You are on page 1of 58

2012

Dzenleme Kurulu Mehmet Ali Olpak Sibel Kibar Zuhal Okuyan Ekim Nehir Kvlcm Baak Vural Mehmet Somel zge Gnal Alper Dizdar
2

Bilim zerine Marksist Tartmalar Sempozyumu 2012

Marksizm Bilime Yabanc m?

31 Austos 2 Eyll, Karaburun

Marksizm Bilime Yabanc m?


Marksizmin bir bilim olduunu iddia edenler hl var m bilmiyoruz. Tersinden gnmzde marksizmin bilim d olduu savlar daha fazla duyulurken, en iyi durumda bilim iin marksizme gerek olmad genel geer bir kavray haline gelmi durumda. Bizim bildiimiz ise, marksizm olmadan bilimin olamayaca. Doumu itibariyle bilimle ilikili olan marksizm asndan denklem basitti: Bilim devrim iindi ve devrim bilimi olanakl klacakt!.. Toplum bilimlerinin ayr ayr disiplinler olarak ortaya ktklar

ondokuzuncu yzylda marksizm bilime nemli olanaklar sunan bir yntem olarak deerlendirilirken bugn alm eski bir reti olarak ele alnabiliyor. Doa bilimleriyle uraanlar ise genellikle marksizmi kendi alanlaryla ilgisiz gryorlar. Biz ise tersinden marksizm bilim alannn dna kartlmaya alldka, hem toplum ve beeri bilimlerinin hem de doa bilimlerinin sermayenin, egemen snflarn kontrol altna daha fazla girdiini dnyoruz. nk marksizm, bilginin ve bilme faaliyetinin insanla, emekle, retimle, toplumla, snf mcadeleleriyle ve dolaysyla tarihle ilikisini kuran bir sistemdir, kuramdr, disiplindir, yntemdir. Bu ba koptuunda, marksizm ve bilim birbirine yabanclatnda, bilimin kurmaya alt neden-sonu ilikisi hep eksik kalacaktr. O yzden tartmak istedik marksizmin bilime yabanc olup olmadn Kaynaklara dnerek, tarihine geliimine bakarak 4

Yeni bir Sempozyuma balarken

Bilim Derken?
Bilim derken btn kurumsal bilim alanlarn (akademi, enstit, aratrma merkezi vs.) kastediyoruz. Doa, insan ve toplum bilimlerinin, zgnlk ve ortaklk alanlaryla beraber, bilim olmalar nedeniyle bir arada tartlabileceini dnyoruz. sterseniz temel, sosyal, beeri, mhendislik ve salk bilimleri de diyebiliriz, felsefeyi de belki ekleyebiliriz. Bilim topluluu iinde birbirinin dilini anlamayan iki kltr grubu olduu eski bir tespittir. C.P. Snow'a ait bu tespit kabaca temel bilimler ve insani bilimler alannda alan bilim insanlarnn birbirinin dillerini neredeyse anlamayan iki ayr kltr grubuna blndn anlatr. Sosyalist bilim insanlar arasnda bile kurumsal bilim alanlar farkl olanlarda benzer bir dilkltr farkll olduu ortadadr. Hatta bu iki kesim arasndaki bilime dnk yaklamlarnda anlay farkllnn zellikle post-modern etkilerin younlat ve sonrasndaki dnemde daha da ald grlmektedir. Bu farkllklar marksist, sosyalist bilim insanlar asndan kabul edilebilir deildir. Dolaysyla ncelikli ilerimizden birisi farkl bilim alanlarnda, farkl disiplinlerde yer alan sosyalist bilim insanlarnn etkilemesini gzeterek balamak olmaldr. 5

Marksizm Derken?
Bilim zerine marksist tartmalar derken ncelikle neyi kastetmediimizi syleyelim. Marksizmin kendisini bir reti olarak tartmay veya kurumsal bilim alanlarndaki yer ald kadaryla marksizmi tartmay dnmyoruz. Marksizmin bilim alannn tarihine, felsefesine, sosyolojisine ve politikasna dair nemli zmlemeleri var. Akademide veya deil, bilim zerine marksist zmlemeleri ncelikle ele almay hedefliyoruz. Beraberinde farkl bilim alanlarndaki gncel, yeni gelimelerin marksist adan deerlendirilmesi gerekebiliyor. kincisi bunu kastediyoruz... Marksizmin kurucularnn bilim ve devrim diyalektiinde ubuun bilimden yana dnd dnemlerde rettikleri balang noktas olarak alnabilir. Sonrasnda Ekim Devrimi var. Sovyetler Birlii bilim insanlarnn retimlerine genel olarak yabanc olduumuzu tespit etmek ok acmasz olmayacaktr herhalde. 1917 sonrasnda sosyalizmin ve marksizmin itibarnn btn dnyada ykselie gemesiyle sadece sovyetlerde deil, Avrupa ve Amerika'da da bilim zerine kapsaml marksist rnler ortaya kmaya balyor. Sovyetlerde Boris Hessen marksist bilim tarihinin balatcs rnlerini verirken, sonraki dnemde ngiltere'de Bernal marksist bilim sosyolojisi ve bilim politikaclnn balangcn oluturan rnler veriyor. kinci sava sonrasnda ise iler deimeye balyor: Sava alanndan muzaffer kan sosyalizm, sonrasnda maruz kald byk ideolojik saldrya kapsaml cevaplar retemiyor... Kltr dnyasnda ana-akm marksizmin etkisi giderek azalyor ve yerini eit eit marksizmler doldurmaya balyor. 1990'lar sonrasnda ise ana akm d marksizmlere de gerek 6

kalmyor ve snf mcadelesini darda brakan grler ve hareketler postmodern emsiye altnda toplanyor. Trkiye'de ise marksizmin etkisi her zaman snrl oldu. Az sayda saygdeer marksist, retimlerini genelde toplum bilimleri alanlarnda gerekletirirken, bilimin kendisiyle ilgili marksist retimler ve dier kurumsal bilim alanlarnda kendi konularyla ilgili marksist tartmalar hemen hi yaanmad. Bilim geleneinin ve kltrnn zayf olduu bir toplumda, stelik siyasal marksizmin toplumsal etkisinin hep snrl olduu bir tarih kesitinde ok artc deil. Marksizmin gnmzdeki konumunu tarif etmek iin bu stnkr anlatm u sonuca iaret ediyor: Trkiye'de veya dnyada kurumsal bilim alanlarndaki marksist uygulamalar ok snrldr. ok az saydaki marksistin retimleri dnda kurumsal bilim alanndan zihin ac retimler gelmeyecektir. Hele ki bilim alannn kendisini marksist adan ele alan tarihiler, felsefeciler, sosyologlar giderek fizikiler, biyologlar vs. daha da ender rastlanan durumlar olacaktr. Bilim zerine marksist retimler her alanda ok snrl ve bilim camiasndaki bu boluk bizleri de eksiltiyor. stelik gemiteki marksist retimlere de yabancyz. Bu durum tespiti eer doruysa ortak bir meselemiz var demektir: Sosyalist bilim insanlar olarak bir araya gelip renmemiz, retmemiz ve tartmamz; sonular paylamamz gerekir. Sadece bireysel abalarla, ne kadar inat olunursa olunsun, sosyalist bilim insan kimliini oluturmak ve yeniden retmek zor olacaktr.

Trkiyede Durum Nasl?


Trkiye'de bilim alannn nemli dnmlerden getii bir dnemdeyiz. AKP hkmeti bilim politikalarnn kapsam ve sreklilii asndan ancak cumhuriyetin ilk dnemleriyle kyaslanabilecek bir uygulama iinde. Toplumun her damarn dinselletirmekte srarl olan bir siyasi partinin bilim alannda bunca kapsaml bir hamleye girimi bulunmas, sosyalistlerin olmasa da dierlerinin kafalarn kartrmakta. AKP'nin bilim alannda att admn nemi, kapsaml ve srekli olmasnda ve alann kurumsal yapsnda gerekletirdii dnmlerdedir. AKP bilim alann, dorudan sanayi ve teknolojinin uzants haline getirerek, bir bakanln adna bilimi ekleyerek cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atmtr. Bilim politikas artk hkmetin srekli bir gndemidir ve AKP piyasacln gizlemeye tenezzl etmeden bilim alann piyasann bir uzants olarak dntrlmesine nclk etmektedir. stelik bilimi nerdeyse mhendislik bilimleri alanna indirgeyerek yapt bu dnmn dier tarafnda, insan ve toplum bilimleri alannda dinsel bir dnmn olanaklarn yaratmaya almaktadr. Bilim alanndan bakarsak AKP eletirisinin nemli bir krlma yaad, yaamas gereken bir evrede olduumuzu syleyebiliriz. AKP'yi gericilik zerinden eletirirken piyasacln smen alt edenlerin, AKP'yi emperyalist odaklara yasland iin eletirirken sermayeye bamlln gzard edenlerin, AKP'yi demokrasi havarisi olarak grp bu sefer gericiliini grmezden gelenlerin bilim alannda eletirileri boa kmtr. AKP akademiyi gericiletirirken, btn bilimsel gstergelerde Trkiye'yi ileriye tamtr!.. 8

Kukusuz AKPnin uygulama kabiliyeti gsterdii bilim program zgn bir icat deil, Trkiye sermayesi ve uluslararas sermaye tarafndan 1980lerden beri talep edilen bir dnm programdr. Sosyalist bilim insanlar, bilimin egemen snflarn karlarna hizmet eder halini grmeli, gstermeli ve deitirmek iin yeni olanaklar aramaldr. Neden Tartmalar? Yaadmz ada ve Trkiye'de sosyalistlerin bilim insan kimliini yeniden retmesinin pek de kolay olmad aikr... Hepimiz farkl alanlarda bilim yapma gayretinde olan sosyalist insanlarz. Bilim yapyoruz, memleketi dnyoruz, memleketi deitirmeye alyoruz. Hi de kiisel olmayan bu srelerde bilimci kimliimizi sosyalistler olarak oluturmak, korumak ve yeniden retmek konusunda ok fazla beslenemiyoruz ve bu konuda yeterince retken de deiliz. Sosyalist bilim insan kimliini oluturmann tek boyutu olmasa da nemli bir boyutu bilim alanna dair marksist yaklamlar renmek, tartmak ve yeniden retmekten geiyor. Ortak yaklamlar ancak byle bir sre iinde oluturulabilir, benzer ideolojik refleksler ancak ortak retimler sonucunda yakalanabilir. Nasl Yapmak stiyoruz? Farkl disiplinlerde alan bilim insanlar ve adaylarn bir araya getirerek kendi alanlarndan hareketle ortak sorularmza yaklamlarn paylamak istiyoruz. Tarihseli gncel olanla bir nebze birletirebilmek iin Yenilikler Oturumu yapyoruz. Yenilikler oturumlarnda farkl bilim alanlarnda son birka ylda 9

gerekleen yeni gelimeleri uzmanlarndan dinleyerek dier konularmzla balantlarn ele almak istiyoruz. zellikle gen bilim insanlarn bu tartmaya zgn katklar sunmaya aryoruz. Sosyal programmz da bilimsiz yapmamak iin gecelerimizi gkyz gzlemiyle tamamlamak istiyoruz. Bu yl Karaburunda balayacamz sempozyumlarmzn ilkinde

