You are on page 1of 19

TUNUS VE MISIR’DA

DEMOKRASİ GÜNEŞİ
DOĞMADAN
BATACAK MI?

Osman Bahadır DİNÇER

USAK Ortadoğu Uzmanı. Özet


Başta Filistin sorunu ve
Mısır olmak üzere Arap Tunus’unda Mısır’ın da çok hassas bir dönemden geçtiği ortada… Yılların
dünyasının dünya ve muhkemleşmiş sistemlerinin bir iki ayda değişmesi mümkün değil. Kemikleşmiş
Türkiye ile ilişkilerini yapı çatlatıldıkça bunun mutlaka menfi bir karşılığı olacaktır. Halkın devlet
inceliyor.
bürokrasisinde etkili olabilmesi onlarca yıl alacak. Bu dönemde farklı toplum-
sal unsurlar arasında gerilimler, İslamcı-laik tartışmaları, askeri müdahaleler,
Gamze COŞKUN halkın birbirine düşürülmesi gibi farklı yöntemlerle, sesini yükseltmeye çalışan
halk sindirilmeye çalışılacak ve zeminin farklı bir alana kaydırılması için
USAK Ortadoğu gayret sarf edilecektir.
Araştırmacısı. Başta Yemen
ve Tunus olmak üzere
Ortadoğu ve Kuzey Afrika
üzerine çalışmalar yapıyor.
Tunus ve Mısır’da Demokrasi Güneşi
Doğmadan Batacak mı?

T
unus ve Mısır… Arap
coğrafyasında değişimin mümkün
olabileceği umuduna kaynaklık
eden iki ülke.
Birer ay arayla liderlerinin koltuklarını bıraktığı ve önümüz-
deki aylarda seçime giderek halk hareketlerinin başarısının test
Tunus’unda Mısır’ın edileceği iki “devrim” öncüsü.
da çok hassas bir
dönemden geçtiği Ancak her iki ülkede de hemen hemen aynı zamanlarda iç
ortada… Yılların
muhkemleşmiş
karışıklıklar yaşanıyor. Dünya kamuoyu demokratik ve eşitlikçi
sistemlerinin bir bir sistemin yaratılması şansının doğduğu bu iki ülkede yeniden
iki ayda değişmesi durumun tehlikeye girip girmediğini tartışmaya başladı.
mümkün değil.
Kemikleşmiş yapı Tunus’unda Mısır’ın da çok hassas bir dönemden geçtiği orta-
çatlatıldıkça bunun da… Yılların muhkemleşmiş sistemlerinin bir iki ayda değişmesi
mutlaka menfi bir
mümkün değil. Kemikleşmiş yapı çatlatıldıkça bunun mutlaka
karşılığı olacaktır.
menfi bir karşılığı olacaktır. Halkın devlet bürokrasisinde etkili
olabilmesi onlarca yıl alacaktır. Bu dönemde farklı toplumsal un-
surlar arasında gerilimler, İslamcı-laik tartışmaları, askeri müda-
haleler, halkın birbirine düşürülmesi gibi farklı yöntemlerle, se-
sini yükseltmeye çalışan halk sindirilmeye çalışılacak ve zeminin
farklı bir alana kaydırılması için gayret sarf edilecektir.
Olayın sıcaklığı ve hazırsızlıklığı ile halkın taleplerine evet deme
durumunda kalan statükocu elitler, bundan sonraki süreci ne ka-
dar uzun tutabilirse, halkın dikkatini ne kadar dağıtabilirse o ka-
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

dar varlığını ve gücünü devam ettirecektir. Sorunsuz, bedelsiz bir


değişim süreci bu coğrafyada maalesef çok zor.

Bire bir analoji yapmak elbette ki doğru değil ancak bu ülkel-


erde olması muhtemel gelişmelerle alakalı olarak bir fikir vermesi
açısından Türk siyasi tarihi incelenebilir. 1950’lerde başlayan 60
1
yıllık süreçte Türkiye’nin ne askeri müdahaleler ne de toplumun
farklı kesimlerinin çatıştığını görmediği kaldı.

Sağ-sol çatışmaları, darbeler, Alevi-Sünni gerilimi, Türk-Kürt


ayrımı, dinci-laik ayrışmaları gibi farklı kutuplaşma sebepleri
halkın enerjisini hep farklı kanalarla heba etmesine neden oldu.
Bu süreçten kârlı çıkanlar ve menfaatlerini devam ettirenler kim-
lerdi ona bakmak gerekiyor.

Benzer gayretlerin değişimin çok yeni, kırılgan ve taze olduğu


Arap coğrafyasında olmayacağını söylemek safdillik olur.
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

2
Tunus’ta Yeni bir “Devrim” Arzusu

T
unus 5 Mayıs 2011 tarihinde yeni
bir protesto dalgası ile karşı karşıya
kaldı.

Her şey 4 Mayıs 2011 tarihinde Facebook’ta geçici hükümetin eski


içişleri bakanı Ferhat Rajhi’nin konuşmasının yer aldığı bir vide-
onun yayınlanmasıyla patlak verdi.

