You are on page 1of 30

E BALI GERGNLK LE TATMN LKSNDE DUYGUSAL TKENMENN ARACI ROL

Yrd. Do. Dr. Senay Yrr Yalova niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi

Do. Dr. Akn Keser Kocaeli niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi

zet
Bu almann amac ie bal gerginliin i tatmini zerindeki etkisini aratrmak ve bu ilikide duygusal tkenmenin arac roln analiz etmektir. Bu amala Yalovada yrtlen aratrmaya, Yalova ilindeki devlet okullarnda grev yapmakta olan 350 ilkretim ve lise retmeni katlmtr. Aratrmada Revicki ve arkadalar (1991) tarafndan gelitirilen e Bal Gerginlik lei, Brayfield ve Rothe (1951) tarafndan gelitirilen Tatmini lei ve Maslach Tkenmilik leinin Duygusal Tkenme alt lei kullanlmtr. Aratrma kapsamndaki retmenlerin i tatmin dzeylerinin ortalamann zerinde, ie bal gerginlik ve duygusal tkenme dzeylerinin ise beklenenin aksine ortalama seviyede olduu tespit edilmitir. Aratrmada ileri srlen tm hipotezler dorulanmtr. Aratrma sonucunda, ie bal gerginlik i tatminini negatif ynde etkilemektedir ki bu beklenen bir sonutur. e bal gerginliin duygusal tkenmeye etkisi elde edilen sonular arasndaki en gl etkiye sahiptir. Bunun yan sra duygusal tkenmenin ie bal gerginlik ve i tatmini arasndaki ilikide ksmi arac etkiye sahip olduu tespit edilmitir. Bu yndeki hipotez de dorulanmtr. Anahtar Kelimeler: e bal gerginlik, i tatmini, tkenmilik, duygusal tkenme, arac rol.

The Mediating Role of Emotional Exhaustion on Job Related Strain and Job Satisfaction Relationship Abstract
The aim of the study is to analyze the effect of job related strain on job satisfaction and to reveal the moderating effect of emotional exhaustion in this relation. For the purpose of the study, 350 elementary and middle school teachers participated the study conducted in Yalova. Study measured the job related strain by a scale developed by Revicki and friends(1991), job satisfaction by Brayfield and Rothe's (1951) job satisfaction scale and emotional exhaustion by Maslach's Burnout Scale's subscale regarding emotional exhaustion. Job satisfaction levels of teachers in the sample is above the average while the job related strain and emotional exhaustion level was found to be at average level contrary to expectation. The entire hypothesis of the study was verified. As expected, job related strain negatively affected job satisfaction. One of the biggest effects came from job related strain effect on emotional exhaustion. Besides, it was revealed that emotional exhaustion played a mediating role in the relation between job related strain and emotional exhaustion. Keywords: Job related strain, job satisfaction, burnout, emotional exhaustion, mediating role.

166

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

Giri
alma yaamnn psikolojik yaps ve evresi getiimiz yzyln son eyreinde olduka geni bir ekilde irdelenmeye balanmtr. 20.yzyln alma yaamna katt gelime alma yaamnda insan faktrnn daha sk telaffuz edilmesi olmutur. Hawthorne aratrmalar ile balayan dneme alma yaamnn insancllatrlmas, alma yaamnn kalitesi gibi yaklamlar damgasn vurmutur. Dolaysyla alma yaamnda rgtler bireyi sadece ekonomik faktr olarak grmekten vazgeip onlarn psiko-sosyal ihtiya ve taleplerine de odaklanmaya balamlardr. Bu gelimeler rgtsel psikoloji, rgtsel davran ve alma psikolojisi disiplinlerinin gelimesine n ayak olmutur. Bylelikle rgt iinde alanlarn psikolojik temelli sorunlar ve durumlar pek ok akademisyen tarafndan aratrlmaya balanmtr. e ballk, i tatmini, i gvencesizlii algs, tkenmilik, ie bal gerginlik vb. birok konuda yaplan aratrmalar alanlarn rgte ynelik beklentilerinin anlalmasna yol amtr. Bu almalar sonrasnda elde edilen bulgular, sadece rgtsel literatre katk yapmakla kalmam; ayn zamanda rgtsel politikalarn belirlenmesinde katk yapmtr. alma yaamnn nemli konularndan saylan ie bal gerginlik, duygusal tkenme ve i tatmini konular bu almann konularn oluturmaktadr. Bireyin evredeki stresrlere karlk verdii psikolojik tepkiler olarak (Van Dyne, vd., 2002; de Croon, vd., 2004) ifade edilen ie bal gerginlik bireyi alma yaamnda mutsuzlua, duygusal adan tkenmeye ve tatminsizlie yneltmektedir. Bireyin ie bal gerginlii sadece i yaamyla snrl kalmamakta, i yaamnn devam nitelii tayan genel yaam tatminini de olumsuz etkileyebilmektedir. Olumsuz sonular birey zerinde fiziksel ve ruhsal salk sorunlarna yol aabilmektedir.

166

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

167

almada retmenlerin ie bal gerginlik, duygusal tkenme ve i tatmini dzeyleri incelenmi ve bu deikenler arasndaki ilikiler incelenmitir. Aratrmada i tatmini baml deiken olarak, ie bal gerginlik bamsz deiken ve duygusal tkenme de arac deiken olarak ele alnmtr. Baron ve Kenny (1986) tarafndan nerilen arac deiken yaklamna gre, baml deiken zerinde bamsz ve arac deikenin ayr ayr dorudan etkisi olmal, ayrca bamsz deiken ile arac deiken arasnda iliki olmaldr. almamzda gerekletirilen istatistiksel analizlerde duygusal tkenme arac deiken olarak kullanlmtr.

1. Teorik ereve

1.1. e Bal Gerginlik ve Tatmini ile likisi lgili yaznda ie bal gerginlik ve stres ounlukla birbirinin yerine kullanlabilen kavramlar olarak karmza kmaktadr. Lazarusa (1993) gre stres biyolojik, sosyal ya da psikolojik bir sistem zerindeki dsal bir yk veya taleptir. Bununla birlikte gerginlik, stresin sistem zerinde yaratt bozulmadr (Lazarus, 1993: 2). Pek ok aratrmac ie bal gerginlii (job strain, work related strain), psikolojik bir durum olarak ele alarak, bireyin evredeki stresrlere karlk verdii psikolojik tepkiler olarak tanmlamaktadr (Van Dyne, vd., 2002: 59; de Croon, vd., 2004: 443). Bu tepkilerin neden ortaya kt ile ilgili olarak iki temel yaklam sz konusudur. Bunlardan ilki evresel etkenler yaklamdr ve bu yaklama gre ie bal gerginlie, ile ilgili rgtsel ya da sosyo-psikolojik koullar neden olmaktadr. Buna karn ikinci yaklam olan kiisel etkenler yaklamna gre ise kiisel zellikler alann stresrleri alglama ekillerini ve tepkilerini etkilemektedir (Beehr ve Newman, 1978) ve dolaysyla da baz bireyler kiilik zelliklerinden dolay evresindeki stresrleri daha fazla alglama eilimine sahiptirler (Gemmill ve Heisler, 1972). e bal gerginliin kavramsallatrlmasna katk salayan nemli bir yaklam Karasekin (1979) Talep-Kontrol Modelidir ve ilgili yaznda pek ok meslek dal ile ilgili olarak denenmi ve kullanlmtr (Seago ve Faucett, 1997; Parker ve Sprigg, 1999; Laschinger, vd., 2001; Pelfrene, vd., 2001; VanYperen ve Hagedoorn, 2003). Karasek (1979) Talep-Kontrol Modelinde ie bal gerginlii alann kiisel ya da demografik zelliklerinden ok, ile ilgili koullara bal olarak tanmlamaktadr. Buna gre gerginlik ile ilgili tek bir koula bal olarak ortaya kmaz. Bunun yerine ie ilikin talep (job demand) ve bu talepleri karlamak durumunda olan alana tannan karar verme serbestliinin (job control) ortak etkisiyle ortaya kmaktadr. e ilikin bu iki durumdan ilki, alandan beklenen i yk dzeyi, ile ilikili kiisel

167

168

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

atmalar, beklenmeyen grevler ya da dier stres kaynaklarn (stresrler) ifade ederken kontrol, alanlarn iiyle ilgili konularda alternatif hareket tarzn seme zgrlne ilikin snrlamalardr. Karaseke (1979) gre ie bal gerginlik i talebinin yksek, kontroln dk olduu durumlarda ortaya kan bir durumdur. Karasek (1976) ie bal gerginlii aadaki eitlikteki gibi formle etmektedir: e Bal Gerginlik = Talebi Sahip Olunan Kontrol Dzeyi (s: 58). ekil 1deki gibi zetlenen Karasekin Talep-Kontrol Modelindeki A ve B etkileimleri iki durumu temsil etmektedir: A durumunda i talebi ve karar verme serbestlii dzeyleri farkllamaktadr (yksek-dk, dk-yksek gibi), B durumunda ise ie bal iki deiken dzeyleri elemektedir (dkdk, yksek-yksek gibi). Model iki temel nerme iermektedir. Bunlardan ilki (A), ie bal gerginlik talep arttnda, buna karlk karar verme serbestlii azaldnda artmaktadr. kincisi ise (B) yksek talep dzeyi yani iin zorlu olmas ve ayn lde de alann karar verme serbestliine sahip olmas durumunun, alann yetkinliini artrc bir etki yaratmasdr. talebi dzeyi ve karar verme serbestlii yksek olduunda aktif i olarak tanmlanan alanbu durum bireyde ile ilgili ya da iin dnda yeni davran kalplarnn gelimesine yol aacaktr. Tersine pasif i olarak tanmlanan ve hem talebin hem de kontrol dzeyinin dk olduu durum bireyin tm aktivitelerinde ve genel olarak problem zme yeteneinde bir azalmaya neden olacaktr (Karasek, 1979).

Talep Dzeyi
Dk Dk
Pasif Yksek Gerginlik Dk Gerginlik

Yksek

zmlenmemi Gerginlik

Kontrol Dzeyi

Yksek

Aktif

B
Aktivite Dzeyi

ekil 1. Karasekin Talep-Kontrol Modeli (Karasek, 1979: 288).

