You are on page 1of 57

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAMNA LKN YEN YAKLAMLAR

Do. Dr. nsal OSKAY

"deoloji"

Kavramnn

Ortaya k

"deoloji" sorunu, meta (maD ekonomisi ile birlikte geni boyutlara ulam bir sorun. Popler kltrle de yakndan bantl. Bunun bata gelen iki nedeninden hemen anlalacak olan, ada popler kltr e ve trlerinin (formlarnn) mekanik yeniden-retim teknikleri ve yntemleri ile retilmesi; meta olarak datlmas; reticisi ile tketicisinin farkl uzam (mekan) ve yaam denemlerinin (kltrlerin) insanlar olmas; tketicisinin popler kltr nesnelelerinin retim srecine ilikin bilgilenme ve etkileme. olanaklarnn dar oluu; tketicinin beeni ve araylarnn retimin gerekletirildii atelyeleri, retimllkIeri (fabrikalar), plak basmevlerini, basmevlerini, radyo ve televizyon ebekelerini beslemyank (feedback) aracl ile etkiler gibi gzkse de, aslnda bunlara baml oluudur. kinci nedeni ise, popler kltr nesnelerinin, bunlardaki ieriklerin, retim sreci iindeki konumlar itibaryla belirli bir temel snf saylamayacak, daha dorusu, sosyo-politik anlamda bir "snf" zellikleri tad sylenemeyecek katmanlarn amorf bir grnm iinde srdrdkleri gnlk yaamlar iinde tketilmekte oluu; ierikleri .ya da biimleri ynnden yapabilecekleri etkileri anlamak iin, kendileri kadar, tketicileri olan bu amon topluntularn kaprisli, gerek dnyaya aldrmaz grnmnn karkln ve damkln anlaml bir btnle kavuturmak iin tketicilerin yaam biimlerine bakmak gerektiidir. Baka bir deyile bu yaamn gerek yan (varolularnn zdeksel koullarn nasl saladklar ile, bundan kaynaklanan ve bunu "aklamak". bunu yeniden-retmek iin oluturulmu gerek yaamn "fantazya" (dseD grnml yansmalar arasndaki akkl gznnde tutmak zorunluudur. Popler kltr nesnelerinin ideolojik etkilerinin bir yandan retim aamasnda belirlenebilen etkenlere, bir yandan da tketicinin kamusal ve zel (kiisel) yanlar gitgide iieleen kendi

.j

-f ,

198

NSAL OSKAY

yaamndaki etkenlere gre belirlenmekte oluu; bu nedenle de, olduka ok etkenli, deiken, birbiriyle eliik yanlar tayan bir ileyii oluudur. Popler kltrn, ilk elde belirtilmesi gereken zellikleri bunlar olunca, popler kltrn ideoojik ilevlerini inceleyebilmek iin, ideoloji sorununun da, popler kltrn bu zelliklerini incelemeye yatkn bir biimde elealnmas gerekmektedir. Bartka bir deyile, ada toplumlarda ideolojinin, hegemonik ideolojiye dnm durumunda bile, yalnzca rijit, deimez, kendi iinde btnyle tutarl, elikisiz bir olgu olarak elealnmas durumunda saplanlan baz ak yanllklara dmernek iin, ideolojinin gerek ism-olarak ideoloji ve gerekse hegemonik ideoloji olarak oluumuna ve ileyiine ilikin baz yeni deerlendirmelerin gzden geirilip tartlmas gerekmektedir. Bu 'incelemede temel konumuz bu olacak. deoloji sorunu, gnmzde, ou kez, belirli bir toplumsal, dzeni yasalla kavuturan ve yanl-bilin reten hegemonik idealardan oluan homojen (benzeik) ve olduka rijit bir yap olarak dnlmektedir. Bunlann tipik rnei, Frankfurt Okulundan Althuser'e kadar uzanan ve herbiri ok farkl yerlerden yola kan yazarlardr. Bazlanna gre, ideoloji, yeni bir toplumsal yap kurmaya ynelen siyasal hareketlerin grlerini dile getiren; yeni toplumun nasl bir toplum olacan anlatan bir "ism"dir. Buna rnek Alvin Gouldner'n almalandr. Bazlan da, ideolojiyi baat idea'lar olarak grmekte; ideolojiyi belirli bir toplumsar formasyon iinde insann d gerekliini kurmas iin gerekli ilevleri yerine getiren baat idealann topluluu olarak tanmlamaktadr, Bu grtekilerin en nls ise Talcott Parsons idi. Yeni rneklerinden biri de Peter Berger ve Thomas Luckman'n almalandr. nsanbilim (antropolojD asndan yola kanlardan bazlan ise, ideolojiyi, evrensel bir mit'ler dizgesi (sistemi) olarak grmektedir. rnein Lewis Feurer. Toplumbilimden yola kan bazlan ise, ideolojileri siyasal "izm"lerle eit eyler saymaktadrlar. rnein, Daniel BelI. Aynca, gndelik konumada imdi bile sren bir baka anlay da, "ideolojik" dediimiz eylerin bilimselolmayan, kitlelere seslenen, sanatsal deeri duk eyler olduunu ileri sren st-rtl bir onamadr (kabul etmedir). rnein, TV dizilerinde "hedef-kitle" sradan insanlann milyonlarcasndan oluan ve beeni dzeyi dk topluntular olduu iin bu tr dizi-filmlere "ideolojik" denmekte, ama Su ve Ceza roman iin byle birey dnlmemekte, onun

i,

..

'

....

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ'! KAVRAM

199

evrensel insan'a seslendii onanmaktadr. Ya da, bilim, eletirel ku~ ram vb, gibi "rafine" almalar ideolojik saymayz da, ii sendikalannn ve belirli partilerin yayn organlarnda kan incelemeleri, yazlar, haberleri "ideolojik" saymakta tezcanllk gsteririz. Aslnda, belirtmek bile gereksiz, herkes kendinden yana olan aklamalar kayrmaktadr, bylelikle! Polemiklerde, kar tarafn sylediklerini saygnszlatrmak iin, "ideolojik" diye etiketlemi oluyoruz bylece! Bunun da ardndaki bir ikinci kullanmnda ise, ideoloji terimi, belirli sanat, dn ve sav trlerini betimlemi olmak iin kullanlmaktadr: yukardaki Su ve Ceza ile, TV dizileri gibi. "deolojik" demek, sanat olmayandr, bilim olyandr. deoloji kavram, ilgintir ki, hem gereklii gizleyen ideoloji, hem de yeni toplumsal yaplar iinde insanlar harekete geirecek izlenceler anlamnda kullanlabilmektedir. Bylece, ideoloji denen olgu hem insanlar ve toplumlar deitirip ileriye gtrmeye yara yabilen bir anlatm biimidir, hem de tutucu ve insan'n kendi gerekliini kavramasn nlemeyi amalayan bir yanl-bilin retimi dzeneidir bu kavramlatrmaya gre. deolojiyi bir "izm" biimi olarak grenler, toplumdaki ideolojinin iinde, ayn anda, hem hegemonik idealarn bulunduunu; hem de varolan dizgeye kar kan eletirlci idealardan oluan bir baka ideolojinin (baat durumda olmakszn) de bulunduunu sylemektedirler. Bunlar ilevsel kurarndan yararlanan bir zmleme <analiz) yaptklar iin, ideolojinin basklayc ilevleri olduunu aynmsayamamakta; olan, olmas gereken gibi grmekle yetinmektedirIer. Bu kiiler, belirli bir toplumdaki baat idea'larn hepbirlikm bir yap kurarak toplum iindeki insansal ilikilerin iyi ve etkin iletilmesine yaradn; bunlarn toplumun eitli e ve kesimleri arasnda bir ba oluturduunu ileri srmektedirler. Bu srada hegemonik ideolojinin karsnda (baat kltr karsndaki eitli alt-kltrler gibi) eitli alt-ideolojilerin yer aldn; hegemonik ideolojide bile elikiler bulunduunu sylemekte; fakat, eitli ideoloji alanlannda bu atkn eler arasndaki etkileimden sonra ortaya gene de hegemonik ideoloji diye bir olgunun ktn vurgulamadklar iin, bir yandan, izm-olarak ideolojiden hegemonik ideQlojiye nasl ve niin geildiini incelememi olmakta; bir yandan da ideolojinin yapsn kartsz bir salt dengeye dayanan seenei bulunamayacak, k olmayan bir yap biiminde aklam olmaktadr. Toplumsal yaamn srmesi ile, ideolojinin bu kavramsallatrlma biimi, bir yerde, var-olan hakllatrmakta, gndelik yaamn bilin dzeyini aamamakta, eitli ideolojilerin zt nitelikteki eitli karlar maskeleyen

200

NSAL OSKAY

aralar olduunu, hegemonik ideolojinin ise bunlar zerinde basklayc bir ilevi olduunu gzard etmektedirler. Bu grlere yakn gibi gzken bir anlay ise, ideolojinin yeni bir toplumsal formasyon (biimi) kurmaya ynelen bir snfn elinde iken izm-olarak; bu smf kendi toplumsal formasyonunu kurduktan sonra ise, hegemonik ideoloji olarak ele alnmas gerektii yo; lundadr. Gelimeye yatkn yanlan olan bu anlaya gre, ideoloji her iki durumda da bireimli (sentetik) bir olgudur. Yani, kavramlann, kuramlann, imgelerin, metaforlarn, yklerin ve sylencelerin (mitlerin) bireimU konfigrasyonudur. deolojinin, izm-olarak ideoloji biiminde ele alnmas gnmze zg bir yaklamn sonucudur. Temelde, toplumbilimcHerden gelme bir aklama gibi grnyor. nsanbilimden gelen baz yazarlann yaptklan ideoloji almalannda ise, daha ok, ideolojinin var-olan toplumsal formasyon iindeki tutucu (egemen snfn ya da kesimlerin egemenliklerini kurmasm; egemen yann, iddete bavurma olanana her an sahip olmakla beraber, bu yola gitmeye zorunlu kalmakszn modern adaki gelikin retim teknolojilerinin gerektirdii igcnn toplumsal yaama youn katlmasnn salanmasyla, sistemin gizilg olarak sahip bulunduu, verimlilii daha ileri dzeylerde gerekletirebilmesini vurguluyorlar) ilevleri vurgulanmaktadr. Ama mitoloji, din ve hegemonik ideoloji diye ayr biimde ele aldklan bu sorunu aklarken retim teknolojisinin geri olduu toplum biimlerinde toplumsal yapnn tek bir hakllatnc aklamas varken, kapitalist topluma dOru- bu hakllatrc aklamalarda kar ideoloji dediimiz elikin yanlara ramen, hegemonik eleri ar basan ok daha karmak yapda bir hakllatnc ve- yasallatnc aklamaya' vanld da belirtilmektedir. rnein, Maurice Godelier'nin aklamalar. deoloji kavramnn ortaya kndan gnmzde kadarki gelimelerinde de izm-olarak ideoloji ve hegemonik ideoloji ikiliini grmekteyiz.
Burjuva toplumunun kurulmas "ideoloji"nin balangc ve yeni toplumu aklayacak

deoloji kavramn, ilk kez, Napolyon'un kurduu ve Fransz Devriminin felsefesi ynnde bir eitim sistemi oluturmakla grevlendirdii Ulusal Enstitnn yesi ve Devrimin partizanlanndan Antoine Destutt de Tracy kullanmtr. deolojinin eleri'nde (18011815) bir kme aydn ile birlikte bu dnr insanl derebeyci (fe-

- J

~"'.

,.-,

!'-~.' ...

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAM

201

oda}) toplumun yanl inanlarndan, dncelerinden, kutsallklanndan kurtannak iin yola kmtr. Bu yazarlar Aydnlanma'dan gel~n inanlarnn gerei olarak, insanlarn inandklar idea'larn kkenlerini, bunlarn doalarn ve toplumsal ilevlerini incelemeye ynelmilerdir. Erekleri, derebeycilie kar yeni burjuva devriminin id~olojisini; yani, derebeyci (feodal) toplumun ideolojisi olan dinin dnyay aklama biimine kar, yeni toplumun hakllatnc aklamas olan yeni ideolojiyi olutunnakt. Bylece, belirli bir retim biiminin, belirli bir toplumsal fonnasyonuE, belirli toplumsal ilikiler btnnn iinde, tarihte_bir sre mitolojiyle, daha sonralar ise dinle yaplan ,toplumsal gerekliin zihinsel, yeniden-lurulmas ii, bu kere, dinden zgrleen yeni toplumdaki Aydnlanma insann ca idea'larn ayklannas ve yeniden aklanmas yoluyla varlan "id~oolji" olarak yaplmaya balam bulunuyordu. Ne var ki, Devrim'e kadar snrsz bir ufkun sahibiymi gibi gzken Aydnlanmann, kentsoylu (burjuva) toplumsal egemenliinin gereklemesinden itibaren, bu sonsuz ufuklarndan yoksunlatrlmasnm da gndeme gelmeye balad grlmektedir. Nitekim, bu id~ologlarn almalarn ilk zamanlar olumlu bulan Napolyon, bunlarn Ulusal Enstitye ye olmalarn da olumlu karlamt. Ama, kendi egemenliini pekitinneye yneldikten sonra, bu kentsoylu ideologlarn almalarn "metafizi/?-ilik olarak" sulam; yeni dzen gereki, pragmatist ve saltk olmaya balad iin, Napolyon bunlar ~ndi ynetimine zararl bulmaya balam, 20 Aralk 1812'deki Devlet Konseyi toplantsnda "Sevgili
Buradaki temel grm udur: 789 Devriminin ncesinde ideoloji ism-olarak ideoloji idi. Kentsoylu snfn kendi etrafna toplayabildii yoksullarla, kentli kk kentsoylu snfn beklentilerini de dile getiriyordu. Aydnlanmann "geni ufuklan", kentsoylu snfn kendisi iin, balangta da, itenlikle inanlan birey deildi. ktidar ncesinde etrafna dier zmreleri ve kentlerdeki kk kentsoylu snf da ekebilmek, toplayabilmek iin buna katlanyordu. Gerek Napolyon, kentsoylu snfn mali sermaye ile sanayi sermayesi kesimlerinin grece henz gsz olulan nedeniyle, kentsoylu snfn iinden ticaret sermayesi kesimiile kk mlkiyetli kylleri esas alan bir denge oluturmutu. Yoksul kyller ise, silah ~mak, asker olmak, yurtta-birey olmak ayncalklanna kavumutu. Napolyon'un 789 Devriminin canlandrd beklentileri "daraltmas" gerekmiti. ldeologlar ile arasnn almasnn nedeni de bu idi. 850'lerde, i. Napolyon'un "tpk-basks" olacakm gibi grnp, kk m 1kiyetli kyller ile de-clase olmulann, serserilerin, bohemlerin aracl He iktidara gelen; kentsoylu snf iindeki dier kesimlere kar bile, mali sermaye ile sanayi sermayesinin egemenliini hem ekonomik hem de ktrel dzeyde pekitiren III. Napolyon'un da ilk ii, kentsoylu snfn aydnlarma ve sanatlanna ok sk bir sansr uygulamak olmutur. iir, bu Napolyon gibi bir

,.;cs.~l

202

NSAL OSKAY

Fransa'mzn talihsizliklerinin nedeni bu ideolojidir, bu hain metafizikilerdir" demitir. 789 Devriminin vaatlarndan demokratik nitelikte olanlannn unutturulmasna byk nem verilen bu dnemd:!, Napolyon "Fransa'y kurtarmak' iin ideolojilerin deil, insan kalbinin bilinmesini ve tarihin rencelerinin (derslerinin) gznnde tutulmasn" savunmaya balamtr! deoloji nasl bir kavram olarak bugnk anlamyla burjuva toplum biimi ile birlikte olumusa hegemonik ideoloji durumuna geldike kendi iindeki elikilerinin ortaya k da kentsoylu snfn iktidar oluuyla birliktl:!balamtr. Egemen snfn kendi toplumsal biiminin kltr dzeyini kullanarak daha rgn bir toplumsal egedolandrcnn, zel hariyenin, bir bohemin "sayesindedir" ki poesie pure'e ynelmitir! Sanat rnlerinin metalamasna kar direnenlerin, bask teknolojisinden gelen metalamaya onurlu kar klarn dile getiren "sanat sanat iindir" anlay ise, balangtaki itenlikli tutumunun hemen ardndan, pepee yeni nm'ler oluturarak bulabildii zel topluluklarn da kuatan yaygnlaan meta ekonomisine yenik dmtr. Ama bunu uzun sre akca syleyip kabullenememitir. Bugn de meta ekonomisi iinde satlan yk, iir, roman betiklerini az sayda bastrp, tek tek numara vererek sanatnn rnne zgllk ve bireylik kazandrmak, sanatn tketicisi ile reticisi arasnda dolaysz, kiisel bir iliki kurmak abalarn srdrmeye alanlar grlmektedir. Bir zlemi canl tutma ereiyle yaplyorsa hogrlebilecek bu tr abalarda erek meta ekonomisinde sanat rnlerini metalamaktan kurtarmann olanakszln gzard etmek; bu iin, sadece sanatn modernist tutumlaryla olamayacan grme gereini nemsememek ise, buna kar uyank olmak, en bata, sanat kamusunu aydnlatmay stlenen eletirmenlere dyor, nsann bireyliini korumann, modernlemenin benimsenen nimetlerinin yaygnlamamasndan yana bir bireyci yaam iinde yaplan snrl modernlemelerle olamyaca; acllamann yaratt insansal sorunlarn zmnn narsizim ile nihilizm arasnda gelip giden bir modernizm ile deil, modernlemenin kstszlatrlmasn salayacak yollarn gnmz insannn varolusal koullar asndan neler olabileceini aklkla anlatacak, sezdirecek direngin, sevecen, insana gvenen bir sanatsal modernizmle olabileceini bilmek gerekiyor. Kendi yenik-benliini yceitme ya da -tersi durumda da- horlamaya oranla, bu tr bir sanatsal modernizmin sanat iin de ok daha geni bir yarat zgrl salayaca dnlemez mi? Metalamaya kar sanatn ve sanatnn direnii, sanatnn kitaplarna tek tek numara vermek gibi ocuklatrmalarla deil, bu toplumsal konumun almasna katkda bulunacak tutarl bir modernizmlo olabilir. Bu tr bir modernlemeye erimenin yolu ise, Marx'n yz yl akn bir sre nce bile belirttii gibi, istese de istemese de modernist sanatn da meta ekonomisinin iinde yer almakta oluunun bilincine varmaktan geiyor, Modernizmin yaadmz kstl modernlemeyi aabilmek iin biimsel artlmalarn tmne ramen kurtulamayaca temel gereksinimi olan direnginlii de Baudelaire'in, Melville'in, Marx'n, farkl farkl dillerle evrensel insana yaraan bir dzeyde anlattklar gibi, bunun bilincine vardktan sonra kazanlabilir.

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAM

203

menlie ynelmesi iin yeterlikli bir ideoloji retmeye almaya balamas ile birlikte bu ilk ideologlarn Napolyon tarafndan metafizikilik ile sulanm olmalar, bu bakmdan, siyasal dzeye arlk veren bir ideolojik alma olmu ise de, Napolyon'un kltrel dzenlemeleri de savsaklamad bilinmektedir. Devleti, hukuk dizgesini, polisi, o"duyu, askerlik mesleini kuran ya da yeniden biimlendiren hep Napolyon olmutur. Kk mlkiyetli kyllere, Marx'n belirt~ii gibi, dnyann durdurulaca umudunu veren de o olmutur. Sava ganimetlerinin bunda katks olmutur. Fransa'da kylnn asker olmas, -Vichor Hugo'nun tambir hayranlkla syledii gibi- Franszcann ulusal bir dil durumuna gelebilmesi, yoksul ile zenginin ayni "devim bayra altnda" toplanmas, yurtta olarak eit olmalar, m~deni kanunun, kamu hukukunun dzenlenmesi, ticaret hukuku almalarnn balatlmas da bunlar arasndadr. 1830'larda ise bu kez ekonomik dzeyde (alanda) yeni ideolojilerin oluumu balamtr. 1a50'lerden 1870'lere kadar ise, toplumsal alanda (zel yaam, aile yaam, eitim, toplumsal yeni gruplarn k, yeni toplumsal kurumlarn oluumu); kltrel alanda (deerlerde, dinde, sanatta, bilimde. felsefedeki hedonizme ynelim, ve ucuzlatlm biimleri ile bunun orta snfa da almasnda, bireysel kurtuluulukta, yetkileri daraltlan bir dinde, bilirnde pozivitizme dayanan yeni anlayta) ideolojik dnmler gereklemeye balamtr. Baka bir deyile, kapitalist snfn, derebeyci (feodal> toplumun yerine kendi toplumsal biimini (formasyonunu) kurmas ncelikle siyasal dzeyde balam ise de, daha. sonra ekonomik dzeydeki gizilglerinin (potansiyellerinin) olanak lsnde genice bir blmn gerekletirmek iin, toplumsal ve kltrel alandaki yeni dzenlemelere balamtr. Beri yandan, ekonomik dzeyin artan verimlilii, toplumsal ilikilerdeki ~itli dzenlernelerin kit1eselletirilmekte olan ada insan tarafndan, olurlanmasna (kabullenilmesine) greli bir ussallk grnm kazandrmtr. nc Napolyon dneminin, bu hesapl ve tutarl gelimeler sayesinde, ikili bir zellii olmas da bu adan ilgintir. Ekonomik dzeyde, egemenlik mali sermaye ile sanayicilere gemektedir. Egemen snfn dier alt-kesimleri bu ileri elere baml klnmaktadr. Siyasal dzeyde ise, nceleri kendilerine yakn biri olmasa da, dzene ekidzen vermek iin bu kesimlere e bulunmu "kiliseyi kurtaracak ~ytan" olan III. Napolyon ve onun lumpenleri, aldatlmay bekleyen kk mlkiyetli kylleri. "devlet" sayesinde zenginlemi, ykselmi yuksek m'emurlar ve devlet mteahhitlerini kullanarak ne gemilerdir. Bu

,'._',

.....

