You are on page 1of 6

1

CHP Genel Sekreterliğinin Parti Örgütü ile Yazışmaları: Durmayalım, Düşeriz!


Hakkı Uyar*

CHP’nin 27 yıllık iktidarının (1923-1950) önemli bir bölümü, “tek parti yönetimi”
altında geçmiştir. Tek parti yönetimi altında geçen yıllarla ilgili olarak farklı tarihler
verilmekle beraber, genel kabul göreni 1925-1945 yılları arasıdır1. Tek parti iktidarının en
yoğun olarak yaşandığı yıllar olarak, 1931-1945 yılları arası verilebilir. Söz konusu dönemde,
CHP Genel Sekreterliği’nin parti örgütüne gönderdiği yazılar “kitap” olarak yayınlanmıştır.
Genelde 6 aylık dönemleri kapsayan bu kitaplar 22 cilttir. Üzerlerinde “Gizlidir. İşe özgü ve
özeldir. Parti bürolarında kullanılacaktır” ifadesi yer almaktadır2. Bu makalede, söz konusu
kitaplarda yer alan, CHP Genel Sekreterliği’nin parti örgütüne gönderdiği yazılarda ele alınan
konular üzerinde duracağım. Kitapların ilk cildinin yayınlandığı 1931 yılından Atatürk’ün
ölüm yılı olan 1938 tarihine kadar olan ciltleri çeşitli konu başlıkları altında ele alacağım.
Muhalifler ve CHP
CHP Genel Yönetim Kurulu, 16 Haziran 1931 tarihinde yaptığı toplantıda CHP’ye üye
olmak isteyenleri özelliklerine, kendini fesh eden Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın üyelerinin
CHP’ye girmelerine ve son seçimlerde CHP üyesi iken istifa edip bağımsız milletvekilliğine
aday olanlara ilişkin neler yapılacağına ilişkin parti örgütünden gelen soruları ele aldı:
1. Partiye girmek isteyenler, Parti’nin yeni kabul edilen tüzüğünün 7.
maddesine yazılan özellikleri taşımalıdır.
2. SCF’ye girmiş olanlar:
a. CHP’ye hiç üye olmamışken SCF’ye üye olanlar: Bunlar tüzüğün 7. maddesindeki
özellikleri taşıyorlarsa, SCF’ye girmiş olmalarına bakılmaksızın CHP’ye kabul
edilirler.
b. CHP üyesi iken istifa ederek ya da etmeden SCF’ye girenler ve hatta CHP’ye
muhalif olarak Belediye seçimlerinde kazananlar ve SCF yönetim kurullarında
etkin rol alanlar: Bunlar bile Parti tüzüğüne uygun olmak şartıyla üye olabilirler.
Bu vatandaşlar, partimize zor zamanlarında muhalefet etmiş olmaları nedeniyle,
partililerimizce hoş görülmeyebilir ve partimize dönmeleri olumlu
karşılanmayabilir. Ancak, SCF’nin kuruluşundaki özel şartlar dikkate alınmalı ve
ülkede “samimi ve nezih bir muhalif fırkanın teşkili” konusunda o zaman CHP
tarafından gösterilmiş olan “müsamaha ve hatta teşvik” göz önünde
bulundurulmalıdır.
c. SCF girenlerden ya da girmeyenlerden CHP’nin manevi şahsiyetine ve partinin
“yüksek timsalleri olan reisleri”ne söz veya yazı ile hakaret edenler ve parti
binalarına saldıranlar, tüzüğün 20. maddesinin Ç fıkrasına göre, partiye
alınmayacaklardır.
d. Bazı yerlerde SCF adına hareket eden ve konuşan tanınmış kişiler vardır. Bunlar
partiye üye olmak için başvurdukları taktirde –yukarıda sayılan maddelerden
hangisine tabi olursa olsunlar-, haklarında -il yönetim kurulu görüşü eklenerek-
son kararı CHP Genel Merkezi vermelidir.

