You are on page 1of 22

ENERJİ NEDİR?

Enerji kısaca iş yapabilme yeteneğidir. Tıpkı uzunluklar gibi skaler büyüklüktür.


Enerjinin yoktan var edilmediği ve hiçbir enerjinin kaybolmadığıdır.
8 ana enerji çeşidi verdır. Bunlar potansiyel, kinetik, ısı, ışık, elektrik, kimyasal, nükleer
ve ses enerjisidir.

Günümüz dünyasında hayatımızın olmazlarından, teknolojinin ise olmazsa


olmazlarından olan elektrik; Tüketimi ilede ülkelerin gelişmişlik düzeyinin en önemli
göstergelerinden biridir.

ELEKTRİK : İnsanoğlunun ençok ve en kolay kullandığı bir enerji türü


olmasına karşın üretimleri de bununun tersine zor, pahalı ve zahmetlidir.

ELEKTRİK NEDİR?
Cisimlerin elektrik yükleri sebebiyle sahip oldukları enerjidir.
Elektrik; Aynen mıknatıslarda olduğu gibi karşıt kutuplar birbirlerini çeker, aynı
kutuplar ise iter. Negatif yüklü elektronlar protonlara doğru çekilirken protonlar ise
diğer protonlardan uzaklaşmaya çalışır.
Elektrik yüklü atomlar tarafından gerçekleştirilir.
Elektrik kısaca elektron akımıdır. Bu akım yüklü atomlar tarafından yapılır. Yani nötr
atomlar arasında elektrik akımı olmaz.
ELEKTRİK NASIL ÜRETİLİR?
Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi
ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin
bulunduğu, ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir
makinadır. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz
büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini
döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız.
Çoğu güç santralı, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar.

Bugün birkaç çeşit ELEKTRİK üretme metodu vardır.


Bilindiği gibi tabiatta hiçbir enerji yoktan var edilmez; Elektrik üretirken de yoktan var
edilmiyor, doğada bulunan ve var olan ançak; "Isı, Güneş, Rüzgar ve benzerleri" gibi
direkt kullanımı daha zor olan değişik enerji türlerinin şekil değiştirmesiyle elde
edilmektedir.
Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer
santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip
santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar.
Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı
üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış
olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik
üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise
iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir.
Elektrik üretmek için kullanılan diğer bir yöntem ise hidrolik santrallardır. Bu yöntem ile
barajlarda biriktirilen su, bir su türbinini üzerinden geçirilir ve türbine bağlı elektrik
jeneratörü döndürülerek elektrik üretilir.
Yukarıda bahsedilen bu yöntemler büyük miktarlarda elektrik enerjisini üretmek için
kullanılırlar. Bunların yanı sıra rüzgar, güneş ve jeotermal enerji kullanarak da elektrik
üretilmektedir. Ancak bu tür kaynaklardan üretilen enerji miktarı asıl ihtiyacımızı kendi
başına karşılamaktan uzaktır.
Su, güneş, rüzgar ve jeotermal kaynaklara, yenilenebilir enerji kaynakları denir. Bu
kaynaklar diğerleri gibi tükenmezler. Petrol, doğal gaz, kömür, uranyum gibi maddeler
önümüzdeki birkaç yüzyıl içinde tükenecektir.

Bu tür işlemlerin yapıldığı sistemlerede genel olarak ELEKTRİK SANTRALLERİ denir.

DÜNYA'DA & TÜRKİYE'DE ELEKTRİK ENERJİSİ'NİN TARİHCESİ


19. Yüzyılın sonlarında bulunup öncelikle aydınlatmaya yönelik olarak insanlığın
kullanımına sunulan elektrik; Daha sonra kullanım alanı genişledikçe buna bağlı
ve doğal olarak ta elektrik enerjisine olan ihtiyaç ve talep artmıştır. Buna
istinaden elektrik enerjisinin üretimini artırmak ve elde etmek için birincil
kaynakların yanı sıra yeni ve yenilenebilir kaynaklar araştırılmaya ve elde
edilmeye başlanmıştır.
Bu artan talep karşısında Elektrik enerjisini elde etmek için Rüzgar, Güneş,
Hidrojen, Nükleer ve Biogaz vb. gibi değişik kaynaklardan faydanılmaya
başlanılmıştır.
Elektrik enerjisizinin Dünyada günlük hayatta kullanılması 1878 yılında
olmuştur. İlk elektrik santralı ise 1882'de Londra'da hizmete girmiştir.