Karaburunlu ocuklar iin gkyz gzlemi atlyeleri dzenleyerek onlar da bilimle tantrmak istiyoruz. Neden SPUTNIK? SPUTNIK 1957 ylnda Sovyetler Birlii tarafndan yrngeye

oturtulduunda kinci Sava biteli henz 12 yl olmutu. Savata 20 milyon insann kaybeden sosyalizm, insanl yeni bir evrene amay bu kadar ksa bir srede baard. SPUTNIK bilim adna elde edilmi, insanln geliimine damgasn vuran byk bir ilerlemedir. Teknik bir baardan ok, tm toplumun sosyalizm sayesinde gerekletirdii ortak bir baardr. Yeni bir dnyann simgesi olmay en fazla hak eden, yeni bir dnyann yolunu aan

10

Sempozyum Program

31 Austos
16:00 20:00 21:00 Karaburuna Var Gkyz Gzlemine Giri I Gkyz Gzlemi

1 Eyll
09:45 10:00 Al Konferans Bilim ve Marksizm Metin ulhaolu 10:45 11:00 Kahve aras I. Oturum Alper Dizdar Bilim Tarihine Marksist Baklar Yeni Yzyl ve Marksist Bir Bilim Tarihi Aray: Gavroglu'ndan Hareketle Hessen'i Anlamak Mmkn m? Bernal: Bilimin Bilimi Tp Alanndaki Aratrmalarda nsan Haklar hlalleri ve Bilim Tarihinden rnekler

O.I

Kvlcm Baak Vural Zuhal Okuyan

12:30

le Aras

11

14:00

II. Oturum Sibel Kibar

Marksizimde Bilim ve deoloji Sokaln akas ve Marksist Bir Bak Asndan Gereklik Deerlendirmesi Marksizmin Bilimsellii Nereden Geliyor: Doa m, Tarih mi? Bilim ile deoloji Arasndaki Gergin pte Yrnebilir mi?

O.II

Can Soyer Erman ete

15:30 15:45

Kahve aras III. Oturum Mehmet Somel Doa Bilimlerinde Yntem Olarak Diyalektik Materyalizm Genetik Belirlenimciliin ve ndirgemeciliin Dn ve Bugn Jacques Lucien Monod: Molekler Biyoloji Diyalektik Materyalizme Kar Kuantum ve Grelilik Kuramlarndan Sonra Aratrma Programlarna Yaklam Patlamadan Paraca Yce Gkn Bitmeyen Belas Alper Dizdar

O.III

Gkhan Akbay Mehmet Ali Olpak Astronomi Etkinlii Karaburun ocuklar Gkyz Gzlemi

17:30 20:00 21:00

Gkyz Gzlemine Giri II

2 Eyll
09:30 IV. Oturum Ali Cenk Gedik Sanat ve Maksizm Engel(s)siz Bir Marksizm: Marksizmin Disiplinlerarasln Mzik Bilimleri zerinden Dnmek Bourdieucu Yaklamla 1990 Sonras Trkiye Sinemasnda zerkleen Sanat Alan

O.IV
Aylin Sayn 10:20 Kahve aras

12

10:30

V. Oturum Cenk Saraolu

Sosyal ve Siyasal Bilimlerde Marksizm I Disiplinleri eriden Amak: Sosyoloji ve Siyaset Biliminin inde/Karsnda Marksizm Marksizm ve Uluslararas Politik Teoride Dnmler Marksist ktisadn Gncel Eletirilerinin Muhataplar Olarak ktisadi Akmlar Sosyal ve Siyasal Bilimlerde Marksizm II Weber, Marx ve Trkiyede Sosyal Bilimler Tarihyazmnda Sorunlu Alanlar ve Bir Panzehir Olarak Marksizm: Osmanl rnei

O.V

Gl Pnar Erkem Glboy, Gizem Bilgin Ayta Murat Bykylmaz

12:00 13:30

le Aras VI. Oturum Fatih Yal ada Smer Kahve Aras VII. Oturum Tolga Binbay

O.VI
14:20 14:30

nsan Akl ve Bilim Marksizm ve Psikanaliz: Tarihsel Kaderlerinin Benzerlii Zihin-Beden Sorununda DualizmMekanizm Amazna Marksist Yaklam Matematik Maddi Yaamdan Kopuk Salt Akln rn mdr?

O.VII

Alp ztarhan Engin zkan

16:00 16:15

Ara Deerlendirme ve Kapan

13

O.I-I Yeni Yzyl ve Marksist Bir Bilim Tarihi Aray: Gavroglu'ndan Hareketle Hessen'i Anlamak Mmkn m?
Alper Dizdar
stanbul niversitesi, Fizik Blm Yeni yzylda sol ve marksist bir arayn kaynaklar, nceki yzyldaki sosyalist kuruluun dnce dnyasnda nemli miktarda bulunuyor. Ekim devrimi ve sonrasndaki sosyalist kurulu sreci, ok geni bir aydn kesimini retmek dnda aydnlarn zihinlerinin de zgrletii bir dnemin aln yapt. En ulara gidebilen zgr zihinler proleter kltr gibi, proleter bilim gibi egemen snf olma yolundaki ii snf iin ok erken klar dhil, her alanda yepyeni dnceler ortaya koydular[1]. Boris Hessenin yeni dnrler arasnda marksist yntemle bilim tarihini anlama gayreti bu araylarn arasnda yer ald[2]. Aslnda marksist yntemin, bir styap kurumunu retim ilikileriyle ilintilendirerek anlalr klma yolunun olaan bir uygulan olmasna ramen, Hessenin Newton gibi byk bir dehay bilim tarihinin bir uygulama rnei olarak ele almas ve marksist edebiyata uzak bir Anglo-Sakson topluluk nnde yapt bildiri sunumu kktenci sonulara yol at[3]. Bilim tarihinin bir akademik disiplin olarak kurulu dnemi ngnndeki bu retim ayn dnemdeki benzer almalarla ve etkisiyle ortaya kan sonraki almalarla marksist bilim tarihi, sosyolojisi ve ardndan politikas iin kurucu bir metin oldu[4].

14

Kostas Gavroglu ise yeni yzylda bilim tarihini artk olgun bir disiplin olarak ele alyor[5]. Gavroglu, sadece Trkeye evrildii, fizik doktoral ve stanbul kkenli Rum olduu iin deil, dnyada bilim tarihi yazm zerine ilk kitab rettii[6] iin nemli ve bilim tarihi disiplininde ileri ve gncel bir rnek oluturuyor. zel olarak Hesseni tartmyor kitabnda, fakat bilim tarihi disiplini iin gelitirdii yntemsel ereve ve sorular sadece Hesseni deil dier marksist bilim tarihilerini de disiplin dna itiyor. Bildiride doas gerei birden fazla disiplinle iie olmas gereken bilim tarihi disiplinini dier yakn disiplinlerden ayrmann ortaya kard sorunlar ve marksizmin bilim tarihi disiplinindeki eksikliinin[7] ortaya koyduu tarihsel amazlar tartacam.

Notlar
[1] Loren R. Graham, The Socio-political Roots of Boris Hessen: Soviet Marxism and the History of Science, Social Studies of Science, Vol. 15, No.4 (1985). [2] Boris Hessen, The Social and Economic Roots of Newtons Principia, Science At the Crossroads: International Congress of the History of Science and Technology konferansnda SSCB delegeleri tarafndan sunulan bildiriler, Frank Cass and Co. (1931). [Aktaran: Freudenthal ve McLaughin edt. The Social and Economic Roots of the Scientific Revolution, Springer (2009).] [3] Alexander Vucinich, Soviet Marxism and the History of Science, Russian Review, Vol. 41, No. 2 (1982). [4] rnek olarak Henryk Grossman, The Social foundations of the Mechanistic Philosophy and Manufacture(1935) ve J.D.Bernal, The Social Function of Science (1939) verilebilir. [5] Kostas Gavroglu, Bilimlerin Gemiinden Tarih retmek, letiim Yaynlar (2006). [6] Grol Irzk, Gavroglu[5] kitabnn nsz. [7] Robert M. Young, Marxism and the History of Science, R. C. Olby et al., eds, Companion to the History of Modern Science. Routledge (1990).

15

O.I-II Bernal: Bilimin Bilimi*


Kvlcm Baak Vural
ODT, Fizik Blm lk bilim tarihi yazm, epey ge bir dnemde 19. yzyln son eyreinde balamtr. 1930'lara kadar ise, daha ok olay tarihilii yaklam grlr[1]. Bilim nasl ilerler? sorusu farkl disiplinlerden kimi bilim insanlar tarafndan ortaya ancak 30'lardan sonra atlmtr. Kimi bilim tarihileri bu soruyu kiisel merak, deha rn eklinde yantlarken, kimileri Marksist bilim tarihileri sorunun cevabn toplumsal ve ekonomik gelimelerde aramtr. Marksistler tarihi bireylerin eylemleriyle gelien bir olgu olarak ele almadklarndan bilimsel ilerlemeyi de bilim insanlarnn kiisel dehalarnn rn olarak aklamazlar. Bilimsel gelimeler de toplumlarn sahip olduklar retim biimlerinden bamsz dnlemez. Ancak yine de toplumsal gelimelerle bilimin ilerlemesi arasndaki ilikinin somutlanmas ve bilimin kendi i rasyonalitesi ve paradigmasnn olup olmad sorularna daha spesifik yantlar verilmesi gerekmektedir. Sosyalist bilim insanlarnn ve bilim tarihilerinin bilim tarihine yaklamlar ise ana akm bilim tarihileri tarafndan yok saylmtr. 1960'larda Thomas Kuhn'un Bilimsel Devrimlerin Yaps adl kitabnda ne srd toplumsal gelimelerin bilim zerindeki belirleyicilii tezi Marksistler tarafndan daha nce yzlerce kez sylenmesine ramen devrimci addedilmitir [2]. Oysa John Desmond Bernal 1930'lardan 16

