Sınırlama – Sınırlanma – Sınırlandırma

“sı” kökünden türeyen sınır ve sınırdan

türeyen sınırlama, sınırlanma,
sınırlandırmanın gövdesi sınırı temel alırsak
şunu söyleyebiliriz: “sınırlar özgürleştirir”.

Yöntem: 1) Ne’nin kendisi / 2) Ne’nin işlevi / 3) Ne’nin karşıtı / 4)

Ne’nin sonucu

1) Sınırlar kaldırılması gerekliliği her aydın 2) Sınır, sonsuzu parçalara ayırır. Sonsuzun
tarafından mutlaka bir kez dile getirilen içindeki sınırsızlık anlamını oratadan kaldırır
kullanışlı bir ayrıştırma aletidir. Sonsuz ve küçük tekillikler ortaya çıkartır. Her
pastasını dilimleyen keskin bir bıcaktır. Bu tekillik, bize analiz yapmamız için fırsat
bıçağın elbetteki bir kullanılış amacı vardır tanır ve bu da tekilliğin içerisinden sonsuzu
ve bu amaç somut bıçakta olduğu gibi yordayabilmemizi sağlar. Sonsuzluğun
kullanan elinde şekillenmektedir. tanımsızlığı sonsuzluğun sınırsızlığındandır.
Sınır bu yüzden işlerlik olarak
tanımlattırandır.

3) Sınırın karşısında duran sınırsızlıktır. 4) Sınırlar sonsuzun bütünselliğini bozuyor

Sınırsızlık ise sonsuzluğa ya da tanımsızlığa,
tanımsızlık ise yok saymaya götürür. Sınırın
zıddı sınırsızlık ya sonuç olarak bize bir’lik
verecektir ya da yok’sunluğu verecektir. Bu
yüzden sınırsızlık tek bir boyutla değil kendi
içerisinde barındırdığı iki temel boyut ile
anılmalıdır. Bir’lik ya da olmama, yokluk
durumu. (hiçlik değil)
ve ayrıştırıyor ise her bir sınır en az iki tane
parçayı birbirinden özgür kılıyor demektir.
Özgür olan her parça incelenebilirliğini elde
eder. Tıpkı pikseller gibi sınırlar gittikçe
arttıkça görüntü netleşecektir ama en son
tahlilde pikselsizlik en net görüntüyü
verecektir.

Sınır, sınırlama’ya dönüştüğünde önce bir eylem sonra ise ad-eylem olur. Yani artık eylem
vardır. Sınır ile ilgili bir eylemin olabilmesi için ise mutlaka istenç gereklidir. Bu yüzden
diyebiliriz ki; sınırlama asgari düzeyde de olsa bilinç istemektedir.(bölgelerinin sınırlarını
belirleyen hayvanlar gibi…) Ancak bunun yanında sınırlanmak için bir bilişe ihtiyaç yoktur.
Sınırlandırma ise sınırlama işinin dolaylı olarak yapılmasını ifade eder. Bunu bir örnek ile
sonlandıralım :
İnsan uykuyla sınırlar mı kendisini yoksa sınırlanır mı ya da insan kendisini uykuyla mı
sınırlandırır?

İnsan uykusu geldiğinde, bu uykusu gelmesi durumunun bilinçlice olmaması sebebiyle,

kendisini uykuyla sınırlayamaz, sınırlandırır. Ancak ders çalışması gereken bir insan sosyal
hayatını sınırlar. Uyku gibi sınırlayan ama sınırlama işini bilinçlice yapmayan, sınırlamanın
gerçek öznesi olamayan olgan durumlarda ise bir dolaylılık söz konusudur