Son yaptığı açıklamalarla yeni eylemlerin fitilini ateşleyen


Son yaptğ açklamalarla yeni eylemlerin
Ferhat Rajhifitilini ateşleyen Ferhat Rajhi

Rajhi videoda, İslami eğilimi ile bilinen Ennahda Partisi’nin seçimleri kazanmas y
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

Rajhi videoda, İslami eğilimi ile bilinen Ennahda Partisi’nin


çkarlarna ters düşen bir sonucun çkmas halinde Zeynel Abidin Bin Ali döneminden
seçimleri kazanması ya da çıkarlarına ters düşen bir sonucun
elitlerin askeri bir darbe yapacağn iddia ediyordu. Rajhi açklamasnda ayrca ülkenin h
çıkması halinde Zeynel Abidin Bin Ali döneminden kalan elitler-
eski rejimin
in askeri birelitleri
darbetarafndan
yapacağını yönetildiğini ve Başbakan
iddia ediyordu. Essebsi’nin bu darbe plann
Rajhi açıklamasında
ortasnda Cezayir’e
ayrıca ülkenin gittiğinde
halen dile getirdiğini
eski rejimin elitleridetarafından
söylüyordu.yönetildiğini
Bu söylem, tüm çabalarnn
ve Başbakan
gideceği korkusu Essebsi’nin
yaşayan halk bu darbe
tekrar planını
sokaklara döktü.Mart ortasında
Başbakan Beci Kaid Essebsi is
açklamalar sorumsuzca bulurken Rajhi’nin yarglanmas gerektiğini savundu.3

27 Ocak-29 Mart tarihleri arasnda geçici hükümette içişleri bakan olarak görev alan R
Cezayir’e gittiğinde dile getirdiğini de söylüyordu. Bu söylem,
tüm çabalarının boşa gideceği korkusu yaşayan halkı tekrar so-
kaklara döktü. Başbakan Beci Kaid Essebsi ise bu açıklamaları
sorumsuzca bulurken Rajhi’nin yargılanması gerektiğini savundu.
27 Ocak-29 Mart tarihleri arasında geçici hükümette içişleri
bakanı olarak görev alan Rajhi görevi sırasında bakanlıkta Bin Ali
rejiminden kalan birçok üst düzey yetkiliyi görevinden almıştı.
Bu icraatlarının ardından Bin Ali destekçileri ve yüzlerce polis
memuru Rajhi’yi ölümle tehdit etmişti. Halk arasında popülerliği
ve Bin Ali döneminin yolsuzluklarına bulaşmaması nedeniyle
“Bay Temiz” olarak adlandırılan Rajhi’nin içişleri bakanlığı kısa
sürmüş ve 29 Mart 2011 tarihinde görevine son verilmişti.

Demokratikleşme Açıklamaların akabinde en kanlı çatışmalar artık Arap


7 Mays Cumartesi günü vatandaşlarn güvenliğinin garanti altna alnmas amacyla akşam
sürecinin devam ayaklanmalarının sembolü haline gelen Cuma gününde yaşandı.
saat 9’dan sabah saat 5’e kadar tek gecelik sokağa çkma yasağ uyguland. Halk
ettirilmesi, köklü Polis, göstericileri göz yaşartıcı bombalar ve sopalarla geri püskürt-
reformların yapılması durulmaynca yasak Pazar
tü, 200 civarında günü de devam
Tunuslu ettirildi.
gözaltına alındı. Bunun yanında 15
ve Tunus devriminin gazetecinin polislerin saldırısına uğramış olması eski rejime dönüş
Sokaklara dökülen Tunuslular, taleplerinin karşlanmadğn ve gözle görülür bir değişimin
temel fikirlerine geri olduğu endişesini doğurdu.
dönülmesi tüm halkın yaşanmadğn ve bu nedenle yeni bir hükümet değişimi yaplmas gerektiğini savunuyor.
ortak isteği. Demokratikleşme sürecinin devam ettirilmesi, köklü reformlarn yaplmas ve Tunus
7 Mayıs Cumartesi günü vatandaşların güvenliğinin garanti altına
devriminin
alınması temel fikirlerine
amacıyla akşam gerisaat
dönülmesi tüm halkn
9’dan sabah saatortak isteği. Son
5’e kadar tek protestolarda
gece- da bu
istek “Halk yeni
lik sokağa bir devrim
çıkma yasağıistiyor. Terör korkumuz
uygulandı. yok, güç halkta”yasak
Halk durulmayınca sözleriyle
Pa- bir kez daha
zar günü
açğa de
vuruldu. devam ettirildi.
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

Tunus Geçici Hükümetinin Başbakanı Beci Kaid Essebsi


Tunus Geçici Hükümetinin Başbakan Beci Kaid Essebsi

Tüm bunlar karşsnda 8 Mays Pazar günü Tunus Başbakan Beci Kaid Essebsi, devrim
sonras kurulan reform komitesi, kaos ortam nedeniyle ve yeterli hazrlklarn yaplmadğ
Sokaklara dökülen Tunuslular, taleplerinin karşılanmadığını
ve gözle görülür bir değişimin yaşanmadığını ve bu nedenle
yeni bir hükümet değişimi yapılması gerektiğini savunuyor.
Demokratikleşme sürecinin devam ettirilmesi, köklü reformların
yapılması ve Tunus devriminin temel fikirlerine geri dönülmesi
tüm halkın ortak isteği. Son protestolarda da bu istek “Halk yeni
bir devrim istiyor. Terör korkumuz yok, güç halkta” sözleriyle bir
Tunuslular artık kez daha açığa vuruldu.
protestoların
durmasından ve Tüm bunlar karşısında 8 Mayıs Pazar günü Tunus Başbakanı
hayatın bir an önce Beci Kaid Essebsi, devrim sonrası kurulan reform komitesi, kaos
normale dönmesinden ortamı nedeniyle ve yeterli hazırlıkların yapılmadığı gerekçesiyle
yana.
seçimlere hazır olunmadığı kanaatine varacak olursa planlanan
seçimlerin ertelenebileceği açıklamasında bulundu. Seçim tari-
hinin belirlenmesi sonrasında ilk kez seçimlerin ertelenebileceğine
dair böylesi bir açıklama yapılıyordu.

