You are on page 1of 8

DÜNYA'DA CAPOEIRA

Capoeiro, Brezilya'da yaşayan Afrikalılara ait bir halk dansı, spor ve sanat.
Afrikalılar bu sanatı Afrika'dan mı getirdiler, baslangıcı nerededir, ilk
capoeiristler kimlerdi? Kimse bunların cevabını tam bilmiyor. Capoeira'yı hiç
bir Afrika etkisi olmayan bir Brezilya halk sanatı olarak düşünmek kuskusuz
yanlış olur. Ancak Capoeira'nın Afrika'dan bu haliyle geldiğini iddia etmek de
yanlış olacaktır.. Herseyden önce, Portekiz, Amerika ve Karaibadaları gibi
tarihinde kölelik sistemi bulunan bir çok ülkede caz, blues veya limbo dansı
gibi zencilerle ilgili ortak kültürel ögelerin görülmesine rağmen, Brezilya
dışındaki hiç bir ülkede Capoeira'ya rastlanmıyor.

Afrika, Avrupa ve Yerli kültürleri, kendine özgün, çelişkili ve karmaşık bir


tarihe sahip Brezilya'da birbirlerini oldukça etkilemişler. Diğer yandan,
ülkenin çesitli bölge ve sosyal seviyelerinden herbiri kendi kültür özelliklerini
bir dereceye kadar korumuş. 1888 yılında köleliğin kaldırılmasına kadar,
yaklaşık dört milyon Afrikalı Brezilya'ya getirilmis. Bu insanlar Avrupa kültür
ögeleri karşısında sindirilmeye zorlanırken, aynı zamanda onların olağanüstü
etno-kültürel direnişleri de Brezilya kültürünü büyük ölçüde
etkilemiş. Köleliğin rastlandığı tüm Amerika bölgeleri içinde sadece
Brezilya'da Afro-Amerikan bir halk oluşmuş.

Bira Almeida bu gün Capoeira öğreten, mestre derecesinde bir sanatçı. Bu


dereceye yükselebilmek için yaklaşık 25 yıl kadar ugraş vermek gerekiyor.
Kendisi Dünya Capoeira Dernegi'nin kurulmasinda öncülük etmis, bu konuda
kitaplar yazmış, kaset ve plak doldurmuş, film müzikleri yapmış, bir çok
gösteride yer almış. San Fransisco'da açtıkları okullarında Capoeira
öğretiyorlar; çesitli yerlerde düzenlenen seminerler ve gösterler aracılığıyla
Capoeira'yı tüm dünyaya tanıtmaya çalışıyorlar. 1993 yılında onunla uçakta
tesadüfen tanıştığımda, Almanya'da yapılacak 9. Capoeira Yaz Toplantı'sına
katılmak üzere San Fransisco'dan Paris'e gidiyordu.

Bira Almeida, Capoeira ögretirken com-pe adını verdiği bir yöntem


uyguluyormuş. Com-pe sözlük olarak "ayak ile" anlamını taşıyor. Sembolik
olaraksa, bir kişinin daha fazla fiziksel güç ve sağlık, ruhsal denge, açık
zihin ve bilge bir ruh için Capoeiraaracılığıile bilinçli bir şekildealdığı yolu
temsil ediyor.
Capoeira'nın baslangıcı, Brezilya'daki kölelik döneminin ilk 200 yılına
rastlıyor. Yüzyıllar önce Atlantik'in öte yanındaki Angola'dan zenci köleler
aracılığıyla Brezilya'ya getirilmiş. Şimdi Brezilya'nın kuzeyindeki zenci liman
sehirlerinde yaygın olarak yapılan Capoeira baslangıçta ölümcül bir
gösteriymiş. Bu yıllara ait dökümanlar ilk cumhuriyet hükümeti tarafindan
yakılmış. 15 Aralık, 1890 tarihinde, o zamanın Maliye Bakanı Ruy Barbosa,
ülke tarihinden kölelik izlerini silmek niyetiyle bu kararı imzalamış. Pek
çoklarına göre bu kararın altında, köle sahiplerinin, kölelerin serbest
brakılmasıyla ilgili tazminatları ödememesi için yapılmış ekonomik bir manevra
yatıyor. Capoeira ile ilgili kayıtlara ilk defa bundan sonra geleni dönemde
rastlanıyor.. Ancak bu dönemde Capoeira bir "sosyal hastalık" olarak kabul
edilmiş ve Brezilya Ceza Yasası ile resmen yasaklanmış.

