Professional Documents
Culture Documents
Egemen Bağiş Ve Tayyi̇p Erdoğan A Sesleni̇yorum Berli̇ne Gelmeyecekmi̇ş
Egemen Bağiş Ve Tayyi̇p Erdoğan A Sesleni̇yorum Berli̇ne Gelmeyecekmi̇ş
©Prof.Dr.Mehmet Erdaş
Ufuk Söylemez’ e dün şu kısa cevabı gönderdim: ‘ Ekonomik mucize mi? Mucize
demek, olması ihtimali sıfır, ama vuku bulduğunda bilgi muhtevası sonsuz olan
olaydır. Ekonomi de mucize olamaz, çünkü hiç kimse ekonomi de var olan kıt
kaynakları, herkesi memnun edecek şekilde, sonsuz olan tüm insan ihtiyaçlarını
karşılayacak şekilde, normal dağılım eğrisine göre, hem üretip, hem de dağıtamaz,
herkesi memnun edemez. Her şeyi bir süre ithal edebilirsiniz, bir süre imkânlarınızın
üzerinde borçlanarak yaşayıp, kendiniz bir şey üretmeden başkalarının ürettiği artı
değeri tüketebilirsiniz. Ama sonunda mutlaka bir gün sizden borcunuzu ödemenizi,
ödeyemiyorsanız neyiniz varsa, din vatan kadın çoluk çocuk ırz namus ve donunuz
dâhil, vermenizi istemezler mi? Nitekim ABD, Nuri Demirağ Türkiye de uçak
yaptığında, bırakın uçak yapmayı biz size daha modern uçaklar veririz diyerek bizim
ilk uçak fabrikasını kapattırmadı mı? Sonra da Kongreden geçiremem, İsrail den ve
Yunanistan’dan daha çok sayıda F-16’ ya sahip olamazsınız demedi mi? Hala ABD ve
İsrail izin vermeden, bir tek F-16 bile kendi irade ve imkânlarımızla üretemeyiz,
sadece montajını yaparız.
Türkiye de, ekonomik mucize den bahseden din iman taciri AKP liler, kesecek
kurban bulamayan halka cevap versinler önce. Yaklaşan Kurban Bayramı için
kesilecek kurban bulunamadığı için kurban fiyatları ilgili kurumlarca açıklanamıyor ve
nereye gittiği nasıl harcandığı şüpheli kurban bağışları da toplanamıyor. İşte size
sözde dindar AKP nin ekonomik mucizesinin sonucu bu değil mi? Bir gün gelir,
Türkiye’ de ekmeklik buğday, ekecek domates tohumu dahi bulunamaz olur; tarım
ülkesi olarak kendi kendinize yeterli tarım ve hayvan üretimi yapmak milli hedefinden
vazgeçip de KSS nin dayatmasıyla her şeyi ithal ederseniz, bir gün açlık tehdidinden
de kurtulamazsınız. Japonya neden pirinç ekmekten vazgeçmiyor dersiniz? Japonya
pirinç ekmeyip de Afrika dan ithal etse, Afrika da hiç açlık sorunu kalmazdı.
Milli Gelir kavramı, sözde, herhangi bir ekonomide, bir yılda veya belli bir zaman
periyodunda, üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplam (miktar x fiyat) değerini ifade
eder. Bu ne demektir? Örneğin bir hasta hastanede bakılırsa, doktor hemşire ilaç yatak
vs. tüm giderler Milli Gelir hesabına girer, ancak hasta evde bakılırsa hiç hesaba
katılmaz. Başkalarının karasularında tuttuğunuz Balık ve başkalarının topraklarında
faiz sömürüsü ile elde ettiğiniz gelir sizin Milli gelirinizi artırır ama başkalarını aç
bırakır, çevreye zarar verir, iklim değişir, gelecek nesillerin hayat hakkına tecavüz
edilir. Bunlar hep ihmal edilir. Japonya pirinç ekmeyip de Afrika ülkelerinden satın
alsa, Afrika da hayat kalitesi yükselir.
Fiyat dediğiniz ölçü birimi sözde arz ve talep kesişmesiyle piyasada oluşur, ama
tekelci piyasalarda fiyat oluşumu arz ve talep dengesine göre değil, kar
maximizasyonu hedefine göre belirlenmektedir. Dünya da kullanılan para birimlerinin
hiç biri gerçek varlık değerlerini ölçemez, çünkü para miktarı Merkez Bankalarınca
istenildiği gibi artırılıp azaltılabilmektedir. Para değerinin ve piyasalardaki para
miktarının az ve çok artması veya azalması, değer artışı ve azalışı tamamen uygulanan
ulusal politikalara bağlıdır. Küresel anlamda bir sosyal fayda ve maliyet kavramını,
beka (sustainibility) ve istikrar/ kararlılık (stability) kavramlarını ekonomi ve finans
kitaplarında bulamazsınız. İnsan ihtiyaçlarına ve tabiatına aykırı olarak, insan emeğine
ve hayatın gerçek anlamına tamamen yabancılaştırılmış bir faiz ve zaman
otomatizması ile kölelik sistemi, küresel siyonist sermaye hükümranlığı ekonomi ve
finans kitaplarında bilim diye okutulup, gençlere gelecek nesillere öğretilmektedir.