Öte yandan ülkedeki laik kesimi ise İslami bir partinin başa
geçmesi olasılığının tedirginliği sarmış durumda. Ancak bir
yandan da haber ajanslarından iletilenlere göre sokaklardaki
karmaşanın önüne geçmek için hareket eden en önemli gruplar-
dan biri de Ennahda olmuştu. Gönüllülerin oluşturduğu gruplar
talan ve yağmanın önüne geçmek ve insanların bu yönde eylem-
lerde bulunmasını engellemek için harekete geçirilmişti. Hatta
yerel halk da bunu doğrularcasına İslamcıların ortalığın yatışması
için harekete geçtiğini ve çalınan malları camide sahiplerine ver-
ilmek üzere topladıklarını dile getiriyordu.
Kimsenin öncülüğünü
ya da liderliğini
Tunuslular artık protestoların durmasından ve hayatın bir an
yapmaksızın önce normale dönmesinden yana. Diğer yandan işadamları, ka-
gerçekleştirilen os ortamını ekonominin gerilemesinin en büyük sebebi olarak
“devrim”leriyle gurur görürken, eylemlerin kaybedecek bir şeyleri olmayan alt gelir
duyan Tunuslular gruplarındakiler tarafından yapıldığını savunuyor.
şimdilerde ise siyasi
partilerin varlığına
24 Temmuz tarihinin seçimler için belirlenmesinin ardından
ve süreci yönetecek bir
lidere ihtiyaç duyuyor. şimdi halkın kafasında iki soru var: Bu tarih partilerin organize
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

olup kendisini tanıtması için çok kısa bir süre mi sunuyor? Yoksa
sıkıntıya giren durumu kurtarmak için bir adım olacak bu tarih
çok mu geç?

Bir kısım Tunuslu ülkede başlatılan devrimin lidersiz bir şekilde


daha fazla sürdürülemeyeceği ve bunun ancak en kısa zamanda
5
yapılacak seçimlerle telafi edilebileceği inancını taşıyor. Ancak
buna karşın ülkede halen tam manasıyla siyasi oluşumlarını
tamamlayamamış ve kendini halka tanıtma şansını yakalayamamış
siyasi partilerin varlığı da biliniyor.

Kimsenin öncülüğünü ya da liderliğini yapmaksızın gerçekleştirilen


“devrim”leriyle gurur duyan Tunuslular şimdilerde ise siyasi par-
tilerin varlığına ve süreci yönetecek bir lidere ihtiyaç duyuyor.
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

6
“Devrim” Sonrası İlk Kamuoyu
Yoklamasından Notlar

5
-18 Mart tarihleri arasında The In-
ternational Republican Institute
(IRI) tarafından yapılan bir anketin
sonuçları, Tunus halkının duruşuna
dair önemli ipuçları veriyor.
Bin Ali’nin gidişinin ardından yapılan kamuoyu yoklamasına
göre geçici hükümetin önceliğinin işsizlere istihdam imkanları
sunması (% 35) ve özgür ve eşitlikçi bir seçimin sağlanması (%
30) gerektiği şeklinde öne çıkıyor.

Ankete göre halkın Ankete göre halkın öncelikli sorunlarının başında Tunus’un iç
Ankete göre halkn öncelikli sorunlarnn başnda Tunus’un iç güvenliği (% 37) ve işsizlik
öncelikli sorunlarının güvenliği (% 37) ve işsizlik (% 32) geliyor.
(% 32) geliyor.
başında Tunus’un iç
güvenliği (% 37) ve
işsizlik (% 32) geliyor.

Halkın % 48’i dine


Tunus’ta ordu halkın en çok güvendiği kurum olarak öne çıkıyor
dayalı bir siyaseti
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

Tunus’ta ordu halkn en çok güvendiği kurum olarak öne çkyor


desteklerken, % 44’ü
Halkın
Halkn din
din ile ile ilişkin
siyasete siyasete ilişkin
duruşu duruşu
ise araştrma ise araştırma
sonuçlarna sonuçlarına
şu şekilde yansyor: Halkn %
laikliği savunuyor.
şu dine
48’i şekilde yansıyor:
dayal bir Halkın %%44’ü48’i
siyaseti desteklerken, dine
laikliği dayalıLaikliği
savunuyor. bir destekleyen
siyaseti
desteklerken,
kesimin % 44’ü
% 27’si güçlü laikliği
bir şekilde savunuyor.
laikliği desteklediğiniLaikliği destekleyen
ifade ederken, kesi-
din bazl siyaseti
min % 27’si ise
destekleyenlerin güçlü bir güçlü
% 21’i şekilde
bir laikliği desteklediğini
şekilde siyasetin din tabanl ifade
olmasederken,
gerektiğini
din bazlıDiğer
savunuyor. siyaseti
önemlidestekleyenlerin ise %yaşayanlarn
bir detay ise krsal kesimde 21’i güçlü bir dine
% 55’i şekilde
dayal si-
bir
siyasi yönetimin yannda dururken, şehirlerde ise bu orann % 43 olmas.
7
% 80 gibi yüksek bir oranla ordu en güvenilen kurum. Polis teşkilat ise % 32’lik oranla en
olumsuz alglanan yaplanma.
yasetin din tabanlı olması gerektiğini savunuyor. Diğer önemli
bir detay ise kırsal kesimde yaşayanların % 55’i dine dayalı bir
siyasi yönetimin yanında dururken, şehirlerde ise bu oranın %
43 olması.

