You are on page 1of 173

C a z n a m e

Tunel Glsoy

Bizim nsanlarmz

www.altkitap.com

C a z n a m e
Tunel Glsoy

Bizim nsanlarmz

altkitap - deneme 3

Cazname I
Bizim nsanlarmz Tunel Glsoy ubat 2001 Yayna Hazrlayan: Dzelti: Tasarm: Tasarm Uygulama: zge Baykan zge Baykan Faruk Ulay Murat Glsoy 2001 altkitap ve Tunel Glsoy Yaptn tm yayn haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda yayncnn izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. www.altkitap.com editor@altkitap.com

Yazar Hakknda
O da herkes gibi dodu. Bir farkla; byk bir adam olaca belli idi. Vakit kaybetmemek iin doduu hastaneye onun adn verdiler: Kamil. Kz douran analar isyan edince Kamil onlar iin de bir isim seti ve hastahanenin ad "Zeynep Kamil" oldu. O hastahanede olan douran herkes ocuuna Kamil ismini vermek isteyince ailesi kk Kamil'in ek bir isme gereksinimi olduunu farketti ve ad Kamil Tunel Glsoy oldu. Yl galiba 1951 idi. yi bir bur olduu iin Terazi olmay seti ama hayat boyunca Ko burlar ile ititi. Okumay kendi kendine rendi nk "Aslan Prens" izgi romannn sadece resimlerine bakmaktan sklmt. Bamsz bir karakteri vard, okuyabilmek iin annesini veya babasn bekleyemezdi, onlar okurken duyduklarn ezberledi, kitaba bakarken ekilleri sesler ile badatrd ve sonunda okumay baard. Yazmay ise gerek anlamda 45 yandan sonra bilgisayar kullanmaya balaynca rendi. nce "Jazz" dergisinde, sonra "Yenibinyl" gazetesinin hafta sonu ekinde ve en sonunda da "Boazii Mezunlar Dernei"'nin dergisinde yazd. "Ak Radyo"'nun kapatlmas hakknda kaleme ald yazda Sabah Grubu yazarlarndan birisine dokundurunca gazete yazarl ksa srd. O da kzd, gazeteyi kapattrd. siz kalnca radyo programclna balad ve Ak Radyo'da "Cazname" adl bir program kapt. Halen bu ilerle megul olurken, part-time olarak bir fabrikann yneticiliini yapyor. Bu ikisi arasnda ise... Kadky Maarif Koleji, Robert Academy, birazck ODT, sonra Boazii niversitesi'nin iki ayr blmnde okudu. Yanllkla Mhendis oldu. Bir ok deiik ite alt, ayrld, zaman zaman kovuldu, ama ylmad. Hl ok iyi bir i aryor... Evlendi ama evden kovulmamay baard, ok sevdii bir ei ve kz var. Ama hl spor bir BMW otomobil istiyor. ( imdilik eski bir Toyota'ya, sr ile ruh veriyor.) Yemeklerden patlcann her eidini, dolmann her eidini, kftenin her eidini sever. Kerevizin ise hi bir eidini sevmez. Hi Fi aletlerine -zellikle CD Player'lara- ilgisi var. Spor yapmay, tanrnn kendisine verdii yaratc enerjinin israf olarak gryor. Boyuna gre en az 20 kilo fazlas olduunu, sabrn kaybetmi bir diyetisyenden renmiti. Byynce yazar olmak istiyor ama iindeki ocuk onu hi terketmiyor. Bu yzden de ocuklara yakn olabilecei bir yerde, gzel bir eitim projesinde i bulmak istiyor. imdilik Trkiye Eitim Gnllleri Vakfna bir takm katklar yapmaya alyor. Hayattaki en byk beklentisi mezar tana yle yazlmas: "Kamil Bir insand, yazd, okundu, anlald ve sevildi, Arkas yarn sevgili dostlar, bir varm bir yokmu..!"

Trkiye'den Caz Mektuplar


zge Baykan "Peki siz bir insan anlamak iin onun ilk olarak hangi ynn merak edersiniz? Bizim lkemizde doum tarihi ve okul nemlidir, ou insan kendini anlatmaya byle balar. Falan ylda filan yerde dodu, u okula gitti falanca grevlerde bulundu. Eer lmedi ise kii hakknda, biraz da varsa eserleri liste halinde saylr. Ben bu bilgileri monoton bulur ve hep doum gnnn ardndaki insan merak ederim." Tunel Glsoy'un Osman men'i anlatmaya balamadan nce yazd bu satrlar Cazname'nin olaanst bir zeti. Fazla sze ne hacet. Glsoy hedeflediine tam anlamyla ulam. Yalnzca mziiyle var olan, dinleyiciye yabanclam, ona uzakta bir yerlerden bakan bir mzisyen imaj tamamen eriyor; yerini "herkes gibi" olan insanlara brakyor Cazname'nin rportajlarnda. Okuyucu potansiyel dinleyici olarak mzisyenin kariyerine hzl bir bak atarken, caza kattklarna, rettiklerine saygsn asla yitirmiyor. Bununla birlikte merakl bir yaknlama, zel hayata bir tr topluca burun sokma durumuyla kar karyayz. Ama asla paparazzi merakna dntrmeden. Her bir cazcy biraz daha iyi anlamaya almak iin yalnzca. Sibel Kse'nin evinde geziniyoruz, o da bir yandan Tunel Glsoy'a kek yapyor. Terazi burcuymu, bir de kedisi var: Enck. Yahya Dai'nin kedisinin ad ise obe. Can Kozlu'nun denize byk merak var, "denizin, topran kokusunu" nasl zlediini dinliyoruz ondan. Birka satr aada Erol Pekcan'n kz da babasnn deniz tutkusunu anlatacak. Tunel Glsoy takld ayrntlar yazmas nedeniyle zaman zaman kimi eletiriler aldn sylyor. Ama ona gre, her ayrntnn bir kiiyi anlamakta byk nemi vardr. Bir insann kek, brek yapna bakarak onun mzie ve hayata getirdii yaklamla eitli paralellikler kurulabilir. Bu tr ayrntlarn kiilerin psikolojisini anlamakta temel ilev tadn dnyor Glsoy. Rportaj yaplanlar birletiren en belirgin ortak payda elbette "caz"; ama koskoca bir yaam hemen fark ediliyor ardnda. Her mzisyen farkl bir duyarllk, farkl bir birikim sunuyor. zellikle okuyucuyu kazanl karan ise, yaplan mziin arkasnda ne denli

nsz - zge Baykan

ii

geni bir altyapnn, ne byk bir donanmn yattna tanklk etmektir. Trkiye'de cazn geliimine byk katk salam bu insanlar lkemizde cazn konumu ve gelecei adna da son derece ufuk ac tesbitlerde bulunuyor; kaydedilen gelimeleri imdiye dek yaplm olan ve hali hazrda sregelen sorunlarla birlikte ele alarak yeni yetien caz mzisyenlerine de yol gsterici oluyorlar. Tunel Glsoy'un, kitapta toplanan yazlar ileride yazlacak bir Trk Caz Tarihi iin ok nemli grmesi bouna deil. Her biri son derece byk bir belge, her biri derin bir yk. Bu ykler iinde de en can alc olanlar Ayten Alpman, Erol Pekcan gibi duayenlerin biyografileri gibi grnyor. zellikle bu kuaa ait biyografiler Trkiye'nin yakn tarihinin de byk tanklar. Daha gen olmalar asndan yeni diyebileceimiz kuan rportajlar ise, lkemizde cazn yeni oluumlarn grmek asndan heyecan verici. Caz mzisyenleri "caz"la zdeleen bir yaama biiminden kaynaklanan ne gibi ortak zelliklere sahipler? Mzisyenlere ikin bir "cazc" kimliinden sz edilebilir mi? Caz nasl tanmlanabilir? Snrlar nerelere uzanr? Bu sorularn yantlar da satr aralarnda kefedilmeyi bekliyor. Cazn binbir renkten mzikle kesitii bu corafyadan yetimi mzisyenlerin, itenlikle, Tunel Glsoy'un szleriyle "byk bir sevgi ve sayg"yla kendilerini anlattklar "Cazname" portreleri, hepimize yaam yolunda son derece salam pusulalar sunuyor.

indekiler
Arto Boyacyan Akn Ersunan Ayten Alpman Can Kozlu alayan Yldz/ Ouz Bykberber Erol Pekcan mer Demirer Kamil Erdem Kent Mete Kerem Grsev Mehmet Sanlkol Meral Gneyman Neet Ruacan Okay Temiz Osman men Sibel Kse mit Aksu Yahya Dai Yldz brahimova 8 17 23 37 51 56 63 74 79 85 95 97 107 118 131 135 145 149 162

SUEHRL BZM ARTO


Baz insanlarla hi tanmam olsanz da onlar ok iyi tanrsnz. Mesele fiziksel olarak tanmann da tantrlmann da ok tesindedir. O insan zaten sizinledir, fiziksel tanmanz ancak i birikiminizin daha youn olarak ortaya kmasna sebep olur. te, Arto da byle bir insan. Kamil Erdem ile yapm olduum tatl bir sylei srasnda bana sylemi olduu szler aklma geliyor. "Jazz uluslararas bir sanat ise beenilme platformu da tm dnya olmaldr." Tabii o zaman beenilme kriteri de yerelden kresele doru hem geniler hem de zorlar. Bu platforma kmak da zordur, orada kalmak da zordur; yrek ister, inan ve sabr ister. te, Arto byle bir sanat. Onu dinlemitim ama konserine gidememitim. Getiimiz Ekim aynda yaplan Akbank Jazz Festivali aradm frsat bana verdi. Arto sahneye yalnz kmad tabi. Yanndaki grubu dnyaca tannm bas Marc Johnson ve gitarist Wolfgang Muthspiel ile sahneye ktklar zaman tm salon oku ile onu alklad. Tabii "Arto'nun Grubu" ifadesi aslnda hem doru hem de yanl. yle ki: Grup aslnda "Right Brain Patrol" olarak anlyor ve ille de yle bir tanmlama gerekirse grubun lideri Marc. Ancak stanbul'da durum deiikti. Arto ev sahibi olarak sahneye kmadan nce dostu Uur Ycel onu biz dinleyicilere "bizim Suehirli Arto" diye takdim etti. Ho bir durum oldu; Arto, bizim Ferikyl olumuz Arto, Amerika'ya niversiteye gitmi de yaz tatilinde ailesini grmeye gelmi bir Trk ocuu: Onu evladmz olarak barmza basyoruz. Marc ve Wolfgang da olumuz Arto'nun snf arkadalar, Arto onlar memleketine tatil yapmaya arm. O geceyi en gzel Sadettin Davran Yeni Yzyl'daki kesinde anlatt: "Arto mzikte ok yol ald. Arkadalar ile sahnede kocaman bir

Cazname I- Tunel Glsoy

ate yaktlar. Herkes snd. Anadolu ninnileri syledi Arto. CRR'deki tek konserlerine gelenlere kendi elleriyle yapt mzii ikram etti. Ilk, yeni salm st gibi taze bir mzikti. Duygusal gerilimini byk bir ustalkla korudu." Konserden sonra kuliste de durum ayn oldu. Arto'nun odasnn ii ve d adam doluydu. Bir ara Marc Johnson odann nnden kontrabas ile gemeye alrken Arto ile bir iki sz ettiler. Kimse onunla ilgilenmedi. Wolfgang ile ortalarda yoktu. Tm ilgi Arto zerineydi. Sevgili Hlya Tuna sayesinde Arto ile tanma ve bir randevu almay baardm. O gece nasl geti hatrlamyorum. Taksim'in Talimhane semtinde Feronya Oteli'nin 715 numaral odasnda grtk. Odaya ilk girdiimde benden nce onunla grenler henz kmamt. Arto onlara son szlerini sylerken ben dikkatle oday inceledim. Bildiimiz bir otel odasyd, sradan; her ey olmas gerektii gibi, hibir ilgi ekici ey yok. Arto sabahtan beri kapal gie oynadndan yata henz yaplmam. Aslan ininden belli olur derler. Bir insann odas bir gecelik kald bir otel odas olsa bile kiiliinden bireyler yanstr. Yatan zerinde kavala benzeyen bir alet ve kemeneye benzeyen ikinci bir alet dikkatimi ekti. Ba ucunda ylesine atlm paralar grdm. Kredi kartlar ile ok bark olmadn dndm. Odasndaki kk masann stnde ise bir dolu kaset ve Almanya'da yaayan bir baka Trk ocuunun yapm olduu CD vard. Ayakkablar yoktu. Odann bir kesinde konserde de giydii backlar boncuklu Adidas spor ayakkablarn grdm. imden glmek geldi, acaba bizim kz bu modeli beenir miydi diye aklmdan geirdim. Onno Tun'un ans ve havas odaya sinmiti. Arto'nun aabeyi iin yazm olduu bir yaz aynaya ilitirilmiti. zerindeki tirtn stnde ONNO yazyordu. Kendime yakn bir koltuk bulup oturdum ve bir futbol ma kadar sren ancak devre aras olmayan konumamz yaptk. Scack bir insan bu Arto. Tpk sahnede olduu gibi, ak, iten ve mtevaz. Dnyann nde gelen perksyonistlerinden biri ama tm davranlar ve konumalar ile bizim insanmz, stanbul'un Feriky mahallesinden kardeim Arto.

Cazname I- Tunel Glsoy

10

Ona "siz" demenin ok garip kaacan hissettim ve dorudan "sen" diye hitap ettim. Hi yanlmadm hemen anladm. Konumamzda birok konuya orasndan burasndan deindik dokunduk. eri girmeden nce hazrlam olduum sorular vard ama konuma balaynca uup gittiler. Ne bir programmz oldu ne de bir planmz, tpk jazz gibi doalama. Zaten Arto gibi bir jazz sanatsna da bu yakmaz m? Ondan bir gece evvelki konserini tarttk. Kendisini Amerika'da okuyan olumuzun eve geliine benzetmemi glerek karlad. Tebihte hata olmaz, hatasz da tebih olmaz ama hissettim ki benzetmemi aynen kabul etti. Kendi konserlerinin gzel olmasn biz dinleyicilerin gzel olmasna balad. "Dinleyicinin gzelliinden biz gzel olduk, bizim bu gzellikten yarattmz enerji de dinleyiciye geti" dedi. Ev sahibi gibi davranmasndan bahsettim, gld. "Amerika'da konser verseydik Mark konuacakt, Viyana olsayd sz Wolfgang'a derdi" dedi. Tabii ki grubun dier elemanlarnn da aynen onun gibi dndklerini sylemeye gerek yok, bunu zaten hissediyorsunuz. Aralarnda sevgi ve kabulden kaynaklanan smsk bir dayanma var. Marc Johnson Jazziz dergisinde kendisi ile yaplan bir syleide bu olay yle anlatyor: "mzn almasnda demokrasi esas girdimizi tekil eder. Her birimiz mzie kendi z katksn yapar. Arto'nun stanbul'dan gelmesi ve etnik gemii bir girdidir. Wolfgang Avusturya'nn zengin klasik mzik geleneinden gelen birikimini katar. Ben de hem 1960'larn rock, fusion dnyasndan hem de klasik jazz geleneinden gelen bir birikim ile mziimize katlrm. Evet biz bir jazz grubuyuz ama kavram olarak bunun da tesine geiyoruz. Bizler aslnda jazz lisan konuan, jazz'dan gelen emprovizrleriz." Arto dergiden kendisine okuduum bu szleri kabul etti ve konumaya devam ettik. Jazz nedir? Arto bir an dnd ve: "te en zor soru bu, nk cevab hem yok hem de ok." dedi. Arto ncelikle jazz' Amerika'nn etnik mzii olarak gryor. Bu tanmlamadan baknca AkVeysel'i de jazz olarak grebiliyor ama bunun tesinde zel bir ifadesi de var. Jazz' bir insann yaad hayat ses haline getirmesi olarak tanmlyor. Kendi mziini de yirmi sekiz yllk

Cazname I- Tunel Glsoy

11

tecrbesinin ses halinde ifadesi olarak gryor. Ancak bu noktada bir eye dikkatimi ekiyor. "Bugn jazz bir pazar rn haline geldi. Madem jazz yaanan hayatn ses getirmesidir, o zaman 1996 ylnda 1950'lerin yaanm ve ses haline gelmi eylerin bugn tekrar ses haline getirilmesi mmkn deildir, John Coltrane bugn yaasayd baka trl alard." diye devam ediyor. Klasik mzikte durumun daha farkl olduunu vurguluyor. Onlarn kalplar iinde kalmasn yaptklar iin tabiat olarak gryor. Ancak unu da sylyor. "Klasikiler ile alacaksan onlar byle kabul etmelisin ve onlar deitirmek yerine kendini deitirmelisin." Bu noktada bence ilgin bir tartma konusu ortaya kyor. Ancak bu tartmay lkemizin jazz mzisyenlerine brakyorum. unu syleyebilirim: Arto mzii hep ileriye giden bir sre olarak gryor (Miles Davis'i anmamak mmkn m?). Kalplamann gelimeyi durdurduunu ve mzii ldrdn dnyor. Devam ediyoruz: "Mziin gzellii ve esas sayg, sevgi ve drstlktr." diyor. Kendisinin dnya jazz'nda kabul edilmesini de yapt ii sayg, sevgi ve drstlk ile yapmasna balyor. stanbul'daki konserde kendisine gsterilen ilginin sebebini bir de byle yorumluyor. Gene hayata ve mzik ile balantsna dnyoruz. "Mzik hayatmn sesi ama hayatm deil." diye devam ediyor. Ancak mziin iine girdike hayatnn mzik olduunu da ilave ediyor. "Jazz bir yaam biimidir" szlerime yrekten katlyor. Arto'ya gre "her eyin balangc insan olmak". "nce insan sonra Trk olursun, nce insan sonra Ermeni." diye ilave ediyor. "Enstrman deil, onun arkasndaki yaratc beyin esastr." diyor. "Bak ite ad zerinde enstrman. Ne ifade eder ki tek bana; bir insan onu eline almadka". Bu arada yatan zerindeki kaval gsteriyor. Kendisine hediye edilen bu kaval akam al aklma geliyor. Arto'nun nefesi ile canlanan o kaval dnyorum. Sonra aklma konserde Arto'nun sahnede davul niyetine ald dz masa geliyor. Haydi, masay ben de dier davul heveslileri gibi iyi kt alarm, diye dnrken Arto sahnede anamn tenceresine su doldurup alnca pes etmitim. Arto o iten gelen scakl ile devam

Cazname I- Tunel Glsoy

12

ediyor: "Enstrman ancak bir aratr, ama mzik yapmak ise esas olan enstrmana hayat ve anlam veren arkasndaki beyindir. Yoksa, diyor, ayya ceket giydirsen gene ay olarak kalr." Bir Rus ataszn hatrlyorum: "sizi ceketinize gre karlarlar, bilginize gre arlarlar". "Zaman insann sahip olduu en kymetli eydir" diyor. "Zaman en modern, en taze eydir" diye devam ediyor. "Ama zaman ayn zamanda en hzl kaybettiimiz ve srekli akp giden bir ey. Zaman yaamasn biliyorsan yavalatabilirsin, mmkn olan ancak budur. Ama durdurmak mmkn deil. Yaama ise yrekte olmal. Nasl ki beyin cansz enstrmana hayat verebiliyor ayn ekilde de yaayan yrek de beyne ruh veriyor ve anlam kazandryor. Sonuta insan yaamdan kaynaklanan bir yrek, bir beyin ve enstrman ile birlikte birikimini da vuran bir varlk. Hepsi i ie ve hepsi birbirinden kaynaklanyor. Peki bu arkn atei nereden geliyor. O da insann umudu. "Umut yoksa hibir ey yoktur." diyor. Konumaya devam ediyoruz, ben de en az onun kadar konuuyorum, sanki o benim ile rportaj yapyor. te, diyor, jazz budur, bir sohbet, bir duygu, bir paylam. te urackta konuuyoruz, bir hazrlk yaptk m bunun iin, yapmadk ama konuabiliyoruz. "Jazz insann iindedir, enstrman almak ise onun fiziksel olarak bir ifadesidir." (Tabii hayatmda bu kadar heveslendiim halde jazz alamayacam dnrken birden ben de kysndan kesinden jazz'c olunca ok mutlu oluyorum. Byk bir insan bu Arto, Mevlana gibi bir yrei var, herkese ak, herkesi seven ve herkesi yreklendiren). O konuuyor ben soluk almadan dinliyorum. "Jazz, mzik denen ummanda kck bir para, mzik jazz'dan byk, tpk insanln her eyin stnde olmas gibi. Saygl dnce nemli, karsndakini sayg ve sevgi ile kabul eden herkes sanatdr. Enstrman da insan dili gibi sanat iin bir ara, almak ve sylemek de insann iinde olan sanatn fiziksel olarak performansdr. Sanat olan insan nereden hangi etnik kkenden olursa olsun anlaabilir nk karsndakine sayg ve sevgi ile yaklar". aryorum. Karmda kendi hayat felsefesini ok gzel ifade eden bir insan olduunu gryorum. Durmuyor, devam ediyor. "Yn vermek en tehlikeli eydir. Ben yn gstermem. Herkes kendi istedii yn grsn ve gitsin. Bir insana en ok verebileceiniz ey sevgi ve saygdr. Bir insann sizden isteyebilecei en ok ey de

Cazname I- Tunel Glsoy

13

sayg, sevgi ve drstlkte yardm istemektedir. Kalan insann kendisinin baarmas gereken eyler". nsana nelerin yn verebileceini irdeliyoruz, konu kitaplara ve okumaya geliyor. Bu konuda da unlar sylyor: "Kitap da mzik gibi insann kendini tanma ve gelitirme serveninde bir ara. Ancak tm medya aralar gibi kitabn da arkasnda kim var tanmak lazm. nsanlar medya aralarn ahsi komplekslerini ve fikirlerini empoze etmek iin ara olarak kullanabilirler. Yazlan ve okunan kitaptan insan tanmak mmkndr." Tm bu fikirleri hangi okulda rendiini merak ediyorum. Ferikyl bir ayakkab tamircisi olan babas bilge bir kiilie sahipmi. Babas onu okula gndermemi ama birgn ocuklarn okula gndermesi iin kendisine bask yaplnca kzm ve dkkann ak olan kapsn gstererek barm: "te okul!" Kk Arto sokaa bakm ve okulu grememi. O an babasnn ne kastettiini anlam, gerek okul sokaktr, gerek okul sokak ile simgeleen, yaanan hayattr. En ar ey kendine kar drst olmak, kendi gereini kabul etmek. Hepimiz insan olarak gereklerden, onlarla yzyze gelmekten korkuyoruz. Yanl yapmaktan korkmuyorum, yanllklar bizim tecrbelerimizdir ve bizleri dier insanlara yaklatrr. nsan ancak yanllar ile dorular renebiliyor. nsanlar kendileri ile ilgili birok eyi kendileri semiyorlar, doduklar yer, milliyetleri, dinleri, anneleri, babalar. Ama seebildikleri eyler de var. nsan dostlarn seebilir. Sahip olduumuz eylerin kymetini bilmek de ok nemli." Bu noktada kendi gemii ile ilgili bir ip ucu veriyor. "Mzisyenler yaptklar ie sayg duymadklar ve yaptklar iten zevk almadklar iin Trkiye'den ayrldm." Bugn de byle mi, fazla bir ey sylemek istemiyor. Derken imdi yaad yer olan Amerika hakknda konuuyoruz. "Amerika bana sabr, sayg ve insanlar olduu gibi kabul etmeyi ve sevmeyi retti. Orada ok mutlu muyum bilemem ama Amerikan topra ile iliki kurmakta zorlanyorum, ancak benim kendi problemim. Toprak ile btnleemiyorum ve tabiata inemiyorum. Bizleri ayran doduumuz yerlerdir. Her insan doduu topran karakterini temsil eder. Doduun topraktan uzak olmak insan kstlyor. imdeki kompleksleri atamyorum, iinde yetitiim sistemin bana verdii

Cazname I- Tunel Glsoy

14

kalplar kramyorum. Yoksa Amerika'nn bana kar bir nyargs yok. Dnyalym, diyebilmek iin iindeki kompleksi yenebilmen lazm. Benim dnyam btn dnyadr demeye alyorum, bu duyguya yakn yayorum." Ne kadar orada yaasa da Arto'nun kklerinin ve yreinin burada olduunu hissediyorum. Aka sylemese de satr aralarndan bu okunmakta. Konumaya devam ediyoruz ve ben yeniden dnmeye balyorum. "Farkl olabilmek esas gzelliimizdir ama farkllk g olarak kullanldka kt oluyor. Tek tip olunca kontrol de ok kolay olur ama esas gzellik farkllklarn armonisinden kar. Fasulye ve pirin ayr eylerdir, i olarak yan yana yenemezler, ancak pitikten sonra tm dnyann fasulyeleri ile gzel bir armoni oluturur (Trklerin milli yemeinin kuru fasulye pilav olmas herhalde tesadf deil). Milliyetilik ve din insann kalbinde kalmas gereken ahsi eyler. Ben buralym ve bu lkenin insanym. Ne kadar uzak yaasam da buradan hi kopmadm. Ermeni olmaktan hep gurur duydum. Ermeni olduum iin ben ve aabeyim bir bask ve sknt hissetmedik. Zaten Onno'nun cenaze treni de Trkiye'nin onu nasl barna bastn gsterdi. Drstz, ismimizi deitirmedik. Onno, Orhan olmad. Ayrlklarmz var ama gittiimiz yol ayn." Karmda konutuka Arto beni bir keden alp bir baka keye gtryor. Biraz aryorum, biraz dnyorum, ama en nemlisi onun akl ve scaklndan etkileniyorum. Zaman akp geiyor, biz Arto gibi becerikli olup u syleinin zamann yavalatamyoruz. Gene de ona son bir sz ve ya Trkiye'de yaayan insanlara bir mesaj olup olmadn soruyorum. yle diyor: "Kendinize ve birbirinize kar drst, saygl ve sevgi dolu olun. Enerjiniz varsa bunu bireyleri yok etmek iin harcamayn. Bakn bugn en kymetli ey temiz hava ve temiz su oldu. Enerjinizi temiz hava ve temiz su iin harcayn. nsann tek gerek ihtiyac bunlar. Meselenin tam zne inerseniz bunun byle olduunu greceksiniz ve bu dil, din, rk, sosyal ve ekonomik snf ayrmakszn herkes iin aynen geerli. Yllar sonra stanbul'a dndm, grdm ki Arnavutky'den artk denize giremiyoruz. ok zldm. Madem denizleri bu hale getirecektik, o zaman neden bu vatan iin kanmz dktk ki."

Cazname I- Tunel Glsoy

15

Sonunda zaman bitti, odasna dardan gelen telefon sesleri sklat. Onu dier insanlarla da paylamak gerektiini zlerek de olsa idrak ettim. Kendisi hakknda merak ettiim birtakm baka eyleri sordum ama her eyi renemedim. Arto aslan burcu, evli ve iki ocuu var, kars da bir melez. Amerika'da, New York'da, Manhattan'da yayor. Bu ksmda yaamann her yere kolay ulam asndan kolaylk olduunu belirtiyor (Amerikal olmak ile New Yorklu olmak farkldr, bunun iin zellikle belirtiyorum. Fark merak edenler Serdar Turgut'un yazlarn okusunlar, ben onun yazlarndan rendim). Okulunu, mzik d hobilerini, sevdii yazarlar, tuttuu takm ve daha birok eyi renemedim ama iimden hissettim. Zaten bunlar renmemin de pek nemi yok. Ancak Amerika'ya gitmesinde ve bugnk kltr birikiminde rahmetli Onno'nun ok byk bir destei ve tevii olmu. Bu ok ak. lerisi iin planlarnda rahmetli aabeyi Onno iin yapmak istedii bir CD var. Night Ark grubu ile de stanbul'a gelecek ve Onno iin alacaklar. Onno Arto'nun iinde hep kalacak olan bir ac ve zlem. Konserde de sylemiti "iler eskisi gibi deil". Ondan ne zaman bahsetse sesi kslyor, durgunlayor. Bu noktada da gene Sadettin Davran'n konser hakkndaki yazsna snyorum. "Her konserin bir tasarm vardr. Paralarn seimi, sras, takdimi; neredeyse icrann kendisi kadar nemlidir. Her konserin bir yks vardr. Hibir konser bir dierine benzemez, hibir konser balad gibi bitmez. Her konserin sonunda mzisyenler de dinleyenler de kendilerini konser ncesinden farkl hissederler. Araya mzik girmitir". stanbul'daki konser de Marc Johnson'un popler bestesi "Samurai Hee Haw" ile balamt. Konserin son parasnda Arto davulun stne kurunca melodi alan birka oyuncak brakt ve onlar hala alarken sahneyi yavaa terketti. Marc ve Wolfgang o giderken hala alyorlard. Arto ise ocuklarn gzel masallar ve ninniler ile rahatlatarak uyutan bir anne gibi bizi brakt ve gitti, ta ki gelecek stanbul seyahatine kadar. stanbul'daki syleimizde onunla konuurken de bir baka konser yaam oldum, mzikal deil ama felsefi. Araya bir eyler girdi, ikimiz

Cazname I- Tunel Glsoy

16

de farkl hissettik. Konuma bittii zaman ikimiz de ayn insan deildik, deitik. Bu syleiyi yaparken teyp kullanmadm, szleri tam sylendii gibi yazamam olabilirim, yanl anladklarm veya yazdklarm olmutur, doru anladklarm da... Zaten Mevlana'nn dedii gibi "ne kadar sylersen syle, karndakinin anlayabildii kadardr sylediklerin". Ben de umarm Arto'yu doru anlayabilmiimdir. Zaten amacm da Arto denen bu dnyadan sizlere empresyonist bir rzgar estirebilmekti.

17

AKIN ARSUNAN VE ETHNO KARMA PROJECT


Bazen insan aalara bakarken orman gremez, derler. Bu sz detaylara bakarken btn gzden karan insanlar iin sylenir. Ama bir gn benim iin bunun tersi de oldu. Ormana bakarken aalar gremediimi fark ettim. stanbul Caz Festivali iin bastrlm olan kk bir brorde yle yazyordu: "Akn Arsunan son zamanlarda caz sahnemizde adndan ska sz edilen bir piyanist/besteci. Ethno-Karma Project'in mzii, modern jazz ile dounun etnik gelerinin ustaca harmanlanm cokulu bir sentezi." Sonra Akn ile beraber alan mzisyenlerden bahsedilmi. Biletler sekiz milyon lira ama indirimli tarife de var. Kck bir fotoraf, dokuz glmseyen mzisyen, sevgili kardeim enova lker Akn'n arkasndan trompetini havaya kaldrm. Yabanc bir gz baksa hangisinin bu projenin yaratcs olduunu bile fark etmez. Cmleyi tekrar okudum. Adndan ska sz edilen piyanist besteci, cokulu sentez falan filan. Peki ne dersiniz, bu cokulu sentez durup duruken gkten mi indi? "Gnn birinde jazz mziinde bir milyon dolar yapmak isterseniz nce iki milyon dolarla balamanz gerekir." Akn Ersunan ile konumamz bana syledii bu cmle ile balad. stelik iinde bulunduumuz ev de insana byle bir balang yapm olduu havasn veriyordu ama konumamz bittiinde farkl dnecektim. "46 yandaym. 1972'de Trkiye'den ayrldm ve yeni dndm. Uzun yllar yurt dnda bulundum.

Cazname I- Tunel Glsoy

18

Tm ailem mzisyen. Daym ve amcam saksofoncu. Babam trompet, piyano ve kontrbas alyor. Ablam Amerikada oturuyor, o da piyano retmeni. Aabeyim tromboncu. Ailemde herkes mzikle ilgili. ocukluumuzda evimizde ok ilgin bir kltr sentezi vard. Babam jazz alard. Ablam klasik mzik ile ilgilenirdi. Aabeyim rock and roll'cuydu, annem ise Trk Klasik Sanat Mzii ile ilgilenirdi. Ben herkesin ayn anda prova yapt byle bir evde bydm. Ben de be yamdan itibaren hep bir eyler alardm. Piyano renimine evde baladm. Ankara Devlet Konservatuar'nda okudum ama okulu bitirmeden ayrldm. Erol Erdin dnem arkadamd. Sonra yurt dnda gidecek okul aradm. Bir yandan da piyasada almaya balamtm. lhan Feyman Klp'te altm. Zamanla gnde ayr yerde almaya baladm. Gndzleri matinelerde, geceleri dn salonlarnda alyordum ve gece yarsndan sonra da pavyonlarda alarak gn bitirirdim." Ama bir gn gelmi ve Akn yurt dna gitmi. Bu yllarda birbirinden ilgin deneyimleri olmu. Almanya'da mzik renimi grecei bir konservatuar aray, Turan Eteke Orkestras'na katl, sve'e yerlemesi, burada Flamingo adl bir grupla almas ve onlarla beraber altn plak al, hepsini dn yaanmasna heyecanl bir ekilde anlatt. Ama bana gre en nemli ey onun alt sreler boyunca her zaman mzik renimine byk bir ciddiyetle devam etmesi ve bundan gurur duymas: "sve'in nemli bir mzik okulu olan Semus'a devam ettim ve ileri piyano dersleri aldm. Hocam Carl Axel Hall hem klasik hem de jazz mzii konusunda iyi bir mzisyendi. Dnya ekeri bir insand. Bir sene rencisi oldum. Klasik piyanoyu ve Debussy'i o bana sevdirdi." Aknn hayatnn bundan sonraki blmnde kendi kurmu olduu jazz fusion grubu Illusion, sveli arkc Lil Babs'a ve Birlemi Milletler kltr bykelisi Aria Sayoma'ya elik ettii konserler var. Ama bir gn ald bir davet yaamn deitiriverir. "Bir gn rahmetli Erol Pekcan beni arad ve Trkiye'de bir jazz klbnde almam istedi. Ben on be yldan beri Trkiye'den uzaktm. Arada srada tatil iin geliyordum ama kesin dn yapmamtm.

Cazname I- Tunel Glsoy

19

Telefonu kapattktan sonra iimde Trkiye'nin anlarn duymaya baladm. Geldim ve Yeniky Bilsak'ta almaya baladm. Bu arada kendim de bir orkestra kurdum ve jazz almaya baladk. Levent Yksel, Sertap Erener, Fatih Erko. Bu ekilde 1990'lara geldik. TRT mzikleri, TV Show'lar, Sezen Aksu, ve daha bir yn pop mzisyeni ile birlikte altm." Ama Akn iin yurt d yaant henz bitmemitir. Arada bir mzik almalar iin Amerika'ya da gidip gelmektedir. Sonunda temelli olarak oraya yerlemeye karar verir ve 1991'de bunu gerekletirir. Amerika'da da onu youn bir mzik yaam beklemektedir. Film mzikleri, dkmanterler, kayt stdyolar, gece klpleri derken bu sefer de baka bir nl arkc olan Perry Austin ile yollar kesiir. Beraberce gzel almalar gerekletiriler ama gn gelir bir kere daha doduu yere dnecektir. "Trkiye'ye 1996'da dndm. Rahmetli Onno Tun ile ortaklk yaptm. Baz prodksyonlar yaptm. Zuhal Olcay ile yapm olduumuz almay ok beenirim. Sezen Aksu ile altm. Manhattan'n telefon blge kodu olan 0212 adl bir mzik grubu kurdum. enova lker, Levent Altnda, Aycan Teztel, Volkan ktem. Backstage'de altk. Grafiimiz yava yava ykseldi. nce jazz ile ayor ve standartlar alyorduk, sonra Latin'e, Fusion' a geiyorduk." Ben Akn' ite bu almalar srasnda tanmtm. 0212 gerekten ok iyi bir gruptu ama altklar klp ile anlaamadlar ve daldlar. Ama Akn iin bu yeni araylarn bir balangc oldu. Bu noktada bana lkemiz hakkndaki dncelerini anlatt: "Uzun yllar ayr kaldm Trkiye'yi ok zlemitim. Yurt dnda yaamak ne olursa olsun ok zor. O lkenin dilini ok iyi konusanz bile insanlar farkl, kltrleri farkl. Ben yurt dnda her zaman yaadm lkenin A Takm mzisyenleri ile altm. Bu insanlardan ok nemli bir ey rendim: paylamay. Bana gre insan bakalar ile paylamak ve onlara haz verebilmek iin mzik yapmal. Paylamadan mzik olmuyor."

Cazname I- Tunel Glsoy

20

Bana gre bugn Trk Pop mzii denilen mziklerden zehirlenmi gen bir nesil var. Doktor nce onlara bir sakinletirici vermeli ki rahatlasnlar. Sonra gerek mzii dinlemeye balasnlar. Trkiyede jazz mzii dinletebilmek iin yanna bir rahatlatc koymak lazm. Kltr olarak jazz mziine uygun bir "background" umuz yok. Biz tek sesli mzikle yetimi bir milletiz. nsanlar ile buluabileceiniz bir platform lazm." te bu platformda buluma kavram Akn Arsunan'n yeni projesinin temelini oluturuyor. "1998'de sadece ticari mzik yapan kiiliimden syrlarak derin bir z eletiri yapmaya baladm. Yirmi be yl kadar gerilere gittim, o zamandan beri neler yaptm tarttm ve sonra mzie yeni bir bak as ile dnmeye karar verdim. Tekrar piyano almaya baladm. Ama bir de yaamn varolma izgisi var. Ailenizi geindirmeniz gerekiyor ve bunun iin de para kazanmanz lazm. Mzik ve var olma izgisinin doru bir ekilde dengelenecei bir proje dnmtm. Bu arada yllardr beraber olduum arkadalarm Levent Altnda ve Aycan Teztel'in destei ve srar ile tm dncelerimi harmanlayan Etno Karma projesini hazrlamaya baladm. stanbul Jazz Festivali yneticisi Grgn Taner ile buluup projemi atm, o da enteresan buldu ve festival srasnda bir konser verdik. Sahnede on kii oluyoruz. Levent Altnda tenor ve soprano saksofon ve Aycan Teztel tulu alglar ve trombon alyorlar. enova lker ve Halil brahim onlara trompetleri ile katlyorlar. Eylem Pelit bas, Stk Srtlanolu ise gitar da bize katlyorlar. Bir de etnik enstrumanlarmz var. Bunlardan ilki Ertan Tetik'in duduk'u. Mehmet Akatay, Hamdi Akatay ve Cengiz Ercmer etnik perksyon grubunu oluturuyorlar. Kavrammz "Dou Jazz" yapabilmek. Bakn Kuzey Avrupa lkelerinde "Nordik Jazz" diye kabul edilen bir jazz var. "Amerikan Jazz" da var, peki o zaman niye stanbul gibi dou ile batnn bulutuu bir yerde Dou Jazz' diye bir ey olmasn ki.

Cazname I- Tunel Glsoy

21

Tabii bu ok zor bir i. Aslnda biz anslyz. Trkiye'de yaayan insanlar olarak hem douyu hem de baty hissedebiliyoruz. kisi de iimize ilemi. Ama bu ans ayn zamanda iimizi zorlatryor nk bu ikisi arasnda bir denge oluturmak ok zor. lk nce enteresan bir tat yaratacaksn, sonra da hem dou kltrnn, hem de bat kltrnn insan bu tad ayn keyfiyle yiyebilecek. Ayrca byle bir sentezde ne dou, ne de bat birbirinden bir eyler alm olacak. Ben Avrupa'da ve Amerika'da insanlar nasl mutlu edebileceimi biliyorum ama Trkiye'de bunu baarabilmek ok zor. Baka lkelerde mzikte boyut varsa burada dokuz boyut var. Bir kere Trkiye'de her eye ramen uluslararas bir jazz kltr var, balang noktas bu. Sonra bunun zerine Anadolu'da asrlardr birikmi olan derin dou kltrn katacaksn. Ortaya kan tm boyutlar hibirini ayrmadan ayn zenle besleyeceksin, yoksa hemen lrler. Byle bir yaklam tabii ki ilk defa denenmi olmuyor biliyorum. Ama imdiye kadar yaplm olan deneylerden de iyi netice alndn dnmyorum." te bu noktada tm jazz mzisyenlerine sorulan ama onlarn yantlamay asla sevmedikleri soruya sra geliyor. Peki jazz nedir ? Akn da bu konuda bir istisna deil. Uzun uzun dndkten sonra bana dncelerini aktard: "Jazz ey be aabey Kalbinin ii, yaadn her ey, sevin, zulm, etrafmzda olan tm eyler, tm bunlarn ifadesi, anlatm, bir dil, kelime kullanlmayan bir dil ve her eyden nemlisi jazz zgrlktr Ethno Karma Band siz bu satrlar okuduunuzda byk bir ihtimalle stdyo kaytlarn bitirmi ve albm almalarna balam olacak. Akn Arsunan'n Ethno Karma Band'n dnda da ilgin almalar var. Amerika'da balam olduu senfonik mzik almalarna Trkiye'de devam etmek istiyor. Bir baka projesi de baz jazz standartlarn kendi hissettii ekilde yeniden dzenleyerek almak. Bu bir trio almas olacak ve

Cazname I- Tunel Glsoy

22

seslendirilecek paralar arasnda "Take Five", "Autumn Leaves" ve "Bridge Over Troubled Water" da var. Akn kendi almalarnn temel anlayn da u szlerle ifade ediyor: "Kimseye benzememeye, kimseden kopya ekmemeye alyorum. Yirmi drt saat mzik ile yayorum. Benim iin hayattaki her ses bir mziktir. Aslnda doada her ey var. Yazdmz mzikler de doada var, ve biz doada zaten var olan yeniden yazyoruz. Bir krk alt yl daha yaayabilir miyim bilmiyorum, artk zamanmz azalyor, insanlara daha hzl erimek istiyorum. Bu yzden daha avant- garde olabileceim halde olmadm. Yaam felsefem herkese ok sayg, herkese ok sevgi olarak ifade edilebilir. Ancak unun da farkndaym: Trk mzisyenlerinin birbirleri ile skntlar var. Her biri ok zel ve duygulu kiiler, ama herkes ok skntl. Ben bu konuda baz olumlu eyler yaplabileceine inanyorum. nsanlar arasnda kurulmas gereken daha bir ok kpr var. nsanlar ortak projeler evresinde toplamaya alyorum. leride iyi mzik yapan bir mzisyen, iyi bir arkada, ve dostluu iyi paylaan bir insan olarak hatrlanmak isterim." stanbul Caz Festivali iin bastrlm olan kk brorn bir kopyasn Akn Arsunan'n evinin zemin katndaki stdyosunda da grdm ve tekrar okudum: "Akn Arsunan son zamanlarda caz sahnemizde adndan ska sz edilen bir piyanist/besteci. Ethno-Karma Project'in mzii, modern jazz ile dounun etnik gelerinin ustaca harmanlanm cokulu bir sentezi." Demek ki cokulu sentez gkten inmemiti. Konumamz bittiinde biraz da olsa artk ormann ierisinden aalar ayrabildiimi fark ediyordum. Sra benim iki milyon dolar bulmama kald.

23

"BR BAKADIR BENM YKM" AYTEN ALPMAN LE GEME BR YOLCULUK


Gn olur bir ark onu yaratann ngrd boyutlarn tesinde anlamlar yklenir, snrlarn aar ve ok byk insan kitlelerinin duygularn dncelerini ve umutlarn otelere tar. Lili Marlene ite byle bir arkdr, kinci Dnya Sava'nda cephenin her iki yakasndaki insanlar dost olsun dman olsun bir duyguda birletirmitir. Sizlere byle bir arkdan ve onun arkasndaki kadndan bahsedeceim, bir arkc, bir anne, bir sevgili, bir dnya vatanda ve her eyden nce bir insan. Yl 1974, Trk ordusu Kbrs'a kmaya hazrlanyor, seferberlik var, tm askerler bu hedefe kilitlenmi. Kbrs aklarnda bir Trk denizalts denizin sessiz ve derin beklemektedir. Denizalt dediin bir ufack mekan, iinde ancak alkn olan yaayabilir, herkes birbirine yakndr orada, hatta askeri hiyerari bile yok olur bu mekanda. Tam o srada stlerinde bir Yunan denizalts olduunu fark ederler. Deniz tm sesleri mkemmelen tar, en ufak bir ses dmann Trk denizaltsn fark etmesi demektir. Byk bir sessizlik iinde gergin bir bekleyi balar. O an lm ile yaam arasndaki izginin en ince olduu yerdir. Askerler birbirleri ile sessizce helallemektedirler. Denizaltnn telsizi aktr, merkezden emir beklemektedirler. Ama o an baka bir ey olur, telsizden bir kadn sesi duyulur, gzel ve derin bir ses, kelimeler lm sessizliini bozar: "Bir bakadr benim memleketim." lm ile yaam arasndaki ince izgide bekleyen askerler bir anda duygulanrlar, vatanlarndan gelen bu gzel ses onlar coturur, herkes alamaya balar. lmn yanbanda yaam yeniden glenir. te o srada gemi komutan iinden bir yemin eder. "Eer gnn birinde bu badireden sa dnersek su arky syleyen

Cazname I- Tunel Glsoy

24

kadn mutlaka bulacam ve ellerinden peceim." Kader ileride o duygular derinden hisseden Amiral Kolbuken'in bu arzusunu gerekletirecektir. Hemen hemen ayn zamanlarda evine dnmekte olan bir yorgun arkc apartmann alt katndaki komusunun ak olan televizyondan ark syleyen kendi sesini duyar, arr, yukar kar ve hemen kendi televizyonunu aar. Duyduu dorudur ama esas artc olan grddr. O ark sylerken arka planda Jet uaklar umakta, tanklar gemekte ve askerler gzkmektedir, bir an arknn szlerini tekrarlar: "Bir bakadr benim memleketim". Bir an iin savan eiindeki gencecik askerlerin yannda olmak ister. Kader ileride bu duygular hisseden Ayten Alpman'in bu arzusunu gerekletirecektir. Yllarn jazz arkcs hi beklemedii bir anda hi beklemedii bir ekilde savaa girmi olan bir lkeyi tek bir arkda ama jazz olmayan bir arkda birletirmitir, ne tuhaf bir kaderdir bu. Aslnda "Memleketim" arksnn yksnn balangc hi de ilgin deildir. Her ey erif Yzbaolu'nun ona bir Mirelle Mathieu parasndan bahsetmesi ile geliir. "Tam senlik bir para Ayten, Fikret enses de gzel Trke szler yazd, mutlaka okumalsn." O gne kadar jazz olsun hafif mzik olsun arklarnda hep ak ve duygular dile getiren Ayten'e memleket temal bir ark ok ters gelir. Arkadalarnn zoru ile yarm saatte stdyoda kayt yaparlar. Daha sonra o zamanlar altklar Carlton otelinde bu paray da repertuarlarna alrlar ama kimsenin ilgisini ekmez. Derken 1974 ylnn temmuz ayndaki o unutulmaz gnler gelir ve "Memleketim" bir hit olur. Sonras ise artk bir tarihtir. Tm askeri birlikler teker teker Ayten Alpman'i armya balarlar. Bir gn pr pr bir nakliye ua ile Kbrs'a gtrlr, Girne kalesinin iinde ters evrilmi bir portakal sandnn stnde mikrofonsuz olarak sava gazisi askerlere ark syler, herkes alamaktadr. Sonra Glck'teki denizalt filosunu ziyaret eder, artk her gittii askeri birlikte teftie gelmi bir general gibi karlanmaktadr. Bu geziler uzun zaman srer, ayrca binlerce mektup alr, bu arky ok defalar syler ve insanlar hep beraber alarlar. Kendi tabiri ile hi kimseye nasip olmayan bir askerlik yapar Ayten Alpman.

