You are on page 1of 75

|   



 
 

Yrd.Doç.Dr. Gökhan Civelekoğlu


SDÜ Çevre Mühendisliği Bölümü
    
V 2nalitik Kimya ve Kantitatif 2naliz
V Birimler
V Suların İyonik Bileşenleri ve Çözelti Hazırlama
V Gravimetrik 2naliz
V Volümetrik (Titrimetrik) 2naliz
V Enstrümental 2naliz
V 2naliz Sonuçlarının Değerlendirilmesi

_
      
 

r
% &'()
Kimya, maddenin bilimi olarak tanımlanır. Yaşam
için gerekli bütün materyalleri içeren fazlar (hava, su
ve toprak) bu bilim dalı altında incelenir.

Çevre Kimyası, kimyasal türlerin hava, su ve


topraktaki reaksiyon, taşınım, dönüşüm ve etkilerini
araştıran bilim dalıdır.

  ! " # $


% &'_)

2nalitik Kimya, bir madde veya bileşiğin


kompozisyonunu inceleyen bilim dalıdır.

Kalitatif 2naliz, maddenin hangi türlerden


oluştuğunun tespitinde,

Kantitatif 2naliz, bu türlerin o madde içerisindeki


miktarının konsantrasyon veya yüzdesel olarak
belirlenmesinde kullanılır.

  ! " # *


 !,#
-&.'()
Kimyasal analiz süreci, laboratuvar ortamında
gerçekleştirilen bir dizi işlemin toplamından
oluşmaktadır.

Temsil edici Numune içindeki


numune alma bileşenlerin tespiti

Numuneyi analiz Sonuçların


edilebilir değerlendirilmesi
forma dönüştürme

Kimyasal 2naliz Sürecindeki Temel 2dımlar

  ! " # +


 !,#
-&.'_)
 Numune(ler) alınırken bulunan ortamı temsil etmesine dikkat
edilmesi gerekir.

 Ham numune direkt olarak analiz edilemez. Bu noktada


seyreltme, girişimlerin önlenmesi ve ek kimyasal ilavesi
işlemlerine gerek duyulabilir.

 Bileşenlerin tespiti, tanımlı bir standart metoda göre


yapılmalıdır.

 Elde edilen sonuçlar direkt olarak ya da önceden hazırlanan


kalibrasyon eğrilerine göre okunur ve istatistiksel olarak
değerlendirilir.

  ! " # /


   

´
& '12- )
, 

Kimyasal analizlerden elde edilen sonuçlar, bir çok


birim sistemi içerisinde değerlendirilip, sunulabilir.
Kimyasal analizlerde en sık ve sistematik olarak
kullanılan sistem  (International System of Units)
birim sistemidir. Metrik sistem olarak da adlandırılan
bu birim sistematiği ilk olarak 1960 yılında bir
konferansta önerilmiştir.

& & 0
& & (3
&  4&-

Bilimsel çalışmalarda ölçüm birimlerinin büyüklüğü


ya da küçüklüğü önad (prefix) bazında ³10 ar´ kat
aralıklar ile ifade edilir.

Örnek: 1 mol azot gazı (N2) 6.02x1023 azot molekülü


içerir ve atmosferde 1x10-6 m (1 ȝm) çapında bir yer
kaplar.

& & ((
& & (_
-& '()

Kütle, bir objenin durum değiştirmeye karşı


gösterdiği dirençtir ve obje içerisindeki madde
miktarı ile orantılıdır. 2ğırlık ise objenin gezegen
merkezine çekiliş gücüdür ve kütle miktarıyla
orantılıdır. Bir maddenin kütlesi dünya ve ay
yüzeyinde aynı olmakla birlikte ağırlık için aynı
durum söz konusu değildir.

& & (r
-& '_)
SI Birim Sisteminde;

Kütle birimi ³kilogram (kg)´ dır.

