You are on page 1of 10

John BEDİNİ bedava enerji üreten bir prototip jeneratöre sahip.

Cihaz, masasının üzerine bir başka tahtaya sabitlenmiş küçük bir 12 V D.C. elektrik motoru
ile çalıştırılıyor. Cihazın motoru, tamamen doldurulmuş bir batarya dışında başka hiçbir güç
ile beslenmiyor. Besbelli ki, motor batarya ile çalışıp onunla besleniyor. Klasik düşünceye
göre, batarya bitince motor da duracak.
Büyük olasılıkla böyle düşündüğünü söylüyorsundur. Fakat bu her zaman geçerli değil. Şu
kesindir ki John BEDİNİ ne yaptıysa cihaz hala atölyesinde çalışıyor. Cihaz bilinen elektrik-
fizik kanunlarıyla çalışmıyor. Cihaz bilinen elektrikli motor ve jeneratör kanunlarına göre de
çalışmıyor fakat çalışıyor işte.
Ve çok karışık da değil. Olayın özünü kavradıktan sonra epeyce basit bir iş.
Nikola TESLA ‘nın 1900 yılından önce “Colorado Springs”’deki deneylerinde bulmuş
olduğu elektromanyetik kurallarına göre çalışmaktadır. Nikola Tesla ’nın işaret ettiği gibi, boş
vakumun - diğer deyimle saf boşluğun – içinde kaynamakta olan enerji nehir ve okyanusları
olduğu gerçeği sayesinde çalışmaktadır.
Vakum uzay-zamanın saf, ağırlıksız yük olması gerçeği ile çalışmaktadır.
Yani, vakum çok yüksek scalar bir potansiyele sahiptir - çok gerilimli bir durumda. Bu
korkunç büyüklükteki kilitli enerjiye faydalı bir biçimde erişebilmek için, kişinin yapması
gereken şey onu aniden çatlatıp kırması ve sonucunda ortaya çıkan vakum titreşimlerine
erişmesidir. Bunu yapmanın en güzel yolu, vakumun içinde rezonans yapan bir şeyi
yakalayıp, vakumun kendi titreşen gerilimine erişmektir.
Başka deyişle, biz bir şeyi rezonans frekansında titreştirebiliriz ve, eğer o şey vakum
içerisine gömülüyse, osilasyon titreştirdiğimiz gömülü sistemden enerji elde etmeden,vakum
gerilimi rezonansına erişebiliriz. Yani bize aslında gerekli olan, vakumun en derinliğine
gömülmüş olan bir şey, yani, “vakum” hareketini “kütle” hareketine dönüştüren bir şey .
Şimdi, bütün şarj edilmiş partiküller ve ionlar onları dolduran şarj edilmiş akıları tarafından
vakuma dahil edilmiştir, böylelikle gerilmiş salınımlar – ki, bunlar vakum salınımlarıdır –
eğer yüklü partiküller veya iyonlar sistemi eşzamanlı olarak bizim erişim “potansiyeli” ile
rezonansa getirilirse, şarjlı parçacıklar veya iyonlar tarafından kütle hareketinin normal
enerjisine dönüştürülebilirler. Bu amacımız için ionlardan oluşan bir sistem kullanalım.
Öncelikle, salınımla şoklamayı arzu ettiğimiz bir sürü yüklü iyonları bünyesinden
tutabilecek bir depoya (akü) ihtiyacımız olacaktır. Aynı zamanda bir sürü iyonu tutabilecek,
büyük kapasiteye haiz bir şeye ihtiyacımız var.
İçi elektrolit dolu sıradan bir akü bu amaçta işimizi görür. Yaygın olarak bilinmemesine
rağmen, sıradan kurşun-asit aküsü, 1 – 6 MHz kadar bir rezonans iyonik frekansa sahiptir!
Yapmamız gereken tek şey, elektrolit içindeki iyonların rezonans frekanslarına şok salınım
uygulamak ve “tetikleme” potansiyelimizin zamanını iyi ayarlayarak, akımı gerektiği Şekil :
de “sifonlamak”tır. Ardından, sistemi tetiklemeye devam etmek için potansiyel eklemeye
devam edersek, “bedava elektriksel enerjiye” tekabül eden bütün enerjiyi elde edebiliriz.