Brezilya'daki Afrika inançlarına göre, evrendeki tüm şeyleri hareket ettiren


sihirli bir güç, Ache, bulunuyor. Doğanın her noktasında var olan bu güç özel
ayinlerle aktarılabiliyor. Capoeiranın din ile doğrudan bir bağlantısı
bulunmamasına ragmen, capoeiristlerin bu ya da başka bir şekilde Afro-
Brezilya ayinleriyle bir ilişkileri bulunuyor. Capoeira da dolayısı ile Ache
köklerle olan bir bağlantı ve her bir capoeirist tarafindan geliştirilmesi
gereken özel enerji anlamını taşıyor.

Baslangıçtan mestre olmaya giden yolda, öğrencilerin "karanlıkta oynamak",


"suda oynamak" ve "ışıkta oynamak" olarak tanımlanan fiziksel evrelerden
geçerek yeterince uzun bir mesafe katetmeleri gerekiyor. Zihin ve
bedenlerini gerilim ve tekniklerden arındırmaları ve anlık hareketlere bir kapı
açmaları, Capoeira oynamayı tüm kalpleriyle öğrenmeleri gerekiyor. Contra
mestre, yani yardımcı usta, adı verilen bu aşamadan sonra capoeiristlerin
ayakları yorulacak, acıyacak, fakat onların ruhları "kristal küre ile oynamak"
üzere onlara yardım edecek. Onlar hareketlerin zamanlaması ve etkinliği
üzerinde uzmanlaşacak ve kendilerini hayatın ritmine uyum göstermek üzere
ayarlayabilecekler. Eğer fiziksel uç noktaların kesin sınırlarını keşfetmek
üzere bu sanat üzerinde çalışmaya devam ederlerse, ve eğer yeni
baslayanların karalıktaki yeni oyunlarına cevap vermek üzere onların
davetlerini kabul etme cesaretleri varsa ve böyle alçak gönüllü olabilirlerse, o
zaman belki onların bir mestre olmak için orixas tanrıları tarafindan
bahşedilen "zihinde oynamak" mertebesine erişme şansları olabilir. Uzatılan
Zincirler
___Brezilya'da 1888'de köleliğin kalkması, yani aboliçâo'dan sonra zenciler
sosyal ve ekonomik hayat için büyük bir problem oldular. Bu beklenmeyen
yüksek sayıdaki işçi gücü nereye yerleştirilebilirdi? Bunların tümünü kim
ödeyecekti?
___Önceden olduğu gibi zencilerin çoğu alt seviyelerde yaşıyordu; işsiz evsiz
ve geleceksiz. Tüm işler kabul edilmeliydi, çünkü en azından bir süre de olsa
hayatlarını garanti altına almalılardı. Yine de bu kadar zor koşullar altında
yaşamak kötü sonuçlar doğruacaktı ve bu yüzden zencilerin çoğu birer suçlu
oldu. Zencilerin vazgeçilmez silahı olan Capoeira, bu dönemlerde bir suç aracı
