You are on page 1of 76

T.

C ONDOKUZ MAYIS N VERS TES FEN B L MLER ENST TS

SAMSUN EVRES NDE YET EN BAZI YE L B TK LERDEK A IR METALLER N TAY N

AYTL GNE TANAK

YKSEK L SANS TEZ K MYA ANAB L M DALI

DANI MAN Do. Dr. . Fatma AYGN SAMSUN 2006

ii

T.C. ONDOKUZ MAYIS N VERS TES FEN B L MLER ENST TS

Bu al ma jrimiz taraf ndan ....../....../............ tarihinde yap lan s nav ile Fizik Anabilim dal nda YKSEK L SANS tezi olarak kabul edilmi tir.

Ba kan

:Prof. Dr. A. Nur ONAR

ye

:Do. Dr. . Fatma AYGN

ye

: Yrd. Do. Dr. Yasemin ZDENER

ONAY

Yukar daki bilgilerin ad geen retim yelerine ait oldu unu onaylar m.

......./......./...........

Fen Bilimleri Enstits Mdr

Prof. Dr. A. Nur ONAR

iii

SAMSUN EVRES NDE YET EN BAZI YE L B TK LERDEK A IR METALLER N TAY N ZET Bu al mada a r metal kirlili ine neden olarak d nlen etkenlerin minimum seviyede bulundu u k rsal ve maksimum seviyede bulundu u yo un trafik ve endstriyel etkinliklerin oldu u yerle im blgelerindeki baz sebzelerde (marul, maydanoz, kara lahana ve k ran) bulunan a r metal miktarlar n n tayin edilmesi amalanm t r. ncelenen sebzeler y kan p kurutulup kk paralar haline getirildikten sonra, HNO3, HClO4 eklenerek ya uygulanm ve a r metal miktarlar belirlenmi tir. yakma yntemi

Analizler sonucunda bitkilerde bulunan Cu, Mn, Ni, Zn ve deri imleri her bir ye il bitkiden er numune al narak AAAS ile Pb ise Voltametri ile saptanm t r. Buna gre k rsal blgeden al nan maruldaki Cu, Mn, Ni, Zn deri imleri s ras yla 11,171,62; 10,173,55;, 10,172,85; 200,3718,59; 6,130,66 mg/kg, endstriyel blgeden al nan maruldaki Cu, Mn, Ni, Zn ve Pb deri imleri s ras yla 17,323,2; 25,434,47; 23,823,43; 356,22101,13; 17,571.82 mg/kg olarak bulunmu tur. K rsal blgeden al nan maydanozda ayn metallerin deri imleri s ras yla 7,811,42; 7,273,15; 1,57 0,31,

83,6123,58; 6,690,34 mg/kg , endstriyel blgeden al nan maydanozdaki metal deri imleri ise 15,723,93; 15,716,54; 7,571,66; 252,61101,44; 13,392,33 mg/kg olarak bulunmu tur. K rsal blgeden al nan yaprak lahanadaki Cu, Mn, Ni, Zn ve Pb deri imleri s ras yla 4,171,4; 8,851,55; 2,370,56; 83,6324,53, 3,450,83 mg/kg, endstriyel blgeden al nan yaprak lahanadaki Cu, Mn, Ni, Zn ve Pb deri imleri s ras yla 10,110,3; 15,232,32; 5,651,45; 293,2514,75; 5,460,75 mg/kg olarak bulunmu tur. K rsal blgeden al nan k randaki Cu, Mn, Ni, Zn ve Pb deri imleri s ras yla 12,274,4; 9,012,16; 1,770,89; 92,6111,81; 0,370,029 mg/kg , endstriyel blgeden al nan k randaki Cu, Mn, Ni, Zn ve Pb deri imleri s ras yla 20,131,66; 22,019,53; 8,471,68; 168,0256,6; 2,951,15 mg/kg olarak belirlenmi tir. Yntemin do rulu unu belirlemek amac yla al mada kullan lan ya yakma yntemi sertifika edilmi referans oryantal ttn yapra numunesine uygulanm t r. (CTA-OTL-1)

iv

al mada sonu olarak, endstriyel blgelerin evreye a r metal sald klar ancak al lan bitkilerdeki a r metal miktarlar n n literatr ve resmi bulunmu tur.

de erleri genellikle a mad

Anahtar kelimeler: Samsun, a r metaller, ye il sebzeler, AAAS

DETERMINATION of HEAVY METALS in SOME GREEN VEGETABLES NEAR SAMSUN

ABSTRACT In this research, heavy metal contents of some vegetables (lettuce, parsley, kale and k ran) in rural areas which have the minimum effects to heavy metal pollution and intensive traffic and areas of industrial activities which have maximum effects to heavy metal pollution were determined. Following the washing, drying and cutting the vegetables, HNO3 and HClO4 were added and using dry ash method, heavy metal concentrations were determined. The concentrations of the heavy metals such as Cu, Mn, Ni, Zn were determined by FAAS, but Pb was determined by polarography. In the resulting analysis, the concentration of Cu, Mn, Ni, Zn and Pb in lettuce from rural area were found 11,171,62; 10,173,55; 10,172,85; 200,3718,59; 6,130,66 mg/kg, and 17,323,2; 25,434,47; 23,823,43; 356,22101,13; 17,571.82 mg/kg from industrial area respectively. The same metals in parsley from rural area were found 7,811,42; 7,273,15; 1,570,31; 83,6123,58; 6,690,34 mg/kg, and 15,723,93; 15,716,54; 7,571,66; 252,61101,44; 13,392,33 mg/kg from industrial area respectively. The concentration of Cu, Mn, Ni, Zn and Pb in Kale from rural area were found 4,171,4; 8,851,55; 2,370,56; 83,6324,53; 3,450,83 mg/kg and 10,110,3; 15,232,32; 5,651,45;

293,2514,75; 5,460,75 mg/kg from industrialized area respectively. The results for Cu, Mn, Ni, Zn and Pb in k ran were found 12,274,4; 9,012,16; 1,770,89; 92,6111,81; 0,370,029 mg/kg from rural area, and 20,131,66; 22,019,53; 8,471,68; 168,02 56,6; 2,951,15 mg/kg from industrialized area respectively. The accuracy of the method was tested with certified reference oriental tobacco leaves (CTA-OTL-1). We conclude that however the industrial areas emit some heavy metals to the environment, but the heavy metal content of the studied vegetables were not exceeded the literature and official values. Key Words: Samsun, heavy metals, green vegetables, FAAS

vi

TE EKKR Yksek lisans e itimim boyunca, yard m n , zaman n ve ho grsn hibir zaman benden esirgemeyen ve bana her zaman destek olan, bilgi ve tecrbelerini benimle payla an dan man m Say n Do. Dr. . Fatma AYGN e sonsuz te ekkrlerimi sunar m. Polarografik al malar s ras nda yard mlar n grd m Say n Prof.Dr. Necati MENEK e ve doktora rencisi Serpil BA ARAN a te ekkr ederim. al malar m sresince bana ok byk deste i olan Say n Ar . Gr. Ba ak CANER e te ekkrlerimi bir bor bilirim. En zor gnlerimde bile fedakarl ktan ka nmadan her zaman bana destek olan e im Say n Ar . Gr. Hasan TANAK a ve beni bu gnlere getirebilmek iin yo un aba sarf eden anne ve babama te ekkr ederim. al malar m s ras nda yard mlar n benden esirgemeyen Kimya

Blm'nn tm retim yelerine, ara t rma grevlilerine, teknisyenlerine ve Ondokuz May s niversitesi Ara t rma Fonu'na te ekkr ederim.

vii

NDEK LER

1.G R

...

Sayfa ................. 1

2. GENEL B LG LER ................................................................................. 5 2.1. inko .............. 5 2.1.1. inkonun evresel etkileri ve kullan m 2.1.2. inkonun insan sa l 2.2. Bak r 2.2.1. Bak r n evresel etkileri ve kullan m 2.2.2. Bak r n insan sa l 2.3. Mangan na etkileri .. .. . na etkileri .. . 5 6 10 12 13 . 16 16 16 . 18 ... . .. .. ... . 18 19 .. 22 22 23 . 25 ... 28 .. .. .. 30 .. 32 35 . 37 37 . 37 38 . 39 . 39 40

2.3.1. Mangan n evresel etkileri ve kullan m 2.3.2. Mangan n insan sa l 2.4. Nikel 2.4.1. Nikelin evresel etkileri ve kullan m 2.4.2. Nikelin insan sa l 2.5. Kur un 2.5.1. Kur unun evresel etkileri ve kullan m 2.5.2. Kur unun insan sa l 2.6. Yaprak Lahana 2.7. Maydanoz 2.8. Marul 2.9. K ran 2.10. Atomik Absorpsiyon Spektrokopisi Hakk nda Genel Bilgiler 2.11. Voltametri Hakk nda Genel Bilgi 2.11.1. Voltametrik Yntemler 2.11.1.a. Hidrodinamik Voltametri 2.11.1.b. Polarografi 2.11.2. Modifiye Edilmi Voltametrik Yntemler 2.11.2.a. Ak m rnekleme Polarografisi 2.11.2.b. Normal Puls Polarografisi na etkileri na etkileri na etkileri

viii

2.11.2.c. Diferansiyel Puls Polarografisi 2.11.2.d. H zl Do rusal Tarama 2.11.2.e. Dn ml Voltametri 2.11.2.f. Sinzoidal Alternatif Ak m Polarografisi 2.11.2.g. Kare-Dalga Voltametrisi 2.11.2.h. S y rma Voltametrisi 2.12. G dalarda A r Metal Tayin Yntemleri 2.12.1. Kuru Yakma Yntemi 2.12.2. Ya Yakma Yntemi .. . . . 40 41 41 41 41 . 42 42 43

3. MATERYAL VE YNTEM 3.1. Kullan lan kimyasal maddeler 3.2. Kullan lan cihazlar 3.3. Metal standartlar n n haz rlanmas 3.4. Yntem

.. 44 . 44 . 44 . 44 .. 45

4. BULGULAR ve TARTI MA 5. SONU VE NER LER 6. KAYNAKLAR 7. ZGEM

.. 50 58 ... 61 ... 63 ..

ix

EK LLER L STES Sayfa ekil 1. TGSA n uzaktan grn 1 2

ekil 2. KB nin uzaktan grn ekil 3. Atmosferik emisyonlar ile baz iz elementlerin topraklara bula mas ekil 4. 65 kg bir insan iin ngrlen do al kaynaklardan/besinlerden al nmas gereken inkonun da l m ekil 5. inko eksikli i ve fazlal ekil 6. Bak r eksikli i ve fazlal ekil 7. Yaprak lahana bitkisi ekil 8. Maydanoz bitkisi ekil 9. Marul bitkisi ekil 10. K ran bitkisi ekil 11. Atomik absorpsiyon spektrometresi ekil 12. Oyuk katot lambas ekil 13. 1M HCl(B)ve 1M HCl ierisinde 5*10 4 M Cd 2 (A) iin polarogramlar ekil 14. Samsun ili ve ilelerini gsterir harita ekil 15. Standart ekleme ile maruldaki bak r kalibrasyon grafi i .. .. .

.. 3

. 7

na maruz kalan populasyon yzdesi... 9 na maruz kalan populasyon yzdesi . 15 26 29 31 33 . 36 . 36

39 45

... 46

ekil 16. Standart ekleme ile maruldaki mangan kalibrasyon grafi i .. ... 47

ekil 17. Standart ekleme ile maruldaki nikel kalibrasyon grafi i .. ... 47

ekil 18. Standart ekleme ile yaprak lahanadaki inko kalibrasyon grafi i .. ... 48

ekil 19. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan marulda metal deri imleri .. 52

ekil 20. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan maydanozda metal deri imleri .. 52

ekil 21. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan yaprak lahanada metal deri imleri .. . 53

ekil 22. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan k randa metal deri imleri .. 53

xi

TABLOLAR L STES Sayfa Tablo 1. inko iin gnlk referans de erler (mg/gn) Tablo 2. Bir porsiyon taze, pi irilmi yaprak lahanan n besin ieri i Tablo 3. Yaprak Lahanan n mineral ieri i Tablo 4. Bir porsiyon maydanozdaki besin ieri i Tablo 5. Bir porsiyon maruldaki besin ieri i Tablo 6. K ran n kimyasal ieri i Tablo 7. Cu, Mn, Ni, Pb, Zn metalleri iin gzlenebilme ve tayin s n r . .. 10 26 28 29 . 32 . 34 . 49

Tablo 8. Tekkeky A a inik (k rsal blge) sebzelerindeki metal deri imleri (mg/kg) (n=3) Tablo 9. Tekkeky merkez (endstriyel blge) sebzelerindeki metal deri imleri (mg/kg) (n=3) Tablo 10. Voltametre ile belirlenen Pb deri imleri (n=3) Tablo 11. Sertifika edilmi standart oryantal ttn yapra nda metal tayini Tablo 12. G dalarla insan vcuduna al nan gnlk ortalama eser element miktar (g/ki i) Tablo 13. Baz Metallerin S n r Standart Seviyeleri Tablo 14. A r metallerin risk seviyeleri (mg/kg/gn) Tablo 15. Dnya Sa l k rgt (WHO) taraf ndan belirlenen metal deri imleri 56 . . 55 55 55 . 54 .. 51 51 51

1. G R

Samsun yksek turizm potansiyeli, yerle imi, retim alanlar ekonomisi ile Karadeniz Blgesinin en geli mi ehri durumundad r.

ve

ehir her

geen gn endstriyel a dan geli me gstermektedir ve kamuya ait 4 adet Sanayi Tesisi bulunmaktad r. Bunlar Samsun Karadeniz Bak r letmeleri (KB ),

Gbre Sanayi A. (TGSA ), Sigara fabrikas ve ar amba eker fabrikas d r. Ayr ca il merkezinde 5, ilelerde 11 adet olmak zere toplam 16 kk sanayi sitesi bulunmaktad r. l genelindeki sanayi sitelerinde toplam i yeri say s 5279 dur. Bu byk sanayi kurulu lar ndan en byk iki tanesi, TGSA ve KB Tekkeky ilesinde, Samsun-Ordu karayolu zerinde il merkezine 14 km uzakl kta yer almaktad r. Bu iki endstriyel i letmenin d ekil 2 de verilmektedir [1]. grn leri ekil 1 ve

ekil 1. TGSA

n uzaktan grn

ekil 2. KB nin uzaktan grn

Endstriyel

letmeler; gaz, parac k emisyonu, at k sular ve kat at klar

retmektedir. Bunlar hava, su ve toprak sistemlerinde birikmektedirler. Endstriyel i letmelerin e itli ekillerde rettikleri at k rnler ierisinde, nemli dzeylerde a r metaller ve iz elementler bulunmaktad r. Endstriyel

i letmelerin baca emisyonlar ndan ba l ca; kkrt dioksit, azot dioksit, hidrojen florr, klorr, etilen, ozon gibi gazlar n yan s ra, a r metaller gibi kirleticiler yay lmaktad r [1]. Endstriyel gsterilmektedir [1]. letmelerden evreye yay lan a r metal kirlili i ekil 3. de

ekil 3. Atmosferik emisyonlar ile baz iz elementlerin topraklara bula mas

zktlesi 4 ten byk ve atom a rl

63,546 dan 200,590 a kadar olan

metallere a r metal denmektedir. Bu metaller hava, su ve toprak yoluyla bitki, sebze ve meyvelere i lenme esnas nda ula p kirlili e sebep olabilir [2]. A r metaller, mineral maddelerin do al kaynaklar ndan kar lma, i lenip da t lma a amas nda ve birok etkenle (hava, su ve zellikle de al nan besinlerle) birlikte canl bnyesine girdi inde ona zarar veren metallerdir. Bu metallerden baz lar , kobalt, bak r, mangan, inko gibi, sa l k iin gerekli [3], fakat kadmiyum, nikel, kur un, arsenik gibi metaller ise kanserojen etkiye sahiptir [4]. inko, bak r, nikel ve mangan gibi a r metallerin fazlal bitkilerde demir esikli i olu turabilir ya da bu eksikli i tetikleyebilir [5]. A r metaller geni oranda yerkabu una ve okyanuslara yay lm btn bitki ve hayvan organizmalar nda bulunur. Dolay s yla olup da

yiyeceklerimizdeki varl

ka n lmaz hale gelmi tir.

