You are on page 1of 7

Reklâmlarda tasvir edilen cinsiyet rolleri ve kadınların

algıları: Ukrayna ve Türkiye üzerine bir mukayese analizi

D. Selcen Ö. Aykaç
Sabancı Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi

Ronan de Kervenoael
Sabancı Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi ve
Aston Business School

Özet
Yapılan çalışma, her ikisi de Avrupa Birliği’nin kıyısında bulunan Ukrayna ve Türkiye’de
kadınların reklâmlarda tasvir edilen cinsiyet rollerini algıları incelemektedir. Tarihi geçmişleri
toplumsal ve politik süreçleri farklılıklar içermesine rağmen iki ülkenin mukayesesi
pazarlama ve reklâmcılık faaliyetlerine ışık tutabilecek bazı ortak görüş ve anlayışlar olduğu
tespit edilmiştir. Toplanan 290 anket üzerinde uygulanan ana bileşenler çözümlemesi ile
algıların şekillenmesine temel teşkil eden faktörler tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimler Cinsiyet Rolleri Tasviri, Reklâmcılık, Ukrayna, Türkiye

1
Giriş
Rol tasvirleri reklâmcılık stratejileri ve toplumsal gelişimin genelde odağında olmuştur.
“Çoğu reklâm kampanyası cinsel kimlikler için kalıplaşmış kadın ve erkek portrelerin
kullanmaktadır” . Arzulanan ve betimlenen ‘ideal’ kalıplaşmış erkek genellikle aktif özne
olarak şekillendirilirken, kadın pasif öznedir. . Günümüzde reklâmlarda kullanılan timsaller,
hem kendimiz ve içerisinde yaşadığımız toplumla ilgili kalıplaşmış görüşlerimiz hakkında
ipuçları bulundurarak , sosyo-kültürel kimliğimizle ilgili “biz kimiz ve diğerleri kim?” ve
“birbirimize göre neyiz?” sorularına ışık tutmaktadır. Aynı zamanda, reklâmlar kültürel ve
bireysel kimlik kavramlarını etki altında bırakarak, bireylerin reklâmı yapılan timsalleri
“arzulanan benliğe ulaşmak için denenebilir, edinilebilir, değiştirilebilir sembolik anlamlar
mağazası seçenekleri” gibi görmelerine de yol açmaktadır. . Literatürde geçen beş temel boyut
(a. genel reklâm hassasiyetleri (9), b. kimlik tasvirleri (30), c. firma imajı üzerindeki etkileri
(3), d. satın alma niyeti (4) ve e. kadın bilinci (10)), 56 sorudan oluşan anket uygulamamız ile
araştırılmıştır. Çalışmamız önce reklamlarda tasvirlenen cinsiyet rolleri ve kadın bilinci
konularında, Ukrayna ve Türkiye kapsamında derlenen literatür özetimizle başlamaktadır.
Daha sonra anlatım yönteme yönelerek, incelemede göze çarpan temalar tartışılarak çalışma
sonuçlandırılmaktadır.
Literatür Özeti
Reklamlarda Cinsiyet Rolleri Tasvirleri – Genel Gözden Geçirme
Reklamlarda cinsiyet kalıplaştırması konusu 1960lardan beri süre giden bir tartışmadır .
Sık rastlanan savlar arasında, tasvir edilen kadının erkeğe bağımlı veya itaat eden (genelde
evde, fiziksel güzelliği ile meşgul, seks nesnesi/dekoru, ve ürün kullanıcısı/tanıtıcısı) olması
yer almaktadır. Bu tür kalıplaşmış tasvirler özellikle geçtiğimiz 10 yıl içerisinde artarak
çoğalmıştır . Cinsiyet rolleri tasvirlerini konu alan üç tür araştırma bulunmaktadır: (1) dergi
ve televizyon reklâmları üzerine içerik tahlili , (2) tüketici gruplarında rol tasvirleri üzerine
anket ve deneysel çalışmalar ve (3) ideolojik temalar ile etkileri üzerine eleştirel çalışmalar .
Reklâmlarda tasvir edilen rollerin toplum üyelerinin benliklerini, emellerini ve bu emellere
nasıl ulaşabileceklerini etkileyebildikleri bilinmektedir . “İyi hayat” ile beraber anılan ‘ideal’
vücut bireylerin bu imaja erişebilmek için eğilimlerini körüklemektedir. İnsan vücuduna
montajlanan bu tür anlamlar sebebiyle, literatür (ulaşılabilir olup olmamasından bağımsız
olarak) vücut imajının ile cinsel kimliği temsili konusunda fikir birlikteliğine ulaşmıştır. Öte
yandan, yapmacık vücut imajı yaklaşımı, vücutları doğallıkları ile kabul etmeyerek
biçimlendirilebilir, değiştirilebilir, yeniden yapılandırılabilir bir proje ya da süreç olarak ele
almaktadır . Bu durum, değiştirilebilir ve/veya yeniden yapılandırılabilir vücutların,
erkeksi/kadınsı sembollerin yapılandırılması ve cinsiyet rolleri tasvirleri konularında
kullanımının ne kadar güvenilir olduğu sorusunu doğurmaktadır. Ayrıca, reklâmlarda
kullanılan cinsiyete dayalı klişeler ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir; kullanılan
mankenin yaşından, moda türüne (cazibeli/iddialı), ortama (çalışırken/boş vakitte), psikolojik
duruma dek farklılıklar gözlenmektedir. Örneğin Sandıkçı’nın çalışması, cinsel kimliğin
karmaşık, akışkan ve çok boyutlu ele alındığı bir model önererek toplumun gerçek algılarını
yakalamaya çalışmaktadır. Bireylerin süre giden kendilerini yeniden gözden geçirme
eylemlerinin bu görüşü kuvvetlendirdiği söylenebilir. Patterson ve Elliot’a göre cinsiyet
reklâm dünyasının merkezindeki hanedanlığını korumakta ve reklâmlarda tasvir edilen “güçlü
roller her iki cinsiyete ait rolleri ve kimlikleri tanımlamakta etkin” olmaktadır. Bu bağlamda
reklâmlar cinsel kimlikleri sadece yayınlamayarak, aynı zamanda yapılandırılmasına ve
kuvvetlendirilmesine de yardımcı olmaktadırlar . Ek olarak, reklâmların vakumlu bir ortamda
var olmadıklarından yola çıkan Schroeder , medya, kültürel dünya ve tarihsel kapsam
açısından ele alındığında reklâmların imgeleri “üretme, tüketme, tedavül ve yorumlama”
kabiliyetleri olduğunu tartışmaktadır. Kısaca, “reklâmlar bizleri, bizlerde reklâmları etkileriz”
. Ancak, reklâmlar bizi kontrol etmedikleri gibi, cinsel kimlik oluşumunda tek sorumlu da

