ZKZ -E 9214, PvSt

ZAMAN, Sprendlinger Land Str.107, 63069 Offenbach

Lübnan’ın yeni hükümetine Dinç Bilgin’e Etibank
10 zirve tehiri 07 davasında 5 yıl hapis
Dış Haber

Ekonomi
Lübnan’da siyasî belirsizliğe çözüm Etibank’ın eski sahibi Dinç Bilgin,
aranıyor. Başbakan Erdoğan, Suri- nitelikli dolandırıcılık ve zimmet suç-
ye Cumhurbaşkanı Esed ve Katar larından 4 yıl 10 ay hapis cezasına
Emiri El Tan, dün Şam’da çözüm çarptırıldı. Oğlu Önay Şevket Bilgin’e
bulmak için üçlü zirve düzenledi. de 3 yıl 2 ay hapis cezası verildi.

18 OCAK 2011 SALI NR. 15969 FÝYATI: 1 EURO WWW.EUROZAMAN.COM

Zorunlu askerliği kaldıran Almanya’yı

göçmen kökenli gençler koruyacak
Almanya 1 Mart’tan itibaren zorunlu askerliği kaldırarak, paralı ve gönül- yeri bile bulamamış olan Türk kökenli gençler
lü askerlerden oluşacak “profesyonel ordu” sistemine geçiyor. 15 bini gö- oluşturuyor. Nitekim, Köln, Frankfurt, Dort-
mund, Berlin gibi Almanya’nın büyük kentle-
nüllü, 170 bini paralı toplam 185 bin askerden oluşması düşünü- rinde 18 yaşından küçüklerin yaklaşık yüzde
len silahlı kuvvetlerdeki paralı askerlik imkanından en fazla işsiz 50’si göçmen çocuk ve gençlerinden oluşu-
yor. Die Welt gazetesi de konuyu, “Ülke sa-
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Alman meslektaşı Peter
Ramsauer ile birlikte Münih’te dün BAU 2011 fuarının açılışını yaptı.
gençlerin faydalanacağı tahmin ediliyor. İşsiz gençlerin başında vunmasını toplumun alt kesimi üstlenecek”
ise çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu göçmen kökenliler geliyor. başlığıyla sayfalarına taşıdı. Gazete, zorunlu

Münih’te ‘soğuk askerliğin kalkmasıyla toplumun orta kesimi-

ni oluşturan Almanların büyük çoğunluğunun

rüzgâr’ yorumuna ZİVER ERMİŞ KÖLN

- Almanya, mart ayından itibaren zorunlu askerli-

ği kaldırıyor. Alman hükümetinin, Alman Silah-
milyar Euro tasarruf etmeyi planlıyor. Konuy-
la ilgili açıklamayı yapan Federal Savunma Baka-
nı Karl-Theodor zu Guttenberg, zorunlu askerlik ko-
üniforma giymeye yanaşmayacağına dikkat çeke-
rek, “Silahlı kuvvetlerdeki iş, başka yerlerde şansı ol-
mayanlara cesaret, umut veriyor.” görüşüne yer verdi.
sıcak tepki lı Kuvvetleri’nde reforma gitme kararı sonucunda, zo-
runlu askerliğin yerini, paralı ve gönüllü askerlerden
nusunda anayasa değişikliği yapılmayacağını, ancak 1
Mart 2011 tarihinden itibaren Almanya’da, sadece gö-
Askerlikte “Üniforma içinde vatandaş” anlayışının ge-
ride kaldığını, artık, “Üniforma içinde kariyer” anlayı-
nüllü olarak askerlik yapmak isteyenlerin askere alına- şının geleceğini vurgulayan gazete, insanlık tarihinde
- Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, oluşacak olan “profesyonel ordu” alacak. Bu şekilde as-
Almanya Ulaştırma, İmar ve İskan Bakanı ker sayısı da 240 binden, 185 bine düşürülecek. Bun- cağını açıklamıştı. hiçbir zaman toplumun üst kesimlerinin gönüllü ola-
Peter Ramsauer ile birlikte Münih’te dün başlayan ların 170 bininin paralı, 15 bininin ise gönüllü asker- Uzmanlar, Almanya’da zorunlu askerliğin kaldı- rak askere gitmediğini hatırlattı. Paralı askerlik mesle-
Uluslararası İnşaat ve Yapı Malzemeleri Fuarının lerden oluşacağı öngörülüyor. Yeni askerlik süresinin rılması ve paralı askerliğe geçilmesinin, özellikle işsiz ğinin, ömür boyu iş güvencesi de sunduğuna dikkat çe-
(BAU 2011) açılışını yaptı. Demir’in Bakan Ramsa- ise 23 aya kadar sürmesi bekleniyor. İlk aşamada 2014 gençler için yeni bir şans doğurduğunun altını çiziyor. ken Die Welt, ayrıca askerlik mesleğinin toplumda bü-
uer ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, bir yılına kadar yapılan planla Almanya, eskiye oranla 8.3 Bunların önemli bir kısmını ise, kimisi meslek eğitim yük bir saygınlık nedeni olduğunu da kaydetti. -07
gazetecinin son dönemde iki ülke arasında ‘’soğuk
rüzgarlar estiği’’ yorumuna her iki bakan da karşı
çıktı. Demir, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişki-
lerin her alanda, özellikle ekonomi alanında, çok iyi
olduğunu ve Almanya’nın Türkiye’nin AB üyeliğine
destek verdiğini söyledi. Kısa süre önce Türkiye’yi
ziyaret ettiğini belirten Ramsauer da, Berlin ile An-
kara arasında hem praktikte hem de teoride soğuk
‘Türk-Alman ilişkile- Arena’daki ‘organize’ Maraş’ta yangın faci-
rüzgarlar esmediğini ifade etti. -GÜNDEM 05 rinin merkezinde Al- olayın Galatasaray ası: Mehmet ve Mu-
manyalı Türklerin camiasına mal edilme- hammet kardeşler
refahı yok’ -05 mesini istedi. -09 hayatını kaybetti. -03
Tunus’ta siyaset işliyor
ordu sürecin dışında
- Hayat pahalılığı, işsizlik ve yolsuzluğa karşı baş-
FOTOĞRAF: ZAMAN, MÜHENNA KAHVECİ

layan ayaklanma üzerine devlet başkanı Zeynel

Abidin bin Ali’nin 23 yıllık iktidarını bırakarak terk
ettiği Tunus’ta, hükümet kurma çabaları sürüyor. İç
Gömülü
karışıklığa rağmen, ordunun yönetimi ele geçirmeye
yönelik bir girişiminin olmadığı belirtiliyor. Edini- cephaneliği
len bilgilere göre ordu, ülkedeki karışıklığın bir kaos
ortamına dönüşmesini önlemek için birçok şehir-
de güvenlik kontrolünü ele aldı. Ancak siyasi sürece
bu kez
müdahil olmadı. Karışıklık çıkarmaya çalışan çete-
lerden büyük bölümü ise yakalandı. -DIŞ HABERLER 11 jandarma buldu
TANJU ÖZKAYA İSTANBUL

İslam’ı referans alarak, - Terör örgütü PKK’nın 17 aske-

ri şehit ettiği Aktütün Jandar-
ma Karargâhı’nın yakınında envanter
akıl çerçevesinde dışı silah, mühimmat ve çok sayıda pat-
layıcı madde ele geçirildi. Türk Silahlı

hizmet sunuyoruz Kuvvetleri’nin (TSK) döküm kayıtların-

da olmayan malzemelerin, askeri birlik-
ler tarafından bulunması özel bir anlam
- Diyanet İşleri’nin yeni Başkanı Prof. Dr. Meh-
met Görmez, önümüzdeki döneme ilişkin ça-
lışmalarını Aksiyon Dergisi’ne anlattı. Teşkilata yeni
taşıyor. Zira, Ergenekon sanıklarının
avukatları Poyrazköy ve Zir Vadisi’nde
di- namizm getirmeyi hedefleyen Görmez, ele geçen kayıt dışı silahları burala-
insan hakları, adalet ve İslam’ın ön- ra polisin koyduğunu iddia ediyordu.
gördüğü kriterleri esas alarak, akıl Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ
çerçevesinde hizmet sunmaya da kazılarda çıkan mühimmatın varlı-
çalıştıklarını vurguladı. İnanç öz- ğını reddediyordu. Ancak Genelkur-
gürlüğünün hak ihlalleri içerisinde may Başkanlığı dün yaptığı yazılı açıkla-
mada, ilk kez envanter dışı silahları ka-
en önemli konulardan biri oldu-
bul etti. Resmi internet sitesinde, “Bah-
ğunu belirten Diyanet İşleri Baş-
si geçen silahların herhangi bir olayda
kanı, hangi inanç grubu olur-
kullanılıp kullanılmadığının araştırılma-
sa olsun dini özgürlüğün
sı yapılmaktadır.” denildi. Genelkurmay
engellenmesine yönelik

Arif Doğan, Silivri’de mahkemeye ifade verdi: JİTEM var

Başkanı Işık Koşaner ile Jandarma Ge-
girişimlerin kendilerini
nel Komutanı Org. Necdet Özel’in ise
üzeceğini söyledi. Gör- askeri savcılığın yürüttüğü soruşturma-
mez, İslam’ın şiddet
ve korkuyla öz-
deşleştirilmek
- İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan, mahkemede alınan ifadesinde Genelkurmay’ın ‘JİTEM yoktur.’ açık-
lamasını net bir dille yalanladı. Dün, Silivri’de görülen 96’ncı duruşmaya doktorlar eşliğinde ve tekerlekli sandalyede gelen Doğan, “JİTEM
kadrolu bir kuruluş değildir, geçici süre için kurulmuş operatif istihbarat birliğidir. İstihbarat artı icraattır.” dedi. Jitem’in, özel yetişmiş 10 bin
yı yakından takip ettiği öğrenildi. Org.
Özel’in, Van Jandarma Asayiş Kolordu
Komutanı Korgeneral Nazım Altıntaş’a
istendiğine kişiden oluştuğunu belirten Doğan, Hizbulkont örgütünü de Hüseyin Velioğlu’na kedisinin kurdurduğunu savundu. -BÜŞRA ERDAL, GÜNDEM 08 “ Gereken yapılsın” emrini verdiği
de dikkat belirtildi. -GÜNDEM 08
çekti.
-AİLE 12
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez

Zaman Abone ve Daðýtým Merkezi: 069-300 34 130 pbx

 02 GÜNDEM 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

‘Diploma denkliği ile Almanya

300 bin kalifiye insan kazanacak’
Federal Uyum Bakanı Maria Böhmer, ülkeye gelen göçmen kökenli kalifiye insanların diplomalarının tanınması için gayretle çalıştıkları-
nı söyledi. Denklik sağlandığında 300 bin kalifiye insanın kazanılmış olacağını söyleyen Böhmer, “Afrika’dan gelen bir mühen-
disin çöp merkezinde çalıştığını öğrendim. Ben bu tür kalifiye insanların diploma denklikleri için çaba sarf ediyorum.” dedi.

Ezber bozan ALİ RIZA STUTTGART

- Federal Uyum Bakanı Prof. Dr.

Maria Böhmer, yurtdışından alı-
mizin ülkesi.” dedi.
Uyum konusunda çalışmalar yapan in-
sanları ön plana çıkarıp bu kişileri ödüllen-

Türk gençleri nan diplomaların denkliğinin sağlan-

HİKMET AYDIN DÜSSELDORF
- Düsseldorf Tıp Fakültesi’nden mezun
olan 115 öğrenci arasında yer alan 10
Türk öğrenci, ailelerinin ve Türk toplumu-
nun gurur kaynağı oldu. Hocalarının elin-
den diplomalarını alarak, doktorluk mesle-
ğine ilk adımını atan 10 Türkün dokuzunun
kız öğrencilerden oluşması ise dikkat çekti.
Mezuniyet töreninde yaklaşık 300 kişiye hi-
tap eden dekan Prof. Ulrich Decking, geç-
mişle bugünleri kıyaslayarak, çok mesafe al-
dıklarını, yeni neslin daha heyecanlı ve is-
tekli olduklarını vurguladı. Mezun olan öğ-
rencilerden Ebru Ar, çok mutlu olduğunu,
Almanya gibi bir ülkede tıp tahsili yapmanın
bir ayrıcalık olduğunu ve asıl yarışın bundan
sonra başladığını söyledi. Kızının diploma
törenine gelen baba İbrahim Ar da çok mut-
lu ve duygulu olduğunu, ailelerin eğitim ko-
nusunda çocuklarının yanlarında olarak ta-
kipçiliğini yapmalarının önemini vurguladı.
Bir diğer öğrenci velisi Nazif Üzgün de
başarılı bir evlat babası olmaktan gurur duy-
duğunu belirterek “Böylesine güzel bir gün-
de duygularımı ifade etmekte güçlük çekiyo-
rum. 1973’te Almanya’ya geldim. Çocukları-
mın böylesine güzel makamlara geleceklerini
beklemiyordum. Diğer kızım da eczacı ola-
cak inşallah. Ben eşimle her zaman çocukla-
rımızın başarısı için onlara her yönden destek
vermeye çalıştık. Elimizden gelen her türlü
fedekarlığı onlardan esirgemedik. Allah’a şü-
kür onlar da bizleri mahçup etmedi. Bu gur-
bet ellerde bu makamlara gelip başımız dik
yürümemizi sağlayan tüm hayırlı evlatlardan
Allah razı olsun diyorum.” şeklinde konuştu.
ması halinde 300 bin yeni kalifiye insa-
nın kazanılmış olacağını söyledi. Hıristi-
yan Demokrat Birlik Partisi (CDU) bün-
yesinde Stuttgart’ta kurulan Alman Türk
CDU’ya bağ-
lı Alman Türk
Dairesi’nin düzen-
Dairesi’nin (DTK) Esslingen’de düzenle-
diği uyum konulu toplantıda bir konuş-
lediği uyum konulu ma yapan Böhmer, uyum için birinci şar-
toplantıda konuşan
tın Almanca, ikinci şartın ise eğitim oldu-
Bakan Böhmer, ğunu ifade etti. Türklerin Almanya’ya ge-
diploma denkli-
ğinin sağlanması lişinin 50. yılının kutlandığını söyleyen
ile Afrika’dan ge- Prof. Dr. Böhmer, “Almanya’ya gelen bi-
len bir mühen- rinci nesil Türkler Türkiye’ye geri dönmek
disin çöpçülük için geldiler. Ancak sadece tatillerde dön-
yapmak yerine düler. Bizler de Türkler buraya gelecek,
kendi branşında
para kazanıp bir gün geri dönecekler diye
çalışabileceğini
söyledi. düşündük. Bu böyle olmadı. Üçüncü dör-
düncü nesiller artık Almanya’yı kendi ül-
kesi olarak görmeye başladı.” dedi.
CDU olarak ‘Almanya bir göç ül-
kesi mi’ sorusunu masaya yatırdıkları-
nı söyleyen Böhmer, “Evet Almanya bir
göç ülkesi fakat aynı zamanda bir uyum
ülkesi de olduğu konusunda karar kıl-
dık.’’ şeklinde konuştu. Göçmen kö-
kenli insanların diplomalarının denkli-
ğinin tanınması konusuna da değinen
Uyum Bakanı, Afrikalı bir göçmenin
yaşantısından örnek verdi. Afrika’dan
gelen bir mühendisin çöp merkezinde
çalıştığını öğrendiğini söyleyen Bakan,
“Ben bu tür kalifiye insanların diplo-
ma denklikleri için çaba sarf ediyorum.
Bu diploma denkliğini sağladığımız za-
man 300 bin kişiyi Almanya’ya kalifi-
ye eleman olarak kazandırmış olacağız.
Fakat bunun için kanunlarda değişik-
lik gerekiyor, yönetmeliklerde değişik-
lik gerekiyor, bunun için çaba harcıyo-
ruz.’’ şeklinde konuştu. Uyumda anah-
tar kelimenin eğitim olduğunu kayde-
den Böhmer, “Küçük şehirlerde insan-
lar daha çok içli dışlı yaşıyor. Çocukları
aynı okullara gidiyor. Uyum buralarda
daha sorunsuz bir şekilde yürüyor. Bü-
yük şehirlerde insanlar biraz daha me-
safeli. Biz iki tarafın da huzurlu, birbir-
lerinin hakkına, hukukuna riayet ede-
cek şekilde yaşamaları için elimizden
geleni yapıyoruz. Çünkü bu ülke hepi-
dirmeye yönelik bir çalışma başlattıklarını
söyleyen Böhmer, “Bu konuda ciddi ilgi
olduğunu gördük. Göçmen kökenli genç-
lerden uyum konusunda çalışmalar yapa-
bileceklerini bildiren müracaatlar geldi. Bu
iş için fahri olarak çalışanlar var. Böyle ör-
nekleri ön plana çıkarmalıyız.” dedi.
Konuşmasında Sarrazin’i de eleşti-
ren Böhmer, “Geçen yıl Sarazzin’in ki-
tabından önce bir araştırma yapıldı. Bu
araştırmaya göre göçmenler arasında
Almanya’da kendini iyi hisseden ve güven
duyanların oranı yüzde 21 idi. Sarrazin’in
kitabının piyasaya çıkmasından sonra bu
oran yüzde dokuza düştü. El ele verip bu
güveni yeniden oluşturmalıyız. Sarrazin
gibi insanlara meydanı bırakmamalıyız.’’
açıklamasında bulundu.
Baden Württemberg eyaletindeki uyum
çalışmalarını öven Bakan, çocuklara oku-
la başlamadan dil eğitimi testi yapılması-
nı çok beğendiğini söyledi. Almanya’da ev
hanımları için de dil ve uyum kursları baş-
lattıklarını söyleyen Böhmer, “Bunun için
yeni bir bütçe oluşturduk. Geçen yıl 233
milyon Euro uyum için para harcandı. Yine
de bu bütçe başa baş yetti. Göçmen ağır-
lıklı öğrencilerin bulunduğu okullara daha
iyi uyum için daha çok sosyal pedagog,
daha çok öğretmen, tam gün eğitim döne-
mi başlatmak ve aile eğitimine önem ver-
mek gerekiyor.’’ dedi. Bakan Maria Böh-
mer, 2011 yılı yapılan uyum çalışmalarının
da karar yılı olacağını sözlerine ekledi.

Her yeni nesilde başarı düzeyi artıyor

- Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaleti Uyum Ba-
kanlığı tarafından yapılan bir araştırma, göç-
menler arasında her yeni nesilin bir öncekine göre
daha başarılı olduğunu ortaya koydu. ‘Müslüman ya-
şam’ adlı araştırmaya göre her yeni nesilde eğitim se-
viyesi artıyor ve özellikle eğitimini Almanya’da almış
olan göçmenlerin ebeveynlerine göre daha yüksek
bir eğitim seviyesine sahip oldukları gözleniyor.
KRV’de yapılan araştırmadan çıkan bir diğer sonuç
da eyalette yaşayan Müslümanların nüfusu ile ilgili.
“Die Welt” gazetesinin “Welt Online” adlı internet
sitesinde yer alan rapora göre, Almanya’nın en ka-
labalık nüfuslu eyaletinde 1,3 milyon ila 1,5 milyon
arasında Müslüman yaşıyor ve bunların yüzde 65’i
Türk kökenlilerden oluşuyor. Şimdiye kadar bu ra-
kamın yaklaşık bir milyon olduğu tahmin ediliyordu.
Bu rakamlarla Müslümanlar eyalet genelinde nüfu-
sun yüzde 8’ini oluşturmuş oluyor. Yüzde 65 ile Türk-
ler, Müslümanlar arasındaki en büyük grup.
Araştırma Müslümanların yaşam koşullarını da
gözler önüne seriyor. 200 sayfalık araştırmaya göre
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde yaşayan Müslü-
manların yüzde 28’i devletten aldıkları sosyal yar-
dımla yaşamlarını sürdürüyor. KÖLN ZAMAN

Nurbanu Şim-
şek, Medina Khu-
rishanova, Sena
Konya ve Kemal
Taban’dan oluşan
‘Geleceğin Ken-
ti’ takımı, Mary-
land eyaleti-
ni temsilen ulu-
sal düzeyde dü-
zenlenecek ya-
rışmaya katılma
hakkı kazandı.

Türk okulu ‘Geleceğin Kenti’

yarışmasında ikinci kez birinci oldu
- ABD’nin başkenti Washington’daki Pinnacle
Academy öğrencileri, ‘’Geleceğin Kenti’’nin
tasarlandığı bölgesel yarışmada, geçen yıl oldu-
ğu gibi bu yıl da birinci oldu. Maryland eyaletinde
düzenlenen Washington DC metropolitan bölgesi
yarışmasında, üst üste iki yıl birincilik elde ederek
büyük başarıya imza atan Pinnacle Academy ‘’Ge-
leceğin Kenti’’ takımı, bu yeni başarısıyla da Mary-
land eyaletini temsilen ulusal düzeyde düzenlene-
cek yarışmaya katılma hakkını kazandı. ‘’Gelece-
ğin Kenti’’ takımı, Nurbanu Şimşek, Medina Khu-
rishanova, Sena Konya ve Kemal Taban’dan olu-
şuyor. Takımın akademik danışmanlığını Göktuğ
Erkan ve Emre Özkan yapıyor.
ÖĞRENCİLER ‘’MÜKEMMEL’’ ŞEHRİ TASARLADI
Takımın tasarladığı ‘’Sana Sarcophilos’’ adlı ha-
yali şehir projesi, hayli ilginç. Günümüzden 50
yıl sonra Tazmanya’da, özellikle kalp rahatsızlı-
ğı olan şahıslar ve bunların ailelerine yardımcı ol-
mak için kurulan şehir, tasarruflu dizaynıyla doğa
dostu bir kent sunuyor. Tasarımda, kusursuz mü-
hendislik özelliklerine sahip olmasına dikkat edi-
len kent, kalp hastalarının tedavisi için yüksek
teknolojiyle donanmış olarak gösteriliyor. Tasa-
rımda, güneş enerjisi ve termal ısıtma gibi yeni-
lenebilir enerji kaynakları kullanılan kentte, kalp
hastaları su altında kurulan bir hastanede, su so-
ğutma sistemiyle tedavi ediliyor ve kalp travması
riskleri en düşük düzeye çekiliyor.
BEYAZ SARAY’A DAVET EDİLMİŞLERDİ
Okul öğrencileri, geçen yıl da ‘’Geleceğin Kenti’’
yarışmasında yerel düzeyde birincilik elde etmiş
ve bu başarılarından dolayı kendilerini tebrik et-
mek üzere geçen yıl ekim ayında ABD Başkanı
Barack Obama tarafından Beyaz Saray’a davet
edilmişlerdi. Pinnacle Academy Müdürü Mus-
tafa Akpınar da projede emeği geçen öğrenci-
leri, aileleri, öğretmenleri ve danışmanları teb-
rik ederken, Pinnacle Academy ailesi olarak bu
başarılarından gurur duyduklarını, 18 Şubatta
Washington’da düzenlenecek ulusal düzeyde-
ki yarışmayı beklediklerini belirtti. WASHINGTON AA

SAYFA TASARIM: DERYA YILDIRIM

 03 GÜNDEM 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Ninelerin milyon dolarlık miras aşkı

Bodrum’da yaklaşık 10 milyon dolarlık bir mirasın pay sahiplerini belirlemek için toplantı düzenlendi. Düğün salo-
ÞEHÝRLER
BERLÝN
DORTMUND
DUISBURG
DÜSSELDORF
ÝMSAK
6 00
6 22
6 25
6 25
GÜNEÞ
8 03
8 22
8 25
8 24
ÖÐLE
12 24
12 47
12 50
12 50
18 OCAK 1432 SAFER 14

ÝKÝNDÝ
14 10
14 38
14 41
14 42
AKÞAM
16 32
17 00
17 03
17 04
YATSI
17 52
18 20
18 23
18 24

nunda, jandarma gözetiminde gerçekleştirilen toplantıya mirasçıların bir bölümü çocuk ve bebekleriy- ESSEN
FRANKFURT
6 24
6 16
8 24
8 12
12 49
12 43
14 40
14 39
17 02
17 01
18 22
18 21

le katılırken, 80 yaşın üzerinde yaklaşık 20 kadının yakınlarının yardımıyla katılması görenleri şaşırttı. HAMBURG
HANNOVER
6 15
6 14
8 21
8 17
12 37
12 38
14 19
14 25
16 41
16 48
18 01
18 08
KARLSRUHE 6 16 8 08 12 44 14 44 17 07 18 27

- Güvercinlik ve Sazköy’deki 375 KASSEL 6 14 8 13 12 39 14 31 16 53 18 13

KIEL 6 15 8 24 12 37 14 15 16 37 17 57
dönümlük arsanın bin 129 olan KÖLN 6 24 8 22 12 49 14 42 17 05 18 25
mirasçı sayısını 620’ye indirdi. Ayak- MAÝNZ 6 17 8 13 12 44 14 41 17 03 18 23
ta durmakta zorlandığı halde toplan- MANNHEIM 6 16 8 10 12 43 14 42 17 05 18 25
tıya katılan 20 yaşlı kadın, torunları- MÜNÝH 6 02 7 53 12 31 14 34 16 57 18 17
na daha iyi bir gelecek bırakmak için NÜRNBERG 6 05 8 00 12 33 14 32 16 54 18 14
geldiklerini söyledi. SIEGEN 6 19 8 17 12 45 14 38 17 01 18 21

Bodrum’da mütesellim Karaos- S GÜMÜND 6 10 8 02 12 38 14 39 17 02 18 22

manzade Hacı Ömer Ağa’dan toru- STUTTGART 6 12 8 05 12 40 14 42 17 04 18 24

nu Hacı Hüseyin Ağa’ya kalan 375 ULM 6 09 8 00 12 37 14 40 17 03 18 23

dönümlük mirastan paylarına düşe- Mahkeme, AACHEN 6 27 8 25 12 53 14 46 17 09 18 29

ni almak isteyenler için düzenlenen Güvercinlik ve AUGSBURG 6 05 7 56 12 34 14 36 16 59 18 19

toplantı, renkli görüntülere sahne Sazköy’deki BIELEFELD 6 19 8 20 12 43 14 31 16 54 18 14

375 dönümlük BOCHUM 6 23 8 23 12 48 14 39 17 01 18 21

oldu. Düğün salonunda yapılan top- arsanın bin 129 BOBLINGEN 6 13 8 05 12 41 14 43 17 05 18 25
lantıya mirasçıların bir bölümü ço- olan mirasçı BREMEN 6 19 8 24 12 42 14 26 16 48 18 08
cuk ve bebekleriyle katılırken, 80 ya- sayısını 620’ye FREIBURG 6 17 8 07 12 46 14 50 17 12 18 32

şın üzerinde yaklaşık 20 kadın ise ya- indirdi. Ayakta GELSENKIRSCHEN 6 24 8 24 12 49 14 39 17 02 18 22

kınlarının yardımı ve bastonlarıyla durmakta zor- HAMM 6 21 8 21 12 46 14 36 16 58 18 18

salona geldi. Yaşlı kadınlar, çocukla- landığı halde LUDWIGSBURG 6 12 8 05 12 40 14 41 17 04 18 24

rı ve torunlarına daha iyi gelecek bı- toplantıya

katılan 20 yaşlı
rakmak umuduyla toplantıyı izledik- kadın, torun-
lerini söyledi. larına daha
Varislerin, Güvercinlik
Sazköy’deki arazilerden hisselerine
ve iyi bir gelecek
bırakmak için
Banyoya kaçan küçük kardeşler,
düşen payları alabilmek için Kocaeli
Sulh Hukuk mahkemelerinde açtığı
geldiklerini
söyledi.
alevlerden kurtulamadı
dava sonrasında, 620 varis belirlendi.
Bunun üzerine mirasçıları temsilen
- Kahramanmaraş’ta bir evde çıkan yangın aile
faciasına sebep oldu. Anne Zehra Zencirci’nin
diğer çocuklarını okula götürürken evde bıraktığı
6 kişinin seçilmesi için Bodrum’un
1,5 yaşındaki Mehmet ve 3 yaşlarındaki Muham-
Mumcular beldesindeki düğün salo-
met, zehirlenerek hayatını kaybetti. Yangının otur-
nunda 620 varis ve yakınlarının katı-
ma odasındaki kanepenin alev almasıyla başladığını
lımıyla toplantı düzenlendi.
belirleyen itfaiye ekipleri, çocukları, korunmak için
Zaman zaman tartışmaların yaşandı-
kaçtıkları banyoda buldu. Uzun zamandır işsiz olduğu
ğı toplantı, jandarma ekiplerinin gö-
zetiminde yapıldı. Toplantıya katı- ve olay günü işe girdiği öğrenilen baba Ahmet Zen-
tık yerel davalar açılacak. Bu süreç- menkulleri bulunan vatandaşların da leri ve konutların da bulunduğu ço-
lanları temsilen 6 kişi oy birliğiyle se- circi, acı haber üzerine sinir krizi geçirdi. Osmangazi
ten sonra mirasçıların uzlaşma sü- kendi aralarında komisyon kuracağı- ğunluğu ‘işgalci’ 176 kişiye ait taşın-
çilerken bu kişilerin, arazilerin satış reci çok önemli. Çıkan verasetlere nı anlatan Barın, iki tarafın görüşece- mazlar olduğunu dile getiren Barın, Mahallesi’ndeki olayda Zehra Zencirci, kızları Fatma-
süresinde mirasçıları temsilen görüş- göre 620 mirasçı belirlendi. Mahke- ğini ifade etti. “Arazilerin toplam değeri 10 milyon nur ve Meyrasu’yu okula götürmek için diğer çocukları
melerde bulunması kararlaştırıldı. meye ilk başvurduğumuzda yakla- Barın, arazilerin 75 dönümü- doların üzerinde” dedi. Barın, Hüse- Mehmet ve Muhammet’i bırakarak evden çıktı. Genç
Kocaeli’de faaliyet gösteren ve şık bin 129 mirasçı vardı. Bunların bir nün Güvercinlik sahil kesiminde, yin Ağa’nın 3 eşinden 11 çocuğu ol- kadının evden ayrılmasından bir süre sonra evde yan-
Osmanlı tapularının güncellenme- bölümünün akraba evliliği yaşadı- geri kalan 300 dönümünün ise Saz- duğunu, 8 çocuğunun soyunun de- gın başladı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye,
siyle tanınan emlakçı Tuncer Rı- ğı için bu sayı düşüş gösterdi.” dedi. köz sınırlarında yer aldığını söyle- vam ettiğini, bunlardan 33 torunu, banyoya saklanan kardeşleri dışarı çıkardı. Mehmet’in
fat Barın, mahkeme tarafından vera- Güvercinlik’te, mirasçılara ait ara- di. Güvercinlik’teki arazinin üzerin- torunlarının da bine yakın varisi bu- öldüğü belirlenirken Muhammet ise hastanede ha-
setlerin çıkarıldığını belirterek, “Ar- ziler üzerinde mal varlıkları, gayri- de aralarında turistik tesisler, işyer- lunduğunu kaydetti. BODRUM AA yatını kaybetti. İLKAY GÖÇMEN KAHRAMANMARAŞ CİHAN

SAYFA TASARIM: YÜCEL ERGÜNEŞ

Lig tutulması yakında bitiyor!

Şimdi SüperLig’in bütün maçları paralel yayında canlı!

 Şimdi bütün maçları canlı izleyin

 Evinizdeki kablo bağlantısı üzerinden, rahat ve
hava şartlarından etkilenmeyen yayın
 Pırıl pırıl resim ve ses kalitesi
 Receiver dahil

Daha fazla bilgi ve sipariş için

01805/678 4202

Ü R K E I P REMIUM1
T
DigitalTV etsiz
d i 3 a y ücr
Şim

Sipariş ve bilgi için:

01805/678 4202
1
DigitalTV TÜRKEI PREMIUM paketi için asgari anlaşma süresi 24 aydır. 28.02.2011 tarihine kadar verilen siparişlerde ilk 3 ay için ücret hesaplanmaz, bundan sonra DigitalTV TÜRKEI PREMIUM’un 21 ay boyunca aylık ücreti 22,50 €’dur. Unitymedia’nın dijital kablo bağlantısı şarttır (DigitalTV BASIC), Unitymedia’nın analog kablo bağlantısının bulunması halinde, buna ek olarak en fazla ayda 3,90 €’ya (çoğunlukla kira yan giderlerinin içindedir)
ya da şahsi kullanım anlaşmasıyla ayda 17,90 €’ya (analog kablo bağlantısı dahil) elde edilebilir. DigitalTV BASIC için asgari anlaşma süresi 24 aydır: Buna ek olarak bir kerelik aktivasyon ücreti (19,95 €) ve receiver’in gönderimi için posta ücreti (5,90 €) hesaplanır. Bunun dışında geçerli olan online fatura dahildir. Hizmet sunum imkanı ve daha fazla bilgi için www.unitymedia.de.
2
Alman sabit hatlarından dakikası 14 Cent/ Cep telefonu şebekelerinden dakikası en fazla 42 Cent.

AZ Zaman_354x260.indd 1 14.01.11 16:23

 04 GÜNDEM 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

ALMANYA 2011 ‘SÜPER SEÇÝM YILI’NA KÝLÝTLENDÝ

Ýsmail

Kaybolan sadece
Kul
Hangi eyaletlerde hangi
yemek kültürü mü?
Almanlar yemek kültürünü kaybediyormuþ.
partiler iktidara gelecek?
Haberlere göre Almanlarýn yemeðe ayýrdýðý OKTAY YAMAN BERLÝN Almanya’da 20 Þubat–27 Eylül tarihleri arasýnda 7 eyalette seçimler yapýlacak. Seçimler son-
zaman ve para azalýyormuþ. Bu yýl içinde Almanya’nýn 7 rasý siyasi dengelerin deðiþmesi bekleniyor. Baþbakan Angela Merkel ve Federal hü-
Mesela 60’lý yýllarda kazancýn yarýsý yemeðe eyaletinde yapýlacak olan se-
verilirken bugün sadece yüzde 13’ü veriliyor- çimler üç açýdan hayati öne-
kümet için ise özellikle Baden-Württemberg Eyalet seçimleri ‘hayati önem’ taþýyor.

HABER
ANALÝZ
muþ. me sahip: Bir; seçim sonuçlarý
Ýnsanlar ucuz ve hýzlý yapýlabilen yemeklere Hýristiyan Demokrat Birlik ðu durum CDU’yu da endiþelendiri- ne alan bir koalisyona sýcak bakmýyor,
yöneliyormuþ. Partisi (CDU) Genel Baþkaný yor. Çünkü seçimler sonrasý SPD ile CDU ile de Büyük koalisyon istemi-
Biyolojik ürünleri önemseme, çevre bilinci sýfatýyla Baþbakan Angela Merkel’in Büyük koalisyon kurma ihtimali azalý- yor. FDP’nin ise meclise girme þansý
hala yüksekmiþ. siyasi kaderini belirleyecek. Ýki; ‘mu- yor. CDU’nun ‘gölgesinde’ kalarak oldukça düþük. Bu eyalette SPD/Yeþil-
Ama bu davranýþa yansýmýyormuþ. hafazakârlarýn kalesi’ olan eyalet- oylarýný bir türlü artýramayan ler koalisyonun kurulmasý bekleniyor.
Uzmanlar, “Ýnsanlar gýda hissini kaybetti” lerin olasý ‘kaybý’ ile Hýristiyan- SPD’nin Berlin Eyaleti’nde oldu-
diyor. Liberal koalisyon hükümeti ðu gibi Sol Parti’yle Kýrmýzý/Kýzýl Mecklenburg-Vorpommern
*** (CDU/CSU-FDP) güç kaybede- koalisyon kurma ihtimali de 4 Eylül’de yapýlacak seçimler öncesi
Bu haber aslýnda þu soruyu çaðrýþtýrýyor: cek (Muhalefet partileri Eyalet yüksek. Fakat yine de Büyük tüm koalisyon seçenekleri mümkün.
Kaybolan sadece yemek kültürü mü? Temsilciler Meclis’inde (Bun- koalisyon seçeneðin devam et- SPD’li baþbakanýn olduðu eyaleti
Esasýnda hayatýn bütün alanlarýnda roller desrat) hükümeti kanun onayý me olasýlýðý da ihtimal dâhilin- CDU ile kurulan Büyük koalisyon hü-
törpülenmiþ. noktasýnda çalýþamaz duruma de. Yeþiller Partisi’nin meclise kümeti yönetiyor. Bu eyalette
Erkek ve kadýnlarýn rolü birbirine karýþmýþ. getirebilecekler). Üç; tüm eyalet- girmesine kesin gözü ile bakýlýr- CDU’nun güçlenerek baþbakanlýk
Kimin ne yapacaðý belli olmaz olmuþ. lerde yüzde 5 baraj sorunu yaþa- ken, FDP barajý aþma mücadelesi koltuðunu almasý kuvvetli bir ihtimal
Kadýnlar bir miktar erkekleþmiþ, erkekler de yan FDP’nin güç kaybetmesi halin- veriyor. olarak karþýmýza çýkýyor. CDU,
kadýnlaþmýþ. de bu parti koalisyon pazarlýklarýnda SPD’nin Sol Parti ile koalisyon oluþ-
Ýki taraf birbirini tamam- hiçbir rol oynamayacak, dolayýsýyla Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz turma ihtimalinden endiþeli olduðu
lamak yerine birbirine uy- muhafazakârlarlar Sosyal demo- Bu iki eyaletteki seçimlerin tarihi 27 için Büyük koalisyonun devam etmesi
Uzmanlar maz hale gelmiþ. krat/Yeþiller/Sol Parti bloku karþýsýnda Mart. Liberallerin kalesi olarak bilinen yönünde mesajlar veriyor.
Almanya’da Sonuçta iki tarafta da bir yalnýz kalacak. Baden-Württemberg’de FDP’nin yüz-
ailelerin tedirginlik, memnuniyetsiz- Bu giriþten sonra eyaletlerdeki si- oy oranýna ulaþmýþ durumda. Ulaþýlan de 5 barajýyla boðuþmasý siyasi pazar- Berlin
çocuklar ile lik emareleri kendini göste- yasi geliþmeleri seçim tarihlerine göre oy oraný bu eyalette SPD/Yeþiller koa- lýklarýn yönünü deðiþtiriyor. Rhein- Berlin Eyaleti’ndeki seçimler 27 Ey-
ilgilenmediðini riyor. sýrasýyla irdeleyelim. lisyonuna iþaret ediyor. Bu arada land-Pfalz Eyaleti’nde de parti ayný lül’de yapýlacak. Eyalet SPD/Sol Parti
söylüyor. Bu çocuklara da yansýyor. Hamburg seçimlerinin SPD içinde sorunu yaþýyor. CDU ise ‘Stuttgart 21’ koalisyonu tarafýndan yönetiliyor. Kýr-
Her yýl ailelerinin boþan- Hamburg tam anlamýyla ‘doping’ etkisi oluþtur- projesi tartýþmalarý ile ciddi oy kaybý mýzý/Kýzýl birliktelik Almanya çapýnda
Bunun bir
masýndan etkilenen 150 bin Ýlk eyalet seçimi 20 Þubat tarihinde masý bekleniyor. Nitekim SPD, Al- yaþýyor. Yeþiller Partisi’nin oylarýný iki ‘model’ olarak görülüyor. CDU’nun
sonucu olarak Hamburg’da gerçekleþecek. 2010 Ka- manya çapýnda hedeflediði ‘sýçramayý’ haneli rakamlara yükseltmesi ve güçlenemediði eyalet yeni bir feno-
çocuk bir yana..
Almanya’da Uzmanlar Almanya’da sým ayýnda sona eren CDU/Yeþiller bir türlü yapamýyor. Aksine CDU’nun CDU’ya da fark atmasý özellikle Mer- menle karþý karþýya bulunuyor: Muha-
her altý çocuk- ailelerin çocuklar ile ilgilen- koalisyon hükümeti iktidarý sonrasý gerilerinde seyrediyor. kel hükümetini oldukça kaygýlandýrý- lefetteki Yeþiller Partisi SPD’yi baþa
tan birinde dil mediðini söylüyor. partiler arasý pazarlýklar son hýzýyla yor. Baden-Württemberg’de oluþacak baþ zorluyor, hatta bazý kamuoyu
ve davranýþ Bunun bir sonucu olarak devam ediyor. CDU ile yapýlan koalis- Sachsen-Anhalt olasý seçim yenilgisi Berlin’de siyasi araþtýrmalarýnda ise birinci parti konu-
bozukluðu, Almanya’da her altý çocuk- yonu Yeþiller Partisi bitirdi. Kamuoyu Bu eyaletteki seçimler 20 Mart’ta yapý- depreme yol açacak. Merkel’in siyasi muna yükseliyor. Yeþiller’in baþbakan
kültürel ve tan birinde dil ve davranýþ araþtýrmalarý Birlik Partisi’nin ciddi lacak. 8 yýl iktidarda kalan eyalet baþ- kaderi bu eyaletteki seçim sonucuna adayý ise kamuoyunun yakýndan taný-
sosyal geliþim bozukluðu, kültürel ve sos- oranda oy kaybettiðini ortaya koyuyor. bakaný Wolfgang Böhmer (CDU) aday baðlý. Yeþiller, eðer Baden-Württem- dýðý isim Renate Künast. Yeþiller se-
yal geliþim geriliði ve saðlýk 2008 yýlýnda yüzde 42,6 ile rekor oya olmayacaðýný açýkladý. Muhafazakâr- berg’de baþbakaný belirlerlerse Eyalet çimlerden en güçlü parti dahi çýksa
geriliði ve sað- ulaþan CDU’nun oylarýnýn yüzde 24’e
yetersizlikleri görülüyor. larýn yeni adayý ise eyalet ekonomi ba- Temsilciler Meclisi’ndeki dengeler ta- SPD/Sol Parti koalisyonunun devam
lýk yetersizlik- gerilemesi Berlin hükümetini endiþe- kaný Reiner Haseloff. Bu eyaletle ilgili mamen Merkel-Westerwelle ikilisinin etme ihtimali ise oldukça yüksek. Kýr-
Her 7 çocuktan birinin
leri görülüyor. temel ihtiyaçlarý karþýlanmý- lendiriyor. Bu nedenle Christoph ilginç olan durum þu: CDU ile Sol aleyhine deðiþecek. mýzý/Kýzýl koalisyonun ‘uyumlu çalýþtý-
yor. Ahlhaus’un koltuðunu korumasý Parti baþa baþ yarýþýyorlar. SPD ise Rheinland Pfalz’da SPD’nin tek ðý’ ifade ediliyor. Eyalette siyasi an-
Üstelik bu sadece toplumun alt tabakalarý mümkün gözükmüyor. SPD eski ça- yüzde 20 oy oranýný dahi geçemiyor. baþýna iktidarlýðýnýn sona ermesi bek- lamda rol oynamayan FDP’nin ise bu
ile sýnýrlý da deðil. lýþma bakaný Olaf Scholz ile yüzde 40 Sosyal demokratlarýn içinde bulundu- leniyor. SPD, Sol Parti ile Yeþiller’i içi- kez meclise girmesi zor gözüküyor.
***
Bu tabloya bakýlýrsa Alman toplumu dev bir
ekonomiye vücut vermiþ.
Ama bunu yaparken aileyi, komþuyu, dost-
luklarý ihmal etmiþ.
Mainz Baþkonsolosluðu’ndan velilere danýþma hizmeti baþladý T.C. Mainz Baþkonsolosluðu, ilk- bulunduðu basýn toplantýsýnda, danýþ-
Ýnsanlar belki çok iyi bir kasiyer, polis, avu-
kat oluyor..
1öðretim ve daha sonra çocuklarý- ma hizmetini verecek olan BM dernek
nýn devam edeceði eðitim modeliyle il- yöneticileri Sanem Okurdil ve Christia-
Ama nasýl yemek yapýlýr, çocuk bakýlýr..
gili bilgi almak isteyen veliler için, ne Böhm proðram hakkýnda bilgi verdi.
bunlarýn bilgisi kayboluyor.
Centrum für Migration und Bildung Özellikle ilköðretim 4. sýnýftan sonra
Allah’tan ülkede Müslümanlar var da ço-
(MB) derneðiyle iþbirliði yaparak da- yapýlan okul seçiminin çocuklarýn gele-
ðunluk toplumundaki bu geliþmeler görülmü-
nýþma proðramý hazýrladý. Baþkonsolos- ceði bakýmýndan çok önem arzettiðini
yor.
lukta düzenlenen basýn toplantýsýyla söyleyen Okurdil, Rheinland-Pfalz eya-
Müslüman kadýnlarýn ezilmiþliði tartýþýlýrken
kamuoyuna duyurulan proðramla Türk letinde öðretmen tavsiyelerinin yanýsýra
Alman kadýnýnýn durumu gölgede kalýyor.
velilerine çocuklarýnýn öðretim çizgisini ebeveynlerin son kararý verdiðini vur-
Müslüman aileler ile uðraþýlýrken Alman ai-
belirlemek için yardýmcý olunacak. Da- guladý. 21 ve 28 Ocak günleri öðleden
lelerin sorunlarý fazla dikkat çekmiyor.
nýþma hizmetini verecek olan kurumu önce baþkonsolosluk binasýnda eðitim
Ýþte bir tarafta bunlar yapýlýrken..
tanýtan Baþkonsolos Aslan Alper Yük- ataþeliði yetkilileri ve Sanem Okurdil
Diðer tarafta çoðunluk toplumunda görülen
sel, vatandaþlara çaðrýda bulunarak üc- tarafýndan verilecek danýþma hizmeti ile
bu geliþmelerin sebebi nedir? Bireyselciliðe, öz-
retsiz verilecek olan danýþma hizmetin- ilgili bilgi almak isteyen vatandaþlar
gürlüðe, hayatýnýn tadýný çýkarmaya odaklanýr-
den istifade etmelerini istedi. Muavin 06131-831784 nolu telefondan ek bilgi
ken yine de hayatta karþýlaþýlmasý gereken so-
Konsolos Sevil Özgür Bedir’in de hazýr alabilirler. ALÝ REMZÝ AKKOÇ MAÝNZ
rumluluklarý, hayatýn derin anlamýný ihmal mi
ettik? þeklindeki sorulara sýra gelmiyor.
Gelmemesi aslýnda hoþuna da gidiyor.
Baþkasýnýn eksiði gediði ile uðraþmak hem
daha hoþ geliyor.. Hem de psikolojik olarak ra-
hatlatýyor olmalý.
Üniversiteler, göçmen
Her ne kadar bu kendini aldatmaktan baþka
bir þey olmasa da.
***
Ýyi ki varsýnýz! ikul@eurozaman.de
öðrencilere yönelmeli
Alman Ekonomi Vakfý (SDW)
1Genel Sekreteri Volker Meyer-
Guckel üniversitelerin göçmen öð-
ilgilenmiyor” dedi. Her geçen gün
firmalarýn daha fazla meslek eðitimi-
ni tamamlamýþ insanlara ihtiyaç duy-
TAZÝYE
rencilere yönelik tanýtým çalýþmalarý duðunu da sözlerine ekleyen SDW
yapmasý gerektiðini söyledi. Üniver- Genel Sekreteri Meyer- Guckel, ayný Krefeld’in önde gelen din alimlerinden
sitelerin, okullarda ve göçmenlere ait zamanda firmalarýn meslek eðitimi