Yer kabu undaki bollu u binde birden daha az olan metallere eser (iz) elementler denir (Yer kabu u yeryznden 30 km kadar derine inen bir tabakad r). Yer kabu unda en ok bulunan element oksijendir ve deri imi en az bulunan alt n n deri iminin 100 milyon kat d r. Eser elementlerin baz lar , bak r, nikel, krom, demir vb. d k deri imlerde btn ya am trleri iin gereklidir. Fakat gerekli oldu u belirtilen bu metallerin yksek deri imleri ile kur un, kadmiyum, c va gibi a r metallerin d k deri imleri bile toksik zellik gsterir ve metabolik anormalliklere sebep olur.

Bu al mada a r metal kirlili ine sebep olarak d nlen etkenlerin minimum seviyede bulundu u k rsal kesimlerdeki ve maksimum seviyede bulundu u trafik ve endstriyel etkinliklerin yo un oldu u blgelerdeki marul ve maydanoz gibi genel bitkilerin yan s ra Karadeniz blgesine has olan kara lahana ve k ran bitkilerinde bulunan a r metal miktarlar n alevli atomik absorpsiyon spektrometresi (AAAS) ile belirleme amaland .

2. GENEL B LG LER

2.1. inko

Kompleks cevherlerden yap lan bak r bazl ala mlar n retiminde ortaya kmas na ra men, metalik inkonun retimi hakk nda kesin bir bilgi mevcut de ildir. M.. 1000 y llar nda inlilerin ve 14. yy da Hindistanl lar n metalik inko rettikleri ileri srlmektedir. Avrupa da Lhyenns ilk kez Goslar da metali bulmu tur (1617) ve muhtemelen ismini de vermi tir. lk inko retimi destilasyonla yap lm ve

i letme 1743 de Bristol de a lm t r. Miktar olarak en ok retilen 3. renkli metal olan inkonun yeryzndeki ortalama deri imi 70 ppm dir. Toplam rezerv 180x106 ton olarak tahmin edilmektedir [6].

2.1.1. inkonun kullan m ve evresel etkileri

inko

demir

konstrksiyon

malzemelerininkine

k yasla

daha iyi

elektronegatif oldu undan inko kaplamalar elik yap lar iin ok

korozyondan korunma sa larlar ve bu zellik en nemli kullan m alan n olu turur. Di er taraftan d k ergime s cakl bile enlerin bas nl na sahip oldu undan kompleks

kal p dkmnde ve pirinte ala m elementi olarak

kullan lmaktad r. inko beyaz veya in beyaz olarak bilinen inko oksit (ZnO), boya pigmenti olarak kullan l r [6]. inko metali ve birok bile i i di er a r metallerle kar la t r ld nda

d k zehirlilik etkisi gsterirler. inko tuzlar n n toksikli i inkodan daha fazla, yap s nda bulundu u bile i in anyonik k sm n n toksikli ine ba l d r. rne in; inko kromat n (ZnCrO4) yksek zehirleyici ve kanserojen zelli i Zn yznden de il anyonik CrO42- bile eni sebebiyledir [6]. inko ve inko tuzlar ndan zehirlenme nadir grlmektedir. Besin kaplar ndan inkonun znmesiyle kirlenen besinin tketilmesi veya mesleki ko ullar alt nda inko ya da inko oksit tozunun solunumuyla zehirlenme ortaya kabilmektedir. Uzun sre ZnO buhar soluyanlarda inko-Ate i olarak
2+

adland r lan rahats zl klar ortaya kar ve belirtiler herhangi bir yan etki b rakmadan bir ka gn iinde kendili inden kaybolur. Akut zehirlenme belirtileri sindirimde s k nt , ishal, mide bulant s ve kar n a r s A r dozda elementel inko al nd eklinde ortaya kar.

nda, uyu ukluk, kas fonksiyonlar nda

dzensizlik (zay f) ve yazmada zorluk ekme gibi semptomlar gzlenir. yerlerinde toz olarak havada izin verilen de erler; 10 mg/m3 e ik s n r de eri/zaman a rl kl ortalama (ESD-ZAO)
3

ve inko oksit duman iin izin

verilen de erler ise 5 mg/m ESD-ZAO ile 10mg/m3 E ik S n r De er- K sa Sreli Maruziyet S n r (ESD-KSMS) dir [5]. Di er taraftan, inko insanlar ve tm bitki formlar ile hayvan ya amlar iin nemli ve ya amsal elementlerden biridir (gnlk doz 10 - 20 mg). Geli me, deri btnl ve fonksiyonu, yumurta olgunla mas , ba kl k gc, yara

iyile mesi ve karbohidrat, ya , protein, nkleik asit sentezi ya da degradasyon gibi e itli metabolik i lemler iin gereklidir. Alkol dehidrojenaz , karbonik anhidraz ve karboksipeptidaz gibi 70 den fazla metaloenzim fonksiyonu iin koenzim bile eni olarak gereklidir. Fizyolojik miktarlardaki inko Cd, Hg, Pb ve Sn gibi di er a r metal iyonlar n n zehirleyici etkilerini azaltmaktad r [6].

2.1.2. inkonun insan sa l

na etkileri

Vcuttaki pek ok fonksiyonda grev alan inko, vcuttaki her hcrede bulunur. inko gnlk anlamda al nmas gereken bir mikro kimyasald r. RNA ve DNA olu umu ve proteinlerin enerjiye dn trlmesi iin ok nemlidir. zellikle kalp, beyin ve reme sistemi inkoya ihtiya duyar. Zihinsel fonksiyonlarda, vcudun kendi kendini iyile tirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda, kan n stabilizasyonunda, vcuttaki alkali dengesinin korunmas nda nemli roller stlenir. Vcuttaki yo unlu u demirden sonra en fazla olan ikinci madde olan inko, bymenin ve cinsel geli imin normal olmas n , yaralar n iyile mesini sa lar. Vcudumuzda en ok erkeklerde prostat bezinde bulunur. Her iki cinste de bulundu u di er dokular gz retinas , kalp, dalak, deri, beyin ve bbrek st bezidir. D k ile at l r. Az miktarda idrar ile de at labilir. Ter ile do al olarak kaybolur [7].

inko

yetersizli i,

geli im

bozukluklar ,

cinsiyet

ve

iskeletin

geli ememesi, kol ve bacak gibi uzuvlarda ve a k yerlerde deri iltihab , ishal, kellik, i tah azalmas ve davran larda de i ikliklere yol amaktad r [6]. inko kan harici dokularda ve vcut s v lar nda rastlanan en yayg n metal iyonudur. 70 kg a rl nda bir insan n kan nda 2,3 g inko bulunmaktad r. Bu

miktar n % 64 kaslarda ve % 28 i de kemiklerde bulunmaktad r. En yksek inko deri imleri retken organlarda, zellikle prostat bezlerinde (87 g/g ya a rl k) grlmekteyken tm vcuttaki ortalamas 33g/g ya a rl kt r [6]. 65 kg bir insan iin ngrlen do al kaynaklardan/besinlerden al nmas gereken inkonun da l m ekil 4 te verilmektedir [6].

ekil 4. 65 kg bir insan iin ngrlen do al kaynaklardan/besinlerden al nmas gereken inkonun da l m (%). A: yksek oranda inko ieren (et, bal k v.b. % 50-55), B: orta seviyede inko ieren (st, sebze v.b. % 30-35), C: Az oranda inko ieren (pirin, bu day, baklagiller v.b. %15)

Alkol dehidrogenaz enziminin yap s na girerek iki ile al nan ve ayr ca vcuttaki kimyasal olaylarla olu an alkol etkisizle tirir. A vitamini

fonksiyonlar nda etkilidir. Deri sa l

na yararl d r. Deri hcrelerinin remesine,

ya bezlerinin al mas na ve kollajen dokuya etki eder. Bylelikle hem cildin sa l n n korunmas na hem de yan k gibi nedenlerle olu an hasarlar n tamir

edilmesine yard mc olur. Enerji retiminde ve fosforun kemi e tutunmas nda etkilidir. Kemik ve di lerin yap s nda rol al r. Antioksidan zelli i ile hem hcreleri serbest radikallerden korur, hem de hcre zar ve fonksiyonlar na yard m eder. Ba so uk alg nl kar kl k sistemine olduka byk destek verir. K aylar nda

ve gribe kar

olduka etkili olan inko, bakterilere ve virslere antikor retimine katk da

direnci artt r r, d

enfeksiyon etkenlerine kar

bulunur. A lar n etkilerini gstermesinde yard mc d r. A vitamininin kimyasal bile imini harekete geirir ve mikrop ldrc etkisi vcuttaki aknelerin kaybolmas n sa lar. Hcre yenilenmesinde pay oldu u iin cildi gzelle tirerek el t rnaklar n sertle tirir, nrodermitisi ve uuklar hafifletir. Ayr ca sa

dklmesi zerinde olumlu etkileri vard r. Hcre byme ve blnmesi, seksel olgunla ma ve reme, karanl a adaptasyon ve gece grme, yara iyile mesi, vcut ba muhtemelen koku alma duyumunun taml kl , tat ve

gibi fizyolojik fonksiyonlar n

gerekle ebilmesi iin vcudumuz inkoya ba ml d r. ocuklar n byme ve geli melerinin desteklenmesinde, ba kl k sistemlerinin glendirilmesinde,

akut alt solunum yolu enfeksiyonlar n n nlenmesinde kullan l r. Ayr ca ocuklarda inko takviyesi gustin enzimi zerindeki etkileri ile tat alma duyusunu artt rmakta ve i tah artt r c etkisini gstermektedir [7]. inko en fazla dana karaci erinde, spanak (pi irilmi ve tuz eklenmi ) ve mantarda bulunur. Taze, yenilebilir besinlerin 1 porsiyonunda bulunan inko miktar 10 -150 mg/kg aras nda de i mektedir. Genel olarak et, yumurta ve gnlk rnlerde, bitkilerden daha fazla inko bulundu u grlmektedir. Ci er, ortalama 44 84 mg/kg inko ieri i ile olduka zengin bir inko kayna d r [8]. Dnya Sa l k rgt (WHO) ve G da ve Tar m rgt (FAO) taraf ndan yiyecekler iin izin verilen inko seviyesi 60 mg/kg d r [7]. inko metalinin fazlal kadar

eksikli inin de sorun oldu unu ekil 5 de grebiliriz.

ekil 5. inko eksikli i ve fazlal

na maruz kalan populasyon yzdesi.

inko al m A n n alt na d tke inko eksikli i, B nin zerine kt ka zehirlilik etkisi artar.

inko metali al m n n baz lkelerde ve WHO taraf ndan belirlenen gnlk referans de erler Tablo 1 de verilmi tir.

10

Tablo 1. inko iin gnlk referans de erler (mg/gn) Ya ngiltere Amerika ocuk 0 4 7 1 4 7 3 ay 6 ay 12 ay 3 ya 6 ya 10 ya 4,0 4,0 5,0 5,0 6,5 7,0 Erkek 11 15 19 14 ya 18 ya 50 ya 9,0 9,5 9,5 Kad n 11 15 19 14 ya 18 ya 50 ya 9,0 7,0 7,0 12,0 12,0 12,0 10,3 10,2 6,5 9,0 7,0 7,1 15,0 15,0 15,0 12,1 13,1 9,4 9,0 9,5 9,5 5,0 5,0 5,0 10,0 10,0 10,0 5,6 5,5 6,5 7,5 4,0 4,0 6,0 7,0 WHO Avrupa

2.2. Bak r [6]

Atmosfer ko ullar nda metalik gri tonunda bulunmayan 2 metalden biri olan bak r, M.. 5000 y l ndan beri tan nmaktad r ve ad n ilk bulundu u yer olan K br s n Latincesinden (aes cyprium=K br s cevheri, cyprium ve daha sonra Cuprum) alm t r. lk kez M s rl lar taraf ndan retilen bak r, M.. 3000 y l ndan itibaren (Bronz a ) Anadolu, Yunanistan ve Hindistan da mekanik zellikleri ala mland rma yolu ile art r larak kullan lm t r. Do ada 200 den fazla bak r minerali bulunmakla beraber sadece 20 tanesi bak r cevheri olarak endstriyel neme sahiptir ve dnya bak r rezervlerinin % 68 ine ili, ABD,

Sovyetler Birli i, Zambiya, Peru, Zaire ve Kanada; % 32'sine ise di er lkeler

11

olmak zere yakla k 650x106 ton olarak tahmin edilmektedir. Y ll k retim miktar , 14 milyon ton (2001 y l ) civar ndad r . Endstride bak r n nemli rol oynamas n n ve e itli alanlarda

kullan lmas n n nedeni ok farkl zelliklere sahip olmas d r. Bak r n en nemli zelliklerinin aras nda yksek elektrik ve s iletkenli i, a nmaya ve korozyon direnci, ekilebilme ve dvlebilme zellikleri say labilir. Ayr ca ala mlar ok e itli olup endstride (otomotiv, bas nl sistemler, borular, vanalar, elektrik santralleri ve elektrik, elektronik vd.) de i ik amal kullan lmaktad r. Bak r genel kimyasal zelliklerinden dolay do aya yay n m a s ndan Atmofil (hava

sever) grupta yer almas na ra men, havada bulunan bak r deri imi retim yapan sanayi birimine uzakl na ba l d r. Bak r Lithofil (kaya sever)

elementler gibi suda znerek geni

bir alana da labilir bu nedenle de

evresel a dan iki grubun aras nda de erlendirilir. Atmosfere yay lan bak r n ancak % 1 i biyolojik kullan labilir iyon halinde kal rken di er k s m sedimente olarak kelir. Tar msal kesimlerde havadaki ortalama bak r deri imi 5 to 50 ng/m3 iken endstriyel kirletilmemi blgelerdeki deniz suyundaki bak r konsantrasyonu 0.15 g/L ve tatl suda ise 1-20 g/L dir. Do al sular n pH de erine ba l olarak znrlk s n r ndaki azalma sonucu sular n dibinde kelir ve do al yeralt tatl sular n keleklerinde yakla k 16 5000 mg/kg (kuru a rl k) aras nda ve deniz dibinde ortalama 2 - 740 mg/kg (kuru a rl k) bak r bulunur. Kirletilmemi toprakta bak r konsantrasyonu

ortalama 30 mg/kg (s n r de eri 2-250 mg/kg) seviyelerindedir. Bak r n bitkiler ve canl lar zerindeki etkisi, kimyasal formuna ve canl n n bykl ne gre de i ir. Kk ve basit yap l canl lar iin zehir zelli i gsterirken byk canl lar iin temel yap bile enidir. Bu nedenle bak r ve bile ikleri fungusit, biosit, anti bakteriyel madde ve bcek zehiri olarak tar m zararl lar na ve yumu akalara kar yayg n olarak kullan l r. rne in % 1 - 20 m Bordo-Kar m olarak bilinir ve

aras nda CuSO4 ieren kire st kar

zm tar m nda fungusit olarak kullan l r. Hastanelerde kap kollar ve elle s ka temas edilen blgeler bak r ala mlar ndan imal edilen malzemelerden yap l r ve malzemenin antiseptik zelli inden yararlan larak mikroplar n yay lmas

engellenir. Bak r do ada pek ok sebzede ve meyvede bulunur. rne in

12

elmada ortalama 0,1 - 2,3 mg/kg bak r mevcutken, kuru erikte bu de er 3,7 - 5,0 mg/kg a kar, ay ekirde inde ise 14,3 19 mg/kg bak r bulunur. Anne st ba na 50 g bak r al r.

