You are on page 1of 6

YOL

Hayat yolunda yol alırken birçok karar verir insan.


Doğru olduğuna inanır onların çoğu zaman, umar en
azından. Kimi zaman bunların yanlış, çok yanlış
olduğunu fark eder, bazen hemen, bazense çok geç
olduktan sonra. Ama bu yol, yanlış da olsa senin
seçtiğin yoldur. Hata yapa yapa, yanlış yola gire çıka
gidersin, sonuçta vardığın yer kadar, geçtiğin yollar da
önemlidir, oraya nasıl gittiğin.
Ama kimi zaman olur ki, seçtiğin yoldan
saparsın, saptırılırsın en kötüsü. Birçok sebebi
olabilir bunun, hesap edilmemiş olaylar, senin
dışında gelişen şeyler, üzerinde kontrolün
olmayanlar (ki en kötüsü budur, hayatının,
seçimlerinin üzerinde kontrolün olmaması!).
Kendini oradan oraya savrulan kuru bir
yaprak gibi hissedersin, ya da bir poşet, içine
neyin konduğu umursanmayan. Ya da en beteri,
kendini kullanılmış hissedersin, hayatını
başkalarının (başka bir şeyin?) kontrol
ettiğini, senin onların elinde bir alet
olduğunu…
Peki ya bunun ne sebebi olabilir? Ne senin
yolunu bu kadar saptırabilir? Bunların ne
olduğunu oturup düşünsen de bulamazsın.
Ama işte ben sana cevabı vereceğim. Hoşuna
gitmeyecek belki, inkar edeceksin önce, inatla
karşı koyacaksın, ama bir yandan da bileceksin
doğru olduğunu bunun, bu daha da koyacak
sana.
Merak ediyorsun değil mi? Bu cevabı asla
unutma. İşte aradığın, bulamadığın, bulmak
istemediğin aslında, ama aklının, zihninin,
kalbinin bir köşesinde bu cevabın varlığını
bildiğin, sadece bulmaktan korktuğun cevap.
Nedir seni oradan oraya sürükleyenlerin
elinde alet yapan, yolundan saptıran, kendi
seçmediğin yollarda arkandan ittiren?
KAÇAK
IŞINLAR!
Kaçak ışınlar sebebiyle aletsel
sapmalar.

Kaçak ışınlar sebebiyle aletsel


sapmalar, aletsel… sapmalar!...
kaçak ışınlar sebebiyle!!
sapmalar… aletsel…!

You might also like