You are on page 1of 19

TEKNĠK EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ

METAL EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ

OTOMOBİLLERDE
KOROZYON

HAZIRLAYAN

NĠYAZĠ YILMAZ ÇOLAK


Otomobillerde korozyon 2009

OTOMOBĠLLERDE KOROZYON
Çevremizde sıkca korozyona uğramış malzeme görürüz. Korozyon malzeme
yüzeyinde meydana gelen bir prosestir ve malzemede istenmeyen bir değişikliğe
neden olarak parçanın ya da sistemin fonksiyonunun bozulmasına yol açar. En
yaygın gördüğümüz korozyon çeliğin paslanmasıdır.
Çelik → Pas
1.2. KOROZYON REAKSĠYONLARI
Çeliğin ana bileşeni olan demir malzeme yüzeyinde bir dizi reaksiyona uğrar.
Fe →Fen+ + n elektron
Demir atomu elektron yada elektronlarını kaybederek pozitif yüklü iyon haline
geçer. Bu onun negatif yüklü iyonlarla bağlanmasına olanak sağlar. Biliyoruz ki
çelik ıslandığında paslanır. Bu su (H2O) ve oksijen (O2) ile demir reaksiyona
girerek demir oksit oluşturması sonucu meydana gelir.
O2 + 2H2O + 4e- →4OHSu
ve oksijen yarım hücre reaksiyonu sonucu hidroksil iyonları oluşturur. Bu
negatif yüklü madde demir ve elektronlarla birleşerek;
2Fe + O2 + 2H2O →2Fe(OH)2
(demir + oksijenli su → demir hidroksit)

Oksijen su içersinde kolayca çözünür. Genellikle suyun içersinde çok miktarda

çözünmüş oksijen bulunduğundan, oksijen kolaylıkla demirhidroksit ile reaksiyona


girer,
2O3.H2O
demirhidroksit + oksijen → su + hidratlı demiroksit (kahverengi pas)
Korozyon reaksiyonunun (hasarının) meydana gelmesi için;
(1) İyonlar olmalıdır ve hareketli bir ortam (genellikle su) gereklidir.
(2) Okjsijen olmalıdır ve sürekli sağlanmalıdır.
(3) Metal prosesi başlatacak elektronları vermeye eğilimli olmalıdır.
(4) Reaksiyon sonucu yeni bir malzeme oluşmalıdır (pas). İlerleyen aşamalarda
bu orijinal metali koruyabilir.
(5) Bir seri reaksiyon oluşmalıdır ve bunu gerçekleştirecek bir itici güce ihtiyaç
vardır.

2
Otomobillerde korozyon 2009
KOROZYONUN TANIMI
Korozyon, genel olarak, malzemelerin ortam ile oluşturduğu kimyasal ve
elektrokimyasal reaksiyonların sonucu kimyasal ve fiziksel özelliklerde meydana
gelen olumsuz değişimlerdir. Oldukça geniş bir malzemeler grubunu kapsayan bu
tanım içersinde bizim için önemli olan metalik malzemelerin korozyonudur.
Korozyon bir elementin sıfır veya düşük valans değerinden pozitif yada daha
yüksek valans değerine dönüşmesidir. Altın ve platin gibi asal metallerin haricinde,
metallerin çoğu doğada oksit bileşikler halinde bulunur. Buna göre, bir metalin en
kararlı hali oksitli halidir. Bu nedenle, metallerin oksidasyon prosesiyle korozyona
uğraması kaçınılmazdır. Dilimizde kesinlikle yerleşmemiş olmakla beraber
paslanma deyimini demir ve demir cinsinden olan malzemelerin (çelik ve dökme4
demirler) korozyonu, pas deyimini de aynı tür malzemelerden kaynaklanan
korozyon ürünü anlamında kullanmaktayız.

Malzeme bilimi açısından, malzemelerin çeşitli ortamlardaki davranışını incelemek


korozyon bilimini doğurmuştur. Bunun yanı sıra malzemelerin kullanımı; malzeme
seçimi, ortamın seçimi ve ekonomikliği (korozyon kayıplarının en aza indirilmesi
açısından) korozyon mühendisliğini ön plana çıkarmıştır. Çevrenin korunması ve
kirliliğin azaltılmasının önem kazandığı günümüzde, korozyon bilimi ve
mühendisliğine olan ihtiyaç hızla artma eğilimi göstermektedir.