2ğırlık birimi ise Newton (N) olarak ifade edilir ve


1 N = 1 kg.m/s2 eşdeğeridir.

& & ($
#55& 
Uzunluk, görünür ışığın bir vakum içerisinde
saniyenin 300 milyonda biri süresindeki geçişi
şeklinde tanımlanır. Uzunluk, SI birim sisteminde
metre (m) olarak belirtilmiştir.

& & (*
. & 

Hacim, SI birim sisteminde litre (L) olarak


tanımlanmaktadır.

1 L = 1 dm3

1 dm = 0.1 m

& & (+
Laboratuvarda Kullanılan Hacim Ölçen Malzemeler

& & (/

%.%& 

Kimya biliminde sıcaklık, metrik birim (SI birim


sistemi) içerisinde Celsius (oC) olarak
tanımlanmaktadır. Sıcaklık parametresi Celsius
dışında Kelvin (K) ve Fahrenheit (oF) olarak da
ölçülebilmektedir.

    V _

   _



    V _ 

& & (´
V V V V
VV  VV _ _VV

  


VV

VV

VV


VV _ VV _VV

  


_ VV VV  VV


m  

Sıcaklık Birimlerinin Karşılaştırılması

& & (0
,% &6& '()

Farklı sıcaklığa sahip iki obje arasında bir sıcaklık


transfer akışı mevcuttur. Bu transfer, her iki objenin
sıcaklığı dengeye gelene dek devam eder. Bu enerji
transfer akışına ısı denir.

& & _3
,% &6& '_)
SI birim sisteminde ısı joule (J) olarak tanımlanır. Isı
enerjisi ise kalori (cal) birimi ile ölçülür. Kalori, 1 g
suyun sıcaklığını 1 oC artırmak için gerekli olan ısı
enerjisidir ve 4.184 J eşdeğeridir.

1kcal = 4.184 kJ

& & _(
,%2& 
Birim yüzeye (alana) uygulanan kuvvete basınç
olarak tanımlanır. SI birim sisteminde basınç pascal
(Pa) olarak tanımlanır. Deniz seviyesindeki havanın
basıncı 101.3 kPa¶dır. Bu değer 1 atmosfer (atm)
birimi ile ifade edilir.

& & __
& 4-7-& 
Bilim dilinde genel olarak SI birim sistemi geçerli
olmakla birlikte, diğer sistemler de kullanılmaya
devam etmektedir. Bu nedenle sistemler arasındaki
geçiş dönüşüm faktörleri kullanılarak
gerçekleştirilmektedir.

& & _r
S2YIS2L UYGUL2M2L2

& & _$

   
    |1  
 

_*
!8-&&'()
Su ortamına deşarj edilen kirleticilerin çevresel
etkisini değerlendirirken, kirleticilerin kimyasal
özellikleri ve ortam ile etkileşimleri esas alınır.
Sularda çözünmüş ya da partiküler formda birçok
kirletici ya da doğal bileşen bulunabilir. Bütün doğal
sularda (yüzeysel sular ve yer altı suları) çözünmüş

iyonik bileşenler mevcuttur.


5&% !87&|4#
#%&  _+
!8-&&'_)
Tatlı Sularda Bulunan Başlıca İyonlar

u    



  

 
       

  40.08 20.0 › 61.0 61.0

 24.305 12.0  96.1 48.0

  39 39.0  35.5 35.5

u 23 23.0  60.0 30.0


5&% !87&|4#
#%&  _/
!8-&&'r)
Temiz suyun karakterizasyonunu ortaya koymak için
öncelikle bu bileşenlerin analizi yapılır. 2nalizin
doğruluğunu kontrol etmek için anyon katyon
dengesi kontrol edilir. 2nyon-katyon dengesinde
önemli farklılık varsa analizde bir hata vardır.
2nalizlerin kontrolünde hassasiyet aşağıdaki
denklemle kontrol edilir.