2
değillerdir; ulaşılamaz “mükemmel”likte cinsel imgeler yaratmakta ana sorumlular arasında
yer almaktadırlar.
Ukrayna ve Türkiye’de Kadın Bilinci ve Reklâmcılık
1980lerin başından itibaren yayılan küresel Batı rüzgârlarından payını alan Türkiye,
eğitimli ve yüksek gelire sahip kadın nüfusunda büyük bir artış yaşadı. Modernleşme
sürecinde toplum için feminizm yükselen değerler arasında yer aldı. Osmanlı İmparatorluğu
döneminde etkin olan giyim-kuşam ve kamu-özel alan kuralları kadın özgürlüğüne gem
vururken, kamu alanını erkeğin egemenliğine bırakıyordu. Türk feminizminin Batı
ideolojisinden aldığı en önemli akımlardan bir tanesi de kamu alanını erkek ve kadının
paylaşımına açması oldu . Bu bağlamda, Türk feministi genelde laik ve ‘Kemalist ideoloji’nin
diğer yönlerine de yakın bir duruşa sahip oldu. Son dönem ‘pozitif milliyetçilik’ akımında ise
feminizm ve tüketim birbiri ile bütünleşik biçimde ele alınmıştır . Bir başka görüş ise ‘İslami
görüşe sahip kadınlar’ arasından yükselerek kadının statüsü ve rolüne dair daha uç savlar öne
sürmektedir. Bu bağlamda ayrımcılık, eşitlikler, toplu veya bireysel uygun davranışlar
açısından farklılıklar oluşmakta, oluşan resim ülkedeki politik tabloyu yansıtmaktadır. Yeni
roller ve sorumluluklar alan kadınlara rağmen, genelde izlenen parlamentodaki kadın temsili,
anlaşmalı evlilikler, yerel şiddet, çok eşlilik, kürtaj hakları, düşük maaşlar açısından feminizm
hareketinin misyonunu tamamladığını söylemek güçtür. Sözü edilen değişim sürecine rağmen,
geleneksel değerler özellikle kırsal kesimde hâkimiyetini sürdürmektedir.
Reklâmlar Türkiye’de yaşamın her zaman bir parçası olmuşlardır. Çeşitli medya türleri
bulunmakta ve devlet tarafından (RTÜK, RK) kullanımları kontrol edilmektedir. Türkiye’den
izlenebilen uydu kanallarındaki çeşitlilik net kültürel klişeler konusunda dengeleyici bir
mecra oluşturmaktadır. Avrupa’da ikamet eden Türk halkı da, bu yabancı kanallardaki
reklâmların tasvirleri konusunda bilgi sağlamaktadır. Geleneksel olarak reklâmların
modernleşmeyi ve küresel markaları espirili bir milli gurur ile desteklediği söylenebilir. Diğer
ülkelerdeki jenerik markaların tersine Türkiye genelde güçlü yerel markalar oluşturmayı
tercih etmiştir.
Ukrayna, Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nden ayrılmıştır. Sovyet anayasası uyarınca
herkes için eşit fırsatlar ve eşitlikler söz konusu olduğundan, kadınların toplumun birçok
alanında erkekler ile eşit değerlendirilmiştir. Bu sebeple feminizm hareketi kurumsallaşmıştır.
1930’lardan beri Sovyet kadını klasik ev işlerine ek olarak ev dışında da sorumluklar almış,
çalışmıştır. . Sovyetler Birliği’nin dağılması ile kadınlar genelde hanenin ana kazancını sağlar
konuma gelmişlerdir. . Günümüzde maaş seviyeleri, atama/yükseltmeler ve hatta işe almalar
incelendiğinde, Sovyetler Birliği dönemine nazaran net bir cinsel ayrımcılığa maruz kaldıkları
gözlemlenmektedir. Yasama organındaki kadın temsili bile %35’lerden %9,8’e düşmüştür .
Geçmişte bir kadının gelirinin benzer bir pozisyondaki erkeğin gelirine oranı %70 seviyesinde
iken, bu oran günümüzde %40’a kadar inmiştir . Feminist hareket toplumun geneli tarafından
bilinmemekte ve derin bir örgütlenme ihtiyacı duymaktadır. Sovyet rejimine rağmen
reklâmcılık Ukrayna için yeni bir kavram değildir. Geçmişte yabancılara ve COMECON
alıcılarına yapılan reklâmlar bulunmaktadır . Ancak, pazarlama karması kararlarının devlet
tarafından ele alınması ve bire propaganda malzemesine dönüşmesi , içeriğin bireye yönelik
olmaktan çok bilgilendirmeye yönelik olmasına yol açmıştır. Bu açıdan reklâmlar, talebi
yeniden yönlendirmek sureti ile sosyal refah ve ekonomiye katkıda bulunma maksadıyla
kullanılmışlardır . Yabancı ürünlerin reklâmı tamamen yasaklanmış, ihrac potansiyeli olan
ürünler ise Sovyetler Birliği’nin başarısını vurgulamak için kullanılmışlardır . 1991
sonrasında yapılan araştırmalara göre, ürün kıtlığı, yayın organları arasında fark görmeme ve
reklâmlara sessiz tepki gösterme tüketicileri etkileyen ana unsurlar arasında yer almaktadır .
Yöntem

