Professional Documents
Culture Documents
1. AKTİF KARBON
Karbon yer yüzünden en çok bileşik yapan elementtir. Karbon tüm organik
bileşiklerde temel yapı taşlarının oluşumunu sağlar. Şu anda kullanılan adsorbanların en
önemlisi, yüksek gözenekliliğe sahip aktif karbonlardır. Ticari olarak aktif karbonlar,
odun, turba, linyit, kömür, mangal kömürü, kemik, Hindistan cevizi kabuğu, fındık
kabuğu ve yağ ürünlerinden elde edilen karbonların çeşitli işlemlerden geçirilerek
aktive edilmesiyle elde edilirler.
Aktif karbon, büyük kristal formu ve oldukça geniş iç gözenek yapısı ile
karbonlu adsorbanlar ailesini tanımlamada kullanılan genel bir terimdir. Aktif
karbonlar, insan sağlığına zararsız, kullanışlı ürünler olup, oldukça yüksek bir
gözenekliliğe ve iç yüzey alanına sahiptirler. Aktif karbonlar, çözeltideki molekül ve
iyonları gözenekleri vasıtasıyla iç yüzeylerine doğru çekebilirler ve bu yüzden adsorban
olarak adlandırılırlar.
Çizelge 1.1. Aktif karbonun yüzey alanı ve gözenek sistemi ile ilgili sayısal değerler.
ii. Fazla miktarda maddeyi tutabilmesi için geniş bir yüzeye sahip olmasıdır.
Şekil 1.1. Aktif karbonun gözenek yapısı, Fotoğraf TEM ile alınmıştır.
3
Aktif karbon üretimi için, karbonca fakir olmayan tüm maddeler, çeşitli
aktifleştirme yöntemleriyle aktifleştirilerek kullanılabilirler. Bu aktifleştirme yöntemleri
kimyasal aktivasyon ve gaz aktivasyonu olmak üzere ikiye ayrılır.
Elde edilen aktif karbon sınıflandırılır ve elenip tozu giderilerek kullanıma hazır
hale getirilir. Gaz aktivasyonu ile elde edilen aktif karbonlar da kimyasal aktivasyondan
elde edilenler gibi iyi bir gözenek yapısı sergilerler. Hem sıvı hem de gaz fazdan
molekül ve iyonların adsorbsiyon için etkin bir şekilde kullanılırlar.
6
Jelatin, ham sabun ile sirke gibi gıda ürünlerinin çoğunda renk ve lezzetin
düzeltilmesinde kullanımı, aktif karbon için büyük bir Pazar sağlamıştır. Birçok gıda
maddeleri destilasyon ve kristilizasyon ile saflaştırılamaz, gıda tüzüğü kimyasal
yöntemlerinin bu endüstride kullanımını sınırlamıştır. Aktif karbon kullanımı,
istenmeyen maddelerin uzaklaştırılması dışında, gıda maddesinde değişikliğe neden
olmaz.
Viski, ilk destile edildiğinde tahammül edilemez bir lezzete sahiptir. Aktif
karbon ile muamele edildiğinde bu kötü lezzet büyük oranda düzelir. Şarap, bira, brendi
ve nötral sert içkiler gibi içeceklerde de aktif karbon ile tat düzeltilmesi yapılır.
işlemlerinde elde edilen gazlardan etilenin yeniden elde edilmesinde, doğal gazdan
propan ve ağır kısımların ayrılmasında, hidrojenden metanın elde edilmesinde kullanılır.
Aktif karbon, çeşitli reaksiyonlarda katalizör gibi kullanılır. Bazı durumlarda tek
başına kullanılır (örneğin, kükürtdioksit ve klordan sülfüril klorür oluşumunu katalize
etmesi). Çoğunlukla diğer katalizörler için taşıma görevi ile kullanılır. Taşıyıcı olarak
kullanıldığında, aktif karbon sadece geniş bir yüzey sağlamakla kalmaz, aynı zamanda
reaksiyona da katılır ve böylece reaksiyon hızını etkiler. İki alternatif reaksiyondan
birinin tarafını tutabilir. Lemoine’nin bulunduğu gibi, odun kömürü oluşumunda alkol
dehidrojene olur, dehitratasyonun nedeni hayvan kömürüdür.
9
3. SU KİRLİLİĞİ
Yüzeysel ve yer altı suyu kaynaklarımız ile denizlerimiz estetik ölçülerin çok
ötesinde yaşamsal ve ekonomik değer taşımaktadır. Kısıtlı olan su kaynaklarımızın hızla
artan kentsel içme suyu ve endüstriyel su talebini karşılayabilmeleri için, ciddi ve etkili
bir biçimde uzun vadeli programlar çerçevesinde korunmaları gerekmektedir.