 r  r   r r  ß  V      r  r

5&% !87&|4#
#%&  _´
!8-&&'$)
Temiz bir suda az (eser) miktarda bulunan anyon ve katyonlar

u 
2lüminyum (2l3+) Bisülfat (HSO4-)
2monyum (NH4+) Bisülfit (HSO3-)
2rsenik (2s+) Karbonat (CO32-)
Baryum (Ba2+) Florür (F-)
Borat (BO43-) Hidroksit (OH-)
Bakır (Cu2+) Fosfat (PO43-)
Demir (Fe²+) Sülfür (S2-)
Demir (Fe3+) Sülfit (SO32-)
Mangan (Mn2+)


5&% !87&|4#
#%&  _0
|4##%& '()
2nalizi yapılacak herhangi bir bileşen için
hazırlanacak standart çözeltilerin ve reaktiflerin 20-
25 °C sıcaklıkta olması gerekmektedir. Çözeltiler
balon jojelerde stok olarak hazırlanmalı, mümkünse
aynı marka cam malzemeler tercih edilmelidir.
eaktifler ve çözeltiler ne kadar hassas hazırlanırsa,
deney sonuçları o kadar tekrarlanabilir ve
karşılaştırılabilir olacaktır.

5&% !87&|4#
#%&  r3
|4##%& '_)
Normalite, Çözeltinin 1 litresinde çözünmüş olarak
bulunan eşdeğer gram sayısına o çözeltinin
normalitesi denir. N harfi ile gösterilir.

 r r  r r


 r § r  §
  O    O 

Normalite = Molarite x Etki değerliği


5&% !87&|4#
#%&  r(
 8,&,!8'()
2ktivite, sudaki bileşenlerin mol bazında görünür ya
da etkili konsantrasyonları olarak ifade edilebilir.
2ktivite ve konsantrasyon çoğu zaman değişimli
olarak kullanılır. Deniz suyu, tuzlu su ve yeraltı suları
ile çözünmüş madde konsantrasyonu yüksek olan
atıksularda aktivite ile konsantrasyon arasındaki fark
fazladır. 2ktivite { } ile, konsantrasyon ise [ ]
notasyonları ile ifade edilir.

5&% !87&|4#
#%&  r_
 8,&,!8'_)
Kimyasal bileşenler arasında, kovelent bağlar, van
der Waals etkileşimleri ve elektrostatik yükler
(iyonlar arasında itme ve çekme kuvvetleri)
sebebiyle etkileşim vardır. Seyreltik çözeltilerdeki
etkileşimler elektrostatik yüklerden kaynaklanır.

2ktivite, aktivite katsayısı kullanılarak


konsantrasyon ile ilişkilendirilir. 2ktivite katsayısı
çözeltinin iyonik gücü hesaplanarak belirlenir. Her
bileşenin aktivite katsayıları iyonik güce bağlı olarak
şekildeki gibi hesaplanır.


5&% !87&|4#
#%&  rr
 8,&,!8'r)
V Î 
a VV 
V  V V  V
 V
 V VV
 VV

 ° ° ° V

V V
 °°V  VV V

 
V V° °°VVV
V
  !        
 V
  °       
_ 

4   
 4    

  V "     V    "     V
$    # V
 %V& V V&  V  V
V ÷V VVVV V O
V VVVV '"(')V   V  VV
®  Î ®  
j &V V VV
 ÷ 
V V VV
*      _  _
   
 V    V
V 

 V _
  


5&% !87&|4#
#%&  r$
 8,&,!8'$)
Elektrolitler için aktivite katsayısı hesaplandıktan
sonra aktivite ile konsantrasyon arasındaki ilişki
aşağıdaki gibidir.

Ü  §     

S2YIS2L UYGUL2M2L2


5&% !87&|4#
#%&  r*
    

r+
Gravimetrik analiz, analizi yapılacak bileşenin
numune içerisinden izole edilip stokiyometrik olarak
üretilen kimyasaldan tartım esasına göre
hesaplanarak belirleme işlemidir. Saf bir kimyasal
üretmek bazen komplike işlemler gerektirebilir. En
yaygın yöntem numunenin içerisinde analizi
yapılacak bileşeni kimyasal olarak çökeltmektir.
Sudaki çözünürlüğü fazla olan klorür ve sülfat gibi
bileşenler kimyasal olarak çökeltilip belirlenebilir.

