Professional Documents
Culture Documents
ULUS SINIF
ETENNE BALBAR, Paris-I niversitesi'nde felsefe retim yesidir. Eserleri: Lire Le Capital (L. Althusser'le birlikte,
1965), Cinq etudes du materialisme historique (1974), Sur
la dictature du proletariat (1976), Marx et sa critigue de la
politique (1979), Ecrits pour Althusser ve Spinoza et la
politique (1985).
IMMANUEL WALLERSTEIN 1930 ylnda New York'ta
dodu. Columbia niversitesi'nden 1951 ylnda lisans,
1959 ylnda doktora diplomas ald ve ayn niversitenin
Sosyoloji Blm'nde retim yesi oldu. 1955-1970 dneminde balca aratrma alan Afrika'yd. 1961 'de Africa: the
Politics of ndependence adl almas, 1967'de ise Africa:
the Politics of Unity adl almas yaymland. 1968
ylnda Columbia niversitesi'ndeki reform hareketine etkin
bir biimde katld. 1971 ylnda Montreal'de McGill
niversitesi'nde grev ald. 1976'dan bu yana
Binghamton'daki New York Eyalet niversitesi'nde
sosyoloji profesrl yapmaktadr ve Fernand Braudel
Ekonomi, Tarihsel Sistemler ve Uygarlk Aratrmalar
Merkezi'nin mdrln stlenmitir. Modern World
System balkl almasnn birinci cildi 1974'te, ikinci cildi
ise (Mercantilism and the Consoli-dation of the European
World Economy, 1600-1750 altbal-yla) 1980'de
yaymlanmtr. Yazarn Metis Yaynlarndaki dier
kitaplar: Tarihsel Kapitalizm (1993), Sistem Kart
Hareketler (1965, G. Arrighi ve T. Hopkins ile birlikte), Sosyal Bilimleri An! (1996; Bakanln yapt Gulbenkian
Komisyonu'nun Sosyal Bilimlerin Yeniden Yaplanmas
zerine Raporu) ve Liberalizmden Sonra (1998).
ETENNE BALBAR
IMMANUEL WALLERSTEIN
IRK ULUS
SINIF
Belirsiz Kimlikler
eviren:
NAZLI KTEN
indekiler
nsz, BALBAR, 7
I EVRENSEL
IRKILIK
Bir "Yeni-Irklk" Var m? BALBAR, 25
Kapitalizmin deolojik Gerilimleri: Irklk ve Cinsiyetilik
Karsnda Evrenselcilik, WALLERSTEN, 39
Irklk ve Milliyetilik, BALBAR, 50
n TARHSEL
ULUS
Halkln nas: Irklk, Milliyetilik
ve Etniklik, WALLERSTEIN, 91
Ulus Biimi: Tarih ve deoloji, BALBAR, 109
Kapitalist Dnya Ekonomisinde Hane Yaplan
ve Emek Gc Oluumu, WALLERSTEN, 134
III
SINIFLAR:
KUTUPLAMA VE ST-BELRLENM
Kapitalist Dnya Ekonomisinde
Snf atmas, WALLERSTEN, 145
Marx ve Tarih: Kutuplama, WALLERSTEN, 157
11. Yzyldan 21. Yzyla Kavram ve
Gereklik Olarak Burjuva(zi), WALLERSTEN, 169
Snf Mcadelesinden Snfsz Mcadeleye mi? BALBAR, 193
IV TOPLUMSAL ATIMA
YER M DETRYOR?
Bamszlk Sonras Siyah Afrika'da Toplumsal atma:
Yeniden Deerlendirilen Irk ve Stat Grubu
Kavramlar, WALLERSTEN, 233
Snf Irkl, BALBAR, 254
Irklk ve Kriz, BALBAR, 270
NSZ 9
IRK,ULUS, SINIF 12
lecei hi de kesin deildir. Akas ben, bir "dnya burjuvazisinin varlndan kuku duyuyorum. Ya da daha kesin sylemek
gerekirse, dnya leinde birikim srecinin yaylmasnn, yasas
kesintisiz rekabet olan bir "dnya kapitalist snf"nn oluturulmasn gerektirdiini tamamen kabul ediyorum (ve paradoksun
paradoksu olarak, bu kapitalist snfa "hr teebbs "n yneticileri kadar "sosyalist" devlet korumaclnn yneticilerinin de dahil edilmesini zorunlu gryorum). Ancak bu kapitalist snfn, ayn nedenle, tarihsel anlamda somut olabilecek, kurumlarda rgtlenmi tek snf anlamnda bir dnya burjuvazisi olduuna inanmyorum.
Wallerstein'n bu soruya yle cevap vereceini tahmin ediyorum: Ancak, diyecektir, dnya burjuvazisinin, i atmalarnn
tesinde (hatta bunlar iddetli askeri atmalar eklini aldklarnda
bile) ve zellikle de ezilen halklar zerindeki hegemonyasnn tamamen farkl biimlerinin tesinde, kendisine somut bir varlk kazandrmaya ynelen ortak bir kurumu vardr! Bu kurum, devrim
ve kar devrimlerin, smrgeletirme ve smrgelikten kurtuluun ardndan, ulusal devlet biiminin tm insanla yaylmasndan bu yana etkililii belirgin bir ekilde ortaya kan devletler
sistemi'dir. Bizzat ben her burjuvazinin, kapitalizmin planl bir
devlet kapitalizmi gibi rgtl olmad yerlerde bile, bir "devlet
burjuvazisi" olduunu inanarak syledim ve bu noktada uyuacamz dnyorum. Bana gre Wallerstein'n sorduu en yerinde soru, dnya ekonomisinin (19. ve 20. yzyldaki birok giriimine ramen) neden siyasal olarak birlemi bir dnya imparatorluuna dnmedii; siyasal kurumun burada neden bir "devletleraras sistem" biimini ald sorusudur. Bu soruya a priori
olarak cevap verilemez: Dnya ekonomisi tarihini ve zellikle de
kar atmalarnn, "tekel" grnglerinin ve dnya ekonomisinin gnmzde zaten giderek tek bir corafi alanla snrl olmaktan kan "merkez"inde srekli grlen eitsiz g geliimlerinin,
fakat ayn zamanda "evre "sinin eitsiz direnileri'nin tarihini yeniden yazmak gerekir.
Ancak bu cevap (eer iyi bir cevapsa) beni, itirazm aka
yeniden biimlendirmeye itiyor. Wallerstein, Modern Dnya Sis-
NSZ 13
temi'nin(1. cilt) sonunda, greli olarak zerk "toplumsal sistemler"! tanmak iin bir lt neriyordu: evrimlerinin (ya da dinamiklerinin) i zerklii. Buradan radikal bir sonuca varyordu:
Genelde ("kabileden" ulus-devlete) toplumsal sistemler olarak adlandrlan tarihsel birimlerin ou aslnda yle deildirler; bunlar
baml birimler olmaktan teye gitmezler; tarihte sistem olarak
tanmlanabilecek olanlar sadece kendine yeterli cemaatler ve "dnyalar"dr (dnya imparatorluklar ve dnya ekonomileri). Bu tez,
Marksist terminolojide yeniden biimlendirildiinde bizi bugnn
dnyasnda tam anlamyla tek toplumsal oluumun dnya ekonomisinin kendisi olduunu dnmeye yneltecektir. nk iinde
tarihsel srelerin birbirine baml hale geldii en byk birim
odur. Baka bir deyile dnya ekonomisi yalnzca iktisadi bir birim ve bir devletler sistemi deil, ayn zamanda toplumsal bir birim olacaktr. Sonu olarak evriminin diyalektii de kresel bir
diyalektik ya da en azndan kresel kstlamalarn yerel g ilikilerine ncelii zelliiyle ayrt edilen bir diyalektik olacaktr.
Bu aklamann onyllardr tank olduumuz ve bize yzyllardr sren zincirleme bir srecin sona ermesi gibi grnen,
siyasetin ve ideolojinin dnya apnda yaylmas grnglerini
bireimsel olarak gsterme gibi bir meziyeti olduu kukusuzdur.
Bu aklama kriz dnemlerinde zellikle arpc bir yansma bulur. Bu derlemenin devamnda grlecei gibi, rklk ve milliyetiliin, gemiin "yabanc dmanl" ve "hogrszlk"
grngleriyle kartrlmasn nleyerek, bugn modern dnyann her yerine yaylan bu grngleri anlamak iin gl bir ara
salamaktadr: biri (milliyetilik) merkezdeki devletlerin egemenliine bir tepki olarak, dieri (rklk) dnya iblmnn getirdii hiyerarilerin kurumlamas olarak. Ancak kendime soruyorum: Wallerstein'n tezi bu biimiyle, ok eitli toplumsal atmalarn (zellikle de snf mcadelelerinin) stn biimsel ya
da en azndan tek yanl bir kresellik ve tekbiimlilikle rtmyor
mu? Bana yle geliyor ki, bu atmalarn zelliini belirleyen
yalnzca uluslararaslama deil, yerellemi toplumsal ilikilerin
ya da toplumsal atmann yerel biimlerinin imdiye dek oynadklar, "toplamlar" dorudan elde edilemeyen nemli roldr.
NSZ 15
Baka bir deyile, ben kendi adma, iinde bir sistemin dzenlemesinin yer ald en utaki d snr yerine, toplumsal hareketlerin ve bunlardan doan elikilerin zglln (ya da tercihe
gre, kresel elikilerin yansd zgl biimi) lt aldmdan, kendime ada dnyann toplumsal birimleri'nin iktisadi birimi'nden ayr tutulmas gerekmez mi, diye soruyorum. Ksacas
neden rtsnler ki? Ayn nedenle dnya ekonomisinin genel
hareketinin toplumsal birimlerin hareketinin nedeni olmaktan ok,
raslantsal bir sonucu olduunu ne sryorum. Ancak sz konusu toplumsal birimleri basit bir biimde tehis etmenin zor olduunu da kabul ediyorum, nk bu birimler ulusal birimlerle kaytsz artsz rtmemektedirler ve birbirlerini ancak ksmen kaplayabilirler (bir toplumsal birim neden kapal, hele neden "otarik"
olsun?)3.
Bu da beni nc bir soruna getiriyor. Wallerstein'n, Marx' in
sermayenin snrsz birikimi dolaymnda varolan "nfus yasas"
hakknda verdii bilgileri hem genelletiren hem de somutlatran
modelinin baars, bu yasann insanlarn direniini krarak ya da
uzlaarak, hatta geim stratejilerini kullanarak ve birbirlerine zt
karlaryla oynayarak onlara, "iblm"nn, toplum-salmesleki kategoriler dahilinde, bir yeniden dalmn (zorla ya
3. Bu bak asnn "sistem kart hareketler"in "yaknsamas" beklentisine kukuyla yaklatnn farkndaym (Wallerstein hem ii snfnn sosyalist hareketlerini, hem ulusal kurtulu hareketlerini, hem de kadnlarn cinsiyetilie kar mcadelesini ve ezilen aznlklarn zellikle de rkla
maruz kalanlarn mcadelesini potansiyel olarak ayn "dnya sistem kart
hareketler topluluu" iinde gryor. Tarihsel Kapitalizm, s. 74-93, Metis Yaynlar, 1992): nk bu hareketler bana, aslnda birbirinin "ada olmayan",
bazen birbirleriyle badamayan, evrensel ama ayr elikilere, farkl
"toplumsal oluumlar"da eitsiz derecelerde belirleyici toplumsal atmalara
bal olan hareketler gibi grnyor. Bu hareketlerin tek bir tarihsel blokta
younlamalarn uzun vadeli bir eilim olarak deil, sresi siyasal yeniliklere
bal olan konjonktrel bir raslant olarak gryorum. Bu, en bata feminizm
ve snf mcadelesinin "yaknsamas" iin geerlidir: Bu iki hareketin hibir
zaman kaynaamam olmasna ramen, neden rgtl bir snf mcadelesi
olan toplumsal oluumlar dnda "bilinli" feminist mcadele olmadn sormak ilgintir. Bu iblmne mi baldr? Yoksa mcadelelerin siyasal biimine mi? Yoksa "snf bilinci"nin bilinaltna m?
NSZ 17
Byle bir soyutlama dzeyinde tartmaya girmek yerine sahip olduumuz kuramsal aralar ortak bir giriim iinde bizzat
gncelliin getirdii ve karlatrmay daha ileri gtrebilecek kadar zorlu ve temel bir sorunun zmlenmesinde kullanmann
daha iyi olduunu dnyoruz. Bu proje yl boyunca (19851987) la Maison des sciences de l'homme de Paris'de dzenlediimiz bir seminerde somutluk kazand. Seminer srasyla "rklk ve etniktik", "ulus ve milliyetilik" ve "snflar" konularna
ayrlmt. Bu kitaptaki metinler mdahalelerimizi kelimesi kelimesine yanstmamakla birlikte, konuyu seminerde olduundan
daha iyi tamamlayarak tekrar ele almaktadr. Makalelerden bazlar
NSZ 19
sel kapitalizmin temel kurumu olarak kabul ettii) aile ya da hanede eril "alma" ile diil "alma d"ln kartlna balyor. Bense rkln zel olarak milliyetilikle eklemlendiini
dnyorum ve evrenselliin, bizzat rkln iinde paradoksal
olarak varolduunu gsterebildiimi sanyorum. Zamansal boyut
burada ok nemli hale gelmektedir. Btn sorun gemiteki
dlamalarn belleinin nasl bugnk dlamalara aktarldn ya
da yine halk hareketlerinin uluslararaslamas ve ulus-devletlerin
siyasal rollerindeki deiimin nasl olup da bir "yeni-rkla",
hatta bir "rklk-sonras"na varabildiini anlamaktr.
kinci blm olan "Tarihsel Ulus"ta, "ulus" ve "halk" kategorileri tartmasn yenilemeyi denedik. Yntemlerimiz olduka
farkl: Ben ulus biiminin yrngesini ararken art-zamanl bir yol
izliyorum; Wallerstein dnya ekonomisi iindeki dier siyasal kurumlar arasnda ulusal styapnn yerini aratrrken e-zamanl bir
yol izliyor. Bu nedenle ulusal oluumu ve snf mcadelesini de
farkl ekillerde eklemliyoruz. Eer bu farkll u noktaya gtrrsek; Wallerstein ulusu, dier biimleriyle, snf mcadelesi zeminine (her ne kadar bunlar "kendileri iin snfa ancak istisnai
durumlarda dnebilirlerse de, ki bu noktaya daha ilerde deineceiz) yerletirirken benim konumumun tarihsel snf mcadelelerini (her ne kadar antitezini temsil etseler de) ulusal biime
yerletirmek olduu sylenebilir.