itibaren toplumsal koullarn bilim zerindeki etkisini dile getiren Batdaki ilk Marksistlerden birisidir. Bu nedenle bu almann konusu Bernal olacaktr. Kostas Gavroluna gre Bernal sosyal olgularn bilimleri etkileme srecininin en ince ayrntlarn saptamak ve anlayabilmek iin alt.[3] Toplumsal olaylarn bilimsel dncelere ve teorik yaklamlara yn verdiini ifade ederken, doa bilimlerindeki ilerlemenin de toplumsal ilerlemeyi bir lde belirlediini vurgular [4]. Bu nedenle bilim ve toplum arasndaki ilerleme ilikisini etkileim olarak tanmlar ve bu etkileimi en ince ayrntsyla analiz etmeye alr [5]. Bernal, barut, matbaa gibi tarihsel bakmdan yn deitirici bilimsel ve teknolojik gelimelerin rastlantsalln reddetmez. Ancak, bu keiflerin toplumsal dnmler zerindeki etkisinin altn izer. Yalnz, bilim tarihinin rastlantsal bulularla ilerlemesi, kapitalizm ncesi dneme ait bir iddia olabilir; modern bilime bakldndaysa daha kontroll bir sretir. Bu nedenle bilimin finansman, rgtlenme ve planlama gibi sorunlarn masaya yatrr ve bu sorunalarn zm ve bilimsel ilerleme arasndaki ilikiyi ortaya koyar[6]. Bunun yan sra, Bernali dier bilim tarihilerinden ayran nemli zelliklerden birisi de, snfl toplumlarda ve sosyalist toplumlarda bilimsel gelimeleri inceleyip, geliimin ve bilimin rgtleni srelerine dair farkll ortaya koymasdr: Snfl toplumlar iin, Uygarln balangcndan bu yana teknikte birbiri ard sra gerekleen dnmlerin arkasndaki itici g, her aamada, an egemen snfna ye bireylerin ve gruplarn karlar olmutur. Bu dnmlerin dier snflara salad yararlar nemsiz ve rastlantsaldr. [7] deerlendirmesini yapar. Ayn zamanda, bilimsel gelimenin egemen snflar tarafndan engellediini de dile getirir. Zira sermayenin karlar bilimin geliimini kontrol eden 17

yegane gtr ve bu g iin, bir bilimsel kt pazarlanabilen bir meta haline geldii srece bilimsel ilerlemedir ve desteklenir [8]. Oysa, sosyalist toplumda bilimsel ilerlemenin lt, toplumun refahnn arttrlmasdr. Bilimsel retimin rgtlenmesi de ok daha fazla insann katlmyla gerekleir. Bu konuda Sovyetler Birlii deneyiminden somut rnekler sunar. Reel sosyalizmde, toplumsal karlara ncelik verilirken, bilimin geliiminin zgnl de akademik kurullara devredilerek gvence altna alnmtr. Bilim akademisi bilimsel gelimeyi planlayan kurumdur [9].

Notlar
[1] Grol Irzk, "nsz", Bilimlerin Gemiinden Tarih retmek, Kostas Gavrolu, letiim Yay., 2006, 8. [2] Kostas Gavrolu, Bilimlerin Gemiinden Tarih retmek, 16. [3] Gavrolu, 57. [4] J. D. Bernal, Tarihte Bilim, cilt 1, Evrensel yay., 2009, 17-18. [5] Bernal, Bilimin Toplumsal levi, Evrensel yay., 2011. [6] A.g.e.,293-308 [7] Bernal, Tarihte Bilim, cilt 2, 459. [8] A.g.e., 460. [9] A.g.e., 476-478.

* John Desmond Bernal'n bilime yaklamn aklamak iin kendisinin oluturduu kavram.

18

O.I-III Tp Alanndaki Aratrmalarda nsan Haklar hlalleri ve Bilim Tarihinden rnekler


Zuhal Okuyan
Tp Doktoru, Halk Sal Uzman, zmir Bu almada tp alannda yaplan ve insanlk tarihine birer kara sayfa olarak gemi bilimsel aratrmalar konu edilecektir. Antropometrik lmlerden jeniye, toplu yaanan yerlerde yaplan deneylerden gnmzdeki ila aratrmalarna kadar rkln ve kr hrsnn snr tanmad, insan haklarn ihlal eden bu trden aratrmalar sadece sava dnemlerine ve nazi tbbna snrl olmayp akademinin iinde her an gerekleebilmekte, su ortaklar sadece akademik ykseltme ve yayn saysn arttrmak isteyen szde bilim insanlar olabilmektedir. Tarihin bilinen en uzun srm epidemiyolojik aratrmas olan Tuskegee aratrmas, CIA iin yaplan baz psikolojik deneyler, zlanda halknn genetik patentinin satlmas gibi arpc almalar ya dorudan devlet eliyle ya da dnyada bilimsel otorite kurmu nl niversitelerin aracl ile gereklemi aratrmalara rnektir. nsan haklar ihlallerine neden olmu bilimsel almalarn verilerinin kullanlmas konusu da ayr bir tartma oda yaratmaktadr. Bilim tarihinin birer utan belgesi niteliinde olan baz aratrmalarda kimi zaman sre deneklere ikence yapmaya ve lmlerine neden olmaya kadar vardndan bu tip deneylerin sonularn kullanmann ahlaki olup olmad da tartlmaktadr. Gnmzde akademik tp evrelerinde bilimin kimin iin yapld ve aratrmalara finans salayan odaklarn asl amalarnn ne olduu fazla sorgulanmadndan 19

zellikle ok merkezli yaplan almalarn izlenmeye alnmas ve gerekirse deifre edilmesi, iin zne deinmeyen ksr etik tartmalara gre daha anlaml grnmektedir. Bunun iin de rgtl bamsz izleme komiteleri oluabilmelidir.

20

O.II-I Sokaln akas ve Marksist Bir Bak Asndan Gereklik Deerlendirmesi


Sibel Kibar
Kastamonuniversitesi, Felsefe Blm Bilim avalar olarak adlandrlan, Bat modern bilimine getirilen eletirilerle, bu modern ve Batl bilim karsnda konumlandrlan epistemolojik grecelilik ve bilimsel yaklamlarda oulculuk dncesi, yirminci yzyln ikinci eyreinde akademik gndemi megul etmitir. Bu yaklam, aslolarak sosyal bilimlerde mutlak bir doruya ulaamama olgusundan hareketle, doa bilimlerinde de bu abann nafile olduunu iddia eder. Doa bilimlerinin, sosyal bilimlere ve dier bilme biimlerine kar hiyerarik stnlnn alaa edilerek, bilime alternatif grlerin de bilimle ayn dzlemde deerlendirilmesi gerektiini savunur. laveten, bu yaklam altnda deerlendirilebilecek baz dnrler, bilime ve rasyonellie atfedilen nemin, Batl eril dncenin dnyann geri kalann ve kadnlar basklamasnn bir arac olduunu ne srerler. Bu durumun karsnda muhalif tavrn, bilime, zellikle doa bilimlerine ve bilimsel aratrmann rasyonel olduu dncesine kar kmaktan getiini savunurlar. Bu nedenle, muhalif akademisyenler, bilimsel kuramlarn yksel, kurgusal ynlerini, rasyonelliin altndaki irrasyonel ve psikolojik etkileri ortaya sermeli; belirsizlii ve bylece de dorudan neden-sonu ilikilerinin kurulamayacan gstermelidirler.

21

Alan Sokaln 1996 ylnda post-modern tarzda ve argmanlarla bir ironi olarak yazd makalesinin saygn kabul edilen bir dergide baslmas, bu tartmalar iyice alevlendirmi ve Sokaln kar kutbunda yer alan, sosyal inaclk, kltrel almalar ve bilisel grececilik gibi adlarla anlan tarafn prestij kaybna yol amtr. Sokal, temelde, Batl modern doa bilimine kar kn, bilimsel bir takm kuramlarn ve verilerin yanl anlalmasna ve yanl yorumlamasna dayandn gsterir. rnein, kuantum fiziinin, Kartezyen-Newtoncu metafizii temellerinden sarst iddias, fizik alannda uzmanl olmayan kiilerin kimi yanl yorumlarna dayanr; dolaysyla dorudan belirsizlii iaret etmez. Ona gre, bilimin nesnelliinin, gvenilirliinin, gerekliinin, rasyonelliinin sorgulanmas, bilimin bu iddialarndan vazgemesini gerektirmez. Aksine, d dnyaya dair doru ve gvenilir veri elde etmenin bilimden baka yolu yoktur. Ancak Sokaln alakgnll bilimsel realizm adn verdii kendi grne gre, bilimin amac eylerin gerekte nasl olduklarn kefetmektir ama bu aba hep eksik kalacaktr1. Sokal, Barbara Ehrenreich, Noam Chomsky, Susan Haack gibi Bilim avalarnda kendilerini bilimin savunucusu olarak tanmlayan dnrlerin bu post-modern itirazlar karsnda, saf, soyut bir bilim anlayn savunmadklar aktr. Modern bilime yneltilen eletirilerin, aslnda, kapitalizme dorultulmas gerektiini sylerler. Ancak, zellikle Sokal, fiziksel gerekliin toplumsal ve dilsel bir kurgu olduunu iddetle reddederken, toplumsal gerekliin sosyal ve dilsel bir kurgu olduunu iddia etmektedir. Ben bu yaklamn pek doru olmad kansndaym. Fiziksel ve toplumsal gereklik arasnda bir a olduunu sylemekle, iki tr gerekliin 22

zemininin farkl olduunu sylemek arasnda hayati bir ayrm vardr. Sokaln yaklam, pozitivist bilim anlayna kar dursa da, doa bilimlerinin de bir insan etkinlii olduunu unutur; tersinden, insan bilimlerinin inceledikleri toplumsal gereklii, fiziksel gereklik zerine ina etmediklerinde sadece iyi ya da kt edebiyat rnekleri olacan dnmez. Dolaysyla, Sokala en temel itirazm, kendi alakgnll bilimsel yaklamnda, tarihsel gerekilii gzard ederek, bunu tarihilere ve sosyologlara brakmasdr. Oysa, bunun kendisi gerekliin paral alglanmasna neden olmakta ve bilimsel etkinlik srecinin egemen glerin kontrolnde olduu gereini ksmen geri plana itmektedir. Bilim, alt-yapnn, yani retim ilikilerinin kimi niteliklerini de belirleyebilecek maddi ve dnsel aralar sunar. Jeoloji de olsa, psikoloji de olsa, bir anlamda rehafn, art-deerin artmasn salar. Bu nedenle, bilimin dnsel ve pratik etkinlikleri, retim ve datm ilikilerinin uzanda deildir. zetle, hem doa bilimleri hem de insan bilimleri, fiziksel gereklikle dorudan ilikilidirler; ancak bunun yan sra tarihsel gereklikten de paylarna deni alrlar.

Notlar
[1] Alan Sokal, akann Ardndan: Postmodernizmin Bilimsel, Felsefi ve Kltrel Eletirisi (stanbul: Alfa yay., 2011), 249.

23

O.II-II Marksizmin Bilimsellii Nereden Geliyor: Doa m, Tarih mi?