_~"-~

204

NSAL OSKAY

kadrolar, kendilerinden bt3klendii gibi, "doru olan yapara~" mali sermaye ile sanayi sermayesinin yolunu amlar; kendileri iin ise, rvete, yolsuzlu~ ve elenceye ak, barikatlardan temizlenmi, Offenback mzii ile yaanan bir Paris yaratmakla yetinmilerdir. Toplumsal ve kltrel yaamda ise, bu deiimlere katlmayan, eletiren, ama toplum d kalma olanan yitirmi ada insan, Baudelaire'in gnlerini yaamaktadr - yenik dm bireylik, fantazya dzenlemeleriyle toplumsal yaama katlma, meta kltrnn tm insan ilikilt3rini tketim ideolojisinin buyruuna uygun ynde arasallatrmas, kitle iletiimininbu yndeki gelimeleri. Ksacas, Victor Hugo'nun eitlie ve kardelie uygun bulduu yeni toplumsal ilikilerin, bir dier adan bakldnda rnein air Baudelaire'in deyiiyle "fratemal bir fuha" dnmt3si.2
2

i
f

i
i

i
i

Hemen belirteyim ki, Baudelaire'in direnen modernizminde, yeni dnemin insanlar aras ilikileri "kardee bir fuhu" saylmaktadr . ..Bunda, insandan ya da toplumdan ka felsefesi bulunmamaktadr. Kalabalklann, bu ilikilerin gerekliini saklayan, alglanmasm zorlatran "zehirleyici" yan kadar; kalabalk iinde yaayan insan'n direniinin, ya:im s(jrdrmek iin verdii uralann ykseltildi i yan da vardr. Barikat arkalanndaki direnme gnlerinin yenilgiyle sonulanmas bile Baudelaire'i non-social bir tutuma yneltememitir. Bu nedenle, Baudelaire'in kapsaml ve direngin, ergilee olan modernizminin bu yanlarm gremeyip, onu ondokuz yanda yakaland frengisi ile, Paris'te yaayan Belikal bir mali sermaye sahibi borsacnn metresi olan beyaz, uygar sevgilisine bir gecelik baansz denemesine ramen ona yaklaamamas ile; annesine olan tutkusu (ki bu da sradan bir tutku .deil, Baudelaire'i hariciyeci yapmaya alan, onu ok erken yata yitirdii z babasnn brakt serveti dilediince kull~aktan alakoyan vey babasna karlk, sevilen, affedici, yarglamayp sadece seven bir anneye olan tutkudur) ile aklanabilecek bir modernizmin airi sayanlann gr, Baudelaire'in iirinin metaforik bir dille yanstt modern yaam anlamam olmaktadr. te yandan, kald ki, ateli bir kadn olan -lesbienlii de aynmelez metresi Jean Duval ile ilikisini yirmi yl srdrebilmitir. Ama b'unun da birok baka yanlar vardr! Oysa bir baka soy modemist olan Melville gibi, onun iiri ve sanat, o istese de kendisini gerek-dnyaya ve onun nimetlerinin paylalmasna katlmaktan alakoyan bir niteliktedir. Baudelaire'in iirindeki metaforik anlatm, meta ekonomisinin tm toplumsal yaam biimlendirecek duruma geldii bir dnemde lirik iiri yaatmann ura iinde oluturulmutur. Gelecein zihinsel ynden daha gelikin insannn bilisel amlamasna gre bulunmu bir anlatmdr. Tpk, Melville'in 1850'lerde Moby Dick ve The ConCidence Man ile, 1880'lerde ise Bily Budd'la, toplumsal egem~i1liin masculine bir kltrle baml kitleler arasnda iyice pekitirildii bir dnyaya direnirken gelecein insanna seslenmeye ynelmesi gibi. lgin olan u ki, gerek Baudelaire'in, gerekse Melville'in insandan, toplumdan, kalabalktan ka savunmadklan aktr. Baudelaire'in gemiyi Madagaskar yaknlannda terkedip Paris'e dnmesi (1842l; iirlerinde kalabal hem zehir, hem kurtane olarak grmesi; MelvilIe'in ise Pierre'de toplumsal bir dramn bireyselolarak zmlenmesinin melodrama varmak zorunda olduunu gstermesi; Moby Dick'te ise Ahab 'n, gemisinin New Bediord'dan

L~~,,,.

POPLER KLTR ASNDAN ..DEOLOJ. KAVRAM

205

deoloji kavramnn anlalmasnda en nemli dnm, gene o yllarda Marx ve Engels ile balamtr. Alman deolojisi'ne kadar (Paris'teki ilk almalannn balangc 1844-45, yazlmas 1845-46), Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eletirisi, Yahudi Sorunu, Ekonomik ve Felsefe Elyazmalar ve Kutsal Aile'de Hegel ve Feuerbach'a kadarki dnrlerin ideolojilerinin ~letirileri yaplmtr. Ama Marxist bir. ideoloji kavram kullanmna ynelme henz yoktur bu ilk yllarda. Alman deolojisi'nde ise Marx ve Engels, o zamana kadarki baat gre cepheden ve ak bir eletiriye @tikleri iin, "yerde,n ge doru ykselen bir felsefe" oluturmaya ynelmiler; "insan'a erimenin yolu, insann sylediklerinden, dl~diklerinden, anlattklanndan ya da insana ilikin olarak anlatlan eylerden deil, gerek, et~ kin insanlardan, insanlann yaam srelerinden geer" anlay iinde yeni bir aklama gelitirmeye balamlardr. Ahlak, din, m~tafizik ve ideolojiler kendi balanna geliebilen, kendi balanna tarihleri olan eyler saylmasa da, artk, insanlann kendi zdeksel retimlerini, zdeksel ilikilerini ve gerek varolularn, gelitirmeleriyle birlikte deiip gelien eyler olarak aklamaya balamlardr. Maddi yaamlannn koullann gelitirdike, bunun yansra kendi dncelerini ve dnce rnlerini de gelitiren insanlann. bylece, yaamlannn maddi koullann @litirdike daha gelikin bir bilin kazanabilecekleri savunulmutur Alman deolojiS~'nde. Marxist kurama gre ideoloji, son zmlemede, retim biimi tarafndan belirlenen bir olgudur.3 Marxist kuram, daha ok, kapitalist snfn egemen olduu modern Batl toplumun' zml~mesinden yola kt iin ideoloji kavram da Ounlukla bu snfn hegemonik ideolojisi olarak incelenmitir. Aydnlanmann genel vaatayrld an ereinin Moby Dick'i ldrmek olduunu syleyip, tayfaya da bu erei anlatmakla birlikte, hemen sonra. kaptan kknn kpetelerinde dnp, insanlan gelecekteki bir erek iin birarada tutabilmek iin onlarn gndelik yaamlar iin gerekli olan balina avlarna, hi aksatmadan, tpk eskisi gibi katlmaya devam etmesi bunun bilinli rnekleridir.
3

.~ 1

.;,

.,

Buradaki ekonomik dzeyin tek yanl, her zaman ayn etkinlikle baatln yrten bir baat deiken olarak vurgulanmasyla ilgili olarak, sonraki yllarda Engels'in syledikleri bilinmektedir. Bunun, zorunlu bir vurgulama olduunu, kuramsal almalar iin gerekli rahatlktan uzak geen siyasal polemiklerden zaman bulamadklar iin, ekonomi ile dier dzeyler arasndaki karlkl etkileimi her zaman yeterince vurgulayamadklarn; ama kartlarna. yant vermek ya da onlarn imdi bile baat durumdaki grlerini ykmak iin deil de, bir belli tarih dnemini aklamak iin yaptklar almalarda bu abartmann bulunmadn; ekonomiye tel{ yanl denecek l{adar arlk veren baz gen Marxistlerin ii abarttklanni belirttiini 1890'larn ilk yllarndaki iki mektubundan biliyoruz,

J
.,i

206

NSAL OSKAY

lanna, iktidara geldikte sonra da bunlar meruiyetini srdrmesine yararl olaca iin, sa 'p kar gibi grnd'halde; kendi toplumsaloluumunu tam ola ak kurduktan sonra bundan vazgemi grnen, Devrim ncesi t pyalanmn insan eliyle gerekletirebileceini aynmsamasndan kntye kaplan burjuvazi sonralan Aydnlanma geleneini smr~ bir izlenceye indir~mitir. Bu olgudan yola kan Marxist d rler, inceledikleri temel toplum biimi olan kapitalist toplumda id olojinin baat olamnn kapitalist snfn ideolojisi olduunu vurgul mlardr. Bu ereve iinde ele aldklan ideoloji sorununu inceler en, bu ideolojiyi olumlu karlamamlardr. deolojiyi, AYdnanm~n herkes iin yaplm vaatlanna bal olarak benimsenmi be entilerin tersine, varolan toplumsal dzeni olduu haliyle yasall tran; insan' varolam amaktan alakoyan; bunu, nsan'a ilikin bi~ yetersizlik ve bir olanakszlktan tr deil, belirli bir toplum biibinin egemen snfnn ayncalkl toplumsal konumunu srdrmek iin yapan; akla ve kazanlm olanaklara ters den, bunlann bile grisinde kalm bir idea'lar btnl olarak incelemiler ve olums z karlamlardr. Evrensel gibi ve ussal gibi grnmesine; hatta, h r zaman iin bir gerekirlik ve dOal bir olgu gibi grnmesine arn, ideoloji belirli bir toplumsal dzeni yasallatrd ve belirli bir egemen snfn egemenliine yardmc olduu iin illizyondur yanlsa~a), yanl bilintir ve bir yanyla tarihseldir. Hatta, baz azarlara gre, Marx'n ideoloji konusundaki saknganl (ihtiyatlf) o dereGeye varmaktadr ki, 1845~46'da Engels ile birlikte yazd Alman deolojisi'ni salklannda hibir zaman yaynlamamtr. 1846'dan sonraki tm almalannda ideoloji kavram ile, sadece egemen snfn ideolojisini kastetmitir Marx. Egenen snfn ideolojisi ile savamn etkin bir aracn ortaya koymak iin yapt kendi almalann ise, yalnzca ii snfnn ideo. lojisini oluturmak iib deil" ii snfnn da, ,insanln da toplumsal yaamn snrsz gblimeleriyle Ayd.nlanmann ak ufkundan sonuna kadar yararlalbileCl3i bir dzeye gelmek iin gerekli olan bir kuram, bir bilim luturmak iin srdrmtr. i snfnn da yr bir ideolojisi olduunu syleyen, bylece, ideoloji kavramn M rxist kuram ve bilim olarak Marxism kavramla~yla birlikte kullankn ilk dnr ve siyasal eylemci Lenin olmutur. Lenin'de, birok lada siyaset bilimcinin belirttii gibi, ideoloji kavramnn ikili bir grnm vardr. Bu kavramla proleteryann ideolojisini anlatrken olumlu ve ilerici anlamda; egemen snf olan kentsoylu snfn ideolojisini anlatrken ise olumsuz, gerici ve biimse-omayan manasnda kullanmaktadr bu kavram.

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAM

207

deoloji kavramnn kullanlmasnn asl yaygnlamas ve eitlenmesi ise, Avrupa'daki devrimci hareketlerin yenilgisini izleyen 1920'liyllarda balamtr. Devrimci hareketin, rafine aydnlar olan nderlerinden ou yenilgiyi kendi dlarnda aramlar; yenilgiyi, "ii snfnn hareketinin, dardan, kentsoylu ideolojisi tarafndan bloke edilmesine (bekletime alnmasna)" balamlardr. Nitekim, ii snfnn kentsoylu ideolojisinden etkilendiini, kendi ideolojisini ise gelitiremediini iler sren Karl Korsch, Georg Lukasc, Antonio Gramscigibi dnrler, "devrimin znel koullar" sorununu ne karmaya balayan ilk yazarlar olmutur. Daha sonralar ise, 1929'da Mannheim'in almalar ile, bireylere ait ve psikolojik gereksinimleri karlayan ksmi (tikel) ideoloji kavram ile, bir an ya da somut bir tarihsel kmenin ideolojisi anlamndaki total (tmeZ) ideoloji kavramlar ortaya kmtr. Total (tmc) ideolojiyi anlamak iin, Mannheim'e gre, toplumdaki snflarn karlarnn total (tmc) konumunun, grup psikolojisinin ve toplumsal ilikilerin bilinmesi gerekmektedir. d~olojideen nemli sorun, Mannheim'a gre, dncenin iine snf konumunu ve snf karlarn da sokmu olmasdr. Bunu ilk olarak gren de, Mannheim'a gre, Marx olmutur. Ama gene Mannheim'a gre, Marxism de belirli bir snfn kar ve yandalklarm yanstt iin, ideoloji konusunu anlamak iin Marxism'e deil, bilgi toplumbilimine bavunnak gerekmektedir. Bunun nedeni, ideoloji sorununu "nesnel olabilecek, bunun koullarna uyabilecek bir toplumsal kme olan aydnlarn" dnda yan tutmakszn inceleyebilecek bir baka kmenin bulunmaydr. Souk sava yllarna doru bu gr, ilgintir ki, yntembilim anlayndaki d~iimler yznden daha 1930'lar gibi ok erken yllarda Mannheim'n eletirdii Amerikan toplumbilimcilerince benimsenmi ve onlarca kullanlmaya balamtr. Bu dnrler, XIX. ve XX. yzyllar "ideolojiler a" olarak betimlemiler, gerein yantutmayan toplumbilimcilerce bulunabileceini savunmuardr. Henz genel bir toplumsal kuram kurabilecek dzeyde bir toplumbilimin gelitirilrnediini; bu nedenle de, toplumsal olgularn tek tek, dar ereveler iinde ve betimleyici anitrmalarla elealnmas gerektiini ileri sren bu toplumbilimciler, topluma ilikin genel kuramlarn, ancak, bu yntembilim anlay iinde yaplacak binlerce arat::madan sonra ve bunlarn gelitirecei betimlemelere dayanarak kurulabileceini savunmaya balamlardr. Ama, toplumsalolgular arasndaki karlkl etkileimleri ve olgula.nn tarihsel gelimelerini gznnde tutmaya istekli olmayan ampirik (grgn aratrmaclkla yetinen bu yntembilim anlay ile, binlerce

.j

.....,

208

NSAL OSKAY

yl da allsa, rnein, toplumdaki siyasal yaamn kendisinin dell, ancak, mekanik bir dzenlilik olarak grlebilen oy verme davramlarmn gzlemlenebilecei de ileri srlmtr. Bu nedenle de, 20. yzyl "ideolojiler a" olarak adlandnp, bilimi bir ideoloji olmaktan kurtarmaya altklarm syleyen bu bilginler, toplumdaki olgular tek tek ele alp birbirleri ile etkileimlerini atladklan, tarihlerini bir yana braktklar iin, gerekten Mannheim'in 1930'larda grebildii gibi, toplumu devingen bir sre olarak incelemekten uzak kalmlardr. Grndkleri durumlar iinde elealdklar toplumsalolgular, kendiliklerinden olumu; toplumsal yapyla, onun evrimi ile ilgisi bulunmayan sorunlar olarak elealdklar iin, kurulu dzenin ar bozuk yanlarn (grev grememeye balayan yanlarm giderecek tikel (ksmi) aklamalarla yetinmiler; bylece znel niyetleri bunun aksi de olsa, kuruludzenden yana bir bilim teknisyenliine srklenmilerdir. Mannheim'n 1930'larda bu yntembilimin nereye varacan grebilmesi ilgintir. Nitekim, 19S0'lerin ortalarnda da. bu kez C. Wright Mills, toplumsal bilimlerin bu yntembilim anlay ile Felsefeden ve Tarihten korka korka sonunda kurulu dzenden yana ve klasik geleneini yadsyan bilimlere dndn; stelik, varolana ters dmeyen Talcott Parsons'c bir genel kuramcl da benimseyerek, iyice tutarszlatn yazmtr. Bu, toplumsal bilimlerin bilim olmaktan karak, varolandan yana bir "ideoloji"ye dnmesidir Mills'e gre. Ama, daha Beyaz Yakallar'da bile egemen snfn her an ideolojik bir sklamay uygun grmediini; kendisinin egemenliine ynelmi ciddi bir tehdit olmayan alanlarda "tutarl bir ideolojik savam" amadm; bu alanlarda yumuak davranmay yelediini sylemitir. Bu saptamas ile Mills, samrm, ideolojinin ada kapitalist " sanayi toplumlarnda rijit bir yap tamadn; esnek, koullara gre deiebil~m bir ileyii .olduunu; asl ideolojik oluumlarn, toplumsal ilikileri bakmndan aralarnda daha youn ilikiler bulunan snf ve yanda katmanlarn ilikileri iinde bunlarn kendi aralarndaki yaknlklara dayanan ortak yaamlar; ocuklarn gnderdikleri okullarn ayn oluu; sorumsuz sorumluluk denen yeni ynetme biiminin yaps; Hollywood'un, basnn, sporun birer kitlesel elence sanayiine dnmesi, vb. gibi olgularn iinde retildiini ileri sren ilk toplumbilimcilerden biri olmutur.4
Bu grlerini ise ktidar Sekinleri'nde gelitirir. Yaygn yntembilim anlay olan yararc (pragmatik) deneycilii (amprizminil inceledii kitab ise bilindii gibi Toplumbilimsel Dn'dr.

.
,

h ..... _....'.' __ -<-'

.""'

.......

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAMI

209

1950'lerin ikinci yarsnda, Souk Savan iinde, McCarthy dneminin sonrasnda Daniel Bell'in a.d ile birlikte anlan "ideolojinin sonu" anlay ise, bolluku, Oulcu,demokratik "Byk Amerikan Toplumunun" snf atmasnn ertelenmesini ussallatrdm; bylece Marxist kurarnn geerliini yitirdiini, kktenci kuramlarn toplumsal gereklii yanl gsterdiini; yaanan toplumda artk nemli atmalarn snfsal nitelikte olmaktan kp etnik, cinsel vb. farkllklara dayanan tabakalar aras atmalara dndn savunmaya balamtr. Bu atmalar ise sistemin giderebilecei atmalar sayld iin, "ideolojiler a" bitmi; olam iyi iletecek uzlamac ve aklc bir a balamtr deniyordu. Bu nedenle, Bell vt3baz dier "eski solcular" ve 'kktenciler", ilgin bir rastlant sonucu, McCarthy'cilikle ayn yllar paylaan bu dnemde, eski grlerini braktklarn ve artk "toplumbilimcUik" yaptklarm sylemi oluyorlard. Bunlar toplumsal sorunlarn incelenmesinde toplumsal ili- . kilerin snfsal boyutla;rda elealnmasm gerekli grmeyen bir yntembilim anlaym da paylam olduklarndan, varolan toplum yapsm hakllatran ideolojiyi de yok gst\3ripya da yok sayp bilimi ideolojiye dntrm oluyorlard. Ama, ortadaki yeni sorunlar anlamaktaki yeterszlikleri ile, var olan dzene de yaramadklar iin, "bolukta aydn" olmann ruh ha.Iiiinde ayn anda, hem tutucu hem de kktenci zellikler tayabilen kendilerine zg grnmleri olan yazarlara dn~tler ve bu yanlar ile nem kazandlar son yllarda. Amerikan toplumbilimlerinin 1950'lerdeki en ilgin gelimelerinden biri de, Parsons'n yapt gibi klasik dnrleri pragmatist ereklerle arptmak ve arptarak yorumlamak akmnn karsnda, Marx, Durkheim, Weber, Simmel ve Veblen gibi klasiklern asllarndan yola kan bir "bamsz toplumbilimciler" geleneinin de kurulmas giriimlerinin gene bu dnemde balamas olmutur. Byk uygulamal aratrmalar yapabilecek paralar veren vakflardan, sanayiden ve dier kurululardan ilgi grmeyen bu aratrmaclar bilimin brokratik ethos'a bulamad klasik gelenei canlandrmaya. ynelmilerdir. Bunlar, aratrmacla deil, aratrmacln ekonomik kar evrelerine baml brokratiklemi rgtlerde yaplmasna; bunun bilimsel tecesss geleneine ters etkilerine kar kmlardr. 196o'larda hemen balayan Latin Amerika'ya ak mdahaleler, Vietnam Sava ve Refah Devleti uygulamalar mn maniplatif etkilerinin art yznden devletin geni kesimlerden alnan kaynaklarn kullanmn biimlendirmede yer yer zel sektrn ve st-orta snflarn cann skacak biimde ve haclnde dolaysz ola-

210

NSAL OSKAY

rak ilere lYarmas ve sistemin kendisine handikaplar yaratacak kadar toplumsal yaamn eitli alanlarnda rolnn yaygnlamas sonunda, Daniel Ben gibi yazarlarn ileri srdkleri "ideolojinin sonu" savnn toplum yaamnn gerekliini yanstmadn dnmeye balayan bamsz toplum bilimciler oalmaya balamtr .. Tarih, toplumbilimciler iin, kendi alanlarnn vazgeilmez bir desteki bilim dal olarak yeniden saygnlk kazanmtr. Tarihsizletirilmi bir grnm iinde elealnan olgularn aklanmaya kalklmasnn, varolan olduu durumuyla hakllatrmann en ar yntemlerinden biri olduu ileri sr Imeye balamtr. Bugn ise toplumsal bilimlerde eitli alanlarda ibirliine gidilm'ekte; ayrca, kltr ve sanat alanlarndaki almalardan da yararlanlmaktadr. Tpk Adam Smith'in, Marx ve Engels'in, Veblen'in, Simmel'in yaptklar gibi, belli bir an dnce sistemini anlayabilmek iin gemi yapm teknolojisindeki evrimlerden, dilin, akrabalk ilikilerinin, vb., evrimine kadar her alanda toplumlarn ve ideolojinin evrimi arasnda ilikiler kurulmaya allmaktadr gnmzde. Bu yeni almalarn ideoloji sorunu ile ilgili olanlar bitok bakmlardan aklayc olmaktadr. Bunlarn en ilginlerinden biri de, ideolojiye bir kltrel sorun olarak yaklaan Alvin Gouldner'n almasdr. Toplumsal formasyonlarn, kendil'erinden nceki toplumsal formasyonun iinde olumas; ekonomik, siyasal ve kltrel dzeylerdeki savamlar ile yeninin eskinin yerine gemesi; daha sonra, yeni bir toplumsal formasyonun bu kez kendi iinde yeni bir formasyonun oluumunu nlemek iin eitli nlemler almasna bal olarak ortaya kan toplumsal deiimlerin kltr alanndaki grnmlerini (yani, ba at kltr, alt-kltrler, sapkn kltrler ve bunlarn karlkl etkileimlerini; greli zerkliklerini; gelikin toplumlarda bu ksmi zerkliin, sistemin etkinlii iin daha da byk bir gereksinim durumuna gelmesi gibi konular) hatrlayacak olursak, bunlarla, Gouldner'n ideoloji konusundaki aklamalar arasnda nemli ilikiler olduu anlalmaktadr. Gouldner'n aklamalar zetle yle:

. deolojiyi, ait olduu toplumsal formasyonun oluum aamasnda bir Hizm" olarak ele almak; oluumunu tamamladktan sonra ise, toplumsal yapm ilevinden ok, yapm tamamlanm belirli bir toplumsal formasyon 'iindeki ayrcalkl konumlarn srdrmeyi amalayan snf v'e yandalarnn egemenliklerini pekitiren bir "hegemonik ideoloji" sorunu olarak ele almak yerinde olacaktr. "zm"