SPD, çifte vatandaþlýða kültür derneklerinde göçmen öðren-

cileri yüksek öðrenime yönlendirmek
sonrasý uzmanlýk imkaný da saðladý-
ðýný söyledi. Tagaszeitung’a konuþan

getirilen sýnýrlandýrmalarýn için aktiviteler düzenlemesini isteyen

kaldýrýlmasýný istedi
Almanya'daki ana muhalefet partisi Sosyal Demo-
1krat Partisi (SPD) ülkede yaþayan göçmenlere yöne-
lik çifte vatandaþlýk konusunda getirilen sýnýrlamalarýn
kaldýrýlmasýný istedi. SPD Federal Meclis Grubu'nun
Magdeburg kentinde düzenlediði toplantýda, çifte vatan-
daþlýðý engelleme düþüncesinin tarihsel olarak eskidiði
belirtildi. Toplantýda, Almanya'da doðan ve çifte vatan-
daþlýk alan göçmenlerin 18-23 yaþlarý arasýnda, iki vatan-
daþlýktan birini seçmek zorunda býrakýlmasýna iliþkin ''op-
siyon modeli''nin bu kiþilere ve devlet dairelerine ek yük
getirdiði ifade edildi. Almanya'da yaþayan göçmenlere
daha fazla þans verilmesinin talep edildiði toplantýda,
uzun zamandan bu yana Almanya'da yaþayan ve AB ül-
kesi vatandaþý olmayan yabancýlarýn yerel seçimlere oy
kullanmalarý istendi. Toplantýda ayrýca, zorla evlendirilen
ve Almanya'dan baþka ülkeye götürülen kiþilere Alman-
ya'ya dönme hakkýnýn verilmesi de istendi. BERLÝN AA
Meyer- Guckel, “Maalesef devlet
üniversiteleri yeterince bu insanlarla
Dorsten’de istasyona býrakýlan
þüpheli valiz korkuttu
Recklinghausen’e baðlý Dor-
1 sten kentinde tren istasyonuna
kimliði belirsiz kiþilerce býrakýlan va-
liz içinde bomba olduðu þüphesi
korkuttu. Dorsten Hervest Tren Ýs-
tasyonu’nda yolcular tarafýndan sa-
hibi belli olmayan þüpheli bir valizin
fark edildi ve polise haber verildi.
Valizin üzerinde „haha.. açarken
bomba patlayacak „ yazýsýný gören
polis, bomba imha uzmanlarýna ve
itfaiyeye haber vererek istasyonu ab-
Meyer- Guckel, vakýflarýnda burs ve-
rirken göçmenleri de dikkate almasý-
ný istedi. ZAMAN FRANKFURT
Þevket
ZENGÝN
hocaefendinin vefat haberi hepimizi derinden
luka altýna aldý.Yolcularýn olay yerin- üzmüþtür. Merhum Þevket Zengin Hocamýza
den uzaklaþtýrýlmasý ve istasyonun
Cenab-ý Allah'tan gani gani rahmet ve
tren trafiðine kapatýlmasýnýn ardýn-
dan valiz üzerinde inceleme yapan maðfiret diler, aile, dost ve akrabalarýna sabr-ý
yetkililer ikinci bir “18 Ocak 2011
saat 19:30`da patlayacak“ yazýsýyla cemil niyaz ederiz.
karþýlaþtýlar. Tam kapalý olmadýðý
görülen ve üzerinde yapýlan tetkikler
sonunda içi boþ olduðu öðrenilen
valize el konuldu. Ýstasyon saatlar KÜCHEN PALAST - AYTAÇ AKTAÞ
sonra tekrar tren trafiðine açýldý.
SAFFET SAMUR RECKLINGHAUSEN
 05 GÜNDEM
Türkiye ve Almanya arasýnda
önemli bir iþbirliði var
Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakaný Mustafa Demir, Almanya Federal Ulaþtýrma, Bayýndýrlýk ve Þehir Geliþtirme Bakaný Peter Ramsauer’in
(CSU) daveti üzerine geldiði Münih'te “Uluslararasý Yapý ve Ýnþaat Fuarý’nýn (BAU 2011)” açýlýþýna katýldý. Ýki Bakan,
Türkiye ile Almanya arasýndaki iliþkilerin oldukça iyi olduðuna vurgu yaptý. Demir, Türk inþaat sektörünün geliþ-
mesine Alman þirketlerin büyük katký saðladýðýný ifade etti.
BAYRAM AYDIN MÜNÝH
Almanya'nýn Münih kentinde
1 dün start alan Uluslararasý Yapý
ve Ýnþaat Fuarý'nýn (BAU 2011) açýlýþý-
na katýlan Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakaný
Mustafa Demir, Türkiye ve Almanya
arasýnda hemen hemen her alanda
çok önemli iþbirliði olduðunu ifade et-
ti. Bakan Demir, Türkiye ve Almanya
arasýndaki iliþkilerin her alanda, özel-
likle ekonomi alanýnda, çok iyi oldu-
ðunu ve Almanya'nýn Türkiye'nin AB
üyeliðine destek verdiðini ifade etti.
Ancak Avrupa Birliði'nin (AB), Kýbrýs
konusunda Türkiye'ye çifte standart
uyguladýðýný tekrarlayan Demir, Tür-
kiye'nin AB üyeliðinin, Türkiye, AB ve
dünyanýn yararýna olduðunu dile ge-
tirdi. Bu üyeliðin öneminin, zaman
içinde çok daha iyi anlaþýlacaðýný söy-
ledi. Meslektaþýnýn konuyla ilgili açýk-
lamasýna iki cümle eklemek istediðini
belirten Almanya Ulaþtýrma, Bayýndýr-
lýk ve Þehir Geliþtirme Bakaný Peter
Ramsauer, kýsa süre önce Türkiye'de
olduðunu ve Berlin ile Ankara arasýn-
Hamburg’da
listeler tamam
Hamburg’da 20 Þubat’ta yapýla-
1cak eyalet parlamentosu ve ilçe
meclis üyeliði seçimleri ile ilgili aday
liste çalýþmalarý son aþamaya geldi.
Türk göçmen adaylarýn listelerde fazla
yer almamasý hayal kýrýklýðý olarak ni-
telendirildi. Yeþiller hafta sonu Alto-
na’da yaptýðý toplantýda 3. ve 4. seçim
bölge listelerini oluþturdu. 3. seçim
bölgesi listesine 6. sýradan Canan Ulu-
fer, 9. sýradan Nebahat Güçlü ve 10.
sýradan Malik Karabulut seçildi. Daha
önce eyalet listesine giremeyen meclis
eski baþkan vekili Nebahat Güçlü sýra-
lamayý kabul etmedi. Güçlü 9. sýrayý
kabul etmemesin ardýnda seçilmeme
düþüncesinden çok güven sorunu ol-
duðunu belirtti. Yeþillerde daha önce
eyalet listesinde 11. sýradan aday gös-
terilen Filiz Demirel 4. seçim bölgesin-
de de 1. sýra adayý oldu. Öte yandan
CDU eyalet listesinde kendine yer bu-
lamayan David Erkalp Hamburg Mit-
te’de 2. sýradan yeniden aday oldu.
RAMÝS KILIÇARSLAN HAMBURG
Almanya’nýn
nüfusu 2060’da
65 milyon olacak
Federal Ýstatistik Kurumu verile-
1rine göre Almanya’nýn nüfusu
50 yýl içinde 65 milyona inecek. Rhei-
nisch Post’un Ýstatistik Kurumu veri-
lerine dayandýrarak verdiði bilgilere
göre 1972’den beri ülkede ölenlerin
sayýsýnýn devamlý olarak doðanlardan
fazla olduðu belirtildi. Çocuk doðum
oranlarý düzenli olarak düþen Alman-
ya’da 2060’lara gelindiðinde ölenlerin
sayýsýnýn doðanlardan yaklaþýk 560
bin fazla olacaðý tahmin ediliyor. Ka-
dýn baþýna düþen çocuk oranýnýn 1,4
olduðunu belirten yetkililer, bu oranýn
artmamasý durumunda nüfusun 65
milyona ineceði uyarýsýnda bulundu-
lar. Günümüzde ise ölenlerin sayýsý-
nýn doðanlardan yaklaþýk 190 bin faz-
la olduðu belirtildi. ZAMAN FRANKFURT
da hem praktikte hem de teoride so-
ðuk rüzgarlar esmediðini ifade etti.
Alman Bakan, AB üyeliði görüþmele-
rinin devam etmesinin bunun en iyi
örneði olduðunu sözlerine ekledi. Ýki
Bakanýn basýn toplantýsý sonunda, Za-
man'ýn Almanya Baþbakan'ý Angela
Merkel'in Güney Kýbrýs'ta yaptýðý ve
Türkiye'yi adanýn birleþmemesinden
sorumlu tutan açýklamasýnýn hatýrlat-
masý üzerine iki yetkilinin verdiði net
cevap, iki ülke arasýndaki iliþkilerin iyi
yolda olduðunu gösterdi. Konunun
gündeme getirilmesi üzerine Türk Ba-
kan, Kýbrýs'taki mevcut durumun,
Türkiye'nin AB süreci ile alakalý önü-
ne bir engel olarak koyulduðunu söy-
ledi. Türkiye'nin bu konudaki tutu-
munun net olduðunu ifade eden Ba-
kan, 'Türkiye, Kýbrýs'ta çözümden ya-
na elinden geleni yapmýþtýr ve yap-
maya da devam etmektedir. Ancak bu
konuda biz, Türkiye'ye bir çifte stan-
dart uygulandýðýný ifade ediyoruz.'
dedi ve Kýbrýs görüþmelerini devam
eden bir süreç olarak tanýmladý.
Gür ailesinin üç ferdi yangýnda hayatýný kaybetti
Wuppertal’de Waisenburg Str.
135 adresinde bulunan dört
katlý binanýn çatý katýnda önceki
gün çýkan yangýnda üç vatandaþý-
mýz hayatýný kaybetti. Yangýn sonu-
cunda Gür Ailesinden, anne Hatice
Gür (23) kýzlarý Elif (2) ve Esra (5)
yanarak can verdi. Yangýnda aðýr
yaralý olarak kurtarýlan baba Eyüp
Gür helikopterle Dortmund’ daki
deri hastalýklarý hastanesine kaldý-
rýldý. Polisten ve itfaiyeden yapýlan
açýklamalarda, sabah 08.45 sularýn-
da çýkan yangýna Wuppertal Beledi-
yesi Ýtfaiye ekiplerinin zamanýnda
müdahalesine raðmen, yangýnýn
dördüncü katta olmasý ve çok hýzlý
yayýlmasý sonucu can kaybý yaþan-
dýðý bildirildi. Yangýnýn çýkýþ nedeni
ise araþtýrýlýyor. T.C Düsseldorf
Baþkonsolosu Fýrat Sunel ve Wup-
pertal Belediye Baþkaný olay günü
yangýn yerine gelerek incelemeler-
de bulundu ve yangýnda hayatýný
Saygýlý: Almancaya hakim olmak için Türkçe önemli
Frankfurt’un Kerschensteiner
1Okulunun kitaplýðýna Türkçe
kitap bölümü eklendi. Göçmen
çocuklarýnýn kendi anadillerini iyi
öðrenmeleri için yapýlan kampanya-
da T.C. Frankfurt Baþkonsolosu Ýl-
han Saygýlý ve Eðitim Ataþesi Ah-
met Karamercan kitap baðýþýnda
bulundu. “ Üç milyonu aþkýn vatan-
daþýmýz var ve bunlarýn çocuklarý
anadilini iyi öðrenmeleri gerekiyor.
Almancayý iyi öðrenmeleri için ken-
di anadillerini güzel bir þekilde öð-
renmiþ olmalarý lazým.” diyen Baþ-
konsolos Ýlhan Saygýlý, anadilde ki-
tap okuma ve gramer bilgilere ha-
kim olmanýn önemli olduðuna iþa-
ret etti. Okul müdürü Sabine
Bartsch kitap baðýþýný harika buldu-
ðunu belirtti. Bartsch “Türk öðren-
cilerinin yanýsýra diðer öðrenciler de
kendilerine deðer verildiðini hisse-
diyor. Bu öðrenciler içinde aile an-
TÜRK EKONOMÝSÝNÝN GELÝÞMESÝ
ALMANYA ÝLE ÝLÝÞKÝLERÝ ARTIRDI
Fuara özel daveti için Almanya Ulaþ-
týrma, Bayýndýrlýk ve Þehir Geliþtirme
Bakaný Peter Ramsauer"e (CSU) te-
þekkür eden Demir, 'Türkiye'nin eko-
nomisinin geliþmesinin, Türkiye-Al-
manya iþbirliðine büyük katký saðladý-
ðýnýn altýný çizmek istiyorum.' dedi.
Türkiye'nin son sekiz yýldýr ekonomik
açýdan istikrarlý olarak büyüdüðünü
vurgulayan Demir, bu büyümeye inþ-
aat sektörünün çok büyük katkýsý ol-
duðuna dikkat çekti. Hükümet olarak,
2015 yýlýna kadar inþaat sektörünün
yýllýk ortalama yüzde 14 büyümesini
beklediklerini kaydeden Bayýndýrlýk ve
Ýskan Bakaný, Türkiye'deki inþaat sek-
törünün geliþmesinde Alman yatýrým-
cýlarýn büyük rol oynadýðýný dillendir-
di. 2011 Yapý Fuarý'ný, katýlýmcý Türk
firmalarýnýn ürünlerini tatnýtmasý için
önemli bir fýsat olarak deðerlendiren
Demir, Türk katýlýmcý firmalarýn, ön-
ceki yýla oranla iki kat arttýðýný hatýr-
lattý. Bakan Demir, konuþmasýnýn so-
kaybedenlerin yakýnlarýna baþsaðlýðý
dilediler. Wuppertal Belediye Baþ-
kaný Peter Jung’un, itfaiyeci kýyafet-
lam kazanýyor.” dedi. Ailelerin daha
özgüvenli olmasý ve okulda faaliyet
göstermeleri gerektiðine vurgu ya-
pan okul müdürü, “Her þeyin okul-
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
Münih'te Uluslara-
rasý Yapý ve Ýnþaat
Fuarý'na katýlan
Bayýndýrlýk ve Arhan
Ýskan Bakaný Mus-
tafa Demir, açýlýþ Kardaþ
kurdelesini kes-
tiði makasý Tür-
kiye'ye götür-
mek istediðini
söyledi. Bakan
Ýsyan kültürü ve
Demir, Türk
standýný birlikte
gezdiði Alman
Yasemin Devrimi…
meslektaþý Geçtiðimiz yýl Aralýk ayýnda baþlayan ve bu-
Raumsauer'i güne dek devam eden Tunus isyaný gösteri ve
Ýstanbul'da yapý-
lacak Yapý Fua- yaðmacýlýk refakatinde tüm hýzýyla devam
rý'na davet etti. ediyor. Tunus Devlet Baþkaný Zeynel Abidin
bin Ali soluðu Suudi Arabistan’da alabildi.
Askeri dikta kökenli bir baþkan olarak pek
çok tarafsýz yazar açýsýndan bir “diktatör” sý-
fatýný hakkediyor. Tunuslu bir blogçunun
“polislere yasemin atalým” sloganýndan dola-
yý “Yasemin devrimi” adý verilen bu isyan dü-
þündürücüdür.
Arap dünyasý yüzyýllardan bu yana dikta-
törler, müstebitler, sömürgecilerle yatýp kalk-
mýþtýr. Kuzey Afrika ne yazýk ki Yeni Çað Av-
rupa’sýnýn hunharlýðýndan nasibini alan ilk Ýs-
lam coðrafyasýdýr. Bununla birlikte gerek Tu-
nus gerekse Cezayir, Libya ve Fas’ýn kader
birlikleri tarihinde, isyan kültürü olduðunu
söylemek zor. Yani Fransa’da olduðu üzere
toplumsal sýnýflarýn birbiriyle kavgasýný güden
bir patlama olduðunu söylemek zor.
Bu nasýl bir devrim ki sözcüleri, fikir
adamlarý, muhalifleri ve muhalif liderleri orta-
nunda Alman meslektaþýna Doðan da yok? Ýþsiz bir üniversite öðrencisinin ken-
Kuban'ýn Osmanlý Mimarisi Katolo-
ðunu hediye etti.
dini yakmasýyla baþlamýþ bir halk hareketin-
den söz ediliyor. Ýþsiz üniversiteliler Wiki-
leaks’in kayýtlarýndan devletin kaymaðýný so-
RAMSAUER, ÝSTANBUL'DAKÝ YAPI ðuran yönetici sýnýfa
FUARINA KATILMAYA ÇALIÞACAK Bu nasýl bir de- kan kusuyorlar. Ýsyanýn
Davetini kabul ettiði ve hediye için temel nedeninin eko-
Türk meslektaþýna teþekkür eden Al-
vrim ki sözcüleri,
nomik olduðu söyleni-
manya Ulaþtýrma, Bayýndýrlýk ve Þehir fikir adamlarý,
yor. Oysa Tunus, gayri-
Geliþtirme Bakaný Ramsauer, dünyanýn muhalifleri ve safi milli hasýlasý son
gözünün üzerinde olduðu fuarý açma muhalif liderleri yýllarda en yüksek olan
görevini yerine getirdiðini ifade etti. ortada yok? Ýþsiz kuzey Afrika ülkelerin-
Ýnþaat sektörünün her alanýnda temsil bir üniversite den biri. Eðitim üst dü-
edildiklerini ifade eden Alman Bakan, öðrencisinin ken- zeyde. Kuzey Afri-
özellikle çok sayýda uluslararasý part- dini yakmasýyla ka’nýn en medeni – Av-
nerlerinin olmasýna sevindiðini söyledi. rupai anlamýnda kulla-
baþlamýþ bir halk
Fuara Türkiye'den de firmalarýn katýl- nýyorum- ülkesi Tunus.
masýna sevindiklerini belirten Ramsau- hareketinden söz
Açýkçasý isyanýn kö-
er, iki ülke arasýndaki, ekonomik iþbir- ediliyor.
kenleri konusunda net
liðinin yoðunluðuna iþaret etti. Ram- bir kanaate varabildiði-
sauer, konuþmasýnýn ardýndan Demir'e mi söylemek zor.
Berlin'in mimari yapýtlarýný yer yer ma- Ýhtimaller var. Birincisi: Bu isyan Fran-
ket olarak da resmeden kitap hediye sa’nýn beþinci kol faaliyeti olarak desteklenen
etti. 180 bin metre kare alan üzerine bir hareket olabilir. Fransa’nýn Bin Ali’yi sý-
kurulan fuara, 28'i Türkiye'den olmak ðýnmacý olarak kabul etmemesi de bu tezi
üzere 2 binden fazla firma firma katýldý. destekler. Fransa’nýn reddine bir baþka gerek-
çe de isyandan sonra oluþacak yeni hükümet-
le zýtlaþmamak olabilir. Fakat bu gerekçe
bence zayýftýr.
Ýkincisi: Gerçekten rejime ve yönetime
muhalif olanlar elli yýllýk sözde baðýmsýzlýk
döneminde yurt dýþýndan halklara tesir etme
imkaný bulamamýþ olabilirler. Ýnternetin ha-
berleþme özgürlüðü bu muhalifleri daha te-
sirli hale getirmiþ olabilir. Görünmez kafalar,
meçhul oyun kurucular internet üzerinden
nüfuzlarýný devam ettiriyor olabilirler.
Üçüncüsü: Bu isyan Tunus tarihinde bir ilk
olabilir. Hatta çekinmeden Müslüman Kuzey
Afrika tarihinde bir ilk diyebiliriz. Tamamen
halkýn bir tepkisi olarak kendini ifade ediyor
olabilir. Yüzyýllardan bu yana Fransýzlaþan ve
Fransýzlaþtýran halk kendine model olarak bir
Müslüman Fransýz ihtilali modeli kabul etmiþ
olabilir. Fakat bu ihtimal de bence zayýf..
Yersiz isyan ve anarþiye oldum olasý karþý
bir insan olarak -ne hikmetse- Yasemin
devrimi içimde yönetime karþý bir þefkat
uyandýrmýyor. Tüm sempatimle birlikte bu
isyanýn dizginlerinin asil Tunus halkýnýn
elinde olduðuna da bir türlü inanamýyorum.
Bölgenin kendi ayaklarý üstünde durabilme-
leri içinde olay mahallinde koþtur- si ancak yabancý unsurlarýn oyuncaðý ol-
masý ise dikkatlerden kaçmadý. maktan kurtulmasýyla mümkün olabilir. Tu-
HÝKMET AYDIN, SALÝIH METÝN WUPPERTAL nus gibi Kuzey Afrika’nýn da Suriye usulü
bir Türkiye kardeþliðine açýlmasý için Ameri-
ka’nýn Libya’yý iþgal etmesi gerekmez. Kül-
türü isyan olmayan bir ülkede isyan kültürü
yerleþmez, umarým. kardas@eurozaman.de
Baþkonsolos Ýlhan
Saygýlý ve Eðitim
Ataþesi Ahmet
Avrupa’nýn Yeþil Baþkenti Hamburg
Avrupa Komisyonu tarafýndan 2011 yýlý Avrupa Yeþil
Karamercan
Kerschenstei- 1Baþkenti seçilen Hamburg’da etkinlikler baþladý. Avrupa
ner Okuluna Komisyonu’nun 2009 yýlýnda çevreciliði teþvik etmek, þehirleri
kitap baðýþýnda daha tanýnýr ve çekici hale getirmek için baþlattýðý Avrupa’nýn
bulundu. Kam- Yeþil Baþkenti bayraðýný 2010 yýlý için seçilen Ýsveç’in baþkenti
panyadan Stockholm’den Hamburg devraldý. Ýlk kez geçtiðimiz yýl
memnun kalan Stockholm ile start alan Avrupa Yeþil Baþkent olma özelliðinin
okul müdürü
þehirlerin tanýnmasý, ilgi çekmesi ve cazibe merkezi olmasý için
Sabine Bartsch,
önemli bir fýrsat olduðu belirten uzmanlar, ancak Yeþil Baþkent
çocuklarýný
çýkarýna bir olma özelliðini kazanmak için belirli kriterler olduðuna dikkat
baðýþ olduðuna çektiler. Hamburg’un Avrupa Yeþil Baþkenti olmasýnda kentte
dikkat çekti. özellikle son yýllarda iklimi korumaya yönelik yapýlan baþarýlý
projelerin etkili olduðuna yer verildi. Hamburg’da yýl boyunca
Avrupa Yeþil Baþkenti olmasý münasebetiyle 500 civarýnda et-
kinlik yapýlmasý planlanýyor. Bu arada 2012 ve 2013 yýlý Avrupa
da dönmesi gerekmiyor, okul olarak Yeþil Baþkenti yarýþma sonuçlarý açýklandý. 2012 yýlý için Avru-
bizde aile ile iletiþimi daha sýký kur- pa Yeþil Baþkent olma hakkýný Ýspanya’nýn Vitoria-Gasteiz
mak istiyoruz” ifadelerini kullandý. kenti kazanýrken, 2013 yýlý içinse Fransa’nýn 6. büyük kenti
EMÝNE BOZKURT FRANKFURT Nantes kazandý. RAMÝS KILIÇARSLAN HAMBURG
 06 RÖPORTAJ 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

ALMANYA ÝLE TÜRKÝYE ARASINDA,

Merkezinde Almanyalý Türklerin

refahýnýn yer aldýðý bir iþbirliði yok
SÜLEYMAN BAÐ
Hacettepe Üniversitesi Avrupa Birliði
6 Araþtýrmalarý ve Uygulamalarý Merkezi
Müdür Yardýmcýsý Dr. M. Murat ERDOÐAN
Almanya’nýn hedefinin asimilasyon olmadýðý
konusunda ne Türkiye’yi ne de Almanyalý Türk-
leri tam ikna edemediðini söyledi. Sayýlarý üç
milyona varan Almanyalý Türklerin Almanya ile
Türkiye arasýnda rekabet alaný oluþturduðunu
ifade eden Erdoðan iki ülkenin Almanyalý Türk-
lere yönelik bir güven sorunu yaþadýklarýnýn altý-
ný çizdi. Erdoðan þu deðerlendirmeyi yaptý: “Ýki
devletin de öncelikli olarak Almanyalý Türklere
yönelik iyi niyetini göstermesi gerekiyor. Türki-
ye’nin olaya, Almanya’ya doðrudan ya da dolay-
lý zarar verebilecek bazý stratejik çýkarlarý için
deðil, sorunlarýn çözümüne katkýda bulunmak
için ilgilendiðine insanlarý ikna etmesi gereki-
yor.” Türk iþ göçünün 50. yýlýndan çalýþma alan-
larý Almanya’daki Türkler ve Almanya Türkiye
iliþkisi olan Erdoðan iki ülke arasýnda merkezin-
de Almanyalý Türklerin refahýnýn yer aldýðý bir
iþbirliðinin olmadýðýný sözlerine ekledi.
Türkiye son yýllarda yurt dýþýnda yaþayan Türkleri yeni-
den keþfetti gibi bir durum var. Bu gözlem doðru mu?
Kesinlikle doðru. Hani meþhur söz var ya “biz
iþçi istedik, onlar insan gönderdiler”, bu en çok
da Türkiye için geçerli bir sataþma. Türklerin
yurt dýþý macerasý 1960’lý yýllarda baþladý. Türk
devleti için bu insanlar uzun yýllar döviz gönde-
ren gurbetçilerdi. Yýllýk yurt dýþýnda yaþayan
Türkler’den Türkiye’ye giren rakam 5 Milyar
Dolara kadar çýktý. Döviz gönderen gurbetçi iþ-
çiler konsepti ile diðer alanlara duyarsýz kalýndý.
Darbenin yapýldýðý 1980 yýlýnda Türkiye’nin ih-
racatýnýn 2 Milyar dolar civarýnda olduðu dikka-
te alýnsýrsa bu az bir para sayýlmaz.
Ama bugün Türkiye’nin ihracatý bu rakamýn çok üstünde
Doðru, artýk yurt dýþýndan gönderilen parayý iyi
bir þirket Türkiye’de tek baþýna döndürüyor. Bu
paranýn kaç katýný sadece Denizli’deki tekstilciler
kazanabiliyor. “Gurbetçiler” Türkiye’deki akra-
balarýna artýk eskisi kadar para göndermiyorlar.
Çünkü hem Türkiye’dekiler zenginleþti, hem de
Türkler misafir olarak gittikleri ülkede kalýcý hale
geldi. Türkiye için yurt dýþýnda yaþayan Türklerin
mali kaynak bakýmýndan önemi azaldý.
Bu zaman diliminde Türk devleti yurt dýþýnda yaþa-
yan Türklerle baðlantýyý nasýl saðladý?
Genelde Çalýþma, Eðitim ve Din ataþeleri
önemli iþlev üstlendi. Hatta ilginçtir Çalýþma
Ataþeliklerini Almanlar finanse etti. 1980’li
yýllarýn sonuna, hatta doksanlý yýllarýn orta-
larýna kadar yurt dýþýnda yaþayan Türklerin
geliþmiþ bir sivil toplum yapýsý olmadýðý gibi
konu hakkýnda uzman bilim adamý ve
Türkler adýna konuþacak siyasetçi
sayýsý da sýnýrlýydý. Türk devleti-
nin konu hakkýnda fikirlerine
baþ vurduðu üç-beþ isim
vardý. Bunlarýn önemlileri
Faruk Þen, Hakký Keskin
ve Harun Gümrükçü idi.
Bu isimlerin dýþýnda ente-
lektüel düzeyi yeterli, so-
runlar hakkýnda fikir beyan
edecek fazla insan da yoktu
zaten. Þimdi gururla söy-
leyebiliriz ki yüz-
lerce,
binlerce etkin göçmenimiz var. Hatta iþçi sýný-
fýný aþan yeni bir orta sýnýf oluþtu diyebiliriz.
Saydýðýnýz isimlerin rolü yurt dýþý Türklerin sözcüsü
olmakla sýnýrlý mýydý, yoksa Türkiye-Almanya iliþki-
sinde de etkinlikleri var mý idi?
Kesinlikle iki ülke iliþkisinde de etkindiler. Ne-
redeyse her biri ayrý bir STK gibi deðerlendirildi
ve mesajlarýn alýnmasýnda iletilmesinde etkin
oldular. Zaten Almanlar Türklerin geri dönece-
ðinden hareket ettikleri için, Türklerin tamamý-
na ulaþma çabasý yerine bazý isimler ve benzer
aktörler üzerinde bir siyaset inþa etmeye çalýþtý.
Örneðin Faruk Þen uzun yýllar merkezi Es-
sen’de bulunan Türkiye Araþtýrmalar Merke-
zi’nin baþýndaydý.
Bu ne zamana kadar devam etti?
2000 yýlýna kadar. Schröder/Fischer ikilisinin ta-
rihi baþrýlarýndan biri vatandaþlýk yasasýnda de-
ðiþiklik yapmalarý oldu. Alman devleti artýk ara-
cýlar üzerinden deðil, bizzat kendisi siyasi aktör
olmaya karar verdi. Türklerin geriye dönmeye-
ceklerini gönülsüz de olarak kabullenerek uyum
politikalarý geliþtirmeye baþladý. O zaman da
STK’lar daha önemsendi.
Baþtaki soruya dönecek olursak, Almanya’da yaþanan
bu deðiþiklik Türkiye’yi de harekete geçirdi öyle mi?
Hayýr tam öyle deðil. Türkiye 2000’li yýllarda o
kadar çok kendisiyle meþguldü ki baþýný kaldýrýp
Almanya veya Türklerin yaþadýðý diðer Avrupa
ülkelerinde ne tür devlet politikalarý geliþtiriliyor
diye soramadý bile. Kaldý ki Türkiye’nin olaya
farklý bir yaklaþýmý vardý.
Ne gibi?
Türk örgütleri Türk devletine baðlý olsun. Türk-
ler veya Kürtler PKK gibi terör örgütlerine fazla
bulaþmasýn, Türkiye karþýtý gruplar güçlenme-
sin. ‘Dinci’ baþlýðý altýnda deðerlendirilen, Kap-
lancýlar gibi Türkiye karþýtý hareketler fazla taraf-
tar bulamasýn gibi konular. Yurtdýþýndaki Türk-
lere tam bir güvenlik konsepti ile yaklaþýldý.
Özellikle de devlet (yani Büyükelçilik, Konso-
losluk ve Ataþelikler) eliyle örgütlenme ya da ör-
gütlerin belirli kontrol içinde tutulmasý politikasý
uzun süre devam etti. Kendi baþýna hareket et-
meye çalýþan STK yaklaþýmýndan çok haz edil-
mez, hatta þüpheyle karþýlanýrdý. Vesayetçi yak-
laþým hala kýsmen devam eder.
Onun için mi Kenan Evren Diyanet’in Almanya’da
DÝTÝB adý altýnda örgütlenmesini istedi ve Atatürkçü
Düþünce Dernekleri kuruldu?
Tabii ki. Bir süre yabancý makamlara bir STK
olarak lanse edilmeye çalýþýlan Diyanet’in yurt-
dýþý örgütü DÝTÝB’i Almanya’da ve diðer Avrupa
ülkelerinde de benzeri isimler al-
týnda örgütlenmesinin 12
Eylül darbesinden hemen
sonra bir albay tarafýn-
dan yapýlmasý tesadüf
deðildi. Benim de bir
tesadüf ile tanýþtýðým
bu subay, laik Tür-
kiye Cumhuriye-
ti’nin anlayýþýna
göre din eðitiminin
‘güvenilir eller’ ta-
rafýndan verilmesi
için çaba göster-
diklerini
söylüyordu. Yurtdýþýndaki vatandaþlar için dinin re karþý korunmaldýr. Ancak ben baþka bir þe- olacak diye bir rekabet içinde mi?
oynadýðý rol fark edilmiþti. Bunu da tabii ki ye, ilkeye dikkat çekmek istiyorum ve bunun Kesin bir rekabet alaný var. Ancak gerekli olan
kontrolsüz-zararlý güçlere teslim edilmemesi
gerekiyordu. Yani vesayet anlayýþý kendine
bizler tarafýndan da içselleþtirilmesini bekliyo-
rum. 50 yýl gibi kýsa bir zaman diliminde Tür-
rekabet deðil, insanlarýn selameti için iþ birliðidir.
Aslýnda geleceðin Avrupasýnda Almanya’nýn
önemli bir alan daha bulmuþtu. Hem de yurtdý- kiye’ye milyonlarca Hýristiyanýn göç ettiðini, Fransa ile olan iþbirliðinin yerini Türkiye’nin
þýnda. çok sayýda kiþinin Hýristiyanlýða geçtiðini, almasý ihtimali son derece güçlü bir ihtimal.
binlerce kilise açýldýðýný düþünün. Bu durum- Bu konuda da Türk göçmenler olaðanüstü rol
Almanya bunu ses çýkardý mý peki? da da din ve inanç özgürlüðü ilkemize sadýk oynayacaktýr. Almanya-Fransa ekseni Avru-
Alman devleti açýsýndan seksenli yýllarda Ýslam kalabilecek miydik? paya sýkýþtý ve tükeniyor. Ama geleceðin geniþ
adýna faaliyet gösteren güçlü kurumlar yoktu Avrasyaya yayýlan Avrupasýnda Almanya’ya
zaten. Var olan gruplar da Almanlara güven Almanya, Almanyalý Türkler için bunlar artýk ‘Yeni sadece Türkiye partnerlik yapabilir. 50 senede
vermiyordu. Dolayýsýyla Türk devletinin Diyanet Almanlar, bana ait’ yaklaþýmý içide. Türkiye hiç ilgi- üç kez savaþtýðý Fransa’dan daha iyi anlaþaca-
üzerinden bir örgütlenmeye gitmesi ilk baþta lenmesin diye beklentisi var. Bu yaklaþým ne kadar ðý da daha yüksek ihtimal. Ama bunun için
Almanlarý pek de rahatsýz etmedi. gerçekçi peki? Almanya’nýn politikacýlarýnýn AB-Türkiye iliþ-
Yurt dýþýndan yaþayan Türklerin anavatana çok kileri ve baþta çifte vatandaþlýk hakký olmak
Fakat bugün Almanya’nýn en çok rahatsýz olduðu ciddi ilgisi ve baðlýlýðý hatta baðýmlýlýðý var. Bu üzere göçmen politikalarý konusunda biraz
konularýn baþýnda DÝTÝB’in Türkiye baðlantýsý geli- baðýmlýlýðýn yakýn bir gelecekte azalacaðý da pek daha cesur davranmalarý gerekiyor. Almanla-
yor. Kýrýlma ne zaman yaþandý? görünmüyor. Türk göçmenler anavatanlarý ile rýn Türkiye’ye de Türklere de güven duymasý-
90’lý yýllarýn ortalarýndan olaðanüstü bir iletiþim ný engelleyecek neredeyse hiçbir ciddi sorun
itibaren Almanya’da Ýslam içindeler. Her vesile ile yok aslýnda. Ancak kabul edelim ki henüz
din dersinin camilerde ho- ‘Hangi siyasi parti Türkiye’ye sýk sýk gidip- böyle bir iþbirliði ortamý oluþmadý.
calar tarafýndan verilmesi- yetkilisi olursa olsun geliyorlar, Türk televiz-
nin yanlýþ olduðu söylemi ‘Almanca olmadan yonlarýný izliyor Alman- Alman devleti ile Almanyalý Türkler iliþkisinde AB
yaygýnlaþtý. Almanya bir- uyum olmaz’ cümlesi genel kabul ya’daki gündemi unutup konusunun önemi var mý?
den bire adeta laikliðin görmüþ durumda. Ortak yaþam Türkiye’nin sorunlarýna il- Elbetteki. Almanya’nýn Türkiye-AB iliþkileri-
esaslarýný hatýrlamýþ, “din gi duyuyolar. ne bakýþý, Almanya’da yaþayan Türkler için
dersi dini cemaatlerin iþi- için Almancanýn önemini hiç uyum tartýþmalarýnýn çok önemli bir boyutu
dir” demeye baþlamýþtý. kimse inkar etmiyor. Mutlaka Örnek verebilir misiniz? haline geldi. Güçlü duygusal bir baðla anava-
Hiç kuþku yok ki burada Almanca ögrenilmeli. Bunun En son Ekim ayýnda iki ül- tanlarýný seven Türkler, ülkelerinin farklý din
Almanlarý harekete geçiren aksini býrakýn söylemek ke arasýnda oynanan milli ve kültürü nedeni ile AB’den dýþlanmasý gibi
asýl sorun Türk devleti ile düþünmek bir doðru olmaz. maçta bu açýk bir þekilde bir politikayý, ayný zamanda kendilerine ya-
göçmenler arasýndaki ya- görüldü. Dolayýsýyla Tür- pýlmýþ bir dýþlanma olarak görüyorlar. “Tür-
kýnlýktý. Ayný süreçte farklý
Ancak bu konuda aþýrý ýsrar kiye’den gelen mesajlar kiye’siz bir AB” söylemi, haklý olarak “Türk-
eyaletlerde Ýslam din dersi tepkiye sebep oluyor. Artý çok önemli ve çok ciddiye lersiz bir AB” çaðrýþtýrýyor ve farklý din ve
konusunda devlet destekli hangi sebepten dolayý olursa alýnýyor. Mesela Türkiye kültüre tahammülün sýnýrýný da belirlemiþ
alt yapý çalýþmalarý baþladý. olsun Almancasý ileri düzeyde Baþbakaný Recep Tayyip oluyor. Üstelik bu, çok deðil, 60-65 yýl önce,
Özellikle Aleviler bu ko- olmayan Türklerde ‘Ben uyum Erdoðan’ýn bir meslek sadece farklý din ve kültürden olduklarý için
nuda hem teþvik edildi okulunu ziyaret edip Türk yok edilen milyonlarca insanýn yaþadýðý dra-
saðlamadým’ duygusunu
hem de önleri açýldý. 11 gençlerine meslek eðiti- mýn olduðu ülkede olunca iþin rengi de deði-
Eylül 2001 saldýrýlarý Al- oluþturuyor. Halbuki adamýn minin önemi konusunda þiyor. Bu nedenle Alman politikacýlarýn Tür-
manlarýn bu süreci frenle- ne Alman devleti ile ne de mesaj vermesinin etkisi kiye-AB iliþkileri konusunda kültürel gerek-
melerine sebep oldu. anayasal deðerlerle hiç son derece büyük olacak- çeler üzerine bina ettikleri reddiye politikala-
sorunu olmamýþ. Bu þekilde týr. Almanlarýn biraz bunu rýný gözden geçirmeleri gerekiyor. AB bað-
Neden? ‘Almacan yoksa uyum görüp Türkiye’den burada lanmýnda Türkiye’nin reddedilmesi için orta-
11 Eylül olaylarýndan sonra yaþayan Türklere yönelik ya konulan “kültürel ýrkçýlýk” söylemi, ister
Ýslam endeksli her þey ide-
saðlamadýn’ diyerek uyumu mesajlarýn önemini fark
istemez hem göçmenleri de hedefe oturtu-
olojik bir boyut kazandý. sýrf dile indirgemek doðru etmesi ve daha önemlisi yor, hem de onlarý da rencide ediyor.
Almanlar da iþin kontröl- deðil. Almanca bilen suç kabul etmesi gerekiyor.
den çýkabileceðinden endi- iþlemiyor mu? Kaldý ki “Türkiye Almanya’daki Bu kendisini nasýl gösteriyor?
þe duymaya baþladýlar. Alman olduðu halde ciddi Türkleri unutsun bu bizim Almanlar katý bir þekilde Almanca dil bilgisi
Fransa ve diðer komþu ül- uyum sorunu olan yüz iþimiz” tutumu, çözüm ve vatandaþlýk üzerinde duruyor. Buna karþý-
kelerde yaþananlar bu en- deðil. Biz onlarýn iþine lýk zaman zaman kerhen ana dilinin de gerek-
diþeleri arttýrdý. Bu baðlam- binlerce insan var. Doðu burnumuzu sokmayalým li olduðunu söylüyorlar. Hangi siyasi parti
da “laik Türk Devleti”nin Almanlarýn, Orta Asya’dan ama ortak çýkarlar için or- yetkilisi olursa olsun ‘Almanca olmadan
memurlarýnýn din dersi getirilen Almanlarýn tak çalýþmak zor deðil. uyum olmaz’ cümlesi genel kabul görmüþ du-
vermesinin çok da kötü bir uyumlarý sorunsuz mu?’ rumda. Ortak yaþam için Almancanýn önemi-
þey olmadýðýný düþündüler. Çözüm ne o zaman? ni hiç kimse inkar etmiyor. Mutlaka Almanca
Vesayet zemini geniþlemiþ Ýki devletin de öncelikli ögrenilmeli. Bunun aksini býrakýn söylemek
oldu yani. olarak Almanyalý Türklere yönelik iyi niyetini düþünmek bir doðru olmaz. Ancak bu konuda
göstermesi gerekiyor. Türkiye’nin olaya, Alman- aþýrý ýsrar tepkiye sebep oluyor. Artý hangi se-
DÝTÝB konusunun sanki ülke egemenliði ile de ilgi- ya’ya doðrudan ya da dolaylý zarar verebilecek bepten dolayý olursa olsun Almancasý ileri dü-
si var gibi geliyor bana. Almanya baþka bir ülke- bazý stratejik çýkarlarý için deðil, sorunlarýn çözü- zeyde olmayan Türklerde ‘Ben uyum saðla-
nin kendi sýnýrlarý içinde bu kadar derin örgütlen- müne katkýda bulunmak için ilgilendiðine in- madým’ duygusunu oluþturuyor. Halbuki ada-
mesinden rahatsýzlýk duyuyor sanlarý ikna etmesi gerekiyor. Almanya’nýn ise mýn ne Alman devleti ile ne de anayasal de-
Türkiye açýsýndan durum, çoðu halen kendi hedefinin gerçekten uyum olduðuna. Almanya ðerlerle hiç sorunu olmamýþ. Bu þekilde ‘Al-
vatandaþý olan insanlarla ilgilenmek, Türkiye hedefinin asimilasyon olmadýðý konusunda ne macan yoksa uyum saðlamadýn’ diyerek uyu-
aleyhinde geliþmelerin yaþanmamasý için Türkiye’yi ne de Almanyalý Türkleri ikna edebil- mu sýrf dile indirgemek doðru deðil. Almanca
kontrolü elinde tutmakla ilgisi var. Sadece miþ deðil. Söz konusu olan uyumsa bu Türkiye bilen suç iþlemiyor mu? Kaldý ki Alman oldu-
Almanya’da 848 diyanet imamý var. Bunlar ile birlikte daha rahat saðlanýr. Ama hedef asi- ðu halde ciddi uyum sorunu olan yüz binlerce
Türk devletinin memuru olarak bulunuyor milasyonsa buna Türkiye’nin taraf olmasý bir ta- insan var. Doðu Almanlarýn, Orta Asya’dan
burada. Bu durum Türkler arasýnda da tartý- rafa, karþý çýkmasý söz konusudur. Aslýnda Türk- getirilen Almanlarýn uyumlarý sorunsuz mu?
þýlýyor, Almanya tarafýndan sorun olarak gö- lerin uyum sorunlarýnýn bu kadar abartýlmasýný
rülmesi anlaþýlýr bir durumdur. da iyi niyetli göremiyorum. Yasalara uyan, top- Thilo Sarrazin’in yazdýðý kitap ve tezleri Almanya-
lumsal deðerlere saygýlý, vergisini veren ve 50 lý Türkler tarafýndan nasýl deðerlendirildi?
Neden. Ýki müttefik ülkeden söz etmiyor muyuz? yýldýr bu ülkede üstelik milyonlarca bir sayýda Biz bu konuda SEK-POL adýna bir araþtýrma
Bu konuda bizim Türkiye olarak da bir hoþgö- yaþayýp, bu ülkeye hiçbir kitlesel sorun yaratma- yaptýk. Almanyalý Türklere bazý sorular yönel-
rü sýnýrýmýz var. Yüz yýllardýr Anadolu’da bu- yan bir toplum neden hala uyumsuz olarak suç- tik. Bunlardan biri de ‘Sarrazin Müslüman
lunan Kiliselerin restorasyonuna izin veriyo- lanýr. Bu çok iyi niyetli bir yaklaþým deðil. So- göçmenlerin entegre olmadýðýný söylüyor. Siz
ruz. Ancak iþ çan çalýnmasýna veya haç takýl- runlarýn varlýðý bir gerçek ama daha baþtan Türklerin uyumu konusunda ne düþünüyor-
masýna gelince “hayýr” diyoruz. Halbuki Hýrýs- Türkler uyumsuz derseniz, bir yere varamazsý- sunuz?’ Yüzde 80’i Türklerin uyum saðladýðý
tiyanlýk ve bu dinin müntesipleri Türkler Ana- nýz. Humboldt Üniversitesi öðretim üyesi N.Fo- görüþünde. Bu soruyu kiþiye doðrudan sordu-
dolu’ya gelmeden önce de vardý. Köln’de, routan “uyum için Alman olunmasý isteniyor, ðumuzda, yani sen kendini uyum saðlamýþ
Berlin’de, Munih’de ve Almanya’nýn baþka bunun için de “Müslüman olmamak” gerekiyor görüyor musun? þeklinde. Evet diyenlerin
þehirlerinde Türkler cami inþa ediyorlar. Sa- sanki” sözleri son derece çarpýcý. Bakýn her sene oraný yüzde 90’a çýkýyor. Kamuoyunda Sarra-
dece Berlin’de 80’den fazla camiden söz onbinlerce yetiþmiþ göçmen Türk Almanya’yý zin tartýþmasý diye bir þey var. Bundan haberi-
ediyoruz. Almanlar biraz tepki gösterince terk edip Türkiye’ye gidiyor. Bu çok ciddi bir niz var mý? sorusuna ise sadece yüzde 35 evet
de din özgürlüðü ve insan haklarýna mesajdýr. Bunu Almanlarýn iyi analiz etmesi ge- cevabýný verdi. Geride kalan yüzde 65’in böyle
atýfta bulunuyoruz. rekiyor. bir tartýþmanýn olduðundan bile haberi yok.
Bu doðru deðil mi? Bunun iki açýklamasý var: Türkler Almanya’da
Doðru elbette ki. Din ve inanç ala- Anlattýklarýnýza bakýlýrsa iki ülke ayný hedef kitle yaþýyorlar ama bu ülkede ne olup bittiðinden
nýndaki özgürlükler son derece üzerinde farklý politikalar uyguluyor. Almanya ve haberleri yok ama uyum ile sorunlarý da yok,
deðerlidir ve dýþtan müdahalele- Türkiye Almanyalý Türkler üzerinde kim asýl etkili bu ülkede yaþamaya da kararlýlar. Ýkincisi ise

1964 Erciþ-Van doðumlu olan Dr. M. Murat
5Erdoðan, Alman Konrad Adenauer Vakfý
Bursiyeri olarak 1994-1999 yýllarý arasýnda
Almanya’da Freiburg ve Bonn Üniversitelerinde
doktora çalýþmasýný yaptý. Erdoðan öðretim üyesi
olduðu Hacettepe Üniversitesi’nde Stratejik Araþ-
týrmalar Merkezi ve Hacettepe Üniversitesi Avru-
pa Birliði Araþtýrmalarý ve Uygulamalarý Merkezi
Müdür Yardýmcýlýklarý görevlerini yürütüyor.
Erdoðan T.C.Devlet Bakanlýðý ile Hacettepe
Üniversitesi Stratejik Araþtýrmalar Merkezi
iþbirliði ile yapýlan „Yurtdýþýndaki Türkler: 50.
Yýlýnda Göç ve Uyum“ baþlýklý uluslararasý
sempozyumun genel koordinatörlüðünü yaptý ve
sempozyuma katýlanlarýn verdiði 105 makaleden
oluþan bir kitabý 2010 yýlýnda derledi. Ayrýca Türk-
Yunan Ýliþkileri konusunda TBMM yayýnlarýndan
2008’de çýkan 2 kitabý var.