3
Veriler, hem Ukrayna’da hem de Türkiye’de gerçekleştirilen yüz yüze anket uygulamaları
ile toplanmıştır. Reklâmlara ve tasvir edilen kadın rollerine karşı tutumlar hakkında bilgi
edinmek için literatüre dayanan sorular tasarlanmıştır. Cevap alınanlar anketin genel amacı
hakkında bilgilendirilmiştir. Kapalı-uçlu ve Likert-tipi sorularımızda kullanılan aralık 5
noktadan oluşup, 5-Kesinlikle Katılmıyorum ve 1-Kesinlikle Katılıyorum arasında
değişmektedir. Doldurulan 290 anket analizlerimize temel teşkil etmektedir. Örneklemimiz
Ukrayna’nın Dnepropetrovsk kenti ile Türkiye’nin İstanbul kentinde yaşayan 18 yaşından
büyük kadınları temsil etmektedir. Detaylı demografik veriler Tablo 1’de yer almaktadır. Ana
bileşenler çözümlemesi ile tasvirlenen rollere dair algıların nasıl şekillendiği incelenmiştir.
(Tablo 2).
Bulgular ve Sonuç
Anket uygulamamızda kullanılan sorular beş ana temaya odaklanmıştır: a. genel reklâm
hassasiyetleri (9), b. kimlik tasvirleri (30), c. firma imajı üzerindeki etkileri (3), d. satın alma
niyeti (4) ve e. kadın bilinci (10). Genel analizimiz, cinsel kalıpların reklâm tasvirlerinde
kullanımının her iki ülke tüketicilerinin dikkatlerini çektiği ve giderek daha uygunsuz
bulduklarını göstermektedir. Anketimize katılanların çoğunluğu, cinsel içerikli rollerin
tasvirlendiği reklâmların kadın kimliği ve toplumsal açıdan olumsuz etkileri olduğunu
belirtmişken, bu durumun satın alma niyetleri ve/veya firma imajı üzerindeki etkilerine pek
azı değinmiştir.
Mutlak ortalama değerlerin mukayesesi ile elde edilen özet çıkarımlarımıza göre, (1)
Reklâmlarda kadınları seks objesi olarak kullanılması kısıtlanmalı (TR katılıyorum, UKR
fikrim yok); (2) Sadece kadın çocuk yapılacağına veya kaç çocuk yapılacağına karar vermeli
(TR katılmıyorum, UKR katılıyorum); (3) Reklâmlar kadın vücudunu sıklıkla kullanır (TR
katılıyorum, UKR fikrim yok); (4) Dikkat çekmek için kadın seksiliğini ön plana çıkaran
reklâmlar beni rahatsız etmez. (TR fikrim yok, UKR katılıyorum) ; (5) Genelde reklâmlardaki
kadınlar bana iyi birer örnek oluyorlar (TR katılmıyorum, UKR fikrim yok); (6)
Reklâmlardaki kadın imajını toplumumuz için rahatsız edici buluyorum (TR fikrim yok, UKR
katılmıyorum); ve (7) Reklâmlarda kadın seksiliğinin kullanılması uygun değil (TR
katılıyorum, UKR katılmıyorum) değişkenlerinin iki ülkenin tüketicilerinin algıları
karşılaştırıldığında temel zıtlıklar gözlemlenmiştir. Ki kare testi ile çapraz sekme analizlerine
göre, Türkiye’deki reklâmcılar kadın tüketicilerin Pazar içindeki öneminin farkında
olmalarına rağmen kadınları reklâmlarına dikkat çekmek için kullanmaya devam
etmektedirler. Ayrıca, klasik geleneksel rollerin ve algılarla oluşturulmuş algıların 80lerin
seksüel imgesi yerine günümüzün gerçek tüketicilerini ihmal etmeyen bir yapı ile
güncellenmesi gereği tespit edilmişdir. Özellikle Ukrayna’da, Sovyetler Birliği sonrasındaki
sosyal norm ve beklentilerin reklâmlara yansımadığı görüşü ağırlık kazanmıştır. Katılımcılar
kabul edilebilirin tanımlanması ile herhangi bir şeyi kısıtlamak ve/veya yasaklamak
arasındaki sınıra odaklanmışlardır. Buna ek olarak, feminizmin cinsiyet ayrımcılığından farklı
olarak algılandığını söylemek güçtür. İncelememizin ikinci aşamasında kullandığımız ana
bileşenler çözümlemesi ile cinsiyet rolleri tasvirleri hakkında ana ögeler araştırılmıştır. Tespit
edilen faktörler ve değişken yükleri Tablo 2’de yer almaktadır. Tespit edilen 7 bileşen ile
Türkiye verilerinin %55,9’u ile Ukrayna verilerinin %55,3’üne ait değişkenlik
açıklanabilinmiştir. Ana bileşenlerin iki ülke için benzerlik gösterdiği durumlar gri ile
işaretlenmiştir (Tablo 2). Günümüz feminizm temsilinin reklâmlardaki yansımları ile ideal ve
fiili benlikler arasında gerçeklik farkı, en önemli iki bileşendir. Dinamik güzellik ve çekicik
ile muhafazakârlık her iki ülkede eş seviyeli bileşenler olarak tespit edilmiştir. Erkek rolleri
ayrımı ile kadın rolleri ayırımı ise iki ülkede de tespit edilmiş ancak konuyu açıklamaya dair
etkileri farklılık göstermektedir. Son bileşenler ise, Ukrayna tüketicilerinde gözlemlenen fiili
benlik ile Türk tüketicilerinde gözlemlenen toplumsal uzlaşmazlık olmuşlardır. Farklı tarihsel