"Toplumsal oluum" kavramnn anlam kukusuz bu noktada
nem kazanyor. Wallerstein "halk"n yaplanmasna dair byk tarihsel yolu belirlemeyi nermektedir: rk, ulus ve etniklik.
Bu dnya ekonomisinin farkl yaplarn yanstr; Wallerstein
"burjuva" devletiyle (ulus-devlet) devletin nceki biimleri arasnda (aslnda onun iin "devlet" terimi bile ikircildir) tarihsel bir kopukluk olduunda srar eder. Ben kendi amdan "ulusal ncesi"
devletten "ulusal" devlete geii zellikleriyle belirlemeye altm iin onun baka bir dncesine ki burada ele alnmad
ok daha fazla nem veriyorum: Bu da Wallerstein'n dnya ekonomisinin oluumu aamasnda siyasal biimlerin oulluu dncesidir. Ben, halkn oluumu (buna kurmaca etniklik diyorum) sorununu bir i hegemonya sorunu olarak ortaya koyuyo-
rum ve bunun retiminde srasyla dilsel cemaate ve rksal cemaate vcut veren kurumlarn oynad rol zmlemeye alyorum. Aramzdaki bu farkllklar nedeniyle ben ounluklarn etniklemesine kar daha duyarlyken, Wallerstein aznlklarn etniklemesini daha iyi deerlendiriyor gibi grnyor; belki de o
ok "Amerikal", ben de ok "Fransz"m. Bununla birlikte kesin
olan ikimizin de ulusu ve halk, imdiki kurumlarn ve uyumazlklara, "cemaatler"e ki bireysel "kimlik" duygusu bu "cemaatler"e baldr greli bir istikrar kazandrmak amacyla gemie
yanstlabilmelerini salayan tarihsel yaplanmalar olarak dnmenin esas olduuna inandmzdr.
"Snflar: Kutuplama ve st-Belirlenim" balkl nc blmde, kapitalizmi Marx'n en zgn bilgilerini uygulayarak tarihsel sistem (ya da yap) olarak gerekten zmleyebilmek iin
Marksist Ortodoksluun emalarna (ksacas farkl varyantlaryla
retim tarz evrimciliine) getirilmesi gereken radikal dnmler
hakknda kendimizi sorguluyoruz. nermelerimizi nceden zetlemek can skc olurdu. Muzip okurlar bu birbirini izleyen "yeniden ina" denemelerimiz arasnda ortaya kan elikileri saymaktan zevk alacaklardr. Kim olurlarsa olsunlar, iki "Marksistin ayn kavramlara ayn anlamlan vermekten aciz grnmeleri kuraln
bozmuyoruz... Bundan skolastik bir oyunun sz konusu olduu
sonucunu karmakta acele etmeyelim. Tersine, yeniden okuduumuzda bana en anlaml gelen ey, bu denli farkl ncllerden
yola karak vardmz sonulardaki uyumun derecesi oldu.
Elbette tartlan, snf mcadelesinin "iktisadi" yanyla "siyasal" yannn eklemlenmesidir. Wallerstein benim reddettiim "kendinde snf" ve "kendi iin snf" sorunsaln sahiplenmektedir.
Fakat bu sorunsal, (ona gre cretli emein genellemesi anlamna gelmeyen) proleterlemenin temel biimi hakknda pek az
kkrtc olan tezlerle birletirmektedir. Onun kantlama yolunu
takip ederek uraya varabiliriz: cretlileme, realizasyon bunalmlannn ve "evresel" (ksmi zamanl cretli emek iin geerli) an
smrye kar verilen ii mcadelelerinin ifte etkisi sonunda,
kapitalistlerin acil karlarna ramen yaylmaktadr. Bu dnme
dzeninin tm smrnn "youn" olduunu varsaydn, yani
NSZ 21
Kendi amdan ben rkln, snf yapsnn bir davurumu olduuna deil, zellikle eliik biimler altnda (proletaryann rklamas, uvriyerizm, "gnmz" krizinde "snflararas" konsenss), milliyetilik zemininde, snf mcadelesinin kendinde
varolan siyasal yabanclamann tipik bir biimi olduuna inanyorum. Esas olarak Fransz tarihi ve koullar rneine dayanarak
fikir yrttm dorudur. Burada belirsiz bir biimde, btn enternasyonalist ideolojilerin ve pratiklerin yenilenmesi sorunu ortaya konulmaktadr. Ayn zamanda nc Dnya'nn "proleter
uluslar"nn, ya da daha dorusu, onlarn yoksullam kitlelerinin ve Bat Avrupa ve dier yerlerin "yeni proleterleri"nin pratikte
tek bir rakipleri olduu dorudur: kurumsal rklk ve onun
uzantlar ya da bunun kitledeki siyasal nveleri. Ve almas gereken tehlike ayn: etnik partiklarizmin ya da siyasal-dinsel evrenselciliin kendinde zgrletirici olan ideolojilerle kartrlmas. Belki de, niversite evrelerinin tesinde, ilgili kiilerle birlikte ne zerine dnmek ve neyi aratrmak gerektii esas alnmaldr. Bununla birlikte ayn rakip, ne ayn dolaysz karlar, ne
ayn bilin biimini, ne de hele mcadelelerin toplanmasn ierir.
Gerekte bu, yapsal engellerin kar koyduu bir eilimden
baka bir ey deildir. Kendini dayatabilmesi iin uygun bir konjonktr ve siyasal pratikler gerekir. te zellikle bu yzden bu kitap boyunca, bugn ve gelecekte drt nala giden milliyetilii dizginleyebilecek bir snf ideolojisinin yeni temeller zerinde (belki
de yeni terimlerle yeniden) inasnn koulunun ierii batan
belirlenmi etkili bir rklk-kartl olduunu savunuyorum.
Son olarak, bu kitaba kaynaklk eden seminere almalaryla
katlmakla bizi sevindiren meslektalarmza ve dostlarmza teekkr etmek isteriz: C. Meillassoux, G. Noiriel, J.-L. Amselle, P.
Dommergues, E. Terray, V. de Rudder, M. le Guillon, I. Taboada-Leonetti, S. Amin, R. Fossaert, E. Hobsbawm, E. Gellner, J.M. Vincent, K. Vergopoulos, F. Duroux, M. Drach, M. Freyssenet. Ayn ekilde tartmalara katlan, burada isimlerini saymann olanaksz olduu, fakat gzlemleri boa gitmeyen herkese
teekkr ediyoruz.
Evrensel
Irklk
sal bnyeyi anlatrma, "kendi", "biz" kimliini her trl melezleme, karma ve istiladan koruma zorunluluu) zihinsel rnleri
olan sylemlerde, temsillerde ve pratiklerde (iddet, horgrme,
hogrszlk, aalama, smr biimlerinde) kaytldr. Bylece (psikolojisi, saplantl karakter yapsnn ama ayn zamanda
"akld" eliikliin anlatmna bal olan) kimi duygulanmlar
dzenler; bunu, onlara "nesne"leri asndan olduu kadar "zne"
leri asndan da klielemi bir biim vererek yapar. Bir rk cemaatin (ya da aralarnda uzaktan "taklit" balarnn bulunduu bir
rklar cemaatinin) oluumunun ve ayn zamanda rkln hedefi
("nesne"leri) olan bireylerin ve topluluklarn kendilerini cemaat
olarak alglamakta nasl sknt ektiklerinin fark edilmesini salayan ey, dokunakl bir klieler a iindeki bu pratikler, sylemler ve temsiller birleimidir.
Ancak bask ne denli mutlak olursa olsun, kukusuz, kurbanlar iin bask olmaktan kamaz: Ne elikisiz bir biimde iselletirilebilir (Memmi'yi yeniden okuyalm); ne cemaat kimliinin
tam da kendi kendilerini tanmlama haklan inkr edilen topluluklara atfedilmesindeki elikiyi silebilir (Fanon'u yeniden okuyalm);
ne de uygulanan iddetin ve eylemlerin, sylemler, kuramlar ve
aklclatrmalardan her zaman daha fazla olduu gereini deitirebilir. yleyse eylemleri ve eyleme geii, tartmasz biimde
retilere stn tutan rk karmak, kurbanlar asndan temel
bir simetrisizlik tamaktadr; doal olarak bu eylemlere yalnzca
fiziksel iddet ve ayrmclk deil, bizzat szler de szlerin bir
horgrme ve saldr tavr olarak iddeti de dahildir. Balangta bizi dil ve reti mutasyonlarn greliletirmeye iten de budur;
pratikte ayn eylemlere yol atklarna gre, dinin dilinden biliminkine ya da biyolojininkinden kltrn ve tarihin diline kadar hep
ayn yapy (haklarn inkrn) koruyan savlara bu denli nem atfetmek gerekli midir?
Bu uyar dorudur, hatta canalc nemdedir ama sorunu ortadan kaldrmaz. Irk karman yok edilmesi yalnzca kurbanlarnn bakaldrmasn deil, ayn zamanda bizzat rklarn dnmn ve sonu olarak rkln varettii cemaatin i zln gerektirir. Yirmi yldan beri sk sk belirtildii gibi durum
bu adan tamamen cinsiyetilikle benzerdir; cinsiyetiliin almas, hem kadnlarn bakaldrmasn hem de "erkekler" cemaatinin zlmesini gerektirir. Oysa ki bu cemaatin oluumu iin rk
kuramlar vazgeilmezdir. Aslnda kuram (kuramlar) olmayan
rklk yoktur. Kendimize rk kuramlarn daha ok sekinlerden mi yoksa kitlelerden mi, egemen snflardan m yoksa ezilen
snflardan m ktn sormak tmyle bouna olacaktr. Buna
karn entelekteller tarafndan "aklclatrldklar" apaktr. Dahas st dzey rklk kuramlatrmalarnn bunlarn prototipi
19. yzyln sonunda oluturulan evrimci "biyolojik rklar" antropolojisidir rk "gsteren"i etrafnda kurulan cemaatin kristallemesindeki ilevleri zerine kendimizi sorgulamak son derece
nemlidir.
Bana gre bu ilevin kayna, ne yalnzca entelektellerin
aklclatrmalarnn genel dzenleyici gcnde ki Gramsci bunu onlarn "organiklii", Auguste Comte ise "manevi gc" olarak adlandrr ne de st dzey rklk kuramlarnn her toplumsal snftan insann kendini bulabilecei bir cemaat, bir asl kimlik
imgesi oluturmalarndadr. Bu ilev daha ok, st dzey rklk
kuramlarnn gzle grlr "kantlara" (rksal iaretler ve zellikle
de bedensel iaretler ok nemlidir) dayanarak bilimsel gidimlilii* taklit edilerindedir. Ya da daha dorusu, bilimsel gidimliliin "grlebilir olgular" "gizli" nedenlere eklemleme eklini taklit edilerinde ve bylece kitlelerin rklnn znde bulunan bir
kendiliinden kuramlatrmann nnde gidilerindedir.1 O halde
rk karman ok nemli bir bilmezlikten/tanmazlktan gelme
ileviyle (ki bu olmadan iddet, onu kullananlar iin bile tahamml edilebilir olmaktan kard), toplumsal ilikilere dair gl bir
dorudan bilme arzusunu, bir "bilme istemi"ni, iinden klamaz
* Gidimlilik: Bir nermeden baka bir nerme karan ve bylece birtakm ara dnlerden geerek ilkeden sonuca varan dn tarz. (.n.)
1. Bana gre temel olan bu noktay, Collette GUILLAUMIN tmyle
akla kavuturmutur: "Snflandrma etkinlii ayn zamanda bir bilgi etkinliidir. [...] Barndrd srprizlere ve klielere kar mcadelenin belirsizlii kukusuz bundandr. Snflandrma baskya olduu gibi bilgiye de gebedir." (L'Ideologie raciste. Genese et langage actuel, Mouton, Paris - La Haye,
1972, s. 183 ve devam)
kategori olarak ulusun antropolojik anlamnn belirsizliine ramen, pratikte ulusal gruplarn geleneklerini, dolaysyla kimliklerini koruma konusundaki "kendiliinden" eilimleriyle dorudan ilikilendirilmitir. Buradan da ortaya kan, genetik ya da biyolojik doalcln, insan davranlarn ve toplumsal balan ortama uydurmann tek yolu olmaddr. Hiyerarik bir modelin
braklmas pahasna bunun gerek olmaktan ok grnte
kaldn greceiz kltr de bir doa gibi, zellikle de bireyleri
ve gruplar a priori olarak bir soy ktne, dokunulmaz ve deimez bir soy belirlenimine hapsetme yolu olarak i grebilir.
Ama bu ilk misilleme etkisi daha kurnazca ve bu nedenle daha
etkili bir ikinci etkiye yol aar: Eer deitirilemez kltrel farkllk insann gerek "doal ortam", tarihsel solunumu iin vazgeilmez atmosferi ise, o zaman bu farklln ortadan kalkmas,
sonunda zorunlu olarak savunma tepkilerinin, "etnik gruplar aras" anlamazlklarn domasna ve genelde bir saldrganlk artna
yol aacaktr. Bize bu tepkilerin "doal" olduu sylenir ama ayn
zamanda tehlikelidirler. Burada bizzat fark retilerin, yz seksen derecelik artc bir dnle, rkl aklamaya (ve nne
gemeye) niyetlendikleri grlr.