*
Yrd. Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü.
1
Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetimi’nin Kurulması (1923-1931), Tarih Vakfı Yurt
yay., İstanbul, 1999.
2
Hakkı Uyar, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, Boyut Kitapları, İstanbul, 1999.
2

3. Son milletvekili seçimlerinde CHP üyesi iken istifa ederek “müstakil


mebusluğa” aday olanların, tekrar partimize dönmeleri kabul
edilmeyecektir3.
CHP Genel Sekreteri Recep Peker, 16 Mart 1932 tarihinde parti örgütlerine gönderdiği
bir yazıda, komünist ve irticai faaliyetlerin takip edilmesini ve bildirilmesini istemekteydi4.
Bundan iki ay kadar sonra (5 Mayıs 1932) bu kez CHP Genel Sekreter Vekili Antalya
milletvekili Dr. Cemal, ülkede Bolşeviklik ilan edileceğine ilişkin dış kaynaklı “muzır
propagandaların akim bırakılması” için dikkatli olunmasını ve “ne rejim ne de idare
sistemlerimizde bir değişiklik olmayacağı” konusunda kamuoyundaki şüphelerin
giderilmesini rica etmekteydi5.
Peker, 6 Temmuz 1931 tarihinde parti örgütüne gönderdiği bir yazıda muhalif
gazetelerin parti ve hükümete ilişkin gerçek olmayan haberler yayınladıklarını, TBMM
tutanaklarını “tahrifat” yaparak yayınladıklarını belirtmekte ve hazırlanmakta olan Matbuat
Kanunu’nun haberini vermektedir.
8 Eylül 1931 tarihinde Peker, kapanan Yarın gazetesi ekibinin Mücadele adında yeni
bir muhalif gazete çıkarmaya başladığı konusunda parti örgütünü uyarmaktadır. Peker’e göre,
işçi ve çiftçi haklarını savunacağını belirten Mücadele gazetesi “milli birliği” bozucu ve
CHP’ye muhalif yayın yapıyor; gazetenin ilk nüshasında kullanılan harflerden ve içeriğinden
Yarın gazetesinin devamı niteliği taşıyordu. Görünürde Yarın gazetesinin önde gelen simaları
(Arif Oruç6, Habil Adem, Burhanettin Ali ve Süleyman Tevfik) olmamakla beraber, isimleri
pek bilinmeyen ikinci saftaki adamları ön plana geçmiş; diğerleri arka planda kalmıştır. Peker
gazeteyi “milli varlık, milli birlik ve milli inzibat fikirlerini tahrip etmek için çalışan vasıta”
olarak tanımlamaktadır. Aynı tarihte Peker, parti örgütüne gönderdiği bir başka yazıda, partili
gazete bayilerinin CHP’ye muhalif gazeteleri satmamaları konusunda uygun bir şekilde
uyarılmalarını, partili olmayan gazete bayilerinin de partiye kazandırılmasını istemektedir7.
Özel İşlerde Partili Kimliğinin Kullanılması
Recep Peker, 17 Ocak 1933 tarihinde parti örgütüne gönderdiği yazıda, “Fırka
vaziyetlerini istismar için Fırkadaki vazife ve hüviyetlerini, bazı arkadaşların harici işlerinde
kullandıklarına Umumi İdare Heyeti muttali olmuştur” demekte ve partideki görevlerini
yapmak ve tüzük hükümlerinin gerektirdiği durumlar dışında, partili kimliğinin özel işlerde