SAYFA TASARIM: ALÝ ÞAHÝN

 07 EKONOMİ 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

670 milyon Euro yatırdık, Bilgin’e dolandırıcılık ve

zimmetten 4 yıl 10 ay ceza
MUSTAFA TURAN İSTANBUL

35 milyon daha yatıracağız - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından

Mercedes Benz Türk, 2010’da 30 milyon Euro yatırım yaptığı
Türkiye’de tarihinin en yüksek satışını gerçekleştirdi.
43 yıldır faaliyet gösteren şirketin Direktörler Kurulu
Başkanı Wolf Dieter Kurz, 2011’de de 35 milyon Euro’luk
yatırım yapacaklarını belirtti.
MEMDUH TAŞLICALI İSTANBUL
- 43 yılda 670 milyon Euro yatırım
yapan Mercedes Benz Türk, ta-
rihinin en yüksek araç satışını gerçek-
leştirdi. Mercedes-Benz Türk Direktör-
ler Kurulu Başkanı Wolf Dieter Kurz,
bu yıl otomotiv pazarındaki bu iyileş-
menin süreceğini ve pazarın geçen yıla
göre yüzde 12-13 oranında büyüyece-
ğini söyledi. Geçen yıl 29 bin 663 araç
satışına imza attıklarını belirten Kurz,
“Birçok rekoru birlikte yaşadık. 12 bin
300 adet otomobil sattık. 11 bin 367
kamyon satışıyla yüzde 38 pazar payı
elde ederek 9. kez bu alanda lider ol-
duk. Bu yıl binek otomobil pazarında
çok ciddi artış beklemiyoruz, büyüme-
nin ticari araç üzerinde, kamyonda ola-
cağını düşünüyoruz.” dedi.
2010 yılında 2 bin 466 adet otobüs
ve 12 bin 18 adet kamyon ürettiklerini,
her iki ürün grubunda da pazar lider-
liğini sürdürdüklerini ifade eden Kurz,
başta Batı Avrupa olmak üzere yurtdı-
şı pazarlarına da bin 792 adetlik otobüs
ihracatı gerçekleştirildiğini kaydetti.
Mercedes Benz Türk, kamyon ihracatı-
nı da geçen yıla oranla yüzde 58 artıra-
rak 2010 yılında 1.679 kamyon ihraca-
tı gerçekleştirdi. 2009 yılında yüzde 6,4
olan Mercedes-Benz’in van sınıfı pazar
payı da geçen yıl 5 bin 262 adetlik satış-
la yüzde 7,9’a yükseldi.
Wolf Dieter Kurz, bu yıl Mercedes-
Benz Türk’ün pazardaki konumu-
nu büyüyerek sürdüreceğini belirte-
rek, şunları söyledi: “Otobüs ve kam-
Zorunlu askerliği kaldıran
Almanya’yı göçmen kökenli
gençler koruyacak
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
yonda pazar liderliğini devam ettirme-
yi amaçlıyoruz. Üretimde ihracatın pa-
yını artırmayı hedefliyoruz. Ürün yel-
pazesini pazar şartlarına ve ihtiyaçla-
rına göre genişletmeye devam edece-
ğiz. 2011 yılı için 35 bin adetlik bir sa-
tış öngörüyoruz.” Bir süre önce Aksa-
ray kamyon fabrikasına 5 yıl içinde 130
milyon Euro yatırım kararı açıkladıkla-
rını hatırlatan Kurz, bunun ağırlıklı ola-
rak Euro 6 standartlarına geçişi hedef-
lediğini ve 25 milyon Euro’sunun bu yıl
yapılacağını dile getirdi. Mercedes Benz
Türk, Hoşdere otobüs fabrikası ve Ar-
Ge yatırımlarıyla birlikte bu yıl 35 mil-
yon Euro yatırım yapacak.
Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve
Satış Direktörü Süer Sülün ise, geçen
yıl sektörün sonucundan mutlu oldu-
ğu bir yanılma yaşadığını, yılbaşındaki
el konulan Etibank’ın eski sahibi Dinç Bilgin ve oğlu
Önay Şevket Bilgin’in de aralarında bulunduğu 27 sanık-
lı davadan karar çıktı. Sanık Dinç Bilgin, ‘Cürüm işlemek
için teşekkül oluşturmak, özel evrakta sahtecilik’ suçların-
dan zamanaşımının dolması sebebiyle ceza almaktan kur-
RAKAMLARLA MERCEDES BENZ TÜRK tuldu. Nitelikli dolandırıcılık ve zimmet suçlarından ise 4
Yatırım
Üretim
30 milyon Euro
14.484
yıl 10 ay 10 gün hapis cezası ile 129 milyon 191 bin 823
lira adli para cezasına çarptırıldı. Davanın son celsesi dün
Toplam satış 29.663
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma-
Otomobil satış 12.300
Kamyon satış 11.367 da tutuksuz sanıklar Dinç Bilgin, Önay Şevket Bilgin, Hak-
Van satış 5.262 kı Cengiz Kırgül, İsmail Hakkı Karakaya, Şükrü Karaha-
Otobüs satış 734
sanoğlu, Cahit Demir, Seda Eren, Ayşe Emel Tahıl, Fer-
hat Yengiloğlu, Ziya Koşay, Ayşe Hande Güven ve Haluk
Fikret Abışoğlu hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Ertuğrul
2010 yılında 2 bin
Tokalakoğlu, sanıklara son sözlerini sordu. Sanıklar, suç-
suz olduklarını ifade ederek beraatlarını istedi. Kararı açık-
466 adet otobüs ve layan mahkeme, Etibank Yönetim Kurulu başkanı olduğu
12 bin 18 adet kam- 1998-2000 yılları arasında Dinç Bilgin’in Etibank’ın kasa-
yon üreten Mer- sından yine kendi bünyesindeki Çağlar Grubu firmalarına
cedes Benz Türk, usulsüz krediler kullandırdığını kaydetti. Bilgin’in bu haliy-
iki ürün grubunda le ‘Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, özel evrakta
da pazar liderliği- sahtecilik’ suçlarını işlediğine hükmeden mahkeme, ancak
ni sürdürdü. Baş- suçun 1999’da işlenmiş olduğunu göz önüne alarak zama-
ta Batı Avrupa ol- naşımı süresinin dolması sebebiyle bu suçlardan açılan da-
mak üzere yurt- vaları düşürdü.
dışı pazarlarına Mahkeme, Dinç Bilgin’in 1999-2000 yılları arasında
da bin 792 adet- Etibank’ın kasasından çeşitli firmalara kullandırdığı 155
lik otobüs ihracatı milyon 30 bin 188 lira tutarındaki krediler ile nitelikli do-
gerçekleştirildi. landırıcılık ve zimmet suçlarını işlediğine kanaat getirdi.
FOTOĞRAF: AA,
AHMET DUMANLI Bilgin’i nitelikli dolandırıcılık ve zimmet suçlarından 15
sene hapis cezası ve 456 milyon 90 bin 565 lira adli para
cezasına çarptırdı. Bilgin’in söz konusu suçları zincirleme
şekilde işlemesi sebebiyle hapis cezasında artırım yaparak
17 sene 6 aya çıkarttı. Ancak Bilgin’in banka zararının ta-
mamını ödemiş olmasını göz önüne alan mahkeme, ceza-
da indirime giderek 5 yıl 10 ay hapis cezası ve 155 milyon
30 bin 188 lira adli para cezası hükmünü verdi. Sanığın du-
ruşmadaki iyi haline bakarak cezada son bir indirime giden
mahkeme, Bilgin’i 4 yıl 10 ay 10 gün hapis cezası ve 155
milyon 30 bin 188 lira adli para cezasında karar kıldı.
hedeflerin çok üzerine çıkıldığını söy-
ledi. Otomobil dışında diğer alanlarda
önceki yıllarda daha iyi pazar yaşandı-
ğını kaydeden Sülün, Türkiye’nin oto-
motivin her alanında potansiyelinin
İşsizlikte düşüş sürüyor
yüksek olduğunu dile getirdi. Sülün,
geçen yıl şirketin sadece satış sonra- - Türkiye’nin en önemli sorunlarından olan işsiz-
likle ilgili olumlu veriler gelmeye devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ekim-
sından 157 milyon Euro ciro elde etti-
ğini, ihracat cirosunun ise 479 milyon de işsizlik oranı 11,2’ye geriledi. Böylece işsizlik, geçen
dolar olduğunu ifade etti. yıla göre 1,8, geçen aya göre ise 0,1 puan geriledi. İş-
siz sayısı da geçen yıla göre 398 bin, geçen aya göre 33
bin kişi azaldı. Ekim ayında Türkiye’deki işsiz sayısı 2
milyon 901 bin kişi oldu. Geçen yıl ekim ayında işsiz
sayısı 3 milyon 299 bindi. Ekonomistler mevsimsellik-
ten arındırılmış verilerin de gerilemeye işaret ettiğini ve
ekonomideki canlanmaya paralel işsizlik oranının da
önümüzdeki aylarda gerilemesini sürdürmesini bekli-
yor. Fortis Ekonomik Araştırmalar tarafından yayım-
lanan notta, “Yılın 4. çeyreğinde ekonomik aktivite-
nin hız kazandığını düşünüyoruz. Bu doğrultuda, işsiz-
lik oranındaki düşüşün sürmesini bekliyoruz.” denildi.
TÜİK’in verilerine göre kentlerde işsizlik oranı 1,9
Galatasaray’ın kullan-
puanlık azalışla yüzde 13,6, kırsal yerlerde ise 1,8 puan-
lık azalışla yüzde 6,4’e düştü. Genç nüfusta işsizlik ora-
ması amacıyla TOKİ nı 2,7 puanlık azalışla yüzde 21,3’e geriledi. Ekim dö-

- Dünyada askerlik mesleğinde gelinen

aşamayı değerlendiren uzmanlar da, diğer
demokratik ülkeler gibi Almanya’nın da, küçük,
tarafından yaptırı-
lan Türk Telekom
Arena Stadı’nın
neminde istihdam edilenlerin sayısı ise bir önceki yı-
lın aynı dönemine göre 953 bin kişi arttı. Böylece top-
lam çalışan sayısı, 22 milyon 972 bin kişiye ulaştı. Tarım
açılış töreni, bazı
ancak yüksek teknoloji ile donatılmış birliklere grupların Başba- sektöründe çalışan sayısı 353 bin kişi, tarım dışı sektör-
ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Uzmanlar para- kan Recep Tayyip lerde çalışan sayısı 600 bin kişi artış gösterdi. İşgücü ha-
lı askerliği özellikle işsiz veya kötü iş şartların- Erdoğan’a yönelik reketlerine göre bir yıllık dönemde 2 milyon 59 bin kişi
da çalışan gençlerin isteyeceğinin altını çiziyor. ıslıklı çirkin protes- işe yeni başladı veya iş değiştirdi. Bunun toplam istih-
Almanya’nın doğu eyaletlerini örnek gösteren tosu sebebiyle göl- dam içindeki oranı yüzde 9 oldu. Bu dönemde işe baş-
uzmanlar, ekonominin yeniden canlanmasına gelenmişti. layan veya iş değiştirenlerin yüzde 18,9’u sanayi, yüzde
FOTOĞRAF: CİHAN,
rağmen doğu eyaletlerinde gençlerin iş bulma ÜNAL LİVANELİ 36,9’u hizmetler, yüzde 20,4’ü inşaat, yüzde 23,8’i ise
şansının batıdan daha zor olduğuna dikkat çe- tarım sektöründe yer aldı. ANKARA ZAMAN
kiyor ve Silahlı Kuvvetler’de doğu Almanya kö-
kenlilerin oranının yüksek olacağına işaret edi-
yor. Almanya’da nüfusunun beşte birinin do-
ğuda olmasına rağmen, Silahlı Kuvvetleri’ndeki
Döviz kurları MERKEZ BANKASI 18 OCAK 2011

doğu Almanya kökenlilerin oranının üçte bir ci-

Çirkin protestonun faturası ağır oldu,

DÖVİZİN CİNSİ DÖVİZ ALIŞ DÖVİZ SATIŞ EFEKTİF ALIŞ EFEKTİF SATIŞ
1 ABD DOLARI 1.5426 1.5500 1.5415 1.5523
varında olduğunu biliniyor. İyi çalışma şartlla- 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.5288 1.5388 1.5218 1.5480

rına sahip olanların askerliği tercih etmediğini 1 DANİMARKA KRONU

1 EURO
0.27515
2.0501
0.27650
2.0600
0.27496
2.0487
0.27714
2.0631
hatırlatan uzmanlar, iyi çalışma şartlarının yük-

Galatasaray hisseleri yüzde 6,67 düştü

1 İNGİLİZ STERLİNİ 2.4502 2.4630 2.4485 2.4667

sek meslek eğitimi almış olmayı gerektirdiğine, 1 İSVİÇRE FRANGI

1 İSVEÇ KRONU
1.5941
0.22857
1.6044
0.23095
1.5917
0.22841
1.6068
0.23148
doğuda bu şansa sahip olmanın batıdan daha 1 KANADA DOLARI 1.5612 1.5683 1.5554 1.5743

düşük olduğuna dikkat çekiyor.

1 KUVEYT DİNARI 5.4443 5.5160 5.3626 5.5987

- Galatasaray için Aslantepe’de inşa edilen Türk 831,36 puandan kapattı. 1 NORVEÇ KRONU 0.26265 0.26442 0.26247 0.26503
1 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ 0.41258 0.41332 0.40949 0.41642
Telekom Arena Stadı’nın açılışında Başbakan Re- Telekom Arena Stadı’nın geçen cumartesi gece-
Tunus ve Mısır’dan
100 JAPON YENİ 1.8616 1.8740 1.8547 1.8811

cep Tayyip Erdoğan’a yönelik yapılan ıslıklı protesto- si açılışı için gerçekleştirilen törende, Başbakan Re-
1 BULGAR LEVASI 1.0395 1.0532 - -
1 RUMEN LEYİ 0.47733 0.48362 - -
nun faturası Borsa’da çıktı. Galatasaray Sportif AŞ his- cep Tayyip Erdoğan’ın stada girişi sırasında bazı taraf-
vazgeçen Almanlar
1 RUS RUBLESİ 0.05096 0.05163 - -
100 İRAN RİYALİ 0.01476 0.01495 - -
seleri dün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda yüz- tar grupları ıslıklı protesto yapmıştı. Bir süre stadyumda ALIM SATIMA KONU OLMAYAN DÖVİZLER TL KARŞILIĞI

de 6,67 değer kaybetti. Hisseler günü 378 TL’den ka- kalan Başbakan Erdoğan, ıslıkların devam etmesi üze- 1 SURİYE LİRASI - - - 0.03295

Türkiye’yi tercih ediyor pattı. Borsadaki kayıptan stadın sponsoru Türk Tele- rine açılış için Ajax ile yapılacak özel maçı beklemeden
kom da nasibini aldı. Telekom his- stattan ayrılmıştı. Telekom Are-
1 ÜRDÜN DİNARI
1 YENİ İSRAİL ŞEKELİ
-
-
-
-
-
-
2.1889
0.43609

- Stuttgart’ta başlayan ve dokuz gün süre-

cek Uluslararası Karavan Motor ve Turizm
Fuarına (CMT) katılan tur operatörü Bentour
seleri yüzde 3,40 düştü. İstanbul
Borsası’nda işlem gören hisse se-
KAZANAN TEK KÜLUP BEŞİKTAŞ
Şirket Günlük Değişim (%) Kapanış
na Stadı, Ali Sami Yen’in yeri-
ne Galatarasay’ın kullanması için Serbest piyasa Çapraz kurlar
netleri ise günlük bazda ortalama Başbakan Erdoğan’ın talimatıy-
şirketinin sahibi Kadir Uğur, 2011 yılı turizm yüzde 1,54 oranında değer kaybet- Galatasaray - 6,67 378 TL la TOKİ tarafından yaptırılmıştı.
PAZARTESİ 17.00
DÖVİZ ALIŞ
17 OCAK 2011
SATIŞ
1 ABD DOLARI
1.0073 AVUSTRALYA DOLARI
sezonu için Türkiye’ye rezervasyon patlaması ti. İMKB 100 Endeksi, ilk seans- Fenerbahçe - 5,28 62,75 TL
Stat ve çevresindeki spor komp- ABD DOLARI 1,5450 1,5480
5.6058 DANİMARKA KRONU
0.9661 İSVİÇRE FRANGI
olduğunu açıkladı. Kadir Uğurlu, “Türk turizmi ta 757,82 puan, ikinci seansta da Trabzonspor - 2,33 25,10 TL
leksi 600 milyon liraya mâl ol-
EURO
İSVİÇRE FRANGI
2,0510
1,5900
2,0560
1,6100
6.7114 İSVEÇ KRONU
82.71 JAPON YENİ
2011 yılında turizimde altın yılını yaşayabilir. Beşiktaş 5,74 11,05 TL
290,44 puan düşerek günü 66 bin muştu. EKONOMİ SERVİSİ İNGİLİZ STERLİNİ 2,4500 2,4750 0.9883 KANADA DOLARI
5.8619 NORVEÇ KRONU
Tunus’da iç kargaşanın çıkması, Mısır’da köpek 100 JAPON YENİ
DANİMARKA KRONU
1,8400
0,2550
1,8950
0,2950
3.7501 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ
1.4717 BULGAR LEVASI
balığı korkusu ve 21 Hıristiyan’ın öldürülmesi, İSVEÇ KRONU 0,2100 0,2500 3.2050 RUMEN LEYİ
30.02 RUS RUBLESİ
Yunanistan’ın ekonomik kriz yaşaması turistle-
Avrupa ile elektrik ticareti gecikecek
AZERİ MANATI 1,5710 1,5920
1.0369 İRAN RİYALİ
AVUSTRALYA DOLARI 1,5050 1,5550
1 EURO= 1.3290 ABD DOLARI
rin yönünü Türkiye’ye çevirmesine yol açtı. Biz KANADA DOLARI 1,5350 1,5850 1 KUVEYT DİNARI= 3.5587 ABD DOLARI
ALTIN ALIŞ SATIŞ
genel olarak golf turizmi ağırlıklı çalışıyoruz. CUMHURİYET 448,00 456,00
1 İNGİLİZ STERLİNİ= 1.5890 ABD DOLARI
EURO DÖNÜŞÜM KURLARI

-
Şimdiden yaz sezonu için Türkiye’de golf saha- Türkiye’nin elektrik sistemi, 18 Eylül 2010 ta- İletim AŞ (TEİAŞ) yetkilileri, ciddi aksama olma- REŞAT 461,00 491,00 1.95583 ALMAN MARKI
40.3399 BELÇİKA FRANGI
24 AYAR KÜLÇE 67,45 67,80
ları olan mekanlarda yer yok. Rezervasyon ala- rihinde Avrupa ile (ENTSO-Avrupa Şebeke- masına rağmen problemleri sıfıra indirmek için bir 22 AYAR 62,20 62,52
40.3399 LÜKSEMBURG FRANGI
166.386 İSPANYOL PEZETASI
mıyoruz. Türkiye’de toplam 17 golf sahası var leri Elektrik İletim Sistemi İşletmecileri) birbiri- yıllık geçiş dönemi kararı aldıklarını açıkladı. Yet- 22 AYAR BİLEZİK 61,35 66,45 6.55957 FRANSIZ FRANGI
0.787564 İRLANDA LİRASI
18 AYAR 50,93 51,19
bu yetersiz geliyor. Türkiye daha fazla golf sa- ne bağlanmıştı. Böylece Türkiye ile Avrupa ülkele- kililer, Türkiye’nin sisteme çok hızlı entegre oldu- 14 AYAR 39,72 39,93
1936.27 İTALYAN LİRETİ
2.20371 HOLLANDA FLORİNİ
hası yapması gerekiyor’’ dedi. Kadir Uğur, 2011 ri arasındaki elektrik ihracat ve ithalatının da önü ğuna da dikkat çekerek, yeni bazı üyelerin bağlan-
900 AYAR GÜMÜŞ
1 ONS ALTIN
1,2420
1.360,30 $
1,2960 13.7603 AVUSTURYA ŞİLİNİ
200.482 PORTEKİZ ESKÜDOSU
yılında olağan üstü istenmeyen bir olay olmaz- açılmış oldu. Ancak sistemin işleyişinde zaman za- tıdan 5-6 saat sonra sistemlerin çökmesine rağmen HAM PETROL (BRENT) 5.94573 FİN MARKKASI
340.750 YUNAN DRAHMİSİ
sa Türkiye turizmde en önemli yılını yaşayabi- man yaşanan aksaklıklar, karşılıklı elektrik ticare- Türkiye’de böyle bir sorunun yaşanmadığını söyle-
98,11 $/Varil (Aralık 2010 teslimi)
BANKALARARASI PİYASA
1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR)
1.54284 ABD DOLARI
leceğini ifade etti. ALİ RIZA STUTTGART tinin bir yıl gecikmesine yol açtı. Türkiye Elektrik di. İSMAİL ALTUNSOY ANKARA ABD DOLARI ALIŞ: 1,5482 SATIŞ: 1,5492 2.3914 TÜRK LİRASI