Ülkemizde ise kurulan ilk elektrik üreteci, 1902 yılında Tarsus'ta tesis edilen, bir
su değirmenine bağlanmış 2 kW. gücünde bir dinamodur.

İlk büyük santral ise 1913 yılında İstanbul Silahtarağa'da kurulmuştur.


İstiklal savaşı sonucu 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar kurulu
güç 33 MW ve yıllık 45 milyon kWh olan üretimimiz; 1935 yılına gelindiğinde,
Etibank, Maden Tetkik Arama(MTA),Elektrik İşleri Etüt İdaresi(EİEİ)
kuruluşumuz,İller Bankası ve Devlet Su İşleri(DSİ) katılmıştır. Bu tarihte kurulu
güç 126.2 MW. üretim ise 213 milyon kWh, elektriklenmiş il sayısı 43'tür.
1948 yılında Zonguldak Çatalağzı Termik Santralı devreye girmiş ve 1952 yılında
154 kV'luk bir iletim hattı ile İstanbul'a elektrik takviyesi yapılmıştır.
1950'li yıllarda, Devlet ve özel sektör eliyle santrallar yapılmaya başlanmış ve o
dönemlerde kurulu gücümüz 407.8 MV'a üretimimiz ise 500 bin KWh'a
ulaşmıştır.
1970 yıllara gelindiğinde artan üretimimiz dağıtım ve tüketim miktarı ve
hizmetin yaygınlaşması, kurumsal bir yapıyı zorunlu kılmış ve TEK (Türkiye
Elektrik Kurumu) kurulmuş,Belediyeler ve İller Bankası dışında bütünlük
sağlamıştır. Bu tarihte de kurulu gücümüz 2234.9 MW üretimimiz ise 8 milyar
623 milyon kWh seviyelerine yükselmiştir.
1970-1980 yıllarda Dünyadaki enerji krizinden Türkiye'de etkilenmiş ve Termik
Santralların yakıtlarının dışa bağımlı olması ile arz talep dengesi bozulmuş,
dolayısıyla zorunlu enerji kısıtlamalarına başlanmıştır.

Bütün bu olumsuzluğa rağmen, Türkiye kurulu gücü 1980 yılında 5118.7MW'a üretimi ise 23 milyar 275 milyon
kWh kapasitesine ulaşmıştır.
1982 yılında Belediyeler ve Birliklerin ellerindeki elektrik tesisleri TEK'e devredilmiştir. Bu tarihten itibaren de
enerjinin üretimi, dağıtımı ve satışları bu kurum (TEK) tarafından yapılması sağlanmıştır. Bu dönemde de yine
kurulu gücümüz 6638.6 MW,üretimimiz ise 26 milyar 552 milyon kWh olarak gerçekleşmiştir. 1970 yılına
gelindiğinde elektriklenmiş köy sayısı % 7 iken,1982 yılında ise bu oran % 61'e ulaşmıştır.
1984 yılına gelindiğinde, enerji sektöründeki TEK tekeli kaldırılmış,gerekli izinler alınarak kurulacak özel sektör
şirketlerine de tekrar enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı konusunda imkanlar sağlanmıştır. Ayrıca yine bu yılda
TEK'in hukuki bünyesi, organları ve yapısı düzenlenerek bir Kamu İktisadi Kuruluşu hüviyetine kavuşması
sağlanmıştır.
1988-1992 yıllarında, elektrik sektöründe kendi yasal görev bölgesi içinde elektrik üretimi, iletim,dağıtımı ve
ticaretini yapmak üzere 10 kadar sermaye şirketi görevlendirilmiştir.
Türkiye'nin 1923 yılında 33 MW olan kurulu gücü 1998 yılı itibari ile 708 kat artarak 23352 MW'a ulaşmıştır. 45
milyon kWh olan yıllık üretim ise 2467 kat artarak bugün 111 milyar 22milyon kWh'a ulaşmıştır. Bu da
Türkiye'nin nüfusunun % 99.9'u elektrik enerjisinden yararlanması demektir.

Üretim aşamasındaki gelişmeler, yine Bağlı Ortaklılar dahil EÜAŞ'ın kurulu gücü 2003 EYLÜL ayı son itibarı ile
Termik Santrallar toplam ; 10.793,9 MW ; Hidrolik Santrallar; yine 2003 EYLÜL ayı sonu itibari ile10.107,7 MW
olmuştur. Toplam da ise 20. 901,6 MW olmuştur.