Yukarıda verilen tarife bakılınca oluşumunu sağlayan reaksiyonun türüne göre


kimyasal ve elektrokimyasal korozyon olmak üzere iki tür korozyon olayından söz
etmek gerekecektir. Kimyasal korozyon metal ve alaşımların gaz ortamdaki
oksitlenmesidir (kuru korozyon). Ancak çevremizi dolduran nemli havanın neden
olduğu korozyon olayı bu tarifin dışındadır. Metal ve alaşımların sulu ortamlar
içinde bozunmaları ise elektrokimyasal korozyon olarak adlandırılır (ıslak

3
Otomobillerde korozyon 2009
korozyon). Gerçekte her iki korozyon türünün de elektrokimyasal mekanizma ile
oluştuğu bilinmektedir. Ancak, temeldeki farksızlığa karşın kimyasal ve
elektrokimyasal korozyon ayırımı yerleşmiş bulunmaktadır. Burada daha çok
elektrokimyasal korozyon üzerinde durulacaktır.
KOROZYONUN ÖNEMĠ
Korozyonun doğrudan ve dolaylı olarak yol açtığı ekonomik kayıplar, önemini
belirleyen en önemli göstergedir. Doğrudan kayıpların en önde gelen kaynağı
korozyona karşı verilen savaşta başvurulan önlemlerdir. Korozyona dayançlı
malzemeler, yüzey kaplamaları, etkinliğini azaltmak amacı ile saldırgan ortamlara
yapılan ilaveler ve görevini yapamayacak derecede bozunmuş parçaların yenileri
ile değiştirilmeleri bir anlamda korozyonun fiyatını oluşturmaktadır. Amerika
Birleşik Devletlerinde korozyonun yıllık fiyatı 8 milyar dolar olarak tahmin
edilmektedir. Aynı ülkede korozyonun yol açtığı yıllık kayıplar için aşağıdaki
örneklere göz atmak ilginç olacaktır.
Tablo

Otomobil yakıt sisteminde 100 milyon dolar / Yıl


korozyon

Otomobil radyatörlerinde 52 " " "


korozyon

Otomobil ekzost sisteminde 500 " " "


korozyon

.
Görevini yapamayacak derecede bozunmuş bir parçanın yenisi ile değiştirilmesi
ilgili tesisin bir süre durdurularak üretimden alıkonmasını gerektirebilir. Korozyon
doğrudan ürün kaybına yol açabildiği gibi (delinmiş depo veya borulardan örneğin
petrol veya su kaybı), ürünü kirleterek kullanılmaz hale de dönüştürülebilir

(korozyon ürünlerinin ana ürüne karışması). Korozyon ürünlerinin yüzeysel


yayılımı ısı geçirgenlik katsayısını önemli ölçüde düşürerek örneğin sıcak su ve
buhar hazırlama tesislerinde verimin düşmesine yol açar. Bu türden kayıplar
dolaylı kayıplar olarak tanımlanırlar.
Korozyonun önemini oluşturan bir diğer etmen emniyet faktörüdür. Örneğin,
korozyonun neden olduğu beklenmedik malzeme bozunmaları, yüksek basınçlı

4
Otomobillerde korozyon 2009
kazan ve benzeri tesislerin patlamasına ve çevreye zarar vermelerine neden
olabilir. İlginç örneklerini günlük yaşamımızda gözleyebileceğimiz bir diğer tehlike
de gıda maddelerinin korozyon ürünleri ile kirlenerek sağlığa zararlı hale
gelmeleridir.
Korozyona ilginin bir başka kaynağı, ham madde rezervlerini koruma
zorunluğudur. Gerçekte büyük bir zorlama sonucu oksitlerinden arınarak kazanılan
metalleri (örneğin, demir cevherlerinden ham demir elde etmek için yüksek fırında
gerçekleştirilen olaylar) korozyon yolu ile tekrar haline dönüştürerek kaybetmek,
ham madde rezervlerinin daha kısa sürede tüketilmesi anlamındadır. Özellikle bazı
metal rezervlerinin hızla azalmakta olduğu dikkate alınınca korozyona ilginin
zamanla daha da artmasını beklemek gerekecektir.
Korozyonun yol açtığı kayıplar toplamı endüstriyel gelişmişlik düzeyi ile yakın
ilgilidir ve tahminlere göre gayri safi milli gelirin %1'nden başlayarak %3.5'uğuna
kadar yükselebilir. 1970 yılında yapılan bir çalışma İngiltere’de korozyonun
fiyatının bu ülkenin gayri safi milli gelirinin %3.5'uğu düzeyinde olduğunu
göstermektedir. İngiltere’de yapılan bir çalışmada, geri kazanılabilecek kayıpların
yüzde miktarları, endüstri dallarına bağlı olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Bu
veriler Tablo 'da verilmiştir.

Tablo . Korozyonun yol açtığı kayıpların endüstri dallarına göre geri kazanılabilirlikleri