ortalama 200 - 400 g/L bak r ierir ve bebek a rl

Bak r eksikli ine ba l olarak hayvanlarda ve insanlarda bymede gecikme, solunum sisteminde enfeksiyonlar, kemik erimesi, anemi, sa ve deride renk kayb gibi rahats zl klar kendini gsterirken, bak r bilezikler eklemlerin kullan l r. Bak r vcut fonksiyonlar

kirelenmesine ve romatizmaya kar

a s ndan nemli olmakla beraber zellikle sa, deri esnek k s mlar , kemik ve baz i organlar n temel bile enidir. Eri kin insanlarda ortama 50 bulunan bak r, amino asitler, ya 120 mg

asitleri ve vitaminlerin normal ko ullarda

metabolizmadaki tepkimelerinin vazgeilmez esidir. Bir ok enzim ve proteinin yap s nda bulunan bak r, demirin fonksiyonlar n yerine getirmesinde aktivatr grevi stlenir. Bak r eksikli inde hayvanlarda anormallikler, kans zl k, kemik hatalar ve sinir sisteminde bozukluklar tespit edilmi tir. Akut bak r zehirlenmesi seyrek olarak gzlenir. Genelde yiyecek ve ieceklere kazayla bak r ieren maddelerin kar mas yla veya kasten bak r tuzlar n n yutulmas sonucu zehirlenme gerekle ir ve bak r al [7]. A z yoluyla al nd olarak bilinir

nda akut zehirlenme insanlarda, LDLo, 100 mg/kg d r,

ancak 600 mg/kg a kadar emilim oldu unda dahi tedavisi mmkndr. yerlerinde havadaki bak r tozlar iin MAK ve TLV de erleri 1 mg/m3 dr. Akut bak r zehirlenmesinde gzlenen belirtiler tkrk salg laman n artmas , mide a r lar , bulant , ishal gibi sindirim sitemi mukozas n n tahri olmas ndan

kaynaklan r. Ayr ca al nan doza ba l koma durumuna ve lmlere sebebiyet verebilir. me sular nda Dnya Sa l k rgt taraf ndan a klanan s n r de eri 2mg/L dir. Gn iinde al nabilen maksimum bak r de eri kad nlarda 12mg/gn, erkeklerde 10mg/gn, 6-10 ya grubu ocuklarda ise 3 mg/gndr.

2.2.1. Bak r n evresel etkileri ve kullan m

lk olarak 1870 lerde kanda bulunan normal bir bile en olarak tan nm t r, eser bir element olup metabolizmam zda nemli bir role sahiptir. Dnya ap nda y lda yakla k olarak 15.106 ton bak r kullan lmaktad r. Bunun te biri geri

13

dn ml metallerden, kalan k sm ise madenlerinden ve kar lan bak r n i lenmesinden elde edilir. Dayan kl l , dvlebilirli i, elektrik ve termal

iletkenli i gibi zellikleri bu yksek kullan m oran n belirleyen faktrlerdir [9]. Dnyada en geni bak r kullan m elektrik telleri, kablolar ve di er

elektrik uygulamalar iindir. Bu da toplam y ll k bak r retiminin % 65 ine bedeldir. Bak r, at yap m , ya mur suyu malzemeleri, kaplama ve ara radyatrlerinde geni kullan m alan na sahiptir. Bak r n % 15 i binalarda ve

in aatlarda kullan l r, rne in, s hhi tesisat l kta, mimari uygulamalarda, ya mur suyuna kar konulan sac rtlerde. Geri kalan % 20 ise ta ma ara

gerelerinde, klima, buzdolab , ayd nlatma vb. iin kullan l r [8]. Tar mda bak r bile ikleri, zellikle de bak r slfat, mantar ilac , bcek ilac , algisitlerde, hayvan yiyeceklerinde ek besin olarak ve gbrelerde kullan l r. Bak r slfat dnya ap nda, belediyelere ait depolarda olu abilecek algleri engellemek ve yok etmekte, toprak sulama aralar nda, yzme havuzlar nda ve endstriyel so utma sistemlerinde kullan l r. Ayr ca hayvan besinlerinde geli meyi h zland r c ve katk maddesi olarak ve kmes

hayvanlar nda meydana gelebilecek hastal klar n kontrol iin kullan l r [8]. Bak r, ilalarda pek kullan lmaz fakat di hekimli inde kullan lan metalik amalgamlar n, zellikle civa amalgamlar , nemli bir bile enidir. Ayr ca kad nlara kullan lan spirallerin (intra uterine device) yap m nda kullan l r [8]. 2.2.2. Bak r n insan sa l na etkileri

Bak r, demir ve inkodan sonra vcudumuzda en fazla bulunan nc eser elementtir. Bak r, insan vcudunda yakla k 100 150 g kadar bulunur. Bunun %10 u karaci er ve beyinde, geri kalan ise kanda toplanmaktad r. Bak r, kanda hem plazmaya hem de alyuvarlara da lm t r. Demir ile beraber kandaki hemoglobinleri meydana getirirler. Kan iin gereken hemoglobin yap m na etkisinin yan nda ba ka i levleri de vard r. Bunun da o u karaci er ve beyindedir. Karaci erde depolanan bak r, vcut dokusunun yeniden olu mas iin gerekli enzimlerin yap m nda olduka nemli bir rol oynar. Hemoglobine ba l demirin korunmas ve vcuttaki C vitamininin

kullan labilmesi iin gereklidir. Yeni do mu

bir bebe in karaci erinde ok

14

yo un olarak bulunurken 10 ya na geldi inde eri kinlerle ayn ula maktad r.

orana

Bak r ayr ca birok enzimin fonksiyonunu, kalp al mas , beyin sinirleri ve ba dokusu iin de olduka nemlidir. Ba ta SOD olmak zere birok enzim iin nemli rol oynar, ayr ca tirozinin saa ve deriye renk veren melanine dn mn sa lar. yi bir iletken olan bak r, bu zelli i ile elektrik ak m na dayal olan sinirlerdeki aktivitelerin gerekle tirilmesine katk da bulunur.

Histaminaz enzimine olan etkisi ile alerjik olaylarda rol alan histaminin kan dzeylerini ayarlamas na katk da bulunur. Bunun yan s ra baz uzmanlar artan bak r deri iminin, zellikle de inko eksikli inde, kekeleme, bitkinlik, kas ve eklem a r s , ba izofreni, yksek tansiyon,

a r s , ocuklarda hiperaktiflik,

depresyon, uykusuzluk ve bunama gibi rahats zl klar n da iinde bulundu u birok t bbi probleme yol aaca na inanmaktad r. Do um sonras depresyonu da yksek bak r seviyesi ile ili kilendirilmi tir. Bunun sebebi ise hamilelik esnas nda bak r deri iminin normal seviyesinin iki kat na kmas ve do umdan sonra bu deri iminin normale dnmesi iin ay gibi bir srenin gerekmesidir. Vcuttaki fazla bak r safra yoluyla at ld karaci er hastal iin genellikle bak r zehirlenmesi

olan bireylerde grlmektedir. Bak r ieren her bir enzimin

nemli bir grevi vard r. Bak r, demirin kullan m , serbest radikallerden ar nma, kemik ve ba l doku geli imi ve deri ve sa pigmenti olan melaninin retimi gibi fizyolojik srelerde byk rol oynar. Son y llarda beslenme uzmanlar bak r zehirlenmeleriyle, bak r eksikli inden daha fazla ilgilenmi lerdir. Bunun sebeplerinden biri, galvanizli su borular yerine bak r su borular n n kullan m n n h zla artmas sebebiyle ime sular ndaki artan bak r deri imidir. Bak r n fazla miktarda al m , kar n a r s ve kramplar, mide bulant s , ishal, kusma ve akci er rahats zl Baz na sebep olabilir. lkelerde st bak r kaplarda kaynatma gelene i vard r. Bu belirtilmektedir. Yap lan n

stlerdeki, bak r miktar n n 60 mg/L ye kadar kt

al malar bak r n st proteinin en nemli bile eni olan caseine ba land

gstermi tir. Asidik pH larda, casein bu ba lanan bak r , bak r iyonu olarak salar ve kolayca emilir hale getirir. Yiyecek ve ieceklerde bulunan gerek bak r

15

deri imleri, g dalar n yeti tirilme ko ullar na (toprak, yksek oranda bak r ieren gbre kullan m , su, bak r mantar ilalar gibi) ve i leme tabi tutulma ekli,

zellikle de pH seviyesi ve bak r kaplar n kullan m , bak m ndan lkeden lkeye byk farkl l k gstermektedir [8]. Bak r metali iin en iyi g da kaynaklar dana ci eri, mantar, algam ve pekmezdir. G dalarda bulunan bak r n al m ile ilgili olarak WHO evrensel verilerin yetersizli ini belirtmi (1996) ve Uluslararas Atom Enerjisi Ajans (IAEA)

ara t rmalar sonucu elde edilen verilerle bir zet yapm t r. Buna gre, btn IAEA verileri gz nne al nd nda, belirtilen ortalama bak r al m n n %10 u,

yeti kinler iin al nmas nerilen ortalama gnlk bak r de eri olan 1,2 mg n alt nda oldu u, %25 inin ise ortalama bak r de eri olan 1,4 n alt nda oldu u belirtilmi tir. Baz toplumlarda gnlk al nan bak r de erinin nerilen de erin 5 kat oldu u gzlenmi fakat bu al m n yinede bak r al m ndaki gnlk maksimum s n r 12 mg a mad belirtilmi tir [8]. Bir dal sigarada bulunan yakla k bak r

miktar 0.05 g d r.dolay s yla 20 adet sigarada bulunan bak r miktar 1 g d r. WHO ve FAO taraf ndan yiyecekler iin izin verilen bak r seviyesi 4 mg/kg d r [9]. inko metalinde oldu u gibi bak r metalinin de fazlal zararl d r. Bu kar la t rma ekil 6 da grlmektedir. kadar eksikli i de

ekil 6. Bak r eksikli i ve fazlal

na maruz kalan populasyon yzdesi.

Bak r al m A n n alt na d tke bak r eksikli i, B nin zerine kt ka zehirlilik etkisi artar.

16

2.3. Mangan

Do al olarak oksit, karbonat ve silikat hlinde da lm

olarak bulunan,

metalik bir element. En nemli bile i i MnO 2 , 1774 e kadar bir demir bile i i olarak biliniyordu. Ancak bu tarihte K.W.Scheele taraf ndan yeni bir element ihtiva etti i ke fedildi. 1856 y l na kadar mangan n ticari bir nemi yokken, Sir Henry Bessemer taraf ndan eli e bir katk maddesi olarak kat larak nem kazand . A a [9]. 2.3.1. Mangan n kullan ld retilen mangan n %90 yerler ve evresel etkileri elik yap m nda, kimya endstrisinde ykseltgen yukar her bir ton elik iin 7 kg kadar mangan kullan lmaktad r

olarak da kullan lan mangan dioksit halinde kuru pillerde kullan l r. Permanganat bile i i (MnO4) bile i i ok kuvvetli bir ykseltgen oldu u iin birok titrimetrik yntemde ve element analizinde, t pta kullan l r. Birok mangan bile i i, potasyum permanganat, manganslfat,

mangandiklor gibi gbrelerde, hayvan yemlerinde, ilalarda, boyalarda ve kk miktarlarda da cam ve seramik ieri inde kullan l r [9]. 2.3.2. Mangan n insan sa l na etkileri

Mangan insanlar ve hayvanlar iin olduka gerekli bir eser elementtir. Doku ve kemiklerin olu umunda, karbonhidrat ve lipid metabolizmas nda, i kulak geli iminde, reme fonksiyonlar nda gerekli bir eser elementtir [9]. Mangan vcutta birok enzim sisteminde bulunan eser bir elementtir ve do ada ok miktarda bulunmas na ra men, dokular m zda sadece eser orandad r. nsan vcudu toplam 15-20 mg mangan ierir, bunun o u

kemiklerde, geriye kalan ise bbrekler, akci er, pankreas, hipofiz bezlerinde toplanm t r [10]. nsan vcudunda bir metaloenzim bile eni olarak enzim aktive eder. Metaloenzim, yap s nda metal iyonu bulunduran bir enzimdir [9].

17

Mangan biyotin, tiamin, askorbik asit ve kolin gibi baz nemli besinlerden yararlanmada sorumlu enzimleri aktif hale getirir. Ya sentezinde bir katalizrdr. Protein ve asitleri ve kolesterol metabolizmas n n korur.

karbonhidrat

kolayla t r r. Seks hormonlar n n retimine kat l r ve reme sa l

Mangan, ayr ca kemik yap m nda nemli olan glikosil transerferazlar ve ksilosil transferazlar diye bilinen enzimleri aktive eder, kemikleri gl ve sa l kl k lar ve tiroksin ad ndaki tiroid hormonunun yap m nda bulunur, tiroid bezinin grevini en iyi ekilde yerine getirmesini sa lar, sinir sa l n korur ve hcrelerin serbest

radikaller taraf ndan zarar grmesini engeller [9]. Ara t rmalar mangan ynnden eksik beslenen kobaylarda zay f geli im ve reme sisteminde bozukluk oldu unu gstermi tir. Genellikle hayvanlarda grlen mangan eksikli i, K vitamini eksikli i ile birlikte grlr. nsanlarda mangan eksikli inden kaynaklanan kesin bir

sendrom belirlenememi tir [9].

e itli enzim sistemlerinde nemli role sahip oldu u iin mangan eksikli i, birok fizyolojik sreci etkiler. Deneysel hayvanlarda mangan eksikli i, geli me bozuklu u, bedensel anormallikler ve karbonhidrat ve ya

metabolizmas nda eksikliklere yol at

grlm tr.

nsanlarda, bulant ,

kusma, yksek kan ekeri seviyesi, kurde en, sa rengi kayb , d k kolesterol seviyesi, reme sisteminde sorun, ba dnmesi ve i itme kayb na sebep olur. Fakat unu da belirtmek gerekir ki, mangan eksikli i insanlarda ok nadir

grlr, tketilen g dalardan zellikle bir ekilde kar lmam sa byle bir sorun olas de ildir. Mangan zehirlenmelerinin o u, mangan tozuna maruz kalan al anlarda grlmektedir. Bu al anlarda Parkinson hastal na benzer bir

sinir sistemi problemi ortaya kar. Mangan zehirlenmesi belirtilerinin yksek miktarlarda mangan al n m nda bile ortaya kmamas na ra men, nadir de olsa ok fazla tketiminde mangan delili i diye bilinen halsinasyon, iddet e ilimi ve evreye hasar verme eklinde bir sendrom meydana gelebilir. A r dozda

mangan tketimi gszlk ile ba da m t r. Mangan zehirlenmesi genelde kronik akci er hastal olan insanlarda grlr sebebi ise akci erin fazla

mangan vcuttan atmada nemli bir rol almas d r.