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAMI

211

olarak ideoloji, Aydnlanmadan itibaren balayan, yeni bir toplum kurulmas iin ileri srlen sistemli toplumsal kurarnlar ve izlencelerden (programlardan> olumaktadr. Bu bakmdan, ideolojinin sadece bir yalan, bir aldanm, bir fantazya olduunu ileri snnek eksik bir gr olmaktadr. deoloji, daha gelikin bir toplumsal formasyonun oluumuna etkide bulunan snfa. klavuzluk ettiine gre -ki burjuva devrimi bunun kantdrideolojinin ussal bir z, tarihsel bir gc olmas gerekmektedir. Ussalln bir nedeni de, daha gelikin bir toplum tasanmn kolaylatrmaya.; yani, yeni bir dil'in kullanmn gelitinneye, gelenekse-toplumlardaki 'simge sistemlerinden farkl bu yeni dil ile konumaya yatkn oluudur. Dindeki ve mitolojideki nsan ve insan ilikisi ile, insan ve doa ilikilerini, dindeki ve mitolojideki geleneksel dilden ayrm l bir dil ile aklamaya yatkn oluudur.5
5

Bilindii gibi, geleneksel toplumlardaki ideolojik anlatmda, bireysel etkinlikten ok, bireyin toplulua baemesini hakllatran bir tutum savunulmaktadr. Bireylik arka plandadr. Doa ile insan arasndaki etkileirnde kullanlan aralar (materyal kltr) 'Ve i rgtlenimi basit ve ilkelolduu iin, bu dnemde baml konumdaki insan ile egemen konumdaki insan arasndaki kiisellemi gibi grnen egemenIbaml ilikisi, bireyler-aras bir iliki olma zelliini de aarak, egemen kiide somutlam ya da grlgnlemi topluluun varl ile bireyarasnda bir iliki olmak grnmektedir. Bylece, egemen/baml ilikisi tm bir topluluun varlnn yceltimi iinde mistipiye edilmektedir. Fakat rnein. lyada ile Odessiya destanlarnn dilleri arasndaki karlatrmalardan grlecei zere, zel mlkiyetin balangcnda bile (hukuklatnlmas 1.. 6. yzylda Klestines ile oluyor) tm -olarakgelenekle yaplan aklamalarn yansra, bireyin kendi kavminden uzak debilecei, d kltrlerle, Truva nndeki gibi kendi geleneinin iinde iken deil, tek bana kaldktan sonra da daha youn etkileimlerde bulunmak zorunda kalaca durumlar iin de bir anlatm vardr. Troya Savalar 1.0. ooo yllarnda olmutur. Bu tarih, 2000'lerde Anadolu'ya gelip, kk boylarnn dnda yeniden llirya'ya ve Makedonya ile aa Yunanistan'a dnen Grek kabilelerinin, bundan bin yl sonra da almaya hazrlandklar yllara denk gelmektedir. Tm olarak gelenek ile yaplan aklamann yansra, Olimpos'taki birinci snf tanrlarn yerine, insana daha yakn olan ikinci snf Tanrlar ve Tanralarn verdikleri akla gre hareket eden, gndelik ilerini daha lail,, daha bireyci deerlendirmelerle yrten insana ait ikinci bir dnya gr, ikinci bir d dnya anlatm da bu yllarda olumaya balamtr. rnein Truva Savalarnda kavmiyle birlikte olan kahramanlara yol gsteren Olimpos Tanrlar iken, Odessfya'da ikinci snf tanrlardr. Onlar da insan'a (egemen Odesseus'al, "Okyanus rmann azndakl ller lkesindeki billcilere bavurmasn, yurduna dnebilmek iin neler yapmas gerektiini o yal billciden renmesini sylerler. Bu lke, d dnyaya almaya hazrlanan Grek kabilelerin hayranlna, hayretine yol aan; kendileri~ nin rastgele talardan duvar rdkleri bir dnemden binlerce yl nce, geometrik hesaplamalarla yontulmu, daha sonra yerletirilmi dzenli talardan ya.-

212
2.

NSAL

OSKAY

Bu nitelii sayesinde de, ideoloji, ~ndine zg kurallar \1e mant olan, teknik bir dil kullanm Jinde bileim kazanan, greli bir ussalla sahip bir konuma biimi olmaktadr. Snrlandrlm bir linguistik (dilbilimseV kod deildir. Deimez bir gelenee bal olarak olumu kurallan bulunan \1ekstl stereotiplere dayanan dar bir dil de deildir. Varolan toplumsal yaamdan daha gelikinin tasanmm kolaylatran, eletirel sylemin arad nitelikte bir kltrn oluumuna yatkn, grntekianlamsal ieriinden barnszlap soyut1aabilen (rnein, eitlik deerinin, varolan toplumu da aan toplum biimlerine ynelecek snflann anlay ve beklentilerine de uygun bir anlam iinde kullanlabilme yatknl) bir dil trdr. Tarihsel gelimeye -kullanmay bilenin elinde- ak bir "gelikinletirilmi simgeler" dizesini iermektedir. Varolan toplumsal yaama alternatif oluturabilecek yeni toplumsal yaam biimlerinin tasarlanmasn kolaylatran bir dil olma grevi de yklenebildii iin, izm-olarak ideoloji iken (yani, daha gelikin bir toplum-. sal biimlenmeye gemenin yararlanm, yollanm ve bunun iin yaplmas gereken ileri anlatan bir kullanm iinde iken) ideoloji status quo'yu aabilen ve eletirel bir dildir. Bu dnemde ideoloji, toplum-o sal eletiriye katlanlann kendi aralannda paylatklan bir ortak
plan tapnaklar, piramit mezarlar yapm bir eski uygarln akl almaz lkesi olan Msr'dr. ler lkesindeki yal bilici ise, destann metaforik diliyle yzeyde sakl ise de, kukusuz Olimpos Tanrlanndan, onlann dural toplumundan kmaya ynelen Grek insannn arad "insan'n kendisi"dir. Yallk ise, insann tarihi, Tarih iindeki birikimleridir. yle anlalyor ki. zel ml' kiyetin servet aynmlan biimindeki ilk grnmlerinden itibaren, tm olarak gelenek ile yaplan toplumsallatrmann iinde bile ikili bir anlatm balamtr. Tm olarak gelenek ile yaplan toplumsallatrma ilerin gncelliinde, kendini topluluun esenliine terkeden bireye pragmatik bir yarar salamaktayd ..Buna karlk tm olarak gelenekle insanlan toplumsallatran toplumun, ayn anda bireyUi de hogrmesine gelince olaanst bunalmlarda topluluun yeniden filizlenmesi iin gerekli olan insansal yeteneklerin (insann ken. di d gerekliini, ondaki deimeleri yeniden kendi bana anlamlandrabil. me yeteneklerinin) canl kalmasn amalamaktayd. Ayrca, zel mlkiyetin 6. yzylda hukuken de yasallaaca gnlerden nceki bu yaylmac toplumun da dnk ve giriken insan oluturma ereklerine de uygun dyordu. Bar ml konumdaki insanlar iin ise, bu yeni anlatmn ussall, artan nfus, gelimeyen retim teknolojisi, verimlilii den bir soy topluluu ekonomisi karsnda, zel mlkiyet aynmlamasna dayanan, zdelemeyi soy topluluundan bir st dzeydeki site topluluuna (siyasal topluma) aktaran yeni dzen~ lemeler sayesinde daha gelikin bir zdeksel yaama eriilaceini sylemekte olu,undan ileri geliyordu. Kukusuz d dnyaya ynelme ve kolonilemeler. den sonra da, gitgide zayflayarak da olsa, tmlkl gelenekle aklanan anar yurda ballk ve ayn ethos'u paylama gelenei Pers Savalan sonrasna dek srmtr.

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLoot' KAVRAM

213

kltrdr de ayn zamanda. Yani, varolan toplumsal biimlenmanin hegemonik ideolojisi ile srdrlen uzlamann iinde yaarken de canl tutulan bir seenek (yeni bir toplumsal yaam biimi) arama arzusunun, -bu arzu tutarl bir yap iinde olmasa dal siyasal bir eylem biimine dnm olmasa da- bir alt-kltr olarak yaanmasdr.

Bu dne~de, ayn alt-kltr iind~ki insanlar, toplumun reel-yaamna katldklan alanlarda ve zamanlarda, hegemonik ideolojinin gndelik dilini kullanmakta; reel-yaam aynen yanstan bu kstlandnlm dilin (status quo'yu tutucu bir biimde anlatan dilin) kap!ll ve yo~nlatnlm simgeler ile metaforlara dayanan anlatm iinde bulunmaktadr. Yaanan ayn dnemdeki izm-olarak ideoloji is~ stat~s quo'yu eletiren ilerici nitelikte bir ideolojidir. nsanlara, bir yandan, nasl bir dnyada yaadklann;- toplumun ve insann ne olduunu; nasl bir tarih iinde evrimlendiini anlatarak hegemonik ideolojideki metaforlann iyzn aydnlatr. Gouldn~r buna izm-olarak ideoLojinin rapor-etme ilevi demektedir. Kuramsal bir aklamadr bu i: Tarih'i retmektir, yaanan olgulann o anki yzeydeki anlamlann aamayan dolaysz Ummediate) alglamalarla grlemeyen gerekliklerinin zgrleimci kesimlerce alglanmasn [salamaktr. nsan zihninin h~gemonik ideoloji iine kapatld iin anlamaktan alakonulmak istendii yaam alanlannn iyzn gstermek, insann dnsel yeteneini canlandrmaktr.
zm-olarak ideoloji., bunun yansra, daha gelikin bir toplumsal yaama ulaabilmek iin neler yaplmas gerektiini de aklar. Yeni toplumsal yapy gerekletirmek iin ~reken eylemleri tasarlar ve bunlan bildirir. Gouldner buna izm-olarak ideolojinin komutlama ilevi diyor. Bylece, izm-olarak ideoloji'nin gc, ayn anda, bir yandan varolan dnyann (insan dnyas anlamnda) yeni bir gzle (eletirel bir gzle) alglanmasn; bir yandan da, bu yeni gzle dnyaya bakabil~nlerin yeni bir toplumsal yaam kurmak iin giriecekleri eylemlere k tutarak ikili bir ilev yklenmi oluundan ileri gelmektedir.

nsanlann izm-olarak ideolojiye balanmalan ise, gene Gouldner'a gre, iki nedenledir: 1) nsan bilincinin, yaam ~ni bir biimde alglamaya yatkn yeni idea'lar tarafndan, yeniden-biimlendirilebileceine olan inan; 2) nsanlann, d dnyay yeniden biimlendirmeye gl~rinin yeteceine inan. Bu inanlar, ideolojilere

------------------------------------~
214
NSAL OSKAY

....

idealisk ve moral ynden bir z kazandrmaktadr. Yani, iZ11l-olaral ideoloji olduu aamada tad bu z sayesinde ideoloji kendisini paylaanlara entellektel ve moral bir stnlk duygusu kazandrarak onlar glendirmektedir . .Bu arada, ada dnemde basl kitle iletiimi aralarndaki gelimeler, dnceyi ve siyasal tartmay yaygnlatrd gibi, bu aralar olaylan ve dnceleri sistemli ve zetlenmi biimleriyle yaynladklan iin, insanlarn olgular zerindeki dnceleri de, biimce sistemli olmaya balamtr. Gazeteler, olaylar tarihsel matriksinden soyutlayarak verdikleri iin olaylar hakkndaki bilgileri <information) fragmanlaan insanlar, bu fragmanlar tmleyecek (totalize edecek)" bir ideolojiye, gitgide daha da byk bir gereksinim duymaya balamlardr. Bu nedenle, ideolojinin nemi artmtr. Basl metinlerin ksa ve zl oluu, anlatlmas gerekenleri kapsamaya dikkat eden bir kodlama biimiyle kodlanmas, bu metinlerin kalc iletiler olarak tekrar tekrar okunabilmeleri, deiik yerlerde tartlabilmeleri hem metnin kendi iinde, hem de metne ynelik 'eletirilerde bir ussallaabilme olana salamaktadr. Bylece, yazl basnda ilen srlen savlar, bunlar savunan kiilerden, bu kiilerin yaadklar uzamlardan (mekanlardan) soyutlanarak, dpedz kendileri-olarak elealnp deerlendirilebilmekte; eletirilmeleri de kolaylamaktadr. deolojilerin geliebilmesinde, yeni an yazl iletiiminin i mant, olanaklar, bu nedenle, Gouldner'a gre byk nem tamaktadr.
deoloji konusunda Gouldner'n belirtmedii nokta

Buraya kadar sylediklerim ile ilgin yanlar oldUunu vurgulamaya altm Alvin Gouldner, hemen anlalaca gibi, belirli bir toplumsal biimden daha gelikinine geerken, bu geiten yana olan snf ve katmanlarn ideolojilerini, yani "izm-olarak ideolojiyi" elealmakta; tutucu olan (egemen) yann gelitirip kulland hegemonik ideolojinin ileyiin!, ilevlerini, zelliklerini ( baskc, gerici bir ideoloji oluunu) elealmamaktadr. Aynca, gnmzdeki kitle iletiiminin yazl iletiimden grsel-iitsel iletiime ynelmesinin getirmekte olduu yeni sorunlar da elealmamaktadr. Gnmzde ideolojinin hegemonya salayan ideoloji olarak neler yaptn da inceler grnmekte ise de, ideolojiyi genelolaral siyasal izm'lerle eitledii iin, ideoloji olgusunu gelenek ile, yazn (edebiyat) ile, toplumsal bilimlerle yanyana bir olgu olarak incelemektedir. deolojinin hegemonik ideoloji olma ilevini; yani onun gndelik yaamda insan-

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAM

215

larn dnyay yzeydeki grnmnn ardndaki gereklii ile alglamalarm arptp gletiren egemen idea 'lar olarak grd ileri esgemektedir. Hegemonik ideoloji sorununda da, ii iyice baka yerlere kaydrarak, ideolojinin toplumdaki hegemonik ideoloji olduunu ileri sryor. Bylelikle, kendi toplumsal varolularn ve bunun salad ayrcalkl konumlarm srdrebilme gereksinimiyle retim aralarnn mlkiyetini ellerinde tutan snf yelerinin varolan sistemi ussallatrma yeteneklerini de kat kat aan bir yetenekle varolan sistemi ussallatrmak iin alan; onun deitirilmesini deil, ar aksak yanlarn yeniden ilev-grr duruma getirmek iin tm bilgi ve yetenekleri ile almak zorunda olan teknokratlarn kendileri iin de gerekli olan toplumsal dizge iindeki bu durumlarn fazlas He abartnaktadr. Onlar, adeta, toplumun egemenler.i saymaktadi". retim aralarna sahip olan kesimin egemenleri olduklar toplumsal biimin btnn gzlernek (kazancn enoklatnlmas1 ile snrl olarak tek tek iletmelerin, hatta sektrlerin deil, tm bir toplumsal biimin gereksinimlerini gznnde tutabilmek) iin varlklarn ve greli zerkliklerini kabul ettikleri teknokratlann bu durumunu, greli bir zerklik olarak da saymayp, bunu da aarak, bunlar egemen snfn kendisi ya da onun bir kesimi olarak saym olmaktadr.6 Bylece de, gnmzn ileri kapitalist toplumlarndaki ada ideolojinin teknokrasinin ideolojisi olduu sonucuna varmaktadr. Gouldner'a gre, ada kapitalizm st dzeydeki menajer ve yneticilerin sisteme ballklarn salamaktadr. Bylece, gn6

"i

Teknokratlarn konumuna ilikin bu grleri Gouldner'n, bilim ile teknolojinin toplumlarn ynetiminde hereyin nne getiini zntyle syleyen yeni-muhafazakarlar, yeni-Hegelciler ve Frank:\lrL Okulu ile ortak yanlar olduunu dndnnektedir. Ama zel mlkiyetin bulunmad Sovyetler Birliinde bile. son on, onbe yldr yaplan bilim ve teknoloji ile !lgili aratnna ve raporlarda, alnan politika kararlarnda siyaset dzeyinin dnda, teknokratlarla toplumsal bilimcilerin atmakta olduu; siyasal dzeydeki st yneticilerin, bunlardan herhangi birinin baat duruma gemesini nlediini gsteriyor. Baz Amerikan bilim adamlar ve teknokratlarn incelemelerinde ileri srldne gre, sosyalist lkelerde de, kapitalist lkelerde de teknokratlarn bamsz bir kesim olduunu ileri snnek g grnmektedir. Yerleri, sistemin yeniden retilmesindeki katklarn olumlu karlayan, kendileri dndaki egemen kesimlerce belirlenmektedir. [Sosyalist toplumlarla ilgili olarak, bk. Erik P. Hoffmann, "Soviet Views of 'The Scientific-Tecnological Revolution'," World Politics, 30 (4. Temmuz 1978), ss. 615-644; Amerika Birleik Devletleri iin de, bk. Maurice'Zeitlin, "Corporate Ownership and Control: the Large Corporatloos and the Capitalist Class", The American Journal oC Sociology, 79 (Mart 974),

ss.

1073-11191

..~..;.

216

NSAL OSKAY

i,

mzde teknokrasinin ideolojisi baat durumagemektedit. ok daha baml konumdaki gruplar consensus'a itense, teknolojik yollarla gelitirilmi bulunan doyumlar aracl ile salanmaktadr. Daha ak bir deyile, bu alt kesimleri dzenle btnletir'en ideolojinin benimsenip paylam teknc,kratik ideoloji ve bu alt katmanlarn dolaysz katlmalar ile deil, teknolojinin bugnk toplumsal ileyi mantna belirli bir ussallk kazandran verimliletirilmi retim ilemlerinin yardmyla bu geni kesimlerin tketimciliin tadn alabilmeleriyle, teknolojik olarak gelitirilmi bulunan doyumlarn paylamna katlabilmeleriyle olmaktadr. Gouldner'n bu grlerini ise Kellner; (a) hegemonya olarak ideolojinin ilevini aklamakta yetersiz kald iin, (b) hegemonyamn gndelik yaamdaki ileyiini aklamakta yetersiz kald iin, (c) ideolojiyi aktarmakta, hegemonya elde etmekte kitle iletiim aralarnn neler yaptklarm, nasl bir ileyi biimi iinde bunlar yaptklarm aklamakta yetersiz kald iin eletirmektedir.
"zm-olarak. ideolojiden" "hegemonik. ideolojiye" gei 'sresi

Kellner, bu noktalar anlatrken nce Adam Smith'in burjuva toplum biiminin oluumu iindeki ideolojik almalaryla sze balamaktadr. Kellner, Adam Smith'in almalarmn yardmyla derlenip toplanan kentsoylu ideolojinin, bu snfn kendi toplum biiminin kuruluundan balayarak nasl hegemonik ideoloji durumuna geldiini de incelemektedir. Kellner'e gr'e, Adam Smith, John Locke, Fransz Devrimi ve Amerikan Devriminin dnsel rnleri ve aklamalar, ykselen bir smfn der'ebeycilie, onun hegemonik ideolojisine' kar gelitirdii bir ideoloji oluturmaktayd. Bu nedenle, insan'a anamalcla ilikin yeni bilgiler, yeni bilgi bireimieri (sentezleri) kendini aynmsama (farketme) yetenei, gelenekleri eletirebilme coku ve cesaretini kazandran; bunlar aynmsad ve yapabildii oranda iinde kabaran gc siyasal eyleme yneltme istei duyuran; bunun yol ve biimlerini (form'larm) bulup bu ynde kendini gelitirmesine yardmc olan bir ideoloji idi bu. Ksacas, yaanan bir toplumsal hayat olduu durumuyla onama yerine, daha iyi bir toplum yaamm tasarlamaya ynelmi; derebeycilikten kurtulmk isteyen tm zmreler ve katmanlara bunu yapacak dzeye gelme olana tamm, yetenei kazandrmtr. Kentsoylu snf kendi toplum biimini kurduktan sonra bu yl3ni snfn toplumsal ve siyasal kurumlar toplumun baat idea 'lar durumuna ykselmitir. te bu noktadan itibaren, vaktiyle yaar m amak iin insanlar cokulandnc bir ideoloji Olankentsoylu ide-

POPLER KLTR ASNDAN "DEOLOJ" KAVRAM

217

olojisi gerilemeye ba.lamtr. Varolan toplum yapsnda denge salamaa, snf egemenliini merulatrmaa yatkn elerini nde tutan bir toplumsal den~tim aracna dnmtr, Kellner'e gre. ktidar ncesindeki izm-olarak ideoloji'nin kendi iindeki bu daralmasmn nedeni, kentsoylu demokratik haklarn. zgrlklerin. eitlik anlaynn, demokratik katlma olanaklarnn toplumun btnne salanmasnn toplumsal biimin kendi varoluunu srdrmesinde yararl grnmeyiidir. Kentsoylu toplum biimi. eitsizlii ve bireycilii kendine temel ald iin bunlar ho karlamamaktayd. Bentham, bunun artk aka sylenmeye baladmgsteriyordu. Buna bal olarak da. maddi kltrde elde edil~n snrsz gelime gizilgcnn (potansiyelinin) gerekletirilebilen blm de, toplum biiminin kendi varoluunu korumas asndan olabilir sayd llerde olabiliyordu. ktidar ncesinde savunulan liberal felsefudeki bu daralma da. yine. toplum biimini korumak durumunda olan bir snfn, toplumun gelimesi ile olabilecek deim~lerden duyduu rkntsnden kaynaklamyordu. Ekonomik dzeyin 1850-1870 arasndaki gelimelerine kadar, egemen smf her~yden ok gelime gizilglerinin (potansiyellerinin) bilincine varlmasn nlemeye; bu nedenle de, kltr alannda nemli bir yenileme yapmamaya dikkat ediyordu. Bunun sonucunda da, liberal kuram ile kentsoylu snfn toplumsal uygulaym birbirine ters dmeye balyordu. Bu nedenle, bu durumun kavranmasn gletirmek iin de, iktidara gelin~ye dek kentsoylu snfnn "izm-olarak ideolojisi" ~ni bir toplum kurma izlencesi (program) olmaktan karak, zel mlkiyet ile pazar ekonomisi temellerine dayan.n yeni toplumsal formasyonu savunmakla yetinmeye balamtr. Eletirel ~ topyac olmaktan karak gerekilemi, hegemonik olmaya balamtr. Bir hegemonik ideoloji oluundan itibaren de, Aydnlanma'nn tm topluma "seslendii" gelimeci ve zgrlk toplum olma vaadinden vazgemi; baml durumdaki snf il~ katmanlarn durumlarn onamalarn kolaylatracak biimde, bilime, teknolojiye, insann kendine olan gvenine, toplum yaamna kar kukular yaratacak hegemonik bir ideolojiye dnmtr. Buradaki ussall ise, insanln kentsoylu toplum biimiyle tarihte ilk kez yaad ve grd kendi geleceini kendi elleri ile kurabilme olana asndan dnlecek olursa, bu geiteki maddi kltrdeki gelimeden sonra tinsel kltrd~ de gelimeler olacan dnp bundan ekinen egemen snfn rkntsnden kaynaklanmaktayd. Bu nedenle, insann varabildii ~eldnyasm aklamay deil mistifiye etmeyi amalayan bir ussallama olduu iin insan ile insan arasndaki ilikiyi zgr insanlar ara-