% 80 gibi yüksek bir oranla ordu en güvenilen kurum. Polis


teşkilatı ise % 32’lik oranla en olumsuz algılanan yapılanma.

Tunuslular eylemler sonrası polisi güvenilir bulmuyor


Tunuslular eylemler sonras polisi güvenilir bulmuyor
Bağımsız medyanın gelişmesi (% 65) ve yapılan siyasi reformlar
(% 59) son dönemde atılan en önemli adımlar olarak görülüyor.
Tunuslulara seçimlerle ilgili sorular yöneltildiğinde de halkın
Bağmsz medyann gelişmesi (% 65) ve yaplan siyasi reformlar (% 59) son dönemde atlan
“gerçek anlamda” oy kullanma konusunda oldukça heyecanlı ve
en önemli admlar olarak görülüyor.
istekli olduğu anlaşılıyor. Bu hususta katılımcıların % 95’inin
önümüzdeki
Tunuslulara seçimlerde
seçimlerle oy yöneltildiğinde
ilgili sorular kullanmayıdedüşündüğü
halkn “gerçekbelirtiliyor.
anlamda” oy kullanma
konusunda oldukça heyecanl ve istekli olduğu anlaşlyor. Bu hususta katlmclarn %
95’inin önümüzdeki seçimlerde oy kullanmay düşündüğü belirtiliyor.

Halkn Taleplerini Doğru Okumak

Tunus, korku duvarn ykp “Arap Bahar”n başlatan ülke olarak biliniyor. Ancak şimdi
merak edilen bölgede muhtemel bir sistemsel dönüşümün temellerinin inşasn başlatan bu
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

ülkenin kendi geleceğini inşa edip edemeyeceği. Ayaklanmann halkn talep ettiği sonuçlar
doğurmas için geçici hükümetin ve sonrasnda oluşturulacak yaplanmann önünde kat
edilmesi gereken uzun bir yol olduğu açk.

8
Halkın Taleplerini Doğru Okumak

T
unus, korku duvarını yıkıp “Arap
Baharı”nı başlatan ülke olarak
biliniyor.

Ancak şimdi merak edilen bölgede muhtemel bir sistemsel


dönüşümün temellerinin inşasını başlatan bu ülkenin kendi
Ayaklanmanın geleceğini inşa edip edemeyeceği. Ayaklanmanın halkın talep
halkın talep ettiği ettiği sonuçları doğurması için geçici hükümetin ve sonrasında
sonuçları doğurması oluşturulacak yapılanmanın önünde kat edilmesi gereken uzun
için geçici hükümetin bir yol olduğu açık.
ve sonrasında
oluşturulacak Halkın geriye dönüşün yaşanacağı ya da ülkenin kaotik bir or-
yapılanmanın önünde
tamda varlığını sürdürmek zorunda kalacağı korkusu son eylem-
kat edilmesi gereken
uzun bir yol olduğu ler de dahil olmak üzere zaman zaman protestoların yaşanmasının
açık. en büyük sebeplerinden biri. Bununla birlikte, İslami eğilimli bir
yönetimin oluşması da bir kısım Tunuslunun temel endişesi ki
bu da halk eylemlerinin devamlılığını sağlayan bir unsur. Aynı
zamanda halen sosyoekonomik sıkıntılarla cebelleşen yoksul ve
işsiz kesim de yönetime karşı ayak diremeye devam ediyor. Tüm
bunlar bir araya geldiğinde yapılması gerekenler ve eylemlerin ana
kaynağı net bir şekilde gözler önüne seriliyor.

Öncelikle hükümetin, Tunus’un durulması ve en azından seçimlere kadarki dönemin


özellikle de son huzurlu ve istikrarlı bir şekilde atlatılabilmesi için geçici hüküme-
iddiaların ardından,
icraatlarını halka
tin hesaba katması gereken temel birkaç öncelik karşımıza çıkıyor.
periyodik olarak
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

açıklaması ve şeffaf • Öncelikle hükümetin, özellikle de son iddiaların ardından,


bir yönetim ve faaliyet icraatlarını halka periyodik olarak açıklaması ve şeffaf bir
ajandası izlediğini yönetim ve faaliyet ajandası izlediğini göstermesi büyük
göstermesi büyük önem önem arz ediyor. Aksi takdirde halen Bin Ali yönetiminin
arz ediyor. kalıntılarının temizlenmediği inancına sahip olan halkı tes-
kin etmek kolay olmayacak, eylemlerin önü alınamayacaktır.
9
göstermesi büyük önem arz ediyor. Aksi ta
kalntlarnn temizlenmediği inancna sahip olan
eylemlerin önü alnamayacaktr.

İslami eğilimleriyle
bilinen oluşumların
siyasi arenadan
soyutlanıp dışlanması
büyük bir hata
olacaktır.
Halk Bin Ali döneminden küçük bir kalıntı dâhi istemiyor

