You are on page 1of 578

1

2
AYDIN
ve
AYDIN
Prof.Dr. lhan Arsel







3

Profesr lhan Arselin zgemii
Prof. Dr. lhan Arsel, Cenevre (svire) niversitesi Hukuk Fakltesinde
doktorasn yaptktan sonra, otuz yldan fazla bir sure boyunca niversite
retim yeliinde bulundu; Ankara Hukuk Fakltesinde Anayasa Hukuku
dersleri verdi. 1960 htilalnn ardndan yeni bir anayasa tasars hazrlamakla
grevli on kiilik stanbul Komisyonuna ve daha sonra Kurucu Meclis
ntasarsn oluturan be kiilik komisyona ye seildi. 1966 ylnda
Cumhurbakan Cevdet Sunay tarafndan T. B. M. Meclisi Senatosuna
Kontenjan Senatr olarak atand. Az sonra tekrar niversiteye dnd. 1971
ylnda, merkezi New Yorkta bulunan Inter-University Associate
kurulusuna danman ve aratrmac olarak alnd ve bu kurulusun kronolojik
yorum esasna gre yaynlad Constitutions of the Countries of the
World (Dnya lkeleri Anayasalar) adl 14 ciltlik yaptn Trkiye ve
Belika blmlerini (1971 yl itibariyle) hazrlad. 1975 ylnda, ders
vermekte bulunduu Ankara Polis Enstitsnden istifa etti; istifa sebebi, zgr
dnceli baz rencilerin Enstitden atlmas oldu. Enstitnn, polis gcn
belirli inanlar uruna dken olmakta gren zihniyetine kar bir tepki
niteliini tayan bu istifadan bir sre sonra, 1977 ylnda Prof. Arsel, Ankara
Hukuk Fakltesinden de istifa etti. Bu kez istifa sebebi, eriat zihniyetin
tehlikeli ekilde glenmesine kars suskun kalan niversite retim yelerinin
yetersizliklerini kamuoyu nnde sergilemek arzusuydu. Bu tarihten itibaren
aratrma ve retim faaliyetlerine devam etti ve zellikle eriatn
olumsuzluklarn ortaya vuran yaymlarda bulundu. Yirmiyi akn eitli
yaptlar arasnda unlar bulunmaktadr:

Anayasa Hukukunun Genel Esaslar (Ankara 1955)

Civil Litigation in Turkey (Trk - Amerikan Usul Hukuku Kyaslamas); Prof.
Delmar Karlen ile birlikte. Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi ile New York
niversitesi Hukuk Fakltesi ortak yaynlar, Ankara 1957

Trk Anayasa Hukuku (Ankara 1959)

Amerikan Anayasas ve Federal Yksek Mahkeme (Ankara 1958)

4




Arap Milliyetilii ve Trkler (nklap Kitabevi, 4c bask, 1987)

eriat ve Kadn (lk basks 1987 ylnda yaplan bu kitap, 1996 yl itibariyle 13 bask ve
altm binden fazla datm yapmtr.)

Biz Profesrler (nklap Kitabevi, 4.c bask, 1995)

Aydn ve Aydn (nklap Kitabevi, 2.ci bask, 1992)

Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik Devlet Anlayna (lk bask, Ankara
Hukuk Fakltesi tarafndan 1975; 2.ci bask 1993)

Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular: Din Adamlar (lk bask 1977, 2.ci bask
1995)

eriattan Kssalar ve Hikayeler (stanbul 1966)

eriat ve Klelik (1997)

Kurandaki Kitapllar

Kurann Eletirisi

Prof. Dr. lhan Arsel, serbest dncenin Trk fikirsel hayatna kazandrlmasndaki
abalaryla tannmtr.



5

NDEKLER
NSZ
GR
BRNC KTAP: AKILCI AYDIN
SORUNU

BRNC KESM: ULUSLARI AYDINLIA IKARAN YA DA
KARANLIKLARDA TUTAN G: AYDIN VE AYDIN
ACUBES
I. Akln Egemenliine ve Rehberliine ve nsan Varlnn
Deerine nanan Gerek Aydn Tipi
II. Akl Yaratc G Niteliine Sokma Konusunda Aydnn Rol
III. Geleneksellie Kar Savamak, Gerek Aydnn En Byk
Grevidir
IV. Gerek Aydn, nsanln Izdraplar Karsnda Susmay Su
Sayar
V. Gerek Aydn Her Trl Yalana Kar Savamay Kutsal Grev
Sayar
VI. nsanln Yetitirdii lk Gerek Aydn Akhnatondan (M..
1395-1305) Yirminci Yzyln Bertrand Russelllarna

KNC KESM: AKILCI AYDIN YETTRME
KONUSUNDA BATI DNYASI VE ERAT DNYASI

6
NC KESM: BATININ FKRSEL GELMESNDE
GEREK AYDININ ROL
I. Batnn Karanlk aa Girii
1. Bilimsel gereklere dinsel verilerle deil, akl rehberiyle
eriilebilir formlnn geerli sayld Eski a
2. Akln dinsel bask altna girmesi, zgrln yitirmesi ve
bylece akl rehberlii yerine iman stnl zihniyetinin ve
dolaysyla domatik dn geleneinin yerlemesi
3. Orta a dneminin iki zellii: Domaclk ve Iskolastikilik
4. Orta a boyunca Batl aydn, insan akln hem domaclktan
(dinsel klelikten) ve hem de iskolastik alkanlktan kurtarma
abasnda bulunmutur
A. Kutsal Bilinen Kitaplar Akl Szgecinden Geirme
Eilimlerinin ncleri:
B. Batl insan daha 11ci yzylda Domatik dn tarzna ve
Kadercilie ve Kt dzene kar isyan etme geleneine
ynelir:
C. Kutsal saylan Kitaplarn Tanr szleri olmadn ve
Gerekleri yanstmadn syleyerek Kiiyi fikren
gelitirip kendi kaderinin sorumlusu klmaa alanlar (12ci
ve 13c yzyllar)
D. 13c yzyl: Dinsel verilerin aklc elekten geirilmesi
gereinde direnenler:
E. 14c yzyl: Dnce zgrln salamak iin Papaln
mutlak otoritesine ve batl inanlara kar savam:
F. 15ci ve 16ci Yz Yllar: Domacla ve skolastik
dnce tarzna kar son saldrya kalkanlar ve insan
varl deerinin n plana alnmas iin savaanlar:
II. NSAN VARLIINA GVEN VE SEVG
DUYGULARIYLA DOLU BATILI AYDININ ZAFER
III. HALK YIINLARINI KHNE GELENEKLERDEN VE
LKEL DN ANLAYIINDAN KURTARIP ZGR VE
7
AKILCI DNCE ALIKANLIINA SOKMAYA
ALIAN DER KALEMLER
IV. AKILCILIK SAVAIMININ VE AKILCI DNCENN
EYLEML BAARISI: 1789 FRANSIZ HTLAL
V. 19. ve 20. YZYILLAR BOYUNCA BATILI AYDIN VE
FKRSEL DRSTLK ERSNDE AKILCILIK
SAVAIMINI AYNI EVKLE SRDRR
1)Batl Aydnn Yzyllar Boyunca verdii Aklclk Savam, Din
Duygularnda Gerileme Deil Fakat Ycelme Sonucunu Yaratmtr

DRDNC KESM: ERAT DNYASININ AKIL AINA
IKAMAYIINDA AYDININ SORUMLULUU
I. slam Dnyasnn Geriliinin Balca Nedeni Aydn diye
bilinen Snfn Domaclk ve Iskolastikilik gibi
Hastalklardan Kurtulup Akl ana kamam Olmasdr
II. Bat Dnyas Akln stnlne nanan ve Akl Tanr
Kertesinde Klan Aydn Tipi Yaratabildii Halde slam Dnyas
Yaratamamtr
III. Aklcla zenen Fakat Cesaretsizlik ve nsan Sevgisinden
Yoksunluk Gibi Nedenler Yznden Aklcl
Gerekletiremeyen Aydnlar
IV. 1400 yl boyunca slam dnyas, Aklc dnceyi eriata kar
diken ve eriati eletirip yeren ya da reddeden aydn tipi
karamyor
V. nsann insana sevgisini yok eden ve kii ahsiyetinin
haysiyetini ineyen hkmler karsnda eriat dnyas
Aydnlarnn susmuluu
VI. eriat dnyas aydnlarnn aklc dnceyi egemen
klamamalarnn ksa hikayesi; Gemiten rnekler
1. Abu Bakr Muhammad b. Zakariya Al-Razi
2. Abu Yusuf Yakub b. Ishak Al-Kindi
3. Abu Osman Amr b. Bahr Al-Cahiz
4. Abu Nasr Muhammad Al-Farabi
8
5. Abu Ali el-Husayn b. Abd Allah bn Sina
6. Abul-Rayhan Muhammad b. Ahmed Al-Biruni
7. Abul vefa Ali b. Akl... bn Akl
8. Al-Idrisi
9. Abul Valid Muhammed b. Ahmed bn Rt
10. Muhyi-d-Din Arabi
11. bn Al-Nafis
12. bn Haldun
VII. Batl Aydn, Eski Yunann Aklc Kaynaklarna Kavumakla
Rnesans, Hmanizma, Rasyonalizm vs. Gibi Aamalar
Oluturabildii Halde, Baty Bu Kaynaklara Kavuturan slam
Dnrleri Bu Tr Gelimelere Olanak Yaratamamlardr
1. Mutezile Snfnn Aklcla Ynelik Grnen Tutumu
2. Aydn Sayesinde Bat lkeleri Laik Eitime Ynelirken,
Aydn haneti Yznden eriat lkeleri Dinsel Eitimde
Kalr
VIII. Batl Aydn, Kiiyi lahi Glerin Oyunca Olmaktan karp
Kendi Kaderinin Sorumlusu Yaparken, eriat Dnyasnn
Aydnlar Kiiyi Kader Kurban Halinde Tutmulardr
IX. Batl Aydn Aklc Yoldan Ahlaksal Aamaya Dorulurken,
eriat Aydn Dinsel Ahlak Dnda Bir ey Aramaz
X. Batl Aydn Din Adna Savalar ve ldrmeleri Ahlakilie
Aykr Sayarken eriat Aydn Fazilet Bilmitir
XI. Batl Aydn Peygamber Diye Bilinen Kimselerin Yaamlarn
Eletirmi, eriat Aydn ise Kr Krne Yceltmitir
XII. eriat Zihniyetinden Syrlamad iin Mspet Ahlak
Anlayna Ynelemeyenler
1) eriat dnyasnn iftihar vesilesi edindii Ahlak-i Celaiide
Ahlak ve nsanlk anlay: Klelere ve hizmetilere inek
muamelesi yapn. Kadnlara fazla sevgi ve efkat
gstermeyin, onlarn szne gre i grmeyin!
9
2) Evliya elebi (1611-1682) Geimini tiyelerle ve
ganimetlerle salayp, dalkavukluk yapmay ahlakilikten
sayar
3) Katip elebi
4) eriat ahlakl Nabi Yusuf Efendi
XIII. Aklcl Musibet Olarak Gren ve Medeni Cesaretsizlii
Fazilet Olarak Benimseyen Zihniyet
XIV. Aklcla Dman Zihniyetin Koruyucular Olarak Aydnlar
XV. Aklcla Dman Zihniyet Temsilcilerinin Bilim Diye
Uratklar Sorunlar
XVI. Batl Aydn Tanr Anlaynda Deiiklik Yaparak Fikirsel ve
Ahlaksal Gelimeyi Salarken eriat Aydn Geleneksel Tanr
Anlayndan Ayrlmamtr
XVII. Batl Aydn nsan Varlnn Kutsall ve nsan Sevgisi
nanlarn Yerletirmeye alrken, eriat Aydn nsan Kul
Kertesinde Tutan ve Farkl Din ve nantakilere Kar Dman
Klan Zihniyetten Kurtaramamtr
XVIII. Hmanist Eilimde ve nsanlk Sevgisi zlemi erisinde
Grnmekle Beraber eriat Girdabndan Kurtulamayan ve Bu
Nedenle nsan Haklar Kavramndan Yoksun Kalanlar
1) Hseyn bn Mansur Al-Hallac
2) AAl-Sibli (Ab Bakr Dulah B. Cahdar)
3) Mevlana Celaleddin Rumi
4) Ebul ala Maarri
5) Yunus Emre




10
KNC KTAP: HALKA DMAN
AYDIN VE AYDINA DMAN HALK

I. Batl Aydn, nsan Varlnn Deerine man ve Akln Snrsz
Geliebilirliine Gven Beslemi ve Bu man ve Gvenle Halk
Gelitirmitir, eriat Aydn ise Bundan Yoksun Olarak Halk
lkellikler erisinde Yzdrmtr
II. Halk Sr Niteliinde Gren ve Cehalet inde Tutmak steyen
eriat Aydn
III. Halkn Cehaletten Kurtulamayacana nanm Aydn Tipi:
bn Yakzan
IV. eriat Aydn Halk Ynlarnn Felsefi ve Bilimsel
Gereklerden Habersiz Brakrken, Batl Aydn, Orta ada
Bile Halka Dnk Olarak lim Yapar
V. Halk, Akln Yanltc Olduu nancyla Youran ve
Aklcla Dman Yapan Aydn
VI. eriat Aydn, Akla ve Manta Ters Den ya da elimeli
eriat Hkmlerini Deitirecek Yerde Bunlar Birer Hikmet
imi gibi Gstererek Halk Cahil Tutup Bu Hkmlerle Smrr
VII. Halkn Cehaletinde Kendi Mutluluunu Arayan eriat
Aydnn Benimsedii Forml Benim Mutluluumu Yapan
Cehalet Bin Yaasn
VIII. Halk Hie Sayan Zihniyet Kamuoyu Kavramndan Habersiz
Kalmtr
IX. Halk Cehaletten karmak ster Grnenler Dahi Cehaleti
Fazilet gibi Tanmlama Kurnazlndadrlar
X. Halk Akln ve Zekasn Kullanmasn ve Din Konularnda
Dnmeye ve Tartmaya Kalkmasn ve her eyi Aydn
(Ulema) dan rensin diye Ima-i mmed ve Kiyas-i Fukaha
Kaynaklar Grr
1) Kuran anlamadan okuyup ezberlemenin fazilet... olduu
inancn yerletirenler
11
2) Halk Aklen ve Fikren Bo Fakat Bedenen Megul Tutmak
Suretiyle Cahil Ynlardan Gelebilecek Tehlikeleri nleme
Kurnazl
3) Merutiyet Dnemi Aydnlarnn Aydnszl ve Halka
Kar Olumsuzluu Hakknda
XI. Batl Aydn Kendi Toplumunu Kltr Bakmndan Gelitirirken
ve Fikren ve Ruhen nsaniletirirken, eriat Aydn Aksini
Yapar
XII. Batl Aydn Kendi Toplumunu Demokratik Dzene Ykseltmek
sterken eriat Aydn Aksini Yapar
XIII. Cahil Brakt Halktan Korkar Hale Giren Aydn, Halkn
Anlayamayaca Dilde Yazar ve Konuur Olmutur
XIV. Aydnn cahil brakt halk, kendi karlarna yararl olabilecek
reformlarn karsndadr
XV. Batl Aydnn aydnlatt Halk, Din Kuruluunun Olumsuz
Ynlerinden ve Din Adamnn Ktlklerinden Kendisini
Kurtarrken eriat Aydnn Din duygular sarslmamaldr
Bahanesiyle Cahil Brakt Halk Banazla Sapl Kalr
XVI. Batl Aydn Kutsal Bilinen Kitaplar ve Din verilerini Halkn
Anlayaca Dile evirmek Suretiyle Halk Din inde Gelitirme
Yolunu Ararken eriat Aydn Yine Aksini Yapar
XVII. Batda Aydn Snfn Zorlamas Sonucu Olarak Din Adamlar,
Biraz Daha nsancl Bir Din Anlayna ve Biraz Daha Halk
karlarna Ynelik Olmak zere Grr Olmulardr
XVIII. eriat dnyasnn aydnn aydnszla ve ideal yoksunluuna
srkleyen iki neden: Cesaretten ve insan sevgisi
duygusundan yoksunluk
Dipnotlar 1-423
Dipnotlar 424-640
Dipnotlar 641-900


12

NSZ
Karanln Aydnla Ba Kaldrmas
ZGR dnceye eilimli aydn kiileri dinsiz ya da Tanr
dman gibi deyimlerle sulayp susturmaa almak, inan
zorbalarnn fikir ve dnce yolu ile baa kamayacaklar kimselere
kar uyguladklar ilkel bir siyasettir ki, bilindii gibi tarihimizin
kanl sayfalarn dolduran olaylarn balca nedeni olmutur. Bunun
acsn slam dnyas da ok ekmitir. Bin drtyz yl boyunca
aklc dnceye zlem duyanlara (ve rnein bata Al-Razi, Al-
Farabi, bn Sina, bn Rt vs gibi slam uygarl diye anmsanan
ksa dnemin yaratclarna) kar bavurulan banazlklar hep bu
usullerle srdrlmtr. Onlar da belli evreler tarafndan hep
zndk damgasn yemilerdir. Bundan dolaydr ki nesilleri ksa
zamanda tkenmi ve eriat lkeleri, bir daha hi kmamacasna
gerilikler bataklna saplanmlardr; bu lkelerin hi birinde aklc
gelime ve ilerleme diye bir ey grlmemitir, taa ki sadece Trkiye
gibi bir lkede bir Atatrk kana ve bu lkenin insanlarn aklcla,
uygarla, insan haklarna ve insanlk haysiyetine kavuturana kadar.
Ancak ne var ki Atatrkn getirdii laik zihniyet sayesinde kara
taassup (ve bu arada dinsizlik sulamalar gelenei) sona ermi iken,
irticann hortlamas sonucu imdi yine gncellemi ve cehaletin
mspet ilme ve aydnla kar vahice ba kaldrd bir kisveye
brnmtr. Hem de ylesine ki, laik tutumlu gazetelerin
hogrsne snarak yaz yazma mazhariyetine kavuturulan baz
eriat zlemcileri, Abdlhamit dneminin Dervi Vahdetisini
takliden, kendilerini Volkan gazetesinin sahibi sanp 31 Mart
Vakas n tekrar sahneye koyma hevesindedirler. Bilindii gibi 1908
ylnda Merutiyetin ilanndan sonra Vahdeti adnda bir yobaz
Volkan adl bir pespaye gazete karmaya balar; dine dair hutbe
usul ile nidali ve feryatl yazlar yazarak byk bir halk kitlesini
etkiler. Bu yazdklarnda Din ve eriat gerei gibi uygulanmyor ve
elden gidiyor, sokaklarda alenen oru yeniyor, kadnlar balar ak
13
geziyor eklinde halk kkrtc konulara arlk verdikten gayr bir
de aydn kiilere Tanr dman ya da zndk ve benzeri deyimleri
yamamaktan geri kalmaz. Bu sayede peine toplad yz bini akn
bir kalabalkla o korkun 31 Mart Vakasn oluturur.
Olayn ilk kurbanlar arasnda Salahaddin ve Ali Kabuli Beyler gibi
zgrle ak, yurtsever, uygar grl subaylar vardr. Taassubun
babo bir boan eklinde tanmlanan bu olayn bir baka benzeri,
1930 ylnda Menemende, eyh Esad adndaki bir baka yobaz
tarafndan tertiplenecektir. Sadece cahil ynlarn deil fakat kltrl
saylan kiilerin zerinde de etkisini yerletiren bu eyh, Tanr
dmanlar diye damgalad devrimcilerin (bu arada gen subay
Kubilayn) kafalarn, Menemen sokaklarnda, halkn alklar
arasnda, bakla kestirtecektir.
Dervi Vahdetinin ya da eyh Esadn ve benzerlerinin temsil ettikleri
zihniyet ve bu zihniyeti var klan veriler malumdur ki nice saysz bu
veriler arasnda: eriat dnda gerek yoktur; eriatn zne dnmek
arttr; baka bir dine ynelen sapktr; mrikler nerede grlrse
ldrlmelidir; yalnz Allahn dini ortada kalana kadar kafirlerle
savalmaldr; kadnlar aklen ve dinen dn yaratklardr; orulu iken
hayvanla ya da l insanla cinsi mnasebette bulunan kii kaza orucu
tutmaldr; def-i hacetten sonra temizlenmek iin tek sayda ta
kullanmak, ya da suyu tek sayda yudumlamak gerekir (nk Tanr
tektir); merkep eytan grd iin anrr, anrnca Tanrnn ad
anlmaldr; Farenin nne deve st konursa imez fakat koyun st
konursa ier nk kadim zamanda deve st ien bir kavim, kafirlik
yapt iin Tanr tarafndan fare nesli haline sokulmutur eklinde
olanlar vardr ki bunlar, laik Trkiye Cumhuriyeti Devletinin Diyanet
leri Bakanlnca bugn dahi insanlarmza slamn temel
hkmleri arasnda olmak zere belletilir].
Sylemeye gerek yoktur ki bu zihniyeti ve bu verileri gerek din
anlay ile ya da Tanrnn ycelii fikriyle badatrmak mmkn
deildir. Ne hazindir ki bu ayn kara zihniyet bugn, yine ayn verilere
14
sarlm olarak, hkmn srdrmee ve dini hislerin en baya, en
sinsi amalarla smrlmesine ve en hain cinayetlerin ilenmesine
destek olmaktadr. Dervi Vahdetiler ve eyh Esadlar imdi
karmza, farkl klklarda, hem de niversite diplomal, ya da
Profesr ve Doent nvanl kiiler olarak kmaktadrlar. Btn
okumuluklarna ve sahip bulunduklar unvanlara ramen adala
ve aklcla bir trl alamam bu kiilerin, kendi khne inanlarn
paylamayanlara kar kullandklar iren terr silah ve ilkel taktik,
yine ayndr. nanmanz muhtemelen g olacaktr ama bunlarn
belledikleri ve halka da bellettikleri eyler, yukarda iaret ettiim ve
srf ksaca bir fikir edinilsin iin sadece bir ka rnek olarak
sergilediim verilerin ayndr. Yllar var ki bu hususlar, kaynak
vermek suretiyle okuyucularma sunarken aydnlarmza da, bu
konulara artk ciddi ekilde el atmalar gereini hatrlatrm. Sylemek
abestir ki din diye halkmza belletilenleri eletiri konusu yapmann
dinsizlikle ilgisi yoktur; aksine uygarla ynelmilikle ve Tanr
fikrini yceltmilikle ve halka hizmetle ilgisi vardr. Bunun byle
olduu bugn artk kltrl her insan anlamtr. Anlamayanlar, bir
takm karc amalarla bizlere Tanr dman hezeyanlaryla
saldrrlarken, Tanr fikrindeki ycelikle badamayan emirleri,
yalanclk sanatnn en mptezel usulleriyle, insanlarmzn beynine
sokuturmaktadrlar.
*
Batnn uygarlk gelimesi tarihi incelendiinde grlr ki en azndan
2500 yllk bir sre boyunca aydn snflar, iktidarlarn ve din
adamlarnn ya da banaz halk ynlarnn tehdit ve saldrlarna
ramen din emirlerini eletirmek suretiyle insan beynini klelikten,
ilemezlikten, kadercilikten ve tm engellerden kurtarp zgrle ve
yaratcla ulatrmay yaam amac edinmilerdir. lerinde din
kitaplarnn tanmlad korkutucu ve intikamc ve insanlar inan
fark nedeniyle birbirlerine saldrtc Tanr anlayn yerenler ve bu
tr bir anlayla fikirsel ve ahlaksal gelime olamayacan
syleyenler, ya da peygamber diye bilinen kimselerin eylemlerini
15
aklc ahlak kstasna vurup kmseyenler, yerenler oktur. Tanry
btn insanlar iin sevgi kayna eklinde tanmlayanlar, ya da Tanr
ile Akl denen cevheri ayniyet iinde tutanlar da oktur. Bugn artk
Batda Kutsal saylan kitaplarn (rnein ncilin) Tanr sz
olmayp insan yaps olduunu sylemek, ya da peygamber diye
arlan kiilerin olumsuz davranlarn yermek ve hatta alay konusu
edinmek, dinsizlik, Tanr dmanl gibi ithamlara ya da cezai
takibata konu tekil etmez; olsa olsa kktenci din saliklerinin
fkesini kabartr. Bundan birka yl nce nl film yapmcs Zefirelli
nin J esus of Nazareth (Nasirali sa) adl filmi ve yine nl yazar
Kazancakis in The Last Temtation (sann Son Gnah) adl
romanndan alnma film (ki her ikisi de say ve Hiristiyanl olduka
kk drtc bir temay konu alr ve fakat her ikisi de son yllarn
nemli birer sanat olay saylr), baz Hiristiyan gruplarn protestosuna
maruz kalmakla beraber dava konusu dahi edilmemitir. 1989 ylnda
Andres Serrano adndaki bir fotorafnn, Hiristiyanlarca kutsal
saylan armh, insan sidii ile ykam ekilde hazrlad resimler,
srf Devlet btesinden beslenen bir Kurulu tarafndan sergilendii
iin, tartma konusu edilmitir, o kadar. rnekleri oaltmak kolay.
Fakat bylesine olumlu bir tutumun anlatt udur ki, din kitaplarn
ve zellikle bu kitaplarn ortaya vurduu Tanr tanmn
eletirmedike ve daha dorusu geleneksel din duygularn incitme
endiesine son vermedike, fikirsel ve ahlaksal aama olmaz ve din
duygularn rencide etmekle de din sarslmaz, ortadan kalkmaz.
Uygarlk gelimesi denen ey, ou zaman dinsel inanlar, dinsel
duygular inciten bulular, deneyimler, salt gzlemeler ve varsaymlar
serisi olarak karmzdadr. Bilindii gibi dnyann yuvarlaklnn ve
dner olduunun aklc bilim ve deney yolu ile ortaya konmas,
yzlerce yl iine alan bir dnemin kkletirdii dinsel inanlara ar
bir darbe olmutur, nk bu dnemler boyunca cahil halklarn beyni
dnyann dz olduu yalanlaryla ykanmt. Eer din duygularn
incitme endiesi stn gelmi olsayd, muhtemelen bugn hala
dnyann dzlne kanm olarak Orta a karanlklarnda
yayorduk.
16
u bir gerek ki, aklc bilim denen ey, din ve domaclk
karsnda bamszlatka, her alanda ilerleme olmutur: bilim
bamszlatka, din kuruluuna kar aklc saldrlar artm ve dinsel
inanlar depreme uramtr. Buna ramen din yok olmam, fakat
sadece kendi alann ibadet sorunlaryla snrlayp akl ve zeka gcn
kendi zgrl ile babaa brakmtr. Ve ite dine kar giriilen
eletiriler ve yermeler sonucu olacaktr ki Bat, 18. yzylda Akl
ana ve uygarlk rayna oturmutur. Bunu yapamayan lkeler ise
bugn hala ilkellikler ve gerilikler ierisinde yzmekte ve ellerini Bat
lkelerine am dilenmektedirler. unu hala idrak edememilerdir ki
mspet akl ve vicdan rahatsz eden kurallar ya da eylemler karsnda
tepki gstermek bir uygarlk sorunudur velev ki bu kurallar Kutsal
bilinen kitaplardan, ya da bu eylemler peygamber diye kabul edilen
kimselerden sadir olsun. Milletlerin uygarl bu tepkiyi
gsterebilecek seviyeye erimi insanlarn saysna ve cesaretine gre
belirlenir. Biz aydnlar, yetersiz kiilerin ilkel saldrlarna uramak,
hatta yok klnmak pahasna da olsa, bu tepkiyi gsterebilmeli ve akl
dlklar halkn nnde sergilemeli, eletirebilmeliyiz. Bizlerin en
asl grevimiz, halk artk din sorunlarnn eletiriine tahamml
edebilir ve hatta katlabilir kerteye getirmektir. Her ne kadar karc
evreler bundan ok rahatsz olacaklarsa da, byle bir gelenein
yerlemesi halinde halk, her sylenene inanma saflndan kurtulup
ok ynl dnme alkanlna ynelecek ve bu sayede din
bezirganlarna kar savam vererek uygarlk ana eriebilecektir.
Bu kitap, Karanln Aydnla bakaldrmasna kar savam
vererek Akl an yaratan Bat dnyas aydnlar ile byle bir
savama yabanc kalan eriat dnyas aydnlarnn, pek zet bir
karlatrmasdr.
---



17
kinci Baskya nsz
Aydn ve Aydn adl bu kitabmn birinci basksnn iki- hafta gibi
ok ksa bir zamanda tkenmi olmas gerekten sevindirici.
Okuyucularma teekkr bor bilirim. Ne ilgintir ki ikinci basknn
datma sunulduu u gnlerde eriat ve Kadn adl bir dier
kitabmn da onbirinci basksnn hazrl yaplmakta.
Her ne kadar gsterilen ilginin, grlerimin ve fikirlerimin mutlaka
paylalmas ya da onaylanmas anlamna gelmediini ve yazdklarm
vesilesiyle birok kimselerin bana kar di bilediklerini bilmekle
beraber, imdiye kadar tabu niteliinde kalm sorunlar zerinde
dnme ve tartma alkanlna yol aabilecek abalara katkda
bulunmann byk bir mutluluk saladn inkar edecek deilim.
Grlerimin yanl alglanmasn nlemenin kolay olmad
muhakkak; fakat srekli olarak ne srlen bir yergiyi, bu ikinci bask
vesilesiyle, burada yeniden ele alp ksaca yantlamakta yarar
bulmaktaym ki, o da Baty idealize eden bir bak asna sahip
olduum, Baty yceltirken eriat etkisindeki Douyu toptan
reddettiim eklindeki iddialara dayaldr. Birok yaymlarmda bu
iddialar yantlam ve unu anlatmaya almmdr ki Bat
szcn ben, Avrupa ya da Hiristiyanlk alemi karl olarak
deil fakat sadece Aklclk kavramnn simgesi olarak
kullanmaktaym. Benim iin Bat demek Aklclk demektir, akln
snrsz egemenliinin kurulduu yer demektir. Yani idealize ettiim
ey insan sorunlarnn akl rehberliiyle ele alnmas, insan hak ve
zgrlklerinin akl kanunlarna balanmas, eitliki bir dzenin
salanabilmesi iin aklc usullerin lek klnmasdr. Bu yolun
yolcusu olan her insan, her ortam, her evre ve her toplum, ister Bat
Avrupasnda, ister Amerikada, Afrikada, Avustralyada ya da
Asyada bulunsun, hi kukusuz Batnn kendisi demektir. rnein
geen yzyln ortalarndan itibaren dinsel eitim ve dnceden
syrlarak dnya yaamlarn mspet akl ve ilim verilerine dayatan ve
uygarlaan J aponya, aslnda Asyal deil fakat tam manasyla
18
Batldr. Atatrk sayesinde Trkiyede ayn sramay yapm ve
aklc yani Batl olmutur; bu sayededir ki eriatn, yani akl
dln srkledii ilkelliklerden syrlp dier btn slam
lkelerinin nne gemitir.
Ancak ka zaman var ki Bat szc, toplumumuzun eitli
blmlerini, hatta aydn diye tanmladmz ou kiileri fazlasyla
rahatsz eder olmu, Bat dmanl duygularn tahrik iin
kullanlmtr. Bu konuda Biz Profesrler adl kitabmda yer alan u
satrlar tekrarlamam yararl olacaktr: Eskiden kalma bir miras olarak
Bat szc, eriatinin anlad kavram dorultusunda, gavur
dnyas karl olarak kullanlr. Osmanl yazarlarnn kaleminde
gavur szc Baty hakir grmek iin i grrd. Ak Paa Zade
ya da Naima gibi.. Tarihilerin kitaplar hep bu szcklerle doludur.
airler iirlerini hep bunlarla donatmlardr (...) nk Kurana gre
yeryz, mslmanlarn yaadklar yerler (yani Dar-l slam) ile
mslman olmayanlarn (Hiristiyanlarn, Yahudilerin, vs yani
gavurlarn) yaadklar yerler (yani Dar-l Harb) olarak iki
blmden ibaret saylmtr. Ve yine Kurana gre mslmanlarn
(Dar-l slamn), mslman olmayanlar (Dar-l Harbi) dman bilip
din slam oluncaya dein onlara kar (cihad) halinde bulunmas
kouldur (Tevbe Suresi 29) (...) Yine Kurann Maide Suresinin
51.ayetinde: Ey inananlar yahudilerle Nasranileri dost edinmeyin (...)
Sizden kim onlar dost edinirse phe yok ki o da onlardandr diye
yazldr. (Bunlara benzer daha nice ayetler i sralamak kolay). Btn
bu hkmler ve bunlardan daha nemli olarak Muhammedin bizzat
rnek olduu davranlar, mslman kiinin beynine ve ruhuna, tm
yaam boyunca kurtulmayaca. (...) bir gavur dmanl duygusu
yerletirmitir. Mslman kiinin hamuru, 1400 yl boyunca bu
dmanlk duygusu ile yorulmutur... Hi kukusuz Bat dnyasnn
da... zellikle Kilisenin kkrtmasyla slam dnyasna kar olumsuz
tutumu olmam deildir. Fakat hi olmazsa bu dmanl kknden
kazyp sevgi ve anlay esine dntrmek (ve kutsal bilinen
Kitaplar bertaraf ederek din fark gzetmeksizin...) insanlar aras
kardelik fikrini yerletirmek isteyen (nice aydnlar) grlmtr.
19
eriat dnyasnda bunu yapan kmamtr. Aksine gavur
dmanln canl tutmak hususunda birbirleriyle yaranlar her
dnem itibariyle yeni kuaklara kin, adavet, rnei olmulardr (...)
Osmanl Devletinin be yz yl boyunca Batya kar giritii saysz
savalarn gerek nedeni gavur dmanldr. Osmanl toplumunun
Bat ile ilgili her eye yabanc kalmasnn, her yenilii
yadrgamasnn, fikir ve kltr gelimesinden yoksun kalmasnn
nedeni bundandr. Biz ilk kez Atatrk sayesinde Baty dman
olarak deil fakat insanlk aleminin bir paras olarak kabul eder
olmuuzdur. Onun lmnden sonradr ki Baty yine eski
alkanlklarmzla grr olmaya balamzdr. Din adamnn (...)
gavur dmanl duygularyla besledii halk ile 1950den bu yana
mantar gibi oalan din okullarnn ayn duygularla yetitirdii yeni
kuaklar yannda, bir de Bat szcn Kapitalist/Emperyalist dnya
olarak kullananlarmzn eittii kuaklar yer almtr.
Bizlere kzmak deil fakat Atatrkn Batcln tekrar ve tekrar
anlatmak (gerek). Fakat anlatrken bizleri, ayn zamanda, Batnn
fikirsel, sosyal ve siyasal gelime tarihi konusunda zel bir seminere
sokmak gerekir. Batnn Hiristiyanlk ile birlikte karanlk aa
gmln, aklcl unutup dinsel dn yrngesine giriini, bilim
ve ahlak ne varsa her eyi din kitaplarnda arayn, domatizme ve
iskolastik dn vadilerine yneliini, fakat bu karanlk ada bile
aklc evrelere yer veriini, nihayet yava yava akl ve zekay din
tutsaklndan kurtarp Renaissance/Hmanizma yolu ile akl ana
varn, (insan kiiliinin ycelii ve eitliki insan haklar fikrine
sarln) oysaki Atatrke dein hibir dnem itibariyle, hibir slam
lkesinde ve hi kukusuz bizde akl a ufuklarna dorulmak diye
bir ey olmadn, eriat (zellikle Kuran) dnda hibir deer, hibir
gerek arama gerei duyulmadn, eski Yunan bilimlerinden ve
bilginlerinden yararlanmak ve onlarn yaptlarn yorumlamak
sayesinde eriilen ve slam uygarl diye bilinen dnemde dahi aklc
usullere gre davranmaktan kanldn ve sanki tm bu bilimler
Kuranda varm kurnazlklarna sarlndn; (eriatnn melaneti
yznden) akl rehber klmak ve kutsallatrmak olana bulunamad
20
ve Yunan kaynaklarn da brakmak gerektii iin yeniden fikir
yoksulluuna dalndn; (eski) Yunan kaynaklarna slam bilginleri
sayesinde kavuan Bat dnyas aklc usullerin nimetlerinden
yararlanrken slam dnyasnn aklszl (akl dlamay) fazilet
sandn, (evet buna benzer hususlar) uzun uzun anlatmak kouldur.
Bunu yaptktan sonra Atatrkn Batcln ve Atatrk gibi
Batclarn amalarn anlatmak kolaylar (...) Atatrke gelinceye dek
bizler iin akl denen nesne, gerekleri arama arac olarak hibir
zaman anlam ve deer taamamtr. slama girdiimiz tarihten
itibaren biz, gerekleri akl yolu ile arama geleneini brakm, bin yl
boyunca bu gerei duymamzdr. nk gereklerin akl yolu ile
deil eriat yolu ile bulunabileceine, gerek diye ne varsa her eyin
Tanr emirleri olarak Kuran ile ve Peygamber (...) hkmleriyle
yerletirildiine (...) inandrlmzdr. Bu inan bizi bir ilkellikten bir
dierine, bir felaketten bir dier felakete srkleye gelmitir...
Ne yazk ki felaketten ders almasn bir trl renememi olarak
bugn yine kurtulu yolunun eriatta olduunu, her zmn slamda
yattn syleyen rtkanlarn eline dm, yolumuzu iyice
saptmzdr. Bu saptma o kerteye ulamtr ki, mspet ilim oca
saylmak gereken niversitelerimizin Profesr ve Doent nvanl
kiileri bile, gnlk yaantlarmzn ve dnya sorunlarmzn her
ynn, aklc usullerle deil fakat bata Kuran olmak zere, eriat
verilerine gre ayarlama hevesine kaplmlardr. Ne hazindir ki,
kendimizi aydn bilen bizler ve zinde gler, yllar boyu memleketi
kara kuvvet azgnlklarna, eriat kabadaylarnn taknlklarna terk
etmiizdir. Din hocalarnn laiklie ve ada deer llerine
meydan okumalarna ve giderek artan basklarna, hayret edilecek bir
atalet ierisinde boyun emiizdir. Bu ataletimiz lkeyi, ite bugn
Cumhuriyet ncesi eriat ortamna srklemitir.
Ataletimizin nedeni, siyasi partilerin desteine sahip olan ve
hkmetlerin aczinden yararlanan rgtlerin yarattklar terr havas
olduu kadar eriatn iyznn ne olduundan habersizliimizdir.
Gerei sylemek gerekirse toplumumuza egemen her olumsuzluk bu
21
habersizliimizden kaynaklanmtr. Eer birazck gayret gsterip
eriatn znn ne olduunu incelemi olsak anlarz ki, insanlarmz
akl ve zeka gelimesinden ve dnme gcnden yoksun klan, baka
din ve inantakilere kar dman yapan, banazlatran, insanlk
sevgisinden uzaklatran, insan hak ve zgrlkleri fikrine,
demokratik ve laik devlet anlayna, ada deer llerine yabanc
tutan ne varsa her ey eriat zihniyetinden ve kkeninden
kaynaklanmaktadr. Eer bu incelemeyi yapabilsek ve halkmz da
eriatinin yalanlaryla baa kabilecek dorultuda aydnlatabilsek,
hi kuku edilmemelidir ki bu lkede eriat azgnl ya da eriat adna
cinayet ilemek diye bir ey olmayacak, eriat zlemcileri kaacak
delik arayacaklardr. te o zaman lkemiz iin ada uygarlk yoluna
kmak kolaylaacaktr.
----












22
AYDIN ve AYDIN!
Dnya haritasna yle bir gz atnz: slam lkelerinin hemen
hepsinin Asya ile Afrika Ktalarna ylm olduunu grrsnz.
Fas, Sahara, Moritanya, Senegal, Gine, Volta, Mali, Nijerya, Niger,
Cezair, Tunus, Libya, Msr, Somali gibi mslman lkeler, Afrikann
Kuzey yarsn kaplar. Bu blgenin hemen yan srasnda Arabistan
yarm adas yer almtr ki Suudi Arabistan, Gney Yemen, Dou
Yemen, Umman, rdn, Suriye ve Irak ve Trkiye yolu ile Afrika ve
Asya birleimini salar. Bu blgenin hemen douunda ran,
Afganistan, Pakistan ve bunlarn uzants olan Moolistan ve
Rusyann Gneyindeki Trk mslman toplumlar gelir. 1991 yl
istatistiklerine gre, be milyar akn dnya Nfusunun yzde 17,8,
yani dokuz yz ksur milyonu (daha dorusu 924.611.500)
mslmandr[1] ve bu mslmanlarn yzde doksan dokuzu, Asya ve
Afrika da, yani aklc uygarln genellikle oluamad blgelerde
yaar. Gerekten de yeryz Mslmanlarnn te ikisi (ki alt yz
krk milyona yaklaktr) Asya da ve te biride (ki iki yz altm
ksur milyonu bulur) Afrika dadr[2]. Geriye kalanlardan, bir milyon
mslman Gney Amerika da, be ksur milyon Kuzey Amerika da
(yani Amerika Birleik Devletleri ve Kanadada) ve on iki ksur
milyon da Avrupa da bulunmaktadr[3]. Bu saylarn ortaya vurduu
ilgin olgu udur ki, dnya mslmanlarnn %99 gibi ok byk bir
ounluu, aklcln gelimedii Asya ve Afrikada ve %1 gibi son
derece az bir ksm ise, Avrupada ve Kuzey Amerikada (yani kltr ve
zihniyet bakmndan Avrupann bir devam olan ABD ve Kanadada)
yaamaktadr[4] (ki bunlar da genellikle Batya g etmi olan ii ve
ii aileleridir). Afrika ve Asya ya ve dier blgelere yaylm btn
mslman toplumlarn ortak zellii, eriat dnda gerek
bulunmad inanna saplanmlk, aklcla ve ada dnce ye
yabanclk, farkl inanlara ve zellikle Bat Dnyasna ve Bat
uygarlna dmanlk, gemiten kalma geleneklere kr krne
ballk, yaratc zekadan ve zgr dnme gcnden yoksunluk, her
alanda geri kalmlk ve yoksulluk ve pejmrde ve mptezel[5]
23
yaamlara almlk ve asl ackls insan varlna, insan
sorunlarna ve insan haklarna saygszlktr[6].
Kukusuz ki dinsel geleneklere ballk ve saygnlk, her toplumun
mutluluunu yapan bir eydir; fakat mslman halklar iin bu,
mutluluun da tesinde, ruhsal ve doal bir oluumdur. Bat
dnyasnn toplumlar, her ne kadar dinsel inanlar ve gelenekleri
srdrmekle beraber, aklcl btn bu deerlerin stne
karabilmilerken ve insan sorunlarn akl rehberliiyle
zmlerlerken slam toplumlar byle bir aamaya
ynelememilerdir. Bu lkelere hakim olan zihniyet gereince insan
sorunlar nplanda tutulmaz; n planda tutulan ey Tanr ve
Peygamber sorunlardr. Kutsal ve nemli olan tek ey Tanr dr,
Peygamber dr. nsan yaamlaryla ilgili hi bir ey akl verilerine
gre ele alnmaz; Tanr ve peygamberden geldii kabul edilen
emirlere gre ele alnr. nk slam dnyas henz akl ana girmi
deildir; hmanizmaya ynelmi deildir. Bundan dolay gerilikler
ierisindedir. Yabancnn ilettii toprak alt petrol serveti sayesinde
zenginleen Suudi Arabistan ve dier Arap eyhliklerinin hepsi de
fikirsel ve sosyal gerilikler bakmndan tpk dier mslman lkeler
gibi, Batnn en geri saylan lkeleriyle dahi kyaslanmayacak derece
dk seviyededirler. Dou Avrupa lkelerinin zgrlk ve insan
haklar uruna u son bir ka yl boyunca verdikleri savama benzer
bir giriime, tm itibariyle teokratik ve totaliter rejimlere gml
eriat lkelerinin hi birinde rastlanmamtr. Asya lkeleri ierisinde
dahi gerilikler uykusundan uyanamayan ve bir trl kalknamayan
lkeler hep eriat lkeleridir; buna karlk Japonya, Kore, Tayvan ve
hatta Hindistan gibi mslmanlkla ilgisi olmayan Asya toplumlar,
gerek uygarlama ve gerek demokratikleme asndan birbirleriyle
baar yarmasna girmilerdir. Ne ilgintir ki eriat lkeleri arasnda
ada zihniyetten ve aklclktan ve uygarlktan en uzak bulunanlar,
eriat sistemini en koyu ekliyle uygulamaa alanlardr: rnein
ran, Kuveyt, Suudi Arabistan vs. gibi. eriattan birazck olsun
uzaklaabilen Msr, ya da Cezair gibi lkeler, daha uygar yaamlara
sahiptir. Buna karlk Atatrk sayesinde laiklie ynelip eriati
24
sadece ibadet alannda tutan ve aklcl yaam amac yapan ve
aklc eitim sayesinde (saylar az da olsa) gerek aydn karan
Trkiye ise, her bakmdan mslman lkelerin nnde yer almtr.
*
Sadece gnmz itibariyle deil fakat gemi yzyllar boyunca da
mslman halklar Nfusunun yeryzne yaylml hep yukarda
deindiimiz orantda kalmtr. Muhammedten bu yana slamiyet,
Asya ve Afrika lkelerine tam, bir yandan ran yolu ile Orta
Asyaya, dier yandan Cezayir ve Fas yolu ile spanyaya ve nihayet
Osmanl Trklerinin saldrlaryla Orta Avrupaya uzanm ve fakat
Avrupa Ktas itibariyle Poitier[7] ve Viyana snrlarnda durmu ve
btn bu 1400 yllk dnemler boyunca bir trl Bat topraklarnda
tutunamam ve varln Bat Dnyasna sndramamtr. Avrupa
Ktasn aklcln beii ve aklc uygarln gelitii yer olarak
kabul etmek gerekirse, bu yukardaki verilerinden karlacak sonu u
olmaktadr ki eriat dini Bat dnyas gibi aklcln egemen
bulunduu blgelere nfuz edememi ve fakat buna karlk Asya ve
Afrika gibi domacln ve imancln egemen olduu yerlerde
kklemi ve yeermitir.
Bat toplumlar da vaktiyle aklc yaamlardan uzak ve karanlklar
iinde bocalarken, insan sevgisi duygularyla dolu aydnlar
sayesinde bu karanlklardan kurtulup hmanizma ya ve akl a na
ulam ve uygarlamlardr. Bilindii gibi hmanizma, Batda,
14c yzylda Renaissance kl altnda ortaya kmtr.
Renaissance demek Yeniden dou demektir ve genel olarak insan
varlnn uhrevi ynden deil fakat beeri ynden deerler
lsne oturtulmas ve insan sorunlarnn n plana alnp beeri
verilere gre zmlenmesi demektir. Bu eilimlerin, ilk olarak 14 c
yzylda talyan airi Francesco Petrarca (Petrarch) (1304-1374)
tarafndan ortaya konduu kabul edilir; bundan dolaydr ki Petrarca
ilk hmanist diye bilinir. Her ne kadar din ve Tanr inanlarna bal
kalmakla beraber[8], btn yaptlarnda, insan varln yceltici
grlere yer vermi ve akl ve umut ve zevk ve korku ve
25
znt sorunlarn hep bu adan tartmtr[9]. Yine ayn dnemin
nllerinden biri olan Lorenza Valla, 1431 ylnda yaynlad De
Voluptate adl yaptyla zgr dnce ve zevk ve ehvet sorunlarna
hep insan deerini gz nnde bulundurarak ynelmitir. talyan
hmanistlerin ou, insan ahsiyetinin haysiyeti ve kii zgrl
gibi konulara eilmeyi kendilerine ama edinmilerdir ve bunlar
arasnda din adamlar dahi yer almtr. Hmanist gelime daha
sonralar, 17ci ve 18ci yzyllarda, akln stnl fikrinin egemen
olmas ve Akl a nn yerlemesi ekline dnecektir. Batl Aydn
n bu zaferi, Orta a dneminde eski Yunann hmanistik ve aklc
bilim kaynaklarna kavumak sayesinde mmkn olabilmitir. Bu
kaynaklara kavuabilmeleri ise, slam yazar ve dnrleri
sayesindedir. Ancak ne var ki Batl aydn, bu kaynaklardan
yararlanmak suretiyle kendi toplumunu domaclktan ve imanclktan
uzaklatrp hmanizmaya ve aklcla sokarken, slam dnyasnn
aydn lar aksini yapmlardr. Bat dnyasnn gelimilii hmanist
ve aklc ve hmaniter tipteki aydnlar sayesinde olabildii halde
slam dnyas pek bu tip aydn yetitirmemitir; her ne kadar
hmaniter eilimde grnen yazar ve dnrler km ise de,
ilerideki blmlerde belirteceimiz gibi, onlar dahi ne hmanist, ne
aklc ve hatta ne de gerek anlamda hmaniter aydn niteliinde
kimseler olamamlardr. Bu vesile ile hemen ekleyelim ki hmanist
szc ile hmaniter szc arasnda byk farklar vardr, o kadar
ki her hmanist gerek anlamda hmaniter olamad gibi her
hmaniter de mutlaka hmanist deildir. Hmanist deyimi, biraz
nce belirttiimiz ve ilerideki blmlerde ayrca belirteceimiz gibi
insan varln her eyin ls olarak kabul ederken hmaniter
deyimi, tm insanlar aras sevgiye ynelmek ve bu adan insan
yararna i grmek anlamna gelir. rnein ou yazarlarmz
Mevlanann ya da Yunus Emrenin hmanizmasndan sz ederler;
oysaki ne Mevlana y ve ne de Yunus Emreyi hmanist ya da aklc
olarak tanmlamak mmkn deildir. nk insan sorunlarn akl
rehberliiyle zmlemeyi dnmemilerdir. Her eyin ls olarak
eriati semilerdir. Her ne kadar hmaniter ynde grlere sahip
26
olmakla beraber, bu alanda dahi yetersiz kalmlardr. nk her
ikisi de (tpk dierleri gibi) eriat duvarn tam olarak aamamlardr:
klelii doal ve siyahilerin aalk durumunu olaan bulan ve kadn
snfnn ktlk kayna olduuna inanan bir Mevlana y, ya da
eriat tarikat yoldur varana, Hakikat meyvesi ondan ieru, Dinin terk
edenin kfrdr ii diyen bir Yunus Emreyi hmanist ya da
hmaniter kategorisine sokmann ne derece mmkn olabileceini
ilerideki blmlerde tekrar ele alacaz. Ve greceiz ki ou slam
dnrleri hmanizmaya ynelmek istemiler (rnein Al-Razi, Al-
Farabi, bn Sina, bn Rt vs... gibi) ya da hmaniteryan olmaya
heveslenmiler (rnein Al-Siblive bn Al-Arabi vs... gibi) ve fakat
evrili bulunduklar banaz zihniyetten yldklar ve korktuklar iin
olamamlardr.
Bat dnyas Halklarnn gelimilii ile eriat dnyas halklarnn
gerilii arasndaki fark, ite birbirinden deer ve derece itibariyle
farkl bu iki aydn tipinin, yaratt bir sonutur. Bu tiplerden ilkini
Gerek aydn diye adlandrmak gerekir ise, hangi tanma sokulmak
gerektii pek kestirilemeyen ikinci tp iin Yar aydn, ya da
Yetersiz aydn, ya da Aydn acubesi, ya da Sorumsuz aydn ya da
buna benzer deyimler kullanmak ve daha dorusu hepsini de kapsar
olmak zere bu szc trnak ieriine alp nida aretiyle
simgelemek ve rnein Aydn ! szcne yer vermek daha uygun
olacaktr. Bundan dolaydr ki elinizdeki bu kitaba Aydn ve
Aydn! baln verme gerei domutur.







27

BRNC KTAP

Aklc AYDIN SORUNU
Dnyaca nl Princeton niversitesinin geni arazilerini dolduran
binalarndan biri vardr ki d mimarisinin ekicilii ve vitraylarnn
gzelliiyle ziyaretilerin merak ve ilgisini uyandrr. Binann
hametli kapsndan ieri girildikte, lo k hzmeleri arasnda, eski
alarn byk bilginlerinin resim ve heykelleri gze arpar. Bu
heykellerden biri, dierlerinden farkl giyim tarzyla, daha uzaktan
dikkatleri zerine ekecek niteliktedir: yanna yaklaanlar, kapanda
Al-Havi yazl ta kitabn ak sayfalarna eilmi marur bir bala
karlarlar. Bu ba, Arap dilinde yazlm en nemli tp yaptlarndan
birinin yazar olan ve n, Orta a dnemi boyunca, Baty saran ve
on birinci yzyln en byk bilim adamlarndan saylan Eb Bakr
Muhammed b. Zekeriya Al-Razi nin, deerli bir heykeltra
tarafndan taa kazlm badr. Sadece slam dnyas deil ve fakat
asl Bat dnyas ona ok eyler borludur: Kadim Yunan ilimlerini ve
zellikle eski an en byk bilginlerini, rnein Galen i,
Hippokrat ve Demokratisi ve daha niceleri Batya tantanlardan biri,
muhtemelen ilki olduu iin. O dnemin bilim evreleri, Al-Razi yi,
din kalplar ve din basks dna tayabilen ve gerek ilmi, zgr
dnce ve deneyler sisteminde aramak isteyen bir kimse olarak
grm ve yceltmitir. Bat niversiteleri ve bilginleri onu, bu
zellikleri nedeniyle kendilerine rnek edinmilerdir. Princeton
niversitesinin bu bilgine bylesine erefli bir yer ayrmasnn nedeni
budur. bn-i Sina, Orta alarda Batnn hayranlk duyduu dier bir
slam bilginidir ki, Al-ifa adl nl yapt ile tannr. Ad, yine
dnyaca tannm Paris niversitesinin Tp Fakltesi binalarndan
birinin giri kapsnn kemer talarna ilenmitir. Trk asll olduu
sylenir. bn-i Farabi ki o da Trk asll bir slam bilginidir, bu
serinin dier nemli simalarndan biridir. Bu rneklere bn-i Rt,
bn-i Haldun, Al-Biruni, bn-i Arabi... gibi daha nicelerini eklemek
28
mmkndr. Ve bu saydmz kimseler ve onlarn saysz denecek
kadar ok benzerleri, eitli bilim dallarnda eski Yunandan ve
zellikle Aristo dan, Eflatun dan, Sokrat dan, Galen ve Hippokrat ve
Demokratis gibi mspet ilim kurucularndan ve aklcln rn olan
yaptlardan yararlanm kimselerdir. lerdeki blmlerde
belirteceimiz gibi bunlar, genellikle fikir ve dnce alannda gerek
anlamda aklc olmamakla beraber hi deilse bu eski aklc dnemin
bilimsel verilerini, ya da dnce ve mantn (yanl dahi olsa)
yanstabilmilerdir. Temsil ettikleri zellik, her ne kadar eriata bal
imi gibi grnmekle beraber eski Yunan kaynaklarna bavurarak i
grm olmalardr. rnein Farabi ki yaptlarndan birinde Aristoyu
iki yz kez okuduunu iftiharla syler, Aristo nun ba yorumcusu
olmutur. Onun bu yorumlar sayesindedir ki nice bilginler Aristo nun
yaptlarna nfuz edebildiklerini sylemilerdir. Bundan dolaydr ki
slam bilim evreleri Aristoyu Muallim-i Evvel diye
deerlendirirken Farabiyi de Muallim-i Sani lakabyla
yceltmilerdir. Nitekim bn-i Sina, Aristo yu krk kez okuduunu ve
fakat anlayamadn ve ancak Farabi nin yorumlar sayesinde
anlamaa baladn itiraf etmitir. bn-i Rt, daha sonralar Aristo
nun en yetkili ve etkili yorumcularndan biri olarak Orta a
bilginlerinin hayranln eken bir baka nl dnrdr. Bat
dnyasnn, bilim verilerini din kitaplarndan ziyade akl
rehberliinde arama olaslna kavumasnda nemli rol oynamtr.
O kadar ki Batl bilim adamlar, zellikle 13c yzylda, onun adyla
bir Dnce okulu kurmular ve kendilerini Averroist diye arr
olmulardr. (Bilindii gibi bn-i Rt Batllar Averros olarak
tanrlard). Yine ayn ekilde Muhyi-d-Din Arabi: Sevgi benim
dinimdir derken eski Yunandan ve zellikle Aristo dan ilhamn
almaktayd. Bat Orta an en byk airlerinden Dante, eski Yunan
dncesine Arabi sayesinde kavutuunu syleyerek ona kar borlu
olduunu sylerdi. Denilebilir ki bata Aristo olmak zere eski
Yunann en byk bilginleri ve bilim kaynaklar, hep bu kalemler
sayesinde nce slam dnyasnn ve sonra Bat dnyasnn bilim ve
kltr gelimesinde temel malzeme iini grmlerdir. Onlar
29
sayesindedir ki Orta a Bats, eski Yunann aklclna
kavuabilmi ve byle sapl bulunduu Domalara kar HAYIR
diyebilmi ve aydnlklara kabilmitir. Eer bu slam bilginleri, eski
Yunann sz konusu kaynaklarn ortaya vurmam ya da
yorumlamam olsalard, ne slam uygarl ve ne de Bat uygarl
diye bir ey doard. Ancak ne var ki Baty, eski Yunann aklc
bilim hazinesine kavuturan ve bylelikle karanlk adan kurtarmaa
vesile yaratan ve snrsz aamalara dorultan bu slam dnrleri,
kendi z toplumlarna, zgr dnce ve aklclk alannda ayn
nimetleri salayamamlardr. Her ne kadar Orta a Bats onlar,
eski Yunan aklclnn temsilcileri gibi grm ise de yanlmtr;
Orta a bilginleri onlar olduklar ekilde deil ve fakat olmalarn
temenni ettikleri ekilde benimsemilerdir. rnein Al-Farabi yi
Aristonun, yani aklcln gerek yorumcusu ve temsilcisi olarak
sanmlardr. Oysaki Al-Farabi, her ne kadar Aristoya ballk
duymakla beraber, eriatn insan varln kul niteliinde tutan ve
genel olarak insana gven ve sevgi duygularn yok klan hkmleri
karsnda, din ile felsefe arasndaki farkllklar vurgulamaktan
kanm ve ou kez Kuran emirlerine dayal olarak gr ortaya
vurmutur. Fakat Batl aydnlar Aristoyu, Al-Farabinin tanttndan
farkl ve daha dorusu dinden ayr olarak ele almlardr. Yine bunun
gibi Aristonun yorumcularndan saylan bn Rt, Orta a Batsnn
hayranln kazanan bilginlerden biridir. Padua niversitesi o
dnemlerde Aristoyu bn Rt n yorumlamalarna gre retime
almtr. lerdeki blmlerde belirteceimiz gibi, bn Rt , Aristo
felsefesinin nderlerinden bilerek ve grlerini benimseyerek
hayatlarn feda edenler bile olmutur[10]. Oysaki bn Rt, Aristoyu
dinsel kla sokarak anlatmaya ve onun fikirlerini eriat ile
uzlatrmaya alrd. Batl bilginler ise onun tanmlad Aristoyu
aklc ynden incelemilerdir. bn Arabi ye hayranlk besleyen Dante,
eski yunan dncesine srf onun sayesinde eritiini dnerek bu
hayranln kranlk ekline dntrmt. Oysaki bn Arabi, her
ne kadar Eflatun un ve Aristo nun etkisiyle kendisini sevgi denizine
salm idiyse de bu sevgiyi daha ziyade Tanr sevgisi olarak
30
benimsemi ve bu nedenle insan sorunlaryla uramay
dnmemitir. Oysaki Dante, n gnmze uzayan lahi Komedya
adl yaptnda, insan varln kendisine konu edinmi olarak
hmanizmaya yneliktir[11].
*
Eski Yunan kaynaklarndan yararlanan slam bilginleri, her ne kadar
bu sayede slam uygarl diye bir gelimenin oluumuna sebep
olmularsa da bu uygarlk, ileride greceimiz gibi, Batnn ok daha
sonraki yzyllar itibariyle ortaya kard ve bugn hala dev
admlarla ilerleme safhasnda tuttuu uygarlkla kyaslanabilecek
kertede olamamtr. nk Batya eski Yunan kaynaklarn tantan
slam bilginlerine, eriat zihniyet, aklc bir uygarlk yaratma
frsatn vermemitir. Vermek yle dursun ve fakat bilim denen eyi
Kuranda ve eriat yolunda deil eski Yunan kaynaklar araclyla
AKIL yolunda aramaa yneldiler diye onlar dinsizlikle, zndklkla,
Tanr dmanl iftiharlaryla ve hatta bilgisizlikle sulamlardr;
onlarn tmn toplum iin ve slam iin zararl ve tehlikeli
saymlardr. Nasl ki bugn mslman lkelerin tmnde (ve ne
hazindir Atatrkn kurduu laik Trkiyede), aklcla ynelik
kiilere, o yasak alana girdiler diye ya da farkl bir yaam dzeninin
ideolojik aklamasn yaptlar diye Kafir, Dinsiz, Materyalist,
Vatan haini vs damgas kolaylkla vurulabiliyor ve bu yzden ou
aydnlar zindanlarda rtlebiliyor ise, o zamanlar da Al-Razi lara,
Farabi lere, bn-i Sina lara, bn Rt lere ve dierlerine, ilmi
Kuranda deil fakat zgr akln, zgr dncenin eski
temsilcilerinde aram olma suu ykletilirdi. Ykletenlerin banda
da mam Gazali, ya da bn Teymiyye gibi, slam dnyasnn
gnmze dek aydn diye ycelttii kiiler vardr. zellikle Gazali,
eriat evrelerin Hccet-l slam diye bugn dahi kendilerine ba
tac ettikleri ve halk ynlarn onun deer lleriyle ve ahlak
anlayyla yetitirmee altklar bir kimsedir. Gazali nin en byk
meziyeti, akln zgrlne yer vermeyip gkten indii kabul edilen
hkmlere kr krne uymak ve bunlar dnda gerek tanmamaktr.
31
Bundan dolaydr ki, biraz olsun serbest dnceye yol aar gibi
grnen itihad kaplarnn kapanmasnda ve sosyal yaam
kurallarnn dondurulmasnda felaket dourucu bir rol oynamtr.
Aklcln karsna en azl bir dman gibi km ve halk
ynlarnn mspet eitimine engel olmutur. Vahy yolu ile elde
edilen bilgilerin, akl yolu ile elde edilenlere nazaran stnlk
salad inanlarn pekitirmi, akl verilerinin din verilerine ters
dtn ve kiileri ve toplumu din ve iman gcnden
uzaklatrdn ve bu nedenle aklc bilimlerin ve rnein
matematiin dahi derinlemesine retilmemesini istemitir. Bu tr
grlerini zellikle Al-Rsalat Al-Laduniyya adl kitabnda
belirtmi ve gerekleri Kuran dnda, yani aklc ve deneyci
usullerde, arayanlarn mutlaka dinsiz olduklarn iddia etmitir.
Bundan dolaydr ki bata Aristo olmak zere eski Yunann aklc
bilim adamlarn ve onlarn yorumcularn (rnein Farabi, bn-i Sina,
bn-i Rt vs) hep zndk ve bilgisiz diye damgalamtr. Tpk
kendisinden nce nice eriatnn yapt ve kendisinden sonra nice
benzerlerinin yapacaklar gibi. Ancak ne var ki bunu yapan eriat
stadlarnn balca marifetleri, din emirlerine sarlp akla ve
manta ve ahlaka ters ne varsa her eyi Bilim diye satmak ve
rnein orulu iken l ile cinsi mnasebette bulunmann kaza ve
kefaret orucunu gerektireceini sylemek, ya da sinein bir kanadnda
ifa(sevap) dier kanadnda ise hastalk (gnah) bulunduunu ve
yiyecek ve iecek iine den sinein nce hastalk kanadn
daldracan ve u hale gre darda kalan kanad yiyecek ve iecek
iine batrmak gerektiini bildirmek, ya da kabirdeki llerin drt hal
zere bulunup bazlarnn keleri zerinde oturduunu, Vakti ar
sekiz melein yklenip gtrdn ve her bir melein ayann yirmi
bin yl seyrettiini eklemek, ya da mriklerin ldrlmelerini
ngren emirleri yceltmek ve daha saymakla sonu gelmeyecek olan
bu tr incileri kutsal gerek diye ortaya sermek olmutur. slam
dnyasnn Aydn ve Allame diye ycelttii bu kiilerin el attklar
konular ve grleri yle bir gzden geirebilsek ve rnein
Kyamet, Tevekkl, eytann dmanl, Cinler ve melekler,
32
Klelik, cihad, Ellerin ve ayaklarn aprazlama kesilmesi
gerei, Kadnn aalk yeri, Cinsi ilikide erkein yeri ve buna
benzer nice hususlarda savunduklar fikirleri yle bir eletirebilsek,
AKIL ve ZEKA adna utan duymaktan kendimizi alamayz; ve ancak
o zaman eriat lkeleri insanlarnn fikren geri kalmalarnda aydn
diye bilinen kimselerin ne derece sorumlu olduklarn anlarz. Ne
hazindir ki slam dnyasn akl ana girmekten ve dolaysyla
gelimekten geri brakanlar, yzyllar boyunca olduu gibi, bugn de
Asil dnce prensleri olarak itibar grmektedirler.
Hi phe edilmemelidir ki bunun byk sorumluluu, onlar aydn
diye kabul eden bizlerdedir. nk bizler, aydn deyiminin gerek
anlamndan habersizdir. Bizlere bunu retmek gerek. retebilmek
iin de her eyden nce Baty karanlk adan karp akl ana,
aydnlklara srklemi olan gerek aydnlarn tarihini incelemek ve
sonra da bizim dnyamzn Aydn! ya da Aydn acubeleri nin
ihanetine deinmek gerek. Sylemee gerek yoktur ki bu, mrlk ve
ciltleri doldurabilecek bir itir. Biz burada pek genel ve pek ksa bir
zetle yetineceiz.
*
BRNC KESM:
ULUSLARI AYDINLIA IKARAN, YA DA
KARANLIKLARDA TUTAN G: AYDIN ve AYDIN
ACUBES
Her toplumda, o toplumu fikren, ruhen ve ahlaken ekillendiren,
peinden srkleyen, belli deer llerine ynelten, eitimi ve gzel
sanatlar ve her eyi etkileyen, denetleyen bir snf olduu kabul
edilir[12]. Toplumlar aydnla karan ve uygarlatran, ya da
karanlklarda tutan ey, bu snfn oluum tarzna baldr. Bu
oluumda Gerek Aydn n gc ne kadar fazla ve youn ise, bu
snfn olumlu etkinlii ve dolaysyla toplumu yetitirme ve gelitirme
yetenei o kadar fazla demektir[13]. Bat Dnyasn her ne kadar
ideal ya da emsalsiz bir uygarln temsilcisi olarak gstermek
33
mmkn olmamakla beraber, yine de en fazla aama yapm olan ve
giderek daha da parlayan bir uygarlk eklinde tanmlamak gerekir:
ite bu sonucu yaratan ey, gemi kuaklar boyunca gcn giderek
duyurtan gerek aydn niteliine sahip kiilerin varldr. kibin yla
yaklak bir sre boyunca Batl aydnn verdii fikirsel savam
sayesindedir ki Bat toplumlar, yeryznn dier toplumlaryla
kyaslanamayacak bir ileri noktaya ulamlardr; ve bu gelimelerini,
tm bunalmlarna ramen, bugn ayn g sayesinde ve ayn hzla
srdrebilmektedirler. Bat dnyas dnda ayn mutlu sonuca ynelen
tek lke J aponyadr, ki bir avu aydnn abalar sonucu aklc
eitime yer vermekle u son yz elli yl ierisinde mucize denebilecek
bir ahlanma kaydetmitir.
Denecektir ki slam dnyas da saysz aydn yetitirmitir ve stelik
Batya k tutmutur; byle olduu halde neden acaba bilimsel,
kltrel ve ahlaksal bakmdan belli bir snrn tesine geememitir?
Neden acaba ok ksa sren bir uygarlk dneminden sonra yzyllar
boyunca ve gnmze dein ilkellikler ierisinde bocalam ve bir
trl bu ilkelliklerden kurtulamamtr? Bu sorular yantlayabilmek
iin Aydnn tanm konusuna eilmek ve Batl aydn tipinin
zelliklerini incelemek ve bu tipi, eriat dnyasnn aydnlaryla
kyaslamak gerekir.
I) Akln Egemenliine ve Rehberliine ve nsan Varlnn
Deerine nanan Gerek Aydn Tipi:
Aydn szcnn tanmn yapmak olduka gtr. Genellikle
fikirsel faaliyetlere ynelik kiileri aydn diye belirleme eiliminden
sz edilir. eitli szlklerde bu tr tanmlamalar yer almtr.
rnein Dictionnaire de lAcadmie Franaise de Aydn szc
Fikir ve zeka almalar ar basan kii olarak karlanmtr.
eymour Martin Lipset ve T. Geiger gibi nl yazarlar, yaratc zeka
almasn, ya da kltr oluumunu salayc abalara dnk olmay
aydn saylmak iin koul grrler. Andr Malraux aydnn tanmn:
Yaantsn belli bir fikre (bir dnceye) adayan kii eklinde
yapar. Peter Vierecke gre aydn: Tm zamann szcklerin
34
hizmetinde geiren kiidir. Maurice Barrs ise aydn Kalem
oynatc ve sol ideolojiler savunucusu olarak belirleyerek
aalamaa alr. Bir baka yazar, Thomas Molnar: Her ne kadar
aydn denen kimse hem feylezof, hem bilgin, hem retici ya da
diplomat ve yazar olabilirse de gerekte bunlardan hi biri deildir
der. Fakat hemen iaret edelim ki Bat anlaynda Aydn szc,
okumuluun, bilginliin, kltrlln, medeni grnln ve
benzeri niteliklere erimiliin de tesinde ve stnde, kendine zg
bir anlam tar ki insan varlnn ycelii ve kutsall ile
balantldr. Aydn saylabilmek iin sadece ok okumu olmak,
sadece bilgi hamulesine sahip bulunmak yeterli deildir; ayn
zamanda insan aklnn snrsz geliebilirliine ve gereklere akl
rehberliiyle gidilebilir olduuna inanmak, akl ve zekay eitli
basklardan ve nyarglardan kurtarp zgrle kavuturucu abalara
dorulmak, insan denilen varla ve tm insanlara kar iman ve sevgi
ile dolu olmak, insan smr esi olmaktan, mutsuzluklardan ve
sefil yaamlardan kurtarp insanlk haysiyetine ulatrmay yaam
amac yapmak, insanlar aras dmanlklar yenip kardelik
duygularn ve karlkl SEVG esini oluturmak ve bu uurda hi
ylmadan savamak kouldur. Alexander Grushevsky, ki aydn kii
konusunu derinlemesine incelemi yazarlardan biridir, The
Intellectuel; Who He Is, and How To Be One adl yaptnda[14],
aydnn tanmn yaparken, okumuluk, ya da bilginlik, ya da ada
grllk gibi veriler yannda, bir de asl kendi kendini aabilme,
srekli ekilde geliebilme, yaratc yaam kurallar edinebilme,
snrsz ekilde hogr ye ynelebilme, insanla reva grlen
hakszlklara, basklara, zorbalklara, eitsizliklere ve smrmelere ve
her trl iddete ve ksacas insan ahsiyetinin haysiyetini zedeleyen
her eye kar isyan geleneini huy haline getirme zorunluluunu
ngrr[15]. Daha baka bir deyimle insan varlnn deeri ve
kutsall fikrine ynelmilik, gerek aydnn yaam amac olmutur.
Her eyi insana gre ayarlamak ve yapmak, onun dnya felsefesini
oluturmutur. Hmanizma ve Renaissance dnemleri, bu
abalarn gemiteki rnleridir ve bilindii gibi 17ci ve 18ci
35
yzyllarn akl an hazrlamtr: Romantizm, Liberalizm,
Natralizm, Rasyonalizm, Sosyalizm vs gibi 19cu yzyln
birbirini izleyen (ideolojileri) NSAN sorunu konusunda farkl
dengeler salamtr; fakat yava yava kutsal apta bir insan anlay
belirmee balamtr ki amz kltrnn en byk buluu
niteliini tar Denebilir ki bu mutlu sonucu oluturan ey aklclktr;
insan aklna ve zekasna snrsz bir gelime yolu amak ve kiiyi
akln rehberliinde dnmee ve igrmeye altrmak, gerek
aydnn zellii olmutur. Akl a denen dnemin ba mimarlar,
rnein Voltaireler, Bayleler, Rousseaular, Locklar ve daha
niceleri, insan akln Tanrsal nitelikte grmlerdir. Voltaire iin
olduu gibi Kant iin de akl ann getirdii yenilik, o zamana
dein Fikirsel olgunluktan yoksun kiiyi, akln kullanma cesaret ve
yeterliliine kavuturmutur. Akln rehberlii sayesinde kii, fikirsel
zgrlne ve insanlk ahsiyetinin haysiyetine ulamtr[16]. Akl
esini bask altnda tutan her eye kar savamak, rnein bir
yandan akl dinsel klelikten (Domalardan)ve dier yandan
iskolastik cendereden kurtarmak ve gereklere AKIL-DENEY yolu
ile eriilebileceini kantlamak suretiyle gerek Aydn, insanla en
byk hizmetlerde bulunmutur. Fakat bulunabilmek iin her trl
tehlikeyi, hatta lmleri bile gze alm, her fedakarla katlanmtr.
II) Akl Yaratc G Niteliine sokma Konusunda Aydnn
Rol:
Gerek Aydn iin AKIL denen nesne, belli verileri ve rnein
gkten indii sylenen emirleri, ya da gerek diye yerlemi eyleri
bellemek ve uygulamak bakmndan deil ve fakat her eyi aratrma
ve tartma ve deneye vurma bakmndan nem tayan tek deer
saylmtr. 18ci yzyl dnrlerinden Lessingin u izlemi, akln
fonksiyonu konusunda gerek aydnn tutumunu tanmlamaa
yeterlidir: ...ayet Tanr karma dikilse ve bir elinde tm gerekleri
tuttuunu ve dier elinde de gereklere gtren arac bulundurduunu
syleyerek bana - Se bunlardan birisini- dese, byk bir
meclbiyetle ben Ona:-Ey Tanrm, Sen bana gereklere gtren
36
arac ver, dier elinde tuttuun gerekleri kendine sakla-
derdim[17]. Lessingin bu szleri, Tanrnn elindeki hazr gerekleri
almaktansa, gerei aratrp bulmak ve ortaya koymak isteyen
GEREK AYDINn aklcln sergiler. Bat Dnyasn bilimsel
aamada stn yapan ey, ite bu aklc davrantr. Tanrdan geldii
sanlan Gerekler yerine, bilimsel gereklere ulatracak usullere
sarlmak suretiyle Batl aydn, kendi toplumunu karanlk adan
aydnlk aa yneltebilmitir.

III) Geleneksellie Kar Savamak, Gerek Aydnn En Byk
grevidir.
Geriliin ve ilkelliin simgesi gelenekselliktir, daha dorusu akl
szgecinden geirilmemi geleneklere kr krne teslimiyettir.
Geleneksellik dediimiz ey, ister sosyal ve ister ahlaksal alanda
olsun, u ya da bu ekilde yerlemi kurallarn ve inanlarn,
tekrarlana tekrarlana Deimezlik ve adeta Kutsallk niteliini
kazanmas demektir. Bylesine kklemi kurallar ve inanlar,
yaptrm gcn, akl kaynandan deil fakat evrenin inan
zorlamasndan alr. Bundan dolaydr ki bu tr geleneksellie kar
durmak g ve hatta tehlikelidir. Orta a insan, din kitaplar yle
diyor diye, yeryznn dzlne, hastaln Tanrdan geldiine,
farkl din ve inan saliklerinin kafirliine ve yok edilmeleri
gerektiine ve buna benzer eylere inanm, bu inanlar gelenek
haline getirmiti. Bu tr geleneksel dn alkanlna kar gelmek,
bunlar deitirmek, ya da atalardan kalma kurallar yerine yenilerini
getirmek, mmkn deildi[18]. Bundan dolaydr ki nice bilgin ve
dnrler, akl ve deney rehberliiyle bulduklar gerekleri ortaya
koyamazlard. rnein Copernicus, dnyann yuvarlak ve dner
olduuna dair grlerini, lm deine dene kadar, belirtme
cesaretini kendinde bulamamtr[19]. te yandan, bilimsel alandaki
geleneksellik yznden eski Yunann byk otoritelerinin, rnein
Aristo nun, ya da Sokratn, Eflatunun, Galenin, Hippokratn ve
dierlerinin grlerini incelemek ve sergilemek g idi nk, bu
37
grler, tpk dinsel domalar gibi, kutsal birer gerek diye
bilinirdi.[20]. Fakat ne var ki, pek az sayda da olsa gerek aydn
niteliindeki kimseler, her eye ramen gelenekselliin her biimine
kar savamasn ve insan akln ve insan yaantsn, gelenekselliin
kleliinden kurtarmasn bilmilerdir. Mspet akla ve ahlaka ters
den geleneklere isyan edebilmiler, HAYIR demesini becermiler
ve gelime yolunu aabilmilerdir. lerdeki sayfalarda Orta a sona
erdiren bilgin ve dnrlerin grlerini zetleyecek ve rnein
Belikal Andreas vesalius un (MS 1514-1564) De Fabrica Coporis
Humani adl[21], ya da Polonyal Copernicus un (MS 1473-1543) De
Revolutionibus Orbium Celestium[22] adl yaptlaryla
geleneksellie kar nasl bir cephe yarattklarn (saysz benzerleri
arasnda) ibretle greceiz. Orta adan ktktan sonra aydn kii,
her konudaki geleneksellie kar HAYIR demeyi ve deimezlie
kar direnmeyi, insanlk grevi bilmi ve HAYIR diyemedii srece,
gerici ve geleneki ortamn, uygarla ynelik ne varsa, her eyi silip
spreceini dnmtr.

IV) Gerek Aydn, nsanln Izdraplar Karsnda Susmay Su
Sayar:
Dnyay zdraplardan, aclardan, yoksulluklarndan kurtaracak
olan ey nedir? sorusuna Solon vaktiyle u yant verirdi: Hakszla
maruz kalanlar seyredenlerin, onlardaki infial duygusuna sahip
olmalar! Maxim Gorki kiinin insanla kar grevlerini dile
getirirken yle derdi: Bir insan iin kendi hemcinslerinin yazgsna
kar ilgisiz kalmaktan daha byk bir ihanet olamaz... Ad az iitilen
bir yazar, William Howitt, geen yzyln balarnda yaynlad bir
kitabnda, her aydnn, her fikir savunucusunun, her vicdan sahibinin
yaam parolas olmak gereken grevi yle belirlerdi: Bu yeryznde
bize den baz grevler vardr ki bunlar ihmal etmek, bizleri
bakalarna kar sulu duruma sokar. nsanln zdraplar
karsnda, bir takm bencil ve kurnaz ya da hilekar bahanelerle susup
38
oturmak, alaklktan, ihanetten, kle ruhluluktan baka bir ey
deildir. Bu tr davranlar yznden deil midir ki hemen her yerde
hakszlklar, smrler (ve benzeri pislikler) glenmekte, halk
ynlarna musallat olan belalar srp gitmektedir...[23]

V) Gerek Aydn Her Trl Yalana Kar Savamay Kutsal
Grev Sayar:
Tolstoy, 1897 ylnda yaynlad bir yazsnda, yalanlar saltanatnn
son bulaca gnlerin mutlaka geleceini ve fakat o gnleri bir an
nce getirebilmek iin gerekler mealesini yakmak gerektiini
belirtirken yle der: Nasl ki bir ormana ya da ot ynna atlan ate
kvlcm her eyi yakp kl ederse, gerekler iin dahi durum budur.
Gerekler (tpk kvlcm gibi) evrelerinde kendilerini yok etmee
alan yalanlar sndrnceye dek i grrler... Gerekler iin
olumak ve olumlu bir k noktas bulmak, genellikle zaman alan bir
eydir. Fakat bu oluum, kendisini (yaz ile ya da sz, fikir ve sair
biimlerde) gsterdii an yalan denen ey en ksa srede silinip
gider...[24] Aydnn balca zelliklerinden biri de yalana kar
savamak, yalan denen musibeti insan ahsiyetiyle uyumaz klmak
ve gerekleri aratrmay kendisine kutsal grev saymaktr. Bunu
yaparken, iinde yetitii ortamn kendisine Gerek diye bellettii
eyleri AKIL szgecinden geirip deerlendirmeli ve sadece belli bir
evreye kar deil, fakat halk ynlarna kar da amaz bir
drstlkle konumal ve yalana dayal inanlar kknden
kazmaldr[25].

VI) nsanln Yetitirdii lk Gerek Aydn Akhnatondan (M.
1395- 1305) Yirminci Yzyln Bertrand Russell larna:
nsanln yetitirdii ilk gerek aydnn Akhnaton olduu kabul
edilir. Milattan nce 1375-1305 yllar arasnda yaam olan
Akhnaton, eski Msr Firavunlarndandr. Yaam boyunca tm
39
insanla yararl en asil fikirlerin yaratcs ve savunucusu olmutur.
Temsil ettii nitelikler arasnda: insan varlnn kutsallna ve akln
stnlne iman; insanln sefalet ve aclarna aklc yollarla zm
bulma azmi; rk, cins, inan ve sair farklara bakmakszn tm insanlar
SEVG kaynanda birletirip dnya kardelii duygularn
canlandrma amac; insanln kurtuluu adna her fedakarl ve her
tehlikeyi gz alma kararll ve buna benzer emsalsiz deer lleri
yer almtr. Korkutucu Tanr fikri yerine Sevgi Tanrs fikrini ilk
kez tanmlayan ve Tanry btn insanlar iin Ortak Sevgi kayna
niteliinde klan ve bylelikle insanln snrsz bir gelime
olaslna kavumas yolunu aan ilk insan odur[26]. Ksaca
hatrlatmak yerinde olacaktr ki insan zekasnn gelimesi ve yaratc
gce erimesi ve insanlk duygularnn yerlemesi olay ile Tanr
anlaynn ekilcilik dna itilip olumlu bir zemine oturtulmas olay
arasnda yakn bir iliki vardr[27]. Fikirsel gelime tarihinin verdii
ders odur ki insan akln ve zekasn gsz ve ilemez halde klan
ey, otoriter ve totaliter ve korkutucu ve keyfi ya da buna benzer
olumsuz niteliklere dayal bir Tanr anlayn geerli klmak ve din
uygulamasn byle bir anlaya dayatmaktr. Bu yle bir Tanrdr ki,
akl denen eye zgrlk tanmaz ve kendi yerletirdii kurallar
dnda kii ve toplum yaamlarna olanak brakmaz, insanlar arasnda
yazg eitsizlii yaratmaktan kanmaz (rnein kimini az, kimini ok
rzkl klar; ya da kiminin kalbini ap mslman kiminin kalbini
kapatp kafir yapar ve farkl inanta kld bu insanlarn arasna
kindarlklar, dmanlklar salar); nsanlar O var etmitir ama,
birbirlerini sevsin iin deil fakat sadece birbirlerini boazlasnlar
iin; ya da zgr olsunlar iin deil fakat kendisine kulluk etsinler
iin; ya da yeryznde mutlu olsunlar iin deil, fakat mutsuz olup
gelecek dnyalarn Cennetlerine zlem duysunlar ve bu uurda her
trl yoksullua ve hakszla katlansnlar iin. Evet bu yle bir
Tanrdr ki, tpk balktan yaratt ve kendisine kul yapt insanlar
gibi, gaddardr, kindardr, kskantr, ktlk yapan ve yaptrandr,
vs... Denilebilir ki dinlerin ou, hep bu belirttiimiz niteliklere
brl bir Tanr anlayyla ortaya kmtr[28]. Yahudi ve Hiristiyan
dinlerinin kutsal sayd kitaplarda (rnein Ahd-i Atiykve Ahd-i
40
Cedid, ya da baka deyimle Tevrat ve ncil), bu tr bir Tanr anlay
yer almtr. slamn benimsedii Tanrda byle bir Tanrdr[29].
Fakat hemen ekleyelim ki gelien ve uygarlaan toplumlarn zellii,
Tanr kavramn bu yukardaki nitelikler dna atmak ve Tanry
insanlar aras SEVG kayna olarak tanmlamak ve Ona, insan
varln kendi suretinde grme yceliini tanmak ve ayn zamanda
din uygulamasn anlamsz biimselliklerden karmak olmutur.
Toplumlarn bu ynde gelimesi, gerek Aydnn abalaryla
kendisini gstermitir. Ve ite Akhnaton, bu abalara ynelen ilk
aydndr. Akhnaton un binlerce yl nce yerletirmek istedii Tanr ve
Din anlay, gerekten ycelik ve asalet tayan ve insan varln
aklen ve ruhen snrsz gelimeye srkleyebilecek gte bir
anlaytr. nk Tanry o, mahhas bir ey olarak, yani eli, kolu,
baca, ba, gz olan ve insanlara despotluk eden bir varlk eklinde
deil ve fakat Zamana ve mekana nfuz eden bir zeka tohumu ve bir
sevgi gc olarak grmtr[30]. Akhnaton a gre Tanr Emredici
ya da Diktac ya da Korkutucu ve intikamc filan deil, aksine
insanlara dnce ve davran serbestisi tanyan ve onlar kendinde,
yani Sevgi kaynanda birletiren bir Gtr[31]. Ve yine
Akhnatona gre din denilen ey, ekilcilikten ibaret olmamaldr:
rnein dua etmek, kurban adamak, oru tutmak, ya da gkten indii
sylenen emirlere kr krne uymak demek, dindarlk
saylmamaldr. Din anlay, ona gre, sadece ve sadece
GEREKlere tapma geleneinden ibaret olmaldr. Denilebilir ki din
anlayn ekilcilik dnda grebilen ilk insan Akhnaton olmutur.
Kendi halkn da bu ynde etkilemee alm ve gerek dindarln
dikhakc olmak, insanca davranmak olduu fikrini alamaa
uramtr[32]. te yandan sava konusunda da Akhnaton asil
dncelerle dolu bir aydn kiidir. Bilindii gibi sava denilen ey,
yneticilerin ya da peygamber diye geinen kimselerin eitli karlar
uruna ya da Tanr adna giritikleri ve bu vesile ile esirler ve
ganimetler alp paylatklar, insanlar birbirlerine boazlattklar esef
verici bir oyundur. zellikle din kurucularnn byk ounluu
insanlar din adna savaa zorlamay marifet saymlardr. Bundan
41
dolaydr ki belli bir dinin salikleri, farkl inantakilere kar
saldrmay, talan ve yamalar, kendi peygamberlerinin retisi olarak
dinsel bir grev ve fazilet yolu sanmlardr. Bugn dahi bu ilkel
zihniyeti srdren dinler vardr yeryznde. Bununla beraber insan
zekas gelitike bu zihniyet gerilemi ve insanlarn din adna
boazlamalar fikri Tanrnn ycelii fikriyle badamaz olmutur.
Yzyllar ierisinde bu gelimeyi salayc uralar hep aydnlardan
gelmitir. Orta ada Batda nice dnrler (rnein Pelagius, ya da
Abelard, ya da Erasmus ve Spinoza ve daha niceleri) hemen hep bir
azdan bu temay ilemiler ve: Tanr insanlar birbirlerine
saldrtan deil, ancak birbirleriyle karde yapan Gtr grn
savunmulardr. lerinde: Bir din ki insanlar aras sava kkrtr,
ben byle bir dinde kalamam deyip dinden kanlar oktur. lerideki
sayfalarda bu tr rnekleri greceiz, fakat imdilik unu belirtelim ki
bu asil grn ilk temsilcisi Akhnaton dur. nk sylendiine gre
ilk kez odur ki Tanry (ki Aton diye anlrd) insanlar arasnda
saldrganl ve boumay asla ngrmeyen bir Yaratan olarak
tanmlamtr ve esasen kendisi de insan kan aktlmasna tahamml
edemeyecek kadar ince ruhlu bir varlktr[33].
Tanry SEVG ve BARI kayna bilen Akhnaton, sava fikrinden
ylesine tiksinirdi ki askeri zaferleri pek nemsiz bilir, hatta
kmserdi. Sava kahramanlklarnn insan yceltici nitelikte eyler
olarak kabul etmezdi. Sava yolu ile zenginlikler yerine, lkesini bar
ierisinde mamur etmeyi, halkn eitmeyi, gzel sanatlar tevik
etmeyi ve toplum yaamlarn bu bakmdan anlaml klmay kendisine
ama edinmiti. lkesindeki isyan ya da ayaklanma olaylarna kar
dahi silahla mdahaleyi uygun grmezdi[34]. Ktle iyilikle,
yalana kar drstlkle, aldatmalara kar gvence ile kar koymann
gereine inanr ve ahlaksz bir ortam ierisinde dahi sanki doruluk ve
drstlk ortamnda yayormu gibi yapard[35]. Fakat btn
bunlardan baka bir de asl zellii, akl ve zekay cenderede, bask
altnda tutabilecek her yaam kuralna HAYIR der ve geleneksellii
kknden ykmak isterdi[36].
42
Gerek aydn tipinin ilk temsilcisi saylan Akhnaton, bugn dahi
ibretle izlenmek gereken bir ideal rnektir. nsanlk tarihinin
derinliklerinde parlayan ve klarn gnmze dek yollayan nice
benzeri aydnlar vardr ki amzn uygarl, onlarn dikmi olduu
temeller zerine oturur. Bu aydnlarn hepsinde biz, insan varlnn
gnmzdeki ve gelecekteki gelimesinin elerini buluruz. Sadece
AKIL rehberliini n plana almak bakmndan deil, fakat asl
insann insana sevgisini kkletirmek bakmndan yararl ve etkili ne
varsa, her eyin tohumlarn atanlar onlardr. Eski Yunann nl
yazar ophocles, bugn dahi nn yitirmemi olan Antigon adl
piyesini hazrlarken ve piyesin kahraman olan Antigona, insan
varlna doutan bal haklar savunmasn yaptrrken, kendinden
sonraki iki bin be yz yllk insan haklar gelimesinin ilk harcn
atmtr. Orta a dneminde ya da gnmzde Doal haklar
konusu, her ne kadar farkl niteliklere sokulur olmakla beraber, yine
de onun belirledii ilkelere dayatlmtr. nsanlk iin utan yaratan
kurululara rnein (klelie), kar ilk direniler Euripides gibi
aydnlardan gelmitir. Kledeki insan kiiliinin haysiyeti fikri ilk kez
Stoik ler tarafndan bilimsel ekilde savunulmutur. Bu giriimler ve
bu fikirler, daha sonraki dnemlerin aydnlarn, rnein klelie kar
dikilen Seneca lar[37], Pelagius lar, Ablard lar, Spinoza lar,
Erasmus lar ve benzerlerini hazrlam, insanla yararl klmtr.
Kadnn aa bir yaratk eklinde ikinci snf insan olarak ya da mal
niteliinde kabul edildii bir ortamda kadnlarn insanlk haysiyetini
savunan Homer ve yine kadn toplum yaamnda arka planda tutma
geleneini yeren Euripides, insan haklarnn gnmzde eritii
gelimenin ilk zorlayclarndandr.
Sava denilen musibetin insanlk iin sadece felaket dourucu deil
fakat utan verici bir ey olduunu ilk syleyenler arasnda Herodotus
grlr. Onun gibi Euripides de sava yznden insanln gerilemesi
konularna eilmitir. Az sonra Meander onlarn devamcs olacaktr.
Daha sonraki yzyllarda, ya da Orta ada, bu fikirleri ele alp
isleyen nice Erasmus lar, nice Tolstoy lar ve amzda nice Russel ar
43
kacaktr. Bundan 2500 yl nce Hippokrat, sadece tp ilminin
aklc verilerini ve temellerini ortaya burmakla kalmayacak, fakat
kendisinden feyiz alan rencilerine, meslee balarken, insanlk
sevgisi ANDn retecek ve rk, cins ya da din fark ne olursa olsun,
her insanda nsanlk deeri bulunduunu, her insana insanca
bakmak, insanca hitap etmek gerektiini belletecek ve bu inancay,
insanln en byk grevi olarak yerletirecektir. Ayn duygular ve
insanla kar ayn sonsuz sevgiyi Euripides in tn piyeslerinde
bulmak mmkndr. Bu asil dnceleri ve bu yce duygular Stoik
ler, kendi felsefelerinin temeli yapacaklardr[38]. Onlarn etkisi, daha
sonra Romal yazar ve dnrler tarafndan benimsenecek, iero
lardan ve Marcus Aurillius lardan, Seneca lardan szlerek Orta
aa ulaacak ve yeni itilerle gnmze gelecektir. Akl verilerini ve
aklc ahlak anlayn, bu byk aydnlar, her zaman iin dinsel
verilerin zerine karabilecekler ve karabildikleri iin kendi
toplumlarnn dinsel inanlarna kar gelebilecekler ve bylece
klelik ya da sava gibi kurulular destekleyen din emirlerini akla
aykr bulup yereceklerdir. Ne yazk ki bunu yaparlarken evrili
bulunduklar ortamn banazlyla atacaklardr. M. 640 ylnda
len Thales, bilimsel gerekleri din kitaplar dnda, daha dorusu
akl verilerinde arad diye saldrlara maruz kalacak, ya da Pythagoras
(M. 582) ayn nedenle zulme urayacak, fakat her ikisi de, her eye
ramen, aklc usullerden vazgemeyeceklerdir. Anaxogoras
(M..500), (ki kendisinden yzlerce yl sonraki bir dnemin bilim
adamlarnn -rnein Galileo nun ve daha sonra Kant in ve Laplace
in- gelitirdikleri bilimsel verileri onlardan ikibin yl nce ilk kez
ortaya vuran bir kimsedir), din kitaplarna itibar etmeyip akl yolunu
seti diye kendi yaamlarn tehlikeye sokacak ve yurdunu terk
zorunluluunda kalacaktr. Uygarlk gelimesine en byk katkda
bulunduu kabul edilen ve aklc bilimlerin babas saylan Aristotales
(M..384), din adamnn ve banaz halk ynlarnn dmanln
kazanacaktr.
Hiristiyanln yerlemesinden hemen sonra (3c yzylda) karanlk
aa giren Bat dnyas, bin yla yakn bir sre boyunca bu bataklkta
44
rpnacak ve nihayet aklclk adna savaan ve akl din basksndan
kurtarmak iin cann diine takan aydnlar sayesinde karanl
yrtacaktr. lerideki sayfalarda greceimiz gibi bu aydnlar, insan
aklnn ve varlnn ycelii adna ve insan sevgisi uruna her trl
fedakarl, her trl tehlikeyi, hatta lmleri gze alacaklardr. Daha
11ci yzylda Pelagius, 12ci yzylda Ablard, 13c yzylda Roger
Bacon ve Tycho Brahe, 15ci yzylda Copernicus, 16ci yzylda
Kepler, ya da Bruno Giardano, ya da Thomas Campenalla, 17ci
yzylda Galileo ve dierleri bilimsel ve ahlaksal gerekleri din
kitaplarnda deil fakat akl kaynanda aradklar iin zulme
urayacaklardr. Bu listeyi uzatmak ve gnmze dek getirmek
mmkndr. lerideki blmlerde Bat tarihini, hemen her dnem
itibariyle zenginletiren rneklerden birouna yer verecek ve Batnn
din adamlar yznden Orta aa daln ve bu karanlktan aydn
abas sayesinde kurtuluunu ve uygarla kn greceiz.
Yzyllar boyunca kilisenin, ktidarla bir olup aklcl yok etmek
iin giritii vahete ramen ylgnlk gstermeyen aydnlar
ordusunun baarsn izleyeceiz. Hayranlmz kabartacak olan ey,
gerek aydn niteliindeki bu insanlarn idealleri ve amalar
olacaktr. Zira onlarn diledikleri tek ey insan deerinin ve insan
sevgisinin bilin halinde insan beynine ve ruhuna yerlemesidir.
Btn abalar, insan akln geleneksellikten, miskinlikten ve her trl
klelikten (rnein domaclktan, ya da iskolastik basklardan)
kurtarp yaratc gce ve zgrle kavuturma dorultusunda
olmutur.









45
KNC KESM
AKILCI AYDIN YETTRME KONUSUNDA BATI
DNYASI ve ERAT DNYASI
Biraz yukarda deindiimiz gibi her okumu, ya da hatta her bilgin
(alim) diye kabul edilen insan Gerek aydn niteliinde saymak
doru olmaz. Bilim ve teknik alanlarnda n yapm nice kimseler
vardr ki bu snfa dahil edilemezler. rnein Ben aklm kullanmam
ve kullanmamakla vnrm diyen, ya da Mrikleri nerede
grrsen ldr eklindeki emirleri Tanrsal bilen, ya da Kadnlar
aklen ve dinen dn ve kt yaratklardr szlerini benimseyen, ya da
akla ve vicdana aykr buna benzer verilere inanm kimselere aydn
diyebilmek iin lgn olmak gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, bu
adan ele alndkta, Bat dnyasnn yetitirdii gerek aydn tipini
eriat dnyas pek yetitirememitir. eriat dnyasnn aydn kii
anlay ve tanm dahi Batdakinden ok farkl olmutur. Bu farkllk,
gerek insan deeri, gerek yaam felsefesi ve gerek bilim ve ahlak
gelimesi bakmndan kendisini belli etmitir. Bunun byle olduunu
ilerideki blmlerde belirteceiz; fakat imdilik bir iki rnek zerinde
ksaca durmakta ve eriat aydnn kafa yaps ve ahlak anlay
hakknda baz nbilgilere sahip olmakta yarar vardr..
slam dnyasnn, yzyllar boyunca olduu gibi bugn dahi
Hccetl-slam mam-i Gazali adyla ycelttii ve slam tefekkr
tarihinin en mmtaz simalarndan biriolarak kabul ettii ve ideal
aydn! olarak tanmlad bir nl kii vardr ki, Kimya-i saadat adl
yaptnn Kaza-yi Hacetin Edebleri balkl bir blmnde, Abdest
bozmak, Helaya girmek ve Kaza-yi hacetten sonra temizlenmek,
Istinca gibi ilerle ilgili eriat emirlerini, bilimsel birer cevher
eklinde aklarken yle der: (Mslman kii abdest yapaca
zaman) Mmknse bir duvarn, yksek bir yerin arkasna gitmelidir.
Oturmadan (nce) avret yerini amamaldr. Yzn gnee ve aya
dnmemelidir. Kbleye arkasn evirmemeli, yz de kbleye
gelmemelidir. Ancak bir binada olursa caizdir. Fakat en iyisi kbleyi
sola veya sa tarafa almaktr... Durgun suya su dkmemelidir. Meyve
46
aacnn altnda abdest bozmamaldr... Otururken sol ayana
dayanmaldr... Helaya girerken sol ayakla, karken sa ayakla
basmaldr. zerine Allahu Tealann ismi yazl hi bir eyi akta
bulundurmamaldr. Ba ak helaya girmemelidir. Helaya girerken
u duay okumaldr -(Maddi ve manevi pisliklerden ve eytandan
Allaha snrm)-...karken de -... (Yarayl maddeleri alkoyup
yaramayanlar benden uzaklatrmak ltfn bahseden Allaha ham
ederim)-...(demelidir)... (Temizlenme iine gelince) kerpi
parasn yahut dzeltilmi ta byk abdestten nce alr. Kaza-yi
hacet bitince, sol eliyle alr ve necaset (pislik) olmayan yerden
balayp necaset bulunan yere srer ve orada dndrr ve necaseti
bulatrmadan kaldrr. Bylece ta kullanr. Eer temizlenmezse
iki ta daha kullanr. Bylece (kulland talarn saysnn) tek
olmasna dikkat eder. Sonra dz bir ta sa eline alr, zekerini sol
eliyle tutar, o ta zerine defa srer. Yahut da duvarda ayr yere
srer. Sol eli hareket eder, sol eli deil. Fakat en iyisi tatan sonra su
ile de ykanmaktr. Suyu kullanmak istedii zaman...sa eliyle su
dker, sol avucu ile temizler. Hi necaset kalmadn anlayncaya
kadar devam eder... Bunun gibi istibrada da (yani iedikten sonra
temizlenirken de) elini defa zekerin altna koyup sallar ve adm
yrr, defa ksrr. Bundan daha fazla kendine eziyet
vermemelidir Yoksa pheye vesveseye der. Bunlar yapar ve
bundan sonra her zaman istincay mteakip zerinde bir yalk
olduunu zannederse, donuna su serpsin ve yalk bu sudandr desin.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) vesvese edenler iin
byle buyurmutur. stincay bitirince elini duvara, yahut topraa
srer, sonra ykar. Bylece hi koku kalmaz. Istinca zamannda...-
(Allahm kalbimi nifaktan temizle, fercimi fuhutan koru)-der[39].
slam dnyasnn gnmze dek en byk bilgin, en nl aydn diye
bana ta ettii bu aydn kiinin kaleminden bylesine gln ve
mantksz eylerin kmas kukusuz ki ibret verici olduu kadar
artcdr da. Bununla beraber Hccetl-slam Gazali nin ve
benzerlerinin yaptlar gzden geirilip mspet akl kstasna vurulmu
olsa, ok daha artc rneklerle karlalaca muhakkaktr. Ancak
47
ne var ki eriat eitimi ve zihniyeti ile yetien kimseler bakmndan
bunda alacak bir ey olmamak gerekir. eriat toplumlarnn ideal
aydn olarak grdkleri Gazali tipindeki rneklere ayrca
deineceiz. Fakat imdilik geliniz hep birlikte yukardaki satrlar
tekrar okuyalm ve bu aydn kiinin dncelerine nfuz etmeye
alalm. Dikkat edilecei gibi bu satrlarda zellikle iki husus nemli
gsterilmitir ki bunlardan birisi kiilerin Tek saylara greve dieri
de Sa yn itibariyle i grmeleri gereidir: rnein abdestten sonra
temizlenirlerken 3 ya da 5 adet ta kullanmalar emredilmitir; yani 2
ya da 4 ya da 6, yani ift sayda ta kullanmak yasak edilmitir. Bunun
byle oluunun nedeni, tabii yine Gazali tarafndan nakledilen eriat
verilerine gre, Tek saylarn kutsal bir nitelik tamasdr; nk
Tanr Tektir. Nitekim eriat verilerine gre sadece abdestten sonra
temizlenirken deil ve fakat her ii grrken tek say esasna bal
kalmak art klnmtr. Ve hele zellikle yemek yerken, ya da su
ierken hep tek saylar gz nnde tutulmaldr. Gazali nin
sylemesine gre mslman kii, Hurma, zerdali gibi saylabilen
eyler yedii zaman tek yemelidir; yedi, onbir veya yirmi bir
gibi...[40]. Su ierken de ayn eyi yapmaldr; yani suyu iki yudumda
ya da drt yudumda deil fakat tek saylara gre yudumlayarak imek
arttr[41]. Bunun gerekesini Gazali yle belirtir: Bylece (Kiinin)
btn ileri, Allahu Teala ile alakal olmaldr. nk o tektir. ift
deildir. Bir iin herhangi bir bakmdan Allahu Teala ile alakas
yoksa, botur ve faydaszdr. O halde tek, Allahu Teala ile alakal
olmak sebebiyle, iftten daha iyidir...[42].
Grlyor ki Gazali, eriatn aklclktan uzak mantna dayal
olarak, kiilere, helada pisliklerini temizlerken tek sayda ta
kullandrmak ve bu arada pisliklerinin yararl olan maddelerini
alkoymas ve olmayanlar da yok etmesi iin Tanrya duada
bulundurmak hususunda eriatn ngrd hkmler yolu ile
Tanrnn kutsall fikrinin her kese alanabilecei grndedir.
Ta sa el ile tutmak, ya da sa ayakla adm atmak, ya da sa el ile
suyu yudumlamak ve buna karlk sol el ile zekeri tutmak vs gibi
hususlarda da Gazali efendimizin uyduu kurallar[43], yine eriatn
48
akla pek yatkn dmeyen mantna dayaldr. Fakat Gazali yi
aydn kii olarak kabul etmenin dier baz glkleri vardr ki o da
onun, insan varlna ve tm insanla kar saygszl ve genel
olarak insan sevgisinden yoksunluudur. nsanlar o, tam bir eriat
inanyla Mslmanlar ve Kafirler diye ikiye ayrm ve birincilerin
ikincilere kar Cihad amalar, esirler ganimetler almalar gereini
savunmutur; hem de Tanr fikrindeki ycelii zedeleyecek ekilde!
u bakmdan ki benimsedii eriat hkmlerine gre insanlar
mslman ya da kafir ve imansz yapan bizzat Tanrdr; Tanr
dilediinin gnln ve kalbini aar mslman yapar ve dilediininkini
de kapatp, gzlerini perdeler ve kafir ya da imansz klar. Kafir ve
imansz kldklarn da, sanki su onlarnm gibi, Cehennemlere atar.
Tanry bylesine insafsz ve adaletsiz bir tanm ierisinde savunurken
Gazali, malzeme olarak kendisine Kuran ayetlerini seer ve rnein
Ya-Sin Suresinin 8,9 ve 10cu ayetleriyle Enam Suresinin 125ci
ayetlerine yer verir[44]. Ihyau ulumid-din yaptnn bir yerinde
Tanrnn yle konutuuna dair ayeti belirtir: Boyunlarna,
enelerine kadar varan demir halkalar geirmiizdir... nlerine ve
arkalarna sed ekmiizdir. Gzlerini perdelediimizden artk
gremezler. Ey Muhammed onlar uyarsan da uyarmasan da birdir,
inanmazlar... (36 Ya-Sin 8.9.10). Ve bununla ilgili olarak da ayette
sadece Kafirlerin deil ve fakat imansz olan her insann sz
konusu edildiini bildirir. Hatrlatalm ki bu dayand ayet, Kurann
bir ok Surelerine serpitirilmi benzeri ayetlerden biridir ki
bunlardan bir dieri de Enam Suresinin u ayetidir: Allah kimi doru
yola koymak isterse onun kalbini islamiyete acar, kimi de saptrmak
isterse...kalbini dar ve skntl klar...(6 Enam 125). Bata Gazali
olmak zere eriatlarn, akl esine hi balanmadan savunduklar
gre gre, Tanr, gya keyfi olarak dilediini saptrr kafir klar ve
kafir kldn da cezaya koyar, yani tam bir eliki ierisinde i yapar.
Oysa ki eliki yaratan bu tr hkmleri Muhammed, mslman
yapamad kimseler vesilesiyle yerletirmitir. rnein Enam Suresi
nin yukardaki ayetini, amucas Ebu Talib in slam kabul etmekten
kanmas zerine dnmtr. Bylece halktan kiilerin
49
peygamberliinden phe etmelerini ve rnein Amucasn bile
mslman yapamad eklinde konumalarn nlemek istemitir.
nk byle diyenlere kar, sz konusu ayetleri ne srp: Onlar
mslman yapmayan Tanrdr diyerek sorumluluktan uzak
kalabilmitir[45]. Ancak ne var ki bunu yaparken yeni bir eliki
yaratmtr, nk daha nceki beyanlaryla mslman olan
kimselerin Cennete ve olmayanlarn da Cehenneme gideceklerini
sylemek suretiyle bu ii kii iradesine brakr grnd haller
olmutur.
lerideki blmlerde greceiz ki Bat dnyasnn aydnlar, kendi
toplumlarnn kutsal bildii Kitaplardaki olumsuzluklar ortaya
vurmak suretiyle insan zekasn zgrle kavuturma yollarn
aramlardr. Ama eriat dnyasnn aydn lar, bata Gazali olmak
zere, akl zgrle kavuturmak yle dursun fakat aksine
cendereye vurmak ve insan varln aalatmak ve kul halinde
tutmak iin ne mmknse yapmlardr. Onlara gre akl, yle
eitimle, retimle gelitirilebilecek bir ey deildir, nk Tanr
kullar arasnda akl para para taksim et(mitir). ki kii amelde,
iyilikte, oru ve namazda (eit) olduklar halde aklda, Uhud Dann
yannda zerre gibi birbir(lerinden) ayrlrlar.... Ve nk Zeka ve
zeyreklik (uyanklk), ahmaklk ve gabavet (kaln kafalk,
anlayszlk) fitridir. Bunlar yaradltadr... Bunlar sonradan temin
edilemezler...[46]. Oysa ki Tanry dilediine fazla dilediine az akl
datr ekilde, yani keyfi ve adaletsiz bir Yaratan durumunda
tanmlamak Tanr fikrindeki ycelii zedelemek olur; kald ki mspet
bilimin ortaya vurduu gerek, akl ve zekann aklc eitim
usulleriyle gelitirilebilecei merkezindedir.
te yandan Gazali nin Kadn haysiyetsiz kertelere indiren eriat
esaslarna ball grlmemi bir eydir. Bu esaslar arasnda
kadnlarn aklen ve dinen eksik olduklarn ngren hkmlerden
tutunuz da iki kadnn tanklnn bir erkein tanklna denk
bulunduuna, ya da uursuzluun kadnlarda ve atlarda olduuna,
ya da namaz kateden eylerin kpek, eek ve kadn vs olduuna, ya
50
da Cehennem halknn ounluunun kadnlardan olutuuna dair
ve daha buna benzer nicelere varncaya kadar insan ahsiyetinin
haysiyetini yok edenler vardr. Bu hkmleri Tanrdan ve
Peygamberden gelmi gibi gsterip mslman kiinin beynine
tkmay Gazali en byk bir marifet bilir.[47].
Dnce zgrln kknden yok etmek ve zellikle farkl din ve
inantakilere kar dmanlk beslemek hususunda da Gazali (ve onun
temsil ettii zihniyet) adeta rakipsizdir. eriatn bu konularda
evkettii insafsz hkmleri en byk bir maharetle savunmay
kendisine meslek edinmitir. rnein slamdan baka gerek din
olmadna ve baka dine ynelenlerin sapk saylmalar gereine
inanmtr; Kafirlere kar, yalnz slam dini ortada kalana kadar,
savamak gerektiine inanmtr; Mriklerin ldrlmeleri gereine
inanmtr; slamdan kanlarn ldrlmeleri gereine inanmtr;
Mnafk olan ya da kalplerinde fesat bulunan kimselerin (ki bunlar
genellikle Kuran hkmlerine kr krne riayet etmeyen ya da
Muhammedi eletiren, bozgunculuk karan, vs kimselerdir)
lanetlenip ldrlmelerine ve bunlar iin namaz klnmamas ve
mezarlar banda durulmamas gereine inanmtr; Allah ve
peygamberleriyle savaanlarn ya da yeryznde bozgunculua
uraanlarn ellerinin ve ayaklarnn aprazlama kesilmesi gereine
inanmtr; Kendilerine Kitap verilenlerden (Yani Hiristiyanlarla
Yahudilerden) slam din edinmeyenlerle boyunlarn bkp kendi
elleriyle cizye verene kadar savalmas gereine inanmtr; Baka
dinden olanlarla (zellikle Hiristiyanlar ve Yahudilerle) dost
olunmamas gereine inanmtr; farkl inanta olanlarn (velev ki
bunlar ana, baba, karde ya da akraba vs... olsun) dostluk
edinilmemesi ve onlar iin mafiret dilenilmemesi gereine
inanmtr. Daha dorusu akla ve manta ve hogr ilkelerine ters
den ne varsa her eye inanmay marifet saymtr, nk btn
bunlar eriatn temel esaslarndandr.
Bu tr eriat esaslarna inanm olarak gemi yzyllar boyunca
aydn diye yceltilenlerden birisi de Ebus-suud efendidir (1490-
51
1574)[48]. ddia olunur ki Ebus-suud efendi (ki Hoca Celebi
lakabyla tannmtr), Bilgisi, dirayeti, ahlak ve eserleriyle byk
bir bilgin, byk bir hukukudur!. Kanuni Sultan Sleymann ve
Sultan Selim IIin saygsn kazanm, bu padiahlar zamannda
eyhlislamlk yapm bir alim dir. Irsad al akl Al-salim adl
arapa tefsiri ile ve ayrca yazd arapa iirleriyle slam
dnyasnda hret yapt kabul edilir. Ancak ne var ki bu aydn!
kiinin kitaplar ve eitli vesilelerle verdii fetvalar yle bir akl
szgecinden geirilse, bu yukardaki vglerin ve yceltmelerin pek
abartma eyler olduu ve Ebus-suud efendi nin ne zgr dnceye,
ne mspet ahlak ve bilgiye ve ne de hogrye sahip bulunduu ve
bu itibarla onu gerek bir aydn sayma olana bulunmad kolaylkla
anlalr. Kendisinden farkl dnyorlar diye, ya da eriata
muhalefet ediyorlar bahanesiyle kiiler hakknda (ki bunlar arasnda
baz mutasavvflar da vardr) iddet yolunu uygun grp lm
fetvalar vermesi ve bu fetvalar bir takm yalan gerekelere dayatmas
utan verici ve vicdan szlatc davranlardan kanmadnn
kantdr. eriat izgisinde olmayan her trl dnce tarzn Kamu
dzeni bakmndan tehlike sayarken bile ou zaman kiisel kin ve
intikam duygularnn itiine kaplmtr. rnein varlklarn tek
asldan kma olduuna (yani Vahdet-i vcut nazariyesine) inanan
eyh Muhittin Karamani adndaki bir dnce insann, yanl
dnyor diye idam ettirmitir[49]; ettirirken de bu tr dncelerin
amme intizamn (Kamu dzenini) bozabileceini ne srmtr.
Oysa ki asl sebep eyh Muhittin e kar besledii kiisel husumet ve
kindir; nk bu eyh, teden beri kendisine yeterince boyun
emeyen, ubidiyet etmeyen bir kimsedir. eyh Muhittin in
szlerinde ve dncelerinde kamu dzenini bozacak tehlikeli bir yn
olmad halde Ebu s-suud Efendi, byle bir bahane uyduruvermitir.
Olan eyh adnda ve Bayramiye tarikatna mensup 19 yandaki bir
gencin, ya da smail Masuki tarikatndan Hamza Bali adndaki bir
melami eyhinin idam edilmelerini ngren fetvalar da, kamu
dzeni ni koruma bahanesiyle ve fakat aslnda dnce zgrlne
kar besledii dmanlk nedeniyle verdii muhakkaktr. Bu
52
dmanlk o kertede olmutur ki, mutasavvflardan bazlarnn son
derece ileri saylabilecek grlerini dahi Ebus-suud efendi su
saymtr. rnein fikren belli bir dereceye erimi olan kimselerin
eriat verileriyle ykml bulunmayacaklarna ve bu gibi kimseler
bakmndan helal ile haram ayrmnn sz konusu olmayacana
dair nazariyeyi, bizim dar grl Ebus-suud efendi miz, her ne
hikmetse, kamu dzeni iin tehlikeli bulmutur[50]. Aydn grl
kimselerin yetimesine vesile olabilecek byle bir nazariyeyi yok
etmekle toplumu banazla mahkum ettiinin farkna varamamtr.
Fakat onun asl byk mahareti, eriat yaamlarna egemen olan hile
ve yalan usullerinin uygulanmasnda kendisini belli eder.
Hatrlatalm ki eriat hkmlerinin nice vicdan szlatc kt
sonularn nleyebilmek iin bir takm hile yollar aranmtr ki
slam tarihi bunun ibret verici rnekleriyle doludur[51]. Ve ite Ebus-
suud efendi, eitli vesilelerle vermi olduu fermanlarla, ahlakilik
anlayna pek smayan hile usullerini en kurnaz bir ekilde
kullanmasn bilmi ve Gaye vastay meru klar (ya da Zaruretler
memnu eyleri mubah klar) zihniyetinin temsilcilerinden olduunu
ortaya vurmutur. rnein Kbrs Adasnn fethi iin kendisine
bavuruldukta, savaa girimenin caiz olduuna dair fetva verirken,
slamn ve mslmanlarn karlar uruna Venediklilerle evvelce
yaplm olan antlamay geersiz saymann eran mmkn
bulunduunu sylemekte saknca bulmamtr. Sylemeye gerek
yoktur ki ahlak kurallarna riayet zorunluluu olmad kabul edilen
siyaset adamlar ya da kumandanlar iin doal saylabilecek byle bir
davrann aydn diye tantlmak istenen bir kimseden sadir olmas
dndrcdr. nk kiileri Gerek aydn kertesine ulatran ey,
karlar siyasetini n planda tutmak deil fakat ahlakilii her eyin
stnde bir deer sayabilmektir. Ebus-suud efendi ise bu tp bir insan
deildir. Ve ne ilgintir ki ahlakilie zerrece bal olmamasna ramen
ou kez ahlak esine yer veriyormu havasn yaratmtr. Hlle
sorunu vesilesiyle vermi olduu fermanlardan birisi, bunun gzel
rneklerindendir. Bu fermanla ilgili olay zetlemeden nce unu
hatrlatalm ki Hlle denen ey, kocann karsn talak boamas
53
sonucu oluur. Koca, ister hakl ister haksz olarak, ya da ister
bilerek ve ister hataen, karsna hitaben azndan Seni talak
boadm szlerini kard an, karsn boam saylr; evlilik hali o
andan itibaren sona ermi olur; bu durumda kadn sokaa atlm
demektir; plsn prtsn toplayp tanmas gerekir. Byle bir halde
koca, piman olup kararn geri almak istese dahi, karsyla bir araya
gelemez. Gelebilmesi iin karsnn yabanc bir erkekle evlenmesi,
onunla yataa girip cinsi mnasebette bulunmas ve sonra ondan
boanmas ve bu olduktan sonra karsyla yeniden nikahlanmas
arttr. Sylemeye gerek yoktur ki btn bunlar, hem akla ve manta,
hem mspet ahlak kurallarna ve hem de insafa ters den ve kadn
bakmndan haysiyet krc bir uygulamadr. Her ne kadar eriatlar,
gereke olarak: Maksat kadn korumaktr. Hlle yolu ile kocann
boama hakknn ktye kullanlmas nlenmek istenmitir derlerse
de, bu gerekenin samalna ve mantkszlna muhtemelen
kendileri de glerler. nk kocaya snrsz bir boama hakk
tandktan ve kadn da bu yoldan ona kle yaptktan sonra byle bir
gerekeyi ne srmenin anlam yoktur. Eer kadn korumak ama
idiyse, bu takdirde kocaya snrsz ve keyfi nitelikte bir boama hakk
tanmamak, ya da boanma sebeplerini sralayp yarg kararn art
klmak gerekirdi. Kald ki Hlle sistemi, kadn korumaya deil ve
fakat aksine sulu duruma drp cezalandrmaya vesile
yaratmaktadr. nk eriatn ngrd bu sistem gereince
kadncaz, bilmedii ve istemedii yabanc bir adamn altna yatmak
ve cinsi mnasebette bulunmak zorunluluundadr. ffet ve
haysiyetine dkn bir kadn iin elbetteki bundan daha byk bir
ceza olamaz. Ve hele kocas kendisini haksz bir sebeple, rnein
tehevvre kaplarak boam ise, bu kez ekecei ceza, adeta iki misli
olmu olacaktr. Yine tekrar edelim ki hi bir gereke Hlle
sisteminin gayr ahlaki ve gayr insan ynlerini mazur klmaya
yeterli deildir. Akl ve vicdan sahibi kimselerin buna gz yummu
olmalar bile bir su saylmak gerekirken, baknz eriatlarn Byk
alim!, Byk insan!, Byk aydn diye balarna ta ettikleri
Ebus-suud efendi ne yapmtr: Bir adam karsn talak boar; fakat
54
hemen akabinde hataya kapldn ve bu szleri azndan kazaen
kardn syler ve ok sevdii kars ile tekrar bir araya gelmek
ister. Kadn da buna isteklidir. Babaa vererek bu ii hllesiz olarak
yapmay dnrler. Ancak ne var ki eriati iyi bilen birisinden fetva
almalar gerekmektedir. Ebus-suud efendi ye bavurup sorarlar:
(Koca hata ile talak boad kadnn) hllesiz almak dilise, eran
caiz olur mu? Efendimizin cevab udur: Nezbillah teala mmkn
deildir! Yani demek ister ki kadn ille de bir yabanc erkekle evlenip
onun koynuna girmeli, cinsi mnasebette bulunmal, sonra o erkek
tarafndan bo olmal ve sonra da eski kocasna nikah olmaldr. Bu
insafsz tutum karsnda yaplacak ey hile yollarn denemektir. Yine
sorulur: (Koca, karsn) talak boadktan sonra, cimaa kadir
olmayan (yani cinsi mnasebette bulunma gcne sahip bulunmayan)
pire, yahut on iki yanda olanca hlle etseler, badehu (kocaya)
nikah caiz olur mu?. Byk alim Ebus-suud efendi mizin cevab
udur: Inzal lazm deildir, idhal mukarrer olacak olur, illa
olmaz[52]. Yani demek ister ki erkein belinin gelmesine gerek
yoktur ama, erkeklik organn kadnn rahmine bir ok defalar girip
kmas arttr. Cimaa kadir olmayan yal bir kimse, ya da bir
olanck bu ii baaramayacaklar iin, onlar bakmndan hlle sz
konusu olamaz. O halde yaplacak ey cinsel gce sahip bir erkek
bulup kadn onunla evlendirmek, onun koynuna sokup idhal
mukarrer olacak ekilde onunla sevitirmek, sonra ondan ayrtmak ve
eski kocasna nikah klmak. Bilmem akl banda olanlarmz buna ne
diyeceklerdir ama benim anladm kadaryla bylesine izansz ve
insafsz ve aklsz fetvalar veren bir adam tmarhaneye tkmaktan
baka are yoktur[53]. Byle bir kiinin Kanuni Sleyman ve Selim II
ve Murad III gibi Padiahlar zamannda eyhlislamlk yapm
olmas, onun deerini deil ve fakat bu dnemlerin fikir ve dnce
yetersizliini gsterir. Osmanl Devletinin bu dnemlerde Afrika
sahillerinden Msr ve Arabistana ve Viyana kaplarna kadar yaylm
olmasn, kltr ve uygarlk aamas olarak tanmlamak gtr.
Tarihte hi bir lke ve hi bir toplum bakmndan askeri baarlar ve
toprak ve arazi igalleri, tek bana uygarlk lei saylamamtr.
55
Ne yazk ki ne bu dnemde ve ne de daha sonra, mspet akl ve
zgr dnce temsilcisi saylabilecek insanlar yetitirememiizdir.
Aksine, domalara sapl ve aklclktan yoksun ve byle olduklar iin
toplumu da kendileri gibi aklcla dman Ebus-suud gibi
efendileri yceltmiizdir. Bu yzdendir ki, askeri bakmdan o en
gl sayldmz 240 yllk sre ierisinde bile 35 savatan 17sini
kaybetmi olmamza ve k dnemine yneliimizin balangc olan
Karlofay (1699) ve Pasarofay (1718) imzalam bulunmamza ve
bu arada Rusya ile yaptmz 13 savan on ikisinden yenik olarak
km olmamza ramen kendi kendimize: Nedir bu felaketlerin
sebebi? diye sormamzdr. Atatrk e gelinceye kadar da aklmz
bamza toplayp bir k yolu aramamzdr. Her eyi kadercilie
balam ve Tanrnn dedii olur diyerek teselli bulmaya alm ve
eriatn zne dnmek ve Kuran aynen izlemekle her eyin
dzeleceini sanmzdr. Aydn bilinen snflar insanlarmz hep bu
yalanlarla kandrmlardr (tpk dier islam toplumlarnn kendi
eriat aydnlar tarafndan kandrldklar gibi...). Gnmzde de
durum ayndr; eriat aydn yine ayn yalanlara sarlm olarak kendi
toplumunu eriatn zne yneltmee urar ve Kuran Devletin
temel kanunu haline sokmaa, yani Anayasa niteliinde klmaya
alr. Bunu yaparken de eski dnemlerdeki slam uygarln
hatrlatr; o dnemin zlemini yaratmaya urar. Oysa ki iki yz
yllk ksa bir sreyi amayan o uygarlk, eriatn zne ynelmekle
deil ve fakat aksine eriattan uzaklamakla salanmtr. Daha
dorusu Emevi ve Abbasi halifelerinden slama srt evirenlerin
dneminde salanmtr. Gerekten de, yine ilerideki blmlerde
belirteceimiz gibi, slamn vaktiyle Al-Razi lar, Al-Farabi ler, bn
Sina lar, bn Rt ler, bn Haldun lar ve daha nice bilginler sayesinde
belli bir uygarlk oluturduu dorudur. Fakat bu uygarl var klan
bu kiiler, eriattan, Kurandan kaynaklanm deillerdir; eski
Yunann aklc kaynaklarndan yararlanmlardr. Bu kaynaklarn
Arapaya evrilmesi ii de, eriata pek bal bulunmayan bu halifeler
zamannda ve onlarn tevikiyle olmutur. slam Uygarlnn
yapclar listesine alnabilecek kimselerin hemen hepsi, eski Yunan
56
kaynaklar sayesinde yapt verebilmilerdir. Ve ne hazindir ki eski
Yunandan yararlanmann Kafirlik sayld ve bu kaynaklara
bavuranlarn zndk ve bilgisiz ilan edildikleri andan itibaren
slam uygarl diye ne varsa her ey yok olmutur. Gnmze dek
mslman lkelerin, istisnasz olarak yer yznn en geri lkeleri
halinde Bat dnyasna ve uygarlna el aar durumda kalmasna
sebep, aklcla omuz silkip Gereklere eriat yolu ile, Kuran
rehberliiyle gidilir diyen bu zihniyettir. Ve ite bu zihniyetin
temsilcilerinden biri de bizim nl Ebus-suud efendi mizdir.
Yukardaki olayda melanetini o noktaya gtrmtr ki, birbiriyle
sevien ve birlikte yaamak isteyen kar kocay mutsuz klmak iin ne
mmknse yapm ve haksz yere sokaa atlan kadn ille de bir
erkein koynuna sokma yolunu aramtr. eriat hkmlerinin
uygulanmasnda her vesile ile hile yollarn aramay marifet bilirken
ve rnein bu kez on iki yandaki olanca ya da cimaa kadir
olmayan pire hlle etme yolunu gstermek varken, aksini yapmtr.
Byle bir durumda pir e deil ama, srf sembolik nitelikte olsun iin
pire ye bile hlle kkn seseydi, her ne kadar akl d bir i
grm olmakla beraber, hi deilse bir evlilik ocan ykmam olur,
yine de hayrl bir i grm saylrd. ddia olunur ki Ebus-suud
efendi: Bilgisi, dirayeti, ahlak ve eserleriyle byk bir bilgindir,
yani yle akl d ilerle ve rnein cimaa kadir olmayan pire
sorunlaryla megul olabilecek bir kimse deildir: bu itibarla onu Pir
yerine pire ile megul oluyormu gibi tantmak doru deildir. Evet
ama bu ayn Ebus-suud efendi deil midir ki, mspet akla aykr ne
varsa her eye eriat emridir diye inanmtr? rnein bu ayn Ebus-
suud efendi deil midir ki namaz klan kiinin elbisesindeki pire
kannn afvedilmi olduuna ve pire kanna ter karm olsa bile
namazn bozulmayacana inanmtr. Bu ayn Ebus-suud efendi deil
midir ki cinlerin diisi ve erkei olduuna ve bunlar arasnda cimaa
kadir olan ve olmayan bulunduuna, ya da karncalarn cazip szler
fsldayp Tanry ve peygamberini aldatmaya altklarna
inanmtr? Bu ayn Ebus-suud efendi deil midir ki l ile cinsi
mnasebette bulunan orulu kiinin kaza orucu tutmas gereine
57
inanmtr? Bu ayn Ebus-suud efendi deil midir ki yiyecek iine
den sinein ilahi idrak sahibi olarak nce gnah kanadn yiyecek
iine batrp ifa kanadn darda braktna ve bunu da insanlarn
hayrna yaptna inanmtr? Bu ayn efendi deil midir ki, st imesi
haram edilen bir kavmin Tanr tarafndan fare ekline sokulmu
olduuna ve bu nedenle farelerin deve st imeyip koyun st ier
olduklarna inanmtr? Bu ayn efendi deil midir ki, aksran kiinin
El-Hamdlillah demek suretiyle artk bir daha gz ars
ekmeyeceine inanmtr? Bu ayn efendi deil midir ki aksrmann
Tanrdan, esnemenin ise eytandan gelme olup esneyen kiinin
azna eytan katna inanmtr? Pek iyi ama btn bu bunlara ve
benzeri nice samalklara inanan bir kimsenin, hlle konusunda pir
yerine pire ile ilgili fetvalar verebileceini dnmek kadar doal ne
vardr ki? Eer Ebus-suud efendi nin birazck akl ve ahlaki ve
vicdan olmu olsayd, her eyden evvel hlle gibi bir kurulua
meydan okur, ya da hi deilse: Karsn hataen talak ile boayan
koca, hllesiz olarak onu geri alabilir eklinde bir eyler syler, ya da
Cimaa kadir olmayan pire hlle yaplamaz diyecek yerde Evet
sureta yaplr der ve bylece, koca tarafndan sokaa atlan zavall bir
kadn, bilmedii ve istemedii yabanc bir adamn altna yatp cinsi
mnasebette bulunma azabndan kurtarr ve yklm bir yuvann
yeniden kurulmasn salam olurdu. Ebus-suud efendi nin Dirayeti,
ahlak ve eserleriyle ne kavuan byk Trk bilgini olduunu
syleyenlere (ve bu arada Diyanet leri Bakanlna) bir de unu
sormak gerektir: Bu ayn Ebus-suud efendi deil midir ki, yukarya
aldmz akl d eyler yannda bir de, yine eriat emridir diye,
mspet ahlaka ve insanlk sevgisine aykr her eye inanmtr ve
stelik ayrca da Arapn asaletine ve Kavm-i necip olduunu
kabullenip kendi mensup bulunduu Trk rkn aalatan emirlere
sarlmtr! rnein bu ayn efendi deil midir ki: slamdan gayr bir
dine ynelenler sapktrlar; Mrikleri nerede grrseniz ldrn;
Yalnz Allahn dini ortada kalana kadar Kafirlerle savan; Tanr ve
peygamberine kar gelenlerin ve bozguncularn ellerini ayaklarn
aprazlama kesin... eklindeki eriat emirlerine bal olarak farkl
58
inanta olanlara kar cephe alnmas gereine inanmtr? Bu ayn
efendi deil midir ki, eriat yle diyor diye, kleliin doal bir kurulu
olduuna ve kle al veriine inanmtr? Bu ayn efendi deil midir
ki kadnlarn aklen ve dinen dun yaratldklarna ve rnein ahitlik
ve miras konularnda yarm sayldklarna ve dayak atlmaya layk
bulunduklarna ve dier yollardan aalanmalarna inanmtr? Bu
ayn efendi deil midir ki, eriatn Araplar ycelten hkmlerini ve
Muhammedin Araplar lehinde syledii szleri (rnein: nsanln
en mkemmel snf Araplardr; ben Arapm, beni seven Araplar
sever, Araplar sevmeyen imansz kiileridir... eklindeki hadislerini)
kutsal sayp, buna karlk Trkleri insanla felaket getirici rk
eklinde tantan eriat verilerine inanmtr? Evet bu ayn Ebus-suud
efendi deil midir ki, bu yukardakilere benzer daha nice marifetlerini
burada sralamaya kalksak, kendisini deil dirayet sahibi bilim
adam diye tanmlamak, fakat sradan insan saymak bile g
olacaktr.
Gazali nin, ya da Ebus-suud efendilerin ve ayn kategoriye sokulmak
gereken dier benzerlerinin bu yukardakilere e deerde olan
marifetlerinin tmn burada sergilemeye imkan yoktur. Fakat
imdilik sadece unu eklemekle yetinelim ki klelii doal sayan ya
da insanlar srf inan fark nedeniyle birbirlerine dman klan ve
saldrtan ve boazlatan eriat emirlerini yceltmeleri, ya da yine
eriatn kadnlar aalatan hkmlerini ba tac etmeleri ya da ileride
ayrca belirteceimiz davranlar semeleri nedeniyle bu kiilerinden
hi birini, her ne kadar nleri gnmze dein gelmi olmakla
beraber, ne bar insan, ne hogr insan, ne ahlak insan ve ksacas
ne de gerek bir aydn saymak imkanszdr.
*
slamn vaktiyle byk apta bilim adam kard dorudur: Al-Razi
lar, Farabi ler, bn Sina lar, bn Haldun lar, bn Rt ler,
yzlerceden sadece bir ka olmak zere urackta sralanabilir. Bu
kiilerin Orta a dneminde Batya, eski Yunandan gelme ilim
mealesini geirdikleri de bir gerektir. lerideki blmlerde
59
greceimiz gibi Bat dnyas, eski Yunann aklc kaynaklarna
kavumak suretiyle karanlk adan kp akl a na ve uygarla
ulamtr. Ancak ne var ki slam dnyasnn varl ile vnd bu
kiiler, ne gerek anlamda aklcla ynelebilmiler ve bu nedenle ne
kendi toplumlarn aklc klabilmilerdir ve ne de insan denilen
varln nem ve deerini ortaya vurabilmilerdir. Eski Yunan
kaynaklarnda bulduklar akl rn verileri onlar, ne yazk ki ou
kez uhrevilie, eriata bryerek ekillendirmeye almlar ve her
vesile ile Gereklere akl yolu ile gidilmez, eriat yolu ile gidilir
formlnn bayraktarln yapmlardr. Her ne kadar aklcla deer
tanmakla beraber, gerekleri Kuran dnda aryor grnmemek ve
daha dorusu Zndk, Kafir damgasn yememek iin aklc
geliimlere frsat yaratamamlar ve slam dnyasn akl ana
karamamlar, bir Rnesans yaratamamlardr. Eski Yunann
aklc bilimleriyle urar olmak dahi onlar Dinsizlik ve Bilgisizlik
sulamasyla kar karya brakmtr. Ne hazindir ki slam dnyas,
onlar deil fakat onlara bu sulamalar yaktranlar (rnein Gazali,
ya da bn-i Teymiyye gibileri) benimsemi ve Aydn diye bana ta
etmitir. Bundan dolaydr ki ne onlar ve ne de bunlar, akl
stnlln ve zgr dnceyi savunmak ve insan zekasn
domaclk tan ve iskolastik basklardan kurtarmay, ya da insan
ahsiyetinin haysiyeti adna savamay dnmemilerdir. Hele insan
denen varlk, eriat dnyasnn aydnlar iin asla deer esi
saylmamtr. Kii, Kurann ngrd ekilde, sadece Kul nitelii
ierisinde ele alnm ve Muhammedin Tanrdan geldiini syledii
emirleri harfiyen, kr krne yerine getirmekle grevli saylmtr.
Kiiyi hayvandan farkl klan ey akl olmakla beraber bu akl,
yaratc nitelikte i grmek iin deil, fakat sadece gkten inme
emirleri aynyla belleyip uygulamakla ve bunlarn dnda gerek
aramamakla ykml klnmtr. Kii yaamlar beer iradesine gre
deil Tanrdan geldii sylenen emirlere gre ayarlanmtr. Bu
emirlere gre ise yer yz yaamlar Deersiz, farkl inantakilere ve
kafirlere kar sava Kutsal grev, kadnn aalk durumu Doal,
vs saylmtr. Kiiye bu inanlar dna kma olana
60
braklmamtr. Kiinin grevi yaratc zekaya sahip olmak deil
(nk byle bir halde Tanr ve peygamber iradesine stn bir gce
sahip olur diye dnlmtr), fakat kendisini Tanr iradesi ne terk
etmek, bu irade ye her bakmdan kulluk etmektir[54]. te insan
anlay bu olduu iindir ki slam dnyas, akl ve zekay yaratc
nitelie kavuturmak isteyen ve insan varlnn deer ve haysiyeti
adna sesini ykselten, bu uurda tehlikeyi gze alan aydn tipi
karamamtr.
Her ne kadar slam uygarl diye bir aama sz konusu olmu ise
de[55] bu uygarl oluturanlar, tpk bu ayn uygarl kertenler
gibi, gizli ve ak ekillerde aklcln karsnda yer almlardr. Bu
yzden kendi toplumlarn aklcln nimetlerine ulatramamlardr.
nsan haklar ve zgrl ile badamayan kurululara kar Hayr
deyip dikilmeyi baaramamlardr. slam dnyasnn Bilgin diye
ycelttii kiilerin insan haklar adna, insan ahsiyetinin haysiyeti
adna, sava verdikleri grlmemitir; hele klelik ya da Eitsizlik
vs gibi insan haysiyetiyle badamaz uygulamalara kar isyan
ettikleri, ya da Kafirlere kar cihad zihniyetine kar direndikleri hi
grlmemitir. Bilakis, hemen hepsi, Kuranda yazl bu tr
kurulular yceltmilerdir. Denilebilir ki slam dnyasnn Bilgin ve
Aydn diye bilinenleri, domatik kafa yaps itibariyle Batnn 12ci
yzyl ve skolastik kafa yaps itibariyle de Batnn 15ci ve 16ci
yzyl bilginlerinin kertesini aamam ve hatta amak yle dursun
fakat insan haklar ve haysiyeti konusunda o dnemlerde yetien
Batl aydn apnda insan karamamtr. Yine ileride greceimiz
gibi Batda, o en karanlk alarda bile, akln stnlne ve
rehberliine inananlar ok olmutur. Daha 12ci yzylda din
emirlerinin akla ve vicdana aykr ynlerini gzler nne serenler ve
gkten inme verilerle, rnein din kitaplaryla bilimsel ve ahlaksal
gereklere erimenin mmkn bulunmadn syleyenler olmutur.
Domacla kar indirilen bu darbeler, daha sonra skolastisizme
kar da indirilmeye balamtr. 15ci yzyldan itibaren skolastik
dnce tarzna kar direni belirmitir. Eski Yunan bilim
otoritelerinin, rnein Aristonun yanlmazln inkar edip, deney ve
61
zgr akl yolu ile gerekleri arayan aydn tipi domutur. Daha
baka bir deyimle Batl aydn: nsan varln hayvandan ayran ey
AKILdr demekle yetinmemitir; nk akla bamszlk ve ilerlik
salamadka, akln varlnn nem tamayacan ve bu durumda da
insan ile hayvan arasnda fark kalmayacan dnmtr. nemli
sayd ey, akln aratrcl ve yaratcl olmutur. Yzyllar
boyu hi ylmadan srdrd aklclk savam sonucu Modern
insan tipini oluturmutur. Modern insan, dnsel ve ahlaksal
yaamlarn, gkten inme sanlan emirlere ya da unun bunun
szlerine gre ayarlama geleneinden kurtulmu ve akl/deney
rehberliine ynelmi insan demektir. Modern insana gre artk Hi
deimeyen, ebediyetler boyunca mutlak olan gerek diye bir ey sz
konusu deildir[56]. rnein hastaln ya da yoksulluun Tanrdan
geldiine dair kutsal kitaplarda yer alan hkmleri ciddiye almak
ilkellik ve akla meydan okumak demektir. Hastalk Tanrdan deil
mikrop kayna pislikten gelir; yoksulluu yaratan Tanr deil, bizzat
insanlardr; eitsizlik Tanr yazgs olmayp bu dzenden yararlanmay
nimet sayanlarn oluturduu bir eydir, vs... Modern insana gre
btn bunlar, aklcln ortaya vurduu gereklerdir ki din
kitaplarnda yazl olanlara aykr dseler bile geerli olmalar
gerekir; nk aksi takdirde insanl ilkellikler iinde tutan
musibetlerden kurtulma olasl yoktur[57]. Oysa ki slam dnyas bu
zihniyete sahip Modern insan tipini yaratamamtr; bin drtyz
yllk tarihi ierisinde, bilimsel ve ahlaksal gereklerin Kuran dnda
olabileceini savunan[58], ya da eriata ters den verileri gerek
diye bilen bir snf karamamtr[59]; pek ksa sren Mutezile
dnemi dahi tam manasyla bir istisna saylamaz.
Batl aydn Tanry karsna alarak Bir elinde tuttuun gerekleri
sen kendine sakla, bana -Gereklere gtren arac ver-... diyebilmi
ve akl yolu ile gereklere erimeyi bilmi, eriat aydn! ise aksine,
Muhammedin tanmlad Tanrnn:te bunlar gerektir, bu
gerekler dnda gerek yoktur diye ortaya koyduu sylenen
hkmlere sarlm ve akln grevinin sadece bu emirleri belleyip
izlemek olduunu sanm ve bu tr davranlar fazilet saymtr. Daha
62
baka bir deyimle akl, yaratc nitelikte i grsn iin verilmi
olarak kabul etmemitir; nk tm gereklerin Tanr ve peygamber
tarafndan ortaya konduuna ve u hale gre akln yaratabilecei bir
ey olmadna ve ilahi gerekler dnda gerek ortaya koymaya
almann Tanrya kar kmak olacana inanm (ya da inanma
zorunluluunda kalmtr). Bu inan, 21ci yzyla girmek zere
bulunduumuz uygarlk anda bile eriat lkeleri aydnlarnn
yaam forml olarak ortadadr. Bat eitimiyle yetimi olanlar
arasnda bile, her ilmin Kuranda bulunduuna ve eer Kuran
hkmleri iyice incelenecek olunursa en ileri bilim ve teknik verilerin
orada bulunduunun anlalacana kananlar oktur. Saysz
rneklerden biri olmak zere Msr Vakflar Bakanlnca yaynlanan
bir kitaba[60] yle bir gz atmak yeterlidir. Yazar Kurann mran
Suresi ndeki: ...yer yznde ya da gklerde hi bir ey yoktur ki
Tanr bilmesin ve yine Enam Suresindeki: ...gklerdeki bulutlardan
yamur indiren...Tanr eklindeki ayetlere dayanarak, insan olunun
balon ve uak gibi aralarla semalarda dolamaya balamasndan
1400 yl nce, bu bulularn Kuran ile ortaya konmu olduunu syler
ve ilim tekniinin tm kurallarnn bu ve buna benzer ayetlerde
yattn anlatmak ister[61]. Mslman lkeler ierisinde en ileri
kertede olduu kabul edilen Trkiye Cumhuriyetinde Diyanet leri
Bakanlnca yaynlanan bir dergide, niversite mezunu bir yazar,
mspet ilim verilerinin Kuranda yer aldn ve rnein dnyann
gneten kopmas ve gklerin ve yeryznn yaratlmas olaylarnn
ve bununla ilgili Laplace teorisi nin Kuranda el-Enbiya Sresinin
30cu ayetinde bulunduunu kaygusuzca syleyebilmektedir[62]. Bu
rnekleri oaltmak kukusuz ki kolay, fakat unu tekrar belirtelim ki
bu tr iddialara sarlanlar domatik kafa yapsndan henz
kurtulamam insanlardr. Her trl ilmin Kuranda yere aldn ve bu
konuda tartmann dahi sz konusu olamayacan ngren Kuran
emirleriyle beyinleri ykanmtr[63]. Bu sorunlara dier
yaynlarmzda fazlasyla deindiimiz iin burada fazla
durmayacaz[64]. Sadece unu hatrlatmakla yetinelim ki Batda, her
trl bilimsel gereklerin Kutsal Kitapda yatt inanlarn egemen
olduu bir dnem olmu, fakat Batl aydn bu inanlar AKIL silah
63
ile ykabilmitir. Oysa ki koca bir slam tarihi boyunca hemen hi
kimse kp ta Kurann bilimsel ve ahlaksal gereklerin kayna
olmadn haykramamtr; bir tek insan kp ta, akl ve ahlak
verilerine ve insanlar aras sevgi ve kardelie ters den eriat
emirlerine (rnein Mriklerin ldrlmelerini, ya da Ehl-i Kitab
a, yani Yahudilere ve Hiristiyanlara, Cihad almasn, ya da
klelii vs ngren hkmlere kar sesini ykseltmemitir. Buna
karn Batda, hemen her yz yl itibariyle nice aydnlar, Tevrat ve
ncil ve dier benzeri din kitaplarnda yer alan bu tr hkmlere kar
amanszca dikilmilerdir. Saysz denecek kadar ok rnekler arasnda
Uriel de Costa y hemen urackta anmsamak mmkndr. nsanlar
arasnda Sevgi den baka bir ey olmamak gerektiine inanan ve bu
nedenle Musa nn Tanr szleridir diye tanmlad Tevrat (bu tr bir
sevgiyi engeller bulduu iin) reddeden Uriel de Costa gibi bir
aydna[65] (ve onun saysz benzerlerine) slam lkeleri tarihinde pek
rastlamyoruz. Kurann ...Ey mslmanlar mrikleri nerede
grrseniz ldrn; kafirleri yok edin; kafirlii severlerse ve kfr
imana tercih ederlerse babalarnz ve kardelerinizi dost edinmeyin
eklindeki ya da buna benzer hkmlerine kar ahlanp: Hayr byle
bir ey olmaz, Tanr byle bir emir vermez diye konuan olmamtr.
Aksine Aydn diye bilinen kiiler, Kurandaki bu tr emirleri Tanr
szleridir diyerek gerein ta kendisi saymlar, balarna ta
yapmlardr[66]. Mutezile mensuplar bile bu konuda ak bir dil
kullanamamlardr. Evet koca bir slam tarihi boyunca, Batl aydnn
Karanlk ada yapabildii gibi, insan akln ve vicdann dinsel
verilerin kleliinden kurtarp yaratc gce kavuturma abasnda
bulunan pek kmamtr; Kuran ile ilim yapmann ve ahlak
yaratmann mmkn olmadn ve eriat emirlerine uymann fikir
kleliinden baka bir saylamayacan ve bu tr bir klelikle fikir
aamas yaplamayacan anlatan olmamtr. Bir tek insan kp ta
eriat hkmleri arasnda Tanrnn yceliiyle badamayan, insan
ahsiyetinin haysiyetiyle uyumayan hkmleri akl ve vicdan
szgecinden geirmemitir. Bir tek dnr kp ta Muhammedin
ou zaman olumsuz nitelik tayan yaamlarn eletirmemi ve
yermemitir. eriat dnyasnn aydnlarnn ve bilginlerinin zellii,
64
her trl ilmin ve ahlak kuralnn Kuranda yattn kr krne
iddia etmek ve bu fikre kar kanlara dman kesilmektir; daha
baka bir deyimle isyan edilmek ve sava verilmek gereken konularda
susmuluk, korkaklk, snepelik, miskinlik ve karaktersizliktir.
te yandan Bat dnyas, hemen her eye ve zellikle geleneklere ve
fikir kleliklerine ve ilahi saylan verilere HAYIR demesini bilen
aydnlar sayesinde uygarlk yolunu bulabilmitir. Ancak bu yoldan
kiiyi haysiyet ve zgrle kavuturma olana bulunduunu
anlamtr. Oysa ki slam dnyasnda her eyin temeli, her geriliin
nedeni geleneksellik olmutur. Dinsel kkenli olan bu geleneksellie
kar aklc bir direni grlmemitir. rnein Kurann Tanr szleri
olduuna ve bu szler dnda gerek bulunmadna dair olan inan,
dinsel zorlama ile yerlemi bir gelenektir. Muhammed Kuran
ayetleri Tanrnn bana vahy ettii eylerdir. ahidim Tanr ve
meleklerdir demi ve bu sylediklerine inanmayanlar mrik,kafir
diye kltan geirmi ve geirirken de Tanrnn kendisine Mrikleri
nerede grrseniz ldrn(Tevbe 5) eklinde emirler verdiini
sylemi ve bylece kendisinden sonra ayn iddet usulleriyle
uygulanacak olan dinsel bir gelenei yerletirmitir. Akla ve vicdana
ve ahlaka ters den nice davranlar hep bu gelenein bir gerei
olmak zere ortaya kmtr. rnein Kuranda Mriklere ve
kafirlere kar Cihada kn dendii iindir ki mslman halklar kr
bir itaatle ve srf farkl inantakilere kar saldrmak gerekir inanyla
savalara girimiler ve bu tr yaamlar gelenek edinmilerdir. Yine
Kuranda rzkn Tanrdan geldii, Tanrnn diledii kiilere fazla
sermaye verdii ve fakat gelecek dnyalarda yoksullarn zenginlerden
fazla itibar grecekleri ve Cennete zenginlerden nce gidecekleri
belirtildii iindir ki yoksulluun fazilet saylmas bir gelenek
olmutur. Yine ayn ekilde Kuran ve Hadis emirlerine gre erkekler
stn, Efendi, Seyyid ve buna karn kadnlar Aklen ve dinen
dn ve doutan kt kabul edildikleri iindir ki bu dorultudaki
inanlar mslman toplumlarn geleneksel yaamlarn oluturmutur.
Kiilerin dnce tarz, bu geleneksellik zerine oturtulmutur.
Saymakla bitmeyecek buna benzer geleneklerimiz arasnda kii
65
varlnn haysiyetiyle ve insan haklaryla badamaz olanlar btn
plakl ile kendisini her vesile belli eder. Bu geleneksellik
yzndendir ki bizler, kendi yaamlarmz kendi irademizle
dzenleyemez hale gelmiizdir. stelik bizi, ou kez mutsuz ve
haysiyetsiz yaamlar iinde tutan bu geleneklerin mutlaka bir
hikmeti, mutlaka iyi bir nedeni ve bizim bilemeyeceimiz bir
gerei bulunduuna da kr krne inanmzdr. Okumularmz ve
aydnlarmz arasnda bu tr geleneklere ses karmak yle dursun ve
fakat destek olanlar ve Geleneklerimizi koruyalm, geleneksiz toplum
olmaz diye salk verenler sayszdr. Bundan dolaydr ki a d
ou yaantlarmz bizi rahatsz etmez; rnein sokakta kadnn,
erkeinin iki adm gerisinden yrmesine, ya da kocas tarafndan
dvlmesine, ya da bayram gnleri ocuklarmzn gzleri nnde
kurbanlar kesilmesine, ya da buna benzer ilkelliklere laf syletmez bu
aydn kiilerimiz; sylemek isteyenleri de Dinsiz, Zndk diyerek
hizaya getirmekte gecikmezler. Mslman lkeler aydn larnn
zellii ne yazk ki her yerde budur. Oysa ki geri kalm dier baz
lkelerde, toplumun geleneksellii ile savam verme cesaretini gze
alan aydnlar oktur. rnein Nehru, Hindistann geriliklerinin
nedenlerinin geleneklere ballkta yattn sylemekten
kanmamtr. nekleri kutsal ve dokunulmaz sayan, yoksulluu
fazilet sanan ve bu tr geleneklere sarlm olarak yzyllar boyu
ilkellikler iinde bocalayan halknn inanlarna kar ba
kaldrabilmitir[67]. Hem de siyaset adam olmasna ramen, yani
seimlerde oy kaybetme tehlikesin gze alarak. Kendi seim
blgesinde yapm olduu saysz konumalarnda, inek ile at arasnda
kutsallk bakmndan fark olmadn, milyonlarca insann alktan
lrken inekleri (ve sadece inekleri) kutsal saymann anlam
bulunmadn, yoksulluun fazilet deil utan verici bir ey olduunu
ve bundan kurtulmann yollar bulunduunu kendi halknn yzne
haykrabilmi ve bylece halkn bilinsizce yceltir olduu
gelenekleri yerebilmitir[68].
Bizim kendi aydnlarmza ya da siyaset adamlarmza gelince, onlar
kendi karlarnn tela ierisinde, gelenekselliin havariyunluunu
66
yapmaktan ve rnein Milletleri ayakta tutan ey geleneklerdir;
ngiltere ya da Japonya gibi lkeler hep geleneklerine bal olduklar
iin gelimilerdir, onlardan ders almalyz eklinde konumaktan
geri kalmazlar. Fakat bunu yaparken Batdaki geleneksellik ile
bizim gibi eriat lkelerinin geleneksellii arasndaki derin farklar
hesaba katmazlar. Geleneklere ball ile n yapm olan
ngilterenin gemi yzyllar boyunca yeniliklere, devrimlere, aydn
fikirlere ne kerte dnk olduunu ve gelenekleri akl szgecinden
nasl geirdiini aratrmazlar. Ayn ekilde J aponyann, aydn snf
sayesinde aklcla nasl yneldiini, din etkisini nasl sildiini, akla
ve toplum karlarna aykr inanlar nasl yktn dnmezler.
Dnmedikleri iindir ki toplumumuzu manen ve maddeten kemiren
ilkel geleneklere hayr! demeyi akllarndan geirmezler[69].
*
lerideki blmlerde Batl aydnn YALANa kar giritii savam
rneklerini grecek ve hayranla deceiz; bu rnekleri eriat
dnyas nllerinin yalan kutsallatran davranlaryla
karlatrdkta kendi toplumumuz adna mitsizlie srkleneceiz.
Ksaca urackta belirtelim ki Batl aydnn bu alandaki abalar ve
zellikle Kutsal bilinen kitaplara, kar giritii savam grlmemi
bir eydir. Orta a dneminin en karanlk gnlerinde bile
Gereklere din kitaplaryla deil akl rehberliiyle ulalr
parolasna sarlm ve yalana kar savamn gnmze dek
srdrmtr. Nasl ki vaktiyle Hypathy lar ve Origen ler ve Pelagius
lar ve Ablard lar ve Bacon lar ve Spinoza lar ve bunlarn nice
benzerleri, byk fedakarlklarla her trl yalan a kar
bakaldrmlar ve gerekler mealesini yakmaya uramlarsa, son
yzyln ve amzn aydnlar da, rnein Huxley ler, Freud ler,
Russell lar ve daha niceleri hep ayn cesaret ve drstlkle i
grmlerdir. lerinde, yalan denen eyin en byk dman olan
aklcl savunma uruna Devlete kafa tutanlar, toplumun
banazlna kar meydan okuyanlar[70], Orduyu kkrtanlar, ulusal
duygular arka plana atanlar, Kiliseyi hie sayanlar, Tanry
67
yadsyanlar kmtr. rnein Tolstoy gibi, vatan savunmas iin
dahi olsa Ordunun silaha sarlmamasn isteyenler ve nk ldrmeyi
ama bilen her zihniyetin yalana dayal olduunu ne srenler, ya da
Freud gibi, kendi mensup bulunduu dinin (yani yahudiliin) Kutsal
bildii kitaplar ve peygamberleri sahtelikle yerenler, ya da Huxley
gibi Protestan kilisesini yalan yaymakla sulu duruma drenler, ya
da Elsberg gibi kendi Devletinin en gizli srlarn dnya kamu oyuna
sergileyenler sayszdr. YALAN denilen Yedi bal ylana kar
savaan bu aydnlarn drstlkleri ve cesaretleri karsnda hayranlk
duymamak mmkn deildir. Ne yazk ki eriat dnyasnn
aydnlar arasnda, insan bu hayranla srkleyen rneklere pek
rastlamyoruz.. En idealist, en drst, en insancl diye bilinenler dahi,
fikirsel drstlkten ve insan sevgisinden yoksunluk yarmas
ierisinde i grmlerdir. lerideki blmlerde bunun nice
rneklerine yer vereceiz ve greceiz ki eriatn vicdan szlatc
emirleri ve bu emirlerin yalan siyasetiyle srdrlmesi, genel olarak
bu bizim aydnlarmz pek rahatsz etmemitir. nk eriat denen
ey, Yalan ile ibirlii ni kiinin tabiatna sokmutur ve bu nedenle
kii, eriat karlar uruna, her eyi, yalan perdesi altnda savunmay
kutsal bir grev sanmtr[71].
*
Gerek Aydn n balca zelliinin insan varlna kar sevgi ve
sayg elerinde toplandna daha nce deinmitik. te Batl
aydn, daha Orta a dnemlerinde bile bu eleri, yeryz
kardeliini yaratma malzemesi olarak kullanrken, eriat dnyasnn
bilgin ve dnrleri, Cihad, yani kafirlere kar saldrlar ve din
adna yama ve talanlar ve boazlamalar, ya da klelii, ya da
kadnlar aalatan hkmleri kutsallatrmakla megul olmulardr.
rnein mslmanlar iin iftihar rnei saylan ve insanlk a diye
ba tac yaplan Mevlana, Fihi Mafih adl kitabnda, slam halifesi
mer bin Hattab in, srf farkl inanca sahiptir diye kendi z babasnn
kafasnn kesmi olmasn, yce bir davran olarak tanmlar; Din
adna savalar alklar. lerideki sayfalarda buna benzer daha nice
68
artc rnekler yer alacaktr. Aydn bilinen snflarn sapland bu
gelenek gnmze dek sregelmitir. Kukusuz ki btn bunlardan
dolay vicdan rahatsz olanlar yok deildir. Fakat ne var ki insan
sevgisinden yoksunluk onlar medeni cesaret denilen faziletten uzak
kld iindir ki bu alanlarda pek bir ey yapamamlardr. lerideki
sayfalarda son 2500 yllk Bat dnyas tarihinin, insanln zdraplar
karsnda isyan eden, her trl adaletsizlie kar dikilen, cahil
snflar aklcla ulatrmak iin mrn tketen ve insann insanca
yaayabilmesi iin sava veren, bu uurda lme giden aydnlarla
dolu olduunu greceiz. Orta a denilen ve engizisyon mezaliminin
srp gittii o dnemlerde bile, insanln yazgsn deitirmek iin
sesini ykselten, bu yzden mrn zindanlarda geiren, ya da atete
yaklmay gze alan dnrlerden rnekler vereceiz. Baty
karanlklardan karp aydnla ve uygarla kavuturanlarn, ite
susmayan bu vicdanlar olduunu ibretle izleyeceiz. Her dnem
itibariyle medeni cesareti, insan haysiyetine yarar tek l bilen
aydn rneklerine hayranlk besleyeceiz. slam Dnyasna gelince,
ne yazk ki orada, insan varlnn sorunlar ve zdraplar ile ilgilenen,
insanlk uruna insan sevgisi ile hareket etmeyi ideal edinen, insan
haysiyeti adna savam vermek isteyen aydn tipine pek
rastlayamayacaz. nsan varln Tanr kertesinde tutar grnen
baz mutasavvflarn dahi bu ie, tm insanlar aras sevgi adna deil
fakat kendi bencil mutluluklar adna giritiklerine tank olacak ve bu
konulardaki duygusuzluklar karsnda arp kalacaz. rnein
EnAl-Hak diyerek Tanr-Kii aynyetine zenen Al-Hallalar, ya
da ayn felsefeye bal Al-Maarrileri ve benzerlerini, insanl mutlu
yarnlara kavuturmak amacyla savaan ve bu yzden lm gze
alan kimseler olarak tanmlamann mmkn olmadn anlayarak
hayflanacaz.
Evet u bir gerektir ki fikir ve ruh asaleti ierisinde insan varlnn
haysiyeti sorunlaryla, ya da tm insanlar aras SEVG fikriyle
uraan aydn tipine slam dnyasnda rastlamak kolay deildir. nsan
sevgisiyle dolu olduu sanlan Mevlana bile, biraz nce belirttiimiz
olumsuz grlerinden gayr bir de kadnlar, sanki doutan kt
69
imiler gibi kabul edercesine Kadnlarn kaprislerine, ktlklerine
tahamml etmekten sz eder ve Kurann ilgili hkmn kendisine
rehber edinerek onlar dvn tavsiyesini beenir ve Dnyann ileri
byle yrr derdi. (Bkz. Fihi Mafih, sh. 130,141).Mevlana byle
derse dierleri ne demez? diye soracak olanlara unu hemen
hatrlatmak isterim ki eriat dnyas aydnlarnn ounun zellii,
Kii yi insanlndan yoksun klan ve smren glerle birlik olup
smrnn hi sona ermemesi koullarn yaratmak olmutur. Bunlar
genellikle Din elden gider korkusu ile ve ou kez Altm yllk
istibdat bir saatlik karklktan daha iyidir formlne sarlp din
emirleriyle sahte sihirbazlk roln stlenmilerdir. Yeryz
yoksulluklarn ve zdraplarn Tanr emri gibi gsterip, olmadk
kandrmalara ve yalanlara ynelmilerdir[72]. Kukusuz ki Batda da
medeni cesaretten yoksun ve sahtecilie ynelenler ok olmutur.
Fakat ne var ki insan sevgisiyle dolu olarak medeni cesareti asil bilip
aklclk uruna ve aklcln oluturduu fikirsel ve ahlaksal gelime
adna savam gze alanlar da oktur. lgin olan udur ki bu tr
savama girienler, eski Yunandan gelme aklcln nimetlerine
slam bilginleri araclyla ulamlardr. rnein Ablard, ya da
Roger Bacon gibi dnrler, akl verilerinin stnln, Aristo dan
gelme bir fikir olarak, bn Sina araclyla renmiler ve hatta bn
Sina nn aklcl savunduunu sanarak Yunan kaynaklarndan
ziyade onun etkisiyle hareket etmilerdir[73]. Oysa ki bn Sina,
ilerideki blmlerde greceimiz gibi, akl verilerinin Kuran
verilerine stn olduunu ya da ilmin Kuran dnda aranmas
gerektiini asla savunmamtr. Bunu yapma cesaretini hi bir zaman
kendisinde bulamamtr: tpk dierlerinin bulamadklar gibi. slam
bilginleri iin Gereklere eriat yolu ile gidilmez, akl yolu ile gidilir
diyebilmek yle dursun ve fakat akl rehberliinde davranr
grnmek bile g ve bazlar bakmndan utan verici bir ey
saylmtr. Aralarnda Ben aklm hi kullanmamakla vnrm
diyenler kmtr. Oysa ki Batda gerek aydnlar, aklcl her eyin
stnde grdkleri iin hapishanelerde rrlerken, slam dnyasnn
nlleri Kuran dnda her eyin yalan olduunu ve Kurana
70
dayanmadan ilim yaplamayacan, yapmak isteyenlerin Tanr
tarafndan kr klnacaklarn sylemekle megul idiler. rnein 13c
ylda Batda baz bilginler, Doann srlarn aklc ve deneyci
usullerle ararlarken, adalar olan mslman bilginler, rnein bn-i
Kudama, Tahri an-Nazar fi Kutub ahl-Al-kalam, adl yaptnda,
Kurann Isra suresine sarlp[74], Kuran dnda bilimsel gerek
arayanlarn Tanr tarafndan yok edileceklerini sylemekteydi[75]. Bir
baka bilgin, Al-Nafari ise Al-Mnafk ve Al-Mutabakat, adl
kitabnda Kuran dndaki her eyin yalan olduunu
bildirmekteydi[76]. Bu rneklerden bir ouna, yine ilerideki
sayfalarda yer vereceiz ve greceiz ki Batnn Orta adan kp
AKIL AI na ynelmesinde ilk rol oynayanlar, rnein Ablard
lar, Roger Bacon lar, Albertus Magnus lar, Erigana lar, Thomas
dAquinos lar vesalius lar, Harvey ler, Kepler ler ve dierleri hep
ayn ekilde, yani slam bilginleri kanalyla eristikleri eski Yunan
otoritelerini aklclk ynnden deerlendirmiler ve bu sayede din
kitaplarna meydan okuyabilmilerdir. stelik de bu otoritelere dahi
kr krne balanmaktan uzak kalabilmiler ve bylece fikir
zgrl denen gelenei yaratabilmilerdir. Oysa ki onlara eski
Yunann aklc kaynaklarn tantan slam bilginleri ise, medeni
cesaret yoksunluu nedeniyle, aklclk denen davranlara tamamyla
yabanc kalmlardr. rnein Farabi, ki aklcln ilk
temsilcilerinden olan Aristoyu yorumlayanlarn banda gelir ve eski
Yunan klasiklerini (zellikle Aristoyu) her kesten iyi anlam ve
bakalarna da anlatmtr (rnein bn Sina onun sayesinde Aristoya
nfuz ettiini syler), ne yazk ki hayran grnd Aristonun ou
grlerine ve temel dncesine, slama ters dmekten korktuu
iin, sarlamamtr; bu nedenle bilimsel gerekleri aramak isterken
Kuran kenara atp akl rehberliini savunamamtr. Hatrlatalm ki
Aristo, somut anlamda Tanr anlayna yer vermez; Aristo ya gre
lahi nedensellik diye bir ey yoktur: ktlk, eitsizlik,
smrclk vs gibi eyler Tanrnn deil fakat insanlarn yaratt
musibetlerdir. rnein yoksulluk Tanrdan gelme deil, fakat
insanlarn oluturduu dzenden gelme bir eydir. Daha baka bir
71
deyimle Aristo, insan varlnn zgrlne, bamszlna ve
sorumluluuna inanmtr Onun deyiiyle Tanr Maddesel olmayan
bir gtr ki sevgi kaynan oluturur ve insanlar da kendilerini bu
kaynakta bulurlar. Sylemeye gerek yoktur ki bu anlay Semavi
dinlerin kutsal sayd inanlardan farkldr. Hele Tanry Keyfi,
Kader izen, Korkutucu niteliklerle tanmlayan ve kiiyi kul
olmaktan ileri bir seviyeye layk bulmayan slami zihniyete tam
manasyla aykrdr. Bundan dolaydr ki gerek slam dnyasnda ve
gerek Orta a Hiristiyanlnda Aristoya yanaanlar iin iki ktan
birini tercih zorunluluu domutur: 1) ya kutsal saylan kitaplar
(rnein Ahd-i Atiyk, Ahd-i Cedid, Kuran) rafa kaldrp gerekleri
akl rehberliinde aramak ve bylece insanlar aras SEVG kaynana
dorulmak ve hi kukusuz bunu yapabilmek iin byk bir medeni
cesarete sahip olmak; 2) ya da Aristo felsefesini din kitaplarna
uydurmaya almak! Batda birinci kk seebilen ve hatta bu
uurda hapisleri ve lm gze alan ok aydn kmtr. slam
dnyasnda ise bunu yapan olmamtr. Aristo nun en nl yorumcusu
olarak Muallim-i Sani adna layk klnan Farabi, Muallim-i Evvel diye
bilinen stadnn nice grlerini benimseyememitir: nk zndk
ilan edilmekten ekinmitir. Kurann ngrd ou hususlar
(rnein lmden sonra dirilmek, ya da Cennet ve Cehennemlere
gitmek vs gibi hususlar) kendisine yabanc bulduu halde, cesaret
gsterip bu muhalefetini ortaya vuramamtr. Cesaret asndan
gidebildii en ileri nokta, Aristonun baz yaptlarndaki (rnein
Organan, ya da Fizik ve Metafizik adl kitaplarndaki) aklc verileri
kapal ifadelerle ve ou kiilerin anlayamayacaklar bir ekilde
incelemek olmutur. rnein Fusus Al-Hikam adl yaptnda kiinin
balca grevinin Tanrya yaklamak olduunu belirtirken, yani
Tanr-Kii aynyetine zenirken, insan Tanrnn zavall bir KULu
olarak deil fakat zgr bir deer ve Sorumlu bir varlk olarak
tanmlamak istemi ve fakat bunu kendi azyla deil sadece Aristo
yu konuturmak suretiyle yapabilmitir. yilik ve Ktlk
sorunlarnda da akl rehberliini kstas yapma gereine deinirken ve
kiinin yaradl itibariyle ne iyi ve ne de kt olmayp, ald eitim
ve evre koullarna gre ekillendiini sylerken de yapt budur.
72
Konuan kendisi deil gya Aristo dur. Kendisi aka bu gr
stlenememitir, nk kiinin yi ya da Kt olmasnn Tanrdan
gelme olduuna dair Kuranda yer alan hkmlere (rnein Tanr
dilediini saptrr, dilediini doru yola eritirir Nahl Suresi 93;
Tanrnn saptrdn doru yola sokmak mmkn deildir Nisa
Suresi88; Tanrnn nur vermedii kimsenin nuru olamaz nur 40)
kar kmay gze alamamtr. Btn yapabildii ey, eriat
evrelerin saldrsna pek uramadan sergileyebileceini sand
Eflatun un grlerine sarlmak olmutur. rnein ilim sahiplerinin
balca grevlerinin din kuruluunu ideal bir Devlet bakmndan
olumlu bir ekilde uygulamak olduu fikrini ilemitir. Kitab Al-
Siyasat Al-Madaniya adl yaptnda bu ii, srtn Eflatuna dayamak
suretiyle halletmitir. Kitab Ara ahl Al-Madna Al-Fazila adl
yaptnda da Eflatun un Cumhuriyet (Respublica) adl kitabnda
konu edilen Feylezof hkmdar tipini canlandrmtr. Aristo ile
Eflatun arasnda derin gr farklar bulunduunu bildii halde, srf
Eflatunun kaypaklndan ve dine taviz verir esnekliinden
yararlanarak, her iki dnr Kuran verilerine yatkn bir dzeyde
birletirmeye almtr. Kitab tahsil Al-saada adl yapt, bu
cambazlklarnn bir ahaseridir. Bunu yaparken Eflatunun Enneades
adl kitabndan ald fikirleri Aristoya ait imi gibi gstermitir.
Aristo nun etkisiyle eletiri(tenkit) zgrlnn nemini anlam
olmasna ve rnein Fusul Al-Madani adl yaptnda bu sorunu ele
almasna ve bu suretle Devlet ynetiminde eriatn katlklarn
azaltmaya almasna ramen, yine de Batl dnrlerin Karanlk
a dneminde yaptklarna, yani aklc yoldan mevcut dzeni
deitirme eilimine, ynelememitir. Siyaset ve ahlak sorunlarna
eilirken kendisini dinden kurtaramam ve Kurann aklcla aykr
esaslarna kar kamamtr. Daha dorusu dinsizlikle sulanmaktan
korkmutur. Her ne kadar daha Badatta iken dincilerin saldrsna
uramakla beraber mrn srdrebilmi ise de bunu, Sudr Al-Fayz
nazariyesini ilerken yapt gibi, kaypak bir dil kullanarak Aristo yu,
Eflatun klnda tantmasna ve her kesin kolay kolay anlayamayaca
bir slupta ve kavranmas g bir mantkla yazmasna borludur. Eer
73
ak bir dil ile konumu olsa ve rnein zlemini duyduu Tevhid
fikrini Anal-Hakk forml ile (ya da benzeri bir yoldan) ortaya
vurmu bulunsa idi, kukusuz kendisini dar aacnda ya da celladn
klc altnda bulurdu. Onu seyreden halk da Allah-u Ekber, Farabi
nin lm slamn selametidir diye bayram yapard, tpk Al-Hallac
gibilerine yapt ve yapaca gibi. Tpk Farabi gibi bn Rt de
Aristo dan feyz alm ve ilim yapabilmitir. Aristo nun fikirlerinin
Bat dnyasna tantlmasnda rol oynamtr. Aristo yu onun
sayesinde belleyen Batl dnrler, insan sevgisi adna her trl
fedakarl gze alarak aklc ilkeleri ve insan sevgisi yaratabilecek
eyleri kendi toplumlarna alayarak yararl olmulardr. Aralarnda
bu yzden lme mahkum olanlar ok olmutur. rnein 1512 ylnda
Herman Van Riswik, savunduu fikirler dolaysyla yaklmak suretiyle
lme mahkum edilip te atee atld srada yle konumutur:
Onlar sayesinde hidayete kavutum; nceleri kr iken, onlarn
faziletine tank olduktan sonra nurlar grr oldum.... Bu szleri
sylerken Onlar diye ycelttii kimseler Aristo ve bn Rt dr. bn
Rt e olan sevgi ve saygs, Aristo nun fikirlerine onun sayesinde
ular olmasndandr. Ancak ne var ki bylesine ycelttii bn Rt, en
ufak bir tehlikeyi dahi gze alp onunkine benzer insancl grleri
savunamamtr.
Hemen ekleyelim ki Farabi nin ve bn Rt n ve dierlerinin
cesaretsizliklerinin kkeninde eriatn getirdii dehet usulleri rol
oynamtr. Bu usullerin babaln da Muhammed yapmtr. Aklc
gelimeyi ve zgr akln rehberliini slam iin en byk tehlike bilen
Muhammedin daha ilk anlardan itibaren kkletirdii hogrsz
ortam, Farabi gibi nice dnrleri (rnein -Al-Razi, bn Sina, bn
Rt vs) insanla ve asl slam dnyasna gerek anlamda hizmet
olaslndan yoksun brakm ve aka sylemek gerekirse aydn
snflar fikirsel ihanete zorlamtr. Denilebilir ki slam dnyasnn
fikir ve kltr tarihi, aydn ihanetiyle doludur.
*
74
slam dnyasnn yzyllar boyunca aklclktan ve insan
sevgisinden yoksun ve halk ynlarndan kopmu ve aslnda kendisi
dahi aydn olmann ne olduundan habersiz snflarn Aydn snflar
olarak kabul etmeye imkan yoktur. eriat dzenine ve Tanr emridir
diye her eye Evet diyen, akla ve vicdana aykr her dinsel hkme,
insan haysiyetiyle badamaz her yaam kuralna, Tanrdan ve
Peygamberden gelmitir diye boyun emeyi marifet bilen kiileri,
okumuluklar ne olursa olsun, AYDIN kategorisine sokmak gln
olur. Bunlar olsa olsa Aydn acubesi ya da Kara aydn adyla
tanmlamak gerekir. slam dnyasnn yetitirdii byk bilgin ve
dnrlerin (rnein Farabi, bn Sina, bn Rt, bn Haldun vs)
eriat eitimiyle yetitikleri ve Kuran ilmin temeli edindikleri sanlr.
Yalandr, nk bu kiileri byk bilgin ve dnr yapan ey Kuran
okumalar deil ve fakat eski Yunann bilim kaynaklarndan
yararlanm olmalardr. lerideki sayfalarda greceimiz gibi bunu
bizzat kendileri, dolambal ifadelerle de olsa, kendi azlaryla itiraf
eder olmulardr. Kuku edilemez ki eski Yunann bu aklc
bilimlerinden feyz alabildikleri ve kendilerine eriat verilerini deil
fakat Aristo yu, ya da Eflatun u, ya da Sokrat , ya da Galen i, ya da
Hipokrat ve benzerlerini rehber edindikleri iindir ki hem slamda
uygarlk olumasna ve hem de Batnn bu kaynaklara kavumasna ve
bylece Renaissance dnemini hazrlayacak bilginlerin yetimesine
hizmet etmilerdir. Fakat ne yazk ki aklcla dman eriatnn
errinden ylm olarak kendileri, gerek aydna yarar bir davrana
sahip kamamlardr. u son bin yllk sre boyunca slam
dnyasnn bir paras olan bize gelince, biz Trkler ayn ekilde
gerek aydn kategorisine sokulabilecek bir dnr, bir bilgin, bir
yazar karamamzdr. nk insanlarmz hep Aydn acubesi
yaratan eriat sistemiyle eitmiizdir. eriatn mspet ilim kafasna
olanak brakmadn bir trl renememiizdir. Ne hazindir ki eriat
bataklna saplandmz andan itibaren eski geleneklerimizden olan
aklclmz ve her eyimizi, rnein hogrrlmz, insan
severliimiz, drstlmz, kadna deer verirliimizi, gzel
dilimizi ve tm benliimizi yitirmi ve ilkelliklere ynelmiizdir. Bin
75
yl boyunca ektiklerimiz hep bu ilkelliklerdendir. Bizi yok olmaya
srkleyen bu eriat hastalnn, aydn ktln yarattn fark
edememiizdir. AYDIN diye bamza ta ettiimiz kiilerin
melanetine ve ihanetine ve smrsne kurban gittiimizi
grememiizdir. Din adna Cihada bavurmakla, hemen her onbe
yirmi ylda bir savalara kmakla, ya da Akdenizi Trk gl haline
sokmakla, ya da Viyana kaplarna dayanmakla ve drt Ktaya egemen
olduumuzu sanmakla ve kaba gc ve imancl tek baar yolu
saymakla kendi kendimizi aldatm ve daha dorusu bizleri bu
yalanlarla oyalayan AYDIN ACUBELERNE kanm ve ite nihayet
bugn yeryznn geri lkeleri arasnda yer almzdr: ineden
budaya ve silaha varncaya kadar her ihtiyacmz giderebilmek iin,
kaba gce deil fakat kafa gcne deer vermesini bilen Batya el
ap dilenir durumlara dm, bu lkelerin sokaklarn spren,
plerini dken, helalarn temizleyen ve en aalk ilerini gren
isileri kertesine inmiizdir. Bat lkelerinde i bulabilmek ve
yaayabilmek iin cann vermeye hazr milyonlarca insanmz, bu
lkelerin Gerek aydnlar sayesinde gelitirilmi halklarnn
tenezzl etmedikleri pis ilerde almakta ve bu mutlu olana
bulamayp memlekette kalanlarmz ise, bir yandan kara aydnn ve
dier yandan din adamnn elinde ve tabii cehalet ve sefalet ierisinde,
gelecek dnyalarn Cennet hayalleriyle yasayp gitmektedirler.
*
unu bir kez daha belirtmek gerekir ki bizim Aydn diye
tanmladklarmz, genel olarak akl rehberliine, akl gc denen eye
gerek anlamda inanmamlardr: inandklar tek ey iman gc
olmutur. her baarnn srrnn eriat emirlerine ballkta yattna
kanmlar ve halk da buna kandrmlardr. Geen yzyln sonlarna
doru, rnein Tanzimat dneminde, her birini ideal aydn ya da
hrriyet kahraman diye alkladmz kiiler (Namk Kemal ler, Ali
Suavi ler, Ziya Paa lar ve dierleri), her ne kadar zgrlk,
Eitlik, Milli irade, Eitim ve gibi sorunlar iin savar
grnmekle beraber, gerek anlamda zgrlk, Eitlik vs nedir
76
bilmeyen, aklcl gelime kanunun temeli edinmeyen ve insan
sevgisine ynelemeyen kimselerdi. Hepsi de eriatn stnlne ve
Kurann Anayasal niteliine inanm kiileriydi. Sahip grndkleri
cesaret, kii zgrln ve haysiyetini yok klan NEDEN lere, yani
eriat verilerine kar dikilmek eklinde bir cesaret olmamtr; aksine
bu NEDEN leri yceltici nitelikteki davranlar olmutur. nsan
beynini ilemez hale getiren ve kiiyi kul kertesine indiren eriata
kar savam gze alamamlardr. eriatn Tanr kuruluu olarak
benimsedii klelie kar sesini ykselten kmamtr; kadnn
Aklen ve dinen dn olduuna dair din emirlerine aldr eden
olmamtr; kiinin tm yaamlarn gkten inme ve akl d emirlerle
ayarlayan, insan beynini ilemez hale sokan dinsel dzeni
eletirmekten kanmlardr. Yer yzn, srf farkl inan kstasna
gre Dar-l slam (Mslmanlarn yaadklar yerler) ve Dar-l
Harb (Kafirlerin yaadklar yerler) diye ikiye ayran ve bu iki
dnyay birbirine dman klc ve boazlatc eriat emirlerine kar
azlarn amamlardr. Hep susmulardr ve susarken de
vicdanlarnn szladn duymamlardr. eriata ballk, onlarn
ruhundaki insan sevgisini kurutmutur; insan varlnn ycelmesi
gereine kar onlar yabanc klmtr. Bugn dahi bu tutumda
deimi bir ey yoktur. Kiinin zavall yaamlar ve insanla kar
duyduu dmanl aydnmz rahatsz etmez. Tpk gemite olduu
gibi bugn dahi aydnmzn yapt ey, insan yazgsnn insan iradesi
dnda olduuna inanmak, rnein yoksulluun insan yaps olan
bozuk dzenden deil Tanrdan geldiini sanmak ve insanlarmzn
beynini, a d eriat inanlaryla oluturmaktr[77].
Bu kitap, bu ac gerei ortaya vurmak ve Bat Dnyasn aydnlklara
karan Batl Aydn ile, bizim de mensup bulunduumuz slam
Dnyasn karanlklarda tutan ve AYDIN diye tanmladmz snflar
arasndaki fark belirtmek iin yazlmtr. Buna gerek vardr nk
Trkiyemiz, zellikle Atatrk n lmnden sonra[78], fikir ve
dnce yaamlar ve deer lleri asndan dier eriat lkelerinin
yannda yer alm ve a dlklara ynelmitir. Aydn diye bildiimiz
insanlarmz bugn, yine gerekleri eriatda bulmak ya da iskolastik
77
usullerle aramak gibi bir heves peindedirler. lk okul reticisinden
niversite profesrne varncaya kadar, yeni kuaklar yetitirmekle
grevli olanlarmz, dnya sorunlarn ya domatik bir kafa yapsyla
(yani eriata saplanm olarak), ya da skolastik bir alkanlkla (yani
gz kapal ekilde balandklar yabanc statlara dayanarak)
zmleme geleneindedirler. Onlarn etkisiyle toplumumuz, mspet
dnceye ve mspet ahlak verilerine her gn biraz daha
yabanclamakta, insanla kar biraz daha dmanlamaktadr[79].
Bu gidi karsnda susmak utan verici olduu kadar sutur da.
*

NC KESM
BATININ FKRSEL GELMESNDE GEREK AYDININ
ROL

Bilindii gibi Bat dnyas, 1500 yla yakn bir sre boyunca Orta a
denen karanlk bir dnem de yaad. Bu dnem insan beyninin
Domaclk ve Iskolastikilik denilen hastalklara yakaland ve
bu nedenle yaratclktan yoksun ve baarszla mahkum kald bir
dnemdir. Bu hastalklara kar Batl aydn, AKIL silah ile
savam ve Renaissance (Yeniden Dou) ve Reformasyon (Dinsel
Devrim) ve Akl a gibi nice aamalar oluturmu, uygarlk
ahlanmas yapmtr. Oysa ki slam dnyasnda buna benzer bir
gelime olmamtr. slam dnyasnn yapabildii tek ey, eski Yunan
kaynaklarndan yararlanarak belli bir lde bilim aamalarna
dorulmak ve fakat aklcln sert kayalarna saplandkta orada kala-
kalmak ve bu aknlkla domacln ve iskolastikciliin amansz
dalgalarna kaplp karanlklar denizinde boulmak olmutur. nk
slam dnyas, kendisini bu felaketten kurtaracak Aydn tipini
yaratamamtr. Neden yaratamamtr? sorusunun yantn ilerideki
blmlerde vermeye alacaz. Fakat her eyden nce Batl
aydnn aklclk savamna pek ksa bir ekilde gz atp onu deerler
tartsna oturtmamz gerekir. Bunu yaptktan sonra Batl aydnn
78
abalarn, slam dnyasnn aydnlaryla kyaslamak
kolaylaacaktr.