3
CHP Genel Sekreteri ve Kütahya milletvekili Recep (Peker) imzasıyla, CHP Genel Sekreterliği’nin Yönetim
Kurulu Başkanlıkları’na 21.06.1931 tarih ve 666 sayılı yazısı. Bkz. Cumhuriyet Halk Fırkası
Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, Mayıs 1931 den Birincikanun 1931 Nihayetine
Kadar, Cilt 1, (Mahremdir. Hizmete Mahsustur. Fırka Bürolarında Kullanılacaktır), Ankara, 1931, ss. 10-12.
4
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, Mayıs 1931 den Birincikanun
1931 Nihayetine Kadar, Cilt 1, s. 47.
5
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, Mayıs 1931 den Birincikanun
1931 Nihayetine Kadar, Cilt 1, s. 48.
6
Recep Peker, daha sonra yurt dışına kaçarak muhalif faaliyetlerini sürdüren Arif Oruç hakkında 6 Temmuz
1933 tarihinde de parti örgütüne bir yazı gönderdi. Bu yazıda, Bulgaristan’da bulunan Arif Oruç’un Paris’te
basılan ve tamamen irticai nitelikteki yazıların bulunduğu,“Türkiye Kurtuluş Fırkası” programını içeren
broşürünün Bulgaristan’dan Bulgarca gazeteler içinde bir çok yerlere gönderildiğinin anlaşıldığını, bu konuda
çok dikkatli olunmasını ve CHP üyelerine gelecek broşürlerin derhal hükümete teslim edilmesini rica
etmekteydi. Bkz. Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, Temmuz
1933 ten Birincikanun 1933 Sonuna Kadar, Cilt 3, (Mahremdir. Hizmete Mahsustur. Fırka Bürolarında
Kullanılacaktır), Ankara, 1934, s. 21.
7
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, Mayıs 1931 den Birincikanun
1931 Nihayetine Kadar, Cilt 1, ss. 145-149.
3

kullanılmamasını ve CHP antetli kağıtların sadece parti yazışmalarında kullanılmasını talep