Cazname I- Tunel Glsoy

25

Ben kendimi bildim bileli Ayten Alpman oldu hayatmda, onun ile konumaya giderken iimde tuhaf duygular vard. Gerek denen ey grecelidir, zamana ve mekana gre deiir ve bazen gerek ile hayal ylesine birbirlerine karrlar ki hangisi nerede balar hangisi nerede biter anlayamazsnz; ta ki hayalden kopup sadece gerek ile kar karya kalncaya kadar. Ayten Alpman, hatralarmda ve hayallerimde yarattm ikon ve ben onunla gerekten tanmaya gidiyorum. Kapsn almadan nce karlatm bir beye hangi katta oturduunu sordum. "Doktor musunuz?" diye sordu. Yreim azma geldi, "hayr" dedim, "Niye sordunuz?" Biraz rahatszd, antanza baktm, doktor sandm, dedi. Sonunda kapsn aldm ve endie ile bekledim. O ksack an ok uzun geti ama kap da ald. te karmda idi, nce o ard, niye geldiimi unutmutu, bir an bozuldum ama abucak randevumuzu hatrlad ve beni ieri davet etti. Artk ikondan geree dnn hikayesini yazabilirdim. Ona kendisini yeni nesil jazz sevenlere tantmak iin geldiimi syledim, biraz dudak bkt, yeni nesil jazz dinliyor mu diye sordu. Aslnda sorusunun iinde kendi cevab da vard ama hemen ona gerek olan cevab verdim, evet, ok deil ama ok merakl ve gzel bir gen jazz dinleyicisi de var. nanm grnd. Kendisi ay iiyordu bana da ikram etti. Davetsiz misafirlik zordur ama kr ki ayn da etkisi ile heyecanm yatt ve ksa zamanda beklenen misafir statsne geebildim. Yava yava etrafm gzlemeye baladm. nce iki sevimli kedi dikkatimi ekti. Bir tanesi tek gz idi, adn sordum. "Srahi" dedi, ardm, hani televizyondaki "Srahi hanm var ya ite onun gibi" diye aklad. Sonra kedilerin ve onun arkasndaki hayvan sevgisine girdik. nce bana 13 yl bytp baktktan sonra kaybettii kurt kpeinin fotorafn gsterdi. Onun acs ile bir daha kpek sahibi olmamaya yemin etmi. Ama zamanla fark etmi ki tm mahalllenin bakmsz ve terk edilmi kedilerine sokakta kendisi bakyor. "Ben onlar semem, kediler beni seer" dedi. Derken iki gz hasta olan Srahi hayatna girmi, tedavisini yaptrm ve bir tanecik de olsa gzn kurtarm, sonra sokakta dayak yiyen bir baka kedi evin misafiri olmu. Onun henz ismi yok, "Belki yazm beenirse benim

Cazname I- Tunel Glsoy

26

adm verir" diye dndm. O an aklma gelen eski bir kiilik testini ona uyguladm ve "Hangi hayvan olmak istersiniz?" diye sordum. Hi dnmeden "ku" dedi, "Neden?" dedim ve cevap verdi: "Kular hrdr, sonsuz hrriyetleri vardr, gzel sesler kartrlar, karamsarlklar iyimserliklere evirebilirler, gzel yaar kular." Bu testte cevap veren kii aslnda kendini anlatr ve ou zaman test doru kmtr. Karmda duran insan hrriyetine dkn ve arklar ile karamsarlklar yok eden bir insand: Ayten Alpman, kk ve zgrlk dkn ku. Ku deyince evinin nndeki balkon dikkatimi ekti. Buras olduka geniti. "Sabahlar kularm beni grmeye gelir. Ama her ku ayn deildir. Bak en beendiim ku karga. Karga akll olur, gvercin ve sereler kendilerine verilen ekmekleri sadece gagalar ile kapmaya alrken drrler, ama karga nce aya ile lokmasn sabitler, insanlar gibi kular da bir deil ite." Kimdir Ayten Alpman? Mzik onun iin nedir, jazz nedir? Sordum dorudan; o cevaplad: "Son long play'imi on be yl nce kartmtm. ok oldu ki albm yapmadm. 65 yandaym, son be yldr konser hari hi ark sylemedim. Tm yaamm mzikle i ie geti ama ben de kim olduuma karar veremedim, niye bu dnyaya geldim, ne yapyorum hala tam bilemiyorum. Mzik nedir, diye soruyorsunuz, bakn bunun cevab zor, mzik insann yasam, hayat, her eyidir. Mziksiz bir hayat olmaz, mutsuz da mutlu da mzik dinlerim. Yemek imek ne ise mzik de o ite, bitmeyecek bir ihtiya, yaamn srmesi iin gereken bir ey. Bak imdi de jazz nedir, diye soruyorsunuz, jazz benim krk senemi verip de hala anlayamadm bir mziktir. Bakn insanlarn beni aptal sanmasn istemiyorum, ama jazz'i skmek ve iine girebilmek gerekten zordur. Dinlerken bir eyler anlarsn ama alan ile konusunca bambaka eyler sana syleyebilir, jazz'in yklerini anlamak zordur."

Cazname I- Tunel Glsoy

27

Bu szler zerine sehpadaki tabakta duran kandil simdinden birini derhal kaptm, bir bardak ay daha ister misiniz, diye sordu, konumaya devam ettik. "Mainstream jazz seviyorum, hani u herkesin bildii jazz'. Jazz'n tm babalarn dinledim. Duke Ellington, Miles Davis, Thelonious Monk, Dizzy Gillispie, Quincy Jones ve en nemlisi Ella'y dinledim. Ella'nin benim iin ayr bir yeri vardr. O benim ilk dinlediim jazz arkcs idi. 11 yandaydm ve "Tisket a Tasket"i dinledim. O zamanlar Trkiye'de LP falan yok, bir akrabamz yurtdndan bize hediye getirmiti, yzlerce defa dinledim. Yllar sonra bir gn sve'teydim. Bir gn aldmz klbe geldi. smet (Sral) Ella geliyor, hemen Misty'i syle, dedi. Aklnca hava atacak. Aslnda ben Misty'i ok gzel sylerdim ama hi Ella'nin yannda olur mu? Reddettim ve Besame Moucho'yu sylemeye baladm. Ella, topra bol olsun tam karmdaki masaya oturmaz m? Bana bakyor. Heyecandan leceim, ne sylyorum nasl sylyorum hatrlamyorum bile. ark bitti, Ella yanma geldi: "You are a good girl!" dedi, heyecanm gemiti. nsanlar bydke ruhen mtevazileiyorlar. Byk Ella gencecik bir meslektann gnln alacak kadar alakgnll idi. Sonra biz onu dinlemeye Stockholm'e gittik, smet imzalatmak iin bir LP'sini almt. Konserden sonra yanina varmak iin kalabaln ierisinde bocalarken bizi uzaktan fark etti ve hemen yanna ard. smet'in imzasn attktan sonra bize dnp: "Yarn bana Stockholm'u gezdirir misiniz?" diye sordu. Byk insand Ella. Duke Ellington ok yakkl idi, onu ok beenirdim. Bir gn onun orkestrasnda san gibi bir herif grdm; gzelim Duke'e hi yakmyordu. Derken herif keman almaya balamaz m? lk defa jazz'da keman alndn iitiyordum, o zaman adn merak ettim, Ray Nance dediler. Sonra onun kim olduunu anladm. Monk'u hep kocaman elleri ile hatrlarm. Bir keresinde triosu ile sve'e gelmisti, Maffy Falay onun ile almak iin trompetini kaparak Stockholm'e kotu, biz de peinden gittik, beraber aldklar yeri bulduk, ieriden piyano sesi geliyordu, sessizce kapy araladm ve o kocaman bir ift eli grdum, bir de kalpan hatrlyorum. Sonra Maffy ile jam session yaptlar."

Cazname I- Tunel Glsoy

28

Gzlerine baktm, yava yava anlarna doru yol aldn hissettim, aslinda soru bile sormama gerek yoktu, o anlatt ve ben sessizce onu dinlemeye devam ettim. "Yeilky'de dodum, annem dnyann en gzel kadn idi, kzl salar vard, babamdan ben yanda iken ayrld, ben annem ile bydm, babam ok az hatrlarm. Bir gn Nianta Kz Lisesi'nde okurken beni grmeye gelmiti, korkudan yanna kamadm. Herhalde annemin onu ktlemesinden korktum. Annem dedemin doktoru ile evlendi, ok byk bir evde kalabalk bir aile olarak yaardk. Orta okulu Erenky Kz Lisesi'nde bitirdim, leyli olmaktan skldm ve bir yl da Nianta Kz Lisesi'nde okudum. Sonra tekrar Erenky Kz Lisesi'ne dndm ama kendisine ok yaknlk gsterdiim bir kz arkadamn iftiras yznden okuldan uzaklatrldm. Hayatm boyunca hep zayf olanlara, hastalara, zrllere kars iimde bir zaaf oldu ama bana da byle bir arkadam ihanet etti, hi kamadm halde okuldan katm syledi. Disiplin kuruluna verildim ve ceza olarak simsiyah uzun salarm bir tarafndan kesildi. vey babam: "Bir yl okula gitme evde otur sonra tekrar devam edersin." dedi, ama ksmet ite o k okulum yand ve ben bir daha asla o okula dnemedim." Bu szleri sylerken gzleri bolua takld, o okula bir daha gidememenin yreinde bir yara olarak kaldn hissettim. Bana bir ay daha doldurdu. Srahi ayann dibine kvrld ve devam ettik. "vey babam Malatya belediye bakan olunca annem onun ile gitti, ben de gittim ama dayanamadm ve ay iinde dndm, bana anneannem bakt. Hrant Lusikyan bir zamanlar Yeilky nar'da alard, biz bisikletle onu dinlemeye giderdik, Hrant o zamanlarn ok mhim adam idi, hepimiz baylrdk alna. Bir gn bana sordu; "Sen niye ark sylemiyorsun?". Ben o zamanlar Judy Garland'n arklarn sylerdim. "Sesin gzel, ders almalsn, istersen ben sana ders vereyim." dedi. Hrant bana jazz'c olabileceimi ilk hissetiren kiidir. Beni Cneyt Sermet ile tantrd, Cneyt de beni yetenekli buldu. O da

Cazname I- Tunel Glsoy

29

beni Arif Mardin ile tantrd. Arif Mardin ve Cneyt ok iyi arkadatlar, ikisi de Saryer'de otururlard. Bana jazz plaklar verdiler, eer jazz'c olmak istiyorsan ok dinlemelisin, dediler. Dinleyip dinleyip tekrar onlara gittim, arklarm dinlediler. kisi birden bana Sevin Tevs'i rnek gsterdiler. O yllar jazz'n ilk tadna vardm seneler oldu, 1945-1946 yllar. Ella'dan sonra June Christie'yi ok beendim ve taklit ettim. Ayn onun gibi oldum. Onun syledii "It Had To Be You" parasn sylerdim, sonra onun havasndan kurtulmam gerektiini anladm. June beyazd, zaten bir beyaz ne kadar jazz syleyebilir ki." Bu szlerinde kesin bir nyarg hissettim, deiik dndm belirtmek istedim ama o artk beni duyacak vaziyette deildi, gemiini yaamaya devam ederek gene anlatt. "lham Gencer'i ok eskiden beri tanrdm. Bana "esmerim" der akordeon ile serenatlar yapard. lk evliliimi 19 yanda onunla yaptm. lham 23 yanda idi. Yedi buuk yl evli kaldk ve ok piman oldum. ki ocuumuz oldu. Sonra boandk. Hemen arkasndan smet Sral ile sve'e gittik. Orada jazz tutkum tekrar depreti. Bir gn Miles Davis'in "I Remember Clifford" unu dinledim ve tabiri caiz ise delirdim. Bir kursa yazldm ve ark sylemeyi teknik olarak rendim. Artk grtlak yerine karn boluumu kullanabiliyordum. Bir yandan durmadan sve'teki jazz'clar dinledim. Bir Lars Gluin vard, onu ok beenirdim, sonra eroinden ld. Duke Ellington, Dizzy Gillespie falan derken grtlama kadar jazz'n iine girdim. yl byle geti, derken Trkiye'ye dnme vaktim geldi. Kendimi jazz' renmi ve dnnde stanbul'u ykacakm gibi hissediyordum. Dnmde Erdem Buri'nin ilettii "ayhane" adl klbe gittik. Tlay German' dinleyeceiz. Sanyorum ki Tlay benim olmadm o ylda ok geliti. Tlay kt, arkasnda sazlar filan var, derken bir sylemeye balad, trk gibi bir eyler sylyor. Anlayamadm, ardm, oke oldum. Beni oraya getiren smet'e sordum "ne oluyor" diye, cevap verdi: "Buna aranjman derler, imdi artk bu mzik yaplyor, Trkiye'ye ho geldin." Sene 1965 idi, ok hayal krklna uramtm. Daha sonra Ihlamur'da Amerikan hastahenesinin arkasnda bir klpte syledim: Orhan'in Yeri. Orhan'n soyadn hatrlamyorum ama idealist bir insand, sonra ld. Her gece bir iki masaya sylerdik.

Cazname I- Tunel Glsoy

30

Sonunda klp kapanmak zorunda kald. O yllar szsz yllard. "Besame Moucho" bile yoktu. Her yer aranjman ile dolmutu, talyanca arkya bir Trke sz yazarlard ite oldu sana aranjman. Topra bol olsun bir gn Fecri Ebciolu beni ard: "Bildiklerini kendine sakla, evde dinle, ben sana birka tane Trkce szl ark yazaym, be kuru para kazan." dedi. Beni elimden tuttu ve o zamanlarn Odeon plak irketine gittik. Onlar ile bir ok 45'lik plak yaptm, tam saysn hatrlamyorum. Geenlerde Bilsak'ta benim arklarmn alnd bir gece yaptlar. Gece saat dokuzdan bire kadar almlar. O kadar arkm olduuna inanamadm. Bu devirden en ok "Hayal Gibi" ve szlerini Fikret enses'in yazd "Tanr Ak Yaratt" y severim. Sonra mit Aksu ile tantm. O zamanlar Sheyl Denizci'nin piyanisti idi, Bursa elik Palas'ta tantk. Esas para getiren plaklarm bu devirde yaptm. mit ciddi ve olgun bir insand, lham'n tam tersi, bana ok destek oldu. Bu devirden "Tek Bana", "Feelings", "Ben Byleyim", "Yanmda Olsa", ve herkesin favorisi "Memleketim"'i sayabilirim. Bunlar ok satt ama benim esas beendiklerim daha az popler olan "Birazck Umut", "Ben Varm", ve "Yalnz Kadn" oldu. Jazz'i hi unutmadm, hep iimde bir ate olarak kald. Jazz her zaman bana bir ayrcalk duygusu ve gurur verdi. Jazz alnan bir yere girince evime girmi gibi olurum, o mekan benimdir, benden bir paradr. Bana hep jazz dinle dediler ve ben de ok jazz dinledim. Zaman ierisinde jazz'n ierisinde oluan sesleri ve diyaloglar zmeye baladm. Tam jazz'i anlamaya baladm zannederken aslnda hi anlamadm hissettim. Ama anlamadm zamanlarda bile ritm ve swing duygularn anladm. Swing jazz'in vazgeilmez bir parasdr, eer swing yoksa hemen hissedilir. Hep jazz'n iinde oldum. zellikle Big Band'i ok severim. O ne mthi bir sestir, Big Band'in nnde sylemek ok bakadr. Yllardr buna hasret kaldm. Sheyl Denizci TRT Jazz Orkestras'n kurdu ama bana alt yl kan kusturdu ve ark syletmedi. O emekli olunca Neet yerine geti, sa olsun beni ard. En son stanbul festivali erevesinde onlar ile syledim, mthi bir duygu idi. nce bir hafta altk, ses atm sonra Kamil zer'in aranjmanlar ile "Going out of my head" ve "All of Me" yi syledim. Zaten jazz defterini de sanrm bu noktada kapadm."

Cazname I- Tunel Glsoy

31

"All of me" benim de ilk tandm jazz paramd, mrldanmaya baladm, gld ama tm srarlarma ramen bana katlmad. O devirde annem ve babamla gittiim Taksim Belediye Gazinosu'ndaki al yapan trompet melodisini sordum, ismini hatrlayamad ama uyuyan kediler bile beni duyunca syle bir balarn kaldrdlar. Artk "Bir kahve ier misiniz?" diye sorduunda son kandil simidini de gtrmtm. "ey," dedi, "ok gzel kanepeler yapabilirim be dakikack beklerseniz." Ama onu dinlerken be dakika ayr olmak bile bana uzun geliyordu, "sadece kahve" dedim. By bozulmadan konumaya devam ettik. "Her sylediim arky derinlemesine hissederim ama benim iin en zel olan "Someone To Watch Over Me"dir. Kzm bazen bana sorar, "Anne nasl benim on be dakika bile kalmaya skldm klplerde iki saat ark sylerdin." Ona yle derdim: "Kzm halk unut, duy, hisset, havaya gir ve kendin iin syle, sadece kendin iin." Ben mzii ve jazz' yreimde hissederim, hayatm boyunca da hi kt bir ey sylemedim. Bazen ark sylediim klplerde ortam gerekten tatsz olur, tabak anak sesi, kt alan bir orkestra. Aldr etmem, o karmaann ortasnda bir gzellik arar ve bulurum, mesela gzel bir mehtap, ve artk o gzel ey benim arkmn ierisindedir. Nasl anlatmal bilmem, hi esrar imedim ama galiba esrar gibi bir ey olmal, arknn veya o arknn hikayesinin ierisine girerim, ve onu anlatrm. Her ortamda o arky yaarm. Bazen o arky gerekten ok iyi sylediime inanrsam kendi sesime alarm, ok az olur bu. Kendi arklarm ise hi dinlemem, yreim szlar da kaldramaz. Televizyonda "Memleketim" alnrsa hemen kapatrm." Eski albmlerinin ounun kapa var kendisi yoktu. Bir tanesini nisbeten salam grdm ve bana almasn rica ettim, ama alamad, evindeki mzik seti bozuktu. Halbuki onun albmn onun yannda dinlerken yzn grmek istiyordum. "sve'e ilk gittiimde o zamanlar esmer kadn ok azd, bir de giderken Olgunlama Enstits'ne gzel bir gardrop yaptrmtm, ok sksemiz oldu. Ehliyetimi de orada aldm. 15 sefer imtihana girdim, yok yok direksiyonum iyi idi ama yazlda sorulan ngilizce tabirleri

Cazname I- Tunel Glsoy

32

anlamakta glk ekerdim. Her denemenden sonra gazeteler yazard, Ayten Alpman gene ehliyet alamad diye, ama sonunda aldm." Bu noktada bana bir albm kard ve o ehliyeti ald gn imtihana girdii hocas ile ektirdii fotoraf gsterdi. Sonra bir dolu sararm gazete kuprne, fotorafa ve mektuba baktk. Kendisi ile rportaj yapan her gazeteci bu eski anlarn bir ksmn alp gitmi, her gidenle beraber Ayten Alpman'in gemiinden bir para kopmu. Ben de bir parasn aldm bu anlarn ama geri gtrmeye sz vererek. Ama hissettim ki pek da fazla aldr etmiyor bu konuda. Albmn ierisinde bir de sararm film afii grdm bunun hikayesini sordum. "Oyuncu olarak ok yeteneksizim ama "Tek Bana" ok sevilmiti. Tutturdular, stme tler, ille de film yaplacak. Oynayamam, dedim dinlemediler. Karmda ba rol oyuncusu olarak byk Yldrm nal var. Hamlet gibi bir adam, inanlmaz, muazzam bir tiyatrocu. "Ben sizi oynatrm." dedi. Ve baladk, hakikaten beni oynatt, hatta bir sahnede alamam gerekiyordu, alatt. Allah rahmet eylesin. Resim olarak gzel bir film oldu ama oyuncu olarak ben sfrdm. Aslnda bu ilk film denemem de deildi. Memduh n de beni Muzaffer Tema ile oynatmt. "Ak Istraptr" adl film, gerek bir strapt." Zaman su gibi akp gidiyordu ve ben fareli koyun kavalcsn dinleyen bir ocuk gibi onu dinliyordum. Bazen odada olup olmadm bile fark etmedii hissine kaplyordum. Sonra birden aklma geldi, gemi gemitir ama ya bugnn Ayten Alpman'i ne durumda idi. "Aslnda kii olarak da dnk ve giriken de deilim, yeni insanlar ile tanmay sevmiyorum, insan ilikilerimde ok tutucuyum, krk yldr ayn terzi ve berbere gidiyorum, sa modelim yllardr ayn ve en mhimi 32 yldan beri hayatmda mit var. mit Aksu ile drt yl evli kaldim ve ondan da boandm ama mit benim dostum olarak kald. Gene benimle kalyor ama gene de kendimi ok yalnz hissediyorum, neden byle onu da bilmiyorum.

Cazname I- Tunel Glsoy

33

Bu gn dnecek ok zamann oluyor, ama kendimi ok yalnz hissediyorum. ocuklarm var, torunlarm var ama gene de ok yalnzm. Yllarca ok byk bir tempo ile altm, kiilik olarak verilen ii ok iyi yapmaya alrm. Tatil nedir bilmedim. Dnyann herhalde bir yarsn dolatm, ama dostluklar kuracak ve gelitirecek vaktim olmad. Bunu istemeden de olsa ihmal ettim. Bugn iki arkadam var ok kr. Handan bir bykeli ei idi, imdi einden boand, ok k ve ho bir hanmdr, hayatm boyunca ona benzemek istedim. Yllar boyunca ok kopukluklar da olsa dostluumuz srd." Tam bu srada telefon ald ve at. nanlmaz bir tesadf, arayan Handan Hanm idi ve Msr'dan dndn bildiriyordu. Ayten Alpman'in gzlerinin parladn grdm, kalp kalbe kardr szn hatrladm. Bir mddet konutular, bir rportaj yapldn syledi. Handan Hanm'n dediklerini Ayten Alpman'in cevaplarndan tahmin edebiliyordum. Bir ara gazetecilere dikkat et, yanl bir ey yazmasnlar gibi bir eyler sylemi olmal ki "Yok ekerim, ok iyi bir arkada." diye benim hakkmda bir eyler syledi. in dorusu bu szler beni ok mutlu etti. Kahveleri tazeledik ve o anlatmaya devam etti. "kinci arkadam herhalde tanrsnz, Alev Oralolu. Lise yllarndan beri tanrz. Hani okulda ceza olarak sam kesmilerdi ya, bir ay davetine gideceim kesik salarmdan dolay gidemiyorum. Alev bana annesinin kestii kendi salarndan bir ksm ile benim kesik sama bir ek rg yapmt. Tek bir sorun oldu, Alev'in sapsar salar vard, ben ise ok esmerdim. Benim siyah salarmn stnde onun sapsar salar biraz tuhaf durdu. Aslnda bir anlamda en Trkiye'nin ilk "Punk" ym. alma hayatnn o prl prl havas getikten sonra insan yalnz kalyor, bir gn alma hayat bitiyor ve aslnda yalnz olduunu hissediyorsun. O her sabah ie gitme duygusunu aryorsun. Tek hobim golf idi, onu sve'te olduum yllarda gelitirmitim, hatta 1963 ylnda orada aldm bir derece bile var ama bugn o da kalmad. Hobisiz olmak ok zor. nsann bir uras olmal. Sabahleyin gazeteyi okuduktan sonra ne yapacam bilemiyorum, o an gn bitmi oluyor. Birilerine gidip an an konumay da sevmiyorum, kafam o kadnlara

Cazname I- Tunel Glsoy

34

da uymuyor. Bol bol yn ryorum, yazn u kocaman balkonda iek yetitiriyorum ama ne yaparsam yapaym sklyorum. Hayatm boyunca deli gibi roman okudum, derken bir gn ben de bir roman yazdm, bir eit deneme de diyebilirsiniz. Kendi hayatm isimlerden bahsetmeden olduu gibi yazdm. Ama bir baktm ki yazdklarm ok kiiye ayp olacak, hevesim kat, boverdim. lham Gencer'den iki ocuk ile ayrlmamn da yks var ama vazgetim, lham' da kramam. Ayn iddet ile on be kiiyi de sevebilir insan, tanrnn insanlar byle yarattna inanyorum. ok ak oldum hayatm boyunca ama sanrm artk bitti. En son ne zaman ak olduumu soruyorsunuz ama bunu syleyemeyeceim. Ancak unu syleyebilirim. Ak dnyann en gzel eyi. Tek inandm ey akn her zaman var olduudur. Ve hep ak oldu hayatmda. nsanlara unu sylemek isterim: Ak bulanlar onu asla karmasn ellerinden, bol bol ve utanmadan, sklmadan yaasnlar, hesap vermeden, akn hatras bile gzel insann ileri yalarnda. Her insann hayatnda kavaklar vardr, bu kavaklar bazen kiiyi iyiye bazen de ktye gtrr. Kavaklarn tesini ou zaman onlar dnmeden gremeyiz ve gene ou zaman kavaklarda yolumuzu deitirmeye cesaret edemeyiz. Ama yllar geip de hayat akp gidince herkes iinden yapt bu gemie yolculuklarda o kavaklarn ardlarn sorgular. Hayata yeniden gelseydim ayn eyleri yapardm, geriye baknca iyi ki her eyi yapmm, diyorum. ok dolu dolu yaadm. Belki de bugn iinde olduum boluk biraz da bu yzden. Ama benim de hayatmda kardm iki firsat oldu. Bugn olsa onlar da denerdim. Bunlardan ilki BBC'nin mdr Villace Connover'in yeni ve yetenekli arkclar kefetmek iin stanbul'a gelip bizleri o zamanki "at" klpte dinlemesi idi. Kimler sylemedi ki o gece, Ayfer, Sevin, Tlay, hatta Erol Bykbur bile vard. lham ok kskantr, beni kulbn arkalarna bir yere oturttu. O zamanlar iki ocuum var, bir yandan mutsuz bir aile hayat bir yandan da mzik dolu geceler srdryorum. Adam beni de artt ve iki para syledim, "Black Cofee Blues" ve "I Have Got You Under My Skin". Yerime dndm ve kaldm yerden iskambil fal

Cazname I- Tunel Glsoy

35

bakyorum. Adam biraz sonra yanma geldi: "Sen deli misin?" dedi. "En iyiniz Sevin Tevs ama sende olan onda olmayan bir ey var, sen yrekten sylyorsun, moody bir arkcsn, isterdim ki sana bir firsat vereyim." Bir an dndm, nasl gideyim, iki kk ocuk ve derken lham tepemde bitti, baklarnda kskanlk ve hiddeti ayn anda grdm, karar verilmiti gidemedim. kinci ansm sve'te oldu. Quincy Jones ile tanyordum, o zamanlar bugnk kadar hretli deildi, bama musallat oldu: "Sana sz vermiyorum ama gel beraber Amerika'ya gidelim, sana baz imkanlar yaratabilirim." dedi. smet: "Deli misin git yahu" diyordu ama ben gidemedim. sveli bir adama am, gnlm onu brakmaya elvermedi. Bilmem bir ey olur muydu ama dnyaya bir defa daha gelsem bu iki firsat mutlaka denerdim." Ne ay kald ne de kahve, saatler geti gitti. Konumamzn banda bugnk genler jazz dinliyor mu diye sormutu, ben de evet demitim, son olarak onu tekrar bugne dndrmek istedim. "stanbul'da 45 yldr doyumlu bir jazz mekan olmad, eskiden bir zenti vard samimi deillerdi. imdi bir samimiyet var ama mekan yok. sterdim ki stanbul'da be alt tane jazz mekan olsun, benim gibi artk para kazanma kaygs olmayan insanlar buralarda syleyebilseler. Kendimi koparlm hissediyorum, birikimimi genlere ark syleyerek aktarabileceim jazz mekanlar olsun istiyorum. u son konserimde aldm zevki asla unutamam. Arkamda otuz kiilik bir orkestra ile alarken yllarca nce kaybettiim bir eyi buldum, jazz'n ritmini ve duygusunu yaadm, jazz'da ritmin iinde duyguyu da katabilmek mthi oluyor. Bugnk nesilde damadm mer Demirer'i beeniyorum, ok iyi bir trompeti o. Gitarclardan Kamil zler dikkatimi ekiyor. Bir de TRT orkestrasnda sve'ten gelmi bir tromboncu ocuk var, adn hatrlamyorum; ama iyi alyor. Bugnlerde yabanclardan Stephane Grappelli'yi dinliyorum, arabamda kaseti var. Frank Sinatra ve Barbara Streissand' da ok beenirim. Mel Torm'yi biliyor musunuz, bir an onun iin ldrmtm." Stephane Grappelli'nin 1 Aralk'ta ldn syleyince ok zlyor ve ah canm, diyor. Bir insann anlarn paylamak gzeldir ama biraz da zordur. Her duyduunuz ey sanki yaamasna sizin de bir paranz olur. Ben

Cazname I- Tunel Glsoy

36

de byle yle hissettim ve dolu dolu yaanm bir hayat bir ucundan yklendim. Paylamak ayn zamanda sorumluluk da getirir, onun anlarn kelimelerini deil ama ruhunu bozmadan baka insanlara aktarmann arln hissettim. O gece ben ikonum ile tantm ve onu yaadm. O ete kemie brnd ve bana kendini anlatt. nce her eyden elini eteini ekmi ve gayesiz bir insan portresi izmeye gayret etti, hatta kendisi ile ilgilenildii iin kzgn olduu bile sylenebilirdi. Ama sonra sisler dald ve ben sahnenin arkasna getim, o zaman iinde hep bir k yanan zgr kk kuu grdm. Yllar kuu hrpalamt ama iindeki coku aynen duruyordu. Jazz ile yaanm bir hayat grdm ama sanldnn aksine bitmemi ve iin iin yanyordu tpk bir kor gibi. Bugnn Ayten Alpman'n gen nesillere aktaracak ok gzel eyleri var, hepsi de yaanarak renilmi ve mutlaka ileriye tanlmas gereken birikimler. O lkemizin nemli bir jazz birikimi, sevseniz de sevmesiniz de asla kaytsz kalamayacanz biri. Arto Tunboyacyan'dan duymutum, jazz yaadklarmzn ses olarak ifadesidir, Ayten Alpman'in ise tm yasadklarn aktarmam olduunun ahidiyim. "Memleketim", bir bakadr bu arknn yeri hayatmzda. arknn asl 1942 ylnda lm olan bir Yahudi bestecinin eseridir ve duadan sonra hahambann duyduu mutluluu anlatr. Ama kader bu, o mutluluk aks nerelerden gelir ve ne umulmadk zamanda ne umulmadk bir anlam yklenir. Yl 1974, Trk ordusu Kbrs'a kmaya hazrlanyor, seferberlik var, tm askerler bu hedefe kilitlenmi. Kbrs aklarnda bir Trk denizalts denizin sessiz ve derin beklemektedir. Tam o srada stlerinde bir Yunan denizalts olduunu fark ederler. Deniz tm sesleri mkemmelen tar, en ufak bir ses dmann Trk denizaltsn fark etmesi demektir. Byk bir sessizlik iinde gergin bir bekleyi balar. Ama o an baka bir ey olur, telsizden bir kadn sesi duyulur, gzel ve derin bir ses, kelimeler lm sessizliini bozar: "Bir bakadr benim memleketim." Acaba o sesi yukardaki denizaltdan da duyuyor muydular?

37

DOMATESN KOKUSUNU ZLEMEK: CAN KOZLU


Onu Kutepe'de, Bilgi niversitesi'nin karsnda mtavaz ama tertemiz bir Gaziantep pidecisi olan "Erenler"de bulduumda lahmacununu bitirmi ay iiyordu, karsna oturdum. Lahmacun yer misin, diye sordu, ama iim gitmesine ramen bana ayrd iki saati amak korkusu ile hayr dedim. Bana da ay getirdiler ve daha ne olduunu anlayamadan koyu bir sohbete baladk. Bulunduumuz mahalle 1950'lerde gecekondular yklan "yeni" stanbullularn daha iyi artlarda yaama umuduyla yerletikleri bir blge. Trkiyenin farkl yrelerinden gelenler burada yayorlar, yeni deerler retiyor. Yeni kent kltr burada Kutepe'de ete kemie brnyor. "Mahallenin tam ortasnda bir ada gibi duran Bilgi niversitesi bu mahallenin yaamn derinden etkileyen ve deitiren bir kltr mabedi." Hesap geldi, inanlmayacak bir para, garson Can'a byk bir sayg ile pusulay getiriyor. Mahalle okulun ve hocann deerini biliyor. Can hesaba gre ykl bir bahi brakrken konuuyor: "Biliyor musun, niversiteye bakan evlerde mahalleli okula saygsndan balkonlarna amar asmaz." Hemen balkonlara bakyorum: doru. Bu ilk Kutepe dersinden sonra okula giriyoruz. Aslnda sohbet daha o ilk iilen ayda balam akp gidiyor. Onun dolu dolu olduunu hemen hissediyorum, soru sormak bile gereksiz o yantlar veriyor: "Annem Emel Kozlu piyanist idi. Evde ciddi bir kulak eitimim oldu. ocukken evimizdeki Grundig marka radyoya kulam dibine kadar dayayarak mzik dinlerdim. Babam Blent Kozlu Bankas genel mdr muavini idi. Ankara'da yaardk. O zamanlarda Mithat Fenmen,

Cazname I- Tunel Glsoy

38

dil Biret ve imdi soyadn hatrlayamadm bir mzisyen Vahdet Hanm konserlerden sonra sk sk bize gelirlerdi. Annemin o devirde bir yolunu bulup yurt dndan getirdii plaklar dinlerlerdi. Vahdet Hanm benim kulamn olduunu syleyince annem beni alt yanda iken klasik mzie balatt. Jazz zaten o gnlerde sz konusu bile olamazd. nce ok iyi ama sert bir mzik hocam oldu. Bir gn derse ge kalnca beni ok azarlad. Rus ekol bir hoca idi. Kznca cetvel ile ellerime vururdu. Seneler sonra annemden rendim. Ben geceleri kalkp sayklamaya balamm. Bir gece annem benim yanmda yatm ve sayklarken "piyano" dediimi duymu. Depresyon geirmiim. Sonra bana baka bir hoca buldular; gen bir kz. lk hocamn aksine yumuak ve yava reten bir hoca idi. Bu da beni ok gevetti. Bir gn hocam benim notalar okumadm ve doalama yaptm farketmi. Annem dersleri kesti. On iki yamda babam kaybettim. ok dramatik idi. Aabeyim Amerika'da okuyordu. Bir Dostoyevski roman gibi eyler yaadm. Annemin dairesine karl bir k gn at arabasnda eyalarmz tanrken sessizce aladm hatrlyorum. Olum da benim gibidir, her eyi iine atar. Tm bu olaylar bana kk yata bamn aresine bakmay retti. zgr ve bamsz oldum ama ilerini bakalarna delege edemeyen bir insan oldum. Bu yzden de ok tenkit edildim." Beraberce okulu geziyoruz. Can mzik blmn kk bir Berklee modeli gibi dzenlemi. Kk alma odalar var. renciler bazen tek bazen gruplar halinde alyorlar. Can beni bu odalarda gezdirirken gurur duyduu hemen belli oluyordu. Bazen renciler ile karlayoruz, hepsine glerek selam veriyor. Sonra bir baka oda alyor ve rencilerden oluan bir kk jazz grubu Carlos Jobim'in unutulmaz Siyah Orfe filmi iin yapt mzii alyorlar. Gen bir saksofoncu Stan Getz'in solosunu bitirince ok gzel bir kz sesi arkya devam ediyor. Kim bu, diye soruyorum, cevap veriyor: "Jlide, ok yeteneklidir." Okulu ve rencilerini bir baka yaznn konusu yapmaya karar veriyoruz. Bo bir oda bulduumuzda ilk sorum onun rencilerine bak ile ilgili oluyor. Bu arada hem onlardan hem de jazz'dan konuuyoruz. "rencilerime hep sylediim bir ey vardr: Biz size bu iin zanaatini retiyoruz, teknik bilgiler veriyoruz, repertuar retiyoruz.

Cazname I- Tunel Glsoy

39

Zanaat size tpk bir mimarn bina ina etmesi gibi mziin yapsn kurmanz salar. Akademik olarak bunlar retmek mmkndr. Ama gerek bir sanat olmak iin bunun tesinde bir eyler var. nce insan olarak bilinli ve gvenilir olmak gerekir. Sonras ise ok almak ile ilgilidir. Bakn Bill Evans bunu nasl anlatyor: "Jazz yzde doksan dokuz ter dkmek yzde bir de ilhamdr." Birincisi olmadan ikincisi olmaz. Byle bir tavr almadan hi bir yere varamazsnz. Gnmzde elektronik de mzie ve mzik eitimine girdi, ama akustik bir enstrman alabilmek, ona hakim olabilmek iin gereken zaman deimedi. Sanat ise bir insann yaratcl ve i dnyasnn incelii ile ilgili bir eydir. Bu yetenek varsa sanat olunabilir. Okul mzisyen yetitirir ama sanat yapamaz. Jazz'n zgrl iermesi, esoterik yn genlerin bu mzii yanl deerlendirmesine yol aabiliyor. Bir umursamazlk, kuralszlk havas olabiliyor. Jam session' "kaptrmak" gibi tuhaf bir sz ile ifade ediyorlar. Bu yanl bir intiba. Jazz derbederlik iermez. Tam tersine doalamann ierisinde ok belirgin bir yap vardr, yoksa kaos olur." Sanatta ansn yeri var. Baz insanlar daha ansl olabiliyorlar ama sonunda ans da bir "break", yani bir geici ara. Frsat hadisesinde bykln fazla yeri yok. Hep bir nce km olduun basaman stne basarak ykseliyorsun. Amerika'da her zaman bir gzlem altndasn, seni hep "check" ederler. Berklee'de her an bir Gary Burton ile karlaabilirsin, bir snfta karna kp seni dinleyebilir. Bir konserden sonra bir bakas iin davet alabilirsin. Hep ortalkta olman lazm. Sahnede ne yaptn kadar ne yapmadn da gzkr. Hak etmediin bir baar senin iin negatif de olabilir. Bir seviyeye hazr deilsen tayamazsn, kmak deil ktn yerde kalmak nemlidir. Her an yeni bir baar iin hazr olmalsn, ancak son aldn kadar iyisindir. Bana bugne kadar kimse diplomam sormad. Ben ancak bir gece evvel alabildiim kadar iyiyim. Eskiden iyi alm olmak nemli deildir. Ama deneyim iyi olabilmeyi srdrebilmek iin ok nemli." inde oturduumuz odada bir piyano var: Petrof. Rus mal, her taraf yepyeni, dal odaya gnlerce al, ho bir ortam. Can srekli

Cazname I- Tunel Glsoy

40

daldan dala atlayarak konuuyor, doalama ama bir "belirgin yap"ya dnyoruz. "Babam esiz bir insan idi. Tam bir stanbul beyefendisi, etik sahibi. Onu yllar getikten sonra daha iyi anladm. nemli konularda hep onun ne diyeceini dnrm. Benim iin her zaman mistik bir varl var. Aabeyim Cem Kozlu ile beni birbirimize bal olarak eitti. Aabeyim benden ok farkldr. O daha politiktir, ben daha nadanm. Kendimi pek kontrol edemem, kznca sylerim. Babamdan ve denizden geen bir ba var aramzda. Babamz kaybetmek daha sonra bizi yaknlatrd. Bana hep destek oldu. Sorbonne niversitesi'ni bitirmemi istedi." Aabeyi Trkiye'nin ok iyi tand bir isim, Cem Kozlu. Ondan bahsederken hep saygl ama ok fazla ayrntya girmiyor, baz eyleri kendisine saklyor. "Deniz zerindeki bir eitimin baba oul ilikisinde ok derin bir yeri vardr. Bir tekne almay dnyorum. Benim babamdan aldm eitimde o zamanki kk teknemizin ok etkisi oldu, onun stnde ok vakit geirdim. Dover yaps bir Man teknesi idi. Aabeyim ile birlikte o tekneyi 20 yl yaattk, bir ara stanbul'un en yal teknesi oldu. imdi o tekne Ko mzesinde duruyor." O konutuka son zamanlarda okuduum Can yaynlarndan km olaanst Marcello Mastroianni'nin anlarn aktard "Hatrlyorum" gzmn nne geliyor. Kitabn giri blm "Yal bir Fil Gibi"de aktrn hatrlad bir ok eyi anlatlyor. Bir mumula aac, ocukluu, annesi, yedii yemekler, dinledii mzikler, ikinci dnya sava gnleri, ilk sevgilisi, daha birok gzel eyi. Can'n anlattklar Marcello'nun havasna uyuyor. Ben de Can'n hatrladklarn aktarrken ayn slubu kullanmak istedim: "lk dinlediim jazz plaklarn hatrlyorum, Abdullah Kuran'n olu arkadamd ve bana babasnn plaklarn getirirdi. Galiba on bir-on iki yalarnda idim. Beatles olayn ok abuk getim. Shadows, Cream, Air Force, Led Zepplin, Deep Purple derken epey yol aldm. Bu mziklerin ierisinde blues'un uzants olarak doalama vard. On

Cazname I- Tunel Glsoy

41

drt yamda iken bir zil-trampet ikilisi hediye aldm. Saint Joseph okul orkestrasnda almaya baladm. Bu on yedi yama kadar srd. Aabeyimin bir gn bana ilk gerek davulumu getiriini hatrlyorum: Sonor Swinger. Ama kolay olmad. Davulu Almanya'dan dnerken almt ve Bosfor turizim otobs ile getirirken snrda el koymulard. Ne hayal krklna uramtm bilemezsin. Sonra onun arkadalarndan biri ile Edirne'ye gittik, o davulu gmrkten kurtaracak bir forml bulmutu. Gzelim davulumu gmrk ardiyesinde amar makinalarnn arasnda tozlar ierisinde grdmde alamtm. Davulu stanbul'a getirmek de ayr bir macera oldu. O zamanlar otoban falan yoktu, davulu tren ile stanbul'a getirmek iin gece bindik. Sabah gzlerimi atmda vagonumuzun bir istasyonda durduunu fark ettik. Ama dardaki levhalar okuyamyorduk. Harfler bilmediimiz bir alfabe ile yazlmt. Korkarak davuluma sarldm. Meer o zamanlar Edirne stanbul tren yolunun bir ksm Bulgaristan' dan geermi, tren bir Bulgar istasyonunda durmu, harfler de Kiril alfabesi. rahatladk." Ancak davul bu zorlu gten sonra yeni vatannda sahibinin mzik dnyasndaki byk gelimenin tan olur. Can Saint Joseph okul orkestrasnda alar, 1971'de Herbie Mann Trkiye'ye gelir, hepsi hayran olurlar ve onun gibi almak isterler. Hemen bir flt bulup almaya balarlar. Bu grupta Rene Macarolu, Eril Tekeli, Argun Dndar, Setrak Bakrel vardr. Rene onlar altrr. 1972 ylnda Milliyet liseleraras mzik yarmasnda hem beste hem de icra dalnda yzlerce okulun arasndan syrlarak birinci olurlar. "Yarmay dzenleyen Milliyet gazetesinn att maneti hatrlyorum: Zafer Cazn. Bunu hi unutmam. Bu olay bizim okulu da uurdu ve o sert imajn olumlu ynde deitirdi. Bu birincilik erevesinde bir ok baka okula gittik ve konserler verdik. Olayn olumsuz yn de oldu. Bir yl sadece mzik ile ilgilendim, okulu boladm. Ama bir ey rendim. Hayattaki hibir baarda ok sevinmeyeceksin. Her baar aslnda uzun bir yolculukta durup alnan soluk, mola. Sonra her ey yeniden balyor ve yolculuk devam ediyor." renince

Cazname I- Tunel Glsoy

42

Bir gn Saint Joseph biter ama Can'n mzikal yolculuu devam eder. "Benim idealim Berklee jazz okuluna gitmekti ama ailemizin maddi olanaklar el vermedi. arkadam Fransa'ya mzik okumaya gitmilerdi. Ben de Fransa'ya gittim ve Grenoble niversitesi'nde matematik okumaya baladm. Bir gn Le Figaro gazetesinde bir ilan grdm. Fransa'nn ilk jazz okulu alyordu. Ad CIM, Centre Informatique Music. Kurucusu Alain Guerrini ok nemli bir adamd. Yirmi drt saatte karar verdim ve Paris'e giderek okula kayt oldum ama okulun diplomasnn Trkiye'de geerlilii yoktu. Eh bari bir de geerli diplomam olsun diye Sorbonne niversitesi'nin Ekonomi blmne devam ettim. Bu blm bana kolay geliyordu. Bir yandan da para kazanmak iin otelde gece bekilii yapyordum. Ayrca akam sekiz sabah sekiz nota kopyaladm. Sabah iki- saat uyku ile Sorbonne'a gider, leden sonra ise mzik okuluna devam ederdim. Byle iki sene geti. Mzik okulunda girdiim derslerin aslnda te birinin parasn veriyordum. Bir gn rahmetli Alain beni ard, durumu fark etmi, "helal olsun sana" dedi ve bana burs verdi. Okulda yz kadar renci vard, ou varlkl ailelerin ocuklar, gzel k evlerden ve evrelerden geliyorlar. Ben ise onlara gre fakir ve am ama onlardan ok daha hrsl ve atlganm. Bu yzden de renmeye ok daha alak gnll olarak yaklayorum. Artk Alain'in korumas altnda idim. Bana ok imkan salad ve arkamdan ileri itti. Bir gn geldi beni kolumdan tutup hoca olarak derse soktu. Bu doalamaya ynelik bir kulak eitimi dersi idi ve ben bu vesile ile ilk paniimi de yaadm. Bir yandan da tromboncu Michel Zwerin ile altm. Ornette Coleman, Carla Bley, Charles Mingus alardk. 1979 da bir yarmaya katldk. Concours de la Defence. Zmba gibiyiz, ok iyi aldk ve birincilik antada keklik. Son anda bir yarmac daha var, dediler. Bir adam kucanda tad ocuu sahneye getirdi. Olan on be yanda idi ve bu ilk yarmasyd. O bir ald, hepimiz aptk kaldk. Olan bizim temizde bambaka bir dzeyde. Sonra ona zel bir dl verdiler ve bizi gene birinci yaptlar. O ocuun ad" Yoksa Michel Petrucianni miydi, diye atldm. Can "evet" deyince bir anda gzlerim yaard ve alamaya baladm. Can armt. Ben

Cazname I- Tunel Glsoy

43

Michel'i dinleyen bir jazz sever olarak anlarm, dinlediim albmlerini, stanbul konserini, onun hakknda yazdm yazlar anlattm. Bu sefer Can beni dinleyerek destek verdi. yi bir jazz adam olarak hemen destee gemiti ve beni toparlad. Duygu younlum geince devam ettik. "Alain beni ok ilgin evrelere soktu. Bir klpteki house band'in ritm seksiyonunda alarken ok nemli adamlar ile beraber aldm. Sk sk yabanc solistler gelir biz de onlara elik ederdik. Barney Kassel ile aldm. Chris Wood normalde bir gecede set alard. Bir gece bana son setinde bir davul solosu verdi, madden ve manen bitinceye kadar soloyu yaptm ve set bitti. Tam davulumu toparlarken bana "Dur Can, nereye gidiyorsun?" demez mi. Drdnc sette beni spetula ile kazdlar. Otele dnnce odasna gittim, yle srt st yatyor. "Gel" dedi. "Bu bir maraton kousudur, bu akam bir ey rendin." Sonra srtn dnd ve uyudu. Solisitin arkasnda alarken ne olaca belli olmaz. Daima bir rezervin olacak. O gece ok nemli bir ey renmitim: nsann her zaman bir rezervi olmal." Gn gelir Paris okul yllar da biter ve oturma iznini uzatamaz. nl davulcu Daniel Humair ona tek yn bir bilet alarak Amerika'ya gitmesine yardmc olur. Hamisi Alain bu karara ok zlr ama yapabilecei bir ey yoktur. Sekiz yl yaad Fransa'dan bir gecede ayrlr. Bu lkeye bir daha ancak on yl sonra dnecektir. "Amerika'ya geliimin ikinci gnnde Ali Perret ile tantm ve beraberce almaya baladk. Amerika Fransa'dan ok farkl idi, kimse beni rahatsz etmedi. Etnik kkenin nemli deil. Ben Amerika'da jazz kompozisyonu okudum. Bir gn fark ettim ki doa denen bir ey var. Sanat doann ierisinde bir halka, mzik sanatn ierisinde bir baka halka ve jazz da mziin ierisinde bir halka. Davulda jazz'n ierisinde bir halka. Bir gn geldi her eyi yukardan grebilir bir hale geldim ve bir doygunluk noktasna ulatm. Bir "change", deiiklik aradm. Konserler artk bana bir deiiklik gibi gelmedi, onlar birer teknik olay gibi grmeye baladm. Teknik ise

Cazname I- Tunel Glsoy

44

geldiim yerde beni etkilememeye balad. nsan genken teknik onu etkileyebiliyor. Ama yan ilerleyince unun farkna varyorsun: Sylediin eylerin tapusu sende deilse inandrc olamyorsun. Sende ise karndakini ikna edebiliyorsun. Mzik beni tatmin etmeyince halkalarm geniletmeye karar verdim. Bugn geldiim yerde ilham almak iin mzie ihtiyacm yok. Hatta sound check'e bile gitmek istemiyorum. Yllardr mziin iindeyim, alyorum, eitiyorum, konuuyorum. Beynimde bir yorgunluk var. Belki analiz edemediim bir yeni mzik beni "charge" edebilir, yeniden dolarm. Ben de milyonlarca insan gibi evime gidip mzik dinlemek ve keyif duymak istiyorum. Ama yeni bir ey olsun. Referansn ve jargonunu bilmediim yeni bir ey." Bu ekilde yllar geer. Ama yurt dnda geirilen uzun yllarn bir de beklenmeyen bir duygusal faturas birikmektedir. Bunu Can yle ifade eder: "Amerika'da, "ya al, ya l" havas hakimdir. nsanlar ertesi gn lp gidecekmi gibi alyorlar. Her eyde bir aciliyet, bir tela var. Bir de korkun bir rekabet var, insan ilikileri ok berbat, yaamdan zevk alamyorsun. Amerika'da iken gettolarda yaadm. Doadan nimetlenemedim, denizin topran kokusunu zledim. Hani belki toprak ekti. Tavuun dibinden kan yumurtay zledim. Amerika'dan dndm, kendime kendi kafama gre bir ev kurdum, her eyini kendi yapmaya alm biri olarak evimi de kendim kendim ina ettim. nce Finli bir ustaba buldum, daha sonra yedi Zileli ii bana yardm etti. Bir ylda bitirdik. Bugn bahemde domates yetitiriyorum. Nedendir bilmem burann domatesi bir baka gzel kokuyor. Depremin ertesi gn moralim bozuktu, kendi tavuumun yumurtalarndan bir menemen yaptm yedim, moralim dzeldi. Burada yepyeni bir hayat kurdum. Bir iki ufak tefek ey beni buralara dndrd." Can'n jazz konusundaki dncelerini soruyorum. Szlerindeki kzgnlk var. "Jazz'da yeni bir nesil var. Bunlara gen Trkler de diyorlar. Balarn Wynton Marsalis ekiyor. Bunlar jazz'n 60'l yllarndan

Cazname I- Tunel Glsoy

45

sonras ile ilgilenmiyorlar. ou virtuoz olan bu genlere plak irketlerinin ciddi bir destei de var. Otuz yl ncesinin mzii daha igdsel, spontane kefedilmi bir mzikti. Tabi bu yzden biraz da apakl ve saf olamayan bir mzikti bu. Ama bu gnn genleri o yllarn mziini bu gn yeniden analiz ederek ve temiz olarak alyorlar. Ama tapu kendilerinde deil ve ortaya steril ve heyecan vermeyen bir mzik kyor. Bu hareketin amac bir toplanp, durma, toparlanma ve jazz'n gemiine sahip kma. Repertuarlar koruma. Ama tm bunlar jazz'n nnde bir ikilem oluturuyor. Bir gre gre jazz hep yaratc olmak ve ileriye ynelik olarak yaplmam kefetmek zorunda. imdi hangi gr doru bilemem, bu beni aan bir soru. Bizden nceki nesil Herbie Hancock, Wayne Shorter, McCoy Tyner, Chick Corea eer kariyerlerinin en verimli devirlerinde yaratclklarn zorlasalard bugnk neo klasik harekete gerek olmayacakt. Bunlarn hepsi 1970'li yllarda ncelikleri byle olduu iin alanlarn baka ynlere kaydrdlar. Miles (Davis) onlar bir yere getirdi ve koydu. Onlar ise Miles'tan aldklar ekleri bozdurmak iin baka baka ynlere daldlar. Wayne Shorter nemli bir kompozitr olarak bir yere vard. Keith Jarrett bir istisnadr o hep kendini baka bir yere koydu. Dierleri iin ise nce fusion sonra da confusion (karmaa) balad. Bir gn geldi herkes "jazz elden gidiyor" diye barmaya balad ve ite o zaman jazz'n eskisine dnen Wynton Marsalis ve gen aslanlar ortaya kt. Herbie Hancock ve Chick Corea'y affetmiyorum, onlar yznden jazz'da otuz yllk bir duraklama ve bu duraklamaya kar ar bir tepki oldu." Ancak Can Kozlu'nun jazz hakknda rendikleri sadece Amerika ile snrl deil, bir baka ilgi alan olan etnomzikoloji ona jazz'n bambaka bir boyutu hakknda ipular veriyor. "Etnomzikolog ynm var. Amatrce balad, uzad gitti. Dnyadaki baz stilleri rendim. Bat Afrika, Hint, Gney Hindistan, bunlar ok nemli mzikal zenginlikler. Hepsinin ortak bir zellii de var. Etnik mzik son derece tutucu ve da kapal. Mesela en hain olanlar Kballar; hi kimseyi ilerine almazlar. Ama ben alakgnlllkle onlara yanatm ve diyalektlerini rendim. Jazz'a bulam olmak nce bende bir zorluk yaratt ama renme srecine

Cazname I- Tunel Glsoy

46

bir nyarg ve tavrla giremezsin. Etnik mzikleri renmenin hem zanaatna hem sanatna faydas olur, dnyay daha iyi anlar kendini daha iyi ifade edersin. En moderninden en gerisine kadar tm alar boyunca yaam toplumlarda bir davul kltr var. Bu yzden de davulcular tm dnya kltrlerine dier mzisyenlerden daha aktrlar. Her gittikleri yerde ortak bir dil ve anlay bulurlar. Bir Yehudi Menuhin ingene kemanna ilgi duyabilir ama davulda bu yaklam ve kaynama ok daha kolaydr. u anki aklmla yeniden davul almay rensem Bat Afrika'ya giderek ie balardm. Etnik mzikte insanln renmesi gereken birok ey kefettim. Bunlardan en nemlisi mziin cemaat boyutu. Tek bana anlamsz olsan bile bir btnn kk bir paras olabilirsin. Tek bana aldn zaman anlamsz olabilir ama hep beraber alarken anlam kazanr bireylerin tek tek toplamndan daha byk bir btnn paras olabilirsin. Kibir Afrika kltrnde hi bir ekilde kabul edilebilir bir ey deildir, asla cemaat kmseyemezsin. Bunu anlayamayan da jazz' anlayamaz. Bu jazz'n da olmazsa olmaz bir koulu. Az ey ile ok ey syleyebiliyorsun. Jazz'n bir tarifi varsa o da ekip almasdr. fade yetenei de bir baka boyutudur. Az ey ile ok ey sylemeyi reniyorsun. Bat kltrnde davulun yeri orkestrann en arka tarafndadr. Ama bir Afrika davulunda sekiz-dokuz tn vardr. Davulcu bunlar deiik sralarda alarak ok fazla ey ifade edebilir. Teknik ve virtuozite yok. Sadece ortak bir dil ve ifade gc var. Virtuozite bireysellii ve solistlii getiriyor. Solistlik ise yalnzlktr. Zenci bireysellii ne zaman reniyor, klelik kalktktan sonra. Afrika'dan geldikten iki yz elli yl sonra yalnzl ve bireysellii tanyor, blues sylemeye balyor, zenci bireysellii ortaya kyor. Jazz u bir cemaat anlay ile u bireyselliin tek potada eritildii baka bir sanat dal. Byle bir baka sanat dal yok. Bireysellik olmasna ramen hep alarken bakalarnn an kapatyorsun, birisini heyecanlandryorsun, elik ediyorsun, kskanyorsun, seviniyorsun, solo yapyorsun. te bu yzden ben jazz' seviyorum ve yapyorum. Bu benim iin bir oyun. ok entellektel olursan bu oyunu oynayamazsn, mzik yapamazsn, ayn sahneyi paylaamazsn.