Can Soyer
Marksizm ile doa bilimleri arasndaki ilikiler, zel bir sorgulamay gerektirmeyecek denli doal saylm, giderek marksizmin doa bilimlerini, doa bilimlerinin de marksizmi kantlad biiminde bir algnn, marksizmbilim ilikisini aklayabilecek yeterlilie sahip olduu varsaylmtr. Marksizmin bilimsel bir sistem olmas, savunduu siyasal programn bilimsel sosyalizm olarak adlandrlmas, hatta doann diyalektiin denek ta olmas gibi nedenlerle de, sz ettiimiz yerleik kabul glenmitir. Oysa, marksizmin doa bilimleri ile ilikisi ve hatta uyumluluu ile bir kuramsal sistem olarak marksizmin bilimsellii farkl kulvarlara ve aklama alanlarna ait sorunsallardr. Dier bir deyile, marksizmin bilimsellii, bir bilim dalnn ya da disiplinin kendi alanndaki bulgularna uygunluundan deil, kendi i rgs ve yntemsel zelliklerinden kaynaklanmaktadr. Bu anlamda, marksizmin bilimsel yntemi ve nitelii, karlkl bir beslenme ve alveri kanlmaz olsa da, asl olarak ve ncelikle kendi sistemsel ve kuramsal yapsndan domaktadr. Bu bilimsel karakteriyle marksizm, esasnda doa bilimlerinin aklamalaryla ve bulgularyla zenginleen, yeni mevziler kazanan ve dolaysyla geliebilmek iin doa bilimlerinin otoritesinden izin almak zorunda olan 24

bir baml bilgi dal olmad gibi, marksizmin aklaycl ve tutarll da doa bilimlerinin kantlaryla birebir rtmeye muhta deildir. nk marksizm, doa bilimlerinin de bir paras olduu, tarihi aklayan, kendisi bilim olmayan, ama bilimsel bir yntemdir. Bu nedenlerle, marksizm ile bilim arasndaki ilikiye dair sorgulama ve dnme abalar iki ayr dzlemde yrtlmelidir: biri doa bilimlerinin aklamalar ve bulgular ile bir siyasal/kuramsal pratik olarak marksizmin nasl ilikilendirilebilecei; dieri ise, marksizme bilimsel karakterini ve niteliini kazandran yntemsel ilkelerin gelitirilip glendirilmesi. Bu almada, yukarda iaret edilen temalar izlenerek, marksizme bilimsel karakterini ve niteliini veren yntemsel ilkeler aklanmaya allacak ve bu yolla da marksizmin yneldii tarih alan ile doa bilimleri arasndaki ilikiler hakknda eitli nermeler dile getirilecektir.

25

O.II-III Bilim ile deoloji Arasndaki Gergin pte Yrnebilir mi?


Erman ete
ODT, Felsefe Blm Marksistlerin gncel politikada birden fazla alanda mcadele etmesi gerektii muhakkak. En genel soyutlama dzeyinde ii snf ile burjuvazinin arasndaki snf savamnn belirledii siyaset alannda, soyutlama somuta doru indirilmeye balandnda somutun zenginliini kapsayabilecek baz rtular yapmak gerekir. Marksizmin hem mirass, hem de eletiricisi olduu Aydnlanma dncesinin bilim anlay, gndelik ve popler mevzularda hl vazgeilmez bir biimde marksistler tarafndan sahipleniliyor. Buna rnek olarak evrim ile yaradl arasndaki kavga, CERNde yaplan deneylerle birlikte popler olan Higgs parac zerinden dnen kimi tartmalar verilebilir. Marksistler genel olarak bu tartmalarda bilimin neliine dair zel bir vurgu veya analiz yapmak yerine, akln yannda olmak eklinde kabalatrlabilecek bir siyasi pozisyon alarak modern bilimin hakikatinden taraf olurlar. Ancak teorik olarak iler biraz daha farkldr. Marksizmin geliim tarihine bakldnda dahi, rnein Alman deolojisindeki ideoloji tanm ve Marxn genel olarak bilime bak ile Siyasal ktisadn Eletirisine Katknn nszndeki bilim ve ideoloji kavray arasndaki farkllama gze arpacaktr. Buna gre, bilim ile karlat zaman hakikatin zerini rtmeye

26

alan pejoratif balaml ideoloji anlay, zaman ierisinde temel elikinin farkna varlan alan olarak deiecektir. Bir adm daha atlabilir: Marxtan nce Hegel, Tinin Fenomenolojisinde, Bilimin de verili haliyle ideolojik olduunu iddia etmitir. Marx sonrasna bakldnda da, Lenin olsun, 30lu yllar Sovyet veya Sovyet tandansl bilim felsefecileri olsun (Hessen, Bernal gibi), bilimin tarihsel ve toplumsal koullara bal ilevine dikkat ekmilerdi. Bylece bilim, hem politika hem de ideolojiler alan ile ilikili ve tek bana ele alndnda davulcuya veya zurnacya varabilecek bir gelin aday olarak grlmt. Gerilim yeterince aktr: Marksistler, kapitalizmin gerici toplumsal ideolojilerle eklemlenerek bilime at savata akln ve bilimin yannda yer alrlarken, teorik dzlemde bilimin ideolojik ilevini de aratrrlar. Bu gerilimi, militan materyalistler ile olan ilikide grmek mmkndr, rnein. Veya, bilime siyaset bulamamal fikrini savunan evrimcilerde... zetle, marksizmin ideoloji ile bilim arasndaki ilikisine odaklanlarak bu gergin ipte yrnp yrnemeyeceini, yrnecekse bunun nasl olacan tartmak gerekmektedir. Bunun iin de, Marxn ve Marx sonras marksizmin kimi kaynak metinlerinin izini srmek gerekecektir. Bunlar arasnda Marxtan Yabanclam Emek ve Meta Fetiizmi; Gyrgy Lukacstan Reifikasyon ve Proletaryann Bilinci saylabilir. Belki bir de eantiyon olarak Hegelden Tinin Fenomenolojisi eklenmelidir.

27

O.III-I Genetik Belirlenimciliin ve ndirgemeciliin Dn ve Bugn


Mehmet Somel
Kaliforniya niversitesi, Berkeley Mendel'in ilk almalarnn ardndan 20. yzyl boyunca yrtlen youn aratrmalar sonucu, bugn kaltmn balca mekanizmalarn biliyoruz: Canlnn geliimi ve ilevini belirleyen bilgi nesiller arasnda neredeyse tamamen DNA'da kodlanm olarak, yani genetik yolla, daha nadir kimi durumlarda da DNA'nn yapsndaki geici deiikliklerle, yani epigenetik yolla aktarlyor. Ancak kaltsal bilgi, canll belirleyen etkilerden yalnzca biri. Doal olgular zerinde genetik kod kadar, evre ve genlerin evre koullaryla etkileimleri de belirleyici. Ancak mevcut biyolojik modeller bu karmak ilikileri aklamakta zorlanyorlar. rnein geliim srasnda ya da yaygn hastalklarn sebepleri arasnda gen-evre etkileiminin rolleri iyi bilinmiyor. Bu belirsizlik nedeniyle, kaltmn doal olgular aklamadaki rol yoruma ak. Bu konuda bilimcilerin ve kamuoyunun yorumlar ideolojileri tarafndan ekillendiriliyor. Yorumlardan biri, kaltmn doal ve toplumsal olgular aklamada baat rol olduu, ya da genetik belirlenimcilik. Karde bir gr de, olgularn tekil genetik etkilerin toplam olarak, evrenin etkisi veya etkileimler hesaba katlmadan aklanabilecei, yani genetik indirgemecilik. Belirlenimci ve indirgemeci yaklamlarn birka nedenle gemite ve gnmzde etkili olduunu syleyebiliriz. Birincisi, kaltmn toplumsal 28

hayatta belirleyicilii fikri, daha genetik domadan nce dahi birok kltrde yaygnd. Bugn de genetik belirlenimcilik, toplumsal eitsizliklere doalc bir aklama getiriyor. kincisi, indirgemeci bilimsel yaklam, bireyci burjuva dnya gryle uyumlu. ncs, yeni aratrlmaya balanan bir alanda, indirgemeci yaklamlarn basitletirici etkisi analiz gcn artrabilir. Genetikte de 20. yzyl boyunca kaltmn temel mekanizmalarndan evrimsel deiime kadar eitli alanlarda etkili indirgemeci modeller gelitirildi. Yirminci yzyl banda kefedilmeye balanan genetik yasalarn gc o kadar byleyiciydi ki, bu dnemde yalnzca Batl muhafazakr bilimciler deil, ilerici kanattan bilimciler, hatta kimi Sovyet bilimcileri, toplumsal ilerlemenin yolu olarak insanda rk slahn (eugenics) savunabiliyordu. te yandan bu eilime nemli kar klar da yaand. Bunun en arpc rneklerinden biri, kaltmn roln neredeyse kkten reddeden Lysenkoculuktu. Yirminci yzyln ikinci yarsnda ise zellikle de ABD'li solcu biyologlar, genetik biliminde indirgemeci, belirlenimci ve rk yaklamlara kar youn mcadele verdiler. Bugn durum nasl? Bir yanyla, belirlenimci/indirgemeci yaklamn zayflam olduu sylenebilir. rnein gnmz genetikilerinin ounluu yzyl ncesine gre ar indirgemecilikten uzaklar. Sistem biyolojisi, ni inas gibi diyalektik eilimli yeni yaklamlar poplerlik kazanmakta. Keza genetik alannda aratrmalar, genler arasnda veya genlerle evre arasnda etkileimi ne karan modellerin gelitirilmesinin nemini gsterdi. te yandan yakn dnemde hem toplumsal hem de bilimsel-teknik gelimeler sayesinde, belirlenimci/indirgemeci yaklamlar yeniden yaygnlaabilir. 29

Birincisi,

genetik

bilgi

eldesi

giderek

kolaylayor,

ancak

bilgiyi

yorumlayacak modeller halen zayf. Bilimsel retim ortam ve acele yayn basks, indirgemeci yaklamlar cazip klyor. Ayrca 20. yzyla kyasla bilimciler arasnda siyasalln zayflamas da belirlenimcilie alan ayor. Gnmzde sosyal devleti trpanlayan politikalarn savunucular iin genetik belirlenimi ima eden her trl bilimsel retim, toplumsal eitsizliklere kar nleyici nlemlerin geri ekilmesi iin bahane sunuyor. Tbbn piyasa tarafndan belirlendii bir ortamda belirlenimci/indirgemeci yaklamlar, ilevi tartmal tbbi rnlerin piyasaya srmne imkan salyor; rka mahsus ilalar veya genetik kken tayini testleri gibi. Belirlenimci bilimsel retimin rk ve cinsiyeti inanlar beslediini grebiliyoruz. Genetik belirlenimci/indirgemeci yaklamlarn yeniden yaylmas hem bilimsel gelimeyi snrlamas, hem de eitsizliklerin srdrlmesine katks asndan kayg verici. Eitliki genetikiler asndan atlmas gereken admlarsa yle: (1) etkili btnselci modeller gelitirmek, (2) meslektalarna, bilim muhabirlerine ve kamuoyuna mdahale edebilecekleri kanallar amak, (3) sosyalbilimci meslektalaryla paylamlarn artrmak.