I) Batnn Karanlk aa Girii:
Fikirsel gelime asndan Batnn uygarlk tarihini genel olarak: Orta
a ncesi dnem, Orta a Karanlklarna dal ve Akl a
olmak zere dnem eklinde ele almak mmkndr. Her ne kadar
birbirinin iine girmi olmakla beraber bu dnemlerin zellii, akln
stnlne ve rehberliine yer verip vermeme geleneine gre
olumutur. Akl verilerini temel bilen eski Yunan/Roma uygarlnn
aklclk ilkesinden uzaklap imancl stn tutan yaamlara
gemekle Bat dnyas, karanlk bir aa dalm, 1500 yla yakn bir
sre bu karanlklarda bocalam ve nihayet gerek aydn niteliindeki
kiilerin abalaryla yine aklcla kavuup aydnlklara kmtr.
Karanlk a dediimiz ey, insan aklnn zgrlk ierisinde i
gremedii, deer ifade etmedii bir dnemdir ki Hiristiyanln
yerlemesi ve devlet dini halini almasyla birlikte Bat dnyasn
sarmtr. Hatrlatalm ki Karanlk aa girmeden nce Batnn
aklclktan kaynaklanma bir uygarl olmutur. Eski Yunan ve Roma
uygarlklar bu dnemin balca rnleridir. Bu uygarlklar oluturan
ey Miladtan, yani sann douundan yedi yz yl gerilere inen ve
Thales (M 640-548) gibi byk bilginlerin ilk temsilciliini
yaptklar ve daha sonra Anaximander (M 610-547)ve Democritis
(M 460) ve Hippokrates (M 460) ve Anaxagoras (M 428) ve
Aristo ve Eflatun ve Protagoras ve Galen vs gibi nicelerin
gelitirdikleri akl gc dr. Bat dnyas bu kaynaklarla ilikisini
koparp ta akl d glere deer tand an, fikir ve dnce
alannda kntye uramtr. Fakat ne var ki yine aydn snfn
verdii aklc savam sonucu olarak ve daha dorusu ayn kaynaklara
dnerek ok daha somut bir aklcla ynelmek suretiyle, yeniden
uygarlk ahlanmas yapmtr. Ne ilgintir sz konusu bu ayn
kaynaklar, vaktiyle slam dnyasnn bilimsel uygarlk dzeyine
ykselmesinde de rol oynayan kaynaklardr. Fakat islam uygarl, bu
79
kaynaklar gerei gibi deerlendiremeyen aydnlar yznden ksa
zamanda snp gitmitir. Gerek Batda ve gerek slam lkelerinde
aydnn rol, Orta a ncesi dnemden, yani eski Yunandan
yararlanma oranna bal olarak olumlu ya da olumsuz sonular
yaratmtr. Bu nedenle bu dnemin zelliklerine ksaca deinmekte
yarar vardr.

1) Bilimsel gereklere dinsel verilerle deil, akl rehberliiyle
eriilebilir Formlnn geerli sayld Eski a:
Eski Yunan ve Roma ve Helen[80] uygarlklarn her biri, akl
rehberliinde ilim yapanlarn yapt saylr ve Gereklere dinsel
verilerle deil aklc aratrmalarla eriilebilir formlnn
uygulanmas sonucu olumutur. Hiristiyanlktan aa yukar alt yz
yl ncelerden balayan bu dnemin kendine zg dinsel inanlar ve
kurulular bulunmakla beraber bunlar, aklc dn temsilcileri iin
nem tamamtr; onlar iin nemli olan ey akln rehberlii ve
egemenlii olmutur. Toplumun Tanr szleridir diye ycelttii
eyler, onlar iin bilim ya da ahlak kayna saylmamtr; Tanr
emirleridir diye bilinen eyleri onlar, kii yaamlarn ya da kiinin
dnce tarzn oluturan bir g kayna olarak ele almamlardr;
bilimsel bululara bu kaynaktan hareket ederek varmamlardr: akl
yolu ile varmlardr[81]. rnein Thales, gne tutulmas[82] ya da
gnein bykl[83] ve geometrik hatlar[84] konusundaki
grlerini, yaad dnemin dinsel inanlarna aykr olarak ve
alacak bir kesinlikle ortaya vururken dinsel inanlara deil fakat
sadece aklc verilere dayanmtr. Evren kanunlarnn ve doa srlar
nn, gkten indii sanlan Kitaplarda deil fakat aklc aratrmalarla
bulunacan kantlamtr. Bundan dolaydr ki uygarlk dnyas onu,
mspet ilmin babas olarak kabul eder. Miladtan nce 610-547
yllarnda yaayan Anaximander sonsuzluklar ilkesini ebedi varln
temeli olarak belirtirken, ayn aklc usullerden hareket etmitir.
Phythagoras (M 582) Dnyann yuvarlakln ve feza
80
boluundaki Hestia adn tayan ateten bir krrenin etrafnda
dner olduunu ve ayn gneten gelen nlarla aydnlandn, ya da
buna benzer bilimsel verileri sergilerken hep aklc usullerden
yararlanmtr. Ortaya vurduu bu veriler, kendi ann dinsel
inanlarna ters den eylerdi. Anaxagoras (M 428) gnein ve
ayn ve yldzlarn oluumunu ve bunlarn fezada yer aln, ayn
gne nlaryla parladn, ya da ay tutulmasn hep ayn usullere
dayanarak aklamtr. Democritis (M 460) atom teorisinin ilk
bulucusudur ve fezada dolaan ve gzle grlmeye imkan olmayan
atomlarn varln kantlamtr. Ayn zamanda tbb ilmini ve
hastalklarn mikrobik nedenlerini vs ortaya vuranlardandr. Hippokrat
(M 460), ki ayn dnemin insandr, hastalk musibetinin sanld
gibi Tanralardan gelme olmayp pislikten, mikroplardan geldiini ve
hastalklar gidermek iin ibadet deil fakat tbbi tedaviye ihtiya
olduunu sylemitir. Aristo (M 384-322), beeriyete ilim
uygarlnn srrn reten bir bilim adam olarak bilimlerin hemen
her dalnda bal bana bir deha saylr; aklc bilimlerin
babalarndandr.
Bu listeye eklenebilecek daha nice adlar vardr. Fakat hemen
ekleyelim ki aklcln temsilcileri olan bu bilim adamlar, ayn
zamanda din sorunlar zerinde de durmulardr. rnein Aristo ve
Eflatun gibi dnrler, Tanr konusunu ele almlar ve Kii-Tanr
ilikilerini aratrma alan yapmlardr. Din anlayn dahi akl
kalplar iine sokmaa almlardr. rnein Aristo Tanry sevgi
kayna ve kiiyi de bu kayna oluturan sevgi zerrecikleri eklinde
tantrken kiinin kaderinin gklerde deil kendi akl gcnde
olduunu belirtmitir. Eflatun un Tanr anlaynda adalet duygusu
yatar: fakat adalet denen ey, gkten inme deil akl rn olan bir
eydir. Tanr insanlara, dnya yaamlar itibariyle, mutlak ekilde
uyulmak gereken kanunlar vermemitir; insanlara diledii gibi rzk
datan, kiileri yoksul ya da varlkl yapan, ya da imanl ve imansz
klan bir g deildir. Btn bunlar insann kendinden gelme
eylerdir. Daha baka bir deyimle bilimsel ve ahlaksal gerekleri
81
ortaya vuran Tanr deildir, Kutsal bilinen kitaplar deildir: insan
beynidir, insan dncesidir[85].


2) Akln dinsel bask altna girmesi, zgrln yitirmesi ve
bylece akl rehberlii yerine iman stnl zihniyetinin ve
dolaysyla domatik dn geleneinin yerlemesi:
Orta a denen dnem, Hiristiyanln yerlemesi ve 3c yzyl
sonlarna doru devlet dini haline girmesi ve Kutsal diye bilinen
Kitap dnda gerek olmad inancnn kklemesiyle balar[86].
Bilimsel gereklerin aklc usullerle aratrlmas ve ortaya konmas
eski Yunandan gelme bir gelenek iken, Hiristiyanlk gereklerin
ancak iman yolu ile bulunabilecei geleneini getirmitir. Kutsal
kitaba aykr den her ey yalan ve uydurma diye ilan edilmi ve te
yandan aklc usullerle bulunmu olan btn veriler bir kalemde
silinmitir. rnein Thales ve Phythagoras gibi bilim adamlarnn
yukarda deindiimiz bulular Tanr szlerine aykr bulunmu ve
bylece dnyann yuvarlak ve dner olduunu sylemek dinsizlik
saylmtr. Galileo nun ya da Copernicus un ya da dierlerinin
bana gelenler malumdur. Kilise, sadece din kitaplarna uygun den
grlere izin vermi ve rnein Anaximander in evren ve doa
konusunda ortaya vurduu (ve zellikle dnyann yuvarlakl ve
dner oluu ile ilgili) grlerini[87] kafirlik sayarken bilime nem
veriyormu gibi grnmek iin, yer yznn dz olduuna ve evrenin
merkezi bulunduuna dair Batlamyos un vaktiyle savunduu fikirleri
kendisine destek edinmitir. Nitekim MS 600 ylnda Cosmos
Indicopleustes adnda bir din adam, Hiristiyan Topografyas adl
kitabnda, dnyann dzln ve drt yannn yksek duvarlarla
evrili bulunduunu anlatrken Ahd-i Atiyk a dayandn sylemi ve
zellikle Musa nn Tanrdan geldiini ne srd esaslar rnek
vermitir[88]. Yine ayn ekilde dinsel verilere gre, hastalklarn
Tanrdan geldii kabul edildiinden, Hippokrat gibi bilginlerin
82
Hastalk mikroplardan, pislikten gelir eklindeki grleri
kafirlik diye bilinmitir. Daha baka bir deyimle akl rn olan
bilgiler unutulmaya mahkum klnm ve akl verilerini dinsel verilere
stn tutmak isteyenler zindanlara atlm, atelerde yaklmtr.
Aklclk ile manclk arasnda balayan bu atma ilk byk
kurbann, 4c yzyln sonlarna doru, nl dnr Hypatia nn,
din emirlerini tek gerek olarak yutturmaya alan St. Cyril karsnda
yenilgiye uratlmasyla vermitir. Olay ksaca anlatlmaya deer:
skenderiye Bapapaz St. Cyril (MS 315-386), Hiristiyanln temel
inanlarn anlatrken ve rnein dnyann drt evresi itibariyle
duvarlarla evrili bulunduunu ve dz olduunu, ya da Meryem
anann bakire olarak saya hamile kaldn ve bunun bir tanr
mucizesi olduunu, ya da mspet ilme aykr buna benzer eyleri
dinsel gerekler diye aklarken, o dnemin ok nl bir
matematikisi olan Hypathia (MS 370-415), eski Yunann aklc
bilimlerini retmekle meguld. Kukusuz ki aklc verilerin
belletilmesine msamahakar kalmak Kilise bakmndan pek tehlikeli
bir eydi. Bilindii gibi Kilise o tarihlerde artk Hiristiyanlk devlet
dini haline girdii iin tam manasyla glenmi saylrd. Tehlikeyi
sezdii iindir ki, Hypathia nn hakkndan gelebilmek iin St.Cyril e
destek oldu. Gnlerden bir gn Hypathia yakalatld, rl plak
soyularak din adamlar tarafndan sokaklarda dolatrld, salarndan
srklenerek bir Kiliseye sokuldu ve orada vcudu param para
edilerek etleri kemiklerinden aykland ve kalan ksmlar atete
yakld. Bu vahet olay sonucu olaraktr ki eski Yunandan gelme
aklc bilimlerin okutulmasna paydos dendi ve Tanr szleri diye
bilinen ncil[89] dnda gerek aranamayaca ilan edildi; bylece
aklc dn geleneine kesin olarak son verildi[90]. Bylece Kilise,
aklcla kar balatm olduu yz yllk sava tam bir zaferle
sslemi oldu[91]. Bat artk Karanlk a dnemine girmi
oluyordu; bundan byle din domalar ilmin ve ahlakn kendisi
saylacaktr. Bu dnem bin yl srecek ve bu sre boyunca aklc
usullerle ilim yapmak isteyenler cahil diye damgalanacak, dinsiz diye
sulandrlacak, zindanlara atlacaktr. Eski Yunandan kalma aklc
83
bilim verileri yalan saylacak, unutturulacaktr. Ancak ne var ki
imancln, aklcla galebe almasyla oluan bu Karanlk a,
bin yllk bir sapmadan sonra, tekrar eski Yunan kaynaklarna
kavuulmakla ve daha dorusu gereklerin din kitaplarnda deil
fakat akl verilerinde yattnn anlalmasyla son bulacaktr.

3) Orta a dneminin iki zellii: Domaclk ve Iskolastikilik:
Orta a dneminin dnce zelliini bir yandan domaclk ve
dier yandan iskolastik usuller oluturur. Domaclk u inan zerine
oturtulmutur: Tanr tm evrenin ve yeryznn ve tm yaratklarn
uyacaklar kurallar ngrmtr ve bunlar, peygamber olarak
gnderdii elileri marifetiyle bildirmitir. Tm gerekler Tanrnn bu
Kutsal kitaplarnda dile getirilmitir; bunlar dnda gerek aramak
Tanrya kar gelmektir ve bu nedenle Kutsal kitaplara gz kapal
ekilde uymak gerekir.
Her ne kadar Hiristiyanln ortaya kndan sonraki yz yl
boyunca sz konusu bu kitaplarn bilimsel gereklere ters dt ve
elimeli hkmler ierdii ileri srlm olmakla beraber,
Hiristiyanln devlet dini haline girmesi ve Kilisenin devlet
iktidarndan yararlanmas sonucu bu tartmalar sona erdirilmi ve
Kutsal kitaba aykr grler nlenmi ve her eyin din kitaplarna
uygun olarak yaplmas emredilmi, ilim, sanat, eitim vs gibi her
alanda dinsel veriler i grmtr. Constantin in imparatorluu
dneminde Kilise, srtn Devlete dayam olarak din ve ilmin ayn
ey olduunu, ncil dnda ilim aranamayacan, Kutsal
kitaplardaki hkmlerin ancak kendi yorumu ile bilimsel nitelik
yasayacan ortaya vurmutur[92]. Bu gelenein drdnc yzylda
St. Augustin (MS 354-430) ile balad kabul edilir. Orta an en
byk dnr diye bilinen bu ilahiyat ncil deki 4 rakamnn
kutsal bir anlam tadn, mevsimlerin drde ayrldn, gnn ve
yln drt blm bulunduunu ve 3 rakamnn ise Teslis anlamna
geldiini ve gizli bir takm gerekler ierdiini ve fakat cahil
84
insanlarn bu gerekleri kavramaktan aciz kaldklarn syler ve:
Rakamlar konusundaki bilgisizliimiz, ncil gibi derin anlamlarla
dolu Kutsal bir Kitaptaki gerekleri kefetmemize engeldir diye
eklerdi[93]. Philo, bu kitaplardaki 4 ve 6 ve 7 rakamlarnn derin
anlamlar bulunduunu sylerdi. Daha sonrakiler branicede 22 harf
olduunu ve bu nedenle 22 adet Kutsal Kitap olmak gerektiini ve
bu rakamlarn gizli ve derin anlamlar olduunu belirtirlerdi[94].
Cosmos gibi ilahiyatlar da, insan aklnn yetersizlii inancn
yerletirmek amacyla hep bu kurnazlklara ynelirlerdi.
Drdnc yzyldan itibaren Kilise, din kitaplarndaki gereklere
kar gelenleri sapk ilan edip Tanrya kar gelmi gibi gstererek
yok etmeye balar; etkili olabilmek iin Devlet iktidarn kendisine
ara yapar. Daha sonraki yzyllar boyunca kiileri dehet ve korku
ierisinde tutacak olan Engizisyon sistemi bu gelimenin
sonucudur[95]. Bu vahet usulleri, aklc yoldan bilimsel aratrma
yapmak isteyenlerin kkn kazmak bakmndan fevkalade etkili bir
i grecektir. Kilise, bir elinde ncil ve dierinde engizisyon arac ile
byk bilim statlarn (rnein Bruno lar, Copernicus lar, Galileo
lar ve saymakla bitmeyecek daha niceleri), Tanr Kitabndan farkl
dnyorlar diye atelere atacaktr. leride ayrca belirteceimiz
gibi, Copernicus un aklc ve deneyci usullerle savunduu bilimsel
gerekler, 16ci yzylda srf bu yukardaki nedenlerle yadsnmtr. Bu
karara varrken Kilisenin dayana Kutsal Kitab olmutur: o Kutsal
kitap ki daha sonraki dnemlerde ve akl ann balamasyla
birlikte mspet nitelikte hi bir eletiriye kar koyamayacak kadar
byk yanllar ve akla-manta aykrlklarla dolu olduunu ortaya
vuracaktr. Hemen ekleyelim ki Copernicus,1543 ylnda yaynlad
kitabnda, bilimsel gerekleri sergilerken, eski Yunann aklc
kaynaklarndan ve zellikle Phythagoras tan yararlanmt[96].
Oysaki bunu yapmak, Kiliseye kar su ilemekten baka bir ey
deildi. Nitekim kitabn yaklmasna karar veren Kilise, bu kararnda
Copernicus u ve onun ilham kayna olan Phythagoras , hem
dinsizlikle ve hem de bilgisizlikle (daha dorusu Tanr gereklerini
tahrif etmekle) sulamtr. Sularken de akl yolu ile ortaya konan
85
verilerin Kutsal kitaptaki verilerle badamadn ve bu nedenle
bilimsel gerek saylamayacan aklamtr[97]. Bilindii gibi
Galileo nun bana gelenler de ayndr. Yeni icat etmi olduu
teleskopla gkyznde olan bitenleri bildirdii, ya da J piter
yldznn varln ve dnyann dnmekte olduunu ve buna benzer
grleri ne srd zaman Galileo (MS 1564-1642) kilise
tarafndan yakalatlm, yarglanm ve dinsizlik ve bilgisizlik
sulamasyla mahkum edilmitir. 1633 ylnda Byk Din Kurulu,
Papann emriyle btn Kiliselere ve eitli lkelerdeki Papa
temsilcilerine ve niversitelere bildiriler gndermi ve Galileo nun
ilim diye ortaya srd eylerin samalk ve Tanr gereklerini
inkar niteliinde eyler olduunu bildirmi ve onun btn kitaplarn
toplatm, bu kitaplar okuyanlarn sulu olacaklarn belirtmitir.
Yasaklar listesine sadece Galileo nun deil ve fakat dnyann
yuvarlak ya da dner olduunu yazan btn kitaplar sokmutur[98].
Aklc gereklerin dinsel gereklere nazaran geersiz olduunu ve bu
arada Kutsal kitaplarn ve Kilisenin yanlmazln anlatmak zere
Tanr szlerinden rnekler vermeye kalkmtr. Galileo nun, ayn
gneten gelme nlarla nlandna dair sylediklerinin doru
olmadn kantlamak zere Ahd-i Atiyk in Tekvin kitabndan
ayetler sralam ve bu ayetlere gre ayn, byk bir n kayna
olduunu ve bakaca hi bir yerden isin almadan parladn
anlatmtr[99]. Kiliseyi desteklemek zere din adamlar birlik olup
Galileo ya kar saldrya gemiler ve hep bir azdan Uzay ilminin
din kitaplaryla izah edilmi olduunu ve bu kitaplardan habersiz olan
kimselerin ilim yapamayacaklarn, eski Yunan bilginlerinin hepsinin
de cahil olduklarn ve nk vahy yolu ile inmi din hkmlerinden
yoksun bulunduklarn, Kutsal kitaba gre sadece 7 yldz olduunu,
oysaki Galileo nun farkl bir grle Jpiter i de bunlara eklediini,
dnyann gne etrafnda dnmeyip aksine gnein dnya etrafnda
dnmekte olduunu ve dinsel bu gereklere aykr dnenlerin
cezalandrlmalar gerektiini savunmulardr. Scipio Chiaramonti
adndaki bir yazar, Kardinal Barberini ye ithaf ettii kitabnda,
dnyann dnmediini ve nk ayaklar olmadn sylerken unlar
86
eklemekteydi: Hayvanlar yrr nk ayaklar vardr. Oysaki
Dnyann ne ayaklar ve ne de adaleleri vardr; o halde dnyann
hareket etmesine imkan yoktur. Satrn... ve gne gibi cisimleri var
klanlar meleklerdir... Eer dnya dner olsayd, onun da tam
ortasnda bir melek bulunur ve dnyay hareket ettirirdi. Eer dnya
dner olsayd, bu takdirde onu harekete geiren bir eytann var
olduunu kabul etmek zorunluluu doard.... O dnemin nl bir
baka yazar, biraz daha gln denebilecek u satrlar karalar: Din
kitaplar Dnyann dnmediini ve gnein etrafnda dolamadn
bildirmektedir...(Bu byle olduuna gre) Copernicus un yazdklar
yasaklanmaldr, nk bu yazlar...din Kitaplarnn kilise tarafndan
yorumlanm ekline aykrdr...[100].
Her ne kadar Orta a dnemi 16ci yzyldan itibaren sona erecek ise
de, Kilisenin yukardaki olumsuz ve akla smaz tutumu 19cu
yzyln ortalarna kadar srp gidecektir. Copernicus un ve Galileo
nun ve dierlerinin ortaya koyduklar aklc gerekler (ve rnein
dnyann gne etrafnda dn, vs) Kilise tarafndan 1822 ylna
gelinceye kadar inkar edilecektir. lk kez 1822 ylnn Ekim aynda
Kardinal rtbesindeki din adamlarndan oluan bir Kurul, dnyann
yuvarlak ve gne etrafnda dner olduu grn benimseyecek ve
bu tarihten 13 yl sonra, 1835 ylnda Papa Pius VII, bu konudaki
kitaplarn, yasaklar listesinden karldn ilan edecektir[101].
alacak ve acnlacak husus udur ki aydn sanlan nice kimseler,
din adamlarnn ilkel zihniyetine destek olmaktan geri kalmamlardr.
Bossuet gibi nl bir dnrn, Newton tarafndan aklc aratrmalar
sonucu ortaya konan bilimsel gerekleri rtmeye alrken: Bunlar
ncildeki esaslara aykrdr, bu nedenle deersizdir demesi verilecek
nice rneklerden biridir[102].
*
Orta an bir zellii dogmaclk (yani din kitaplarndaki verileri
mutlak gerek bilme gelenei) ise, dieri de iskolastikilik tir, yani
bilim otoritesi olarak kabul edilenlerin syledikleri dnda gerek
87
olmadna ve zellikle eski Yunan kaynaklar yanlmazlna
inanmlktr. Iskolastikilik aslnda, dogmacla kar bir tepkidir
ve Bat dnyasnn bilimsel ahlanmasn salayan admlarn
atlmasna yol amtr. u bakmdan ki Gereklere din kitaplaryla
gidilir inanlarna ilk darbeyi vuran ve aklc bilimlerin (ve daha
dorusu eski Yunan kaynaklarnn) stnln ortaya koyan bir
eilimdir. Ancak ne var ki bilim otoritelerinin (rnein eski Yunan
kaynaklarnn) yanlmazl inanna yer vermek bakmndan olumsuz
sonular yaratm ve belli bir lde zgr dnceyi baltalamtr.
yle ki: Eski Yunan bilimlerine ve felsefesine olanak yaratan
dnce sistemi, bilindii gibi, diyalektik metoda dayanr. Bu metod
Bilimsel gereklere aklc aratrmalar ve tartmalarla ulalr
formln kapsar ki Tez ve Antitez atmasndan Sentez
doaca inann kapsar[103]. Bu usul eski Yunana zg iken
Hiristiyanln devlet dini olmasyla terk edilmi ve yerini Her gerek
Kutsal kitapta vardr geleneine, yani dogmacla brakmtr.
Fakat Bat dnyas, 9cu yzyldan itibaren eski Yunan kaynaklarna
kavumu ve 11 ci yzyldan itibaren (zellikle Ablard sayesinde)
iskolastik dn dnemine girmitir[104]. Bu dnemin balamasyla
birlikte bilimsel gereklerin din kitaplar yerine aklc kaynaklarda
aranmas gereine inanan ve eski Yunan bilim otoritelerince
benimsenmi verilerin Kutsal kitaplardaki verilerden ok daha
salam ve sabetli olduunu savunan bir aydnlar snf olumaya
balamtr[105]. Az gemeden bu snf, Kiliseye ve din kuruluuna
kar tutumunu deitirmi ve daha dorusu din otoriteleri tarafndan
savunulan gerekleri phe ile karlamaya ve hatta inkara
ynelmitir. Bu tutumu ile insan beynini din tutsaklndan kurtarp
zgr ekilde dnme alkanlna dorultmutur: Scott Erigene,
Ablard, Lombard, St. Thomas dAquin, Roger Bacon, Occam ve
dierleri bu yolun nclerindendir.
Ancak ne var ki iskolastik eilim mensuplar, olumsuz bir gelenee
saplanmlardr ki o da eski Yunan kaynaklarna ve bu kaynaklarn
yorumcularna bilinsizce ve kr krne balanmak ve bunlarn
yanlmazlna kanmak ve bu kaynaklar dnda gerek aramay ve
88
tartmay ve farkl grlere ulamay adeta su saymaktr. rnein
ou evreler Aristo yu, ya da Galen i ya da dierlerini sanki birer
bilim Tanrs saymlardr. Yani nasl ki daha nce domatik kafa
yapsnda olanlar her trl gerein din kitaplarnda bulunduuna
inanyor ve bu kitaplar dnda gerek aramann su olduunu sanyor
idiyseler, iskolastik kafa yapsnda olanlar da imdi, ayn banazlkla
ve ayn katlkla, Aristo yu ya da Galen i ya da dier bilim statlarn
layuhti (yanlmaz) grr olmulardr. Yani kendi aratrmalar yolu
ile ve zgr dnme ya da deney usulleriyle ilim yapacak yerde, belli
bilim otoritelerini aynen izler olmulardr. Bilim kaynaklarn eletirip
bunlarn yanllarn kefederek yeni ve yaratc sonular ortaya
koyacak yerde, bunlar birer mutlak gerek olarak benimsemiler,
adeta kutsal bilmilerdir. Bu durum 15ci yzyla kadar byle
srmtr. Bununla beraber unu da ekleyelim ki, btn bu yzyllar
boyunca Batda, dogmacla kar olduu kadar iskolastikciliin bu
olumsuz ynlerine kar da direnenler olmutur. lerideki blmlerde
greceiz ki Batl aydn snf, eriat aydn diye bilinen snflardan
farkl ve stn klan ey de zaten budur. Bat dnyas, bu direni
sonucu olaraktr ki Orta adan kurtulmu ve yaratc akl ahlanmas
yapmtr. eriat dnyas ise buna benzer bir kprdama yapmayan
aydnlar yznden, ne dogmacln ve ne de iskolastikciliin
musibetlerinden kurtulabilmitir.[106]

4) Orta a boyunca Batl aydn, insan akln hem dogmaclktan
(dinsel klelikten) ve hem de iskolastik alkanlktan kurtarma
abasnda bulunmutur:
ddia edilir ki Batnn fikirsel gelimesinde Hiristiyanln rol
byktr; denir ki Hiristiyanln znde kiiyi aydn kerteye getiren
ve fikren besleyen eler vardr. Bu iddialara destek olmak zere
Ahd-i Cedid in daha nceki Kutsal kitabn, yani Ahd-i Atiyk in bir
takm kt ve olumsuz ynlerini (rnein ldrme ve sava ve ksas
gibi eyleri) giderdii ve kiiyi Tanrnn evlad eklinde tanmlayan
89
ve kutsal nitelie bryen hkmler yannda, klelii kknden yok
eden ya da ldrme fiilini yasak eden, ya da sava ve askerlii hor
gren ilkelere yer verdii ve bylece Batl kiiyi insan haklar ya
da doal haklar bilincine ulatrd belirtilir. Bu iddialarn ne derece
geerli olduunu tartmak mmkn, ancak u da bir gerektir ki
Batda insan haklarnn ve fikir zgrlnn gelimesinde en fazla
rol oynayanlar, ou zaman Hiristiyanl tm olarak kenara atp akl
rehberliinde i grenler olmutur. lerideki sayfalarda bunun byle
olduunu kantlayan rneklere deineceiz ve greceiz ki 17ci ve
18ci yzyllarda Baty akl ana sokmak suretiyle snrsz bir
gelime yoluna itenler toplumu Hiristiyanlktan arnmak ve
Hiristiyanln tanmlad Tanr anlayndan uzaklatrmak iin
almlardr. Fransz ihtilali, sadece Kraln ya da Kilisenin ve din
adamlarnn istibdadna ve smrsne kar olmamtr, ayn
zamanda Hiristiyanln kendisine kar bir akm niteliini tamtr.
yle ki:
Biraz nce aret ettiimiz gibi Bat dnyas 4c Yzylda Orta a
karanlklarna gmlr. Bu a, ilk nceleri Hiristiyanln
kkletirdii dogmaclk a olarak belirir: yani Kutsal kitaplar ve
din verileri dnda gerek olmad inan iman eklini almtr. Bu
inann olumasna sebep, eski an ve daha dorusu Yunann
aklc bilimlerinin unutturulmas ve bunlar yerine Kutsal Kitaplarn
bilim kayna olarak konmasdr. Fakat az sonra bu inann karsna
bir baka inan dikilir ki o da iskolastik dnce tarzdr, yani
gereklerin din kitaplarndan kma deil fakat aklc kaynaklardan
kma olduunu ngren davrantr. Bu davran temsilcileri, eski
Yunann aklc bilimlerine kavumakla dogmacl ykmak
istemilerdir. Ne ilgintir ki eski Yunann aklc kaynaklarna slam
dnrleri araclyla (rnein ar- Razi, Farabi, bn Sina, bn Rt,
bn Haldun vs) kavumulardr. Ancak ne var ki onlardan farkl
olacak ekilde bu kaynaklardan yararlanmlardr, nk slam
dnrleri, biraz ileride greceimiz gibi, bu eski Yunan
kaynaklarn, eriat domalarnn karsna dikememilerdir; bilimsel
ve ahlaksal gereklerin eriat dnda olacan ve eriat ile gereklere
90
varlamayacan haykramamlardr. Aksine eriati ve zellikle
Kuran, sanki bu kaynaklara uygunmu gibi gstermeye
almlardr. Oysaki eski Yunan kaynaklarn slam dnrleri
araclyla bulanlar ncil ve Tevrat ile bilimsel gereklerin
bulunamayacan savunmulardr.
te yandan Batl aydn, sadece akl din basksndan deil ve fakat
ayn zamanda iskolastik tutsaklktan da kurtarmasn bilmitir. u
bakmdan ki her ne kadar iskolastik eilim dogmacla tepki olarak
olumu olmakla beraber, bir bakma yine onun kadar banaz nitelikte
i grmtr, nk belli bilimsel otoriteler dnda gerek olmad
ve olamayaca zihniyetini yaratmtr. te Batl aydn bu
olumsuzluu da gidermenin yollarn aramtr. rnein yanlmaz ve
hata yapmaz sanlan bilim otoritelerine kar Hayr diyebilmi ve
bilim dehas kabul edilen dnrlerin, rnein Aristo nun, otoritesine
kar koyabilmi ve aklc-deneyci aratrmalar sonucu onlarn
yanlglarn ortaya vurabilmitir. Saysz rneklerden biri olmak zere
skenderiyeli Philiponus un daha 6ci yzylda Aristo nun yanllarn
kefetmesi olayn zikretmek mmkndr. Daha sonra Galileo, 17ci
yzylda Evrenin ilk ilkesi adl kitab ile Aristo nun o zamana kadar
mutlak bir gerek eklinde kabul edilen grlerinin yanl olduunu
kantlam ve bu bilim stadnn yzyllar boyu sregelen bilimsel
saltanatna en byk darbeyi indirmitir.
Daha baka bir deyimle Batl aydn, bir yandan din otoritelerine ve
dier yandan bilim otoritelerine kar savaarak akl salt zgrle ve
yaratc g yeterliliine ulatrmtr. Gerei sylemek gerekirse
Bat dnyas, din hkmlerini akl szgecinden geirme alkanlna
bundan 2700 yl nceleri balamtr. rnein Ahd-i Atiyk da sz
geen Yehova nn din ve ahlak anlaynn Elehist ler tarafndan
inceleme ve tenkit konusu yaplp red edilmesi, ya da saiah n, kendi
adn tayan kitaplarla, yerilmesi, ya da Yahudilerin ou zaman
Tevrat (yani Musa nn Tanr szleridir diye ortaya koyduu
hkmleri) kr krne benimsemeyip eletirmeleri bunun kant
olarak ileri srlr[107]. Daha sonra bu gelenein Hiristiyan
91
dnyasnda da izlendii ve Hiristiyanln daha ilk anlarndan
itibaren birok dnrlerin Kutsal kitaplarn baz esaslarn akla ve
ahlaka aykr bulup eletirdikleri grlr. Bu tr abalara ksaca gz
atmakta yarar vardr.

A) Kutsal Bilinen Kitaplar Akl Szgecinden Geirme
Eilimlerinin ncleri:
Hiristiyanln geliini izleyen ilk yz yllar ierisinde aklc yorum
usulleriyle Kutsal kitab olumsuz uygulamalardan kurtarmak
isteyenler olmu ve bunlar eski Yunann aklc dn sistemiyle
Hiristiyanlk arasnda kpr kurmaya almlardr ki bunlara Gnostic
ad verilmitir. Bu okul mensuplar, kendilerini Tanr ve Doa
konularnda stn bilgilerle donatlm sayarlar ve Hiristiyanl akl
d elerden ayrmaya alrlard. Her ne kadar Dou felsefesinde
ya da eitli dinlerde yararl bulduklar esaslar Hiristiyanla sokma
eiliminde olmakla beraber, asl yapmak istedikleri ey, Hiristiyanl
Hellenistik felsefe ierisinde yourmakt[108]. Marcion ve Origen
bu okulun ilk temsilcilerindendir.
Birinci yzyln nl simalarndan olan Marcion (lm MS 85):
Mkemmel olmaktan uzak, ktlklerle dolu bu dnya, Tanry keyfi,
gaddar ve insan yazgsna keyfi ekilde egemen niteliklerle tanmlayan
zihniyetin oluturduu bir dnyadr. Tanr anlayn aklc temele
dayatmak ve sevgi esi yapmak ve bylece insanlar aras iyi ilikiler
kayna klmak gerekir diyen ve bu yeryznn ktlklerinden,
eitsizliklerinden, sefaletlerinden ve daha dorusu insanln
zdraplarndan znt duyduunu syleyen bir dnrdr[109].
Toplum yaamlarndaki bozuk dzen onu isyana srklemitir. Ona
gre byle bir dzen, insanlar aras sevgi kayna olmak gereken ve
iyilikten baka bir ey dnmeyen bir Tanr tarafndan deil fakat
olsa olsa eytani gler tarafndan oluturulmu olabilirdi. Daha
dorusu bu durum, din kitaplarnn Tanr y keyfi ve Gaddar ve
keyfi ekilde insan yazgsna egemen ekillerde tanmlamasndan
92
domutu. Ahd-i Atiyk ta (ve zellikle Tevratda) belirtilen Tanrnn
gaddar ve duygusal ve kindar niteliklerle donatldn ve Tanrnn
adalet anlaynn Die di, gze gz eklinde bir anlay olduunu
grdke ve insanlar srf din adna birbirlerine saldrtan ve krdrtan
bir Tanrya muhatap olduunu fark ettike Marcion, bu kitaplardaki
bu tr hkmlerin akla ve ahlaka aykr saylmak gerektiini
dnm ve bu nedenle Hiristiyanlarca kutsal saylmamasn
istemitir[110]. Bunu yaparken Hiristiyanl yok etmek deil fakat
bir bakma aklc usullerle olumsuz elerden syrmak ve akla ve
vicdana yatkn klmak amacn gtmtr. Ve bu ii, Ahd-i Atiyk in
Ahd-i Cedid e ters den esaslarn kar karya getirmek ve bylece
elikileri gidermek suretiyle yapmaya almtr. Antitez adl
kitabn bunun iin yazmtr. Bu kitapta savunduu fikir zetle udur:
Ahd-i Atiyk taki Tanr tanm, sann getirdii Ahd-i Cedide oranla
daha olumsuzdur. nk birincide Tanr gaddar, kindar ve hogrden
yoksun nitelikler ierisinde belirtildii halde, ikincide sadece iyilik ve
sevgi kayna olarak gsterilmitir.[111]
Hatrlatalm ki Ahd-i Atiyk Yahudilerin Tanr anlayn ve Ahd-i
Cedid ise sa nn tanmlad Tanr anlayn yanstr. Ve ite
Marciona gre Yahudi anlaynda Tanr, insan zayf ve irade
gcnden yoksun ve her gnah ilemeye hazr niteliklerle yaratmtr;
insanlarn yazgsn diledii gibi izen, kimi kiileri varlkl ve kimini
ise varlksz ve kimi kiileri akll ve kimini ise aklsz ve kimi kiileri
imanl ve kimini ise imansz ekilde yaratan keyfi bir Tanrdr. te
yandan kibirli bir Tanrdr, sadece kendisine taplmasn, kul
olunmasn isteyen ve bu ekilde davrananlar mkafatlandran bir
Tanrdr: insanlara savalar, yamalar, apulculuklar yaptrtr, farkl
inantakileri birbirlerine boazlatr. Ktlkleri yok etmedii gibi,
insan denilen varl daha iyi karakterde yapmak istemeyen bir
Tanrdr. Marcion a gre byle bir Tanry iyilik Tanrs olarak
kabul etmek imkanszdr; buna karlk sa nn Ahd-i Cedid de
tanmlad Tanr ok farkl bir Tanrdr. Zira Ahd-i Atiyk ta Gze
gz, die di diyen bir Tanr ile Ahd-i Cedid te Sana kim tokat atarsa
br yanan evir diyen Tanr, ayn Tanr olamaz; ya da Ahd-i Atiyk
93
ta Seni seveni sen de sev, senden nefret edenden sen de nefret et
diyen bir Tanr ile Ahd-i Cedid te Dmanlarn da kendin gibi sev
diye t veren Tanr ayn bir Tanr olamaz; ya da Ahd-i Atiyk ta
Ktlkleri de ben yarattm diye vnen bir Tanr ile Ahd-i Cedid te
yi aa kt meyve veremez diye konuan bir Tanr, ayn ey
olamaz. O halde olumsuz nitelikler ierisinde tanmlanm bir tanr
anlayyla yetitirilen bir kimse iyi bir insan deil ancak kt bir
insan olabilir ve ite yeryznn ktlkleri de bu ekilde yetien kt
insanlarn eseridir.
Btn bunlardan dolaydr ki Marcion, Kutsal bilinen Ahd-i Atiyk taki
hkmlerin ounu iyilik Tanrsnn szleri olarak kabul etmezdi,
nk onun aklna ve vicdanna yatkn den Tanr anlay, Tanry
iyilik ve sevgi kayna olarak gren bir anlayt. Ve bu anlaya
bal olaraktr ki o, Kilisenin tutum deitirmesini ve din Kitaplarnn
akl ve vicdan dorultusunda yorumlamasn savunmutur. Yine ayn
anlaya dayanaraktr ki kiiye, yeryz yaamlar itibariyle bir takm
sorumluluklar dtn sylemi ve rnein yoksulluk ya da
miskinlik ve buna benzere olumsuzluklar kader de deil ve fakat
kendi sorumluluunda aramasn salk vermitir. Dnd ey, bal
bulunduu din kuruluunu tm insanlar iin iyilik ve sevgi kayna
haline getirmek ve ayn zamanda kiiyi, haysiyetli bir varlk olarak,
kendi kaderine egemen olma alkanlna srklemekti. Yapmak
istedii yenilik, iyilikten baka dncesi olmayan ve insanlar
birbirleriyle savatrmayan ve tm insanlar bakmndan sevgi kayna
iini gren bir Tanr anlaynn herkese benimsenmesini ve byle bir
anlaya yer vermeyen geleneklerin terk edilmesini salamakt.
Bundan dolaydr ki Hiristiyan dininin kendisine olumsuz grnen
ynleriyle savamay meslek edinmitir. Bu yzden de din adamlar
tarafndan zndk ilan edilmitir[112].
Marciondan sonra, tpk onun gibi zndk ilan edilenlerden biri de
Origen (MS 185) dir. Hiristiyanln uygulan eklinin insanlar aras
kin ve nefret ekline dntrldn ve bunun akla ve vicdana
aykr bir ey olduunu syleyerek Kiliseye kar savamtr. Bu
94
savamn da aklc felsefeye dayanarak yapmtr. Sokrat n eitim
sistemini izleyerek rencilerine aklc dnceyi ve diyalektik
usulleri belleterek onlar salam bir mantk alkanlna sokmak
istemitir. Din verilerini bu aklc maya ile yourup uygulama
geleneini onlara alam ve Hiristiyanl bu aklc ve olumlu temele
oturmaya almtr. Bunu yaparken de din sorunlarnn her kes
tarafndan tartlmas gereini ngrm ve din verilerini
eletirenlerin hogr ile karlanmasn tavsiye etmitir. Hiristiyanl
yeren ve hatta yanl ynlere srkleyen kiilere dahi dmanlk
beslenmemesini, onlarn kt gzle grlmemesini ve
cezalandrlmamalarn istemitir. Din kitaplarndaki emirlere
uymayanlarn talanmas ya da yaklmas gibi davranlar, ya da din
adna giriilen savalar lanetlemi ve bunlar gerek din anlayna
aykr saymtr[113]. Denilebilir ki Hiristiyanln daha ilk anlarnda
din kitaplarndaki olumsuzluklara kar direnenlerin banda Origen
gelir. Bu kitaplarda yer alan baz olaylar ve ykleri kutsallk
kavramyla badamaz grmesi, bunun en gzel kantdr. rnein
Ahd-i Atik da brahimin nce bir kadnla ve sonra bir baka kadnla
cinsi mnasebette bulunmu olmasn inanlamayacak eyler olarak
tanmlar. Yine bunun gibi, Kutsal bilinen kitaplarda Tanrnn
Cennetlere yaam aalar ve bitkiler diktiine dair olan hikayeleri
ancak saf kimselerin kanabilecekleri eyler olarak ele alr. Adem ve
Havva konusundaki hikayeleri, akl banda olan kimselerin glp
geecekleri masallar eklinde deerlendirir. eytann sa y bir dan
tepesine brakp ona oradan yeryz hkmranln gstermi
olduuna dair yazlanlarn, aklen kabul edilemeyecek eyler olduunu
belirtir. Ciddi bir okuyucunun bu Kitaplar dolduran masallara
inanmayacan ekler. saya atfen Kitapda geen hikayelerin bo
eyler olduunu rnekler vererek sergiler. Sergilerken de bu gibi
verilerle ve elimelerle dolu din Kitaplarnn lafzi olarak deil fakat
sembolik olarak ele alnmasn ve fakat bunlardan ahlaki ve ilmi
sonular karlmamasn gerekli bulur.
rigen in bu insancl grleri, ona byk bir dman evre yaratt.
ldrlme tehlikesiyle karlat; yaad Kenti, yani skenderiyeyi
95
terk etti. Terk ettii gn din adamlar Kurulu onu kafir ilan ederek
aforoz ettiler. Fakat yine de Origen in dncelerinin yaylmasna ve
etki yaratmasna engel olamadlar. Nitekim 4c yzyln Lactantius,
Chrysostom, Jerom ve Ambrose gibi nl birok dnrleri onun
etkisiyle yetimitir. Tpk Origen gibi bu dnrler de
Hiristiyanln akl eleinden geirilmesini ve din hkmlerinin
eletirilmesini ve eletirenlerin ceza grmemesini, iddet usullerine
hi bir sebeple gidilmemesini ve sann barsever rneinin
izlenmesini istemilerdir. Yine bunun gibi, Doal adalet ilkesini
destekleyenler ve dikhakciliin savunmasna girienler ve iktidar
sahiplerini hizaya getirenler, hep Origen in etkisiyle yetimi
kimselerdir. rnein Ambrose, 390 ylnda Selanikte yedi bin kiiyi
kltan geiren Theodosius a kar dikilerek onu Kiliseye sokmam
ve halkn gz nnde zr dileme durumunda brakmtr[114].
Onun sayesindedir ki Kilise, kiileri iktidar sahiplerine kar korur
hale gelmi ve kiiler de kendilerini, iktidarn zorbalklarna ve
soysuzluklarna kar aresiz durumda hissetmemilerdir. Bununla
beraber Kilise, ileride greceimiz gibi, iktidarla bir olup kiileri
ezme siyasetine ynelmekten geri kalmayacaktr.
Beinci yzylda dinsel domalara kar kan ve Gereklere ancak
akl yolu ile eriilir diye konuan ve irade zgrlne inanm
olarak kader felsefesine meydan okuyan dnrlerden biri Pelagius
(MS 400) dur[115]. Gnah denen eyin din kitaplarnda sylendii
gibi Adem ve Havva dan irsiyet yolu ile geldiini kabul etmez. Ona
gre gnah, iyi ile kt y birbirinden ayrma yeteneine sahip
kiinin kendi iradi davranlarndan doar. Kiiyi sulu ya da susuz
yapan ey, Tanr yazgs deil ve fakat kendi iradi davranlardr.
Akl ve zeka zgrlne sahip kii, haysiyet duygusu ile
donatlmtr; bu duyguya sahip olduu iindir ki deer ifade eder. yi
davranlara bulunduu srece mutlulua ve manevi dle hak
kazanr. Eer kendi zgr iradesiyle ktle yenilebilecek nitelikte
olmam olsayd fazilet diye bir ey sz konusu olmazd; kii nihayet
bir hayvan niteliinde kalrd[116].
96
Pelagius a gre gnahkarln irade d bir ey olduunu, yani
Adem ile Havva dan gelme bulunduunu kabul etmek, Tanrya
hakaret demek olur, nk byle bir dncenin altnda Tanry sulu
duruma drmek gibi bir ard dnce yatar, u bakmdan ki Tanr
sanki kendi yaratt insanlar irsiyet yolu ile gnahkar klm
durumdadr. te yandan Pelagius, insanlar aras sevgiyi iman n
temeli sayar: Komunuzu ve insanln tmn sevmek fazilettir;
dmanlarmz sevmek ve btn kalbimizle onlarn iyilii iin dua
etmek en byk bir dinsel grevdir derken yapt budur. Kendi
yaam boyunca bu dnceler dorultusunda i grm ve bakalarn
etkilemi ve Pellagiuism adn tayan akmlarn balatcs olmutur.
Hemen hatrlatalm ki bunu yaparken Tanry Korkutucu deil fakat
Sevgi sac olarak tanmlamtr. Gerek iman duygusuna korku
ile deil fakat sevgi yolu ile eriilebileceini savunmutur. Her ne
kadar Hiristiyanln ateli bir temsilcisi olmakla beraber Kutsal
kitaplarn aklc eletiriden geirilmesi ve elikilerinin giderilmesi
grnde idi. Bundan dolaydr ki din adamlarnn ve St. Augustin
gibi nl ilahiyatlarn saldrlarna uram ve zndklkla
sulanmtr. Buna ramen grlerini yaymaktan ve insanlar iyi
rneklerle eitmenin nemini belirtmekten ve Kiliseyi ve din
adamlarn bu ekilde davranmaya armaktan geri kalmamtr.
Fakat btn bunlar dnda Pelagius, Kii nin, kendi kendisini fazilet
yoluna sokabileceine ve kurtulua erieceine ve bu ii din
adamlarna muhta olmadan yapabileceine ve nk yapmak iin
yeterli bir ruh ve irade gcne sahip bulunduuna dair fikirler
savunmutur. Grlyor ki Pelagius, insan varlnn fikir ve karakter
yeterliliine duyduu gven ve insana sevgi nedeniyle Kii yi din
adamnn elinde oyuncak ve tutsak olmaktan kurtarma
abasndadr[117]. lerideki blmlerde greceimiz gibi Bat dnyas
bu tr bir deer lsne sahip aydnlar sayesinde gelimitir. Fakat
ne var ki Pelagius, mensup bulunduu dinin akla ve ahlaka ters den
ynleriyle urat iin saldrlara uram, dinsizlikle ve
Tanrszlkla sulanm ve banaz bir ortamda yapayalnz kalmtr.
97
Orta a Bats, o en karanlk saylan yzyllar ierisinde dahi akl
rehberliinde yrmeyi meziyet bilen ve rnein Din hkmlerini,
dn gcne sahip akln eletirisinden geirmek arttr diyen nice
aydnlar yetitirmitir. Scotus Erigena (MS 833-880) bunlardan
biridir ve fikir gc itibariyle yaad dnemin bin yl ilerisini temsil
edenlerdendir. Ona gre akl denen ey gerekleri bulan ve ortaya
koyan kaynaktr; fakat byle bir kaynak iini grebilmek iin
dnme yeteneine erimi olmaldr. Dnme yetenei insan
varlnn en yce uras olmaldr. Tanr bakmndan yaratma gc
ne ise, insanlar bakmndan dnme gc o nitelikte bir eydir; zira
dnme yeteneine sahip olmayan insan hayvan kertesinde demektir.
Bu itibarla din hkmlerini hi dnmeden ve anlamadan renmek,
bellemek ve ezberlemek marifet deildir. te akln bu stnlne ve
yaratc niteliine inand iindir ki Erigena, Hiristiyanln temel
verilerini aklc eletiriden geirir ve akla ve manta ters bulduklarn
elemek ister. rnein Kutsal Kitab da, Tanrnn baz insanlar
cehenneme ve bazlarn cennete atacana dair olan hkmleri akla
yatkn olmadn ve bu itibarla Cehennem ateine atlmann ya da
Cennet dllerine kavumann vicdan muhasebesi demek olduunu
ve din verilerini sembolik ynleriyle ele almak gerektiini belirtir.
Akln din emirlerini bu ekilde denetlemesi gereini savunduu iindir
ki, ok sayg besler olduu St. Augustin gibi ilahiyatlarn grlerini
(rnein kadercilik konusundaki dncelerini) red ve
cerhederdi[118]. te yandan Kutsal Kitab daki yanllarnn ve
elimelerin yine aklc usullerle giderilmesini ngrmtr. Daha
baka bir deyimle Hiristiyanlk ile eski Yunann aklc felsefesi
arasnda kpr kurmak istemitir. Bu suretledir ki Hiristiyan dinine
Tasavvufi (mystic) ynde deil fakat asl entellektel ynde
gelime olasl salamtr. Ayn zamanda Renaissance ve
Hmanizma ann yaratclarndan biri olmutur. Denilebilir ki
kendisinden bin yl sonra oluacak olan Bat uygarlnn
mimarlarndan ouna (rnein St. Thomas dAquin, ya da Dante, ya
da Descartes gibi) fikir kayna iini grecek olan malzemeyi
hazrlamtr. Ancak ne var ki Erigena y anlamaktan aciz evreler ve
hele aklcla dman Kilise, her areye bavurup onu dinsizlikle
98
damgalamtr; Papalk bunu yeterli bulmam bir de onun
yaynlarn yasaklam toplatmtr[119].

B) Batl insan daha 11ci yzylda Domatik dn tarzna ve
Kadercilie ve Kt dzene kar isyan etme geleneine ynelir:
Batl insann akl dlklara ve hakszlklara ve kt dzenden
doma yoksulluklara ve benzeri olumsuzluklara kar Hayr demeyi
renmesi Orta adan balar. Bu da aydnlarn eseridir. rnein din
adna savalara kalkmann akla ve vicdana ters dt daha o
dnemlerde tartma konusu yaplmtr. Bu tartmalar srdrenler
arasnda din adamlar bile vardr. rnein 11ci yzylda bir rahip, din
adna giriilen savalardan ve cinayetlerden bkm olarak yle
konuur: Ey Tanrm, eer gerekten var isen ve stn bir gce sahip
isen ki byle olduunu din kitaplarnda okumaktaym, bana ltfen
neler yapmaya kadir bulunduunu gster. nk artk bu tr
zntlere tahamml edecek takatim kalmad...[120]. Her ne kadar bu
tr davranlar 11ci yzyl itibariyle istisna saylabilirse de, daha
sonraki yzyllarda yaygnlar olmutur. lahi gcn keyfiliklerine
kar kukular ve direnmeler giderek artmtr. unu belirtmek yanl
olmayacaktr ki 11ci yzyl, Bat dnyasnn entellektel
gelimesinde bir dnm noktasdr[121]. Domatik dnme tarzna
kar tepkiler ve modern eitim sistemine ynelmeler hep bu dnemde
grlr. Gereklerin sadece din kitaplarnda bulunduuna dair olan
zihniyete kar darbeler, bu tarihlerden itibaren ciddileir. Ablard ya
da Irnerius ya da Roger Bacon gibi dnrler bu gelimeyi
pekitirenlerin banda gelir.
Pierre Ablard (MS 1079-1142): Gereklere akl yolu ile eriilir; din
verilerini aklc temele dayatmak gerekir. Ancak bu suretledir ki din
kitaplarndaki akla ve vicdana ters den hkmler giderilebilir. Tm
insanlar aras sevgiyi ve kardelii salayabilmek iin Korkutucu ve
Keyfi Tanr fikri yerine yilik Tanrs fikrini yerletirmek gerekir
diyebilen bir dnrdr; ve bu dncelerini 11ci yzyln sonlaryla
99
12ci yzyln ilk yar ierisinde izhar etmitir. Orta an bu en
karanlk dneminde akl gcn iman gcne stn bulmu ve
gereklere din kitaplaryla deil fakat akl rehberliiyle
gidilebileceini ve Kutsal bilinen kitaplarn olumsuz hkmlerini
aklc usullerle gidermek ve Tanr ve peygamber emirlerini gz
kapal olarak deil fakat diyalektik usullerle, yani tartarak,
eletirerek dzeltmek gerektiini, sylemitir[122]. Oysaki onun
zamannda Bat dnyasnda iman her eyin stnde grlr ve din
kitaplar ilmin ve ahlakn yanlmaz kayna telakki edilirdi. Ablard
bu inanlar ykmaya alanlardandr. Sic et Non adl yaptnda, din
sorunlarna aklc bir zm aranmas ve akl verileriyle badamayan
hkmlerin giderilmesi gerektiini belirtmi ve bu tr dnme
tarznn klelik gibi kurulular bakmndan ele alnmasn salik
vermitir. Sylemeye gerek yoktur ki amac, kleliin akla ve ahlaka
aykr bir kurulu olduunu ortaya vurmaktr. Bundan baka yine bu
kitabnda Tanrnn Korkutucu ve Keyfi nitelikler ierisinde
tantlmasnn sakncal olduunu aklamtr[123]. Kkletirmeye
alt fikir u idi: Hi bir ey, gz kapal olarak, ya da iman
gereidir diye kabul edilmemelidir. Kim ki akla dayal olmayan ve
akl szgecinden geirilmeyen bir eyi benimser, o mutlaka aklszdr
ya da delidir. Din hkmlerini ve dinsel gelenekleri akla oturtmadan
benimsemek insan haysiyetiyle badamaz. rnein Hiristiyanlk
dnda kurtulu yolu olmadna ya da baka bir dine bal olanlarn
cehennemlik sayldklarna dair hkmleri, Tanrdan gelmi hkmler
olarak kabul etmek doru deildir, zira bunlar akla ve vicdana aykr
eylerdir. Yine ayn ekilde Tanry korkutucu ve keyfi, ya da insanlar
diledii gibi ve diledii yne srkleyen, kimini imanl kimini imansz,
ya da kimini fakir kimini zengin eden ve sonra da birbirlerine dman
duruma getiren bir Yaratan eklinde tanmlayan hkmleri gerek din
anlayyla uzlatrmak akla aykrdr. Akln ve vicdann ngrd
Tanr, insanlar akl ve sevgi eleriyle donatan bir Tanrdr. Akl
sayesinde insanlar her trl geree, iyilie ve esenlie ve her eye
kavuabilirler. Btn olumsuzluklar, rnein klelik ya da sefillik, ya
da kt dzen gibi eyler insanlarn kendi davranlarndan doma
eylerdir.. Ablard a gre Tanr Ruh tan ibarettir ve bu ruh sadece
100
iyilikten olumutur. Kutsal kitaplarda yazl olduu ekilde Tanr,
din savalarn, ya da klelii, ya da eitsizlii, ya da kiilerin
kaderini izen bir yaratan deildir, nk aksi takdirde akla ters den
bir nitelik kazanm olur. Ablard n giritii savam aslnda insan
haysiyeti ve sevgisi adna giriilmi bir savamdr. Gerek bir aydn
olarak o, insan dnen bir varlk durumuna getirme abasndadr.
Kendisinden 600 yl nce Pelagiusun sylediklerini, yani aklc
davranlara sahip olmayan insanlarn hayvan kertesinde saylmak
gerektii eklindeki grlerini adeta tekrarlarcasna bu abalarnda
srarldr. nsanlk bakmndan sakncal bulduu din emirlerini
(rnein klelii, kadercilii, eitsizlii, hogrszl vs ngren
emirlere) kar akl ve vicdan adna isyan etmi, sesini ykseltmitir.
Kiliseye ve din adamlarna kar di bilemesinin nedeni budur. Her ne
kadar Hiristiyanln znn iyi olduunu ve sa nn getirdii sevgi
ve bar elerine dayal bulunduunu sylemekle beraber, bu
verilerin din adamlar elinde bozulduunu belirtmitir. Sylemeye
gerek yoktur ki Kiliseye ve din adamlarna kar bu ekilde kafa
tutmas kendisine pahalya mal; olacakt. Nitekim Tanrnn
yeryzndeki temsilcisi diye geinen Kilise ve din adamlar, onu
dinsiz diye ilan etmekte gecikmediler ve ilk frsatta mr boyu hapse
mahkum ettiler. Bu yzden Ablard zindanlarda ryp gitti; 1142
ylnda cilt hastalna yakaland ve son nefesini zdrap ekerek verdi.
Ancak ne var ki bylesine gerici bir ortama ve Ablard i zindanlarda
srndren kara zihniyete ramen o dnemde Batda, onun fikirlerini
alklayabilen ve izleyen bir aydn snf vard. Onun deerini bilen ve
grlerini benimseyen nice kiiler Avrupann drt bir kesinden
gelip onun rencisi olmular, ondan feyz almlardr[124].
Oysaki eriat lkelerinde, braknz gemi dnemleri, fakat bugn
dahi Ablard n savunduu fikirlere benzer eyleri savunabilen ve
rnein eriatn akla ve vicdana aykr hkmlerine kar sesini
ykselten, Kuran akl szgecine vuran grlmez: buna teebbs
etmek lm gze almak demektir.

101
C) Kutsal saylan kitaplarn Tanr szleri olmadn ve
Gerekleri yanstmadn syleyerek Kiiyi fikren gelitirip kendi
kaderinin sorumlusu klmaya alanlar (12ci ve 13c yzyllar)
Kutsal kitaplarn Tanr szleri ve gereklerin tek kayna olduu
konusundaki inanlar, daha 12ci yzyldan itibaren sarslmaya ve
mutlakln yitirmeye balar. Bu yolu aanlardan biri Aben Ezra
dr[125]. Orta an nl ilahiyatlarndan saylan bu din adam,
aslen yahudi olmasna ramen, Tevrat n baz blmlerinin, sanld
gibi, Musa tarafndan ortaya konmadn ve znden farkl biimde
uygulandn ileri srmtr[126]. Bununla da kalmam, fakat
Yahudilerin kutsal diye benimsedikleri Ahd-i Atiyk in akla ve manta
ters den ynlerini ilk kez olmak zere, sergileyerek, kendi yaad
dnemin be yz yl ilerisinin insan olduunu kantlamtr. nk
Spinoza ve Hobbes gibi dnrler, be yz yl sonra onun at
yoldan yrmler ve bu Kitabn yanllarla ve ocuksu
samalklarla dolu olduunu ima etmilerdir. Onlardan sonra dierleri
de ayn yolun izleyicisi olarak Kiiyi, din kitaplarnn oyunca
olmaktan kurtarp kendi kaderinin sorumlusu yapmaya almlardr.
Bunlar arasnda din adamlarnn da yer aldn grmekteyiz. rnein
Fransada, Rennes Kilisesi rahiplerinden Marbod (lm 1123),
mutluluun ya da mutsuzluun ve yoksulluun ya da rzk bolluunun
aln yazs olmayp insan yazs olduunu sylemitir. Ayn ii
ngilterede John Salbury ve daha sonra 13c yzylda Thomas
dAquin, yeryz yaamlar bakmndan her trl kader sorununun
kiinin kendisine bal olduunu tekrarlamlardr[127]. Btn bu
abalarda kiiyi insanlk haysiyetine kavuturma dileklerinin yatt
muhakkaktr. Zira bu dnrlere gre, eer kii, kendi kendisini
kader oyunca olarak grecek olursa haysiyet duygusundan ve fikren
gelime olaslndan yoksun kalr.
Ne hazindir ki eriat lkelerinde, aydn diye bilinen snflara
tamamyla farkl bir zihniyet hakim olmutur; ilerideki blmlerde
deineceimiz gibi, mutezile mensuplarndan bazlar hari, kadercilik
felsefesine kar dikilmeyi gze alan olmamtr. nsan ahsiyetinin
102
haysiyeti konusuna gelince, eriatn Kiiyi kul kertesine indiren
hkmlerine kar sesini ykselten grlmemitir.

D) 13c yzyl: Dinsel verilerin aklc elekten geirilmesi gereinde
direnenler:
13c yzyl Bat dnyasnn tam manasyla karanlklara gml
bulunduu ve bilimsel gereklerin sadece Kutsal kitaplarda yatt
ve bu gereklerin ancak Tanrnn Bilgin olarak zel ekilde yaratt
kimseler tarafndan anlalaca zihniyetinin bininci yln idrak ettii
bir dnemdir. Bununla beraber bu zihniyet, 12ci ve 13c yzyllarda
gelitirilen bir grn saldrsna muhataptr. Bu gr, eski Yunann
aklc kaynaklarnn kefedilmesi sonucu ortaya kmtr. Bat
dnyas bu kaynaklara slam bilginleri araclyla kavumutur. Ve
ilgin olan husus udur ki Batl aydn, bu aklc kaynaklar, slam
dnrlerinin yaptklar gibi, din kalplarna uyduracak yerde aksini
yapmtr; daha baka bir deyimle aklc usullere stnlk tanm ve
din verilerini aklc temele oturtmak istemitir. Fakat bunu yaparken
ly karm ve bu kez, sanki eski Yunan kaynaklar dnda
gerek olamazm gibi bir tutumla iskolastik cilie saplanmtr.
rnein Aristo yu, ya da Eflatun u, ya da Galen i ve dierlerini
birer bilim tanrs gibi kabul etmi ve bu kaynaklarda bulduu her
eyi, hi eletirmeden ve hatta tartmadan olduu gibi benimsemitir.
Nasl ki daha nceleri, din kitaplarndaki esaslar dnda gerek
olmadna inanyor idiyse, bu kez eski Yunan bilimleri dnda
gerek bulunmadna inanmtr. Orta a dneminin zelliklerini
inceleyen bir yazar yle der: Bylesine kr bir inanla her eyi
gerek sanan bir davran biz bugn aknlkla karlarz. Bugn her
hangi bir bilim adam, ortaya bilimsel bir veri koyduu zaman,
yzlerce bilim adam onun vard sonularn doru olup olmadn
aratrr. Sadece vasat ve ocuk zekal kimselerdir ki kendilerine
sylenen eyleri, hi eletirmeden ve dnce szgecinden geirmeden
kabule yanarlar. On ikinci yzylda Batl insan, ocuk zekal ve
ocuk ruhlu bir kimsedir...[128]. Bununla beraber unu da kabul
103
etmek gerekir ki 13c yzylda Batda, kendi evresinin kr
krne Evet dedii eylere Hayr demesini bilenler de kmtr:
Albertus Magnus ya da Roger Bacon bunlar arasndadr. Her ikisi de
Batnn aydnlk aa ynelmesine vesile yaratan ilk admlarn
atlmasnda rol oynamlardr. Albertus Magnus, ki Dominican
Kilisesine mensup biridir, gereklerin din kitaplarnda yatmadna ve
ancak aklc aratrmalarla bulunacana inananlardandr. Bu yzden
rahiplii terk etmek zorunluluunda kalmtr. Roger Bacon a
gelince, bir yandan kendi dneminin din uygulamalarndan doma
bozukluklarn, fikirsel ve ahlaksal sapklklarn ve domatik ve
iskolastik dn tarzn yererken, dier yandan da deneyci usullerle
gerekleri arama yolunu semitir. 1266 ylnda yaynlad Opus
Majus ve 1271 ylnda yaynlad Compendium Studii Philosopiae
adl yaptlaryla n salmtr. Eski Yunan kaynaklarna slam bilginleri
araclyla kavutuunu ve bundan dolay onlara minnet duyduunu
sylemekle gurur duyan bu bilgin, onlardan ok farkl bir dn
sistemine ynelir. rnein Doann srlarn Tanr ya da Peygamber
szlerinde deil fakat aklc ve deneyci usullerde arar[129]. Oysaki
hayran bulunduu bn-i Sina, yine ileride greceimiz gibi, eski
Yunan kaynaklarndan yararlanrken sanki Kurana uyarak ilim
yapyormu kansn yaratmak istemitir. Roger Bacon ise din
kitaplarnda gerek diye ne srlen eylerin ilimle ilgisi
bulunmadn ve gerek olmadn sergiler. rnein Gk kua
konusundaki verilerle ilgili olarak byle yapmtr. Onun zamanndaki
inanlara gre Gk kua, Tanrnn gkyznde kendi parmayla
izdii bir izgi olarak bilinirdi: Bacon bunun byle olmadn ve
nk gk kuann, yamur taneciklerinden szlen gne
nlarnn oluturduu bir doa olay olduunu aklamtr[130].
Kutsal kitaplar bilimsel gerekler kayna olarak kabul etmedii
iindir ki evresinin dmanln kazand; fakat snrsz bir medeni
cesarete ve bilimsel drstle sahip olduu iin fikirlerini
sylemekten geri kalmad. Bu yzden mrnn 24 yln hapislerde
geirdi. Bilgisiz ve banaz evresi iin u ekilde konumaktan
kanmad: Birlikte ve yan yana yaamak zorunluluunda
bulunduum bu insanlarn cehaleti ve dar grll nedeniyle
104
insanla daha yararl eyler kazandrma olanan (bulamadm
iin zgnm)...[131].
Bu dnemde Roger Bacon gibi bn Rt taraftar olanlar oktu ve
bunlar, Averroist ler diye tannrlard. Onlar iin de ayn kt akbet
sz konusu olmutur. Hatrlatalm ki 13c yzylda Batl dnrler
arasnda Averroist (yani bn-i Rt okulu mensuplar) diye
arlanlar, bn Rt , Aristo nun en yetkili yorumcusu ve
dolaysyla aklc dn sisteminin temsilcisi sanrlard. Averroist
szc, bir bakma, ilmi din kitaplarnda deil fakat akl
rehberliinde arayan kimseler iin kullanlrd. Bu okulun lideri Siger
Brabant (lm 1281) akl gcnn iman gcnden stn olduunu
syler ve Doa olaylarnn izahn din kitaplarna gre deil fakat
aklc aratrmalara gre yapmak gerektiini nerirdi. nsan denilen
varln en belirli ynnn aklc aratrmalar olduunu eklerdi. Ne
hazindir ki Batda bylesine aklc bir gelimeye vesile olan bn Rt,
kendisi, aklc usullere gre ilim yapyor grnmekten ve rnein akl
verilerinin eriat verilerine (Kurana) stnln sylemekten
kanmtr. Batl aydn, onun yaptlarndan yararlanarak eski
Yunann aklc bilim verilerini, Kutsal kitaplarn karsna dikerken
ve bu verilerin din verilerine oranla daha gvenilir olduunu ilan
ederken ve byk bir cesaret rnei tekil ederken bn Rt, gerek
dncelerini gizleme yolunu semitir. Batdaki Averroist lerin
parolas: Kiinin vgye layk en byk nitelii, dnme yolu ile
davranlarn ayarlamasdr eklinde olurken bn Rt kii
davranlarn eriat kalplar ierisinde dondurmutur. Batl aydnn
aklc usullere yer ve deer vermesi sonucu Bat dnyas, bir ka
kuaklk bir zaman ierisinde fevkalade baarl sonulara varrken,
bn Rt ve benzerlerinin eittii eriat dnyas ilkellikler ierisinde
kalmtr. Batl aydn sayesinde Bat dnyas, sadece mspet bilim
alannda deil fakat mspet ahlak anlayna yneli bakmndan da
aklc kprdamalara gemitir. rnein Boetius, ki Averroist okulu
mensuplarndan biridir, kiinin kutsal ve ilahi olan gcnn aklclk
olduunu ve ahlakilie ancak bu yoldan ulama olana bulunduunu
savunmutur. Bu grleri yznden de Kilisenin dmanln
105
kazanm ve 1277 ylnda atete yaklmtr[132]. Averroist lerin
etkisi zellikle Fransada, niversite evrelerinde kendisini belli
etmitir. bn Rt n Aristo ya atfen naklettii bilgileri Temel bilim
sayan Paris niversitesi, rasyonalizme ylesine bir sarlr olmutur ki,
bu yzden Hiristiyanla ballk duygularn bile kenara atar
olmutur[133]. Bundan dolaydr ki: Hiristiyan dini bilimsel
aratrmalara ve mspet renime engeldir eklindeki grleri
desteklemekten geri kalmamtr. Hemen ekleyelim ki eriat
lkelerinde, ne o tarihte ve ne de ondan sonraki bir tarihte, bu tr bir
dn yrngesine girebilen olmamtr. bn Rt bile rasyonalist
grnmemek ve eriat dna kyor olmamak iin, son derece
kaypak, dolambal bir dil ile yazmaya almtr[134]. Paris
niversitesinde olup bitenler, talyada da, zellikle Bologna ve Padua
gibi niversitelerde de izlenir olmutur. Nasl ki Avlard Paris
niversitesinde aklc eitim sistemini balatt ise, Bologna
niversitesinde de Irnerius ayn eyi yapmtr[135]. Onun
sayesindedir ki o zamana gelinceye kadar dinsel esaslara dayal hukuk
yerine laik nitelikteki Roma hukuku okutulmaya ve bylece mspet
kafa yapsnda yeni kuaklar yetitirilmeye balanmtr. Bu tr
eitimin olumlu sonu verdiini farkeden Kilise, ayn usullere
ynelmi ve Roma hukuku eitimini Kilise hukuku eitimine temel
yapmtr[136]. Roma hukuku aslnda akl rn bir hukuk sistemi
olarak din ile ilgili bulunmad halde Kilisenin byle bir yolu seme
zorunluluunu hissetmesi ilgintir. Ablard n Fransada ve Irnerius
un talyada yaptklarn Roger Bacon ngilterede baarmtr. Tpk
onlar gibi eski Yunan ve Roma kaynaklarn ve zellikle Aristo yu ve
Cicero yu ve Seneca y ve benzerlerini okutarak bilimsel ve ahlaksal
gereklerin din hkmlerinde deil akl verilerinde olduunu
anlatmtr. Aklc eitim sistemi sayesinde daha geni bir aydnlar
snfnn yetimesine vesile olmutur[137].


106
E) 14c yzyl: Dnce zgrln salamak iin Papaln
mutlak otoritesine ve batl inanlara kar savam:
Orta a dneminde Bat dnyas, Katolik Kilisesinin klesidir;
dnya ve ahiret ilerinde en yksek otorite Kilise ve onun ba saylan
Papalktr. Sosyal ve siyasal yaamlarn her yn Kilisenin
tekelindedir: din ve dnya ilerinin birbirinden ayrlmas diye bir ey
sz konusu deildir. Krallar, Prensler ve Feodal Beyler Papann
otoritesini tanmak zorunluluundadrlar zira aksi takdirde aforoz
edilmek durumundadrlar[138]. Bundan dolaydr ki Kilise, her alanda
dnyevi iktidara stn ve her bakmdan insan beynini diledii gibi
ekillendirme gcne sahiptir[139]. Ancak ne var ki stn olan bu
g, daha nceki yzyllarda balam olan aklc eilimler nedeniyle
artk sarslmaya balamtr. Renaissance dnemi, deerler ls
olarak dinden gayr elerin ve daha dorusu aklcln ve deney
yolu ile aratr usullerinin n plana alnmas geleneini yaratmtr.
Eitim ve retimde dinsel malzeme yerine eski Yunan ve Roma
bilimlerine ncelik tannmtr. Bylece bilim, sanat ve kltr
alanlarnda din Kitaplarnn ya da Kilise otoritesinin rehberlii yerine
akl rehberliine stnlk tannmtr. 14c yzyldan itibaren din
kkenli eylere kar aydnn savam artmtr. Bu savam
srdrenler arasnda kltrl din adamlar dahi yer almlardr. Bir iki
rnekle yetinmek gerekirse ngilterede Wycliff ve Bohemyada Huss
adlarn belirtmek mmkndr.
John Wycliff (1324-1384), Papal eletiri konusu yapmann ve
Kutsal kitaplar kmsemenin en byk su sayld bir dnemde,
bu suu ilemekten ekinmeyenlerden biridir. Kiliseye mensup bir din
adam olmasna ramen papal tutum ve davranlarna ve din
adamlarnn soysuzluklarna kar isyan eden reformatrlerdendir.
Syledii udur ki sa nn getirdii esaslar Kilise tarafndan tahrif
edilmitir, farkl uygulamalara itilmitir ve bu suretle Hiristiyanln
z yok edilmitir; yaplacak ey ze dnmektir, Kutsal kitabn
ngilizceye evrilmesi ve her kesin anlayabilecei ekle
getirilmesidir; bylece her Hiristiyan kii, din hkmlerini, kendi akl
107
ve zekasna ve kendi vicdan kanlarna gre uygulama yolunu
bulacaktr; bylece uhrevi iktidar ktye kullanan din adamlarnn
saltanat ve istibdad son bulacaktr. te yandan, yine ona gre,
Hiristiyanln uygulanmas iin Papala gerek yoktur; Kilisenin ba
Papa deil fakat sa dr ve Kilise papa olmadan da i grebilir[140].
Her ne kadar baz evreler bu grleri paylamlarsa da[141] bir
yandan Papalk ve dier yandan dnyevi iktidar Wyckliff e kar
mterek bir cephe kurmulardr. Nitekim 1382 ylnda ngiltere
Kral, muhtemelen Papaln da kkrtmasyla, Wycliff in grlerini
destekleyenleri hapsedilmesini emretti[142].
ngilterede Wycliff in yaptklarn, az sonra Bohemyada Betlehem
Kilisesi rahibi John Huss (1369-1415) tekrarlad. Halka hitaben
verdii vaazlarnda Papaln ve din adamlarnn sahteliklerini ve
cinayetlerini ve para karl gnah karma rezaletlerini ortaya
vurdu. Bu yzden Kilise tarafndan zndk saylarak lme mahkum
edildi: atete yaklmak zere odun ktklerini balandnda,
kendisinden szlerini geri almas ve ald takdirde afv olunaca
bildirildi; fakat buna ramen Huss sylediklerini geri almad ve
kendisini seyretmek iin toplanan halka hitaben yksek sesle ayn
eyleri tekrarlad ve din adamlar hakkndaki aklamalarnn gerek
olduunu ve eer bu sylediklerini geri alacak olursa vicdanna kar
su ilemi saylacan haykrd; bu szleri sylerken ykselen
alevler arasnda kl olup gitti[143]. Fakat Huss un bu emsalsiz
cesareti ve fedakarl boa gitmemitir; asil olduu kadar anlaml
olan bu davran, daha sonraki kuaklar iin rnek bir ideal kayna
tekil etmitir[144]. Bohemya halk daha sonraki dnemlerde, adeta
Huss ideali ile bylenmi olarak[145] Kilisenin ve din adamlarnn
ktlklerine kar hep Huss un fikirlerine sarlarak
ayaklanmtr[146].
*
Orta a ayn zamanda her trl iktidarn Tanrdan geldii ve Uhrevi
iktidar n, Dnyevi iktidar a stn bulunduu anlaynn geerli
sayld bir adr. Fakat Kilisenin yerletirdii bu inana ramen
108
Batda, iktidarn kaynann Halk (Toplum) olduunu ve halkn
karlarna yatkn olarak kullanlmas gerektiini syleyenler oktur;
bunlar arasnda da kltrl din adamlarnn yer ald grlr. rnein
Marsillio Dubois, daha 14c yzylda, iktidarn amacnn halkn
gelimesini ve mutluluunu salamak olmas gerektiini savunmutur.
Onun fikirlerini drt yzyl sonra J.J.Rousseau gelitirecektir.
Marsillio nun bir benzerini ngilterede grmekteyiz: John Ball
adnda bir din adam, Kilisede verdii vaizlerinde, demokratik
sosyalizm esaslarn halka retmitir[147]. Onun konumalarna
yle bir gz atacak olursak kendimizi sanki 20ci yzyln siyasal ve
ekonomik sistemleriyle kar karya imi gibi buluruz.

F) 15ci ve 16ci Yz Yllar: dogmacla ve skolastik dnce
tarzna kar son saldrya kalkanlar ve insan varl deerinin n
plana alnmas iin savaanlar:
On beinci yzyl, Batnn karanlk adan kmaya balar olduu bir
dnemdir. Batl aydn bu dnemde, bir yandan dogmacla ve dier
yandan iskolastik dnce tarzna kar son savan vermektedir. Bir
yandan Kutsal kitaplardaki yanllar ve atmalar ve tutarszlklar
ortaya vururken, dier yandan da yanlmaz diye bilinen byk bilgin
ve dnrlerin yanlglarn sergilemektedir. rnein dnyay dz ve
evrenin merkezi diye belirleyen, ya da hastalklarn ve yoksulluklarn
Tanrdan gelme olduunu syleyen ya da buna benzer din verilerini
rtrken, ayn zamanda byk bilim otoritelerinin ve rnein Aristo
nun yanllarn sergileyerek bu bilim dehasnn bin be yz yllk
saltanatn ykmtr[148]. Fakat asl nemli olan husus udur ki Batl
aydn, artk insan varln bal bana bir deer sayp kii
sorunlaryla uramaya balam ve Hmanizma dnemini
amtr[149]. Bu dnem insan denilen varln dnce konusu
yaplmas ve her eyin merkezi saylmas ve Tanr fikrinden ziyade
insana dnk konulara ncelik tannmas fikrinin yerletii dnemdir.
Batl aydn, insandaki insanlk deerine inand ve insan kutsal
sayd ve insan aklnn sonsuz gelimesine gven duyduu iindir ki,
109
gereklere akl yolu ile eriilebilecei fikrine sarlmtr. Bundan
dolaydr ki 15ci yzyldan itibaren Kutsal kitaplarn akla ve manta
ve vicdana ters den hkmlerine kar direnenler ya da bu kitaplarn
uydurma olduunu syleyenler, ya da bilimsel gereklerin bu
kitaplarla kefedilemeyeceini belirtenler, ok daha gl bir direnie
gemilerdir; bunlar arasnda da kltrl baz din adamlarnn yer
ald grlr. Aydn diye i gren btn glerin ortaklaa
balandklar ama insan akln aklc usullerle gelitirmek ve insan
varlnn yeryz yaamlarn mutlulua eritirmektir. Bu ama
uruna dinsel ilkeleri ve bu arada Hiristiyanln temel inanlarn
(rnein Teslis inancn) yerenler, ya da Musa ve Davud vs gibi
peygamberlerin ahlak d davranlarn gzler nne serenler, ya da
Kilisenin iddet ve ikence usullerini vesile bilip: Byle bir dinde ve
bu dini uygulayan bir lkede yaanmaz diyerek yerini yurdunu terk
edenler ve Kutsal kitaplardaki cinler, periler, melekler, cennet ve
cehennemler vs konularndaki emirleri yalan ve kandrma olarak
kabul edenler ve bunlara Hayr diyenler, ya da Papaln ve
Kilisenin insanlar arasnda dmanlklar yarattn syleyenler ve bu
tr idealist davranlar yznden ikenceye sokulanlar, diri diri
yaklanlar vardr. Batnn hemen her lkesi bu tp aydnlar
karmtr. Srf ksaca bir fikir vermi olmak iin bunlardan bir iki
rnek vermek zere Cusal Nicholas (1373-1416) tan balayalm.
Kardinal rtbesindeki bu din adam, Kutsal kitaplardaki yanllar ve
elimeleri ve ocuksu masallarn anlamszlklarn ortaya vurmak
suretiyle insan akln bu tr kaynaklarn kleliinden kurtarmak
istemitir. Aben Ezra nn iki yz yl nce yerletirmeye alt
fikirleri yeniden canlandrmtr. Onun bu abalar daha sonraki
yzyllar ierisinde benimsenecek ve etkilerini srdrecektir[150].
Pragli Jerom (1373- 1416) adyla bilinen bir dier dnr,
kendisinden nce Papala ve Kiliseye kar sava aan Wycliff ve
Huss gibi idealistlerin grlerini canl tutmaya alan ve bu uurda
diri diri atete yaklmay gze alanlardan bir dieridir: 1415 ylnda
Kilise tarafndan sulandrlp ta yarglar nne karldnda
rmcek kafal larn zihniyetiyle alay etmekten ve din adamlarnn
ktlklerini ve sahteliklerini sergilemekten geri kalmamtr. Ne
110
ilgintir ki Huss un yakld yerde odun ateine atldnda, alevler
vcudunu sararken, ark sylemeye balam ve sesi duyulamaz hale
gelene kadar sylemeye devam etmitir. Can vermesi uzun ve zdrapl
olmu ve fakat yznn ifadesinden fikir zgrl uruna lmekten
gurur ve mutluluk duyduu anlalmtr[151].
Akla ve manta smayan din hkmlerine kar savamann dinsel
ve ahlaksal bir grev olduuna inanlarn en nllerinden biri Erasmus
(1469-1536)dur. Koyu bir Hiristiyan olmasna ramen ncil dnda
dnmenin ve akl rehberliinde i grmenin Tanrya kar gelmek
olmadn savunmutur. Her vesile ile tekrarlad sz udur: zgr
ekilde dnme olaslna sahip olmayan insan, insan deildir.
1525 Ylnda yaynlad De Liberto Arbitrio adl yapt, zgr
iradeye sahip olmann nemini belirtir. Erasmus a gre Tanr insana
akl vermitir ve fakat bu akl atl (ilemez) ekilde kalsn iin
vermemitir; yaratc ekilde i grsn iin vermitir. Eer kii kendi
yaamlarn kendi zgr iradesiyle dzenlemekten yoksun klnm ise
ve eer kii Tanrnn inayeti olmadan hi bir ey yapamaz durumda
saylr ise, bu takdirde akl denen eye sahip olmann deeri yoktur.
Oysaki kii, zgr dnce yolu ile en doru yolu bulabilir. Daha
baka bir deyile Erasmus, kendisinden drt yz yl nce ayn eyleri
syleyen John Scotus un, 15ci yzylda temsilciliini yapmtr.
Erasmus un grlerine kar dikilenler ve ncil den rnekler vererek
kii yaamlarnn Tanr emirleriyle dzenlenmi olduunu ve bu
nedenle kii iin bu emirler dnda karar almann dinsizlik olacan
iddia edenler ok olmutur: Luther ve Calvin bu vesile ile
verilebilecek rneklerdendir. Fakat ileride de greceimiz gibi
bylesine kaderci bir felsefeye ynelmi olmalarna ramen ne Luther
ve ne de Calvin insan akln ilemez duruma indirmemilerdir.[152]
te yandan Erasmus, dinin biimsel ynleriyle de savam[153]ve
rnein hacc etmenin ya da oru tutmann yersizliini ne srm ve
din kitaplarnda insan enerjisini boa harcayan esaslar aklc
yorumlama ile dzeltmeye almtr[154]. Fakat btn bunlardan
gayr bir de asl Kilisenin ve din adamlarnn sahteliklerini ve
ktlklerini ve farkl inantaki insanlar birbirlerine saldrtma
111
geleneklerini yermi ve hogry yok etmeye matuf din emirlerini
uygulamadan kaldrmak istemitir. rnein ncil de St. Paul
tarafndan sylendii kabul edilen: Mnafklar eytana teslim
edilmelidir, ta ki ruhlar kurtulua eriene kadar...[155] eklindeki
emirleri geersiz bilmitir. Bu konuda Kilise otoritelerini sorguya
ekercesine: Dinsiz diye suladnz kimseleri cezalandrma ya da
ldrme hakkn kimden almaktasnz? diye sormu ve onlarn bu tr
davranlarn sa nn bar idealine aykr olduunu savunmutur.
Dinsel ve bilimsel verileri aklc ve deneyci usullerle eletirmek
gereine inanm dnrlerden biri de, 15ci/16ci yzyllarn en
byk bilginlerinden Nicholas Copernicus (1473-1543) tur. Teolojik
dnce geleneinin, yani dogmacln tam iinden yetimi olmakla
beraber kendisini akl rehberliiyle yetitirmi ve astroloji ve tbb
alanlarnda stat kesilmi ve dogmaclk ya da iskolastikilik gibi
alkanlklardan kurtarabilmitir. Tanr szleri diye bilinen ncil i
bilim kayna olarak deil fakat dua kitab eklinde kabul ederdi.
Sadece Kutsal kitabn mutlaklna kar deil, fakat ayn zamanda
eski Yunan bilim otoritelerinin yanlmazl inanlarna kar da ayn
tepkiyi gstermitir. rnein Batlamyos un (Ptolemy nin) o tarihlere
gelinceye kadar mutlak gerek diye benimsenen fikirlerini cerh etmi
ve onu bilim tahtndan indirmitir. Eski Yunandan gelme bilim
verilerini, din kitaplarndaki verilere stn saymakla beraber bunlarn
dahi aklc ve deneyci eletiriden geirilmesini ve yanl ynlerinin
ortaya dklmesi gereini savunmutur. Uzaydaki cisimlerin aratrs
ile ilgili Kitabnn nsznde yle der: Her eyden nce ieroda
unu buldum ki dnyann dner olduunu ilk kez Necita sylemitir.
Daha sonra Plutarchta okudum ki dier baz bilginler de bu gr
paylamlardr. Her ne kadar Plutarch baz bilginlerin aksi tezi
savunduklarn ve dnyann dnmez olduuna inandklarn belirtir
ise de ben Philolaug ve Heraclides gibi bilginlerin grlerini, yani
dnyann dnd tezini kendime hareket noktas yaptm (nk bu
sonuca akl ve deney yolu ile vardm)... Yine bunun gibi Phytagorsa
i inceledii ve bilim terazisine vurduu iindir ki onun kuramlarn
Batlamyos un grlerinden daha akl ve mantki bulmu ve bundan
112
dolaydr ki, Orta a boyunca pek rabet bulan bu eski Yunan
bilgininin yanllarn ortaya vurabilmitir[156]. Kendi
aratrmalaryla vard bilimsel sonular bile phe ile karlar ve
gerein kendisi olarak saymazd. Byk bir emekle ve deneyci
usullerle ortaya koyduu bilimsel verilerin kendisini yanltm
olabileceini dnrd. Uzaydaki gezegen ve uydularn seyri
konusunda hazrlad kitabn uzun yllar yaynlamam olmasnn
nedenlerinden biri budur. Gerekten de bilim dnyasna snrsz
kazanlar salayacak olan kitabn, aa yukar 20 yl bekledikten
sonra yaynlamtr. Bununla beraber kitabn bu kadar uzun bir sre
bekletmesinin asl nedeni, vard sonularn din verileriyle atr
olmas ve bunlarn yaynlanmas halinde bana bir takm belalarn
geleceine bilir olmasdr. Zira din kitaplarna aykr grleri
savunanlarn Kilise tarafndan nasl ikencelere sokulduunu, lme
mahkum klndn yakinen bilirdi. Bu yzden kitabnn
msveddelerini uzun zaman matbaaya vermekten kanmtr. Fakat
baz dostlarnn ve hayranlarnn srarlar zerine ve her trl tehlikeyi
gze alarak, nihayet kitabnn baslmasna karar vermitir. Ancak ne
var ki bask ileri tamamlanp ta kitabn ilk nshas kendisine
gnderildiinde Copernicus lm deinde can ekimekte idi.
Kitabnn baslm nshasn grmekle lm glmseyerek
karlam olmaldr[157].
16ci yzylda akln yaratc gcne inanm dnrlerden biri olarak
Thomas Muntzer (1490-1525) in de adn zikretmek gerekir. Kiiyi
fikren gelitirmek ve yaratc kerteye eritirmek gerektiini sylerken,
din emirlerine kr krne uyma geleneinin yanl ve felaketli
sonularn belirtir ve Tanr szleri diye bilinen hkmlerin zamann
gelimesine uydurarak yenilemenin art olduunu ve din adamlarnn
grevlerinin bu olduunu hatrlatrd. Oysaki onun zamannda Bat
dnyas, Kutsal kitabn bir harfinin ve bir tek noktasnn dahi
deitirilemeyeceine inanmt ve deitirmek isteyenleri yok etmeye
hazrd. Her ne kadar Papaln dinsel otoritesine kar dikilen bir
Protestanlk olmakla beraber, Protestan Kilisesi dahi bu konuda farkl
bir tutumda deildi. Ve ite Muntzer, bu ortam ierisinde byk bir
113
cesaretle din kuruluunun ve Kutsal bilinen kitaplarn yeniliklere
ve gelimelere ayak uydurmas gereini savunmutur. Kolaylkla
tahmin edilecei gibi, malum evreler tarafndan dinsizlikle ve
Tanrszlkla damgalanmaktan kurtulamayacaktr[158].
Bu dnemin insana gven ve sevgi duygularyla dolu dnrleri
arasnda Suarez (1548-1617) adndaki spanyol asll bir J esuit
papazn grmekteyiz. Din ve inan ve rk ve renk fark ayrm
tanmadan tm insanlar karde sayan ve insan ahsiyetinin haysiyetini
her eyin stnde tutmu ve doa kanunlarnn her insann kalbinde ve
ruhunda yer aldna inanmtr. Dnd udur ki akl denen
cevhere sahip her insan bu kanunlarn varlndan haberdardr ve
doutan bir takm vazgeilmez haklara sahiptir ve ister uhrevi ve ister
dnyevi hi bir iktidar insanlar bu doal haklardan yoksun klamaz;
esasen iktidar denen ey topluma, halka aittir, halkn iradesidir.
Devletin grevi sadece gvenlii (asayii), kamu dzenini ve halkn
refahn salamaktr. Fakat kamu dzenini salama bahanesiyle doal
haklar yok edemez ve halkn fikirsel gelimesini nleyemez.
Devletin karaca kanunlarn insan haklarna ve zgrlklerine ve
doal haklara aykr olmamas gerekir; doal haklara sayg
gstermeyen bir iktidar mstebid bir iktidar demektir ve byle bir
iktidara kar ayaklanmak halkn hakkdr[159].
On altnc yzyln en nemli simalarndan biri de, her insanda
ilahiliin zn bulan ve akln snrsz geliirliine inanan ve toplum
yaamlarndaki eitsizliklerin ve ktlklerin insan varlna gven
ve sevgi yolu ile giderilebileceini savunan Giardano Bruno (1548-
1600) dur. Genliinde Napolide St. Dominic Kilisesinde rahiplik
yaparken eski Yunan felsefesiyle megul oldu. Aristo nun yaptlarn
okudu. Bu sayede kendisine insan Varlnn kutsall sorununu
konu edindi; amac insan aklnn gelimesini engelleyen zincirleri
koparmakt. Ona gre dnme gcne sahip her insan iin Tanr
demek iyiliin ve gerein ta kendisi demektir ve bu ekliyle
Tanr her insanda kendisini gsterir: yeter ki akln zgrl
salanm olsun Bundan dolaydr ki akl rehberliinden hareketle her
114
eyi phe ile karlamak, her gelenei ve her otoriteyi kenara
atmak ve hi bir zaman mutlak geree eriilmi kansna
kaplmamak gerekir.[160] Bruno bu dncelerini zellikle dinsel
domalara uygulamak isterdi. Kutsal diye bilinen din kitaplarnn
insanlar zeka bakmndan gerilettiini, ahlaken kerttiini sylerdi.
Gelime kanunlarndan sz eder ve Doann devaml bir gelime
halinde bulunduunu belirtirdi. Tm yaynlarnda genel olarak
savunduu u olmutur ki iman yolu ile ilim yapmak mmkn
deildir; bilimsel aratrmalara balarken o alanda gerek diye
bilinen ne varsa her eyi phe ile karlayp tekrar ele alp eletirmek
ve Tanr szleri diye ne srlen eyleri bile akl eleinden geirmek
gerekir. Ve ite bundan dolaydr ki Kilise halk: Eer kurtulua
ulamak ve Cennetlere kavumak istiyorsanz iman sahibi olun, iman
her eyin stnde tutun eklindeki beyin ykamalaryla yetitirirken,
Bruno aksini savunur ve: man yolu ile deil fakat ancak phecilik
(aklclk) sayesinde gereklere ulaabilirsiniz formln salk
verirdi[161]. Kilise yeryz eitsizliklerini ve yoksulluklarn kader ii
gibi gsterirken Bruno, tm eitsizliin beeri dzenin
bozukluundan, yani insanlarn kendinden gelme olduunu ve ancak
insan eliyle giderilebileceini ve insanlarn ancak bu sayede insanlk
haysiyetine yarar bir yaam dzenine kabileceklerini belirtirdi. Bu
tr grleri yznden bata Kilise olmak zere evresinin hmna
urad. 1576 tarihinde Kilise tarafndan zndklkla suland ve iinden
atld. Cann kurtarmak iin Fransaya kat, Toulouse ve Paris
niversitelerinde ve daha sonra ngilterede Oxford niversitesinde
ders verdi ve zellikle Aristo nun fikirlerini okuttu. Fakat her gittii
yerde gericilerin saldrlarna urad. Almanyaya gemek istedi, izin
alamad. mrnn 16 yln bir lkeden bir dierine g ederek
geirdi. Venedikli zengin bir tccarn daveti zerine talyaya dnd,
fakat grlerini paylamayanlarn ikayeti zerine yargland ve
hapse atld; sonunda odun ateinde yaklma cezasna mahkum
klnd.[162] Mahkumiyet kararn dinlerken bile insan haysiyetine
yarar bir cesaretle yarglara yle haykrd: Bu karar veren sizler,
karar dinleyen benden daha fazla korku ierisindesiniz. Odun
ateinde yaklmaya gtrld srada yle diyordu: Izdrap
115
duymaktan kanmayan kii, faziletli ve hikmet sahibi olan kiidir;
her eye aklc adan bakan kii, mutlu olan kiidir.... lm
cezasndan kurtulmak iin dahi olsa grlerini deitirmeyeceini
bildirmesi ve atete yaklrken dudaklarn bile kprdatmadan
kendisini lme terk etmesi, onun cesareti ve stn karakteri hakknda
bilgi vermeye yeterlidir. Fakat emsalsiz karakteri ile daha sonraki
yzyllarda insanln yazgsn deitiren byk dnrlerin
yetimesine vesile olacak, onlara rnek tekil edecektir ki bunlar
arasnda Descartes, Leibnitz, Kant, Hegel gibi dev dnrler ve
onlarn araclyla Goethe ve Emerson dibi nller yer alacaktr.
Sadece fikirsel gelime alannda deil ve fakat insan karakterinin ve
ahlakiliinin gelimesi bakmndan da insanla en byk hizmetlerde
bulunmutur.
16ci yzylda dogmacln ve iskolastik dnce tarznn karsna
dikilenlerden biri de Paracelsus (1493-1541) dur. Gnmzde
Hermetic tbb diye bilinen bilim kolunun kurucusu saylr. Aklc ve
deneyci usullerle ulat bilimsel verilerin din kitaplarndaki verilerle
uzlamadn ortaya vururken ve dinsel kaynaklar bylece
hrpalarken, ayn zamanda yzyllar boyu yanlmaz olarak ba tac
edilen bilim otoritelerinin (rnein Galen in ya da bn Sina nn)
gcn de sarsmaktayd. Hatrlatalm ki o dnemde tbb bilimi
alannda hem bir yandan din kitaplarndaki domalara yer verilir ve
hem de eski Yunandan gelme yaptlar (rnein Galen ve Hippokrat
gibi statlarn kitaplar) ve bu kaynaklar Batya tantanlarn (rnein
bn Sina nn) kitaplar ba tac edilirdi. Bu kaynaklarn yanlmazlna
iman beslenirdi ve bu otoriteleri tartmak, ncil deki hkmleri
tartmak kadar imkanszd. te Paracelsus bu gelenei
deitirenlerden biridir. Din kitaplaryla ilim yapmann mmkn
olamayacan sylerken, ayn zamanda, Galen in ya da bn Sina nn
yaptlar hakknda da yle derdi: Bu kitaplarn kapsad yanl
kuramlardan ve grlerden kendimizi kurtarmamz gerekir. Bu
yzdendir ki evresi tarafndan dinsizlikle, arlatanlkla suland.
Buna ramen her trl saldrya ve dmanla gs gerdi;
savunduu fikirlerin ve aklc verilerin insanla yararl olduunu
116
dnerek lm bile gze ald. Nitekim 1541 ylnda, svirenin
Basel Kentinde, kendisine kar ayaklanan ynlarn saldrlarndan
kurtulamayarak gzlerini hayata kapad[163].
Bu dnemin dehalarndan biri olan Leonarda Da Vinci (1452-1519),
deney rn olmayan bilgilerin geersizliini savunmakla ve daha
dorusu deney esini bilimsellik ls saymakla ve bilimsel
gerekleri bu yoldan ortaya koymakla (rnein cisimlerin yer
deitirmelerinin aklamasn yapmakla, ya da Dnyann gneten
gelen nlar yansttn kantlamakla) Kutsal bilinen kitaplarn
yetersizliini ortaya vurmu oluyordu;
Dinsel domalara ve iskolastik alkanlklara kar tepki gsteren ve
akl ann gelmesine hizmet edenler arasnda, Bat dnyasnn 16ci
yzylda yetitirdii Vesalius (1504-1564) ile William Harvey (1578-
1657) gibi byk bilginleri de zikretmek gerekir. Paracelsus un
mutlak bir bilim otoritesi olmaktan kard ve fakat etkilerini
ykamad kaynaklar etkisiz duruma getirmilerdir. rnein o
dneme gelinceye kadar insan vcudunu, ister diri ister l olsun,
otopsiye sokmak, amak (ameliyat etmek) yasakt; nk bunu
yapmak Tanrnn iine karmak saylrd. Vesalius, bu dinsel
yasaklara aldr etmeyerek insan anatomisini bilimsel yollardan izaha
alt. Fabrica adl yaptnda insan vcudunun, sadece tedavi
maksadyla deil ve fakat bilimsel aratr amacyla de tesrih
edilmesi gerektiini belirtti[164]. Ancak ne var ki bu abalar ona
pahalya mal oldu: dinsel yasaklara uymad diye yurdundan srld ve
mrn korku ve sefalet ierisinde bitirdi. Harvey e gelince, o da
tpk dierleri gibi aklc ve deneyci usullerle bilimsel gerekleri
ortaya vurmak istedi: rnein insan vcudunu tesrih yolu ile insan
kalbinin sa ve sol blmleri arasnda fonksiyon ilikisi olmadn ve
bunlarn bitiik bulunmadn, ilk kez olmak zere, ortaya vurmak
suretiyle, hem din yasaklarn inemi oldu ve hem de eski
Yunandan gelme bilgileri (zellikle Galen in bu konuda
sylediklerini) rtme cesaretini gsterdi. Bunlar yaparken, tpk
117
dierleri gibi banaz evrelerin saldrsna urayacan
bilmekteydi[165].
16ci yzylda Batda, halkn ocuksu yalanlarla (rnein cinler,
melekler, cennet ve cehennem hikayeleriyle) aldatlmasna kar
dikilen ve ayn zamanda iskolastik dn tarzna son vermek isteyen
bilginler arasnda Bainham ve Huchinson ve Bouchier ve Thomas
Moore ve St. Pierre ve Abb Bourdelot ve Noel du Fail gibi
kimseleri de anmak gerekir. ngilterede James Bainham, sadece
Katolik domalar reddetmekle kalmam ve fakat Tanrya
inanmayanlarn ya da farkl dinsel inanta bulunanlarn Cehennemlik
olduklarna dair din hkmlerini yermi ve bunlarn sama eyler
olduunu sylemitir. Huchinson, 1550 tarihlerinde, cinlerin ve
meleklerin gerek deil ve fakat hayali eyler olduunu, cennet ve
cehennem denen eylerin bu yeryzndeki yaantlardan baka bir
ey olmadn, rnein vicdanen rahatszlk halinin Cehennem ve
buna karlk mutluluk halinin Cennet hali olduunu aklam ve
halk masallara inanmaktan kurtarmaya almtr. Bu grlerini
ortaya vururken, o tarihlerde ngilterede Henry VIII devrinin dinsel
zorlamalarn kabul etmeyen ve Kilisenin takdis trenlerini sahtelik
eklinde gren ve aklcl ve zgr dnceyi ycelten aydn larn
temsilciliini yapmaktayd. Bu insancl abalarnn mkafatn atete
yaklmak suretiyle alacaktr[166]. Fransada Jean Bouchier, onun bu
tr grlerini paylat iin ayn akibete urayacaktr.
Bu serinin bir dier kurban Thomas Moore dur. ngilterede Kiliseye
ve dinsel verilere kar cephe alanlardandr: Kilisenin cinayetlerini ve
adaletsizliklerini sergilemi ve savalara sebep olduunu belirtmitir.
Bunu yaparken aydn snflar hmanizmaya bal olarak tm
insanlar aras kardelii ve sevgiyi yaymaya arm ve bu idealist
davranlaryla kendisinden sonra saysz aydnlarn yetimesine vesile
olmutur[167]. rnein Fransada Abb de Bourdelot, kendi
dneminin khne inanlarn yeren Catchism de lAth adl
kitabnda Thomas Moore un grlerinden yararlanmtr. Yine
Fransada Abb de St. Pierre, aklc felsefeye dorulurken Bourdelot
118
nun ve Descartes in etkisi altnda i grmtr[168]; din
adamlarn dahi aklc dorultuda dnme alkanlna sokmaa
almtr. Bunu yaparken akl d dinsel uygulamalar ve inanlar
ykmaya uramtr. Fakat asl byk hizmeti, tm insanlar aras
sevgiyi salamak zere, ncil in Komunu sev eklinde emirlerinin
sadece Hiristiyanlar aras kardelik bakmndan deil ve fakat hangi
inanta olursa olsun btn insanlar bakmndan geerli olduunu
savunmak olmutur. Ayn grleri, Noel du Fail gibi daha nice
kimseler savunacaklardr[169].


II) NSAN VARLIINA GVEN ve SEVG
DUYGULARIYLA DOLU BATILI AYDININ ZAFER:
Akl a[170], insan varlna gven ve sevgi besleyen ve bu
nedenle akln stnlne ve gelime gcne inanan Batl aydn n
oluturduu bir adr ki esas itibariyle insan Varlnn kutsall ve
mspet dncenin ve bilimin din karsnda mutlak bamszl gibi
sonular oluturmutur. Esas itibariyle 17ci ve 18ci yzyllarn
rndr ve gnmze dek glln srdrmtr. Bu a
hazrlayan aydnlarn balca amac, insan yaamlarn ilkelliklerden,
geriliklerden, sefaletlerden ve haysiyetsizliklerden kurtarmak ve bunu
baarabilmek iin dinsel inanlara dayal khne dn dzeni yerine
aklcla dayal yeni bir dzen kurmak, yani akln zgrln ve
egemenliini salamak, daha baka bir deyimle akl Tanrlatrmak,
Tanr yerine akl ve akl yerine de Tanry koymakt. nandklar u idi
ki insan, bizatihi z itibariyle yaratc nitelikte bir akl gcne
sahiptir ve eer akln gelimesine ve zgrlne engel olan eyler
(rnein dinsel basklar) giderilecek olursa, insanlk sonsuz bir
gelime yoluna girer. Yine onlara gre din denilen ey, insan akln ve
zekasn dumura uratan, ilemez halde tutan bir eydir ve bu nedenle
bu kuruluu ortadan kaldrmak, ya da hi deilse akl temeline
oturtmak kouldur[171]. Bu dnem dnrlerinin pek ou, din
119
kitaplarnn uydurma masallarla dolu olduunu, din adamlarnn
yalanc ve hilekar olduklarn sylemekten kanmazlar ve insan a
layk bir din anlaynn din adamlarnn maskaralklarndan arnm,
akl verilerine dayatlm, mucize lerden ayklanm ve tam
manasyla insancl klnm bir anlay olmas gerektiini
haykrrlard. Tevrat ve ncil gibi Kutsal bilinen kitaplarn Tanr
szleri olmayp din adamlarnn kaleme aldklar eyler olduunu ve
bu kitaplardaki olaylara ve masallara inanmann saflk ve budalalk ve
hatta su saylacan, btn bu masallarn eski Msr ya da Kaladenyo
ya da Babilonya ve Hint ve in kaynaklarndan aktarma eyler
olduunu savunurlard. te yandan bu kitaplarla belletilmek istenilen
ahlakiliin dnda ve ok stnde akl temeline dayal bir mspet
ahlak anlaynn var olduunu[172] ve Peygamber diye kabul edilen
ve fazilet rnei diye gsterilen kimselerin ahlakilikle badamaz
yaamlar olduunu aklarlard[173]. rnein Davud un ehvetine
dkn bir kimse olduunu, en yakn bir arkadann kars ile zina
yaptn, ya da sa nn marangozhaneden kma basit bir ii olup
insanlar aldatan beceriksiz bir kimse olduunu ve peygamber diye
tantlan bu gibi kimselere atfolunan mucize lerin, insanlarn
saflndan ve budalalndan yararlanmak suretiyle uydurulmu
eyler olduunu ve bu aldatmalarn er ge anlalacan ne srerler
ve insan aklnn zgr ve egemen olduu an karanlk an son
bulacan sylerlerdi[174]. Her ne kadar Kiliseye ve din adamlarna
kar hn besleyenler arasnda din kuruluunu korumak isteyenler
olmakla beraber genel dnce o idi ki biimsel ekliyle bu kurulu
artk ortadan kalkmaldr. Muhakkak olan udur ki 17ci ve 18ci yzyl
dnrleri arasnda din adamna kar di bilemeyen hemen hemen
yoktur. Bunlar arasnda Diderot gibi Tanr fikrini inkar edenler
yannda, Deist adyla bilinen ve Tanrnn varln kabul etmekle
beraber mensup bulunduklar dinin insancl nitelikte olmasn
isteyenler ve Tanry Doa eklinde benimseyenler vard. Hepsi de
laik devlet anlayn ve dnyevi iktidarn uhrevi iktidara
stnln savunurlard. Aralarnda din adamlar da vard. rnein
Abb Raynold: Devlet din iin deil fakat din devlet iin
yaratlmtr derdi ve derken de unu anlatmak isterdi ki Bir dinin
120
domalarn ve uygulann denetlemek... Egemenliin sahibi olan
halka aittir ve halk, dilerse, din kuruluunu yasaklayabilir, dilerse
deitirebilir, dilerse dinden vazgeebilir. Bununla da kalmaz Devlet
araclyla din adamlarn hizaya getirmek ve onlar ktlk
yapamayacak hale sokmak gerektiini sylerdi[175]. Fakat asl arlk
Voltaire gibi akl Tanr kertesine ykseltmek isteyenlerdeydi. Ve ite
aydn snflarn bu tr abalar sonucudur ki Bat dnyas 18ci
yzylda Akl a na kabilmitir; bu sayededir ki Tanr ve
peygamber emirlerine uymak yerine akl verilerine ynelmek
gerektii fikrini benimsemitir. Baty bu aamaya dorultan
aydnlarn tmn burada ele almak elbetteki mmkn deildir;
bunlardan bazlarn belirtmekle yetineceiz ve greceiz ki btn bu
dnrlerin ortaklaa benimsedikleri deer ls insan varlnn
kutsalldr. rnein 17ci yzyln en byk bilginlerinden biri olan
Kepler (1571-1630) Tanr/Kii ayniyetinde insan varlnn ycelii
fikri yatar. Kiinin kutsal deeri nedeniyle akln zgrln
salamak ve bu zgrl engelleyen her eye kar savamak
kouldur derdi. Astronomia adl nl yaptyla modern bilimlerin
douunu salayan Kepler, sadece insan akln yaratc gce
ulatrmak bakmndan deil fakat ayn zamanda tm insanlar aras
sevgiyi ve kardelii oluturmak bakmndan da emsalsiz uralarda
bulunmutur. Bu uralara o, srf insan varlnn stn deerine ve
insan aklnn yaratclna iman duyduu iin girimitir. nand o
olmutur ki insanlarn fikren ve ahlaken geri kalmalar, din
adamlarnn olumsuz bir Tanr anlayn yerletirmi olmalarndandr.
Daha baka bir deyimle insan varlnn yaratc dn gcnden
yoksun kalmasnn sebebi insanlarn korkutucu ve yasaklayc ve
mstebid bir Tanr anlayyla yetitirilmi olmalardr. nk bu tr
bir Tanr, insanolunun kendi ilerine karmasn ve rnein
Doann ya da Evrenin srlarn bulmasn, ya da hastalklarnn
nedenlerini aratrmasn ya da buna benzer ilere kalkmasn, yani
aklc ve deneyci usullerle ilim yapmasn istemez.
Kepler in daha 13 yanda iken, her konuda ve zellikle din sorunlar
hususunda pheci bir kafa yapsna sahip olduu, kadercilie
121
inanmad ve zamanla bu inanlarnda daha da srarl olduu ve
dinsel basklara ve yasaklara kar isyankar davrand grlr[176].
Bundan dolaydr ki mrn Doay aratrmakla geirmi ve her
kesin bu tr aratrmalarda bulunmasn istemitir. Bunu yapmann,
din adamlarnn dedii gibi gnah saylmayacan ve nk iyilik
kayna olan ve kiiyi kendi suretinde yaratan bir Tanrnn bu tr
aratrmalara engel olmayp aksine tevik edeceini sylemitir. unu
da belirtmekten ekinmemitir ki Doa kanunlarn ve evreni inceleyip
kefettike Kii, Tanrya layk ve Onun dileklerini yerine getirmi
olur ve kii bakmndan en byk mutluluk budur, nk ancak bu
suretledir ki gklerin ve yerin srlarn renecek ve kendisini kendi
suretinde yaratm olan Tanry tanyacak ve Ona yaklam
olacaktr[177]. Grlyor ki Kepler, insan zekasn ve ruhunu
miskinlie ve susmulua deil, fakat aksine canlla ve yaratcla
ve bilimsel meraka ve her eyi aratrp gerekleri bulma hrsna
yneltmenin yollarn gstermitir. Fakat sadece dinsel basklara ve
yasaklara kar deil ayn zamanda iskolastik basklara ve
alkanlklara kar da savamtr. nsan zekasnn gelimesini
nlemek bakmndan Dogmaclk kadar byk bir bela sayd
iskolastik dnce geleneinden kendisini uzak tutard. Deney ve
gzlem (mahede) usulleriyle bilimsel sonular ortaya koyarken,
bu sonulara belli bir bilim otoritesini izleyerek erimediini
hatrlatrd. rnein bir yaptnda, dnyevi elerin stn
zellikleriyle ilgili grlerini sergilerken yle demitir: Bu
sonulara Eflatunu okuduum ve ona hayran bulunduum iin deil
ve fakat sadece... Mevsimlerin oluumunu bizzat incelediim iin
varabildim...[178]. Fakat btn bunlardan gayr Kepler, bir de
insanlar aras dmanlklar ve savalar kkrtc din emirlerine kar
ahlanp dnya kardelii grlerini savunmak gibi asil bir grevi
stlenmitir. Onu gerek anlamda stn bir aydn yapan eyde budur.
Nasl ki din kuruluuna ve din adamlarna kar sesini ykseltmesinin
bir nedeni, insan zekasn dinsel klelikten kurtarma dncesi oldu
ise, bir dieri de insanlar aras dmanlklarn, ksknlklerin ve
nefretlerin hep din adna ve hep din adamlarnn krklemesiyle
olutuunu dnmesindendi. Tanr kavramn o, insanlar arasnda
122
sava oluturucusu olarak deil fakat sevgi kayna olarak
benimsedii iindir ki, her kesten nce kendi kendisini rnek bir
insan haline getirmiti. Kendisine ktlk edenlere kar bile
ktlkle deil iyilikle davranmay gelenek edinmiti. Nitekim banaz
evrelerin kendisini dinsizlikle ve Tanrszlkla sulamalar karsnda
yle derdi: Vicdanm bana unu retmitir ki dmanlarmza kar
kt davranmak deil ve fakat her eye ramen onlar sevmek
gerekir...[179].
Fakat Kepler in asl byk fazileti, karakterinin asaletinde ve emsalsiz
denebilecek bir medeni cesarete sahip olmasnda yatar. dealist bir
fikir savas olarak her tehlikeye gs germi, her musibeti gze
alarak mr boyunca banazln ve yalann ve gericiliin karsna
dikilmitir. Ve btn bunlar srf insanla kar besledii snrsz
sevgi adna yapmtr. Gerekten de, bir yandan dogmacln ve dier
yandan iskolastikciliin tabularn ykmaya alrken, ya da rk,
renk, cins ve din vs ayrlklarna bakmakszn insanlar aras kardelii
ngrrken, bu tutumunun kendisini byk tehlikelere sokacan ve
zellikle Kilisenin ya da aydn geinen evrelerin zulmne maruz
kalacan bilmekteydi. Fakat ne din adamlarn ve ne de bilim
statlarn honut etmeyi aklndan geirmemitir. Aklc ve deneyci
usullerle bulduu bilimsel verileri aklarken iki yzl korkak insanlar
gibi deil fakat drstlkten ayrlmay asla dnmeyen bir bilim
adam haysiyetiyle davranmay gelenek edinmitir. Din adamlarnn
gazabn stne ekmemek, ya da cahil halk ynlarnn banazln
krklememek iin yar kapal, ya da eitli anlamlara gelebilecek bir
dil kullanma kurnazlna ynelmemitir: Nasl dnyor ve neye
inanyorsam o ekilde konuurum; dncelerimi aklama
olanandan yoksun kalmak kadar beni rahatsz eden hi bir ey
yoktur demeyi ilke edinmiti[180]. Bilimsel gerekleri aratrrken
hi bir yasak dinlememi, hi bir engel kabul etmemitir. Kendisini
dinsel ya da bilimsel hi bir otoritenin klesi bilmemi, hi bir eyi
gz kapal olarak benimsememitir. Biraz nce dediimiz gibi, iki
bin yla yakn bir sre boyunca gerek diye kabul edilmi olan
verileri, rnein Aristo nun ya da Eflatun un ve dier otoritelerin
123
fikirlerini eletirip rtmtr. Her eyin doruluk derecesinin
aratrlmasn, yanl ynlerinin ortaya vurulmasn, en byk bir
titizlik, drstlk ve ciddiyet ierisinde incelenmesini isterdi. Sadece
bakalarnn grlerinin doruluk derecesini ortaya vurmakla
yetinmez, fakat ayn zamanda kendisinin de bakalar tarafndan
eletirilmesini beklerdi. Alklanmak ya da vlmek deil fakat
eletirilip yerilmek isterdi ve yle derdi: nannz bana ki bilgili bir
insann en sert ve en insafsz tenkitleri benim iin, kalabalk ynlarn
bilinsiz alklarndan ok daha byk deer tar...[181]. Byle
derken de bilimsel gereklere ancak diyalektik usuller ve eletirilerle
eriilebileceini eklerdi. Sylemeye gerek yoktur ki bu usullerle elde
edilen gerekler, din Kitaplarnn ya da iskolastik kaynaklarn
ngrd gereklerden farkl eylerdi. Bundan dolaydr ki Kepler,
hem Katolik Kilisesinin, hem mensup bulunduu Protestan
Kilisesinin ve nihayet hem de niversite evrelerinin saldrlarna
urad. Aslnda son derece dindar bir kimse olmasna ve Doann
yaratcs olan G e en byk bir inanla bal bulunmasna ve
lahi yaptn ahenkli dzenine ve emsalsizliine hayranm demesine
ramen, savunduu fikirler yznden dinsiz ilan edildi. Hocalk
yapmakta olduu Graz niversitesinden 1600 ylnda atld.
Wurttenberg niversitesine geti, fakat din adamlarnn baz
grlerine kar kt iin[182] krssn terk etmek
zorunluluunda brakld. 1612 ylnda Linz Kentindeki Byk Din
Kuruluu tarafndan mahkum edildi. Kepler i huzursuz klmak iin
din adamlarnn bavurduklar ktlkler arasnda ok sevdii
annesini Cad olarak ilan etmeleri yer alr. Bu sulama karar Kepler
i manen ykmaya yetmitir. Fakat Kilise bununla da kalmamtr;
1626 ylnda Kepler in evindeki kitapla Dine aykr yaynlar var
diyerek el koymutur. Btn bunlara ramen Kepler, haysiyetli bir
insan olarak fikirlerini aklamaya devam etmitir; paraszlk ve geim
skntlar ierisinde ve ailesini de ala srkleme zntleri
yznden mrn gebe gibi geirmitir. Fakat ne var ki baka
lkelerde deerini takdir eden ve kendisine kaplarn aan bilim
yuvalar bulabilmitir[183].
124
Orta a zihniyetinin banazlna kurban edilen nllerden biri de
Galileo Galilei (1564-1642)dir. 1613 ylnda yakn bir dostu olan
Rahib Castelli ye yazd bir mektubunda, Hiristiyanln Kutsal
bildii kitaplarla mspet ilim yaplamayacan, bu kitaplarn
insanlara bilimsel ve felsefi gerekleri retmediini bildirmekte ve
bu grlerini kantlayc rnekler vermekteydi[184]. Fakat onun
byk suu Kilisenin grlerini ve zellikle dnyann dz ve
Evrenin merkezi bulunduuna dair sylediklerini kabul etmeyip
aksini savunmasyd. stelikte bunu, Bruno nun din verilerine ters
den grlerden dolay atete yaklmasndan sonra, hani sanki
Kiliseye meydan okurcasna yapm olmasyd. Bu cretkarl
nedeniyle 1615 ylnda Floransadan Romaya getirildi ve Engizisyon
mahkemesi nnde yargland; yanl olan grlerinden
vazgemedii takdirde odun ateine atlaca tehdidiyle kar karya
brakld. Bu dehet verici tehdit karsnda teslim olmaktan baka
zm yolu bulamad ve yarglara hitaben yle konutu: Yetmi
yan idrak eden ben Galileo, grlerim yznden hapse mahkum
edildim ve ite imdi, yere diz ktrlm olarak sizlerin
karnzdaym. Elimde ncil var ve bu Kitaba dayanarak imdi ben,
dnyann dner olduu konusunda sylediklerimin hata ve yanl
olduunu kabul ediyor ve bu hatamdan dolay kendi kendime lanetler
ediyorum...[185]. Galileo nun bu ekilde konumaya zorlayan
Engizisyon Mahkemesi, bununla da yetinmedi; bir de ona, dnyann
yuvarlak ve dner olduunu iddia eden kimselerle karlatnda bu
kiileri din yetkililerine ihbar grevini ykledi. Her ne kadar Galileo
yu medeni cesaret tahtna karmak isteyenler, mahkumiyet kararn
dinledikten sonra onun, mahkeme salonundan karken, darda
bekleyen ahalinin alaylar karsnda: Evet ama dnya her eye
ramen dnyor dediini belirtirlerse de, bunun pek varid olmad
ve lm tehdidi karsnda grlerini deitirdii anlalmaktadr.
Fakat utan verici olan ey, bir kimsenin atete yaklma tehdidi
karsnda gr deitirmesinden ziyade, onu bu durumlara
sokanlarn haysiyetsiz tutumlardr. Kald ki Galileo, daha sonra
yaynlad yaptlarnda Copernicus un ve Batlamyos un ve Aristo
125
nun fikirlerini eletirmi bunlar arasnda bilimsel gereklere aykr
bulduklarn reddetmitir[186]: rnein Aristo nun cazibe kanunlar
hakknda sylediklerinin yanl olduunu ortaya vurmutur[187].
Orta a dneminde insan sevgisiyle dolu ve insan haysiyetine saygl
dnrlerden biri de Thomas Campanell (1568-1639) dir. eitli
yaptlarnda Galileo nun grlerini savunmu ve insanln sefalet ve
ktlklerden kurtulabilmesi iin akl ve zekann din cenderesinden ve
iskolastik basklardan kurtarlmas gerektiini haykrmtr. Bilimsel
gereklerin din kitaplar dnda olduunu sylemekten bkmamtr.
Btn bu grleri yznde sulu saylm ve mrnn 27 yln
zindanlarda geirmitir[188]
17ci yzyln byk dehalarndan biri de Descartes (1596-1650) dir:
Hi bir eyi mutlak gerek olarak kabul etmem, her eyi pheci
gzle eletiririm eklindeki szleriyle Akl ann babaln
yapanlardandr. Sylemeye gerek yoktur ki her eyi pheci gzle
(kuku ile) inceleme zlemi, Tanr szleri eklinde kabul edilen
Kutsal kitaplara (rnein ncile) kar gvensizliin ta kendisiydi.
Bruno nun grlerinden etkilenmi olarak geleneksel dnce tarzna
ve dinsel baskya kar cephe alm olan Descartes, gerek diye
benimsenen her eyi (ve zellikle dinsel inanlar) akl terazisine
vurmutur. Kklemi gelenekleri (bunlar ne kadar kutsal saylrsa
saylsn) kr krne benimsemenin ilkellik olduunu ve akl
rehberliiyle her sorunun kkenine inmenin koul bulunduunu
sylemitir. Fakat bu grlerinden dolay Paris niversitesinden
atlmtr. Din adamlarnn melanetinden yld iin, fizik ve
astronomi gibi bilim dallarnda emsalsiz yenilikler getiren Trait Sur
le Monde adl yaptn yaynlamaktan kanmtr. Bununla beraber
akl ann ba mimarlar saylan dnrler (rnein Voltaire ler,
Rousseau lar, Lock lar ve dierleri) hep Descartes in grlerine
sarlm olarak i grebilmilerdir.
Yine 17ci yzyln byk simalar arasnda Spinoza (1632-1677) y
grmekteyiz. Akl ann malzemesini hazrlayanlardan biridir. Hem
byk bir dnr ve hem de insanlk a bir kimsedir. Genel olarak
126
savunduu tez zetle udur: Bilimsel ve ahlaksal gerekleri din
kitaplarnda deil fakat akl kaynanda aramak gerekir; insan
zekasn din Kitaplarnn ve din adamlarnn tutsaklndan
kurtarmadka fikren ve ahlaken gelime mmkn deildir; Kutsal
saylan kitaplar Tanrnn azndan km szler eklinde
benimsemek doru deildir[189], nk basit bir eletiri sonucunda
bu kitaplarn farkl dnemlerde farkl kimseler tarafndan kaleme
alndn anlamak kolaydr. Nitekim Musa ya Tanr tarafndan
verildii sylenen Kitaplarda Yahudilerin sekin bir millet olduunu
belirten szleri Tanr szleri olarak benimsemek hem akla ve hem de
Tanrnn ycelii fikrine ters der, zira Tanrnn bir milleti bir
baka millete stn yaratmas akla ve ahlak duygusuna aykrdr. Din
kitaplar akla ve ahlaka yatkn olmayan hkmler kapsad iindir ki
bilimsel ve ahlaksal bir kaynak iini gremez [190].
Bu grlerini Spinoza, 1665 ylnda yaynlad Tractatus
Theologico-Politicus adl nl yaptnda ortaya vurmutur.
Savunduu fikirler zgr dncenin ve insanlk sevgisinin
arlarndan oluur. Dou itibariyle yahudi olmasna ramen
Yahudilerin ocuksu zihniyetden kurtulamadklarn syler ve
onlarn banazlklarn sergilerdi. zellikle yahudiliin temel ilkeleri
arasnda akla ve vicdana ve insanla yatkn bulmadklarn (rnein
sekin millet olma ilkesini) reddetmitir. Hi bir milletin Tanr
tarafndan zel ayrcalklarla ya da dier milletlere stn niteliklerle
yaratlm olamayacan sylemitir. Tanrnn insanlar arasnda rk
ve cins ve din ayrm yapmayacan, nk yceliinin bu gibi
kklklere msait olmadn belirtmitir. Bylece mensup
bulunduu yahudi dininin temel inanlarn rtmek istemi ve
sonunda da kendi ahlak ve dnya anlayna ters bulduu Yahudilii
terk etmitir[191]. Ona gre insanlar aras dmanlklar hep cehaletten
ve banazlktan domutur. rnein Yahudilerin ve Hiristiyanlarn ve
Mslmanlarn birbirlerine kar kin ve nefret beslemelerinin balca
nedeni budur. Bu cehalet ve bu banazlk, dinin aklc bir temele
oturtulmamasndan ve insanlarn aklc bir eitime tabi
klnmamalarndan kaynaklanmtr[192].
127
Spinoza nn grleri dorultusunda fikir savunanlar arasnda
ngiliz dnrlerinden John Lock (1632-1704) vardr.: Hi kimse
belli bir din ierisinde yaratlm olamaz...Din kuruluu, sosyal
yapnn mayas olamaz derken bir bakma Orta a dneminin
olumsuz nitelikteki Tanr anlayna kar aklcl dikmekteydi. Ona
gre hi kimse, zgr iradeye sahip olarak inanr olmad bir dinde
kurtulu yolunu bulmu olamaz. Farkl inantaki insanlarn hogr
duygular ierisinde yaam srmeleri gerekir ve bu onlarn doal
haklardr. Devlet denen kurulu Doal haklar ve zgrlkleri
korumakla grevlidir; bu grevini yerine getirmedii takdirde, halkn
ayaklanp Doal haklara saygl yeni bir ynetim kurmalar gerekir.
17ci yzyln aklc felsefesine ynelik dnrler, din kuruluuna
kar besledikleri husumeti, bir de Peygamber diye bilinen
kimselerin yaamlarndaki akla ve ahlaka aykrlklar ortaya vurmak
suretiyle dile getirirlerdi. Dictionnaire Historique adl nl yaptn
yazar Pierre Bayle (1641-1706) bunlarn banda gelir: Hi kimse
beni inandramaz ki (peygamberlerin ahlak d) davranlarnda,
Tanrya hizmet edenlerin uymalar gereken ahlakilik yatmaktadr...
derdi; derken de buna rnekler verirdi. Kukusuz ki Bayle, insanln
zdraplar ve aclar ve alklar ve mutsuzluklar karsnda rahatsz
olan ve bata din kuruluu olmak zere bu ktlklere sebep her eye
kar savamay grev sayan dnrlerin ne ilki ve ne de
sonuncusudur; fakat bu alanda muhakkak ki en etkili olanlardan ve
Akl an aanlardan biridir. Bata Voltaire olmak zere
Ansiklopedist diye tannan aydnlara aklc dnce yrngesi izen
bir kimsedir[193]. Descartes felsefesiyle hair neir olmu ve Spinoza
y kendisine ideal edinmitir. Bylesine salam bir eitimle akln
stnlne ve kutsallna inanml sonsuzdur. nsan sevgisi adna
girimeyecei fedakarlk yoktur. Nitekim Protestan bir din adamnn
olu olmasna ve bu din ierisinde yetimi bulunmasna ramen
Protestanl en sert bir ekilde yermekten ve din deitirmekten geri
kalmamtr. Fakat din verilerinin aklclkla badamadn
anlayarak btn bunlar brakm ve sonunda ok sevdii lkesinden,
Fransadan, ayrlp Hollandaya snmak zorunda kalmtr. Din
128
domalarna ve din kitaplarndaki akl dlklara kar saldrlar
yznden dinsiz damgasn yemeyi gze almtr[194]. Her ne kadar
Hiristiyanl btn btn terk etmemi ise de, hi bir Hiristiyann
cesaret edemeyecei ekilde bu dini eletirmekten kanmamtr.
rnein Ahd-i Atiyk daki Tanr anlayn yadsm ve Tanrnn
korkutucu, gaddar, keyfi olamayacan ve insanln zdraplar
karsnda susup oturamayacan haykrmtr: Yavrularn seven bir
baba, onlarn alk ierisinde kvrandn...grp te elini kolunu
balam olarak oturamaz diyerek yeryz yoksulluklarnn ve
mutsuzluklarnn Tanrdan gelme olmadn, her ktln
aklszlklardan doduunu anlatmtr. Ona gre Tanr, kiinin
kaderini keyfi ekilde tayin eden deildir; kii kendi kaderini kendisi
izer: kendi iradesiyle ve kendi gayretleriyle ve kendi istekleriyle
izer. Kiinin davranlarnn (rnein sululuklarnn) yapcs Tanr
deil kendisidir. Kii davranlarnn Tanr tarafndan ve Tanrnn
keyfine gre izildiini kabul etmek demek, Bayle ye gre, Tanrnn
ktlk yaptrabileceini kabul etmek olur ki bu da Tanr fikrini
kltmek olur.
Yine bunun gibi Bayle, insanlar aras sava dncesine yer veren
dinsel zihniyeti ve sava duygularn kkrtan din emirlerini ar bir
dille yermi ve baka dinlerin Hiristiyanlktan daha kt olduuna
dair sylenenleri inkar etmitir[195]. Ahd-i Atiyk gibi Ahd-i Cedid i de
tm olarak eletirmi ve yermitir. rnein Lukaya gre ncil de,
kiileri belli bir inanca srkleyen hkmleri (Bkz. Bap XIV) insanlk
adna utan duyulmak gereken eyler olarak tanmlamtr[196] Bu
hkmleri Protestanlara kar yldrma arac yapan din adamlarn
yermekten ylmam: Drst hi bir insan bu tr davranlar yz
kzartc bulmaktan geri kalmaz demekten kanmamtr. Btn
bunlar yaparken bir de peygamberlerin (rnein brahim in ya da
Davud un) yaamlarndaki olumsuzluklar ortaya vurmutur. zellikle
Davud un, sanld gibi fazilet insan olmayp ehvetine dkn birisi
olduunu, gzel her kadnla yattn, gayr meru ilikiler kurmaktan
kanmadn, en yakn arkadann karsna (Betsabeye) ak olup
onu kocasndan (Uriah tan) ayrttn ve haremine kattn ve sonra
129
da arkadan cepheye yollayp lmne sebep olduunu ve halk
da yalanlarla aldattn ve btn bunlarn pek aalk, pek baya
davranlar olduunu aklamtr[197]. Yine Davud un buna benzer
bir ekilde, en yakn dier bir arkadan, Hosei yi casus olarak
Absalom adndaki dmanna yollayp onu en adi yalanlarla
kandrttn hatrlatm[198] ve hi bir ahlakilikle badamaz bu
tutumlarn peygamber saylan bir kimseye deil fakat olsa olsa siyaset
adamlarna yarar olduunu anlatmtr. Din kuruluunu ve din
kitaplarn eletirmenin ve peygamber diye bilinen kiileri yermenin
toplumda huzursuzluk yaratacan kabul etmekle beraber, bunlar
yaplmad takdirde fikirsel ve ahlaksal gelime olaslnn
bulunamayacan tekrarlamtr.
17ci yzylda kiilerin kaderine akl rehberliinin egemen olmas
gerektiini savunanlar arasnda sadece Protestan yazarlar deil fakat
Katolik dininden olanlar da vardr, rlandal bir din adam olan John
Toland, bir yandan Papaln mutlak otoritesine ve Anglikan
Kilisesine ve dier yandan da Devlet ktidarnn mutlaklna kar
sava aanlardandr. Her trl geleneksellii ve batl inanlar
kknden kazmak onun balca amac olmutur. Din yolu ile halk
smrenlere kar savamtr. An Appeal to Honest People Against
Wicket Priest adl kitabnda, Hiristiyanln kt ruhlu ve bilgisiz din
adamlar elinde putperestlik dneminin olumsuzluklaryla
soysuzlatn savunmutur. Daha sonra 1696 ylnda yaynlad
Christianity Not Mysterious adl bir kitabnda, aklc temele dayal
olmayan bir dinin asla yaayamayacan ileri srerken yle demitir:
Hiristiyanlk ya akln bizatihi kendisidir ve evrensel dzenin bir
parasdr ki bu takdirde kendisine yabanc eylerden, rnein
domalardan ve biimselliklerden ve ilkel geleneklerden syrlp
kurtulmak zorundadr, ya da evrensel bir dzenin paras deildir ki
bu takdirde de varln srdremeyecektir, nk yer yznde hi bir
ey, akl verilerinin stnde ya da akla aykr olarak hkm
sremez... Ve yine 1701 ylnda yaynlad Anglia Libera adl
kitabnda, her insann zgrlk ierisinde doduunu ve rt yana
erdii an akl rehberliiyle kendi davranlarn dzenleme durumuna
130
girdiini, toplum kanunlarnn akl rn eyler olup kiinin
Doal haklarna aykr olmamalar gerektiini ve eer olacak olursa
toplumun isyan hakkna sahip bulunduunu, mutlak ve mstebid
iktidarn i grd her yerde geriliin, yoksulluun, atalet ve
miskinliin doduunu anlatmtr[199]. Her ne kadar ngilterenin
kendi ulusal dinine sahip olmasna taraftar grnmekle beraber, bu
ulusal dinin insanlara hi bir ekilde bask yapmamasn ve farkl din
ve inantakilere kar hogr ile davranmasn ve insanlar aras
kardelik duygularn yerletirmesini gerekli grmtr[200]. Ancak
ne var ki btn bu idealist ve insancl grleri yznden, tpk
benzerleri gibi, Kilisenin ve gerici evrelerin zulmne uram, cahil
halk ynlar tarafndan alaya alnm ve tek bana yaama
durumunda kalmtr. Bu arada Parlamentonun ald bir kararla
yetkili merciler tarafndan evindeki kitaplar toplatlp yaktrlmtr.
Fakat her eye ramen Toland, ideal edindii davadan ve en byk
bir azimle savunduu fikirlerden vazgememitir ki bunlar arasnda
korkutucu ve keyfi ve gaddar bir Tanr anlay yerine insanlar aras
sevgi kayna bir Tanr anlayn yerletirme fikri en nemli bir yer
igal eder.
Din kitaplarndaki akl dlklara ve masallara kar meydan
okuyanlar arasnda Doutes Sur la Religion[201] adl yaptn yazar
nl Fransz tarihisi Comte de Boulainvillier (1658-1722) de yer alr.
Bu kitabnda: Akl kstasna vurulmayan ve akl szgecinden
geirilmeyen din hkmleri deer ifade etmez derken anlatmak
istedii ey ncil in ve benzeri din kitaplarnn etkisini ve halk
indindeki gcn sona erdirmekti. Dnd o idi ki din verilerinin,
her eyden nce, inandrc nitelikte olmas gerekir ve olabilmesi iin
de akla ve manta ve vicdana yatkn bulunmas kouldur. Srf
Kutsal kitapda yer almtr diye din emirlerini kutsal ya da ahlaki
saymak yanltr. Aklc bir temele dayatlmayan, tartlmayan din
emirleri geersiz klnmaldr. Din hkmlerinin uygulanmasnda
dolay kiileri sorumlu tutabilmek iin bu hkmlerin herkes
tarafndan tartlabilir olmas gerektiini belirtirken yle der: yi ve
adil bir Tanr hi bir zaman beni, eletirme ve tartma olanana
131
sahip bulunmadm emirler yznden sorumlu klamaz ve
cezalandramaz. Ona gre akl denen ey, kiiyi en doru yola
gtrebilen bir aratr ve Tanr bunu, srf bunun iin kiiye vermitir:
Benim aklm, Tanrnn bana ihsan ettii bir nimettir, bu nedenle beni
yanltmas sz konusu deildir... derdi. Derken de akl sahibi
insanlarn peygamber gibi araclara muhta bulunmadklarn eklerdi.
Zira insanlar akl ile ibram eden bir Tanrnn onlara bu ekilde
dnme yolunu atn ve u hale gre artk peygamber araclyla
vahy indirmesine gerek kalmadn sylerdi: Bana akl ve zeka ihsan
eden bir Tanr, neden bana dorudan doruya hitap etmek varken
etmesin de baka insanlar arac sesin ve benimle onlarn
araclyla konusun? diye sorard[202]. Bu tr dncelere
kapldkta zaman zaman Hiristiyanla kar sert klarda bulunmu
ve hatta Hiristiyanl alaya almtr. rnein ncil de pek ok
samalklar bulunduunu, sa ya atfolunan baz szleri ciddiye
almann doru olmadn, din kuruluunun insanlar arasnda kin ve
nefretler ve eitsizlikler yarattn, insan tabiatn soysuzlatrdn,
iyi insan tipine olanak brakmadn sylemitir. Eski alarda, yani
Hiristiyanlktan nceki dnemlerde stn uygarlklar yaratldn, bu
uygarlklarda stn insan tipine rastlandn ve rnein eski Yunan
ve Roma dnemlerinde Aristo ve Sokrat ve Marc Aurel vs gibi nice
dnrlerin yetitiini, bu dnrlerin, Hiristiyanln yetitirdii
azizlerden (rnein St. Jerom, St. Bernard, St. Gregor, St. Ignace vs
gibi) ok daha faziletli kimseler olduklarn iddia etmitir[203]
Bu dnem dnrlerinden pek ou Kutsal diye bilinen kitaplarn,
Tanr szleri olmayp insanlar tarafndan hazrlandn ve nk
olumsuz hkmlerle dolu bulunduklarn savunurlard. Histoire
Critique du Vieux Testament adl kitabn yazar Richard Simon
yle der: (Ahd-i Atiyki) elinize aln ve sayfalarn yle bir
kartrn. Ve byk bir sabrla okumaya balayn. Bu okuduklarnzn
sizi nasl bir hayal krklna urattn grmekte
gecikmeyeceksinizdir. Bu kitaptaki szleri Tanrnn azndan km
eyler olarak kabul etmenize imkan bulamayacaksnzdr...[204].
Kendisi koyu bir Katolik papaz olduu halde Hiristiyanln kutsal
132
sayd kitapta aklclkla uzlamayan esaslar bulunduunu,
bunlarn bilgisiz ve kt ruhlu din adamlar tarafndan konmu
olduunu ve aklc usullerle ayklanmak gerektiini, byle bir
temizlemeden gemeyen bir din kitabnn yararl nitelik
tayamayacan belirtirdi. Bu grleri yznden mensup bulunduu
Kilise tarafndan aforoz edildi, 1678 ylnda din adam grevlerinden
uzaklatrld. Ayn yl Kraliyet Meclisi kararyla kitaplar
yasakland[205].
Fakat hemen hatrlatalm ki bu dnemin en etkili dnrlerinden biri
Voltaire dir (1694-1778): akl gcnn ululuuna ve yaratclna
iman beslemi ve yaam boyunca aklcln imancla stnl
fikrini ilemitir. nsanlk iin en byk tehlikenin, en byk
musibetin akl gcnden ve aklc dnme yeteneinden nasipsizlik
ve fikirsel atalet olduunu sylemitir. nsanlar aras dmanlklarn
ve saldrganlklarn ve her trl banazln akl denen doa
nimetine deer vermemekten ve aklclk yerine imancla
ynelmekten doduunu bildii iindir ki aklc gelimeyi engelleyen
her eye kar amansz bir savam vermitir[206]. Ona gre bu
engellerin banda dinsel inanlar ve bu inanlar pekitiren din
adamlar ve Kilise vardr. Fakat Voltaire, btn bunlara bir de
milliyetilik esini katmtr. Daha o dnemde, sanki milliyetilik
gelimelerinin ne kadar olumsuz boyutlara eriebileceini biliyormu
gibi, rasyonel bir insan iin milliyetiliin yersiz ve gereksiz olduunu
sylemitir. Kendi lkesi Fransaya kar zel bir ballk duymamas
bundandr. Kendisini bir Fransz yurtta olarak deil, fakat dnya
yurtta olarak grm ve milliyetilii, kltr seviyesi dk
kimselere yakr bulmutur, tpk kendisinden sonra bir ok
dnrlerin yapacaklar gibi[207]. Din adamlarnn varlna kar
cephe almasnn nedeni ise, insan aklnn snrsz gcn olan
inancndandr: Nerede ki akl zgr ve egemen durumdadr, orada
din adamna yer olmamaldr derdi[208]. Tanry, din kitaplarnn
tanmlad ekliyle, yani insanlar birbirlerine saldrtan ve
gaddarlklar yaptrtan vs bir g olarak deil, fakat aksine btn
insanlar (inanlar ne olursa olsun) sevgi duygusunda birletiren,
133
karde gren bir Yaratan olarak kabul ederdi, nk akln
emrettii ey buydu; yle derdi: Size unu sylemek isterim ki
yeryz insanlarnn tm, ayn yaratann ocuklardrlar.... rnein
Hiristiyanlarn kafir diye bildikleri Trkler benim kardelerimdir...
nk btn insanlar birbirlerinin kardei olarak
yaratlmlardr...[209]. te yandan sosyal ya da ekonomik dzenin
Tanr tarafndan oluturulmu olduuna dair olan inanlar geerli
saymazd; bu kurallarn gkten inme deil fakat insanlardan gelme
olduunu, iyiliin ya da ktln beeri davranlardan doduunu
belirtir ve kadere yer vermezdi. Ahlakiliin uhrevi bir temeli
olmadn ve ilahi ve mutlak bir adalet sisteminin bulunmadn
ileri srerdi; srerken de bu ekilde dnmenin insanlar ahlakszla
srklemeyip aksine salam bir ahlak anlayna gtreceini eklerdi.
Tarih boyunca uhrevilie ve ilahi ahlak a inanmyor diye
dinsizlikle sulandrlan aydn kiilerin, en yksek fazilet ve ahlak
anlayna sahip olduklarn hatrlatr ve rnek olarak La Motte, gibi
ya da Bayle gibi, ya da Locke ve Spinoza ve Shaftesberg ve Collins
gibi byk ahlakiyatlar gsterirdi. nsanlarn sadece din kuruluu
sayesinde geliebileceklerine ya da kurtulua eriebileceklerine dair
yerleik inanlar sama bulur ve insan zekasna gven beslemeyen
zihniyeti yererdi: nsan ne canavar ya da melek eklinde, ne ahlakl
ya da ahlaksz olarak, ne mutlu ya da mutsuz ekilde yaratlmtr...O,
zgr akl sayesinde eitimle geliebilen, mkemmelleebilen bir
varlktr derdi[210]. Her trl gelimenin ve kurtulua erimenin akl
rehberliiyle mmkn olduuna inand iindir ki halk ynlarnn
Cennet aldatmalaryla megul edilmesine, ya da Tanr mkafatlarna
ulamak iin din emirlerine boyun emelerine, ya da din adamlar
elinde klelemelerine isyan eder, btn bunlar insanlk haysiyeti ve
akl ve zekann asaleti adna utan verici bulurdu. Bu tr kandrmalara
srklenen insanlarn, gerek anlamda Tanr sevgisine sahip
olamayacaklarn dnrd. 1770 ylnda Prusya imparatoru
Frederick e yollad bir mektubunda dinsel yalanlar alaya alan u
satrlar vardr: Ne yazk ki bir gn gelecek...ne Cennetlere ve ne de
Cehenneme inanmak diye bir ey kalmayacaktr. Oysaki bu olduka
134
elendirici bir konu idi... Fakat bu alayl satrlar aydn bir insana
yakr ciddiyetle ylece sonulandrr: Bylece insanlar, bir sre
sonra, hi bir umuda ya da korkuya kaplmadan, Tanry sadece
Tanr adna sever olacaklardr, nasl ki matematik bir gerei
sevdikleri gibi! Bu sevgi, atein bir sevgi olmayabilir, fakat (unu
unutmamak gerekir ki) gerekler daima donukluk ierisinde
sevilir...[211]. Denilebilir ki Voltaire, ilahiyat sorunlarn ve din
adamlarn insanln en byk ktlk kayna olarak grenlerin
banda gelir. Ona gre btn dinleri olumsuz ve sakncal yapan ey
bu kaynaklardr. Dictionnaire Philosophique adl yaptnn
Eucharist[212] kavramyla ilgili blmnde, ilahiyatn esas
itibariyle Tanr anlayna ve gerek din inanlarna kar kfr
demek olduunu yazmtr. Yine bunun gibi, insanln yzn
kzartc davranlarn ve ldrmelerin ve vahetin hep din adna
ilendiini ve ilahiyat sorunlar olarak belletildiini, oysaki aklc
bilim verileriyle ve aklc eitimler yetimi kimselerin, yani aydn
kiilerin (zellikle eski a dnrlerinin) her eyi insanilikle, bar
usullerle ve kan aktmadan ve iddet yoluna bavurmadan
zmlediklerini ve kendilerine ara olarak sadece tartma ve
eletirme ve dnme elerini setiklerini syler. Sicle de Louis
XIV adl kitabnda bu grlerini en belirli ekilde sergiler. Fakat din
adamlarna kar asl byk darbeyi Candid adl kitabyla indirmitir.
Esas dncesinin, din adamlarn bu yeryznden silip atmak
olduunu bu yaptnda dile getirmitir. Kitabn konusu Eldorado
adyla hayalinde canlandrd bir lkedeki yaamlardr. Bu lkede
din adamlar diye bir snf olmadna deinirken yle der: Gelecek
kuaklarn oluturacaklar (ideal) toplumda din adam diye parazitler
bulunmayacaktr... Ancak ne var ki, yine Voltaire e gre, akln
egemenlii, yle kolayca salanabilecek bir ey deildir; yeryz
henz gelime ve olgunlua erime safhasndadr. Kiiler ve halklar
hala manevi rehberlie muhta durumdadrlar. Bundan dolaydr ki
hi olmazsa bu dnemde, din adamlarn mspet, aklc eitimden
geirmek gerekir. Bylece bu snf, din kitaplarnn kapsar bulunduu
batl inanlardan, masallardan ve akla aykrlklardan uzak klmak
135
mmkn olabilecektir. Bu usul, ayn zamanda din adamlarn su
ileme alkanlndan kurtaracaktr, nk din kitaplarnda yer alan
ve halka anlatlan yalanlar (rnein Cennet ve Cehennem hikayeleri)
insanla kar ilenmekte olan su niteliinde eylerdir[213].
Tpk Voltaire gibi, fakat ondan biraz daha romantik olmak zere, J.J.
Rousseau (1712-1778) da kiiyi din basksndan kurtarmak ve insan
akln ve zekasn kutsal nitelikte klmak iin alanlardandr: (Ne
hazindir ki) Din kuruluu, insanlar aras sevgi ve bar yerine kan ve
ate ve nefret tohumlarn ekmektedir... Dinsel mkafatlarla (rnein
cennet vaatleriyle) insan karakterini kltmektedir... derdi. Din
kitaplarnda Tanrnn pek olumsuz bir ekilde tantldn ve bunun
kt sonular dourduunu ve bu tanm olumlu klmak suretiyle iyi
ve drst insan tipi yetitirmenin mmkn olabileceini belirtirdi.
Profession de Foi adl kitabnda, Kutsal kitaplarn Tanry Keyfi
ve Korkutucu ve Gaddar ve intikamc vs gibi niteliklerle
tanttn ve bu tr bir Tanr anlayyla yetien insanlarn ayn
niteliklere sahip olmalarnn doal bulunduunu syler. Cennet ve
Cehennem masallaryla yetitirilen insanlardan asil bir ruh ve yksek
karakter beklenemeyeceini belirtir. Lettres Ecrite de la Montagne
adl dier bir kitabnda, din adamlarnn metafizik verilere
saplanacak yerde aklc verilere ynelmelerinin koul olduunu ve
ancak bu takdirde evreleri bakmndan yararl olabileceklerini syler
ve byle olabilmeleri iin ilahiyat fakltelerinde deil fakat mspet
eitim kurulularnda yetitirilmeleri gerektiini eklerdi[214].
Din adamlarna ve Kutsal kitaplarn akl dlklarna kar en
iddetli saldrlarda bulunanlardan biri de Thomas Paine (1737-1809)
adnda nl bir ngiliz yazardr. Fransz dnrlerinin aklc
felsefesiyle yetimi ve daha sonra Fransz uyrukluuna girerek 1789
Fransz htilalinde ve ihtilalin fikir dokusunda ve fikirsel
gelimelerinde byk rol oynamtr. Age of Reason[215] adl
yaptnda, mensup bulunduu Hiristiyan dininin eletiriini yapar;
Ahd-i Atiyk ile Ahd-i Cedid te (ve daha dorusu Tevrat ve ncil de)
akla ve mspet ahlak anlayna aykr bulduu her eyi ortaya koyar.
136
Aslnda ne Tanry inkar eden ve ne de dinsizlii seen bir kimsedir
Thomas Paine. Aksine Tanr fikrine herkesten fazla inanr ve Tanry
herkesten fazla yceltir. Fakat inand ve ycelttii Tanr, Kutsal
kitaplarn tanmlad Tanr deildir, nk bu kitaplarda yer alan
Tanr tanm, mspet akla ve ahlaka ters den bir tanmdr. Oysaki
Thomas Paine, Kutsal bilinen bu kitaplarn Tanr szleri olduunu
kabul etmez; ona gre Kutsal kitap denen ey vicdan sesidir ve bu
sese uymak dindar olmak iin yeterlidir ve nk bu ses insan, insan
sevgisine eritirir. yle der: Tek bir Tanrya inanyorum ve birden
fazla Tanr olabileceini dnemiyorum. Bu yeryz yaamlarnn
dnda da mutluluk olacana inanyorum. Fakat insanlarn eitlii
fikrine balym. Din kuruluunun balca amacnn tm insanlar
mutlu klmak, hi bir ayrm gzetmeden onlara kar sevgi, hogr
ve efkat ile davranmak olmak gerektii kansndaym...[216]. Ve ite
bu amaca ynelik olmadklar iindir ki semavi dinlere ve bu dinlerin
Tanr szleridir diye benimsedikleri Kitaplara kar ilgi duymaz,
bunlarn hi birine inanamazd. Tanrnn farkl dinler ya da mezhepler
yaratacan kabul etmezdi: Katolik Kilisesi ya da Protestan Kilisesi
ya da Yahudi havras, ya da slam gibi, din kurulular araclyla
uygulanan din ve mezheplere inanmyorum derdi. Btn bu
kurulularn insanlar kleletirmek, korkutmak ve dnyevi ve uhrevi
iktidarlara boyun edirtmek ve karlar elde etmek iin bizzat insanlar
tarafndan uydurulmu eyler olduunu sylerdi. Ona gre asl kutsal
olan ve taplmak gereken ey insan akldr. Bu nedenle Thomas Paine,
kendi akln kendi Kilisesi niteliinde bilirdi. Bununla beraber eitli
din ve mezheplere bal olan kimseleri hor grmezdi: Nasl ki ben,
kendime zg bir inancaya sahip isem, bakalarnn da kendilerine
zg inanlara sahip bulunmalar hakkn kabul ederim. Din
kurulularn yermekle beraber, bakalarn, srf benden farkl
inantadrlar diye sulamay aklmdan geirmem derdi[217]. Ho
grmedii ey iki yzllk, sahtecilik, vs gibi eylerdi; bir
kimsenin inanmad bir eye inanr grnmesi kadar onu tiksintiye
srkleyen baka bir ey yoktu; bu tr davranlar sahtekarlk sayar
ve: Hi bir davran bunun kadar ykc ve sakncal sonular
137
douramaz diye haykrrd. Dnd o idi ki bir insan,
inanmad bir eye inanyormu gibi bal grnebiliyorsa, bu
takdirde o her trl ktl ve ahlakszl ve cinayeti rahatlkla
yapabilir. Kendisi ikiyzl bir insan olmad iindir ki, kendi mensup
bulunduu Hiristiyanln Kutsal sayd kitaplardaki ou esaslar
ve zellikle bu kitaplarn Tanr anlayn inkar etmitir, nk bu
anlay, ona gre, akl d usullerle bulunmu ve olmadk masallarla
donatlmtr. Oysaki Gerek ve yce bir Tanr anlayna ancak
aklc yollarla ulalabilinir. Bu itibarla yaplacak ey akln gelimesini
salamaktr: Kiiden akl denen eyi aldnz an, ya da akl ilemez
hale sokup Tanry da akl d yollarla (gkten inme emirlerle)
tantmaya kaldnz zaman, Kii iin hi bir izan ve idrak olana
kalmaz. Byle bir halde ncili atlara (hayvanlara) belletmeye
uramakla insanlara belletmek arasnda hi bir fark kalmaz
derdi[218]. te yandan Kutsal kitaplarn (ncil in ve Tevrat n),
aslnda Tanr szleri olmayp insanlarn kendi kafalarndan
uydurduklar eyler olduunu aklarken, bunlarn ayn zamanda
yanllarla dolu olduunu hatrlatrd: Size imdi (Tevratn) Musa
tarafndan Tanrnn azndan km szler olarak kaleme
alnmadn ve hatta onun zamannda dahi yazlmadn, onun
yaad dnemden ok sonra, bakalar tarafndan uydurulduunu
ortaya vuracam diyerek Tevrat halla pamuu gibi atmtr.
Ayn yanllarn ve akl dlklarn Ahd-i Cedid (ncil) iin dahi sz
konusu olduuna aretle rnein Matta ya gre ncil de Davut ile
sa arasnda 28 kuak bulunduunun yazldn oysaki Luka ya gre
bu saynn 43 olarak aklandn ve yine Meryem in bir ruh
tarafndan hamile brakldna ve sa nn babasnn Tanr olduuna
dair hkmlerin yalana dayandn, ya da Pavlus un Korintoslulara
hitaben yapt konumann samalklardan olutuunu ve btn
bunlarn sadece insanlarn kafalarn kartrmak iin ie yaradn ve
cenaze trenlerindeki an sesleri kadar anlamsz olduklarn ve
falclarn ya da ayak takm insanlarn, anlamn hi anlamadan ve
uradan buradan toplayp ortaya vurduklar eylerin, bu din
kitaplarnda yazlanlardan ok daha iyi, ok daha anlaml saylacan
138
belirtmitir[219]. Fakat bununla da kalmam, bir de din
kitaplarnn kindarlk ve gaddarlk rnekleriyle ve apulculuklar ve
cinayetler ve ldrme olaylaryla, ehvet sahneleriyle sslenmi
olduuna deinerek yle demitir: (Bu kutsal bilinen kitaplar) fesat
ve ktlk ve cinayetler tarihinden baka bir ey deildir ve insanlar
sadece ahlakszlklara ve vahete srklemekten baka bir ie
yaramamlardr ve ben, ahsen gaddarlktan ve mstehcenlikten ve
benzeri eylerden asla holanmayan bir kimse olarak bu kitaplara
kar tiksinti duymaktaym... Byle bir kitabn Tanr yapt
olamayacan belirtirken, aksini iddia edenlerin Tanrnn ycelii
fikrine kar ve Tanrya hakaret niteliinde i grdklerini ekler ve
yle der: ncilde[220] anlatlan bayalklar tarihini izledike ve
orada en deersiz ve sefil hikayeler serisinin yer ettiini grdke, bu
Kitab Tanr kitab olarak benimsemeyi YARATANa kar saygszlk
sayarm...[221] Her ne kadar sa nn faziletli ve iyi ruhlu bir insan
olduunu ve getirdii ahlak kurallarnn, ya da kendinden verdii
rnek davranlarn, insanla yararl olduunu kabul etmekle beraber,
Hiristiyanlarn peygamber olarak benimsedikleri bu kiiyi ne
Tanrnn gnderdii bir peygamber ve ne de Tanr szlerinin
nakledicisi olarak grrd. sa dan ok nceki dnemlerde, sa nn
koyduu ahlak kurallarna benzer rnekler bulunduunu ve nitekim
Konfys n ya da eski Yunan dnrlerinin ya da saymakla bitmez
daha nice kiilerin adlarn belirtmenin mmkn olduunu eklerdi.
sa ya atfolunan szlerin dahi Tanrdan gelme olmayp din adamlar
tarafndan uydurulduunu kantlayc grler belirtirdi[222].
Hiristiyan dinini ve daha dorusu genel olarak din kuruluunu
temelden sarsabilecek bu tr grleri en byk bir medeni cesaretle
ortaya koyan Thomas Paine hakknda Napolyon Bonapart n
deerlemesi udur: Yeryznn her bir Kentine, Thomas Paine in saf
altndan yaplm heykelinin dikilmesi gerekir.[223]
*

139
III) HALK YIINLARINI KHNE GELENEKLERDEN VE
LKEL DN ANLAYIINDAN KURTARIP ZGR VE
AKILCI DNCE ALIKANLIINA SOKMAYA ALIAN
DER KALEMLER
16ci ve 17ci yzyllarda, roman ve piyes yazarlar ve airler ve gzel
sanatlarn her dalndaki stadlar dahi, kii yaamlarn dinsel
klelikten ve kadercilikten ve olumsuz Tanr anlayndan kurtarp
aklc klmaya ve insan ahsiyetinin haysiyeti duygularyla donatmaya
almladr. Din kitaplarndan belirlenen Korkutucu ve nsanlar
birbirlerine boazlatc Tanr anlay yerine iyilik ve sevgi kayna
olan ve tm insanlar kardelikte toplamaya uraan bir Tanr
anlayn yerletirmek abasndadrlar. Fransada Molire ler,
Gassende ler, La Rouchefoucauld lar, Du Rondel ler, Cyrano de
Bergerac lar, ya da ngilterede Milton lar, ya da dier Bat
lkelerindeki benzeri kalemler, hep bir azdan kii ve toplum
yaamlarn zincire balam olan din kuruluuna ve din adamlarna
kar sava amlardr. Bunlar arasnda Tanry inkar edenler vardr,
fakat etmeyenler daha oktur: bu etmeyenler dahi, o zamana kadar
allagelmi olan Tanr anlayn deitirmek ve olumlu klmak
hususunda kararldrlar. Din kitaplarndaki korkutucu ve gaddar ve
keyfi vs Tanr tanmn deitirip, bunun yerine akla ve vicdana yatkn
niteliklerle sslenmi bir Tanr anlayn yerletirme abasndadrlar.
Yeryz olumsuzluklarnn (rnein eitsizlikler, sefaletler,
ekimeler, ldrmeler, vs) Tanrdan gelmeyip insanlardan gelme
olduunu savunurlar. Aralarnda din adamlar da vardr[224]. Bir iki
rnek vermekle yetinelim:
Molire (1622-1673), kii yaamlarn, insan haysiyetiyle badamaz
nitelikteki geleneklerden ve dinsel inanlardan aryp uygar kerteye
karmay ama bilen tiyatro piyesleriyle tannr. Hemen her
piyesinde, hem de en ineleyici bir dil ile akl verilerine ve vicdan
sesine yabanc den dinsel inanlar yerer. rnein Le Malade
Imaginaire adl piyesinin kahramanlarndan Bralde ye, khne
geleneklerle ve batl inanlarla ilikileri koparp akla yatkn yaamlara
140
ynelme zlemini savundurur; zevk alnmak ve mutluluk duymak
gereken eylerin, mutsuzluklar yaratan geleneklere tercih gereini
syletir. Daha dorusu onu, bir bakma, eski Yunanda geerli olan
Epicure felsefesinin szcs durumuna geirir. Yine ayn ekilde
Don Juan adl piyesinin kahraman olan Don Juan , Tanry her ie
kartrmayan ve iman sorunlaryla fazla megul bulunmayan bir
karakter olarak tantr. Her ne kadar Don Juan n yaamlarn, sanki
tenkit edilebilir nitelikte imi gibi gstermekle beraber, aslnda onun
kiiliini son derece sempatik ve cazip klmak suretiyle seyircisini,
aklc yaamlarn stnl fikrine srkler.
Bir baka yazar, Thophile de Vian, ki iirleriyle halk teshir etmi
olan bir airdir, kiilerin din emirlerine gre deil fakat akl
kanunlarna gre yaamalarn salk verir. Doutan eitsizlik ya da
rzk fark olduunu ngren din verileriyle alay eder ve btn
olumsuzluklarn ve dzensizliklerin insanlardan gelme olduunu
syler. Sava duygularn, ya da askeri zaferleri ve fetihleri ve kaba
gcn her eklini kmser; ve insan varln fazilete ulatran tutum
ve davranlarn, dinsel kurallara uymakla deil fakat akl verilerini
uygulamakla deer kazanacan anlatr[225].
Onyedinci yzylda Epicure felsefesine brnm olarak dinsel
geleneklere ve inanlara saldranlardan biri de Cyrano de Bergerac
dir. nsan yaamlarn mutsuz klc her eye kar sava amtr;
rnein gelecek dnya yaamlarnn, bu yeryz yaamlarna tercih
edilmek gerektiini ngren dinsel inanlar yerer. La Mort
dAgrippine adl piyesinde kadercilii kmser ve dnya
yaamlarnn zevk ve mutluluk arama temeline dayatlmas fikrini
iler. Benimsedii Tanr anlay, din kitaplarndakinden ok farkldr.
Ona gre Tanr fikri ycelik ifade etmelidir ve bu ycelii zedeleyici
tanmlamalar yok edilmelidir: rnein uruna kurbanlar kesilen, ya da
korku duygularyla itaat edilen bir Tanr anlayna yer
verilmemelidir, zira byle bir Tanr, olsa olsa insanlarn kendi
kafalarndan uydurduklar bir eydir[226]. Bu tr fikirleriyle Cyrano
141
de Bergerac, sadece halk ynlarn deil fakat aydn snflar ve
bilim evrelerini dahi olumlu ynde etkilemitir[227].
ngilterenin bu dnemde yetitirdii en gl airlerden John Milton
(1608-1674), Kilisenin insan kiiliini ezen tutumuna kar isyan
edenlerdendir. The Lost Paradse adl kitabn yazardr. Btn
yaynlaryla, kiinin ancak Kilise araclyla ve din emirleri sayesinde
kurtulabileceine dair yerleik inanlar ykmaya almtr. ngiliz
Kilisesinin 1647 ylnda yaynlad bir bildiriyi Tanr anlayna
hakaret saymtr. Bu bildiride, btn insanlarn, Adem ve Havvadan
gelme gnahlar tevars ettikleri ve bu gnahlardan kendi gleriyle
kurtulamayacaklar ve esasen Tanrnn baz kiileri ebedi mutlulua
eritirirken bazlarn cehennem ateinde yakaca belirtilmiti[228].
Milton a gre Tanry btn bu samalklarn kayna olarak
tantmak, Tanrya hakarettir nk bu tr samalklar Tanrnn
insanlara vermi olduu akla aykrdr. Tanr insan akl esiyle
nimetlendirmi ve ona bylece snrsz bir gelime olasl vermitir.
Kiinin kendi gc ve abasyla gnahlardan kurtulamayacan iddia
etmek, insan varlnn yetersizliini ne srmek, insana gven
beslememek olur ki bu da dolaysyla Tanry hor grmek demektir.
Bu ekilde dnd iin kendisinin cehenneme gideceini syleyen
Kiliseye ve din adamlarna kar yle konuurdu: Btn bu
dncelerimden dolay belki Cehenneme gnderilebilirim, fakat
byle bir Tanr bana sayg telkin eden bir Tanr olamaz...[229]

IV) AKILCILIK SAVAIMI NIN ve AKILCI DCE NN
EYLEML BAARISI: 1789 FRANSIZ HTLAL:
1789 Fransz htilali, Orta a boyunca gizli gizli srdrlen
aklclk eylemlerinin son zaferi demektir. htilali hazrlayanlar, akl
a mimarlarnn dnce malzemesiyle yetimi olan aydn
snflardr. Gerei sylemek gerekirse Fransz ihtilali, esas itibariyle
din kuruluuna ve zellikle Hiristiyanla ve Kiliseye ve din
adamlarna kar di bileyen ortamn glenmesi ve ayn zamanda
142
yaygnlamas sonucu olumutur. 1789dan itibaren bu dmanlk
aydn snflardan halk ynlarna gemi ve Fransa snrlarn aarak
Avrupay sarmtr. Hatrlatalm ki Fransa o dnemde, Avrupann
fikren en gelimi en kltrl lkesiydi; yeryzne uygarlk
saan bir yldzd. Bu itibarla din domalarna ve din adamlarna kar
byk zaferin orada salanm olmas doaldr. htilalin patlak
vermesiyle birlikte fikirsel gelimeler giderek pekimi ve gerek
siyasal organlar ve gerek zel kurulular araclyla abartmal ekilde
kendini belli eder olmutur[230]. htilal srasnda kurulan Kurucu
Meclis in geirdii kanunlarla din adamlarna ve Kiliseye ait
mallarn kamulatrlmalar karara balanrken[231] halk bayram
yapmakta ve: Kilisenin en byk kar, ktlk ve melanet diye ne
varsa her eyi krklemektir diye sokaklarda haykrmaktayd. Din
adamlarnn hapse atlmalarn isteyenler yannda, tmnn ipe
ekilmesine alanlar oktu. Kurucu Mecliste bir temsilci:
Papazlara kar, tpk bize saldran yrtc hayvanlara yaptmz gibi
davranalm; nlerine et paralar ve kemik atalm. nk din
adamlar midelerini dolduracak bir ey bulduklar nispette insanlar
iin daha az tehlikeli olurlar diye konuurken, Hiristiyanlkla ilgili
eyler yok edilmekteydi. rnein sokaklara verilen Hiristiyan adlar
kaldrlmakta, yerlerine dinle ilgisi bulunmayan adlar
konmaktayd[232]. Giderek younlaan bu dmanlk 24 Aralk 1792
tarihinde Paristeki btn Kiliselerin kapatlmas ve Noel yortularnn
yasaklanmas olaylarna yol amtr. Bu arada aklcl yceltici ve
Tanr fikrini aalatc eilimler yaygnlat. Aralarnda din
adamlarnn dahi yer ald eitli gruplar halk, hala bal kalnan
inanlardan ve batl itikadlarden ve ibadet geleneinden kurtarp laik
Cumhuriyet rejimine ve aklc ahlak kurallarna altrmak iin yeni
abalara giritiler. Tannm yazarlar arasnda: Krallar aklland ama
Tanrlar hala akllanmad eklinde konuanlar grld[233].
Sylemeye gerek yoktur ki sz konusu edilen Tanrlar din
kitaplarnda tanm yaplan Tanrlardr. Kurucu Meclisin 17 Eyll ve
9 Ekim 1793 tarihli toplantlar srasnda kabul edilen kanunlarla din
adamlarnn pek ounun tutuklanmasna, tutuklanmayanlarn
sokaklarda dinsel giysilerle dolamalarnn yasaklanmasna karar
143
verildi. Ayn yln Ekim aynn 24nde alnan bir kararla Hiristiyan
takvim sisteminin (ki Calendrier Gregorien diye bilinir) ilga edilip,
1700 yl boyunca i grm olan bu takvim sistemi yerine
Cumhuriyet Takvimi (Calendrier Rpublique) uygulanmas
ngrld. Bu yeni sisteme gre resmi kaytlar ve yl hesab, sa nn
douu itibariyle deil fakat Fransz ihtilalinin oluum tarihi itibariyle
(yani 1789a gre) balatlr oldu. Fransz ihtilali, sosyal ve siyasal ve
moral alanlarda yepyeni bir yaam zihniyeti getirmi sayldndan,
insanln yeni bir takvim sistemine gre yeni bir balang safhasnda
bulunduu dnld[234]. Ayn yln Kasm aynn onuncu gnnn
Akl Bayram olarak ilan edilmesi ve buna benzer bakaca kararlar
alnmas[235], yukardaki gelimelerin bir baka serisini tekil eder.
Kurucu Meclisin bu tr kararlaryla etkilenen ve galeyana gelen halk,
biraz daha din aleyhtar kesilmitir; o kadar ki toplu olarak Pariste
Notre Dame kilisesini igal edip Akl Tapna haline getirmi ve
Kilisenin drt bir kesindeki kutsal yerlere mealeler dikerek asl
kutsal saylmak gereken kiilerin Voltaire, Rousseau, Franklin, vs gibi
aklc savamn kahramanlar olduunu bildirmi, onlarn bstlerini
dikmi ve bu dnrleri, milletin Gerek temsilcileri olarak Akl
Tapna na layk grdklerini bildirmilerdir. Daha sonra
Commune rgt diye bilinen bir kurulu Paristeki eitli
mezheplere ait btn Kiliseleri kapattrd, dinsel her trl ayin ve
ibadeti yasaklad, din adamlarnn tmn Batl itikadlerin
uygulayclar olarak sulayp bir ksmn hapislere attrd, bir ksmn
da srgne yollad. Tekrar belirtelim ki sz konusu bu dmanlk
sadece Kiliselere ve din adamlarna kar deil fakat ayn zamanda
1800 yl boyunca uygulana gelen Hiristiyan dinine karyd. Aydn
snflarla, ynetici snflarn balca amac, Hiristiyanlkla ilgili ne
varsa her eyi kknden kazyp atmak, Fransz toplumunu
Hiristiyanlktan arnmak ve din denilen kuruluun her eyi ile birlikte
p sepetine atlmak gereken bir ey olduu inancn
oluturmakt[236]. Bu amacn gerekletirilmesinde glk yoktu,
nk din kuruluuna ve din adamlarna kar srdrlen dmanlk
zaten halk tabakalarna mal edilmiti. Monvel gibi komedi
144
artistlerinin Saint-Roch kilisesinde cemaat karsna kp Tanry
sular biimde akalar yapmas, ya da fkra yazarlarnn gnlk
gazetelerde: Akl denen ey her hangi bir dine hizmet etsin iin
verilmedi, her insan bal bana bir akl tapnadr eklinde
yazmalar, ya da siyasal bilimcilerin halk aklc ynde eitmeye
almalar ve rnein lEvangile des Rpublicains adl kitabn yazar
Fabre dEnglatine in meydanlarda: Ey Franszlar, size yeni bir din
kitab tlerim. Bu kitap zgr insanlara uygun olan tek kitapdr ve
Cumhuriyet rejimine bal olanlarn kitabdr. Bundan byle artk
Kral, ya da din adam filan diye bir ey yoktur diye konumas ve
konuurken de halk ynlar tarafndan alklanmas ve halktan
kiilerin aznda Kilise arklar yerine Cumhuriyeti yceltici nitelikte
arklar yer almas[237] ya da buna benzer eyler, bu konuda
verilebilecek saysz rneklerden sadece bir ka olmak zere ilgintir.
u muhakkak ki o dnemde Fransz halk, yzyllarca kendisini
smrm olan din kuruluuna artk paydos demeye hazrd. Aydn
snflar halk fikren ylesine beslemiler ve ylesine din dman
haline getirmilerdi ki, bu durumun sakncal sonular
dourabileceini dnen baz liderler, rnein Robespierre: Eer
Tanr yok ise, onu mutlaka yaratmak gerekir eklinde konuur
olmulardr. Ancak ne var ki artk ok yaydan kmt ve halkta
ahlanan bu din dmanln nlemek zordu. Kurucu Meclis
dneminden sonra i bana gelen yneticiler bu dmanl
pekitirmekten gayr yaplacak bir ey kalmadn anlamlard;
bundan dolaydr ki her eyi laik esaslara balama yolunu
tutmulardr: rnein, evlenmeleri, ya da boanmalar, ya da miras
gibi esaslar dinsel temelden ayklayp laik temele oturtmular, eitim
sistemini tamamen laik klmlar, dinsel ahlak anlay yerine mspet
ve aklc ahlak anlaynn geerli olmasn ve dinsel bayramlar yerine
ulusal bayramlar konmasn salamlardr. Din kuruluuna ve din
adamlarna kar giriilen bu amansz savama Kilise mensuplarndan
katlanlar dahi olmutur. rnein Rabaut St. Etienne adndaki bir din
adam, 1791 ylnda ibadet usullerinin deitirilmesini ve Tanrya
dualar ve krler etmek yerine farkl usullerin benimsenmesini ne
145
srm, din adamlarnn Kiliselerde vaaz verirlerken Fransz
Anayasasn konu edinmelerini istemi, Anayasann bir ahlak kitab
olduunun belletilmesini nermi ve nihayet insanlar lahi hukuk
ilkeleriyle deil fakat Doal hukuk verileriyle yetitirmenin bir
zorunluluk olduunu sylemitir[238]. Ayn tarihlerde bir baka
protestan papaz Jacque Moline, akl ve zekay ilemez hale getiren
dinsel domalar eitim sistemine malzeme yapmaktan vazgeilmesini
istemi ve zgr iradeye sahip kimselerin din kuruluuna ya da ibadet
yerlerine muhta olmadklarn belirtmi, aklclk dnda hi bir eye
gerek bulunmadn ve halkn Kral ya da Din Kuruluu ve Kilise
gibi eyler olmadan ok daha iyi bir ekilde geliebileceini ve
ynetilebileceini sylemi ve insan yaps kanunlardan baka itaat
edilecek g bulunmadn ve lke kavramndan gayr taplacak
tapnak olmadn bildirmitir. Daha sonralar, rnein 1794 ylnda
eitli Protestan Kiliselerine bal papazlar, ayn ynde giriimlerde
bulunmulardr; bunlardan ou grevlerinden ayrlm ve ayrlrken
de bunu, srf aklcln zafere erimesi ve zgrln yerlemesi iin
yaptklarn ve nk din kuruluunun sosyal gelimeye ve dnya
kardeliine engel yarattn ve ite bu gerei anlam olduklar iin
btn dileklerinin halka hizmet etmek ve zgrlk arklarn ihtilal
felsefesiyle birlikte terennm etmek olduunu sylemilerdir.
Kukusuz ki bu tr davranlara itenlikle sarlanlar yannda, ard
dnce ile sarlanlar da vardr. Fakat her ne olursa olsun, btn bu
olup bitenler, kiilerin vicdanlarn ve dncelerini kemiren
inanlarda etkiler ve sarsntlar yaratmtr. Din kuruluuna ve din
adamna kr krne ballk duygular yerine aklc ve pheci
ilikiler dnemini amtr. Ancak ne var ki bu durum katiliini
srdrememi ve az gemeden (ve daha dorusu 1794 den itibaren)
yerini, yumuama siyasetine terk etmitir. Nitekim Robespierre in 7
Mays 1794 tarihinde htilali tehlikelerden kurtarmak amacyla
geirttii bir kararnamede Fransz Halknn stn bir yaratana (yani
Tanrya) inand aklanmtr[239]. Az gemeden Napolyon un
iktidara gelmesiyle aydn snflarn sindii ve bu sinmilik ierisinde
din dmanl kampanyasna son verdii grlr. Byk bir askeri
146
kumandan olduu kadar usta bir siyaset adam olan Napolyon,
toplumdaki sosyal eitsizlii gidermenin mmkn olmadn ve bu
eitsizliin ancak din kuruluu sayesinde srdrlebileceini ve
toplum dzeninin ancak bu ibirlii ile salanabileceini
dnmtr[240]. Bundan dolaydr ki Papalkla Concordat
imzalayarak dine dn vermitir. Bu tarihten sonra Fransada Kilisenin
ve din adamnn durumu bir sre dzelir olmutur. Fakat az sonra
araya Restorasyon dnemi girmi ve bunu, Krallk rejiminin yeniden
hortlamas olay izlemitir. Bylece din kuruluu, eitli saldrlara
kar kendisini koruyacak bir siyasal gce yeniden kavumutur.
Bununla beraber 19cu yzyln ortalarndan itibaren aydn snflar
Kiliseye ve din kuruluuna kar tekrar saldrlara gemilerdir.
Fransann en nl dnr ve bilginleri ve en nl kalemleri [rnein
J.Michelet (1798-1874) ve E. Quinet (1803-1875)] bu kampanyay
srdrmlerdir. Aydn saylabilecek kim varsa herkes bu savama
katlm ve 1789 ihtilalinin ideallerini canl tutmaya almlardr.
Fakat unu da eklemek gerekir ki her eye ramen Kilise, geleneksel
dzenin szcln ve Krallk rejiminin ve mutlakiyet sisteminin
ve banazln destekiliini yapmaktan ve bu olumsuz tutumu ile
her zaman iin kendisine g kayna iini grebilecek bir ortam
yaratmaktan geri kalmamtr. Bundan dolaydr ki 19cu yzyl
boyunca Fransada, devaml olarak birbirine zt iki zihniyet (yani din
taraftarlar ile din aleyhtarlar) arasndaki atma 3c cumhuriyet
dnemine (yani 1875e) kadar srmtr. Bu tarihten sonra artk Laik
dnce anlay kk tutmutur. Bu sayededir ki Fransa, Bat lkeleri
ierisinde, fikir ve kltr gelimesi itibariyle ok stn bir yer igal
etmi ve dier lkeleri ayn ynde etkilemitir.