Endüstri Dalı Geri kazanılabilirlik %

Yapı ve İnşaat 20

Gıda 10

Genel Mühendislik 32

Deniz 20

Metal İzabe ve yarı üretim 13

Petrol ve Kimya 8

Enerji 42

Taşımacılık 29

Su temini 16

5
Otomobillerde korozyon 2009
ABD’de yıllık doğrudan korozyon kayıplarının 1998 yılı için yaklaşık 276 milyar $
(GSMH’nın ∼%3,1’i) olduğu tahmin edilmektedir. NACE International (The National
Association of Corrosion Engineers)’ın web sitesinde yalnızca ABD’de binaların,
makinaların ve depolama tanklarının elektrokimyasal korozyonu sonucu yıllık
zararın 8-128 milyar $ civarında olduğu söylenmektedir.
Gerekli önlemler alınmadığı için her yıl ülkemizde de büyük boyutlarda korozyon
kayıpları meydana gelmektedir. Atmosfer etkisinde kalan taşıt araçları, köprüler,
korkuluklar, direkler, enerji nakil hatları, depolar vb. su ve yeraltına konulmuş olan
boru hatları, tanklar, iskeleler, gemiler, dubalar, baraj kapaklan vb. metalik yapılar
beklenenden daha kısa süreler içerisinde korozyon nedeni ile kullanılmaz hale
gelmektedir. Bütün kayıpların toplam değerinin hesaplanması güç olmakla
beraber, ülkemizde bir yılda meydana gelen korozyon kayıpları yıllık çelik
üretimimizin yaklaşık üçte biri kadar olduğu tahmin edilmektedir. Yani halen
faaliyette olan üç demir ve çelik fabrikasından bir tanesinin tüm üretimi doğrudan
korozyon kayıplarını karşılamakta kullanılmaktadır.
Korozyon sonucu ortaya çıkan fakat metal kaybı gibi açıkça görülmeyen çeşitli
kayıplar da söz konusudur. Bu durumu herhangi bir akışkanı taşıyan bir boru
hattının delinmesi halinde ortaya çıkabilecek sorunlarla açıklamaya çalışalım;

1) Borunun delinmesinin anlaşılmasına kadar geçen süre içerisinde çevreye


kaçan akışkan kaybı,
2) Çevreye yayılan akışkanın oluşturduğu kirlilik veya zararlı etkiler,
3) Akışkanın akaryakıt olması halinde yangın tehlikesi,
4) Akışkanın şehir suyu olması halinde salgın hastalık tehlikesi,
5) Eski borunun yenisi ile değiştirilmesi için harcanan işçilik ve yeni borunun
maliyeti,
6) İşletme kesikliğinden doğan zararlar.

OTOMOTĠVLERDE GÖRÜLEN KOROZYONLAR

Otomobiller birçok parçadan oluştuğu için kullanılan çoğu metaller farklı farklı
korozyonlara uğrarlar. Biz burda sadece otomobillerde genel görülen birkaç korozyon türünü
inceleyeceğiz. Bunlar;

6
Otomobillerde korozyon 2009
 Galvanik korozyon
 Aralık korozyonu
 Aşınmalı korozyon
 Atmosferik korozyon

Bu korozyon çeşitlerini ve önleme yolla rını tek tek inceleyeceğiz.

1. GALVANĠK KOROZYON

Birbirleriyle temas halinde olan farklı türden metal ve alaşımlarının aynı ortama
terkedilmesi halinde karşılaştığımız korozyon olayıdır. Bu tür galvanik eşlemeler çoğunlukla
arzu edilenin dışında ve bir tasarım veya imalat gereksinimi olarak karşımıza çıkarlar.
Örneğin, otomobil motorunun soğutma sisteminde ayrı türden malzemeler soğutucu ortamla
temas halindedirler. Galvanik korozyonun ilkesi aktif olan metallerin korozyonu hızlanırken
daha soy olan metallerin korozyonu yavaşlayacak veya tamamen önlenecektir.

ELEKTROKĠMYASAL GERĠLĠM DĠZĠSĠ YERĠNE GALVANĠK DĠZĠ

Tasarım veya imalat gereksinimi sonucu farklı türden metal veya alaşımları eşleme
durumunda olan mühendis, bu metal ve alaşımların korozyon tutumuna dair gerçekçi bir
tahminde bulunabilir. Genel olarak dizinin yukarı sıralarında yer alan metallerin daha
aşağıdakilere oranla anodik tutum kazanacakları ve bunun sonucu korozyona uğrayarak
bozunacaktırlar.

Gerçekte mevcut olan koşullar elektrokimyasal gerilim dizisine temel olan standart
koşullardan hayli farklı düşebilirler. Gözden uzak tutulmaması gereken diğer bir etmen bazı
metallerin aktif pasif dönüşümü nedeniyle çift tutum göstermeleridir. Buna karşın,

7
Otomobillerde korozyon 2009
metallerin elektrokimyasal gerilim dizindeki yerleri yalnızca aktif durumdaki potansiyelleri
ile belirlenmektedir.

Galvanik korozyonun etkenliğini belirkeyen diğer bir faktör ortamın iletkenliğidir. Aktif
metal veya alaşım üzerinde yoğunlaşan bozunma artan iletkenlikle hızlanır. Bu durumda
metal kaybının çok geniş bir alana dağılmasını beklemek gerekir. Ortamın iyi bir iletken
olması bozulmaya homojen dağılımlı korozyon görünümü verebilir. İletkenliği sınırlı
ortamlarda korozyonda gerileme görülür.