Türkiye Elektrik Kurumu, kuruluşundan 23 yıl sonra, çıkarılan 18.08.1993 gün ve 513 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgisi devam etmek üzere özelleştirme kapsamına
alınmıştır. Bu düzenlemenin bir devamı olarak da Bakanlar Kurulunun 93/4789 Sayılı Kararı ile Kurum, "Türkiye
Elektrik Üretim İletim A.Ş" (TEAŞ) ve "Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş" (TEDAŞ) adı altında iki ayrı İktisadi Devlet
Teşekkülüne ayrılmıştır.
Daha sonra yine 2003 yılında TEAŞ(TÜRKİYE ELEKTRİK ÜRETİM İLETİM A.Ş) Daha sonra ise EÜAŞ (ELEKTRİK
ÜRETİM A.Ş ) olarak üretim, TEİAŞ (TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş) olarak İletim ve TETAŞ (TÜRKİYE
ELEKTRİK TİCARET A.Ş) olarak ta Ticarete ayrılmıştır.
BELLİ BAŞLI ELEKTRİK SANTRAL ÇEŞİTLERİ

1- H İ D R O E L E K T R İ K S A N T R A L L A R :
Suyun yer çekimine bağlı potansiyel enerjinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü elektrik
santralıdır. Yapımı ve çalışmasına göre

a-) Barajlı Santral:


Türbinler için gerekli suyun baraj gölünden verilerek regüle edilebilen.
b-) Akarsu Santralı :
Regülasyon yapılan bir rezervuarı olmayan Hidroelektrik Santral türü.

2- T E R M İ K S A N T R A L L A R :
Katı,sıvı yada gaz halindeki fosil yakıtların kimyasal enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü
elektrik santralıdır.

3-) G A Z T Ü R B İ N İ : (Doğal Gaz Sant.)


Yüksek sıcaklık ve basınçtaki yanma gazlarının hareket sağladığı ve bu gazların yanmayı
gerçekleştiren havayı sağlayan bir kompresörün de çalışmasına imkan verdiği türbin türüdür.

4-) K O M B İ N E Ç E V R İ M S A N T R A L I :
Bir gaz türbini jeneratör ile bu türbinin ekzos gazlarıyla çalışan ( ek brülörü olan veya olmayan) bir
kazanla,bunun sağladığı buharla çalışarak ek elektrik enerjisi üreten bir buhar türbini jeneratörden
oluşan santral türü.

5-) J E O T E R M A L S A N T R A L I : (Yer Altı Buharı)


Jeotermal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren tesis.

6-) RÜZGAR (ENERJİSİ) SANTRALI :


Rüzgarın döndürme kuvvetinden yararlanılarak, hareket enerjisini elektrik enerjisine çeviren santral
türü.

7-) NÜKLEER (ENERJİ) SANTRAL :


Nükleer yakıtlardan serbest kalan enerjinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santraldır.

8-) GÜNEŞ (ENERJİSİ) SANTRALI :


Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistem.

Termik Santral Nedir ?


TERMİKSANTRAL
NEDİR?

Termik santraller katı, sıvı ve gaz halindeki yakıtlarda var olan kimyasal
enerjiyi ısı enerjisine, ısı enerjisini hareket (Kinetik) enerjisine, hareket
enerjisinide elektrik enerjisine dönüştüren tesislerdir.
Kısaca termik santrallar kimyasal enerjinin elektrik enerjisine dönüştüğü
tesislerdir .....

Termik santrallerin içinde en karmaşık yapıya sahip olanları Katı Yakıtlı


Buhar Santrallarıdır. Daha basit yapılardaki Gaz Türbinleri diğer bir
Termik Santral örneğidir.
Bu iki termik santralın bir araya getirilmiş halinede Kombina Çevrim
Santrallerı adı verilmektedir.