& &# r/

Vr  V  
r  V 
r  
 
  V  
r V
       
  r O         O 

r
_r V  V 
r  V  _
r   r 
 
 V 
r 
         
r  r O     _  r  r O 

Saf olarak elde edilen BaSO4 ya da 2gCl önceden tartımı alınmış


bir filtreden süzülerek kurutulup stokiometrik orana göre hesaplanır.

& &# r´
Örnek:

& &# r0
& &# $3
    

$(
Volümetrik analizin diğer adı titrimetrik (titrasyon
işlemine dayanan) analizdir. Titrasyon, ıslak
analizde en yaygın uygulanan yöntemdir. 2tıksuların,
yüzeysel suların, içme sularının, çamur
ekstratlarının ve toprağın rutin analizinde değişik
titrasyon teknikleri kullanılır. Titrasyon prosedürü,
konsantrasyonu tam olarak bilinen çözeltinin, analizi
yapılacak olan numuneye, iki çözelti arasında
reaksiyon tamamlanıncaya kadar yavaşça ilave
edilmesi şeklindedir.
8- &# $_
eaksiyonun tamamlanması genellikle, reaksiyon
tamamlandığında renk değişikliğine sebep olan bir
indikatör kullanılarak belirlenir. Titrimetrik analizler
başlıca 5 grupta sınıflandırılabilir:

Ñ2sit-baz titrasyonları 2sidite, alkalinite, amonyum


ÑGenel redoks reaksiyonları KOİ,  _ 
_    _ 

Ñİyodometrik titrasyonlar Çözünmüş oksijen, klor, sülfür, sülfit


Ñ2rjentometrik titrasyon Klorür, siyanür, tiyosiyanat
ÑKompleks reaksiyonları Sertlik, metaller

8- &# $r
8- &# $$
8- &# $*

   

$+

9&8"88 &#'()
Fotometreler bir ışık kaynağı, filtre, numune için
küvet ve fotoselden oluşmaktadır. Filtre, her
analizde gerekli reaktifleri ilave ettikten sonra açığa
çıkan renge göre spesifik dalga boyunda bir ışık
üretmeye yarar. Işık fotoselden geçerek numuneye
gider ve numuneden geçen ışığın şiddeti analizi
yapılacak olan bileşenin konsantrasyonuna bağlı

olarak azalır.

,&- # $/

9&8"88 &#'_)
Fotosel gelen ışığın enerjisini elektrik akımına
dönüştürür. engi çok fazla olan numune daha fazla
ışık absorblar.

V V V V V+ V
V  V VA V V
V V V

. V
V ,°
 V - V ,

V   V

,&- # $´

9&8"88 &#'r)
Fotometrelerde UV ışık kaynağı bulunmaz. UV ışık
kaynağı bazı spektrofotometrelerde bulunabilir.
Kuarz küvet sadece UV bandda çalışılacaksa
gereklidir. Kuarz küvetler cam küvetlere göre daha
pahalıdır. Spektrofotometrelerde UV bandda en
fazla organik maddeler (254 nm) ve nitrat (220-275

nm) analiz edilir.

,&- # $0

9&8"88 &#'$)
Nitrat için önce 220 nm¶de standartların absorbansı
tesbit edilir ve 275 nm¶de organik maddelerin
absorbans değeri numuneninkinden çıkartılır. 275
nm¶de nitrat iyonları ışığı absorblamaz, ancak, 220
nm¶de hem nitrat hem de organik maddeler ışığı
absorblar. 2bsorbans düzeltmesinin %10¶u
geçmemesi tavsiye edilir.

,&- # *3

9&8"88 &#'*)
275-280 nm¶de sularda bulunan ve doğal organik
maddeler olarak isimlendirilen fülvik ve hümik asitler
tesbit edilir.

enkli numuneden geçen ışığın şiddeti Beer-


Lambert kanununa uyar.


