Afüv Günahları affedip sâhibini cezâlandırmaktan vazgeçen Âhir Varlığının sonu olmadığını belirtir ve insanlara vadettiği sonsuz hayâtı veren Alîm Bilgisi sonsuz olan, herşeyin farkında olup en ince noktasına kadar bilen Aliyy Yüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan Allah Kendisinden başka ilah olmayan "O" ilah. El-İlah'dan türemiştir.Diğer isimleri kapsar. Azîm Çok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli olan, yüce. Azîz İzzet sâhibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye galip olan. Bâis Ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten. Bâkî Süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz. Yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, âzâ ve Bâri' cihazını birbirine uygun yaratan. Basîr Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren. Bâsit Her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan, dilediğine bolluk veren. Bâtın Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir. Bedî Emsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan. Berr İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma Câmi İstediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan. Cebbâr Azamet ve kudret sâhibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan. Celîl Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır.Güzeller güzeli. Dâr (Kötü niyetlilere karşı) Zarar verici şeyler yaratan Evvel Herşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayan Fettâh Kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran Gaffâr Kullarının günâhlarını tekrar tekrar affeden ve çok bağışlayan yüce varlık Gafûr Mağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden. Ganî Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan. Habîr Her şeyden haberdâr olan, herşeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle bilen Hâdî Hidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan. Hâfıd Allah'ın emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları; rezil, perişan eden. Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, herşeyi belli vaktinde âfet ve belâlardan Hafîz koruyan. Hakem Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden. Hakîm Herşeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan Hakk Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan. Hâlik Yaratıcı olan Acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakan, hilmi Halîm çok olan Hamîd Çok övülen, övgüye en çok layık olan. Hasîb Herkesin yaptıklarını tâkdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesâba çekerek yaptığının karşılığını veren Hayy Ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan. Kābid Herşeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, herşeyi emri altına alıp tutan Kādir Kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olan Kahhâr Haddi aşanları çok şiddetli kahreden. Kaviyy Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan Kayyûm Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan. Kebîr Çok büyük Kerîm Cömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getiren, çok ikrâm edici Kuddûs Her türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten, eksiklikten uzak, mutlak kemâl sâhibi Latîf En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nûfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan Mâcid Ulu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol. Mâlik-ül Mülk Mülkün ebedî ezelî sâhibi. Mâni Bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen. Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir Mecîd ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73). Şanı, şerefi çok üstün olan. Melik Mülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan. Metîn Metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir. Mu'ahhir Herşeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelîl edip arkada bırakan, istediğini geri koyan Mucîb O'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir, teklifleri bilen Muğnî Dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, zengin kılan. Muhsin Çokça veren, sonsuz düşünülse bile herşeyin sayısını her yönüyle bilen Muhyî Dirilten, canlandıran ve hayat veren Muîd Yarattıklarını yok edip,sonra tekrar diriltecek olan Muiz İzzet ve ikrâm edici, şeref sâhibi Mukaddim Herşeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren Mukît Rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren. Muksit Bütün işlerini dengeli yapan Muktedir Gücü herşeye yeten, herşeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sâhipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden Musavvir Yaratmış olduğu varlıkların şekillendiren ve durumlarını tâkdir eden Mübdî' Hiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratan Müheymin Görüp gözeten, herşeye şâhit olan, herşeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan Mü'min Îmân ve güven veren, her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran Mümît Öldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan Müntakim İntikâm alan Müteâli Yüksek ve yüce varlık Mütekebbir Her hususta çok büyük ve azamet sâhibi ulu yaratıcı Müzil Lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden Nâfi Hayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran. Nûr Âlemleri nurlandıran, hidayete erdiren Râfi Kaldıran, yükselten ve yüksek olan Rahîm Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere (âhirette) merhamet eden. Rahmân ALLAH'ın zati ismi. Pek merhametli, şefkati ve nimeti her şeyi kuşatan. Rakîb Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alan Ra'ûf Çok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen, kolaylık sağlayan Reşîd Bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle âkıbetine ulaştıran Rezzâk Bütün yaratıkların rızıklarını veren Sabûr Çok sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan Samed Hiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm canlıların ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan Şehîd Herşeye şâhit olan, herşeyi hakkıyla gören, bilen ve muâmelesini de buna göre yapan Çok şükre lâyık olan, kendi rızâsı için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara Şekûr nimetlerini artırarak şükür muâmelesi yapan Selām Her türlü eminliğin, salimliğin aslı olan, güvenlik veren. (Selam, İslam sözcüğüyle aynı semantik kökten türer.) Semî İşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü veren Tevvâb Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren Vâcid Vârolan ve herşeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratan Vâhid Tek, bir olan; kendisinden başka tanrı olmayan Vâlî Yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten Vâris Bütün servetlerin gerçek sâhibi Vâsi Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan Çok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve Vedûd dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olan Vehhâb Karşılıksız veren Vekîl Hayâtını Allah'a tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım eden Velî Dost, emir sâhibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu (velîsi) olup onlara yardım ederek işlerini yöneten Zâhir Görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı herşeyden âşikâr olan Zülcelâl-i vel- Hem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi. İkrâm