147
V) 19.CU ve 20.C YZYILLAR BOYUNCA BATILI AYDIN,
FKRSEL DRSTLK ERSNDE AKILCILIK
SAVAIMINI AYNI EVKLE SRDRR
nsan zekasn gelitirici ya da geriletici eler konusunda Batl
aydnn u son iki yz yl boyunca kendi kendine sorar olduu soru u
olmutur: Kii yaamlarnda din kuruluunun ve Kilisenin rol
kstlayc m olmutur, yoksa gelitirici sonular m dourmutur? Bu
kurulular fikirsel zgrl desteklemiler midir, yoksa
ksteklemiler midir? Bu sorulara aklc dnce ynls Batl
aydnn verdii yant genellikle udur: Hayr! Din kuruluu, kiinin
kendi kendisiyle yabanclamas ve fikren ve ahlaken yetersiz kalmas
sonucunu dourmutur.[241] Batnn fikirsel uygarlk gelimesi
asndan en ileri saylan lkelerinde, rnein Fransada, toplumu
etkileyen mihraklar, din kuruluuna ve din adamlarna kar amansz
bir savam srdrmlerdir. lerinde bu dmanl en ileri noktalara
gtrenler oktur: rnein Proudhon, Kilisenin yok edilmesi gereini,
sosyal topya nn gereklemesi iin koul saymtr, nk ona gre
din adamlar tarafndan insan beynine rnga edilen verilerle uygar ve
ilerici ve adaletli bir toplumun olumas mmkn deildir. Bundan
dolaydr ki, biraz akams bir dil ile yle derdi: Fransada bir tek
namuslu insan yoktur ki kendi kendisine u soruyu sormasn: -Acaba
lmeden nce bir din adamn yok etmeyecek miyim?-...[242].
Sylemeye gerek yoktur ki Proudhon, Yok etmeyecek miyim?
tmcesini fiziki saldr dan ziyade fikirsel saldr anlamnda
kullanm ve saldr szcn de din adamlarnn fikren ne kerte
ilkel ve zavall durumda olduklarnn sergilenmesine ara yapmtr.
O bunu yaparken nl yazarlardan Stendhal, eitli romanlaryla
(rnein Le Rouge et le Noire ya da La Vie de Henri Brulard adl
edebi yaptlaryla) halk ynlarnn ruhuna, ekilci din kuruluuna
kar dmanlk duygularn ilemitir. Deersiz ve ahlak yoksunu
olarak bildii kimselerin ounun dindar geinenler arasndan
ktn hatrlatm ve din adamlarnn Cennet ve Cehennem
aldatmalaryla insanlara oynadklar oyunlar ortaya vurmutur.
Journal adyla yaynlad dier bir kitabnda, vaktiyle Napolyon un
148
dine dn vermesini tiksinti ile karladn belirtir. rnein
Napolyon un, srf siyasal karlar uruna 1901 tarihinde kendisini
Papa Pius VII ya takdis ettirmesini ve ta giymesini ve Concordato
imzalamasn ve Kilisenin de Napolyon diktatoryasna nsanln
mutluluu adna kanat germesini utan verici bulduunu belirterek
yle der: ...arlatanlarn giritikleri bu ittifak konusunda uzun uzun
dndm... Ve Alfierinin yazdklarn (kfrlerini) okuyarak azm
alkalamaya altm....[243] Din kuruluunu savunanlardan olduu
kadar ncil renimine nem verenlerden nefret eden Stendhal,
yabanc lkelere yapt geziler srasnda, rnein Almanyada, bu tr
retim gren kiilerin budala ve saldrgan olduklarn izleyerek
insan karakterinin bu yzden nasl bozulduunu belirtir. Din
konusunda gerekten ihtilalci bir tutum taknlmas gerektiine
inanmtr.
Stendhal kadar nl dier bir yazar, Gustave Flaubert, ki bilindii
gibi Madame Bovary adndaki romann yazardr, 1829 ylnda
yaynlad Memoires dUn Fou adl kitabnda, lm sonras
yaamlara (Cennet ve Cehennemlere) inanmadn ve gerekte
lm ile her eyin sona erer olmasn tercih ettiini syler: Ben
aslnda tasavvuf insanym, fakat hi bir eye inanmyorum demeyi
gelenek edinmitir[244].
Paul et Virgine adl kitab ile olduu kadar Chaumire Indienne adl
romanyla de halk ynlarn ve nice kuaklar eitmi olan
Bernardin de Saint-Pierre (1737-1814), din kuruluunun ve din
adamlarnn en byk dmanlarndan olmu ve halk da bu
duygularla yourmutur. yle derdi: Her trl istibdat, ou kez din
adamlar ve din kuruluu tarafndan kutsallatrlm ve yalanlar
zerine bina olunmutur. Din adamlarnn Doay yaratan n
(Tanrnn) iyiliklerini maksatl olarak gizlediklerini, akla ve ahlaka
aykr dinsel doalar kendi miskin karlarna ara ettiklerini, iktidar
sahipleriyle ibirlii halinde insanlar smrdklerini sergilerdi. Ona
gre din adamlar, halk yalanlarla kandrrlarken kendileri de bu
yalanlara inanr olmulardr; bylece kendilerini adalet ve efkat ve
149
insanlk sevgisi duygularna yabanc bulmulardr. Yine ona gre
insanln gelimesi ve aklc yolda ilerlemesi sonucunda din
adamlarna gerek kalmayacaktr. zellikle Paul et Virgine adl
romannda, din adamlar snfnn kepazeliklerini ortaya dkerken,
byle bir snfn hi mevcut olmad bir din kuruluu hayal eder;
aslnda bu din Doa dininden baka bir ey deildir; ona gre
Doann Kutsal kitab yoktur, domalar yoktur, tapna yoktur,
din adamlar snf yoktur. Fakat bu demek deildir ki insanlar, bir
araya gelerek kutsal duygularda birlemesin!
nsanl sevgi denizinde birletirmeyi hayal eden ngiliz airi Shelley
(1792-1822) hem bir yandan iine doduu Hiristiyan dinine ve bu
dinin oluturduu sosyal dzene ve bu dzenin srdrclerine
(rnein Hkmdarlar, Siyaset adamlar, Din adamlar vs) ve
hem de evrenin yaratcsna isyan halinde idi. Kii zgrln yok
eder olarak kabul ettii dine kar daha pek gen yalardan itibaren
husumet besler olmutur. The necessity of Atheism[245] adl
kitabnda: Hiristiyanln yok olup gidecei gn iple ekmekteyim
diye konuur. Paradse Lost[246] adl yaptnda, Tanry En byk
despot olarak tanmlar ve zdrap eken insanlk adna ona kafa tutar.
Onun inand ve gven besledii tek ey insann kendisidir. Her trl
ktln aklc dnce yolu ile giderilebileceinden kukusu
yoktur. Btn dilei insanln geliip, ktl yok edebilecek
kerteye erimesidir. Ona gre insanlk bu noktaya, ancak zgrlne
sahip olarak gelebilir. Kitabnn kahramann Cennette hizmet
etmektense, Cehennemde zgr olarak hkmetmeyi tercih ederim
eklinde konuturtmas bundandr.[247]
nsan varlnn stn deerine ve zgrlk esine ayn ekilde
bal dier bir ngiliz yazar, William Wordsworth (1770-1850), din
kuruluuna kar di bilemek yannda ideal urunda her eyini fedaya
hazr bulunmutur. O kadar ki zgrlk lkesi diye bildii Fransaya
kar sava aan kendi z vatan ngiltereye lanetler yadrm ve
kendi lkesinin hezimete uramasn mutluluk duyarak karlamtr.
Fakat daha sonra Fransann dier lkelere kar saldrya gemesi
150
zerine hayal krklna urayp bu lkeden tamamyla
soumutur[248]. Ne ilgintir ki bu tarihten yz yl kadar sonra, John
Lennon adnda tannm bir ngiliz mzisyen, kendi lkesi olan
ngilterenin Nijeryaya kar haksz bir sava amas zerine
vatanndan souduunu ngiliz olmaktan utan duyduunu sylemi
ve kendisine ngiliz Hkmeti tarafndan verilmi olan dl iade
etmitir.[249]
19cu yzyln en ateli yazarlarndan biri olan Emile Zola, mensup
bulunduu Hiristiyan dinine kar saldrganl meslek haline getirmi
olanlardan bir baka rnektir. Denilebilir ki Fransada hi bir yazar, bu
saldrganlkta, onunla yaramamtr. Nitekim 1893 ylnda
yaynlad Tougon-Macquart adl kitabnda ve yine 1901 ylnda
yaynlad Travail adl yaptnda, din adamlarna kar grlmemi
bir yaylm ateine gemitir. Bu sonuncuda: ok kr ki din denilen
ey, en son kilisenin en son Papaznn vazi ile nihayet geberip gitti
diyerek rahatlamak istemitir. Dreyfus olay vesilesiyle yaynlad
JAcccuse adl kitabnda, hem orduyu ve hem de din kuruluunu
Ortak sulu olarak ayn sepete atar ve banazlk ve hakszlk
kampanyasn oluturmak bakmndan Burjuva snfn bu sulularla
i birlii halinde gsterir.[250]
Fransa da bu tarihlerde Kiliseyi ve genellikle Hiristiyanl en fazla
eletirenlerden biri de Anatole France (1844-1924) dir. 1899 ylnda
yaynlad Pierre Nozire adl kitabndan anlalaca gibi, din
adamlarna kar daha genlik yllarnda cephe almtr. Esasen din
kuruluuna kar gvenini din adamlar yznden yitirdiini onun ilk
yazlarndan anlamak kolaydr. 1876 ylnda yaynlad Les Noces
Corinthiennes adl kitabnda, hi ekinmeden ve ak olarak atheist
nitelikte grler savunur. 1904 ylnda yaynlad LEglise et la
Rpublique adl kitabnda, din adamlar snfna kar giderek
artmakta olan duygularn belirtir. Sadece yaynlaryla deil fakat
niversitede verdii dersler srasnda da ayn eyi yapar; rnein
dinler tarihini sahtelikler ya da yalanclklar ve cinayetler
tarihi olduunu derslerine konu yapmaktan geri kalmaz.[251]
151
Din adamlar snfna kar kin beslemek konusunda snr tanmayan
nl yazarlardan biri de Charles Peguy (1873-1914) dur. eitli
yazlarnda, dindar kimselerin gerek anlamda iman sahibi
olamayacaklarn, nk gerek imann laik ruhlu kimselerde
bulunduunu, din adamlarndaki din anlaynn ise biimsellik ten
ibaret olduunu ve byle bir din anlayndan yarar
beklenemeyeceini savunmutur[252].
Yirminci yzyln en byk yazarlarndan biri olan Camus ye gelince,
o da Hiristiyan dini iinde domu olmasna ramen, aklclk adna
Hiristiyanla ve genel olarak din kuruluuna kar byk bir
dmanlk beslemitir: Yeryznn Hiristiyanlktan bekledii ey, (bu
kuruluun) ak ve seik olarak sululuunu ilan etmesidir diyerek
dnyann Kanl bir yz eklinde grnmesinin nedenlerinin dinde
yattn aka belirtir[253].
19cu ve 20 yzyl ierisinde halk ynlarn bu ekilde fikren
besleyen yazarlar yannda siyaset adamlar da yer almtr. Yine
zellikle Fransada Jules Ferry, ya da Waldeck-Rousseau ve
Clemenceau ve Combes ve Gambetta gibi nl simalar, hem din
eitimine ve Kilisenin etkilerine kar savamlar, hem de
Hiristiyanl ykmak iin ne mmknse yapmlardr. Gambetta nn
4 Mays 1877 tarihinde Fransz Parlamentosunda din adamlarna
kar: te en byk dman diye barmas ve Kiliseyi, insan
iradesi zerinde yeniden basklara girien korkun bir tehlikenin
hortlamas, eklinde tanmlamas, aradan yz yl gemi olmasna
ramen bugn dahi aydn evrelerde hala yanklarn
duyurtmaktadr[254]. Yine ayn ekilde Jaurs in, parti ii slogan
haline getirdii szler, aradan yz yla yakn gemi olmasna ramen,
bugnn nice aydnlarn ve siyaset adamlarn, iliklerine kadar
etkilemektedir ki yledir: Gnmzn Hiristiyanl, teokratik bir
t niteliiyle, sosyal hakszlklar dzeninin hizmetindedir. Bu
nedenle onu kknden yok etmek gerekir...[255]. Pek muhtemelen bu
tr bir etki nedeniyledir ki 1845 ylnda Fransz Parlamentosunda bir
milletvekili yle konumutur: Aka ve yksek sesle unu
152
belirtmek gerekir ki Kilisenin varlyla ve Katoliklikle ve
Hiristiyanlkla Cumhuri bir rejimi uzlatrmak mmkn deildir.
Hiristiyanlk demek akla kar kfr demektir, Doaya kar kfr
demektir. unu kesin ekilde anlatmak isterim ki ben Ulusal bir Meclis
kurulmas ve bu Meclisin Fransay Hiristiyanlktan temizleme
amacn gerekletirmesi taraftarym...[256]. Bu szlerin sarf
edildii tarihlerde Fransada Kiliselerin an seslerini susturmaa ve
dinsel ayinleri yasaklamaya yeltenen resmi kiilerin ve yetkililerin ve
zellikle Valilerin ve Belediye Bakanlarnn says pek oktur[257].
Her ne kadar zaman zaman resmi makamlarn bu gayretlerinde bir
duraklama grlrse de laik lik esas aydn glerin bekilii
sayesinde mutlakln korumutur. Sadece yazarlar ve bilginler
deil fakat halk dahi bu grevi stlenmeyi gerekli saymtr. O kadar
ki 19cu yzyln ortalarnda ou elence yerlerinde, her snftan halk,
u tr arklarla vakit geirirdi: Ne Tanr ve ne Sezar... stn ve nihai
kurtarc diye bir ey yoktur[258]. Daha baka bir deyimle halk artk
kurtulu ve mutluluk yolunun akln rehberlii ve zgrl ile
mmkn olacana inanmtr. Nasl ki 1789 ihtilalinden sonra halk,
sokaklarda din adam avna kt ise, ayn ekilde 1871lerde
Kiliselere saldrmak, ibadet yerlerini ykmak ve ruhanileri hrpalamak
gibi arlklardan geri kalmamtr[259].
nsan akln bask altnda tutan ve zgrlkten yoksun klan din
kuruluunu ve din adamn itibardan drme taktii, sadece Fransada
deil fakat Avrupann dier lkelerinde ve Kuzey Amerikada da
uygulanmtr. 19cu yzyln en byk dnrlerinden olan
Kierkegaard (1813-1855), Hiristiyanln, tpk dier dinler gibi,
insan akln krlettiini, insan varln atalet ve acz ierisinde
erittiini sylerdi. Kendisi bu din iinde domu olmasna ramen, din
verilerine uymay budalalk bilirdi; sa y peygamber olarak
tanmann aklszlk ve peygamberlik iddialarna inanmann insan
zekas adna zul olduunu sylerdi. Aklc gelimenin, ancak ve ancak
Hiristiyanl (ve tm olarak btn dinleri) ve Tanry yok bilmekle
mmkn olabileceini savunurdu. Ona gre: Tanrya inan kiiyi
zavall kerteye indirir, u bakmdan ki bu inana sapland srece
153
kendi kendisini yararsz bir yaratk bilir; oysa ki fikirsel ve ahlaksal
gelime ancak aklclkla mmkndr; Hiristiyanl (ve daha dorusu
dinleri) aklclkla uzlatrmak mmkn olmad gibi, uzlatrmaya
kalkmak aklcln yok olmas sonucunu dourur...[260].
Danimarkal Kierkegaard in felsefe alannda yaptklarn, ngilterede
Darwin (1809 - 1882) bir baka ekliyle yapmaktayd. Origine of
Species adl yaptyla, insan denilen varln, din kitaplarnda
anlatld gibi balktan, ya da topraktan vs yaplma olmayp uzun
bir evrim (gelime) sonucu ve fizik kanunlar gereince bugnk
eklini aldn sylerken sadece Tanr inanna en byk darbeyi
indirmekle kalmyor ve fakat ayn zamanda medeni cesaret ve bilimsel
drstlk rneklerinin en gzelini ortaya vuruyordu. Din kitaplarnn
bilimsel gereklere ters dtne ve bu kitaplarla ilim
yaplamayacana inanm olarak yakn bir arkadana yazd
mektupta yle der: Sen bir ilahiyatsn, ben ise Doa kanunlaryla
uraan bir bilginim. Bu iki alan, birbirlerinden farkl ve ayr
eylerdir. Ben olaylar aratrr ve bilimsel gerekleri kefetmeye
alrm; fakat bunu yaparken ncile bakmam ve dayanmam ve bu tr
kitaplarda sylenenlere aldrmam...[261].
Din kitaplaryla insan aklnn gelitirilemeyeceini ve mspet ilim
yaplamayacan ve genel olarak dinlerin fikirsel ve bilimsel
gelimelere daima engel olduklarn syleyenlerden biri de Amerikal
dnr Andrew D. White tir. 1895 ylnda yaynlad ve dinin ilme
kar daima sava halinde bulunduunu rnekleriyle ortaya vuran A
History of the Warfare of Science With Theology in
Christendom[262] adl kitabnda, ncil ve benzeri kitaplarn Tanr
szleri olmayp eski alardan kalma efsanelerden, hikayelerden
alnma eyler olduunu ve bu kitaplarda bilim diye ne srlen
eylerin bilim adamlarnca cerh edilmi bulunduunu, yz yllar
boyunca din ile bilimin attn, bilimsel ve ahlaksal gereklerin
din kitaplarnda deil akl kitaplarnda yattn savunur[263]. Bundan
gayr bir de ilim adna ve insanlk uruna savaan bilginlerin Kilise
tarafndan gemite nasl sulandrldklarn, nasl ikenceye
154
sokulduklarn, oysa ki bu kimselerin, dindar geinen kimselerden
ok daha faziletli, bilgili ve ahlakl ve insanla yararl olduklarn
anlatr.
Kilisenin ve din adamlarnn, aklcla dmanlklarn sergileyen
yazarlardan biri de H.L.Mencken dir. Hedef edindii byk
dman, kendi mensup bulunduu Hiristiyanlktr. Treatise On the
Gods adl kitabnda yle der: Hiristiyanlk sadece bilimsel dnce
sistemine kar kmakla kalmam, fakat rasyonel olan her eye kar
dmanlk salmtr... Daha ilk anlardan itibaren Kilise... Kiinin
fikirsel ve fiziksel varln zgrle kavuturucu her gayretin
karsnda yer almtr Her dnemde ve her yerde en kt hkmet
sistemlerinin ve kt kanunlarn ve kt kurulularn daima destei
olmutur... Yzyllar boyunca kleliin en byk savunucusu ve
mstebid iktidarlarn (Krallarn) koruyucusu kesilmitir.... Kutsal
saylan kitaplarn (rnein Tevratn ve ncil in) akla ve vicdana ters
den ynlerine deinirken unlar ekler: Her ne kadar Ahd-i Atiyk
manzum bir yapt ve iir sanatnn emsalsiz bir rnei olarak edebi
niteliklere layk grlrse de, bir tarih kitab olarak aa seviyede bir
kitaptr. Eski Yunan dnrlerinden etkilenmi olan yahudi
yazarlarca hazrlanm olmakla beraber, kken itibariyle Asyal bir
zihniyeti yanstr ve tm olarak uydurma masallardan baka bir ey
deildir. Batan sona kadar elimelerle, samalklarla ve birbirine
ters den olaylarla doludur. rnein Evrenin yaratl birbirinden
pek farkl ekilde anlatlmtr. Nuh ve Tugyan konusundaki olaylar
tutarszdr; Josephin kardeleriyle savamas olaylar da yledir... Bir
blmden bir dierine geerken okuyucu, ayn olaylarn farkl
zamanlar itibariyle farkl biimlere sokulduunu grr... Bu
elimeler ve tutarszlklar daha ilk zamanlarda akll kimseler
tarafndan anlalmam deildir; fakat ne yazk ki on ikinci yzyla
gelinceye kadar bu kitaplar aklc bir eletiriden
geirilmemitir...[264]. Daha baka bir deyimle yazar, kutsal diye
bilinen kitaplar Tanr szleri olarak kabul etmez.
155
Tevrat ve ncil in eski alardan kalma efsane ve hikayelerle dolu
olduu hususu, 19cu ve 20ci yzyl boyunca yaplan arkeolojik
kazlarla ve tarihi aratrmalarla kantlanm gibidir. rnein Musa
nn bir sepet ierisinde Nil nehrine braklmas ve sonra Msr
firavunun kars tarafndan bulunup Saraya alnmas ve sarayda
yetitirilmesi ile ilgili olarak Ahd-i Atiyk ta anlatlan ve Tanrnn
azndan km gibi tanmlanan olaylarn, aslnda Babilonya
dneminden kalma hikayeler olduu ya da Asuriler ve kaledonyallar
dneminde kalma inanlar olup bu hikayelerin ve inanlarn yahudi
kalemlerinde ekil deitirdii ve Tanr szleri klna sokulduu,
hep bu kazlar ya da dier aratrmalar sonucu anlalmtr[265]. Yine
ayn ekilde Tevrat da On emir diye belirlenen hkmlerin
Babilonyada uygulanan Kanunlardan kalma eyler olduu ve daha
sonraki bir tarih itibariyle Yahudi din adamlar tarafndan Tanrnn
Musa ya verdii emirler eklinde gsterildii de tarihi kazlarla
anlalmtr[266]. Bunun byle olduunu kabul edenlerin banda
Yahudi bilim adamlar vardr ki en nllerinden biri Sigmund Freud
tur. Aklc aratrmalar sonucu, kendi mensup bulunduu Yahudi
toplumunun kutsal sayd inanlar temelinden ykc grlerini
byk bir drstlkle ortaya vurmaktan kanmamtr. Seksen
yandayken yazd ve Musa ve Tek Tanrclk balkl
kitabnda[267], Musa ile ilgili olarak Tevrat da yer alan hikayelerin
tamamen yanl ve uydurma olduunu ve Tek Tanr fikrini
yerletiren ilk peygamberin Musa olmadn, bu fikrin Musa dan
(eer Musa diye bir kimse var idiyse) ok nce, eski Msr
firavunlarndan Akhnaton zamannda ve onun tarafndan
yerletirildiini ve daha sonra Yahudi din adamlarnn, Akhnaton a ait
bilgileri Musa ya mal ettiklerini ve yine Yahudilerce Tanr diye
tanmlanan Yahve nin (ki Yehova diye bilinir), ok eski dnemlerde
ser temsilcisi diye kabul edilen tanrca dan baka bir ey
olmadn aklamtr; stelik, eski Msr firavunlarndan bazlarn
ve zellikle Akhnatonu fazilet ve ahlak rnei ve byk bir dinin
kurucusu gibi gsterirken yahudi din adamlarn eletirmekten ve
yermekten geri kalmamtr. Ne ilgintir ki kitabn yayma hazr
156
duruma getirdii tarihlerde Almanyada Hitler, yahudilere kar
amansz bir saldrya gemiti; kukusuz ki Freud un bu kitab
sayesinde kendisine bahane yaratabilecek ve rnein, yahudileri
yalanclkla sulama ve yok etme siyaseti asndan hakl
grebilecekti. Bundan dolaydr ki Freud, bir sre kitabn yaymlayp
yaymlamama hususunda tereddt etti; bununla beraber gereklerin
bilinmesinin koul olduunu dnerek yaymlama kkn tercih
etti[268]; tpk vaktiyle Spinoza nn yapt gibi. Hatrlanaca gibi
Spinoza, yahudi olmasna ramen, yahudi dinini eletirmi,
Yahudilerin batl inanlarn yermi ve srf aklc gelimelere ncelik
vermek maksadyla ve insanlar aras sevgi esinin yerlemesi uruna
gerek diye bildii eyleri sergilemitir. Freud un yaptn, biraz
farkl bir ekilde Arthur Koestler tekrarlamtr. amzn en aklc
dnrlerinden biri olan Koestler, Yahudi asll olmasna ramen,
yahudiliin akla ve manta ve mspet ahlaka yatkn grmedii
ynlerini sergilemekle kalmam ve fakat ayn zamanda yahudi
inanlarn kkten sarsc grler savunmutur. 1984 ylnda
yaynlad Arrow In The Blue adl kitabnda, Yahudilii l dininin
geto dini niteliine brnm ekli olarak tanmlarken, din
hkmlerindeki hileleri sergiler ve Yahudilerin kendi kendilerini
Tanrnn sekin milleti eklinde grmeleriyle adeta alay eder;
Yahudiliin i yzn kefettike kendimi znt ve azab ierisinde
hissettim diye ekler. Tanrnn gya yahudileri sekin millet olarak
ilan ettii konusundaki yahudi inanlarn red ederek kendisini
bylesine rk bir toplumun mensubu olarak kabul etmediini
syler[269]. Yine ayn ekilde 1976 ylnda yaynlad The
Thirteenth Tribe adl kitabnda da, Yahudilerin srailoullar
adyla brahim in torunlar olarak 12 airet halinde yaaya
geldiklerine dair Tevrat da yazlanlar temelden rtc grler
ileri srmtr. Koestler e gre Yahudilerin en nemli ve en byk
ounluunu tekil eden Eskinazi ler, Sami rkndan olmayp Trk
aslldrlar; Hazar Trkleri, 8cu yzylda, Kara deniz ile Hazar denizi
ve Kafkaslarla Volga arasnda hkm sren Hazar Devletinin resmen
yahudi dinini kabul etmesiyle yahudi olmulardr. Daha sonra bu
157
devlet km ve Yahudiler Avrupaya dalmlar ve Eskinazi
adyla yahudi olarak kalmlardr[270]. Sylemeye gerek yoktur ki
Arthur Koestler, aklc usullerle ve en salam tarihi belgelerle bu
gerei kantlarken, ayn zamanda Yahudilerin, Tanr szleri olarak
Kutsal bildikleri Ahd-i Atiyk i ve zellikle bu Kitabn Tanr
tarafndan Musa ya verildii sylenen ilk be blmn, yani Tevrat
temelinden sarsm oluyordu; yapt ey akl verilerine dayal
olmayan bir inanc, insan sevgisi adna ykmakt.
*
Bu yukardaki tutumlar Batl aydn n deimez bir zelliidir:
insanl yalan ve uydurma inanlardan (zellikle din
kandrmalarndan) kurtarmak, onun en byk amac olmutur. Bundan
dolaydr ki Kutsal bilinen kitaplar didik didik eletirip bunlarn
aklc dnceye, bilimsel ve ahlaksal gereklere ters den ynlerini,
ya da peygamber diye kabul edilen kiilerin yaamlarndaki
olumsuzluklar gzler nne sermekten bkmam ve korkmamtr.
Bunu yaparken en byk bir titizlikle davranmay kendisine ahlak
kural bilmitir. Hele bakalarn eitmek ve yetitirmek durumunda
bulunanlar, belletmeye altklar hususlar konusunda, herkesten nce
kendi kendilerini ikna etmek iin aratrmalarn en byk bir ciddiyet
ierisinde yapmay vicdan bir grev bilmilerdir. nem verdikleri
ey, halk ynlarna kar amaz bir drstlkle hitap etmek
olmutur. Thomas H. Huxley, 19cu yzyln sonlarna doru
yaynlad bir kitabnda yle der: Eer reteceim eylerin
gereklere uygunluu konusunda kendimi zahmete sokmam isem,
bundan byk bir utan duymam gerekir. Beni, az ok gvenilir
bilgilere sahibim diye dinlemeye hazr halk ynlarna hitap ettiim
zamanlar, sylediklerimin doruluunu bilimsel yollardan
denetleyebilecek nitelikteki uzmanlardan olumu bir dinleyici
kitlesine hitap ettiimden ok daha byk bir itina ve titizlik
gstermek isterim...[271]. Bylesine bir fikir drstl ierisinde
Huxley, kendi toplumunun dinsel inanlarn temelden sarsabilecek
grlerini aklamaktan ylmamtr. ounluu itibariyle Protestan
158
olan evresinin sapl bulunduu inanlar, ya da benimsemi
olduu dinsel verileri rtmekten korkmamtr. rnein bu
inanlardan biri, Reformasyon hareketlerinin aklc nitelikte
olduuna dair olan inantr. Huxley bunun bu inann temelsiz
olduunu syler: Luther ya da Calvin ya da Zwigli gibi
Reformasyon liderlerinin, ya da Wycliff ten Socinus a ve hatta
Munger e ve Rothman a ve John Leyden e varncaya kadar
Reformasyon hareketlerini gelitirenlerin hi birinin aklc bir ama
gtmediklerini ve yaptklar eyin sadece insan varlna, Papalk
dnda efendilik edecek bir baka Yce makam bulmak olduunu
syler. Her ne kadar Reformasyon ampiyonu diye bilinen bu
kimselerin din adamlarna kar giritikleri savam alklamakla
beraber[272], bu abalara karlk insan zekasn ve ruhunu
kleletirici davranlarda bulunduklarn kantlamtr. Geen yzyl
sonlarnn nl Alman dnrlerinden biri olan ve fikirsel titizlik
konusunda Huxley den aa kalmayan Feuerbach, tm yaamn
insan zekasn zgrle kavuturma abalarna adamt: Kiiyi... Ve
tm insanl dinsel karanlklarda tutmu olan kara glerden
kurtarmak iin dinin mulaklklarn akl mealesiyle aydnlatmak,
benim balca megalemdir. Amacm, insanlarn dinsel inanlara
sapl olarak kutsallatrdklar... Ve ou kez kendilerini feda ettikleri
bu glerin... Aslnda sadece kendi bilgisizliklerinin ve zgrlkten
yoksun olularnn ve korku ierisinde braklm bulunmalarnn
sonucu olduunu ortaya koymaktr...[273] derdi.
Bu dnemin aydn lar arasnda din adamlarnn dahi yer almas artk
geleneksel bir olay haline girmitir. rnein Fransada Lamennais,
demokratik dnceyi Hiristiyanln temeli haline getirmek
isteyenlerin temsilciliini yapmtr: Sosyal Katolisizm eilimlerinin
yayclarndandr. 1817-1823 yllar arasnda yaynlad 4 ciltlik
Essai Sur lIndifrance En Matire Religion adl yaptnda, din ve
devlet ayrl gereklerini belirtirken Orta Snf halkn din adamlarna
ve Kiliseye kar giderek artan dmanlklarnn nedenlerine eilir ve
byk bir bilimsel drstlkle bunun yantn verir. Ona gre bu
dmanlk, din adamnn yzyllar sren ktlklerinden ve Kilisenin
159
her daim despotik ynetimleri desteklemesinden, ya da Aristokrat
snflarn halk smrmesine vesile olmasndan domutur. Daha
baka bir deyimle din kuruluu, halk ynlarnn (ki Orta snflarla
ii snfn kapsar) ezilmesinde rol oynayan glere g katmakla
hem prestijini yitirmi ve hem de halktaki din duygularnn
zayflamasna sebep olmutur. Fakat bu ezilen snflarn giderek
oalmas karsnda Kilisenin yeni bir tutum taknmas ve 1789
ihtilalinin getirdii ilkelere balanmas gerekir; zira Kilisenin grevi
zgrlk ve eitlik ilkelerini desteklemek, yepyeni bir toplum
dzeninin oluumunu ngrmektir. Bu ayn grleri 1830 ylnda
Henri Lacordaire adndaki bir baka din adam destekler. Her iki din
adam, yani Lamennais ve Lacordaire, bir araya gelerek lAvenir adl
bir gazete karmaya balarlar; savunduklar fikirler Vicdan ve Basn
zgrl ya da Laiklik, ya da Sosyal reformlar ya da
Demokratik dzen ya da alan snflarn haklar gibi sorunlar
kapsar. Modern toplumlarn, Orta a toplumlarndan farkl
olduunu, yani eitli ve ayr dinsel inanlara bal ekilde
yaayabileceklerini ve u hale gre Kilisenin, farkl mezhepleri ve
farkl dinsel inanlar destekleme grevinde olduunu savunurlar. Her
ne kadar Papalk ve Katolik Kilisesi, bu tr grleri Kilisenin ve
Hiristiyanln reforma ihtiyac yoktur mlahazasyla yerip
Lamennais yi ve Lacordaire i lanetlemi olmakla beraber, bu iki din
adamnn yukarda zetlediimiz grlerinin Katolik dnyasn
fevkalade etkiledii muhakkaktr[274]. te yandan ii snflarn
sosyal bir g eklinde belirmesi ve bu nedenle sosyalist ve komnist
eilimlerin younlamas sonucu gerek Katolik ve gerek Protestan
lkelerde Kilise, bu tr sorunlara ynelmek zorunluluunu hisseder.
rnein 1919 ylnda Papa Benedict XV, ii snflarn
huzursuzluklarnn ve Kiliseye kart nitelikteki duygularnn sosyal
ve ekonomik nedenlerden doduunu kabul ederek reform planlar
hazrlatmtr. Ayn yl ierisinde talyada Luigi Sturze adndaki bir
Katolik papaz, Partito Populari (yani Halk Partisi) adyla bir siyasi
parti kurmu ve parti programna Demokratik devlet, nsan haklar,
iler iin sosyal gvenlik, i sendikalar, Kylye toprak,
160
Blgesel ekonomi, vergi reformlar gibi ilkeler sokmutur, 1929
yl seimlerinde bu parti, talyada ikinci byk parti olarak
Parlamentoya 120 temsilciyle girmi ve ilk Sosyalist parti unvann
kazanmtr. Bu olay sonucu olaraktr ki Kilise ile ii snflar
arasndaki uurumlar giderilir olmutur[275]. 19cu yzyln sonlarna
doru Papa Leo XIII, Kilisenin modern yaamlara ayak uydurmas
gerektiini ngrm ve din adamlarna kar gittike byyen
husumetin ancak bu suretle giderilebileceini dnmtr.
Konumalarnn ounda Kilisenin, Cumhuriyet rejimine ya da
laiklie kar vaziyet almadn, ii snflarnn sosyal refah iin
zm aranmasna taraftar olduunu belirtmitir. te yandan vaktiyle
klelik kuruluunun srdrlmesine destek olan Kilise, aklc
gelimelerden etkilenmi olarak, klelie kar en amansz savam
veren din adamlar yetitirir olmutur. rnein ABDde klelii sona
erdirmek amacyla i gren kurulularn drtte n din adamlar
oluturmutur. Yine bunun gibi ulusal benliin ve bamszln
savunuculuunu yapanlar arasnda yer almlardr. rnein 19cu
yzyln balarnda son derece tutucu ve gerici olan ve hatta talyan
birliine kar kan din adamlar, Risorgimento hareketlerinin
balamasyla birlikte yava yava hizaya gelmiler ve bu akmlarn
liderlerine (rnein Cavour ya da VictorEmanuel II, ya da Mazzini ve
Garibaldi gibi) destek olmulardr. 1872-1890 yllar arasnda
talyada laikleme eilimlerine ya da din eitiminin mspet eitim
temeline oturtulmasna yine din adamlar yardmc olmulardr[276].
Batnn en dindar ve ekonomik bakmndan en geri lkelerinde,
rnein spanya ve Portekiz gibi yerlerde dahi Kilisenin, aydn gler
sayesinde. Reformcu ve zgrlk bir tutuma yneldii grlmtr.
Her ne kadar 1939 ylnda Franco nun zafere ulatrd i sava
srasnda Cumhuriyeti lere kar Kilise cephe alm ve diktatorya
rejimini savunmu olmakla beraber, daha sonra taktik deitirmi ve
bu kez Franco ya kar direnmitir. Bu yzden hapse giren din
adamlarnn says bir hayli kabarktr. Sadece sosyal reformlar
konusunda deil fakat din anlay konusunda da din adamlarnn,
tabii yine aydn gcn itisiyle, ilerici ve aklc grler savunur
161
olduklar grlr. rnein Ahyd-i Atiyk taki (zellikle Tevrat daki)
Korkutucu ve Keyfi Tanr tanmn geersiz klp bunun yerine
Sevgi ve yilik Tanrs fikrine ve geleneksel din anlay yerine
modern bir din anlayna sarlanlar, ya da din kitaplarndaki Cennet
ve Cehennem hikayelerini uydurma sayanlar ve dinsel
biimsellii karclk ta arayanlar vardr. lerinde din kitaplarnn
Peygamber diye tanmlad kimseleri, rnein sa y mucize
yaratan peygamber ya da Tanrnn olu olarak deil fakat sadece
fazilet ve ahlak sahibi bir insan niteliinde grenler oktur. Bu arada
Kutsal kitaplarda yanllar olduunu ne sren din adamlarna da
rastlanr. rnein 19cu yzyln balarnda ngilterede Robert
Anderson un yaynlad The Bible and Modern Criticism adl
kitapta ncil in yanlmaz nitelikte olmayp hatalarla dolu bulunduuna
dair grler, ngiliz Kilisesinin yksek rtbeli rahiplerince
benimsenmitir[277]. Daha baka bir deyimle Kilise ve din adamlar,
Batl aydnn zorlamasyla, sosyal ve ekonomik ve dinsel reformlara
taraftar bir eilimi srdrmektedirler. Bir zamanlar dman olduklar
yeniliklerin bugn artk koruyucusu kesilmilerdir; bir zamanlar
geleneksel ve uhrevi bir ahlak anlayna saplanmlarken, bugn artk
seks eitimine ve hatta ocuk drme ilerine bile gz yumar
olmulardr; bir zamanlar kadn ikinci snf insan gibi grrlerken,
bugn artk kadn-erkek eitliini ve hatta kadnlarn din grevlerine
atanmalarn ngrr olmulardr; bir zamanlar kii iradesinin
zgrlne kar iken, ya da hogr nedir bilmezlerken, bugn artk
irade zgrln ve toplumun demokratik yollardan kendi kendisini
ynetmesini doal bilmilerdir.
*
Batl aydn n bylece yola getirdii din adam iin (ya da hi
olmazsa bir ksm iin) bugn artk nemli olan ve urunda
savalmak gereken ey kr inanlar deildir, insann insanlk
haysiyetidir; hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun insan n
kutsall dr. Her ne kadar eski kafa yapsnda bulunanlar ok
olmakla beraber, insan ahsiyetinin haysiyetini savunmak iin mensup
162
bulunduklar Kiliseyi terk edenler, ya da uyruu bulunduklar
Devlet otoriteleriyle ya da kendi toplumlaryla atanlar az deildir.
Yine nice rneklerden biri olmak zere Amerikada Kzlderililerin
haklarn savunmak zere savam veren din adamn anmsamak
yerinde olacaktr. Olay 1966 ylnda Guatemalda geer[278]. Bu
lkenin nfusunun %56si Kzlderilidir ve bu halklar insanlk d
koullar iinde braklmlardr. Rahib Melville ve Rahib Bradford ile
Rahibe Marian Bradford adndaki din grevlisi, Guatemaladaki
Kzlderililer arasnda yaamay ve onlarn ilelerini paylamay
kararlatrrlar. Hedef edindikleri ey kendi mensup olduklar devletin,
yani Amerikann d siyasetidir; nk ABD, Kzlderililere ikence
yapan Guatemala hkmetine eitli yardmlarda bulunmaktadr. Ve
ite onlarn bu savam sayesindedir ki Kzlderililerin yaamlarnda
iyiye doru deiiklikler olmutur. rnein kire fabrikalarnda
hayvanlar gibi alan ve srtlarndaki ellier kiloluk imento
torbalarn uzak mesafelere tama zorunluluunda tutulan iilere
kamyonlar salanmtr. Ancak ne var ki karc evreler buna engel
olmular ve kamyonlar yok etmilerdir. Bu durumda Kzlderililer
iin ayaklanmaktan baka are kalmamtr. Fakat bu ie girimeden
nce Kzlderililerin reisleri, yukarda ad geen Rahiplere danmlar
ve bunun gnah olup olmayacan sormulardr. Rahiplerin verdikleri
yant u olmutur: Madem ki maddi zorlama aralarn ellerinde
bulunduran snflar (yani arazi sahipleri ve varlkl zmreler) her trl
savunma olanandan yoksun halk i (yani Kzlderilileri) alk,
sefalet, pislik ve insanlk d koullar ierisinde yaatmaktadr ve
bunu yapabilmek iin kendi aralarnda anlamlardr, o halde byle
bir ittifak karsnda lme terkedilen... nsanlarn isyan etmeleri
meru bir davrantr. Yoksul snflarn ve smrlen Kzlderililerin
byle bir yola bavurma aresizlii, onlar bu yola iten (karc)
snflarn sorumluluundan domutur. Bu ayaklanma meru bir
savunmadan baka bir ey deildir...[279]. Kzlderililere yukardaki
d veren Rahiplerin dnya anlay udur: Hakkn aramayan ve
bu uurda savamayan kiiler ve toplumlar hak sahibi olamazlar...
Eer devlet ve oligarik snflar, maddi glere sahip olarak kiileri
ve halk sefalet iinde tutma siyasetinde iseler, ezilen snflarn silaha
163
sarlarak Tanrnn kendilerine tand yaam hakkn elde etmeleri
dinsel bir grevdir... Sylemeye gerek yoktur ki bu dncenin
temelinde Kt ynetime kar halkn ayaklanma hakkna sahip
olduunu savunan aklc felsefe yatmaktadr. Fakat Rahipler, bu
felsefeyi Marxist ya da Leninist ideolojilere dayanarak deil fakat
ncil e mal ederek Kzlderilileri hak savunmasna armlardr;
kendileri de onlarn yannda ayaklanma olayna katlmlardr.
Yukardakine benzer dier bir rnei 1969 ylnda Camara adndaki
bir Brezilyal Rahip vermitir. Din ve rk ve cins fark gzetmeden her
insann zdrabn ve sefaletini kendisine dert edinen bu din adam,
kendi lkesinin ezilen snflarnn ackl durumu karsnda susmann
haysiyetsizlik olduunu dnr ve hakszlklara kar iddet yolu ile
dahi olsa direnmenin dinsel bir grev olduunu syler. 1969 ylnda
dnya kamuoyuna hitaben yle konuur: Benim en kutsal grevim,
imtiyazl snflar uyarmaktr... Bu snflar smrc olan snflardr,
efendi durumunda olan snflardr, kle sahibi olan snflardr. (Bu
snflar her yerde ve her lkede) hak ve zgrlk uruna ayaklanmak
isteyen halk ynlarn susturmak durumundadrlar.[280] Her ne
kadar kaba gce ve iddet usullerine taraftar olmadn belirtmekle
beraber aresizlik karsnda (halk ynlar bakmndan) iddete
bavurmann saygya deer bir yn olduunu bildirmekten geri
kalmamtr: tpk kendisinden yz yl nce ayn fikirlerin ilk
yayclarndan Lock un ve dier aydnlarn yaptklar gibi.
Yine Batl aydnlarn verdikleri savam sonucundadr ki Kilise ve
din adamlar, yzyllarca sapl bulunduklar kt ruhluluktan ve ahlak
dlklardan kendilerini kurtarmak iin sululuu stlenme yolunu
semilerdir. Bunun en yeni rneklerinden biri Almanyada Protestan
Kilisesinin, 1945 ylnda yaymlad bir bildiriyle, 2ci dnya
Savann tm sorumluluunu Alman halk ile paylatn
aklamasdr. Bildire yle deniyor: Sonsuz bir zntye sap olarak
unu belirtmek isteriz ki pek ok milletler ve lkeler, (esas itibariyle)
biz (din adamlar) yznden byk elem ve aclara
srklenmilerdir... Bu aklamadan en fazla honut olanlar aydn
164
snflardr; nk aydnlarn dnd udur ki eer Alman
Kilisesi, basiretle davranp yaklamakta olan felaketi zamannda
sezebilse ve daha byk bir dayanma ierisinde i grebilseydi,
ikinci dnya sava kmazd[281].
*
Batl Aydnn insan sevgisi ve insana gven duygularna sarlm
olarak akl ve zekay zgrle eritirmek ve bu arada din Kuruluunu
ve zellikle din adamlarn hizaya getirmek iin giritii rnekleri
oaltmak kolay, fakat sylemek istediimiz udur ki akl ve zekann
henz ilerlik kazanmad dnemlerde insanlara her trl haysiyetsiz
yaamlar dinsel inan eklinde kabul ettirmek zor saylmamtr.
Bugn dahi insanln byk bir ksm akl denen nimetten
yararlanma olanana sahip olamamtr. Bu yzden hala insanlk
ahsiyetinin haysiyeti duygusundan yoksun ve hala smrlme
durumundadr. Bu durum daha ne kadar zaman srp gidecektir
bilinmez, fakat u muhakkak ki aklc gelime er ge kr inanlar
rtecek, yok edecek ve ettii oranda da insanlk ilerleyecektir. Bu
ilerlemeyi salayacak olanlar, bundan nceki yzyllarda olduu gibi,
yine aydnlar olacaktr. Bilimsel ve ahlaksal gerekleri her eyin
stnde bir deer bilerek ve bu gerekleri, ou zaman kendi mensup
bulunduklar toplumu ya da dini hi kale almayarak, byk bir
fedakarlk ve medeni cesaretle ortaya koyacaklardr. Gemiten gelen
nice ideal rnekler onlara g kayna iini grecektir.



1) Batl Aydnn Yzyllar Boyunca verdii Aklclk Savam, Din
Duygularnda Gerileme Deil Fakat Ycelme Sonucunu Yaratmtr
eriat lkeleri aydn larnn gemi dnemler ierisinde girimeye
bir trl cesaret edemedikleri ve hatta girimek istemedikleri ey, din
verilerini akl eleinden geirmek, eletirmek ve elemektir. nk
165
byle bir ie giriecek olurlarsa ve rnein Kurann Tanr yapt
deil insan yapt olduunu ve elimelerle dolu bulunduunu
sylemeye kalkrlarsa, ya da Muhammedin yaamlarn ve
davranlarn eletirecek olurlarsa din duygularnn sarslacan,
mslman imannn zayflayacan ve slamn temelden yok
olacan sanmlar ve her mslman kiinin kafasnda bu korkuyu
yaratmlardr. Onlarn bu olumsuz tutumu yzndendir ki slam
lkelerinde dinsel anlay henz ada snrlara yaklaamamtr.
Bundan nceki kesimlerde deindiimiz gibi, tartma ve tenkit
konusu yapld takdirde din kuruluunun kecei dorultusundaki
inan vaktiyle Batda da hkmn srdrmtr. Orta a
dnrleri arasnda olduka bilgili sanlan kimseler dahi bu gr
savunmulardr: Dominic ya da Francis ya da Bonaventure ve Aquina
ve St. Louis ve Innocent III gibi, ince ruhlu ve geni grl
olduklar sylenen nice nller vardr ki, din sorunlarnn eletirisi sz
konusu olduunda insanlklarn unutup yar vahi hayvan klna
brnrlerdi[282] Bununla beraber Batl aydn, Hiristiyanln daha
ikinci Yzylndan itibaren ve rnein Marcion gibi ilahiyatlarn
gayretleriyle, Kutsal kitaptaki olumsuzluklara kar bakaldrmtr.
Ahd-i Atiyk ta belirlenen gaddar ve korkutucu ve keyfi ve
insanlar birbirlerine saldrtan Tanr anlayna kar kmlar ve
Tanry sevgi kayna eklinde tanmlamlardr. Besinci yzylda
Pelagius gibi dnrler Kutsal kitaplarn akla ve manta aykr
ynlerini sergilerken, ya da dokuzuncu yzylda Erigena gibi kimseler
ncil ve Tevrat daki elikilere deinirken, ya da onikinci yzylda
Ablard lar bu kitaplardaki Tanr tanmn daha insancl klarken, ya
da on nc yzylda Bacon gibi bilim adamlar din kitaplaryla ilim
yaplamayacan sylerlerken, ya da on drdnc yzylda Marsilio
Dubois ve John Ball gibi kalemler bu kitaplarda mutlak gerek diye
belletilen eylere meydan okurcasna konuarak be yzyl sonrasnn
siyasal hukuk anlaynn tohumlarn atarlarken ve daha nice
dnrler benzeri abalara ynelirlerken hep ayn amaca hizmet
etmilerdir. Yine yukardaki sayfalarda deindiimiz gibi 15ci
yzyldan itibaren Batl aydn, Hiristiyanln temellerini sarsc
tartmalara girimekten geri kalmamtr. Bir yandan Kilisenin
166
evrenselliini ve mutlak otoritesini rtrken, dier yandan
Kutsal kitapta Tanr szleri diye yer alan hkmlerin yanllarla
dolu ya da uydurma olduunu, eski alardan kalma efsane ve
masallardan oluturulduunu kantlam ve peygamber diye
yceltilen kiilerin yaamlarndaki olumsuzluklar ortaya koymutur.
Bunu yaparken Din duygular zedelenir ya da Din elden gider , ya
da Toplum anariye der, devlet ker diye telaa kaplmam, ya
da buna benzer iddialar ciddiye almam ve bu tr samalklara
inanmamtr. Aksine din kuruluu tartma konusu yaplrsa ve din
adamlarnn soysuzluklar aklanrsa din duygular salamlar ve
din kuruluu canlanr diye dnmtr. rnein Spinoza, Kutsal
kitaplarn stnlne deil fakat akl kanunlarnn stnlne
inanm olarak aklc temele dayal bir din anlayna taraftard. Akln
din kitaplarnn egemenlii altna girmesini deil, aksine zgrle
ulam olarak bu kitaplar denetlemesini gerekli bulurdu. Daha sonra
Bayle, din ile ilgili her eyi eletiri konusu yapmann gerekli olduunu
sylerken, bunun din duygularnda zayflama yaratabileceini kabul
etmekle beraber, uzun vade itibariyle olumlu sonular salayacan
belirtirdi. On sekizinci yzyln aydnlar akl ann temellerini
bina ederlerken ve rnein Tanr yerine Akl yerletirirlerken, ya da
Kiliseleri kaparlarken ve din adamlarn hapislere atarlarken Halkn
dinsel duygular zedelenir diye endie etmemilerdir. Thomas Paine,
halk ynlarna yle demitir: Sizler batl itikadlarn oluturduu
duygulara gml bulunduunuz iindir ki Tanrnn yceliine nem
ve deer vermekten uzaksnz. nk ncilin (aslsz ve mantksz
nitelikteki) masallarna inanmakta ve inat bir umursamazlkla
bunlar dinlemeye kararlsnz. ncilin salam hi bir temele
dayanmadn kantlamak iin ne srdm... bilgiler, din
adamlarnn vurdumduymazlklarn mutlaka sarsacaktr; fakat bu
arada milyonlarca insann ruhunu ve vicdann rahatlatacaktr. Bu
kantlamalarm sizleri, ncilin akl ve ahlak kurallarna ters der
ekilde kafalarnza yerletirmi olduu Tanr anlayndan
kurtaracaktr...[283] 19cu Yzylda Kierkegaard, ya da Niche ya da
Freud ya da Darwin gibi en byk bilgin ve dnrler, din
167
kuruluuna kar en iddetli saldrlara geerlerken ve Tanr fikrini
eletirirlerken ve Kutsal kitaplar bilimsel ve ahlaksal gelimeye
engel bilirlerken, ya da Gambetta gibi siyasetiler: En byk dman
din adamlardr diye halk uyarrlarken, din duygularnn
sarslmasndan korkmamlardr; aksine fikirsel ve ahlaksal
ilerlemenin ve uygarla erimenin ancak aklc usullerle din
kuruluunu yermekle, hatta din duygularn incitmekle mmkn
olduunu hesaplamlardr. 20ci yzylda da yine yle olmu ve aydn
nitelie sahip herkes, akl zgrlkten uzaklatrc nitelikteki her eye
kar savamay grev saymtr. Bertrand Russell gibi dev apta bir
dnr, kendi mensup bulunduu Hiristiyan dininin (yzyllar
ierisinde reform grm olmasna ramen), insan beyni ve karakteri
zerindeki ykc etkiler yarattn belirtirken ve Neden dolay
Hiristiyan Deilim diye haykrrken[284] din duygularn yok etmek
deil fakat gerek anlamda din duygusu yaratmak bakmndan
insanla hizmet etmenin ferahl ierisindeydi. Onun gibi daha nice
yazar ve dnrler, buna benzer fikirleri ilerlerken ve eski
dnemlerden kalm inanlarn, din kisvesi altnda, akla ve manta
ters dercesine, insanlara kabul ettirilmi olduunu sylerlerken, din
duygularnn zayflayacan deil aksine gleneceini
dnmlerdir. Zaman onlar hakl karmtr. nk onlarn bu tr
savam sonucudur ki Batda insan beyni, aklc eitimle yolu ile,
geliirken ve mucize niteliinde iler grrken, din anlay da
insancl yrngeye yerlemitir. Bu arada Kilise ve din adamlar
snf, fikirsel ve ahlaksal gelimeye elme takmaktan ve kiinin
zgrln baltalamaktan uzaklatrlm ve mspet akln
gereklerine ayak uydurma zorunluluunda braklmtr. Akl a
insan, akl rehberlii sayesinde din verilerine phe ile bakar olduka
ve Kutsal kitaplardaki olumsuzluklar ve hatalar ve yanllar ve
tutarszlklar anladka ve kendi aklnn snrsz geliirliine tank
olduka, insanlk ahsiyetinin haysiyetine kavumu ve kendi
kendisinin efendisi olmutur. Her trl yanlglara ve akl ve mantk
dlklara ve ahlak yoksunluklarna kar en gl silahn akl
olduunu anladka, akln rehberliinden gayr kurtarc aramamtr.
168
Bylece hem kendi kendisine kar sayg ve hem de insanla kar
sevgi duyar olmu ve gerek din anlayna ulamtr.



DRDNC KESM:
ERAT DNYASININ AKIL AINA IKAMAYIINDA
AYDIN IN SORUMLULUU
Bundan nceki blmde Batl Aydnn fikir ve dnce zgrl
uruna ve bilimin din karsnda bamszln salamak iin giritii
ibret verici savan pek ksa bir zetini verdik. Grdk ki bu savan
zellii akl yceletirmek, her eyin (hatta Kutsal saylan Kitaplarn)
stnde bir deer bilmek, insan varln her eyin temeli edinmek ve
Tanr sorunlarndan ziyade insan sorunlaryla ilgilenmek ve insan
sevgisine ynelmektir. Daha baka bir deyimle Bat dnyas hem
hmanist, hem aklc ve hem de hmaniter aydn tipi yaratabilmitir.
Tekrar hatrlatalm ki hmaniter olmak mutlaka hmanist olmak
demek deildir, u bakmdan ki insanla sevgi ile bakabilen bir kimse
akln kutsallna ya da insan sorunlarnn n plana alnmasna, ya da
genel olarak hmanizma ya dahil konulara yabanc kalabilir. Oysaki
insan varlnn her bakmdan geliebilmesi, hmanist ve aklc tipteki
aydnlar sayesinde mmkn olabilmitir. Ne acdr ki slam dnyas
bu tr aydn tipi pek yetitirmemitir; yetitirdii tp, gnmze dek,
bilimin din karsnda bamsz olamayacana ve her ilmin
kaynann Kuranda bulunduuna ve dn gcnn eriat ile
snrlandna inanm olan (ya da yle grnen) bir tiptir. nsanlar
aras sevgi fikrine ynelik grnen rneklere rastlamak mmkn ise
de, hmanist ve aklc tanmna sokulabilecek rnek pek
kmamtr. Her ne kadar ou yazarlarmz bn Arabi, ya da
Mevlana, ya da Yunus Emre gibi tasavvuf stadlarn ve benzerlerini
hmanist deyimi ile tantrlarsa da yanltr. nk bu dnrler
insan aklnn egemenliini ve zgr dnceyi savunmu deillerdir;
Tanr yerine insan sorunlaryla uramay n plana geirmi
169
deillerdir. Sadece insanla kar sevgi besler grnmlerdir.
Onlar olsa olsa hmaniter deyimiyle nitelendirmek mmkndr.
Fakat bu alanda dahi belli snrlar aamamlardr: derin bir
eletiriden geirilmi olsalar, tam anlamyla hmaniter olmadklar
anlalr. lerideki blmlerde bunun ksa bir zetini deneyeceiz:
Daha ncede deindiimiz gibi, slam dnyasnn, 8ci yzyldan
sonra ve daha dorusu Emeviler ve Abbasiler zamannda yaratt bir
uygarlk vardr ki ou kez yanl olarak Arap uygarl diye anlr.
ok ksa sreli bu uygarln, yine ok yanl olarak, slam dininden
doma olduu ve Orta Doudan Kuzey Afrikaya ve spanyaya kadar
geni bir sahay kapsad ve vaktiyle Bat dnyasna k tuttuu ve
bylece Batnn Karanlklardan kurtulup aydnlklara kmasna,
uygarlamasna yardmc olduu sanlr. Ancak Arap uygarl ya da
slam uygarl diye bilinen bu uygarln genellikle bilinmeyen iki
yn vardr ki, bunlardan biri Araplar tarafndan deil fakat Arap
olmayan unsurlar (genellikle Trk, Acem. Hiristiyan, Yahudi
vs) tarafndan oluturulmu olmasdr. Denilebilir ki Arapn katks
hemen hemen hi olmamtr. Arap tarihinin tannm
eletiricilerinden Philip Hitti nin dedii gibi Araplar iirden gayr hi
bir alanda yaratc olamamlardr. Bu uygarla Arap uygarl
adnn verilmesi, yaptlarn, genel olarak Arapca yazlm
olmasndandr. Bilinmeyen dier hususa gelince, o da slam
uygarlnn slamn znden (rnein Kuran dan) doma olmayp
esas itibariyle islama yabanc kaynaklardan (rnein eski Yunandan)
kma olduu ve bu kaynaklarla salanan verilerin ou kez islamn
zne ters nitelikte olduu ve asl nemlisi hmanizma esinden
yoksun bulunduudur. Hemen eklemek gerekir ki slam uygarl,
gerek anlamda orijinal ya da yaratc bir uygarlk olmadktan
gayr, varln eski Yunan bilimlerinden kaynaklanma sayesinde var
klabilmi ve srdrebilmi, bu kaynakla ilikisini yitirdii an snp
gitmitir. Bu sonu, bir bakma aydn szcnn karl eklinde
kullanlan ve Ulema diye tanmlanan snfn, bir yandan
domacla ve dier yandan iskolastikcilie saplanp bu
bataklktan bir trl kamamasndan ve bu nedenle toplumu Akl
170
a na ve Hmanizmaya ulatrc abalar sarf edememi
olmasndan domutur. yle ki:
slam dnyas, vaktiyle byk bilginler ve dnrler yetitirmi
olmakla ve bunlar sayesinde parlak bir uygarlk yaratmakla ve Baty
dahi uygarla kavuturmakla vnr. Bu vnmesini de, islam
uygarlnn slam rn bir ey olduunu ve zellikle Kurana
dayandn (ya da baka kaynaklardaki verilerinden yararlanlm
olsa bile bu verilerin esasen Kuran ile ngrlm bulunduunu) ve
slam uygarlna benzer, ya da onunla boy lebilecek bir baka
uygarla tarih ierisinde rastlanamadn syleyebilecek kadar ileri
gtrr[285]. Gya Kuran, bizatihi z itibariyle ilm in kendisidir
ve her trl bilim daln ierir ve gya Muhammed mslmanlara
ilmi inde de bulsan onun ardndan git diye emretmitir ve bu
nedenle yine gya, Hi bir din ilme bu derece deer vermi deildir!
Bu iddialara sarlanlar slam uygarl ile slam dini (ve daha
dorusu Kuran) arasnda sebep-illet ilikisi kurma hevesindedirler,
yani islam uygarlnn slamn znden ve daha dorusu Kurandan
ktn sylerler. Oysa gerek udur ki slam uygarlnn islami
verilerle ve hele Kuran hkmleriyle ilikisi olmad gibi, bu
uygarl var eden bilginler ve dnrler de bu hkmlere dayal
olarak i grm deillerdir; yani ilim denen eyi Kuranda (ya da
Muhammedin szlerinde) aramamlardr, sadece bu kaynaklarda
aryormu gibi grnp (nk aksi takdirde zndk damgasn yeyip
yok edilmek tehlikesi vard) islam d kaynaklardan ve rnein eski
Roma, Hint, acem kaynaklarndan ve zellikle eski Yunandan
yararlanmak suretiyle i grebilmilerdir. zellikle Yunan
kaynaklarndan diyoruz, nk hemen hepsi, bata Aristo, Eflatun,
Sokrat, galen, Hippokrat, Batlamyos (Prolemy) ve daha nice akl
stadlarndan feyz almlar ve ancak bu sayede kendi alanlarnda
baar salamlardr. Daha baka bir deyimle eski Yunann nl
stadlarn yanlmaz birer bilim otoritesi olarak benimseyip
kendilerine rehber edinmiler ve onlarn yaptlarn gz kapal
ekilde izlemilerdir. rnein Aristo yu Bilim ilah kertesinde
grenler, onu Muallim-i Evvel (Birinci retmen) diye armlar ve
171
Aristo yu en iyi yorumlad kabul edilen Al-Farabi yi Muallim-i
Sani (kinci retmen), unvanyla anmlardr. slam uygarlnn,
eski Yunan bilim kaynaklarndan yararlanma sonucu doduunu,
bizzat islam bilgin ve dnrlerinin kaleminden renmek
mmkndr. slam dnyasnn yetitirdii en tannm yazarlardan Al-
Cahiz (MS 766-869), Kitab Al-Hayavan adl nl yaptnda, eski
Yunan bilim kaynaklarnn slam uygarlnn oluumunda oynad
hayati nitelikteki rol belirtirken u ak itirafta bulunur: Eer eski
Yunann bilim kaynaklar olmam olsayd ve eer bizler bu
kaynaklardan yoksun kalm olarak sadece kendi malzemelerimizle
babaa kalsaydk, uygarlk (bilimsel gelime) diye hi bir ey
yaratamazdk...[286]. Dokuzuncu yzyln nllerinden Sabit b.
Kurra (834-901), ki riyaziyeci ve tabip ve feylesof olarak
tannr[287], eski Yunan ve Roma uygarlklarn, putperestlik
dneminin ahane birer rn olduunu belirtirken bu uygarlklara
kar besledii hayranl dile getirir: Bizler, yeryzne muhteem bir
ekilde yaylm olan (eski Yunan ve Roma putperestliinin) varisleri
ve bugnk kuaklaryz. Kim ki hi ekinmeden bu kaynaklardan
yararlanmak zere grev yklenir, o mutlaka mutlu (ve baarl) bir
kiidir. Dnyaya uygarlk getirenler ve Kentleri ina edenler, hep bu
eski putperestliin nl mensuplar ve yneticileri deil midir?
Limanlar yapan, kanallar aan onlar deil midir?... nsan ruhunu
(ve beynini) gelitirenler ve insan sal iin yararl her ilmi (tbb
ilmini) var edenler, (ve toplum yaamlarn en iyi ekilde dzenlemek
zere idari ve siyasi kurulular getirenler ve insanlk iin yararl ne
varsa her eyi dnenler) hep bu putperestler deil midir? Eer
putperestlik olmam olsayd, yeryz bombo (bir l) olur ve
(ilkellie ve sefalete) gmlm olarak kalrd...[288]. Al-Kindi[289],
ki daha dokuzuncu yzylda ve Abbasiler zamannda, Yunani
ilimleri slam dnyasna tantanlardandr, Aristo ya bavurmadan hi
bir alanda ilim yaplamayacan sylerdi. Yine ayn ekilde Muhyi-d-
din Arabi, eski Yunan felsefesine ve zellikle Aristo ya ve ondan da
daha fazla olmak zere Eflatun a olan balln ve minnettarln
ifade edebilmek iin kendisini Eflatunun olu adyla arttrd:
172
adnn Muhyiddin Al-eyh Al-Ekber bn Eflatun olarak bilinmesi
bundandr. Eski Yunan kaynaklarndan yararlanmann ne derece
hayati bir deer tadn hemen her frsatta ortaya vururdu.
slamn dier nl bilgin ve dnrlerinden Al-Razi nn, ya da
Farabi nin, ya da bn-i Sina nn, ya da bn Al-Nafis in, ya da Al-
Biruni nin, ya da bn akl n ve Al-Idrisinin ve bn Rt n ve bn
Haldun un ve saymakla pek bitmeyecek dierlerinin hep bir azdan
tekrar ettikleri ey hep bu merkezde olmutur. lerideki sayfalarda bu
simalardan bazlarn ele aldmzda bunun byle olduu biraz daha
iyi anlalacaktr. Fakat imdilik u hususu belirtmekle yetinelim ki
islam bilginlerinin en parltl yaptlarndan hi bir yoktur ki eski
Yunan (ya da Hint ve Acem ve Msr) kaynaklarnn yorumlanmas ya
da taklidi dnda hazrlanm olsun. rnein islam uygarlnn en
baarl olduu alan, Geometri alandr; ve ite islam bilginlerinin bu
alanda ortaya koymu olduklar eyler, eski yunan bilginlerinden ve
zellikle Euclides ten renmi bulunduklar eylerden ileri
gememitir. Cebir ve matematik ile uraanlar, btn bildiklerini
eski Yunana ve zellikle Diaphantus a borlu olduklarn, bizzat
kendi azlaryla itiraf etmilerdir. Saylar sistemini ve bugn hala
Batda kullanlan Arabic saylar[290], islam bilginleri Hint
kaynaklarndan gelme olarak Hint uygulamasndan almlardr.
Matematik ilmini islam dnyasna ilk sokan kii bn Musa Al-Hvari
dir ki, hem riyaziye ve hem de astronomi alanlarnda salm olduu
byk n bu kaynaklara borludur; eski Yunan ve Hint
matematiinden fazlasyla yararlanmtr[291]. Ne ilgintir ki
matematik biliminde nemli bir aama yolunu aan sfr (Zero)
rakam hakkndaki bilgilerin Araplar tarafndan ortaya atld ve
Araplardan Hintlilere ve oradan da Bat dnyasna getii sanlr;
daha dorusu byle bir kan yaratlmtr. Oysa ki tamamen yanltr.
Nitekim bilimsel aratrmalar sonucu kesin olarak anlalmtr ki
bundan ikibin be yz yl nce Babilonyada matematik sistemine
sfr iareti sokulmu bulunmaktayd. Yine bilimsel aratrmalardan
anlalmtr ki Sasani ler zamannda Mezopotamya bilimleri ran
araclyla Hindistana ve Hint astronomisi de Yunana gemitir ve
173
islam bilginleri sfr rakamn yunanllardan almtr[292]. te
yandan islam uygarlnn en baarl olduu kabul edilen Astronomi
alannda her ey, eski yunan kaynaklarna dayal olarak ortaya
konmutur. Her ne kadar Hint etkisi de grlmekle beraber asl arlk
Yunandan gelmedir. Batlamyos (Ptolemy)un yaptlar ve zellikle
Almagest adl kitab, islam bilginlerinin en fazla itibar ettikleri
kaynaklarn banda gelir[293]. slam bilginleri eski Yunan yaptlarn
ylesine kr bir sadakatle izlemilerdir ki bu yaptlardaki hata ve
yanl niteliinde olan verileri dahi aynen bellemilerdir; bilinsizce
saplandklar kopyaclk yznden bu yanllar kefetmek ve
dzeltmek olaslna sahip olamamlardr. rnein Batlamyos un
savunduu nazariyeler ierisinde yanl olanlarn hi birini cerh
etmemiler ve gne sistemi konusunda hi bir yeni bulu
getirmemilerdir. Kimya ilmi alannda da ayn ey sz konusudur.
slam dnyasnda kimya ilminin ilk ve en nl simalarndan bir olan
Cabir b. Hayyan Al-Azdi (lm H. 765), btn baarlarn eski
Yunan ve Hint kaynaklarndan elde ettii bilgilere borludur. Kimya
alannda olduu kadar felsefe alannda da n salan Cabir, eski Yunan
feylezoflarn ve zellikle Aristo yu ve Sokrat ve Fsagor u ve dier
stadlar yorumlamaktan ileri gememitir[294].
Corafya alannda da islam bilginleri, islam kaynaklarna dayal
olarak ve rnein Kuran bilim kayna sayarak i grmemilerdir;
hep eski yunan yaptlarndan rendiklerini deerlendirerek, daha
dorusu bunlar taklit ederek eser vermilerdir. slami kaynaklara
bavurmamalarnn nedeni, bu kaynaklarn bilimsel nitelikten ok
uzak olmasndandr. Nitekim Kuranda Arzn dz ve bir satha malik
olup ve bu sathn zerindeki dalarn kazk gibi akl
bulunduundan (79 Nazirat 30-32), ya da Yecuc ve Mecuc larn
yaadklar diyarlardan (Kehf 83-101; Enbiya 96), ya da Msr gibi
yamur nedir bilmeyen blgelerin Bol yamur sayesinde bolluk ve
berekete kavumuluundan (Yusuf 43, 47-49) ya da bunlara benzer
hayali denebilecek eylerden sz edilir ki bunlarn ounun yanl ve
genellikle Tevrat tan alnd muhakkaktr. Hatrlatalm ki corafya
ilmi islamda, Abbasi lerin iktidarda bulunduklar 8ci ve 9cu yzyllar
174
boyunca eski Yunan yaptlarnn Arapcaya evrilmesiyle
yerlemitir. Astronomi alannda olduu gibi Corafya alannda da
islam bilginleri Batlamyos un yaptlarna sarlmlardr. lk nllerden
Hsam el-Kelbi ve daha sonra onu izleyenler, rnein Muhammed b.
Musa Al-Hvarizm ve bn Hardazbeh ve Al-Kindi ve dierleri, hep
Batlamyostan ya da dier Yunan, Hint ve Acem bilginlerinden
yararlanarak islam corafyasnn temellerini atabilmiler, ilim
yapabilmilerdir[295]. slam dnyasnn snrsz ekilde vnr
olduu Idrisi, yeryznn yuvarlak olduu konusundaki grlerini,
kendi aratrmalaryla ortaya koymu deildir; eski Yunan
kaynaklarndan ve zellikle Prolemee den rendiklerini
tekrarlamtr.
Tbb alanna gelince, slam dnyasnn bu alanda da Al-Razi gibi, ya
da Al-Haris bn Kaldeah ya da bn Sina gibi ve daha nice benzer
stadlar yetitirdii ve bunlar sayesinde tbbda baarl admlar att
dorudur. Fakat hemen belirtmek gerekir ki islam tbbnn
olumasnda rol oynayan bu bilginler, islami kaynaklardan (ve rnein
Kuran dan) yararlanmamlardr; tpk dier alanlarda olduu gibi,
eski Yunandan feyz almlardr. Kurana ya da Muhammedin
szlerine uymu olsalard islamda tbb ilmi diye bir ey sz konusu
olmaz, olsa olsa tkrkl ve tkrksz frklk sanat
oluurdu. nk bu tr islami kaynaklarn salk ve hastalk ve
hastalklarn tedavisi ya da temizlik gibi konularda kapsad
esaslar aklc bilimlerin reddettii eylerdir. rnein hastalk denen
eyin Tanrdan gelme olup Tanrnn izni olmadan sirayet
etmeyecei, (ve zellikle veba/taun gibi ldrc hastalklarn)
insanlar arasnda sari olmayp ancak hayvanlar arasnda sari olduu,
ya da hastalk ateinin yksek oluunun gnah dkmee yarad, ya
da hastalk yznden len kimselerin ehit saylacaklar, ya da
yiyecek-iecek iine sinek dtnde sinein darda kalan kanadn
iyice yiyecein iine daldrmak gerektii ve nk sinein bir
kanadnda sevap dierinde ise gnah yatt ve her iki kanad yiyecee
batrmakla sevaplarn gnahlar gidermi olaca, ya da hastalklar
tkrkl ve tkrksz frkle, ya da kzgn demir tutmak
175
suretiyle, ya da bal yutmak gibi koca kar usulleriyle tedavi etmek
gerektii, ya da buna benzer daha nice eyler, hep Muhammedin
yerletirdii Kuran ve Hadis hkmleri olarak (ve bizzat kendi
uygulamalar eklinde) ortadadr[296]. Bu tr verilerin tbb (tp)
ilmine temel yaplacan sylemek abestir. Nitekim bn Haldun bile,
btn cesaretsizliine ve her eyi eriata uygunmu gibi gsterme
hevesine ramen, kapal bir dil kullanmak sureti ile Muhammedin
brakt esaslarn tbb ilmine ters dtn ve daha dorusu onun
getirdii bu esaslarla ilim yaplamayacan anlatmtr[297].
unu tekrar hatrlatalm ki slamda tp ilmi diye ne varsa her eyin
kkeni eski Yunana iner. Bu alanda Galen ve Hippokrat gibi
stadlarn etkileri snrsz olmutur. lk arap hekimi diye bilinen Al-
Haris bn Kaldeah, tp renimini Cndapur da eski yunan tp
bilginlerinin Arapcaya evrilmi yaptlarn okuyarak saladn
kendi azyla bildirir[298]. Tp ilmi alannda yaynlad yaptlarn
bolluu ile tannan Ali bn Ridvan, mesleki yaamlarn anlatmak
zere kaleme ald Kitab Al-Nafi adl yaptnda, tp renimine
balad yllarda Hunayn bn Ishak n Tbba Giri adl kitabn
ezberlediini ve bu vesileyle Galen i inceleme merakn edindiini ve
bu incelemeleri srasnda Hippokrat n ve Eflatun un nazariyelerine
daldn ve ancak bu almalar sayesinde tbb ilmine nfuz
edebildiini syler. Tbb renimine balayacak olanlara tavsiyesi, her
eyden nce matematik ve jeometri ve mantk bilimlerine aina olmak
ve bu alanlarda eski yunan stadlarndan yararlanmaktr[299]. Hemen
belirtelim ki eski Yunanda tbb ilmi, Miladtan nce 3c yzylda
Hippokrat ile balamtr. Hippokraty n Aphorism adl yapt
Hunayn bn Ishak tarafndan Arapcaya evrilmi olup bu yapt o
dnem itibaryla islam dnyasnda tp reniminin temelini tekil
etmitir. Denilebilir ki islam dnyas iin tbb renimi bakmndan
Hippokrat kadar nemli dier bir otorite Galen dir. Bu nl bilginin,
yine Hunayn bn Ishak tarafndan Arapaya evrilen yaptlar islam
tbb okullarnda temel kitap olarak i grmtr. Biraz ileride
inceleyeceimiz gibi Al-Razi, ya da bn Sina gibi byk tbb
bilginleri, Hippokrat a ve zellikle Galen e atf yapmadan gr
176
belirtemezlerdi. Bu vesile ile unu da ksaca ekleyelim ki bu islam
bilginlerinin, zellikle tbb alannda bilgin olabilmelerini salayan
eski yunan kaynaklarnn Arapaya evrilmesinde balca rol
oynayan kii Hunayn bn Ishak (809-873) adndaki bir Hiristiyan
Araptr[300]. Son derece bilgili ve geni grl ve yksek seciyeli
bir kimse olarak bilinir[301]. Yunanca renmi ve eski yunan
metinlerini Arapaya evirmitir[302]. Bu almalar sayesinde
Halife Al-Mutevekkil in tabibi olmu ve yine bu halife tarafndan
kurulan Tercme okulunun banda bulunmutur. slam dnyasna
eski yunan kaynaklarn kazandranlar hep bu okul mensuplardr ve
bunlarn byk ounluunu da Hiristiyan ve yahudi asll unsurlar
tekil eder.
Sosyal bilimler alannda da durum byledir; bu alanda da Kuran
emirlerini ya da Muhammedin szlerini kaynak edinme gerei
grlmemitir. Hemen ekleyelim ki Felsefe, islam dnyasna
Muhammed ile girmedii gibi Muhammed sayesinde de devam etmi
deildir. nk felsefi dnce islama, Muhammedten ok sonra,
yine eski yunan yaptlarnn Arapcaya evrilmesiyle girmi saylr.
slam dnyasnda felsefe ile uraan bir tek dnr gsterilemez ki
bu yaptlara ve zellikle Aristo ya ve Eflatun a bavurmadan i
grebilmi olsun. nllerden Al-Razi ve Al-Kindi ve Farabi ve bn
Sina ve bn Rt ve bn Haldun ve bn Akl ve dierleri ve mutezile
snf hep bu kaynaklar sayesinde felsefeye ynelebilmilerdir.
Birazdan greceimiz gibi ilerinde Aristo yu otuz kez, ya da hatta
iki yz kez okuduunu syleyerek vnenler vardr (rnein bn
Sina ve Al-Farabi gibi). Yine bunun gibi Eflatun un Cumhuriyet
(Respublic) adl kitabn temel bilip islamn devlet yapsn ya da
yneticilerin fikirsel eitimini bu kitaptaki esaslara gre ayarlamaya
alanlar kmtr (rnein Farabi gibi). Eski yunan kaynaklarna
bavurmay kafirlik sayp bu kaynaklar deersiz imi gibi
gstermeye alanlar dahi, bu yaptlara dayanmadan kalem
oynatamaz olmulardr (rnein Al-Gazali gibi). amamak gerekir ki
islamda felsefi uralar, tpk dier alanlarda olduu gibi, eski
Yunandan kaynakland srece gelimi ve bu kaynaklar terk ettii
177
an snp gitmitir. Bunun en belirli kant udur ki 8ci yzyln
ortalarndan 9cu yzyln ortalarna kadar iktidarda bulunan Abbasi
halifeleri (ve zellikle Harun Reit ve Al-Mansur ve Al-Memun gibi)
tarafndan srdrlen liberal siyasetin, eriat banaz evrelerce
baltalanmasyla birlikte slamda bilim ve uygarlk snmtr.
Tarih bilimi alannda da sylenecekler ayndr; slamda gerek ve
bilimsel anlamda bir tarih bilimi olumamtr. Her ne kadar
eriatlar Kurann tarihsel bilgileri ierdiini syleyerek bunu bir
tarih kitab olarak tanmlarlarsa da, iddialarn ciddiye almak mmkn
deildir, nk Kuran ne bilimsel nitelikte bir tarih kitab olarak
deerlendirmek ve ne de tarih bilimine kaynak edinmek doru olur.
Kuranda yer alan olaylarn ve bilgilerin hikaye ya da efsane
olmaktan ileri geen bir yn yoktur. rnein Adem ile Havva nn
eytana kanmalar ve sonra Cennetten atlmalar, ya da brahim in
Tanrya olunu kurban edecek iken Tanrnn gnderdii koyunu
kesmesi, ya da Sleyman n karncalardan bir ordu ile savaa kmas,
ya da daha nice benzeri eyler, ciddi olarak tarih bilgisi diye ele
alnamaz. Btn bunlar bir yana, fakat tarih biliminin amac, tarihsel
olaylarn sosyolojik, psikolojik, ekonomik vs bakmdan illet ve
nedenleri ni aratrmak ve bunlardan sonu karmaktr. Oysaki
Kuranda her ey Tanrnn keyfi iradesiyle ayarlanm bulunduundan
ve Tanr iradesinin ve Tanrnn yaratt dzenin nedenlerini
aratrmak Tanrya kar gelmek ve daha dorusu Tanr iine
karmak sayldndan, tarih bilimi alannda olumlu bir alma
olana domamtr. slamda tarih ile uraanlar, sadece Kuranda
geen ya da eitli kaynaklarda rastlanan olaylar olduu gibi
nakletmekle yetinmilerdir. Daha baka bir deyimle slamda tarihi
deil fakat vakanuvis dediimiz elemanlar yetimitir ve bu kiiler
bu ile urarlarken Kurandaki yanllar dahi fark edememi, aksine
srdre gelmilerdir. rnein Kasas ve Ankebut ve Mminun
Surelerinde Haman ad geer ki eski bir Msr Firavununun
vezirlerinden birinin ad olarak belirtilmitir. Oysa ki yanltr,
nk Haman, aslnda Acem hkmdarlarndan Ahassuerus un
178
veziridir. Yine bunun gibi Kuranda mran kz Meryem (Miriam)
ile (ki Musa ile Harun un kz kardei olarak bilinir), sa nn anas
Meryem, birbirleriyle kartrlmtr (Bkz. 19 Meryem 27-28). te
yandan yine Kuranda, Msr topraklarnn bereketli olduuna dair
Yusuf un rya tabirlerine dayal olarak: Sonra halkn yamur
grecei bir yl gelir o zaman skp salarlar (12 Yusuf 49) eklinde
ayetler vardr ki yine yanl bir bilgiye dayaldr, nk Msrda
hemen hemen hi yamur yamad ve bir ksm Msr topraklarnn
bereketliliinin, yamur bolluundan deil fakat Nil Nehrinin zaman
zaman tamas olayndan doduu bilimsel aratrmalarla ortaya
vurulmu olan bir gerektir.[303]
Kamu hukuku dediimiz ve Devlet ve hkmet sistemleriyle ilgili
alana gelince, bu alanda islam dnyas ileri denebilecek hi bir adm
atmamtr. Btn islam lkelerinde 1400 yl boyunca istibdat,
mutlakiyet rejimlerinden gayr bir rejim yer almam, demokrasiye
ynelik bir davran olumamtr. nk eriat, bu tr gelimeleri
mmkn klacak her trl aklc abay nlemitir. Oysa ki bu
alanlarda eski yunan kaynaklar pek zengin malzeme ile dolu idi.
Fakat ne var ki bu malzemeye el atmak, islam temellerinden
sarsabilirdi. nk slamn temeli, devlet ve hkmet sisteminin ve
Kii-Devlet ilikilerinin ve nihayet insan yaamyla ilgili her eyin,
Tanrdan gelme emirlerle dzenlenmesi gerektii ilkesine
dayatlmtr. Bu ilkelerin eletirilmesi, akl szgecinden geirilmesi
ya da insan iradesiyle ve insan yaps kanunlarla deitirilmesi
mmkn deildir. Oysa ki eski Yunan uygulamasnda btn bunlar
insan aklnn rn olan eylerdi. Biraz ileride greceiz ki baz islam
dnrleri, rnein Farabi, bu alana ekinerek de olsa el atmaya
alm, fakat eriat evreden gelme tehditlerle fazla ileri
gidememitir.
*
179
I. slam Dnyasnn Geriliinin Balca Nedeni, Aydn diye
bilinen snfn Domaclk ve skolastikilik gibi Hastalklardan
Kurtulup Akl a na kamam olmasdr:
Milletlerin btn felaketlerinin nedeni AKIL rehberliinden
yoksunluktur der Mauris Maeterlinck. Dorudur, zira insanlk tarihi
boyunca hi bir toplum gsterilemez ki akl rehber edinmeden ve
kiiye yaratc dn gc olasln salamadan geliebilmi olsun.
Uygarlk ahlanmasnn en muhteemi aklc ve deneyci usullerle
ve Kutsal bilinen kitaplar kenara itmekle oluabilmitir. Nerede ki
insan akl ve zekas bu kitaplarn kleliinden uzak klnabilmitir ve
nerede ki din verileri akl szgecinden geirilebilmitir, orada mutlaka
ilerleme grlmtr. Buna karlk nerede ki: Tanr ve peygamber
szleri dnda gerek olmaz ve aranmaz inanc egemen olmutur,
orada mutlaka ne uyan, ne canlanma, ne uygarlama, ne zgrlk ve
ne de hogr var olmutur. Bat dnyasn uygarlk ampiyonluuna
ulatran tlsm aklclk tr, akl a na ulamlktr. Bu aamada
Bat dnyas, aydn snfn, bir yandan domacla, yani insan akln
kalplatran tabulara ve dier yandan iskolastikcilie, yani taklitilie
galebe almasyla ulaabilmitir. Akl a bilindii gibi akl denen
eyin Tanr kertesine karld ve akla aykr verilerin geersiz
klnd bir dnemin balangcdr. Bu dnemi oluturanlar Batl
aydnlardr. slam dnyasnn aydnlar ise byle bir aamaya
ynelememilerdir. Yaptklar ey, bilimsel ve ahlaksal gereklerin
Kuranda ve Muhammedin sz ve davranlarnda yattn sylemek
ve akln balca grevinin bunlar bellemek (ve bunlara aykr olan
eyleri red etmek) olduunu savunmaktr. nsan beynini Kurann
kleliinden kurtarp zgrle sokmak iin uraan pek kmamtr.
Eski Yunann aklc bilim kaynaklarndan yararlananlar bile, ou
zaman bu kaynaklardaki verileri eriata uygunmu gibi tanmlamaya
almlardr. Oysa ki Batda, daha Orta a karanlklarnda bu ayn
kaynaklara dayal olarak ilim yaparlarken, kendilerini bu kaynaklara
kavuturan slam bilginlerinden ok farkl olarak akl rehberliine
dorulmulardr. rnein Roger Bacon, ki biraz ileride greceimiz
gibi, bn Sina sayesinde eski an statlarn ve bilimsel zenginliini
180
tanmtr, onun yapt ekilde din kitaplarn kendisine paravana
edinmemi ve aklc kaynaklardan ald bilgilerini din verileriyle
badatrmaya yanamamtr; aksine, din kitaplaryla ilim
yaplamayacan savunmu ve bu kitaplarda gerek diye tantlan
eyleri, akl verilerine aykr bulduu an kenara atmtr. Oysa ki bn
Sina, eski Yunann tp statlarndan rendiklerini, rnein Galen in
Hastalklar ve hastalklarn tedavisi konusunda sylediklerini, sanki
islami verilere uygunmu gibi gstermeye almtr. Esasen Galen e
fazlasyla deer verir grnmesinin sebebi de onun Doa hakkndaki
grlerini islami dnceye sdrabilme umudundandr. nk
Galen, Doann yaratc gcne ve ahengine olan hayranln her
vesile ile ortaya vuran bir bilgindi. zellikle De Usu Partium adl
kitabnda, insan vcudunu meydana getiren organlarn
mkemmeliyetini ve her bir organnn lzumluluunu belirtirken
Evren i yaratan Ge kar duyduu hayranl dile getirmitir.
Sylemeye gerek yoktur ki Doaya kar bylesine hayranlk
beslemesi, mutlak denecek kadar aklc bir bilim adam
olmasndand. nk o, Doay yaratan Gc, geleneksel dinlerin
tanmlad Tanr niteliinde deil, fakat tpk Aristo gibi soyut
(cismani olmayan) bir G olarak benimsemiti. Daha baka bir
deyimle Galen in hayranlk duyduu yaratc G ile Muhammedin
Tanrs, birbirinden ok farkl ve birbirini refeden eylerdir. Ve ite
bn Sina ve onun gibi dier mslman dnrler, bu fark hi
bilmezlikten gelmiler ve daha dorusu Galen in Doay ycelten bu
ynlerini Kurandaki nsanlar ve her eyi yaratan Tanr tanmyla
badar grmlerdir; bylece eski Yunann bilim anlay ile Kuran
arasnda kpr kurmak suretiyle bu kaynaktan yararlanma yolunu
aramlardr; tpk Eflatun un grlerine ayn mlahaza ile
yanaabildikleri gibi. Yine ayn ekilde Bat dnyasnda vesalius,
dinsel yasaklara aldr etmeyerek insan anatomisini, eski yunann
aklc bilim usulleriyle izaha urat halde, ona bu kaynaklar
kazandran islam bilginleri, dolambal yollarla Kurann dehlizlerine
snmay ve bu yoldan ilim yapyor grnmeyi marifet saymlardr.
Astronomi alannda eski Yunandan yararlanma bakmndan slam
181
bilginleriyle Bat bilginleri arasndaki farkllk, bu vesile ile
verilebilecek bir baka rnektir; baknz nasl:
Bilindii gibi Batlamyos (Ptolemy) ve Pythagoras ve Aristarchus gibi
eski yunan bilginleri, her ne kadar astronominin babalarndan
saylrlarsa da kainat ve gne sistemleri konusunda birbirlerinden
farkl grlere sahip idiler. rnein Batlamyos a gre dnya,
kainatn merkezi olup Gne ve Vens ve Merkuri ve Mars ve Ay,
Dnyann etrafnda dner kabul edildii halde, Pythagoras a ve onun
nazariyesini benimsemi olan Aristarchus a gre Gne, kainatn
merkezi ve dnyada onun uydusu saylmt. Yine bu bilginler
Dnyann, dier gezegenler (seyyareler) zerinde etki yaratmadn
bildirmiler ve gnein bykl ve gezegenlerin birbirlerine
nazaran uzakl konusunda olduka sabetli hesaplar yapmlardr.
Fakat Orta ada Bat dnyas yeryznn dz ve kazklar zerine
akl ve kainatn merkezi bulunduuna dinsel bir inanla bal
bulunduu iin Pythagoras ile Aristarchus un grlerine pek itibar
etmemi fakat buna mukabil Batlamyos un grlerine ynelmitir.
Her trl bilimsel gerein ancak Kutsal kitapta ve din adamlarnn
aznda bulunduuna inanan evreler Batlamyosu kendilerine kalkan
edinmilerdir. Ancak ne var ki her eye ramen Batda, kainat
Pythagoras n grleri dorultusunda, yani din verilerine ters
dercesine izaha alan bilginler kabilmitir. rnein 16ci
yzylda Copernicus, eski yunan bilginleri arasnda mevcut olan farkl
grleri incelemi ve aklc ynden Pythagoras n grlerinin daha
sabetli olduunu anlayarak semavi gezegenlerin ve uydularn seyri
konusunda 1507 ylnda yayma hazr kld yaptnda onun
grlerini yanstmtr. Fakat Kilisenin mezaliminden korktuu iin,
yaptn 36 yl boyunca yaynlayamam, ancak 1543 ylnda, baz
yakn arkadalarnn srar zerine bilim alemine sunabilmitir.
Kitabnn baskdan gelen ilk nshasn eline aldnda lm
deinde olarak son nefesini vermitir. Kilise Copernicus un kitabn
ncil deki gereklere aykrdr diye mahkum etmi ve toplattrmtr.
Bununla beraber Copernicus un grleri sadece astronomi ilmini
yeni ufuklara ulatrmakla kalmam, fakat bilimsel gereklerin
182
Kutsal kitaplarda olmad inancnn kklemesinde i grmtr.
Ondan yararlanan Galileo, 1609 ylnda yeni ve eitli yldzlarn
varln ortaya koymu, Dnyann gne etrafnda dndn
aklam ve bu yzden engizisyon mahkemesi tarafndan sorguya
ekilmi ve sylediklerinin yanl ve dinsel gereklere aykr
olduunu kabul etmek ve bir daha kitap yaynlamamak artyla serbest
braklmtr. On alt yl boyunca bu yasaa uyarak susan Galileo,
1632 ylnda dnya sistemiyle ilgili kitabn yaynlam ve bu
kitabnda Copernicus un nazariyesini (ki biraz nce iaret ettiimiz
gibi Pyhtagoras ile Aristarchus dan esinlendii bir nazariyedir)
savunmutur. Bunun zerine yeniden Kilise tarafndan sorguya
ekilmi ve dnyann dnmediine dair ncil zerine and imee
zorlanmtr. Atete yaklmaktansa byle bir zorlanmaya katlanmann
ehven-i er olduunu dnerek Dnyann dz ve dnmez olduunu
sylemitir. Fakat daha sonra Bruno adndaki bir talyan bilim adam
(ki aslnda Dominican mezhebine mensup bir din adam olmasna
ramen ncil e aykr grler belirttii iin zndk ilan edilmiti)
Copernicus un nazariyesine sarlm olarak Dnyann dz ve
kazklar zerine akl bulunduuna ve gkyznn cennet snrlarn
kapsadna dair olan dinsel emirlerin bilimsel gereklere aykr
bulunduunu savunmu ve kainatn snrsz olduunu aklamtr. Bu
aklamada bulunurken, kainat hareket halinde tutan bir intellect
olduuna ve Tanrnn her eyde yer aldna dair bn Rt n
sylediklerinin doru olduunu hatrlatmtr. Btn bu grleri
yznden Kilise tarafndan aforoz edilerek atete diri diri yaklmtr.
Oysaki bn Rt, yine ilerideki sayfalarda belirteceimiz gibi, onun
cesaret ve drstlnden ok uzak bir kimse olmu ve kendi
alanndaki bilimsel gereklerin Kurana aykrlklarn
aklayamamtr.
Eski Yunann aklc bilimlerinden yararlanmak ve yararlanrken de bu
kaynaklar tekrar akl ve deney kstasna vurmak ve din kitaplarna
aykr olsa dahi savunmak suretiyle nemli bulular ortaya koyan
Batl bilim adamlar, yine tekrar edelim ki, bu eski kaynaklara islam
bilginleri sayesinde kavumulardr; fakat ne var ki Batya bu nimeti
183
salayan islam bilginleri, Batlnn salad aamalara
ynelememilerdir. nk eriata aykr debilecek nitelikteki
grleri savunma gcn ve yukardaki rnekte grld gibi,
Batlamyos yerine Pyhtagoras u tercih cesaretini kendilerinde
bulamamlardr. slam bilginleri iin Batlamyos yanlmaz bir
kaynak iini grmtr, nk Batlamyos un dnyay, kainatn
merkezi sayan grlerini, islami verilerle badatrma kolaylndan
yararlanmlardr. slam dnda gerek olmad inanndan
kendilerini uzaklatramadklar iin Batlamyos un her dediini kr
krne benimsemiler, bu nedenle onun yanllarn aramaya
kalkmamlardr. Oysa ki Batl bilginlerden pek ou, eski
Yunandan gelme bilgilerin Kutsal kitaba aykr der nitelikte
olanlarn bile savunmaktan geri kalmamlardr. Kukusuz ki
astronomi alannda islam bilginlerinin, eski Yunandan yararlanmak
suretiyle bir ok baarlar olmutur: Dnyann bykl, ya da yln
uzunluu, ya da rakkasl saat, ya da rasathane ve benzeri kesifler, bu
konuda verilebilecek rneklerden bazlardr. Fakat bu bilginler, Batl
bilim adamlarnn yaptklar gibi: Bilimsel ve ahlaksal gereklere din
kitaplaryla eriilemez, akl rehberliiyle eriilir diyebilecek
cesarette, ya da aklc ve deneyci aratrmalarla eski a statlarnn
yanllarn ortaya vurabilecek ve bu statlar bilim tahtndan
indirebilecek apta kimseler olamamlardr. Batl bilgin ve
dnrler, Orta a dneminde eski Yunann aklc kaynaklarna
kavutuklar an, ilim yapabilmek iin din kitaplarn bir kenara
atabildikleri halde islam bilginleri bunu yapamamlardr. Batl
aydn, aklc verileri dinsel verilerin karsna dikebildii halde
eriat aydn, tamamyla aksine, Kuran ve Muhammedin
szlerini, aklc verilere kar adeta birer silah gibi kullanm, ya da bu
verileri, sanki Kuranda zaten varm gibi tantm ve bu nedenle
aklc yoldan gerekleri aramaya gerek yokmu kansn yaratmtr.
lerideki blmlerde islam bilginlerinden ounun Eflatun ya da
Galen gibi dnrlere fazlasyla nem vermelerinin sebebinin,
onlarn grlerini (her ne kadar bu grler Kurana ters der
nitelikte olmakla beraber) Kurana yatknm gibi gsterme
184
kolaylnda bulmalar olduunu greceiz. te yandan bn Haldun
gibi bazlar da, eriatn akla yatkn olmayan hkmlerini (rnein
hastalklarn tkrkl ve tkrksz frk usulleriyle tedavisini
ngren emirlerini), iman sahibi kimselere yararl olabilir
mlahazasyla salk verebilmiler ve bylece bilim adamna yaramaz
bir tutum ierisinde grnebilmilerdir. Akln yetersizliini savunan
Gazali gibi kimselere kar cephe alanlar bile (rnein bn Bacce ya
da bn Tufayl gibi), farkl bir tutum seememilerdir. Sadece bir iki
dnr (rnein Al-Razi gibi), belli-belirsiz bir medeni cesaret
sramas yapar grnm ve fakat onlar dahi Batl dnrlerin
yolunda yryememiler ve rnein bir Pelagious gibi, ya da bir
Ablard gibi ya da bir Roger Bacon gibi, ya da bir Spinoza ya da
benzerleri gibi akl yaratc g kertesine getirici abalara
giriememilerdir. Diyalektik usullerle ilim yapmak yle dursun fakat
kr krne saplandklar inanlar aklc eletiriden geirmekten
ekinmilerdir. Bundan dolaydr ki islam dnyasnn aklclk
savam veren aydn yetitirmediini sylemek ve bu yzden aklc
yrngeye giremediini eklemek yanl olmayacaktr. Aaya
aldmz baz rnekler bu gerei destekler niteliktedir.
*
II. Bat Dnyas Akln stnlne nanan ve Akl Tanr
Kertesinde Klan Aydn Tipi Yaratabildii Halde slam Dnyas
Yaratamamtr.
Balang ksmnda belirttiimiz gibi Gerek aydn diye
nitelendirilmek gereken insan, medeni cesarete sahip insan demektir.
Medeni cesaret ise fikir uruna savamak, akln stnln ve
rehberliini savunmak, geleneksellikten kurtulmak, belli otoritelerin
(siyasal, dinsel vs) basklarna ve istibdadna kar durmak, ya da halk
ynlarnn banazlna ve toplumun ilkel inanlarna kafa tutmak ve
her halkarda tm insanla (rk, din, cins vs ayrm yapmakszn)
hizmet amacna sarlmak ve btn bunlar, her tehlikeyi ve asl tek
bana kalmay dahi gz nne alarak, yapabilmektir[304]. Batnn
uygarlk aamas yapabilmesi bu tp aydnlar sayesinde mmkn
185
olabilmitir. Ne zcdr ki islam dnyas, bu tr aydn
yetitirememitir. Denilebilir ki islam lkelerinin fikirsel tarihi
medeni cesaretsizlikler tarihi olmutur. Parmakla saylabilecek kadar
az bir ka rnek hari, bin drtyz yllk sre boyunca fikir
cesaretsizliini fazilet sayan bir zihniyet yannda, cesaret tanmna
glkle sokulabilecek baz davranlar meziyet sayan zavall bir
zihniyet egemen olmu ve gerek cesaretin, aslnda, aklcl stn
klmaya almak olduu bir trl anlalamamtr. Bin drtyz
yllk islam tarihi ierisinde akln stnln ve rehberliini
savunabilecek ve akla ters den eriat verilerini (rnein mrikleri
ldr emirlerini, ya da cihad hkmlerini, ya da klelii doal
sayan, ya da kadn hor ve aa sayan ayetleri) yadsyabilecek, ya da
Kuran ile ilim yaplamayacan haykrabilecek bir aydn snf
yetimemitir. Kurann yasaklad arapa, ya da hor grd
aka birazck vg, ya da te yandan eski Yunan klasiklerine
birazck ilgi dnda islam dnyas dnrlerinin gsterebildikleri bir
baka cesaret denemesi pek olmamtr. Aslnda istisna saylmak
gereken bu davranlar dahi cesaret rnei kabul etmek yanltr,
nk: Kan rengi araba hasretlik duyanlar, ya da Yakut gibi
krmz kadn dudana ve algya vg yadranlar ve nihayet
zulm den ve rvet ten ve adaletsizlik ten yaknanlar,
ktln asl kaynana, dokunmamlardr. Fakat buna ramen birer
cesaret temsilcisi olarak alklanmlardr. rnein 10cu yzyl
airlerinden Al-Dakiki nin arap ve ak a dair iirler yazd diye Al-
Biruni gibi kimseler tarafndan cesaret sahibi kii olarak vlmesi
artcdr[305]. Cesaret sahibi diye gsterilen bu kimseler, insan
dnnn ve insan ahsiyetinin zgrle kavuturulmas, ya da
kiinin doal haklarnn savunulmas, ya da kleliin kaldrlmas ya
da Kurann gerekler kayna olmadnn aklanmas gibi ya da
buna benzer ilere girimeyi akllarnn kenarndan bile
geirmemilerdir. Sadece kendi bencil yaamlarna dnk olmak zere
baz eriat yasaklarna, ya da Devlet ynetimindeki baz bozukluklara
kafa tutabilmiler ve tutarken dahi selameti eriata vgler
yadrmakta bulmulardr. arap yasana meydan okur grnen Al-
186
Dakiki nin ve benzerlerinin yaptlarnda, insan varlnn haysiyeti
ve zgrl ya da akln egemenlii ile ilgili dnceler yer
almamtr. Buna karlk bu zgrl ve bu egemenlii yok bilen ve
Gereklere akl yolu ile gidilmez eriat yolu ile gidilir diyen
zihniyete alk yadran satrlar yer almtr. Sylemek abestir ki
arap uruna kabadayl cesaret sayabilmek iin her eyden nce
insan haysiyeti anlayndan ve medeni cesaret tanmndan habersiz
olmak gerekir. Eski Yunan kaynaklarndan yararlanarak ilim
yapanlara gelince, fikir cesareti konusunda onlar da olumlu bir
davrann insanlar olamamlardr; u bakmdan ki eriatn ve
zellikle Kurann ou verilerinin aklc verilere ters dtn
bildikleri halde seslerini ykseltmemiler, akln stnl savamn
verememilerdir: hep dinsiz, imansz ve zndk olarak
damgalanmaktan ekinmilerdir. Bilim adam ve her eyden nce
aydn kiiler olarak Kuran hkmlerini ve Muhammedin szlerini ve
eylemlerini eletirecek yerde, bu ekingenlik yznden her eyi sanki
Kurana uygunmu gibi gstermilerdir. Ksaca fikir edinmek zere
baz ilgin rnekleri sergileyelim.
*

III. Aklcla zenen Fakat Cesaretsizlik ve nsan Sevgisinden
Yoksunluk Gibi Nedenler Yznden Aklcl
Gerekletiremeyen Aydnlar
Daha nceki blmlerde srarla belirttiimiz gibi Batnn eritii
fikirsel gelime aydn snflarn yzyllar ierisinde insan akln ve
zekasn zgrle ve bamszla ve yaratcla kavuturmak
ve ayn zamanda insan ahsiyetini haysiyet duygusuna oturtmak
amacyla vermi olduu savamn sonucudur. Aklc gerekleri ortaya
vurmak ve yaymak isteyen Batl aydn, her dnem itibariyle gerici
evrelerce sulandrlm, zindanlara atlm, ya da yaklm, fakat
yine de ylmamtr. Denilebilir ki medeni cesaret gelenei, Bat
dnyas iin baar iksiri iini grmtr. Bu gelenei Batl aydn,
187
eski Yunandan gelme bir miras olarak devir alm ve bunu bir de
insan sevgisi esiyle ve insan deeri bilinciyle zenginletirmi ve
kendisine g kayna yapmtr. Ksaca hatrlatalm ki eski Yunan
bilginlerinin ou, aklc usullerle edindikleri ve genellikle toplumun
gelenek ve deer llerine ters den gerekleri, her trl tehlikeye
gs gererek savunmular ve byk bir medeni cesaretle ortaya
koymulardr. rnein mspet ilimlerin babas kabul edilen Thales
(M 640-548) bilimsel gereklerin dinsel kaynaklarda deil akl
kaynanda yattn aklarken ve bunu kantlamak zere gne
tutulmasnn aklc izahn yaparken, dincilerin saldrsna
urayacan bilmekteydi. Pythagoras (M 582) Dnyann
yuvarlakln, ya da baz yldzlarn yerini, ya da say kuramlarn ve
buna benzer eyleri ortaya vururken halk ynlarnn ve bu ynlar
kkrtan din adamlarnn hmna uram ve Tanrdan gelme
gerekler yerine kendi aklna uygun gerekleri retiyor diye
sulandrlm, fakat yine de bildiini aklamaktan geri kalmamtr.
Ayn saldrlara Anaxagoras (M 428) da uramtr: modern
bilimlerin temelini atan ve rnein gne ve ay ve yldzlarn
oluumunu bilimsel ynden aklayan ve bylece kendisinden
yzlerce yl sonraki dnemlerin nl bilginlerine (Galileo ya da Kant
ya da Laplace gibi) kaynak iini gren bu eski Yunan bilgini,
evresinin dinsel inanlarna aykr eyler ortaya koydu diye hapislere
atlm, lmlere mahkum klnmtr. Pericles gibi son derece geni
grl ve cesur bir devlet adamnn iktidarda bulunmas ve kendisini
korumas sayesinde cann kurtarmtr. Yine ayn ekilde Democritis
(M 460), ki atom Kuramnn ilk bulucularndan ve tbb ilminin ilk
kurucularndan saylr, hastalklarn Tanrdan deil mikroplardan
(pislikten) geldiini ve Tanrya yalvarmakla deil fakat salk
kurallarna uymakla giderilebileceini (ya da buna benzer aklc
gerekleri) syledi diye din adamlarnn ve halkn saldrlarna
uramtr. O dnemde kendisini anlayabilecek pek az kimse vard ve
bunlardan biri Hippokrat (M 460) idi, ki o dahi dua ve ibadet ile
hastalklar gidermenin mmkn olmadn ve ilahlarn emirleriyle
ve din Adamlarnn uydurmalaryla olumlu i grlemeyeceini
belirtirdi. Tpk Democritis gibi o da toplum dman ve dinsiz
188
olarak damgalanm, fakat ylmamtr. Beeriyetin yetitirdii en
byk dehalardan biri olarak bilinen Aristo (M 384), evresinin
insafsz saldrlarna urayan ve fakat her eye ramen aklc bilim
gereklerini haykrmaktan kanmayanlardan bir baka rnektir.
eitli bilim dallarnda her eyi ilk kez o ortaya koymutur;
kendisinden iki bin yl sonra insanla byk hizmeti dokunacak olan
bilginlerin (rnein Mandel ya da Herbert Spencer ya da Darwin ya
da Linnaeus gibi) modern ilme kazandrm olduklar bilim verileri,
hep Aristo nun vaktiyle yerletirmi olduu ilkelere dayanr. Orta
a dnyas, onun yaptlarn kefettikten sonra karanlktan kurtulup
akl ana kabilmitir. slam Uygarlnn kurucularnn hemen
hepsi onun kitaplarn yorumlamak suretiyle ilim yapabilmilerdir. Sk
sk belirttiimiz ve belirteceimiz gibi Aristo, tpk kendi zamannn
dier nlleri gibi. bilim denen eyi ne din kitaplarnda ve ne de din
Adamlarnn kerametinde ve szlerinde aramtr. Onun indinde
bilim denen ey, ancak ve ancak akl rehberlii ve aratrma yolu ile
bulunan gerekler tmdr. Ona gre Tanr, insanlarn yazgsn keyfi
olarak izmez ya da kiilere davran izelgesi vermez. Yazg sorunu
insanlarn kendi zgr iradeleriyle ve kendi davranlaryla
saptadklar bir sorundur. Buna karlk Tanr, denen ey sevgi
kayna demektir. Ve ite bu tanm yolu iledir ki Aristo, Tanr
kavramn, insanlar arasnda dmanlklar ve savalar yaratan bir g
deil fakat aksine sevgi ba salayan bir kaynak olarak grmtr.
Daha baka bir deyimle Tanr demek Sevgi nin kendisi demektir
ve btn insanlar bu kaynaktan kma eylerdir, yani her bir insan
Tanry oluturan bir zerredir. Tanry bu ekilde tanmlad iindir
ki din adamlar ve halk ynlar tarafndan dinsizlikle
sulandrlm, yuhalanmtr. Eer Byk skender gibi bir koruyucu
bulamam olsayd, kukusuz ki bu saldrlar karsnda mr pek ksa
olurdu. Eski Yunan Dneminin dnr ve Bilginlerinin cesaret ve
azmine verilecek daha nice rnekleri buraya sdrmak kolay deildir;
fakat sylemek istediimiz udur ki onlarn yarattklar cesaret
rnekleri, yzyllar sonra Batl aydnlara, fikir savam alannda,
hep birer ideal kayna olmutur. Orta a dneminde bilimsel
189
gerekleri Kutsal saylan kitaplar yerine aklc aratrmalarda
arama cesaretini gsterenler, hep bu kaynaktan yararlanmlardr.
rnein Copernicus, dnyann dz ve dnmez olduuna dair dinsel
inanlar rten Yaptnn nsz nde yle der: Dnyann
dnmekte olduunu ilk kez syleyen bilginin Niceta olduunu
Ciceroda okumutum. Daha sonra Plutarchdan rendim ki, her ne
kadar eski bilim adamlarndan bazlar dnyann dnmez olduunu
kabul etmilerse de Philolaus ve Heraclides gibi bilginler Dnyann
dnd fikrini ilemilerdir. Onlarn grlerini hareket noktas
yaparak ayn tezi ilemeye koyuldum Daha baka bir deyimle
Copernicus, her ne kadar atete yaklma korkusu ile kitabn uzun
yllar yaynlayamam ise de, eski a bilginlerinin cesaret rneinden
yararlanm olarak, dinsel inanlara kar meydan okurcasna
Dnyann dnmekte olduu konusuna eilebilmi ve en sonunda
korkuyu yenerek kitabn yaynlamtr.
Batl aydn etkileyen ve medeni cesarete srkleyen ey sadece eski
Yunann aklc bilim temsilcilerinin bilgi hazinesi ya da cesareti deil,
fakat ayn zamanda onlarn (hi olmazsa bir ounun) insanla kar
besledikleri sevgi ve ayn zamanda insan aklnn stn deerine olan
inan idi. rnein Aristo (her ne kadar kendi dneminin klelik
kuruluu konusunda fazla bir ey sylememekle beraber), biraz nce
dediimiz gibi, Tanry Sevgi kayna eklinde tanmlam ve
insanlar bu kaynakta birletirmeyi tasarlam ve Kiiyi de Tanrnn
bir paras olarak kabul etmekle ve zgr irade esiyle donatm
olmakla insan varln stn deer kertesine ykseltmek istemitir.
Aristo dan bin yl sonra Bat Dnyasn uygarlk aamasna dorultan
Orta a dnrlerinin yaptklar da bu olmutur. Bu tr bir sevgi
ve insan varlna olan inan sayesindedir ki, akla ve manta ve
vicdana aykr ne varsa her eyle savamay grev bilmiler ve
bylece Akl a nn ve bu an zellii olan insann kutsal
deeri fikrini yerletirebilmilerdir. Batdakine benzer byle bir
gelimeye islam dnyasnda rastlamamaktayz. Eski Yunandan
yaralanan slam bilginleri, ne o dnemin dnrlerinin
Aklclndan ve cesaret rneklerinden ve ne de insan sevgisine yer
190
veren grlerinden esinlenmilerdir. Cesaret yoksunluu nedeniyle
kendilerini eriatn izinde gstermeye zenmilerdir. Eski Yunan
kaynaklarndan edindikleri bilgileri, sanki bunlar Kuranda zaten
varm gibi gstermek ilemilerdir. lerideki sayfalarda bu
rneklerden bazlar yer alacaktr. Fakat bu rnekleri belirtmeden nce
islam dnyasnda aydn diye bilinen kimselerin bu ekilde
davranmalarnn iki nedenine deinmek gerekecektir ki bunlardan biri
Korku dieri de nsan sevgisinden ve insan varlnn kutsall
duygusundan yoksunluktur.

IV. 1400 yl boyunca slam dnyas, Aklc dnce yi eriata
kar diken ve eriati eletirip yeren ya da reddeden aydn tipi
karamyor:
Bat dnyasnn iki bin yllk gelime tarihinin ortaya vurduu ders
udur ki ister beeri, ister uhrevi olsun hi bir kurulu aklc dnce
yolu ile eletirilmedike ve en insafsz usullerle yerilmedike
geliemez. Batl aydn n yapt ey bu olmutur. slam dnyasnn
ortaya vurduu gerek de udur ki kr krne vlmeyi gelenek
edinen hi bir kurulu mspet ve yararl ekilde i grebilecek nitelie
eriemez. eriat aydn n yapt da bu olmutur. Bundan dolaydr
ki eriat lkeleri bugn, yer yznn en geri lkeleriyle ampiyonluk
yarmas ierisindedirler.
slamn ortaya kndan gnmze gelinceye kadar geen 1400
yllk sre boyunca islam yazar ve dnrleri ne slam ve ne de
Muhammedi, dorudan doruya eletiri konusu edinememilerdir. Bu
alanda en ileri gidenlerden saylan bn Al-Ravendi gibi dnrler, ya
da Al-Maarri gibi airler dahi bu ii nc kiilerin azyla yapyor
grnmlerdir. rnein Ravendi, (ki bilindii gibi miladi 9.yzyln
nl simalarndandr ve nceleri mutezile akidesinin taraftar iken
daha sonra bunu yeterli bulmayp serbest dnce insan olmutur)
eitli yaptlaryla ve zellikle Kitab Al-damig ve ayrca Kitab Al-
zumurruz adl kitaplaryla Kuran ve Muhammed hakknda olduka
191
sert bir izgide grler belirtmitir. Bu grlere gre Kuran ne
Tanrdan gelmedir, ne vakfeldilmitir ve ne de mkemmel ve
benzeri olmayan bir kitaptr. Peygamberler ise sihirbazlardan ya da
mneccimlerden farkl kimseler deillerdir. Peygamber diye
kendilerini tantan kimselere atfedilen mucizeler yalan ve uydurma
eylerdir. Kukusuz ki bu eletiriler ve yermeler son derece sert
nitelikte eylerdir ve Ravendi bu yermelerini esas itibariyle
Muhammede yneltmitir. Ancak ne var ki bunlar kendi
sylyormu gibi ortaya vurmaz, btn bunlar Brahmanlarn
azndan km eyler gibi gstermitir. Buna ramen zndklkla
sulanmaktan kurtulamamtr.
1o.yzyl airlerinden Al-Mutanabbi nin (M.915-965) mslman
halkn cehaletiyle alay ettii ve: Sizin dininizin btn amac sizlere
byk krptrmak mdr? Siz ey mslmanlar, sizin bilgisizliiniz dnya
alemi gldrmektedir dedii ve vcudundaki bir lekeyi gstererek
kendisinin de peygamber saylmas gerektiini syledii ve bununla
Muhammedi alaya ald sylenir. Badatta hapiste bulunduu bir
srada yarg nne karldkta, adnn banda Ahmed bulunmas
nedeniyle yarg ona Sen peygamber Ahmed misin? diye sormu o
da belindeki bir ur yerini gstererek: Evet bu benim peygamberlik
nianmdr demitir. Sanlr ki bunu sylemekle, Muhammedin
srtndaki ura imada bulunmu ve Eer her kez urasnda burasnda
ur vardr diye peygamber geinecekse benim de belimde ur var, ben
de peygamber saylrm demek istemitir. Bu szlerinden dolay elli
denek vurularak cezalandrlmasna karar verdii belirtilir. Ancak ne
var ki Al-Mutanabbi gibi stn bir rkn temsilcileri olarak grd
Araplar yabanc etkisinden kurtarmak amacyla suubi aleyhtarl
yapan ve geimini para ile medhiyecilik sayesinde salayan bir
kimseden aklc dnce dorultusunda din eletirisi beklemek abes
olur. Gerek iirlerinden ve gerek bn Hallikan n Vafayatndan onun
bu ynlerini renmek kolaydr.
slam tarihi ierisinde Kurana kar yaplan ilk eletirinin. sekizinci
yzylda Acaride taraftarlarndan geldii sylenir. Bilindii gibi
192
bunlar, Abd Al-Karim bn Acarrad adnda birinin kurduu mezhep
mensuplardr. Orta a islam dnyasnn en nl tarihisi diye
bilinen Al-Sahrastani (1076-1153) nin Milal val-nihal adl
yaptndan renmekteyiz ki Acaride taraftarlar, Kurann tm olarak
Tanr szlerinden olumadn, baz sure ve ayetlerinin ilahi
iradenin rn saylamayacan ve rnein Yusuf suresi ni
Tanrdan gelmi gibi kabul etme olana bulunmadn ileri
srmlerdir. ddialarna gre bu Sre, Yusuf un ask maceralarn
hikaye eden bir blmdr; oysa ki Tanr bu nitelikteki ak hikayelerini
Kurana sokmu olamaz. Kurann ilk inmi eklinde byle bir sure
yok iken bu blm sonradan eklenmitir.
Grlyor ki Acaride taraftarlar, Tanry basit ak hikayeleriyle
megul olmayacak nitelikte yce bir varlk olarak grmek istei ile bu
iddialara sarlmlardr. Daha baka bir deyimle yceltmek iledikleri
ey Kii, ya da kii ahsiyetinin haysiyeti deildir. nk byle bir
ama gtm olsalard Kurann klelii doal bilen, ya da kadnlar
klten ya da farkl inantakilere saldrmay fazilet bilen
hkmlerine saldrrlard. Oysa ki bu konuda suskundurlar. Onlar
rahatsz eden ey sadece Yusuf un ak hikayeleridir. Buna karlk
Kuranda yer alan dier ak hikayelerine ve rnein Ahzab suresi
ndeki Zeyneb olayna pek diyecekleri yoktur.
Bu itibarla Acaride taraftarlarn, insan haklarnn ve kii
zgrlklerinin savunucusu olarak din eletiriine girimi kimseler
olarak grmek mmkn deildir. Esasen Azraki ler ile birlikte
mterek olarak sahip olduklar son derece banaz bir tutum vard ki o
da, Harici lere kar besledikleri dmanlkt. u bakmdan ki harici
olmayanlarn ocuklarnn Cehennemlik saylmalar ve Gerek
mslman olana kadar bunlarn merdud ilan edilmeleri ve saf d
klnmalar gereine inanmlard.
Bakalarna kar bu ekilde banazlk yaparlarken, kendileri de,
Kuran konusunda ileri srdkleri yukardaki grleri yznden,
193
eriat evreleri tarafndan (zellik bn Hazm tarafndan) islam d
ilan edilmilerdir.
Muhammedin islamiyeti yerletirdii tarihten yirminci yzyln ikinci
yarsna gelinceye geen 1400 yllk sre itibariyle bu yukardakiler
benzer fakat ok az saydaki dier baz rnekleri sralamak
mmkndr. Fakat bu rneklerden hi biri aklc dnce yolu ile
islami eletirme ve yerme ya da reddetme niteliinde eyler deildir.
Yani Bat dnyas aydnlarnn din eletirisi konusunda yaptklarna
benzer eyleri islam tarihinde rastlamyoruz.
Denilebilir ki Atatrk, siyaset adam olma zorunluluu ierisinde
bulunmakla beraber, islam hakknda ilk kez aklc grler belirten bir
kimsedir. Her ne kadar baz evreler, onun eriat lehinde konutuunu
ve rnein slam en son, en mkemmel, en akla uygun, en tabii bir
dindir; Kuran Kitab-i Ekmeldir (eksiksiz ve her eyi ngren bir
kitaptr dediini ve gya Trk milletini eriatn zne ulatrmak
istediini ileri srerlerse de, Atatrkn gerek dncelerinden
haberdar deillerdir.
nk bir kere Atatrk, insanlk tarihinin din savalar tarihi olduunu
ve dinlerin hogrszlk kayna bulunduunu ve btn
musibetlerin din ve inan ayrlklarndan doduunu bildii iindir ki,
btn insanlarn dinlerini terk edip akl ve sevgi kaynanda
birleecekleri bir dnya dini dnne ynelmiti. Nitekim Byk
Nutuk ta, nl tarihi Wells in dncelerine de yer vererek unlar
sylemitir: Btn insanlarn grg, bilgi ve dnte ykselip
olgunlamas, Hiristiyanlktan, Yahudilikten, Mslmanlktan
Budizmden vazgeerek yalnlatrlm ve her kes iin anlalacak bir
duruma getirilmi, katksz ve lekesiz bir dnya dininin kurulmas ve
insanlarn imdiye dein kavgalar, pislikler, kaba istek ve eilimler
arasnda bir bataklkta yaadklarn kabul ederek btn gvdeleri ve
uslar agilayan ktlk etkenlerini ortadan kaldrmaya karar vermesi
gibi koullarn gereklemesini gerektiren Birleik Dnya Devleti
kurma dnnn tatl olduunu yadsyacak deiliz.
194
Grlyor ki Atatrkn ideal edindii ey, btn insanlarn
dinlerini brakp insanlk sevgisinde bulumalardr. Eer eriatlarn
iddia ettikleri gibi eriatn en son, en mkemmel din olduuna
inanm olsayd eriattan vazgemeyi sz konusu yapmaz ve onu her
yn ile uygular, Kuran devletin temel yasas yapard: tpk
mslman lkelerinin yaptklar gibi. Oysaki o, hemen btn
konumalarnda Trk toplumuna unu anlatmak istemitir ki btn
geriliklerin ve felaketlerin nedeni eriata saplanmlktan domutur:
Kaza, kader, talih, tesadf deyimleri Arapadr, Trkleri
ilgilendirmez derken ya da Menelerimizi hatrlaynz. Tarihimizin
en mutlu dnemi, hkmdarlarmzn halife olmadklar zamandr
diye eklerden belirtmeye alt ey hep bu olmutur.
te yandan Tanr fikrinin, genellikle halk ynlarn kandrma
amacna dayal olarak, siyasal ve sosyal gelimelerden doduunu
yle aklard: Masum ve cahil insanlar, yzlerce Allaha taptrmak
veya Allahlar muayyen gruplarda toplamak ve en nihayet, bir Allah
kabul ettirmek, siyasetin dourduu neticelerdir. Bunun ilk
rneklerinden biri olmak zere eski Msr dnemine iaret ederken
yle ekler: Msr papazlar phesiz saf ve cahil halktan ok bilgili,
ok zengin ve politikac idiler. Bu sebeple idi ki firavunlarn mesnedi
oluyorlar, mavirleri olabiliyorlard. Papazlarn bizzat hkmeti
idare ettikleri grlmtr. Papazlar istedikleri kadar allahlar
yaparlar veya onlar bir ka zmre halinde toplarlar, eer kuvvetli
olmalarna ve menfaatlerine yardm edecekse, btn dnyay yalnz
bir allah etrafnda, kendilerine hadm klmaya alrlard. papazlarn
insanlar zerindeki tesiri, bilhassa mabetlerde ayinler vastasyla
olurdu... Mabedin ortasn igal eden, dar ve karanlk bir odada,
mahallin Allah, her gn hediye kabul ederdi; koku, yiyecek, kuma
vs... Mabetlere kurbanlar da verilirdi; en makbul buga idi. Ayinler
basmakalp dualarla yaplrd.
Bu satrlar Atatrk 1930 ylnda Devlet Matbaasnda baslan Trk
Tarihinin Ana Hatlar adl kitaba koydurtmutur[306]. Bu ayn
kitapta, yine Atatrkn ve arkadalarnn bilimsel grleri olarak
195
Tanr sz diye bilinen kitaplarn Tanrdan filan gelme deil fakat
insan yaps eyler olduu ve genellikle masal ve uydurmalardan ve
eski devirlerden kalma efsanelerden olutuklar da u ekilde
belirtilmitir: 200 sene evvelki telakkiye gre dnya 5-6 bin sene
evvel yaratlmtr ve... Basradan tamam iki gnlk yolda ve Frat
nehri zerinde bulunan cennette zuhur etmitir. Bu kanaatler, hep dini
kitaplarda hikaye olunan vakalarn harfi harfine (yorumundan)
douyordu. Artk bugn, az ok tenevvr etmi (aydnlanm) bir
insann bu gibi masallar hakiki kanaat eklinde telakki ve kabul
etmesi mmkn deildir.
Dinler tarihinin bu tr tekrarlardan ibaret bulunduunu ve peygamber
diye bilinen kimseleri, rnein Muhammedi, sadece siyasi bir lider
eklinde kabul etmek gerektiini belirtmitir.
Fakat eriat yznden geri kalm bir toplumu reformlara sokabilmek
iindir ki eriati vyormu gibi davranmtr. Tarih boyunca her
devirde ve her yerde ou liderlerin eitli amalarla yaptklar hep bu
olmutur. Eer onun yerletirmek istedii bu aklc eitim sistemi
srdrlebilseydi Trk toplumu bugn be yzyl ileride olurdu.
Ancak ne var ki aydn bilinen kimseler dahi onun bu aklc izgisine
yaklaamamlardr. Yaklamak yle dursun fakat onun din
konusundaki grlerini ortaya vurmann tehlikeli olduunu ve daha
dorusu onu dinsiz tanmna sokacan ileri srmlerdir.
Sylemeye gerek yoktur ki Atatrkn grlerinde dinsizlik deil
bilimsellik yatar ki bunu aydn diye geinen ou insanlarmzn idrak
etmesine imkan yoktur.
Evet ne yazk ki Atatrk dneminin din eletiriine yatkn ortam
iersinde dahi aydn snfn, aklc eletiri yolu ile eriat sorunlarna
eildiini gremiyoruz. Sadece Neyzen Tevfik gibi baz airlerin
kaleminden, hilafetin kaldrlmasn alklayan ya da din adamlarna
ve birazda Kara kapl kitaba atan satrlara tank olmaktayz:
Gece bast kara kapl kitab- oldu hakim,
Anrrken tepien bunca eek hep alim!
196
Hepsi de kendisinin gittii yol doru sanr...[307]
Trk toplumunun Atatrk sayesinde eriat bataklndan km
olmasndan duyduu sevinci belirtirken artk bir daha geriye
dnlmemesi hususundaki dileini de eriatn yalanlar ve
kandrmalarla dolu i yzn ortaya vurmak iin yle konuur:
Gitme maziye kan izbe o kanl yoldan,
Bil, muhabbetle seni karlayan eytandr,
Aldatr lafz-i uhuvvetle (kandrc szlerle), tekin ol, kanma;
Mslmanlkta nifak (iki yzllk) anane-i imandr (geleneksel
imandr) .
ve bu grlerini biraz daha vurgulamak zere bir baka iirinde yle
ekler:
Dinimizde edeb, haya, arama,
Sanma dnyadan arlanr gideriz,
Serhad-i inkilab-i mevte (Dnm snrlarnn sonuna) kadar,
Cehl iinde yuvarlanr gideriz.[308]
eriattan kurtulmadka gerilikler uykusundan uyanlp kurtulua
klamayacana, vatan sevgisine ulaamayacana inanm olarak
yle der:
Bakin u alem-i islam iindeki zillet (aalk),
Mesihatin (eyhlislamln) u likasi (surati), u levha-i ibret,
Mezalimi douran u mefasid-i ahlak (ahlak bozukluklar),
Senet deil mi elinde ezrailin bir bak,
Bu ser-i din ile hubb-i vatan (vatan sevgisi) nasl uyanr
197
Beer, bu zillete resmen hurafe der, dayanr[309]
Halkn din adamlar elinde medrese eitimiyle birer zebani
yetitirildiini ve bu kuruluu kknden kurutmadka Trkn adam
olamayacana inanm olduunu yle anlatr:
Btn bu milleti giryan eden (alar hale getiren) Mesihattir
(eyhlislamlktr),
........
Bunun vcdu bulunduka, Trk sayma adam,
Ne doruluk, ne zafer, ne huzri dil, aram.
.......
Lzumu yok bana artk, na ite eski dinin!
Yeter Azab-i Mukaddes iindeki telkin[310].
ve medrese eitimine ve din adamlarnn saltanatna son vermesi iin
Trke u tte bulunur:
Kalkmadka bunlar ev, yer, ba, ayr yoktur sana,
Bunlar kaldr, maarifte hayr yoktur sana,
Kendi mlkndr vatan, ortak, gayr yoktur sana,
Yk dedim, yk, kanl ksiden hayr yoktur sana,
Badema meydana brakma bunlar tekrar Trk[311]
te yandan uygar bir kafa yapsna sahip olarak kadn sorunlarna da
eilmekten geri kalmaz. eriatn kadn alaltan, kle haline sokan,
dinen ve aklen aa sayan emirlerine ve nikah-boanma-hlle gibi
konularda sevk ettii hkmlere kar nefretleri tamdr:
Esir olunca kadnlk, nikaha balanm,
198
Mzeyyenata da bakm, tel rgdr sanm.
Deil mi ya? pek, altn saadetin temeli?
Kadnln bu kelepe iinde kalm eli
Muhakkar (hor grlm)olduunu dinleyen eyliyor talim,
u ayete baknz -Inne keydeknne azim-
........
Peki, bu halde kadn kim olur tefekkr edin:
Benim evimde kadn u esire bir hain!
.......
Hakaret et, boa, d, s, elindedir dizgin,[312]
Fakat denilebilir ki islama kar ilk ve belki de tek saylabilecek
meydan okuma, 1967 ylnda brahim Gilas adndaki Suriyeli bir
subay yazardan gelmitir. Suriye ordusunda hizmet gren bu subay,
bayazarln yapt Halk Ordusu adl haftalk bir derginin 25
Nisan 1967 tarihli nshasndaki makalesiyle, islam tarihinde ilk kez
olmak zere islam dinini en sert ve en kesin bir dil ile eletirip
yadsm (red etmi)ve bu dinin saliklerini de islam dinini terk etmeye
ve aka Tanrszla (ateizme) armtr. Bu makalesinde yazar
mslman Arapn kendi kendisiyle atma ve elime ierisinde
bunalmlar geirdiini ve ilkel geleneklerin ve batl inanlarn klesi
durumunda kaldn belirttikten sonra yle der: Arap ulusu kendi
kendisine bir ok sorular sormaktadr. Bu sorulardan birisi, kendisini
uygarlk kervanna katabilecek olan usulleri kefetmenin ne ekilde ve
ne suretle olabileceidir. Bugne gelinceye kadar Arap ulusu,
kendisini Tanrya dnk grm ve eski deerleri slamda ve
Hiristiyanlkta bulmaya alm ve (yaam) dayanaklarn
feodalizmde ya da kapitalizmde ya da dier sistemlerde aramtr.
Ancak ne var ki btn bu araylar beyhude olmutur, zira bu
199
deerlerin hepsi de Arap sefil, yoksul zavall, mtevekkil, kaderci
ve her eye ve bakalarna boyun egen, aklc dnceden ve fikir
zgrlnden yoksun ve btn bunlardan gayr bir de asl: -
Tanrdan baka g ve yardmc yoktur, Tanrnn dedii olur-
eklindeki szleri mihaniki olarak tekrarlayarak kaderine boyun egen
bir yaratk yapmtr.
ada uygarlk dnemi insannn bu tp bir insan olamayacan ve
olmamas gerektiini belirttikten sonra yazar, kendi idealindeki
Arapn yeni simasn izmeye alr. Ona gre bu yeni ve modern
Arap tipi Tanrlarn, dinlerin, feodalizmin, kapitalizmin,
emperyalizmin ve khne toplumu oluturan btn deerlerin artk
tarih mzesine konulmas gerektiine inanmtr btn bunlarn,
mumyalam oyuncak bebeklerden baka bir ey olmadn artk
anlamtr. (Bu yeni Arap insan iin) ortada vakia (eylem) olarak i
gren bir tek (kutsal) deer vardr ki o da bundan byle gvenilmek ve
iman beslenilmek gereken yeni insann bizatihi kendisidir. Yazarn
dnd udur ki nemli olan ey Arapn kendi kendisinin insanlk
deerine bilin kazanmas ve bata islam olmak zere, kendisine
insanln unutturan her eyi inkar ve terk etmesidir. Yazsna yle
devam eder yazar: Bu yeni Arap insan, sadece kendi insanlk
deerine ve sadece kendi gayret ve emeine ve sadece insanlk iin
yapaca hizmetlere bel balayan ve bunun dnda hi bir eyden
medet ummayan ve lm denilen olaya, kendisinin gerek sonu olarak
(yani Cennet ve Cehennemi olmayan bir son) bakmasn bilen bir
varlktr
Bunu bylece belirttikten sonra yazar, bu yeni Arap insannn
haysiyetli bir yaama ynelmesi konusunda da unu ekler: Bizim
artk yalvaran ve secde ederek yerleri pen, insanlk haysiyetine
yaramaz ekilde Tanrya boyun kran, ya da Tanrdan avf dileyen,
kendisini Tanrya acndrmak isteyen insan tipine ihtiyacmz yoktur.
Bizim yeni insanmz bir sosyalisttir, bir devrimcidir, bir ihtilalcidir.
Evet bizim ihtiyacn duyduumuz insan, HAYIR demesini bilen
200
insandr, zira HAYIR, tpk Albert Camusun dedii gibi, kiiyi
Evete gtren yolun ta kendisidir....[313]
Yukardaki yaznn, eriat evreler ve zellikle din adamlar
tarafndan dinsizlik yaygaralaryla karlandn ve yazarn hapislere
atldn sylemek gerekir mi bilmem?
Yukardaki yaznn yaymndan az sonra, 1968 ylnda Trkiyede
Trk iirinde Tanrya Kafa Tutanlar adyla smet Zeki Eybolu
tarafndan yaynlanan bir kitapta, slamn insan varln Buyruklar
yerine getirme makinesi haline soktuu belirtilerek yle
denmektedir: (slamda) insan belirlenmi, tutumlar kara yazlarla
aklanm bir buyruklar yerine getirme makinesidir. Onun yaama
yrngesi zerinde gidi-geli hz, admlarnn says, aralklar
bellidir. nsan bu belli olanlarn dna kamaz, knca su btn
korkunluu ile dikiliverir karsna...insann kimlii, kiilii yoktur.
Btn nitelikler onun dnda, onun stnde duran varlndr. Ne
trl yorumlanrsa yorumlansn insan bir yoksunluklar
taycsdr[314]. Yaam kanunlarnn insan deiiklie zorladn
ve fakat slamn her trl deiiklie kar ktna deinerek yazar
yle yaknr: yle ki, adan aa, yldan yla bile bir takm kkl
deimelerle kar karya gelir insan. Sevgileri, been duygular,
yaam anlaylar, olaylarn ak iinde deiir. nsan, canl olmas
yznden bu deimenin dnda kalamaz. Kalamad srece de
kendiliinden deiir. eriat bu deimeye katlanamaz. Onun iin
nemli olan, olduu yerde durmak, donup kalmaktr. eriat anlayna
gre insan, davranan deil duran, donmu kalm olan bir varlktr.
Daha baka bir deyimle insan, ipi bakasnn elinde zgrlkten,
davran bamszlndan yoksun bir aratr.[315]
Bu dnce yazara unu sylettirir ki eriat inanlar insan insan
olmaktan karan ve an dnda kalmaya iten birer ballktr eriat
sisteminde insan dnen bir varlk olarak deer tamaz. te yandan
insan ahsiyetinin haysiyeti konusunda da eriattan ikayetidir yazar.
zellikle kadn klten hkmler karsnda adeta isyan ederek
201
unlar syler: Bir din insan sever olmaktan, insan z ile
yorulmaktan uzak kald lde onda katlklar, donmuluklar,
deimezlikler kendini gsterir. Toplum, uygarlktan, bilgiden,
sanattan uzak kald srece insan severlik duygularndan da yoksun
olur. nsan kuran, ayakta tutan zden uzaklar. Karn dv,
Hayvanlar kesip yeyin, onlar sizin azklarnzdr diyen bir dinde
yumuaklk aramak epey gtr.[316]
eriatn tanmlad korkutucu ve gaddar ve keyfi Tanr anlay ile
insanla yararl insan tipi kamayacan da yazar u satrlaryla
anlatmaktadr: Bir din dnn ki korkun cehennemleri, insann
dnemeyecei lde ac ektirme aralar, cezalandrma yollar,
skntya sokma kurallar olsun, bunlarn varln vnerek sylesin,
ortaya koyduu Tanr... bir yrtc olsun da onun inanlar arasndan
uygarla yardm edici, gelitirici bir ba ksn. te bu olacak bir i
deildir...[317].
Yazar, eriat dna klmadan hi bir gelime olamayacan da yle
haykrmakta: Byle bir inan ortamnda yaayan toplumlarn tarih
boyunca en kk baar gsterdii grlmemitir. nsan dnce
gcnn yaratt btn yenilikler, gelimeler, ilerlemeler eriatn
dna kmakla olmutur.[318]
zgr dncenin bu tr ahlanmalarna son yirmi yl ierisinde
giderek artan bir ilgi grlmtr. Turan Dursun gibi bir din adamnn
snrsz bir idealizmle bu abalara katlmasna tank olmak gerekten
Umut verici olmutur. Her ne kadar bu idealistlerden birou
eriatnn kurban olmularsa da atklar yolun artk
kapanamayaca aikardr.



202
V. nsann insana sevgisini yok eden ve kii ahsiyetinin
haysiyetini ineyen hkmler karsnda eriat dnyas
aydnlarnn susmuluu konusunda:
Her ne kadar eriatlar, slamn sevgi dini, kardelik dini,
hogr dini vs olduunu ve insan varlna deer tandn kr
krne iddia ederlerse de, eriat emirlerini aklc bir eletiriden
geirmekle bu iddialarn ne kerte temelsiz olduunu anlamak
kolaydr. Kukusuz ki bu, bal bana koca bir kitap konusu olacak
apta bir idir. Fakat bunlardan bazlarn burada sergilemek suretiyle
islam dnyas aydnlarnn, yzyllar boyunca nasl bir suskunluk
ierisinde kaldklar hakknda ksaca bir fikir edinmek mmkn
olacaktr.
Gerekten de slamn, islamdan gayr din ve inanta olanlara kar
tutumu incelenecek olursa grlr ki Tanr indinde tek bir din vardr
ve o da islamiyettir ve islamdan baka bir dine ynelenler
sapktrlar ve onlara kar dmanca davranmak gerektir. rnein
Kuranda Kesin olarak Tanr katnda din, yalnzca islamdr (3
mran 19) ya da Btn dinlerden stn klmak zere peygamberini
Kuran ve Hak din (mslmanlk) ile gnderen Odur (48 Fetih 28)
dendikten sonra: slamdan baka dinlere rabet edenler tam bir
sapklk ve ziyan ierisindedirler (mran 85) diye eklenmitir. Bu
sapklk ierisinde bulunanlar, ya Tanrya e koanlardr (yani
mrik diye arlanlardr), ya da Hiristiyanlar ve Yahudiler gibi
kendilerine kitap verilmi olanlardr. Tanrya e koanlara kar
yaplacak ey onlar boazlamaktr, nk Kuranda Mrikleri
nerede bulursanz ldrn (9 Tevbe 5) diye emredilmitir.
Hiristiyanlara ve Yahudilere gelince onlara kar yaplacak ey
(islam) din edinmeyenlerle, boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye
(kafa paras) verene kadar savamaktr (9 Tevbe 29). Fakat bu
ekilde cizye vermi olsalar dahi mslmanlarn onlarla iliki
kurmamalar ve daha dorusu onlara kafir gzyle bakmalar gerekir
nk yine Kuranda yle emredilmitir: Ey mslmanlar!
Yahudileri ve Hiristiyanlar dost olarak benimsemeyin; onlar
203
birbirlerinin dostudur. Sizden kim onlara dost olursa, o da
onlardandr (5 Maide 51).
Kurann sylemesine gre Tanr, yahudilerle ve Hiristiyanlarla
dostluu yasak klmakla kalmam, fakat bir de mslmanlar, onlara
lanet yadrmaya armtr: tpk kendi yapt gibi. Maide
suresinde yle yazldr: (Yahudiler ve Hiristiyanlar) nerede
bulunsalar... onlara alaklk damgas vurulmutur. Allahtan bir
gazaba uradlar, onlara aalk damgas vuruldu (5 Maide 112).
Yine bunun gibi Tevbe suresinde de Tanrnn u lanetlemede
bulunduu aklanmtr: Allah onlar yok etsin! (9 Tevbe 30).
Bundan dolaydr ki Muhammed: Allah yehd ve nasarayi
rahmetinden uzak klsn diye dualarda bulunarak mslmanlarn da
kendisi gibi yapmasn istemitir.
te yandan eriata gre mnafklk edenler, ya da gnllerinde
hastalk olanlar, ya da ikiyzller velev ki mslman olsunlar,
yakalanp mutlaka ldrlmelidirler. (Bkz. 33 Ahzab 60-612). Yine
bunun gibi Tanr ve Muhammed aleyhinde i grenlerin, apraz
olarak el ayaklarnn kesilmesi ya da ldrlmeleri gerekir (Maide
32). Mslman kiinin islam terk etmesi de bu hkmlere tabidir.
eriat bununla da yetinmeyip bir de mslman kiileri, ana baba ve
karde ve hsm akraba fark gzetmeksizin farkl inanta olanlara
kar dmanlk beslemeye zorlar. rnein Tevbe suresinde: Ey
inananlar! Babalarnz, kardeleriniz- (eer) kfr imana tercih
ediyorlarsa- dost edinmeyin (9 Tevbe 23) diye yazldr. Yine ayn
surede: Akraba bile olsalar, Mrikler iin mafiret dilemek
peygambere ve mminlere yakmaz (9 Tevbe 113) diye
emredilmitir. Bu tr emirler gereincedir ki Muhammed, kendi z
anas ve babas iin mafiret dilememi ve kendisini bir baba gibi
byten amucas Eb Talib i cehennemlik saymtr.
Fakat her ne olursa olsun eriatn esas amac, yeryznde islamdan
gayr bir din ve inan brakmamaktr. Kuran bunu: Yalnz Allahn
dini kalana kadar onlarla savan (2 Bakara 193) diyerek ortaya
204
vurmu ve Muhammedte son nefesini verirken: (Arap ceziresinde)
iki din bir arada bulunmayacak diye vasiyette bulunmutur.
Btn bu yukardaki hususlar belirtirken bir de u noktay hatrlatmak
gerekir ki Kurana gre islamdan gayr din diye bir ey esasen sz
konusu deildir ve yahudilere ve Hiristiyanlara gnderilmi olan
peygamberler hep mslman peygamber olarak gnderilmilerdir.
Onlara indirilen Kitaplar (yani Tevrat ve ncil) hep islami esaslar
kapsar olmak zere verilmitir. Daha baka bir deyimle brahim den
sa ya gelinceye kadar gnderilmi olan btn peygamberler (rnein
Ishak, Yakub, Musa, sa vs) hepsi de mslmandrlar. rnein mran
suresinde: brahim ne Yahudi idi, ne de Hiristiyan. Dosdoru
mslmand... (3 Al-i mran 67) diye yazldr. (Dierleri iin bkz.
Bakara 132, 133,135; 136; Yusf 37; Meryem 56, Enbiya 85; Sad 48
vs.).
Bunlardan gayr eriatn, din adna savalar (Cihad) ngren, elde
edilen ganimet mallarn ve esirlerin paylamn dzenleyen nice
emirlerini de gz nnde bulundurmak gerekir. Btn bu yukarya
aldmz hkmleri ve bunlara eklenebilecek daha niceleri ve islam
tarihinin kanl sayfalarn inceledikten sonra, eriat dininde insann
insana sevgi ve sayg beslemesini ngren bir nitelik bulunduunu
iddia etmek, elbette ki abes olacaktr. Bu ynleriyle eriat, sevgi dini
deil fakat insann insana sevgisini kkten yok eden bir kurulu
olarak karmzdadr. Her ne kadar mslmanlar aras kardelii ve
yardmlamay ngren ynleri bulunmakla beraber bir dini, sadece
kendi salikleri arasnda iyi ilikiler kurduu iin fazilet terazisine
vurmak mmkn deildir. Ayn inanta ortak olanlar karde bilmek
kadar doal ne vardr ki? Marifet farkl inanta olanlar arasnda sevgi
yaratabilmektir ki eriat bu tr bir olgunluktan ve hogrden ok
uzak kalmtr.
Sadece hogrden yoksun kalmak, ya da sadece insanlar aras
dmanlklar yaratmak bakmndan deil ve fakat bir de insan
ahsiyetinin haysiyetine ve Doal haklara yabanc bulunmak
bakmndan da eriat dzenini eletirmek ve yermek gerekir. Kiinin
205
Kulluktan yukar bir seviyeye layk grlmemesi, fikir
zgrlnden yoksun ve sadece Tanr ve peygamber emirlerine
boyun emekle grevli bir robot durumuna getirilmesi, kleliin doal
bir kurulu eklinde benimsenmesi, kadnn dinen ve aklen eksik
yaratk bilinmesi ve buna benzer hususlar, Kutsal bir deer saylmak
gereken insan varlna kar hakaret niteliinde eylerdir ki, aklc
dnce insanlarn, gerek aydnlar, isyan ettirmeye yetmelidir.
Ancak ne var ki 1400 yllk bir tarih boyunca eriat dnyasnn
aydnlar ierisinde bunu yapabilen pek grlmemitir. eriat
dnyasnn aydn bilinen snflar, insan vicdann szlatc bir
suskunluk ya da ikiyzllk ierisinde gnlerini gn etmilerdir.
Medeni cesaret ve fazilet niteliindeki davranlara ynelebilenlerin
says hi denebilecek kadar azdr. Bu rneklerden bazlarn
belirtmeden nce, sz konusu suskunluun nedenlerine deinmek
yerinde olacaktr.

VI)eriat dnyas aydnlarnn aklc dnceyi egemen
klamamalarnn ksa hikayesi; Gemiten rnekler
1) Abu Bakr Muhammad b. Zakariya Al-Razi (MS 865-932),
Abbasiler dneminin en nemli simalarndan biri olup[319] Al-
Mansur (754-775) ve Harun Reit (lm 809) ve Al-Mamun 813-
833) gibi olduka liberal grl halifeler sayesinde eski Yunan
yaptlarnn Arapaya evrildii ve bu kaynaklarn incelenebildii bir
ortamn mirasna konanlardandr. Havi adl yapt arap dilinde yazlan
en byk tbb Ansiklopedisi olarak kabul edilir ve tbb ilminin
kapsad sorunlar bakmndan eski Yunan tbb bilginlerinin
yaptlarndan alnm verilerle doludur[320]. te yandan atomism
kuramn eski Yunan bilginlerinden Democritis in grleri
dorultusunda yorumlamtr. rnein maddenin, Dnyann
yaratlndan nce, dank atomlardan olutuuna dair savunduu
gr Democritis in grdr ki Kuran esaslarna ters der. Tbb ve
fizik bilimleri yannda kendisini felsefenin engin denizlerine salm ve
eski yunan felsefesini islami dnceye stn saymtr. zellikle
206
Sokrat ve Eflatun ve Aristo ve Galen gibi otoriteleri rehber edinmi
ve bu gibi dnr ve bilginleri, fikren ve ahlaken Peygamber diye
bilinen kimselerin bile ok stnde kabul etmitir. rnein Fi Nakz
Al-adyan adl kitabnda, tm insanlar eit olarak grdn ve
peygamberlerin, fikren ve manen dahi olsa, kiilere stnlk
iddiasnda bulunamayacaklarn sylemitir. Ona gre peygamberler
mucize yaratm gibi grnen kimselerdir, oysaki mucize denen
ey dinsel inan ekline sokulan hile ve yalan dan baka bir ey
deildir. yle der: Peygamberlerin mucizeleri hilelerden ibaret veya
dini efsane sahasna aittir. Dinlerin akideleri yegane olan hakikate
zddr (geree aykrdr). Bunun delili birbirlerini nakzetmeleridir;
insanlar dini reislere itimada sevk eden ey anane ve tembel itiyattr.
nsanl tahrip eden savalarn yegane sebebi dinlerdir; bunlar
felsefeye ve ilmi aratrmaya dmandr. Mukaddes saylan kitaplar
deersiz kitaplardr. Eflatun, Aristo, Euclid, Hippocrates gibi eski
(dnrlerin) yazlar insaniyete ok daha yararl olmutur...[321].
te yandan Al-Razi, eski Yunan bilginlerinden Timaens den
psikolojinin temel esaslarn alm, Epicure felsefesine ynelmi,
Lucretis in grlerini benimsemi ve bylece Dini ilim haline
getirme gelenei yerine ilmi din haline getirme geleneini
yerletirmek istemitir[322]. Bu arada akliyecilii, peygamberlerin
vahiyciliine ve yine mspet ahlak anlayn dinsel ahlaka stn
getirmeye uramtr.
Al-Razi yi dier islam bilginlerine nazaran stn klan ey kukusuz
ki onlardan hi birinin gze alamad bir akliyecilie ynelebilmi
olmasdr. Ona gre insan denilen varlk iin akl dan daha byk bir
nimet, daha yce bir kazan yoktur. Tanr bunu insanlara en byk bir
hediye olarak vermitir. Fakat akln grevi, sadece belli eyleri
ezberlemek ya da taklit etmek deildir; aksine yaratc nitelikte i
grmek, kiiye rehberlik etmek, duygusall denetlemektir. Kii
yaamlarnn gzelliini ve iyiliini yapan ey akl gcdr. Doann
srlarn ve yeryzn ve gkleri ve Tanry ve her eyi akl sayesinde
kefetmek olana vardr. Fakat akln en nemli grevi kii
207
yaamlarn dzenleyip ynetmektir; bu nedenle akln zgr olmas
kouldur, nk zgr olmad takdirde ynetici olacak yerde
ynetilen durumuna der ve zelliini yitirmi olur. Faziletli
yaamlara ancak aklclkla kavumak mmkndr. Hemen belirtelim
ki bu grleri sergilerken Al-Razi nin yapt ey Galen i
tekrarlamaktan ibaretti. zerinde srarla durduu husus faziletli
olmann, din emirlerine uymakla deil fakat akl verilerine uymakla
ve daha dorusu iman sahibi olmakla deil fakat zgr akla sahip
olmakla mmkn bulunduudur; insanla yararl olmann yolu da
budur. Yukarda ad geen kitabndan gayr, Masarik Al-anbiya adl
kitabnda da benzeri grleri savunurken akl yolunu seen bilgin ve
dnrlerin, peygamber diye bilinen kimselerden ok daha yararl
olduklarn syler. Her iki kitabnda da, insanlarn peygamberlere, ya
da din adamalarna inanmalarnn ve gven duymalarnn tek
nedeninin bir bakma, aklszlk ve daha dorusu kendi akllarn
kullanmak hususundaki tembellik olduunu syler. Bu tembellik
gelenek halinde yerlemitir ve bu gelenekten kurtulma yolu
seilmemitir. Oysa ki bilim ve ahlak ilkeleri, Kutsal bilinen
kitaplarda deil, akl kaynandadr ve felsefe denen ey ite bu
kaynaktan kmadr. Felsefe ile dinin uzlatrlmasna almak
bounadr. Bu fikre bal olaraktr ki Ar-Razi, bilimsel ve felsefi
grlerini Kurana ya da Muhammedin szlerine dayanarak deil,
fakat eski Yunan kaynaklarndan yararlanarak ortaya koymutur.
eriatn ngrd esaslar deil, fakat genel olarak bu esaslara ters
den akl verilerini gerek saymtr. rnein Salk konularnda
eriatn temiz ya da pis dedii eyleri geerli bulmamtr; bu
sorunlarn bilimsel aratr yolu ile ele alnmasn saptamtr. Kuran
arap yasaklad halde Ar-Razi, Tanrnn byle bir yasak koymu
olamayacan ve nk byle bir yasa aklc yoldan izah etmenin
mmkn olamayacan ve nitekim baz hallerde (zellikle znt ve
sknt hallerinde) insan vcudunun ve ruhunun yprandn ve bunu
nlemek iin arap imenin salk bakmndan gerekli olduunu
savunmutur[323]. te yandan yine Kuranda yer alan: Tanr
dilediine bol ve dilediine az rzk verir eklindeki emirlerin, ya da
208
benzeri nitelikte kadercilii ngren hkmlerin geersizliini
belirterek bunlar yerine al, kazan ve insan gibi yaa, mutlu ol...
eklindeki akl verilerini n plana geirmeyi uygun bulmutur. Kuran
(ve Hadis) hkmleri faizi ve mal birikimini ve varlkl yaamlar ve
yeryz mutluluklarn yasaklad ya da kmsedii halde Ar-Razi,
btn bunlarn akla ters dtn sylemi ve kazan salamann,
varlk edinmenin, mal biriktirmenin ve mutlu ekilde yaamann doal
olduunu anlatm ve yle konumutur: Bizi hayvanlardan ayran
akl (yeryznde) mutluluk duyacamz iyi bir yaam
ngrr...[324].
Fazilet anlay asndan da Ar-Razi, slamn deer llerine srt
evirmitir, nk onun anlayna gre fazilet denen ey, din ve inan
fark gzetmeksizin tm insanlara sevgi ile, adalet ve eitlik
duygularyla davranmaktr. Oysa ki slama gre fazilet demek,
Kuran emirlerine ve Muhammedin szlerine uymaktr ve her eyden
nce bu emirler gereince yeryzn Dar-l slam (yani
Mslmanlarn yaadklar yerler) ve Dar-l Harb (yani Kafirlerin
yaadklar yerler) diye ikiye blnm gibi kabul edip, mslman
olmayanlar dman bilmek ve onlara kar cihad a girimektir
(Kurann Tevbe suresinin 29cu ayeti bunun nice rneklerinden
biridir). Oysa ki bu, Ar-Razi nin havsalasna san bir ey deildir.
Din adna savalara kmak, esirler ve ganimetler almak, farkl din ve
inantandr diye insanlar boazlamak, onun tiksintiyle karlad bir
davrantr. Nitekim yle konumutur: Silah tar olarak hi bir
hkmdara refakat etmedim... Benim hizmetlerim sadece hekimlik
grevimi yerine getirmek ve... hkmdarn saln korumak eklinde
olmutur...[325] Bu insancl satrlar okurken Ar-Razi ya hayran
kalmamak ne mmkn. Bu satrlar sanki eski Yunann stoik dnce
sistemini, bin yllk bir unutulma dneminden sonra, yeniden
canlandrmaktadr; sanki karmzda bundan bin iki yz yl ncelerinin
bir dnr deil, fakat amzn idealist ve insan sever bir dnr
vardr; sanki Wells ya da Toynbee ya da Gandhi ya da Bertrand
Russel gibi bir dnr konumaktadr.
209
Al-Razi nin Tanr anlay da eriatn yerletirdii anlaytan ok
farkl bir Tanr anlaydr, nk aklcla dayaldr. Bilindii gibi
eriatn getirdii anlaya gre Tanr, tpk Yahudilikte olduu gibi,
korkutucu ve gaddar ve intikamc ve insanlar arasnda savalar
yaptrtc, eitsizlikle yaratc vs, nitelikte bir Yaratandr. Oysa ki
Al-Razi nin kafasnda byle bir Tanr deil fakat rasyonel bir Tanr
anlay yer almtr. Ona gre Tanr, akla aykr iler yapmaz ve
yaptrmaz, intikam aramaz, iyilikten baka bir ie kalkmaz, nk
akl denen ey bundan farkl bir Tanr anlayna yanamaz[326].
Grlyor ki Al-Razi, her yn ile aklcdr, akln yceliine,
asaletine, stnlne ve rehberliine inanmtr. Bundan dolaydr ki
akli melekeleri dumura uratabilecek her eye ve rnein en bata din
kuruluuna dmandr. Din aleyhindeki grlerini zellikle Masarik
Al-anbiya[327] ile Fik nakz Al-adyan adl kitaplarnda belirtmitir.
Yine bu yaptlaryladr ki, mslman dnrlerden Aristocu
geinen bazlarnn, felsefe ile islam uzlatrmaya kalkmalarna
kar kmtr. Hemen ekleyelim ki Al-Razi Orta a Batsn en
ziyade etkileyen dnrlerden biridir ve onun zellikle Masarik Al-
anbiya adl kitabnn Batl akliyeci ler iin ok yararl i grd
kabul edilir.
Aklcla bylesine bal ve akl eriat cenderesinden ve kleliinden
kurtarmaya bylesine kararl bir baka rnee slam tarihi ierisinde
pek rastlamyoruz. Ne yazk ki onun bu abalarn desteleyecek bir
ortam oluamamtr: dinsiz ve imansz olarak ilan edilmek ve
ldrlmek korkusu ile ne o zamanlar ve ne de daha sonra, hi kimse
onun destekisi olamam, yannda yer alamamtr. bn Bacca
(lm 1138) ya da bn Tufayl (lm 1168) gibi, akln yetersizlii
iddialarna kar cephe alm olanlar dahi, onunla boy lebilecek
kerteye ulaamamlardr. Her ikisi de tasavvuf havasna brnerek,
aklc eilimlerin yerlemesi abalarna yabanc kalmlardr.
Gerekten de Orta a Bat dnyasnda Avempace diye bilinen bn
Bacca[328] insan varlnn akl melekeleri sayesinde kemal e
eriebileceini dnerek akln yeterliliini ve stnln
210
savunurdu. Bundan dolaydr ki aklcln balca dmanlarndan
olan Gazali gibi kimselere kar savama girimiti[329]. Ancak ne
var ki savunduu fikirler istidlal den[330] ziyade tasavvufi
nitelikte[331] bir anlam tad iindir ki aklc geliimde gl
saylabilecek bir ortam oluturamamtr. Bununla beraber unu da
ekleyelim ki bn Bacca, eski Yunan kaynaklaryla ve zellikle Aristo
felsefesiyle ve bu felsefenin yorumcusu olan Farabi nin yaptlaryla
eitim grm ve mantk-metafizik alanlarnda onun yolunda
yrmtr. Fakat biraz ileride greceimiz gibi Farabi, evresi
tarafndan dinsizlikle sulandrlma korkusuna kaplarak aklcl,
Kurann dehlizleri arasnda eritmeye alrken bn Bacca, biraz daha
cesaret gstererek bu dehlizlerden kurtulma yolunu aramtr. rnein
Tadbir Al-Mutavahhid adl kitabnda, insanlarn akln mutlak
llerine uygun ekilde yaadklar bir siyasal toplum haln dnr
ve Medine Kentini byle bir toplumun yurdu olarak hayal etmeye
alr. Fakat ona gre iki eit akl vardr: biri akl-i maddi dir ki
baz idrakleri kapsayan Nazari akl demektir. Dieri ise tek bana
klli olana erime gcne sahip faal akl dir. Ve ite Farabi den
ve onun araclyla Eflatun ve Aristo dan etkilenerek gelitirmek
istedii akl bu faal akl dir. Byle bir gre sarlarak Medineyi
hayalinde ssler ve orada yaayanlarn dnya ile ve maddi zevklerle
ilgilerini kesip birbirlerine sevgiyle balandklarn ve bu sayede
Muhabbat Allah a varacaklarn dnr. Dnrken de, biraz nce
deindiimiz gibi, aklcl tasavvufi bir kla brm olur. Daha
baka bir deyimle, bilimsel ve ahlaksal gereklere sadece akl esiyle
eriilebileceini kabul etmemitir; eriatn akla ve manta ve vicdana
aykr den hkmlerine kar dikilmemesinin nedeni budur.
Akln yetersizlii iddialarn ileri srenlere, rnein Gazali ye kar
tpk bn Bacca gibi dikilenlerden biri de bn Tufayl dir. nl kitab
Hayy b. Yakzan da Gazali nin dt elikileri ortaya koyarken,
insanlarn akl yolu ile geliebileceklerini kantlamaya almtr.
Fakat ne var ki o da, yine tpk bn Bacca nn yapt gibi, aklcla
tasavvufi yoldan yanamtr. Akl ve zekay Kurann tutsaklndan
kurtarmay, ya da Tanr ve peygamber emirleri diye uygulanan eyleri
211
akl szgecinden geirmeyi gze alamamtr. leride ayrca
greceimiz gibi eriat evrelerin ve zellikle Gazali nin akl
yetersiz bulan grlerine kar tasavvufi yoldan deil fakat felsefi
yoldan kar koymaya alan dnrlerin banda bn Rt gelir.
Tahafut Al-tahafut adl yaptnda bu grlerini enine boyuna
ilemitir. Fakat o dahi, Al-Razi ile bu konuda rekabet edebilecek
cesarete sahip olamamtr. Btn bu durumlar nedeniyledir ki
aklcln gerek ve temsilcisi olarak karmzda sadece Al-Razi yi
bulmaktayz. Dierleri, ya kendilerini bilinsiz bir imanclktan
kurtaramam olmak nedeniyle, ya da kurtarabilmi olsalar bile, dinsiz
ilan edilmek korkusu ile aklclk savamna katlamamlardr.
lerinde tbb ilminin Byk stad unvann alp da banazlktan
uzaklaamayanlar, ya da medeni cesaret yoksunluu yznden
susanlar, ya da biraz olsun cesaret gsterecek olanlara saldrmay
marifet sananlar oktur. Farabi ya da Al-Biruni ya da bn Hazm gibi
nice tannm ve zgr grl sanlan dnrler bile Al-Razi ya
satamaktan geri kalmamlardr. Al-Biruni gibi nl bir bilgin,
Rsala fi fihrist kutub Muhammad b.Zakariya Al-Razi adl
yaptnda, ona kar en insafsz saldrlarda bulunmu ve onu zndk
olarak tantmtr. Daha sonraki bir tarih itibariyle Gazali ve bn
Teymiyye gibi azllar da bu kafileye anak tutacaklardr. Btn bu
gerici ve banaz evrelerin ortaklasa ypratmaya ve yok klmaya
altklar Al-Razi, yzyllar boyunca cahil halk ynlarnn ve din
adamlarnn elinde ayn sulamalara hedef olacaktr.

2) Abu Yusuf Yakub b. Ishak Al-Kindi (lm 819), ki Faylasuf Al-
Arab diye tannr[332], eski Yunann aklc bilimlerine hayran
bulunan ve zellikle Aristo yu bana ta yapan ve eriat la ilim
yaplamayacan bildii halde bu gerei ortaya vuramayan
nllerden biridir. Abbasi ler dneminde ve zellikle halife Al-
Mamun ve Mutasim zamannda eski yunan kaynaklarn slam
dnyasna tantmtr. Bu kaynaklara bavurmadan hi bir alanda ilim
yaplamayacana inanmtr. Ona gre yunan kaynaklarnn ortaya
212
vurduu gerek udur ki zgrlk ve lmezlik gibi eyler sadece
akl aleminde vardr ve en yksek hayr a ulamak iin akln ezeli
hayrlarna ynelmek gerekir. Hemen belirtelim ki Al-Kindi,
savunmakta olduu bu dncenin Kurana ve Muhammedin
yerletirdii esaslara ters dtn bilmekteydi; ancak bunu
aklama cesaretine sahip deildi, zira aklad an kafir ya da
zndk olarak ilan edileceini bilirdi. Bundan dolaydr ki aklc
felsefeye heveslenirken, tpk dierlerinin yapt gibi, bir takm fikir
cambazlklarna giriirdi. rnein islamclar gznde bir tehlike
saylan Aristo felsefesini, islama yatkn gibi grnen Eflatun
felsefesiyle uzlatrmaya alrd. Bunu yaparken eski yunan
kaynaklarndan yararlanmann gerekli olduunu ve bunda utanlacak
bir ey bulunmadn mnasip bir dil ile anlatrd. Halife Al-Mutasim
a ithaf ettii bir kitabnda yle der: nsan mr ksadr; hi kimse
tek bana ilim yapamaz ve her eyi baaramaz. Bundan dolaydr ki
gemi dnemler ierisinde eitli alanlarda ortaya konmu olan
bilimsel verilerinden yararlanmak kouldur. Bu verileri ortaya
koyanlar farkl dinden, farkl inantan kimseler olabilir, fakat onlar
byledir diye onlardan yararlanmamak gerekmez. Bilimsel gerekler
nerede ve kimler tarafndan ortaya vurulursa vurulsun, mutlaka elde
edilmeli ve renilmelidir. Bu gerekleri yabanclardan renmek
utan verici bir ey deil, aksine ycelticidir.[333] Ancak ne var ki
bu gzel szleri syleyen Al-Kindi, sanki sylediklerini inkar
edercesine beeri usullerle elde dilen bilgilerin vahy yolu ile edilen
verilere (rnein Kuran ayetleri ya da hadis hkmleri gibi) nazaran
deersiz olduunu sylerdi. Peygamberler tarafndan yerletirilmi
olan emirlerin, her ne kadar akl ve deney rn olmamakla beraber
srf Tanr tarafndan gnderildii iin stn deerde olduunu ve bu
nedenle ilahi kaynaktan kma bilgilere gz kapal ekilde uymak
gerektiini belirtirdi; belirtirken de kendisine dayanak olarak
Kurandan ayetler (rnein Ya-sin suresinin 77-83 c ayetleri)
seerdi. Vard sonu o olurdu ki aklc ve deneyci usullerle ortaya
konmu olan bilimsel veriler Kurana aykr decek olursa geersiz
saylmal ve Kuran her eyin stnde tutulmaldr. Daha baka bir
deyimle Al-Kindi, hem bir yandan bilimsel gerekleri Gerek akna
213
aramay ve hangi kaynakta olursa olsun (velev ki islami kaynak
dnda olsun) almay grev bilmekte ve fakat hem de ayn zamanda,
Kurandaki verilerin mutlak stnl fikrine ynelmekte ve bylece
aklc verileri eriat verilerine feda eder grnmekteydi. Bundan
dolaydr ki eski Yunann aklc verilerinden, islamn aklc olmayan
verileriyle uyumayanlar atp geri kalanlar islama yatknm gibi
gsterirdi. rnein eski Yunan Feylezoflarnn ve zellikle
Aristonun, evrenin yaratl ve Dnyann oluumu konularnda
sylediklerini, Kurana aykr bulduu iin, hasralt etmitir[334].
Yine ayn ekilde Aristo, insan ruhunun ebediliini rasyonel tarzda
izaha ynelmi ve vcudun yeniden dirilecei tezine yer vermemitir.
Al-Kindi ise bu gr benimsemek yle dursun fakat tartmak bile
istememitir, nk onun kafas, her ne kadar gerekleri arama
gereine yatkn olmakla beraber, Kuranda sylenilenlerin dnda, ya
da Kurana aykr gerek olabilecei fikrine kapaldr[335]. nand
ya da inanr grnmek istedii udur ki, peygamberlerin sahip
olduklar bilgiler, akl ve aratrma yolu ile deil fakat Tanrnn
inayeti eklinde var olan eylerdir ve srf bu nedenle bunlar, akl
rn olan verilerinden stn bilmek gerekir. Bu inancn savunurken
Al-Kindi, kendisine dayanak olarak yine Kuran ayetlerini (ve
zellikle Ya-Sin suresi nin 78-82ci ayetlerini) semitir[336].