Aslnda sorunsaln genel bir yer deitiriine tank olunmaktadr. nsanlk tarihinde ister psikolojik, ister biyolojik temeller
zerine kurulmu olsun, rklar ya da rklarn mcadelesi kuramndan, toplumda rksal aidiyeti deil rk tutumu kendine maleden "etnik ilikiler" (ya da rk ilikileri) kuramna geilmektedir.
Fark-rklk mantksal adan, rklk ve rklk-kartl arasndaki atmadan ders alm, toplumsal saldrganln nedenlerine siyasal olarak mdahale edebilecek gibi grnen bir metarklk ya da "ikinci konum" olarak adlandrabileceimiz trden
bir rklktr. Irkl nlemek isteniyorsa "soyut" rklk-kartlnn, yani insan topluluunun hareketlerinin sosyolojik ve
psikolojik yasalarnn bilmezlikten/tanmazlktan gelinmesinin,
nlenmesi gerekecekti: "Hogr eikleri"ne sayg gstermek,
"kltrel mesafeleri" korumak, yani bireylerin bir tek kltrn
miraslar ve tayclar olduunu ileri sren varsaym gereince
topluluklar ayrmak gerekecekti (bu bakmdan en iyi duvar yine
de ulusal snrdr). Bu noktada dorudan siyasete ve gnlk deneyime varabilmek iin speklasyondan kyoruz. Kukusuz
"soyut", epistemolojik bir zellik deildir; kendisine tekabl eden
uygulamalar daha somut, ya da daha etkili olduu oranda uygun
den bir deer yargsdr. Bu uygulamalar kentsel yeniletirme,
ayrmcla kar mcadele, hatta okulda ve iyerinde kar-aymclk programlardr (yeni Amerikan sa, buna tersine-ayrmclk diyor; ayn ekilde Fransa'da, u ya da bu ar hareketle
hibir ilgisi bulunmayan "akl banda" insanlarn, yaratt karklk ve yurttalarn ulusal aidiyet duygularn "kkrtma" biimiyle "rkl yaratann rklk-kartl olduu"nu syledikleri giderek daha fazla duyulmaktadr).6
Fark-rklk kuramlarnn artk gerek rklk-kartl,
yani gerek hmanizm olarak ortaya kmaya elverilidirler burada akld hareketlerin toplu iddet ve saldrganlnn, zellikle
de yabanc dmanlnn genel aklamas olarak "kitle psikolojisinin" yeniden kavutuu itibarla kolayca balant kurmas rastlant deildir. Burada, yukarda hatrlattm ikili oyun tam anlamyla devreye girer: kitleye "kendiliindenlii"nin bir aklamasnn sunulmas ve ayn kitlenin "ilkel" kalabalk olarak rtk bir
deersizletirilmesi. Yeni-rk ideologlar soyaekim mistikleri
deil, "gereki" sosyal psikoloji teknisyenleridirler...
Yeni-rkln misillemesinin etkilerini bu ekilde ortaya koyarken kukusuz yaratln ve isel deiimlerinin karmakln
basitletiriyorum, ama bunu yaparak gelimesindeki stratejik kozlar ortaya karmak istiyorum. Burada ancak zetlenebilecek baz
eklemeler ve dzeltmeler yaplabilir.
6. Bu temalar Anglosakson lkelerde "insan etolojisi" ve "sosyo-biyoloji" tarafndan bol bol kullanlarak zenginletirilmektedir. Fransa'da ise dorudan kltrc bir temele dayandrlmlardr. Bu konuyla ilgili olarak, A. BEJN ile J. FREUND ynetiminde hazrlanan ve Yeni Sa'n kuramclarndan tuln da, daha durmu oturmu niversite retim yelerine kadar uzanan bir
yelpazede eitli yazlara yer veren bir seki kmtr: Racismes, antiracise.s, Meridiens-Klincksieck, 1986. Bu eserin ayn zamanda ok yksek tirajl
bir popler yaynda (J'ai tout compris, no. 3, Haziran 1987, "Dossier choc:
Immigres: Demain la haine", Yaz i. M.: Guillaume Faye) basit bir dile indirgenmi olduunu bilmekte de yarar var.
"btnlemesi" iin gerekli olan asimilasyonun (kald ki bu toplum her zaman onun yzeysel, kusurlu, yapmack olduundan
kukulanacaktr) bir ilerleme, zgrleme ve haklarn tannmas
gibi gsterildii gereini, btn kltrlerin saygn olduunu ne
sren hibir kuramsal sylem deitiremez. Bu durumun ardnda,
insanln tarihsel kltrlerinin iki byk snfa ayrld dncesinin henz yenilenmi varyantlar i bandadr. Bu iki snf
unlardr: Evrenselci, ilerici olacaklar ve iflah olmaz bir ekilde
partiklarist, "ilkel" olacaklar. Paradoks bir rastlant deildir:
"Tutarl" bir fark-rklk btn kltrlerin deimezliinin
ayrm gzetmeksizin savunucusu olduundan ayn zamanda muhafazakr da olacaktr. Gerekten yledir de; nk Avrupa kltrn ve yaam tarzn "nc dnyallama"dan koruma bahanesiyle onlara gerek gelimeye giden tm yollan topik bir
ekilde kapatr. Ama derhal eski bir ayrm yeniden devreye sokar: toplumlarn "ak" ve "kapal", "duraan" ve "giriken", "souk" ve "scak", "srcl" ve "bireyci" vb. olarak ayrlmalar.
Bu, kendi hesabna kltr kavramndaki tm mulakl harekete
geiren bir ayrmdr (Franszca iin zellikle geerlidir!).
Ayr kendilikler (ya da sembolik yaplar) olarak ele alnan
kltrlerin (Kultur) farkll, bizzat "Avrupal" alan iindeki kltrel eitsizlii yanstr; ya da daha iyisi "kltr" (Bildung, st
dzey ya da popler, teknik ya da folklorik vb.) sanayilemi,
eitimli, giderek uluslararaslaan, dnya leine kan bir toplumda yeniden retilme eilimi gsteren eitsizlik yaplar olarak
yanstr. "Farkl" kltrler, kltrn edinilmesinin nnde engel
oluturan ya da (okul tarafndan, uluslararas iletiim normlar tarafndan) engel olarak kurulan kltrlerdir. Ve buna karlk ezilen snflarn "kltrel handikaplar", "d"ta olmann pratikteki
karlklar olarak ya da zellikle "karma"nn ykc etkilerine
(yani bu "kanma"nn iinde gerekletii maddi koullarn etkilerine) ak kalan yaam tarzlar olarak grnmektedir.9 Hiyerarik
temann bu gizli varl (nceki dnemin aka eitsizlik yanls
* Beur. Fransa'da ikinci kuak yabanclara, ounlukla Kuzey Afrikallar'a verilen ad (.n.)
olan rkl gibi, rksal tiplerin temelde deimez olduu varsaymn dile getirebilmek iin, ister genetik ister Vlkerpsychologie* zerine kurulu olsun, fark bir antropolojiyi nceden kabullenmek zorundayd) bugn bireyci modelin baskn oluunda
ayrcalkl bir yere sahiptir: Aka sylenmese de stn grlen
kltrler, "bireysel" giriimi, toplumsal ve siyasal bireycilii dizginleyenlerin aksine bunlara deer veren ve destekleyen kltrler
olacaktr. Bunlar "ortak ruh"un bireycilikten olutuu kltrler olacaktr.
Buradan da sonunda biyolojik temann dnne, kltrel
rklk erevesinde biyolojik "mit"in yeni varyantlarnn hazrlanmasna izin verenin ne olduunu anlyoruz. Bilindii gibi bu
adan farkl ulusal durumlar vardr. Etolojik ve sosyobiyolojik
kuramsal modeller (ki bunlar da rakiptir) Anglosakson lkelerde
daha etkilidir. Bu lkelerde mcadeleci bir neoliberalizmin siyasal
amalaryla dorudan kesierek Sosyal Darwinizm ve Soyartmclk geleneklerinin yerini almlardr.10 Yine de biyolojik aklamalara dayanan bu ideolojiler bile, esas olarak "fark devrime"
baldr. Aklamay amaladklar ey, rklarn inas deil, geleneklerin ve kltrleri birbirlerinden ayran setlerin, bireysel yeteneklerin birikimi asndan tad hayati nem ve zellikle de yabanc dmanlnn ve toplumsal saldrganln "doal" temelleridir. Saldrganlk, yeni-rkln her biiminin bavurduu ve
bu durumda biyolojizmi bir derece ileri gtren kurmaca bir zdr: Kukusuz "rklar" yoktur, sadece halklar ve kltrler vardr;
ama kltrn biyolojik (ve biyopsiik) nedenleri ve sonular ve
kltrel farklla gsterilen biyolojik tepkiler vardr (bu tepkiler,
hl genilemi "aile"sine ve "toprana" bal insann silinemez
* Vlkerpsychologie: Bir etnik grubun psikolojisi. (Alm. .n.).
aktr ki, "rksal atmalarn" ve okulda gmenlerin bulu
nuuna duyulan hncn ki bu komuluktakinden ok daha fazladr keskin
liini, toplumsal snflama ve bnyesine kabul etme konusunda son karar
veren makam olarak kltrn kurumsal hiyerarisi altndaki kltrlerin
"sosyolojik" farkllndaki altalamaya balamak gerekir. Bkz. S. BOULOT ve
D. BOYSON-FRADET, "L'echec scolaire des enfants de travailleurs immigres",
L'Immigration maghrebine en France, zel say, Les Temps modernes, 1984.
10.
Bkz. M. BARKER, The New Racism...
9. uras
tarihinin noktalarn izleyerek, evrenselci ideolojinin kabul grnn bir tr dind, ykselen erisini izmek ve bu eriye dayanarak, bir tr kanlmaz dnya-tarihsel srecin varln ne
srmek zor olmayacaktr.
Ancak, evrenselcilik bir siyasal reti olarak yalnzca modern
dnyada ciddiyetle izlendii iin, kkenlerinin bu dnyann zel
toplumsal-iktisadi erevesinde aranmas gerektii iddias da ok
gl grnmektedir. Kapitalist dnya ekonomisi sonsuz sermaye birikimi zerine kurulu bir sistemdir. Bunu mmkn klan
ana mekanizmalardan biri her eyin metalatrlmasdr. Bu metalar bir dnya pazar iinde, mal, sermaye ve emek gc biiminde
bir yerden dierine akarlar. Ak ne denli serbestse metalatrma derecesinin de o denli yksek olaca varsaylr. Sonu olarak bu ak kstlayan her ey varsaymsal olarak ters etki yapar.
Mallan, sermayeyi ya da emek gcn pazarlanabilir bir meta
olmaktan alkoyan her ey bu tr aklar kstlamaya hizmet eder.
Mallar, sermayeyi ve emek gcn deerlendirmek amacyla piyasa deerleri dnda ltler kullanan ve sonra bu trden deerlemelere ncelik tanyan her ey, bunlar o derece pazarlanamaz ya da en azndan daha az pazarlanabilir hale sokar. te bu
nedenle bir tr kusursuz mantkla, hangi trden olursa olsun partiklarizmin kapitalist sistemin mantyla badamad ya da en
azndan, en uygun biimde ileyii karsnda bir engel oluturduu sylenir. Buradan kacak sonu, kapitalist bir sistem
iinde sonsuz sermaye birikimi araynda asli bir unsur olarak
evrenselci bir ideolojiyi savunmann ve uygulamann zorunlu olduudur. Nitekim kapitalist toplumsal ilikilerden, her eyi sadece para lsyle gsterilen homojen bir meta biimine indirgemeye alan bir "evrensel zc" olarak sz ederken kastettiimiz de budur.
Bunun iki ana sonucu olduu sylenir. Mallarn retiminde
mmkn olan en yksek verimlilii salad ne srlr. zel
olarak emek gc asndan, eer elimizde "yeteneklere ak bir
kariyer" (Fransz Devrimi'nde ortaya kan bir slogandr bu) varsa
en yeterli kiilere dnya iblmnde onlar iin en uygun olan
mesleki rolleri vermemiz daha mmkn grnmektedir. Ve ger-
dmediini savunmak mmkn olgular asndan bu kesindir, belki de ideoloji olarak bile byledir. Bunun neden byle
olabileceini anlamak iin rklk ve cinsiyetilik ideolojilerinin
aslnda ne ileri srdklerine bakmamz gerekir.
Irklk sadece, genetik ltle (deri rengi gibi) ya da toplumsal ltle (dinsel ballk, kltrel modeller, dilsel tercih, vb.)
tanmlanm baka gruptan birini kmseme ya da ondan korkma tutumunda olma meselesi deildir. Irklk normal olarak bylesi kmseme ve korkuyu ierir, ancak bunlardan daha fazla bir
eydir. Kmseme ve korku, kapitalist dnya ekonomisindeki
rklk pratiini tanmlayan eyin yannda olduka ikincildir. Gerekten de tekini kmsemenin ve ondan korkmann (yabanc
dmanl) rkln elikiye neden olan bir yn olduu bile
savunulabilir.
Daha nceki tarihsel sistemlerin tmnde yabanc dmanlnn temel bir davransal sonucu olmutur: Bu da "barbar"n, cemaatin, toplumun, i-grubun fiziksel alanndan dar atlmasdr
lm bu dar atlmann en u biimidir. Ne zaman tekini fiziksel olarak dar atsak, szmona aradmz bir evre "saflna" kavuuruz, ama ayn zamanda bir eyi kanlmaz olarak kaybederiz. Dar atlan kiinin emek gcn ve bylece bu kiinin,
tekrarlanan bir temelde kendimize mal edebileceimiz bir artn
yaratlmasna yapabilecei katky kaybederiz. Bu her tarihsel sistemde bir kayb gsterir, ama btn yaps ve mant sonsuz sermaye birikimi zerine kurulu bir sistem sz konusu olduunda
zellikle ciddi bir kayptr.