Denizlerimiz gerek taşıdıkları rekreasyon potansiyeli ve ana turistik gelir kaynağımız
olmaları nedeniyle, gerekse de su ürünleri üretimi alanı olarak, ülkenin giderek artan
hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için korunmalıdır.
Yüzeysel suların kullanılmış sular ve diğer atıklar için bir alıcı ve uzaklaştırıcı
ortam olarak kullanılması düşünüldüğünde oluşabilecek etkilerin kestirilebilmesi
açısından bu atıkların doğal dengelere getirebileceği kirlilik türlerinin
sınıflandırılmasında yarar vardır. Yüzeysel sularda kirletici etki yapabilen unsurların
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nce verilen sınıflandırması aşağıdadır.
Ölmüş hayvan ve bitki artıkları ile tarımsal artıkların yüzeysel sulara karışması
sonucunda ortaya çıkan kirlenmedir. Bu maddelerin alıcı su ortamlarında biyolojik
oksijen ihtiyacını artırması su kalitesi açısından önem taşımaktadır.
c. Endüstri atıkları:
Çeşitli endüstrilerden çıkan atıklar, fenol, arsenik, siyanür, krom, kadmiyum gibi
toksik maddeler içerirler. Teknolojik gelişmeye paralel olarak, endüstri atıklarının
içerdikleri maddelerin bir yandan türleri artmakta diğer yandan da bu bileşenlerin
kimyasal yapıları giderek daha karmaşık hale gelmektedir.
e. Sentetik deterjanlar:
f. Radyoaktivite
g. Pestisitler
i. İnorganik tuzlar:
k. Atık ısı:
Tek geçişli soğutma suyu sistemlerine sahip termik santraller, yüzeysel sulara
büyük miktarlarda atık ısı verir. Suyun sıcaklığının artması bir yandan doğal arıtma
süreçlerini hızlandırırken öte yandan oksijenin bir yandan doğal arıtma süreçlerini
hızlandırırken öte yandan oksijenin sudaki doygunluk derişimini azaltır. Böylece
anaerobik duruma geçiş kolaylaşabilir.
Suda bulunabilecek her türlü madde belirli bir konsantrasyonun üzerinde sağlık
için zararlıdır.
Havada suda veya toprakta kalıcı özellik gösteren ve ekolojik dengeyi bozan
kimyasal maddeler “tehlikeli ve zararlı maddeler” olarak tanımlamaktadır. Bu
maddelerin alıcı su ortamları için tehlike yaratma durumu, yerel koşullara, maddenin
miktarına ve maddenin özelliklerine bağlıdır.
Suda Çözülürlüğü
Maddenin Adı
(mg/1)
Benzen
1800
A) Alıcı su ortamı için çok tehlikeli ve zararlı Civa (2) klorür
Çözünür
olan maddeler sınıfı Sodyum
Çözünür
siyanür
Anilin 34000
B) Alıcı su ortamı için tehlikeli ve zararlı olan Asetaldehit ∞
maddeler sınıfı Fenol 82000
Piridin ∞
Asetik asit ∞
C) Alıcı su ortamı için az tehlikeli ve zararlı
n-Butilamin ∞
olan maddeler sınıfı
Etil benzen 140
Aseton ∞
D) Alıcı su ortamı için tehlikeli ve zararlı
Gliserin 1
olmayan maddeler sınıfı
Üre 1000000
Tüm sularda yaklaşık 2000 değişik organik madde tespit edilebilmektedir.
Sayıları giderek artan organik maddelerin bir kısmının ayrışabilir nitelikte olmasına
karşılık bir kısmı güç ayrışabilmekte ya da aradan uzun zaman geçse de hiç
ayrışmamaktadır. Pestisitler, yüzey aktif maddeler, Petrol ve türevleri güç
parçalanabilen organik bileşiklerdir.
Bir arıtma tesisinde temel işlemlerin yer aldığı ünitelere örnek olarak ızgaralar,
karıştırma, çökeltme, yumaklaştırma, yüzdürme, filtrasyon, kurutma, destilasyon,
santrifüj, dondurma ve ters ozmoz üniteleri verilebilir. Temel süreçler ise kendi içinde
“kimyasal temel süreçler” ve “biyolojik temel süreçler” olarak ikiye ayrılırlar. Kimyasal
çökeltme nötralizasyon, adsorbsiyon, dezenfeksiyon, kimyasal oksidasyon, kimyasal
13
4. ADSORBSİYON
Gaz veya sıvı buharı, bir katı yüzeyi ile temas halinde bulunduğu zaman belirli
bir kesimi yüzey üzerinde adsorbe edilmiş duruma geçer. Adsorbsiyon, adsorbsiyonun
özel durumu olup adsorbsiyon sadece katının yüzeyinde toplanma olayıdır.