Kullandıkları Yakıtlara Göre Türkiye deki Başlıca Elektrik Santralları ve


Yüzdeleri:

Katı Yakıta Linyit ve Taş Kömürü: % 23,48


Sıvı Yakıta fuel-oil ve motorin: % 7,65
Gaz yakıta Doğal gazı göstermek mümkündür: % 35,53 Bir diğeride Jeotermal
(Yeraltı Buhar Santralı): % 0,04 ile elektrik enerjisinin üretimine katkısı ile Toplam
% 66,7 yaparak bu da gösteriyor ki elektrik enerjisi üretimimizin
yarıdan fazlasını Termik Santrallar tarafından üretilmektedir.
Şimdi genel olarak katı yakıtlı bir Buhar Santralında elektrik
enerjisinin üretimi, prosesindeki temel sistem ve elamanları kısaca tek tek inceleyelim.

TERMİK SANTRALDA TEMEL SİSTEMLER-ÇEVRİMLER VE ELEMANLAR

Konunun başında da belirttiğimiz gibi Termik Santrallar; yakıttaki kimyasal


enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren tesislerdir demiştik.
Fakat santralda bu enerji değişimi tek kademede gerçekleşen bir olay değildir.

Yakıtın kimyasal enerjisinin ısı enerjisi şeklinde açığa çıkması için kimyasal bir
olay olan yakıtın

yanma prosesi gerçekleşmelidir.


Bu prosesin termik santrallarında oluşturulduğu yere Kazan denir. Kazanda acığa çıkan bu
enerji, kazanın içerisindeki borularda dolaşan suya verilir ve su buhar fazına geçer. Buhar
fazına gecen bu suya ısı enerjisi verilmeye devam edilir.

Enerji yüklü bu buhar, buhar türbini rotoruna verilir ve buhar türbin rotorunu
harekete gecirerek buhardaki ısı enerjisi hareket (Kinetik) enerjisine
dönüştürülmüş olur.

Bu hareket enerjisi Lenz kanunu bazında bir döner alternatif makina sı olan
senkron genaratörde elektrik enerjisine dönüşür.
Böylece prosesten istenilen nihai hedef gerçekleşmiş olur. Yalnız olay burada
anlatıldığı gibi termik santrallarda basit ve kolay olarak gerçekleşmez.
TERMİK SANTRELDE KÖMÜRÜN YERİ VE ÖNEMİ /
KÖMÜR NEDİR ?
Kömür, doğalgaz ve fuel gibi fosil yakıtlar, yüksek basınç altında oluşmuş ve
karbondioksit içeriği bakımından çok zengin organik maddelerdir.
Bu yakıtların kullanımı sonucunda açığa çıkan CO2 gazı, atmosfere karışır.
Normalde karbon döngüsünün bir parçası olan bu olay, fosil yakıtların
kullanımının artması ile atmosferdeki CO2 miktarının normalden yüksek
seviyelere-çıkmasına-neden-olur.

Kömür yanabilen sedimanter organik bir kayadır. Kömür başlıca karbon,


hidrojen ve oksijen gibi elementlerin bileşiminden oluşmuş olup, diğer kaya
tabakalarının arasında damar haline uzunca bir süre "milyonlarca yıl" ısı, basınç
ve mikrobiyolojik etkilerin sonucunda meydana gelen bir maden çeşididir.
ŞİMDİ BURADA KÖMÜRÜN ANALİZ DEĞERLERİNİ OLUŞTURAN
KİMYASAL FAKTÖRLERİ BİRAZ İNCELİYELİM:
Kömürlerin kalitesi ve özelliklerini ortaya koyan kalori (ısısal), Nem,
Uçucu Madde, Kül ve Sabit ("Fıxed") Karbon gibi analizleridir. Bu
analizler bir kömürün analizleri ile birlikte niteliklerini ortaya
koyabilmektedir

KÖMÜRÜN ANALİZ DEĞERLERİNİ OLUŞTURAN KİMYASAL FAKTÖRLER :

ÜST ISI DEĞERİ:(Kalori Değeri)