168

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

169

zetle Modelde vurgulanan iki durum ie ilikin talep-kontrol deikenlerinin dengeli olmas ya da olmamas durumudur. alanlarn kar karya olduklar i talepleri (i yk, atma vs.) ile ileriyle ilgili karar verme serbestlik derecelerinin dengeli olmas durumu iki sonu ortaya karmaktadr: Bireyin yetkinliklerinde art ya da azalma. Bu da, aktif ve pasif olmak zere iki tr alan ortaya karmaktadr. Talep-kontrol dzeylerinin dengede olmamas durumunda ise yksek dzeyde ie bal gerginlik, dk dzeyde gerginlik eklinde iki sonu grlmektedir. 1980lerde ie bal gerginliin alann fiziksel ve ruhsal sal zerindeki etkilerinde sosyal destek deikeninin rol aratrlmaya balanm (Karasek, vd., 1982) ve 1990 ylnda Model Karasek ve Theorell tarafndan, sosyal destei de ierecek ekilde gelitirilerek Talep-Kontrol-Destek Modeli olarak yeniden tanmlanmtr. Buna gre ie bal gerginlik yksek i talebi, dk dzeyde kontrol ve sosyal destein dk dzeyde olduu i koullarnda ortaya kmaktadr (Sargent ve Terry, 2000; Pelfrene, vd., 2001). Konu ile ilgili olarak yaplan pek ok aratrmada stres ve ie bal gerginliin bireylerde pek ok ruhsal (Stahl ve Hauger, 1994; Lerner, vd., 1994; Wilkins ve Beaudet, 1998; Tennant, 2001) ve fiziksel rahatszla (House, vd., 1979; Lerner, vd., 1994; Wilkins ve Beaudet, 1998) yol at, zellikle de kalp damar hastalklar riskini artrd (Karasek, vd., 1981; Johnson ve Hall, 1988; Steenland, 1997; Kawakami, vd., 1998; Vrijkotte, vd., 2000; Kivimaki, vd., 2002; Collins, vd., 2005) vurgulanmaktadr. Salk sorunlar yaratmasnn yan sra ie bal gerginlik alann aile yaantsn olumsuz etkilemekte (Jackson ve Maslach, 1982; Stewart, Barling, 1996) ve daha fazla sigara ime gibi sal olumsuz ynde etkileyecek davranlara yol amaktadr (Hellerstedt ve Jeffery, 1997). alanlarn ilerine bal olarak yaadklar stres ve gerginlik sonuta sadece kendi salklar iin deil, mteri ile ilikilerini ve bu ilikilerin kalitesini de etkiledii iin rgtler asndan ciddi bir problemdir (Visser, vd., 2003; Berg ve Hallberg, 1999). verenin srekli olarak alandan bekledii verimlilik art, buna karlk alanlarn istihdamlarnn devamll iin kendilerini bu artan talepleri karlamak durumunda hissetmeleri, zerlerinde bir bask yaratmaktadr (Tennant, 2001). Bunun dnda rol belirsizlii (Paul, 1974), rgtsel adaletsizlik alglar (Elovainio, vd., 2001), rgtlerdeki ar i yk, mterilerle yaanan zorluklar, rgtsel yap, kaynak eksiklii, alanlar aras atmalar gibi stres kaynaklar, bunlarla baa kabilecek yeterli kaynaa sahip olmayan bireylerde gerginlie yol aabilmektedir (Berg ve Hallberg, 1999).

169

170

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

lkemizde ya da yurt dnda konuyla ilgili yaplan aratrmalarn ounda, ie bal gerginlik ve stresin olumsuz rgtsel sonularna dikkat ekilmektedir. Buna gre ie bal gerginlik ve stres iten kanma ve ii aksatma, ibirlii eksiklii, tepki (Aksoy ve Kutluca, eriim ta:2010), ite verimi ve retimi drme, i doyumunu azaltma, ie gecikme, zr uydurarak hi gelmeme (Aslan, vd., 1997), iten ayrlma niyetini artrma (Grandey ve Cropanzano, 1999), ii brakma (Aslan, vd., 1997; de Croon, vd., 2004) ve devamszlk oranlarn artrma (Kristensen, 1991; Bourbonnais ve Mondor, 2001) gibi olumsuz sonular ortaya karmaktadr. Gelderen vd. (2007), ileri gerei srekli olarak duygularn kontrol etmek durumunda olan polisler zerinde yaptklar aratrmalarnda ie bal gerginliin duygusal eliki (emotional dissonance) yarattn tespit etmilerdir. Bu bulgularn tersine Van Dyne, vd. (2002) ie bal gerginliin alanlarn ileriyle ilgili yaratclklarn ve sat performanslarn azaltmasn beklerken, yaratclkla gerginlik arasnda iliki bulamam, ancak ie bal gerginlikle alanlarn sat performans arasnda pozitif ynl bir iliki tespit etmilerdir. e bal gerginliin ncl olarak alanlarn ileriyle ilgili karar verme serbestliine sahip olmalar devamszlk oranlarn azaltmaktadr (Karasek, 1990; Ala-Mursula, vd., 2005). Ala-Mursula, vd., (2005) alanlarn i saatleri zerinde kontrol sahibi olmalarnn hastala bal devamszlk oranlarn azalttn tespit etmilerdir. Buna gre yksek dzeyde stres belirten ancak i saatleri zerinde kontrol sahibi olan alanlar, stres dzeyi yksek ama kontrol dzeyi dk alanlara nazaran daha az devamszlk yapmaktadrlar. Virtanen, vd.e (2007) gre ie bal gerginliin hastala bal devamszla etkisinde alanlarn sosyo-ekonomik durumlar etkili bir faktrdr. e bal gerginlik sosyo ekonomik dzeyi yksek alanlarda daha fazla devamszla yol amaktadr. e bal gerginlik ile i tatmini arasndaki ilikinin analizine ynelik olarak gerek yabanc gerekse yerli yazn incelendiinde yksek dzeyde stres ve ie bal gerginliin dk dzeyde i tatmini ile ilikilendirildii grlmektedir (Gemmill ve Heisler, 1972; Karasek, 1979; Doan, 2005; Snter, vd., 2006; Gl, vd., 2008; Akar ve Yldrm, 2008; Ylmaz ve Karahan, 2009). Karasek (1979), alanlara ileri ile ilgili karar verme serbestlii tannmad, buna karlk ie ilikin taleplerin yksek dzeyde olduu durumlarn bireyde gerginlie neden olduu ve bu durumun alanda i tatminsizliine yol atn belirtmektedir. Talep-Kontrol-Destek Modelini kullanan Dollard vd. (2000), ie ilikin taleplerin yksek, kontrol dzeyinin dk ve sosyal destein az olduu durumlarda alanlarn i tatmin

170

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

171

dzeylerinin en dk seviyede olduunu tespit etmilerdir. Yine ayn aratrmada elde edilen bulgulara gre alann ile ilgili karar verme serbestliinin (kontrol) ve alglad sosyal destein yksek olmas durumlarnda i tatmini de yksek olmaktadr. retmenler zerinde yapt aratrmada Paul (1974), rol belirsizliinin retmenlerde ie bal gerginlik yarattn, ie bal gerginlik ile de i tatmini arasnda hem kadn hem de erkek retmenler iin negatif bir iliki olduunu tespit etmitir. 1.2. Arac Deiken Olarak Duygusal Tkenme Tkenmilik kavram ilk olarak 1974 ylnda Freudenberger tarafndan ele alnm (Maslach ve Schaufeli, 1993) ve alanlar verimsiz yapan, enerjisini dren, iine kar ilgisiz klan bir durum olarak tanmlanmtr (Freudenberger, 1977: 26). Daha sonra Maslach ve Jackson (1981) tkenmilii artan duygusal tkenme hissi, dierlerine kar olumsuz ve alayc tutumlarn gelitii ve bireyin baarma hissinin azald bir sendrom olarak tanmlamlardr (s: 99). Bu tanm ayn zamanda Maslach ve Jackson (1981) tarafndan duygusal tkenme, duyarszlama ve kiisel baarnn azalmas olarak adlandrlan ve aratrmaclar tarafndan zerinde uzlaya varlm olan (Lee ve Ashforth, 1990; Maslach, vd., 2001) tkenmiliin boyutunu da iermektedir. Tkenmilik aratrmalarnn, alanlarn genel olarak tkenmilik dzeyleri yerine bu alt boyut baznda yaplmas, etkilerinin farkllamas nedeniyle baz aratrmaclar tarafndan daha yararl grlmektedir (Byrne, 1994). Tkenmiliin en nemli boyutu (Lee ve Ashforth, 1993: 3) olarak grlen duygusal tkenme, duygusal olarak ar yklenmi olma hissi ve bireyin duygusal kaynaklarndaki tkenme olarak tanmlanmakta (Maslach ve Goldberg, 1998: 64; Maslach, vd., 2001: 403) ve tkenmiliin stres boyutu olarak nitelenmektedir (Maslach ve Goldberg, 1998: 64). Gerginlik ve tkenmilik arasndaki ilikinin anlalmasnda temel alnabilecek bir model Hobfollun (1989) Kaynaklarn Korunmas Teorisidir (Conservation of Resources Theory) (Wright ve Cropanzano, 1998; Grandey ve Cropanzano, 1999). Teoriye gre bireyler deer verdii eyleri (kaynaklar) elde etmek, elinde tutmak ve korumak iin abalamaktadr ve Modelde bu kaynaklar drt grupta toplanmaktadr: Maddi kaynaklar, koullar, kiisel zellikler ve enerji. Maddi kaynaklar, kendi zellikleri ya da dolayl olarak bireye salad avantajlar nedeniyle deerli olan kaynaklardr. Evlilik ve kdem koullara rnek olarak verilmektedir. Kiisel zellikler ise bireyin strese

171

172

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

kar dayanklln etkiledii iin nemli bir kaynaktr. Son olarak enerji ise zaman, para ve bilgi gibi kaynaklar iermektedir. Teoriye gre u kouldan birinin gereklemesi durumunda birey psikolojik stres yaamaktadr: (1) bireyin sahip olduu kaynaklar kaybetme tehlikesiyle kar karya kalmas, (2) kaynaklarn kaybedilmesi, ve (3) dier kaynaklar harcamasna ramen yeterli kayna elde etmede baarsz olunmas (Hobfoll, 1989; Hobfoll ve Lilly, 1993; Hobfoll, 2001). Tkenmilik, Teoride yer alan ve gerginlie yol aan nc kouldan sonra ortaya kan bir durum olarak tanmlanmaktadr. Buna gre bireyin nemli lde zaman ve enerji harcamas, karlan frsatlar, aileden alnan zamana ramen bekledii kaynaklar elde etmede baarsz olmas tkenmilie yol amaktadr (Hobfoll, 2001). Gerek Karasekin Talep-Kontrol Modelinde, gerekse Hobfollun Kaynaklarn Korunmas Teorisinde tanmlanan gerginlik deikenlerini (yksek dzeyde i talebi ve kaynak yoksunluu) Maslach ve arkadalar (Maslach ve Goldberg, 1998; Maslach, vd., 2001) tkenmiliin nclleri olarak tanmlamaktadrlar. Tkenmilii kiisel olmaktan ok durumsal deikenlerin ortaya kardn ne sren aratrmaclar, yksek dzeyde i talebi ve alann gerekli kaynaklardan yoksun olmas durumlarnn her ikisinin de tkenmiliin nclleri olduunu belirtmektedirler (Maslach ve Goldberg, 1998; Maslach, vd., 2001; Schaufeli vd., 2009). Maslach ve Goldbergin (1998) Tkenmilik Modelinde i talebi, ar i yk ve kiisel atma, kaynak ise kontrol, sosyal destek, becerilerini kullanabilme, otonomi ve kararlara katlma olarak tanmlanmaktadr. Konuyla ilgili yaplan aratrmalarn ou bu modeli desteklemekte ve ie bal gerginliin duygusal tkenme ile pozitif ilikisine iaret etmektedir (Lee ve Ashforth, 1990; Bourbonnais, vd., 1998; Taris, vd., 2001; Snter, vd., 2006). zellikle Talep-Kontrol-Destek Modelinde ie bal gerginlie neden olan koullardan biri olarak tanmlanan i talebinin yksek, buna karlk sosyal destein dk olduu koullarn alanlarda duygusal tkenmeye yol at belirtilmektedir (Dollard, vd., 2000). Neveu (2007) konuyu Kaynaklarn Korunmas Teorisi kapsamnda ele ald aratrmada kaynaklarn tkenmesi ile tkenmiliin tm alt boyutlar arasnda pozitif iliki tespit etmitir. Neveu bu ilikinin duyarszlama ve kiisel baarnn azalmas alt boyutlarna nazaran, duygusal tkenme alt boyutuyla daha gl olduunu belirtmektedir. Benzer ekilde Lee ve Ashforth (1990) fizyolojik ve psikolojik gerginlik ile kiisel baardan ok duygusal tkenme ve duyarszlama alt boyutlarnn daha gl bir ilikiye sahip olduunu tespit etmilerdir.