Cazname I- Tunel Glsoy

47

Mesela Franszlar oynayamyorlar, biraz igdsel ve ocuka olamak lazm. Jazz'da kimi beendiime girmek istemiyorum. Sana tesir eden kiiler bakalarnn tand nl kiiler olmayabilir. Benim en byk hocalarm beraber aldm mzisyenler. Ben davul almay davul almayan mzisyenlerden rendim. Tm gemiimde beraber aldm insanlarn bu gn geldiim yer ve anlayta etkisi vardr. nsan ald ve dinledii hereyin bir toplam oluyor. Bu adan baktnzda ou jazz mzisyeninde bir Charlie Parker var; adam bir lisan getirmi. Jazz kavram yle bir yere geldi ki ii boald. Her ey iin iine girdi. "Jazz eittir doalama" da deil. Baka mziklerde de doalama var. Bireysellik ve cemaat anlay i ie. Jazz bence en demokratik mzik. Kendi snrlarnn bittii yerde bakasnn snrlar balyor. Ama doru snr ekmezsen de cemaat seni kabul etmeyerek dlyor." Okay Temiz'in benzer duygular tadn sylyorum. Birbirlerini ok iyi tanyorlar ama ortak bir alma yapabileceklerini belki imdi fark edebilirler. Cemaat denince aklmza iinde yaadmz ve toplum dediimiz cemaat geliyor. Cemiyet hayat asndan Can Kozlu'yu merak ediyorum. 1991'de arkada evresinden bir finans uzman hanm ile evlendiini elerin ayr mesleklerde olarak birbirlerini tamamlamalarn ok doru bulduunu reniyorum. Alt buuk yanda bir olu ve drt yanda bir kz var. ocuk yetitirmeyi dnyann en romantik olmayan eyi olarak grmesine ramen ocuklarna ok dkn olduunu hissediyorum. Ge evlenmi olmasna ramen einin kymetini bildiini vurguluyor. Sonra bugn geldii noktann ilerisini irdeliyoruz. "Trkiye'nin gndemi ok yapay. Burada herkes kendi konusunun dnda konuuyor. Gn oluyor genleri zellikle rencilerimi grp umutlanyorum, gn oluyor lke idaresini grp zlyorum. Belli bir yaa ve yere gelince evrendeki insanlar seni bir yerlere getirmek istiyorlar. nsanlar ok erken emeklilie ayryorlar burada. Tedirgin oluyorsun. Hoca olmak gzel ama genlerden renilecek eyler var.

Cazname I- Tunel Glsoy

48

Benim yamdakiler ou zaman genlere kapal olabiliyorlar. "Aabey bilir" dokunulmazl oluyor. Bu noktaya gelen insanlar ast astk kestii kestik insanlar oluyorlar. Arkalar ile balar kopuyor, halbuki renmenin sonu yok. Bugn krk alt yandaym. Daha yapmay dndm eyler var. lk olarak bir albm meselesi var, insanlar albm olmayan bir mzisyeni yadrgyorlar. Mziin dnda da hayallerim var. Bilgi niversitesi'ndeki retmenliim, iftlik evime sera yapmak, ocuklarm istediim gibi bytmek. Sonra deniz hasretim var. yldan beri bir yelken grubum var. Denize kyoruz. Yelkencilik ve gemicilk reniyorum. Biz ailece bir eye merak sardk m onu esasl bir ekilde inceleriz. Uzun deniz yolculuklarnda okuyarak deniz bilgilerimi arttryorum. Deniz ve gemicilik ok kapsaml bir konu. Yelken, navigasyon, meterloji, dizel motor, binbir eit ey. Zaten derler ki hayatnn sonuna kadar urasan da iyi bir denizci olamazsn. Denizde geirilen gn karadaki haftaya tekabl eder. Aabeyim ile birlikte tekne yapyoruz. Boyumun lsn alaym istiyorum. Olum da benim gibi denize ilgi duyuyor, geenlerde dmen tutarak bizi marinaya soktu." Bu noktada konumamzn bandaki baba-oul eitiminde denizin rol konusuna tekrar deiniyoruz Tabii hoca kimlii ar basyor ve jazz yolculuuna kan genler iin verebilecei tleri soruyorum. "Trk insan az yetenekli deil ama jazz'a soyunacak kiilerin bilmesinde yarar var. Bu uzun ince bir yol ve ok zorluklarla dolu. Nefeslerinizi ona gre ayarlamanz lazm. Trkler almak istedikleri jazz'n sentaks ve lehesini yeterince bilmiyorlar. Sadece nota okuyarak alnan mzii anlamak ve almak mmkn deil. Mesela bir davulcuyu anlamak iin mutlaka beraber ald solisti bilmek lazm. Elvin Jones' tanmak iin John Coltrane'i, Max Roach' tanmak iin Charlie Parker', Jack de Johnette'i anlamak iin Keith Jarrett'i bilmen gerekir. Max Roach'u dinlemeden anlayamazsn, sadece notalar grerek olmaz, aksan yanl olur. Trkiye'de insan yirmi be yanda iki CD yapmam, on festivale katlmamsa kendisini "kaybetmi" bir insan olarak hissedebiliyor. Bu

Cazname I- Tunel Glsoy

49

iin ustas olabilmak olduka uzun zaman alabiliyor. Mzii uzun dnemde para, n, stat gibi farkl nedenlerle yapabilirsin ama mutlaka yaamnn bir blmnde mzii mzik iin yapmak zorundasn yoksa belirli bir seviyeye gelemezsin. Mzik yle bir ortam ki uzun zaman herkesi aldatamazsn, sylediklerinin tapusu sende deilse ve boluklarn varsa bu meslei yrtemiyorsun. Sahnede aldn zaman aslnda bir striptiz gibi, her eyin ortaya kyor, grlyor. Aldatmaca mmkn deil. Bu sanat vasat da kaldrmyor. ok iyi ol, ok kt ol, ama bence en korkuncu vasat olmak. ok iyi ol, ok kt ol ama sakn vasat olma. Olayn bir baka yn de disiplinli ve alkan olmak. Hayatnn bir dneminde enstrmannla ba baa bir inzivaya ekilmen lazm. Hepimiz gerei hep darda aryoruz, biraz da iimize bakmamz lazm. Bylesi bir inziva insan depresyona da itebilir ama ierisinden kabilirsen ok daha zgvenli, inandrc ve btn bir sanat olabiliyorsun. nsann kendini aramas ve bulmas en zoru. Ben bunu Amerika'da yayarak rendim. al, seni al, yreini al, referans yok, kendin ol. Bu bizim kltrmze yabanc bir ey, ar bir ey. nsanlarmz korkarlar. Amerika'da sylenen bir sz vardr: "Jesus said pray, Parker said play." Trkesi kafiyeyi kaybediyor ama yle denebilir: sa "dua et" dedi, Parker "al" dedi. Duygusal referanslarn yok et, emniyet alarn at, almann hakkn olduunu bil." Andre Gide Oscar Wilde'n De Profundis adl kitabna yazd nszde yazar yle anlatr: "nsan eserinin arkasna gizlemeye almak yerine imdi yapmaya alacam gibi nce insann esizliini gstermek gerekirdi, sonra da eser aydnlanrd zaten. Yunan filozoflar gibi Wilde de bilgeliini yazya dkmez, konumasyla ve hayatyla aktarrd; bilgeliini tedbirsizce insanlarn uucu belleine emanet ederdi, suyun zerine yazar gibi. Hayat hikayesini onu daha uzun sre tanm olanlar yazsn; onu can kula ile dinlemi olanlardan biri, burada sadece baz kiisel anlarn anlatacak."

Cazname I- Tunel Glsoy

50

Ben bir gn Can Kozlu'yu yakndan dinlemek frsatn buldum, can kula ile dinledim. Onu yln jazz davulcusu seen bir ok dergi okuyucumuz gibi ben de yaad eyleri kendi zgn albmnde bizlere kalc olarak brakmasn istiyorum. Ama onu tandka aslnda en byk eserinin kendi yaam olduunu farkettim. Tm sert ve souk grnnn ardnda smscak ve hayatn zor yollarnda olgunlam bir ruh buldum. Onun hayat hikayesinin gnn birinde yazlacana da eminim. Ama bunu onu uzun sre tanm olanlar yapacak. Ben sadece onunla geirdiim kiisel bir leden sonray sizlere aktardm. Sevgili Can umarm lkende domatesin kokusu her zaman sana gzel gelir.

51

"A" DAN "Z" YE BR YOLCULUK


ki kii doalama alarsa neler olabileceini biliyorum, ok gzel rneklerini duydum. Peki iki kii doalama konuursa ne olur? Hadi hayal edelim: u misafir geldiim ev bir stdyo olsun ve ev sahiplerim de doalama konuan iki dost. Kayt balyor. "yle de: Nefesli alar ama burnu hep tkaldr." "Benim iinde unu diyebilirsin: Brei hep eli ile yer ve yal elleri ile bas alar." Ev sahiplerimiz ilk temalarn sundular. Misafir, evdeki hi-fi aletlerine taklmtr ve bundan ilham alan birinci ev sahibi ilk yolculuuna kar. "Hi-Fi ile platonik olarak ilgileniyorum, ekonomik olarak kiisel spektrumumun dnda. 28 yandaym ve 26 yanda evlendim. Balangta sadece bir gaz bulutu vard; yoksa gerekten var myd? Hayr, hayr, galiba nce dnce vard. Klarinet de almaya alyorum, konservatuarda klasik mzik eitimi grmedim. mimarlk eitimi grdm. Byk laflar edip sonradan altndan kalkamamak istemiyorum." Misafir bu ilk doalamadan biraz akndr, ama ikinci yolculuk balar. "32 yandaym ama ruhen ka yandaym bilmiyorum. Mzie st katmzda oturan iki kzkarde yznden baladm. Onlar melodika alard. Ben de onlarn melodikalarn alp popler mzikler alardm. Kzlar derdimi ok abuk anladlar. Teyzem bana ilk melodikam ald. nce benden yedi ya byk olan ablaya aktm, sonra bir gn ryamda kk kz grdm ve ona ak olarak uyandm. lkokulda

Cazname I- Tunel Glsoy

52

mzik yeteneim kefedildi, koroya girdim, tek melodikac bendim, herkes mandolinci idi, mandolini ok skc bulurdum, ilk mzik dnemim byle bitti. ... nce gaz bulutu vard." Misafir oke olmutur, iin iine bir ak yks de girmitir, gaz bulutunu dnmeye balar, yoksa nce dnce mi vard derken birinci konumac ikinci yolculua kar. "Ben nce resim yaptm. Lisede progressive rock grubunda synthesiser alardm. Ama bu sesi ok skc buldum. Sonra blues dinlerken piyano aldm. Piyano plaja gidemeyecek kadar ard. Hafif olarak gitar vard ama herkes plaja gitar gtryordu. Ben en ok klarinet seviyordum ve klasik mzik olarak da dinlemitim. Bir dkkana girdim ve: "Klarinet almak istiyorum, en ucuzundan" dedim. Adam: "Si bemol deil mi?" dedi. Sol elinin parman basnca do kar ama aslnda si bemoldr. Bu bana hayatta her eyin greceli olduunu kefettirdi. Yirmi yanda idim, klarinet almay kendi kendime rendim. Ben dinleyerek renenleri severim, hi ders almadm, kurcalayarak rendim." Ve bir anda ucuna gelinen izafiyet teorisi Ama ev sahipleri hi ara vermezler. "On sekiz yama kadar baka bir ey almadm. Koroya takldm. zmir Bornova Anadolu Lisesi'ni bitirdim. Sonra gitara baladm. yi mzik dinliyor kt gitar alyordum. John McLaughlin'i tanyordum. nce rock sonra blues, funk derken bir gn jazz'a geldim. Bu arada tp okuyordum, niversitenin mzik klbn kurdum, oyunculuk da yaptm. Bir gn okul bitti. 1991 ylnda doktor oldum. ngilizce bilmek kendi kendime mzik renmek iin ok yararl oldu, zmir'deki Amerikan Ktphanesi'nden ok yararalandm. Gunther Schuller'in kitaplarn, Down Beat dergilerini orada okudum, John Cage'i tandm." "Klarinete balamadan nce piyano ve blok flt alyordum. Piyanoda bildiklerimi klarinete aktardm. Kitaplardan ve ustalardan rendim. Gerekli zaman ve enerjiyi ayrrsan karln veriyo. Bir yere kadar!"

Cazname I- Tunel Glsoy

53

Glme

sesleri

duyulur,

herkes

glmektedir,

misafir

tm

dinlediklerinden akndr, izin ister ve tuvalete gider, elini ykarken kendisinin yazlarnn olduu dergiyi grr: JAZZ. Sevgili dergisi evin bu en mahrem kesinden ona bakmaktadr. Kararn verir, jazz insanlarn en nemli ve mahrem zgrluklerinden biridir. ittii doalama onu da kendi dorularn sorgulamaya itmitir. Sound of Music filminde bir sahne vardr. Tm rahibeler manastrn haar kz Maria'dan ikayet eden bir arky sylemektedirler. Herkes Maria'nn bir ynne deinir. Son bir rahibeye sra gelmitir, o nce bir ey syleyemez, sonra glmeye balar ve arknn z olan cmleyi syler: Maria beni gldryor. Bu iki gen adam da hem beni hem bizi dinleyen elerini gldryorlar. Tabii kendilerinin de gldn sylemeye gerek yok. "Mziin bin eit eidi ve yn var. Doalama yapmak benim iin ok nemli ve ilgim de bu ynde geliti. kimiz de ayr ayr alyoruz. Beraber bir funk grubunda almtk. Gemite beraber yapm olduumuz ilk albm Hindistan'da yaynland; ad "Golden Days". Afrika mzii, elektronik mzik, Barok mzik, hip hop, her eyi biraz kullanyoruz. Ne i yapyorsun, diye sorulsa: "Ben mzisyenim." derim veya "Doalama da alabilen bir mzisyenim." derim. Jazz bir duygudur, anlatlmaz yaanr. Ben mziimi katogerize etmek istemiyorum ama ille de tanmlamak gerekirse, jazz diyorum." "Sesler ve onlarn zaman ierisinde dzenlenii vardr. Bazs iyi olur bazs kt. Veya diyelim ki baz dzenleniler insann ruhuna hitap ederler. Doktorluk yapmadm, Ka'a gittim ve inzivaya ekildim. Bir ara Hindistan'a gittim. Askerliimi doktor olarak Isparta'da yaptim ve tekrar Hindistan'a dndm. Bir yl nce tekrar stanbul'a dndm, bir mzisyen olarak hayatm bak srtnda kazanyorum." "Resim ile ciddi olarak ilgilendim ama sadece mzisyen olarak altm. resim tek bana yaplyor ve onu yapmak iin gereken

Cazname I- Tunel Glsoy

54

zaman uzun veya ksa olabiliyor. Resim plastik bir obje, madde olarak kalan bir ey, sonradan birileri ona bakabiliyor. Resimin tek bana yaplabilmesi bir noktadan sonra onu mzikten farkl klyor. Doalama mzik zellikle de bakalar ile yaplrsa yksek bir enerji ortaya karyor. O an yaplyor ve o an dinleyenlere kalyor. Mziin bakalar ile yaplabilmesini ve plastik bir obje olarak kalmamasn seviyorum. Evet CD kalr denebilir ama o bile farkl. Bir resme bakma sresi greceli bir ey, mzikte ise belli bir dinleme sresi var, tabii mziin de kii zerindeki etkisi greceli olarak farkl olabilir. Mzik ciddi olarak zaman kullanyor, bir zaman referans var." "Mzik belki de insanlarn yaarken yapabildii en iyi ey veya eylerden biri. Mzik ilgin bir ey, hibir zaman sfr noktasndan fazla uzaklamyorsun, hep karnda bir sonsuzluk var. Bu da insan ister istemez alakgnll olmaya zorluyor. Mziin rettii en nemli ey bu alakgnlllk. alarken her ey olduunuzu hissedebiliyorsunuz ve karnizdakine aktarabiliyorsunuz. Ama te yandan sonsuzluun karsnda ok ufak olduunuzu hissediyorsunuz. Mzik bamsz bir ey, mzisyenden bamsz. Biz ikimiz de mziin insan veya mzisyeni aldn dnyoruz." "Bugn tm sanat tarihi boyunca yaplan mzie insanlk olarak sahibiz. Enstrman mziin tamamna sahip, alan kii ise enstrmann sahip olduunun ancak bir ksmn ortaya kartabilir." Dikkatle ev sahiplerimi dinliyorum, kelimeleri tpk notalar gibi kullanarak inanlmaz sololar yapyorlar. Ama jazz ayrlk kadar btnlktr de. te imdi artk "ensemble" konumaya baladlar. Ortak bir temaya varyoruz, bu onlarn en son albmleri, ad "A Z" iki harf arasnda ciddi bir mesafe var, AZ diye okunmuyor ama iki harf arasnda tire de yok, bir ok anlam ayn anda yklenmi bir isim bu. "A Z birlikte yaptmz bir alma. Bu albm bizim iin birok farkl eylerin harman; zellikle byle olmasn istedik. Birok deiik ynmzn harman deil. Biz ynmzn iindeki eitlilikten harman yapmak istedik. Funk yok, Bizans mzii yok, elektronik yok. Stdyoya girdik, ayarlar yapld, kaplar kapand, konsantre olduk ve aldk. Hibir st ste kayt yok. Aslnda alarken konuuyoruz.

Cazname I- Tunel Glsoy

55

Mzik o anda oluyor. An yakalyoruz ve her ey bitiyor sadece mzik kalyor. Albmdeki almalar teknik olarak gruba ayrlyor. Bir ksm tamamen yazl, hibir doalama yok. Bazlar tamamen doalama, hi nota yok, stdyoya girdik ve aldk. Paralarn bir ksm da hem yazl notaya hem de doalamaya dayal. Daha nce belirlenmi bir melodik ve ritmik formlar var. Albmmzn samimi olmasn istedik, karmak olma amac olmad. Bir insan kendisi gibi olmay seemez, esitli eylerden yle olur. Bu mzik de bizim kendi iinden getiimiz eylerden dodu. Tpk bir doum sancs gibi balad gnah ve sevab ile dodu. Artk yayor ama biz yenisine bakyoruz, bu bitti. nsan olu ne yaparsa sevilmek iin yapyor, kendini sevmek iin, bakalarna sevdirmek iin. Biz de bu albmde kendimizi sevdik ve insanlar bizi sevsinler istedik, insanlar sinir olsunlar istemedik. Doaya baktmzda her eyin erkei renkli ve gsterili, sanatlarn ounluu da erkek. Kimbilir belki de erkeklerde sevgi ihtiyac daha fazla oluyor." te bu anda Ouz'un ei lknur'a bakyorum, "Bu adamn nesini sevdiniz diye soruyorum" cevap veriyor: "Bu dnyada byle birinin var olabilmesini sevdim." Ayn duyguyu alayan'n ei Selma ba ile sessizce onaylyor. Ouz Bykberber ve alayan Yldz ortak arkadalar vastas ile Ka'ta tantlar. alayan o srada Ka'ta inzivaya ekilmiti. Bir gn ekstra tabir edilen bir i buldu, Ouz'u ard. Ouz Ka'a otobs ile gitti. Otobsten indikten sonra azna bir lokma bile koymadan alayan'n ii bulduu yere gittiler ve almaya baladlar. Azlarndan pek fazla sz dklmedi ama hemen konumaya baladlar. Zaman geti, bir gn yaadklarn bakalarna ile paylamak istediler. Uzun bir hikaye idi, A'dan baladlar ve bir CD'de Z' ye vardlar. Yukardaki szlerden hangisinin hangisine ait olduunu merak m ediyorsunuz. Bu artk ok nemli deil. Son blmde syledikleri szler ise ayn anda yreklerinden dkld, ben canl olarak dinledim.

56

CAZA MI CUZ, CUZA MI CAZ/ TRKYE'YE JAZZ'I SEVDREN ADAMIN ARDINDAN


O birok kiiye jazz mziini sevdirdi ama bunlar iersinde bir de air vard. Can Ycel bir gn kendisine jazz' sevdiren dostuna iir ile sordu: "Caza m cuz, cuza m caz" Davulunu kimselere emanet etmez, kendisi tard, ama Can Ycel'i davulunun bana oturtmutu. Adam karsndaki kza sordu: "Bana baban anlatr msn?" Kzn gzleri uzaklara dald gitti. O kadar ok anlatabilecei ey vard ki Bir yerden baladlar: "Babam dnyann en matrak adam idi. Babam varken arkada skntm yoktu. Beraber ok elenirdik, ok keyif alrdk. Aramzda baba kz ilikisi yoktu. Az grrdk ama bana komik eyler anlatarak gldrrd. Fkra anlatmay ok severdi. Amerika'dan srekli yeni fkra kitaplar getirirdi. O zamanlar ankaya'da otururduk. Babam Jusmat'ta alrd. ngilizceyi ok iyi konuurdu. Ama okulda renmedi. Kafasna takm, kitaplardan kendi kendine renmi. Herkesten uzak olsun diye mezarlklara gider alrm. Prensipleri vard ve onlardan hi dn vermezdi. Bana kar da kat olduu eyler vard. Piyano dersi almam iin tutturdu. Ben gitar istiyordum, o piyano ald ama ben almaynca kzd satt. Gitar alsayd belki de bugn alyor olacaktm. Konservatuara girmemi istemedi. O evreyi hi sevmiyordu. 16 mm'lik bir film makinas vard. Evde bize ve dostlarna Trk filmleri seyrettirirdi. Ayrca kapya filmin zgn afiini asar bir de gelecek program gsterirdi. Ben de arada akacktan frigo satardm.

Cazname I- Tunel Glsoy

57

nsan haklarna ok nem verirdi. Sigara imeye baladm ona ben kendim haber verdim. Bir gn beraber iki ierken bana sar Pall Mall sigarasndan ikram etti. ok armtm. Yanmda sigara imemen benim iin sayg deildir. Hadi yak, iki ile ok iyi gider, dedi. Bir gn film gsterirken bir sigara kardm, hemen akman kartarak yakt. Evdeki misafirlerden biri tepki gsterince ona dnerek: "Sen aramzdaki sayg alveriine karmazsn, ben kzma sayg gsteririm." dedi." Kz durdu, bir sigara iebilir miyim, diye sordu, adam ba ile sessizce onaylad. lk duman tm sigaralarda en derin ekilenidir. Duman fledi ve devam etti: "Hediye verii ok ince idi. Bir gn annem ve beni Erdek'teki yazlk evimizden alm stanbul'a getirmiti. Ankara'daki evimize vardmzda ieri girmeden nce sigorta kutusunu at ve bir eyler yapt, sonra eve girdik. O an elektrikler gelmiti, ieride gzlerimize inanamadk, tm ev batan aa yenilenmiti, yeni mobilya kumalar, badana boya, birok ey. Pikap yavaa dnmeye balad, Blue Moon alyordu, annem ve babamn ak arks. Annem ok geirdi, benim tylerim rperdi. O an hala unutamam. Anneler gnnde annemden baka tm teyze, hala ve yengelerime iek gnderirdi. Ankara'dan bile stanbul'a iek gnderdii olmutur. Sol hareketlerin youn olduu yllard. Bir gn Ankara'daki evimize dndm. Apartmann giriine solcu gstericiler dolmutu. Bildiri datyorlard. Bizim dairenin kapsn atm bir de ne greyim. Duvarda bir afi vard ve zerine bir ift izme sanki havada duruyor gibi idi. Eyvah adamlar annemi babam ldrdler diye dndm, ok korkmutum. Sonra afie yaklatm, zerinde bir iir vard ve her satrn ba harflerini alt alta koyunca ismim yazlyordu. izmeler ise benim iin alnm bir hediye idi ve babam onlar afie seloteyp ile ilitirmiti." Adam iiri merak etmiti, kz yantlad: Sensin/ En gzeli/ Bu hayatn/ Leylak, zambak gl gibi/ Az sana

Cazname I- Tunel Glsoy

58

"Sebla uzun kirpikli gzel gz demekmi. Annem babamn flrt ettikleri devirde uzun kirpikli bir gzel kz varm ve ad Sebla imi. Ben dounca bir isim piyangosu yapmlar. Annem, babam ve anneannem torbadan Sebla ismini ekmiler." Adam onun babasna hi iir yazp yazmadn sordu, kzn cevab olumsuz idi ama adam o an babasna ayn ekilde bir iir yazmasn istedi. Sonra kalkp kzn babasnn tek yapm olduu albmn CD'sini koydu. Biraz sonra kz ona bir iir gsterdi: En gzeldin her zaman Rahat uyuyamyorum imdi Olsan hep yanmda olsan Lanet olsun kadere, ok gereklisin u an. "ok papatya severim, papatya mevsimi gelince ilk papatyay o bana alrd. Ben repertuarna ald paralarn szlerini karrdm. "The Man I love" ikimizin de en sevdii para idi. Benim iin arkdaki insan babamd, onu severdim. O ise beni ocuu olmamn tesinde bir sevgi ile severdi. Hakikaten ona benzerdim. Dinleyicilerinin en sevdikleri paralar aradan yllar gese bile hatrlar onlarla tekrar karlatnda alard. ok geni ve srekli gelitirdii bir repertuar vard. Evde 5000 Long Play'i olan bir insan dnn, ok renkli bir insand. 5000 LP' si hala duruyor. Bir radyo program yapmak istiyorum. Ad "EP nin LP si" olacak. Deiiklie merakl idi, bakalarnn yaptn tesinde eyler yapmay severdi. Ama ilk CD alclara kar ok direndi. CD sesini ok yapay bulurdu. Hep pikabn inesinin doalln arad. Hayatnn iki nemli hobisi deniz ve jazz idi. Yeniky'de Bilsak'ta alrken teknesi kyda bal dururdu. Ka defa programndan sonra gece bala km, tuttuklarmz piirip yemiizdir. Teknesi minicik idi, sanrm sekiz metre falan. Ad jazz'd. Minicik olmasna ramen her trl konforu vard. Her ey ok ayrntl olarak dnlmt. Bardaklklar, ufak bir gaz tp, daha bir ok gzel ayrnt

Cazname I- Tunel Glsoy

59

Mzik onun hayat idi ve onsuz yapamazd. Anneme: "Senin bir tane kuman var, o da jazz" derdi. Her yerde jazz dinlerdi. Tuvaletimizde bile jazz dinledii bir hoperlr tesisat vard. Kulan deldirip zerinde jazz yazl bir kpe takmt." Bir kahve daha alr msnz; veya bir likr? Kz portakal likrn onaylad, ilk kadehi ierken tekrar artk yaamayan insan ile ilgili anlarna dnd. "kiyi ok severdi. Bir yere gittiimizde ikisi bitmezse barda yanna alr cebine koyar sonra arabasn srerken oradan ierdi. Bana hep "iki ve kahveyi bardakta brakma" derdi. kisini de ok severdi. Gece eve ge geldiinde bana acele acele konuarak: "Suko, kahve yap." derdi. Suko dedii "Su koy" idi. ki kltr ok iyi idi, her trl ikiyi severdi, nceleri ok viski severdi ama son dnemlerinde rakya sarmt. Evinde bir barmenin kullanabilecei tm aletleri ve takmlar bulundururdu, bir de kokteyl tarifleri kitab vard." Peki yemek ile aras nasl, diye sordu adam; bekledii yant ald. "Boazna ok dknd, deniz mahsullerini ok severdi. Ayrca ok gzel yemek de yapard. Salatalar ve brekleri enfes idi. Hep deiik yemekler severdi ve buzdolabmzda kurbaa baca, pavurya, salyangoz gibi eyler olurdu. Bir gn Sheyl aabey geldi; "A msn?" diye sordum, aka olsun diye kurbaa baca istedi, ben tutup getirince de ok ard." CD deiti, bu sefer kzn sevdii para alyordu: The Man I Love. Bir sigara daha yakt ve babasn anlatmaya devam etti: "Jazz'a yedi yanda evdeki pufun zerinde davul alarak balam. Radyoda Voice of America dinlermi. Dedem ok sert karekterli bir asker idi. Onun davul almasna kar karm ama babam inatla davulcu olmu. Davul almay kendi kendine renmi, yani alayl. Bir ara nota dersleri al dedik. "Davulun notas m olur, o bir duygudur." dedi ve kar kt. Babannem ut alard. Dedemi uyutup beni sinemaya gtrrd.

Cazname I- Tunel Glsoy

60

Dedem ok cimri bir adamm, sanrm ona tepki olarak paraya ve maddiyata hi nem vermezdi. Paras zaten pek az oldu, olan da bizlere harcad. ok gnl zengin idi. Yedik itik, davetler verdik, ho bir hayat yaadk. ok sosyal bir yaantmz vard. Sefirler, sanatlar, hepsi ok renkli idi. Bir ok zengin insandan ok daha gzel yaadk. Tm serveti plaklar oldu. Her kz ocuu babasn ideal erkek olarak grr ama benim babam gerekten ideal bir erkekti. ok alrd, bazen gece yars eve telefon eder bizleri toparlar elenmeye gtrrd. Feyman Klp'e gider, sabahlara kadar elenirdik. Ben sabah bir du alr okula giderdim. nanmayacaksnz ama byle gecelerden sonra girdiim snavlarm da iyi geerdi. ok uykusuz geceleri olmutur. Ben uykusuz kalmasna zlrdm. Byle gecelerden birinde radyo program yapyordu, benim srarmla uyudu. Elindeki notlara baktm. Radyoda alaca paralarn listesi yazl idi ama bir noktadan sonra garip bir cmle grdm. "Sayn Tanzanya babakan lkemizi ziyaret edecekler." Gldm yorgunluktan konular kartrm olmal idi. Yeni bir plak alnca hep beraber sabaha kadar onu dinlerdik. Bazen birbirimizle hi konumadan sessiz sessiz alardk. Eski eimin ailesi beni istemeye geldiklerinde babam krktk sarho oldu. Gelenlere garip garip szler etti. Herkes gittikten sonra beni gbeine oturttu ve saatlerce karlkl hngr hngr aladk. Nikahmn olduu gn Ziya'da bir kokteyl verdik, herkes hngr hngr alad ve gitmemeye karar verdik." CD bitti, derin bir sessizlik oldu. O ana kadar hep daldan dala atlayarak konumulard. Kzn aklna bir eyler takld ve tekrar konutu "Babam Trkiye'de jazz'n Atatrk' idi. Atatrk ileriyi grd ve hep daha ileriye yrd. Babam da yle. En yakn arkadalar bile onunla Trk jazz olur mu diye dalga getiler. Melek gibi insand. Herkese yardmc olur herkese bir eyler retirdi. Her parann deiik versiyonlarn dinletirdi. Fatih Erko, Kudret ztoprak, Tark cal, Tuna tenel, hepsi bizim evde kalmlardr. mer Demirer'i, Neet Ruacan' Sevin Tevs'i ok severdi. Ayten Alpman bir gn babam iin yle dedi:

Cazname I- Tunel Glsoy

61

"O gitti, jazz Trkiye'de bitti." O herkesi toparlard, imdi kimse kimse ile ilgilenmiyor. Jam sessionlar olurdu. Seluk Sun, Sheyl Denizci, Tuna tenel, bu jam sessionlara katlrlard. Birlik ve beraberlie hep o n ayak olurdu. Kerem Grsev ise yle dedi: "O bayra bize verdi, brakt yerden biz yryoruz." Babam olmasa idi Trkiye belki de jazz' sevmezdi. Yabanc mzisyenleri ok iyi takip ederdi. Onlardan hatrladm kadar ile Chet Baker, Dave Brubeck, Art Farmer, Sarah Vaughan, Tommy Bennet, Miles Davis'i severdi. Big Band mziine de dknd. Demir perde lkelerinin jazz mziklerine dknd. Amerika'ya konferanslar vermek zere davet edildiinde Amerikallar onun jazz bilgisinin derinliine armlard. Voice of America tarafndan da arlmt ama gereklemedi. 1993 ylnda Parliament Jazz Festivali srasnda kalp krizi geirdi. Hastanede yatarken bile akl festivalde idi ve gidemedii iin ok zgnd. 1933 ylnn 11 Haziran'nda domu, bir baka 11'li gnde ld, 11 Ocak 1994, 61 yan gremedi. Babamn lmnden sonra her ey bana normal geliyor. Bir yanm eksildi. Depremden de korkmuyorum. Ama hayat devam ediyor. Annem var ocuum var. Fakat jazz'a kstm. Babam ldkten sonra stanbul Festivali'ne gittim ama konserin yarsnda ktm. Benim deil onun orada olmas gerektiini dndm. Jazz Festivali'ne gitmekle ondan bir eyler koparyormuum gibi hissettim." Adam tekrar likr iesine uzand, kz istemedi, gitmesi gerekiyordu. Ardnda kaybetmi olduu bir babas vard ama nnde de ertesi gn okula hazrlamas gereken bir ocuu vard. Adamn kz tand gnden beri neredeyse bir yl gemiti. Kzn babasn anma gnnde tanmlard. Adam: "Onun hakknda baka ne demek istersiniz?" diye sordu. "Bir jazz kitab yazmak, bir de jazz okulu amak istiyordu. Ocak aynda onu anmak iin ho bir eyler yapacaz. Bir okulun mzik blmne adn vereceiz. nmz ramazan, baka bir ans aklma geliyor, bir keresinde almadm bir bu davul kald diye sahurda davul almt.

Cazname I- Tunel Glsoy

62

Ciddi Trk sanat mziini ve klasik mzii severdi. Ama dierlerine tahamml edemezdi. Bir gn ald klpteki mteri ona dnp "Neden Salarn Beyaz Arkada" demi. Adam parann alnmasn beklerken babam cevap vermi: "Yallktan Arkada." Babam dnyann en matrak adam idi." Adam dnd ve Can Ycel'in Erol Pekcan'a sorduu soruya cevap verdi: Caza da cuz, cuza da caz, Erol Aabey, seni asla unutmayacaz.

63

RUHUNU TROMPETE FLEYEN ADAMIN ZNDE, MER DEMRER


"Bu nasl ses hanmefendi ?" Gen trompeti Bodrum'da beraber alaca jazz arkcs hanma telefondaki ilk tanmalarnda byle hitap etmiti. 1986 ylnn bir yaz gn ilk defa bir araya geldiler. Genetik olarak kzn sesinin gzelliinin alacak bir taraf yoktu, hem annesi hem babas arkc idi ve Trk mzik dnyas onlar ok iyi tanyordu. Ama gen trompeti ilk defa bir vokalist ile alacakt ve o gn uzun uzun sahne dzeni hakknda konutular. O an fark etmediler ama artk beraber yaayacaklar bir hayatn dzenini de konumaya balamlard. Bodrum'daki i bitti herkes evlerine dnd, fakat stanbul'da da grmeye devam ettiler. Bir festival srasnda yaanan on gn ayrlk ise hayat beraberliini getirdi. mer Demirer lham Gencer ve Ayten Alpman'n kzlar Aye Gencer ile evlendi. "Benim iin her yeni gn Aye ile douyor. O u sralarda Hilton'da alyor. Beraber de altmz oluyor. Kar koca sahneyi paylamak zor. Ben sahnede Aye'yi eim olarak deil bir mzisyen olarak grrm. Bence Aye ok iyi bir jazz standarts. Srekli olarak birbirimize daha ok mzik dinlememiz gerektiini sylyoruz. Mzikte her eyi dinlemek ve anlamak lazm." mer Demirer'i herkes tanr ve sever. Onun hakknda olumsuz tek bir sze rastlamasnz. Getiimiz kasm aynda rahmetli Erol Pekcan' anma gecesinde onu dinledim. Her trl formatta ayn rahatlkla idi. Big band, quartet, solo, aklnza ne gelirse. Ve bir gn geldi onu daha yakndan tanmak zere evinin kapsn aldm. eri girdiim an hayal krklna uradm. Salonda mzik namna hibir ey yoktu. Ama yanldm mer'in alma odasna girdiimde

Cazname I- Tunel Glsoy

64

anladm. Kck bir odaya mer yllarn birikimi bir jazz dnyasn sdrmt. Duvarlar eitli jazz festivallerinin ve konserlerinin posterleri ile dolu idi. Jazz fotografs dostumuz Aykut Uslutekin'in ekmi olduu gzel bir mer Demirer resmi tm bu kompozisyonun merkezinde parlyordu. Sonra raflar dolduran sra sra makaral kasetler gzme arpt. Yerde bir arafn iine boha yaplm yzlerce kaset ve btn bunlar kucaklayan eski bir makaral teyp oday sslyordu. "Dijital ses sevmiyorum, makaral teybin analog sesini dinliyorum." stanbul Hi-Fi klubndeki sevgili dostlarmn kulaklarn nlattm ve aramza mutlaka katlmas gereken bir yeni dost bulduumu anladm. Etraf incelemeye devam ettim. Odadaki aletler ok eski idi, Trkiye'de imal edilmi Beta speaker'larn bir zamanlar babasnn dkkannda kullanldn syledi. Sealed box tipi, bir arza yznden speaker kablosu n srcnn yanndan ieri giriyor, dehete dtm, onlar dikkatle incelediimi grnce konutu: "Elektronik ve elektronik aletlere meraklym ama hi nem vermedim. Baz dikkat ettiim eyler var. Bakn manyetik kasetler her zaman tahta raflarn zerinde saklanmaldr. Metal onlar bozabilir. Kaydn kalitesi beni ok etkilemiyor, sesi duymak bana yetiyor. u an dinlediiniz ey bir eski kayt, ama benim iin ok nemli taraf eski bir hatra olmas, bas tiz ok nemli deil." nem vermedim, diyor ama KEF Coda 8 speaker'lerini bir kornet alabilmak iin satmak zorunda kalmasn anlatrken neredeyse gzleri doldu. Benim de Kef dinlediimi syledim. Coda serisinin yeni modellerinin ktn renince gzleri parlad. Kendi yapm olduu equaliser eski bir kasetli teype yaslanm hurdacy bekliyordu. Sonra bunun evdeki "esas olan" kasetli teyp olduunu rendim. mer'in HiFi klbe katlmas dncesini yeniden gzden geirmeye karar verdim. Tavandan sarkan hafif bir avizenin etraf nota katlar ile sarlarak abajur haline sokulmutu. Odaya girdiim srada alan Miles Davis bitti, Chet Baker'n makaras takld. stn okudum, "Nightbird" yazyordu. Flugelhorn'un sesi oday doldurdu.

Cazname I- Tunel Glsoy

65

"Bilirsiniz, Chet'in dileri bir kavgada krlmt. Bir trompeti olarak onun ekmi olabilecei sknty ok iyi hissettim. Allah korusun. Hayr, dileri krld iin flugelhorn almad. Bir trompeti iin flugelhorn gzel bir tondur ama insan trompetten uzaklatrr, trompet daha yalndr." Sonra bana ay ikram etti. ay ve grtlak dknlm Neet aabeyden duyduunu sanyorum. Tulip pastahanesinden minik scak pizzalar ve ay, gzlerime fer geldi. "Ben herkes gibi mzie ocukken balamadm ama ok mzik dinledim. Dedem Ferruh Baaa Trkiye'nin ilk soyut ressamlarndan idi ve Gzel Sanatlar Akedemisi'nde ders verirdi." Dedesinin resimlerinden yaplm kartpostallar odann duvarlarn sslyordu. Bir de gerek yalboya resim kartt, inceledik. Soyut resim, ayr bir dnya. O devam etti: "Aneannem bir bale yazar idi. Ailemin bu taraf Saraybosna'dan geliyor. Dedem bata olmak zere hepsi sanat ile ilgileniyorlar. Annem ve babam Almanya'ya almaya gittiklerinde dedemlerin yannda kaldm. Sonra ben de Almanya'ya gittim. Hi unutmam bana "Bon Tempi" marka bir org aldlar. Televizyonda ABBA'y dinlerken melodileri orgumda alabilmemden ok holanrlard. Annem ok gl bir kadnd, o yaam boyunca iki e ben de iki baba kaybettim. kinci babam Yetkin Yrkolu bana ok ey retti. Galatasaray mezunu idi. Bir ey sorduunuz zaman dorudan cevap vermek yerine doruyu bulmana yardmc olurdu. Moollar grubundan Engin Yrkolu'nun aabeyi idi. Evimizde bir piyano vard, Cahit Berkay ve Moollar sk sk bizde prova yaparlard. Yetkin, ok aydn ama tam bir Osmanl erkei idi. Almanya'dan dndkten sonra bir hediyelik eya dkkan atk. Annem ve kardeim ile ben evde hediyelik eyalar retirdik ve babam bunlar dkkanmzda satard. Evin ierisinde devaml retimimiz vard. Paabahe'den cam mamuller alr onlar deiik ekillerde boyardk." Kollarna ve ellerine baktm. ok gl idiler. Dedesinin vitraylar iin kardei ile nasl kurun dktklerini anlatt. Konumamz bir yerden dnd dolat jazz'a geldi.

Cazname I- Tunel Glsoy

66

"lk tantm jazz'a gnl vermi kiiler Can Ayer, Cem Aksel, lkin Deniz, Tahsin Endersoy idi. Beraber kurduumuz grup ile yar klasik, yar jazz alardk. Konservatuara gidiyordum ve hocalarn zerimizde ar basks vard, jazz almamz istemezlerdi. Ama benim trompet hocam Gkmen Ahmet Noyan baka idi. O benim ayn zamanda aabeyim, yol gstericim ve her eyimdir. Ona ok ey borluyum. Bence klasik mzikte de bir swing var ve hocam Avrupa'nn en iyi trompetilerinden biri olarak bu ruhu ok iyi veriyor. stanbul Jazz Quartet benim iin hayatmdaki ikinci nemli gruptu. Ali Perret, Yaz Baltacgil, Selim Seluk ile hayatlarmz bu gruba adadk. Daha sonra Ate Tezer ve Nezih Yeilgil bize katldlar." Geenlerde Can Ayer ile birlikte 15 yl nce yaplm olan bir video kaytlarn seyretmiler. Bunlar sylerken gzlerinin uzaklara daldn grdm, sonra tekrar konutuumuz mekana dnd. "Belki de bu iki grup ile devam etmeli idim. Bunlar zamanlarna gre armonik yap olarak ve zgrlk olarak ok ileride idiler. Beraber saatlerce mzik dinler kaset alverii yapardk. Sonra nder Focan da bize katld. lk defa klplerde almaya baladk. Bir yandan da okul devam ediyordu. kisini birden yrtmekte zorlanyordum. Gece hayat ve uykusuzluk beni ypratmaya balad. Bir gn Gayrettepe'de aldmz Jazzino klbne Tuna tenel geldi. jam session yaptk. Tuna klasik bir jazz'cdr, drt drtlk bir insan, anlatmaz, retmez, konumaz ama onunla alan farknda olmadan ok ey renir. Kendisi de ne kadar rettiini farketmez. Onunla alnca Tuna sizi her yere gtrebilir. Tuna bir jazz okulu gibidir. Okula gitme onu dinle daha iyi. Standartlar anlamak iin onun stne yoktur. Standartlar kabul edilen paralar yaklak 350 tanedir ve tamam blues, latin gibi yedi-sekiz formda olur. te bu formlar renmek zaman alr. Bir blues 12 ldr ve abuk renilebilir ama insann iine ilemesi zaman alabilir. Ama standartlarn formunu renirsen dnyann her yerinde zgrce alabilirsin. te tm bunlar Tuna'dan rendim. Ayrca bana ok yol gsterdi, tavsiyelerde bulundu. Bir gn Neet Ruacan da bize katld. Hi ara vermeden saatlerce alardk. Bu ekilde iki yl altk."