ÖNLEMLER

1- Galvanik dizide birbirlerinden uzak metal veya alaşımların eşlenme olanaklar


ölçüsünde önlenmeye çalışılmalıdır. Bu tür eşlemeler kaçınılmaz bir zorunluluk olarak
ortaya çıkarsa ayrı türden olan metaller yalıtkan conta veya ara parçaları kullanılarak
izole edilmelidir.
2- Eşlenen metallerdenyüzey alanları küçük olanların diğerlerine göre soy olmalarına
dikkat edilmelidir.
3- Eşlenen metatellere daha aktif bir metalin iliştirilmesi ile galvanik korozyonun
etkenliği sınırlanır ve hatta önlenebilir.
4- Ortamdan ayrışarak sistemin belirli yerlerinde çökelen metaller olumsuz bir eşleşmeye
olanak sağlayabilir. Bunun olmaması için gerekli tasarım önlemleri üzerinde
durulamlıdır.
5- Ortamın saldırganlığını sınırlayıcı etmenlere başvurmak veya yüzey kaplama yapmak.
6- Sistemin korozyona uğrayan kısımları diğer kısımlarına oranla daha kalın olmalıdır.
Gereğinde bu kısımların kolay değiştilmesine olanak sağlayıcı tasarım üzerinde
durulmalıdır.
2. ARALIK KOROZYONU

Korozyon olayının belirli dar bölgeler üzerinde yoğunlaşması sonucu ortaya çıkan
bozunma türlerinden biride aralık korozyonudur. Aralık korozyonu makina parçalrının
montajında kesinlikle yok edilemeyen dar bölgeler ve aralıklar içinde başlar.

BELĠRGĠN ÖZELLĠKLERĠ VE OLUġUM DÜZENĠ

Dar bölge korozyonun oluşabilmesinin ön koşulu aralıkların ortamın girmesine izin verecek
kadar geniş, anacak gerekli tıkanıklığın sağlanabilmesi için de yeterli darlıkta olmasıdır.

8
Otomobillerde korozyon 2009
Aralk genişledikçe korozyon etkinliğini kaybeder ve genişliği birkaç mm bulan dar bölgeler
içinde ancak ender koşullar altında görülebilir. Aralığı oluşturan parçalardan her ikisinin de
metal olması gerekmez. Lastik cam ve polimer gibi metal olmayan malzemelerle temas
halinde olan metaller aralık korozyonu ile bozunabilirler.

Aralık korozyonun oluşum düzeni çukurcuk korozyonunkine yakındır. Korozyon aralık


içinde ve dışında yer alan oksijen reaksiyonu ile başlatılır. Ancak aralık içine sızan ortam
içerdiği oksijeni çok düşük olan hacmi nedeni ile hızla kaybeder. Böylece oksijen reaksiyonu
yalnızca aralık dışında oluşmaya devam eder. Metal çözeltinin aralığı oluşturan yüzeyler
üzerinde yoğunlaşması sonucu ortam metal iyonları bakımından giderek zenginleşir.
Çukurcuk korozyonun etkenliği ve sürekliliğini sağlayan otokatalitik olay bu aşamada
devreye girer.

Aralık korozyonun başlayabilmesi için metalin pasif durumda olması gerekmez. Ancak
pasif metaller üzerinde yaptığı bozucu etki diğerlerine göre daha fazladır. Bunun nedeni, pasif
tutumunu kaybederek aktif duruma geçen metalin potansiyelinde aktif değerlere doğru hızlı
bir kayma olmasıdır.

ÖNLEMLER

En etkili önlem dar bölge oluşumuna olanak sağlayan tasarımlardan kaçınmaktır. Örneğin,
perçinli ve civatalı bağlantılar yerine kaynak dikişi kullanmak sorunu önemli ölçüde
çözümleyebilir. Metallerle metal olmayan malzelerin eşleşmesi zorunlu ise metal olmayan
malzemenin geçirgenlik ve soğutma yeteneğinin sınırlı olmasına dikkat edilmelidir. Metal
aksam üzerinde özellik sıvı depoların dibinde çöken katı parçacıklar sürekli olarak
uzaklaştırılmalıdır. Bu tür işlemleri kolaylaştırıcı önlemlere tasarım aşamasında eğilmelidir.

3. AġINMALI KOROZYON

Birbiri ile sürtünen veya yük altında titreşim yapan metallerde aşınma görülür. Bu olay,
söz konusu ortamda oluşan korozyon hızını artırıcı rol oynar. Sürtünme hareketinin veya
titreşimin çok küçük boyutlarda olması halinde bile korozyon söz konusu olabilir.

Aşınmalı korozyon üzerinde çok çalışma yapılmamış bri konudur. Aşınma olayı ayrı
olarak veya yorulma ile gözlenebilir. Korozyon ürünlerinin aşınarak uzaklaşması olayınada
sıkça rastlanır. Yağlanmamış yüzeylerin titreşimi veya sürtünmesi işlemlerinde aşınma
meydana gelir. Birbirine değen iki yüzeyin sürtünmesi sonucu yüzeyde oyulmalar hatta

9
Otomobillerde korozyon 2009
kırılmalar olabilir. Bu yüzeylerde oksitlenme hızı artar. Ara yüzeyde normalden farklı
korozyon ürünleri birikir. Bunu önlemek için ya yüzeyler yağlanır, yada iyice birbirine
tutturularak sürtünme hareketi önlenir.

Genellikle kompresörlerde, otomobillerde, demiryolu taşımalarında sürtünme sonucu bir


çok problem ortaya çıkar. Bunlar ancak yağlama yapılarak önlenebilir.