18

En iyi mangan kaynaklar , hardal yapraklar , yaprak lahana, paz , ahududu, ananas, marul ve Akaa a pekmezidir. nsanlar iin gerekli minimum mangan de erini belirlemenin zorlu u yan s ra bir WHO uzman ekibi taraf ndan yeti kinler iin gnlk 2-3 mg mangan al m n n yeterli olaca sonucuna varm t r [7].

2.4. Nikel

Nikel ilk olarak Axel Cronstedt (1751) adl

bir

sveli minerolojist

taraf ndan, gersdorfit (NiAsS) cevheri ara t r l rken bulunmu tur. Nikelin ba l ba na bir element oldu u 1775 de Torbern Bergman ve arkada lar taraf ndan kan tlanm ancak 1804 e kadar herhangi bir retimi yap lmam t r. lk saf metal

retimi Jeremias Richter (1804) taraf ndan yap lm t r. lk bulunu undan sonra uzun bir sre boyunca nikel ieren ala mlar retilmi tir. 1830 larda Alman Gm olarak bilinen bak r-nikel-inko ala mlar ngiltere ve Almanya da

byk miktarlarda retilmi tir. 1870 de elik ala mland rma elementi olarak nem kazanan nikel daha sonra elektrolitik olarak kaplama teknolojisinin geli tirilmesiyle geni bir kullan m alan bulmu tur. Toprakta eser element

olarak bulunan nikel, demir ve alminyum silikatlar n latisinde yer almaktad r. o unlukla slfat ve oksitler halinde bulunan ve yeryznde bulunma s kl 24. s rada olan nikelin ortalama deri imi % 0.008 dir. Toplam rezerv 130x106 ton olarak tahmin edilmektedir [6]. Parlak gm ms sert bir ferromanyetik olan nikel metali nitrik asitte znebilirken seyreltik hidroklorik ve slfrik asitte az oranda znebilmekte, s cak-so uk su veya amonyakta ise hi znrlk gstermemektedir.

2.4.1. Nikelin kullan m ve evresel etkileri

Nikel; demir retiminde, di er metallerin ala mlar nda, metallerin eloktrolizle kaplanmas nda katalizr olarak, paran n bas lmas s ras nda, baz bataryalarda, elektronik aksam bile imlerinde, propilen ve renkli camlar n boyanmas s ras nda kullan l r. Atmosferdeki ba l ca nikel olu um kaynaklar n ,

19

fueloil ve bunun kal nt lar n n yak lmas , nikel madenin i lenmesi ve rafinerasyonu, belediye at k insineratrleri, kmrn yak lmas olu turur. Kmr yanmas ile olu an nikel slfat emisyonu, havadaki nikel slfat emisyonunun %20- 80 ini olu turur. Nikelin byk bir o unlu u (% 80), korozyon ve s direncinin yksek, sertli inin ve dayan m n n iyi olmas sebebiyle ala m retiminde

kullan lmaktad r. Nikelin ana kullan m alan

paslanmaz elik, bak r-nikel

ala mlar ve di er korozyona dayan kl ala m retimleridir. Saf nikel kimyasal katalizr olarak elektrolitik kaplamada ve alkali pillerde, pigmentler, madeni para, kaynak rnleri, m knat slar, elektrotlarda, elektrik fi lerinde, makine paralar ve t bbi protezlerde kullan lmaktad r [5]. Nikel yak tlar n yanmas , madencilik ve rafinasyon i lemleri ve kentsel at klar n klle tirilmesi ile atmosfere yay lmaktad r. Bunun yan s ra la m amuru kar m sigarada (0 toprakta ve

0,51 g/sigara) bulunmaktad r. Derideki etkile im nikel ieren tak

kullan m nda ortaya kabilmektedir. Nikel madencili i ve ergitme endstrisinde mesleki maruziyet grlmektedir. Kimyasal endstride ise nikel elektrolitik olarak kaplamada kullan lmaktad r [6]. Baz bitki trleri, rne in; baklagiller, iin yararl bir element olan nikel, belli bir doz a m nda (0,18 - 5 ppm) zehirleyici olmaktad r [6]. Nikel hem alt n iin mkemmel bir beyazla t r c oldu u gibi hem de bak r ile birlikte kullan ld nda mekanik zellikleri, i lenebilirli i ve dkm zellikleri

iyi olan bir ala m eldesini mmkn k lan nemli bir ala m elementidir. Kompakt nikel ve nikel ala mlar , d k oranda zehirli olmalar na ra men metalik toz halindeki nikel ve nikelin kimyasal bile ikleri kanser yap c maddeler

s n fland r lmas nda A1 (kanserojen) kategorisinde yer almaktad rlar [6].

2.4.2. Nikelin insan sa l

na etkileri

Nikelin bilinen biyolojik fonksiyonu olmamakla birlikte orta seviyede zehirleyici zelli i vard r. Do al yay n m yan nda insan aktivitelerine ba l olarak do ada bulunmaktad r. Nikelin organik formu, inorganik formundan daha zehirleyicidir. Deriyi tahri etmesinin yan nda kalp-damar sistemine ok zararl

20

ve kanserojen bir metaldir. Zararl

etkilerine ra men nikel ve tuzlar yla

zehirlenme nadir rastlanan bir vakad r. Nikelin toksikolojik etkileri temel olarak 3 grupta incelenebilmektedir. Bunlar; Kanserojen etki, Solunum sistemine etki ve Dermatolojik (alerjik) etkidir. Kad nlar taraf ndan s k ve srekli olarak kullan lan tak lar n nikel veya nikel ala mlar iermesi nedeniyle zellikle kad nlar nikel alerjisi tehlikesi alt ndad r. lk kez 1923 y l nda tan mlanan ve 1930 y llar nda ara t r lmaya ba lanan nikel alerjisi zellikle 1970'li y llar n sonlar ndan itibaren bu alerjenin yayg nla arak artmakta oldu unu ve gnmzde baz

ara t rmac lara gre kad nlarda % 40, erkeklerde % 5 - 10 seviyelerine ula t n ileri srmektedir. Di er ilgin bir bulgu ise kula delinmi ki ilerde

nikel alerjisi grlme s kl

n n, kula n deldirmemi ki ilere nazaran kesinlikle

daha yksek olmas d r. Ayn etki kula n deldiren erkeklerde de sz konusudur. Bu nedenle, kpe, kolye, bilezik, saat kay gibi deriyle srekli ve yak n temas

olan e yalarla ilgili olarak Avrupa da bir tak m yasal dzenlemeler yap lm t r. rne in, Danimarka Haziran 1989 dan itibaren, znen nikel miktar n n 0,5 g/cm2 hafta de erinden fazla olan mcevherlerin sat Almanya kpe saplar nda nikel kullan m n n yasaklam t r.

yasaklamakla beraber di er

rnlerin sat lmas n yanlar nda uyar c bir etiket bulunmas kayd yla serbest b rakm t r. sve ise kpelerde kullan labilecek nikel miktar n maksimum % 0,05 ile s n rland rm t r. Nikel; solunum, deriden emilim ve beslenme yoluyla al n r. Havadaki nikel bile ikleri, solunum savunma sistemi ile ilgili olarak; soluk borusu iritasyonuna sebep olmaktad r. Nikelin deriden al n m sonucunda alerjik deri hastal klar ortaya kar. Havada bulunan nikele uzun sreli maruziyetin insan sa l na etkileri hakk nda

gvenilir kan tlar tespit edilememi se de; nikel i inde al anlarda ast m gibi olumsuz sa l k etkilerinin yan s ra, burun ve g rtlak kanserlerine neden oldu u kan tlanm t r. Kanserojen etkisi nedeni ile gvenilirlik s n r n n belirtilmesi mmkn de ildir. Nikel bile ikleri iin al ma yerlerinde toz olarak havada izin verilen de erler; nikel baz nda 0.015 mg/m3 (TWA-8 saat) iken nikel-karbonil iin 0.007 mg/m3 (TWA-8 saat) dr. Metalik nikel iin TWA de eri 1 mg/m3 ve soluma durumunda TLV de eri 1,5 mg/m3 dr [4].

21

Besin olarak toplam nikel al n m , hayvan yiyecekleri veya bitkilerin tkettikleri miktarlara ba l d r. Gnlk nikel al n m n n yakla k yar s ekmek, iecek ve tah llar n tketilmesiyle olmaktad r. Besinlerin gnlk 150 g dan az nikel iermesi tavsiye edilmektedir [5]. ngiltere de gnlk de er; yeti kinler iin 140-150 g, ocuklar iin 14-250 g, A.B.D de 69-162 g, ve Danimarka da ortalama 130 (60-260) g d r [6]. Nikel miktar belirlenmeye al farkl blgelerde farkl al malarla zaman zaman

lm t r. rne in, 1978 de Ellen ve arkada lar Hollanda da

EAAS ile g dalardaki nikel miktar n , kakao rnleri ve f nd k hari, birok rn iin 0,5 mg/kg olarak belirlemi tir. Kakao rnlerinde 9,8 ve f nd kta 5,1 mg/kg a kadar belirlenmi tir. Pennington & Jones, 1987 de 234 g da zerinde ICPAES ile yapt al ma sonucunda bu g dalar n % 91 inin nikel seviyesini 0,4

mg/kg olarak, % 66,2 sinin nikel seviyesini ise 0,1 mg/kg dan daha az oldu unu ortaya karm t r. Bu g dalardan sadece 7 tanesindeki nikel oran 1 mg/kg a m t r. En yksek nikel oran na sahip olan g dalar f nd k, ikolata ieren maddeler, konserve yiyecekler ve tah l rnleridir. Yiyeceklerin i leme tabi tutulma ve saklanma yntemlerinin gnlk nikel al m na katk s gz ard edilemeyecek kadar fazlad r. Grandjean (1984) pi irme kaplar , mutfak malzemeleri ve su borular n n gnlk nikel maruziyetine katk s n yakla k1 mg olarak hesaplam t r ki bu da yiyecek ve ieceklerin bar nd rd ok daha fazlad r. Schroeder ve arkada lar (1962) Amerikadaki yeti kinlerin ortalama nikel al m n 300-600 g/gn olarak belirlemi tir, ancak son zamanlarda bu de erin daha d k oldu u tahmin ediliyor. Myron ve arkada lar (1978) Amerikadaki 9 e it diyeti de erlendirip ortalama nikel al m n 165 g/gn olarak belirlemi tir. Clemente ve arkada lar (1980) bat lkelerindeki normal yeti kinlerin gnlk ortalama nikel al m n 200-300 g/gn olarak belirlemi tir. Fakat yiyeceklerdeki nikel ieri i byk oranda de i ti i iin beslenme al kanl na gre gnlk nikel nikel oran ndan

al m olduka byk farkl l klar (100-800 g/gn) gsterir. Smart & Sherlock un (1987) ngiltere iin belirledi i gnlk nikel seviyesi bu de erler aras nda olup 250-270 g/gn dr. Bu de er kullan lan metal kaplardan gelen (tahmini 100

22

g/gn) nikel miktar n da iermektedir. Yiyeceklerin haz rlanma a amas nda cam kaplar n kullan ld g/gn dr. nda elde edilen nikel seviyesi sadece 140 -150

2.5. Kur un [10]

Kullan lmakta olan en eski metallerden biridir. Simyac lar kur unu, en eski metal olarak d np Satrn gezegeniyle zde le tirmi ler ve onun simgesiyle gstermi lerdir. anakkale yresindeki tarihi "Abydos" ehrinde

bulunan bir figr M.. 3000 y l na aittir. lk retim yap lan kur un madenlerinden en iyi bilineni Bal kesir de Balya-Karaayd n madenidir. M s r da eski M s r medeniyetine ait kur un borular bulunmu ve kur un lehimlerin e itli alanlarda kullan ld saptanm t r. Finikeliler K br s, Sardunya ve spanya da kur un

madenleri i letmi lerdir. Nabit (do al) olarak bulunabilen metaller aras nda yer al r. Kur unun en ok rastlan lan cevherleri, slfr minerali galen (PbS) ve onun oksitlenmi rnleri olan sersit (PbCO3) ve anglezit dir (PbSO4). Bu mineraller aras nda en nemli olan galendir. Genel olarak sfalerit (ZnS), gm ve pirit (FeS2) ile birle ik halde bulunur. Kullan mdaki kur unun yar s ndan fazlas geri dn trlm rnlerden gelmektedir.

2.5.1. Kur unun kullan m ve evresel etkileri Sanayiinin vazgeemedi i metallerden birisi olan kur un piyasada; ham kur un, rafine kur un ve antimonlu kur un olmak zere de i ik bazda i lem grr. Kur un ve rnlerinin ba l ca kullan m alanlar yle s ralanabilir:

a : Akmlatr ve otomobil, e itli makine ve cihaz retimi, b : Kaplama, kur un boru, tesisat malzemesi, kur un yn yap m nda, c : Mermi ekirde i ve muhtelif silah ve ara gere imalat iin ala m olarak, d : Paket mhr kur unu, muhtelif ambalaj malzemesi imalat nda, e : Matbaa harfleri imalat ve kal p yap m nda, f : Kur un oksit, kur un kromat, bazik kromat, stbe, toz kur un gresi, kur un borosilikat retiminde,

23

g : Aside dayan kl depo ii kaplamalar , titre im nleyici bloklar, X-

nlar ndan

korunma amal ara gereler, lehim olarak, anot olarak, av samas yap m nda kullan l r. Kur un, hava, su ve toprak yoluyla, solunumla ve besinlere kar arak biyolojik sistemlere giren son derece zehirleyici zelliklere sahip bir metaldir. Yz binlerce ton kur un, kur unlu petrolden elde edilen ve kur un tetraetil ((CH3CH2)4Pb) eklenerek oktan say s artt r lan yak tlarla al an iten yanmal motorlardan kan gazlarla dnya atmosferine bo alt lmaktad r. Atmosferden kur un (byk oranda metal oksitleri ve tuzlar eklinde) ya murla tekrar

yeryzne inerek evremize her geen gn daha fazla yay lmaktad r. Kur un madenleri ve metal endstrileri, ak ve pil fabrikalar , petrol rafinerileri, boya endstrisi ve patlay c sanayii at k sular nda da istenmeyen deri imlerde kur un kirlili ine rastlan r. Pil fabrikas at k sular nda 5,66 mg/L, asidik maden

drenajlar nda 0,02-2,5 mg/L, tetraetil kur un reten fabrika at k sular nda 125150 mg/L organik, 66-85 mg/L inorganik kur un kirlili ine rastlanm t r .