olarak kullanıldığından aynı zamanda bir suç unsuru olarak da görülüyordu.
Capoeira'nın çalışılması kesinlikle yasaktı, ama yine de kölelik dönemlerinde
şeker pancarı üretim bölgelerinde yaptıkları gibi gizli gizli çalışmalar devam
etti. Beyaz insanların gözlerinden uzak, arka sokaklarda...
___Capoeira çalışırken veya yaparken yakalanan bir kişi 11 Ekim 1890'dan
beri kanun kitaplarında yer alan 487 numaralı maddeye göre, 2 ila 6 ay arası
bir süreyi tamamlamak için Fernando de Noronha adasına'daki hapishaneye
cezasını çekmek üzere gönderildi.
___Bu zor şartlara rağmen Capoeira çalışılmaya devam etti. Polisler bu spora
iltimas göstermiyorlardı. Oysa ki sadece birkaç Capoeira'cı korkulan
insanlardı (Burada Capoeira'cı denmesinin ve Capoeirista denmemesinin
sebebi, Capoeirista olmak için sadece Capoeira yapmanın yetmeyeceğidir).
Polis ve Capoeira'cıların çatışmaları sürmekteydi ve her çatışmada iki
taraftan da ölenler ve yaralananlar oluyordu. Capoeira'nın bu derece yasak
olmasına rağmen, gücü de yadsınamıyordu. Bu yüzden polis kuvvetleri
Capoeira bilenler arasından seçiliyordu.
___19. yy. başlarında sarayın koruması olan Major Nunes Vidigal mükemmel
bir Capoeira'cıydı ve görevlerini yerine getirirken halkın önünde Capoeira
kullanmaktan çekinmiyordu. Bu yüzyılın 20'li yıllarında en çok dikkat çekense
Bahia'daki polis şefi Pedro de Azevedo Gordilho'ydu. Capoeirista'lara,
condomblé'ye ve ofoxé'ye yaptıklarından dolayı ünü pek iyi sayılmazdı.
Gordilho o dönemlerde Capoeirista'ların düşmanı olarak görülüyordu ve
genelde onların şarkılarında ismi Pedrito olarak geçerdi.
___Tüm bunların genelinde aslında beyazların Capoeira ile araları iyiydi,
çünkü üst seviye insanların ve politikacıların korumaları Capoeira okullarında
eğitim görmüştü. Bunun yanı sıra, seçim günlerinde Capoeira önemli bir unsur
olarak görülüyordu, çünkü halkın çoğunluğunu zenciler oluşturuyordu.
Söylenenlere rağmen seçim sonrasında herkes sözlerini unutuyordu ve
hatırlamak da istemiyordu. Yıllar geçtikçe göz önüne çıkmamak şartıyla
Capoeira okullarına, yani "Academia"lara izin verildi. Tabii Capoeira'cılara
da. Bunların arasında büyük bir ihtimalle dünyanın en ünlü mestre'si olan,
Mestre Bimba da bulunuyordu...
Capoeira Regional Tarihi