.
.i

-i

',I

'j
\

.~

1
i

.. ~
__ .~... '"._:~ _,.,;. ....... ""..,~...::~:;v_.L. . n n!'rr
'c ~

218 sndaki

NSAL OS KAY

ilikiye evrimletirmeyi ngrmyor; eitsizlii ve egemen insan aynmlamasn benimsetmeyi amalyurdu. nk, belirli bir retim biimi, onun etkili bir biimde iletilmesi iin gereken dzenlemelerden oluan bir belirli toplumsal biimle snrlandnmak durumundayd. deoloji dzeyindoeki bu gizlemenin ussalolmay, bu nedenle, kendinden deil, temelindeki retim biimindendi. Maddi kltrdeki gelimeyi nicel gelimelerde snrl tutabilmek iin, tinsel kltrde gelime olanaklar arttka, ideoloji bu olanEl-klarn insan tarafndan ayrmsanmasn kstlyol'; toplumsal formasyonun ekonomik kertesindeki ekonomik dzeyi.n gelime izgisinde tutuyordu. Engels'in 1850'lerdeki iilerin eitim durumlar ile 1870'lerdeki durumlar arasndaki deimelel'le ilgili olarak belirttii gibi, okul amak, daha ileri teknolojiye gemek iin emein kesinlikle bilgisizlikten kurtarlmas gereinin sonucu olduu kadar, "yurtta" bilincinin alanmas iin de gerekliydi. Tpk, kentlerin evresini saran fabrikalarla birlikte hijyen koullar ile ilgilenilmeye balamas gibi... Kukusuz, bu okullarla yaplan toplumsallama ile, iilere kendi durumlar iin uygulayabilecekleri bir bilin kazandrlmamaktayd. Sadece, belirli bir toplumsal konumda kalm olma durumunu aamadan, iliklerdeki gelikin teknolojileri kullanabilmeleri iin gerekli ,olan temel kltrel yetilere <mekanik bilgiler, basit bir okuma-yazma, baz temel vatandalk bilgileri gibi) sahip olmalar amalanyordu. Daha sonraki dnemlerde tketim ideolojisine katlmaya yarayan kltrel deerler ve davran biim-' leri alanyor; reel-yaamda bulamadklar doyumlar, 1850'lerden itibaren, tketim ideolojisi iinde aramaya yneltiliyorlard. Bunun iin bile, ekoI1omik dzeyin belirli bir verimlilik dzeyine eritirilmesini beklemeleri gerekmi bulunuyordu. Tm bunlarn araclyla, reel-bilin iinde tutulan baml snf ve katmanlarn kendileri iin bir kltr oluturmalar ve bunun yardmlar ile daha gelikin bir toplumsal yaam tasarlayabilmeleri gletirilmi olmaktayd. te bu noktadan itibarendir ki, kentsoylu snfn iktidar ncesinde "izm-olarak ideoloji" olan ideoloji, nitelik deitirerek, varolan toplumun kurumlarn merulatran bir merulatrma bilimine7 dnm oluyordu.
insan-baml

Kellner'in ilgin bir sav da, "izm-olarak ideolojiden" hegemonik


7

"Merulatrma bilimi" anlamnda ideolojiye bak, Oskar Negt'in II. Entemasyonal'de Sosyal Demokrasinin kndan sonre. Marxismin "merulatrma bilimine dnt yolundaki savlarndan gelitiriliyor. lBk. Oskar Negt "Marxism as a Science of Legitimation, Frankfurt: Pirate Edition, 968'den aktaran, KeIIner, op. cit., S. 47.1

POPLER KLTn AsNDAN

"DEOLOJt'

KAVRAM!

219

ideolojiye geiin egemen s111f111 geleceine gven duymayndan, ii snfnn karsnda duyduu kukudan kaynaklanmakta olduudur. Kellner'e gre, gerekten dengeli, ll (ussal), kendini yeterli bulabil~n, kendine inanan bir toplumun, varolu biimini (o gnk grnmn) ideolojik tasarda (planda) hakllatrmaya gerek duymamas gerekmektedir. Maurice Godelier'nin feti'in kna ve ideolojinin oluumuna ilikin almalannda a<;k bir dille anlatld zere, nasl salt bir dola-ysz iktidar ilikisinde bir ideolojiye gerek yoksa; egemen-baml ilikisinin bu iki yann da varolabilmesi iin temel alnmad; zgrln, haklarn, esenliin sylenenlere uy.gun bir gereklik iinde herkese ak olduu bir toplumsal yaamda da ideolojik hakllatrmalann olmamas gerekmektedir. nk, byle bir toplumsal yaamda, toplumsal yaayn kendi kuruluu kendi hakllatrlmasn kendisinin salad yaamn somutundan retebilme durumuna da gelmi olmaktadr.s Sorunun bu adan ele alnmas ise, ideolojinin daha somut olarak incelenmesini de kolaylatrmaktadr. Toplumsal yaamn ekonomik dzeyi ile kltrel dzeyi ayr varolulara sahip olmakla beraber, bunlar arasnda bir etkileim olduunu da biliyoruz. Her toplum biiminin, hem kendisinden nceki toplum biiminden hem de gelecekteki toplum biiminden eler tadn; birincisinden olanlarn birer tortu olarak, ikincisinden olan .elerin ise alt-kltrler olarak bir "embriyon" durumunda bulunduklarn biliyoruz. Hegemonik ideolojinin ileyiini de toplumsal gelimenin bu yaps, bu ileyi biimi belirlemektedir. Toplumda, eitli kltrler gibi, eitli ideolojiler bulunmakta; bunlar ayn toplumsal yaamn iinde kullanlmakta ve. retilmektedir. Hegemonik ideoloji de, ayn anda, hem
s Kuramsalolarak, ideolojinin ortadan kalkabilmesi iblmnn yolat ayrmlamalarn kurumsallaabilmekten alakonulduu; birey-toplum etkileiminin egemen kesimde toplumun, baml kesimde bireyin zararna ilemekten karlabildii; siyasal toplum ile sivil toplum ztlnn ortadan kaldrld 50cietal yaama varnca olacaktr. ok yabanl ve ok ilkel ilikilere dayanan toplum biimlerinde ve ok uzun sre "dengeliliini" srdrebiimi duraan geleneksel toplumlarda da ideoloji grlmemektedir. Daha dorusu kapitalizme gelinceye kadarki geleneksel tolpum biimlerinde "tm olarak gelenek" toplumsallatmlmakta; kltr bir tm olarak btn toplum katmanlarnca paylalmakta; bu nedenle, farkl alt-kltrleri yapya uygun bir tmle sokmak iin tmlkl gelenein dnda ayn bir ideolojik dzenlemeye bavurmak gerekmemektedir. Kapitalizmle birlikte, kltr ile ideolojinin ayn dzenlemeler olarak ortaya k, bu nedenle, (a) egemen snfn baml snf ve katmanlar zerinde mutlak bir iktidar uygulamayamamasndan; (b) mutlak bir iktidar uygulaymna yneldiinde,. igc ve tketici olarak geni kitleleri reel-toplumun yeniden-retiminde tam bir etkinlikle kuanamamasndandr.

-,. _ _ :!

220

NSAL OSKAY

kendi toplumsal biimini aklamakta, hem bir tortu olarak varln srdren eski toplumsal formasyondan kalma yaam alanlanndaki ideolojiler ile savamakta ve hem de gelecekteki toplumsal biimin yaratcs olan snf ve katmanlar (teknolojideki nicel gelimeler ile emee olan gereksinim azaldka, egemen snf karsnda bu baml snf ve katmanlar, neredeyse, toplumun tamamn kapsayacak bir oyluma erimektedir) kendileri iin bir ideoloji Hzm-olarak ideoloji> retmekten alakoYmak iin ura vermektedir. Bylesine ilgin bir sorunu deerlendirebilmek iin de, sorunun tartlmasna, en az egemen snfn (kendisinin ya da gnmzdeki gibi onun adna iletilen dzeneklerde grevalanlarn) anlay gelikinlii dzeyinde balamak gerekmektedir. in bu yanm Kellner'den izleyecek olursak, unlar gznnde tutmak yararl olacaktr: ncelikle dikkat edilmesi gereken nokta, ideoloji sorununun, ne sadece "idealar dnyay ynetir" demekle ve ne de sadece, "ekono-. mik temel hereyi belirler" demekle aklanabileceidir. Kentsoylu toplumunun merulatrlmasna yarayan hegemonik ideoloji:inbu sm! tarafndan retilmesi ve kullanlmas bile toplumsal yaamn varolduu biimiyle srdrlmesinin sadece ekonomik dzeydeki dzenlemelerle salanamayacam; bu gerein, kentsoylu snf tarafndan iyi .bilindiini gstermektedir. Ayrca, ekonomik dzeyi o zamana kadarki verimliliini yitirmeye balayan ve kendinden daha gelikin bir retim biimine geii nlemeye alan bir toplumsal oluumda st-yap kurumlarnn, geerliliini yitirmi bu toplumsal oluumun varln srdrmekte grd iler de bu durumu kantlamaktadr. Bu nedenle, st-yap eleri olan idea'lann oluumlarnn, maddi (materyal> karlarla toplumsal koullara bal olmakla beraber, onlarn varolularm srdrmelerinde de etkin olduklarn; toplumsal oluumun kuruluundan itibaren, ekonomik temelin geleceini etkileyebilecek, grece ayr bir g durumuna gelebildiklerini unutmamak gerekmektedir. Bu grece bamszlk, ideolojinin ekonomik bazdan tam bir ba-' msz1 anlamna gelmemektedir.9 deoloji, Karl Korsch'un 1923'9

t.
i
, ,

\
f

i
r.

i
f

Kellner, 920'lere doru nem kazanan ideoloji tartmalarnda Lukacs'n (ideolojiyi yeni-Hegelci bir biimde kulland iin) Hegelci dnya-ruhu, Diltheyci dnya gr ve Weberel ideoloji kavramlarmn bir alamn yaptm; ideolojiyi, ekonomik bazn stnde bir bamsz deiken olarak ele aldm sylyor, rStuart Hall, "Hinterland of Science; Ideologyand the 'Sociology of Knowledge'" Working Papers in Cultural Studies, 10 (977) 'den aktanld yer, bk.: Kellner, op. cit., s. 481

rl

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJi" KAVRAM

221

deki Marxism ve Felsefe adl yaptnda savunduu gibi, toplumsal. geresel (materyal ya da zdekseD bir gerektir. Korsch, ideolojiyi. ekonomik dzeyin sadece bir yanrn sayan II. Enternasyonaldaki gre dej ideolojiyi, tin'in grnts sayan idealist gre de, ideolojiyi saf bilincin (pure consciousness) grnts sayan yeni-Hegeleilerin savunduklar gre de kar 'kmtr. . Korsch'a gre, ideolojinin zdeksel (materyal> bir taban vardr. Bu nedenledir ki. toplumsal yaamda nemli bir yeri vardr. Varolu ile varolua ait bilin arasnda tam bir yansma yoktur. Bu ikisi arasnda bir etkileim vardr. dea'lann, varolu ile varolua ait bilin arasndaki etkileimde greli bir bamszl vardr (bilin ile eleri, varoluu etkiler anlamnda). Bu nedenle, ideoloji sorununu anlamakta, idealizm de, diyalektik (eytiimseD olmayan bir Marxist kavramlama da yetersiz kalmaktadr. nk, ideoloji iindeki idea'lara sadece birer idea, birer ii bo fantazya olarak bakmak, yaamn yaanma uygulaymn (pratiini> aklayamamakta- dr. Marxism, ideolojilere, bunlarn ilerindeki idea'lara, felsefelere bo fantazyalar olarak deil, birer gerek olarak bakmalj bunlan, uygulamada da, yle ele almaldr. Dnsel yaam, toplumsal ve siyasal yaamla birlikte ele alnrsa anlalabilecei iin, toplumsal varolu biimleri (ekonomi. siyaset. ya da hukuk olarak en geni anlamda) ile. toplumsal bilin (bu bilincin eitli grnmleri> tarihsel sreci!).biletirici eleri olarak birlikte ele alnmadka. belirli bir toplumsal formasyonun ekonomik, siyasal, kltrel kertelerde ne gibi dzenlemelerle kendi varoluunu srdrebilmekte olduunu aklayacak gelikin bir kurumsal dzeye varmak mmkn olrtuyacaktr. Byle eksik bir kuramsal donanmla da. snf savamnn Marx-Engels'in kentsoylu toplum biimine gei iinj Lenin'in ise. bir sramayla, ii snfnn kendi toplumsal biimine erimesi iin nemli bir mcadele arac sayd ideolojik donanmn tarihsel nemini ayrmsamak da zorlaacaktr,o . _.'. '- .. 1._. --:-:
10

Bu grleri, Kellner. Korch'un kitabnn Monthly Review'den kan 1970 basksnn 72., 73. sayfalarndan aktaryor. Kellner. Op. cit., ss. 48-49.Aynca, Mihaly Vajda, "Karl Korch's Marxism and Philosophy", Dick Howard ve Karl E. Klare (edsJ.The Unknow Dimension European Marxism since Lenin (New York ve Londra: Basic Books, Ine, 1972), ss. 131-4S'deKorsch'un bu grlen tantlyor, Vajda, Korsch'un en nemli grnn, in;an bilincinin insann d gereinin karsnda sadece edilgin bir durumda bulundu~unu sylemenin, insann d gereinin bir oranda onun rn olduunu grmezlikten gelerek, zdei (matter) mutlaklatran; tinin yerine zdei koyarak bir baka trl Hegelcilik yapan; bu nedenle de, Marx-ncesi zdekiliin izgisine den yanl bir Marxism yorumu olacan ileri srmesi olduunu belirtiyor, (B.: Vajda. op, cit.. s, 137)

222

NSAL OSKAY

deolojiyi toplumsal, zdeksel bir gereklik sayan; yani, gndelik yaamn bilincinin oluturueusu sayan bir dnr de Gramsci'dir. Gramsci'nin ideoloji kuramnda temel kavram, bilindii gibi, hegemonyadro Gramsci, iktidar ilikilerini irdelerken, egemen snfn iktidarn yrtnde ve toplumsal denetimi srdrmesinde, biri g (force), dieri rza elde etme (consen> olmak zere iki yol izlediini sylyor. deoloji, toplumsal dzenin iinde, egemen snfn (blokun) g ve ak bask kullanmakszn rza elde etmesine yarayan bir aratr. Bu nedenle de, "toplumsal bloku kendi i tutunum ve birliine kavuturmakta; gndelik hayatta yaayan bir olgu olmaktadr." Baka bir deyile, ideoloji, Gramsci'ye gre, canl bir toplumsal g, nemli bir toplumsal denetim biimi olmaktadr. Bunu; yani, bunca ie yarayan ideoloji'yi oluturma, retme ve kurma iini ise aydnlar yklenmektedir. Aydnlar, egemen bloka katlan kesimleri ile, egemen blokun iktidarm ideolojik dzen~emelerle yrtmelerine yardmc olmakta; toplumsal denetim kurmalarn salayacak hegemonik ideolojiyi onlar retmektedir. Devrimci aydnlar ise ii snfnn kar-ideolojisini retmektedirler.l1 Grlyor ki, Gramsci'deki ideoloji kavramnn kullanm, bir yandan, Gouldner'da grdmz "izm-olarak ideoloji" anlamnda, yani birletirici kurarnlar anlamndadr; bir yandan da, Kellner'in gelitirdii, az ilerde greceimiz, "ideolojik blgeler" anlamndadr. Gramsci'nin ideolojinin hegemonik ideolojiye dnmn, egemen snf blokunun kltrel hegemonyasnn oluumu sorunu olarak akladn biliyoruz. Bu aklamaya gre, kltrel hegemonya sayesinII

Burada ilgin bir nokta, aydnlarn bu' ileviyklenmesini olumlu karlayan egemen snfn, aydnlarn retim aralarnn mlkiyetini deil, kullanm yetkilerini egemen snfn elinden alacak toplumsal dzenlemelere ynelmesinden holanmamasdr. ada kapitalist toplumlarda, emein rettii art-deer aracl ile uygulanan Refah Devleti uygulamalarnda bile, bu bakmdan "ileri giden" aydnlar, kendi varolularn borlu olduklar varolan dzenin genel karlarn retim aralar mlkiyetini kendi ellerinde tutan egemen snfa oranla daha uzun si~reli hesaplarla dndkleri iin, zaman zaman, bu ynde kararlar almaya heveslenmekte; ayn anda da. egemen snfn "uslandrc", dizginleyici nlemleri ile karlamaktadrlar. ok eski bir rnei ise 1.0. 730'larda Asur krallarnn, topraklarn % 30'u kadarnn tapnan (ruhbann) eline gemesi zerine, devlet ile t&pnak arasndaki ilikileri deitirerek, kutsalotorite ile lai], otoriteyi hkmdarda birletiren Urartu devletini rnek alan geni dzenlemelere gidiidir. Ksacas, tarih boyunca, adeta, egemen zmre ya da snf, ruhbann ya da aydnlarn retim aralar zerindeki mlkiyet biimine ilimeden hegemonik ideoloji retmelerini olumlu karlarken, bu zmrelerin egemenlii, toplumsal denetimi bizzat kendi ellerine almalarn iyi gzle bakmamalttadl".

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAM!

223

de, egemen bloku n ideolojisi, eyleri toplumsal yaamdaki varolu durumlar ile betimlemekte; bunun byle kabullenilmesini salamakta; bylece, egemen bloku n (topluluun) ideolojisi hegemonik bir ideolojiye dnmektedir. Gramsci, bu grn tam olarak sistematize edememi olsa bile (Hapishane Notdefterleri'nin ne koullar altnda yazldn hatrlatmak bile gereksiz), yazdklarnn biraraya getirilmesinden, dardan herhangi birey katmaya gerek kalmadan, kan anlam bu olmaktadr. Egemen topluluun ideolojisinin ilevi de, Gramsci'ye gre, byle bir netlemeYe varabilecek bir dnce gelikinliinde, varolan toplumu, onun kurumlarn, onun yaam biimini merulatrmaktr. deolojinin,. hegemonik ideolojiye dnmesi, Gramsci'ye gre, u ileri yapmas ile olmaktadr: a) eyleri olduklar durumlar ile tanmlamak, bu tanmlamalarn toplumda geni bir kesim ce benimsenmesi ni salamak; b) Kiileri, varolan topluma, onun yaam biimine uymaya yneltmek; bu yaam biimini doal, gzel, onurlu saydrmak; varolan toplumu adaletli bir toplum saydrmak; c) nsanlarn gndelik yaamdaki bilinlerine, bu ileri grecek bir ideoloji olarak aktarlmak; bylece, toplum yapsnn i tutunumu (cohesiveness) ve dengesi iin nemli bir g olmak; bir "dolayl hkmetme" arac olarak hizmet grecek duruma gelmek. Hegemonik ideolojinin, burada dikkati eken en nemli zellii, reel-yaamda (varolan toplumsal yaamda) olanlar, olduklar durumlar ve biimleri ile kabul ettirme, benimsetme zelliidir. Bunun anlam ise; (a) hegemonik ideolojide toplumsal yaamn uygulaymlarna, kurumlarna denk den en geni kabule kavumu inan ve tutumlarn yeralm olmas; (b) hegemonik ideolojinin devlet, ekonomik alanda serbest giriimcilik ve insan doas gibi konularda gelikin kurarnlar kurabilen aydnlarn rn olmas, grece sofistike bir yapya sahip olmas; (c) kimi z~man da, yaanan hayattaki birinci! dzeyden alglamalara dayanan nyarglara, yanhhklara, ya da yabanl bir egemenliin kaba bir rts ne dnebilmekte oluudur. (rklk, faizm, totalitaryanizm, ovenizm, ergilliki cinsiyetilik-sexizm gibi>.

deolojinin

"betimleyici"

ilevi

deolojilerin ilgin bir dier zellii de, ayIl;I anda hem betimleyici, hem de ilgili konularda nasl davranlmas gerektii yolunda

... J

't.

224

NSAL OSKA Y

reeteler sunucu elere sahip olmalandr. Betimleyici eleri ile, insann dnyasndaki, pazar ilikilerindeki, siyasal yaamdaki eitli kurumlan belirli bir toplumsal formasyonun mantna gre naslolmalan gerekiyorsa yle betimlerler. Reete oluturucu eleri ile de insann varolan dnyasndaki, siyasal yaamdaki, gndelik. yaamdaki sz konusubirimlere kar insanlann davranlannn naslolmas gerektiini gsterirler. Bu iki ileVi ile ideoloji, siyaset, ekonomi, eitim, vb., konularda topluma etkide bulunacak temel kuramlar kurmakta; belirli baat kurumlar ve btnlann temelindeki idea'lan merulua kavuturmaktadr. Aynca, ayn eylerin bu betimlenimlerini, bunlann bireylerin davranlar asndan grnmlerini betimleyerek bireylerin davransal alanda konformist kabullenimlerine kavuturulmas iin bunlarn herbirinde birer reete gibi nlerine koyar.2 Bylece, ideoloji, znde bir deer alama ilevi de yklenmi olmakta; gndelik yaam ile dolaysz bir balant iinde bulunmakta; gndelik yaama, dzenledii toplumsal uygulaymlar (pratikler) ynnden, dolaysz olarak bal bulunmaktadr. Gndellk yaamla bu dolaysz balants nedeni ile de ideoloji, hem hegemonik ideoloji durumuna gelebilmek iin, hem de daha sonra bir hegemonik ideoloji olarak yklendii ilevleri yerine getirebilmek iin, ilk bakta samIdnn tersine, rijit olmamak zorundadr. deoloji, hegemonik ideoloji olduu zaman bile deimez deildir. Btn ile us d da deildir. Bu zelliklerini daha yakndan grmemiz gerekiyor.
Hegemonik ideolojin~n ileyii, eliJinin Yanlan, zellikleri

Hegemonik ideoloji, egemen snfn rakip kesimleri arasnda varlan uzlamann rndr. Bu uzlamay yanstr. Ama kimi zaman gzden kaan bir durum, hegemonik ideolojinin, ayn anda, kart gruplardan ve kart ideolojilerden gelen basklara kar verilen (egemen snfca) dnleri de yanstmakta oluudur. Yani, hegemonik ideoloji, bir yandan, egemen snfn kendi iindeki atkn kesimler arasnda szkonusu olan bir zorlamann rndr; bir yandan da, egemen smfn iindeki eitli kesimlerinin birbirleri ile elikilerine oranla ok daha nemli olan, kart snf ve katmanlarla olan elikilerin dourduu bir zorlamann da sonucudur. rnein,
2 Bu "reeteieme"ye bireylerin uymalar, kukusuz, ortada reete var diye olmamaktadr. Az sonra deineceimiz gibi, gerek-yaama uymak bireyin kendi varoluunu srdrmek iin gerekli olduu iin olmaktadr. Hegemonik ideolojiyi (onun sylemini> tophimsal yaamn genel alanlarnda benimsemek, belirli bir u96allk da tamaktadr.