Kömür numunesinin kalorimetre bombasında tam yakılması sonucu açığa çıkan ısının Kcal/Kg.
olarak ifadesidir
ALT ISI DEĞERİ:(Kalori Değeri)
Kömür numunesinin kalorimetre bombasında tam yakılması sonucu açığa çıkan Üst ısı değerinden
kömürün rutubeti ile kömürdeki Hidrojenin yanması sonucu oluşan suyun kondensazyon ısıları
toplamının çıkarılması ile hesaplanan ısının Kcal/Kg. olarak ifadesidir.
TOPLAM KÜKÜRT :
Kömür numunesi içerisindeki tüm kükürt bileşiklerinin(sülfat,organik, serbest,pirit,
kalkopirit v.b.) ihtiva ettiği kükürdün % de olarak ifadesidir.
KÜLDE KALAN KÜKÜRT: ( Yanmaz Kükürt)
Kömür numunesinin en fazla 850 C 'da tam yakılması sonucu elde edilen kül içerisinde sülfatlı
bileşikler halinde kalan kükürdün % de olarak ifadesidir.
YANAR KÜKÜRT:
Kömür numunesinin en fazla 850 C 'da tam yakılması sonucunda yanma gazlarında kükürt bileşiği
halinde bulunan kükürdün % de olarak ifadesidir.
TOPLAM RUTUBET (NEM):
Numune olarak alınmış olan kömürde standart şartlar altında bertaraf edilebilen rutubet % de
olarak miktarıdır.
BÜNYE RUTUBETİ (Bünye Nemi-Higroskopik Nem):
Havada kuru kömür numunesinin 105 C sıcaklıkta oksijensiz bir ortamda sabit bir ağırlığa
ulaşıncaya kadar kaybettiği rutubettir.
SERBEST RUTUBET (Yüzey Rutubeti - Kaba Nem):
Tüvenan kömürün, havada kuru kömür haline dönüşünceye kadar kaybettiği rutubet olup buna
kaba nem adıda verilir.
HAVADA KURUMUŞ KÖMÜRDE RUTUBET (NEM):
Maruz kaldığı havada yaklaşık bir dengeye ulaşan kömür numunesindeki rutubettir.
TOPLAM KÜL :
Bir kömür numunesinin tam yakılması sonucu arta kalan mineral maddelerin toplam ağırlığının %
olarak ifadesidir.
GAZ :
Kömürün havasız (oksijensiz) ortamda ısıtılması ve damıtılması sırasında kaybettiği kütledir. Uçucu
madde ve Rutubet toplamından oluşur.
UÇUCU MADDE :
Kömürdeki gaz miktarından rutubet miktarının çıkarılmasıyla bulunan değerdir.
SABİT KARBON :
Kömürdeki ; Rutubet, Kül ve Uçucu Madde toplamlarının 100'den çıkartılması ile bulunan değerdir.
ELEMENTEL KARBON :
Kömürün bileşiminde bulunan sabit(serbest) ve bağlı karbon toplamından oluşan değerdir.
BAĞIL KÜL :
Fiziksel yollarla kömürden uzaklaştırılamayan mineral maddelerdir.

1 KWh (elektrik enerjisi) = 860 kcal/kg dır. (Bu Değer Laboratuar


Çalışmalarında Ortaya Çıkan Teorik Değerdir) Pratikte bir Termik Santralında
hiç kayıp olmasa kazana 860 kcal/kg.lık bir yakıt verildiğinde Generatör
çıkışından 1 KWh elektrik enerjisi elde edilmiş olur. Bu da kaloriye karşılık %
100 üretim demektir. Maalesef bugün en modern Buhar (Termik) Santrallerinde
ki verim dahi hiçbir zaman için %100 olmamıştır.
Çünkü olumsuz yönde etkileyen bir çok faktörler vardır. Bu olumsuz faktörlerin
ortadan kalkması mümkün olamayacağı gibi bazılarının olumsuz değer etkilerini
minimuma indirmek elimizde.
Bügün en modern termik santrallerinde dahi verim % 45' ler civarındadır.
Bu durumda:
860 / 0,45 = 1991,111
formülden de anlaşıldığı gibi pratikte 1 KWh elektrik enerjisi için yaklaşık 2000
kcal/kg kömür yakılması gerekiyor.
Çünkü burada kömürün kalorisinin (kcal/kg) yanı sıra diğer kimyasal değerlerde
önemli derecede elektriğin üretimin de olum veya olumsuz yönde rol oynar.
Kömürün elektrik üretiminde bu kadar etkili olduğunu öğrendikten sonra şimdi
TERMİK SANTRAL DA HANGİ AŞAMALARDAN GECEREK ELEKTRİK ÜRETİLİYOR...