Yaylan bir kapitalist sistemin (ki mrnn yarsnda yapt
da budur) bulabildii btn emek gcne ihtiyac vardr, nk
daha ok sermayenin retilmesini, paraya evrilmesini ve biriktirilmesini salayan mallar reten bu emektir. Sistem dna atmak
anlamszdr. Fakat eer, sermaye birikimini en ste karmak isteniyorsa, ayn zamanda retim maliyetlerini (bu yzden de emek
gc maliyetlerini) en aza indirmek ve siyasal rahatszln maliyetlerini en aza indirmek (bu yzden de emek gcnn protestolarn saf d etmemek, nk bu yaplamaz en aza indirmek) gereklidir. Irklk ite bu hedefleri bir araya getiren sihirli
lormldr.
Bir ideoloji olarak rkla ilikin en eski ve en nl tartmalardan birine bakalm. Avrupallar Yeni Dnya'ya geldiklerinde
karlarna kan halklar ya dorudan klla ya da dolayl olatak hastalklar yoluyla kitle halinde katlettiler. Bir spanyol Katolik keii olan Bartolome de Las Casas, Yerliler'in ruhlarnn
kurtarlmas gerektiini ne srerek onlar savundu. Las Casas'n
kilisenin ve sonuta devletlerin resmi onayn kazanan tezinin neler ierdiine bakalm. Yerliler, ruhlar olduuna gre insandlar
ve doal yasann kurallar onlar iin de geerliydi. O halde, rasgele katledilmelerine (topraklardan dar atlmalarna) ahlaki olarak rza gsterilemezdi. Bunun yerine ruhlarnn kurtarlmasna
(onlar Hristiyanln evrenselci deerlerine dndrmeye) allmalyd. O zaman canl ve muhtemelen din deitirme yolunda olacaklarndan igcyle btnleebilirlerdi elbette ki yetenekleri
dzeyinde; bu da meslek ve dl hiyerarisinin en alt dzeyi anlamna geliyordu.
Irklk, ilemsel olarak igcnn "etniklemesi" denebilecek bir biim almtr; demek istediim, szde toplumsal ltle
karlkl ilikide olma eilimini gsteren bir meslek-dl hiyerarisinin her zaman varolduudur. Fakat etnikleme tipi sabit
kalrken ayrntlar, genetik ve toplumsal insan gruplarnn hangi
ksmnn belli bir yer ve zamanda bulunduuna ve bu zaman ve
yerde ekonominin hiyerarik gereklerinin neler olduuna bal
olarak bir yerden dierine ve bir zamandan dier zamana deiiklik gstermitir.
Yani rklk, bizim rklar ya da etnik-ulusal-dinsel gruplamalar diye adlandrdmz bu eylemi varlklarn kesin snrlarn tanmlarken, (genetik ve/veya toplumsal) gemiin srekliliini temel alan iddialar, her zaman iin bugne uyarlanm bir esneklikle birletirmitir. Gemiin snrlaryla bir ba iddia etmenin
esneklii, bugnk snrlarn srekli olarak yeniden izilmesiyle
birleince, rksal ve/veya etnik-ulusal-dinsel gruplarn ya da cemaatlerin yaratlmas ve srekli yeniden yaratlmas biimini alntr. Bu gruplar her zaman oradadrlar ve her zaman hiyerarik
olarak sralanrlar ama her zaman tam olarak ayn deildirler. Baz
gruplar sralama sisteminde hareketli olabilir; baz gruplar kaybolabilir ya da dierleriyle birleebilir; bazlarysa paralanr ve yenileri doar. Fakat her zaman "zenci" olan birileri vardr. Eer ortada hi siyah yoksa ya da bu rol oynamak iin saylar yetersizse
"beyaz zenciler" icat edilebilir.
Bu tr bir sistem biimi ve kini deimeyen ama snr izgileri her naslsa esnek olan bir rklk eyi son derece iyi
yapmaktadr. Belirli bir yer ve zamanda en dk cretli ve iktisadi
olarak en az dllendirici rolleri alabilecek olanlarn saysn o
gnk ihtiyalara gre geniletmeye ya da daraltmaya olanak salar. ocuklar uygun rolleri oynamalar iin bilfiil toplumsallatran (her ne kadar bu toplumsallatrma direnme biimlerini benimsemeleri iin de yaplyor olsa da) toplumsal cemaatleri ortaya
karr ve onlar srekli olarak yeniden yaratr. Ve eitsizliin hakl karlmas iin "meritokratik" olmayan bir temel salar. Bu son
noktann altn izmek gerekir. Irklk tam da retisinde evrenselcilik kart olduu iin kapitalizmin bir sistem olarak srmesine yardmcdr. gcnn byk bir ksmna, meziyet ilkesiyle
hakl karlabilecek olandan ok daha az cret verilebilmesine olanak tanr.
Fakat, eer bir sistem olarak kapitalizm rkl vcuda getiriyorsa, bu ayn ekilde cinsiyetilii de vcuda getirmesini gerektirir mi? Evet, nk bu ikisi gerekte ok sk bir ekilde birbirine baldr. gcnn etniklemesi emek gcnn tm kesimleri iin ok dk cretlere zemin salamak zere vardr.
Byle dk cretler gerekte, cretlilerin, hayat boyu cretgelirin toplam hane gelirinin yalnzca grece kk bir blmn
salad hane yaplarnda yaamalar nedeniyle mmkn olabilmektedir. Bu tr haneler, szde geimlik ve kk pazar etkinlikleri iin ok miktarda emek girdisine ihtiya duyarlar. Bunu salayan elbette ksmen yetikin erkektir, ama daha byk ksm yetikin kadn ve ayrca her iki cinsin yallar ve genleridir.
Byle bir sistemde, cretsiz iteki bu emek girdisi cret-gelirin dkln "telafi eder" ve gerekte bylece bu hanelerdeki
cretli iilerin iverenleri iin dolayl bir yardm deneinin yerini tutar. Cinsiyetilik bunu dnmememizi salar. Cinsiyetilik
kavramsal olarak ve ok sk bir ekilde baldr. Bu, ne evrenselcilik ideolojisini ne de rklk-cinsiyetilik ideolojisini kullanacak
yeni sistemleri icat edip etmeyeceimiz ve eer edersek, bunu
nasl yapacamz sorunudur. Grevimiz budur ve kolay deildir.
Ancak gereklemesi kesinlikle kanlmaz ya da otomatik olmasa
bile, gerekletirilebilir bir grevdir bu.
IRKILIK VE MLLYETLK 51
anlamldr.
Kukusuz byle bir sav, rkln nesnel biyolojik "rklar"n
varlyla hibir ilgisi olmadn onaylamaktadr.2 Bu sav rkln tarihsel ya da kltrel bir rn olduunu, dolambal bir yoldan olsa da rkl insan doasnn deimez bir art haline getirmeye ynelen "kltrclerin" aklamalarnn eitli anlamlara
ekilebilirliinden de kanarak gsterebilmektedir. Irkln psikolojisinin yine tamamen psikolojik olan aklamalar yoluyla yorumland emberi krmak gibi bir avantaj da vardr. Nihayet,
sanki rk hareketleri hesaba katmadan, yani bunlara yol aan ve
ada milliyetilikten (zellikle de emperyalizmden)3 ayrlamayacak olan toplumsal ilikilere dek uzanmadan milliyetilii olduu
gibi tanmlamak mmknmesine, rkl, milliyetilik zemininden ayr bir yere yerletirmeye zen gsteren dier tarihilerin
yumuatma stratejilerine oranla eletirel bir ilevi yerine getirmektedir. Bununla beraber tm bu gl nedenler, ne rkln milliyetiliin kanlmaz bir sonucu olmasn ne de daha ziyade ak
ya da gizli bir rkln varl olmadan milliyetiliin tarihsel olarak imknsz olmasn zorunlu klar.4 Kategorilerin ve eklemlenmelerin belirsizlii sregitmektedir. Bunun her trden kavramsal
"safl" etkisiz klan nedenlerini uzun uzun aramaktan ekinmemeliyiz.
Gemiin Bugndelii
20. yzyln bu son dneminde, yar resmi tanmlardaki rklk
anlaymz hangi modellere gre oluturduk? Bu modeller, ks-
IRKILIK VE MLLYETLK 53
banlar, aa ya da meum bir rka atfedilenlerdir. Bu nedenle sorun yalnzca rklar mitinin nasl olutuunu bilmek deil, ayn zamanda rkln bu mitten ayrlmaz olup olmadn bilmektir.
Siyasal zmleme ister gncel olaylara uygulansn ister gemi olaylarn douunu yeniden kurmaya alsn, kurumsal bir
rkln ve sosyolojik bir rkln karlkl paylarn tahmin etmeye alr. Bu ayrm kuramsal rklk ve kendiliinden rklk
ayrmyla byk lde uyum iindedir (nitekim tarihte, retisel
bir dorulama olmadan rksal ayrmcl hedefleyen devlet kurumlar olduunu dnmek ya da gstermek gtr); fakat onunla
kaytsz artsz rtmez, nk hem bu dorulamalar bir rk
mitolojisi dndaki kuramsal ideolojilerden dn alnabilir, hem
de sosyolojik rklk kavram dikkatimizi rk nitelikteki kolektif
hareketlere ekerek nyarg psikolojisinin ilerisine giden dinamik
bir konjonktr boyutu tar. Kurumsal rklk ve sosyolojik rklk alternatifi bizi, devlette rkln varlyla bir devlet (resmi)
rklnn kurulmasn ayran farklar hafife almamamz gerektii
konusunda uyarr. Ayn zamanda baz toplumsal snflarn rklktan etkilenmeye daha yatkn olduklarn ve bunlarn, belli bir
konjonktrde rkla kazandracaklar biimleri aratrmann nemli olduunu da telkin eder. Ancak temelde bu, zellikle yan~
stma ve inkr stratejilerini dile getiren yanltc bir alternatiftir.
Her tarihsel rklk, hem kurumsal hem de sosyolojiktir.
Sonu olarak Nazizm ile smrgeci rkln ya da ABD'deki
ayrmcln karlatrlmas, (dlayc) bir imha ya da tasfiye
rkl ile (kapsayc) bir bask ya da smr rkl ayrmn
byk lde dayatmaktadr. Bunlardan ilki toplumsal gvdeyi
aa rklarn temsil ettii tehlike ya da pislikten artmay amalarken dieri tersine, toplumu hiyerarize etmeye, blmlemeye
niyetlidir. Fakat ayn zamanda yle grnyor ki, en u olaylarda
bile bu iki biimden hibiri saf bir durumda varolmuyor: Bylelikle Nazizm imha ile toplama kamplarna srgn, "nihai zm" ile klelii birletirmi; smrgeci emperyalizm de hem zorunlu almay, kast rejimlerinin kurulmasn ve etnik ayrmcl,
hem de "soykrmlar" ya da sistematik katliamlar uygulamtr.
Aslnda bu ayrmlar ideal olarak saf yap ve hareket tarz tiple-
IRKILIK VE MLLYETLK 55
hzlandrmakla kalmad. Ayn zamanda tm yasaklar gibi iki ynl sonulara yol aan yan hukuksal yar ahlaksal bir yasa da getirdi: Bu sonular ada rk sylemin, Nazizm'in ("dil srmeleri" dndaki) tipik ifadelerini deitirmesi gerekliliinden,
kendisini Nazizm asndan, rkln teki'si olarak gsterme
olaslna ve nefretin Yahudiler'den baka "nesnelere" kaydrlmasndan, Hitlerciliin kayp gizlerinin kar konulamaz ekiciliine dek uzanmaktadr. Gen "dazlak" etelerinin zavall bile
olsa Nazi taklitiliinin (ki bu grng bana hibir zaman marjinalmi gibi grnmedi) "maher"den sonraki nc kuak iin
gnmz rklnn barnda, kolektif hafzann biimlerinden
birini temsil ettiini, ciddiyetle inanarak belirteceim; ya da kolektif hafzann, gnmz rklnn g izgilerini belirlemeye
katkda bulunma biimlerinden birini temsil ettii sylenebilir.
Bunun anlam gnmzde rklktan, sadece onu bastrma ya da
vaaz yoluyla kurtulmaya umut balanamayacadr.
Kukusuz hibir tarihsel deneyim yeniden etkin hale gelme
gcne kendinde sahip deildir ve seksenli yllardaki rkln,
szl Nazizm kartl ile sylenmeyen ve mitsel yeniden retim
arasnda gidip gelilerini yeniden yorumlayabilmek iin, hedefledii kolektiviteleri, onlarn eylemlerini ve tepkilerini hesaba katmak gerekir. nk rklk, rk kiilerin basit bir hezeyan deil
toplumsal bir ilikidir.5 Ne ki gncellik gemiin tekil izlerinde
dmlenir. Bylelikle rksal nefretin Magrip lkelerinden gelen
gmenlerde sabitlenmesinin, antisemitizmin klasik izgilerini ne
anlamda yeniden rettii sorusu sorulduunda, ne sadece Avrupa'daki Yahudi aznlklarn 19. ve 20. yzyllarn dnm noktalarndaki durumlaryla bugnn Fransas'ndaki "Arap-slam" aznlklarn durumlar arasndaki analojiye iaret etmek ne de bunlar
bir toplumun (ya da daha ok onu oluturan bireylerin) sknt5. Irk sylemin iddet ve zulm senaryolar tasarlayarak gerek olan
inkr edi ekli yznden, rk kompleks tanmlanmaya alldnda, hezeyan kategorisi kendiliinden akla geliyor. Ancak bu kategoriyi dzeltme yapmadan kullanamayz: Bir taraftan rkln srekli yrtt dnce etkinliini maskeleme tehlikesi tad iin, dier taraftan toplu hezeyan kavram
terimler aras elikinin snrnda olduu iin.