 §     § 2


,&- # *(

9&8"88 &#'+)
P0=Şahit için dedektöre gelen ışığın şiddeti
P=Numune için dedektöre gelen ışığın şiddeti
e=2bsorbtivite (l/mol-cm ya da l/mg-cm)
b=Işık küvet yolu uzunluğu (cm)
c=2bsoblanan bileşenin konsantrasyonu (mol/l ya
da mg/l)
2=2bsorbans (birimsiz)

,&- # *_
&8 88:&"#'()
İlk olarak 1950¶li yıllarda literatürde geçen gaz
kromotografisi (GC), organik kimyasalların tespitinde
önemli bir rol oynamaktadır. GC, uçucu organik
madde karışımının taşıyıcı gaz ile katı fazlı bir
absorbent içeren kolondan geçerek, her bir uçucu
bileşenin ayrılmasını ve bu yöntemle ölçülmesini
sağlamaktadır. Taşıyı gaz argon, helyum, hidrojen
veya azot olabilmektedir.

,&- # *r
&8 88:&"#'_)

Gaz Kromotgrafın Şematik Diyagramı

,&- # *$
&8 88:&"#'r)

Gaz Kromotgrafın Şematik Diyagramı

,&- # **
&8 88:&"#'$)
Gaz kromotgrafi ölçüm tekniğinin daha gelişmiş bir
biçimi olan GC/MS (Gaz kromotografisi / Kütle
spektormetresi) teknolojisi de organik içerikli
numunelerin ölçülmesinde kullanılabilmektedir. Bir
bileşenin GC de ölçülebilmesi için yüksek sıcaklık ve
düşük buhar basıncında stabil olarak kalabilmesi
gereklidir.

,&- # *+
&8 88:&"#'*)
Bazı organik bileşikler, kolondan direkt geçerek
farklı bileşik ya da formlara ayrılmakta ve bu durum
GC analizini mümkün kılmamaktadır. 2yrıca GC
analizinde numuneyi direkt olarak değil solvent
ekstrasksiyonu veya farklı yöntemlerle muamele
ettikten sonra enjekte etmek gereklidir.

,&- # */
-,;&"8& ,%
%% &8 88:&"
#'()
HPLC olarak kısaltılan bu analiz yöntemi yüksek
basınç altında numune akışının geçtiği sistemlerdir.
Bu ölçüm tekniğinde ölçülecek parametreler,
buharlaştırmaya gerek kalmadan bileşik içerisinden
tespit edilebilmektedir. HPLC ölçüm tekniğinin temel
özellikleri GC ile aynıdır.

,&- # *´
-,;&"8& ,%
%% &8 88:&"
#'_)
2ralarındaki tek fark HPLC¶de çözücü bölümü ve
yüksek basınç pompasının, taşıyıcı gaz ve regülatör
nedeniyle yer değiştirmiş olmasıdır. Tipik bir HPLC
kromotogramı aşağıdaki gibidir.

,&- # *0
-
9&8 &,'()
MS olarak kısaltılan bu ölçüm tekniği spesifik
organik kirleticilerin ölçülmesinde oldukça
kullanışlıdır. Elektriksel boşalım ya da kimyasal bir
prosesle oluşan iyonlar yük-kütle oranlarında
ayrılarak ölçülmektedir.

,&- # +3
-
9&8 &,'_)

,&- # +(
 
| 
    

+_

=&
9 '()
Kimyasal analizler aynı laboratuvar şartları altında
defalarca tekrarlansa dahi her seferinde aynı
sonucu vermemektedir. Bu nedenle tekrarlanan
deney sonuçlarının istatistiksel olarak
değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla en sık
başvurulan istatistiksel metotlardan biri de standart
sapmadır.

#
852&%%<&=& , +r

=&
9 '_)
Standart sapma, bir çalışmadaki her bir verinin
aritmetik ortalamaya göre ne kadar uzaklıkta
olduğunu, bir başka ifadeyle veri dağılımının ne
yaygınlıkta olduğunu gösteren bir ölçüdür.