___Mestre Bimba'nın gerçek ismi Manoel dos Reis Machado'dur. 23 Kasım


1899'da Salvador - Bahia'da doğmuş ve 12 yaşında "Baiana de
Navegaçâo" adlı firmanın kaptanı olan Afrikalı Bentinho sayesinde
Capoeira ile tanışmıştır. Mestre Bimba:
___O zamanlar Capoeira'yı sadece işsizler, hamallar ve suçlular
yapıyordu. Capoeira yaparken yakalanan oyuncuları tehdit eden
cezalardan biri şu şekildeydi: Ellerden biri bir ata, diğer el ise başka bir
ata bağlanır, atlar serbest bırakılır ve koşturulurlardı. Sürüklenmeden
dolayı ölenler çoktu.
___Mestre Bimba her şeye rağmen, polislerin takibini de dikkate
almayarak, genç yaşta Capoeira öğretmeye başladı. Gerûlio Vergas'ın
1930 yılında Capoeira'yı yasal hale getiren onayı ile Mestre Bimba yeni
bir tarz yarattı. Bu tarza "Luta Regional Baiana" ismini verdi, ama daha
sonra Capoeira Regional adıyla tanındı. Mestre Bimba, saygı duyulan ve
korkulan bir dövüşçüydü. Ona üç vuruş diyorlardı ve ataklarına kimse
karşı koyamıyordu. Örneğin, 1931 yılında Praça de Sô'deki Odeon
Parkı'nın açılışında, Mestre Bimba hangi tarz olursa olsun herkese
meydan okudu ve karşısına dört dövüşçü çıktı. Bu dövüşçülerden en
dayanıklısı, Mestre Bimba karşısında sadece 1 dakika 40 saniye
durabildi. Bundan sonra, her yerde, hiç yenilmeyen kahraman olarak
bilinmeye başladı.
___Mestre Bimba müzik çalgılarında da oldukça iyiydi ve mükemmel bir
Berimbau ustasıydı. Capoeira Regional'ın Toque'lerini (ritmlerini) kendisi
yarattı.
___Müzik dışında, M. Bimba'nın Condomble inançlarına saygı duyduğu ve
inandığı da bilinirdi.
___1930'lu yıllarda, Gerûilo Vergas yönetime geçmişti ve halktan
politikası için destek arıyordu. Bunun bir etkisi olarak, polislerin ve
güvenlik kuvvetlerinin kontrolü altında, kapalı alanlarda Capoeira'nın
çalışılmasına izin verildi. Bunu fırsat bilen M. Bimba, ilk "Academia"yı
açtı ve böylece bir çağ atlanıp, kölelik ve bastırılmışlığın sonu gelmiş
oldu.
___M. Bimba, öğrencilerinin Capoeira Regional'ı daha iyi öğrenebilmeleri
için "8 Sequéncia"yı oluşturdu ve bununla birlikte saldırılar ve
kontrataklar, bir düzen altında daha kolay öğretilebilmeye başlandı.
Bunun yanında, "Cintura Deprezada" ile hava hareketlerinin öğrenimini
amaçlandı. Bu sistemde, oyunculardan biri, diğerini "Balâo" ile havaya
yolluyordu ve diğer taraf her seferinde ayak üstü inmeye çalışırdı ve
zamanla bunu öğrenirdi.
___1930-1937 yılları arasında, M. Bimba'nın öğrencisi olan Cisnando
Lima'nın yardımlarıyla, Capoeira Regional boks ve jiu jitsu'dan teknikler
aldı ve eğlence ve törelerden fedakarlık ederek, dövüşü üst sınırlarına
taşımaya çalıştı.
___M. Bimba'dan önce Capoeira'nın ders sisteminde öğretme kavramı
bulunmuyordu. Öğrenmek isteyenler, Jogo'yu ve çalışanları izler, kendi
başların çalışırlardı. Bazı zamanlarda da, Mestre'ler veya tecrübeli ve
bilgili oyuncular ufak tiyatrolar düzenleyerek öğrenmeyi kolaylaştırırlardı.
___Yıllar geçtikçe M. Bimba Capoeira alanında birçok başarı elde etti ve
1949'da öğrencileriyle Sâo Paulo'ya giderek, diğer tarzdaki dövüşçülere
karşı çeşitli turnuvalar hazırladı. 1955'te, o dönemin başbakanı olan
Gerûlio Vargas için bir gösteri düzenlendi ve gösterinin sonunda
başbakan, M. Bimba'ya sarılarak: "Capoeira bizim tek gerçek milli
sporumuzdur" dedi.
___Brezilya'yı baştan sona gezmiş olan M. Bimba, 70'li yılların başında
kırgın bir şekilde Salvador'dan Guyana'ya geçti.
___"Bir daha asla geri dönmeyeceğim, çünkü üst tabakadaki insanlar beni
hiç bir zaman ciddiye almadılar; Guyana'da beni hiçbir şey memnun
etmiyorsa, ben de onun mezarının tadını çıkarırım" demiş ve bir yıl sonra,
1974 yılında Guyana'da 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Bazı sadık
öğrencileri, bedenini Bahia'ya geri götürdüler.

Orişa
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Orişa, Orisa veya Orixa Yoruba dini veya ruhani sisteminde Olodumare`nin
(Tanrı'nın) alametlerinden birini yansıtan bir ruha verilen isimdir. Sayısız
Orişalardan
birkaçı Şango, Olokun, Ifá, Yemoja, Osun, Obatala, Ogun, Oko, Soponna ve
Oya'dır.
Beliefs and rituals