1RK1LIK VE MLLYETLK 57
RKILIK VE MLLYETLK 59
7.Benedict ANDERSON, Imagined Communities, Reflections on the Origin and Spread of Nationalism, Verso Editions, Londra, 1983, s. 129.
8.Bence bu kurgusal yap temeldir: "Azgelimiler" iin "okgelimiler" rk horgry her zamankinden daha ok alkanlk haline getirenlerdir;
"okgelimiler" iin "azgelimiler" kendilerini zellikle karlkl birbirini
horgrme ekilleriyle tanmlarlar. rklk herkes iin "tekinde"dir; ya da da
ha dorusu: teki, rkln yeridir. Fakat "okgelimilik" ile "azgelimi
lik" arasndaki snr kontrol edilemez bir biimde yer deitirmeye balam
tr: Kimse tekinin kim olduunu tam olarak syleyemez.
IRKILIK VE MLLYETLK 61
Milliyetilik Zemini
u halde milliyetilik ve rklk arasndaki baa dnelim. Ve milliyetilik kategorisinin bile znde ikircil olduunu kabul etmekle
balayalm ie. Bu, ncelikle milliyeti politikalarn ve hareketlerin ortaya kt tarihsel durumlarn antitezine baldr. Fichte ya
da Gandi bir Bismarck deildir, Bismarck ya da de Gaulle bir
Hitler deildir. Bununla beraber burada uzlamaz glere kendini
dayatan ideolojik simetri etkisini basit bir entelektel kararla ortadan kaldramayz. Hibir ey bize ezilenlerin milliyetilii ile
ezenlerinkini, kurtulu milliyetilii ile fetih milliyetiliini kaytsz artsz zdeletirme hakkn vermez. Fakat bu bizi Cezayirli
FLN'nin milliyetilii ile smrgeci Fransz ordusununki arasnda, bugn de ANC'nin milliyetilii ile "Afrikaner"lerinki arasnda
bir durumun mantna, ada dnyann siyasal biimlerine
yapsal olarak dahil olua ilikin ortak bir unsurun varolduunu bilmezlikten gelmeye de yetkili klmaz. Durumu en u
noktasna gtrrsek, bu biimsel simetri tekrar tekrar yaam
olduumuz ac verici deneyime yabanc deildir; bu deneyim (nasl ki sosyalist devrimlerin devlet diktatrlklerine dnmesini
yaadysak) kurtuluu amalayan milliyetiliklerin tahakkm
amalayan milliyetiliklere dnmesidir; bu deneyim bizi her
9. Irklk-kart rgtlerin zellikle de Nazi modelinin manidarlnm soykrmn gizlenmesinden ileri geldiine inanyorlarsa gnmzdeki
tehlikeye kar koymak iin bavurduklar "hafza pedagojisinin tkanklklar
bundan kaynaklanmaktadr. Temelde "revizyonist" giriimler, yadsmann son
derece kart anlaml tarzyla, srekli olarak gaz odalarndan sz etmenin bir
biimi olduklarndan, bu adan tam bir tuzak ilevi grmektedir. Gerekten
antisemitist olan rklarn Nazi soykrmn gizlediklerini ifa etmek ne yazk
ki Yahudi dmanlyla Arap kartl arasnda ortak bir ey olduunun
herkes tarafndan kabulne yol amaya yetmeyecektir. Fakat "efler
sylemindeki Nazizm nostaljisinin maskesini drmek de sradan rk "kitle"yi, her gn gerekletirdikleri, oysa temelde onlarn bilgisi dnda gerekleen nesnenin yer deitirmesi konusunda aydnlatmaya yetmeyecektir. En
azndan bu kanlmaz pedagoji, dnce sistemi ve toplumsal iliki olarak
tm bir tarihin zeti olan ada rkln tam bir akla kavuturulmasna
ulaana dek yetmeyecektir.
IRKILIK VE MLLYETLK 63
ilik/emperyalizm alternatifine ayrcalk tanmak daha uygun olmayacak mdr? Fakat bu karlatrma baka olaslklarn ortaya
kmasna neden olur: rnein bizzat milliyetiliin uluslarn emperyalist niteliklerinin ya da emperyalist a ve evrede hayatta
kalmalarnn siyasal-ideolojik sonucu olmas olaslnn ortaya
kmasna. Faizm ve Nazizm gibi kavramlar da devreye sokarak
zinciri bir soru ayla karmakark edebiliriz: Bu ikisi milliyetilik
midir? Emperyalizm midir?
Aslnda btn bu sorularn gsterdii gibi, tm bu zincir tek
bir temel soruya balanmaktadr. Madem ki bu tarihsel-siyasal
zincirin "bir yerinde" grnrde "akld" olan tahamml edilemez bir iddet sahneye kyor, yleyse bu sahneye k nereye
yerletirmek gerek? Sadece gereklerin rol oynad bir sekansa
m girmek gerek yoksa ideolojik atmalarn yanna m? te yandan iddeti normal durumun bir sapmas olarak, insanlk tarihinin
farazi "dz izgisinden" bir sapma olarak m grmek gerekir,
yoksa daha nceki anlarn gerekliini temsil ettiini ve bu bak
asyla milliyetiliin, hatta uluslarn varoluundan beri siyasetin
iinde rklk tohumlarn barndrdn kabul etmek mi?
Doal olarak bu sorularn gzlemcilerin bak alarna ve
zerinde dndkleri duruma gre deien ok sayda cevab
vardr. Ancak bence, cevaplar ne denli farkl olursa olsun ayn
ikilemin etrafnda dnp durur: Milliyetilik kavram srekli olarak blnmektedir. Her zaman bir "iyi" bir de "kt" milliyetilik
vardr; bir devlet ya da bir cemaat oluturmaya alan ile boyun
edirmeye, yok etmeye alan; hukua bavuran ile kuvvete
bavuran; dier milliyetiliklere tahamml gsteren, hatta onlar
onaylayp ayn tarihsel perspektife (byk rya: "halklarn ilkbahar") dahil eden ile emperyalist ve rk bir bak asyla onlar
kkten dlayan. Sevgi uyandran (hatta ar biimde) ile nefret
uyandran. Szn ksas, milliyetiliin i blnmesini ayrmak
"yurdu iin lmekten","vatan iin ldrmeye" geii ayrmak kadar zor ve nemli olarak grnmektedir. "Komu" terimlerin, e
anlamllarn ya da zt anlamllarn okluu bunun davurumundan
baka bir ey deildir. Sanrm hi kimse bu ikilemin bizzat milliyetilik kavramnda yeniden belirdiini (ve kuramdan kovuldu-
IRKILIK VE MLLYETLK 65
lerin tarihinde sonularn iki yanll sz konusudur ve aklanmas gereken de budur. Bu bak asyla rkln milliyetilikteki yerinin zmlenmesi kesindir: Irklk btn milliyetiliklerde ya da onlarn tarihlerinin her annda belirgin deilse de, kurulabilmeleri iin gerekli bir eilimi temsil etmektedir. Son zmlemede bu akma durumu, tarihsel olarak tartmal topraklar
zerine kurulu ulus-devletlerin nfus hareketlerini kontrol etmeye
ve hatta snfsal blnmelerden stn siyasal bir cemaat olarak
"halk" kavramn retmeye abaladklar durumlara baldr.
Ancak bu noktada tartmann terimlerine yneltilen bir itiraz
ortaya kmaktadr. Bu Maxime Rodinson'un, zellikle, Colette
Guillaumin gibi daha "geni" bir rklk tanmn kabul eden herkese ynelttii itirazdr.'4 Bu geni tanm biyolojik kuramlatrmalar olsun olmasn tm dlama ve aznlklatrma biimlerini
hesaba katmak istemektedir. "Etnik" rklktan daha geriye, "rk
mitinin" kkenine ve onun soya dair sylemine: feodalizm sonras
aristokrasisinin "snf rklna" inebileceini ne srmektedir.
zellikle de farkllklarn doallatrmasnda kullanlan ortak mekanizmay inceleyebilmek iin, biimsel olarak eitliki bir toplumda toplumsal gruplarn (etnik gruplarn, fakat ayn zamanda da
kadnlarn, cinsel sapknlarn, akl hastalarnn, proletaryann altndakilerin vb.)15 "rklatrlmas" grnglerine yol aan aznlklarn ezilmesi grnglerini, rklk ad altnda toplamak istemektedir. Rodinson'a gre yine de semek gerekir: Ya i ve d
rkl, milliyetiliin ve oradan da, modern biimi milliyetilik
olan "etnosantrizm"in eilimi saymak; ya da rkln tanmn,
tarihsel zglln silme pahasna, psikolojik mekanizmalar da
(korkunun yer deitirmesini, hayali bir bakaln gsterenleriyle
rtlm olan gerek teki'nin reddini) ierecek ekilde geni-
IRKILIK VE MLLYETLK 67
letmek.
Bununla birlikte bu itiraz ortadan kaldrlabilir ve hatta rklk ve milliyetiliin tarihsel karmln zecek ekilde yaplabilir bu; ancak rkln "geni" bir tanm dncesini ksmen
dzeltecek ya da en azndan akla kavuturacak baz tezler ortaya koymak artyla:
1. Hibir ulus (yani hibir ulusal-devlet) gerekte etnik bir te
mele sahip deildir. Bunun anlam milliyetiliin, kurgusal bir etnikliin sonucu anlamna gelmedii srece, bir etnosantrizm ola
rak tanmlanamayacadr. Baka trl akl yrtmek "halklarn"
da "rklar" gibi bir soy, bir kltrel cemaat ya da nceden var olan
karlara dayal bir ortaklk gereince doal olarak varolmadk
larn unutmak olur. Fakat dier olas birliklere kar, hayali bir
liklerini geree (ve dolaysyla tarihin zamanna) oturtmak gere
kir.
2. Tamamen farkl "tabiatlara sahip toplumsal gruplar, zel
likle de "yabanc" topluluklar ve "aa rklar", kadnlar, "sap
knlar" ayn anda hedefleyen "aznlklatrma" ve "'rklatrma"
grngs, birbirinden bamsz bir dizi tanmsz nesne kar
snda uygulanan, sadece benzer sylem ve tutumlarn yan yana
gelmesini deil, birbirine bal, birbirini tamamlayan dlama ve
tahakkmlerin oluturduu tarihsel bir sistemi temsil etmektedir.
Baka bir deyile, yaanan ey "etnik bir rklk" ile "cinsel bir
rkln" (ya da cinsiyetiliin) kout gidiinden ok, rklk ve
cinsiyetiliin birlikte ilemesi, zellikle de rkln her zaman
bir cinsiyetilii nvarsaymasdr. Bu koullarda bir rklk genel
kategorisi, evrensellik asndan kazand avantaj tarihsel kesin
lik ve kalclk asndan kaybetme tehdidi altndaki bir soyutlama
deil, rkln zorunlu okbiimliliini, globalletirme ilevini,
toplumsal norma uygun hale getirme ve dlama pratiklerinin
btnyle balantlarn hesaba katan daha somut bir kavramdr;
yeni-rkln ayrcalkl nesnesinin "Arap" ya da "Siyah" deil,
"ke", "sulu", "mtecaviz" vb. (olarak) Arap, ya da "Arap", "Si
yah" vb. olarak mtecaviz ve sulu oluu da bunu gstermekte
dir.
3. te, milliyetilikle zorunlu bir ilikiyi srdren ve milliyet-
iliin kurulmasna, etrafnda rgtlendii kurgusal etniklii reterek katkda bulunan ey rkln bu geni yapsdr; bu yap
heterojen olmakla birlikte ncelikle bir fantazmalar a ve bunu
takip eden sylemler ve tutumlarla sk skya balanmtr.
4. Nihayet, eer rkln ortaya kt toplumlarn ayn zamanda "eitliki" toplumlar, yani bireyler arasndaki stat farkllklarn (resmi olarak) yok sayan toplumlar olduklar olgusunu,
modern rkln hem kurumsal hem de sembolik olan yapsal
koullarnn arasna sokmak gerekliyse (zellikle L.Dumont tarafndan savunulan16) bu sosyolojik sav ulusal evrenin kendisinden soyutlanamaz. Baka bir deyile, "eitliki" olan modern devlet deil, modern ulusal (ve milliyeti) devlettir. nk, eitliin
i ve d snr ulusal cemaattir ve esas ierii de kendisini dorudan gsteren edimlerdedir (zellikle, genel oy hakk ve siyasal
"yurttalk"). Eitlik her eyden nce uyrukluk asndan bir eitliktir.
Bu tartmann yaplmasnn (bavurabileceimiz dier benzerleri gibi17) imdiden bir avantaj var: Milliyetilik ve rklk
arasndaki ban bir sapma sorunu (nk milliyetiliin "saf
z yoktur), ya da biimsel bir benzerlik sorunu deil, bir tarihsel
eklemlenme sorunu olduunu anlamaya balyoruz. Kavramamz
gereken ey rkln zgl farkll ve milliyetilie eklemlenirken ondan farkl olmakla onun iin nasl gerekli olduudur. Yani, milliyetilik ile rkln eklemlenmesi klasik nedensellik emalaryla bunlar ister mekanist olsunlar (sonucun nedene uygunluu kuralna gre biri dierine yol aarak ona "neden" olur) ister spiritalist (biri dierini "ifade eder", ya da ona
anlam verir, ya da gizli anlamn ortaya karr) aklanamaz.
Kartlarn birliinin diyalektiini gerektirir.
Bu gereklilik hibir yerde, "Nazizm'in z" konusunda srekli yeniden balatlan tartmadaki kadar ak seik deildir. Bu
tartma gnmzn siyasal tereddtlerinin yansd (ve ak-
IRKILIK VE MLLYETLK 69
kendini ykm ("rksal elifinin, SS ve Nazi partisi kastnn baarszl itiraf etmektense Almanya'nn ykl) birletiren, kendisinin yardma arm olduu "nihilizm"in bir figr olacaktr.