• İkinci olarak, eylemlerin özellikle sosyoekonomik açıdan


dezavantajlı
Halk Bin olan kesimlerde başladığı
Ali döneminden küçük ve birhalk nezdinde
kalnt dâhi istemiyo
ekonomik sıkıntıların en önemli ülke meselesi olduğu
düşünüldüğünde, bu algıyı ortadan kaldıracak sosyal ve eko-
İkinci olarak,
nomik politikaların eylemlerin
geliştirilmesi özellikle
gerektiğinin önemisosyoekonomi
çok
açık. Uygulanacak sağlıklı ekonomi politikalarının yanı sıra,
halkın tümbaşladğ
kesimlerininveve halk nezdinde
sivil toplumun ekonomik
bundan sonraki skntla
dönemde siyasi sürece dâhil edileceğinin ve istenen standart-
düşünüldüğünde, bu algy ortadan kaldracak
larda seçimlerin gerçekleştirileceğinin garantisi de verilmeli
geliştirilmesi
ve bu anlamda gerektiğinin
da halkın güvenini kazanmak içinönemi
gayret sarfçok açk
edilmelidir.
politikalarnn yan sra, halkn tüm kesimlerini
• Ayrıca yapılan anketlerin sonuçlarından da anlaşılacağı
Siyasi denklemin
dönemde
üzere güvenlik siyasi
güçlerinin reformesürece dâhilve polisin
edilmesinin edileceğinin v
dışında kalan ve eğitilmesinin ülke iç güvenliğin tehlikede olduğunu düşünen
kendilerini yasal halkın kendini daha güvende hissetmesini sağlayacağı
olarak ifade edemeyen unutulmamalı.
bütün oluşumlar,
marjinalleşmeye ve
• Son olarak İslami eğilimleriyle bilinen oluşumların siyasi
dahi radikalleşmeye
mahkûmdur. arenadan soyutlanıp dışlanması büyük bir hata olacaktır.
Şayet bu oluşumlar siyasi rekabet alanının dışına itilecek ol-
ursa radikalleşme olasılığının daha da artacağı ihtimali göz
önünde bulundurulmalıdır. Siyasi denklemin dışında kalan
ve kendilerini yasal olarak ifade edemeyen bütün oluşumlar,
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

marjinalleşmeye ve dahi radikalleşmeye mahkûmdur.

• Geçiş dönemleri her zaman için hassas dönemlerdir. Böylesi


dönemlerde sosyal bütünlüğün bozulması ve kaosa ortamının
muhkemleşmesi için her türlü kargaşanın fitilini ateşlemeye
hazır grupların olduğu her daim hesaba katılmalıdır.
10
gerçekleştirileceğinin garantisi de verilmeli ve bu anlamda da halkn güvenini
kazanmak için gayret sarf edilmelidir.

 Ayrca yaplan anketlerin sonuçlarndan da anlaşlacağ üzere güvenlik güçlerinin


reforme edilmesinin ve polisin eğitilmesinin ülke iç güvenliğin tehlikede olduğunu

Firavun Lanetinden Kurtulamamanın


düşünen halkn kendini daha güvende hissetmesini sağlayacağ unutulmamal.

 Son olarak İslami eğilimleriyle bilinen oluşumlarn siyasi arenadan soyutlanp


Adı: Mısır dşlanmas büyük bir hata olacaktr. Şayet bu oluşumlar siyasi rekabet alannn dşna
itilecek olursa radikalleşme olaslğnn daha da artacağ ihtimali göz önünde

M
bulundurulmaldr. Siyasi denklemin dşnda kalan ve kendilerini yasal olarak ifade
edemeyen bütün oluşumlar, marjinalleşmeye ve dahi radikalleşmeye mahkûmdur.
ezhepsel ve dini çatışmaların
 Geçiş dönemleri her zaman için hassas dönemlerdir. Böylesi dönemlerde sosyal
çok sık yaşanmadığı Mısır,
bütünlüğün bozulmas ve kaosa ortamnn muhkemleşmesi için her türlü kargaşann
fitilini ateşlemeye hazr geçtiğimiz hafta
gruplarn olduğu her daim hesaba katlmaldr.Kıptiler

ile Müslümanlar arasında


yaşanan
Firavun Lanetinden çatışmalarla
Kurtulamamann Ad: tekrar
Msr gündeme geldi

80 milyonluk nüfusun yaklaşık % 10’unu oluşturan Kıptiler, Mısır


ordusu ve polisinin kiliselerini yeterli derecede korumadığını sa-
vunuyor.

2010 yılının Temmuz ayında, sık sık kavga ettiği gerekçesiyle


Kıpti bir rahip olan kocasından ayrıldığı ve Müslüman olduğu
öne sürülen genç bir kadın, ortadan kaybolmuştu. Yapılan ara-
malar sonunda polis kadını bulmuş ve yeniden Kilise’ye teslim
etmişti. Genç kadın geçtiğimiz Eylül ayında kamera karşısına
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