Bugünkü sosyal bilimlerin din deki deney ve ispata değil de vahye, inanmaya dayanan
bilgi türetme yöntemlerinden pek farkı yoktur. Peygamberlerin ve kutsal kitapların
hedefi olan insanlığın barış ve huzur içinde bir arada yaşaması ve bekası hedeflerinin
yerini, sadece güç sahiplerinin, para ve sermaye sahiplerinin kölelik öğretileri,
insanlığın çoğunluğunu hem de kendi rızaları ve reklam kontrollü bilinçaltı istekleri ile
boyun eğdirilmelerini sağlayan modern kölelik öğretileri almıştır. Nobel ödülü alan
iktisatçılara neredeyse peygamber gözüyle bakılmakta değil midir? Peki o halde,
neden 2008 Küresel finans krizini, onu hazırlayıp planlayanlardan başka hiç kimse
önceden tahmin edememiştir. Nitekim, 11 Eylül 2001 Terör olayını da planlayanlardan
başka kimse bilmiyordu.
ODTÜ den Endüstri Mühendisi olan Ayhan Özdemir den aldığım katkıyı aynen
yayınlıyorum. Yazdığım konular hakkında bilgi birikimi ve tecrübesi olan
okuyuculardan aktif olarak katkılarını bekliyorum.
Bu GDP hesaplaması konusunda daha önce birkaç örnek verdim. Konuyuda yetkili
kişiler ile tartıştık zamanında. Gayrı Safi Milli hasıla toplam degerı o ulkedekı tum
ıhracat ıthalat bankacılık ulasım vergı harcamalar maaslar turizm gelırleri yatırımlar
uretım gıbı kayıt altına alınan tum parasal degerlerın toplamıdır. Bu toplam degerıde
o ulkedekı nufusa boldugunuzde kısı basına dusen gelır degerı bulunur. Gayrı safı
mıllı hasıla degerının buyuk olması o ulkenın zengınlıgıne bır ısarettır. Nufusun az
olmas bu degerın yuksek cıkması ıcın bır avantaj saglar. Islemlerın kayıt altına
alınması ne kadar ıyı ıse bu degerlerı hep yuksek cıkartır.
Şimdi birkaç ornek vereyım: arabanızın lastıgı patladıgında kendı basınıza baska
yerden fatura karsılıgında bır hızmet almadan tamırını yaparsanız sızın bu GSMH
degerıne katkınız sıfıra yakındır. Ancak telefon acıp bır servıs gelıp bu lastıgı tamır
edıp ustunede fatura kesmıs ıse bu ıslemın GSMH’ya katkısı daha fazladır.
Evınızde maasını bankadan odedeıgınız bır ascı var ıse buna odenen her maas
GSMH’ya artı deger katar. O asci ile evlenır bu sefer ascı sıze yemeklerı bır es olarak
yaparsa GSMH hesaplarına gırmez.
Bu orneklerı cogaltmak mumkun.
GSMH hesaplamalarında bır baska konuda ulkedekı bankacılık borsa gıbı fınansal
ıslemlerdekı sıkıntıdadır. Off Shore hesaplarının en yogun olarak kullnıldıgı bır yerde
veya borsasında yabancıların vergı vermeden cırıt attıgı bır ulkede tum bu kayıtlar o
ulkenın GSMH hesaplarına dahıl edılır.
Ancak buradakı paradan o ulkede yasayanların haberı bıle yoktur. Hong Kong gıbı
bır yerde kara paranın aklandıgı, off shore hesaplarının kolaylıkla dondugu, nufusu
cok yuksek olmasına ragmen resmı rakamların kasıtlı olarak dusuk gosterıldıgı bır
yerde kısı basına mıllı gelırın 42bin USD olması çok normaldır.
Arap ulkelerınde de durum farklı degıldır. Sadece petrol satan bır ulkede cıvı, toplu
ıgne bıle uretılemıyorsa, ulkede yasayan yabancı nufus yerlı nufustan fazla ıse trafık
polısın ıtfaıye mudurun yabancı hostesın kaptanın yabancı ıse, senın GSMH yuksek
olmus ne yazar.
Zengınlıgın gostergesı bana gore alım gucudur. O ulkedekı alım gucu gercek zengınlık
gosstergesıdır bana gore. Buda ayrı bır konudur.
Bır soruda, Japonyada aynı işi yapan bir işçi 2000 usd, Türkiye’de 400 usd Çin’de 50
USD alıyorsa buna karsılık Suudi Arabıstan’da hıc ıs yapmayan bır Suud’lu yattıgı
yerden 7000 usd alıyorsa hangı ulke zengındır. Japon kendı uretımı hesap makınası
pahalı dıye Çin malı Casıo alıp, Çın imalatı telefonu kullnırken, Toyota marka araba
almak ıcın bır kac yıl calısırken, aldıgı arabanın yakıtı pahalı dıye kullnaamaktan
cekınırken, Suudlu hıc bır uretım yapmadan TOYOTA arabaları 2 yılda bır degıstırıp,
6 sılındır ıyı degılmıss 8 sılındırı ıyı gıder deyıp karıkoca SUV ıle gezerken hangısı
zengın oluyor.