2.5.2. Kur unun insan sa l

na etkileri

Yiyeceklerin kur un al m na katk s y llard r ara t rma konusu olmu tur. Kehoe ve arkada lar (1933) ilkel veya endstriyel btn toplumlarda btn g dalarda kur un bulundu unu iddia etmi tir. e itli g dalardaki kur un deri imleri olduka farkl l k gsterir. Schroeder ve arkada lar 1961 bal k ve deniz rnleri iin bu oran 0.2-2.5 mg/kg olarak, et ve yumurta iin 0-0.37 mg/kg , tah llar iin 0-1.39 mg/kg ve sebzeler iin 0 -1.3 mg/kg olarak bulmu tur. Farkl lkelerdeki gnlk kur un al m olduka byk farkl l klar

gstermektedir. Bu farkl l klar n gerek mi yoksa kullan lan farkl yntemlerden mi kaynakland henz bilinmemektedir. Bu farkl l klar n o u rneklemelerdeki

ve kullan lan yntemlerin yetersizli inden kaynaklan yor olabilir. al malar n ok az ya , cinsiyet ya da fiziksel aktivite seviyesi hakk nda bilgi vermektedir. Bunlar olduka nemli verilerdir. Stteki kur un deri imi zel bir ilgi gerektirmektedir, nk st bebeklerin ba l ca besin kayna d r. Anne stndeki

24

kur un deri imini Murthy & Rhea 12 g/litre, Lamm & Rosen ise 5 g/litre bulmu tur. Hammond & Aronson (1964) inek stndeki kur un deri imini ineklerden direk al nd nda 9 g/litre, st i leme tabi tutuldu unda ise daha

yksek oldu unu belirtmi tir. Bitkiler direk topraktan bnyelerine kur un almazlar fakat tasfiyehane k y lar nda yeti en bitkiler olduka byk oranda kirlenebilir. Kerin (1972) bu tr bir fabrika yak nlar ndaki kyllerin diyetlerini incelemi ve g dalardan al nan

gnlk kur un deri iminin 670 -2640 g oldu unu belirlemi tir. Sularda klinik olaylara neden olacak kadar kur un bulunmaz. Yaln z metal endstrilerine yak n sulardaki kur un deri imi, di erlerine gre daha yksektir. Yak n bir gemi te endstriyel a dan geli mi Avrupa lkelerinde

kur un zehirlenmelerine rastlanm t r ancak yap lan ara t rmalar bunun sulardaki kirlilikten de il kullan lan kur un borulardan ileri geldi ini

gstermektedir. Oysa ayn

ekilde geli mi olan Amerika da bu tr olaylara hi

rastlanmam t r bunun sebebi i tesisatlar nda kur un de il, bak r ve galvanizli demir borular kullan lmas d r. Kur unlu s rlarla kaplanm bazen zehirlenme olaylar na sebep olmaktad r. Metal kirlenmesi trafik hacmiyle de ilgilidir. Yak n gemi te yap lan al malar i lek yollara yak n topraklarda ve bitkilerdeki kur un kirlenmesinin, bu yollardan uzaklardakinden daha fazla oldu unu ortaya koymu tur. Yol kenar ndaki kur un kirlenmesinin byk bir k sm yzey kirlenmesi eklindedir. Byle kirlenmelerdeki kur un dzeyi iyi bir y kama ile yola ok uzak yerlerden al nan bitkilerdeki kur un dzeyine getirilebilir. Ancak, yola yak n bitkilerin y kanmas , hele etkili bir derecede) mmkn olmad ekilde y kanmas (kar ve ya mur bir olan toprak kaplar da

ndan kur un, bu otlar yiyen hayvanlara (koyun,

kei, inek) geer ve vcutlar nda birikir. Gnlk kur un al m yeme al kanl ve sular n kur un ieri ine gre

farkl l klar gsterir. Tahminlerin byk blm, yeti kinlerin g da yoluyla ald klar kur un deri iminin yakla k olarak 100 g ile 500 g aras nda oldu u ynndedir. Birok al ma gnlk kur un al m n gstermi tir. 200 300 g olarak

25

me sular ndaki kur un deri iminin tahmini zor olmakla birlikte maksimim 50 g/litre (kur un su borular ve di er katk l etkenler varl nda) oldu u

bilinmektedir. Bu miktar en yksek de er olsa da yiyeceklerden ba ms z olarak suda ki kur unun daha h zl emildi i ve kandaki kur un seviyesini olduka etkiler.

2.6. Yaprak Lahana (Brassica oleraceae L. var.acephala DC.) [11]

Brokoli ve karnabahar gibi yaprak lahana (karalahana), lahana soyundan gelmektedir. Asya k l ve bir grup Kelt taraf ndan Avrupa ya getirildi i d nlmektedir. Yaprak lahanan n bir foto raf ekil 7 de verilmektedir.

ekil 7. Yaprak lahana bitkisi

26

Yaprak lahana sahip oldu u ok az kaloriye ra men besin de eri olduka yksek olan nadir bir sebzedir. Tablo 2. de yaprak lahanaya ait besin ierikleri verilmi tir. Bir porsiyon taze, pi irilmi yaprak lahanada 36,4 kalori bulunmaktad r.

Tablo 2. Bir porsiyon taze, pi irilmi yaprak lahanan n besin ieri i

Besin

A vitamini

C vitamini

Mangan Bak r Kalsiyum

B6 vitamini

Potasyum

Miktar (mg) * IU

9620,00*

53,30

0,54

0,20

93,60

0,18

296,40

Yaprak lahanan n anti kanser bir sebze olmas

ilk etapta dikkat

ekmektedir. erdi i organoslfr bile ikleri, glikosilanatlar ve metil sistein slfoksitler bitkisel besin ara t rmalar n n ba l ca konusu haline gelmi tir. Bitkilerde glikosilanatlar n 100 den fazla vard r. Bu kadar fazla say daki gliksonat n 10 -15 tanesi yaprak lahana ve di er lahana trlerinde

bulunmaktad r. Bu miktar bile ba ta g s ve rahim kanseri olmak zere birok kanser e idinin meydana gelme olas l n byk oranda azalt r.

Tam olarak yaprak lahanan n slfr ieren bile iminin kanseri nas l nledi i bilinememekle birlikte baz ara t rmac lar iindeki glikosinolatlar n ve sistein slfoksitlerin karaci erdeki toksikli i azaltan enzimleri harekete

geirdi ini sylemektedir. Bu enzimler kinon reduktazlar ve glutatyon -Stransferazlar olup potansiyel kanserojen maddeleri etkisiz hale getirmeye yard mc olur.

27

Dnyan n En Sa l kl G dalar (World s Healtiest Foods) g da s ralama sisteminde yaprak lahanan n A vitamini, C vitamini, B6 vitamini ve mangan gibi geleneksel besinler a s ndan mkemmel bir kaynak oldu u belirtilmi tir. Yaprak lahana beta-karoten ieri inden dolay iyi bir A vitamini kayna d r ve vcuda girdi inde beta-karoten A vitaminine dn trlebilir. Bir porsiyon yaprak lahana sadece 36,4 kalori iermesine ra men gnlk A vitamini ihtiyac n n o unu kar lar. A vitamini ve beta-karoten olduka nemli iki besindir. Ya lar 45-67 aras nda 50 kad n aras nda yap lan bir al mada A vitamini ynnden en zengin beslenme al kanl ta d gzlenmi tir. E siz organoslfr bile iklerinin yan s ra yaprak lahana zellikle de lutein ve zeaksantin karotenleriyle de bilinir, Bu karotenler gne gzl grevi yapar ve gz yo un mor tesi nlardan korur. Yap lan bir ara t rma, na sahip kad n n % 39 daha az katarakt riski

gemi lerinde yaprak lahana gibi lutein ynnden zengin g dalar fazla tketen insanlarda katarakt olma riskinin % 50 daha az oldu u belirlenmi tir. Kansas Eyalet niversite sinde Beslenme Blm nden Do. Richard Baybutt taraf ndan yap lan bir ara t rmada A vitamini, akci er iltihab ve amfizem aras ndaki ili kiyi ara t r l rken ilgin bir sonula da kar la lm , sigara duman nda bulunan ve genel bir kanserojen olan benz(a)piren in A vitamini eksikli ine neden oldu u saptanm t r. Baybutt un daha nceki al mas A vitamini eksikli inde beslenen farelerde amfizemin ortaya kt grlm t. Hayvanlarla yapt en son al ma sadece sigara duman ndaki

benz(a)pirenin A vitamini eksikli ine sebep oldu u de il ayn zamanda A vitamini ynnden zengin bir beslenmenin bu problemi nleyebilece ini dolay s yla amfizemin byk lde azalt labilece ini gstermi tir. Bir porsiyon yaprak lahana vcudun gnlk ihtiyac olan mangan n %27 sini kar lar. Yaprak lahana lifli yap s yla da gayet sa l kl bir bitkidir. Bir porsiyon yaprak lahana gnlk lif ihtiyac n n % 10,4 n sa lar ki bu lifler yksek kolesterol seviyesini d rr ve kan eker seviyesini kontrol alt nda tutar dolay s yla yaprak lahana diyabetli insanlar iin mkemmel bir sebzedir. Yaprak lahanan n mineral ieri i Tablo 3 de verilmi tir[12].

28

Tablo 3. Yaprak Lahanan n mineral ieri i Mineral Ca Mg Na K P Co Cu Fe Mn Zn Al As Ba Cd Cr Pb Li Mo Ni Sr Ti erik (mg/g kuru a rl k) 19,7 0,6 2,4 0,4 1,7 0,3 13,5 0,7 5,73 0,9 0,2 0,0 5,1 0,1 72,6 1,3 53,5 1,9 39,4 1,2 29,3 0,4 0,7 0,2 15,9 0,0 0,1 0,0 2,6 0,5 0,2 0,0 0,1 0,0 2,9 0,1 2,0 0,0 252 9,1 0,4 0,0

2.7. Maydanoz (Petroselinum crispum) [11]

Maydanoz gney Avrupa Akdeniz blgesi k l d r. Yeti tirilmeye ba land ndan beri, 2000 y ld r, ila niyetine tketilmektedir. Antik yunanl lar

maydanozu inanlar iin, sportif aktivitelerde kazanan ki ileri ve llerinin mezarlar n sslemek iin kullanm lard r. verilmi tir. ekil 8 de maydanoza ait foto raf

29

ekil 8. Maydanoz bitkisi

Maydanozun sofralarda garnitr olarak kullan m olduka eskiye, Antik Roman uygarl kaloriye na kadar dayan r. Taze 1,00 ons ( 28,4g) maydanoz 10,21 Tablo 4 te bir porsiyon maydanozdaki besin ieri i

sahiptir.

verilmektedir.

Tablo 4. Bir porsiyon maydanozdaki besin ieri i

Besin Miktar(mg) * IU

C vitamini 37,71

A vitamini 1474,20*

Demir 1,76

30

Maydanozdaki tatland r c lar, zellikle de luteolinin, anti-oksidan grevi grd yani olduka aktif oksijen ieren moleklleri (oksijen radikalleri) ile birle ir ve hcrelerin oksijen kaynakl hasar grmesini engellemeye yard mc olur. Uucu ya lar ve tatland r c lar yan nda maydanoz birok hastal n

nlenmesinde nemli besini de bar nd r r, bunlar C vitamini, beta-karoten ve folik asittir. C vitamininin birok fonksiyonu vard r, vcudun suda znebilen ba l ca anti- oksidan d r, aksi halde tehlikeli serbest radikaller olu ur. Yksek oranda olu an serbest radikal kolon kanseri, diyabet, ast m vb. birok hastal n meydana gelmesine neden olur. C vitamini ba kl k sistemi

iin de gereklidir ve kronik kulak iltihab ve so uk alg nl

n n nlenmesinde rol

oynar. Di er nemli anti-oksidan olan beta-karoten, vcudun ya da znebilen blmnde al r. Beta-karotenin nemi yaprak lahana konusunda anlat lm t .

En nemli B vitaminlerinden biri olan folik asitin vcudumuzda phesiz nemli bir yeri vard r fakat kalp damar sa l a s ndan en nemli grevi

homosisteinin iyi huylu molekllere dn trlme i lemine kat l m d r. Yksek oranda homosistein kan damarlar na direk zarar verebilecek, olduka tehlikeli bir molekldr ve diyabet ve kalp hastas olan insanlarda kalp krizi riskini nemli derecede art r r. Vcut s v s nda yo un olarak bulundu unda kristalle ebilen ve sa l k problemlerine sebep olabilen okzalat do al olarak insan, havyan ve baz bitkilerde bulunan bir maddedir, maydanoz da bu bitkilerden biridir. Bu yzden bbrek ya da safra kesesi problemi olan insanlar bu bitkiyi fazla tketmemelidir. Okzalatlar ayr ca vcudun kalsiyum depolamas n da engelleyebilir. Kalsiyum

deste i alarak vcuttaki kalsiyum eksikli ini gidermeye al an insanlar da maydanoz yemekten ka nmal d r.

2.8. Marul (Lactuca sativa) [11]

Marul ve salata kelimeleri gnmzde neredeyse ayn

anlama

gelmektedir, sofralar m zdaki salatalar n byk bir oran n marul olu turur. Yapraklar k r ld nda beyaz, ste benzer bir s v ortaya kt ndan marulun

31

bilimsel ad

Latince st kelimesinden treyen

lactuca sativa d r. Bu ste

benzer s v marula ac ms bir tat da verir. Marul do u Akdeniz ve Bat Asya kkenli bir sebze olup olduka eski bir gemi e sahiptir. Antik M s r mezarlar ndaki izilmi resimlere gre marulun

yeti tirilmesi en az M 4500 lere dayan r. Antik M s r l lar ve Roma l lar marulu hem yemek iin hem de tedavilerinde kullanm lard r. Marul yeti tirmeye 5. yzy ldan sonra ba layan in de marul iyi ans anlam na gelir ve do um gn, yeni y l ve di er nemli gnlerinde marul servisi yap l r. Kristof Kolomb marulun e itlerini 1493 te Kuzey Amerika ya ikinci seferinde tan tm t r. ekil 9 da marul grlmektedir.

ekil 9. Marul bitkisi

Marul besin ynnden olduka zengin bir sebzedir. Bir porsiyon marul 7,84 kaloriye sahiptir. Bir porsiyon maruldaki besin ieri i Tablo 5 te verilmi tir.

32

Tablo 5. Bir porsiyon maruldaki besin ieri i

Besin Miktar (mg) * IU

A vitamini C vitamini Mangan 1456,00* 13,44 0,36

Potasyum 162,40

B1 vitam. 0,06

eri indeki C vitamini ve Beta- karoten, marulu kalbin dostu yapar. C vitamini ve Beta- karoten birlikte kolesteroln oksidasyonunu engellemek iin al r. Kolesterol okside olursa yap kan bir hal al r ve atardamar eperlerinde nda kan n ak n engeller ve

plaklar olu turmaya ba lar. Bu plaklar o ald

p ht la maya dolay s yla da kalp krizine ve felce sebep olabilir. Marulun folik asit ieri i de kalp sa l vitamini vcudun, zararl iin ayn derecede nemlidir. Bu B

bir kimyasal olan homosisteini di er iyi huylu

maddelere dn trmesi iin gereklidir. Bunun yan s ra marul iyi bir potasyum kayna d r. Birok ara t rma da bunun yksek kan bas nc n d rd n gstermi ti .