SAYFA TASARIM: ŞERAFETTİN YILMAZ

 08 GÜNDEM
Hizbulkontr’u da ben kurdum
İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan, mahkemede alınan ifadesinde Genelkurmay’ın “JİTEM yoktur.”
açıklamasını net bir dille yalanladı. Doğan, ayrıca Hizbulkontr’u da kendisinin kurduğunu söyledi: “Şimdiki Hizbullah de-
ğil. Hüseyin Velioğlu’nun ilk kurduğu teşkilattı bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum, bu olaya baş koymuşum.”
Bir istihbaratla 78 kelle aldık
Emekli Albay Arif Doğan, kalbinde, mer-
mi yediği için pil olduğunu; şeker, panika-
tak gibi hastalıkları bulunduğunu anlattı.
Kendisinde bulunan 2 Kalaşnikof silahın
da birinin kendisine ait olduğunu, diğerini
de Korgeneral Hulusi Sayın’ın bir çarpış-
manın sonucunda hediye olarak verdiği-
ni söyledi. Subayların her silahta yılda 150
tane mermi istihkakı olduğunu, kendisi-
nin ise 3 silahı bulunduğunu belirterek,
Aktütün’deki envanter dışı silah
ve mühimmatları jandarma buldu
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
- Ekim 2008’de 17 askerin şehit
olduğu Aktütün Karakolu’nda,
envanter dışı silah, mühimmat ve pat-
layıcı madde bulundu. Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin (TSK) döküm kayıtların-
da olmayan bu malzemelerin yine as-
keri bir birlik tarafından ele geçirilmesi
özel bir anlam taşıyor. Zira Ergenekon
davasının sanık ve avukatları soruştur-
ma kapsamında, Zir Vadisi, Poyrazköy
gibi yerlerde ele geçen kayıt dışı silahlar
için “polis koydu” savunması yapıyor-
du. Eski Genelkurmay Başkanı Orge-
neral İlker Başbuğ da kazılarda çıkan
silahların kendilerine ait olmadığını
açıklayarak, envanter dışına çıkarılan
silahların varlığını reddediyordu. Ancak
Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı
yazılı açıklamada, ilk kez envanter dışı
silah kavramını kabul etmiş oldu.
Sabah gazetesinin dün manşet-
ten verdiği “Faili meçhul cephanelik!”
başlıklı haberiyle ilgili Genelkurmay’ın
internet sitesinde yapılan açıklamada,
“Soruşturma kapsamında, halen bah-
si geçen silahların herhangi bir olayda
kullanılıp kullanılmadığının araştırılması
yapılmakta olup, soruşturma devam et-
mektedir.’’ denildi. Genelkurmay Baş-
kanlığı internet sitesinde yapılan açık-
lamada, 19 Ekim 2010’da 21. Jandarma
Sınır Tugayı 1. Jandarma Sınır Tabur
Komutanlığı, Durak 1. Jandarma Sınır
silahlardan birini genelkurmay başkanı-
nın hediye ettiğini, birinin ise kendisinin
olduğunu, diğerini de satın aldığını kay-
detti. Mermi istihkakına göre 10 yılda 3
bin mermi olacağını belirterek, 1.000 mer-
miyle kendisinin silah kaçakçısı yapıldığı-
nı anlattı. İstihbaratçı olduğu için üst dü-
zey örgüt mensubuyla irtibatlı olmasının
doğal olduğunu dile getirdi. Doğan, bir is-
tihbarat sonucu 78 kelle aldığını söyledi.
Bölüğü Komutanlığı hizmet binasının
güneyindeki hurdalık depoda, envanter
dışı silah, mühimmat ve patlayıcı (8 adet
Kalaşnikof tüfek, 3 adet 7,92 mm. İran
yapımı mauser, 1 adet roketatar, 2 adet
Kalaşnikof kasaturası, 26 adet Kalaşnikof
şarjörü, 65 adet Kalaşnikof fişeği, 55 adet
mausere ait fişek ve 273 adet dinamit lo-
kumu) bulunduğu bildirildi. Açıklama-
da, şöyle denildi: ‘’Bilahare, Jandarma
Asayiş Korgeneral Komutanı’nın emri
ile idari tahkikat heyeti oluşturulmuştur.
İdari Tahkikat Heyeti’nin incelemesi 21
Ekim 2010 tarihinde tamamlanmıştır. 25
Ekim 2010 tarihinde ise askeri savcılık
tarafından adli soruşturmaya başlanıl-
mıştır. Askeri savcının talimatıyla, ge-
rekli önlemler alınarak bulunan malze-
meler muhafaza altına alınmış, 273 adet
dinamit lokumu ise yapılan incelemeyi
müteakip, tehlike arz etmesi nedeniyle
imha edilmiştir. Soruşturma kapsamın-
da, halen bahsi geçen silahların herhan-
gi bir olayda kullanılıp kullanılmadığının
araştırılması yapılmakta olup, soruştur-
ma devam etmektedir.’’
Sabah Gazetesi’nde yayınlanan ha-
berde; bulunan silah ve bombaların faili
meçhul olaylarda kullanıldığının tespit
edildiği belirtildi. Cephanelik ile ilgili
olarak Van Jandarma Asayiş Kolordu
Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın, geniş
bir soruşturma başlattığı belirtildi. Böl-
genin sorumlusu eski 21’inci Jandarma
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
- İkinci Ergenekon davasının 96.
duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza
Mahkemesi’nce Silivri’de dün görüldü.
Duruşmaya gazeteci Tuncay Özkan ve
Mustafa Balbay’ın da aralarında bulun-
duğu 21 tutuklu sanık ile tutuksuz yar-
gılanan Sinan Aygün, Emin Şirin, Yal-
çın Küçük, Adnan Türkan, Murat Ağı-
rel katıldı. Duruşmada söz alan Levent
Ersöz’ün avukatı Ali Rıza Dizdar, mü-
vekkilinin sağlık durumunun ağırlaştı-
ğını gerekçe göstererek tahliye talebinde
bulundu. Tutuklu sanıklardan Mustafa
Balbay ise Hizbullah davası sanıklarının
tahliye edilmesini eleştirdi. Balbay, “On-
lar tahliye oluyor, ama biz hakkımızda
hiçbir delil olmadan burada tutuklu ola-
rak yargılanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Duruşmada daha sonra salona te-
kerlekli sandalyeyle gelen tutuksuz sanık
emekli Albay Arif Doğan’ın savunması-
na geçildi. ‘Silahlı terör örgütü üyeliği,
yasak bilgiler temin etme, ruhsatsız si-
lah bulundurma’ suçlarından yargılanan
Doğan, hakkındaki suçlamaları kabul
etmediğini söyledi. JİTEM’le ilgili açık-
lamalarda bulundu. Vatan haini olmadı-
ğını anlatan Doğan, “JİTEM benim. Veli
paşama (Veli Küçük) devrettiğim Jan-
darma İstihbarat Grup Komutanlığı’dır.
JİTEM benimle vardır. Diyeceksiniz ‘sen
devlet içinde devlet misin’, hayır değilim.
‘JİTEM legal değil’ diyorlar. Genelkur-
may, Jandarma inkar ediyor. Arif Doğan
manyağı çıkmış... Kimseye ‘yalan söylü-
yor’ demiyorum ama ben söyleyeceğimi
de söylerim. JİTEM kadrolu bir kuruluş
değildir, geçici süre için kurulmuş ope-
ratif istihbarat birliğidir. İstihbarat artı
icraat bir arada.’’ ifadelerini kullandı.
Olması gereuşke n yapılıyor -
Emekli Albay Albay Durm
ğu gibi ‘polis koydu’ şeklinde önyargı
pılmadan, araştırmanın
gerekiyor.” Türkiye’d
rasi alanındaki iyile
Sınır Tugay Komutan Yardımcısı Albay
Bedri Dursun’un da aralarında bulundu-
ğu bazı subayların önümüzdeki günler-
de ifadesine başvurulacağı ifade edildi.
Bu arada Van Jandarma Asayiş Kolordu
Komutanlığı Adli Müşaviri Hakim Al-
bay Şahin Polat’ın askeri savcıdan önce
cephaneliğe giriş izni vermesi ve silah-
ların bölük deposuna koydurmasının
sıkıntıya sebep olduğu belirtildi.
SİLAHLAR BÖLGEDEKİ BAZI FAİLİ MEÇHUL
OLAYLARDA KULLANILDI
Habere göre soruşturma sırasında ortaya
çıkan bazı bilgilerin herkesi şaşırttığı, si-
lah ve mühimmatların bölgedeki bazı fa-
ili meçhul olaylarda kullanıldığına ilişkin
verilere ulaşıldığı iddia edildi. Hurdalıkta
çıkan silahlarla 16 Şubat 2010 tarihin-
de Şemdinli Ortaklar Muhtarı Kemal
İnan’ın işyerine yönelik saldırıda kulla-
nıldığı tespiti yapıldı.
Cephaneliğin Genelkurmay
Karargahı’nda şaşkınlığa neden olduğu
belirtilirken olaya ilişkin ayrıntılı bilgi
alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Işık Koşaner ile Jandarma Genel Komu-
tanı Orgeneral Necdet Özel’in soruş-
turmayı yakından takip ettiği öğrenildi.
Org. Özel’in, olayın içinde bazı subay-
ların bulunduğuna ilişkin bilgi üzerine
Van Jandarma Asayiş Kolordu Komuta-
nı Korgeneral Nazım Altıntaş’a “Gere-
ken yapılsın” emrini verdiği belirtildi.
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
Arif Doğan, annesinin Kürt, baba-
sının da Avşar beyi olduğunu, Kürtçe-
yi iyi bildiğini söyledi. JİTEM’in esrar,
eroin, uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraş-
Gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın, TİMAŞ Yayınları’ndan çıkan kitabında Hrant
Dink cinayetiyle ilgili önemli bilgiler yar alıyor. Kitapta Veli Küçük’le, cinayetin
ihbarını örtbas ettiği ileri sürülen Ali Öz’ün birlikte fotoğraflarına da yer veriliyor.
madığını, PKK’ya karşı en az 100 ki-
şilik gruplarla çalıştığını söyledi. Geç-
tiğimiz yıl eylül ayında internete dü-
şen JİTEM’le ilgili ses kayıtlarının ken-
Ergenekon dava-
sının tutuksuz sa-
nıklarından emek-
‘Zirve katliamını
disine ait olmadığını savundu. Ancak
söz konusu kayıttaki ifadelerin aynı-
li Albay Arif Doğan,
dünkü duruşma-
ya tekerlekli san-
jandarma organize
sını kullandı. Doğan, “JİTEM’in hep-
si sivildir. Bir tek asker benim. 10 bin
kişi vardır. Ama 20’den fazlası bir araya
dalyeyle katıl-
dı. Genelkurmay
ve Jandarma’nın
etti’ iddiası
gelmez. Hepsi özel yetişmiş. PKK’nın
ölüm bölgesine sızardı. JİTEM’in girdi-
“JİTEM yoktur.”
açıklamasını ya- - Gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın TİMAŞ
Yayınları’ndan dün piyasaya çıkan ‘Bi’ Erme-
ni Var-Hrant Dink Operasyonunun Şifreleri’ isimli
ği ölüm bölgesini kimse bilmez. Kim- lanlayan Doğan,
seye anlatmadım, anlatmam da. Bura- “Kim inkar edi- kitapta Dink davasının seyrini değiştirecek bir fo-
daki subaylara sorun, ölüm bölgesinin yorsa, benim toğraf ve bilgiler yayımlandı. Dink cinayetinin dör-
karşıma çıksın.” düncü yılında ortaya çıkan fotoğrafta, Dink’i tehdit
ne olduğunu bilmezler. JİTEM olma- ifadelerini kul-
saydı bugün 80 bin askerin ölmüş ola- eden Ergenekon sanığı Veli Küçük ile cinayet istih-
landı.
caktı. JİTEM’i kurduğuma kuracağıma FOTOĞRAF: ZAMAN, baratını aldığı halde ‘sümenaltı’ ettiği öne sürülen
pişman ettiler. JİTEM’i lağvettik.’’ dedi. MÜHENNA KAHVECİ dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı
Albay Ali Öz birlikte görünüyor.
JİTEM’İN ARŞİVİ BENDE Adem Yavuz Arslan’ın çalışma-
Emekli Albay Arif Doğan, JİTEM’in var- sı, Malatya Zirve Yayınevi cinayetle-
lığını Genelkurmay ve Jandarma’nın ri ile ilgili de çok çarpıcı bir gerçeği
“JİTEM yoktur.” açıklamasından sonra ortaya çıkardı. Geçtiğimiz yılın son
itiraf ettiğini anlattı. Hizbullah terör ör- günlerinde savcılara ifade veren
gütüyle ilgili de açıklamalarda bulundu. bir gizli tanık, Zirve cinayetini biz-
Doğan, “Hizbul-Kontr’u da ben kur-
dum. Şimdiki Hizbullah değil. Hüse-
zat jandarmanın organize ettiğini
söyledi. Olayların tam göbeğinde
yer alan bir isim 24 Aralık 2010’da
yin Velioğlu’nun ilk kurduğu teşkilattı
bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum, bu ola- savcılara verdiği ifadede 2005, 2006 ve 2007’de ya-
ya baş koymuşum. JİTEM’in arşivi ben- pılan ‘derin’ operasyonlar hakkında verdiği bilgilerle
de. 10 bin kişinin arşivi var. Onlar kah- fotoğrafın berraklaşmasını sağladı. İlk kez Arslan’ın
raman gibi çarpışıyorlardı. İsimlerini ve- kitabında yayımlanan ifadelerde TSK’da istihba-
reyim, onları da mı yargılayacaksınız?” rat personeli olarak görev yaptığını söyleyen tanık,
ifadelerini kullandı. Dünkü duruşmayı Ergenekon sanığı Hurşit Tolon’un ekibinde de ça-
izleyenler arasında Türkiye Barolar Birli- lıştı. Ayrıca misyonerlik çalışmaları konusunda Le-
ği Başkanı Vedat Ahsen Coşar ve Basın vent Ersöz’den doğrudan talimat aldı. Aldığı emirle
Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de vardı. Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger,
Malatya’da öğretim üyesi Ruhi Abat, İstihbarat Bin-
başı Haydar Yeşil’in başında bulunduğu ve askeri is-
tihbarat personelinin yer aldığı ekiple Malatya Zirve
Yayınevi çalışanları hakkında da bilgi topladılar. Daha
sonra ekibin Zirve cinayetini gerçekleştiren kişilerle
de irtibatlı olduğunu öğrendi. Ekiple yaptığı üçüncü
toplantı esnasında Ülger’e Malatya’da planladıkla-
rı sansasyonel eylemin ne olduğunu sordu. Bunun
17 askerin şehit edildiği üzerine Ülger, gelen emir doğrultusunda misyoner-
Aktütün Karakolu’nun lere bir gözdağı vermek için Zirve Yayınevi ile ilgili
yakınında cephane
bulundu. Jandarmanın Necati Aydın, Thilman Geske ve Uğur Yüksel’e yö-
ele geçirdiği faili nelik bir korkutma yapacaklarını, hazırlanan projey-
meçhul silahların bir le üst makamları brife edeceğini söylüyor. Yine aynı
kısmı TSK envan- toplantıda Ruhi Abat ise Emre Günaydın’ın eylemi
terine kayıtlı değil. gerçekleştirecek kapasiteye ulaştığını belirtiyor.
Genelkurmay’ın da
doğruladığı mühim-
matın hangi olaylarda ALİ ÖZ’LE VELİ KÜÇÜK AYNI KAREDE
kullanıldığı araştırılı- Jandarma arşivinden çıkan fotoğraf, Ergenekon
yor. FOTOĞRAF: AA, sanığı Veli Küçük’ün Trabzon Jandarma Alay
ERKAN ÇAPRAZ Komutanlığı’nı ziyaret ettiğinde çekilmiş. Dö-
nemin Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün ise
Küçük’e özel önem verdiği, karşısında esas duruş-
ta beklediği ve alayın anı defterini imzalattığı görü-
lüyor. Trabzon İl Jandarma Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yüzbaşı Hüsa-
Türemen: Geçmişte oldu
mettin Polat, Dink davasında verdiği ifadede gö-
lara ka-
revli personeller Okan Şimşek ve Veysel Şahin’in
son ucu nu bek lemek
Dink suikastıyla ilgili istihbaratı aldıklarını ama üst
i dem ok-
e son yıllardak yönetimin gereğini yapmadığını söylüyor. Dava-
şme kuru mla ra da yan sıdı. nın seyri için çok önemli ifadeler veren Polat, Al-
tırılması
Bir gelişme olduysa varsa önce araş bay Öz ve Yüzbaşı Yıldız’ın Okan Şimşek ve Vey-
i suçla-
gerekiyor. İnkâr etmenin ya da birin sel Şahin’in Coşkun İğci’den istihbarat aldıklarının
r ede nlerin
manın anlamı yok. Geçmişte inkâ anlaşılmaması için eski evrakları imha ettiklerini,
iş dön emde
hallerini gördük. Jandarma geçm yerine yenilerini yazdıklarını da anlattı. Albay Ali
una yan sım ıyor du
buluyordu. Bunlar kamuoy Öz’ün adı daha önce Ulucanlar Cezaevi katliamı
bulu yor ve açık lıyo r.
demek. Şimdi kendisi ve Ahmet Taner Kışlalı suikastında da geçmişti.
en reak siyo n göst erilm esi
Olay karşısında hem Trabzon Jandarması’nın yakından tanıdığı Aslan
ve işin doğrularının yapılması alışık
mız bir duru mdu . Olm ası gere ken
olmadığı-
yap ılıyor.
Aslan isimli şahıs ise ifadesinde, o döneme ilişkin
ilginç bilgiler verdi. İSTANBUL ZAMAN
Polis koyduafaidd iası çürüdü
Hacımustafaoğulları: Daha
Emekli Binbaşı Must
önce yapılan kazılarda ele geçirilen
matlar için ‘polis koydu’ iddias gün
mühim-
deme ge-
Dink davası sanığı
tirildi.Aktütün’de jandarmanın buld
himmat bu iddiaları çürütüyo
üstünün örtülemediğini görü
r.
yoru
Ger
uğu mü-
z.
çeklerin
Genel-
adliyeye sevk edildi
kurmay, ilk kez doğru
yaptı. Agresif tavırlarla
ve yeri
yap
nde
ılan
bir
açık
açık
lam
lama
alar ın - Suç örgütü lideri Hakan Çillioğlu ve Hrant Dink
davası sanıklarından Salih Hacısalihoğlu’nun
da aralarında bulunduğu zanlılar adliyeye sevk edil-
tepk i aldığını görd ük. Gen el-
toplumda nasıl di. Adliyede sağlık kontrolüne götürülen Çillioğlu,
şır bir
kurmay, devlet adamı ciddiyetine yakı “Hükümetin duvarına çiş yaptık.” dedi.
tutum sergiledi. İstanbul Emniyeti tarafından geçtiğimiz gün-
lerde gözaltına alınan 26 zanlı Beşiktaş’taki İstan-
Bu silahlar ön emli bir emare bul Adliyesi’ne getirildi. Gözaltına alınanlar ara-
Binbaşı Kemal Şahin: Daha önce
Eski Kurmay Jandarma sında Alaattin Çakıcı’nın yeğeni Kenan Ali Gürsel
geçirilen
farklı yerlerde kazı sonucunda ele ile 7 adamını öldürmek suçundan bir süre cezae-
alard a hedef
mühimmatlar için yapılan açıklam vinde yatan çete lideri Hakan Çillioğlu ile Hrant
dah a önce ki si-
saptırıldı. Aktütün’deki silahlar, Dink davasının tutuksuz sanığı Salih Hacısalihoğ-
yön elik bir ema re.
lahları kimlerin koyduğuna lu da bulunuyor. Şüphelilerin sağlık kontrolünün
az bir süre ç. Gen elku r-
Normalleşme kaçınılm ardından savcılık tarafından sorgulanmalarına
i yapıyor. Kim olur sa olsu n
may olması gereken başlandı. Sağlık kontrolüne götürülen Çillioğlu,
ksızın huk uku n gere ği uyg u-
mevkiine bakılma “Hükümetin duvarına çiş yaptık.” dedi. Dink’in öl-
nduğu-
lanmalıdır. Daha önce suçluların koru dürülmesine ilişkin davada yargılanan şüpheliler-
emeler
na şahit olduk. Mahkemelere gönderm den Salih Hacısalihoğlu, ‘terör örgütüne yardım et-
imle kam uo-
oldu. Zira aksi yönde yapılan giriş mek’ suçundan yargılanıyor. Soruşturma sürecin-
dek i girişimle re
yunun tepkisini çekiyor. Bu yön de tutuklanan Hacısalihoğlu, 2 Temmuz 2007’deki
silah ların ın boru
itibar edilmiyor. Tıpkı LAW ilk duruşmada tahliye edilmişti. Hacısalihoğlu’nun,
olmadığına inanmamadıkları gibi. katil zanlısı Ogün Samast’a mermileri verdiği iddia
ediliyor. OSMAN ARSLAN İSTANBUL CİHAN
SAYFA TASARIM: DERYA YILDIRIM
 09 POLİTİKA
‘Arena’daki olaylar organize’
Ankara’nın gündemi sarı-kırmızı... Şimdiye kadar sportif başarıları ya da başarısızlıkları ile konuşulan Galatasaray, Arena’daki olay-
lar yüzünden siyasetin gündemine oturdu. Hem Başbakan ve bakanlar hem de muhalefetten farklı değerlendirmeler geliyor.
Erdoğan, protestoların ‘organize’ olduğunu belirtirken, yaşananların bütün bir Galatasaray camiasına mal edilmemesini istedi.
MUSTAFA GÜN İSTANBUL Galatasaray Spor Kulübü’nün merhum
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Türk Telekom Arena Stadı’nın açı-
lışında yapılan protestoların kendilerini
başkanı Özhan Canaydın’ın talebi son-
rası harekete geçildiğini anlatarak şöyle
devam etti: “Tabi bu adımı atarken Ga-
üzdüğünü ifade ederken yaşananların latasaray kendi imkanlarıyla bu işi yapa-
‘organize’ olduğunu öne sürdü. Şam’a ha- cak durumda değildi. Zaten böyle durum
reketinden önce İstanbul Atatürk Havali- olsa, Ali Sami Yen’in bakımı ve onarı-
manı Devlet Konukevi’nde açıklamalarda mında sıkıntılar yaşanmazdı. Kaldı ki, Ali
bulunan Erdoğan, “Bunu G.Saray camia- Sami Yen Stadı’nın yetersizliği, eksikliği
sına mâl edemeyiz. Ama tabi bu olaylarda ve bu stadın artık şehir merkezinde, trafi-
bir organizasyon vardır. Bu olayın doğru- ğin daraldığı noktada bulunması, otopark
su 12 Haziran’da ortaya çıkacaktır. Orada noktasındaki ciddi sıkıntılar nedeniyle
hepsini göreceğiz.” diye konuştu. şehircilik açısından da buradan çıkartıl-
Stadın yapımıyla ilgili bazı şeylerin hâlâ ması uygun görülmüştür.”
anlaşılmamakta olduğunu dile getiren Yeni stadyum için TOKİ’yi devreye
Başbakan, süreci bir kez daha özetledi. soktuklarını ve bitirirken de bizzat kendi-
sinin ilgilendiğini belirten Erdoğan, “Şük-
rü Saracoğlu, Fenerbahçe’nin kendisinin
Hem protestoyu hem Erdoğan’ı eleştirdi
- Galatasaraylı bazı taraftarların
Başbakan’ı protesto etmesi, dün
anamuhalefetin de gündemindeydi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
ve parti yöneticileri, yaşananları yorum-
ladı. Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi
Twitter’daki hesabından, Başbakan’a ya-
pılan muamelenin herkesi rahatsız ettiğini
ama Erdoğan’ın da kendisini gözden ge-
çirmesi gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu,
Başbakan’ın, “Burada Galatasaray’ın bir
Allah kuruşu yoktur.” şeklindeki açık-
lamalarına karşılık, Ömer Seyfettin’in
“Diyet” isimli hikâyesini hatırlattı. Türk
Telekom Arena’da yaşananların bir
benzerinin Dünya Basketbol Şam-
piyonası finalinde de yaşandığını
anımsatan CHP lideri, “Misafir-
perverlik, kültürümüzün temel
esaslarındandır. Hele hele kültü-
CHP’li Sevigen’den içki
yönetmeliğine destek
- Tütün ve Al-
kol Piya-
sası Düzenle-
da Şiddet’ konulu
bir toplantı gerçek-
leştirdi. Toplantı bi- Devlet Bakanı ve
me Kurumu’nun timinde basın men- Başbakan Yardım-
(TAPDK) hazır- suplarına bir açık- cısı Bülent Arınç,
önceki akşam
ladığı içki yönet- lama yapan Sevi- Hatay Sanayici
meliğine, Ge- gen, Başbakan Tay- ve İşadamları
nel BaşkanI Kemal yip Erdoğan’ın “Iksı- Derneği tara-
MEHMET SEVİGEN
Kılıçdaroğlu’ndan rıncaya, tıksırıncaya fından organize
sonra CHP’den kadar içiyorlar, karı- edilen ‘2023
bir destek daha geldi. İstan- şan mı var?” şeklindeki sözle- Stratejileri’
bul Milletvekili Mehmet Se- rini de eleştirdi. CHP’li vekil, konulu yemekte
bir konuşma
vigen, “Çok fazla baskı yap- “Kendi arkadaşları içiyor. Ya- yaptı. FOTOĞRAF:
mamak şartıyla makul bir şe- nında merhaba dediği, o oda- CİHAN, FAZİLET
kilde gençleri, çocuklarımızı da bulunan arkadaşlarla be- CANDAN
uzak tutacaksa oturup konu- raber ben içki içtim. Kendin-
şulur. Gençlerimiz uzak tutul- den olmayan herkesi aşağılı-
sun.” değerlendirmesini yap- yor. Hor görüyor. Bu çok ayıp.
tı. TBMM Araştırma Komis- Müslümanlığa da yakışmıyor
yonu, İstanbul Valiliği İl Afet bu.” ifadelerini kullandı. DER-
Durum Merkezi’nde ‘Spor- VİŞ GENÇ İSTANBUL
yaptığı bir stattı, keza Bursa da öyleydi.
Şimdi Trabzon’da da yeni bir stat yapıyo-
ruz. Seyrantepe’deki açılışı biz de organi-
ze edebilirdik ve daha farklı olurdu. Sinan
Erdem Kapalı Spor Salonu’nda yaptığımız
gibi. Oraya da İstanbullular geldi. Yine
İstanbullularla farklı bir heyecan yaşadık
orada. Bunun aynısını Seyrantepe’de ya-
pabilirdik.” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Galatasaray’ın
Türkiye’nin futbol konusunda lideri oldu-
ğunu ve ülkeyi en ileri derecede temsil et-
miş kulübü olduğunu söyledi. Bu neden-
le kendisine yakışır bir stadın yapılmasını
istediklerini aktardı. Erdoğan, “Aynı za-
manda stadın yanında bir sağlık komp-
leksi de bu çalışmaların içine alındı. Bu
arada dünyada olduğu gibi statların do-
rümüz gereği birisi iyilik yaptıysa ona kar-
şı daha da sıcak davranırız. Bir de misafir
devlet büyüğü ise saygımız daha da artar.
Böylesine güçlü haslete rağmen acaba
hangi sebepler, hiçbir tahrik olmaksızın
mutlu olunması gereken bir günde, koca
bir stadyum dolusu insanı Başbakan’ı ıs-
lıklamaya itti. Mutlaka Sayın Başbakan da
düşünüyordur bunu.” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, devamında şunları yazdı:
“İnşallah Sayın Başbakan her zaman ol-
duğu gibi, maçta kendisini ıslıklayanları
‘tuzu kurular, sırtı kalınlar’ diye nitelen-
dirip aşağılayarak sorunu geçiştirmez…
Hele halkın parasıyla yapılan stadı, ben
yaptım deme ucuzculuğuna hiç kaçmaz…
Ömer Seyfettin’in “Diyet” isimli hikaye-
sini de hiç aklından çıkarmaz… Biz bu
konuda polemik istemiyoruz ve kendi-
sine yardımcı olmaya hazırız. Bu ülkenin
Yüzde 58’in kararına da saygı duyulsun
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
Takımına küstü: Bu sene
Trabzon’u destekliyorum
- Galatasaray taraftarı olan TBMM Başkanı Meh-
met Ali Şahin, Başbakan Tayyip Erdoğan’a
TT Arena Stadı’nda haksızlık yapıldığını söyledi. Bu
sene Trabzonspor’u desteklediğini belirtti. Ukrayna
Parlamento Başkanı Volodi-
mir Litvin ile bir araya gelen
Şahin, gazetecilerin sorularını
cevapladı. Başbakan’ın uğra-
dığı protestonun sorulması
üzerine şu çağrıda bulundu:
“Bizim bir atasözümüz var ‘Taş
yerinde ağırdır.’ diye. Tabii ki
futbol müsabakalarına gelen
vatandaşlarımızın farklı siyasal MEHMET ALİ ŞAHİN
düşünceleri olabilir. Ancak spor
sahalarına lütfen siyasal görüşlerimizi taşımayalım, bu
çok çirkin oluyor.” Şahin, ‘Galatasaray’ı bırakacağını
açıklayan bakanlar oldu.’ denilmesi üzerine de bunun
kendi takdirlerinde olduğunu belirterek, “Ama ben
bu sene Trabzonspor’u destekliyorum.” diye konuş-
Cumartesi akşamı tu. “Bu protestonun ardından Galatasaray’ı tutmak-
Türk Telekom Arena tan vaz mı geçtiniz?” sorusuna “Öyle bir şey söyler-
Stadı’nın açılışına sem hafiflik olur.” karşılığını verdi. ANKARA ZAMAN
katılan Başbakan
Erdoğan, ummadığı
bir tepkiyle karşı-
laşmıştı. Teşekkür
beklerken ıs-
Çağlayan üzgün, Yıldız
lıklanan Erdo-
ğan, konuşma Galatasaray’ı bıraktı
-
yapmadan stadı Kabinenin Galatasaraylı isimlerinden Enerji ve
terk etmişti. O Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Devlet
anda Galatasaray
Kulübü Başkanı Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan’a yapılan protestoya
Adnan Polat’ın tepki gösterdi. Yıldız, Galatasaray taraftarlığını askıya
üzüntüsü de aldığını açıkladı. Bünyan, Pınarbaşı, Sızır ve Çamardı
yüzünden okunu- hidroelektrik santrallerinin, Kayseri ve Civarı Elektrik
yordu. FOTOĞRAF: Dağıtım AŞ’ye devri töreninde gazetecilerin sorusunu
ZAMAN, MAHMUT
BURAK BÜRKÜK cevaplayan Yıldız, “Bir Galatasaraylı olarak evde de
çocuklarımızla konuştuk. Şu anda Galatasaraylı de-
ğiliz.” dedi. Yıldız, “Yani şu anda Galatasaraylı değil
misiniz?” soruna, “Şu anda askıya almış izliyorum. Şu
anda başka takıma geçmedim.” cevabını verdi.
GS Yönetim Kurulu üyesi Çağlayan da protestoyu
‘çirkinlik’ ve ‘edepsizlik’ olarak değerlendirdi. Bun-
lup boşalmasında ulaşım önemli olduğu dan bütün Galatasaray camiasını sorumlu tutma-
için bu konuda metro ve kavşak düzen-
lemeleri de görüşüldü. Tabii ki, projenin
başlangıcındaki hesaplamayla devamın-
mak gerektiğini söyleyen Çağlayan, şöyle devam etti:
“Yapılan o çirkinlikler,o edepsizliklerden tüm Gala-
tasaray Camiasını sorumlu tutmamak gerekiyor. Ben
daki hesaplama aynı olmadı.” diye ko- onların Galatasaraylı olduğuna da inanmıyorum. Bu
nuştu. Başbakan, Ali Sami Yen Stadı’nın çerçevede Adnan Polat açıklama yaptı. Bu edepsizliği
Galatasaray’a üst kullanım hakkı verilmiş yapanlara mutlaka cezasını verecektir. Eğer gereken-
bir stat olduğuna işaret ederek, “Ali Sami ler yapılmazsa, gereken tedbir alınmazsa yönetim de
Yen Stadı Galatasaray’ın değildir. Devle- aynı sorumluluk içine girecektir” ANKARA ZAMAN
tindir, milletindir.” dedi.
Erdoğan, kendisinin Fenerbahçeli,
FOTOĞRAF: AA, İSMAİL YEŞİLYURT
Devlet Bakanı Faruk Özak’ın Trabzons-
porlu, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın
da Galatasaray taraftarı olduğunu hatırla-
tarak bu konuda herhangi bir ayrımcılık
yapmadıklarını vurguladı. F.Bahçe Baş-
kanı Aziz Yıldırım’ın da, statla ilgili “Asla
kıskanmayız.” dediğini hatırlattı.
Başbakan’ının toplumun önünde, hele
hele uluslararası ortamlarda kendi vatan-
daşları tarafından ıslıklanır hale gelmesin-
Kılıçdaroğlu, Sey-
rantepe Stadı’nda
yaşananları
den hepimiz rahatsızız... Böyle bir ortamın Twitter’dan
FOTOĞRAF: AA, TEVFİK IŞIK
ülkemize yararı olmaz…” yorumladı. CHP
lideri, Erdoğan’a
CHP Grup Başkan Vekili Akif Ham- yapılanların,
zaçebi, Erdoğan’ın karşılaştığı ‘tribün pro- ‘misafirperver-
testosu’ sonrası yaşadığı psikolojiyi anla- liğe’ yakışmadı-
dığını ifade etti. Hamzaçebi, Erdoğan’ın ğını vurguladı.
yapımına emek ve destek verdiği stadın Başbakan’ı da,
açılışında teşekkür beklerken protesto kendini sorgu-
lamaya davet
ile karşılaşmasının hoş olmadığını dile etti. FOTOĞRAF:
getirdi. Ancak protesto yapan seyirciye ZAMAN, ALİ ÜNAL
kızmanın ya da seyirciye kızıp kulübü
cezalandırmanın da doğru olmadığını sa-
vundu. Bir diğer CHP Grup Başkan Vekili
Muharrem İnce de bu tip eylemlerin her
zaman siyasetçilerin karşısına çıkabilece-
Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Bakan Zafer Çağlayan, takımının son
ğine işaret ederek daha anlayışlı olunması şampiyonluğunu pasta keserek kutlamıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar
gerektiğini vurguladı. ANKARA ZAMAN Bakanı Taner Yıldız, GS-Kayseri maçını Adnan Polat’la birlikte izlemişti.
FAZİLET CANDAN HATAY CİHAN malara rağmen yüzde 58’lik bir kesi-
- Devlet Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Bülent Arınç, referan-
dumda ‘hayır’ oyu kullanan yüzde
min ‘evet’ oyu kullanmasını anlamlı
buluyorum.” dedi. Bülent Arınç, ko-
nuşmasında siyasal istikrarın bozul-
42’lik kesimin bir takım ‘endişeleri maması gerektiğini de vurguladı. AK
ve korkuları’ olduğu yönündeki söy- Parti hükümetinin ardından da güçlü
lemleri değerlendirdi. Bu korkuların bir hükümetin gelmesi gerektiğini
bilinmesi ve anlaşılması gerektiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı, şunları
ifade eden Arınç, “Ama siz de yüzde söyledi: “Türkiye yıllar sonra gerçek
58’lerin verdiği karara saygı duyun bir demokrasiye, gerçek bir güçlü hü-
diyorum birilerine...” şeklinde konuş- kümete kavuştu. Bizden sonra da güç-
tu. Bazı temaslarda bulunmak üzere lü bir hükümet gelmeli. Koalisyonlar,
2 gündür Hatay’da bulunan Arınç, Avrupa’da başarı gösteriyor. Ama ben
önceki akşam Hatay Sanayici ve İşa- size Türkiye’den 20 tane koalisyondan
damları Derneği tarafından organize bahsedeyim 2 partili, 3 partili ,4 par-
edilen ‘2023 Stratejileri’ konulu yeme- tili... Hatta dışarıdan destekli. Hatırlar
ğe katıldı. Burada yaptığı konuşmada, mısınız 28 Şubat’tan sonra kurulan
“Kim ne derse desin bugün daha ileri hükmetleri? Anasol-D, Anasol-M.
bir demokrasideyiz. Daha özgürlükçü Kuzular gibi meleyen hükümetler.
bir toplum içerisindeyiz. Geçtiğimiz Böyle kıytırık hükümetlerle Türkiye
referandumda ‘hayır’ çıkması için yol alamadı. Mesafe kat edemedi, so-
bütün baskılara, telkinlere, korkut- runları çözemedi.”
 10 DIŞ HABERLER
Şam’da Lübnan zirvesi
Ankara, Hizbullah’ın Saad Hariri liderliğindeki hükümetten ayrılmasıyla siyasî belirsizlik yaşayan Lübnan için devrede. Dün Şam’da
Suriye ve Katar liderlerinin de katıldığı Lübnan zirvesi düzenlendi. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun
katıldığı zirvenin, BM savcısının Hariri suikastı iddianamesini açıklayacağı güne denk gelmesi dikkat çekiyor.
BOSTAN CEMİLOĞLU ŞAM,
GÜRKAN TUZLU İSTANBUL CİHAN
- Türkiye, Suriye ve Katar’la bir-
likte, Lübnan’da Şii Hizbullah
örgütünün geçtiğimiz hafta Saad Ha-
riri liderliğindeki hükümetten ayrılma-
sıyla yaşanan siyasî belirsizliğe çözüm
bulmak için mekik diplomasisi sürdü-
rüyor. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar
Esed’in daveti üzerine Şam’da bir ara-
ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, Beşar Esed ve Katar Emiri Şeyh
Hamad Bin Halife El Tan, Lübnan’da
çözüm arayışı için üçlü zirve düzenledi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün saat
15.00’te başlayan zirveye Başbakan
Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu
ile katılırken, Katar Emiri El Tani’ye
Dışişleri Bakanı Casım bin Hamat, Su-
riye Devlet Başkanı Esed’e ise Dışişleri
Bakanı Velid el Muallim eşlik etti. Li-
derler, Ortadoğu’nun prototipi olarak
görülen Lübnan’ın siyasî istikrarsızlığa
düşmemesi için yapılabilecekleri masa-
ya yatırdı. Zirve 2 saat 45 dakika sürdü.
Hizbullah milletvekilleri ile ittifak
gruplarının hükümetten çekilme-
si üzerine Lübnan’da hükümet krizi
doğmuştu. Lübnan’da eski Başbakan
Refik Hariri’nin öldürülmesiyle ilgi-
li kurulacak BM destekli mahkeme
konusunda taraflar arasında çıkan
gerilimi giderme girişimleri de başa-
rısız olmuştu. Hizbullah lideri Hasan
Yeni Irak hükümetiyle ilk temas
- Irak’ta 10 ay süren hükümet kri-
zinin geçtiğimiz ay aşılmasının
ardından bölge ülkelerinden başkent
Bağdat’a ardı ardına ziyaretler yapı-
lıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davu-
toğlu da Türkiye’nin yeni hükümet ile
ilişkilerini geliştirmek üzere dün Irak’a
gitti. Davutoğlu, Bağdat’ta Irak’ı oluş-
turan birçok farklı unsurla bir araya
geldi. Kerkük ve Necef ziyaretleri ise
Lübnan’da yaşanan hükümet krizi
sebebiyle ileri bir tarihe ertelendi. Ba-
kan Davutoğlu, Irak’ta Cumhurbaşka-
TAYYİP ERDOĞAN BEŞAR ESED
Nasrallah, hükümetten çekilmelerinin
sebebini, BM Özel Mahkemesi’nin
niyetinin ortaya çıkmasına bağlamış-
tı. Mahkemenin Hizbullah’ı sorumlu
tutacağına dair güçlü işaretler üzerine
örgüt, Hariri hükümetinin bu mah-
keme ile işbirliğini kesmesini istemiş,
Hariri bu talebi reddetmişti. Lübnan
Başbakan Saad Hariri de geçen hafta
Türkiye’ye gelerek Başbakan Erdoğan
ile bir görüşme gerçekleştirmişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Şam’a gitmeden önce Atatürk Ha-
valimanı Devlet Konukevi’nde basın
açıklaması yaptı. Ortadoğu’da haliha-
zırda yaşanan ihtilaf ve istikrarsızlıklar
incelendiğinde aralarında bağlantı ol-
duğunun görüldüğünü ifade eden Er-
doğan, böyle bir ortamda Lübnan’da
yaşanacak siyasi krizin uzamasını
bölgenin kaldıramayacağını vurgu-
ladı. Ziyaretin Suriye Devlet Başkanı
Beşar Esed’in daveti üzerine gerçek-
leşeceğini aktaran Başbakan Erdoğan,
nı Celal Talabani, Başbakan Nuri el
Maliki, Dışişleri Bakanı Hoşyar Ze-
bari, Meclis Başkanı Usame Nuceyfi
ve yeni oluşturulacak Ulusal Stratejik
Politikalar Konseyi başkanlığını üst-
lenecek İyad Allavi ile görüştü. Da-
vutoğlu, Türkmen bakan ve milletve-
killeri ile de Türk büyükelçilğinde bir
araya geldi. Görüşmelerde başta tica-
ret olmak üzere ikili ilişkilerin geliş-
tirilmesi için istişareler yapıldı. Ziya-
rette Türkiye ile Irak arasında 2008’de
kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İş-
İran’ı vuran Stuxnet
Dimona’da denenmiş
İsrail ve Amerikan istihbarat servisler
- mek amacıyla "Stuxnet" adlı bir bilg
Times gazetesindeki haberde, İsrail'in
Dimona nükleer tesisinde test ettiğ
dolaylı da olsa İngiltere ve Almany
İran'ın uranyum zenginleştirme sant
İsrail'in bulunabileceğinden şüphele
aralık sonundaki açıklamasında, İran
İran'ın atom bombası yapımında uzu
ile uluslararası toplumun bir bölümü,
luyor ancak İran, programının tamame
ŞEYH HAMAD BİN HALİFE EL TAN
Türkiye’nin kardeş ülke Lübnan hal-
kının huzur ve refahına büyük önem
verdiğini aktardı. Erdoğan, bölgede
barış ve huzurun egemen olması için
gayret içinde bulunduklarını aktardı.
Ortadoğu’da halihazırda birden fazla
ihtilaf ve istikrarsızlığın bulunduğunu
dile getiren Başbakan Erdoğan, “Tüm
bu sorunlar incelendiğinde birbiriyle
irtibatlı olduğunu görüyoruz. Böyle bir
ortamda Lübnan’ın yeni bir belirsizlik
ortamına girmesini de şüphesizi böl-
gemiz kaldırmaz.” ifadesini kullandı.
Öte yandan bir gazetecinin, “Lübnan
kriziyle ilgili Fransa Cumhurbaşkanı
Sarkozy ile bir görüşme yapacağınızı
söylemiştiniz. Böyle bir görüşme ger-
çekleşti mi?” sorusu üzerine Erdoğan,
Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sar-
kozy ile bir telefon görüşmesi yapma-
dıklarını, bir yazılı davet mektubu al-
dığını belirterek, “Bu mektuba olumlu
cevabın verilmesi noktasında arka-
daşlarımıza talimat verdim.” dedi.
birliği Konseyi’nin (YDSK) faaliyetleri
de ele alındı. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın yakın zamanda Irak’a geniş
bir heyetle yapacağı ziyaretle konsey
toplantısı gerçekleşecek. Davutoğlu,
Kerkük ve Necef ziyaretlerini ilk fırsat-
ta yapmak istediğini vurguladı. Bakan
Davutoğlu daha sonra Şam’da yapılan
Lübnan zirvesine katıldı.
Öte yandan Bakan Davutoğlu’nun
Kerkük’e yapması beklenen tarihî
ziyaret, kent sakinleri için, yaşanan
çözümsüzlüğe umut oldu. Kerkük İl
inin, İran'ın nükleer programını sabo
isayar virüsü
, virüsün etkin
geli
olup
i bilgisi yer aldı. Ayrıca projenin geli
a'nın da yardımı bulunduğu belirtild
rfüjlerini vuran Stuxnet virüsünün
nmişti. İsrailli Stratejik İşler Başk
'ın nükleer programında
n yıllar kaybetmesin
İran'ı nükleer bom
n sivil amaçlı olduğunu söylüyor. WASH
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
Fikret Ertan
Hariri suikastına dair
Lübnan çok ciddi ve derin bir siyasi kriz yaşıyor.
Başbakan Saad Hariri hükümeti Hizbullah kana-
dından 11 bakanın geçen hafta istifasıyla dağılmış
bulunuyor. Hariri hükümeti halen geçici hükümet
olarak iş başında, o kadar. Yeni başbakan kim
Üçlü zirve, hükümet olacak, hükümet nasıl kurulacak henüz belli değil.
kurma girişimlerini
Bu yolda müzakereler, temaslar devam ediyor.
Kriz şüphesiz Hizbullah ile Başbakan Hariri ve
müttefiklerinin arasında aylardır sürüp giden bir
erteletti ihtilaftan kaynaklanıyor. Bu ihtilaf, Saad Hariri’nin
babası merhum Refik Hariri’nin uğradığı suikastın
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süley- aydınlatılması için çalışan BM Özel Mahkemesi
man’ın yeni hükümeti kurmak için ile ilgili. Refik Hariri, malum 14 Şubat 2005 günü
parlamenterlerle dün başlatacağı gö- Beyrut’taki St. George Oteli’nin önünden konvo-
rüşmelerin, 24-25 Ocak’a ertelendiği yu ile geçerken patlayan muazzam bir bombanın
açıklandı. Dün Lübnan gazetelerinde sonucu etraftaki 22 kişi ile birlikte hayatını kay-
diplomatik kaynaklara dayanılarak ve- betmişti. Bu elim suikast sonucu Lübnan karış-
rilen haberlerde, Süleyman’ın, Şam’da mış, suikastla ilgili spekülasyonlar ayyuka çıkmış;
Suriye, Türkiye ve Katar liderlerinin ka- ancak suikast tam anlamıyla bir türlü aydınlatıla-
tılımıyla yapılan zirveye ve Fransa’nın mamış, bunun üzerine Lübnan hükümetinin de
girişimlerine bir şans vermek için yeni onayıyla BM devreye sokulmuştu.
BM’nin 2005’te onay verdiği suikastı araştı-
hükümetin kurulması yönündeki gö-
ran, soruşturan ilk soruşturma ekibi, Alman savcı
rüşmeleri erteleyeceği bilgisi yer al-
Detlev Metlis’in ekibiydi. Yedi aylık bir çalışmadan
mıştı. Ülkede çoğunluğa hakim olan sonra bu ekip suikasttan Suriye güvenlik güçleri ve
14 Mart grubuna yakın kaynaklar da,
bazı yüksek dereceli Lübnanlı yetkililerin sorumlu
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in olduğu kanaatine varmış;
Lübnan Cumhurbaşkanı Süleyman’ı Hariri suikastını ancak bunu kesin delil-
arayarak, üçlü girişimin sonucuna ka- araştıran özel mahkeme lerle ortaya koyamamıştı.
dar parlamenterlerle görüşmesini erte-
savcısının ön raporunun Sonuçta, 4 Lübnanlı yetkili
lemesini istediği belirtildi. ya da iddianamesinin tutuklanmış; ancak onlar da
Öte yandan Lübnan’da bir te- daha sonra serbest bırakıl-
levizyon kanalı, Başbakan Saad
taslağının mahkeme mışlardı. Bugün suikastı 1
Hariri’nin soruşturma komisyo- başkanlığına sunulacağı Mart 2009’da kurulan BM
nunda, babası Refik Hariri’nin su- söyleniyor. Taslak ya Özel Mahkemesi yürütüyor.
ikasta kurban gitmesinde Suriye da bir kısmı bir şekilde Amacı suikastla ilgili kesin
rejiminin de parmağı olduğuna basına sızacaktır. sonuca ulaşmak. Mahkeme
inandığını söylediği, 2007 yılına ait Hollanda’nın Leidschhem-
bir ses kaydı yayınladı. BEYRUT AA dam şehrinde çalışıyor. Birinci yıldaki bütçesi 56
milyon dolardı. Bunun yüzde 51’i BM, yüzde 49’u
da Lübnan hükümeti tarafından karşılanıyor.
Mahkemeye verilen ilk yetkinin süresi 3 yıl. Karar
verebileceği en ağır ceza da ömür boyu hapis.
Mahkeme Başkanı Kanadalı Daniel Bellemare.
11 hâkimin 4’ü kimlikleri saklı tutulan Lübnanlı
hâkimler.
Büyük bir sır perdesi arkasında çalışan mah-
kemenin önemli sonuçlara ulaştığı aylardır
söyleniyor. Çeşitli haberlere göre, mahkemenin
suikasttan bazı Hizbullah mensuplarını sorumlu
bulduğu, bunların isimlerini açıklayacağı çoktandır
bildiriliyor. Hatta dün bazı kaynaklarda İran lider-
Irak’a resmî bir zi- liğinin bile adı geçiyor. Bunlar elbette henüz hiçbir
yaret gerçekleştiren şekilde doğrulanmayan iddialar, spekülasyonlar.
Dışişleri Bakanı Ah- Bunların ne kadar doğru olduklarını mahkeme-
met Davutoğlu, gezi nin iddianamesi açıklandığında ancak bilebilecek
programı çerçevesin- durumda olacağız.
de Irak Başbakanı Mahkeme savcısının ön raporunun ya da
Nuri el Maliki ile iddianamesinin taslağının mahkeme başkanlığına
de görüştü. Irak’ta sunacağı söyleniyor. Bunu söyleyen de Lübnan
yeni hükümetin Çalışma Bakanı Butros Harp. Ancak, taslak basın-
kurulmasının ardın-
dan gerçekleşen bu da yer alır mı almaz mı, gizli mi kalır, söylemesi
ilk ziyaret, iki ülke zor. Bize göre, taslak ya da bir kısmı bir şekilde ba-
arasında ilişkilerin sına sızacaktır. Kaldı ki, taslak ile ilgili suçlananlar
daha da ileriye gö- zaten aylardır bazı basın organlarında yer alıyor.
türülmesine imkan Bunlara göre, çok gizli yürütülen soruşturmada
sağlayacak. Hizbullah mensuplarının kontörlü telefon kayıt-
larından hareketle bunların Hariri suikastında rol
oynadıkları iddia ediliyor. Hatta bunların isimleri
bile veriliyor.
Buna ilaveten, mahkemenin geçen ekim-
de Fransa’da Bordeaux şehri yakınlarındaki bir
Fransız askerî hava üssünde Hariri suikastında
kullanılan bombanın benzerinin ya da aynısının
kullanıldığı kontrollü bir patlamayı uzmanlarca
gerçekleştirdiği, bundan da çok önemli bulgu-
lara ulaşıldığı söyleniyor. Bu çerçevede belki
başka benzer eylemler de var, bilmiyoruz. Bütün
bunlardan mahkemenin işini sıkı tuttuğu anla-
şılıyor. Hizbullah baştan bu yana mahkemeye
Meclisi Türkmen üyesi Hasan Turan,
bu ziyaretin kendilerini sevindirdiğini
ve bunu tarihi bir olay olarak gördük-
karşı çıkıyor, mahkemenin İsrail ve Amerika’nın
çıkarlarına hizmet ettiğini, kendisini karalamak,
kamuoyunda mahkûm etmek için çalıştığını iddia
lerini ve bu ziyaretin, kentte kardeşli- ediyor. Saad Hariri ise son günlere kadar mah-
ğe ve huzura vesile olmasını temen- kemeye destek veriyor, görevini tamamlaması
ni ettiklerini söyledi. İl Meclisi Arap ve nereye varırsa varsın soruşturmanın mutlaka
üyesi Muhammed El Cuburi de “Tür- tamamlanması gerektiğine inanıyordu. İşte bu
kiye ne Irak’ın iç işlerine ne de terör tavrının sonucu Hizbullah ile çatışma noktasına
olaylarına karıştı.” ifadelerini kullandı. geldi ve hükümeti düştü.
Ziyaretin tarihî önemde olduğunu an- Saad Hariri elbette haklı. Babasının katillerinin
latan Cuburi, Davutoğlu’nun çözüm ortaya çıkmasını, suikastın aydınlatılmasını istiyor.
Kim bunun yanlış olduğunu söyleyebilir, kim ba-
önerilerini dinleyeceklerini kaydetti.
BAĞDAT AA, ERBİL CİHAN basının katillerinin cezasız kalmasını isteyebilir?
Hizbullah’a gelince; çıkabilecek herhangi bir
haksız suçlama karşısında kendisini her zaman
savunabilir. Bu yüzden mahkemeyi engellemesi
gerekmez. Kendisine güveniyorsa böyle hareket
eder. Türkiye, Saad Hariri’yi desteklemeli, mer-
hum Refik Hariri’nin suikastının mutlaka aydınla-
tılmasını savunmalıdır. Türkiye’ye yakışan, siyasi
pragmatizm tavrı benimsemek değil; gerçeklerin
ortaya çıkmasını savunmaktır. f.ertan@zaman.com.tr
te et-
ştird
olm
iği
adığ
bild
ını Neg
irild
ev
i. New
Çölü
York
'nde ki Berlin Hırvatistan büyükelçiliğinin
ştiri
i.
lme
Uzm
sind
anla
e
r, önünde el bombalı paket bulundu
kökeninde
karş
anı
ılaşı
Moş
lan
e Yaalon,
zorlukların
- Almanya’nın başkenti Berlin’deki Hırvatistan Büyükelçi-
liği binasının önünde, içinde el bombası bulunan bir pa-
ket bulundu. Berlin polisi, paketin binanın önüne ne şekilde
e yol açtığını söyl emi şti. ABD
geldiğinin bilinmediğini ve imha edilmek üzere büyükelçilik
ba yapm a peşi nde olm akla suç-
binasının bulunduğu caddeden alınıp götürüldüğünü bildir-
INGT AA
ON
di. Hırvatistan Cumhurbaşkanı Ivo Josipovic, Çarşamba günü
Almanya Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, Perşembe
günü de Başbakan Angela Merkel ile görüşecek. BERLİN AA
 11 DIŞ HABERLER 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Tunus’ta ordu
siyasetin dışında
Tunus’taki karışıklığın bir kaos ortamına dönüşmesini önlemek için birçok şehirde güvenlik
kontrolünü ele alan ordunun siyasi sürece müdahil olmadığı bildirildi. Ulusal birlik
hükümetinin karışıklığın hâkim olduğu ülkede durumu sakinleştirmesi bekleniyor. ABD Başkanı Obama Arizona’daki silahlı saldırıda ölenlerin anıldığı törenin ardınan, yaralanan milletvekili Giffords’un eşi Mark Kelly’yi teselli etmişti.

Halk isyanını bastırma zanaatı

- ABD Başkanı Barack Obama, siyasi yelpazenin orta- iyi izah ediyor. Çay Partisi'nin gözdesi eski Alaska Valisi
sına doğru pragmatik ve gerçekçi yönelişini çarşam- Sarah Palin'in, sağlık reformuna evet oyu veren ve arala-
ba gecesi Tucson'daki konuşmasıyla taçlandırdı. Çok değil rında Arizonalı milletvekili Giffords'un da bulunduğu bir
birkaç ay öncesinde işi bitmiş gibi görünen Obama, birçok grup Kongre üyesinin kellesini Facebook sitesine koydu-
Halen başkent ve gözlemciye göre başkanlık süresi zarfındaki en iyi konuş- ğu haritada neden namlunun ucuna koyduğunu da daha
diğer kentlerde masını yaparak puan grafiğini yükseltmeye devam etti. iyi anlıyoruz. Ve Palin, tüm gaflarına rağmen, halkın vergi
askerlerin, tank-
larla devriye ge- Tucson'da Demokrat milletvekili Gabrielle Giffords'a artırımını, yani paylaşmayı sevmeyen varlıklı kesimlerinin
zerek güvenliği yapılan saldırının sorumluluğunu kısmen Cumhuriyetçi hissiyatına oynayarak, başkan adaylığı için şansını canlı tu-
sağlamaya ça- muhalefetin sert söylemine bağlayan bir kısım liberal parti- tabiliyor. Fakirlerin önemli bir kısmının siyah, Hispanik ve
lıştığı Tunus’ta, daşlarının aksine; Obama uzlaştırıcı, alttan alan, dengeli bir taze göçmen olması ise söz konusu kesimlerin ırkçılığı ve
ordunun siyasi üslup benimsedi. Amerikalıları karşıt görüştekileri eleştirir- ayrımcılığı içselleştirmesine sebebiyet veriyor.
reform sürecine ken ‘yaralayıcı' değil, ‘tedavi edici' bir üslupla konuşmaya
müdahale eder davet etti. Ve yapıcı tavrıyla en azılı milliyetçi-muhafazakâr OBAMA’NIN İKİ ALTERNATİFİ VAR
görünmediği
bildiriliyor. muhaliflerinden dahi övgü aldı. Öyle ki, Obama yönetimi- Gelirini kendi halkıyla bile paylaşmaktan imtina edenlerin,
FOTOĞRAF: AA, nin belalısı Fox News televizyonunun önde gelen program- küresel refah düzeni gibi bir derdi olması beklenebilir mi?
SIPA PRESS cılarından Glenn Beck bile ‘Birleşik Amerika'nın başkanı Dış siyasete, fakir ülkeleri ve ulusları küçük gören, kolayca
olduğunuz için teşekkür ederim Sayın Başkan' diyordu. ‘öteki'leştiren, başkalarına kendi politikalarını dayatma-
Ancak ülkedeki bu birleşiklik havasının kalıcı olmayacağını da beis görmeyen, maço bir milliyetçilikle bakmazlar mı?
şimdiden söyleyebiliriz. Global ısınmayı inkâr ederek ABD'nin sorumluluk alma-
Ulusal felaketler her ülkede genelde birleştirici etki ya- sını istemeyenlerin çoğunlukla bu anlayışın mensupları
par. Hele liderler sorumlu davranırsa, birleştiricilik katsayısı arasından çıkıyor olması tesadüf değil. Yeni muhafazakâr
da yükselir. Ancak felaketlerin psikolojik tesiri geçince, ço- ‘neocon'ların, zayıf ülkelere de az da olsa söz hakkı tanıyan
ğumuz birbirimizi yemeye kaldığımız yerden devam ede- Birleşmiş Milletler örgütünü lağvetmek için her şeyi yap-
riz. Zira tefrika, tedavisi çok zor bir hastalıktır. Nitekim New ması bana aynı anlayışın bir tezahürü gibi geliyor.
York Times yazarı Paul Krugman, son yazısında ‘Gerçek şu Obama'nın iki alternatifi var. Ya toplumda yabana
ki, biz derin şekilde tefrikaya düşmüş (bölünmüş) bir mil- atılamayacak kadar geniş tabana sahip kesimlerin gözü-
letiz ve muhtemelen uzun zaman öyle kalacağız.' tespitini ne parmağını soka soka, nispeten sosyal adaletçi ulusal ve
yapıyor. ‘Tamam, birbirimizi daha dikkatlice dinleyelim, uluslararası politikalar izleyecek. Ya da kendisini adeta şey-
ama korkarım bunu yaptıkça birbirimizden ne kadar ayrı tanlaştıran, hakaret amacıyla Müslüman ve sosyalist diyen
düştüğümüzü keşfedeceğiz.' diye ekliyor. bu kitlelerin bile güvenini bir şekilde
Peki bu tefrikanın temel sebebi ne- kazanmaya çalışarak, siyasi zeminini

- Hayat pahalılığı, işsizlik ve yol-

suzluğa karşı başlayan ayaklan-
manın ardından devlet başkanı Zey-
nel Abidin bin Ali’nin 23 yıllık iktida-
rını bırakarak terk ettiği Tunus’ta, or-
dunun yönetimi ele geçirmeye yöne-
lik bir girişiminin olmadığı belirtildi.
Ülkedeki karışıklığın bir kaos or-
tamına dönüşmesini önlemek için
birçok şehirde güvenlik kontrolünü
ele alan ordunun siyasi sürece müda-
hil olmadığı bildirildi. Halen başkent
ve diğer kentlerde askerlerin, tanklar-
la devriye gezerek güvenliği sağlama-
ya çalıştığı Tunus’ta, ordunun siyasi
reform sürecine müdahale eder gö-
rünmediğini ancak devrik devlet baş-
kanına bağlı bazı emniyet ve gizli ser-
vis unsurlarının hareketlerinin daha
çok tehdit oluşturabileceği yorumun-
da bulunuluyor. Başbakan Muham-
med Gannuşi de gösterilerin devam
ettiği ülkede kaos tohumu ekenlere
hoşgörü gösterilmeyeceğini söyleye-
rek, karışıklık çıkması için çalışan çe-
telerden büyük bölümünün yakalan-
dığını kaydetti.
Tunus’ta ilan edilmesi beklenen
ulusal birlik hükümetinin karışıklığın
hâkim olduğu ülkede durumu sakin-
leştirmesi tahmin ediliyor. Bin Ali’nin
yardımcısı Fuad Mebaza tarafından
hükümeti kurmakla görevlendirilen
Gannuşi, ülkedeki hükümet boşlu-
ğunun sona erdirilmesi için hızla ha-
rekete geçeceği sözünü vermişti.
Bu arada, devrik Başkan Zeynel
Abidin bin Ali’ye bağlı silahlı kişiler
ile askerler arasında önceki gece ça-
tışma olduğu bildirildi. Olağanüs-
tü halin ilan edildiği ülkede tankların
desteğinde askerler başkent Tunus ve
diğer kentlerde devriye geziyor. Dev-
let başkanlığı sarayından da silah ses-
leri geldiği ve çatışmaların içişleri ba-
kanlığına sıçradığı belirtildi.
Kargaşa sırasında yağmalamaların
da olduğu ülkede, günler süren şiddet
ortamı yüzünden tüketim maddesi ve
akaryakıt sıkıntısı yaşanıyor.
Turizmin en önemli geçim kay-
naklarından biri olduğu Tunus’taki
karışıklıklar tur operatörlerinin bu ül-
keye yapacağı seferlerinden durdu-
rulmasına yol açtı. Fransız Tur Ope-
ratörleri Derneği Tunus’a 23 Ocak’a
kadar Fransız turist gönderilmeyece-
ğini bildirdi. Tunus’taki 1000 ila 1500
İngiliz turistin ülkelerine getirilme-
si için çalışmalar da sürdürülüyor. İs-
veçli tur operatörü Apollo da, ülke-
deki karışıklık nedeniyle Tunus seya-
hatlerini mayıs başına kadar iptal etti.
‘BİN ALİ’NİN EŞİ 1,5 TON ALTIN İLE KAÇTI’
Yurtdışına kaçmak zorunda kalan
devrik Tunus Devlet Başkanı Zey-
nel Abidin bin Ali’nin eşi Leyla
Tarabelsi’nin 1,5 ton altını ülke dı-
şına kaçırdığı ileri sürüldü. El Cezi-
re televizyonunun internet sitesinde
yer alan haberde, Tunus Merkez Ban-
kası müdürünün, Tarabelsi’nin Tu-
nus Merkez Bankası’ndan çok mik-
tarda külçe altın istemesi üzerine ön-
ce buna itiraz ettiği, ancak daha son-
ra Bin Ali’den gelen telefon üzerine
buna izin verdiği belirtildi. Altınla-
rın 60 milyon dolar değerinde oldu-
ğu belirtildi.
Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı
Ahmed Ebul Geyt, Tunus’ta yaşanan
olayların diğer bölgelere yayılması
yönündeki endişelerin, yersiz oldu-
ğunu söyledi.
Ebul Geyt, Tunus’ta Bin Ali’nin
kaçmasına yol açan olaylara da de-
dir? Ekonomide Nobel ödüllü Krugman,
Amerikan siyasetindeki gerginliğin te-
melinde, devletin gelir idaresindeki ro-
muhkemleştirmeye çalışacak. Devlet ida-
resinde altın kural, özellikle ekonomik
göstergelerin iyi olmadığı bir ülkede,
ğindiği konuşmasında, ‘’Tunus’ta lüne ilişkin iki ayrı görüşün çatışmasının açılan hiçbir isyan bayrağını küçümse-
olan bitenlerin başka ülkelere sıç- yattığını savunuyor. Bunlar arasında bir memektir. Hele ABD gibi tarihsel halk
rama olasılığının saçma olduğunu’’ orta yolun ise bulunmadığı tezini işliyor. isyanı geleneği olan bir ülkede… Sonuç-
söyledi. Krugman'a göre, taraflardan biri, ser- ta, Kongre seçimlerindeki ağır yenilgiden
Ebul Geyt, Arap toplumlarını best teşebbüse dayalı ekonomiye sahip, ALİ H. ASLAN sonra tehlikeyi gören Obama, başkan-
ayaklanmaya kışkırtan bazı Arap te- ancak toplumun kazananlarının sosyal lığının ikinci yarısında, çaresiz kalarak
levizyonlarını da eleştirdi. güvenlik ağına katkıda bulunacak şekil- ikinci alternatifi, yani orta yolculuğu seçti.
de vergilendirildiği ‘modern refah devleti'nin, vahşi kapi- Solun ucundaki liberal destekçileri, Obama'nın orta
KENDİNİ YAKMA ÖRNEK OLDU talizmden ‘ahlaken üstün' olduğuna inanıyor. Diğer taraf yolcu merkez sol siyasetini beğenmiyor. ‘Değişim' vaa-
Tunus’taki halk ayaklanmasının fi- ise, insanların kazandıklarını kendine saklamaya hakkı diyle geldiği halde, daha devrimci bir tavır takınmadığı
tilini ateşleyen bir diplomalı işsi- olduğu ve başkalarına -ne kadar muhtaç olurlarsa olsun- için hayal kırıklığı yaşıyor. Oysa sosyo-ekonomik den-
zin kendisini yakma hadisesi, ben- lar- maddi destekte bulunmak için vergiye tabi tutulma- geleri hesap etmeden yapılacak iddialı değişimler idari
zer yönetimler altındaki halklara ör- nın ‘hırsızlık' olduğu görüşünde. Birinci grup, liberal De- riskleri de beraberinde getirir. O nedenle, son iki senede
nek teşkil etti. mokrat sol çizgiyi, ikincisi ise muhafazakâr Cumhuriyetçi çektiklerinden dolayı saçları beyazlayan Obama, kan kus-
Cezayir’de son 5 günde 4 kişi- sağ çizgiyi temsil ediyor. tuğu halde kızılcık şerbeti içtim demeye başladı. Toptancı
nin Tunus’taki olaylardan esinlene- Krugman'ın tasnifi, kuşa çevrilmiş haliyle bile ABD'yi değil, kısmî dönüştürme stratejisi izliyor. Onlarca yıldır
rek kendini yaktığı bildirildi. sosyal adaletçi refah devleti çizgisine biraz yaklaştıran sağ- hep kazanmaya alışmış, beklentileri yüksek ABD'nin iç
Cezayir’de son birkaç hafta içinde lık reformuna muhafazakâr muhaliflerinin kazan kaldır- ve dış politikalarını revize ederek artan global rekabete
bazı kentlerde işsizlik ve yüksek gıda masını ve siyasi isyan hareketi Çay Partisi'nin doğmasını adapte olması, bu stratejinin başarısına bağlı.
fiyatlarını protesto için yapılan göste-
rilerde çıkan olaylarda resmi kaynak-
lara göre 2 kişi öldü, çok sayıda kişi
yaralandı. Mısır’da bir genç, dün par-
lamento binası önünde kendisini ate-
şe verdi. Mısır ve Cezayir’in ardından
Batı Afrika ülkesi Moritanya’da da bir
kişi kendini yaktı.
Polis, ülkede varlıklı bir aileden
gelen 40 yaşındaki işadamının, hükü-
metin, kendi aşiretine kötü davran-
masını protesto etmek amacıyla dev-
let başkanlığı sarayı önünde kendini
ateşe verdiğini açıkladı. Kendini ya-
kan işadamının, hastaneye kaldırıl-
dığı belirtildi. Öte yandan Tunus ha-
va sahasının kapalı olması nedeniyle
Atatürk Havalimanı’nda mahsur ka-
lan Tunuslu yolcular ülkelerine gön-
derildi. DIŞ HABERLER SERVİSİ

Kaddafi sitem etti: 3 yıl bekleseydiniz ya!