172

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

173

Ito ve Brotheridge (2003) drt kaynan duygusal tkenme ile ilikili olduunu belirtmektedir. Buna gre grev belirsizlii ile duygusal tkenme arasnda pozitif, otonomi, ynetici destei ve isel kontrol odana sahip olma ile duygusal tkenme arasnda negatif bir iliki vardr. Ancak beklenenin aksine ayn aratrmada kararlara katlma ile duygusal tkenme arasnda herhangi bir iliki tespit edilmemitir. Mteri ile bire bir iletiim iinde olma, iin rutin olmas (Deery, vd., 2002), ar i yk, rol atmas, stres (Rai, 2010) gibi ie ilikin deikenlerin alanlarn duygusal tkenme dzeyini artrd belirtilmektedirler. Gaines ve Jermier (1983) polisler zerinde yaptklar aratrmada, duygusal tkenmenin ksmen alanlarn bireysel zelliklerinin, kiiler aras ilikilerinin bir sonucu olduunu ancak esasen ie ilikin koullar, ynetsel politika ve uygulamalarn duygusal tkenmeyi etkilediini tespit etmilerdir. Byrne (1994) da snf ikliminin retmenlerde duygusal tkenme yaratan bir etken olduunu belirtmektedir. Baz aratrma bulgularnn aksine (Wright ve Cropanzano, 1998), ilgili yaznda genel olarak tkenmilik (Bacharach, vd., 1991; Laschinger, vd., 2009) ve duygusal tkenme ile i tatmini arasnda negatif ynl bir iliki olduu vurgulanmaktadr (Babakus, vd., 1999; Maslach, vd., 2001; Piko, 2006; Jaramillo, vd., 2006; ngren, vd., 2010). Babakus vd. (1999) duygusal tkenmenin i tatmini ve rgtsel ballk zerinde nemli bir negatif etkiye sahip olduunu tespit etmilerdir. Maslach ve Goldberg (1998) Tkenmilik Modelinde azalan ballk, iten ayrlma, devamszlk ve i tatminsizliini tkenmiliin sonular ya da maliyetleri olarak tanmlamaktadr. Duygusal tkenme ve i tatmini arasndaki bu sebep-sonu ilikisinin ynn tersine dorulayan aratrmalara da rastlanmaktadr. Dier bir deyile duygusal tkenme i tatminini azaltt gibi, i tatminsizlii de alanlarda duygusal tkenmeye neden olmaktadr (Lee ve Ashforth, 1993; Kalliath ve Morris, 2002; Ylmaz ve Karahan, 2009). lkemizde salk alanlar zerinde yaplan bir aratrmada alma koullarndan memnuniyet ile duygusal tkenme dzeyi arasnda negatif iliki olduu tespit edilmitir. Bu aratrmada elde edilen sonulara gre, alma koullarndan memnun olmayan salk alanlarnn duygusal tkenme dzeylerinin yksek, memnun olan alanlarn ise i tatmin dzeylerinin yksek olduu belirtilmektedir (Yavuzylmaz, v.d., 2007). Bu almada ie bal gerginliin i tatminsizlii yaratmas srecinde, duygusal tkenmenin kritik bir faktr olup olmad aratrlmaktadr. Buradaki hareket noktas, duygusal tkenmenin, ie bal gerginlie psikolojik bir tepki olarak oluup daha sonra da alanda i tatminsizlii yaratabileceidir. Bu yaklam Maslach ve Leiterin (1997) tkenmilii birey-rgt uyumsuzluu asndan tanmlad modeline dayanmaktadr (aktaran, Leiter ve Maslach,

173

174

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

1999). Buna gre bireyin, i yk, kontrol, dller, dier alanlar, adalet ve deerler olarak tanmlanan alt rgtsel kouldan bazlar ya da tmyle kronik uyumsuzluk yaamas, tkenmilie neden olmaktadr (Leiter ve Maslach, 1999). Modelde tkenmilik, rgtsel koullarn i tatmini, ballk gibi baz sonular yaratmas srecinde nemli bir arac deiken olarak ele alnmaktadr. Daha nceki birey-rgt uyum modellerinde, herhangi bir uyumsuzluk durumunun bireyde rgtsel ballk ve i tatmininin azalmas, performansn dmesi gibi sonular yaratt ngrlmekteyken bu modelde, farkl olarak tkenmiliin bu neden-sonu ilikisine araclk ettii vurgulanmaktadr. Dier bir ifadeyle rgtsel koullara ilikin deikenler ve birey arasndaki uyumsuzluk tkenmilie neden olmakta, tkenmilik de eitli negatif sonular ortaya karmaktadr (Maslach, vd., 2001). Model daha sonra yaplan aratrmalarla da desteklenmitir (rn, Siegall ve McDonald, 2004). Siegall ve McDonald (2004) tkenmiliin, birey-rgt deer uyumu ile i tatmini arasndaki ilikide arac etkisine sahip olduunu tespit etmilerdir. Bunun yan sra ou aratrmac tkenmilik deikenini, nclleri ve sonular arasnda bir arac deiken olarak ele almaktadr (Halbesleben ve Buckley, 2004; Leiter ve Maslach, 2005; Laschinger ve Leiter, 2006; Leiter ve Maslach, 2009). Bu aratrmalar tkenmiliin rol stresrleri ile i tatmini, performans gibi davransal ve psikolojik sonular arasndaki ilikide (Singh vd., 1994), alma koullar ile yaam doyumu ilikisinde (Demerouti, vd., 2000), i talepleri ile salk problemleri (Schaufeli ve Bakker, 2004), devamszlk (Bakker, vd., 2003) ve rgtsel ballk (Llorens vd., 2006) arasndaki ilikide arac etkisi olduunu gstermektedir. Genel olarak tkenmiliin arac etkisinin yan sra zelde duygusal tkenmenin eitli rgtsel ve bireysel deikenler arasndaki ilikide oynad arac rol de pek ok aratrmada dorulanmaktadr (Leiter ve Maslach, 1988; Moore, 2000; Hang-yue, vd., 2005; Jaramillo, vd., 2006; Aryee, vd., 2008; Knudsen vd., 2009; Moreno-Jimenez, vd., 2009; Sawyerr, vd., 2009; Cole, vd., 2010; Bussing ve Glaser, 2010). Leiter ve Maslach (1988) duygusal tkenmenin alann yneticisiyle kt ilikileri ile rgtsel ballk arasndaki ilikide, Aryee vd. (2008) istismarc ynetim tarz ile balamsal performans arasndaki ilikide arac rol oynadn tespit etmilerdir. Bunun dnda duygusal tkenmenin ile ilgili gerginlik unsurlar ile iten ayrlma niyeti arasnda (Moore, 2000; Knudsen vd., 2009); i stresi ile duyarszlama arasnda (Bussing ve Glaser, 2010), atma ve iten ayrlma niyeti arasnda (MorenoJimenez, vd., 2009) ksmi araclk rolne sahip olduu belirtilmektedir. Ksmi arac etkisinin yan sra duygusal tkenmenin, i talepleri ile iten ayrlma niyeti arasndaki ilikide (Moreno-Jimenez vd., 2009), etkileim adaleti ile rgtsel ballk ve iten ayrlma niyeti arasndaki ilikide (Cole vd., 2010),

174

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

175

alanlarn kiilik zelliklerinden biri olarak dsal kontrol oda ile iten ayrlma niyeti arasndaki ilikide (Sawyerr vd. 2009) tam arac deiken olduu belirtilmektedir. Knudsen vd., (2009) alanlardan beklenen yksek performans dzeyi, rgtteki merkezileme derecesi gibi talep unsurlar ve rgtsel destek, uzun vadeli stratejik planlama gibi kaynak unsurlarnn alanda duygusal tkenme yaratarak iten ayrlma niyetini artrdn ifade etmektedirler. Bununla birlikte Moore (2000), alglanan iyk, rol belirsizlii, rol atmas, otonomi ve dllerin adillii olarak ele ald i koullar ile iten ayrlma niyeti ilikisinde duygusal tkenmenin arac rol etkisini tespit etmilerdir. Thompson vd. (2005) ie ilikin faktrlerin (rol belirsizlii, ar i yk gibi) aile ii ilikileri de etkilediini belirterek, duygusal tkenmenin bu ilikide araclk etkisine sahip olduunu vurgulamaktadrlar. Buraya kadar sunulan bilgiler nda aratrmann hipotezleri aadaki gibi oluturulmutur: Hipotez 1: alanlarn ie bal gerginlik dzeyleri duygusal tkenme dzeylerini pozitif ynde etkilemektedir. Hipotez 2: alanlarn duygusal tkenme dzeyleri i tatmin dzeylerini negatif ynde etkilemektedir. Hipotez 3: alanlarn ie bal gerginlik dzeyleri i tatmin dzeylerini negatif ynde etkilemektedir. Hipotez 4: e bal gerginlik duygusal tkenme araclyla i tatminini negatif ynde etkilemektedir.