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAMI

~25

ada sanayi toplumlarnda, eitli gelimelerle beraber hem bu toplumlarn kendi i elikilerinin artmas, hem bu elikilerin en nemlilerini somutlatran temel iki kesimin belirgin duruma gelmesi sonucunda, laissez-faire'ci ideolojiden Refah Devlti ideolojisine geilmitir. Bu gei, egemen snfn hem kendi iindeki kesimleri arasndaki, hem de egemen snf ile ii-emeki snf ve katmanlar arasndaki atma ve zorlamalardan olumutur. Bu nedenle, Marxist olmayan Dahrendorf gibi Amerikan siyaset bilimcilerinin alma: larnn da ortaya koyduu gibi, hegemonik ideolojilerin bile donmu, rijit ve deimez eyler deil, atmalarla; elikilerle, uyarlamalarla dolu bir yapda olduklann gznnde tutmak gerekmektedir. Hegemonik ideolojiler, dier yandan, daha nce de belirtildii . gibi, hem' gelecee ynelik kkten ci ideolojiler ile, hem de eski toplum biiminden kalma ideolojiler ile savamak durumunda olduklarndan, ou kez, hegemonik ideolojinin iinde eskiden kalma ideolojiden de, yeni oluan kktenci ideolojiden de eitli eler bulunmaktadr. rnein, gnmzn ileri kapitalist toplumlarndaki hegemonik ideolojinin iinde, bu ideolojinin eski Uumanist) geleneinden ~alma bireyin onuru, bireyin deeri, kltrn nemi gibi eler ile, bunlara zt nitelikteki kapitalist temellk <iyelikil bireycilik, kazanm hrsndan kaynaklanan alma tutkusunun yceltilmesi, vb., birarada bulunabilmektedir. Aydnlanmann tm insanln daha gelikin bir toplumsal yaama erimesini erekleyen deerleri ve inanlar ile, saldrgan, rk ve ovenist eler de birlikte bulun. maktadr. nsanlar arasnda karhkl yardmlamay, sevgiyi, seviyi (ak), dinsel duygular, kiinin zel yaamn, aileyi ve insann i dnyasn ycelten deer ve. inanlar ile, bencillii, metalam (parann egemenliine girmi) ilikileri, tketimcilii, bakalarna sevgi ve yaknlk duymadan yaamay kendi i dnyasna ekilip toplumdan kamay, hatta toplumdaki dier insanlar tehlikeli saydrmay neren non-sbcial deerler ve yarglar birlikte bulunabilmektedir. Liberal kapitalizmdeki eler ile, devleti planlamay, Refah Devleti mdahaleciliini, vb., ngren deer ve yarglar bu-arada yer alabilmektedir. te tm bu zellikleri yzndendir ki, hegemonik ideoloji bile, ounlukla esnektir ve deiime aktr. Tarihsel koullar deitike kendini bunlara uyarlayabilmektedir. Her dnemde, kar kan (muhalefet eden) smf ve katmanlara kar esnek bir tutuma sahip olmutur. Bu nedenle de, hegemonik ideoloji elikilerle doludur. Kart gruplara kar yer yer dn bile verebilen bir yapya sahiptir. nk, byle olmas gerekmektedir.

,I

226

NSAL OSKAY

Ancak, hegemonik ideolojinin tm bunlar yaparken, lemeyBcei bir hogr snr da vardr.
Hegemonik deolojinin Hogr Snrlar

geri eki-

Hegemonik ideolojinin tm esnekliine ramen, hogrs, kukusuz belli bir yere kadardr. nk. gizilg olarak sahip olduu verimliliini olanak lsnde en yksek dz'eyde gerekletirebilmek isteyen ada toplumsal sistem toplumun geni kesimlerini, katmanlarn ilikte, broda. "serbest zamanlarnda" evinde, vitrin nlerinde, tel'evizyon banda, seim sandklarnn nnde belirli rolleri yerine getirmeye yneltmek, zendirmek zorundadr. Bu roller ise, snrl katlmalardan ileriye gitmeyen; bir tarafn egemen, dier tarafn is'e baml konumda olma durumunu ortadan kaldrmayan; stelik de sistemi bu kesim ve katmanlarn gznde belirli bir derecede meruiyet'e kavuturan dzenlemelerdir. Bu dzenlemelere ynelmek, bugnk toplumlarda, egemen tarafn kendi iktidarn yrtebilmek iin- olduka rafine bir hegemonik ideolojiye ihtiya duymasndan dolay gerekmektedir. Kaba yntemler, katlma salamamakta, sistem potansiyelolarak sahip buluriduu ekonomik alandaki retkenliinin byk bir blmn bu rafine kltrel dzenlemeler olmakszn gerekletirememektedir. Tm bu 'esnekliine, hogrllne ramen, sistem temel alanlarda iini gerekten sklamay da unutmamaktadr. Hegemonik ideoloji, 1960'larn balarnda bile "sapkn ktr" sayd Hipilii, su sayd cins'er sapknlklar, aralarndaki ayrmlara dikkat bile etmeden zorgc kullanarak bastrd toplumsal kartlk grnmlerini 1.960'larn ortalarndan itibaren ileri kapitalist lkelerde birer "at-kltr" saymaya ynelmitir. i snfyla rgensel(organik) bir balantsnn bulunmadn anlad orta snftan ve bunun alt kesimlerini oluturan kk kentsoylu snftan gBlen Yeni Sol'un, renci Solu'nun toplumsal kartlk grnmlerinden ise; egemen snfn progressive kesimlerinin 1960 ortalarndan beri izdii politikaya uygun olarak, yararlanma yoluna gitmitir. Tm bunlar, kapitalist toplum biimini i ve d koullardaki deimeler karsnda koru~ann en iyi yollarnn neler olduunu aratran bir temel siyasa iinde, kendi iinde de tartmalar srdrerek yapmtr. Kapitalizmin kart dnen, hareket eden topluluklar karsnda korunmasndaki duyarlln ise hegemonik ideoloji asla yitirmemitir. Hegemonik ideolojiyi gen'el olarak benimseyen, ama aralarnda yer yer elikiler olan egemen snfn "geri" kesimleri de progresir kesimle birlikte dzenin temel kurumlarna ynelik eletirilere kar ideolojik dzeydeki

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAMI

227

ortak savamlarn yavalatmamardr. Dzene cepheden ve rgtl kitle hareketleri olarak eletiri yn~lten siyasal eylemlere kar ise, ideolojik savamn da dnda baka yollar kullanmaya balamlardr. Bu ikili devinim iinde, hegemonik ideoloji, toplumda, dzenin neresinin hangi noktaya kadar eletirilebileceini de belirlemeye almakta, kamusal grnm kazanacak olan tartmalarda elealnacak konu ve sorunlar belirlemekte; cepheden, aka ve tutarl bir biimde kar kan eyleml~ri ise kamu oyuna marjinal gruplarn eletirileri gibi gstermeye almaktadr. Bu tr rgensel, kar k-. makta kararl devinimleri hrnlamaya itmeye alan egem~n kesim rgensel eylemlerin. geniv kesimlerle iletiim kuramadan irkiltici bir grnm edinmesi iin onlarn nn kesmeye dikkat ve . zen gstermektedir. Bunun iin temel nitelikteki alanlarda (rnein, kapitalist mlkiyet kurumuna ya da pazar kurumuna ilikin alanlarda) yaplanm bir sessizlik oluturmaya z~n gstermekte; tm bunlarda, onayabilecei hogrnn snrn ise, durup dururken kendisi geniletmemektedir. Bu snr egemen snfn kendi i tutunurnu, kendi i elikileri, kart' snf ve kesiml~rin kendi ideolojik etkinlikler ve yetenekleri arasndaki etkileim belirlemektedir. Ama egem~n snfn kovboy tr filmlerden ak-sak (porno) filmlere ya da bilimsel almalara kadar eitli alanlarda karlalabilecei kartlklar dar ereveli bireysel grnmler iinde tutmaya verdii nem, bu snfn kendi tutumunu n~ denli bilin le oluturduunu da gstermektedir. Bu nedenle de, iinde elikiler tayan bir yap olarak varsayldnda, hegemonik ideolojinin bile, baml konumdaki insanlar iin terkedilmemesi gereken bir ideolojik savam alan olduu ortaya kmaktadr. Ancak, bu' konu, ilk .bakta ters grnse de, ok nemli olduu iin, bununla ilgili grlerden iyimser olann da, ktmser olann da geni olarak zetlernemiz; ana hatlar ile bir kez daha gzd~n geirmemiz gerekmektedir.13
Hegemonik deolojiyi "yanl bilin" Olarak Aklayanlar

Kellner'e gre ideoloji konusunda en ktmser olanlar Frankfurt


13

Bu zetlernede, iyimser grn tutarl saylabilecek bir rnei olarak -Enzensberger gibi bu iyimserlii, sadece, ktr endstrisinin egemen snfca dier endstriler kadar sk denetlenememekte oluuna dayandrmayarak, "beka. stra1ejisi" gibi bir kavramla aklamaya alt. iin- Kellner'in savlann gznnde tutuyorum.

228

NSAL OSKAY

Okulu ile, onlardan farkl biimde yola kt hald~, onlardan da ktmser sonuca varan Althuser oluyor.
a) Frankfurt Okulunun Ktmserlii

KelIner'den aktararak zetl~yecek olursak, Fr~nkfurt Okulunun ktmser sonuca varan ideoloji aklamas yle bir gelime izliyor:

deoloji, bir yanl-bilintir. Karmak toplumsal sreleri, uygulaymlar (pratikleri> ideoloji yaln (basit), doal, deimez durumlar olarak gstermektedir. H~gemonik ideoloji be- . lirli bilin ile toplumsal iliki biimlerini doal, evrensel, ussal, sonsuz eyler olarak gstermektedir. Evrensel, genel gzken idea'larn, ya da karlann, @rekte, zel karlann maskeleri olduunun anlalmasm nledii iin ideoloji bir yanl-bilin durumuna varmaktadr. Hegemonik ideoloji, zel olan, zel karlar, blmsel (ksmi> olanlar genelmi, kamusaIm, kamusal kara uygunmu gibi gsterir. Tm ideoloji biimleri, "efleksiteden (tepkeden), eletirellikten yoksundur. deolojilerde bulunmayan bu zellikler, ancak Eletirel Kurarnda bulunmaktadr. nk, ideolojiyi yapanlar izm-olarak ideoloji yaparlarken dnyay deitirmeyi; hegemonik ideoloji yaparken ise yaanan toplumsal durumu hakllatrmay n~ alrlar. stelik bylesi bir dn- . ce yetersizlii iinde ideolojil~r oluturup kurumsallatrdka ve bunlar hegemonik ideoloji durumuna getirdike yaptklan aklamalar biliimsel (cognitive) bir yozlamaya ve arpklamaya urar.

2.

Frankfurt Okulunun almalarnn en nemli yan, Kellner'e gre, ideolojinin tarihsel yozlamasm incelemi olmasdr. ada toplumlarda kapitalist, toplum cu ideolojinin konumuna nemli lde k tutmu olmasdr. Frankfurt Oku. luna gre ideoloji durmadan tekrarlana tekrarlana, insann kafasna drt bir yandan yansya yansya bir dizi stereotipe, basmakalba, bir tr szde-hikmet'e, szde-sagr'ye (pseudo-wisdom) dnmekmdir. Oysa yozlamadr. ada totalitaryanizm dedikleri faizm, tekelci kapitalizm ve Stalinizm yznden, Kltr Endstrisinin etkis altnda kltr bir hegemonya biimine dnmtr. nsancllathc tm zelliklerini yitirmitir. Adomo'nun d~yiiyle, bu okula

3.

,
L

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLot' KAVRAM!

229

gre, "kim kltrden sz ediyorsa, hkmetmeden den) sz ediyor demektir:'14

(ynetme-

Kltr rnlerinde yansyan eyler de, gitgide ideolojikleen gndelik yaamdaki reel-bilin olmaktadr. Bu bilin ise, insanlan tketirnci yapan ve bilinlerinin gelimsini kstlayan bir bilintir. Yn-rn (mass-production) olan gnmz ideolojisi, yaadmz toplumun kendisidir; eylerin varolan durumlardr. Bu ierik, kitlelerin, Kltr Endstrisinin arkasnda anonim bir grnm iinde yeralan, ya da bilinli olarak yaylmasna allan (propagate) kurallar ve koullar ile bireimci (sentetik) bir biimde zdemelerini salamaktadr. Oluturulmu "nzaya" uymayan herey skca den~tlenmektedir. Bakaldran herey ya grmezlikten gelinmekte, ya da aka sulanmaktadr. Kltr Endstrisinde ideoloji bir tr szde-gerekilik biimine brnmektedir. Dtaki grgl (amprik) gerein olduu gibi yeniden-retimini (reproduction) yapmaktadr. Bu nedenl~, insann yaamda karlat, yaad d gerekliginin, aslnda, insana kendisinin dndan sunulmu bir dgereklik; toplumsal denetime uygun olarak hazrlanm, insann, onu alglamasndan daha nce, nne konulmu bir d ger~klik oluunu anlamasn nlemektedir. Bunun byle olduunu anlamaya balar gibi olanlann da grlerini bulandrmaktadr. Bu nedenle de, ideolojinin etkisindeki ada insan, dnyaya, toplumsal yaamnn karmakln kavramaya yetmeyen, alabildiine bir yanl-bilince dnen kalplar ve stereotipler ile bakmaya altnlm olmaktadr. deoloji, bylece. "kstlanm bir dilbilimsel kod" olmu bulunmaktadr. Kitl~ iletiim aralar, Kltr Endstrisi bu alanda byk bir ilev yklenmitir. Bu aralarn, bugnk kitle iletiim tekniklerinin etkisiyle de insanlar, kstlandrlm bir dilbilimsel kod olan ideoloji iinde yeni bir benlik (self) oluturamamakta; bu snrl dil, bu konuda insana yar14

Adorno'nun bu yazs iin, bk.: Telos, Say 37, Sonbahar 978, ss. 93-11 CAdorno'nun 960'daki bir dersinin 960'da Merkur'de kan tam metninin ngilizcesi.) Frankfurt Okulunun grlerini zetlerken Kellner, Frankfurt Sosyal Aratrma Enstitsfuce yaynlanm Toplumbilimin Sorunlan CAspects of. Sociology diye ngilizceye evrilmi olan bir yayn kullanyor. Bu kaynak 9sS'te Adorno ve Horkheimer'in Hr Berlin Radyosundaki bir seri konuma iin birlikte yazdklan metinlerden olumaktadr. Olduka, genel nitelikte metinlerdir. . .

230

NSAL OSKAY

dm etmemektedir. deoloji dnyay bugn varolduu duru. muyla olumsuzlamamakta; tersine d dnyann bugn varolan dzenlenim (aranjman) biimini olumlu saymakta; ona sreklilik ve gvence salamaktadr. Ayrca, insanlarn siyasal eylemde bulunmasn, siyasal yaama kendileri iin ka": tlmasm desteklememekte; tersine, ~dilginlik ve konformizm oluturmaya zen gstermektedir. s Dier yandan, tm. toplumsal elikileri rtlyerek, varolan yaam biimindeki seenekleri bask altnda tutarak yanl-bilin oluumuna yardm etmektedir. Hegemonya olarak ideoloji, d 'ta olanlar bir ayna gibi aynen yanstmaktadr; reel-olam saduyu, gerekilik ve eylerin doal dzenlenimi olarak gstermektedir. Bu n-edenle, hegemonik ideoloji, toplumdaki otoritenin dalgnlatrlm ve aralar yenilenmi bir sesidir. Kiileri, toplum yaps neyin, nasl yaplmasn istiyorsa onlara ve yle yapilmasna ynelten toplumsal, siyasal st-benidir (sper-ego-

s Frankfurt Okulunun, Yeni Sol'un bu grlerinin tekelci kapitalizmin 1930-1960 dnemindeki durumunu yansttn; 1960'lardan itibare'n, bu eletirilerden de yararlanan ileri sanayi toplumlannn ise rgensel-olmayan (artificiall toplum.sal eletiriyi ve eitli siyasal katlmalan, vb., artk olumlu karladn ileri srenler de var. Bu konudaki ilgin tartma" sryor. [Bk, Paul Piccone'nin "Tek Boyutluluun Bunalm" (The Crisis of One-Dimensionality); Tim Luke'\,lIl "Yapay Negativite a" (The Age of Artificial Negativity) adl yazlan, Telos, Say 35, Bahar 1978; ve bu ikisinin John DeBrizzi'nin Boyutsuzluu" <DeBrizzi's Undimensionality) bal ile, DeBrizzi'nin bir eletirisine verdikleri yantlan, Telos, Say 37, Sonbahar 1978.1 Picco ne ile Luke'un baz grleri Carter'n yeniden "tutucu" bir yn tutturmas ve Reagan'n geliiyle iyice tutarszlamakta ise de, 1914'ten 1950 sonlanna kadar gitgide artan ve genileyen devlet mdahalecilii ile toplumu dzenleme nlemlerinin toplumsal yaamda spontaneliin tmyle kalkmasna yol amas yznden, Amerikan toplumunda 19~O ortalanndan itibaren sivil topluma biraz daha nefes aldracak yeni dzenlemelerin arand sav ilgin grnyor. DeBrizzi ise, bu aranlarn bile Refah Devleti uygulaymlarnn gitgide geniletilmesi olarak ele alnmas gerektiini sylyor. Orta snfn kktenci gibi grlen baz eylemlerinin, bu uygulamalar yznden orta snfn vergi yknn artndan; bunun yan sra, eitlI ayrcalklann koruma zorluklannn da artndan dolay ortaya ktn; rnein, Medeni Haklar eyleminin, yoksullukla sava kampanyasnn federal harcamalan (vergileri) artrp orta snf rahatsz ettiini; Vietnam'a asker yollamann gnll kampanyasn da ap, zorunlu asker yollamaya dnmesi ile orta snfn radikallemesi arasnda balant bulunduunu ileri sryor. Radikal hareketlerde zencilerin ayrlmas zerine orta snfn rktn; renci Yeni-Solu'nun ise Vietnam'a zorunlu asker yollama yasas ile birkte baladn sylyor. Ama, Piccone ve Luke'a veremedii yantlar da ok nemli, ok ilginReagan'n seilmesi ise, orta snf radikallemesinin tutucu ynde de olabileceini laret ediyor.

POPLER KLTR ASNDAN "DEOLOJ" KAVRAM!

231

umutlarna, fantazyalarna, aklna yerleip tm buralan mekan tuttuu iin hegei monyasn srdrebilmektedir. alma'da <'te), dncede

sudur). deoloji, insann ryalarna,

varolan toplumsal dzenin almasn da bu sayede nleyebilmektedir. Bireyliin yitirilmesi, zerkliin yitirilmesi, ynetilmenin, konformizmin yaygnlamas, bu nedenledir ki, sanayi toplumunun baa klmas g hegemonik kltrnn sonular olarak ortaya km bulunmaktadrlar. stelik, Frankfurt Okulunun bu ktmser 'aklamalar, sadece gnmz iin deil, bitmi bir tarih iin de geerli eyler olarak savunulmaktadr. (Adorno'nun 1968Olaylarnda yaynlanan stifa balkb bir yazsnda u gr savunulmakta idi: Tm bunlara ramen, bunlardan kn yollarn arayan eletirel dncenin barnabilmesine izin verecek hibir parti ya da snf rgt olmamasna ramen, insanln bugn aynmsayamad, savunamad eletirel dncenin retimine birilerinin devam etmes:i, yaadmz dnem iin, devrimci uygulamadan ekirrnek deil, bu uygulayrnn en doru olann inatla srdrmek demektir. Adorno, kukusuz son derece ender yetien bir aydn. Burjuva kltrnn de, nceki kltrlerin de hepsini alacak kadar zmsemi, bir dnr. Trajik bir an insap. Otoritaryan Kiilik diye mehur olmu alma ile yetinen deerlendirmelerde onun edebiyata, mzie, genelolarak kltre ilikin ok yararl, ok zgn grleri olduu nedense unutulmaktadr. Oysa, rnein Lazarsfeld ile yapt nl radyo aratrmasndaki yntembiHm tartmalan bile, bugnlerde lkemizde de nem kazanan popler mzik aratrmalan iin kesinlikle incelenmesi, yararlanlmas gereken deerdedir. Ne var ki, Frankfurt Okulu, ideolojiye ada insann d gerekliini kavrayamamas sreci iinde merkezsel bir yer vermekle de kalmamakta; ideolojinin tm toplum yzeyinde yaygnlatrlan bir kitlesel aldanm olduunu; en ok da, kitle iletiimi aralar ile iletilen bir Kltr Endstrisi aracl ile yaygnlatrldn savunmaktadr. Kitle iletiimi aralarnn maniplasyon arac olmalar durumunu abartarak, tekelci kapitalizmin kendini yeniden-retmesinin kitle iletiimi aralar, ideoloji, toplumun ya da toplumsal yaamn kendisi'nden oluan l bir yap iinde gerekletirildiini sylyor. yle ki, bunlar arasnda hibir gerilim, hibir eliki olmadn peinen onam oluyor. deolojide atkn 'eler olup olmadn da ele

i.

232

NSAL OSKAY

almyor. Bu nedenle, Frankfurt Okulundan dnrler ideolojiyi sadece hegemonik ideoloji olarak ele alyorlar ve tam bir ktmserlie varyorlar.

b)

Althusser'in

Ktmserlii

KeIIner'in, ksa da olsa, burada belirtilm~si gereken bir dier gr ise, Althusser'in de, Frankfwi; Okulunu "yeni-Hegelci idealistler" diye eletirdii halde, ok daha monolotik, ok daha tek boyutlu, ok daha ktmser bir aklama dzeyinde kalm olduunu ileri srmesidir. Althusser'~ gre, DNlar (Devletin deolojik Aygtlar), aslnda baskc bir devletin aygtlardr. DA'lar toplumsal ilikilerin yeniden-retilmesine yarayan kitlesel, her taraf kaplayan bir sisteme dndrmektedirler ideolojiyi. Althusser'e g'e, okullar, kitle iletiimi aralar, devlet ve ekonomi ile ideoloji arasnda, ya da ideolojinin ,kendi iinde elikilerin bulunmas sz konusu deildir. Bu eletirisind~, Althusser'in Lenin ve Felsefe'de, "Deiik DA'larn arasndaki birlik, ou kez birbirleriyle eliecek biimlerde, egemen ideoloji tarafndan, egemen snfn ideolojisi tarafndan, salanr" szlerinden yola kyor Kellner. Yani, K~llner'in Althusser yorumuna gre, Althusser'de tek bir vardr. Bu tek bir egemen snf ideolojisi, bas~ egemen snf ideolojisi . kc devlet aygt ile DIA'lar arasndaki uyumlu ibirliini oluturur. deoloji, isellii olarak, toplumsal bir zorunluluk olarak grnt, ya da yanl-bilintir. deoloji, kiilerin gerekteki varolu koullan. ile ds~l ilikilerinin gsterimidir. Lenin ve Felsefe'den, ss. 149, 150, 162'den yapyor bu alntlan. ngilizce basksndan.P6 Daha ak bir anlatmla, Althusser'e gre, bireylerin gerek-varolu koullaryla dselletirilmi ilikilerinin temsil edilii olan ideolojide (ideolojilerin tmnde), toplumda varolan ~tim ilikilerinin ~ bu ilikilerden treyen dier ilikilerin kendileri deil; kiilerin retim ilikileriyle, bunlardan tre~n dier ilikileriyle olan dselletirilmi ilikileri yer almaktadr. Bu nedenle ideolojiler ger16

Trkede Althusser'in deoloji ve Devletin ideolojik Aygtlan bal altnda yaynlanan yazsna da baklabilir. Murat Belge'nin Althusser'den yana gzken nsz' ile sunulan bu yazlardan ilki olan ayn balkl yazda (ss. 56-7!'de), "ideolojinin tarihi olmad" sav ile, "ideolojinin, bireylerin gerek varolu koullar ile dsel ilikilerinin bir tasarm olduu" savlar ileniyor. [Bk. L. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlan (ev. Y. Alp, M. Ozk), (s-

tanbul: Birikim Yaynlar, 19781

t.' .

f.