Cazname I- Tunel Glsoy

67

Kader bylece onun gbeini jazz dnyasna kesmiti ama acaba baka bir yn olabilir miydi diye merak ettim. Bir an dnd, belli ki bu ihtimali hi dnmemiti. "Jazz'c olmasam? Hi dnmedim, hem iyi deil bunu dnmek. Jazz kan gibi bir ey, onsuz olamaz, kt olmayan bir bamllk, yaamak nefes almak gibi bir ey." Bu sorumun bir anlam olmad ortada idi. Ama jazz'c olmay setii yolda nereye varmt, biraz da bunun zerinde durduk. "Evet yllarca hep geri planda kaldm, doru. Kendime hi vakit ayramadm. Yllarca deiik gruplarda, deiik yerlerde ve deiik mzisyenler ile aldm. ou zaman gece saat drtte i biter, eve dnp uyumanz saat alty bulur, sonra saat dokuzda okula giderdik. O hale geldim ki almasam da sabahlar uyuyamyorum. Evde bir eyler yapmak istiyorum olmuyor. Emin (Fndkolu) Hoca ile tantk. lk beraber almamzda "I Love You" iin bana bir solo yaptrtt. ok kt aldm o da "Ne biim alyorsun" diye beni tersledi. Ama Emin Hoca byledir, hep hakldr, ona asla kzamazsnz. Emin hoca tandm en iyi aranjrdr, ok gzel besteler yapar. ok gl bir kiilii vardr. saz iin yapt basit bir aranjmanda bile o kiilii yanstr. R harflerini syleyemez. Bir gn bize ay nceden yollam olduu Euphony isimli bestesinin dzenlemelerini Tuna ve ben provalarda alamadk, ok kzd. "me, Tuna ikiniz de sf, sf" dedi. Gece ge vakite kadar almaktan onun partisyonlarn almamtk, provadan katk." aylar kanc defa tazelediimizi hatrlamyorum. Baktm biraz daha rahatlamt, bana ikram ettii eylerden o da yemeye balad. nsan karn doyunca hayatn anlamn ve varmak istedii eyleri irdelemeye balyor. "Hayatta neye sahip olmak m isterim? ok iyi bir mziin peindeyim. Aydn Esen, John Coltrane, Miles Davis, Chet Baker, Herbie Hancock gibi. Bu mziin baka mziklere benzemesine tahamml edemem. Bir kiilik sahibi olmak istiyorum. Aslnda ok az insan buna sahip. u an dinlediim mzisyenlere benziyorum. Bir ok trompeti birbirinin devam ama Miles kimsenin devam deil. O bir

Cazname I- Tunel Glsoy

68

eyin hem ba hem de sonu. Bence bu noktaya varmaktan daha iyi ne olabilir ki? Aka anladm ki mer iin jazz'da bir Miles var bir de dierleri. Dierlerini imdilik unutup odann her tarafna ruhu sinmi olan Miles' sordum. "Miles Davis'i anlamak dier trompetilerden daha zor ve farkl. Onun otobiyogrofisini imdiye kadar drt defa okudum. Sanki mzik dinler gibi hissediyorum onu okurken. Her seferinde ayr bir haz alyorum. Miles denilince aklma trompet geliyor, yz gzlerimin nnde canlanyor, mzii dnyorum. O bambaka, trompetten kan onun sesi, ses enstrmandan deil de sanki dorudan onun grtlandan kyor. Ruhunu trompetin iine fleyen tek adam, sonuta hava flyor ama havann ierisine ruhunu dolduruyor, hzn katyor. Resim yapar gibi sesler ile bir kompozisyon boyuyor. Miles Davis alarken mi yerine sol flese de glemiyorsun. O alarken enstrman ortadan kayboluyor ve ruhunun sesi ortada kalyor." Miles baka ama mer iin trompette sevdii baka jazz ustalar da var. Soruyorum ve bir rpda sayyor, hibir tereddt yok: Chet Baker, Woody Shaw, Wynton Marsalis, Tom Harrell, Lee Morgan, Clifford Brown, ve Dizzy Gillespie. Chet Baker'n da Miles kadar olmasa da bir ayrcal var. Onu da anyoruz: "Gnmzde teknikalite olarak byk bir yar var. Bu akm Wynton Marsalis den sonra kt. Herkes daha iyi alabilmek iin yaryor. Teknik stnlk bir marketing olay haline geldi. Ama Chet Baker dilerinden dolay sadece 1.5 oktav aralkta alabilirdi. O ksack arala ne kadar ok ey sdrrd. Demek ki duygularn ifade etmek iin ok byk bir teknie ihtiyac yokmu." Doal olarak kendi lkemize dnyoruz ya, bizimkiler hakknda ne dnyor merak ediyorum. Ona gre Trkiye'de ok az iyi jazz mzisyeni var. Yakndan incelenince her katogeride pek az gerekten gnln jazz'a vermi insana rastlanyor. Sonra burda takdir ettii trompetileri sralyor: Gray Aktalay, Erdoan Ergun, Mfit Kiper, Muaffak Falay, Ergn enlendirici. Trompetilerin dna da kyoruz. Ate Tezer'i ok mcadeleci, Veysel adr' ise disiplinli ve dzenli

Cazname I- Tunel Glsoy

69

olduklar iin beeniyor. Neet Ruacan'dan hep aabey diye bahsediyor. Onun baba, ar ve gvenilir ynlerine hayran. Bir de Erol Pekcan var, onun yeri de ayr: "Erol aabeyin son nefesinde yannda idim. Hayat tarz ve temposu onu hasta etti. Bu tempoya ben de uymaya alrdm. Ylba sabah Brunch'ta alard. O ald zaman hakikaten alard. Monotonluk olmazd." mer'e gre bir baka zel insan da Aydn Esen. Onun Cumhuriyet tarihinde ilk gerekten dnyaya alabilen Trk jazz mzisyeni olduunu, kendine has mziini aratrdn ve bir k bulduunu dnyor. Sonra da bizim mzisyenlerin hep birbirlerine ks olduklarn ve ok youn duygular ierisinde yaadklarn belirtiyor. ster istemez Trkler ile yabanclar kyaslyoruz: "Bizler Avrupal ve Amerikalya kyasla aslnda ylda drt ay alyoruz. Amerikal haftada iki gn alsa bile her gn alar. Amerika'da ise jazz yaam ok ar, boa geirecek vakit yok. leri gidiyorlar nk birbirleri ile uramyorlar. Trk mzisyenleri ise birbirleri ile ok urayorlar. Bizde sahnede her ey Trk filimlerindeki ar sahneler gibi. Amerikal sahnede hereye hakim, onlarn enstrmanlarndan kan ses sizin sesinizi de etkiliyor." Yava yava onu tanmaya balamtm. O da artk daha rahat ama hala bana "siz" diye hitap ediyor. Ben ona kendisi hakkndaki dncelerini soruyorum, biraz tereddt ediyor ama samimiyet ile iini dkyor: "mer Demirer, trompetine sayg duyan, yrekten bal ve onu iyi almaya alan bir insan. Liderlik ruhum yok. Trompet almak benim iin bir ihtiya. Herkes ile alyor ve mutlu oluyorum. Yapc olmaya alyorum ama aceleci ve sabrszm. On dakika yerimde oturamam. Bu aceleci tarafm insanlar rahatsz ediyor ama kimse aka bundan rahatsz olduunu sylemedi. Ben kendimi gerekten bir algc gibi hissediyorum. Bazen altmz yerde vestiyere palto brakrken adam sorar "algc msnz" diye. Herkes kzar, ben kzmam. algclk insann iinden

Cazname I- Tunel Glsoy

70

gelerek vcudunun bir uzants olmaldr. Mkemmel olmak imkansz ama rahat ve konuur gibi sazm almak ve istediim sesleri kartabilmak isterim. Bence nce algc olunur sonra mzisyen. nsanlara artk notalar ve armoniler ile deil seslerin bileimi ile bir eyler anlatabilmak istiyorum. Tabiki teknik nemli ama tekniin tesinde de bir eyler var. Bazen trompetim elimden ksn uzasn istediim oluyor, hani trompetimle btnlemek gibi bir ey. Trompetin sesini unutmak ve yeni bir dil yaratmak istiyorum." Bana gre dil yaratmak kadar o dili bir hedef ve ideal iin kullanmak da nemli, dncelerimi paylayor ve konuyu derinletiriyoruz: "Baz bestelerim var ama onlar alnrken dinlemekten holanmyorum. Herkes gibi benim de bir idealim vard ama kaybettim. Trkiye'de yapmak istediim iyi mzie varamadm. Sadece trompet almak kiili ortaya koymuyor. Bazen soruyorlar "niye beste yapmyorsun" diye, kzyorum. Demek ki iimden gelmiyor veya iimde birikiyor. Belki de kendimi henz yeterli grmyorum. Bir ara verip dnmek istiyorum. ok mzik dinliyorum. Kafamdaki mzii notaya dkemiyorum, biraz zaman gemesi lazm." Her jazz sanatsnn hayalinde bir albm vardr. mer iin de bu geerli. Hadi gel senin ilk albmn dleyelim diyor ve soruyorum: Nasl bir albm olsun? "Bugne kadar kimse bana nasl bir albm yapmak istediimi sormad. ok teklif aldm ama teklifleri yapanlar onlarn kafasndaki albm yapmam istediler. Marketing anlay ile yaklatlar ve ka tane satar diye sordular. Bu ynlendirmeleri sevmedim." nce bir kapak izmesini istedim, itiraz etti ama sonra sa st keden sol alt keye uzanan ok basit izgili bir trompet izdi. Resim yeteneini dedesinden almadn hemen anladm ama onun soyutlama tarzndan bir eyler kapmt. "Aranjmanlar ben yapacam, en iyi bildiim ey bu. Standartlar alacam, dnyaya almann balangc standartlardan geiyor."

Cazname I- Tunel Glsoy

71

Hemen paralarn semesini syledim, o fazla dnmedi: "Portrait Black and White(Jobim), I Love You (Porter), Oh Ave Prevave(Parker), In Your Own Sweet Way (Brubeck), But Not For Me (Gershwin), Chelsea Bridge(Strayhorn), ve Body and Soul (Green)." ardm ama sonra albmn kafasnda oktan ekillenmi olduunu fark ettim. yi ama mer kendini herkes ile almay seven bir insan olarak tanmlamt. Yol arkadalarn sordum. "Piyanoda Tuna tenel olacak. Bas iin ksmen Krat And ksmen de Seuk Sun'un almasn isterim. Ayn ekilde iki davulcu Ate Tezer ve Deniz Dndar albmde alacaklar." Artk havaya girmitik ben ona alternatif bir kadro daha yapmasn syledim. Bu sefer piyanoya Nilfer Ruacan yerleti, Basta Volkan Hrsever ve Mahmut Yalay deiik paralarda aldlar. Elvan Arac perksyonist ve Cem Aksel ise davulcu olarak albme katlyorlar. Annemin szlerini hatrladm: "Olum isteyeceksen Allah'tan iste, en ok onda var". Biz zaten istemeye balamz, devam ettik. Bu sefer bir de yabanc mzisyenlerden bir alternatif yapmasn istedim. "Piyanoda Oren Evans, davulda Ari Honning, basta ise Janos Egri olsun. Janos bir Macar ingenesi, hi nota bilmiyor ama mthi bir teknii var, ne duysa sektirmeden alyor." Haydar Volkan aabeyim bana fotoraf dersleri verirken bir ey sylemiti: "ekirge, fotoraf aslnda beyninde ekilir. Makina sadece beynindekini kada dkebilecein bir aratr". mer'in albmn oktan beyninde yaratm olduu belli idi, nal ve bir at bulmu tek bir nal bekliyordu: sponsor. Ama bir nal eksik bile olsa at koamaz ite. Bu arada rendim ki Tuna tenel'in albmnde almak iin TRT ona bir devlet memuru olduu iin izin vermemi. Fakat bu kuruma ok ey de borlu. "TRT Big Band'de alyorum. Big Band'de almak ok gzel bir duygu. O kadar insann bir arada o tnlar kartmas mthi bir ey. TRT beni EBU'dan (Europe Broadcasting Big Band) ardklarnda da gnderiyor. EBU tm lkelerin jazz mzisyenlerinden oluan bir

Cazname I- Tunel Glsoy

72

topluluk. defa katldm, Mnih, Prag ve Lubiyana'ya gittim. On gn boyunca gnde alt saat alp, sekiz-dokuz prova yaplyor ve bir iki konser veriliyor. Geceleri jam session'lara katlyorsunuz. Avrupann en iyileri geliyor. Yepyeni sesler duyuyorsunuz buradakilere benzemeyen. Avrupallar sazlarna ok hakimler. Her an arlmaya hazr olmak lazm, ben her gn drt saat alyorum." Janos Egri ile ite bu big band'de tanm. Evans ve Hnning ise bir baka beraber almann hatras: "nsan mzik dinledike dnyay daha iyi tanyor. Hi gitmediim halde srf jazz mziinden dolay Amerika'y iyi tandm dnyorum. yl nce Amerikal mzisyenler ile Q Bar'da aldm. Orene Evans, Ari Hnning ve John Ormond bana sahnede kendimi ok farkl hissettirdiler, sanki New York'a gitmi gibi oldum. Hepsi sazlarna ok hakim ve sahnede mzikten baka bir ey yaplmyor. Sahne terbiyesi var, herkes mzie konsantre; bu ok nemli. Bu insanlar ile albm yapmaya karar verdim." Bu szlerin arkasndan bana dudaklarndaki nasrlar gsteriyor. Meer bu nasrlara "chap" denirmi. Sonra bana nasl trompet aldn gsteriyor, olay dudaklarn belirli bir pozisyona getirilip slk alar gibi flenmesi. Ama trompetin az dudaklar gerek alta eziyor. aydanlk boalmt, "Limonata ier misiniz?" diye sordu. Bu sefer salona getik, limonata tam kvamnda idi, o srada kap ald ve Aye eve dnd. Masann zerinde dikkatimi eken bir CD var. John ColtraneBallads. McCoy Tyner, Jimmy Garrison ve Elvin Jones elik etmiler. Bu ocukluunda ok severek dinledii bir Engin Yrkolu albm. Yllar sonra bir beyaz eya bayiinde tesadfen CD'sini bulup alm. Eski bir aziz dostu yllar sonra tekrar bulmak gibi bir duygu. Anlatrken gzleri ldyor: "Ballad'lar ok seviyorum. nsan daha ok ruhunu ortaya koyabiliyor. Ballad sevmemi bu albme borluyum. Rekabetten uzak olmak istiyorum nk mzii sertletiriyor. En gzeli klplerde almak, sakin ve rahat oluyorum. Bunun bir altnda provalar ve konserler geliyor. En kts ise kayt stdyosu."

Cazname I- Tunel Glsoy

73

Trompetlerden bahsediyoruz. mer'in iki trompeti var. Bir tanesi Bach br Schilke marka, ikisi de Amerikan. Bir de gene Bach marka bir flugelhorn'u var. Monet marka bir trompetin 6000 dolar olduunu reniyorum. "Esas olan fiyat deil, nce o saz alabilmek lazm. Elvin Jones stanbul'da iken Bizim Tepe'de patlak bir davul ile ald ama kimse anlamad bile." mer benim iin ok deerli bir eyi de gerekletiriyor. Sevgili hocasndan rendiklerini o da kendinden sonra gelenlere aktaryor. "Haftada iki gn Bilgi niversitesi'nde Ensemble dersleri veriyorum. rencilerimi arkadalarm olarak kabul ediyorum. Gen jazz severlere sylemek istediim eyler var. Jazz' hemen renemezsiniz, sabrl olun. Dinlenilmesi gereken eyler var. rnein Pat Metheny den jazz gitar dinlemeye balayamazsnz. Gemi jazz gitarclarn da dinlemelisiniz. Erol Pekcan ve arkadalar beni bu anlayla yetitirdiler. Dinlemek renmenin yarsdr." mer bugn otuz be yanda. 26 ubat doumlu. Doum tarihinden hayat amac analizini yaptm, 30/3 katogorisine giriyor. Buradaki insanlar iin kitap yle diyor: Bu hayat yolunda olanlar ifade ve duyarlk sorunlarn halletmek, kendilerinden kukuyu yenerek kendilerini ifade etmek ve isel yeteneklerini bakalarn yreklendirmak yceltmek ve onlara ilham vermek zere kullanmak iin buradadrlar. Bir de uyar var: Kendilerinden kukuyu bir dur iareti olarak deil, almas gereken bir engel olarak grmeli ve ona gre davranmaldrlar. Bu katogorideki nl jazzclar arasnda Miles Davis'de var, sanrm tesadf deil. Konumamz bittiinde mer'in artk bir albm yapacana ve bu albmn baka insanlara ilham vereceine inanyordum.

74

KAML ERDEM ile ASIA MNOR ZERINE BIR LEDEN SONRA


Onlar ilk defa Migros'ta tandm. Hayr, alveri yapmyorlard. Blm grevlisi arkada raftan mavi kapakl bir disk kartt ve bana gosterdi. zerinde "Asia Minor" yazyordu. Hayrdr inallah, acaba majr de var m, diye gen arkadaa takldm. Bir kaset aldm ve ararak dinledim. stanbul Jazz Festivali'ndeki konserlerinden sonra onlar ile ilk defa gerekten tantm ve sonunda scak bir austos gn Ankara'da, grubun bestecisi Kamil Erdem'i annesinin evinde doyasya tanmak frsatn buldum. Kamil 1959 doumlu, Ko burcu. Tek ocuk. 1983'de ODT'den Elektrik Mhendisi olarak mezun olmu ve yakn bir zamana kadar da mhendis olarak alm. Ancak zamanszln basks ile ve mzik seviyesini aksatmamak iin tercihini mzikten yana yapm. Mhendislik eitimine boa gemi bir zaman olarak bakmyor. Bas gitara olan ilgisi ilkokul anda balad klasik gitar almalarnn iinden filizleniyor. Gitar ald yllarda klasik mziin yan sra o dnemin Modern Folk ls'nn tarznda ancak vokalsiz Trk Mzii denemelerinde bulunuyor. Bylece Trk Mzii'ne olan ilgisi balyor. Kendi ann ocuklar gibi o da olanaklar erevesinde mzik dinlemeye balyor. Kk pilli Phillips pikapta dinlenen Beatles, Animals, Engelbert Humperdinck ve Tom Jones ile gelien bir mzik zevki. Jazz ile bas gitar almaya baladktan sonra tanyor. lk ald album 1979'da Bob James'in BJ4 albm. Bu ilk jazz albmndeki tm bas partisyonlarn ezberliyor. Pop jazz'n jazz'a girmek iin yumuak bir ini salayabileceini dnyor. Ama bugn artk Bob James dinlemiyor. Trk Mzii merak srm. Mzik kariyerinin bir dnm noktas da Okay Temiz. 1981'de tanmlar ve beraber almlar. O zamanlar

Cazname I- Tunel Glsoy

75

Okay bu tarzn tek temsilcisi. Trkiye'ye her geliinde ve her alnda Okay Kamil'i yanna alyor ve sonunda 1986'da Avrupa turnesine aryor. Turnenin svire ayanda bir prodktr le tanyor. Kendi adna bir eyler yapmak fikri bu noktada kyor ve Asia Minor'un ilk albm "Along the Street" svire'de yaynlanyor. Asia Minor gurubu hakknda konuuyoruz. "Jazz uluslararas bir sanatsa mihenginin de uluslararas piyasa olmas gerekir." diye Bir balama virtuozunun yetkinliini sadece konuya giriyor. "Ancak uluslararas olmak bir "ycelik" kriteri deildir." diye devam ediyor. Trkiye'de, ayn ekilde bir sitar ustasnn da sadece Hindistan'da kantlayabileceini, buna karlk jazz mzisyenleri iin icra platformunun kendi lkeleri dahil tm dnya olmas gerektiini sylyor. Kamil Jazz standartlarn dinlemeyi ve almay ok seviyor; ancak bu paralar andran besteler yapmay klasik mzikle uraan bir bestecinin barok tarzda besteler yapmasna benzetiyor. Barok mziin en yetkin rneklerinin yz yllarca nce yaplp bitirildiine, ayn ekilde John Coltrane, Miles Davis ve Cole Porter'n getii bir dnyada yeniden ayn tarz mzii bestelemenin anlam olmadna inanyor. Bu adan baklnca da yerel mzikten zevk almann kendine zg bir mzikal ifade yaratabilmek bakmndan bir ans olduunu vurguluyor. Bu erevede de Asia Minor Trkiye'ye ve dnyann bu blgesine ait deerleri tm dnyann anlad ortak bir dille yani mzik ile ifade etmeyi amalyor. Bunun tarif edildii kadar kolay olmadn ok iyi biliyor. Baz rnekler de veriyor: Mozart'n Trk marn ud ile alarak veya herhangi bir akorlar dizisinin iine derme atma ney partisyonlar koyarak bir sentez yakalanamayacan dnyor. Zaten bu dou bat sentezi tabirini de sevmiyor (Sentezcilerin kulaklar nlasn). Asia Minor'un elemanlar grubun kurulmasndan nce de arkadam. Grup, bireylerinin de tesinde bir kiilie sahip. Yaptklar ie derin bir sevgi ve sayg duyuyorlar. Aslnda hepsinin ayr ayr ileri var ama grup iin hayatlarnda bir ncelik tanyorlar. Drt kiinin yaratt bir sinerji bu Asia Minor. Mzik hakknda konumaya devam ediyoruz. Kamil'e gre mzisyenler, hele ki beste yapyorlarsa srekli bir birikim ve davurum sreci iindedirler.

Cazname I- Tunel Glsoy

76

"Mzik dinlemek mzisyenin birikiminin tek deilse bile en nemli unsurudur. Mzik dinlemeyi sadece bir zevk deil ayn zamanda bir grev olarak kabul etmek gerekiyor. Dinlediklerini harmanlayp yeni bir mzik ortaya koyabilirsin. Ama bu zorlama ile olmayaca gibi sadece ilgin bir ey yapyor olmak iin de yaplmamal. Yaptm beenilsin ya da yaptmn bir benzeri olmasn kaygs ile yaplan bir beste en azndan samimi deildir. Bugn "sentez" anlay ile yaplan eylerin hem bat hem de dou olabilmesi kadar ne bat ne de dou olmas da mmkn. Trkiye'de grdmz rnekler daha ok ikinci kapsama giriyor ve ne yazk ki kabul grebiliyor. Buna da amamak gerek zira eriyi doruyu ayrt edemeyen bir toplum olduk ve byle bir toplumda eri doru diye kabul ettirilebilir. Yeter ki erinin tantm iyi yaplsn." Sentez konusu ile ilgili bir benzetme yapyor. "Mutfak da bir kltrdr ve farkl mutfaklarn rnleri ile lezzetli karmlar elde edilebilir. Ama sentez yapyorum diye kokorecin stne brtlen sosu dkersen berbat bir ey olur." (Kokoreilere artk bir baka gz ile bakmaya karar veriyorum.) Kamil Asya Minor iin yapt besteleri kendi mzikal birikiminin bir davurumu olarak gryor. "Yaptklarm benim samimi olarak kendimi ifade tarzm. Bunun adnn jazz olarak tanmlanp tanmlanmams da nemli deil. Ama imdiye kadar sadece jazz festivallerinde almamz da herhalde tesadf deildir." Asia Minor'n perfomansna gelince; genel olarak icrada mkemmellik olamayacan nk mkemmel olann tekaml etmeyeceini sylyor. Kamil'e gre nemli olan, bugn dnden ve yarn da bugnden iyi almak. Ama bu da hi kolay deil. Bunun iin hem grup iindeki uyumun gelimesi hem de mzisyenlerin srekli bir bireysel gelime salamalar ve bunu gruba yanstmalar gerekiyor. Bir grubun bunu gerekletiremedii noktada tkanacan sylyor. zeletirisinde de ok ak yrekli. Her eyden nce kendisine bugne kadar ciddi bir eletiri gelmediini belirtiyor. kinci albmnde (Longa Nova) ok seslilik dozunun arttn, bunun baz paralarda iyi oturduunu ancak blues formunda mzik yapmann Asia Minor iin ne

Cazname I- Tunel Glsoy

77

kadar doru olduundan hala emin olmadn syleyerek "Mahur Blues" ve "Trakya Blues" paralarn rnek veriyor. Asia Minor'da gelmek istedii nokta hem yeni projeler retmek hem de dnyada ve Trkiye'de ylda yz civarnda konser verebilmek. Proje ynnden Kamil ok zengin. Asia Minor dnda "Ensemble Ankara" diye bir grup kurup Ankara Festivali'nde de alm, ama bu grubunu yakn bir zamanda Asia Minor ile birletirmek istiyor. Msrl grup "Sharkiat" ile zaman zaman alyor. Kamil bana bir CD'lerini hediye etti. Bir eit Arap-Jazz fusion'u diye tanmlayabilirsiniz. Kamil felsefe olarak mzii zaman zaman deiik kylarndan iine girilmesi gereken bir okyanus olarak gryor ve "Sharkiat" ile alrken onlardan ok ey rendiini altn izerek belirtiyor. Almanya'da alarken tant bas Martin Lillich'i ok beeniyor. Martin'in tabiri ile birbirlerinin havuzlarnda renecek eyleri varm. Kendilerine BASSic Connection adn veren bu ikili sonbaharda Trkiye ve Almanya konserlerine balayacaklar. Peki Kamil Bas aleminden kimleri beeniyor? Olay derhal "kontrbas" ve "elektrik bas" diye ikiye ayryor. Verdii liste "Who Is Who In Jazz Bass" gibi (Sevgili Kamil Skun'un kulaklar nlasn). Scott La Farro'yu Bill Evans albmlerinden tanm. Bugnk kalburst baslarn tmnn ondan etkilendiini dnyor. Eddie Gomez'i ilk defa Chick Corea'nn yapt Mad Hatter albmndeki alnda dinleyip ok etkilenmi. Eberhard Weber, Ron Carter, Ray Brown, Niels Henning Orsted Pedersen, Stanley Clarke ve son olarak da Jimmy Haslip'i sayyor. Elektrik Bas da ilk tercihi rahmetli Jaco Pastorius. Jaco'nun dnyaya gelmesinin elektrik bas alanlar iin bir ans olduunu onun sadece bir bas deil ayn zamanda bir aranjr ve besteci olarak da amz jazz'n bir basamak yukarya kartan sanat olduunu vurguluyor. Daha sonra Stanley Clark'i bu sefer de elektrik basa kimliini kazandran bir sanat olarak listesine alyor. Listenin sonunda Marcus Miller var. Kamil ayrca beendii baslar olarak baka isimler de verdi. Bunlar Victor Wooten, Victor Bailey, Anthony Jackson, Jeff Berlin, Michael Manring ve en son olarak da Ralph Armstrong. Son zamanlarda Bela Fleck (Banjo) dinliyor.

Cazname I- Tunel Glsoy

78

mlakatlarnda kullandm bir yntemi denedim ve antasn atrdm. At. Ron Carter'den "Jazz My Romance", Bela Fleck'den "Tales From the Acoustic Planet", Marcus Miller'den iki tane, "The Sun Don't Lie" ve "Tales", Roman Bunka'dan "Color Me Cairo", Glenn Moore'dan "Dragonetti's Dream", Eberhard Weber'den "Orchestra", Jaco'dan "Blackbird", Victor Wooten'dan "A Show of Hands", Bireli Lagrene'den "My Favourite Django" (kimin deil ki) ve Alman ve Polonyal Jazz'clardan oluan bir gruptan "New Way Out". Kamil'e son bir eyler de mzik dndan sormak istedim. Bekar, ama zel hayat hakknda kesinlikle konumak istemiyor. Beiktal. Keke Galatasarayl olsa idi ama deil ite. Tarihe merakl, hayvanlardan kedileri seviyor. Yemeklerden Ankara dnerini ve manty seviyor ama "prensip olarak her eyi denerim" diyor. Yani tutucu deil (Bence ok tutucu ya). Ailesinde mzisyen yok ama duvarlardan grdm kadar ile annesi amatr bir ressam. Acaba annesinin sanatsal yn Kamil'de mzik olarak m ortaya km? Gelecekte grubun dier elemanlarn tanmak istiyorum ki Kamil'in sanat ynnn tam bir resmini ekebileyim ve aralarndaki sinerjiyi daha iyi olarak alglayabileyim. Kamil beni bizzat havaalanna gtrd ve yolda da son almalarnn kasetini dinledik. Sonunda ayrldk ama artk kesinlikle biliyorum ki mzikal yolculuumda yeni bir dost kazandm. Sizlere Kamil'i mmkn olduunca kendi ifadeleri ile tantmaya altm. Dncelerinden paylatm da var paylamadm da. Bana den kymetli olduuna inandm bir insan sizlere tantmaya almak. etin Altan'in hep syledigi gibi kymetli insann da lkemizde nemli insan olarak kabul edilmesi. Ancak bu ekilde lkemizdeki sanat hayatnn uluslararas dzeye daha yaklaabileceini dnyorum. Son szm de u: Sanat insanlarin birbirleri ile sk bir dnce alveriinde olmas gerekiyor. Kamil bu konuda yurt dnda yurt iinden daha baarl gzkyor. Yurt dnda yapabildiimizi niin yurt iinde de yapamayalm? Bence diyalog her dzeyde ve her ortamda daha iyiye varmann esas yoludur.

79

KENT METE, ZOR BR BAAK BURCU


Gelin bir test yapalm. Ltfen doru yant iaretleyin: Aadaki kelimeler arasndaki ortak ba nedir? "N.Y.Z", "A.B's Dream", Byksz Kedi, Virgo, Jerusalem a) Hi bir ey / b) Mzik / c) Piyanist / d) ellist / e) zgn alma. Doru yant bulabildiniz mi ? Size bir sr vermek istiyorum. Tm seenekler doru saylabilir, bu tamamen Kent Mete'ye nasl baktnza bal. Gelin, sizlere nedenlerini anlataym: Kent Mete'yi tanr msnz? Ben onu nce stanbul Senfoni Orkestras'nn sessiz ve sakin ellistlerinden biri olarak haftasonu konserlerinde grrdm. Sonra bir gn arkadam Bozkurt Cendey'in ok sevgi ve hayranlk ile bahsettii piyano hocasnn o olduunu renerek ardm. Kent hem klasik, hem de jazz mzii kulvarlarnda koan zel bir sanatyd. Bestelerini dinledike daha da ok ardm. Her beste yapan mzisyen gibi onun da hayalinde yapmay planlad bir albm vard. Vard diyorum nk kendisi ile konutuum gn o albmn somut olarak deilse bile soyut olarak onun gnlnde yaratlm olduunu grdm. "Trk jazz mzisyenlerinin zgn eserlerinden oluan bir konser vermeyi planlyorum. 26 Eyll gn Borusan Kltr Merkezi'nin katklar ile talyan Kltr Merkezi'nde alacaz. Daha sonra bu konserde alacamz paralar bir albm haline getirmeyi planlyoruz. Her mzisyen gibi ben de bir albm yapmay hayal ediyorum. Ama benim setiim paralar klasik Amerikan jazz standartlar deil. 50 yllk paralar icra etmektense kendi memleketimdeki ok deerli mzisyenlerin yaptlarn deiik bir tn ile icra etmek istedim.

Cazname I- Tunel Glsoy

80

Mziklerini setiim tm bestecilere teekkr ederim. Hepsi ok deer verdiim insanlar. Bana eref verdiler. Onlarn yaptlarn sememin bir sebebi de klasik Amerikan standartlarna benzememeleri. Standartlarn belli kalplar var, ou birbirine benziyor. Bundan kanyorum. Ben deiik tnlar aryorum, doalamaya geni ufuklar aacak soluklu paralarn peindeyim." Kent'e kontrbasta Yaz Baltacgil elik edecek. Trkiye'de daha evvel hi denenmemi bir formatta alacaklar. Kent de Yaz da davuldan holanmyorlar ve davul olmadan daha homojen bir tn yakalayacaklarn dnyorlar. Ama CD yaplrsa davul d bir perksyon kullanmay planlyorlar. Kent'in paralarn almay planlad tm mzisyenler yakndan tannm isimler. lk para Emin Fndkolu'nun bir bestesi olan "N.Y.Z". Bu harf aslnda bir isim olan Niyazi'nin ksaltlm hali. Sanrm Emin Hoca espirili dnya grn yanstan bir seim yapm. Srada Emin Hoca'nn evresinden bir baka tannm mzisyen var. Kent ayn zamanda Trkiye'de en ok beendii jazz mzisyenlerinden biri olarak tanmlad mer Demirer'den de para semi. "Ballade for Aye", "Monday Morning", ve "mer'in Valsi". Bilmeyenler iin sylemekte yarar var. "Ballade For Aye" mer'in ok sevdii ei Aye Demirer iin yaplm bir ak arks. Dierlerinin temasn sanrm konserde renebileceiz. Bana gre eer bir Trk jazz standard varsa o da sevgili dostum nder Focan'n ok sevilen paras olan "Erken"dir. mer de bu paray uluslararas platformda en tannm Trk jazz bestesi olduunu dnd iin semi. "AB's Dream" nder'in geen yl gencecik yanda kaybettiimiz Ajlan Bykbur'un ansna yapm olduu bir beste. Albmde iki para daha yer alyor. Bunlardan birisinin bestesi tannm orkestra efi Erol Erdin'e ait, ve ilgin bir ismi var: "Byksz Kedi". Dieri ise Elvan Arac'nn bestesi "Night Flower".

Cazname I- Tunel Glsoy

81

Albm burada bitmiyor. Srada Kent"in kendi besteleri var. Bunlardan ilki "Virgo", Trkede "baak" anlamna geliyor ve Kent"in doduu bur da baak. Bu burcun insanlar detaylarn zerinde ok hassasiyet ile dururlar, hesap kitap ilerini ok iyi takip ederler. nallah bu albmde de yle olur ve ortaya gzel bir ey kar. "Merve" Kent'in ablasnn sevimli kz iin yaplm bir para, bir daynn yeeni iin hissettii gzel eyleri ifade ediyor. Albmde yer alan bir baka bestesi iin Kent henz bir isim dnmemi. Siz bu dergiyi okuduunuzda sanrm o da tamamlanm olur. Son para dnyann en ilgin ehirlerinden biri olan Kuds iin yazlm. ngilizce yazl ile albmde yer alan bu parann ismi de "Jerusalem". Kent'in ifadesi ile "makamsal" bir mzik, hi gidilmemi bir kent iin sadece hayal edilerek yaratlm bir para. Benim nsezim doru karsa tm albmn en gzel paras bu olacak, nk hibir gerek ey insann hayallerindeki eyler kadar gzel olamaz. Ama Kent iin hayallerin bittii ve gerekler ile kar karya kald bir nokta var: "Konser projemi kalc hale getirmeliyim. nceden bir sponsor bulmak bana ok zor geliyor. Zaten bu finansman eksiklii Trkiye'de jazz mziinin geliimini engelliyor." Ona mzikte varm olduu noktay sorduumda ok ilgimi eken bir yant veriyor: "Hala ok eksiim var. ok almalym, vaktim yetmiyor. Elimde olsa gn 24 saatten 30 saate kartrdm. Jazz benim iin spontane bir olay. nmde bir melodi var, onu alarken ne hissediyorsan onu alyorsun. Beyninden o an geeni parmaklarn uygulayabilmeli. Bunun iin de iyi bir enstrman hakimiyeti, dolaysyla da ok sk alma gerekiyor. Jazz mzii klasik mzikten farkl. Bir Beethoven sonatn nasl yazldysa o ekilde almak gerekir. stediin ekilde alamazsn. Ama bir jazz standardn sonsuz ekillerde yorumlayabilirsin." Kent kendisini bir jazz mzisyeni olarak nitelendirmiyor ve almalarn "jazz slubunu kullanarak kendi mziini yapmak" olarak

Cazname I- Tunel Glsoy

82

ifade ediyor. "Beni katogerize etmeyin, ben temel olarak bir mzisyenim." diyor ve her almasnda Jazz kalplarn kullanmak zorunda olmak istemiyor. Kent 19 Eyll 1965 ylnda stanbul'da domu. Ei Zeynep de ellocu. 1974 de stanbul Devlet Konservatuar Kontrbas Blm'ne girmi ama iki yl sonra ello blmne geerek 1987'de mezun olmu. Askerliini yaptktan sonra 1989'da tekrar konservatuara girerek 1994'de kompozisyon lisans blmn pekiyi derece ile bitirmi. Bu blmde Evlin Baevan ile alm ve ciddi bir piyano eitimi grm. Konservatuar yllarnda birok deerli hocadan ders aldn nemle vurguluyor. Profesr Reit Erzin'den ello, Profesr Ercivan Saydam'dan armoni, ve Profesr Cengiz Tan'dan ada kompozisyon dersleri alm. Bir mzisyen olarak ok iyi bir eitim aldn dnyor. Babas kontrbas Aydemir Mete, olunu da kendisi gibi mzie yneltmi ve Kent onunla alrken jazz mzii dnyasna da bir ekilde girmi: "Jazz mziinin temelinde ve teorisinde zaten klasik mzik var. En byk ansm babamn mzisyen olmas. 1983'de babamn orkestrasnda piyano almaya baladm. Hilton otelinde alyorduk. Babam aslnda stanbul Senfoni Orkestras'nda kontrabas idi ama bir ok jazz kontrbass da aslnda klasik mzik orkestralarndan emekli olmulardr. Ron Carter buna iyi bir rnektir. ok iyi mzisyenler arasnda alarak sahnede ok ey rendim. Sahne farkldr, orada hi ansnz yoktur. Ya ok iyi olacaksndr, ya da yapamazsn. Babamla almak benim iin ok byk bir tecrbe oldu, ok zorlandm, ondan epey laf iittim. Ama bu sayede de gelitim ve bir profesyonel olarak mesleimde olgunlatm. Sonuta her zaman profosyonel yaklam renmeniz gerekiyor." Kent'e gre alma hayatna ei Zeynep'in de ok nemli katklar olmu ve mzikte birok ey blmler.

Cazname I- Tunel Glsoy

83

"Eim Zeynep bana her zaman ok destek oldu. Her yl bir iki klasik mzik ierikli resital gerekletiriyoruz. Geen yl eim iin bir ello sonat yazdm ve iki deiik yerde beraberce aldk. Ayrca yayl sazlar ve ello iin yazm olduum bir poem var onu da Bursa Devlet Senfoni Orkestras icra etti." Kent 1985 ylnda girmi olduu stanbul Senfoni Orkestras'nda ellist olarak almaya devam ediyor. Klasik mzik ve jazz almalarnn yan sra bir ok gen mzisyene ders veriyor: "Trkiye'de ciddi anlamda bir jazz eitimi henz yaygnlamad, insanlar daha ok kendi kendilerini yetitiriyorlar. Herkesin Berklee Jazz Okulu'na gitme ans olamyor. Hem belki bu okullara gidememenin yararl bir yn de olabilir. Okulun tekdzelii yerine ok daha geni bir perspektiften, daha ok renme istei ile ve dinleyerek ie sarlma bazen daha iyi netice de verebilir. Bunun Mozart, Beethoven, Schumann gibi rnekleri de var. Bir ok nklasiki diye tanmlanan mzisyen okullara giderek deil zel dersler ile yetimilerdir." Kent kendini iine tamamen konsantre olmu, onun dnda pek bir eye vakit ayramayan ve "zor" bir insan olarak tanmlyor. Piyanosundan on gn bile uzaklaamad iin yllardan beri ei ile tatil yapamam. Ama tatil iin olmasa da gitmek istedii baz yerler var: "Bundan sonra Balkan lkeleri jazz festivallerinde yer almak istiyorum. O lkelerde mzik dinlenme seviyesi olduka yksek. Kendi yetitirdikleri mzisyenler de ok st dzeyde. Onlara mziimi sunmak ve kendimi nce bu lkelerde tartmak, eksik ynlerimi tamamlamak istiyorum. Onlarla birlikte bir proje retme dncem de var." Jazz mziinde younlam, kulayla deil, beyniyle jazz yapan mzisyenlerle almak istiyorum.

Cazname I- Tunel Glsoy

84

Gelin bir test daha yapalm. Ltfen doru yant iaretleyin: Aadaki kelimeler arasndaki ortak ba nedir? Tommiks, Teksas, Teks, Tuna a) Hi bir ey / b) Hepsinin T harfi ile balamas / c) Kent Mete / d) Kahraman Doru yant bulabildiniz mi ? Yant, gene olaya nasl baktnza bal. Ama size bir tiyo vereyim. Kent Mete iin tm bu isimler birer kahramanm. Tuna tenel'i izgi roman okuduu yllarda hayranlkla izlediini rendim. Peki bu drt kahraman hangi sra ile beeniyorsun diye de sormadm, nk alfabetik sra ile diyebilirdi. Sevgili Kent, bence sen zor insan deilsin, biz seni anlamakta zorlanyoruz.

85

ST. PETERSBURG'TA BR SONBAHAR GN


Siz hi St. Petersburg'a gittiniz mi? St. Petersburg ehrinin kuruluu bizim "deli" diye bildiimiz, ama Ruslarn "byk" diye ifade ettikleri bir insann tutku ve hayallerinin gereklemesinin yksdr. ar Petro bundan yaklak 350 yl nce Rusya'y geri kalmlktan kurtarmak ve dnyaya aabilmek iin lkesinin kuzeyinde yepyeni bir liman ehiri kurmak istiyordu. Petro o gne kadar hi kimsenin dnemedii ve cesaret edemeyecei bir ey yapt. Oysa Neva nehrinin hemen azndaki bataklk delta bir ok insan iin byle bir proje iin hi de uygun bir mekan olamazd. Ama Petro'nun bir ryas vard, asla karlat zorluklardan ylmad. ehir kurulurken iin bandan ayrlmamak iin tahta bir kulbede yaad, zamannn en iyi mimar ve mhendislerini tuttu, bataklklar kanallar haline getirdi ve sonunda bir gn hayallerindeki ehiri kurdu. te St. Petersburg ehri byle bir tutkunun sonucu olarak ykseldi. Yllar sonra bir baka tutkunun peinde, gen bir mzisyen ve onun bir avu yolda ayn ehire kendi hayallerini gerekletirmek zere vardlar. St. Petersburg onlara da kucan at "November in St. Petersburg" Kerem Grsev'in en son albmnn ismi ama aslnda bir albmden daha kapsaml bir proje. Yaynlanm olan albm ve stanbul Jazz Festivali kapsamnda izlediimiz konser bu projenin ilk iki admn oluturuyor. Kerem'in esas hedefi bu projeyi dnya jazz festivallerinin bir paras yapabilmek. Proje aslnda yayl sazlar eliinde bir trio ile jazz standartlar almak zere tasarlanm.

Cazname I- Tunel Glsoy

86

Kerem bu proje iin New York'tan krk sekiz tane byk orkestra aranjmanl jazz standard notas alm. Amerika gibi jazz mziinin beii bir lkede bile onlar ok zor olarak ve sadece bir yerde bulabilmi. 1996'da kaybettii arkada Murat Erseven Antonio Carlos Jobim'i ok sevdii iin Kerem baka bir arkada olan Kamil zler'den kendi paralarndan bazlarn Jobim tarznda dzenlemesini istemi. Ortaya kan sonular ok ho olunca, Kamil zler tm albm Kerem'in bestelerinden yapmalarn nermi. Bir iki deneme daha yapmlar. Bu sonular da Kerem'in houna gidince albmn kavramn yeniden oluturarak bu gn dinlediimiz eklinde karar klm. Kerem'i stanbul'da verdii konserden sonraki gn projesinin yksn kapsaml bir ekilde renmek zere evinde ziyaret ettim. O gn yaptmz sohbette en ok neyi hatrladm sorulsa idi herhalde kocaman gzel bir piyano demem gerekirdi. Oturduumuz salonun ba kesinde duran muhteem piyano, bir "Steinway D274, Concert Grand", yani tam boy bir konser piyanosu idi. Kerem onu bana gsterirken gzleri parldad. Bu piyanoyu almak iin gene Steinway marka olan iki eski piyanosunu satmak zorunda kaldn rendim. "leride bir iftlik evi alarak stdyo haline sokmak istiyorum. Bu piyanomu da inallah oraya gtreceim. O evde rencisi gibi piyano almak istiyorum." Halbuki Kerem ilkokul gnlerini ardnda brakal ok yllar gemi olmalyd. Ama iindeki ocuksu heyecan aynen duruyordu. Sonra evindeki mzik sistemine baktk. Benim merakl olduum dzeyde olmadn biliyordu ama ben onu teselli ettim. Bana gre HiFi mzik seti bekleyebilirdi, Kerem gibi bir piyanistin paras kendi ald enstrmann en iyisine gitmeliydi. Kerem koleksiyonunu kartrd ve bir albm kartt. "Bill Evans Trio with Strings" albmn dinletmeye baladk. Kafasndaki kavram anlatabilecek albm olarak bana dinletmek zere onu semiti. "Bu albm benim 1970'li yllardan beri dinlediim bir mzik tarznn kendi mziimdeki yansmalar. tpk bir ilkokul

Cazname I- Tunel Glsoy

87

Kendi CD koleksiyonum ierisinde 30-40 tane byle prodksiyon var. Bill Evans'n Symbiosis albmndeki yayl sazlar dzenlemelerini yapm olan Claus Ogermann'a hayranm. Bu adam ayn zamanda Antonio Carlos Jobim'in dzenlemelerini de yapan kiidir. Gene ayn ekilde Robert Farnon, Johnny Mandel ve Nelson Rieddle'e hayranm. Bunlar yllardan beri yaptklar muhteem dzenlemeleri hayranlkla dinlediim mzik adamlar. Onlarn dzenlemeleri tm bestelere bambaka bir derin boyut kazandryor. Bu byk prodksiyonlar bana bu hayalleri kurdurdu. Niye ben de ileride byle bir mzik ve albm yapamayaym, diye dndm. Bestelerimi byk bir orkestrann eliinde alabilmeyi hayal ettim. Onlar dinledike zamanla benim iimde de bir zlem olutu. Eski Amerikan filmlerinde grrdk. Byk orkestralar jazz alarken insanlar bu mzik ile dans ederlerdi. Ben kklmde Sammy Davis Jr., Frank Sinatra ve Dean Martin'in mziklerini de hayranlkla dinlerdim. Onlara elik eden orkestralarda da yayl sazlar olurdu ve o orkestralarn ciddiyetlerine hayran olurdum. Bu orkestralar benim iin mzikalitenin en st seviyelerini olutururlard. Orkestrann yay ekmesi, lirik ve sevecen bir ekilde Ekim aynda esen bir tatl rzgar gibi almas bana hep byleyici geldi. Jazz dzenleyicilerinin yaratt teknik benim iin okyanus dalgalar gibi yumuack sallanan bir mzik oluturudu." Bill Evans bitmiti. Kerem ayaa frlad. Yzlerce albm arasndan eli ile koymu gibi bir bakasn seti. Bir Claus Ogerman albmn dinlemeye baladk. Kerem Ogerman' yle anlatt: "Ogerman'n yapt dzenlemeler ile Antonio Carlos Jobim' dnyaya tantan adam olduunu sylemitim. Bak bu dzenlemelerin bende uyandrd duygular sana yle tarif edeyim: Gkyznde sabit ve bir hizada duran iki sessiz helikopter hayal et. Onlarn arasna bir ipek araf ger. Rzgarda yumuack bir salnmla uuan bir araf. Kendini bu arafn zerinde hafif hafif yaylanrken hisset. te yle bir duygudur yayllarn yapt mzii dinlemek.

Cazname I- Tunel Glsoy

88

Ben bunlarla bydm. Yayl sazlar eliinde bir albm yapmak, kendi bestelerimi byle bir dzenleme ile almak ve dinlemek, bunu hep hayal ettim, tam yirmi yldr." Ama yayllar ile Kerem arasndaki balant sadece dinledii mzikler ile snrl deilmi, biraz da gemi gnlere dndk: "1967'de Belediye Konservatuar'na girdim. Rana Erksan'n snfnda Mehve Eme ile beraber piyano blmnde okuduk. 1972'de devlet konservatuar ald ve oraya transfer oldum. Gnl Gkdoan ile be yl keman, profsr zer Sezgin ile sene viyola altm. Konservatuar dneminin sonuna doru Bill Evans Trio'yu yayl sazlar ile beraber yaptklar bir albmde dinledim ve ok etkilendim." Baka bir mzie getik. Bu sefer Johnny Mendel'in dzenlemesi ile Shirley Horn'u bir yayl sazlar orkestras eliinde dinledik. Albmn ismini okudum: "Here's to Life". Kerem bu sefer de klasik renimden sonra nasl jazz mziinin kylarna vardn anlatmaya balad: "Fotoraf ve ressam Ali Arif Ersen bana ilk jazz mziini dinleten ve sevdiren kiidir. Hank Jones, Red Garland, Wynton Kelly, Tommy Flanagan gibi jazz mzisyenlerini ve daha bir ok dierlerini bana dinleterek o retti. imdeki geleneki jazz sevgisini, akustik jazz', natrel aletler ile yaplan mzik sevgisini ondan aldm." Kerem Grsev'in iyi bir icrac olduu kadar ok verimli bir besteci yn de var: "Bir eyi yaamadan beste yapamam. Olay hissetmem gerekir. Benim iin beste yapmak ipek yapmak iin trtl bytmeye benzer. Ben trtl kendim bytmeliyim. Onu dut yapra ile beslemeliyim. O trtl koza yapmal ve sonra kelebek olarak uup gitmeli. Ben onun brakt ipekten gzel ve yumuak bir kuma rebilmeliyim. Ancak o zaman bu kumatan elbise dikebilirim. Ben terzi deilim, sipari zerine elbise dikemem. Tm bu albmde yaadm tabiat olaylarn, insan ilikilerini, kendi kiisel deneyimlerimi ve eski arkadalarm anlattm." Projenin gereklemesinde Kerem'in yan sra iki deerli mzik adamnn daha ok nemli katklar var. Bunlardan ilki olan Kamil zler'e tekrar dndk.