Yorulmalı aşınma kolaylaca gözlenemeyen karışık bir olaydır. Aşınma ve yorulma


etkileri birbirine yardımcı olarak malzemenin dayanma limitini aşabilirler. İşletme sırasında
şaftda meydana hafif bir eğilme tekerlek göbeğinde şiddetli bir aşınma yaratır ve malzemenin
yorulma dayanımını on kat azaltır.

4. ATMOSFERĠK ORTAMDA KOROZYON


Çevremizi dolduran hava, metal ve alaşımlar için belirli ölçüde saldırgandır.
Korozyona yolaçan ana etmenler havada içerilen nem ve oksijendir. Ayrıca yerel
koşullara ve mevsimlere göre hava içindeki miktarları değişebilen diğer maddeler
de korozyon hızını önemli ölçüde etkiler.
Deniz atmosferinde sodyum klorür, endüstri ve kömürle ısınmanın yoğun olduğu
bölge ve kentlerde havayı kirleten kükürt bileşikleri akla gelen ilk örneklerdir.
Korozyon etkinliği bakımından atmosferleri (1) kırsal, (2) endüstri, (3) deniz
atmosferi olarak sınıflandırmakta yarar vardır. Bunlardan en az saldırgan olanı
kırsal atmosferdir. En saldırganı deniz atmosferi olup, sebebi içerdiği bol
miktardaki sodyum klorürden kaynaklanır. Kıyıdan uzaklaşıldıkça, sodyum klorür
miktarı azalır. Bu korozyon hızına aynen yansır

Şekil .. Denizden uzaklığa bağlı olarak çelikteki


korozyon hızı (Brezilya)(metals handbook, V.13)

10
Otomobillerde korozyon 2009
Endüstri atmosferinin en önemli özelliği SO2 gazının bol miktarda bulunmasıdır.
Ayrıca çeşitli tuzlar ve katı parçacıklarla yüklenmiş olabilir. SO2 gazı hava içindeki
su ile reaksiyona girerek sülfürik aside dönüşür. Bu oluşumdan sülfürik aside
dayançlı olmayan metallerin (Zn, Cd, Fe....) özellikle etkilendikleri görülür. Buna
karşın sülfürik aside dayançlı malzemelerde (Pb, Al, Paslanmaz çelik) SO2 gazının
etkisi sınırlıdır. Havadaki SO2 özellikle kış aylarında artar. Bu metallerin (Zn ve Fe)
kış aylarında diğer mevsimlere oranla daha çabuk bozunmalarıyla kendini
hissettirir. Konumları gereği yağmur suyu tarafından yeterince yıkanamayan
yüzeyler havadaki SO2 gazından öncelikle etkilenirler. Bu bölgelerde pas
tarafından emilen sülfürik asit bir yandan korozyona yolaçarken bir yandan da
katalitik bir reaksiyonla yeniden üretilir. Böylece korozyonun etkenliği ve sürekliliği
için gerekli koşullar hazırlanmış olur. Yağmura doğrudan terk edilen yüzeylerde bu
oluşumlara rastlanmaz. Ancak So2 miktarının yeterli düzeylerde olmadığı
atmosferlerde konum sorunu yeni yüzeylerin yağmur suları tarafından yeterince
yıkanıp-yıkanmadığı önemini bir ölçüde yitirir. Havayı kirleten diğer gazlardan CO2 nin
korozyonu etkilemediği buna karşılık H2S’i eser miktarda içeren
atmosferlerin Ag ve hatta Cu için oksitleyici olduğu görülür.

Şekil… Islanma süresi ve SO2 konsantrasyonuna bağlı olarak çinkonun korozyon


hızı (metals handbook, V.13)
Atmosferin saldırganlığını belirleyen önemli etmenlerden biri de nem miktarıdır. İlk
olarak bağıl nemliliğin %100’e ulaşmadığı hallerde atmosferik korozyonun

11
Otomobillerde korozyon 2009
hissedilir ölçüde oluşmayacağı varsayılır. Ancak bağıl nem miktarı sıcaklık
düşmesiyle artar. Ayrıca havanın higroskopik özelliğe sahip katı parçacıklarla
yüklü olması korozyon için gerekli olan su yoğuşmasının daha düşük nem
miktarlarında oluşmasına yolaçar. Deneyimler atmosferik korozyonu önleyebilmek
için bağıl nemliliğin diğer koşullara bağlı olarak %50-70’in altında tutulması
gereğini ortaya koymaktadır.

Şekil .. Demir ve magnezyumun relatif neme bağlı olarak korozyon hızı, (a) demir
için kritik relatif nem %60 ‘tır. (b)Magnezyum için kritik hız %90 civarındadır.
(metals handbook, V.13)
Gece sıcaklığın düşmesi kısmen dolu olan depoların ve yakıt tanklarının iç
yüzeylerinde suyun yoğuşmasına yolaçar. Özellikle deniz kenarında bu tür
yoğuşma iç korozyona yolaçar. Yarı dolu depo ve tankların kuru hava veya azotla
doldurularak bu tür korozyon tehlikesiz hale getirilir.
4.1.1. Atmosferik Korozyona Dayançlı Metal Ve AlaĢımlar
Metal ve alaşımların atmosferik korozyona dayancı üst düzeyde oluşan tabakanın
kalitesi ile belirlenir. Bazı metallerde yüzey tabakalarının boşluklu olduğu ve hatta
sürekliğini yitirerek toza dönüştüğü görülür. Bu türden yüzey tabakalarının
korozyona karşı koruyucu olması beklenemez.