TERMİK SANTRALDA ELEKTRİĞİN ÜRETİMİ:


TERMİK SANTRALDA Elektriğin üretiminde yukarıdaki formülden 1 KWh elektrik
enerjisi için 860 / 0,45 = 1991,111 kcal/kg kömüre ihtiyac olduğu ortaya
çıkıyor.
Şimdi saatte 300 MW'lık elektrik üretim yapan bir termik santralında 1 KWh
elektrik enerjisi için yaklaşık 2000 kcal/kg kömürün yakıldığını ve 300 MW'ı
KWh' e çevirsek oda 300.000 KWh eder buda saatte 600 ton kömüre
ihtiyacımızın olduğu demektir.
Elektrik enerjisi üretimi sürekli olması ve devamlılığı gerektiren bir proseste her
saatte 600 ton yakıtı kazana taşımak ve yanma artığı olan kül ve cürufu .......ton
yakıtın % 20'si olan ........ tonu da yanma özelliği olmayan yabancı maddedir)
kazandan atmak ve atma sırasında cevre sorunlarını da mümkün olduğunca
minimuma indirmek için var olması gereken, yine ayrıca buharın elde edilmesi
için suyun olması ve suyu işlemek için bulunması ve var olması gereken tesis ve
sistemlerin oluşturduğu birimler, üretilen elektriğin çıkış trafolarına ve dağıtımı
için şalt tesislerine ihtiyaç vardır. Bu konulara ileriki sayfalarda biraz daha
detaylara yer verilecektir.
TERMİK SANTRALİN ÇALIŞMAS

Enerji
Sanayileşmenin
ve Kalkınmanın
Temel
Taşıdır..M.K.Atat
ürk
PROTESTO İÇİN
LÜTFEN OKUYUN
Termik Santral
Nedir ?
Termik
Santralin Prensip
Seması
TERMİK
SANTRALİN
ÇALIŞMASI
TERMİK
SANTRALLER ve
ORANLARI
İŞ SAĞLIĞI ve
İŞ GÜVENLİĞİ
LİNKLERİM ve
ZİYARETCİ
DEFTERİ ........Baştada belirtdiğimiz gibi T
ve Gaz halindeki yakıtlarda var
yakılması sonucu ısı olarak orta
daha sonra hareket ve elektrik
yapıldığı tesisler olarak belirtm
yakıtla (LİNYİT KÖMÜRL
SANTRALİN çalışma

........Kömür ocaklarından İş makinala


kömürü, buradan taşıma vasıtaları ile
Tesislerine getirilir. Ocaktan 0 ila 1000
kömürümüz; Burada döner kırıcıdan
metre iriliğine düşürülerek hareketli bantlar ile çe
da 0 ile 30 mili metre ye düşürtülerek,Stoker tabir
alma fonksiyonu olan makinelerle stok sahasına st

.........Stok sahasından hareketli bantlarla ünitede 6 adet olan kömür değirmeni bun
Bunkerlerden değişken hızlı çıkarıcılarla alınan kömür bantlarla taşınarak sıcak gaz

..........Burada kömürün doğal yapısından dolayı bulunan nemin minimum seviyeye indirilmesi
kömür fanlı tip değirmenlere gelerek öğütülmekte ve kömür kanalları ile kazana püskürtülerek
enerjisinin ısı enerjisi şeklinde açığa çıkması için kimyasal bir olay olan yakıtın yanma prosesi
.........Bu prosesin termik santrallerinde oluşturulduğu yere Kazan denir. Katı yakıtlı termik san
Domlu, tabii sirkülasyonlu, kule tipi pulverize kömür yakıcı kazanlardır.

Kazanın ilk ateşlemesinde kazanda 6 adet bulunan yakıcı denilen, fuel-oil, propa
yakıcılarla kazan ateşlenir ve kazan yanma oda sıcaklığı 400 ºC (bu değerler deği
geldiğinde toz haline getirilmiş pulverize kömür kazan içerisine değirmenler vası
Püskürtülen bu kömür yakılmaya başlar ve devam edilir. Normal şartlarda kaza
- 960 ºC (bu değerler değişebilir) değerlerine getirilerek, ortalama 900ºC de sabit
edilmeye devam edilir.
...........Pompalar arcılığı ile kazan besleme suyu tankına ve buradan da ünitede 3
çalışması esnasında 2 tanesi devrede olan ve kazana su basabilen kazan besleme p
yaklaşık 150 ºC sıcaklıktaki su ısıtıcılardan geçirilerek, 240 ºC sıcaklığa yükseltil
gönderilir.
............Enerji, üretimi gibi sürekli olması ve devamlılığı gerektiren bir proseste y
yakmak, kömürün yanması ile kazanda açığa çıkan bu enerji kazanın içerisindek
verilir ve su buhar fazına geçer.
...........Saatte 480 ton buhar üreten kazanda kızdırıcı boru paketlerinde 535 ºC sıc
basınca çıkarılan buhar fazındaki suya ısı enerjisi verilmeye devam edilir.
TERMİK SANTRALLER ve ORANLA