The Yoruba belief in Orisha is meant to consolidate not contradict the


terms of Olódùmarè. Adherents of the religion appeal to specific
manifestations of Olódùmarè in the form of the various Orishas. Ancestors
and culture-heroes held in reverence can also be enlisted for help with day-
to-day problems. Some believers will also consult a geomantic divination
specialist, known as a babalawo (Ifa Priest) or Iyanifa (Ifa's lady), to
mediate in their problems. Ifa divination, an important part of
life. UNESCO, the cultural and scientific education arm of the United
Nations, declared Ifa a Masterpiece of the Oral and Intangible Heritage of
Humanity in 2005. An important part of the traditional Yoruba faith is that
the Yoruba believe their ancestor Oduduwa fell from the sky and brought
with him much of what is now their belief system; although this does not
directly contradict the belief that The father of Generation has impacted
lives in other regions of the world. Crucially, it may well be his embodiment
that played part. Part of this is the belief that daily life depends on proper
alignment and knowledge of one's Ori. Ori literally means the head, but in
spiritual matters is taken to mean an inner portion of the soul which
determines personal destiny and success. Ase,which is also spelled “Axe,”
“Axé,” “Ashe,” or “Ache,” is the life-force which runs though all things,
living and inanimate. Ashe is the power to make things happen. It is an
affirmation which is used in greetings and prayers, as well as a concept
about spiritual growth. Orisha devotees strive to obtain Ashe through Iwa-
Pele or gentle and good character, and in turn they experience alignment
with the Ori, or what others might call inner peace or satisfaction with life.
Partial list of Orishas

 Olokun - guardian of the deep ocean, the abyss, and signifies


unfathomable wisdom,
 Obatala (Obatalá, Oxalá, Orixalá, Orisainlá) - arch-divinity, father
of humankind, divinity of light, spiritual purity, and moral uprightness
 Orunmila (Orunla, Ifá) - divinity of wisdom, divination, destiny, and
foresight
 Eshu (Eleggua, Exú, Esu, Elegba, Legbara, Papa Legba) - Eshu is the
messenger between the human and divine worlds, god of duality,
crossroads and beginnings, and also a phallic and fertility god (a god of
Life) and the deliverer of souls to the underworld (a god of Death). Eshu
is recognized as a trickster and child-like, while Eleggua is Eshu under
the influence of Obatala.
 Ochumare (Oshumare, Oxumare) - rainbow deity, divinity of movement
and activity, guardian of children and associated with umbilical cord
 Nana Buluku as Yemaja, the female thought of the male creator Ashe
and the effective cause of all further creation.[1]
 Iemanja (Yemaja, Imanja, Yemayá, Jemanja, Yemalla, Yemana,
Yemanja, Yemaya, Yemayah, Yemoja, Ymoja, Nanã, La Sirène,
LaSiren, Mami Wata) - divine mother, divinity of the sea and loving
mother of mankind, daughter of Obatala and wife of Aganju
 Aganju (Aganyu, Agayu) - Father of Shango, he is also said to be
Shango's brother in other stories. Aganju is said to be the orisha of
volcanoes, mountains, and the desert.
 Shango (Shangó, Xango, Changó, Chango, Nago Shango) - warrior
deity ; divinity of thunder, fire, sky father, represents male power and
sexuality
 Oba (Obba) - Shango's jealous wife, divinity of marriage and
domesticity, daughter of Iemanja
 Oya (Oyá, Oiá, Iansã, Yansá, Iansan, Yansan) - warrior deity;
divinity of the wind, sudden change, hurricanes, and underworld gates, a
powerful sorceress and primary lover of Shango
 Ogoun (Ogun, Ogúm, Ogou) - warrior deity; divinity of iron, war,
labour, sacrifice, politics, and technology (e.g. railroads)
 Oshun (Oshún, Ọṣun, Oxum, Ochun, Osun, Oschun) - divinity of
rivers, love, feminine beauty, fertility, and art, also one of Shango's
lovers and beloved of Ogoun
 Ibeji - the sacred twins, represent youth and vitality
 Ochosi (Oxósse, Ocshosi, Osoosi, Oxossi) - hunter and the scout of
the orishas, deity of the accused and those seeking justice or searching
for something
 Ozain (Osain, Osanyin) - Orisha of the forest, he owns the Omiero, a
holy liquid consisting of many herbs, the liquid through which all saints
and ceremonies have to proceed. Ozain is the keeper and guardian of the
herbs, and is a natural healer.
 Babalu Aye (Omolu, Soponna, Shonponno, Obaluaye, Sakpata,
Shakpana) - divinity of disease and illness (particularly smallpox, leprosy,
and now AIDS), also orisha of healing and the earth, son of Iemanja
 Erinle (Inle) - orisha of medicine, healing, and comfort, physician to
the gods
 Oko (Okko) - orisha of agriculture and the harvest
 Osun - ruler of the head, Ori

You might also like