etmekteydi8.
CHP Üyelerinin Nitelikleri ve Kapatılan Parti Örgütleri
Recep Peker, 26 Haziran 1933 tarihinde parti örgütüne gönderdiği yazıda üye sayısını
sormakta ve ocak ve bucak örgütleri hakkında bilgi istemekteydi. Peker il örgütlerine şunları
da sormaktaydı:
“3- A) Kaza ve bilhassa vilayet merkezlerinde tahsil görmüş arkadaşların (Avukat,
Doktor, Eczacı, Baytar, Ziraatçı, Muallim, Mühendis, memuriyetten çekilmiş asker ve
mülkiyeli sınıflara ayrılmak üzere) miktarları nedir?
B) Bu gibi tahsil görmüşlerden yeni sınıflara ayrılmak üzere Fırkamıza şimdiye kadar
girmemiş olanların adetleri ne kadardır? Ve bu yüksek tahsilli vatandaşların ne için
Fırkamıza girmemiş oldukları hakkında etraflıca mütalea nedir?
4- Fırkamız bütün bir millet ve memleket Fırkası olduğunu isbat etmiş bir mevkide
olduğuna göre içtimai ve kanuni vaziyetleri Fırkamıza girmelerine müsait olup ta bu güne
kadar Fırkamıza girmemiş olanların ve bunlardan bilhassa münevverlerin Fırkamıza
kayıtları için ne düşünülmekte ve ne yapılmaktadır?” 9
Peker, 12 Temmuz 1933 tarihinde parti örgütüne gönderdiği yazıda, Birinci Umumi
Müfettişlik10 bölgesinde parti örgütlerinin kapatılması hakkında şunları söylemektedir: Birinci
Umumi Müfettişlik bölgesindeki 9 il’den Elaziz, Beyazit, Urfa11, Mardin, Diyarbekir illerinde
örgütümüz yoktu. Bu bölgenin Van, Siirt ve Muş illerindeki örgütümüz Partinin “nizamlı
çalışmasında faydalı olacak bir yürüyüşle gidemiyorlardı”. Durum, Umumi Müfettişin de
katıldığı Genel Yönetim kurulu toplantısında görüşüldü ve bu üç ildeki örgütümüzün
kaldırılmasına karar verildi. Bu kararı, Genel Başkanlık Kurulu onayladı. Söz konusu karara
göre, örgütümüz bulunmayacak olan illerde kurulma ve açılma şartları tamamlandıkça
Halkevleri açılacak ve bütün seçimlerin idari işlerinde Partiye ait görevleri (Parti örgütünün
olmadığı illerde) Halkevi başkanları idare edecektir. Umumi Müfettişin Parti işleri ile
Halkevleri konusundaki çalışmalarını yürütmek üzere, Umumi Müfettişin emrine bir “Fırka
katibi” gönderilmiştir. Buna göre, Partimiz üyelerinden herhangi birinin örgütümüz
bulunmayan bu illerden birine nakli durumunda tüzük gereğince kayıtları parti başkanlıklarına
değil, umumi müfettişliğe gönderilmelidir12.
Ulusal Bayramlarda Partililerin Yeni Elbise Diktirmesi
Cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarının yapılacağı 1933 yılında, oluşturulan kutlama
komisyonunun başkanı olan CHP Genel Sekreteri Recep Peker, parti örgütüne 31 Ağustos
1933 tarihinde gönderdiği yazıda, Partililerin kendilerine, ailelerine ve çocuklarına alacakları
yeni elbise, şapka, palto gibi giysilerinin Cumhuriyet Bayramı’na denk getirilmesini ve bunun
gelenekselleştirilmesini istemektedir. Dinsel bayramların yerine Ulusal bayramların ikame
edilmesinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilecek bu yazı şöyledir:
8
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkinci Kanun 1933 ten
Haziran Nihayetine Kadar, Cilt 2, (Mahremdir. Hizmete Mahsustur. Fırka Bürolarında Kullanılacaktır),
Ankara, 1933, s. 5.
9
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkinci Kanun 1933 ten Haziran
Nihayetine Kadar, Cilt 2, s. 10.
10
Umumi Müfettişlikler için bkz. Cemil Koçak, Umumi Müfettişlikler (1927-1952), İletişim yay., İstanbul,
2003.
11
Şeyh Sait isyanının bitimine kadar bu illerden bazılarında büyük ihtimalle parti örgütü vardı. Şeyh Sait
İsyanı’nı takip eden süreçte kapatılmış olmalıdır. Urfa örgütünü buna örnek olarak verebiliriz. Bkz. Müslüm
Akalın (yay. haz.), Cumhuriyet Halk Fırkası Urfa Heyet-i İdaresi Mukarrerat Defteri (1924-1926), Şurkav
yay., Şanlıurfa, 1999.
12
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkinci Kanun 1933 ten Haziran
Nihayetine Kadar, Cilt 3, s. 9.
4