Bu tartmada analitik sylemlerin ve deer yarglarnn srekli
olarak st ste bindii iyice grlmektedir. Tarih kendi kendine
normal ya da patolojik tehisi koyar, muhaliflerini ve kurbanlarn eytanlatran Nazizmi eytan ilan etmekle kendi nesnesinin sylemini taklit edecek denli ileri gider. Fakat bu dngden
kmak kolay deildir, nk grngy, pratik gszln
aka gstermi olduu beylik genellemelere indirgememek sz
konusudur. Nazi rkl konusundaki izlenimimiz eliiktir, yle
ki: Milliyetiliin Nazi rkl vastasyla, hem gizli eilimlerinin
(Hannah Arendt'in ifadesiyle, trajik bir biimde "sradan"
eilimlerinin) en derinine gittiini hem de kendisinden ktn,
genellikle kendini gerekletirdii, yani kitlelerin "saduyusu"na
uzun sre iin szd ve kurumlat ortalama biimden ktn
dnrz. Bir yandan, mutlak stnln ilan ettii ulusal devleti paralamaya varan bir rk mitolojisinin akldlnn farkna
(dorusu i iten getikten sonra) varyoruz. Bunun, gndelik
iddetin bayal ile kitlelerin "tarihsel" sarholuunu, zorunlu
alma ve imha kamplarnn brokratizmi ile "efendiler ulusunun" "dnya" egemenlii hezeyann birletiren bir btn olarak
rkln, milliyetiliin basit bir grnm olarak deerlendirilemeyeceinin kant olduunu dnyoruz. Fakat ayn zamanda
kendimize u soruyu da soruyoruz: Bu akldln kendi kendinin nedeni haline gelmesi, Nazi antisemitizminin istisnai niteliinin, onu bizzat Kt'nn tarihi olarak (ve bununla balantl
bir ekilde kurbanlarn gerek sa olarak) sunan speklatif bir tarih grnde kutsal bir sr halini almas nasl nlenebilir? Bunun
tersine, Nazi rkln Alman milliyetiliinden karmann bizi
her trl akldclktan kurtaraca da kesin deildir. nk u
saptamay yapmak zorundayz: Ancak "ar" gl bir milliyetilik, "istisnai" bir i ve d atmalar zincirinin azdrd bir milliyetilik, ok sayda cellatn iddet uygulayabilmesini salayacak
ve bu iddeti tekiler kitlesinin gznde "normalletirecek" derecede rkln hedeflerini idealletirmi olabilir. Bu bayalk ve
IRKILIK VE MLLYETLK 71
bu idealizmin birleimi daha ok Alman milliyetiliinin kendisinin tarihte "istisnai" olaca gibi metafizik bir dnceyi pekitirme eilimindedir: Liberalizme oranla patolojik bir yan olan bu
milliyetilik paradigmas, sonu olarak "sradan" milliyetilie indirgenemez olacaktr. Buradan da yine yukarda, "kt" ve "iyi"
milliyetilik olarak belirttiimiz kmazla yeniden dyoruz.
Oysa Nazizm zerindeki anlamazln gsterdiklerini, milliyetilik ve rkln sylemler, kitle hareketleri ve zgl politikalar eklinde belirdikleri her konjonktrde tekrar karmzda bulamaz myz? Bu isel ba ve aklc amalarla karlar hie sayma,
gnmzde, rnein "yeni Avrupa dzeni" ve "smrge kahramanl" zlemlerini nne katp srkleyen bir hareket, "gmen
sorunu"na "zm" umudunu baaryla kkrttnda, yeniden filizlendiini sandmz o ayn eliki deil midir?
yleyse bu dnceleri genelletirip, ilk olarak, milliyetiliin tarihsel "zemininde", milliyetilik ve rklk arasndaki belirlenimde her zaman karlkllk olduunu syleyeceim.
Bu karlkllk kendini ncelikle milliyetiliin geliiminin ve
devlet tarafndan resmen kullanlmasnn, uzlamazlklar ve baka bir kkenden olana yaplan zulmleri modern anlamda rkla
dntrmesi (ve etniklik gsterenleriyle belirtmesi) biiminde
gsterir. Bu, Reconquista spanyas'ndan beri, raza* Yeni Dnya'nn fethine atlrken dinsel Yahudi dmanlnn "kann safl" zerine kurulu soysal dlama balamna oturtuluu biiminden, modern Avrupa'da uluslararas proletaryann yeni "tehlikeli
snflar"nn smrgecilik sonras an krizini yaayan uluslarda
rkn ad halini alan "g" kategorisi iinde dnl biimine
kadar uzanmaktadr.
Bu karlkl belirlenim kendini, ok sayda etnik gruptan
oluan bir devletin heterojenliine, bir ulusun siyasal ve kltrel
birliini kazandrmay 19 hedefleyen tm 19. ve 20. yzyllarn
"resmi milliyetilik"lerinin antisemitizmi kullanma biimlerinde de
IRKILIK VE MLLYETLK 73
Hepsi tekil olan fakat tarihsel olarak birbirine zincirlenmi bulunan bu olaylarn birikimi bizi milliyetilik ve rkln tarihsel
karlkllk evrimi olarak adlandrlabilecek olan ve ulus-devletler sisteminin dier toplumsal oluumlar zerinde artan tahakkmnn zamansal ekli olan eye gtrmektedir. Milliyetilikten
srekli olarak rklk kmaktadr; sadece dar doru deil, ayn
zamanda ieri doru da. ABD'de ilk yurttalk haklar hareketini
engelleyen, rk ayrmnn sistematik olarak kuruluu, Amerikallarn emperyalist dnya rekabetine girmeleri ve Kuzey rklarnn hegemonyac misyonu dncesine katlmalaryla ayn zamana denk gelir. Fransa'da "toprak ve ller"in gemiine kk
salan bir "Fransz rk" ideolojisinin hazrlan, youn gn balangcyla, Almanya'dan alma hazrlklar ve smrgeci imparatorluun kurulmasyla ayn zamana denk der. Ve milliyetilik
rklktan kar; bu anlamda kar kt resmi milliyetilik son
derece rk olmasayd, milliyetilik bir ulusun "yeni" ideolojisi
olarak ortaya kmazd: bylelikle Siyonizm antisemitizmden ve
nc dnya milliyetilikleri de smrgeci rklktan ileri gelir.
Fakat bu byk evrimin iinde birok zel evrim vardr. Eer
Fransz ulusal tarihinden ok temel bir rnek vermek gerekirse,
antisemitizmin Dreyfus olayndan sonra urad bozgun cumhuriyeti rejimin idealleriyle sembolik anlamda btnleerek, smrgelerde saduyuya bir kap am ve rklk ve smrgeletirme kavramlarnn uzun sre (en azndan smrgeci devletin
idraknda) ayrtrlabilmesine olanak salamtr.
Fakat ikinci olarak, rklk ve milliyetiliin temsilleri ve pratikleri arasndaki mesafenin her zaman varolageldiini syleyeceim. Bu mesafe zorunlu bir zdeleme ile bir elikinin oluturduu kutuplar arasnda oynamaktadr ve belki de, Nazi rneinin gsterdii gibi, eliki en ok bu zdeleme grnrde
tamamlandnda iddetli hale gelir. eliki bu sfatla milliyetilik
ve rklk arasndaki deil, belirlenmi biimler arasndaki; milliyetiliin siyasal amalar ile rkln u anda, u "nesne"de belirginlemesi arasndaki bir elikidir. Bu, milliyetilik potansiyel
Evrenselliin Paradokslar
Milliyetilik kuramlarnn, stratejilerinin her zaman iin evrensellik ve yerellik elikisi dahilinde deerlendirildii, kabul grm
ve gelitirilmeye son derece ak bir dncedir. Gerekte milliyetilik rasyonelletirici, tekletiricidir ve her trl dalmadan
korunmas gereken, kkenlerden gelen bir ulusal kimliin fetilerini gelitirir. Burada beni ilgilendiren, bu elikinin genellii
deil rkln onu gzler nne seri biimidir.
Gerekten de rklk hem evrensel alanda hem de yerel alanda temsil edilir. Milliyetilikten fazla yan ve dolaysyla milliyetilie getirdii ek, hem onu evrenselletirmeye, ksacas ondaki evrensellik eksiini kapamaya, hem de yerelletirmeye, zgllk eksiini kapamaya yatkn olmasdr. Dier bir deyile rklk,
milliyetiliin mphemliini arttrmaktan baka bir ey yapmaz;
bunun anlam milliyetiliin, rklk yoluyla bir "ileriye ka"a,
maddi elikilerinin dnsel elikilere dnmesine giritiidir.24
24. ou zaman milliyetiliin, 19. ve 20. yzyllarn byk siyasal
ideolojilerinden farkl olarak, kuramclardan ve kuramdan yoksun olduunun
dorulanabildii sanlmtr (Bkz. B. ANDERSON, a.g.e.; Isaiah BERLN, "Nationalism-Past Neglect and Present Powers", Against the Current, Essays in
the History of Ideas, Oxford, 1981). Bu, rkln milliyetilie gndelik bir
tasavvur verdii gibi, kuramlarn da verdiini, bylelikle "ideolojik hareke-
IRKILIK VE MLLYETLK 75
Kuramsal bir ifadeyle, rklk bir tarih felsefesidir; daha dorusu tarihi, gizli ve insanlara kendi doalar ve soylaryla vahyedilen bir "srrn" sonucu klan bir tarihbilim'dir. Bu, toplumlarn ve
halklarn kaderinin grnmez nedenini grnr klan bir felsefedir, onlarn bilmezlikten/tanmazlktan gelinmesi bir soysuzlamaya ya da ktnn tarihsel gcne iaret eder.25 Tabii ki inayeti
teolojilerde ve ilerleme felsefelerinde tarihbilime zg yanlar vardr, ama bunlar ayn zamanda diyalektik felsefelerde de vardr.
Marksizm bundan muaf deildir; bu durum da "snf mcadelesi"
yle "rk mcadelesi", ilerlemenin motoruyla evrimin muammas
arasndaki simetrinin etkilerinin, yani bir ideolojik evreni dierine
aktarma olaslklarnn beslenmesine katkda bulunmutur. Bununla birlikte bu simetrinin ok belirgin snrlar vardr. Irk felsefelerin ounun ulusal btnln, kimliin ve kltrn soysuzlamas, alalmas ve k terimleriyle, ilerleme temasnn
tersine dnk biimleri olarak ortaya ktklar her ne kadar doru
(ve pratikte kesin) ise de burada dndm ey ne aklclk ve
akldcln ne de iyimserlik ve ktmserliin soyut antitezidir.26 Dndm, rk ya da kltr mcadelelerinin, tarihbilimden ya da "sekin" ile "kitle" arasndaki uzlamazlklardan farkl
IRKILIK VE MLLYETLK 77
drma hiyerariye yol aabilir nk insan trn oluturan gruplarn az ok uygun, hiyerarik bir tablosunun izilmesi, bu trn
"bir"liinin eitsizlik iinde ve eitsizlik tarafndan ayrcalkl tasviridir. Fakat ayn zamanda bu snflandrma katksz "farklk"
olarak kendi kendine yetebilir; en azndan grnte, nk ayrt
etme ltleri hibir durumda "tarafsz" olamaz. Pratikte kabul
grmeyen ve etniklik ya da kltr dolaymnda dayatlan toplumsal-siyasal deerlerle btnleirler.29
Snflandrma ve hiyerari, tarihsel ve toplumsal farkllklarn
doallatrlmas ya da daha dorusu bunlarn hayali bir doann
ufkuna yanstlmas ilemidir. Fakat sonucun apak olduuna
bakp aldanmamak gerekir. nsan tr iinde bir "doal farkllklar" sisteminin art nitelikler ekledii "insan doas" hi de dolaysz bir kategori deildir. zellikle de hem "sonular" ya da belirtiler ("rksal nitelikler" ister psikolojik ister bedensel olsunlar
her zaman iin cinsiyet farkllna dair metaforlardr) asndan
hem de "nedenler" (melezlik, kaltm) asndan cinsel emalarla
kanlmaz bir ekilde btnleir. Bir "saf" doa kategorisinden
baka her ey olan soykt ltnn esas nemi buradan kaynaklanmaktadr: o, greli hukuksal kavramlarla her eyden nce
soy zincirinin meruiyetiyle eklemlenen sembolik bir kategoridir.
yleyse rk "doalcl"nda gizli bir eliki vardr. Bu eliki
kendini, her zaman hayrl ve meum, masum ve sapkn olann
dselliine yanstlan, en temel, "en eski" bir "doast" ynnde amak zorundadr.30
Bu ilk grnm derhal bir ikincisini devreye sokmaktadr:
IRKILIK VE MLLYETLK 79
IRKILIK VE MLLYETLK 81
1RKIL1K VE MLLYETLK 83
sadn kabul etmek gerekirse bunlarn manevi "ilhak"lar asimile olma yetenekleriyle ki bu Franszla eilim gibi anlalr aklanacaktr; fakat bu
asimilasyonun yzeyde, grnrde olup olmad (Engizisyon nndeki converso'lar gibi) sorusu her zaman sorulabilir.
* IQ (Intelligence Quotient): "Zeka yzdesi" anlamna gelen terim, bir
insann zihinsel geliim yann, zaman yana blnp 100 ile arplmasyla
elde edilen ve o insann zekasn gsterdii varsaylan saysal nicelii ve bundan hareketle bir snflandrmay ifade eder. (.n.)