Acrobat Reader Sayfası 65


Enerjinin serbest dahili şarj işleminin ardından, canlı ortamda devre veya sistem fazla gelen
negatif EM enerji serbest girişten devreye ortam(lar)dan girdiği söylenir, aşırı gelen negatif
EM enerji normal pozitif EM enerjisine çevirir, fazla olan pozitif enerjiyi yüklere dağıttığını,
ardından COP>1.0 bir ısıtıcıya eşdeğer davrandığını söyledi. Aynı Şekil : de, cihaz çıkışına
yük bağlamakla küçük pozitif enerjinin ilave edilmesiyle - negatif enerjinin başlatılması için
gerekli – sistemin çıkış yükünün bir parçası olarak, cihaz pozitif geri beslemenin kontrol
altına alır ve COP< sonsuz bir güneş enerji pilinin diziliş tavrı harici çevredeki solar
radyasyon, cihaz tarafından ayarlanan bütün pozitif enerji girişine, çıkışına veya gerçekten
daha fazla kaybolandan çok vakumdan negatif EM enerjisinden alınır. Tekrar vurgulayalım,
bir solar pilinde halen, bilinmemesine karşılık gerçektir uzaydan gelen enerji bir serbest alan
form bildiricisidir ve sadece “EM Güç Alan Enerjisi” solar hücresine geldiğinde şarj edilmiş
yığın öncü enerji ile birbirini etkileterek geldiği söylenir.

Sayfa 53

Elektron kümesinin akımını değiştiren devrenin bütün bölümleri, önceden gelen enerji şarj
edilmiş kütle ile birbirini değiştiriyor ve etki ediyor. Kısacası, cihazın içinde uzaktaki eklene
bilinir EM form güçü biz bir devrenin bütün parçalarını öyle maniple edip ( başka bir
mükemmel önder teori bölümleri empedansız olabilir )

Pozitif enerji akışı devrede bir empedans elemanı oluşturur ??? ( pozitif bir empedans veya
pozitif bir direnç misali ), enerji çıkışında bir kayba yol açar. Negatif enerji akışı devrede bir
negatif empedans elemanı oluşturur ??? ( negatif bir empedans veya negatif bir direnç misali )
enerji girişinde bir kazanca yol açar. Dış çevreden serbestçe dolaşan ve fazlaca gelen negatif
enerji empedansın bir kısmından devreye akar. Meydana gelen bu oluşuma/işleme kısaca
“Emvironmental Amplification” veya “E-amp” olarak adlandırıla bilinir. Burada icadın en
büyük keşfi ve uygulaması yatmaktadır ??? . Bizi bunu aşağıda açıklıyoruz.

Pozitif enerji akışı aslında, akış hattından dış çevreye giden yoldan ayrılır ( veya uzağa doğru
yayılır ), dışarıya ve yayının ( propagandanın ) dışına. Bundan dolayı, saf bir iletkenlik
değiştirilmiş dalga boyu olarak “Enerjiyi içeride tut” iletkenin altında yayılımın boyunca,
diğer değişle, sistemin dışındaki yani evrendeki enerjiyi kayıp sistem olarak ayrılmayı ve
yayılımı önlemek içindir. Devrede, bakır yollardaki herhangi bir empedans, iletkenliği azaltır
ve orada bir “içinde tutma” olayı oluşur, böylece olgu farklılaşır ve pozitif enerjiyi takip eden
bazı dışa yayılımlar sistemin dışına çıkar, burada da sistem kayıpları başlar. Pozitif enerjiyi,
gerçek devreden geçerken ( biraz empedansa sahip olan bir devre ) çevrenin içine giren öncü
bir enerji, akıştan değişime uğrayan veya kaybolan benzer bir enerji takip eder. Bundan
dolayı, daha az pozitif enerji akışı sistem tarafından kullanılabilen iş yapabilen enerjidir ve
bütün kaynaklar tarafından enerji kaynağı olarak aktarılır.