Teknik yada ekonomik nedenlerle atmosferden soyutlayamadığımız yapılar büyük

çoğunlukla çelik yapılardı. Çeliğin atmosferik korozyona karşı korunmasıda

12
Otomobillerde korozyon 2009
öncelikle yüzey kaplamalarından yararlanılır. Uygulamadaki kolaylık ve
ekonomiklik nedeniyle ençok kullanılan kaplama türü boylardır. Ancak daha
yüksek korozyon dayancına gereksini duyulduğu hallerde çinko kaplama
(galvanizleme) başarı ile kullanılır.
Cu, Ni, Cr ve P gibi alaşım elemanlarını az miktarlarda ilave ederek çeliğin
atmosfer direnci önemli ölçüde arttırılır. Cu ve alaşımları atmosferik korozyondan
önemli ölçüde etkilenmez.
Al ve alaşımlarının en önemli özelliği üset düzeyde ince (1-2 μm) ve saydam bir
tabaka oluşturmalarıdır. Çeşitli oksidasyon teknikleri ile tabaka kalınlığı önemli
ölçüde arttırılabilir, böylece korozif etkilere karşı dayancı artırılır. Korozyonu
engelleme açısından alümina tabaka kalınlığı 10-20 μm olmalıdır.
Zn atmosferik korozyona çoğunlukla kaplama malzemesi (galvaniz veya elektrolitik
kaplama) ve belirli ölçüde de döküm parçalar olarak bırakılır. Bazı hallerde çinko
levhalar olarak (örneğin çatı katı örtüleri) doğrudan kullanılır. Kirlenmemiş
atmosferde korozyon hızı çok düşüktür.
Hollanda’da suni yaşlandırılmış AW-6063 12 yıl boyunca farklı ortamlarda test
edilerek mekanik özelliklerindeki değişim belirlenmiştir. Buna göre, alaşımın
mekanik özelliklerinde olumlu değişimler meydana gelirken, ağırlık kaybı artmıştır.
Ağırlık kaybında meydana gelen 200 mg/dm¾’lık kayıp kalınlıkta 0,0074 mm
‘lik azalmaya karşılık gelmektedir.

13
Otomobillerde korozyon 2009
Demir Sütun
Demir sütun dünyanın en eski
metalurjik yapılarındanbiri kabul
edilir. Yaklaşık 7 myüksekliğinde
ve 8 tondandaha fazla ağırlığa
sahip sütunHindistan-Delhi’de
bulunmaktaolup 2300 yaşında olduğu söylenmektedir. Herhangi bir
koruma tedbiri alınmamasına rağmen, önemli bir korozyon
olayı gözlenmemiştir. Bu sütunda korozyon olayının
meydana gelmemesi ile ilgili olarak bugüne dek pek çok
teori ortaya konmuştur. Örneğin sütunun bulunduğu yer
endüstriyel ortamdan uzakta, kuru atmosfere sahiptir.
Bilindiği gibi demirde ciddi bir korozyon olayının meydana gelmesi için %80’den
daha fazla nemlilik olması gerekmektedir. Delhi’de relatif nemliliğin %80’i aşması
yılda yalnızca 20 gün civarında olmaktadır ve yılda ortalama yalnızca 65 gün %70’i
aşmaktadır. Yıllık toplam yağmur demirde paslanma meydana getirecek oranda
değildir.
Kuru havanın yanı sıra sütun üzerinde yıllar içersinde
koruyucu bir tabaka meydana gelmiştir. Sütunun çok
büyük kütleye sahip olması sıcaklık stabilizörü olarak
davranmasına bu da üzerinde biriken nem
yoğunluğunun azalmasına sebeb olmaktadır. Delhi’de
gün ve gece arasında önemli bir sıcaklık farkı meydana
gelmez. Gece boyunca sıcaklık düşüşü oldukça
yavaştır. Bu sütunun sıcak kalmasına, bu da nemli
ortama göre daha az korozif koşulların oluşmasına
neden olur. Özetle, Delhi Sütunu’nun korozyon direnci;
(a) demirin yüksek saflıkta olması;
(b)demirin yüksek fosfor içermesi;
(c) düşük sülfür içermesi;
(d) herhangi başka bir metal bulunmaması;
(e ) yüzeyinde koruyucu bir tabaka meydana gelmesi;
(f) kuru ve temiz atmosfer;

14
Otomobillerde korozyon 2009
(g) kütle metal etkisi’nden kaynaklanmaktadır.
Eyfel Kulesi
Eyfel Kulesi 1889’da dökme demir malzemeden
yapılmıştır. Kule her 7 yılda bir özel boyalarla boyanır.
25 boyacı geleneksel metotlarla yani elle boyama
tabancası yada rulosu kullanmaksızın boyamayı
gerçekleştirir. Bu koruma tedbiri uygulandıkça kule
ayakta kalabilir ve ziyaretçilere açık kalabilir. Bu güne
dek 60 ton boya kullanılmıştır.
Kingston, Ontario’da tarihi eserlerde meydana gelen atmosferik
korozyon hasarıincelenmiştir. I. Dünya Savaşı’ndan kalan topta
meydana gelen korozyon kaybıaşağıdaki resimlerde görülmektedir.