“... çocukların sevinç gününü de Cumhuriyet Bayramına rast getirmekte maksat için
büyük fayda gördük. Bütün Fırka arkadaşlarımız ile muhitlerindeki dostları ve ahbapları her
sene çocuklarına alacakları yeni elbiseyi bu sene 29 Teşrinievvelde yavrulara giydirmek
suretile onlara bayram sevincini bir derece daha tattırmış olurlar.
Bütün Fırkalı arkadaşlarımızın da kendilerine ve ailelerine alacakları yeni elbiseyi bu
bayrama rast getirmeleri maksada büyük hizmet olur.
Bu fikrin Fırka ile beraber bizim kültür kolumuz olan Halkevleri tarafından bütün
muhite tamim edilmesini ve tatbiki için teşvikler yapılmasını rica ederim. Bu sene başlayacak
harekete bundan sonraki Cumhuriyet bayramlarında da devam olunmasını ehemmiyetli bir iş
olarak kaydederim efendim” 13.
Türkçe Ezan
Recep Peker, 18 Ocak 1933 tarihinde Parti örgütlerine gönderdiği yazıda bazı illerde
özellikle Türkçe Ezan ve Türkçe Kuran dolayısıyla irticai nitelikte propagandaların
yapıldığının haber alındığını belirtmekte ve “cehalet ve fena fikirlerin mahsulü olan böyle
propagandalar” karşısında Parti örgütünün halkın aydınlatmasını ve “mahalli hükümet
rüesası” ile birlikte hareket ederek “basit ruhlu halkın aldatılmasının önüne geçilmesini”
istemektedir.
Bu tarihten iki hafta sonra Bursa’da Türkçe Ezan’a tepki gösterenlerin çıkardığı
olaylar karşısında Parti örgütü, Halkevleri, çeşitli dernekler ve kişilerden gelen kınama
telgraflarından söz ettiği bir yazısında (9 Şubat 1933) Peker, bu telgrafların “cehalet ve fesat
fikirlerine karşı milli ruhta kaynayan infial hislerini” gösterdiğine dikkat çekmekte ve parti
örgütünden “milli birlik ve inkılap fikirlerinin iyi anlaşılması için” halkın aydınlatılmasını
rica etmekteydi14.
Türkçe Ezan okunmasına yönelik tepkilerin sonraki yıllarda da devam ettiği
yazışmalardan anlaşılmaktadır. Peker’in 8 Şubat 1936 tarihinde CHP başkanlıklarına özel
olarak gönderdiği yazıda şu uyarılarda bulunmaktaydı:
“Geçen Ramazan ve bayramda Arapça ezan okumak, salâ vermek, tekbir getirmek,
bazı yolsuz telkinlerde bulunmak, gizli tarikat toplantıları yapmak gibi geri hareketlerin
geçen senelere nisbetle daha çok olduğu ve bu hareketlerde en çok (nakşî) tariki
mensuplarının ileri gittikleri anlaşılmıştır.
6 Haziran 935 tarihli ve 510 numaralı genelge ile de bildirdiğim gibi yurtta inkılabı ve
ileri gidişi koruma ve yayma ödevini üstüne alan ve bu gibi devrim ve durumu müteessir
edecek geri hareketlere karşı çok yakından ilgili ve duygulu olması icab eden Partimizin bu
hareketlere karşı duygulu bulunarak Hükümetle el ve iş birliği yapmalarını, alacakları
haberleri vakit geçirmeden Hükümete bildirmelerini bu vesile ile bir kere daha tekrarlamayı
değerli bulurum” 15.

13
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkinci Kanun 1933 ten Haziran
Nihayetine Kadar, Cilt 3, ss. 28-29.
Dini bayramların yerine ulusal bayramların ön plana çıkarılmasını, milliyetçilik düşüncesi çerçevesinde ele
almak gerekir. Milliyetçilik düşüncesinin her alanda kendini gösterdiğini bu dönemde yoğun olarak görmekteyiz.
Arap kökenli isimlerin yerini Türk isimlerinin almasını buna örnek olarak verebiliriz. Bu sadece isimler için
değil, soyadları için de geçerliydi. Soyadı Kanunu’nun (1934) çıkarılmasından sonra Kütahya milletvekili Besim
Atalay ve öğretmen Enver Behnan Şapolyo’nun Türk soy adlarına ilişkin kitabı Halkevlerine gönderilmişti (CHP
Genel Sekreterliği’nin 30 Nisan 1936 tarihli yazısı). Bkz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinin
Parti Örgütüne Genelgesi 1 İkincikanun 1936 dan 30 Haziran 1930 Tarihine Kadar, Cilt 8, (Gizlidir. İşe
özgü ve özeldir. Parti bürolarında kullanılacaktır), Ankara, 1936, s. 139.
14
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkinci Kanun 1933 ten Haziran
Nihayetine Kadar, Cilt 2, ss. 19-20.
15
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinin Parti Örgütüne Genelgesi 1 İkincikanun 1936 dan 30 Haziran
1930 Tarihine Kadar, Cilt 8, s. 31.
5