geçerek Hıristiyanlıktan vazgeçmediğini ve İslam’a dönme kararı


da almadığını açıklamıştı. Ancak genç kadının zorla tutulduğuna,
tehditle ifade vermeye zorlandığına inanan radikal İslamcılar,
protestolarını sürdürmüştü. Genç kadın Kıbrıs merkezli yayın ya-
pan bir Hıristiyan televizyon kanalına çıkmış ve Hıristiyan eşiyle
birlikte görünerek, İslam dinine geçiş yaptığına yönelik iddiaları
yeniden yalanlamıştı.
11
Ancak gelinen noktada bu açıklamaların tatmin edemediği aşırı
dinci Selefiler, bunu bir fırsat bilip Kahire’nin merkezindeki
Toplumsal bir gerginlik ünlü Aziz Mina Kilisesi’ni ateşe verdi. Kiliseyi korumak isteyen
oluşturulmaya
çalışıldığı açık.
Hıristiyanlara palalar ile saldıran bu kişiler, içeriye sığınanlara
yönelik kiliseye molotof kokteyli attı. Sabaha kadar devam eden
çatışmalarda Aziz Mina Kilisesi’nin yanında bulunan Meryem Ana
Kilisesi de yakıldı, 12 kişi öldü, 232 kişi yaralandı. Olağanüstü
toplanan Mısır kabinesi, başkentte sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Haberlere yansıyan tarafı itibarıyla son gelişmeler bu yüzden or-
taya çıktı. En azından çatışmaların sebebi olarak bu durum bir
bahane olarak sunulmuş durumda. Ancak bu durumun ne kadar
gerçekçi ve ciddi olduğunun dikkatle sorgulanması gerekiyor.
Değişim sonrası
kanunsuzluğun artması Çatışma boyunca güvenlik güçlerinin, tarafların her ikisine de
ve polisin birçok olayda uzun süre müdahale etmemesi, radikal İslamcıların, Hüsnü
kayıtsız davranması, Mübarek sonrası dönemin otorite boşluğundan yararlanmak
ister istemez bir otorite istediğine yoruluyor. Diğer bir ifade ile İslami hareketlerin zan
ve güvenlik boşluğu altında bırakılmasının amaçlandığı da düşünülebilir. Toplumsal
yaratıyor ki bu durum bir gerginlik oluşturulmaya çalışıldığı açık.
sadece adi suçlara değil
dini çatışmalarda da
zemin hazırlıyor. Mısır’da üst üste yaşanan bu gelişmeler, ülkenin geleceğiyle il-
gili endişeleri artırmış durumda. Kimilerinde Selefilerle Kıptiler
arasında çıkan çatışmaların ülkeye yayılacağı ve Mısır’da iç savaş
çıkacağı endişesi doğdu. Ancak bu noktada özellikle Mısır’da
yaşanan olayların dış basında olduğundan fazla abartıldığının
da analizler yapılırken hesaba katılması yerinde olacaktır. Zaten
hedeflenen, bu endişenin olabildiğince yayılmasıdır. Özellikle
Mısır’da insanların değişime olan inançlarını kaybetmeleri, gel-
ecek ile ilgili umutları tamamen yok edecektir.
Özellikle değişimi
arzulamayan
Mübarek’in gidişinin ardından polisin tam anlamıyla görevinin
elitlerin, halen
devlet kademelerinde başına geçmediği ülkede oluşan boşluk, ülkenin çeşitli bölgel-
etkili olduğu ve erinde suçların artmasına sebep oluyor. Bu anlamda ülkede
olayların çok da fazla yaşananlar da aslında daha büyük bir sorunun semptomları olarak
kontrolden çıkmasını kabul edilebilir. Değişim sonrası kanunsuzluğun artması ve poli-
istemedikleri için sin birçok olayda kayıtsız davranması, ister istemez bir otorite ve
halkın ve uluslararası güvenlik boşluğu yaratıyor ki bu durum sadece adi suçlara değil
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

kamuoyunun
dini çatışmalarda da zemin hazırlıyor. Polisin kayıtsız davranıyor
dikkatini başka
noktalara çekmeye olması da akla farklı soru işaretlerini getiriyor. Özellikle değişimi
çalıştığı sonucuna da arzulamayan elitlerin, halen devlet kademelerinde etkili olduğu
varılabilir. ve olayların çok da fazla kontrolden çıkmasını istemedikleri için
halkın ve uluslararası kamuoyunun dikkatini başka noktalara çek-
meye çalıştığı sonucuna da varılabilir.
12
etkili olduğu ve olaylarn çok da fazla kontrolden çkmasn istemed
uluslararas kamuoyunun dikkatini başka noktalara çekmeye çal
varlabilir.

Mübarek’in yönetimi bırakması için protestolar sürerken haçlarla


hilallerin hep bir arada kullanıldığını görmüştük. Hristiyanlar-
la Müslümanlar Mısır sokaklarında ibadet ederken birbirlerini
Mübarek’in Her
korumuştu. yönetimi
iki dinbrakmas için bir
arasında yeni protestolar
dayanışmasürerken
yolu inşahaçlarla hila
Yapay bir çatışma edilmeye başlanmıştı. AslındaHristiyanlarla
zaten toplumsalMüslümanlar
anlamda ciddiMsr
bir sokaklar
kullanldğn görmüştük.
ortamının gerilimin ve problemin olmadığı bilinen bir gerçek… Yaşanan
oluşturulmaya birbirlerini
son olayların korumuştu. Her tarafından
belli güç odakları iki din provoke
arasndaedilmiş
yeni olması
bir dayanşma
çalışıldığını söylemek
çok da yanlış başlanmşt.
uzak Aslnda
bir ihtimal değil. zaten toplumsal anlamda ciddi bir gerilimin ve
olmayacaktır. bilinen bir gerçek… Yaşanan son olaylarn belli güç odaklar tarafnd
Hatırlanacağı üzere Ocak ayında İskenderiye’de bir kilisede yaşanan
olmas uzak
olaylarda da bir ihtimal değil.
Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında çatışmalar
çıkmıştı. Olayların, birkaç hafta sonrasında başlayacak olan halk
hareketinden hemen önce ortaya çıkması gayet manidardı. Şu anda
etkilerinin halen devam ettiği halk ayaklanmalarının yaşanacağını
önceden fark edenlerin böylesi din merkezli çatışmaların patlak
vermesi ve yayılması ile zemini kaydırma çabası içinde olduğunu
düşünenlerin sayısı oldukça fazladır. Bu çatışmaların hemen 20
gün sonrasında ise amansızca çatışan bu iki dini grubun Tahrir
Meydanı’nda beraber yürüdüğü görülmüştü. Dolayısıyla yapay
bir çatışma ortamının oluşturulmaya çalışıldığını söylemek çok
da yanlış olmayacaktır. O zaman işe yaramayan bu kart, bu sefer
şimdiki değişim sürecini baltalamak için yeniden ortaya atılmış
durumda.
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