3) Abu Osman Amr b. Bahr Al-Cahiz (776-869) dokuzuncu yz
yln tannm simalarndan olup Yunan bilimlerinden habersiz
kalsaydk hi bir ey yapamazdk diyen ve derken de eriat ile ilim
yaplamayacan bilen ve fakat bu dncesini belli edemeyenlerden
biridir: hem de Al-Mamun gibi olduka geni grl bir halifenin
iktidar dneminin insan olmasna ramen. Gerekten de Kitab Al-
hayavan adl kitabnda yle konuur: Eer ebedi hikmetlerle dolu
eski Yunan kaynaklarna sahip olmasaydk ve eer bu yaptlarla
korunan ve bize aktarlan ve gemii nmze koyan ve bakaca hi
bir ekilde bilmemize imkan olmayan bilim dnyasndan habersiz
kalsaydk, imdi erimi bulunduumuz her bilgiden yoksun olurduk.
Eer eski Yunan bilimleriyle zenginlememi ve bu kaynaklarn
214
desteini grmemi olsaydk, bilgi hamulemiz son derece zavall
kertede bulunur ve snrsz glklere urardk. Sadece kendi
kaynaklarmzn ve kendi abalarmzn sonularyla yetinme
zorunluluunda kalsaydk, bilgi daarcmz gerekten ksr kalr ve
bu yzden bilimsel uygarlk giriimini yitirmi olurduk...
[337]
. Bu
szlerle Al-Cahiz in anlatmak istedii udur: lim yapabilmek iin
Kuran ve eriatn dier kaynaklar yeterli deildir. Eer eski Yunan
kaynaklar olmam olsayd ve eer Kuran bilimsel gerekler kayna
saym olsaydk, hi bir alanda baar salayamaz, aama
yapamazdk... . Kukusuz ki bunlar aka sylemek bir cesaret
isiydi ve o, bu cesareti gze alabilecek ideale sahip deildi. lerideki
sayfalarda greceiz ki bu idealden yoksun olan sadece Al-Cahiz
deildi; onun gibi daha nice dnr ve bilginler, eski Yunandan
yararlandklar halde ve stelik bu kaynaklarn eriata her bakmdan
stn olduunu anladklar halde, aklc bir gelimeye yol aabilecek
davranlara ynelememiler, bu cesareti gsterememilerdir.

4) Abu Nasr Muhammad Al-Farabi (870-950) slam dnyasnn
yetitirdii en byk dnrler arasnda yer alan, Aristo yu kendisine
stat sayarak aklc felsefeye inanan ve fakat inandn aa
vuramayanlardan biridir. Trkistanda Farab blgesindeki bir Kalenin
Trk komutannn oludur. Onun bykln yapan ey, eski Yunan
kaynaklarndan ve zellikle Aristo dan ve Eflatun dan feyz almas ve
onlar en anlalr bir ekilde tantmasdr. Aristo yu bu ekilde
tantmas sayesindedir ki slam uygarl diye bilinen dnemin
oluumunda byk katks olmutur. Hem de ylesine ki slam
dnyas Aristoyu Muallim Al--Evvel (yani Birinci retmen) diye
ve Farabi yi de Muallim Al-Sani (yani kinci retmen) diye
adlandrmtr[
338]
. Eski Yunan bilginlerinin grlerini ve zellikle
Aristo nun yaptlarn o, hocas Abu Besr Matta bn Yunus sayesinde
elde etmitir. 934 ylnda Badatda len bn Yunus, Hiristiyan
dininden olup o dnemin en nl bilginlerindendi; Aristonun
anlalmas ok g olan grlerini anlalr hale sokmak bakmndan
215
byk uzman kesilmitir. Denilebilir ki islam dnyas Farabi gibi
nller, sayesinde eski Yunann bilim na kavumutur. Aristoyu
anlamakta Farabi dahi byk glk ekmitir. Nitekim Aristonun
Arapaya Kitab Al-Nafs adyla evrilen kitabn yz kez okuduunu
ve yine Aristonun Arapaya Al-Sana Al-Tabii adyla evrilen
yaptn krk kez okuduunu kendi azyla syler. Fakat bn Yunus
sayesindedir ki Aristo yu nihayet anlayabilir olmu ve onun
yaptlarn en anlalr ekilde tantmtr. Biraz ileride greceiz ki
bn Sina bile Aristo yu anlamakta glk ektiini ve fakat Farabi
sayesinde bu glkten kurtulabildiini itiraf etmitir[
339]
. Sadece
Aristo yu yorumlamakla kalmam fakat Aristo ile Eflatun un
grlerini uzlatrmaya almtr. Kitab tahsil Al-saada adl
yapt, onun bu uralarnn kant saylr. slam dnyas iin Aristo
ve onun yorumcusu olarak Al-Farabi ne kerte nemli idiyse, Bat
dnyas iin de yle olmutur. Orta a Bats Aristoyu onun
yorumlaryla tanmtr. O dnemin bilim evreleri Farabi nin adn
Alfaribius olarak Latinceletirmilerdir. Denilebilir ki Bat dnyas,
Farabi sayesinde tand ve anlar olduu Aristonun etkisiyledir ki
karanlk adan kurtulup akl ana ulamtr. Gnl isterdi ki
Yunan klasiklerini ve zellikle Aristoyu en iyi ekilde anlayabilen ve
onu hem islami ve hem de Batl bilim evrelerine tantan[
340]

Farabi, en azndan Batl bilginler gibi kendi toplumuna yararl olsun
ve rnein Pelagius lar ya da Ablard lar ve Erasmus lar ve Spinoza
lar ve benzerleri gibi insanla ideal rnei salasn. Her ne kadar
ou islam bilginlerine nazaran ok daha drst
[341]
ve cesur[
342]

saylabilirse de, Batnn kard idealistlere oranla pek gerilerde
kalmtr. Bilimsel ve ahlaksal gereklere ulaabilmek iin aklc yolu
semek ve eriati bir kenara itmek gerektiini bildii halde[
343]
bu
bildiini aklayamamtr. Hayran bulunduu Aristonun ou
grlerini, Kurana ters dme korkusu ile benimsememitir.
Kurann bir ok hkmleriyle (rnein lmden sonra dirilmek ve
Cennet ya da Cehenneme gitmek gibi) hemfikir olmayp bu konularda
Aristonun farkl grlerine katld halde, cesaret gsterip
216
dncesini aka sergileyememitir. nk bilindii gibi
Kuranda Kiinin Tanr karsnda Kul durumunda olduu yazldr.
Tanr fikrini Aristo felsefesine bal olarak ele alan Farabi, insan
varlnn Tanr karsnda bylesine ezik durumda klnmasna
kardr; fakat ne var ki bu dncesini aklama cesaretinden
yoksundur. Medeni cesaret asndan gidebildii en ileri nokta
Aristonun aklc grlerini, her kesin kolaylkla pek anlayamayaca
bir ekilde ve daha dorusu bilginler snfna hitap ederek[
344]
ve
fakat kendi azyla deil de yine Aristonun azyla konuarak
nakletmeye almak olmutur. rnein Fusus Al-Hikam adl
kitabnda, kiinin balca grevinin Tanrya yaklamak olduunu ve
ancak bu suretle ycelebileceini belirtirken[
345]
ve daha dorusu
Tanr/Kii ayniyeti fikrine zenirken, bu fikri isleyebilmek iin insan
varln Tanr karsnda Kul olarak deil fakat haysiyetli ve zgr
bir Deer olarak tanmlamak ve kii sorunlarna ve sorumluluuna
dorulmak gerektiini bildiinden, kendi azyla konumay gze
alamam, Aristoyu konuturmutur. yi ile Kt y birbirinden
ayrmak hususunda akln rehberliine inanmak gerektiini, ya da
Kiinin, yaratl itibariyle ne iyi ve ne de kt niteliklere sahip
bulunmadn belirtirken de yapt budur[
346]
. Hatrlatalm ki
Kuranda Kiinin, Tanr tarafndan ve keyfi olarak iyi ya da kt
niteliklerle yaratld yazldr. rnein Enam Suresinin 107ci
ayetinde:Allah dileseydi puta tapmazlard (6:107) diye
aklanmtr; ayn Surenin 125 ci ayetinde de:Allah kimi doru yola
koymak isterse onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak
isterse...kalbini dar ve skntl klar... (6:125) eklinde hkm vardr.
Oysaki Farabi, eski Yunan dnrlerinden ve zellikle Aristo dan
etkilenmi olarak hi kimsenin doutan etik ve rasyonel faziletlerle
domadn ve hi kimsenin Doa tarafndan ktlk yapma
olaslyla yaratlm olamayacan dnr; fakat ne var ki Kurana
aykr bir ey sylemi olmamak iin bu dndn kapal bir dil ile
ve sanki Kurana aykr bir ey dnmyormu havasn vererek
ortaya vurur. Her ne kadar eriat hkmlerinin aklc usullerle
217
yorumlanmas gereine inanm olmakla beraber, bu inancn
cesaretle ve bilim adamna yarar bir drstlkle savunmaz. Btn
yapabildii ey, eriat evrelerin saldrsna uramadan
eletirebileceine inand Eflatun un grlerine sarlp, feylezoflarn
balca grevlerinin din kuruluunu, kendi dnceleri dorultusunda
gelitirmek ve bylece bu kuruluu, ideal bir devlet sistemi
bakmndan en olumlu bir uygulamaya sokmak olduu fikrini
ilemektir. Kitab Al-Siyasat Al-Madaniya adl yaptnda bu ii, yine
srtn Eflatun a dayayarak[
347]
ve din sorunlarn onun grleriyle
donatarak yapmaya urar[
348]
. Aristo ile Eflatun arasnda byk
fikir ayrl olduunu bildii halde, srf Eflatun un dinsel
kaypaklndan ve esnekliinden yararlanmak maksadyla bu iki
dnrn grlerini uzlatrmaya ve Kurana yatkn biime sokup o
ekilde tantmaya alr; zellikle Kitab tahsil Al-sada adl
yaptnda bu tr fikir cambazlklarna giritii grlr. Bunu yaparken
Eflatun un Enneades adl kitabndan ald fikirleri Aristo ya aitmi
gibi gstermi ve okuyucuyu bir bakma aldatmtr[
349]
. te yandan
eski Yunan dnce sisteminin etkisiyle eletiri (tenkit)
zgrlnn nemini anlam olmasna ve hatta Fusul Al-Madani
adl kitabnda bu konuya yer ayrm bulunmasna ve bylece devlet
ynetiminde eriatn katlklarn gidermeye alr grnmesine
ramen, yine de Batl dnrlerden pek ounun Orta a boyunca
yaptklar gibi aklc yntemlere tutunarak mevcut dzeni gelitirmek
nedir bilememi ve Kuran emirlerine kar dikilememitir. Bilindii
gibi eriat sisteminde tenkit zgrl diye bir ey yoktur. nk
toplum dzeni ve kii yaamlar Tanr ve peygamber szleri diye
kabul edilen emirlere dayatlmtr ve bu emirleri eletirmek (tenkit
etmek), Tanrya ve Peygambere kar gelmek saylmtr. Yine eriat
dzeninde Devlet demek, Tanrnn yeryzndeki glgesi saylan
Halife demek olduundan, halifeyi ya da onun yetkilendirdii
kimseleri (yani yneticileri) velev ki kt davran ierisinde olsunlar,
yermek yasak klnmtr. rnein Muhammed:Bir zm tanesi kadar
beyinli Habeide olsa ona itaat edin eklinde konumak suretiyle bu
218
durumu adeta tescil etmitir. te Farabi, eski Yunann Aristo ve
Eflatun gibi otoritelerinden, eletiri (tenkit) zgrlnn ne kerte
yararl bir ey olduunu renmitir; fakat ne var ki bu rendiklerini,
her kesin anlayabilecei tarzda ortaya vurup eriat dzenine uygulama
cesaretini gsterememitir. nk, kendisinden ncekiler gibi, o da
eriatnn melanetinden korkmutur. Bundan dolaydr ki dncesini
kapal bir dil ile ifadeye almtr.
5) Abu Ali el-Husayn b. Abd Allah bn Sina (980-1037)ya
gelince[350], o da tpk dierleri gibi, eski Yunann aklc
kaynaklarndan yararlanmasna ramen, eriatn insan akln dumura
uratan, almaz hale sokan ve kii haysiyetini ve zgrln yok
sayan ynlerine kar aklcl kalkan olarak dikememitir. eriat ile
ilim yaplamayacan ve aklc felsefenin eriat verileriyle
badamadn bildii halde, bu bildiini aklama cesaretini
gsterememitir. Gstermek yle dursun, fakat tm yaptlarnda
felsefe nin eriat i nakzetmediini sylemitir. Oysaki slam
aleminin yetitirdii en nl bilginlerden biridir. Al-ifa adl yapt
gemi yzyllar boyunca tp ilminin temel kaynaklarndan saylmtr.
Sadece slam dnyas deil fakat Bat dnyas da onu, Orta a
dneminde yceltmitir[351]. rnein Roger Bacon, 1266 ylnda
yaymlad Opus Majus adl kitabnda, Aristo nun bykln ve
Aristo felsefesinin nemini belirtirken, bu dnr Batya
kavuturma erefinin bn Sina ya ait olduunu ve bundan dolay
Batnn bn Sina ya kar manevi bir bor altnda bulunduunu
tekrarlar[352]. Ayn ekilde dier Batl bilginler de bn Sina y,
Batya Aristoyu ve Galen i tantmakla byk hizmette bulunduunu
belirtirler[353]. Hemen iaret edelim ki bn Sina nn bylesine etkili
bir bilim adam olabilmesinin sebebi, tpk dier islam bilginleri gibi,
eski Yunann bilim kaynaklarndan feyz alm olmasdr. Her ne kadar
on yana kadar Kuran ezberlediini bildirmekle beraber, fikirsel
gelimeyi bu yoldan elde etmediini, dolayl yollardan, yine azyla
itiraf eder. Nitekim kendi yaamlaryla ilgili olarak Curcani ye
sylediklerinden bunun byle olduu kolaylkla anlalmaktadr. ok
219
gen yaslarda iken Porhyre nin sagog adl kitabn okuduunu,
daha sonra Aristo nun mantk ilmiyle ilgili yaptlarn ve Euclides in
Anasir n ve sonra Ptolemynin Almageste adl kitabn adeta
ezberlercesine yuttuunu, bu almalar srasnda Aristo yu
anlamakta ok glk ektiini ve fakat Farabi nin Al-Ibana adl
yaptn krk kez arka arkaya okuduktan sonra bu gl yendiini ve
bylece Aristonun dnce tarzna nfuz edebildiini ve btn
renimini 18 yana bast zaman tamamlam olduunu ve
bylesine bir renim sonucunda Hikmet Al-Arudhiya adl kitabn
yaymladn, bu tarihte 21 yanda bulunduunu kendi azyla
aklamtr[354]. Daha baka bir deyimle bn Sina nn bilim
hamulesi eriat ve Kuran eitimiyle deil ve fakat eski Yunan
yaptlaryla olumutur. Ona ilim veren kaynaklar zellikle Aristo dur,
Galen dr, Hippokrat tr. Aratrmalarn hep bu bilginlerin aklc
usullerle ortaya vurduklar veriler zerine teksif etmi ve yaptlarn
hep bu kaynaklardan yararlanarak hazrlamtr. Bata Al-ifa olmak
zere btn yaymlad kitaplarnda, genel olarak bu bilginlere
gndermelerde bulunur ya da bu bilginlerden alntlar yapar. Bilimsel
dncelerini hep onlara atfen ortaya koyar ve rnein: Aristonun
dediine gre... ya da Galenin sylediklerine gre... ya da
Hippokratn belirttiine gre... eklinde konuarak grlerini
aklamaya alr[355]. Bu otoritelere bavurmadan ilim
yaplamayacan ok iyi anlamtr. Bundan dolaydr ki Kuran
bilim kayna saymam ve eriat verilerine dayanarak i grmemitir.
rnein Kuran ve Hadis hkmleri arasnda hastalklarn tedavisini
ngren esaslar bulunduu halde o bunlara itibar etmemi, sadece eski
Yunan tbb bilginlerinin sylediklerini izlemitir. Al-ifa da eitli
hastalklar tasnif ederken: Galen hastalklar yle tasnif eder...
diyerek onun dediklerini tekrarlar; kabzlk ve kusma gibi
rahatszlklarda bavurulacak tedavi ekillerini belirtirken Hippokrat
n tlerini ele alr ve: Hippokratn dedii gibi, kabzl itiyad
haline getirmi ya da kusma alkanlnda olan kimselere unlar
verilmek gerekir... der ve Hippokrat ne sylemi ise onlar tekrar
eder. Hastalklarn mahiyeti ve tedavisi konusunda kitabnn hemen
her sahifesinde Galen in ya da Hippokrat n grleri arlk tekil
220
eder[356]. Bu konularda eriatn ve daha dorusu Muhammedin
ngrd eyleri dikkat nazarna bile almaz. rnein Kuran ve hadis
hkmleri arasnda, hastalklarn Tanrdan gelme olduunu ve
Tanrnn izni olmadan hi kimsenin hasta olmayacan, hastalklarn
bulac olmadn, hastalk ateinin Tanr vergisi bulunduunu, hi
bir hastaln Tanr izni olmadan giderilemeyeceini, hastalk atei ne
kadar yksek olursa hastalktan o kadar abuk kurtulacan ngren
hususlar[357] olduu halde bn Sina bu hkmlere bakarak i
grmemitir; aksine Galen den ve Hippokrat tan rendiklerini gz
nnde tutarak i grm ve bu nedenle Kuran ve hadis hkmlerine
ters den sonulara ulamtr[358]. Sylemeye gerek yoktur ki eer
eriat verilerini kendisine bilim kayna edinmi olsa ve bunlar
dnda bilimsel gerek bulunmadna inansa idi, tp bilgini olmak
yle dursun fakat frklkten ileri gidemezdi. nk eriat,
balca tedavi ekli olarak tkrkl frklk ve tkrksz
frklk gibi usulleri ngrmtr; Muhammed bu usulleri
emretmi ve bizzat kendisi bu usullere gre hastalk tedavisine
girimitir. te yandan yine Muhammedin sylemesine gre hastalk
denen ey Tanrdan gelmedir ve Tanr genellikle hastalklar sevgili
kullarna musallat eder. Bu nedenle hastal Tanr nimeti ve
Tanrdan gelme bir dl olarak kabul etmek gerekir. Hastalk atei,
gnahlarn dklmesine yarar; bu yn ile Tanrnn sevgi ve ilgisinin
bir belirtiidir; Cennete girmelerini diledii kullarnn gnah
dkmelerini istedii iindir ki Tanr onlar yksek ate ierisinde
kvrandrr[359]. Yine Muhammedin sylemesine gre hastalk
insanlar arasnda sirayet etmez; en tehlikeli hastalklar (rnein taun
ya da veba gibi hastalklar) dahi byledir; ancak Tanrnn izniyle
sirayet eder. Buna karlk hayvanlar (ve zellikle develer) arasnda
hastalk sirayet eder[360]. te yandan hastalklar ierisinde en deerli
olan veba dr ve bu hastalktan lenler ehitlik rtbesine eriirler;
onlarn btn gnahlar avf olunur. Veba dan gayr Karin hastal
ya da Zatrriye gibi hastalklardan lenler dahi, tpk din adna
cihada kp da lenler gibi doruca Cennete ulaacaklardr[361].
Hastaln iyilemesi de Tanrnn emrine baldr; Tanrdan gelme
221
ifa dnda ifa yoktur ve buna inanmayanlar Cehennemi
boylayacaklar, inananlar ise Cennete ulaacaklardr[362]. Yine
Muhammedin sylemesine gre Tanrdan gelme ifa usulleri arasnda
tkrkle toprak karm ilalar, hacamat vurma ve dalama gibi
eyler vardr[363]. Sarlk hastalna kar yaplacak ey hastaya
okutmaktr; iyi bir frknn okumasyla hastalk geer[364]. Bal
erbeti ya da rek otu gibi eyler her hastaln ve lmden gayr
her musibetin balca ifa aracdr[365]. Her ne kadar hastalklarn ve
hem de taun / veba gibi musibetlerin Tanrdan geldiini sylemekle
beraber sarlk hastalnn nazar demesinden geldiini
sylemitir[366]. Yani Muhammede gre baz hastalklar Tanrdan
gelirken bazlar her ne hikmetse nazar demekten, daha dorusu
kiilerin kem gzlerinden, kt baklarndan gelmektedir. Ayn
ekilde her ne kadar hastaln Tanr inayeti olup sirayet etmediini,
ya da taun vs gibi hastalklardan lenlerin ehit saylacan sylemi
ise de, bir baka vesileyle Taun bir azabtr diyerek bunun Beni
srael den bir kavme Tanr tarafndan gnderildiini ve taunlu bir
yere girilmemesini emretmitir[367]. Yine ayn ekilde hastalklarn
insanlar arasnda sari olmayp develer arasnda sari olduunu sylemi
ve hasta bir devenin salam develer yanna sokulmamasn syledii
halde, czzamllardan kalmas ve taun hastalnn bulunduu yere
girilmemesi hususlar hari, insanlar arasnda hastalk tedbiri alnmas
hususunda bir ey sylememitir[368]. Btn bunlar neden byledir?
diye sormamak gerekir, nk soru sormak Kuran emirleriyle
yasaklanmtr.
Grlyor ki Muhammed, bir yandan hastalklarn Tanrdan gelme
olduunu ve gnah dktn ve Cennet yolunu atn sylerken,
dier yandan yine de bu yukardaki akl d usullerle tedavi areleri
aramaktan geri kalmamtr. te yandan eriatn temizlik konusunda
yerletirdii esaslar dahi hastalklara yol aar nitelikte eylerdir.
Saysz rneklerden sadece bir ikisini belirtmek gerekirse: ine fare
den ya, fare karlp atldktan sonra yenebilir ya da: Yediiniz
ve itiiniz eyin iine sinek dtnde, onun darda kalan
kanadn iyice batrp sonra atnz ve yemeinizi yeyiniz eklindeki
222
hadislere gz atmak yeterlidir[369]. Sylemeye gerek yoktur ki
btn bunlar akla ve manta ve mspet ilme aykr eylerdir; bunlara
dayanarak bn Sina ilim yapmas kukusuz ki mmkn olamazd.
Ancak ne var ki ister akla ve manta ve isterse sala aykr eyler
olsun, eriatn ngrd bu hkmler, tpk dier konulardaki
benzeri hkmler gibi, eriat dnyasnn ou bilginleri tarafndan
bilimsel gerek olarak benimsenmitir; bunlar bu ekilde kabul
etmeyen bn Sina gibi kimseler ise Dinsiz ve Bilgisiz olarak kabul
edilmilerdir. Nitekim Gazali ya da bn Teymiyye gibi eriat
savunucular, bn Sina y ya da onun gibi eski Yunandan yararlanarak
ilim yapanlar bu ekilde damgalamlardr. Gerekten de Gazali ya da
bn Teymiyye gibi nller, bu yukarda belirttiimiz akl d
hkmleri kutsal nitelikte gstermek iin birbirleriyle adeta
yarmlardr. Kimya-i Saadet adl kitabnda Gazali yle der:
Hastalk bir sevgi iidir ki Tanr onunla kendisine azizleri eker.
Hani o azizler ki Tanr onlara -Hani ben hasta idim de sen beni
ziyaret etmitin- demitir. Hastalk kiinin Tanry tanmas iin bir
yoldur. Tanr yle konumutur:-Hastalk benim hizmetimdedir ve
benim inayetime nail olan kimselere nasip klnr.... Dikkat edilecek
olursa Gazali, biraz yukarda Muhammedten gelme olduunu
belirttiimiz hkmleri ilemektedir. u hale gre hastal tedaviye
almann ya da tedavi usullerini bulmak iin bilimsel ve aklc
aratrmalara kalkmann yapmann gerei olmamak gerekir. Nitekim
Mevlana, nl Mesnevi sinde, Kurann Al-Vakia suresinin 85ci
ayetindeki: Ona sizden daha yaknz ve fakat gremezsiniz
eklindeki hkmn ele alarak, hastalklarn nedenlerinin
aratrlmamasn ve nk bunun bir Tanr ii olduunu anlatmtr.
Btn bunlara ve hele Gazali gibilerin grlerine amamak gerekir.
Aristo, Sokrat, Eflatun, Galen, Hippokrat ve eski Yunann daha nice
bilim hazinelerinden yararlanan kimseleri, rnein bn Sinay ya da
Farabi yi ya da Al-Razi yi ve dierlerini dinsiz ve bilgisiz diye
damgalayan ve te yandan aklclkla ilgili ne varsa her eyi yadsyan
ve eriat dnda ilim aramayan Gazali ve bn Teymiyye tipindeki
insanlarn bu ekilde davranmalar doaldr. nsanlar din uykusuna
yatrmaktan baka bir ey dnmeyen bu kafa yapsndaki
223
kimselerden ne gerek bilgi ve ne de insanlk beklenemeyecei
aikardr. Fakat bu vesile ile unu da eklemek gerekir ki bn Sina gibi,
eski Yunann aklc kaynaklarna dayanmadan ilim yaplamayacana
inanm bir bilim adamndan, asgari denebilecek bir medeni cesaret
beklenirdi. Oysa ki o bunu yapmamtr; kendisinden beklenmek
gereken bir davranla, eriatn akla ters den hkmlerini
sergilememi, bunlara kar sesini ykseltmemitir. rnein kalkp ta:
Hastalklar Tanr inayetinden deil pislikten vsden doar.
Tkrklkle, okuyup flemekle hastalk tedavi edilemez, din
kitaplaryla ilim sorunlar zlemez...vs eklinde bir eyler
sylememitir. Yapabildii tek ey eski Yunan stadlarndan
yararlanarak ve onlarn yaptlarna gndermeler yaparak aklc verileri
ortaya vurmak ve rnein kuyu suyunun ve genellikle durmu sularn
pis olduunu bu yoldan aklamaktr. Al-ifa adl kitabnn Arlar
baln tayan bir blmnde Galene atflar yaparak ve onun
dediklerini aynen tekrarlayarak: Arlar Doann olumasna aykr
olarak kendisini belirten bir duygudur diye tanmlama yapmas
bunun bir baka kantdr. Daha baka bir deyimle Muhammedin
ngrd usulleri benimseyip tkrkle toprak karm ilalar
tavsiyeye kalkmamtr. Ya da Uyku nun salk bakmndan
nemini ya da uykudan zamansz kalkmann ktln anlatrken,
eriatn getirdii esaslara (rnein Ramazanda gecenin en uygunsuz
saatlerinde uyanp yemek yeme geleneine) yer ayrmamtr[370].
Ancak ne var ki bunlar yaparken aklc verileri dinsel verilere stn
tutar grnmekten kanmtr. Bu tutumunu, iki konusundaki
grlerini aklarken biraz daha bariz bir ekilde ortaya vurur.
Bilindii gibi Muhammed, Kurana koyduu ayetlerle arap imeyi
yasaklamtr, hem de en mutlak ekliyle. Bu yasaa gre arapn bir
damlasn bile aza almak gnahtr. Fakat bn Sina, arapn baz
durumlarda baz hastalklara yararl olduunu ve hele eskimi arabn
ila yerine geeceini ve vcut salk bakmndan olduu zeka
gelimesi bakmndan da lzumlu olduunu syler. Fakat sylerken
dahi Kurana aykr bir ey sylemiyormu havasn yaratr. rnein
224
kimlerin, ne gibi hallerde ve ne miktar arap imeleri gerektii
konusunda yle der:
... arap imeye gelince, ifrata varmadan i, fakat az i; her gn
ime, oru tuttuun zamanlarda da ime... Devaml ekilde sarho
olma, olacaksan sadece ayda bir olmaa al. Az miktarda alnan
arap, sala yararldr, fazlas zararldr. En iyi arap sar sert
araptr...[371].
Sadece tbb sorunlar konusunda deil fakat dier bilim dallarnda da
(rnein felsefe, mantk, ilahiyat vs) eriat kaynana iltifat
etmemitir. Genel olarak Aristoyu kendisine rehber edinirken, Ruh
bilimlerinde Plotini ye yaklam ve ruh un varln bu eski Yunan
dnrnn azyla tanmlamaya almtr. te yandan Tanr-Kii
ilikilerini incelerken ve Tanry akl yolu ile arama gereini
belirtirken ve ibadeti dahi bu adan ele alrken hep Plotini ya da
Porphyry gibi eski a nllerinin grlerini yanstmtr[372].
Denilebilir ki bn Sina nn bilimsel cesareti eski Yunan kaynaklarn
naklediyor olmakla snrldr. eriat verileriyle ilim yaplamayacan
ok iyi takdir ettii halde bu gerei her kesin anlayabilecei tarzda
savunamamtr. Savunmak yle dursun, aksine, her bilimsel
grn, sanki bunlar Kurana uygunmu gibi gstermeye
almtr. Daha baka bir deyimle, eski Yunann aklc
kaynaklarndan yararlanmak suretiyle belledii verilerle, eriat verileri
arasndaki atmay ortaya koyacak yerde susmu ve hatta ou
zaman bu badamazlk karsnda, Kuran ve hadis hkmlerine sanki
stnlk tanyormu gibi grnmtr. rnein Al-ifa nn 1ci
blmnn 3c kesiminde Saln Korunmas bal altnda bir
paragraf vardr ki, bu paragrafta bn Sina, insan varlnn dii ve
erkek tohumlarnn birlemesiyle olutuu nu anlatrken, bu olay
Kuran ayetleriyle aklamay marifet saym ve Alak Suresinin 2ci
ayetindeki: insan da bir para kan phtsndan var ettik eklindeki
hkm kendisine destek yapmtr[373]. Yine bunun gibi a;-Aruzat
fil tbb da, bir yandan Tanrnn insana akl ve dnme gc
verdiini sylerken ve bu nedenle duygu ve ilim alanna girme
225
olana bulunduunun aklc aklamasn yaparken, dier yandan
da vahy yolu ile geldii kabul edilen hkmlere inanmak gerektiini
belirtmekten geri kalmamtr. Ne ilgintir ki bu fikir cambazlna
giriirken eski Yunan klasiklerini kendisine destek edinmek istemi ve
fakat iinden klmaz bir batakla gmldn abuk fark
etmitir[374]. Akliyecilik ile Vahiyciliin uzlamadn anlad
halde cesaret gsterip bu kansn ortaya vuramamtr. Ve bu
yetmiyormu gibi bir de aklc usuller dnda bilgi sahibi saylan
Peygamber leri, aklcln temsilcisi olarak grd feylezoflara
stn klmtr. Daha baka bir deyimle, kendisini bilim adam
kertesine getiren aklc eitimin ne byk bir deer olduunu bildii
halde, aklc kaynaklardan yararlanmak suretiyle edindii her bilimsel
veriyi sanki Kuranda varm gibi gstermek istemitir; bu iki ey
arasnda uurumlar ve badamazlklar var iken susmu ya da sanki
byle bir badamazlk yokmu kansn yaratmtr. Gerek bir
aydna ve bilim adamna yaramaz bu davranlaryla mensup
bulunduu toplumun aklc ynde gelimesine frsat brakmayanlardan
biri olmutur. Nitekim biraz yukarda deindiimiz ve tmyle aklc
bilimlere ve insan salna aykr olan eriat esaslarnn geerli
kalmas yolunu ak brakmtr. Gerekten de bugn hala slam
lkelerinin cahil halklarna retilen din bilgileri arasnda hastaln
pislikten deil Tanrdan geldii, hastalk ateinin gnah dkt,
tkrkl ve tkrksz frklk usulleriyle tedavi gerektii, vs
gibi eyler vardr. Bu halklar bugn hala l kanunlarna gre
yaamay dinsel fazilet sanrlar. Eer bn Sina ya da onun gibi dier
nller, sz konusu eriat hkmlerinin akla aykr olup geersiz
bulunduunu ve eriat ile ilim yaplamayacan ortaya vurmu
olsalard, insan zekasnn gelimesine ve kukusuz ki islam
toplumlarnn akl ana erimelerine hizmet etmi olurlard. Hemen
ekleyelim ki bn Sina nn bu olumsuz ve cesaretsiz tutumu sadece tbb
sorunlar konusunda deil ve fakat kii yaamlarn kapsayan her
alanda kendisini belli etmitir. Kendisi eski Yunan felsefesiyle
yetimi olmasna ve bu felsefeyi hazmedecek apta bulunmasna
ramen, insan ahsiyetinin haysiyeti ve zgrl adna her hangi bir
savam gze alamamtr. Stoisyen lerin zgr insan anlayna, ya
226
da bu okul mensuplarnn Yeryz insanl dnne yabanc
kalm, bu konularda yaratc fikir insan olamamtr. Ve asl esef
verici husus udur ki eriatn insan varln Kul ya da klelii
doal bilen ve kii haysiyetini ineyen, kadn klten
hkmlerine kar sesini ykseltmemitir. Ykseltmek yle dursun ve
fakat bir iirinde: Kle olarak paham oktur fakat satn alanm
yoktur diyerek Kurann klelii doal kurulu olarak gsteren
hkmlerine[375] adeta alk tutmutur[376]. te yandan baz
insanlarn Tanr tarafndan akll ve bazlarnn aklsz yaratldn,
ya da baz rklarn (rnein siyahilerin) kle olarak ve bazlarnn
(rnein Trklerin) insanla felaket getirici olarak ve fakat buna
karlk baz rklarn da (rnein Araplarn) sekin ve efendi
niteliklerle yaratldklarn ngren eriat hkmlerini yceltmekten
geri kalmamtr[377]. Yine bunun gibi halk ynlarna kar tutumu
da son derece olumsuzdur. Kitab Al-Nacat adl yaptnda, halkn
cehaletinin doal olduuna inandn ve bu ynlar cehaletten
karmaya taraftar bulunmadn ve halkn devaml ekilde ibadet
ile ya da cihad (din adna sava) yolu ile oyalanmas arelerinin
aranmas gerektiini belirtmitir. Bundan dolaydr ki Eflatun un
deal devlet konusundaki fikirlerini, halkn cahil tutulmas gerektii
tezine dayanak yapmtr. bn Sina ya gre toplum dzeninin
salanmas ve devletin yaamas iin insanlar arasnda ibirlii ve
gr birlii olmaldr. Bu da ancak belli kurallara uymakla
mmkndr. Bu kurallarn beeri usullerle konmas mmkn deildir,
nk toplumu meydana getiren insanlar arasnda fikir ve kar
ayrlklar vardr. Her kes kendine gre bir dzen kurmak ister ve
kendi karlarna ters den dzene di biler. Bu nedenledir ki
peygamberlere gerek vardr. Toplum dzenini salayacak olan
kurallar bu peygamberler koyar ve koyarlarken de Tanrdan vahy
yolu ile aldklar emirlere uyarlar. Toplumun ve kiilerin tm
yaamlar, en ince noktasna varncaya kadar, bu dinsel emirlerle
ayarlanmaldr[378]. Daha baka bir deyimle bn Sina insan yaps
kanunlardan yana deildir; her eyin ilahi kanunlarla dzenlenmesine
taraftardr. Yine ayn ekilde, halk ynlarnn, ibadet, dua,oru
227
ve hacc gibi ilerle oyalanmasn, ya da gelecek dnya
masallaryla (rnein Cennet hayalleriyle) uyutulmasn ve nihayet
din adna savalara (Cihada) zorlanmasn emreden eriat
hkmlerinin sabetine inanmtr. Hemen ekleyelim ki Kafirlere
kar Cihad almasn emreden Kuran hkmleri, ya da bu emirler
gereince savalara giriilmesi, esirler ve ganimetler alnmas ve
bunlarn paylalmas, bn Sina y hi rahatsz etmemie benzer. Her
ne kadar Kurandaki baz yasaklar (rnein arap yasan)
dolambal yollardan da olsa hafifletmeye alm ise de, insan
varlnn fikirsel gelimesini nleyen yasaklara (rnein resim-
heykel yasaklarna, musiki yasana vs) kar direnmemitir. Yine her
ne kadar Kurandaki air aleyhtar hkmleri bilmezlikten gelmi ve
rnein Al-Aruzat fil-tbbda airleri ruh doktorlar olarak vm
olmakla beraber, iir sanatnn bu cefakar temsilcilerini eitli
nedenlerle klten ya da ldrten Muhammed i[379] yceltmi ve
onun tm davranlarn Kutsal grmekten geri kalmamtr. Kuran
hkmlerini ya da Muhammedin eylemlerini eletirmenin, ya da
eriatn aklc usullere kar diktii engelleri yok etmenin lm gze
almak olduunu dnm ve bu korkuyu yenebilecek gc ve
cesareti kendisinde grememitir. Oysa ki daha nceki blmlerde
grdmz gibi bni Sina sayesinde eski Yunann aklc bilim
kaynaklarn ve bilim adamlarn tanyan ve aklcla dorulan Batl
dnrler arasnda, din kitaplaryla ilim yaplamayacan
haykranlar ya da peygamberlerin olumsuz yaamlarn eletiri konusu
yapanlar ve daha dorusu insanlk iin yararl grdkleri her fikri,
lm gze alarak savunanlar pek oktur. Saysz rneklerden biri
olarak Roger Bacon u hemen urackta anmsayalm: Aristo yu Bat
dnyasna tantt iin bn Sina ya vgler yadran bu bilim adam,
ncildeki akla ters den verilere kar aklc verileri dikerken ve
Kiliseye ve din adamlarna kar sesini ykseltirken yle konuurdu:
Btn bu aklc veriler sizlerin anlay gcnzn dnda olan
eylerdir; byle olduu iindir ki sizler bu verileri eytan ii olarak
nitelendirirsiniz. (Ey) siz din adamlar ve rahipler, yine bundan dolay
deil midir ki (aklc verilerle uramay), kafirlik diye grmekte ve
228
gstermektesiniz... Bu szleriyle ve medeni cesaretiyle ve bilimsel
drstl ile kendisinden sonraki kuaklar etkileyen Roger Bacon,
srf bu yzden mrnn 24 yln zindanlarda geirmitir. Sk sk
tekrarladmz ve ileride yeri geldike tekrarlayacamz gibi Bat
dnyas, her dnem itibariyle bu cesarete ve drstle sahip aydnlar
yetitirmitir. Roger Bacon un hocas saylabilecek olan bn Sina ise,
kendisine stat edindii Aristodan mlhem olarak: Tanrnn
mahiyetinde btn aleme mahsus sevgi bulunduunu syler olmasna
ramen, bu sevgiyi gerekletirme uruna en ufak bir fedakarl gze
alamamtr. Tpk nice benzerleri gibi (ki ilerideki sayfalarda bn
Haldun ya da bn Rt gibi baz rnekleri ele alacaz) o da insann
insana sevgisini yok eden eriat esaslarna kar (rnein mriklerin
ldrlmelerini ngren ya da kafirlere cihad almasn emreden
emirlere kar) seyirci kalmtr.

6) Abul-Rayhan Muhammad b. Ahmed Al-Biruni (973-1051)[380],
ki on birinci yzyl slam dnyasnn akliyeci ve hogrl ve
faziletli bilim adamlarndan biri olarak bilinir, tpk dierleri gibi,
eski Yunann aklclndan ve Hint bilimlerinden yararlanarak ilim
yapabilmitir. rnein Dnyann dnp dnmedii konusunda Hint
bilim adamlarnn grlerini tartm ve fakat bunun, zmlenmesi
g bir sorun olduu sonucuna varmtr[381]. Ancak ne var ki eski
Yunann aklc kaynaklarndan yararland halde ve eitli
yaptlarnda aklc dnceye yer verir olduu halde, her eye ramen
eriatsiz ilim olmaz zihniyetini srdrmtr. Gerekten de baz
yazlarnda, akla aykr dinsel inanlara kar kt grlr; rnein
Kitab Al-Cumahir[382] adl yaptnda yamur tann yamurdan
olmadn, ya da zmrdn ylan zerinde etkisi bulunmadn ve
btn bu inanlarn cehaletten doduunu sylemitir. te yandan
tarihi olaylar din asndan deil fakat daha ziyade ekonomik adan
ele alm ve izaha almtr. Tahdid-i nihayat Al-Amakin adl
kitabnda slam uygarlnn aslnda Yunan uygarlndan ktn ve
Tahkik malil-Hind adl yaptnda[383] Hintlilerin, tpk
229
Hiristiyanlar gibi insancl, bar ve ldrmeyi sevmeyen bir millet
olduklarn ve bu nedenle onlara hayran bulunduunu
yazmtr[384]. Yine ayn kitabnda eski Yunan dnrlerinin cesaret
rnei davranlarnda idealizm aramtr ki takdir edilmek gerekir.
rnein Sokratla ilgili olarak hayranln yle belirtir: Kendi
toplumunun putperestliine kar dikildii ve yldzlar birer ilah
olarak kabul geleneini reddettii zaman Sokratn bana gelenleri
yle bir dnn! Atinallarn setikleri 12 yarg toplanp ta
lmne karar verdikleri zaman Sokrat, gereklerin savunucusu
olarak lm gze almtr...[385]. Ancak ne var ki btn bunlar
yazan Al-Biruni nin kendisi ne gerek anlamda aklc dr ve ne de
gerek anlamda cesaret insandr. Kendisini eriat emberinden
kurtarp akln bizatihi zgrlne sarlm olarak mspet ilme vermi
deildir: hep eriat verilerine dayanyor havasn yaratarak i
grmtr. rnein Al-Ashar Al-Bakiya[386] adl kitabnda gne
domas ve gn armas ve akam olmas gibi olaylar incelerken,
ya da orulu iken kadnlara yaklalmamas gerektiini sylerken
Kuran ve Hadis hkmlerine gre aklama yapmay ilim yapmak
sanmtr. Kitab Al-Cumahir adl yaptnda yamur tann
yamurdan etkilenmediini belirtirken, bu inanlarn kayna olan
Kuran hkmlerini eletirmekten kanmtr. Yine ayn ekilde
Trklerin batl inanlara sahip olduklarn ve rnein koyun
grdkleri zaman balarn ynl bezle sardklarn ve ceplerinde ta
paralar tadklarn ve bu suretle dmana kar korunuyor
duygusuna kapldklarn sylerken ve bu tr gelenekleri aklszlk
sayarken, eriatn bundan ok daha olumsuz uygulamalarn ve
rnein Kabeyi ziyaret srasnda Arafata kmay, Kara Ta etrafnda
dnmeyi, eytanlar talamay vs..., batl itikadlarden saymamtr. te
yandan Tahkik malil-Hind adl kitabnda Hint ve Hiristiyan
felsefelerinin Ktle kar iyilikle kar koymak gerekir ilkesine
yer verdiini ve bu tr bir insancl felsefeye hayranlk duyduunu
aklarken, eriatn Gze gz, die di, vs eklindeki Ksas
hkmlerine, ya da Mrikleri nerede grrseniz ldrn eklindeki
emirlerini eletirip yermeyi dnmemitir; dnmek yle dursun
230
bu tr emirleri, Tanrdan gelmedir diye, yceltmitir. Btn her
eye ramen o, insanlarn sevgi yolu ile deil fakat sopa ve kl
ve Korkutma ile yola getirilebileceine inanmtr. Kitabnda yle
der: Fakat yer yznn insanlar, feylezof deillerdir, ou cahil ve
saptm kimselerdir ve ancak sopa ile, silah ile doru yolda
yryebilirler. Nitekim (mparator) Konstantin, Hiristiyan dinini
kabulden sonra sopa ve kl kullanr olmutur, nk bunlarsz
hkmet etme imkann bulamamtr...[387]
Daha baka bir deyimle Al-Biruni, aklcl, imancln nne
geirip Gereklere eriat yolu ile gidilemez akl yolu ile gidilir
diyememi ve Aklc verileri Kurana aykr dseler bile
benimsemek gerekir eklinde konuma cesaretini gsterememitir,
nk dier benzerleri gibi, insan sevgisi esini kendisine ideal
kayna edinememitir.


7) Abul vefa Ali b. Akl b. Muhammed b. Ahmad Al-Bagdadi Al-
Zaferi) bn Akl (1040-1145) bu vesile ile zerinde de durmamz
gerekenlerden biridir. Bu dnr, mutezile okulunun 11ci ve 12ci
yzyllarda giderek azalan mensuplarndan biri olmakla beraber, aklc
tutumu yznden urad saldrlar karsnda eriat zihniyete
sarlan ve fikir cesaretsizliinin temsilciliini yapanlardan bir baka
rnektir. Kitab Al-Funun adyla yaymlad ansiklopedik yaptndan
gayr, hukuk biliminde usul (metodoloji) konusunu ileyen Kitab
Al-vedih fi usul Al-fikh adl nemli bir kitab ve diyalektik zerine
yazd Kitab Al-Jadal adl yaptlaryla tannr. Esas eilimi din
verilerini aklc yorum usul ile ele almaktr. Bundan dolaydr ki
eriat evrelerin saldrlarna uramtr. Bu saldrlar, halkn
galeyana gelip ayaklanmas ve bn Akl ldrmeye kalkmas ekline
dnmtr. Bu tr tehditler bn Akl zihniyet deiikliine
srklemeye yetmitir. Onun bu tutumunu bn Kudema nn
yaptlarndan renmekteyiz. rnein Tahrim anNazar fi kutub ahl
231
Al-Kelam adl kitabnda bn Kudema, btn bu olaylar ele alarak
bn Akl n nasl korkuya kaplp fikir deitirdiini ve daha nce red
ettii grlere yneldiini ve lmden kurtulmak iin halk nnde
nasl zr dilediini uzun uzun anlatr. bn Kudema nn sylemesine
gre bn Akl, bana gelen bu hallerden sonra kap kurtulmak ister:
tannmayacak ekilde kyafet deitirerek bir gemiye snr. Fakat
gemide yolcularn birbirleriyle konuurlarken: Ah u dinsiz bn Akl
denen adam bir ele geirebilsek de derisini yzsek dediklerini duyar
ve dehete der. Derhal gemiyi terk ederek o blge amiri olan Abu
Gafar a gider ve teslim olur; olurken de ona, evvelce savunur olduu
grleri artk terk edeceini syler ve avf edilmesini ister. Bu
bavuru zerine blge amiri kendisine, halkn huzuruna kp
yanldn aka itiraf etmesi tavsiyesinde bulunur. bn Akl
tavsiyeyi kabul eder ve Camide halka hitaben u konumay yapar:
Tanrya kar tertemiz bulunduumu, zndklkla ilikim olmadn
ve dinde slahat (yenilik) yapma hevesini tamadm, mutezile
snf mensuplaryla ve onlarn kokmu dnceleriyle hi bir
balantmm kalmadn huzurunuzda aklarm. Bundan nce
(mutezile etkisiyle) ne yazdmsa, ne syledimse, her eyin hata ve
yalandan ibaret olduunu kabul ederim. (Mutezile mensuplarnn)
grlerini evvelce paylatm ve ayn konularda yazdm iin imdi
nedamet duymaktaym ve nadm olarak Tanrya
yalvarmaktaym...(slama) yenilik getirmek isteyen mutezile
mensuplaryla ve zndklarla iliki kurmu olduum iin imdi
Tanrdan beni avf etmesini dilemekteyim... Biliyorum ki onlarn tutum
ve davranlar ve grleri dinimiz tarafndan yasaklanmtr ve hi
bir mslman iin onlara uymak caiz deildir zira peygamberimiz -
Kim ki yenilik isteyen zndklar ver ve onlara sayg besler, o
mutlaka slamn yok edilmesini diliyor demektir- diye buyurmutur.
Efendimiz Serif Abd Gafar... Ve dier byklerim ve meslektalarm,
benim daha nce yazdm ve savunduum fakat imdi tamamen terk
ettiim fikirlerden dolay beni dalalet (yanlg) ierisinde saymakta
ok hakldrlar; bunu aka itiraf ederim. Ayn zamanda unu
belirtmek isterim ki, eer bundan byle bu imdi yaptm
aklamalarmla badamayan bir davranta bulunacak olursam,
232
mslmanlarn halifesinin beni gerei gibi cezalandrmasna ve
srp atmasna asla ses karmayacam. Bu aklamay kalben
yaptm bildiririm. Tanr buyurmutur ki - Kim suunu tekrarlar ise
Tanr mutlaka ondan intikam alr-
[388]
Tanr byktr, intikam pek
iddetlidir...[
389]
bn Akl, cesaretsizlik yznden bu durumlara
dmekle kalmam fakat o zamana kadar benimsemi olduu
fikirlerini bir anda tm olarak terk etmi ve kesine ekilmitir;
mrnn geri kalan ksmn, susarak ve evresinin ilkel zihniyetine
boyun eerek bitirmitir. Batl aydnlarn aklclk uruna
giritikleri cesaret davranlarna karlk, eriat dnrlerin bu tr
haysiyetsizlikleri kukusuz ki bn Akl e zg deildir; ve kukusuz ki
bn Akl, bu konuda ne ilk ve ne de son rnektir; fakat muhakkak ki
kt rneklerin en ktlerinden biridir. Sylemeye gerek yoktur ki bu
tr rneklere Batda da fazlasyla rastlanmtr. Fakat ne var ki
Batda, aklclk uruna ve insanlk adna lm ya da hapisleri gze
alanlar pek oktur. Nice rneklerden birisi olmak zere hemen
urackta Ablard i anmsayalm. bn Akl n adalarndan olan
Ablard, Fransada, Kutsal kitaplarn akla ve vicdana smaz
ynlerine kar aklc bir davranla Hayr derken ve bu yzden
lme meydan okurken[
390]
, bizim nl bn Akl imiz tkrdn
yalamakla meguldr, tpk kendisinden ncekilerin yaptklar ve
kendisinden sonrakilerin yapacaklar gibi. bn Akl n tutumunu, daha
sonraki dnem itibariyle Batdaki benzerleriyle, rnein Galileo nun
Engizisyon mahkemesi nnde yaptklaryla kyaslamak isteyenler
olabilir. Bilindii gibi Galileo, Dnyann yuvarlak ve dnmekte
olduunu syledii iin, din mahkemesi nne karldnda,
mahkumiyetten kurtulmak iin, hataya dtn belirtmi ve ncil
deki gerekler den baka gerek olmadn ve bu gerekleri
benimseyeceini bildirmitir. Fakat ne var ki, her eye ramen ncil e
ters den aklc verileri savunmaktan geri kalmamtr.
8) Al-drisi (1100-1166) 12ci yzyln corafya statlarndan saylan
ve yine bu vesile ile zerinde duracamz bir baka rnektir. hreti
ylesine yaygndr ki kendisine, peygamberler kuandan gelme imi
233
gibi, Al-Serif unvan verilmitir. talyada, Palermo kentinde,
Norman Kral Roger II nin konuu bulunduu sralarda, dnya
corafyasyla ilgili Al-Kitab Al-Rucari adl yaptn hazrlamtr.
Ayn konuda ve ayn deerde saylan dier bir yapt vardr ki Kitab
Al-Mamalik adn tar ve bu yaptn Wilhelm I, iin hazrlamtr.
Her iki kitabnda da drisi, Dnyann yuvarlak olduu grn
savunmutur. O dnem itibariyle byle bir aklama, son derece
nemli bir bulu niteliindedir. Bundan dolaydr ki mslmanlar
drisi ile gurur duyarlar ve ou zaman: Bat dnyas karanlk ada
iken ve Dnyann dzlne inanrken, slam dnyas daha 12ci
yzylda Dnyann yuvarlak olduunu kefetmiti ve drisi bu gr
savunanlardan biriydi. Bat bu bilimsel gerei, slam bilginlerinden
renmitir... diyerek caka satarlar; bunu yaparlarken de: Her trl
ilim Kuranda yatar demekten geri kalmazlar. Oysa ki drisi bu
bilgileri Kurandan deil fakat eski Yunann aklc kaynaklarndan,
rnein Prolemee den renmi ve hatta kendi azyla deil fakat
onun azyla belirtiyor grnmtr. Nitekim yle der: Biz,
Dnyann Prolemee tarafndan tanmlanan eklini belirtmekle
aklarmza balayacaz... (Uzaydaki gezegenler konusunda
aratrma yapm olan) nl bilginlerin grlerinden anlalmaktadr
ki dnya yuvarlaktr... Ve bu yuvarlaklk muntazam deildir...[391].
Grlyor ki drisi, bilimsel kaynak olarak kendisine Kuran semi
deildir; nk semi olsa, Dnyann yuvarlakln deil, aksine
dz olduunu savunmak durumunda kalrd. Gerekten de Kuranda:
Yer yzn hali gibi yaymadk m? (Al-Nebe Suresi 6-7), ya
da:Allah yer yzn size deme, bir yayg olarak yaratmtr (Nur
Suresi 19) diye yazldr. Bu ayetlere dayanarak drisi nin corafya
ilmi yapmasna elbetteki imkan dnlemezdi. Ve eer eski Yunan
kaynaklarndan habersiz kalsayd yukardaki gibi konumas, elbetteki
mmkn olmazd Ancak ne var ki drisi, eski Yunann aklc
kaynaklarndan edindii bilgileri, sanki Kurana dayanarak
savunuyormu kansn yaratmak istemitir[392]. Bilimsel gereklere
eriat yolu ile deil fakat akl yolu ile gidilebileceini syleme
cesaretini kendinde bulamamtr.
234

9) Abul Valid Muhammed b. Ahmed bn R`st (1126-1198) 12ci
yzyln nllerinden biri dieridir ki eski Yunan bilginlerine ve
zellikle Aristo ya sadk kaldka olumlu ve fakat eriati izler
grnd oranda olumsuz ve her halkarda aklcl yerletirme
cesaretinden yoksun bir dnr olarak karmzdadr. Bat dnyas
onu Averroes adyla arr ve Arap bilgini olarak tanr; oysa ki Arap
deil Acem aslldr. Tpk dier islam bilginleri gibi o da esas
eitimini eski Yunan kaynaklarna borludur. Bunun byle olduunu
kendi azyla itiraf eder. Metrodus a yazm olduu mektuplarnda,
genlik dnemi boyunca nyarglara sapl bulunduunu ve nk
iinde yaad ortamn geleneksel inanlarna bal kaldn ve
btn bunlarn eriat eitiminden doduunu ve fakat eski Yunan
klasikleriyle iliki kurduu an yepyeni bir dnce tarzna
kavutuunu anlatr[393]. Tpk Farabi ve tpk bn Sina ve tpk
slam dnrlerin pek ou gibi, hatta ok daha fazlasyla o da
Aristocu dur. Aristonun sadece yorumcusu deil ve fakat adeta
szcs olmutur. O kadar ki insanln Aristodan daha byk bir
deha yetitirmediini ve Aristo dan gayr okunmaya ve incelenmeye
deer bir baka bilgin ve dnr kmadn sylemekten
bkmamtr. Bylesine hayran bulunduu Aristonun szcln
yapmay kendisi iin eref bilmitir. Yaymlad kitaplarn hemen
hepsini Aristo felsefesinin yorumlaryla sslemitir. Kendisine her
hangi bir konu hakknda soru sorulduunda, genel olarak Aristonun
grlerine snarak ve onun fikirlerini ve szlerini tekrarlayarak
yant verirdi[394]. bn Rte gre Gerek demek Aristo demekti ve
Aristo demek Gerek demekti; gereklere ancak akl yolu ile
gidileceine dair rendiklerini sylerken dnd buydu[395].
Bat dnyas onu bu ynleriyle ilme hizmette bulunmu sayar[396].
Her ne kadar Eflatun un da etkisinde kalm ise de insanln
yetitirdii en byk dnr olarak tanmlad Aristo yu her eyin
stnde bir deer olarak grd ve onun sayesinde aklcla
yneldii muhakkaktr[397]. Gerek Al-Kasfan manahic Al-adila fik
akaid Al-milla adl yaptnda ve gerek Fasl Al-makal fima bayn Al-
235
hikma cal-Saria adl kitabnda, her ne kadar din ile felsefe nin
uzlar olduunu sylemekle beraber[398], genel olarak aklc
felsefeye dorulmas bundandr. bn Rtn yaptlarn
incelediimizde grrz ki Aristonun aklcl dorultusunda
kalabildii ve bylece kendisini eriat etkisinden syrabildii oranda
gerek bir dnr hviyetine brnm ve bu sayede eriatn akla ve
manta ters den esaslarn, kapal bir dil ile de olsa, yerebilmitir.
Bir iki rnekle yetinmek zere onun Kuran ve Kurandaki Tanr
anlay hakknda, ya da eitim ya da kadn sorunlar konularnda
ne srd fikirlerinden bazlarn zetlemek yararl olacaktr. Her
eyden nce 1194 (ya da 1195) ylnda geen u olay ele alalm: bu
tarihlerde mneccimler, pek yaknda byk bir l kasrgasnn vuku
bulacan ve bir ok Kentlerin yerle bir olacan haber verirler. Halk
korkuya kaplr ve g hazrlna giriir. Bu arada bn Rt e bu
hususu dananlar olur. bn Rt kendilerine tela etmemelerini ve
nk mneccimlerin szlerinde bilimsel ve felsefi bir gerek
olmadn ve bu tr haberlere inanmamak gerektiini syler. Fakat
Abd Al-Ays adnda bir eriat uzman, ki bn Rt e dmandr, derhal
ie karr ve vaktiyle Ad ve Semud kavimlerinin Tanr tarafndan
gnderilen frtna ve kasrga ile cezalandrldklarn hatrlatr. bn
Rt ona, btn bunlarn birer masaldan ibaret eyler olduunu
anlatr. Bu sefer abd Al-Ays, Kurandan Ad ve Semud kavimleriyle
ilgili ayetleri okur. Bilindii gibi Kurann eitli Surelerinde (ve
rnein Hud Suresi nin 50-68 ayetlerinde) Tanrnn Ad milletine Hud
u ve sonra da Semud milletine Salih i nc olarak gnderdii ve fakat
bu halklara boyun edirtemedii ve bu yzden onlar yamur
frtnas ve dondurulmu rzgarlar gibi afetlere uratarak
cezalandrd yazldr[399]. Fakat bn Rt bunlar masal olarak
nitelendirir. Bunun zerine Abd Al-Ays, etrafndakilere dnerek bu
davrann Tanrya ve Kurana hakaret tekil ettiini ve nk bn
Rt n bu szlerinin Kurandan phe anlamna geldiini syler.
Olay bn Rt n halk tarafndan zndk gzyle grlmesi ve
hkmdar tarafndan isinde atlp srgne gnderilmesi eklinde, yani
banaz zihniyetin zaferiyle son bulur. Oysa ki Kuranda Ad diye
236
arlan ve Nuh dneminde yaad iddia olunan kavmin
gerekten yasayp yaamad bilinmemektedir; bu efsanevi kavmin
varl hakkndaki fikrin bir yanl anlamadan doduu sylenir
Nitekim Beyzevi nin ve dier nl slam bilginlerinin yaptlarnda
bunun byle olduu anlalmaktadr[400]. Bu bakmdan bunlar birer
masal olarak adlandrmak yanl saylmaz. Aristoyu, yani aklcln
ba temsilcisi bir dnr kendisine rehber edinmi bn Rt gibi bir
kimsenin bu tr olaylar masal eklinde tanmlamas kadar doal ne
vardr ki? Hemen belirtelim ki bn Rt sadece bu vesile ile deil,
fakat dier hususlarda da (btn ihtiyatllna ramen) eriatnn
dmanln kabartc grler sergilemitir. zellikle Tanr anlay
konusunda olduka g ve tehlikeli denebilecek durumlara dmekten
kurtulamamtr. yle ki: daha nce de deindiimiz gibi
Muhammedin getirdii islami anlaya gre Tanr, korkutucu ve
gaddar ve din adna insanlar birbirlerine boazlatc ya da buna
benzer niteliklerle donatlmtr. Bu anlaya bal insanlardan ve
toplumlardan olumlu bir karakter aamas beklemek abestir[401].
Aklmzn ve vicdanmzn bize hissettirdii gerek udur ki insanlar
aras sevgi ve bar, ya da insan varlna ve haysiyetine sayg, ya da
akl ve zeka gelimesi, ancak SEVG kayna eklinde benimsenen bir
Tanr anlay ile mmkndr. Nitekim bata Aristo ve Eflatun olmak
zere eski Yunan dnrleri Tanry ite bu ekilde tantmlardr.
rnein Eflatun, Cumhuriyet adl kitabnda Tanrnn iyilik
kayna olduunu, insanlar hi bir ekilde saptrtmadn ve keyfi
davranlara bavurmadn anlatmtr. Oysa ki onun yaad
dnemde geerli olan inanlara gre iyilik ya da ktlk gibi
eylerin yaptrclar vardr ve bunlar eitli ilah lar ve tanra
lardr. Bu tr inanlar deitirmek iindir ki Eflatun, Tanr y kader
izici olmaktan uzak klmak istemitir. Ve ite bn Rt, onun bu
dncelerine katlarak ve tercman olarak yle der: Biz de (Eflatun)
gibi dnyor ve diyoruz ki iyiliin ve ktln Tanrdan gelme
olduuna dair iimizde yer eden inanlar Tanr fikrinin olumsuz
tanmlarndan kmtr. Oysa ki Tanr demek, iyiliin bizatihi kendisi
demektir; hi bir ekilde ktlk yapmaz ve yaptrtmaz ve ktlklerin
olumasna sebep olmaz...[402]. Sylemeye gerek yoktur ki bu
237
satrlarn hedefi, eriatn olumsuz ynleridir, nk Kuranda
Tanrnn diledii kimseleri doru yola ve dilediklerini kt yola
soktuu (rnein Rad: 7), ya da dilediinin kalbini ap mslman
yapt ve dilediininkini kapatp Kafir kld (rnein Enam: 125)
ve her halkarda doru yola soktuu mslman kullarna mrikleri
nerede bulursanz ldrn (rnein Tevbe 5) emrini verdii
grlr[403]. Eflatun un ya da Aristonun yilik Tanrs anlayna
ynelmekle bn Rt, tpk onlar gibi kiiyi insancl klma amacn
gtm olmaldr. Yine ayn ekilde kii karakterinde olumlu
deiiklikler yapmak amacyla eriatn dier olumsuz bir ynn
kendisine hedef edinmitir ki o da Kii sorumluluu ile ilgilidir.
Gerekten de eriata gre kiinin tm davranlar dl lerle
(mkafatlarla) dzenlenmitir. rnein Tanr ve Peygamber
emirlerine boyun eenlerin Cennete gidecekleri ve oradaki memeleri
yeni sertlemi gzel Hurilerle vakit geirecekleri, emeyenlerin ise
Cehennemi boylayacaklar bildirilmitir. Namaz klmak, oru tutmak,
hacc etmek, kurban kesmek ya da Muhammedi peygamber bilip La
ilahe illallah demek ya da buna benzer davranlarda bulunmak,
kiileri her trl gnahlardan kurtarmaya yeterli eylerdir. Oysa ki
eski Yunann aklc ahlak sisteminde ve zellikle Eflatun dan gelme
ahlakilikte, iyilik hi bir dl (mkafat) karl olmadan, hi bir
kar beklemeden ve sadece iyilik adna yaplmak gerekir. Ktlk
ise cezalandrlma tehdidine maruz kalmadan kanlmak gereken bir
eydir. te bn Rt n en olumlu grlerinden biri de, Eflatun un
bu etkisiyle, iyilik ve ktlk denen eyleri mkafat ve mzacat
sisteminden ayrmaya almak olmutur. Nitekim Eflatun un
Cumhuriyet adl kitabn yorumlarken yle der: Kural olarak
mutluluu, dl karl davranlarda arama gelenei, hite iyi bir
gelenek deildir. Gnahlar avfettirmek amacyla oru tutmay, ya da
benzeri skntlara katlanmay, gerek faziletten kanma yolu saymak
da yanltr. nk bu tr davranlar fazilet deil fakat faziletsizlik
yaratr. Bu tr davranlara ynelen bir kimse, fani bir varlk olarak,
kiisel zevklerden uzak ve yoksun kalmak suretiyle (gelecek dnyada)
daha byk zevklere ve mutlulua konmaktan baka bir ey dnmez.
238
Cesaret konusunda da durum budur; (rnein) lm, srf Cennete
gitmek...amacyla gze almak, cesaret rnei saylmaz. Bakasnn
maln almaktan kanan kii, eer hrszlk yapmamann bizatihi
ahlaki bir zorunluluk olduunu dnd iin deil de srf ileride
daha kazanl bir mkafata konacan hesaplad iin hrszlk
yapmaktan kanyor ise, byle bir davran ahlakilie ve fazilet
anlayna sdrmak mmkn olmaz...[404]. Grlyor ki bn Rt,
eski Yunan felsefesinden kaynaklanarak, kapal bir dil ile de olsa,
Kurandaki Cennet ve Cehennem masallarnn yersizliini ortaya
vurmaktadr.
Yalan ve Yalanclk ya da mucizeye inanmak konusunda ayn
amac gtt, yani yalan denen eyin hi bir bahane ile meru
saylamayacan ya da mucize denen eyin kandrmadan baka bir
ey olmadn savunduu grlr. u bakmdan ki, yine bilindii gibi
eriat sisteminde Yalan sylemek, her ne kadar kt bir davran
saylmakla beraber, baz hallerde (ve zellikle slam uruna olmak
artyla) caiz grlmtr[405]. te yandan eriat, akln kabul
edemeyecei ve doa Kanunlarnn izah edemeyecei mucize gibi
eylere de yer vermitir. te bn Rt, yine Eflatun dan esinlenmi
olarak, yle konuur: Eflatun der ki, ocuklarn eitiminde en
sakncal ey, onlar daha kk yaslarda yalanlarla, ya da gerek
olmayan yklerle (mucizeleri anlatan hikayelerle) yetitirmektir.
nk yaamlarnn daha en krpe dneminde ocuklar, her eyi ve
hele asl esas olmayan ykleri, gerek imi gibi kabule hazrdrlar.
Bundan saknmak gerekir...[406]. Bat dnyas, yalan denen
musibetin ya da mucize cinsi gerek d inanlarn, eitim
sistemlerinde yer almamas gereini, Eflatun ve Aristo gibi
dnrlerin yarattklar aklc ahlak felsefesi sayesinde anlar
olmutur. Hiristiyanln ve Kilisenin, halk ynlarna gerek d
eyleri ve hele mucizeleri belletme siyasetine kar hemen her yzyl
itibariyle savaan aydnlar, bu etkilerle yetimilerdir. Akl ann
balamasyla birlikte Batdaki eitim sistemleri yalan in her ekline
ve her trl gerek dlklara kar paydos demitir. slam
239
dnyasnda bu tr eitime eilimli ilk dnr bn Rt tr. Fakat
o dahi bu alanda yeterince cesur davranamamtr. Yapabildii tek ey
Eflatun un azyla konumak olmutur. Cesaretsiz davranmakla
kalmam ve fakat Menahi ya da Tahafut Al-Tahafut adl
kitaplarnda yapt gibi, zaman zaman aklc verileri din verilerine
feda edebilmitir. Bu hususu birazdan ele alacaz, fakat imdilik bn
Rt n yine Eflatun u kendisine rehber edinmek suretiyle Cinsiyet
(seks) konularnda eriatn olumsuzluklarna kar nasl konutuunu
grelim. Her eyden nce unu hatrlatalm ki Arap geleneklerine ve
l koullarna uygun olmak zere ayarlanm eriat dzeninde Cinsi
mnasebet , zellikle kzlar bakmndan, ok erken yaslarda sz
konusu olan bir yaam kouludur. Bu gelenein yerlemesinde
Muhammedin sorumluluu byktr, nk kendisi 53 yanda iken,
alt yana yeni basm olan Aye ile nianlanm ve yl sonra
onunla cinsi mnasebete balamtr. Bundan dolaydr ki slam
lkelerinde, kz ocuklarn ok kk yalarda, ok yal erkeklerle
evlendirilmeleri pek rabet gren bir gelenek olmutur. Oysa ki kk
kzlar bakmndan erken yalarda cinsi mnasebete balamann
sakncal ynleri pek oktur ve bu sakncalar eski Yunandan gelme
bilimsel bir gerek olarak ortadadr. te bn Rt, bu konuda da stad
Eflatunun grlerine sarlm ve yle yazmtr: (Bu sakncalar
nedeniyledir ki) kk yataki kzlarla evlenmek isteyen erkeklere
byle bir olanak tannmamaldr... Eflatunun dedii gibi,
evlenmelerde ya haddi, kzlar iin 20 ila 30 ve erkekler iin 30- ila
35 olmaldr...[407]. bn Rt n bu tavsiyesi eriata ve Muhammed
rneine aykr dt iin islam bilginlerinin ilgisini ekmemi ve
bu yzden sz konusu kt ve sakncal gelenek gnmze dek
sregelmitir.
Eflatunun etkisiyle bn Rt n el att dier bir konu Kadn haklar
ile ilgilidir; eriatn kadn aalatan, dinen ve aklen eksik sayan,
hakaret edilmeye ve dvlmeye layk klan hkmlerine kar, yan
cepheden de olsa, savamtr. Yan cepheden de olsa diyoruz, nk
bu tr hkmlere kar aka cephe alma cesaretini kendinde
bulamamtr. Sadece Eflatun un kadn haklaryla ilgili grlerini
240
yorumlam ve Kssadan hisse yaratmaya almtr. Hemen
belirtelim ki Eflatun, kadnlarn tpk erkekler gibi, yurttalk hak ve
grevleri olduunu savunurdu. Onun grlerini naklederken bn Rt
yle der: Kadnlarn tabiat erkeklere benzer olduundan... devlet ve
toplum yaamlarnda kadnlar, fiziki bakmdan gsz bulunduklar
durumlar hari, erkeklerle ayn ileri grmek (ayn eylemlerde
bulunmak) hakkna sahiptirler. Bundan dolaydr ki onlara uygun
den ilerin aratrlmas ve ayarlanmas kouldur. unu belirtmek
gerekir ki, hner ve maharet bakmndan eitli sanat dallarnda
kadnlar erkeklere eittirler... Hatta baz dallarda erkeklere stn
olup daha iyi i grdkleri anlalmtr... Sava sanatnda dahi
kadnlarn pek baarl olduklar, iyi askerlik yaptklar, tarihsel bir
gerektir... Baz kadnlarn byk yeteneklere sahip olduklar grlr;
bu nedenle aralarndan iyi ynetici ya da bilgin ve dnr kmas
doaldr. Fakat ne var ki onlarn bu ynleri herkese pek
bilinmemektedir. Bu yzden onlarn bu alanlara ynelmeleri mmkn
olamamaktadr. Bir ok lkelerde kadnlarn bu haklar kanunlarla
kstlandrlm, rnein ruhban snfna dahil olmalar
yasaklanmtr. Buna karlk baz lkelerde byle bir kstlama
yoluna gidilmemi ve kadnlarn yetenekleri tannmtr...[408].
slama gre kadnlarn ne devlet ve ne de din kuruluunda i
grmelerinin mmkn bulunmad gz nnde tutulacak olursa, bn
Rt n, baka toplumlarda ve baka dinlerde kadnlara mevki ve
paye verildiine deinmek suretiyle, bir bakma eriat sistemini
yermekte olduu aikardr; fakat bu ii kapal ekilde ve ekinerek
yapt anlalmaktadr. Nitekim kadn aalatan lkelere atfta
bulunan u szleriyle bu ekingenliini belli eder: (Kadnlarn
haklarn kstlayan) bu toplumlarda kadnn deeri de yeterlilii
anlalmamtr, nk bu toplumlar kadn sadece kuluka makinas
olarak grrler. Bundan dolaydr ki bu toplumlarda kadnlar,
kocalarnn hizmetini grmeye memur klnmlardr ve sadece ocuk
dourmak, emzirmek, beslemek gibi ilerle urar durumuna
sokulmulardr. Bu durum onlar, dier alanlarda yararl olma
olanandan yoksun brakmtr. Bu gibi toplumlarda kadn, insanlk
haysiyetine layk grlmez ve genellikle bitkisel bir yaratk eklinde
241
kabul edilir... Yine bundan dolaydr ki oralarda kadnlar, erkekler
iin bir bakma ba belas bir yk kertesinde saylrlar... Her ne
kadar kadn nfusuna erkek nfusuna oranla iki kat fazla ise de, bu
toplumlarda kadnlar eitilmedikleri iin, topluma yararl olabilecek
ilerde yardmc olamazlar. Bu toplumlarn geri ve ilkel kalmlktan
kurtulamamalarnn nedeni budur...[409]. Daha baka bir deyimle
bn Rt, eriatn kadn klten, hor gren hkmlerini[410] ele alp
eletirme cesaretini gsterememitir; sadece Eflatun un azyla ve
onun aklc mantyla ve yine onun verdii rneklerle meramn
anlatmaktadr. Kendi toplumunda kadn snfnn, eriat hkmleri
yznden, haysiyetsizlikler ierisinde bocalamasna ses karmamtr.
Oysa ki aydn bir insana yarar ekilde kadn haklarnn
savunuculuunu yapmas ve kendinden sonraki kuaklara rnek
olmas beklenirdi. Ne yazk ki eriat evrelerden korktuu iin bu
alanda da eriat verilerini eletiriyormu gibi grnmekten
kanmtr. Fakat birazdan greceimiz gibi, her eye ramen yine de
eriatnn melanetinden kurtulamamtr.
Sadece kadn haklar konusunda deil fakat dier hususlarda da bu
cesaretsizliini srdrmtr. Her ne kadar kaba g ve zorbalk ya
da ldrme vs gibi sorunlar vesilesiyle tiksintisini hissettirmekle
beraber, bu konularda dahi gerek bir bilginden ve gerek bir aydn
dan beklenen savam vermemitir. u bakmdan ki, eriatn
mrikleri nerede grrseniz ldrn (Tevbe 5) eklindeki
emirlerine ya da Kafirlere kar cihad ngren hkmlerine
(rnein Tevbe 29, ya da Maide 32 vs...) kar, her ne kadar rahatszlk
duymu olmakla beraber, ses karmamtr. Bu konuda da yapabildii
tek ey, aklc felsefenin eski szclerini konuturmak ve onlarn
yaptlarn yorumlamak olmutur. rnein 1150 ylnda Metrodorus a
yazd bir mektubunda Brahman dininde ldrme yasan ngren
insancl nitelikteki hkmleri ele alp hayranln dile getirirken ve
yine Hint Brahman larnn azyla konuarak vicdan sahibi bir
insann, her ne sebeple olursa olsun, ldrmekten kanmas gereini
savunurken yapt budur. Bu insancl felsefenin temelinde yatan
metampsychose[411] esini, ayn dorultudaki Phythagoras
242
felsefesi ile birletirirken de ayn eyi yapmtr. Daha baka bir
deyimle, ister hayvan ister insan olsun ldrmenin her ekline kar
olduunu bu yoldan anlatmaya almtr. Ancak ne var ki bu gzel
grleri savunurken eitli yaptlarnda ve zellikle Tahafut Al-
Tahafut[412] adl kitabnda slam dinini yaymak amacyla ngrlen
savalar (yani cihad emirlerini) hakl grmekten, ya da eriat
hkmlerine kar kanlarn ldrlmelerini, el ve ayaklarnn
apraz kesilmesini.. [413], zmnen de olsa benimsemekten geri
kalmamtr. bn Rt n bu tutumunu sadece cesaretsizlik rnei
olarak deil fakat ihanet eklinde tanmlamak yanl olmaz. Oysa ki
Orta a Bats onu, olduundan ok farkl bir klkta tanm ve
abartmal ekilde deerlendirmitir. u bakmdan ki 13c yzyldan
19c yzyla gelinceye kadar onu Aristo nun sadk bir temsilcisi
sanmtr[414]. Daha dorusu onu, sanki insan akln din kuruluunun
etkisinden ve kleliinden kurtarma amacn gden bir dnr olarak
hayal etmi ve ondan zellikle bu konuda yararlanmak istemitir.
Batnn o dnemdeki aydnlar, Hiristiyanln fikir ve dn gc
zerindeki egemenliini ykabilmek iin bn Rt , fikirsel zgrle
sahip ve bilimsel gerekleri din kaynaklar dnda (zellikle Aristo
aklclnda) arayan ve din kuruluunu hie sayan ve peygamberlere
inanmayan[415] ve her sorunu aklc usullerle zmlemeye alan
akliyeci bir dnr olarak grmlerdir[416]. Onu, kutsal
kitaplara ve dinsel inanlara kar kan bir kahraman olarak
benimsemilerdir. Onun yaptlarnda Adem ve Havva olaynn inkar
edildiini, ya da kii davranlarnn Tanrsal inayetin dnda
brakldn, ya da Tanr inayeti nin insan lmsz yapmadn, ya
da buna benzer fikirlerin yattn sanmlardr. ou kez onun
dnmedii ve yazmad eyleri adeta ona atfeder olmulardr. Daha
ak bir deyimle sylemek gerekirse bn Rt n bylesine zgr ve
liberal grlere sahip olmayp aksine felsefe ile din i uzlar eyler
olarak tantmaya altn fark etmemilerdir; fark etseler dahi belli
etmemilerdir. Pek muhtemeldir ki onun eriat ile felsefeyi uyuma
halinde gsteren Fasl Al-Makal ile Kasfan manahic Al-adilla adl
kitaplarnn tam bir evirisinden yoksun kalmlardr Eer bu kitaplar
iyice inceleyebilmi olsalard bn Rt n hite yle sandklar gibi
243
zgr dnce insan olmadn anlarlard. Gerektende bu
yaptlarnda bn Rt, felsefenin aklc verileri sergilediini, dinin ise
bu gerekleri halktan kiilere, onlarn anlayabilecekleri yoldan, yani
mecazi usullerle, rettiini syler.
Yine bunun gibi Orta a Batsnn aydn evreleri, bn Rt ,
peygamberlere nem ve deer vermez cesarette bir kimse olarak
hayallerinde canlandrmlar ve alklamlardr. Ve hatta onun Musa
ve sa ve Muhammed hakknda Yalanc Peygamberler deyimini
kullandn sanarak hayranlklarn aklamlardr[417]. Oysa ki bn
Rt, peygamberler konusunda ve hele Muhammed hakknda byle bir
ey sylemenin lm semek demek olduunu bildii iin, bu
ekilde konumak yle dursun ve fakat aksine Muhammedi ve
Kurann mslman olarak tanmlad dier peygamberleri (rnein
brahim, Izhak, Musa, Davud, Sleyman, sa vs gibi)[418]
yceltmitir. Fakat biraz nce dediimiz gibi Orta a Batsnn aydn
evreleri, bn Rt n Aristo ve Eflatun yorumlarn kendi
hayallerinde zenginletirmiler ve kendi emellerine ara edinmilerdir;
bu nedenledir ki Averroist ad altnda toplanmlardr. Bylece, din
kuruluunun ve din adamlarnn, insan beynini ilemez hale getiren
etkilerine kar savaabilmek iin bn Rt ten yararlanma yolunu
aramlardr. Aslnda yararlandklar kaynak bn Rt klna
brnm Aristodur. Bat kltr uygarlnn ana yata ve
Renaissance in beii saylan Padua niversitesi (ki aklcla
sarlarak dinsel etkiden syrlmak suretiyle bilimsel ve ahlaksal
gelime yolunu aan kurululardan biridir) Kiliseye ve Kutsal
kitaplara kar savam verirken bn Rt sayesinde kavutuu, eski
Yunandan ve zellikle Aristo felsefesinden yararlanmtr[419]. Paris
niversitesi ise bn Rt n grlerini pantheist kisve altnda
eitim sistemine malzeme yapmtr[420]. Sadece bu konularda deil
fakat ncil ve Tevrat gibi kutsal saylan kitaplardaki hkmlerin
Doa kanunlarna ve akla aykr bulunduklarn ve bilimsel/ahlaksal
gereklerin bu kitaplarda yatmadn savunanlar iin bn Rt bal
bana bir ilham kayna olmutur. Onun grlerini kendilerine
dayanak yaparlarken lm bile gze almlardr. rnein Uriel de
244
Costa adndaki bir yazar, ki koyu Katolik bir aileden gelmedir,
Kutsal kitaplardaki hkmler ile akl rn olan hkmlerin
badaamayacan belirtirken Musa nn Tanrdan gelmedir diye
ortaya koyduu emirleri cerh ve red etmi ve din adamlarna kar
savalmak gerektiini sylemitir. Bu yzden akbetinin ne olduu
herkese bilinir[421]. Ayn fikirleri savunup ayn akibete urayanlar
oktur. Hepsi de bn Rt n fikirlerini, biraz nce iaret ettiimiz
gibi, kendi ideallerine yatkn kalplara uydurmulardr; bunu
yaparlarken ou zaman eski Yunan dnrlerinin (ve zellikle
Aristo nun ya da Eflatun un ya da Epicurus un) fikirlerini ona
yamamlardr. Amalar, her ne ekilde olursa olsun akln
egemenliini ve dnce zgrl n yerletirmek olmutur[422].
Cesaret rnei saylmak gereken bu davranlar yznden zindanlar
boylamlar ya da atete yaklmlardr. Hermann Van Riswik
adndaki Hollandal bir rahip, bu vesile ile verilebilecek ilgin bir
rnektir. bn Rt n felsefesini savundu diye 1502 ylnda
sulandrlm, sonra yarglanm ve fakat afvedilmi iken, ayn
grleri savunmakta srar etti diye 1512 ylnda La Haye de tekrar
yarglanm ve bu kez odun ateinde diri diri yaklma cezasna
arptrlmtr. Can verirken azndan son olarak u szler kmtr:
En byk bilgin ve dnr (olarak kabul edilmek gereken kimseler)
Aristo ile bn Rt tr: bunlar (bilimsel gereklere) en yakn
insanlardr. (Ben) onlar sayesinde hidayete kavutum ve evvelce kr
iken (onlarn faziletlerine tank olduktan sonra) nuru grr
oldum...[423] Oysa ki, eer cann urunda bylesine feda ettii
aklc felsefenin bn Rt tarafndan eriat ile uzlatrlmaya
alldndan haberdar bulunsa idi ve rnein onun Fasl Al-makal,
ya da Kasfan manahic Al-adila ya da Tahafut Al-Tahafut adl
kitaplarnn Arapca asllarn bizzat okumu olsayd, yukardaki
szleri sylerken bn Rt adn muhtemelen hazfederdi. nk yine
tekrar edelim ki bn Rt, zellikle bu yaptlarnda felsefe ile dini
ayn terazinin iki kefesine koyarken, eriatn akla ve mspet ahlaka
ters den emirlerini (rnein mrikleri ldr emrini, ya da
Kleliin doal kurulu olduuna dair hkmleri, ya da Hlle
245
sistemini ve daha nice benzerleri) hi hesaba katmamtr. Felsefe
yi ve din i, gya ayn deerdeki gereklerin farkl bir usul ve dil ile,
yani biri aklc yoldan ve dieri sembolik ve duygusal yoldan,
aklanm eyler olarak tanmlamtr; tanmlarken de Kurann mran
Suresindeki u ayete dayanmtr: ...Kitabn temeli olan kesin
anlaml ayetler vardr; dierleri de eitli anlamldrlar...Oysa
onlarn yorumunu ancak Allah bilir... (3 Al-i mran 7). Oysa ki bu
ayet, her eyden nce Kurandaki elikileri rtbas etmek iin
dnlmtr ve bizatihi bu ekliyle dahi eliki yaratr niteliktedir;
nk Kuranda, Kuran n, srf anlalsn iin Arapa olarak ve
apak bir dil ile indirildii yani anlalmasnn ama olduu
bildirilmitir. rnein Yusuf Suresinde Biz (Kuran) anlayasnz diye
Arapca okunmak zere gnderdik diye yazldr. Kurann anlalr
olmasn isteyen bir Tanrnn kalkp ta baz ayetleri eitli anlaml
niteliklerle ve anlalmaz ekilde indirmesi dnlemez. bn Rt
apndaki bir dnrn, Kurandaki elikileri bilmezlikten gelmesi
ve yukardaki ayeti, bilimsel drstlkle badamaz bir yoruma
sokmas esef vericidir. Yine ayn ekilde bn Rt, Fasl Al-Makal adl
kitabnda felsefe ile dinin ortak ynleri olduunu sylerken
Kurann Yusuf Suresi ile Araf Suresindeki baz ayetlerine gnderme
yaparak Yaradl n gya aklc aklamasna giriir; fakat giriirken
iman kavramnn ortaya vurduu glklerle karlar. u bakmdan
ki bu ayetlerde ve rnein Yusuf Suresinin 2ci ayetinde biraz nce
belirttiimiz gibi Kurann anlalmas gerektii anlatlmtr. Al-i
mran Suresinde de, yine yukarda deindiimiz gibi, ayetlerden
bazlarnn eitli anlamlara geldii aklanmtr. Yani Tanr gya
insanlara, eitli yollardan hitap etmi ve rnein akl az olanlara,
onlarn anlayabilecekleri mecazi ekillerde ve akl tam olanlara ise
farkl ifadelerle konumutur. Fakat her ne ekilde konuursa
konusun, Kullarndan mutlak bir itaat bekler olduunu anlatmtr. O
halde Tanrnn ve Muhammedin emirlerine (velev ki bu emirler akla
aykr, ya da kapal ve anlalmaz, ya da birbirleriyle tutarsz
grnte olsun) gz kapal ekilde boyun emek gerekir. Ve ite bn
Rt, felsefe ile din arasnda muadelet kurarken bu sonuca
246
ynelmitir. Oysa ki onun gibi bir kimseden, Kurandaki elikileri
ve mulaklklar ortaya koymak ve bunlarn Tanrdan gelme
olmayp, bata Muhammed olmak zere Kuran ayetlerini
hazrlayanlarn eitli nedenlerle ve eitli durumlar karlamak
amacyla davranm olmalarndan doduunu aklamak gibi drst
davranlar beklenirdi. Bunu yapacak yerde, kendi syledikleriyle bile
elikiye dmekten kurtulamamtr. Nitekim, bir yandan Tanrnn
halktan kiilere mecazi bir dil ile hitap ettiini ve Onun her
sylediine gz kapal olarak inanmak gerektiini belirtirken, dier
yandan Kurandaki baz olaylar (rnein yukarda grdmz gibi
Ad Kavmi ile ilgili olaylar): Bunlar birer masaldan ibaret eylerdi,
bu masallara gre hareket etmek doru deildir eklinde konumas,
onun bu tutumunu kantlamaya yeterlidir.
te yandan bn Rt, insan sevgisi adna ve zgr dnce uruna
en ufak bir tehlikeyi, en ufak bir fedakarl gze alamamtr.
Szcln yapt Aristo nun aklc dn sistemini tam bir
drstlkle, yani taviz yollarna sapmadan, yerletirmeye ve bu
yoldan insan zekasn din etkisinden ve zellikle eriat kleliinden
kurtarmaya almamtr. Bilimsel drstle ve haysiyete sahip
insanlardan beklenen cesareti gsterememitir. Gstermek yle
dursun ve fakat eitli yaptlarnda ve zellikle Tahafut Al-Tahafut
ta yapt gibi Kuran i mucize niteliinde bir kitap bilmi ve kendi
Aristoculuu na ters der nitelikte olmak zere bu kitapda yer alan
hkmleri[rnein mrikleri nerede grrseniz ldrn (Tevbe 5),
ya da Allah...bakasnn mali olan bir kle ile kendisine (gzel ve bol
nimetler verdiimiz) kimseyi misal gsterir: -hi bunlar eit olur
mu?... (Nahl 75) ve daha nice benzerlerini] Tanrsal ve Kutsal
saym ve eriata taviz veriyor grnmek iin biraz nce
zetlediimiz fikir cambazlklarnda bulunmutur. Fakat her eye
ramen yine de eriatnn hmna ve saldrlarna uramaktan
kurtulamamtr. Sultan Mansur un eriatlar memnun etmek
maksadyla, eski Yunan felsefesiyle uraanlara ve zellikle
Aristoculara kar giritii amansz ve gaddar siyasetinin
kurbanlarndan olmutur: iinden karlm, camide namaz kld
247
srada halk tarafndan zorla camiden dar atlmtr. Dostlar bile
kendisine selam vermez olmular ve adn anmaktan kanmlardr.
En sonunda da yerinden, yurdundan atlm, srgne yollanmtr.
bn Abi Usaybi nin Tabakat Al-atbba sindan renmekteyiz ki 12ci
yzyln sonlarna rastlayan bu dnemde artk felsefe dmanl iyice
artm ve bu dmanlk yneticilerden aydn diye bilinen evrelere
kadar, etraf iyice sarmtr. Sultan Mansur un emriyle felsefe
kitaplarnn toplattrld ve Kitaplklarda bulunan ve aklclkla ilgili
olan btn kitaplarn yaktrld anlalmaktadr. Farkl din ve
inanta olanlar tutuklanm ve farkl din ve mezhepler (rnein
Yahudi dini) yasaklanmtr.

10) Muhyi-d-Din Arabi (M.S 1165-1240) Eski Yunan
dnrlerinden ald feyzle sevgi dini fikrine zenir ve fakat
aklcla sarlamad iin yetersizdir.
Tasavvuf statlarndan biri olan bn Arabi[453], Kitab Al-
Futuhat[454] ve Fusus Al-Kitab[424] adl nl yaptlarn yazardr.
Eski Yunan kaynaklarndan ve zellikle Aristo dan ve Eflatundan
kaynaklanmtr. Vahdet Al-vcud fikrini, yani Tanr-Kii
ayniyetini benimseyerek insanlar aras sevgi dncesine ynelmi
gibidir. Tpk dier tasavvuf mmessilleri gibi o da hogr insan
grnndedir. Bir yazsnda: Benin kalbim her ekli almaya
yeteneklidir. Papazlarn manastr olabilir, putperestlerin
tapnacaklarna yer olabilir, geyiklerin ayr, hacc edenlerin Kabesi,
Tevratn kitabeleri ya da Kurann durduu yer olabilir. Sevgi benim
dinimdir, inancmdr der[425]. Burada Sevgi deyimini kullanrken,
esas itibariyle, Tanrya olan balln anlatmak istemitir. Orta a
dneminde Bat dnyas onu bu ynleriyle ve daha dorusu insan
sevgisi ile dolu bilerek etkilenmitir. lahi Komedya nn nl yazar
Dante, eski Yunan dncesini Batya kazandran slam bilginlerine
kar kranlarn ifade ederken zellikle bn Arabi ye ok eyler
borlu olduunu syler[426].
248
Ancak ne var ki bn Arabi nin bal grnd Tanr sevgisi,
gerek anlamda insan sevgisini ve bu yoldan insan sorunlaryla
urama hevesini yaratacak nitelikte deildir. Her ne kadar sapl
bulunduu Vahdet-i vcud inannda insan sevgisi esi yatmakla
beraber o, Tanr sevgisine ynelmilik nedeniyle, insan denilen varl
adeta unutmu gibidir; insan sorunlaryla uramay grev
saymamtr. nsan varlnn kutsall ve insan kiiliinin yok
edilemez haklar, ya da insan iradesinin zgrl ve stnl, ya da
eitlik, ya da kadnn ahsiyet ve haysiyeti ve haklar, ya da klelik...
vs gibi konularda suskundur. Daha dorusu bu sorunlar onu pek
ilgilendirmemitir, nk eriat verileriyle artlanm ve eriat
duvarn ama dncesine yabanc kalmtr. Kitab Al-Futuhat adl
yaptnda bn Arabi, sevgi denen eyin, bizatihi ierilii itibariyle
ilahi olduunu, Tanrnn insan varlna kar sevgi duyup kendi
bykln bu sevgide bulduunu ve nk kendi kendini yaratrken
evreni ve insanl da birlikte yarattn ve u hale gre Tanrnn ve
insanlarn sevgi esinde birletiklerini syler. Bilindii gibi bu gr
eski Yunan dnrlerinden (ve zellikle Aristo dan) gelme bir
grtr ve yunan dnrleri bu gre, din araclyla deil, fakat
aklc yoldan erimilerdir. Oysa ki bn Arabi, akl kaynandan
yararlanyor grnmek istemez, nk banaz evrelerin saldrsndan
korkar: bu banaz evrelere gre eriat dnda gerek aramann
Kafirlik saylacan bilir. Bu nedenle Kurann baz hkmlerini
insanlar aras sevgi kayna imi gibi gstermek ister. rnein Al-i
mran suresinin 31ci ayetindeki: Ey Muhammed de ki- Allah
seviyorsanz bana uyun, Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz
balasn... eklindeki hkm yorumlarken yapt budur. Oysa ki
bu ayetde, Kiinin Tanr ile ayniyetine ve bu yoldan tm insanlar
sevmesi gerektiine dair bir ey yoktur. Sadece Tanr ve peygamber
emirlerinin yerine getirilmesi taktirinde Tanr inayetine ulalaca
haberi vardr. te yandan bu ayn Kuran, Kiiyi Tanrnn klesi
olarak grm ve slamdan farkl inantakileri Karde deil fakat
Dman (kafir ya da sapk olarak ilan etmitir. Nitekim yukardaki
hkmn hemen ayet gerisinde, yani Al-i mran suresinin 28ci
249
ayetinde: ...inananlar kafirleri dost edinmesinler denmi ve biraz
ilerisinde, yani 85ci ayetde de: Kim slamiyetten baka bir dine
ynelirse, onun ki kabul edilmeyecektir... diye eklenmi ve yine bir
baka yerde, rnein Tevbe suresinin 5ci ve 29 cu ayetlerinde
mriklere ve Kitab ehline (yani Yahudilerle Hiristiyanlara) kar
sava almas emredilmitir. Daha baka bir deyimle Muhammedin
tanmlad Tanr, dnyay Dar-l slam ve Dar-l Harb diye ikiye
blm mslmanlar kafirlere kar saldrtma plann
ngrmtr[427]. Ve ite bn Arabi, btn bunlara ramen Tanry,
sevgi kayna eklinde gsterme abasndadr. Nitekim yukarda sz
konusu ayet vesilesiyle unlar ekler: Eer her hangi bir varl ya da
yarat, ondaki gzellikler iin seversen, Tanry sevmi olursun,
nk Tanr gzelliin bizatihi kendisidir...Tm yn ile Tanr demek
sevgi demektir. Bundan dolaydr ki yeryz, Tanr bakmndan, bir
ayna demektir ve Tanr kendi z suretini bu aynada grr...(Yine
bundan dolaydr ki) Tanr... sevgiden sz ettii her defasnda sizleri
sevmek istediini anlatm olur.... Ve ite bu sevgi felsefesine
dayanarak insanlarn birbirlerini sevme zorunluluunda
bulunduklarn belirtir ve yle der: Bana bakarken sen aslnda kendi
kendini grmektesin; fakat sen beni kendin grm deilsin. Eer sen
kendini ve beni, benim gzlerimle gryorsan, kendi gzlerinde beni
grm olamazsn. Benim sana saladm zevk ve mutluluk, dier
tm zevklerin ve mutluluklarn stndedir. Senin iin ben...ncelik
tarm, nk ben gzelliin kendisiyim. Beni sev, sadece beni sev;
kendini bende bu ve sev, kendini bana ver, benden baka hi bir ey,
senin kendi i dnyan olamaz... Ey sevgili varlk, gel birleelim ve
eer bizi ayran yollar varsa bu ayrl giderelim, el ele yryelim ve
gerein ta kendisi yerine geelim...(hem de) ebediyeler
boyunca...[428]. Daha baka bir deyimle bn Arabi iin Din demek
Tanr sevgisi ve bu sevgi yolu ile insan sevgisi demektir. Byle bir
sevgiye yer vermeyen bir kurulu, dinsel nitelie sahip deildir.
nsanlar arasnda dmanlklar, kavgalar, boumalar yaratan bir
kuruluu din kuruluu olarak tanmak mmkn deildir.
250
Kuku edilemez ki bn Arabi nin bu tutumunda takdire sayan bir
asalet yatar. eriatn tanmlad Korkutucu Tanr fikri yerine Sevgi
Tanrs fikrine balanmas, ya da insan varln Kul sayan eriat
hkmleri yerine Tanr-Kii ayniyetini savunmas, elbetteki asalet
tayan davranlardr. Sylemeye gerek yoktur ki bn Arabi yi
bylesine sevgiye dnk bir dnr yapan ey eriat felsefesi deil,
fakat eski Yunan felsefesidir. Tpk Al-Razi, ya da Farabi ya da bn
Sina ve dier benzerleri gibi o da fikir ve dn hamulesini eski
Yunan klasiklerine zellikle Eflatun a ve Aristo ya borludur. O
kadar ki kendisini Eflatun un olu olarak grm, ona izafetle
arlmak istemitir: adnn Muhyiddin Al-Sayh Al-Ekber bn
Eflatun eklinde bilinmesini bundandr. Eflatun u ve dier Yunan
dnrlerini okumak, ona yep yeni bir fikir dnyas, yep yeni bir
zihniyet kazandrm ve eriat cenderesinden kurtulma olana
salamtr. Bundan dolaydr ki Kurann bir ok hkmlerini, eski
Yunan bilimleri sayesinde kavutuu bu yeni zihniyete uydurmann
yollarn aramtr. Al-i mran suresinin yukarda szn ettiimiz
31ci ayetine vermek istedii insancl anlam, bunu kantlayan
rneklerden biridir. Fakat ne var ki eriat evreler iin onun bu
grlerini anlayla karlamak mmkn deildi. Nitekim din
adamlarnn kkrtt cahil halkn saldrsna urad. Ne hzn
vericidir ki bn Haldun ve bn Teymiyye[429] gibi slam dnyasnn
saygnlk besledii nller bile, onun insancl grlerine tahamml
gsteremeyip bn Arabi yi dinsizlikle ve islam dmanlyla
suladlar; bazlar onu Mahiddin (yani dini yok eden kimse), ya da
Matimuddin (yani dinin kkne kibrit suyu dken kimse) diye
arr oldu ise de o bunlara aldr etmedi. Etmeyiinin sebebi,
kendisini koruyacak bir iktidara srtn dayayabilmesidir. Nitekim
1207 ylnda Kahireyi terk etmi, yl kadar orada burada dolam
ve nihayet 1210 ylnda Anadoluya geerek Konyada Trk
hkmdar Keykavus a snmtr. Eer Konyada kendisine byk
payeler veren ve itibar eden bu hkmdar tarafndan korunmam
olsayd pek azn aamazd[430]; nk aslnda fikir uruna savam
gze alacak karakterde deildi. Btn byklne ve insancl
251
ynlerine ramen bn Arabi nin, aklc felsefeye tam manasyla
sarlamadn ve kendisinden beklenen fikir savamn yapamadn
belirtmek gerekir. Her ne kadar yukarda deindiimiz fikirleri
vesilesiyle onu takdir etmek gerekirse de Batl aydn tipi ile
kyaslamak gtr. rnein kendisinden bin ksur yl nceleri
Tanry sevgi kayna eklinde tanmlayan Marcion un Ahd-i Atiyk i
hedef edinerek: Gaddar ve korkutucu Tanr fikrine yer veren din
kitaplarn red etmemiz gerekir eklinde bir eyler sylemeyi
aklndan geirmemitir. Kendisinden dokuz yz ksur yl nce
yaam olan Pelagius un gsterdii cesaretle din adna savalar
yapmann, cana kymann ahlakszlk olduunu syleyememitir.
Kendisinden iki yz yl nce Ablard n insan sevgisi adna yapt
gibi Korkutucu ve gaddar ve kindar ve insanlar birbirlerine
boazlatc Tanr fikrine kar isyan etmemi, byle bir Tanr
anlayna dayal eriat emirlerini yermemitir. Yermek yle dursun
fakat deer lleri bakmndan kendisinden beklenmeyecek
davranlarda bulunmutur. rnein, bir yandan Aristo ya benzemek
ve onu taklit etmekle vnrken (rnein Kitab il-tadbirat Al-
ilahiya fi islah Al-mamlakat Al-insanya adl yaptn, Aristo nun
Byk skender iin yazd Sin Al-asrar adl yapt tarznda yazdn
vnme vesilesi yaparken[431]), dier yandan zaman zaman aklcla
kar dikilmi ve zellikle Kitab tac Al-taracm fi sarat Al-ilm ve
lataif Al-fahm kitabnda yazd gibi, yksek bilgilerin akl ile
salanamayacan savunmu ve yine Futuhat adl yaptnda da insan
aklnn ok snrl olduunu ve pek snrl olan eyleri idrak
edebileceini aklamtr. te yandan Kuran yorumlarken rya
tabirlerine yer vermesi, ya da: eriat olmam olsayd kimse Allah
bilemezdi eklinde bilgilik etmesi[432], ya da gerek bilimlerin
sadece Kuranda yattn belirtmesi[433] hayal krcdr. Yine ayn
ekilde Kabe yi Gizli alem ile grnen alem arasnda dm noktas
saymas, Kabe etrafnda sk sk tavaf etmesi, Mekke deki eriflerin
halka kar kt davranlarndan yaknrken bu ayn davranlar,
ryasnda grdn syledii Fatimann (Muhammedin kznn)
tavsiyesi zerine zrl bulmas[434], insanlar arasnda eitlik ilkesini
252
deil fakat sekinlik ilkesini (zellikle Avamm ile Havass
arasndaki eitsizlii) benimsemesi, ya da klelii doal bilmesi, bn
Arabi gibi bir insandan asla beklenmeyecek eylerdir. Her ne kadar
Bat dnyas onun yaptlarndan (ve daha dorusu Aristoyu ve
Eflatunu yanstan grlerinden) etkilenmi ise, onun bu eriat
ynlerinden habersiz kalmtr. Bu ynlerini bilmi olsayd
muhtemelen arrd

11) bn Al-Nafis[435] (M.S.1210-1288), eski Yunan dnrlerinin
aklclna zenir ve fakat eriat verilerinin aklcla ters
dtn sylemekten ekinir.
slam dnyasnn yetitirdii byk tbb bilginlerinden saylan bn Al-
Nafis Msr ve Suriye ve Filistinin Memluklar tarafndan igalinden
sonra oralarda yaamtr. Galen in ve Hippokrat n yaptlarn
yorumlamakla n salmtr. Tbb alannda yeni bulular olduu ve
rnein insan vcudundaki kan deveranyla ilgili bilgileri ortaya att
kabul edilir. Kitab Al-Samil fil-tbb adl yaptnda bu bilim
alanndaki grlerini ortaya vurmutur. Tbbdan baka mantk ve
fkh ve sarf ve nahiv alanlarnda da yaynlarda bulunmutur. Fakat
her eye ramen banazdr. Her ne kadar Al-Rsala Al-kamiliyya fil-
sira Al-nabaviya adl kitabnda dinsel baz gereklere akl yolu ile
eriilebileceini savunmu olmakla beraber, kendini dar grllkten
bir trl kurtaramamtr. Aklcla olan zleminin snrlln, bn
Sina nn Hayy bn Yakzan adl bir kitabn cerhetmek maksadyla
hazrlad Fazil bn Natik adl yaptndan anlamak mmkndr.
Sapl bulunduu dinsel inanlar nedeniyle, din verileri dnda hi bir
gerek bulunmad fikrini savunmaktan ve bu softal yznden
kendi yaamlarn bile tehlikeye sokmaktan geri kalmamtr. rnein
hastala kapld bir srada: Ben damarlarmda arapla kark kan
istemem diyerek meslektalarnn tedavi tlerini reddettii ve bu
yzden ifa bulamayp ld grlmtr. Bunun byle olduunu,
14c yzyln tannm yazarlarndan Al-Safadi nin nakillerinden
renmekteyiz. Sylediine gre bn Al-Nafis eriatn getirdii
253
haramlara ve yasaklara son derece bal bir kimsedir. zellikle
Kurandaki arap yasana nem verirdi; vermesinin nedeni arabn
vcuda zararl olduuna inanm olmasndan deildi. nk bir tbb
bilgini olarak, belli miktar arabn baz hallerde insan vcuduna ve
zellikle baz hastalklara yararl olduunu ok iyi bilirdi. Fakat srf
Kuran yasaklamtr diye arapa dman kesilmiti. Hastal
srasnda kendisine biraz arap imenin yararl olacan syleyen
meslektalarna: Ben damarlarmda arapa karm kan ile Tanr
huzuruna kamam diye direnmitir[436]. Btn ilmine ramen
bylesine dar grl idi. Azna arap koyacak olursa muhtemelen
cennetteki hurilere kavuamayacan dnm olmaldr.
Kendisini banazlktan kurtaramayan bu tp bilginler topluluunun
aklc yola ulatrc abalarda bulunmas elbetteki beklenemez. Ne
yazk ki eriat dnyas, banazlk denen musibete kar direnmeyen ve
banazln kkeninin eriatta yattn gremeyen bu rnekler
yznden gerilikler ierisinde yzp gitmitir.


12) bn Haldun (M.S 1332-1406) Sosyoloji ile Tarih bilimleri
arasnda kpr kuracak kadar aklc grnd halde idealsizlii
yznden insan dncesini dinsel klelikten kurtarc davranlara
yanamaz.
Sosyoloji ilminin kurucularndan saylan bn Haldun un dnsel
yaamna Aristo nun, Eflatun un, Fisagoras n ve Batlamyos un ve
eski yunan kaynaklarnn etkisi byktr. Mukaddime[437] ya da
onun kadar nl Kitab Al-ibar[438] adl nl yaptlarnda bu
kaynaklara srekli olarak gndermeler yapt grlr. rnein
hkmdarlarn ve hanedanlarn iktidarlar konusunu incelerken yle
der: (Yer yz yaamlarnda) beeri bir sosyal rgte gerek vardr.
Bunun byle olmas gereini dnrler -nsan siyasal bir hayvandr-
sz ile anlatmaya almlardr. Yani insanlar, sosyal bir rgt
(Polis) olmadan yapamazlar... Dikkat edilecek olursa karmzda
254
konuan sanki Aristo dur, nk Siyasal hayvan deyimi Aristo
nun buluudur[439]. Yine bunun gibi dnya corafyas hakknda
bilgiler verirken Batlamyos un azyla konuur. te yandan Aristo yu
ve Eflatun u yorumlayarak eitim sisteminin korkutucu, yldrc
ve sindirici usullere dayatlmasnn ok sakncal olduunu ve bu
usullerin insan karakterini bozacan, aalatacan ve kiileri
miskin, kt, yalanc, sahtekar yapacan sylemi ve bu konuda
kantlayc rnekler vermitir. Yine ayn dnrlerin etkisiyledir ki
eitim sistemini deitirici, ya da sosyoloji ile tarih ilmini birletirici,
ya da tbb alannda uyku hastalklarndan sz edici ve buna benzer
fikirler serdedici almalar olmutur. Her ne kadar zgrlk
sorununa yer verdii ve rnein Devlet ve Hkmet ilemlerinin belli
snrlar olduu konusuna eildii kabul edilerek bn Haldun u nl
Fransz dnr ve Esprit des Lois in yazar Montesquieu ye
benzetenler varsa da[440], biraz ileride greceimiz gibi, bu da onun
buluu deil fakat ayn kaynaklardan edindii bilgilerle iledii bir
eydir. Ve hemen belirtmek gerekir ki aklc felsefenin eski
stadlarndan yararlanm olmasna ramen, kendisinde
beklenmeyecek bir banazla ve korkakla ve hatta dar grlle
saplanml olmutur. rnein sihirbazln bal bana bir dilim
dal olduunu savunmu Al-Kimya ve Nucum bilgilerine gerek
bulunmadn ve Fizik ve Tabiat bilimlerinin dine aykr ve
yararsz eyler olduunu sylemi ve buna benzer olumsuz grler
yannda, aklc usullerle elde ettii bilimsel verileri Kurana
dayatmay ve her eyi Kuran ayetleriyle aklamay marifet saymtr.
rnein tarihi olaylar beeri iradeye gre olumu olarak deil fakat
Kuranda belirtilen Kader hkmlerine gre yorumlamas[441], ya
da milletlerin yaamnda rol oynayan zaman esinin Kurana gre
olutuunu savunmas[442], ya da insan yaps kanunlara dayal devlet
ve hkmet sistemlerini kt, fakat eriat kanunlarna dayal olanlarn
stn olduuna inanmas[443], ya da kii yaamlarnda aln yazs
esasn n plana almas ve buna benzer grlere sarlmas, bilimsel
cesaret ve drstlkten ne kerte uzak bulunduunu kantlamaya yeter.
Mukaddime adl kitabnda: Eer (bu almalarmda) baarl
255
oldumsa, bu sadece ilahi gcn rehberliiyledir derken Kurann
Nur suresindeki: Tanr dilediini doru yola sokar ve onlara k
verir, dilediini saptr eklindeki 35ci ayetine snmas bir bilim
adamndan beklenmeyecek eydir[444]. Akln rehberliini ve
stnln savunma cesaretini gsteremedii iin Tanry bile
bylesine keyfi ve adaletsiz bir durumlara drmektedir.
Hele Yunan kaynaklarndan devirdii bilgileri Kuran ayetleriyle
sslemeye alrken medeni cesaretten yoksunluunu daha da ak
bir ekilde ortaya vurduu grlr. Gerekten de Mukaddime da
hkmdarlarn iktidar konusunu incelerken Aristo dan aktarmalar
yapt ve fakat sanki bu konular Tanrdan ilham alarak istiyormu
gibi yapt ve her ilmin Kuranda yattn sylemekten kendini
alamad grlr[445]. te yandan Tanrnn keyfilii ya da Kuran
hkmlerinin ebedilii ve ycelii konularnda en ufak bir
tartmaya ve phecilie olanak bulunmadn ve nk aksi
takdirde iman gcnn sarslacan savunmu ve esasen bu konularn
tartlmasnn Tanr tarafndan yasaklandn anlatm ve btn bu
iddialarn, Kurandan ald ayetlerle kantlamaya almtr[446].
Yine ayn ekilde eriatn hastalklar ve insan sal konusunda aklc
tbb ilmine aykr den esaslarna Hayr diyecek yerde bunlar
Tanr ve peygamber emirleriyle aklar olmas onun tyneti hakknda
fikir vermeye yeter bir baka rnektir. Hatrlatalm ki eriat veba
(taun) gibi hastalklarn Tanr tarafndan gnderildiini ve insanlarda
sari olmayp develerde olduunu, hastalklarn tedavisi iin tkrkl
ve tkrksz fleme, ya da hacamat, ya da dua v s gibi usulleri
ngrm, hastalk ateinin gnah dktn ngrm veba ya da
zatlcemp gibi hastalklardan lenlerin sehid saylacaklarn bildirmi
ve buna benzer eyleri tbb ilminin temel esaslar olarak
yerletirmitir. Oysa ki bunlarn ne tbb ilmiyle ve ne de insan
salyla ilgisi vardr. Bunun byle olduunu bn Haldun kukusuz ki
iyi bilir. Fakat bu bildiini aka ortaya vurabilecek drstle ve
cesarete sahip deildir. Btn bu eriat emirlerini iman alannda
tutmaya alr; fakat bu zmn sakncal sonular douracana
256
aldr etmez. eriatn hurma ekimiyle ilgili hkm konusunda
yapt, bu vesile ile sergilenmek gereken ilgin bir rnektir. Sz
konusu hkm, vaktiyle Muhammedin u olayla ilgili olarak
yerletirmi olduu bir hkmdr: Muhammed bir gn hurma
aalarna asi yaplmasnn yasak olduunu emreder. Fakat bu emrin
uygulanmas sonucunda hurma aalar kurur, mahsul vermez olur.
Hurma yetitirenler byk skntya derler. Bunun zerine
Muhammed, adeta bir felaket yaratm olduunu fark eder ve hurma
yetitiricilere: Sizler kendi maddi karlarnzla ilgili hususlar
benden iyi bilirsiniz der. Ve ite bn Haldun, vaktiyle Muhammedin
syledii bu szleri ele alarak, hastalklarn tedavisi konusunda
Muhammedin yerletirmi olduu kurallarn zorunluluk tamadn
anlatmak zere yle der: Her ne kadar bu kurallar tbb ilminin bir
paras saylmakla beraber, ayet kii tanrnn inayetine erimek
istiyorsa, bu tr emirler iman beslemek artyla, bunlardan byk
yararlar elde edebilir.
Grlyor ki bn Haldun, eriatn tbb ilmine ve akla ve manta pek
smayan sz konusu hkmlerini iman alannda glendirmi ve
halk tarafndan benimsenmesine hizmet etmitir. Hatta bununla da
kalmam bir de bunlarn Tbbun Nebi ad altnda, yani
peygamberden gelme tbb bilimi olarak mslman ilkelerde eitim
programlarna alnmasna sebep olmutur[447].
Daha baka bir deyimle bn Haldun, eriat hkmlerini akl
szgecinden geirmeyi ve insanla bu ynden yararl olmay
dnmemitir. Kendisini ne eriatn kleliinden (daha dorusu
domaclktan) ve ne de eski Yunan stadlarn izleme hastalndan
(yani iskolastik gelenekten) kurtaramam, bu cesareti kendisinde
bulamamtr. dealizmden ve insancl eilimlerden yoksunluu ve
hele insan karakterini kltc davranlara saplanml olduka
artcdr. Hele Mukaddime adl kitabnda, kendi yaam boyunca
izlemi olduu olumsuz kurallar, sanki bunlar vnlecek eylermi
gibi gstermesi ve bakalarna t olarak vermesi daha da
artcdr: ...Kim ki paye edinmek hevesindedir, mutlaka iktidar
257
sahiplerinin dileine uygun ekilde davranmal, dalkavuk ve
hizmetkar ruhlu olmaldr. Bundan dolaydr ki biz, hizmeti
ruhluluun ve dalkavukluun, kiiler iin kar salayc ve mutluluk
yaratc nitelikteki mevkilerin elde edilmesinde koul olduunu
anlatmak istiyoruz. (u muhakkak ki) zengin ve mutlu insanlar,
mutabasbis ve aa ruhlu insanlar arasndan kar.... Asaletten ve
ahlakilikten bylesine uzak bu szlerin bn Haldun gibi bir bilginin
kalemine yakmad aikardr. Ancak ne var ki o btn bunlar birer
fazilet sorunu yapmtr. Ona gre bu ekilde hareket etmeyen
kimseler, yani iktidar sahiplerine arlatanlk etmeyen, el pmeyen
kiiler, kendini beenmi kibirli kiileridir, kendini stn gren
kiileridir, kstahl guru haline getirmi kiileridir; bu gibi kiilere
deer vermemek, onlar ie almamak gerekir[448]. lerideki sayfalarda
ayrca belirteceimiz gibi, btn bu syledii eyleri bn Haldun, her
kesten nce kendi uygulam, rnein kendi zamannn
hkmdarlarndan her birini kendisine efendi saym, efendi
deitirirken yeni efendisini yceltici ve eskisini kltc ekilde
konumu, hele Timur gibi hkmdarlara olmadk yaltaklanmalarda
bulunmutur.
O dnemde Batl aydn, aklcl egemen klmaya alrken, hatta
din kitaplarn bile aklc temel dayatmaya tm insanl sevgi
kaynanda birletirmeye urarken, bn Haldun nn yukardaki
ekilde konumas ibret vericidir. Bir yandan toplum yaamlarndaki
olumsuzluklara ve hakszlklara ve yoksulluklara ve mutsuzluklara
kulak tkarken[449] ve bylece tarihin insafsz akna duygusuz
kalrken, dier yandan tutum ve davranlaryla insanlara
karaktersizlik rnei tekil etmesi utan vericidir.

VII. Batl Aydn, Eski Yunann Aklc Kaynaklarna
Kavumakla Rnesans, Hmanizma , Rasyonalizm vs Gibi
Aamalar Oluturabildii Halde, Baty bu Kaynaklara
258
Kavuturan slam Dnrleri Bu Tr Gelimelere Olanak
Yaratamamlardr.
nceki blmlerde ksaca deindiimiz gibi Bat dnyas, Orta a
dneminde slam bilginleri sayesinde kavutuu eski Yunan
kaynaklarna ve aklclna sarlmak suretiyle karanlklardan
kurtulma yolunu bulmu ve Rnesans, Hmanizm Reformasyon,
Rasyonalizm, Kapitalizm, Liberalizm Sosyalizm vs gibi
sramalar yapmtr. Eski Yunann aklc bilim kaynaklarna
ulamakla, iinde bulunduu tm geriliklerin nedenlerinin dinsel
dzenden gelme olduunu ve nk Hiristiyanln devlet dini haline
girmesiyle birlikte akl rehberliinin sona erip iman rehberliinin
yerletiini ve daha dorusu bilimsel ve ahlaksal gereklerin akl
kaynanda deil fakat din kitaplarnda aranmak istendiini, eski
alarda Yunan ve Roma uygarlklarnda bilim, sanat, ahlak vs
ne varsa her eyde Akl esi egemen iken Hiristiyanlktan sonra bu
enin arka plana atlp sadece Tanr ile ve Tanr emirleriyle
uralr olduunu anlamtr. Anlad iindir ki akl esini yine o
eski tahtna oturtmak ve insan sorunlaryla uramak gereini
kavramtr. Bylece Rnesans ve Hmanizma an
aabilmitir[450]. Bilindii gibi Rnesans demek Yeniden dou
demektir, yani insan aklnn din basksndan kurtarlmas demektir:
yani iman stnl yerine akln egemen olmas demektir; yani kii
yaamlarna ve kiinin dn sistemine dinden gayr deerlerin
nclk etmesi demektir[451]. Daha baka bir deyimle dnce
alannn her dalna, (felsefeden, edebiyat, sanat, bilim, eitim, siyaset,
ahlak vs) aklc verilerin uygulanmas demektir. Bundan dolaydr ki
15ci yzylda oluan Rnesans ile birlikte[452] Batl aydnn
dnce tarzna ve yaam felsefesine biim veren g dinsel niteliini
yitirmeye balam, yerini laiklie brakr olmutur. Devlet kuruluu
Papaln etkisinden syrlm, dnyevi kudret, uhrevi kudrete stn
saylmtr[453].
1517 ylnda Luther in Papala kar direnmesiyle balayan
Reformasyon akmlaryla birlikte Hiristiyanln temel esaslarnn
259
bir bakma aklc yoruma sokulmas gelenei domutur[454].
Batl aydnn bitmeyen savam sonucu oluan bu gelimeler ksa
zamanda rnlerini vermi ve Bat dnya sini akl ana, uygarla
gtrmtr.
Batl aydn, eski Yunann aklc kaynaklarna kavuurken her eyden
nce insan beynini din kitaplarnn tutsaklndan, domaclktan,
kurtarp akl rehberliine gre yourma yolunu semitir Aklcln
nimetlerinden yararlanp Ahd-i Atiyk ve Ahd-i Cedid (Tevrat ve ncil)
gibi din kitaplarndaki akla ve aklc ahlak anlayna aykr esaslar
gidermeye alm, Peygamber diye bilinen kiilerin yaamlarn
eletiri konusu yapm, bylece kiiyi beyni ykam ve dnemeyen
insan olmaktan karmtr. Fakat bunu yaparken ayn zamanda
dnme gcn, iskolastik etkilerinden kurtarma yolunu da
aramtr. Sylendiine gre iskolastik dnem Batl aydnlarn
gayretleriyle ve asl vesalius ve Tycho Brahe gibi bilginlerin etkisiyle,
16ci yzyln bitimine doru sona ermitir. Her ikisi de eski yunan
kaynaklarndan esinlenmek suretiyle bu ii grebilmilerdir. Daha
nce de aret ettiimiz gibi bu kaynaklar onlar islam dnrleri
sayesinde kavumulard. rnein vesalius, ki iskolastizme ilk
darbeyi indirenlerdendir, Al-Razi sayesinde Galen in fikirlerine nfuz
etmi ve bu fikirleri kendi dnemine uygulamak istemitir. Bilindii
gibi Galen, bilimsel aratrmalarda deney sistemini ngrr ve sadece
kitap okumann ya da belli bilim otoritelerini izlemenin yeterli
olmadn, zira bu otoritelerin dahi yanlabileceini ve bundan
dolaydr ki deney yoluna bavurmann gerekli olduunu
sylerdi[455]. te ondan mlhem olaraktr ki Tycho Brahe 1572
ylnda Aristo nn yanlglarn ortaya vurmu ve bylece onun iki bin
yllk saltanatn ykabilmitir. Vesalius un yapt da buydu; bunun
yannda vesalius, bir de asl insan denilen varl kutsal bilmi ve
insanlarn yeryz mutluluklarna kavumalarn kendisine yaam
amac edinmitir. Btn bu uralar sayesinde insan akl bir yandan
domaclktan ve dier yandan iskolastik alkanlndan
kurtarlmtr.
260
Batl aydnn bu tr abalar sonucu olaraktr ki Bat toplumlar
teker teker gelimilerdir. Bu gelimede en ileri gidenler, insan akln
dinsel baskdan ve din adamnn tasallutundan en fazla kurtarabilen ve
dnme gcn zgrle ulatrabilenler, rnein Fransa, ngiltere,
Almanya gibi lkeler olmutur. En geri kalanlar ise bunu yapamayan
lkelerdir ki 20ci yzyla gelinceye kadar spanya ve Rusya, bunlar
arasnda yer alr. Bu vesile ile belirtelim ki 19cu yzyl boyunca Bat
lkelerinde din kuruluuna ve din adamlarna kar aydnlar u ya da
bu ekilde cephe alrlarken ve rasyonalizmin verimli akntlarna
kaplm olarak atheism den theism e kadar eitli inanlar akl
kstasna vururlarken ve bylece dnce zgrlnn kklemesini
salarlarken btn bu eilimlerden uzak kalan lkelerin banda
spanya gelmitir. Katolik kilisesinin fevkalade gl bulunmas
nedeniyle bu lkede eitim sistemine ve insan dnne din egemen
olmutur[456].
Avrupann Batsnda spanya ne idiyse, Dousunda da Rusya yle
idi. Nasl ki spanyada Katolik Kilisesi insan beynini
ekillendirebiliyor idiyse, Rusya da da Ortodoks Kilisesi ayn ii
grmekteydi. Avrupann en geri dier bir lkesi olarak kalmasnn
nedeni budur. Her ne kadar Aristokrat snfa mensup baz evreler
Voltaire gibi dnrlerin etkisiyle rasyonalizm e bal grnmekle
beraber, halk ynlarn zerinde egemenliklerini salayabilmek ve
imtiyazlarn srdrebilmek iin Kilise ile ibirlii yapmlardr. Fakat
zamanla ve asl 19cu yzyln ikinci yarndan itibaren Bat
aklclnn etkisiyle sosyalist ve nihilist ve anarist ve benzeri
akmlar olumu ve bu akmlarn temsilcileri Kiliseye ve din
adamlarna kar sava amlardr. Tolstoy gibi dnrler ve onlarn
etkisiyle aydnlanan evreler, din kuruluunu dize getirip aklcl
imancln nne geirmeye almlardr. Yirminci yzyln ilk
yar ierisinde bu savam rnlerini vermi ve aydn abalar
sayesinde Rusya karanlklardan kurtulmutur.
Daha baka bir deyimle Bat lkelerinin en ileri gideninden en geride
kalm olanna varncaya kadar hepsinde aydn snflar, insan varln
261
kurtulua karabilmek iin akl denen eyi bamszla ve dinsel
baskdan uzak klmaya almlardr.
Oysa ki slam dnyasnda buna benzer bir aba sarf edilmemitir.
slam dnyasnn bilgin ve dnrleri, eski yunan kaynaklarn
hmanistik adan ele almamlar ve kiiyi eriatn tutsaklndan
kurtarmay ve insan akln zgrle ulatrmay kendilerine ama
yapmamlardr. Aksine, aydn diye bilinen snflar, kiiyi, eriatn
tanmlad ekilde, yani Kul nitelii ierisinde tutmak, fikir
zgrlnden uzak klmak, kader oyunca yapmak ve Tanr-
Peygamber emirlerine uydurmak yolunu semiler ve bunda baarl
olabilmek iin Aristo ya da Eflatun ya da Galen, Hippokrat vs gibi
yunan kaynaklarn kendilerine ara edinmilerdir[457]. Batl aydn,
domacla ve iskolastikcilie son verebildii halde slam dnyas,
insan beynini bu hastalklardan kurtaramamlardr. nsan Varlnn
kutsallna, insanlk haysiyetinin deerine ve tek szck ile insan
sevgisine sahip olmadklar iin bunu yapabilecek g ve cesaretten
de yoksun kalmlardr. lerideki sayfalarda bu konuyu isleyeceiz.


1) Mutezile Snfnn Aklcla Ynelik Grnen Tutumu
slamda Vasil bn Ata ve Amr b. Ubayd adndaki iki ilahiyat ile
balad kabul edilen ve Mutezile diye bilinen bir dnce okulu
vardr ki, din verilerinin akl kstasna vurulmas ve akla ters den
hkmlerin yok saylmas eilimlerini ierir. Bir bakma slamn
ngrd iman ilkelerine kar direni ve daha dorusu bu ilkelere
kar phecilik anlamndadr. slama Kuran Tanrnn szleri olarak
kabul edildii halde mutezile grne gre yaratlm bir eydi.
slama gre her ilim Kuranda mevcut ve ancak Kuran yolu ile elde
edilebilir kabul edildii halde, mutezile mensuplarna gre akl yolu
ile ve Doa olaylarn aratrmak suretiyle elde edilebilir. slama gre
kiiyi doru yolan sokan ya da saptran Tanr olduu halde, mutezile
anlayna gre Tanr deil kiinin bizzat kendisidir. slama gre
262
kiinin zgr iradeye sahip olmas sz konusu olmad halde
(nk kii zgr iradeye sahip olacak olursa Tanr kertesinde
demektir) mutezile grne gre Tanrnn varl ve adaleti kiinin
irade bakmndan zgrle sahip olmasnda ve, yani kendi
davranlarnn sorumluluunda yatar, nk aksi takdirde Tanr,
kiinin yapt ktlklerden, gnahlardan ve kusurlardan sorumlu
olma durumundadr. slama gre Tanr her hususta keyfi ve diledii
gibi hareket eden olduu halde, mutezile ye gre byle deil aksine
adaletin ta kendisidir ve keyfilik yapamaz, yani dilediini saptramaz,
ktle zorlayamaz nk ycelii buna engeldir. Hi kimseyi zgr
iradeden yoksun klp sonra onu davranlarndan dolay
cezalandramaz. Hi kimseyi, hem kaderi izilmi ve kaderinin dna
kamayacakm gibi yaratp sonra onu cezalandrma yoluna
bavuramaz. slama gre Kuran mucize olarak kabul etmek ve
mucizeye inanmak gerektii halde mutezile ye gre mucize diye bir
ey olamaz nk akla ve manta aykrdr. zellikle Al-Nazzam gibi
dnrler ne Kuran mucizevi bir yapt diye benimserler ve ne de
Muhammedin mucizevi iler grdn (rnein ay ikiye
bldn) kabul ederler[458]. Onlarn sylemesine gre Kurann
varl, onu Tanrdan gelmi gibi gsteren Muhammedin
peygamberliinin kant saylamaz. Kuran Yaratlmtr[459] ve
Kurandaki hkmlerin ya da Kuran dilinin emsalsizliini ne srp
srf bu nedenlerle ona benzer bir kitap yaratlamayacan iddia etmek
doru olmaz. Ayn gzellikte ve ayn deerde kitap hazrlamak
inananlar iin her zaman mmkndr.
Btn bunlardan gayr mutezile okulu (ve Kaderiye taraftarlar)[460]
din anlayn ekli davranlar ve inanlar dna karmaya
almlardr. Namaz klmak, oru tutmak, hacca kmak gibi eyleri
din kavramna sdramazlard. Dinin bu ekilci ynlerini yersiz ve
gereksiz bulurlard. ekilcilie bal olanlar kukla insan ya da hatta
insandan gayr yaratk olarak tanmlarlard.[461]
Ancak ne var ki btn bunlara bakarak mutezile Snfnin fikir
zgrlne ya da insan varlna deer tandn, ya da gerek
263
anlamda akl rehberliine yanatn savunduunu dnmek
yanl olur. Bu okula mensup olanlar irade zgrln fikir ve
dncenin kutsall adna ne srmemilerdir. Amalar insan
ahsiyetinin haysiyetini korumak, yceltmek ya da insan varlnn
kutsalln ortaya vurmak deildi. nsana sevgi ve gven
duygularyla dolu da deillerdi. Her ne kadar irade zgrln
salamakla kendilerini eitli mezhep ve akidelere kar bamsz
klmak istemilerse de, bu eilim bir bakma kendi ruhsal ve dinsel
karlar dorultusunda idi. Daha baka bir deyimle kiiyi dinsel
basklardan kurtarp akl rehberliine ve dolaysyla kendi ahsiyetinin
haysiyeti bilincine eritirmeyi dnmemilerdir. Dndkleri ey
slamn getirdii Tanr anlayn kendi karlar dorultusunda
yourmakt. nk slamda Tanr, kiileri diledii gibi doru ya da
eri yola sokan ve sonra onlar bu durumlara gre mkafatlandran ya
da cezalandran yani, keyfi ve adaletsiz bir Tanr olarak tanmlamt.
Eer bu anlay deitirecek olurlarsa Tanrnn mafiretine mazhar
olacaklarn hesaplamlardr. yle ki:
Muhammedin tanmlad Tanr, esas itibariyle, canl ve canl
olmayan her yaratn kaderini nceden, daha ana karnnda iken
izmitir; dilediini diledii ekle sokar, dilediini mslman
dilediini kafir yapar, dilediini kle dilediini efendi klar, dilediini
iyi dilediini kt yola sokar, dilediine az dilediine ok rzk salar,
vs. Fakat buna ramen Tanr, kafir olarak yarattklarn ya da
saptrdklarn cezalandrmak zere Cehenneme atar ve doru yola
soktuklarn, mslman olarak yarattklarn Cennete alr. te
mutrezile mensuplar slamn bu tr Tanr anlayn Tanrnn
ycelii ve adaleti fikriyle badatramadklar iindir ki kiiyi kendi
davranlarnn sorumlusu klma yolunu semilerdir. Onlara gre
ktlk ve sululuk Tanrdan deil fakat kiinin kendisinde gelme bir
eydir, bu nedenle sululuun sorumluluunu kiinin kendisinde
aramak gerekir. Yine onlara gre Tanr keyfilik ya da ktlk
yapmaz, istese de yapamaz nk ycelii buna engeldir. Bu gr
savunmakla mutezile mensuplar, Tanry sorumluluktan ve sulu
durumda bulunmaktan kurtarmay dnmlerdir. Daha dorusu u
264
inanc yerletirmek istemilerdir ki Tanr insanlara iyi ve kt
yollar gsterir fakat gerisi kiiye aittir.
Bu gr ileri srerlerken mutezile mensuplar, kendilerine rehber
olarak akl verilerini deil fakat Kuran hkmlerini (rnein Nahl
Sresinin 9cu ayetini, yani: Doru yolu bildirmek Allaha aittir
eklindeki ayeti), semilerdi. Ancak ne var ki bu ayetin geri kalan
ksm kendilerini cerheder niteliktedir ve yledir: Yollarn erisi de
var ve (Tanr) dileseydi hepinizi doru yola sevk ederdi... (16 Nahl 9).
Daha baka bir deyimle ayetin birinci ksmna dayanp (nk bu
kiim ilerine gelmitir), ikinci ksmn hasr alt etmeye
almlardr.
Grlyor ki mutezile okulu mensuplar, kiinin davran serbestisine
ve irade zgrlne sahip bulunduunu savunurlarken bunu, insana
gven besledikleri ya da insan ahsiyetine deer verdikleri iin, ya
da akln stnlne inandklar iin yapmamlardr; sadece Tanry
ktlk edebilir ekilde tanmlayan islami emirlere kar kp
Tanrnn jandarmaln yapmak, onun inayet ve mafiretine
snmak iin yapmlardr. Kiiyi kendi kt davranlarnn
sorumlusu sayp Tanry ktlk yaptrmaz durumda klabilmek zere
serbest, zgr iradeye sahip durumda kabul etmek gerektiini
hesaplamlardr. Kii zgr bir iradeye sahip olabilmelidir ki
sululuunun sorumluluu Tanrya deil fakat kendisine
yklenebilsin.
Mutezil mensuplarnn en drst karaktere sahip olanlar dahi, insan
varlnn kutsall fikrine yabanc kalmlardr. rnein Al-Nazzam,
ki bu okulun en rasyonalist dnrlerinden biri saylr, Tanr-Kii
ilikilerini aklc veriler esasna gre zme yolunu aramamtr; yani
aklcl, kiinin kutsal varlnn ve haysiyetinin koulu olarak ele
almamtr. Oysa ki Batda, kiinin insanlk ahsiyetinin haysiyeti
fikrine eilenler, kiiyi akl ynnden deerlendirip mutlak ekilde
zgr ve bamsz bir varlk saymlardr. nsan denilen varln,
akl ile ibram edilmi olarak, stn ve kutsal bir deere ve haysiyete
265
sahip olduunu, bu bakmdan doal haklarla donatldn. Ve bu
haklarn dokunulmaz ve vazgeilmez eyler olduunu ve ktidarlarn
bu alana giremeyeceklerini savunmulardr.
Hogrl halifelerin iktidar dneminde bile mutezile mensuplar,
gerek anlamda aklcln, zgr dncenin ya da insan haklarnn
temsilciliini yapamamlardr. Kuran Yaratlm gibi tanmlarken
dahi, akln stnln kantlamak iin deil fakat gya Tanry
temize karmak iin hareket ediyor grnmlerdir. Harun Reit ve
Al-Mamun gibi ak grl saylan halifeler dneminde yerleen ve
gelien mutezile okulu, Al-Memun un lmnden sonra yobaz
zihniyetin giderek artan saldrlar ve cahil halkn bu yobazlara destek
olmalar sonucunda, etkisini yitirmitir. rnein miladi 846 ylnda
halife Al-Mtevekkil, Kuran zerinde tartma yaplmasn yasaklam
ve daha sonra Gazali ve bn Teymiyye gibi softa grller, mutezile
okulunun grlerini zndklkla, kafirlikle damgalamlardr.
*
2) Aydn Sayesinde Bat lkeleri Laik Eitime Ynelirken, Aydn
haneti Yznden eriat lkeleri Dinsel Eitimde kalr.
Batnn yaratt ve modern uygarln kasna iini grecek olan
dnce disiplini Orta a niversiteleri tarafndan oluturulmaya
balanmtr. lim verilerinin din kitaplaryla deil fakat aklc
aratrma yolu ile bulunaca ve bilimsel gerekler Doay
incelemekle varlaca, hep bu niversitelerce ortaya konmu
eylerdir. Bu sonuca Bat niversiteleri, eitim ve aratrma alannda
ilmin snr tanmad grne bal olarak ulamlardr; bu gr
ise slam dnrlerinden salamlardr. Ancak ne var ki Batya bu
ilham salayan slam lkeleri, aklc aratrma yoluna
sapamamlardr. yle ki: Vaktiyle spanyada yerleik slam Endls
Devletinin ilme merakl halifeleri dneminde, eitli din ve
mezheplere (Hiristiyan, Musevi, mslman vs) mensup bilim
adamlar ve dnrler eski Yunan kaynaklarn kendilerine rehber
edinmilerdi. Bat niversiteleri onlar sayesinde bu aklc kaynaklara
266
kavumutur. Her ne kadar niversite eitim sistemi, esas itibariyle
Batnn oluturduu bir ey ise de, ilmin belli snrlar tanmad fikri,
Endls bilim yaamlarnn rndr[462]. Bat niversiteleri, eski
Yunann fikir dnyasna islam bilginleri sayesinde erimiler ve fakat
bu eristikleri eyleri ok daha geni alanlara tarmasn bilmilerdir.
Gerekten de bu niversitelerde, eitli evrelerden ve zellikle din
evrelerinden gelen her trl basklara ramen, dnce zgrlnn
var olabildiini grmekteyiz. Eitim tekelini elinde tutan din
kurulularna ve Papaya kar niversitelerin savam halinde
bulunduuna tank olmaktayz. zellikle Paris niversitesi, bir yandan
Papaln ve dier yandan Kilise ve Kralln tehditlerine ramen
bilim haysiyetini korumaya alm ve ilmi din kitaplarnda deil
fakat akl rehberliinde ve aklc usullerde arayan bir ilim kuruluu
olmutur[463]. Tanr sz diye bilinen ve her trl gerei ierdii
kabul edilen din kitaplarnn tek geerli kaynak sayld bir ortamda
dahi Paris niversitesi, her alanda bilimsel aratrmalarn
yaplabildii, her trl grn serbeste tartlabildii ve modern
ilimlerin temelinin atlabildii bir yer saylmtr. Bir yazarn belirttii
gibi Orta ada Paris niversitesi Dnya iinde dnya niteliinde
bir bilim yuvasyd, ilim ve fikri ihtilalini hazrlayc bir kaynakt.
Daha 13c yzyln balarnda bu niversitede Pantheist
(Kamutanrclk) grlerin incelendiini grmekteyiz. rnein
Amalric de Bne adnda bir profesr, ki Pantheist grleriyle
tannmtr, Erigena nn On the Division of Nature adl yaptn ders
kitab olarak okuturdu. Bilindii gibi Erigena, 9cu yzylda insan
aklnn Tanrsal nitelikte olduunu ve din kitaplarnn elimelerle
dolu bulunduunu sylerdi[464].
Paris niversitesi gibi talyada Padua niversitesi de Batda
Renaissance in beii ve Bat kltr uygarlnn gelime nvesi
olarak nemli bir rol oynam ve ilim ve ahlak denilen eyleri din
kitaplarnda deil aklc kaynaklarda arama yollarn semitir. Bu
niversitede Aristo, zellikle tbb fakltesinde, en geni ekilde
okutulurdu. Tbb ilmi, lahiyatdan daha nemli bir konu olarak ele
alnr ve deerlendirilirdi. retim sistemine laik diyebileceimiz
267
esaslar egemendi. Padua niversitesinde ders verenler Aristo yu bn
Rt n yorumlamalarna gre tanm[465] ve fakat bn Rt den
farkl olarak din kitaplarna bal kalmadan ilim yapmlardr. Daha
baka bir deyimle Aristo nn fikirlerini, bn Rt n yapt gibi
dinsel kla sokarak belletmezler, aksine aklc ynleriyle incelerler
ve retirlerdi. Avrupann en byk bilim adamlar, Padua
niversitesine bunun nem verirler ve orada ders okutmay eref
bilirlerdi[466].
Batda farkl ve birbiriyle atan grler nedeniyle fikir anarisinin
var olduu bir gerekti; fakat bylesine anarik bir ortamn fikirsel
gelime iin gerekli bulunduu kabul edilirdi; nk din basksnn
olduu yerde hi kimsenin farkl grlere sahip olamayaca ve fikir
istikrarnn salanabilecei, oysa ki fikir istikrarnn olduu yerde
cehaletin var olaca anlalmt. Paris niversitesi, her trl fikir
anarisinin merkezi olarak bu gerei dorulamtr. Hatrlatmak
gerekir ki daha 12ci ve 13c yzyllarda bu dier baz niversitelerde
eski Yunann aklc bilim verileri ele alnmt. Bu niversitelerde
ders veren hocalar, rnein Roger Bacon, eski yunan stadlarnn ve
zellikle Aristonun fikirlerini bn Sinann ve bn Rtn yorumlaryla
ve hem de onlarn adlarn aklamak suretiyle okuturlard[467]. Oysa
ki aklcln temsilcisi olarak Aristo ve dier yunan bilginleri,
Kilisenin ve din adamlarnn en byk dman diye ilan ettikleri
kimselerdi. rnein 1215 ylnda yaynlad bir bildiride Papa,
felsefe ve fizik ve metafizik gibi alanlarda Aristonun grlerinin
okutulmasn yasaklamtr. Fakat btn bu yasaklara ramen Paris
niversitesinin pek ok fakltelerinde Aristonun kitaplar ve
yorumlar okutulmakta idi. Fransa nn dier niversitelerinde (rnein
Orlean, Toulouse, Avignon gibi) ve talyada (rnein Padua
niversitesinde) ayn ey yaplmaktayd. niversite kurullar ve
rencileriyle din ve devlet otoriteleri arasnda devaml ekilde
srtmeler ve atmalar grlrd: hep bilim ve dnce zgrl
adna. retim ve bilim zgrln yok etmek isteyen din ve devlet
otoritelerine kar niversiteler, retim yeleri ve renciler tek bir
safta birlemi olarak, direnirler. ou zaman isyan bayra ekerlerdi.
268
Paris niversitesinde zgr dnceye ve aklc usullere ve tartma
ilkelerine dayal olarak bilimsel aratrmalar yaplmas, yani din
kitaplar dnda bilimsel gerekler aranmas, Kilise bakmndan ok
tehlikeli saylr ve bu nedenle bu almalara devaml ekilde yasaklar
konurdu. rnein 1213 ila 1241 yllar arasnda Kilise tarafndan
alnan yasak kararlaryla Tabiat ilimlerinin okutulmas
yasaklanmtr. Bundan baka Kilise, bir de Latinceden gayr dillerde
(yani milli dil ile) retim yaplmasn nlemi ve bu konuda 1231
ylnda yasak kararn ilan etmitir. Fakat her eye ramen Bat
niversitelerinde eski yunan klasikleri okutulmu bu kaynaklarn
yorumcular olan islam bilginleri (rnein bn Sina, bn Rt, Farabi
vs) ba tac edilmilerdir. Oysa ki islam lkelerinde bu eski yunan
bilginlerinden ve zellikle Aristo dan yararlanarak ilim yapanlar,
onlarn aklc grlerini, eriatn aklcla dman esaslaryla
deitirme telanda idiler. ok kapal ve her kesin anlayamayaca
bir dil ile yazarak, ya da bu eski kaynaklar, rnein Aristo yu Aristo
olmaktan karp eriata yatkn kla sokarak ilim yapmaya
almakta idiler. zgr dnceyi ve aklcl yerletirmeye
uraacak yerde, aksine bu kaynaklar eriat kalplarna
uydurmaktaydlar; eriatnn melanetinden ylm olarak kendilerini
byle bir zorunlulukta bulmaktaydlar. Buna ramen yine de gerici
evrelerin saldrsndan ve dinsizlik sulamasndan
kurtulamamlardr. leride de greceimiz gibi bata Gazali olmak
zere bu evrenin azllar, bir yandan Aristo gibi stadlar ve dier
yandan onlarn yorumcusu olan slam dnrlerini bilgisizlikle,
dinsizlikle damgalayacaklardr. Buna karlk Bat dnyas, islam
dnrleri araclyla kavutuu eski yunan kaynaklarn kendi
aklc gelimesinin arac yapacak ve karanlklardan aydnlklara
kacaktr. Ablard lar, Roger Bacon lar ve daha niceleri, daha 12ci
ve 13c yzyllarda, bn Sina ya da bn Rt ve dierler sayesinde
Aristo nn fikirlerine sahip olduklar ve fakat onlardan pek farkl
olarak bu fikirleri fikirsel gelime ve tm insanln gelimesi adna
deerlendirmilerdir ki ibret vericidir. Yine ayn ekilde Thomas
dAquinos gibi dnrler, Farabi ve bn Rt araclyla Aristo nn
fikirlerine ulam ve fakat bu fikirleri onlardan farkl olarak
269
kullanmlardr; nitekim dAquinos un aklc ve insancl grlerini
ne Farabi de ve ne de bn Rt te bulamamaktayz. Roger Bacon ve
Albertus Magnus ve Erigena gibi dnrler hep bn Sina ya da bn
Rt araclyla eski yunan bilimlerine ynelebilmilerdir, fakat ne
bn Sina da ve ne de bn Rt te onlarn aklc eilimlerine
rastlayamamaktayz. Batnn Orta adan kmasnda rol oynayan
dier bilim adamlarnn, rnein 16ci yz yl itibariyle bir iki isim
vermek gerekirse vesalius ya da Harvey ya da Kepler gibilerin, bn
Sina ya da Farabi ya da dier islam bilginleri araclyla kazandklar
eski yunan otoritelerini nasl olumlu ekilde ve nasl tm insanlk
adna deerlendirdiklerini, cesaretle sava verdiklerini ve buna
karlk islam dnrlerinin nasl buna benzer davranlara
ynelemediklerini renmek zcdr.
*
Bat dnyasnn daha orta a dneminde laik eitime yneldiini ve
din kitaplar dnda renim sistemine yer verdiine ksaca yukarda
deindik. Buna benzer bir gelimeye slam dnyasnda rastlanmaz.
eriat lkeleri aydnlar iin din ile ilmin ayn ey olmadn ortaya
vurmak, ya da Kuran dnda ilim aramak ya da bilimsel gereklerin
ancak aklc usullerle ve tartma ve deney yolu ile kefedilebileceini
savunmak mmkn olmamtr. Mmkn grnen tek ey Gereklere
akl yolu ile deil eriat yolu ile gidilir formlne sarlmak
olmutur[468]. lmin Kuranda yattna inandklar iindir ki bilimsel
eletiri ve bilimsel tartma ve deney olanana dayal laik eitim
sistemi diye bir ey yaratamamlardr. Bat lkeleri, zellikle 19cu
yzyldan itibaren laik eitim ahlanmas yaparken[469]. slam
lkeleri akl ilemez klan eitim usullerinde kalmlardr. Bu
lkelerin insanlar bugn dahi Kuran anlamadan ezberlemenin ve
hafzlk etmenin fazilet olduu inanc ierisinde yetitirilirler. nsan
akln geliemez halde tutan eyin ezbercilik olduunu bir trl
kefedememilerdir. Kuran eitimin temeli bilip her hangi bir
meslekte yetimek iin bu temelin gerekli olduunu dnmlerdir.
slam lkeleri ierisinde laiklik ilkesini benimseyen tek lke Trkiye
270
olduu halde, orada dahi din eitimi zamanla ar basm ve a-
d eitim nem kazanmtr[470].
Trkiye ile hemen hemen ayn tarihlerde eitim reformuna girien
J aponyann bugn en ileri lkeler arasnda yer almas, J apon
Aydnnn kendi toplumunu Voltaire zihniyetli kuaklar niteliinde
yetitirmesi olduu kabul edilir. Daha 1741 tarihlerinde Japon aydn,
Bat bilimlerine ve kltrne ve sanatna ilgi duymu ve 1860lardan
sonra Batdaki eitim sistemini uygulam, din eitimine son vermi
ve yeni kuaklar din adamnn elinden alp tam manasyla aklc
usullerle yetitiriri olmutur[471].
Oysa ki Atatrkn laik eitim ile kalkndrmaya alt Trkiye,
eriat zihniyetinin ve eitiminin giderek artan etkisiyle gerileyip
gitmitir. Bu kt gidie kar Trk aydnlarnn genellikle yaptklar
ey: J aponya gibi yapalm, Batnn sadece tekniini ve ilmini alalm,
geriini brakalm, rf ve adetlerimize ve dinimize bal kalalm
eklinde konumak olmutur. Aklen ve fikren gelimenin eriata
saplanmak deil fakat insan beynini dinsel klelikten kurtarmak
olduundan ve J apon Aydnnn bu yolu semi bulunduundan
habersiz kalmlardr. Onlara unu belletmek gerekir ki J aponya, 19cu
yzyla gelinceye kadar, tpk dier Asya lkeleri gibi, geleneksel din
basks yznden geri bir lke idi. Toplum yaamlarna ve inanlarna
din adamlar yn verir ve smrc bir feodal sistem bu ortam
ierisinde yeerirdi. Halk ynlar cehalet ierisinde, bir yandan
yabanc dnyaya ve dier yandan kendisini kurtarmak isteyen aydn
snflara kar dmanlk besler, her trl yenilie ve laik eitime kar
bilinsizce direnirdi. O kadar ki halk ynlar, 1873 ylnda, mspet
eitim yapan okullarn kapatlmas ve Bat takvim sisteminin
kaldrlmas iin ayaklanmtr. Ancak ne var ki bir avu J apon aydn,
banazla ve yobazla kar cesaretle savaabilmi ve ksa zamanda
din adamlarna hadlerini bildirebilmitir Akl ve zekay ilemez halde
tutan din eitimi yerine aklcla dayal laik eitim sistemini
getirmitir[472]. Her trl aamann ancak laik eitimle
salanabileceine inan Japon aydn, Batdan eitici getirtmek ve
271
Batya renci gndermek suretiyle otuz milyona yaklak bir
toplumu ksa bir sre iinde ada kafa yapsna ulatrm ve khne
geleneklerle birlikte dinsel inanlardaki olumsuzluklar ve yabanc
dmanln yok etmitir. Bunu yaparken feodal dzenin kkn
kazm ve toplumun yaantlarn, giyim-kuamdan dinsel inanlara
varncaya kadar btn ynleriyle uygarlatrmtr. Denilebilir ki
Japon Aydnnn asl byk baars, bir yandan din adamlarnn
egemenliine son varrken dier yandan aklcl iman n temeli
haline getirebilmi olmaktr. Khnelikten kurtulup yenilie
geebilmek iin gerekli grd her ortamdan yararlanm, rnein
halkn gznde Tanr kertesinde kutsal saylan mparatora ve
kurululara bask yaparak, onlar aracl ile halka laik eitimin
yararlln anlatabilmitir[473]. Japon mucizesi diye Dnyann
alklad baar, aydnlarn bu abalaryla olmutur. Daha baka bir
deyimle J apon aydn, btn geriliklerin dinsel eitimle rm hale
giren kafa yapsndan geldiini anlayarak her eyden nce din
anlayn deitirmitir. O kadar ki 1972 ylnda Japon Kltr
merkezi tarafndan ngilizce olarak yaynlanan Japonese Religion adl
bir kitapda (ki Japon yazarlarn yazlarndan derlenmitir) Japon
halknn, laik eitim sayesinde geleneksel din anlayn terk edip
uygar bir din anlayna getii aklanmtr. Bu yazlardan birinde
yle denmektedir: u bir gerektir ki Japon halk artk geleneksel
dine kar ok az ilgi duymaktadr. zellikle modern amzda
sanayilemenin ve ehirciliin gelitii bir ortamda Japonlar belli bir
dine saplanmaktan kanmaktadrlar. Fakat bununla beraber, ayn
zamanda da dindardrlar[474]. Bu alntnn son satrlarndan,
yani:ayn zamanda dindardrlar tmcesinden biimsel ve
geleneksel dindarlk deil fakat aklc bir dindarlk anlamnn yatt
aktr. te: Batnn tekniini alalm, geriini brakalm eklinde
konuan ve kurtulu yolunun imanclkta yattn sanan ve din
okullarnn oalmasn ve din adamlar saysnn artmasn gerekli
klan ya da Okullarmza Gazaliyi getireceiz diye haykran
aydnlarmzn ibretle izleyecekleri rnek bu J apon rnei olmaldr.
nk bu rnek sunu kantlamaktadr ki eriat kafas ile ve Kuran
kursundan gemi beyinlerle, mam hatip eitimiyle toplumu
272
uygarla yneltmek mmkn deildir. Tek yol laik ve aklc eitim
yoludur[475].

VIII) Batl Aydn, Kiiyi lahi Glerin oyunca Olmaktan
karp Kendi Kaderinin Sorumlusu Yaparken, eriat
Dnyasnn Aydnlar Kiiyi Kader Kurban Halinde
Tutmulardr.
Semavi dinlerin (Yahudilik, Hiristiyanlk ve slamiyet) hepsi Kii yi
Tanr elinde kader oyunca haline getirmilerdir. Bu dinlere gre tm
yaratklar gibi insan varlnn da yaam aln yazsna baldr. Fakat
Batl aydn, daha Orta alarda bile, kiinin iradi sorumluluu
konusunda kader felsefesine kar dikilmi ve kiiyi kader oyuncusu
olmaktan karp kendi kaderinin yapcs durumuna sokmak
istemitir. steyenler arasnda din adamlar bile yer almtr. rnein
12ci yzylda Fransz rahiplerinden Marbod, kiinin kendi kaderine
sahip bulunduunu syler ve halk bu inanla yetitirirdi. Ayn
dnemde ngilterede John Salbury adndaki bir din adam, kiinin
dnyevi yaamlarnn sorumluluunun kader ii deil fakat beer ii
olduunu sylerdi. 13c yzyl ilahiyatlarndan Thomas dAquinas,
kiinin kendi varlnn gelimesini salayan gcn gkten deil
kiinin kendisinden geldiini belirtirdi[476]. te yandan kadercilii
ngren Calvin gibi din adamlar bile kader felsefesini olumlu sonu
yaratacak ekle sokmulard.
Oysa ki kadere kr krne ve aklsz bir mutlaklkla balanmlk
islam lkeleri insanlarn miskinlikler ve ilkellikler ierisinde
eritmitir. Tanrya kulluk etmekten baka bir dncesi olmayan
mslman kii, kendi zgr iradesiyle hi bir i gremez yaratk
haline gelmitir. Bundan dolaydr ki slam dnyas yzyllar boyunca
yenilgilerinden, geriliklerden hi bir ders almam, her felaketi
talihsizliklere ya da Tanr gazabna yormu ve bir trl khne
geleneklerden kurtulamamtr.
273
Bu yaam tarzn mslman halklarn karakterine yerletiren g,
ulema diye bilinen szm ona aydn snflardan gelmitir. Bu snf,
elinde o etkin din arac ile: Tanr dilediini mslman, dilediini
kafir yapar, dilediine bol dilediine az rzk verir vs eklindeki
saysz din hkmleriyle halk ynlarnn beynini ykanmtr. Bu
emirlerle yetien mslman kii, daha yataktan admn atarken
Bismillahrahim.... szleriyle tm davranlarnn sorumluluunu
Tanrya ve kendisini de kara bir iman gcne terk ederek yaar gider.
slam lkeleri ierisinde bu tr yaamlar itibariyle en fazla kayba
urayan Trkler olmutur. Ulema snf, kadercilii her trl yenilie
kar dmanlk arac yapm, her eyi kader ve talih felsefesine
vurmu ve bylece toplumu, geriliklerinin nedenini bu felsefe dnda
arayamaz hale sokmutur. Bundan dolaydr ki Trk toplumu, kaba
gcn geerli olduu bir dnemde elde ettii zaferlerden, ya da
Batnn aklcl karsndaki yenilgilerinden ders almay
renememitir. rnein Osmanl dneminde Rusya ile yaptmz
savalardan on ikisini kaybetmi olmamzn nedenlerinin aklszlktan
doduunu dnen grlmemitir. Orduda yaplmak istenilen
reformlarn karsna her daim Kuran kalkan gibi kullananlar
dikilmilerdir. rnein 19cu yzyln balarnda Fransadan uzman
olarak getirtilen Juchereau de Saint Denys, Osmanl Ordusunun
modas gemi usulleri ve silahlar terk edip modern teknie sarlmas
gereini anlatrken yle der: Son savan yaratt musibetler
Osmanly uyandrmaya yetmeliydi. Fakat muzaffer Rus ordular,
daha henz Balkan dalarn ap gemedikleri iin stanbul ve
Anadolu halklar, Yenierilinin bbrlenmelerine ve vnmelerine
kanarak, btn bahtszlklar unun bunun ihanetine yormakta idiler.
Felaketlerin gerek nedenlerini bilen ilmiye snf ise, bu
baarszlklarn Tanrnn hiddetinden doduu yalanlaryla halk
aldatmtr. Fakat undan korkulur ki daha kalabalk bir dman
ordusu, siyasi engellere aldr etmeyerek Osmanl ordusunu tm
olarak perian edip Rumeliyi ve stanbulu ele geirsin. Ve ite o
zaman (Trkler) uykudan uyanacaklardr. Ve ite o zaman byk
hatalarnn ne olduunu anlayacaklar ve Fransz askeri sistemindeki
274
yenilikleri kabul etmedikleri iin ve asl ackls, din adamlarnn
kandrmalarna uradklar iin... pimanlk duyacaklardr.[477]
1836 ylnda Trkiyede bulunan bir yabanc yazar, Pardoe, o
tarihlerde stanbulda halk krp geiren veba salgnna kar
mslman ahalinin hi bir salk tedbiri almamas ve her eyi
Tanrdan beklemesi dolaysyla unlar yazar: ...(Trkn) ylesine
garip inanlar var ki, ister padiah emriyle kafas kesilsin, ya da
isterse veba hastalndan lp gitsin, Cehennem teftiinden
gemeden doruca Cennet hurilerine kavuacan sanr. Veba
hastalnn gayr mslim ahali arasnda fazla telefat vermemesi
olayn da suna atfetmektedirler ki Tanr mslman olmayanlar
sevmedii iin, lmelerini istememektedir. (Gayr mslim) ahalinin
telefat vermemesi nedenlerinin, salk tedbirlerinde yattn dnme
zahmetine bile katlanamamaktadrlar...[478] Buna benzer dier
cehalet rneklerini sraladktan sonra yazar yle devam eder:
Yaygnlaan veba hastal konusunda... Trkler ne basiret ve ne de
mantk denen eye sahipler. Her eyi kadere terk etmi olmak, onlarn
atalet duygularn kkletirmitir...[479]
Hatrlatalm ki din adamlarnn ve ilmiye snfnn krkledii
kadercilik yznden salk tedbirlerine gidilmemesi ve temizlik
kurallarna aldr edilmemesi ve pislik iinde yzlmesi gibi
nedenlerle veba hastal, 1836 ylnda stanbulda adeta felaket halini
almt. Susuzluk yznden halk, pislik ve mikroptan krlyor iken,
din adamlar camilerde, her eyin Tanr emri olduunu, kader ve
ksmete boyun emek gerektiini, mslman kiilerin nasl olsa
cennete gideceklerini, salk tedbiri diye bir eyin sz
edilemeyeceini, evet buna benzer yalanlar din emirlerinden rnekler
vererek anlatmaktaydlar. Onlar bunu yaparken gayr mslim aznlk,
her trl salk tedbirine bavurmaktaydlar. Bu sayede veba hastal
afetinden nispeten uzak kalabilmilerdir.
*
275
IX) Batl Aydn Aklc Yoldan Ahlaksal Aamaya Dorulurken
eriat Aydn Dinsel Ahlak Dnda Bir ey Aramaz.
Orta a dnemi dahil yzyllar boyunca Batl aydnn savunduu u
olmutur ki din kitaplaryla ve din verileriyle salam bir ahlak sistemi
yaratlamaz. Bu alandaki savamn zellikle din adamnn: Ahlakilik
ancak din ile kaimdir; din duygular zayflarsa ahlak ker
eklindeki iddialarna kar vermitir[480]. Bylece ahlak anlayn
din adamnn tekelinden kurtarp salam bir temele oturtmutur.
Hatrlatmakta yarar vardr ki semavi dinlerin hepsinde Tanr ve
peygamber szleri olarak ne srlen hkmler ierisinde akla olduu
kadar aklc ahlaka yatkn dmeyenleri oktur. rnein Mrikler
e kar saldry ngren, ya da ya da Gze gz, die di eklindeki
Ksas sistemini iler halde tutan emirler, ne ahlakilikle ve ne de
vicdan sesiyle badamaz olduu halde gerek Tevrat ve gerek Kuran
da yer almtr. Yine bunun gibi, Peygamber diye bilinen kiilerin
nice davranlar vardr ki mspet ahlak anlayna ters der
niteliktedir. rnein Musa nn farkl inantaki halklara kar ordular
gndermesi ve sava srasnda ele geirilen tutsaklar ldrtmesi ve
kadnlar paylatrmas (Bkz. Tevrat/Saylar, Bap 31), ya da Davud
un ehvet uruna en yakn bir arkadann karsna (Betsabe ye) ak
olup onunla zina etmesi ve sonra evlenmesi ve arkadan cepheye
gnderip lmne sebep olmas, ya da Muhammed in mrikleri
nerede grrseniz ldrn, ellerini ayaklarn aprazlama kesin...
(Bkz.:Tevbe 5) eklinde emirler vermesi ve din adna savalara giriip
ganimetler almas, esirleri paylamas, ya da kendi oulluu Zeyd in
karsna (Zeyneb e) ak olup evlenmesi (Bkz. Ahzab 37), Tanr elisi
olarak i grdklerini syleyen kimselerden beklenmeyecek
davranlardr ki saysz denebilecek benzeri davranlar arasnda
sadece bir demettir. Batl aydnn zellii, dinsel kisve altnda
ahlaki imi gibi gsterilen bu davranlar eletirmek, sergilemek ve
yermek ve bylece dinsel temele dayal ahlak anlay yerine akl
temeline dayal mspet ahlak anlayn yerletirmek olmutur. slam
dnyasnn aydnlar ise aksini yapmlar ve Kuran dnda ahlak
anlay olamayacan sylerlerken, Muhammedin sz ve
276
davranlarnn tmnn ahlakilik rnei olduunu belirtmilerdir.
Daha baka bir deyimle Batl aydn ahlak anlayn akl yordamyla
gelitirmeye alrken, eriat aydn dinsel temele dayal l ahlakini
yaatmtr. rnein Batl aydn, kendi din kitabnda Tanrnn
gaddar, keyfi, ya da benzeri niteliklerle tannmasn ahlak
verilerine aykr bulurken, ya da peygamber diye bilinen Musa ve
Davud gibi kimselerin davranlarn ahlak adna yererken, ya da
kilisenin cinayetlerine kar isyan ederken, slam bilginleri ve
dnrleri Kurandaki cihad kkrtmalarn, ya da mrikleri
ldrn eklindeki emirleri, ya da klelii doal gren ayetleri, ya da
hlleyi ve benzeri hkmleri ahlakiliin ta kendisi olarak
yceltmilerdir. Batl aydn, insanln Izdraplar ve yoksulluklar
karsnda din kuruluunun sorumluluunu ve din adamlarnn
susmuluunu ahlakszlk eklinde nitelendirirken, eriat statlar bu
tr ahlakszlklar doal bilmilerdir. Batl aydn, insan varln
dinsel ahlak anlayndan kurtarp aklc ahlaka ulatrmak ideali
ierisinde rpnrken ve her trl fedakarl gze alrken, eriat
aydn, din uruna ahlaka aykr davranlar alklamlardr. Batl
aydn, slam dnrleri araclyla kavutuu eski Yunan kaynaklar
(rnein Aristo, Sokrat, Eflatun vs...) sayesinde aklc ahlak anlayna
ynelirken, eriat aydn byle bir gidisi zndklk sanmtr.
unu zellikle belirtmek gerekir ki Bat toplumlar, Aristo aklclna
sarlp din kitaplarna meydan okuyan aydnlar sayesinde kendisini
ahlakszlk bataklndan kurtarrken, slam toplumlar, eriati ahlak
kayna sayan eriat kafal aydnlar! yznden ilkel ve geri
kalmlardr. Hemen hatrlatalm ki Aristo nn ahlak anlay, aklc
ve mspet ahlak anlaynn ta kendisidir; Politik adl kitabnda,
istisnasz olarak her insanin, akl rehberliiyle ahlakileebileceini ve
igdlerini aklc eitim yolu ile ve iyi rneklerle dzeltebileceini
ve sylerdi.[481] Her ne kadar kendi dneminin doal sayd klelik
kuruluuna, ya da sava fikrine kar pek fazla bir ey sylememi ise
de, yerletirmi olduu aklc ahlak sistemi, daha sonraki yzyllarda,
bu tr kurulular ahlak adna yadsyacak olgunluktaki vicdanlarn
277
olumasn salamtr. Batl aydn, Orta ada ve daha sonraki
dnemlerde, hep Aristo nn aklc ahlak anlay sayesinde ahlak
devrimleri yapmlardr. Tevrat da ve ncil de ahlak diye belirtilen
eyleri aklc ahlak kstasna vurmular ve bu kstasa uymayanlar
yadsmlar ve Dinsel temele dayal ahlak, gerek anlamda ahlak
saylamaz sonucuna varmlardr[482]. Bunu yaparlarken gemite
peygamber diye bilinen kiilerin (rnein brahim, Sleyman, Musa,
Davud gibilerin) ahlaka aykr yaamlarn ortaya vurabilmilerdir.
Oysa ki slam dnyasnn uygarlk a diye bilinen dnemlerde bile
eriat aydnlar iin ahlakilii dinin stne karmak, ya da dinsel
ahlaki akl szgecinden geirmek sz konusu olmamtr. Aslnda
ahlak ilmi alannda doru drst yapt veren kmam ve bizatihi
ahlak felsefesine ynelen pek olmamtr. Arap diliyle ilk ahlak kitab
yazanlar arasnda bn Al-Mukaffa vardr ki Kalila ve Dimna nn
eviricisidir. Bundan baka Al-Gazali nin Kitab Ayyuhal Valada ve
bn Maskavah n Fi Tahzib Al-Ahlak (Kahire 1928)ve Al-Mavard
nn Adab Al-Dnya Val Din (stanbul 1299) ve Nasir Al-Din Al-
Tusi nin Ahlak-i Nasiri ve 15ci yzylda Fakir Cani Muhammed
Esad tarafndan yazld sanlan Ahlak-i Celali adl kitaplar
belirtmek mmkndr.
Btn bu kitaplarda genel olarak ahlakiyat fazilet eklinde ele
alnm ve ruhi insirah ve fikir lviyeti ve cmertlik ve kran
ve hogr ve iffet gibi kavramlar zerinde durulmutur. Faziletin
karl olan reziletler ise itidalsizlik, kibir, gibi kavramlar olarak
ele alnmtr. Ancak ne var ki btn bu kavramlar Kurann iyi ve
fazilet, ya da kt bildii eylere gre ayarlanm ve bu kstasa
gre ahlaki ya da gayr ahlaki saylmtr. Her ne kadar eski Yunan
yaptlarndan (zellikle Aristo ve Eflatun gibi kaynaklardan)
esinlenenler grlm ise de onlar dahi kendilerini eriat
dorultusunda braktklar iin pek ksr bir ahlak anlay ierisinde
bocalamlardr. Birazdan belirteceimiz gibi Al-Farabi gibi byk
bir dnr bile, bir yandan hayran bulunduu Aristo nn izinden
gitmeye alrken ve rnein Risala Fusus Al-Hikam adl kitabnda,
ya da Fusul Al-Manadi adl yaptnda Aristo nn benimsedii
278
fazilet tanmna ynelirken, srf Kuran hkmlerine ters
dmemek iin kendisine yakmayan bir kurnazla bavurmu,
elien iki ayr zihniyeti uzlatrmaya almtr.
Ayn ekilde Ahlak-i Celali yazar Muhammed Esad, yine benzeri bir
kurnazlkla Aristo nn grlerine deinerek: unu syleyelim ki kt
insan, tpk Aristonun dedii gibi, eitim yolu ile iyi bir insan haline
getirilebilir derken Kurandaki: nsan iyi ya da kt yapan
Tanrdr eklindeki hkmlere, ncelik vermiyormu gibi
grnmtr. Fakat ne var ki gidebildii nokta ancak bu olmutur,
nk bunlar syledikten sonra kader felsefesine saplanm ve
Kurandan ayetler zikrederek kiinin kader rn bir yaratk
olduunu ve ktlklerin bir ksmn eitim sayesinde giderebilmekle
beraber ounu gideremeyeceini ve nk bunlarn Tanrdan gelme
olduunu bildirmitir. Bylece Tanry ahlakiliin ya da ahlak
dln kayna ve sorumlusu yaptn dnmemitir[483].
Daha baka bir deyimle bu yazarlardan hi biri, akl rn demek olan
mspet ahlaki, kendi yaptlarna konu yapmamlardr. ou zaman
akla aykr olan eyleri bile ahlaki saymlardr. rnein klelii ya da
din adna savamay ve din adna ldrmeleri, yani cihad i, ya da
kadn aa kertede klmay ve daha buna benzer nice eyleri
ahlakilie aykr bulmamlardr. Hatta yalan denen eyi dahi byle
grmlerdir. Her ne kadar islami ahlakla ilgili kitaplarda yalan,
tpk hased ya da itidalsizlik gibi en fazla yerilen reziletler
arasnda yer almakla beraber, birazdan aklayacamz gibi, din adna
sylendii takdirde fazilet olarak tanmlanmtr. Taberi ya da Al-
Asari ve hele Al-Gazali gibi nller, yalan denen eyi, bizatihi nitelii
itibariyle kt saymamlar, sadece douraca sonular bakmndan
olumsuz bulmulardr. Fakat her halkarda din adna yalan
sylenebileceini savunmulardr. te yandan Muhammedin tm
yaamlarn ve davranlarn ve azndan kan her sz ahlakiliin ta
kendisi olarak deerlendirmilerdir. Bundan dolaydr ki onun eteler
gndermesini, savalara girimesini, esirler ve ganimetler alp
paylamasn, iki dzineye yakn kadn haremine katmasn, ya da
279
oulluunun karsna ak olup onunla nikahlanmasn, ya da kendi
z anasn ve babasn ve kendisine babalk eden amucasn,
mslman imannda lmediler diye, cehennemlik saymasn ve daha
buna benzer nice davranlarn yceltmiler ve ahlak ilminin temeli
haline getirmilerdir.