Libya’yı 1969 yılından bu yana aralıksız yöneten Muam-
mer Kaddafi’den yasemin devrimini gerçekleştiren Tu-
nuslulara ilginç bir çıkış geldi. Kaddafi, komşu Tunus’ta
kan dökülmesi ve kanunsuzluğun, “Tunus halkının,
devlet başkanlarından kurtulmak için çok acele etmesi”
sebebinden dolayı olduğunu söyledi. Kaddafi, “Tunus
şimdi korku içinde yaşıyor. Aileler yataklarında öldü-
rülebilir. Bolşevik ya da Amerikan devriminde olduğu
gibi vatandaşlar sokaklarda öldürüldü; ne için? Zeynel
Abidin’i değiştirmek için mi? 3 yıl sonra istifa edeceği-
ni size söylemedi mi? 3 yıl sabredin, oğlunuz hayatta
kalsın.” diye konuştu. Bu arada Mısır Dışişleri Bakanı
Ahmet Ebul Geyt, Tunus’taki olayların diğer Arap
ülkelerini de etkileyeceği yönündeki iddialara
sert tepki gösterdi. Şarm el Şeyh’te düzen-
lenecek olan Arap Ekonomik Forumu
öncesi gazetecilere konuşan Geyt,
Tunus’un ve diğer Arap ülkelerinin
kendine özgü şartları bulunduğunu,
dolayısıyla domino etkisi tezleri-
nin saçma olduğunu öne sürdü.
KAHİRE ZAMAN
 12 AİLE&SAĞLIK 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Din hizmetinin şe-

Ergenlik döneminde
kil ve yöntem de-
ğişikliği, 100 bini gençlerin şüpheleri
bulan persone-
le büyük hedef-
ler konulma-
nasıl cevaplanmalı?
sı üzerinde ça- ZEYNEP KAÇMAZ İSTANBUL

-
lışan Prof. Dr. Çocukluktan gençliğe geçiş süreci olan ergenlik,
Mehmet Gör- hem genç hem de ebeveyn için zorlu bir dönemdir.
mez, İslam’ın Ebeveyn ile genç arasında sürekli çatışmaların yaşandı-
şiddet ve kor-
kuyla özdeşleş- ğı bu süreçte, gençler, günlük hayata dair pek çok hususu
tirilmek isten- sorgular ve hakikati anlamaya çalışır. Özellikle de iman
mesine dikkat ve ibadet noktasında kafalarda birtakım sorular oluşur.
çekiyor. Dinle ilgili şüphe ve tereddütler yoğunlaşır, ibadetlerini
yerine getirmede aksamalar olur. İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr.
Süleyman Karacelil, gencin ibadetleri zorluk yerine bir ih-
tiyaç olarak görmesini sağlamak gerektiğini söylüyor. Er-
genlik süreci, gençlerin o ana kadar sahip oldukları bütün
inançlarını yeni baştan oluşturma
dönemidir. Karacelil, gençlerin din
ile ilgili pek çok hususu da şüphey-
le karşılayabileceğini, araştırıp tam
bir kanaate ulaşmayı amaçlayabi-
leceklerini ifade ediyor. Karacelil,
gençlerin bu durumunu taklidi bı-
rakıp sorgulama dönemi olarak ta-
rif ediyor. Gencin akılla ispatlana-

‘Dinî özgürlüklerin
mayan her şeye karşı bir tenkit ve
güvensizlik tutumu sergileyeceği-
ni dile getiren Karacelil, “Ergen-
de ‘Acaba gerçekten Allah ve ahi-
ret var mı? Din, inanılması zorun- İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr.
Süleyman Karacelil,

engellenmesi bizi üzer’

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, hangi inanç grubundan olursa olsun insanların din özgürlü-
ğünün engellenmesine yönelik girişimlerin kendilerini üzeceğini ifade etti. Diyanet’in tüm dünyadaki Müslümanlarla il-
gilendiğini söyleyen Görmez, Diyanet teşkilatına yeni bir vizyon ve yeni bir eğitim modeli getirmek için çalışıyor.
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
Diyanet’in dış ilişkiler baş-
kan yardımcısı olarak 7 yıl gö-
rev yapan Görmez, Diyanet İşle-
ri Başkanlığı’na yeni bir dinamizm
getirmeyi amaçlıyor. Sosyal faali-
yetler ve uluslararası ilişkilerde ka-
zandığı tecrübe ile Diyanet’e yeni
vizyon kazandırması bekleniyor.
Diyanet’in Avrupa’dan
Endonezya’ya kadar yaklaşık 80
ülkeyle yakın teması var. Prof. Dr.
Görmez, sadece Türkiye’deki değil
tüm dünya Müslümanlarını da dü-
şünmek zorunda olduklarını ifade
ediyor. Görmez, Ortodoks cemaa-
ti mensupları ile görüşmesinde so-
runların dile getirildiğini ve dinî öz-
gürlüklerinin engellenmesine en
çok kendisinin üzüleceğini söy-
lediğini belirtiyor. İslam’ı ‘korku’
ve ‘şiddet’ ile özdeşleştirmek iste-
yenlere ise dikkat çekiyor. Mısır’da
Kıptileri hedef alan 21 kişinin ha-
yatını kaybettiği terör eylemini de
bu kapsamda değerlendiriyor: “Hiç
kimsenin İslam’ın yüksek şerefine
halel getirmeyi amaçlayan strate-
jiler eşliğinde, huzur ve güven or-
tamını temelden sarsmaya, asırlar-
dır sürdürülen barış içinde bir ara-
da yaşama tecrübesine gölge dü-
şürmeye hak ve salahiyeti olamaz.”
Bütün ilahi dinlere ve ortak
inançlara göre bir insanı öldürme-
nin bütün insanlığı öldürmek gibi
ağır bir günah sayıldığını belirten
Görmez, “Kültürel ya da etnik ta-
biiyetleri ne olursa olsun masum
insanları hedef alan saldırılar han-
gi sözde kutsal değerler adına olur-
sa olsun, hangi amaçla işlenirse iş-
lensin, dine ve insanlığın bu coğ-
rafyada birlikte geliştirmeye çalış-
tığı ortak değerlere en açık ihanet-
tir.” diye konuştu. En zor şartlar-
da dahi mabetlerin, din adamları-
nın, kadın, yaşlı ve çocukların ko-
runması, Yüce Peygamber’in Müs-
lümanlara bıraktığı emanet oldu-
ğunu ifade ediyor. İSTANBUL ZAMAN
Din hizmeti sadece
mihrap, kürsü değil
Prof. Dr. Mehmet Görmez 100 bini bulan per-
soneline büyük hedefler koyuyor ve buna göre
bir eğitim modeli geliştireceklerinin sinyali-
ni veriyor: “Din hizmeti görevini sadece mih-
rap, minber ve kürsüyle sınırlandırmak bir ya-
nılsamadır. Çünkü din kişinin varlığını anlam-
landıran ve ona hayata ve ölüme dair nihai an-
lam haritası sunan en doğru, en yetkin kılavuz-
dur.” Teşkilatı yenileyerek merkezi vaaza son
vermesi beklenen başkan, daha kapsamlı de-
ğerlendirmeler için biraz süre istiyor.
lu olan bir gerçek midir? Allah’ın Nesil Yayınları’ndan çı-
bizi yarattığından nasıl emin olabi- kan ‘Gencim Dinimi
liriz?’ gibi şüpheler oluşur. Bu şüp- Öğrenmek İstiyo-
heler çok normaldir. ‘Böyle söyle- rum’ kitabıyla 12-19
me, düşünme, inançsız olur, din- yaş arası gençle-
den çıkarsın’ şeklinde genci inkârla re örneklerle iman
itham etmek ya da kaba kuvvet esasları ve ibadet
kullanmak yangına körükle git-
eğitiminin nasıl ve-
rilebileceği husu-
mektir. Sistemli, ölçülü ve bilinç- sunda ebeveynlere
li yaklaşıldığı takdirde bu şüphe yol gösteriyor.
dönemi sonunda genç, doğruyu
bulacak, inandıkları gelenek olmaktan çıkacak, tam bir
iman ve inanç durumu oluşacaktır. Yeter ki genç, zihnin-
de uyanan şüphelere doyurucu cevaplar alabilsin.” diyor.
Karacelil’e göre dini şüphelerin gelişimi kızlarda daha
erken başlıyor (10–11 yaş). Bununla beraber, 12–13 yaşla-
rında bu durum dikkat çekici boyuta geliyor. Erkeklerde
ise 14–15 yaş aralığında şüphe duyma oranı yükseliyor,
16–17 yaşlarındaysa şüpheler yoğunlaşıyor.
Gencin ibadetleri yerine getirmemesinde değişik
nedenler aranabileceğini belirten Karacelil, en önemli
sebebi, aşırı baskı ve ebeveynin model olamaması ola-
rak görüyor. Karacelil, “Ebeveyn, gence sürekli ‘kalk
namaz kıl, dini vazifelerini yerine getir’ gibi talimatlar
vererek aşırı baskı uygulayabiliyor. Bu da genci ibadet-
lerden soğutuyor. Ayrıca anne-baba çocuğuna ibadet-
lerini yerine getirmesini söylüyor ancak kendisi bu hu-
susta ergene örnek olmuyor. Genç, böylece önünde ör-
nek bir model göremiyor.” şeklinde konuşuyor.

Taklidi iman, tahkiki

Ayakta görülen Zorunlu hale getirilen işitme testi imana dönüşmeli...
kılcal damarlar, Gencin iman mevzularındaki tereddüt içeren sorula-

çocukların geleceğini kurtarıyor

rı, ilgi ve meraktan kaynaklanır. Bunlara akli ve mantıki

bacak reflüsünün deliller ışığında açıklamalar yapın.

Sorularına nasihatvari cevaplar vermeyin. Fikir alışveri-
şinde bulunarak, görüşlerine önem verin.
habercisi Dinin inanç boyutu anlatılırken inancın ahlak, ibadet ve

- Özellikle hareketsiz, süreli otu-

rarak ya da uzun sürekli ayak-
ta çalışmayı gerektiren günümüz ça-
lışma şartları, çalışan kadınların bü-
yük bir bölümünü venöz reflü hasta-
lığı açısından riskli grubuna sokuyor.
Amerikan Hastanesi Damar Cerrahi-
si Bölümü’nden Prof. Dr. Semih Bar-
las, temel sebepleri arasında hormon
değişiklikleri, uzun süre ayakta dur-
ma, hareketsizlik ve oturma yer alan
hastalığın kendini bacaklarda yorgun-
luk, ağrı ve şişme ile gösterdiğini söy-
ledi. Barlas, kadınların en büyük soru-
larından biri olan venöz reflünün te-
davi edilmezse ciddi rahatsızlıklara yol
açabileceğini ifade etti. “Bacaklarımız-
da çok sayıda ven (toplardamar) mev-
cuttur. Sağlıklı bacak venlerinin içinde-
ki tek yönlü çalışan kapakçıklar açılıp
kapanarak, kirli kanın ayaklardan kalbe
geri taşınmasını sağlarlar.” diyen Bar-
las, ven kapakçıkları bozulduklarında,
aşağıdan-yukarıya doğru olması ge-
reken bu yolculuğun yön değiştirerek
yukarıdan-aşağıya doğru bir yol izleye-
ceğini ve buna da venöz reflü dendiği-
ni kaydetti. Barlas, 60 yaşına gelen ka-
dınların yüzde 75’inde, erkeklerin yüz-
de 45’inde görülen venöz reflünün ilk
belirtisinin diz altında ve bileklerde gö-
rülen ve gün içinde artan ödem (şişlik)
olduğunu kaydetti.
- Sağlık Bakanlığı tarafından
zorunlu hale getirilen yeni
doğanlarda işitme testi (otoakus-
tik emisyon), çocukların geleceği-
ni kurtarıyor. Araştırmalara göre
Türkiye’de her bin bebekten 3’ü
işitme kaybı ile doğuyor, bir bö-
lümü de çocukluk çağında işitme
kaybına uğruyor. Her 100 çocuk-
tan 2 ila 3’ü belli oranlarda işitme
kaybı sorunu yaşıyor.
Özel Bahar Hastanesi Kulak
Burun Boğaz Uzmanı Dr. Adem
Cenkçi, işitme kaybının erken teş-
his edilmesinin çok önemli oldu-
ğunu söyledi. İşitmenin konuş-
ma ve iletişim yeteneklerinin ge-
lişmesi açısından çok büyük önem
taşıdığını vurgulayan Dr. Cenk-
çi, “Çocuklar doğar doğmaz dinle-
meye başlar. Çevresindeki sesleri,
anne-babalarını dinleyerek de ko-
nuşmayı öğrenir. Konuşmayı öğ-
renmek için gerekli olan en önem-
li zaman dilimi ise ilk 3 yıldır. İşit-
me kaybını ne kadar erken fark
edersek, çocuğun yaşamı o dere-
ce kolaylaşır.” dedi. Çocukta fark
edilmemiş bir işitme kaybı olması
durumunda çocuğun konuşmak-
ta zorlanacağını ifade eden Cenk-
çi, daha ileri işitme kayıpları duru-
munda çocuğun hiç konuşamaya-
cağını dile getirdi. İşitme kaybı tes-
pit edilen çocukların işitme cihazı
kullanması gerektiğini dile getiren
Dr. Adem Cenkçi, erken teşhisin
tedaviyi kolaylaştıracağını aktardı.
Yeni doğan bebek bir gürültü duy-
duğunda sıçramıyorsa, 4-6 aylık
kurallarla ilişkisi üzerinde de durulmalı. İbadet boyu-
tunda ise ibadetin inancın pratiği olduğu, ahlaki tavır-
ları kişiselleştirmede zemin oluşturduğunu izah etmeli.
Anne-baba dini meselelerde çok yetkin değilse veya er-
gen çocuk ebeveynle konuşmuyorsa, dini konuları an-
latabilecek ve çocuğun kendi düşüncelerini paylaşabile-
ceği kişilerden yardım alınmalı.
‘Kızım/oğlum al bunu oku, izle’ gibi bir davranış yerine,
kaynakları gencin görebileceği bir yere bırakın.
İlk ergenlik döneminde iman taklidi düzeyde olma-
Yeni doğanlarda ya-
pılan işitme testi, sı sebebiyle bu süreçte dini bilgiler, pratik ve fayda
bebeklerdeki işitme esaslı bakış açısıyla yani her ibadet ve iman esası-
kayıplarının erken nın faydaları üzerinde durulmalı. Lise yıllarında ise
teşhis edilmesine gencin imanının taklitten tahkiki düzeye geçmesi
vesile oluyor. Geç sağlanmalı. Bunun için de yaratılış delillerini gence
fark edilen işitme
kayıpları çocukla- sunmalı ve dikkati buraya yoğunlaştırmalı.
rın hayatlarını da
olumsuz etkiliyor.
FOTOĞRAF: ZAMAN,
FATİH KARAKILIÇ Aspirin ve romatizma ilaçları,
koliti şiddetlendiriyor
- Ülseratif kolit, kalın bağırsağın iç yüzeyini döşe-
yen tabakanın iltihabı olarak biliniyor. Kronik olan
ve dönem dönem alevlenen bu hastalığın sebebi hâlâ
bilinemiyor. Acıbadem Fulya Hastanesi gastroentero-
loji uzmanı Prof. Dr. Hülya Över Hamzaoğlu, hastalı-
ğın bulaşıcı olmadığını belirterek, hastaların, aspirin ve
bebek gözlerini sesin geldiği yöne romatizma ilaçlarının ülseratif koliti alevlendirilebilece-
çevirmiyorsa, 1-2 yaş arasında ba- ğinden bu ilaçların kullanımından kaçınması gerektiği-
sit emirleri yerine getirmiyorsa, 1,5 ni ifade etti. Hamzaoğlu, inflamatuar bağırsak hastalık-
yaşında 20 kelimeye yakın konuş- ları olarak bilinen ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı
muyorsa işitme kaybından şüphe bulunan kişilerin akrabalarında bu hastalıkların görül-
duyulmalıdır. ADEM ELİTOK BURSA me sıklığının yüzde 5-20 olduğunu söyledi. AİLE SAĞLIK

SAYFA TASARIM: DERYA YILDIRIM

 ailem
w Kalbin dili
“Ümmetim, merhamete eren, günahlarý baðýþlanan ve w Hikmet damlalarý
tövbesi kabul edilen bir ümmettir. „ “Gönüllere girerseniz etrafýnýzda bir sürü gönüllü olur.“

18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Sabrýn diðer adý: Ýnci tanesi
Ýnsanlara daha dünyada iken sunulan cennet süsü. Ýhtiþamlý yaratýlýþ, kusursuz bir tasarým ve dizayn ...Yüzyýllardýr modasý
geçemeyen taký: Ýnci. Ýnci eski çaðlardan beri þýklýðýn, zerafetin sembolü olmaya devam ediyor.. Binlerce yýldýr hayranlýk
uyandýran evliliklerde mutluluk getirecegine inanýlan bu taký klasik ama hala çok moda.
NERGÝS BÝNGÖL
Ýnci eski çaðlardan beri þýklýðýn,
5 zerafetin sembolü olmaya
devam ediyor.. Binlerce yýldýr hayran-
lýk uyandýran mücevher.
Ýnsanlara daha dünyada iken sunu-
lan cennet süsü.
Ýhtiþamlý yaratýlýþ, kusursuz bir tasa-
rým ve dizayn ...
Ýnci eski çaðlardan beri þýklýðýn, zera-
fetin sembolü olmaya devam ediyor..
Binlerce yýldýr hayranlýk uyandýran
evliliklerde mutluluk getirecegine
inanýlan bu taký klasik ama hala çok
moda. Yuvarlak inci kolye, hem abiye
hem de resmi giysiler için mükemmel
bir aksesuar . Ýncinisn kendisi gibi
oluþum aþamalarý da insaný hayrete
düþürüyor.
Ýncinin hayranlýk uyandýran oluþum aþamala-
rý: Eski efsaneler bize incilerin , ayý-
þýðý ile dolu nisan yaðmurlarýnýn
okyanusa düþtüðünde istridyeler
tarafýndan yutulduðunu ve incilerin
de böyle oluþtugunu anlatýlýyor.
Modern bilimsel acýklama bu kadar
romantik olmasa da ama yine de
büyüleyiciliðinden birþey kaybetmi-
yor. Düsseldorf Efhesus Juwelier
Kuyumculuk þubelerinin genel yö-
neticisi Hüseyin Candemir’ in verdiði
bilgiye göre oryantal inci denen
dogal inci, istridye, midye veya deniz
taraðý türleri tarafýndan üretiliyor. Bu
türler açýlmasý çok zor olan oldukça
dirençli, kalsiyum karbonat bileþimli
bir kabuða sahip denizaltý yumuþak-
çalarý. Beyni bile olmayan söz konu-
su yumuþakçalarýn içine kabuðunun
arasýndan kum, çakýl, veya parazit
organizmalar kaçýyor. Sözkonusu
yumuþakçalar bu paraziti vücudun-
dan atýp kurtulmak istiyor, ama
yapamýyor. O da çaresiz her canlýda
olan savunma yöntemini kullanýyor,
davetsiz misafirini üzerini sedefle
kaplayarak, kendi yapýsýna benzete-
rek izole ediyor. Ama bu oluþum öyle
üç beþ gün deðil yýllarca(en az altý
yýl) sürüyor. O yabancý madde bir
çekirdek görevi görüyor ve parlak bir
inci oluþturuluncaya kadar bu kapla-
ma iþlemi devam ediyor. Bu þekilde
doðal inci oluþuyor.
Candemir bir kültür incisinin de
ayný iþlemden geçtiðini aradaki tek
farkýn incinin çekirdeðini oluþturan
sedef boncuðun veya plastik parça-
nýn istridyenin içine tevafuken degil
de, cerrahi müdahele ile aþýlandýðýný
vurguluyor. Kültür incileri, inci çift-
likleri tabir edilen göllerde yetiþiyor.
Tatlý su incileri doðal olarak meydana
geliyor ancak son yýllarda onlarýnda kül-
türü yapýlýyor. Tatlý su incileri düzensiz
görünüþe sahip.
Taklit incilerin ise cam bir boncu-
ðun, balýk pullarýndan yapýlan inci solüs-
yonuna batýrýlarak yapýldýðýný söylüyor.
Ýnciyi nasýl saklayacaðýz?
Ýnciler ne kadar parlak, ne kadar düz-
gün ve yuvarlak, ne kadar lekesiz ise
o kadar deðerli oluyor.Uzmanlar
bilindiðinin aksine inciyi hava alma-
yan kadife ve pamuk keselerde sak-
lamanýn çok yanlýþ olduðuna dikkat
çekiyor. Ýncinin hava almasý gereki-
yor.Hava almayan inci kuruyup mat-
laþýyor ve çatlýyor ve buna halk ara-
sýnda “ doðurma” deniyor. Bu da inci-
nin yuvarlaklýðýnýn kaybolmasýna
neden olduðundan inciyi deðerinden
düþürüyor.
Ýncinin deðeri: Bir incinin deðerini,par-
laklýk, yuvarlaklýk , boy gibi faktörler
belirliyor. Parlaklýk incinin içindeki
tabakalarýn inceliðine ve düzgünlü-
ðüne göre deðiþiyor. Parýltý ne kadar
koyu olursa þekil ve yüzey o kadar
kusursuz , inciler o kadar deðerli olu-
yor. Hüseyin Candemir çok iyi kali-
tede bir inciye baktýðýnýzda yüzünü-
zün yansýmasýný net bir þekilde göre-
bileceðinizi,Ýnci ne kadar yuvarlak ve
lekesiz ise o kadar deðerli olacaðýný,
inciyi dokunarak ya da elinizde tartarak
gerçek olup olmadýðýný anlayamayacaðý-
nýzý, inci alýrken sertifikasýna dikkat
etmeniz gerektiðini söylüyor.
Ýncinin sahte olduðu nasýl anlaþýlýr.
Üzerini sert bir cisimle çizdiðinizde, alt-
taki rengi deðiþirse o inci gerçek inci
olmuyor. Yaktýðýnýzda eðer yanýyorsa o
incide plastik karýsýmý vardýr. Gerçek inci
kalsiyum olduðu için yanmaz. Günü-
müzde gerçek inci almak isterseniz
muhtemelen bir kültür çeþidi almak
zorunda kalacaksýnýz. Oryantal inciler
artýk çok nadir bulunuyor ve çok pahalý
oluyor. Bununla beraber üstün kalite
dogal ve kültür incisinin görünüm ve
kalite bakýmýndan çýplak göze benzer
görünüyor.Aradaki fark ancak eðitimli
bir göz tarafýndan röntgen makinasýnda
sezillebiliyor. Kültür incilerinin çekirdeði
muhtemelen daha büyük oluyor.
Ýnci renkleri: Ýnciler, beyaz, krem, pembe
renklerde oluyor. Son yýllarda altýn
rengi, gümüþ rengi ve siyah inciler de
ilgi topluyor. Ýncinin renklerini ise, inci-
nin istiridyenin içindeki yeri belirliyor.
Eðer inci istiridyenin kýyýsýnda oluþmuþ-
sa pembe renginde oluyor. Yetiþme yeri
ortasýna doðru ilerledikçe, incinin rengi
de beyaza dönüþüyor. Avusturalya’daki
tuzlu su kültür incilerinde , inci istridye-
nin kýyýsýnda ise pembe deðil, altýn ren-
ginde oluþuyor. Tatlý su kültür incisinin
siyah olmasý istridyenin içine konulan
kimyevi maddelerden kaynaklanýyor.
Yumuþakça inciyi sararken bu maddeyle
sardýðýndan degeri düþmüyor. Renkler
arasýnda kalite ve fiyat farký bulunmu-
yor.
Cýkýþ yerleri ve fiyatlarý: Ýran körfezi tarihte
doðal tuzlu su incileri ile , Avustralya,
Japonya, Çin de tuzlu su kültür incileri
ile biliniyor.
Fiyatlarýysa Avusturalya incisi savsi, 3
bin dolardan baslayýp 100 bin dolara
kadar uzanan fiyatlara sahip.
Temizligi: Temizliðinde en partik yöntem
olarak incilerin bir cezvenin içinde
kýsýk bir ateþte hafif sabunla kayanatýl-
masý yeterli oluyor . Ya da nemli havluy-
la silinebiliyor.
Kullanýrken nelere dikkat etmeli?
Ýnci kullanýrken parfümünüzü takma-
dan önce kullanmanýz gerekiyor . Deo-
dorant , parfüm, oje gibi ürünlerdeki
kimyasal maddeler incinin parlaklýðýný
alýyor ve bu da geri dönüþü olmayan
deðer kaybýna sebep oluyor.
Ümit Burcu
Hayal uðruna
doðru yolunu
deðiþtirme!
Birkaç gündür durduk yerde kendi kendime
gülüyorum. Þarkýlar söylüyorum. Ýçimde fýrtý-
nalar esiyor. Aþýk olmak bu herhalde diyo-
rum. Benim sorum þu: Bu sene yaþadýðým
þehirdeki üniversiteye kabul edildim. Kayýt
yaptýracaðým. Fakat kendisiyle görüþtüðüm ve
ileride niþanlanmayý düþündüðüm erkek
arkadaþým baþka uzak bir þehirde okuyacak.
Kendisini çok seviyorum. Bana “sen de bu
þehire gel, burada okursun” diyor. Ne yazýk ki
benim istediðim bölüm o küçük þehirde yok.
Ne yapayým, aþkým uðruna hayallerimden
vaz geçeyim mi?
Yol ayýrýmý
Yol ayýrýmýnda buluna sevgili kýzým,
Rabbim yüzünden o gülümsemeleri hiç
eksik etmesin. Umarým güldükçe yüzünde
güller açýyordur.
Tam tanýmadýðýn ve daha niþan bile yap-
madýðýn bir kiþi için hayallerinden vazgeç-
me! Daha adýný bile koymadýðýn, sadece
hoþlandýðýn bir çocuk için hayatýný deðiþ-
tirip, hayallerinden vaz geçmenin doðru
olmadýðýný bilmelisin.
Hakkýnda hayýrlýsý ise zaman içinde o kiþi-
ye olan duygularýn derinleþir, niþan ve
evlilik yapmaya karar verirsiniz o zaman
tekrar bu kararlarýný gözden geçirirsin.
Seninkisi biraz “doðmamýþ çocuða don
biçmek” gibi bir þey. Henüz hiçbir þey
belli deðil. Meçhuller üzerine hayal kuru-
yorsun. Bu sözlerimle hayallerini küçük
gördüðümü sanma. Fakat realiteleri de
göz ardý etmemelisin. Üniversite okuya-
caksýn. Parlak bir geleceðin var. Sana ümit
baðlamýþ bir ailen var.
Bir anda aþýk oldum deyip, bir hayal
peþine takýlýp, her þeye sünger çekmen
seni, seni sevenleri ve aileni hayal kýrýklý-
ðýna uðratýr.
Özellikle Almanya’da üniversite okumak
ciddi bir iþtir. Þimdi sen bu hayallerinin
üzerine “üniversite bitince açmak kaydýy-
la” yazýsýný kenarýna iliþtir ve derin don-
durucuya koy.
Önce iþ sonra eþ deyip okul bitirme
hayallerini kur. Bir hayal uðruna o güzel
þehri ve üniversiteyi býrakma.
Dualarýmda sana tebessüm eden bir
yüz, tertemiz bir kalb ve derslerinde baþa-
rýlar diliyorum.
Bize yazýn: mail: umitburcu@eurozaman.de
Sprendlinger Land str. 107 63069 Offenbach
bilgi daðarcýðý
Bediüzzaman‘ýn
• Ýki rekat teheccüd ve duha tek bir hakikatý için binler
namazlarýný kar-kýþ baþým olsa fedaya hazýrým”
demeden asla terk dediðini...
etmediðini... • 23 Mart 1960 Çarþamba

kitaplýk • Üstad hazretlerinin

Mektubat adlý eserinde
“Mevcudiyetimizin hamisi
günü,Ýslam Dünyasýnda bin
ayda daha hayýrlý olan Kadir
gecesinin idrak edildiði
olan Ýslamiyet’ten elini gece,Bediüzzamanýn Urfa’da
gevþetme; dört el ile Ýpek Palas Oteli’nin 27
sarýl,yoksa mahvolursun” numaralý odasýnda Rahmeti
Tarihi deðiþtiren, dünyayý titreten kadýnlar! dediðini...
• Nurlu üstadýmýzýn “Ýslamýn
Rahmana kavuþtuðunu...
BÝLÝYOR MUYDUNUZ?
Ailem beyaz perdesinde hep erkeklerin baþrol oynadýðý luðu’nun bir dönemine damgasýný vurmuþ ‘ikti-
“Geçmiþe baktý- anlamýna mý gelir? Ne yani, kadýnlara düþen dar avcýsý’ Hürrem Sultan, siyahi kadýn eylemci
5 ðýmýzda, erkek rol, her zaman ‘en iyi yardýmcý oyuncu’ rolü Rosa Parks ve kalemiylekölelige savaþ açan Har-
egemen bir seyrüsefe-
rin hüküm sürdüðünü
oynamak mýdýr? Tabii ki hayýr. Yüzyýllarýn üzeri-
ne oturduðu mayýnlý tarih tarlasýndan sýyrýlýp
riet Beecher Stowe gibi isimler de var.
Kitabýn önemli bira bölümü de iktidar peþin-
Unutma çocuðum!
Okuduðun bir kitapta
görürüz. Kýlýç kuþanýp çýkan öyle kadýnlar olmuþtur ki, teþbihte hata de koþan kadýnlara ayrýlmýþ: Pakistan’ýn ve Ýslam rastladýðýn güzel bir parçayý
fetih yapan, çað açýp olmaz, o çok ‘bilindik’ erkekler, bu kadýnlarýn coðrafyasýnýn ilk kadýn Baþbakaný Benazir Butto; veya orjinal bir fikri yerini ve
çað kapatan, yaptýðý azametlerinin gölgesinde bile terlemeden ede- düþman kardeþi Hindistan’da Baþbakaný Ýndira sahifesini iþaret ederek not
bir konuþma ya da memiþtir!” Gandi; Fransa’ya 40 yýl boyunca hükmeden Ýtal- al. Bu suretle biriktirdiðin
aldýðý kararla kitleleri Gazeteci yazar Ali Çimen “Tarihi Deðiþtiren- yan Catherine de Medici; Rusya’yý çaðýnýn en nottan bir dosyaya veya bir
fiþ kutusuna sýrasýyla
coþturan, atomu par- ler” dizisinin son kitabý Tarihi Deðiþtiren Kadýn- güçlü ülkelerinden biri yapan Alman kökenli
yerleþtir. Bir yazý yazmak
çalayarak insanoðlu- lar’a böyle baþlýyor ve 30 ünlü kadýný sayfalarýn- Katerina… veya bir eser yapmak
na sýnýrsýz enerjinin da konuk ediyor. Bu 30 kadýn arasýnda Mýsýr Timaþ Yayýnlarýndan cýkan kitap 350 sayfa. istediðin zaman bu notlar
kapýlarýný açan, bazen kabul etmek istemesek de, Ýmparatoriçesi Cleopatra, ünlü kadýn casus Mata Dikkate þayan noktasýysa bu kitabýn yazarnýn bir senin için zengin bir
çoðunlukla erkekler olmuþtur. Peki bu, tarihin Hari, Nobelli Madam Curie, Osmanlý Ýmparator- erkek oldugunun unutulmamasý. iyi okumalar… malzeme hazinesi olur.
 14 GÜNDEM 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Dergiler kampanyasýndaki e.abdurrahman@eurozaman.de

baþarýlý illere plaketleri verildi Harekette bereket vardýr

Offenbach’da bulunan World Media Group'un tesislerinde 2010 dergiler kampanyasýnda hedefine ulaþarak
baþarýlý olan 34 il ve 3 temsilciliðine düzenlenen törenle plaketleri verildi. Yayýnlar koordinatörü Bütün kampanya- lenlerin yapacaðý iþlerin Kan deðiþikliðindeki
Mehmet Ali Þengül, gazetenin Almanya’da yayýna baþladýðý ilk yýllarda çektiði sýkýntýlarý anlattý. 1larýn en heyecanlý belirleyicisi olur. Arka- hareket ve bereketin
ismi, soyadýnýn hakkýný dan gelenler veya diðer mebsuten mütenasipli-
verircesine de iþler ya- tabirle öndekini takip ðini fark edenlerin “hayr
EKREM YILDIRIM OFFENBACH pan Dortmund temsil- edenler olarak, yatanla ettin” diyerek hakký tes-
World Media Group'un cimiz Ekrem abi dün yatar, yürüyenle yürür, lim etmeleri sonrasýnda
1 Offenbach’da bulunan te- bana mesaj göndermiþ.
O da “bu sene farklý
koþanla koþarýz. O yüz-
den temsilciliklerimizin
bu yýla daha bir canlý gi-
riyoruz inþallah. Daha
sislerinde düzenlenen ödül tö-
reninde 2010 dergiler kampan- olacak” inancýyla bana nabzýný tutan abilere heyecanlý, Rahman’ýn öz
yasýnda hedefine ulaþarak ba- “Abi moturumuz ma- büyük iþ düþüyor. kullarýnýn yüzünü gül-
þarýlý olan 34 il ve 3 temsilciliðe zotlu, geç ýsýnýr, maha- Tebdili mekanda fe- dürecek sürprizlere açýk
plaketleri verildi. Çok sayýda retini göster, pehlivan- rahlýk, harekette bereket bir yarýþ bizi bekliyor.
davetlinin katýldýðý ödül töre- larý sahaya davet et, vardýr der büyüklerimiz. Yenilerin eskisi olan
ninde yayýnlar koordinatörü baksana hala yüzde Geçen sene bunu çok þahinimizin, yakýn sa-
Mehmet Ali Þengül, Avrupa 10’larda gezinip duru- net gördük. Mannheim hadan markaja baþla-
Genel Müdürü Abdullah Ay- yoruz, bir el at, seninle bölgesi adeta kampan- yan ihsanlarla karþýlýk
maz, World Media Group Yö- havamýzý bulalým, he- yanýn açan gülü oldu. bulunca ne yapacaðýný,
netim Kurulu Baþkaný Hayret- defi süre dolmadan ya- Yapýlan kan deðiþikliði Malkoçoðlu’nu bile
Programýn sonun- kalayalým” diyor. sonrasýnda, alp namlý kendisine selam durdu-
tin Özkul, Avrupa Genel Yayýn da baþarýlý Dort-
Müdürü Mahmut Çebi, Todays mund, Nürnberg Bu sene kendimi yiðidin bir þahin gibi rup isminin sünnet
Zaman yazarlarýndan Kerim ile Hessen temsil- adeta nal topluyormuþ bölgeyi harmanlamasýy- edilmesine vesile ola-
Balcý birer konuþma yaptýlar. ciliklerine ve 34 gibi hissediyorum. Önce la “durgun akardý Nec- cak koçoðlunun, acar
Gazetenin Almanya‘da yayýna ile plaketleri ve- sevgili çalýþkan arýlarým kar” (Don’a kampanya- hamleleriyle dikkat
baþladýðý ilk yýllarda çektikleri rildi. Dortmund beni beklemeden saha- nýn hatýrýna yeni don çekmeye baþlayan diþli
sýkýntýlarý anlatan Þengül, temsilciliði ve ya indiler. Þimdi de Ek- giydirmiþ olduk) sözü rakibi karþýsýnda Tur-i
kendine baðlý 9 rem abim bana gaz veri- tarih olmuþ, yerine Sina’ya çýkýp çýkamaya-
“Temsilcilerimiz ve referansla- il plaketlerin ço-
rýmýz gazetemizi nasýl daha iyi yor. Geçen sezon abile- “Neckar akar, alles ba- caðýný göreceðiz.
ðunu aldý. rin ahýný mý aldým diye kar” veya “Necka (Al- Liglerimizin tecrübe-
ileriye götürebiliriz, tirajý nasýl
artýrabiliriz, ben nasýl daha ve- endiþe etmeye baþladým. man aksanýnda r yutu- li abilerine de bu vesi-
rimli olabilirim duygu ve dü- Evet deðerli çalýþkan luyor) ekmek o ka köf- leyle buradan gönül do-
þüncesi ile günlerini yaþamalý- arýlarým ve sevgili büyük te” sözleri söylenir ol- lusu selamlarýmý gönde-
dýrlar. Konumunun hakkýný abilerim yýldýrým gibi muþtu. rip ellerini hürmetle
verme gayreti içinde olmalýdýr- gelen mesajý, þimþek hý- öpüyorum. Taþýdýklarý
zýyla size iletmiþ bulu- yükün kýymetini bilen
lar. Allah (C.C) yüce beyanýn-
da‚ 'Siz gevþemez ve bozul- nuyorum. Uzatmayalým SUPERLIGA 2011 ve aldýðý vazifenin her
mazsanýz ben sizi bozmam' artýk sözü, kalmasýn lis- Temsilcilik TA YA % zaman hakkýný veren
buyuruyor. Birlik ve beraberli- telerde Tarýk abimin gö- 1 Dortmund 2527 238 9 deðerli abilerimin de lig
zü, diyerek abone hut- 2 Stuttgart 1101 101 9 cetvelinin bana verdiði
ðimizi korumalýyýz ve asla gev- 3 Düsseldorf 1697 150 9
þememeliyiz.” dedi. Mehmet bemizin bugünkü mev- 4 Frankfurt 1371 106 8 ilhamlar nisbetinde des-
Ali Þengül, konuþmasýnda tarih zuuna geçelim. 5 Nürnberg 527 35 7 tanýný yazacaðýmý belir-
Biliyorsunuz biz mil- 6 Berlin 1016 32 3 tiyorum.
boyunca inanan insanlara rahat iftiralar atýldýðýný, yalan haber- Kurulu Baþkaný Hayrettin Öz- yaptýðý konusunda katýlýmcýla- 7 München 1169 32 3
verilmediðini ve Müslümanla- ler yazýlarak Müslümanlarýn kul, Evrensel Deðerler Ekse- ra bilgiler veren Avrupa Genel let olarak önden hizaya 8 Hamburg 1332 30 2 Hayýrda yarýþalým,
rýn inançlarýný temsilde kusur zor durumda býrakýldýðýný an- ni'nde adý ile baþlayan Zaman Yayýn Müdürü Mahmut Çebi geliriz. Önden giden at- 9 Köln 2076 44 2 yüzler kulübünde bu-
lýlarýn tavrý geriden ge- 10 Mannheim 904 17 2 luþalým.
etmemeleri gerektiðini, sýkýntý- latan Aymaz, “Zaman ortaya kampanyasýna da deðindiði ise, “Almanya'nýn en önemli 11 Tübingen 1275 23 2
larý artýracak tavýr ve davranýþ- çýktýktan sonra ve bugün Tür- konuþmasýnda bütün referans- meselesi ve çok konuþulan
lar içersine girilmemesini de kiye‘de en fazla satan gazete lara dergiler kampanyasýnda gündem maddesi entegrasyon.
sözlerine ekledi. Kerim Balcý ise konumuna gelince durumun gösterdikleri gayretlerinden Bu ise ancak eðitim ve medya BUNDESLIGA 2011 OBERLIGA 2011 KREISLIGA 2011
pasif direniþi anlattý. Balcý, pasif deðiþti. Zaman bütün maðdur dolayý teþekkür etti. Özkul, “ ile çözülür.” dedi. Bürolar Ko-
Ýller TA YA % Ýller TA YA % Ýller TA YA %
davranýþta en ufak dahi þiddet ve masum insanlarýn savunu- Bu kampanyada 30 bini aþmak ordinatörü Ýsmail Küçük de
1 Dortmund 290 52 18 1 Wuppertal 188 48 26 1 Speyer 71 14 20
içeren eylemin gerçekleþtiril- cusu ve hissiyatýnýn tercüma- istiyoruz. Bütün referanslarý- yaptýðý sunumlu konuþmada 2 Ludwigsburg 312 39 13 2 153 38 25 118 23 19
Marl-Münster 2 Ingolstadt
memesi gerektiðini ilk pasif di- nýdýr.” dedi. Abdullah Aymaz‚ mýza þimdiye kadar gösterdik- referanslara dergiler kampan- 3 Stuttgart 409 49 12 3 Recklinghausen 131 31 24 3 Hamm 115 16 14
reniþi de Habil’in Kabil’e karþý “ Medyanýz yoksa iftiralara ce- leri gayretlerden dolayý çok te- yasýnda baþarý gösteren illere 4 Wedding 269 31 12 4 Rüsselsheim 183 38 21 4 Aalen 120 10 8
5 Neuss 221 20 9 5 Giessen 164 24 15 5 Mettmann 125 10 8
sergilediðini belirtti. Avrupa vap veremiyorsunuz. Yalan þekkür ediyoruz ve bu kam- teþekkür etti. Küçük, þu anda 6 Ulm 214 19 9 6 Krefeld 155 21 14 6 Paderborn 114 9 8
Genel Müdürü Abdullah Ay- haberleri ortaya çýkaramýyor- panyada da gayretlerini bekli- devam etmekte olan Evrensel 7 Bochum 208 18 9 7 Oberhausen - 134 18 13 7 Leipzig 66 5 8
maz ise Zaman'dan öncesini ve sunuz ve kendinizi savunamý- yoruz.” diye konuþtu. Gazete Deðerler Ekseni'nde gazete 8 Duisburg K. 207 12 6 8 Bottrop 170 22 13 8 Hanau 109 4 4
9 Frankfurt 255 14 5 9 Plettenberg 175 13 7 9 Algau 108 2 2
Zaman'dan sonrasýný ele aldý. yorsunuz.” þeklinde konuþtu. ne iþe yarar, gazetemiz Al- kampanyasý ile ilgili çalýþmala- 10 Gelsenkirchen 494 27 5 10 Bremen 142 10 7 10 Mönchengladbach 110 2 2
Önceden inanan insanlara çok World Media Group Yönetim manya‘da þimdiye kadar neler rýný takdim etti. 11 Köln D. 580 29 5 11 Osnabrück 175 9 5 11 Leverkusen 73 1 1
12 Düsseldorf 203 10 5 12 Offenbach 128 6 5 12 Aschaffenburg 80 1 1
13 Mainz 244 11 5 13 Lünen 139 6 4 13 Kaiserslautern 90 1 1
14 Karlsruhe 223 9 4 14 Kassel 145 5 3 14 Albstadt 124 0 0
15 Nürnberg 301 12 4 15 Essen 128 4 3 15 Ludwigshafen 120 0 0
16 Esslingen 244 9 4 16 Bonn 157 4 3 16 Günzburg 117 0 0
17 Hannover 293 9 3 17 Freiburg 159 4 3 17 Ravensburg 115 0 0
18 Duisburg G. 209 6 3 18 Hagen 145 3 2 18 Würzburg 108 0 0
19 München 429 11 3 19 Solingen-Remsch. 150 3 2 19 Darmstadt 102 0 0
20 Köln B. 618 8 1 20 Kiel 163 2 1 20 99 0 0

‘Alman Vergi Hukuku

Heilbronn
21 Hamburg 470 5 1 21 Düren 128 1 1 21 Koblenz 92 0 0
22 Schwäbischgmünd 213 2 1 22 Konstanz 192 0 0 22 Mülheim 86 0 0
23 Mannheim 221 1 0 23 Bielefeld 190 0 0 23 Bremerhaven 86 0 0
24 Böblingen 261 1 0 24 Aachen 186 0 0 24 Worms 82 0 0
25 269 1 0

belki dünyanýn
Kreuzberg 25 Augsburg 185 0 0 25 Saarbrücken 72 0 0
26 Neuköln 269 0 0 26 Tübingen 158 0 0 26 Spandau 69 0 0
27 Siegen 232 0 0 27 Braunschweig 140 0 0 27 Heidelberg 69 0 0

en karmaþýk (Soldan) Mali

müþavir Güley
Kýlýç, avukat

hukukudur’ Kemal Çal, Danýþ-

Almanya’da küçük ve orta
1ölçekli Türk iþletmecileri-
nin sayýsý yüksek olmasýna rað-
men, uzmanlar iflas eden Türk
iþletmecilerin oranýnýn diðer ya-
bancý veya Alman iþletmecilere
göre daha çok olduðunu bildiri-
yor. Türklerin iþ kuran, riske ha-
zýr ve riski seven bir millet oldu-
ðunu ifade eden mali müþavir
Güley Kýlýç, iþ kurmak isteyen-
lerin çoðunun hazýrlýk, danýþ-
manlýk, eðitim ve yönetim bo-
yutunu düþünmediklerini, ih-
mal ettiklerini söylüyor. Türk iþ-
letmecilerinin birçok sýkýntýyla
karþýlaþtýklarýný anlatan Kýlýç, “Ýþ
kurmak isteyenlerin ilk önce
danýþmanlýk hizmeti almalarý
þart. Kendilerine en uygun han-
gi hedef kitlesi olduðunu, hangi
tür bir þirket kurmak istedikleri-
ni araþtýrmalarý gerekiyor. Kýsa
vadede kara odaklý bir düþünce-
ye sahip olunduðu için diðer ay-
rýntýlar ihmal ediliyor” dedi.
Türk þirketlerinin birçok sorun-
larla karþýlaþtýklarýný, özellikle
vergi konusunda büyük sorun-
lar yaþadýklarýnýn altýný çizen
Kýlýç, artýk bilinçlenmeye baþla-
dýklarýný belirterek, “Büyük za-
rarlar gördükten sonra yavaþ
yavaþ bu iþi ciddiye almalarý ge-
rektiðini, profesyonelleþmek zo-
runda olduklarýný anlayarak,
danýþmanlýk hizmeti almaya
baþladýlar. Biz vergi ve diðer ko-
nularda müvekkillerimizi bilgi-
lendirmek zorundayýz. Bu hem
bizim, hem de onlarýn iþini ko-
laylaþtýracak. Zaten Alman-
ya’daki vergi hukuku belki dün-
yanýn en karmaþýk hukuku, al-
manlar bile anlamakta zorluk
çekiyor. Alman devleti 20-30
yýldýr kolaylaþtýracaðýz diyor,
ama uzman çevreler belki bir
20-30 yýl daha deðiþmeyeceði
görüþündeler” dedi. Avukat Ke-
mal Çal da iþ yapan kiþinin hu-
kuk normlarýyla, birçok kurum-
la iliþkisi olduðunu, bu anlamda
hukuk, mali müþavirlik, danýþ-
manlýk hizmeti almasý gerekti-
ðini söyledi. Bunu deðiþik ku-
rum ve kiþilerden alabilmenin
mümkün olduðunu, ama hepsi-
ni bir çatý altýnda sunmanýn, bu
hizmeti alabilmenin avantaj ol-
man Nilüfer Kurt
kuruluþ aþama-
sýnda olan VHD
Beratungsgrup-
pe (vergi,hu-
kuk,danýþman-
lýk) ile hizmet
vermeye
devam
edecekler.
duðunu ifade ederek, “Biz farklý
hizmetleri bir çatý altýnda sunu-
yoruz. Bu birbirimizi iþimizde
Baþkonsolosluk’tan baþarýlý
desteklememizi de saðlýyor. Ar-
týk dünya genelinde bü tür bü- lise mezunlarýna ödül
rolarýn sayýsý artýyor. Bu sistem- Türkiye'nin Münih Baþkonsolos- ri Duran ve Adýgüzel ile Neu Ulm Les-
le çalýþan insanlarýn baþarýlarýna
katký saðladýðý ortada. Ayrýca
1luðu, bölgesindeki iki liseden çok sing Lisesinden baþarýyla mezun olan
iyi not ortalamasýyla mezun olan Sema Demir'i kutlayarak, ailelerinin kendileri
türk veya türk kökenli iþveren- Duran, Ayþe Adýgüzel ve Deniz Demir ile gurur duymasý gerektiðini söyledi.
lerin ekonomik baþarýlarýna bir adlý 3 Türk öðrenciye baþkonsoloslukta Baþarýlý öðrencilerin teþvik edilmesi
nebze katkýda bulunmak gibi düzenlenen bir törenle ödül verdi. Öð- amacýyla Berlin Büyükelçiliðinin talima-
bir düþüncemiz, bir vizyonu- rencilerin aileleri ile birlikte katýldýðý tö- tý ile Almanya'daki baþkonsolosluklarda
muz var. Bu hizmeti alanlar rende konuþan Münih Baþkonsolosu baþlatýlan ödüllendirme çalýþmalarý çer-
daha baþarýlý olabilirler” dedi. Hidayet Eriþ ve Eðitim Ataþesi Mahmut çevesinde Türk öðrencilere birer dizüs-
ORHAN SAYGIN MÖNCHENGLADBACH Haçkalý, Sophie Scholl Lisesi öðrencile- tü bilgisayar hediye edildi. MÜNÝH AA
 15 KÜLTÜR 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Sazıyla sözüyle Neşet Ertaş Mehmed

Niyazi
Anadolu âşıklık geleneğinin yaşayan bozlak ustası Neşet Ertaş, cumartesi akşamı İş Sanat’ta türkülerinden bir de-
met sundu. ‘Bozkırın Tezenesi’, elinde sazı, dilinde sözüyle doğup büyüdüğü Orta Anadolu bozkırlarının
Yemen
Kalabalık bir heyetle Yemen’i ziyaret eden
hüznünü ve neşesini anlattı. Sahnede Neşet Ertaş olunca, dinleyiciler ‘Yar aşkına çalan saza’ doyamadı. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ü
San’a halkının içten sevgi gösterileriyle karşıla-
YAVUZ ULUTÜRK İSTANBUL masını milletçe gururla ekranlardan izledik.