30

O.III-II Jacques Lucien Monod: Molekler Biyoloji Diyalektik Materyalizme Kar


Gkhan Akbay
ODT, Felsefe Blm Jacques Monod, Franois Jacob ve Andre Lwoff ile birlikte molekler biyolojinin kuruluuna byk katklar yapan bilimcilerden biridir. Bakterilerde genetik reglasyonu aklayan operon modelinde, mesajc RNA'nn kefinde ve protein ilevinin dzenlenmesini aklayan allosteri modelinde imzas vardr. Monod, tpk dier Fransz bilimciler gibi nazi igali srasnda Fransz Komnist Partisi nclndeki direni hareketinde yer almtr. FKPnin direni rgt olan Francs-Tireurs iinde komutanlk grevi bile stlenmitir. Sava sonrasnda birok dier bilimci gibi Lysenko vakasndan tr partiden ayrlmtr. Monodu FKPden ayrlan dier bilimcilerden ayran yn, marksizmden kopuunu teorik olarak gerekelendirme arayna girmesidir. Bir rportajnda, Lysenko vakasnda suu Stalin'e ykmaya alanlar eletirirken, sorunun kklerinin Rousseau'ya kadar dayandrlabileceini iddia etmitir. Monodun diyalektik materyalizm eletirisinin en gelikin hali Rastlant ve Zorunluluk kitabnda ortaya kar. Bu kitapta Monod, marksizmin gereklii dorudan yanstmaya dayanan bir epistemolojisi olduunu, nesnel doa ile znel deerleri birbirine kartrdn, teleolojik (kendi deyimiyle animist) bir anlay olduunu ve bu yzden doa bilimlerinin objektiflik postlasyla 31

eliki iinde olduunu syler. Marksist bilimcilerden ve Engelsten yapt alntlarla diyalektik materyalizmin doa bilimlerine uydurulmaya allmasnn nasl hatalara yol aacan gstermeye alr. Diyalektik materyalizmin bu yanl kavrannda Monodun Descartes nyarglar kadar marksizmin vlgerletirilmesinin de pay vardr. Marksizmde inceleme nesnesinden bamsz bir yntem olduu fikri, diyalektik materyalizmin soyut birka kanunla her somut soruna zm bulabilecek bir algoritma olduu gr, baz basit emalarn, hakknda detayl bilgiye sahip olmadmz nesnelere (Engelsin tohum rnei gibi) uygulanmasnn diyalektik yntem olarak alglanmasna yol amtr. Diyalektik materyalizm somutun i balantlarnn, yani fenomeni ortaya karan kuvvetlerin ve bunlarn balantlarnn ortaya karlmasdr. Bunun iin de inceleme nesnesi hakknda detayl bilgi arttr. Aksi durumda materyalizmimiz a priori materyalizm olur ki bunun idealizmden hibir fark yoktur. Francis Crickin vitalizm iin sylediini biz de idealizme uyarlayabiliriz: kesin bilgi idealizmin dmandr. Ve kesin bilgiye birden ok bak asyla birden ok veriyi tartarak ulalabilir. Diyalektik materyalizmin hi eskimeyen bir ilkesi varsa o da bu somut btncldr.

32

O.III-III Kuantum ve Grelilik Kuramlarndan Sonra Aratrma Programlarna Yaklam


Mehmet Ali Olpak
ODT, Fizik Blm Bilimsel ynteme dair tartmalarn esasen iki dzlemde gerekletii sylenebilir. Birinci dzlemde, bir sistematik nermeler btnn deerlendirirken bu btnn ya da tek tek nermelerinin bilimsel olup olmadna karar verilmesini salayacak epistemolojik standartlara dair bir tartma sz konusudur. kinci dzlemde ise, bilimsel retimin bir sre olarak ele alnmas, bu srecin sosyolojik, siyasi, psikolojik, tarihsel ve etik ynlerinin tartlmas sz konusudur. Bu tablo gz nne alnarak sylenebilir ki, bilimsel retim srecinin ve bilimsel yntemi sorgulayan epistemolojik standartlarn kimi felsefeciler ve bilim insanlar tarafndan tarihselci bir yaklamla ele alnmas nem tamaktadr. Tarihselci yaklama rnek olarak, akla ilk gelen isimler arasnda B. Hessen, H. Grosmann, J. D. Bernal, T. Kuhn ve I. Lakatos saylabilir. Konuya genel bir yaklamla, Hessen, Grosmann ve Bernal'in de dhil olduu marksist akmn dnda tarihselci olarak anlmaya en uygun ismin I. Lakatos olduu sylenebilir. Lakatosun kendisinin marksist olup olmamas bir kenara, marksist diyalektiin kavramlarn kullanyor olmas nem tamaktadr. Bu almada, Lakatosun gelitirdii ilerleyen/gerileyen (progressive/ degenerating) aratrma programlar kavramndan yararlanlarak yirminci yzyl fiziine dair bir tartma yrtlecektir. Bu tercihin temel gerekesi, 33

yerleik fizik kuramlarnn ve fizikteki anlay deiikliklerinin tarihi, felsefi, sosyolojik balamlarda yrtlen tartmalar zerindeki etkisidir. ncelikle, bilimsel almalarn aamalarn tarif eden ve esasen pozitivist bir mantn rn olduu sylenebilecek bilinen emann (gzlem ve deneylerin yaplmas hipotezlerin kurulmas hipotezlerin kontroll gzlem ve deneyler ile snanmas kuramlara/kanunlara ulalmas) ve bu emaya dair eletirilerin Lakatos tarafndan yaplan eletirisine deinilecektir. Ardndan, mevcut durumun bir incelemesi olarak, yirminci yzyln ilk yars iinde kuantum mekaniinin ve Einstein'n grelilik kuramnn ortaya k srelerine ve yirminci yzyln ikinci yarsnda yksek enerji fiziinin geliimine atflar yaplarak Lakatosun kavramlatrmas zerinden bir ereve izilmeye allacaktr. Yirminci yzylda fizik alanndaki gelimeler, Lakatosun kavramlarnda (muhtemelen marksist diyalektikten yararlanyor olmas nedeniyle) kapal olarak var olan, ancak ak hale getirilmesi ve zerine younlalmas gereken ierme ama ilikisinin gzel ve ak rneklerini sunmaktadr. Yeni kuramlarn ortaya k modern bilimin tarihinde hep bir kuramn dierinin yerini almas olarak yorumlanm, ancak zellikle yirminci yzylda eski kuramlarn yenilerce ierilmesi ve daha nemlisi almas farkl ynleriyle ortaya kmtr. Burada ierme ve amadan kast elbette eski kuramlarn varsaymlarna hi dokunmadan yeni varsaymlar eklenmesi deildir. erip ama, ok daha farkl varsaymlarla yola kan bir kuram ile eskisinin aklayamad olgularn aklanabilmesi ve bununla kalmayp eski kuramn olgusal dayanaklarnn yeni ereve iinde anlalabilmesidir. Dolaysyla, modern bilimin tarihi iinde eski kuramlarn bilim insanlar tarafndan her zaman rafa kaldrlmamasn ve bazlarnn halen kullanmda olmas anlalabilmektedir. Bunun en ak rnei, 34

Newton'un alm olan kuramnn greliliin genel kuram erevesinde zel bir durum olarak ifade edilebilmesi ve halen pek ok mhendislik uygulamasnn temelini tekil etmesidir. Kukusuz Newton rnei en bilineni olsa da tek rnek deildir. Yalnzca epistemolojik standartlara odaklanan bir yaklamn, bilimin ekonomik, toplumsal ve politik ilevleriyle beraber evrimini kavrayabilmesi ve geirdii devrimsel sreleri doru biimde zmleyebilmesi mmkn deildir. Lakatos yukarda anlan aratrma program kavram balamnda bu sreleri ele almaktadr ve bu nedenle farkl kuramlar arasndaki ierme ama ilikisini zmlemeye elverili bir yaklam ortaya koymaktadr. Onun ortaya koyduu yntem ve kavramlar kullanarak, 20. yy fiziini ncesiyle ve sonrasyla btn bir sre olarak ele almak ve bilimsel yntemin bilimselliinden taviz vermeden toplumsal ve tarihsel belirlenimlerine de bilimsel anlatda yer vermek mmkn olacaktr.

35

O.IV-I Engel(s)siz Bir Marksizm: Marksizmin Disiplinlerarasln Mzik Bilimleri zerinden Dnmek
Ali Cenk Gedik
Dokuz Eyll niversitesi, Mzik Bilimleri Blm Bu bildiri aka marksizm-bilim ilikisini sempozyumun amaladnn tersi ynde tartacaktr. Dier bir deyile burada sempozyumun ana temas olan bilimin marksizmden uzaklamas sorunundan daha nemli olduunu dndm baka bir soruna, yani marksizmin bilimden uzaklamas sorununa odaklanmak istiyorum. Bu sorunu da ana balkta kullanlan Engel(s)siz bir marksizm olarak kodluyorum. Hi kukusuz bilim alannn bugn marksizmden uzaklnn en nemli nedenlerinden birisi marksizmin kendisinin tedrici olarak disiplinleraras (interdisciplinarity) niteliini kaybederek bilim alanndan uzaklam olmasdr. Dier yandan engelsiz bir marksizm sorununu sempozyumun

amalamadn aka ifade ettii bir eyi, yani marksizmin kendisini tartmadan ele almak mmkn gzkmyor. Birincisi engelsiz bir marksizme uzanan yol ayn zamanda kaba marksizme, mekanik materyalizme, pozitivizme, determinizme, revizyonizme, stalinizme kar durmak adna Bat Marksizminin Engelsten kurtulmaya almasnn tarihidir1. kincisi engelsiz bir marksizmin bu tarihinin ana eksenini Engelsin diyalektii doa bilimlerine uygulama abas oluturmaktadr. Timpanaro (1975) bu anlamda birbirlerine kart konumda dahi olsa Bat Marksizminin