X) Batl Aydn, Din Adna Savalar ve Genel Olarak Sava
Denen eyi ve ldrmeleri ahlakilie Aykr Sayarken eriat
Aydn Fazilet Bilmitir:
Ahlak anlay asndan Batl aydn ile eriat aydn arasndaki
farklardan biri, sava fikrine kar tepki konusunda kendisini belli
eder. Yzyllar boyunca Batl aydn, savan ve ldrmenin her
ekline kar dikilirken, eriat aydn aksine, din adna savalar
yceltmitir. Hatrlatalm ki semavi dinlerin hepsinde Tanr adna
Kafirlerle boumay ve yama ve talan yapmay, ganimet almay
ngren emirler vardr. Yahudilerin kutsal saydklar Ahd-i Atiyk ve
zellikle Tevrat bu tr hkmlerle doludur. Bar dini getirdii
sylenen ve ldrmeyeceksin emrini verdii kabul edilen sa bile:
Benim uruma cann zayi eden onu bulacaktr eklinde
konumutur[484]. sa nn buna benzer szlerini Tanr emridir diye
kabullenen Kilise, Orta a boyunca Hiristiyanl sava dini haline
getirmitir. Hal seferleri, bunun saysz rneklerinden biridir.
slam dinine gelince, Kuran yeryzn Dar-l slam (yani
Mslmanlarn yaadklar yerler) ve Dar-l Harb (yani Kafirlerin
yaadklar yerler) olarak ikiye ayrm ve Mslmanlar, Kafirlere
kar savamaya zorlamtr[485].
Yzyllar ierisinde Batl aydnn balca amac, sava fikrini ahlaka
ve insanla aykr bilip kknden yok etmeye almak olmutur.
Daha Hiristiyanln ikinci yzylndan itibaren bir ok dnrler,
rnein Origen ve Tertullian ile birlikte Bat dnyasnn entellektel
ortam, sava ve kan aktmay gnah sayan zihniyete gebe kalmtr.
280
Daha sonra, 5ci yzylda Pelagius, 9cu yzylda Erigena ve
12/13c yzyllarda Ablard ve 15/16ci yzyllarda Erasmus ve 17ci
yzylda Kepler ve 18ci yzylda Voltaire ve 19cu yzylda Tolstoy
ve 20ci yzylda Russell ve btn bu dnemler itibariyle nice
benzerleri, bu konuda aydnlar ordusunun srkleyicileri olmulardr.
Kimisi dinsel hkmleri bu ynde yorumlayarak[486] ve fakat pek
ou akl verilerine sarlarak ve mspet ahlak esaslarna dayanarak,
sava dncesini kknden kazmaya uramlardr. Bu abalarnn
olumlu sonular, daha orta a dneminde kendisini gstermeye
balamtr. rnein 11ci yzyln aydnlar arasnda: Ey Tanrm,
eer gerekten var isen ve stn bir gce sahip isen (ki byle
olduunu din kitaplarnda okudum), bana ltfen... neler yapmaya
kadir bulunduunu kantla... nk artk bu zntlere tahammlm
kalmad diyerek[487] Tanrdan hesap soranlar km ve bunlarn
says giderek artmtr. Din Kitaplarnn tanmlad ilahi gcn
keyfiliine ve kan dktrme hrslarna kar yneltilen bu yaknmalar,
o tarihlerden bu yana, aklc ahlak anlaynn temellerini pekitirmi
ve sava fikrini ahlakilikle badamaz gren vicdanlar gelitirmitir.
Bu gelime, insan sevgisini vatan ve millet duygularnn stne
karan kiileri, kendi z toplumlarna kar dmanlk besleyebilir
kertelere eritirmitir.
19cu yzyln sonlarna doru bir ok lkelerde, yazarlarn orduyu
(askerinden subayna varncaya kadar) itaatsizlie ve silahlar terk
etmeye kkrttklar grlmtr. Rusyada Tolstoy un yaptklarn,
daha sonra Hindistanda Gandi[488] ve ngilterede Bertrand Russell
ve Amerikada Martin Luther King gibi kimseler izlemilerdir. Bunlar
arasnda Tolstoy (1828-1910), denilebilir ki modern ada bu tr
eilimlerin babaln yapmtr ve yaparken de insann insan hi bir
sebeple ldrmemesi gereini hem dinsel ve hem de rasyonel
nedenlere dayatmtr. Bir yandan sann bar ideallerine ve dier
yandan akl verilerine sarlm ve insan varl iin sakncal
olabilecek her eyleme kar ayaklanmtr. 1897 ylnda yaynlad bir
bildiride askerliin bir ldrme meslei olduunu belirterek
Rusyadaki subay ve askerleri ve tm orduyu, askerlik mesleini terk
281
etmeye armtr. arsnda unlar sylemitir: Hi bir
Hiristiyann askerlik grevi diye bir ey kabul etmesi caiz deildir,
nk iinde bulunduu mahviyet duygular ve her ktl iyilikle
karlama zorunluluu ve tm insanlar sevme grevi, onu buna
hazrlamtr... Daha baka bir deyimle (hi bir Hiristiyan) ldrme
isiyle uraan bir meslee ya da kurulua (rnein orduya) mensup
olmamaldr. Bundan dolaydr ki gerek Hiristiyanlar daima askerlik
grevini reddetmilerdir ve bugn dahi reddetmektedirler... te
yandan askerlerin klada din hkmleri araclyla sava ruha
sokulduklarn, Dmanlar ldr emirleriyle yorulduklarn ve
btn bunlarn tiksinti verici eyler olduun hatrlatrken, bu
durumlara kar hi bir din adamnn ve hi bir aydnn ses
karmadn ve bunun utan verici bir ey olduunu belirterek
unlar eklemitir: Rusyada askeri barakalarn ve ordu
karargahlarnn duvarlarnda General Dragomiroffun imzasn
tayan emirnameler aslmtr. Bu emirnamelerde unlar yer almtr-
Dman ldreceksin, dilerinle param para edeceksin; ayet
sapladn sng krlacak olursa, yumruunla vuracaksn; yumruk
yetmez ise dilerinle saldracaksn; Tanr senin kumandanndr- .
nsanlarmzn nasl bir cehalet ierisinde tutulduunu ve nasl aa
ve baya ahlak kurallarna boyun eme durumunda brakldklarn
tanklayan bu emirnameden daha tiksinti verici bir ey olamaz. Ka
zaman var ki bu tr emirnamelere kar isyan halindeyim. Ve ite
imdi, lmeden nce, askerlere bu konuda seslenmek ve onlara birer
insan ve gerek Hiristiyan olarak Tanr ya kar ldrme iinden
gayr grevlerle sorumlu bulunduklarn hatrlatmak
istiyorum...[489]. Bu hatrlatmay yaptktan sonra Tolstoy, ordu
mensuplarna unu syler: Askerlik mesleinin cinayet meslei
olduunu anladnz an grevlerinizden derhal ayrlmal ve daha az
karl da olsa baka ilerle uramalsnz. Fakat eer u an bunu
yapamayacak durumda iseniz kararnz, isiye ve kylye kar ate
emrini aldnz zaman byle bir emre uyup uymamak hususunda
vicdan muhasebesi yapacanz ana talik ediniz; ve ite o an, eer
ruhunuzda birazck olsun insanlk duygusu kalm ise verilen emre
itaat etmekten mutlaka kanacak ve askerlii
282
brakacaksnzdr...[490]. Buna benzer bir ary Tolstoy, daha
sonra 1901 ylnda yenilerken yle der: Sizler hepiniz birer
askersiniz; silah, sng, yry, jimnastik eitimiyle yetitirildiniz.
Verilen emre uyarak savalara katldnz; muhtemelen Trklerle ya da
inlilerle boutunuz. Bunu yaparken emredilen eyin iyi ya da kt
olup olmadn aklnzn kenarndan geirmediniz... Oysa ki (Kutsal
kitap) sizlere sadece kardelerinizi deil fakat hi kimseyi
ldrmemeyi emretmi ve hiddetlenmemeyi ve dmanlarnzdan
nefret etmemeyi istemitir... Musann bildirdii Tanr emirlerinde ak
olarak -ldrmeyeceksin- diye yazldr... Fakat ne var ki size
belletilen askerlik bilgilerinde (ara kar gelme durumu hari)
stn emrine kr krne itaat ngrlmtr... te yandan Tanrnn
6ci emri belletilirken ldrme eyleminin yasak klnd ve fakat
dmanlar ldrmenin gnah saylmayaca sylenmitir...(Ancak
unutmamalsnz ki) askeri emirlerden nce Tanr emirlerine itaat
etmekle grevlisiniz. Tanr ise ldrmeyi yasaklamtr. unu iyi
bilmeniz gerekir ki hi bir davran, insan ldrmek kadar Tanr
iradesine aykr dmez. Bundan dolaydr ki her kim size - ldr -
emri verecek olursa ona itaat etmemelisiniz... Kumandanlarnzn
emriyle insan ldrmeniz sizi sadece katl durumuna drr, tpk
zengin bir kimseyi parasna tamaen ldren hrsz gibi... stn
emrine uymann ve savalara katlmann ve dman ldrmenin hi
kimseyi sorumluluktan kurtaramayacan belirten Tolstoy, bu konuda
da ncil hkmlerini akl yordamyla etkili klmaya alr ve yle
der: hi kimse yapmanz ya da yapmamanz gereken eyleri sizin
adnza kararlatramaz. Kii kendi davranlarnn sorumlusudur.
(Unutmaynz ki) Adem babamz isledii gnahn hesabini verirken
Havvann szne kanarak yasak elmay srdn, Havva ise eytana
ayak uydurduunu sylemiti; fakat Tanr onlar, bu ne srdkleri
zrlerden dolay avf etmemi, aksine cezalandrmtr. Eer stn
emrine uyup adam ldrecek olursanz sizleri de
cezalandracaktr...[491]
Tolstoy, Kutsal bilinen kitaplarda Tanry gaddar ve intikamc ve
insanlar birbirlerine boazlatan olarak tanmlayan hkmleri de akl
283
szgecinden geirmi ve bunlarn gerek din anlayyla
badamayp baz kimseler tarafndan olumsuz bir yorumlama sonucu
ortaya ktn belirterek yle eklemitir: Uyan ey karde, seni
varlndan ve zgrlnden ve insanlk haysiyetinden yoksun klmak
iin kck yaslardan itibaren milliyetilik kandrmalaryla
zehirleyen kimselerin szlerine aldr etme. Gaddar ve intikamc ve
sava yaptrc Tanr uydurmalaryla sava krkleyici sahtekarlara
inanma...[492]
Grlyor ki Tolstoy, gerekler snrn aarak da olsa, ahlakilik
duygusunu hem aklc ve hem de dinsel yollarla yerletirme
abasndadr ve sava ve ldrme fikrini kknden kazma
kararndadr. Her ne kadar samimi bir dindar olarak Hiristiyanla
balln yenilemekle beraber, din anlayn bar ve sevgi kayna
ekline sokma hevesindedir. nk insan denilen varla kar sevgisi
ve saygs snrszdr; hangi dinden, hangi rktan, hangi milletten
olursa olsun, insanlarn birbirlerini karde bilmeleri gereine
inanmtr. O kadar ki, biraz yukarda grld gibi, Ruslarn ezeli
dman saylan Trkleri bile karde olarak tanmlamtr. te yandan
Vatan ve Millet ya da Din edebiyatyla insanlarn aldatlmalarna,
birbirlerine dman olarak tantlmalarna, birbirlerine kar
saldrtlmalarna ve nihayet askerlik ykm altna sokulmalarna
kardr. Dnya kardelii adna onlar uyandrmak amacndadr.
Bu tr ahlaki dnceleriyle Tolstoy, 19cu ve 20ci yzyllarn
aydnlarn etkilemitir. Gandi den Martin Luther King e varncaya
kadar bar a kimselere ilham kayna olmutur. Onun
sayesindedir ki 20ci yzyln AYDIN, daha nceki hi bir dnemde
grlmedii kadaryla sava fikrine kar tepki gsterir kerteye erimi
ve kendi z devletinin sava siyasetine kar isyan eder olgunlua
ykselmitir. Tolstoy un dnceleriyle yetien Gandi, mr boyunca
kendisini bara adam ve bu uurda kendi lkesi Hindistan bile
feda etmeye hazr bir idealist olmutur. Btn kalbiyle sevdii
Hindistann, hi bir vesile ve bahane ile silaha sarlmasna raz
olmamtr. yle konumutur: Eer Hindistan silaha sarlacak
284
olursa, belki geici baz baarlar salayabilir. Fakat byle bir
Hindistan, benim kalbimin iftiharla anaca bir lke olmaktan kar.
Ben Hindistan ile birleiim, nk her eyimi ona borluyum. Kesin
olarak suna inanyorum ki Hindistann yer yznde kutsal bir grevi
vardr... Fakat ebedi olan baz ilkeler sz konusudur ki uzlama
(dn) kabul etmez ve bu ilkeler adna hayatimizi vermeye hazr
bulunmamz kouldur...
ki dnya sava srasnda kendi z devletini ve milletini protesto iin
byk abalar sarf eden Bertrand Russell, bu gzel rneklerden bir
bakasdr. Daha sonraki yllarda bu tr idealistlerin says giderek
artm ve Batnn eitli lkelerinde aydn evreleri halini almtr.
1960 yllarnda Vietnamda haksz bir savaa girien Amerikay, on
be yllk bir boumadan yenik kartan ey, kar tarafn silah gc
deil ve fakat bu savan insanla ve ahlaka aykr olduuna inanan
aydnlar yn olmutur. Srf bu aydn basks yzndendir ki ABD,
yeryznn tmn kolaylkla toz haline getirebilecek silahlara sahip
olduu halde, Vietnam savana son vermek ve igal ettii yerlerden
ekilmek zorunda kalmtr.
lgin olan udur ki 20ci yzyln Batl aydnlar, sadece sava denen
eyi ahlakilie aykr olarak ilan etmekle kalmam ve fakat ayn
zamanda sava cinayetleri karsnda susan zihniyete kar da
ahlanmlardr. zellikle Kilisenin ve din adamlarnn bu konudaki
vurdumduymazlklar, vicdan sahibi aydnlar iin daima tiksinti
vesilesi yaratmtr. rnein 2ci dnya sava srasnda ilenen
insanlk d sava olaylarna kar Papaln duygusuz kalmas, Batl
aydnlar isyana srklemitir. Malachi Martin adndaki bir yazar,
1969 ylnda yaynlad The Encounter adl kitabnda[493],
Napolyon dan Hitler e kadar (yani 1915den 1929a kadar) bykl
kkl 252 sava yapldn, bu savalar yznden Hiristiyan
lkelerin sefalet ektiini ve fakat buna ramen halklarn sava ruhu
ile yetitirildiini ve saldrganlk ruhunun Dou milletlerine dahi
alandn ve fakat insanla kar giriilen bu cinayetler karsnda
Kilisenin hi bir tepki gstermediini ve ou kez bu savalara n
285
ayak olduunu hatrlatm ve Hitler in yaptklar karsnda susup
oturan Papa Pius XIInin durumunu iddetle yermi ve yle demitir:
Hitlerin iledii cinayetler dneminde bu yer yznn manevi
saylan tek otoritesini Papa temsil etmekteydi. Ortada insanla kar
vicdanszca ilenmekte olan bir cinayet vard, Pius 1939 ylnda
papala getirildiinde jeopolitik bir kafa yapsna sahipti ve korktuu
tek bir ey vard ki o da Marksizm (ve dolaysyla Komnizm ve
Rusya) idi. Hayal ettii ey de Avrupa lkelerinin siyaseti ve kaderi
zerinde papaln gemi dnemler boyunca sahip bulunduu ve
fakat daha sonra yitirdii etki ve denetim yetkisini yeniden
canlandrmakt... una inanmt ki Avrupada Hiristiyan dininin
hegemonyasn, totaliter bir dzen sayesinde yeniden kurmak
mmkndr. Srf bu dnce iledir ki dn yoluna bavurdu ve
imzalad anlamalarla Hitlerin cinayetlerine gz yumdu. unu umut
etti ki eninde sonunda hayal ettii ey gerekleecek, yani Avrupa
Bolevik tehdidinden kurtulacaktr. Hesaplad ey Mihver
devletlerinin (Almanya ve talyann) zafere ulamalaryla Avrupallk
ruhu yeniden ve eski ekliyle canlanacaktr...(Ne ilgintir ki) sava
bittikten sonra dahi papann azndan Hitleri sulayc nitelikte bir
sz kmamtr. Sadece genel deyimlerle ikence ve vahet usullerini
yerici beyanlarda bulunmutur... Denecektir ki Papalk sesini
ykseltmi olsayd da hi bir ey deimezdi! Dorudur, fakat nemli
olan bu deil, vicdan bir grevi yerine getirme sorunudur. Manevi
protestolar mutlaka olumlu bir sonu alm olmak iin yaplmaz...
nsanlk d davranlara kar vicdan sesini duyurtmak amacyla
yaplr... Manevi grevlerin mkafat ve mcazati, bu grevlerin
bizatihi kendilerinde mndemitir...[494]. Yazar bu vesileyle sadece
papanin deil fakat tm hiristiyanlarn duygusuzluunu da sululuk
konusu yapmtr: Dinler tarihinin tiksinti yaratan bir grnm
vardr ki o da bu dinlerin Tanr adna insanlara zdrap, cefa ve
cezalar kutsal saymalardr. Tarihin kantlad udur ki
Hiristiyanlar, Hiristiyanln yaayabilmesi uruna prensipsizlii
doal bulmaktadrlar...
286
Yukardaki bir ka rnekle belirtmeye altmz udur ki Batda
aydn, hemen her dnem itibariyle sava fikrinin karsna dikilmi ve
zellikle din adna yaplan saldrganlklar ahlakilie aykr bularak
yermitir. Oysa ki islam lkelerinin aydnlar iin Cihad fikri, btn
devirler boyunca sonsuz bir ycelik tam ve sava duygularn canl
tutmak, dinsel bir grev saylmtr. Kurandaki Cihad emirlerini ve
rnein Mrikleri ldrn ya da Ehl-i kitaba (Yahudilere,
Hiristiyanlara vs) kar, kendi elleriyle cizye verene kadar savan
eklindeki hkmleri yeren olmamtr. Din adna giriilen
saldrganlklar, yama ve talanlar, yakp ykmalar, insanla aykr
bulan kmamtr. Aksine en byk bilgin ve dnr diye bilinen
kimseler, rnein Farabi ler, ya da bn Sina lar, ya da bn Haldun
lar ve bn Rt ler ve daha niceleri, koro halinde Cihad i ve Tanr
yolunda kan aktmay hep fazilet bilmiler ve yceltmilerdir. Her ne
kadar aralarnda, eski Yunan dnrlerinin etkisiyle sava fikri
aleyhinde genel olarak gr belirtenler olmam deilse de, Tanr
buyruklarn sava yolu ile gerekletirmenin koul olduu
konusunda onlar dahi sava taraftarl yapmaktan geri
kalmamlardr. rnein Farabi, zellikle Fusus Al-Madani adl
kitabnda, bir yandan Eflatun un ve Stoik lerin grlerinden
esinlenerek[495], kiisel amalara hizmet niteliindeki savalar ya da
srf ldrmek ve kin duygularn gidermek ve zaferler edinmek
hevesiyle giriilen saldrganlklar olumsuz ve kanunsuz bulurken,
dier yandan Kuran hkmleri gereince kafirlerle dvmeyi ve
mrikleri ldrmeyi ve ganimet edinmeyi ve buna benzer eylemleri
meru grmtr[496].
Al-Tabari, daha da byk bir ustalkla din adna ldrmeleri ahlaka
yatkn bulmutur. Halife Mutevekkil dneminin (MS 847-861) bu
nl slam tarihisine gre sava denen ey, eer islami yaymak ve
slam adna ganimetler almak iin yaplacak olursa mubah ve kutsal,
yok eer byle bir amaca ynelik deilse haramdr, nk gya
Tanrnn ak emri byledir. Bu grn kantlamak zere Tabari,
her eyden nce brahim peygamberden bu yana btn
287
peygamberlerin, Tanr emri gereince savatklarn belirtir. Gya
Tanr indirmi olduu emirlerle, dinin kl gc ile yaayabileceini
ngrmtr; hi bir din bu g olmadan, yani savasz olarak
varln koruyamaz. Bundan dolaydr ki brahim peygamber klla
i grmtr; bundan dolaydr ki Musa ve Yesua ve Samuel ve
dierleri ve sa hep byle yapmlardr; Tanr onlara sava
yapmalarn emrettii gibi Muhammede de ayn eyleri emretmi,
cihada girimesini ve islami yaymasn istemitir. Ve ite Muhammed,
Tanrnn bu verdii cihad emirlerine dier peygamberlerden ok
daha byk bir sadakatle uyduu iindir ki peygamberlerin en by
ve en ulusu olmutur. Bundan dolaydr ki onu, girimi olduu
savalar vesilesiyle yermek deil fakat yceltmek gerekir[497]. Yine
Taberi ye gre dier peygamberler, srf savunma amacyla ya da
saldr hevesiyle sava yaptklar halde Muhammed srf dini yaymak
ve din adna ganimet almak, hara toplamak dncesiyle savamtr,
nk Tanr ona bunu emretmitir[498]. Tabari nin bu ibret verici ve
muhakkak ki zc grlerini onun nl yapt olan Kitab-ud Din
val-Davla da izlemek mmkndr[499].
slam dnyasnn dier byklerinden biri saylan bn Haldun, tpk
Farabi ve Tabari gibi dini yaymak maksadyla giriilen savalar
makbul ve fakat sadece husumet ve talan dncesiyle giriilenleri ise
kanunsuz bulurdu. Mukaddime[500] adl kitabnda sava trlerini
drde ayrm ve Tanr adna ya da hanedan stnln salamak
maksadyla yaplan savalar iki ayr kategori halinde gerekli ve fakat
sadece yama ve talan hevesiyle ya da kabileler aras rekabet
nedeniyle giriilen savalar ise (ki bunlar da iki ayr kola ayrmtr)
gereksiz ve kanunsuz bulmutur[501]. bn Halduna gre srf yama ve
talan hevesiyle savaanlarn banda Trkler gelmektedir. Yar vahi
niteliklerle tanmlad Trklerin giritikleri savalar haksz ve
kanunsuz bulur[502]. Fakat buna karlk Arap ordularnn yama ve
talanlarn ve kyamlarn alklar, nk gya bunlar hep Kurann
Cihad emirleri gereince yaplmtr[503].
288
Grlyor ki bn Haldun gibi bir bilgin, kendisinden hi
beklenemeyecek bir manta snarak, yama ve talan maksadyla
giriilen savalar kanunsuz bulmakla beraber, Kuran emirleri
gereince farkl inantaki insanlara kar saldrmalar, ganimet alp
paylamalar, kafirleri haraca balamay kutsal sayabilmektedir. Akla
ve vicdana ve insanlk anlayna bylesine ters den bir gre
sarlabilmektedir!
slam dnrlerinin dinsel savalar yceltici bu tr grlerini
burada sergilemek kolay fakat gereksizdir. Bu zihniyetin Osmanl
dnemindeki izleyicilerinden bir ikisine deinmekle yetinelim. Aydn
bildiimiz bu kiilerin yzyllar ierisinde mspet ahlak ilkeleriyle
taban tabana zt ve fakat kendi eriat kafalaryla doal saydklar
yle inanlar ve davranlar olmutur ki utan yaratcdr. Bu
kimseleri toplumumuzun, eskiden olduu gibi bugn dahi fazilet
rnei olarak benimsemesi dndrcdr. Katib elebi ve Naima
gibi adlar bu rneklerden sadece ikisi olarak karmzdadr.
Katib Celebi, 17ci yzyl Trk ilim dnyasnn zgr dnceli ve
gzel ahlakl, en byk bir simas olarak tantlr[504]. Aydn
geinenlerimiz onu liberal ve fazilet sahibi bir kimse olarak gklere
karmlardr[505]. Oysa ki Katib Celebi yi aklc ahlak verilerine
bal olarak deerlendirmek gerekirse i yz hemen rengini verir.
Bunu yapabilenler, Katib elebi basit ruhlu ve grgsz ve ahlak
anlay zayf bir kimse olduunu anlamakta glk ekmezler[506].
Gerekten de Katib Celebi nin yaptlarna yle bir gz atmak, bu
kanya varabilmek iin yeterlidir. Mizan Al-Hakk fihtiyar Al-
Akakka adyla 1656 ylnda yaynlad kitabnda bu byk!
bilginimiz, Kurandaki Cihad ve ldr emirlerini Padiahlar
bakmndan fazilet ve ahlak saylmak gereken eyler olarak ele alr ve
yle der: Padiahlarmz (Tanrnn bu tr emirlerini) uygulamakta
hi bir zaman kusur etmemeli ve kafirlere cihad almas gereini
yerine getirmelidirler...[507].
Evliya elebi, yukardaki zihniyetin bir baka nl temsilcisidir.
Farkl inanta olanlara ve zellikle Hiristiyanlara ve yahudilere
289
Gavur gzyle bakmay, kin ve husumet beslemeyi ve kafirlere
kar cihada girimeyi, fazilet bilir. Seyahatname adl yaptnda hep
bu grleri iler[508]. ok dolam ve ok yazm olmasna ramen
fikren ve ahlaken geliememitir. nk beyni ve ruhu,
ocukluundan itibaren eriat verileriyle ykanmtr. Tanr ve
peygamber szleridir diye belledii bu emirler ona, Dar-l Harb de
yaayanlara kar dmanlk beslemek gerektii inancn alamtr.
Bu emirler arasnda Yalnz Allahn dini ortada kalana kadar
(kafirlerle) savan eklinde olanlar, ya da Kitab verilenlerden (yani
Yahudilerden ve Hiristiyanlardan) hak dinini din edinmeyenlerle,
boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye verene kadar savan diye
emrolunanlar, ya da Ey inananlar! babalarnz, kardelerinizi -
kfr imana tercih ediyorlarsa- dost edinmeyin gibileri ve daha nice
benzerleri vardr. Bunlar benimsedii iindir ki, mslman
olmayanlara, kafirlere kar klla sava edilmesi gereine
inanmtr. Kendi aklnn ve vicdannn sesini dinleyip kendisini bu
inantan kurtaramamtr. Tanrnn insanlara bu tr emirler
vermeyeceini dnmemitir. Daha dorusu dnmek istememitir.
nk rahatn ve yaamlarn eriatn emirlerine, yani kafirlere kar
kin besleme felsefesine borlu bilmitir. Nasl ki eriat yayclar iin
cihada kmak, ganimetler alp paylamak geim ve varlk salamann
en bereketli yolu saylm idiyse[509] ve nasl ki daha ilk anlardan
itibaren mslman kiinin rzk edinme anlay bu inana dayatld
ise, Evliya elebi ve benzerleri iin de durum ayn olmutur. Vicdan
sahibi ve kltrl bir aydn kii iin tenkit konusu edilmek gereken bu
tr bir yaam Evliya elebi yi asla rahatsz etmemitir. Bu vesile ile
ekleyelim ki Evliya elebi nin banazlnn snrlar sadece Gavur
dmanl ile izilmi deildir. Seyahatname adl kitabnn hemen
her satrnda Hiristiyanlara ve yahudilere kar belirttii dmanlklar
yannda, bir de ii dmanl duygular srtr. Hatta iilere kar
besledii kin ve husumet, gavur lara kar beslediklerinden daha da
youndur. te yandan kendi banazln gremeyecek kadar da
krdr. rnein Acemler zerde pilav yemiyorlar diye onlarla alay
eder; zerde pilav yemeyilerini okuyucularna hikaye ederken, Ali
290
nin byk dman olan Muaviye nin zerde pilavna kar zaaf
olduunu ve srf bu nedenle Ali taraftar olan Acemlerin zerde
yemediklerini nakleder. Byle bir gelenee saplanmlardr diye de
onlar banazlkla sular, ama kendisi, eriat haram demitir diye,
domuz eti yemediini syler ve bununla iftihar eder. Banaz olduu
kadar hak ve adalet duygusundan da yoksundur; bunun byle
olduunu anlamak iin onun kitabn biraz daha kartrmak yeterlidir.
rnein randa sululara ok ar cezalar verildiini syler ve bunu
tenkit konusu eder. Ancak ne var ki bu ayn Evliya elebi, 1635
ylnda kendi dneminin hunhar ve gaddar hkmdar Murat IV in
zel hizmetinde bulunmu ve onun insanlk d cezalarn
grmezlikten gelmi ya da hatta yceltmitir.
te yandan eriat eitiminden gemi kafas fikir derbederliiyle ve
metotsuzluklarla dolmutur. Bundan dolaydr ki Seyahatnamesinin
her satrnda tutarszlklar, elimeler yer etmitir. Gerek anlamda
bilim denemeyecek verilerle hazrlad bu kitabnn, bilimsel
nitelikte olduunu sanr. Oradan buradan duyduklarn abartarak ve
bilim drstlne smaz iirmelerle sralamtr. Grd ryalar
ona buna tabir ettirerek aklarken ilim yapt kansndadr.
*
- eriat dini adna saldr savalar yapmann kutsallna
inanmlk:
slamn yerletii tarihten bu yana, bilgin ve dnr diye bilinen
kimselerin, hemen hemen oy birliiyle dinsel savalar ve cihad
kutsal saymalarnn balca nedeni, btn bunlarn Tanr ve
peygamber tarafndan emredilmi olduunu sanmalarndandr. Tanr
szleri olarak kabul ettikleri ve gerekliinden kuku etmedikleri ve
bu nedenle akl ve vicdan eletirisinden geirmedikleri Kuran ve
hadis hkmlerine gre cihad kutsal bir i olarak tanmland iin
farkl bir gre ynelememilerdir[510]. Bu hkmlere gre Dar-l
Harb a, yani Kafirlerin yaadklar diyarlara sava amak art tir;
slam yaymak iin Ehl-i Kfr e kar saldrlara kalkmak,
291
boumak ve Muhammedin Resulullah olduunu ahadet, salati
ikame zekat edene kadar nas ile muharebe etmek dinsel bir
grevdir[511]. Esasen Tanr, mslmanlar savaa kkrtmak iin
Muhammedi yollamtr[512]. Sadece savunma amacyla deil fakat
saldrmak, fetihler yapmak, merhametsizce vurmak[513] kervanlar
yakalamak ve ganimetler almak ve paylamak amacyla cihada
kmasn ona emretmitir[514]. Mriklere ve Ehl-i Kfre kar
saldrmay sadece grev olarak deil fakat ayn zamanda fazilet olarak
ve mkafatlara ulamak zere gerekli klmtr[515]. Ve ite eriat
kafa aklc yola,e aklc ahlak anlayna giremedii iindir ki sava
fikrini daima yceltmi, fazilet esi haline getirmitir. Denilebilir ki
eriat aydnlarn (!) kendi toplumlarna ve insanla kar en byk
sular, eriatn sava ve talanc hkmlerini ses karmayp bunlar
desteklemi olmalardr. Gazali gibi insan deeri bilmeyen ve stelik
aklcla kar dman kesilen kimseler iin bunu doal bilelim; fakat
Aristo hayran ve Aristo felsefesinin yorumcusu olan Farabi ya da bn
Sina ya da bn Haldun gibi bilginlerin ya da benzerlerinin ayn safta
yer almalar zcdr.
*
XI) Batl Aydn Peygamber Diye Bilinen Kimselerin Yaamlarn
Ahlak Szgecinden geirmi ve Eletirmi, eriat Aydn se
Kr krne Yceltmitir.
Daha nceki blmlerde belirttiimiz gibi, Batl aydnn bilimsel,
fikirsel ve ahlaksal drstl o kertede olmutur ki, sadece kutsal
saylan kitaplarn akla ve ahlaka aykr ynlerini deil, fakat ayn
zamanda peygamber diye bilinen kimselerin yaamlarn
sergilemekten ve yermekten ve rnein insanlar aras dmanlklar
onlara yklemekten geri kalmamtr. Denilebilir ki bu gelenek
yzyllar ierisinde giderek kklemitir. Spinoza lar, Bayle ler,
Thomas Paine ler, Weberler ler, Mencken ler, Wells ler ve saymakla
bitmeyecek daha nice aydnlar, u son be yz yllk dnemin bu
konudaki en nl temsilcilerinden sadece bir kadr. brahim den sa
ya varncaya kadar, kutsallk klna brnerek i grm olan Tanr
292
elileri nin aklc ahlak anlayyla badamayan davranlar, bu
aydnlar rahatsz etmitir. Askeri ya da idari yeteneklerini genellikle
takdir ettikleri bu kiileri, ahlaksal deer llerine vurarak yermekten
ekinmemilerdir. Bir ka rnekle yetinecek olursak:
17ci yzylda Fransada bir yazar, Feret, La Moissade adl kitabnda
Musa nn byk bir kahraman olduunu ve fakat her trl cinayeti
rahatlkla isleyebilen bir Barbar olduunu sylemekten
ekinmemitir[516]. Daha sonraki yllarda Thomas Paine, The Age of
Reason adl nl yaptnda, Musa y, tm yaamlar itibariyle ahlak
yoksunu ve beeriyetin yetitirdii en baya insanlardan biri olarak
tanmlam ve grlerini kantlamak zere Tevrat da, Musann 4c
Kitab balyla yer alan Saylar blmndeki gaddarlk
olaylarndan alntlar yapmtr. ksaca hatrlatmakta yarar vardr ki
Tevrat n bu blmnn 31 ci Bapnda: Tanrnn Musa ya emirler
vererek srailoullar nn cn almak zere Midyani lere sava
amasn istedii ve bu emir gereince Musa nn kendi halk olan
srailoullarn cenge ard ve bu cenk sonucunda srailoullarnn
zafer elde ettikleri ve Midyan halkndan her erkei ldrdkleri ve
Midyan kadnlarn ve onlarn ocuklarn esir alp btn hayvanlarn
ve mallarn apul ettikleri ve iinde oturduklar btn ehirleri ve
btn obalarn atele yaktklar ve alnan esirleri ve apul mallar
Musa ya ve Kahin Eleazar a teslim ettikleri ve fakat Musa nn Ordu
subaylarna kar, srf kadnlar ldrmeden getirdikleri iin,
fkelendii anlatldktan sonra unlar yazldr: ...ve Musa ile Kahin
Eleazar ve cemaatin btn beyleri, onlar (Orduyu) karlamak iin
ordugahn dna ktlar; ve cenk hizmetinden gelen ordunun
subaylarna, binbalara ve yzbalara kar Musa fkelendi...ve
yle dedi: -Btn kadnlar sa m braktnz?...imdi ocuklar
arasnda her erkek ocuunu ldrn ve erkekle yatm olarak erkek
bilen her kadn ldrn ve erkekle yatm olmayarak erkek bilmeyen
btn kadnlar, ocuklarla birlikte kendiniz iin sa brakn...
Tevrat tan bu satrlar aynen nakleden yazar, Musa nn bylesine
tiksinti verici ahlak anlay ile ve bu anlaya yer veren din
293
kitaplaryla gerek anlamda ahlak yaratlamayacan syler[517].
Yine Tevrat n ayn blmnde Musa nn yama ve talan yolu ile
alnan ganimet konusundaki tutumuna aretle unu ekler: (Musann)
bu davran, dinsel bayalk ve cinayetler seriini oluturur...
Alnan ganimetin paylalmasna ve bu paylamada Tanrya pay
ayrlmasna ve otuz binden fazla esir kadnn ve ocuklarn zevk ve
ehvet uruna Ordu mensuplar arasnda datlmasna deindikten
sonra yle ekler: ksaca unu sylemek gerekir ki Tevratn bu ve
dier blmlerinde yer alan buna benzer hkmler, insanln utanla
okuyaca ve kukusuz ki tiksinti duyaca eylerdir...[518].
Gerekten de yazar bylesine isyana srkleyen olaylar Tevrat da,
Tanrnn azyla yle anlatlmtr: Sen ve Kahin Elleazar ve
cemaatin... adam olsun, hayvan olsun, alnm olan apul malnn
topunu al; ve apul maln, cenge kan cenk erleri ve btn cemaat
arasnda yar yarya bl; ve cenge kan askerlerden, adamdan olsun,
srdan olsun, eeklerden olsun, srlerden olsun, be yzden bir
can olmak zere Tanr iin vergi alacaksn; onlara den yardan
aln; ve Tanrnn kaldrma takdimesi olarak Kahin Eleazara
vereceksin; ve srailoullarna den yardan, adamdan olsun,
srdan olsun, eeklerden olsun ve srlerden olsun btn
hayvanlardan, her elliden ekilmi olan birini alacaksn ve onlar
Tanrnn meskeninin bekiliini tutan Levililere vereceksin; ve Musa
ile Kahin Eleazar, Tanrnn Musaya emrettii gibi yaptlar...[519].
Btn bu ileri rahatlkla yapabilen bir insann Peygamber olarak
kabul edildiini aknlkla belirten yazar, yzyllar boyunca onun
Tanr elisi olarak saygnlk grmesinin akla sigar bir yn
bulunmadn belirtir ve yine yle der: Eer (Tevratda) yazlan
btn bu hususlar doru ise, insanlk tarihi ierisinde Musadan daha
kt ve tiksinti verici ve -insan- denmeye en az layk baka bir kimse
kmam demektir...[520] Masum insanlarn ldrlmelerine,
ocuklarn kesilmesine, analarn yok edilmesine, kzlarn fuhu arac
haline getirilmesine emir veren Musa gibi birini yazar, peygamber
olarak deil fakat insan olarak dahi karsnda grmek istemez.
294
Musa nn Tanr szleri dir diyerek yerletirdii hkmlerin
Yahudileri gaddar ruhlu yaptn syleyenler arasnda bizzat yahudi
bilgin ve dnrleri vardr. Spinoza nn bu konudaki grlerini daha
nce belirtmitik. Freud, yakn zaman rneklerinden biridir. Fakat
gnmzde de bu gr paylaanlar grlr. Raphael Cohen adnda
bir yazar The Faith of A Liberal adl kitabnda yle der: gaddarlk
denen eyin, dinlerin zn oluturduundan oumuzun haberi
yoktur. Musa kanunlar srailoullarna, her saldrdklar yer ve
lkelerdeki insanlar ldrmeleri emrini vermitir...[521]
Musa gibi gemiin en byk peygamberlerinden saylan Davud un
ya da Sleyman n yaamlar da Batl aydnlar iin hakl olarak
eletiri ve tenkit konusu olmutur. Hakl olarak diyoruz nk Ahd-i
Atiyk da kutsal deyimlerle yceltilen bu kiilerin ou davranlarn
mspet ahlak ilkeleriyle badatrmak mmkn deildir. rnein
Davud, Tanrdan vahyolunduunu syledii emirlerle tm mrn
savalar yaparak, yakp ykarak, alp rparak geirmekle tannmtr.
Bu arada ehveti uruna her ahlak dl yapabileceini de, en yakn
bir arkadann, (Uriya nn), kars Bat-Seba ya ak olmak ve onunla
zina yapmak suretiyle kantlamtr. Olay, Ahd-i Atiyk da anlatld
ekliyle ksaca udur: Bir gece Davud, saraynn damnda gezinirken
civardaki evlerden birinin avlusunda ykanmakta olan bir kadn grr.
Muhafzlarndan biri kendisine bu kadnn, Hitti Uriya nn kars Bat-
Seba olduunu syler. Uriya, ok eskiden beri Davud un en yakn bir
arkadadr ve o sralarda cephede arpmaktadr. Davud ulaklarn
gnderip kadn getirtir ve onunla yatar. Kadn gebe kalr ve Davud a
haber gnderip Ben gebe kaldm der. Bunun zerine Davud,
adamalarna emrederek Uriya y huzuruna getirtir ve evine dnmesini
ve karsyla bulumasn emreder. Fakat Uriya emri dinlemez ve eve
dnmez; muhtemelen karsndan artk tiksinmitir. Bunun zerine
Davud, bir takm eytani planlarla Uriya y yok etmenin yollarn
arar. Adamlarndan Yoab a u mektubu yazar: Uriya y (Cepheye
gnderin) iddetli cenkte n diziye koyun ve onun yanndan ekilin ki,
vurulsun da lsn. Mektubu da Uriya ya verir ve Yoab a gtrmesini
syler. Yoab, askerleriyle birlikte saldrmakta bulunduu Kenti
295
muhasara altnda tutarken yiit adamlarn bulunduunu bildii yere
kar Uriya y koyar. Kentin savunucular darya kp ta Yoab a
kar cenk etmeye baladklar zaman ilk elden Uriya y ele geirip
ldrrler. Bunu haber alan Yoab durumu Davud a mjdelemek
zere adamlarndan birini grevlendirir ve ona yle der: Cenk
hakknda olan biten btn eyleri Kral a sylemeyi bitirdiin zaman
vaki olacak ki, eer Kral fkelenir ve sana -ehre kar cenk etmek
iin neden o kadar yaklatnz? Duvarn zerinden atacaklarn
bilmiyor mu idiniz?- derse, o zaman: -Kulun Hitti Uriya da ld-
dersin diye tenbihatta bulunur. Bu szler Davud a nakledildikte,
Davud, sanki hi bir eyden habersizmi gibi unlar syler: Git ve
Yoaba -Bu ey gznde kt grnmesin, nk kl bazen bunu ve
bazen unu yer, ehre kar cengini iddetlendirip ehri yk-
diyeceksin ve kendisine cesaret vereceksin.
Uriya nn kars haberi duyunca kocas iin dvnr. Fakat Davud
adamlarn gnderip onu evine getirtir ve onunla evlenir; ve ondan bir
olu olur. Ancak ne var ki Tanr, bu ie fkelenmi olarak Davud a
hitaben yle konuur: Ben seni srail zerinde Kral olarak
meshettim ve seni Saulun elinden kurtardm ve efendinin evini sana ve
efendinin karlarn koynuna verdim ve srail ile Uahuda evini sana
verdim; ve eer bu az gelse idi, sana daha neler neler verirdim. Niin
Rabbinin gznde kt olan yaparak, onun szn hor grdn? Hitti
riyay klla vurdun ve karsn kendine kari olarak aldn ve
riyay, Ammon oullarnn klc ile vurdun? ve imdi kl ebediyen
senin evinden ayrlmayacak, nk beni hor grdn ve itti riyann
karsn kendine kari olarak aldn...te (imdi) kendi evinde sana
kar ktlk karacam ve senin gzlerinin nnde karlarn alp
komsuna vereceim ve bu gnein gz nnde o senin karlarnla
yatacak. nk sen gizlice yaptn, fakat ben bu eyi btn srailin
karsnda yapacam... Bunlar dinleyen Davud, pimanlk duyar ve
Tanrya sulu olduunu itiraf eder; Tanrda onun suunu siler ve
fakat sadece ceza olsun iin Bat-Seba dan olan olunu hasta klar.
Davud ocuk iin Tanry arar, oru tutar, geceleyin yerlerde yatar ve
fakat ne yapsa Tanrya yaranamaz; ocuk lr. Olunun ldn
296
grr grmez Davud ayaa kalkar, yalanp sslenir, oru tutmay
brakr. Etrafndakiler kendisine sorarlar: Bu yaptn ey nedir?
ocuk saken onun iin oru tuttun ve aladn ve ocuk lnce,
kalktn ekmek yedin?. Onlarn bu sorularna Davud yle der: ocuk
henz saken oru tuttum ve aladm, nk kimbilir belki Rabb bana
ltfeder de ocuk yaar, dedim. Fakat imdi ld, niin oru tutaym?
Artk onu geri getirebilir miyim? Ben ona gideceim, fakat o bana
dnmeyecektir. Bunlar syledikten sonra kars Bat-Seba nn yanna
gider, onu teselli eder ve onunla yatar. Kadn gebe kalr ve bir olan
dourur ve adn Sleyman koyar. Tanr onu ok sever ve Yedidya
(Rabbn sevgilisi) diye arr[522]. Ancak ne var ki Tanr, her ne
kadar Davud un suunu silip srf kinini yattrmak maksadyla
olunu ldrd halde bununla yetinmez ve biraz daha oyun
oynamak ister. Az zaman nce Davud a: te kendi evinden sana
kar ktlk karacam ve senin gzlerinin nnde karlarn ali
komsuna vereceim ve o, gnein gzleri nnde senin karlarnla
yatacak diye sylediklerini hatrlar ve bu ii Davud un oullarndan
Absolam a yaptrr. Olay Ahd-i Atiyk ta yle anlatlmtr: ve
Ahitofel, Absolama dedi: -Evi beklemek iin babann brakt
cariyelerin yanna gir ve babana mekruh olduunu btn srail
iitecek...ve damn zerine Absolam iin adr kurdular ve btn
srailin gz nnde Absolam, babasnn cariyelerinin yanna girdi.
O gnlerde Ahitofelin verdii t Allahn kelamn soran bir
adamnki gibi idi...[523]. Bu olaylardan sonra Absolam babasn
ldrmenin yollarn arar[524].
Tiksinti verici bu tr olaylar, bu minval zere Ahd-i Atiyk in dier
blmlerinde birbirlerini izler. Grlyor ki mspet ve aklc ahlak
anlayyla uyumaz olan bu olaylar, Yahudi din adamlarnn Tanr
szleridir diye karmza kardklar eylerdir. Batl aydnn
zellii, ahlak d olarak grd bu olaylar sergilemek ve
yermektir. Thomas Paine in ya da Bayle gibi dnrlerin yaptklar
budur. Daha sonra dnemin aydnlar ayn yolu izlemilerdir; rnein
Max Weber, ngilizceye Ancient Judaism adyla evrilen yaptnda
Davud un ve peygamber diye bilinen dier kiilerin yaamlarn ayn
297
ekilde eletiri konusu yapmtr[525]. Yirminci yzyln en nl
tarihilerinden H.G.Wells, The Outline of History adl yaptnda,
Davud un hite iftihar edilecek bir ahsiyet olmadn belirttikten
sonra ncil deki tutarszlklar ve zellikle Matta ve Luka
kitaplarndaki elikileri ve mspet ahlaka ters den eyleri ortaya
vurmutur[526]
Davud un olu Sleyman, ki Davud tan sonra srailoullarnn bana
Kral olarak gemitir, Batl aydnn ahlak adna eletiri konusu
yapt dier bir tiptir. Her ne kadar din adamlar ve halk ynlar
tarafndan Tanrnn gnderdii en Ulu peygamberlerden biri diye
benimsenmi ise de, gerek aydn niteliindeki yazar ve dnrler
onun yaamlarn utan verici bulurlar[527]. Yine tekrarlayalm ki
Davud, yukardaki ekilde Bat-Seba ile yattktan sonra Sleyman
adnda bir oula sahip olmutur. Yaland zaman Sleyman bir gn
karsna alp, baz kimseleri mutlaka ldrmesi kaydyla kendisine
varis klmtr. ldrmesini emrettii kimseler arasnda Yoab ve Simei
de vardr ki her ikisi de kendisine vaktiyle yardmc olmulardr.
Simeiye vaktiyle: Seni asla klla ldrmem diye konutuu halde
ite imdi, lecei gnlerin yaklamakta olduunu grnce, olu
Sleyman a yle emreder: Sen imdi (Simeiyi) susuz tutma...ona
yapacan bilirsin ve sen onun aarm ban kanla ller diyarna
indirirsin[528]. Vicdanszlk rnei bu tr tler alm olarak tahta
kan Sleyman, ilk i Yoab ile Simei yi ldrtr ve sonra Tanry
kandrmak zere Tanr adna Bin ba yaklan takdime sunar. Bu
arada ryasnda gya Tanr ile konuur ve Ondan kendisine iyi bir
yrek vermesini ister. Tanrda ona byk balarda bulunur ve:
Senden evvel senin gibi kimse olmamtr ve senden sonra senin gibi
kimse kmayacaktr... Btn gnlerinde Krallar arasnda senin gibisi
olmayacaktr... der ve ona Deniz kysnda olan kum gibi, ziyadesiyle
hikmet ve anlay ve yrek genilii ve zenginlik ve izzet verir[529].
Tanrnn bu verdiklerine karlk Sleyman, hem Tanrya ve hem de
kendisine saraylar, altndan ve fil diinden tahtlar, kaftan kaplar
yaptrtr. Zevkine ve ehvetine dkn olduu iin yedi yz kadnla
evlenir ve ayrca 300 kadar cariye edinir. Fakat bunlar dahi az geldii
298
iin sarayna yabanc kadnlar alr ve onlarla da yatmaya balar.
Fakat ne var ki yabanc kadnlarla mnasebette bulunduu iin Tanr
gazaba gelir, nk vaktiyle srailoullarna: (Yahudi olmayanlarn)
arasna girmeyeceksiniz ve onlar da sizin aranza gelmeyecektir diye
emir vermitir. Sleyman ise bu emri unutmu ve yabanc kadnlarla
yatmtr. Sleyman a kar bu yzden fkelenen Tanr, onun elinden
krall almaya karar verir ve fakat bu ii, her ne hikmetse, onun
lmnden sonra, olu tahta kt zaman yapacan bildirir. Ahd-i
Atiyka ta bu konuda yle yazldr: ve rabb Sleymana dedi-
Madem ki bu ey senin tarafndan oldu ve sana emrettiim ahdimi ve
kanunlarm tutmadn, mutlaka krall senin elinde ekip alacam ve
onu senin kuluna vereceim. Ancak baban Davud un hatr iin bunu
senin gnlerinde yapmayacam; onu senin olunun elinden ekip
alacam. Ancak btn krall ekip almayacam, fakat kulum
Davudun hatr iin ve semi olduum Yerusalimden tr bir sipti
senin oluna vereceim...[530]. Daha baka bir deyimle Tanr,
Sleymana kar fkelenmi ve krall onun elinde almaya karar
vermitir ama, Davud un hatr uruna hincini Sleyman dan deil
fakat onun, hi bir suu olmayan olundan almak hevesindedir.
Sylemeye gerek yoktur ki btn bunlar Tanr fikrini klten ve
peygamber diye bilinen kimselerin ehvet ve sefahate
dknlklerini gsteren eyler olarak akl ve vicdan ve ahlak sahibi
her insan rahatsz etmeye yeterli eylerdir. Din adamlar ve cahil
halklar bu rahatszl duymamlardr. Fakat Batl aydn tepki
gstermekten geri kalmamtr. Bu tepkisini sadece Ahd-i Atiyk da yer
alan bu gibi olaylar vesilesiyle deil ve fakat Ahd-i Cedid in
kahraman saylan sa nn yaamlar vesilesiyle de ortaya vurmutur.
hatrlatalm ki sa nn yaamlarnn, daha nceki peygamberlere
oranla ok daha temiz, ok daha ahlaki olduu kabul edilir. Hiristiyan
dnyas onun, insanlk adna zdrap ektiine ve onun kendisini
insanln gnahlar uruna feda ettiine ve ktle iyilikle kar
koyduuna inanmtr. Kukusuz ki bu tr inanlarn olumlu sonular
olmam deildir: bylesine lekesiz denebilecek bir yaam, hemen her
dnem itibariyle bir ok kimseleri idealizme srklemitir. Ancak ne
299
var ki Batl aydn, bir yandan bu ideal rnein manevi deerini
benimserken, dier yandan ac gerekleri ortaya vurmaktan ve sa nn
yaamlarnda yerilmek gereken ynleri ya da abartmalar
aklamaktan kanmamtr. Bir Amerikal yazar H. L Mencken, sa
nn yaamnda olaan st bir ycelik ya da emsali grlmeyen bir
zellik bulunmadn belirterek yle der: sa dan gayr binlerce
insan vardr ki, ok daha sade ve ok daha az parlak nedenlerle, en
azndan onun kadar byk bir cesaret ve ecaat rnei vermiler ve
canlarn insanlk uruna feda etmilerdir...[531]
Dier baz yazarlar ise sa y sahtekarlk rnei olarak takdim
etmilerdir. 1770 ylnda Fransada yaynlanan Vie de Jesus adl bir
kitapta sa nn, insanlar aldatan bir yalanc, marangozluktan
yetime bir beceriksiz, bir dzenbaz ve insanlarn saflndan
yararlanp mucizeler uyduran bir sahtekar olduu belirtildikten
sonra, Hiristiyan dininin ortaya kmasnda insanlarn budalalnn ve
her eye aptalca kanar olmalarnn rol bulunduu ve fakat bu
aldatmalarn ve kandrmalarn eninde sonunda mutlaka son bulaca
ve insanln akl egemenliine kavumakla bu yalanlar yok klaca
anlatlmtr[532].
Thomas paine ise Meryem anann bakire olduu halde sa y
dourmu olmas olayn inanlmaz bir masal olarak tanmlar ve yle
der: Beni rahatsz eden ey sann varl ya da yokluu deil ve
fakat sa masalnn uydurulu eklidir...Ben bu tr aldatmalara
karym. ncilde anlatld kadaryla bu masal iren ve
mstehcendir; nk masala gre gen bir kz(yani Meryem) Yusufla
nianlanm beklerken Ruhulkuds tarafndan batan karlr... Ve
gebe kalr. Btn bunlara ramen Yusuf onunla evlenir. Bylece
Meryem ve Yunus, bir at altnda kari koca olarak yaarlar ve kutsal
ruh ile rekabet ederler. Bu anlatm ncildeki yknn anlalr dile
sokulmu eklidir; ve bu ekilde anlatldkta, bir tek din adam
tasavvur edilemez ki bundan utan duymasn...[533]. Meryem
hikayesinin benzerine eski Yunan mitolojisinde de rastlandna aret
eden Paine yle devam eder: Bu hikaye...Jpiter ile Ledann
300
aklarna... ya da Jpiterin ak maceralarndan her hangi birine
benzemekte. Bu da gsteriyor ki Hiristiyan iman, putperestlikten
kalma efsaneler zerine bina edilmitir...[534]. Yine bunun gibi
Resullerden Pavlos un fazilet timsali olarak tantldn, oysa ki
gerekte onun iddet ve zorbala ynelik banaz bir din adam
olduunu ekleyen Paine, bu tr rneklerle yetitirilen halk
ynlarndan gerek ahlak davranlar beklemenin beyhude olduunu
syler[535]. Bylece Musa dan sa ya kadar gelmi gemi
peygamberlerin yaam rneklerini sergileyerek, insanla kar ilenen
en byk cinayetlerin ve yaplan en byk ktlklerin, hep gkten
indii sanlan vahyler araclyla ilendiini ve btn bu hkmlerin
Tanrnn ycelii fikrini yitirdiini, ahlak anlayn yok ettiini,
insanlar aras sevgiyi ve bar engellediini ve mutsuzluklar kayna
tekil ettiini ve beeriyetin en byk kaybnn bu hkmlerle vakit
geirmek olduunu belirttikten sonra unu ekler: Tanrya vekaleten
konutuklarn syleyen ve bizlerden saygnlk gren Musa ve
Davud...vs gibi ncilde ad geen peygamber klkl
sahtecilere...inanmaktansa, binlerce eytann(eer eytan diye bir ey
kabul edecek isek) aramzda dolaarak bizlere aka eytan
doktrinlerini retmelerini kabul etmek ok daha hayrl
olacaktr...[536].
Yzyllar boyunca Kutsal diye biline gelen din kitaplarn bylesine
eletiren ve yeren Thomas Paine iin Napolyon yle der: (Bu
yazarn) altn madeniyle bst yaplmal ve yeryznn btn
lkelerinin btn Kentlerinin meydanlarna dikilmeli.... O Napolyon
ki yeryz eitsizliklerinin din kuruluu olmadan srdrlemeyeceini
sylemitir.
*
slam dnyas, aklc ahlak adna savam veren ve rnein Batl
aydnn yukardakine benzer ahlak severlii dorultusunda yryen
aydn tipi pek karmamtr. Bir tek yazar, bir tek dnr kalkp ta,
Batlnn yapt gibi, peygamber diye bilinen kiilerin, rnein Musa
301
nn ya da Davud un ya da Sleyman in ya da Muhammed in
yaamlarn eletirmeyi ve yermeyi denememitir. Denemek yle
dursun, fakat aksine bu kimselerin ve zellikle Muhammed in her
davrann yceltmilerdir, hem de yceltmek iin sebep olmad
halde. slamn yetitirdii en nl yazar ve ahlakiyatlar, Muhammed
in dini yaymak bahanesiyle giritii ete saldrn ya da savalar ve
bu saldr ve savalar srasnda ele geirdii esirleri ldrtmesini, ya
da ganimetleri ve kadnlar blmesini, ya da zel yaamlar
vesilesiyle yaptklarn, rnein oulluu Zeyd in kars Zeyneb e ak
olup onunla evlenmesini, ya da buna benzer dier olumsuz
yaamlarn hep Tanr emrine uygun ve dolaysyla ahlaki imi gibi
gsterip yceltmilerdir. nk ellerindeki Kuran onlara btn bu
ilerin Tanr emriyle olduunu bildirmitir. Hemen hatrlatalm ki
Kuranda, biraz nce Batl aydnlarn ahlakilikle badamaz
grdklerini sylediimiz olaylar, rnein Musa nn, ya da Davud un
ya da Sleyman n yaamlar, birer fazilet rnei olarak anlatlmtr.
Sad suresinde Tanrnn Davud a saltanat ve peygamberlik bilgisi ve
unvan verdii, onu yeryznn egemeni kld, onun hakknda
karlan kt sylentileri knad ve btn sularn balad ve
nihayet ycelttii yazldr[537]. mrn zevk ve ehvetine dkn
olarak ve sefahat ierisinde, yedi yz kars ve yz cariyesiyle
geiren Sleyman hakknda da Kuranda pek yceltici szler yer
almtr. Tanr gya yle konumutur: Davud da Sleyman i
bahsettik; o ne gzel bir kuldu. Dorusu o daima Allaha ynelirdi...
And olsun ki Sleyman denedik, hkmranln zayf drdk,
sonra eski haline dnd...Sleyman -Rabbim beni bala, bana
benden sonra kimsenin ulaamayaca bir hkmranlk ver-
dedi...Bunun zerine Bizde, istedii yere onun buyruu ile kolayca
giden rzgar, bina kuran ve dalglk yapan eytanlar, demir
halkalarla bal dierlerini, onun buyruu altna verdik...Dorusu
onun katmzda yksek bir makam ve gzel bir istikbali vardr... (38
Sad 30,32-34, 36-38,40)
302
te yandan Al-Ahzab suresinde Muhammed in Zeyd in kars
Zeyneb e ak dmesi ve onunla evlenmesi olay ve btn bu ilere
Tanrnn nasl nayak olduu hususlar yer almtr. Bilindii gibi
Zeyneb, Muhammed in oulluu olan ve Zeyd bn Muhammed adyla
arlan Zeyd in eidir. Muhammed bir gn oulluunu ziyaret iin
evine gittiinde kapy Zeyneb aar; aceleye geldii iin giyinememi
ve yar plak denecek ekilde kapya kmtr. Muhammed onu bu
ekilde grnce ak olur, vurulur ve vurulduunu hissettirir. Zeyneb
durumu kocas Zeyd e haber verir; Zeyd karsn boar ve Muhammed
vakit geirmeden Zeyneb le evlenir: hem de son derece alayili bir
dn ile. Fakat ne var ki eski Arap geleneklerine gre oulluun
kars ile evlenmek haramdr. Bu nedenle etrafta: Muhammed
olunun karsyla evlendi, haram bir i yapt eklinde sylentiler
dolamaya balar. Bunu gren Muhammed, Tanrdan vahy geldiini
syleyerek Kurana bir takm ayetler koyar. Bu ayetlere gre gya
Tanr Muhammed in Zeyneb ile evlenmesini istemitir ve her eyi
kendi dileine gre dzenlemitir. Ahzab suresinde yle yazldr:
Ey Muhammed, Allahn nimet verdii...kimseye (Zeyde) -Esini
brakma...diyor Allahn aa vuraca eyi iinde saklyordun -
diyordun. nsanlardan ekiniyordun... sonunda Zeyd esiyle ilgisini
kestiinde onu seninle evlendirdik, ki, evlatlklar eleriyle ilgilerini
kestiklerinde, onlarla evlenmek konusunda mminlere bir sorumluluk
olmad bilinsin. Allahn buyruu yerine gelecektir...[33 Ahzab 37]
Mslman aydnlara gre bu olay Tanr tarafndan ngrlm ve
ayarlanm olduu iin Muhammed in tutum ve davrannda
eletirilmeye deer bir ey yoktur. Nasl ki Tanr, daha nceki
devirlerde buna benzer olaylar onaylad ya da ayarlad ise ve rnein
nasl ki Davud un Bat-sebe ile, yani en yakn bir arkadann karsyla
zina etmesini ve onunla evlenmesini salad ise ve bu yzden nasl ki
btn bu durumlar ahlakilie yatkn ise, Muhammed in tutumunda da
ahlaka aykr bir husus yok demektir[538]. Bin drtyz yl boyunca
bir tek mslman yazar bu olay mspet ahlak szgecinden
geirmemi ve eletirmemitir. Aksine, btn bu yzyllar boyunca
aydn diye bilinen snflar, bu ya da buna benzer davranlar
303
ahlakiliin ta kendisi olarak grmlerdir. bn Ishak ya da bn
Hisam gibi 8ci yzyln en nllerinden, yirminci yzyln
Muhammed Heykel lerine varncaya kadar, Muhammed in
yaamlarn nakleden btn tarihiler ve bilginler, onun her yaptn
yceltmek hususunda birbirleriyle yarmlardr. Bunlar arasnda
yleleri vardr ki, Batl aydnlarn kendi peygamberlerini ahlak
eleinden geirmelerine ve rnein Davud un tutumunu yermelerine
kar dahi dikilmiler ve onlar dinsiz diye ilan etmilerdir[539].
Sylemeye gerek yoktur ki Muhammed in eletirilmek gereken
davranlar sadece Zeyneb olayna inhisar etmez; onun tm yaam
aklc ahlak adna eletirilmek gereken olaylarla doludur: Tanr dinini
yayacam diye elinde kl saldr savalar yapmas ve farkl
inantadrlar diye insanlara saldrmas, ya da ganimetler toplayp
paylamas, Tanry dahi bu paylamaya katmas, ya da kendisini
eletiren ve yerenleri ldrterek susturmas ve btn bu ileri Tanr
emri ile yaptn hatrlatmas, ya da ehvetinin itilerine kaplp iki
dzineden fazla kadnla cinsi mnasebette bulunmas, Safiye ile
evlenirken kadnn kocasn yok klmas, ya da Mleyke yi haremine
katarken babasn ldrtm olmas ve bu tr ileri yaparken dahi:
Tanrnn izni olmadan hi bir kadna dokunmadm eklinde
konumas ve buna benzer daha nice davranlarda bulunmas, bu
konuda verilebilecek saysz rneklerden sadece bir kadr. Fakat
biraz nce deindiimiz gibi 1400 yllk slam tarihi ierisinde bir tek
aydn kp ta bu davranlar mspet ahlak llerine gre yermemi,
aksine her bir davran fazilet ve ahlak rnei olarak sergilemitir.
bn Haldun gibi nl bir bilginin, srf Timurlenk e katlacam diye
her trl karaktersizlii gze almas ve bu davrann Muhammed in
Mekkeden Medineye hicreti olayna benzeterek mazur klmaya
almas, ibret verici saysz nice rneklerden biri olarak
karmzdadr.
Gemite olduu gibi yakn zamanlarda ve hatta 20ci yzylda da
mslman aydnlar, braknz Muhammed i eletirmeyi ve fakat onun
en olaan saylmak gereken davranlarn dahi fazilet terazisinin
304
abartlm kefesine vurmaktan geri kalmamlardr. rnein
lmnden az nce yapt bir konuma srasnda: Kime borcum
varsa ylesin eklindeki szlerini, borca sadk kalma bakmndan,
emsaline rastlanmaz bir drstlk davran olarak tanmlamlardr.
Bilememilerdir ki Muhammed ten bin yl kadar nce yaam olan
Sokrat, drstlk uruna lme giderken, bu tr davranlarn
ncln yapmtr. Kald ki borlu bir insann borcuna sadk
kalmas kadar doal ne vardr ki! En basit bir insann bile, eitim dahi
grmeden, vicdan sesinin itiiyle bu tr davranlara ynelmesi her
yerde ve her zaman grlen eylerdendir.
Btn bunlar bir yana, fakat mslman aydnlar, insanla kar en
baya sular ilemi olan kimseleri dahi Muhammede kyasen
deerlendirmeyi marifet bilmilerdir. rnein 2ci dnya sava
srasnda, daha dorusu 1942 ylnda yaynlad Abkariyyat
Muhammed[540] adl kitabn yazar Al-Akkad, o tarihlerde zaferden
zafere koan Hitler e kar olan hayranln aa vururken ve onu
insanln en byk dehalarndan biri olarak tanmlarken, her yn ile
onu Muhammed e benzetmeyi ya da onunla kyaslamay iftihar
vesilesi saymtr[541].
*
Daha nce eitli vesilelerle belirttiimiz gibi Batda, daha Orta a
karanlklarnda bile, mspet ahlaka aykr her davran ve zellikle
din adna savalar ve ldrmeleri (velev ki bu davranlar Peygamber
diye kabul edilen kimselerden gelmi olsun), yeren ve bu yoldan
ahlakiliin ve zgr dncenin egemenliini kurmak isteyen aydnlar
grlmtr. Oysa ki islam dnyasnn aydnlar eriat adna giriilen
her davran yceltmiler ve yceltirlerken de akl ve vicdan kenara
itmilerdir. Bu ii zellikle Muhammed in saldr savalarn olaan
bir eymi gibi gstermek iin yapmlardr. Mazeret olarak ileri
srdkleri ey Muhammed in gya hem Peygamber ve hem de
Devlet adam sfatyla i grm olmasdr. ddialarna gre
Muhammed Peygamber olarak hogrye sahip bir kimsedir; fakat
devlet adam olarak bir takm sert tedbirlere bavurmak
305
zorunluluunda kalmtr. Medinede iken devaml bir sava hali
ierisinde olduundan askeri ynetimi ve disiplin ilerini yrtmekle
grevli bulunduu iin casusluk ve hyanet niteliindeki sular en
ar cezalarla nlemesi ve devletin gvenliini korumas gerekirdi.
Bu izah eklini benimseyenler Muhammed in Beni Kreyza
kabilesinden ele geirdii 800 ya da 900 esirin kafalarn kestirmesini
dahi mazur gstermek zere tarih sayfalar arasndan rnekler ararlar
ve ngilterede Cromwell in rlandallar kltan geirmesi olayna
sarlrlar[542]. Oysa ki byle bir kyaslama yapmak Muhammed i
yceltmeye yararl olmadktan gayr bir de Tanr ve Peygamber fikrini
kltmeye sebep olur. nk her eye kadir saylan ve dilediini
daha ana karnnda iken mslman yapabilecei kabul edilen bir Tanr
nn[543], peygamber diye gnderdii kiilere klla kafalar
doratma yetkisi vermesini ahlakilik adna kabul mmkn deildir.
te yandan mslmanlarn Tanr elisi olarak kabul ettikleri
Muhammed gibi bir kimsenin davranlarn velev ki devlet adam
olarak hareket ettii farz edilsin, peygamberlik yetki ve sfat
bulunmayan Cromwell in cinayetleriyle kyaslamak yersiz olur. Hatta
bu kyaslama Cromwell ile deil de daha nceki peygamberlerle
(rnein Musa ile, ya da Davud ile vs) yaplm olsa dahi, yine de
Muhammed i temize karmaya yeterli olmaz. Tanrnn ycelii
fikrine inanm kimselerin, sava kanunlarna ve kl yolu ile zorlama
usullerine uymann ne Tanr ve ne de Peygamberler bakmndan
iftihar edilecek bir durum yaratmadn dnmeleri gerekir. Kald ki
mazeret yolunu arayan bu szde aydnlar, tarihi olaylar bile tahrif
etmekten geri kalmazlar ve Muhammed in:Dinde zorlama olmaz
dediini ve srf savunmak maksadyla savatn sylerler. Fakat
bunu sylerlerken eriatn, slamdan gayr din kalmayana kadar sava
gereini ngren hkmlerini bilmezlikten gelirler. Bilmezlikten
geldikleri dier bir ey daha vardr ki o da Muhammed in savunma ya
da korunma iin deil fakat mrikleri yok klmak iin saldr
savalarna giritiidir. Nitekim daha Mekkede bulunduu sralarda,
henz gl durumda olmamasna ramen, amucas Ebu Talib e
gvenerek, Kureylilerin inanlarna meydan okumu ve amucasnn
306
lmnden sonra artk kendisini koruma olasln yitirdii iin
Medineye g etmitir. Medineye getikten sonra Mekke
kervanlarna saldrmaya balam, ganimetler alp taraftarlaryla
paylam ve yava yava glenmekle bu saldrlar sava haline
dntrmtr. Medinede bulunduu on ksur yllk sre boyunca
29 sava ve 45 ete sava yapmtr. lm deindeki son vasiyeti
u olmutur: Arap ceziresinde iki din bir arada bulunmayacak.

XII) eriat Zihniyetinden Syrlamad iin Mspet Ahlak
Anlayna Ynelemeyenler:
eriat lkelerinde olduu kadar hi bir yerde halk ynlar, aydn
snflar elinde ahlak anlayna aykrlklar ierisinde yorulmamtr.
Ve hi bir yerde aydn snf, eriat lkelerinde olduu kadar ahlak ve
karakter yoksunluu ierisinde bocalamamtr. u bakmdan ki hi bir
zaman aklc (yani mspet) ahlak ilmine ynelememilerdir. Her ne
kadar Aristo nun ahlaka dair yazm olduu nl yapt, Hunayn b.
Ishak tarafndan Kitab Al-Ahlak adyla Arapaya evrilmi ve yine
Porphyrius un Magna Moralia adl nl yorumu islam bilginleri
tarafndan bilinmi olmakla beraber eriat dnyasnda gerek anlamda
ahlakiyat ilmi diye bir ey olumam ve gerek anlamda ahlakiyat
kmamtr.
nk Ahlak denilen ey kiinin manevi seciyesini oluturan ve
rnein iyi yi kt den ayrma yeteneini salayan bir aratr.
Her ne kadar Muhammed in: Ben iyi huylar kemale eritirmek iin
gnderildim dedii sylenir ise de, eriatn iyi ya da kt diye
ortaya vurduu eylerle, aklc bilimin iyi ya da kt bildii eyler
ayn deerler lsnden km deildir. rnein eriat dini,
mriklerin ldrlmelerini ngrm (Tevbe suresi 5) ve bu ii
yapan mslmanlar fazilet rnei olarak kabul etmitir. te yandan
farkl inanta olanlara kar sava ve saldrlara geilmesi, yama ve
talan yolu ile elde edilen ganimetlerin, esirlerin, kadnlarn pay
edilmesi, eriat dininin ahlakilie uygun bulduu eylerdir. Yine
bunun gibi Muhammed, Tanrdan vahy geldi diyerek klelii Tanr
307
kuruluu olarak yerletirmi (rnein Nahl Suresi 75) ve kle alim
satmn ngrm ve kendisi dahi kleler edinmi ve bylece
kleliin eriat ahlakna aykr bir yn olmad geleneinin
gnmze dek srp gelmesine vesile olmutur. Yine ayn ekilde
eriat, din adna her eyi caiz grm, hrszlk ya da zina eden ya da
adam ldren mslmanlarn dahi, Tanrya ve Peygambere mafiret
dilemek suretiyle gnahlardan kurtulabileceklerini bildirmitir. Buna
benzer daha nice rnekleri sralamak kolaydr. Ancak ne var ki btn
bunlar aklc ahlak anlayna ters den eylerdir. slam dnyasnn
aydn bilinen snflar eriati her eyin stnde tutma alkanlndan
kurtulamadklar iindir ki gerek anlamda ahlak ilmi diye bir ey
yaratamamlardr.
Yukardaki sahifelerde baz nl kiilerin ve rnein Tabari nin din
adna savalar ve yamalar ve kan aktmalar ya da kle almalar, ya
da buna benzer davranlar ahlaka uygun bulan grlerine deindik.
Hemen ekleyelim ki o, tpk kendisinden ncekilerin yapt ve
kendisinden sonrakilerin yapacaklar gibi, hi bir zaman dinsel ahlak
anlayndan kurtulup aklc ve mspet ahlak anlayna ykselemedii
iindir bu ahlak zavalll ierisinde bocalamtr. Kitab-ud-Din
Val-Davla adl yaptnda Davud peygamberin Suriyede Filistinlilere
saldrmasn, oradaki halk, gen-ihtiyar, kadn- erkek ya da ocuk
fark gzetmeksizin kltan geirmesini ve fethettii bu yerlerdeki her
eyi (atlar, develeri, eekleri, mal ve mlk) yama edip karmasn
iftihar verici bir eymi gibi anlatr[544]. Ayn eyi Musa nn benzeri
davranlar iin de yapar. Musa nn srail oullarn Msrdan
kamaya tevik etmesini, bu hususta Tanrdan emirler aldn
belirtmesini, bu emirlere uyup yalan ve kandrma siyasetine
ynelmesini hep ahlaka yatkn eyler olarak gsterir. Hatrlatalm ki
Musa, Tevrat da yazlanlara gre, srail oullarna, Msrl
komsularndan giyecek ve ziynet gibi her eyi dn almalarn ve
alrken de bunu bayram vesilesiyle yapyormu gibi grnmelerini,
yani yalan sylemelerini bildirir. Msrllar da bu yalanlara kanp her
eylerini verirler. srailoullar bu mallar alp gece karanlnda
Msrdan kaarlar; Tanr gya onlara yardmc olur ve denizi yarp
308
baka bir lkeye snmalarn salar. Msr halkn soyup soana
eviren bu srailoullarna Msr firavunu askerleriyle kovalayp
yakalamak ister, fakat Tanr bu askerleri suda bodurtur. te aklc
ahlak anlayna smayan bu olaylar, Taberi ye gre Tanr tarafndan
emredilmi eyler olarak, ahlakiliin ta kendisidir. Bunun byle
olduunu kantlamak zere bir yandan Ahd-i Atiyk tan (rnein
Tekvin, Bap XIV:5; Samuel II, Bap XXVII:8) ve Ahd-i Cedid ten
(rnein Matta V:35-6; ve X:34; Luka VI:29 ve XIV:23 ve XXII 35-
6) ve dier yandan da Kuran dan (rnein Al-i mran 26) hkmler
sergiler. Anlatmak istedii udur ki, madem ki din adna farkl
inantakilere kar savalar amak, ya da yalan ve dolana bavurmak,
apulculuk yapmak verilmi ahdleri bozmak vs gibi tutum ve
davranlar, daha nceki peygamberler tarafndan izlenmi olan bir
siyasettir, o halde islam dini gereince Muhammed in ayn eyleri
yapmas kadar ahlaka yatkn bir ey yok demektir.
Taberi nin bilimsel ekle sokmaa alt bu ahlak anlay, eriat
dnyas aydnlarnn yzyllar boyunca olduu gibi bugn dahi sapl
bulunduklar bir anlaytr. Bundan dolaydr ki 1400 yl boyunca
Cihad, ya da Klelik, ya da Yalan ya da ve yama ve talan, ya
da Hlle vs gibi yaamlar, bu insanlar iin doal ve ahlaki nitelikte
eyler saylmtr. lk nl dnrlerden Al-Asari, tpk Taberi gibi,
Tanr ve peygamber emirleridir diye ne srlen eyleri velev ki
bunlar akla ve vicdana aykr olsun, gz kapal ekilde izlemenin
fazilet olduu inancndayd. Din adna giriilen saldrlar ya da
sylenen yalanlar geerli ve gerekli bulurdu. rnein Al-Cubai ye
yazd bir mektubunda yle der: Tanr her diledii eyi yapmakta
zgrdr; her hususta keyfilie bavurmakta serbesttir. Sz ile ve
yemini ile bal deildir. u hale gre kiilerin, Tanr adna hareket
ettikleri zaman, yeminlerini bozmalar (ya da yalan sylemeleri)
mmkndr...[545]. Yine ayn ekilde Al-Asari, Tanrya Arapca dua
etmenin, Tanr ve peygamber emirlerine boyun emenin ve bu arada
namaz klmann, oru tutmann, hacc etmenin ve kelime-ahadet
getirmenin bal bana fazilet davranlar olduunu ve bu yoldan
gnahlardan kurt ulunacan sylerdi. Kitab Al-Luma adl yaptnda
309
Kuran dan ayetler rnek vererek bu grlerini ilerdi[546]. Bu
grleri dolaysyla ou islam dnrlerinin hayranln zerine
ekmitir. rnein bn Asakir (MS 1106-1176), Tabyin Kazib Al-
Muftari adl kitabnda, Al-Asari yi bu ynleriyle yceltir[547].
Burada verilebilecek dier bir rnek Al-Farabi dir. slam dnyasnn
Aristo dan sonra En byk dnr olarak benimsedii ve
Muallim-i sani unvann verdii Al-Farabi[548], ahlak ve fazilet
sorunlar konusunda da kendisinden bekleneni yapmam ve aklc
mspet ahlak anlayna yanamamtr; daha baka bir deyimle eriat
ahlaki anlaynn dna pek kmamtr; kmak istedii halde
kamamtr. Tekrar hatrlatalm ki eriatn dayal bulunduu ahlak
anlay, rasyonel bir temele oturmu deildir; uhrevilie dayaldr
ve Tanr ve peygamber emirleriyle uyumludur. Ahlakiliin lei
Kuran ayetleri ve Muhammedin szleri ve ilemleridir. Bu lee
uygun olan her ey dine uygun ve ahlakidir; buna aykr her ey ise
dine aykr ve ahlakszlktr. Kiinin ahlakll ya da ahlakszl bu
kstasa gre belli olur. Yani Kuran ezbere bilen (Hatmeden),
ibadetini yerine getiren, yeryzn misafirhane bilen ve gelecek
dnya yaamlarn yoksulluk iinde bekleyen, din adna savalara
gidip kafirleri ldren, ya da eriatn buna benzer gereklerini yerine
getiren kii ahlakl ve faziletli kii demektir. Oysa ki Farabi nin
aslnda benimsemek istedii ahlakilik bu deil, bundan farkl bir
eydir ve daha dorusu genel olarak eski Yunan bilginlerinin ve
zellikle Aristo nun dnceleridir. Aristo nun ahlak ilmiyle ilgili
yaptlarn, rnein Magna Moralia y, ya da Eudemus u okumu ve
bunlar yorumlamtr. Nitekim bu yaptlardan esinlenerek Kitab Al-
Tanbih ala sabil Al-saada[549] adl kk bir risale hazrlamtr.
Ayrca Kitab tahsil Al-saada adl yaptyla Aristo ile Eflatun un
ahlak anlaylarn uzlatrmaya almtr. Kitab Al-siyasat Al-
madaniya adl yapt ile Risale fi ahl Al-madna al fazila adl
kitaplaryla de Eflatun un ve Timaeus un grlerini ilemitir. Fakat
esas itibariyle Farabi, tpk Aristo gibi, ahlakilii ve faziletlilii Etik
ve Rasyonel olmak zere iki kategoriye ayrmak suretiyle incelemek
ister ve kiideki ahlak ve fazilet duygularn, kiinin toplum
310
karsndaki tutum ve davranlarna gre deerlendirmek
fikrindedir. Sylemeye gerek yoktur ki hareket noktas bu olunca,
faziletli ve ahlakl insan demek, eriat esaslarna bal olan deil ve
fakat aklc dnceye bal ve dolaysyla tm insanla yararl olan
insan demektir. Bylece Farabi, ahlakl ve faziletli insan tipini, eriat
kalplarndan ok farkl ekilde izme eilimindedir; ona gre
yeryzn misafirhane bilip lm beklemek deil ve fakat aksine
topluma yararl olabilmek iin lm geciktirecek her eyi
yapabilmektir fazilet! Eer kii, miskin yaamlara gmlm ve
lm yeryz almalarna tercih edecek olursa, insanla yararl
olamaz ve insanlk byle bir halde kendisine yararl bir elemandan
yoksun kalm olur. Bundan dolaydr ki faziletli bir kimse ld
zaman toplum, bu kii iin matem tutmamaldr; matem, olsa olsa
faziletli kiiyi kaybeden toplum iin tutulmaldr[550]. te yandan
kiinin faziletlilii, dinsel emirleri izlemesine ya da ibadet etmesine vs
gre deil ve fakat aklc verilere uygun ekilde hareket etmesine
oranla llmelidir. Grlyor ki btn bunlar eriata aykr den
eylerdir. Ancak ne var ki Farabi, eriata aykr den bu fikirleri ak
bir dil ile ortaya vurmaktan ekinmitir. Her kesin anlayamayaca,
kapal deyimler ve tmcelerle, dncelerini belirtmitir. Bu arada din
adna giriilen olumsuz davranlar, rnein sava ve saldrlar, daha
nce grdmz gibi, onaylamaktan geri kalmamtr.
nn hala korumakta olan Mukaddime adl kitabn yazar bn
Haldun (MS 1332-1406), slam dnyasnn vnd bir bilgin
olmakla beraber[551] tm yaamlaryla mspet ahlak ve fazilet
anlayna meydan okuyan ve karaktersizlik ve cesaretsizlik timsali
rneklerden biri saylmak gereken bir kimsedir. Onun bu ynlerini,
olumlu grnen dnce yaamlar ierisinde ortaya vurmann kolay
olmad muhakkaktr. Daha nceki sayfalarda da belirttiimiz gibi,
her ne kadar felsefenin din bakmndan tehlikeli olduunu dnmekle
beraber, akla yatkn dmeyen inanlar, rnein sihirbazl
kmsemitir. Yine ayn ekilde beer olaylarna kader esinden
ziyade Nedensellik (illiyet) esinin rol oynadn ve deimez
nitelikte doa kanunlar bulunduunu sylemitir. Sert ve hain bir
311
eitim sisteminin ve toplumlar korkutarak, istibdat altnda ve
adaletsizlikler ierisinde tutarak ynetmenin ktlklerini belirtmi ve
byle bir ortamda kiilerin kt karakterli, yalanc, miskin vs
olacaklarn sylemitir[552]. Fakat ne var ki bu ayn bn Haldun,
sanki bu gzel szleri hi sylememi gibi, Kuran dnda ilim ve
ahlak olmadn savunmu ve rnein farkl din ve inanta olanlara
kar Cihad almas ve Kafirlerin ldrlmesi gibi hususlar
emreden hkmleri fazilet ve ahlak kstas yapmtr. te yandan
toplumu oluturan her snfn, bir aa snf zerinde hak ve
imtiyazlara sahip bulunduunu, insanlardan bazlarnn, Tanr
tarafndan derece bakmndan, dier bazlarna nazaran stn
yaratldklarn, rzklarnn Tanr tarafndan buna gre ayarlandn,
kleliin doal bir kurulu olduunu savunmu ve savunurken de hep
Kuran ayetlerine dayanmtr. rnein rzk eitsizliinden sz
ederken Kurann Zuhruf suresindeki: Biziz geimlerini aralarnda
paylatran dnya yaaynda ve bir ksm bir ksmna hizmet etsin
diye bazlarn bazlarna derece bakmndan stn halk ettik...[43
Zuhruf 32] ayetini kendisine gereke yapmtr. Daha baka bir
deyimle akl verilerini dinsel verilerin karsna dikmekten ekinmi
ve bilimsel drstle srt evirmitir. Fevkalade zayf bir karakter
sahibi olusu ve medeni cesaretten yoksun bulunuu nedeniyle,
kendisinden sonraki kuaklara utan verici daha pek ok davran
rnekleri hediye etmitir. Gerekten de tabasbus, arlatanlk, karclk
ve ihanet gibi tiksinti verici eyler, onun yaamlarnn birer simgesi
olmutur. Nitekim bunun byle olduunu onun Al-Rihla adl kendi
kaleminden km kitabndan olduu kadar, bata bn Arabsah (MS
1389-1450) olmak zere eitli arap kaynaklarndan renmek
mmkndr. zellikle bn Arabsah n Acaib Al-makdur fi navaib
Timur adl yaptnda bu konuda en salam ve en geni bilgiler
edinilebilir. Anlalan odur ki bn Haldun, devaml ekilde efendi
deitiren ve her deitirite yeniini ven ve eskisini yerin dibine
geiren, rahatlkla el-ayak pen, yalan sylemeyi fazilet bilen, kiisel
karlar uruna kolaylkla klebilen, fikirlerini zgr ekilde
aklama cesaretini gsteremeyen, yani ksacas ahlakilik nedir
312
bilmeyen bir kimsedir. rnein Timurlenk gibi bir mstebide kar
nceleri dmanlk beslerken sonradan hayranlk duyar grnp
yaltaklanmas ibret vericidir. Gerekten de daha henz Msr
sultanlarndan Al-Melik en Nasr Ferec in yannda iken ve ona minnet
duygularyla bal grnrken, uzak diyarlarn korkutucu hkmdar
diye n salm olan Timurlenk e kfrler savurur ve efendisini ona
kar saldrya tevik ederdi. Bu abalar sonucundadr ki Al-Melik
Timurlenk e kar sefere km ve bn Haldun da onunla birlikte
orduya katlmtr. Ancak ne var ki Timurlenk in am igal edip
halk kltan geirmesi ve bu zafer karsnda Al-Melik in kamas
zerine bn Haldun, kendisini am surlarndan iple salm ve gizlice
Timurlenk e snm ve onu kendisine efendi yapm, ona vgler
yadrm, onu yceltmitir[553]. Ne ilgintir ki Timur ile kar
karya geldii an, kendisini yllar boyu barndrp korumu ve
doyurmu olan Msr sultanna ihanet etmeyi marifet bilmitir.
Nitekim Timur kendisine: Msra dnmek ister misin? diye sorduu
zaman bn Haldun u yant vermitir: (Ey byk Timurlenk) seni
izlemek, seninle beraber olmak benim en byk dileimdir. Ey ulu
hkmdar, Msr senden baka egemen kudret tanmak istemiyor,
senin otoritenden bakasna boyun emeyi dnmyor. Bana gelince,
sana unu sylemekle eref duyarm ki sen benim iin yceliklerin...ta
kendisisin. Sen benim her eyimsin, benim anamsn, babamsn,
dostumsun,. Senin uruna her eyi fedaya, yeryznn btn
hkmdarlarn, kudretli insanlarn ve deerli bildiim her insan ve
tm insanl kenara atmaya, unutmaya hazrm. nk sende bu
saydm eylerin hepsi var, hepsinin faziletleri yatmaktadr. Esef
ettiim tek ey udur ki, yaammn tmn senin hizmetinde
geiremedim ve seni ok daha fazla ve daha sk gremedim... Senin
emrinde ve hizmetinde bulunmakla benim artk yep yeni bir yaamm
olacaktr. Senden uzak yaam olduum yllar ve beni senden uzak
tutmu olan kaderi lanetlemekten geri kalmayacam ve bundan byle
yaamlarm sana kulluk ederek tamamlayacam...
Hemen belirtelim ki bu satrlar, bn Haldun un Al-Rihla adl
kitabndan alnmtr ve onun kendi azndan kmadr[554]. Ve bu
313
satrlar onun kendisini nasl bylesine aalatabilen bir insan
olduunu ve haysiyet duygusundan ne kerte yoksun bulunduunu
ortaya vurmaktadr. Yine onun kendi kaleminden kma satrlardan
anlamaktayz ki tam manasyla Makyavel ruhlu bir kimsedir. Dnya
nimetlerinden pay karabilmek iin her trl klmeleri gze alan,
karlar uruna fikir deitiren ve karlaryla bal bulunduu
kimselere (velev ki bu kimseler ahlaksz ve deersiz kimseler olsun)
vgler yadran, iktidar sahiplerine yaltaklanan, gayr meru ekilde
varlk edinenlere hayranln aklayan, rvet almaktan ya da
vermekten kanmayan, prensipsiz, idealsiz bir insandr. rnein bn
Al-Katib gibi para karl olarak ona buna mevkiler salayan ve
payeler datan bir kimseyi, hi sklmadan kendisine ba tac
edinebilmitir[555].
bn Haldun un iren denebilecek bir dier yn de udur ki, btn
bu prensipsizliklere ve ahlak dlklara ramen kendisini ahlakl ve
faziletli gibi gstermeye alm ve alrken de eriat esaslarn ve
Muhammed in davranlarn kendisine dayanak edindiini
sylemitir. Pek ok rneklerden biri olmak zere onun, Msr sultan
Al-Melik an-Nasr Ferec e kar ihanetiyle ilgili yukardaki olaya
dnelim. Dediimiz gibi Timur un Sam zerine yrmek niyetinde
olduunun anlalmas zerine Al-Melik in danman olan bn
Haldun, derhal ordunun sefere hazrlanmasn tavsiye eder. Savaa
katlmak zere kendisi de orduda grev alr. Ancak kiisel karlarnn
Timurlenk ile birlikte olmak olduunu anlad iin gizlice kaar ve
ona snr. Aslnda mert ve drst bir insana yaramayan byle bir
davran o, utan verici deil, fakat aksine fazilet rnei bir eymi
gibi gsterme kurnazln bulur ve: Muhammed peygamber
Mekkeden Medineye nasl gizlice kat ve orada slamn dmanlar
olan yahudilerle dostluklar kurar grnd ise, ben de yle yaptm
diyerek vnr[556]. Bilindii gibi Muhammed, Abu Talib in
lmnden sonra kendisini Mekkelilere kar zayf durumda bulup
Medineye hicret ettiinde, oradaki Hazrac ve Avs adl kabileleri ve
yahudilerle dostluk antlamalar yapmt. Bunu yaparken, kendisine
muhalif bu kabilelerle dostluk kurmann siyasal karlar saladn
314
sylemitir. Her ne kadar byle bir davran, kendisini Tanr elisi
olarak tantan bir kimseden sadir olmamak gerekirse de, islam
yazarlar, onun ayn zamanda siyasi bir lider saylmak gerektiini
ileri srerek bu taktii zrl gstermenin mmkn olduunu
sylerler. Ancak ne var ki siyasetle ilgisi bulunmamak gereken ve
bilimsel ve ahlaksal drstl her eyin stnde tutmas beklenen
bn Haldun gibi bir kimsenin yukardaki tutuma zenmesi gerekten
esef vericidir.
Btn bu olumsuzluklardan gayr bn Haldun, bir de kstahla ulaan
bir kibirlilie, kendini snrsz ekilde beenmilie, eceresiyle
vnmle, asil ve kkl bir aileden geldii kansn yaratmak
iin yalanlara hevesliydi. Kukusuz ki iinde bulunduu ortam, fazilet
ortam deil fakat ahlakszlk, dalkavukluk ve arlatanlk ortam idi;
ve byle bir ortamda ve bu koullar altnda, drst ve karakterli ve
faziletli bir insan olmann gln yadsmak mmkn deildir.
Fakat insanlarn Tanr tarafndan bilgili ya da bilgisiz, yeterli ya
da yetersiz yaratldna inanan ve kendisini sekin yaratlmlar
arasnda sayan bn Haldun gibi bir kimseden, byle olumsuz bir
ortamda dahi, biraz olsun ll ve olgun bir davran beklenirdi.
Nitekim ayn ortamn insan olduu halde bu kklklere tenezzl
etmeyen ve rnein deersiz hkmdarlara ya da vezirlere
yaranmamak ve vgler yadrmamak amacyla dnya ile ilikisini
kesen ve Suriyedeki kyne ekilen Abul Ala Al-Maari yi onunla
kyaslayacak olursak, Mukaddime yazarnn karaktersizliini biraz
daha iyi anlamamz ve onu gerek aydn tipi olarak kabul etmemekte
hakl bulunduumuzu bir kez daha ortaya vurmamz kolaylar.
1) eriat dnyasnn iftihar vesilesi edindii Ahlak-i Celali de
Ahlak ve nsanlk anlay: Klelere ve hizmetilere inek
muamelesi yapn. Kadnlara fazla sevgi ve efkat gstermeyin,
onlarn szne gre i grmeyin!.
Ahlak-i Celali slam aleminin en nl ahlak ktalarndan biri saylr
ve gnmzde dahi bu nemini korur. On yedinci yzyln en
315
tannm ahlakiyatlarndan biri olarak kabul edilen Calal Al-Din
Al-Davvani nin ya da bir sylentiye gre Fakir Cani Muhammed Asad
n yaptdr[557] ve eriat dininin ahlak verilerine gre hazrlanmtr.
Yazar Kuran ayetlerini ve Hadis-i erif leri kendisine dayanak
edinerek okuyucusuna ahlaki tler verir: bunlar arasnda Kleliin
Tanr tarafndan doal bir kurulu olarak ngrldn ve kle
edinmenin gerekli ve yararl bir ey olduunu anlatr. Kitabnn
hizmetilerle ilgili blmnde, kleleri hizmeti gibi kullanmann
avantajlarndan sz ederken yle der: Kleler daha itaatkar, daha
sadk ve efendilerinin ilerini daha canla basla yaparlar. Bu nedenle
hizmetileri kleler arasndan semek daha uygundur. Yine yazara
gre klelerin ve hizmetilerin kendilerine zg eitli zellikleri
vardr ve bu zelliklerine gre onlardan bazlarna inek ve hayvan
muamelesi yapmak, bazlarna ise ocuk gz ile bakmak gerekir.
Baz hizmetileri de zevkimize ve keyfimize uygun decek ekilde
kendimize ara etmemiz iyi olur...
Kitabnn Ne nitelikte kadn almak gereklidir balkl blmnde
eriatn deer llerini kstas edinerek, kadnlarn kle olmayanlara
nazaran daha aa derecede yaratk sayldklarn, kari alrken kle
olmayanlar tercih etmenin daha yararl olacan syler[558]. Yine
ayn blmde kadnlarn aklen ve dinen aa yaratldklarna
deinerek buna dair Kurandan ayetler verir ve Muhammedin
brakt hadisleri nakleder. Kadn konusunda kocalara uyank
olmalarn, karlarna fazla sevgi ve efkat izharnda bulunmamalarn
nk bulunacak olurlarsa kadnlarn bunu hazmedemeyip kendilerini
stn ve kocalarn hor ve hakir greceklerini hatrlatr[559]. Yine
Muhammed in sylediklerini tekrarlayarak kocalarn, nemli
konularda, kendi bildiklerine gre karar almalarn, yani karlarna
asla danmamalarn ve gizli eylerini ve srlarn karlarna asla
aklamamalarn ve nk kadnlarn aklen ve dinen eksik ve zayf
tabiatl olduklarn, bu nedenle eer kocalarnn srlarna vakf olacak
olurlarsa, kocalarn kt ya da yanl yola sokacaklarn anlatr[560].
Bir de kocalara, karlarnn kiisel zgrlklerini kstlamalar
tavsiyesinde bulunur ve yle der: Karlarnza mzikle urama
316
olanan brakmaynz ve onlara mzik aleti vermeyiniz. Onlarn
komsularn ziyarette bulunmalarn nleyiniz, erkeklerle temas
ettirmeyiniz ve hele erkeklerden hikaye dinlemelerine frsat
vermeyiniz...
Her ne kadar yalan, ya da haset ve itidalsizlik ve kibir gibi
eyleri kt ve ahlaka aykr eyler olarak tanmlamakla beraber,
yine de eriatn snrlarn aamam ve rnein din adna yalan
sylemenin, ya da ahidleri bozmann, ya da kafirlere kar stnlk
duymann ahlakilie aykr olabileceini aklndan geirmemitir.
eriat malzemesiyle eitilen ve kendisini aklc ahlak ilmine vermeyen
ve dolaysyla daha stn bir fikir seviyesine ykselemeyen byle bir
kimseden daha fazlasn beklemek elbetteki abestir.

2) Evliya Celebi (1611-1682) Geimini atiyelerle ve ganimetlerle
salayp, dalkavukluk yapmay ahlakilikten sayar:
Yukardaki bir ka rnekten ve bunlara ekleyebileceimiz nice
rneklerden anlalmak gereken udur ki eriat dnyas ahlak ilmi
alannda pek geri bir kertede kalmtr. eriat halklar hep bu olumsuz
rneklerle yetitirilmilerdir; ahlakilii hep bu kara zihniyete gre
benimsemilerdir. Biz Trkler iin dahi durum bu olmutur. zellikle
Osmanl dnemi boyunca eriat ruhlu aydnlarmzn ahlak ve etik
konusundaki zavalllklar ve idealizmden ve medeni cesaretten ve
insanlk sevgisinden yoksunluklar, hep bu kaynaktan, yani eriatdan
esinlenmi olmalarnn sonucudur. Be yz yllk bir sreyi kapsayan
bu dnem boyunca mspet ahlak anlayna sarlabilen ve eriat
ahlak anlayna kar kabilen pek olmamtr; Cihad fikrine ya da
klelie ya da kadn aa gren hkmlere, ya da hlle gibi akl
durdurucu ve ahlaka smaz uygulamalara kar bir tek aydnn azn
amamas, gerekten tyler rperticidir. Bu gemi dnemin bugn
dahi hala iftihar vesilesi edinilen tiplerinden bazlarn kasaca gzden
geirmek, bu konuda bir fikir edinmek iin yeterli olacaktr.
317
Seyahatname adl yaptn yazar Evliya elebi bunlardan biridir.
Biraz yukarda onun, kafirlere her daim sava almasn savunan ve
farkl din ve inan saliklerine kar halk kin ve dmanlk
duygularyla kkrtan bir kii olduuna deinmitik. Dnyann pek
ok lkelerini dolaan ve fakat banazl yznden baka milletlerin
ve rnein Hiristiyanlarn yaamlar hakknda bilgi vermeyi dinsizlik
sayan bu yazarmzn garip zellikleri arasnda, rya tabirleriyle
yaamn ayarlamak ve atiye lerle[561] ve ganimet lerle geimini
salamak ve byklere yaranp dalkavukluk yapmay fazilet saymak
gibi davranlar yer almtr. nl[562] yaptnda 1630 Ylnn
Muharrem aynn aure gecesinde, Muhammed i ryasnda
grdn, ondan efaat dilediini, onun tarafndan seyahat ve
efaatle tebsir olunduunu ve bylece kendisine Seyyahlk
(gezicilik) mesleinin baholunduunu sylerken kader ve talih
szcklerinin tlsmna inanm bir hali vardr: aydn kafal bir
insann, bu szcklerle mrn ayarlamamas gereinden habersiz
kalmtr. Fakat onun asl olumsuz yn karaktersizliidir: zellikle
geimini salamak iin olmadk adiliklere, bayalklara tenezzl
etmesidir; sapl bulunduu yaam felsefesindeki biareliktir. slam
Ansiklopedisi nde yer alan u satrlar bunu kantlamaktadr: (Evliya
elebi) esasen zengin bir aileye mensup olduundan daima kleleri
ve uaklar...ile yapt seyahatlere yetiecek para bulmu, bundan
baka hizmet ettii zatlarn bol atiyeleri, gazalarda ele geirdii
ganimetler...gerek sahsnn ve gerek stanbuldaki akraba ve
taallukatnn masraflarn karlayabilmitir. Evliya elebi, ihtiyar
ettii hayat tarzn idame iin her kes ile hs geinmek, maiyetlerinde
bulunduu valilere ve serdarlara yaranmak mecburiyetinde idi.
seyahat hatr iin katland bu zahmeti kendisi aktan aa
sylemekten ekinmez...
Gerekten de Evliya elebi, kendisi hakknda bakalarnn syledii
bu tr szleri benimsemekten ve rnein: Evliya elebi bir garibud
diyar seyyah- alemdir; her kimin arabasna binerse onun trksn
arr... eklindeki tanmlamalar iftiharla nakletmekten geri
kalmamtr[563]. Fikir perianl ve mantk yoksunluklaryla dolu
318
Seyahatname yazarndan, daha salam bir karakter beklemenin
gereksiz olduu aikardr.


3) Katip elebi (1609-1658): Farkl din ve inantakilere kar kin ve
nefret duygularn kkrtmay ahlakilik, ya da memuriyet grevini
savsaklayp halkn kesesinden almay fazilet bilen bir Aydn
Acubesi.
slam kaynaklarnn bildirmesine gre Katib elebi, Trk ilim
dnyasnn mspet ve hr dnceyi temsil eden gl bir simasdr.
Gya tarafsz ve hogr sahibi bir ilim adamdr; gya felsefe ve
ilim alannda byk bir yazardr; gya batl itikatlara kar cephe
alandr; gya ahlak ilmini Hikmet-i ameliyenin bir ksm
olarak[564], ya da faziletli ya da faziletsiz davranlarn[565]
incelenmesi olarak tanmlayandr; yine gya bu tanm yapmakla
Aristo felsefesinin ahlak konusunda ierdii anlam yanstmtr.
Ancak ne var ki ve buna benzer tanmlamalarn pek ou abartmadan
ibaret eylerdir. nk bir kere Katip elebi nin yaptlarnn hi
birisinde yaratclk, ya da gerek anlamda zgr dnce diye bir ey
yer almamtr; hemen hepsi derleme ve toplama niteliinde eylerdir.
Aristo ya ya da Eflatun a zenmesi bu stn zekalar gerekten
anlam olmasndan deildir, eski islam dnrlerini taklit
merakndandr. Fakat bunu yaparken dahi onlarn ve rnein Farabi
nin ya da bn Sina nn ya da bn Rt n yorumlarna benzer eyler
yapamamtr. Denilebilir ki hi kimse, Aristo nun ahlak anlayndan
Katip elebi kadar uzak kalmamtr. Gerekten de eriat klla
yayma amacna dayal savalara katlmas ve cihada kmas,
ahlakilie srt evirmi olduunun bir kantdr ki Aristo nun insanlar,
inan fark gzetmeksizin SEVG kaynanda birletirmek isteyen
felsefesiyle badamaz. zgr dnceye sahip ve insan varlna
deer veren hi bir bilim adamnn, Katip elebi nin yapt gibi,
farkl inantan olanlara kar savalara katlmas mmkn deildir.
319
Oysa ki bizim nl aydnmz, mrnn nemli bir ksmn,
padiahlarn ve paalarn emrinde, eitli seferlere katlarak
geirmitir. rnein 1629 ylnda Hsrev paa nn maiyetinde
Hemedan ve Badat seferlerine kmtr; 1630 ylnda bu paann
ordusu ile Badata inmitir. 1632 ylnda stanbula dnm ve fakat
iki yl sonra vezir Mehmed paann serdarlnda, asker klamak
zere Halepe ve gitmi, oradan da Mekkeyi ziyaret etmitir. Mekke
dnsnden sonra 1635 ylnda Sultan Murat IV ile Revan seferine
katlmtr. Bundan sonra on yl boyunca ordu ile birlikte birbiri ardna
savalarda hazr bulunmutur[566].
te yandan din verileriyle ilim yaplamayacandan da habersizdir.
Cihannma adl kitabnda yapt gibi, Kurandaki ifadelere
dayanarak gklerin yedi tabaka olduu inanna saplanmakla din ile
ilmin sahalarn birbirleriyle kartrmaktan geri kalmamtr. Hacc
ziyareti srasnda eytanlarn nasl talanacaklarn incelemenin ve bu
konuda yaynlanm eyh-l slam fetvalarn bellemenin lim
yapmak olduunu sanmtr. Cin ve perilerin sihir yolu ile itaat altna
alnacana inanmas da mspet ilim anlayna ne kerte yabanc
kaldnn bir baka rneidir. Bundan dolaydr ki Kurandaki rzk
datm ile ilgili ayetlere srtn dayam olarak Tanrnn baz kiileri
bol rzkla ve bazlarn da rzk yoksunluu ile denemekte olduuna
inanrd. Olduka byk bir mirasa konduunu ve bu sayede refah
ierisinde bulunduunu vnerek syler ve bu imtiyazl durumu,
Kurann rzk datm konusundaki hkmleriyle izaha alrd.
Fakat varlkl olmasna ramen fakir halkn srtndan geinmeyi ve
millet kesesinden almay da fazilet vesilesi yapmt. Devlet
dairelerinden birindeki memuriyet grevini fazla almadan ve
zahmete katlanmadan para kazanmann yolu haline sokmutu.
Nitekim ou zaman ie gitmez, sadece maa almak iin daireye urar
ve bu tr davranyla vnrd. Mizan Al-hakk adl kitabnda yle
der: Bir sre var ki dairedeki isime haftada bir ya da nadiren iki kez
gitmekteyim, o da srf maam almak iin. Geri kalan zamanm
okumak, yazmak ve konumakla geirmekteyim. Umut ederim ki
320
yaammn geri kalan gnleri hep bu ekilde rahatlk ierisinde
geecektir...
Devletin fakir halktan vergi olarak toplayp dedii maa, hi
almadan cebine indirmeyi iftihar vesilesi sayan insanlarmzn
says bugn de az deildir; ve ite bu soysuz gelenei hazrlayanlar
Katip elebi tynetindeki aydnlarmz dr! Sadece bu konuda deil
ve fakat ahlak ve fazilet d her hususta onlarn yarattklar olumsuz
gelenek ve alkanlklar yzndendir ki bizim gibi toplumlar bir trl
gerilik bataklndan kurtulamamlardr.
Btn bunlar bir yana, fakat eriata son derece bal olan Katib
elebi nin yi bir mslmana zg anlay o idi ki farkl din ve
inantaki kimselerle iliki kurmak, onlarla konumak ve megul
olmak caiz deildir; aksine bu gibi kimselere kar dmanlk
beslemek gerektir. nk eriat: Ey mslmanlar! Yahudileri ve
Hiristiyanlar dost olarak benimsemeyin; onlar birbirlerinin dostudur.
Sizden kim onlarla dost olursa, o da onlardandr (Bkz. Kuran, 5
Maide 51), ya da Allah onlar yok etsin... (9 Tevbe 30) eklinde
emirler vermitir.
Bundan dolaydr ki Kafirlerle (rnein yahudilerle ve
Hiristiyanlarla) ilgili konularda dnya corafyas hakknda bilgi
edinilmesine izin verilmemesini savunurdu. Yabanc lkeleri gezip
dolat halde, yaynlad kitaplarnda bunlardan sz etmeyi
dinsizlik sayard. O kadar ki Mizan Al-hakk fi ihtiyar Al-ahakk adl
yaptnda yle demitir: Gavur lkelerinin mslman kitaplarnda
ele alnmamas gerektiinden, Frenk haritasn Kk Atlastan
kartp evirttim. Bu eviriyi de Hiristiyanlktan ihtida edip
mslman olan eyh Mehmet Ihlasi efendiye yaptrtmtr.
Bir yazarmzn dedii gibi Katip elebi, kendi dneminin, yani 17ci
yzyln Avrupasndaki fikir adamlarna ve aydnlara nazaran basit
bir okur-yazar saylabilecek bir kimse olmaktan ileri
gidememitir[567].

321
4) eriat ahlakl Nabi Yusuf Efendi (1632-1712) nin sevgili
oluna tavsiyesi: Kul ol, kendisine kle ve cariyeler edin; eitsizlii
asil bil ve zahmete katlanmadan varlk edin...
Mehmed IV dneminde Serasker Mustafa paann kahyaln yapm
olan Nabi Yusuf Efendi, bir aralk Baltac tarafndan Anadolu
defterdarlna atanmtr. Hayatta balca amac, olunu en iyi bir
ekilde yetitirmektir. Kendisi eriat ahlakiyle eitildii ve bunun
dnda ahlak tanmad iin, olunu da buna gre yourmak
hevesindedir. Bu nedenle onun kafasn ve ruhunu, her eyden nce
eriat hkmleriyle beslemek ister ve u tavsiyede bulunur: Kuran ve
Hadis emirleri dnda hi bir ey, hi bir kitap okuma, nk tm
bilimler bu emirlerde yatmaktadr. Hi kimseyle fikir tartmasna
girime, nk bunu yapmak gnahtr. Sadece Tanrmza ve
peygamberimize tapan yazarlarn Kuran ycelten kitaplarn oku.
pheci ve tenkiti grlerden kan...[568].
Tavsiye ettii kitaplarn banda Mesnevi vardr, nk Nabi Efendi
ye gre Kutsal bilgilerin derinliklerine ancak bu gibi kitaplarla
inilebilinir. Bir de slam uruna savalar ve cihad i, yama ve
talanlar ycelten kitaplara nem vermek gerekir. Felsefeyle ilgili
kitaplar asla okunmamaldr, nk bu tr kitaplar insan din
konusunda phecilie ve kukuya srkler. Bilgi denen ey kiiyi
Tanrya kul durumda klc hkmleri bellemektir; bunun dndaki
bilgilere yer olmamaldr. rnein gramer bilgisi bile yersiz ve
gereksizdir.
Ve ite kafa yapsn bylesine ilemez hale soktuu olunu Nabi
Efendi, ayn zamanda aln yazs izgisine sokmak ister, nk eriat
dini, her eyin kader ve talih ii olduunu belirtmitir; bu itibarla kii
iin gelecei dnerek ve ilerisi iin hazrlk yaparak yaamann
anlam ve gerei yoktur. Bu konuda oluna verdii tavsiye udur:
Madem ki deimeyen bir kaderimiz vardr, o halde gnn gn et ve
keyfine gre yaamana bak, ileriyi asla dnme ve kafan gelecek
iin yorma...[569].
322
Temel eitimini bu ekilde hazrlad oluna imdi artk eriatn
ahlak verilerini belletme zaman gelmitir. Yaplacak ey, her eyden
nce bu yer yz eitsizliklerinin islami izahna gemek ve bu
konudaki Kuran hkmlerini ezberletmektir. Kuranda: Kiminizi
kiminize stn kildik, kiminizin rzkn fazla, kiminizinkini az yaptk
diye yazl bulunduuna gre Nabi Efendi nin oluna: Bu yeryz,
snf fark esasna gre yaratlmtr. En yksek kerteye getirilenler
Tanrnn dostu olanlardr: onlarn stnde peygamberler vardr...
eklinde konumas kadar olaan ne vardr?[570]. Olunu, tpk
kendisi gibi, Tanr tarafndan mutlu imtiyazllar arasndan yaratlm
sayd halde, yine de haysiyetli bir insan ekline sokma dncesinde
deildir. nk o eriat kafasyla insan denilen varl, kul nitelii
dnda bir ahsiyete layk grmez. Ona gre insan olmak demek, tpk
eriatn belirttii gibi, kul olmak demektir; Tanr nnde boyun
emek, klmek, ezilmek, bzlmek demektir. nsan denen varln
Tanr karsnda aln ak, ba kalkk, zgrlne ve ahsiyetine
sahip olarak vaziyet almas, sz konusu deildir. Bundan dolaydr ki
oluna u utan verici tavsiyede bulunmaktan ekinmez: (Ey olum!)
daima kul ol; Tanr nnde yzn tozlara, amurlara sok, kle ol,
yere kapanp secde ettiinde Ona byle hitap et. Secde ettiin zaman
alnn yerlere vur. Akll insan secde ettii zaman ban hi tozdan
karmaz. Eer (yere kapanacak yerde) ayakta dua edecek olursan
Elif harfine benzemi olmaz msn? Btn bunlar peygamberimizin
muammalardr ki anlamaya almak gnahtr. Unutma ki secde
ettiinde mim harfinin eriliine benzersin ve ite ancak o zaman
insan saylmaya layksn...[571]
Grlyor ki Nabi efendi, kiinin boynu bkk ve klm olarak
ibadet eder olduu oranda insan saylabileceine inanm
zihniyettedir; yere kapanarak Tanrya ibadet etmenin insan
ahsiyetinin haysiyetiyle badar olduunu kabul etmitir. Daha
baka bir deyimle Tanrnn, kendi nnde yerlere eilerek kendisine
tapan insanlar yaratmayacan, aksine, akl ve zeka ile ibram ederek
yaratm olduu insanlarn haysiyetli ve vakur davranlar ierisinde
bulunmasn ister olduunu tasavvur edecek yeterlikte deildir.
323
Nabi efendi stadmzn oluna verdii dier bir ahlaki t, bol
sayda kle ve cariye edinmenin gereklilii konusundadr. Kleliin
doal bir kurulu olduunu eriat bilgisi olarak renen kimseler iin
bu kuruluu srdrmek ve bundan yararlanmak kadar olaan ne vardr
ki? Batl aydn klelii insanla ve ahlaka aykr bir kurulu olarak
lanetlerken eriat dnyasnn aydnlarnn buna kar duygusuz
kalmalarnn nedeni bu deil midir? te bu duygusuzlukladr ki Nabi
efendi, sevgili oluna u tte bulunur: Evlenmek iin fazla acele
etme; dikkatli davran ve her eyden nce kendine bol bol cariyeler
edin... Tek bir kadnla yetinmek demek, eitli kadnlarn tadn
tatmaktan yoksun kalmak demektir. Eer evlenecein kadn irkin ve
huysuz ise, daha ilk geceden itibaren ehevi zevklere elveda
durumunda kalrsn, nk byle bir kadnla evli kalmak ya da ondan
kurtulmak kolay deildir. Bu ise senin tm yaamlarn zehir etmeye
yeter. Oysa ki cariye edinecek olursan bu tr sakncalar sz konusu
olmaz...[572]
Gerek bir aydn insan iin tiksinti verici olmak gereken bu
konumann Nabi efendi bakmndan olumsuz bir yn yoktu, nk
onun insanlk ve ahlak ls bylesine zavall bir kertede idi. Ona
gre saysz ekilde cariye edinmek ve bylece ehvet gailesini en
gzel bir ekilde gidermek varken ve eriat hkmleri bunu ngrm
iken, neden bu hkmlerden yararlanlmasn? Hele bu cariyeler yz
ve bedeni gzel ve efendilerine dkn ve sadk kzlar arasndan
seilecek olursa, bundan daha byk ne mutluluk olurdu?.
Bu vesile ile Nabi efendi, arap kadnlarnn kt tabiatl ve genellikle
irkin olduklarn ve her ne kadar kocalarna ve efendilerine iyi hizmet
etmesini bilmelerine ramen, onlardan mmkn olduu kadar uzak
kalnmas gerektiini belirtmekten geri kalmaz. Buna karlk grc
kadnlarnn hem gzel ve hem de erkeklerine sadk olduklarn ve her
ne kadar biraz tembel ve ar i gren cinsten bulunmalarna ramen,
onlardan cariye edinmenin yararl olacan syler[573].
Btn bunlardan gayr eriatn emrettii baz yaam kurallar daha
vardr ki bu hususlarda da Nabi efendi olunu uyarmak ister ve yle
324
der: Glmek, elenmek, kart oynamak..eriatn yasak kld
eylerdir; bunlardan kanmak gerekir. nk bunlar aslnda zaman
kaybna sebep olan ya da zevk yaratan eylerdir. Oysa ki bu ekilde
vakit ldrmektense Kuran okumak ve Tanr adn tekrarlamak
suretiyle zaman doldurmak iyi olur. te yandan yeryz yaamn
zevkli klc uralardan uzak kalmak gerekir...[574].
yle anlalyor ki Yer yz yaamn zevkli klc eylerden uzak kal
derken Nabi efendi, bol saydaki gzel kadnlarla hayatin tadn
karmak hususunda oluna verdii tavsiyeyi istisnai hallerden
saymtr.
Ve nihayet Nabi efendi, tpk Katip elebi stadmz gibi, hi
yorulmadan ve fazla zahmete katlanmadan ve hatta almadan para
kazanmann ve varlk salamann tlsmna inanmtr, u bakmdan ki
rzk denen ey nasl olsa Tanr tarafndan ve Tanrnn dilek ve
takdirine uygun olarak datlacaktr; Tanrnn izni olmadan hi
kimsenin rzk edinmesine imkan yoktur[575]. Tanrnn baz kiileri
bylesine bir keyfilik ierisinde rzklandrd bir dzende
bakalarnn srtndan geinme kolayl var iken, neden bu frsat
yitirilsin? Bir baba olarak oluna bundan daha iyi nasl bir tte
bulunabilirdi Nabi efendi?
Ancak ne var ki her eye ramen onun bir znts vardr ki o da
Devlet-i hmayundaki adaletsizliklerdir, hrszlklardr, alp
rpmalardr, zorbalklardr. yle yaknr: Bunlarn hepsini
sralamaya kalksam kalemimdeki mrekkep tkenir. Bizim
halkmzdan bakas bu tr hrszlklara ve zorbalklara tahamml
edemez... rnein Hintliler, Hiristiyanlar ya da Acemler, bizdekine
benzer bu tr olumsuzluklarn zerresine gz yummazlar; oysa ki bizim
Devletimiz her trl ktlklerin ve zulmn kaynadr...[576]
Nabi efendi nin kafa yaps ve ahlak anlay ylesine zavall bir
kertededir ki, bu ekilde yaknrken bir an iin dnememitir ki
Devleti bu hale drenler eriat eitimiyle yetien ve aydn diye
geinenlerdir ve kendisi de onlardan biridir.
325

XIII) Aklcl Musibet Olarak Gren ve Medeni Cesaretsizlii
Fazilet Olarak Benimseyen Zihniyet
eriat dnyasnn Aydn diye tanmlad insan tipinin zellii,
yukardaki blmlerde kasaca deindiimiz gibi, Kuran tm
gereklerin ve ilmin ve ahlakiliin kayna saymak ve bu yzden
aklcla yabanc kalmaktr. Oysa ki Batl aydn, aklcla
ynelmekle, din kitaplarn ilmin ve ahlakin temeli saylmaktan
karmtr. Bunu da insan varln deer ls yapp sevgi
kayna haline getirmekle ve bu sayede medeni cesarete sahip
olmakla salamtr. Buna karlk eriat aydn medeni cesaret ten
ve insan sevgisi inden yoksun kalmtr.
Medeni cesaret konusunda eriat fikir adamlarnn zavalllndan
sz etmitik. Gerek odur ki slam yazar ve dnrleri sadece
aklcla meydan okumu ve sadece medeni cesaret geleneine
yabanc kalm deil ve fakat asl ackls bu yabancl ve bu meydan
okumuluu fazilet ve meziyet bilmilerdir. Bin drtyz yllk
islam kltr tarihi: Ben aklm hi kullanmam, (Kuran ne derse ona
uyarm)... diye vnen bn Malik lerle, ya da akl verilerine deer
verdi diye babasn reddeden Al-Muhasibi lerle, ya da Tanr insana
akl verdi fakat akl zgr ekilde i grsn iin vermedi (Kurana
gre i grsn iin verdi)... diye bilgilik eden Al-Maverdi ler
yannda, fikir korkakln kendilerine ideal tutum edinen Abu
Hanife lerle ve bu tr davranlar ycelten bn Hallikan larla ve
benzerleriyle doludur. Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik
Devlet Anlayna adl kitabmzda bu sorunlar rnekleriyle ele
aldmz iin burada fazla durmayacaz[577] Sadece medeni
cesaret yoksunluunu gelenek haline getiren zihniyet zerinde bir iki
hususu zetlemekle yetineceiz. Her eyden nce bundan bin iki yz
yl kadar nce, bn Abul Leyla (MS 693-765) ile Hanefi mezhebinin
kurucusu olan Abu Hanife arasnda geen ve bn Hallikan tarafndan
326
deerlendirilen ve gnmze dek islam dnyasnn okur yazarlar
tarafndan izlenen bir davran rneini sergilemek yararl olacaktr.
Emevi ler ve daha sonra Abbasiler dneminde bilginliiyle n salan
ve 33 yl boyunca Kufa da kadlk yapan bn Abul-Leyla o dnemin
en saygn simalarndan Abu Hanife ye kar ksknl ve
kindarlyla tannr. Bu ksknlk ve bu kin undan domutur: bn
Abul Leyla bir gn yolda giderken, kendisine irkin szler sarf eden
bir kadn, falaka cezasna mahkum eder. Haberi duyan Abu Hanife,
cezay yerinde bulmaz ve Kad efendinin haksz davrandn aklar.
Bunun zerine bn Abul-Leyla derhal Valinin yanna giderek
ikayette bulunur ve Abu Hanife nin eriat hkmlerine kar ktn
syleyerek haddini bilmez bu adamn cezalandrlmas ve bir daha
buna benzer kstahlklara kalkmamas iin gereinin yaplmasn
ister. Kufa Valisi derhal Abu Hanife yi huzuruna artr ve kendisine
eriat sorunlar konusunda susmasn ve grlerini asla
aklamamasn syleyerek ikaz ve ihtarda bulunur. Abu Hanife ki
gya eriat alannda bir otoritedir, azn ap bir ey sylemez ve
verilen emre boyun eer. Hem de ylesine haysiyetsizce boyun eer
ki, akla ve manta ters den eriat uygulamalarna dahi aldr etmez
olur. rnein bir gn kz kendisine: Babacm, oru tutuyorum,
fakat dilerimden kan geliyor. Tkrmde ve salyamda kan rengi
kalmayncaya kadar tkrdm. Sanrm ki azmda artk kan kalmad.
u durumda salyam yutacak olursam oruum bozulmu olur mu?
diye sorar. Sormasnn nedeni oruu bozup kazay gerektiren
hallerden biri ile kar karya kalmadn anlamaktr. nk eriat
emirleri arasnda: Aza alnan boyal bir ip veya benzeri bir eyin
aza kp ve rengini deitirdii tkr yutmak orucu bozar, yalnz
kazay gerektirir... eklinde (ve daha buna benzer nice) Hadis-i erif
ler vardr[578]. Aslnda byle bir hkm akla ve manta aykr bir
hkmdr ve Abu Hanife gibi bir din bilginininden, biraz olsun
medeni cesaret gsterip, byle bir soruyu:Kzm din, akla ters bu tr
ilerle uramaz eklinde ya da buna benzer bir yantla karlamas
ve kzn daha salam bir din anlayna yneltmesi beklenirdi. Fakat
Abu Hanife bunu yapacak yerde susar ve kzna sadece yle
327
der:Bunu kardein Hammada sor, ben sana yant veremem, nk
Vali din konularnda susmam emretti...
Abu Hanife nin bu davran ki medeni cesaretsizlikten baka bir ey
deildir, eriat dnyasnn fazilet niteliinde grd bir rnek
saylmtr. Nitekim bn Hallikan gibi nl bir yazar vefayat Al-
Ayan... adl yaptnda Abu Hanife nin bu tutumuna hayran kaldn
ve nk bu tutumda eriata ve din otoritelerine kar mutlak bir
saygnlk yattn ve bundan daha byk bir fazilet davran
olamayacan syler[579].
Bir baka kitabmda belirttiim gibi, bu ayn bn Hallikan, aklcla
dman olanlar da yceltmi ve rnein bn Malik gibi: Ben aklm
hi kullanmam, hi bir zaman kullanmadm, bununla iftihar ederim
eklinde konuan ve aklcla ynelme cesaretini gsteremeyen
kimseleri de yceltmekten geri kalmamtr[580].
Badat sufilerinden Al-Sibli nin, srf cesaretsizlik nedeniyle fikir
ihanetine yneldiini ve yazdklarnn ciddiye alnmamas iin
kendisini meczub, yani deli gibi gstermeye altn ve vaktiyle
hayranlk besledii Al-Hallac n ikenceye sokulmas srasnda onu
ktlediini ilerideki blmlerde ayrca greceiz. Hemen ekleyelim
ki eriat tarihi, bu tr fikir korkakln fazilet sayan aydnlarla
doludur. Durum bugn dahi budur. Kurann yap dedii eyleri
yapmak, gerek dedii eyleri gerek saymak, fakl grlere asla
sapmamak ve medeni cesaret denen eye yabanc kalmak, bugn dahi
eriat toplumlarnn fazilet bildii davranlardr. Biz Trkler, bu
alanda da ne yazk ki hep nde gitmiizdir. Baka bir kitabmda da
belirttiim gibi, tarihimiz askeri cesaret ve kahramanlk rnekleriyle
ve fakat ne yazk ki fikir cesaretsizlikleriyle doludur. Sava
alanlarnda hi ylmadan, hi korkmadan lm gze alm ve fakat
ayn cesareti ve fedakarl, fikir ve dnce alanlarnda yapabilen
insanlar karmamzdr. Ali Kemal vaktiyle Mesele-i arkiye adl
kitabnda aydnlarmzn nedeni cesaret yoksunluundan sz ederken:
Bizim cesaretimiz askerlik alanndadr. Fakat cesaretin baka bir
328
eidi vardr ki o da medeni cesarettir. te bu bakmdan korkak
saylrz diyerek Plevne kahraman Gazi Osman Paa rneini verir
ve yle ekler: Plevnede askeri cesaretiyle cihan artan
babuumuz Gazi Osman Paa, Sultan Hamid saraynda mabeyn
msiri olunca renk renk hakszlklara gz yumar, mabeyncileriden...
korkar, en pis tleri bazen per bana koyar, hele daima kabul
eder. Zalimlere boyun eer, zulum grenlere yz evirir. Bu hallerin
hi birine, bunun en kne bile, katlanmamak iin o byk, o
kutsal, o parlak klcn cihana, insanla, tarihe kar para para
etmeyi, o yiitlii bilmez. Bir rtbe, bir nian, bir yal, bir oyuncak
kaybetmekten titrer. nk... siyasi cesaretten yoksundur. Siyasi
cesaret bir sosyal deerdir ki bizde yoktur...[581]
Dorudur, gerek anlamdaki cesaretin ne olduunu biz hi bir zaman
anlayamamzdr, nk hamurumuzu youranlar bunun ne olduunu
bize anlatmamlar, kendi davranlaryla bize gzel rnek
brakmamlardr. Kara Mustafa Paa larn, ya da Girit fatihi Yusuf
Paa larn, kendi dnemlerindeki hkmdarlara kar hafiften ve pek
ekinerek direnmelerini cesaret eklinde kabul edenlerimiz vardr.
Yine ayn ekilde Kou Bey in ya da Katip elebi nin, ya da air
Veysi nin, ya da Hezarfen Paa nn ve Sari Mehmed Paa nn ve
benzeri kiilerin, Devlet dzenindeki bozuklua deinen grlerini
cesaret diye nitelendirenler de oktur[582]. Ancak ne var ki bu
davranlarn hi birinde ne bir fikir, ne bir ideal ve ne de bir insanlk
Davasnn savunmas amac yer almtr. Hi birinde kii hak ve
zgrlklerinin korunmas ve rnein kleliin kaldrlmas, ya da
insan ahsiyetinin haysiyetinin salanmas, ya da kadn Haklarnn ya
da buna benzer eylerin ele alnmas dilei sz konusu deildir. Biraz
yukarda adlarn sraladmz rneklere gz atacak olursak hayal
krklna uramamz doaldr. Nitekim Murat IV ten sonra tahta
yerleen Sultan brahim in ba veziri Kara Mustafa Paa nn btn
cesareti, Kahya Hatunun be yz araba odun isteini yerine
getirmemek ve bu yzden Padiahin huzuruna arldnda:
Padiahim, beni nemli memleket ilerini tarttmz divan
329
toplantsndan bu odun arabalar sorunu iin mi aryorsunuz?
Halkmzn durumunu, hazinenin haln, snrlarmzn durumunu
soracak yerde, bu be yz odun iini mi bana soruyorsunuz? diye
konumaktr. Fakat ne var ki bu kadarck cesaret sonucu Cinci hoca
tynetindeki seviyesiz insanlara deer veren bu padiah tarafndan
bodurulmutur.
Yusuf Paa ya gelince, oda bir sava hazrl srasnda Sultan
brahim e kar, yetersiz ve hazrlksz bir filo ile sefere klmas
emrini yerercesine: Padiahim krek ekiciler olmadan denize
alamayz eklinde konuabilmi ve ayn akbete uramtr.
Ancak ne var ki ne Kara Mustafa Paa ve ne de Yusuf Paa, bu ayn
soysuz Padiaha[583], mrleri boyunca, dalkavukluk etmekten,
onun zulmne ve ktlklerine ve insan haklarn ineyen emirlerine
boyun emekten geri kalmamlardr.
Yine ayn ekilde Sadrazam Kamil Paa nn 1893 ylnda
Abdlhamite, Ermenilerin ldrlmeleri vesilesiyle: Bir sreden
beri Osmanl Devletinde izlenen yol Kamunun honutsuzluuna yol
amtr eklinde konuabilmesi cesaret davran olarak
gsterilmitir[584]. Oysa ki bu ayn Kamil Paa, kendisini zaman
zaman azarlayan, hatta tokatlayan ve hatta bir defasnda zerine
hanerle yryen ve btn bunlar bir yana, tarihimize insan haklar
dmanlyla geen Abdlhamit gibi bir mstebid hkmdara: (Ey
byk Padiahim) yce Tanr nnde yemin ederim ki size sevgim
vardr ve sizi herkesten fazla severim diyebilecek kadar klebilmi
bir kimsedir. Bu olay ki Hatrat, ahsiyet adl kitabnda
nakleden Ahmed Rasim, devlet adamlarmzn karaktersizliklerine,
bilgisizliklerine ve cesaretsizliklerine deinerek yle der:
Tarihimiz iyice okunup incelenecek olursa anlalr ki, teden beri
vekil-i mutlak diye hkmet unvan pek parlak grnen sadrazamlarn
hemen hepsi, Padiah ile halk arasnda bir bakma dellal gibiydiler.
Onlar ulusun ve lkenin deil, padiahin sadrazamlar idiler. Yani
Padiah halktan ve halk padiahtan ayracak birer izgi niteliinde
330
bulunurlard. Padiah ne derse onu yaparlar, halk ne derse onunla
ztlamaktan ve savamaktan uzak durmazlard. Bu eitim, yzyllar
ierisinde sadrazamln mayas olup kald. Bir ka dnda lkenin
ve ulusun yararlar adna ayak diremek, padiah akla yatkn ve iyi
bir uygulama yoluna yneltmek gibi vatanseverce bir yreklilik
gsterenleri hatrlamyoruz. zellikle bu memleketin unuttuu,
bilmedii bir ey varsa o da -Grevden kabilme- olduuna gre,
ilerinde bu fikre uyabilenleri azdr...[585]
Ayn ekilde air Veysi nin ya da Kou Bey in, ya da Katip elebi
nin ve eletirici sanlan dierlerin, Osmanl Devletinin 16ci ve 17ci
yzyllardaki durumunu ele alp ynetimdeki bozukluklar, rvet ve
hrszlklar ve adaletsizlikleri nlemek maksadyla zm aramalarn
da, cesaret rnei davranlar ya da bilimsel abalar kategorisine
sokmak mmkn deildir. Hi birisi aklc verilere dayanarak i
grmemi, hepsi de her eyi dinsel adan ele alp Kuran hkmlerine
sarlarak sonu aramlardr. Devleti uurumlara srkleyen ve
toplumu zulm ierisinde inleten nedenler hep eriattan doduu halde,
hi biri bunu sezememi, sezse bile dndn sylemeye cesaret
edememitir. eriatn ngrd hkmlere gre aydn snflar
kendilerini doal haklardan yoksun birer Kul sayarlarken Gayr-i
mslim leri Kafir bilip tm insanla di bilemiler, ya da eriatn
buna benzer olumsuzluklaryla yoururmu olarak insan sevgisinden
yoksun kalmlar, bu arada kadn aa bir yaratk eklinde
smrrken, iktidardakilerle ve din adamlaryla bir olup halk
ynlarn da smrmekten geri kalmamlardr. Devletteki her trl
olumsuzluun sebebinin eriatdan uzaklamak ve dinden kopmak
olduunu ve huzura kavuabilmek iin slamn zne dnmekten
baka yol olmadn sylemilerdir.
Bu vesile ile hatrlatmak gerekir ki bu snflarn aklclktan
yoksunluklar, medeni cesaretten yoksunluklarna denk olmutur.
nk ktlkleri ortaya vururlarken hi birisi bu ii kendi dnemi
itibariyle yapmam, sadece gemi dnemi hedef edinerek
yapmlardr. Kendi dnemlerinin yetkililerinden yaknanlar ise,
331
srtlarn padiaha dayayp kabadaylklarn bu gvenceli tutum
ierisinde srdrebilmilerdir. rnein Asafname adl kitabnda Ltf
Paa vezirlere den grevleri sralarken, bu grevlerden birinin
Padiaha: Ey ulu Padiahim vezirlerin davranlarndan dolay
Tanrya kyamet gn hesap verecek olan sensin diyerek i bana
getirecei kimseleri kendi karlarna uygun kiiler arasndan
semesini hatrlatmak olduunu syler. Sylemeye gerek yoktur bunu
sylemenin cesaretle ilgisi pek yoktur.
te yandan btn bu davranlar, ktlklerin islami ihmal yznden
kt islami emirlere uymayan yetkililerin cezalandrlmalar
gerektii belirtilerek ve Din ihmal edilmesin, dinin zne dnlsn
hatrlatmalaryla yaplmtr. rnein 1608 ylnda yazd bir iirinde
air Veysi, kadlarn ve kazaskerlerin hrszlklarndan ve
istibdadndan ve dier yetkililerin para hrsndan, rvet almalarndan,
iltimaslarndan, Yenieri ocandaki soysuzluklardan ve nihayet
kadnlarn kstahlklarndan yaknrlarken ve devletin kmekte
olduunu sylerlerken, tm bu bozukluklarn nedenlerinin slamdan
uzaklama eilimlerinden doduunu bildirmitir[586]. Yine buna
benzer bir rnei Kou Bey in 1630 ylnda yaynlad risale si
vesilesiyle izlemekteyiz. Bu yazsnda Kou Bey, devletin ktye
gittiini ve nk devlet ilerine Saray mensuplarnn (yani Enderun
halknn) ve zellikle kadnlarn kartn, padiahin devlet
ynetiminden uzak brakldn vezirlerin yetkilerin ve etkilerinin
kalmadn. Yenieri rgtnn eskiden olduu gibi devirme
usulne gre deil fakat ingene, laz, yahudi, deveci, eeki, kapc
ve Trk gibi aalk tabakadan alnanlarla doldurulduunu ve bu
nedenle bozulduunu[587], kylnn ve halkn ezilmekte olduunu
ve btn bunlarn eriat esaslarndan uzaklamak olduunu
aklamtr
Yine ayn ekilde Katib elebi, 1653 ylnda yaynlad Destur Al-
amel li-islah Al-Halel adl risalesinde, lks ve safahatn ve
dolaysyla ktlklerin artm olmasndan, hrszlklardan, devlet
hazinesinin boaldndan sz ederken, bunun nedenlerinin eriat
332
dinine srt evirmek olduunu syler ve zor ve iddet usullerine
bavurulmak gerektiini ve devletin ancak Sahbi-i eyf (gl bir
diktatr) sayesinde kurtulabileceini belirtir[588]
1669 ylnda Hezarfen Paa ve daha sonra 1703 ylnda Sari Mehmet
Paa, hep ayn taktik ve dil ile, devlet dzenindeki bozukluklardan
yaknmlar ve bunun eriati ihmalden doduunu hatrlatmlar ve
eriata dnlmekle her eyin dzeleceini savunmulardr. Fakat bunu
yaparlarken, yine dierleri gibi, asl felaketin eriat bataklna
saplanmaktan doduunu anlayamamlardr; anlaalar dahi bunu
haykracak cesareti kendilerinde bulamamlardr. stelik de
samimiyetten ve idealizmden tamamen yoksun olarak iki yzl
insanlara yarar ekilde davranmlardr. rnein Katib elebi,
yukarda sz konusu risale lesinde, devlet memuriyeti srasnda
dairesine bile gitmediini, sadece maa almak iin ayda bir urar
olduunu ve bu tr yaamndan fevkalade mutluluk duyduunu
sylemekten sklmamtr. Bu kklklere tenezzl eden bu
aydnmzn, devlet arkndaki bozukluklarn sorumluluunu
kendinde arayacak yerde eriat tan uzaklamada aramas kadar doal
ne olabilir ki?
Daha sonralar ve rnein Tanzimat dneminde Hrriyet
kahraman olarak alkladmz aydnlara gelince (rnein Namk
Kemal ler, Ali Suavi ler, Mustafa Fazl lar, Ziya Paa lar ve daha
niceleri), onlar da gerek anlamda ne bilim adam ve ne de cesaret
insan idiler. Batnn aklc dnce ve zgrlk gelimesinden
haberdar olmalarna ve aklcln 17/18ci yzyl temsilcileri olan
Rousseau, Voltaire, Volney, Montesquieu ve benzeri dnrlerin
adlarn azlarna dolamalarna ramen, kendilerini bir trl
kurtaramadklar eriat zihniyetiyle Orta a insan olmaktan ileri
gidememilerdir. Bir yandan Akl ann temel ilkelerini savunur
grnrlerken, dier yandan insan kul niteliinde gren ve insanlar
inan farkna gre birbirlerine dman eden ve Kafirlere kar sava
kutsal bilen ve klelii doal kurulu olarak srdren ve akl yolu ile
gereklere eriilemeyeceini syleyen ve buna benzer akla ve manta
333
ve ahlaka aykr ne varsa her eyi eriat gereidir diye ycelten ve
bu arada istibdadndan yaknr gibi grndkleri Padiahtan kese kese
altn kabul eden bu kiiler, aydn olarak iftiharla anabileceimiz bir
davran rnei yaratamamlardr[589].
O tarihlerden bu yana deimi pek bir ey yoktur. Atatrkn
getirdii aklc ortam ierisinde yetien insanlarmza ramen eriat
zihniyet kara bir bela gibi yeniden hortlayabilmi ve lkemizi yeniden
ilkellikler vadisine srkleyebilmitir. eriatla Hayr diyebilecek
ve akl rehberliini stn klabilecek cesarete ve insan sevgisine sahip
aydnlar yetimedike sonun gelmesi nlenemeyecektir.

XIV) Aklcla Dman Zihniyetin Koruyucular olarak Aydn
lar:
eitli vesilelerle belirttiimiz gibi, dier semavi dinlerde ve zellikle
Yahudilikte olduu gibi, slamda da kii ve toplum yaamlaryla ilgili
hususlar Tanr ve peygamber emirleriyle saptanmtr. Kurann bir
ok yerlerinde, rnein Enam suresinin 38ci ayetinde: Kitabda Biz
hi bir eyi eksik brakmadk... diye yazldr; Al-Nebe suresinin 29cu
ayetinde: ...ve Biz her eyi bir bir sayp yazdk... diye aklama
vardr. Yusuf suresinin 111ci ayetinde Kurann: ...her eyi aklayan,
doru yolu gsteren kitap olduu anlatlmtr. Hadis hkmlerini de
katmak suretiyle denilebilir ki kiinin tm yaantlar, oturup
kalmasndan yiyip imesine ve dnmesine varncaya kadar her eyi
bu emirlerle ayarlanmtr. rnein sabahleyin yataktan sa aya ile
kalkaca, sa aya ile ayakkabsn giyip admn ataca, rr
gibi yaparak azn ykayaca, burnuna su ekip istinca yapaca,
san kulak ile boyun hizas uzunluundan fazla brakmayaca,
yemei sa eli ile yiyecei yerken parman kullanaca,
yemekten sonra parmaklarn yalayaca, suyu nefeste iecei,
kadn ile seviirken dualar edecei gibi ve daha buna benzer saysz
denecek kadar ok her hususta btn davranlarn gkten inme
sanlan bu hkmlere uyduraca ngrlmtr[590]. Sadece d
334
davranlar deil, fakat kiinin i alemi ve kafasnn iinden
geenler dahi bu hkmlerle dzenlenmek istenmitir. rnein kendi
i dnyas itibariyle eriat emirlerine uygun ekilde dnmeyen kii
mnafk ya da zndk saylmtr. Nitekim 13c yzyl nllerinden
bn Kudama, Tahrim an-Nazar fi Kutub ahl Al-Kalam adl
yaptnda, d davranlar itibariyle islama uyan ve bu bakmdan
mslman saylan ve fakat gnl ve i dnceleri itibariyle islamdan
farkl olan kimselerin daha Muhammed zamannda mnafk diye
tanmlandklarn ve fakat kendi dneminde bu kiilere zndk
dendiini anlatr[591].
te yandan doann srlarnn ve her tl bilimin kaynann
Kuranda bulunduu, her eyi orada aramak gerektii de yine eriat
emirleriyle ortaya konmutur[592].
Bylece gerek gnlk yaamlar srdrmek ve gerek ilim yapabilmek
iin insan aklna zgrlk tannmamtr. eriata gre kii akl
sahibidir ama sahip olduu akl, yaratc nitelikte i grsn iin
verilmemitir: sadece Kuran emirlerini ve peygamber szlerini
bellesin iin ihsan edilmitir. Gerek denen eyler bunlardan
ibarettir. Eer kii, bu emirler ve szler dnda gerek olabilecei
dncesine kaplrsa ve akln yaratc g eklinde kullanrsa, bu
takdirde Tanrya kar gelmi olur. te slamn bu temel ilkesine
dayal olaraktr ki eriat, 1400 yl boyunca, aklcla dman bir
ortamn bekiliini yapmtr. 1400 yl boyunca Kuran hkmlerini
ve Muhammedin emirlerini velev ki bunlar akla ve manta ters
dsn, birer hikmet imi gibi grm ve yle gstermitir. slam
bilginleri ve dnrleri akl denen eyin Kuran dnda ya da
Kurana aykr decek ekilde kullanlmamasn koul ve fazilet
bilmilerdir. lerinde Keykavus bn skender gibi, akl yolu ile bilim
yaplamayacan ileri srenler ve bunu eitimin temeli haline
getirenler[593] vardr; ya da bn Hazim gibi: Tanr emirleri dnda
(yani akl rehberliiyle) i grmek hayvanlktr diye aklcl tm
olarak yerenler[594], ya da Maverdi gibi: Akl zgr ekilde
kullanlsn iin deil fakat Kuran hkmlerini aynen ezberlesin ve
335
uygulasn iin ihsan edilmitir diye salk verenler vardr; ya da Al-
Safi ve Abu Yusuf ve Ahmed Hanbal gibi: Akla gre davranp ilmi
Kuran dnda aramak Tanrya kar durmaktr, zndklktr diye
haykranlar; ya da bn Al-Cavzi gibi: Akln grevi Kurandaki
gerekleri, yani ilmi ortaya koymaktr... bunun dnda gerek aramak
eytana uymaktr diyerek daha sonraki dnemlerin en azl akl
dmanlarn, rnein bn Teymiyye lerin ve Al-Gazali lilerin ve daha
sonra Vahhabi lerin yetimesinde nderlik edecek olanlar[595] vardr;
ya da Nasir al Husrev gibi: Felsefe ile uramak ve eski Yunandan
yararlanmak dinsizlik ve bilgisizliktir diyerek etrafa dehet
saanlar[596] ve bn Al-Asakir gibi: Kuran ve hadis kaynaklar
dnda gerek arayanlar kafirdirler, aklc bilimlerle uraanlar
dinsizdirler, bu kiilerle bir arada bulunanlar ve tartanlar
mnafktrlar diye fetva verenler[597] vardr; ya da bn Kudama gibi:
eriat hkmleri her trl hata ve yanltan uzaktr, gemi
dnemlerde ulemann ve mamlarn yerletirmi olduklar esaslara
gz kapal olarak uymak gerekir, bunlar akl denetiminden geirmek
kt sonular dourur [598] diyerek itihad yolunu tkayanlar
vardr.
Evet her kim ki bilimsel ve ahlaksal gerekleri akl yolu ile aramaya
zlem duymutur, o mutlaka eriatnn ve ona her daim destek halk
ynlarnn saldrsna uramtr; kim ki aklc kaynaklar
yorumlamaya kalkmtr, o mutlaka dinsizlikle ve kafirlikle
sulandrlmtr. Ve bu soysuz gelenek, eski Yunan bilimlerinden
yararlanlmaya balanld tarihlerden (zellikle Abbasilerden)
itibaren sistematik bir ekilde yerleir olmutur. Hatrlatalm ki yunan
kaynaklarnn Arapaya evrilmesinde rol oynayan Harun Al-Reit ve
Al-Memun, bu zihniyetteki evrelerin lanetine maruz kalmlard. Al-
Memun dneminin en nllerinden biri olan Al-Cahiz (MS 776-869),
eski yunan bilimlerine hayranln ifade ederek:Eer bu bilimlere
kavumam olsaydk slam uygarl diye bir ey olmazd dedii iin,
kendi dneminin bilgin diye bilinen kimseler tarafndan dinsiz diye
ilan edilmitir. rnein bn Al-Hacar, Lisan Al-Mizan adl kitabnda
336
Al-Cahiz i byle damgalamtr. Abul Faraz Al-Isfahani ise onu
imanszlkla sulamtr. Al-Cahiz gibi slam dnyasnn yetitirdii
en byk bilginlerden bir dieri olan Al-Razi (lm MS 925), dinsel
gereklerin bilimsel gereklerle atr olduunu syledii iin, gerici
evrelerin ayn seviyesiz saldrlarna uramtr. Farabi ve bn Sina
iin de ayn eyler sz konusu olmutur. nl nice airlerde ayn
dman kampanyann kurbanlarndan olmulardr. rnein Abul
Kasm bn Nakiya (Ms 1020-1092), eski yunan felsefesine ilgi duydu
diye zndk damgasn yemitir, hem de son derece dindar bir kimse
olmasna ramen[599]. Ayn nedenlerle sz konusu evrelerin
amansz saldrsna urayanlardan biri de Abul Hasan Al-Talibi (MS
1156-1233) dir. Suriyeye kamak suretiyle cann
kurtarabilmitir[600].
Aklc felsefeye itibar eder grnen Mutezile snfnn bana
gelenler, slam tarihine aina olanlar iin bilinen eylerdendir. Bu
snfn btn gzide temsilcileri dinsizlikle sulandrlmlardr. Bu
sulamay yapanlar ise, deil sadece akl rehberliinde karar almay
kafirlik saymak ve fakat ryay bile akln stnde bir karar arac
sanmak gibi bir gelenee sahiptiler, nk eriata gre ryada
gerekler yatard. Muhammedin bu konuda brakt hadisler bu
dorultudadr[601]. Bundan dolaydr ki byk bilgin diye bilinen
kimselerden pek ou rya tabirlerine gre i grrlerdi. rnein Abu
Cafer Muhammed bn Nasr Al-Tirmizi (Ms 816-907), ki slam
dnyasnn en byk fkhlarndan saylr, ryasnda peygamberi
grdn ve ondan ald t gereince Safi mezhebini setiini
sylemitir[602]. slam lkeleri tarihi ise, rya yorumlarna gre
devlet ynetip milletin kaderini izen hkmdarlarla doludur. Osmanl
devleti bunun en tipik rneklerinden biridir[603].
Ve ite btn bunlardan dolaydr ki slam dnrleri, eski Yunann
aklc felsefesini diledikleri gibi izleyememilerdir: zellikle Aristo
felsefesini, Kurana ters dme korkusu yznden, tm aklyla
ortaya vuramamlardr. Yine tekrar edelim ki aklclk demek Aristo
demektir ve Aristo demek akln stnl ve zgrl demektir. Her
337
ne kadar Aristo, Tanrnn varln inkar etmi deilse de, akl
esini tanrlatrm, Tanry Akl ve akl da Tanr yerine koymu,
bylece gereklere giden yolun aklclk olduunu ortaya vurmutur.
Akl denen eye bylesine kutsal ve stn bir yer tand iindir ki
Aristo (ve onun yorumcular) dinciler tarafndan en byk bir korku
kayna saylmtr; bilimsel ve ahlaksal gereklerin din kitaplarnda
deil, akl verilerinde arayan zihniyeti temsil ettii iindir ki dinsel ve
tutucu evrelerin huzursuzluk kayna olmutur. Fakat denilebilir ki
Aristocu dn sistemi nin slam dnyas bakmndan temsil ettii
tehlike, Hiristiyan dnyasna oranla ok daha byk olmutur. u
nedenle ki, bir kere Hiristiyanlkta din kitaplar birden fazla olup bir
takm farkllklar dolaysyla aklc yoruma sokulabildii halde[604]
slamda Kuran tek kitap halinde ve tartlamaz nitelikte olmak zere
i grmtr. kincisi Hiristiyanlk, eski Roma-Yuna uygarlnn
varisi olduu halde slam byle bir kkenden yoksun olmak zere
domutur[605]. te yandan Hiristiyanln z, sa nn getirdii
Din ve Devlet ayrl esasna dayal olduu halde slamn z
laiklie hi bir ekilde yer vermeyen ve din konularnda hi bir eletiri
ve tartma kabul etmeyen zihniyete dayatlmtr. Btn bu ve buna
benzer nedenler yznden slamda akl gcnn stnl fikrine
ynelmek isteyenler daima yenilgiye uramlardr. Yunan klasiklerini
ve hele Aristo yu yorumlamaya kalkanlar, imanc evrelerin
saldrlar karsnda aresiz kalmlardr. Bu kaynaklar Kurana
uygunmu gibi gstermeye alanlar ve rnein Eflatunun
esnekliinden yararlanp Aristo nun fikirlerini Neo-Platonizm
klna sokanlar dahi[606] hep bu evreler tarafndan dinsizlikle ve
bilgisizlikle hrpalanmlardr[607]. Fakat bu evrelerin en byk
azllar arasnda mam Gazali ile bn Teymiyye gibilerin zel bir yeri
olduunu sylemek ve bu konuda kasaca fikir vermek gerekir.
Tahafut Al-Falasifiya adl yaptnda feylezoflara kar amansz
saldrlara geen ve rnein bata Aristo olmak zere eski Yunan
kaynaklarndan yararlanm olan Farabi ya da bn Sina gibi kimseleri
ve dierlerini bilgisizlikle, dinsizlikle damgalayan ve ayn sulamalar
Al-Risalat Al-Laduniyya adl kitabnda tekrarlayan ve ayrca Kitab
338
Faysal Al-Tafrika bayn Al-slam ve as-Zandaka adl yaptnda
Kuran yorumcularn en insafsz yermelerle aalayan ve yine Kitab
Al-Mnkir min Al-zalal adl yaptnda tm feylezoflar kafirlikle
sulayan Al-Gazali, aklc eilimlere kar savaanlarn
ampiyonluunu yapmtr. Gazali nin aklcla ynelttii yermeleri
ve buna karlk gkten inme verileri ve zellikle Kuran hkmlerini
yceltmelerini kasaca ylece zetlemek mmkndr: Bilgi
edinmenin iki yolu vardr: beeri eitim ve ilahi eitim. Bunlardan en
gvenilir ve stn olan, ilahi eitimdir. Vahiy yolu ile elde edilen
bilim, akl yolu ile edinilen bilgiden daha deerlidir, nk Tanrdan
gelmedir. Muhammed aklc yoldan hi bir bilgi edinmemi, her eyi
Tanrdan renmi olup onun lm ile birlikte vahy yolu
kapanmtr. Bu itibarla Kuran ve hadis kaynaklar dnda bilim diye
bir ey aramak, ya da bu kaynaklar zerinde tartmak ve bunlara
aykr grler ortaya koymak, Tanrya kar gelmek olur. Kim ki
gereklere aklc yoldan... gitmek ister ya da Tanr-Peygamber szleri
dnda...ilim yapmaya kalkarsa o mutlaka dinsizdir...
Bu gr savunurken Gazali nin dayana Kurandr. Kuran da
Tanrnn Muhammede bildirdii szler olarak kabul eder; zellikle
Al-Risalat Al-Laduniyya[608] adl kitabnda Kurann eitli
ayetlerine gnderme yaparak iddialarn kantlamaya alr. rnein
Kehf suresindeki: Biz katmzdan ona...ilim belletmitik... (18 Kehf
65), ya da Necm suresindeki: ...(Muhammed) kendi dileiyle sz de
sylemedi...sz ancak vahyedilen eyden ibarettir... derken kuluna
vahyetti ne vahyetti ise...hala mnakasa edersiniz! (53 Necm 4, 5-6,
10,12) eklindeki ayetleri sralar. Bunu yaparken aklclara kar
besledii dmanl belirtmekten geri kalmaz ve feylezoflar
Tanrszlar ya da Tanrya inanp ta peygamberlere ve
Cennetlere...inanmayanlar diye gruplara ayrr ve hepsini de
dinsizlikle damgalar. rnein Aristo nun hem dinsiz ve hem de
bilgisiz olduunu syler, nk Aristo, ona gre, eitimde matematik
ve fizik ve mantk gibi konulara fazla yer verilmesini istemi ve
bylece dinsel inanlar tehlikeye srklemitir. Gazali nin kans
odur ki matematik gibi bilgiler, kesinlik tayan verileri kapsadklar
339
iin, kiileri din konularnda kesinlik aramaya zorlar; kiiler bu
kesinlii dinde bulamaynca, dine kar imanlarn ve dolaysyla
ballklarn yitirirler. Bundan dolaydr ki kesinlik arzeden bu tr
bilgilere eitimde az yer vermek gerekir. Aristo bu bilgileri nemli
sayd iindir ki, Gazali nin deerlemesine gre, hem dinsiz ve hem
de bilgisizdir. Fakat Gazalinin sylemesine gre Aristo nun bir suu
daha vardr ki o da Cennet ve Cehennem denen eylere ve ruhun
ebediliine inanmamasdr[609].
Aristo yu bu ekilde yerdikten sonra Gazali, onu ve dier Yunan
dnrlerini kaynak edinen mslman bilginlere ynelir. Bu
yneldiklerinin banda Farabi ve bn Sina gibi nller vardr.
Gazaliye gre Kuranda her insann yazgsnn izildii ve bu yazg
gereince cennete ya da cehenneme gidecei bildirildii bu kiiler,
tpk eski Yunan dnrleri gibi, bu yazlanlara inanmamaktadrlar;
Kuranda kyamet gn haber verildii halde buna da inanmayp
Dnyann ebediyetler boyunca srp gideceini sanmaktadrlar. te
bu ve buna benzer dnceleri nedeniyle hem dinsiz ve hem de
bilgisizdirler[610].
Gazali gibi bn Teymiyye de akln zgrlne ve rehberliine
inananlar ve Kuran dnda ilim arayanlar, Evreni ve Doay aklc
usullerle kefe alanlar bilgisiz ve dinsiz snfna sokmutur.
Maarif Al-Vusul ila marifat anna usul adDin ve furuahu kad
bayyanaha ar-Rasul[611] adl kitabnda, bata Aristo olmak zere
onun yorumcularn ve zellikle Farabiyi ve bn Sina y bn Rt
ve benzerlerini feylezof bozuntusu deyimleriyle tanmlam ve bu
gibi kimselerin Tanrdan gelme bilgileri anlama gcnden yoksun
olduklarn aklamtr. Bu kiileri ayn zamanda toplum bakmndan
tehlikeli grmtr, nk gya onlar Kuran aklc usullerle
yorumlamaya kalkmlardr; stelik de Kurann gerek anlamn halk
ynlarna anlatmaya almlardr, oysa ki Tanr baz hkmleri her
kesin anlayamayaca biimde koymutur.
*
340
Hatrlatalm ki Batda, imancl, her bakmdan aklcla stn
klmak suretiyle karanlk an yerlemesine vesile olanlarn
yaptklarn, slam dnyasnda Gazali ve bn Teymiyye ve onlarn
dier mezleri ok daha etkili bir ekilde yapmlardr. Daha nceki
blmlerde belirttiimiz gibi, nasl ki Bat dnyas Anaximanderi
brakp Cosmos tipi dnrlere balanm[612], ya da Aristoyu terk
edip St.Cyril[613] ve St. Augustin gibi iman savunucularnn
zihniyetine saplanm ve bu yzden zgr dnceye ve bilimsellie
elveda demi ise, ayn ekilde slam dnyas da Vasil Ata gibi Kuran,
ksmen de olsa, aklc yoruma vurmak isteyenleri, ya da Al-Razi ve
Farabi ve bn Sinave bn Rt (ve daha nice) gibi eski Yunan
kaynaklarndan yararlananlar brakp, Hanbali gibi Ben aklm hi
kullanmam diyen, ya da Asari ve daha sonra Gazali ve bn Teymiyye
gibi aklcl musibet bilenleri izlemekle gerilikler vadisine
srklenmitir. Nasl ki Bat alemi, Dnyann yuvarlak ve dner
olduunu, ya da hastalklarn pislikten (mikroplardan) ktn, ya da
yer yz insanlarnn karde olduklarn syleyen ve aklc dorultuda
bulunan bilginleri ve dnrleri unutup din kitaplarndaki verilere
inanmakla karanlklara gmld ise, slam alemi de eski yunan
kaynaklarndan feyiz alanlarn etkisiyle ynelik bulunduu
uygarlktan, Gazali ve bn Teymiyye gibilerin zihniyetini pekitirenler
yznden her trl gelimeden, her trl meziyetten yoksun kalm ve
bir daha hi kmacasna ilkelliklere dalmtr[614].
*
XV) Aklcla Dman Zihniyet Temsilcilerinin Bilim Diye
Uratklar Sorunlar!
Biraz yukarda islam dnyasn akl ana ynelmekten alkoyan
zihniyet temsilcilerinin saldrlarndan sz ettik. Geliniz imdi de bu
kiilerin bilim diye uratklar akl almaz eylere ya da kutsallk
anlaylarna kasaca bir gz atalm ve islam halklarnn ilkel
kalmalarnda oynadklar rol tartalm. Fakat daha nce unu
hatrlatalm ki eski yunan kaynaklarndan yararlananlar dinsizlikle ve
bilgisizlikle sulayan bu kara zihniyet, ayn kaynaklardan hrszlk
341
yapmay marifet saymtr. rnein Gazali, bir yandan Aristo yu ve
onun yorumcularn (Farabi, bn Sina, bn Rt vs gibi) hakir
grrken ve kltrken, dier yandan da onun eitli yaptlarndan
nice fikirler almtr. Tahafut Al-Falasafiya adyla yaynlad
kitab, Aristo nun Phisics adl yaptndan alnma grlerle doludur.
Bir yandan Farabi ye ve bn Sinana, eski yunan klasiklerini
yorumladlar diye atarken, dier yandan kendisi, Plotinus un
Enneads adl kitabndan satrlar armtr; rnein Al-Risalat Al-
Laduniyya adl kitabnda: Ruh Tanrdan geldii iindir ki vcutta
yabanc bir madde gibidir, bu nedenle eninde sonunda dnecei
kaynaa gzn evirmitir derken, Plotinus un sz konusu
kitabndaki:Ruhun davranlar kendi kaynana gre ayarlanr
eklindeki szleri hemen hemen aynen tekrarlamaktan baka bir ey
yapmamtr. Yine bunun gibi: Ruh bedene yapk deildir, ondan
kopmu da deildir, fakat vcutla ilgilidir, ona kar cmerttir, ona
yararldr derken de, Plotinus un ayn kitabndaki u satrlar kopya
etmitir: Bu safhada...ruh...vcutla ilgili olup onun yaratc ve
ekillendirici gcn vcuda geirir...[615]. Devlet ve devlet
ynetimiyle ilgili grlerine gelince, bunlar da, zellikle Nasihat-l
Mlk adl kitabnda, Sokrat dan ve Aristo dan aktard alntlarla
sergilemitir[616].
Ancak ne var ki btn bunlar yaparken Gazali efendimiz, eriat
esaslarna dayanarak halk olumsuz tlerle yourmaktan geri
kalmamtr. Saysz rneklerden bir ikisini belirtmek gerekirse,
Kimya-i Saadet adl kitabnda mslman kiileri Kafirlere kar
dmanlk duygularna srklemeyi fazilet bilmitir. te yandan gerek
Nasihat-l Mlk ve gerek Al-ktisad fil-Itikad adl kitabnda halk
ynlarn, kamu dzeni adna, iktidarn her trl uygulanna (velev
ki bu iktidar mstebid olsun, kt olsun, yeter ki islama aykr
olmasn) itaate arm ve slamn hayrna olmak zere ikence
niteliindeki hkmet eylemlerini dahi meru saymtr[617]. Kadn
haklar ve haysiyeti konusunda ise eriatn akla ve mspet ahlaka
smaz hkmlerini inan kayna olarak pekitirmekten zevk
almtr. Al-Ihya ulum ad-Din adl yaptnn ikinci blmnde kadn-
342
erkek ilikileriyle ilgili ve kadnn insanlk haysiyetini hie sayar
nitelikteki grlerini, insan zekas ve vicdan adna utan duymadan
okumak mmkn deildir. Daha baka bir deyimle Gazali efendimiz,
eriatn Cihad, Yama ve talan/ganimet ve Kafirlere saldr ve
benzeri konularda emrettii hkmleri yceltmeyi, ya da Kuranda yer
almtr diye klelii, ya da Hlleyi kutsal bilmeyi, ya da ve kadn
aalatc emirleri ba tac etmeyi ya da buna benzer daha nice
ilkeleri inan kayna edinmeyi, ilim yapmak kabul etmitir[618]. te
yandan yine bu ayn Gazali efendimizin Tanr fikrini gya yceltir
grnrken gerekten aalatmas vardr ki kasaca belirtmeye deer.
Gerektende Tanrnn Tek olusu konusundaki grlerini eitli
kitaplarnda ve zellikle Kimya-i Saadet adl yaptnda gelitirirken
ve bu vesile ile Tek saylarn nemine deinirken taretlenmenin
tek sayda ta kullanmak suretiyle, ya da abdest almann tek saylara
uymak yolu ile yaplmas gereinden sz eder. Ederken de
Necasetten taharet ve stinca gibi kendisince nemli sorunlar
inceler ve Temiz ve Temiz olmayan eyleri sralar: ta, toprak ve
cansz olan eylerin Temiz ve fakat arapn pis olduunu, ya da
balk, ekirge ve vcutlarnda kan dolamayan hayvanlarn (rnein
sinek, ar, akrep ve yemee den bcek gibi eylerin) pis
olmadklarn, te yandan ter, gz ya ve erkek menisi gibi
deimeyen eylerin temiz sayldn, buna karlk canllarn i
organlarnda bozulan ve deien eylerin pis olduunu ve pis olan bir
eyle namaz klmann gnah sayldn belirtir ve fakat zorluk
sebebiyle be eyin avfedildiini syler ve bu be eyden birinin
defa ta ile temizlendikten sonra necasetin kalnts olduunu bildirir
ve bu vesileyle necasetin etrafa yaylmamas gerektiini hatrlatr.
Fakat asl nem verdii husus insan pisliinin tek sayda ta
kullanmak suretiyle temizlenmesidir. Okuyalm imdi Gazali yi
beraberce: (Mslman kii) kerpi parasn yahut dzeltilmi
ta byk abdestten nce alr. Kaza-yi hacet bitince, sol eliyle alr ve
necaset olmayan yerden balayp, necaset bulan yere srer ve orada
dndrr ve necaseti bulatrmadan kaldrr. Bylece ta kullanr.
Eer temizlenmezse, iki ta daha kullanr. Bylece (ta saysnn) tek
343
olmasna dikkat eder. Sonra dz bir ta sa eline alr, zekerini sol
eliyle tutar, o ta zerine defa srer. Yahut da duvarda ayr yere
srer...Bunun gibi istibrada da elini defa zekerin altna koyup,
sallar ve adm yrr, defa ksrr. Budan daha fazla kendine
eziyet vermemelidir... Bunlar yapar ve bundan sonra her zaman,
istincay mteakip zerinde bir yaslk olduunu zannederse, donuna
su serpsin ve yalk bu sudandr desin. Peygamber efendimiz (Sallah
aleyhi ve sellem) vesvese edenler iin byle buyurmutur... stincay
bitirince elini duvara yahut topraa srer...stinca
zamannda...(Allahm kalbimi nifaktan temizle, fercimi fuhutan koru)
der[619].
Byk ilim insan! Gazali ye gre, eer istinca srasnda adet ta
kullandktan sonra necaset eseri kalr ve kii bu ekilde namaz
klacak olursa, namaz geerli saylr; fakat eer ta yerine iki ya da
drt ta kullanacak olursa, yani ift sayda ta ile temizlenecek olursa
bu takdirde kld namaz geersiz olacak kendisi de gnahkar
saylacaktr. Bunun sebebi de tek sayda ta kulland zaman
Tanrnn varln kabul etmi demektir nk Tanr Tektir; ift
sayda ta kulland zaman ise Tanry inkar etmi olacak ve
mslman saylmayacaktr. Abdest almaya gelince, bunda da tek
saylara (ve zellikle adetine) dikkat zorunluluu vardr ve bu
zorunluluk yukardaki ayn Kutsal geree dayanmaktadr. yle der
Gazali: (Kii) abdesti bozulduu zaman abdestsiz durmamaldr.
nk Peygamber efendimiz.... byle yapard... Her iki elini er defa
ykar ve...(Allahm, senden iyilik, bereket ve uurlar dilerim)
der...Sonra namaz iin abdest almaya... niyet eder... defa azna su
verir.. sonra defa burnuna su verir... sonra defa yzn ykar ve
okur... sonra ayn ekilde defa btn ban byle mesh eder...
sonra her iki kulan er defa mesh eder... sonra defa sa ayan
ykar...parmaklarnn arasn hilaller...bitirince okur... (Allahtan
baka Tanr yoktur. O tektir, birdir, orta yoktur)...[620]
Grlyor ki Gazali, her hususta olduu gibi stinca ya da Abdet
alma gibi nemli konularda da Muhammed in sylediklerine uymak
344
maksadyla Tek saylara gre hareket zorunluluunu tekrarlam
ve bunun nedeninin Tanrya sayg olduunu ve nk Tanrnn Tek
olduunu hatrlatmtr. Bu hatrlatmay zellikle yle yapar:
(Mslman kiinin) btn ii Allahu Teala ile ilgili olmaldr. nk
O tektir, ift deildir. Bir iin herhangi bir bakmdan (Tanr) ile
alakas yoksa bostur ve faydaszdr. O halde tek, Allahu Teala ile
alakal olmak sebebiyle, iftten daha iyidir...[621].
Grlyor ki Gazali ve onun zihniyetinde olanlar, tek olduunu
kantlamak maksadyla Tanry hela ilerine ve pislik temizleme
eylemine kartracak kadar Tanrnn ycelii ve kutsall fikrinden
yoksundurlar. Tek saylarn kutsallnda tm gnahlar giderme ve
ktlkleri nleme ve hatta insan pisliini (kazurati) temizleme srr
bulunduunu, yine Muhammed in szlerine dayanarak aklamay
ilim yapmak sanmlardr.
bn Teymiyyeye gelince, o da tpk Gazali ve benzerleri gibi, eski
Yunann aklc bilim kaynaklarna ve bu kaynaklarn yorumcularna
ve zellikle Farabiye ve bn Sina ya saldrrken akla ve manta ve
ahlaka aykr eylerle uramay ilim yapmak sanmtr. Saysz
rneklerden biri olmak zere onun Al-Kiyas fis-sar Al-slami[622]
adl kitabn yle bir kartrmak yeterlidir. Zira bu nl kitabnda
bn Teymiyye, deve eti yendikten sonra abdest alma zorunluluu
bulunduuna dair olan eriat emrine dayanarak Al-Malik ve as-Safi
gibi mezhep kurucularna satar. Fakat aklc usullere deil, aksine,
akl zavall hale iten nedenlere dayanr. Ona gre Muhammed, deve eti
yenince abdest alma gereini ngrm ve fakat koyun eti yenince bu
zorunlulua yer vermemitir; yine bunun gibi deve ahrlarna yakn
yerlerde namaz klmay ve dua etmeyi yasaklad halde, koyun
ahrlar civarnda byle bir yasak koymamtr, nk develerin
hrgcnde eytanlarn, iblislerin saklandn, bu nedenle develerin
eytani bir gce sahip bulunduklarn sylemitir[623]. Ve ite
Muhammedin ilim olmak zere yerletirdii bu esaslara hayranln
belirten bn Teymiyye stadmz, deve eti ile beslenen kimselerin
eytani glere sahip olduklarn, eytann ise ateten gelme
345
olduunu, atein de su ile sndrldn ve deve ahrlarnn
bulunduu alanlarda eytanlarn devaml ekilde dolatklarn, bu
itibarla ahrlarn civarnda namaz klmann doru olmadn, oysa ki
develerin yola koyulmalar halinde eytanlarn onlara refakat
etmediklerini ve bu nedenle deve ile seyahat ederken byle bir yasaa
gerek grlmediini, btn bu hususlarn Peygamber emirleriyle
ortaya konduunu belirterek, dinin aslnda ilim demek olduunu,
dindeki her hkm ilim olarak kabul etmek gerektiini ileri srm ve
bylece Develer ilmini hi kimsenin baaramad ekilde stn
kertelere ulatrmtr. Yine ayn bilimsel titizlikle bn Teymiyye
stadmz, suyun ne gibi hallerde kirlenmi saylaca konusunu ele
alm ve eriat hkmlerine sarlarak, suyun asla pislenmez bir nesne
olduunu ve aslnda pislikleri temizlemek iin kullanldnda
pislenmez nitelie girdiini sylemitir. Onun bu tr grlerine
hayran kalmak isteyenler yukarda sz edilen kitab iyice
kartrmaldrlar[624]. Ayn kitapta onun badet le ilgili grleri
de yer almtr ve bu grleri inceleyenler ve hele onun Hanbali ile
ya da Abu Hanife ile olan fikir ayrlklarn kefedenler, dinsel inan
asndan kendilerini glenmi hissedeceklerdir. Zira namaz
srasnda kahkaha ile glen bir kimsenin abdest alma durumunda
olduunu syleyen ve fakat bunun bir zorunluluk olmadn belirten
Hanbali den, ya da Abu Hanife den farkl olarak bn Teymiyye
stadmz, bu durumlarda namazn geersiz saylp abdest alma
zorunluluunun bulunmadn sylemek gibi stn bir bilimsellikte
bulunmutur[625].
Aklc veriler yerine eriat hkmlerine dayanm olarak ilim yapyor
olduklar iin islam dnyasnn Byk bilgin diye ycelttii
insanlarn ne gibi akl almaz ilerle megul olduklarn ve halk
ynlarn nelerle uyuttuklarn anlamak iin verilecek saysz
rneklerden biri de 15ci yzyl nllerinden ad-Damiri dr[626].
Hayat Al-Hayavan adl yaptn[627] yazar olup, fkh ve tbb
konular yannda insanlar aras sevgi konusuna merak sarm ve bu
sevgiyi yaratmann yollarn aramtr. Ancak bunu, Kurandaki
Kafirlere kar savan ya da Mrikleri nerede grrseniz ldrn
346
eklinde hkmlere kar karak yapmay gze alamad iin, akl
ve mantk d yollar denemek istemi ve rnein insan pislii ya da
trnak krnts yemek gerektiini sylemitir. Gerekten de
Kitabnn bir yerinde yle der: Eer el ve ayak kirlerinizi karmak
iin kullandnz suyu bir insana iirtecek olursanz, bu insann sizi
sevmesi olasln yaratm olursunuz; bu suyu itikten sonra o kii
ylesine size balanacaktr ki artk mr boyunca sizden ayrlmay
dnmeyecektir...Eer gmleinizin yakasndaki kirleri karmak iin
kullandnz su;yu, birisine iirecek olursanz, o kiinin size ak
olmasn salam olursunuz...[628] Bundan gayr bir de trnak
krnts yedirmenin, ya da trnak suyu iirmenin de ayn ii
greceini belirterek yle der: Eer bir kimsenin trnak krntlar
yaklarak su iine konur ve birisine iirilirse, bu kimse o kiiyi byk
bir sevgi ile sever...[629] te yandan, yine bu byk bilim adamna
gre, eer erkek menisi iek kurusu ile kartrlp bir kadna
iirtilecek olursa, bu kadnn o erkee ak olmas salanr[630].
Grlyor ki insanlar birbirlerine sevdirmek iin bu byk
bilginimizin aklna, insan pisliini ya da trnak krntsn yedirmekten
gayr bir are gelmemitir. Hatrlatalm ki insanlar aras sevgiye
bylesine nem veren bu bilginimiz, ayn zamanda bir tbb stad ve
bir veterinerdir. nsan pisliiyle insanlar aras sevgi yaratma usullerini
o, hayvanlardaki hastalklar gidermek bakmndan da yararl
bulmutur. Kitabndan aldmz u satrlar bunu kantlamaktadr:
Eer insan kazuratini (pisliini) sca scana alp durmu arap ile
kartrdktan sonra hasta bir hayvana (yrmekte olduu bir srada)
yedirecek olursanz, o hayvanin hastaln tedavi etmi olursunuz....
nsanlardaki hastalklar tedaviye gelince, bu alanda da ad-Damiri,
byk bulular ortaya vurmutur. Ona gre zehirli hayvanlarn
sokmasna kar kullanlacak en etkili ila, insan idrardr; bu idrar
ien kii iin zehirlenme diye artk bir ey sz konusu olmaz. te
yandan genel olarak yaralar iyiletirmenin yolu, erkek menisini
kurutup tozla kartrmak ve yaraya srmektir. Eer bu ekilde
kurutulmu olan erkek menisi bal ile kartrlp boyun ile boaz
347
arasna (dtan) srlecek olursa bomaca hastal nlenmi olur.
Eer nohut tanesi byklndeki insan kazurati (pislii), sirke ya da
arap ierisinde eritilip mide hastalndan muzdarip olan ya da sara
hastalna yakalanan bir kimseye iirilecek olunursa, fevkalade iyi
sonular alnr. Yine bunun gibi, kadnlarn hamile kalmalarn
nlemek iin yaplacak ey, hamile kalm olan kadn, hamilelikten
sonra ilk adet kanndan bir miktar alp zerine srmektir. Hamilelie
son vermenin ve gebelii nlemenin bir baka yolu daha vardr ki, o
da kk bir ocuun azndan den dii, yere demeden nce
yakalayp bir yzk ta zerine koymak ve sonra bu yz, gebe
kalmas nlenmek istenen kadnn parmana geirmektir.[631] Yine
bunun gibi, ksr kadnn gebe kalmasn salamak, ya da kz
memesini dik tutmak, ya da kadna sir kartmak gibi eitli konularda
da ad-Damiri, bulunmaz grler serdetmitir. rnein kz memesini
dik tutmak iin u tavsiyede bulunur: Eer bir kzn memelerinin dik
durmasn, yani sarkmamasn istiyorsanz, onun ilk adet kanndan bir
miktar alarak memelerinin stne srnz... Eer atmaca Kuunun
pislii su ile kartrlp kadna iirilecek olursa kadn, ksr bile olsa,
gebe kalr... Eer Baykuun kalbi karlp uykudaki bir kadnn sol
elinin iine konacak olursa, o kadn o gn yapm olduu eylerin
tmn aklar (itiraf eder)..[632]
Yukarya aldmz bu rnekler, nl bilgin ad-Damiri nin
dehasnn sadece bir ksmn akla kavuturacak nitelikte
eylerdir. Bunlara eklenebilecek daha niceleri vardr ki insan akln
durdurmaya yeter. Ne ilgintir ki btn bu sylediklerinin
bilimselliini kantlamak amacyla ad-Damiri, bir yandan eriat
hkmlerine sarlrken, dier yandan da byk tbb statlar diye
tanmlad bn Zuhur ya da Al-Kazvini ya da bn Batyus gibi
kimselerin adlarn sralard.
*
Aklcla dman bu eriat bilim statlar iin yz yllar boyunca
ilim yapmak demek, yukardaki rneklere benzer akl d sorunlarla
348
uramak demek olmutur. Bu gelenein gnmze dek
sregeldiini unutmamak gerekir. Nasl ki Al-Hidri ler ve as-
Sabbuiler be Al-Izli ler ya da bn Hallikan lar ve daha nice statlar
arasnda, incir ekirdeini doldurmaz sorunlar tartma konusu yapld
ise (rnein bir kadnn kendi akrabas olmayan bir erkek nnde el ve
ayak trnaklarn kesip kesemeyecei[633], ya da Kble ynn
ocuklardan renmenin doru olup olmad[634] gibi sorunlar)ve
nasl ki daha sonraki dnemlerde Ebussuud gibi bilginler eriatn en
nemli kurulularndan bir saylan Hlle vesilesiyle Pire ya da
Bulua erimemi olan ocuuna kadn hlle ettirmenin caiz
bulunup bulunmadn fetva konusu yapmlarsa[635], gnmzn
aydn lar ve byk profesrleri iin dahi bu ilkellikteki eyler
(rnein l ile ya da hayvanla cinsi mnasebette bulunan kiinin kaza
orucu tutup tutmayaca, ya da tkrkl ve tkrksz fleme
usulleriyle hastalklar tedavi sorunlar, vs) bilim konusu
saylmtr[636]. Dnnz ki bu ilkelliklerle uraanlar, Al-Razi ya
da Al-Farabi ya da bn Sina ya da bn Rt vs gibi kimseleri Cahil,
Zndk diye arabilmilerdir.
Sylemeye gerek yoktur ki Batda da yukardaki seviyesizliklere
benzer eyler ok olmutur. rnein Ablard ya da Roger Bacon ya da
Kepler gibi ve daha nice gerek bilginleri, eski Yunan kaynaklarndan
yararlandlar diye dinsizlikle ve bilgisizlikle sulayanlar ok kmtr.
Fakat ne var ki bu seviyesiz kiilerin ve evrelerin seviyesizlikleriyle
savaanlar da ok olmutur. eriat lkelerinde ise aksine, bu tr bir
savama ynelmek yle dursun, fakat ilkel zihniyeti alklayanlar
ba tac yaplmtr. rnein sinein kanadnn birinde gnah,
dierinde sevap bulunduunu ve bu nedenle yemek anana sinek
decek olursa darda kalan kanad iyice batrdktan sonra atp
yemee devam etmek gerektii ve nk sinek gibi haaratn idrak
sahibi olup yemein iine nce gnah kanadn sokacan ngren
eriat hkmlerini savunanlar, ya da l hayvanla cinsi mnasebette
bulunan kiinin kaza orucu tutmakla yetinmesi gerektiine dair
hkmleri geerli sayanlar, ya da deve ahrlar civarnda eytanlarn
dolatn, bu nedenle oralarda namaz klmann yasaklandna dair
349
emirlere uyanlar, ya da cinlerin cinsiyet sahibi olduklarna dair
hkmleri akla kavuturanlar ve buna benzer samalklara
bavuranlar ve bunu eriat yolu ile gereklere gitmek sananlar, yani
Gazaliler, bn Teymiyye ler, ad-Damiri ler ve saymakla bitmez nice
byk allameler, sadece halk ynlarnn deil, fakat aydn
snflarn da gnmze dek hayranlk duyduu kimseler olmulardr.
Aklcl yok etmeye uraan bu kiilere kar savaacak yerde, onlar
ycelten ve yz yllar boyunca bu kertede tutan ve rnein Gazali gibi
birini Hccet-l slam namyla Peygamberden sonra en yce kii
olarak tanmlayan aydnlar sadece eriat lkelerinde yetiir
olmutur[637]. Mslman toplumlarn tmnn, yeryznn her
bakmdan en geri ve ilkel toplumlar eklinde kalmalar ve bu kerteden
kurtulamamalar nedenlerini, aydn snflarn seviyesizliinde aramak
yanl olmayacaktr.
*
Tm eriat lkelerinde olduu gibi bizde de, zellikle Osmanl
dneminde, Aydn diye bilinen snflar iin yaam kural u
olmutur: Kii ve toplum bakmndan sosyal, siyasal ve ekonomik ve
askeri alanlarda her sorun Tanr ve peygamber emirlerine gre
zmlenmelidir!. Hi bir eyi akl rehberliiyle yapmayp her eyi
mutlaka ilahi hkmlere dayatma gereine inanan ve halk da buna
inandran bu aydn snflar tm geriliklerimizin balca sorumlusu
olmulardr. Yzyllar boyunca bamza gelen felaketler, bize ders
olacak ve bizi akl yoluna sokacak yerde, aydn snflarn
aydnszl ve cesaretsizlii yznden bizi biraz daha aklszla,
biraz daha aklclk dmanlna ve biraz daha eriat emirlerine
sarlmaya srklemitir. Yenilgi zerine yenilgiye uradmz ve
savalardan perian ktmz durumlarda Ulemann yapt tek ey,
Kuran sayfalarna gmlp kurtulu arelerini aramak olmutur. Bat
dnyasnn bilimsel ve teknik stnle sahip olarak Osmanl
Devletini dize getirmeye balamas zerine orduda reform yapmay
ngrenler bile, bu ilere giriebilmek iin akl verilerini deil fakat
Kuran hkmlerini destek edinmilerdir. Bat tekniini almann ve
350
reform yapmann dinsizlik olduuna inananlar ayn yolu semiler
ve imana balanmakla dnyaya egemen olmann kolay olduunu
sanmlardr. Askeri reformlar konusunda Tatarck Abdullah ile
Keeci zzettin Paa larn giriimlerini yine saysz rneklerden biri
olmak zere hatrlatmak mmkndr: Devleti uurumlara gtren
askeri yenilgiler karsnda orduda reform gereini ne sren bu
paalar, zm yolu olarak Kurann: Toplu olarak sizinle savaan
putperestlerle siz de toplu olarak savan, Allahn saknanlarla
beraber olduunu bilin (Al-Tevbe 36) eklindeki hkmlerine, ya da
cihad emirlerine sarlmlar, kafirlere kar savamann Tanr dilei
olduunu, bu dinsel grevi yerine getirmek iin orduyu glendirmek
ve yenilemek gerektiini ve bunun iin Bat tekniini almann koul
bulunduunu iler srmlerdir. Cevdet Paa gibi aydn grl olduu
kabul edilen kimseler dahi reform yolunu aklc bir sonu olarak deil
fakat slami bir gerek olarak desteklemilerdir. Ancak ne var ki
bavurduklar usuln, reform dmanlarna yarayacan
dnmemilerdir. Nitekim Ulemadan ou kiiler, Kuran ve hadis
hkmlerine sarlarak, reforma gerek bulunmadn ve nk bir
Mslmann bin kafire bedel olduunu ve iman gcne sahip
olmakla her baarnn salanacan ve esasen Tanrnn
mslmanlara yardmc olacan ve Bat tekniini almann dinsizlik
saylacan sylemilerdir[638]. kinci Mahmud dneminde veba ve
taun gibi hastalklar halk krp geirirken ve rnein 1812 ylnda
stanbul ve civarnda yetmi bine yakn insann vebadan ld
bilinirken, Ulema denilen aydnlar snf, eriat hkmlerini ne
srerek, bu tr hastalklarn sari olmadn ve esasen bu yzden
lenlerin ehit saylp doruca Cennete alnacaklarn, bu itibarla
vebaya kar tedbir almann ve korunmaya almann islam dinine
aykr olacan ve dinsizlik saylacan aklamakta ve bununla ilgili
Hadis-i erif leri yaynlamakta ve bu konuda Padiaha fetvalar
yadrmakta idi. kasaca hatrlatalm ki o tarihlerde Msrda Mehmet
Ali Paa veba salgnna kar yabanc uzmanlarn tavsiyesi zerine,
karantina uygulamasna bavurmutu. stanbul Ulemas ise, byle
bir salk tedbirinin slami emirlere aykr olduunu kantlayarak
351
Sultan Mahmudu buna benzer giriimlerde bulunmaktan ve salk
tedbirleri almaktan alkoymulardr[639].
Dier bir kitabmzda da belirttiimiz gibi Osmanl tarihi aydn diye
bilinen snflarn buna benzer aklszlk rnekleriyle doludur. Bu
rnekleri gnmze dein sergilemek kolaydr. Yirmi birinci yzyla
girmek zere bulunduumuz u dnemde dahi aydnlarmzn byk
bir ounluu, tpk dier eriat lkelerinin aydn acubeleri gibi, kii
ve toplum yaamlarna eriat hkmlerini uygulamakla meguldrler.
rnein hala yoksulluun Tanrdan gelme olduunu, ya da rzkn
Tanr tarafndan ayarlandn, ya da yoksullarn zenginlerden nce
Cennete ulaacaklarn, ya da tenasl aletini sa el ile tutmann dine
aykr olduunu, ya da Talak-i salase ile bo edilen kadnn eski
kocasna dnebilmesi iin baka bir erkekle evlenip onunla cinsi
mnasebette bulunduktan sonra boanp eski kocasyla yeniden
evlenmesi (yani Hlle denen usullere uyma) zorunluluunda
bulunduunu, ya da l bir insanla cinsi mnasebette bulunan kiinin
kaza orucu tutmak durumunda olduunu, ya da ana-baba-karde ve
dier yaknlarla, eer bunlar farkl inanta iseler, dostluk kurmann
slama aykr olduunu ve bunlar iin hayr dua etmenin gnah
saylacan, ya da mrikleri ldrmek gerektiini ve daha buna
benzer nice hkmleri belletmekten baka bir ey yapmamaktadrlar.
Devlet okullarnda ve gya ada eitim yapan kurulularda dahi
eriat emirleri dnda gerek bulunmad ve ilim yaplamayaca
inanc oluturulmaktadr. slam lkeleri niversiteleri (bizdekiler de
dahil olmak zere) bu kafa yapsndaki retim yeleriyle
doludur[640]. Ve ne yazk ki bu Orta a zihniyetine kar dikilen
yoktur. Aydn zihniyetin temsilcisi gibi grnenler dahi eriat ile
gereklere ulalamaz, ilim yaplamaz, bilimsel ve ahlaksal aama
salanamaz diyebilecek kerteye henz ulaamamlardr, nk
eriatn ne olduundan habersiz kalmlardr. Semavi dinlerin hi
birinin znde zgr ve insancl dnceye olanak tannmadn, din
anlaynn ancak aklclkla salanacan anlayamamlardr.
Anlayanlar varsa da eriat evrelerin saldrsndan ylm ve korkuya
kaplm olarak susmak zorunluluunda kalmlardr.
352