Geçtiğimiz aylarda USAK’ta da bir konuşma yapan Mısırlı aktivist


Ahmed Zehran, özellikle 11 Şubat öncesi Tahrir Meydanı’ndaki
gösterilerde Hıristiyanlarla ile Müslümanların bir arada hareket
ettiklerini ve özellikle radikal düşünceleri ile bilinen Mısırlı selefi
grupların da gösterilerde yerlerini aldığını ifade etmişti. Zehran
bu durumu şöyle özetlemişti:
13
arada hareket ettiklerini ve özellikle radikal düşünceleri ile bilinen Msrl selefi gruplarn da
gösterilerde yerlerini aldğn ifade etmişti. Zehran bu durumu şöyle özetlemişti:

“Meydanda gösteriler srasnda giydiği çarşaftan Selefi olduğu anlaşlan bir kzn
üzerinde haç ve hilalin birlikte çizildiği bir branda
taşdğn gördüğüm an “Meydanda gösterilerBu
hiç unutamyorum. sırasında
çok
giydiği çarşaftan Selefi olduğu
önemli bir tabloydu çünkü Selefiler Msr’da tamamyla
anlaşılan bir kızın üzerinde
farkl bir düşünce yapsnahaç
sahip radikal birlikte
ve hilalin kişiler olarak
çizildiği
görülürler.”
Ülkede mezhepçiliğin bir branda taşıdığını gördüğüm
siyasi yapılanmada anı hiç unutamıyorum. Bu çok
yer edinemeyeceğine önemli bir tabloydu çünkü
yönelik söylemler
Selefiler Mısır’da tamamıyla
artırılmalıdır.
Son dönemde alevlenen düşmanlk ise düşünce
yine Msr’n
Farklılıklar karşısında farklı bir yapısınaiçsa-
dinamikleri
hoşgörülü ve düzenlemeleriyle ortadan
bir Mısır kaldrlabilir.
hip radikal kişiler olarak görül-
tablosu çizilmesi ürler.”
 Bu anlamda ülkede belirli bir tabana sahip Müslüman
için tüm kurumlar
birlik halinde hareket Sonrol
Kardeşler önemli dönemde alevlenen
oynayabilir. Msr düşmanlık ise yine Mısır’ın
siyasetinde İslam’n iç yeri
önemli bir dinamikleri
olduğunu
etmelidir. ve düzenlemeleriyle ortadan kaldırılabilir.
savunan oluşum bu anlamda Müslümanlarn yatştrlmas yönünde önemli roller
üstelenebilir. Hem Müslüman Kardeşler hem de dini otoriteler benzeri çatşmalar
• Bu anlamda ülkede belirli bir tabana sahip Müslüman
ülkenin diğer bölgelerinde de yaşanmaya
Kardeşler önemli rolbaşlamadan önce
oynayabilir. dahasiyasetinde
Mısır aktif ve yatştrc
İslam’ın bir
duruş sergilemelidir. Ülkedebir
önemli mezhepçiliğin siyasi yaplanmada
yeri olduğunu yer edinemeyeceğine
savunan oluşum bu anlamda
Müslümanların
yönelik söylemler artrlmaldr. yatıştırılması
Farkllklar yönünde
karşsnda önemli
hoşgörülü roller tablosu
bir Msr üste-
lenebilir. birlik
çizilmesi için tüm kurumlar Hemhalinde
Müslüman Kardeşler
hareket etmelidir.hem de dini otoriteler
benzeri çatışmalar ülkenin diğer bölgelerinde de yaşanmaya
başlamadan önce daha aktif ve yatıştırıcı bir duruş serg-
ilemelidir. Ülkede mezhepçiliğin siyasi yapılanmada yer
edinemeyeceğine yönelik söylemler artırılmalıdır. Farklılıklar
karşısında hoşgörülü bir Mısır tablosu çizilmesi için tüm ku-
rumlar birlik halinde hareket etmelidir.

• Aynı zamanda karşıt bir hareketin oluşmaması için Mısırlı


Kıptiler de yaşananlar karşısında uluslararası koruma tale-
Mısır’ın bir hoşgörü binde bulunmamalıdır. Bu tarz bir çağrı geri tepebilir ve
ortamı oluşturup mezhepler arası çatışmaları körükleyerek Mısırlı Kıptilerin
din merkezli
çatışmaların önüne beşinci kol faaliyeti için kullanıldığı söylentilerinin artmasına
geçebilmesi ülkenin sebep olabilir. Bu durum da toplumsal düzenin sağlanmasını
içinde bulunduğu zorlaştıran bir rol oynayabilir.
geçiş döneminin de
sekteye uğramamasını Mısır’ın bir hoşgörü ortamı oluşturup din merkezli çatışmaların
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

sağlayacak önemli önüne geçebilmesi ülkenin içinde bulunduğu geçiş döneminin


unsurlardan biridir.
de sekteye uğramamasını sağlayacak önemli unsurlardan biri-
dir. Böylece ayrım yapmadan tüm vatandaşlara eşit şartların
sağlandığı ve azınlık haklarını koruyan bir ülke portresi çizilebil-
ecektir. Dolayısıyla hareketlenmelerin ilk başladığı ülkelerden biri
olan Mısır, bölge ülkelerine güçlü bir model oluşturacaktır.
14
Gelinen noktada Mısır’daki bu geçiş döneminin sağlıklı işlemesi
diğer bölge ülkeleri için de çok önemlidir. Eğer burada sağlıklı
bir işleyiş olmaz ve ortalık karışırsa diğer Arap ülkelerindeki
mevcut rejimler de varlıklarını biraz daha devam ettirme şansını
yakalayacaktır. Dolayısıyla yaşananların bölgesel anlamda statüko-
dan yana olan güç odaklarının provokatif bir eylemi olduğu ihti-
mali artmaktadır.