Cazname I- Tunel Glsoy

89

"Kamil zler'i TRT Caz Orkestras'ndan tanrm. Ben de o orkestrann eleman idim. Kamil'e beendiim CD'leri verdim ve dinlettim. Sonra bir mddet evinde altk. Onun keyboard'unu kullandm. Daha sonra o benim bestelerim zerinde almaya ve onlarn yayl sazlar ile beraber icra edilecei dzenlemeleri yapmaya balad. Bazen gece yars telefon eder yapt dzenlemeleri kendi bilgisayarndan aracl ile dinletirdi." Ancak Kerem iin iin en zor yan Kamil'in iini bitirmesinden sonra balam. Her bir beste iin yaplan dzenlemelerin teker teker fotokopilerinin ekilmesi ve alt alta getirilip yaptrlmasn bizzat Kerem yapm. Bu onun bir hayli vaktini alan bir alma olmu. Daha sonra dzenlemeler incelenmek zere St. Petersburg Filarmoni'ye gnderilmi ve Ruslar hibir rt yapma gerei hissetmemiler. Yalnz stanbul'da verilen orkestra konseri iin are ekimleri yeni batan yazlm. Projenin dier nemli ismi ise klasik mzikseverlerin yakndan tand bir ef olan Eol Erdin. Onun katksn da Kerem'den yle dinledim: "Erol Erdin eski bir arkadam. Son drt yldan beri beraber baz almalarmz oldu. ift piyano aldmz konserler verdik. Erol jazz mziini bildii iin klasik mzie de deiik bir adan bakabiliyor. St. Petersburg Orkestras'n eflerinden biri olarak evvelden beri tanyordu. Bu orkestra ile temasm Erol Erdin salad. Getiimiz kasm ay iin gn aldk. Alt kii gittik. Eski bir kilisede kayt yapld." Kaytlarda Ate Tezer davulda yer alm. Kontarbasta Rusya'da Valentin Malinev trioyu tamamlam. Volkan Hrsever ise stanbul konserinde Kerem'e elik etmiti. Paralarn her birinin ayr bir yks var: "A Morning in New York" Kerem'in New York'da yaad bir sabah anlatyor. Evine yakn bir yer, 57. Cadde. Kamyonlar sabahn erken saatlerinde dkkanlara mal getirmiler. Herkes yeni uyanm, insanlar bana telefon

Cazname I- Tunel Glsoy

90

ilerine gitmek zere acele acele yryorlar. Buras her eyin byk olduu bir ehir; otomobiller, insanlar, herey yollarda yaylana yaylana gidiyor. Her eyin ok byk olmasndan dolay kimse ehirin hzn fark edemiyor. Bir ksm insanlar sabah kahvaltsnda yemek iin bir eyler almak zere dkkanlara giriyorlar. te byle bir dkkana 'bagel' almak iin giren Kerem o srada dkkan sahibinin mrldand bir melodiyi duymu. Hibir ey almadan hemen evine koarak Kawai marka piyanosunu bana oturmu ve dkkanda duyduu melodiyi almaya balam. "I Love May"in ilham ei Pnar. 1995 ylnda Pnar'n Amerika'dan Trkiye'ye gelmesini beklerken duyduu zlem ve mays aynda gelmesi zerine iinde hissettii sevinci yanstyor. "Relaxing"in farkl bir yks var. Trkiye'nin getii ok kt dnemlerden birinde duygularn ok skntl olduu bir gn hissettii eyleri yanstyor. Toplumun ferahlamasn isteyen bir mzik adamnn yanstan bir beste. Burada insanlar stlerinde oluan baskdan kurtulsunlar, ferahlasnlar istemi. "Hands and Lips" iki nemli jazz mzisyeni iin yazlm bir para. Kerem piyanist Eliane Ellias ve Toots Thielemans'a olan hayranln ve sevgisini bu para ile ifade etmi. Burada "Hands", yani "Eller" Ellias', "Lips", yani "Dudaklar" ise Toots'u temsil ediyorlar. Kerem bu bestesinin notalarn 1994'de tant Toots Thielemans'a hediye de etmi ama sonradan onun bunlar deerlendirip deerlendirmediini bilmiyor. "November In St. Petersburg" hem Kerem'in albmde en sevdii para hem de tm projenin ad. Gitmeden hayalini kurduu gzel St. Petersburg ehrini, onun grkemli tarihini, o ehirde yaayan muhteem sanatlar, gnein asla batmad beyaz geceleri, her biri sanat eseri olan Nevski Caddesi'ndeki biblo gibi evleri ve kasm aynda abucack kararan havalar, dnm. Sonra piyanosunun banda tm hayal ettii gzel eyleri mzik olarak ifade etmi. yle diyor: "Tm bunlar iimde hissederek bir beste yaptm. Gn geldi gzelliklerini hayal ederek kendisi iin beste yaptm ehre gittim ve yarm saat ierisinde hi de yanlmam olduumu farkettim."

Cazname I- Tunel Glsoy

91

"Painter", Kerem'in yirmi yllk ressam arkada Argun Okumuolu iin yapm olduu bir beste. Biz konuurken Kerem bana onun duvardaki resimlerini gsterdi. Kerem yaz tatillerinde Fethiye'deki Hillside Oteli'ne gitmeyi tercih edermi nk bu otelde alabilecei yarm kuyruk bir Stainway piyano varm. Bu bestesini de yle anlatt: "te orada olduum bir gn Argun ile beraber oturuyorduk. Kendisi ok dramatik bir insandr. Beraber oturduumuz o gn hem karanlk hem de aydnlk bir anda onun yzne bakyordum, iime ilham geldi. Piyanonun bana oturdum, yarm saatte para kmt." "I Remember Your Face", on yldan beri grmedii babas iin yaplm bir para. Bu besteyi yaptktan sonra babasyla grmesi ksmet olmu ve onunla da tesadfen Hillside Otel'de de karlamlar. "Linden" Trkede hlamur demek. Ihlamur yokuundan aa yrd prl prl bir gnn yks: "Ihlamur kokusu dayanlmaz bir holukla genzimi yakyordu. im heyecan doldu. Hemen yokuun bitimindeki Yapal'nn piyano dkkanna girdim ve bir piyanonun bana oturdum. nanlmaz bir hzla bestemi bitirdim." Albmde Kerem'in ok sevdii bir dostu olan Sadettin Davran iinde yaplm bir beste var, "Sailor Longed For". Sadettin Davran'dan bahsederken gzleri parldyor. Bu parann gemiini konserinde de anlatmt: "Sadettin biz jazz mzisyenlerini uzun yol kaptanlarna benzetir. Parann ismi Trkede yolu beklenen denizciler anlamna geliyor. Bu besteyi onun sakin ve beyefendi kiilii iin yaptm." "Sunset" aslnda are ile alnan bir kontrbas paras. Kerem'in gemite yaad Rumelihisar'ndaki muhteem gn batlarn anlatyor. Klasik mzik havasndaki bu paray bir keresinde kontrbas Eric Reeves seslendirmi. "Jumping to the Void" albmde bir dosta ithaf edilmi nc para. Kelime "bolua umak" olarak tercme edilebilir. Onun ardndaki ilham Kerem'den dinledim:

Cazname I- Tunel Glsoy

92

"Yavuz

Baydar

da

yakn

arkadamdr.

Bir

gn

onun

Baltaliman'ndaki evinde oturuyorduk. Yavuz'un ok lgn bir koleksiyonu vardr. O gn bana inanlmaz bir jazz piyanistleri koleksiyonu dinletti. ok doldum ve kendimi ok yukarlara umu hissettim. Bu paray beraber yaadmz o zel gnn ansna Yavuz iin besteledim." Albmde ei Pnar iin yazm olduu ikinci paray onun yannda anlatt: "Seems so Far" Pnar iin yazdm. Onun Amerika'ya gittii ve benim onu ok zlediim bir zaman anlatr. O gnlerde Amerika bana ok uzak gzkmt." Albmde yer alan "Expectations" Kerem'in 1987'de yapm olduu ilk bestelerinden biri ve ok yalnz kald bir gn iinde hissettii korkular yanstyor. Kerem'in mzik anlaynda gen mzisyenler iin baz mesajlar olduunu dnyorum. "Mzikte kat olmamak lazm, her zaman ve herkesten renilecek eyler vardr. Ben be yandaki bir ocuu bile dinlerim, ondan da renilecek eyler vardr." nsann hayal kurmas gzel bir ey ama sonra onu gerekletirebilmesi iin hayalden baka eyler de gerekiyor. Kerem bu albm ile ilgili tm harcamalar nce kendi cebinden yapm. Albm bittikten sonra Garanti Bankas murahas azas Akn ngr Bey'e dinletmi ve o beenince de banka sponsor olmaya karar vermi. Artk zaman ilerlemiti, klar karard. Kerem'in arkasnda dolunayn ykselmeye baladn farkettim ve "Ne gzel bir ay douyor." diye kendisine iaret ettim. Ama Kerem'in dolunaydan holanmadn da bu vesile ile renmi oldum. Kalkt, bu sefer de George Shearing orkestrasnn bir albmn koydu, onu dinlemeye baladk. Bir yandan da masamza getirmi olduu dier albmlere baktm. Hepsi kendi son albmne ilham veren mziklerdi. "How Beautiful is the Night, The Robert Farnon Orchestra", "Charlie Parker with Strings, the Master Takes". Hepsi birbirinden gzel eylerdi ve her birinden bir eyler dinledik.

Cazname I- Tunel Glsoy

93

Piyanonun altnda bizimle beraber mzik dinleyen kpek dikkatimi ekti. Bu Bebop'du, Kerem'in Dalmayal cinsi sevgili kpei. Onlar Nianta'nda sokakta sahibi ile yrrken ve bazen de Kerem'in jazz barnda grdm hatrladm. Kerem'e gre Bebop mzie ok dkn bir hayvan, Kerem'in piyanosunun altnda onun mziklerini dinleyerek bym. Yaknda Kerem'in sonbahar temal bir baka albm daha olacak ve "Warm Autumn" adn tayacak. Alt kiilik bir orkestra ile alacaklar. nefesli saz, trompet, trombon ve tenor sax; piyano, bas ve davul lsn tamalayacak. Kerem bu projenin kapsamn 1960'l yllarda Benny Golson, Art Farmer, ve Curtis Fuller in yaratm olduu "sound"un aynsn yldz yeni parlayan gen mzisyenler ile gerekletirmek olarak tanmlyor. Ama son tahlilde Kerem iin jazz mziindeki ideal format piyano, davul ve bastan oluan klasik trio. Ona bir an iin herhangi bir snr dnmeden kendisinin piyanoda olaca ideal bir trio hayal etmesini istedim: "Kendimi ansl hissediyorum, ok iyi bir kontrbaslar ile altm, Steve Kirby, Eric Reeves. Steve Kirby ile daha sonra Elvin Jones Jazz Machine grubunda aldm. ok zel bir konserdi. Byle bir soruyu yantlamak ok zor." Bir an sustu, sonra yavaa devam etti: "Aslnda trio deil ama Bill Evans ile birlikte almak isterdim, iki piyano olarak. Basta Paul Chambers, davulda Philly Joe Jones'un olduu bir grup. Gerekte kendimin piyano ald bir ok baka triolar dleyebiliyorum. George Mraz ve Jimmy Cobb ile, Lewis Nash ve Christian McBride ile almak isterdim. Bunlardan baka triolar da var hayalimde. rnein Mulgrew Miller ve Niels Henning Orsted Pedersen ile de ok iyi bir grup olabilirdik." Ben St. Petersburg'u grme ansn yakalam insanlardan biriyim. Kerem ile yaptmz tm sohbet srasnda bir zamanlar gitmi olduum bu gzel ehri tekrar hayalimde yaadm. Kerem Grsev iin ayn ehir gn geldi genlik hayallerinin gerekletii ehir oldu. Tpk 350 yl nce onu kuran tutkulu bir arn hayallerini de gerekletirdii gibi.

Cazname I- Tunel Glsoy

94

Herkesin mutlaka bir hayali vardr, eminim sizlerin de. Ama bilmem onlar gerekletirmek iin bir eyler yapabiliyor musunuz ? uras muhakkak ki Kerem Grsev'in albmnnn yksnde, ruhunda bir tutku tayan ve hayal kurabilen her insann alabilecei bir ders vardr.

95

JAZZ PORTRE/ MEHMET SANLIKOL


Onu Audio Fact'in konserinde tandm, ylan derisi kovboy izmeleri giymiti. "Badireler atlattk, olduumuz yere geldik. Hala skntlar yayoruz. lk albmmz Trkiye'de kt ve buradan dnyaya alacaz. Bence bu albm bizim iin doru drst bir eyler yapma abas." Byle anlatyor Mehmet Audio Fact'in son albmn. Yznde hafif utanga bir glmseme olan hiperaktif bir gen adam, baklar sk sk yanndaki tatl kza gidiyor. Ben de kza soruyorum, o cevaplyor: "Bence Mehmet ak fikirli ve olmas gerektii gibi bir mzisyen, kalp d, geni bir mzikal dnce as var, hibir eye tamamen hayr demeyen, ak bir kap" Aklma bir oyun geliyor; Mehmet'e hi dnmeden arka arkaya yirmi drt kelime yazdryorum ve sonra bunlar ikier ikier kmelendirip kelimeye kadar indiriyorum. unlar kalyor: Sevgili, Audio Fact, liki. kinci kelimeden balyoruz: "Ben jazz'c deilim ama grubum Audio Fact temelini jazz'dan alyor. Ben bir yandan da klasik mzikler besteliyorum, zaten bestelemesem kendimi eksik hissederim." Mehmet'in ilgin bir hikayesi var. Bursal, ocukluunda orann en iddial orta okuluna gidiyor ve ok iyi bir renci. Annesi piyano retmeni, babas doktor. ok kk yata piyano alyor ve beste yapyor. Protest yapsn okulunda bir gn haksz yere dayak yemesine ve arkadalarndan ayr oturtulmasna balyor. Bu olay onu okul hayatndan da soutuyor. Liseyi bitirinceye kadar psikolojik olarak zor zamanlar geiriyor. Babasnn srar ile dk puanl bir faklteye giriyor ama rastlantlar karsna Aydn Esen'i kartyor ve Aydn babasn ikna ederek Mehmet'i 1993 ylnn sonbaharnda Berklee

Cazname I- Tunel Glsoy

96

Jazz Okulu'na yerletiriyor. O andan sonra Mehmet yeni okulunda byk bir hrs ile alyor ve eksiklerini tamamlyor. Aydn Esen'den ald temel ile ok ileri bir noktaya varyor. lk smestrenin bitiine az kala dev olarak bir folk arksn dzenlemesi isteniyor. nce folktaki duygusall bozmamak iin buna scak bakmyor ama setii para "Niksar'n Fidanlar" onun dzenlemesi ile okul orkestras tarafndan alnnca Berklee de bir hit oluyor ve onu okulda tantyor. "Konser tekrarland, havaya girmitim. Olayn bsbtn stne gittim, yaz okullar dahil okula devam ettim. Bir gn geldi yaptklarm eskisi kadar ok beenmemeye baladm. Derken kt not aldm devlerim de oldu. Berklee benim ufkumu at, objektif olmay rendim ve artk mziimin zerinde daha ok dnerek yazmaya baladm. Pop mzik bile olsa en iime sineni yapmaya alyorum. yi hocalarm oldu. Trompeti Herb Pomeroy bunlardan biri idi. Orada hocalar rencilerine bir eyler empoze etmek yerine doruyu bulmak iin klavuz oluyorlar." Mehmet'in beendii mzisyenler arasnda Joe Zawinul ve Weather Report'un ayr bir yeri var. Kendine yakn bulduu mzikleri dinliyor, Aydn Esen'i hem hocas hem de mzisyen olarak beeniyor. Miles Davis, Charlie Parker ve Duke Ellington onun iin jazz'da baka bir anlam ifade ediyorlar. Ellington'un tam olarak anlalmadn dnyor. Stravinsky, Mozart ve Bach klasik mzikteki favorileri. Jazz'n yan sra film mzikleri de yapyor, jazz kompozisyon master almasn bitirince iki diplomas olacak. lk film mziini efeler ile ilgili bir film iin yapm. Kovboy izmeleri Deep Purple dinledii rock mzii gnlerinden yadigar. Bugn felsefe okuyor ama mzik ocukluundaki resim yapmaya olan ilgisini bitirmi. "Sayg gren bir mzisyen ve huzurlu bir insan olmak istiyorum. Mzikte ulalmam veya bakalarnn ulaamayaca yerlere ulamak istiyorum. Kendi mziimi icra etmeyi tercih ettim, bakasnn yannda sideman olmak istemedim. Kendim olarak bir yere gelince sideman de olabilirim." Bence insann olabilecei ey istemeyi hayal edebildikleri ile snrldr ama Mehmet Sanlkol bir gn mutlaka iyi bir sideman olma yolunda sevgi ile ilerliyor.

97

BR ARTST, BR ANNE
Salona varabildiimde Yap Kredi Sanat Festivali'ndeki piyano konserinin klasik mzie ayrlm ilk blm bitmek zere idi. Sahneye baktm, erkek smokini giymi bir kadn Schumann'n Do majr fantezisinin sonlarn alyordu. Sessizce ve dersine ge kalm bir renci gibi arka sralarda bir yere ilitim. Sanat piyanodan kalktnda herkes oku ile alklarken o zarif bir reverans ile seyircisini selamlad, tpk kk bir kz ocuu gibi yanaklar kzaryordu. Ka yanda olduunu merak ettim. Meral Gneyman'n piyano resitalinin klasik blmn karmam yazk olmutu. kinci yarda ev sahibemiz ule Usmantekin'in bana gsterdii gzel yere oturdum ve konser bir Gershwin medley ile balad. Mzik ile birlikte piyanistin yz ifadesi ve jestleri deiti, woogie boogie alarken byk vcut hareketleri yapyor ve ayaklar ile srekli ritm tutuyordu. Schumann'n ince duyarllndan jazz'n kpr kpr dinamik dnyasna metaformoz gibi bir gei oldu. Konser sonras onu sahne arkasnda tebrik eden insanlarn arasna ben de katldm. Smokin papyonu yerine takt, sonradan aile yadigar olduunu rendiim zarif bir kolye dikkatimi ekti. Ufak bir erkek ocuu "anne" diye ona kotu, o hem oluna sarld hem kendini tebrik eden insanlarn vglerine karlk verdi. Sonra beni tantrdlar; onun dnyasn kendi okuyucularmza aktarmak istediimi syledim ve ertesi gn kald Richmond Oteli'nde bulumak zere szletik. Sabah bir akam evvel dinleyicisinden ald olumlu enerji ile dolu olarak beni karlad. Bu kez sahne makyaj yoktu, ama gene de yan tahmin edemedim. Kyafet kiinin aynasdr, derler; ben de nce onun giydii smokin ve erkek ayakkablarn sordum:

Cazname I- Tunel Glsoy

98

"Erkek kyafetini sadece aldm jazz mziine uyumundan dolay giydim. Aslnda konserin ilk ksmnda klasik bir hanm elbisesi de giyebilirdim ama defile havas vermek istemedim. Evet biliyorum bu klkta biraz George Sand'a benziyordum." Bu arada kolyesinin eski bir aile yadigar olduunu fark ettiimi iitince glmsedi, 1928'den kalma imi. Kahveleri syledik ve nostaljik Markiz pastahanesine bakan bir masada onun yksn dinledim. Eski bir sz vardr, her insan bir adadr diye. Ben de piyanonun banda bir stilden dierine ok rahat geebilen sanaty ok merak ediyordum. "Kim miyim? Cevab g bir soru sordunuz. ok zor bir insanm, hayat kendime zorlatryorum." Bir an gzleri uzaklara dald ve bir yerlere gidip geldiini hissettim: "Artist ve anneyim, bunlar aslnda ok zor badaan eyler. Her ikisinde de ok kendinden verici olmak gerekiyor. "Anne hasta msn?" sorusunun ardndan hemen "Akam yemeinde ne var ?" sorusu gelir, ama bu arada piyanonuz size bakarak sessizce: "al beni al" demektedir. Nerede vakit? ki olum var on drt ve on yalarnda, by gitar ile heavy metal alyor, kne ise ben piyano retiyorum. ok kzyorum nk bana hoca gibi deil anne gibi muamele ediyorlar ve maryorlar." Bunlar sylyor ama ocuklar ile ok gurur duyduu belli, gzleri parlyor: "Yama yama bir hayat. Yaplabilecein en iyisini yaptm sanyorum. nl olma abam yok ama dinleyicime tapyorum, onlara en iyi ekilde hizmet etmek istiyorum. Para iyi yaayabilmek iin gerekli bir ey ama hayatmdaki esas yn deil. Az ama gzel konserler verdim. Her zaman daha ok renmek ve daha ok almak istiyorum." Bir an tekrar dnd ve kendi iinde bir deerlendirme yaptn fark ettim. Sonra devam etti: "Ben aslnda birka insann hayatn birden yaadm.

Cazname I- Tunel Glsoy

99

Piyano almaya drt yanda stanbul Devlet Konservatuar'nda Rana Erksan'n rencisi olarak baladm. Ferdi Statzer, Meral Yapal ve Raid Abed'in rencisi oldum. Okulu birincilikle bitirdim ve Salzburg'taki Akademie Mozarteum'a devam ettim. Bana devlet burs vermedi, kendi bursumu kendim kazandm. On dokuz yanda Amerika'ya gittim ve klasik mzik almalarm Juliard Mzik Akademisi'nde srdrdm. O zamandan beri bamsz olmay rendim. Juliard'da piyano blmnde "post graduate" diploma derecesini yirmi be yanda aldm. Ama daha sonra iki yl da "professional study" almalarna devam ettim." Kendi bahsetmiyor ama biyografisinde Juliard'da Maria Geuree ve Jadeishon dllerini kazandn okumuum. "Yllar nce klasik mzik eitimine balarken kendimize rnek model aldmz insanlar vard: Verda Erman, dil Biret, Ayegl Sarca. Bunlar iyi ailelerde yetimi, hanmefendi insanlard. Rahat yaamlar oldu. Ama bir gn aramzdaki nesil farkn anladm. Bizler 80'lerin dnyasnda genlik gnlerimizden farkl bir dnya bulduk. Mekanik, grltl ve materyalist bir dnya idi bu. Her eyi kendim yapmak zorunda kaldm. Meral Gneyman bu yllarda lkesinden de hi kopmuyor. Zaman zaman dnp Trkiye'de konserler konserinin yksn anlatyor: "Trkiye'ye ilk dnm 1975 ylnda oldu. Mkerrem Berk Bey'e mektup yazp konser vermek istediimi bildirdim. "Seni hi tanmyorum." diye cevap verdi. Ama sonra konser vermeme yardmc oldu ve Prokofyef konertoyu aldm. lhan Mimarolu da bana Webern, Bridge ve Decaux'un eserlerinden oluan bir albm yaptrd. Bu albm o yl Amerika'nn en beenilen ilk be pla arasna girdi. Ayrca Mimarolu'nun piyano paralarn, ostokovi'in 2. Konertosunu ve Chopin'in en popler eserlerini ieren albmler yaptm." Mzik denizindeki bu yolculuk srasnda bir gn geliyor kar sahili kefediyor: verdiini reniyorum. lk

Cazname I- Tunel Glsoy

100

"Amerika'daki yllarmda

jazz'a olan ilgim geliti. Kendim de

besteler yaptm, "ballad" tarz eyler. Okulda bir gn bunlar arkadam ile beraber konser olarak almak iin izin istedik, nce vermediler, arkadam hemen pes etti ama ben etmedim, okula bizi kstlamamalar gerektiini anlatabildim. ok gzel bir konser oldu, herkesin dans ederek ve glerek oradan ayrldn hatrlyorum. 1974 yl idi ve o zamanlar klasik mzik rencilerinin kendi sahalar dna kmalar kabul edilebilir ey deildi. Bu konserden sonra Lincoln Music Center stdyo programna kabul edildim. 1974'de Berklee jazz okulunun yaz kurslarna katldm, ok bir ey renemedim ama daha sonra kendi kendime almaya devam ettim. Bir gn Bill Evans ile tantm ve ona kendi bestelerimi aldm. ok byk bir sanat idi, almalarm dinledi ve bana byk bir cesaret verdi. Daha sonra da bana Hindermith sonatlarn tantt." Bu gelimeler onda artk snmeyecek bir jazz sevgisi ateliyor. Konunun biraz daha iine giriyoruz: "Bence jazz ok kkl ve nemli bir sanat. Amerikan tabiri ile "Acquired taste", yani jazz zamanla edinilen ve gelitirilen bir zevk. Aslnda ben ocukluumdan beri jazz aldm, kimse bana "alma" demedi. Armoni hocam Rait Abet Bey ok yaratc bir insan idi, bize bir ok yeni ey retti ve jazz almalarm tevik etti. Ama bir gn Leonard Bernstein hayatma girdi. Bernstein klasik mzikten jazz'a kap aan ilk nclerden biridir. Sonra onu dier mzisyenler takip etti. Benim de doalama merakm onun ile birlikte oldu." Sonra birden durup dnd ve o bana sorular sormaya balad. "Jazz" dergimizi merak ediyordu, sabah telatan yanma almay unutmutum ama konutuumuz yer Beyolu, her yer dergi kitap. Hemen sokaa ktm, Suriye Pasaj'nn kapsndaki gazeteciden bir tane son saydan aldm ve ona takdim ettim. Einin rahatsz olduunu konserde ona: "Sen lokomotiften de glsn!" diye baran bir hanmdan renmitim: Elerimiz de bizim kiiliimizin kilometre talarndandr. Bir ucundan bu konuya eildik:

Cazname I- Tunel Glsoy

101

"Sonradan eim olacak kii o zamanlar otuz drt yanda bir i adam idi. Ben ise biraz erkeklerin iliki kurmaktan ekindikleri deli dolu ve sert grnl bir kz idim. Kanlca'da oturuyorduk ve ailelerimiz komu idi. Bir gn rhtmda kitap okurken tantk ve konutuk. kimiz de yalnzdk ve birbirimize destek olduk. Bizim evrede artistlere deli gz ile bakarlard, ama o bana kendimi kendimi nemli hissettirdi. Yirmi yedi yanda iken onunla evlendim. Benimle Amerika'ya gelip her eye yeniden balamay gze ald. ok mtavazi ilerde alt ve yava yava toparlandk. Otuz yamda anne olmak istedim, oldum ve kendimi annelie verdim. New York'un dnda bir ev tuttuk. Biraz izole bir hayatmz oldu. Mzik almalarma devam ettim. Amerika'nn belli bal eyaletlerinde az ama kaliteli konserler verdim, mzik severler beni tand ve takdir etti. Takdir edildiimi anlamak benim iin en byk armaan." Trk dinleyicilerinin de onu takdir ettiini dn akam hem konser srasnda hem de sahne arkasnda yakndan grmtm. Biraz da onlardan bahsettik: "Beni takip eden bir dinleyici kitlem var stanbul'da ve umuyorum ki bu kitle bysn. ok alyorum. Ben kendini n plana atarak lanse edebilecek bir insan deilim. Yapabildiim en iyi ey konser verebilmek. Ama istiyorum ki insanlar ilgili olsunlar. Bir yenilik yaplyorsa onlar iin yaplyor. Albm de yapyorum ama bence albm gerekten dinlenmeye demeli, yoksa sanat popler olduu iin alnmamal." Kendisi gibi yurt dnda Trkiye'yi temsil eden dier piyanistlere sz geliyor. Hayata olumlu bakan bir insan olarak sanat meslektalar iin hep gzel eyler sylyor, ama sra Fazl Say'a gelince geni bir parantez ayor: "Fazl Say ok byk bir piyanist. Bakn yetenek demiyorum. Yetenek demek piyanist olma yolunda bir sanat demek olurdu. Bence o Horowitz ayarnda bir sanat. Bulunmaz bir inci ama umarm Trkiye onun kymetini bilir. Deli dolu taraflar olduunu iittim ama dehann olduu yerde byle eyler oluyor."

Cazname I- Tunel Glsoy

102

Meral Gneyman'n sanat ynnn ilgin bir uzants da eitimci yan. Bunun ardnda ayrca gl kiiliinden kaynaklanan bir i kadn taraf da var: "Bir gn mali adan Amerikan tabiri ile bir "gimmick" dndm. Piyanoyu tek bana biraz nankr buldum, en ufak bir ara verme ile sizi terk edebiliyor. ocuklara ynelik bir eitim stdyosu amaya karar verdim. Princton niversitesi'nin ilgili blmlerinden ders almaya karar verdim. On sekiz aylk bebeklerden yedi yana kadar olan ya gruplarna ynelik mzik eitimi metotlarn rendim. Sonra on yl bu okulu srdrdm. ok rabet grd. Baka benzer eitim kurumlar da vard ama hibirinde sanat bir mziyen ders vermiyordu. Sadece hoca olmak yetmiyor, sanat olmak nemli nk o zaman olaya sadece ABC deil, A'dan Z'ye bir btn olarak grebiliyorsun. Bu ekilde ocuun seviyesine inebiliyorsun. Tiyatro, beden eitimi, oyun, vurgulu sazlar gibi aralar ile on yl boyunca mzik rettim. Bir rnek vereyim. "Daha dn annemizin" arksn syletirken ocuklara earp evirtiyordum. Bu ekilde hem ark sylyorlard hem de beden eitimi yapyorlard. Earp evirerek ayn zamanda mzik cmlelerini ve nefes alma zamanlarn hissettiler. Oyuncak bir zilofona vururken aslnda piyanoya nasl ses vermek yerine ses alacak ekilde vurmalar gerektiini grdler. Eim rahatszlannca ve ocuklarmn bana ihtiyac yznden on yl sonra bu ii brakp konserlere dndm. Ama eitmenlik bana ok ey kazandrd." Eitmenlik tecrbelerimizi paylatk, kyasladk ve tarttk. Ama son tahlilde biz bir jazz dergisiyiz ve ben de klasik mzik dinlemekle beraber konserin ikinci yarsna yetiebilmi bir jazz severim. Ana temamza dndk ama o olay ok daha geni bir adan ele ald: "On be-yirmi yldr kendi hayatmla uramtm. Da almam son iki senelik bir olay. Zaten klasik ve jazz yaknlamas da gene son bir ka ylda younluk kazand. Hazr olduumu hissettiim gn bir balang program yaptm. Benim iin mzik bir btndr. Mzik hayattr, aldmz nefestir, hissettiimiz eylerdir, mzik bir gzellik ve ifadedir, dnyada gzellik varsa o mziktir. Suyun vcudumuza hayat verdii gibi mzik de ruhumuza hayat verir.

Cazname I- Tunel Glsoy

103

Benim iin jazz da klasik de byk mzik denizinde iki kydr. Son yllarda bu trler arasnda byk bir yaknlama balad. Her ikisinin de sanatlar kar kyy merak etmeye ve kefetmeye baladlar. Keith Jarrett, Chick Corea, Herbie Hancock jazz kysndan ilk aklma gelen isimler. Hancock zaten klasik mzik eitimi ile mzie balam. Klasikilerden de Itzhak Perlman'n Oscar Peterson ile yapm olduu albm aklma geliyor. Kathleen Battle ok gzel eyler yapt. Bir de Kronos Quartet var. Onlarn Bill Evans'n mziini yorumladklar albm ok beenmitim. Piyano ise benim vcudumun uzants ve mzie uzanan kprmdr. Bill Evans, T. Monk ve H. Hancock'u beeniyorum. Monk aslnda bir izofrendi. Onun konser kaytlarn videoda izledim. alnda bir sinir bir gerginlik var. Eskilerden Art Tatum, Fats Weller ve James Johnson hayranym. Bence jazz'n temelleri de onlar. Bugn woggie boogie ok ticari bir mzik oldu, anlamn yitirdi. Bu insanlarn mevcut albm kaytlar ok eski ve ses kalitesi onlarn alndaki renk ve dinamii aksettiremiyor. Bir albm yaparak onlarn mziini bugnn teknolojisi ile yeniden yapmay dnyorum." Meral Gneyman'n evi de bu ideallerine uygun bir ortam oluturuyor. "New Jersey'de ky gibi bir yerde evimiz var, sakin kendi halinde. Evimin ilk kat bir stdyo. Burada biri byk biri de orta boy iki Steinway kuyruklu piyano duruyor. Ayrca iki tane de bilgisayar balantl digital piyanomuz var. Ev kumsal kenarnda, ortam ok ekici deil ama tabiat gzel ve bir bahemiz var. Onunla urayorum. Aalar diktim. Tabiat seviyorum, bahemde yabani iek yetitiriyorum, iek yetitirmak pozitif bir zevk ve insan tabiat ile har neir ediyor. Geen sene biber ve domates de yetitirdim." Domates ve ev konular bana yemek konusunu hatrlatt. O srada yanmzdaki masaya gelen nitzelin de etkisi ile yemek hakkndaki dncelerini sordum:

Cazname I- Tunel Glsoy

104

"Yemek yemeye ok dkn deilim ama yemek yapmay ok seviyorum. ok gzel tavuk yaparm, tavuu frna srmeden nce "seasonining" ile tencerenin iinde piiririm ve yumuatrm. Sonra frnda piirince ok gzel olur. Bir de i pilavm vardr, etsiz yaparm. Fstk ve zm ile. Pirinci nce scak suda piirip lnmasn beklerim, sonra kzarm fstk ve tavuk suyunu ilave ederim." Sonra birden aklna geldi ve bu sefer o bana niin yemek yapmak ile ilgilendiimi sordu. Cevap verdim: "Yemek piirirken kendinize has bir stiliniz var ve ayrntlara nem veriyorsunuz. Aslnda piyano alnza da yansyan bir zellik bu." Bu cevab beklemiyordu, bir an dnd ve hakllm onaylad. "Hibir eyim yoksa da bir stilim var, buna nem veririm. Benim kiisel mzik anlaymda en nemli husus da budur. Bir nemli ey daha var: duygular. Herkes teknik biliyor ama iin srr notalarn arkasndaki duyguyu yakalamaktr. Senkoplar duyabilmek nemlidir. Bir zamanlar Juliard'da okurken Arminda Canterus isimli bir Arjantinli hocay gizlice dinlemeye giderdik. O bize Juliard'n veremedii bir eyi veriyordu: rahatlk ve rahatlktan doan mzikalitenin getirdii bir teknik. Canterus geliimimdeki en nemli hocamdr. Teknik mzii yaratmaz ama mzik teknii yaratr." Meral Gneyman'n muhakkak mzikal birikimini aktard gen nesillerin olduunu dnyordum; yanlmamm: "u an st dzey piyano rencilerine ders veriyorum, onlar girmek istedikleri daha st derece okullara hazrlyorum. Mesela ngiltere'deki Royal School Of Music iin altrdm renciler var. Trkiye'den de renci alyorum. Mine Okay Trkiye'de yetenekli kabul edilmemi bir renci idi ama burada Juliard'da en st puanlar ald." ster istemez Trkiye'deki eitim sistemine dnyoruz, bu konuda ikimizin de gzlemleri pek umut verici deil. Bu seferde Trk mzii hakkndaki dncelerini soruyorum. Trk Sanat Musikisi'ne ilgi duyuyor ve unlar sylyor: "Trk Sanat Mzii ile ilgilenemedim ama renmek istiyorum. Orada benim iine giremediim gzellikler var. Mesela ney ilgimi

Cazname I- Tunel Glsoy

105

ekiyor. Onda mistik bir kalite var. Bence Trk mzii denince ilk akla gelen enstrman neydir." Sonra Leyla Aktay'n radyo programndan gelen bir ilham ile soruyorum: "Issz bir adaya gitseniz yannzda ne gtrrsnz?" Hemen sevdii insanlarn dnda m olduunu soruyor ve ben "evet" deyince o sayyor: "Bir gn issiz adaya gitse idim yanma nce bir gzlk alrdm, kitap okuyabilmak iin. Her halde Sheakspeare'in eserlerini yanma alrdm, en gzel kitaplar o yazm." Ben onun piyanosunu alacan tahmin etmitim, yanlmm, o devam ediyor: "Sonra piyanomu alrdm tabii, bir de Beethoven'in piyano sonatlarn. Onlar yirmi yl nce renmitim ama yeniden renmek isterim. nsan krk yandan sonra rendiklerini bir baka gz ile deerlendirebiliyor." Peki ya bir yirmi yl sonra bir solist ve besteci olarak nerede olmay umduunu merak ediyorum, esas ilgin cevap bu soruya geliyor: "Besteci tarafm iin fazla bir ey syleyemiyorum. Sanrm repertuar almak ve doalama bana daha cazip geliyor. reniyorum ve renmeye hep devam edeceim. Yirmi yl sonra bugn kendi hayatmla izdiim resmi tamamlamak istiyorum. Benim kendi hocamdan rendiim ve beni rnek almak istiyebilecek gen sanatlara aktarmak istediim eyler var: Her trl engele kar almya devam edin. yi olduunuza inann ve tanrya size verdii yeteneklerden dolay bir borcunuz olduunu unutmayn ve gene tanrnn verdii yeteneklerin ziyan edilmesini istemediini bilerek olabildiiniz kadar iyi olmaya aln." Saatler geti ve ayrlk vakti geldi. Onun dnyasn ve ideallerini biraz olsun yaayabilmekten sonsuz bir mutluluk duyarak vedalatm. Bir gn belki New York'a gidersem fstkl i pilavn yerim, diye dndm. Eve dnerken ona sorduum sorunun cevabn kendim vermeye altm: Kimdi o? Ama cevabm hazrd: Dolu dolu yaayan bir cesur kadn, hem artist, hem anne, hem klasik mzik, hem jazz ve

Cazname I- Tunel Glsoy

106

ztlklarn uyuma dnt birbirinin iine gemi renkli bir dnya. O kendisi bunu yamal boha diye adlandrsa da bence onun dnyas bir Amerikan sanatna yani "patchwork" a benziyor. Ztlklarn birbirini besledii bir gzellik ve denge. Yirmi yl sonra yeniden Beethoven sonatlarn renmek isteyen her zaman gen kalm bir ruh, kendi yolunda azimle ilerlerlerken ailesine rencilerine ve dinleyicilerine k tayan bir byk yrek.

Meral Gneyman: 001 609 927-45-87 tel/fax nternet: www.aolmeral53.com

107

BR MZSYEN VE BR BEYEFEND
Baz insanlar tandnz sanrsnz; sanki hep var olmulardr. Neet Ruacan da benim iin byle bir kii idi, deiik jazz olaylarnda gitar alan sessiz bir beyefendi. Bazen selamlardk da, ama souk bir Mart gn onu ne kadar az tandm rendim. Benim ocukluumda yaplm bir Moda apartmannda oturuyordu. Kapy aldm, her zamanki kibar ve sessiz hali ile beni karlad ve ieri buyur etti. Kendime rahat edebileceim bir yer aradm. Sigarasn ve cep telefonunu yerletirdii yemek masas mzik setini de dinlemeye uygun bir yerde idi, karlkl oturduk. Bir dolu plak ve hatra plaketleri ile dolu raflara baktm. Mzik ile geen bir hayatn sessiz tanklar gibi idiler. Yan odada gitarlar ve notalar vard. Bir pazar gn uzun uzun konutuk. Onu tanyan birilerinden duymutum ve doru mu diye merak ettiim bir ey vard. New York`ta olduu bir gn ok nemli jazz mzisyenlerinin olduu bir ortamda alma sras ona geldiinde belki de meslek hayatnn dnm noktas olabilecek bir frsat son anda almayarak reddetmi. Bu tip hikayelerin kiiden kiiye aktarlrken ne kadar dejenere olabileceini bildiimden asln merak ediyordum. Szlerimi sessizce dinledi, gzleri bir an iin dald, ne evet dedi ne de hayr. Ama duyduumun balad: "Rekabet ortamn sevmiyorum ama bir yandan da kendimi yenileyerek rekabete hazrlyorum. Bence rekabet ortam bir marifet gsterisi, mzikten uzak bir ey. New York rekabet ortamnn en u noktalarndan biri, orada her bir eyler yapan ve alan birilerinin kafasn eziyor gibi. Byk bir bask var, ama New York`a enerjisini de geree olduka yakn olduunu hissettim. "ay ier misin? " diye sordu ve bardam doldururken sze

Cazname I- Tunel Glsoy

108

veren bu ortam. Ben kendimi Trkiye'de arkadalarmn ierisinde rahat hissediyorum." Etrafma baktm, dzgn bir bekar evi, aile apartmannda bir daire. Stdyo gibi dzenlenmi, tm mekanlar yatak odas hari ak. Mutfaktaki en nemli aletler su stcs ve aydanlk. Bir ka tane bak ve bez de grnyor. Burada dolma piirilmedii ok ak idi. Konumaya ve ay imeye devam ederken onun ocukluundan baladk. "stanbul'da dodum, 1948 ylnda. Tm ocukluum Moda'da geti. O yllarn Moda`s ok farkl idi, sanat ve kltr dzeyi ok gelimi idi. Bizlere yol gsteren ok deerli insanlar oldu. Adnan Benk, rahmetli oldu, keman alard, bir yandan da Meydan Larousse ansiklopedisini kartmtr, bize mziin felsefesini retti. Neyi dert edip neyi etmeyeceimizi ondan rendik. adan aylgil Grunding teybine yaptmz mzikleri kaydeder bize dinletirdi. Sonra yaptmz mzik hakknda dncelerini sylerdi. Bu bana konservatuar eitiminden bile stn gelmitir. ok heyecan verici bir eydi. Onun sayesinde bir ok yeni kavramlar ile tantk veya bilip de tarif edemediimiz eyleri fark ettik. Doru yolda olduumuzu hissettik. Bakalar da vard. Bir Mehmet Akter, o da rahmetli oldu, klarinet alard. Fazl Abrak o devrin efsane gitaristi idi, aslnda cerrah idi, ok samimi olmadk ama ok etkilendik. Tm bu insanlar Trk jazz'nn kuyruklu yldzlaryd, bugn pek az kimse onlar hatrlar." Pencereden sokaa bakarken aa yne yryen bir grup gen grdm, "Bar Mano'ya m gidiyorlar?" diye sordum. "Evi bir sokak aada, tanyordum, gzel insand." diye karlk verdi. Ayn devrin Moda'snda ocukluklarn ve genliklerini yaamlard. Yeni bir sigara yakt ve devam ettik: "Babam Ethem Ruacan kdemli piyade albay idi, ok mzisyen olmak istemi ama ksmet deilmi. Halalarm ve anneannem de ud alarlarm. Biz kardeiz hepimiz bir eyler alarz. Ruacan isminin kkleri ok eski. Rua Hun kral Atilla'nn hukuk konularna bakan amcas imi, bizim ailede de ok hukuku var, dedelerimin yaad

Cazname I- Tunel Glsoy

109

Erzincan'da insanlar birbirlerine "can" diye hitap ederler. Biz de Ruacan olmuuz. On yana kadar mzka aldm, sonra ilk defa gitar elime aldm. Sadece ak telleri kullanarak bir melodi besteledim, bunu yzlerce defa aldm, bir daha da gitar elimden hi dmedi. nce Modal Rza Baeskiolu'ndan klasik gitar dersi aldm. Sonra Doktor Metin Bulut'tan elektro gitar dersi almaya baladm, klasik gitar bir kenara kondu." Biraz mzik dinleyelim, dedi, o bir albm seerken ben mzik setini inceledim. ok deiik "speaker"lar vard. Konik srcler speaker kutularnn tepsinden aa aslm gibi dik olarak yerletirilmiti. Merak ettiimi grnce bana hikayelerini anlatt. Bunlar Amerika'dan 500 dolara almadan nce ok deiik "speaker" dinlemi. Ama bu "speaker"daki sesin dorudan insann yzne doru deil de srclerin diplerinden yaylarak gelmesini sevmi. "Tpk Miles Davis'in trompeti gibi insana dolayl ynden ulaan sesi seviyorum." dedi Sonra stanbul'daki konserinde izlediim Miles Davis'in utanga bir ocuk gibi sk sk seyirciye srtn dnerek ald konseri hatrladk, jazz beklenmedik bir noktadan konumamza girdi: "Jazz bence ok ey demek. Bask altnda bir toplumun otoriteye bakaldrs olarak ortaya km. Bu bakaldr dolayl yoldan, mzik ile yaplan bir bakaldr. Jazz'n ruhunda bu dolayl yoldan anlatm hep var ve mzikal dile zenginlik getiriyor. Dorudan ve buyuran bir tavr ok kolay, yetenek de istemiyor, sadece g istiyor. Bence insanlarn buyurma yetkisi yok, sadece dncelerini ifade hakk var. Yeni dnyann felsefesi de bu. Ama dolayl olarak ayn gte bir etki yapabilmek yetenek ve alma istiyor. Zaten sanat zenginletiren ey de bu: mecaza verilen nem. Caz hi bir dnceyi yaln ve kaba olarak iletmez. Bir defa da duyup anlalabilen hibir ey sanat eseri olamaz. Sanat iine girip baktka yeni boyutlar kefedilen bir doku ierir. lk giriteki arpn verdii motivasyon ile tekrar kefetmek zere yeniden ieri girmelisin." aylar bitmiti, yeniden demlemek zere kalkt, ay konusunda deneyimi olduunu hissettim. Geri geldiinde kaldmz yerden yeniden onun genlik gnlerine dndk.

Cazname I- Tunel Glsoy

110

"lk grubum Vahi Kedileri Kadky Maarif Koleji'nde okuduum yllarda Arda Uskan, Seluk Oskay ve Murat Smen ile kurduk. ounlukla Shadows, Cliff Richard gibi gnn popler mzisyenlerinin paralarn alardk. Ergun zer ve erif Yzbaolu'nun dikkatini ektim, bana iltifat ettiler. Profesyonel olmaya karar verdim, bir yandan da askerlik ertelemek iin derse devam etmenin gerekmedii bir yksek okula yazlmtm. Erol Bykbur, erif Yzbaolu, Yaln Ate, Sheyl Denizci ile altm. O devirlerde kt olan popler mzik pek olmazd ve hepsi insana bir eyler retirdi. smet Sral Orkestras'n dinlerken gzel mziin ardndaki gerein jazz mziini bilen mzisyenler olduunu kefettim. zellikle armonik duyarllktan etkilendim. Gnnur Perin ve Ayhan Ynku'u da yakndan tanynca yolumun jazz olduunu kefettim. Ayhan Aabey'den iyiyi takdir etmek iin baka birinin ktl ile kyaslamak gerekmediini rendim. 1965-72 yllar arasnda jazz normal mesaiden sonra alnan bir kaamak mzik idi. Bir tek Erol Pekcan sadece jazz alarak hayatn kazanrd. Tuna tenel ve Kudret ztoprak ile beraber alrd. O bizlere jazz alarak var olunabileceini retti. Topra bol olsun Erol aabey Trk jazz mziinde gerek bir nc olmutur." Mzik bitmiti. Ayaa kalkt ve bir baka CD koydu. Kapana baktm: "Mads Winding Trio, The Kingdom Where Nobody DiesKimsenin lmedii Krallk." Bunun ne gzel bir hayal olduunu dnrken ona sordum: "Senin bir hayalin var m?" "Bir hayalim var m, evet var. Keith Jarrett Triosu'nun dzeyinde bir grup ile almak isterdim. Ama ben de o dzeye kabilmeliyim. Kendimi amaya alyorum. Demin dinlediimiz albmdeki bas Mads Winding ile almak istiyorum. Davulcum ya Cem Aksel ya da Woody Williams olmal. Her ikisi ile de iyi iletiim kurabiliyorum ve ev devlerini iyi yapm insanlar. letiim birok seviyede olabiliyor olmazsa diyalog olmaz ve yanl iletiim beni en ok mutsuz eden ey. letiimin olduu ortamda herkes bir ucundan besleniyor. Benim isteim olduka st dzeyde bir iletiim, risk alnabilinen. Risk alabilecek kadar yedekleri olan insanlar seviyorum. Gnl risk almaya ak insanlarda defans mekanizmas iletiimin nne gemiyor.