XVI) Batl Aydn Tanr Anlaynda Deiiklik Yaparak
Fikirsel ve Ahlaksal Gelimeyi Salarken, eriat Aydn
Geleneksel Tanr Anlayndan Ayrlmamtr
Tanr anlay ile fikirsel ve ahlaksal yaamlarn nitelii arasnda sk
bir iliki olduu sylenir. Tanry insan eklinde (eli, kolu ba,
ayaklar var olan) ve insana zg duygularla (rnein fke, kin,
garez, kskanlk, gaddarlk, efkat vs) donatlm olarak tantan,
rnein insan kaderine diledii gibi egemen olan, insanlar birbirlerine
saldrtan, yama ve apulculua aran, diledii gibi rzk datan,
insanlar korkutan ve kendine kul kle yapan, yalvarp yakartan ya da
buna benzer nitelikler iinde tanmlayan bir din anlayyla, insanln
geliemedii ve byle bir anlaytan kurtulmadka da geliemeyecei
kabul edilir [641]. Asil ve derin dnce sahipleri bu tr Tanr
anlayn rabbanilik ve kutsallk ve ulvilik kavramlaryla
badatramamlardr. Musahhas ve Fiziksel Tanr fikrinden
uzaklamadka insan varlnn insan olarak ycelemeyeceini
dnmlerdir. Bundan dolaydr ki kii iin Tanry dta aramak
yerine ie dnk abalarla arama fikrini savunanlar kmtr. Esas
nvesini eski Yunan ve Hint felsefesinde bulan bu anlaya gre kii
iin Tanr, d dnyada ve madde olarak var olan bir ey deil, fakat
kiinin i dnyasnda yaayan bir eydir. Bu dnce Tanr/Kii
ayniyeti fikrine yol am ve bu sayede Kiinin, bir yandan stn ve
kutsal ve manen yce deerini yaratrken ve bylece kendi kendisine
kar sayg beslemesini salarken, dier yandan da insanlar aras
dmanlklar ve eitsizlikler fikrinden arnmtr. Eski Hint felsefesine
dayal bu dnce tarzna gre bir insann bir baka insana oranla daha
stn nitelikler ierisinde yaratlm olabileceini dnmek yersizdir.
nsanlar ayn koullar ieriine sokuldukta, ayn fikir ve ruh
geliiminde olurlar. Manevi deerler bakmndan hi kimse imtiyaz
sahibi olma iddiasnda bulunamaz. mtiyaz saylmak gereken ey
insanla hizmettir ve bu da Tanrya ibadet etmek demektir; nk
Tanr her yerde ve her insann iindedir, her insann ruhundadr.
353
Tanrnn zel elileri diye bir ey yoktur ve hi bir zaman
olmamtr ve olamayacaktr. Her varlk, eit ekilde Tanrnn kendisi
demektir[642]. Ve bu dnce ayn zamanda kiinin kendi kendisini
ve evreni ve insanl tanmas olasln salar diye kabul
edilmitir[643]. Tanr demek Sevgi demek olunca, Tanr/Kii
ayniyeti ierisinde K Bat dnyasnn uygarlamas ve eriat
dnyasnn ise geri kalmas nedenleri aratrlacak olursa, Tanr
fikrindeki olumluluk ya da olumsuzluklarn oynad rol kolaylkla
kendisini belli eder. u bakmdan ki Bat dnyas Tanr fikrinin bu
mcerred kavramlarna yer verebildii ve dinde reform yapabildii
ve bu reformu, akl denen eyi Tanr ile yer deitirecek noktaya
getirebildii iindir ki uygarlk gelimesinin srrn bulabilmitir. Ve
ite Bat dnyas, Aydn sayesinde Tanr anlayn din kitaplarnn
olumsuzluklarndan kurtarp nispeten aklc bir temele dayatabildii,
ya da Tanry akl olarak ve akl ise Tanr olarak tanmlayabildii
halde, eriat dnyas Tanr sorununu bu tr bir tartma konusu
yapmam ve geleneksellikten kamamtr. yle ki:
Gemi yzyllarda ve zellikle Orta ada Bat dnyas, tpk eriat
dnyas gibi, akla ve manta aykr den dinsel emirleri, Tanrdan
gelmitir diyerek kr krne kabul ederdi; ederken de Tanry
Korkutucu ve Keyfi ve Otoriter ve totaliter nitelikler ierisinde
benimserdi. Byle bir Tanr ise, kendi yaratt varlklar birbirlerine
dman yapabilir, saldrtabilir, kimini imanl ve kimini imansz
klabilir, kimine az ve kimine ok rzk databilir ve ksacas kader
oyunca haline getirebilirdi. Oysa ki Tanry aklc ve sevgi
kayna eklinde tanmlayan bir anlayta, bunlar sz konusu
olamazd, zira byle bir Tanr, akla ve vicdana aykr davranamazd.
Ve byle bir Tanr anlaynn egemen olduu ortamda, yeryz
mutsuzluklarn, hakszlklarn ve bozukluklarn tartmak, bunlara
zm bulmak, akla ve manta aykr den eyleri ortadan
kaldrmak olasl vard. te Batl aydnn yapt ey bu olmutur:
yani din kitaplarnn tanmlad Tanr yerine (yani insanlar kendisine
kul eden ve keyfi iradesiyle ezen ve zgr dnceden yoksun eden
ve inan fark yznden birbirlerine dman eden Tanr anlay
354
yerine), Tanry akla ve manta aykr iler grmeyen ve kendisini
kii ile zde bilen ve daha dorusu sevgi kayna olarak kabul eden
bir anlaya ynelmek! Marcion lardan Pelagius lara ve Spinoza lara
ve Erasmus lara ve Bayle ya da Voltaire ya da Tolstoy ya da Russell
gibi ve daha nice yazar ve dnrlere, ya da St.Ambrose ve St.
Augustin ve St. Benedict ve St. Francis ve benzerleri gibi
ilahiyatlara varncaya kadar byk bir aydnlar ordusu, 2ci
yzyldan bu yana bylesine olumlu bir Tanr anlayn yaratmaya
almlar ve yaratabilmek iin eski Yunan dn sistemine ve
zellikle Aristo felsefesine sarlmlardr.
Bilindii gibi Aristo, somut (mahhas) anlamdaki bir Tanr
anlayna yer vermez. Bu bakmdan lahi nedensellik diye bir ey
sz konusu deildir. Kiinin ya da toplumun yaantlarnda kader, ya
da Tanrnn parma deil fakat sosyal ve doal nedenlerin etkisi
vardr. nsanlarn mutlu ya da mutsuz, iyi ya da kt vs olmalarnda
Tanrnn sorumluluu deil fakat kiinin ve toplumun kendi
sorumluluu yatar. Eitsizlik, klelik ve yoksulluk gibi musibetler, ya
da rzk azl ya da okluu vs gibi eyler ilahi iradenin deil insan
iradesinin rndr. Yeryz dzenini oluturan Tanr deil
insanlardr. Daha baka bir deyimle Aristo, insan varln zgr,
bamsz ve sorumlu klc bir Tanr anlayna ynelmitir.
zellikle Metafizik adl kitabnda bu grlerini gelitirir. Onun
tanmyla Tanr madde biiminde olmayan bir gtr ki Sevgi denen
eyin bizatihi kendisidir. Mkemmel olan ey odur ve ite bu tr bir
Tanr anlay sayesinde kii, sapl bulunduu olumsuzluklardan ve
aalklardan kendisini kurtarp bu stn ve mkemmel olan eyde,
yani Sevgi kaynanda bulur; kendisini onunla ayniyet haline sokma
eilimindedir.
Grlyor ki Aristo nun Tanr anlay, yahudiliin ve daha sonra
Hiristiyanln ve slamn ngrd Tanr anlayndan ok farkl bir
eydir, nk bu dinlere gre Tanr, (eli, yz, kollar vs uzuvlaryla)
fiziki bir varla sahip olarak evreni, dnyay ve yaayan her varln
kaderine egemen olandr[646], geceyi ve gndz var klandr[647],
355
gnei ve ay ve yldzlar oluturandr[648], dalar yapan[649]
yamurlar yadran, insanlar ve nebatlar var yapan[650] ve
kendisine kul durumda tutan ve rzk datan ve dilediinin kalbini
ap imanl klan (rnein mslman yapan) ve dilediininkini
gnln kapatp kafir yapan [651] ve ksacas izdii yazgya gre
yaatandr. Sylemeye gerek yoktur ki btn bunlar Aristo felsefesine
ters den eylerdir. Bundan dolaydr ki ncil i ve Tevrat ve Kuran
, Tanr szleri ve gerekler kayna olarak kabul edenler, Aristo
felsefesini dinsizlik ve bilgisizlik felsefesi olarak damgalamlardr.
Orta a dnemlerinde Aristo ya ve genellikle eski yunan
kaynaklarna saldrmay dinsel bir grev bilmilerdir. Batda Kilise ve
ou niversiteler Aristo yu zndk ilan etmilerdir, kitaplarn
yaktrmay marifet bilmilerdir. slam dnyasnda da, bata Gazali ve
bn Teymiyye gibiler olmak zere eriat evreler, hem ondan
yararlanmlar ve hem de onu dinsizlikle ve bilgisizlikle
sulamlardr. Buna karlk onu benimsemek isteyenler iin iki
ktan birini seme zorunluluu belirmitir: ya Kutsal saylan din
kitaplarn bir kenara atmak ve gerekleri aklc yoldan aramak ve
insanlk sevgisine dorulmak ve btn bunlar yapabilmek iin byk
bir idealizme ve medeni cesarete sahip olmak, ya da Aristo nun
grlerini din kitaplarna uygunmu gibi gstermeye almak.
Batl aydnlar ierisinde Aristo nun Tanr anlayn n plana
alabilen ve bylece akln stnlne ve rehberliine ve insan
sevgisine ynelebilenler ok olmu ise de, islam bilginleri ve
dnrleri, Aristo ya ne kadar hayran ve bal olurlarsa olsunlar,
Kurandaki otoriter ve totaliter Tanr tanmn terk edip Aristo nun:
Tanr demek btn insanlarn birletii sevgi kayna demektir ya
da:Kii yaamlarn oluturan Tanr deil bizzat kiileridir eklindeki
grlerini isleyememilerdir. Batl aydn, din kitaplarndaki
korkutucu ve insan iradesini zorlayc Tanr anlayyla insan
aklnn ve zekasnn geliemeyeceini ve fikirsel ve ahlaksal bir
ilerleme kaydedilemeyeceini savunurken ve bu yzden her trl
tehlikeyi ve hatta lm gze alrken, eriat aydn bu konulara el
atamam ve daha dorusu Batl aydnn idealizmine sahip olarak
356
Aristo yu gerek aklc yn ile ve Tanry sevgi kayna klan
felsefesiyle islam dnyasnn fikir alanna sokamamtr. Yapabildii
tek ey, Aristo yu (ve dier yunan kaynaklarn) yorumlamak, fakat
yorumlarken dahi, sanki Kuran izliyormu havasn yaratmak
olmutur. eriatn akla ve manta aykr ynlerini geersiz ve etkisiz
klmak iin Aristo dan yararlanacak yerde, aksine Aristo nun
grlerini Kurana ve eriatn dier kaynaklarna uydurmaya
almtr. rnein Farabi ya da bn Sina gibi dnrler, Aristo nun
Kavramclk (Conceptualisme) fikrine sarlp Kurandaki Kafir
dmanl na ya da Cihad ya da benzeri emirlere kar
kamamlardr. Oysa ki Aristo yu islam dnrleri sayesinde
yeniden kefeden Batl dnrler, rnein Abelard, onun bu fikrini,
insanlar aras dmanlklar ya da mutsuzluklar ya da yoksulluklar
var klan nedenlerin karsna dikmilerdir; Roger Bacon Din
kitaplaryla (Tanr szleriyle) ilim yaplamaz diyerek Ahd-i Atiyk in
akla ve vicdana aykr den hkmlerini eletirmitir. Bu arada
ilahiyatlarn bir ou, eski Yunann fikir malzemesini
deerlendirmek suretiyle, Hiristiyanla yepyeni bir Tanr anlay
kazandrmlardr. Daha dorusu Tanry, Gaddar, ntikamc vs
eklinde deil, fakat aksine sevgi kayna eklinde gstermek ve
benimsetmek suretiyle insancl duygularn gelimesinde nclk
yapmlardr[652]. rnein St. Francis, Sevgi Tanrs grne bal
olarak kendisini Gze gz, die di eklindeki Ksas emirlerinden
uzaklatrabilmi ve Ktle iyilikle kar koy dzeyine
kabilmitir. St.Augustin ise, Hiristiyanln ou dogmalarna ve
zellikle kader inanna bal olduu halde, o dahi kii davranlarna
Tanr iradesinin deil fakat kii iradesinin egemen olduunu sylemi
ve nedensellik kuramn ilemitir. Her ne kadar nceden belirlenmi
kader fikrine yer vermekle beraber, bunun, fikren ve ruhen zayf
kimseler iin sz konusu olduunu sylemitir[653]. J ohn of
Damascus da Contra Manichaeos adl yaptyla, kiinin zgr iradeye
sahip bulunduunu aklarken Aristo felsefesini Hiristiyanla
alamtr; zira akl temeline oturttuu din anlay sayesinde
357
Tanrnn keyfi, gaddar vs olamayacan ve sadece iyilik kayna
niteliinde i grebileceini anlatmtr[654].
Batl aydn, slam kaynaklar araclyla ulat Aristonun (ve dier
Yunan dnrlerinin) grlerine sarlarak din kitaplarn deerler
ls olmaktan karrken ve Tanr fikrini btn insanlar bakmndan
Sevgi kayna eklinde benimserken, eriat aydn aksini yapmtr.
Mslman yazar ve dnrler arasnda insanlar aras sevgiye ynelik
grnenler dahi eriat snrlarn aamamlardr. Bu konuya
yukardaki sayfalarda deinmitik; biraz ileride tekrar deineceiz.
Fakat burada imdilik ilgin rneklerden biri olmak zere bn Rt
ele alacaz; u bakmdan ki bu alanda en fazla aba sarf eder grnen
bn Rt olmutur. Gerek Fasl Al-Makal adl kitabnda ve gerek
Tahafut adl nl yaptnda, Aristonun grlerinin tmn sanki
Kuranda zaten var olan eylermi gibi gstermitir; rnein Tanrnn
tanm ya da evrenin yaratl gibi konularda Aristo nun
syledikleriyle Kurann syledikleri asla badamaz iken, bn Rt,
btn bunlar badarm gibi sunmutur. Gya Aristovari usullerden
hareketle Tanr fikrine erimi gibi grnmekle beraber tantt Tanr,
Kuranda belirlenen Korkutucu ve nsanlar arasnda dmanlklar
yaratc bir Tanrdr ki Aristonun tanmlad Sevgi Tanrs
anlayndan ok farkldr. Buna karlk Aristo yu bn Rtn
yaptlar sayesinde renen Batl dnrler, Kutsal bilinen
kitaplardaki (rnein Ahd-i Atiyktaki) Tanr anlaynn stne
kabilmiler ve btn insanlar (hangi din ve inanta olurlarsa
olsunlar) sevgi denizinde birletiren bir Tanr fikrine
ynelebilmilerdir: hem de hayatlarn tehlikeye sokarak. Nice
rneklerden biri olmak zere 1512 ylnda, bu tr fikirleri yznden
yaklarak ldrlen Herman Van Risvwik i, hemen urackta
zikretmek yeterlidir. Bu insanlk rnei dnr, yaklmak zere
atee atld srada, kendisini nurlara ve hidayete kavuturanlarn
Aristo ile onun yorumcusu bn Rt olduunu haykrmakta idi;
muhtemelen bilemezdi ki bylesine ycelttii bn Rt, kendisinden
ok farkl bir insanlk anlayna sahiptir.
358
Daha baka bir deyimle Batl dnrler, bir yandan Tanr szleri
diye kabul edilen din kitaplar dnda gerekler yatt inanlarn
yerletirip akl egemen klmak ve dier yandan da Tanry insanlar
aras sevgi kayna yapp dnya kardelii fikirlerini oluturmak iin
Aristo ya snrlarken, Aristo yu Bat Orta ana tantan slam
dnrleri, Kuran dnda bilimsel ve ahlaksal gerek olmadn,
insan aklnn sadece Kuran hkmlerini ve peygamber szlerini
bellemekle grevli bulunduunu ve Muhammedin tanmlad Tanr
dnda Tanr olmadn savunmulardr. Bundan dolaydr ki eriatn
akla ve insanlar aras sevgi anlayna aykr den emirlerini, rnein
Mrikleri ldrn, ya da Kafirlere cihad an, ya da slamdan
gayr bir dine ynelenler sapktrlar ya da Klelik Tanr kuruluudur
ya da Kadnlar aklen ve dine dn yaratktrlar ya da bunlara benzer
nice hkmleri geerli saymlar ve bu nedenle akl ilemez hale
getirmekten ve insanlar aras dmanl krklemekten geri
kalmamlardr.
te yandan toplum dzeni ve devlet ve hkmet sistemleri konusunda
da Aristo nun grlerini deerlendirmekten usanmamlardr. u
bakmdan ki Aristo nun demokrasi anlaynda beer iradesinin (yani
toplum iradesinin) stnl rol oynar; ona gre toplum, gkten inme
emirlerle deil beer yaps hkmlerle kendi kendisini ynetir, kendi
kaderini izer. Bat dnyasnn aydnlar, Orta a boyunca ve daha
sonra, bu fikirleri kii ve toplum karlarna uygun bulup teokratik
devlet ve hkmet ekli yerine demokratik devlet anlayn getirmek
istemilerdir. Buna karlk Aristo yu Batya tantan islam dnrleri
Aristo nun bu alandaki fikirlerini ilememilerdir. nk Kuranda,
egemenliin halktan deil Tanrdan geldii ve Tanrnn
yeryzndeki temsilcisi olan Halife tarafndan ve halkn iradesine
uygun olarak deil Tanrnn vahyettii emirlere gre uygulanaca
yazl bulunduundan, bunu aksine bir gr savunmay gze
alamamlardr[655]. Ve ne ilgintir ki Aristo nun demokrasi
konusundaki grlerini ieren yaptlarn (ki bilindii gibi Politica ve
Pseudepigraphica adl iki ayr kitaptan ibarettir) Arapcaya
evirmemilerdir. nk bu kitaplarda, biraz nce dediimiz gibi
359
iktidarn Tanrdan deil fakat toplumu oluturan insanlarn
iradelerinden doduu ve iktidar kullananlarn Tanrya deil fakat
topluma kar hesap vermekle sorumlu bulunduklar yazldr. Oysa ki
Kuran ve hadis hkmlerine gre egemenlik halktan deil Tanrdan
gelmedir ve Tanrnn temsilcisi olan Halife tarafndan, halkn
iradesine gre deil Tanrnn emirlerine gre uygulanmak gerekir; ve
halife, uygulamakta olduu iktidar dolaysyla topluma deil sadece
Tanrya kar sorumluluk ierisindedir. Byle olduu iindir ki slam
dnrleri Aristoyu yorumlarlarken, onun bu konudaki fikirlerini
hasr alt etmilerdir.
Eer Batda olduu gibi slam dnyasnda da aydn snflar Tanr
anlayn Aristo dorultusunda gelitirip tm insanlar Sevgi
kaynanda birletiren ve kii iradesine zgrlk veren bir Tanr
anlayna ynelebilmi olsalard, slam toplumlar da bugn uygarlk
aamas yapm olurlard. Her ne kadar slam dnrleri arasnda
Tanr fikrini olumlu klmaya alan olmam deilse de, bunlar aklc
felsefeye sarlamadklar iin toplumu yararl sonulara
srkleyememilerdir. rnein Hasan Al-Basri ya da Rabia gibi yazar
ve airler, daha 8ci (Hicri 2ci) yzylda bu denemeye girimiler ve
fakat banaz evrelerden gelebilecek saldrlar nedeniyle ekinmiler,
sendelemilerdir. Hasan Al-Basri, Kurandaki korkutucu Tanr
fikrinden ayrlamayarak Tanrdan korkulmak gerektiini ve nk bu
korkudan Tanrya kar sevgi doacan sylemitir. Rabia ise
Tanrnn korku kayna deil sevgi kayna olduu fikrini, fazla belli
etmeden ilemitir. Bir iirinde yle konuur: Ey Tanrm, eer
Cehennem korkusu ile sana hizmet edeceksem, beni cehennemlerde
yak; eer Cennete girebilmek iin hizmetini greceksem, bana
Cennetleri yasak et; fakat eer srf senin sevginle sana hizmet
edeceksem, bu takdirde bana cemalini esirgeme...[656] Bu fikirler
daha sonraki dnemlerde Sufi ler tarafndan ele alnacak ve Tanr-
Kii ayniyetine, yani (Vahdet-i vcud) inanna dntrlecek ve
daha dorusu Pantheist (Kamutanrclk) niteliindeki eilimleri
oluturacaktr[657]. Bu eilimler Kurandaki Tanr tanmna aykr
dt iindir ki Sufiler ve rnein Al-Hallac gibi En Al-Hak
360
diyebilen ya da bu yolda yryebilenler, eriatlarn hmna
urayacaklardr. Malati nin Kitab Al-Tanbih val-Radd adl
yaptnda[658], bu dmanln daha ilk anlardaki oluumunun
Basradaki yklerini bulmak ve yine Hanbali taraftarlarnn Al-
Muhasibi ye kar ayn nitelikteki saldrlarn Kitab Al-Tevehhum
da[659] okumak mmkndr. Tanrya korku nedeniyle deil sevgi
nedeniyle balanmak isteyen bu eilimlere kar eriatnn besledii
insafsz dmanlk gnmze dein srp gelmitir. Tanr fikri
zerinde konumaya ve tartmaya olanak brakmayan ve sanki
Tanrnn korunmaya ihtiyac varm gibi, Onun jandarmaln
yapmaya zlem duyanlar, ou kez aydn diye geinen snflar
olmulardr. nl bir yazar Pisarev der ki En koyu banazlar
ocuklardr. Buna Albert Camus unu ekler: zellikle ocukluktan
kurtulamam ilkel ve kltrsz toplumlar. Evet ite o toplumlardr ki
Tanr anlayn din kitaplarnn olumsuz tanmlamasndan
kurtaramam, olgunlatramam ve sevgi kayna yapamam ve bu
nedenle bilim ve ahlak aamas yolunu aamamlardr.
Evet eriat aydnlar, banazlktan kurtulamayan kimseler
olmulardr. Batl aydnlar, Ahd-i Atiyk ve Ahd-i Cedid deki Tanr
tanmn deitirebildikleri ve aklc bir temele oturtabildikleri oranda
kendi toplumlarn gelitirebilmilerdir. Buna karn eriat dnyasnn
aydn geinen snflar, Tasavvuf un baz ellerde ve rnein Hasan Al-
Basri ya da Rabia, ya da Al-Hallac ya da Al-Maarri gibi kalemlerde
yapt sramalar Kafirlik sayd iindir ki her trl gelime
olasln yok etmilerdir. Doruyu sylemek gerekirse Mutasavvf
larn Tanrya sevgi ile balanma abalar dahi tm insanla kar
besledikleri kardelik duygularndan, ya da kiinin fikren ve ahlaken
gelimesini dilediklerinden deil ve fakat daha ziyade bencillikten
doma bir ey olmutur. Tanr ile zdelie, yani Vahdet-i vcud
fikrine (Panteizm e) zenenler, rnein Al-Hallac, ya da Al-Maarri
ya da bn Arabi ya da Mevlana gibi kimseler ve benzerleri,
Kurandaki Cihad hkmlerine, ya da farkl inantakilere kar
dmanlk salan emirlere ya da Klelik kuruluuna vs... ses
361
karmamlar, aksine eriatn tm emirlerini kutsal saymlardr.
Biraz ileride bunun baz rneklerine deineceiz.
*
Daha nceki blmlerde de aret ettiimiz gibi Batl aydnn, insan
varln gelitirme amacyla, benimsedii grlerden biri de
Tanr/Kii ayniyetidir. slam dnrleri araclyla eski Yunandan
edindii bu gr Batl aydn, kiinin fikirsel ve ahlaksal
gelimesini salamak maksadyla ilemi ve gelitirmitir. Kiinin
kutsal ve haysiyetli ve zgr ve doutan bu deere ve haklara sahip
bir varlk olduunu bu gre dayatmtr. Yine bu gre dayal
olaraktr ki kiinin kendi davranlarn kendi zgr iradesine gre
ayarlamas gerektiini, aksi takdirde hayvandan baka bir ey
saylamayacan savunmutur. Kiiyi zgrlkten yoksun klmann
Tanr/Kii ayniyetini ihlal demek olacan anlamtr. Orta a
dnemi boyunca Batda, lm dahi gze alarak savunanlar olmutur;
rnein Pelagius, daha 5ci yzylda, Hiristiyan dinini bu gre
oturtarak Kii yi, zgr iradeye sahip bir varlk durumuna
ykseltmek ve bu sayede insan sever ve ahlakl klmak istemitir.
Pelagius un bu abalar, Bat ilahiyatlarnn J ustin den bu yana
savunur olduklar insancl felsefenin ana temasn tekil etmitir[660].
slam dnyasnda da eski Yunan felsefesinden etkilenerek Tanr/Kii
ayniyetine zenen dnrler kmtr. rnein Al-Hallac (MS 857-
922), ki anal hakk (Tanr benim) diye konumakla n salmtr, bu
zlemi duyanlarn en etkilisi olarak kabul edilir. Daha sonra onu
izleyenler ok olmutur. Ancak ne var ki bu zlemi duyanlar, kii
varlnn kutsall adna hareket etmemilerdir; daha ziyade kiisel
(ve daha dorusu bencil) bir mutluluk ve kurtulua k dncesiyle
hareket etmilerdir. O kadar ki Al-Hallac, halka hitaben: Allah benim
kanm sizlere helal etti diyerek ldrlmesini isterken ehit olarak
leceini ve bylece Kuranda ehitler iin ngrlen mazhariyetlere
erieceini dnmtr.
362
Daha baka bir deyimle Tanr/Kii temasn benimseyenler iin
kiinin zgr iradeye ya da insanlk haysiyetine ve doal haklara
sahip olmas ve bamszl ve sorumluluu diye bir ey nem
tamamtr. Nitekim anal-Hakk diyerek kendisini Tanrda
bulduunu syleyen bu ayn Al-Hallac, insanlar kul niteliinde
grmek ya da klelii doal bilen Kuran hkmlerini benimsemek
yannda, bir de mriklerin ldrlmelerini ya da islam dinini zorla
kabul ettirme amacna dayal cihad i ngren emirleri kutsal saym
ve kendisi dahi bu emirlerin uygulanmasnda grev almtr.
Gerekten de Kemirdeki putperest Hindular ve Mu Simdeki
Trkleri mslmanla zorlamak zere Arap Ordularnn giritii
savalara gnll mcahid olarak ve asker kyafetiyle katlmtr. Siz
hi insan sevgisine ynelik bir kimsenin, farkl inanta olanlara kar
kl kullanabileceini tasavvur edebilir misiniz?
Her ne kadar Mutezile snf, kadercilie yer vermeyen ve kiiyi
kendi davranlarnn sorumlusu sayan grler savunmakla beraber,
onlar dahi gerek anlamda kii varlnn kutsall ve haysiyetlilii ya
da zgrl adna i grmemilerdir. Oysa ki Batda, yine tekrar
edelim, insan varlnn ancak zgr iradeye sahip haysiyetli bir
varlk haline getirilmesiyle geliebilecei ve ahlakilie
ykselebilecei grlerini isleyen dnrlerin pek ou, Tanr/Kii
ayniyeti fikrini kendilerine ara edinmiler, ya da bu iin ancak din
kitaplar dnda ve din adamlarnn araclna son vermekle
salanabileceini ne srmlerdir.
*
XVII) Batl Aydn nsan Varlnn kutsall ve nsan Sevgisi
nanlarn yerletirmeye alrken, eriat Aydn nsan Kul
Kertesinde Tutan ve Farkl Din ve nantakilere kar Dman
Klan Zihniyetten Kurtarmamtr.
nsanlk tarihi birbirini izleyen ve etkileyen uygarlklarla doludur:
Babilonya uygarl, Hint Uygarl, Msr Uygarl, Yunan
Uygarl, Roma Uygarl, slam Uygarl, Bat Uygarl gibi
363
uygarlklar, yle hemen aklmza gelenlerdendir. Fakat iddia edilir
ki btn bu uygarlklar ierisinde insan varln kutsal sayan, insann
insana kar sevgisini yaratmaya alan, Kiiye gven ve saygnlk
duyan ve kiinin zgrln ve ahsiyet gelimesini ve mutlulua
erimesini ama yapan uygarlk, Bat uygarldr. Bunu kantlamak
iin daha nceki uygarlklarla kyaslama yaplr: rnein ehram
mucizelerini yaratan Msr uygarlnda insan deerinin karncalardan
farksz olduu, ya da bilim tekniinin ve felsefenin temellerini atan
Hint Uygarlnda insandan ziyade hayvanlarn (zellikle ineklerin)
kutsal sayld, ya da her trl bilimin gelitii eski Yunan
Uygarlnda kiinin eitli deer llerine feda edildii, kleliin
dahi doal grld, ya da slam uygarlnda kiiye Kul olmaktan
ileri bir yer ya da zgrlk verilmedii, kadnlarn aalatld,
kleliin doal sayld vs... Ve ksacas btn gemi uygarlklarda
benzeri olumsuzluklarn i grd ve fakat buna karlk Bat
uygarlnda insan deerinin stnl ve kutsall fikrinin temel
sayld belirtilir.
Kukusuz ki bu iddialarn abartmadan ibaret olduunu ileri srecek
olanlar oktur ve gerekten de bunlar klelik, ya da insan
smrs, ya da eitsizlik vs gibi musibetlerin Bat uygarl
tarihini ssleyen eyler olduunu hatrlatmaktan usanmazlar. Ancak
ne var ki Batda, Aydn diye bilinen snflarn bu musibetlerle
savatklar ve kiiyi klelikten, zgrszlkten, eitsizlikten kurtarp
haysiyetli bir yaama kavuturmak iin altklar ve bu uurda her
trl fedakarl gze aldklar da yadsnamaz bir gerektir. Bu ekilde
davranmalarnn nedeni, insan varlnn deerine ve insana gven
gerektiine inanmalar ve insan sevgisiyle dolu bulunmalardr.
Bundan dolaydr ki kiiye, kendi insanlnn z deeri bilincini
alamaya uramlardr; onu Tanrnn elince bir oyuncak, ya da
zavall bir kul deil ve fakat zgrlne sahip ve kendi kaderini
izebilen haysiyetli bir varlk saymlardr. Kiinin yeryz
yaamlarnn meruiyetini, Tanrya ibadet ve hizmetle deil fakat
bunun dndaki nedenlere balamay uygun bulmulardr.
stemilerdir ki kii, kendi zgr iradesine, kendi gcne ve emeine
364
ve kendi insanlk deerine gvenerek bu yeryz yaamlarnn
yapcs durumuna ykselsin; ve bylece kendisini bu deerlerden
yoksun klan engelleri grp bu engelleri yok etsin. Batnn gemi
dnemler boyunca, insan hak ve zgrlkleri adna sonu gelmez
ihtilallere ve reformlara ynelmi olmasnn nedeni hep budur. Daha
nceki sayfalarda grdk ki Baty Orta a karanlklarndan Akl
a aydnlklarna sokarak snrsz bir aama yoluna sokanlar, insan
kaderinin uhrevi deil dnyevi ellerde olduunu ve yeryz
dzensizliklerinin ilahi deil beeri nedenlerden doduunu ve btn
bu bozukluklarn aklc usullerle dzeltilebileceini sylemilerdir; ve
ite onlarn belirttikleri bu aklc yoldan gidilmek suretiyledir ki Bat
dnyas ilerleme kaydetmitir.
Her ne kadar kendi kendimize: nsan deerine iman ve insana gven
duygularn oluturan ey aklclk midir, yoksa aklcl var klan bu
duygular mdr? eklinde sorular sorup, bu sorulara yant bulmakta
glk duymakta isek de, Batnn fikirsel gelime tarihini incelemekle
unu renmemiz kolaylar ki nsan varlna sayg ve gven
duygusu ile Aklclk ve aklc bilimlere ilgi olay arasnda ok yakn
bir iliki vardr. Bat dnyas bu ilikiyi, daha Orta a dneminde,
zellikle eski Yunann bilim kaynaklarna kavumakla idrak etmie
benzer. Gerekten de insan varlnn kutsall ve insana sayg ve
sevgi gibi hususlar, aklc felsefenin oluturduu eylerdir, ki ilk kez
eski Yunan ve Roma dnrleri tarafndan bilimsel ekilde ele
alnmtr. Akln stnln ve akl rehberliinin zaferini salayan
aklc felsefenin ilk stadlar (rnein Xenophanes ler, Aeschlusler,
Sokrat lar, Aristo lar, Stoikler, Cicerolar, Lucretus lar, Galen ler,
Hippokratlar ve daha niceleri, insan varlnn deeri sorunlarna
eilmi olup, rk, renk, cins, inan kavim fark gzetmeksizin insana
insan gibi davranmak gerektiini savunmulardr. lerinde klelerin
kt durumuna, ya da kadnn aalatlmasna, ya da eitsizlie kar
isyan edenler, sava fikrini yerenler kmtr. Onlarn bu savam
sayesindedir ki kleler biraz daha insafl yaam koullarna ve
kadnlar biraz daha saygnla kavuur olmulardr. Yine bu aydnlarn
giderek artan etkisiyledir ki yabanclar yerli halk gibi hak ve eitlie
365
sahip olabilmilerdir. Stoik lerin logos felsefesi (ki akl sahibi her
insann, doutan haklara sahip olduu ve insanlk ailesinin bireyi
bulunduu ve akl kanunlarna bal olduu grn kapsar
sayesindedir ki Roma imparatorlarndan bazlar, halka doal haklar
vermi ve hatta fethettikleri yerler ahalisini bu haklardan
yararlandrma siyasetine ynelmilerdir
Her ne kadar byk dnrlerden bazlar, rnein Aristo ya da
Eflatun, klelik gibi kurululara ya da sava zihniyetine aka
direnme gstermemi ve hatta bu kurulular olaan sayar
grnmlerse de, kuku edilemez ki o dnemin aklc zihniyet
temsilcilerinin insan varlnn nemi konusunda getirdikleri dnce
sistemi, ok daha sonraki dnemlerin aydn snflarn insan sorunlar
asndan olgunlatrm, bilinli klmtr. O zamanlar iin devrim
niteliinde saylabilecek bu dnce sistemini onlar, ilahi glerden
ya da din verilerinden deil fakat akl gcnden yararlanarak ortaya
koymulardr. inde yaadklar ortamn insan haysiyetiyle
badamaz grdkleri gelenek ve inanlarna kar kmlardr.
rnein Xenephones, kendi toplumunun dinsel diye benimsedii
eyleri masal olarak tanmlamtr; halk ounluunun sava ilah
ya da ak ilah diye tapt tanralar, bu nitelikleri nedeniyle alay
konusu yapmtr. Euripidis ve Aeschlus gibi piyes yazarlar ise,
tanralar, birer korkutucu ve kindar ve insanlar birbirlerine dman
klc olarak tanmlayan din verilerine kar seslerini ykseltmilerdir;
nl piyeslerinde bu tr ktlklerin Tanrlardan gelemeyecei fikrini
ilemilerdir. Eflatun bile, Homerin iirlerindeki tanralarn ktlk
yapabilir ekilde canlandrlmalarn yermitir. te yandan Stoik ler,
eski Yunan mitolojisindeki gaddar ve kskan ve keyfi Tanr
anlayn ve bununla ilgili ykleri eletiri konusu edinmitir. Ayn
eyi iero nun ya da Lucretius un yaptlarnda bulmak mmkndr.
Daha baka bir deyimle akla ve vicdana aykr den, ya da insan
deerini klten, ya da insan zekasn ilemez hale getiren ve
insanlar aras sevgiyi yok eden ne varsa her eye kar Akl silah ile
direnmiler ve aklcl egemen klmak suretiyle insanln gelimesi
yollarn kefe girimilerdir.
366
Fakat ne var ki Hiristiyanln yerlemesi ve devlet dini haline
gelmesiyle birlikte, insan varlnn nemi ve kutsall sorunlar bir
kenara atlp, bunlar yerine Tanr, man ve Ahiret sorunlar ele
alnmtr; aklclk yerine imanclk egemen olmutur. Orta a
karanlklarna bu zihniyetle girilmitir. Bu an zellii, daha nce
de grdmz gibi, insan varlna ve zekasna gvensizliktir; daha
dorusu insan, Tanrnn (ve onun yeryzndeki temsilcilerinin) kulu
haline getirmek ve kii yaamlaryla ilgili her sorunu, gkten indii
ileri srlen hkmlerle dzenlemektir.
Ve ite bu tr karanlk vadilerde yrnd srada, eski Yunan ve
Roma kaynaklarna yeniden kavuan Batl aydn, akl esini eski
tahtna oturtmann ve aklc verilerin stnln salamann gerekli
olduunu anlam ve insan varlnn deerini yok edici ne varsa her
eyi ykmaya ve bu deeri gelitirici ne varsa her eyi alp bunlara
yenilerini katmaya alm ve bylece Hmanizma yolunu amtr.
Tekrarlayalm ki btn bunlar, bir yandan Hiristiyanl akl
terazisine vurmakla ve dier yandan din verileri yerine akl verilerini
stn saymakla baarabilmitir[661]. Ne ilgintir ki daha 5ci yzylda
Pelagius, o snrsz ekilde dolu bulunduu insan sevgisiyle ve insana
gven duygularyla Kiiyi, ncil in ngrd Ebedi gnah lardan
uzak ve kendi akl ve zeka gcyle kurtulua ulaabilir saymtr.
Daha sonraki dnemlerin aydnlar ve zellikle 17ci ve 18ci yzyl
dnrleri, akl ve zeka y Tanr yerine geirip ncili ve Kilise yi
kiinin dnyevi yaamlarndan tamamen uzaklatracaklardr.
lahiyatlar ya da koyu dindar saylanlar arasndan dahi kiiyi
zgrle yneltme eiliminde olanlar kacaktr. rnein St.
Augustin bile eitim usullerinde Aristo dan yararlanmak gereini
savunmutur. On altnc yzylda Suarez, her insann doal ve kutsal
haklara sahip bulunduunu sylemitir. On yedinci yzyldan itibaren
laik dnce sahipleri, kiinin geliebilmesi iin dinsel etki ve
eitimin sonra erdirilmesi fikrine sarlmlardr. Daha nce de
deindiimiz gibi Akl an hazrlayanlar insan varln adeta
tanrlatrmlardr. Voltaire Akl ile Tanr ya yer deitirtmitir.
Contrat Social adl yaptnda J .J. Rousseau, halk/millet egemenliini,
367
kii iradelerinin toplam olarak tanmlam ve bu iradenin (sanki
Tanr iradesi imi gibi) asla yanlmaz ve kar gelinmez ve
deitirilemez ve nihayet kutsal nitelikte olduunu hatrlatmtr.
On dokuzuncu yz ylda Tolstoy, insan varlnn stn deeri ve
insana sevgi duygularyla dolu olarak sava fikrine kar cephe alm
ve orduyu sava aleyhtar yapmaya ve ayaklanmaya armtr.
Dostoyevski, Karamazof Kardeler adl romannn kahraman Ivan a
insan sevgisi adna adalet kavramn ilahiyatn stne kartm ve
ahlaksal deerler adna Tanr fikrini terk ettirmitir. Alfred de Vigny,
insan varln Tanrnn stnde bir deer olarak grdn
sylemekten ekinmemitir. Stirnerm, bu dnemin en ilgin
yazarlarndan biri olarak, LUnique et Sa Propriete adl kitabnda,
kiinin beynine din kitaplaryla rngalanm olduunu syledii
Tanr fikrini btnyle yok etmek istemitir. Nietzsche, biraz daha
ileri giderek: Biz Tanry inkar ederiz; Tanrnn sorumluluunu
kabul etmeyiz.. Ancak bu yoldandr ki yeryznn insanlk iin
yararl bir hale getirilebilir ve kurtarlabilir olduunu dnrz diye
konumutur. Emanuel Kant ise her insann ara deil fakat ama
olarak deer tadn ve nk akl ile ibram edilmi bulunduunu
anlatmtr. Yirminci yzyln byk bilginlerinden Alfred Adler,
insan sevgisinin, kiideki her trl bunalm ve ruhsal hastal
gidermeye yeterli bir ila olduunu belirtirken yle demitir: Eer
her gn, sabah uyandnz zaman, her hangi bir insan mutlu klmak
iin ne yapmak gerektiini dnecek olursanz, mutlaka iyileirsiniz.
Eer bu ii iki hafta boyunca tekrarlayabilirseniz, artk tedavi grmeye
ihtiyacnz kalmad demektir....[662] Yirminci yzyln en byk
mzisyenlerinden ve ayn zamanda dnrlerinden biri olan Pablo
Casal, ki 91 yana kadar durmadan dinlenmeden insan sevgisi adna
savamtr, hemen her sabah uyandnda Sebastian Bach n
preldlerini piyanoda almay ibadet haline getirmitir: Benim
sabah ibadetim budur, nk ben Bachta Tanry bulurum
derken:Ben nce bir insan ve sonra da bir mzisyenim; insanlk
haysiyetine indirilen her darbe, bana indirmi demektir diye
eklemitir. nsan varlna kar besledii sevgi ve sayg duygularn
368
ve bu uurda savam amacn, ne Tanr, ne din ve ne de hi bir ey
uruna feda etmemitir. Bylesine asil ruhlu bir aydn idi.
Bu yukarya aldmz rnekler, yzlerceden sadece bir kadr. Bat
dnyas, hemen her dnem itibariyle bu tr rnekler karabilmi ve
insan sevgisine dayal akmlar yaratabilmitir. Bu sonu, aklc
felsefenin sihirli kaynandan yararlanmasn bilen aydnlarn
abalarndan domutur.
Oysa ki slam dnyas, insan varlnn kutsallna ve insan aklnn
snrsz yaratclna inanan ve kiiyi zgr ve sorumlu ve haysiyetli
duruma ykseltmeye alan ve bu uurda fikir savam yapan aydn
tipi karmamtr. nsan din ortam dnda ele alan ve insan
sorunlarna bu adan bakan ve rnein kiinin Doal haklar ile
uraan, ya da din ve inan fark gzetmeksizin insann insana
sevgisi fikrine ynelen bilgin ve dnr yaratmamtr. Bilgin ve
dnr ve yazarlar arasnda asil ruhlu ve Tanr ile kaynama
zleminde olanlar kmam deildir; ancak ne var ki bunlar dahi
kiinin insanlk deeri sorunlarna eilmemilerdir. Tanr akyla
Anal-Hakk diyerek Vahdet-i vcud dncesine sarlan Al-Mansur
Al-Hallac gibi Sufiler, ya da Putperest dahi olsan gel diyerek gya
farkl inantakilere sevgi besler grnen Mevlana gibi dnrler, ya
da dinlerle alay eder grlen Al-Maarri gibi airler dahi insan
varln: Tanrnn omann bklm iinde yuvarlanan bir topuz,
bir kul olarak, ya da Tanry mutlak bir keyfilikle dilediini
mslman ve dilediini de kafir yapan, ya da dilediini doru yola
sokan ve dilediini de saptran ve sonra da bunlar birbirlerine
saldrtan bir Yaratan olarak tanmlamaktan geri kalmamlardr.
eriatn kiiyi eziklikler ve mahviyetler iinde tutan bu nitelikteki
hkmlerine kar ayaklanmamlardr. Daha baka bir deyimle
eriat aydnlar, genel olarak eski Yunan kaynaklarndan ve zellikle
Aristodan ve Stoik felsefe kurucularndan yararlanrlarken, insancl
duygular gelitirme yoluna sapmamlardr. Farabi gibi dev
dnrler, ya da bn Sina gibi emsalsiz bilginler, ya da bn Haldun
gibi a st sosyologlar, ya da bn Rt gibi olaan st zekalar ve
369
daha niceleri, btn okumuluklarna ve eski Yunandan
yararlanm olmalarna ramen, insanla ak davranlarn
temsilciliini yapamamlardr; yapmak yle dursun ve fakat eriatn
insanla ters den hkmlerini (rnein Kafirlere kar savamay
-Cihad- ngren emirlerini, ya da klelii doal bilen ya da kadn
klten ya da kiiyi kul kertesine indiren ya da buna benzer
hkmlerini) geerli saymlardr. Bu hkmlere kar isyan eden,
direnen, sesini ykselten olmamtr. Kii ahsiyetinin haysiyeti
sorunlarna eilen kmamtr. Aralarnda hayvanlara acyabilecek
kadar hassas ruhlu olanlar grlm ve fakat eriatn kiiyi zavall bir
hayvan kertesine indiren hkmlerine kar Hayr! diye haykrabileni
bulunmamtr. Eski Yunann bilim hazinesinden yararlanm
olmalarna ramen, kiinin irade zgrlne sahip olmas gereine el
atamamlardr. Pek ou, eriatn kiiyi gerekten aalatan
emirlerini, bu eski kaynaklar ara edinerek ve rnein Aristo nun
fikirlerini ters yz ederek, merulatrmaya almlardr.
Bat dnyasnn aydnlaryla, slam dnyasnn aydnlar arasndaki
balca fark, asl bu alanda, yani nsan anlay konusunda kendisini
belli etmitir. Batl aydn, Yunan felsefesinden ve Yunan
aklclndan yararlanarak insan deeri fikrini ve insan sevgisi esini
gelitirirken, Batya bu kaynaklar tantan slam dnrleri, bu tr
sorunlara kar ilgisiz ve duygusuz kalmlardr. Pek ok rneklerden
biri olmak zere hemen urackta bn Sina ile Abelard n eski
yunandan gelme bilim kaynaklarn ve zellikle Aristo yu ele al
tarzna deinmek yeterlidir:
Hemen belirtelim ki Aristo nun Kavramclk (Conceptualism)
grne merak saran bn Sina, insan varlnn gelimesi bakmndan
bu grlerden yararlanmay dnmemitir; oysa ki ayn konuyu bn
Sina araclyla renen Abelard, bu grleri insancl amalara
uydurmaya almtr. Hatrlatalm ki Kavramclk denen fikir
yapmnn amac, bir heykeltran kendi kafasndan yaratt yapta
oranla aklanabilir. bn Sina, Tanr ile yeryz varlklar arasndaki
ilikileri, heykeltran hayal ettii eylere gre tanmlam ve fakat
370
tanmlarken sadece Aristo felsefesini tekrarlamakla kalmtr. Daha
baka bir deyimle bunu yaparken, eriatn tm insanlar aras sevgiyi,
srf din ve inan fark nedeniyle, yok eden emirleriyle (rnein
Cihad emirleriyle), ya da klelii doal bilen, ya da kadn klten
ya da bunlara benzer hkmleriyle uramay ve bunlara kar
savamay dnmemitir. Aksine klelii savunmu ve Kurandaki
cihad emirlerini ve benzerlerini Tanr emridir diye kutsal saymtr.
Nitekim Al-ifa adl yapt bu grlerle doludur Oysa ki Aristo yu
bn Sina sayesinde tanyan ve bylece aklc felsefenin srlarn
kefeden Abelard, tm yaamn insan sevgisine adam ve insan
varln kltc her eye kar savam ve bu yzden mrnn
byk bir ksmn zindanlarda harcamtr. Kavramclk mefhumunu
o, bn Sina dan farkl olmak zere Tanrnn insanlar aras sevgi
kayna olduu ve u hale gre insanlar arasnda sava (cihad) ya da
klelik gibi olumsuzluklarn kayna olamayaca dncesi haline
sokmutur: sokarken de kendi mensup bulunduu dinin, yani
Hiristiyanln, bu dnceye ters den uygulamalarna (rnein
Kilisenin insan varln ezici ve insanlar aras sevgiyi nleyici
emirlerine) kar ayaklanmtr. Daha dorusu aklc felsefenin tm
gereklerini gerekletirmeye almtr.
Yine tekrarlayalm ki aklc felsefenin gerekli kld ilk ey, akl d
verilerin, yani vahy ile indii sylenen hkmlerin akl temeline
oturtulmas, akl szgecinden geirilmesi ve akla aykr olan eylerin
elenmesidir. Sylemeye gerek yoktur ki bu usul, insan varln
klten ve gerileten uygulamalarn yok edilmesi ve insanlar aras
dmanlklarn giderilmesi yolunu aar. rnein din kitaplarnda
Tanr adna farkl inantakileri ldrmeyi ngren emirler, akl rn
olan ve sevgi kayna eklinde beliren iyilik Tanrs fikriyle
badaamayacandan, aklc usullerle insanlar aras sevgi ve
kardelii yerletirmek kolaylar. te Abelard n yapmak istedii ey
bu olmutur. zellikle Sic et Non adl yaptnda, Hiristiyanlarn kutsal
kitaplarnda akla ve manta aykr grd eyleri eletirmi ve
tartma konusu haline getirmitir. Onun at bu yol, daha sonraki
371
yzyllar boyunca aydn kuaklara k kayna olmutur. Bat
dnyas Abelard rnei aydn kafal dnrlerle doludur.
Gelii gzel bir iki rnek daha eklemek gerekirse 13c yzyln nl
bilginlerinden Roger Bacondan sz etmek yerinde olur. Daha nce de
grdmz gibi bn Sina sayesinde kavutuu Aristo felsefesi ne
sarlan Roger Bacon, insanla hizmet uruna mrnn 24 yln
zindanlarda geirmitir. Fakat ona Aristo yu tantan bn Sina, insan
deeri ve insana sevgi adna pek bir ey yapmamtr. Ayn ekilde
Aristo nun yorumcularndan bn Rt, eriatn insan varln kul
niteliinde tutan, ya da klelii doal sayan, ya da benzeri esaslar
karsnda susmakla kalmam, fakat bir de Aristo felsefesini, kii ve
toplum zgrln ve ahsiyet haklarn engellemeye yararl bir ara
haline sokmaa almtr. Halk ynlarnn fikren cahil tutulmas
grn ilerken Aristo yu ya da Eflatun u, farkl klklara sokup
kendisine destek yapmtr.
Her ne kadar Al-Farabi ya da bn Al- Arabi gibi, Tanr anlayn
Aristo felsefesine gre ekillendirmek ve bylece Tanr/Kii
ilikilerinde bu felsefenin insancl sonularn ortaya vurmak ve daha
dorusu insan sorunlarna ynelmek isteyenler kmam deilse de,
hi birinin cesareti ve insan sevgisi, bu alanlarda nemli admlar
atmaya yetmemitir.
*
Semavi dinlerin hemen hepsi insan denilen varln toprak tan,
balk tan, su dan, kan phts ndan ya da buna benzer eylerden
yaratlm gibi gstermeye alr. Yahudilerin Mihna snda:
Nereden geldin? Batan bir damla sudan...ve nereye gidiyorsun?
Topraa ve yer kurdu olmaya... diye yazldr. Kuran hep ayn eyleri
tekrarlayan ayetlerle doludur; rnein And olsun ki, insan szme
amurdan yarattk... (23 Mminun 12); ...-Seni topraktan
yaratan...m inkar ediyorsun?-... (18 Kehf 37-41); ...Allah...onu
meniden yaratp...ekil vermi... (80 Abese 19) gibi hkmler
bunlardan bir kadr.
372
Batl aydnn en byk abas, insann yaratl yksn bu
tanmlamalardan karp insann kutsall fikriyle badar nitelie
sokmak olmutur. Bu konuda ncil deki hkmleri aklc verilere
oturtup yorumlayarak ve bu sayede insan varln yceltici bir
formle balayarak, insanla hizmette bulunanlar olmutur. Bu
abalar sonucu Kii, kendi kendisini Tanrnn kulu gibi deil fakat
evlad ya da sureti gibi grr olmu, ya da gelime (tekaml,
Evolution) kuram gereince snrsz bir zeka gcne sahip bilmi ve
her hal itibariyle aalk duygularndan uzaklam, haysiyet
duygusuna kavumu, uygarlama dzeyine kabilmitir.
Oysa ki eriat dnyas byle bir gelimeye yabanc kalmtr, nk
eriatn insan varln kul olmaktan ileri grmeyen hkmlerine kar
savaan kmamtr. Bununla beraber eriat yazarlar Kuranda insan
varln ycelten hkmler bulunduunu ne srrler ve Kurandaki:
Kudretli ellerimle yarattm (insan)..., ya da ...ruhumdan
frnce..., ya da Ey oulcazm... eklindeki ayetlere deinirler
ve Muhammed in: Kendini tanyan Tanry tanm olur dediini
belirtirler. Mutasavvflar arasnda bu tr hkmlere sarlarak insan
varln kutsallatrr grnenler ya da Tanr/Kii ayniyeti fikrine
ynelenler olmutur: Al-Hallac ya da Al-Maarri gibi airler bu
listenin banda gelir. Yabanc yazarlar arasnda da bu tr iddialar
paylaanlar vardr.
Hemen syleyelim ki, her ne kadar eriat hkmleri arasnda insan
varln hayvandan farkl klan ve kii sorumluluuna yer verir gibi
olanlar var ise de, bunlar gerek anlamda kii ahsiyetinin haysiyeti,
ya da kiinin doal haklar dorultusunda eyler deildir. yice
incelenecek olursa grlr ki eriatta insann kul olmaktan yukar bir
deeri yoktur. nsan denilen yaratk zayf olmak zere yaratlmtr,
aklen yetersizdir ve bu nedenle tm yaamlarn, Tanr ve Peygamber
emirleriyle ayarlamak zorunluluundadr. Fakat btn bunlar dnda,
bir de yaratl itibariyle aa grlmtr. Biraz nce aret ettiimiz
gibi Kuranda insann balktan yaratld, u haline sokulduu, kan
phtsna dntrld, sonra et haline getirildii, kemiklere
373
sarld; ya da bir katre sudan oluturulup halden hale evrildii,
ldrlp kabre indirildii, sonra yeniden diriltildii ve her eye
ramen yine de Tanrnn emirlerine tam olarak boyun emedii iin
lanetlendii yazldr. Bylece kii, Tanrnn kulu olmak yannda, bir
de Onun azyla kendi kkenini amur ve balkta bulmakla, kendi
kiiliinin ycelii konusunda olumlu bir bilince sahip deildir. Fakat
daha da hazin olan ey udur ki, kendisini bylesine saygnlktan uzak
bulan kii, btn bunlar yetmiyormu gibi, bir de Tanrnn kendisi
hakknda hakaretler savurduuna tanktr. Gerekten de Kurann
Abese Suresinde yle yazldr: Cani ksn o insann, o ne
nankrdr... (80 Abese 17)[663]. te yandan yine Kuranda
Bedevileri ve Kentlileri klten hkmler vardr ki bazlar yledir:
Bedeviler, kafirlik ve mnafklk bakmndan ehirlilerden beterdir
ve Allahn Peygamberine indirdii hkmlerin snrlarn daha ziyade
bilmezler: buna daha fazla layktrlar... (9 Al-Tevbe 97). Bedevilerin
iki yzl olduklarn dile getiren hkmlere rnek olarak da unlar
vardr: Bedevilerden geri kalanlar diyeceklerdir ki sana -Bizi
mallarmz, oluumuz ocuumuzla oyalad, artk sen yarglama dile
bize, gnllerinde olmayanlar dilleriyle sylerler... (Al-Fath 11). Ve
bu Bedeviler ylesine ktdrler ki Tanr onlara lanet yadrmaktan
kendini alamaz: Bedevilerden yleleri vardr ki...size belalar gelip
atmasn gzetir dururlar; bekledikleri kt belalar kendi balarna
gelsin... (9 Al-Tevbe 98).
Bu hkmlerden anlalmaktadr ki Tanr, Bedevilerin ve ehirlilerin
mnafkllklarna ve murailiklerine tanktr ve bu nedenle kendi
yaratt bu insanlara asla gven duymamaktadr. Aslnda btn
bunlar Muhammed in szleridir. nk o, kendisine boyun
emedikleri iin, Bedeviyi ve Kentliyi genel olarak Arap ta
bularak, insan Tanr azyla byle tanmlamtr. Her ne kadar
Araplar dier mmetlere nazaran daha stn bir kavim eklinde
gsteriyor grnmekle beraber, bu stnl o sadece kendi mensup
bulunduu Kureys kabilesi iin ngrmtr[664]. Tanrnn Kureys
Kabilesine Araplar arasnda zel bir yer ayrdn sylemitir.
374
Fakat ne olursa olsun u bir gerektir ki mslman kii, eriat
hkmleriyle yorulurken, kendisine daha ana karnnda iken ekil
veren ve yaam kaderi izen ve fakat sz geiremeyen ve bu nedenle
Geberesice insan diye hitap eden bir Tanr ile kar karya kalm
olarak kendi ahsiyetinin haysiyeti fikriyle bocalama halindedir. Bu
bocalama ierisinde her eye ksmesi, her eyi ktlemesi ve fikren
ve ahlaken tam bir boluk ierisinde hissetmesi doaldr. Aydn diye
bilinen snflarn insan sevgisine ynelmemeleri ve insan haklar adna
savamamalar nedenlerini de bunda aramak yanl olmaz. nsancl
eilimlerde grnen ve Tanry insan kalbinin derinliklerinde arar
grnen mutasavvflarn dahi insan kiiliinin haysiyeti sorunlarna el
atmamalar ve insan haklar konusuna yanamamalar, gerekten
zcdr. Anal- Hakk diyebilecek kadar coabilen Al-Hallac ya da
benzeri grler serdeden Al-Maarri gibi dnrlerin, kendilerini
Tanrda bulma zlemleri, insan sevgisi ya da insan haklar adna deil
fakat Tanr ile zde halde bulunma hevesiyle, yani kendi z karlar
uruna giriilmi rneklerdir ve bu nedenle fazla vnlecek bir
nitelik tamaz. Ve ciddi bir inceleme yaplacak olursa grlr ki
mutasavvf lar, insan varlnn deerini deil ve fakat hiliini
savunmulardr. En geni grl ve en insancl bir dnr olarak
bilinen ve Yetmi iki dinden olsan da gel... diyebilen Celaleddin Al-
Rumi bile, biraz ileride belirteceimiz gibi, eriata dayanarak Kiinin
Tanr karsndaki hiliini ve kulluunu dile getirmi ve bununla
da yetinmeyip insan sevgisiyle ve insan ahsiyetinin haysiyetiyle
badamaz nice fikirlerin savunucu kesilmitir.
slam dnrlerinin eriat verilerine dayanarak ne ilim yapmalar ve
ne de insana sevgi ve gven beslemeleri ve insan ahsiyetinin
haysiyeti uruna savam vermeleri elbette ki mmkn deildi ve
nitekim 1400 yllk eriat tarihi boyunca da mmkn olamamtr.
Bundan dolaydr ki pek ou Kurana bal imi gibi grnerek eski
Yunan kaynaklarna ynelmilerdir. Ve aslnda onlarn fikirsel
abalara ynelebilmeleri bu kaynaklardan yararlanmak suretiyle
olabilmitir: hemen hepsi Aristodan, Eflatun dan, Hippokrat tan,
Galen den ve dierlerinden ilim alarak i grebilmilerdir. Daha
375
nceki blmlerde de grdmz gibi, bunun byle olduunu
bizzat kendileri sylemilerdir; Al-Cahiz in Kitab Al-Hayavan adl
yaptnda sylediklerini hatrlatalm: Eer ebedi hikmetlerle dolu eski
Yunan kaynaklarna sahip olmasaydk ve eer bu kaynaklarn...
gemii nmze koyan ve baka ekilde bilmemize imkan olmayan
bilim dnyasndan habersiz kalsaydk, imdi erimi bulunduumuz
her eyden yoksun olurduk.... Yine daha nce belirttiimiz gibi
Farabi, kendi azyla, Aristo yu iki yz defa okuduunu ve bn Sina,
yine kendi kalemiyle, Aristo yu ancak Farabi nin yorumlaryla ve bu
yorumlar en azndan krk defa okumak suretiyle anlayabildiini
sylemekle vnmlerdir. Dierleri hep bu dorultuda olmak zere
konumulardr.
Ancak ne var ki hemen hi biri, eski Yunan dnrlerinin insan
akln snrsz gelimelere srkleyebilecek olan grlerine el
atamamlar ve rnein aklc felsefe alanna fazla yanaamamlardr.
Aristo nun en sadk yorumcusu olan ve bu nedenle Muallim-i Sani
diye arlan Farabi., felsefe ile din arasndaki uyumazlk konusuna
eilenlerin banda gelir. Ancak ne var ki eriatn insan varlna
gven ve sevgi duygularn yok eden emirleri karsnda din ile felsefe
arasndaki uurumlar kapamaya ve daha dorusu eriati akl kstasna
vurmaya yanaamamtr. Her ne kadar din verilerini, Saf akl yolu
ile kazanlan bilgilerin altnda tutmaya eilimli bulunduu kabul
edilirse de dine ncelik verir grnmekten geri kalmamtr. eriat ile
mspet ilim yaplamayacan, ve gereklere ancak akl yolu ile
gidilebileceini bildii halde, bir takm fikir cambazlklarna
bavurmas ve rnein Aristo felsefesini slam ile uzlatrmak iin
udur nazariyesini (ki kendi deyimiyle Al-fayz nazariyesi dr)
ilemesi bunun en bariz rneklerinden biridir. Bilindii gibi Aristo
iin ilk madde nin balangc olmad gibi haliki de(yaratan da)
yoktur. Daha baka bir deyimle, geleneksel anlamda bir Tanr diye bir
Yaratan yoktur; olmad iindir ki insan denilen varl Kul
niteliinde kabul durumu sz konusu olamaz. Bundan dolaydr ki
Aristo felsefesinden, insann zgr olduu, stn olduu ve fikren
bamsz ve kendi davranlarnn sorumlusu olduu gibi sonular
376
doar. Batl dnrler arasnda insan aklnn stnlne inanan
ve insan Kul/kle deil fakat kutsal sayan ve Tanrsal bulan
dnrler hep Aristo felsefesine (ya da dier benzeri Yunan
kaynaklarna) snm olan kimselerdir. Bunu yaparlarken Kutsal
diye bilinen kitaplarn Tanr tarafndan deil fakat insanlar tarafndan
ve bir takm karlar uruna yazldn ve bunlarn dnya yaamlar
bakmndan rehber alnmayp, bunlar yerine insan yaps kanunlarn
temel klnmas gereini savunmulardr: hep insana gven duygusu
ierisinde bulunduklarndan dolay...
Oysa ki Aristo ya en fazla bal olan ve onu en sadk ekilde
yorumlamaya alan Farabi bile, bu olasl kendisinde
bulamamtr. rnein Aristo, biraz nce dediimiz gibi, maddenin
balangc olmadn syledii halde Farabi, Kuranda alemin Tanr
tarafndan yaratld yazldr diye, aksi fikri savunmu ve
balang fikrine arlk tanmtr. Aristo maddenin haliki
(yaratan) olmayp ezeli ve ebedi olduunu syledii halde Farabi,
her ne kadar maddenin ezeliyeti fikrine katlmakla beraber, bu
ezeliyetin Tanrdan udur ettiini ne srerek Tanry maddenin
Haliki olarak kabul etmitir. Bylece sentez yolu ile Kurandaki
sonuca erierek Tanry Efendi ve kiiyi de Kul durumunda tutar
olmutur. Getirdii udur nazariyesinin asl budur. Daha baka bir
deyimle Farabi, akln yceliklere ulamasn ve gerek anlamda
yaratc olmasn salayc abalarda bulunmamtr. Btn
olumluluuna ramen, mensup bulunduu topluma snrsz bir
gelime yolunu aamamas kukusuz ki bundandr.
bn Sina bu vesile ile verilebilecek dier bir rnektir. Daha nce de
belirttiimiz gibi bn Sina, salk ve hastalk konularndaki nl
kitabn, yani Al-ifay, Kurandan ya da Muhammedin
sylediklerinden yararlanarak hazrlamamtr; eski Yunan
kaynaklarn ve zellikle Galeni ve Hippokrat izleyerek
hazrlamtr. rnein eriatn Taun hastal sirayet etmez, Tanr
isterse eder eklindeki ya da benzeri nitelikteki hkmlerini
benimsememi, aksine bunlar inkar edercesine, yani tpk Galen ve
377
Hippokrat gibi, hastalklarn Tanrdan gelmeyip mikroplardan,
pislikten vs geldiini belirterek ilim yapmtr. Ancak ne var ki bunu
yaparken insan beynini eriat verilerinin tasallutundan kurtarmay ve
akl stn klmay denememitir. Dinsiz grnmemek iin Kuran
sanki bilim kayna imi gibi gstermeyi, Kurana bal olarak ilim
yapyormu gibi grnmeyi marifet bilmitir. O kadar ki Kuran
surelerinin banda yer alan ve aslnda hi bir anlam olmayan fakat
srf muamma yaratmak amacyla konmu olan harfleri (rnein Elif,
Lam, Mim eklindeki aretleri) dahi (muhtemelen bunlara hi
inanmad halde) bilimsel yollardan aklamaya almtr. Al-
Rsala Al-Nuruziya (stanbul 1298) adl kitabnda yapt ey, mspet
bir bilim adamna ve bir aydna deil fakat olsa olsa din adamna
yakan bu tr bir davrantr
Ayn eyi, farkl bir konuda olmak zere bn Arabi vesilesiyle de
tekrarlamak mmkndr. Bilindii gibi bn Arabi, tasavvuf felsefesini
insancl bir dorultuya sokmaa alan dnrlerden biridir. Onu
bylesine olumlu bir dnr yapan ey, Kurandan yararlanmak
deil, fakat aksine Kuran verilerine ters dercesine Eflatun a
balanmak olmutur. Tanry, Kurandaki tanmlamaya gre deil
fakat, fazla belli etmeden, Eflatun un tanmna uygun olarak ele
almtr. Bundan dolaydr ki Kurana ters den grlerini (rnein
farkl din ve inantan olanlar dahil tm insanlar aras kardelik ve
sevgi fikrini), hep Eflatun kaynandan ald ilhamlarla
sergileyebilmitir. ylesine Eflatun hayrandr ki, kendi kendisini bn
Eflatun (Eflatunun olu) diye armaktan adeta gurur duymutur.
Fakat o da tpk dierleri gibi, insan akln eriattan kurtarma savam
verememitir.
bn Rt, tpk dierleri gibi, Aristo nun ve Eflatun un grlerine
uygun olarak Tanry, sevgi kayna eklinde benimseyenlerdendir.
Fakat buna ramen eriatn korkutucu ve gaddar ve insan
iradesindeki zgrl yok edici Tanr fikrine arlk vermekten geri
kalmamtr.
378
Bu rnekleri gnmze dek getirmek mmkndr. Bu ac gerein
ortaya vurduu ey udur ki Batl aydn iin insan varl ve insan
akl snrsz gelimelere mstait bir nitelik ve kutsallk tad halde,
eriat dnyasnn aydnlar iin tamamtr; insan denilen yaratk
kul kertesinde saylmtr. nsan sevgisiyle dolu olduu sanlanlar
dahi gerek anlamda insanla yararl olma yolunu bulamamlardr.
Aadaki bir ka rnek, bunun byle olduunu kantlamaya
yeterlidir.
*
XVIII) Hmanist Eilimde ve nsanlk Sevgisi zlemi erisinde
Grnmekle Beraber eriat Girdabndan Kurtulamayan ve Bu
nedenle nsan Haklar Kavramndan Yoksun Kalanlar:
slam dnrleri ve bilginleri ierisinde en hogrl, en insancl ve
en ahlakl diye kabul edilenler dahi kendilerini eriatn deer
llerinden ve eriata ballk geleneinden kurtaramadklar iin
ou kez dnce asaletine ve gerek anlamda hmanizmaya ve
insan sevgisine yabanc kalmlardr. Farabi ler, bn Sina lar, bn
Rt ler, bn Haldun lar ve dierleri bu listenin banda yer alm
olanlardan sadece bir kadr ki daha nceki blmlerde ksa da olsa
haklarnda baz grler belirttik. Fakat kendilerini insanlk sevgisi
denizine salm grnen ve Hogr ampiyonu gibi bilinen baz
dnrler daha vardr ki, onlar dahi bu gelenein kurban olup
gitmilerdir. Aralarnda Al-Hallac, Al-Sibli, ya da alMaarri, ya da
Mevlana Celaleddin Rumi, ya da bn Arabi, Yunus Emre gibi parltl
kiiler vardr. Bunlardan bir ikisini kasaca eletirmek yararl olacaktr.
1) Hseyn bn Mansur Al-Hallac (857-922) Kendini kutsal ve
Tanr nn sureti gibi grr ama insan haklarnn kutsallndan
habersizdir:
slam kaynaklarnn belirttii gibi Al-Hallac, slamda Yunan
felsefesinin ilk saliklerindendir[665]. Bu felsefeye hakim olan
ilkeleri ve rnein Aristo nun ve dierlerinin isledikleri Tanr-Kii
379
ayniyeti kuramn Yunan felsefesinden etkilenerek benimsemitir.
Ancak ne var ki ana fikri oradan almakla beraber, fikrin gerekesini
farkl temele yerletirmitir; u bakmdan ki Yunan felsefesi aklc
nitelikte bir felsefe olduu halde Al-Hallac aklcla yabanc verileri
ve daha dorusu eriati kendisine dayanak edinmitir. Bundan
dolaydr ki olumlu bir sonuca erime olanan bulamamtr.
Gerekten de Yunan felsefesinde Tanr-Kii ayniyetini ngren
nazariye, evvelce de zetlediimiz gibi, aklc bir dnce tarznn
ortaya vurduu bir oluumdur; ve bu oluumdan tm insanl sevgi
denizinde birletirme amac yannda, bir de asil insan varlnn
doutan kutsal haklara sahip bulunduu sonucu domutur. Nitekim
Bat Orta a, slam dnrleri sayesinde eski Yunan felsefesine
kavutuu an bu sonuca ynelik aamalar yapmtr. Oysa ki Batya
bu frsat yaratan slam dnrleri, farkl ve insan haklar bakmndan
olumsuz saylabilecek bir sonuca ulamlardr, nk Yunan
felsefesinin aklc taban yerine eriat kaynan kendilerine gereke
yapmlardr. Bunun ilk rneklerinden birini ite Al-Hallac rneinde
bulmaktayz. Baknz nasl:
Tasavvufa dair yaptlarndan anlalaca gibi Al-Hallac, Tanry
kendi iinde duyan ve kendini Onunla birlikte her yerde bulan bir
kimsedir; Tanr-Kii ayniyeti fikrinin ve Vahdaniyetiliin en kararl
temsilcilerindendir. Kurann Bakara Suresinin 31-33 ayetlerinde
Adem iin sylenenleri[666] ele alarak kiinin Tanr suretinde
yaratldn ive kii ile Tanrnn ayn eyler olduunu ve aynaya
bakan kiinin, kendi kendisini Tanrda grm olacan syler ve:
Anal-Hakk (Yani Ben Tanrym) diyerek kendinden rnek verir.
arap nasl su ile kark ise benim ruhum da onun ruhu ile birlikte
karmtr diye bu sylediklerini u ekilde pekitirir:
Susuzluum ierisinde arap kadehine yzm evirdiimde
Kadehin koyuluunda bir glge grdm, SENN (glgeni)
380
Bir baka iirinde, her an ve her yerde Tanr ile ruhen i ie
bulunduunu yle belirtir:
Ben sevdiim Oyum ve O sevdiim BEN demektir
Biz ayn vcudta yerlemi iki ruhuz
ve ayet beni gryor isen ONU gryorsun demektir
ve eer ONU gryor isen beni gryorsun demektir...[667].
Bir baka iirinde kendisini Tanr eklinde grdn yle anlatr:
Kalbim bir gz oldu ve (Tanrm) gzlerimde parldad
Kendi kendime fsldadm -Sen kimsin?- ve aksi sedam yantlad:Sen
[668].
Bir baka vesileyle yle seslenir:
Ah, O ben mi idim? Yoksa SEN mi?
ki Tanr
Bu benden kan sz deil, (nk) iki Tanr olduuna dair sz
benden km olamaz,
Fakat her eye ramen Seninle benim aramda -Bu Benim- eklinde
azab verici bir ey durmakta,
Benim -Aramzdaki bu benim- dncesini, Senin -Bu sen
kendinsin- dncesiyle birlikte...[669].
u durumda kendi dnda bir baka Tanr olabilecei fikrini red etmi
olmaktadr. Bu itibarla kendisine, eitli yollarla, Tanr diye
belletilen eye kar imanszln dile getirmekte saknca grmez:
Tanrya iman red ettim
Bana zorla kabul ettirilmi olan
381
man iin gerekli grlen bu ey
Hakszln taa kendisi idi...[670]
Bundan dolaydr ki Tanr ile kendisi arasnda hi bir arac kabul
etmez; ylesine etmez ki ne mucize denen ey, ne Peygamber ve ne
de Kutsal kitap onun indinde gerek anlamda deer ifade etmez.
Tanr szleri diye tanmlanan Kitab, esine emsaline rastlanmaz bir
eymi gibi grmez. Nitekim bir gn Mekkede bir ahbab ile
dolarken[671], ahbabnn kendisine Kurandan ayetler okumas
zerine: Buna benzer eyleri ben de pek ala yazabilirim diye
konutuu ve bu ekilde konumas zerine Ahbabnn kfrler
savurarak kendisinden uzaklat sylenir.[672]
Btn bu ve buna benzer satrlarnda Al-Hallac, Evrenin her
zerresinde kendini ve kendinde de Tanry bulduunu belirtir.
Sylemeye gerek yoktur ki Tanr-Kii ayniyetini bylesine
benimsemi bir kimse iin din denilen ey ekilcilikten (rnein
ibadet etmek, dua etmek, namaz klmak vs) farkl bir eydir. Ona gre
din demek kendini Tanrda, Tanry da kendinde bulmak demektir.
Bundan dolaydr ki yle yazar:
Ne zaman ki bahsedilen Sevgi bir tm ve bir btndr
ve sevginin haykrlar onun alamalar arasnda kaybolup gitmitir
te o zaman insan aratrr durur
htiraslarnn neler tanmladn,
ve ibadet imanszlktr
Bir kere bunu bildikte...[673]
Ancak ne var ki bu satrlarn yazar olan Al-Hallac, sanki bunlar
yazan kendisi deilmi gibi, ou zaman yazdklarnn tam aksini
yapmtr. rnein ibadetin gereksiz olduunu sylerken defa
Mekkeye hacca gitmek suretiyle her kesten ziyade o ibadette
382
bulunmutur. Kendisini Tanr eklinde grrken ve Sevgi den sz
ederken asker kyafetine girerek Kemirdeki putperest Hindular ve
Ma Sin mevkiinde bulunan Trkleri mslman etmek iin gnll bir
mcahid olarak gitmitir. Yine ayn ekilde, Tanr ile ayniyet iinde
bulunduunu belirterek Tanr ile kendisi arasnda arac kabul
etmediini sylerken Peygamberin risaleti hakknda Ta sin Al-sirac
adl kitabn, ya da blis in grevi hakknda Ta sin Al-azal adl
yaptn hazrlamtr. te yandan kendisini Tanr ile ayniyet
ierisinde bulup Tanrsal grmekle beraber, kiideki kutsal ve doal
haklar konusuna yabanc kalmtr. Kiinin kutsall fikrini, kii
haklar asndan ele almamtr. eriatn kii hak ve zgrlklerini
yok eden, klelii doal bilen, kadn klten hkmlerine kar
sesini karmamtr. slam zorla ve kl yolu ile kabul ettirmek iin
savamann (Cihada kmann) Tanrnn ycelii fikriyle ya da
hogr zihniyetiyle badamayacan anlamam ve bakalarna da
anlatmamtr; aksine bizzat kendisi, gz dnm bir asker gibi
savalara katlm ve insanlar (rnein Trkleri) zorla mslman
yapmak iin savamtr. Aklc ynde bir davranta bulunmamtr;
dnce zgrlne yer verir nitelikte bir eilimde bulunmamtr.
Kii varlnn yer yz yaamlarn mutlulua, refaha, kalknmaya
srkleyici ynde fikir sunmamtr. Sunmak yle dursun fakat bu
alanda da kendisinden beklenmeyen ve son derece olumsuz bir yol
tutmutur, u bakmdan ki aklc gelimelere eilik grnen mutezile
snfna kar insafsz saldrlarda bulunmutur; onlar dinsizlikle,
zndklkla sulamtr, ldrlmelerinin caiz olduunu aklamtr.
bn Hanbal gibi aklcla dman kiilere kar sevgi ve hayranlk
beslemesi, bu kimselerin mutezile snfna di bilemi
olmalarndandr[674]. Ancak ne var ki mutezile mensuplarn, srf bu
nedenle lme mstahak gren ve bylece hogrszln
sergileyen Al-Hallac, kendisinden biraz daha hogrsz olan din
adamlarnn azizliine kurban gitmekten kurtulamamtr: hem de o
saygnlk besledii Kurann Maide Suresindeki hkmleri gereince.
Gerekten de halife Al-Muktadir zamannda maliki kads Abu Omar
Hammadi, Kurann Maide suresinin 33c ayetine gereince[675] Al-
383
Hallac , Tanrya ve peygambere sava aanlardan sayarak
Katlinin caiz olduuna dair fetva vermi ve halifede bunu onaylam
ve bunun zerine Al-Hallac en vahi bir ekilde ldrlmtr. bn
Hallikan olay yle anlatr: (Halife) Al-Muktedirin veziri Hamid bn
Al-Abbas huzurunda toplanan Kurul a, Kad bn mer katlin caiz
olduuna dair kendi eliyle yazm olduu fetvay sundu... Bunun
zerine Al-Hallac sz alarak yle konutu - Beni ne falakaya
yatrabilir ve ne de kanm aktabilirsiniz; beni ldrmek iin kanuni
bir dayananz yoktur. Benim bal bulunduum inan islami bir
inantr ve snnet zerine bina olunmutur. Drt byk mamn
emirlerini kabul etmekteyim; slama uygun olarak i grm olan
halifeleri ve Peygamberin Ahsabini (arkadalarn)
tanmaktaym...Snnet konusunda yazlar yazdm...Tanr hakknda da
yazdm. Tanrm beni koruyacaktr.... Bunun zerine vezir Hamid
halife Al-Muktedir e durumu ve Kad efendinin lm fetvasn
bildirir. Halife fetva hkmnn yerine getirilmesini ve Al-Hallac in
bin kez krbalanmasn ve eer lmeyecek olursa bin kez daha
krbalanarak kafasnn uurulmasn ister. Bu emir zerine vezir
Hamid cellad artr ve Al-Hallac i teslim ederek Kurann sz
konusu ayetini (yani Maide 33) okuyarak yle emreder: ayet Al-
Hallac falaka altnda son nefesini vermeyecek olursa, ellerinden birini
kes, sonra bir ayan kes ve eer seni aldatmaya kalkar ve Dicle ile
Frat nehirlerinden altn ve gm aktacan syleyecek olursa, ne
ona ac ve ne de cezay infazdan geri kal... Fakat emrini biraz daha
etkili klmak iin unlar ekler: dam hkmn, gereine uygun
ekilde yerine getir, nk slamn huzuru ve gelecei bu adamn
ldrlmesine baldr! . Bu emir gereince cellat Al-Hallac i teslim
alr ve o gece hapseder. Ertesi sabah kalabalk bir halk kitlesinin
seyretmek iin topland Bab-at-Tak denilen yere getirir. nfazclar
Al-Hallac i krbalamaya balarlar; fakat Al-Hallac hi barmaz,
sesini bile karmaz. Sadece alt yznc krba vurulurken cellada
hitaben: Brak ta yanna geleyim, nk sana vereceim bir t var
ki stanbulu fethetmeye deer diye konuur. Fakat cellat ba ona
yle yant verir: Bana buna benzer eyler syleyeceini
384
bildirmilerdi, fakat cezan kaldrmak benim yetkim dahilinde bir
ey deildir. Dayak fasl Al-Hallac in kemikleri zerinde et paras
kalmayncaya kadar devam eder; bu i bittikten sonra drt uzvu
kesilir, paralanr ve sonra kafas koparlr, sonra vcudu yaklr ve
klleri Dicle nehrine atlr. Kesik ba uzunca bir sopann ucuna taklr
ve Badatta bir kprye aslr: gelen geen grsn de dehete dsn
diye. her ne kadar halk ynlar gerekten dehete dmekle beraber,
Al-Hallac in mritleri, onun bann krk gn sonra geri geleceini
syleyerek vnrler. Gya o yl Dicle nehri taar ve mritler de bu
tamann Al-Hallac in klleri yznden olduunu sylerler[676].
Bu vesile ile u noktay tekrar belirtmeden gemek olmayacaktr ki
Al-Hallac, insanlk uruna, ya da hak ve zgrlk adna hayatini feda
etmi deildir. zlem duyduu ey insanln fikren gelimesi ve
aklc zirvelere erimesi deildir; farkl inanlar arasnda hogrnn
yerletirilmesi de deildir. Biraz nce deindiimiz gibi, aslnda bu
kavramlardan tamamyla habersizdir. Btn istedii ey kendini
Tanrda bulmak, Ona kavumaktr, hem de ehit edilmi olarak.
Nitekim 3c kez Kabeyi ziyaretle hacc srasnda halka hitaben:
Allah benim kanm sizlere helal etti, beni katlediniz; beni ldrmek
mslmanlara farz olmutur; imdi hakiki bir din mcahidi gibi hareket
edin, beni katlederek Allah yolunun hakiki mcahidleri olun ki ben de
sehid olarak leyim diye konutuu sylenir. Sehid olarak lmenin,
slama gre, byk mkafatlara ve hele Cennetlerdeki hurilere
erimek demek olduu gz nnde tutulacak olursa, Anal-Hakk
eklindeki haykrlarda tm insanla deil fakat daha ziyade
bencillie ynelik bir ama yattn dnmek yanl olmayacaktr.
Orta a Batsnda insan haysiyeti ve hak ve zgrlkleri adna
savaan ve her trl fedakarla katlanan rnekleri hatrladka, eriat
dnyasndaki bencilliin, dierkamla (altruisme) stn
gelmesine hayflanmamak ne mmkn!
Fakat her ne olursa olsun u muhakkak ki Al-Hallac olay, fikir
zgrln yok etmek amacyla ilenen cinayetler bakmndan, eriat
tarihinin en zntl ve en kanl sayfalarndan birini doldurur. Onun
385
lm, daha sonraki kuaklar iin, dehet yaratan rneklerden biri
olmutur. Nitekim Al-Hallac in grlerini paylaan dnrler, daha
o andan itibaren grlerini terk etmiler ve banaz kesilmilerdir. Al-
Sibli, ibret verici bir rneklerden biridir.
*
2) Al-Sibli, Abu Bakr Dulah B.Cahdar (861-945), insancl
grne zlem duyar, fakat medeni cesaret yoksunluunu ihanet
ekline sokar:
Al-Sibli Badat sufilerinden olup Al-Hallac in en yakn bir dostu ve
fikir arkada idi; tpk onun gibi Tanry kendi iinde bulduunu
syleyerek: Bir gz krpmas kadar da olsa beni Kendinden ayrma
eklinde konuur ve stelik dmanlarna iyilik dileyecek kadar
olgunluk gsterirdi, O kadar ki Tanrya zellikle dmanlar iin
iyilik dilemek zere dua eder ve rnein: Ey Tanrm! dmanlarmn
Aden bahelerine yerlemeleri iin yardmn esirgeme derdi.
Sylemeye gerek yoktur sadece bu tutumu bile eriata aykr
saylmaya yeterdi, nk eriata gre dmanlarn yeri Cehennem idi;
stelik Kuranda gze gz, die di... forml gereince Ksas esas
yer etmiti. Oysa Al-Sibli bunlara aldr etmezdi. aldr etmedii
daha pek ok eyler vard ki bunlardan biri de ekilcilikti. ekli ibadet
yolu ile Tanrya tapmann ve hele bu ii bir takm karlar salamak
iin yapmann yersizliini belirtirdi: Bir kimse ki Tanrya, srf
Cennete girme karl bir eyler bekleyerek ibadet eder, o kimse
insanlarn en bayasdr derdi. te yandan Tanry anmann da
gereksiz olduunu sylerdi. evresindekiler kendisine: Ruhunda
mutluluk, esenlik duyduun olur mu? diye sorduklarnda:Evet olur,
ne zaman ki Tanry hatrlayacak bir ey duymadm zaman diye
karlk verirdi. Bu yant yeterli bulmayanlar: Evet ama bu
imanszlktr, nk btn peygamberler insanlara Tanry tantmak
ve Tanrnn adn her an anmalarn onlara retmek iin
gnderilmilerdir. Peygamberlerin en byk mutluluklar, bu ekilde
yaptklar arya inananlarn katlmalardr. Bu byle olunca nasl
386
olur da sen -Benim ruhum Tanry hi kimsenin anmad an mutlu
olur- diyebilirsin?... diye sorduklarnda bu sefer Al-Sibli: Bu da ok
doal bir eydir diye karlk verirdi. Btn bu tutumu ile ayn
zamanda sznn eri ve cesaretli bir insan olduunu kantlam
olurdu. Ancak ne var ki Al-Hallac olay onu, bir anda bambaka bir
kla sokmu ve daha dorusu korkak ve aalk ve hain bir insan
yapmtr. u bakmdan ki o ana kadar son derece bal bulunduu ve
tm grlerine katld bu eski dostunun yarglanmas srasnda
korku ve dehete kaplm ve bu yzden onu vezir Hamid in nnde
inkar etmi, ktlemitir. Hatta sylendiine gre bununla da
yetinmemi ve fakat bir de Al-Hallac in ikenceye sokulmas
srasnda onu sulamtr[677]. Ayn akbetin kendi bana gelmesi
ihtimalini dnd iindir ki, kendisini bazen yar deli ve yar
saf,ya da bazen cinnet getiriyormu gibi gstermeye almtr.
Sama sapan szler syleyip kendisini akl hastanesine sokturttuu
anlalmaktadr. Ne utan verici bir eydir ki bu tr davrann, sanki
fazilet imi gibi, vg vesilesi yapmtr; rnein kendisini yakinen
tanyanlara: Al-Hallac ve ben, her ikimiz de ayn eylere inandk.
Fakat benim meczupluum (yani deli eklinde grnmem) benim
hayatimi kurtard; onun aklll ise lmne sebep oldu...[678]
eklinde konumay marifet saymtr. eriat tarihi aydn bilinen
insanlarn, cesaretsizlik davranlarn ihanet noktasna getiren bu tr
rneklerle doludur.
*
3) Mevlana Celaleddin Rumi (M.S 1207-1273), Btn nsancl
Grnne Ramen nsanlar eriatn Banaz llerine Gre
Deerlendirir.
Mevlana Celaleddin Rumi, hem insanlar aras sevgi temsilcisi ve hem
de hogr rnei olarak bilinen bir dnrdr. Onun evrensel
sevgiye ynelmiliini anlatmak zere kant olarak u szleri ne
srlr: Ben bu aleme gelmeden evvel vardm. Bu szlerde
Tanr/Kii ayniyeti yatt ve insan varlnn Tanrlatrld
sylenir. Gerekten de Divan-i Kebir adl yaptnda Mevlana nn
387
yle konutuu grlr: Alem benden aydnland. Adem benden
tasvir olundu. Ben hem alimim, hem fazilim, hem kadlarn
kadsym... Beni gzlerde ara, ben gzden grenim...kocada gen de
benim, ihtiyar da taze de benim...ben hem devaml bir namazdaym,
hem geceleri namazsz namazdaym...Bnya ben, ukla ben, Dudud
ben, kumru ben, insan ben, cin benim...da da, sahra da benim... inci
de, deniz de benim...ucu buca olmayan deniz benim...Yusuf ben, sa
benim. Musa da Suayb da benim. Eyyuba derman benim, Yakuba can
benim...Ben hem fermana uyan, hem de ferman buyuranm. Ben hem
can alrm, hem can veririm. Ben pek yksek hazrettenim...[679]
Mevlana y hogr zihniyetinin temsilcisi olarak tanmlayanlar da,
genellikle onun u msralarn mrldanrlar:
Gel,
Yine gel,
ster kafir ol, ister putperest,
......
Bu kap umutsuzluk kaps deil... .
Yine ayn dorultuda olmak zere sk sk onun u drtl
hatrlatlr:
Yklmadka bu medreseler, bu minareler
Kalenderlik geliemez hibir zaman
man kfr oladka kfr de iman
Olamaz bir tanr kulu gerek mslman...
Bunlarn hepsi gzel, ancak ne var ki insanlk a ve hogr
insan diye bildiimiz Mevlana, srf Kurana bal grnmek ve
Muhammed i yceltmek hevesiyle ou kez kendisinden hi
388
beklenmeyen grlere saplanmtr. Bu grleri arasnda insan
varln doutan kt ve aalk bulan eriat hkmlerini
onaylamasndan tutunuz da, kiinin insanlk deerini eriat kstasna
vurmasna, ya da eriat adna giriilen savalar ve Kurandaki Cihad
emirlerini kutsal bulmasna, ya da farkl inantadr diye babasnn
ban kesen kimseleri fazilet rnei saymasna, ya da kadn snfn
aalatan zihniyeti alklamasna varncaya kadar, akl ve vicdan
sahibi kimselere hite yaramaz nitelikte olanlar vardr ki bal
bana bir kitap konusu olmaya yeter. Burada pek ksa olarak
bunlardan sadece bazlarn zetlemekle yetineceiz.
Her eyden nce unu belirtelim ki eriata saplanmlk yznden
Mevlana, insan varln Kurandaki tanmlamalara gre ele alr.
Kurana gre insan, Tanrnn snrsz ve keyfi iradesine ve
kaprislerine terk edilmi bir yaratk ve daha dorusu zgrlkten ve
benlik ve ahsiyet duygularndan nasipsiz bir Kul dur. Mevlana nn
anlayna gre Tanrnn bu keyfiliinde ycelik ve insan varlnn
bu Kulluk durumunda ise fazilet yatar. Divan-i Kebir de yle
konuur: Allahm biz senin omann bklm iinde yuvarlanan
bir topuz. bazen onu sevin tarafna, bazen da bela tarafnda srersin.
Kul ne yapsn? O mevlasna bazen kreder, bazen da ah! eder,
vaveyla eder. bazen leylaya hizmet eder, bazen Allahn mecnunu,
sarhou olur...bazen kalbi ilimle doldurur, bazen irfan kalpten atar,
bazen fazili cahil, bazen da karanl ziya yapar...[680].
Grlyor ki Mevlana, Kurann Tanr-kii ilikileri konusunda
kapsad ayetlerden esinlenmi olarak Tanry azametli ve keyfi bir
yaratan ve insan da Ona kul ve kle eklinde tapmakla, her ne
yaparsa da yapsn Onu yceltmekle ve Onun keyfiliklerine sorgusuz
sualsiz boyun emekle grevli bir zavall Yaratk olarak kabul
etmitir. nk Kuran bunun byle olduunu kantlayan hkmlerle
doludur. Bu hkmlere gre Kii, Kul dur ve Tanrnn (ve
peygamberinin) tm emirlerine (velev ki bu emirler insafsz ve haksz
nitelikte olsun) gz kapal ekilde, hi sesini karmadan, kafa
tutmadan, tartmadan yerine getirmekle sorumludur. Tanr Kiiyi,
389
diledii gibi yourmutur, kaderini daha ana karnnda iken diledii
gibi oluturmutur, dilediinin kalbini am mslman yapm ve
dilediininkini kapam kafir klmtr; dilediini doru yola sokmu
ve dilediini de sapttrmtr (rnein Enam Suresi 125), dilediinin
rzkn fazla, dilediininkini az klmtr, vs... Ama buna ramen
onlar inanlarndan dolay sorumlu tutmutur: gnllerini ap
mslman yaptklarn Cennetlere sokacak ve kafir olarak
yarattklarn ise (sanki su onlarnm gibi) Cehennemlere atacaktr.
Daha baka bir deyimle Kii zgrlkten yoksun ve fakat yine de
yaptklarndan sorumsuz ve yapmadklarndan sorumlu durumda bir
yaratktr; ve ite Mevlana kiiyi bu kalpta ele almtr.
te yandan her ne kadar ekilcilie bal deilmi gibi grnmekle
beraber Mevlana, yine de eriatn ekilciliini n plana geirmekten
geri kalmaz. O kadar ki Kiinin insanlk deerini, kld namaza gre
ler; baknz nasl:
Kurann Meari suresinin 22-27 ayetlerinde Namaz klp,
namazlarnda devaml olanlarn Tanrdan korkan ve Tanrya saygl
olan kimseler olduu yazldr. Mevlana bu ayetleri ele alarak, eklen
klnan namazn geici bir ey olduunu ve fakat asl ve devaml olan
namazn ise ruhun namaz olduunu syler. Ve fakat her eye
ramen ekilci ibadetin nemini belirtmekten ve bu tr ibadete ncelik
vermekten kanmaz. Kiinin yerlere kapanarak Tanrya ibadet
etmesinin farz olduunu anlatmak zere yle der: ...ite bu yzden
devaml namaz, ancak ruhun namaz olabilir. Ruhun da eilmesi,
kapanmas (secde etmesi) vardr; fakat bunlar aka, ekillerle
gstermek lazmdr, nk manann suretle ball vardr. kisi bir
olmadka fayda vermez...[681]. Bu grn belirtirken dayana
Kurandr, nk Kuranda namazn ekli nitelikteki deerine aldr
etmeyenler ve namaz srf gsteri iin klanlar yerilmitir. Namaz
denilen ey, mslman kiinin Tanr nnde yerlere kapanmas (secde
de bulunmas) ve bylece Tanrnn Kulu olduunu aka
kantlanmas iin ngrlmtr. Namaz klarken kii Tanrya kar
kulluunu aka ortaya vurmaldr ve bunu da ancak yerlere
390
yatmakla, ban topraa ve tozlara vurmakla, secdeye kapanmakla
yapm saylr. Byle yapmaktan kanrsa, kibirli imi gibi davranm
olur ki bu takdirde Tanrnn gazabn zerinde bulur. Nitekim
Kurann Maun Suresi inde anlatlmak istenen budur: Vay o namaz
klanlarn haline ki, onlar kldklar namazn deerine aldr etmezler.
Onlar gsteri yaparlar... (107 Maun 4-6), Bundan dolaydr ki
Mevlana, namaz klmayanlara, ya da klp ta namazn ekli deerine
aldr etmeyenlere atar; Tanr nnde yerlere kapanmann Tanrya
Kulluk demek olduunu takdir edemeyenlere kar adeta dmandr;
onlar insandan bile saymaz ve yle der: Sende o nur var, fakat
insanln yok, insanlk dile, istenilen budur...[682]. Yine ayn
ekilde di biledii kimseler vardr ki bunlar da namaz cbbesi giyip
kendilerini mslman imi gibi gsterenler ve kiileri slamdan
gevetmek isteyenlerdir. Bu gibi kimseleri, dine svp sayan
Hiristiyanlara ve yahudilere benzetir ve onlara deer verilmemesini
belirtir[683]. belirtirken de Hiristiyanlar ve yahudileri bir bakma
aalatm olur.
Sylemeye gerek yoktur ki insanla ak gibi grnen Mevlana dan
bunlar iitmek ac ve artcdr. Fakat daha da ac ve artc olan
ey, slamiyeti kl gc ile yaymak iin giriilen savalar (Cihad
) onaylamas ve ahlaka uygun bulmasdr.
a) nsanlk a sanlan Mevlana, yeryzn mslmanlar ve
Kafirler ayrm ierisinde gren eriat hkmlerine baldr;
slam adna giriilen savalar, ldrmeleri ve cinayetleri beenir:
Yine gel, ister kafir ol, ister putperest diyerek insanlar, sanki din ve
inan ayrm yapmadan gsne basar grnen Mevlana, ne yazk ki
her eye ramen gerek hogrnn ne olduunu pek bilmez. Bar
insan deil fakat aslnda kanl sava insandr. Beenip taktir ettii ve
ycelttii insan tipi, klla savaan Er insanlardr. Bundan dolaydr
ki mriklere ve kafirlere klla saldran ve ganimetler ve esirler
alan, ald esirleri kltan geiren bir peygamber olarak bildii
Muhammede tapar ve onu, srf bu yzden, dier btn
391
peygamberlerin stnde sayar. slam dinini stn nitelikte
grmesinin nedenleri de budur. Mesnevi de yle der: Erlik, yolcu
dmanla att zaman meydana kar; Peygamber klla
gnderildi, mmeti de saflar yaran Er bir mmettir. Bizim dinimizde
i, savatadr; sann dininde maaraya, daa ekilip ibadet
var...[684]
Mevlana nn inand odur ki insanlar, Tanrnn rahmetine layk olan
Mslmanlar ile, bu rahmetten yoksun braklm olan Kafirler
diye ikiye ayrlmtr; ve birinciler, ikincilere kar sava amakla,
onlar Cennetlik klmaya almakla (yani mslmanla
zorlamakla) grevli klnmlardr. nk Kuran, yine Mevlana nn
ifadesine gre, bunun byle olduunu aklam ve dnyay Darl
Harb ve Darl slam olmak zere ikiye ayrmtr; yeryz slam
olana kadar savaa devam art klmtr. rnein mran Suresinin
85ci ayetinde: (slamdan gayr gerek din yoktur); kim slamiyetten
baka bir dine ynelirse onunki kabul edilmeyecektir... derken Bakara
Suresinin 193c ayetinde de: Yalnz Allahn dini (slam) ortada
kalana kadar onlarla sava... eklinde (ve buna benzer bakaca)
hkmler sevk etmitir.
Bu grlerini Mevlana, zellikle Kurann Enfal Suresinin 70ci
ayetini yorumlarken ortaya vurur. Bu ayet yledir: Ey Peygamber,
elinizde bulunan esirlere - Allah kalplerinizde bir iyilik bulursa, size
sizden alnann daha hayrlsn verir, sizi balar- de... (8 Enfal 70).
Bu ayetin ini nedenlerini aklarken Mevlana, kendi deyimiyle
Kafirlere kar Muhammed in giritii Bedir sava n ve bu sava
srasnda ele geirdii esirlerle ilgili bir olay anlatr. Anlatt olaya
gre Muhammed: Kafirleri krm, ldrm, bir oklarn esir edip
ellerini ayaklarn balamtr. Amucas Abbas da bunlar arasndadr.
Esirler bal olarak zavall ve aciz ve dkn bir halde alayp
szlamakta ve canlarndan mitlerini kesmi kl darbesini ve lm
beklemektedirler. Muhammed ise onlara bakp glmektedir. Bunu
gren esirler, kendi kendilerine yle demektedirler: (Muhammed)
Bizlere bakyor ve bizleri bu balar iinde, kendi esiri olarak grd
392
iin, tpk nefislerine yenilen insanlarn, dmanlarn
yendikleri...zaman sevinip, sevinlerinden oynadklar gibi, seviniyor
ve memnun oluyor.... te onlarn bu ekilde ilerinden geirdikleri
eyi bilen Muhammed, yine Mevlana nn anlatna gre, yle
konuur: Ben dmanlar, esirim ve benim kahrma uram...olarak
grdm iin glmyorum. Sir gz ile, bir kavmi cehennemden,
klhanin ocandan ve kinle kararm bacadan, balar ve zincirlerle
eke eke, zorla cennete ve lmsz bir gl bahesine gtrdm
halde, onlarn -Bizi bu tehlikeli yerden, o gven iinde olan gl
bahesine niin gtryorsun?- diye barp beddua ettiklerini
grdmden (dolay) glyorum....[685]
Ve ite Mevlana, bu olanlar Kurann yukardaki ayetine oturtmakta
ve sanki insanlar Cennetlere kavuturmak bahanesiyle esir almak,
zincire balamak, mallarn paylamak ya da canlarna kymak gibi
eyler fazilet saylrm gibi, Bedir savanda yaplanlar
onaylamaktadr. kl yolu ile inan yaratmann ve insanlar belli bir
dine sokmann Tanrnn yceliine smaz bir ey olduunu
haykracak yerde, aksine, Kuran n bir baka ayetindeki: Kafir
olanlardan bakas Allahn rahmetinden mit kesmez... (12 Yusuf
87) eklindeki szlere sarlmtr. Hi Mevlana dan beklenecek ey
midir bu?
Ve bu ayn Mevlana, bununla da yetinmeyip, slami kl yolu ile
yaymak zere savalara bavurmay alklamakta ve mslman
kiilerin, bu tr savalara katlarak canlarn, mallarn Tanr yolunda
harcamalar halinde Cennetlere kavuacaklarn ngren Kuran
ayetlerinin savunuculuunu yapmaktadr[686]. Gerekten de Mevlana
ya gre Kii, iyi bir mslman olarak cann ve maln Tanr yoluna
vakfettii takdirde deerli dir, nk Kuran yle demitir. Bunun
byle olduunu Mevlana, Kurann: Biz hakikaten Ademoullarn
ereflendirdik... (17 Isra 70) eklindeki ayetini yorumlarken de
belirtir. Mevlana ya gre bu ereflendirme, insanlarn kendilerini
Tanrya adamalar artna baldr. Kendilerini Tanrya adamalar ise,
Tanrnn her emrini gz kapal ekilde yerine getirmek zere
393
canlaryla ve mallaryla savamalar demektir. Savamak, sadece
manevi anlamda (rnein fikir ve kalem yolu ile) abalarda bulunmak,
deil fakat asl kl elde vurumak ve farkl inantakileri yok
klmaktr. Kii Cennete ancak bu art yerine getirmekle girebilir. Bu
grn aklarken Mevlana, Kurann Tevbe Suresinin 111ci ayetini
kendisine dayanak edinir. Bu ayet yledir: Allah, phesiz, Allah
yolunda savap ldren ve ldrlen mminlerin canlarn ve
mallarn... Cennete karlk satn almtr... Verdii sz Allahtan
daha ok tutan kim vardr? (9 Al-Tevbe 111). Ve ite sanki din adna
vuruup ldrmek byk bir fazilet davran imi gibi, bizim nl
Mevlana mz yle ekler: Ulu Tanr sana pek byk bir deer
vermitir. Allah mminlerin canlarn, mallarn kendi yoluna
vakfetmeleri mukabilinde, onlara cennet vermitir...[687]
Sylemeye gerek yoktur ki bu szleriyle ve grleriyle Mevlana,
insan sevgisine ve hogr denen eye srt evirmi olmakla kalmayp
ayn zamanda Tanr fikrini dahi kltm olmaktadr. nk
yukardaki satrlaryla Tanry, adeta kana susam da Cennet
vaatleriyle insanlar birbirlerine saldrtrm gibi bir durumda
tantmtr. Hani sanki Tanr, insanlar baka usullerle doru yola
sokup mslman yapmaktan acizmi de ancak Cenneti rvet olarak
teklif ederek onlar birbirleriyle boazlatrmaktan ve slamn kl
yolu ile yaylmasn salamaktan baka bir ey yapamazm gibi!
b)Mevlana ya gre slamdan gayr bir dine ynelik olanlar
Sapk olarak kabul etmek gerekir, nk Kuran byle
emretmitir:.
nsanlar kul ve zgrlkten yoksun ve din adna savamakla, esirler
ganimetler almakla grevli birer yaratk gibi kabul eden Mevlana bir
de, srf inan farkndan doma ayrcalklar ve eitsizlikler asndan
ele alr. Bir kere mslmanlar dnda kalan insanlar sapk olarak
kabul eder nk Kuranda slamdan baka gerek din olmad ve
baka bir dine ynelenlerin sapk olduklar ve onlara kar Cihad
farz olunduu yazldr. rnein mran suresinde: Allah katnda din,
394
phesiz (sadece) slamiyettir... (mran 19)ve slamiyetten baka
dinlere rabet edenler tam bir sapklk ve ziyan iindedirler (mran
85) ve Tevbe Suresinde Mrikleri nerede grrseniz ldrn
(Tevbe 5) eklinde emirler ve buna benzer daha niceleri vardr. Tevbe
Suresinin 29cu ayetinde, Yahudilerden ve Hiristiyanlardan (ve daha
dorusu kendilerine Kitap verilenlerden), Tanrnn ve
Peygamberinin emirlerine inanmayan ve Hak dinini (yani
slamiyeti) din olarak edinmeyenlere kar sava almas ve bu
savan boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye verene kadar
srdrlmesi emredilmitir. Bu ekilde cizye verir duruma
getirilmeleri halinde dahi, her ne kadar onlarla baz hallerde yolda
olmak mmkn ise de, bu yoldalk ve arkadalk arzu ve iradeye
bal bir ey deildir. Mevlanann syleyiiyle nasl ki bayku, karga
ve doan bir kafese debilir ise, ya da nasl ki aalk ve yce
kiiler, k ve kar yznden bir kervansarayda gnlerce (beraber)
kalrlarsa, ya da nasl ki hapiste bir temiz kiiyle bir beynamaz
arkada olabilir ise, bir mslman kii de iki sapkla (rnein Yahudi
ve Hiristiyan iki kii ile) tesadfen yolda olabilir; yani irade d bir
nedenle zoraki olarak bir arada bulunabilir. Fakat yol alp ta engel
ortadan kalkt zaman hepsi ayrlr ve her biri bir yana gider. Yani
Mevlana ya gre, her ne kadar mslman olmayanlar hor grmemek
gerekirse de bu gerek, hogrden ya da insan sevgisinden filan
doma bir ey deil ve fakat bir bakma islami karlar
dncesindendir. nk kafir bir kii, pek ala mslman olmu
olarak lebilir. Nitekim bu dncesini vurgulayabilmek iin Mevlana
yle diyor: Hibir kafiri hor grmeyin (zira) mslman olarak
lebilir, olur ya![688]. Daha baka bir deyimle Mevlanann
yukardaki mantna gre, mslman olmayarak len kimseleri, yani
kafirleri hor grmekte saknca yoktur.
te yandan Mevlana, bir bilgine ve bir dnre ya da kendisini
insanla adam bir kimseye hi yakmayacak ekilde bazen siyasal
eleri dinsel elerden daha nemli bulup, karlarnn itiine
kaplmaktan geri kalmamtr. rnein Mool istilas olaylar
vesilesiyle yapt budur. Konyada ve Anadoluda kurulan Mool
395
yanls ya da Mool dman olan partilerinden bazen birini ve
bazen da dierini desteklemesi ve bu ii kiisel karlar uruna
yapmas bundandr. Ne ilgintir ki Trk asll olduu halde, baz
hallerde srf karlar uruna kendisini Trk saymadktan gayr
Trkleri hakir grc, kltc bir dil ile tanmlamay marifet
saymtr[689]. Pek muhtemelen Muhammed in Trkler aleyhinde
syledii szlere ya da Kuranda (Enbiya ve Kehf Surelerinde)
Trklerin, insanla en byk felaket getirecek olan Ye-cuc ve Me-
cuc neslinden gelmi olduunun yazl bulunmasna[690] inanm
olduu iindir ki bu yolu semitir.
Anlalan odur ki bizim hogr ampiyonu ya da insanlk a
sandmz Mevlana, ne yle gerekten hogrl bir insandr ve ne
de insanla kar gerekten sevgi duymaktadr. Hogr sahibi bir
insan olmu olsayd, insanlar mslmanlk kstasna gre ele almaz,
din ve inan farkna gre deerlendirmezdi; rnein kalkp ta
kafirlerin sapk olduklarn ima etmez, ya da kafirlere kar sava
(cihad) ngren eriat emirlerini kutsal bilmezdi. Bilakis her trl
tehlikeyi gze alp bu tr hkmlere kar ahlanr ve hi deilse
bunlarn Yce bir Tanr anlayyla badaamayacan sylerdi.
c) Mevlana ya gre ktl Ktlkle savurmak gerek, nk
Kuran yle emretmitir !
Her ne kadar Mevlana nn yazdklarnda, sanki ktl sabrla
karlamak gerektii kansn yaratan satrlar bulunmakla beraber,
aslnda bu da bir aldatmadan baka bir ey deildir. rnein Fihi
Mafih de Kadnlarn ktlklerine kar sabr gsterin eklinde
konutuu grlmekle beraber[691], bu t, birazdan belirteceimiz
gibi, felsefi ve ahlaki bir gerekeye dayal olmayp erkeklerin
karlarn salamaya matuftur ve stelik te kadnlar doutan kt
imiler gibi tanmlamak itibariyle nyarglarla doludur. Fakat her ne
olursa olsun Mevlana, ktle iyilikle kar koyma ilkesinin
dmandr. nand ey ktle kar ktlk ve iyilie karlk
iyilik ilkesidir; bu ilkenin Tanr emri olduunu ve asla deimez
396
nitelikte bulunduunu sylemekten bkmaz; Tanrnn bundan daha
baka bir dnceye sahip olamayacan savunur. Savunurken de
Kurann eitli ayetlerini, (ve zellikle Zilzal Suresinin 7 ve 8ci
ayetlerini) kendisine destek edinir. Bilindii gibi bu ayetlerde yle
yazldr: Kim zerre kadar iyilik yapmsa onu grr; kim zerre kadar
ktlk yapmsa onu grr... (99 Zilzal 7-8). Bundan baka yine
Kuranda: Ey mslmanlar... size ksas farz klnd... Ey akl sahipleri
ksasda sizin iin hayat vardr... (2 Bakara 178-179) diyerek Gze
gz, die di... eklinde almay emreden emirler, ya da: Kim bir
cezaya urar da ceza edeni ona benzer bir surette cezalandrrsa...
Allah ona yardm eder... (22 Al-Hacc 60) eklinde hkmler
vardr[692]. Bunlar gz nnde bulundurarak Mevlana, Tanrnn
ktle kar iyilikte bulunma tavsiyesini asla vermeyeceini iddia
eder ve yle der: nk Ulu Tanr Hakimdir: - Sen ktlk et. iyilik
bulursun- nasl der! Bir kimse buday ekip arpa biemez... bu
imkanszdr. Btn veliler ve nebiler (peygamberler) de:-iyiliin
karl iyilik, ktln karl ktlk- demilerdir...
Bunu sylerken Mevlana, yine kendinden beklenmeyen bir zihniyete
saplanm olarak, ktle iyilikle kar koymann, aslnda iyilik
yaratabilecei gereine de srt evirmitir. Oysa ki bu gerek, her
eyden nce akl ve vicdan verisi olarak ortadadr; ve gemi alar
boyunca nice dnrler (rnein eski Yunan feylezoflar) tarafndan,
ya da din kurucular (rnein Buda ya da sa gibi Ktle kar
iyilikle davrann size tokat atana dier yananz evirin eklinde
konuanlar) marifetiyle insan ruhuna temel bir ilke olarak
yerletirilmek istenmitir. Ama ne var ki eriata saplanmlk Mevlana
y bu asil ve yce dncelere de yabanc klmtr.
d)Mevlanaya gre insan denilen varlk kt ve zalim ve
bilgisiz bir yaratktr, nk bunun byle olduu Kuranda
yazldr:
Mevlana nn bilmediimiz ynlerinden biri de insan varlna kar
gerek anlamda ne sayg ve ne de gven beslememi olmasdr. nsan
397
beyninin snrsz bir gelimeye mstait olduundan ve Kiinin kul
olarak deil faka aksine ancak zgrle ve sorumluluk duygusuna
sahip olarak uygarlaabileceinden habersizdir. Gerekten de
Mevlana ya gre insan kt, zalim ve ok bilgisiz bir yaratktr,
nk Kuranda byle yazldr (rnein bkz. 33 Ahzab 72)[693].
Byle yazlmasnn nedeni de gya insann Tanrya kar hyanet
halinde bulunmasdr. Gya Tanr Ademoullarn yani insan
ereflendirmitir (bkz. 17 Isra 79)ve emaneti onlara teslim etmitir
(bkz. 33 Ahzab 72), ama ederken de: Canlarnz ve mallarnz
Benim yoluma vakfetmeniz karlnda sizi Cennete alrm demitir
(bkz. 9 Tevbe 112)[694]. Mevlana ya gre Tanrnn anlatmak istedii
udur: Ben sizi, vaktinizi, nefsinizi, mallarnz satn aldm. Eer
bunlar, Benim iin harcar, bana verirseniz, bunun karl lmsz
cennettir. Senin, Benim yanmdaki deerin budur...(Oysa sen gece
gndz vcudunu maddi besinle besliyorsun). Olsa olsa bu vcud
senin atindir ve bu dnya o atin ahiridir. Atin yemi, binicinin yiyecei
olamaz. Onun kendine gre uykusu, yiyecei ve nimetleri vardr.
Fakat hayvanlk duygusu seni yenmi olduundan ve atlarn ahrnda,
atlarn ba ucunda kalm bulunduundan, beka aleminin emirleri ve
sahlarnn srasnda yerin yoktur. Kalbin burada, fakat vcudun seni
yenmi olduu iin onun hkm altna girmi ve onun esiri olarak
kalmsn...[695]
Grlyor ki Mevlana nn Kuran yorumuna gre, Tanr insandan
ikayetidir, nk insan karcdr ve karlarn salamak iin
Tanry ihmal etmektedir, kendini btn btn Ona verememektedir;
ibadet yerine baka ilere ynelmektedir ve ynelmek iin: Kendimi
yksek ilere veriyorum, fkh, hikmet, astronomi, tbb ve daha aska
bilgiler okuyorum, reniyorum... diyerek bahaneler gstermektedir.
Oysa ki ki rekat namaz, dnya ve dnyada olan eylerden
hayrldr...(nk) bunun byle olduunu Tanr elisi
buyurmutur...[696] Daha baka bir deyimle Mevlana nn din
anlayna gre Tanr insan srf kul olarak kendisine dualarda
bulunsun ve yerlere kapanp kendisine yalvar yakar olsun iin
yaratmtr; insann kul olmaktan ileri geen bir deeri yoktur.
398
*
e) nsanlar aras eitsizlie de inanmtr Mevlana; Klelii doal
ve siyahilerin aalk durumunu olaan bulurken bir de Kadn
snfnn ktlk kayna olduunu kabul eder.
Yine eriata kr krne ballk nedeniyle Mevlana, Tanrnn
insanlar arasnda eitsizlikler yarattna inanmtr: sadece dinsel
adan deil ve fakat dier bakmlardan ve zellikle rk ve cins
asndan da. rnein kleliin Tanrdan gelme doal bir kurulu
olduunu, siyahilerin (zencilerin) aalk bir rk sayldn ve
kadnlarn doutan kt ve hilekar olduklarn kabul eder: hep Tanr
ve peygamber byle syledi diyerek. Dayana yine Kuran ayetleri
ve Muhammed in szleridir. nk bir kere Kuranda rnein Nahl
Suresinde kleliin Tanr yaps olduu ve Tanrnn klelik
kuruluunu yaratm olmakla gurur duyduu yazldr: Allah, hi bir
eye gc yetmeyen ve bakasnn mali olan bir kle ile, kendisine
verdiimiz gzel nimetlerden... sarf eden kimseyi misal gsterir: hi
bunlar eit olur mu? vlmeye layk olan Allahtr... (16 Nahl 75ci
ayeti). Dier yandan da Muhammed, mslman kiilerin sahip
bulunduklar kle ve cariyelerden sz ederken: Elinizin altna Tanr
tarafndan verilen halayk ve hizmetkarlarnz... diye
konumutur[697]. Bundan dolaydr ki Klelik kuruluuna, ya da
tutsakla kar Mevlana nn azndan tenkit niteliinde bir sz
kmaz; aksine onlar aalatrcasna konuur. u insafsz satrlar
Mevlana nn nl Mesnevi sinden alnmtr: ocukken tutsakla
den, yahut da daha nce anasndan kul olarak doan kiinin can,
hrlk zevkini grmemitir. Onun meydan suretler sanddr. Akl,
daima suretlerde mahpustur, kafesten kafese gezer durur. Kafesten
yukarlara kmaya bir delik yoktur, yerden yere boyuna kafeslerde
gezer. Kuranda -gcnz yeterse kn bakalm- denmitir. Bu sz
Tanrdan insanlara da hitaptr, cinlere de. Tanr - ...Tanr kudreti ve
gkten gelen vahy olmadka size bu gklerden ycelere kacak bir
delik yoktur- demitir. Sandktan sanda giden adam, gkyzne
mensup deildir, sanda mensuptur...[698]
399
Grlyor ki Mevlana ya gre Tanr, bylesine snrsz bir keyfilik
ierisinde insanlardan bir ksmn kle olarak yaratm, ya da tutsak
durumda klm olup adeta bir sanda tkamtr ve sandn
deliklerini de kapamtr: bu zavalllara artk o deliksiz sandktan
kma ansn bile tanmamtr.
te yandan Tanr kuruluu olan kleliin srp gitmesini salayc
kurnaz bululara da taraftardr bizim insanlk a Mevlana mz.
Bilindii gibi bu kurnaz bulular arasnda, kleleri yedirip iirmek ve
onlara gya iyi muamele etmek gibi eyler vardr. Mevlana bunlardan
bazlarn nakleder ve Muhammed in: Hizmetinize, siz ne
giyiyorsanz onu giydirin... elinizin altndakilere yediiniz eyden
yedirin... diye vasiyette bulunduunu ve: Elinizin altna Tanr
tarafndan verilen halayk ve hizmetkarlarnz da kardelerinizdir.
Tanr birisini birisine muhta ederse ona yediinden yedirsin,
giydiinden giydirsin. Yapamayaca eyi teklif etmesin... eklinde
konutuunu hatrlatr[699].
Sylemeye gerek yoktur ki kleyi yedirip iirmek ya da
yapamayaca kadar ar ilere srmekten ekinmek, ya da hatta
karde bilmek, hep gzel eyler, ancak ne var ki btn bunlar
klelikten doma haysiyetsizlii ve znty gidermez; sadece
kleye, klelik durumuna isyan etmeksizin, ses karmakszn
katlanma olasln salar. Nasl ki geimini arabaclkla geiren bir
kimse, atna iyi bakmakla, atnn yiyeceini, ieceini ve bakmn
salamakla kendi karlarn salayabiliyorsa, kle sahibinin de, srf
klesini i grebilir durumda tutabilmek iin, yedirip iirmesi ve
karde bilir grnmesi kadar doal ne vardr ki. Fakat kle
bakmndan nemli olan ey, sadece iyi baklmak, ya da karde
saylmak deil, zgr bir insan olmak ve haysiyetsizliklerden
kurtulmaktr. Mevlana gibi bir kimseden, klelii srdrme
kurnazlklarn savunmak deil, fakat insanlk adna utan saylmak
gereken klelik kuruluuna kar kafa tutmak ve kleliin yok
edilmesi iin savamak beklenirdi.
400
Bundan gayr Mevlana, yine eriattan esinlenmi olarak, Tanrnn
insanlar rk ve cins bakmndan da farkl derecelerde yarattn ve
insanlar arasna eitsizlikler saldn savunur: gya Tanr siyah
derilileri (zencileri) ya da kadnlar byle bir kadere mstahak
bulmutur. Zencilerle ilgili olarak Mevlana, kendi hayalinde
canlandrd ve kt ruhlu olarak tanmlad Kad naib ine unlar
syletir: ... tek tek hepimizde ilk zulm yapanz, yzmzn
karasyla sevinmedeyiz, Zenci gibi, hani; o da sevinlidir, neelidir.
Kendi yzn kendisi grmez, bakas grr...[700] Dikkat edilecek
olursa zenci hakknda: Kendi yzn kendi grmez diyerek zencileri
de tiksinti verici bir nitelik bulunduunu anlatmaktadr.
Kadnlarn hak ve zgrlkleri konusuna gelince, bu alanda da
Mevlana, kendisini eriat dorultusunda tutar ve Muhammed in
szlerini ve Kurana yerletirdii hkmleri rehber edinir ve bu
nedenle pek olumsuz ve pek artc nyarglara gmlr. Kadn
snfn gerekten aalatc nitelikte olan eriat hkmlerini akl
szgecinden geirmeden sergilemeyi marifet bilir. Bundan dolaydr ki
eriatn kadnlar kt ve hilekar ve dzenbaz ve yalanc vs
olarak tanmlayan hkmlerini benimser. rnein Mesnevi adl
yaptnda: Hrsza, o eli kesilmek bir aclk verir ki, kadn gibi
hrszlk zevkine eriir...[701] derken, ya da Kadnn bak fitnedir,
Fakat bu fitne, sesi de duyuldu mu, bir kat (iken) yz kat olur diye
eklerken[702], ya da ...Kadnn hilesine son yoktur deyip[703] gya
Kad efendinin apknln sergilemek maksadyla Kadn snfn
ktlk kayna ve erkein elinde ara eklinde gsterirken yapt
budur. Bu ikinci rnei kasaca zetlemekte yarar vardr, zira Mevlana,
Kurandaki Adem ve Havva hikayesini ele alarak kadnn ilk
gnahkar ve hilekar olduu temasn byk bir ustalkla iler.
Maksad, kadn snfnn erkei kandrmak ve aldatmak hususunda
eytana meydan okuyabilecek kadar hilekar yapda bulunduunu
ortaya vurmaktr. Byk bir zevkle anlatt u hikaye bunun kantdr:
Cuha adnda biri yoksulluktan kurtulmann kurnaz yollarn ararken
bir gn gzel karsn karsna alr: Madem ki silahn (gzelliin)
var, yr avlan da avndan st saalm. Tanr sana yay gibi kaslar, ok
401
gibi bir bak vermi. Bunlar adam avlamaktan baka ne iin
verdi?... der ve Kad efendiyi kandrmasn ondan ister. Kadncaz,
onun szn dinlemekten baka are olmadn dnr ve kalkar
Kad nn yanna gider ve dil dkerek onu afsunlamak zere yle der:
Bu cariyenin evi tamamyla bombo. Dman kye gitti, beki de
yok. Halvet olmak iin pek gzel bir yurt. Mmknse bu gece oraya
gel. Geceleyin grlen ite ne dzen vardr, ne riya. Btn
gzetleyenler, uyku arabyla sarhotur. Gece zencisi hepsinin
boynunu vurmutur... Hikayenin bu noktasnda Mevlana, Kurandaki
Adem ve Havva masaln ele alp, kadn snfnn hilekarlat eden
arslan sadece uyumakta...[738]
4) Halife Al-Mansur un korumas sayesinde Ebul Ala, din
adamlarnn ve eriatnn saldrlarndan kurtulabilmitir:
Din kuruluunu, insanlar kandrmak ve akl zayf olanlar smrmek
amacyla uydurulmu bir rgt eklinde tanmlam olmasna ve akl
verilerinin din verilerine stnln savunmasna ve stelik eriatn
temel ilkelerine kar kafa tutmasna ramen Ebul Ala, eriatlarn
szl saldrlar hari, ciddi denebilecek bir tehditle ya da ldrlme
tehlikesiyle karlamamtr. Bunun balca nedeni, mrn geirdii
Badatta, Abbasi halifelerinin ve zellikle Al-Mansur (lm M.S
775) ve Al-Memun (M.S 786-833) gibi halifelerin, o dnemin
llerine gre, olduka ileri grl kimseler olmalarndandr.
Gerekten de Al-Mansur ve Al-Memun dnemlerinde eski Yunan
yaptlar, Arapaya evrilmi, bu sayede ilim ve kltr gelimesi
kaydedilmitir. Bu halifelerin aklcla ynelmilikleri sayesinde
yazar ve dnrlerden bir ksm, Kurann Tanr yaps deil fakat
insan yaps yani Mahluk olduunu savunmulardr. Halife Al-
Memun, bu nazariyeye fazlasyla nem vermi ve Kurann halk
tarafndan da bu ekilde kabul edilmesi iin emirnameler karmtr.
Hatrlatalm ki o dnemde Badatta, hemen her trl dnce
eiliminin insanlar vard. ster Hiristiyan, ister Yahudi, ister Budist,
ister Zerdt ya da baka bir din mensubu olsun, her trl din ve
402
inanca bal insanlar bir araya gelerek her konuda tartabilirler ve
fikir teatisinde bulunabilirlerdi. Ve ite btn bu durumlardan dolay
olmaldr ki Ebul Ala, ksmen de olsa dncelerini ve din
konusundaki phelerini dile getirebilmi ve ldrlme tehlikesinden
uzak kalabilmitir.
Btn cesaret ve faziletine ve gvenlik ortamndan
yararlanmasna ramen, Ebul Ala, yine de eriat zihniyete
yanama elikisi ierisindedir; insan ahsiyetinin haysiyeti ve
insan hak ve zgrlkleriyle ilgilenmemitir.
Batl bir dnr, tarih boyunca ou yazarlarn, kendi zgr
dncelerini aka ortaya vurmaktan korktuklarn ve bu nedenle
kendilerine paravana iini grebilecek baka bir dnce kalbna
sndklarn syler ve rnein eski Yunanda Euripidis in byle
yaptn ve bu gelenein daha sonraki yzyllarda bir ok nller
tarafndan uygulandn ve Ebu Ala nn dahi bu yola bavurduunu
ekler[739]. Gerekten de Ebul Ala nn yaptlarn gzden geirenleri
hayal krklna uratan bir husus vardr ki o da, salam karakterli ve
geni grl ve ince dnceli ve hassas ruhlu bu airin, zaman
zaman elikilere dmesi ve kii hak ve zgrlkleriyle uramay
akl etmemesidir. Btn aklclna ve mspet ynlerine ve akl
denen eyi peygamber yerine geirmesine ve kadere nem vermez
grnmesine ramen, Risalatul gufran adl yaptnda Kuran, herkeste
korku yaratan ve korku yolu ile saygnlk salamaya alan kitap
eklinde vyor olmas, bu hususta verilebilecek rneklerden
biridir[740]. Yine bunun gibi bazen sanki her eyi Tanrdan
bekliyormu, ya da Tanrdan ihsanlar ve inayetler diliyormu gibi bir
tutum taknd olmutur ki bu aslnda onun temel inanlarna terstir.
rnein bir yandan kiiyi, zgr ve kendi davranlarnn sorumlusu
gibi tanmlarken, dier yandan onu kaderin kurban haline soktuu
grlmtr. Bir ahbabna yazd u satrlar okuyalm: Varlk bize
sadece ariyet olarak ihsan edilmitir; bu nedenle onu kaybetmekte
utanlacak bir ey yoktur. Umutlar, tpk bulutlar gibidir; bazlar
srklenip gider, bazlar ise yamur indirir. Kii sadece kendi kt
403
davranlarndan sorumludur, kendisini hayal krklna uratan
bo umutlardan dolay yerilmemelidir....
Yeryz ktlklerinden ve bozuk dzenden ikayet ederken ve akln
her eyi yaratacak ve dzeltecek gte bulunduunu sylerken, btn
bu sylediklerini unuturcasna, zm Tanrdan bekler durumlara
dmesi artcdr. Bir iirinde yle der:
imdi suna inanmaktaym ki, mleki yeniden denemeye giriecek,
mlek tekerleini bir kez daha dndrp, daha iyi bir balktan,
ok daha iyi bir mlek yapacak ve belki de,
Uzun dnemler boyunca var olacak olan
bir aheser yaratacaktr...[741].
Burada geen mleki deyimi Tanr anlamna geldiine gre Ebul
Ala, yeryz dzensizliinin, ya da insan tabiatndaki ktlklerin,
insan gcyle deil Tanr gcyle giderilebileceine bel balam bir
tutum ierisindedir. Oysa ki bu tutum, akl gcne ve insan varlna
kar besledii gven ile badamaz nitelikte bir eydir.
Yine ayn ekilde akln stnln ve akl rehberliinin nemini
belirtirken, bunu bazen, akl esinin bizatihi stnlne tam
manasyla inanm olarak yapyor grnmek istemez; sanki eriatn
kapsad esaslar salam ve gvenilir kaynaklardan naklen
gelmiyormu da, srf bu nedenle, bu esaslar yerine akl verilerini
semek gerekiyormu kansn yaratmak ister[742]; pek muhtemelen
eriatnn melanetinden korunmak iin...
te yandan kii hak ve zgrlkleri adna savamay dnmemitir.
Hayvanlara acd iin et yemeyen bu hassas ruhlu insan, insanlara
acyp onlarn doal haklarnn savunmasn yapmamtr. Her ne
kadar insanlarn bu yer yznde sefaletler, yoksulluklar ve alklar ve
hakszlklar ierisinde yaamalarndan dolay znt duyduu ve bu
nedenle ocuk yapmann hata olduunu savunduu anlalmakta ise
404
de[743], bu ve buna benzer sefalet ve ktlkleri giderme yollarn
aramamtr. nsanlarn dnyaya gelmelerine gnl raz olmayan bu
fikir insan, kiilerin kaderini deitirici ve zdraplarn giderici, daha
iyi bir dnya dzeni getirici abalarda bulunmamtr. nsan
ahsiyetinin haysiyetini klten eriat verileriyle ve rnein klelii
ve eitsizlii doal bilen, ya da kadnlar aalklara iten hkmlerle
savamay aklndan geirmemitir. Oysa ki Batda, hem de o en
karanlk alarda, insan Varlnn ve haysiyetinin gelimesi iin
lm gze alanlar vard.
Btn bunlar bir yana, fakat Ebul Ala nn bir de u ihmalkarl
vardr ki, eriatn insanlar aras dmanlklar krkleyen ve insan
ahsiyetinin haysiyetini yok eden ynlerini sergilememi, bunlar
reddetmemitir. ekilci ynleriyle btn dinleri yeren ve Hiristiyanlk
mi, yoksa Mslmanlk m, bunlardan hangisi dorudur? diyerek
phecilie ynelen ve gereklere din kitaplaryla deil akl
rehberliiyle gidilebileceini syleyen ve: Ne Cehennem ve ne de
Cennet diye bir ey yoktur diyerek kiiyi kandrmalardan kurtarmak
isteyen ve ou hakszla kar sesini ykselten ve insan her trl
korkudan kurtarmak isteyen Ebul Ala, btn bu emsalsiz niteliklerine
karlk, dnce asaletiyle ve insanlk sevgisiyle badamayan baz
kurulular olaan grmtr ki bunlardan biri de din adna savalar
ngren Cihad emirleridir[744]. Klelii doal sayan eriat
hkmlerine ses karmamas verilebilecek dier bir rnektir. te
yandan kendisinden beklenmeyen bir dil ile zamann byklerine
vgler yadrmasn da kanksamamak mmkn deildir. Her ne
kadar bu alanda, bn Haldun ve benzerleri gibi tabasbus
temsilcilerinin dtkleri aa seviyenin stnde kalmakla beraber,
yine de kendisine yakmaz davranlara sapmaktan kurtulamamtr.
eitli kiilere yazd mektuplarnda: Yce efendim, Tanr sizin
varlnz daim etsin, ya da Sizin o asil ruhlu babanzn iktidarn
Tanr uzun eylesin..., ya da: Bu mektup, Tanrnn inayetlerini
zerine dilediim...e hitaben yazlmtr, ya da: Yce Tanrdan
yalvaralm da kaybolan eyin yerine yenisi konsun ve Tanr size sizin
kefaretinizi salasn, ya da: Her daim olduu gibi Tanr sizin
405
talihinizi ve zenginliinizi iki kat klsn... eklinde varlkl ya da
iktidar sahibi kiilerin honut olaca dil ile konumas, ya da bir
yandan peygamberleri yererken dier yandan: Tanr...en sabetli bir
kararla peygamberini yerletirdi yada: Tanr nn inayeti
peygamberinin zerine olsun vs eklinde yazlar yazmas hayal
krcdr. Fakat btn bu yaranma abalarna ramen zndk ve
dinsiz diye arlmaktan kurtulamamtr. Hizmetinde bulunduu
hogrl baz halifelerin himmeti sayesinde cann kurtarmtr.[745]
Denilebilir ki, her ne kadar ahlaki lleri kuvvetli bir air olmakla
beraber, ne yazlaryla ve ne de davranlaryla ahlakiyat konusunu
sistematik bir bilim nitelii ierisinde sunamamtr[746].
*


5) Yunus Emre (1280-1330) Trk Orta ann zirvesi olarak
tanmlanmakla beraber eriatn dar erevesinden dar
kamamtr:
Aydnlarmzn insanlk rnei olarak hayranlk duyduklar ve
aydn kii diye tanmladklar simalardan biri de Yunus Emre dir.
Onu Trk Orta ann zirvesi olarak gsterenler vardr; Sevgi yi
ve insanl ycelten, insanlar birlie, dirlie, bara aran bir
insan sever olduunu syleyenler vardr; onu Batnn Villon,
Shakespear, Cervantes gibi air ve yazarlaryla kyaslayanlar ve onun
Divan n, Dante nin Divina Commedia sna benzetenler vardr;
onun iirlerinde ruhun bykln, vcudun faniliini, aklmzla
hassasiyetimizin mcadelesini, kalp ile kafa faciasn ve insaniyetin
btn sefaletini, ulviyetini ve zdrap ve tesellisini bulanlar vardr;
syledii her szde tefekkr (dnce) amac yattn syleyenler
vardr; Divan edebiyatnn ahlaki sefaletine ve manevi ataletine
kyasla hi bir dnrn veremediini verdiine inananlar
406
vardr[747]. Kukusuz ki Yunus Emre nin bu tr vglere layk bir
ok ynleri vardr. Onun:
Ben gelmedin davi iin
Benim isim sevi ii
Dostun eli gnllerdir
Gnller yapmaya geldim
eklindeki msralarn duygulanmadan okumak ne mmkn? Ancak ne
var ki btn bu gzel ynlerine ramen onu tm insanla sevgi ile
bakan gerek aydn lar kategorisine sokmak gtr, nk o
kendisini, eriatn dar ve banaz penceresinden darya atamamtr,
aklcla yanaamamtr, hatta gerek anlamda insanlk sevgisi
denizine salamamtr. Onun indinde eriat denen ey, insanlar
geree gtren tek yoldur; bunun dnda bir baka yol, bir akl
yolu yoktur. Nitekim Hakikatin kafiri balkl bir iirinde bu
inann yle ifade eder:
eriat bir gemidir, hakikat deryasdr
Ol geminin tahtas ne denli muhkem ise
Deniz mevci kati olacak usanasidir[748]
Yine bunun gibi bir baka iirinde (ki Bir ben vardr bende baln
tar) eriati gereklere gtren tek yol saydn yle anlatr:
eriat tarikat yoldur varana
Hakikat meyvesi andan ieru...[749]
eriat n, slamdan baka bir dine ynelenleri Kafir ve Sapk
olarak kabul eden ve Kafir lere kar sava (Cihad i) emreden,
mriklerin ldrlmelerini ngren, klelii doal bilen, kadnlar
klten ya da bunlara benzer nice olumsuz hkmleri gz nnde
tutulacak olursa Yunus Emrenin eriat bir hakikat deryasdr
407
eklinde konumas umut krc bulmamak mmkn deildir.
Bundan dolaydr ki sapl bulunduu insan anlay ve ahlak anlay
ve dnya anlay itibariyle gerek bir aydna yarar olmaktan uzak
kalmtr. nk bir kere insan varln o, zavall ve miskin ve her
eyi gklerden bekleyen, her ey iin dilenci gibi yalvarmay fazilet
bilen bir kul olarak grr; daha st bir seviyeye layk bulmaz; hemen
btn iirlerine bu gr hakimdir, nk, dediimiz gibi, eriatn
deer llerine baldr. rnein Yalvar balkl bir iirinde yle
der:
Yalvar kul, Allaha yalvar
Maksuda ermek dilersen
.....
Yalvar a karde, yalvara
Varmayasn yz kara
mmet isen Peygambere
Yalvar kul, Allaha yalvar[750].
Yani Yunus Emre ye gre insan denen varlk yalvaran kii
demektir; daha dorusu eer kii Muhammedin mmetinden ise,
mutlaka ve mutlaka yalvarmaldr; nk ancak yalvarmak
sayesindedir ki Maksud a eriebilir; yalvarmad takdirde mutlaka
gnahkar saylacak ve Tanrnn nne kara yzle km olacaktr.
Daha baka bir deyimle Yunus Emre nin benimsedii insan tipi, kendi
zgr iradesiyle i gren, kendine gven ve sayg besleyen ve kendi
yaamn akl rehberliiyle dzenleyen bir varlk deildir. Ancak ve
ancak Tanrya ve peygamberine yalvarp yakarmakla grevli bir
miskindir[751] ve ancak byle kald takdirde maddi ve manevi
mkafatlara eriebilecektir. Bu mkafatlarn banda da Cennetin
rmaklar, araplar, ehevi gzellikleri ve birbirinden gzel hurileri
vardr, nk eriat bunun byle olduunu sylemitir. Bu gzel
408
hurilere her kesten nce Yunus kendisi zlem duymaktadr.
rnein Sol Cennetin Irmaklar balkl bir iirinde Kurandaki
Cennet tanmlarn dile getirir:
Sol cennetin rmaklar
Akar Allah deyu deyu
km slam blblleri
ter Allah deyu deyu
Aydan aridir yzleri
Misk anberdir szleri
Cennette huri kzlar
Gezer Allah deyu deyu[752].
Bir baka vesile ile, rnein Kan Armaann balkl bir baka
iirinde, bata kendisi olmak zere, bu yeryz mihnetlerine katlanan
mslmanlarn, Cennetteki gzel kzlara kavuacan mjdelerken
yine eriata yaslanmtr:
Kabir dal ola kavua, Hak buyurdu kir deyeler
Mmin olan gele dile, cevap ver gle gle
Cennetten huriler gele, kabrin dolu nur deyeler
Yunus sabret bu mihnete, bir gn eresin rahate
Fakat bizim Yunus Emre miz, hurilerle de yetinmez; bir de Kurann
mslman erkek kullarna vaad ettii glman lar, yani Cennette
hizmet gren gen delikanllar hatrlatr: bu glmanlara bir an nce
kavumakla byk mutluluk duyacaklardandr. Nitekim Huri ile
Glman balkl bir iirinde bu dileini dile getirerek yle coar:
ki kanat takinam. biraz uasm gelir,
409
Huri ile glman bir koasm gelir
Dervi Yunus bu sz eri br syleme
Seni sigaya eker bir Molla Kasm gelir [753].
Btn bunlar bir yana fakat Yunus Emre nin bir de, yine eriata
ballk yznden, kendisine hi yakmayan banaz ynleri vardr.
Her ne kadar btn insanlar, rk, dil, din vs fark gzetmeksizin eit
grd ve btn insanla dnk bir sevgiye yneldii ve rnein:
Yetmi iki millete bir gz ile bakmayan
Serrin evliyasysa hakikatte asidir
....................................................................
Yetmi iki millete kurban ol ak isen
Ta aklar safnda iman dolan sadik
eklinde yazd ve bu arada drt kitab (rnein ncil i Tevrat ,
Zebur u ve Kuran) Kutsal bulduu[754] grlrse de, genel olarak
bu sylediklerini kkten cerhedercesine konutuu bir gerektir.
nk bir kere yeryzn o, tpk eriatn tanmlad gibi,
mslmanlar (ya da Muhammedin mmeti) ve Kafirler diye
ikiye ayrlm sayar[755]. ou iirlerinde Kafir szne olumsuz bir
arlk verir. Bu szcn lugavi anlamnda, Tanrya ya da Tanr
birliine inanmamak, ya da Tanrya ortak komak gibi,
tanmlamalar yatt dnlecek olursa, Yetmi iki millete zlem
duyar grnen yukardaki satrlarda samimiyet aramak
glemektedir. Gerekten de Yunus Emre ye gre, eriata ynelmek
sayesinde Cennetlere girecek olanlar, biraz nce belirttiimiz gibi,
sadece mslmanlardr; nk Kuranda: Kesin olarak Tanr katnda
(Gerek) din, yalnzca slamdr (Bkz. Al-i mran 19) diye yazlmtr.
Mslman olmayanlarn ii Kfrdr, nk yine Kuranda:
slamdan gayr bir dine ynelenler sapktrlar diye yazldr (Bkz.
410
Al-i mran 85). te yandan eriati terk etmek, yani slamdan
kmak dahi yledir, yani en byk gnah ilemek, kafir olmak
demektir. Btn bunlara inanmtr bizim airimiz. Bir iirinde yle
der:
eriat, tarikat yoldur varana,
Hakikat meyvesi ondan ieru,
Dinin terk edenin, kfrdr ii
ol ne kfrdr, imandan ieru[756]
Bununla da yetinmez, bir de Kafirlere kar savamay (Cihada
kmay), bu amala kl kullanmay faziletli davranlar olarak
doal bulur bizim Yunus Emre miz. rnein Elhamd-Lillah
balkl bir iirinde vnerek syledii udur:
Atimiz eerlendi, estik Elhamd lillah
ndik Rumu kladk, ok hayr- ser isledik...[757]
Yine ayn ekilde, bata Muhammed olmak zere, kafirlere kar
kl sallam olanlar (rnein Ebu Bekiri, ya da meri, ya da Ali ve
Osman) yceltmeyi mslmanlk grevi sayar. Yz bin Peygamber
balkl bir iirinde Hayberdeki kafirleri kltan geirip atete
yakt iin Muhammede ve Aliye, alklarla dolu u vgleri
yadrr:
Hor bakma sen topraa, toprakta neler yatur
Kan bunca evliya, yzbin peygamber yatur
Ol Allahn Habibi, dertlilerin tabibi
Enbiyalar serveri Resul Muhammed yatur,
Hayber kalasin ykan, kafiri orada yakan
411
ahinler gibi bakan, Ali gibi er yatur[758].
Sylemeye gerek yoktur ki, insan sevgisiyle ve hogr duygularyla
dolu olduu kabul edilen ve aydn kii olarak belirlenen Yunus Emre
gibi bir kimseden kafirleri oradan atan eklindeki yceltmelere tank
olmak zc ve artcdr. Hemen ekleyelim ki ncil ve Tevrat ve
Zebur gibi kitaplar kutsal bulmas[759] ya da dier peygamberleri
yceltir olmas[760] insanlk sevgisinden ya da slamdan gayr dinler
olduunu kabul etmesinden ve daha dorusu hogrllkten doma
bir ey deildir. Aksine slamdan gayr gerek bir din olmadna ve
dier kitaplarn Kurandaki esaslar kapsadna ve dier
peygamberlerin hepsinin mslman olduuna inanmasndandr, nk
btn bunlar Kuranda yazl bulmutur[761]. Akln stnlne
inanp akl rehberliini semi olsayd hem kendi toplumuna ve hem
de insanla ok daha yararl olurdu.









412
KNC KTAP
HALKA DMAN AYDIN ve AYDINA
DMAN HALK
Bizler burada Avrupann zencileriyiz; ondan da te paryalar,
Almanyann paryalar... En zor, en pis iler bizlerde. pler,
bulaklar, hizmetiler bizlerden; yapm isileri, yedi kat yer
altndan kmr karanlar da bizlerden...Almanlar efendi, biz onlarn
klesi. Bize kiralk ev vermezler, toplantlarna, elence yerlerine
sokmazlar. Tepeden bakarlar her grdkleri yerde.... Bir Trk
sisinin Almanyadan gelen sesidir bu[762]. Yurt dnda olduu
kadar yurt iinde de, hatta daha da fazlasyla zavall, biare ve ezik ve
gerei sylemek gerekirse baz smrge halklarnn kertesine dahi
eriememi insanmzn sesleniidir bu. Her bakmdan Batlya el
am ve ona muhta ve her hususta Bat halklarna hayran fakat ayn
zamanda dman insanmz bu ackl hale getiren ey eriat
verileriyle yetitirilmi olmasdr. Yzlerce yl olduu gibi bugn dahi
eriatnn elinde: Gereklere akl yolu ile eriilmez, eriat yolu ile
eriilir eklindeki ilkel anlayla eitilen, her eyi gklerden ve ilahi
glerden bekleyen, tm davranlarn dinsel emirlere gre
dzenleyen ve rnein taretlenirken dahi tek sayda rnein ta
kullanmay, yemek yerken parmak kullanmay, bevlederken sa
eliyle tenasl aletini tutmay, l insan ya da hayvan ile cinsi
mnasebette bulunduunda kaza orucuna bavurmay ya da hlle
yapmay ya da buna benzer nice davranlar eriat emirlerine
balayan ve bylesine akl ve mantk ve a d inanlarla beyni
eriyen ve zekas klen insanlarn ne yeryznde (ve hele uygar
lkelerde) saygnlk kazanmas mmkndr ve ne de geliip insan gibi
yaamas. Onu bu hale getiren ve bu halde tutan ey, eriat aydn n
yzyllar boyu sre gelen duygusuzluu, umursamazl ve
sorumsuzluudur. Bundan dolaydr ki slam lkeleri tarihi, aydn
diye bilinen snflarla, halk ynlarnn, birbirlerine kar besledikleri
husumetler ve dmanlklarla doludur. Birinciler ikincileri daima
413
hakir grm ve cehalet iinde yzdrm ve iktidar sahipleriyle
birlik olup ezmi, ikinciler de birincilere, ihanete uramaktan ve
aalk duygusundan doma bir hrsla, di bilemi ve ou zaman din
adamnn kkrtmasyla yok etmek istemilerdir. Oysa ki Bat
lkelerinde aydn snf, kendi halkn eitmek ve aklc kerteye
eritirmek ve bylece her trl smrden ve eziklikten temizlemek
istemi ve halk da kendisine bylesine hizmet eden aydna sayg
beslemitir. Daha nce de belirttiimiz gibi Batl aydn bu ii
genellikle halk din kitaplarnn kleliinden ve din Adamnn
melanetinden kurtarp aklc eitime sokmak ve ayn zamanda akl
cenderede tutan her eye (zellikle domalara ve iskolastik dnce
tarzna) kar savamak suretiyle baarmaya almtr. Her ne kadar
iskolastizm e kar sava, daha ziyade aydn snfn fikirsel gelimesi
bakmndan nem tamakla beraber, ayn zamanda bu snfn halk
olumlu ekilde eitmesini salamak asndan da yararl olmutur.
Bylece eitilen halk, kendisini yzyllar boyunca kandran ve uyutan
ve smr arac yapanlara (ki genellikle iktidar sahipleriyle, onlarn
daima destekisi olmu olan ruhban snfna) kar direnebilir hale
gelmitir. Buna karlk eriat dnyasnn aydnlar, ne halk eitmek
ve zeka gelimesine yneltmek istemi ve ne de gerek anlamda
insancl bir amaca hizmet frsatn gzlemitir. Ne insan beynini
domaclktan, ya da iskolastik alkanlklardan kurtarmay dnm
ve ne de din kuruluunun ve din Adamlarnn olumsuzluklaryla
savamay becermitir. Aksine din kitaplar dnda gerek olmad
inancn pekitirmek suretiyle hem kendi halkna ve hem de insanla
zarar vermitir. Her ne kadar eski yunan kaynaklarndan yararlanmak
suretiyle fizik, matematik, tbb, kimya, astronomi vs... gibi alanlarda
baz olumlu gelimelere ynelebilmi ve bu kaynaklar Batya
kazandrm ise de, bunu dahi insan varln yceltme ve halk
ynlarn gelitirme amac ile yapm deildir.
I) Batl Aydn, nsan Varlnn Deerine man ve Akln Snrsz
Geliebilirliine Gven beslemi ve Bu man ve Gvenle Halk
Gelitirmitir, eriat Aydn se Bundan Yoksun Olarak Halk
lkellikler erisinde Yzdrmtr
414
Batda halk ynlar, aydn snfn insan varlna iman ve insan
aklnn geliebilirliine ve zgrlne gven sayesinde uygarlk
aamas yapabilmitir: eriat halklar ise, aydn bilinen snflarn kiiyi
kul luktan yukar bir deere layk grmeyen ve akln zgrlne
inanmayan zihniyetin ar basmas sonucu, ilkellie terk edilmilerdir.
Bilindii gibi dinsel kkenli bu zihniyet e gre insanlar, Tanr
tarafndan, aklen ve fikren gl (ki bunlar aznlktr) ya da zayf
(ki bunlar ounluktur, yani halktr) olarak ve birinciler ikincileri
ynetmekle grevli olmak zere yaratlmlardr. Bu dzen Tanrnn
ngrd bir dzendir ve deimez. Batda da bu tr grleri
toplumun karlar dorultusunda isleyenler ok olmutur. Fakat buna
karlk, insanlarn byle bir ayrm ierisinde yaratlmadklarn ve
halkn, aklc eitim sayesinde ve akl rehberliiyle kendi kendisini
ynetebilecek ve bilimsel ve ahlaksal gerekleri elde edebilecek
kerteye eriebileceine inananlar da ok olmutur. Daha nceki
sayfalarda da deindiimiz gibi 17ci yzyln en byk
dnrlerinden Spinoza, din kuruluuna kar bu nedenle, kar cephe
alanlardan biridir. Ona gre insanlarn bir ksmnn stn yetenekler
ve ynetme gcyle ve halklarn dk nitelikler ve ynetilme
ihtiyacyla yaratlm olmalarn dnmek yanltr. Eer halk
oluturan insanlar cahil, yoksul, fikren ve ahlaken yetersiz niteliklerde
ise, bu onlarn bu ekilde yaratlm olmalarndan deil fakat bu
ekilde braklm olmalarndandr. Eer eitilebilmi olsalar, aklen ve
fikren mutlaka geliebilir ve mutlaka kendi kendilerini
ynetebilirlerdi. Ancak ne var ki halk smrmek isteyen gler
Yeterlilik ve yetersizlik bir dou iidir kandrmasyla bozuk ve
adaletsiz bir dzeni srdrmlerdir[763]. Bunlar sylerken Spinoza,
insanlarn Doa st glerin yardm ile deil ve fakat akl
rehberliiyle daha kutsal bir Tanr anlayna ulaacaklarn
savunmutur. nand odur ki: Kii, kendi akl ve zekasyla kendi
dnyasn ve kendi Tanrsn tanmaya muktedirdir. Akl denen ey
insann en byk rehberidir: her geree akl yolu ile gidilebilir. Tanr
hakknda en gvenilir fikre ve gerek anlamda imana sahip olmak,
ancak aklc usullerle mmkndr
415
amz dnrlerinden Del Vecchio, akln snrsz ekilde
gelimeye yatkn olduunu sylerken Batl aydnn, insan varlna
ve aklna verdii geleneksel deeri ve nemi zetlemi olurdu. Bat
uygarln yaratan ey kukusuz ki insana iman ve akln
rehberliine gven duygulardr. Batl aydn iin insan aklnn tam
bir zgrlk ierisinde i grmesi ne kadar nemli ise, eriat aydn
iin de o kadar tehlikeli bilinmitir. Batda daha Orta alarda bile
aydnlar, kiiye gven beslemeyen, ya da kiinin aklen ve fikren
yetersizliini ne sren ve halkn ancak din sayesinde siyasal/sosyal
dzene sahip olabileceini syleyen glere (rnein Kiliseye ve din
adamlarna[764] kar isyan etmilerdir.
Her ne kadar eriat dnyasnn da gya insana deer tand ve akla
stnlk salad sanlrsa da yalandr. eriata gre insan denilen
yaratk sadece Kul dur; akl ve zeka ise sadece eriat emirlerini
bellemek ve izlemekle grevli elerdir. Tanr insanlar her bakmdan
(aklen ve fikren ya da rzk bakmndan vs) Yeterli ve Yetersiz
olmak zere farkl niteliklerle yaratmtr. Bununla da kalmam ve
fakat bir de dilediini doru yola sokmu ve dilediini de
sapttrmtr; eer istemi olsa her kesi doru yola sokabilecek iken
bunu yapmam, bazlarn eri yola sokuvermitir (rnein Nahl 9);
ya da dilediini mslman yapm ve dilediini de kafir klmtr
(rnein Enam 125). ktidar halka vermemitir; nk istemitir ki
stn niteliklerle yaratt kimseler iktidar kullansn. Halk
ounluunu demokratik ekilde kendi kendisini ynetsin iin
yaratmamtr.
te yandan iktidar (yani halifelik), yine Tanrnn emri gereince,
Kureylileri de kalmaldr. Halifeler halkn iradesine gre deil
Tanrnn iradesine gre iktidar kullanacaklardr. Halkn ve kiilerin,
bu iktidar snrlayabilecek Doal haklar yoktur. Toplumun asayii,
her eyin stnde bir deer tar ve her ey bu dzeni salamak iin
feda edilmelidir[765]. Bu dzenin en iyi bir ekilde salanabilmesi ise
halk, korku ve iddet siyasetiyle, eriat emirlerine boyun edirmekle
mmkndr. Ve ne ackldr ki bu zihniyet, sadece Gazali gibi
416
ilahiyatlar tarafndan deil fakat Al-Farabi ya da bn Hazim da
bn Rt gibi nller tarafndan da benimsenmitir. rnein bn Rt,
insanlarn, akl ve zeka asndan ayr kategoride yaratldklarn
syler: bunlardan bir ksm gerek diye gsterilmek istenilen eyleri,
ancak gzel konuan, belagat sahibi kimselerin azndan duymakla
kabul ederler; bazlar tartma usulleriyle renme yeteneindedirler:
bazlar ise kantlama ve tantlama ve deney usulleriyle gerekleri
bellerler. Bu grleri bn Rt, eski Yunan kaynaklarndan ve daha
dorusu Eflatun un Cumhuriyet adl kitabndan etkilenerek ortaya
vurmutur. mam Gazali de yle yapmtr Al-Farabi ise l ayrm
yerine, Aristo nun Organon adl kitabndan esinlenerek ikili bir
ayrm gzler. bn Hazim da ayn eyi yapar. grleri de bu
dorultudadr[766].
Her ne kadar mutezile mensuplar, Kurann baz ayetlerini ne
srerek, kiinin doru yola girmek hususunda bir bakma zgrle
sahip bulunduu grne ynelmi grnrlerse de bunu insana
deer verdikleri iin ya da halk zgrle kavuturma amacyla
yapmamlardr; sadece Tanry sorumlu durumdan karmak iin
yapmlardr. Yaparken de Kuran, olduundan farkl ekilde
gsterme yolunu semilerdir. rnein kiiyi, kendi davranlarn
ayarlamak hususunda zgr imi gibi gstermek zere, Kurann Nahl
suresinin 9cu ayetindeki u tmceyi ne srmlerdir: Yolun
dorusunu gstermek Allaha aittir.... Yani anlatmak istemilerdir ki
Tanr insanlara doru yolu gsterir fakat bu yola girip girmemek
kiiye ait bir itir; eer girmemi ise sorumluluk Tanrya deil kiiye
aittir. Ancak ne var ki mutezile mensuplar bunu yaparken, sz
konusu ayetin sadece kendi iddialarna yararl olan birinci ksmn
almlar ve fakat gerisini hasr alt yapmlardr. nk ayetin tamam
aynen yledir: Yolun dorusunu gstermek Allaha aittir. Yolun eri
olan da vardr. Allah dileseydi, hepinizi doru yola iletirdi... (16
Nahl 9) Grlyor ki doru ya da kt yola girmek kiinin zgr
iradesine bal bir ey deildir. Fakat mutezile mensuplar, sanki
kiinin zgr seim hakk varm kansn yaratmak iin yukardaki
hileye bavurmulardr. Ancak dediimiz gibi bunu, kii aklen ve
417
fikren gelisin ve halk ynlar bu dorultuda eitilsin iin
yapmamlardr. nk kiinin insanlk deeri ve zgrl ve
doal haklar gibi kavramlardan yoksundurlar. Dndkleri tek ey
Tanry sorumluluktan kurtarmak ve daha dorusu Tanrya
yaranmaktr. Sylemeye gerek yoktur ki, bu amala dahi olsa kiiyi
belli bir zgrlk noktasna ykseltmek, yine de kiiler ve halk
bakmndan bir gelime olasl salayabilirdi. Fakat ne var ki eriat
zihniyet, Tanr fikrinin ycelii fikrinden uzak olduu iin, mutezile
nin bu abalarn dahi engellemi ve Nahl suresinin yukardaki
hkmnde kiilere zgrlk tanyan bir anlam olmadn ve sadece,
Tanrnn diledii kiileri doru yola sokacan ve dilediklerini
sapk klacan akladn savunmutur. slamda geerli olan
grte bu olmutur. Bu yukardaki rnek, Aydn geinen snflarn,
srf halk cahil ve zgrlksz klabilmek iin Tanry bile ktlk
yapabilir ve yaptrtabilir durumda gstermekten ekinmediklerinin
nice kantlarndan biridir.