36

tm akmlarnn anti-materyalizm paydasnda ortaklatn ikna edici bir biimde tartmtr. Sonu olarak engelsiz bir marksizmin iki nemli tarihsel ura vardr. Birinci urak 1900lerin banda Karl Korsch ve Gyrg Lukacsn Bat Marksizminin ke talarn oluturan almalardr. Engelsin belirli argmanlarna dair nemli itirazlar dile getirmesine karn bu almalar Engelsin marksizmden tmyle arndrlmasn talep edecek kadar ileri gitmemitir. Bu tr bir creti ancak 1960lardaki ikinci tarihsel urakta, yani Yeni Solun ortaya kyla birlikte grebiliyoruz2. Bu tarihten sonra artk Engels, Marxn lmnden sonra yaynlanan eserleriyle marksizmin tamamen kurtulmas gereken bir figrdr. Bu tarihin arka plannda elbette fizikteki krize ve darwincilie dair tartmalarn koyu bir glgesi vardr. Bu anlamda marksizm-bilim ilikisinin tarihi, bilim tarihindeki gelimelerden ve bu gelimelerin neden olduu tm dnsel yansmalardan kesinlikle ayr dnlemez. nk fizikteki krize ve darwincilie dair tartmalar sadece engelsiz bir marksizmin deil ayn zamanda tm bilimlerdeki paradigma deiimlerinin de tarihidir. Bu anlamda engelsiz bir marksizme dair iki tarihsel uran bilim tarihindeki dnmlerin iki tarihsel ura ile akmas bir tesadf deildir. Bilim tarihindeki dnmler de yine 1900lerin banda pozitivizme ve sosyal darwincilie kar tepkilerle balar ve 1960lardaki yapsalclkla birlikte postyapsalclk ve postmodernizme evrilecek olan evrenselcilie ve rasyonel akla kar bir perspektifin baat paradigma haline geldii uraklar ierir. Marx ve Engelsin ina ettikleri biimiyle marksizmin, insanla dair neredeyse tm birikimin, yani tarih, sanat, edebiyat, kltr, antropoloji, fizik, kimya, 37

matematik, ekonomi, siyaset, biyoloji, felsefe, sosyoloji vs. gibi tm dnsel kaynaklarn disiplinleraras eletirel bir sentezi olduu dnlrek, marksizm-bilim ilikisi tm bilim tarihi yerine aslnda yukarda listelenen disiplinlerin ou ile mzik zerinden ilikilenerek ayr disiplinler haline gelmi alanlarn toplam olan mzik bilimlerinin tarihi zerinden ele alnacaktr. Ayrca mzik bilimleri, hesaplamal kendi tarihsel kkenlerinde bugn mzikoloji tad ve bu okludisiplinerliinin biyomzikoloji, (multidisciplinarity) etnomzikoloji/ nromzikoloji, bilisel

etnomzikoloji/mzikoloji gibi daha karmak disiplinleraras yaplara evrilmi olmasyla marksizmin disiplinlerarasln tartmak iin en elverili alan sunmaya adaydr. Sonuta temel sorun bugn sadece marksizmin bilim alanndan ekilmi olmas deil ayn zamanda marksizmin felsefe, siyaset, iktisat, tarih ve sosyoloji gibi yaltk alanlarda derin bir uzmanlamayla disiplinlerarasln kaybetmesi ve bylece entellektel ufkunun gemie gre byk oranda daralm olmasdr. Bu anlamda marksizmin bu ana kaynaklar dnda doa bilimlerinden hmanistik disiplinlere ve oradan sanata dek uzanan disiplinleraraslnn ne yazk ki son temsilcileri Bolevikler olmutur.

Notlar
[1] Timpanaro, S. 1975. On Materialism, (Trans. Lawrence Garner), NLB, London. [2] Rees, J. 1994. Engels Marxism, International Socialism 2:65.

38

O.IV-II Bourdieucu Yaklamla 1990 Sonras Trkiye Sinemasnda zerkleen Sanat Alan
Aylin Sayn
MSGS, Sosyoloji Blm Pierre Bourdieu, 19. yy Fransz yazn alann inceledii Sanatn Kurallar adl kitabnda kltrel rnn analiz edilmesi iin toplumsal gerekliin dzeyi ile balantl olarak ele alnmasn nerir: lk olarak kltrel retim alannn iktidar alan iindeki konumu ve zaman iindeki evrimi, ikinci olarak, sanat alannn iyaps, nesnel ilikilerin ve konumlarn yaps, son olarak da, bu alandaki eyleyicilerin (ynetmenlerin ve seyircilerin) habituslar1 ele alnmaldr. Bourdieu sosyolojisi Marksizmin snf ve sermaye kavramlarn kullanarak; sermayeyi sadece ekonomik deil trlerine ayrarak zneyi habitusu zerinden iin iine dahil ederek toplumsal yapy alanlar zerinden tarif eder ve gnmzde Marksistlerin dert ettii meselelere ii snf kltr, beeni farkllklarnn snfsal farkllklar merulatrmas, tketim kltr, brokrasi ve devletin iktidar yaps gibi- zellikle Fransz toplumu zerinden yapt istatiksel ve teorik analizlerle katk koyar. Bourdieunn yukarda bahsedilen ynteminden yola karak bu

sempozyumda doksanlar Trk sinemasnda ortaya kan zerk alan deerlendirmeyi amalamaktaym. zerk alandan kastm kltrel sermaye asndan zengin, ekonomik sermaye asndan fakir sanat sinemasnn ticari sinema yapma koullarndan zgrlemesi ve yeni bir alan oluturmasdr. Bu alan nasl ve neden bu dnemde ortaya kmtr? Alann eyleyicilerinin 39

habituslarnda bir ortaklamadan sz edilebilir mi? zerk alann eyleyicileri ticari alann eyleyicilerinden hangi farkl eilimle ayrlrlar? zerk alanda retilen filmler tematik ve biimsel olarak nasl ortaklar? Doksanl yllarn ortasnda yeni kuak diyebileceimiz sinemaclar Yeilam sinemasnn yapsn altst eden, seksenlerin deitiremedii sregelen film yapma koullarn deitirerek sinema alannda varolan kanaatleri aarak ya da Fransz sosyolog Pierre Bourdieunn deyiiyle doksay (nceki varsaymlarla dnmek) krarak- kendilerine yeni bir alan am ve zerklemilerdir. Sanat sinemasnn ortaya kmasnn dier bir deyile zerklemesinin temeli gie kaygsndan koputur. Ylmaz Gney sinemasndan sonra kazanlan ilk zerkliktir bu. Ylmaz Gney sinemasnn izlenirliine henz ulalmamtr ama gie kaygs da tamaz bu alann sinemaclar; daha dorusu giede i yapma dertleri onlarn neyi ortaya koyacaklarn etkilemez. Dolaysyla zerk alan sanatn sermayeden bamszlamasyla oluur. Yapsal bamllkta (ticari sinema) ise deer, reticinin dndaki kriterlerce belirlenir. Bourdieu, alanlar, toplumsal hayatn farkllama srecinden doan ve greli zerklie sahip kk dnyalar (mikrokozmlar) olarak grr ve sanat alannn iki trl ayrmas olduunu syler: Bamllk (heteronomy) ve zerklik (autonomy). Benzer ekilde Trk sinemas alan yukarda bahsedildii zere doksan sonrasnda kendi iinde ticari sinema ve zerk sinema olarak iki alana ayrlmtr. Alan terimleriyle dnmek bantsal dnmektir.2 Bu durumda da sinemay bir alan olarak tarif etmek, orada var olan ilikilerin birbirinden bamsz olamayacan kabul etmekle ie balamak doksanlarn ortalarnda ortaya ktn ve yeni bir alan 40

oluturduunu iddia ettiim zerk sinemann ne artlarda ve nasl ortaya ktn, ticari sinemadan nasl bamszlatn anlamay mmkn klar. Buradan yola karak bu bildiride zerk sinema olarak tarif ettiim sinemay Bourdieunun kltrel, sosyal, simgesel ve ekonomik sermaye ayrca habitus, doksa gibi kavramlarn kullanarak ele alacam.

Notlar
[1] Toplumsal yapnn, nesnenin znede isellemi hali, bilind alglama diyebileceimiz; eyleyicinin toplumsal olarak kurulmu pratik duygusudur. Habitus sosyolojide znelcilii amak ama nesnelcilie mahkm olmamak iin bir k yolu salar. Bourdieu eylem ve yapy birlikte dnmek iin habitus kavramn gelitirdiini syler. [2] Pierre Bourdieu, Dnmsel Bir Antropoloji in Cevaplar (stanbul: letiim yay, 2011), 80.

41

O.V-I Disiplinleri eriden Amak: Sosyoloji ve Siyaset Biliminin inde/Karsnda Marksizm


Cenk Saraolu
ODT, Kuzey Kbrs Kamps, Siyaset Bilimi ve Uluslararas likiler Bu sunum modernite olarak adlandrlan kapitalizm, ulus-devlet ve Aydnlanma gibi dnya-tarihsel olgularn geliim srecinde ortaya kan sosyal bilimlerdeki disiplin ayrmlarnn toplumsal gereklii anlamada yaratt etkileri sorgulamaya alacak. zellikle sosyoloji ve siyaset bilimi disiplinlerinin 19. ve 20. yzyldaki ayrma ve geliim srecine odaklanlarak disiplin ayrmlarna dayal uzmanlamann kapitalizmin btnln kavramada yaratt sorunlara ve bunlarn ideolojik etkilerine deinilecek. Bu balamda sosyoloji ve siyaset bilimi disiplinlerinde iki ayr alan gibi ele alnan toplum ve devlet kavramlarnn anaakm sosyal bilimlerdeki kullanm biimlerinin karsnda Marksist teori ve yntemin nasl bir alternatif ortaya koyduu tartlacak. Toplum ve devlet gibi iki ayr alan tasavvurundan yola karak bunlarn her birini ayr uzmanlk gerektirecek inceleme nesneleri olarak tarif eden egemen yaklam esasnda toplumsal gerekliin arpk bir resmini sunmak noktasnda ideolojik bir karakter tar. Zira bu ayrtrmann bir sonucu da toplumun ve devletin birbirinden ayr ileyi mekanizmalar olduu, bu ikisinin iki ayr sisteme denk dt ve bylelikle de bu ileyiin aksad noktalarda ikisine ayr ayr mdahale edilebilecei dncesine kap aralar. Buna gre, ayn Parsonscu sosyolojide grebileceimiz gibi, toplum kendi 42

sistemi ierisinde dzeni ve devamll salayan unsurlarnn, yani aile gelenek, grenek, okul gibi glendirilmesi ya da yeniden dzenlenmesi ile kendi sorunlarn onarabilir. Sosyoloji de bu noktada, toplumsal sistemin nasl ilediini, bu ileyi iinde ortaya kan arzalarn nereden kaynaklandn ve bu arzalarn nasl giderileceini belirlemenin bilimi olarak tasarlanr. Ayn sosyal bilimsel yaklam siyaseti veya devleti kendinden menkul ayr bir sistem olarak tarif ederek, siyaset bilimini devletlerin i yapsal mekanizmalarnn nasl ilediini ve doru ileyiin nasl olmas gerektiini bilimsel olarak kefetmeye davet eder. Karlatrmal siyaset diye bilinen alann egemen ele aln biimi bu davete bir icabet olarak grlebilir. Nihayetinde toplum-devlet ayrtrmasn temel alan siyaset bilimi ve sosyoloji disiplinleri kendi alanlarnda toplumu ve devleti bamsz birer kendilik olarak veri alr, bunlarn devamll durumunu idealletirir ve bylelikle de kapitalist btnln almasna ynelik abalarn nne ekilen ideolojik sete malzeme tar. Bir felsefe, siyaset klavuzu ve ayn zamanda gereklii anlamaya ynelik bir yntem olarak dnlen Marksizm ise hem bu btnsel kapitalist gereklii blmelerine ayrma eilimine kar bir alternatif oluturur hem de bu eilimin ideolojik karakterini deifre eder. Marxn modern burjuva toplumunun eitli grnmlerini kapitalist btnln birbirleriyle ilikili yapc eleri olarak gren anlay, ekonomi, sosyoloji ve siyaset bilimi arasnda ekilen snrlar da hkmsz klacak bir nitelie sahiptir. Marxn anlaynda rnein siyaset biliminin konusu olarak ayrtrlan devlet ile sosyolojinin alanna sktrlan (toplumun unsurlarndan biri olarak) snf birbirinden ayr gereklikler deil, ayn kapitalist btnln isel ilikili paralardr. Marxa gre, devletin 43

modern toplumlarda kazand biim snf mcadelelerinin tarihsel birikiminin bir yansmasyd; te yandan kapitalist snfn oluumunda ve hkim klnmasnda devlet kilit bir rol oynamt; hkim snf ilikileri ve smr mekanizmalar ancak devletin varlnda devam edebilirdi. lk bakta birbirileriyle elikili gibi gzken bu yaklamlarn her biri birbiriyle isel ilikilerle bal unsurlarndan oluan kapitalist btnle farkl konumlanma noktalarndan bakmann birer rneini tekil eder. Byle bir yntemin devlet/siyaset ve toplumu birbirine dsal iki ayr kendilik olarak kavrayan anlayla uyumlu olmas ve disiplinler arasnda bunun zerinden izilen snrlar veri almas ister imknszdr. sosyoloji Marxn sonraki dnemlerindeki alanlarnda takipilerinin, ister siyaset bilimi

konumlandrlsnlar, bu disiplinlerin ana-akm teori, yntem ve tekniklerine mesafeli ve eletirel olmalarnn arkasnda bu yatmaktadr.