Atık su arıtımı ile ilgili olarak adsorbsiyon; atık sularda çözülmüş bazı türlerin
uygun bir katı yüzey üzerinde tutulması olarak tanımlanabilir. Herhangi bir katının
kristal örgüsü içindeki iyonlar, diğer tanecikler tarafından sarıldığı için dengelenmiştir.
Bu nedenle katı yüzeylerin değmekte oldukları sıvılar içerisinden bir kısım maddeleri
yüzeylerine çekerler.
4.2.1. Adsorbent
4.2.2. Sıcaklık
Katı yüzeyinde belirli basınçta gaz adsorbsiyonu ile sıcaklık arasındaki ilişki
aşağıdaki şekilde görülmektedir.
16
Bunların yanı sıra Cu (II) iyonunun uçucu kül üzerine adsorbsiyonu ile ilgili
çalışmalarda adsorbsiyonun aktivasyon enerjisi gerektirdiği ve endotermik reaksiyonları
söz konusu olduğundan sıcaklığın artması ile adsorbsiyonun arttığı gözlenmiştir.
4.2.3. pH
Atık suların pH’i iyonlara ayrışma ve dengesi üzerinde etkin olduğu için
adsorbsiyon şiddetini etkiler.
oksijenin fiziksel sorpsiyonu ile oksitlenir. Karbon yüzeyi ile su molekülleri arasındaki
etkileşme aşağıdaki gibi gösterilebilir.
C x + H 2 O ⇔ C x2 + + 2OH −
4.2.4. Adsorbat
Bazı durumlarda atık sular içerisinde birden fazla adsorblanabilir madde olabilir.
Bu durumda adsorbsiyon hızları, maddelere bağlı olarak etkilemeyebilir ya da olumlu
veya olumsuz yönde etkilenebilir. Genel olarak, çözelti birden fazla adsorblanabilir
bileşik içerdiğinde her bileşiğin adsorbsiyonu azalmaktadır.
Aktif karbon hem tanecikli hem de toz şeklinde kullanılır. Toz şekli genelde
işletim akıntısına katılır ve aşağı akıntıda filtrelenir. Toz şekli ayrıca bioaktivite
bölgeleri oluşturmak için aktive bulamaç işlemlerine de katılır. Grenüler (tanecikli)
şekli genelde su arıtmada kullanılır. Burada esnekliği sağlamak için aşağı akış yatağına
katılır.
Aktif karbon yüksek karbon içeriği olan kömür, turba, ağaç ve Hindistan cevizi
kabuğu gibi materyallerden elde edilir. kömür kökenli hammadde en yaygın aktif
karbondur. Genelde kömürü öğütüp, içine tutkal katıp tekrardan sıkıştırarak ve tanecikli
hale getirerek (pranisle ederek) termal ayrıştırma yapılarak elde edilir. Termal
ayrıştırmada buhar kullanılır ve sonuç olarak da karbon iskeletli tanecik elde edilir.
Belirli bir işlem için aktif karbon seçiminde hammadde önemli bir faktördür.
Aktif karbon üretiminde linyit, yağsız kömür ve ziftli kömür kullanılır. Ziftli kömür
kökenli aktif karbon en büyük sertliğe, aşınma direncine ve yüksek yatak yoğunluğuna
sahiptir. Linyit kökenli karbon da bu değerler en küçük haldedir. Eğer aktif karbon
reaktif edilecekse ve eğer fitrelenmiş katıları atmak için sabit yatakta geri yıkama
yapılacaksa bu özellikler önemlidir. Linyit kökenli olanlar bu noktada daha çok aşınma
gösterir. Reaktivite esnasında bu özellik zararlı olur ve geri yıkama esnasında molekül
kaybına yol açar. Bu da beklenen sistem ömrünü kısaltır.