II) Halk Sr, ya da Kpek Niteliinde gren, Deersiz ve
Yetersiz Bilen ve Cehalet inde Tutmak steyen eriat Aydn
Sac partilerin oluturduu koalisyon hkmetinin 1977 Haziran
seimleri sonucunda yenilmi olarak istifa zorunluluunda
kalmasndan yaknan bir eriat yazar, halk yle azarlyordu: Ah u
bizim milletin...topunu birden Haymana ovasna ysalar da Millet
diye arsalar, her fert -Acaba kimi aryorlar?- gibilerinden
birbirinin yzne bakar...[767]. Bu ayn yazarn yllarca destekler
olduu eriat bir partinin lideri, hem de Trkiye Cumhuriyeti
Devletinin Babakan yardmcs olarak, halkn tanmn yle
yapmaktayd: Halk dediimiz ey arsda, pazarda toplanan
ynlardr... Halk daima yetersiz, daima aalk ve hayvana
yaklak ve kr krne itaat greviyle yaratlm sr ve smrlmek
ve sopayla ynetilmek ve cahil kertede bekletilmek gereken kiiler
yn eklinde gren zihniyet, eriatnn amaz bir melanet ve
418
kurnazlkla uygulad siyasetin temelini oluturur. Bu zihniyetin
gnmzdeki temsilcileri Kuran anayasa niteliinde olmak zere
uygulayan eriat lkeleri yneticileridir. 1992 Ylnn Mart ay
ierisinde Suudi Arabistan kral, byk bir iftiharla dnya kamu
oyuna, kendi lkesinde demokratik seim usullerinin
uygulanamayacan ve halkn seim usulleriyle kendi kendisini
ynetemeyeceini ilan etmitir.
slam tarihi boyunca yazarlar, dnrler ve din adamlar ve iktidar
sahipleri iin Halk denilen ey hep bu olmutur. Hccetl slam diye
n salan Gazali nin kaleminde halk bir hayvan srs ve Cveyni
nin kaleminde ise kpek olarak tanmlanmtr: Kpeini (Halk)
yar a tut ki, seni takip etsin diye tavsiyede bulunurdu Cveyni kendi
dneminin hkmdarlarna. Daha sonraki bir tarih itibariyle Nizam-l
Mlk, halk iin aa yukar ayn szleri sarf etmitir[768] ! Yazar ve
dnrlerin saplandklar gr o idi ki halk, fikren ve ahlaken
yetersiz olup kendi kendisini ynetemez ve ancak Tanr ve peygamber
emirleriyle yaamlarn dzenleyebilir. Bu itibarla din, sosyal ve
siyasal yaamn temel tadr ve din elden giderse devlet ve toplum
yok olmu olur. eriat eitimiyle yetien ve halk kul luktan ileri bir
kerteye layk grmeyen iktidarlarn insanlk d tutumu, daima vicdan
szlatc olmutur.
Kukusuz ki Batda da, Orta a dnemi boyunca, buna benzer
grler ve inanlar olmutur; fakat ne var ki orada bu inanlara kar
dikilen ve din ve devlet ayrm ierisinde halkn laik eitim yolu ile
kendi kendisinin efendisi olabileceini ve kendi yapt kanunlara
gre ve Doal haklara ve insanlk haysiyeti duygusuna sahip ve
zgrlk ierisinde yaayabileceini savunan aydnlar da olmutur.
slam dnyasnda ise bu dorultuda her hangi bir gr belirten pek
grlmemitir. Onlarn inandklar ve halk da inanmaya zorladklar
u olmutur ki Tanr insanlar, kendi dileine gre,Bilenler ve
Bilmeyenler eklinde yaratr: nasl ki dilediine bol rzk ve
dilediine de az rzk veriyor ise ve nasl ki dilediini doru yola
sokuyor ve dilediini de saptryor ise...
419
Sylemeye gerek yoktur ki bu tr inanlara kar kmak ve halk
ynlarn fikren ve ahlaken gelitirmek, ancak insan varlna ve
halka sevgi duymakla ve insan aklnn snrsz geliebilirliine
inanmakla mmkndr. slam dnyasnn aydnlar, halk ynlarn
hayvan srs saydklar iindir ki halk iradesine deer
vermemilerdir. Batda ise aydnlar halk, irade ve haysiyet sahibi
varlk bilerek akl d verilerinden ve etkilerinden kurtarmak
istemiler ve yle dnmlerdir: Eer toplum aklc eitimden
geirilecek olursa kendi akl ve irade gc yolu ile kendi dnyasn ve
Tanrsn tanmaya muktedir olur. Her ey akl rol ile aranmaldr.
Tanr hakknda en doru inanlara ancak akl sayesinde sahip
olunabilinir. En salam iman, aklc temele dayal imandr. Toplum
ancak bu suretle en ileri bir yaam dzeyine ykselebilir. Bu
dnceye eriat aydnlar daima yabanc kalmlardr.
III) Halkn Cehaletten Kurtulamayacana nanm Aydn Tipi:
bn Yakzan; ve bu Tipin yaratclar: bn Sina; bn Tfeyl; bn
Al-Nafis.
slamn en byk bilginleri bile halkn cehaletten kurtulamayacana
inanmlard; hani sanki Tanr halk ynlarn doal olarak cahil
yaratmt. Bu itibarla halk cehaletten kurtarmak iin aba sarf etmek
bouna olurdu. Bu gre saplanm olanlar arasnda bn Sina ya da
bn Tufeyl ya da bn Al-Nafis gibilerin yer almas ilgintir. Bunlar,
kendi hayallerinde, halkn doal cehaletine inanm bir insan tipi
yaratmlardr ki bn Sina nn ve bn Tufeyl in ayr ayr ve aa
yukar yz yl ara ile ve fakat ayn balkla yazm olduklar
kitaplarnn kahraman olarak Hayy b. Yakzan adn tar. Her iki
kitabn ad da Rsalat Hayy b. Yakzan dr. Bunlar yz yl kadar sonra
bn Al-Nafis in[769] Al-Rsalat Al-kamiliyya adyla yazd kitap
izler. Fakat bn Al-Nafis in ayrca yaynlad Fazil bn Natik adnda
bir kitab daha vardr ki bn Sina nn Hayy b. Yakzan nn teolojik
reddiyesi niteliinde saylr.
bn Sina ile bn Tufeyl in yaptlarnda, ufak tefek farklarla yer alan
hikayenin konusu udur: ssz bir adada Hayy b. Yakzan adnda bir
420
ocuk, Doa nn yetitirmesi olarak kendi bana yaamaktadr. Bir
geyik tarafndan bytlmtr. Ya ilerledike kendi akl ve zekas
ve melekeleriyle bilimsel gereklere erimi, mutasavvf kesilmitir.
Daha dorusu aklc dnce tarzna alm ve akl sayesinde Tanr
fikrine ulamtr. Gnn birinde bu adaya, yalnzlk arayan birisi
gelir ve Hayy b. Yakzan ile karlar. Ona dil retir ve grr ki
kendisinin din kitaplar ve hkmleri araclyla renmi olduu her
eyi bn Yakzan ok daha iyi bir ekilde bilmektedir. Onu yanna alr
ve kendi lkesine gtrr. Bu lkenin hkmdar ile yakinen tant
iin, ona bn Yakzan i tantrr. bn Yakzan halkn cehaletine tank
olarak hkmdardan, halk eitmek zere izin ister. Bu izni alr almaz
ie giriir ve her eyden nce halk, geleneksel din bilgileri ve
uygulamalar dnda, ok daha esasl ve derin ve daha dorusu aklc
usullerle edinmi olduu bilgilerle eitmek ister. Fakat ksa zamanda
anlar ki bunu baarmak mmkn deildir, nk beyni ykam olan
halk nyarglardan kurtarp aklc bilgilere ve zgr dnceye
srkleme olana mevcut deildir. Byk bir umutsuzlua kaplr;
halk ynlarn eitme sevdasndan vazgeme zorunda bulunduunu
anlar. Bu nedenle eski yurdu olan adaya dner ve orada kendi felsefi
yaamlarna kapanr.
Hikayenin bn Tufeyl tarafndan anlatlan ekli yle zetlenebilir:
Hayy b. Yakzan , civarda bulunan adalardan birinden gelen Asal
adnda biri ziyaret eder. Bir sre beraberce bulunduktan sonra bn
Yakzan, aklc bilgilerini ortaya vurur ve Asal da akl yolu ile Tanr
fikrine ulama olana bulunduuna ikna eder. ki ahbab, Asaln
geldii adaya giderler. Orada Asal n eski bir arkada vardr ki ad
Salaman dir. Hep birlikte oturup halkn eitimi konusunu tartrlar;
en sonunda una karar klarlar ki halk iin aklc verilere uymak
suretiyle i grmek mmkn deildir; ancak gkten inme hkmlere
gre yaamak mmkndr ve bu tr yaamlar halk ynlar iin daha
uygun ve yararldr. Buna karar verdikten sonra Hayy b. Yakzan ile
Asal, oradan ayrlp evvelce yaadklar ssiz adalarna ekilirler:
nk aklc dn yolundan ayrlamayacaklarn ve gkten inme
421
hkmlere gre dnme alkanlndaki halk ynlaryla birlikte
yapamayacaklarn anlamlardr.
bn Sina nn ve bn Tufeyl in kitaplarnda Hayy b. Yakzan adyla
tantlan hikaye kahraman, bn Al-Nafis in Al-Rsalat Al-kamiliyya
adl kitabnda Kamil adn alr[770]. Ne ilgintir ki bn Tufeyl in
yaptnda Hayy b. Yakzan, tam manasyla aklc bir insan tipini
canlandrrken, asl aklc felsefeye ynelik bulunmak gereken bn
Sina nn yaptnda beer st bir ruh un temsilcisi olarak ve
ilahiliin tecelli ettii akl-i faal ile yoururmu bulunarak
tanmlanmtr. Bu vesileyle tekrar hatrlatalm ki halkn, aklc
gerekleri anlayabilecek yeteneklerden yoksun olduuna bn Sina,
herkesten fazla inanmt. Ona gre Tanr pek az insan stn zeka ve
anlayla yaratm, halk ise bundan yoksun brakmtr. Kitab Al-
Necat adl yaptnn bir blmnde halk, ilahi emirlerle, batl
itikadlerle, Tanr korkutmalaryla yetitirmek ve ynetmek gerektiini
belirtir. Ona gre halkn akl ve mantk yoluna girmesi mmkn
deildir. Halk, ilahi kanunlarn emrinde kul olmak zere ve akl ve
mantktan yoksun olarak yaratlmtr. Bundan dolaydr ki tm
yaamlar Tanr ve peygamber emirleriyle en ince noktasna varncaya
kadar ayarlanmtr. Yaam kurallarn halk, Tanrnn melekler
araclyla gnderdii emirleri belleyerek uygulamaldr. Bu kurallar
dnda gerek olabileceini asla dnmemelidir; nk dnmeye
kalkarsa bu, toplum bakmndan tehlikeli sonular dourur. Hi kimse
din kuruluunu zayf drtecek ekilde davranmamal, din emirleri
dnda gerek olacan sanmamaldr. Halk ynlarn aklc
usullerle deil, fakat Tanr emirlerini masal ve hikayeler ve
benzetmeler vs eklinde belleterek ve din bilgilerini korku ile vererek
eitmek gerekir. Halk kendi basitlii ve yetersizlii ierisinde ancak
bunlardan anlar. Gerek bu yeryzndeki huzura ve gerek gelecek
dnyalarn mutluluuna ancak Peygamber araclca rendii ilahi
hkmler sayesinde kavuabilir. Tanr emirlerini ortaya koyan
peygamberler, bunlarn felsefi ynlerini biliyorlarm gibi
grnmemeli ve bunlar ortaya dkmemelidirler[771].
422
bn Yakzan yks araclca halkn doal cehaletini dile getiren
ve halk cehaletten kurtarmann mmkn bulunmadn halka anlatan
dier bir yazar bn Bacce dir[772]. Batda Avempace adyla tannan
bn Bacce, Emevi saltanat dnemimin nemli saylan
dnrlerindendir. Fil-nafis ve Tadbir Al-Mutevahhid adl kitabnda
olduu gibi, Ittisal Al-insan bil-akl adl yaptnda da insan aklnn
ancak Tanr marifetiyle aydnlanabileceini ve Tanrnn bu imtiyaz
ve nimeti sadece diledii baz kiilere verdiini ve fakat halk
ynlarn cahil braktn ve bu ynlarn cehaletten
kurtulamayacaklarn anlatr. Ona gre gerekleri arama olana,
sadece Tanrnn bilgi hazinesiyle donatt baz kiilerde bulunur;
ancak bu kiileridir ki din hkmleri megul olabilirler. Tanrnn
fikren yetersiz ve cahil olmak zere yaratt halk ise, bu akl d
yollarla yerlemi olan bu hkmlere gz kapal ekilde uymak ve
yaamlarn bu emirlere gre ayarlamak durumundadr. Nasl ki
hayvanlar i gdlerine uyarak doa kanunlar gereince yayor
iseler, halk ynlar da ayn nitelikte saylan din kanunlarna ve
emirlerine uymak zorunluluundadrlar. Ancak bu sayededir ki
kendilerini dnya zevklerinden ve maddilikten kurtarp Tanrya
ynetebilirler.
*
IV) eriat aydn halk ynlarn felsefi ve bilimsel
gereklerden habersiz brakrken, Batl aydn, Orta ada bile
halka dnk olarak ilim yapar:
eriat dnyasnn yazar ve dnrleri, daha ilk anlardan itibaren halk
ynlarn sadece din hkmleriyle ve pek az miktarda dier verilerle
(biraz matematik, biraz hendese, biraz corafya vs) eitmek ve akl
yolu ile eriilebilecek gereklerden uzak tutmak istemilerdir. Halk
aklc eitimle yetitirmenin hem olanaksz ve hem de tehlikeli
olduunu dnmlerdir. nk bir kere halkn iman gcnn
cehaletle orantl bulunduunu ve cehalet ne kadar youn olursa
halkn da o kadar imanl olacan ve buna karlk aydnla kavuan
bir halkn iman gcnden yoksun kalacan hesap etmilerdir. Aristo
423
yu en aklc llerle ele ald kabul edilen bn Rt bile bu gr
benimsemitir. Tpk eriat lkelerinde olduu gibi Batda da vaktiyle,
halk hor gren, halka gven beslemeyen ve kar dncesiyle halk
cehalet iinde tutmak ve din kitaplar araclca bu inan
kkletirmek isteyenler ok olmutur. Yeni a saylabilecek dnemin
nl yazarlarndan Machiavelli bile insanlar, fikir yetenei ve anlay
gc itibariyle kategoriye ayrmt: ilk grupta Gerekleri kendi
fikir gc ve yeterlilii ile bilenleri, ikinci grupa Gerekleri
bakalarnn aklamasyla anlama yeteneine sahip olanlar ve
nihayet son grupa da Gerekleri anlama ve renme olanana sahip
bulunmayp fikren yetersiz yaratlm olanlar koymutu[773].
Ancak ne var ki Batda, bu zihniyete kar kan ve halk ynlarn
aklc bilim verileriyle aydnlatma gereini savunanlar ok olmutur.
Bunlar, halkn cehaletine inanm khne zihniyetle her trl ilikiyi
koparp yeni kuaklar eitmiler ve bylece aydn saysnn
oalmasn ve bu snfn Kltr liderlii grevini yklenmesini
salamlardr[774]. Zaman zaman halk dahi, aydn snflarn bu
abalarna yardmc olmu ve kendisini fikren gelitirmek isteyenlerin
yannda yer almtr. Hemen belirtelim ki fikirsel gelime olasln,
dar bir snfn tekelinden kurtarp halk ynlarna kazandrmak ve
halk radesini toplum yaamnn temeli klmak, Bat dnyasnn eski
Yunandan devir ald bir mirastr. Daha o dnemlerde, rnein
Atinada, halk kendi zgr iradesine gre kendi yaamlarn
dzenleyici kararlar alr, kanunlar yapard. Bu kanunlarn stnde
bakaca g tanmazd. Her ne kadar ounluk iradesinin kii
zgrlklerini ezen ve ounluk diktatoryas eklinde beliren
ynleri olmakla beraber, aklcln ve akl rehberliinin daha sonraki
dnemlere taan etkileri ortada idi. Sokratn ve Aristonun ya da
dierlerinin, aklc eitim ilkeleri, yzyllar ierisinde szle szle ve
Orta a dehlizlerinden gee gee, Modern a dnrlerinin elinde
yepyeni bir kla girmi ve halklarn fikirsel gelimesinde i
grmtr. Her ne kadar Eflatun, halkn tm olarak eitimi yerine
daha ziyade sava snflarn (askerlerin) ve yneticilerin eitilmesi
konularna eilmekle beraber, bata Aristo ya da Sokrat olmak zere
424
eski Yunan dnrleri iin eitim demek akl ve zekay
gelitirmek, aklc bilgilere ulatrmak demekti. Gerekleri akl
rehberliiyle aramak en byk ama idi. Aristo, aklc eitimin halk
fikirsel gce ve zgrle kavuturacan sylerdi; en byk faziletin
bilgi edinmek olduunu ve bilginin de Doay aklc yoldan
aratrmakla mmkn olacan eklerdi. te Bat dnyas eski
Yunandan bunlar renmitir. Her ne kadar Kilise din eitimi yolu
ile insan zekasn, gkten inme sanlan verilerle krletmekle beraber,
eski Yunandan gelme eitim usullerinin bilinmesine engel
olamamtr. slam dnyasnda eski Yunandan yararlananlar
aklcln nimetlerine srt evirirlerken ve Kuran bilim kayna
olarak bilirlerken, Batda, hem de o en karanlk dnemlerde, aklcl
deer ls yapanlar ve halk din etkisinden kurtarmaya alanlar
kmtr. Bunlar arasnda, eski Yunan Stoiklerinin gelitirdikleri
logos doktrinine bal olarak, her insanda gerekleri kefedebilecek
bir dnme yeterlilii ve yetenei bulunduunu ve akl yolu ile her
eyi salamann mmkn bulunduunu ve akl kanunlarnn
stnln savunurlard. Bilindii gibi Stoik felsefe okulunun bu
gr, daha sonra Romallar tarafndan benimsenmi ve gelitirilmi
ve halkn fikren eitilerek gerekleri akl yolu ile kefedebilir hale
getirilmesi siyasetine ara edilmitir. Roma mparatorlarndan bazlar
(rnein Marcus Aurelius), halk oluturan kiilere evrensel
yurttalk hakk tanmak, doal haklar ve eitlikler salamak yollarn
aramtr. Her ne kadar kendisi, halkn doal olarak fikren yeterli
olduunu kabul etmemekle beraber, aklc eitim sayesinde halk
ynlarnn siyasal ve sosyal ve ekonomik her trl haklar kullanmak
bakmdan yeterli kerteye gelebileceini dnmlerdir. Fethedilen
lkelerin halklarna dahi, tpk Romal yurttalar gibi, tm yurttalk
haklar tanmlardr[775]. Her insanda var olduuna inandklar akl
esi nedeniyle, insanlar arasnda ayrcalklar ya da aalklar
yaratlamayacan kabul etmilerdir. Ancak ne var ki Hiristiyanln
yerlemesinden sonra durum deimitir. Her ne kadar ncilde
insanlarn Tanrnn evlad olduklar yazl ise de, bu hkm her kesin
eit ve fikren yeterli duruma gelebileceinin kant saylmamtr.
Aksine insanlarn kendi kendilerini akl yolu ile deil fakat Tanr ve
425
Peygamber emirleriyle kurtulua karabilecekleri gr egemen
olmutur. Bu gr, bilindii gibi, Orta an balca zelliini tekil
eder. Ve ite Batl aydn, Orta an bu zelliini, eski Yunan ve
Romada i grm olan Stoik felsefeden yararlanmak suretiyle
kertmitir; kertirken de halkn aklc eitim yolu ile gelitirilmesi
ve st dzeyde bir fikir kertesine eritirilmesi olanaklarn salam ve
insan beynini din kitaplarnn tutsaklndan kurtarmtr. Oysa ki
Batya eski Yunan dncesini ve felsefesini tantan slam
dnrleri, halkn fikren geliebilir olduu fikrini yadsmlar ve kii
ve toplum yaamlarnn ve dirlik ve dzenin ancak din eitimiyle ve
din verilerinin rehberliiyle salanabileceini savunmulardr. nsan
aklna gven beslemek ve insan varlna deer vermek diye bir ey
onlar iin sorun tekil etmemitir. Byle bir dnceye sahip olsalar
bile, iinde bulunduklar korkutucu ve gerici ortam onlara, bu
sorunlara eilme frsatn vermemitir.
*
Bat dnyasnn aydnlar, Orta ada bile halk, halkn kendi
anlayaca dilde, bilim ve dnce dnyasna sokmaa ve din kitaplar
dnda gerekler bulunduunu anlatmaya almlardr. Btn
ktlklerine ramen din adamlar snf ierisinde dahi,
Renaissance dneminde, bilim ve sanata kar byk ilgi gsterip
halk bu yoldan eitmeye uraanlar olmutur. Bunlarn, daha sonra
(rnein XVI c yzylda), zellikle talyada tutum deitirdikleri ve
otoriter bir zihniyetle engizisyon sistemini ilettikleri dorudur.
Fakat bu deiiklik sonucu talyada ilim ve sanatn geriledii ve
halkn soysuzlat ve bilim adamlarnn ve sanatkarlarn baka
lkelere g ettikleri de dorudur. nk dinsel ve otoriter rejimlerde
kiiler iin zgr dnce diye bir eyin sz konusu olamayaca ve
bilimsel gelimenin hizmeti ruhluluk ierisinde oluamayaca bir
gerektir. Nitekim talyada bu yzden snen ilmin, ngilterede
domaya balad grlr.
te yandan Batl bilim adamlar ve dnrler, yine bu Orta a
karanlklarnda bile Dinsel gereklere ve Tanr szlerine aykrdr
426
bahanesiyle yasaklanm olan konular, halkn anlayabilecei bir
dilde ve ekilde ele almaktan geri kalmamlardr. nceki blmlerde
deindiimiz gibi daha 14c yzylda halkn fikirsel gelimesini
salamak maksadyla din esaslarn ve kitaplarn halk diline evirip
halka dnme olasln salamak isteyenler olmutur. rnein
ngilterede Wycklif (MS.1320-1382)ve Bohemya da Huss (Ms. 1396-
1415) ve Almanyada Luther(MS 1483-1546) ve Fransada, svirede
Calvin (Ms 1509-1564) gibi isimleri hatrlamak gerekir. Fakat aklc
bilim verilerini halkn anlayabilecei ekle sokma gelenei asl
Copernicus ve Galileo ve Descartes gibi bilim adamlar ve dnrler
sayesinde yerleir olmutur. Bilimsel gereklerin sadece aydn
evrelerin deil fakat asl geni halk ynlarnn anlayabilecei tarzda
sergilenmesi onlar sayesinde olmutur. Bilim kitaplarnn, Latince
olarak deil fakat halkn konutuu dilde yazlr olmas da bu tarihlere
rastlar; bilimle uraanlar, sadece bilim otoritesi saylan kimselere
deil, fakat okuma-yazma bilen her kese hitab etmeye almlardr.
Galileo 1625-1629 yllar arasnda hazrlad ve Dnya Sistemlerinin
ki lkesi baln verdii yaptnda, halkn anlayaca bir dil
kullanmtr. Bilimsel gerekleri geni halk evrelerine, hem de dinsel
gereklerden syrlm olarak, tantmaya uramtr. Nasl ki Luther,
dinsel sorunlarn tartlmas geleneini halka mal edebildi ise,
Copernicus ya da Galileo gibi kimseler de bilimsel konularda tartma
geleneini halkn bilgisine eriir ekle sokmulardr; bunu yaparken
dinsel konulara ve sorunlara fazla deer vermez bir tutum dahi
taknabilmilerdir. Copernicus, dnya, gne, yldzlar, uzay ve
benzeri konulardaki grlerini (ki bilindii gibi bunlar din
kitaplarndaki verilere ters dmekteydi) her kesin anlayabilecei
ekilde halkn bilgisine sunmutur; bunu yaparken, bilimsel gerekleri
ortaya vurmann dinsel Otoritelerin tekelinde olmadn anlatmtr.
Galileo da bir yandan Kilisenin srarlarna uyar gibi grnmekle
beraber, dier yandan dinsel formlleri rtebilmitir.[776]. Dialoges
adl kitabnn Simplicio adndaki kahramann, belli etmeden din
hkmleriyle alay eder ekilde konuturmutur[777]. te yandan
Galileo, zgr dncenin nimetleri konusunu da halk nnde ve
halka retir ekilde ele alabilmitir. 1615 ylnda Christina ya
427
yazd bir mektupta, zgr dncenin nemini belirtirken, bilim
Adamlarnn aklc usullerle bulmu olduklar gerekleri, din
adamlarna inkar ettirmenin bilimsel sahtekarlktan baka bir ey
olmadn sylemitir[778]. Bu grn 1623 ylnda u ekilde
aklamtr: Neden ben, dnce zgrlm, benim kadar yanlma
olaslna sahip bir bakasnn (yani Kilisenin ve din kitaplarnn)
dncelerine feda etmeye zorlanaym... Bu aklamay yaparken
dnd ey, Dnyann yuvarlak ve dner olduuna dair ortaya
koymu olduu fikirlerin din adamlar tarafndan dinsel gereklere
aykrdr diye cerh edilmesi ve bu yzden kendisinin bilgisiz diye ilan
edilmesidir.
Galileo nun at bu yolda yryen ve onun halk yntemini
izleyenler ok olmutur ki bunlar arasnda saac Beeckman lar, Giles
de Robercal lar, Marin Mersenn ler, Pierre Gassendi ler, Rene
Descartes lar ve daha niceleri vardr. Btn bu dnrler ve
bilginler, aklc eitim yolu ile aydnlanmaya balayan halk snflarn,
bilimsel gereklerin ve bulularn hakemi yapmak istemilerdir.
Bylece bilim tekeli, dar bir evrenin ve genellikle din adamlarnn
elinden, aklc usullere gre yetimekte olan geni snflara geer
olmutur[779].
hatrlatalm ki eriat dnyasnn hem de uygarlk noktasna ulat
kabul edilen dnemlerinde dahi halk, akl yolu ile ortaya vurulan
bilimsel verilerinden habersiz tutulur, ya da bu veriler halkn
anlayamayaca ekilde ele alnr ve her halkarda Kurana uygunmu
gibi bir kla sokulurdu. slam dnrleri, her ne alanda olursa olsun
phecilii dinsizlik gibi gsterirlerdi. Oysa ki Batl bilim adamlar,
bunun aksini yapmlar ve her eyde phecilii halktan snflara
alama gereine inanmlardr. rnein Descartes, her eyi akl
szgecinden geirmek, hi bir eyi mutlak gerek eklinde
benimsememek ve phecilii temel davran olarak kabul etmek
gereini halkn inanlar arasna sokar olmutur[780]. Bu ekilde
fikirsel gelime yoluna giren Bat halklar, din kitaplarnn Gerek
diye ortaya vurduu eyleri phe terazisine vurur olmular ve akla
428
ve manta uymaz emirleri uygulamaz olmulardr. Galileo nun ve
Descartes in halk aydnlatma abalar, zellikle Fransada 17ci
yzyln ortalarna doru Bernard de Bouvier de Fontenelle tarafndan
daha da etkili bir uygulamaya sokulmutur. Bilim Akademisinin
(Academie des Sciences) genel sekreteri olan Fontenelle (MS 1657-
1757), Entretiens Sur la Pluralite des Mondes adl yaptyla, aklc
bilim verilerinin halka yaylmasn ve bylece halkn din
kitaplarndaki verileri, akl verileriyle kyaslayarak olumlu sonulara
varmasn salayc yollar gstermitir. Oysa ki eriat dnyasnn
aydnlar, bilimsel gerekleri halka sunmak yle dursun ve fakat
halk bilimsellie ve aklcla dman yapmlardr.
V) Halk, akln yanltc olduu inancyla youran ve aklcla
dman yapan Aydn.
eriat lkelerinin aydnlar, halk ynlarn cehaletin doal olduu
yalanlarna inandrmakla kalmamlar, fakat ayn zamanda akl rn
her eye kar yabanc klmlardr. Sarldklar slogan, akln yanltc
olduu ve bu nedenle gvenilmez ve deersiz bulunduudur;
iddialarna gre: Akl insanlar iyiye deil, ktye srkler ve kii
akln kulland takdirde daima yanlr; akl denen ey kiiye,
gerekleri kendi arasn iin verilmemitir, sadece Tanr ve peygamber
emirlerini bellesin ve uygulasn iin verilmitir; bunun dnda akln
yapaca bir ey yoktur. nsanlar doru yolu kendiliklerinden
bulamazlar; bundan dolaydr ki Tanr onlara eriat dinini vermitir;
bu din insanlarn yaam kurallarnn tmn kapsayan bir kurulutur.
Bu kurallar da vahy yolu ile peygamberlerine bildirmitir. Bunun
dnda kural ya da gerek aramak, ya da bu kurallar tartmak ya da
deitirmeye almak Tanrya kar sutur. Akl yolu ile elde edilen
bilgiler vahiy yolu ile elde edilenler yannda hi mesabesindedir ve
deersizdir[781]. Bu kurallar belli bir zaman ve belli bir tolum iin
deil ebediyeler boyunca tm toplumlarca uygulansn iin
yollanmtr. Fakat bu din emirlerini halk kendi bana renmeye ya
da anlamaya kalkmamaldr. nk bunu yapacak kudret ve
yetenekte deildir. Tanr baz insanlara fazla akl ve anlay vermitir,
429
bazlarna da az. Tanrnn zel surette akll olmak zere yaratt
kimseler, din hkmlerini dierlerine retirler rnein Kurandaki
baz hkmler kark ve anlalmaz niteliktedir. Bunun byle
olmasn bizzat Tanr istemitir. Bunlar ancak Tanrnn ilimle
donatm olduu kimseler bilebilir ve halka belletir.
Pek ksa bir zet olmak zere belirttiimiz bu iddialar, eriat
aydnlarn bilinli ya da bilinsiz olarak savunduklar ve halk
ynlarna sokuturduklar eyler olmutur. Bunu yapanlar arasnda
aklcla gerekten dman olanlar yannda (rnein Gazali gibi),
aklcln deerini ve nimetlerini takdir edenler de vardr (Farabi, bn
Sina, bn Rt vs gibi). Bu sonuncular, eski Yunann aklc
kaynaklarndan yararlanrlarken btn bu bilgi zenginliinin akl
rn eyler olduunu grdkleri halde, aklcln bal bana bir
deer olduunu halktan gizlemilerdir. rnein felsefe bilimini, yani
fikirsel speklasyon yolu ile oluan bilim daln, ancak ve ancak
Tanrnn stn zeka verdii ve saylar snrl olan kimselerin
tekelinde imi gibi gstermilerdir. Bunu yaparlarken Tanrnn halk
ynlarn fikren yeterli yapmadn ileri srmlerdir. Daha nce de
grdmz Farabi gibi bazlar, akl gcnn iman gcne oranla
daha stn olduuna inand halde, halk ynlarnn aklen
glenmesine almamlardr. Onlara gre din denilen kurulu,
feylezof niteliindeki peygamberlerin, cahil halk ynlarna
sembolik nitelikteki usullerle gerekleri belletmesini salayan bir
aratr. Bundan dolaydr ki, din sorunlarnn, halkn anlayabilecei
ekilde tartlmasna yanamamlar, bu tr tartmalar fevkalade
tehlikeli bulmulardr. u bakmdan ki eer bu yola girilecek olursa
halkn bilgisi ve gr as artar ve iman zayflar, dinden kopar diye
dnmlerdir. Din ile ilgili bulunmayan ve fakat dnme gcn
arttrabilecek olan bilgilerin dahi fazla dozda verilmemesini isteyenler
ok olmutur. rnein Gazali nin tleri arasnda: Matematik
bilgileri fazla dozda verilecek olursa halkn akl alr iman zayflar
eklinde olanlar vardr ki yzyllar boyunca aydn snflarn halka
uyguladklar bir forml olmutur.
430
*
Orta a dneminde Batda aydn ve idealist snflar, din
kitaplarndaki anlalmaz grnen hkmleri, halk cahil tutup
smrmek ya da banazla srklemek iin deil, fakat aksine
hogrl klabilmek iin kendilerine malzeme edinmilerdir. u
bakmdan ki, bu anlalmaz ve kark hkmleri anlalr hale
getirmeye almlar ve bylece halk zeka gelimesine srkleyip
din adamlarnn kleliinden kurtarmaya almlardr. Daha nceki
kesimlerde, XVI c yzyl itibariyle Sebastian Frank rneini ve
benzerlerini grmtk. eriat lkelerinin aydnlar ise, her hususta
olduu gibi bu hususta da aksini yapmlardr. Halkn fikren yetersiz
olduu ve eer aklcla yneltilecek olursa bundan tehlike doaca
ve halk ynlarnn Tanr tarafndan bilgili olarak yaratlm olan
kimseler marifetiyle din verilerinden haberdar edilmeleri gerektii
gr, eriat lkelerinde aydn geinen snflarn ihanet
nedenlerinden birini tekil eder. nk bu gr, halk snflarnn din
adamlar ve iktidar sahipleri elinde smrlmelerine vesile
yaratmtr. Hemen her dnem itibariyle bu grn azl
temsilcilerine rastlamak mmkndr. Bir ka isimle yetinmek
gerekirse bn Hazim ya da bn Teymiyye, ya da bn Kudama, ya da
gibi bir ka yazar kasaca burada zetlemek yararl olacaktr.
Kitab Al-ahlak val-siyar fi mudavat Al-nufus adl kitabnda bn Hazm
(MS 994-1064)[782], Kuran ve hadis hkmlerinden rnekler
vererek, bilgi denen eyin Tanr vergisi olmak zere kiilere getiini
ve kiilerin bilgi edinme yeterliliklerinin Tanr inayeti olarak
olutuunu, doutan byle bir yetenee sahip bulunmayanlarn bilgi
edinmeye kalkmamalarn syler[783]. Bilgi bakmndan yetersiz
olarak yaratlm olan kimselerin, fazla bilgi edinmeye
kalkmamalarn tler; nasl ki baz sert ve kuvvetli ilalar, dayankl
ve gl vcutlar iyiletirirken zayf vcutlar iin tehlikeli olabilirse
ve nasl ki yksek ate ierisinde yatan hastalara bal ve tatl yedirmek
sakncal ise, fikren yetersiz yaratlm kimselere bilgi vermeye
431
almakta, onlarn yararna deil zararna olur. Bu nedenle halk
fazla bilgiye bomak onlarn ktlne olur.
Orta a slam dnyasnn en byk din tarihisi diye bilinen Al-
Sehristani (1076-11533) Nihayat Al-ikdam fiilm Al-kala adl
yaptnda, halkn Tanr ve peygamber emirlerini hi dnmeden,
eletirmeden, olduu gibi kabul etmesi gereini savunurken, bn Sina
araclca feyz ald Aristo yu ve Eflatun u inkar edercesine ilahi
takdirin kii davranlarna egemen olduunu syler ve: nerede ki
kiinin (ve toplumun) akl verilerine gre davranr olduunu izlersek,
orada ktln egemen olduunu grrz der. Mutezile snfnn
aklclna kar savamay dinsel bir grev bilmitir, nk mutezile
inanna gre eer Tanr kiinin tm davranlarna yn veriyor kabul
edilecek olursa, bu takdirde kiinin kt davranlarnn
sorumluluunu da ykleniyor demektir. Anlalan odur ki Al-
Sehristani, bu sonuca razdr, yeter ki akl stn olmasn[784]
Tahrim an-Nazar fi kutub uhl Al-Kelam adl yaptnda bn Kudama
(MS 1146-1223), ayn temay iler ve zellikle Kurann Bakara
suresinde yer alan: ... Allah hi kimseye gcnn yeteceinden fazla
bir ey teklif etmez (2 Bakara 286) eklindeki ayeti ne srer. Gya
bu ayet, halkn din sorunlarna el atmamas ve ayetleri kendi aklna
gre anlamaya almamas iin inmitir. Kurandaki pek ok
ayetlerin, halkn anlayamayaca ekilde Tanr tarafndan
gnderildiini belirten bn Kudama, bu ayetlerin ancak Tanrnn bilgi
verdii belli kiiler tarafndan (ki bunlar arasnda mamlar vs vardr)
hazmedilip halka anlatlabileceini ekler[785]. Halkn din
hkmleriyle bizzat megul olmaya ve bunlar kendi zekasyla
anlamaya kalkmasn, kendi zeka gcnn stnde bir i olarak grr.
Ona gre halk, din ileriyle uraacak olursa, ya da din konularn
tartrsa, ya da bu konularda soru sorarsa her ey ktye gider,
memleket ker. Halkn yapaca ey, iktidar sahiplerinin ve din
adamlarnn emri gereince din adna Cihada girimek ve ibadet
etmektir. bn Kudama ya gre halk din sorunlaryla uramasn iin
Icma-i mmed diye bir usul konmutur. Ulema diye fikren yeterli
432
bilinen kiiler din hkmlerini halka sunarak uygulamay
salayacaklardr. Bu grn bn Kudama, Kurann Enbiya
Suresindeki: Bilmiyorsanz sorunuz Kitab ehlinin bilginlerine (21
Enbiya 7) eklindeki ayete dayatr ve Nahl suresindeki: Sana da,
insanlara gnderileni aklayasn diye Kuran indirdik... (16 Nahl 43-
44) eklindeki ayetle destekler. Bylece Kurann ancak Tanr
tarafndan kendilerine ilim verilmi olanlar tarafndan aklanacan
anlatm olur.
Oysa ki bu Enbiya suresindeki ayet, aslnda bu maksada ynelik
olmak zere konmu deildir, zira yledir: Ey Muhammed! Senden
nce de, kendilerine vahyettiimiz adamlar gnderdik. Bilmiyorsanz
kitapllara sorun.... Bunun gibi Nahl suresinde de: Ey
Muhammed!...senden nce kendilerine kitaplar ve belgeler
vahyettiimiz bir takm adamlar gnderdik. Bilmiyorsanz kitapllara
sorun... diye yazldr. Buradaki kitapllara sorun szleri, daha
nceki peygamber hakknda onlardan bilgi aln anlamndadr. Ancak
ne var ki bn Kudama, halk cahil tutmak ve Ulemann sultasnda
klmak iin iine geldii ekilde bir yorum bulmutur. Biraz daha
etkili olabilmek iin yine Kurann Nisa suresinin 69 cu ayetindeki: ve
kim Allaha ve peygamberlere itaat ederse...Allahn nimetleriyle
niyetlendirilir... eklindeki ayete srtn dayayp halk iin en iyi ve
hayrl davrann susup oturmak ve kendilerine belletilen din
emirlerine boyun emek olduunu anlatr[786].
Maaric Al-vusl adl kitab bata olmak zere bir ok yaptlarnda bn
Teymiyye (MS 1263-1328), Kuran ve hadis hkmleri arasnda
anlalmaz ve kark gibi grnenlerin bulunduunu ve fakat bunlarn
Tanr tarafndan zellikle byle olsun iin konduunu belirtir. Gya
Tanr istemitir ki bu hkmleri her kes anlayamasn da sadece bilgili
olmak zere yaratt baz kiiler anlayp bakalarna anlatsn[787].
*
433
VI) eriat Aydn, Akla ve Manta ters Den, ya da
elimeli eriat Hkmlerini Deitirecek Yerde bunlar birer
hikmet imi gibi gstererek Halk Cahil Tutup Bu hkmlerle
Smrr!
Din diye eriat halklarna yzyllar boyunca belletile gelen
hkmlerin byk bir ounluu, akla ve vicdana aykr ve mspet
bilim ve ahlak verilerinin dnda kalan eylerdir. Kii yaamlarnn
her ynn kapsayan bu hkmleri burada teker teker belirtmeye
kalkmak ciltleri bulur. eitli vesilelerle deindiimiz gibi bunlar,
farkl inanta olanlar (rnein mrikleri) ldrtmekten tutunuz da
l ile cinsi mnasebette bulunmann kaza orucunu gerektirdiine,
ya da talak-i selase ile bo edilen bir kadnn kocasna dnebilmek
iin yabanc bir adamla evlenip cinsi mnasebette bulunma
zorunluluunda olduuna, ya da tkrkl ve tkrksz tedavi
usullerine, ya da Def-i hacet ten sonra tek sayda ta kullanmann
Tanrnn tekliini kabul etmek olduuna dair olanlar ve daha akl
artc nicelerine vardr. slam uygarlnn mimarlar diye bilinen
bilginler ve dnrler bu hkmlere ses karmam ve halk
bunlardan kurtarmamlardr. Aksine bu tr hkmlerle halk
ynlarnn uyutulmasna yardmc olmulardr. Olurlarken de halk ile
aydn snflar arasnda uurumlar almasna vesile yaratmlardr.
rnein bn Rt, Kitab Fasl Al-Makal adl yaptnda, din
sorunlarnn halkn anlayabilecei ekilde ele alnmasnn sakncal ve
tehlikeli olduunu sylerken, eriat hkmlerinin ve zellikle Kuran
ayetlerinin derinlemesine aklanmamasn istemitir; ona gre halk,
din hkmlerini sadece d ekliyle renmeli, fakat bunlarn i
anlamlarndan habersiz braklmalyd. Din konularn ele alan kitaplar
halktan kiilerin eline braklmamalyd. Kurann mecazi nitelikteki
anlamlar halka anlatlmamalyd, nk aksi takdirde halk ynlar
dinden uzaklard. Kuran ayetlerini derinlemesine anlayabilecek
yeterlikte bulunan kimselere den dinsel bir zorunluluk vard ki o da
anladklar eyleri halka aklamamak ve din esaslarn halkn nnde
ve halkn anlayabilecei ekilde tartmamakt. Kurann yorumu
halkn anlayamayaca tarzda yaplmalyd. Byle yapmayanlar dinsiz
434
saylmalyd. Ve ne artcdr ki bn Rt gibi bir kimse, halkn
anlayabilecei dilde iirler yazd diye Gazaliyi bile dine kar su
ilemekle yererdi[788].
te yandan eriat hkmleri arasnda akla ve manta ters denler
yannda elimeli ya da kark ve anlalmaz (mulak) olanlar da
saysz denecek kadar oktur. Kurann hemen her ayeti elimelerle
ve ou ayeti de anlalmazlklarla bezenmitir. elime ve
anlalmazlklar bazen bir tek ayetin tmceleri ya da szckleri
arasnda kendisini belli eder. Nice rneklerden birisi olmak zere
Enam suresinin u ayetini okuyalm: Allah kimi doru yola koymak
isterse onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak isterse...kalbini
dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda brakr...
(6 Enam 125). Yani bu ayete gre Tanr, hem dilediini mslman ya
da kafir yapandr ve hem de bu nedenle mkafatlandran ya da
cezalandrandr. Aslnda bu elikiyi var klan Tanr deil fakat
Muhammedtir nk evresindekileri mslman yapamaynca bunun
nedenini Tanrnn keyfiliine ykleyip kendisini sorumluluktan
kurtarmak istemitir. Nitekim yukardaki ayeti, btn uramalarna
ramen bir trl slama sokamad amucas Abu Talibin lmnden
hemen sonra yerletirmitir. Bylece kendisine Amucan bile
mslman yapamadn! eklinde yaknanlar Onu mslman
yapmayan Tanrdr diye susturmann kolayln bulmutur. Kurana
koyduu hkmlerin ounun byle olduunu fark ettii iindir ki Al-
i mran suresine unu eklemitir: ...yle bir Tanr ki sana kitap
indirdi. Onun bir ksm, manas apak ayetlerdir... Dier ksmysa
eitli manalara benzerlik gsterir ayetlerdir. Yreklerinde erilik
olanlar, fitne karmak ve onlar tevil etmek iin manalar ak
olmayan ayetlere uyarlar. Bilgide pheleri olmayacak kadar kuvvetli
olanlarsa derler ki-Biz inandk, hepsi de Rabbimizdendir; bunu akl
tam olanlardan bakas dnmez... (3 Al-i mran 5-7) Daha baka bir
deyimle Tanr, Muhammedin sylemesine gre, kullarndan kendi
emirlerine kar mutlak itaat beklemektedir velev ki bu hkmler
elimeli, ya da anlalmaz (mulak) olsun; kim ki elimeli ve
435
anlalmaz grnen hkmleri zmlemeye kalkar, o mutlaka
kafirdir, fitnecidir.
Ve ite slam dnrleri arasnda biraz olsun aklcla ynelir gibi
grnenler dahi bu gr savunmulardr. Biraz nce aret ettiimiz
gibi bn Rt, Aristo gibi aklc bir feylezofun hayran olmasna
ramen, bu safta yer alanlardandr. bn Rte gre halk ynlar,
Kurann elimeli ya da anlalmaz hkmlerini anlamaya
almamaldr ve hi kimse de bu tr hkmleri halka aklamaya
kalkmamaldr. Bu yola gidecek olanlar bn Rt dinsizlikle tehdit
etmitir. Bu grlerini Kitab Fasl Al-Makal da ortaya vurmutur
[789].
Yine tekrar edelim ki Hiristiyanlkta ve Yahudilikte, kutsal bilinen
kitaplarn bu tr ynlerini halka birer hikmet eklinde kabul
ettirmeye alanlar oktur; fakat aksini yapanlar da oktur. Nice
rneklerden 12ci yzyln nl hekimlerinden (ayn zamanda
ilahiyatlarndan) olan Maimonides i zikretmek yeterlidir. Yahudi
dinini aklc bir temele oturtmaya alan bu bilgin, Ahd-i Atiyk in
akla ve vicdana yatkn dmeyen hkmleri yannda elikili ve
anlalmaz hkmlerini de tartma konusu yapm ve halk ynlarna
bunlarn birer hikmet olmadn anlatmtr. te yandan din
kitaplarndaki elikileri ve anlalmazlklar ou yazarlar, halk cahil
tutmak iin deil fakat aksine eitmek ve hogrl hale getirmek iin
kendilerine ara edinmilerdir. rnein 16c yzyl dnrlerinden
Sebastian Frank, 1531 ylnda yaynlad De Haereticis adl
yaptnda, din kitaplarnn bu nitelii nedeniyle din hkmleri
konusunda farkl gre ve farkl sonuca ve hatta farkl inanlara
ynelmenin doal olduunu ve bu itibarla farkl inanta bulunan
kimselere anlay gstermek zorunluluu bulunduunu
sylemitir[790]. Din kitaplarndaki mulaklklar ya da elikiler
aslnda insanlar aras hogr nedeni olmaldr, nk insanlar
arasnda farkl grler ve farkl inanlar olmasn isteyen dorudan
doruya Tanrdr ve nk Tanr, gereklerin ancak fikir ayrlklar
yolu ile ortaya karlabileceini dnmtr[791].
436
Grlyor ki Batl aydn, din kitaplarndaki elikileri ve
anlalmazlklar, halk cahil tutmak ya da belli bir snfn karlarna
ara etmek kurnazlyla benimsemiyor. Aksine halk fikren
gelitirmek ve uygarla eritirmek iin kullanyor.
*
VII) Halkn Cehaletinde Kendi Mutluluunu Arayan eriat
Aydn n Benimsedii Forml: Benim mutluluumu yapan
cehalet bin yaasn; (cahili ve)yoksulu smrmek, akllya destek
olmaktan daha yararldr...
Halk ynlarn cehalet ierisinde tutup smrme zlemi, tarihin
balangcndan bu yana her toplumda belli snflar tarafndan
srdrle gelmi olan bir siyasettir. Bu zlem her toplumda mutlu
aznlk diye tanmlananlar tarafndan kurnaz usullerle
gerekletirilebilmitir. Bat Orta anda halkn cehalet iinde
yzmesini isteyen ve bunda baarl olan snflar kendi mutluluklarn
ve karlarn bu sayede kolaylkla salayabilmilerdir. Ancak ne var
ki bu Orta ada bile, halk cehaletten kurtarmak ve smrlme ve
ezilmelerden kurtarmak iin uraan insanlk a kimseler
grlmtr: hem de her trl fedakarl ve hatta lm dahi gze
alarak. Hepsi de eski Yunan kaynaklarndan yararlanm olarak halk
aklcla ulatrmak iin almlardr. eriat lkelerinde ise halk,
aydn geinen snflarca, daha ilk anlardan itibaren cehalet ierisinde
tutulmak gereken bir yn olarak grlmtr. eriat lkelerinin
aydn geinen snflar ve din adamlar, sadece bilgisiz, sadece dnya
ile ilgisiz ve bu nedenle sadece iyiye gidii nleyici deil, fakat halk
konusunda, szcn tam anlamyla kt olmulardr. Halkn
cehalet ve sefalet iinde mutsuzluu ve umutsuzluu ve kendilerine el
aar durumu onlarn adeta yaam gcn salamtr; hani sanki
halkn zdraplarnda kendi mutluluklarn bulmulardr. Hemen her
yz yl itibariyle bunu belirleyen nice rnekler vermek mmkndr.
Al-Durra Al-Mudia fil-davla Al-zahiriya adl kitabnda bn Sasra,
1389 ila 1397 yllar arasnda amda geen olaylar zetlerken ve
halkn alktan ve sefaletten nasl kvrandn belirtirken,
437
yneticilerin ve onlara yol gsteren aydnlarn nasl bir vicdanszlk
ve aldrmazlk ierisinde keyf ettiklerini sergiler[792]: insanlar
yiyecek, iecek yokluu ierisinde lmektedir; susuzluk yznden
kylerde kyl ekinini ekememektedir. Herkes midini Tanrya
balam sadece gkten gelecek kurtulu haberini beklemektedir.
Vicdan szlatan bu durum karsnda aydnlarn vurdum duymazlklar
ve kendi karlarndan baka hi bir ey tanmamalar ibretle izlenecek
bir eydir. Osmanl devletinin tarihi buna benzer olaylarla doludur.
* *
Her ne kadar lmi inde de bulsan ara bul eklindeki kandrmalarla
fikirsel gelime destekleniyormu havas yaratlmak istenmi ise de,
lim deyimi zgr akl ve aratrma yolu ile elde edilebilecek bir ey
deil, fakat gkten indii farz olunan eriat bilgilerini kapsad
iindir ki eriat lkelerinde halk ynlar bakmndan fikirsel gelime
olasl sz konusu olamamtr. Halkn cehaletinde kendi kar ve
yararlarn bulan snflar eriatn: (Tanr) size daha analarnzn
karnnda iken diledii gibi ekil verir... (3 Al-i mran 6) eklindeki
hkmlerinden balayp: Allah kime nur vermemise bir nur yoktur
ona... (Nur 40), ya da Tanr dileseydi herkesi doru yola sokard...
(Al-Nahl 9) eklindeki ve benzeri saysz hkmlere varncaya kadar
halkn aklen ve fikren yetersiz yaratldna dair olan hkmlere
sarlmlar ve kendilerinin yine bu ayn Tanr tarafndan anlay
stnl ile yaratldklarn belirterek kendi saltanatlarn
kurmulardr. Halkn aklen geliip cehaletten kurtulmasnn bu
saltanatlar bakmndan byk tehlike olduunu anlamlardr. O kadar
Arap ataszleri arasnda yer alacak olan u forml bulmulardr:
Cehlun yavluni hayrun min akln ahulahu.... Trkeye yle
evrilebilir: Arifi (ya da aklcl) desteklemektense, benim
karlarm ve mutluluumu var eden, benim iime gelen Cehaleti
(Halkn cehaletini), desteklemem daha hayrldr[793]. Daha baka
bir deyimle eriat lkelerinde halkn cehalet ierisinde braklmas,
bunda kendi hasis karlarn bulan iktidarlar ve aydn geinen
snflar bakmndan nimet saylmtr. Her ne kadar grevlerinin halk
gya huzur iinde tutmak olduunu sylemekle beraber bu huzurun
438
ancak dinsel dzenin ayakta tutulmasyla mmkn olacan
belirterek, belli etmeden yukardaki forml uygulamaktan geri
kalmamlardr. Cehalet iinde tutmak suretiyle halk rahatlkla ve
kolaylkla diledikleri gibi ynetme yolunu bulmulardr; yukardaki
ataszne ekledikleri udur: Akllya vermektense cahilden almak
ok daha iyidir.[794]
* *
Halka hizmet, halka hadmlk, halk yetitirmek fikri diye bir ey
bilinmez eriat lkelerinde. Bilinen ey halkn kul ya da kpek
srleri vs gibi yaratklardan olduu ve hi deilse inek olarak
salmaya ve srf bu karc nedenlerle korunmaya layk olduudur.
Daha baka bir deyimle halk koruma gerei, halkn byle bir hakka
ve saygnla sahip bulunmasndan deil fakat ynetici glerin
karlarn salama gereinden domadr. Devlet demek halk demek
deil, fakat bu karc snflarn bizatihi kendisidir; Devlete hizmet
demek, halka hizmet deil Tanrya ve onun yer yzndeki
temsilcisine hizmet demektir. Osmanl mparatorluunun en hametli
dnemi saylan 16c yzylda, Kanuni Sleymann vezirlerinden Ltfi
Paa, gerek Tevarih-i Al-i Osman ve gerek asl Asaf-name adl
yaptlarnda bu khne zihniyeti aka ortaya dker. Devleti
ynetenlerin ve zellikle vezirlerin grevlerinin ne olmak gerektiini
belirtirken halka hizmet fikrine hi yer vermeyerek yle der:
vezirlerin her yaptklar i Tanr iin ve Tanrya dnk ve Tanr
uruna olmaldr....[795] Her ne kadar yeteneklik esasna gre memur
alnmasn ve Devlet memurlarnn rvet almamalarn, halkn malna
dokunmamalarn sylemekle beraber, esas itibariyle devletin Tanrya
dnk bir sorumluluk ierisinde bulunduunu ve btn hizmetlerin,
Devlet demek olan padiahn karlar dorultusunda grlmesi
gerektiini hatrlatr. Ona gre halkn hizmet edilmeye deer bir yn
yoktur; fakat halktan yararlanabilmek yani onu inek gibi saabilmek
iin, onu korumak ve beslemek gerektir[796]. Bu gr daha sonraki
dnemlerde Osmanl yneticilerinin aznda biraz daha mptezel hale
getirilecek ve rnein 18ci yzylda, Sari Mehmet Paa nn Nasaih
439
ul-vuzera vel-Umera adl kitabnda oban kpei rneine
dntrlecektir. Sylemesine gre oban kpeinin oban indindeki
yeri ve deeri ne ise, halkn da yneticiler ve aydnlar indindeki yeri
odur: Sultan Sleyman han -nsanlarn velinimeti kimlerdir?- diye
soru sormak tenezzlnde bulunduunda... (Ulema kendisine u yant
vermitir)...-Ziraat ve iftilikle uraan halk velinimettir, nk
kazandrdklaryla bizleri beslerler-...Bundan dolaydr ki hkmetin
grevi halk korumaktr....[797] Grlyor ki Paann deer
llerine gre halk, bizatihi bir deer olduu iin deil fakat tpk bir
inek, ya da bir oban kpei gibi, yararl olduu iin korunmaldr.
VIII) Halk hie sayan zihniyet Kamu oyu kavramndan
habersiz kalmtr; ilk kez 19cu yzylda, Selim III zamannda bu
soruna yer verir: o da karlar siyaseti nedeniyle:
Kamu oyu deyimi ya da halk iradesi kavram, yzyllar boyunca eriat
lkeleri yneticileri ve aydnlar tarafndan bilinen bir ey olmamtr.
Halk hie sayan zihniyet 19cu yzyla gelinceye kadar bundan
habersiz kalmtr. Kamu oyu deyimi ilk kez 19cu yzyln balarnda,
nc Selim zamannda ve o da baz karlar salamak maksadyla
bu snflarn aznda yer almaya balar. Fakat bu deyimden anlalan
ey gerek anlamda halkn dncesinin ya da eilimlerinin ne olduu
deil, fakat Padiahin ve Ulemann ya da Yenieri ocann
grleridir. Devlet, halkn deil fakat onlarn keyfine ve karlarna
uygun olarak ynetilirdi. Bu snflarn aznda Kamu szc,
sadece d basklara kar koymak maksadyla yer alrd. rnein
Fransada Napolyon, imparatorluunu ilan ettii zaman Fransz Elisi,
Osmanl yneticilerinden bu durumu derhal kabul etmelerini ve eer
etmeyecek olurlarsa Fransann sava aabileceini bildirdiinde, Rus
elisi Babaliye gelerek Reis-l Kttaba (d leri Bakanna), eer
Osmanl Devleti Napolyon un imparatorluunu tanyacak olursa,
Rusyann buna raz olmayacan ve 1799 tarihli antlamay
bozacan bildirmi, bunun zerine Reis-l Kttab kendisine: Bu
bir tek mparatorluk deyimi uruna savaa girmeye halk nasl ikna
edebiliriz ve bir antlamay kurtarma uruna savaa bavurmak
440
gerektiini kamu oyuna nasl kabul ettirebiliriz? eklinde
konumutur: Kamu oyuna nem ve deer verdiinden deil fakat
Rus elisine mazeret uydurup bir zm yolu bulma
kurnazlndan[798]. Gemi yzyllar boyunca halk hi sebepsiz
saysz savalara srklerken Kamu oyundan sz etmeyen bu karc
zihniyetin imdi birden bire byle bir az taknmas acayiptir.
Hatrlatalm ki Osmanl tarihi, tpk dier eriat lkeleri tarihi gibi,
sava stne savalar, kan aktmalar, bir hi uruna insanlar kaza
aktrtmalar, bodurtmalar ya da buna benzer hunharlklarla doludur.
Ancak ne var ki hkmdarlarn ve iktidarlarn bu vahet yollarna ve
bu insanlk d davranlara bavurmalarna kar ses karan
olmamtr; aksine Ulema diye bildiimiz aydnlar ya da din adamlar,
ou zaman bu davranlarn kkrtcs olmulardr. Btn bu iler
onlarn fetvalaryla olumutur. Aydn geinen snflar ve din adamlar
bu konuda tam bir ibirlii halinde kalmlardr. Bir baka kitabmzda
[799] iktidar sahiplerinin halka kar insafsz ve gaddar davranlar
doal saydklarn ve onlar bu inan ierisinde tutanlarn genellikle
bu snflar olduunu ve bu gelenein eriat uygulamas olarak daha ilk
anlardan itibaren balam bulunduunu belirtmitik. Daha Hicretin
95ci ylnda Irakda valilik yapan Al-Haccacn, halk yldrmak
amacyla yz yirmi binden fazla insan, kaza akmak, ellerini
kollarn ve kafalarn doratmak suretiyle ldrdn Arap
kaynaklarndan renmek kolaydr[800].
IX) Halk cehaletten karmak ister grnenler dahi Cehaleti
fazilet gibi tanmlama kurnazlndadrlar;
eriat lkelerinde, aydn bilinen snflarn halk cahil halde tutabilmek
amacyla bavurduklar kurnazlklardan bazlarn yukarda zetledik.
Bunlara eklenebilecek bir dieri daha vardr ki o da cehaleti fazilet
niteliinde gsterme ve yceltme abalardr; hem de ylesine ki geri
zekall ya da bunakl ve budalal ve ahmakl dahi vgye
layk bulanlar olmutur. rnein sekizinci ve dokuzuncu yzyl slam
dnyasnn en bilgili ve fazilet ve ahlakilik bakmndan en stn
mamlarndan biri saylan mam bn Idris as-Safi (MS 767-820), halka
441
Tanr budalalara rahat ve zevkli bir yaam salar tavsiyesinde
bulunurdu. As-Safi ye gre para bolluu ve varlk denen ey, her
kapy aan ve her eyi elde etme olanan salayan bir g
kaynadr. Ancak ne var ki Tanr, sevdii kullarn yoksulluk ve
cehalet ierisinde zevkli ve rahat bir yaam srebilmeleri iin bu g
kaynandan uzak klmtr. As-Safi nin dman kesildii kiilerin
banda airler vardr, nk airler, gl kalemleriyle, tpk tehlikeli
ylanlara benzerler; yazdklar iirlerle dnce zehrini ortaya
dkerler[801]. Btn bu ynleri nedeniyle bn Hallikan, Byk
bilgin diye tanmlad As-Safi yi gklere karr. Daha sonraki
dnemlerde bu tr grleri savunanlar ve yoksulluun ve fikren
geri kalmln ve hatta ahmakln vgsn yapanlar ok
olmutur ki aralarnda Gazali ler, Niffari ler ve bn Tufeyl ler ve
Celaleddin-i Rumi ler ve daha niceleri bulunur.
Onuncu yzyln tannm mutavvflarndan Al-Niffari, Tanr iin ne
makbul kiilerin kendine zg grleri ve dnceleri olmayan
kiiler olduunu syler. Mavakif ve yine bunun kadar nl Muhatabat
adl kitaplarnda, eriat hkmlerini akln kullanarak eletirmeye
giriecek olan bir kimsenin Tanrnn sevecei kimse olamayacan
ekler[802].
Daha nce de eitli vesilelerle deindiimiz gibi Gazali, halk fikren
gelitirmenin tehlikeli bir ey olduunu sylerdi. Eyyehlveled adl
kitabnda, halk bakmndan fazla bilgi edinmenin gereksiz olduunu
belirtirken genlie u tte bulunurdu: Ey oul... lzumundan fazla
okumaya ve fazla ey renmeye hacet yoktur...O halde btn
szlerini, btn davranlarn eriata uydur. nk... eriata uymayan
ilimler (yani akla uyan...almalar, doru yoldan sapma sonucunu
dourur) ve Tanrdan uzaklamaya vesile (yaratr).[803]
Hatrlanaca gibi Gazali nin en byk dmanl zgr akla kar
idi; halkn aklc yoldan aydnla kavumas halinde iman yoksunluu
ierisinde deceini sylerdi; iman kaybolmasn iin halk cehalet
iinde tutmaktan baka zm yolu bulunmadn dnrd.
442
ster itenlikle ya da ister szde olsun, halk ynlar iin
ahmakl ve anlay ktln fazilet imi gibi gsterenlerden biri
de Celaleddin-i Rumi dir. Nasl ki mam Malik, daha 8ci yzylda akl
yok farzedip Hkm verirken ben hi aklm kullanmam diyerek
vnr idiyse ve nasl ki ondan daha nl mam Gazali, halka ve
genlie Fazla okuyup renmeye gerek yoktur eklinde t verir
idiyse, onlar kadar bilgili saylan Celaleddin-i Rumi de Mesnevi adl
yaptnda ahmakln adeta vgsn yapard. Bu konuda onun u
satrlarn okurken armamak mmkn deildir: Nice bilgi, nice
zeka, nice anlay vardr ki yolcuya bir gulyabani, bir harami kesilir.
Cennetliklerin ou ahmaklardr. nk bylece feylezoflarn
errinden kurtulurlar. Kendini faziletten de ryan hale getirirler,
sama eylerden de...Anlayl olmak...niyazn zdddr. Anlayl
olmay brak, ahmaklkla uzlamaya bak. Anlay hrs ve tamah
tuza bil. Temiz kiinin eytan gibi akll olmakla ne ii var?...[804]
Katib elebi adyla Osmanl tarihinde n yapm olan yazarmz, tpk
kendisinden ncekiler gibi, halkn aklen yetersiz olup bilgi edinme
olaslndan yoksun bulunduunu ve eer halka aklc bilgiler
verilmeye kalklacak olursa, bunun ok olumsuz sonular
douracan ve esasen halkn kendisinin de fikren gelime hevesinde
olmadn syler. Mizan Al-hakk fihtiyar Al-ahakk adl ya da dier
kitaplarnda Katib elebi halk felsefi gereklerden haberdar etmenin
tehlikelerine deinir. Bundan dolaydr ki halka vaz veren din
adamlarna u tte bulunur: Halkn anlaynn stne kacak
ekilde hassas konulara girmeyiniz. Mutasavvflarn kulland dili
kullanmaynz ve rnein -Uhreviyet ve hasmet alemleri- gibi (halk
bakmndan gereksiz) deyimleri ele almaynz... Sizi dinleyen halk
ounluu fikren anlay gcne sahip deildir ve cehaleti bilgiye
dntrecek aklc olanaklardan yoksundur. Akla yatkn ekilde
konuacak olursanz onlarn dmanln kazanrsnz...[805].
*
443
Yzyllar boyunca Ulema adyla aydn diye geinen snflar:
Halk aydnlanrsa devlet ker, din elden gider dncesiyle halkn
gerek anlamda eitilmesine yanamamlardr. Matbaann
alnmasna, ya da din verilerinin halkn anlayaca dilde okutulmasna
kar gelmilerdir. Toplumun cehalet iinde yzmesi nedeniyle
devletin kmekte olduunu sezenler ve eitime nem verilmesini
isteyenler kmam deildir. rnein 17ci yzylda, drdnc Murad
n gvenine sahip Koi Bey, mparatorluun zayflamas
nedenlerinden sz ederken bunu, bir yandan Yenieri kuruluunun
bozulmasnda ve dier yandan da eitimin ihmale uramasnda
bulduunu sylerdi. Yenieri kuruluunun bozulmasna sebep olarak
devirme usulndeki geveklii gsterir ve ilk balarda Rumeli
blgelerindeki Hiristiyan ailelerinin ocuklarnn ocaa alnp
mslman klndklar varid iken, sonradan bu usuln terk edilip
mslman aile ocuklarnn (ve zellikle Trk asll elemanlarn)
alnr olduunu ikayet konusu yapmtr. Halkn cehalet ierisinde
kalmas sorumluluunu da Ulemann omuzlarna atmtr. Katib
elebi de eitimin savsaklandndan ve medrese eitimin
bozukluundan yaknrd. Kk Said Paa, 1880 yl Austosunda
Padiaha sunduu muhatarasnda, halkn cehalet ierisinde
bulunmasnn mparatorluun kne sebep olduunu anlatmtr.
Bunu yaparken olduka ilgin bir noktaya parmak basmtr ki o da
mparatorluun Gayr mslim tabasnn, kendi zel kurulular ve
rgtleri sayesinde eitilmekte olup bu nedenle mslman tabaya
nazaran ok daha ileri durumda bulunduklardr. Hatrat nda ortaya
vurduu bu grleriyle anlatmak istedii u olmutur ki eer iyi bir
eitimden geirilmi kuaklar yetimeyecek olursa ne Devleti
ynetecek elemanlar ve ne de orduyu ayakta tutacak kumandanlar
bulunmayacak ve her ey yok olacaktr[806]. Fakat onlar dahi halk
gerek anlamda fikren gelitirici usullerden yana olmamlardr. ster
grndkleri ey laik eitim deil fakat eriat eitimidir. lerinde
halkn okur yazar olmaktan ileri gitmesini dileyen pek grlmemitir.
Oysa ki sadece okuma yazma retmekle fikirsel gelimeyi salamak
mmkn deildir. Nitekim Bat halklarnn fikren ve kltrce
gelimesi pek eitli usullerle olmutur ki bunlar arasnda aklc
444
eitimi yerletirmek ve bu arada din kitaplarn halkn
anlayabilecei dile evirmek, din konularn akl szgecinden
geirtmek ve halk nnde ve halk tarafndan tartlabilir hale
getirmek ve btn bunlardan gayr tiyatro, resim, heykelcilik, mzik
ve benzeri sanat dallaryla insan aklnn ve zekasn snrsz
gelimelere yneltmek.
Sylemeye gerek yoktur ki bu usullerden hi biri eriat halklar
bakmndan olanak ii eyler saylmamtr, nk eriat btn bu
alanlarda yasaklayc hkmler getirmitir. Kuranda btn
gereklerin Tanr tarafndan bildirildii ve vahy yolu ile gnderilen
verilerin akl verilerine stn olduu ve Tanrnn Araplar arasndan
kendisine bir eli setii Arapca dilinde emirler gnderdii yazl ve
esasen din hkmlerinin tartlmas yasak klnd yazl bulunduu
iin laik eitim diye bir ey sz konusu olamamtr. te yandan
musiki, resim, heykelcilik, tiyatro vs gibi eyler, yani insan fikren
gelitiren her ey yasakland iin, bu adan da halkn fikren
gelimesine olanak kalmamtr. Halkn cehaletinden yaknan kimseler
dahi eriat yasaklarna kar gelmeyi gze alamadklar iin, eriat
eitiminden baka bir eitim yolunu tavsiye edememilerdir. nk
byle bir tavsiyede bulunmann kendilerini celladn klc altna
sokacan ya da halkn gazabna uratacan dnrlerdi. Nitekim
vaktiyle buna benzer grlere heves edenlerin nasl bir akibete
uradklarn ve rnein, bn Akl in, srf tihad kaplar
kapanmasn iin daha 11ci yzylda giritii abalarn kendisine neye
mal olduunu bilirlerdi. Hatrlatalm ki mutezile temsilcilerinden
olan bn Akl, din stad diye geinen mamlarn halka bellettikleri
kurallarn kr krne uygulanmamasn ve nk bu kiilerin
yanlm olabileceklerini ve din hkmlerini onlarn takdirine
brakmann doru olmadn sylemitir. Bu grleri yznden
dinsizlik damgasn yemi ve lmlerden kurtulmak zere kaacak
delik aramtr. Daha nce de deindiimiz gibi halk nnde
yanlm olduunu sylemek suretiyle lmden kurtulmutur.
Halk aklc yoldan eitmenin tehlikeli olduu gr yirminci
yzyln ikinci yarnda dahi slam lkeleri aydnlarnca paylalan bir
445
gr olmutur. artc olan udur ki aydn diye geinen bu
snflar, halkn eitimden nce olgunlamasna bel balam gibidirler;
sanki olgunlama eitimsiz olabilirmi gibi. 1958 ylnda randa
Eitim Bakanl yapm olan Profesr Issa Sadikn u szlerini
dinleyelim: ...yaamn kazanacak bir durumda bulunmayan, kendi
toplumunun sorunlarn anlayacak yeterlikten yoksun ve henz
yurttalk niteliklerinden uzak bulunan kimselerin okumuluu son
derece tehlikelidir![807]
*
X) Halk akln ve zekasn kullanmasn ve din konularnda
dnmeye ve tartmaya kalkmasn ve her eyi aydndan
(Ulema dan) rensin iin Icma-i mmed ve Kiyas-i Fukaha
kaynaklar i grr:
slamn akl dini olduunu iddia edenler tihad sisteminin
varlndan ve Kuran ve hadis gibi temel kaynaklar yannda bir de
Icma-i mmed ve Kiyas-i Fukaha kaynaklarnn bulunduunu ileri
srerler. unu eklerler ki, her ne kadar Kuran ve Hadis kaynaklar
araclca kii yaamlarnn her yn gz nnde tutulmu ve hi bir
ey unutulmam ise de, gelien yaam artlarnn yeni gereklerini
karlamak zere yukardaki bu kaynaklar, temel esaslarn
uygulanmas bakmndan, aklc usullere gre olumutur. Icma-i
mmed din alannda yetkili kiilerin Kuran ve Hadis hkmlerine
dayanarak yerletirdikleri kurallardr. Kiyas-i fukaha ise benzeri
olaylara kyas yolu ile uygulan kurallar toplamdr. te iddia olunur ki
bu usullerle ortaya konan hkmler akl rn eylerdir. Oysa ki
gerek anlamda bu hkmlerin zgr akl ile ilikisi yoktur ve bu iki
kayna, gerek anlamda itihad kayna saymak dahi mmkn
deildir. nk itihad eyleminde yorum vardr. Yorum yolu ile
belli bir kanunun belli hkmleri, yeni artlara uydurulacak ekilde
deitirilebilir. Oysa ki Kuran buna msait deildir, nk onun hi
bir hkm insan iradesi yolu ile yorumlanamaz ve deiiklie
sokulamaz. rnein Kuran ayetlerine gre Klelik, Tanr tarafndan
konmu bir kurulutur. Bu kuruluu insan iradesiyle ve insan yaps
446
kanunlarla deitirmek mmkn deildir velev ki bu kurulu
yaamn gelien yeni artlarna aykr olsun. Nitekim yzyllar
boyunca klelik kuruluu itihad yolu deitirilebilmi deildir. Ve
bugn hala Kuran hkm olarak eriat lkelerinde doal bir kurulu
eklinde grlr; fakat resmen uygulanmaz. Uygulanmamas da uygar
devletlerin basks ve uluslararas anlamalarn klelii
yasaklamasdr. Yine ayn ekilde Kurana gre hrszla uygulanacak
ceza hrszlk yapann bileklerinin kesilmesidir. Hite insan olmayan
ve ceza hukukunun genel esaslarna uygun bulunmayan bu ceza
eklini slam lkeleri itihad yolu kaldrma yoluna gidememilerdir.
ok yakn bir tarihe gelinceye kadar eriat lkelerinde uygulanmakta
olan bu cezay Batl uygar lkeler, gayr insan bir cezadr diye
zorla kaldrtmlardr.
Daha baka bir deyimle itihad sisteminde eriatn akla ve manta
ve mspet ahlaka ters den hkmlerini yorumlamak ve gelien
yaam artlarna uyacak ekilde deiiklie sokmak diye bir ey
yoktur. Her ne kadar itihad kaplarnn ak olduu kabul edilen bir
dnem olmu ise de, bu dnem eriat hkmlerini akla ve yaam
artlarna uygun hale getirmek eklinde i grmemitir. Daha ziyade
halkn Kuran ve hadis hkmleriyle hi megul olmayp Ulemann
szlerine ve anlatsna gre bu hkmlere gz kapal tarzda boyun
emesini salamtr.
1) Kuran anlamadan okuyup ezberlemenin fazilet ve nimet
olduu inancn yerletirenler:
Akl ilemez ve dnemez hale getiren ve yaratc gten yoksun
eden usullerden biri de ezber usuldr. Ezbere altrlm insan
beyni ham ve atl kalmaya mahkumdur; byle bir beynin hayvan
beyninden farkl bir yn olamaz. Yzyllar var ki eriat toplumlar
Kuran anlamadan ezberlemenin fazilet olduu inanc ierisinde
yorulmulardr. On ikinci/onnc yzyln nl yaptlarndan
Tezkere-i Evliya yazar Feridettin Attar, Kuran anlamadan okuyup
ezberlemenin etkileri konusunda sorulan bir soruya u yant verirdi:
Msekkinin (iyiletirici ilalarn) ne olduundan haberi bulunmayan
447
bir hastann, ilac itikten sonra sahip olaca duygular ne ise
(Kuran anlamadan okuyan ya da ezberleyen kiinin durumu da o
olur). Fakat anladktan sonra etki daha byk olur...[808].
2) Halk Aklen ve Fikren Bo Fakat Bedenen Megul Tutmak
Suretiyle Cahil Ynlardan gelebilecek Tehlikeleri nleme
Kurnazl:
Romal Publius Nasica, Roma halkn bedenen megul etmek iin
devaml ekilde sava gemileri ina ettirir ve halk bu ilerde
kullanrd. Bunu, dtan gelebilecek saldrlar nlemek ya da fetih
siyasetini gerekletirmek dncesiyle yapmazd. nk Publius un
rkt ya da ekindii ey d tehlike deil i tehlike idi: kendi
lkesinin insanlarnn isiz gsz kalmas bo durmas idi[809]. nsan
olunun fikren atl kalmas ve vaktini dolduracak bir eyler
bulamamas kadar tehlikeli hi bir ey olmadn bilirdi.
nsanlk tarihinin ortaya vurduu gereklerden biri de udur ki halk
cehalet iinde tutmak isteyenler, yani iktidar sahipleri ve din adamlar
ve onlara destek okumular snf, bylesine hayvan kertesinde
bulundurduklar halkn, cehalet nedeniyle kendileri iin tehlike
olabileceini hesap ederek, bunu nlemenin usullerini
dnmlerdir. nk her ne kadar cehalet denen ey, halk
ynlarn uysal yapar ve smrye boyun eer durumda klarsa da,
ayn zamanda her an saldrya hazr bir hayvan niteliine sokar. Bunun
byle olduunu bildikleri iindir ki halk eitli yollarla oyalama
usullerini aramlardr. Bu usullerin banda halk ibadetle megul
etmek kurnazl yer alr; bundan baka halk yar a ve yoksul halde
tutma siyaseti vardr: ya da spor gsterileri tertipleyerek bu dier
usulleri pekitirmek mmkndr. Btn bu usulleri uygulamak
suretiyle halkn ktlk dnmeye, isyan etmeye vakti kalmayaca
sanlmtr. Romal Publius un bu tr dncelerini, biraz daha
verimli ekle dntrmek isteyenler emek sarfn ve almay
dinsel kla sokmulardr. rnein 16ci yzylda Calvin in yapt bu
olmutur. Oysa ki eriat uygulamasnda bu konuda bavurulan usuller
olduka ilkel ve sakncal nitelikte olmutur. Zira eriat zihniyeti, bir
448
yandan emek ve alma yoluna nem veriyormu gibi grnrken,
dier yandan da yeryz yaamlarnn gereksiz ve deersiz olduu
inanlarn glendirmi ve halkn cehaletine gvenmitir. Bu konuyu
dier kitaplarmzda ele alm olduumuz iin burada fazla
durmayacaz fakat ksaca hatrlatalm ki Kuran, dnya yaamlarnn
deersiz olduunu ve bu yaamlarn sadece bir oyun olduunu ve
ahiretin daha hayrl bulunduunu belirten ve esasen rzkn Tanrdan
geldiini ve kiinin almasna gre deil fakat Tanrnn keyfine ve
dileine ve takdirine bal olduunu ngren hkmlerle
doludur[810]. eriat lkeleri halklarnn miskinliinin ve ataletinin ve
pejmrdeliinin ve cahilliinin nedenlerini bu hkmlerde aramak
gerekir. Bylesine cahil ve fikren miskin hale getirilen eriat
halklarnn, bir yandan iddet ve yldrma usulleriyle sindirilmesi ve
dier yandan da ibadet ve cihad (din adna savalar) yolu ile
megul edilmesi gerekli grlmtr. Fakat unu bilhassa belirtmek
yerinde olacaktr ki, halkn bo vakte sahip olup dnme olaslna
ulaamamas iin eriat sisteminin bulduu en etkili usul ibadettir;
yani kiileri dua ederek, namaz klarak gnlerini geirmeye
srklemektir. Kurana gre insanolu iin zaman denilen eyi
deerlendirmenin en gzel, en yararl, en verimli ve bereketli yolu
namaz klmak, dua etmek, Kuran ezberlemektir. Hacc farizasn
yerine getirmek bunun bir dier eklidir. Faziletli olmann ve
Cennetlere ulamann en birinci yolu bunlardr. Kurandan baka
okunacak kitap olmadna, namazdan ve hac olmaktan baka
yaplacak bir ey bulunmadna inandrlan mslman halk
ynlarnn, kendilerini yneten ya da smren snflara kar, kendi
hak ve zgrlkleri adna ayaklanmalar ve tehlike yaratmalar
elbetteki mmkn deildir. Nitekim 1400 yllk slam tarihi ierisinde
mslman halklarnn, hi bir zaman zgrlk adna isyan ettikleri,
ihtilal yolun setikleri grlmemitir. Fakat hemen ekleyelim ki
mslman halklar bedenen megul etmenin dier etkili bir yolu
bulunmutur ki o da din adna savalar yani Cihad tir. slam
dnyasnn byk bilgin ve dnr olarak ycelttii kimseler, halk
din adna sava fikriyle yetitirmilerdir. bn Sina gibi bir bilgin dahi,
halk ynlarnn ibadet usulleri yannda cihada katlmak suretiyle hem
449
manen ve hem de maddeten megul edilebileceini sylemekten
geri kalmamtr. Mslman halklar, Muhammed ten bu yana farkl
dindekilere, yani Kafirlere ve Mriklere kar savaarak hem
bedenen megul durumda tutulmu ve hem de asl byk bir tehlike
kayna saylan dnme geleneinden uzak klnmtr. Sava yolu
ile elde edilen ganimetleri (esirleri, kadnlar, mallar vs) paylamak
kadar kiileri ve halklar sevindiren, mutlu eden ve bu mutluluk
uruna beeri deerlere srt evirten ne vardr ki?
Fikren geri ve ilkel halk ynlarn ibadetle ve sava hevesleriyle
megul etme usulleri, eriat lkelerinde ayakl g saylan iktidar
sahiplerinin ve aydn geinen snflarn ve din adamlarnn ortak
siyaseti olmutur.
*
3) Merutiyet Dnemi Aydnlarnn Aydnszl ve Halka Kar
Olumsuzluu hakknda:
19cu yzyl sonlarna gelene dek eriat lkelerinde Halk deyimi, ne
yneticiler ve ne de aydn bilinen snflar iin olumlu bir deyim olarak
aza alnmaya deer bir anlam tamamtr. Halk konusunda fikir
ileri srenler sadece halkn cehalet ierisinde itaatkar klnmas
kurnazlklarn uygulamak amacyla ibirlii yapmlardr. 19cu yzyl
Osmanl toplumunun en kltrl saylan ve rnein Fransz
ihtilalinden haberdar olan ve akl ann kurucularnn yaptlarn
okuyanlar dahi, halk iradesi ve kamu oyu konularnda Orta a
zihniyetini asabilmi deillerdi. Yeni Osmanllar diye bilinen ve
Merutiyet dneminin oluturucular olarak kabul edilen ve Gerek
aydn diye kendilerine sayg beslenen kimseler, rnein Namk
Kemal ler, Ali Suavi ler ve inasi ler ve Ziya Paa lar vs, eer iyice
incelenecek olursa, aydn kii niteliine sahip deillerdi. Bat da
bulunmu olmalarna ve Montesquieu ya da Voltaire ya da Rousseau
ya da Locke vs gibi akl a mimarlarn okumu olmalarna ve
onlara hayranlk duymalarna ramen gerek anlamda ne bilgili, ne
halk ve ne de karakter sahibi kimselerdi. Kendilerini halktan ayr,
450
halkn dnda ve stnde ve sanki Tanr tarafndan zel olarak
yaratlm kiiler olarak grrlerdi. Halkn fikren aydnlanmasn ve
hele zellikle din sorunlarn anlayp tartmasn fevkalade tehlikeli
bir ey olarak grrlerdi. Bat dnyasndan ve zellikle Fransada
edindii grlerle halkn gya eitilmesini ilk kez ister grnen
inasi dahi, gerek anlamda halkn laik dnceye ynelmesi ya da
halk egemenlii fikrine erimesi sorunlarna pek yanamamtr.
rnein Tercman-i Ahval adyla kard gazetenin 8 Ekim 1860
tarihli saysnda Mukaddeme adyla yaynlad bir yazda Halkn
yararna i grmek ten ya da Halkn temsilcilii nden sz etmekle
beraber dncelerini eriat verilerinin dna taramamtr. Halk
szcnden anlad ey halkn tm deil fakat Ynetici ya da
Ulema snflar idi, nk eriat dorultusunda olmak zere Tanrnn
akl gcn bu snflara tandna inanmt. Nitekim baka bir vesile
ile bir iirinde aynen yle demitir: Tanr yolunu (yani eriat)
aramak akln grevidir; ayet (Tanr) sana nem vermek isterse, sana
akl rehber yapar...[811].
Akl rehberlii konusunu ilk kez ele alan kimse olmakla beraber
gerek anlamda aklc ve zgrlk olmaktan ok uzakt. Bu
vesile ile hatrlatalm ki eriat lkelerinde akln stnl ve
gereklere eriat ile deil akl yolu ile gidilebileceini Atatrke
gelinceye kadar hi kimse dnmemi, ya da dnm olsa bile,
ak bir dil ile sylemeye cesaret edememitir. Yeni Osmanllar dahi,
gya Bat eitimi grm olmalarna ramen, bunu yapamamlardr.
Denilebilir ki inasi, yar kapal bir ekilde de olsa, aklcln yerini
ve deerini ilk kez belirtmeye kalkan kimsedir. Fakat yine de gerek
anlamda zgr dnce insan deildir; zira akl denen eyi o, feyz
ald Batl dnrlerin (rnein Voltaire in ya da Rousseau nun)
yaptklar gibi, din etkisinden kurtarp bamszla kavuturmak
fikrine ynelmemitir. eriat hkmlerini akl kstasna vurmak,
tartmak ve akla ters denleri (rnein Klelik ya da Hlle ya da
Mrikleri ldrmek gibi ya da bunlara benzer eyleri) atmak (hi
deilse uygulamamak) hususunda bir ey sylememitir; halk bu
konularda eitmek ve gelitirmek istememitir. Aksine akl adeta
451
Tanr yolunu aramaya memur saymtr[812]. te yandan Etik
ve Ahlak kurallarn akl alannn dnda ele almtr; ona gre din
verileri dnda ahlak yoktur. Esasen insan yaps Kanun diye de bir
ey tanmaz; gerek kanun Tanr ve Peygamber emirleri olarak
konmu eylerdir ve bunlarn dnda ya da bunlara aykr kanun
olamaz[813].
Din ve Devlet ayrl yani laiklik konusuna da cesaretle
eilememitir. Tasvir-i Efkar da yaynlad Roma Meselesi ya da
Avrupa balkl yazlarnda, Papalk ile talyan hkmeti arasndaki
olaylara, halkn pek anlayamayaca bir tarzda dokunmaya almtr
[814]. Yapabildii tek ey, Bat lkelerinde izledii gelimeleri ve
rnein halkn siyasal baz haklara sahip bulunmasn savunur
grnmektir. Onun bu kadarck yaptn bile gnmz aydnlar,
sanki emsalsiz bir eymi gibi: Trk siyasal dnne olaan st bir
katk gibi grmlerdir. Batl aydnn daha Orta a dneminde,
lm dahi gze alrcasna giritikleri davranlar yannda inasi nin
hi mesabesinde saylabilecek fikirlerini, 20ci yzyl Trkiyesi
yazarlarnn olaan st nitelikte bulmalar artcdr. inasinin
getirdii tek yenilik Padiahin Tanrya kar sorumluluunun sadece
gelecek dnya itibariyle deil fakat bu dnya ile de ilgili olduudur.
Yani Tanr kanunlarn bu dnyada uygulamaktan dolay Padiahin
Tanrya kar hesap vermekle mkellef ve Onun denetimi altnda
bulunduunu anlatmak istemitir. Daha baka bir deyimle eriatn
harfiyen uygulanmas taraftardr.
inasi gibi Ali Savi de eriatn znde her kurtarc iksirin yattn
sanrd. Gya halk idi ama halk eriat kleliinden kurtarmay
aklndan geirmezdi. Oysa ki Ali Savi, tpk dier Yeni Osmanllar
gibi 18ci yzyl Batsnn aklc feylezoflarn ve zellikle Fransz
dnrlerini okumutu. Ancak ne var ki onlardan rendii her eyin
slam dininin znde zaten var olduunu sylerdi. rnein
Montesquieu nn Kuvvetler ayrl nazariyesinin slamda var
olduunu ve fakat uygulanmadn slam hukukunun modern a n
ekonomik ve sosyal sorunlarna zm getireceini iddia ederdi [815].
452
Gya halk idi ama onun halkl, halk zgrle ve insanlk
haysiyeti duygusuna kavuturmak deil, sadece yneticilerin
ktlklerine kafa tutmak, eitimde ve dilde baz yenilikler yapmak
(rnein dili sadeletirmek), halkn siyasal duygusuna iman
beslenmesine almak ynnde idi. Ancak ne var ki halklkla ilgili
her eye kar idi. rnein Halk egemenlii (ya da Millet
egemenlii) diye bir ey bilmezdi; egemenliin Tanrdan geldii ve
eriat esaslarna gre uygulanmas gerektii faraziyesini bilirdi. Zulme
kar isyan fikrinin eriatta yattn sylerdi[816], fakat ne var ki
zulm szcnden anlad ey eriat dorultusunda idi, yani
eriata aykr olmayan bir eyi zulm saymazd. rnein eriatn
ngrd klelie kar sesini ykseltmeyi aklndan geirmezdi; ya
da mriklerin ldrlmesini emreden eriat hkmlerine kar
direnmeyi dnmezdi.
Mesveret (Danma) usul ile ynetim sisteminin slamn temel
ilkesi olduunu syler ve Muhammed ya da Halife mer dneminden
rnekler verirdi ama bu usul ile halkn zgrle ve doal haklara
ulaamayacan dnemezdi; Mesveret yolu ile eriata aykr
kanunlar yaplmasn dilemezdi. Bununla beraber her eye ramen Ali
Suavi, yneticilerin sorumluluu konusuna el atan bir kimse olarak
ou kimselerin takdir duygularna mazhar olmutur[817]. *
Biraz nce deindiimiz gibi, Merutiyet dnemi aydn larnn (ki
genellikle Yeni Osmanllar diye bilinirlerdi) balca zellikleri Bat
dnyasnn gelimelerinden haberdar grnmeleridir. Baty
Renaissance a kavuturan nedenleri ve etkileri incelemilerdir;
muhtemelen Aristo nun, Eflatun unun iero nun, Bacon un,
Descartes in ve dierlerinin adlarn iitmilerdir. Akl a
dnrlerinin fikirlerini ve Fransz htilali ilkelerini renmilerdir.
Bunlardan bazlarn benimseyip bazlarn yermilerdir. Fakat ne var
ki bu benimsemeleri ya da yermeleri bilgili ve bilinli deildir. Baty
gerekten Bat yapan eyin ne olduunu anlayabilecek yeterlie
eriememilerdir. nk bilgisizdirler ve ou bu bilgisizlii karakter
yoksunluu ierisinde ortaya vurmutur. Namk Kemal bunlardan
453
biridir. Montesquieu ye hayrandr ve onun grlerini aynen kopya
etmek ister: rnein Kuvvetler ayrl temasn aynen iler,
Rousseau nun Egemenlik konusundaki baz fikirlerini, ya da Volney
in Devletleri k konusundaki grlerini aynen benimser. Baz
lkelerin hkmet sistemine hayrandr, bazlarnnkine dmandr.
Fakat deerleme yaparken aklcl kstas edinmez, sadece eriata
uygunluk ya da aykrlk asndan hareket eder. slamn her trl
bilimsel gerei kapsadna ve bunun dnda makbul hi bir ey
bulunmadna inanmtr. yi ya da Kt her eyin eriattan kma
olduuna kanmtr. Hukuk anlay bu deimez deer ls zerine
oturmutur[818]. Batl dnrlerin fikirlerine katlrken ya da kar
gelirken dayana eriattr. rnein Rousseau nun Genel irade
grn (yani toplumu oluturan kiilerin iradelerinin toplam olan
genel iradenin snrsz stnl fikrini) red ederken ileri srd
gereke, eriatn byle bir irade stnlne yer vermeyip
egemenliin Tanrdan geldii ve Tanr iradesinin stnde bakaca bir
irade olamayaca idi. hayranlk besledii 18ci yzyl dnrleri,
insan varlnn doutan haklara sahip bulunduu konusunda Doal
hukuk anlayn dinden ayrp akl temeline oturttuklar halde o
bundan habersizdi; kiiyi Kulluktan daha yukar bir deere layk
grmeyen eriat dnda bir ey tanmazd. zgrlk szcn
azndan drmez ve rnein: Ne efsunkar imisin Ah! ey didar-i
hrriyet diye byk laflar ederdi ama gerek anlamda zgrln ne
olduunu bilmezdi[819]. Akl ann anlad zgrlk, kii iin
irade serbestlii ve zellikle din kitaplarnn kleliinden ve etkisinde
kurtulmu dn tarz olduu halde Namk Kemal iin zgrlk eriat
dorultusunda dnmekti. eriatn ngrd akl dlklar,
kstlamalar, yasaklar, ya da kii davranlarn en ince noktasna
varncaya kadar ayarlamalar ve akla hi bir zgrlk brakmayan
snrlamalar zgrle aykr eyler olarak saymazd. J .J .Rousseau
dan Halk egemenlii fikrini almak istemitir ama bu fikrin gerek
anlamda ne olduunu ve kendisini nerelere srkleyebileceini hesap
edememitir. nk nasl ki 18ci yzyl dnrlerinden bir ou
akl denen eyi Tanr niteliinde grmlerse, Rousseau da Halk
iradesi kavramn o kerteye ykseltmi ve Halk egemenlii ni
454
edeerde klp bu egemenliin ne din kitaplaryla ve ne de bakaca
bir g ile asla snrlanamaz olduunu sylemitir. Bu durumda
Egemenlik anlamna gelen halk iradesi insan yaps kanunlar
eklinde tm toplumun yaam kurallarn saptar g saylmtr. Oysa
ki Namk Kemal iin en stn ve asla snrlanamayacak olan ey, halk
iradesi ve bu iradenin rn demek olan insan yaps kanunlara deil,
fakat gkten indii kabul edilen Tanr ve peygamber szleridir ve
daha dorusu Kuran emirleridir velev ki bu szler ve bu emirler akl
verilerine aykr olsun ya da kiiyi zgrlklerden yoksun klsn. Tpk
dierleri gibi Namk Kemal de Kuran hkmlerinin insan yaps
kanunlarla deitirilemeyeceine inanmtr rnein Kuranda doal
bir kurulu olarak grnen kleliin, ya da Cihad emirlerinin halk
iradesiyle ve insan yaps kanunlarla yok edilebileceini dnmez..
Ama yine de Rousseau nun yukardaki grn eriata uygunmu
gibi gsterme cambazlklarndan geri kalmamtr. Yine ayn ekilde
insan Varlnn deerine inanm bir tutum ierisindedir fakat ne var
ki bylesine deer verir grnd varln eriat hkmleriyle Kul,
Kle eklinde ele alnmasna ve haysiyetsiz klklara sokulmasna
aldr etmez. Mesveret usulnn demokrasi demek olduunu syler
ve bu usul destekler[820], ama bu usul ile eriatn kii zgrlklerini
yok eden, insan akln ilemez hale getiren, klelii kutsal bilen vs
ynlerini giderme yolunu semez. eriatn bu tr olumsuzluklarna
kar sesini ykseltmez. Hemen hemen btn yazlarn, btn
konumalarn: Anayasa, ya da Temsili sistem, ya da Hukuk-u
ahsiye, ya da Hukuk-u siyasiye vs gibi deyimlerle ssler[821]
fakat bu deyimlerin eriat esaslaryla uyuum halinde bulunmasn
(yani onlara aykr olmamasn) ister[822]: bilmez ki bu iki ey asla
badamayan eylerdir. Adalet ve Eitlik deyimlerini haykrrken
adeta cierleri grnr ama bu kavramlarn eriat dnda
uygulanmasna yanamaz. rnein eriatn mslmanlar ile
kafirler arasnda ayrm yaratan ve biricileri ikincilere stn tutan ya
da Cihad a zorlayan hkmleri ona adaletsiz grnmez; eriatn
mslmanlar arasnda dahi eitsizlii ngren ve rnein baz kiilerin
Tanr tarafndan bol rzk ile ya da doru yola yneltilmilikle
niyetlendirildiini bazlarnn ise yoksullukla denendiini belirten, ya
455
da kadn snfn aa ve hakir gren hkmleri ona olumsuz
gelmez. nk o, tpk dierleri gibi, Kuranda ngrlen her emre
uymak gerektii zihniyetine saplanmtr. Onun indinde Anayasa
demek, eriat demektir ve daha dorusu Kuran demektir[823].
Voltaire ive Montesquieu yu ve Volney i ve benzerlerini okumutur
ama aklc dncenin bu temsilcileriyle, eriat bataklndan
kurtaramad kendi kafas arasnda uurumlar bulunduunu fark
edememitir. Hem de ylesine ki Voltaire in ahlak konusunda: Eer
Tanr olmam olsayd onu yaratmak gerekirdi eklindeki szlerinde
yatan incelii, ya da akl Tanr kertesinde tutan dncesindeki
derinlii sezemedii halde (nk fikren bu yeterlikte deildi),
kendisini Voltaire den de stn grr ve Voltaire de benim gibi
dnyor, din olmadan ahlak olmaz (diyor) diye safa vnrd.
Bilemezdi ki 17ci ve 18ci yzyl Akl a dnrleri, bata Voltaire
olmak zere, Tanry din adamlarnn kardklar tahttan indirip
yerine Akl denen eyi yerletirmiler ve ahlakiyat din alannn
dnda, sadece akl verileri zerine bina etmilerdir[824]. Btn
bunlar bir yana fakat zgrlk a diye bildiimiz Namk Kemal in,
zgrlk dman diye bilinen Abdlhamit gibi mstebid padiaha
kar gsterdii grlmemi bir hayranl vardr ki gerekten utan
yaratcdr. Bat lkelerinden ald paralarla saraylar yaptrtan,
safahata dalan, bor demek iin yeniden bor alan ve Hrriyet
deyimini szlklerden karacak kadar zgrle dman kesilen bir
padiah iin Namk Kemal: Bugne kadar millet iin yaplmas
gerekli hi bir eyi yapmaktan kanmamtr diye
konuabilmitir[825]. Ne hazindir ki bu karakterde ve bu kafa
yapsndaki insanlar bamza Aydn diye ta etmiizdir.
Halka iman ve gven ya da kiinin doal haklar gibi fikirlere
zlem duyar grnen ve fakat bu fikirlerin gereini yerine getirmek
istemeyen aydnlardan biri de Ziya Paa dir. J .J . Rouesau nun Emil
adl ocuk eitimiyle ilgili kitabn ve insanlar aras eitsizliin
kkenlerini eletiren Discours Sur lOrigine de lInegalite Parmi les
Hommes adl yaptlarn Osmanlcaya evirmi ve onun Halk
egemenlii fikirlerini incelemi olduu halde yine de eriat dnda
456
gerek yoktur dncesinden kendisini kurtaramamtr.
Kurtarmak yle dursun fakat eriatn insan anlayndaki
ktmserlii olumlu gibi grmtr[826]. Halkn ve halk oluturan
kiilerin ancak eriat uygulamasyla geliebileceini sylemitir.
Osmanl Devletinin geri kalml nedenlerini Osmanl hanedannn
dejenere olmasnda bulmutur. Asl gerek nedenlerin eriatn
yaratt aklszlklarda ve daha dorusu eriat bataklna
saplanlmlkta olduunu kavrayamamtr.
Yeni Osmanl lar arasnda devlet dzenindeki bozukluun
nedenlerinin sadece eriati ihmalden domadn syleyen ve
nispeten liberal denebilecek bir gre ynelen sima olarak Mustafa
Fazil Paa y grmekteyiz. Osmanl Devletinin anayasalc bir
dayanaa ihtiyac bulunduu konusunda 1867 ylnda Abzlazize
yazm olduu mektubunda[827] lkenin ve toplumun gerilemesi
nedenlerini sadece din duygularnn zayflamasnda bulmadn
syler. Toplumdaki manevi ve ahlaksal kntye adaletsiz ve kt
ynetimlerin sebep olduunu ekler. Trklerin eski gzel niteliklerinin,
rnein bamszlk duygularndan yoksun klnmalarnn, bir baka
sebep olduunu bildirir. Halk devletin vesayeti altna sokan bir
sistemden ve kiinin tm davranlarna karan bir dzenden yarar
gelmeyeceini ve ancak zgrle kavuan halklarn gelime ansna
sahip olduklarn anlatr. Dinin siyasete ara edilmemesini ve
slamiyetin Trklk karakterine uygun decek ekilde ele alnmasn
salk verir ve liberal lde bir milliyetilik taraftar grnr[828].
Fakat her eye ramen aklc dncenin insan deildir Paamz.
eriatn olumsuz ynlerini yerici ve halk ilkel din uygulamasndan
kurtarlp akl yoluna sokulmasn ileyici grler ileri
srmemitir[829]
*
XI)Batl Aydn Kendi Toplumunu kltr Bakmndan
Gelitirirken ve Fikren ve Ruhen nsaniletirirken, eriat Aydn
Aksini Yapar.
457
slam lkelerinde eriatinin en byk endiesi, halkn kltr
seviyesinin ykselmesi, okumay sevmesi, okuduklarn anlayabilir
hale gelmesi iken, Batda aydnlar iin ama, aksine halkn okur-
yazarln gelitirmek ve din verileri dndaki aklc bilgilerle
donatmak olmutur. Nitekim Renaissance dnemi ile birlikte ilk kez
halktan kiilerin kitap okuma olanaklar nem tamaya balamtr.
Halka hitap eden kitaplar ve dergiler ve risaleler sayesinde halkn
bilgisi ve grgs artar olmutur. 16ci yzyln ortalarnda Batda,
rnein ngilterede, halkn okumaya kar byk bir ilgi gsterdii
grlr. Kralie Elizabeth dneminde bu ilgi halktan kiilerin, kltr
sayesinde kendi kendilerine nem ve deer verir olmalar yolunu aar;
koyun srs olmaktan kurtulmann mutluluunu duyarlar. Fikir ve
kltr bakmndan gelime ile birlikte, Kamu Oyu olumaya
balar[830].
Bat halklarnn uygarlamas, ruhen incelmesi ve insanlk ynnden
geliir olmas, Batl aydnlarn zellikle u son yz yllk
abalarndan doma bir sonutur. Daha nceki dnemlerde fikir ve
kltr gelimesi belli bir snfa mnhasr iken, bu gelime yava yava
halktan snflara geer olmutur. Bundan yz yl ncelerine
gelinceye kadar kaba ruhlu ve grgsz halde bulunan ynla u son
yz yllk sre boyunca gzle grlr bir ilerleme kaydetmilerdir.
18ci yzyl ngiliz toplumunun yaamlarn ve zevklerini inceleyen bir
yazar, halkn gaddarla ve vahet davranlarna dknln
belirtirken, lm cezalarnn (rnein idamlarn) yerine getirilmesini
seyreden halk yle anlatr: dam cezalarnn infazn seyretmek
zere toplanan halk...kalabal arasnda kadnlarn ve genlerin byk
sayda yer ald grlrd... Bu infazlar seyretmek zere ocuklar
bile getirilirdi. Toplumun en alt tabakas saylan gece kondu halk,
kukusuz izleyicilerin ounluunu olutururdu...J ohn Laurencein
yazdklarna gre bu infazlarda son derece korkun ve yrek szlatan
sahneler olurdu. dama mahkum edilen kiinin boulurken ektii
zdrap ve azab, bu manzaray seyreden halk sonsuz bir zevke
board. Halk bunu ayakta sabrszlkla ve doymak bilmez ekilde
izlerdi. kenceye sokulan kimsenin para para edilmesi ve
458
vcudunun uzuvlarndan birinin koparlmas srasnda halktan
alklar ve mutluluk haykrlar duyulurdu....Bu arada halktan
kiilerin, idam edilmekte olan ya da ikenceye sokulan kimseye kar
kfrler savurduklar grlr ve bu lanetlemeler vahet havasn biraz
daha younlatrr ve zavall mahkumun son dakikalarn daha da
ekilmez bir hale sokard... Bylece halk, ikenceye sokulan kimsenin
can veriini sonsuz bir zevkle izlemi olurdu...[831].
Buna benzere eyler Fransada da byledir. Giyotin usul Fransada ilk
kez 1792 ylnda uygulanmaya balamtr. O zamana dek idamlar,
mahkum kiinin kafasnn kasatura ile kesilmesi eklinde olurdu. Halk
bu infazlarda kalabalk ynlar eklinde hazr bulunurdu. Halkn en
byk elencesi, gaddar usullerle kafas kesilen mahkumlarn can
ekiini seyretmek idi. Sylendiine gre 1626 ylnda Comte de
Chalais in idam srasnda cellat 29 kez baltasn mahkumun ensesine
indirmi ve fakat koparamam ve ancak otuzuncu darbede baarl
olabilmitir; her balta darbesini halk alklarla ve cokun haykrlarla
karlamtr. ylesine ki yllar boyu bu zevkli manzaray
unutamamtr. Ve ite bundan dolaydr ki idam cezalarnn balta ile
infaz yerine, 1792 ylnda giyotin usul ile infaz ekli yerletiinde
halk bu yeni usul yeteri kadar gaddar ve hunhar ve dolaysyla zevk
verici bulmam ve bu nedenle o eski infaz usullerinin zlemini duyar
olmutur[832]. Ve ite ikenceye sokulan ve kafalar kesilen kiilerin
can ekimesini zevkle seyredebilen bu ayn halk, aydnlarn elinde
eitile eitile bir gn gelecek, deil insanlarn ve fakat hayvanlarn
ldrlmesini dahi seyredemeyecek kadar ince ruhlu, hassas ve
insancl olacaktr. Bir vakitler gaddarlktan, hunharlktan sonsuz zevk
alan bu ayn halk, hem de ksa denebilecek bir zaman sonra, idam
cezalarn bile insanlk d nitelik tadn ve kaldrlmas gerektiini
anlayacaktr. Ruhen ve vicdanen gelien halktan kma kiiler, u ya
da bu nedenle savaa katld diye kendi hkmetlerine ve hatta
toplumlarna ksp kafa tutacaklardr. Fakat onlar daima etkileyen
yine aydnlar olacaktr. 17ci ve 18ci yzyllarda Batnn bir ok
lkelerinde gerek aydnlar, kendi mensup bulunduklar toplumlar,
srf insanilesinler iin, azarlamaktan geri kalmayacaktr. rnein
459
J .J .Rousseau, her ne kadar Trkleri yakinen tanmamakla beraber:
Neden Trkler bizden daha insanidirler diyerek kendi toplumunu
insanlk rnekleriyle etkilemek isteyecektir. Daha sonraki bir
dnemde Rusya gibi bir lkede Tolstoy gibi yazarlar Savunma
amacyla bile olsa ldrmenin su olduunu haykracaklardr. Bat
rneklerinden yararlanarak Asya gibi geri kalm lkelerde ve rnein
Hindistanda bile Gandi gibi insanlk a bir kimse kacak: Eer
Hindistan u ya da bu nedenle silaha sarlacak olursa, benim kendi
lkem olmaktan kar diyerek kendi halkn insaniletirmeye
alacaktr. rnekleri oaltmak kolay.
Kiilerin ve toplumlarn yaamlarnda yzyllar boyunca olumsuz
davranlar ierisinde bulunan Kilise ve kendi saltanatlar uruna halk
cahil ve sefil brakmak hususunda dier karc snflarla ibirlii
yapan din adamlar bile, yine aydnlarn drtmesiyle, gelime
abalarna katkda bulunabilmilerdir. zellikle gzel sanatlara yer
vermek suretiyle insan varln ruhen inceltip yar hayvan
niteliindeki insan niteliine sokmak hususunda Kilisenin nemli bir
rol olmutur: Kilisenin d ve i mimarisi, gzleri kamatran
dekorlar, resim ve heykelcilik sanatnn aheserleriyle dolu duvarlar,
dini merasimlerin aaal grnm ve buna benzer eyler, en kaba
ruhlu, en basit grl, en hayvana yaklak kiileri bile etkilemek ve
onlar insan haline getirmek ve daha iyi bir dnya yaam hayali
iine srklemek bakmndan etkili olmutur[833].
te yandan Batl aydn, resim, heykelcilik, musiki, tiyatro gibi gzel
sanatlarn her dal aracl ile halkn kltr ve zeka gelimesine
katkda bulunmutur. Orta a dneminde bile kendi insanlarn bu
yoldan uygarlatrmaya almtr. Bat lkeleri halklarnn fikir ve
aklclk gelimesinde tiyatronun oynad role deinen bir yazar
yle der: Okuma gelenek ve zevkine sahip olmayan halklarn fikir
gelimesinde tiyatro kadar byk etki yaratan ve eitim ve retim
kayna olan bir baka sanat kolu yoktur...[834] Yazarn kans udur
ki Bat halklarnn ruhen gelimesinde Kilise, yukarda belirttiimiz
yollardan etkili olurken, tiyatro sanat da akl ve zeka gelimesi
460
ynnden i grmtr. Tiyatro yazarlarnn felsefi grleri halka,
halkn anlayabilecei tarzda alanmtr; dil ve edebiyat bu alanda
fevkalade olumlu sonular yaratmtr; halk Hmanizma nn ne
olduunu ve insan varlnn nasl bir deere sahip bulunduunu bu
yoldan anlamtr. rnein ngilterede Shakspearein etkisi snrsz
olmutur: Nasl ki eski Yunanda byk heykeltralar, o dnemin
sanat anlayna insan varlnn eitli niteliklerini, o tanmlanmas
g ustalklarla ve Doaya en yatkn bir uyarllkla sokabilmilerse,
(Shakespearde) ngiliz edebiyatna ayn ustal getirmitir...[835]
hatrlatalm ki eski Yunanda tiyatro sanat, halk fikren yetitiren bir
okul durumunda idi. Bat dnyasnn aydnlar, eski Yunandan gelme
bu uygulamay Orta a dneminde bile srdrmtr.
Bu arada Kilise, gemi yzyllar ierisindeki btn ktlklerine ve
melanetine ramen yine de sosyal yaamlarn eitli alanlarnda bir
Eitim kuruluu iini grmtr: Konferanslar, seminerler yolu ile
mahalli ve milli sorunlarn grld, kiilerin siyasal ve sosyal
dncelerini ortaya dkebildii ve musiki ve dier sanat
gsterilerinin tertiplendii bir yer olmutur. Daha baka bir deyimle
Kilise, sadece kuru bir ibadet yeri ya da din Adamnn vaz ve hutbe
yolu ile grlerini, tek tarafl olarak din saliklerine alad bir krs
deil fakat ayn zamanda dnyevi ve uhrevi konularda halkn
eitimine yardmc olan bir kurulu olmutur. Oysa ki eriat
lkelerinde buna benzer bir ey grlmez, nk eriat dini, insan
insan haline getiren ne varsa her eyi yasaklanmtr: resim ve
heykelcilik yasaktr, musiki yasaktr; tiyatro yasaktr, halktan kiiler
iin felsefi konularda ve din ve dnya sorunlar alannda konumak ve
tartmak yasaktr. Cami denen yer tm bu faaliyetlerden uzaktr: oras
mminlerin namaz klp dua etmelerini ve mamn sylediklerini (hi
tartmadan, hi soru sormadan) koyun srs gibi dinlemelerini
mmkn klan bir yer olmutur.[836] Vaaz veren mamn konumalar
da eriat hkmleriyle snrldr. Bu hkmler arasnda eriat dininden
gayr din olmad ve baka dinden olanlarn sapk saylmas ve
mriklerin nerede grlrlerse derhal ldrlmeleri ve Kitab ehline
kar, hak dinini kabul etmelerine ve cizye vermelerine kadar cihad
461
almas gerektii, kadnlarn aklen ve dinen eksik yaratldklar,
kleliin ya da Hlle ve Ksas gibi eylerin Tanr emri olduu, ya
da l ile ve hayvanla cinsi mnasebette bulunmann kaza orucunu
gerektirdii, ya da eeklerin eytan grdkleri zaman anrdklar ve
anrnca Tanrnn adn anmak gerektii ve nk peygamberin
emrinin bu olduu ve buna benzer daha nice eyler belletilir
Bundan dolaydr ki camide yetimi insanlarda fikir ve zeka
gelimesi grlmez. slamda bir zamanlar uygarlk olduu sylenir.
Daha nce de belirttiimiz gibi bu uygarlk, eriatdan yararlanmak
suretiyle deil ve fakat eski Yunan kaynaklarndan yararlanmak
sayesinde olumu olan bir eydir ve bu dnemlerde dahi eriat
halklar son derece cahil, banaz ve ilkel durumda tutulmulardr.
Halk bundan kurtarmak hususunda Aydn snflar bir ey yapmam,
aksine halk din adamnn melanetiyle babaa brakmtr.Bundan
dolaydr ki Cami, hemen her frsatta cahil ynlar, her trl yenilik
aamasna ve ou kez aydnlara kar kolaylkla ayaklandrma yolunu
bulmutur.
*
XII) Batl Aydn, Kendi Toplumunu Demokratik Dzene
Ykseltmek sterken, eriat Aydn, Aksini Yapar ve Mutlak
Hkmdarlk (stibdat- Zulm) Rejimlerini Destekleyerek Halk,
Totaliter Ynetime Boyun Edirtir:
Fikir ve kltr bakmndan gelitirilmeyen ve daima hakir grlen
eriat halklarnn zellii, Totaliter sistemden ve stibdat
ynetiminden baka bir devlet ve hkmet eklini kabul etmeyip
despotik ve akl ve mantk ve ahlak d eylemleri doal grmek ve
iktidarn en sert ve hain ekline gnl rahatlyla boyun emek ve
her trl gelime fikrinin karsna yobaz zihniyetle dikilmek,her trl
deiiklie kar direnmek ve buna benzer olumsuzluklar ierisinde
yuvarlanp gitmek olmutur[837]. Hemen belirtelim ki despotik
nitelikteki iktidar uygulamalarna boyun emek asndan eriat
halklar grlmemi bir uyarlk gstermitir; bunun da sorumluluu
462
yine aydn bilinen snflarn omuzlarndadr. Oysa ki Batl aydn
kendi toplumunu zulme kar dikilebilecek ekilde hazrlamtr:
halka u inanc alamtr ki insann doutan sahip olduu haklar
vardr ve bu doal haklara ineyen her iktidar zulum ve istibdat
yapyor demektir ve byle bir iktidara kar isyan etmek ve doal
haklara riayetkar yeni bir iktidar getirmek gerekir. Bilindii gibi bu
inancn kkleri ok gerilere, eski Yunana iner. Miladtan 450 yl nce,
Sofoklesin yazd Antigon adl piyeste doal haklar kavramnn
izlerine rastlanr. Bu ayn fikirler, yzyllar ierisinde szle szle
17ci ve 18ci yzylda, aklc felsefenin temsilcileri tarafndan (rnein
Lock), halkn yararna olacak ekilde ele alnm ve Millet
egemenlii ya da Halk egemenlii ve nsan ve vatanda haklar ve
zgrlkleri v.s gibi demokratik ilkelere dayal siyasal rejimlerin
yerlemesi sonucunu dourmutur. Daha baka bir deyimle Batl
aydn bu kaynaklar, kendi insanlk anlay ile zenginletirerek halk
ynlarn, haysiyetsiz yaamlara ve iktidarn kt uygulamalarna
kar isyan edebilecek bir ruhla yetitirmeye almtr. Batda halk
snflarnn, hak ve zgrlk adna kt ynetime kar direnmesi,
Orta a dneminin en karanlk yllarnda bile kendini gsteren bir
olaydr. 1346 ylnda Floransa Cumhuriyeti halknn kt adalet
sistemine ve yetkilerini ktye kullanan Engizisyon Mahkemesi
hakimlerine kar ayakland grlmtr[838]. Ne ilgintir ki halk
bu ynde yetitirmeye alanlar arasnda baz din adamlarna ve
ilahiyatlara da rastlanr. eriat lkelerinde Gazali ya da bn
Teymiyye, ya da Cveyni ve benzerleri gibi nice hretler halk,
koyun srs gibi iktidara itaat etmenin dinsel fazilet olduu
inanlaryla yetitirirlerken, Batda aydnlar ve baz ilahiyatlar,
insan haklarn ineyerek istibdat yapan iktidarlara kar, ayaklanmak
iin kkrtmaktaydlar. 16ci yzyln ilahiyatlarndan Suarez, pek
ok rneklerden biri olarak zetlenebilir. Suarez e gre egemenlik
denen ey halktan gelmedir ve bu egemenlik halkn ve kiilerin doal
haklarnn korunmas iin kullanld takdirde merudur. Bu itibarla
halkn karlarna ve kiinin doal haklarna uygun davranmayan her
iktidar, istibdat yapyor demektir. Halkn hak ve zgrlklerini
463
bilmezlikten gelen ve ineyen hkmdarlar ya da yneticiler
zulm yapan zalimler durumundadr ve byle bir hkmdara ve
byle bir iktidara kar ayaklanmak, halk iin bir hak ve grevdir.
nk halkn ve kiilerin doal olan haklarn inemek demek su
ilemek demektir[839].
te yandan yine 16ci yzylda Calvin gibi nl baz din adamlarnn,
bu tr grleri halka benimsetmeye alrken[840] dier bazlarnn
da dinsel kaynaklarda (rnein Ahd-i Atiyk ta) Millet iradesi ni
ngren hkmler olduunu syleyerek halk mutlak Krallk
rejimlerine kar direnmeye ardklar grlr[841]. Ve bu arlar
bazen ylesine etkili olmutur ki sadece halk ynlarn deil ve fakat
iktidar sahiplerini bile harekete geirmitir. rnein ngilterede
Cromwell, 17ci yzylda, Krallk rejimine kar savaa giriirken
kendi askerlerini Ahd-i Atiyk in Samel blmndeki Monari
aleyhtar hkmlerle coturmak istemitir. nk din adamlarndan
rendii u olmutur ki bu blmde Cumhuri milli devlet fikri
yatmaktadr[842].
Yine 17ci yzylda Amerikann Kuzeyine yerleen Puritain ler,
aydn snflarla bir olarak, halkn eitimini kendilerine ama
edinmiler ve halk istibdat rejimler aleyhinde fakat demokratik
ynetim sistemlerine ynelik olarak yetitirmek istemilerdir.
Despotik ve kt hkmet sistemlerinin ancak cehaletin var olduu
toplumlarda reklenebileceini bildikleri iindir ki, halk aydnla
kavuturmakla bu ktlklere son verilebileceini dnmlerdir.
Nitekim 1639 ylnda, yeni bir Anayasa kabul etmek zere,
Hardfordta toplanan Temsilciler Meclisi ndeki din adamlar, dier
temsilcilerin tezine katlarak, egemenliin halktan gelme olduunu ve
Halk iradesi eklinde kullanlmak gerektiini savunmulardr[843].
Ve ite Batl aydnn bu inanlarla yetitirdii halklar nsan haklar
adna ahlanrken ve yzyllar ierisinde istibdata kar
bakaldrrken, eriat dnyasnn halklar, btn devirler boyunca,
hatta bugn dahi, despotik ve totaliter ynetimlere ve zulme boyun
emeyi gelenek edinmilerdir. nk eriatn tanmlad ekliyle
464
zulm denen ey, insan haklarnn ihlali sorunlaryla ilgili
deildir. Her ne kadar Kuranda zulm n ktlnden sz eden
ayetler varsa da bu szckten anlalan ey kiinin doal haklarn
iner nitelikteki zulm deil ve fakat sadece eriat emirlerine aykr
davranlarn bizatihi kendisidir. rnein Tevbe suresinin 23c
ayetinde yle denmitir: Ey inananlar! kafirlii severler ve kfr
imana tercih ederlerse, babalarnz ve kardelerinizi de dost
edinmeyin ve iinizde kim onlar severse onlardr zulmedenler....
Yine bunun gibi Tevbe suresi nin 5ci ve 29cu ayetlerinde
mriklerin ldrlmeleri ve Kitab ehlinin slam kabul etmesi ya
da cizye verme zorunluluunda tutulmas emredilmitir. Kurana
aykr davranmak demek, Kuran emirlerine gre, zulmetmek
olduuna gre, u durumda Mrikleri ldrmeyip insancl bir
eyleme tabi tutmak, ya da Kitab ehli ni cizye vermekten muaf
klmak, Kurana aykr bir davranta bulunmak demektir, yani zulm
niteliinde i grmektir. te yandan Kuranda Klelik Tanrsal bir
kurulu olarak ngrlmtr. Hem de ylesine ki Tanr, gya klelii
yerletirmekle vnmektedir. Gerekten de Kurann Nahl suresinde
yle yazldr: Allah...bakasnn mal olan bir kle ile kendisine
(nimetler verdiimiz)...kimseyi misal gsterir: Hi bunlar eit olur
mu? vlmeye layk olan Allahtr... (16 Nahl 75). O halde klelii
sona erdirmek demek, Kurana ve Tanr iradesine kar gelmek
demektir ki bu da zulmetmek anlamna gelir. Yine ayn ekilde
Kurana gre slamdan gayr gerek din yoktur ve baka bir dine
ynelenler sapktrlar. O halde bu emri uygulamak zere iktidarlarn
baka dinden olanlar sapk sayp ona gre davranmalar
zulmetmek anlamna gelmez; aksine eer farkl dindekilere kar
insancl eylemde bulunacak olursa, Kurana aykr hareket etmi
olaca iin, zulm yolunu tutmu saylacaktr. Daha dorusu
kafirlere kar iyi davranmakla, muhtemelen mslmanlara eziyet
etmi olacaktr. Bu rnekleri sonsuza dek oaltmak mmkn. Fakat
sylemek istediimiz udur ki, farkl inantaki insanlara eziyet etmek
zulm n dnda braklmtr; buna karlk kiileri inan
zgrlne sahip klmak, ya da insan haysiyetini ykc eyleri
465
(rnein klelii) kaldrmak gibi eylemler, zulmetmek anlamna
alnmtr. Daha baka bir deyimle eriatn yap dedii eyleri
yapmamak (ya da yapma dediini yapmak) zulmetmek saylmtr.
Bundan dolaydr ki 1400 yl boyunca btn eriat lkelerinde
iktidarlar, kiinin yemesinden imesine ve giyinmesine ve
dnmesine varncaya kadar her eyini akla ve manta ve mspet
ahlaka aykr ekilde kstlamay ve doal hak diye bir ey tanmamay
grev bilmitir. Aydn sanlan snflar, bu tr uygulamalarn, aslnda,
zulmetmek demek olduunu sylememi ve sylemeyi de pek
dnmemitir.
Bunun yannda bu ayn aydn! snf, bir de iktidar sahiplerine (velev
ki bunlar zm tanesi beyinli kiiler olsunlar ve istibdat yapsnlar)
mutlak ekilde itaat etmenin Tanr emri olduunu savunmutur ki, bu
tutumu ile hem iktidar sahiplerini istibdat yapmaya ve hem de eriat
toplumlarn koyun srs haline getirmeye sebep olmutur. lerinde
Kuran ve Hadis hkmlerini rnek vererek hkmdarlar, halka kar
sert ve gaddar ve hatta Kt ve Mstebid davranmaya aranlar ve
ayn zamanda halk da, eriat gereince, bu tr ynetime boyun eme
alkanlna srkleyenler grlmtr. Cveyni gibi, ya da Gazali
gibi, ya da bn Teymiyye gibi tarihiler ve ilahiyatlarn, ya da
Nizam-ul Mlk gibi devlet adamlar, ya da Halifelere/ Hkmdarlara
danmanlk yapanlarn (rnein Drdnc Murad n nl Hoca Bey
leri gibi) azlarndan kan eyler hemen hep ayndr. Kimisi: Ey
Sultanm halk ile baa kmann yollar akl ve mantk ile davranmak
deil, fakat iddet kullanmaktr...; Biz obanz halk bizim
srmzdr eklinde konumutur. Kimisi: Eer halka iddet
gsterilmez (korku salnmaz) ise.. fesat ve ihtilal zhur eder... diye
hikmet samtr. Kimisi: (Ey Sultanm)...kpeini (halk) yar a tut
ki senin peinden gelsin...Hayvan a kalmadka avlanmaz ve oyun
tutmaz eklinde konuarak insan ahsiyetinin haysiyetini inetici
usulleri ne srmekten kanmamtr[844].
Ve ite btn bunlar nedeniyledir ki slam tarihi boyunca eriat
lkelerinin hi birinde insan haklar adna ayaklanma, ya da hak ve
466
zgrlk ilkelerine dayal devlet ve hkmet sistemleri kurma
ynnde bir kprdan olmamtr. Oysa ki Bat halklar, daha Orta
a dneminde bile kendilerini smren iktidarlara ya da snflara
(rnein Burjuvaziye, ya da din adamlarna vs) kar ba kaldrm,
ihtilaller yapmtr[845]. Bat halklar byle yaparken eriat
lkelerinde halk ynlar, btn dnemler boyunca, en mstebid ve
en insafsz ve en despotik ynetimlere kar ses karmam, aksine
koyun srs eklinde boyun emilerdir. nk eriat eitiminden
baka bir ey bilmeyen eriat aydn, bu ynlar, hak ve zgrlk
kavramndan yoksun ve istibdada boyun eer ruhla yetitirmitir.
* *
Bat halklarnn aklen ve ruhen gelitirilmelerine karlk eriat
halklar, gemi yzyllar boyunca olduu gibi, bugn dahi hala
miskinlikler, kltrszlkler ve bilgisizlikler ve ocuksu eitimler
ierisinde tutulmulardr. Bu nedenle hala yenilie ve gelimeye ve
zgr dnceye kardrlar. Eskiden olduu gibi bugn de, kim ki
tutucu ve eriat grnebilmi ise, halkn sevgi ve sayg besledii kii
odur. Kim ki be vakit namazn klar, orucunu tutar hacc grevini
yaparsa halk iin en makbul insan odur. Vaktiyle Al-Memun (lm
833 Miladi) ya da Al-Mutasim ve Al-Vatik gibi birazck hogrl
halifeler sayesinde tutunabilen mutezile snfna[846] kar halk, nasl
yobaz zihniyetin destekisi olarak direnebilmi ise, daha sonraki
yzyllar ierisinde hogrsz halifelere ok daha byk bir
banazlkla balanm ve kendisini aydnla karmaya alanlar
(saylar az da olsa) yok klmtr. rnein 9cu yzylda dnce
zgrlnn ve aklc bilimlerin ve Mutezile nin en byk dman
saylan Al-Mutevekkil, eriat halklarnn ba tac ettii halifelerden
biridir. Al-Memun zamannda Kuran zerinde tartmalar
yaplabilirken ve Kurann insan yaps olduu konuulabilirken onun
lmnden sonra bu su sayld. Her trl aklc gelimeye kar
dmanlk besleyen bn Hanbala eref payeleri verdi. Hemen
hatrlatalm ki bn Hanbal son derece dar grl biri idi; eriat
emirlerinin en deimez ve banaz bir zihniyetle uygulanmas taraftar
467
idi. Oysa ki Al-Mutasim ve Al-Vatik gibi halifeler, Mutezile nin
etkisiyle, bu emirlerin aklc yorumuna taraftar idiler. Bundan
dolaydr ki bn Hanbal a kar sert bir tutum taknmlard. Fakat ne
var ki cahil halkn sevgisine sahip olan bn Hanbal a kar pek bir ey
yapamyorlard. Nitekim bir defasnda bn Hanbal, bir davran
nedeniyle Al-Mutasim tarafndan falaka cezasna yatrldnda, halk
ayaklanmtr[847]. Al-Memun dneminde fazla sesini karamayan
ve Mutezile mensuplarna ve Al-Muhasibi gibi rakiplere kar fazla
kafa tutamayan bn Hanbal, az zaman sonra Al-Mutevekkil ile
balayan gericilik devrinin kahraman kesilecek ve byk gcn halk
ynlarndan ekecektir. Sadece Mutezile Okulu taraftarlarn deil ve
fakat kendisinden biraz daha az lde tutucu saylan Al-Muhasibi
gibi kimseleri dahi yok ettirecektir[848]. Fikir ve grleri
bakmndan hite zgrlk saylmayan Al-Muhasibi ye dahi
tahamml edemeyecek bir gericilik ierisinde birleen gler her trl
fikir gelimesi olaslna son vermilerdir. Oysa ki o tarihlerde
Batda aydn snflar halka din Kitaplarnn Tanrnn azndan
kmadn anlatmakla megul idiler[849].
*
XIII) Cahil Brakt Halktan Korkar Hale Giren Aydn, Halkn
anlayamayaca Dilde Yazar ve Konuur Olmutur:
Cahil ve banaz ortam ierisinde aydn glerin pek i
gremeyeceini belirten bir ngiliz yazar yle der: Bir dnemden bir
dneme, Dnyann byk bilgin ve dnrleri (aklcl ve uygarl
yerletirmek iin) seslerini ykseltmiler, zgrlk diye feryat
etmiler, fakat onlarn bu seslenmeleri cahil ve kltrsz halk
ynlarnn kaba gcyle abuk susturulmutur. Eski Yunanda
Homer ve Demosten, eski Romada icero ve Orta ada airler ve
fikir uruna canlarn feda edenler, rnein bizim Miltonumuz... hep
(fikir zgrl) iin rpnmlardr. Fakat bilgisizlik ve kaba
g...onlara kar daima cephe kurmutur....
468
Bu satrlarn yazar, btn karamsarlna ramen u iyimser
tmceyi ekler: Ancak ne var ki her eye ramen ve uzun vade
itibariyle de olsa gereklerin kutsal ebediliinden ykselen nurlar her
yerde (bilgisizlii ve kaba gleri) silip atmtr...[850].
eriat dnyasnda bu iyimser gre ynelme olana olmamtr.
nk kendi huzur ve rahatlar iin halk eitmeyen, kltrl hale
getirmeyen ve aklc yaamlara srklemeyen Aydn snf, bylesine
ilkel ve banaz durumda brakt kendi halkndan hem utan duyar ve
hem de korkar olmulardr.
Geen yzyl esnasnda Osmanl mparatorluunun yabanc
lkelerdeki grevlilerinin, Trk ya da mslman olarak grnmekten
kanr olduklarn, kendi kalemlerinden okumaktayz. 1964 ylnda
Trkiyede gezi yapan bir ngiliz yazar, anlarn anlatrken yle der:
u bir gerek ki eitim grm bir Trk kendi halknn cehaletinden
ve ilkelliinden byk bir utan duymaktadr...[851]
Fakat eriat aydn!, cahil brakt halktan yalnz utan duymak
deil ve fakat ayn zamanda korkar olmular ve olduka da iki yzl
ve olumsuz bir davrana gmlmlerdir. Halk gkten indii
sylenen din verileriyle yetitirme uruna aklclktan uzak
brakanlarn en byk korkusu, akla yer verici davranlarda
bulunmak ve daha dorusu zgr dnyor grnmek olmutur. Zira
halk Kuran dnda gerek bulunmadna ve Tanr/Peygamber
emirlerine aykr dnce olamayacana inandran aydnlar iin zgr
dnceye aka sarlmak mmkn deildi. Bir yandan Kuran
verilerini en stn deerler eklinde ve tek gerek olarak gsterirken
dier yandan bunlara ters den sonulara akl yolu ile varmak
elbetteki ki tehlikeli idi. Bu tehlikeyi yaratan ey halkn cehaleti ve
banazl idi. Bu itibarla: Halk cehaletten kurtulamaz, onu din iinde
tutmak gerekir deyip ihanet yolunu tercih etmilerdir.
Hesaplamadklar u olmutur ki cahil ve banaz bir ortam ierisinde
kendileri iin dahi haysiyetli insanlar gibi, zgrle sahip olarak,
mutlu ekilde yaama olana yoktur. Hi dnmemilerdir ki byle
469
bir toplumda mspet ilim ve mspet ahlak ve uygarlk yaratmak
isteyenler destek bulmaz ve abuk susturulurlar. nk cahil
braktklar bu halklar, onlar daima dinsizlikle, zndklkla ve Tanr
dmanl ile damgalamtr. evrelerinin bu korkutucu tutumuna
kar yaplacak ey, cahil halk ynlarnn anlayamayaca ekilde,
kapal bir dille yazmak ve konumak ya da sahte bir hviyet
taknmakt. Verilebilecek nice rnekler arasnda bn Rte ksaca
atfta bulunmak yararl olacaktr. Bilindii gibi bn Rt, eski Yunan
felsefesiyle ve zellikle Aristo ve Eflatun nun yaptlaryla
beslenmitir. Fikir ve dnce dnyas eriatn dnda ve daha
dorusu karsndadr, nk aklc felsefenin stnlne inanmtr.
Grlerini aklarken hitap ettii snf aydn snftr, nk kendisi
gibi bu snf da eski Yunan kaynaklarna hayran ve bu kaynaklardan
yararlanan snftr. Fakat bu snfa hitaben konuurken, halk
ynlarnn dinsel inanlarn yapan eriat verilerini (rnein Cennet,
Cehennem masallarn) halkn anlayamayaca bir dil ile red ederdi.
Halkn ve banaz evrelerin saldrlarna kar kendisini koruyabilmek
amacyla, kendine zg bir dnce dnyas yaratmt. Bu
dnyasnda o, eriat verilerinden uzak ve bu verileri klliyen inkar
eden bir kimse gibi yaard. Fakat bunun yanndan bir de, eriata bal
ve Kuran hkmlerini ve peygamber emirlerini yceltiyormu gibi
grnd bir baka dnyas vard ki bu dnyasnda konuurken her
ilmin Tanrdan gelme olup Kuranda bulunduunu, din kanunlarnn
temel kanun niteliinde olduklarn, gerek mutluluun bu yeryznde
deil fakat ahirette bulunduunu sylerdi. Sylerken de tabii yalanlar
uydurur ve bylece banaz evrelerden gelebilecek tehlikeye kar
kendisini korumu olurdu.
Mutasavvflarn genellikle izledikleri yol da bu olmutur; ou kez
Kurana ters den dncelerini (rnein vahdet-i vcud, yani
Tanr/Kii ayniyeti fikrini), bu ekilde izhar ederlerdi. bn Ata ya bir
gn yle sorarlar: Siz mutasavvflar hangi alemin insanlarsnz?...
Kendinize zg yle bir dil yaratmsnz ki onu sizden baka kimse
anlayamyor. Her kesin yapt ekilde yazmyor ve
konumuyorsunuz; konutuunuz eyler ifte anlamda eyler oluyor.
470
Byle yapmakla ya bir takm eyleri gizlemektesiniz ve bu
gizledikleriniz gereklere yatkn dmemektedir -ki bu takdirde
izlediiniz yol gerek yol deildir-, ya da sizin bu dncelerinizin
altnda baz maksatlar yatmaktadr ve siz bunlar halktan sakl
tutuyorsunuz.... Buna kar bn Ata nn verdii yant udur: Evet
(sylediin) dorudur, bizlere senin dediin ekilde davranmaktayz,
nk bu davran bizim iin ok nemli ve gereklidir. (Bu ekilde
yapmakla) bizler, dncelerimizin mutasavvflardan bakalar
tarafndan anlalmasn istemeyiz. Her kesin anlayamayaca dilde
konuup yazabilmek iin ancak kendimizin bilebilecei bir dil
yarattk...[852]. bn Ata nn bu yantn nakleden Ferid Al-Din Attar
dahi, Taksirat Al-Evliya adl yaptnda ruhun ycelmesi ve Tanrya
erimesi iin bu ekilde davranmann gereini belirtirdi[853]. nk
banaz halkn saldrlarndan ancak bu ekilde kendisini koruyabilirdi.
Bunu yapmayanlar ise en vahi usullerle ldrlmeyi gze almalyd.
Nitekim Al-Hallac, byle yapmad ve rnein En-al Hakk dedii
iin o bilinen feci akibete uramtr. Sadece mutasavvflar deil fakat
aklc deerlere ynelme eiliminde olan her kesin yapt bu idi.
Halkn husumetinden kurtulmak iin bn Akln 1072 ylnda halk
tarafndan lin edilmekten kurtulmak iin grlerini nasl
deitirdiine deinmitik. Tekrar hatrlatalm ki bn Akl, mutezile
tezinin 9cu yzyldaki nadir temsilcilerinden saylr. Din adamlarnn
yerletirmi olduklar ve halka bellettikleri kurallarn kr krne
benimsenmemesini ve nk bu kiilerin yanlm olabileceklerini
sylerdi. Bu grleri yznden bn Akl, din adamnn kkrtt
iktidar sahipleri ve halklar tarafndan zndk gzyle grlr olmu,
saldrlara uram sonunda da lme mahkum klnmtr. Kurtulmak
iin gizli bir yolunu bulup kamaya almtr. Fakat asl byk
tehlikenin halktan gelebileceini hesaplamamtr. Nitekim kamak
zere bir gemiye sndnda, kendisini tanmayan yolcularn
birbirlerine: O dinsiz bn Akl denen herifi elimize bir geirebilsek de
gebertsek diye konutuklarn duyunca dehete dm ve kurtulu
aresi olmadn dnerek gidip yetkili mercilere teslim olmutur.
Halkn gazabndan kurtulabilmek iin de halk nnde nedamet
471
getirdiini sylemeye hazr bulunduunu aklamtr. Dilei
gereince Camide kalabalk bir halk kitlesi nnde sz alm ve daha
nce savunduu fikirlerin yanl olduunu, mutezile mensuplarnn
grlerine katlmakla hata yaptn, din hkmlerinin itihad usul
ile uygulanmasna taraftar olmakla bilgisizce davrandn aklam
ve bir daha buna benzer eyler yapmayacan anlatmtr. Bylece
ldrlmekten kurtulmutur[854].
Buna benzer bir baka rnei 13c yzyl bilginlerinden Kemal Al-
Din bn Manah da grmekteyiz. Eski Yunan bilimlerinden feyz
alarak eitli alanlarda yazan ve zellikle Euclid in yaptlarn
yorumlayan bn Manah, ayn zamanda Aristo nun Organum adl
kitabn da ok iyi bilir ve felsefe, fizik ve metafizik ve tbb
konularnda yazard. Ancak ne var ki aklc bilimlerle ve hele eski
Yunan kaynaklaryla uramak ve stelik felsefe gibi akln snr ve
yasak kabul etmedii alanlarda yazmak demek eriatnn
dmanln kazanmak demekti. Nitekim akl ve zeka rn verilerle
megul olmas ve eski Yunan kaynaklarndan yararlanmas yznden
halk tarafndan dinsiz ve kafir saylmtr. Bu dmanlk karsnda
ylm ve kendisinden feyz almak isteyenlere: Aklc bilimlerle ve
felsefe ve mantk ile sorunlaryla fazla uramayn tavsiyesinde
bulunmaya balamtr. Nitekim Musulda bn Al-Salah adnda bir
fkh stad, Aristonun Organum adl kitabn onun yardmyla
incelemek istediinde ona yle demitir: Ben u kandaym ki sen
artk (Aristo felsefesiyle) megul olmaktan vazgemelisin... nk
halk seni dindar ve iman sahibi, iyi bir mslman olarak tanmaktadr.
Oysa ki halk felsefe gibi ilimlerle megul olanlar kt dnceye
saplanm dinsizler eklinde grmektedir. Eer felsefe ile uraacak
olursan halkn sevgi ve saygsn yitirirsin... Bu t zerine bn Al-
Salah, felsefe ile megul olmaktan ve Aristo yu okumaktan vazgeer
[855].
*
472
XIV) Aydnn cahil brakt halk, kendi karlarna yararl
olabilecek reformlarn karsndadr; kendisini smren,
kendisine hayvan muamelesi eden cani ruhlu kiilere hayrandr:
Hemen her lkede cahil halklar, toplum karlarnn, yani kendi z
karlarnn ne olduunu anlayacak yeterlikten daima yoksun
kalmlardr. Bu nedenle kendi karlar dorultusundaki reformlara
genellikle kar koymulardr. Fakat unu eklemek gerekir ki bu kar
koyma geleneinde eriat halklaryla yarabilecek rnek bulmak
zordur. slam tarihi, her alanda ve her konuda bunun saysz
rnekleriyle doludur. Osmanl Padiahlardan bazlarnn, 19cu
yzyln balarnda girimek istedikleri yeniliklere kar: Her yenilik
dinimize gre dinsizliktir feryatlaryla direnen din adamlar, kendi
yan balarnda ve kendilerine en byk g olarak hep cahil halk
ynlarn bulmulardr. nc Selimin yapmak istedii yenilik nice
rneklerden biridir. Fransz ordusundaki teknii izleyerek oluturduu
Nizam-i Cedid ki daha ilk kurulduu an modern ve disiplinli bir
kurulu eklinde baarl sonular salam ve zellikle ba bo
etelere kar etkili olmutur, sadece Yenierilinin kskanln tahrik
etmekle kalmam ve fakat asl halk ynlarnn da gericilik
duygularn kabartmtr. eriat verileriyle beyni ykand iin her
trl yeniliklere kar dmanlk duyan halk, Nizam-i Cedid kurma
abalarna kar da olumsuz bir tutum taknmtr. O kadar ki bu
kuruluun hazrlyla ilgili fetva ve fermanlar sokaklarda yksek
sesle okuyan tellallara halkn saldrd ve onlar lin etmeye
kalkt grlmtr. Halkn bu saldrlar karsnda Padiah, bu
alandaki yenilikler iin henz zamann gelmediini dnm ve ii
geciktirmitir[856]. hatrlatalm ki bu ayn cahil halk, Kabak isyan
srasnda yobazlarla i birlii yapm ve Kabaknn ve askerlerinin
yardmna komu ve onun eriat uygulansn eklindeki
yaygaralaryla iledii cinayetlere katlm, ona yardmc olmutur.
Halka ve devlete yararl olabilecek her davran ve yenilii dinsizlik
eklinde gsteren kimseler iin halk indinde n yapmak ve halk
tarafndan alklanmak kadar kolay bir ey olmamtr. Osmanl
dneminde halkn en fazla sevgi ve saygsna mazhar olanlar, halkn
473
yararna yaplmak istenen yeniliklere kar bakaldranlar olmutur.
1837 ylnda Sultan Mahmuda, Galata kprsnden arabasyla getii
bir srada Gavur Padiah diye saldrmak isteyen eyh Sal y halk
adeta evliya gibi grm ve nitekim yakalanp idam edildikten sonra
onu evliya olarak bilmitir. Ayn eyler daha sonra ok grlmtr:
1908 ylnda ilan edilen Merutiyet i eriata aykr bularak ayaklanan
ve olmadk vahete bavuran Dervi Vahdeti nin yannda yz
binlerce halk ynlar yer almtr. 1930 ylnda Menemende laiklie
kar ayaklanp gen devrimci Kubilay in ban bakla kesenleri
halk, alklarla kutlamtr.
*
Cahil braklan eriat halklarnn bir zellii de cani ruhlu ve ocuk
zekal ve gaddar ve hunhar ve kendilerini en fazla smren
yneticileri ve kiileri kendilerine ba tac etmek ve buna karlk
fazilet ve meiyet insanlarn lanetlemek ve yok etmek olmutur.
Medrese zihniyetine saplana saplana deer llerinden ylesine
yoksun kalmlardr ki, eer Osmanl imparatorluu dneminden
rnek vermek gerekirse, Bunak Mustafa gibi padiahlarn cinnetvari
ynlerini uhreviliin ve ruhaniliin areti eklinde grp kutsal
saymlar, ya da karde katline girien padiahlarn cinayetlerinde
ayn kutsall bulmulardr. Sylemeye gerek yoktur ki baka
yerlerde ve baka dnemlerde halk ynlarnn, kendilerine kt
davranan, kendilerini aldatan ve fikren ve ahlaken aa durumda
bulunan kimseleri ve hkmdarlar ycelttikleri ok grlmtr. Eski
Romada imparator Neronun olmadk delilikler ve gaddarlklar yapt
bilinen bir eydir. Yine bunun gibi Caligulann amcas Claudius un,
her kes tarafndan bunak bir kimse olarak bilindii halde,
imparatorluk makamna oturtulduu da dorudur. Fakat u bir
gerektir ki ne Romada ve ne de bir baka yerde halkn, eriat
lkelerinde olduu kadar geri zekal, kt ruhlu ve halk dman
kimselere saygnlk besledii, koyun srleri eklinde boyun edii
grlmemitir. Eski Romada halk, Neronun iledii cinayetlere kar
nihayet bir an gelmi ayaklanm ve onu intihara zorlamtr.
474
lmnden bir sre sonra ona sayg duyar olmas, her eye ramen
bu gaddar ruhlu imparatorun baz olumlu davranlarda bulunduunu
anlamasndandr[857]. Claudiusa gelince, o da, her ne kadar
imparatorluk makamna getirildii zaman bunak diye bilinmekle
beraber, grevde kald srece olumlu saylabilecek iler grm,
lkeyi adeta mamur etmitir[858]. Onu, Osmanl dneminin Bunak
Mustafa si ile kyaslamak mmkn deildir. nk bunakl ve
aklszl ile Osmanl tarihinde n yapm bulunan Mustafa, sadece
yenierililerin deil fakat din ulemasnn ve halk ynlarnn da
hayranlk duyduu bir padiah olmutur. Onun bunaklnda ve
hamakatnda bu snflar ilahi bir gerek ve hikmet bulmulardr[859].
Hatrlanaca gibi ikinci Osman a kar isyan eden Yenieri oca,
Ulemann daha nce Aklen yetersizdir gerekesiyle tahttan indirdii
Bunak Mustafa y, 1618 ylnda, ayaklarna kapanrcasna yeniden
tahta karmtr. Tahttan indirdiini bir daha asla tahtta karma
geleneinde olmayan Yenierililer, bu gelenei akll ya da yurda
yararl olabilecek padiahlar uruna deil de, padiahlarn en buna
ve budalas iin bozmutur. Bunak Mustafa y ikinci kez tahta
karmtr ama nc Selim ya da ikinci Mahmut gibi millete
yararl olabilecek olanlar yok etmeye almlardr. Btn bu
davranlarda Yenieriliye destek olan ve onu alklayan bir cahil halk
ynlar vardr ki, destek olduklar Yenieriliden daha da ar bir
banazlkla bu bunak padiaha balanm ve onun giderek artan
bunaklnda ulviyet ve kutsallk aramtr. Cevdet Paa nn azndan
dinleyelim: Sabit ve anlamsz baklar ve davranlaryla akl
yeteneinden mutlak ekilde yoksun bulunmasna ramen Mustafann
bu cinnetvari ynlerini pek ok kimseler ve zellikle din ulemas,
uhreviliin ve ruhaniliin bir areti olarak grmekteydiler.
Ramazann son gnlerine doru eyh Cerrah Muhammed efendi u
vaizde bulundu:- gnden beridir ki kutsal padiahimiz odalarna
ekilmiler ve dua etmekle ve alamakla gnlerini geirmektedirler;
kimseyi de grmek isteinde deillerdir. Ryalarnda selefi Osman
br dnyada en byk mevkilere erimi olarak grmektedirler-. Bu
szler hazr bulunanlarn gzlerinden yalar getirmitir...
475
Yenierililerin daha sonra Mustafa aleyhine dndkleri dorudur,
fakat bu dn, onun bunakln anladklarndan deil ve fakat
Mustafann kendi karlarna aykr decek ekilde kararlar
almasndan ve zellikle arap satn yasaklamasndandr. nk bu
satlardan Yenierililer pay almakta idiler. Fakat ne ilgintir ki
Yenierilinin Mustafa aleyhine dnmesinden sonra bile Ulema ve
halk, Bunak Mustafay Tanrnn sevgili padiah olarak grmekten
geri kalmamlardr.
eriat halklar sadece bunak ve aklsz olanlar deil, fakat hrsz ve
sahtekar tabiatl yneticileri de kendilerine ba tac etmekten geri
kalmamlardr. Yine Osmanl tarihinden rnek vermek gerekirse,
Sultan Ahmed in veziri Nasuhi Paa ki padiahn 3 yandaki kz ile
nikahlanmt, d grn itibariyle gsterili, efendi ve fakat i
yz itibariyle son derece ahlaksz bir insand; hayatta deer verdii
tek ey para ve iktidar idi; yapt servetin haddi hesabi yoktu; insan
varlna kar en ufak bir sevgi ve saygs yoktu. Ama halk ynlar
ona tapard. Buna karlk bu ayn halk, drst ve faziletli kim varsa
her kesi tatan taa vururdu: nc Murad dneminin Ferhad Paa
larnn ya da Satrc Mehmet Paa larnn ackl akbetleri yzlerceden
sadece iki rnektir. Gerekten de adlarn belirttiimiz bu iki paa,
gayret ve drstlkleriyle millete olduka byk hizmetlerde
bulunmu olduklar halde, her ikisi de Padiah tarafndan alaka
ldrtlmlerdir.[860].
te yandan karde katlinde rakipsiz saylabilecek padiahlar da halk
ynlar, Yce padiah olarak barlarna basmlardr. Bilindii gibi
karde katli gelenei, din adamnn ve Ulemann tevik ve desteiyle
ve daha dorusu bu uygulamay Kuran hkmlerine uygun bulmalar
sonucu yerlemitir. Fatih Sultan Mehmed in, kendi z kardelerini,
daha ana karnnda iken ldrtmesi olay, Osmanl tarihilerinden
Tabizade nin kaleminde fazilet niteliinde bir ey olarak anlatlmtr.
Yine bunun eriat lkeleri hkmdarlarnn ve yneticilerinin
byklklerini halk ve hatta ulema, onlarn gaddarlklarna ve
ldrttkleri insan saysna gre saptard. rnein Osmanl
476
dneminde drdnc Muradn ya da Kprl nn byklklerini
yapan ey bu olmutur[861]. Ve halk, bunak ya da zalim olanlar ve
karde katillerini melek niteliinde grm ve onlara tapmay grev
bilmitir. nsan kafalar kestirmekle n salan Sultan Selim in
methiyesini yapan Cenabi ye gre bu gaddar padiah bir aziz dir, bir
havariyun dur, efkat dolu byk bir insandr, halk sevgisiyle
dolu ulu bir padiah tir. Kardelerine kar besledii kskanlk
yznden onlar teker teker yok etmesi, kendi z babasn ldrtmesi,
yeenlerini kendi gzleri nnde kltan geirtmesi ve hatta bu
cinayetlere bizzat yardmc olmas, evet bunlarn hepsi, Cenabi
efendimiz gibi aydnlarn kalemiyle eitilen halklar iin., birer
fazilet ve insanlk rnei saylmtr
Ve ite bugn Atatrk Deccal ve Trke toprak kaybettiren kii
eklinde tanmlayp klten ve fakat buna karlk Abdlhamit gibi
soysuz ve gaddar bir padiah Toprak kazandran Ulu han eklinde
yceltenler de ayn kara zihniyetin gnmzdeki temsilcileridir. Gen
ve krpe kuaklara Abdlhamit i Koca bir da ve Kanuniyi bu da
zerinde bir p olarak tantrlar. Oysa ki Toprak kaybettirmemitir
yalanlaryla tanttklar o hain padiah, Bosna-Hersek ve Yeni Pazar
ve Karada ve Romanya ve Bulgaristan ve Ardahan ve Batum ve
Kbrs gibi topraklarn kaybna sebep olduktan gayr, bir de asl
ktl ve cehaleti ve iki yzll ve halk dmanl ile n
yapm bir kiidir. zgrlklere ylesine dmandr ki lgat
kitaplarndan zgrlk szcklerini kartmtr; Halkn fikren
gelimesine ve aydn kimselerin yetimesine ylesine kardr ki
Tarih ve felsefe konularnn niversite renim programlarnda yer
almasn yasaklamtr. Kendisi koyu cahil olduu halde, halk ocuk
zekal kabul edip her trl hak ve zgrlkten yoksun klm ve
toplum ahlakini kerten jurnalcilik rezaletini yerletirmi, eriatn
koruyucu imi gibi grnp eriat yasaklarn, hi belli etmeden,
sadece kendi yaamlar itibariyle inemi, istibdat uruna ne
mmknse her eyi yapm, yurtsever insanlar yok etmekten
sklmam, Merutiyeti getirmek iin uraan ttihat ve terakki
Frkas na kar her trl yldrma usullerini uygulam, Mithat
477
Paay vicdanszca bodurtmu ve sanki btn bu soysuzluklar
yapan o deilmi gibi bir de ordunun Makedonya zerine yrye
gemesiyle zgrlk kahraman kesilmi ve bu frkann bakan olmak
isteyecek kadar haysiyetsiz davranlara tenezzl etmi ve ite bu
melanet ve cehalet ve ihtiras ierisinde lkeyi felaketlere
srklemitir. Ve ite btn bu tiksinti verici ynlerine ramen imdi
aydn sandmz kimseler ve halk, bu adam fazilet rnei ve
yurtsever insan klna sokma eilimindedir. Ve onu bylesine
yceltenler, zgrlk savamcs Mithat Paa y Bayramza ta
taktrtan bir dman olarak ilan etmekten de kanmamaktadr. Tpk
eriat Mehmet Akif i yurtsever diye gklere karp adna okullar
atrrken buna karlk Tevfik Fikret gibi bir zgrlk an
zongu diyerekten batrd gibi. Oysa ki Mehmet Akif yurtseverlii
ile deil fakat eriat severliiyle ve eriat iin Trk feda
edebilirliiyle n yapmtr; buna karlk Tevfik Fikret, kendi
toplumunu insanlk ve uygarlk yoluna sokmaa almtr.
* *
Bir yabanc yazar,1916 ylnda yaynlad bir kitabnda, Osmanl
padiahlarnn gaddarlklarn ve hunharlklarn ve hele karde
ldrme alkanlklarn ve halka kar insafsz davranlarn
incelerken, kendi kendisine u soruyu sorar: Nasl olur da mslman
toplumlar, btn bu cinayetler serisinin insanlar olan padiahlar (ve
yneticileri), kendilerine dnyevi ve uhrevi lider eklinde
grebilirler? Bu sorunun cevabn da yle verir: Bu, ancak din
anlayn (mspet) ahlak anlayndan ayrma geleneine ynelmemi
olmann sonucudur![862]. Dorudur, nk insanlk tarihi unu
gstermektedir ki dinsel ahlak anlay yerine mspet akl rn ahlak
anlayn semedike, her trl cinayeti, her trl ktl, her trl
insanlk d davran kolaylkla makbul ve meru grme olasl
vardr. Baka dinlerde ve baka toplumlarda da bu byle olmutur:
mspet ahlak anlaynn ahlakszlk eklinde grd eyleri dinsel
ahlak, kolaylkla ahlaki grebilmitir: rnein Tanr adna
Kafirlerle savamak, apulculuk yapmak, esirler almak, ganimetleri
478
paylamak ya da bunlara benzer tutum ve davranlar, semavi
dinlerin kutsal kabul ettii Kitaplarda Tanr emirleri olarak vardr.
Tevratda olduu gibi Kuranda da bu tr hkmler bulunur. Kurann
Tevbe suresi nin 5ci ayetinde: Mrikleri nerede grrseniz ldrn
diye yazldr. Ayn ayetin 29cu suresinde Kitapllara (yani
yahudilere ve Hiristiyanlara) kar, ya slami kabul edene ya da cizye
verene kadar sava almas aklanmtr. Hadis hkmleri arasnda,
hrszlk yapan ya da zina eden kimselerin, eriat emirlerinden
bazlarn yerine getirmek kaydyla cennete gidecekleri anlatlmtr.
Kuran dnda ahlak olmadna inanm insanlarn mspet akln ve
ahlak anlaynn kabul edemeyecei bu eyleri ahlakilik eklinde
kabul etmesi kadar doal ne vardr ki?
te yandan mslman kiiler, devleti ynetenlerin (rnein halifenin)
Tanrnn yeryzndeki temsilcisi olduuna ve onlarn (Kurana aykr
dmeyen) her davrannda ilahilik yattna inandrlmlardr.
Muhammedin bir hadisinde: Ynetici olarak banzda bulunan kii,
zm tanesi kadar kk beyinli bir Habei dahi olsa, ona itaat ediniz
diye emredilmitir. Bu inanlarla yourulmu beyinler iin iktidar
sahiplerinin davranlarn olumlu llere gre deerlendirmek
elbetteki mmkn deildir. Bundan dolaydr ki yneticilerin gaddar
ve insafsz davranlarnda daima bir ilahilik, bir hikmet yattn
sanr. Gazali ya da bn Teymiyye gibi nller bile, halifelerin ve
yneticilerin mspet akla smaz davranlarn hep bu adan olumlu
bulmulardr.[863]
*
XV) Batl Aydnn Aydnlatt Halk, Din Kuruluunun Olumsuz
Ynlerinden ve Din Adamnn Ktlklerinden kendisini
Kurtarrken eriat Aydnn Din duygular sarslmamaldr
Bahanesiyle Cahil Brakt Halk banazla Sapl Kalr; her
daim din adamnn yanndadr:
slam tarihinin hi bir dneminde aydn diye bilinen snflar, halk din
kuruluunun olumsuz ynlerinden ya da din adamnn melanet ve
479
ktlklerinden kurtarmak iin savam vermemilerdir. Hi bir
dnemde eriatn akla ve manta ters den ve insan haklarn
kstekleyen ve insan gelimesini engelleyen ynlerini halkn nnde
ve halkn anlayaca ekilde ele alp eletirmemilerdir. Aklc
felsefesinin ksmen de olsa temsilciliini yapar grnen Mutezile
mensuplar bile, her ne kadar aralarnda Kurann insan yaps
olduunu ima edenler olmakla beraber, bu alanda yararl bir i
grememilerdir. Bahane olarak da din sorunlarn halkn nne
getirmenin, tartma konusu edinmenin, ya da halktan kiilere din
konularnda soru sorma yetkisini vermenin din alannda kukular
yaratmak ya da din duygularn incitmek, ya da dinden uzaklamak
gibi sonular dourabileceini ve dolaysyla toplumun ve devletin
keceini ne srlmlerdir. Eski Yunan ve Roma tarihinden
balayp Orta a dnemini aarak gnmze dein bir aratrma
yaplacak olursa grlr ki hi bir yerde ve hi bir dnemde halk
ynlar, Din duygular sarslr bahanesiyle, eriat halklar kadar
uykuda braklmam, iktidarn ve aydn bilinen snflarn ve din
adamlarnn smrsne kurban olmamtr. Her ne kadar bu tr
bahaneler her zaman ve her yerde ne srlmekle beraber, buna kar
halk aklc ynde eitmek ve fikren gelitirmek isteyenler kmtr.
Eski Yunanda din kurulular, din ve din inanlar vard ama insan
aklnn ve dncesinin dinsel baskya feda edilmemesi iin
savaanlar da vard. Din adamlar diye bir snf vard ama din
adamnn mutlak egemenlii, istibdad ve saltanat ve zgr dnceyi
yok eder nitelikte bir banazl ya da gc yoktu. Din kuruluuna
kar ykselen sesler, din adamnn iktidarla birlik olup girimek
isteyecei gayretler sonucu susturulamazd[864]. Din kitaplar vard
ama bunlar, aklc bilim ve kltr ve sanatn tek kayna saylmazd;
bilim ve sanat din verilerinin rn olarak deil fakat zgr akln ve
zekann ortaya vurduu eyler olarak oluurdu. Her ne kadar halkn
yaam ve dncesine aykr den fikirler ve eylemler banaz geni
evrelerce ho karlanmamakla beraber, her eye ramen zgr
dncenin yaayabilecei ortam kurutulmamt. rnein Pratogoras,
yunan tanralaryla alay eden ve tanrlar kefetmenin akl yolu ile
mmkn olacan belirten Tanrlar zerine Dnceler adl kitab
480
yznden takibata uram ve Atinadan kama zorunluluunda
braklm olduu halde Atinada zgr dnce yaamtr. Her ne
kadar Anaxogoras, din aleyhtar yazlar dolaysyla saldrlara
uram ve hayatn nl devlet adam Pericles sayesinde
kurtarabilmi ise de, kitaplar pek ala okuyucu bulabilmitir. Her ne
kadar Sokrat, halkn inanlarna ters den fikirleri yznden ve daha
dorusu bu inanlar akl eleinden geirmek ve bu yoldan halkn
fikren gelitirmek istedii iin lme mahkum klnm idiyse de
savunduu eitim sistemi uygulanmaya devam etmitir. Sofist diye
bilinen dnrler her eyi akl terazisine vurmak ve halk ynlarn
aklc usullerle yetitirmek taraftar idiler. Onlar gibi halk batl
inanlardan syrmak ve zgr ekilde dnceye ve fikir
bamszlna ulatrmak isteyenler kukusuz ki bir ok glklere ve
tehlikelere maruz kalmlardr. Fakat gerek udur ki onlarn bu tutum
ve davranlarn kknden kazmak isteyen bir siyaset, ya da kararl
bir davran grlmemitir. Tiyatro ve edebiyat ve heykeltralk ve
resim sanatlar gibi halk en fazla etkilendirebilen sanat alanlarnda
akln stnl ve zgrl konular ilenebilmitir. Sokrat, halkn
inanlarn ve halkta yerlemi ve kklemi dnce alkanlklarn,
hep diyalektik usullerle akl makinasna sokar, akl terazisine oturtur
ve ylece yeniden halka sunard. Halkn Gerek diye bildii
geleneksel inanlarn, gerekle ilgisi olmayabileceini kantlamaya
alrd. Bunu yaparken de halkn inanlarn hrpalayc ve sarsc
grler ortaya vurmu olurdu; rnein halkn kutsal bildii tanralar
kabul etmezdi. Yine bunun gibi halk ounluunun egemenlie sahip
olmasnn kt sonularn vurgulamaktan ekinmezdi. Fakat btn
bunlara ramen Sokrat, o insafszca eletirdii toplum ierisinde,
yetmi yana kadar yaayabilmitir. Biraz nce deindiimiz gibi
fikirleri yznden lme mahkum edilmitir. Elli yargtan oluan
heyetin bir ksm onun susuzluuna karar vermitir. Eer Sokrat
istemi olsayd mahkumiyet karar uygulanmayabilirdi; eer fikirlerini
deitireceini sylemi olsayd avf edilmi olacakt. Ancak ne var ki
o, urunda savat dava adna lm tercih etmi, grlerinden
vazgemeyeceini bildirmi ve verilen zehiri kendi eliyle imitir.
lm seve seve gze alrken urunda savat dava ise halkn fikren
481
gelimesini salama davas idi: yani, hi bir insann akl ve vicdan
d eylere inanmamas ve aklen ve fikren gelime yoluna dorulmas
davas idi. Akln stnln ve egemenliini ve rehberliini halk
apnda gerekletirmekti. Fikir tartmas olmadan ve zgr dnce
ortamn yaratmadan toplum iin haysiyetli bir yaam olamayacana
inanmt. Byle bir ortam olmadan halk ynlar iin klelikten ve
koyun srs eklinde smrlmekten baka bir yaam tarznn
olamayacana inanmt. Bu inanc, rencilerine alam ve aydn
kuaklarn yetimesine almtr.
Daha nceki blmlerde belirttiimiz gibi Hiristiyanln yerlemesi
ve devlet dini halini almas zerine Bat dnyas aklc dnemden
imanc dneme girmi ve bylece karanlklara brnmtr. Fakat
1500 yl kadar sren bu karanlk ada bile halk ynlarn aklcla
ve zgr dnce alkanlna yneltmek isteyenler ok olmutur.
Batl aydnlar, insan varlna sevgi ve gven duygularyla dolu
olarak daha Orta a dneminde halk ynlarn, din kitaplarnn
olumsuzluklarna kar uyarmak ve din adamnn ktlklerinden
kurtarmak iin savam vermilerdir. Bunu yaparlarken pek eitli
grler belirtmiler ve rnein Kutsal kitaplarn Tanrnn azndan
km eyler olmadn, ya da gerekler kayna saylamayacan,
ya da hata ve yanllar ve eksikliklerle dolu bulunduunu ve bu
nedenle bu kitaplara gvenmemek gerektiini, ya da bu tr kitaplarn
olmamas halinde daha olumlu yaam dzeni kurulabileceini, ya da
din adamnn araclna gerek olmakszn uhrevi ilerin
grlebileceini sylemilerdir. Bunlar arasnda din adamlar dahi
seslerini duyurtmulardr. rnein daha 5ci yzylda, ngilterede
Pelagius adndaki bir Hiristiyan rahip, insann doutan gnahkar
olduuna ve ancak Kilisenin ve din adamnn yardmyla
kurtulacana dair Kutsal kitaplarda yazl olan eylerin doru
olmadn ve insan denen varln kendi yeterlilii ve yetenekleriyle
kurtulu yoluna girebileceini ve din adamlarnn yardmna muhta
olmadn sylemitir. 7ci yzylda Aldebert adnda birinin, ayn
gerekelerle Papalk otoritesine kafa tuttuu sylenir. Bu abalarn
10cu yzylda Chalonlu Leutard ve Cluniacli baz din adamlar
482
tarafndan srdrld grlr[865]. 12ci yzylda bir yahudi din
adam, Aben Ezra, Yahudilerin kutsal bildikleri baz kitaplarn
(rnein Pentateuch) baz ksmlarnn Tanr szleri olmayp baz
kimseler tarafndan kaleme alndn, baz yerlerinin deitirildiini
belirtmek suretiyle din saliklerinin kafalarnda soru aretlerinin
belirmesine sebep olmutur[866]. Daha sonraki bir dnem itibariyle
iki Hiristiyan, (biri Carlsdat adnda Katolik ve dieri Andreas Maes
adnda protestan) papaz ncil in[867] Tanr szleri olmadn ve
Tanr tarafndan dikte edilmediini ileri srmlerdir[868]. Daha
sonra Calvin, ncil in baz blmlerinin Gerek olmadn
bildirmitir[869]. Daha nceki dnemlerde Nicholas Cuso nun, kutsal
kitaplarla ilim yaplamayacan ileri srdne deinmitik.
Batda din adamlarna kar dmanln 12ci yzyldan itibaren iyice
yerleir olmaya baladn ve bu dmanl gelitirenlerin aydn
snflar olduunu grmtk. Tekrar hatrlatalm ki bu dnemde aydn
grl bilinen kimselerin istedikleri ey Hiristiyanl din adamnn
ktlklerinden kurtarmakt; dndkleri o idi ki Hiristiyanlk
aslnda insanlar aras sevgi ve bar ngrd halde din adamlar bu
ilkeleri ters yz edip bu dini insanlar aras dmanlklar dini haline
getirmilerdir. Bu gr daha sonraki bir tarihte Spinoza
pekitirecektir. 17ci yzyln en byk dnrlerinden biri olan
Spinoza nn Kilise ve Havra gibi kurululara ve din adamlarna kar
sonsuz bir kin beslerdi, nk halk batl itikatlar, bilgisizlikler ve
gerilikler ierisinde tutanlar bunlard; gerek din anlayn yok
edenler de yine bunlard, u bakmdan ki din uygulamasn insanlar
aras dmanlklara ve savalara sebep olacak ekilde
uygularlard[870].
Din adamlarna kar giriilen bu savam 18ci yzyldan itibaren hem
daha younlam ve hem de alan kazanmtr. Sadece ruhban snfn
deil fakat esas itibariyle din anlayna ve rnein Hiristiyanla kar
bir husumet halini almtr. Daha baka bir deyimle bu dnemin
aydnlarnn din adamlarna ynelik grnen saldrlar, aslnda
Hiristiyanl yok etme amacn iermekteydi. Daha nceki
dnemlerde: Hiristiyanl bozan ve kerten din adamdr
483
eklindeki haykrlar, 18ci yzyl dnrlerinin aznda:
Uygarl gerileten ve kerten ve halk ilkelletiren ey
Hiristiyanlktr eklini almtr[871]. aralarnda Tanr fikrini inkar
edenler ya da AKIL ile TANRI kavramlarn ayniyet iinde bulanlar
olmutur. Tanr fikrini benimseyenler dahi aklcl ngrmlerdi;
akl sahibi olan bir insann Tanr ile kendisi arasnda aracya ihtiya
duymayacan ve bu nedenle ruhban snfnn varln meru klan
bir ey olmadn sylerlerdi. Onlara gre din adamlar, insan akln
ve zekasn ilemez hale getiren ve halk ilkellikler ve miskinlikler
ierisinde gerileten kimselerdi, bu nedenle yok edilmeleri gerekirdi.
Yine onlara gre Tanr dahi akla aykr ve akl kstlayan bir g
olarak tanmlanamazd ve bu nedenle Hiristiyanlk, btn ynleriyle
ve hele o tabiat st ve akla aykr verileriyle (rnein mucizeleriyle,
elimeleriyle vs) insanln gelimesine yararl olamazd. Tanr ancak
Akl Tanrs niteliinde bir ey olabilirdi (ki bu gr taraftarlarna
Deist denirdi). Bu nedenle insan varln ve halk ynlarn,
Hiristiyanln akla aykr ynlerinden kurtarmak gerekirdi[872].
Bu yukardaki grlere sarlanlar, halk fikren ve ruhen gelitirmek
amacyla din kuruluuna ve din adamlarna kar bu ekilde cephe
alrlarken, ayn zamanda eski Yunan ve Roma dnemlerini rnek
verirlerdi: o dnemlerde aklcln egemen olduunu, eitim
sistemlerinin buna dayal bulunduunu, dinsel inanlarn stnde
aklcln yer aldn ve aklc gereklerin dinsel gerek diye bilinen
verilerden ok daha stn olduunu sylerlerdi. Eski Yunanda aklc
aamalarn ne boyutlara eriebildiini ve btn bu gelimelerin
Hristiyanlkla birlikte sona erdiini bildikleri iin, akl ilemez hale
getirdiini dndkleri Hiristiyanla kar adeta di biler olmulard.
Bu di bileme, bir de din adamlarnn, Hiristiyanl kendilerine ara
edinerek insanlar aras dmanlklara ve savalara sebep olmalar
nedenlerine dayal idi. Hepsi de birlikte, Hiristiyanln devlet dini
haline gelmesiyle birlikte dnyevi ve uhrevi her trl gelimenin sona
erdii grne sarlmlard. rnein Fransada Bayle gibi
Hiristiyanl ve Kiliseyi: nsanln temellerini maynlayan gler
eklinde tanmlayanlar, ya da Montesquieu gibi bu glerin etkisiz
484
hale getirildii lkelerin gelime ynne girdiini belirterek
ngiltereyi rnek verenler, ya da Ecrasez linfame (Eziniz Kahpeyi)
diyerek Hiristiyanla ve din adamlarna en ar sulamalarla
saldranlar ve nihayet Diderot ve Condorcet ve dAlembert ve Holbach
gibi, bu dmanl krkleyen nller vard[873]. Bu saldrlara
katlanlar arasnda din adamlar dahi bulunmaktayd[874].
Orta a boyunca younlaan bu abalar sayesindedir ki halk
ynlar bilinlenmi ve hak ve zgrlk salamak zere gerek din
adamlarna ve gerek iktidarlara kar ayaklanmalar, bakaldrmalar ve
silahl ihtilaller yapmtr. Daha 11ci yzylda halk ynlarnn bu
maksatla direnie getii grlr. rnein 1057 ylnda talyada,
Milano da, Patarini adyla bilinen halktan bir grup insan, din
adamlarnn ktlklerine ve smrlerine kar
ayaklanmlardr[875]. Daha sonraki alt yzyllk gelime 18ci
yzylda Fransz ihtilaliyle sonulanacak ve Bat halklar akl ana
ulaacak ve din ve Tanr anlaynda aama yapacaklardr[876].
Denilebilir ki 1789 Fransz htilali, aydn snflarn aydnlatt ve
bilinlendirdii halk ynlarnn, kendisini smrenlere giritii
savatan baka bir ey deildir. Uyanan ve fikren aydnlanan halkn
bir yandan siyasal iktidara ve dier yandan Kilisenin ve din adamnn
ktlklerine ve sahteliklerine ve dinin istibdat arac eklinde
kullanlmasna kar direnmesidir. Daha 1789 ihtilalinden nce, 18ci
yzyln ortalarnda Fransz halk, bu konularda ylesine
aydnlanmt ki, Kilisenin ve din adamlarnn banaz davranlarna
kar kafa tutar olmutur. rnein, bir defasnda Kiliselerin, baz
kimseleri zndk ilan edip ibadet ve ayinden uzak klmalar zerine
halk ayaklanm ve Paris Ba Rahibini sokaklarda tartaklamtr[877].
1789 tarihinde Paristeki bir Kilisenin, cenaze masraflar denmedi
diye bir marangozun naa iin ayin yapmaktan kanmas zerine
halk galeyana gelmi ve Kiliseyi taslamtr; hatta bununla da
yetinmeyip Ba Rahibi lin etmeye kalkmtr[878]. Yine ayn
tarihlerde Pariste halkn, sokaklara dklp din adam adna ktn
tarih kitaplar yazmaktadr[879]
485
Her ne kadar 1789 ihtilal olayn Orta Snflar a mal edenler varsa
da, aslnda bu olay halktan btn snflarn direnmesiyle olumutur.
Yz yllar boyunca din masallaryla beyinleri uyuturulan ve
olmayacak eylere inandrlan ve her trl smry ve istibdad ve
cinayeti dinsel adan olaan grmeye altrlan halk, bir avu
aydnn uyarmasyla, btn bu yalanlarn ve ahlakszlklarn ne
olduunu anlar olmu ve ayaklanmtr. Halkn gzn aan ve halk
her trl smrye ve eitsizlie ve hakszla boyun emez biimde
yetitiren aydnlar, aklcln imancla stn olduunu savunan ve
bu gerei halka aklayan kimselerdir. Ve ite bu ekilde bilinlenen
halklar, aydnn destekisi olarak onun yannda yer alm ve er
glere kar savamtr. Bunun sonucu olaraktr ki artk ne
iktidarlar, ne Kilise ve ne de din adamlar iin smr siyasetine
ynelmenin kolay olmad anlalmtr. O kadar ki Aydn glerin
oluturduu bu ortam ierisinde siyasal partiler, Leon Gambetta nn:
Ruhbanclk! te en byk Dman sloganna sarlarak halk din
smrsnden uzak klmlardr. Her ne kadar 1789 ihtilalinden sonra
ve zellikle Restorasyon dneminde (ki 1815 tarihli Krallk
rejiminin geri gelmesiyle oluur) din kuruluuna ve Kiliseye kar
giriilmi olan savam zayflam ve din adamlar yine canlanm
iseler de, bunu izleyen 1830 ve 1848 ihtilalleriyle durum tekrar
eskisine dnmtr[880]. 1876-1899 dneminde Temsilciler
Meclisi inde arlk ilimli biimde ruhbanclk dmanlarnda iken,
az sonra Radikallere gemitir. Her iki taraf da din ve devlet ayrl
ve din kuruluunun sivil gler tarafndan denetlenmesi grlerinde
birlemilerdir. Bu dnemde Parlamentonun geirdii pek ok
kanunlarla din adamlarnn yetkileri ve etkileri iyice snrlandrlm,
eitim laik klnm, Kiliseye ait niversitelerde diploma verilmesi
nlenmi. Eitim kurulularndaki btn din adamlarnn grevlerine
son verilmitir[881]. 1899 dan sonra Radikaller daha sert hkmler
getirmilerdir. 1904den sonra Fransada din Kurulularnca eitim
yaplamayaca kanun hkmne balanm ve bu kurulularn
mallarna el konmutur. Papa Pius X un protestosu zerine Fransz
hkmeti Papalkla diplomatik ilikileri koparm ve 1801 tarihinde
486
imzalanan Concordatoyu yrrlkten kaldrmtr. Bu arada din
adamlarnn faaliyetlerini resmen sona erdirmi, Devlet tarafndan
Kiliselere hi bir ekilde yardm yaplmayacan bildirmi, askeri din
grevlilerinin iine son vermi, din adamlarnn askerlik muafiyetini
yok etmitir.
Fransz htilali eklinde olmasa bile benzeri gelimelere ngilterede,
talya ve spanyada ve Batnn dier lkelerinde de rastlanr. Daha
baka bir deyimle Batda, aydn snflarn aydnlatt halk ynlar,
aklen ve fikren geliirken ayn zamanda kendilerini din adamnn
kleliinden ve smrsnden de kurtarmtr
Yukardaki ok ksa zetten anlalaca gibi Batl aydn, srf insan
varlna ve halka gven ve sevgi duygularyla din kuruluunu
eletirmi ve yermi ve din adamlarna kar amansz bir savam
vermitir.
Fakat ne yazk ki eriat lkelerinde halk din basksndan kurtarmak ve
dinsel dnce yaamlar dnda olgunlatrmak, aklcla ulatrmak
iin uraan bir aydn g olumamtr. Aklc eitimle halk
yetitirmenin tehlikeli olduunu ve nk bu tr eitimin din
duygularn temelden sarsacan, dinsel inanlar zayflatacan,
imancln yok olacan ve sonunda devletin ve toplumun batacan
syleyenler, halkn bahtsz kaderine egemen olmulardr. Egemen
olmalarna sebep de slamn kurucusunun, daha ilk anlardan itibaren
din hkmlerinin ve sorunlarnn ve zellikle Kurann tartlmasn,
eletirilmesini gereksiz ve tehlikeli gren emirlerine sarlmalardr. Bu
yasaklamalar gya halkn ve devletin yararna olmak zere
konmutur. Bundan dolaydr ki halkn imannn, ancak halk din
konularn anlamak ve tartmaktan uzak tutmakla ve bu konularn
halkn nnde tartlamamasn salamakla korunacan
sanmlardr. Halk zeka ve kltr bakmndan geliecek olursa,
dinden kopar diye ahkam salmlardr. Kuran ve hadis hkmleri
tartma konusu yaplacak olursa, halkn kafasnda pheler doar, din
batar diye kan yaratmlardr. Halktan olmayan kiilerin dahi din
tartmasna girimelerinin sakncal olduu gr savunulmutur.
487
Daha 8ci yzylda mam Safi (M.767-820) ve Ebu Yusuf (M. 731-
798) ve 10cu yzylda bn Ishak Al-Mahli ve 11ci yzylda Abu
medr b. Abd Al-Bar (lm M. 1071) ve Abd Allah Al-Ansari Al-
Haravi (lm. M. 1088) bu grn savunucular olmulardr. Daha
baka bir deyimle halk cahil ve din tartmas alkanlndan uzak
tutmak suretiyle Tanry, kendi diledikleri ekilde konuur gibi
tanmlamlar ve bu yoldan halk ynlarna dilediklerini
yaptrtmlardr. Her ne tihat yolu ile dini gelien yaam
koullarna uydurma yolu bulunduu sylenirse de, gerek anlamda
bu yolun aklclkla ilgisi pek yoktur, nk tihad usul Kurann
kesin ve deimez emirleriyle snrl kalmtr. Oysa ki Kuran emirleri
arasnda halkn fikirsel ve toplumsal yaamlar gelimeden
alkoyanlar oktur. rnein insan haklar ve haysiyetiyle
badamayan Klelik ya da Hlle gibi kurulular Kuranda doal
bir kurulu olarak belirtildii iindir ki (Bkz. Nahl 75) itihad yolu ile
kaldrlamamtr. Esasen itihad usul de slama aykr grld
iin, ksa bir uygulama dneminden sonra son bulmutur. Buna sebep
olanlar arasnda, daha nce de deindiimiz gibi, bn Kudema ve bn
Teymiyye ve mam Gazali gibi nller vardr. Bu tr nice nller
yzndendir ki eriat halklar, Bat halklarnn tuttuu yolu
tutamamtr. eriat tarihi boyunca Aydn sanlan snflar, halk din
kuruluunun ve din adamnn kleliinden kurtaracak yerde, aksine
din adam ile birlik olup ezmek ve smrmek iin almlardr.
*
XVI) Batl Aydn Kutsal Bilinen Kitaplar ve Din verilerini
Halkn anlayaca Dile evirmek Suretiyle Halk Din inde
Gelitirme Yolunu Ararken eriat Aydn Yine Aksini Yapar:
Kendi halkn fikren ve ahlaken gelitirmek maksadyla Batl aydn,
bir yandan din basksna son vermek zere aklc dorultuda i
grrken, dier bir yandan da din kitaplarn halkn anlayaca dile
sokmak ve hatta Tanry ulusal dilde konuurmu gibi tanmlamak
gibi yollar denemitir. Bu dorultudaki abalarn daha 5ci yzylda
balad ve fakat asl 14c yzyldan itibaren etkili olmaya balad
488
anlalmaktadr. ngilterede Wykliff, esas itibariyle halkn yararna
olacan dnd bir plan gerekletirmi ve ncil i halk diline,
ngilizceye evirmitir. O zamana gelinceye kadar halk, bu kitaplar
hi anlamad bir dilde beller ve anlamn, din adamnn azndan ve
onun kendisine anlatr olduu ekliyle renirdi. ncil in ngilizceye
evrilmesi bu gelenee son verdi. Ayn eyi Almanyada Luther ve
Fransa ve svire gibi lkelerde Calvin yapmlardr. Bu abalar,
aydn snflarn desteklemesiyle halk bakmndan, pek ksa bir
zamanda, yararl sonular yaratmtr, u bakmdan ki hem halk
dilinin zenginlemesi ve halk kltrnn gelimesi olana domutur
ve hem de akla ve vicdana yatkn dmeyen din hkmlerinin her
kesin denetimine konu tekil ederek ayklanmas ya da olumlu ekilde
uygulanmas salanm ve hem de ulusal birlik (daha dorusu
milliyetilik) duygular olumutur[882]. O zamana kadar sadece din
adamlar tarafndan okunup anlalabilen ve halka aktarlan eyler,
artk halk tarafndan okunur ve anlalr duruma sokulmutur. Halk bu
hkmleri, din adamnn kendisine anlatt ekliyle deil ve fakat
kendi aklnn ve vicdannn szgecinden geirerek ve bylece din
adamn da deneyerek ele alr olmutur. Bu sayede din adam da kendi
kendine bir eki dzen vermek ve kendisini daha stn bir kerteye
getirmek ve halk aldatma yollarndan vazgemek zorunluluunda
kalmtr. te yandan din kitaplarn ulusal dilde ve ulusal niteliklere
uygun ekilde anlayp renecek duruma gelen halk, ksmen de olsa
aydnlanm olarak, bir yandan Papaln ve Devlet kuruluunun
(Kraln, vs) keyfi ve despotik ynetimine kar uyanm ve
direnebilecek hale ulamtr ve te yandan da kltr ve zgrlk,
eitlik ve ulusal benlik aamas yapmtr.
Oysa ki eriat lkelerinde eriatn temel kayna saylan Kuran,
Arapca okunmak zere inmi ve baka dile evrilemez bilinmitir.
Ancak ne var ki araplarn dahi anlayabilecei dil olmak bir yana ve
fakat elikiler ve anlalmazlklarla doludur ve bunlarn neden byle
olduunun anlalamamas iin her trl soru yasaklanmtr. rnein
Maide suresinde: Ey inananlar size aklandnda hounuza
gitmeyecek eyleri sormayn... Sizden nce de bir kavim onlar sordu
489
da sonra kafir oluverdi... diye yazldr. Bilindii gibi soru sormak
akln ve zekann gelimesinde, yaratc gce erimesinde en fazla rol
oynayan bir usuldr; bundan yoksun braklan halklar fikir ve dnce
zgrlne yabanc kalr ve kendilerine bu tr zgrlkleri
kazandrmak isteyenlere dman kesilir. eriat halklarnn durumu,
bunun en belirli rneidir.
Kurann baka dilere evrilmesi yasakland iin,, araptan gayr
mslman halklarn, rnein Trklerin dil ve kltr ve milli benlik
bakmndan gelimeleri de olanaksz kalmtr. Trkeye g
kazandrmak isteyenler (rnein Kagarl Mahmud gibiler)
karlarnda, kendilerini dinsizlikle sulayan eriaty
bulmulardr[883]. Trk aydnlar, arap kandrmalarna kanarak
Kurann Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini, Araptan da
daha byk bir kskanlkla savunmulardr[884]. ngilterede ya da
Almanyada olduu gibi Kuran Trkeye evirip Tanry Trke
konuur ekilde gstermek ve bu yoldan Trkeyi Arapann
egemenliinden kurtarmak ve Trk milliyetiliini ve Trklk
benliini oluturmak dncesi hi bir zaman Trk aydnnn
kafasndan gememitir.
te yandan eriat dnyasnn aydnlar arasnda Kurann, halkn
anlayabilecei biimde rasyonel bir eletiriden geirilmesine alan
kmamtr. elikileri ya da anlalmazlklar akl yordamyla
zmlemek ve halk din sorunlar zerinde dnmeye srklemek
isteyen olmamtr. Aksine anlalmaz ya da elikili nitelikteki
hkmler halka, sanki birer ilahi hikmet mi eklinde gsterilmitir.
nk aydn geinenler, kendilerine dayanak edindikleri Kurann,
yine kendi karlarna uygun hkmlerine sarlmlardr ki bunlar
arasnda una benzerler oktur: ...yle bir Tanr ki sana kitap indirdi.
Onun bir ksm manas apak ayetlerdir ve bunlar kitabn temelidir.
Dier ksm ise eitli manalara benzerlik gsterir ayetlerdir.
Yreklerinde erilik olanlar, fitne karmak ve onlar tevil etmek iin
manalar ak olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki onlarn tevilini ancak
Allah bilir. Bilgide pheleri olmayacak kadar kuvvetli olanaklarsa
490
derler ki -Biz inandk ona; hepsi de rabbimizdendir; bunu akl tam
olanlardan bakalar dnmez-... (3Al-i mran 7) Grlyor ki
anlamlar ak olmayan hkmlerle uramak ve bunlar yorumlamak
fitne karmak demektir. Bunu pekitiren dier bir hkm de Kurann
doruluundan phe edilemeyeceini ve inkar edenlerin
kuatlacan ngren ayetlere (rnein Bakara 2ve 18) dayal
olarak Din ilerinde ar inceleyip sk dokuyanlar helak oldu...
eklindeki hadis ve benzerleridir[885]. Bundan dolaydr ki eriat
lkelerinde halk ynlar, eskiden olduu gibi bugn dahi, din
konularnn hassas nitelikte eyler olduu ve bunlar zerinde
tartma yaplamayaca inanc ierisinde yetitirilirler[886].
Kurann Tanr szleri olmadn ve olamayacan ve nk
elikilerle ve akla smaz emirlerle dolu olduunu dnenler
olmam deildir ve fakat bu dnceleri halka mal eden kmamtr.
Mutezile ve Asari mensuplar Kurann yaratlmam olduu tezini
ancak Al-Mutevekkil gibi nispeten hogrl halifelerin desteine
sahip olduklar srece ve ok ksa bir sre itibariyle
savunabilmilerdir. Bu destek sona erdii an, kendilerini cahil ve
banaz halk ynlarnn dmanl karsnda bulmulardr.
eriat lkelerinde halkn Aydn a kar banazl ve dmanl ve
Aydn n da halka kar yabancl ve nemelazmcl gnmze
dek sregelen ve tedavisi pek mmkn grlmeyen bir hastalk
olmutur.
*
XVII) Batda Aydn snfn Zorlamas Sonucu olaraktr ki Din
Adamlar, Biraz Daha nsancl Bir Din Anlayna ve Biraz Daha
Halk karlarna Ynelik Olmak zere Grr Olmulardr;
oysaki eriat dnyasnn din adamlar halk irtica arac
yapmlardr:
17ci ve 18 ci yzyl dnrlerinin, din kuruluuna ve din adamlarna
ya da hatta onlarla ibirlii yapanlara kar balattklar amansz
491
savam, 19ci ve 20ci yzyllarda srdren aydn snfn amac da,
tpk evvelkiler gibi, insan zekasn din kuruluunun ve din
adamlarnn kleliinden ve smrsnden kurtarmak ve insan
beynini ilemez hale getiren her trl engeli ykmak olmutur. Fransa
gibi aklcln yeerdii lkelerde aydn snflarn en youn kesimi,
geleneksel iman anlayn terk etmitir. Devlet mekanizmasnda ve
eitim alannda ve bilim, sanat ve edebiyat dallarnda ve sosyal
yaamlarn her noktasnda kilit noktalar geleneksel dine inanmayan
elemanlar igal eder olmutur. Volney ya da Dupuis ya da De Tracy
gibi yazarlar, din kuruluuna ve din adamlarna kar daha nce
balatlan dmanl, biraz daha pekitirmilerdir. Hepsi de
Hiristiyanln temel ilkelerine kar rasyonel direni yannda din
denilen eyin her ynne kar adeta sava kampanyas amlardr. O
kadar ki Napolyon un, srf siyasal karlar adna dine taviz vermek
zere, Papalk ile Concordat imzalamasna bile direni
gstermilerdir[887].
Restorasyon dnemi ile birlikte din duygularnn biraz glendii
doru olmakla beraber 19cu yzyl boyunca din ve din adam
dmanl Fransada halkn yaamlarnn bir paras olmutur.
Monarchie de J uillet (1814-1830) dneminde Victor Cousin ve
Second Empire (1830-1875) dneminde Victor Duruy ve 1875
ylnda ilan edilen TrosiSme Republique dneminde Adolphe Thiers
ve Jules Ferry gibi siyaset adamlar, Parlamentodan kanunlar
geirtmek suretiyle Kilisenin ve din adamlarnn iyice hakkndan
gelmilerdir. lerinde onlar vatana ihanetle sulayan ve en byk
dman eklinde tantanlar olmutur. rnein Gambetta, 3 Mays
1877 tarihinde Mecliste yapt bir konumada, ruhban snfn,
Fransz halk iin en byk dman olarak gstermekteydi[888].
Gerekten de Kilise, kendisini Papaln emrinde grevli sayarak,
gemi btn dnemler boyunca Fransann karlarn daima
Papaln karlarna feda eilimini gstermitir. Cumhuriyet rejimi
yerine Krallk rejiminin yerlemesini srf bu karlar adna savunmu
ve 1789 ihtilalinden sonra Cumhuriyet ilkelerini her vesile ykmaya
almtr. Ve ite bu soysuzluklara kardr ki aydn gler halktan
492
yana olup savamlardr. Emiles Combes ve J ean J aurSs gibi nl
yazarlar, Henri de Rochfort gibi gazeteciler ve Emil Zola gibi
romanclar ve daha niceleri, hep birlikte bu sava doruk noktasna
eritirmilerdir.
Ve ite bir yandan din kuruluuna ve Kiliseye ve din adamlarna ve
dier yandan batl inanlara ve dinsel safsatalara kar aydnn
verdii savam sonucundadr ki hem siyasal iktidarlar ve hem de asl
Kilise daha olumlu ve daha insancl bir tutum taknmtr. rnein
daha nceleri Papaln mutlak otoritesine bal olarak her eyi ve
hatta ulusal karlar dahi, feda edebilirken, imdi artk bu
alkanlktan uzaklar olmu ve laik devlet anlayna bal olarak
halkn gelitirici abalara katlmtr. te yandan iktidarlar, halk ve
yeni kuaklar aklc eitimle yetitirir olmulardr. Ne ilgintir ki
halknn byk bir ounluu Katolik olan Fransada, 1789
ihtilalinden sonra (1939 ylna gelinceye kadar) hi bir Katolik,
nemli saylabilecek bir greve (rnein Bakanlk grevine)
getirilmemitir. Eitim ii tamamen laik klnm ve laik kalmas iin
kanunlar geirilmitir[889]. Batnn dier pek ok lkeleri iin de
durum aa yukar bu dorultuda olmutur.
Batdaki bu gelimeye karlk eriat lkelerinde ters ynde bir gidi
kendisini gsterir. Din kurulular ve din adamlar, hi bir eyi halkn
ve lkenin karlar dorultusunda ele alabilecek kerteye
gelmemilerdir; sadece eriat karlar asndan hareket ederler.
Aydn bilinen snflar ve siyasal gler, her trl kurtulu umudunu,
eriatn zne ballkta ve Aydn! din adam yetitirme abalarnda
arama ilkelliinden kurtulamamlardr. Medet umduklar ey din
adamlardr. Dinin zne dnmekle ve din adamn cehaletten
kurtarmak iin okullar amakla, sihirbaz denei misali, her eyin
dzeleceine, her kt gidiin nleneceine ve hidayete eriileceine
inanlar, halk da bu masallarla uyutmulardr. Trkiye gibi Atatrk
sayesinde eriat bataklndan ve din adamlarnn saltanatndan
kurtulan ve laik uygarla dorulan ve bu sayede dier btn eriat
lkelerini geride brakan bir lkede aydn snflar, eriatn zne
493
dn zlemlerine kaplmaktan geri kalmamlardr. Sylemeye
gerek yoktur ki bu zlem, eriatn znn ne olduunu
bilmemelerinden ve bilmek iin aba gstermemelerinden
kaynaklanmaktadr. aba sarf etmi olsalar hastaln mikrobunu
bulup hastay tedavi yolunu arayacaklar muhakkaktr. eriatn zne
dnmekle ya da din okullar ap diplomal din adamlar yetitirmekle
felaket yoluna girildiini anlayacaklardr. Nitekim 20ci yzyln sona
ermekte olduu u dnem de Trkiye gibi laik bir lkenin laik
eitim kurulularnda ve devlet okullarnda insanlara, bugn hala Orta
a deerleri ve verileri belletilmektedir. Orta Okul ve Liselerde
okutulan Ahlak derslerinde Gerek ve yi ve Gzel olarak ne
varsa her eyin eriat verilerinde yatt, eriat ile ktalara egemen
olunaca, evlenmenin din gerei olduu, fazilet eylemlerinin
mkafat ve suun cezas olan her eyin Tanr emri olarak eriatda
bulunduu, ok sayda kadnla evlenmenin Trklerin eskiden beri
sahip olduklar ve slama girdikten sonra da srdrdkleri bir gelenek
olduu, eriat dini gereince kadnlarn yarglk, mamlk, vs
yapamayacaklar ve daha buna benzer nice a d hususlar vardr.
Camilerde halka belletilen eyler ise akl ve insafa smayan ve
gerek din ve Tanr anlayyla badamayan eylerdir. Btn bunlar,
aydn geinen evrelerin onay ile ya da yzde doksan itibariyle
yksek diplomal yneticilerin geirdikleri kanunlarla oluan
eylerdir[890].
*
XVIII) eriat dnyasnn aydnn aydnszla ve ideal
yoksunluuna srkleyen iki neden: Korku ve nsan sevgisi
duygusundan yoksunluk
eriat dnyas aydnlarnn, kiiyi ve halk fikren gelitirmek ve
aklc dnce alkanlna eritirmek ve hmanistik ynde
yetitirmek amacyla i grememeleri nedenlerini eriatn kendinde
aramak gerekir. nk eriat, korku ve dehet havas yaratmak ve
insann insana (zellikle farkl inantakilere) sevgisini yok klmak
suretiyle, bu tr giriimleri kknden nlemitir. nk eriat dzeni
494
demek, korku ve dehet yaratan dzen demektir. Her ne kadar
Dinde zorlama olmaz eklindeki sloganlardan sz edilirse de bu bir
aldatmadan ibarettir. Mrikleri nerede bulursanz ldrn diyen, ya
da slamdan gayr bir din kabul etmeyip baka bir dine ynelik
olanlar sapk ve Cehennemlik bilen ve bununla da yetinmeyip
kafirlere kar savalar (Cihad) ngren bir dzenin, zorlamaya yer
vermediini sylemek lgnlk olur. Gerek odur ki eriat dzeni,
daha ilk kuruluu anndan itibaren zorlama ve korku yaratma dzeni
olarak i grm ve gnmze dein bu niteliini srdrmtr.
eriati yerletirenler, daha ilk anlardan itibaren, eriata aykr
dnce ve davranlara kar ylesine bir korku ve dehet siyasetine
girimiler ve daha sonra gelenler bu siyaseti ylesine insafszca
izlemilerdir ki bin drtyz yllk sre boyunca hi kimse, din
sorunlarn aklc dnce dorultusunda eletirmek ve eriatn akla
aykr ynlerini gidermek olasln bulamamtr. Bu korku
yznden hemen hemen hi bir bilim adam, hi bir dnr insanlk
sava verememi, ya da insan sevgisi adna yaplmak gereken eyleri
yapma cesaretini gsterememitir. Daha nceki blmlerde de
belirttiimiz gibi, Al-Farabi, ya da bn Sina ya da bn Rt ya da nice
benzeri nller, kendilerine ilham kayna olan eski Yunan felsefesine
tam olarak sarlamamlar ve rnein Aristo yu bilimsel drstlkle
izleyip aklc dnceye ynelecek yerde, Aristo felsefesini eriata
uydurmaya alr grnmlerdir. Oysa ki Bat Orta ann fikir
insanlar, ayn felsefeyi kaynak edinerek aklcl yerletirmek ve bu
yoldan insan sevgisi ve tm insanln gelimesi sorunlarn
kendilerine ama edinmilerdir. Aralarndan bazlar, kendi mensup
bulunduklar dini (rnein Hiristiyanl ya da Yahudilii) bu
felsefeye dayatarak akl szgecinden geirmek ve gelitirmek
istemilerdir. Oysa ki Bat Orta ann bu dnrlerine Yunan
kaynaklarn tantan islam bilginleri, eriat korkusunu yenemedikleri
iin, ayn yolda yryememiler ve bu nedenle eriatn
olumsuzluklarn yenme savam verememilerdir. Bundan dolaydr
ki 1400 yl ncesinin koullarna gre ekillenen eriat dini, gelime
495
kanunlarna yabanc kalarak eriat halklarnn, gnmze dek
gerilikler ierisinde srnmeleri sonucunu yaratmtr.
u bir gerektir ki islam yerletirmek greviyle gnderildiini
syleyen Muhammed, kendi otoritesine ve kiiliine ve koymak
istedii hkmlere kar her trl direnii ve eletiriyi, en iddetli
usullerle ve korku ve dehet havas yaratmak suretiyle nlemitir.
zellikle Mekkeden Medineye hicret edipte, ete savalar sayesinde
glenmeye ve taraftarlarnn saysn arttrmaya balaynca bu ii ok
daha etkili bir ekilde yapar olmutur. En holanmad ey tenkit
edilmekti; hele airler tarafndan hicvedilmekten ok ekinirdi.
airlerin alayl ve yerici szlerinin kendi otoritesine kar en byk bir
darbe ve tehlike olduunu bildii iindir ki onlara kar amansz bir
siyaset izlemi ve kendisini ineleyici ekilde yazan ya da konuan
kimseleri lme gndermekte asla tereddt etmemitir. air
dmanln slamn adeta bir umdesi haline getirmek zere Kurana
ayetler koymu ve bunlar hadis hkmleriyle sslemitir. rnein
Al-Suara suresinin eitli ayetlerinde, airlerin Her vadide sersemce
dolap duran ve yalan uyduran kiiler olduklarn ve onlara kulak
verenlerin ya da uyanlarn aklsz ve ziyankar saylacaklarn
anlatmtr (26 Al-Suara 224-226). Fakat bunu yaparken airler
arasnda: nananlar ve Allah ok ananlar bulunduunu ve bu
gibilerin yukardaki ktlemeden istisna klndklarn da belirtmekten
geri kalmamtr (26 Al-Suara 226). Sylemeye gerek yoktur ki
nananlar deyimini, kendisini ve islam tenkit etmeyen, zem
etmeyen ve her dediini keramet bilen ve ven airler iin
kullanmtr. Nitekim bu kstas uygulamak suretiyle, bata Ebu Afak
ve Kab bn Esref ve Mervan Kz Esma olmak zere pek ok sayda
airi lme mahkum etmi, fakat buna karlk kendisine vgler
yadran Hassan bin Sabit gibi airleri mkafatlara eritirmitir.
Her ne kadar eriat kaynaklar Kab bn Esref gibi airlerin nifak
yaratarak Mekkelileri Muhammed aleyhinde kkrtm olduklar iin
lme mahkum edildiklerini iddia ederlerse de bu iddialar mazeret
diye benimsemek mmkn deildir. Kendisini peygamber diye
496
tantan bir kimsenin, hangi nedenle olursa olsun, bu tr usullere
bavurmasnn mazeret kaldran bir yn olamaz. Kald ki bn Hisam
ya da bn Ishak ve Vakidi gibi Arap kaynaklarndan renmekteyiz ki
Muhammed bizzat kendi azyla, ldrme sebebinin kendisi hakknda
sarf edilen ac szler olduunu bildirmitir. rnein Kab bn Esref i
ldrttkten sonra yle konumutur: (Kab Inb Esref) beni, o fesad
dolu msralaryla ve ktlk kayna szleriyle incitti. inizden bu
ekilde davranacak olanlar karsa, onlarn kan yine klla
aktlacaktr.
Bylece Muhammed, kendisini ve islam tenkit edecek kimselerin
akbetlerinin ne olacan, gerek szleriyle ve gerek eylemleriyle daha
ilk andan itibaren belirtmitir. Ve yine daha ilk anlardan itibaren bu
tr ilemler, aydn diye geinen kimselerin alklarna sahne
olmutur. rnein Ebu Afak n ldrtlmesi olayn ilk alklayan
Umama b. Muzayrya adnda bir airdir. bn Hisam n Siretinden
okumaktayz ki cinayetten hemen sonra u satrlar yazmtr: Sen
Tanr dinine ve Muhammede -Yalancsn- dedin...(Bu nedenle)
geceleyin bir Hanif sana yaklat, senin gvenini kazand ve -Yana
ramen al bunu Ebu Afak- diyerek (haneri gsne saplad ve) seni
gebertti... Gece karanlklarnda seni geberten yaratk insan m idi
yoksa Cin mi, hi bilemiyorum. Gerekten de Ebu Afak n
ldrtlmesi pek feci bir ekilde olmutur. Cinayeti ilemeyi erefli
bir i gibi zerine alan Salim b. Umayyr, gece karanlnda Ebu Afak
n evine giderek sanki onu dosta ziyaret ediyormu gibi grnm ve
kendisini arlamak iin kapy aan ihtiyarc orackta klla yere
sermitir.
air Kab bn Esref, nceleri Muhammede kar olumlu bir davran
ierisinde iken, Bedir savanda alnan esirlere kt davranldn
grerek bu davrann deitirmi ve iirleriyle Kureylileri destekler
olmutur. Bu yzden Muhammedin emriyle ldrlmtr. Diyanet
leri Bakanlnn yaynlad Saihih-i Buhari Muhtasarndan yle
yazldr: Kab bn Esref, Medine yahudilerinin en azgn bir airi idi,
Resulullah ile mslmanlar hicveder ve mslmanlar aleyhinde
497
Mekke mriklerine yardm eylerdi. Bedir gazasnda
mriklerin...hezimete uramalar Kaba pek ar gelmitir... Cabir
bn-i Abdillah...tan rivayete gre Resulullah... bir kere Ashaba - Kab
bn Esref(i ldrmek iin kim hazrdr?- diye sordu... Muhammed bn-
i Mesleme: -Ya Resulullah! ster misin onu ben ldreydim?- dedi.
Resulullah -Evet isterim- dedi. Bunun zerine Muhammed bn-i
Mesleme, yalan ve kandrma taktii ile Kabi ldrmek zere bir plan
hazrlar ve bu plan uygulamak zere Muhammedten izin alr.
Arkadalaryla birlikte bir gece, ge vakitte Kabin evine varr ve
yalan szlerle ona kapy atrtr. bn Mesleme kendisine ban,
san koklamama msaade eder misin? der; Kab Evet diye cevap
verince koklar ve arkadalarna da koklatr. Bu srada adamn ban
smsk yakalayarak arkadalarna -Haydi kl darbesine tutup
vurunuz der. Bylece Kabi ldrp ban keserler, bu kesik ba bir
yem torbasna koyarak Medineye getirirler ve Muhammede teslim
ederler. Muhammedte onlar kutlar ve mkafatlara layk bulur.
Hicretin nc yl Ramazannda geen bu olay, slamda ilk kez
dman bann naklonulmas olay olarak nem tar[891]. Buna
benzer olaylar bu minval zere srp gidecektir.
Tekrar edelim ki islama aykr ya da zellikle Muhammed aleyhinde
laf edenlerin ldrlmeleri gelenei bu olaylarla balar. Bu gelenein
gnmze dek uygulana gelmesi ise hem Kuran emri ve hem de asl
snnet gerei olmutur. Bilindii gibi Snnet deyimi Muhammedin
szlerini ve eylemlerini aynyla izlemek, yani onun yolunda gitmek
demektir. Buhari kaynanda Enes bn-i Malikin rivayet ettii
hadislerden renmekteyiz ki Muhammed, btn mslmanlarn
kendi yolunda gitmesi iin yle emretmitir: (te benim yolum
budur) Her kim benim bu yolum (da gitmez de on)dan yz evirirse,
benden deildir.[892] Nitekim o tarihte bu yana bu gelenek, zgr
dnceye eilimli her aydn kiiyi eriat eletirme hevesinden
uzaklatrmaya yetecek ekilde i grmtr.
Gerekten de Muhammedin lmnden sonra, halifelie kimin
getirilecei konusunda yaplan bir tartma srasnda farkl gr
498
belirtti diye Sad b. Ubada nn ldrlmesiyle balayan bu gelenek,
1400 yl boyunca islam tarihinin kanl sayfalarn doldurmutur[893].
Muhammedin adn saygn bir dil ile anmsamayanlar, ya da Kuran
Tanr sz olarak tanmlamayanlar, ya da Tanry sevgi kayna
yapmaya alanlar hep ayn banazla kurban gitmilerdir. Nice
dehet verici rneklerden bir ikisini belirtmekle yetinelim:
Muhammedin lmnden sonra islama aykr grler savundu diye
vcudu param para edilerek ldrlen ilk mslman yazarn, 742
ylnda, Emevi halifesi Hisam zamannda, mutezile okulu
mensuplarndan Sad bn Dirham olduu anlalmaktadr. zgr
dnce niteliinde saylabilecek grlere sahip kiilerin zndk:
eklinde kabul edilmeleri ve bunlara kar saldrganlk asl Abbasiler
dneminde Halife Al-Mansur (M. 754-775) zamannda balam ve
zellikle Halife Al-Mehdi (M.775-785) zamannda
iddetlenmitir[894].
Din sorunlarnn tartlmasnn su saylmas Halife Al-Mtevekkil
(M. 846-861) dneminin balca zelliini oluturur. Sadece din
konularnn sergilenmesi ve akl szgecinden geirilmesi deil fakat
din hkmlerine sayg gsterilmemesi ya da bunlar hakknda gelii
gzel laf edilmesi dahi lm cezalarn gerektirir olmutur. Ibnlesir
in 12 cilt tutan Kitab Al-kamil adl yapt, bunun ackl rnekleriyle
doludur. Bu rneklerden biri Badatta tannm bir kiinin kendi
ahbaplaryla yapt konumalar yznden ldrlmesiyle ilgilidir ki
irentir. Bu zat, zel konumalar srasnda Ebu Bekr ve mer ve
Muhammedin elerinden Aye ile Hafsa hakknda yeterince saygl
bir dil kullanmad iin Halife Al-Mutevekkil tarafndan lesiye
dvlme cezasna arptrlmtr. Ceza hkm yerine getirilmi ve
dayak atlarak ldrlen zavall adamn ba kesilerek l vcudu
Dicle nehrine atlmtr[895].
Ne hazindir ki din sorunlarnn aklc dnce kstasna vurulmasn ve
tartma zgrln kknden yasaklayan Al-Mitevekkil gibi bir
Halife, islam dnyasnn aydnlar tarafndan Byk insan ya da
Faziletli Halife eklinde nitelendirilmitir[896].
499
bn Ebi Zer in Al-Anis[897] adl kitabndan renmekteyiz ki
Miladi 852 ylnda bir mezzin, Kuran kendi anlayna gre
yorumlamaya kalkt iin hapse atlm ve cann ancak hapisten
kamak suretiyle kurtarabilmitir.
Al-Mtevekkil den sonra halifelie gelenler hep ayn ekilde, aklc
dnceye ynelik ve felsefi nitelikteki grlerin, fikirlerin ve
yaptlarn en koyu dmanlar olmular, islama yatkn grmedikleri
her eyi yasaklamlar, zgr dnce insanlarn yok klmay marifet
sanmlardr. Bu davranlar yznden de aydn evrelerce
alklanmlardr.
Al-Suyuti nin Tarih Al-hulafa adl yaptndan renmekteyiz ki
dokuzuncu ve onuncu yzyllarda ve rnein el-Mutahhid (M.869-
892) zamannda felsefe kitaplarnn basm ve yaym kesin olarak
yasaklanm, Al-Muktedir (M/907-932) zamannda mutasavvflarn
kk kurutulmu (rnein Al-Hallan kafas koparlm), onbirinci
yzylda Turul Bey ve Alp Arslan ve Nizam-l Mlk zamanlarnda
ayn siyaset uygulanmtr. On ikinci yzylda el-Mustahzir (M.1049-
1118) zamannda, her ne nitelikte olursa olsun felsefi fikirlere sahip
olanlara kar genel bir sava alm ve mam Gazali nin etkisiyle
srdrlen bu sava, aklc dnce eilimlerini kknden
kazmtr[898]. Bu tr bir dmanla sapl olanlar hep slamn
koruyucular ve savunucular olarak yceltilmilerdir. slamda itihad
kapsnn kapanmasnda en byk rol oynayan mam Gazali,
12.yzyldan gnmze gelinceye dek, slamn en byk
bilginlerinden biri ve hatta Muhammedten sonra en kutsal simas
olarak grlmtr.
bn Hallikan n vefayat ndan renmekteyiz ki 12.yzyln nl
airlerinden fakat ayn zamanda nl fkhlarndan biri olan mer
Al-Yamani, her ne kadar snnet hkmlerinin mutlaklna inanm
olmakla birlikte Muhammed hakknda yeterince saygl dil
kullanmad iin, Msrl din adamlarnn srarlar zerine Sultan
Selahaddin-i Eyyubi tarafndan lm cezasna arptrlmtr.
500
Sylendiine gre bir iirinde Muhammed hakknda unlar
yazmtr: slam ad verilen bu din kaynan, kendisine insanlarn
efendisi (milletlerin sultan) olarak vahy geldiini syleyen bir
kiiden almaktadr. Bu satrlar Msrl din adamlar tarafndan ho
karlanmamtr; evrede airin Muhammed hakknda iltifatkar ve
saygl bir dil ile konumadna dair sylentiler kmtr. Din
adamlar Selahaddin Eyyubi ye bavurarak air hakknda ikayette
bulunmular ve onun mutlaka cezalandrlmasn istemilerdir. lm
cezas onlarn bu srarlar zerine verilmitir[899].
1302 ylnda Ahmed Al-Sakafi adnda bir yazar, Kuran hakknda
saygl bir dil kullanmad ve Muhammedi anarken salavat
getirmedii ve stelik din emirlerini hafife ald iin (rnein arap
vd iin) cezalandrlmtr.
1305 ylnda Muhammad b. Abd Al-Rahim Al-Bacebaki adnda bir
yazar, Muhammedin adn anarken salavat getirmedi ve din
kuruluunu yceltmedi diye zndk ilan edilmi ve onun grlerini
benimseyen Osman adnda biri Samda idam edilmitir.
Ebulfida nn nl Al-Muhtasar fi tarih Al-basar adl kitabnda, 1343
ylnda, yani Muhammedin lmnden yedi yz ksur yl sonra,
Ensar hakknda saygl bir dil ile konumad ve stelik Muhammedin
elerinden Aye hakknda iftirada bulundu ve Cebrailin varl
hakknda tereddt izhar etti diye ldrlen kimselerin ackl hikayesi
yer almtr[900].
Bu tarihten 600 yl kadar sonra, 1989 ylnda Kurann insan yaps
olduunu ve ortaya knn beeri nitelikte bulunduunu ima eden ve
Muhammedin elerinin adlar ile oynad sanlan Salman Rt,
ranl Mollalardan biri tarafndan idam cezasna mahkum edilmitir.
Bu yukarya aldmz rnekler gemiteki saysz nice benzerlerinden
sadece bir demettir. Sylemeye gerek yoktur ki eer zgr dnceyi
ve tenkit zgrln kknden yok edici nitelikteki davranlara
kar islam yazar ve dnrleri, insan sevgisi idealine sarlm
501
olarak cephe kurabilmi olsalard, mensup bulunduklar eriat
toplumlar iin farkl bir kader hazrlam olurlard. Ancak ne var ki
eriatn zgr dnce geleneine layk grmedii ve Kul diye bildii
Yaratk uruna fedakarlk yapmann gereksiz olduuna inanmlar
ve susup oturmulardr.