KAPORTADA KULLANILAN KOROZYON ÖNLEYĠCĠ KĠMYASALLAR VE


ÖZELLĠKLERĠ

Genel olarak "Korozyon", metalik malzemelerin katı, sıvı ve


gazlar tarafından aşındırılması ile özelliklerini kaybetmesi ve kullanılmaz hale gelmesi olarak
tanımlanabilir.

Endüstride kullanılan metallerin çoğu sulu ortamlarda doğal zeminlerde ve buna benzer
şartlarda kararlı değillerdir. Metallerin hemen hepsi (saf olarak bulunan altın ve platin hariç)
doğada oksit, sülfat ve karbonat bileşikleri halinde bulunurlar. İnsan gücü yanında önemli
miktarda hammadde ve enerji tüketilerek saf hale getirilirken enerji kapasiteleri artar ve
etropileri (düzensizlikleri) azalır fakat saf hale getirilmiş metaller "Termodinamik Yasalar" a
uyarak doğada bulundukları daha kararlı bileşiklerine dönme eğilimi gösterirler.

Böylece metaller korozyon sonucu doğada bulundukları kararlı oksit, sülfat gibi minerallere
dönüşürler. Endüstride malzeme olarak çokça kullanılan demirin; korozyonu sonucu oluşan
pasın kimyasal analizi, demir oksitten oluştuğunu göstermiştir.

15
Otomobillerde korozyon 2009

Taşıtlarda Korozyon Önleme İşleme Üç Şekilde Yapılır;


1. Üretim Aşamasında
2. Tamir Amaçlı Uygulamalarda
3. Bakım Ve Koruma Amaçlı

Üretim Aşaması
Boya ünitesi üç bölümden oluşmaktadır.
Ön yüzey işleme hattı
Kataforez hattı
Son kat? boya hattı

1. Ön Yüzey İşlem Hattı:


Boyanacak malzeme yüzeyinin yabancı maddelerden arındırılması ve paslanmaya karşı
direncinin attırıldığı bölümdür.

a) Ön yağ alma banyosu: Parça üzerindeki gres ve yağ türü katı maddelerin giderilmesi
amacıyla malzemeye deterjan nitelikli bir çözücünün püskürtülmesidir.

b) Yağ alma (de–iling) banyosu: Daldırma tip bu banyoda malzeme üzerinde kalan diğer
maddeler temizlenmektedir.

c) Durulama banyosu: Yağ alma banyolarındaki kimyasalın arıtılması amacıyla parçalar


durulama banyosunda temizlenir.

d) Aktivasyon: Metal yüzeylere fosfat kaplanması öncesinde gerçekleştirilen bu işlemle fosfat


kaplamanın niteliğini arttırıcı önlemler alınmış olur.

e) Fosfat kaplama: Fosfat kaplama kataforez boya hattı için gerekli ön hazırlık işlemidir.
Fosfat tabakası yüzeyde pürüzlülük oluşturacak boya tabakasının yapışmasını önemli
derecede arttırır. Boya filminde çeşitli nedenlerle olabilecek küçük çizilme ve bozulmalar

16
Otomobillerde korozyon 2009
sonucu bu zayıf noktadan başlayan ve boya filmi altında ilerleyen paslanmayı büyük ölçüde
yavaşlatarak korozyon direncini de arttırır. Bu işlem için 55 derece sıcaklığa ihtiyaç vardır.

2. Kataforez Boya Hattı:


Kataforez boya, fosfattan sonra kaporta kaplamada sıradaki katmandır. Elektrokimyasal yüzey
kaplama tekniğiyle yüzeylerin boyanmasında kullanılır. İşlemde boya katot (+) , tank anot(-)
görevindedir.

3. Son Kat Boya Hattı:


Astarlanmış ve fosfatlanmış parçaların son boya işlemleri yapılır

Tamir Amaçlı Uygulamalar;


Önce, eski boyalı yüzey yıkanarak iyice temizlenir. Sonra zift, wax, yağ, silikon artıklarının
alınması için yüzey temizleme tineri ile yüzey silinir.

Kuru ve yaş zımpara yapılarak, uygulanacak katların yapışması için uygun bir zemin
hazırlanır. Zımpara tozunun tamamen giderilmesi için yüzey yıkanarak temizlenir. Kuru
zımpara yapıldığında basınçlı hava ile tozlar uzaklaştırılıp , tack-rag (mumlu bez) ile
silinmelidir.