36. Hannah ARENDT'n The Origins of Totalitarianism adl eserinin
sonu ksmnda sz ettii "st-anlam" bir idealletirme srecine deil, "ideolojik tutarlk" hezeyanndan ayrlamayacak olan terrist baskya atfedilmitir;
insanln bir eitliliine deil, insan iradesinin, totaliter hareketlerin "hzlandrmaya" niyetlendikleri Tarih'in ya da Doa'nn anonim hareketinde erimesine atfedilmitir.
aan, tanm olarak ulusal tesi olan "grnmez" bir toplulua gre dzenler. Fakat aristokrasi iin doru olan, ve milliyetiliin
kendini henz dayatt bir dnemin dnce kiplerinin geici
sonularna benzeyen ey, sonraki tm rk kuramlar iin de
dorudur: Yaptklar atflar ister biyolojik (gerekte grdmz
gibi bedensel) nitelikte olsun, ister kltrel nitelikte, bu byledir.
Derinin rengi, kafatasnn biimi, zihinsel yatknlklar ve zek,
olumlu milliyetiliin ok tesindedir: bu saflk takntsnn dier
yzdr. Sonu birok zmlemecinin kar karya kald u
paradokstur: "Hint-Avrupa", "Bat", "Hristiyan-Musevi uygarlk" gibi zamana bal olmayan ve tarih tesi cemaatleri, yani hem
ak hem kapal, snrlar olmayan ya da sadece Fichte'nin dedii gibi bireylerden ya da daha dorusu onlarn "zlerinden"
(o zamana dek "ruhlar" olarak adlandrlan eyden) ayrlamayacak "i" snrlara sahip cemaatleri idealletiren bir "enternasyonalizm", rk bir "milliyetilik-st" kesinlikle vardr. Aslnda bunlar ideal bir insanln snrlandr.38
Burada rkln milliyetilikten fazla olan yan, onu meydana getiren ey olmaya devam ederek, tersi bir biim alr: Onu sonsuz bir btnln boyutlarna ulatrr. Teolojiyle, "gnose"la*
az ok karikatrize benzemeler ve taklitler buradan kaynaklanr. Evrenselci teolojilerin, modern milliyetiliin egemenlii altnda kaldklarnda, rkla kayma olaslklarnn da kayna da
budur. Bir rk gstereni zellikle de bu nedenle, daha sonra milliyetiliin etkililiini gvenceye almak iin ulusal farkllklar
amak, "uluslar-st" dayanmalar rgtlemek zorundadr. Antisemitizm Avrupa leinde byle bir ilev grmtr: Her milliyetilik Yahudi'de (ki kendisi de, elikili bir biimde, hibir
ekilde asimile edilemez ve kozmopolit olarak, ari halk ve kklerinden koparlm halk olarak dnlr) zel dmann ve tm
37. Gobineau hakknda zellikle Colette GUILLAUMIN'in incelemesine
bkz.: "Aspects latents du racisme chez Gobineau", Cahiers internationaux de
sociologie, cilt XLII, 1967.
* Bkz. s. 28'de evirenin notu.
38. ada edebiyatn bize verdii en iyi rneklerden biri Ernst JNGER
'in eseridir: bkz. Le Noeud gordien, Fr. evirisi, Christian Bourgois, 1970.
IRKILIK VE MLLYETLK 85
IRKILIK VE MLLYETLK 87
hibir ekilde engellemez. Bu da, buradaki atmann hmanizmin ideolojik evreninde cereyan ettiini gsterir; bu evrende karar, kimlik hmanizmi ile farkllk hmanizmi arasndaki basit ayrmdan baka siyasal ltlere gre alnr. Devlete ilikin "aidiyetlere" ar basan mutlak medeni eitlik: bu daha da kaan olmayan bir formlasyondur. te bu nedenle bu kavramlar arasndaki geleneksel ba tersten okumamz ya da "baaa etmemiz" gerektiini dnyorum: Gnmzde pratik bir hmanizm ancak her eyden nce fiili bir rklk-kartl olursa mmkndr. Hi kuku yok ki bu da, belli bir insan dncesine kar
bir dier dncedir; fakat blnemez bir biimde, milliyeti bir
yurttalk siyasetine kar enternasyonalist bir yurttalk siyasetidir.40
HALKLIIN NASI
93
bir rgt] Allan Boesak [Boesak hkmetin Renkli diye etiketledii biridir]
gibi "Szde-Renkli" terimini giderek daha sk kullandklardr. Sanrm sizin fark ettiiniz ey bu gelimenin bir yansmasdr. Ksa bir sre nce
Sechaba, Richard Rive'n kitab Writing Black'in eletirisini yaynlad. Bu
eletiride yle diyorduk:
"Birlik abamz bizi farkllklar grmekten alkoymamaldr; eer bunlar grmezden gelirsek tam da ulamaya abaladmz birlik asndan sorunlar kabilir. Szde-Renkliler demek ya da Renkli szcn trnak iinde
yazmak yeterli deildir. Bu sorun olumlu bir yaklamla halledilmelidir nk
sz konusu olan ayrt edilebilir ve kimlii belirlenebilir bir insan grubudur."
Baka bir deyile bizim bu dergide sylediimiz bu konu zerinde tartmann gerekli olduudur ve bence mektubunuz byle bir tartma iin pekl
bir balang olabilir. Bu konudaki her yoruma az.
HALKLIIN NASI 95
(kark atal), "Bruine Afrikaner"* ve "Gney Afrika'nn vey ocuklar" terimleri gibi, rklardan kalmadr. "Szde-" nekinin kullanmn ok dar bir
anlama ekerek alnacamza ya da aalayacamza, bunu yllardr bamza
reklenmi bir belann zmnde bir ilk adm olarak grmeliyiz.
Bu "Szde-Renkli" terimini olumlu bir ekilde ele alarak yola kmalyz.
imdi insanlar admzn ne olacan seecek olan biziz diyorlar ve ou,
kurulmakta olan ulusun heyecanyla, "Gney Afrikal"y tercih ediyor. Tartma eitli biimler alabilir ama Baasskap** teriminin kabullenilmesine
dnmek sz konusu olamaz. Eer bir Gney Afrikal olmann dnda, bir altkimlie gerekten ihtiya duyan olursa soruna kitlesel bir tartmayla zm
bulunabilir.
yatt eylerdir.
imdi gelelim bir ksmmzn "Szde" Renkli halktan sz etme eilimine.
nanyorum ki bu, kar karya olduumuz iki gerek etkenin sonucudur.
lki yurtdndaki almalarmz sorunudur. Dier lke ve uluslarn
"Renkli halk" terimi hakknda, lkemizde ulusal olarak ezilen Renkli ulusal
aznln gerekliine hi de yakn olmayan, farkl dnceleri vardr. lkemizden, mcadelesinden ve Renkli halkn bu mcadeledeki yerinden ve rolnden sz ederken Renkli halkn kim olduunu aklamamz gerekiyor; ite bu
yzden, sk sk kendimizi, "Renkli" terimini saldrganlarn dayattn vurgulamak iin "Szde-" kelimesini (ltfen trnaklara dikkat) kullanrken buluyoruz. Tpk imdi ABD olan yerin esas sakinlerinden sz ederken "Szde-" Kzlderililer de denilebilecei gibi. Bu yurtdnda, kurtulu mcadelemiz hakknda daha ok ey bilmek isteyenlere daha net bir tablo sunmaktadr.
kinci olarak, aramzdan bazlarnn "Szde" kelimesini kullanma eilimlerinin genelde kabul grm "Renkli halk" terimimizin reddi anlamna geldiine inanmyorum. Benim dn tarzma gre bu kelimeler, ezilen Renkli
ve Hintli ulusal aznlklarn, ezilen ounluk Afrika ulusuyla artan birliklerini
vurgulamak zere kullanlmaktadr. nanyorum ki, bu kelimelerin kullanlmas Renkli'nin Siyah'tan ayrlmasndan ok Siyah'la zdelemesine
iaret etmektedir. Bu kullanm ayn zamanda Renkli halkla ezen Beyaz ulusal
aznlk arasna uzaklk koymaktadr. Ezen Beyaz ulusal aznlk saysz defalar,
doal olarak onlarla ilikili olan Renkli halkn, kendilerinin aa bir kolu
olduu dncesini kabul ettirmek iin baarsz giriimlerde bulunmutur.
"Szde"nin kullanm saldrgann bu rk ideolojiyi bilimsel terminolojinin
klf altnda kabul ettirme giriimlerinin reddi anlamna gelmektedir.
"Szde"yi ister kullanalm ister kullanmayalm gereklik, lkemizde ezilen bir Renkli ulusal aznlk olduudur. Bence, bugnn koullarnda "Szde"yi kullanmak, gerek anlam ifade eden uygun balamda olmas ve trnak
iine alnmas kaydyla yanl deildir. Renkli halkn ezilen bir aznlk ulus
olarak varlnn gereklii hibir koulda reddedilemez.
HALKLIGIN NASI 97
olan ulusun heyecanyla, 'Gney Afrikal'y tercih ediyor," diyor. Ancak Editr Yolda, lkemize kimin resmi olarak Gney Afrika ismini verdiini sylemiyor bize. Hangi yetkiye ya da kimin yetkisine dayanarak? Bu "terminolojiyi" reddederek lkeyi "Azanie" olarak adlandranlar var (yine kimin yetkisine dayanarak?) ve belki de nfusun geri kalann "Szde Gney Afrikallar"
olarak adlandrrlard. Ne var ki Gney Afrika ismi bile, Boer marnda SuidAfrika denilmesine ramen kabul edilmitir. Ancak, (szde de olsa) herhangi
bir aznln kendi keyfiyeti iin kendisine Gney Afrikal deme hakkna sahip
olduunu sanmas bana, bariz bir haddini bilmezlik deilse bile, demokratik
olmayan bir ey gibi geliyor; nk hak doal olarak ounlua aittir.
Ne yazk ki, "Renkli" teriminin Nfus Kayt Yasas ya da Grup Blgeleri
Yasas'nda yaplan tanmn sonucu olarak (P.G.'nin syledii gibi) ktn
bilmiyordum. Ben bu yasalarn kmasndan ok nce dodum, o halde
halkmz bundan biraz daha eski olmal. P.G.'nin anlatt btn o korkun
deneyimlerden (blnen aileler, atlmalar, vb.) sadece bizim muzdarip olduumuzu sanmamalyz. Kark rklar ya da marjinal topluluklar dnyann baka
yerlerinde de ayn sknt ve ilelere katlanyorlar.
imdi P.G. "Szde"nin de "Renkii"nin de yeterince iyi olmadn sylyor; bu da kafamn karkln artryor. Ama "Yllar boyunca bir bela"
olan, "Renkli" diye arlmak deil, halkmza bugn ve gemite davranl
biimidir. Yoksa onlara ne dendii fark etmez, tpk kendi bana "Asyal" ya
da "Hintli" teriminin lanetli anlamna gelmedii gibi... P.G.'nin "kitlesel tartma"smn sonucunu sabrszlkla beklerken, yine de bugn ne olduumu
bilmek isterim. te byle Editr Yolda, bana istediiniz kfr edin ama
Tanr akna "Szde" demeyin.
oluudur. Belki de bir halk biim olarak deiken olduu varsaylan bir eydir. Ama eer yleyse, bu atelilik neden? Belki de
kimse bu deikenliin farknda olmadndan. Eer haklysam
gerekte ok garip bir grngyle kar karyayz demektir; en
nemli zellikleri deikenlik gereklii ve bu gerekliin inkr
olan bir grngdr bu. ok karmak, hatta acayip olduunu
sylemeliyim! inde bulunduumuz tarihsel sistemde bylesi garip bir toplumsal sreci douran ey nedir? Belki de ortada kefedilmesi gereken bir atom parac vardr.
Meseleyi birbirini izleyen aamalarla ortaya koyacam. lk
nce toplumsal bilimlerde halkla ilikin grleri ksaca gzden
geirelim. Daha sonra da bu tarihsel sistemin srelerinde ve yapsnda, bylesi bir kavram neyin ortaya karm olabileceini
grelim. Son olarak da yararl olabilecek kavramsal bir yeniden
formlasyonun varolup olmadn grelim.
Balang iin, tarihsel olarak toplumsal bilimler literatrne
bakarsak "halk" teriminin gerekte pek az kullanldn grrz.
En ok kullanlan terim, hepsi modern dnyada "halklar"n eitleri saylan, "rk", "ulus" ve "etnik grup"tur. Bunlardan sonuncusu en yenisidir ve gerekte, nceden yaygn bir ekilde kullanlan "aznlk" teriminin yerini almtr. Kukusuz bu terimlerin
her birinin birok varyant vardr ama yine de bunlarn hem istatistiksel hem de mantksal olarak, kipsel terim olduklarn
sanyorum.
Bir "rk"n, grnr fiziksel biime sahip olan bir genetik kategori olduu varsaylr. Son 150 ylda rklarn isimleri ve ayrt
edici niteliklerine ilikin nemli bir akademik tartma olmutur.
Bu tartma olduka nldr ve byk blm de kt bir ne sahiptir. "Ulus"un, bir devletin fiili ya da muhtemel snrlarna her
naslsa bal olan toplumsal-siyasal bir kategori olduu varsaylr.
Bir "etnik" grubun, kuaktan kuaa geen ve normal olarak kuramda devlet snrlarna bal olmayan, baz srekli davranlara
sahip olduu sylenen kltrel bir kategori olduu varsaylr.
Kullanlan dier terimlerin okluu bir yana, bu terim inanlmaz derecede deiken biimlerde kullanlmaktadr. (Daha nce, yukardaki tartmada, bir kiinin "ulusal aznlk" adn verdii
HALKLI1N NASI 99
tl hesaplanm maliyetinden daha azn alabilecekleri ekilde kurulmutur. Bu, dnya igcnn ounluunu kapsayan, ok
yaygn bir kurumdur. Baka yerlerde ne srlm olan savlar1
burada tekrarlayacak deilim. Sadece halk olma durumu asndan
sonularn tartmak istiyorum. Daha "proleterlemi" hane yaplarnda bulunan daha yksek cretli iilerden, daha ok "yarproleterlemi" hane yaplarnda bulunan daha az yksek cretli
iilere kadar, farkl tr hane yaplarnda bulunan cretli iilerin
olduu her yerde bu eitli hane yaplarnn "etnik grup" diye adlandrlan "cemaatlerde" yer aldn grmemiz mmkndr. Yani,
belirli bir devletin snrlan iindeki igcnn "etniklemesi",
mesleki bir hiyerarinin beraberinde gelmektedir. Bugn Gney
Afrika'da ya da gemite ABD'de olduu gibi bunu pekitirecek
kapsaml bir yasal zeminin olmad durumlarda bile, "meslekler"
dar deil, geni kategorilerde grupland takdirde, etnik grup ile
meslek arasnda, her yerde, ok yksek bir bant vardr.