Negatif enerji, dış çevreden yakın çevreye yayılma yapan yolun baştan yakını ( veya tabip
edilen ). İletken harekete geçerek dış çevreden gelip içeri girmeye çalışan enerjiye ” içeri akan
aşırı negatif enerjiyi tut” görevini görmeye başlar. Yayılımın yolu üzerindeki devredeki
herhangi bir empedans, dışarıdan gelen akışa doğru kaçmaya çalışan negatif enerjinin “geri
dönüş ” ‘ünü aza indirger. Negatif enerji, ard arda empedanslarla dolu devrenin içinden
akarken negatif enerji ilave eder dışarıdaki ortamdan gelenler bu empedanslara. Bu nedenle,
“tasarlanan giriş” nokta veya bölümde girenden çok çıkan fazla negatif enerji fazla akımını –
Aşırı enerji E-amp ‘ın serbest döşeme etkisi ile oluşur. Uygun bir aküyü ( kapasitör veya
batarya ) şarj etmek için kullanılan negatif enerji çıkışı, pozitif enerjiye dönüşür. Pozitif enerji
deposu, üründen şebekeden gelen enerjiden daha çok iş yaptırıla bilir/randımanlı dağıtabilir –
özgürce hareketli çevreden alınır. Bir pozitif enerji sisteminde sistem enerjiyi aktif çevreye
dağıtıyor. Negatif sistemde, aktif çevreden sisteme enerji dağıtılır.

Eldeki sistemden geçen uygun pozitif enerjinin akışı çoğaltabilmek için, sistemin seri
empedans(lar)ını azaltmal indirgemek gerekir. Eldeki sistemden geçen uygun negatif enerjinin
akışı çoğaltabilmek için, sistemin seri empedans(lar)ını çoğaltmak gerekir. Cihaz, devrenin
direnç elemanlarıyla negatif enerjinin bir birlerini kasten etkilemeleriyle, bu özelliği kendisi
için yeni bir davranışla sömürür. Bu şartlarda oluşan, hareketli harici çevreden içe akan aşırı
negatif enerjiyi tahrik ederek/uyararak kozmik enerjiyi yükseltir.Cihaz, bunu asimetrik tekrar
ölçümle yaptığını demek istiyor. Kuantum alan teorisinin serbest prensip göre ayarlamak, alan
ölçü teorisi ve çift ortak elektrodinamikler, asimetrik tekrar ölçümlendirmelerin güç yerine
gelmedikten sonra çalışmaya ihtiyaçları yok. Bu şeklide, cihaz enerji yükseltmesini /
çoğaltmasını asimetriksel ölçümle yapıyor, işin/çalışmanın giderine gerek duymadan.

İcadın yeni yüzü, normal devrelerin bütün empedans parçalarından daha farklı bir kullanım –
kapasitif, endüktif ve reziztif parçalar – negatif enerji akımını yükseltme / amplife etme
parçası veya “E-amp” parçası var, böylece yerel vakum çevresinden sistemine giren ve bir
birini etkileyen negatif enerji gittikçe artar.

Negatif empedansların serisinde/ardında pek çok cihazdaki devrenin tavrı, her birinin
yükseltme işlemine katkıda bulunan her bir uygun olan negatif enerji sisteme akar bataryaları
veya kapasitörleri şarj etmeye hazır olur. Şarj olmuş olan bataryalar veya kapasitörler negatif
enerjiyi pozitif enerjiye çevirirler.

Sistemin endüktif ve reziztif parçaları ilave edildiğinde ( sayısı artırıldığında ), icadın bu


alışılmamış özelliği, şarj işlemi sırasında kapasitörün veya bataryanın içindeki yerel vakum
ortamını değişikliğe uğratır, böyleyken bu diğer güçü yükseltilmiş negatif enerjinin sisteme
girişi yönlendirilmiş (localized) istikamet olan vakum bölgesinin içinin batarya yada kapasitör
olduğunu söylüyor.

Bölüm 1 : Arka plan Bilgiler ‘in materyal kavramını örneklemek için Şekil : 17-25 resimleri
sunulmuştur. Şekil : 26 - 35 cihazın diğer detaylarını resmeder. Şekil : 17 ‘de süper sistemin üç
öğesinin ilişkileri gösterilmektedir;

Şekil : 17
Şekil : 18 ‘de süper sistemin aktif vakum ve eğimli uzay-zamanından geldiğini varsayarak
standart elektrodinamiği ve elektrik mühendisliği modeli gösteriyor, böylece bir çok
fonksiyonların ve işlevlerin bu cihazın ilk işi ve uygulamasından geldiğini varsayıyor;

Şekil : 18

Şekil : 19 ‘da, normal elektrik güç sisteminin operasyonunun ( işlevinin ) COP <1.0 olduğunu
gösteriyor;

COP = Coefficent Of Performance ( Performansın Katsayısı )

Şekil : 19
Şekil : 20 ‘de, COP = sonsuz modunda solar ile beslenen elektrik güç sistemi görülüyor.