Cazname I- Tunel Glsoy

111

Bence trio ve kuartet gerek grup. Bu dzenlerde hibir mzisyen tek bir grev ile snrl deil, roller birbiri arasnda deiken olabiliyor. Dorudan iletiim en st dzeye kyor. Grup byynce bu zellik kayboluyor." Aslnda Neet Ruacan iletiim ve risk alma konusunda ok engin bir gemie sahip ve mzik hayatnda birok kii ve grup ile beraber alm. Bir rpda ilk aklna gelenleri sralad: Kerem Grsev, Nilfer Ruacan, Nkhet Ruacan, mer Demirer, Tuna tenel, Erol Pekcan, Sheyl Denizci, Seluk Sun, Krat And, nder Focan, Salena Jones, Aretha Kitt, Alan Clark Orkestras, Nathan Davies, Woody Willams, John Ormond. Bunlarn ierisinde Herbie Hancock ile gn st ste yaplan Jam Sesison'un onun anlarnda ayr bir yeri var. Bir de unutamad jazz olaylar var. Elvin Jones'un stanbul konserini babasnn rahatszl yznden karm, buna hala zlyor. Ben Webster'i yllar nce ngiltere'de dinlemi, "yere yapm" olarak konserden ktn hatrlyor. Kendi meslektalar arasnda Wes Montgomery, Jim Hall, Tall Farlow, Johnny Smith ve Berney Kessel'i beeniyor ve glerek yle diyor: "Ben bunlarn hamurundanm, hepsinden birer para al ve kartr, ortaya bir Neet kar." Evdeki plak ve CD'leri kartrmaya devam ediyorum, gzm bir Neet Ruacan albm aryor ama yok. Hayalindeki iletiimi kurarak yapaca albm beklemekten baka are yok. Albmlerin ou plak ve eski TRT kontrabass Eray Turgay'n koleksiyonundan. Ev sahibimin tabiri ile kontrabasnn kendisine satt 300 plak herhangi bir insan jazz sever yapabilirmi. Ama jazz sadece albm deildir diye itiraz ettim, o glerek devam etti: "Jazz bambaka bir ey. Demin bahsettiim Woody Williams' ele alalm, olaan st bir davulcudur. Benim konserimde alarken "her ey senin istediin gibi olacak." dedi. te bu jazz'cnn stnl, bakasnn projesinde kolayca yer alabilmek. Bu ok deerli bir

Cazname I- Tunel Glsoy

112

kavram. Hem ef hem efin izleyicisi olabilmek. Bunu yapabilmek iin gl bir mzikal benlik ve effaflk gerekiyor. Dier mzisyenlerin titreimlerini alglayabilmek ve iletiim kurabilmek jazz"n en nemli yn. Jazz'n protokol byle, dzgn, insanca, hep gelimeye ve paylamaya ak. n yarglara yer yok. Duke Ellington: "Jazz mzii yoktur, sadece iyi ve kt mzik vardr." demiti. Bence iletiimin olmad yerde kt mzik ortaya kar." Arada srada telefon alyor ve arkadalar aryor. Byle bir anda ben de onun gitarlarn inceliyorum. Gitarlar kafamda zarif ama isterse vahi olabilen iyi cins kedilere benzetiyorum. Yanma geliyor ve bir tanesini eline alrken anlatyor: Gitarn perdelerini vcuduma izilmi gibi hissediyorum. Hibir ey beni bu kadar etkileyemez. Tren ray gibi, gitar sap beni bylyor. Gitarm Ivanez Art Star, jazz gitarnda iyi bir marka. Fender ve Marshall amfiler kullanyorum. Btn gitarlarda alann tercihlerine gre baz eksiklikler oluyor. Bu yzden gitarmda standardn dnda kendime gre baz deiiklikler yaptm. Manyetik ve kprler Gibson'dur. ine baz balkonlar ilave ettim, gs arlatrdm, feedback'i azalttm. Zaten gitarlarda srekli gelitiriliyor, tamamen oturmu bir model yok." Derken saatine bakyor, le vaktini geirmiiz. "Yemek yer misin?" dediinde gzlerim umutsuzca o fare dse ba yarlr tipi mutfaa kayyor. Her yer bombo. O ise mutfak yerine cep telefonuna yneliyor ve gnn en nemli sorusu geliyor: "Kebap m in yemei mi?" Ben de ona bir Tatar atasz ile cevap veriyorum: "Misafir ev sahibinin eeidir, nereye balarsa orda oturur." Ancak laf arasnda tatl eki bir in tavuuna gnderme yaparak kiisel tercihimi ima ediyorum. Biraz sonra kap alyor ve ok gzel yemekler geliyor. Turul avkay'n kulaklarn nlatarak yerken konuuyoruz. "Yemekte snr tanmyorum, sa yal yaprak dolma, pilav, bezelye, bakla, nohut, fasulye, hepsine baylrm. Bak bir kovboy usul nohut piirsem parmaklarn yersin. Kovboy usul aslnda bir kahve terimi, at naln iine atnca aklp kalacak, batmayacak. Bol soanl ve

Cazname I- Tunel Glsoy

113

domatesli, ksk atete uzun piireceksin ve sarmsan da ihmal etmeyeceksin. Bu gnlerde et yerine soya kymas da kullanyorum, kzkardeim Nkhet vejetaryendir, eve o alm, hem et gibi de deil, epey bozulmadan durabiliyor. Dolmay da annemin usul severim, uzun ve iyi pimi. Biliyor musun, mzik de byle olmal, uzun ve iyi pimi, ama iine bir prz gelmeyecek." Tevekkeli deil, a ay oynamaz demiler, temel i gdlerimizden en nemlisini halledince dnyay ve Trkiye'yi kurtarmaya karar verdik. Onun grlerini ok ilgin buldum: "Gnmzde dnyada ok fazla saldr var. Saldrganlarn banda da Amerika var. Saldrganlk mutlaka dizginlenmesi gereken tehlikeli bir gidi. Amerika'ya kar gelmeye alan slami glerin yaratclklar yok. Dnya IMF, Dnya Bankas, ok Uluslu irketler gibi kurumlarn eline kalm ve bu kurumlar uzun vadede insanlar iin adil davranmyorlar. Fakir daha fakir zengin daha zengin oluyor. Bunun alternatifini ben bir mzisyen olarak bulamam ama gryorum ki bu konuda dnyada gittike artan bir duyarllk var. Trkiye bu gelime ierisinde bir yara almadan var olmaya alyor ama bir ey de yaratamyor. yi deerlendirmeler yapacak kadrolar olduunu sanmyorum. Atatrk den beri de mhim bir devlet adam yetimedi." Devlet adam dada yetimeyeceine gre herhalde entellektel kesimden yetimesi gerekir, diyorum ama onun bu insanlardan beklentileri de olduka zayf: "Trkiye'de durum ok vahim. Entellektellerimizin kapasiteleri dnya entelektellerine gre ok dk, kavimsel ve yresel mzik tarzlarna ok ilgi gsteriyorlar. Saf temiz ama eitimsiz insanlara byk mzisyenlik payeleri veriyorlar. Basit bir blues, rock veya folk arkcs onlarn idolleri olabiliyor. Gerek anlamda mzik entellekteli olmak ok zor ve bundan kayorlar. Entellektellik verilen emein ve yaratlan ok boyutluluun gerek deerini lebilmektir. nsan bir konuda entellektel olup baka bir konuda ilkel olana ak olamaz. Dnceye ve hizmete sayg gsteren insan sanata gelince primitif olabiliyorlar. Bizim entellekteller iin bu ou zaman byle, seiciliklerini ou zaman yanl yerde kullanyorlar."

Cazname I- Tunel Glsoy

114

Bu noktada sanat ve onun deerlendirme lleri konusundaki grlerini de ilave etti: "En byk yanl sanatsal ortamlar yanl ortamlarda deerlendirmek. Tnsal ortamdaki bir eser ancak tnsal ortamda deerlendirilebilir. Szel ortamda onu deerlendiremezsiniz. Resim bir lekeler ortam, o ortamda tannp anlalmas lazm. Ama ne oluyor; tm sanat ortamlar szel ortama ekilip tanmlanyor. Yanl ortamda deerlendirilince mziin deeri kayboluyor. Bir ey sizi szsel ortamn dna karabiliyorsa orda gizli bir deer vardr. Mzikteki diyaloun yksekliini anlyabilen onu szsel ortama getirmek istemez. Entellektellerimizin her eyi szel ortama ekmek yerine dier ortamlar tanmaya almalar lazm. Mzik sessizlii bozma sanatdr ve sadece tnlar ortamdr, ve tnlar ortamnn entellekteli olarak Ak Veysel'in tns bana yetmez. Bill Evans der ki: "Ne kadar ok konuursanz o kadar kt alarsnz." Mzisyenler iin esas olan almaktr; dinlemek mzisyen olmayanlar iindir. Timur Seluk'tan duymutum, Trkiye kltrel zenginlik asndan belli bana bir planet. Bu hem iyi hem de kt. Trk Halk Mzii, Klasik Trk Mzii, tasavvuf mzii, ok kkl ve eitli tarzlar var ve hepsi de ok gelimi. Bu iyi taraf. Kt taraf entellektellerimiz bu zenginlikte bardaklarn doldurabiliyorlar ve Trkiye dnda neler olup bitiyor ilgilenmiyorlar. Ben dolu bardaa kar deilim ama diyorum ki barda bytmek lazm, hem yerel hem evrensel kltr zenginliklerini kucaklamak lazm." Evrensel zenginlikleri kucaklamann sylerken ho ama uygulamada zor olduunu biliyordum. Bunu yapmak zere yola kan insann ne kadar yalnz kalabileceini ona hatrlattm ve baz rnekler de verdim, o ise gld. "Yetiirken unu fark ettim. ki ayn seviyede arkada dan biri zaman ierisinde daha fazla yol almaya balaynca dieri yalnz kalmaktan korktuu iin onun yolunu kesmeye alyor. Bunun en iyi yolu da geride kalann ileri gideni vmesi oluyor. Bu ekilde onun kendisinden uzaklamasn ve arann almasn nlyor. Ben buna

Cazname I- Tunel Glsoy

115

kar bir defans mekanizmas oluturdum ve belki de biraz arya kaarak ihtiyacm olan vg beslenmesini de alamadm. Ama vgy kabul etmemek ile daha ok ilerledim. Akll eletiri i grr bu yzden ac dilli insanlar severim. Olaanst gitarist denilmesi yerine devaml kendini ayor denmesini tercih ederim." lnceye kadar kendini amaya alan bir jazz gitaristinin hayatnn gzel bir film senaryosu olabileceini dndm. Moda'da bir pazar sabah mzik dinleyen beyaz sal adam sokakta ilk gitarn sahip olmu gen bir ocuu grr, ilk gitar, ilk sevgiliden de nemli. Sonra kendi ocukluu aklna gelir. Sportif oyunlarda baarszdr. En ok sevdii oyun ise miskettir. Bu oyunda atmak ve hedefini vurabilmek nemlidir, hedefi tutturup vurduunda ocuun yreinde duyduu sevin ok zeldir. Hedefi tutturmann dayanlmaz hafiflii. Bir gn gelir eline bir gitar geer, sihirli bir el onu ynlendiriyor gibidir, gitar tutar ve drt plak teli alarak ilk defa bir gitardan kendi yapt mzii duyar, imdi artk misketler geride kalm hedefi her zaman tuturabileceini hissettii yeni bir dnya nnde almaktadr. Sonra hocalar dersler ve gruplar derken bir jazz gitarna san yaamdan sonra sokakta yryen bir baka ocua bakarken kendi yaamnn muhasebesini yapar: O anlatrken ben kafamda yazdm senaryoyu szleri bitince ona aktaryorum. Glyor. Senaryo yazld ama imdi aktr semek gerek, bunu ona brakyorum: "Hayatm bir film olsa idi Sergei Regianni'nin beni oynamasn isterdim. Onun baklarndaki derinlikte kendimi bulabiliyorum." Ben olur mu olmaz m diye dnrken o filmimize devam ediyor: "Elli yandaym, Nilfer ile 1978'de evlendik, yakn bir zamana kadar da evli kaldk. Yirmi yanda bir olumuz var: Nedim; davul alyor. Bu gnk yaantm devam ettirmek istiyorum, salm korumak nemli, ya ile beraber baz eyler aa gidiyor ama fiziki eksiklikleri insan kafaca geliim ile tamamlyor. u an Bilgi niversitesi'nde ders veriyorum. Genler ile ilikilerim iyi, onlara gitar ve kulak eitimi dersleri veriyorum. Ben de onlardan ok ey reniyorum ve kapyorum. Genler bu gne kadar

Cazname I- Tunel Glsoy

116

hayatmdan hi eksik olmadlar. Kendi olumla da iyi ilikim var ama yeterince beraber olamyoruz. Sanrm biraz daha seyahat etmek ve dnyadaki baka lkelerin mzisyenleri ile almak isterdim. Ama maddi zorunluluktan Trkiye'de oturup almak zorundaym. TRT Caz Orkestras'ndan baka Bilgi niversitesi'nde alyorum. Bunlar ister istemez beni kstlyor." Ama TRT Caz Orkestras'na ok emek verdiini bildiimden biraz onun stnde durmasn istiyorum. Anlatyor ve sesinde ocuunu anlatan bir babann efkatini hissediyorum: "TRT Caz Orkestras'nn efiyim. Bu orkestra on be yl nce kuruldu. Bir zamanlar byle bir grubu hayal bile edemezdiniz, kurucu mzisyenler ona ok emek verdiler, bu gnlere getirdiler. En bata Sheyl Denizci'nin byk emei var." Sheyl Denizci kendisinden nceki ef ve ondan bahsederken sayg duyduu hemen hissediliyor. Sonra kendi eflik deneyimlerinden bahsediyor: "eflik ok heyecan verici bir ey, aslnda bu bana verilmi bir grev, ben aday olmadm. Bence her mzisyen hayatnn bir dneminde ef olmal, bir mzisyen bunu renmezse eksik kalyor. ef olarak karsndakinden bir eyler istiyorsun ve bunu istemenin baz yollar var. Ancak ef olabilmek iin kendine kar da acmasz olmak zorundasn ve kendinden de bir eyler istiyorsun. Somut olarak sylersek orkestrandan mzikal olarak bir ey istiyorsun, istediin mzikal llerdeki eitlik ve genilii kendinden de istemek zorundasn. Bence bu mzisyenliin yap ta. Bu da kendini gelitirme zorunluluunu getiriyor. Amerika da eflik dersi almtm, bence tm mzisyenler almal." Filmin son sahneleri gelir, gitarc doduu dnya ile yaad dnya arasnda bir deerlendirme yapar. 2000 ylna bir kala hayallerini ve gerei sorgular: "Teknoloji ilerledike insanlar kendi ilerine kapandlar ve gerek insani iletiim geriledi. Bunu ok tehlikeli buluyorum. Bugn dnyann ayr noktasndaki stdyoda ayr canl kayt yaplp bir baka stdyoda birletirilebiliyor. Internet mzisyenleri de birletiriyor;

Cazname I- Tunel Glsoy

117

aralarnda bilgi alverii gerekletirebiliyorlar. Dijital ortamn tnlar ortamnda sz sahibi olmas houma gidiyor. Tnlar bu ekilde kanatlanyorlar. Ama teknolojinin kullanm bilincinin de olmas gerekir. Teknoloji baz eylerin kaybna sebep olmamal. New York'ta yaarken bunu grdm. nsanlar gittike yalnzlayorlar. Ke ba sohbetleri lyor, insan ilikileri lyor. nsan ilikilerinin lmesine kar tpk Greenpeace gibi rgtlerin kurulmasn ve karlksz, menfaatsiz sohbet ortamlar yaratlmasn hayal ediyorum." Son sahne, beyaz sal adamn lkesindeki tek jazz dergisi bir anket yapar: En ok hangi Trk jazzcsnn albm yapmasn istiyorsunuz? Derginin hanm editr Sergei Regainni'nin oynad karaktere telefon eder, okuyucular byk bir ounlukla onu semilerdir. Demek ki insanlar ilerini sevgi ve sayg ile yapan kiiyi takdir edebilmektedir. Risk almann zaman gelmitir. Gitarist ilk kendi albmn yapmak zere mzisyen arkadalarn arr, stdyoya girerler. Yllardan beri ilk defa bir Neet Ruacan albm mzikseverler ile buluur. Filmi burada bitirirken gerek hayata dndm Konutuumuz gn Neet Ruacan ile vedalatk diyemem, nk her rportaj bir baka yeni dostluun kapsn ayor. Ama vakit gemiti, o gn iin ayrldk. Ben jazz dergisindeki tm mzikseverler gibi ilk Neet Ruacan albmn heyecan ile bekliyorum.

118

OKAY TEMZ, SADE YAAMIN GRKEML TINISI


"Yllarca gittim gittim, ancak kendi lkeme varabildim." Kendi adn tayan filimde Hindistan'a neden dndnu soran kiiye Gandi'nin verdii cevap aslnda birok insann ortak yksdr. Balanlan yere dnmek. Bir baka mekan ve salar beyazlam bir adam Trkiye'ye neden dndn soran kiiye cevap verir: "Benim en byk kaynam Trkiye oldu. Aratrmann sonu yok, d lkelerden Trkiye'yi aratrmak ise bir yere kadar oluyor. Ben peinde olduum mziin kaynana gidip hem imek hem de bakalarna iirtmek istiyorum. Artk bildiklerimi bu lkenin insanlar ile zellikle de genleri ile paylamak istiyorum. Byle bir paylamn da baka bir lezzeti var." Bugn sizlere ok giden uz giden ama doduu yere varan bir insann yksn anlatacam. Editrm telefon edip de onun dndn syleyince ok sevindim, Okay Temiz tekrar Trkiye'ye yerlemiti. Levazm subaylar sitesindeki evinin dar merdivenlerinden karken Okay'n aldm Deimiti. Yznde resimlerinden hatrladm sert ve hrn ifade yerine beyaz sa ve sakallarn ereveledii scak bakl ve glmseyen bir ift gz grdm. "Merhaba aabey" dedim. "Kahveyi nasl iersin?" diye sordu; "ekersiz, sade." diye cevaplarken onun rengarenk dnyasndan ieri girdim. Aslan ininden belli olur derler; nce evreme bakndm. konserlerinde ald onca enstrman bu darack merdivenlerden nasl yukar tam olabileceini dndm, kapy

Cazname I- Tunel Glsoy

119

Kapalar gibi birbiri ile ilgisiz olan eylerin bile tatl bir bohemlikle bir arada yaayarak yaratt alabildiine renkli bir dnya. Tabii ki bir mzik seti, kesinlikle hi-fi'c tipi deil, koca bir cam sehpa, iinde minik kaplumbalarn yzd bir akvaryum, koca bir TV, bol bol kaset ve CD, hava temizleyici, egsersiz bisikleti, top, pelu oyuncak ve kocaman kocaman kauuk bitkileri. Tm bu manzaray ise sada solda yaylm tuhaf mzik aletleri tamamlyor. Bir tanesine yaklatm, kk tahta bir vibrofon'a benziyordu. Okay ilgimi szleri ile tamamlad: "Adam Afrikal idi, lkesinden getirmi, sve'te konserden sonra elinden kaptm, koca ey buradan dnmez, sen lkene dnnce naslsa yenisini yaptrrsn, dedim." Gzlerinde yaramaz bir afacann ifadesi vard, hemen bagetleri kapt ve kk bir solo yapt. Derken sapsar ufack bir ocuk aramza katld. Bu olu Tomy idi. Drt yanda ve Dennis the Menace'e benziyordu; ok sessiz bir Dennis. Oyuncaklarn sahibini bulmutum. Ama benim oyuncaklarm olan mzik seti elektronik aletler plaklar ve kitaplara bakarken kafam ne tarafa evireceimi armtm. Derken karanlktan a geen insann gzlerinin almas gibi etrafmdaki renk ve eya cmb yerli yerine oturmuya balad, kendime rahat edebileceim bir yaz kesi buldum. Yemek masasnn kesini gzme kestirdim ve bir kahve fincannn etrafnda baladk. "Annem paa kz idi, akamlar asker olan babama iki sofrasnda mzik alarken ben de kanepenin kenarna vurarak ritm tutardm. O zamanlar davulcu olmay hi dnmedim. Bir gn babam askerlikten ayrld, bir iftlik alarak atalca'ya yerletik. Meneke iftlii, 1000 dnm, 1950'li yllarda oldukca modern bir iftlik, 4 traktr ve 450 koyun var. O iftlikte ok koyun gttm, traktr srdm. iftlikte almaktan ortaokulu be ylda bitirebildim. O yredeki dnlerde alan Roman mzisyenleri dinledim. Trakya'da ok gmen bulunur, kltr de Balkan kltr ile i iedir. alanlarn ou da gmendir, Balkan havalar alarlar. Farknda olmadan tm bunlar benliime girdi ve bugn kyor. Bugn yaptm mzii oradaki ky dnlerinde duydum. konumaya

Cazname I- Tunel Glsoy

120

Tabiat, makina ve mzik dolu bu yaam tam 12 yl srd." ok ardm, benim tandm hrn bakl ve dinamik adamn yllarca iftlikte traktr srm bir insan olduunu asla tahmin edemezdim. Onu dinlemeye devam ettim: "1955 ylnda Ankara'ya yerletik, annem konservatuara gitmemi istedi, bu benim iin bir rya idi ama giri imtihanlar ayn derece gzel olmad. nce trompet blmn istedim, birisi geldi at seer gibi dilerime bakt ve gitti. Sonra, olmaz dediler. Kontrbas istedim, boyun ksa, dediler. Trombona bavurdum kolun ksa dediler. Sonunda davul blmnn hocas kollarma bakt ve beendi. Bylece konservatuara girdim. Her ey ok zevkli idi. Heyecan ile aldm ve altm. Arkadalarm ile sinemaya gitmez oturur alrdm. Yln ortasnda alma metotlarn bitirmitim, beni kompozisyon blmune almak istediler kabul etmedim. Bir yl sonra beni trombon blmne almak istediler, o blmde hi adam kalmamt. Bana kolu ksa diyen hocaya trombonun slide'n sonuna kadar ekip kartarak uzattm, ard. Davul blmnde kaldm. Piyanist Metin Grel, kardei kornocu Melih Grel ve kompozisyon blmnden etin Ikzl benim konservatuvar arkadalarmd ve akamlar onlarla kaak olarak kulplerde alrdk. Akdeniz mzikleri, cha cha cha, mambo ve jazz derken bir gece piyano hocas bizi Turan Lokantas'nda grd. Ben bongo alyordum. O zamanlar klasik mzik ok tutucu idi, yaptmz asla kabul edilecek bir ey deildi. Sene sonu snavn ok ar yaparak beni aktrdlar ve okuldan ayrldm. Halbuki bugn anlaylar ne kadar deiik." Sesinde hem krklk hem de hrs olduunu hissettim, bir an sustuktan sonra devam etti: "Kzdm, zldm ama bu olay beni hayata kar krbalad. Para kazanma hrsm yoktu ama en iyisi olma hrsm vard. Bir ey olmak veya baarmak iin iinde ak olacak ve kararl olacaksn. Bunlar varsa iin yzde yetmii hallolmu demektir. Derhal piyasaya girdim ve almaya baladm. Ama bir de askerlik meselesi var. Babam araya girdi, sen asker ocuusun, bari yedeksubay askerlik hakkn kazan, dedi. ocukluum traktr stnde gemiti, makinalar seviyordum, o

Cazname I- Tunel Glsoy

121

devirde mezunlari yedeksubay olabiliyordu, ben de sanat mektebine girdim ve iki ylda torna tesfiye blmn bitirdim. Sanat okulu bana ok ey retti, alet yapmay, elektirii malzemeyi hep bu okulda orendim. Bu arada da akamlar Orhan Sezener ve Yaar Gvenirgil ile altm. Bir gn okul bitti ve askerlik zaman geldi att. Ben ordu evinde mzisyen olarak askerlik yapmak istiyorum ama o zamanlar subaylarn mzik almas hafiflik kabul ediliyordu, sadece erler algc olabilirdi. Babam ok zld ama er oldum. Drt buuk ay Manisa'da n eitim grdkten sonra Ankara Orduevi'ne tayin oldum. leyin yemek mzii, akamst ay mzii, akamlar dn mzii derken sonra ver elini Ankara Palas. Burada da Yaar Gvenirgil ile sabah saat bee kadar mzik. Ayrca askeri nbetlerimi de hi aksatmadan tutardm. Teenage yalarm hep alarak geirdim, hi kz arkadamz filan olmad, sadece altk. Jazz'a taklit ederek baladk. Amerikal jazz'clar taklit ederdik, onlar gibi giyinirdik. BBC'de jazz yaynlari yapan Willys Canovel Trkiye'deki birok idealistin jazz' rendii kaynaktr. Gece yars onun naklen yaynlarn kk transistrl radyolarda dinlerdik. Amerikallarin alveri yapt bir dkkana o zamanlar Trkiye'de olmayan jazz plaklar gelirdi. Bunlar bir ekilde elde eder nce dinler sonra dinlenmek zere dier jazz sever arkadalarmza verirdik. Bizim plaklar aramzda gidip gelmekten ve defalarca alnmaktan dolay inenmi asfalt gibi olurlard. Miles Davis, Charlie Parker, Max Roach, Clifford Brown, Cannonball Adderley, Phil Woods, Duke Ellington, Count Basie, Louis Armstrong ve tm Dixiland'i bu asfalt olan plaklarmzdan rendik. Jazz'n esas kk dixiland'dan gelir, balang odur." Ama bir gn gelir Okay Temiz iin Trkiye'de deniz biter, iindeki enerji bulunduu ortama smaz ve taar. Bunun yksn ise yle anlatt: "16 sene bu ekilde otellerde aldm. Hilton, Ankara Palas, Klp 47, nar, Dedeman, Klp Reat. 1967'de Trkiye'den gitmeye karar verdim. Yurt dna gittim nk

Cazname I- Tunel Glsoy

122

burada kaamak jazz alyorduk. Jazz o zamanlar Trkiye'de sevilen bir mzik deildi. Gazinolarda normal program bittikten sonra mterileri kartmak iin jazz aldmz olurdu. nce bir dans orkestrasna girdim ve Almanya' ya gittim. Sonra sras ile Danimarka ve sve'e gittim." Kahveleri tazelerken albmler kartt. Herkesin evinde olan ve sararm fotoraflarn ssledii albmler, insann gemiinden kesitler veren. Annesi, ok k bir hanm, yannda askeri nfomas ile ciddi bir baba, yanlarnda ufack bir olan ocuu. Sonra iflik resimleri, kuzular, krlar ve traktrler. Ankara yllarndaki Okay'n da resimleri vard. Bob stil ceketler, favoriler, kocaman kemik ereveli gzlkler ve o devrin Amerikan mzik guruplarnda olduu gibi pozlar. "Tempus Fugitus", ama hayat devam etmeli, biz de konumaya devam ediyoruz: "Stockholm'de Maffy Falay' buldum, o beni jazz evresine tantt. Orada bir Artist Club vard, beni bir jam sessiona davet ettiler ve hemen alma teklifleri geldi. sveliler beni hemen kabul ettiler nki hibir ey olmadm hazmetmi bir kii idim ve renmeye aktm. Tabii bir de iin teknik yn var. Teknik ilk bata gelir ve enstrman kontrol edebilmek demektir. yi bir tekniin ve bunu kullanacak fiziki kondisyonun varsa ilk etapta bir puan alyorsun. Ben sve'e gitmeden nce ok almtm ve kondisyonum da iyi idi. sve'te 23 yl altm, Stockholm Radyo Senfoni Orkestras'nn perksyoncusu oldum. Birok nl jazz'cy burada tandm ve beraber aldm. Dexter Gordon, Clark Terry, Art Farmer, Johnny Griffin, Albert Heath. ala ala repertuarlarn rendim. George Russell Big Band ile aldm. skandinav lkeleri kltre ok nem verirler. Yllarca almam sve Kltr dairesi destekledi, beni birok dnya jazz festivallerine tadlar. Kariyerimi bu almalar srasnda yaptm. Uzun yllar sve ve Trkiye'yi dnyada temsil ettim, tm bu almalari sve hkmeti finanse etti ama artk doduum yerlere dnme zaman geldi." te o an Gandi filimindeki sahnenin Okay Temiz filmindeki ekli gzmn nne geldi. Eminim ki bir gn onun hayatn da film yapacaklardr ve her halde u szleri syledii bir sahne olacaktr:

Cazname I- Tunel Glsoy

123

"Jazz almaya gitmitik, aldk imdi de ana rahmine dnyoruz, daha da gelimek iin. Okay Temiz'e kariyerini Dexter Gordon vermedi. Kendi zme ve z mziime dnerek, etnik ynn aratrarak ve kkenlerine inerek kariyerimi yaptm. Bu dediim eylerin ne derece deerli olduunu ise sve gibi kltre deer veren bir lkenin ortamnda rendim." Senaryo fikrine sndm ve yazmya devam ediyorum. Derken bu sahnede beyaz perde de bir flashback olur ve seyirci gemie dner "1967 ylnda "world music" Stokholm'de balad. Severek yaptk, isim koymak iin yapmadk. Kltrleri buluturduk. Aslnda bu olayn kkeninde bizim gbek danszlerinin de yeri vardr. altmz kulplerde danszler iin de mzik yapardk. Ben o srada davulu brakp dier vurgulu enstrmanlara geerdim. Sheyl ise flt alard. Zaman iinde gbek dans mziinin iinden kan bir baka mzik kt. ou zaman bizimle alm olan danszler sonradan ayrldklarnda ok zlrlerdi." Perdede Okay, Sheyl'le gemite veda eden danszler birer birer gzkr, bunlardan bir ksm artk tm yaamlar boyunca jazz dinleyeceklerdir. Sonra kamera gnmze dner: "Trk ve onun paras olduu orient ritmlerini jazz'a ilk uygulayan kiiyim. zlerek sylyorum ok zaman kaybettik ama her eyin bir bedeli var. lk balayan olmak gzel ey. Hata yapmadan iyi mzisyenler ile balamak da ayn derece mhim. nce folklre yakn oldum, sonra klasik mzik eitimi grdm ve daha sonra byk bir ilgi ile jazz' rendim. Beni jazz'c olarak bilmezler, Sheyl bana sorar "Niye davul almyorsun?" diye. Halbuki ben onun dediklerinin tamamn aldm ve getim. sve'te bir ok lkeden st duzey jazz mzisyeni ile tantm ve "World Music" denen eyin balangcn yaptm. Joe Zawinul benden sonra bu ie giriti. sve'te Don Cherry ve dier yabanc jazz'clar: "Trk mzii nasl?" diye sorunca onlara"Sar Kz" alardk. Bu melodi trompet ile alnnca bebop sesi oluyor. Don Cherry bunu jazz'n bebop'na benzetti. Hatta

Cazname I- Tunel Glsoy

124

niye repertuarnn yzde yetmii oryantal diye sorulunca yle demi: "Trompetimde bana hareket kabiliyeti salayan oynak bir ritm bu." Etnik deerlere sahip klmazsa yapacan yeniliklerde hata olur. Kkeninin kltrn ve kendi deerlerini incelemelisin. Ben hata yapmamaya altm. Beraber mzik yaptm gruplarda her zaman bir iki tane olsun orjinal Trk mzisyeni de koydum. Bunlardan bazlarn sana hatrlataym. Neyde Aka Gndz, Kemanda Salih Baysal, klarinette Saffet Gndeer, tulum ve neyde Hac Tekbilek eitli almalarmda benimle beraber alan mzisyenlerden bir ksm. Ama ben bu insanlar etiket gibi kullanmadm. Amacm orjinali ile yaptm yeni yorumu kaynatrmak idi. Kendi mziini dnya mzii ile kaynatrmak istiyorsan bunu mutlaka yapmalsn, kimse folklorcular gibi etnik mzik alamaz. Benim en byk kaynam Trkiye oldu. Aratrmann sonu yok, d lkeden Trkiye'yi aratrmak ise bir yere kadar oluyor. Ben peinde olduum mziin kaynana gidip hem imek hem de bakalarna iirtmek istiyorum. Bir de iin gurbet yn var. Yllarca yurt dnda yaadm. Artk bildiklerimi bu lkenin insanlar ile zellikle de genleri ile paylamak istiyorum. Byle bir paylamn da baka bir lezzeti var." Bu noktada film tekrar ilk baa dner ama her senaryoda olduu gibi aktrleri ynlendiren en nemli ey devreye girer. te bir kadn, en iyi yardmc oyuncu. "Anne", Okay'n Finli ei. 39 yanda sapsar sal, son derece atletik yapl bir kadn. O ana kadar kendisi ile konumamtm ama sras gelmiti. Okay Temiz'in servenini anlamak iin onu da anlamak gerekiyordu. "Anne" kendi tabiri ile bir "Movement Therapist". Bu fizyoterapi ve psikoterapiden kaynaklanan bir nc boyut tedavi ekli, dans arlkl. Filmlerde sorulur, ben de "Anne"ye sordum: "Okay'da neyi beeniyorsun? "Onda biz insanlarn gizlice dnd ama dile getirmeye ekindii bir ok eyi dorudan ifade edebilme yeteneini grdm. Onun mziinin hayatnn karmak dnemlerinde olan insanlara iyi gelen bir yn var. Olumlu duygular veren her ey bir terapidir. Okay her zaman drst bir insan olmutur ve bu drstl pratik yn ile

Cazname I- Tunel Glsoy

125

birleerek mziinin de temelini oluturur, insanlara olumlu duygular verir. Bugn artk onun mziini terapimde kullanyorum. Onunla bir Workshop'ta tantk. O zamanlar yreimi zgr hissetmiyordum. Yeterince olgun bir insandm ve artk kendisinin i dnyasna sayg duyacak bir partner aryordum. Bunu Okay'da buldum, karlkl duygularmz zamanla aka dnt." Ya onun mzii hakknda ne dnyor acaba? Bu konuda da ilgin szleri var: "Bu mzii ilk defa Finlandiya'da dinlediimde iimde bir uyana sebep oldu. Toptan bir uyant bu. O olmad zaman uzun saatler bu mzii dinlerdim." Biz konuurken Okay'da boluktan istifade birka yurt d telefon konumas yapt ve sonra bize katld, elinde yeni bir garip alet grdm, nce nasl alacak diye tahmin etmeye altm, hemen sordum, meer bir yaprak dolma sarma makinas imi. Geldi ve "Anne" ye gsterdi. ok iyi dolma yaptn da bu vesile ile renmi oldum. Ama Okay'n mensnde frnda patlcanl et, her trl sebzeler, mant ve kendi elleri ile at yufka ile yaplm ili brek de var. Turul avkay'n kulaklarn nlattk. Ama onun meraklar bununla bitmiyor. Sporcu. Halter kaldryor, herhalde perksyon iin bu ok nemli olmal. Sonra traktr tamirinden kaynaklanan bir de otomobil merak var. Eski yllarda tm otomobilleri egzoz seslerinden tanrdm, imdi ise btn arabalar ayn sesi kartyor diyor. Favori arabas Chevrolet Van. Okul yllarnda rendii malzeme bilgisi ve imalat tekniklerini bugn kendi tasarm olan orjinal mzik aletleri yapmnda kullanyor. Bunlardan bir tanesi olan "Piramit" i inceledik. Bir eit bilgisayar kontrollu perksyon aleti. Sesler srekli olarak deiebiliyor. Hatta bir karlkl solo bile yaptk, ah teknoloji sen nelere kadirsin, kardm seslere inanamadm. Kendi icad olan elektrikli brimbann Sonny Rollins tarafndan beenilmesinin yksn anlatyor. Aralarnda tuhaf bir elektirik olduunu hissetmi onunla. Dolma falan derken dnd lkesindeki deerlendiriyordu? Trkiye'ye dndk. Peki kahramanmz yllar ierisindeki deimi nasl

Cazname I- Tunel Glsoy

126

"Trkiye'nin problemlerini biliyorum. lkemizin ekonomi ve kltur politikalar tam gelimedi ve dier lkelerin ok gerisinde kald. Tabii bunda yllar boyunca sk sk deien kltr bakanlarnn da rol var. Byle bir youn deiimin sonucunda belirgin bir kltr politikas da olumad. ay ncesine kadar Trkiye'ye defalarca geldim ve gittim. Ama son kltr bakanmz stemihan Talay beni ard ve sizinle almak istiyoruz dedi. Benim bu konuda bakanla yapm olduum bir ok gemi mracaat da ileme konuldu. stemihan Talay'n ilgisi hakknda ok ho eyler syledi, belli ki dnme gibi zor bir karar ona aldran duyarl bir bakann verdii cesaret olmu "Kltr Bakanl'nn politikas erevesinde Trkiye'yi temsil etmek istiyorum. Bunun iin tm tecrbemi seferber edeceim. Trkiye'nin paras ve emei ile lkemi uluslararas platformlarda temsil edeceim, Trkiye'yi tantan kltrel etkinlikleri srdreceim. Bunu kendim iin milli bir grev olarak dnyorum. Sadece konserler deil ayrca konserlerin uzants olarak mzik eitimi, konferanslar ve seminerler vermek istiyorum. Tm bu almalar ana mektebinden niversiteye kadar geni bir renci kitlesine hitap edecek. Benim esas akm mzii en ileri boyutlara gtrebilmek. Dnyann her yerinde bir sr krkn am mzisyen lkelerine dnmek istiyorlar.Hepimiz yeni nesillere bir eyler brakmak istiyoruz. Ben de Trkiye'nin yeni nesillerine kariyer yapm bir mzisyen olarak birikimlerimi teorik ve pratik olarak bir program erevesinde aktarmak istiyorum." Tm bu konumalar srasnda bazen video izliyor bazen de Okay'n albmlerini dinliyoruz. Dinlediklerim ve grdklerim onun szlerini teyit ediyor. Evin en kk odasna girdik, her taraf azna kadar mzik tesisat ve dnyann krk yerinden toplanm mzik aletleri ile dolu. Tm bunlar jazz mziinde kullandn m, diye sordum ve artc bir cevap aldm: "Ben mzisyenim, mzik alarm, jazz da aldm ama jazz mzisyeni deilim. Jazz ok kaliteli bir mzik, zencilerin alt pamuk tarlalarndan km, blues olmu, New Orleans'tan New

Cazname I- Tunel Glsoy

127

York'un Harlem'ine uzanm. ok ekil deitirmi. erisine birok ey katlm, gospel, spiritual, street music, mar. Ama jazz demek gene de New York demek. Jazz'da armoni kalb var, bu kalbn zerinde yaplan bir doalama var. te bu doalamann barnda sonsuz bir serbestlik var. Jazz'n balangc byle oldu. Melodinin yapsna sadk kalnarak bir kontrol erevesinde serbestlik ve yaratclk saland. Geri sonradan Free Jazz da kt. Armoni ve kalplar attlar. Bence jazz srekli hareket ve ilerleme demektir. Ornette Coleman bana hep "keep moving" derdi. Doalama olmazsa jazz olmaz. Doalamann kalitesi mziin kalitesini arttrr. Doalama daima nde olacak. Ykselme, kaliteyi aray iletiim ve mesaj alp verme hep doalama ile oluyor. Ama gnmzdeki mzik talebi arzn da deitirdi. Hep yeni araylar var, mzisyenler de yeni eyler almak istiyorlar, araya ak olmak lazm, jazz'da fanatizime yer yok. McCoy Tyner'i ok beenirim. Onu John Coltrane ile dinledim, Elvin Jones ile beraber almalar bence jazz'n geldii en st noktalardan biri idi. Davulcular arasnda en ok Elvin Jones'u beenirim. Ters bir stili vardr, kolay kolay taklit edilemez, piyano ve basn allarna ok zel bir ahenk verir. Daima ileriyi grr, alttan alttan bir patlama hazrlar ve zaman gelince de patlatr.Bana gre iyi davulcu da budur ve solo almaktan ok kollektif aln ierisinde anlalr olmaldr, o etraftan gelen sesleri duyar ve durumu srekli olarak yeniden deerlendirir. "Excitement" hazrlar. Davulda grltl almak nemli deil, piyano almay becerebilen grltl de alabilir. Melodiyi ise herkes alabilir, nemli olan doalama yaplrken solist ile ayn platforma kabilmektir. O zaman tavlanm bir demiri iki ayr demircinin ayn anda dvmesi gibi gzel bir beraberlik ortaya kar. Davulcu aslnda liderdir ama eliki olmas gerektii zamanda geride kalr. Hint Mziinde ritm baba, melodi ise anne olarak tasvir edilir. Davulcu da bu babadr. Tony Williams bunu ok iyi yapard. Tm boluklar poliritmler ile dokurdu. Miles Davis birok eyi ondan renmitir. O patlamalar yapabilmek iin hayatnn adamlarn bulmalsn. Teknik ve mekanik olarak her zaman bulabilirsin ama duygu kaynamas olarak onlar bulmak ok zordur. Ben kendi mzik

Cazname I- Tunel Glsoy

128

hayatmda byle bir noktaya sveli piyanist Bobo Stenson ile varmtm. Oriental Wind arkadalarim soprano saks Leonard Aberg ve basc Danielson ile de byle bir duygu beraberliimiz var." Farknda olmadan Okay Temiz'in yeni dnemindeki ilk rencisi olduumu hissettim, en azndan iin felsefesini anlatan szleri beni ok etkiledi. Ama ya dier insanlar... Gandi lkesine dner ama bir hedefi vardr. Zor bir hedeftir bu ve uzun ince bir yol gideceini bilmektedir. Bizim senaryomuza dnersek kahramanmzn da beklentileri vardr. Bunlar merak ediyordum: "Trkiye'de ok boyutlu bir eyler yapmak istiyorum. Bugn tm dnyadaki yerde ileri gelen davul ve perksyonculari tanyorum. Hindistan'dan Gney Afrika'ya, Amerika'dan stanbul'a kadar birok festivaller yaplyor, birok sanat bu festivallere geliyor. Dnyada jazz dinlenen her yerde adettir, konserlerden sonra o sanatlarn gittikleri lkelerin okullarnda da bir eyler yapmas lazm. Bu bir konferans olabilir, bir work shop olabilir. Ne olursa olsun daha ileri bir paylama ve kaynama yaratmak lazm. rendiklerimi bakalar ile paylamak istiyorum. skandinav lkelerine uzanan bir yelpazedeki tm bu insanlar ile ilikimi srdreceim. Gnn birinde onlarn katkisi ile Trkiye'de Orta Dou'nun en byk vurgulu alglar kolejini amak istiyorum. Dnyann en mistik ehirlerinden biri olan stanbul, dou ile batnn bulutuu bu kent dnyann her tarafndan gelecek mzisyenlere Trk ve oryantal ritmlerin retildii bir yer olacak. Byle bir okul Avrupa'da yok. ocuklara ok nem veriyorum, onlar iin TV'de bir program yapmak istiyorum. u an TV programlarnda grdklerimiz gibi deil, daha derinlii olan ocuklara ritm duygusunu veren bir program. Tm toplum kesimlerinden ocuklarn hep beraber olaca ve hep beraber alaca bir perksyon gurubu kuracam. u an Banvit pililerini yapan firma iin byle bir almalarm var. Ayrca spastik ocuklarin tedavisi iin srdrdm almalarm Sabanc Spastik ocuklar Merkezi'nde srdreceim." O srada Tommy yanmza geldi. Babasn zaten ok gren bir ocuk olmadndan bizim kendimizi konumaya kaptrmamzdan

Cazname I- Tunel Glsoy

129

rahatsz olmutu. Okay'n ocuklara olan sevgisinin znde bu ufack olann olduu bal gibi aikard. Okay onu iyi yetitirmek istiyor. nsancl, iyi kalpli, sertlik sevmeyen ve enerjisini kullanan bir ocuk olarak tanmlyor olunu. Bu noktada ei "Anne" sze giriyor: "Okay ocuklara sevginin tesinde sayg da duyar. Onlarn ban okarken bu saygsn hissedebilirsiniz. Birok insan ocuklarn ban okarken hoyrata davranyorlar ve kendi streslerini farknda olmadan onlara aktaryorlar." Halil Cibran'n o gzel szlerini karlkl olarak hatrlyor ve tekrarlyoruz. "ocuklar hayat anlama yolculuunda sizin serven arkadalarnzdr." Okay'n yol arkadalar iin gzel planlar olduunu anlyorum. Derken sz sras eve ilk girdiim andan beri videoda izlediim gruba geliyor. Karadeniz'de kys olan lkelerden gelen yedi mzisyenden meydana gelmi bir orkestra bu, ad Black Sea Art Project. stanbul belediyesi kltr dairesi bakan enol Yorozlu'nun destekledii bir proje. Her biri kendi lkelerinde ok tannan ve kariyerlerini yurt dna tam yedi kii bu sefer kendi z kltrlerinin esintilerini dnya mzii potasnda eriterek elde ettikleri yeni yorum ekilleri ile bir st mzik kltr oluturuyorlar. Yaknda albmlerni dinleyeceiz. Uluslararas almalardan bir bakas da "Balkan Big Band", Selanik'te kurulmu. Tm balkanlarn en iyi mzisyenlerinden oluuyor ve imdiye kadar konser vermiler. "Magnetic Band" Okay'n romanlar ile kurmu olduu bir mzik grubu. Onun da ayr bir havas ve izgisi var. lhan Mimarolu Okay'a yazd bir mektupta unlar sylyor: "Olaanst diye nitelendirme gereini duyduum bir mzie varm olduunuzu anlyorum. Etnik bir mzik tru cazla belki ilk defa inandrc sonularla birlemi oluyor. Bugn ou jazz can ekiirken topluluunuzla yaptnz mzik cazn eski gnlerinde olduu gibi, yayor." Black Sea Art Project nmzdeki stanbul Festivali'nde Bjrk ile beraber alacak.

Cazname I- Tunel Glsoy

130

Son olarak da Okay'n dnyasnda "Grup Karlama" var. Bu grup ile Haziran balarnda Libuyano ve Atina'da konserleri var. Grtmz gn Kurban Bayram'nn arifesi idi, tm stanbul'un boalm olduu ve kentin onu gerekten sevenlere kald ho bir bahar gn. Her gzel ey gibi bu filmin de bir ekilde bitmesi lazm. Son sahneye geliyoruz. Seyirci kahramanna veda etmeden nce ondan son bir mesaj bekler, ve o yle konuur: "Gemiim bana hayattan korkmamay retti. Kalabalk ve grltden kayorum. Tabiattan yetitim ve tabiat bana kendimi anlatt. Genliimde giyimime ok dkndm, parlak ayakkabl bir Beyolu genci de oldum ama zaman iinde sadelii buldum. Bu duygularm sve'e de tadm ve sade bir hayat srdm. Zamann akp gittiinin bilincine varmamz lazm, onu durduramayz ama iyi kullanabiliriz. Gemiteki hatalarmzdan ders alabiliriz. Her eyi olumlu dnn, her eye olumlu yaklan. Sonra olumlunun iersisinde z eletiri yaparsanz az hata yaparsnz. Olumsuzluk kiinin enerji ve zamann bitirir. Olumlu dnn." Her gzel eyin bir sonu vardr. Kolumdaki saate bir dman gibi baktm ama ok ge olmutu. Vedalatm ve sokaa dndm. Her taraf sessizdi. Sabah ehirde kalan aznlkta stanbul'u terk etmiti. Sonra tekrar filmi dndm: Ufak tefek beyaz sal bir adam sessizce enstrmanlarn kurmaktadr. Gl elleri ve keskin baklar ile nndeki ie dalmken gen bir ocuk hayranlkla onu seyreder. Sonra dayanamaz ve beyaz sal adama sorar; "Aabey, niye Trkiye'ye dndnz?" Adam cevap verir: "Senin iin gen arkadam." Kamera yava yava yukar dnerken beyaz perdede yzlerce ocuun ritm aletleri ile katld bir orkestra alar. Evine ho geldin sevgili Okay.