Hantal ve geniş bir bürokratik ve askeri sisteme sahip Mısır’da


geçiş döneminde eski sistemden nemalananların halkı galeyana
Halkın iradesinin getirecek, istikrarı bozacak eylemleri kışkırtmaları olağandır.
daha belirgin bir hal Sonuçta ülkede henüz değişmiş bir sistem söz konusu değildir ve
almaya başlamasından monolitik bir yapı da yoktur.
rahatsız olanlar, bu
belirgin halin daha Demokrasinin bugünden yarına hızlı bir şekilde gelmeyeceği
uzun bir zaman
açık. Demokrasisi gelişmiş ülkelerde bile eski statükocu kafaların
sürecine yayılmasını
elbette ki isteyecektir. kışkırtmaları ile zaman zaman provokatif eylemeler olabilmek-
Bu arzu da ister tedir. Daha geçiş dönemini bile sağlayamamış ülkelerde bu tür
istemez toplumsal provokasyonların olma ihtimali daha yüksektir. Sancılı bir süreç
fay hatlarıyla olacağı bölgeyi ve bölgenin girift siyasetini bilen hemen herkes
oynamayı beraberinde tarafından aylardır dile getiriliyor. Bu süreçte halkın sağduyulu
getirecektir. hareket etmesi ve oynanmak istenen oyuna gelmemesi gerektiği
kanat öderlerince çok daha fazla dile getirilmeli. Halkın iradesinin
daha belirgin bir hal almaya başlamasından rahatsız olanlar, bu
belirgin halin daha uzun bir zaman sürecine yayılmasını elbette
ki isteyecektir. Bu arzu da ister istemez toplumsal fay hatlarıyla
oynamayı beraberinde getirecektir.

Benzer oyunlar hem Mısır’da hem de Tunus’ta önümüzdeki süreçte


daha çok görülecektir. Halkın iradesi ve sağduyusu en sonunda
galip gelecektir ancak bu süreç çok meşakkatli ve uzun olacaktır.
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

15
USAK, ulusal ve uluslararası siyaset, ekonomi, hukuk, toplumsal bilimler ve güvenlik
alanlarında faaliyet gösteren bağımsız bir düşünce kuruluşudur (think-tank). Öncelikli
olarak kamuoyunun tarafsız, doğru ve yeterli bilgi ihtiyacını karşılamayı amaçlar. Bu amaç
çerçevesinde özel ve kamu kuruluşlarının, firmaların ve medya kuruluşlarının taleplerinin
yanı sıra, bireysel talepleri de karşılamaya çalışır. USAK’ın yerine getirmeye çalıştığı önemli
amaçlarından biri Türkiye’nin ve dünyanın ihtiyaç duyduğu bilgileri toplamak ve bilgi
yığınları içinden gerekli seçkiyi yapmaktır. İhtiyaç sahibine, ihtiyaç duyduğu anda istediği
nitelik ve nicelikte bilgiyi sunmaya çalışır. Aynı çerçevede bilgilerin değerlendirilmesi ve analiz
edilmesi de USAK’ın amaç ve görevleri arasındadır. Gerekli nitelikli personelin yetiştirilmesi
ve eğitim hizmetlerinin verilmesi, uzmanlar ve uygulayıcılar arasındaki iletişim eksikliğinin
giderilmesi USAK’ın amaçları arasındadır.

Alan çalışmalarına ek olarak USAK kuramsal ve kavramsal alanda da kendisine görevler


düştüğünün bilincindedir. Günümüzde anlaşmazlıkların önemli bir kısmının kavram
karmaşasından doğduğunu düşünen USAK, kavramların doğru tanımlanmasına büyük
önem verir. Özellikle Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı sorunlarda kavram karmaşasının rolü
büyüktür. USAK Türkiye için dünyalı, dünya için Türkiyeli kavramları sunmaktadır.

2004 yılında kurulan USAK merkez binası Ankara Mebusevleri’ndedir. Merkez’de 34 tam
zamanlı akademisyen, uzman ve araştırmacı ile 7 teknik personeli bulunan USAK ayrıca
Türkiye ve dünya çapında 100’ün üzerinde akademisyen, alanında uzman, araştırmacı ve
yazar ile çalışmaklarını zenginleştirmektedir. Bunlara ek olarak anlaşmalı, yarı-zamanlı ve
gönüllü çalışanlar da zaman zaman USAK çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. Staj ve
eğitim programları çerçevesinde her dönemde eğitim vermektedir. Katılımcılar sadece
Türkiye’den değil, dünyanın diğer ülkelerinden de gelmektedirler. USAK bir tür ‘şemsiye
örgüt’ yapılanması modelini izlemektedir. Kendisine bağlı 7 araştırma merkezi aracılığıyla
çalışmalarını yürütür.

USAK doğru bilginin, daha iyi bir eğitimin ve daha iyi bir iletişimin Türkiye ve insanlığın
daha mutlu ve refah içinde yaşamasına katkıda bulunacağına inanır. USAK’ın en temel ilkesi
şudur: “bilgi doğru kullanıldığı sürece güçtür”.
USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu


Mebusevleri Mahallesi, Ayten Sokak, No: 21 06570, Tandoğan, Ankara
Tel: 0090 312 212 28 86 Fax: 0090 312 212 25 84
www.usak.org.tr, www.turkishweekly.net, www.usakgundem.com
16
12
USAK ANALİZ, No: 4, Nisan 2011

USAK ANALİZ, No: 6, Mayıs 2011

17

You might also like