- Neşet Ertaş, cumartesi akşamı İş Sanat’ta ‘muhteşem’ bir

geceye imza attı. Sık sık sahneleri bırakacağını ifade eden
Ertaş’ın uzun bir aradan sonra İstanbullu sevenleriyle buluştu-
Yemen, kültürü çok eskilere dayanan bir
ülkedir. İmamların adeta başkent olarak kul-
landıkları stratejik bir harika olan Şerare’deki
ğu konserde salonu dolduran kalabalık, sanatçı sahneye çıkın- yaklaşık bin metrelik bir uçuruma yapılmış olan
ca alkış tufanı kopardı. Ertaş, sazın teline şöyle bir dokundu. Al- taş köprü, günümüzde bile medeniyet tarihçileri
çakgönüllü tavrı ile ‘hoş geldiniz’ deyişi bile farklıydı, Anado- için soru işaretidir. Her bakımdan cazip olan
lu ozanının: “Geldiğiniz yolların türabıyım, ayaklarınızın hiz- Yemen, Etiyopya’nın işgaline uğrar. Etiyopya
metçisiyim.” ordusunun kumandanı, Afrika’dan, Yemen’den,
‘Bozkırın Tezenesi’ konsere, ‘Dinle sana bir sözüm var, Neşet Ertaş, uzun bir çeşitli bölgelerden insanların Kâbe’yi ziyaret
kimseyi hor görme gardaş’ türküsü ile başladı. Sazının telle- aradan sonra önceki ettiğini fark ederek, San’a’da Kâbe’ye benzer
ri kimi zaman, ‘Yardan ayrı kalmak ya dost zorumuş meğer’ akşam İstanbul’da bir mabet yaptırır; buna rağmen ziyaretlerin
diye inledi. Bazen, ‘Nice güzel gördüm hep ayrı ayrı’ deyip aldı sahnedeydi. Seven- adresi değişmeyince, Kâbe’yi yıkarak insanların
götürdü Karacaoğlan’a. Öğüt vermeyi de ihmal etmedi Ertaş. lerini Kesik Çayır,
Niğde Bağları gibi sadece kendi yaptırdığı mabedi ziyaret etmesini
Cahillik, fakirlik, silahlar, başlıca derdiydi çünkü: ‘İsterim ki bu oyun havaları ile sağlamak için kalabalık ordusuyla Mekke’ye
dünyada/ Hiç kimse cahil kalmasın/ Okusun ilmin kitabın/ Ca- şenlendirdi. Ustayı hücum eder. Mekke’ye yaklaştığı sırada, kaybet-
hilden akıl almasın.’ dinleyenler, Zahi- tiği develerini aramaya çıkmış olan Peygamber
İki saat boyunca tezenesini elinden, sözünü dilinden dü- dem türküsünde Efendimiz’in dedesi Abdülmuttalip ile karşılaşır.
şürmeyen bozlak ustası Neşet Ertaş, konserde Doyulur mu, ise hüzünlenip Abdülmuttalip’in, develerini görüp görmediğini
Karlı Dağlar, Yari Kaybetmem Yarsız Olamam, Yar imiş Meğer, iç geçirdi. sorduğu Habeş komutanı şu cevabı verir: “Ben
FOTOĞRAF: ZAMAN
Kesik Çayır, Benim Yurdum, Sevgidir Sevgi, Sev Seveni, Sev- sizin Kâbe’nizi yıkmaya geliyorum; sen hâlâ
gisiz Yürekler Gülmüyor Canım, Ya Dost, Kurban Olduğum, develerini arıyorsun.” Abdülmuttalip’in verdiği
Gelin Ne Olur gibi sevilen türkülerini seslendirdi. Bağlama olur karşılık son derece düşündürücüdür: “Kâbe’nin
da kaşıkla zil eksik olur mu hiç Ankara havasında. ‘Anam ben sahibi var. O, orayı korur; ben develerimi
yandım yandım yandım, ellerin memleketinde eğlendim gal- bulmak zorundayım.” Ertesi gün Etiyopyalıla-
dım’ derken, ustanın yüreği yanıyordu belki ama, dinleyenlerin rın Kâbe’ye yaptıkları
çoğu oturduğu koltukta oynamak için can atıyordu. Bir ara sa- Atının üzerinde yol alan hücum, ebabil kuşları-
lonun arkası, dayanamayıp oynayanları ağırladı. Engellense de kolordu kumandanımız nın devreye girmesiyle
sahne önüne gelip oynamak isteyenler de oldu. Tevfik Paşa’yı, kolunu, bozguna dönerek geri
‘Garip’ mahlasıyla bestelediği aşk türküleri, göğüs parçala- bacağını kaybetmiş çekilmeleriyle neticelen-
yan avazları, 15 dakikayı aşan uzun havalarıyla Anadolu kül- gazilerimiz, aileler ve miştir.
türüne damgasını vuran Ertaş, bir ara sahneye ‘Ne söyleyeyim’ ordumuz takip eder. Bizim Yemen’le
diye sorunca, istekler havada uçuştu. Kimi Kırşehir’in Gülleri di- Şerare meydanına ilgimiz, 1517 yılında
yordu, kimi Niğde Bağları. ‘Gülüşün gülden güzel Neşet Baba’ gelince gözyaşları içinde Mısır’ın Osmanlı Dev-
diye seslenen de vardı. Ama en çok da ‘Zahidem’. Son noktayı onları uğurlayan halkın leti tarafından alınma-
doğaçlama mısralarla Neşet usta koydu. “Ne bağlar, ne güller./ arasından Recep Ali’nin sıyla başlar. O sıralarda
İlle de yâr, ille de yâr./Her gönülde bir Zahide var.” deyip vur- sesi yükselir: Allah Mısır’la birlikte Yemen
du sazın teline. Belki ‘garip’ mahlaslı bir bozlak olmanın gereği, yansuru Âl-i Osman! de Memlüklerin haki-
belki de her gönlün Zahide’si ayrı ayrı ondan, ne zaman Zahi- miyetindeydi. Osmanlı
dem dese Neşet, başka bir ruh hali ve söyleyiş çıkıyor ortaya. Devleti, üst düzey yetkililerinden bir grubu
UNESCO’nun yaşayan insan hazinesi seçtiği bozlak ustası Yemen’e gönderip tespit edilen hususlara dair,
Neşet Ertaş’ın sazının telinden yayılan Anadolu kokusu, İstan- dağlık bölgelerde Şia’nın Zeydiye mezhebi,
bulluları mest etmeye yetti de arttı bile. Ertaş’a türkülerinde Tehame denen çöl bölgelerinde ise Şafii ve
eşlik eden izleyiciler, gecenin tadına doyamadı. Ertaş da öyle Hanefi mezheplerine mensup insanların ya-
demiyor muydu: “Hem bahara hem yaza/ Yârin ettikleri naza/ şadıkları gerçeğinden hareketle, her bölgede
Yar aşkına çalan saza/ Doyulur mu doyulur mu?” yaşayan insanların inançlarına göre bir düzen
kurup çekildiler.
Aradan bir süre geçtikten sonra, İran’la Por-
tekiz anlaşarak Yemen’in güneyindeki Babü’l-
Mendep Boğazı’nı işgal ederler ve işgali Kuzey

Sosyal Ağ, Altın Küre’yi de kapladı Deniz boyunca kuzeye doğru yaygınlaştırırlar.
Kâbe’yi ziyaret etmek isteyen Müslümanlardan
adeta haraç almaya başlayan bu iki devletin
zulmünden kurtulmak isteyen Müslümanların

- Akademi ödüllerine yaklaşık

bir ay kala, Oscar’lara göz kır-
pan film, yönetmen ve oyuncular
önceki akşam ‘açığa çıktı’. Hollywo-
od Yabancı Basın Birliği (HFPA) ta-
rafından verilen Altın Küre Ödülle-
ri, 68. kez sahiplerini buldu. David
Fincher’ın yönettiği ‘Sosyal Ağ’ (The
Social Network), dört ödül alarak
geceye damgasını vurdu. Drama da-
lının en iyi film ve senaryo ödüllerini
alan film, en iyi beste ödülünün yanı
sıra yönetmen David Fincher’a da en
iyi yönetmen ödülü getirdi. Böylece
David Fincher, iki yıl önce ‘Benjamin
Button’ın Tuhaf Hikâyesi filmiyle aday
olduğu Altın Küre’yi ilk kez kazandı.
Fincher, dünyanın en yaygın sosyal
ağ sitesi Facebook’un kurucusu Mark
Zuckerberg’in ‘sosyalleşme’ meselesi
olarak ele aldığı Sosyal Ağ filmiy-
le birlikte Oscar’daki şansını
iyice artırdığı söylenebilir.
Katey Sagal
Natalie Portman ve Colin Firth ara-
sında geçmesi beklenen en iyi erkek ve
kadın oyuncu ödüllerinde sürpriz çık-
madı. The King’s Speech (Zoraki Kral)
filmindeki rolüyle İngiliz oyuncu Co-
lin Firth, Siyah Kuğu (Black Swan) ile
Natalie Portman ödüle uzanan isimler
oldu. Mark Wahlberg’in başrolde yer
aldığı ‘The Fighter’ filminin kadın ve
erkek yardımcı oyuncuları da beklen-
tileri boşa çıkarmayanlardandı. Bat-
man gibi gişe filmlerinin aranan yüzü
olan Christian Bale ve Melissa Leo ilk
adaylıklarında Altın Küre’ye ulaşırken;
Leo’nun iki yıl önceki ‘Frozen River’ fil-
miyle Oscar’ın kıyısından döndüğünü
hatırlatalım. Leo ve Bale, 27 Şubat’taki
Akademi ödüllerinde de yardımcı dalın
en güçlü adayları görünüyor.
Drama dalında durum böyleyken
müzikal-komedi dalının en iyi filmi
‘sıradışı’ konusuyla ‘The Kids Are All
Right’ oldu. Julianne Moore ile başro-
lü paylaşan Annette Bening bu film-
deki oyunculuğuyla müzikal-komedi
dalının en iyi kadın oyuncusu seçildi.
Böylece Bening, altı kez aday oldu-
ğu küre’yi ikinci kez ‘evine’ götürdü.
Bu dalın en iyi erkek oyuncusu da
‘Barney’s Version’ filmiyle ikinci Altın
Küre’sine kavuşan Paul Giamatti oldu.
Oyuncak Hikâyesi 3, beklendiği gibi
en iyi animasyon filmi ödülüne uzan-
dı. Yabancı dilde en iyi film ise Dani-
marka yapımı ‘In a Better World’e gitti.
Mad Man’in saltanatına Boardwalk
İmparatorluğu son verdi
Altın Küre’nin belki de ‘beklenen’
sürpriz televizyon ödüllerinin drama
dalında gerçekleşti. Son üç yıldır bu
dalın en iyisi ödülüne ambargo koyan
Mad Man dizisinin üstünlüğüne, Mar-
tin Scorsese’nin yapımcılığını yaptığı
‘Boardwalk Empire’ dizisi son verdi.
Dizinin oyuncusu Steve Buscemi de
bu dalın en iyi oyuncusu seçilerek Jon
Hamm’in ikinci kez Altın Küre alma-
sına izin vermedi. En iyi komedi dizisi
Glee olurken; bu dalın en iyi oyuncusu
da ‘The Big Bang Theory’den Jim Par-
sons oldu. Usta oyuncu Al Pacino ise
mini televizyon dizisi ‘You Don’t Now
Jack’teki rolüyle bu kategorinin en iyi
erkek oyuncu ödülünü aldı. KÜLTÜR SANAT
feryadı Osmanlı’ya kadar ulaşır. Orta Asya
bozkırlarında tarihin olaylar teknesinde yoğru-
larak oluşan gövdesiyle bütünleşen Mekke ve
Medine’den gelen ruhu, haşmetli Osmanlı’nın
Yemen’den yükselen feryada bigane kalmasına
izin vermezdi. Özdemir Paşa kumandasında,
Süveyş kasabasında bir donanma inşa eden
Osmanlı ordusu, harekete geçerek İran ve Por-
tekiz işgalini sona erdirdi. Bugünkü Etiyopya ve
Yemen’de Özdemir Paşa ve oğlu Osman Paşa,
adil bir nizam kurup çekildiler. Bugün bile iki
Etiyopyalı alışverişlerinde sözlerinden dön-
meyeceklerini ifade etmek için Kanuni Sultan
Süleyman’ı telmihen “Akt-i Süleymani” derler.
1848 yılında İngilizler Hindistan’a gidip gelen
gemilerine ikmal yapmak için Aden hükümdarlı-
ğından bir yer kiralarlar. Bir gece kirayla ilgili bir
ihtilaf bahanesiyle kalabalık bir orduyla Aden’i
işgal ederler. Bunun üzerine Osmanlı buraya
müdahale etmek mecburiyetinde kalır. Kapitü-
lasyonların yürürlükte olduğu o dönemde Batılı
ülkeler ve Ruslar hemen hemen bütün şehir-
lerde konsolosluklar açar ve muhtemel yeraltı
kaynaklarını ellerine geçirmek için akıl almaz
ölçülerde faaliyetlerde bulunurlar. Aleyhteki
bütün propagandalara rağmen halkın çoğunluğu
Osmanlı’nın yanında yer alır. Yemen’deki bu
amansız mücadele her aklıma geldiğinde Üsküp-
lü Osman’ı, Hakkârili Mehmed’i, Sudanlı zenci

Musa’yı Fatihalarla anıyorum.

Yemenlinin iki sıkıntısı var; biri cahillik, diğeri
ise fakirlik. Yüze fosfor sürmek, ateş yutmak gibi
Jim Parsons

cambazlıklarla emperyalistler halkı kandırma-

ya çalışırlar. Osmanlı’yı çok uğraştıran Yemen
İmamı ise 1910’da yapılan anlaşmayla Osmanlı’ya
sonuna kadar sadık kalmıştır. Hatta Mondros
Mütarekesi haberi gelince İmam şöyle demiştir:
“Bu yalandır; devletimiz galiptir. Mağlup da olsa
ekmeğimizi paylaşır yaşarız; korkmayın.”
401 yıl Yemen’de kaldık; Mondros Mütare-
kesi gereğince oradaki askerlerimiz Hudeyde’ye
gidip teslim olacaklardı. Atının üzerinde yol
alan kolordu kumandanımız Tevfik Paşa’yı,
kolunu, bacağını kaybetmiş gazilerimiz, aileler
Stev

ve ordumuz takip eder. San’a’nın kalbi olan Şe-

eB

sce rare meydanına gelince gözyaşları içinde onları

u

mi
uğurlayan halkın arasından Recep Ali’nin sesi
yükselir:
Nat - Allah yansuru Âl-i Osman!
Col alie
Dav in F Portma Bütün San’a halkı kendisine eşlik ederek gazi
id F irth n
inche kolordumuzu “Allah yansuru Âl-i Osman”
r
nidalarıyla uğurlarlar. Burası manidardır ki
birçok Arap memleketlerinde bu slogan artık
sonuna bugünkü devlet yöneticilerimizin adları
eklenerek kullanılıyor. m.niyazi@zaman.com.tr
f16 YORUM 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

TUNUS’A
DR. BEKİR ÇINAR

-
D E M O K R A S İ M İ G E L İ YO R ?
Aralık ayının ortalarından itibaren başlayan pro-
testolar, 14 Ocak itibarıyla 23 yıldır Tunus’ta dev-
let başkanlığı koltuğunda oturan Zine El Abidine Ben
Ali’nin (Zeynel Abidin Bin Ali) ülkeyi terk etmesini
Tunus’a demokrasi gelecektir.
İkinci olarak, Tunus’taki siyasal baskılara dayanamayıp
kaçan başta Fransa olmak üzere yabancı ülkelerde yaşayan
milyonlarca Tunuslu var. Bunlar ülkede muhtemel bir rejim
değişikliği ile ülkelerine dönecek ve siyasette ve yaşamın di-
saklarla yaşatma şansları yok. Zira internet ve diğer ileti-
şim araç ve gereçleriyle insanlar dünyanın diğer yerlerinde
olanlardan haberdar oluyorlar. Oralardaki güzelliklerin, öz-
gürlük, insan hakları, düşünce serbestisi gibi, kendi ülkele-
rinde de olmasını istiyorlar. Sanırız Tunus’ta olanların bir
Süleyman
Bağ

Devlet kuşu TGD ve

sağladı. Sanırız herkesin merak ettiği soru şu: Şimdi ğer alanlarında arzulanan değişikliği sağlayacaklardır. Özel-
ne olacak? Ne olacağı konusunda öngörüde bulunmak likle Batı medyasına daha önceleri konuşmaktan çekinen bu
için birazcık Tunus siyasal tarihine bakmak gerekiyor. insanlar, Tunus’ta olanın aslında rejim değişikliği olduğu-
Bilindiği gibi Tunus, 1956 yılında bağımsızlığını kazan- nun altını çizmektedirler. Başka bir ifadeyle sadece Tunus’ta
mış ve devlet başkanlığına da bağımsızlık mücadelesi lider- yaşayanlar değil, Tunus’un dışında olanlar da rejimin değiş-
lerinden Habib Bourguiba getirilmişti. 1987 yılında, Ana- mesini arzu ediyor ve onun için gayret gösteriyorlar.
yasal Konsey (Profesör Emma Murphy’in ifadesiyle askerî Üçüncü nokta ise Tunus’un etnik ve ekonomik yapısı.
darbe) kararıyla görevini Bin Ali’ye bırakmak zorunda kal- Şu ana kadar bu etnik yapılardan güçlü olanlar iktidarday-
mıştı. O günden cuma gününe kadar 23 yıldır bu göre- dılar. Ve iktidarları başta kendi aşiretlerine bile iş, aş, gelecek
vi sürdüren kişi, yine Anayasal Konsey kararıyla görevini olarak dönmek yerine çok küçük bir azınlığın elinde topla-
Meclis Başkanı Fuad Mibeze’ye (Foued Mebazaa) devret- nan gelirlerin dağıtımına yaradı. Bu açıdan bakıldığında, aşi-
mesi gerekirken ülkeyi terk etti. Bir askerî darbeyle gelen, retler de söz konusu rejimin değişmesini arzu ediyorlar.
yine aynı askerin yaptığı darbeyle görevinden ayrıldı.
Sonuçta, Tunus’ta 1956 yılından beri devam eden ADALET YOKSA HİÇBİR REJİM AYAKTA KALMIYOR
askerî vesayet sistemi yine askerin istemesiyle farklı bir du- Tunus ile Fransa arasındaki ticarî ilişkilere bakıldığında, as-
rum aldı. Konunun doğru tahlil edilmesinde, olayların çı- lında Tunus’ta yetişen ürünlerin % 80 Fransa ve dolayısıyla
kış noktası önemli. Başlangıçta, tepkiler siyasal olmamakla AB’ye satıldığını görüyoruz. Bu ticarî ilişki bile Tunus’ta li-
birlikte ciddi şekilde siyaseti ilgilendirmektedir. Tunus hal- beral ekonomiye geçilmesini ve ekonomide uygulanan kla-
kının şikâyet ettiği ve artık her geçen gün canını acıtan olay- sik ‘sosyalist ekonomi’ modelinden vazgeçilmesini gerek-
ların başında artan işsizlik, yolsuzluk, otokrasi, insan hakla- tiriyor. Son yıllarda yapılan ekonomik reformların yeter-
rı ihlalleri ve sansür var. Bir taraftan rejim sizi kontrol edi- li olmadığı da artan işsizlik oranlarından
yor diğer taraftan da sizi aç ve susuz bırakıyor ki; bu 55 yıldır anlaşılıyor.
laşılıyor. Dördüncü nokta, ar-
sürdürülen ve her gün değişeceği söz verilen bir rejimin sa- tık dünyada ‘otokrasi’lerin
hipleri tarafından o rejimin beslendiği insanlara karşı yapılı- ve dikta rejimlerinin
yor. Siyasetle ilgilenenler (iktidarla aynı kanaatte olmayan- ayakta
akta kalma ve
lar) ya hapishanelerde ya da ülkelerine hasret yıllardır baş- kendilerini
ndilerini ya-
ka ülkelerde yaşıyorlar ki, mesela sadece Fransa’da 600 bin-
den fazla insan bu sebeple Tunus’u terk etmiş. Adeta sa-
dece ülkede olup biteni seyredenler ve rejime bağlılar kal-
mış. Bundan dolayı Bin Ali, 2009 yılında % 89,62 oyla yeni-
den devlet başkanlığına seçilmiş. Tıpkı Mısır ve Irak’ta ol-
duğu gibi. Saddam da Amerika’nın işgalinden evvel benzer
bir oyla yeniden devlet başkanı olmuştu, fakat Amerikalıla-
ra karşı Saddam’ın yanında kimse yerini almadı.
Belki de modern Tunus siyasal tarihinde siyasete tepki
tavandan değil, tabandan geliyor. Yani bir halk tepkisi söz
konusu. 17 Aralık günü üniversite mezunu bir genç, Sidi
Bouzid, pazaryerinde izinsiz meyve sattığından dolayı zabı-
ta ve polisler tarafından tartaklanıyor. O da buna tepki ola-
rak kendisini yakıyor. Daha sonra da hayatını kaybediyor.
Fakat Sidi hem kahraman hem de sembol haline geliyor ve
önce doğduğu kasabadan başlamak üzere protesto göste-
rileri başlıyor, daha sonra da gösteriler başkent Tunus’a ta-
şınıyor.
Bu gösterilere katılanlardan şu ana kadar yüze yakın in-
sanın (belki de daha fazla) güvenlik güçleri tarafından öldü-
rüldüklerinin altını çizelim. Bir yandan başta ölenlerin ya-
kınları olmak üzere protestocular rejim tamamen değişe-
ne kadar her gün gösteri yapmak için toplanacaklarını ve
sürdüreceklerini beyan ediyorlar. Diğer yandan siyasal tu-
tukluların çoğunluğu oluşturduğu hapishanelerde isyanlar
başlıyor. Artık dünyada y
İkinci nokta, yine ilk defa protestolar bütün muhale-
fet gruplarıyla ve işçi sendikaları tarafından destekleniyor. ‘otokra asi’lerin vve dikta
‘otokrasi’lerin
Buna ek olarak, polis teşkilatı bilerek olayların yatıştırılma- rejjimlerinin aya
rejimlerinin yakta
ayakta
sından çok artmasını kolaylaştırmak için gayret gösteriyor.
kalma ve kend ilerini yasa
kendilerini yyasaklarla
aklarla
Göstericilere karşı görevlendirilen güvenlik güçleriyle gös-
tericiler birbirlerine sarılıyorlar. Başka bir ifadeyle; askerler
yaşatma şansları
ş yok. Ziraa
de polisler de mevcut rejimden mutlu değiller. diğer
internet ve diğe ğer iletişim araç
a ve
Sonuncu nokta ise dış dünyanın tutumu. Şimdiye gereçleriyle insanlar
innsanlar dünyanın
dünyyyanın
kadar Tunus’taki her türlü siyasal gelişmelere doğru- yerlerinde
diğer yerle olanlardan
rinde olanlarda an
dan müdahil olan Fransa, bu defa işin dışında kalmak
haberdar oluyorlar.
oluyyyorlar. Oralardaki
Oralaardaki
istemektedir. Amerikan Başkanı’nın sivillere karşı şid-
det kullanımını kınaması ve Tunus hükümetinin insan güzelliklerin,
güzelliklerin n, özgürlük,
g insan
insan
haklarına saygılı olmalarını ve adil ve özgür seçimlerin hakları, düşünc
düşünce ce serbestis
serbestisisi ggibi,
en yakın zamanda yapılmasını talep etmesini ek olarak
ilave edelim. Bir de Arap ülke liderlerinin tepkilerini ya kendi ülkeler rinde de olma
ülkelerinde asını
olmasını
göstermemeleri ya da halktan yana tavır almaları. istiyorlar. Sanırız Tunus’taa
Yukarıda işaret edilen noktalara baktığımızda ar- olanların bir kkısmını
ısmını bu şe şşekilde
ekilde
tık Tunus’a demokrasinin gelmekte olduğu konusun-
da ümitvar olabiliriz. Fakat altını çizmemiz gereken bazı
açıklamak da d mümkün. Zira Zira
noktalar var. başkaldırı sad dece rejime
sadece j ddeğil, ğ
Yaklaşık 60 yıldır askerî vesayetle idare edilen ve gelir aynı zamand
zamanda daa ‘adaletsizliğe
adaletsizliğe’,,
‘adaletsizliğe’,
dağılımındaki eşitsizliğin oldukça büyük olduğu bir ülkede
mevcut rejimden bu anlamda yararlananlar, rejimin değiş-
‘hukuksuzluğa’
‘hukuksuzluğ ğa’ ve ‘keyfîl
‘keyfîliğe’.
liğe’.
mesini istemeyeceklerdir. Buna karşılık başta Amerika ol-
mak üzere, demokratik dünya, halktan yana tavır alması-
nı sürdürecek ve kısa dönemde olmasa da orta dönemde
kısmını bu şekilde açıklamak da mümkün. Zira başkaldırı
sadece rejime değil, aynı zamanda ‘adaletsizliğe’, ‘hukuk-
suzluğa’ ve ‘keyfîliğe’ karşıdır. Adaletin ve hukukun olma-
dığı yerde kurulan sistemlerin ömrü uzun olmadı insanlık
tarihinde.
Tunus’a gelecek olan demokrasinin başta Mısır ve
Cezayir olmak üzere diğer bölge ülkelerinde de siyasal
dalgalanmalara sebep olacağını ifade edelim. Coğrafik
olarak dünyanın görece soğuk bölgelerinden başlayan
demokratikleşme hareketleri artık dünyanın sıcak böl-
gelerine doğru kaymaya başlıyor. Sanırız bu dalganın
karşısında mevcut dikta rejimlerinin ayakta durma di-
rençleri her geçen gün zayıflamaktadır.
Sonuç olarak, Tunus’ta yaşanan ve belli bir süre daha
yaşanmaya devam edecek olaylar, mevcut rejimin cenaze
merasimi olarak görülmelidir. Gelecek adil ve hakkaniyete
uygun bir siyasal rejim Akdeniz’de ciddi turizm havzaları-
nı barındıran ve güzel insanların yaşadığı ülkeye hem huzur,
hem barış hem de refah getirecektir. Bununla birlikte, sanırız
Tunus bir kez daha bağımsızlığının sembo-
lü olan şairlerinden Abu El Kasım El
Şehbi’nin ifade ettiği, ‘İnsanlar
yaşamaya karar verdiklerin-
de, kader itaat eder... Kö-
lelik zincirleri kırılmak
zorunda kalır’ şiirini
bayrak ederek ikinci
kez bağımsızlıkları-
nı kazanacaklar.
BAGİV’in başına kondu
Thilo Sarrazin geçen yılın eylül ayında
Federal Basın binasında kitabını tanıtır-
ken toplantıyı bir basın ordusu takip et-
mişti. Ben yedi yıldır bir basın toplantı-
sına bu kadar ilginin gösterildiğine şahit
olmadım. Sarrazin’i dinlemeye 200’den
federasyon üye:
- Almanya İspanyol Sosyal ve Eğitim
Kültür Dernekler Birliği
- KOMKAR – Kürdistan Dernekler
Birliği
- Almanya Yunan Cemaatler Birliği
fazla gazeteci gelmişti. Bu hafta Uyum- - Almanya Ermeni Merkez Konseyi
dan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böh- - Almanya Sırp Merkezi Konseyi
mer Federal Uyum Konseyi ile ilgili açık- - Almanya Süryani Merkez Konsey
lama yapmaya geldiğinde toplantı salo- Birliği
nunda 10 gazeteci ya vardı ya yoktu. - Almanya Kürt Toplumu
Böhmer’e sadece Alman kamuo- Bu konfederasyon daha çok Kürt ha-
yu ilgisiz değil. Türk kamuoyunda da reketi etrafında oluşmuş gibi duruyor ve
ilk yıllarda olan heyecan kalmadı. Abo- yapısı laik ve sol.
ne kampanyası kapsamında okurlarla bir Böhmer muhafazakar, milliyetçi ve
araya geldiğimizde uyum etrafındaki tar- dindar bir partinin devlet bakanı. Her
tışmaların ne kadar toplumun günde- parti iktidar nimetlerini kendine yakın
minden kopuk olduğunu daha iyi anlı- örgütlerle ve şahıslarla paylaşır. Bürok-
yorum. Bunun farklı sebepleri var elbette rat atayacaksa buna dikkat eder, bir pro-
ki. Ancak önemli sebeplerinden birinin jede herhangi bir sivil toplum örgütünü
uyum politikalarının – buna İslam poli- dahil edecekse de buna dikkat eder. Bu-
tikalarını da eklemek gerekir - düz de- rada neden DİTİB, Milli Görüş ve İslam
mokratik mantığa göre yürütülmemesin- Kültür Merkezleri gibi kuruşların Federal
de yattığı kanaatindeyim. Uyum Konseyinde yer almadıkları soru-
Siyaset toplumu yönetme, sorunla- su elbette ki ayrıca önem arz ediyor. Si-
rı çözme sanatı olduğu kadar belli bir dü- yasi mesajları eğer tabana ulaştıracaksan
şünceyi iktidara taşıma, iktidarın mad- tabanı güçlü olan kuruluşlarla çalışırsın.
di ve manevi değerlerini Anlaşılan buna pek ilgi
ve nimetlerini paylaşma İnternette yaptığım kısa bir yok. Veya Böhmer bu ku-
yöntemidir aynı zaman- aramada devlet kuşu de- ruluşların tabanını uyum
da. Krallık ve diktatörlük- yimiyle ilgili şu açıklamayı sağlamış yüzde 85’in için-
lerden farklı olarak de- buldum: “Bir rivayete göre, de görüyor ve tabanında
mokrasilerde siyasi ikti- vaktiyle İran’da hükümdar- uyum sorunu olan kuru-
dar gücünü ve meşruiye- lar öldüğü zaman, bütün şe- luşları (TGD ve BAGİV)
tini halktan alır. Halk adı- hir halkı sarayın önündeki davet ediyor.
na iktidara gelen parti ise meydanda toplanırmış. Sa- Normal şartlarda
kendini iktidara taşıyan rayın balkonundan, adına Böhmer’in bu Konsey’e
çevreleri memnun etmeyi devlet kuşu denilen bir kuş CDU içindeki Türkle-
öncelikli görevleri arasın- uçurulur, kimin başına ko- rin çatı kuruluşu olan
da görür. Toplum ne ka- narsa, o adam ülkeye hü- DTF’i davet etmesi gere-
dar çok siyasi sürece da- kümdar olurmuş.” 2005 yı- kiyor. DTF’in kurucu baş-
hil edilirse yönetim o ka- lında başlayan aktif uyum kanı Bülent Aslan 16 ya-
dar güçlü ve meşru olur. politikası sürecinde devlet şında CDU’ya üye olmuş,
Demokrasilerde devlet ve kuşu TGD ve BAGİV’in başı- CDU’ya yakın Konrad
iktidar seçmeni olan halk na kondu. Adenauer Vakfı’nın bur-
için vardır, tersine değil. su ile üniversite okumuş,
Uyum ve İslam politikaların tabansız yetenekli bir siyasetçi. Fakat başkanlığını
bir politika olduklarının tek örneği konu- yaptığı dernek ne uyum zirvesinde var ne
ya Alman ve Türk basının ilgisizliği değil de Federal Uyum Konseyine davet edildi.
sadece. Almanya’da zayıf da olsa yabancı-
Böhmer’in atadığı – biliyorum nor- ların yerel yönetimlerde demokratik bir
malinde memurlar atanır, ama konseyin temsili var: Uyum meclisleri. Üyeleri se-
oluşma yöntemi her hangi bir demokra- çim yoluyla göreve geliyor ve hem eya-
tik mantığa dayanmıyor. Atananlar da let hem de federal düzeyde örgütlenmiş
atanmalarından pek şikayetçi değil durumda. KRV’de örneğin LAGA var ve
- TGD ve BAGİV derneklerine ya- başında Tayfun Keltek bulunuyor.
kından baktığımızda bu ilgisizli- 2005 yılından beri yapılan fede-
ğin sebebi daha iyi anlaşılıyor. ral uyum politikalarında bu kuruluşla-
TGD Türk kamuoyunun ya- ra yer verilmemesinde bir terslik yok
kından tanıdığı bir çatı kurulu- mu sizce de? Muhafazakar bir partinin
şu. Başında Kenan Kolat bulu- Uyum Konseyine tabanı güçlü, siyaseten
nuyor ve temel çizgisi sol/laik, CDU’ya yakın dernek ve şahısları de-
dine en hafif ifadeyle mesafe- ğil de sol ve laik kurumları dahil etmesi-
li duruyor. Söylemleri daha çok ni düz demokratik mantıkla açıklamak
genel anlamda CHP’yi hatır- mümkün değil.
latıyor. Zaten hem Kenan Ko- Türkiye’de CHP çoğu yıllarını mu-
lat hem de eşi Dilek Kolat halefette geçirdi. Kürt hareketini tem-
SPD üyesi. Dilek Kolat Ber- sil eden Barış ve Demokrasi Partisi et-
lin Eyalet Milletvekili ve bu yıl ya- nik mantığı aşarak tüm Türkiye’nin par-
pılacak eyalet seçimlerinde senatör ol- tisi olamadı. Ancak siyaseten onlara ya-
manın hesabını yapıyor. Kısacası TGD kın olan kuruluşlar muhafazakar bir hü-
sol laik ve etnik kimliğe milliyetçilik an- kümet tarafından iktidar nimetine ortak
lamında değil ama ulusalcılık anlamın- edildi. Yaşadıklarımızı demokratik man-
da vurgu yapan bir örgüt. Bütünlük açı- tıktan çok deyimler, atasözleri ve efsa-
sından şu tespite de yer vermekte fayda nelerle açıklamak bana daha tutarlı geli-
var: TGD Jön Türkler - İttihat ve Terak- yor. İnternet’te yaptığım kısa bir arama-
ki – CHP çizgisinin Almanya şartlarında da devlet kuşu deyimiyle ilgili şu açıkla-
izdüşümü konumunda bir kuruluş. mayı buldum: “Bir rivayete göre, vaktiy-
BAGİV’i Türk kamuoyu TGD ka- le İran’da hükümdarlar öldüğü zaman,
dar yakından tanımıyor. Benim uzak- bütün şehir halkı sarayın önündeki mey-
tan takip ettiğim bir kuruluş. Başkanı danda toplanırmış. Sarayın balkonun-
Mehmet Tanrıverdi ile basın toplantı- dan, adına devlet kuşu denilen bir kuş
sında tanışma imkanı buldum. Merkezi uçurulur, kimin başına konarsa, o adam
halen eski başkent Bonn’da olan kuru- ülkeye hükümdar olurmuş.”
luş etnik kimliğe vurgu yapmıyor. Site- 2005 yılında başlayan aktif uyum po-
sinde yer alan bilgilere göre konfede- litikası sürecinde devlet kuşu TGD ve
rasyon olan BAGİV’e 6 farklı ülkeden 7 BAGİV’in başına kondu.

18 OCAK 2011 SALI SAYI: 15969

SAHÝBÝ-HERAUSGEBER: WORLD MEDÝA GROUP A.G.