2.9. K ran (smilax)

Dikenli ve t rman c bir bitki olup zellikle Orta Amerika, Meksika ve Brezilya n n batakl k ormanlar nda yeti mektedir. Genellikle kalem kal nl nda,

zeri boyuna buru uklu, grimsi esmer veya sar mt rak k rm z renkli ubuklar veya paralar halindedir. zerlerinde yan kklerin art klar azd r. Kokusuz ve hafif ac lezzetlidir. Halen Avrupa ila piyasas nda Honduras, Jamaika ve Veracruz olmak zere cins sparna bulunmaktad r. K ran bitkisine ait bir foto raf ekil 10 da verilmektedir. Ni asta, vezin ve saponin trevlerini

ta maktad r. Terletici, idrar artt r c , kuvvet verici ve kan temizleyici zellikleri bulunmaktad r. bilinmektedir[13]. nceleri frengi hastal nn iyile tirilmesinde kullan ld

33

ekil 10. K ran bitkisi

K ran bitkisi incelendi inde zengin bir metal ieri ine sahip oldu u Tablo 6. da verilmektedir[14].

34

Tablo 6. K ran n kimyasal ieri i Kimyasal Alminyum Kl Beta karoten Kalsiyum Krom Kobalt Ya Demir Ma nezyum Mangan Fosfor Potasyum Protein Saponin Selenyum Silikon Sodyum Ni asta Steroid saponinler Tiamin Kalay Su inko 0,5 D k (ppm) 157 13230 8 626 0,4 3 4410 19 351 1,2 372 2001 14700 5000 0,7 2 4,4 52500 5000 0,2 4 Yksek (ppm) 745 63000 36 2980 1,7 14,2 21000 91 1670 5,7 1770 9530 70000 20000 3,1 8,8 21 250000 30000 0,9 18 790000 2,6

35

2.10. Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi Hakk nda Genel Bilgiler [15]

ASS tekni i ile analiz i leminde, aranan elementin zeltisi (numune) ile o elemente ait standart zeltilerin absorbanslar n n kar la t r lmas ndan faydalan l r. Maksimum duyarl sa lamak iin standartlar n ve rne in matriks

bile eninin birbirine uyumlu olmas gerekir. Baz durumlarda matriks maddesinin bile imi veya deri imindeki kontrol edilemeyen de i imler, rneklerle uyum gsteren standartlar n haz rlanmas n gle tirmektedir. rne i seyrelterek ve skala geni letmesi yntemini kullanarak bu glklerin azalt lmas mmkn olmakla birlikte standart ve rnek aras nda yeterli uyum sa lanamad durumlarda standart ekleme metodu kullan l r. I k sa lma etkisinden veya farkl kompozisyondaki molekllerin

absorpsiyonundan dolay ortaya kan hatalar, standart ekleme yntemi ile dzeltilemez. rnek iinde kimyasal engelleme yapabilecek az miktarda maddelerin bulunmas bir hata olu turabilir. Byle durumlarda byk bir ay rma tekni i ile veya baz elementler iin hidrre evirme, so uk buhar yntemi gibi i lemlerle tayin edilecek element matriks ortam ndan ayr l r. Bu n ay rma i lemlerinin avantajlar u ekilde s ralanabilir .

Matriksin uzakla t r lmas ve bozucu etkilerin nlenmesi. Eser madde deri imini artt rarak duyarl l artt r lmas . Byk rnek miktar ile al arak numunenin homojan olmay gelecek hatalar n nlenmesi. Kalibrasyon i leminde kullan lan standart maddelerin rnek ile ayn tr (uyumlu) olmas n sa layarak do rulu un artt r lmas . Bu avantajlar sa lamak iin n ay rma i lemlerinde genellikle buharla t rma, iyon de i tirme, ktrme, adsorpsiyon ve en ok da ekstraksiyon ndan n ve tayin kapasitesinin

tekniklerinden faydalan l r. Genel bir atomik absorpsiyon spektrometresi ekil 11. de verilmekte olup,

k kayna , atomla t r c monokromatr, dedektr, yaz c ve kaydediciden olu ur.

36

ekil 11. Atomik absorpsiyon spektrometresi

I k Kaynaklar AAS de incelenen element ok dar dalga boyu aral yapmaktad r. Bu nedenle srekli bir k kayna nda absorpsiyon

kullanarak absorpsiyon hatt n

ay rmak yerine absorpsiyon hatt ndan daha dar emisyon hatt veren bir spektral kaynak kullanmak alet tasar m a s ndan ok byk bir kolayl k sa lamaktad r. Bu amala de i ik k kaynaklar kullan lmaktad r.

Oyuk katot lambalar AAS de en ok kullan lan k kayna oyuk katot lambas d r. ekil 12. de

verilmektedir. Oyuk katot lambas d k bas nta inert bir gazla doldurulmu bir katot ve anot ieren cam bir silindirdir.

ekil 12. Oyuk katot lambas

37

Katot incelenen elementin ok saf metalinden veya o elementi ieren bir ala mdan yap lm t r. Anot ise genellikle tungsten veya nikel bir teldir. Lamba d k bas nta argon veya neon gaz ile doldurulmu tur ve elektrotlar aras nda yeterli gerilim uygulanarak 1 ila 50 mA lik bir ak m olu turulur. Bu gerilimle inert gaz, anotta iyonla arak yksek bir h zla katoda do ru ekilir ve katoda arparak bir metal atomu bulutu olu turur. Daha sonra serbest atomlarla olan arp malarla uyar lm metal atomlar elde edilir. Bunlar temel hale geerken

katot elementinin karakteristik spektrumunu yayarlar. Lamban n yayd n iddeti ak m artt ka belli bir noktaya kadar artar.

Yksek ak mda ortaya kan Dopler geni lemesi ve self-absorpsiyon hatt n orta k sm n n iddeti azal rken yan k s mlar n geni lemesine neden olur. Hat iddeti llen absorbans etkilemese de hat geni lemesi etkileyecektir. Dolay s yla hat geni lemesini nleyecek ve iyi bir lamba kararl l ak m seilmelidir . verebilecek en iyi bir al ma

2.11. VOLTAMETR HAKKINDA GENEL B LG Voltametri bir indikatr veya al ma elektrodunun polarize oldu u artlar alt nda, uygulanan potansiyelin bir fonksiyonu olarak ak m n llmesinden faydalan larak analit hakk nda bilgi edinilen bir grup elektroanalitik yntemi kapsar [15]. 2.11.1. Voltametrik Yntemler

2.11.1.a. Hidrodinamik Voltametri [16] Hidrodinamik voltametriyi uygulaman n birka yolu vard r. Bunlardan biri hcre ierisinde destek elektrolit ve analitten olu an zeltiyi bir manyetik kar t r c ile kar t rmakt r. Bundan ba ka manyetik olmayan bir kar t r c ile kar t rmak ve analit zeltisinin hareketini sa lamak da sylenebilir. Voltametride sadece analitin difzyonundan kaynaklanan ak m llmek istenir. Fakat kar t r lan zeltilerde analitin, difzyondan ba ka gler ile de elektroda ula mas da sz konusudur. Bunlar elektriksel g ve

konveksiyondur. Elektriksel g, daha nce bahsedildi i gibi iyonlar n elektriksel

38

alan etkisi alt nda hareket etmesinden kaynaklan r. Konveksiyon ise maddenin zeltiden elektroda mekanik aktar lmas d r. Bu i lem kar t rma ile olabilece i gibi s cakl k fark ndan da olabilir. Kar t r lan zelti ve elektrot aras nda (arayzeyinde) trblent ak blgesi, laminer ak blgesi ve Nernst difzyon

tabakas olmak zere k s m vard r. Kar t r lan zeltilerde, difzyon tabakas (Nernst tabakas k s mda llr. 0,1-0,01 mm) elektroda ok yak n olu ur. Ak m i te bu son

2.11.1.b. Polarografi

Polarografi, ilk kullan lan voltametrik tekniktir. Polarografiyi voltametri ierisinde ayr k lan zelli i kullan lan elektrodun damlayan civa elektrot

olmas d r. Polarografinin hidrodinamik voltametriden di er bir fark kar t rman n olmamas d r. Ak m sadece difzyon kontrolldr. Civa damlas byrken ve de d erken ak m de i ir [16]. Polarografide uygulanan potansiyel pozitif veya negatif ynde artt r l r. Her potansiyele kar bir ak m gzlenir. Potansiyel yeteri kadar byk oldu unda,

analitik elektrotta ak ma neden olan bir indirgenme veya ykseltgenme olur. Elektrot h zl bir ekilde, olu an rn taraf ndan doyurulur. Ak m analitin

elektroda difzyonu ile s n rl d r [16]. Polarografide indirgenen veya ykseltgenen trler civa elektrodunun yzeyini de i tirir. Civa yzeyi, problemleri nlemek iin taze bir yzey sa layan bir damla d rc ile yenilenir [17].

Do rusal Taramal Polarografi lk polarografik yntemlerde, damlayan civa elektrodu bir do ru ak m kayna n n negatif ucuna ba lanm yap lm t r. A a da verilen rnek polarogramda 1 M HCl ve 1 M HCl ierisinde 5x10-4 M deri iminde bulunan Cd+2 iin polarogramlar verilmi tir. A e risi ile gsterilen polarogram iin indirgenme ykseltgenme tepkimesi: Cd2+ + 2e- + Hg Cd(Hg) ve potansiyelin artt r lmas yla ak m lm

39

eklindedir.

ekil 13. 1 M HCl (B) ve 1 M HCl ierisinde 5x10-4 M Cd2+(A) iin polarogramlar2 B e risi ile gsterilen polarogramda ise zeltideki hidronyum iyonlar n n indirgenmesi iindir. 2 B e risi: 2H+(aq) + 2ePolarografide difzyon ak m H2(g)

iin kullan lan e itlikte damlayan civa

elektrodunun kresel zellikleri de hesaba kat lmal d r. Bu de i ken lkovi E itli inde vard r. id max= 706 n D1/2 m2/3 t1/6 CA Bu e itlikte yer alan terimler: m2/3 t1/6 elektrottan ba ms z kapiler sabit, n elektron say s , CA analit deri imi (mM), D difzyon katsay s (cm2s-1), t damla mr (s) [16] 2.11.2. Modifiye Edilmi Voltametrik Yntemler Polarografik sonular geli tirmek, mahsurlar n ortadan kald rabilmek ve yeni yakla mlar incelemek iin klasik polarografide e itli de i iklikler yap ld . Bu yeni yakla mlar u ekilde s n fland r labilir [17]: 2.11.2.a. Ak m rnekleme Polarografisi Ak m rnekleme polarografisi klasik polarografiden ak m lme ynnde farkl l k gsterir. Uygulama klasik polarografide oldu u gibidir. Klasik

40

polarografide ak m srekli llrken, ak m rnekleme polarografisinde ak m damla mrnn sonuna do ru llr ve bir dahaki damlaya kadar ayn de erde tutulur. Di er damlada da ayn i lem tekrarlan r. Bylece klasik polarogramdan daha dzgn, net ve kolay yorumlanabilir polarogramlar elde edilir. A a daki ekilde klasik bir polarogram ve ak m rnekleme polarogram iin verilen rnekler yer almaktad r [16]. 2.11.2.b. Normal Puls Polarografisi E er elektroliz damla mr sresince engellenebilirse, duyarl l kta byk bir art mmkndr, bu da lm an na kadar potansiyelin d k bir voltajda

tutulmas yla olur. Bu Normal Puls Polarografisinin (NPP) temelidir. Potansiyel damla mrnn sonuna kadar uygun bir sabit temel potansiyelde tutulur. Damla mrnn sonuna do ru (yakla k 60 ms) seilen potansiyel sinyali ok k sa bir puls olarak bindirilir. Bylece ok kk elektroliz ve tketim olur. NPP de Faradaik ak m genel olarak klasik do ru ak m polarografisininkinin yakla k 10 kat d r [17].

2.11.2.c. Diferansiyel Puls Polarografisi Geleneksel polarografi faradaik olmayan ak mlarla s n rl d r. DPP faradaik olan ve olmayan ak mlar aras ndaki fark n en byk oldu u anda 2 lmle ilgilidir. Gzlenebilme s n rlar 10-7- 10-8 M d r. Damla mrnn sonuna do ru do rusal e riye kk k sa voltaj pulslar uygulan r. Hg damalas yklenmesi nedeniyle (faradaik olmayan olmayan ak m) i potansiyel artar fakat h zla s f ra d er. ndirgenebilir trlerin varl nda, faradaik ak m da olu ur (daha yava

bozulur). H zl indirgenme potansiyeli, kk voltaj pulsu difzyon limitinde ok fazla fark olu turmaz [17].

2.11.2.d. H zl Do rusal Tarama Ak m bir damla mr sresinde 0.5 V luk bir potansiyel aral nda h zla

artt r l r.Sonular daha byk damlalarda al n r ve art k ak mlar daha kktr. Difzyon ak mlar , klasik polarografininkinden 10 kez daha byktr. Burada pik yksekli i tayin iin kullan labilir [17].

41

2.11.2.e. Dn ml Voltametri H zl do rusal taramal voltametriye benzerdir. Potansiyel bir damla sresince her iki ynde taran r. (tipik olarak < 1s) DME , cams karbon veya Pt elektrotlar kullan labilir. Yntem, e er tepkime tersinir ise hem ykseltgenme hem de indirgenmeyi inceler.Yntem organik ve organometalik maddelerin YKSELTGENME- ND RGENME srelerini al mak iin kullan l r [16].

2.11.2.f. Sinzoidal Alternatif Ak m Polarografisi Bu yntemde normal do ru ak m potansiyel e risi zerine birka mV luk sabit sinzoidal alternatif ak m potansiyeli bindirilir. Bu yntem iin pik yksekli i konsantrasyonla orant l d r. Bir avantaj da grlty azaltmak iin ykseltecin kilitlenebilmesidir. Yaln zca uygun

frekanstaki sinyal gzlenebilir[17].

2.11.2.g. Kare-Dalga Voltametrisi Kare-dalga voltametrisinde diferansiyel puls polarografisinde oldu u gibi iki lm al n r. Bir potansiyel e risi zerinde hem ileri ynde hem de geri ynde pulslar uygulan r. Bu pulslarla birlikte ak m da ileri ve geri ynde olmak zere iki ynde rneklenir. Her bir voltaj pulsundan sonra ak m bile enlerinden faradaik olmayan ak m zamanla faradaik ak mla birlikte artar. Puls mrnn sonuna do ru her iki bile ende de azalma olur fakat faradaik olmayan ak m, faradaik ak mdan daha h zl azal r. Bylece faradaik olmayan ak m iermeyen bir zaman boyunca lmlerin yap lmas sa lan r. Pulslu dalga ekli nedeniyle ayn analit trlerinin indirgenme ve ykseltgenmesi tekrarland ndan duyarl l k zenginle ir.