44

O.V-II Marksizm ve Uluslararas Politik Teoride Dnmler


Gl Pnar Erkem Glboy, Gizem Bilgin Ayta
stanbul niversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararas likiler Blm 19.yzyldan itibaren ulus devletin dnm, sosyal teorinin btn dnyada nemini ortaya koyar. Aydnlanmac rasyonalitenin egemenliini yrtt bu dnem, sosyal olgulara da bilimsel bir mantk ilikisi btnnde, neden sonu ilikileriyle baklmasn dourur. Marksizm, zellikle liberal rasyonalitenin bu ynelimini, diyalektie getirdii yeni yaklamla sarsm, ardl hatta kart birok dnce yapsnn da ncs olmutur. Bilim dnyasnda bu dnmn gereklemesi, 20 ve 21. yzyllarda dnya politikasn deerlendiren akademisyenlerin, farkl kuramlara ynelmesini salar. Uluslararas ilikiler disiplininin ayr bir disiplin olarak bilim dnyasnda yer almas kinci Dnya Sava sonrasnda ve Anglo-Sakson merkezli olarak gereklemitir. zellikle Souk Savan iki kutuplu dnyas, dnya politikasnda egemenlii realist anlaya brakmtr. Liberalizm ise iki sava arasnda Wilsoncu idealizmin yenilgisiyle, uluslararas kurumlar ekillendiren ve bu balamda realist g ilikilerini kabul eden ancak bunu kapitalist sistemi dntren ibirliklerine ynelten bir akm olmutur. Bu balamda bakldnda, uluslararas ilikiler disiplininin kurulu dnemi konjonktrleri gz nnde bulundurulduunda, ideolojik ilev gren bir disiplin olarak, iki kutuplu dzenin bir kutbunun politikalarnn merulatrlma arac olarak yorumlanmas mmkndr. 45

Oysa Dnya, Kba Fze kriziyle birlikte, insanln yok oluuna sebep olacak nkleer gce sahip lkelerin dehetiyle karlar. Bu nedenle kinci Dnya Savandan sonra sesini ksk olarak duyuran Bamllk teorileri, Marksist dnya politikas ve peinden gelecek eletirel akm, Marksn yabanclama ve zgrleme kavramlarn, ezilen snflarn gndemini ve dnya ekonomik politiinin dinamiini, uluslararas politikann gndemine tayacaktr. Bu sre, uluslarn kendi kaderlerini tayin hakkyla ynelen bamszlk hareketi, 1950lerde Balantszlk hareketiyle ekonomik, politik bamszl ve nc Dnyann ezilen halklarnn sesini dnya politikasna yneltir. Wallerstein, Frank gibi ekonomi politik analizin bamllk teorileri zerinden ykselen klt isimleri ekonomik teorilerle birlikte uluslararas politikay sarsarken; Frank Halliday, Benno Tecshke- Nicholas Rengger, Negri gibi Post-Marksist yaklamlarla, uluslararas politika gnmze uzanan teorik bir tarafla karlaacaktr. Bu makalemizdeki ama, gnmzde uluslararas ilikiler olarak

adlandrlan disiplinin bilimsellik iddiasn tartmak; dnyada ykselen kreselleme kart, sosyalist, liberal, okkltrl tm sosyal hareketin yannda, teoride retim yapan gl Marksist ynelimin literatr de gz nnde bulundurarak, uluslararas politikaya Marksist yaklamlarn bu disiplin zerindeki etkisini incelemektir. Bu adan Marksist dnya politikasnn geliimini kinci Dnya Savandan bugne kadar aklamaya ve uluslararas ilikiler disiplininin geliimi iindeki yerini aklamaya alacaz.

46

O.V-III Marksist ktisadn Gncel Eletirilerinin Muhataplar Olarak ktisadi Akmlar


Murat Bykylmaz
Marmara niversitesi, Uluslararas ktisat Blm Tarihin her annda iktisadi alann belirleyici bir konumunun olduunu kabul etsek de kapitalist ileyiin krize girdii dnemlerde, -zellikle kendisini kapitalizmin kapsaml bir eletirisi yoluyla ortaya koymu olan marksizm asndan, iktisadi olgulara ve tartmalara fakl bir hassasiyet ile yaklamak zorunlu bir hale gelmektedir. Kriz dnemleri kapitalizmin kendini yeniden ina ettii dnemler olmaktadr. Ve marksist bir siyasal iktisat eletirisinin sonu alma olasl bu dnemlerde olduka artmaktadr. Kapitalizmin 2008 ylnda ierisine srklendii kriz, bu adan marksist iktisada nemli mdahale kanallar amtr. Tm dnyada Kapital satlarnn artndan Marks haklyd! ifadelerinin farkl dzey ve anlamlarda kullanlmasna kadar birok emareye ramen, marksizm d mdahalelerin bu kanallar kapatma olasl olduka yksek. Marksist iktisat, tam da Marxn yapt gibi, ykc bir eletiriyle kendini yeniden kurmak durumundadr. Bu n-almada amalanan, mevcut iktisadi akmlarn, gncel iktisadi tartmalarda edindikleri konumlar erevesinde eletirilebilmesinin n koulu olarak, bu akmlarn kendi tarihselliklerinde anlalabilmesini salayabilmektir. 47

Edward Hallett Carr'n tarihiler iin aadaki satrlarda syledii szler bu alma kapsamnda sergilenecek yaklam zetlemektedir: Tarihten ders karmak hi bir zaman tek ynl bir sre deildir. Gemiin nda bugn renmek, ayn zamanda bugnn nda gemii renmek demektir. Tarihin ilevi, gemi ve yaanlan zaman hakknda daha salam bir anlay, bunlarn karlkl ilikileri iinde, ilerletmektir. (Tarih nedir?, s.124)

Notlar
[1] Andrey Vladimirovi Anikin, Marx ncesi Siyasal ktisat, Yazlama Yaynlar,2008. 2 [ ] E K. Hunt, ktisadi Dnce Tarihi, Dost Kitabevi Yaynlar,2005. 3 [ ] Vural Fuat Sava, ktisadn Tarihi, Siyasal Kitabevi, 2000.

48

O.VI-I Weber, Marx ve Trkiyede Sosyal Bilimler


Fatih Yal
AB, Uluslararas likiler Trkiyede bata tarih, sosyoloji ve siyaset bilimi olmak zere sosyal bilimler alanna hakim olan paradigma Webercilik olarak adlandrlabilir. Bu paradigma Trkiyeyi Weberin dou toplumlarna bak as zerinden okur ve stelik bunun zerinden bir takm siyasal sonulara ular. Paradigmaya gre, Osmanl mparatorluu da dier dou devletleri gibi patrimonyal, toprakta zel mlkiyetin olmad, feodal olarak grlemeyecek, tm bunlar nedeniyle de kapitalizmin, burjuvazinin ve sivil toplumun geliemedii, ortaya kamad bir devlettir. Osmanl mparatorluunun devam olan Trkiye Cumhuriyeti de Osmanlnn bu zelliklerini miras alm ve patrimonyal devlet anlay varln devam ettirmitir. Burjuvazinin ve sivil toplumun olmad/zayf olduu bylesi bir modelde devlet ceberut nitelikli ve ayn zamanda da snflar zeri olarak grlmektedir. Buradan politika dzlemine srandnda, Trkiyenin, devletle sivil toplum, merkezle evre, modernlemeci elitlerle mtedeyyin kitleler arasndaki mcadeleler zerinden okunduu ve buna gre taraf alnd bir durum ortaya kmaktadr. lgin olan ise Trkiye sosyal bilimlerinde kendisini Marksist olarak adlandran isimlerin bazlarnn almalarna dahi gizli bir Weberciliin sirayet etmi olmasdr. Burada Marxn tartmal Asya Tipi retim Tarz ve onunla balantl olarak kulland dou despotizmi kavramlar bir k noktas olarak ele alnmakta ve hem Osmanlda hem de Trkiyede snflar 49

zeri, despotik bir devlet kavramsallatrmas yaplmaktadr. Bylelikle Osmanl ve Trkiye ou kez kapitalist dnya sistemi ierisindeki konumu ve ilikileri zerinden deil, devletin snf bilincine sahip olup btn snflar kendisine tabi klmaya alt, burjuvazinin ve dolaysyla da sivil toplumun zayf kald bir lke olarak analiz edilmektedir. Bunun politik alana yansmas ise despotik devlete kar sivil toplumun yceltilmesi, yani sivil toplumculuk olmaktadr. Bu almada Weberci paradigma ile ATT Marksizmin ortak noktalar zerinde durulacak, sonrasnda ise Osmanl/Trkiye modernleme tarihinin materyalist bir yazmnn mmkn olup olmad tartlacaktr.