Pas tabakası yapışmayı önleyerek, boya tabakalarının kısa sürede yüzeyden dökülmesine
neden olur. Pasın yeterince temizlenmemesi, zayıf yapışan boya katlarına ve kalitesiz bir
boyamaya neden olacaktır. Paslı kısımlar, gümüş renkli metal yüzeye ulaşıncaya kadar
zımpara yapılarak temizlenmelidir. Metal yüzeydeki pas çok ilerlemiş durumda ise parça
değiştirilerek mekanik yüzey hazırlanır
Metal yüzeyler temizlendikten hemen sonra bir metal yüzey astarı hemen kaplanmalıdır. Aksi
halde, paslanma hızlı bir şekilde devam edecektir.
Otomobil saçının paslanmasını önleyecek garanti verebileceğimiz çalışma sistemi şöyledir:
Yüzey temizleme
Dolgu malzemelerinin uygulanması
Paslanmaya karşı koruyucu astar (saç astarı) uygulaması
Astar uygulaması
Son kat boya uygulaması

17
Otomobillerde korozyon 2009

Paslanmaya Karşı Koruyucu Astarların Özellikleri:


Bu astarların en önemli özellikleri her türlü saca yapışmaları ve sacı paslanmaya (korozyona)
karşı çok iyi korumalarıdır. Yapıştırma astarları özelliklerine göre, ya saç üzerine uygulanıp
üzerine polyester malzemeler çalışılır ya da saç üzerine saç üzerine polyester malzemeler
uygulandıktan sonra yapıştırma astarı çalışılır.

Paslı Yüzeye Uygulanan Koruyucular


Paslı metal yüzeylerde astar olarak kullanılır. Pasla reaksiyona girerek sağlam bir yapı
oluşturması nedeniyle ince pas tabakalarının temizlenmesine gerek bırakmaz. Pası boyaya
dönüştürür. Paslanmış metallerin paslı bölümlerini veya tamamını kumlama veya raspa
yapmadan yüzeydeki pasın yapısını bozarak boyaya dönüştürür

TEKNIK ÖZELLIKLER:
Renk : Bulanık kirli beyaz
Yoğunluk : 1.2
Reaksıon : 6 - 8 micron pas kalınlığı için geçerli
Dayanıklılık : % 5 lik tuzlu su çözeltisinde 120 gün gözlenme sonucu oksitlenme olmamıştır.

Bakım Ve Koruma Amaçlı Uygulamalar


Ziebart Pas Önleme Sistemi''nde kullanılan patentli pas önleyici madde, Amerika Birleşik
Devletleri Federal Hükümet şartnamelerinin de üstünde niteliklere sahip bir formüldür. Bu
madde, punto kaynaklı birleşim bölgelerine ve kapalı bölmelere tümüyle nüfuz ederek
kaportayı paslanmaya karşı ömür boyu koruma altına alır.

Bu sistemde kaportanın paslanabilen tüm iç yüzeyleri, kapı ve çamurluk içleri, bagaj içi ve
kapağının çevresi, motor kompartımanı içi ve kaput çevresi, tabandaki tüm görünen yüzeyler,
tekerlek yuvaları, marşpiye profillerinin içleri ve taşıyıcı sistem profil içleri Ziebart' ın kendi
buluşu olan patentli Pas Önleme Maddesi ile kaplanır.

Bu sistemlerde otomobil özel dış temizlik şampuanı ile yıkanır. Yan bant çıtaları cam fitilleri
kurutularak, balata tozları, jantlardan özel temizleme kimyasalı ile temizlenir. Boya
yüzeyindeki çatlaklıklar giderilir.

18
Otomobillerde korozyon 2009

Auto glyn, ziebart-tidy car, sonax gibi pas önleyici sistemler uygulanır.

MASTĠKLER
Kaporta işleminden sonra otomobile orijinal görünümünü verebilmek için boya malzemeleri
dışında arabanın iç kısmındaki sacların birleşim yerlerine uygun malzemeyi kullanarak iyi bir
işçilik yapmak gerekir.

Bu malzemelerin saç birleşim yerlerine kullanılanlar MASTİK olarak, arabanın alt kısmına
kullanılanlar DARBE KORUYUCU olarak isimlendirilir.

Birde otomobilin kapalı bölümlerine (marşpiyerin iç kısımlarına, kapı saçlarının iç


kısımlarına, arka çamurlukların iç kısımlarına) kullanılan malzemeler vardır. Bu malzemelerin
ortak özellikleri sacı paslanmaya karşı korumaktır. Çünkü abranın en çok paslanan yerleri bu
bölümlerdir. Bu bölümlerde meydana gelen paslanmayı yok etmek ancak parça değiştirmekle
mümkün olduğu için başlangıçta bu malzemeleri kullanarak paslanmaya karşı koruyuculuğu
sağlamak gerekir.
KAYNAKÇA:

Yrd.Doç.Dr. NurĢen SAKLAKOĞLU


Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Makine Mühendisliği Bölümü ders notları

Malzeme bilgisi ders kitabı palme yayıcılık 2006 ANKARA

PROF DR METĠN GÜRÜ ,PROF. DR. HAYRĠ YALCĠN

ĠNTERNET SĠTELERĠ

www.gencbilim.com

www.odevindir.net

19

You might also like