Hemen bütün katılar az çok bütün gazları adsorblar. En iyi adsorbentler çok
büyük gözenekli yüzeye sahip örneğin toz halinde platin, çeşitli kökenli kömür tozları
ve silis jelidir. Düz yüzeylerde de adsorbsiyon olur, ama daha azdır. Katılar tarafından
gazların adsorbsiyonu bazı özellikler gösterir.
i. Adsorbsiyon seçimli bir olaydır, aynı adsorbent tarafından bazı gazlar az veya
çok bazıları ise hiç adsorblanmaz.
iv. Adsorbentin birim kütlesi veya hacmi tarafından adsorblanan gaz miktarı,
gazın konsantrasyonu veya kısmi basıncı ile orantılıdır. Ancak, adsorbent
doyduğunda gazın basıncının artırmasının etkisi yoktur.
v. Adsorbsiyon iki yönlü bir olaydır. Eğer gazın basıncı azaltılırsa adsorblanmış
gaz serbest bırakılır. O halde adsorblanmış ve adsorblanmamış gaz arasında
bir denge vardır.
X/m=k C1/m
Adsorbe sistemleri genellikle 3 tiptir. Yer çekimi akışlı adsorb edici belediye
yüzey suyu işlemleri gibi yüksek akış oranına ve düşük temas zamanına sahip
uygulamalar için kullanılır. Dikey akış itmeli yatak adsorbe makinası tek adsorbe edici
içinde taşma eğrisini içerir ve işlemin devam etsin diye harcanan karbon aşağıdan
alınırken eşit miktarda taze karbon yukarıdan besleme yapılır. Bu tür adsorbe ediciler
şeker ve mısır tatlandırıcıları için arıtma gibi uzun transfer bölgesi ve düşük akış hızına
sahip işlemler için kullanılır.
Geri Yıkama
Taze karbon
Bulamaç doldurma yeri
Yatak genişleme
alanı
Çelik basınca
Dayanıklı kap
Granüle
Aktive
Karbon yatağı
Korozyona
Bakım Dirençli
Gözü kaplama
Geri yıkama
Temiz su
Su kollektörü
Harcanan karbon
bulamaç atık yeri Arka yıkama
distribütörü
vanalar
Şekil 4.2. Endüstriyel su arıtma uygulamaları aşağı akışlı sabit yataklı basınçlı sistem
Haznenin boyutuna ve temas zamanına bağlı olarak, bir aşağı akışlı adsorber
makinasında yüzey yükleme oranı ft2 başına dakikada 10 gal. olabilir. Basınç düşmesi
pompalama sistemine ve granisler aktive sütunun tipine ve derinliğine bağlıdır.
Sıradan bir aşağı akışlı basınçlı adsorbe sistemi dizaynı seri işlemde iki adsorbe
makinasını gerektirir. Birincideki karbon harcanınca, taze karbon takviye edilir, böylece
ikinci basamak olan şey taze karbon takviyesiyle birinci basamağa, geri döner. Bu
dizaynla karbon tam olarak kullanılmış olur, çünkü birinci basamaktaki karbon tam
olarak kullanılırken ikinci basamakta kirleticiler atılmaya devam eder.
Böyle bir adsorbe sistemi için pompalama ağı her iki yatağın da ilk basamak
olmasını sağlar ve karbon değişimi ya da geri yıkama işlemi için yataklardan birisini
izole hale getirebilir. Tanecikli aktive karbon ayrıca su veya hava basıncı altında
sistemden sulu bulamaç olarak çıkartılabilir veya sisteme ilave edilebilir. Bu sokma-
çıkarma sistemi altta karbon boşaltma üstte de karbon doldurma noktalarını gerektirir.
Bazen karbon adsorbe sistemi tek arıtma işlemi olabilir. Bu durumlar gelen su
kaynağının klorunun alınması ya da oldukça temiz sulardaki az miktarda organik
kirleticinin atılması olabilir. Bu tür durumlarda, basınçla adsorbe kavramı özellikle
faydalıdır. Çünkü toplama, dengeleme ve tekrardan pompalama gibi ilave basamaklar
gerekli değildir. Sistem desinatörü sadece pompalama, karbon yatağı ve aşağı akış
gerekliliklerini içeren adsorbe işlemlerini gerçekleştirecek yeterli basıncın
sağlanmasıyla uğraşacaktır.
Birçok kez karbon adsorbe edilmesi tek üniteli bir işlemdir. Eğer işlemin suda
tortu kalırsa, ya da eğer metal ve biyolojik katılar gibi tortular mevcutsa ekstra bir
filtreleme gerekir. Her ne kadar tanecikli aktif karbon mükemmel bir metot olsa da
basıncın düşmesi planlanandan daha hızlı olabilir. Bu multimedya tipi filtreleme gibi
24
derin filtrelemelerde görülür. Ayrıca fitlereleme genelde düşük geri yıkama işlemleri
için gereklidir. Eğer karbon ünitesi bir ön filtreleme olmayan bir işlemle çalışıyorsa,
geri yıkamanın da işleme dahil edilmesi tavsiye edilir.