2. Yntem
2.1. Aratrmann Evreni ve rneklemi Aratrmann evrenini, Yalova l Merkezinde bulunan devlete bal lkretim Okulu ve Liselerde grev yapan retmenler oluturmaktadr. Bu aratrma, toplam 1190 retmen arasndan kolayda rnekleme (convenience sampling) yntemine gre seilmi toplam 350 retmen ve okul yneticisinin oluturduu rneklem zerinde yrtlmtr. Aratrmaya katlan retmenlerin %52si kadn, %48i erkeklerden olumaktadr. retmenlerin %12,9u 21-30 ya aralnda olup, %47,4 31 ve 40, %30,6s 41 ve 50 ya aralndadr. 51 ve zeri ya aralnda olan retmenlerin oran %9,1dir. retmenlerin mesleklerindeki kdemlerine gre dalmlarna bakldnda %9,1inin 1-5 yl, %14,9unun 6-10 yl, 31,1inin 11-15, %20,3nn 16-20 yl ve %24,6snn ise 21 yl ve zeri kdeme sahip olduu grlmtr. Aratrmaya katlan retmenlerin %79,7si evli, %20,3

175

176

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

bekar olup, %11,1i mdr ya da mdr yardmcs olmak zere okul yneticisidir. Son olarak aratrmaya dahil olan 350 retmenin %6,9unun lisans st eitim alm olduu tespit edilmitir. 2.2. Veri Toplama Aralar e Bal Gerginlik lei: Aratrmaya katlanlarn ie bal gerginlik dzeylerini belirlemek iin 1991 ylnda Revicki ve arkadalar tarafndan gelitirilmi olan ve Trke formunun geerlilik ve gvenirlii Aslan ve arkadalar (1996) tarafndan yaplan 17 maddelik ie bal gerginlik lei kullanlmtr. lekte yer alan ifadeler iin 1= Bana hi uygun deil, 2=Ksmen bana uygun, 3=Bana uygun, 4=Byk lde bana uygun, 5=Tamamyla bana uygun eklinde puanlama istenmitir. lekte yer alan 2, 4, 8, 9, ve 11. ifadeler ters ynde puanlanmaktadr. lekten en az 17, en fazla 85 puan alnabilmektedir. imle ilgili olaylar eve gittiimde bile aklmdan kmyor, imde eskisine gre daha gerginim lekteki ifadelere rnektir. Bununla birlikte ie ilk girdiimdeki beklentilerim gerekleiyor ifadesi ters puanlanan ifadelere rnektir. Aratrmada kullanlan leklerin gvenirlikleri Cronbach alfa () i tutarlk analizi ile hesaplanmtr. Buna gre ie bal gerginlik leinin katsays ,77dir (Bkz. Tablo 1). Trkiyede Arkan ve Karabulut (2004) tarafndan yaplan almada lein gvenirlik katsays 72 olarak belirlenmitir. Tatmini lei: Aratrmaya katlan retmenlerin i tatmin dzeylerinin belirlenebilmesi iin Brayfield ve Rothe (1951) tarafndan gelitirilen 5 maddelik lein, Trkeye uyarlanm (Bilgin, 1995) ekli kullanlmtr. lek 5li Likert tipinde olup, 1= Kesinlikle katlmyorum, 2= Katlmyorum, 3= Kararszm, 4= Katlyorum, 5= Kesinlikle katlyorumu ifade etmektedir. lek 5 ifadeden olumakta olup bunlarn ikisi ters puanlanmakta ve cevaplayc en az 5, en fazla 25 puan alabilmektedir. imi ou zaman severek yaparm ve Mutluluu, en ok iimdeyken buluyorum ifadeleri lekteki ifadelere rnektir. yerinde zaman gemek bilmiyor ifadesi ise ters puanlanan iki ifadeden biridir. lein bu alma iin Cronbach alfa katsays ,82 olarak hesaplanmtr. Duygusal Tkenme lei: Aratrmaya katlan alanlarn duygusal tkenme dzeylerinin belirlenebilmesi iin 1986 ylnda Maslach ve Jackson tarafndan gelitirilen ve Ergin (1992) tarafndan Trkiyede geerlik ve gvenirlik almas yaplm olan Maslach Tkenmilik leinin 9 ifadeden oluan Duygusal Tkenme alt lei kullanlmtr. lekte yer alan ifadelere 5li Likert formatnda yant istenmitir, buna gre 5= Her zaman; 1= Hibir

176

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

177

zaman ifade etmektedir. Sabah kalktmda bir gn daha bu ii kaldramayacam hissediyorum ve Yaptm iten yldm hissediyorum bu lekte yer alan ifadelere rnektir. lein bu alma iin hesaplanan Cronbach alfa deeri 88 olup, Ergin (1992)in almasnda 83 olarak hesaplanmtr. 2.3. Analizler Aratrmada kullanlan leklerin gvenirlik dzeylerini lmek amacyla Cronbach alfa katsays kullanlmtr. liki testleri iin ise regresyon ve korelasyon analizlerinden yararlanlmtr. Verilerin analizinde SPSS16 istatistik paket program kullanlmtr. 2.4. Bulgular 2.4.1. Betimsel statistikler e bal gerginlik, duygusal tkenme ve i tatmini deikenlerine ilikin ortalama deerlere bakldnda aratrma kapsamndaki retmenlerin ie bal gerginlik ve duygusal tkenme dzeylerinin (srasyla 39,04; 21,09) genel olarak dk olduu sylenebilir. Bununla birlikte bu almada retmenlerin i tatmin dzeylerine ilikin ortalama deere bakldnda (19,16) ve bu deerin en fazla 25 olabilecei dnldnde, retmenlerin i tatminlerinin yksek olduu sylenebilir. Deikenler arasnda korelasyon deerleri incelendiinde, her deiken arasnda 0,01 dzeyinde anlaml ilikilerin olduu grlmektedir. e bal gerginlik ve duygusal tkenme arasndaki iliki pozitif ynl iken, ie bal gerginlik ve duygusal tkenmenin i tatmini ile ilikisi negatif ynldr. Elde edilen korelasyon katsaylarna bakldnda, ie bal gerginlik ve duygusal tkenme arasndaki ilikinin (%67,8) greli olarak daha gl bir iliki olduu sylenebilir.

177

178

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

Tablo 1. Betimsel statistik Deerleri Korelasyon


N e Bal Pearson Correlation Gerginlik Duygusal Tkenme Tatmini Pearson Correlation Pearson Correlation Ort. s Aralk e Bal Gerginlik (0,77)* ,678 (**) -,486 (**) (0,88) -,549 (**) (0,82) Duygusal Tkenme Tatmini

298 343 348

39,04 21,09 19,16

9,28 7,31 4,17

17-85 9-45 5-25

*leklerin gvenilirlik deerleri parantez iinde verilmitir. ** Korelasyon deerleri 0.01 dzeyinde anlamldr (2-tailed).

2.4.2. e Bal Gerginlik ve Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rolne Ynelik Bulgular e bal gerginlik ve i tatmini ilikisinde duygusal tkenmenin arac rolnn belirlenmesinde Baron ve Kenny (1986) tarafndan nerilen arac deiken analizi yntemi kullanlmtr. Buna gre baml deiken (i tatmini) zerinde bamsz (ie bal gerginlik) ve arac deikenin (duygusal tkenme) ayr ayr direkt etkisi olmal (b ve c), ayrca bamsz deiken (ie bal gerginlik) ile arac deiken arasnda iliki olmaldr (a).

(a) e Bal Gerginlik

Duygusal Tkenme

(b) Tatmini

(c)

ekil 1. Baron ve Kenny (1986)nin Arac Deiken Modeli Baron ve Kenny (1986) bir deikenin arac rolnden sz edebilmek iin, aadaki koullarn var olmas gerektiini belirtmektedir: a) Bamsz deikendeki deime, arac deikende deimeye neden olmal, b) Arac deikendeki deime, baml deikende deimeye neden olmal,

178

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

179

c) Arac deiken ve bamsz deiken birlikte analize dahil edildiinde, bamsz deikenin baml deiken zerindeki etkisi azalmal ya da tamamen ortadan kalkmaldr. Bu etkinin tamamen ortadan kalkmas gl ve tek arac deiken olduuna, sfr olmamas ise, baka arac deikenlerin de varlna iaret etmektedir. Buna gre ncelikle ekil 1deki ilikilerin incelenmesi amacyla yaplan regresyon analizlerinin sonular Tablo 2, 3, ve 4te sunulmutur:

Tablo 2. e bal gerginlik ve duygusal tkenme arasnda kurulan regresyon analizi sonular
Model 1 R ,678a R ,460 Dzeltilmi R ,458 ANOVAb Model 1 Regression Residual Total Sum of Squares 7446,541 8752,319 16198,860 df 1 290 291 b. Baml Deiken: Duygusal Tkenme Coefficientsa Unstandardized Coefficients Model 1 (Constant) e Bal Gerginlik B -,160 ,544 Std. Error 1,390 ,035 ,678 Standardized Coefficients Beta t -,115 15,708 Sig. ,908 ,000 Mean Square 7446,541 30,180 F 246,734 Sig. ,000a Standart Hata 5,49367

a.Bamsz Deiken, e Bal Gerginlik

a.Bamsz Deiken, e Bal Gerginlik

a. Baml Deiken: Duygusal Tkenme

Tablo 2deki R2 deerine bakldnda ie bal gerginliin duygusal tkenmedeki deiimin %46sn aklayabildii grlebilmektedir. Bununla birlikte modelin genel olarak anlaml olduu ANOVA testi sonularndan grlmektedir (F= 246,734; p< 0,001). Tablonun son blmndeki regresyon katsaylar (B deerleri) incelendiinde, ie bal gerginlikteki bir birimlik artn duygusal tkenmeyi 0,54 artrdn sylemek mmkndr. Bu sonulardan yola klarak alanlarn ie bal gerginlik dzeylerinin duygusal

179

180

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

tkenme dzeylerini pozitif ynde etkilediine dair kurulan 1. Hipotezin kabul edildiini sylemek mmkndr. Tablo 3. Duygusal tkenme ve i tatmini arasnda kurulan regresyon analizi sonular
Model 1 R ,549a R ,301 ANOVAb Model 1 Regression Residual Total Sum of Squares 1802,402 4177,761 5980,164 df 1 340 341 b. Baml Deiken: Tatmini Coefficientsa Unstandardized Coefficients Model 1 (Constant) Duygusal Tkenme B 25,785 -,314 Std. Error ,578 ,026 -,549 Standardized Coefficients Beta t 44,597 -12,111 Sig. ,000 ,000 Mean Square 1802,402 12,288 F 146,685 Sig. ,000a Dzeltilmi R ,299 Standart Hata 3,50536

a. Bamsz Deiken, Duygusal Tkenme

a. Bamsz Deiken, Duygusal Tkenme

a. Baml Deiken: Tatmini

Tablo 3te yer alan sonular, duygusal tkenme ile i tatmini arasnda %54,9 dzeyinde bir iliki olduunu, i tatmin dzeyindeki deiimin %30unun duygusal tkenme dzeyi ile aklandn gstermektedir. ANOVA sonularna bakldnda kurulan modelin baml deikeni aklamada nemli katk salad grlmektedir (F=146,685; p< 0,001). Son olarak t deeri ve buna karlk gelen anlamllk seviyesine bakldnda sonularn istatistiksel olarak anlaml olduu sylenebilir. Regresyon katsaysnn (B= -,314) negatif olmas, duygusal tkenmenin i tatminini olumsuz etkilediini gstermektedir. Buna gre duygusal tkenmedeki bir birimlik art, i tatmin dzeyini %31 azaltmaktadr. Bu sonuca gre Hipotez 2 kabul edilmektedir.