DPNOTLAR
[1] Ansiclopedia Britannica 1991 kaynandan alnma istatistiklere
gre dnya nfusu 5,201,416,000 olup, bunun bir milyardan fazlas
(1,711,897,000) Hiristiyan, yedi yz milyona yakn bir ksm
(689,205,000) Hindu, yz ksur milyonu (311,438,000) Budist,
dokuz yz milyona yakn bir ksm (869,513,000) Dinsiz, iki yz
ksur milyonu atheist (Tanrsz), on yedi milyonu (17,357,000)
Yahudi, alt milyona yakn olan (5,821,000) Konfys taraftar, be
milyon kadar (5,072,000) Bahai, on milyondan fazlas (10,702,000)
aman dininde, doksan milyondan fazlas eitli airet dinlerinden,
yz yirmi alt milyondan fazlas (126,819,500) yeni dinlerden (New-
Religionists, yz yetmi milyondan fazlas (170,236,200) in-Halk
dininden (Chinese folk religionists) grnmektedir.
502
[2] Asya da yaayan mslman nfusu 643,460,000 olup bunun
34,100,000 nu Sovyet Rusyadaki Trk Cumhuriyetleri halinde
yaayan halklardr. Afrika daki mslmanlarn says da
263,132,000dir.
[3] Gney Amerikada 1,200,000 ve Kuzey Amerikada 5,220,000 ve
Avrupada 12,360,000 ve bundan baka Okyanusta (Oceania) 99,500
mslman bulunduu anlalmaktadr. Kaynak Ansiklopedia
Britannica 1991
[4] Gney Amerikada 1,200,000ve Kuzey Amerikada 5,220,000 ve
Avrupada 12,360,000 ve bundan baka Okyanusta (Oceania) 99,500
mslman bulunduu anlalmaktadr. Kaynak Ansiklopedia
Britannica 1991
[5] Muhammed mslman kiilerin pejmrde ve mptezel ekilde
yaamalarn emretmitir. rnein Buhari ve Mslimin Eb- Zerden
rivayetlerine gre bir hadisinde yle demitir: ...tozlu toprakl, sa
sakal kark, eski elbiseye brnm, kendisine kymet
verilmeyen...kimseler (Cennetin hkmdarlardr)... Bkz. Gazali,
IhyYu Ul-miD-Din (Bedir yaynevi, stanbul 1975) cilt IV, sh. 366.
Yine bunun gibi Ahmed in isnad-i ceyyid ile rivayetine gre u
hadisi brakmtr: (Allah) giydiine aldr etmeyen mptezel
insanlar sever.... Bkz. Gazali, age, (cilt IV, sh. 425)
[6] Geri kalmln zellikleri arasnda Deimezlik ve Yenilie
dmanlk gibi elerin yer ald anlalmaktadr. Geen yzyln
nl bir Antropoloji bilgini, Afrika yerlileri arasnda yapt
aratrmalarnn sonucu olarak belirtir ki ilkel insan, dedelerinden
kalma her eyi mkemmel ve kusursuz bilir; inand odur ki
gemiten kalan bu eylerden daha iyisini, daha mkemmelini
yaratmak mmkn deildir. Bkz. E.B.Tylor, Anthropology, (New
York 1881) sh. 439. Bu konuda ayrca bkz. J . M. Robertson, History
of Freethought, (London 1915) Vol. I, sh. 22; Bkz. J .G. Frazer,
Lectures On the Early History of the Kinship (Londond 1905)
503
[7] Bilindii gibi 732 ylnda Arap ordular Poitier denilen
blgede Charles Martel tarafndan hezimete uratlm ve Bat
dnyas slam igalinden kurtarlmtr.
[8] rnein De Vita Solitaria adl kitabnda kiinin yalnzln ele alr
ve ibadet yolu ile teselli bulmasn konu edinir.
[9] Bu hususlar da De Remediis Utriusque adl kitabnda iler.
[10] rnein Uriel de Costa ya da Hermann Van Riswik gibi
dnrler, Aristonun bn Rt araclyla edindikleri grlerini
benimsediler diye, kendi banaz evreleri tarafndan, atete yaklmak
suretiyle cezalandrlmlardr.
[11] iir ve resim vs gibi gzel sanatlar alannda ve felsefe konusunda
Bat dnyasnn hmanizmaya nem verirken eriat dnyasnn
vermediini belirten bir yazar Dante ile Firdevsi yi kyaslar. Bkz.
Arnold Hottinger, The Arabs; Their History and Place in the Moslem
World, (London 1963) sh. 68 ve d. Ayrca bkz. Christopher Dawson,
Religion and the Rise of Western Culture (New York 1950); Ayrca
bkz. A.J .Toynbee, Civilization on Trial, (New York 1948)
[12] Bu konuda bkz. Eric Fromm, Escape From Freedom, (New York
1968) sh. 113; Edward Shils, The Intellectuals and the Powers and
Other Essays (Univeristy of Chicago Press 1977), sh. 3; Philip Rieff,
On Intellectuals; Theoretical Studies, Case Studies (Doubleday, New
York 1969) sh. 4; Alexander Gruschevsky, The Intellectual: Who He
, and How To be One (Aleaide 1953) sh. 4 ve d.; Thomas Molnar,
The Decline of the Intellectual (Meridian Books, New York 1961), sh.
9 ve d.; Fr,deric Bon- Michel Antoine Burnier, Les Nouveaux
Intellectuels, (Press Universitaire de france 1962), sh. 18 ve d.;
J acques le Goff, Les Intellectuels Au Moyen Age, (Edition de Seuil,
Paris 1957), sh. 10 ve d.
504
[13] Aydn snf Kltrel ve spiritel elit olarak tanmlayan bir
yazar, byle bir snftan yoksun bulunan toplumlarn klelerden
olumu ulus saylacan belirtir. Bkz. Gruschevsky, age. sh.4ve 8.
[14] Grushevsky, age., sh. 8 ve d.; Aydn saylabilmek iin insancl ve
idealist elere sahip olmak gerei konusunda ayrca bkz. Molnar,
mage, sh.9; Bodin. age, sh.37 ve d.; Shiels, age, sh.3 ve d.; Bon, age,
sh. 19 ve d.
[15] Bodin, age. sh. 37-8
[16] Cassirer, Philosophy of the Enlightenment (Princeton 1951); Ira
O. Wade, The Intellectual Origines of the French Enlightenment,
(Princeton Univerrsity Press 1971), sh. 20 ve d.. Bu kitapta akl a
konusunda zengin bibliyografya vardr.
[17] Bu konuda bkz. G. E. Von Grunebaum, Modern slam: The
Search for Culture Identity (Berkeley 1962) sh. 41
[18] Goff, age, sh. 10 ve d.
[19] lerideki sayfalarda greceimiz gibi, Copernicus, 20 yl boyunca
bu grlerini aklamaktan kanmtr. Fakat dostlarnn srar
zerine kitabn 1543 ylnda yaynlamaya karar vermi ve kitap
matbaadan kt gn gzlerini hayata kapamtr.
[20] Yine ileride greceiz ki bu kaynaklar 1500 boyunca
Gereklerin kendisi olarak grlmtr. Bu gelenek iskolastik
dnemin zelliidir.
[21] vesalius bu tarihlerde 28 yanda idi.
[22] Bu konuda ayrca bkz. Charles Singer, Medieval Contribution to
Modern Civilization (Ed. by j.j.Hearnshaw, New York 1949) sh. 114;
Delisle Burns, Modern Civilization on Trial, (New York 1931) sh.
253; Th. H. Greer, A History of Western Man, (New York 1968) sh.
566; Edward B. Taylor, Anthropology; An Introduction to the Study
505
of man and Civilization, (New York 1913), sh. 439 ve d.; Humayun
Kabir, Science, Democracy, And slam, in Radhaknishnan-
Comprataive Study in Philosophy Presented in Honour of His Sixtieth
Birthday (London 1951) sh. 336
[23] William Howitt, A Popular History of Priestcraft in All Ages and
Nations (London 1834) sh. VI
[24] Tolstoys Writing On Civil Disobediance And Non-Violance,
(Bergman Publisher, New York 1967). Ayrca bk. M. Polony, The
Study of Man. (University of Chicago Press 1963) sh. 62
[25] Thomas Huxley, geen yzyln sonlarna doru yaynlad bir
kitabnda yle der: Bakalarna...bir eyler retmek durumunda
bulunduum zamanlar, eer reteceim eylerin
doruluu...hususlarn aratrmak iin kendimi zahmete sokmam
isem, bundan byk bir utan duyarm. Beni az ok gvenilir bir
bilgiye sahip kii olarak dinlemeye hazr halk ynlarna hitap ettiim
zamanlar, sylediklerimi inceleyebilecek uzmanlardan olumu bir
dinleyici kitlesine hitap ettiimden ok daha byk bir dikkat ve itina
ile hareket etmek isterim. Bkz. Thomas H. Huxley, Science an
Christian Tradion, (New York 1895) sh. 93
[26] Arthur Weigall, The Life and Times of Akhnaton, Pharaoh of
Egypt, (New York 1923), sh. 1 ve d.; Immanuel velikovsky, Oedipus
and Akhnaton; Myth and History, (New York 1960) sh. 65, 198
[27] I.Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular: Din Adamlar
ve Aydnlar (Doan Basmevi, Ankara 1977) sh. 37-42
[28] Tanr fikrine yer vermeyen Budizmi hari tutmak gerekir.
[29] Arsel, age. sh. 116 ve d.
[30] Akhnatonun bu grleriyle ilgili olarak bir yazar yle der:
Gnmzde bilim adamlar size, Tanry yaamn ilk oluturucusu
olarak tanmlarlar...(Tanr) enerji yaratandr, yani var diye bilinen her
506
eyin ilk oluum gcdr. te bilim adamlarndan binlerce yl nce
Akhnaton, Tanry bu ekilde tanmlamtr.... Bkz. Weigall, age,
sh.100
[31] Bir yazar yle diyor: Dnya tarihinde insanl bylesine seven
bir Tanr anlayna hi bir zaman eriilmemitir. (Akhnatonun)
benimsedii fikirler incelendikte grlr ki onun tanmlamak istedii
Tanr (yani Aton)...efkatli, hogrl, ince ruhlu...hiddet nedir
bilmeyen, iddetten kanan... Ve rmaklar gibi bir sevgisi olan bir
Tanrdr. Onun bu sevgisi, insanlarn yaam vadilerine inen ve oradan
yeryznn tm yaratklarna (hayvanlara, nebatlara vs) ulaan bir
sevgidir... Bkz. Weigall, age, sh. 105
[32] Kendi zamanna gelene dek dinsel gelenek eklinde benimsenen
kurban kesimini (insan kurban etmek dahil) Akhnaton yasaklamtr.
Zevk iin hayvan avna kmay dahi nlemitir.
[33] Kendi halkna benimsetmek istedii Tanr anlayna gre Tanr,
kan aktlmasna tahamml edemeyecek kadar Mvik bir iyilik
rneidir. Weigall, age, sh. 105, 111
[34] Weigall, age, sh.105; velilkovsky, age, sh.80
[35] Akhnaton dan nceki dnemlerde Msrda halk iki yzll,
yalancl, dzenbazl marifet bilirdi. Akhnaton un etkisiyle bu
kt huylardan syrlmtr.
[36] Bir yazar, Akhnatonu Oedipus karakterinde bulur: annesiyle
ortak yaam olan ve babasna kar husumet besleyen Akhnatonun,
srf geleneksel inanlar yklsn iin bu tur davranlarn ortaya
vurmaktan kanmadn syler. Bkz. Velikovsky, age, sh. 68 ve d.
Ayrca bkz. Weigall, age, sh. 111
[37] Romada klelerin mal gibi satlmas geleneine kar sesini
ykselten Seneca, eski Yunana ve zellikle Stoik lere ok ey
borludur. Bkz. M. Carry-I.J .Haarhoff, The Life and Thought in the
Greek and Roman World, (London 1963), sh 332 ve d.
507
[38] Haarhoff, age, 332 ve d.
[39] Bu alnt iin bkz. mam Gazali, Kimya-y Saadet, (Bedir
Yaynevi, stanbul 1979), cilt I-II, sh. 91-92
[40] Bu alnt iin Bkz Gazali, Kimya-y Saadet... sh. 162
[41] Bkz. Gazali age (1979) sh. 162-3
[42] Bkz. Gazali, age (1979) sh. 162-3
[43] Bkz. Gazali, age (1979) sh. 91-2ve 162-3
[44] (Bedir yaynevi 1975; cilt IV, sh.
[45] Bilindii gibi Muhammed, kendisini bir baba gibi yetitiren
amucas Ebu Talib i mslman yapmak iin ok uram fakat
baarl olamamtr. Olamayn bir prestij meselesi saymtr. Ebu
Talib lm deine dnce, son bir gayretle ve hatta: Allah katnda
sana afaat ederim diyerek onu slama sokmaa alm ise de
gayretleri yine boa kmtr. te bu durumda halktan kiilerin: Bu
nasl peygamberdir ki kendi amucasn bile mslman yapamaz?
demelerini karlamak zere sorumluluu srtndan atmak zere Kasas
suresine: Habibim sen, her sevdiine hidayet edemezsin, lakin Allah
diledii kiiyi hidayette klar... (28 Kasas 56) eklindeki ayetler
yannda Allah dileseydi onlar doru yolda toplard... (6 Enam 35),
ya da Allah dilediinin kalbini aar mslman yapar, dilediinin
gnln kapar saptrr (6 Enam 125) eklinde ayetler koymutur.
Ebu Talib le ilgili olarak Meyyeb bn-i Hazn in rivayeti iin bkz.
Sahih-i Buhari Muhtasari... (cilt X, sh. 54)
[46] Tirmizi nin Nevadir indeki rivayete dayal olarak Gazali nin bu
grleri iin bkz. Ihyau Ulumid-Din...(cilt III, sh. 872)
[47] Bkz. Arsel, eriat ve Kadn (stanbul 1991, Dokuzuncu Bask)
[48] Ebssuud ya da Abul-uud eklinde de yazlabilir.
508
[49] Bu konuda Zayl-l Sakaik ve ayrca Manakib-i brahim Glsani
adl yaptlara baknz.
[50] Olan eyh adndaki gen, tasavvuf felsefesine nem veren ve
fakat Ebus-Suud efendi grlerini reddeden bir kimsedir. Camilerde
eriat hkmlerini alaya alr ekilde vaazlarda bulunuyor diye
hakknda hkmet tarafndan soruturma alr. Hkmet bu ii
Ulemadan bn Kemal ve eyhi Efendi ile Ebus-suud a havale eder.
Bunlarn verdikleri fetva zerine Olan eyh idam edilir. Hamza Bali
olayna gelince, Ebus-suud efendi onun hakknda da, srf yukarda
belirttiimiz nitelikteki tasavvufi grlere yneliktir ve bu grler
kamu dzeni bakmndan tehlikelidir diye (ve asl onun smail Masuki
tarikatna mensup bulunduunu dnerek), idam fetvas vermitir. Bu
konuda bkz. Sadik Vicdan, Tomar-i turuk-i aliyye, melamilik,
(stanbul 1340, sh, 54). Bu konuda ve bu alnt iin, ayrca M. Cavid
Baysun un slam Ansiklopedisi ndeki yazsna baknz.
[51] Bilindii gibi eriat dini aslnda Arap dinidir; genellikle Arap
geleneklerinin benimsendii bir dindir. Muhammed ou Arap
geleneklerini olduu gibi slama mal etmi ve srdrmtr.
Muhammedten sonra bu gelenekler, Arap ordularnn giritii
saldrlar sonucu yabanc lkelere yayld, fakat uygulama gl ile
karlat. Esasen eriatn bir ok hkmlerinin Araplar bakmndan
dahi uygulanmas zordu. te bu uygulama zorluuna bir zm olmak
zere Zaruretler memnu eyleri mubah klar forml bulundu ve
eriat hkmlerine kar hile yollarna bavuruldu. Bu yolu bulanlarda
Fakihler oldu.
[52] Bu alnt iin bkz. M. E. Dzdag, eyhlislam Ebussud Efendi
Fetvalar Inda 16 c Asr Trk Hayati (stanbul, Enderun Kitabevi
1972)
[53] Bu konuda gerek Biz Profesrler ve gerek eriat ve Kadn adl
kitaplarmda bilgi verdiim iin burada fazla durmayacam.
509
[54] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet Anlayndan
Demokratik Devlet Anlayna (Ankara Hukuk Fakltesi yaynlar,
1975)
[55] leride de greceimiz gibi slam uygarl, islami esaslardan ve
rnein Kurandan kaynaklanm olarak ortaya kan bir uygarlk
deil, fakat eski Yunan bilimlerinden yararlanmak suretiyle oluan bir
uygarlktr.
[56] 1969 ylnda yaynlad The Encounter adl kitabnda bir din
adam, Malachi Martin yle der: Bilimsel gerekleri bir takm ilahi
vahyler arasnda arama gelenei, modern insann havsalasna
smayan bir eydir. (nk modern insan iin bilim demek) olaylarn
aklc usullerle eletirilmesi ve deneyci usullerle kantlanmas sonucu
eriilen gerekler ve veriler tmdr....
[57] Yahudiliin eitli mezhepleri arasndaki ekimeler bu olumay
salamtr.
[58] Bu deyimi, daha ziyade Kuran ve Hadis kaynaklarn gz nnde
tutmak suretiyle kullanmaktayz.
[59] leride de greceimiz gibi, her ne kadar mutezile snfnn
abalaryla aklc denebilecek bir eilim, 150-200 yllk ksa bir
dnem boyunca kendisini gstermi olmakla beraber bunu Batnn
fikirsel gelime tarihi ile kyaslamak ve gerek anlamda aklc bir
gelime niteliinde saymak doru olmaz.
[60] Kitabn yazar Dr. M.CemYleddin el-Fendi
[61] Bu konuda bkz. Muhammad J amuluddin el-Fandy, On Cosmic
verses in the Quran (Ministery of Waqf, Cairo 1961) sh. 26-7 Kitap
ngilizce olarak yaynlanmtr
[62] H. zdemir, Kuran-i Kerim ve Mspet lim (Bu yaz iin bkz.
Diyanet Dergisi, Cilt XIII, say 4, sh. 234 ve d.)
510
[63] Al-i mran Suresinin 61ci ayeti yledir: Ey Muhammed sana
ilim geldikten sonra, onda seninle kim tartacak olursa de ki-
Allahn lanetinin yalanclara olmasn dileyelim-... Ayn Surenin
19cu ayeti yledir: Allah katnda din phesiz slamiyettir... Ancak
kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarnda ihtiras
yznden ayrla dtler...
[64] Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 364-375
[65] L. Strauss, Spinozas Critic of Religion, (New York 1965) sh. 62
[66] Bkz. Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin..., sh. 100, 121
[67] Nehru nun evresini oluturan aydnlar onunla ayn gre sahip
olduklar halde cesaretsizlik ya da umursamazlk yznden bu konuda
seslerini ykseltememilerdir. Bkz. Gunnar Myirdal, Asian Drama;
An Inquiry in the Poverty of Nations (New York 1968) Vol. I, sh. 92
ve d.
[68] Nehru anlarnn bir yerinde yle der: Kylmzn basit, sade
yaamlarn vnlecek ve imrenilecek eymi gibi gstermeye
ynelik deerlemeleri uygun ve yerinde bulmam. (Bu tr yaamlar)
ben daima utan...verici olarak grmmdr. Bu deerlemelere
uymak deil fakat kylmzn bu tr bir yaam felsefesinden
kurtarmak istemiimdir... Yoksulluu (ve yeryz zdraplarn)
vgye layk bulan zihniyeti daima yermiimdir.... Bkz. Nehru,
Autobiography, sh. 510
[69] rnein varn younu satp, ya da iflas gze alp hacca gitme
geleneine, ya da kurban kesme geleneine, ya da kadn aa grme
eilimlerine ses karan yoktur aydnlarmz arasnda.
[70] Byk bir fikir drstl ierisinde Huxley, kendi toplumuna
gerek diye belletilen yalanlara daima kar kmtr. rnein:
Reformasyon hareketleri akln zgrl adna giriilmi bir
davrantr eklindeki inanlarn yalana dayal olduunu
savunmutur. Bkz. Huxley, age. sh. 11-13
511
[71] Arsel, Yalanla Sava, (Cumhuriyet Gazetesi 23 Ekim 1974)
[72] Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 540 ve d.
[73] J . Windrow Sweetman, slam and Christian Theology (London
1955), Part II, Vol. I, sh. 33-46; Ayrca bkz. Jaque le Beuf, Literary
History of France, (Vol. VI. sh. 18 ve d.)
[74] Isra Suresinde yle yazldr: ...ve Biz Kurandan inananlara
ifa ve rahmet olan ayetle indirmedeyiz ve bunlar zalimlerin ancak
ziyanlarn arttrr... (17 Isra 82)
[75] bn Kudama ya gre: Kim ki gerei arar, Tanr onu kendi
szleri ve elisinin emirleriyle doru ve hikmet olan yola yneltir....
Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. G. makdisi, bn Qudamas Censure
of Speculative Theology (London 1962) sh. 36.
[76] Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Muhammad bn Abdul J abbar
Al-Niffari, The Manaqif and Makhatabat (Ed/ Transl. A.J . Arberry) -
London 1935) sh. 60 ve d.
[77] Bu konuda bkz. Arsel, Geri Kalmlmzn Sorumlular...,
(Ankara 1977)
[78] Biz Profesrler adl kitabmda da belirttiim gibi Atatrk, bir
yandan aklcla ve dier yandan tm insanlar kapsayan bir sevgi
esine ynelikti. Bir konumasndaki u emsalsiz szleri okuyalm
birlikte: ...insanln grg, bilgi ve dnte ykselip olgunlamas,
Hiristiyanlktan, mslmanlktan, (Yahudilikten), Budizmden
vazgeerek yalnlatrlm ve her kes iin anlalacak bir duruma
getirilmi katksz ve lekesiz bir dnya dininin kurulmas ve insanlarn
imdiye dein kavgalar, pislikler, kaba istek ve eilimler arasnda bir
bataklkta yaadklarn kabul ederek yermesi gibi koullarn
gereklemesini gerektiren Birleik Dnya Devleti kurma dnnn
tatl olduunu yadsyacak deiliz... Bu konuma iin bkz. Atatrk,
Sylev (Nutuk), (Trk Dil Kurumu yaynlar, Ankara 1965) vol. II, sh.
520-521; Ayrca bkz. Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 810 ve d.
512
[79] Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin..., (Ankara 1977) sh. 50 ve
d.
[80] Helen uygarl, eski Yunan uygarlnn bir devamdr. M 6ci
yzyl ila 4c yzyl arasnda oluan eski Yunan uygarl,
Makedonyal Filip in Yuna dnyasn M 336 ylnda boyunduruu
altna almas ve olu Byk skender in M 214 ylnda Thebes
Kentini yerle bir etmesi ve daha sonra Romallarn Makedonya
savalarna balamalar ve M 146 ylnda Korenti ele geirmeleri
sonucunda eriyip gitmitir. Byk skender ile birlikte yeni blgelere
yaylan Yunan etkisi, Roma tarihi ile kaynama sonucu Yakn
Douya tam ve eitli uygarlklarn olumasna sebep olmutur.
te bu dneme Helenistik a ad verilmitir. Bu konuda bkz. Walter
Kirchner, Western Civilization to 1500, (New york 1960) sh. 67 ve d.
[81] leride greceimiz gibi bunlar, kendi dnemlerinin dinsel
inanlarna aykr davrandklar iin zulme uramlardr.
[82] M 585 ylnn 28 Mays gn gnein tutulacan nceden
haber verdii zaman ona kimse inanmamt; evresi onunla alay
etmiti. Ancak ne var ki syledii tarihte gne tutulup ta ortalk
kararnca, onunla alay edenler ne diyeceklerini bilememilerdir. Bkz.
Grove Wilson, Great Men of Science; Their Lives and Discoveries,
(New York 1929) sh. 2-3
[83] Thales in yaad dnemde gnein ok kk bir ey olduu,
apnn bir ayak uzunluunda bulunduu sanlrd. Thales, Yapt
hesaplara gre, bunun byle olmadn, gnein kutrunun Zodiac in
1/720 orannda olduunu sylemitir. Her ne kadar hesabnda
yanllk yapm olmakla beraber (nk gnein kutrunun ok daha
byk, 864 000 mil olduu anlalmtr) yine de aklc usullerle
bilimsel sonulara erimenin, dinsel inanlara saplanmaktan ok daha
muhakkak olduunu ortaya vurmutur.
[84] Bilim tarihinde Geometrik hatlar konusunda ilk gerekleri
ortaya vuran yine Thalestir: Glgeniz boyunuza eit dt an
513
Piramidlerin glgesini lerek byklklerini hesaplayabilirsiniz
derdi; ve derken de bize imdi pek basit gibi gelen ve fakat onun
zamannda kimsenin dnemedii bilimsel bir gerei akl yolu ile
ortaya vurmu olurdu. Bkz. Wilson, age, sh. 2-3
[85] Eflatun a gre insan varlnn amac fazilete erimektir. fazilet
demek bilgi demektir. Akl, insan varlna ve davranlarna egemen
olmak gereken gtr. Devlet denilen kuruluun ahlaksal amac,
yurttalarn her bakmdan gelimesini salamaktr. Btn bu
grlerini Eflatun, ylesine geni anlamlarla sergilemitir ki onun
fikirlerini dinsel adan deerlendirmek mmkn saylmtr. Bundan
dolaydr ki gerek Hiristiyan din adamlar ve gerek eski Yunandan
yararlanan slam dnrleri, Eflatun un grlerini, kendi bal
bulunduklar dinin temel esaslaryla uzlatrmaya uramlardr. Bkz.
Frederick B. Artz, The Intellectual History of Europe: From St.
Augustine to Marx (Boston 1941) sh. 5
[86] Hatrlatmak gerekir ki eski Yunann aklc bilimlerine ilk darbeyi
vuranlar Atinallar olmutur. M 5ci yzylda cereyan eden Atina-
Isparta savalar srasnda aklc bilimlerin gelitii Atina yenilgiye
uram ve bu durum aklc bilimlerin gelimesine engel yaratmtr.
Byk skender in Atinay yenip Thebes Kentini yok etmesi (M
388) ve daha sonra Sokrat n dnce zgrlne aykr olarak
lme mahkum edilmesi (M 399) ve aklc bilimlerle uraanlara
kar husumet havasnn artmas ve buna benzer olaylar yznden eski
Yunan/Helen uygarl iten ie rr olmutur. Fakat Hiristiyanln
devlet dini olmas ve kilisenin din verilerini aklc verilere stn
tutmas sonucunda her ey sona ermitir. Bu konuda bkz. Will Durant,
The Story of Philosphy, (New York 1953) sh/ 75 ve d.; J . W. Draper,
History of Conflict Between Religion and Science (New York, 1875)
sh. 55 ve d.
[87] Anaximander in bundan 2500 yl nce, aklc aratrmalar yolu
ile bu konularda yazd eyler, sanki bugn yazlm ve mspet bilim
adamlarnn elinden km gibi eylerdir. Gne ve yldzlarla ilgili
olarak ortaya koyduu bilimsel gerekler gnmzn bilimsel gerek
514
diye bildii eylerdir.Charles Singer, A Short History of Science to
the XIXth Century, (Oxford 1943 Reprinted) sh. 19-21
[88] Bu hususlar iin bkz. Singer, age sh. 19 ve d.
[89] ncil szc Ahd-i Atiyk ve Ahd-i cedid denen ve Tanr
szleri ve peygamber emirleri diye kabul edilen eitli kitaplardan
oluur. Ahd-i Atiyk esas itibariyle yahudilerin kutsal kitabdr ve
bunun ilk be kitab Tevrat diye bilinir. Hiristiyanlar ise hem Ahd-i
Atiyk i ve hem de bunun baz esaslarn deitirmi olarak saya
verilen Ahd-i Cedid i Kutsal kitap olarak benimsemilerdir.
Kuranda ise btn bu hususlar farkl bir ekilde tantlr ve
Hiristiyanlarn Kitabnn ad ncil olarak ve yahudilerinki de Tevrat
olarak belirtilmitir.
[90] J ustinian 529 ylnda Atinadaki felsefe okullarn kapatt. Bu
hususlar iin bkz. J . W. Draper, age, sh. 55 ve d. Ayrca bkz. Etienne
Gilson, History of Christian Philosophy in the Middle Ages (New
York 1955) sh. 181 ve d.
[91] Andrew D. White, A History of Warfare of Science With
Theology in Chritendom, (New York 1955), Vol. II, sh. 311 ve d.
[92] Draper, age, sh. 52 ve d.
[93] White age, Vol. II, sh. 311 ve d.
[94] White, age, Vol. II, sh. 299 ve d.
[95] Draper. age, sh. 159 ve d.
[96] Draper, age, sh. 145 ve d.
[97] Draper, age sh. 145 ve d.
[98] White, age, sh. 145 ve d.
[99] White, age sh. 132 ve d.
515
[100] White, age, sh. 133 ve d.
[101] White, age, sh. 157 ve d
[102] Bu konuda bkz. Draper, age. sh. 50 ve d..; White. age, II, sh.
133 ve d.
[103] J effrey B. Russell, Dissent and Reform, (Berkeley 1965) sh. 163
ve d.
[104] Hastings Rashdall, The Universities of Europe in the Middle
Ages (Oxford, Clarendon Press 1936). Vol. I, sh. 39 ve d.
[105] leride greceimiz gibi bu abalar Baty Renaissance ve
Reformasyon ve Rasyonalizm gibi aamalara srkleyecektir.
[106] Bu konularda bkz. H. Butterfield, The Origine of Modern
Science, 1300-1800, (London 1962) sh. 68 ve d.; David Brewster, The
Martyr of Science: Or the Lives of Galileo, Tyche Brahe, and Kepler
(New York 1877) sh. 20 ve d.; Draper, age, vol. II, sh. 157 ve d, 194
ve d.; Etienne Gilson, History of Christian Philosophy in the Middle
Ages, (New York 1955) sh. 181 ve d.
[107] Bu konuda bkz. Archibald Duff, History of Old testament
Criticism (London 1910) sh. 6 ve d.
[108] Gnostik okulu mensuplar putperestlik dnemlerinin fikirsel
yaamlarn bile, sentez halinde Hiristiyanla sokma eilimde idiler.
[109] Marcion, Bat dnyasnda 11ci yzyla kadar srecek olan
Marcionism akmlarnn kurucusudur. Kilisenin ilk reformcularndan
saylr.
[110] Bkz. Robert Smith Wilson, Marcion: A Study of A Second
Century Heretic, (London 1933) sh. 81; ayrca bkz. Walter Nigg, The
Heretics, (New York 1962); ve ayrca bkz. A.Nygren, Eros Und
Agape, (Berlin 1937)
516
[111] Wilson, age, 53, 89, 178,; Nigg age, 62 ve d.
[112] Wilson, age 62-4, 90 ve d.; Nygren, 124 ve d.
[113] Sebastian Castello, Concerning Heretics; Whether They Are To
be Persecuted and How They Are to be Treated (R.H. Bainton
tarafndan Latinceden ngilizceye eviri New York 1935) sh. XIVve
16
[114] Bununla beraber Ambrose un olumsuz baz davranlarda
bulunduu yadsnamaz; rnein Yahudilere mezalim yapanlarn
cezasz braklmalarnda rol oynad bir gerektir. Fakat buna karlk
yukardaki tutumu ile kii zgrl lehine yararl davranlarda
bulunduu muhakkaktr. Bu hususlar iin bkz. G.G. Coulton, Studies
in Medieval Thought, (New York 1965) sh. 27 ve d.; J ohn Ferguson,
Pelagius: A Historical and Theological Study (Cambridge 1956) sh.
124-5; G. de Plinval, Pelage, Ses Ecrits, Sa Vie, et Sa
Reform,(Lausanne, Payot 1943)
[115] Bu konuda yazm olduu kitap kaybolmutur. Bu kitabn zeti
St. Augustin in De Gratia Christi adl yapt ile De Peccato adl
kitaplarda bulunur.
[116] Dnme yeteneine sahip olmayan insann hayvan
niteliinden kurutulamadna dair Pelagius un bu grlerini daha
sonraki yzyllarn nl dnrleri (rnein 11ci yzylda Abelard)
ayn evkle izleyeceklerdir.
[117] Bkz. J . Sanchez, Anticlericalism; A Brief History (London
1972) sh. 16, 207
[118] Bkz. Coulton, age, 67 ve d.; Nigg, age, 152-156
[119]. Bkz. Coulton, age sh. 69 ve d.
[120] M. Seidlmayer, Currents of Medieval Thought. (Almancadan
eviri; Oxford 1960) sh. 98
517
[121]Bkz. Hastings Rashdall, age, Vol. I. sh. 33
[122] Bu nl Fransz ilahiyats, 1113 yllarnda Paris civarnda bir
yerde din dersleri vermeye balad zaman, Avrupann her
kesinden onu dinlemeye gelenler olurdu. Bkz. F. Heer, The
Medieval World; Europe 1100-1350 (Transl. from German by J J .
Sendheimer, New York 1962) sh. 82 ve d.
[123] Heere, age, sh. 82 ve d.; Nigg, age, sh. 173; Coulton, age, sh.
116; Rashdall, age, sh. 39, 64
[124] Nitekim Gney Avrupa lkelerinde Cathar lar, ki Fransada
Albiginois adn tayan eilimleri temsil edeceklerdir ve Waldensian
lar ve dier baz gruplar hep onun fikirlerini savunmulardr. Bkz.
Nigg, age, sh. 160; Coulton, age, sh.110
[125] Asl ad Abraham ben Meir bn Esra dir.
[126] Bkz. Andrew D. White, A History of Warfare of Science With
Theology in Chritendom, (New York 1955) Vol. II, sh. 313
[127] Seidlmayer, age, sh. 66
[128] G. Wilson, Great Men of Science, (New York 1929) sh. 72
[129] Bkz. Draper, Histoire of the Intellectuel Development of
EWurope, (New York 1918) Vol. II, sh. 153; ayrca bkz. Wilson, age,
sh. 76
[130] Wilson, age, sh. 76
[131] Bu alnt iin bkz. Draper, age, Vol. II, sh. 79; Ayrca bkz. J ohn
Henry Bridges, The Life and Work of Roger Bacon; An Introduction
to the Opus Majus (London 1914)
[132] Heer, age, sh. 215 ve d.
[133] Rashdall, age, sh. 39, 43 ve d.
518
[134] Bu konularda bkz. Seidlmayer, age, sh. 96 ve d.; Heer, age,
sh. 190; J .B.Russell, Diissident and Reform in the Early Middle Age,
(Berkeley 1965) sh. 159
[135] Bkz. J ohn Henry Bridges, The Life and Work of Roger Bacon;
An Introduction to the Opus Majus (London 1914) sh. 127 ve d.;
Ayrca bkz. Rashdall, age, Vol. I, sh. 107,136
[136] Rashdall, age, sh.128
[137] Bridges age, sh. 30; Ayrca bkz. Arsel, Biz Profesrler,
(stanbul, nklap Kitab Evi 1987) sh. 91 ve d.
[138] Nitekim 1077 ylnda Papa Gregory VII, kendi otoritesine kar
direndi diye mparator Henri IV yi aforoz etmitir. Ayn eyi 1208
ylnda Papa Innocent III, ngiltere Kral J ohn a yapmtr.
[139] Bkz. J .S. Schapiro, Anticlericalism; Conflict Between Church
and State in France, Italy and Spain..., (New York 1967) sh. 11 ve d.
[140] Nigg, age,sh. 261
[141] rnein niversite evreleri ve zellikle Oxford niversitesi bu
grleri desteklemilerdir.
[142] Bkz. W.W. Capes, The English Church in the XIVth and XVth
Centuries, (London 1900) ah. 110 ve d.ve 140 ve d.
[143] Huss un bu grlerine benzer eyleri daha nce ngilterede
Wyckliff dile getirmi ve bu yzden Papa Gregory IX tarafndan
zndk ilan edilmi olduu halde ldrlmemitir; bunun da sebebi
ngiltere Kralnn Papa otoritesini zayflam grmek istemesi, bunu
kendi karlarna uygun bulmasdr. Huss ise dnyevi iktidar
tarafndan korunmad iin lmden kurtulamamtr.
[144] Henry Charles Lea, The Inquisition of the Middle Ages (An
abridgment by M. Nicholson; New York 1961) sh. 482, 513
519
[145] ekoslavakyann byk lideri Masaryk, ek Halknn Huss
ideali ile yetitiini sylerdi.
[146] Nigg, age, sh. 269-273
[147] Bkz. J.C.Hearshaw (Ed.), Medieval Contribution to Modern
Civilization (New York 1949) sh. 257
[148] Bkz. F. E.Peters, Aristotle and the Arabs: The Aristotelian
Tradition in slam (New York 1968) sh. 6
[149] Hmanizma szcn Humanitarianizm szc ile
kartrmamak gerekir; bu ikincisi, birinciden 250 yl sonra gelimeye
balayan bir eilimdir
[150] White, age, Vol. II, sh 315 ve d.
[151] Lea, age, sh. 521 ve d.
[152] Bunlarn arasnda Luther i ve Calvin i de grmekteyiz. Her ne
kadar Luther Papalk otoritesine kar isyan etmi olmakla beraber
insan iradesinin zgrln tanmamtr. Bundan dolaydr ki
Erasmus a dmandr. Onun grlerini cerhetmek maksadyladr ki
1525 ylnda yaynlad (ve ngilizceye Bondage of the Will diye
evrilen) kitabnda, insan iradesinin Tanr ile eytan arasnda bir
hayvan olduunu ve eer hayvanin srtna Tanr oturacak olursa
Tanrnn dilekleri dorultusunda gidileceini, yok eer bu hayvan
kendi bana braklacak olursa yanl yollara sapacan ve bu
nedenle kurtuluun kiiye bal olmayp Tanrnn keyfine bal
olduunu ve her eyin kader sorunu bulunduunu ve irade
zgrln savunmann kiinin Tanrya stnln iddia etmek
olacan belirtmitir. Erasmus De Liberto Arbitrio adl kitabyla ilgili
olarak bkz. E. Harrison, Protestant and Catholic (in Great Problems
in European Civilization, Edited by K. M. Setton-H. R. Winkler. New
J ersey 1966, sh. 239-241). Luther gibi Calvin de Tanr iradesinin
hikmetinde sual olunamayacan ve insan aklnn Tanr emirlerini
eletiremeyeceini ve kii kaderinin Tanrnn keyfine gre izilmi
520
olduunu sylerdi. ngilizceye Institutes of the Christian Religion
diye evrilen kitabnda bu grlerini belirtir.
[153] Bkz. Pierre Sage, Le Bon Pretre Dans la Litterature Franaise
(Paris 1951) sh. 43. Ayrca bkz. W.Nelson un Persecution and
Liberty, Essays in Honour of G.L. Burr (New York 1968) kitaptaki
Persecution and Liberty; The Theory of Persecution adl yazs iin
sh. 15-6; ve ayn kitapda W.K. Ferguson un The Attitude of Erasmus
Toward Toleration adl yazs iin bk. sh. 175-180
[154] Her ne kadar dinsel trelere ses karmaz idiyse de dini biimler
iinde bomann sakncalarn belirtirdi. rnein oru tutmay salk
bakmndan sakncal bulur ve hac olmak iin Kudse gitmenin
insanlar tembellie, serserilie srklediini sylerdi. Dinsel
bayramlarn yararl eyler olduunu kabul etmekle beraber bunlarn
fazlaln yererdi.Dinsel bayramlarn kutsal saylmas yerine
almann kutsal saylmasn ngrrd. Kilisenin baz yasaklarn
(rnein Rahiplerin evlenme yasan) yersiz bulur ve bunlarn
kaldrlmasn isterdi.
[155] Bkz. Titus 3:10-11; ve ayrca Corinthians 5:5; ve ayrca Matta
25:41-46ve ayrca Yohanna 15:6.
[156] Bu konularda bkz. White, age Vol. I, sh. 154 ve d.; ayrca bkz.
J ohn B. Wolf, XVII Century Europe:Politics and Science (in Great
Problems in European Civilization, Edited by Setton-Winckler,; New
J ersey 1966) sh. 285
[157] ngilizceye On The Revolution of the Heavenly Bodies adyla
evrilen ve dnyann dner olduunu belirleyen kitabnn Papa Paul
IIIe ithaf blmnde Copernicus unlar yazar: Muhterem peder unu
iyi bilmekteyim ki gkteki gezegenlerle ilgili bu kitabmda dnyann
dner olduu tezini savunduumu grenler bana dman
kesileceklerdir ve fikirlerimin yasaklanmasn isteyeceklerdir.
Dncelerimin ve grlerimin yenilikler getirdiini ve samalklarla
dolu olduunu syleyerek bana saldracaklardr; onlardan ekindiim
521
iindir ki yllarca nce yazmaya baladm bu kitab, ilk balarda
brakmak, hi yazmamak kararndaydm. Bununla beraber yakn
dostlarm...beni bu kesin kararmdan caydrdlar... Bunlar arasnda
Capua Kardinali Nicholaus Schonberg... Ve Culm Papazi Tideman
Giese...bulunmaktadr. zellikle bu sonuncu kii, kitab
yaynlamaktan kandm iin bana ou zaman serzenite
bulunmutur. Kitabn baslmasnda ve yaymlanmasnda onun byk
rol olmutur.... Bu alnt iin bkz. Wolf, age sh. 284.
[158] Nigg,age, sh. 309-312
[159] Hearshaw, age, sh. 96 ve d.
[160] Bkz. D.G. Brinton & T. Davidson, Giardano Bruno, Philosopher
and Martyr (Philadelphia 1890) sh. 25; Ayrca bkz. A. Ponsonby,
Rebels and Reformers; Biographs For the Young (New York 1919)
sh. 105 ve d.
[161] Brinton, age, 23, 24, 29
[162] Brinton, age, sh. 1-23; Ponsonby, age sh. 119
[163] Bkz. Lloyd W. Eshleman, Moulder of Destiny, Renaissance
Lives and Times, (New York 1938) sh. 159-187. Ayrca bkz. Wilson,
age, sh. 98 ve d.
[164] Bkz. Wilson, age, 119
[165] Wilson, age, 124 ve d.
[166] Bkz. J . M. Robertson, A Short History of Freethought (London
1915) Vol. I, sh. 458 ve d.
[167] Bununla beraber Thomas Moore un daha sonra bu gzel
fikirleri terk ettii ve din adna yaplan zulmleri alklad ve
banazla yneldii sylenir.
522
[168] nk eitim grd okulda, aklc felsefenin stadlarndan
Descartes okutulurdu
[169] Sage, age, sh. 193-207
[170] ngilizcede bu deyim Age of Reason, ya da Enlightenment
(Aydnlk a) ve Franszcada lAge de Raison olarak kullanlr
[171] Bu konuda bkz. Ira o Wade, The Intellectual Origines of the
French Enlightenment, (Princeton University Press 1971), sh. 20 ve
d.; Ayrca bkz. Cassirer, Philosophy of the Enlightenment, (Princeton
1951); Bkz. Burnet, Archaelogical Philosophcae, (Paris 1692); Bkz.
J .S.Spink, French Free-Thought From Cassendi to Voltaire (London
1960) sh. 295 ve d.
[172] Spink, age, sh. 295 ve d.
[173] lerideki sayfalarda greceiz ki bir ok yazarlar Musa dan sa
ya kadar gelmi gemi peygamberlerin yaamlarn eletirmiler ve
ahlakilie aykr bulduklar ynleri gzler nne sermilerdir.
[174] Eugene Dufeuille, Anticlericalisme Avant et pendant Notre
Republique (Paris 1900) sh. 142-145
[175] Dufeuille, age sh. 142 ve d.
[176] Bkz. Lewis S. Feuer, The Scientific Intellectual (New York
1963) sh. 132 ve d.
[177] Bkz. Feuer, age, sh. 135; Ayrca bkz. Carole Baumgardt, J .
Kepler, Life and Letters (New York 1951) sh. 34-5, 101, 1113, 121 ve
d.
[178] J . E. D. Bethume, Life of Kepler (London 1830), Part II, sh. 40
[179] Bu szleri, 1619 ylnda yaynlad ve ngilizceye Harmony of
the World adyla evrilen yaptnda tekrarlar Bkz. Transl. by Charles
523
Glenn Valli in Ptolemy, Copernicus, Kepler; Great Books, Vol.
XVI, sh. 849 ve d.) Ayrca Bkz. Feuer, age, sh. 132
[180] Bomgardt, age sh. 40
[181] Kepler, Epitome of Copernicus Astronomy, (New York 1960)
Vol. I, sh. 9, 22
[182] Ki bu grler arasnda: Calvin mezhebine bal olanlar
cehennemliktir eklinde olanlar vard.
[183] Nitekim 1617 ylnda Bologba niversitesinde ve 1620 ylnda
da ngiltere deki niversitelerden arlmtr.
[184] Bkz. David Brewster, The Martyrs of Science; Or the Lives of
Galileo, Tycho Brahe and kepler (New York 1877) sh. 63
[185] Bkz. Brewster, age; Bkz. White, age, vol. I, sh. 136, 142; Bkz.
A.C. Cromble, Augustin to Galileo (Harward University Press, Mass.
1961) vol. II, sh. 205
[186] Bilindii gibi Aristo, gkyznn deimez olduunu,
yldzlarn yer deitirmediini sylemi ve onun bu grleri iki bin
yl boyunca mutlak nitelikte bilimsel gerek saylmtr. Oysa ki
Galileo, kendisinden nce Copernicus un ortaya koyduu bilimsel
verileri kendi aratrmalar ile pekitirerek uzaydaki yldzlarn yer
deitirdiini ve Doann devaml ekilde deiiklik ierisinde
bulunduunu ileri srmtr. Bkz. Wilson, age, sh. 171
[187] Aristo ya gre eyann bolukta dmesinin arlkla ilgisi
vardr. rnein 1o kilo arlndaki bir cisim, bir kilo arlndaki
cisme oranla on misli hzla der. Galileo bu kuramn doru
olmadn deneme yolu ile ortaya koymutur. 25 yanda iken
kefettii bu buluunu, farkl arlktaki iki ayr cismi Venedikteki
Piza kulesinden bolua brakmak suretiyle kantlamtr. Bkz. Wilson
age sh. 163,171 ve d.
524
[188] nl yapt ngilizceye Ciy of Sun ve Franszcaya La Cite
du Soleil (Trkede Gne Kenti karl) adyla evrilmi
kitabnda bu hususlar iler. Bu kitabn hapiste yatt srada
tamamlamtr. lgin olan husus udur ki Orta a karanlklarnda
bile bir dnr, her ne kadar fikirleri yznden hapislerde
rtlmekle beraber, yine de kitap yazma olanandan yoksun
klnmamtr. Oysa ki gnmzde eriat lkelerinde ve rnein kendi
lkemizde, hapishaneye atlan bir yazarn, yaz yazmas bir yana,
fakat gazete okumas dahi yasaklanmaktadr. Batnn be yz yl
nceki fikirsel yn, bizim 20ci yzyldaki tutumumuzdan daha iyi
gibi grnmektedir.
[189] Her ne kadar Spinozadan nce de Kutsal kitaplarn Tanr
szleri olmad ne srlm ise de (rnein Maimonidesler
tarafndan), bu konuda bilimsel grleri en iyi bir ekilde aklayan
Spinoza olmutur.
[190] Bu hususlar iin bkz. Leo Strauss, Spinozaa Critique of
Religion, (New York 1965) sh. 11-14; Ayrca bkz. Feuer, age, 22 ve
d.;
[191] Daha Amsterdamda iken Yahudi topluluunu kendisine yabanc
bulmu ve onlardan uzak durmutur. Bu topluluk daha sonra onu
Yahudililikten ihra edecektir.
[192] Lewis S.Feuer, Spinoza and the Rise of liberalism (Boston
1958) sh. 22 ve d.
[193] Bkz. Walter Rex, Essays On Pierre Bayle and Religious
Contraversy (The Hague 1965) sh. 255 ve d.
[194] 1670 tarihinde Devrimci Kilise (lEglise Reformee) dnd
sylenir. Bkz. Rex, age, sh. IX
[195] Bu konuda bkz. Bayle, Dictionnaire Historique (3c bask, Paris
1859). Bu yaptnn Mohammed szc ksmnda Bayle, mslman
525
olmayan kimselerin Trk lkelerinde yaayabildiklerine deinerek:
Trkler Hiristiyanlardan daha kt saylamazlar der.
[196] ncil deki bu hkmler, genel olarak Katolikler tarafndan
Protestanlara kar ve onlar Katoliklie zorlamak amacyla
kullanlmtr. Katolik Kilisesi bu taktie St. Augustin in fikirlerinden
yararlanarak ynelmitir. Oysa ki St. Augustin bu yola, srf
putperestleri Hiristiyanla sokmak iin dnmtr. Bkz. Paul
Hazard, The Eurepean Midn 1680-1715 (ngilizce eviri; Cleveland
1967) sh. 1o2. Bu kitabn Franszca asl LaCrise de la Conscience
Europeenne (Paris 12935) olarak yaynlanmtr.
[197] P. Bayle, A General Dictionary, Historical, Critical (London
1737) vol. IV, sh. 535
[198] Kitaba gre Absalom un gnah Hoseiye kar isyan etmekti.
[199] J ohn Toland, Anglia Libera, Or the Limitation and Succession
of the Crown of England and Assorted (London MDCCI) sh, 4-9, 81,
95, 97, 101-2. Bu kitabnda Toland, 1701 tarihlerinde ngilterede
Kraliyet yetkilerini snrlamak zere kabul edilen Act of Settlement i
destekler.
[200] Bu ayn kitabnda Toland, Papaln inan ve vicdan basks
yaratan tutum ve davranlarna kar tedbir alnmasn ve kii
zgrlklerinin korunmasn ister.
[201] Trkeye Din Konusunda pheler olarak evrilebilecek olan
bu kitap iin bkz. Comte de Boulainvillier, Doutes Sur la Religion
(London 1767
[202] Boulainvillier, age sh. 7 ve d.
[203] Boulainvillier, age sh. 9 ve d.
[204] Richard Simon, Histoire Critique du Vieux Testament,
(Rotterdam MDLXXXV) Yukardaki hususlar iin drt ciltlik bu
526
yaptn 1ci cildinin 15, 21 sayfalarna baknz.. Bu alnt iin bkz.
Hazard, age. sh. 187
[205] Hazard, age sh. 188, 193
[206] Bu hususlar iin bkz. Henrik Van Loon, Tolerance, sh. 319; H.
Nicholson, The Age of Reason: The XVIIIth Century, (New York
1960) sh. 90
[207] Nicholson, age, sh.92
[208] Bu hususlar iin Voltaire in Candid adl kitabna baknz.
[209] Voltaire, Traite Sur la Tolerance, VI. XXI
[210] Voltaire, Traite Sur la Tolerance, sh. VI, XXI, Ayrca bkz. J .S.
Spink, French Free-Thought From Gassendi to Voltaire, (London
1960) sh. 324 ve d
[211] Bu alnt iin bkz. Sage, age, sh. 217
[212] Eucharist szc Hiristiyan kilisesindeki Asai Rabbani
ayini ni kapsar, ki takdis edilen arap ve ekmek ayinidir.
[213] Bu konular iin, Voltaire in Dictionnaire Philosophique adl
yaptnn De la Chine balkl paragrafna baknz.
[214] Bkz. Sage, age, sh. 217 ve d.
[215] Thomas Paine, Age of reason; Being an Investigation of the
True and Fabulous Theology (New York, Peter Eckler Publication Co.
1919)
[216] Paine, age, sh. 6 ve ve d.
[217] Paine, age, sh. 6
[218] Paine, age, sh. 31 ve d.
527
[219] Paine, age, sh. 79, 146 ve d.
[220] Hatrlatalm ki ncil szc Ahd-i Atiyk ile Ahd-i Cedid adl
kitaplarn tmn kapsar ekilde kullanlr ou zaman.
[221] Paine, age, sh. 19, 22
[222] Paine, age, sh. 16 ve d.
[223] Bu alnt iin bkz. Ira D. Cardiff, What Great Men Think of
Religion (Boston 1945) sh. 287
[224] Bkz. Spink, age sh. 37-40; 141 ve d.
[225] Spink, age, sh.45
226 Piyesinden alnm u satrlar bunun kantdr:
Ces enfants de leffroi,
Ces beaux riens quonm adore,et sans savoir pourquoi,
Ces alteres du sang de bettes quon assome,
Ces Dieux que lhomme a faits et qui nont point fait lhomme
[227] Cyrano de Bergerac n grlerini paylaan bir Profesr, 1659
ylnda yaynlad Teophratus Redivivus adl kitabnda, eski
alardan bu yana dinsel gerek diye kabul edilen Korkutucu Tanr,
ya da Kurban kesimini emredici Tanr, ya da Melekler ve
eytanlar ve Cinler ve Cennet-Cehennem gibi ya da benzeri
inanlara kar savama hazr aydnlardan sz eder.
[228] ngiliz Kilisesi 17ci yzyln ilk yarnda Calvenist gr
yerletirmeye ve kadercilik felsefesini ilemeye alrd. 1647 ylnda
yaynlad bu bildiri West, minster Confession of 1647 baln tar.
[229] Bu alnt iin bkz. Max Weber, The Protestant Ethic and the
Spirit of Capitalism (ngilizce eviri, New York 1958) sh. 100 ve d.
528
[230] Hatrlatalm ki 1789 ihtilaline gelinceye kadar Fransada, tpk
Batnn dier lkelerinde olduu gibi, Devlet ile Kilise, kendi
alanlarnda egemenliklerini ve smrlerini srdrebilmek iin,
birbirlerine destek olurlard. Kilise kendi manevi otoritesini geerli
klmak iin Devlet glerine ve Devlet de kendi despotik ynetimini
yrtmek iin Kiliseye muhtat. Toplumun st yapsn oluturan
snflar, rnein asilzade snf da, ayn karlarla, Kiliseye ve din
kuruluuna sarlmt. Bu nedenle Kilise ve Devlet ve imtiyazl snflar
arasnda atma kmazd. Dnce ve vicdan zgrl diye bir ey
sz konusu olmad iin halk, smrlen bir yn idi. Akl a
yazar ve dnrlerinin bu duruma kar sava atklarn yukardaki
sayfalarda grmekteyiz. Bu konuda bkz. Shapiro, age, sh. 19 ve d.
[231] 10 Ekim 1789 tarihinde Assemblee Nationale tarafndan alnan
bu kararn sonular konusunda bkz. Alec Mellor, Histoire de
lAnticlericalisme Franais (Paris 1966) sh. 140-175
[232] negin La Rue de St. J acque ad yerine[St. harfleri Saint
(yani aziz) anlamna geldii iin] kaldrlarak sadece La Rue
J acque haline sokulmutur.
[233] Camille Desmouline adndaki yazarn Tribune des Patriotes adl
gazetedeki makalesi iin bkz. Mellor, age, sh. 184-192.
[234] Bkz. B.C. Boland, French Protestantism and the French
Revolution (Princetonb 1957) sh. 194 ve d.
[235] Bu kararlarla cenaze merasimlerinin ve gmlmelerin dinsel
ayinlerle yaplmas yasakland, mezar taslarnn bana lm sonsuz
bir uykudur eklinde yazlar kazlmas zorunlu klnd. Bylece
lmden sonra tekrar dirilme olduuna dair din kitaplarndaki szlerin
uydurma olduu anlatlmak itendi.
[236] Poland, age, sh. 201; Ayrca bkz. A. Aulard, Le Christianisme et
la Revolution FranCaise (Paris 1925) sh. 85-116
529
[237] Bu arklardan birinin gftesi yledir: Din adamnn
seslenmesine kulak asma. nk o sana sadece zincir vurulmasn
ister; Krallar ve din adamlarn tepelemek gerek, nk yepyeni bir
dnya kurmak gerek... Bu alnt iin bkz. Mellor, age, sh. 140-175
[238] Bkz. Mellor, age, 140-175; Poland, age, 201 ve d.; Aulard, age,
35 ve d., 116 ve d.
[239] Mellor, age, sh.184-192
[240] Bu konuda bkz. Arsel, Arap Milliyetilii ve Trkler, (nklap
Kitap Evi, stanbul 1987206 ve d.
[241] Bkz. J oseph N. Moody, The Church as Enemy: Anticlericalism
in XIXth Century French Litterature (Washington, Cleveland 1968)
sh. 18
[242] Bu alnt iin bkz. Sanchez, age, sh. 109
[243] Bkz. Moody, age, sh.26
[244] Bkz. Gustave Flaubert, Correspondance (Ed. Conard II, Paris
1910) sh. 144
[245] Bu bal Tanrsz olma gerei eklinde evirmek mmkndr.
[246] evirisi Kaybolmu Cennet olarak yaplabilir.
[247] Bu konuda bkz. Renee Winegarten, Writes and Revolution, The
Fatal Lure of Action. (New York 1974) sh. 28, 38
[248] Winegarten, age, sh. 28, 38
[249] Bu olay iin bkz. The New York Times (26 November 1969)
[250] Bkz. Moody, age, sh. 221ve 223-257
[251] Bkz. Moody, age, sh. 254
530
[252] Bkz. Moody, age, sh. 256
[253] Camus nn bu tr grleri iin bkz. Resistance, Rebellion and
Death (New York, Modern Library, 1960) sh. 53; Ayrca bkz. Moody,
age, sh. 258 ve d.
[254] Bkz. Leon Gambetta, Discours et Plaidoyers Politiques (Paris
1882), vol. VI, sh. 333-354
[255] Bkz. Mellor, age sh. 403
[256] Bkz. Mellor, age sh. 403
[257] Bkz. Mellor age sh.403 ve d.
[258] Alnt iin bkz. Mellor age,sh.29
[259] Bkz. Frank Yellinek, The Paris Commune of 1871 (New York
1965); ayrca bkz. Sanchez, age, sh. 110 ve d.
[260] Kierkegaard in bu grleri iin bkz. M. Garelick, The Anti-
Christianity of Kierkegaard; A Study of Conducing Unscientific
Postcrip (The Hague 1965; Photo Reprint 1969) sh. 29-33
[261] Bkz. Charles R. Gibson, Heroes of the Scientific World
(London 1926) sh. 314
[262] New York 1895. Kitapla ilgili olarak yapacamz gndermeler
1955 tarihli baskya aittir.
[263] White, age, Vol. I, sh. 22 ve d.
[264] Alntlar iin bkz. H.L.Mencken, Treatise On the Gods (New
York 1930), sh. 229, 305
[265] White, age, Vol. II, sh. 377-395. Gerekten de kazlar sonucu
ortaya karlan talardan birinde Babilonya krallarndan Sargon un
yle konutuu grlr: Ben Agade kral Sargonum. Anam
vestaldir; babamn kim olduu belli deil; amucam dalarda
531
yaarm. inde yetitiim Kent, Frat suyu kylarndaki
Azuprandr. Anam vestal bana orada hamile kalm ve hi kimsenin
grmedii bir yerde dourmu ve sonra bir sepete koyarak...nehre
brakm. Nehrin aknts beni uzaklara srklemi...Su tayanlardan
Akki, beni nehrin bir yerinde bulmu ve iyi kalpli bir insan olduu
iin beni sudan alm karm ve kendi z evlad gibi bakm... te
babilonya dneminden kalma bu hikaye, daha sonra Tevrata, sanki
Musann bana gelen olaylar eklinde aktartr. Bu olaylar
Muhammed Tevrattan alarak ufak tefek deiikliklerle Kurana
koymutur. (Bkz. Kuran 20 Ta Ha 38-41, 42)
[266] White, age, Vol. I, sh. 22ve Vol. II, sh.371-376. Gerekten de
tarihi kazlar sonucu ortaya karlan ve llerin Kitab diye bilinen
kaynakta, eski babilonya zamannda yarg Usiris in nne getirilen
bir kiinin, daha nce kendi vicdanna bir takm sorular ynelttii ve
bylece kendi kendisini eletirdii ve ite sz konusu bu sorularn
daha sonra yahudi din adamlar tarafndan, gya Tanrdan Musaya
verilmi On Emir olarak Tevrata geirildii kabul edilir. Bu konuda
Sigmund Freud, Moses and Monotheism (Almancadan ngilizceye
eviri, London 1939) ye baknz.
[267] Sigmund Freud, Moses and Monotheism (Almancadan
ngilizceye eviri, London 1939). Kendisi de bir yahudi olan Freud,
Yahudilerin Musa ile ilgili dinsel inanlarnn uydurma olup eski
Babilonya efsanesinden alnma olduunu aklarken Otto Rank n
1909 tarihinde yaynlad Der Mythus von der Geburt des Helden
adl kitabndaki aratrmalara gnderme yapar.
[268] Bkz. Immanuel velilovsky, Oedipus and Akhnaton; Myth and
History (New York 1960) sh. 198; ve bkz. Ernest J ones, The Life and
Work of Sigmund Freud (New York 1955); Helen Walker, Freud, His
Life and His Mind (New York 1947); bkz. Eric Fromm, Sigmund
Freuds Mission,(New York 1959)
[269] Batda ve Bat eitimiyle yetitii iin Koestler, Yahudilik
hakknda derin bir bilgisi olmadn ve fakat sonradan ve zellikle
532
sraeli ziyaret ettii zaman kendi dini hakknda bilgi edindiini ve
hayal krklna uradn syler. Kendi kaleminden aktaralm: Yet
at that time... I was only aware of my revulsion against a form of
worship which seemed to consist in cheating the Lord and ones own
conscience... A good deal of the J ewish ritual seemed to consist of
such pettifogging practices, and to havve degenerated into
manoeuvres of evasion. The religion of the desert had become a
religion of the ghetto... Most bewildering of all was the discovery that
the saga of the Chosen Race seemed to be taken quite literally by
traditionalt J ews. They protestted against racial discrimination, and
affirmed in the same breath their racial superiority based on jacobs
covenant with God. Since I had learned at the age of six that Hungary
was the feather in Gods cap, I had become impatient, and indeed
allergic, towards all claims of belonging to a chosen race. The long
and shortr of it i that the more I found out about J udaism, the more
distressed I became- and the more fervently Zionist... Bkz. Arthur
Koestler, Arrow in the Blue, (New York 1984) sh. 137-138.
Zionismi destekler olmas, eer Yahudiler, yurtsuz olmaktan
kurtularak kendilerine zg bir devlet kuracak olurlarsa, dinsel
arlklardan ve sekin millet olma heveslerinden kurtulurlar diye
dnm olmasndandr.
[270] Arthur Koestler, Thirteenth Tribe: The Khazar Empire and Its
Heritage, (Fawcett Popular Library, New York 1976)
[271] Thomas H. Huxley, Science and Christian Tradition, (New York
1895) sh.93
[272] Bilindii gibi Luther ve Calvin gibi Reformasyon liderleri, o
dnemde artk u yzne kan din rezaletlerini sergilemiler ve
zellikle din adamlarnn iyzlerini ve karaktersizliklerini (rnein
para ile gnah karma kepazeliklerini) ya da din uygulamasnda
biimsellii kutsallatrma gayretlerini (rnein sann ve Meryem n
heykellerine tapma geleneini yerletirmelerini) yermilerdir.
533
[273] Bkz. Ludwig Feuerbach, Lectures on the Essence of Religion
(Transl. from German by R. Manheim, New York 1967) sh. 22 ve d.
[274] 1835 ylnda yaynlad Paroles dUn Croyant adl kitabnda
Lamennais, bu yukardaki fikirleri biraz daha gelitirir. Papalk
kendisini mahkum eder. Bu eylemler karsnda Lamennais, koyu bir
dindar olmasna ramen Kiliseyi terk eder ve siyasi hayata atlr.
lm tarihi olan 1825 ylna kadar ayn grleri savunur. Vasiyeti
gereince dini merasim yaplmaz (Yaklmay vasiyet etmitir). Bkz.
Schapiro, age, sh. 38-47
[275] Faist rejimin yerlemesiyle Mussolini, Kiliseyi kendi
siyasetine ara yapm ve bunun sonucunda Kilise, yeniden prestijini
yitirmeye balamtr. Fakat 2ci Dnya savandan sonra kendisine
gelerek siyasal reformlara ayak uydurmaya almtr. Bu hususlar
iin bkz. Schapiro, age, 82 ve d.
[276] Schapiro,age sh. 80 ve d.
[277] Bkz. F.C.Conybeare, History of New testament Criticism (New
York 1910) sh. 38 ve d
[278] Bu olayla ilgili olarak bkz. William O. Douglas, Points of
rebellion, (New Yoork 1970), sh. 90 ve d.
[279] Bu alnt iin bkz. Douglas, age sh. 90
[280] Bkz. Douglas, age, sh. 91 ve d.
[281] C.H. Moehlman, The Church as Educator, (New York 1947) sh.
V
[282] H.C.Lea, A History of the Inquisition of the Middle Ages, (New
York 1922), vol.I, sh. 234
[283] Paine, age, sh. 102. Hatrlatalm ki ncil szc, genel olarak
Ahd-i Atiyk ile Ahd-i Cedid in tm iin kullanlmtr.
534
[284] Betrand Russell in, Why Im Am Not A Christian adl
kitabna baknz.
[285] Geen yzyln sonlarna doru Yeni Osmanllarn saplandklar
kr inan bu idi; rnein Namk Kemal, Abbasiler dneminin,
yaratt uygarla benzer bir uygarla tarihte rastlanamadn
belirtirken Aristo ya da Eflatun ya da dier benzer bilginlerin, islam
uygarlna yaklak bir uygarlk yaratabilecek apta kimseler
olmadklarn ne srerdi; bilmezdi ki islam uygarlnn yaratclar, o
eski yunan dneminin statlarn (zellikle Aristo yu ve Eflatun u)
kendilerine rehber edinmilerdir. slam dnyasnn aydn geinen
snflar, eskiden olduu gibi bugn dahi hep bu bilgisizlikle islam
uygarlnn stnl fikrini ne srerler. Bu konuda bkz. E.I.J.
Rosenthal, slam in the Modern Nation State, (Cambridge University
Press, 1965) sh. 35 ve d.
[286] Abu Hasan Amr b. Bahr-Cahz, Kitab Al-Hayavan (Kahire, H.
1323/1324)
[287] Sabit b. Kurra, Harranda domu olup Sabii dinindendir; esasen
Harran, o zamanlar Sabii ligin merkezi idi. Kendisinin putperest
olduunu syleyenler de vardr. Arapa, Suryanice ve Yunanca
bilirdi. Zamann halifeleri ona byk bir itibar gsterirlerdi.
[288] Bkz. Carra de Vaux, Les Penseurs de lslam (Paris 1921-1926),
II, sh. 145 ve d.; Bu konuda ayrca bkz. G. E. Grunebaum, The
Source of slamic Civilsation (Der slam, Berlin 1970. Band 46, 1-2,
sh. 54)
[289] Abu Yusuf Yakub b. Ishak Al-Kindi
[290] eyyid Hossein Nasr, Science and Civilization in slam
(Harward University Press 1968) sh. 148 ve d.
[291] Matematikte Babilonyann eski Yunan zerindeki etkisi tarihi
aratrmalarla sabittir. Matematik metinlerinin sa dan 1800 yl
gerilere inen tarihlerde mevcut olduu, Asuri lerin de Babilonya
535
kltrnn etkisi altnda kaldklar yine bu aratrmalarla anlalm
bulunmaktadr. Bkz. Otto Naugebauer, The Exact Science in
Antiquity, (New York 1983; ngilizce eviri 2ci bask) sh. 23, 27,
166,186; Ayrca bkz. Nasr, age, sh. 148, 168
[292] Naugebauer, age, sh. 166, 186
[293] Nasr, age, sh. 168
[294] Nasr, age, sh. 258-9
[295] Bu konuda slam Ansiklopedisi nin Corafya szc ile ilgili
ksmna baknz.
[296] Bu konuda bkz. Arsel, Biz Profesrler..., sh. 146 ve d.; Arsel,
Arap Milliyetilii...., sh. 136 ve d. Muhammedin uygulad
frklk konusunda bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor: Din
Bu (Kaynak yaynlar, stanbul 1991, 3c bask sh. 131 ve d.)
[297] Fakat bunu anlatrken bile ihtiyati elden brakmam ve
Muhammedi eletiriyor grnmekten kanmtr. bn Haldun a gre
Muhammedin esas grevi, gnlk yaam uygulamalar ile uramak
deil fakat Tanr kanunlarn insanlara belletmektir. Bu itibarla
hastalklarn tedavisi konusunda ngrd esaslarn mutlaka tbb
ilmi niteliinde kabul edilmesi gerekmez. Bununla beraber her kim
onun yerletirdii bu usullere inanyor ise, pek muhtemeldir ki
bunlardan fayda grsn ve Tanrnn inayetine erisin. bn Haldun nun
bu konudaki grleri Mukaddime adl yaptnda bulunmaktadr. Bu
konuda ngilizce kaynak olarak bkz. E. G. Browne, Arabian
Medecine, (Cambridge 1921) sh. 12-14, 163-4
[298] Bkz. Nasr, age, sh. 192
[299] Ali bn Ridvan in KitabAl-Nafi adl kitabyla ilgili yabanc
kaynaklar iin bkz. M.C.Lyons, The KitabAl-Nafi of Ali bn Ridvan
(in The slamic Quarterly, vol., VI, April 1961, sh. 65-71)
536
[300] Hunayn bn Ishak, Hira beldesinde bir Hiristiyan arap
kabilesine mensup bir ailenin oludur. Latincede ad J ohannitius diye
bilinir.
[301] Bu nitelii yzndendir ki kendi mensup bulunduu Kilise ile
aras almtr. Daha dorusu Kilisenin Tasvir aleyhtarl
konusundaki tutumuna kar geldii iin Kilise tarafndan aforoz
edilmitir. Bu olaydan sonra duyduu znt yznden hastalanm
ve lmtr. Hunayn bn Ishak hakknda bn Hallikan n vefayat Al-
ayan adl kitab ile bn Abi Usaybi anin Uyun Al-anba adl yaptnda
bilgi vardr.
[302] Hunayn bn Ishak n yunancadan Arapaya evirdii kitaplar
arasnda Calinus un ve Eflatun un ve Aristo nun ve Dioscoridess in
ve Batlamyos un ve Hippokrat in bir ok yaptlar vardr.
[303] Bu konuda bkz. Nldeke, Sketches From Eastern History,
(London 1892) sh. 31 ve d.
[304] J aures in tanmyla medeni cesaret denen ey:...ideale
ynelmek, (aklc) gerekleri arayp bulmak ve haykrmak, galebe
alan yalan kanunlarna kar ahlanmak, budalann (ve cahilin)
alklarn ve banazn dileklerini ruhumuzda, azmzda ve
yazlarmzda yanstmamaktr.... Bu konuda bkz. Rollo May, Mans
Search For Himself, (New York 1967) sh. 191, 193,203. Bu gzel
kitabnda yazar Cesaret konusunda yle der: ... In any age courage
i the simple virtues needed for a human being to travers the rocky
road from infancy to maturity of personality. But in any age s Sine
Quo Non...; Courage i the basic virtue for everyone so long as he
continues to grow, to move ahead...Courage i the capacity to meet the
anxiety which arises as one achieves freedom. It i the willingness to
differentiate, to move from the protecting realms of parental
dependance to new levels of freedom and integration; The hardest
step of all, requiring the greatet courage, i to deny those under
whose expectations one has lived the right to make the laws. And this
i the most frightening step. It means accepting responsibility for ones
537
own standarts and judgments, even though one knows how limited
and imperfect they are. This i what Paul Tillich means by the -
courage to accept ones finiteness-, which, he holds, is the basic
courage every man must have. It i the courage to be and trust ones
self despite the fact that one i finite; it means acting, loving, thinking,
cheating, even tough one knows he does not have the final answer and
he may well be wrong. But it i only from a courgeaous acceptance of
finitude and a responsible acting thereon that one develops the powers
that one does possess...; People lack courage because of their fear of
being isolated, alone or being subjected to social isolation that i,
being laughed at, ridiculed or rejected. If one sinks back into the
crowd, he does not risk these dangers. And this being isolated i no
minor threat. Dr. Walter Cannon has shown in his study... that
primitive people may be literally killed by being psychologically
isolated from the community.... Bkz. Rollo May, age, sh. 191, 193,
203
[305] Al-Dakiki nn yazd u satrlar, Al-Biruni ye yukardaki
kany salamtr: Bu yeryznn tm iyilikleri ve ktlkleri
iinde,
Al-Dakiki kendisine drt eyi seti,
Yakut gibi krmz kadn duda ve ut nameleri,
Kan rengindeki arap ve Zerdt dini.
Al-Biruni ye gre eer bu satrlar Mahmud Gaznevi dneminde
yazlm olsayd, air soluu mezarda bulurdu. Al-Biruni nin
Milletler Tarihi adl yaptnn C.E. Sachau tarafndan yaplan evirisi
iin bkz. Al-Biruni, The Chronology of Ancient Nations (London
1879) sh. XIII
[306] Atatrkn kendi el yazsyla dile getirdii bu satrlar, 1987
ylnda Devlet Arivlerinden karlm olarak 2000 kibine Doru
Dergisinin 22-28 ubat 1987 tarihli 8ci saysnda yaynlanmtr.
Atatrkn din konusundaki grleri 1932 ylnda yaynlanan Trk
Tarihinin Ana Hatlar adl kitapta yaynlanmtr.
538
[307] Neyzen Tevfik in 1926da yaynlad Amaz dan alnma bu
satrlar iin bkz. Mehmet Ergn, Neyzen Tevfik ve Azab-i
Mukaddes, (Tunca yaynlar, stanbul 1983) sh.259
[308] ibid. sh. 259
[309] ibid. sh. 267
[310] ibid. sh. 268
[311] ibid. 260
[312] ibid. sh. 264 ve d.
[313] Bu yaz ile ilgili haberi Le Monde Gazetesinin 9 Mays 1967
tarihli nshasnda bulmak mmkndr.
[314] smet Zeki Eybolu, Trk iirinde Tanrya Kafa Tutanlar,
(Okay yayn Evi, stanbul, 1968) sh, 8-9
[315] ibid. sh. 64
[316] ibid. sh. 83 ve d.
[317] ibid. sh. 83 ve d.
[318] ibid. sh. 64
[319] Al-Razi hakknda bkz. slam Ansiklopedisi (stanbul 1963; Cz
98); Mahmud Nacm-abadi, Muallafat va musannaafak-i Abu Bakr
Muhammad b. Zakariy-i Razi, (Tahran 1960); bn Hallikan vefayat...;
(Bu kitabn Mac Guckin de Slane trafindan ngilizceye evirisi iin
bkz. Biographical Dictionnary.. vol. III); L.Leclerc, Histoire de la
Medicine Arabe (Vol. I. sh. 337-354); E.G.Browne, Arabian Medicin
(Cambridge 1021; sh. 44-53); A.J . Arberry, The Spiritual Physick of
Razes (London 1950; sh. 323); W. Montgomery, slamic Surveys,
(New York 1964; sh. 48); G.S.A.Ranking, The Life and Works of
Rhazes (London 1913)
539
[320] Bu kitab Al-Razi 15 ylda yazmtr:Bu kitap tbbin her
meselesi hakknda btn yunan ve arap tabiplerinin eserlerinden
karlm paralardan meydana gelmi bir iktitaf eseridir ve Razi
kendi ahsi tecrbelerinden elde ettiklerini de ekleyerek bunlar birer
neticeye balar...: Bkz. slam Ansiklopedisi, Cilt IX, sh. 642
[321] Bu alnt iin bkz. slam Ansiklopedisi (Milli Eitim Bakanl
yaynlar, 5ci Bask, Cilt IX, sh. 644)
[322] Al-Razi nin aklcla ynelmilii hakknda Al-Biruni nin
grleri iin bkz. Al-Biruni, Rsala fi fihrist Kutb Muhammad b.
Zakariya Al-Razi (Paris 1936; P. Kraus tarafndan yaynlanmtr,)
[323] Genel olarak iki alkanlnn sarholuk ekline dnmesinin
kt bir ey olduunu kabul etmekle beraber Al-Razi, mutlak
nitelikte bir yasak koymann mantkszlna inanmtr. Bkz. Arberry,
The Spiritual Physick of Rhazes (London 1950), sh. 78 ve d.
[324] Arberry, age sh. 88
[325] Arberry, age, sh. 16
[326] Arberry, age sh. 11-12
[327] Bu kitabn dier bir ad Hiyal Al-mutanabbiya dir.
[328] Abu Bakr Muhammad b. Yahya bn Bacca nn Tadbir Al-
Mutavahhid ve ayrca Rsalat alvada adl kitaplarnda yer alan
yukardaki grler iin bkz. Serafettin Yaltkaya, Felsefe Arivi, I, 85;
Ayrca bkz. slam Ansiklopedisi (stanbul 1950), Cilt V, Kiim 2;
Ayrca bkz. J . de Boer, The History of Philosophy of slam (London
1933) sh. 176
[329] Sylendiine gre Gazali nin eski Yunan felsefesine saldrs,
Aristocu lar yldrmtr; nk o dnemde byk bir otorite saylan
Gazali gibi bir kimsenin felsefeyi sarsan itirazlar karsnda gya
kukuya dmlerdir. (Bu konuda slam Ansiklopedisi nde bn
540
Bacca adna baknz). Fakat unu belirtmek gerekir ki Aristo
felsefesini sarsmak yle dursun fakat bu felsefeyle uraacak kertede
bile olmayan Gazali nin btn hneri, akln yetersizliini ileri srmek
olmutur. lerideki sayfalarda greceimiz gibi onun ne ilkel
sorunlarla uratna tank olmak bu sonuca varmak iin yeterlidir.
[330] stidlal szc, akl kstasyla belirli bir eyden, rnein
tant tan sonu karma anlamna gelir ki yeni Trke ile
Usavurma karldr.
[331] Tasavvuf szc dnya ile olan ilikileri nemsiz sayp Tanr
sevgisine balanmak demektir.
[332] Bu ad dier nl iki Al-Kindi ile kartrmamak gerekir.
Gerekten de slam tarihinde AbdAl-Nasih b. Ishak Al-Kindi ile Abu
Omar Muhammad b. Yusuf Al-Kindi (897-961) adn tayan iki
bilgin daha vardr. Bunlardan birincisi, yani AbdAl-Nasih, Rsalat ila
Abd Allah b.smail Al-Hasimi adl kitabn yazardr Bu kitabnda
Halife Al-Mamun un saraynda islamiyet ile Hiristiyanln deerce
kyaslanmas konusundaki tartmalar anlatmtr. Dierine, yani Abu
Omar a gelince o da Msr tarihini yazmtr.
[333] Bu konuda bkz. Richard Walzer, The Rise of slamic
Philosophy (in Oriens, 1950, Vol. 3, sh. 9); Ayrca bkz. Walzer,
slam into Arabic (Harward University Press 1962, sh. 12); Ayrca
bkz. George Atiyeh, Al-Kindi: The Philosopher of the Arabs (Karachi,
Al-Karim Press 1961: Publication of slamic Research Institute, sh. 6,
10, 137); Bkz. M. Fakhry, A History of slamic Philosophy (Columbia
University Press, 1970, sh. 104).
[334] Bilindii gibi Kurana gre btn bunlar Hiten yaratlmtr.
Oysa ki eski yunan dncesi bunun aksini savunurdu.
[335] Eski Yunan felsefesinin, islami esaslarla badamayan ynleri
iin bkz. Walzer agy (195), sh. 8
541
[336] Bu ayetlerde Tanrnn insan Bir nutfeden yaratt,
Gkleri ve yeri yoktan var ettii, Ya aatan ate kard vs gibi
eyler yazldr.
[337] Bu alnt Cahiz in Kitab Al-Hayavan adl yaptndan alnmadr.
Bu kitabn Hintli bir mslman olan Bukhs tarafndan yaplan evirisi
iin bkz. S/K/ Bukhs, The Contribution to the History of slamic
Civilization (Calcutta 1905; sh. 106)
[338] Bkz. Saeed Speikh, Al-Farabi , (in The slamic Review,
September 1961, sh. 15-17)
[339] Bu hususlar iin bkz. bn Hallikan, age, (Farabi ile ilgili blme
baknz); ayrca ngilizce eviride bkz. Vol. V. (Karachi 1967) sh.
197-199. Ayca bkz. N. Reshler, The Development of Arabic Logic,
(University of Pittsburg Press, 1964; sh. 127); Ayrca bkz. brahim
Makdour, LOrganon dAristote Dans le Monde Arabe, (Paris 1969,
sh. 3); Ayrca bkz. A.J .Arberry, Farabis Canon of Poetry (in Rivista
Degli Studi Orientali, 1937, Vol. XVII, fasc. II-III, sh. 266-278)
[340] Farabi nin Aristoyu Bat dnyasna tantlmas konusunda bkz.
R.Walzer, The Rise of slamic Philosophy (in Oriens 1950, vol. 3.
sh. 13)
[341] Karakterinin salaml ve drstl hakknda bkz. bn
Hallikan, age, sh. 202
[342] Al-Kindi nin yaad dnemdeki hogr havasnn sona
ermesine ve eski Yunan klasiklerine ilgi duyan halifelerin
bulunmamasna ramen Farabi, kendi dnemi banaz evrelerin
tahamml edemeyecei baz grleri, Al-Kindi den daha byk bir
cesaretle savunabilmitir.
[343] Aristo nun Organon ve Fizik ve Metafizik adl yaptlarndaki
grlerden etkilenerek aklc dnce tarznn nemini kavramt.
Bkz. Makdour, age. sh. 14
542
[344] nk Al-Farabi, tpk dier islam bilginlerinin yaptklar
gibi, grlerini, bilgi imtiyazyla yaratld kabul edilen snflara
ve onlarn anlayabilecei kapallk ierisinde aklard.
[345] Bu grler iin ayrca bkz. Saeed Sheikh (eyh Sait), Al-
Farabi (The slamic Review, Sept. 1961, sh. 15-17)
[346] Bkz. D.M.Dunlop, Al-Farabis Aphorism of the statement (in
Iraq, 1952, Vol. XIV, Part 2,, sh. 93-117, 98)
[347] Dier kitaplarnda kendisine Aristo yu rehber edindii ve
Aristo felsefesi ne arlk verdii halde, Kitab Al-Siyasat Al-
Madaniya adl kitabnda daha ziyade Eflatun un etkisiyle i grr.
[348] deal bir devlette metafizik ile siyaset esinin i ie
bulunmas ve devlet ynetiminde iradenin rol oynamas gereini
belirtirken ve:Tanr iradesi evreni nasl ynetiyor ise, insan iradesi de
devleti ynetmelidir rneini verirken ve btn bunlar ok dar bir
snfn anlayabilecei dilde ne srerken Eflatun u izlemitir. Ancak
ne var ki btn bu ihtiyatllna ramen eriat evreler, zellikle
Gazzali ve IbnTeymiyye gibi azllarn oluturduu ortam, onu
dinsiz ve bilgisiz diye ilan edecektir.
[349] Bkz. Muhsin Mahdi, Al-Farabis Philosophy of Plato and
Aristotle, (New York 1962) sh. 4
[350] slam dnyasnn olduu kadar Orta a Batsnn da byk bir
bilim adam olarak kabul ettii bn Sina (Batda Avicenna diye
arlr) nn Arap mi, ranl m yoksa Trk aslli mi olduu hususu
tartma konusudur. babasnn smailiye mezhebinden, anasnn
Sitare adnda bir ranl kadn olduunu ve kendisinin de ii
mezhebini setiini syleyenler bn Sina y ranl olarak gsterirler.
[351] Bu konuda bkz. Avicenna on Theology (Edited by A.J .Arberry;
London 1951) sh. 9-14
543
[352] Opus Majus (Edition J .H. Bridges, Philadelphia 1928; Kitabn
Latinceden ngilizceye evirisi R.B.Burke tarafndan yaplmtr,
Yukardaki hususlar iin bkz. sh. 63).
[353] Bkz. A.C. Crombie, Avicennas Influance on the Medieval
Scientific Tradition (in Avicenna, Scientist and philosopher, Edited
by G.M. Wickens, London 1952) sh. 84; Ayrca bkz. Kenelm Foster,
Avicenna and Western Thought in the XIIIth Century (Edited by
G.M.Wickens, London 1952) sh. 109; Bkz. Louis Gardet, La Pensee
Religieuse dAvicenna (bn Sina),(Paris 1951), sh. 201
[354] Bu hususlar iin Trk Tarih Kurumu tarafndan yaynlana u
yapta baknz: bkz. bn Sina Risaleleri, Vol. I (Les Opuscules dbn
Sina, Uyun Al-Hikma et Opuscules dAbul Faraj et la Refutation dbn
Sina) Trk Tarih Kurumu Basm Evi, Ankara 1953, sh. 33. bn Sina
nn Anlarnn ngilizce evirisi iin bkz. William E. Gohlman, The
Life of bn Sina; A Critical Edition and Annoted Translation (New
York 1974) sh. 34 ve d.
[355] Bunun byle olduunu anlamak iin Al-ifa adl kitabna yle
bir gz atmak yeterlidir. Bu kitabn ngilizce evirisi iin bkz. bn
Sina Husain Abd Allah (Avicenna), A Treatise On the Canon of
Medicine of Avicenna (London 1930)
[356] Tp ilmiyle ilgili olarak yazm bulunduu iirlerinden bile bn
Sina nn, eski Yunan bilginlerine ne kadar nem verdiini ve onlara
ne kadar balandn ve onlar kendisine ne kerte rehber yaptn, ne
kerte kutsallatrdn anlamak kolaydr. Bu iirlerin ngilizce evirisi
iin bkz. Haven C. Kruger, Avicennas Poems on Medicine (Illinois
1963) sh. 13
[357] Bu konuda Buharinin Kitabut-Tib ve Mslimin Kitabus Selam
ve Turan Dursunun Din Bu, I Kitab, 3c bask, sh.131-140
[358] Al-ifa adl Yaptnn Birinci Kitabnn ikinci blmnde yer
alan ve Tez II eklinde belirlenen ve Hastalklarn Nedenleri
544
baln tayan sayfalarda bn Sina, eitli hastalklarn nereden ve
nasl ktn inceler ve yukardaki sonulara varr. (Al-ifa nn
ngilizce evirisinde bkz. sh. 29, paragraf 12)
[359] Bu tr hkmler iin Diyanet Bakanlnn yaymlad Sahih-i
Buhari Muhtasari Tecrid-i Sarih Tercemesi nin on iki cildini
kartrmak yeterlidir. Yukardaki husus iin bkz. Cilt XII, Sh. 63,
Hadis no. 1909; ve Sh. 65, Hadis no. 1911 ve 1912.
[360] Sahih-i..., Cilt XII, sh. 95 Hadis no. 1939
[361] Sahih-i..., Cilt VIII, sh. 89 Hadis no. 1931; Bu hastalklar
yznden lenler iin lm olmad hakknda bkz. Sahih-i..., Cilt
VIII, sh.292, Hadis no. 1195
[362] Sahih-i..., Cilt XII, sh. 73-75, Hadis no. 1919, 1920 ve sh. 83
hadis no. 1926
[363] Sahih-i..., Cilt XII, sh.75, Hadis 1921ve sh. 78, hadis 1922,1923
[364] Sahih-i..., Cilt XII, sh.91 Hadis no.1933.
[365] Sahih-i...,Cilt XII, sh. 78. Hadis no. 1922, 1923
[366] Sahih-i..., Cilt XII, sh.9, Hadis no. 1933
[367] Sahih-i..., Cilt IX, sh. 206-207, Hadis no. 1417
[368] Sahih-i..., Cilt I, sh. 186 Hadis 174
[369] Sahih-i..., Cilt IX, sh. 70, Hadis no. 1365
[370] Btn bu hususlar iin bn Sina nn Al-ifa adl kitabna
baknz. eviri iin bkz. A Treatise on the Canon...., sh. 222-226, 246,
314
[371] Bu alnt iin bkz. bn Sina, Al-Aruzat fil-Tib. (Avicennas
Poem On Medicine; transl by H.C.Krueer, Illinois 1963, sh. 56 -57);
545
Ayrca Al-ifa nn ngilizce evirisi sh. 120, 409-410; Ayrca bkz.
A.J . Arberry, Avicenna On Theology..., sh. 11
[372] Bu konuda bkz. bn Sina Risaleleri (Trk Tarih Kurumu Basm
Evi; Ankara 1953, sh. 10); Ayrca bkz. Walzer, Greek Into Arabic....,
sh. 248-251
[373] Al-ifa nn ngilizce evirisinde bkz. sh. 359
[374] Bu konuda Sheyl Afnanin ngilizce olarak yaymlad u
kitaba baknz: Avicenna; His Life and Works (London 1958, sh. 289
ve d.). ayrca bkz. Krueer, age, sh. 14
[375] Kurann hemen her satrnda insan denilen varlk Kul
eklinde tanmlandktan gayr bir ok ayetlerinde de Tanrnn klelii
zel ve doal kurulu olarak yerletirdii aklanmtr. rnein Nahl
suresinin 75ci ayetinde byle yazldr.
[376] iirin bu msralar aslnda yledir:
Ben bydm fakat (iinde yaadm) Kent byk deil,
Kle olarak paham oktur, fakat satn alan yoktur...
Bu alnt iin bkz. bn Sina Risaleleri, (Trk Tarih Kurumu Yaymlar;
Vol. I, sh. 9)
[377] Kuranda Trklerin insanla felaket getirecek olan Ye-cc -
Mecc rkndan gelme olduuna dair hkmler yannda
Muhammedin Trkleri kltc pek ok hadisleri vardr. Bu
konuda bkz. Arsel, Arap Milliyetilii ve Trkler (stanbul, nklap
Kitap Evi, 4c bask sh. 30 ve d.)
[378] Kitabn ngilizce evirisi iin Bkz. Avicenna On Theology..., sh.
44-46
[379] Bilindii gibi Muhammed, kendisine vg yadrmayan ya da
kendisini yeren airlere kar byk bir dmanlk beslerdi. Bunlar
546
cezalandrmaktan ya da ldrtmekten kanmamtr. Bundan
dolaydr ki Kurana airler aleyhinde pek ok ayetler koymutur.
rnein Suara suresinde yle yazldr: airlere ancak azgnlar
uyar, (onlar yalancdrlar)... (26 Suara 224-226).Buna karlk
kendisini ycelten airlere de mkafatlar yadrmtr.
[380] Trkler ve Acemler Al-Biruni nin hretini paylaamazlar.
Aslen Trk m yoksa Acem mi olduu hususunu tartrlar. Bu
konuda slam Ansiklopedisi nde Biruni adna baknz. Ayrca bkz.
Edward C. Sachau,Alberunis India (Lahore 1962; Vol. I, sh. XXXIII;
ve Vol. II, sh. 216)
[381] Bu hususlar iin Bkz. Carra de Vaux, Les Penseurs de lslam
(Paris 1921), Vol. II, sh. 217
[382] Kitabn ad yledir: Kitab Al-Cumahir fi marifat Al-cevahir
[383] Bu kitabn Pakistan hkmeti tarafndan yaymlanan ngilizce
evirisi iin bkz. Edward Sachau, age.
[384] Tahkik-malil-Hind adl kitabnn Ceza ve Kefaret balkl
LXXIci blmnde Al-Biruni, Hintlilerin tpk Hiristiyanlar gibi
ktle kar iyilikle davrandklarn belirterek yle der: Benim
yaamm bakmndan bu tr davran asil bir felsefe niteliini tar....
te yandan Hiristiyanln uygulanmasnda sa nn ideal bor rnek
tekil ettiini ve Hiristiyan havariyunlarndan Matta nn toplad
dinsel emirlerden (yani ncilden) eitli rnekler verir; ve verirken de
yle ekler: Bu emirlerden de anlalaca gibi sa peygamber bize
ahlaki cesarete sahip olmamz emretmektedir. Bu alnt ve bu
hususlar iin eyyid Heyn Nasr n u yaptna baknz: eyyed
Hossein Nasr, Science and Civilization in slam (Harward University
Press 1968, sh. 233 ve d.). Bu konuda ayrca bkz. Al-Birunis India,
(Vol. I, sh. 3-5ve Vol. II, sh. 126)
[385] Tahkik malil-Hind... Vol. I, sh. 30
547
[386] Kitabn Bal yledir: Al-Ashar Al-Bakiya anl kurun Al-
haliya. Bu kitabn ngilizce evirisi iin bkz. The Chronology of
Ancient Nations Arabic text of the Athar ul-Bakiya of Al-Biruni
(Translation by E.C.Sachau, London 1879) Yukardaki hususlar iin
bkz. sh. 8 ve d.
[387] Bkz. Tahkik..., Vol. II, sh. 216
[388] Tanr intikam ile ilgili olarak bn Akl n burada zikrettii bu
hkm Kurann Maide Suresinin 95 ve 96ci ayetleridir.
[389] bn Akl in bu konumas iin bn Kudema nn yukarda adn
verdiimiz kitabna baknz. Bu kitabin ngilizce evirisi iin bkz.
George makdisi, bn Qudamas Censure of Speculative Theology,
(London 1962) sh. 2-4.. Ayrca bkz. G. Makdisi, bn Aqil et le
Resurgence de lslam Traditionalt au XIe Sicle, (Damascus 1963)
[390] Bu konuda bkz. F. Heer, The Medieval World, Europe 1100-
1350 (New York 1962) sh. 82
[391] Bu alnt drisi nin Corafya kitabndandr. Kitabn Franszca
evirisi iin bkz.Geographie dEdrisi (Paris 1886; Traduit par
P.A.J aubert) Yukardaki hususlar iin bkz. Tome I, pp.5
[392] Ibid. T. I, sh. 1-5
[393] bn Rt n Yunanl bir gen renciye yazd bu mektuplar
iin bkz. Averroeana, Being a Transcript of Several Letters from
Averroes: an Arabian Philosopher at Corduba, in Spain, to
Merodorus, a Young Grecian Nobleman, Student at Athen, in the
Year 1149 and 1150, (London 1695). Yukardaki husus hakknda bkz.
sh. 4
[394] Bu hususlar iin bkz. Sidney Christ, The Psychology of the
Active Intellect of Averroes (Philadelphia 1926) sh. 64 ve d,
548
[395] Bu hususlar iin bn Rt n Metrodorus a yazd
mektuplara baknz. Averroeana... sh. 4
[396] bn Rtn ilme hizmetlerini Batl yazarlar daha 12ci yzylda
dile getirmilerdir. Bunun bir rneini Metrodorus un bn Rt e
yollad mektuplarda bulmaktayz. Bu konuda bkz. brahim
Makdour, LOrganon dAristote Dans le Monde Arabe (Paris 1969) sh.
4; ayrca bkz. Michel Allard,Le Rationalisme dAverros dAprs
Une Etude Sur la Creation (Bulletin dEtudes Orientales Tome XIV,
1952-1954, sh. 25)
[397] bn Rt, bilim dnyas tarafndan Neo Platonic-Aristotelian
adyla anlan ve Aristo felsefesinin Eflatun a ynelik eklini
benimseyen Okulun yetitirmesi olarak kabul edilir.
[398] Bu yaptlarnda bn Rt, din ile felsefe nin uzlaabileceini
Aristoya atfen savunmutur. Orta ada Batda Albert le Grand ya
da St. Thomas gibi dnrler, Yunan felsefesiyle Hiristiyanl
uzlatrabilmek iin bn Rt den yararlanmlardr.
[399] Bu hikaye ile ilgili olarak Kurann yukarda belirttiimiz Hud
suresinden gayr ayrca Araf 64-81 ve Fussilet 13-23 ve Kamer 18-
20ve Hakka 6-7 hkmlerine baknz.
[400] Bu konuda ayrca slam Ansiklopedisi nde Ad Kavmi
szcne baknz.
[401] Bu konuda bkz. Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin
Sorumlular... sh. 116 ve d.
[402] Bu alnt iin bkz. Averroes Commentary On Platos Republic
(Cambridge 1956) sh. 125
[403] Bu ayetlerden dier bazlar iin bkz. Arsel, Toplumsal
Geriliklerimizin..., sh. 121 ve d.
549
[404] Eflatun u yorumlarken bn Rt ahlak anlayna bu ekilde
deinmektedir. Bu konuda bkz. Averroes Commentary..., sh. 127
[405] rnein Kuranda, Maide suresinin 89cu ayetinde, on dkn
yedirmek ya da bir le azad etmek, ya da gn oru tutmak suretiyle
yeminden dnmenin mmkn olduu belirtilmitir. Bu konuda bkz.
Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin..., sh. 75
[406] ibid. 167-8
[407] Eflatun un Cumhuriyet adl kitabnn yorumu ile ilgili
grlerinden alnt. Bkz. Avveroes Commentary on Platos
Republic,.. (sh. 167 ve d.)
[408] ibid. sh. 165
[409] ibid. sh. 166
[410] Bu konuda bkz. Arsel, eriat ve Kadn, (lk bask 1987;
Dokuzuncu bask 1991)
[411] Metampsychose deyimi, lmden sonra ruhun baka bir beden
ierisinde yeniden canlanacan ve yaayacan ngrr.
[412] Bu kitap islam dncesinin en nemli yaptlarndan biri olarak
kabul edilir. Sylendiine gre bu kitab bn Rt, eski islam
dncesini yermek maksadyla ve daha dorusu Gazali nin Tahafut
Al-falusifa adl yaptn rtmek iin yazmtr.
[413] rnein Kurann Maide Suresinde: (Kafirlerin)...cezas
ldrlmek, yahut apraz olarak el ayaklar kesilmek ya da
yerlerinden srlmektir... (5 Maide 32) diye yazldr. Buna benzer
daha pek ok hkmler vardr.
[414] Bugn dahi Batl bir ok yazarlar (rnein Casiri, ya da
Rossive J ourdain ve Humbold gibi) bn Rt Aristo felsefesinin
Batda tannmasna sebep en byk bir dnr olarak grmlerdir.
Bu grn yanl ve hatal olduu hakknda bkz. M. Leon.Gauthier,
550
La Theorie dbn Roschd Sur le Rapport de Religion et de la
Philosophie (Paris 1909); J .Windrow Sweetman, slam and Christian
Theology (London 1945, 1947, 1955); M.Horten, Die Metaphysik des
Averroes (Halle 1912).
[415] bn Rt n peygamberlere inanmadn syleyen Batl
yazarlar onun, Musa ve sa ve Muhammed gibi peygamberleri
yapmack, kandrc (ki yabanc dillerde impostor karldr)
kimseler olarak tanmladn sylerler. Bkz. Michel Allard, Le
Rationalisme dAverros dAprs Une Etude Sur la Creation (dans
Bulletin dEtudes Orientales,, Institut FranCais de Damas, 1954, sh.
7)
[416] Geen yzyln nl dnrlerinde Ernest Renan dan bu yana
bn Risd n gerekten akliyeci olup olmad, din kuruluuna kar
savap savamad tartlr. 1852 ylnda yaynlad Averros et
lAverroisme adl kitabnda Renan, ciddi bir eletiri ile bn Rt n
zgr dnceye sahip bir kimse olmakla beraber din kuruluuna kar
gelmediini belirtmitir. Bkz. Ernest Renan, Oeuvres Complte (Paris
1949, Tome III, sh. 136).. M. Leon Gauthier, yukarda ad geen
kitabnda, bn Rt n akliyeciliini inceler ve onun Fasl Al-Makal
adl kitabn ele alarak din kuruluuna kar olan dnceleri zetler.
Buna karlk Alman bir yazar, Horten, bn Rt n yle sanld gibi
akliyeci bir dnr olmadn, din kuruluuna kar savamadn,
aksine dinsel etkiler altnda kaldn ve Kuran dnda gerek
aramadn kantlam ve bu konuda Tahafut Al-Tahafut tan rnekler
almtr. Bkz. Horten, Textes zu dem Streite zwischen Glaube und
Wissen In slam (Bonn 1913). te yandan 1947 ylnda Theologia de
Averroes adyla yaynlad kitabnda bir talyan Rahip, gerek Tahafut
Al-Tahafut ve gerek Fasl Al-Makal dan verdii rneklerle bn Rt
n aklc bir dnr olmadn ortaya vurmutur.
age, sh.
[417] Bkz. Michel Allard, agy, sh. 7
551
[418]
[419] Padua nn 1404 ylndan sonra Venedik egemenlii altna
girmesiyle Padua niversitesi bu savam daha da rahatlkla srdrr
olmutur.nk o dnemde Venedik, Avrupann en uygar ve en laik
(din ve devlet ayrma en fazla sadk) din adamlarna kar en fazla
dmanlk besleyen bir lkesi idi. Sadece talyann deil fakat btn
Avrupada dnce ve bilim zgrlne sahip en byk bir kltr
merkezi idi. William Harvey gibi nl tp bilginleri, din kitaplarna
meydan okurcasna orada ders verirlerdi. Bkz. H. Butterfield, The
Origin of Modern Science 1300-1800, (London 1962) sh. 48 ve d.
[420] Pantheist deyimi Tanrnn her eyde var olduuna inanan ve
Kii-Tanr ayniyetini var sayan ve Osmanlcada Vahdet-i vcud ve
Trkemizde Kamutanrclk szckleriyle anlatlan bir felsefedir.
[421] Bu fikirleri yznden ldrldn grmtk. Bu konuda
bkz. Leo Strauss, Spinozas Crityique on Religion, (New York 1965)
sh. 54-62
[422] ibid. 48
[423] Bu alnt iin Hilmi Ziya lken in slam Ansiklopedisisinde bn
Rt ile ilgili yazsna baknz.







552
[641] Bu konuda bkz. Swami Vivekananda, Complete Wordks of
Swami Vivekananda, Vol. I, 421, 425, 428
[642] ibid., Vol. I, sh.422-3
[643] ibid. Vol. I, sh. 382 ve d.
[644] ibid. Vol. I, sh. 428
[645] Her ne kadar Hint felsefesi vedantism, Brahmanism, Budizm
gibi yollarla Kiiyi Tanr ayniyeti ierisinde yourup stn ahlak ve
etik anlaynn temellerini salam ise de, yanl bir oluum
nedeniyle dnya yaamlarn nemsiz klm ve bu yzden miskinlik
yaratc bir sonu oluturmutur.
[646] rnein. Tanrnn dnyay 7 gnde yarattna dair Kuran
ayetleri iin bkz. LVI:57; L:37; ve XXV:60
[647] Kuran: LI:47; XLIV: 38
[648] Kuran XXI: 34
[649] Kuran XVI: 12
[650] Kuran: LXIX: 34; LII: 43; XX:110; II:256; X: 69; LXIV: 6; III:
40; vs
[651] Kuran VI: 125
[652] Bu hususta bkz. A. Toynbee, Christianity Among the Religions
of ten World, (New York 1957)
[653] Bkz. J .W. Swetman, slam and Christian Theology, (London
1947) Vol. II, sh. 178 ve d.
[654] Swetman, age, Vol.II, sh. 179
[655] Bkz. Arsel, Teokratik Devlet Anlayndan... sh. 178 ve d.
553
[656] Bir baka iirinde de yle der: Hi bir zaman Tanrya
cehennem korkusu ya da cennete girme hevesiyle tapmadm; eer
sadece bu dncelerle ona tapm olsam, kiralk hizmetiden farkm
olmazd. Tanrya sadece ve sadece tanr akyla taparm... Bu
hususlar iin bkz. Qassim Al-Samarrai, The Themes of Ascension in
Mystical Writings, (Baghdat 1968) sh, 110
[657] Bu zlem ierisinde bir sufi yle der: Muhammed gklere
ykseldi, sonra geri geldi. Tanr adna yemin ederim ki eer ben o
noktaya eriseydim, bir daha geri dnmezdim.... Bkz. Samarrai, age,
sh. 91
[658] stanbul 1936 (Edition Dedering). B
[659] Kahire 1938 (Edition Arberry). Ayrca Al-Muhasibi nin Kitab
Al-Riaya l hukukillah (Gibb Memorial, 1940; Edition M.Smith); ve
bkz. Samarrai, age, sh.106
[660] Walter Nigg, The Heretics, (New York 1962) sh. 138
[661]
[662]
[663] Bir baka eviri yledir: Geberesice insan ne de kafirdir (80
Abese 17)
[664] Bu konuda bkz. Arsel, Arap Milliyetilii ve...., sh. 1-30
[665] Al-Hallac n eski Yunan felsefesi hayranlarndan olduunu
kantlayanlar arasnda Kutb Kastallani ve bn Teymiyye gibi nller
vardr.
[666] Bu ayetlerde Tanrnn, yer yznde bir halife olmak zere
Adem i yaratt, ona her eyin adn rettii vs yazldr.
[667] bn Hallikan n vefayat nda yer alan bu iirlerin ngilizce
evirisi iin bkz. bn Khallikan, Biographical Dictionary (Slanes
554
translation, Paris 1843, Vol. I, sh. 423). Ayrca bkz. Reynold A.
Nicholson, Mystics of slam, (London 1914) sh. 149 ve d. Franszca
eviri iin bkz. Akhbar Al-Hallaj, Recueil dOraison...du Martyr
Mystique de lslam Husayn bn Mansur Hallaj (Traduit par L.
Massignon et P. Kraus, Paris 1957) sh. 116 ve d. Ayrca bkz. Le
Diwan dAl-Hallaj;(Traduit par LL.Massignon in J ournal dAsiatique
J anvier-Mars 1931, Tome CCVIII, sh. 29, 46)
[668] Bu iirlerin ngilizce evirisi iin bkz. Eric Schroeder,
Muhammads People, (London 1955) sh. 524.
[669] Schroeder, age, sh. 526.
[670] Schroeder, age, sh. 541
[671] Sylendiine gre bu Al-Makki dir)
[672] Bu hususlar iin O.H.Thompson un The Moslim World adl
dergide (Vol. XIX, No. 4. Oct. 1929, sh. 383-402) yaymlad Al-
Hallaj, Saint and Martyr balkl yazya baknz.
[673] Bu alnt iin bkz. Schroeder, age, sh. 540
[674] M. Fahri adndaki bir mslman yazarn slam felsefesi tarihi ile
ilgili olarak yaymlad u kitaba baknz: M. Fakhry, A History of
slamic Philosophy, (Columbia University Press 1970) sh. 274-5
[675] Maide Suresinin 33c ayetinde: Allaha ve Resulne sava
aanlarla yeryznde bozgunculuk etmeye koanlarn cezas ancak
ldrlmektir, yahut aslmaktr, apraz olarak elleriyle ayaklarnn
kesilmesidir, yahut bulunduklar yerden srlmeleridir... (5 Maide
33), diye yazldr.
[676] Al-Sibli nin brakt bir yapt yoktur; onun dncelerini
eitli yazarlar dile getirmilerdir. Yukardaki hususlar iin bkz. bn
Hallikan, age, Cilt I, sh. 424-5; Ayrca bn Fatik in anlattklar iin
555
bkz. Akhbar Al-Hallaj, Recueil dOraison...(Paris 1957; eviri
L.Massignon - P. Kraus) sh. 156, 176
[677] Riyakarl o kertededir ki, bir yandan Al-Hallac i sularken,
dier yandan gizliden gizliye onun fikirlerini yceltirdi.
[678] Al-Sibli nin yaamlaryla ve yukardaki hususlarla ilgili bilgileri
Al-Kudat Al-Hamadanide bulmak mmkndr. Yabanc kaynaklar
iin bkz. A.J . Arberry, A Sufi Martyr; The Apologia of Ain Al-Qudat
Al-Hamadani, (London 1969; Transl. by A.J .Arberry) sh. 60. Ayrca
bkz. Schroeder, age, sh. 521
[679] Mevlana, Divan-i Kebirden Seme iirler, (Maarif Basm Evi,
stanbul 1959) sh. 90
[680] Divan-i Kebir, sh. 28
[681] Mevlana, Fihi Mafih, (Maarif Basn Evi, stanbul 1954;
eviren: Meliha Tarikahya) sh. 214
[682] Fihi Mafih, sh. 128-9
[683] Fihi Mafih, sh. 22 ve d.
[684] Mevlana, Mesnevi (stanbul 1957, Maarif Basmevi) Cilt VI, sh.
42
[685] Fihi Mafih, sh. 3-4
[686] Fihi Mafih, sh. 23
[687] Fihi Nafih, sh. 22-23
[688] Mesnevi adl yaptnda Mevlana, biri mslman, br
Hiristiyan ve ncs de yahudi olan yolcu ile ilgili olarak
yukardaki grlerini ortaya vurmutur. Bkz. Mesnevi, VI, sh. 188.
[689] Bu konuda bkz. Vecihi Timurolu, Bilimin Bamszl ve
Trk-slam Sentezi zerine (a b c Dergisi, Eyll 1989, say 42, sh.
556
22-26); ayrca bkz. Aflaki, Manakibel Arifin (Trk Tarih Kurumu,
Ankara 1980) cilt XI, sh.262
[690] Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Arsel, Arap Milliyetilii
ve Trkler..., sh. 1-30
[691] Fihi Mafih, sh. 130
[692] Buna benzer daha pek ok hkmler vardr. rnein Sura
Suresinde: Bir ktln karl, ayn ekilde bir ktlktr...Ama
kim avfeder barrsa, onun ecri Allaha aittir (42 Sura 40), diye
yazldr. Nahl Suresinde de yle yazldr: Eer azap ederseniz size
yaplann aynyla azabedin...Sabrederseniz bu sabredenler iin daha
iyidir... (16 Al-Nahl 126). Her ne kadar bu baz ayetlerde sanki
sabretmenin daha hayrl olacana aret edilmi ve bu i kiinin
seimine braklmtr. Bu itibarla kii bakmndan ktl,
ktlkle karlamann sakncal hi bir yn yoktur. nk
ktle kar iyilikle karlk vermesi emredilmemitir; ktle
ktlkle kar koyarsa gnah ilemi saylmaz.. Oysa ki arap imesi
ya da resim yapmas kesinlikle yasaklanmtr ve bu yasaklara riayet
etmedii takdirde gnah ilemi saylr.
[693] Kurann Ahzab Suresinde yle yazl: ...Pek zalim ve pek
cahil olan insan... (33 Ahzab 72)
[694] Diyanet evirisinde Tevbe 111.
[695] Fihi Mafih..., sh. 23-24
[696] Fihi Mafih..., sh. 28
[697] Bu szleri, sahabenin byklerinden saylan Ebuzer-i Gifari nin
rivayet ettii kabul edilir. Bkz. Mesnevi, VI, sh. 422
[698] Mesnevi..., VI. sh. 356, 358
[699] Mesnevi..., VI,, sh. 313, 422
557
[700] Mesnevi..., VI, sh. 358
[701] Mesnevi..., VI. sh. 393
702 Mesnevi..., VI, sh. 360
[703] Mesnevi..., VI, sh. 354
[704] Mesnevi..., VI, sh. 352-5
[705] eriat kaynaklarnda Nuh un karsnn ad Valiya dir ve gya
Nuh u kavmine mecnun olarak tantm ve bu nedenle gnah
ilemitir. Kuranda Lut un kars ile Nuh un karsnn inkarclardan
olduklar ve bu yzden gnahkar sayldklar yazldr. bkz. 66 Tahrim
10
[706] Bilindii gibi Habil ve Kabil, eriat kaynaklarnn bildirmesine
gre Adem in iki oludurlar. Kurann Maide Suresinin 27-35ci
ayetlerinde bunlardan sz edilir fakat adlar zikredilmez. Sadece
kardelerden birinin, nefsine kaplarak dier kardeini ldrd
yazldr. Bir anlata gre gya Habil ve Kabil, iki kz kardeten daha
gzelini almak iin kurban kesmek istemiler ve fakat Kabil kendi
kurbannn Tanr tarafndan kabul edilmedii grnce kskanla
kaplp kardei Habil i ldrmtr. Bir baka anlata gre ise Habil
bir cennet kz ile ve Kabil bir cin kadn ile evlenmek durumunda
braklm olduklarndan Kabil buna raz olmam ve bu yzden
kardei Habil i ldrmtr. Btn bu hususlar Al-Salabi nin Ksas
Al-anbiya adl yaptnda ve Tabari nin Tarih inde bulmak
mmkndr.
[707] Bu hususlar iin bkz. Arsel, eriat ve Kadn,
[708] Fihi Mafih..., sh. 130
[709] Fihi Mafih..., sh. 141
[710] Mesnev..., VI, sh. 19
558
[711] Bu konuda bkz. Gazali age (1975), IV, 472
[712] rnein Kurann Enam Suresi nin 125ci ayetine baknz.
[713] Bu olay iin bkz. Mevlana, Fihi Mafih, sh. 240-242
[714] Bu temennisine bir de u szleri eklerdi: yahut Ebu Cehl ile
(destekle).... nk Ebu Cehl, tpk mer b. Hattab gibi, kendi
zamannda korkusuzluu ve mertlii ile tannmt. Fakat bildii gibi
daha sonra mer islamiyeti kabul ettii halde Ebu Cehl etmemi ve bu
yzden Muhammed in dmanlk besledii bir kimse olmutur.
[715] Mevlana, Fihi Mafih, sh. 242
[716] Mevlana, Fihi Mafih, sh. 242
[717] Mevlana ayn zamanda olduka elimeli bir kafa yapsna
sahiptir ki, eriat eitimiyle yetimi kimseler iin bu doaldr. Bu
elimelerden bir rnek olmak zere onun, tesettr konusundaki
grne deinmek mmkndr. Kadnn rtnmesi konusunda
eriatn ngrd emirleri zorunluluk olmaktan karmak
dncesiyle yle der: Sen ne kadar kadna - Kendini sakla, rtn!-
diye emretsen, kendini gsterme arzusu onda o nispette fazlalar.
Halkta da gizlendiinden dolay o kadn grmek temayl o kadar
artar. u halde sen oturmu, iki taraftan bu grmek ve grlmek
arzusunu, ragmebtini arttryor ve bununla da onu slah ettiini
zannediyorsun. Bu yaptn ey fesatln ta kendisidir.... Bkz. Fihi
Mafih, sh. 132-133.
Ne yazk ki Mevlana, bu olumlu grlerini yukarda belirttiimiz
sorunlara uygulayamamtr.
[718] Abul -Ala olarak da arlr. Miladi 937 ylnda Suriyede
Halebe yakn Marra kynde dnyaya gelmitir.
[719] Ahmed Ate in slam Ansiklopedisi nde Ebl Ala ile ilgili
yazsna baknz.
559
[720] Kitabn asl ad Luzm mala yalzam dr ki Lzumu
olmayan lzumluluk anlamna gelir.
[721] Bu satrlar Lzimiyat tan alnmadr. Bu kitabin ngilizce
evirisi iin bkz. The Luzmiyat of Abul-Ala Al-Maarri (New York
1918), sh. 35
[722] Luzmiyat..., sh. 68
[723] Bu iirler iin bkz. U. Wayrffe, Arabica-slamica (London
1935) sh. 358-9
[724] Luzmiyat, sh. 68
[725] Abul Ala nn bu konudaki iirleri iin bkz. J . M. Robertson, A
Short History of Freethought, (London 1915) vol. I, sh. 261. Ayrca
bkz. Maarri, Abul Al Ala, The Deception of Outward Appearance
and Arabic Poem (Transl, by C. Chappelow, London 1765, sh. IX
[726] Bkz. Arabica- slamica... sh. 358-9
[727] Lzumiyat, sh. 48
[728] Lzumiyat, sh,63
[729] Lzumiyat, sh. 86
[730] Lzumiyat, sh. 64
[731] Lzumiyat, sh. 71
[732] Lzumiyat, sh. 67
[733] Lzumiyat, sh. 69
[734] Ebul Ala nn ahlak ve fazilet anlay konusunda yabanc
kaynaklardan yararlanmak isteyenler iin, bkz. Reuben Levy, The
Social Structure of slam (Cambridge, 1962) sh. 238-9; R.A.
560
Nicholson, Studies in slamic Poetry (Cambridge 1922) sh. 153,
190,198
[735] Bu konuda Bkz. bn Hallikan n vefayat al Ayan va abna Al-
zaman. Bu kitabn M. de Slane tarafndan yaplan ngilizce evirisi
iin bkz. bn Khallikan, Biographical Dictionary (Paris 1843) Vol. I.
sh. 96evirisinde bkz.
[736] Al-Bayadi nin bu satrlar iin bn Hallikan in vefayat al Ayan
va abna Al-zaman yaptna baknz. Bu kitabn 1967 ylnda Karaside
yaynlanan ngilizce evirisi iin bkz. bn Khallikan, Wafayat Al-
Ayan wa abna as-Zaman (Transl. by M. de Slane; Karachi 1967), Vol.
V, sh. 252
[737] Bu alnt iin bkz. Ebul ula el-Maarri (stanbul 1981; eviren
M.S. Haniolu) sh. 160/n.5
[738] Lzumiyat, sh. 73
[739] Nicholson, age, (1921), sh. sh. 146
[740] Bu konudaki baz rnekler iin bkz. The Rsalatul Ghufran by
Abul Ala Al-Maarri (The J ournal of the Royal Asiatic Society of
Great Britain and Ireland; 1902, Transl. by. R.A. Nicholson) sh. 356
[741] Luzumat, sh. 58
[742] Nicholson, age (1921), sh. 144
[743] Nitekim kendisi ocuk sahibi olmad gibi, ocuk yapmann
hata olduunu anlatmak iin mezar tasna u satrlarn yazlmasn
istemitir: (Dnyaya gelmi olmamn) gnah ve hatas babama aittir;
Hi kimse bana byle bir gnah ykleyemez.... Bu hususlar iin bkz.
bn Hallikan, age, (1843), Vol. I, sh. 96
[744] Bu konuda Ebul Ala nn eitli kimselere yazd mektuplar
gzden geirmek gerekir. Bu mektuplardan bazlar iin bkz. D. S.
561
Margoliouth, The Letters of Abul-ALa of Maarrat Al-Numan,
(Anectoda Oxomiensia, Oxford, 1989) sh. 49
[745] Ebul Ala nn yazd mektuplar ahin Efendi tarafndan Rasail
Abul Ala Al-Maarri (Beyrut 1894) ad altnda toplanmtr. Bu
yaptn ngilizce evirisi iin bkz. Margoliouth, age (Oxford 1989)
[746] Bu konuda bkz. Nicholson, age, (1921), sh. 198
[747] Bkz. Burhan Toprak, Yunus Emre Divani, (Aksam Matbaas,
stanbul 1934), sh.14-17
[748] Yunus Emre Divanndan Bkz. Toprak, age, (sh. 98)
[749] ibid. (sh. 182)
[750] ibid. (sh. 194-5)
[751] Miskin szcnn karl Zavall, Acnacak, ok fakir
gibi anlamlarda yatar. Yunus Emre kendi kendisini, hemen her
iirinde miskin olarak tantmaktan zevk alr. Kendisi gibi her kesin
de bu szckle arlmasn ister:
Admz miskindir bizim
Dmanmz kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayz
Kamu alem birdir bize derken, eriatn kindar ynlerine (rnein
Ksas emirlerine) kar dikilir olmakla beraber kiiyi zavall bir
kerteye indirmenin ne kadar olumsuz sonular yaratabileceinden
habersiz grnr.
[752] Yunus Emre Divannndan. sh. (196-7)
[753] ibid. (sh. 99)
562
[754] Bir iirinde yle der: Drt kitab okumadan, ayrp semek
olmadan
Ben okudum sebakm Kuranda hanende idim
.......
Halk iinde dirlik dzen drt kitab doru yazan
Ag stnde kara dizen ol yazlan Kuran benen
[755] Bilindii gibi Kurana gre yeryz Dar-l slam (yani
mslmanlarn yaad yerler) ve Dar-l Harb (yani kafirlerin
yaad yerler) diye ikiye ayrlm olup birincilerin ikincilere sava
(cihad) amalar emredilmitir. rnein Tevbe 5 ve 29.
[756] Yunus Emre Divani, sh. 182
[757] ibid. (sh. 162)
[758] ibid. (sh. 69-70). Yunus Emre nin Muhammedi ycelten dier
iirleri iin bkz. Yunus Emre Divani, sh. 41, 69, 70, 151-2, 128, 210-
211
[759] Drt Kitapla ilgili olarak biraz yukarda belirttiimiz iirinden
gayr bir baka iirinde de yle konuur:
Drt kitabn manas belldr bir elfde
Sen elif bilmezsin bu nice okumakdur
Bir baka vesile ile de yle der:
Tevrat ile ncili, Furkan ile Zeburu
Kurandaki Ayeti nuru, cmle vcutta bulduk.
Bu iirler iin bkz. Yunus Emre Divani, (sh. 89)
563
[760] rnein Yz bin Peygamber balkl bir iirinde, her ne
kadar Muhammedi btn peygamberlerin ba (serveri) kabul
etmekle beraber dier peygamberleri de ver. Bu iir iin bkz. Yunus
Emre Divani, sh. 71
[761] Muhammedin sylemesine gre Kurann asl Tanr katnda
bulunan Levht edir. ncil ve Tevrat Tanr tarafnda Hiristiyanlara ve
Yahudilere verilmi kitaplardr fakat Kurandaki esaslar
kapsamaktadr. Bundan dolaydr ki bunlar,Kurann onaylad
Kitaplar olarak kabul etmek gerekir, u artla ki Kurana aykr
ynleri geerli olmasn. Bu konuda Kurann bkz. Bakara 41,91,97 ve
Al-i mran 3, 50ve Nisa,47 ve Maide 46,48ve Ahkaf 30ve Saff 6. te
yandan brahim den Musa ya ve sa ya gelinceye kadar btn
peygamberlerin Mslman olarak gnderildikleri de yine Kuran
ayetleri ile belirlenmitir.
[762] Bu alnt iin Dursun Akam in Cumhuriyet Gazetesinin 1
Mays 1978 tarihli nshasnda yaymlanan Almanya Zencileri
balkl yazsna baknz.
[763] Bu konuda bkz. Lewis S. Feuer, Spinoza and the Rise of
Liberalism, (Boston 1958) sh. 192
[764] Hatrlatalm ki semavi dinler genellikle Adem-Havva olayn
hareket noktas yapp kiinin (ve kiilerinden oluan halk ynlarnn)
aklen ve fikren yetersiz olduunu ve ancak din emirlerine uymak
suretiyle yaam olaslna kavuacan sylemilerdir.
[765] Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 525, 571
[766] Bu konuda yabanc kaynak olarak bkz. G.H.Hourani, Averreos
on the Harmony of Religion and Philosophy, (London 1961), sh. 45,
49
[767] Sper mrsid diye bilinen ve halka ahmak gz ile bakan bu
eriatnn 9 ubat 1978 tarihli Sabah gazetesindeki yazsndan alnt.
564
[768] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet..., sh.300 ve d.
[769] Bu ad Ibnnnefis eklinde okunmas mmkndr.
[770] Bu kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Theologus Autodidactus
of bn Al-nafis (Edited by Max Meyerhof & J . Scahcht; Oxford 1968)
[771] Bu konudaki yabanc kaynaklar iin bkz. E.I.J .Rosenthal,
Political Thought In Medieval slam, (Cambridge, England 1958) sh.
284; Ayrca bkz. A.J .Arberry, Avicenna On Theology, (London 1951)
sh. 44-46
[772] Abu Bakr Muhammad b. Yahya bn Bacce
[773] Bkz. J . W. Draper, History of the Intellectual Development,
(New York 1918), Vol.I, sh 137 ve d
[774] H. Butterfiedl, The Origine of Modern Science, 1330-1800,
(London 1962; Kitabn ilk basks 1949 tarihinde yaplmtr)
[775] Bu konuda bkz. Paul Tillich, A History of Christian Thought,
(Haeper&Row, New York 1968) sh. 8-9
[776] Her ne kadar din verilerini temelinden ykarcasna konuamam
olmasna ve Papann ve Engizisyon mahkemesinin emirlerine
uyarcasna demeler vermi bulunmasna ramen, her eye ramen
bilimsel gereklerin din kitaplarnda bulunmadn ortaya
vurabilmitir.
[777] Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. G. Gelilei, Dialoges On The
Great World System, (Chicago 1953; Transl. by Salbury) sh. 146
[778] Lewis S. Feuer, The Scientific Intellectual: The Psychological
Sociologiucal Origines of Modern Sciences, (New York 1963, sh.
158, 163
[779] Bu konuda bkz. Butterfield, age. sh. 166 ve d.
565
[780] Bkz. Butterfield, age, sh.174
[781] Daha nce grdmz gibi Al-Hindi (lm870 miladi), ki
eski Yunan felsefesine ilk ynelenlerdendir, Aristo ya hayran olmakla
beraber halkn fikren geliebilirliine inanmayanlarn bana gelir.
Ona gre peygamberlerin vahy yolu ile elde ettikleri bilgiler, aklc
aratrma yolu ile elde edilen bilgilerin stndedir. Bu konuda bkz.
Richard Walzer, The Rise of slamic Philosophy,(Oriens, 1950,
Voil. 3, pp.4-7)
[782] Abu Muhammed Ali b. Ahmed b. Said b. Hazm, onbirinci
yzyl Endls araplarndan nl bir bilgin saylr.
[783] Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. bn Hazms Treatise on
Ethics (Transl. by A. R. Nykl, The American J ournal of Semitic
Language and Literatures, Vol. XL, October 1923; pp. 30-36)
[784] Al-Sehristani nn yukardaki Kitabnn ngilizce evirisi iin
bkz. Al-Shahrastani, Kitab Nihayatul-Iqdam fiilmil Kalam, (Oxford
University Press, 1934. Transl. by Alfred Guillaume) Yukardaki
hususlar iin pp. 91,159
[785] Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. George Makdisi, bn
Qudamas Censure of Speculative Theology (London, 1962) pp. 18,
36
[786] bn Kudama, age. sh. 43, 44
[787] bn Teymiyye nin bu grlerinin Kahirede yaynlanan
kaynaklar iin bkz. bn Taimiya, Contribution +` une Etude de la
Methodologie Canonique de Taki-d-Din Ahmad b. Taimiya
(Publication de lInstitut Franais dArcheologique Orientale Le
Caire MCMXXXIX, sh. 107)
[788] Bu hususlar Kitab Fasl Al-Makaln eitli blmlerini oluturur.
Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Averreos, On The harmony of
566
Religion and Philosophy (London 1961; Transl. by. G.E. Hourani)
pp. 61 ve d.
[789] ibid. sh. 61 ve d.; bn Kudama nn benzeri grleri iin bkz.
Makdisi, age,
[790] De Haereticis szcnn Trke karl Zndk tir. Bu kitap
iin bkz. Roland H. Bainton, Concerning Heretics (Columbia
University Press 1935) pp. 188
[791] J oseph Leclerc. Toleration and the Reformation (Franszcadan
ngilizceye eviri, 1960), Vol. I,
[792] Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. A Chronicle of Damascus
1389-1397 - Al-Durra Al-Mudia fil Dawla Al-Zahiriya (University of
California Press, Berkeley 1963; tranls. by William M. Brinner) Col.
I, sh. 295
[793] Arap ataszlerinin ngilizce evirisi iin bkz. J ohn Lewis
Burchardt, Arabic Proverbs, Or the Manners and Customs of the
Modern Egyptians, (London 1830) pp. 52. Yukardaki formln
ngilizcesi yledir: Ignorance that suppoorts me, i better than
wisdom which I must support
[794] ibid. pp. 52
[795] Bu konuda bkz. Bernard Lewis, slam in History (London 1973)
pp. 201
[796] Bununla beraber unu da sylemek gerekir ki Arnavut asll
Lutfi Paa, askerlik vergi ve dier hususlarda devlet ilerinin olumlu
ynde dzeltilmesine almtr. Onun yukarda belirttiimiz
zihniyete ynelik olmas, iinde bulunduu ortama uyma
zorunluluundandr. Fakat yine de onu, halka deer veren bir kimse
eklinde tanmlamak mmkn deildir.
567
[797] Sari Mehmet Paa nn yukardaki Kitabnn ngilizce evirisi
W.L.Wright tarafndan yaplm ve Princeton niversitesi tarafndan
1935 ylnda yaynlanmtr. Yukardaki hususlar iin bkz. sh. 118
[798] Bu konuda bkz. Thomas Naff, Reform and the Conduct of
Ottoman Diplomacy in the Reign of Selim III, {1789-1807},[ The
J ournal of the American Oriental Society, 1963, Vol. 83 no. 3, pp.
295-315. Yukardaki hususlar iin bkz. sh. 311]
[799] Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik Devlet Anlayna
(Ankara 1975)
[800] ad-Damiri nin Hayat Al-Hayavan adl yaptnda bu vahet
olaylar uzun uzadya hikaye edilmitir. Bkz. Cilt. I, sh. 369
[801] Bu hususta bkz. bn Hallikan, age, Vol. II, sh. 511, 569
[802] Her iki kitabin ngilizcesi iin bkz. Muhammad bn Abdl
J abbar Al-Niffari, The Manafik and Mukhatabat,(London 1935;
Edition and tranls. by A.J .Arberry,) Yukardaki hususlar iin bkz. sh.
60-70
[803] Bkz. M. S. Szer, Kuranda Mspet Ilim, (Ankara 1964) sh. 53.
Yukardaki alnt, dzeltilmi eklidir aslnn.
[804] Celaleddin-i Rumi nin bu grleri iin bkz. Mehmet kr
Szer, Kuranda Mspet Ilim (Ankara 1964) sh. 55
[805] Bu grler iin Katip elebi nin The Balance of Truth adyla
G.L.Lewis tarafndan ngilizceye evrilen kitabna baknz. (London
1957) sh. 149
[806] Sait Paa Hatrat (stanbul 1328 Hicri) sh. 423. ngilizcesi iin
bkz. Kk Sait Paa (1840-1914) As a Turkish Modernist
(International J ournal of Middle East Studies, Cambridge University
Press; Vol. I, April 1970. No. 2 pp. 124-132; 126)
568
[807] Bu alnt iin bkz. Daniel Lerner, The Passing of Traditional
Society; Modernizing the Middle East, (New York 1958) sh. 396
[808] Melik Sah n olu dneminde yaayan Feriddedin Attar (MS
1120-1230) n bu Yaptnn Franszca evirisi iin bkz. Tezkere-i
Evliye {Le Memoires des Saints} (Paris 1889; Traduit par A.Pavet de
Courtelille)). Yukardaki hususlar iin bkz. sh. 3
[809] Montesquieu, Consideration Sur Les Causes de la Grandeur des
Romains et de Leur Decadence (Paris ?) sh. 34
[810] Bir ka rnek olmak zere Necm 29; Hadid 20; Rad 26; Al-
Anam 32 gibi yetler3e gz atmak yeterlidir.
[811] Bu konuda bkz. erif Mardin, The Genesis of Young Ottoman
Thought; A Study in the Modernization of Turkish Political
Ideas,(Princeton University Press, 1962) sh. 268
[812] Nefiye Nazire adl bir iirinde, bugnk dile evrilmi
ekliyle, yle der: Tanr yolunu aramak doru akln grevidir;
Eer ayet o (Tanr) yol gstermek ister ise
Akl rehber olarak ngrr.
Bu satrlarn asl iin bkz. Hikmet Dizdarolu (Derl.), inasi; Hayati
ve Eserleri, (stanbul 1954; Yukardaki alnt iin bkz. Mardin, age,
sh. 268. ayrca bkz. Ali Nihat Tarlan, Tanzimat Edebiyatnda Hakiki
Mceddid (Tanzimat sh. 603)
[813] Baz yazarlar inasi nin kanun anlayn Osmanl-slam
geleneinin dnda sayarlar ve hatta Montesquieu ile inasi arasnda
kanun anlay bakmndan benzerlik olduunu sylerler. Bkz.
Mehmet Kaplan, inasinin Trk iirinde Yaratt Yenilik. Bu
hususta bkz. Mardin, age. sh. 271-3
[814] Mardin, age, sh.267. Ayrca bkz. Mualla Anil (Derl.), inasi,
Muntahabat-i Esarim (stanbul 1945) sh. 12-15
569
[815] Bu konudaki grleri iin bkz. Mardin, age, sh. 367-8
[816] Bu konuda 25 Aralk 1867 tarihinde Muhbir de yaynlad
Paristen Bir Mslman Mektubu adl yazs iin bkz. Mardin, age,
sh. 374
[817] Bu konuda bkz. Falih R.Atay, Basveren Bir Inkilabci, (stanbul
1954)
[818] Bu konuda bkz. M.N.zgn, Namk Kemal ve bret Gazetesi,
(stanbul 1938) sh. 49 ve d.
[819] 31 Austos 1868 tarihli Hrriyet te: nsan zgrdr, her
zaman zgrlk peindedir, zgrlkten yoksun etmek, kiiyi gdadan
yoksun etmek gibidir diye yazd grlr.
[820] rnein Hrriyet te kan 29 Eyll 1868 tarihli Usul-u
Mesveret adl yazsnda byle grnr.
[821] Yine Hrriyet te kan El Hak yal (29 Haziran 1868)ve Va-
Sav-irhum fil-ahir (20 Temmuz 1868) tarihli yazlar rnek olarak
verilebilir.
[822] Mardin, age, sh.310
[823] Bu konuda bkz. N.C.Kuntay, Namk Kemal Devrinin nsanlar
ve Olaylar Arasnda, (Cilt II, sh. 484 ve d.)
[824] Bu konularda bkz. Ira D. Kardiff, What Great Men Think of
Religion,(Boston 1945)
[825] Bu satrlar iin Hrriyet gazetesinin 19 Ekim 1868 tarihli
saysnda kan Usul-u Mesverete Dair Geen Numoralarda Mnderi
Mektuplarn Besincisi konusunda bkz. Mardin, age. sh. 108
[826] Ziya Paa nn fikirsel ynleri iin bkz. Mardin, age. sh.337-359.
570
[827] Paristen bir Mektup. Sultan Abld Aziz Hana Pariste
Cemiyet-i Ahrar Reisi Msrl M. Fazil Paa Tarafndan Gnderilen
Mektubun Tercmesidir (Dersaadet, Artin Asadoryan Matbaas
1326/1908). Mektubun Franszcas 1879 da Kahirede Lettre Adressee
au feu Sultan Abdulaziz par le feu Prince M. Fazil Pacha, 1866 (Le
Caire, A. Costagliola 1879). Bkz. Mardin, age. sh. 281 ve d.
[828] Mardin, age. sh. 281 ve d.
[829] Sylendiine gre yukardaki mektubu kendisi yazm deildir;
Ali Suavi nin sylemesine gre ona bu mektubu Ganesco adnda bir
Romanyal hazrlamtr. (Bkz. Mardin, age, sh. 278, not. 6)
[830] Bu konuda bkz. Louis B. Wright,, Middle Class Culture in
Elizabethan England, (New York 1963) sh. 19, 81
[831] Leon Radzinowich, The Attraction of Public Execution (in
The History of Popular Culture; Edited by N.F.Cantor-M.S.Wertman.
New York 1968, The Mac Millan Co..) sh. 304
[832] Alter Kershaw, Popular Responses to the Guillotin (in
History of Popular Culture, New York 1968) sh. 308
[833] Bu hususlar iin bkz. J ohn Wiliam Draper, History of the
Intellectual Development of Europe, (New York 1918), Vol. II, sh.
202 ve d.
[834] Draper, age, Vol.II, sh. 245, 249
[835] ibid.
[836] Bu konuda bkz. Robert S.McClenahan, The Moslems Mosque
and the Christians..., (in The Moslem World; 1972, Vol. XXXII sh.
159-166)
[837] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet Anlayndan...,
(Ankara Hukuk Fakltesi Yaynlar,1975)
571
[838] Henry Charles Lea, The Inquisition of the Middle Ages; An
Abridgment by M. Nicholson (New York 1961) sh. 229, 237
[839] F.J .C. Hearnshaw, The Social and Political Ideas of Some Great
Thinkers of the XVI and XVII Centuries, (Edited by Hearnshaw, New
York 1967) sh. 98-101
[840] Paul Tillich, A History of Christian Thought, (New York 1968)
sh. 256, 274
[841] Bu konuda bkz. SS.W. Baron, Modern Nationalism and
Religion, (New York 1947) sh. 134
[842] Baron, age. sh. 134
[843] J . Fiske, The Beginning of New England, (Boston, Cambridge
1889), sh. 151
[844] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet..., sh.540 ve d.
[845] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 571 ve d.
[846] Bilindii gibi Mutezile snf mensuplar, kii davranlarnn
aln yazs olmayp irade rn eyler olduunu ve yine bunun gibi
Kurann Tanr szleri olmayp insan yaps olduunu kabul ederdi.
Bylece kiilerin iyi ya da kt davranlarnn Tanrdan gelme deil
fakat zgr iradenin donucu olduunu sylerlerdi.
[847] Bu konuda yabanc kaynak olarak bkz. W.M.Patton, Ahmad bn
Hanbal and the Mihna, (Leiden 1897) sh. 111-115
[848] Miladi 781 ylnda Basrada domu olan Al-Muhasibi,
tasavvufi dncenin ilk nclerinden saylr. mam Gazali yi
etkileyenlerden biridir. Aklcla ynelmilii pek yoktur; bu nedenle
Mutezile snfn dinsizlikle sulard. Onlar itibardan drmek iin
onlara onlarn silah ile, yani diyalektik usullerle kar koyard. Bu
arada Vahdet-i vcud grlerine sarlmt. Btn bunlardan
dolaydr ki yobaz evrelerin ve zellikle bn Hanbal n dmanln
572
kazanmt. Her gittii yerde halkn saldrlarna urayan Al-
Muhasibi, ldrlmek korkusu ile ylm ve kesine ekilmi ve
btn mrn korku ve sefalet ierisinde geirmitir. ldnde
cenazesine sadece drt kiinin geldii rlmtr. Oysa ki gerici
evrelerin ve halk ynlarnn dinsizdir diye suladklar Al-
Muhasibi, Kitab Al-Riaya adl yaptnda, kiilerin kendi gleriyle
kurtulua kamayacaklarn ve ancak Tanrnn inayetiyle Cennete
alnacaklarn sylemekteydi ki bu da Kurann temel tezi idi.
Bu konular iin bkz. Qassim Al-Samarrai, The Themes of Ascension
in Mystical Writings, (Baghdat 1968) sh. 103. Ayrca bkz. Margaret
Smith, An Early Mystic of Baghdat; A Study of the Life and Teaching
of Harith b.Asad Al-Muhasibi, A.D. 781-857 (London 1935) sh.
5,7,14,16
[849] R. Gaspar, Le Tenouveau du Motazilisme (Dans Melanges
Dar Al-Maarif 1957; sh. 146-148, 151)
[850] Willam Howitt, A popular History of Priestcraft in All Ages and
Nations (London 1834) sh. 402
[851] Denis Hills, My Travel in Turkey (London 1964) sh. 202
[852] Bu alnt Farid Al-Din Attar n Taksirat Al-Evliya adl
kitabndandr. Kitabn Arberry tarafndan ngilizce evirisinde sh. 237
238
[853] nl mutasavvflardan olan bu zat 13c yzyln ilk yar
ierisinde lmtr.
[854] Bu konuda yabanc kaynak iin bkz. G. Makdisi, bn Qudamas
Censure of Speculative Theology, (London 1962) sh. 2-4
[855] Bu hususlar bn Hallikan n nl vefayat Al-ayan ve anba abna
Al-Zaman adl yaptnda yer almtr. Slane in ngilizce evirisi 1967
ylnda Karasde yaynlanmtr. Bu evirinin 5ci cildinin 383-391 ci
sayfalarna baknz.
573
[856] Bu dnemde stanbulda uzun bir sre yaam olan J ucherau
de Saint Denys adndaki bir Fransz, 1819 ylnda yaynlad
Revolution de Constantinople en 1807 et 1808 adl kitabnda (Paris
1819, iki cilt), Osmanl halknn kltr seviyesinin dkln ve
gericiliini anlatr. Yukardaki hususlar iin bkz. Vol. II, sh. 14, 26
[857] Bkz. Maurice Andriuex, Rome, (New York 1968) sh. 79
[858] ibid. sh.73
[859] Bu konuda Naima Tarihi ne Hammerin Osmanl Tarihi ile ilgili
sayfalarna baknz. Yabanc dile evrilmi olarak bkz. J . de Hammer,
Histoire de lEmpire Ottoman, (Paris 1836); Naima, Annals of the
Turkish Empire, From 1591 to 1619, (Transl. by C. Fraser; London
1832)
[860] Hammer, age,Tome III, sh. 430 ve Tome VII; Naima, age, Vol.
I, sh. 58,132
[861] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet...., sh. 580 ve d.)
[862] Bu alnt iin bkz. S. G. Wilson, Modern Movements Among
Moslems, (London 1916) sh. 66 ve d.
[863] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 525, 571
[864] J .B. Bury, The History of Freedom of Thought, (Oxford
University Press 1952) sh. 15
[865] Sanchez, age, sh. 20 ve d.; Ayrca bkz. J effrey B. Russell,
Dissent and reform in the Early Middle Ages, (Berkeley 1965) sh. 23
ve d.
[866] A.D.White, A History of the Warfare... (New York 1960) Vol.
I, sh. 313
[867] Hatrlatalm ki ncil szc Ahd-i Atiyk ve Ahd-i Cedid
Kitaplarnn tm iin kullanlr genellikle.
574
[868] White, age, Vol. I, sh. 313
[869] J .S.Whale, The Protestant Tradition: An Essay in Interpretation
(Cambridge/ England, 1955) sh. 132
[870] Lewis Samuel Feuer, Spinoza and the Rise of Liberalism,
(Boston 1958) sh.80 v.d.
[871] J .Sanchez, Anti-Clericalism: A Brief History, (London ?) sh. 57
ve d.
[872] Peter Gay, The Enlightenment: An Interpretation. (Volum I: The
Rise of Modern Paganism), (New York 1968); Ayrca bkz. Paul
Hazard, European Thought in the Eighteenth Century (Cleveland
1963; Transl. by. J .L.May)
[873] Sanchez, age, sh. 59
[874] Ruhban snfnn alt yapsnda bulunanlar, kendilerini deneten
st derecedeki din adamalar grupuna kar dman olup kafa
tutarlard. Aralarnda Kiliseyi savunanlar yannda yerenler de vard.
Bkz. Sanchez, age. sh.59
[875] Sanchez, age. sh. 20 ve d.; Bu konuda daha geni bilgi iin bkz.
Leonard W. Lewy, Treason Against God; A History of the Offense of
Blasphemy, (New York 1981)
[876] Bu konuda bkz. Harold Nicholson, The Age of Reason; The
Eighteenth Century, (New York 1960) sh. 40 ve d. Ayrca bkz.
Thomas Paine, The Age of Reason (Citadel Press, New York 1976)
sh.
[877] Geroge Rude, The Crowd in the French Revolution, (Oxford
1959) sh. 50
[878] Sanchez, age, sh. 97
575
[879] S. hardy, Mes Loisirs, ou J ournal d;Evenments Tels Quils
Parviennent a Ma Connaissance (Paris 1764-1789),[* ciltlik bu
yaynn 8ci cildinin 435 sayfasna baknz].
[880] Fransada 1830 ihtilali sonucu olarak Louis Philip in tahta
karlmas, halkn din adamlarna kar besledii dmanln yeni bir
patlamasdr. Charles X in tahttan indirilmesi srasnda halkn
Kiliselere ve din adamlarna saldrmas son derece ilgin bir olaydr.
[881] George Rude, The Crowd in the French Revolution (Oxford
1959) sh. 232 ve d.; Ayrca bkz. Philip Spencer, Politics of Belief in
XIX Century, (London 1954) sh. 17 ve d.: Ayrca bkz. bertier de
Sauvigny, The Bourbon Restoration, (Phiuldelphia 1967)
[882] ncil in Almancaya evrilip, ibadetin bu dil ile yaplmas, silik
ve gzsz durumda bulunan Almancann bamsz bir dil olarak
zenginlemesine vesile olduktan gayr bir de Alman halklarnn milli
birlik duygularna erimesi yolunu amtr. Bu konuda bkz. Baron,
age. sh.120 ve d..Ayrca bkz. Arsel, Arap Milliyetilii ve Trkler,
(Remzi Kitap Evi, stanbul 1977)
[883] Kuran Trkeye evirme eiliminde olan Trkleri Arap
yazarlar hep Zndk, Kafir szckleriyle hakarete layk
grmlerdir. Ezher de hocalk yapan Muhammad Sakirin bu konuda
yaynlad bir yaznn T.W.ARnold tarafndan yaplan ngilizce
evirisi iin bkz. The Moslem World (Vol. XVI, 1926, sh. 161-
165).
[884] Baz kimseler Kurann Trke eviriinin ok eskilere indiini
ve rnein Seluklular zamannda ya da Fatih dneminde yaplan
eviriler bulunduunu iddia ederler. Bunu yaparlarken eviri ile
meal arasndaki fark unutmu grnrler. Gerekten de Kuran hi
bir zaman baka dile evrilmemitir; sadece mealen
[885] Bkz. Riyazs Salihin... (Ankara 1972) sh. 176
576
[886] Bu konuda Diyanetin 1972 de yaynlad Hutbeler adl
kitaba baknz.
[887] Bilindii gibi Napolyon dine inanmaz ve fakat dini, siyasal
iktidarn uygulanmasnda ve doal eitsizliklerin ve sosyal
adaletsizliklerin srdrlmesinde bir ara olarak kabul ederdi. Papalk
ile Concordat imzalamas, kilisenin desteiyle iktidarn en etkili
ekilde kullanabilmek iindi.
[888] Bkz. J ournal Officiel, (Le Mai 4, 1877; No. 3284)
[889] J . N. Moody, age, sh. 12 ve d.
[890] Bu konuda bkz. Arsel, Teokratik Devlet..., sh. 422,551,
560,619, 687, 725
[891] Sahih-i..., X, sh.174-179, Hadis no. 1578
[892] Bu hadis iin bkz. Sahih-i..., XI, sh. 253, Hadis no. 1786. Her ne
kadar yukardaki hadis, evlenme, namaz klma vs vesilesiyle
sylenmi ise de Muhammedin tm davranlarna amildir.
[893] Gerek bn Hisam in Siret inden ve gerek bn Sad n Tabakat
adl yaptndan renmekteyiz ki tartma srasnda Sad b. Ubada nn
gr halifelie Ensardan birinin getirilmesi ynnde olduu iin
mer buna itiraz etmi ve: Araplar ancak Kureyli bir kimsenin
otoritesine boyun eerler, nk bilirler ki Kureyliler kan
bakmndan Araplarn ve bu lkenin en asil snfdr. Bu nedenle ben
size u iki kiiden birini teklif ediyorum, onlardan dilediinizi kabul
edin diyerek Ebu Bekr ile Al-Cerrah n elini tutmutur. Sonra teklifini
Ebu Bekr lehine evirmi ve kabul edilince arkadalaryla birlikte Sad
b. Ubada nn stne ullanmtr. Sad n bu ekilde ldrlmesinden
sonra mer unu sylemitir: Aramzdan biri onu ldrdn
syledi. ben dedim ki -onu Tanr ldrd-... Bu hususlar iin bkz. bn
Sad, Tabakat, III; ve bn Ishak, age, sh. 686 ve d.
577
[894] Bu konuda bkz. Bernard Lewis, slam in History, (London
1973), sh. 229 ve d.
[895] IbnlEsir (ya da bn Al-Asir) in bu kitabnn Tornberg basks
nn Cilt I, sh. 719 ve ayrca Cilt VII, sh. 43 baknz.
[896] Halife Al-Mtevekkil gibi dier baz halifelerin zgr
dnceye kar dmanca tutumlar hakknda yabanc kaynak
arayanlara u kitab tavsiye deriz. Gustave Dugat, Histoire
Philosophique et des Theologiens Musulmans de 632 a 1258 de J .C.
(Paris 1878). Yukardaki hususlar iin bkz. sh. 112 ve d.
[897] Kitabn asl ad yledir: Al-Anis Al-mutrib bi-ravz Al-kirtas fi
ahbar Mulk Al-Magrib va tarih Medinat
[898] Bkz. Al-Suyuti, Tarih Al-hulafa, (Kahire 1952)
[899] airin Selahaddin Eyyubi aleyhinde bir komploya katld da
ileri srlr. bn Hallikann Vafayatnn 2ci cildine baknz. Kitabn
ngilizce evirisi iin bkz. bn Khallikan, Biographical Dictionary,
(Slanes Transl. Paris 1843), II, sh. 367-370
[900] Ebulfida, Al-Muhtasar fi tarih Al-basar, (Kahire 1325) sh. 4, 14













578

Halk ynlarnn khne geleneklerden
ve ilkel din anlayndan kurtulup
zgrle ve aklc dnceye
ulamasnda aydnn rol...

Uluslar aydnla karan ya da
karanlklarda tutan g: Aydn ve
aydn acubesi...

Aklc aydn yetitirme asndan Bat
dnyas ve eriat dnyas...

eriat dnyasnn Akl ana
kamaynda Aydnn sorumluluu...

Halkn karsndaki aydn ve aydnn
karsndaki halk...

You might also like