Kral ve Soytarı Daðýstan Çetinkaya
Avrupa Genel Müdürü Avrupa Genel Yayýn Müdürü
ABDULLAH AYMAZ (Geschaftsführer – Chefredakteur)
Almanya Koordinatörü MAHMUT ÇEBÝ
MEHMET ATALAY
Haber Müdürü (Redaktionsleiter)
Yayýnlar Koordinatörü
YAHYA YILDIRIM
MEHMET ALÝ ÞENGÜL
Dýþ Baskýlar Genel Yayýn Editörü HABER (Nachrichten)
M. MUSTAFA HALÝLOÐLU Tel: 0049 69 300 34 246-256
Fax: 0049 69 300 34 250
Bürolar Koordinatörü e-mail: haber@eurozaman.de
ÝSMAÝL KÜÇÜK
ABONE ALMANYA TEMSÝLCÝLÝKLERÝ
Tel: 0049 69 300 34 130 Parlamento Süleyman Bað
Fax: 0049 69 300 34 105 030-22488060
Berlin Ü. Selim Macar 030-50345838
e-mail: abone@eurozaman.de Dortmund Ekrem Yýldýrým 0231-2064683
DAÐITIM Düsseldorf Bülent Çelik 0211-36779890
Tel: 0049 69 300 34 130-103 Hamburg Metin Cavlak 040-25332314
e-mail: dagitim@eurozaman.de Hessen Latif Taş 0177-644 46 24
REKLAM (Anzeige) Köln Cihan Ural 0221-5892242
Mannheim Ýlyas Arýcan 0621-15699077
TUWA MEDIA MARKETING
München Tamer Aktaþ 089-54885910
Tel: 0049 69 300 34 200-201 Stuttgart Yýlmaz Akýn 0711-121 562 08
Fax: 0049 69 300 34 205 Tübingen Faruk Yüksel 07031-496423
e-mail: reklam@tuwamedia.eu
AVRUPA TEMSÝLCÝLÝKLERÝ
BASKI (Druck) Avusturya Seyit Arslan 0043/6506334499
Sun Print & Vertriebs GmbH Belçika Tercan Ali Baştürk 0032/47-6626211
Tel: 0049 69 30034 161 Danimarka Kamil Subaşı 004570206970
Fax: 0049 69 30034 165 Hollanda Ebubekir Şar 0031/10-2013747
e-mail: info@sunprintvertrieb.eu Ýsviçre Özgür Taþçýoðlu 0041/313118490
Norveç Kadir Uysal 0047/41342175
Commerzbank Offenbach Fransa Emre Demir 0033/1 43494603
Konto Nr: 427 0666
BLZ: 50540028
ZUKUNFT Medien GmbH, Sprendlinger Land Str. 107-109, 63069 Offenbach
Ýnternet Adresi: http://www.eurozaman.com e-mail: info@eurozaman.de
 17 YORUM
Ali Bulaç
Din dersi ve Alevilik
Kabinenin başarılı bakanlarından Faruk
Çelik’in nezaretinde gerçekleştirilen Ale-
vi Çalıştayları semeresini vermeye başla-
dı; Alevi sorununun makul, tatminkâr ve
barışçı bir hal yoluna girmesini sağlayacak
önemli adımlar atıldı.
AK Parti hükümetinin yakın tarihte ilk
defa Sünni ve Alevi ilim adamlarını, yazar ve
kanaat önderlerini 7 çalıştayda bir araya ge-
tirip sorunu teşrih masasına yatırması, başlı
başına bir işti. Bu yapıldı. Çalıştaylar sonunda
neler yapılması gerektiği konusunda üç aşağı
beş yukarı bir anlayış birliğine varıldı. Herke-
sin üzerinde mutabakata vardığı fikir, soru-
nun kalıcı ve tatminkâr çözümünün köklü bir
anayasa değişikli-
Alevi Çalıştayları’nın ğini gerektirmesi-
başarılı koordinatö- dir. Ancak yeni bir
rü Necdet Subaşı’nın anayasa yapılınca-
yaptığı açıklamaya ya kadar hiç değil-
göre Alevilerce bir ko- se sembolik düzey-
misyon oluşturulmuş de bir şeyler yapı-
bulunuyor, din dersleri labilir, mesela Si-
kitaplarında Aleviliğin vas Madımak Oteli
yer alması konusuna kamulaştırılabilirdi.
ilişkin geniş ölçekli bir Bu da yapıldı.
çalışma hazırlanıyor. Bu meyan-
da ikinci bir adım
atılıyor: 2011-2012 eğitim öğretim yılın-
da okutulmak üzere din kültürü ve ahlak
bilgisi dersi müfredatına Alevilik de dahil
edilecek; Caferilik ve Nusayrilikle ilgili ko-
nular da eklenecek.
Benim öteden beri teklifim şuydu: Her
din, mezhep ya da inanç grubuyla ilgili ko-
nular, o din, mezhep ve inanç grubunun mu-
teber bilim adamları tarafından kaleme alın-
sın. Alevi Çalıştayları’nın başarılı koordina-
törü Necdet Subaşı’nın yaptığı açıklamaya
göre bu amaçla Alevilerce bir komisyon oluş-
turulmuş bulunuyor, din dersleri kitapların-
da Aleviliğin yer alması konusuna ilişkin ge-
niş ölçekli bir çalışma hazırlanıyor. Subaşı,
din dersi öğretmenlerinin Sünni tabanlı oluş-
larının Alevileri kaygılandırdığını belirterek,
“Bu kaygı yersiz.” diyor. “Çünkü öğretmen-
ler belli bir pedagojik formasyonla hizmet
ediyorlar. Dolayısıyla bu konularda da öğret-
menler gerekli ölçüde Alevilikle ilgili hizmet
içi eğitimden geçirilebilirler.” diyor. Din kül-
türü ve ahlak bilgisi dersinin ‘zorunluluk ilke-
si’ korunarak muhtevasının tüm tarafları tat-
Ali Ünal
Tarihi ve Kanunî’yi anlamak
Kâinat ve insan, İlâhî Kudret ve İrade’nin;
Kur’an, Kelâm’ın; tarih de Kader’in kitapla-
rı olarak bize Allah’ı tanıtan dört küllî kitap-
tır. Türkiye’de “tarih felsefesi” denilen tarihin
manâsı üzerine yapılmış ciddî bir çalışma var
mıdır bilmiyorum. Nasıl her bir eşya bir ha-
kikatin, manevî bir manâ ve mahiyetin fizikî
âlemde aldığı bir şekilse, her bir hadise de yine
bir hakikatin, manevî bir manâ ve mahiye-
tin dışlaşmasından ibarettir. Cehalet ve sığlığın
hakim olduğu ülkemizde gerçek tarihçinin var
olup olmadığı bile tartışılabilir. Yaşayan en bü-
yük tarihçimiz kabûl edilen Halil İnalcık’ın bir
TV kanalında Osmanlı Devleti’nin ilk padişah-
larının Alevî ola-
Otuz üçü dahil Osman- bileceğini kabûl
lı padişahlarını, onla-
rın özellikle onuncusu-
etmesi karşısın-
da şoke olmuş-
nu Kanunî’nin teşkil etti- tum. Demek ki
ği ilk onunu, IV. Murad’ı, en büyük tarihçi-
II. Abdülhamid’i, hattâ miz, Alevîliği de,
Vahidüddin’i değil sözü- Sünnîliği de, Os-
mona san’atkârlar, günü- manlı tarihini an-
müzün tarihçileri de, ek- lamak için bir ta-
ran ve konuşma şehveti- rihçinin mutla-
ne tutulmuş ilâhiyatçıları ka bilmesi gere-
da idrak edemez. ken İslâm’ı da bil-
miyor. Bunun
gibi, yaşayan bir diğer büyük tarihçimiz İlber
Ortaylı’nın da aynı TV kanalında Bediüzzaman
hakkında bir satırlık bile doğru bilgi sahibi ol-
madığına şahit oldum. Bediüzzaman, Meşruti-
yet dönemi Osmanlısı’nın en etkili şahsiyetidir.
Bediüzzaman’ı bilmeyen, Meşrutiyet dönemi-
ni anlayamayacağı gibi, Cumhuriyet dönemi-
ni hiç anlayamaz. En büyük tarihçilerimizin bu
seviyede olduğu bir ülkede malûm medya ürü-
nü bir eser ne değer ifade eder?
Kanunî gibi insanlık tarihinin devlerinden
bir şahsiyeti hayata ve insana “libido” üzerin-
den baktıkları anlaşılanlar dizi yapacaklar öyle
mi? Necip Fazıl merhum bir mahkemesin-
de “Behçet Kemal Çağlar’a hakaret etmişsin!”
suçlamasına şöyle cevap verir: “Hakim bey,
Behçet Kemal kim, ben kimim? Hiç Galata
Kulesi’yle Langa’daki bostan kuyusu bir olur
mu?” San’at, Arapça bir kelime olarak, “bir
nev’i yapma” demektir. Herkes, san’at deni-
len şeyle kendini yansıtır. Meselâ, heykelcili-
min edecek şekilde ahlak ve kültür endeksli
olmasını sağlayacak müfredatta Aleviliğin te-
mel bilgileri yer alacak. Hacı Bektaş-ı Veli’nin
Makalat’ı ve Hüsniye gibi Aleviliğin temelini
oluşturan klasiklerdeki bilgilere yer verilecek.
Kitap sayesinde öğrenciler Aleviliğin ne ol-
duğunu, nasıl Alevi olunduğunu, Alevi ritü-
ellerini sağlıklı biçimde öğrenmiş olacak. Ki-
tap hazır. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Ter-
biye Kurulu’nun onayına sunulmuş bulunu-
yor. (Yeni Şafak, 23 Aralık 2010)
Devlet Bakanı Çelik ve Koordinatör
Subaşı’nın yaptığı açıklamalar, henüz ide-
al noktaya gelmemiz için önemli mesafeler
kat etmemiz gerektiğini gösteriyorsa da, alı-
nan mesafenin hayli önemli ve ümit verici ol-
duğunu da gösteriyor. Amaç “bağcı dövmek
değil de üzüm yemek” ise bu ilk teşebbüsler
herkesçe desteklenmelidir.
Ancak böyle olmuyor. Bazılarının, mak-
sadı “sorunun çözmek değil, sorun üzerin-
den politikalar yürütmek” veya “dolaylı yol-
dan dine husumet” beslemek olduğundan
“istemezük” tutumlarını devam ettiriyorlar.
Alevilerin kahir ekseriyeti söz konusu ça-
lışmalardan memnun, zaman içinde karşılık-
lı diyalog, ortak çalışma ve çalıştaylarla geniş
toplumsal mutabakat sağlanabileceğine ina-
nıyor. Alevi sorunu üzerinden rant sağlamak
üzere örgütlenenler ise değil bir çözüme, ko-
nuşmaya bile yanaşmıyorlar. Bütün duyar-
galarını, kapılarını kapatıp “Bizi Sünnileştir-
mek istiyorlar” diye bağırıyorlar. Bunlara eş-
lik eden ateist-materyalist felsefeden gelme
eski tüfek aydınlar grubu da “kategorik ola-
rak din derslerinin okutulması”na karşı çıkı-
yor. Bunların derdi Aleviler değil, doğrudan
dine husumettir; kendilerinin Aleviler için-
deki uzantıları olan fikirdaşlarıyla ya “Alevi
hakları” veya AİHM zırhı içine girip dinî bil-
gi ve kültürün çocuklara öğretilmesine kar-
şı çıkıyorlar.
Bizim “kendinden nefret” eden aydın-
larımız “dine karşı husumeti ve din konu-
sundaki cehaleti” eğitimle tahsil ediyor-
lar, toplumun da dinden arındırılmasını is-
tiyorlar. Hayır, bu böyle devam etmemeli.
Öğrenciler İslam dini, diğer dinler ve mez-
hepler konusunda geniş ölçekli bilgi ve fi-
kir sahibi olmalı ki, toplum artık kendi
kendini kolonileştiren bu aydın despotiz-
minden kurtulsun. a.bulac@zaman.com.tr
ğin san’at diye Rönesans’la hortlaması ve bu-
gün de “modern” çevrelerde üzerinde en tit-
renir “san’at” olması boşuna değildir. Çün-
kü Rönesans ve modernizm, putperestliğe dö-
nüştür ve putperestliğin en belirgin yansıması
da heykelciliktir. Dolayısıyla, herkes san’atıyla
kendini yansıtır ve san’at diye isteyene başka-
larını, hele ölmüş ve tarihe mal olmuş insan-
ları kendi penceresinden resmetme hakkı ta-
nımak, hürriyet ve insan hakları gasbının da,
zulmün de ta kendisidir.
Otuz üçü dahil Osmanlı padişahlarını, on-
ların özellikle onuncusunu Kanunî’nin teşkil
ettiği ilk onunu, IV. Murad’ı, II. Abdülhamid’i,
hattâ Vahidüddin’i değil sözümona
san’atkârlar, günümüzün tarihçileri de, ekran
ve konuşma şehvetine tutulmuş ilâhiyatçıları
da idrak edemez. Fatih, Yavuz ve Kanunî’nin
yaptıklarına baktığımızda, hadis-i şeriflerde
âhir zamanda Hz. Mehdî’nin ulaşacağı buy-
rulan hedefe baş koymuş insanlar oldukları-
nı görürüz. Öyle anlaşılıyor ki, Hz. Mehdî’nin
gölgesinde seyrusülûk etmişlerdir. Onlar, pey-
gamberlik dışında, İslâm öncesi tarihte sıray-
la Hz. Musa veya Hz. İbrahim’in (imam), Hz.
Davut (halife) ve Hz. Süleyman’ın (melik) bi-
zim tarihimize vurmuş gölgeleridir. Alkolle,
pornoculukla, eğlence ile, anarşi ile kendileri-
ni göstermeye çalışan ve medya sihirbazlarının
“işte gençlik!” diye takdim ettiği bugünkü ak-
ranlarının yaşında İstanbul’u fetheden Fatih’i
asıl büyük yapan bu fetih de değildir. Gün
görmüş koca Çandarlı Halil Paşa’nın karşısın-
da “Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul’u!”
kararlılığını gösterebilen Fatih’in idealleri,
ufku, hattâ Çandarlı’yı azledebilmesinin bile
yanında İstanbul’un fethi çok küçük kalır. 26
yaşında tahta çıkmış ve ardından Rodos’u fet-
hetmiş, ardından Mohaç’ta tarihin en müt-
hiş meydan savaşlarından birinde iki saat-
te Orta Avrupa’nın en güçlü devletini yerle
bir etmiş, âdeta at sırtından inmemiş, cephe-
de şahadet şerbetini içmiş, yaptığı kanunlarla
Kanunî olarak, idareciliğiyle Sultan Süleyman
olarak, Bakî’si, Fuzulî’si, Sinan’ı, Ebu’s-Suud’u
ve daha niceleriyle insanlık tarihinin en parlak
sayfalarını yazmış bir zirveye mağma tabaka-
sından bakanlar, ancak kendi boğulmuşlukla-
rını resmederler. a.unal@zaman.com.tr
Abdullah Aymaz
İlim öğrenmenin yaşı ve zamanı
Bizim inancımızda ilim öğrenme beşikten
mezara kadardır. Hatta berzahta da devam
edebilir. Merhum Yaşar Tunagür Hocamız
anlatırdı... Onlar meşhur Hüsrev Hoca’dan
İstanbul’da ders okurken, çok yaşlı avam-
dan bir zât da, hiç kaçırmadan bu dersle-
re devam edermiş. Ona “Bu yaştan sonra
ne öğreneceksin?!..” diyen talebelere, “Arzu
ile bu derslere devam edenlerin tahsili kabir
âleminde de devam edecekmiş diye işittim,
o ümitle sizlerden ayrılmak istemiyorum!..”
diye cevap veriyormuş.
Ben Mehmet Ali Hoca’mızdan duymuş-
tum: “Benim annemin babası olan dedem,
beni hâfız olduğum için çok severdi. O ya-
şında Kur’an öğrenmek için gayret gösterir-
di. Bir gün kayboldu. Ancak birkaç gün son-
ra bahçenin içindeki kuyuya düşüp vefat etti-
ğini öğrenebildik. Ama merhum validem onu
rüyasında hep Kur’an çalışırken, hâfız olmak
için uğraşırken görüyordu!..” demişti...
Bu bakımdan ilim öğrenmenin yaşı ve
başı yoktur, diye düşünüyorum. Herkes her
yaşta bir şeyleri öğrenebilir. İlim talebeleri
için meleklerin kanatlarını geçtikleri yollara
yayıp serdiklerine dair rivayet edilen hadis-i
şerifler mevcuttur.
Bir önceki yazımda merhum hocamız
Prof. Dr. İbrahim Canan Bey ile ilgili rüya-
yı nakletmekten ve Üstad Hazretleri’nin
bu mevzudaki kanaatinden bahsetmekten
maksadım da bu idi. Onun için bu uzun kış
günlerinde ilmî-dînî sohbetlerin yanında
Dağıstan Çetinkaya
Nedim Hazar
Dönersen ıslık çal!
Mesafelerin kısaltılıp, heykellerin uzatıldığı bir
süreçten geçiyor Türkiye. Memleket ‘Sivil Dik-
ta’ alayıvâlâları ile bir yandan velveleye veri-
lirken, diğer yandan ‘Tek Medya Rejimi’ gibi
abuk bir sürece uzanıyoruz. Tuhaf bir 28 Şubat’ı
reenkarne etme çabasıdır almış başını gidiyor.
Beylik bir geyiktir; ‘Cumhuriyet’in kuruluş
felsefesi’. Şahsen tam tersi olduğuna inandı-
ğım, olsa olsa kurucuların ‘gizli ajandası’ dene-
bilecek birtakım ideolojik saplantılar, doğal bir
evrilme sürecinden sonra –nedense- temel fel-
sefeye dönüşmüş durumda. Eğer bir ‘temel ku-
ruluş felsefesi’nden bahsetmek icap ederse, do-
ğal olarak Kurucu Meclis’e bakmak lazım. Fel-
sefeleri şüphesiz orada duruyordur. Bugün KF
(Kuruluş Felsefesi) ön takısıyla millete, değer-
lere, inanca vs. saldıranların zannettiği gibi bir
felsefe yok kuruluşumuzda. Kimse kimseyi
kandırmasın, hepimiz birbirimizi tanıyoruz!
Laikliğin promille ölçüldüğü tek ülke ola-
rak tarihteki müstesna yerimizi alırken, sağol-
sun siyasiler de şenliğe ellerinden geldikçe kat-
kıda bulunuyorlar.
Şu meşhur ‘Ucube heykel’ tartışması mi-
sal. Sanat öyle bir şeydir, siz kendinize göre
dünyanın en enfes kul yapısını yaptığını-
zı zannedersiniz ama sanatsever onu hiç be-
ğenmeyebilir. Çirkin, hatta ucube bulabi-
lir. Sanatçıysanız, -bozulsanız bile- buna kat-
lanmak zorundasınızdır. Gelin görün ki, eğer
Başbakan filan iseniz o kadar rahatlıkla yafta-
Kur’anî ilimlere de önem verelim. Bilhassa
Kur’an-ı Kerim’i tecvid üzere okumayı öğ-
renmek için gayret edelim...
Son olarak bir daha merhum İbrahim
Canan Hoca’mızın ısrarla üzerinde durdu-
ğu “aile” konusuna dönmek istiyorum. Ga-
zeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Antalya’da
düzenlediği Aile Konferansı çok önemliy-
di. Zaten kamuoyunda da bu hususta bü-
yük bir boşluk var. Bazı televizyon dizileri-
nin bilerek veya bilmeyerek aileyi ayrıştırı-
cı ve bölüp parçalayıcı tavırları tahribatı ve
tehlikeyi iyice büyütüyor. Buna karşı “ör-
nek aile” konusunda büyük çalışma ve gay-
retin olması gerekiyor. Yine Gazeteciler ve
Yazarlar Vakfı’nın önderliğinde, örnek ai-
lenin kriterlerinin ve özelliklerinin belirlen-
mesiyle, bütün vilayetlerimizde seçilen ör-
nek ailelere birer ödül verilmesi ve bu me-
selenin canlı tutulması gerekiyor. Bu husus-
ta vakıfta ciddi bir çalışma ve gayretin oldu-
ğunu biliyorum.
Aslında bu mesele ile ilgili daha geniş bir
araştırma ve çalışma gerekiyor. Yani inancı-
mızda ve kültürümüzde örnek aile nasıldır
ve nasıl olmalıdır? Yaşanan olumsuz haller
ve ailevî problemlerin çözümü nasıl olmalı-
dır... Bütün bunların projelendirilmesi gere-
kiyor. Konya gibi bazı vilayetlerimizde gay-
retli insanlarımızın öteden beri böyle bir ça-
lışmalarının olduğunu, kurslar verdikleri-
ni, evlendirmeyi kolaylaştırmak için maddî
yönden bazı ihtiyaç sahiplerine destek ol-
lamak, hatta ‘kaldırın gözüm görmesin’ filan
demek doğru değildir. Hele ki, köpek leşin-
de bile güzel bir şey bulma misyonunun do-
ğal uzantısı iseniz çok daha dikkatli ve naif bir
dil kullanmanız gerekir.
Aksi durumda Türkiye’de yaşananlar gibi
oluyor işte. Siz ‘bu ucubeyi kaldırın’ diyorsu-
nuz, muhalefet de ‘getir bana ver’ diyor. Mese-
le sanat olmaktan, eleştiri olmaktan çıkıp, siyasi
yarışa dönüşüyor.
Stadyum yaptırmışsı- İçki meselesi de
nız, başka hizmetler et- böyle. Laikçi ke-
mişsiniz hiç önemli de- sim yıllar yılı laisiz-
ğildir. Varlığınız rahat- mi alkolizmle or-
sızlık vermektedir ve tak olarak gördü-
vermeye devam ede- ğü için, bu mesele-
cektir. Dolayısıyla karşı- de hangi gerekçey-
nızdaki üslubun sizi dö- le olursa olsun, ya-
nüştürmesine, değiştir- pılacak en ufak bir
mesine, keskinleştirme- düzenlemeyi, hayat
tarzına müdahale
sine izin vermediğiniz olarak algılıyor. Az
ölçüde gönüllerde ka- görmedik eline şa-
lırsınız. rabı alıp sahillere
akın ederek laikliği kurtaranları.
Çok fazla değil, ‘Akşamdan akşama’ ka-
fayı çeken bir komşumuz vardı. En büyük
tepkiyi her daim eşi yapardı ve en hafif ayar
cümlesiydi: Zıkkım iç…
Bir içkiseverin eşinden ‘zıkkım iç’ fırçası ye-
mesi normaldir ama bir Başbakan’ın ‘Tıksırın-
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
duklarını da biliyorum. İşte bütün bu gay-
retleri daha da geliştirip hızlandırarak ülke
çapında yaygın ve canlı hale getirmemiz ge-
rekiyor...
Hacca gidenler için Diyanet İşleri’nin
nasıl bir kursu varsa, yani umre nasıl yapı-
lır, tavaf ve sa’y yaparken neye dikkat etmek
gerekir, Arafat’ta, Müzdelife’de, Mina’da
şeytan taşlarken
Hacca gidenler için üzerimize düşen-
Diyanet İşleri’nin na- ler nelerdir, diye
sıl bir kursu varsa, bilgi veriliyorsa,
evlenecek olanların evlenecek olanla-
da aslında ta baştan rın da aslında ta
bir kurstan geçirilme- baştan bir kurstan
si ve bu kursu başarı geçirilmesi ve bu
ile bitirdiklerine dair kursu başarı ile bi-
birer sertifika veril- tirdiklerine dair bi-
mesi lâzım. rer sertifika veril-
mesi lâzım. Yani
bütün teferruatı ve incelikleriyle bir aile na-
sıl kurulur, dikkat edilecek hususlar nelerdir,
ailenin saadet içinde yürütülmesi için kadın
ve erkeğe düşen vazifeler nelerdir, çocukla-
ra nasıl davranılması gerekir, bütün bunlara
dair bilgilerin verilmesi, derin telkinlerin ya-
pılması gerekir. İnanıyorum ki, böyle bir se-
ferberlik İbrahim Canan Hoca’mızın da ru-
hunu memnun ve mesut edecektir.
Bütün bunlar için, elimizde yeter-
li kaynaklar, yazılmış çok değerli eserler,
vaazlar ve konferanslar da mevcuttur...
a.aymaz@zaman.com.tr
d.cetinkaya@zaman.com.tr
caya kadar için’ demesi doğru olmamalıdır. Çı-
karın o cümleyi Başbakan’ın cümlelerinden,
geriye son derece mantıklı ve aklı başında de-
meç kaldığını göreceksiniz.
Üslup, meselenin özünü ezip geçiyor ne
yazık ki!
Yalnız şöyle de bir durum var: Biz olsak
Başbakan’ın yerine neler deriz bilemiyorum.
TT Arena’daki olaylar mesela. En basit ifadey-
le ‘nankörlük’ olan bu münasebetsizliği, ‘vay
siz beni nasıl protesto edersiniz’ gibi anlamsız
şekilde büyütmek ne kadar yanlışsa, toplum-
sal bir protesto olarak algılayıp, sunmak da o
kadar yanlış olsa gerek.
Şimdi CHP’yi ele geçirmek için organizas-
yona giren bir medya grubunun yazarı cum-
hurbaşkanı seçimleri zamanında şöyle bir şey-
ler demişti: Bu zihniyet (Abdullah Gül’ü kas-
tediyor) olmasın da ister Ermeni olsun, kabu-
lümüzdür… İşte bu zihniyet için siz isterseniz
ağzınızla kuş tutun çok bir kıymeti harbiye-
si yoktur. Stadyum yaptırmışsınız, başka hiz-
metler etmişsiniz hiç önemli değildir. Varlı-
ğınız rahatsızlık vermektedir ve vermeye de-
vam edecektir. Dolayısıyla karşınızdaki üslu-
bun sizi dönüştürmesine, değiştirmesine, kes-
kinleştirmesine izin vermediğiniz ölçüde gö-
nüllerde kalırsınız.
“Yanlış anlaşılmasın mekân ıslıklatı-
yor!” deyip işinize bakacaksınız arkadaş!
n.hazar@zaman.com.tr
SAYFA TASARIM: İSMAİL ÖZCAN
 18 TELEVİZYON 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Peyami Safa’nın
romanı da dizi oluyor
Peyami Safa’nın Bir Masal Pren-
sesi romanı dizi oluyor. Fox TV’de
haftaya ekrana gelecek dizide ha-
yatta değer verdiği her şeyi kay-
beden bir genç kız, yıllar önce ça-
resiz bir şekilde terk ettiği eve,
bir prenses gibi döner ve yaşadı-
ğı drama sebep olanlarla yüzle-
şir. Yapımcılığını Koliba Film/Ata
Türkoğlu’nun, yönetmenliğini Ba-
hadır İnce’nin üstlendiği Canan
HIZLI VE ÖLÜ GEÇMİŞİN İNTİKAMI ÇILGIN BİR POLİS adlı dizinin başrolünde Gamze Öz-
KANALTÜRK 18.50 SAMANYOLU TV 18.50 CNBC-E 21.00 çelik oynuyor. Dizide Erdinç Güle-
YÖN.: SAM RAIMI YÖN.: BENNY CHAN YÖN.: ALBERT DUPONTEL ner, Şemsi İnkaya, Mehmet Atay,
OYN.: SHARON STONE, GENE HACKMAN OYN.: JACKIE CHAN, NICHOLAS TSE OYN.: ALBERT DUPONTEL, CLAUDE PERRON Neriman Uğur, Deniz Bolışık, Be-
Ellen adında, ismi duyulmamış bir kadın silahşor, küçük bir kasa- Hong Kong polis departmanının şefi Wing, bütün ekibini bir Fransız oyuncu/yönetmen Albert Dupontel’in yazıp yöne- kir Çiçekdemir, Evren Bingöl, Göz-
baya, sadece kendi bildiği bir sebepten ötürü gelir. Gelişinden çok
kısa bir süre sonra Cort isimli rahip barın kapısından dışarı atılır
çete saldırısında kaybeder. Yaşadığı suçluluk duygusu o ka-
dar ağırdır ki, bununla baş edemez ve kendini alkole verir.
tip bir de başrolünde oynadığı Enfermés Dehors, bir evsizin
bulduğu polis üniformasını kullanarak hiç bilmediği bir ale- ‘Nuri’ ile dizi de Türkpençe ve Büşra Ayaydın rol
alıyor. TELEVİZYON SERVİSİ
setlerine dönüyor
ve kasaba halkı bir silahlı müsabaka için kayıt olmaya başlarlar. Ancak şef Wing için asıl hikâye bundan sonra başlayacaktır. me adım atmasının eğlenceli öyküsünü anlatıyor.

Salı Sefası’na genç

- Adanalı’dan sonra ara verdiği set-

e -
yetenekler katılıyor

c e e a ie a
lere ‘Nuri’ ile yeniden dönme-

eSaaiedaeiea i ye hazırlanan Oktay Kaynarca’ya dizi-

de Meltem Cumbul eşlik edecek. Tay-
fun Güneyer’in yönettiği ve yakında Ka-
nal D’de ekrana gelecek dizide Leyla ile
Zara ve Oktay Kaynarca’nın sun-
duğu Salı Sefası, yeni sezonda yeni
stüdyo ve dekoruyla ekrana geli-

i
yor. Türkülerin, birbirinden farklı

ibair
e a
aiz
e eİl
a g
ie a ie a Nuri, İzmir Alaçatı’da büyümüş, iki ço-
cuk sahibi mutlu bir çifttir. Evlilikleri bo-
şanmayla sonuçlanınca İstanbul’a yerle-
şen Leyla, kızının nişanı için Alaçatı’ya
dönünce olanlar olur. TELEVİZYON SERVİSİ
konukların ve sohbetlerin yer aldığı
programda artık genç yeteneklerin
performansları ile bir enstrüman ve
virtüözünün şovları da ekrana ge-
lecek. TV8 20.45

rt atlısından SAMANYOLU MEHTAP TV SAMANYOLU HABER TV

İncil’deki mahşerin dö
- esinlenen ‘Mahşerin Dö
Horsemen) bir seri cin
ara
rt Atlısı’ (The
ayeti ştıran dedek-
07.25
08.45
11.50
Europa Nachrichten
Jale Binayla Sabah Kahvesi
Doktor Programı
09.30
11.30
12.00
Günışığı
Kadraj
Zamanın İzinde
08.30
10.15
Paranın Seyri
Medyada Bugün

şından geçenleri an-

13.25 Haber Ankara
tif Aidan Breslin’in ba
12.55 Yeşil Elma 16.00 Çınaraltı
MAHŞERİN 14.25 Ve Haber
Jonas Akerlund’un
15.30 Köşeli Parantez 17.00 Kırk Hadis
latıyor. Yönetmenliğini DÖRT ATLISI 17.20 Ana Haber Bülteni 19.15 Zamanın İzinde 15.00 Sıcak Gündem
cuları Dennis Qua- YÖNETMEN: JONAS 18.15 Avrupa Haber 20.00 Düşünce Günlüğü
üstlendiği filmin oyun
15.30 Dünyanın Gündemi
18.50 Farklı Desenler 21.30 Kırık Testi
r Pucci, Clifton Col- AKERLUND 18.30 Hayatımız Haber
id, Ziyi Zhang, Lou Taylo
21.30 Birlikte Yaşam Sanatı (T) 22.00 Not Defteri
Barry Shabaka Hen- OYUNCULAR: DEN- 22.15 Tek Türkye 21.00 Son Durum
lins Jr., Patrick Fugit ve NIS QUAID, ZIYI
: Aidan Breslin (Den- KANAL 7 - INT TRT 1 CNN TÜRK
ley. Filmin öyküsü şöyle ZHANG, ERIC
nden sonra oğulla-
nis Quaid), eşinin ölümü Sean’dan (Liam BALFOUR 05.30 Kanal 7’de Sabah 08.30 Gülben 08.00 Parametre
) ve
rı Alex (Lou Taylor Pucci katı bir polis de- SHOW TV 21.45 08.40 İkbal İle Hayatın İçinden 10.30 Halil İbrahim Sofrası 10.00 Medya Mahallesi
11.45 Kalp Gözü
) gidere k uz aklaş mı ş, 12.30 Göz Nuru 13.30 Dış Haber
James 12.50 Ezgi İle Şifalı Yemekler
e geçen mahşerin
14.00 Bahar Dalları
il’d 14.30 Bakış
dektifidir. Kendisini, İnc
14.30 Ebru İle Paylaştıkça
15.25 Dizi ‘Yerden Yüksek’
sapık seri cinayetle-
17.00 Kanal 7 Ana Haber 16.00 360 Derece
dört atlısını temel alan
18.00 Ana Haber Bülteni
18.00 T.Sineması 18.30 5N 1K
atma ustası ve fet- 20.00 Haber Saati 18.55 Ziraat Türkiye Kupası
ri araştırırken bulur. Ald “Antalyaspor-Galatasaray” 20.30 Tarafsız Bölge
pmaya hazır, beklen-
21.05 Sorun Yanıtlayalım

hetmek için her şeyi ya

00.30 Ekmek Teknesi 21.00 Halil İbrahim Sofrası 22.30 Bu Gece

yaz Atlı, masumiye-

medik bir lider olan Be TRT - TÜRK TRT - HABER NTV
leyen, insanları bir-
ti alev alev bir öfkeyi giz
sahip bulunan kes-
birine düşürme amacına
11.00 TRT TÜRK’te Kahve Molası 08.15 Ekonomi Ajandası 08.15 Ekonomi

n Kızıl Atlı, denge-

13.00 Dünyamız Detay 10.15 10’dan Sonra 09.35 Haber Merkezi
kin zekâlı bir savaşçı ola 14.40 Gümüş Hilal 13.15 Türkiye Ajansı 13.00 Günün İçinden
ileride, insanları
siz, ama daima bir adım
16.00 Dünyanın Haberi 15.35 BBC Türkçe
15.15 Dünya Turu
bir tiran olan Kara
18.00 Gazeteci Gözüyle 17.15 Gece Gündüz
yönlendiren ve karanlık 19.20 Keşif ve Macera 17.30 Hayat+
18.45 Yorum Farkı
h titizliğiyle yayma- 20.00 Türkiye’nin Haberi 19.30 Açı
Atlı ve ölümü bir cerra
19.00 Ana Haber
21.00 Hayatımdan Memnunum
az güce sahip Solgun
21.00 Ana Haber 20.00 Her Şey
ya kararlı, karşı konulm
22.00 Haber Özet
22.00 Kozmik Oda 21.15 NTV Soruyor
açığa çıkan her yeni
23.00 Türkiye’de Geceyarısı
Atlı... Breslin, davada
vaş yavaş kendisi ve KANAL D SHOW TV HABERTÜRK
bilgiyle boğuşurken, ya
sarsıcı bağlantıyı da
dört şüpheli arasındaki 08.00 Doktorum 08.45 Yemekteyiz Best Of 08.30 Haber Özetleri
SERVİSİ
keşfeder. TELEVİZYON 10.30
11.30
Dizi ‘Akasya Durağı’
Gün Arası
10.45 Sabahın Sedası 10.10
11.20
İkide Bir
Hayatın İçinden
13.15 Yemekteyiz-Özet
13.00 Dizi ‘YaprakDökümü’ 14.00 Haber Bülteni
15.00 Dizi ‘Arka Sokaklar’ 14.20 Yemekteyiz 15.00 Haber Bülteni
18.00 Ana Haber 18.00 Ana Haber 17.10 Söz Sende
19.15 Öyle Bir Geçer Zaman Ki 19.00 Canlı Para 18.00 Akşam Raporu
21.15 Yerli Dizi 20.10 Teke Tek
21.45 Sinema ‘Mahşerin
00.20 Sinema 23.00 1 Gün
Dört Atlısı’

KANAL A ATV RTL

27 farklı hayat bir dizide buluşuyor

08.00 Basın ve Gündem 07.30 Dizi ‘Aliye’ 12.00 Punkt 12
09.40 Siyaset Masası 09.00 Tatlı Sert 14.00 Mitten im Leben!
15.00 Verdachtsfälle
12.30 Sporun Gündemi 12.05 Dizi ‘Unutulmaz’
17.00 Betrugsfälle
13.00 Hadi Konuşalım 14.15 Evlen Benimle 17.30 Unter uns
15.00 İşte Haber 17.40 Ana Haber 18.45 Nachrichten

- “Sen de Gitme”de, 18.15 Yabancı Dizi 19.00 Dizi ‘Aşk ve Ceza’ 19.05 Alles was zählt
19.40 GZSZ
20.30 Dünden Yarına 22.00 Yerli Dizi
‘metropol’ün kar- 22.30 Son 24 Saat
20.15 CSI: Miami
22.15 Psych
maşası ve kalabalığı için-
de yalnız kalmış birbirin- KANAL 24 EUROSTAR SAT 1
den farklı yaşanmışlıklara Yakında TRT 1’de
07.15 Sağlık Merkezi 07.00 Dizi ‘Sihirli Annem’ 12.00 Richter Alexander Hold
ekrana gelecek
sahip 27 insanın hayatla- olan ‘Sen de
08.00
11.30
1. Moderatör-Gökhan Gökçe
2. Moderatör-Remziye
09.00 Yerli Dizi 14.00
15.00
Zwei bei Kallwass
Richterin Barbara Salesch
rı ekrana geliyor. Yapımcı- Gitme’de Si- Demirkol
11.15 Dizi ‘Papatyam’
16.00 Richter Alexander Hold
13.30 İzdivaç
lığını NTC Medya Mehmet nan Albayrak,
15.00 3. Moderatör-Ahu Tanrıkulu 17.00 Niedrig und Kuhnt

Mor ve
18.10 Benim Gözümle 18.00 Ana Haber Bülteni 18.00 Hand aufs Herz
Yiğit Alp’in üstlendiği ve Sezin Akbaşo- 19.30 Güzel Oyun 19.00 Dizi ‘Papatyam’ 19.30 K 11-Kommissare im Einsatz
20.15 Söz Kampüsten İçeri 20.15 Restrisiko
Özgür Evren Heptürk ta- ğulları ve Ali- 22.00 Sineması ‘Yaşamın Kıyısında’

Ötesi’nin
22.00 Gece Moderatör-Fuat 23:15 Wir Verbraucher zahlen die
rafından kaleme alınan di- can Yücesoy Kozluklu 00.30 Hayrettin (T) Zeche!
gibi isimler rol
zide Sinan Albayrak, Sezin alıyor. KANAL AVRUPA HİLAL TV ARTE
müzik Akbaşoğulları, Alican Yü-
cesoy, Bulut Aras, Serdar
09:00
11:00
Bakış Açısı
Ademce
07.20
08.25
Habermatik
Çocuk Saati
10:00 Atome sind unsterblich
11:15 Das Schweigen der Quandts

hayatı Orçin gibi oyuncular yer 13:00 Temizeller 09.40 Adaçayından Zencefile 14:45 Es kommt der Tag
14:00 Bir Türkü Söyle 18:05 Mit Schirm, Charme und Melone
alıyor. Türkan Derya’nın 16:00 Belgesel
11.30
12.40
Haberler
Namazla Diriliş 19:00 Nachrichten
yönettiği dizi önümüzdeki 16:30 Ekmek Teknesi 19:30 Im Reich der Tiefe

-
16.00 İnancın Renkleri
BeniMTV’m’e, se- 18:00 Nail ile Yörelerimiz 20:15 Piraten vor Somalia
günlerde TRT 1’de ekrana 19:00 Hasret Rüzgarı 18.00 Ana Haber 21:30 Das Drama um die Hansa
kiz stüdyo albümü, 21:00 Temizeller 19.15 Tefsir Saati Stavanger
gelecek.TELEVİZYON SERVİSİ
cover çalışmaları, Euro- 22:00 Karadeniz Klipleri 21.00 Yardımeli

vision macerası ve “Lo- TV TEL: SAMANYOLU +49 (0) 69 300 34 310 - 405 -400

veliest Mistake” isimli

İngilizce şarkılarıyla bili-
nen Mor ve Ötesi konuk
oluyor. Programda diji-
tal devrimin getirdiği te- ENDÜSTRİYEL MUTFAK EKİPMANLARI
ve MASA, SANDALYE
lif hakları meselesi, bo-
yut değiştiren müzik en-
düstrisi, destek olduk-
ları kampanya ve hare- 250€
ketler ile grubun gün-
demindeki birçok konu 595€
ele alınıyor. MTV 17.00 BANK 120 CM DÜĞMELI KÖŞE BANK 120X160 CM

DAVLUMBAZ
200 CM

RENT A CAR
SAFRAN BANK SINGEL 120 CM Davlumbaz setinin VANTİLATOR
tamamı 2200 M³/U
250€ 850€

16.99€’dan SAFRAN BANK TWIN

BaÝlayan fiyatlarla,2011 400€

model dizel araçlar, ful kasko,
klimalÜ, havalimanÜ teslim.
+90 212 543 28 40
+90 552 283 78 09
gokhan@aventour.com.tr Minister Delbekelaan 62, 2170 Antwerpen BELÇİKA Tel & Fax: 0032/3/685.73.03
www.aventour.com.tr info@horecacenter.com-www.horecacenter.com Gsm: 0032/498.829.549
 19 BULMACA
Hazýrlayan: YALÇIN SABRÝOÐLU
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
y.sab rioglu@za man.com.tr

Efendimiz’i Ýnatçý
Rize’nin bir Ýngilizce hayat Berilyum remzi Bir baðlaç Sodyumun Hukuk kurumu Bir köpek türü Matematikte
gören mümin
ilçesi Küçük remzi sabit sayý Ünlü bir film
At çiftliði
býçak Büyük tren yýldýzý
Kutsal bir þehir Davet kaðýdý Vasýf Ufak, küçük Bir Arap harfi Meyve kurusu istasyonu Bir tür deri Koruma alaný
Uzaklýk ifadesi
Metal olmayan Kanada ABD’de Hamýz
þelale

Boyutlar Kýrmýzý toprak Bir gýda

3
Bir yerde
Tembih sözü
Ýstanbulda semt oturanlar Otomobil çatýsý
Toplumun en
küçük yapýsý
Bir süs bitkisi Güvenilir
Cahil
Sahip
Emre hazýr
Askeri bir silah

Bir yazar Kýzýlderili silahý

(Sait Faik ...) 4
Peru’nun trafik Baðýrsaklar Kýsaca
remzi molibden
Hedefi tutturma
Kataliz vasfý Ýstanbul’da bir
olan dere
Bir ilimiz
Halayýk
SUDOKU BULMACA
2 6 5 3
5
Kýsaca kalsiyum

Iþýk Bir ülke 5 6 4

Bir sayý
7 9 2 6
Bir kýþ sporu Oymak, oba

Deðerli bir taþ 4 3 9 Geniþlik

Bir yumru gýda
Bir mevsim 1 5 2 Ýtalya’da ova

Işınım dozu Kar fýrtýnasý 9 5 6 8 1

birimi
Ördek sesi
Bir soru eki Araç
7
3 7 5
Namlu oluğu Sevgili
Þikar 1 3 6
Þart eki
Kýsaca iridyum
Gariplik, tuhaflık Korna sesi 4 5 6 3

Bilim öðrenme
Kinaye
Sývýnýn koyuluk Tablodaki tramlý kalýn çizgilerle belirlen- DÜNKÜ SUDOKU
isteði derecesi ÇÖZÜMÜ
miþ 3’e 3’lük karelere, 1’den 9’a kadar
2 rakamlarý birer kez kullanarak yerleþti- 1
2 7 9 1 8 6 4 5 3
Bir soru 4 3 6 5 7 2 8 9 1
Ýlk harf Beyaz rin. Öyle yerleþtirme yapmalýsýnýz ki,
Müzikte bir bütün 3 lükleri doldurduðunuzda tablo- 8 5 1 4 3 9 6 7 2
makam 3 6 2 8 9 4 7 1 5
Þiþmanlar için nun bütün kutularý yukarýdan aþaðýya ve 9 4 8 7 1 5 2 3 6
Güzel koku Uzak 5 1 7 6 2 3 9 4 8
denir soldan saða 1’den 9’a kadar rakamlar-
Ufak, tefek dan birer kez kullanýlmýþ olsun. 6 9 3 2 4 1 5 8 7
sevimli 7 2 4 3 5 8 1 6 9
Zarfýn üzerine 1 8 5 9 6 7 3 2 4 Dünyanýn
Defa
yapýþtýrýlýr uydusu
Sergen
Bir þovmen
Layýk, münasip Kalýn kumaþ Yanlýþ
(... Yýlmaz)
Kýsaca
Akdeniz bitkisi Dilsiz
kiloamper Berilyumun
Bir oyuncu
remzi Bir nida Derviþ selamý
(Fatma...)
Kýsaca oksijen
Hoyrat, ince Bir yere
olmayan gönderme
6
Soru eki

Elmasýn altýna Orhan

Bir veli
Memnu konan altýn Ýlave Pamuk’un bir
(Aziz ... Hüdayi)
yaprak eseri

Bir erkek adý

Þ ÝF RE K E LÝ ME: 1 2 3 4 5 6 7
Sivilce

K E L İ M E A V I
F Ü N Ö A N R L B A R F Ü L
Bulmaca Rüstem Aydýn r.ay din@za man.com.tr
SOLDAN SAĞA 1) Kendiliğinden biten,
yetişmiş olmayan (bitki). 2) Açık, ortada,
Binek veya koşum hayvanlarını yürütmek
için söylenen bir söz.–Kerem, cömertlik.
L K R E Z Ö Ý A Ü Z O R B A meydanda.–Gerektiğinde yardımda 4) En kısa zaman parçası.– Yapılması,
bulunmama, bir kimsenin güvenini yok işlenmesi dinen yasaklanmış bulunan. 5)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 etme. 3) Bir peygamber adı.–Öğütülmüş Kayıp olan şey.–Bir soru şekli. 6) İlgi, ilişki.
Ý N S Ü L S Z E Ý R Ý L F E susamın koyu sıvı durumu.–Baryumun 7) Sofrada kullanılan, tencere, çaydanlık
sembolü. 4) Sakin, tenha.–Bir çeşit üst veya tava altlığı. 8) Kendi kendine söz
1 elbisesi, teşrifat elbisesi, kaftan.–Erzurum vererek bir işi üzerine alma.–Kirişli bir
R E L L T Ü T M U Ý L Ö D N yöresine has bir halk oyunu. 5) Yetişkin çalgı. 9) Bey söğüdü, sorgun ağacı.–Deri,
2 erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan post vb.ni kullanabilecek duruma
A O Z E J P J M E O A T H E kılların tümü.–Hızlı, çabuk. 6) Yapıt.–Pul getirmek için uygulanan işlemlerin tümü.
kanatlılardan, vücudu, kanatları ince 10) Küçük mağara.–İstanbul’da bir semt.
3 pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört 11) Halk arasında Mülk Suresi’ne verilen
D E A K O Þ Ð Ü J R Ý A S J kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere bir başka ad. 12) Usul ve erkân üzere
4 verilen genel ad. 7) Bir kış sebzesi, kurulmuş tasavvuf yolu.
kelem.–Güney Amerika’da yetişen,
A B S R A N A O A L M B Z İ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
5 kusturucu niteliği olan bir kök, altın kökü.
1 A R T R O L O J İ E H
8) Devam ettirme, sürdürme.– 11’er kişilik
2 L İ R E T D O L A M A
K K T F V R S H Ö S A E B U 6 iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu,
3 İ N F İ R A K Y E L
ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı
4 C İ M T E L E P A T İ
kaleye sokmak amacıyla oynanan bir
A A Ý N A R U K Ý T G Ý R Z 7 oyun. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Tırmanıcı,
5 E T E R S I R I M S
6 N L A D İ K N A K A
korularda, çalılıklarda yetişen, güzel
7 A M A T E M Y A M A N
L R H S J T R Ü Ð N T M O Þ 8 kokulu çiçekleri olan bir bitki. 2)
8 P E S E K H A R A R E
Ankara’da bir semt.–Kur’an’da bir sure. 3)

A R V K E Ü M I R A T E E K

R E A R S V D L Ý Z H L T Ð
K E L þ M E A V I

Ð Ü F K E Ð Ü E Ý A Ý N E R P A C N Ý S K B U J U O H K

A M H N T Þ A L O F S A Y T

S O J K Ý Þ Y V S C A Ü Y Ý V O R D A H G N Ý Ý T Þ N N

E L Y Z A K T L Z R U Y V S

K J Ý M R K S E Z B R S I Ü
G A F U L P E O K T O J K H A H A B A T S Ý T F A H F H

L E Z R M N R Z E K A L Ý M
N G Y Z E C M A N Ö A A R E E M T K Ö E Ý E S Ā N D U Y

T I R E L M Z E B E A S N P

O U D U Y G Ü A B T N N J Ş E K A M K A Ç Ý Þ Y F S E D

R U Z Ý F R E Ç S Ý A S H L

Z O A H A K S A R Ý Ü E P V K M S A O Ö Ý E Ý E T H Ý K

E S A L Y D S F A þ Y Þ R Ü

R A M G Ý M F H L A Y H A Y
J G Y Þ Ç N N H Z K Ö Ð H E A L E þ A O U A A Ý F N T Ç

C O H R N F R M S Ý R L O R
R Y O L C U L U K N Ý I G N Ý E Ü Ý K þ M H R M E N T R

A Ü R E S G V A G U K A E Ü

Ü Y Ü Þ A R S L O D V E Þ H M B K R O R T E G M I S Y N

I A E Ý A R D A D L A K V A

T Z O A Ü T A Ğ A L E B C I Y M K R A H V T Ç L U A H K

Ü T V H A T R U Y L E Z Ü G

Aþaðýdaki kelimeleri tablonun içine serpiþtirdik. Bunlarý bulabilir misiniz? Aþaðýdaki kelimeleri tablonun içine serpiþtirdik. Bunlarý bulabilir misiniz?
AKSAN, BAHAMA, CERRAH, ÇAKMAK, DEVđNđM, EKALÝM, FÝRKETE, GÜZELYURT, HAYBER, ÝSKAN, KUMSAL,
ALAKADAR, BELAĞAT, CEVÝZ, ÇAYELÝ, DESTAN, EZKAR, FORUM, GOFRET, HAMSÝ, ÝKRAM, KURAN, LÝSTE, LASER, MUMYA, NEHÝR, OFSAYT, ÖNSEZÝ, PESTđL, RAMSES, SÝNCAP, ÞAHIS, TARÝF, USTURA, ÜRKEK,
VEKALET, YAHYA, ZEMBÝL.
MERMER, NEVŞEHİR, OYLAT, ÖZERK, PORTAL, RAKÝP, SUZİNAK, ÞAHÝN, TARIM, UYUZ, ÜNLEM, VESÝKA,
YOLCULUK, ZORBA.
f20
spor
Fenerbahçe: 0
Samsunspor: 0
FENERBAHÇE: Volkan 6,
Gökhan 7, Lugano 3 (Dk. 46
Bekir 6), Yobo 4, Andre Santos
4, Mehmet Topuz 4, Emre 3
(Dk. 68 Cristian 3), Selçuk 3
(Dk. 82 Gökay?), Özer 4 (Dk.
68 Stoch 3), Alex 4 (Dk. 68 Dia
3), Semih 4 (Dk. 82 Güiza 3)
SAMSUNSPOR: Ahmet 6,
Adem 5 (Dk. 46 Musa 5), Ke-
nan 6 (Dk. 46 Ersin 5), Kemal
4 (Dk. 82 Oğuzhan 5), Orhan
5, Hakan Bayraktar 6 (Dk.79
Hakan Kocaali 5), Turgay 4
(Dk. 89 Mustafa 4), Abdulaziz
4 (Dk. 73 Dilaver 4), Murat 4
(Dk. 82 Oğuz 5), Zenke 4 (Dk.
63 Zülfikar 4), Agbetu 4 (Dk.
46 Billy Mehmet 4)
SARI KARTLAR: Stoch /
Hakan Kocaali
HAKEMLER: Mustafa
Öğretmenoğlu 7, Serdar Akçer
7, Baki Yiğit 7
STAT: Mardan
Kupadan elenen
Bursa Şen değil!
- Ziraat Türkiye Kupası’nda önceki gün İstan-
bul Büyükşehir Belediyespor’a 1-0 mağlup
olarak grup aşamasında elenen Bursaspor’da göz-
ler Süper Lig’e çevrildi. Ancak Yeşil-Beyazlılarda
Volkan Şen krizi yeniden alevlendi. Teknik Direk-
tör Ertuğrul Sağlam’ın Belediyespor maçında 18
kişilik kadroya dahil etmediği ve “Volkan fiziksel
ve ruhsal olarak hazır değil.” sözleriyle tepki gös-
terdiği genç futbolcunun takımdan ayrılmak iste-
diği öğrenildi. Daha önce Sağlam’dan habersiz iki
günlük ABD seyahatine çıktığı için kadro dışı bıra-
kılan Volkan’ın şimdi de G.Saray’a gitmesine izin
verilmediği için moralman çöküntü yaşadığı belir-
tildi. Antalya kampında durgun tavırları ve isteksiz
görüntüsü dikkat çeken başarılı futbolcunun takım-
dan ayrılması ise şimdilik imkansız gibi görünüyor.
Zira şampiyonluk yarışını sürdüren bir takımın
yıldız futbolcu satmak yerine alacağını her fırsatta
hatırlatan Başkan İbrahim Yazıcı’nın Volkan için de
aynı kararı sürdürdüğü ifade ediliyor. SPOR SERVİSİ
BREZİLYA’NIN CORİNTHİANS TAKIMINDA
FORMA GİYEN FENERBAHÇE’NİN eski yıldızı
Roberto Carlos (37), Portuguesa’yı 2-0 yendikleri
MİLLİ FUTBOLCUMUZ TUNCAY ŞANLI’NIN 90
DAKİKA FORMA GİYDİĞİ maçta Stoke City, sahasın-
da Bolton’u 2-0 yendi. İngiliz Times gazetesi, ‘maçın
maçta kornerden gol attı. 20. dakikada sol kanattan adamı’ seçilen Tuncay’ın Middlesbrough’tan 16 ay
kazanılan köşe vuruşunu kullanan Sambacı’nın sol ayağı- önce 5 milyon sterline alındığını hatırlattı. Yorumda,
nın dışıyla yerden kaleye gönderdiği top ağlara gitti. “O kadar yedek kulübesinde oturmaya alıştı ki, muhte-
Carlos, ‘’Bu kariyerimde kornerden attığım ilk gol.” dedi. melen ismini buraya yazdırmayı düşündü.” denildi.
18 OCAK 2011 SALI ZAMAN
Uzun süren sakatlığı düzelen Guiza önceki gün 18 kişilik kadroya dahil edildi. İs-
panyol golcü, oyunun son bölümünde forma şansı buldu.
Aykut Kocaman’la arası düzelen Brezilyalı yıldız futbolcu Andre Santos ilk 11 de sahaya çıktı.
FENER IŞIK VERMİYOR
Antalya’da kamp çalışmalarını sürdüren F.Bahçe hazırlık maçında Bank Asya 1. Lig ekiplerinden
Samsunspor ile 0-0 berabere kaldı. Hafta içinde Türkiye Kupası’nda Yeni Malatyaspor’a
yenilen Sarı Kanarya, as kadrosuyla sahaya çıktığı maçta yine galibiyete uzanamadı.
‘Ayıptır sorması,
tatile mi geldiniz?’
ERHAN GÜVEN ANTALYA Maçın ilk ciddi atağı 14. dakikada erdi. 52. dakikada sağ kanattan gelişen Fe- F.Bahçe-Samsunspor maçını izleyen
Samsunspor’dan geldi. Murat’ın pasında nerbahçe atağında Selçuk’un yerden pa- Sarı-Lacivertli taraftarlar, oynanan
MAÇIN Yeni Malatyaspor’a ye-
nilerek kupaya veda ceza sahasında uygun pozisyonda topla sında ceza sahasında topla buluşan Alex’in futboldan memnun olmayınca takım-
öZETi eden Fenerbahçe, devre buluşan Agbetu’nun sert vuruşunda meşin vuruşunda top direğin yanından auta çıktı. larını ıslıkladı. “Koskoca Fener’i ne
arasının ilk ve son hazırlık maçında Bank yuvarlak defansa çarparak kornere gitti. 53. dakikada Musa’nın ceza sahasındaki hale getirdiniz?” ve “Ayıptır sorması,
Asya 1. Lig ekibi Samsunspor’u da geçe- 22. dakikada Emre’nin ara pasında Zenke’ye pasında, bu oyuncunun vuru- tatile mi geldiniz?” diye bağıran ta-
medi ve taraftarının protestosuna maruz çalımlarla ceza sahasına giren Semih, şunda top filelerle buluştu. Ancak hakem raftarlar, ikinci yarıda oyundan alınan
kaldı: 0-0. Antalya Mardan Stadı’nda topu uygun pozisyondaki Özer’e çıkart- ofsayt gerekçesiyle gol kararı vermedi. 59. Alex’in lehine bağırdı. Maç sonunda
Samsunspor ile karşılaşan Sarı-Lacivertli tı. Özer’in yerden sert vuruşunda kaleci dakikada Özer’in sağ kanattan ortasında ise F.Bahçeli futbolcuları protesto et-
takım, lige hazır bir görüntü vermedi. Ha- Ahmet, topu kornere çeldi. 26. dakika- ceza sahasında kaleci ile karşı karşıya ka- mek için stadın etrafında toplanan
fif sakatlığı bulunan Senegalli yıldız fut- da Alex’in korner atışında iyi yükselen lan Semih’in vuruşunda top auta çıktı. 90. bir grup taraftarı jandarma dağıttı. Bu
bolcu Mamadou Niang’ın dışında ideal ilk Lugano’nun kafa vuruşunda Samsuns- dakikada Dia’nın pasında ön direkte uy- arada kasığında yırtık tespit edilen
11 ile sahaya çıkan Fenerbahçe, 90 dakika porlu defans oyuncuları topu çizgiden gun pozisyonda topla buluşan Güiza’nın F.Bahçeli Uğur Boral’ın en az 3 hafta
boyunca vasat bir oyun ortaya koydu. kornere attı. İlk yarı golsüz eşitlikle sona vuruşunda top auta çıktı. sahalardan uzak kalacağı ifade edildi.
Ferrari’ye zoraki ‘evet’
MEHMET TUFAN İSTANBUL
- Beşiktaş Teknik Direktörü
Bernd Schuster’in takımında
düşünmediği ve sistemine uymadı-
ğı için gönderilmesini istediği Mat-
Satış listesine konu- teo Ferrari, yüksek maliyeti yüzün-
lan İtalyan futbolcu den takımdan gönderilemiyor. 4,5
Matteo Ferrari, sakat milyon Euro’luk bonservis bedeli
olduğu gerekçe- ve yıllık 2,5 milyon Euro’luk garan-
siyle Teknik Direk- ti parası sebebiyle Siyah-Beyazlı
tör Bernd Schus- ekipte kalan İtalyan stoper için yö-
ter tarafından An- netimin devreye girdiği öğrenildi.
talya kampına da Bernd Schuster ile görüşen idare-
götürülmemişti. cilerin, maddi açıdan zarara uğrama-
FOTOĞRAF: ZAMAN,
M.BURAK BÜRKÜK mak adına Ferrari’nin ekipte kalmasını
ve çalışmalara katılmasını talep ettitği
bildirildi. Savunma hattında sıkıntı-
sı bulunan Alman çalıştırıcının da bu
talebine sıcak baktığı, yabancı kon-
tenjanında zora girmemek kaydıyla
Ferrari’yi affettiği belirtildi. Daha önce
sakat olduğu için uzun süre forma gi-
yemeyen Cezayir asıllı futbolcunun
ciddi bir probleminin bulunmadığı,
Schuster’in oyun kurgusunda yer bu-
lamadığı iddia edilmişti. Kartal’ın sağ-
lık heyetinden yapılan açıklamada,
Ferrari’nin durumunun düzeldiğini
ve çalışmaya başlayabileceğini duyu-
ruldu. Bu arada Brezilyalı forvet Bobo
ile anlaşma zemini arayan Beşiktaş’ın
Sambacı’yı ikna ettiği ortaya çıktı. 26
yaşındaki golcünün Futbol Komite-
si Başkanı Serdar Adalı ve üyelerden
Cengiz Zülfikaroğlu ile üç yıllık sözleş- Kartal’ın yeni hedefi Buca
me için anlaşmaya vardığı kaydedildi. Alman teknik adam Bernd Schuster’in verdiği izinle günü din-
Tecrübeli isim, daha önceki beyanıtla- lenerek geçiren Beşiktaşlı futbolcular, bugünden itibaren çalış-
rında İstanbul’da ailesiyle birlikte mut- malarına devam edecek. Siyah-Beyazlılar, bu sabah saatlerinde
lu olduğunu söylemiş, ancak hayalinin BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde toplanacak. Beşiktaşlı oyuncular
Avrupa’da ismi duyulmuş bir kulüpte daha sonra yapacakları antrenmanla 21 Ocak Cuma günü Süper
forma giymek olduğunu dile getirmişti. Lig’de oynayacakları Bucaspor maçı hazırlıklarını sürdürecek.
f21 SPOR 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın eşi
Emine Erdoğan,
şampiyon bayan
sporcuları Baş-
bakanlık Çalışma
Ofisi’nde ağırladı.
Muay-thai spor-
cusu Nurhayat
Hiçyakmazer,
Erdoğan’a boks
eldiveni hedi-
ye etti.
FOTOĞRAFLAR:
CİHAN, ALİ CANSEV

Fenerbahçe, Avustralyalı yıldızı forvet Penny Taylor’ı kaybetmenin şokunu

yaşıyor. Defalarca mutsuz olduğunu dile getiren Taylor ABD’ye geri döndü.