180

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

181

Tablo 4. e bal gerginlik ve i tatmini arasnda yaplan regresyon analizi sonular


Model 1 R ,486
a

R ,236

Dzeltilmi R ,233 ANOVAb

Standart Hata 3,51618

a.Bamsz Deiken, e Bal Gerginlik Model 1 Regression Residual Total Sum of Squares 1126,388 3647,248 4773,636 df 1 295 296 b. Baml Deiken: Tatmini Coefficientsa Unstandardized Coefficients Model 1 (Constant) e Bal Gerginlik B 27,401 -,210 Std. Error ,882 ,022 -,486 Standardized Coefficients Beta t 31,073 -9,545 Sig. ,000 ,000 Mean Square 1126,388 12,364 F 91,106 Sig. ,000a

a. Bamsz Deiken, e Bal Gerginlik

a. Baml Deiken: Tatmini

Tablo 4teki R2 deerine bakldnda i tatmin dzeyindeki deiimin %23,6snn, ie bal gerginlik dzeyi ile aklanabildii grlmektedir. ANOVA testi sonularna gre, F deeri ve buna karlk gelen anlamllk seviyesine bakldnda (F= 91,106; p< 0,001) ie bal gerginliin bamsz, i tatmininin baml deiken olarak ele alnd regresyon modelinin genel olarak anlaml olduu grlmektedir. Coefficients tablosundaki t deeri ve anlamllk seviyesi, sonularn istatistiksel olarak anlaml olduuna iaret etmektedir (t=-9,545; p< 0,001). Bununla birlikte B deerine bakldnda (,21) negatif iliki grlmektedir. Buna gre ie bal gerginlik dzeyindeki bir birimlik bir art, alanlarn i tatmin dzeylerinde %21lik bir azala neden olmaktadr denilebilir. Buna gre alanlarn ie bal gerginlik dzeyleri i tatmin dzeylerini negatif ynde etkilemektedir eklinde kurulan 3. Hipotez de kabul edilmi olmaktadr. Yaplan regresyon analizleri sonucunda ie bal gerginlik ve arac deiken olarak nerilen duygusal tkenmenin i tatmini zerinde direkt etkisi grlmektedir. Bununla birlikte ekil 1deki (a) ilikisi de ie bal gerginliin

181

182

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

duygusal tkenme zerindeki etkisini aklayan regresyon analizi sonularyla dorulanm olmaktadr. Bylelikle Baron ve Kennynin (1986) arac deiken analizi koullarndan ilk ikisi salanm olmaktadr. nc koulun test edilmesi amacyla ie bal gerginlik ve duygusal tkenmenin bamsz deikenler olarak birlikte analize dahil edildii oklu regresyon analizi yaplmtr. lgili analize ait sonular Tablo 5te sunulmaktadr. Tablo 5. e bal gerginlik ve duygusal tkenme ile i tatmini arasnda yaplan oklu regresyon analizi sonular
Model 1 R ,613a R ,375 ANOVAb Model 1 Regression Residual Total Sum of Squares 1777,003 2958,075 4735,079 df 2 289 291 Mean Square 888,502 10,236 F 86,805 Sig. ,000a Dzeltilmi R ,371 Standart Hata 3,19931

a. Bamsz Deikenler, Duygusal Tkenme, e Bal Gerginlik

a. Bamsz Deikenler, Duygusal Tkenme, e Bal Gerginlik b. Baml Deiken: Tatmini Coefficientsa Unstandardized Coefficients Model 1 (Constant) e Bal Gerginlik Duygusal Tkenme B 27,585 -,073 -,263 Std. Error ,810 ,027 ,034 -,167 -,487 Standardized Coefficients Beta t 34,070 -2,644 -7,695 Sig. ,000 ,009 ,000

a. Baml Deiken: Tatmini

Tablo 5 incelendiinde ie bal gerginlik ve duygusal tkenme bamsz deikenlerindeki deiimin, i tatmini baml deikendeki deiimin %37,5ini aklayabildii grlmektedir. ANOVA testi, kurulan modelin genel olarak anlaml olduunu gstermektedir (F= 86,805; p< 0,001). Beta deerlerine bakldnda duygusal tkenme bamsz deikeninin modelin aklayclna daha fazla katk salad grlmektedir (Beta= -,48,7).

182

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

183

Baron ve Kennynin (1986) nc koulunun test edilmesi amacyla yaplan regresyon analizi sonularna gre ie bal gerginlik bamsz deikeninin i tatmini zerindeki etkisi (B= -,210; Beta= -,48,6), arac deiken olarak nerilen duygusal tkenme analize dahil edildiinde (B=-,073; Beta= -,16,7) azalmaktadr. Bu durumda duygusal tkenmenin, ie bal gerginlik ile i tatmini arasnda arac deiken rol stlendii sylenebilir. Bamsz deiken etkisinin son analizde tamamen ortadan kalkmamas, bu ilikide baka arac deikenlerin de varlna iaret etmektedir (Baron ve Kenny, 1986). Bu da ie bal gerginliin i tatmini ile ilikisinde duygusal tkenmenin ksmi arac deiken olduunu gstermektedir. Bylece aratrmann son Hipotezi de kabul edilmi olmaktadr.

Sonu ve Deerlendirme
Gnmzdeki hzl deiimler, ar yaam koullar ve i koullar tm insanlar etkilemekle birlikte tkenme ve ie bal gerginlik daha ok hekimlik, hemirelik ve retmenlik gibi insanlarla yz yze alan, youn ve sreen ilikide olan mesleklerde grlmekte ve bu durum sorunun hem bireysel hem de kurumsal balamda sklkla ele alnmas ihtiyacn dourmaktadr (Altay v.d., 2010). Yaplan aratrmalar, retmenlik mesleinin gerek fiziksel ve gerekse ruh sal asndan en stresli mesleklerden biri olduunu gstermektedir (Brown, vd., 2002; Johnson, vd., 2005). Johnson vd. (2005) tarafndan yaplan aratrmada 26 meslek ierisinde, fiziksel salk, ruhsal iyilik hali ve i tatmini faktrleri asndan retmenliin en kt deerlere sahip alt meslekten biri olduu tespit edilmitir. Ayrca baz aratrmalarda dorulanmam olsa da (Brotheridge ve Grandey, 2002) hizmet sektr alanlarnn (salk hizmetleri, eitimciler gibi) daha fazla duygusal tkenme belirtisi gsterdikleri (Maslach ve Goldberg, 1998) ve tkenmilik yaama konusunda meslekler arasnda farkllk olduu vurgulanmaktadr (Leiter ve Schaufeli, 1996; Maslach ve Goldberg, 1998). Daha da tesinde Maslach ve Jackson (1985) mteriye telefonla ya da yz yze hizmet veren alanlar arasnda bile tkenmilik dzeyleri asndan farkllk olduunu belirtmektedir. Bu nedenle, amacna uygun olmas asndan aratrmann renci, veli, alma arkadalar, yneticileri vb. ile srekli iletiim iinde alan retmenler zerinde yrtlmesine karar verilmitir. Aratrma kapsamndaki retmenlerin ie bal gerginlik dzeylerinin lekten alnacak puan aralklar 17-85 olduundan genel olarak orta dzeyde olduu (ort.=39,04) sylenebilir. Trkiyede salk alanlar zerinde yaplan aratrmalarda elde edilen ie bal gerginlik dzeyi ortalamalarna

183

184

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

bakldnda, hemirelerin 39,20 (Arkan ve Karabulut, 2004), hekimlerin 39,50, salk memurlarnn ise 36,65 olduu belirtilmitir (Tel vd., 2003). Bu sonulardan yola klarak, bu almada farkl bir meslek grubu olarak ele alnan retmenlerin ie bal gerginlik dzeyinin, salk alanlarndan nemli lde farkllamad sylenebilir. retmenlerin duygusal tkenme dzeylerine ilikin sonulardan (ort.=21,09) yola klarak aratrma kapsamndaki retmenlerin duygusal tkenme dzeylerinin, daha nce Trkiyede baka retmen rneklemi (Gndz, 2005), akademik personel (Serinkan ve Bardak, 2009) ve salk alanlar (Yavuzylmaz, vd., 2007) zerinde yaplan aratrma sonularyla benzer olduu sylenebilir. Bu aratrmada duygusal tkenme leinden en az 9, en fazla 45 puan alnabilecei dnldnde elde edilen sonucun ortalama bir deer olduuna karar vermek uygun olacaktr. Dier bir ifadeyle aratrma kapsamndaki retmenlerin ne ie bal gerginlik ne de duygusal tkenme dzeylerinin beklenen oranda yksek olmad sylenebilir. Bununla birlikte Trkiyede salk alanlar iin de benzer sonular elde edildii grlmektedir. Bu sonucun kltrel bir farkllk olup olmadn analiz edebilmek iin yurt dnda yaplan aratrmalara bakldnda yine farkl sonularla karlalmamaktadr. Byrne (1994) Kanadada retmenler zerinde yrtt aratrma sonucunda retmenlerin duygusal tkenme seviyelerinin (0-6 aras deerlendirilen 7li lek kullanlm, 22,44-23,62 aras ortalama deer elde edilmitir) ortalama dzeyde olduunu belirtmektedir. Ayrca bu sonucun Maslach ve Jackson (1986) tarafndan yaplan aratrma bulgularyla (21,25) ok benzer olduunu vurgulamaktadr. Leiter ve Maslach (1988) hastane alanlar zerinde yrtt aratrmada duygusal tkenme dzeyi ortalamasnn 21,63 olduunu Lee ve Ashforth (1993) halk sal merkezi alanlarna ait ortalama deerin 23,05 (her iki aratrmada da 0-6 aras deerlendirilen 7li lek kullanlmtr) olduunu belirtmektedir. zetle gerek Trkiyede gerekse yurt dnda yrtlen aratrmalarda elde edilen sonular nemli lde farkllk gstermemekte ve orta dzeyde bir duygusal tkenmeye iaret etmektedir. Bu aratrmada meslekler aras bir karlatrma yaplmyor olmasna karn elde edilen ortalama deerlerin yksek olmamas sonucunun, Brotheridge ve Grandeyin (2002) hizmet alanlarnn dier alanlardan daha fazla duygusal tkenme yaamadklarna ilikin bulgusuyla paralellik gsterdii sylenebilir. Ancak elde edilen sonucu bu aratrma iin anlaml klabilecek ve ayn zamanda da aratrmann kstlarndan biri olarak dnlebilecek bir baka faktr, aratrmann sadece devlete ait okullarda yrtlm olmasdr. zellikle ie bal gerginlik ve duygusal tkenmenin nclleri olarak yukarda