131

19 YIL TUTULAN NEFES, OSMAN MEN PROJECT


"1952 stanbul doumlu, mzikal kariyerine alt yanda ald piyano dersleri ile balad. Kendi kurduu orkestralarda mzik yapt, aranjr olarak 300 dolaynda prodksiyona imza att, almalarn halen sahibi olduu Ar stdyolarnda srdryor." Bu szler Jazz Eastern albmn tantan ksack yazdan alnmtr ve projenin ardndaki insan anlatmaktadr. Peki siz bir insan anlamak iin onun ilk olarak hangi ynn merak edersiniz? Bizim lkemizde doum tarihi ve okul nemlidir, ou insan kendini anlatmaya byle balar. Falan ylda filan yerde dodu, u okula gitti falanca grevlerde bulundu. Eer lmedi ise kii hakknda biraz da varsa eserleri liste halinde saylr. Ben bu bilgileri monoton bulur ve hep doum gnnn ardndaki insan merak ederim. Bir gn Osman men'i birazck tandm ve onun hakknda unlar sylemek isterim: ili ktisadi ve Ticari Bilimler Akedemisi'nde okudu. O zamanlarn bu popler ve haval okulunun yerinde imdi bir pasaj var. 30 yldr kei sakal var; kars onu kesmekten men etmi. Kadncazn ocukluundan beri mzikle aras pek ho hi olmad ama zalim kader ona Trkiye'de mzik dnyasnn her tarafnda var olmu bir kocay belki de ceza olarak verdi. Yine de iki gzel ocuk da vererek bunu hafifletti. Trkiye gibi Futbol fanatizminin ortasnda, o, futboldan nefret eder. Belki kkken onu mahalle takmna almamlard, bilinmiyor ama o buna inat tm kariyeri boyunca hep byk mzik takmlar

Cazname I- Tunel Glsoy

132

kurdu. Aslan burcu; bu burcun insanlar lider doarlar ve sanat kiilik tarlar. Otomobillerden ille de BMW der; nk yaamn bu marka bir arabaya borludur. ok gezer, seyahatlerde ok ey gzler ve iyi pitii mddete tm deniz rnlerine baylr. Grtlana ok dkndr. Tarabya'daki Gogo'nun lokantas "Ky"ya baylr ama son zamanlarda on kilo verdii bir diyet ile bu en sevdii hobisinden uzaklamtr. Mecidiyeky'de Ar stdyolarnda onu tandm. Ufack bir odas vard, tam bir ft ars gibi. Her ey alt alta st ste. Masann sol tarafnda bir ktphane gibi dizilmi kasetler gordm. stlerini okudum, aklnza gelebilecek tm Trk mzik dnyasnn isimleri. Aklad: te bu kasetler o tantm yazsnda soz geen yzden fazla prodksiyondu. Peki bunu yapmas ne kadar srer? Ka yl gider insann mrnden. te karmda oturan insann mzik kariyeri bir duvara aslm duruyordu. "Bir takm eyleri yapabilmek iin ideal olmas lazm. Ben masann her iki tarafnda da bulundum. Okul yllarndan beri srekli alyorum. Hem aranjorm hem de besteciyim. Klasik piyano eitimi aldm. Piyano eitimi zordur, bitirince ya hoca ya da solist olmak lazm. Solist enstrman olarak zor. Tm dnya mzik akmlarn dinledim. nce Beatles vard onlar benim batya alan pencerem oldu. Sonra jazz'a ilgi duydum, yllarca kulplerde jazz aldm. Ali etinkaya, Hrant Luskyan ve Sevin Tevs ile altm. Daha sonra kurduum orkestram Ritm 73 ann en tannm elik orkestras oldu ve 1981 ylna kadar aralarnda Sezen Aksu, Erol Evgin, Nil Burak, Zerrin zer, Nkhet Duru, Nilfer ve Ajda Pekkan'n olduu birok kiiye elik ettik. Daha sonra byk mzikhol orkestralar kurdum. Nkhet Duru ve Haldun Dormen gibi sanatlarn byk showlarna elik ettim. Byk orkestralar ile Sezen Aksu ve Ferdi zbeen'e elik ettim. "Benim mzik yelpazem ok geni, klasik mzikten geliyorum. Yllarca dans mzii yaptm, eitli byklkte orkestralar kurdum ve idare ettim, aranjorlk yaptm. Kendimi sadece bir jazz mzisyeni olarak tanmlayamam ama son albm iin jazz denilebilir. Bence jazz insanlarn duygularn en zgn olarak anlattklar mziktir. Dier mzikler insan kstlyor. Klasik mzikte ne kadar yorum fark olursa

Cazname I- Tunel Glsoy

133

olsun herkes birbiri gibi alyor, bu adan bence Jazz klasiin hep bir adm nndedir ve insan kendi kiilii ile ba baa brakr. Jazz'n esas olan doalama srekli deiim demektir ve insann kendi kiiliini ortaya karmasn salar." Son albmnn temelindeki jazz yonunu anlamaya balamtm ama olayn bir de "Eastern" taraf vard. Peki bu nereden geliyordu? "1984 ylnda pop mziindeki duraksamayi fark edince Trk mziini ve Folk mziini renmeye baladm. Bu mzikler ile o gne kadar yapm olduum bati mzii arasinda bir sentez oluturma fikrim de byle ortaya ikti. lk defa kendi adma albmler yaptm. "Diskomatik Katibim", "Disko Madmak", "Disko Trk" bu dnceler ile dodu ve ok da popler oldu. Bir daha albm yapmak iin ise on dokuz yl bekledim. Jazz Eastern mzikte yapmak istediklerimin bir ksm ve balangc oldu. Sanat insan duygularnn eitli ekillerde ve vastalar ile ortaya konup aktarlmasdr. Ben yllarca baka sanatlara onlarn duygularn ifade edebilmeleri iin elik ettim ama sipari ile yaplan sanat insan mutlu etmiyor. Bu albm ise benim kendi duygularm ve birikimimin ifadesidir. Eastern" de olmazd. Trkiye dnyada ei benzeri bulunmayan bir lke, byk bir kltr birikimi ve dou ile bat kltrnn birletii tek yer. Ancak bizler bu kltr birikimini dnya kltrne amada baarl olamadk. Amacm bu lkenin kltrn batnn anlayacai biimde ortaya koymak, sunmak. Folklor balama ile alarak baty etkileyemezsiniz, onlar bu lkenin havas ve kltr ile yaamyorlar. Bazlar mziklerinde gayda kullaniyor ama onu bizim alglayabileceimiz bir formatta sunuyor. Mzikte evrensellik ancak insanlarin anlayacai yaklamlar ile ortaya kabilir. Sanatta lokal olunmamal, o dnyada insanlarn birbirini anliyabilecei tek ortak dil ve mzik de bu dilin en etkili ara." Bu noktada onun Trkiye mzik piyasasndaki dier meslektalar hakkndaki fikirlerini renmek istedim. Bu konuda ok dikkatli konutu. ok iyi bir dost grubu ile beraber aldk, aramzda lider olmad, ve herkes solistti. Bu dostlarm olmasa idi "Jazz

Cazname I- Tunel Glsoy

134

"Bir eyler yaratabilmek iin mutlaka farkl olmak lazm. Sanat da en tehlikeli sz, "gibi". "Gibi" olunca sen kendin olmazsn. Bugn Trkiye'de Bill Evans gibi alan ve Amerikan Jazz'i alan piyanist var. Ama bence asl varken "gibi" alann bir anlam yok." Ona sordum, peki 46 yl yaadnz, bundan sonraki 46 yl iin ne dnyorsunuz? "Hayatmn bundan sonraki ksm iin ilk dileim salktr. Trkiye gibi lkede ok retecek ey var. Trk mzisyenlerine hayranm, bu kadar mzik okulu eksikliinde bu kadar iyi mzisyen kabiliyor. Bu albmn devamn yapmay dnyorum. Gene Trkler ile. Ben kendi mziimde yabanc mzisyenler ile birlikte allamayacan dnyorum. Bakn Jan Garbarek'i ok severim ama dou mzii gibi alnca i srtyor. Ayn ekilde Amerikal da balamay bir Trk gibi alamaz, yok teknik olarak mkemmel alabilir ama bu lkenin duygusunu burada yaamam biri veremez, duygu eksik kalr." Konumamz bitti, tekrar duvara baktm, o yz kaset asker gibi dizilmi Osman men'in hayat okulunda ald diplomalar gibi duruyordu. Bir an dsndm ne kadar zamanda dinleyebilir insan bunlarn tmn. O ise bana sadece huzur duyabilecei bir ii yapabildii ve herkese sevgi ile yaklaabildii iin kendini baarl hissettiini syledi ve ekledi: "Sanatta son yok, kendi yapabildiklerimi baar olarak grmyorum, yaplan her i aslnda bir sonrakine k tutar." Sonra vedalatk, onu stdyosunun gnlk kayglar ile ba baa brakp karken iimden yle dedim: Sevgili Osman, kendi sesini bizlere iletmek iin inallah bir on dokuz yl daha beklemezsin. Eminim ki Jazz Eastern birok baka Osman men projesinin olacaktr.

135

GZEL SESL KARUS / SBEL KSE


yi bir balk yenmi bir Boaz akamn nerede bitirmek istersiniz ? Benim iin bu sorunun tek bir yant vardr, yanmdaki insanlar "Gramofon" a gtrdm. eri girdiimizde bizi derin bir kadn sesi karlad, yabanc misafirim Aiko sordu: "Kim bu kz? Ne gzel sesi var !" O ana kadar sadece ortak olarak reteceimiz cam kalplarn konumutuk. Aslnda bu sorunun yantn ben de bir zamanlar merak etmitim. Misafirime dndm ve yle dedim: "Uzun bir hikaye, ilgilenirsen sana anlataym." Belikal jazz sever o gece gzel sesli bir kzn yksn dinledi: Souk bir k gn Serencebey yokuunda bir adam kap numaralarna bakt ve kapy ald, buras iyerlerinin olduu bir apartmana benziyordu ama en st kata knca hava deiti. Ev sahibesi hanm onu miniminnack irin bir at katna ald, ieride Diane Reeves in sesi duyuluyordu. Ev sahibesi hanm konutu: "Evet bu apartmanda ev olarak kullanlan tek daire bu, hafta sonu insan kendini yalnz hissediyor ama hibir kstlama olmadan mzik dinlemek de ho bir ey." Evde banyo hari her ey bir mekan altnda dzenlenmiiti. Mutfak tarafndan tm Nianta kubak saylabilecek ekilde gzkyordu. Ev sahibesi mutfaa gitti, bir dolaba bakt, bakkala telefon etti. Verdii sipariten adam onun kek yapacan anlamt. Tezgahn zerinde bir kitap gzne iliti. Leman Clzolu'nun Yemek Piirme Temel Metod ve uygulamas. Ev sahibesinin ilk yapt kek sakn bu olmasn diye aklndan geti. Sonra bir irin kedi grd. Ev sahibesi onu tantrd:

Cazname I- Tunel Glsoy

136

"Ad Enck, geen sene arkadam Yosun'un evinde bulduk. Keki annem iyi yapar ama stanbul'a tannca ben de rendim. Buras Ajlan'n evi idi. lk geldiimde onunla burada kaldm, sonra o baka eve gitti buray bana brakt." Adam etrafa bakarken duvarlardaki kedi resimlerini grd. Sonra Sarah Vaughan, Billy Holiday ve Ajlan'n resimleri Sonra kekin hazrland kab kartrmaya balad, biraz sonra yiyecei kek konusunda kendi kaderini kendi izmeye karar vermiti. Bu seferde mutfak tezgah zerindeki baz diyet yiyeceklerini grdn farkeden ev sahibi aklama ihtiyac hissetti: "Hayatm boyunca kilolu oldum. Ciddi yorgunluk yapyor, aslnda kiloya altm ama elbise bulmakta zorluk ekiyorum Hobi olarak diyet yaptm sylenebilir." Duvardaki bir baka resimde Duke Ellington bir jazz klubnde yanndaki dier dostlar ile hayran hayran Ella'y seyrediyorlard. Sonunda kek frna verildi. Ev sahibi su brei yapan yerin o gn kapal olduunu akladktan sonra devam etti. "1969 ylnda Ankara'da domuum, terazi burcuyum, demek burlar ile ilgileniyorsunuz. Siz de mi Terazisiniz ? Peki nasl oluyor Teraziler?" Adam aklndan geenleri bir rpda anlatt, ona gre Terazilerin en zor taraf bir trl karar verememeleri idi. "Babam eczac, hala alyor, annem emekli bir retmen. Ablam benden on ya byk." Adam alk olmad bir koku ald, dikkatle baknca yanan bir tts grd. "Mistik eylere inanyorum. Terazimin yelpazesi geni. Kolay kolay ak veya kara diyemem. Kararszm, denge ve adalet duygularm ok gelimitir. Ama adil olmak kolay deil. Hibir eyin fanatii olamyorum. Okulda felsefecileri tandm. Herkesten ve her eyden kendime gre bir eyler alabiliyorum. Madde ile her ey bitmiyor. Bilim ile bitmiyor, somut ve teknik ile bitmiyor." O an bir telefon ald, ev sahibesi telefonu at, ngilizce bir konuma oldu.

Cazname I- Tunel Glsoy

137

"Ortadou Teknik niversitesine gitmeden nce TED Ankara Koleji'nde ngilizce renmitim. Demin Amerikal bir davulcu arkadam arad, gayret sarfetmeden meditasyon yolu ile renme zerine bir kitaptan bahsetti. Bence ar g ile yaplan ilerde bir terslik var. Geri bunun tam aksi grler de mevcut. Kitap piskolojinin insan nasl kstladn anlatyor." Kek artk pimiti. Ev sahibesi frndan kard keki masaya getirdi. Enck kekin kokusunu alnca ayakland. Adam ayn koyu istedi. Limon kabuu rendesinin keke verdii hafif ekilik eker tadn ok iyi dengeliyordu, kek snf gemiti, ama Enck kek yemedi, ay ierken konumaya devam ettiler. "ark sylemeyi hep ok sevdim. Ablamla aramda ok ya fark var. Onun kk bir portatif pikab vard ve bana mama yedirirken mzik dinlerdi. Hala o plaklarn zerinde mama izleri vardr. Ben daha drt yanda iken onun dinledii Fransz mziklerini dinlemiye balamtm. Bydke kendim de mzik dinlemeye baladm. ou yabanc mziklerdi. lkokulda koroya girdim. Aslnda annem beni ritmik cimnastie yazdrmt ama olacak ey mi?" Hep beraber gldler. Adam evresinde grd onca jazz posteri ve durmadan alan jazz mziinin etkisi ile bir soru sordu. "Jazz ne midir; ar bir soru bu. Yani bana ar geliyor. Bilmem gerekiyor mu emin de deilim. ocukken radyoda bir sr ey dinledim, ok elenirdim. Bir gn ablamn kasetleri arasna tesadfen karm bir Ella kaseti buldum. "Bernie's Tune" diye bir para vard, srf scat sylyordu, ok ardm. Bu kadn ne yapyor dedim ve paray aynen ezberledim." Adamn gzleri evin her tarafnda bulunan ikolata paketlerinden birine gitti. Son bir likrl ikolata kalmt. Gzleri ile izin istedi, ev sahibi hemen ikolatay ona tuttu, kendisi de findkl bir ikolata ald. "Jazz ile byle tanm oldum. Sonra sras ile Billy Holiday ve Sarah Vaughan' tandm. Onlar gerek Jazz arkclar. niversite yllarnda mzisyen arkadalarm oldu. Metin Paksoy'un alto saks, Mehmet Ktkolu'nun tenor sax, Tevfik Bultan'n bas, hsan Akyz'n gitar ve Serta Akyz'n davul ald bir grubumuz

Cazname I- Tunel Glsoy

138

vard. Benimle birlikte Merve Erdal da solistti. Beraberce almaya baladk. Geceleri ge kalmam evdekiler nce istemediler ama zamanla altlar. Bir gn Hilton Otelinde Tuna tenel ile tantm. Tek bana "My Funny Valentine" alyordu. Bir gn bizim provamza geldi. O srada ben "Sophisticated Lady"i sesime ok uygun olmamasna ramen orjinal tonundan sylyordum. Tuna aabey "Duke Ellington mezarnda yle bir dnd, kzm bilmiyorsan baka eyler syle dedi." dedi. Sonra bizi ODT' deki konserine ard. Bir gn alt klpte ben onlarn ald arky mrldanrken beni duydu. Zamanla beraberce almaya baladk. Sevgili Tuna aabey benim iin bir okul oldu. Bir gn Polonyallar Bilkent niversitesinde bir jazz workshop atlar. Birok kii oraya katld. Yahya Dai, alayan Yldz, Cengiz Baysal, Murat Arkan, Meri tenel, Sarp Maden bu programn rencileri oldular. ok az solist vard ve onlar da ayrld, ben tek kaldm. Krzesimir Debski bizlerin hocas oldu. lkesine dndnde bana sahip klmasn istedi. Daha sonra Janusz Szprot beni piyanistler ile beraber altrd. Daha sonra bizleri Polonya'ya da gtrdler. Ajlan ile bu workshoplarda tantm, beraber arklar sylerdik." Adamn gzleri fotograftaki Ajlan'a takld, ylesine sessizce kendilerini dinlediini hissetti. Ev sahibesinin ikram ettii ay alrken o tekrar konumaya balad "Ankara da sklmtm, Ajlan stanbul'a ard. Ajlan ok zlyorum, ok eyler paylatk, kendi sesimin dnda nasl ark sylediini en iyi tandm ses idi. Zaman zaman onun sesini kafamn ierisinde duymaya alyorum. Adam onun neden ark sylediini merak etti. "Niye mi ark sylyorum, ok basit, sevdiim eyi yapyorum. ark sylerken kendimi dier yaptm eylere gre daha iyi hissediyorum. Bir baka ey de var. Mzikte bir eit teselli de buluyorum. Her gn dnyorum, ne yapyorum, diye. Aslnda dnyann en gzel eyini yapyoruz. nsanlarn nnde jazz syleyebilmek mthi bir keyif. Ama hep aratrman gerek, nce kendini, sonra mzii, yeni

Cazname I- Tunel Glsoy

139

akmlar, hep bir aratrma iindesin. Hep drst olmak zorundasn, kendine ve yaptn ie kar. Trkiyede bu iler biraz da yaplarak reniliyor, artlar kstl. Amerika'da imkan daha ok ama kullanan da daha ok. Profosyonellemek iin mutlaka bir arada almak lazm." Adam ev sahibesinden bir ark sylemesini rica etti. Onun ark sylerken gzlerini kapatarak baka bir aleme kaydn grd. Dream a little Dream. Ev sahibine bir hayali olup olmad soruldu, vard. "Farkl sanat dallarn bir araya getiren bir show yapmak isterdim. Multimedia, Dans, enstalasyonlar, ama kafam henz ok net deil. Birilerine daha kk yalardan burs verip yetenek yetitirirdim. Trkiye'de eitim ok skntl bir ey. mkanm olsa ileriki yalarmda daha profosyonel olmak ve daha ok gezebilmek isterim." Duvarlardaki posterlerden birinde Matisse'in den karus tablosu grlyordu. Ksa bir sessizlikten sonra ev sahibi tekrar konutu. "Hepimiz biraz karus gibiyiz, bir eyler yapyoruz, ykseliyoruz ama er veya ge bir gn deceiz. Hayat byle, bireyler yayorsun, seviyorsun, alyorsun sonra arkanda bir eyler brakarak dyorsun. Kimse hayata batan hazrlkl gelmedi. Hepimiz yaayarak reniyoruz. Ben de ark sylemeyi kendime uygun gryorum. Belki ok mantkl deil ama zaten kendimi de mantk kutular ierisine sktramyorum. Ben de hergn yeni bir eyler reniyorum, sonunda her insan bir yolculuk yapyor. imdiki genlerde unu gryorum. Gnmzde renmek istiyenler iin okullar var, onlarn sunduu deiik eitim paketleri var, herkes bir paket almak istiyor, hani bakkaldan bir eyler alr gibi. Eskiden bu imkanlar yoktu. Bilgi niversitesi ve Bilkent niversitesi gibi mzik okullarnn almas ok iyi gelimeler. Ama sadece okulun iyi olmas yetmez. Frank Lloyd Wright der ki iyi mimarlk okulu yoktur, iyi mimar vardr. Ayns mzik iin de geerli. yi mzik okulu olmas yetmiyor, iyi mzisyen de olmak lazm. Hazr forml diye bir ey yok. Sadece okulda okuyarak iyi bir felsefeci veye tiyatrocu olunmuyor. Biraz da insann hedefi yolda belirleniyor. Onun iin srekli olarak

Cazname I- Tunel Glsoy

140

denemek gerekiyor. Baz insanlarn karekteri bu denemeye uygun olmuyor. Mama Jones adl bir kadn arkc vard, alt aylna almak zere stanbul'a gelmiti. Bir gn eyalarn toplamasna yardm etmek zere odasna gittim. Tm eyalarn alt ayla gre yanna alm. Elbiseler, ayakkablar, makyaj malzemeleri. Her gittii otel odasn yeni bir ev haline getirirmi. imdi bir solist olarak gelimek iin byle bir yaam tarz gerekli. Ama buna katlanabilir misin, insan denemeden ve gerekten yaamadan bilemiyor. Hayat ve kariyer kararlarn ancak yola ktktan sonra yolculuu yaarken verebiliyorsun. nsann bu yolculuk srasnda kendini ynlendirecek eylere ve kimselere hep ihtiyac var. Ben ark sylemeye baladmda kendisinden renebileceim tek bir arkc bile yoktu Ankara'da. Ama renecek insan bir yolunu bulup reniyor. Zaten trnaklar ile kazyarak renmeyen kimse de hibir yerde renemiyor. ark sylyorum, harika olmasa da, bir gn gelecek, yava da olsa hzl da olsa hepimiz deceiz. Her gn hepimiz biraz dyoruz, byle alglyorum hayat. Bu kadar basit." Misafir iin o kadar basit deildi. Ama daha ok merak ettii eyler vard, zellikle ev sahibesinin jazz hakkndaki dncelerini. "Jazz'n geliimi kontrol altnda deil, aslnda gnmzde tm mzikler birbirinin ierisinde ve birbirlerinii etkiliyorlar. Bu gn ben de jazz dnda mzikler de dinliyorum. Kendi zevkim iin mzik dinlemeyi bir sredir unutmutum. Baka neler yapabilirim diye dnyorum. Gnmzde pop mzik artk kare kare byk bir titizlik ile planlanm ve icra edilmi bir mzik oldu. Tm efektler ve dzenlemeler ince ince hesaplanarak yaolyor. Pek ansa ve yaratcla yer yok. Mziin uzunluunun bile belirli bir ticari hesab var. Whitney Houston'u da dinliyorum, o bu anlatklarma iyi bir rnek." Adam iin Whitney sadece gzel bir ses idi ama o kadar, bir de jazz'n gzel sesleri hakknda ev sahibesini dinlemek istedi. "Son dnemde dinlediim vokalistlerden Dianne Reeves'i ok beeniyorum. Onu Parliament Super Band ile Ankara'ya geldiinde de dinlemitim. Bence son albm "Bridges" mkemmel ve son on ylda

Cazname I- Tunel Glsoy

141

yapt en baarl alma. Eski albm "Great Encounter"a gre burada artk oturmu bir dil oluturduunu dnyorum. Sanki uzun bir serinin sonu gibi. Albmde tek bir kt ark bile yok. Joni Mitchell, Peter Gabriel Leonard Cohen besteleri sylemi. Paralar onun deil ama getirdii yorumlar nefis. Ayn ekilde Cassandra Wilson un "Miles" albmn ok beeniyorum. Sanrm son zamanlarda prodktr deimiti. "Blue Night Till Dawn"da ok deiik enstrmanlar kullanlm. Allmadk aranjmanlar var. Ses kalitesi daha n planda ve Blues"a yakn. Bence biraz popler olma kaygs tayor. Kimileri onu hep ayn tarzda sylyor diye eletiriyor. Bence o kendine ait yeni bir tarz oluturdu. "New Moon Daughter" ise bence modern bir pop albm olarak da alglanabilir. Branford Marsalis'in oratoryasnda da sylyor. lk albm olan "Blue Skies" tamamen bir standartlar albm idi ama bugn Cassandra'nn geldii yer ok heyecan verici. Down Beat eletirmenlerinin onu yln jazz vokalisti semelerinin sebebini artk standartlardan bkm olup yaratclk aramalarna veriyorum. Elenie Elias'n Carlos Jobim albm de ok severek dinlediim bir alma. Kendisine ok iyi mzisyenler elik etmi. Tm bu mzisyenler benim iin ayr ayr ynlerden referans oluturuyorlar. Aslnda bu ite herkes birbirini dinliyerek birbirinden beslenir. Bakalarnn neler yaptn anlamdan takip etmeden yeni bir eyler yapabilmek mmkn deil." Peki siz nasl bir quartet veya trio ile almak isterdiniz? Ev sahibesi nedense byle bir soruyu beklemiyordu, bir an dnd ve yantlad. "Nasl bir quartet hayal ettiim sorunuza cevap veremeyeceim. Bir mzik grubunun oluumunda insanlarn o an ierisinde olduklar enerji durumunun byk etkisi var. Bir de kendi aralarndaki iletiim ok nemli. Ben bo hayaller kurmay sevmiyorum. Ortada somut bir proje olmal. Bir arky ok seversin sesine uymaz, baka bir mzisyenle almak istersin mzisyenliin tutmaz. Sadece bireylerin enerjisi deil tm kollektif enerji, i iliki ve paylam nemli. Artk zaten tek bir isim zerine kurulu quartet veya trio anlay da bitti. Keith Jarrett triosunda Jack de Johnette' kart mzik tamamen

Cazname I- Tunel Glsoy

142

deiir. Bill Evans' dnn, nce Scott La Farro ile alm, sonra Eddie Gomez onun yerini alm. En son olarak da Marc Johnson var. Her bir ayr bas ayr renkte bir Bill Evans oluturuyor. Duke Ellington orkestrasnda o an alan mzisyenlerin yeteneklerine ve havalarna gre beste ve dzenleme yaparm. Hatta bunlardan bir ksmn otobslerde yaparm." Adam iinden geirdi, ite tipik bir terazi burcu, detaylar, yan eleri dnmekten bir trl esas olana varamyor. Skntsndan artk ka tane attrdn unuttuu ikolatalardan bir tane daha ald. "Daha iyi olabilmek iin farkl kiiler ile alabilmek nemli. Bu insan mzisyen olarak gelitiriyor. Sahne tecrbesi de insan gelitiren bir ey. Ama bir gruptan iyi netice alabilmek iin ok uzun zaman beraber prova yapmak ve almak lazm, stanbul gibi byk bir ehirde ise bu ok zor. nsan bazen srf para kazanmak iin de almak zorunda kalyor ama aslnda seici olmak lazm. Bir albm iin n almalar yapyorum. Albm yapmak benim iin ark sylemenin tesiinde bir ey. Bir gn kendimi yanstan drst bir albm yapmak istiyorum. Ama i realiteye binince insann ayann yere basmas gerekiyor. Bunun sanatn tesinde bir de i taraf var. Paralarn seimi, mzisyenlerin birbirine uyumu, teknik olanaklar hepsi ok nemli. zellikle de stdyo ve kayt. Tabii bu her eyden nce bir hazrlk, aratrma, ve bte almas gerektiriyor. Tabii ilk albmde baz hatalar da olacaktr. Acemi mzisyenler ilk albmlerinde birok eyi ayn anda yapmak isteyebilirler ve bu fazla kaabilir." Adamn baklar srekli dinledikleri CD'lere gitti. Evin boyutlarna gre olduka gelimi bir koleksiyon olduunu gryordu "CD'lerimi alrken yalnz kadn vokalistleri alabiliyorum, ok pahallar. Korsan CD'leri ise almyorum. Mzisyenin emeinin karln vermek lazm. Bu gne kadar yapabildiklerimi yaptm. On sekiz yan uursuzluuna ramen iyi bir yere geldim. Bir okul bitirdim, mimar oldum. Mimarlk baka bir meslek ama mzisyen ynme dn biimi olarak nemli bir katkda bulundu. Mimarlk renimi srasnda sanat tarihi, temel tasarm prensipleri, denge, armoni, doluluk, boluk gibi kavramlar rendim. O yllarda bana verilmek istenen eyleri

Cazname I- Tunel Glsoy

143

mzikte ancak iki yl nce anlayabildim. Sanrm liselerde meslee ynelik bir eitim olsa ok faydas olurdu. Bir mimari projede alanlar, hacimlar ve yap vardr. Bunlar bir form ierisinde hem estetik hem de ilev olarak birletirirsiniz. Ayn kavramlar jazz'da da var. Mzik programlarnda da elence olmal, poplerite olmal, ritm ve deiik mzikal renkler olmal. nsanlar yaplan eyden zevk almal ve sklmamal. Hepsini dnmek lazm. Bunlar yaratabilmek iin bir de bte yapmak zorundasnz. Sonuta tm bunlar bir estetik katarak ruh vererek birletirmek ayn zamanda da yaratc ve doal olmak lazm." Vakit ilerlemiti, eve ilk geldiinde ev sahibesi adama kekin yan sra makarna da piirebildiini sylemiti. Tekrar isteyip istemediini sordu. Adamn ikolata ve kekten midesinde yer kalmamt. Teekkr etti. Sonra ev sahibinden biraz da iinde yaadklar lkeden bahsetmesini rica etti. Uzun mzikal yolculukta bir soluk alan ev sahibesi ona lkesinden insan manzaralarn aktard. "Trkiye'de deiik mesleklerden insanlar kollektif bir ekilde verimli olarak alamyorlar. stisnalar tabi ki var. Mzisyen var, mzik dinleyicisi var ama bu ikisinin arasnda ok boluk var. Menajer yok, prodktr az, yeni yeni oluuyor. Kritik yok. rgtlenme ve organizasyon ok eksik. Sonra mevcut az sayda insan da ok alngan ve hassas. Herkes birbirine dargn. Ben bir mzisyen olarak bir ok ey ile uramak zorunda kalyorum. Bir ok eyi ayn anda dnmek zorundaym. Konser programlar, seyahat detaylar, daha bir ok aslnda bir mzisyenin menajerinin ve ya prodktrlerin ilgilenmesi gereken detay. Ama ayn zamanda yeni arklar renmek, bildiklerini gelitirmek, repertuarlar tasarlamak zorundasn. Bununla da bitmiyor. Kendi gnlk ev ilerin var, yemek, su paras telefon paras, amar. En son, umut lrm. yi bir arkc olmaya urayorum. yi yapt eyler ile tannmak herkes ister. Ama bunlarn gerektirdii seviyeye gelmeden gelmi gibi tannmak da istemem." Adamn aklna en doal soru geldi, ev sahibine sordu: Peki bu yolculuunuzun sonunda nasl tannmak isterdiniz?

Cazname I- Tunel Glsoy

144

" Bilmiyorum. nsan tek bir hayat yaamyor ki. Deiik kiiler ile deiik ilikilerimiz var. O ilikilere gre farkl ekillerde alglanp hatrlarnz. Kimi insan beni bir arkc olarak hatrlayacak ama baka ilikilerim ve ilgilerim de var. Baz insanlar beni sadece iyi bir dost olarak hatrlayacaklar. Bazen bir insana kolayca ulalr, bazen de bir mr boyu beraber yaanr da ulalamaz. Ama son tahlilde ardmda bir tebessm brakmak isterim." Belikal misafirim o gece hem sahnedeki gzel sesli kz hem de onu tanmaya alm bir insann anlattklarn dinledi. Sonra ben ona sordum, peki dostum sen ne dnyorsun? Misafirim otuz be yllk bir cam kalp uzman olarak bana olaylar kendi gzl ile anlatt: "Gzel ve zarif bir ie yapmak iin nce iyi bir cam harman hazrlamalsn. Sonra bu harman eritip iyi retilmi bir kalba dkmen gerkir ki doru ekillendirebilesin. Cam ieleri imal etmek iin iki ayr kalp kullanlr. lk kalplara Ebir denir. Scak cam topu bu kalbn ierisine aktlr ve n ekil verilir. Ama ortaya kan ey esas rn deildir, yarm iirilmi bir balon ekline dnm olan scak camdr. Esas ekillendirme ikinci bir ayr kalpta verilir. Buraya transfer olunan yarm ekillenmi cam alttan bastrlarak ve ierisine hava flenerek iirilir, ierisinde olduu son kalbn eklini alr. Bu kalba finisr denir. Cam retimini bilmeyenler son kalptan km gzel bir ieye bakarken onun aslnda ilk nce scaktan erimi, kalplarda scak ve basn altnda ekillendirilmi bir kumdan geldiini asla anlayamazlar." oumuz bir insan tanrken onun nasl bir yoldan ilerleyerek kendisi ile karlatmz noktaya geldiini bilemeyiz. Bazen karmzdaki insan tpk cam ie retiminde olduu gibi henz ilk kalpta ekilleniyordur ve ancak tecrbeli bir camc ienin son alaca ekli o aamada tahmin edebilir. Sonra hayat yolculuunda bir eyler olur. Bir olay, bir insan, bir tesadf. Kii kalbn deitirir ve yepyeni bir boyuta varr. Belikal dostum Sibel Kse'ye bakt ve bana yle dedi. "Ltfen bu kzn kymetini bilin. "

145

UUP GDEN BR SESN ARDINDAN / MT AKSU


Gn oldu, ses utu gitti, szler kald "zgnm, Ac Szlerim in, zgnm Seni Krdm in, Haklsn Bana Darlsan Bile, Beni Terketsen Bile, Ne Yapaym Ben Byleyim" Kadn kendisi ile konumaya gelen adama sekiz fotoraf uzatt. "te hepsi bu." Akatlar mahallesinde sanatlarn oturduu bir sokakta idiler. Depremin yaam alkanlklarn deitirdii bir Eyll gn kadn komular ile baheye kurulmu bir ay sofrasnda yn rerken artk yaamayan bir insan anlatt: "1931'de domu. Saint Joseph Lisesi'ni birincilikle bitirmi. Hukuk fakltesine girmi ama yarsnda terk ederek mzisyen olmu. lk grubunu Mehmet Akter ile kurmutu. Sonra Sheyl Denizci ile uzun yllar alt. TRT Jazz Orkestras'nda yirmi yl geirdi. lk evliliinden bir olu var. Babas eski vali ve senatrlerden Cenap Aksu." Adam kendisine verilen fotoraflar inceledi. Artk yaamayan mzisyen kendi lm babasna benziyordu. Dklm bembeyaz salar ve posbyklar. Bir fotorafta mutfakta banda Galatasaray apkas, elinde futbol topu tutarken grlyordu. Tezgahta bitmi bir su iesi, yarm iilmi bir kola ve topu tutan fanilal bir adam. Sonra baka fotoraflar, sahil kasabasnda ekilmi, minbste ekilmi, evde uzanrken ekilmi. Bir tanesinin arkasna tarih dlm: Harp Akademileri Komutanl Fotorafhanesi, 23 Ekim 1987. Sheyl Denizci ve Neet Ruacan da var. Herkes ok resmi giyinmi, herhalde nemli bir davet. Kadn yn rmeye devam etti. Artk yaamayan insan ile beraber geirdii onca seneyi cmle ve sekiz fotorafa sdramayacan hissederek devam etti:

Cazname I- Tunel Glsoy

146

"Ben tandmda sve'ten yeni dndgm zamanlard. Sheyl telefon etti, elik Palas'tayz, "Sen de gel ark sylersin." dedi. imdi yln hatrlamyorum, galiba 1965 idi, yok, 1966 da olabilir. O grubun piyanisti idi. lk defa o gn tantk. Ksmet diye bir ey var. Yllarca sve'te birbirimizin ardndan konserler vererek dolamz da fark etmemiiz. Ben manen ok yorgundum. lham'dan boanmtm. Onu ilk grdmde gri, emeklilerin giydii tarz bir hrkas vard. Ama sadece 32 yanda idi. Sakin, az konuan, entellektel, ar bal bir insan. elik Palas'n mdr ile satran oynarlarken onlar seyrederdim. apkn deildi. Liman gibi snlacaqk bir adam olarak grdm onu. Benim zorumla bir arkadalk oldu." Masann kar tarafnda oturan kz annesinin szlerine devam etti. "Aytenkolik olarak ld, hayat kayd. Sen onun iin bir saplant idin." Kadn gld ve konumaya devam etti: "Otuz yl bu, dile kolay. Ama ikimiz de evlendiimizde mutlu olamadk hep diditik." Masadan bir baka hanm lafa girdi: "Sen ldrttn mit'i." "mit ile darldk, bartk, ayr kaldk, bir boandk bir daha evlendik, bakalar ile evlendik, ayrldk ama gene beraber olduk. Benim iin on yedi yandaki dnyalar gzeli sevgilisini terk ettiinde ikimiz de otuz iki yanda idik." Kadn rmeye devam etti. Hikayenin son ksmn anlatacakt. Gzlerini kst, belli ki anlatmakta zorlanyordu, bir an durdu ama ilerine sarlarak devam etti: "Sonra bir gn hastaland, drt yandan hastalklar saldrd adamcaza, bacan kestiler, bbrei gitti, re balad. Kanser oldu. Mzikten gittike uzaklat. Hayatnn son alt yln bilgisayar banda geirdi. ok merakl idi bilgisayara. Hi halinden ikayet etmezdi. Halini soranlara hep iyiyim derdi. Tek tesellim yaamnn son alt ylnda ona bir hemire gibi ok iyi bakabilmi olmam. Sk sk alma aralarnda eve gider onun ihtiyalarn giderirdim."

Cazname I- Tunel Glsoy

147

Baz anlar vardr soru sormak gereksizdir, konuma aralklar sessizce sorular meydana getirir. te kadn byle bir soruya cevap verdi: "ok iyi bir jazz piyanisti idi. Ama kendi alndan tatmin olmazd. Bir ara, galiba TRT'de alt yllar idi, ahland. Ama arkasn getirmedi, azimli deildi. Oscar Peterson'a hayrand. ok hasta olmasna ramen stanbul'daki konserine beraberce gittik. Uzun yllar piyano ald ama ne yazk ki kendi adna yaplm bir albm yok." Kendi adna bir jazz albm olmayan adamn Trk Pop Mzii'ne armaan ettii bir ok unutulmayan paras var: " "Ben Byleyim"in szlerini o yazd. Beste Vicky Carr tarafndan yaplmt ama Trkiye'de mzi popler yapan szleri oldu. "lnceye Kadar" ve "Yalnz Kadn"n hem besteleri hem de szleri onundur. Bunlar benim iin yazmt. Bir de "Feelings" iin yazm olduu szler var." "Ben Byleyim" bir zamanlarn en tannm paras idi ve hi unutulmad. Adamn aklna kanlmaz bir soru geldi: arkdaki szleri kim kime sylyor, kadn m erkee, erkek mi kadna. "Bu soruyu ona ka defa sordum, hi cevap vermezdi, sadece glerdi." Masadaki bir baka hanm sze girdi: "Bence bu szler onun sana sylemek istedii szlerdi, sana duyduu ak ifade ediyorlar." Adam sordu: "Sizi neden sevdi?" "Ben aslnda ok tatl bir kadnm." Sonra uzun bir sessizlik oldu. "Benimle eleniyordu. Mzik beraberliimiz vard. Otomobil srmeyi severdi. Beraberce Avrupa seyahatlerine kardk. Bulgaristan ve Yugoslavya'dan geerken hep radyoyu aar o lkelerin jazz programlarn dinlerdi. Bir gn geldi baca kesildi, otomobil seyahatlerimiz de bitti." Masadan eitli yorumlar geldi: "Konken beraberliiniz de vard. yi insand, glerek gitti."

Cazname I- Tunel Glsoy

148

Kadn devam etti: "Hastanede son nefesinde el ele idik. Yar komada olduu bir gn bana bakt ve "zlemiim." dedi. Oysa sadece gn ayr kalmtk." Adam, daha baka ne syleyebilirsiniz, diye sordu. Kadn: "te hepsi bu" dedi. Adam, kadnn ilerine geri dnerken iinde kopan frtnay hissetti. mit Aksu bir eyll gn ardnda unutulmayacak birok mzik ve ark sz brakarak bu dnyadan uup gitti. Onun Ayten Alpman iin yazd lmsz ark szleri severek yaanm bir hayatn en gzel tandr: "zgnm Btn Olanlar in, zgnm Mutlu Yllarm in, ster Vur ster Oka, ster Tut ster Yolla, ster Sev ster Zorla, Ben Byleyim"

149

YAHYA DA / SONSUZ YOLCULUKTA ALINAN BR MOLANIN YKS


Onun mutsuz olduunu ortak bir dostumuzdan rendim. Halbuki benim iin Yahya Dai bitmez tkenmek bilmeyen bir enerji ile saksofon alan ve i enerjisini etrafna tpk bir k kayna gibi yayan bir mzisyendi. Bazen bir insan tanrm sanrsnz, an gelir o insan hakknda ne denli az ey bildiinizi farkedersiniz. nce onu telefonda dinledim. Kelimelerin arkasndaki znty kolayca hissedebilirdiniz: "Amerika'ya gitmek istiyorum nk yaammda bugne kadar yapabildiklerimi bambaka bir dnyadan yeniden bakarak deerlendirmek istiyorum. Bugne kadar neyi getirebildim, bugnden itibaren neyi ileriye gtrebilirim bir grmek istiyorum. Arkadam Alper Ylmaz'n yannda kalmak zere Sacremento'ya gidiyorum. Alper bana bir saksofon stad da ayarlayacak, ondan ders alacam. Bir anlamda kendimi ona danacam, beni nyargsz deerlendirecek bir adamn yorumunu alacam. Daha evvel Amerika'ya gittiimde zenciler ile beraber mzik yapmaktan byk zevk aldm hissettim. ok iten alyorlar ve birbirlerine destek oluyorlar. Seni de kendileri gibi iten aldryorlar. Birini bir eyler yaparken grdklerinde ona yaptn daha iyi yapmas iin destek oluyorlar. Trkiyede ise durum farkl. Burada birisinin projesinde yer alr da beenilirsen bir mddet sonra istenmeyen adam oluyorsun. Ne yazk ki bu gerek. Amerika'da iyi bir frsat olursa kendimi gelitirmek istiyorum. Ama bireyler planlayarak yola ktn zaman olan eylerin o plana ne kadar uyup uymadklarn gzlemlemekten olan eylerin tadn kartp onlar ile doalama bir ilikiye girme frsatn karyorsun.

Cazname I- Tunel Glsoy

150

Bugn otuz yedi yandaym, salm, gcm, enerjim, birikimim beni daha ne kadar bu ite destekler bilemiyorum. Ama hayatmn kalan ksmn pazarlksz yaamak istiyorum. n koul koymakszn ve salt mzik ile yaamak istiyorum. Daha iyi bir mzik ortam, beraber alabildiim ve benimle almak istiyen mzisyenler, daha iyi bir seyirci hak ettiimi dnyorum." Szler yreime oturdu Beatles'n ok sevdiim bir parasn hatrladm, "She is Leaving Home". Eh, "she" yerine "he" koymann bir sakncas olmaz, diye dndm. Bu arkda anne ve baba evden ayrlan ocuklarnn ardndan sorarlar: Niye gidiyor? Halbuki biz ona her eyi vermitik. Onun ile birlikte yaadm bir konser ans gzlerimin nne geliyor. Akhava Tiyatrosu'ndaki konserde Kenny Garrett saksofonu ile seyirciye karlkl bir ark syletiyordu. Kenny saksofon ile bir cmle flyor sonra durup seyircinin ayn melodiyi tekrar etmesini dinliyordu. "abuk saksofonunu kart!" Yahya bu szlerime armakla beraber hi itiraz etmeden ayann dibindeki kutudan saksofonunu kartt, sonra tekrar seyircinin sras geldiinde Kenny Garrett'a saksofonu ile yant verdi. Kenny o srada sahnenin ilgi merkezi ve tartmasz kral idi. Bir an ard ve kendi sahasna girmeye cret eden densizi arad, sonra Yahya'y grd, nce kzdn sandm ama sonra jazz adam dayanma duygusunun ar bastn hissettim, gzleri ile Yahya'ya bir selam vererek showuna devam etti. O gece ben de Yahya ile ortak bir baka ynm kefetmitim, ikimizin de iinde muzip bir ocuk ruhu yayordu. Bunca yl sonra sadece konser salonlarnda ve albmlerde tanm olduum bir insan daha yakndan tanmak istedim, bir cumartesi gn leden sonra bu frsat buldum. "Bakurt sokak No 40, giri kat, bir numaral daire, marketin yan..." Evi Taksim civarnda Kazanc yokuu civarnda bir yerde idi,

Cazname I- Tunel Glsoy

151

telefonda bana arabam park etmem gereken yeri bile gzelce tarif etti, yeri elimle koymu gibi buldum. O minicik evin ierisinde Yahya'nn tm yaamnn bir kesitini grdm. Mzik seti, onlar tamamlayan Castle Monitor speaker'lar, gzel bir ses. Sonra bir alma kesi, bilgisayar, kitaplar, CD'ler bir manta gre dzenlenmi. Saksofoncular alt srada, trompetiler st rafa dizilmiler. Sonra gzlerim etraftaki younlua alt; bakmaya devam ettim. Maket otomobiller, Aykut Uslutekin'in ekmi olduu gzel bir konser fotoraf, ufak ama muntazam bir yatak odas, sonra bir dolu saksofon azl ve kam, duvarlar ssleyen posterler. Mutfaktan alan bir kap arka baheye veya balkona (size nasl gelirse) alyor. Burada bir amar makinas ve iki yar bisikleti duruyor. Sonunda minik bir yemek masasnn etrafna ktk, bu sefer etraftaki bir dolu bavul, saksofon ve tek bana marur bir eda ile duran bir pan flt gzme arpyor. Kapkara minik bir kedi sohbetimizin balang noktas oluyor: "Ad obe, hayr sobe deil, obe. Bak u grdn pencerenin n sokak, bazen mahallenin ocuklar onun dibinde saklamba oynarlar, bir seferinde ocuklarn en ufa duvara kotu elini vururken "obe" dedi, belli ki dorusunu telaffuz edemiyor. Ben de sokakta bulduum bu minnoa "obe" ismini verdim. Kedim ok entellekteldir. Evde olmadm zaman ona mutlaka ak mzik brakrm, en ok Radyo Oksijen'i seviyor. Bu kanalda daha yeni tarz jazz mzikleri var." Aslan yatt yerden belli olur, ev titiz bir bekar evi. Yahya bir tepsi ile geldi, scak su, nescafe, eker, st, bardaklar, kak ve beyaz peeteler tepsiyi sslyordu. Onun zenli bir ev sahibi olduunu dndm. Ayrntlarda atlanan hi bir ey yok. Bir de taze vaferlerin enfes tadn hatrlyorum. Kahve ierken sohbetimize daldk gittik. Yahya 25 Aralk 1963'te domu, yani sa peygamberin ge kt gn. nce ona sa ismini vermeyi dnmler ama sonra baka bir kutsal kitap isminde karar klnm ve ailesi oullarna Yahya ismini uygun grmler. Soyad "Dai" ise dua eden anlamna geliyor. Sonra

Cazname I- Tunel Glsoy

152

zor geen ocukluk yllarn dinliyorum. O henz drt buuk yanda iken ayrlan, her ikisi de mzisyen olan bir anne baba, iki mzisyen teyze, ressam bir dede: Abidin Elderolu. Onun ve anneannesinin yannda geen ocukluk yllar, dedenin klasik mzik plaklarn dinleyi, sonra zaman zaman annenin evine dnler. Annesinin kk transistrl radyosunu yastnn altna sokarak sessizce mzik dinleyen kk bir ocuun yanlz, uykusuz ve uzun geceleri. Annesinin arpist arkadann hediyesi olan bir blok flt onun yaamnda sahip olduu ilk enstrman, henz drdnc snfta. On be gnlk bir blok flt renimi ile nefesli sazlardaki yolculuuna balyor. ki ev arasnda geen bu ocukluk yllarn tamamlayan yatl okul yllarndan bahsediyor. Bilecik Erturul Gazi Lisesi, Anadolu'nun tm yrelerinden gelen ocuklarn kaynat bir okul buras, ou ya fakir, ya da anne baba ayr. Bu okulda seme ders olarak alnan mzik derslerini, herkesin yemekte olduu srada ok gzel bir reverb'i olan koridorda ald blok flt hatrlyor. Sonra bir yl sonu gsterisinde retmeninin destei ile kendi kendine flt ile ald ABBA paralarn ilk defa insan ierisinde aln hatrlyor. Bu onun ilk resmi konseri. Bir gn okul biter ve Ankara'ya dner ama annesi ikinci defa evlenmitir. vey babas Nail Payza Bey hayatnda grd en disiplinli insanlardan biridir. lk nceleri onun bir saksofon almasna engel olmasna ramen ileride bir gn sras geldiine inannca Yahya'ya bir saksafon da ayn Nail Bey alacaktr. Bir enstrmana sahip olmak konusunda ilk duyduu heyecan ona doum gnnde hediye edilen gl aac bir tenor blok flt olur. Aslnda bu flt vitrinde grm ama annesinin ve yeni babasnn kendisine almayacan dnm. Kahve imeye devam ediyoruz. Bana o gl aac blok flt gstermesini istedim. Getirdi, zenle kutusunu at, paralar birletirdi, yllar flt ypratmt ama tpk genliinde ok gzel olan bir kadn gibi hala gzellii gz kamatryordu. Bu fltn bir ruhu var, dedim o ise, her enstrmann vardr, dedi. Blok flt yanmza itina ile yerletirerek konumamza devam ettik. Fltn bizi dinlediine emindik.