Kanarya'ya
bir şok daha
MESUT YILDIRIM İSTANBUL
ŞAMPİYONLARA BÜYÜK ONUR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, dünya ve Avrupa şampiyonalarında altın mada-
- Doping yaptığı kanıtlandıktan son-
ra dünyaca ünlü yıldız Diana Taurasi
ile yolları ayıran Fenerbahçe Bayan Basket-
ya kazanan bayan milli sporcular ve anneleri onuruna yemek verdi. Duygusal anların yaşan-
dığı gecede konuşan Erdoğan, Türkiye’nin bu büyük başarılarla gurur duyduğunu söyledi.
bol Takımı, bir diğer yıldızını daha kaybetti.
Taurasi'nin en yakın arkadaşı olan Avustral- Fenerbahçe ALİ CANSEV İSTANBUL, CİHAN
Acıbadem takımı li sporcular ve anneleri onuruna akşam işaret eden Erdoğan, “Ama onlara, bir
yalı forvet Penny Taylor, Sarı-Lacivertli eki-
be veda ederek, ABD'ye geri döndü. Fener-
bahçeli idareciler gelişmeleri doğrularken yö-
oyuncuları, Emine
Erdoğan’a
arkasında ‘Emine
- Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan,
bayan spor takımlarının elde ettiği
yemeği verdi. Gecede konuşan Erdoğan,
2010’da 22 bayan sporcuyla 3 bayan spor
takımının dünya ve Avrupa şampiyona-
başarı öyküsü sunduğunuzda yüreklerin
ardına kadar açıldığını görüyorsunuz.”
dedi. Erdoğan, aralarında Dünya Kulüp-
neticilerin bir toplantı yapıp gerekli açıkla- Erdoğan’ yazılı şampiyonlukların, 81 ildeki kız çocuk- larında birinciliği göğüslediğini hatırlattı. ler Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nda
mayı yapacağı belirtildi. ABD'li yıldız Dia- ve imzalı Sarı- larının hayallerini süslediğini, onlara Emine Erdoğan, genç sporcuların zirveye çıkan Fenerbahçe Acıbadem’in
na Taurasi'nin numunesinde doping madde- Lacivertli forma örnek olduğunu, azim ve kararlılık yetişmesinde emeği olan aileleri, antre- oyuncuları, dünya boks şampiyonu
sine rastlanmasının ardından cezası beklen- ile çeşitli hediye-
ler sundu. aşıladığını söyledi. Erdoğan, Başba- nörleri ve Spor Toto Teşkilatı Müdürü Gülsüm Tatar, Avrupa atletizm şam-
meksizin takımdan gönderilmesinin ardından kanlık Çalışma Ofisi’nde, 2010 yı- Bekir Yunus Uçar’ı, özellikle de anneleri piyonu Nevin Yanıt, Dünya Halter
oyuncunun çok yakın arkadaşı olan Penny lında büyükler kategorisinde, Dün- tebrik ettiğini dile getirdi. Ailelere, kız Şampiyonası’nda altın alan Sibel Şim-
Taylor da defalarca mutsuz olduğunu söyle- ya ve Avrupa şampiyonalarında çocuklarını okula gönderme konusun- şek ve Nurcan Taylan’ın da bulunduğu
mişti. All Star maçında da kadroya girmek is- altın madalya kazanan bayan mil- daki telkinlerinin yetersiz kalabildiğine sporculara ve annelerine hediyeler verdi.
temeyen Avustralyalı isim, Beşiktaş Cola Tur-
ka maçı öncesi dopingle mücadele kurulunun
test istemesinin ardından numunesinin sade-
ce Köln'de açılabileceğini belirtmiş, Fenerbah-
çeli yöneticiler de bir dilekçe ile Türkiye Basket-
bol Federasyonu'ndan gerekli iznin verilmesini
istemişti. Taylor'ın numunesinin 1 hafta içinde
açıklanacağı öğrenildi. Yarın Avrupa'da UMMC
Ekaterinburg ile grup liderliği için çok kritik maç
öncesi takımını yalnız bırakan başarılı oyuncu,
Eurolig'de forma giydiği 9 maçta, 30.6 dakika,
İstanbul'a spor müzesi
19.2 sayı, 7.6 ribaund, 3.7 asist, 1.7 top çalma,
0.8 blok, 2.2 top kaybı ortalamalarını yakaladı.
kurulma önerisi
- Devlet Bakanı ve Baş-
müzakereci Egemen Ba-
ğış, İstanbul'un 2012 yılı Av-
rupa Spor Başkenti ilan edil-
haber turu diğini hatırlatarak, projenin
başarılı olabilmesi için her
türlü öneriye açık olduklarını
İkinci Lig’de 2. yarı başladı söyledi. Eski milli basketbol-
EGEMEN BAĞIŞ
Galatasaray, Türk cu İbrahim Kutluay ile spor
Futbolda Spor Toto 2. Lig’de ikinci devre başladı. Telekom Arena’nın yazarı Altan Tanrıkulu'nu,
Sonuçlar şöyle: Beyaz Grup: Alanya-Bandırma: açılışında Hollanda Ortaköy'deki ofisinde kabul eden Egemen Ba-
1-3, A.Sebat-Çankırı B: 2-1, Bugsaş-Adıyaman: temsilcisi Ajax ile ğış, "2012 Spor Başkenti projesi, İstanbul'un ve
1-1, Sarıyer-Körfez: 0-0, Hacettepe-Mardin: 0-0, 0-0 berabere kal-
mıştı. Cim Bom’un Türkiye'nin projesi. Bu projenin kalıcı olabilme-
Bozüyük-Gebze: 4-2, Göztepe-Çorum: 2-1. Kırmı-
kaptanlığını Arda si için hepimizin el ele vermesi gerekiyor." dedi.
zı Grup: Balıkesir-Of: 2-1, Pendik-Eyüp: 1-1, 1461
Turan yapmıştı. Altan Tanrıkulu'nun İstanbul'a yakışır ve kalıcı bir
Trabzon-Dardanel: 3-3, Elazığ-Türk Telekom: 1-0, FOTOĞRAFLAR: AA, spor müzesi kurulması önerisi ile geldiğini kayde-
Tokat-Tarsus İdmanyurdu: 2-0, Kocaeli-Şanlıurfa: ERHAN SEVENLER
den Bağış, "İstanbul'da spor müzesi kurulması fik-
2-1, Sakarya-Van: 2-0, Fethiye-Pursaklar: 3-1.
MUHTEMEL
ri çok güzel. Ama tek karar mercii ben değilim." di-
KADROLAR ye konuştu. Spor yazarı Altan Tanrıkulu da 15 yıl-
Djokoviç, galibiyetle başladı lık bir arşiv çalışmasının eseri olarak önemli bir ko-
Teniste sezonun ilk Grand Slam turnuvası olan GALATASARAY: Ufuk, Serkan, Servet, Cana, Hakan Balta, leksiyona sahip olduğunu belirterek, spor müzesi
Avustralya Açık, ilk tur mücadeleleriyle başladı. Sabri, Ayhan, Culio, Emre, Arda, Kazım. kurulması önerisini Bağış'a ilettiğini söyledi. İbra-
Turnuvanın 3 numaralı seribaşı Sırp Novak Djo- ANTALYASPOR: Ömer, Erkan, Ali Turan, Radaljic, Yenal, him Kutluay ise İstanbul'un 2012'de Spor Başkenti
koviç, İspanyol Marcel Granollers’i zorlanma- Kerem, Uğur, Sedat, Tita, Necati, Veysel.
olmasındaki katkılarından dolayı Bağış'a teşekkür
dan 3-0 yenerek ikinci tura yükseldi. Erkeklerde SAAT: 19.00 STAT: Mardan Stadı
etti ve basketbol kariyerinde edindiği objeleri pro-
günün sürprizini ise Rus Nikolay Davydenko’yu HAKEM: Bünyamin Gezer jenin gerçekleşmesi halinde paylaşacağını bildirdi.
eleyen Alman Florian Mayer ile Amerikalı Sam YAYIN: TRT 1 TV
Querrey’i eleyen Lukasz Kubot gerçekleştirdi.
Japonya, Suudi
Arda, Başbakan’dan özür diledi Arabistan'a acımadı
- Galatasaray futbol takımı
kaptanı Arda Turan, Ali
sadece olayları resmettim. Sta-
dın yapımında yegane pay sahibi
- Katar'da düzenlenen 2011 Asya Kupası B Gru-
bu 3. hafta maçında Suudi Arabistan ile Japonya
Sami Yen Spor Kompleksi Türk Sayın Başbakan Erdoğan’dır.” Cim-Bom koltuğu karşı karşıya geldi. Ahmed bin Ali Stadı'nda oynanan
mücadeleyi Japonya 5-0 kazandı.Japonya'ya galibiye-
Telekom Arena Stadı’nın açılışı
sırasında yaşanan olaylardan
ifadelerini kullandı. Devlet Ba-
kanı ve Başmüzakereci Egemen bırakmak istemiyor ti getiren golleri 8, 13 ve 80. dakikalarda Okazaki ile
19. ve 51. dakikalarda Maeda kaydetti. Grubun diğer
dolayı Başbakan Recep Tayyip Bağış da önceki gece yaşananla- Ziraat Türkiye Kupası A Grubu'nda averaj- maçında ise Ürdün, Suriye'yi 2-1 mağlup etti. Japonya
Erdoğan’dan takımı adına özür rın yakışıksız olduğunu yineledi. la lider olan Galatasaray, bugün deplasman- puanını 7'ye yükseltti ve gruptan çıkmayı garantiledi.
diledi. Yıldız futbolcunun dün Öte yandan Başbakan’ı stada da M.Park Antalyaspor'u yenerek koltuğu-
Başbakan Erdoğan’ı telefonla gelişinde alkışlarla karşılayan nu korumak istiyor. Gaziantepspor ile birlik-
arayarak protestolardan ötürü,
derin üzüntü duyduklarını ifa-
Sarı-Kırmızılı kulübün en po-
püler ve büyük taraftar grubu
te 7 puan toplayan Sarı-Kırmızılılar, gruptan
bir üst tura yükselmeyi garantiledi. Galatasa- Yılın hakemi İngiliz
U-16 derbisinde G.Saray güldü de ettiği bildirildi.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ)
ultrAslan’dan dün yapılan ba-
sın açıklamasında, Başbakan
ray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, Antal-
yaspor karşısında sahaya ideale yakın bir on Howard Webb
U-16 Akademi Futbol Ligi Marmara Grubu 17.
hafta maçında G.Saray, F.Bahçe’yi 2-1 yendi.
Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki maç öncesi
Başkanı Erdoğan Bayraktar ise
konuşmalarının yanlış anlaşıldı-
ğını söyledi. Galatasaray kongre
Erdoğan’a yönelik kötü tezahü-
ratın içinde yer alınmadığı vur-
gulandı: “Bu stadın projesinden
bir sürmeyi planlıyor. Bu karşılaşmada lig ön-
cesi oyuncularının son durumunu görmek is-
teyen Hagi'nin, bu karşılaşmaya büyük önem
- Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikle-
ri Federasyonu'nun (IFFHS) değerlendir-
mesine göre İngiliz Howard Melton Webb yı-
G.Saraylı futbolcular rakiplerine çiçek vererek üyesi olduğuna dikkati çeken yapımına kadar geçen süreçte verdiği öğrenildi. Hagi'nin dün Sarı-Kırmızılı lın hakemi seçildi. Dünya Kupası 2010'da final
dostuk gösterisinde bulundu. İki ekibin U-17 Bayraktar, “Ben 3 yaşından bu tüm emeği geçen kişilere, baş- oyuncularla yaptığı toplantıda, "Lig önce- maçını yöneten Webb 189 puan ile ilk sırada
takımları arasında 26 Aralık 2010’da oynanan yana Galatasaray’ı biliyorum. kanlarımıza ve Sayın Başbaka- si Antalyaspor'la önemli bir karşılaşma oyna- yer alırken, 2010 Dünya Kupası açılış maçını
maçın devre arasında bir grup fanatik G.Saray Merhum Özhan Canaydın da nımız Recep Tayyip Erdoğan’a yacağız. Bu maçtan sizden iyi bir futbol bekli- yöneten Özbek hakem Ravşan Ermatov ise 128
taraftarı, sahaya girerek bazı F.Bahçeli oyuncu- benim can ciğer arkadaşımdı. sonsuz teşekkür ve minnetle- yorum. Ligin ikinci yarısına hazır olduğunuzu puan ile ikinci sırada yer aldı. İsviçreli ünlü ha-
ları darp etmiş ve maç iptal edilmişti. Taraftarlara hitabım sırasında rimizi borç biliriz.” SPOR SERVİSİ göstermenizi istiyorum." dediği öğrenildi. kem Massimo Busacca da 90 puan ile 3.oldu.
f 22 SPOR 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

TRABZON, KUPADA DA LİDER Ziraat Türkiye Kupası B Grubu’nda Trabzonspor, Manisaspor’u ağırladı.
Brezilyalı yıldız Jaja’nın iki golle etkili bir performans sergilediği
mücadelede Bordo-Mavililerin diğer sayısı, Umut Bulut’tan gel-
di: 3-1. Bu sonuçla Karadeniz temsilcisi, Spor Toto Süper Lig’in
ardından kupada da liderlik koltuğuna oturdu.
HASAN DEMİR TRABZON TRABZONSPOR: 3

- Ziraat Türkiye Kupası B Grubu maçında

Trabzonspor, Manisaspor’u konuk etti. Hü-
seyin Avni Aker Stadı’nda oynanan karşılaşmayı
MANİSASPOR: 1
TRABZONSPOR: Tolga 6, Serkan 5, Giray 7, Glowac-
ki 7, Cale 6 (Dk. 86 Ferhat ?), Engin 7, Selçuk 7, Jaja 8
Bordo-Mavililer 3-1 kazanarak üç puanı hanesine (Dk. 81 Alanzinho ?), Yattara 5 (Dk. 62 Sezer 3), Bu-
yazdırdı. Karadeniz temsilcisine galibiyeti getiren rak 5, Umut 6
golleri Umut Bulut ile Jaja Coelho (2) kaydetti. MANİSASPOR: Recep 5, Şener 5 (Dk. 75 Simpson 3),
Hüseyin 5, Burak 5, Eren 4, Ahmet 4 (Dk. 61 Makuku-
Manisaspor’un tek golü Yiğit Gökoğlan’dan geldi. la 3), Yiğit Gökoğlan 6, Bülent 4 (Dk. 46 Dixon 4), Be-
Bu sonucun ardından Trabzonspor B Grubu’ndaki kir 5, Isaac 4, Kahe 4
puanını 7’ye yükselterek liderlik koltuğuna oturdu. GOLLER:
Dk. 15 Umut, Dk. 40 ve 71 Jaja / Dk. 3 Yiğit Gökoğlan
Mücadeleye iki takım da tempolu başladı. SARI KARTLAR: Selçuk / Bülent, Ahmet, Bekir
İlk atak girişimi Trabzonspor’dan gelirken golü HAKEMLER: Özgüç Türkalp 7, Ayhan Akgöz 6, Ser-
bulan taraf Manisaspor oldu. 3. dakikada Eren kan Çimen 7 STAT: Hüseyin Avni Aker
Trabzonspor’un sol kanattan ceza sahasına girdi. Yerden kale
ikinci yarı sahasına çıkardığı ortaya savunma dokunamadı.
hazırlıklarına geç
katıldığı için para Boşta kalan topu Yiğit arka direkte tamamlaya-
cezasına uğrayan rak ağlara gönderdi: 1-0. Oyunda üstünlüğü eli-
Brezilyalı forvet ne geçiren Şenol Güneş’in öğrencileri tüm hat-
Jaja, Manisaspor larıyla rakip kaleye yüklendiği anlarda kalesinde
maçında takımını tehlikeli ataklar gördü. Isaac ile net fırsattan ya-
sırtlayan rarlanamayan Manisaspor’a hemen ceza kesildi.
isim oldu. 15. dakikada sol kanattan ileriye çıkan Cale, ceza
FOTOĞRAFLAR:
ZAMAN, HASAN alanına etkili bir orta gönderdi. Umut Bulut, ge-
DEMİR lişine ayağının içiyle şık bir vuruş yaptı: 1-1.
Beraberlik golünün ardından ilk yarıyı önde
kapatmak isteyen Trabzonspor özellikle Burak
ile fırsatları değerlendiremedi. Ancak baskıları-
nı sürdüren ev sahibi takım, aradığı golü Jaja ile
buldu. 40’ta topla buluşan Brezilyalı Jaja, sol ayağı
ile sert bir şut çekti. Savunmaya çarpıp yüksek-
lik kazanan top Recep’in üzerinden geçerek ağ-
larla buluştu: 2-1. İkinci yarı hazırlıklarına geç
katılan ve para cezası alan Sambacı, ikinci dev-
rede de Trabzonspor’un en etkili isimlerinden
biri oldu. Burak ve Umut’la uyumlu bir görüntü
çizen Jaja farkı ikiye çıkaran golü 71’de klas bir Trabzonspor’un tecrübeli forveti Umut Bulut, Ma-
vuruşla attı. Oyunu istediği gibi yönlendiren nisaspor maçında da çok çalıştı. Hücumda Jaja ve
Trabzonspor, sahadan 3-1’lik galibiyetle ayrıldı. Burak’la birlikte görev yapan Umut, golünü de attı.

Gençler, Yeni Malatya’nın hayallerini yıktı ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI

PUAN DURUMU
Gençlerbirliği: 2
Yeni Malatyaspor: 0
STAT: Ankara 19 Mayıs
- Ziraat Türkiye Kupası mü-
cadelesinde Gençlerbirliği,
hafta içinde Fenerbahçe’yi mağ-
A GRUBU
1. Galatasaray
O
3
G
2
B
1
M
0
A
7
Y
3
P
7
HAKEMLER: Hakan Ceylan 7, Cevdet Kömürcü-
oğlu 7, Ahmet Şimşek 7 lup eden Yeni Malatyaspor’u ye- 2. Gaziantepspor 3 2 1 0 5 2 7
G.BİRLİĞİ: Serdar 6, Mahmut 6, Murat 5, Ay- nerek C Grubu’nda liderliğe yük- 3. B. Şekerspor 3 1 1 1 4 5 4
kut 6, Kulusiç 6, Cem Can 6, Randall 5, Harbuzi 5 seldi: 2-0. İlk yarısı golsüz eşitlik-
(Dk. 46 Erdal 5), Hurşut 5 (Dk. 75 Soner ?), Mu-
le sona eren karşılaşmada ev sahi-
4. Antalyaspor 2 0 1 1 2 4 1
nunga 5 (Dk. 46 Yasin 8), Ermin Zec 6
YENİ MALATYASPOR: Eray 5, Mehmet 5, bi Gençlerbirliği’ne galibiyeti geti- 5. Denizlispor 3 0 0 3 2 6 0
Can 4, Adem 5, Yusuf 5, Müslüm 5, Mehmet 4 ren goller 47 ve 88. dakikalarda Bo-
(Dk. 58 Uğur ?), Hüseyin 5, Serkan 5, Gökhan russia Dortmund’dan transfer edi- Beypazarı Şekerspor-Denizlispor ................... 2-1
5 (Dk. 72 Gür Ege ?), Enis 5
GOLLER: Dk. 47 ve Dk. 88 Yasin len genç oyuncu Yasin Öztekin’den GELECEK MAÇLAR
SARI KART: Mahmut, Kulusiç, Erdal geldi. EMRAH KARAKÜTÜK ANKARA
26 Ocak 2011: Gaziantepspor-B.Şeker ......17.00
Denizlispor-Medical Park Antalyaspor ......17.00

B GRUBU O G B M A Y P
1. Trabzonspor 3 2 1 0 8 4 7
Denizlispor’u 2-1
yenen Beypazarı 2. Beşiktaş 3 2 0 1 6 5 6
Şekerspor, Sa- 3. G.Antep Bld. 3 1 2 0 5 4 5
lih Sefercik’in 4. Konya Şeker 4 1 1 2 7 9 4
golünden
sonra büyük 5. Manisaspor 3 0 0 3 4 8 0
sevinç yaşadı.
FOTOĞRAF: AA,
MEHMET KAMAN Gaziantep Bş.Bld.-Konya Torku Şeker.............2-2
Trabzonspor-Manisaspor.............................3-1
GELECEK MAÇLAR
26 Ocak 2011: Beşiktaş-Trabzonspor.... 19.00
Beypazarı’ndan şeker gibi 3 puan Manisaspor-Gaziantep Bş.Bld. ............... 19.00

Beypazarı Şekerspor: 2
Denizlispor: 1
HAKEMLER: Mete Kalkavan 7, Sedat Etik 7, Gük-
- Türkiye Kupası A Grubu 4.
hafta maçında Beypazarı Şe-
kerspor, sahasında Denizlispor’u 1.
C GRUBU
Gençlerbirliği
O
3
G
2
B
1
M
0
A
5
Y
2
P
7
men Olgaç 7
B. ŞEKERSPOR: Sunay 6, Erhan 7, S.Tanrıseven 2-1 mağlup etti. Şekerspor’a gali- 2. Bucaspor 3 2 0 1 6 5 6
7, S.Pala 6, Ali 6, Hüseyin 6, Salih 7, Caner 6, Sela- biyeti getiren golleri 14. dakikada 3. Ankaragücü 2 1 1 0 5 3 4
hattin 5 (Dk. 57 Serkan Sevinç 4), Recep 6 (Dk. 68 Salih Sefercik ile 62. dakikada Coş- 4. Yeni Malatya 3 1 0 2 3 5 3
Özgür 4), Coşkun 7 (Dk. 85 Sefa ?)
kun Yılmaz kaydetti. Denizli’nin
DENİZLİSPOR: Zafer 5, Yasin 4, Emin 6, Boven 5. Fenerbahçe 3 0 0 3 5 9 0
Robeert 7, Ahmet 6, Ali 4 (Dk. 84 Fatih 4), Levent tek golü ise 90. dakikada Fatih
7, İbrahim 5, D.Anderson 5, Ahmet 6 (Dk. 66 Er- Yiğen’den geldi. Bu sonucun ardın- Gençlerbirliği-Yeni Malatyaspor ..................... 2-0
han 3), Serdar 5 (Dk. 65 Can 3), dan Şekerspor puanını 4’e yüksel-
GOLLER: GELECEK MAÇLAR
Dk. 14 Salih, Dk. 62 Coşkun / Dk. 90 Fatih tirken; Denizli puansız olarak son
SARI KARTLAR: Hüseyin, Caner, Salih / Levent sırada kaldı. MEHMET ÖZGAN ANKARA 27 Ocak 2011: Fenerbahçe-Gençlerbirliği..19.00
Yeni Malatyaspor-MKE Ankaragücü ...........19.00

Gaziantep Belediyespor, fırsat tepti D GRUBU O G B M A Y P

1. Kasımpaşa 3 3 0 0 6 1 9
Gaziantep B.Bld.: 2
Konya Torku Şekerspor: 2
HAKEMLER: Koray Gençerler 7, Neşet Mer-
- Ziraat Türkiye Kupası’na Be-
şiktaş galibiyetiyle başla-
yan, ardından Trabzonspor ile be-
2.
3.
Büyükşehir Bld.
Bursaspor
4
3
3
1
0
1
1
1
4
3
3
2
9
4
din 7, Recep Yıldırım 7 STAT: Kamil Ocak
GAZİANTEP B. BLD.: Kazım 5, Cihan 7, Ali 5 rabere kalan Gaziantep Beledi- 4. Kırıkhanspor 3 0 1 2 1 4 1
(Dk. 89 Ferit ?), Kenan 4, Ramazan 6, Eren 6, ye, Konya Torku Şekerspor kar- 5. Karşıyaka 3 0 0 3 0 4 0
Serdar 5 (Dk. 84 İbrahim ?), Osman 6, Erkam şısında çok önemli 2 puan kay-
5, Abdullah 4 (Dk. 72 Zafer 3), Hakan 5 betti: 2-2. Gaziantep Kamil Ocak Karşıyaka-Kasımpaşa......................................0-1
KONYA T.ŞEKERSPOR: Ahmet 6, Süleyman
5, Hasan 5 (Dk. 84 Anıl ?), Erman 4, Samed 5 Stadı’nda oynanan ve ilk yarısı gol- Bursaspor-İstanbul Büyükşehir Bld. .............0-1
(Dk. 61 Savaş 3), Serdar 6, Yusuf 5, Hüseyin 6, süz eşitlikle sona eren mücadele-
Oğuz 6 (Dk. 46 İshak 5), A.Onay 5, Kamil 6 de ev sahibi takımın golleri Os- GELECEK MAÇLAR
GOLLER: Dk. 60 Osman Fırat (pen.), Dk. 80 26 Ocak 2011: Kırıkhanspor-Karşıyaka ....12.30
Ramazan / Dk.64 İshak, Dk. 71 Serdar
man ve Ramazan’dan geldi. Ko-
SARI KARTLAR: Ramazan, Erkam, Serdar nuk ekibin sayılarını İshak ile Ser- Kasımpaşa-Bursaspor.................................12.30
Deliktaş, Hakan / Yusuf Akyel, Ahmet Onay dar kaydetti. ADEM YILMAZ GAZİANTEP

SAYFA TASARIM: BURHAN SOLAK

f 23 SPOR 18 OCAK 2011 SALI ZAMAN

DORTMUND BIRAKTIĞI TAKIMLAR

01. B.Dortmund
O
18
G
15
ALMANYA 1. LİGİ
PUAN DURUMU
B
1
M A Y P
2 42 11 46

YERDEN DEVAM EDİYOR

02. Hannover 96 18 11 1 6 28 27 34
03. 1.FSV Mainz 05 18 11 0 7 30 20 33
04. B.Leverkusen 18 9 6 3 36 28 33
05. Bayern Münih 18 8 6 4 32 21 30
06. SC Freiburg 18 9 2 7 27 27 29
07. Hamburg SV 18 8 3 7 28 28 27
08. E.Frankfurt 18 8 2 8 24 24 26
Alman Birinci Futbol Ligi Bundesliga’ya verilen 1 aylık kış arasının ardından ligin ikinci yarısı bu hafta sonu oynanan 18’inci hafta karşı- 09. Hoffenheim 18 6 7 5 33 24 25
laşmalarıyla yeniden başladı. 21 golün atıldığı 18’inci hafta karşılaşmalarında lider Borussia Dortmund, Leverkusen deplasma- 10. Kaiserslautern
11. Schalke 04
18
18
6
6
4
4
8 28 28 22
8 25 25 22
nında güle oynaya kazanırken, Dortmund’un yeni takipçisi, Frankfurt’u deplasmanda sürklase eden Hannover oldu. 12. FC Nürnberg 18 6 4 8 22 29 22
13. Werder Bremen 18 6 4 8 25 36 22

- Almanya Birinci Futbol Ligi'nin 14. Wolfsburg 18 4 8 6 25 26 20

(Bundesliga) lideri Borussia Dort-
mund deplasmanda Bayer Leverkusen'i
3-1 yenerek sezonun ikinci yarısına gali-
biyetle başladı.
Milli futbolcu Nuri Şahin'in ilk 11'de
başladığı maçta Borussia Dortmund'un
gollerini 49. ve 53. dakikada Kevin
Grosskreuz ile 55. dakikada Mario Göt-
ze attı. Bayer Leverkusen'in tek golü
80. dakikada Stefan Kiessling'den gel-
di. Borussia Dortmund'da Nuri Şahin 90
dakika boyunca forma giyerken, Bayer
Leverkusen'de Eren Derdiyok 60. daki-
kada maça dahil oldu. Borussia Dortu-
mund puanını 46'ya çıkararak liderliğini
sürdürürken, Bayern Leverkusen 33 pu-
anla 4. sıraya geriledi. Ligin sürpriz takımı
Hannover, deplasmanda Halil Altıntop'lu
Eintracht Frankfurt'u 3-0'lık net bir skorla
yenerek ligde 34 puanla ikinci sıraya yük-
seldi. Hannover'in gollerini Mohammed
Abdellaoue, Christian Schulz ve Didier
Ya Konan atarken, maça ilk 11'de başla-
yan Halil, 75. dakikada oyundan alındı.
Ligde düşme hattında bulunan Stuttgart'a
konuk olan Mainz 05, Martin Harnick'in
golüyle sahadan 1-0 yenik ayrıldı ve ligde
33 puanla ve averajla 3. sıraya geriledi.
Wolfsburg-Bayern Münih karşılaşma-
sı, 7. dakikada Thomas Müller ve 86. da-
kikada Sascha Riether'in karşılıklı attıkları
goller ile 1-1 berabere tamamlandı. Ba-
yern Münih, Pranjic'in 21. dakikada ceza
alanında düşürülmesi sonucunda penaltı
kazandı, ancak Philipp Lahm penaltı vu-
ruşunu gole çeviremedi. Bavyera ekibinde
Fransız oyuncu Frank Ribery'nin sakatla-
narak oyundan alındığı maçta Wolfsburg
da ilk yarının uzatma dakikalarında ka-
zandığı penaltıdan yararlanamadı. Bayern
Münih'te uzun zamandan bu yana for-
ma giymeyen Arjen Robben, sakatlanan
Ribery'nin yerine oyuna dahil olurken,
Hamit Altıntop yedekler arasında yer aldı.
Wolfsburg takımında Türk kökenli oyun-
cu Tolga Ciğerci maçın ikinci yarısında
forma giydi. Geçen sezonun şampiyonu
Bayern Münih puan cetvelinde 30 puanla
5. sırada yer alıyor.
Kadrosunda Raul ve Huntelaar gibi
yıldız oyuncuları bulunduran, ancak bu
sezon istediği sonuçları alamayan Schalke
04, sahasında Hamburg SV'ye 1-0 yenile-
rek puan cetvelinde üst sıralara çıkma fır-
satından yararlanamadı. Hollandalı Ruud
van Nistelrooy'un golü ile 3 puanın sahibi
olan Hamburg SV ligde 27 puanla 7. sıraya
15. St. Pauli 18 5 3 10 18 32 18
16. 1.FC Köln 18 4 4 10 19 34 16
17. VfB Stuttgart 18 4 3 11 33 35 15
18. B.M'gladbach 18 3 4 11 27 47 13
TOPLU SONUÇLAR
B.Leverkusen-B.Dortmund: ......................................... 1-3
Stuttgart-Mainz 05: ..................................................... 1-0
Puanını 46’ya yük- FC Nürnberg-B.M’gladbach: ...................................... 0-1
selten Borussia Dort- Wolfsburg-B.Münih: ..................................................... 1-1
mund emin adım- St. Pauli-Freiburg: .......................................................2-2
larla 7. Bundesliga W.Bremen-Hoffenheim: .............................................. 2-1
şampiyonluğuna Schalke 04-Hamburger SV: ....................................... 0-1
E.Frankfurt-Hannover: ............................................... 0-3
doğru ilerlerken Kaiserslautern-1. FC Köln: ............................................ 1-1
zorlu Leverkusen
deplasmanında 19. HAFTA MAÇ PROGRAMI
Nüri’nin etkili
oyunu sonucu 21 Ocak Cuma:
Hamburg-E.Frankfurt: ............................................20.30
belirledi. 22 Ocak Cumartesi:
Mainz 05-Wolfsburg: .............................................. 15.30
Hannover-Schalke: ................................................. 15.30
B.Dortmund-Stuttgart: 1 ......................................... 15.30
B.Münih-Kaiserslautern: ........................................ 15.30
Freiburg-FC Nürnberg: ........................................... 15.30
FC Köln -W.Bremen: ................................................ 18.30
23 Ocak Pazar:
B.M’gladbach-Leverkusen: .................................... 15.30
Hoffenheim-St.Pauli:1 .............................................. 17.30
yükseldi. Milli futbolcu Mehmet Ekici'nin
forma giydiği FC Nürnberg, sahasında Bo-
russia Mönchengladbach takımına Roman
Neustaedter'in attığı gol ile 1-0 yenildi.
Wolsfburg’lu Ziani Kayseri’de
Werder Bremen, sahasında konuk
ettiği Hoffenheim'i maçın uzatma da- - Antalya kampındaki ikinci özel maçında
Belçika’nın KRC Genk takımı ile 1-1 be-
rabere kalan Kayserispor, Almanya’nın Wols-
kikalarında kaptan Thorsten Frings'in
attığı golle 2-1 kazandı. Werder fburg takımında forma giyen orta saha oyuncusu
Bremen'in ilk golünü Claudio Pizzaro Ziani’yi de kadrosuna kattı. Kulüp Basın Söz-
kaydederken, Hoffenheim'ın tek golü- cüsü Oğuz Ortaköylüoğlu, yaptığı açıklamada,
nü Boris Vukcevic'ten geldi. Antalya’daki kamp çalışmalarının oldukça verimli
geçtiğini belirtti. Hollanda’nın Vitesse takımı ile
yaptıkları özel karşılaşmadan 5-1 galip ayrıldık-
larını hatırlatan Ortaköylüoğlu, dün Belçika’nın
KRC Genk takımı ile yaptıkları özel maçtan da
1-1 beraberlikle ayrıldıklarını kaydetti. KAYSERİ AA

Liverpool galip gelmeyi unuttu

- İngiltere Premier Lig’in 23. haf-
tasında oynanan Merseyside
derbisinde son 4 maçını kazanamayan
Liverpool ile Everton karşı laştı. Zorlu
mücadelede gülen çıkmadı ve 90 da-
kikada 2-2’lik beraberlikle sonuçlan-
dı. Liverpool, 29. dakikada Meireles’in
golüyle ilk yarıyı önde kapattı. İkin- Liverpool’un
ci devrenin hemen başında Everton, Fransız forve-
Distin ile skorda dengeyi sağlayıp, 52. ti Fernando
Torres, Everton
dakikada Beckford’un golüyle 2-1 öne karşısında da
geçti. Geriye düşen Liverpool, 68. da- beklenen per-
kikada Kuyt’ın penaltıdan attığı golle formansından
durumu 2-2 yaptı. Karşılaşmanın geri hayli uzaktaydı.
kalan bölümünde başka gol olmayınca FOTOĞRAF:
AP, TIM HALES
rakipler birer puanla yetinmek zorunda
kaldı. Avrupa’da alınan diğer sonuç-
lar şöyle: İngiltere: Birmingham-Aston
Villa: 1-1, Sunderland-Newcastle Uni-
ted: 1-1, Tottenham-Manchester Uni-
ted: 0-0. İtalya: Lazio-Sampdoria: 1-0,
Cagliari-Palermo: 3-1, Brescia-Parma:
2-0, Catania-Chievo: 1-1, Cesena-Roma:
0-1, Genoa-Udinese: 2-4, Juventus-Bari:
2-1, Lecce-Milan: 1-1. İspanya: Valencia-
Deportivo: 2-0, Almeria-Real Madrid:
1-1, Barcelona-Malaga: 4-1. SPOR SERVİSİ

Clippers, Lakers’ı durdurdu: 99-92

- NBA'deki basketbol he-
yecanına 2 karşılaşmayla
devam edildi. Los Angeles Clip-
pers, sahasında Los Angeles
Lakers'ı 99-92 yenerek, rakibi-
nin 7 maçlık galibiyet serisine
son vermeyi başardı. Staples
Center'da oynanan karşılaşma-
da, Eric Gordon 30 sayıyla takı-
mı Clippers'ı sırtladı. Clippers'ın
galibiyetinde rol oynayan diğer
isimler, 18 sayı ve 15 ribauntla
“double-double'' yapan Blake
Griffin ve 14 sayı üreten Baron
Davis oldu. Beş oyuncunun çift
haneli sayılara ulaştığı Lakers'da
ise yıldız oyuncu Kobe Bryant'ın
27 sayı ve 9 ribaundu, Andrew
Bynum'ın 18 sayı ve 13 ribaunt-
luk performansı yenilginin önü-
ne geçemedi.
Bu arada, karşılaşma 4 bas-
ketbolcunun oyun dışı kalma-
sına sahne oldu. Maçın son 5
saniyesinde, pota altındaki riba-
unt mücadelesi sırasında çıkan
tartışma sonrasında, Lakers'dan
Lamar Odom ve Baron Davis
ile Clippers'dan Blake Griffin ve
Ron Artest saha dışına çıkarıldı.
Gecenin diğer maçında ise,
San Antonio Spurs evinde Den-
ver Nuggets'ı 110-97 mağlup
etti. Spurs, 41. maçında 35. ga-
libiyetini alarak ligdeki liderlik-
lerini sürdürdü. Spurs'te Tony
NBA'de iki Los An-
geles ekibini karşı
karşıya getiren
karşılaşmada Los
Angeles Clippers,
Lakers'ın 7 maçlık
galibiyet serisine
son verdi.
FOTOĞRAF:
AP, GUS RUELAS
Parker 30 sayı, 7 ribaunt, 4 asist
ile maçın yıldızı olurken Manu
Ginobili 18 sayı, 7 asist, benchten
gelen oyuncular George Hill ve
Gary Neal ise 14'er sayıyla oyna-
dı. Konuk ekipte benchten gelen
Al Harrington 18 sayı, Nene Hi-
lario 17 sayı, 7 ribaunt, 4 asist, 5
top çalma, Arron Afflalo, Carme-
lo Anthony ve J.R. Smith 12'şer
sayıyla müsabakayı tamamladı.

18 OCAK 2011 SALI
‘Topkapı Sarayı 1 haftada
ancak gezilebilecek’
Topkapı Sarayı’nda bulunan askerî depoların Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilme kararının ardından tarihî dokusunu yitirmemiş
eserler sarayda rahatlıkla sergilenebilecek. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, “Sur-u Sultani’yi,
tamamen tahliye ettikten sonra yapacağımız düzenlemelerle turistler sarayı bir haftada ancak gezebilecek.” dedi.
YASİN KILIÇ İSTANBUL
- Topkapı Sarayı’nda bulunan
askerî depoların Kültür ve Tu-
rizm Bakanlığı’na devredilme kara-
rının ardından tarihî dokusunu yitir-
memiş eserler sarayda rahatlıkla ser-
gilenebilecek. Maliye Bakanı Meh-
met Şimşek, geçen hafta sarayın için-
deki 19 tarihî binanın 3 ay içinde bo-
şaltılarak müze olacağını duyurmuş-
tu. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Topkapı
Sarayı ve çevresindeki askerî binaların
tamamen kendilerine devredilmesiyle
yeni bir düzenleme yapacaklarını söy-
leyerek, tarihî eserlerin sergilenmesi
ile ilgili yer ve depo sıkıntılarının kal-
mayacağını ifade etti. İlk etapta salta-
nat arabaları, silah seksiyonu ve padi-
şah elbiseleri müzelerini açacaklarını
belirten Bilgili, “Sur-u Sultani dedi-
ğimiz Topkapı Sarayı’nda uluslarara-
sı bir sergi alanı oluşturacağız. Sur-u
Sultani’yi, farklı kurumlar tarafından
kullanılan binalardan tamamen tahli-
ye ettikten sonra yapacağımız düzen-
lemelerle turistler sarayı bir haftada
ancak gezebilecek.” dedi.
Sur-u Sultani bölgesine, zaman
içinde saraya ait olmayan bazı binalar
yapıldığını kaydeden Bilgili, saraya
ait birçok binanın farklı kamu kurum
ve kuruluşları tarafından kullanıldı-
ğını söyledi. Topkapı Sarayı’nı ‘saray
müze’ olarak düşündüklerini kayde-
den Bilgili, “Topkapı Sarayı’nın bir
kısmı, depo olarak kullanıldığı için
kapalı duruyor. Halbuki depo olarak
kullanılan yapılarımız da birer tarihî
eser.” diyerek, depoların dolu olma-
DEV PANDALAR, EN AZ 100 YILLIK ORMANLARDA YAŞAMAK İSTİYOR. İn-
giliz ‘Royal Society Biology Letters’ dergisinde yayımlanan araştırmaya
göre dev pandalar, en yaşlı ağaçları kendilerine yaşam alanı olarak se-
çiyor. 4 yıl boyunca pandaların yaşam alışkanlıklarını gözlemleyen bilim
adamları, nesli tükenmekte olan hayvanlar arasında yer alan dev panda-
lar için ağaç yaşının göz önünde bulundurulması gerektiğini söylüyor.
Almanlar, Anadolu
Üç ay içinde boşal-
tılması planlanan
19 tarihî bina, tarihî
medeniyetlerini
dokusunu kaybet-
memiş eşyaların
sergilenebileceği
yerinde öğreniyor
müzeye dönüştü- ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKİN ANTALYA
-
rülecek. Yetkililer, Arkeoloji ve güzel sanatlar tutkunu Almanlar,
böylelikle Topkapı Türkiye turuna çıkarak Anadolu medeniyetleri
Sarayı’nın bir haf-
tada ancak gezi- hakkında bilgi sahibi oluyor. 23 günlük Anadolu turu
lebileceğini söy- İstanbul’dan başlayıp 18 ilde bulunan tarihi ören yerle-
lüyor. ri gezildikten sonra Muğla’nın Fethiye ilçesi Tlos Antik
FOTOĞRAF: AA, Kent’te son buluyor. Geziye katılan Alman arkeoloji ve
AZİZ UZUN
güzel sanatlar tutkunu turistler gezinin 20’nci gününde
Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Side Antik Kent’e
ulaştı. Anadolu turuna 20 gün önce İstanbul’dan baş-
ladıklarını belirten Almanya Bremen Üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve Arkeoloji Tu-
rizmi Uzmanı Prof. Dr. Wilfried Siebold; turlarının As-
pendos, Selge, Perge, Olimpos, Termessos, Sagalossos,
Myra, Patara, Xanthos, Letoon antik kentlerini sırayla
gezdikten sonra Fethiye’ye 35 kilomtere uzaklıkta bulu-
nan Yakaköy Tlos Antik Kent’te son bulacağını belirtti.
Geziyi 24 kişilik ekiple yaptıklarını belirten Siebold,
tur süresince çektikleri fotoğraflarda eleme sonucu
sıyla kıymetli binaları gün yü- 90’ını Berlin Güzel Sanatlar Galerisi’nde sergileyecek-
züne çıkaramadıklarını kaydet- lerini ifade etti. Siebold şunları söyledi: “Ekipler halinde
ti. Bilgili, askerî depoların dev- 4 yıldır Alman güzel sanatları sevenler olarak Anadolu
redilmesiyle hem tarihî eserleri turuna çıkıyoruz. Tur süresince tarihi ören yerleri dışın-
sergileme hem de tarihî binala- da o illerde yaşayan insanların yaşam kültürü hakkında
rı turizme kazandırma imkânınaa bilgi sahibi oluyoruz. Türkiye çok zengin kültüre sahip
sahip olacaklarını söyledi. bir ülke. Büyük Selçuklu’dan, Anadolu Selçuklu’ya
Roma’dan, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar çok zengin
kültür hazinesi var. Bu tür geziler bize huzur veriyor.
Bu tür gezilerle geçmişteki hayat koşulları ile günümüz
insanı karşılaştırma imkanımız oluyor. Bu tür gezilere
genelde entelektüel 40 yaş üstü kişiler katılıyor.”