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAM

233

ek-olann arptlmasdr. Bu arptma olular aracl ile, gerek ilikileri deil, kiilerin gerek ilikileri ile kurduklar dselletirilmi ilikilerini yanstmaktadrlar. Lenin ve Felsefe, ss. 164-165'ten zetliyor. Ayrca, ideoloji bireyleri zneler olarak kabul ederek onlara seslenir, bildirimde bulunur, ~yleminden, eylemlerinden siygaya eker.17 Bununla da bitmemektedir i: tm toplumlar, kendilerini yeniden-retmek iin metabolizmik ilemlerinde ideoloji zmsediklerinden Althusser'e gre, ideoloji etemal'dir (lmszdr). Tpk, Freud'un bilinalt dedii olgu gibi. d~olojiyi, toplumsal bakmdan zorunlu olarak yanl-bilin saynca; ideolojinin tm toplumlarda varolacan, ideolojinin sosyalizmde de ilerliini srdreceini; ve ideolojinin toplumsal varoluun daimi bir blm olduunu syleyince de, sonuta, Althusser, "ideolojinin tarihi yoktur" diyebilmektedir. !Bunlar, Kellner uralardan alntlyor: Lenin ve Felsefe, s. 159 ve devam; Marx in, ss. 231 ve devam; ayrca, s. 235.1 Kellner'e gre, bu grleri ile Althusser, Frankfurt Okulundan bile ktmser bir sonuca varm olmaktadr. Snf savamlarndan, ideolojinin iindeki elikilerden sz etmekte ise d~, tm bu elikilerin hegemonik ideoloji tarafndan giderilebildiini onad iin, byle bir kuramsal ereve iinde snf savamnn nasl varolabileceini, bu elikilerin nasl varlk kazanabileceklerini, ideolojik deiimin (emancipation'un) nasl gerekletirilebileceini aklamyor. Kellner'in sorunsal asndan syleyecek olursak, ideoloji iindeki elikiler, Althusser'e gre, ideolojinin kendi iinde hegemonik ideoloji tarafndan ortadan kaldrlabiliyorsa, hegemonik ideolojinin bu denli etkinlikle ortadan kaldramayacaideolojik mphalefet (kartlk; ideolojid~ki emancipation'a eritirici zihinsel, davransal yollar iin kullanlabilecek zgrletirici geler) nasl varolabilecek, bunlar naslortaya kabilecektir? Bunu syleyebilmek, Althusser'in kuramsal erevesinden kmadka, olanaksz kalyor. Kellner ise, bu sorunlara bir k aryor. Bunlan da grelim.
7 Althusser'in bizdeki evirisinde "ideoloji bireyleri zne diye adlandnr" diye geen bu tmce, ngilizceye seslenmeyi aan bir anlam tayan interpellate szc ile evrilmi. deolojinin, hem d gerekliin betimlenmesi, hem de davranlarn dzenlenimi konusundaki reeteleme ilevini aklamakta bu ngilizce karlk daha iyi grnyor. Interpellate, bir kii ile, onu yarglamaya ynelik bir konuma (seslenme) biimidir; karlkl bir iletiim deildir. Kiinin, belirli bir eyleminden, ya da ilintili eylemlerinden. hatta hareketlerinden dolay sorguya ekilmesi anlamna gelmektedir. Dolays ile, ideoloji iindeki kii, ideolojinin karsnda edilgin bir konumda saylm olmaktadr.

234 Hegemonik deoLojinin

NSAL OSKAY

Tarihi,

zgrletirici

eleri:

Kellner'in ilk kar k, ideolojinin bir Tarih'e sahip olduunu ileri srmek oluyor. deoloji bu tarih'ine gndelik yaamdaki deiimleri ile amorf bir grnm iinde; ama, "snf mcadelesine" bal olarak, deien tarihsel koullarn kendi evrimi iinde kendisi de yeni biim'ler ve yeni ierikler kazanacak bir tarzda sahip olmaktadr. Kellner'e gre hegemonik ideolojinin kendini henimsetebilmesi" tepeden inme bireyolmasndan deil, halkn gndelik yaam ile iie ve onunla uyumlu olmasnn yardmyla mmkn olmaktadr. Gvenilirliini srdrebilmek iin de halkn yaamndaki, toplumsal koullarndaki deimelere uymak, bunlan izlemek zorundadr. Hegemonik ideoloji, aileden, okuldan, tapnaktan, kitle iletiimi aralarndan, iyerlerinden, iliklerden, brolardan, s~rgenlerden' (vitrinIerden) vb. oluan ideolojik aygtlar topluluunun aracl ile renilir, bir kuaktan dierine aktarlr (kltrn toplumsallamas olarakL. Bu ideolojik aygtlar otorite, hiyerari, konformite ideolojileri oluturarak heg~monik ideolojinin tm dier elerini biraraya getirir, bunlar belirli bir yapya kavuturur, glendirir, i tutunumunu yaratr. Dier yandan, hegemonik ideolojiyi reten hegemonyac snfn yanda olan kesimdeki aydnlar, iinde yaanlmakta olan toplumu kendine dayanak ald zgrlk, es-enlik, eitlik gibi her snf ve katmana seslenen genel vaadlerini bile tutmad iin' eletiren toplumsal gelimeden yana ikinci kesimden' aydnlar hem eletiri dzeyinde, hem de gerektiinde bask uygulaym dzeyinde ,d amaya alrlar. deolojik aygtlar diye yukarda bazlarn belirttiimiz aygtlar ise, ideolojiyi kurumsallatrmaktadrlar. Bunlar aracl ile yaamdan, yani varolan toplumsal yapya gre yaanan gndelik yaamdan kaynaklanan ideoloji, gnd~lik -yaamn bilincinin tm olarak degil, sadec-e bir blm olarak oluur ve kurumlar. Yaamn uygulaymnda zne olur, kendi bana bir yaama kavuur. Toplumsal yaam denemleri ile deiikliklere uramaya, deien koullara gre kendini deitirm-eye balar. Bunlan yapabildii oranda tarihsel deimelere kar yant verebilecek, onlar zerinde etkide bulunabilecek bir srekli oluuma dnr. Bu n-edenle Kellner, ideolojiyi kendisinin dnda belirlenen bir Tarih (snfl toplumlann tarihi) iinde anlamlandrmak gerektiini

POPLER

KLTR

AsNDAN

"DEOLOJ"

KAVRAM

235

syleyerek, "ideolojinin tarihi yoktur;' diyen Althusser'in ideolojiyi toplumsal kararl denge salayan bir kurum; kiilere varolan toplum yaps adna seslenen bir kurum sayan grne katlmamakta; "gerek ideoloji kavramnn (genelolarak ideoloji>, gerekse belirli ideolojiler diyebileceimiz ideolojinin zgl durumlarnn tmyle tarihsel olduunu" ileri :;rmektedir.
jinin

Althusser ile Kellner'in deolojinin Tarihi Yoltur ya da deoloTarihi Vardr biimindeki birbirine ters den grleri, zetle, urdan kaynaklanyor: Althusser, ideolojilerin ait olduklar toplumsal formasyondaki toplumun somut tarihi olarak znel bir tarihe sahip olduklarn, ama "genelolarak ideolojinin tarihinin olmadn" sylyor. nk, ideoloji, d gerekliin yanstlmas deil, arptlmasdr. Bu hep byle olduu iin, ideolojideki zihnin ileyi dzenei de hi deimemektedir. Bu nedenle, bilinalt gibi, ideoloji de tarihsizdir. Ancak, bu tarihsizlik ideolojinin iinde tarih bulunmad anlamnda olmayp, ideolojinin kendisinin dndp, gelien bir
tarihi mad olduu; ya da, pozitif (olumlu] anlamda bir tarihe sahip ol-

anlamndadr.

Kellner ise, ideolojinin tarihine ideolojinin kendisi dnda -snf mcadelesinin kapsamna giren uygulamalar, onlarn ierii olan deerler, yntemler ve kurumlar aracl ile- kazanlan bir tarih olarak bakmamak gerektiini; ideolojinin snf savamnn seyrinde btnyle bamsz bir deiken biiminde olmamakla birlikte, grece bamsz bir etmen olarak yer alabildiini; bu nedenle, olumlu bir tarihinin bulunduunu; snf mcadelesinin yntemleri, aralar, aklamalar gelitike ideolojinin de geliebildiini ileri sr-

yor.
Bu nedenle, ideolojinin zihinsel dzenei hi deimiyorsa, ibimnn, yabanclamann, kapitalist toplum biiminin ortadan kalkmas ile varlacak olan ideolojiye gerek duymayan topluluksal yaama hangi insanla, nasl varlabileceini, bugn iin snf mcadelesini (bir avu bilimsel bilgi ile har-neir aydn dnda) kimlerin, hangi zihinsel koullar da yrtebileceini aklamakta Althusser kmaza saplanrken, Kellner bu kmaza s\klenmemenin yollarn aratryor. imdilik, hi deilse bu arayn gerekliliini gstermeye alyor. Kellner'in bir baka ilgin sav ise hegemonik ideolojide bile zgrletirici elerin bulunduudur. nk, hegemonik ideolojinin toplumda varolan egemenlii, eitsizlii, adaletsizlii gizledii, maskeledii doru olmakla birlikte -tpk "izm-olarak ideolojide us d

236

NSAL

OSKAY

bir yann da bulunmakta oluu gibi- hegemonik ideolojide de ussal bir yan bulunmaktadr. Hegemonik ideoloji, toplumda deerlerin, imgeIBrin, idea'larn ortaklaaln salar. Uygulaymsal, toplumsal bir ilevi vardr. nsanlar, toplumdaki baat inanlar, uygulaymlar ynnde ynlendirir; onlarn, toplumun nasl ilediini anlamalarn salar. Bylece, kiilere, gndelik yaamlarnda r.asl davranacaklarna ilikin bir klavuz harit~ olarak yardm eder. rnein, toplumda yarmann (rekabetin), parann, hiyerarisinin nemini hatrlatr. Onlar j'B,'toplumsal ilikilere hazrlar. Kiiler, hegemonik ideolojiye bakarak, yaamak zorunda olduklar toplumda kendilerine yol gsterecek bir bekd stratejisi bulmu olurlar. Bu beka stratejisi, varolan toplum karsnda tam bir bozguna uramak yerine, insanlara, varolan toplum yapsnda yaarken' de baz yanlarn koruyabilBcekleri bir strateji iinde toplumla iliki kurmalarna yardm ~der. Fakat zgrleim beklentileri ortadan kalkmaz, srer. te yandan, hegemonik ideolojinin kendi iinde imdi bile yer alan eitlik, zgrlk, adalet gibi izm-olarak ideoloji dneminden kalma deerlBr, gnmzde de savunulur gz kl en ve bunlarla yaplan aklamalar.m aracl ile hegemonik ideolojinin kendisine kar- . karlabilecek deerlerdir. Bunlar varolan toplumun eletirilmesinde dB temelolabilirler. Bu eletirilerin hakllatnlmasnda ilevlendirilebilirler. rnein, hegemonik ideolojideki eitlik, zgrlk kavramlar benimsenir, derinliine savunulursa, bunlarla gelitirilen bir toplumsal eletiri aracl il~ sekinci ynetim ideolojilerine kar direnilebilir. Geni kesimlere bu tr eletirilerle erimek daha kolay olabilir. Onlarn da bu eletirilerB katlmas, kendi yaam uygulaymlarn yeniden anlamlandrarak bu eletirileri zenginletirmeleri olasdr. nk hegemonik ideolojide bile, bu idBolojilerin "izmolarak ideoloji" olduklar dnemden kalma bu deerler gnmzde tmyle, aka reddedilemBmektedir. Bu deerler, hem egemen snf' ve yandalarnn, hem de baml kesimlerin ortak bir kimlik kazanmalarna yaradklar iin, bir tarafa atlamamakta; ama, toplumsal yap deitirilmedike, ancak snrl olarak gerekletirilmektedirler. Bu nedenle,. Kellner'e gre, baml kesimlerin ree-toplum yaamna katlmalarna yardmc olduklar iin savunulur Jszklen bu deerler, aslnda, sisteme eletiri yneItecekler iin topyann canl tutulmasna ,da yarap olacaklardr. Baka bir deyile, bu nedenlB, hegemonik ideolojinin bile bir blm varolan toplumu savunur ve yeniden-retirken, topyan yan kktenci seeneklere y-' nelik ideolojilerin retilmBsi iin potansiyel (gizilg) bir g ola-

POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAMI

237

rak varln srdrme olana bulabilmektedir. Baka bir deyile kendini meru gsterebilmek iin eitlii, zgrl, bireylii kendine temel aldn syleyen bir toplumda bunlarn oluturduu iltidar ncesi izm-olarak ideolojisini materyalize etmekten yzgeri etmi bir egemen snfa kar, bu k~simdeki deerler hegemonik ideolojiye kar ilevlendirebilecek elerdir. Bunun iin Kellner'e gre, gndelik yaamlarnn ak iindeki geni kesimleri varolan toplumun k~ndi hegemonik ideolojisi iinde imdi bile canl tutuyormu, savunuyormu gibi grnd bu vaadlerini unutmasnn nlenmesi arttr. Bu unutmama sayesinde, Kellner'e gre, varolan toplumsal dzenin ideolojik makyaj ile, onun gndelik yaamnn ardndaki asl gereklii arasndaki uyumsuzluk ve iki yzll baml kesimlere kendi yaam uygulaymlanna uygun d13cekbir "kodlama" ile hatrlatlabilir; bu kesimlerin yaamlarnn gerek koullar ile, fantazyalar arasndaki varolusal balantnn alglanmasndaki glekler bu yakn dille anlatlabilir; bunu, kendilerinin bile yapmalar kolaylatrlabilir. Bylece dzenin srdrr grnd vaadlerinin unutturulmamas aracl il~, bu vaadleri gerekletirmekteki isteksizlii kendi somut toplumsal konumundan kaynaklanan egemen kesimin toplumun zgrlemesine kar kmak zorunda bir snf olduu ortaya konulabilir. Bunlar ise, Kellner'in iddiasnca, dzenin kendi gazetel~ri ile, televizyonu' ile, eitim dizgesi ile, siyasal kurumlar ile yapt, hogrd yanltc etkilemeletin yeniden, baml ke'simler asndan deerlendirilmesini kolaylatrabilir. a Kellner, bu konudaki uyarsna. destek olmak zere, rnein kltrel retim aralarnn materyal (gereseD retim aralar kadar etkinlikle . denetlen~meyeceini;, bu nedenle yazarlarn, sanatlarn, toplumsal eletiri y~pabilecek dier kiilerin hegemonik ideolojiye kar kabileceklerini; hegemonik id~olojinin iindeki zgrletirci eleri canl tutan ilevler yklenebileceklerini ileri sryor.9 He18

Kurulu dzenin deimesini deil gze batar dereceye varm ar acmaszlklarn ve kktenci tepkilere yolaacak "kaba:' yanlarn dzeltmeyi erekleyen baz ada sosyal bilimcilerin, 950-60 dneminde geri kalm lkelerin "gelimesi" iin halkn "uyUukluktan, yazgclktan ve doU. felsefesinden karlmasn" savunurken, bugn bu dediklerinin tam tersine, "ykselen beklentiler de,,-rimi "nden szetmeleri de Kellner'in bu grn doruluyor. Enzensberger'in de buna bnzer grleri vardr. Ancak, Kellner'in grlerine oranla onunkiler dala biimlenmi. Enzensberger, iletiim aralarn bunlarn iindeki ilerici grevlilerin bir oranda etkileyebilecekleri bir etken sayyor. Kitle iletiimi aralarnn dier endstrilere oranla denetimi daha g bir Emdstri olduu doru olmakla beraber, bu endstrinin rdndaki di~er endstrilerin

19

--':.....

238

NSAL OSKAY

gemonik ideolojiler, ite bunlardan dolay, KBllner'e gre, yukardan empoze edilen, egemen kesimin egemenliinin monolitik bir arac olmaktan ok, yaamn gndelik koullarna uyumlu olacak biimde reaktif (tepkin), amorf, snf mcadelBsine gre deien eylerdir; tarihsel koullardaki, sm!' mcadelesindeki deimelere gre yn deitirebilmektedir. deoloji tarihleri denebilBcek tarih (kltr tarihi> aratnnalar da ideolojinin bu dnmleri yapabildiini gstennektedir. :0
deolojinin ele alnmasndaki indirgemecilikler ... ve deolojik Blgeler konusmdaki eksil anlayn etkileri

Gerekten, ideolojinin deimez bireyolmadm sylemek, baz sorunlar gznnde tutmamak, bunlar hesaba katmamak konuyu yanl anlamamza neden olabilmektedir. deoloji toplumsal varoluun nemli tm alanlarnda vardr, ilev grmektBdir. Bunlar grmek ideolojinin ileyiini anlamak iin yararl olacaktr. Bu alanlarn sralamadan nce, Kellner'den aldmz ideolojik alan ve blge
dolayl ya da dolaysz etkisi altnda olduunu unutmamak gerekmektedir. Ayrca, bunlan belirtilen ynde etkiiemenin bir snrll da, dinleyici-izleyici kitlesinin bugnk amorf (kitleseD durumudur. rgtsz, aLomize edilmi, yanl-bilin iindeki kitlelerin bu durumu da --sistem, bir oranda aydnlann media'y Enzensberger'in umduu gibi kullanmasn engeeyemese bilenemli bir snrlama oluturmaktadr. Kellner'in bun~da rnek verdii Alan Wolfe, Sigmund Dianond, Daniel Be'in almalarndan sadece Be'inkini biliyorum. Bir de, Kener'in szetmedii B20-30'lardaki sentimentalizmden B70-BO'lerdeki doalclk ve gereklie gei~.teki Amerikan kltrnn kadnlatnlmasna ilikin Ann Douglas'n ilgin yeni almasn biliyorum. Bir baka rnek de, Walter Benjamin'in B30'lardan B70'lere kadarki Fransa'da Baudelaire'in an anlatma biimiyle ilgili ('almas oluyor. Bunlara bakacak olursak, Kener'in bu iyimserlii de abartmal grnyor. stelik, Enzensberger'inki gibi, yanl yerden kaynaklandnlmaya allan bir iyimserlik gibi grnyor. rnein, Daniel Bell'in alma ethics'i ile, serbest zamandaki (1eissurel hedonistie ethleS'i birbirlerinin kart saymas; bunlara bakarak, kapitalizmin kltrel elikilerlnin arttn sylemesi ekonomik ve siyasal analizleree dorulanmayan bir sav. Kapitalist toplum iin bu kltrel elikileri n sorun olabilmesi, ekonomik dzeyin verimliliini srdrememesi durumunda ortaya kabilecek birey. 1960'lar ise, bir byme dnemi olmutur. Bedonistik ethies, alma yaamnn deitirilemeyiinin bir kar-dengesi olarak, sistemin iinde yeralmtr. Petrol bunalm, baz stratejik nem tayan mineraer ile iigili olarak son yarda balayan kstlamalar ise, sistemin, bu tr hedonistle ethles ile de kendini bal grmediini; "devlet" dzeyinde yeni politikalarn uygulanmasna balayabileceini de gsteriyor. Kltr dzeyinde ise, yeni bir ktlk ve tutumluluk ideolojisinin oluturulmasndan szediliyor imdilerde. Daniel Bell'in radikal tutucu nerileri eer ekonomide bir daralma olursa, asl nmzdeki gnlerde itibar bulacaa benziyor.

i _

20

r -

POPLER

KLTR

AsNDAN

"DEOLOJ"

KAVRAM

239

kavramlann da aklayalm. deolojik Alan, Kellner'in kendi aklamasna gre, bireyin hakim olduu, ynettii ya da ~tkin olduu (rule, prevail szcklerini kullanyor aklamasnda) bir yzey. Blge ise, aklanan bu alanlardan birinde, ideolojinin, baka eylerin yansra, onlarla birlikte, ama ayn alandaki kendi kesiminde kendisinin egemtm oluunu belirtmek iin kullanlan bir kavram oluyor. Bu anlamda, blge, rnein, ideolojinin "A" alannda egemen olduu, devamlla sahip olduu bir yzey kesimi ,ya da bir uzam (mekan) blmn anlatyor. Kapitalist sanayi toplumlarnda ideolojinin ilev grmekte olduu alanlara gelince, bunlar srasyla yle (harc alem d~yilerden rnekleriyle) :
a.

retim .srecine, deiime, bl!lle ilikin dzenlemekle grevlendirilmi eitli ideolojiler. rnekler: Kyl olmasa millet a kalr/ toprak anamzdr/ sorumluluk mteriye aittir (Roma Hukukundan beri tecim hukukuna da kuralolarak girmitir) / reten deil satan kazanr/ mal senin, istediini syle/ be parman bei bir deil/ aann eli tutulmaz/ (son dnemin bu konuda.ki en kapsaml ideolojisi olan) zgr giriim olmadan, zgrlk olmaz, vb.,
Ekonomik alan:

davranlan

b.

Siyasal alan: Devlet~, demokrasiye, yurttalk haklarna, hukuk sistemine, ask~re, polise vd. ilikin ideolojiler. rnekler: Devlet anal devlet baba/ devlet kuu/ devletin mal deniz, yemeyen domuz/ dnyada en byk mutluluk memur yz grmemektir/ demokrasi erdemdir/ demokrasi ktlerin en iyisidiri iyi yurtta iyi insandF/ zgrlk bakasnn zgrl ile snrldr/ adalet mlkn temelidiri askerlik vatan iin cari verme mesleidir/ polis yurttan can, mal, namusunun bekisidir, vb. Toplumsal alan: Kiinin zel yaamna, aileye, eitime, toplumsal kurumlara, grup yaamna, toplumsal gruplara Hikin ideolojiler. neller: Kiinin zel yaam onun gizliliidir, kimse karamaz/ aile kutsaldr/ aile ulusun ekirdeidir/ eitim grmek adam olmaktr/ din toplumun temelidiri Ford iin iyi olan lke iin iyidir/ sanat altn bileziktir/ memura kz verilmez/ devlete srtn dayamak/ her koyun kendi bacandan aslr/ insan insann kurdudur/ kprden geinceye kadar ayya day del birey milletin iinde erimeHdir/ halk kadn gibidir, arada bir dayak ister, vb.,

c.