4
süreçlere ve gelecek beklentilerine sahip olmalarının ülkeler arasındaki bu farklılıkları
açıkladığı düşünülmektedir.
İki ülkenin 50 yıllık geçmişlerinde yer alan ciddi farklılıklar ve kadının toplumdaki rolü
düşünüldüğünde, bulgularımız arasında yer alabileceğini düşündüğümüz radikal farklılıklara
rastlanmamıştır. Rastlanan farklılıklar – kadını nesnelleştirme ve kısıtlama, kadın vücudu ile
seksüel dikkat çekme – olmasına rağmen, reklâmlarda tasvir edilen cinsiyet rolleri ve
kadınların algıları konusunda istikrarlı bir benzerlik bulunmaktadır. Cinsiyet klişeleri olumsuz
algılanmakta, öte yandan bir dereceye kadar ifade özgürlüğü, toplumsal çeşitlilik,
sansürsüzlük ve modernlik ile de ilişiklendirilmektedir. Bu durum cinsiyet ayrımcılığının
giderek kurumsallaştırılması ve feminizm hareketinin parçalara bölümlenmesi ile de
yorumlanabilir.
While gender stereotype are overall negatively perceived, they seem to also be a sign of
free expression, diversity within the society, non-censure and modernity to a certain extend.
This could also be interpreted as sexism being increasingly institutionalized, hence the
fragmentation of feminist movements in both countries. Respondents also seem to
demonstrate the gradually more plural, global and multicultural aspects of societies in both
countries. From a European integration point of view it could be argued that women in both
these countries are less stigmatized than in the press of many European countries where
diversity (sexuality, clothing, modernity) has become a major political issues polarizing and
dividing society not on women issue per se but on immigration grounds mainly. It also seem
that in term of equality regarding more grounded advertising variables such as age, body
shape, fashion, serious occupation and unattainable ideal self models are used in both
countries as is often the case in most of Europe with the usual consequences such as anorexia
on one hand and the wide spread use of plastic surgery on the other hand. Taken as a whole,
role portrayal understanding in both countries seem very similar, bearing in mind that most of
the underlying reasons in reaching this position are profoundly different.
Future research, we argue, should place a greater emphasis in trying to understand the
communication process especially the coding and decoding of advertisement related
specifically to gender role portrayal. Further analysis of this dataset plan to establish a clearer
link between perceptions, company image and purchase intention as well as comparing further
among and within groups structure.