184

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

185

aklanan alma koullarndan bazlar bu kurumlar iin geerli deildir. rnein, devlet okullarndaki retmenlerin haftalk alma saatlerinin fazla olmamas, devlet okullarnn ticari kayg tamamas nedeniyle rekabeti bir tutum izlememeleri ve bunun da retmenlere rahat alma ortam olarak yansmas, ek i yknn fazla olmamas gibi alma koullar retmenlerin yksek dzeyde ie bal gerginlik ve duygusal tkenme yaamamalarnn bir nedeni olarak dnlebilir. Bu sonucu destekler ekilde Otacolu (2008) zel okul retmenlerinin, devlet okulu retmenlerine nazaran daha fazla tkenmilik yaadklarn belirtmektedir. Bu nedenle aratrmann zel okul retmenlerini de kapsayacak ekilde gelitirilmesi, elde edilen sonular deitirebilecektir. Tm bunlarn yan sra bu sonucun bir dier nedeni, retmenlerin kendilerini gergin ve duygusal olarak tkenmi gstermekten kanm olabilecekleridir. Maslach ve Goldberg (1998) tkenmiliin bir zayflk gstergesi sayldn, tkenmilik yaayan bireylerin srekli ikayet eden ve kendi davranlarnn sorumluluunu kabullenmeyen bireyler olarak grldklerini belirtmektedir. Bu nedenle de pek ok kii tarafndan tkenmilik belirtileri gizlenmekte ve yardm almaya gnll olunmamaktadr. zellikle lkemizde retmenlik mesleinin nemi ve saygn imaj, retmenlerin kendilerini bir zayflk gstergesi olarak gergin ve tkenmi gstermekten kanmalarna neden olmu olabilir. Bununla birlikte bu almada retmenlerin i tatmin dzeylerine ilikin ortalama deere bakldnda (19,16) ve bu deerin en fazla 25 olabilecei dnldnde, retmenlerin i tatminlerinin yksek olduu sylenebilir. Bu sonu da retmenlerin ie bal gerginlik ve duygusal tkenme dzeylerine ilikin yukarda aklanan sonularla tutarllk gstermektedir. Beklendii gibi aratrmada elde edilen sonulardan bir dieri, ie bal gerginliin duygusal tkenmeyle pozitif, i tatmini ile negatif ilikisidir. Deikenler arasndaki dier ilikilerle karlatrldnda, ie bal gerginlik ve duygusal tkenme arasndaki ilikinin (B=,54) en gl iliki olduu sylenebilir. Bu sonu, ie bal gerginlik unsurlarn tkenmiliin ve duygusal tkenmenin temel belirleyicileri olarak kabul eden grle (Maslach ve Goldberg, 1998; Maslach, vd., 2001) tutarl bir sonutur. Bunun yan sra ie bal gerginliin alanlarn i tatminini azaltt grlmtr. Bu iliki (B= ,21) deikenler arasndaki dier ilikilerle karlatrldnda greli olarak en zayf iliki olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamldr. Bu sonu da ie bal gerginlik ve i tatmini arasndaki negatif ilikiyi dorulayan pek ok aratrma sonucuyla (Gemmill ve Heisler, 1972; Karasek, 1979; Doan, 2005; Snter, vd., 2006; Gl, vd., 2008; Akar ve Yldrm, 2008; Ylmaz ve Karahan, 2009) tutarllk gstermektedir.

185

186

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

Duygusal tkenmenin i tatmini azalttna ilikin bulgu bu aratrmann bir dier sonucudur. Wright ve Cropanzano (1998), yaptklar aratrmada duygusal tkenmenin i tatmini ile deil, performans ve iten ayrlma ile ilikili olduunu belirtmektedir. Buna karn Babakus, vd., (1999) rgtsel ballk ve i tatmininin, duygusal tkenmenin en nemli sonular olduunu belirtmektedir. Bu sonu ayn zamanda Maslach ve Goldbergin (1998) i tatminini tkenmiliin bir sonucu olarak gsteren Tkenmilik Modelini de dorulamaktadr. Elde edilen sonular ie bal gerginlik ile i tatmini arasnda dorudan bir iliki olmakla birlikte duygusal tkenmenin aracl ile dolayl bir iliki olduunu da gstermektedir. Yaplan oklu regresyon analizi sonular ie bal gerginliin i tatminine olan etkisinde duygusal tkenmenin ksmi arac etkiye sahip olduunu gstermitir. Bu sonucun, Leiter ve Maslachn (1997) tkenmilii birey-rgt uyumsuzluu asndan tanmlad modelini dorulad sylenebilir. Modelde, rgtsel koullarla-birey uyumsuzluunun i tatminsizlii yaratmas srecinde tkenmilik nemli bir arac deiken olarak ele alnmaktadr. Burada rgtsel koullar olarak ele alnan deikenlerden i yk, kontrol gibi deikenler Karasekin (1979) Talep-Kontrol Modelinde ie bal gerginliin nclleri olarak tanmlanan deikenlerdir. Dolaysyla bu aratrmada ie bal gerginliin duygusal tkenmeye, onun da i tatminsizliine yol amas bulgusu olduka anlaml bir sonutur. Bu sonu ayn zamanda, duygusal tkenmenin eitli deikenler arasndaki ksmi arac etkisini dorulayan aratrma sonularn da (Leiter ve Maslach, 1988; Moore, 2000; Hang-yue, vd., 2005; Jaramillo, vd., 2006; Aryee, vd., 2008; Knudsen vd., 2009; Moreno-Jimenez, vd., 2009; Sawyerr, vd., 2009; Cole, vd., 2010; Bussing ve Glaser, 2010) destekler niteliktedir. Ancak duygusal tkenmenin ie bal gerginlik ile i tatmini ilikisindeki ksmi arac rol, bu ilikide baka arac deikenlerin de varlna iaret etmektedir. Bu nedenle ileride yaplacak aratrmalarda bu aratrmadaki modele ek olarak dier deikenlerin arac etkisinin aratrlmas nerilebilir. Aratrmann en nemli kstlarndan biri rneklemin seildii okullarn alma koullar asndan ok benzer okullar olmasdr. rneklemi oluturan okullarn tm devlet okullardr. zellikle retmenlerin ie bal gerginlik, duygusal tkenme ve i tatmin dzeylerine ilikin sonular asndan bu durum nemli grlebilir. alma koullarnn, bu deikenin oluma srecindeki etkisi gz nnde bulundurulduunda, seilen rneklemin farkl koullara sahip alanlardan olumas durumunda sonularn deiebilecei ngrlebilir. Bu nedenle rneklemin farkl alma koullarna sahip olan, zel okullar da kapsayacak ekilde geniletilmesi, bulgularn desteklenmesi asndan yararl grlmektedir.

186

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

187

Kaynaka
Ala-Mursula, Leena, Jussi Vahtera, Anne Linna, Jaana Pentti ve Mika Kivimaki (2005), Employee Worktime Control Moderates the Effects of Job Strain and Effort-Reward Imbalance on Sickness Absence: The 10-Town Study, J Epidemical Community Health, 59: 851857. Akar, Cneyt ve Y. Tansoy Yldrm (2008), Yneticilerin rgtsel Ballk, Tatmini ve Rol Stres Kaynaklar Arasndaki likiler: Yapsal Denklem Modeliyle Beyaz Et Sektrnde Bir Alan Uygulamas, Gazi niversitesi iktisadi ve dari Bilimler Fakltesi Dergisi, 10 (2): 97-113. Aksoy, Ali ve Fahrettin Kutluca alma Hayatnda Stres Kaynaklar, Stres Belirtileri ve Stres Sonularnn ncelenmesi zerine Bir Aratrma, http://iibf.kocaeli.edu.tr/ ceko/armaganlar/turanyazgan/18.pdf (Eriim Tarihi: 18.06.2010) Altay, Birsen, Demet Gnener ve Ceren Demirkran (2010), Bir niversite Hastanesinde alan Hemirelerin Tkenmilik Dzeyleri ve Aile Desteinin Etkisi, Frat Tp Dergisi, 15 (1): 10-16. Arkan, Duygu ve Nezihe Karabulut (2004), Hemirelerde e Bal Gerginlik ve Bunu Etkileyen Faktrlerin Belirlenmesi, Atatrk niversitesi Hemirelik Yksekokulu Dergisi, 7 (1): 10-17. Aryee, Samuel, Li-Yun Sun, Zhen Xiong George Chen, Yaw A. Debrah (2008), Abusive Supervision and Contextual Performance: The Mediating Role of Emotional Exhaustion and the Moderating Role of Work Unit Structure, Management and Organization Review, 4 (3): 393-411. Babakus, Emin, David W. Cravens, Mark Johnston ve William C. Moncrief (1999), The Role of Emotional Exhaustion in Sales Force Attitude and Behavior Relationships, Journal of the Academy of Marketing Science, 27 (1): 58-70. Bacharach, Samuel B., Peter Bamberger ve Sharon Conley (1991), Work-Home Conflict among Nurses and Engineers: Mediating the Impact of Role Stress on Burnout and Satisfaction at Work, Journal of Organizational Behavior, 12: 39-53. Bakker, Arnold B., Evangelia Demerouti, Elpine de Boer ve Wilmar B. Schaufeli (2003), Job Demands and Job Resources as Predictors of Absence Duration and Frequency, Journal of Vocational Behavior, 62: 341-356. Baron, Reuben M. ve David A. Kenny (1986), The Moderator-Mediator Variable Distinction in Social Psychological Research: Conceptual, Strategic, and Statistical Considerations, Journal of Personality and Social Psychology, 51 (6): 1173-1182. Beehr, Terry A. ve John E. Newman (1978), Job Stress, Employee Health, and Organizational Effectiveness: A Facet Analysis, Model, and Literature Review, Personnel Psycholgy, 31: 665-699. Berg, Agneta ve Ingalill R. Hallberg (1999), Effects of Systematic Clinical Supervision on Psychiatric Nurses Sense of Coherence, Creativity, Work-Related Strain, Job Satisfaction and View of the Effects from Clinical Supervision: A Pre-Post Test Design, Journal of Psychiatric and Mental Health Nursing, 6: 371-381. Bilgin, Nuri (1995), Sosyal Psikolojide Yntem ve Pratik almalar (Sistem Yaynclk). Brayfield, Arthur H. ve Harold F.Rothe (1951) An index of Job Satisfaction, Journal of Applied Psychology, 5: 307-311den aktaran, Judge Timothy A. ve Shinichiro Watanabe, (1994), Individual Differences In the Nature of the Relationship Between Job and Life Satisfaction, Journal of Occupational & Organizational Psychology, 67(2). Brown, Marie, Sue Ralph ve Ivy Brember, (2002), Change Linked Work-Related Stress in British Teachers, Research in Education, 67: 1-12. Bourbonnais, Renee, Monique Comeau, Michel Vezina ve Guylaine Dion (1998), Job Strain, Psychological Distress, and Burnout in Nurses, American Journal of Industrial Medicine, 34: 20-28.