Enerji
Sanayileşmenin
ve Kalkınmanın
Temel
Taşıdır..M.K.Atat
ürk
PROTESTO İÇİN
LÜTFEN OKUYUN
Termik Santral
Nedir ?
Termik
Santralin Prensip
Seması
TERMİK
SANTRALİN
ÇALIŞMASI
TERMİK
SANTRALLER ve
ORANLARI
İŞ SAĞLIĞI ve
İŞ GÜVENLİĞİ
LİNKLERİM ve
ZİYARETCİ
DEFTERİ
EÜAŞ'a BAĞLI TERMİK SANTRAL
İŞ YERLERİNDE; İŞ VERENİN VE ÇALIŞANLARIN UYMASI VE
YERİNE GETİRME ZORUNLULUĞU OLAN YÜKÜMLÜLÜKLER..
İŞ YERLERİNDE İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞ YERİ SAĞLIĞI KONULARI İLE
İLGİLİ ÇIKAN KANUNLAR -

İŞ SAĞLIĞI & İŞ GÜVENLİĞİNİN


TARİHCESİ

İnsanoğulu ilk zamanlardan beri doğal tehlikelerle karşı karşıya kalmış, bundan
korunmak için yetersiz de olsa ilkel tedbirler almaya gayret göstermişlerdir.
Ancak, İnsanın yaptığı işten dolayı her zaman zarar görebileceği görüşünü ilk önce
Hipokrat ortaya atmıştır.>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
İŞ GÜVENLİĞİNİN TANIMI

İşyerlerinde iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, çalışma ortam ve


şartlarının sağlığa uygun hale getirilmesi, insan kaynaklarının
değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve güvensiz hareketlerin önlenmesi, makine ve
teçhizat üzerindeki hasarlanmaların önlenmesi, üretim / hizmetin kalitesinin
artırılarak devamlılığının sağlanması amacıyla bir plan dahilinde yapılan
metodik ve sürekli çalışmaların tümüne İŞ GÜVENLİĞİ denir.

Kısaca özetlersek;İş Sağlığı ve iş Güvenliğinin tanımı:


İşyerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli nedenlerden
kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak
amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

-İŞ SAĞLIĞI VE İŞ
Genel olarak İş sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarında amaç; iş, çevre ve sosyal faaliyetlerden kaynaklanan
tehlikelerin önlenmesi, sağlıklı ve güvenli, yaşama ve çalışma ortamı sağlanarak insanların kayıplarının
en aza indirilmesidir.

Bu amaçları üç başlık altında sıralayabiliriz.

1-Çalışanları korumak:
2-Üretim güvenliğini sağlamak:
3-İşletme güvenliğinin sağlanması:.

>>>>>>>>>>>>>>>>>

İŞ KAZASI
WHO ya (Dünya Sağlık Örgütü) göre : Önceden planlanmamış bilinmeyen ve
kontrol altına alınmamış olan etrafa zarar verebilecek nitelikteki olaydır.---
>>>>>>>>>>>>>>>>>

İŞ KAZASI VE MESLEK
İŞ YERLERİNDE RİSK
Fiziki Etkenler:
Ergonomik Etkenler:
Kimyasal Etkenler:
Biyolojik Etkenler:

Fiziksel Etkenler:

1-Yetersiz havalandırma
2-Gürültü
3-Vibrasyon(Titreşim)
4-Yetersiz aydınlatma
5-Aşırı sıcak veya aşırı soğuk
6-Uygun olmayan yerleşme
7-Basınç değişimleri
8-Bedensel duruş bozuklukları
9-Hatalı yük kaldırma hareketleri
10-Elektrik.

Fiziksel etkenler, halsizlik ve yorgunluktan kansere, çeşitli göz


rahatsızlıklarından bazı kemik ve eklem hastalıklarına, ısıtma
bozukluklarından dolaşım sistemi hastalıklarına, hatta bazan da ölüme
kadar değişebilen çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Ergonomik Etkenler

1-Aydınlatma
2-Monoton iş
3-Tekrarlayan iş
4-Ağır yük.

>>>>>>>>>>>>>>>>>

You might also like