Cazname I- Tunel Glsoy

153

Enstrman konusundaki ikinci benzer duyguyu ilk saksofonunun kapan at an yaar. Bu bir buuk yl beklenmi bir alto saksofondur ve Yahya'nn hayatnda bambaka bir dnem balamaktadr. Blok fltte karabildii seslerin bir snr olduunu ve bunun da kendi becerisinden deil enstrmandan kaynaklandn fark ettii bir dnemde saksofon dnyasna geecektir. "lk saksofonumu gizlice almtm, kendi biriktirdiim para ile yurt dndan bir arkadama smarlayarak getirttim, anneannemin evinde kalrd. lk saksofonumu elime aldmdan beri on dokuz yl geti, seneye yirminci ylm kutlayacam." Yahya liseye meslek lisesinde balar ama baarl bir renci olarak ikinci ylndan itibaren teknik liseye transfer olarak motor blmne kayt olur. Teknik lise yllar ok baarl geer, zellikle otomobil motorlar konusunda ok ey renir, bir yandan da amatr olarak bir ok deiik grupla mzik almalarna devam eder. "Aslnda liseyi bitirdiim yllarda amacm bir atlye amak, gndz atlyemde almak, akamlar ise saksofon almakt. Makina mhendisi olmak ve tasarm yapmak istiyordum. Ama sonunda sadece ODT fizik blmn kazandm. Malesef akademik olarak pek baarl olamadm. Fizik blmnde benim tandm fizik on be gnde geilmiti. Kuantum fizii balaynca ben tamamen devre d kaldm. vey babamn istememesine ramen alt ay sonra okulu braktm ve tekrar niversite snavlarna girerek Antalya Akdeniz niversitesi Meslek Yksek retim Okulu'na girdim. ki yllk olan bu okulu ok keyifli okudum, bol bol bisiklete bindim, mzik yaptm. Bazen Antalya yat limanna gider mzik alardk. Antalya Develi restoranda ilk defa profosyonel olarak sahneye ktm. Bir gn Doktor brahim Esener ile tantm. O zamanlar CD'ler yeni kmt ve ilk jazz CD'lerini onda grdm. Bir gn bana: "ok gzel alyorsun, bu yolda git." dedi. ok etkilendim o gne kadar hi kimse bana yle bir ey sylememiti. Okulun son ylnda bisikletimi satm mobilet almtm. Askere gitmeden nce bir atraksiyon olsun diye Mobilet ile Ankara'ya dnmek istedim. brahim Aabey bana bir otobs bileti vermesine ramen Ankara'ya Mobilet ile dndm. Eyalarm otobs ile

Cazname I- Tunel Glsoy

154

yollamtm ama alto saksofonuma kyamadm ve onu mobiletimle getirdim. On yedi saatte Ankara'ya vardm, eve bir buuk kilometre kala motorun diyafram krld ve pedal evirerek eve varabildim. Annem tam bir hafta benimle konumad." Annesi ile ayn gr paylatm iimden geirdim ama Yahya'ya aklamak istemedim, nk o tatl bir tempo ile gemiini yeniden yaamaya balamt. "1987'de mzisyen olarak yaamaya karar vermi idim ve eski arkadalarm Sina Hakman, Erkan Genol, hsan Akyz ile "Grafitti"yi kurdum. Ankara'daki Eyll barda almaya baladk. Barn sahibi Ayten Hanm bize sahip kt. lk defa derli toplu paralar aldk. yi bir saksofon tonu yakaladm, inanlmaz bir keyif alyordum. Aslnda saksofon almay renmek iin hi bir zaman ders alacak param olmamt. ki yl doru drst ses kartamadan kendi kendime almtm. Anneannemin evinin koridorlarnda kendi kendime alardm. unu fark etttim, mzikte o gne kadar iinde olduum mekanik-teknik dnyasnn tesinde engin ve derin bir tat var. O gne kadar mzii sadece dinliyordum ama almaya ve duyduum sesleri kartmaya baladktan sonra baka bir tat aldm. 1987'de askere gittim, er olacaktm ama nce mzisyen olduumu sylemedim, yeni yeni olumakta olan mzikal aromam kirletmek istemedim. Ama bir gn ble gelip iimizde mzisyen olup olmadn sordular, ben gayri ihtiyari ne ktm, bu ekilde ordudaki mzisyenlik hayatm balad. Antalya Karpuzkaldran'da mzisyen olarak alacaktm. Bir gn eitim alannda avu iinizde kim saks alyor, diye sordu, bir asker kendini tutamad gld, avu onu ceza olarak kulaklarndan tutup tutup havaya kaldrd, kulak kkrdaklarnn atrdsn duydum, kendimi ok sulu hissettim. Unutamadm olaylardan birisi de 1988'de Miles Davis'in stanbul konseri oldu. Ona ok gitmek istiyordum, babas general olan stanbullu bir arkada bana izin aldrabileceini syledi, ama sonra bunun acsn benden karrlar diye teekkr ederek istemedim, ama bugn ok pimanm." Ancak Yahya Miles Davis'in kasetlerini alr ve defalarca dinler. Sonra bunu baka jazz mzisyenlerinin kasetleri izler, iyi bir dinleyici olmaya balamtr.

Cazname I- Tunel Glsoy

155

"Bir gn General Muhittin Fisunolu'nun huzurunda alyoruz, mzik bitti komutan bizi yanna ard, ok korktum, ama beklediim gibi olmad. Meer Fisunolu aldm tenor blok fltn sesini ok beenmi, beni tebrik etti elimi skt, o sknca herkes elimi skt, ok armtm. Fsunolu beni ve gzne kestirdii bir klarinetiyi zmir'deki Konak ordu evine getirtti. Bundan sonras daha rahat geti. Kokteyller, sosyal ilikiler, ok mutlu oldum. Bana bir alma mekan da saladlar, klarinet almay rendim, tenor saks aldm. Her gn subaylara yemek mzii aldm. Bu allar srasnda genel olarak pop jazz ve jazz standartlar alyordum. Orda fark ettim ki daha nce byle mzikleri hi dinlememi olan insanlar bile holanabiliyor. Canl alta kasetlerde olmayan bir baka etki var. Jazz' yemek mzii olarak alarak birok insana sevdirdim, geldiler bana teekkr ettiler. Bu bana sevdiim eyi, yani jazz mziini bakalarna da sevdirebileceime dair mit verdi." Gn gelir askerlik biter ve Yahya eve dner. vey babas ile olan ilikiler zorlanca evden ayrlr, bir tiyatrocu arkada ile ufak bir at kat tutar, eitli gruplarda almaya balar. Hatta para biriktirip bir yar bisikleti bile alr. O srada hayatn deitirecek bir ey olur: "imdi ayrlm olduum eim zlem ile o sralarda tantm. zlem bir ehir planlamacs idi, tiyatro ile urayordu ve on iki ortakl bir kafe iletiyordu. 1990 ylnda evlendik, mzik ile uramaya devam ettim. Tuna tenel ile tanmtm, onunla Mimarlar Dernei'nde alyordum. Tuna tenel'i kendi tarzna ok hakim olabildii iin beenirim. Evlendikten sonra bir 67 model Wolkswagen minibs aldk, tp gaz, yatak, buz kutusu falan, yazlar Bodrum'a gider alrdk. O zamanlar Bodrum Caz Kafe henz marina tarafnda idi. Cengiz ve Mete ile tanmamz da o dneme denk geldi ve Caz Kafe'de altk. 1991' de TAI'ye (Turkish Aerospace Indusrtry) girdim, nce uak gvdelerinin montajnda altm, sonra motor blmne getim. Beni talya'ya kursa gnderdiler, saksofonum ile gittim, katldm. yle dnyordum: Mzisyenlik zor i, normal bir para kazanacak iim olsun ama hafta sonlar dnsz mzik yapaym. orada jam sessionlara

Cazname I- Tunel Glsoy

156

Ama ksa zamanda grdm ki btn hafta enerjimi ie harcaynca hafta sonu sazm bana yabanc geliyor. Deil mzikte ilerlemek, gerilemeye balamtm. Asia Minor da 1990'da balamt. TAI de alrken onlar ile beraber talya'ya gitmek iin iimden zar zor bir izin aldm, bu benim ilk yurt d deneyimim oldu, Viyana'ya gittik. Ama anladm ki Asia Minor ciddi bir proje, motorculuu brakp devam etmek lazm, ama bir kere brakrsam uak motorculuuna bir daha kariyer olarak dnemem, bir yol ayrmna gelmitim. Ayrlmaya karar verdim, en ok kaynvalidem itiraz etti, onun iin mzik bir hoa vakit geirme biimi idi. Bense mzikte para kazanmasam bile ok mutlu oluyordum. verdik, turnelere ktk. Avrupa benim ufkumu at. Orada ok farkl bir dinleyici olduunu kefettim. alana ve sanatya inanlmaz bir sayg var. Trkiye'de bart art arasnda alyoruz ve bu durum beni hep mutsuz ediyor. Orada ise insanlar nefeslerini tutuyorlar. Orada daha deerli mahluklarz, sanat ile uramak nemli bir ey, bu duygu seyirciden sanatya yansyor. Burada kalabalktan birka kii seni dinlerken orada seni dinlemeyen ancak birka kii olabilir. Halbuki en mhim olan ey dinleyici ile mzisyenin iletiimi. almann dinleyici tarafndan absorbe edilmesi lazm. nsan tek bana alarak bir yere varamyor. Mzik dinleyiciye alnnca anlam kazanyor." Yahya bu arada Bilkent niversitesi'nde Polonyal Janusz Szpot ile alr. 1991'de bu niversitede bir jazz blm almtr ama ksa zaman sonra bunun bir vitrin olduunu farkeder. Aldktan bir yl sonra bile okula retmenler gelmemitir. Jazz blm abasnn samimi olmadn hissedince oradan ayrlr. Derken bir gn gelir Yahya'nn Ankara'daki mzik hayat biter. Beraber alt arkadalarndan nce Volkan Hrsever sonra Sibel Kse stanbul'a giderler. Ama onun hayatnda daha ilgin bir deiiklik olacaktr. "1994 ylnda baba oldum, olum Ege dodu, uak fabrikasndan ayrldktan sonra geimimi salayamayacam biliyordum, bir ocuk Sonunda ayrldm ve Asia Minor ile almaya baladk. Bir ok yerde konserler

Cazname I- Tunel Glsoy

157

sahibi olmak bu adan daha da zor bir i idi. Ayrca benim iin mzik bir ncelik idi, byle olunca da zel hayata yer kalmyor. Olum iki buuk yanda iken eimden ayrldm. Yok sadece ekonomik sknt deil, standart d bir yaam bu, skntl, evime ve ocuuma vakit ayramadm. Zar zor baka bir eve ktm, yeni bir dzen kurdum, ok zor gnler geirdim. Sk sk stanbul'a gidip gelirken en sonunda daha ok i imkan var diye stanbul'a tandm. stanbul bu, d Ankaraly ii stanbulluyu yakar. Kahve filan kalmad, Yahya mahalledeki pideciye gidelim diyor ama konumaya kaptrmz, bir trl evden kamyoruz. Sonunda buzdolabndan bir i kfte getiriyor. Balk pazarndan aldm, iyi bir yerden, bizim Antep damak tadna uyuyor, diyor. Ben yeil yapraa ilk kfteyi saraken o bana stanbul gnlerini anlatyor: "1998'de Cumhuriyet'in 75. Yl kutlamalar erevesinde Amerika turnesine gittim, hem Asia Minor hem de Yeni Trk ile aldm. Her iki grupta da ayn zen ve perfomans gsterebilmem iin salma, konsantrasyonuma ok zen gstermem lazmd. Kk bir perfomans dkl onlara dier gruba daha zenli alp kendilerini ihmal ettiim etkisini verebilirdi. te bu yaanmasn diye uratm. Aslnda bu benim ikinci Amerika turnemdi. lkini 1996'da Asia Minor ile yapmtk. Amerika'dan dnnce u an iinde oturduumuz bu evi tuttum. ok umutlu idim, yatlarm mzisyenlerin arasnda idim ve aklmdaki mzie onlar ile beraber alarak varabileceimi dnyordum. Ama 1999 ylnda ekonomik kriz balad ve en popler mzisyenler bile isiz kald. Bu benim iin byk bir psikolojik ykm oldu. Fakat bundan daha da kts sorunun sadece ekonomik olmadn anladm. Esas sorun bizim yaptmz sanat endieli mziin Trkiye'de bir deerinin olmamas. nemli olan ekmek parasnn kazanlabilecei mzii yapmak, birilerinden i kapmak, bir ekilde gelecei mmkn olduunca garantiye alabilmek. stanbul'da insan ilikileri Ankara'ya gre daha kirli veya ben kendim profosyonelletike olay byle gryorum. Birok ters ve

Cazname I- Tunel Glsoy

158

tatsz deneyimim oldu, beraber almak isteyebileceim insanlarn says azald." Sesindeki krgnl saklamyor, aslnda telefonda ksaca deindii baz eylere ancak imdi sra gelmi oluyor. Onu dinlemeye devam ediyorum. "stanbul'da iki trl jazz mzisyeni var. Bunlardan ilk grubu kendilerine dzenli bir gelir salayacak bir ite alyorlar, kalan vakitlerinde ise mzik ile urayorlar. Aslnda bu mzie jazz demek de doru deil, yaratc doalama mzik dersek daha doru olacak. nk birok insan jazz mziini mainstream olarak alglyor. Bir de daha gen bir nesil var, memurluktan uzak, bunlar daha ok pop piyasasnda alyorlar, kayt ve konserlerden kazandklar paralarla geimlerini srdrerek kalan vakitlerinde jazz faaliyetinde bulunuyorlar. Ben her ikisini de denedim. Ama benim iin esas olan sevdiim mzii yapabilmekti. Para kazanmak isteseydim hazr bir iim de vard. Pop camiasna gelince, onlarn arasna katlnca fark ettim ki sana orada bir grev veriyorlar ve yapar yapmaz da toz olman istiyorlar. Ayrca birok dolap, hile hurda da var. Fark ettim ki herkes bana "cazcdr, az ile yetinir" diye davranyor. Ben sevdiim mzii bakalarna da sevdirmek iin yola km bir mzisyenim. Kiisel baarmn lsn radyoda dinlediim ve sevdiim mzii retebilen insan olabilmek olarak belirlemitim. "Para kazandran" iler ile uratmda mzii sevdirmek istediim kitleye bu gn olduu kadar eriemiyordum. Eriebilmek iin doalamada ok nemli, teknik de ok nemli. Ama ruhunun hissettii gibi mzik yapmakta serbest olmazsan yaptn mziin ad jazz olamaz, zaten bundan gerisi de ok nemli deil. Ruh dediin dmeye baslnca harekete gemiyor. O btn hayatn geneline yaylyor. Sosyal hayatndan zel hayatna kadar kendini bu atmosferde hissetmen lazm. Para kazanmak iin sevmediin ve yaratc olmayan bir mzie bularsan kendi yaratcln blyorsun. Ondan sonra gidip yepyeni bir mzik yapmak veya olan mzii yepyeni bir ekilde yorumlamak mmkn deil. Bunu umabilmek ise sadece hayalperestlik."

Cazname I- Tunel Glsoy

159

Yahya mziin teknik yn konusunda baz eksiklikleri olduunu dnyor. "Bu gnk aklm olsa idi annemi dinler konservatuara gitmi olurdum. Halbuki ben ocukluk yllarmda klasik mzikten keyif almamtm. Gen yata temel mzik eitimi alm olsaydm daha iyi bir alt yap ile bugn yaardm. Kompozisyon bilgim az, beste yapabilmek ve almak iin alt yapmn eksik olmasnn huzursuzluunu hissediyorum. Tabii bunlar olmadan da beste yaplabiliyor ama ben ilk altm yllardan beri hep aklmdan geen melodiyi enstrmanma hibir engelle karlamadan aktarmak istedim. Melodi ve emprovizasyona ok emek harcadm, birok kii ile aldm, ciddi bir sahne deneyimim oldu. Tabii bu olayn bir yn. Ama te yandan da bugn zgr bir yrek ve beyin ile mzik yapabilmemi herhangi bir sistemin dilisine girmemi olmama borluyum. Dolaysyla bedeli bugn ve ileride denmek kayd ile ulaabileceim daha gzel yerler olabilir. Okullardan belli bir altyap ile kanlar aslnda o altyapnn esiri oluyorlar. Birbirlerine benzer eyler yapyorlar ve yaptklarn savunmak zorunda kalan insanlar haline geliyorlar. Gzellik everensel bir kavram, sadece belirli bir eitim ile ulalabilecek bir ey deil. Ona doru herkesin farkl bir yoldan ulama hakk ve imkan olmaldr." i kfte bile kalmad, son kfteyi misafir olarak alma hakknn bende olduunu dndm. Pide ihtimali gittike uzaklamaya balad. Bu arada durmadan mzik dinliyoruz, bazen Yahya'nn henz yaynlanmam kaytlar da araya giriyor. Ben onun CD'lerini incelerken saksofoncularn arlkta olduunu gryorum, eh bu ok doal ama Yahya'nn mzik paleti olduka geni. Groover Washington'un albmn elime alarak onun hakknda yazdm lm yazsn okuyup okumadn soruyorum. "Saksofon almak iin bana ilham veren kii Groover Washington Jr. idi. Onun yznden bu aleti almam lazm geldiini dndm. Daha sonra da David Sanborn bana ilham verdi. Bundan sonra bir ok isimle ayn anda tantm. Charlie Parker, John Coltrane, Dexter Gordon, Wayne Shorter, nce onlar kasetlerden tandm. Sonra kendimi daha da yakn hissettiim insanlar oldu. Michel Brecker,

Cazname I- Tunel Glsoy

160

Kenny Garrett. Ama iki isim daha var: Miles Davis ve Marcus Miller. Steve Wonder' ok beenirim, bildiimiz anlamda jazz yapmaz ama zellikle eski albmlerinden derin bir keyif alrm." Steve Wonder'n albmn dinlemeye baladk: "Love is in need of Love Today" Bu arknn szlerinde gnmz anlatan bir eyler buluyorum: Bugn sevginin sevgiye gereksinimi var/ Geciktirme/ Sen sevgini yolla bir an nce/ Nefret frdnd dolanyor etrafmzda/ Tm yrekleri krp dkerek/ Durdur nefreti bir an nce/ Artk ok ge olmadan... Bazen sessizlik szlerden daha fazla ey iletir. kimiz de bir an susuyoruz. Ben ktphanedeki maket trenlere bakyorum, Yahya tekrar sze giriyor: "Oyuncak trenlere meraklym. Yatl okullara trenler ile gitmitim, o trenlerde bir ok ey yaadm, bir kere iren kazasnda mahsur kaldm, uzun tren yolculuklarnda bir ok insan ile tantm, sohbetler ettim. Trenler otomobillere gre daha huzurlu aralar. Hem insanla hem doa ile daha uyumlular. Kk bir tren setim var. Fantezim evde rahat bir salonumun olmas ve orada byk bir tren seti dnyamn bulunmas. Orada vakit geirmek ve makinistlik yapmak isterim." Sonra mzik bitiyor. Baka bir albm dinlemek istemiyoruz. Sokakta ocuklar oynuyor. lerinden biri sanki "obe" dedi gibi geliyor bana. Senin ocuklar diyorum, o an aklna baka bir ocuk geliyor: "Olumu az gryorum bu da beni ok mutsuz ediyor. artlar elvermiyor." Gene susuyoruz, konumann sonuna geldiimizi ona gelen bir cep telefonundan anlyorum. Bir hanm ile konuuyor. Konumasndan artk bitirmemiz gerektiini anlyorum, onun labirentlerinde son noktaya yaklatm hissediyorum. "leride nasl hatrlanacam bilmiyorum. ok bulunmaz bir yetenek deilim, geldiim noktada alm olduum sekiz-dokuz albm var, Jazz dergisinde en iyi ikinci saksofoncu seildim. Ama baladm noktadan ok baka bir yere vardm. nand eyin peinde komu,

Cazname I- Tunel Glsoy

161

kendine ve hayata kar drst olmu bir insan olarak hatrlanmak istiyorum. Trkiye'de jazz mziinin anlalp sevilmesinde rol olmu bir insan olarak anlmak br dnyada bana en ok keyif verecek ey olacaktr. Bu gn geldiim noktada unu dnyorum. Mzik denen ey bu dnyaya ait bir ura deil. Mzii dinleyen de yapan da mental olarak bir baka dnyaya gidiyor. Dolaysyla biz mzisyenler o mental dnyay hasbelkader kefetmi gezginleriz ve dinleyici denen kitleyi o baka dnyaya gtrp getiren gemilere kaptanlk yapyoruz ve yol gsteriyoruz. Bundan sonra Acid jazz veya Hip Hop jazz yapacam. Bugnn insannda ar mzik dinleyip onu derinlemesine inceleyebilecek ruh ve enerji kalmyor. Sistem insann posasn kartyor. Bugn sanat deil "entertainment" yani "elence" anlay egemen. Acid jazz'n ok yavan rnekleri var ama insanlarn hem elenebildii hem de dans edebildii ve bir yandan da jazz'n ierisinde yer alabildii snrl almalardan bir tanesi." Yahya Dai 28 Nisan 2000 gn Amerika'ya gitti. Kendini yeniden sorgulamak ve eksik bulduu ynlerini tamamlamak iin. Bugn otuz yedi yanda ve henz bunu yapabilecek enerjisi varken. Beatles'n ok sevdiim paras "She is Leaving Home"da anne ve baba evden ayrlan ocuklarnn ardndan sorarlar: Niye gidiyor? Halbuki biz ona her eyi vermitik. Bu sorunun yant arknn en son ksmnda verilir, anne ve baba gerei fark ederler. "Biz ona hereyi verdik sandk ama sevgiyi veremedik." Ltfen hepimiz dnelim, biz evremize yeterince sevgi verebiliyor muyuz?

162

YILDIZ BRAHMOVA GAN ROMANSLARINA VERLEN YEN BR SOLUK


"Bana dlerini syle, sana kim olduunu syleyeyim." Adam iki saattir sohbet ettii kadna son bir soru sordu: "Nasl bir mzik yapmak isterdiniz?" Kadn tereddt etti, snrlar dnd, adam hemen anlad ve devam etti: "Snr yok, her ey gnlnzce olsa, para, mekan, her ey istediiniz gibi" Kadn ar ar konumaya balad: "Bir konser dlyorum, bir gsteri. nce bir byk senfoni orkestras olsun, yannda bir jazz "big band"i onu tamamlasn. Bugne kadar sylemi olduum tm tarzlardan geerek adm adm btn insanlk kltrn kucakladm bir konser. Orkestra hangisi mi olsun Tamam, buldum: Vienna Symphony'yi isitiyorum, onlar Karajan ile dinlemitim; aykovski'nin altnc senfonisini almlard. Konser bittiinde hatrlyorum da ne ben ne de beraber gittiim arkadalar konuamamtk. Konser sonras gittiimiz kafede bile sessizce oturmutuk. O orkestra inanlmaz bir mkemmelik ve dayanma rnei. Karajan bir kaplca tedavisi iin Bulgaristan' a gelmiti. Sahneye gsz ve bitik kt, birden sendeledi, decek gibi oldu. Ttm orkestra ayn anda ayaa frlad ve ona kotular. O ne sevgi ve sayg. Hala hatrlyorum. "Big band"im olmal Amerikan olmasn, ne bileyim bence Avrupal

Cazname I- Tunel Glsoy

163

Sorunun sahibinin dudaklarndan bir isim dkld: Vienna Art Orchestra! Kadnn gzleri parlad ve konutu: "Evet, ite onlar, Mulhaus festivalinde ben krk be dakika solo syledikten sonra onlar kmt. Benim kltrme daha yaknlar, Avrupal. Zaten Avrupa hep farkldr." Kadn kendi sylediklerine kendi de inanmakta zorluk ekiyordu. Ama ok yaydan bir kere kmt, devam etti: "Bir programmz olmas lazm, bu kadar insan sahnede bo tutamayz ya. Anadolu'da drt bin yl nce acaba nasl bir mzik vard ? ok merak ediyorum. Pentatonik olsa da bu mzik ile balamak isterdim. Bence Anadolu tm medeniyetlerin beii. ok insan gelmi gemi ve ortak kltre, ruha bir eyler brakm. Ben konserime Anadolu'dan balamak isterdim. Anadolu trkleri sylemeliyim. Anneannemin syledii gzel trkleri. Sonra Bizans'a gelirdim. Bizans Avrupa mziine bir gei olurdu." Soru sahibi duyduu yantlardan aknd ama kadn ara vermedi: "Bach' dan da bir ey olmal programmda. "In Sesi" albmmde vard. Bence Bach dnyadaki gelmi gemi en byk besteci, olaanst bir yetenek, ok sesli mzikte mthi eyler yapm. Kat kurallar ap estetik yaratmak onun dehas. Bach'dan bir arya sylemek isterdim. Ama Mozart'sz da olmaz. Figaro'nun dnnden "Rozina nn Aryas"n sylemek isterim. Wagner'in orkestray ada bir biimde kullanm tarzn seviyorum ama operalarnda o duyguyu hissetmiyorum. Belki "Walkre" den bir para alrdm. Bir de John Cage var, onun bir aryasn Bulgaristan'daki konserimde sylemitim, burda da olsun isterim." Adam duyuduklarn alglamaya alrken bir saanak daha geldi: "Schubert'in Ave Maria'sn da repertuarma almalym. Muhteem bir an paras." Kadn bir ey hatrlad ve szlerine devam etti: "Bir Bulgar korosu var, A Capella, "Svetoslav Obretenov" korosu,

Cazname I- Tunel Glsoy

164

mkemmeldirler, beraber sylemitik. Onlarn da bana elik etmesini isterim." Adamn koroyu da vermekten baka aresi yoktu, sessizce ba ile kabul ettiini gsterdi. Hayali sahne bydke kadn ald ve dlerini geniletti: "Carmen'i ok seviyorum, ondan sylerken mezzo sopranodan balyorum, sonra orkestra ksm var, doalama, anson, jazzy bir ey. En sonunuda bossa nova doalama ile bitiriyorum." Adam oktan bitmiti, ama kadn daha yeni yeni snmaktadr. Konumann bandaki sakin gzler artk yrtc bir kaplaninkiler gibidir, prl prl ldarlar. Sz devam eder: "aykovski'nin romanslarndan bir tane mutlaka programa almalyz. Amerikan kltrn de beeniyorum. Bence Gershwin'den de bir para almalyz. Ben bir ok eit mzik yaptm ama sonunda hep jazz'a dndm. Gershwin insan sesini en iyi tanyan ve zellikle insan sesini bir enstrman olarak kullanarak beste yapan bir besteci. Ses iin beste yapmak zordur. Gershwin'in mzii benim iin klasikten jazz a gei kprs oldu. Bu konserime onun "Serene Song" parasn alyorum." Her dn bir bitii vardr ve sonra uyanrsnz. Kadn dinleyen adam sona blmn geldiini hissetti ve sordu: "Peki konserinizi nasl bitirecekseniz ?" "Beethoven'in dokuzuncu senfonisinin koral olan drdnc blm benim konserimin de sonu olacak. Tm bu orkestralarm ve koro arkamda o nl tema zerine doalama syleyeceim. Bu mzik tm insanl ve kltrlerini kucaklyor, ben de tm insanln mzik kltrn bu ark ile kucaklayacam." Adam garsonun szleri ile kendine geldi, "Bir ey daha ister misiniz?" O da kadna sordu: "Bir ay daha ier misiniz; ya da souk bir ey?" Kadn onun da en sevdii ay iiyordu: Earl Grey, bergamot kokan o muhteem ay. Son aydan sonra vedalatlar, adam katlar ve iki saat boyunca edindii yeni anlar ile otelin lobisinde yalnz kald.

Cazname I- Tunel Glsoy

165

Baz filmler vardr, filmin ba aslnda sonudur, seyirci sonunu grdkten sonra filmin bana dner. Sonra tm film boyunca o sona nasl gelindii anlatlr. Yldz brahimova ile bir gn tantm. Son albm ile ilgili olarak konuuyorduk. Aslnda ona kim olduunu sorarak konumaya balamtm: "te benim, karnzda oturan kii, ama gerekten kim olduumuzu belki de asla renemeyiz." Peki kiisel menkibeniz nedir, niye bu dnyaya geldiniz? Tantmz gn otelin ay salonunda ilk bu sorular sorduumu hatrlyorum. O ise resimlerinden ve konserlerinden tandmdan farkl idi. Yznde makyaj yoktu, ocuksu bir ifade ile sakin bir ekilde karmda otururken yantlad: "Bu dnyaya ark sylemek ve mzik yapmak iin geldim. Mzik benim iin vazgeilmesi imkansz bir ihtiya. Ben zgrlm mzikte bulmu bir insanm. Bulgaristan'da bir gn beni ismimi deitirmeye zorladlar, adm Suzan Evora yaptlar, tam Sovyetler Birlii'nde yapacamz bir turneden nce oldu. Dnyalarm ykld, iim ezildi, kimliimi yok etmek istiyorlard. Ama mzisyen arkadalarm o gnn ortamnda ve artlarnda ok byk bir risk aldlar, bana Yldz diye hitap etmeye devam ettiler. Hepsi bana destek oldu. Yal bir efimiz vard, kulama eildi ve "Mzik yap, baka ey dnme yoksa akln karrsn." dedi. Onun szleri ile anladm ki benim zgrlm mzik. Sonra yollara dtk, tm Sovyetler Birliinde konserler verdik. Ruslar bizi ok alklad. ok severim Ruslar, derin bir kltrleri vardr, belki bir gn onlar hakknda kitap yazabilirim." Karmda duran kiinin mzikal yolculuunu artk adamakll merak etmeye balamtm. nce onun gemiine ve doduu aile ortamna dndk: "Annem ilgin bir kii, sesi ok gzeldir, aneannemin de yle idi. Annenannem ok gzel ark sylerdi, son nefesini ark sylerken

Cazname I- Tunel Glsoy

166

verdi. Kzm da yetenekli, henz iki buuk yanda ama inanlmaz bir ritm duygusu var. Misafirlerimiz gelince hemen piyanoya kouyor ve "Anne misafirler geldi, la la la" diyor. Babam gen yata kaybettim. ok iyi Trke bilen bir edebiyat idi. Redaktr olarak alrd. Yarmalarda derecesi olan amatr bir dans idi. Sanrm ritm duygumu ondan aldm ama daha da nemlisi o benim tm srlarm paylatm en iyi dostum idi. Bir kardeim var: Alev, mhendis olarak San Fransisko'da alyor. Piyano alar, Amerika'daki evine yatak almadan nce piyano alm bir insandr. Bana son albmmdeki Rus igan mziini o retmitir. Birok kez bana piyanoda elik etti." Sonra okul yllarna dnyoruz, o anlatmaya devam ediyor: "Klasik mzik eitimi alarak mzie baladm, ikayeti deilim ama klasik tarz ok kat. Benim drt oktav geniliinde sesim var. Konservatuara da nce kolarato soprano eitimi grdm. Bir gn hocamn bana bakmad bir an daha pes sesler karttm, ok ard, ban bana evirdi, sesleri karan kiinin benim olamayacan dnerek odadaki dier kiiyi aryordu. Byle bir ses aralna sahip olmak gzel ama eitimi de ok zor. Sesimin nce st oktavlarn eittiler." Yldz brahimova resim sanatna da ilgi duyuyor, ilkokulda iken resim hocasn parkta yapt boyutlu resimler ile artm. Hoca ona alt zerinden alt art vermi. Mziin yan sra tasarma olan ilgisi yznden akademiye de girmek istemesine ramen konservatuar snavlarnn arl yznden bunu gerekletirememi. Etrafma bakyorum, bulunduumuz Marmara Oteli'nin lobisini kendi zevkine gre yeniden dzenlemesini istiyorum, ok ho neriler yapyor, glyoruz. Ona kiisel menkbesinin neresinde olduunu soruyorum, bir an dnerek yantlyor: "nallah henz bandaymdr, daha gerekletirmek istediim ok ey var. Srekli snrlar ykmak istiyorum. Bu misyonu stlendim ve hep yeni riskler alyorum. Konservatuarda bana kat kurallar konmutu ve ben her zaman onlar yktm. En nemli ey insann kendi kiiliini ve misyonunu kendi ierisinde kefetmesi, ben kefettim, mzik ile sonsuzlua ulamak istiyorum.

Cazname I- Tunel Glsoy

167

Bir mr yeter mi tm dlerimi gerekletirmek iin bilemiyorum. nsan sesi usuz bucaksz bir deniz, en zor enstrman, sesimi bu yzden zenle koruyorum." O konutuka ben daha ok onu merak ediyorum ve sorular art arda gelirken o gayet rahat bir tavrla yantlyor: "Kendimde en beenmediim taraf ufak tefek eylere ok abuk sinirlenmem. Ama Ali ile evlenince ok deitim. O beni rahat ve ll bir insan yapt. Hayata geni bir adan bakmay rendim. Ali ok hogrl bir insandr, yaptm mzie sayg duyar." Ei Ali bey Trk siyasi yaamnn ilgin kiilerinden biri, eski Ankara belediye bakan Ali Diner. Sonra yaamnn dier ynlerine deiniyoruz: "Mzii seviyorum, doay iekleri seviyorum. Evimiz iek bahesi gibi, her yer saks. Bir de kedimiz var. zel bir kedi, kpek gibi. ok sadk, hep bizimle beraber sokakta gezer, tasmasz. nsan olmasam kedi olmak isterdim. Kedilerin mkemmel bir fizikleri var, esnek ve estetik bir vcut, gl kiilik. Bamsz ve zgr. Kedim tam on bir yavru dourdu ben de ebelik yaptm, onun yavrularna baktm." Kedide beendii zellikler aslnda kendinde beendii ve istedii zellikler ama bunun farknda m bilmiyorum. Evinin iinin resim ve heykeller ile dolu olduunu sylyor. Ressamlar ile iyi anlayor, onlar ruh olarak kendine ok yakn buluyor. lerine kapank, yanlz alan, seyirci nne kmayan ve sevgiye ihtiyac olan insanlar. O bunlar sylerken tm da dnk grntsne ramen ie dnk bir yn olduunu da hissediyorum. Benim asl merak ettiim onun jazz yan, burada konu derinleiyor: "Jazz benim iin en drst olan ey. Makyaja, abartya, hi bir sahtelie yapmackla gereksinimi yok. Bazen tek bir piyano eliinde konser veririm. Orada o anda her ey ortadadr. Hibir eyi dzeltecek zaman yoktur. Ama samimiyetim ve iten duygularm beni ilerilere tarlar. Tabii ki deneyim benim iin ok nemli. Jazz da bir ok insan ile beraber altm. Bulgaristan'daki ritmk jimnastik hocam Neshka Robera'dan ok ey rendim. Bu jimnastik tr aslnda piyano eliinde yaplr. Hocam risk ald ve bu kurala uymad. Piyanosuz

Cazname I- Tunel Glsoy

168

altk. Onun sayesinde tek bama sylemeyi rendim. Bugn jazz'da hep yeni riskler almak iin kendimi provoke ederim. Bir ok mzikler yaptm ama hep jazz' a dndm." Jazz dnyasnda onu etkileyen jazz sanatlarn sordum, hi dnmeden cevap verdi: "Sarah Vaughan, Ella Fitzgerald ve Betty Carter." Her birini teker teker anarak sohbetimize devam ettik: "Amerika'da olsa idim belki ok daha zengin olabilirdim, hatta birisi bana zel uam bile olabileceini syledi. Ama ben hibir zaman maddi eylere bal olmadm, markaya ve eyaya kle olmadm. Bugnk halimden de memnunum. Konserlerime birok gen geliyor. Sadece niversite rencileri deil, ok kk ocuklar da var. Onlar ok seviyorum. Geenlerde Adana konserinden sonra bir ocuk bana geldi ve "Biz seninleyiz, yozlamaya kar kaliteli eyler yap." dedi. ok etkilendim. Bulgaristan'da olduum gnlerde de ocuklar ile ok ilgilenirdim. Onlara kendi arklarn alar daha sonra da doalama yapmay retirdim. Ne yazk ki bugn onlar ile yakndan ilgilenemiyorum." Bir gece nce onun son albmn defalarca dinlemitim. Birden aslnda o albm ile ilgili olarak konumak iin bir araya geldiimizi hatrladm. En sevdiim para albmdeki alt numaral para idi. Bulahov'un "Anlar Uyandrma" adl bestesi. Yldz brahimova iin de bu ark albmndeki en beendii para imi, ok sevindim, ay zevkimiz den sonra mzik zevkimiz de ayn idi. Bulahov meer sadece otuz yl yaayabilmi bir Rus bestecisi imi. Ama tpk Yldz brahimova'nn istedi gibi mzik yolu ile sonsuzlua kavumu. igan romanslarnn yer ald brahimova albmne gelince: Bana gre bu almay szler ile ifade etmek imkansz, mutlaka dinlenmesi lazm. Bana verilen basn blteninde Yldz brahimova'nn albm hakknda syledii kendi szlerini aktarmay daha doru buluyorum: "igan Mzii romanslar bana ayn jazz mziinde olduu gibi olaanst zgrlk, serbestlik duygular veriyor. Mthi, dinamik, renkli ve doalamaya ak yanlar ile bu romanslar ok sevdim. Asrlardr aalanm, kmsenmi, hor grlm, ezilmi, soykrmlara maruz kalm Romanlar'a kltrlerini ve kimliklerini koruyabilmelerinden dolay sayg duyuyorum."

Cazname I- Tunel Glsoy

169

Bence albm hakknda dil burada bitmeli ve kulak devreye girmeli. Byk bir konser salonu, her taraf hnca hn dolu. nce Vienna Symphony sahne alyor, alklar ierisinde. Sonra Vienna Art Orchestra elemanlar onlarn nnde yer alyorlar. Onlar kadar tannmyan bir kadn korosu sol n tarafta yerlerini alrlarken seyircilerden biri tekinin kulana fsldyor: "te Bulgar kadn korosu bunlar, Svetoslav Obretenov korosu." Sonra korkun bir alk kopuyor, Claudio Abbado ve Vienaa Art Orchestra'nn kurucusu Mathias Regg kol kola sahneye kyorlar. Karajan artk ok uzak bir yerde. Ama esas alk daha sonra patlyor. Sarn, beyaz tenli bir kadn sahneye tpk kedi gibi kvrak admlarla frlyor. Kadnn baklar kaplan bak. Ayn anda sahneye kk bir kz kouyor ve seyircileri gstererek kadna: "Anne misafirler geldi,la la la!" diyor. Kadn glyor ve seyirciye doru eiliyor. Sonra Abbado'nun bageti kalkyor. Beethoven'in lmsz mziinin ilk notalar salonu dolduruyor. Derken o mehur koral blm geliyor. Schiller'in arkadana yazd lmsz dizeleri seyirci ve sahne hep bir azdan "Nee" iin sylyorlar: "Trelerin ayrdklar, Senin sihirinle birleir, Yumuak kanadnn utuu yerlerde, nsanlar karde olurlar." Mzikten byk nee olur mu? Adam karsnda oturan kadna son sorusunu sordu: Nasl bir mzik yapmak isterdiniz? Kadn ar ar konumaya balad: "Bir konser dlyorum, bir gsteri." Kadn bir solukta konutu, szlerini bitirdiinde adam elindeki katlar ile ba baa kald, nereden yazmaya balayacan bilemiyordu.

Nam- Dier Caz


Tunel Glsoy ile Caz Eliinde Bir Sohbet
Tereciye tere satmak gibi olacakt; ama riski almak boynumun borcuydu. stelik bu da yetmedi; bir hinlik yapp Tunel Glsoy'a, onun imdiye dek caz mzisyenlerine sorduu sorular yneltmeyi kafama koyup gittim. Ama bunlarn hibirine gerek kalmad; neredeyse aklmdan geeni okumu gibi, kendimce oluturduum sraya da tpatp uygun olarak her trl sorunun yantn kendiliinden verdi. "Caz hayatnza nasl girdi?" cmlesi her eye yetti. Bu arada ka CD dinlediimizi kestiremiyorum

"Evde srekli mzik dinleyerek bydm. Pop, rock, mzikaller Ailece sk sk tiyatroya mzikallere giderdik. Kurt Weill'n Kuruluk Opera'sn dinlemem ise benim iin adeta bir dnm noktas oldu. Mack The Knife'n melodisi beynime akld. Hala en sevdiim arklardan biridir Mack The Knife. O zamanlar ne kadar nemli olduunu bilmiyordum Brecht'in ve Kurt Weill'n tabii. Bunun dnda Tom Jones'un iki ayr formattaki mzii ok enteresand. Bir yanda daha slow bir tarz ve arkasnda yayl sazlar orkestras, dier yanda big band ve nefesliler. Ayrca Beatles ve Soul Mzik. Ama caz dinlemeye balamamda esas etki Kadky Maarif Koleji'ndeyken olmutur. Radyo Klb lenleri Take 5' ska alard. Herhalde hayatmda en ok dinlediim melodi o olmutur. Dave Brubeck'i tanmyordum daha o zaman. Take 5'n nemini de sonralar rendim. Robert Kolej'deyken audiovisual ktphaneye gider her gn iki saat mzik dinlerdim. Modern Jazz Quartet, Swingle Singers ve Duke Ellington'u o zamanlar tandm ve sevdim. Jacques Louissier'nin Play Bach'n 1968'de kefettim. Bu albm beni klasik mzie yaklatrd. Duke Ellington'un siti vard; biri "Nutcracker". aykovski'nin bu tandm eserinin caz aranjman beni yerimde zplatt. Bir daha da tedavi olmadm. Jazz Dergisi'nin en sadk yazar olarak Tunel Glsoy Jazz Dergisi ilk kt zaman Hi-Fi Klb'nn bir toplantsnda Zuhal Focan'la karlatm. Ona dergide yazmak istediimi syledim. Jacques Louissier zerine bir yaz yazmak istiyordum. Bylece Jazz dergisinde yazmaya baladm. lk yazdan bu yana dergide en ok yaz yazanlardan biri benim. Srekli olarak yazyorum. Derginin en gvenilir yazarlarndan biri olmaya alyorum.

Sylei- Tunel Glsoy

ii

Bu arada kendime bir uzmanlk alan setim. Ama bunu bir uzmanlk alan semi olmak iin yapmadm. Daha nce eitli derleme yazlar yazyordum. Sonra, Kamil Erdem'le ilk rportajm yaptm. Ankara'da, Kamil Erdem'in evinde bir austos ayyd. Rportaj yapmak ok houma gitti; ben de yava yava Trk caz mzisyenleri ile rportajlar yapmaya baladm. Onlarn kiiliklerini ortaya karmaya alan rportajlar olmasna altm. lerisi iin Trk Caz Tarihi zerine incelemelerde ok nemli olacak biyografiler ktn dnyorum. Okay Temiz, Can Kozlu, mer Demirer ve zellikle Ayten Alpman bata olmak zere tm rportajlar bu adan byk belgeler. nsanlar zerine yazmak byk bir manevi sorumluluk olduundan yazlarm mzisyenlere mutlaka okuturum. Bir de "lm yazlar"nz devam ediyor Evet, Michel Petrucciani, Erol Pekcan, mit Aksu, Art Farmer, Groover Washington Jr. zerine yazdm. Bunlarn iinde en skntl yazdm Petrucciani yazs oldu. Adeta onun iime girdiini hissettim yazarken. Yaayanlar zerine yazdnzda onlara yazlar okutma, bu ekilde dzeltme ansnz var, ama lm kiilerle bu tr bir kontrol mmkn deil. Ben de lm bir mzisyenle aramdaki elektrik ba yazy yazdm dnemde onun mziini srekli arka arkaya dinleyerek saladma inanyorum. Yaz bitince de mzii kesiyorum. Caz mzisyenlerinin yan sra baka rportajlarnz, yazlarnz da var Boazii niversitesi'nin dergisinde yazmaya devam ediyorum. Osman Kurda, Deniz Grsoy, Eser Karaka'la rportajlar yaptm. Dergi iin bir de editoryal yazyorum. Medyada sk sk grnen kiilerin bir derinlii olmuyor. Bu yapda ok insan var. Ayrca Eitim Gnllleri Dernei'nin Kavack biriminde ders veriyordum yeniden vermek istiyorum. Bata bu ders bir mzik dersiyken zamanla "Kiisel fade" dersine dnt. Mzik, iir, resim, yazy kapsayan bir ders. Eitime ok nem veriyorum. Trkiye'nin esas sorunu bence eitim. Ortalama eitimin 3.5 yl olduu bir lkede haliyle retim de yok. Bir de yanl eitimin dzeltilmesi sorunu var. Benim eitimim Amerikan kkenliydi; okulda tartmak, fikir bildirmek bir zorunluluktu bizim iin. Trkiye'nin eitim sistemindeyse "Sus, dinle" diyerek kiisel zellikler trpleniyor. Benim dersim bu anlamda ok nemli diye dnyorum. Gecekondu blgelerinde Eitim Gnllleri Dernei bir eit tamamlayc eitim veriyor. ngilizce, matematik, bilgisayar, folklr, resim gibi dersler var. Benimkiyse cazn doasna uygun olarak doalama bir ders. Evvelden planlanm bir ey yok; genellikle bir gazeteyi alyoruz, bir konu belirleyip o konu zerine konuuyoruz. Sonra o konuda rencilerimden bir iir yazmalarn, bir resim ya da bir beste yapmalarn istiyorum. Yarmalar da yapyoruz, ok hareketli bir ders oluyor. Bu arada mzik de

Cazname I- Tunel Glsoy

iii

dinliyoruz. Gryorum ki ocuklar byle bir derse ok ilgi gsteriyorlar. Bunun dnda sizin bir de Hi-Fi Klb yeliiniz var Klbn bir dnem bakanln, bir dnem de sekreterliini yaptm. Ben bu konuda Trkiye'deki genel yaklamdan farkl bir bak as tayorum. Snobizmi sevmiyorum. Zaten bir konuyu iyi bilen insanlarn snob olmas mmkn deil. Bilen kii o olgunlua zaten erimi oluyor. Oysa bizde genel bir "Caz yle ulalmaz, siz ne anlarsnz" tarz var. Ben radyo programlarmda kendi dinlediim mzii deil, daha ok "entertainment" denen tarzda mzikleri alyorum. Dinleyiciyi skmamaya, onlar bilgilendirirken ilgilerini de kaybetmemeye alyorum. Yeni paralar seiyorum, geni bir kitleye ulaabilmek iin daha melodik, ballade arlkl arklara yer veriyorum. nsanlar arasnda koparc deil birletirici bir rol oynadma inanyorum. Genel olarak Hi-Fi'n ok pahal bir ura olduu intiba var. Hi-Fi tabii ki ucuz bir hobi deil; ama ucuz ve pahal izafi kavramlar. 200.000 dolara da bir sistem kurabilirsiniz, ama 1000-1500 dolar civarnda bir harcamayla ok iyi ses veren bir sisteme de sahip olabilirsiniz. nemli olan Hi-Fi sevgisinin balamas. nsanlara yol haritalar gstermek ok nemli. Bu yol haritalar insanlarn kendi kendilerine devam etmelerini salamakta ok etkili olacaktr. Ben hayatn her alannda bunun geerli olduunu dnyorum. Caz iin de bu byle. Klavuzluk ok nemli bir kavram. nsanlar kaybetmeden kiiliklerini gelitirebilecekleri yollar yaratmak gerek. Oysa bizde baarlar bulup tevik etmekten ziyade hatalar karma anlay hakim. lerisi iin dnceleriniz, planlarnz (Tunel Glsoy da "leride nasl hatrlanmak istersiniz?" diye sorar rportajlarnda hep ) leride ciddi bir eitim projesi yrtmeyi dnyorum. Bir hayalim ileride bir gn Eitim Gnllleri Dernei'nin Genel Mdrl'n yrtmek. Bunun dnda rportajlar srdreceim. Erol Pekcan zerine, onu tanm olan insanlarla grerek bir biyografi hazrlamak istiyorum. Sevdiiniz trler, en ok dinlediiniz mzisyenler Bu anlamda bir snrm yok. Kadn vokalistleri ok seviyorum. nsan sesi bence en gzel enstrman. Kontrbas ve saksofonu, akordeonu, vibrofonu da ok seviyorum. Gerry Mulligan', Paul Desmond', Ben Webster'i, Thelonnious Monk'u ve Louissier'yi sayabilirim. Louissier hakknda Trkiye'de ilk yazy ben yazdm. O Trkiye'ye geldiinde ona Fazl Say ile bir albm yapmasn nerdim. Mozart'n varyasyonlarnda ok sayda caz esi vard, bunlar zerine Fazl Say ile beraber alabilirlerdi. Louissier daha sonra Gher& Sher Pekinel'le bir albm yapt. Bir gn Fazl Say'la da yapacan hala umuyorum.

Cazname I- Tunel Glsoy

iv

Rportajlarn kitaplamas fikri nasl olutu? Teklif Altkitap'tan geldi ve Cazname adyla bu rportajlar kitaplatrmam nerdiler. Cazname Ak Radyo'daki programmn ad. Kitap fikri bende daha nce de vard; Boyut Yaynlar'ndan kmasn istiyordum. Bu teklif gelince kabul ettim. Kitaptaki yazlar gelecek asndan ok nemli. Gerek hayattan kesitler sunuyorlar. Her birinin ayr bir derinlii bulunuyor. Orada mzisyenlere sevgi ve sayg duyan bir bak as var. Bu ynyle genelde yaplanlardan ayrldn dnyorum Cazname'nin nternet Yaynclna nasl bakyorsunuz? nterneti bilgiye erimenin hz ve geliim imkanlar itibariyle son derece nemli buluyorum. Kesin olan u ki, sanal kitap gerek kitabn yerini alamayacak. Klasik kitap hep kalacak. Fakat dnyann "Global Village"a dnt bu ada geni kitlelere ulamann bir yolu olarak interneti ok etkili gryorum. Jazz dergisi 6000-7000 baslyor ama internette yurt dndan baka birok insana eriebiliyorsunuz. Bence nemli olan insanlar arasnda iletiimin gelimesi, internet de kitap de hepsi bu yolda birer ama. Tunel Glsoy'a begog@superonline.com adresinden ulaabilirsiniz.

You might also like