Kadınlar ve Parti
CHP’nin 1930’lu yıllarda kadınları toplumsal yaşama katma çabalarını yoğun olarak
gösterdiğini görmekteyiz. Söz konusu çaba harcanırken kadınların çarşaf ve peçeden
kurtarılarak –modernleşme projesinin bir parçası olarak-, “kadın kıyafetini asrileştirmek” için
konferanslar verilmesi ve kadınların Halkevlerine üye olmalarının teşvik edilmesi isteniyordu
(1933)16.
5 Aralık 1934 tarihinde kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkı elde etmesi
üzerine CHP Genel Sekreterliği buna paralel olarak parti örgütünden bazı isteklerde bulundu:
Peker, 19 Aralık 1934 tarihli yazısında kadınların parti yönetim kurullarına alınması ve delege
seçilmesini istedi. Bir gün sonraki yazısında (20 Aralık) Belediye Meclislerinde ve Köy
İhtiyar Heyetlerinde kadın oranının % 20’nin altında kalmamasına dikkat edilmesini bildirdi.
Yine aynı tarihli bir başka yazıda Peker, İl Genel Meclisi’ne kadın üyelerin alınması ve
CHP’ye kadın üye kayıtlarına hız verilmesi konusuna dikkat çekti. 23 Aralık tarihli “gizli”
yazısında Peker, ikinci seçmen ve bağımsız milletvekili seçimlerinde “çok uyanık” olunması
gerektiğini belirtmekte, “halkı iğfal edecek muhalif veya komünistler” karşısında hazırlıklı
olunmasını CHP ‘li başkanlardan (il, ilçe) dilemekteydi17.
CHP ve Dernekler, İşçi-Esnaf Örgütleri
Recep Peker, 17 Şubat 1934 tarihinde CHP il başkanlarına özel olarak gönderdiği
yazıda ülke genelindeki derneklerin tasnifini yapıyor ve haklarında bilgi istiyordu. Yazı özetle
şöyle:
Ülke içinde bulunan ve faaliyetteki dernekler iki bakımdan ele alınabilir:
1. Önceden kurulmuş ve belli konular üzerinde çalışan, her ilde
şubeleri olan, merkezleri Ankara’da bulunan; Hilaliahmer, Tayyare,
Himayeietfal, Milli İktisat ve Tasarruf, İdman Cemiyetleri ittifakı,
Maarif dernekleri.
2. Kuruluşları itibarıyla belli bir sahada, belli bir amaç için çalışan;
Talebe Birlikleri, Gençler Birlikleri, Muallim Birlikleri, Muhtelif
mektepler mezunları cemiyetleri, Ecnebi mektepleri mezunları
cemiyetleri, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde öğrenim görmüş
olanlar cemiyeti, Avrupa’da herhangi bir meslek ilmi öğrenimi
görmüş olanlar cemiyeti, Yerli ve yabancı musiki cemiyetleri,
Çeşitli meslekler yardım ve dayanışma cemiyetleri, Yerli ve yabancı
“fukaraperver” cemiyetleri, Hayır cemiyetleri, Türkiye sınırları
dışındaki ülkeler halkına ve öğrencisine ait cemiyetler, Kadın
birlikleri, İşçi, amele cemiyetleri, Herhangi bir il halkından
öğrencilere ait cemiyetler, Yerli ve yabancılara ait federe olmamış
çeşitli spor klüpleri, Herhangi bir şekilde kurulmuş yerli ve yabancı
klüpleri ve benzeri cemiyetler.
Örnekte belirtildiği üzere ikinci maddedeki cemiyetler hakkında bilgi verilmesi ve
birer tüzüğünün gönderilmesi gerekmektedir18.