Kare-dalga voltametrisi h zl bir tekniktir, bu nedenle kromatografik dedektr olarak kullan labilir. Bu yntem kullan ld aral nda sa lan r [17]. Bu yntem ayn zamanda kinetik bilgi de sa lar. Kare-dalga voltametrisi ileri ve geri ak mlar net ak m kadar iyi analiz edebildi inden, tepkimenin tersinirli i ve elektrot yap s hakk nda kolayl kla bilgi verebilir [17]. nda gzlenebilme s n r 10-7-10-8 M

42

2.11.2.h. S y rma Voltametrisi S y rma voltametrisi 10-6-10-9 M l k ok duyarl basamaktan olu ur: (i) n biriktirme basama (ii) Voltametrik / s y rma basama bir yntemdir. ki

n biriktirme basama nda zelti uygun biriktirme sresi ve biriktirme potansiyelinde kar t r l r. Daha sonra kar t rma durdurulur ve s y rma denemesinden nce zeltinin durgun duruma gelmesine izin verilir. Voltametrik/ s y rma basama nda ise potansiyel uygun bir voltametri modunda, pozitif veya negatif ynde taran r [16].

2.12. G dalarda a r metal tayin yntemleri

G da rneklerindeki organik k s m, kuru yakma ynteminde kl f r n , ya yakma ynteminde ise asit yard m ile tamamen yak l r. Geriye kalan k s mda mineral aranmas yap l r.

2.12.1. Kuru Yakma Yntemi

Homojen hale getirilen rnekten 2

4 g veya 2 - 4 mL al narak krozeye

konulur. rnek s v ise 1 gece 110 C da etvde bekletilir. E er rnek kat ise zerine 2 mL etil alkol konularak 400C n yakma i lemi yap l r. Krozeler kl f r na yerle tirilir. Daha sonra kl f r n n s cakl 525 10 C ye ayarlan r. 3 4

saat sonunda krozeler d ar al n p zerine yava a 0,5 mL nitrik asit ve 1 mL deiyonize su eklenerek tekrar kl f r n na yerle tirilir. Krozede yanmam madde

kalmay ncaya kadar yakma i lemine devam edilir. Daha sonra krozeler oda s cakl na kadar so utulur. zerine 5 mL nitrik asit eklenir. Seyreltilme

yap lacak balonjojelerin zerine huni ve Whatman no:42 szge k tlar yerle tirilir. Szge k d n n ierisine bir miktar deiyonize su konulup krozedeki zelti dklr. Kroze deiyonize su ile bir ka kere y kanarak szge k d na dklr. Daha sonra szge k d birka kez deiyonize su ile y kanarak balonjoje hacim izgisine kadar deiyonize su ile tamamlan r.

43

2.12.2. Ya Yakma Yntemi

Homojen hale getirilen rnekten 2 - 4 g veya mL (analiz yap lacak rnekteki aran lan mineralin miktar na gre ayarlanmal d r) al narak Kjeldahl tpne yerle tirilir. zerine 21 mL deri ik nitrik asit (HN03), 3 mL slfrik asit (H2S04), 3 mL perklorik asit (HClO4) eklenir ve yakma nitesine ba lan r. Yakma dzene i yoksa bu i lem erlende s t c zerinde yap labilir. Fakat gaz k lar al ok yo un olaca ndan eker ocakta veya davlumbaz n alt nda bitene kadar d k s da al l r sonra

lmal d r. Kahverengi duman k

s cakl k ykseltilir. Erlendeki zelti berrakla ncaya kadar ve duman k azalana kadar yakma i lemine devam edilir. Seyreltilme yap lan balonjojelerin zerine huni ve Whatman no:42 szge k tlar yerle tirilir. Oda s cakl na

kadar so utulan zeltinin ierisine yakla k 15 mL deiyonize su eklenir ve szge k d ndan szlr. Deney kab deiyonize su ile bir kere y kanarak szge k d na dklr. Daha sonra szge k d birka kez deiyonize su ile y kanarak balonjoje hacim izgisine kadar deiyonize su ile tamamlan r. E er numune ok ya l ise a rl bilinen rnek erlene al narak zerine

100 mL eter ilave edilerek 2-3 saat alkalay c da kar t r l r. Eter faz dklerek numune, madde kayb olmaks z n Kjeldahl tpne veya erlene al n r.

44

3. MATERYAL ve METOT

3.1. Kullan lan Kimyasal Maddeler

al mada Nitrik asit ( 69 -70 % Merck d=1,42 g/ml ), Perklorik asit ( 7072 % Merck d=1,68), Pb (NO3)2, MnCl2.4 H2O, Cd(NO3).4H2O, Cu(NO3)2.3H2O, ZnCl2, Ni(NO3)2.6H2O (Merck) kullan ld . 3.2. Kullan lan Cihazlar

Bu al mada, metal ieriklerinin belirlenmesinde UNICAM 929 Atomik Absorpsiyon Spektrometresi kullan lm t r. Kullan lan oyuk katot lambalar UNICAM marka bak r, mangan, kur un, inko ve CATHODEON marka nikel lambalar d r. Tart mlar, Avery Berkel 0,0001 duyarl l kta terazi ile yap lm t r. Polarografik voltametrik al malar Metrohm 757 Computrace Voltametrik analiz cihaz ile yap lm t r. Polarografik ve voltametrik ara t rma cihaz yla birok analizler

elektrokimyasal

yntemler

kullan larak

geli tirme

yap labilmektedir. Bu al ma kare dalga s y rma voltametrisi tekni i kullan larak yap lm t r. pH lmleri Jenway 3040 model pH metre ile yap lm t r pH lmleri srekli izlenerek denge konumuna geldi inde haz rlanan zeltiler kullan lm t r.

3.3. Metal Standartlar n n Haz rlanmas

Cu(II), Mn(II), Ni(II), Pb(II), Zn(II) iyonlar n n 500 mg/L lik stok zeltileri Cu(NO3)2.3H2O, MnCl2.4H2O, Ni(NO3)2.6H2O, Pb (NO3)2, ZnCl2 den hesaplanan miktarlarda tart larak deiyonize suda zlerek haz rland . Bu zeltilerden 0,5 mg/L, 1 mg/L,3 mg/L, 5 mg/L lik deri imlerde standart zeltiler seyreltmelerle haz rland .

45

3.4. Yntem

Sebzeler k rsal ve endstriyel blge olarak nitelendirdi imiz Tekkeky A a inik beldesi, ar amba Saral ky ve Tekkeky merkezinden temin edildi. Numunelerin temin edildi i blgelerin gsterildi i bir harita verilmi tir. ekil 13 te

ekil 14. Samsun ili ve ilelerini gsterir harita

K rsal ve endstriyel blgelerden al nan btn bitkiler, zerlerinde biriken toz, kir, olas parazitler ve bunlar n yumurtalar ndan ar nd r lmak zere nce e me suyu daha sonra da deiyonize su ile y kand . Sonra 24 saat boyunca 90 oC etvde kurutuldu ve plastik b ak yard m ile kk paralara blndkten sonra 5 g tart larak ya uyguland . HNO3; HClO4 4:1oran nda 50 ml asit kar cam ile kapat ld , bir gece bekletildi. Kar buharla t r ld , ayn oranda asit kar yakma yntemi

m eklenip zeri saat

m 4 mL kal ncaya kadar

m eklenerek i lem tekrarland .

46

So utulduktan sonra kal nt zerine 20 mL nitrik asit eklendi ve szld. Elde edilen szntden her biri 4er ml olmak zere 5 e blnd. Bunlardan biri deiyonize su ile di erleri daha nce 0,5 mg/L, 1 mg/L, 3 mg/L, 5 mg/L haz rlanan standart zeltiler eklenerek 10 ar mL ye tamamland . Standart ekleme yntemi kullan larak kalibrasyonlar izilmi ve bu kalibrasyonlar

yard m yla rneklerdeki a r metallerin tayini alevli AAS ile gerekle tirilmi tir. Bu kalibrasyon grafiklerinden birer rnek 17 de verilmi tir. Kare dalga voltametrisi iin 0,5 M asetat tamponu haz rlanm t r. Voltametrik hcreye 10 ml pH s 4,50 ye ayarlanm tampon zelti konuldu. ekil 14, ekil 15, ekil 16 ve ekil

Her bir numuneden 100 er l ilave edilerek voltamogramlar al nd . Numunenin zerine 100,200,300 l zeltide 0,1, 0,2 ve 0,3 pbb olacak ekilde kur un

iyonlar ilave edildi. Bu amala 1,00 ppm stok zeltisi kullan ld .Standart ekleme yntemi kullan larak elde edilen voltamgramlardan kalibrasyon grafikleri elde edildi. Olu turulan grafikler yard m yla her bir numune iin Pb tayinleri yap ld . Yap lan deneylerin tm oda s cakl nda gerekle tirilmi tir.

Absorbans

y = 0,0679x + 0,1044 0,4 R2 = 0,9973 0,3 0,2 0,1 0 -4 -2 -0,1 0 Bak r deri imi (mg/L) 2 4

ekil 15. Standart ekleme ile maruldaki bak r kalibrasyon grafi i

47

Absorbans

0,4 y = 0,0789x + 0,0498 R2 = 0,9987 0,3 0,2 0,1 0 -2 -1 -0,1 0 1 2 3 4

Mangan deri imi (mg/L)

ekil 16. Standart ekleme ile maruldaki mangan kalibrasyon grafi i

Absorbans

y = 0,0119x + 0,0318 0,07 R2 = 0,9969 0,06 0,05 0,04 0,03 0,02 -2 -1 0 1 2 3 4 Nikel deri imi (mg/L)

ekil 17. Standart ekleme ile maruldaki nikel kalibrasyon grafi i

48

0,26 Absorbans 0,24 0,22 0,2 0,18 0,16 -2 -1 0 1 2 3 4 inko deri imi (mg/L) y = 0,0235x + 0,173 R2 = 0,9946

ekil 18. Standart ekleme ile yaprak lahanadaki inko kalibrasyon grafi i

Gzlenebilme S n r ve Tayin S n r

Gzlenebilme s n r Numunelerin yak lma i leminde izlenen genel prosedr izlenerek numune iermeyen (kr) 10 adet zeltinin absorbanslar AAAS de llerek standart sapmalar hesapland . Standart sapman n kat tan k absorbanslar n

ortalamas na eklenmi tir.

Tayin S n r Gzlenebilme s n r tayininde elde edilen standart sapman n on kat , tan k absorbans n n ortalamas na eklenerek, bu de ere kar l k gelen Cu, Mn, Ni, Zn ve Pb deri imi tayin s n r olarak hesaplanm t r. gzlenebilme ve tayin s n rlar Tablo 7 de verilmi tir. ncelenen metaller iin

49

Tablo 7. Cu, Mn, Ni, Pb, Zn metalleri iin gzlenebilme ve tayin s n r

Metal Cu Mn Ni Pb Zn

Gzlenebilme s n r (mg/kg) 0,338 1,478 0,266 0,206 0,412

Tayin s n r (mg/kg) 0,436 1,737 0,616 0,375 0,497

50

4. BULGULAR ve TARTI MA

A r metallerin canl bnyesine giri yollar ndan birisi de al nan g dalard r. Sebzeler vcudumuz iin gerekli olan metalleri do al olarak bnyesinde bar nd r r fakat bunun yan s ra toprak, hava, su gibi de i ik yollarla ta nabilen ve olduka zehirli olan a r metalleri de bar nd r r. phesiz g dalar evreyi olu turan bile en olan hava, su ve topraktaki kimyasal kirlilik hakk nda bize olduka ayr nt l bilgi verebilir. G dalar n eser elementlerle kirlenmesinde temelde drt kaynak vard r. Bunlar tar mda kullan lan teknoloji, endstriyel kirlilik, jeolojik kaynaklar ve g dalar n tabi tutuldu u i lemlerdir. Eser elementler tar m ilalar n n ya da kullan lan gbrelerin bir bile eni olabilmektedir. inko, nikel, krom, civa ve di er eser elementlerin do al olarak varl da eser elementlerin g da zincirine kat lmas n

sa lar. G dalar n saklanma artlar da nemli bir eser element kirlili i sebebidir. rne in s rl kaplara konan asitli yiyecekler kur un ve kadmiyum metallerine maruz kal r. Bogen (1968) de konserve sebzelerdeki kur un miktar n n taze sebzelerdekinin 3,6 kadar fazla oldu unu belirtmi tir [3]. Ayn ekilde teneke

kutularda saklanan bebek mamalar ndaki kur un deri imi 0,1-0,3 ppm, cam kavanozda saklanan mamalarda ise bu oran n 0,04-0,08 ppm aras nda oldu u bulunmu tur [3]. En nemli konulardan birisi de, toksik metallerin g da yap s nda birikmesidir. Birikme sonucu metallerin deri imleri sudakinin ve havadakinin ok stne kabilir. Ayr ca insan vcudunun baz toksik metalleri biriktirme zelli i de vard r. Yiyeceklerin tabi tutuldu u i lemler de a r metal ieri ini de i tirebilir. rne in spanak dondurulup zlrse inko ieri i %20 azal r; bu day n de irmende tlmesi undaki inkonun % 80 azalmas na neden olur. Fakat bazen de metal ieri i artabilir. Galvanizli inko kaplarda saklanan asitli yiyeceklerde inko miktar nda art grlmektedir [7]. inik ve ar amba

al mada Samsun ilinin Tekkeky merkez, A a

Saral ky olmak zere blgesinden al nan baz yenilebilir bitkilerdeki a r metal (Cu, Mn, Ni, Zn) deri imlerinin alevli AAS ve voltametre (Pb iin) ile

51

standart ekleme yntemi kullan larak belirlenmesi amalanm t r. Elde edilen sonular Tablo 8 ve Tablo 9 ve Tablo 10 da sunulmu tur. Verilen tablolardan yola karak k rsal blge ve endstriyel blgedeki sebzelerdeki metal ieriklerini kar la t r r grafikler ekil 18, ekil 19, ekil 20 ve ekil 21 de verilmi tir.

Tablo 8. Tekkeky A a inik (k rsal blge) sebzelerindeki metal deri imleri (mg/kg) (n=3)

Sebzeler Marul Maydanoz Y.Lahana K ran

Cu

Mn

Ni

Zn

11,17 1,62 10,17 3,55 10,17 2,85 200,37 18,59 7,81 1,42 4,17 1,4 12,27 4,4 7,27 3,15 8,85 1,55 9,01 2,16 1,57 0,31 2,37 0,56 1,77 0,89 83,61 23,58 83,63 24,53 92,61 11,81

Tablo 9. Tekkeky merkez (endstriyel blge) sebzelerindeki metal deri imleri (mg/kg) (n=3) Sebzeler Marul Cu 17,323,2 Mn Ni Zn

25,434,47 23,823,43 356,22101,13 7,571,66 5,651,45 8,471,68 252,61101,44 293,2514,75 168,02 56,6

Maydanoz 15,723,93 15,716,54 Y.Lahana K ran 10,110,3 15,232,32

20,131,66 22,019,53

Tablo 10. Voltamerte ile belirlenen Pb deri imleri (n=3) Blgeler K rsal Blge Endstriyel Blge K ran 0,370,029 2,951,15 Maydanoz Y.Lahana 6,690,34 3,450,83 Marul 6,130,66

13,392,33 5,460,75 17,571,82

52

400 300 200 100 0 Cu Mn Ni Metaller K rsal Blge Endstriyel Blge Zn Pb

ekil 19. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan marulda metal deri imleri

(C, m g /kg )

(C, m g /kg )

300 200 100 0 Cu Mn Ni Metaller K rsal Blge Endstriyel Blge Zn Pb

ekil 20. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan maydanozda metal deri imleri

53

400 300 200 100 0 Cu Mn Ni Metaller K rsal Blge Endstriyel Blge Zn Pb

ekil 21. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan yaprak lahanada metal deri imleri

(C, m g/kg)
(C, m g/kg)

200 150 100 50 0 Cu Mn Ni Metaller K rsal Blge Endstriyel Blge Zn Pb

ekil 22. K rsal ve endstriyel blgelerden al nan k randa metal deri imleri

54

Yntemin do rulu unu belirlemek amac yla al mada kullan lan ya yakma yntemi Sertifika edilmi standart oryantal ttn yapra na (CTA-OTL-1) uygulanm ve elde edilen de erler Tablo 11 de verilmi tir. Buna gre Cu, Mn,

Ni, Pb ve Zn iin % de geri kazan m de erlerinin %95 gven s n rlar s ras yla 101,201,54; 97,964,93; 93,3511,86; 66,196,46; 110,086,18 olarak

belirlenmi tir. Uygulanan yntem Cu, Mn, Ni iin yksek geri kazan m de erleri sa larken Pb iin d k, Zn iin ise yksek geri kazan m sa lamaktad r.