50

O.VI-II Tarihyazmnda Sorunlu Alanlar ve Bir Panzehir Olarak Marksizm: Osmanl rnei
ada Smer
ODT, Tarih Blm Her ne kadar tarihyazm, 19. yzyln idealist geleneinin eletirisi zerine kurulan yapsalc-ilevsilcilik, Annales Okulu ve ondan mlhem dnya sistemi teorisi ile feminist ya da post-kolonyal kuramlar gibi yirminci yzyln etkili akmlar sayesinde nemli dnmler geirmise de, bu teblide sorunlu alanlar olarak tarif edilmesi tercih edilen baz balklarda hl nemli kstlarla maluldr. Bu alanlarn banda zclk ve bundan kaynaklanan partiklarist yaklamlarla, teleoloji ve bunun sonucunda ortaya kan sreklilik-kopu diyalektiinin ve znenin tarihteki rolnn gz ard edilmesi gelir. Sz konusu sorunlu alanlar aslnda, Marksizmin bir dnce okulu olarak kendi iinde tartageldii, nedensellik, zne/yap ikilii, btncllk ve belirlenimcilik gibi mevzularda alnan konumlardan kaynaklanr. Yirminci yzyl iinde bir disiplin olarak tarih alanna yaplan Marksist mdahaleler de zaman zaman, bu mevzular karsnda aldklar konuma bal olarak, bu sorunlu alanlarn bir paras olmulardr. Fakat u iddia edilebilir ki, Marksizm, tarih disiplinindeki dier kuramsal ekollerin aksine, epistemolojik temelleri sayesinde bu sorunlu alanlarn farkndadr ve bu alanlarda mevcut snrlarn tesine geilebilmesini olanakl klacak kuramsal ve kavramsal aralara sahiptir. 51

Bu alma, sz konusu kuramsal ve kavramsal aralardan yola karak, ad geen sorunlu alanlarda Marksizmin ne tr bir pan-zehir ilevi grebileceini, Osmanl tarihine ynelik tartmalar balamnda ortaya koymaya alacak; bylece tarihyazm ve Marksizm ilikisini somut bir toplumsal formasyonun geirdii dnmler zerinden ele alacaktr.

52

O.VII-I Marksizm ve Psikanaliz: Tarihsel Kaderlerinin Benzerlii


Tolga Binbay
Tp Doktoru, Ruh Sal ve Hastalklar Uzman, Sinop Louis Althusser, Lacan zerine yapt bir konumada XIX. yzylda Bat Akl'nn hegemonik yzeyini delen, bu yapy zorlayan, "beklenmeyen iki ya da ocuk" yani iki ya da yeni bilimin doduunu syler. "Trelere, ilkelere, ahlka ve terbiyeye aykr dme anlamnda gayri meru" olan bu ocuklar Marx, Nietzsche ve Freud'dur. Yine Althusser'e gre Bat Akl'nn bu soyktksz ocuklarna babasz, yani ncesiz olmann bedeli ok ar detilmitir: "ayakta kalabilmenin kimi zaman ok korkun olan ceremesini ektiler: karln, her eyin dna atlmakla, mahkm edilmekle, aalanmakla, sefalet ekmekle, alkla ve lmle ya da ldrarak dediler. " Keza Marx hayatnn nemli bir blmn srgnde ve ekonomik zorluklar iinde geirirken, Freud kendi meslektalar tarafndan nce gklere karlm ve daha sonra ise neredeyse aforoz edilmitir. Ancak zorluklar her iki ismin ardnda iki bilimsel alann varolmaya devam etmesine engel olmad. Yani ne doum engellenebildi ne de bu bilimlerin serpilip etkisini arttrmas. Marksizm ve psikanaliz, XX. yzylda Bat Akl'n ekillendiren iki ana akm oldu. Bu durumda baka tedbirler devreye girdi. Sz konusu tedbirler ve bu tedbirlerle birlikte bu bilimsel alanlarn geliimi bir nevi kader ortaklnn olumasna, her iki bilimsel alann tarihsel kaderlerinin ortaklamasna yol amtr. 53

Bu sunumda Marksizm ve psikanaliz iin XX. yzyl boyunca alnan ve uygulanan tedbirlerin ilgin benzerlikleri deerlendirilecektir. Bu amala ncelikle Karl Popper'n bilim deerlendirmesinden yola klarak Marksizm ve psikanalizin bilimsellii sorgulanacaktr. kinci olarak her iki kuramsal alanda XX. yzyl iinde meydana gelen zenginlemeler ve ayrmalar revizyonizm ve ortodoksi tanmlamalar etrafnda ele alnacaktr. nc olarak her iki kuramsal alann uygulayc ve kuramclarnn, uygulama ve kuramda birbirlerine kar olan mesafeleri tartlacaktr. Drdnc olarak sa ideoloji tarafndan marksizme ve psikanalize yneltilen sulamalarn benzerlii vurgulanacaktr. Beinci olarak her iki kuramsal alanda, daha doumdan itibaren varolan, bnyevi boluklarn cmbzlanmaya ve egemen tedbirlerin uygulanmasna nasl yatkn olduu tartlacaktr. Sz konusu tarihsel kader, var olan benzerlikler zerinden deerlendirilirken Marksizme daha yakn olduu varsaylan bir dinleyici/tartmac grubuna psikanalizle ilgili baz temel bilgiler de iletilecektir.

54

O.VII-II Zihin-Beden Sorununda Dualizm-Mekanizm Amazna Marksist Yaklam


Alp ztarhan
nsan akln farkl klan genin retimle ban vurgulamak isteyenler arasnda baparmak vurgusu poplerdir. Bu fark gerekten baparmakta olabilir mi? Yoksa akln maddiyatn frontal lobun dier tm memelilerden farkl biimde byk oluunda[1], veya rnein beynin sol ve sa yarkrelerinin en asimetrik rneinin insanda bulunmasnda m aramal[2]? Zihin bedenin neresindedir? Beyinde olduunu syleyen Plato3 mu daha hakldr, kalpte olduunu syleyen Aristo[4] mu? Yoksa bbrekst bezler ve benzerlerinin aklmza etkilerini dikkate alarak zihnin btn vcutta olduunu mu dnmeliyiz? Bu durumda rnein ayak baparmamz da aklmza dhil midir? Eer yleyse protez baparma olan bir kiinin akl o protezi de ierir mi? Zihin-beden sorununda idealizmin doal sonucu olan dualizm, en bilimci yaklamda dahi bizi idealizme doru ittirir. Kar tarafta ise mekanizme yelken aan anglo-sakson materyalizmi yer alyor. Bu materyalizm, insan dier hayvanlardan farkl klan insan aklnn ilk nedenini insann biyolojik evriminde, akl da bedeninde aryor. Marksistler sklkla birinciden kaarken kendilerini ikincinin kucanda buluyorlar. Akl bedende ararken de bir uta akl tm beyinde deil, yalnzca epifizinde bulan Descartes[5], dier uta ise tm bedeni, hatta samz ve 55

trnamz da ieren bir hengme var. Samz kestirince aklmz da etkileniyor mu? Materyalistlerin zihni bedende arama tuzandan kanmalar gerekiyor. yle olsa insan uygarlna en yakn gelikinlikte olann insan vcuduna en yakn vcudu olan empanze veya bonobolarn kltrnde olmas gerekirdi. Oysa tarm ve hayvanclk yapabilen[6] gelikin bir iblmne ve iletiim iin bir dile sahip olan karncalar bu balamda maymunlardan ok daha insandr. nsanlk ne beynin kvrmlarnda, ne iki ayak zerinde durmakta, ne de baparmakta aranmaldr. Akl maddeden kopuk kavranamaz elbette, ancak salt bedenin salglad bir madde, hatta bedenin bir zellii olarak da dnlmemelidir. Akl bedenin iinde deil, ortamla kurduu ilikide ortaya kar. nsanlk da bedende deil, toplumsallkta var olur.

Notlar
[1] Purves D. et al, Principles of Cognitive Neuroscience, Sinauer Assoc. Inc., 2008, 26. Blm [2] Falk D., Gibson K., Cambridge University Press, 2001 [3] Plato, Timaeus, ca. 360 BC [4] Gross C.G., The Neuroscientist Volume 1. No:4, Temmuz 1995 [5] Descartes R., Les Passions de l'am (Ruhun Tutkular), 1649, art.31 [6] Mueller U. G., Gerardo N., PNAS November 26, 2002 vol. 99 no. 24 15247-15249

56

O.VII-II Matematik Maddi Yaamdan Kopuk Salt Akln rn Mdr?


Engin zkan
SD, Matematik Blm Matematik alma nesnelerini doa (yani maddi dnya)nn kendisinden alan ve maddi dnyann nesneleri arasndaki nicel ilikileri inceleyen bir disiplindir. Ancak bu tanm kabul etmeyen ve matematiin ele ald nesnelerin maddi dnyayla ilikisinin olmadn iddia eden matematikilerin says az deildir ve bu iddia Pisagordan bugne uzanan bir tarihsellie sahiptir. 19.yy matematiinin en byk matematikilerinden saylan Henri Poincare bilimin yasalarnn gerek dnyayla hibir ekilde ilikili olmadn, yalnzca ilgili olgunun daha uygun ve daha yararl bir tanmn oluturmaya mahsus keyfi teamlleri temsil ettiini ne srmt. Bu durumun en nemli nedeni olarak matematiin doadan aldklarn soyutlatrma srecince ortaya kan uzmanlamann dier bir biimde ifade edilecek olursa iblmnn netlik kazanmaya balamas olduu sylenebilir. Matematik almalar her ne kadar bilimin ilerlemesine byk katklar salasa da kimi yapsal hatalara sahiptir. Bu hatann temelinin doann diyalektik, elikilerle var olan yapsn bir kenara brakp onu statik, duraan bir ekilde ele almas ve formllerle ifade etmeye almasdr. rnein, doa, noktalar, noktalarn oluturduu dorular, dorularn oluturduu dzlemler, dzlemlerin oluturduu uzay vb. 57 ekilde incelenmektedir. Oysa

Aristotelesin dedii gibi dorulardan, dzlemlerden ya da noktalardan oluan hibir ey grmemekteyiz. Oysa dorular, dzlemler ve noktalar maddi tzler olsalard, bunlardan oluan eyler grm olmamz gerekirdi. Noktalar, dorular ve dzlemler TANIM OLARAK cisimden nce gelebilirler ama bu nedenle TZ olarak nce gelmezler. Kimi matematikilerin ne srd gibi matematik salt akln ve soyut dncenin rn deildir. rnein insanolu on parma olduu iin onluk say sistemini kullanmtr. Ya da ilk insan barnma ihtiyacn karlamak amal konut yapmaya baladnda aalarn ularnn birbirine denk gelecek biimde kesme ihtiyalar dik a ve gnye kavramlarnn kesfine neden oldu. Matematiin geliimi btnyle insanln ihtiyalarnn sonucudur. Eer matematiin gerek yaamn bir rn olmad kabul edilseydi bugn matematik hayatn hibir yerinde kullanlamazd. Sunumda temel olarak matematiin kendisinin maddi yaamn bir rn olduu tezi ilenecektir. Bununla beraber saylarn ve ekillerin modellenmesi olarak grlen matematiin bir bilim olup olmad ve doal olarak matematiin yntemine dair tartmalar yrtlecek. Bu tartmada matematiin bir bilim dal olmad, mantn bir uzants olduu bu nedenle doa bilimleri asndan evrensel bir temsiliyete sahip olduu argman ilenecek. Bununla beraber matematiin kaynan maddi doadan almakla beraber toplum bilimlerine matematiksel yaklamn bir sonucu olarak ortaya kan zafiyet olan gerek hayat bir btn olarak aklama abalarnn kendisi irdelenecek ve gerek ile matematiin bilime yaknsamas arasndaki iliki incelenecek.

58

You might also like