187

188

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

Bourbonnais, Renee ve Myrto Mondor (2001), Job Strain and Sickness Absence Among Nurses in the Province of Quabec, American Journal of Industrial Medicine, 39: 194-202. Brotheridge, Celeste M. ve Alicia A. Grandey (2002), Emotional Labor and Burnout: Comparing Two Perspectives of People Work, Journal of Vocational Behavior, 60: 17-39. Bussing, Andre ve Jrgen Glaser (2010), Four-Stage Process Model of the Core Factors Of Burnout: The Role of Work Stressors and Work-Related Resources, Work & Stress, 14 (4): 329-346. Byrne, Barbara M. (1994), Burnout: Testing for the Validity, Replication, and Invariance of Causal Structure across Elementary, Intermediate, and Secondary Teachers, American Educational Research Journal, 31, (3): 645-673. Cole, Michael S., Jeremy B. Bernerth,Frank Walter ve Daniel T. Holt (2010), Organizational Justice and Individuals Withdrawal: Unlocking the Influence of Emotional Exhaustion, Journal of Management Studies, 47 (3): 367-390. Collins, Sean M., Robert A. Karasek ve Kevin Costas (2005), Job Strain and Autonomic Indices of Cardiovascular Disease Risk, American Journal of Industrial Medicine, 48: 182-193. de Croon, Einar M., Judith K. Sluiter, Ronald W. B. Blonk, Jake P. J. Broersen ve Monique H. W. Frings-Dresen, (2004), Stressful Work, Psychological Job Strain, and Turnover: A 2Year Prospective Cohort Study of Truck Drivers, Journal of Applied Psychology, 89 (3): 442-454. Deery, Stephen, Roderick Iverson ve Janet Walsh (2002), Work Relationships in Telephone Call Centers: Understanding Emotional Exhaustion and Employee Withdrawal, Journal of Management Studies, 39 (4): 471-496. Demerouti, Evangelia, Arnold B. Bakker, Friedhelm Nachreiner ve Wilmar B. Schaufeli (2000), A Model of Burnout and Life Satisfaction amongst Nurses, Journal of Advanced Nursing, 32 (2): 454-464. Doan, Hulusi (2005), grenlerde Tatminiyle likilendirilmi Stres ve Prosedrel Adalet Alglamalar Analizi: Gazi Hastanesinde Bir Uygulama, Sleyman Demirel niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi Dergisi, 10 (1): 301-312. Dollard, Maureen F., Helen R. Winefield, Anthony H. Winefield ve Jan de Jonge (2000), Psychological Job Strain and Productivity in Human Service Workers: A Test of the Demand- Control- Support Model, Journal of Occupational and Organizational Psychology, 73: 501-510. Elovainio, Marko, Mika Kivimki ve Klaus Helkama (2001), Organizational justice evaluations, job control, and occupational strain, Journal of Applied Psychology, 86 (3): 418-424. Ergin, Canan (1992), Doktor ve Hemirelerde Tkenmilik ve Maslach Tkenmilik leinin Uyarlanmas, Bayraktar, R. ve . Da (eds.), VII. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel almalar (Ankara: VII. Ulusal Psikoloji Kongresi Dzenleme Kurulu ve Trk Psikologlar Dernei Yayn). Freudenberger, Herbert J. (1977), Bur-Out: The Organizational Menace, Training and Development Journal, 31 (7): 26-27. Gaines, Jeannie ve John M. Jermier (1983), Emotional Exhaustion in a High Stress Organization, Academy of Management Journal, 26 (4): 567-586. Gelderen, B. Van, Ellen Heuven, Marc van Veldhoven, Marcel Zeelenberg ve Marcel Croon (2007), Psychological Strain and Emotional Labor among Police-Officers: A Diary Study, Journal of Vocational Behavior, 71: 446-459. Gemmill, Garry R. ve W. J. Heisler (1972), Machiavellianism as a Factor in Managerial Job Strain, Job Satisfaction, and Upward Mobility, Academy of Management Journal, 15 (1): 51-62. Grandey, Alicia A. ve Russell Cropanzano (1999), The Conservation of Resources Model Applied to Work-Family Conflict and Strain, Journal of Vocational Behavior, 54: 350-370.

188

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

189

Gl, Hasan, Ercan Oktay ve Hakan Gke (2008), Tatmini, Stres, rgtsel Ballk, ten Ayrlma Niyeti ve Performans Arasndaki likiler: Salk Sektrnde Bir Uygulama, Akademik Bak, 15: 1-11. Gndz, Blent (2005), lkretim retmenlerinde Tkenmilik, Mersin niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 1(1): 152-166. Halbesleben, Jonathon R.B. ve M. Ronald Buckley (2004), Burnout in Organizational Life, Journal of Management, 30 (6): 859879. Hang-Yue, Ngo, Sharon Foley ve Raymond Loi (2005), Work Role Stressors and Turnover Intentions: A Study of Professional Clergy in Hong Kong, International Journal of Human Resource Management, 16 (11): 2133-2146. Hellerstedt, Wendy L. ve Robert W. Jeffery (1997), The Association of Job Strain and Health Behaviours in Men and Women, International Journal of Epidemiology, 26 (3): 575583. Hobfoll, Stevan E. (1989) Conservation Of Resources A New Attempt At Conceptualizing Stres, American Psychologist, 44 (3): 513-524. Hobfoll, Stevan E. (2001), The Influence of Culture, Community, and the Nested-Self in the Stress Rocess: Advancing Conservation of Resources Theory, Applied Psychology: An International Review, 50 (3): 337-421. Hobfoll, Stevan E. ve Roy S. Lilly (1993), Resource Conservation as a Strategy for Community Psychology, Journal of Community Psychology, 21: 128-148. House, James S., James A. Wells, Lawrence R. Landerman, Anthony J. McMichael ve Berton H. Kaplan (1979), Occupational Stress and Health among Factory Workers, Journal of Health and Social Behavior, 20: 139-160. Ito, Jack K. ve Celeste M. Brotheridge (2003), Resources, Coping Strategies, and Emotional Exhaustion: A Conservation of Resources Perspective, Journal of Vocational Behavior, 63: 490-509. Jackson, Susan E. ve Christina Maslach (1982), After-Effects of Job-Related Stress: Families as Victims, Journal of Organizational Behavior, 3 (1): 63-77. Jaramillo, Fernando, Jay Prakash Mulki ve William B. Locander (2006), The Role of Time Wasted in Sales Force Attitudes and Intention to Quit, International Journal of Bank Marketing, 24 (1): 24-36. Johnson, Jeffrey V. ve Ellen M. Hall (1988), Job Strain, Work Place Social Support, and Cardiovascular Disease: A Cross-Sectional Study of a Random Sample of the Swedish Working Population, American Journal of Public Health, 78 (10): 1336-1342. Johnson, Sheena, Cary Cooper, Sue Cartwright, Ian Donald, Paul Taylor ve Clare Millet (2005), The Experience of Work-Related Stress Across Occupations, Journal of Managerial Psychology, 20 (2): 178-187. Kalliath, Thomas ve Rita Morris (2002), Job Satisfaction among Nurses A Predictor of Burnout Levels, JONA, 32 (12): 648-654. Karasek, Robert A. (1976), The Impact of the Work Environment on Life Outside the Job (Massachusetts Institute of Technology, Doctoral Thesis). Karasek, Robert A. (1979), Job Demands, Job Decision Latitude, and Mental Strain: Implications for Job Redesign, Administrative Science Quarterly, 24 (2): 285-308. Karasek, Robert A. (1990), Lower Health Risk with Increased Job Control among White Collar Workers, Journal of Organizational Behaviour, 11: 171-185. Karasek, Robert A., Dean Baker, Frank Marxer, Anders Ahlbom ve Tores Theorell (1981), Job Decision Latitude, Job Demands, and Cardiovascular Disease: A Prospective Study of Swedish Men, AJPH, 71 (7): 694-705.

189

190

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

Karasek, Robert A., Konstantinos P. Triantis ve Sohail S. Chaudhry (1982), Coworker and Supervisor Support as Moderators of Associations between Task Characteristics and Mental Strain, Journal of Occupational Behaviour, 3 (2): 181-200 Kawakami, Norito, Takashi Haratani ve Shunichi Araki (1998), Job Strain and Arterial Blood Pressure, Serum Cholesterol, and Smoking as Risk Factors For Coronary Heart Disease n Japan, Int. Arch Occup Environ Health, 71: 429-432. Kivimki, Mika, Paivi LeinoArjas, Ritva Luukkonen, Hilkka Riihimki, Jussi Vahtera ve Juhani Kirjonen (2002), Work Stress and Risk of Cardiovascular Mortality: Prospective Cohort Study of Industrial Employees, BMJ, 325: 1-5. Knudsen, Hannah K., Lori J. Ducharme ve Paul M. Roman (2009), Turnover Intention and Emotional Exhaustion at the top: Adapting the Job Demands-Resources Model to Leaders of Addiction Treatment Organizations, Journal of Occupational Health Psychology, 14 (1): 84-95. Kristensen, Tage S. (1991), Sickness Absence and Work Strain Among Danish Slaughterhouse Workers: An Analysis of Absences from Work Regarded as Coping Behavior, Social Science & Medicine, 32 (1): 15-27. Laschinger, Heather K. Spence, Joan Finegan, Judith Shamian ve Joan Almost (2001), Testing Karaseks Demands-Control Model in Restructured Healthcare Settings, The Journal of Nursing Administration, 31 (5): 233-243. Laschinger, Heather K. Spence ve Michael P. Leiter (2006), The Impact of Nursing Work Environments on Patient Safety Outcomes The Mediating Role of Burnout/Engagement, The Journal of Nursing Administration, 36 (5): 259-267. Laschinger, Heather K. Spence, Michael P. Leiter, Arla Day ve Debra Gilin (2009), Workplace Empowerment, ncivility, and Burnout: Impact on Staff Nurse Recruitment and Retention Outcomes, Journal of Nursing Management, 17: 302311. Lazarus, Richard S. (1993), From Psychological Stress to the Emotions: A History of Changing Outlooks, Annual Reviews Psycholgy, 44: 1-21. Lee, Raymond T. ve Blake E. Ashforth (1990), On the Meaning of Maslachs Three Dimensions of Burnout, Journal of Applied Psychology, 75 (6): 743-747. Lee, Raymond T. ve Blake E. Ashforth (1993), A Further Examination of Managerial Burnout: Toward an Integrated Model, Journal of Organizational Behavior, 14: 3-20. Leiter, Michael P. ve Christina Maslach (1988), The Impact of Interpersonal Environment on Burnout and Organizational Commitment, Journal of Organizational Behavior , 9 (4): 297-308. Leiter, Michael P. ve Christina Maslach (1999), Six Areas of Worklife: A Model of the Organizational Context of Burnout, JHHSA, Spring: 472-489. Leiter, Michael P. ve Christina Maslach (2005), A Mediation Model of Job Burnout, Antoniou, Alexander-Stamatios G. ve Cary L. Cooper (eds.), Research Companion to Organizational Health Psychology(UK: Edward Elgar Publishing limited): 544-564. Leiter, Michael P. ve Christina Maslach (2009), Nurse Turnover: The Mediating Role of Burnout, Journal of Nursing Management, 17: 331339. Leiter, Michael P. ve Schaufeli, Wilmar B. (1996), Consistency of the Burnout Construct Across Occupations, Anxiety, Stress, and Coping, 9: 229-243. Lerner, Dedra J., Sol Levine, Sue Malspeis ve Ralph B. D 'Agostino (1994), Job Strain and HealthRelated Quality of Life in a National Sample, American Journal of Public Health, 84 (10): 1580-1585. Llorens, Susana, Arnold B. Bakker, Wilmar Schaufeli ve Marisa Salanova (2006), Testing the Robustness of the Job DemandsResources Model, International Journal of Stress Management, 13 (3): 378391. Maslach, Christina ve Julie Goldberg (1998), Prevention of Burnout: New Perspectives, Applied & Preventive Psychology, 7: 63-74.