Tablo 11. Sertifika edilmi standart oryantal ttn yapra nda metal tayini

Metal Cu Mn Ni Pb Zn

Sertifika edilmi metal (g/g) 14,10,5 41214 6,320,65 4,910,80 49,92,4

Bulunan metal (g/g) 14,270,54 403,6149,49 5,901,74 3,250,53 54,930,84

Geri kazan m % 101,201,54 97,964,93 93,3511,86 66,196,46 110,086,18

* lmn ortalamas ve % 95 gven s n r

al mada elde edilen sonular kar la t rma amal daha nce yap lm al malardan Somers [3] taraf ndan 1970-1971 y llar nda yap lan bir tak m ortalama eser element miktarlar

ara t rma sonucu bir ki inin gnlk ald

Tablo12 da, Herrick ve arkada lar n n [4] sebze ve meyveler iin belirledi i kabul edilebilir metal s n r standart seviyeleri Tablo 13 da, Zehirli Maddeler ve Salg n zleme Ajans [18] (ATSDR) (2001) taraf ndan sunulan baz a r

metallerin en d k risk seviyeleri Tablo 14 de ve Dnya Sa l k rgt (WHO) taraf ndan belirlenen metal deri imleri [19] Tablo 15 de sunulmu tur.

55

Tablo 12. G dalarla insan vcuduna al nan gnlk ortalama eser element miktar (g/ki i)

Bak r Mangan Nikel Kur un inko

2100 3300 460 138 16900

Tablo 13. Baz Metallerin S n r Standart Seviyeleri

Element Pb Cu Ni Mn Zn

Standart, ppm 6 9 2 20 1 10 10 20 5 100

Tablo 14. A r metallerin risk seviyeleri (mg/kg/gn) Cu Mn Ni Pb Zn * mg / m 3 0,01 0,00004* 0,0002* 0,0002 0,3

56

Tablo 15. Dnya Sa l k rgt (WHO) taraf ndan belirlenen metal deri imleri

A r Metaller

Miktar (mg/100g)

Cu

4,0

Pb

0,5

Zn

6,0

Yap lan al mada k rsal ve endstriyel blgede ye il bitkiler aras nda en yksek inko deri imi marulda grlmektedir. K rsal blge ve endstriyel blge kar la t r ld nda ise endstriyel blgedeki inko deri imi k rsal blgenin nda bu

yakla k iki kat kadard r. Literatr ve WHO de erleri ile kar la t r ld deri imler marul hari al

lan tm sebzeler iin normal de erler aras nda

kalmaktad r. Ancak endstriyel blgede daha yksek kmas evrede bulunan demir-elik, dkm, bak r fabrikalar ndan, boyama atlyelerinden, ara trafi inden kaynaklanabilir. K rsal blge ile endstriyel blgelerdeki sebzelerde nikel deri imi kar la t r ld nda ise yine en yksek nikel deri imi marulda grlmektedir. Bu

da marulun di er ye il bitkilere gre daha ok metal absorplamas na ba lanabilir. Endstriyel blgede nikelin daha yksek kmas ise yine evrede bulunan organize sanayiden, evlerde yak t olarak kmr kullan m ndan ve ara trafi inden kaynaklanabilir. Manganda inko gibi canl lar iin gerekli bir metaldir. Gnlk beslenmede manganca zengin yiyeceklerin al m nemlidir. nk enzim sistemlerinde rol oldu u iin birok fizyolojik sreci etkiler. Yap lan al mada en fazla mangan ieri ine marul sahiptir. Fakat yinede bu de er s n r standart seviye aras nda

57

kalmaktad r. Di er ye il bitkilerden k ran ikinci s ray almakta ve alt s n r seviyesine yak n mangan iermektedir. Maydanoz ve yaprak lahanada ise temiz blgede alt s n r seviyesinin alt nda bulunmu tur. Kirli blgede marul ve k randa s n r a lmaktad r. Bak r metali de yine mangan ve inko gibi eser miktarda al nd nda

canl lar iin gereklidir. Di er metaller en fazla marulda bulunurken bak r deri imi k randa hem k rsal blgede hem de endstriyel blgede fazla bulunmu tur. K andaki bak r deri imi topra a ve ara trafi ine ba l olarak yksek km t r. Ye il bitkilerdeki kur un metal deri imi voltametrik yntemle belirlenmi olup endstriyel blgede marul ve maydanozda standart seviyenin zerinde bulunm tur. Yine marul ve maydanoz iin k rsal kesimdeki kur un deri imleri standart seviye s n rlar aras nda di er sebzelerde yaprak lahana ve k randa seviyenin alt nda bulunmu tur. K randa d k kmas n n nedenini yeti ti i blgedeki ara trafi inin di er blgelerden daha az yo un olmas na ve fabrikalardan da uzak blgede yeti mesine ba layabiliriz. Yaprak lahanan n ise di erlerine gre daha az absorplama kapasitesi olabilir.

58

5. SONU ve NER LER Gnlk ya ant m z n vazgeilmez yiyecekleri olan sebzeler, a r metalleri toprak ve havadan absorplamaktad r. Bunlardan krom, kobalt, mangan ve inko eser miktarlarda al nd nda faydal , fazla miktarda al nd nda zararl d r. nk

bitki ve hayvan bnyesinde birikime u rarlar. Elde edilen en yksek de erler Zn deri imine ait olup, en d k inko deri imi 83,61 mg/kg ile k rsal alandaki maydanoza (tablo 7) ve en yksek inko deri imi 356,22 mg/kg ile endstriyel alandaki marula (tablo 8) aittir. Bu veriler tablo10 da verilen standart de erlerin (5-100 ppm ) olduka zerindedir. inko ile kirlenmi blgelerde, bitkiler, zellikle de yaprakl sebzeler yksek miktarda inko depolar. Machholz & Lewerenz, kirli maruldaki inko miktar n 301 mg/kg, temiz maruldakini ise 77 mg/kg olarak belirlemi tir. Di er rnler iin temiz kabul edilen blgelerde inko miktar 0,4 35 mg/kg iken kirli blgede 4 400

mg/kg aras nda bulunmu tur [8]. Yap lan bu al mada kirli blgedeki Zn deri imi literatrle uyumlu olmakla birlikte k rsal blgedeki inko deri imi de olduka yksek kmaktad r. Di er yenilebilir bitkilerdeki sonular standart s n r seviyeyi a mamaktad r. Maydanoz, yaprak lahana ve k ran iin k rsal blgede inko deri imleri s ras yla 83,61, 83,63 ve 92,61 mg/kg olarak bulunmu tur. Kirli blgede ise literatrde verilen 4-400 mg/kg s n r a lmam t r. Gnlk inko al m nda inko miktar n n gnlk referans de erleri a mamas gerekti i ve inko bak r oran n n ise, anne stnde oldu u gibi, yakla k 7 olmas na dikkat edilmelidir [8]. inkonun gereklili i ve insanlar zerindeki olduka d k toksik etkisi, i yerlerinde yksek oranda inkoya maruz kal nmad al nd srece, gz nne

nda, inko eksikli inin evre kaynakl inko maruziyetine oranla daha sylenebilir [8].

byk risk ta d

K ran hari di er ye il bitkilerdeki bak r deri imleri s n r standart seviyeyi a mamaktad r. K randaki bak r deri imi ise 20,13 mg/kg ile standart seviyenin (2-20 ppm) ok az zerindedir.

59

K rsal blgedeki btn ye il bitkilerdeki mangan deri imi Tablo 10 da verilen standart seviye s n rlar aras nda olmakla beraber endstriyel blgede ve yol kenar ndaki sebzelerde (marul, k ran) biraz yksek km t r. Hesaplanan nikel deri imlerinden k rsal blgede yine marul (10,17) hari di erlerinde Tablo 10.da verilen standart de erler (1-10 ppm) aras nda kalmaktad r. Di er metallerde oldu u gibi endstriyel blgeden al nan marul deri imi (23,82 mg/kg) standart seviyenin zerinde bulunmu tur. Kur un deri imleri ise alevli AAS ile gzlenebilme s n r n n alt nda kald iin tayin edilememi tir. Bu yzden olduka d k deri imlere kadar tayin yapabilen polarografik yntem tercih edilmi tir. Yap lan al mada maydanoz ve marulun kirli blgedeki kur un deri imi standart seviyenin zerinde kmakta temiz blgede ise standart seviye aras nda kalmaktad r. Di er sebzelerde ise standart seviye s n rlar n n alt nda bulunmu tur. Lahana, marul ve maydanoz hari temiz blgede yeti en di er sebzelerin kur un ieri i WHO nun belirledi i s n r n alt nda kalmaktad r. Belirlenen metal deri imlerindeki farkl l klar topra n fiziksel ve kimyasal do as na ve bu metallerin bitkiler taraf ndan emilim kapasitesine ba l olarak ortaya kar. Bu kapasiteyi say s z evre ve insan faktr etkiler. al ma sonucunda belirtilen endstriyel i letmelerin evreye a r metal sald klar ancak al lan bitkilerdeki a r metal miktarlar n n WHO taraf ndan

belirlenen maksimum metal deri im de erlerini marul hari genellikle a mad grlm tr. Elde edilen sonular literatr ve s n r standart seviye sonular ile kar la t r ld bildirilen nda marul hari di er ye il bitkilerdeki a r metal ierikleri yak n oldu u grlmektedir. Bulgulara bak ld nda

sonulara

fabrikalara ve ara trafi inin yo un oldu u blgelere gre farkl l klar gzlenmektedir. Bu farkl l klar bitkilerin metalleri absorplanma kapasitesine, topra a, blgedeki fabrikalar n farkl l na, klimatolojik etkenlere ve tar msal

uygulamalardan kaynaklanabilece i d nlmektedir. Sonu olarak Samsun, Tekkeky evresinde yeti en sebzelerden marulda inko deri imi yine kirli blgede marul ve maydanozda kur un deri imi yksek kt iin daha dikkatli bir ekilde tketilmesi nerilmektedir. Di er ye il

60

bitkiler de sa l a faydal metalleri de standart seviyelerde ierdikleri iin tketilmeye devam edilmelidir.

61

6. KAYNAKLAR 1. K z lkaya, R., 1998. Samsun Azot Sanayi (TGSA ) ve Karadeniz Bak r letmeleri (KB ) evresindeki Tar m Topraklar nda A r Metal

Birikiminin Topraklar n Baz Biyolojik zellikleri zerine Etkisi. Doktora Tezi, Ankara niversitesi Fen Bilimleri Enstits, Ankara. 2. Al-Eed, M. A., Assubaie, F. N., El-Garawany, M. M., EL-Hamshary, H., ElTayeb, Z. M., Determination of Heavy Metals in Common Spices, 3. Somers, E., 1974. The Toxic Potential of Trace Metals in Foods. A Review, 39, 215-217. 4. Trkdo an, M. K., Kilicel, F., Kara, K., Tuncer, I., Uygan, I., 2002. Heavy Metals in Soil, Vegetables and Fruits in The Endemic

Upper Gastrointestinal Region of Turkey. Environmental Toxicology and Pharmacology, 13, 175-179. 5. Haghiri, F., 1973. Cadmium Uptake by Plants. J. Environ. Quality, vol 2, no. 1, 93-96. 6. www.metalurji.org.tr metallerin cevresel etkileri II 7. International Programme on Chemical Safety (IPCS) Environmental Health Criteria 221 zinc. www.inchem.org 8. International Programme on Chemical Safety (IPCS) Environmental Health Criteria 200 copper. www.inchem.org 9. International Programme on Chemical Safety (IPCS) Environmental Health Criteria 17 manganez. www.inchem.org 10. http://tr.wikipedia.org 11. www.whfoods.com/genpage.php 12. Ayaz, F. A., Glew, R.H., Millson, M., Huang, H. S., Chuang, L. T., Sanz, C., and Ayaz, S. H., 2006. Nutrient Contents of Kale (Brassica oleraceae L. Var. Acephala DC). Food Chemistry, 96, 572-579. 13. Baytop, T., 1984. Gemi te ve Bugn Trkiye de Bitkiler ile Tedavi. stanbul niversitesi Yay nlar , Eczac l k Fakltesi. 14. www.ebitki.com 15. Aksu, ., 2005. Yeni ktrlm Ditiyokarbomat Bile iklerinin Eser Metallerin FAAS ile Tayininde nderi tirme lemlerinde

62

Kullan labilirli inin Ara t r lmas . Yksek Lisans Tezi. Ondokuz May s niversitesi Fen Bilimleri Enstits, Samsun. 16. Skoog, Holler ve Nieman, 1997, Enstrmantal Analiz lkeleri, Birinci Bask , , Bilim Yay nc l k, Ankara 17. Trkz, E., 2003, VALPRO K Asitin Karedalga Voltametrisi ile Tayini, Yksek Lisans Tezi, OM Fen Bil. Enst., Samsun. 18. ATDSR. 2001. Agency for Toxic Substances and Disease Registry. www.atsdr.cdc.gov/mrls.html. 19. Bahemuka, T. E., Mubofu, E. B., 1999. Heavy Metals in Edible Green Vegetables Grown along The Sites of The Sinza and Msimbazi Rivers in Dar Es Salam, Tanzania. Food Chemistry, 66, 63-66.

63

7. ZGEM

1976 y l nda Kars ta do dum.

lk retim ve liseyi Ankara Kalaba

lk retim Okulu ve Ankara Kalaba Lisesi nde okudum. Yksek renimimi ise Orta Do u Teknik niversitesi E itim Fakltesi Kimya retmenli i nde tamamlad m (2000). Ayn y l Samsun un Tekkeky ilesi Atatrk lk retim Okulu nda ngilizce retmeni olarak greve ba lad m. 2002 y l nda Samsun merkezde nn lk retim Okulu na tayinim kt . 2003 y l nda Ondokuz May s niversitesi Fen Bilimleri Enstits Kimya Anabilim Dal nda Yksek Lisans renim hakk n kazand m. Halen nn lk retim Okulunda grev

yapmaktay m. Evli ve bir ocuk annesiyim.

64

This document was created with Win2PDF available at http://www.win2pdf.com. The unregistered version of Win2PDF is for evaluation or non-commercial use only.

You might also like