#
852&%%<&=& , +$

=&
9 'r)

SS: Standart sapma

Xi: i¶nci ölçüm değeri

: n sayıda ölçüm ortalaması

n: Ölçüm sayısı

#
852&%%<&=& , +*
&!,!8 ,!%,%
Standart sapma, veri dağılımı hakkında kesin
ifadeler içermez. Bu nedenle veri dağılımını
yüzdesel olarak ifade eden varyasyon katsayısı
hesaplanmalıdır. Bu katsayı, standart sapmanın
ortalamaya göre yüzde kaçlık değişim gösterdiğini
ifade eder.

Varyasyon Katsayısı = ( SS / ) * 100

#
852&%%<&=& , ++
8& <%% '()
Yapılan deneysel çalışmanın sayısı arttıkça, elde
edilen sonuçları değerlendirmek amacıyla ³dağılım´
metotlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Kimyasal analiz
sonuçlarına ait verilerin dağılımı genellikle normal
dağılıma uymaktadır. Normal dağılım, Gauss eğrisi
ya da çan eğrisi olarak da adlandırılmaktadır. Bu tür
bir dağılımda, veri ortalamasının %95 güven
aralığında bulunması gereklidir.

#
852&%%<&=& , +/
8& <%% '_)
%95 güven aralığı, standart sapma değerinin 1.96
(~2) katı hata komşuluğunu (hata marjini)
tanımlamakta olup, elde edilen ortalama değerin
güvenilirliğini ifade etmektedir.

#
852&%%<&=& , +´
8& <%% 'r)

Normal Dağılım Eğrisi

#
852&%%<&=& , +0
8& <%% '$)
   

   

   

Y
V

—   —

_—  _—


Normal Dağılım Eğrisi 2ltında Kalan 2lanlar
— —
#
852&%%<&=& , /3
8& <%% '*)

#
852&%%<&=& , /(
8& <%% '+)
Örnek: 50 adet KOİ analizinin ortalaması 220 mg/L, standart
sapması 30 mg/L olsun.

Ölçüm sonuç aralığı = 220±30 mg/L (190-250 mg/L)

Varyasyon katsayısı=(30/220)*100= %13.63

Fiziksel 2nlamı: Ölçümlerin %68¶i bu aralıktadır.

2*Standart sapma=%95 güven aralığını verir. Yani 30*2=60


mg/L 220 ±60 mg/L (160-280 mg/L) arasında ölçülen KOİ
sonuçları istatistiksel olarak %95 güven aralığı içindedir.

#
852&%%<&=& , /_
&!% '()
Tüm kimyasal analizlerin sonuçları az ya da çok
hata içermektedir. Bu nedenle hata analizi mutlaka
yapılmalı ve hatanın kabul edilebilirliği analiz
edilmelidir. Normal dağılım analizinden, %95 güven
aralığı dışında kalan değerler ayıklanabilir. Bir deney
sonucunun kesinliği ve hassasiyeti farklı şeylerdir.

#
852&%%<&=& , /r
&!% '_)
Kesinlik, kullanılan kimyasal yöntemin
tekrarlanması halinde aynı numunede aynı sonucu
elde etmekle ilgilidir ve standart sapma ile ilgilidir.
Hassasiyet ise ölçülen parametrenin gerçek değeri
ile ölçülen değeri arasındaki yakınlık ile ilgilidir. Bu
fark rölatif hata (%) olarak adlandırılır.

#
852&%%<&=& , /$
&!% 'r)
2naliz metodu kesin olsa da standart çözeltinin
doğru olmayışı, yanlış seyreltme teknikleri,
kullanılan cihaz ya da ekipmanların kalibrasyonunun
hatalı olması gibi nedenlerle hassas sonuçlar elde
edilmeyebilir. Deney sırasında hata mutlaka
olacaktır ! Önemli olan bu hataları minimize ederek,
elde edilecek sonuçların kabul edilebilir hata
aralıklarında kalmasını sağlamaktır.

#
852&%%<&=& , /*

You might also like