Suud Dunyaada GSMH olarak Japonyanın kac sıra altındadır?
Ayhan Özdemir Endüstri Müh-1982“
Bu yorumdan sonar Egemen Bağış ve Tayyip Erdoğan a seslenmek istiyorum:
Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürü ile Meslek Okulları, Yüksek
Öğretim genel Müdürü ve YÖK BAşkanını gönderin Alman lar la ortak eğitim
kurumları kurulsun. Türk gençlerinin %70 i işsiz Berlin de! Almanca öğrenmekle iş
bitmiyor, meslek sahibi olmak gerek! Siz yarım yamalak Akademi tahsilinizle, hiç
yabancı lisan bilmeden Başbakan oldunuz ama herkes o kadar şanslı değil! Egemen
Bağış kalkmış akışl veriyor, Almanca öğrenin, Alman geleneklerine örf ve adetlerine
uyun en iyi okullarına gidin diye. Davulun sesi uzaktan hoş gelir, sen gel de burada bir
yaşa bakalım Egemen Bağış! Seni insane yerine bile koymayan ‘Leitkultur’
düşünceleri ile sizi aşağılık insanlar olarak gören ırkçı Alman la gel sen komşu ol yaşa,
geleneklerine uy! Hariçten gazel okuma, gel de burada yaşa biraz sonra konuş. Önce
problemleri yerinde gör öğren! Öyle hep ABD ve İsrail ne derse onu harfiyyen
yapmakla dvlet adamı olunmaz!
Başbakan, Bir daha Berlin’ e gelmem demiş 3-0 yenildiğimiz Milli maçtan sonra!
Size gel diyen, davet eden mi var?
Yüzünüz mü kaldı Berlin’ e gelecek?
Milletin parasını çarçur etmemiş olursunuz zırt pırt uçağa atlayıp gezmemekle! Oturun
da ülkenin sorunlarını çözün! Kürt açılımı ile bir yere varamazsınız. Ben de Türk
açılımı, Yörük, Türkmen açılımı istiyorum. Siz Gürcü Arap milliyetçiliği
yapıyorsunuz! Kültür Bakanı, İBB Başkanı, dah niceleri sizin gibi Gürcü değiller mi?
Size menfaat sağlayan Üsküdar Yeni Valide Vakıfbank Şube Müdürlerini hemen terfi
ettiriyor, önemli görevlere getiriyormuşsunuz! Aynen İBB Başkanı iken de aynı
yöntemle Fiziksel Engelliler Vakfına, ihale bedellerinden %10 lar aktarmadınız mı?
Siz hiç bir zaman adil ve çağdaş bir devlet adamı olamazsınız ve Türkiye yi
kalkındıramazsınız, ama nedense milleti kandırmak için partinize, daha doğrusu
menfaat şebekenize ‘Adalet ve Kalkınma Partisi’ adını vermiş, çevrenizi ailenizi
zenginleştirip, Egemen Bağış, Cüneyt Zapsu gibi dünyadan habersiz olanların lisan
bilgisine sığınarak devlet yönetiyorum sanıyorsunuz. Onlarda sizin için Amerikalılara,
Tayyip Beyi iyi kullanın , deliğe süpürmeyin diyorlar! Bunları nasıl hangi vicdan ve
insanlıkla kabul edebiliyor ve hala gerine gerine ‘One Minute’ showları ile reklamınızı
yapabiliyorsunuz?
Siz bırakın Müslümanlığı ahlaklı dürüst bir insan iseniz haydi açıklayınız kamuoyuna
gerçekleri?
Vaktiye size İBB makam odasında, Lisan bilmek ne kadar önemliymiş dediğimde, sağ
elinizi havaya kaldırıp
- Boşver yaaa! Ben tercüman kullanırım demiştiniz!
Şimdi yetinin bakalım ‘one minute’ show larıyla! Türk milletini kandırsanız da Allah’I
nasıl kandıracaksınız?
O haksız edindiğiniz malların hesabını, hamal bir ipin hesabını veremez iken, siz nasıl
vereceksiniz?
Siz Türkiye’ de en son Başbakan olacak; yetersiz bilgi birikimine, eğitim ve tecrübeye
sahiptiniz. Nasıl Başbakan oldunuz?
Kimlere ne vadettiniz?
Ne kadar eğitimsiz beceriksiz hünersiz kimse varsa onları önemli makam ve
mevkilere getirdiniz. Yazıklar olsun! Hiç bir şey gzili kalmaz, siz de bir gün kendi
nefsinizle kendi yaptıklarınızla hesaba çekilirsiniz elbette!
Deveye diken….
Öyle mi?
11-12.10.2010 Berlin
Ads by Google
Toll was Blumen machen
Überraschen Sie Ihre Geliebte mit einem schönen Blumensträuß!
www.tollwasblumenmachen.de