5
Tablo 1 - Detaylı Demografik Veriler
Yaş Aralığı (%) Eğitim Seviyesi (%) İş Durumu (%) Aylık Gelir (%) Medeni Hal (%)
Türkiye1

18-25: 47,4 İlköğretim: 5,3 Tam zamanlı: 18,7 $350 < : 17,5 Bekâr: 63,2
25-35: 28,3 Lise: 32,5 Yarı zamanlı: 64,5 $400-$700: 38,1 Evli: 27,6
36-45: 11,2 Üniversite: 62,3 Emekli: 9,3 $750-$1,350: 23,7 Boşanmış: 6,6
46-55: 8,6 İş arayan: 7,5 > $1,400: 20,6 Dul: 1,3
56-65: 2 Beraber yaşayan: 1,3
66 +: 2,5 (23 Kasım 2006 itibarı ile: $1≈1.46YTL)
Ukrayna2

18-25: 38,2 İlköğretim: 9,8 Tam zamanlı: 57,5 $50 < : 7,7 Bekâr: 48,5
25-35: 28,2 Lise: 4,5 Yarı zamanlı: 20,9 $60-$100: 29,8 Evli: 35,8
36-45: 16 Yüksek Okul: 19 Emekli: 5 $110-$200: 43,3 Boşanmış: 8,2
46-55: 12,2 Enstitü: 28 İş arayan: 16,7 > $210: 19,2 Dul: 3,7
56-65: 3,8 Üniversite: 38,6 Beraber yaşayan: 3,7
66 +: 1,5
1 2
N yaş=152; eğitim=151; iş durumu =107; gelir=97; medeni hal=152 / N yaş=131; eğitim=132; iş durumu=120; gelir= 104; medeni hal=134