240 d.

NSAL OSKAY Ktrel alan: Kltre, deerlere, bilime, teknolojiye, felsefeye, sanata, dine, popler (yaylgan) kltre, kitle iletiimi aralarna, vb. ilikin ideolojiler. rnekler: Teknie egemen olan gldr/ paras yok ama okumu adam gazetede yazd ise dorudur/ gazeteciler yalanc olur/ felsefe yapma, gerei syle/ felsefesiz devlet ynetilmez/ az izm ok ii paran kadar konu/ "batsm bu dnya" / "yarab beni batan yarat" / ar halkn babasdr/ Fhrer biziz!, vb.,

Bu id~oloji alanlar ve blgeleri konusunda deinilmesi gereken bir sorun da, ideoloji konusuna ayrml alardan yaklaanlarn, ken-' dilerinin nem verdikleri alara gre herbirinin ayr ayr indirgemeler yapmakta olduklardr. Bu indirgemeciliin nedeni, ideoloji sorununu deerlendirirken bir tek ideolojik blgeye eilinmesi, dier blgelerin bunun dmda tutulmasdr. rnein, ekonomistik Marxistlerin ideoloji anlay, daha ok, ekonominin kendi ideolojisini nasloluturduunu incelemekte, ekonomik alanda oluturulan ideolojiyi, ideolojinin dier alanlarn kapsayacak bir genilikte tutmaktadr. Bylece, ekonomiyi, ekonomik alandaki ideolojiyi abartmakta, tek bir ideolojik blgeyi tm dier ideolojik blgelerin yerine de saym olmaktadrlar. Tersind~n sylersek, Kellner'e gre ekonomik, siyasal, toplu:msal, kltrel diye drt ayr blgeyi -ya da toplumsal blge ile kltrel blgeyi kltr blgesi diye tek blge sayarsak blgeyi-':' bir tek ekonomik ideoloji blgesine indirgemi olmaktadrlar. Politik alandaki ideolojinin abartlmas ise, bir baka indirgeme biimi olouyor. Bu indirgemecilik iin Gouldner ve Poulantzas'm durumunu rnek veriyor Kellner. Bunlar da, siyasal alan, bu alann rettii siyasal ideolojiyi, dier ideolojik blgeleri de iine alacak biimde geni tutmakta; dier ideolojik blgeleri de siyasal ideoloji blgesinin iinde elealm olmaktadrlar. Bu nedenle, di~r ideoloji blgelerinin zgllklerini, zerJ< yanlarn yeterince grememektedirler. nc indirgeme biimi toplumbilimcilerin yapt indirgeme oluyor. Bunlar ise, ideoloji sorununu -dier ideoloji blgelerini ayr ayr ele almakszmaile, zel yaam, eitim, kurumlar, grup ilikileri gibi konulardaki ideolojiler iinde ele almaktadr. Drdnc indirgemecilik ise, kltr kuramclarnnki. Bunlar, ideoloji sorununu kltr, deerler, bilim, teknoloji, felsefe, sanat gibi kltrel alanlara ilikin ideolojilerin iinde inelemekte; ktr ala-

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAl\lI

241 sa-

nndaki ideolojinin dndaki ideolbjik alanlann hip, olabil\3ceklerini gzden karmaktadrlar.

ayn varolulara

Bu indirgemeciliklerden kanmak iin, ideolojik alanlarn hem ayn varolulara sahip olduunu, hem de ayn anda, bir st dzeydeki hegemonik ideolojide, -mutlak olmayanbir btnle kavutuklarna dikkat etmek gerekmekt\3dir. Gerekten, bir kere, tm bu ideolojik alanlar, ayn zamanda, ayr ayn ele alnmas da gereken, birbirinden farkl ilevleri olan, uzmanlam ideoloji alanlandr. nk, id\3olojitek bir alandaki grnm ile incelenmesi olanaksz, karmak bir olgudur. deoloji, ayn ideolojik blgelerde zgllkler gsterebilmesi sayesinde, daha yukardaki daha geni kapsaml ideolojik bildirimler iinde tmlkl yanlann biraraya g\3tirecek genel bir ideolojik yap olutunnaktadr.2 te yandan, bu, eitli ideolojik blgeler arasnda birligi salayan, bireimi (sentezi) oluturan ise, en kapsaml ideoloji diyebileceimiz hegemonik ideoloji olmaktadr. Dinsel ideolojinin Orta adaki konumu, klasik liberalizmin, Marxizmin ve faizmin gnmzd\3ki konumlan bu oluyor Kellner'e gre. Adam Smith'in' yapt da, rnein, bu anlamda bir hegemonik ideoloji kurmak olmutur. Smith, bu ideolojik yapda, "kapitalist pazar ekonomisi en etkin (verimli) ekonomik dzenee (mekanizmaya) sahiptir linsan doasna uygundurl bilimin, mknolojinin gelitirilmesine en yatkn olandr" demi; ayrca, bunun insan yaamnn gelitirilmesi bakmndan da 'en iyi sistem olacan sylemi; devletin etkinlik alannn en aza indirilmesini, ekono2 Toplumbilimsel adan, KelIner'in bu savnn dayana, toplumun ok sayda. sistemlerden (dizgelerden) oluan bir st-sistem oluu; dizgeler arasnda bir tmlemenin bulunuu, ama bu tmlemenin de herzaman tam bir tmleme olmay biimindeki ilevselei. kurarndaki aklamalardr denebilir.. Daha da gelitirildiinde. u kyor: aile sistemi, eitim Sistemi, ulam sistemi din ile inanca sistemi, vb. gibi sistemler birbirlerini tmletirirler. Bu tmlemeye olan katklan, her sistemin dier sistemlerle yapt maddi ve duygusal girdi-kt al veriindeki dengeli ileyileri ile olmaktadr. Din ile inancalar olaanst durumlar iIn bir g fazlas (yedei> salarlarsa, gnlk yaamn dnda karlalacak, ktlk, sava, vb. gibi durumlarda st-sistem olan toplumun i tutunumu (cohesiveness) ve tml bozulmam olur. Sras ile her sistem ve st-sistem olan toplum bu nedenle, yesi olan kiiler ya da alt-sistemler iIn ussalI olan birimler olur bylece. Niteldm baz yeni almalarda Sistem Kuramclan, Marx'n da kendilerine yakn bir kuramc olduunu bile ileri srmeye balamlardr, Sistem Kuramclan, tek hcreliler planktasyonlanndan. solucanlara, bitkilere, gelikin hayvanlara, insana, topluma kadar her dzeydeki sistemi ayn ema ile aklanabilir birimler saymaktadr. Marx ise, toplumun zgl bir birim olduunu; tek insan aklamak ile toplumun akla,namn,yacan -tersini de sylyor doal olarak- srarla belirten bir kuramn kurucusu.

.L

-I

.,
r-

i!
242
NSAL OSKAY

mik alann zel bir alan (devletin karmamas gereken bir alan) olduunu ileri srerek, ~konomiyi dier yaam alanlarnn zerinde bir konuma getirmitir. Bylece, ekonomiden yola karak, kapitalist toplumun hegemonik ideolojisini Adam Smith dzenlemitir. zel mlliyet, pazar kurumuna dayanan hegemonik ideolojiyioluturmu, dier ideolojik alanlan (diger yaam alanlann) buna baml klarak, farkl farkl ideolojik alanlardaki ideolojileri de bir btnle kavuturmutur. Bunu yaparken, kendinden sonraki baz dier lib~ral doktrincilerde olmayan bir eyi de ie katan Smith, zel karlarn karsnda toplumun karlarn gzetecek bir kurumdan da szetmitir. Daha sonraki Liberalizm bunu da ortadan kaldrmtr . .Ama bununla da i bitmemektedir. nk, hegemonik ideoloji bu btnl salasa bile, bu btnlk bir tam btnlk olarnamaktadr. Kellner'e gre, ideolojik blgeler hepbirlikte varlk srdrmekte, ama aralarnda tam bir uyum bulunmamaktadr. Bunlar, bu uyum iinde de karlkl etkileirnde bulunmaktadrlar. Aralarnda elikiler olabilmektedir. deolojiler, bu drt alandan (blgeden) birinde oluturulmakta ise de (rnein, zgr giriim ideolojisi ~konomik alanda oluturulmaktadr), dier alanlarn da bunlara katks olmakta, her alandaki ideoloji dier alanlardan etkilenmektedir. Bu alanlar belirli bir ideolojinin biimlendirilmesinde, gelitirilmesinde, daha ar bir biime sokulmasnda ya da basitletirilmesinde roloynarlar. rn~in, zgr giriim ideolojisi ekonomik alanda oluturulduktan sonra okuldaki, ailedeki ideolojilerce ya da siyasal alandaki (devlete ilikin) ideolojilerce yaygnlatrlma, gelitirilme, kapsamlatrlma, basitletirilme (vlgerize edilme; gezginci limon satcsnn zgr giriim diye adlandrlmas, "arlmas" gibi> durumundadr. Ama temelde, her ideolojik blge grece zerktir. Toplumun ideolojik yaps, toplumsal btnselliin eitli alanlarna ait ideolojilerin hepsind~n oluan bir destedir. Toplumdaki hegemonik ideoloji, tm bu toplumsal varolu alanlarndaki uygulamalar, kurumlar, toplumsal ilikileri insann zihninde yeniden-reterek, yaanan toplumsal tmle ilikin temel idea'lar, geerlikteki (cari) kurumlar, uygulaymlar meruiyete kavuturmaktadr. Bunlar, kiilerin k~ndilerinin de benimsedikleri idea'lar olarak gstermektedir. Bunlarn evresinde bir gr birlii (consensus) oluturmakta, kendi hegemonyasn da bu yolla kurmaktadr. Yani, kendini h~gemonik ideoloji durumuna bu yolla getirmektedir.

'11'-

'.,;:c ... (

POPLER KLTR ASNDAN "DEOLOJ" KAVRAM

243

Ksacas, toplumsal varolu alanlarnda, bu varolu alanlarnn birbirleri arasnda (siyasal alan, ekonomik alan, kltrel alan, toplumsal alanlar arasnda), aynca, ideolojik alanlarn birbirleri arasnda, son olarak da ideolojik alanlarn kendi ilerindeki (devleti ycelten ideolojik bir bildirirnin yamsra, devleti .Irendinden uzak durulmas gereken bir g sayan ideolojik bildirimlerin de yeralabilmesi gibi) ilikiler karlkl etkileim olarak grlmelidir, Bunlar arasnda hem bir uyum, hem bir ztlama sz konusudur. deolojilerin, deiik alanlardaki ideolojilerden oluan toplumsal tmselli!pn hegemonik ideolojisinin ileyii, devinimi ve deikendir. Ztlklar iinde srekli oynak bir yaam ve gelim~ srdrrler. Bu durum, ideoloji sorununun onemli bir baka yamn daha vurgulamamz gerektiriyor. yle ki, b~Iirli bir toplumsal varolu alannda retilmi bir ideoloji bu alandaki uygulaymlar, kurumlan merulatrr. Bylece, ideoloji, merulatrmas iin oluturulduu bu uygulayrnlar alannda maddi (zdesel> bir roloynamaya balar.22 Ama buna ramen,
22

varolusal

alann

kendisi ile o varolusal

nk. ideoloji. znelerini kendisinin oluturulduu varolusal alandaki uygulaymlara ilikin ilevsel bir nzaya (consensus) vardrarak, o uygulaymlann yerine getirilmesini, hem de etkin bir biimde yerine getirilmesini salamaktadr. [rnein, Pers Savalannda Yunanl komutanlar, savan zorlamas karsnda, siyasal topluma gei ncesinde olduu gibi, ordunun birliklerini ayn soydan olanlan ayn askeri birlik birimi iinde sava hattna sokacak biimde yeniden birimlendirdiklerinde, siyasal alandaki bir ideolojiyi, toplumsal alandaki bir ideolojiyle ve onu zdeksel bir gce dntrerek desteklemi olmulardr. Morgan'n anlatt bu rnekte ideolojinin materyal gce dnmesi yle oluyor, soy toplumu sonrasnda, siyasal toplumda askerlerin ordu iindeki birimlere ayrlmas snflara gre, diyelim on, yz, bin kiilik birimler biiminde olmakta; ayn blkte ayn soylardan Atinallar dmekte idi. Savata yaralanan ve lenlerle fazla ilgilenilmemekteydi. Atina'da ise demos'lar biimindeki yerleimde, triblerin mek~n bu demos'lann dpedz corafi alan olduu iin. gelikin iblmne ramen site yaamnn yansra., demos'larda hll~ yakn soylar ve soydalann ortak yaamlan sryordu. Savan zorlamas zerine askerleri soylarna gre birimlendirmek, sava alanna., sava ncesi dnemin geleneklerinin gcn katyordu. Savatan sonra sa kalndnda yaanacak gndelik yaamdaki itibar bakimndan ise, demos'lardaki soy yaamnn geleneklerinin yapaca etkiler ayn bir nem tayordu. Savac kii yaralamra sava alannda braklmamak; lrse cesedinin akta, sahpsiz braklmamas gvencesi kazanyordu. (Cesedin belirli trenlerle gmlmesi, te-dnya kavramnn o gnk durumu nedeni ile, ok nemli olduu iin bu gvence aracl ile askerler savata sakin ve metin kalabiliyor; birlikte davranabilme gc kazanyorlardI. Yunan ordusu, bylece materyal bir g oluturan soy toplumu ideolojisiyle Pers'lere kar gcn artrm oluyordu.

244

NSAL OSKAY

alann ideolojisi arasnda atkanlklar da grlebilmektedir. rnein, 1940'larda ekonomik alanda retilen ideoloji bildiimiz "braknz yapsnlar" ideolojisi iken, dnem deimi, uygulaymda Refah Devleti uygulamasna geilmitir. Oysa, ideoloji, devletin ekonomik alana karmamasn sylemektedir. Devlet ise, ekonomik alana kanmakta, hatta dzenleyici roloynamaktadr. Bu durumda, ideoloji ile uygulaym arasnda, ayn alann bu iki. grnm arasnda bir atma kmaktadr. Bir belli sre sonra, ya ideolojinin kendisinde ya da ilgili ideolojiyi reten varolusal alann kendisinde deimeler balamaktadr. nk bu deimeler gerekli olmaktadr. Kimi zaman ise, varolusal alanlarn herhangi birinin ideolojisi ve uygulaymlan (koullar) ile, baka bir varolusal alann ideolojisi ve uygulaymlan arasnda atknlklar grlmektedir. Bunun u gnlerde en nl rnei, Daniel Be'in hakknda bir de kitap yazd (Kapitalizmin Ktrel TezadlanJ ada kapitalizmin ekonomi alanndaki uygulaymlanyla, ideolojisindeki deimeler (hedonistik/hazc ethics'e gei, beklenmesiz doyurnlara dknlk ve yeniye. tutku duyulmas gibi ideolojik deimeler ile, bunlara bal olarak, haz alnan hereyin olaanlatrlmas, ksa yoldan yaama atlp para kazanmak, arabann, mobilyann, vb., eskimeden yenilenmesi, yeni diye gzken hereyin hemen moda olmas gibi> yznden, ekonomik a,lan ile monogami, aile ve dinin yerald toplumsal alan arasnda, elikilerin olumasdr. Bu nedenle, Kellner'e gre, bugnk' toplumlarda aile, okul, i, alma yaam, spor, kitle iletiimi aralar gibi toplumsal yaam alanlarndaki ideolojik blgeler ile, bu blgelerdeki ideolojinin merulatrmak istedii, bylece bu alanlardaki uygulaymlara ilikin consensus'lar oluturmay amalad toplumsal ilikiler arasnda ikili bir bant olduunu gznnde tutmak gerekmektedir. Bu bant iinde, toplumsal alanlar ile ideolojik alanlar hem karlkl olarak birbirlerini retmekte ve birbirini pekitirmekte, hem de ayn anda bunlarn arasnda gerilimler, atklar bulunmaktadr. Frankfurt Okulu ile Althusser ise, aile, kilise, okul, i, alma yerleri, spor, kitle iletiimi aralan, vb. arasnda monolitik bir yap bulunduunu savunmakta; bunlarn, hepbirden hegemonik ideolojiyi oluturacak biimde, tmyle uyumlu ve atksz bir ileyile toplumsallama aralan olarak igrebiIdikleri sonucuna varmaktadrlar. Oysa, a:: !ma alanndaki ethic ile tketim 'ethic'i; konformite ilebireylik, vb. gibi eitli ideolojik blgeler arasnda ayrlklar bulunmaktadr. Hatta, baz alanlar arasnda sistemin temel deerleri ve kurumlanna

POPLER

KLTR

ASiNDAN

"DEOLOJ'

KAVRAMI

245

. ynelik kartlk

eleri de vardr;

kar- kltr

ideolojileri gibi,23

Kellner'in "baat ideoloji" dedii, aydnlarn, brokratlarn, yneticelerin ideolojisinde pozitivizm ve teknokrasi etrafnda rgtlenmi tutarl bir yap grlmekte iken, halkn ounluu arasndaki ideolojilerde byle rgn bir yap grlmemektedir. Bu durumda, toplumun iki farkl alannda iki ayn ideolojik yaam olumaktadr. Bolluk ve tketimcilik ideolojisi ile tutumluluk ideolojisi; yksolmek iin ok almay, sadece kendine gvenmeyi al::?yan "self-determinizm" ideolojisi ile, haz dknl (hedonizn) ideolojisi bir'iikte yaanmaktadr bu kesimlerde. stelik, Popler Kltr diyeceim iz tanini. g, ama gitgid8 nem kazanan ve genileyen bir zel alanda bu elikiler yeniden ve yeniden retilmektedir. rnein, TV'nin eski dizi filmlerinde aile kurumu ve bu kurumun iinde yerald toplumsal varolu alannn ideolojisi yceltHip toplumsallatrlrken; son yllarda, bekar ve alan kadnlann, tek ebeveynli ailelerin yaamihmmekte. bunlann deerleri savunulmaktadr. TV'nin su (ceza) dramlar:da isebaz dizilerde toplumun kurallarna uymak gerektiini alayan uymac konformist) bir ideoloji alanmakta; bazlarnda suun oluumu, bir sorun olarak, yansz bir grnm iinde ilenmekte; dzenin, bu ii zmleyecek donanmlannn kesinlikle duruma bir zm getirecei sylenmektedir. Bazlannda ise (Madigan'da olduu gibi> suun grld yerde ezilmesi, hukukun olaan srelerinin ilemesinin beklenmeyebilecei savunulmaktadr. Bazlannda ise (Baretta dizisinde olduu gibi) su/ sulu/ ve suluyu kovalayan zde denecek kadar ayn eVr'enin kiileri gibi gsterilmekte; toplumun kurallann savunan Baretta sua, sululann kna engelolama. makta; sadece sulular, dztmle onlann asndan ok byk maliyet gerektirecek atmalara girmekten alakoymaktadr. Adamakll yoldan km profesyonel sulular bile bir lde sevimli gsterilmekte, kadn satCls Zenci (bunlar kirli iler olmakla beraber, reel-toplum iin gerekli bir servis blm olduu gibi belki de) polisin korumasnda "icra-i sanat" eylebilmektedir. Sonunda Baretta iyi niyetli, ama dzene aktan eletiri yneltmeyen, fkesini kendinden karan bir mazoist olup kmaktadr!
23

Kar-ktr ideolojileli birara fazla ciddiye alnm bir konu. imdilerde ise. kendileli bile birbirleline ters ve birbirleliyle elikili olduklar iin, sistemin etkilerine ak ve materyal gc zayf bu kar-ktrlelin, eninde sonunda, birer "kltr adacnn" iinde yaamn srdrecei; bir sre sonra da, yelini baka trl bir kar-kltre brakaca; yelelini uzun sre brarada tutamayaca syleniyor.

.,

~:

246

NSAL OSKAY

Baz TV dizilerinde ise, bu dzenleme. ok daha gelikin bir kurgulama iinde yplmaktadr. Bunlarda hem bir gruba (toplulua) uymay neren konformist ideoloji eleri var, hem de dizinin ayn blmlerinde, dizideki grubun br yelerinden daha st dzeyde bir sper-ye var. Bylece. ayn anda hem konformizm, hem de toplulua hkmetme alamas var. Doaldr ki, bu karmak ileti dzenlemesinin alglanmasnda televizyon izleyicilerinin farkl kat~gorilerinin zelliklerini de. hesaba katmak gerekmektedir. Bu aynml kategorilerden bazlan iin TV dizilerind~ gsterilen topluluk iindeki sper-yenin varl konformizm ynndeki etkiyi arttnc bir ek-e etkisi yapabilmektedir. Dier baz kategorilerde ise nihilist, kendini yok~tme igdsnden kaynaklanan bir duygusal gereksinime bal olarak, bir sper-kiilik arayna yant yerine gemektedir. Kojak dizisi, bu tr karmak kurgulu TV dizilerinin rnei olarak gsterilebilir:24
\

Baz televizyon dizilerinde ise, ilk bakta ters gzkse de, dana
24

Baretta tipi ile Kojak tipi 1940'lann bir baka tipi olan Humprey Bogart ile karlatnldnda, dzene "kar kan" kahramanlann bugnk Baretta'da da, Kojak'da da "yalmz kii' olmaktan ktm; bir brokratik yap iinde, ya da. bir topluluk iinde yaamaya baladn; Humprey Bogart'n gerek-yaamda itibar edilmeyen ve daha eski bir dnyann soylu deerlerj uruna savap yenik dmesine karlk, Baretta'nn gerek-dnyaya az maliyetle uyumlanabilmekle yetinen, bireysel yaam bile gerek-dnyamn brokratik rgtlerinin komutlarna baml klnm iyi ve yalnz biri olduunu gryoruz. Baretta, sistemin bozuk yanlanm, onun nza snrlan iinde dzeltmeye alan biri. Kojak ise, youn anomi iinde biri. Bu deimeler, bilindii gibi, Huizinga'mn Orta a~n Yaprak Dkm'nde ve Homo Ludens'de eleald; ama, ada insann oyununun (fantazyasnn) gerek-yaamn. buyruu altna girdiini; gerek-yaamn bir tamamlayc esine dntn gremeyip, oyun'un gerekten yitirildiini syledii aklamalannda ok gzel anlatlmaktadr. Eit konumdaki insanlann kurallanm nceden koyabildikleri; gerek-yaamla ilgili arasallatnlm bir yan olmayan ve iinden istendii zaman klabilen oyun olarak oynayabildikleri yaam yerine, Huizinga, ada toplumda insann oyun ve yaammn ocuklatnmlara dntn; szde-,oyuna dntn sylyor. Bylece, Huzinga bir kltr tarihisi olarak. oyun'un oyun olarak oynanabilmesi iin, (a) katlan taraflann oyunun kurallanm koymakta, bunlan bilmekte, bunlara uymakta olanaka ve bilince eit durumda olmalanm; (b) oyunun pratiksel bir erek tamamas gerektiini olauka ak bir dille anlatabilmitir. Gremedii yan ise, Engels ile Marx'n Huizinga'dan ok daha nce belirttikleri gibi, modern toplumun "yeralt dnyasnn", onun gn nda alan Faustiyan yannn rn 01-. duudur. Yani, oyun'un zgr bir oyun olmaktan kp, baml insann ilen yata ocuklatnlmasna dayanan bir szde-oyuna dntrlmesinin oyunun reel-yaama uyumlanmann zorunlu bir aracna ve reel-yaamn kaprisli bir tamamlaycsna dntrlmesi nedeniyle olmu bulunmasdr.