16
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkinci Kanun 1933 ten Haziran
Nihayetine Kadar, Cilt 2, s. 84.
17
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Katipliğinin Fırka Teşkilatına Umumi Tebligatı, Temmuz 1934 den
Birincikanun 1934 Sonuna Kadar, Cilt 5, (Mahremdir. Hizmete mahsustur. Fırka bürolarında kullanılacaktır),
Ankara, 1935, ss. 25-30.
18
Cumhuriyet Halk Fırkası Katibiumumiliğinin F. Teşkilatına Umumi Tebligatı, İkincikanun 1934 ten
Haziran 1934 Sonuna Kadar, Cilt 4, (Mahremdir. Hizmete mahsustur. Fırka bürolarında kullanılacaktır),
Ankara, 1934, ss. 17-18.
6

CHP Genel Sekreter Vekili ve Giresun milletvekili Münir Akkaya, 9 Eylül 1935
tarihinde CHP il başkanlarına gönderdiği yazıda, “Türk işçi ve esnafına verilecek şekiller
üzerinde araştırmalar yapılırken bugün mevcut olan esnaf cemiyetlerinin bazılarında bir
takım noksanlıklar bulunduğu” (hesaplarının düzgün olmadığı, esnafa ekonomik
yardımlarının olmadığı...) görüşünü dile getirmekte ve bu konuda neler yapılabileceğine
ilişkin görüşlerin Ekim sonuna kadar gönderilmesini istiyordu19.
CHP ve Propaganda Afişleri
Cumhuriyetin 10. yılı dolayısıyla, Cumhuriyet rejiminin başarılarını, ilkelerini anlatan
afişlerin bazılarının Mayıs 1935 tarihinde yapılan CHP Kurultayı sırasında da kullanılması,
Parti örgütünden Genel Sekreterlik tarafından istendi. Bu afişlerin bazıları şöyle:
“Durmayalım, düşeriz.
Türk inkılabı asrı yıla sığdırdı.
Biz bize benzeriz.
Türküm, ne mutlu bana.
Dağılan çöker, daima bir, daima toplu.
Ne mutlu milletimize, kendi bağrından bir Mustafa Kamâl çıkardı.
Milli iktisadı Cumhuriyet doğurdu.
Sekiz yılda dört bin kilometre demir yolu!
Türk ordusu! İnkılabı, istiklali koruyan ve kollayan sensin. Sana saygı.
Türk ordusu milletin özüdür.
Tek mahkeme, tek mektep.
Mektepli! Seni; nasara yensurudan, karabaş tecvitten kurtaran Cumhuriyettir.
Sevr, ölüm; Lozan, hayat. Sevr saltanatın, Lozan Cumhuriyetin.
Cihan bilsin ki kayıtsız, şartsız istiklal baş davamızdır.
Halkın bağrından müdafaai hukuk, Müdafaai Hukukun bağrından Cumhuriyet Halk
Fırkası doğdu.
İnandılar, döğüştüler, öldüler... Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.
Devletin yapıcılık kuvvetine inan.
İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir milletiz.
Milli biriktirme, on yılda dört milyona çıktı.
Demiryollarile; kömüre, bakıra varıyoruz: Akdenizi Karadenize bağladık. Balıkesire
vardık, Sivası aştık, yarın Erzurumdayız.
İktisad savaşı devam ediyor; uzun sürecektir, fakat bunda da mutlak muzaffer
olacağız.
Önce; buğdayı bile dışardan alırdık. Şimdi ipekliyi bile memlekette yapıyoruz.
Türk inkılabı eşsizdir” 20.

19
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinin Parti Örgütüne Genelgesi, 17 Mayıs 1935 den
Birincikanun 1935 Sonuna Kadar, Cilt 7, (Gizlidir. İşe özgü ve özeldir. Parti bürolarında kullanılacaktır),
Ankara, 1936, ss. 136-137.
20
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinin Parti Örgütüne Genelgesi, İkinci Kanun 1935 den 16
Mayıs 1935 e Kadar, Cilt 6, (Gizlidir. İşe özgü ve özeldir. Parti bürolarında kullanılacaktır), Ankara, 1935, ss.
15-17.

You might also like