Tablo 2 Ana Bileşenler Çözümlemesi (ABÇ) – Türkiye ve Ukrayna’da cinsiyet rolleri tasvirlerinin mukayesesi
TÜRKİYE UKRAYNA
Variables Bileşen Değişkenler Bileşen Yükü2
A.Ç. A.Ç.
Yükü1

(explaining 13.631% of vatiation)1.Feminism


(explaining 11.088% of vatiation)1.Feminism

I find images of woman in advertising to be too 0.805 I find using women in advertising offensive 0.795
offensive for our society The use of female sexuality in most of advertising 0.722
I find using women in advertising offensive 0.693 is unsuitable
Advertising usually humiliates women intelligence 0.629 Advertising that shows women as sexual object 0.701
I would prefer to see women in advertising dressed 0.618 should be restricted
with everyday fashion rather than too glamorously I find images of woman in advertising to be too 0.682
Advertising that shows women as sexual object offensive for our society
should be restricted 0.606 I would prefer to see women in advertising dressed 0.669
The use of female sexuality in most of advertising with everyday fashion rather than too glamorously
is unsuitable 0.530 I find that women image in advertising has a 0.626
I find that women image in advertising has a negative effect on my own perception by other
negative effect on my own perception by other 0.503 Advertising uses female bodies excessively 0.531
I don’t mind when advertising uses female 0.519
sexuality to attract attention
I prefer to watch advertisement that uses women to 0.662 Advertising that shows women as sexual objects 0.707
attract attention encourages other women to feel freer in their
Advertising shows/uses realistic women 0.584 sexuality
2.Ideal Self
2.Ideal Self

Usually woman in advertising are a good example 0.576 I associate sexual images of woman in advertising 0.699
for me to follow with freedom
Advertising accurately shows women in most of 0.560 I prefer to watch advertisement that uses women 0.652
their daily environment to attract attention
Usually I can easily associate myself with women 0.550
in advertising
Segregation3.Reverse

In advertisements women are only accessory to 0.668 Advertising shows men realistically 0.800
what is advertised Advertising shows accurately men in their daily 0.785
3.Segregation

In most advertisements women are dependent on 0.668 activities


men Advertising accurately shows women in most of 0.665
In most advertisements women do not do important 0.667 their daily environment
things

Advertising should use more ‘common’ everyday 0.768 Advertising only employ young and beautiful 0.722
women women
4.Beauty Appeal
4.Beauty Appeal

Advertising only employ young and beautiful 0.716 Advertising usually shows women as objects of 0.565
women desires
Advertising uses female bodies excessively 0.550 Advertising usually shows men as the ideal 0.534
Advertising usually shows women as objects of 0.511 companion to be with
desires Usually woman in advertising are a good example 0.516
for me to follow
7.Conservatism Segregation6.Reverse Conflict5.Society

I associate sexual images of woman in advertising 0.757 In most advertisements women do not do 0.652
5.Segregation

with freedom important things


Advertising that shows women as sexual objects 0.752 In advertisements women are only accessory to what is 0.453
encourages other women to feel freer in their advertised
In most advertisements women are dependent on men 0.449
sexuality

Advertising shows men realistically 0.828 Advertising should use more ‘common’ everyday 0.746
Advertising shows accurately men in their daily 0.818 women
6.Actual self

activities Advertising should show older women more often 0.717


Using older women in advertising is offensive 0.629
7.Conservatism

I don’t mind that advertising shows women as 0.636 Advertising usually humiliates women intelligence 0.711
being dependent on men I don’t mind that advertising shows women as 0.632
I don’t mind when advertising uses female sexuality 0.609 being dependent on men
to attract attention

6
All loadings are presented as absolute values, with |0.500| as cut-off, except for 5th factor on Ukraine data, where |0.400| is also used. Employed rotation method is Varimax Kaiser Normalization.
1
A Rotation converged in 13 iterations. / 2A Rotation converged in 10 iterations.

Kaynakça

You might also like