________

.J

..

-~"

POPLER KLTOa AsNDAN

"IDEOLOJi" KAVRAM

247

dn denecek kadar yakn bir gemiin baat ideolojileri demistify edilmekte; aile ile monogaminin eletirildii, alay konusu edildii grlmektedir. Bazlarnda da polise, mesleklere, alma dnyasna, cinsellie, dine ilikin ideolojiler lemistify edilmektedir. Kimilerinde ise, baat ideolojilerden biri elealnmakta, bu ideolojiden gldr anlatm iinde yola klarak ada varolu alanlarndan birindeki bir ideolojinin iindeki elikiler sergihmmekte ve amlanmaktadr. En son, en ilgin denemelerden biri de, korku ve gerilim tr sado-mazoist filmlerdeki yeniliklerdir. Drakula ile Franketayn. bilindii gibi, 19. yzyl balarnda kensoylu snfn kendi fantazya dnyasndan hayat bulmulardr. Ama daha sonralar popler versiyonlar <tr) ile kk kentsoylu snfn fantazya dnyasna yerlemilerdir. Bugnlerde ise, kktenci kk kentsoylu snfn yapt, tecimsel gsterimi de olan baz avant-garde korku ve gerilim filmlerinde Drakula. kendi yaratcs olan dzeni ykmaya yneltilmektedir! Kimilerinde ise, i'lik ile aile ortamnn (kamusal yaam alaro ile, zel yaam alan) iie girdii bir dekor dzenlenimi iinde ana, baba ve ocuklar ile st kuaktan bir figrn yerald yaamn gnlk ak anlatlrken yaamn aksaklklar "szlanma" yntemi iinde deil, bir "direnme" yntemi iinde anlatlmakta; bu aksaklklardan ve varolan toplumsal yapda edinilmi kiilikten kurtuluun negatif bir serbesti iin dzenle pazarlk yaparak deil, ona cepheden ve bir tm olarak kar karak olabilecei ileri srlmektedir. ematik bir yapya srklenmemek iin de, anlatrnda konvansiyonel eler kullanlmakta; bunlarn i bileimindeki yeni dzenlemelerin tmnden yararlanarak yeni bir anlamlandrmaya eriilmek istenmektedir.35 Sonular ya da Baz Belirtiler Yer yer ilgili grdm yanlaryla baka yazarlarn grlerini de metinde ya da sayfa alt aklamalarnda zetlemeye altm, fakat ana erevesi bakmndan Kellner'in almaSndan yola ktm bu incelememde kapitalist sanayi toplumlarnn ideolojik yaplarnn ilevleri, bu ilevlerin nerelerde grlmekte olduu, bunlara kar dier kar-ideolojilerin elerinin, alanlarnn ve blgelerinin nerelerde bulunabilecei, hegemonik ideolojinin kendi iinde bile zgrletirici elerin yer alp almad gibi konularda ortaya u sonular kyor diyebiliriz:
:s Bu konuda bk.: Robin Wood, "Return of the Repressed," Film Comment, Temrr,uz/ Austos 1978, 65. 25-32.

....

248

NSAL OSKAY

. ada snailemi kapitalist toplumlarda kapsam geni, birletirici bir hegemonik ideoloji olmakla beraber, bu hegemonik ideolojinin kendi iinde bile elikiler bulunmaktadr. Dier varolusal alanlardaki ideolojilerin arasndaki eliiklerin yansra, bunlarn arasnda bir tmlk ve tutarllk salayan hegemonik ideolojinin kendi yaps da ne rijittir, ne de tmyle homojendir. Tersine, esnek, elikilerle dolu, fakat byle olduu iin koullara gre kendini yenileyebilen bir yapdadr hegemonik ideoloji. Bu esnek yap, hegemonik ideolojinin toplum yaamnn materyal koullarndaki deimeleri izleyebilmesine, kendini onlara uyumlayarak bu deiimlerin iinde yeralmasna yardmc olmaktadr. Bylelikle, hegemonik ideoloji bu deiimleri, toplumsal formasyonun kendini yenilemesine yarayan snrl klnm meydan okumalar (chaIlenge) olarak igrme dzeyinde tutma olana bulmaktadr. Ama, hegemonik ideoloji bu ilevlerini mutlak bir etkinlikle yapamamakta; ekonomik dzeyinin verimliliindeki asgari ykselme rutinine, insanlarn .yaama ilikin beklentilerinin dzeyindeki rutin ykselmelere gre bu etkinlii deiiklikler gstermekte; bu iki rutinde kesinti ve krlma olduunda ise, ak baskc yntemlere ~ bunlarn yerald dzeyle.:. re bavurulmaktadr. Olaan koullarda ise, "farklln" tmyle yokedjlmesi yerine, onun "evcilletirilmesi" ve "organik kartlk" nitelii kazanmasnn nlenmesi yelenmektedir.
2. Bu durumda, varolan toplumsal yaam yerine daha gelikinine gemek iin gznnde tutulmas gereken ura alanlarndan biri olan ideolojik mcadelenin, tarih boyunca rastladmz ykseselen her snf iin toplumsal yaamn her alannda yaplabildii ve yaplabilecei anlalmaktadr. Hegemonik ideolojinin bile gnmzn modern toplumlarnda varolusal alanlardaki eitli ideolojiler aracl ile ve esnek bir yap iinde etkinliini srdrebildii gznnde tutulduunda, bu mcadelenin homojen, rijite ve yalnzca tek bir snfn ideolojisini oluturmaktan ok, bugn iin henz "snf konumunda bulunmayan, ama toplumsal yaam koullar asndan hegemonik ideolojiye tmyle katlmadklar, hatta Fantazyalarnda olsun kar ktklar grlen eitli kesimlerin farkl yaam alanlarna uygun seslenme yetisi olan geni, esnek ve demokratik eleri zenginletirilmi bir "ism-olarak-ideoloji" oluturmay hedef almas gerekmektedir. Popler kltr diyebileceimiz kltr, bu tr sIiflamam kesimlerin ideolojileinin de en youn yerald alan olduu iin, popler kltr ada toplumlarn ve ada toplumsal yaamn ideolojik yapsnn anlalmas ve evrinlendirilmesi asndan byk nem

r-~'"
i i

"1 '';:

, POPLER KLTR AsNDAN "DEOLOJ" KAVRAM

249

tamaktadr. Popler kltr yaam, bu toplumlardaki yaamn yerine daha esenlikli, daha insan onuruna yarar bir yaama geebilmek ii!! yaplacak ideolojik almalarn etkinliini arttrmak iin her ynyle incelenmesi, aratnlmas, aklamaya allmas gereken bir yaam alan olmaktadr. Yeni "ism-olarak-ideoloji"nin oluturulmasnda, popler kltrn ve popler kltr yaamnn bilinmesi, gznnde tutulmas gerektii anlalmaktadr. Popler kltrn bilinmesi, te yandan, allm toplumsal yaamn rutin ileyiindeki krlmalartla, kesintiye urama dnemlerinde radikalleen kk mlkiyetli ve mlkiyetsiz alt tabaka ve kesimlerin tutucu ve gerici siyasal eylemlere kaplmalarnn nlenebilmesi asndan da nem tamaktadr. (*) Bylesi dnemleri demokratik yaam ykntya uratmadan amay amalayan siyasal hareketler iin, bu tr kritik dnemlerde alt kesimlerln bu dnemlerde artan radikallemesinin, bu kesimlerin rgtsz braklmas durumunda, anti-demokratik gerfci ve baskc radikal hareketlere eilim gsterebileceini bilmek byk nem tamaktadr. Toplumun eitli snf ve tabakalarn ~baat kltrn (bir ynyle de, hegemonik ideolojinin) iinde tutan allm yaam rutininin krlmalara ve kesintilere uramaya balad kritik dnemlerde kltr yaam ve ideolojik yap da paralanmalara urad iin, alt-kltrlerin ve eitli ideolojik alan ve blgelerin kendi nemleri de artmaktadr. Bu nedenle, kritik dnemlerde, popler kltr yaamnn olaan zamanlardaki yumuak bir yaplanma iindeki dalgan alan ve blgelerdeki ileyiine demokratik amalarla mdahalelerde bulunabilmek iin, en temel demokratik deerlerin btn bu alan ve blgelerdeki deiik ideolojik elerle sarmallatrlarak bu alan ve blgelerdeki ayr ayr yaplanmalar iinde de sonulmasna ve savunulmasn zengstermek gerekmektedir. Nitekim, hegemenik ideolojinin de yapt, bu tr kritik d(") Walter Benjamin. Tarih Fels.efesi zerine Tezler'inde bu konuyla ilgili olarak. insanln ok eski zarnanlardan beri reel-olanla yetinmemek ve reel-olan amak zlemi iinde bulunduunu. ekilen aclarn hakettirdii zgrleimi gerekletirecek Mesih beklentisi geleneinin de bu zlernin bir yansmas olduu belirttikten sonra unlan sylyor: .... Her ada gelenei, kendisini yenilgiyeurataeak olan conCormism'e kar yeniden ve yeniden direndirmeye allmaldr. Mesih, yoksun brlitklmlann kefaretinin [ektikleri aclarn hakettirdii zgrleimin - .) gerekletiricisi olarak gelecek deildir ille de. sa dmanlannn buyruuna girmi bir zulnedici olarak da gelebilir deniyor. Gemiin barndan umudun kzn bulup yeniden avklandracak olan tarihi, yalnz ve yalnz, yengiyi kazanacak olursa eer dman zulmnden llerin bile kurtularnayacan iyi bilen olabilir. Ve bu dmann yengiyi kazanacak yan olma olasl yeterince azaltla~lmi de deildir." [VI. Fragnan'dan.!

r.. """."
"

250

NSAL OSKAY

nemlerde, eitli ideolojik alan ve blgeler iin ayr ayr "seslenm~lere" bavurmak; fakat, bu ayr gibi grnen "seslenmelerin" hepsinde, en altta, ayn tem-el deerleri savunmak olmaktadr. Bu en alttaki temel deerler, her ideolojik alan ve blgede, o alann ya da o ideolojik blgenin kendi ideolojik eleriyle sarmallatrlarak sunulup savunulduu iin, dikkatli baklmad srece, her ideolojik alan ve blgenin tekilerle eliik bir ideolojisi olduu sansna kaplnmaktadr. Oysa, bu, gnmzn ileri sanayi toplumlarnn artan i elikilerinin -en bata da, ar brokratiklemenin, ar rasyonelletirimin ve maniplasyonun sistemin kendi etkinlii iin bile handikaplar yaratacak dze~ varm oluunungerektirdii yeni ve kalc bir durumdur. ada toplumlarn demokratik ve zgrlk toplumsal yaama gei srecine yatknlatrlmasn amalayan siyasal hareketlerin, gnmzde, hegemonik ideolojinin bt! yeni rgtlenim biimine kar spontane bir biimde ortaya kan ve direnimci nit~likteki eitli alt-kltrlere ve kar-ideoloji alan ve blgelerine bir yandan eletirel bir tutumla yaklamas, bunla.rn spontane harek"etler olarak kaldka sistemi glendirecek kural-dlklar olmaktan ileriye gidemeyeceklerini gznnde tutmas, fakat bir yandan da bu spontane oluumlardaki demokratik potansiyeli kmsememesi, onlarla geni ve sabrl bir etkileimde bulunmaya tahamml etm"esi gerekmektedir. Bu adan dnldnde, popler kltrn gznnde tutulmas gereken "en nemli zellii, sanrm, onun hem hegemonik ideolojiye ait eleri, h"em de "aclar iindeki" im:anln zgrleme beklentilerini yanstan kar-ideolojik elerini birlikte iinde barndrmasdr. Re-el-yaamn rgtlendirilmesi, gnmzn toplumlarnda da, tpk ok eski zamanlarn toplumlarnda olduu gibi, bir yandan egemen kesimin temel deerlerine' gre dzenlenmi bir reel-yaam alannn; bir yandan da, egemen k-esimin kltrel hegemonyas aracl ile bu gndelik yaamn iindEl ilerlie kavuturduu egemenliine ve tahakkmne kar direnneyi, ya da, hi deilse, g"elecee ertelenmi bir kurtulma beklentisini canl tutmay amalayan baml kesimlerin yeniden, erimek istedikleri temel deerlere gre dzenlenmi fantazyalarn oluturduu ayr bir yaam alannn varlyla olmaktadr. Bu, ok eski zamanlarn Msr, Smer, Grek ve Roma dnyasnda egemen kesimlerin egemenlik aralarnn etkinlik kazanmasn nleyen mesafe probleminden kaynaklanmaktayk"en, gnmzn modern toplumlarnda snrsz denecek bir dzeyde potansiyel etkinlie (messiriyete) sahip olan gelikin retim teknolojisinin dolaysz ve dolayl olarak maddi ve maddi-olmayan deerlerin retilmesinde en g"eni llerde istihdam edilebilmesi

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJi"

KAVRAM

251

iin ge eken "toplumsal yaama alt kesimlerin de kat!lmalar" durumunun bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Ne var ki, bir noktadan sonra, modern toplumlann kurulu yaps iinde bu kesimler iin gereklatirilebilen "toplumsal yaama katlma biimleri", bu kesimlerdeki insanlarn bu toplumsal yaama katlma durumunda kendiliindenlikli ve zgnlk tayan bir yaama biimine sahip olabildikleri sans kazanmalarna yetmez olmaktadr. Hegemonik ideolojinin, gnmzn ileri sanayi toplumlarnda, yirminci yzyl balanna gelinceye kadarki giriimci kapitalizm dnemindeki hagemo.nik ideoloji ile bile karlatrlmayacak kadar karmak, elikilerle dolu, esnek ve alabildiine deiken grnml bir yaplanmaya gemesinin nedani de modern toplumlardaki bu yeni durumdur. Modern toplumlarn bu karmak yapsna karn, baml ko- . numdaki insanlarn btnyle ortadan kaldrlamayan kendi beklentHerini dile getiren ayr kltr alanlar ve blgeleri; bu alan ve blgeleri zenginletiran zgrleimci fantazyalar gnmzde de srmektedir. Reel-yaamn, giderek, i'likteki alma saatlarnn dndaki zaman da kendi alma disiplin ve ethics'ine bliLmlklmas bile bunu btnyle nleyememaktedir. Bu nedenle, baml kesimlerin bu zgrleim beklentileri ve fantazyalan Tarih'in zaman boyutu dnda baka bir zaman boyutuna terk edilmi olarak da olsa, varln srdrmektedir. Huizinga'ya gre. zgrleim beklentilerinin, naredeyse, yalnzca rya ve fantazyalarda yeralabilmesinin nedeni; (a) gnmz toplumlarnda kltrn .tinsel yanlar ile toplumun materyal gleri arasnda uyumlu bir dengenin oluturulamam bulunmas; (b) buna bal olarak, "toplumsal reformlar yolu ile daha iyi bir toplumsal yaamn salanamamas... dnyann dzeltilmesinin g, lmenin ise zor olduu [modern zamanlarda! ... reel-olandan daha iyisini istemektan ve arzu etmekten hibir zaman vazge:meyen insana bugnn uygarlnn tek bir yol brakm olmasdr: ryaya ve fantazyaya ka. "26 Ne var ki, reel-olann karsnda ryaya ve fantazyaya ka, reel-yaam deitirmeye yetmemaktedir. Reel-yaam iindeki zaman, insann kendini zgrletirerek ve bilinlendirerek, Aristo'nun ve ondan yola kan Huizinga'nn syledii gibi kendini "yceltmesina" elveren bir serbest zaman olarak yaanamamaktadr. Yaam,
2l!

Johan Huizinga., The Waning of the Middle Ages A Study of the Fonns of Life. Thought, and Art in France and Netherlands in the Dawn of the Renaissance (Gordon City, N.Y.: 1954)'OOnaktarld yer iin, bk.: Robert Anchor, "History and Play: Johan Huizinga and His Critics," History and Theory, XVII (1: 1978), 6S. 69-70.

252

NSAL QSKAY .

her ilikide, bir tarafn kurallar koyan taraf; dier tarafn ise, bu kurallara uyan taraf olmasna dayand ve insanlar arasndaki ilikilerin insan'n insan zerindeki egemenlii aracl ile egemen insann doa ile etkileimde bulunmasnn bir ara' haline @lmi bulunduu iin i'likte de, i'liin dndaki saatlar dolduran mzikte, sporda, tatil endstrisi 19tkinliklerinde,elence endstrisinin etkinliklerinde, "resmi geitlerde", kitleselletirilmi bayramlarda, bilimde, sanatta vb., bir tr "ileri ya ocuklatnmna" dnm bulunmaktadr.27 Baka bir deyile, gnmzde, reel-yaamn yaratt aclar karsnda kendi zgrleim beklentilerini dile getiren kendi ryalarna ve kendi fantazyalarna kamaya alan baml kesimlerin ryalar ve fantazyalan bile gnmzde denetim altna alnmak istenmektedir. Bunun amac ise, ac da olsa sylemesi, Walter Benjamin'in 1940'lara doru belirttii gibi, toplumsal yaamna zgr ve bilinli bir bireyolarak katlabilme olana azalan ada insann, geniletilen toplumsal yaama katlma olanaklarna ramen, gerekte toplumsal yaama deil, toplumsal yaamn estetize edilmi replikasna katlmakla yetindirilmek istenmesidir. Bunun temelinde ise, Huizinga'nn kltrn maddi yan ile, kltrn tinsel yan arasnda uyumlu bir dengenin kurulamadn belirtirken sylemek istediklerini daha bir aklayan Walter Benjamin'e gre, kendi varoluunu srdrebilmek iin bir yandan teknolojinin gelimesini devaml olarak srdrmek zorunda olan, bir yandan da teknolojinin geli.. mesini doalolmayan bir yne sevketmek (yani, yaama destek olacak yne deil, yaamn yerine lm egemen klacak yne sevketmek) zorunluunda bulunan insan ilikileri bulunmaktadr. nsan' insan'dan uzaklatran, ayrca, insan' doa'ya dman klan da, aslnda, Benjamin'e gre, hep bu insan iIikileridir.28 Bylesi bir tarih dneminde, popler kltrn ideolojik ilevlerini incelemenin, anlamaya almann nemini vurgulamak bile gereksiz. Bu adan bakldnda ise, artk, sadece ii ve emeki snf ve katmanlar iin deil, modern toplumlarda politik rejim farkl27

Johan Huizinga, Homo Ludens: A Study of the Play Element in Culture, ng. ev. ve Giri'in yazar George Steiner (London: Paladin. 971). GS. 85-B6; ve 1955 basksndan da. s. 23B. Bu konuda Walter Benjamin'in "Alman Faizminin Kuramlan" balkl incelemesine baknz. Aynca, yakn yllarda kan Ansgar Hillach'I1, "Walter Benjamin'in 'Alman Faizminin Kuramlan'" balkl uzunca bir incelemesine de baklabilir. Birlikte incelenmesi, zellikle, Frankfurt Okulunun ve Benjamin'i yeni tanyan bizler iin ok yararl, hatta gerekli. Her iki yaz iin de, bk. New German Critlque, an Interdisciplinary Journal of German Studies, 17 (Bahar. 1979). srasyla her iki yaz iin bk.: ss. 120-129 ve 99-120.

28

POPLER KLTR AsNDAN

"DEOLOJ" KAVRAM

253

lklarn bile aarak btn toplumlarda ve toplumlann btn kesimleri iin yaamsal sorunlar yaratmaya balayan modem toplumsal yaamn yeniden dzenlenmesi; etkin ve zgr bir iletiim ortam iinde eletiriden geirilip yeniden biimlendirilmesi gerektii anlalmaktadr. Bunu yapabilmek ve bunun gerekten tek umut olduunu anlayabilmek iin de, zgrleimci, demokratik ve insansal deerlere aykr dmeyen bir ideolojik aydnlanma programnn biimlendirilmesi gerekmektedir. Byle bir yeniden-oluum srecinin en banda yaplmas gereken ise, gene Benjamin'in en umutsuz yllarda bile syledii gibi, "ryalanmzn ve fantazyalanmzn birer Tarihsel rn olduunu bilerek onlara sahip kmak... uzak gemi zamanlardan beri srdrlen zgrleim beklentilerini her Tarihsel dnemin koullarna gre deiik anlatm biimleri ile dile getiren bu rya ve fantazyalanmzdaki zgrleim beklentilerimizi gerekletirme~n yollarn aramak, bulmaktr. Bu ise, Benjamin'in Tarih Felsefesi zerine Tezler'inde duyarl bir yap iinde dokureasna anlatt zere, ryalanmzn ve fantazyalanmzn dile getirdii zgrleim beklentisini, Tarih'e ait zaman boyutunun dndaki messianistic zaman boyutundan kanp, onu, siyasallam insan'n kendi elleriyle mdahalede bulunabilecei Tarihin kendi zaman boyutuna konumlatrmamza bal bu.lunmaktadr.' Bu nedenle, popler' k.tr yaamn bilmek, popler ktrn yapsn ve ileyiini inceleyip renmek, "toplumun gelimesi" olgusu ile, "insamn zgrlemesi" ya da insann "kii" olmaktan karak "birey" durumuna gelebilmesi arasndaki elikiyi ortadan kaldracak yeni bir tarih dnemine geebilmek iin nemli yararlar salayacaktr. Bunlann banda ise, sz konusu gei'in, hegemonik ideolojinin karsnda bile, kendi kltr yaamlarnda da olsa, zgrleim beklentilerini canl tutmaya alan geni kesimlerin de katlaca zgr bir iletiim ortamnn oluturulmas ile iie gerekletirilmesi iin gerekli olan kltrel ve politik etkileimlerin (bu gei'i tasarlayan toplumsal kesimler ile, bu gei'in itici gc olan toplumun geni kesimi arasnda) daha kolay salanabilecek oluu gelmektedir.

You might also like