Şekil : 20

Şekil : 21 ‘de ortak ısıtıcı pompanın iki baraj tarafından beslenmesi görülüyor.

Şekil : 21
Şekil : 22 ‘de cihazın COP>1.0 modunda çalışmasının diyagramı görülüyor;

Şekil : 22

ve Şekil : 23 ‘de cihazın COP = sonsuz modunda çalışmasının diyagramı görülüyor.

Şekil : 23
Şekil : 24 ‘de negatif enerjinin empedanslı bir kısımdan/bölümden keskin bayır/eğim için
geçerken/akarken yükselten / amplife eden mekanizma görülmektedir.

Şekil : 24

Şekil : 25 ‘de keskin bayır/eğim için, empedanslara ve yükselten / amplife ettiğini gösteren
devre elemanları görülüyor.

Şekil : 25
1.1. KOZMİK ENEREJİ ÜZERİNE – DOĞAL VE YENİ KARAKTERE SAHİP

1.1.1 Güç Elektik Mühendisliği Modelindeki Kusurlar

Şekil : 17 ‘de doğanın, hatsız bir şekilde organize ettiği bir süper sistem modeli resmediliyor.
Şekil : 17 aynı zamanda vakumun ( uzayın ) ardında olan, birbirini etkileyen eğimli uzay ve
fiziksel sistem görülüyor. Süper sistem, fiziksel sistemden, aktif yerel vakumdan, uzayın
eğiminden meydana gelmiştir,hareketlidir ve diğerleri de hareketlidir ( “Hareketli” burada
genel olarak zamanın ötesindeki değişiklikler için örnek verilmiştir ). Fiziksel sistem ve
hareketleri gözlene bilinir. Diğer iki süper sistemin bileşenleri – uzayın eğriliği ile hareketi ve
yerel vakum ile hareketi – gözlene bilinir değil. Süper sistem modelinde, iki gözlemlenemeyen
bileşenler ( aries ) gerdeğe/halce neden olurlar; fiziksel sistemin içindeki tanıdık değişiklikler
“etki” nin yansımalarıdır.

Şimdi Şekil : 17 ile Şekil : 18 ‘ karşılaştırınız. Şekil : 18, standart elektriksel güç mühendisliğin
(EPE = Electrical Power Engineering ) modelinin, düz yerel uzay ( boşluk zaman) yavaş
işleyen vakum varsaydığını gösteriyor. 1916 ’da genel görüşler, düz yerel uzayzamanını ( Dört
boyutlu düzlem 1.- Yükseklik, 2.- Genişlik, 3.- Derinlik ve 4.- Zaman ) tahrif etmeye
başladılar. Partikül fiziği de hareketsiz derecesindeki vakumu 1920 ‘de tahrif etmeye başladı.
Üstelik, EPE negatif enerji girişinin olmadığını var sayıyor; bunun aynı zamanda sahte bir
varsayım olduğunu, Dirac ‘ın 1928-1930 yıllarındaki elektron teorisinden beri negatif enerjini
fizikte bilindiği ( fakat kullanılamadığı yada tamamının kullanılamadığı ) ifade ediyor. Yerel
standart çevrelerdeki ektiyi, bu üç hatalı varsayımlarından dolayı EPE modelinden elimine
edildi. Kısacası, Şekil : 17 ‘deki resimi, süper sistemi EPE ayrı ayrı çok yönlerden inceleyip
hatalı varsayımla dışarıdan enerji almanın mümkün olmadığını iletir.

Yine de, gözlene bilinir fizik sistemin ve onun gerçek hareketinin bütün değişimleri, hareket
etmeyen/az hareket eden süper sistemin parçaları birbirlerini etkilemeye devam eder.

acrobat sayfa69

You might also like