190

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

191

Maslach, Christina ve Susan E. Jackson (1981), The Measurement of Experienced Burnout, Journal of Occupational Behaviour, 2: 99-113. Maslach, Christina ve Susan E. Jackson (1985), The Role of Sex and Family Variables in Burnout, Sex Roles, 12 (7/8): 837-851. Maslach, Christina ve Wilmar B. Schaufeli, (1993), Historical and Conceptual Development of Burnout, Schaufeli, Wilmar B., Christina Maslach ve T. Marek (eds.), Professional Burnout: Recent Developments in Theory and Research (Washington, D.C :Taylor & Francis): 1-16. Maslach, Christina, Wilmar B. Schaufeli ve Michael P. Leiter (2001), Job Burnout, Annu. Rev. Psychol., 52: 397-422. Moore, Jo Ellen (2000), One Road to Turnover: An Examination of Work Exhaustion in Technology Professionals, MIS Quarterly, 24 (1): 141-168. Moreno-Jimnez, Bernardo, Eva Garrosa Hernndez, Raqul Rodrguez Carvajal, Mariano Martnez Gamarra ve Ramn Ferrer Puig (2009), Burnout among Faculty Members and the Intentions to Quit: A Multi-Sample Study, Revista de Psicologa del Trabajo y de las Organizaciones, 25 (2): 149-163. Neveu, Jean Pierre (2007), Jailed Resources: Conservation of Resources Theory as Applied to Burnout Among Prison Guards, Journal of Organizational Behavior, 28: 21-42. Otacolu, Sena Gren (2008), Mzik retmenlerinde Tkenmilik Sendromu ve Etkileyen Faktrler, nn niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 9 (15): 103116. Parker, Sharon K. ve Christine A. Sprigg (1999), Minimizing Strain and Maximizing Learning: The Role of Job Demands, Job Control, and Proactive Personality, Journal of Applied Psychology, 84 (6): 925-939. Paul, Robert J. (1974), Role Clarity as a Correlate of Satisfaction, Job Related Strain and Propensity to Leave -Male Vs. Female, The Journal of Management Studies, October: 233-245. Pelfrene, Edwin, Peter Vlerick, Rudolf P. Mak, Patrick De Smet, Marcel Kornitzer ve Guy De Backer (2001), Scale Reliability and Validity of the Karasek Job Demand-ControlSupport Model in the Belstress Study, Work & Stress, 15 (4): 297-313. Piko, Bettina F. (2006), Burnout, Role Conflict, Job Satisfaction and Psychological Health among Hungarian Health Care Staff: A Questionnaire Survey, International Journal of Nursing Studies, 43: 311-318. Rai, Gauri S. (2010), Burnout Among Long-Term Care Staff, Administration in Social Work, 34: 225240. Revicki, Dennis A., Harold J. May ve Theodore W. Whitley (1991), Reliability and Validity of the Work-Related Strain Inventory among Health Professionals, Behavioral Medicine, 17 (3): 111-120. lei Trkeye eviren: Aslan, H., Aslan, R. O., Kesepara, C. (1997), Kocaelinde Bir Grup Salk alanlarnda e Bal Gerginlik, Tkenme ve Doyumu, Toplum ve Hekim Dergisi, 12 (82): 2429. Sargent, Leisa D. ve Deborah J. Terry (2000), The Moderating Role of Social Support in Karaseks Job Strain Model, Work & Stress, 14 (3): 245-261. Sawyerr, Olukemi O., Shanthi Srinivas ve Sijun Wang (2009), Call Center Employee Personality Factors and Service Performance, Journal of Services Marketing, 23 (5): 301317. Schaufeli, Wilmar B. ve Arnold B. Bakker (2004), Job Demands, Job Resources, and Their Relationship with Burnout and Engagement: A Multi-Sample Study, Journal of Organizational Behavior, 25: 293315. Schaufeli, Wilmar B, Arnold B. Bakker ve Willem Van Rhenen (2009), How Changes in Job Demands and Resources Predict Burnout, Work Engagement, and Sickness Absenteeism, Journal of Organizational Behavior, 30: 893917. Seago, Jean Ann ve Julia Faucett (1997), Job Strain Among Registered Nurses and Other Hospital Workers, The Journal of Nursing Administration, 27 (5): 19-25.

191

192

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

Serinkan, Celalettin ve Ahmet Bardakc (2009), Pamukkale niversitesindeki Akademik Personelin Tatminleri ve Tkenmilik Dzeylerine likin Bir Aratrma, Sosyal Bilimler Dergisi, 21: 115-132. Siegall, Marc ve Tracy McDonald (2004), Person-Organization Value Congruence, Burnout and Diversion of Resources, Personnel Review, 33 (3): 291-301 Singh, Jagdip, Jerry R. Goolsby ve Gary K. Rhoads (1994), Behavioral and Psychological Consequences of Boundary Spanning Burnout for Customer Service Representatives, Journal of Marketing Research, 31 (4): 558-569. Stahl Stephen M. ve Richard L. Hauger (1994), Stress: An Overview of the Literature with Emphasis on Job-Related Strain and Intervention, Advances in Therapy, 11(3): 110119. Stewart, Wendy ve Julian Barling (1996), Fathers' Work Experiences Effect Children's Behaviors Via Job-Related Affect And Parenting Behaviors, Journal of Organizational Behavior, 17: 221-232. Snter, Ahmet Tevfik, Sevgi Canbaz, ennur Dabak, Hatice z ve Yldz Peken (2006), Pratisyen Hekimlerde Tkenmilik, e Bal Gerginlik ve Doyumu Dzeyleri, Genel Tp Dergisi, 16 (1): 9-14. Steenland, Kyle, Jeffrey Johnson ve Sue Nowlin (1997), A Follow-up Study of Job Strain and Heart Disease Among Males in the NHANES1 Population, American Journal of Industrial Medicine, 31: 256260. Taris, Toon W., Paul J. G. Schreurs ve Ingrid J. Van Iersel-Van Silfhout (2001), Job Stress, Job Strain, and Psychological Withdrawal among Dutch University Staff: Towards a DualProcess Model for the Effects of Occupational Stress, Work & Stress, 15 (4): 283-296. Tel, Havva, Mevlde Karada, Hatice Tel ve ule Aydn (2003), Salk alanlarnn alma Ortamlarndaki Stres Yaantlar ile Baetme Durumlarnn Belirlenmesi, Hemirelikte Aratrma Gelitirme Dergisi, 2: 13-23. Tennant, Christopher (2001), Work-Related Stress and Depressive Disorders, Journal of Psychosomatic Research, 51: 697 704. Thompson, Briony M., Andrea Kirk ve David F. Brown (2005), Work Based Support, Emotional Exhaustion, and Spillover of Work Stress to the Family Environment: A Study of Policewomen, Stress and Health, 21: 199207. ngren, Engin, Hulusi Doan, Mehmet zmen ve mer Akgn Tekin (2010), Otel alanlarnn Tkenmilik ve Tatmin Dzeyleri likisi, Journal of Yaar University, 17 (5): 29222937. Van Dyne, Linn, Karen A. Jehn ve Anne Cummings (2002), Differential Effects of Strain on Two Forms of Work Performance: Individual Employee Sales and Creativity, Journal of Organizational Behaviour, 23: 57-74. Van Yperen, Nico W. ve Mariet Hagedoorn (2003), Do High Job Demands Increase Intrinsic Motivation or Fatigue or Both? The Role of Job Control and Social Support, Academy of Management Journal, 46 (3): 339-348. Virtanen, Marianna, Jussi Vahtera, Jaana Pentti, Teija Honkonen, Marko Elovainio ve Mika Kivimki (2007), Job Strain and Psychologic Distress Influence on Sickness Absence Among Finnish Employees, Am J Prev Med, 33 (3): 182-187. Visser, Mechteld R.M, Ellen M. A. Smets, Frans J. Oort, Hanneke C.J.M. de Haes (2003), Stress, Satisfaction and Burnout among Dutch Medical Specialists, CMAJ, 168 (3): 271-275. Vrijkotte, Tanja G. M., Lorenz J. P. van Doornen, Eco J. C. de Geus (2000), Effects of Work Stress on Ambulatory Blood Pressure, Heart Rate, and Heart Rate Variability, Hypertension, 35: 880-886. Wilkins, Kathryn ve Marie P. Beaudet (1998), Work stress and Health, Health Reports, 10 ( 3): 47-62.

192

Senay Yrr Akn Keser

e Bal Gerginlik ile Tatmini likisinde Duygusal Tkenmenin Arac Rol

193

Wright, Thomas A. ve Russell Cropanzano (1998), Emotional Exhaustion as a Predictor of Job Performance and Voluntary Turnover, Journal of Applied Psychology, 83 (3): 486493. Yavuzylmaz, Asuman, Murat Topba, Emine an, Gamze an ve kr zgn (2007), Trabzon l Merkezindeki Salk Ocaklar alanlarnda Tkenmilik Sendromu ile Doyum Dzeyleri ve likili Faktrler, TSK Koruyucu Hekimlik Blteni, 6 (1): 41-50. Ylmaz, Hseyin ve Atila Karahan (2009), Bireylerin Kiisel zellikleri Ynnden Doyum Dzeylerine Gre Tkenmilikleri: Afyonkarahisar linde Bir Aratrma, Sleyman Demirel niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi Dergisi, 14 (3): 197-214.

193

194

Ankara niversitesi SBF Dergisi

65-4

194

You might also like