Mesleki kategorilerin etniklemesinin eitli avantajlar var
gibi grnmektedir. Farkl tr retim ilikilerinin, igcnden,
farkl normal davran trleri talep ettiini ne srebiliriz. Bu davran gerekte genetik olarak belirlenemeyeceine gre retilmelidir. gcnn, makul zgl tutumlar gsterecek ekilde toplumsallatrlmas gereklidir. Bir etnik grubun "kltr" tam olarak, o etnik gruba ait olan anababalarn ocuklarna toplumsal olarak retmek zorunda olduklar kurallar kmesidir. Kukusuz
devlet ya da eitim sistemi bunu yapabilir. Ama genelde, bu zellemi ilevi tek bana ya da fazla ak bir biimde yerine getirmekten kanr. nk bunu yapmas "ulusal" eitlik kavramn
ihlal etmek olurdu. Byle bir ihlali aka ortaya koymaya raz
olan devletler srekli olarak bu ihlalden vazgemeye zorlanmaktadr. Ama "etnik gruplar" kendi yelerini birbirlerinden farkl bir
ekilde toplumsallatrabilmeklee kalmazlar; belli bir tarzda toplumsallamak bir etnik grubun tanmnda vardr. Bundan dolay, devlet iin gayrimeru olan ey, toplumsal bir "kimlii" savunan
1. I. WALLERSTEIN, Tarihsel Kapitalizm, Metis Yaynlar, stanbul,
1992, ve bu kitapta "Kapitalist Dnya Ekonomisinde Hane Yaplar ve Emek
Gc Oluumu" adl blm.
Bata Fransz tarihi olmak zere, uluslarn tarihi bugne dek bize
hep, bu tarihlere bir znenin srekliliini atfeden bir anlat eklinde sunulmutu. Bylece ulusun oluumu, tarihilerin tarafllklarnn az ok kesinmi gibi gsterdikleri (Fransa'nn kkenleri
nerede aranmaldr? Galyal atalarda m? Capet monarisinde mi?
89 Devrimi'nde mi? vb.) fakat her durumda zde bir ema iinde
yer alan bilinlenmeleri ve aamalar gsteren yzyllk bir "proje"
nin tamamlanmas olarak belirmektedir. Bu zde ema ulusal
kiiliin "ben"inin aa vurulmasdr. Bu tr bir temsil kukusuz
gemie ilikin bir yanlsama meydana getirir, fakat ayn zamanda
zorlayc kurumsal gereklikleri de dile getirir. Yanlsama iki yapldr; aa yukar sabit bir toprak zerinde, yaklak olarak tekanlaml bir adlandrma altnda, yzyllardr birbirini izleyen kuaklarn birbirlerine deimez bir tz ilettiklerine inanmaya dayanmaktadr. Ve grnmlerini, kendimizi onun sonuca ulamas
olarak kavramamz salayacak ekilde gemie ynelik olarak
aykladmz evrimin mmkn olan tek evrim olduuna, bir kaderi temsil ettiine inanmaya dayanmaktadr. Proje ve kader ulusal kimlik yanlsamasnn simetrik iki yzdr. te biri en azndan bir tane "yabanc"1 ataya sahip olan 1988'in "Fransz" lar
(Galyallar'dan sz etmezsek), kolektif olarak kral XIV. Louis'
nin tebaasna ancak olmas muhtemel olaylarn art arda gelii saye1. Bkz. Gerard NOIRIEL, Le Creuset franais, Editions du Seuil, 1988.
iddetli elikilerle dolu iki yzyl boyunca bir yandan egemen devletler sistemi eklini ortaya karan, dier yandan ulus
biiminin insan toplumlarnn neredeyse btnne yava yava
yaylmasn dayatan bu eik, hangi anda, hangi nedenlerle almt? Ben, (elbette ki tek bir tarihle zdeletirilemeyecek olan2)
bu eiin modern kapitalizme zg snf ilikilerinin ve pazar
yaplarnn geliimine (zellikle de emek gcnn proleterlemekle kendisini feodal ve loncaya bal ilikilerden tedrici olarak
kurtarmasna) tekabl ettii dncesini doru buluyorum. Fakat
genel olarak kabul gren bu sav bir ok kesinletirme gerektirir.
Kapitalist retim ilikilerinden ulus biimini "karsamak"
mmkn deildir. Parasal dolam ve cretli emein smrs
mantksal olarak, belirli bir devlet biimini iermez. Ayrca, birikimin ierdii realizasyon alan kapitalist dnya pazar "iktisat d" koullarn dayatt ya da toplumsal sermayenin belirlenmi kesimlerince kurumlatrlm olan ulusal snrlamalar amak
yolunda zsel bir eilim tar. Bu koullarda, ulusun oluumunda
bir "burjuva projesi" grmeye devam edebilir miyiz? Marksizm'in
liberal tarih felsefelerinden devrald bu formlasyonun kendi
hesabna tarihsel bir mit oluturmas mmkndr. Fakat bana
yle geliyor ki, Braudel ve Wallerstein'n uluslarn inasn kapitalist pazar soyutlamasna deil, onun somut tarihsel biimine
balayan grlerini yeniden ele alarak bu gl giderebiliriz.
Bu somut tarihsel biim, farkl birikim ve emek gc smrs
yntemlerine tekabl eden ve aralarnda eitsiz mbadele ve
hkimiyet ilikilerinin kurulduu bir "merkez" ve "evre" etrafnda rgtlenmi ve hiyerarikletirilmi bir "dnya ekonomisi"
biimidir.3
burjuvaziler" sonunda, sanayi devriminden bile nce (ama "gecikmeler" ve "uzlamalar", yani dier egemen snflarla kaynamalar pahasna) stn geldilerse, muhtemelen bunun nedeni, hem
mevcut devletlerin silahl glerini ieride ve darda kullanmaya
ihtiya duymalar, hem de kyll yeni iktisadi dzenin buyruu altna almak, onlar mamul mallarn alc piyasas ve "zgr"
emek gc yataklar yapmak iin kylere szmak zorunda olmalaryd. yleyse son tahlilde, ulusal devletlerin kuruluunu her birinin kendi tarihiyle ve toplumsal oluumlarn ulusal oluumlara
tekabl eden dnmleriyle, anlatan ey "saf iktisadi mantk deil, snf mcadelesinin somut biimleridir.
Toplumun Ulusallamas
Dnya ekonomisi, toplumsal oluumlarn yerel sonular olmann
tesine gidemedii, btnsel olarak deimez, kendi kendini dzenleyen bir sistem deildir; i elikilerinin ngrlemez diyalektiine tabi olan bir basklar sistemidir. Tm birikim alan iinde
dolaan sermayelerin kontrolnn merkezde gerekletirilmesi
kresel olarak gereklidir; fakat bu younlamann hangi biim
altnda gerekleecei srekli bir mcadelenin konusu olmutur.
Ulus biiminin ayrcal, yerel olarak (en azndan tarihsel bir
dnem boyunca) heterojen snf mcadelelerine hkim olunmasna
ve bunlardan yalnzca bir "kapitalist snfn deil, burjuvazilerin,
ya da daha dorusu ayn zamanda hem siyasal, hem iktisadi, hem
de kltrel hegemonya kurabilen ve bu hegemonyann sonucu
olan devlet burjuvazilerinin ortaya kmasna izin vermi olmasndadr. Egemen burjuvazi ve burjuva toplumsal oluumlar, devleti ulusal biimde yeniden yaplandrarak ve tm dier snflarn
statsn deitirerek "znesiz bir sre"le karlkl olarak olumulardr. Bu da milliyetilik ile kozmopolitiliin ezamanl yaratln akla kavuturur.
Bu varsaym ne denli basitletirilmi olursa olsun, ulusun tarihsel bir biim olarak zmlenmesi asndan temel bir sonuca
yol amaktadr: izgisel evrim emalarndan, yalnzca retim tarz
balamnda deil siyasal biimler balamnda da kesin olarak vaz-
gememiz gerekiyor. Bundan dolay hibir ey bizi, dnya ekonomisinin yeni bir evresinde ulus-devlete rakip devlet yaplarnn
yeniden oluma eiliminde olup olmadklarn incelemekten alkoymuyor. Aslnda toplumsal oluumlarn zorunlu tek-izgisel
evrimi yanlsamas ile ulus-devletin, siyasal kurumun ("devletin"
varsaymsal bir "sonu"na yer amak yerine) kendini sonsuza dek
srdrecek bir "nihai biimi" olarak sorgusuz kabul edilmesi arasnda rtk ama sk bir dayanma vardr.5
Ulus biiminin evrim ve ina srecinin greli belirsizliinden
kurtulmak iin kasten kkrtc bir sorunun dolambal yoluna
bavuralm: Bugn kimin iin artk ok getir? Yani, dnya ekonomisinin kresel basksna ve onun ortaya kard devletler sistemine ramen, tamamen ulusa sadece hukuksal biimde ve kesin bir k olmayan saysz atma pahasna dnmlerini
artk gerekletiremeyecek toplumsal oluumlar hangileridir? A
priori bir cevap ve hatta genel bir cevap kukusuz olanak ddr;
fakat bu sorunun sadece smrgelikten kurtulutan, sermayelerin
ve iletiimin uluslararaslamasndan, dnya apndaki sava makinelerinin kurulmasndan vb. sonra kurulmu olan "yeni uluslar"
asndan deil, bugn ayn olaylardan etkilenen "eski uluslar"
asndan da sorulmas gereken bir soru olduu aktr.
yle denilebilir: "Uluslararas" saylan kurumlarda temsil edilen ve biimsel olarak eit olan bamsz devletlerin hepsinin,
kendi ulusal kltr, ynetim ve ticaret dili ya da dilleriyle, bamsz askeri gleri, korunan i pazarlar, paralar ve dnya leinde yanan irketleri ve zellikle de ynetimdeki burjuvazileriyle (ister zel kapitalist bir burjuvazi olsun ister bir devlet "nomenklatura"s olsun farketmez, nk yle ya da byle her burjuvazi bir devlet burjuvazisidir) kendilerini merkez alan uluslar
eklini almalar iin artk ok getir. Fakat bunun tersi de sylenebilir: Uluslarn yeniden retilmesi, ulus biiminin yaylmas
5. Bu adan, retim tarzlarnn tek-izgisel olarak art arda gelilerine dair
"ortodoks" Marksist kuramn SSCB'de milliyetiliin zaferiyle resmiletirilmi olmas kendisini yeni evrensel ulus gibi "ilk sosyalist devlet" olarak
sunmasna izin verdii lde hi de artc deildir.
zemini gnmzde, eski evre ve yar-evre lkelerde olduundan daha ak deildir; yal "merkez" ise farkl derecelerde, hkimiyetinin eski biimlerine bal olarak, ulusal yaplarn zlmesi aamasna bylesi bir zlmenin sonucu uzak ve belirsiz
gibi grnyorsa da girmitir. Bununla beraber, bu varsaymda
gelecek uluslarn eskilere benzemeyecei aktr. Gnmzde drt
bir yanda (Kuzey ve Gney, Dou ve Bat) milliyetiliin genel
bir trmanna tank olunduu olgusu bu tr bir ikilemi ortadan
kaldrmaz. Bu ikilem uluslararas devletler sisteminin biimsel evrenselliinin parasdr. ada milliyetilik, dili ne olursa olsun,
"dnyann ya"na oranla ulus biiminin gerek ya hakknda
hibir ey sylemez.
Gerekte, durumu biraz daha akla kavuturmak iin, ulusal oluumlarn tarihinin baka bir ayrt edici niteliini tartmaya
dahil etmek gerekir. Bu, ncelikle bizzat eski uluslar ilgilendiren,
benim toplumun gecikmi ulusallamas olarak adlandracam
eydir. Bu yle gecikmitir ki, sonuta sonsuz bir grev halini
almtr. Eugen Weber gibi bir tarihi (ve dier incelemelerde onu
izleyenler) Fransa rneinde yaygn okullatrmann, blgeleraras igc g ve askerlik hizmeti sonucu inanlarn ve detlerin
kaynamasnn, siyasal ve dinsel atmalarn yurtsever ideolojinin stnl altna girmesinin 20. yzyln bandan daha eskiye
uzanmadn gstermitir.6 Weber'in kantlamas, Fransz kylsnn ancak ounluk snf olarak kaybolmak zereyken "ulusallatn" dnmemize yol aar (bu kayboluun da ulusal siyasetin temelinde yatan korumaclkla geciktirildii sylenir). Gerard
Noiriel'in daha yakn zamandaki almas ise 19. yzyln sonundan beri "Fransz kimliinin", hep gmen halklar btnletirme
kapasitesine baml olduunu gstermektedir. Sorunun amac bu
kapasitenin kendi snrna m dayandn, yoksa ayn biimde
gereklemeye devam edip edemeyeceini renmektir.7
11.
Ernest GELLNER, Naons and Nationalism, Oxford, 1983
ve
Benedict ANDERSON, Hayali Cemaatler, Metis Yaynlar, stanbul, 1993; zm
lemeleri "materyalizm" ve "idealizm" olarak ayran bu iki eserde de ayn
konu zerinde durulmutur.
12.
Bkz. Renee BALIBAR, L'Institution dufranais. Essai sur
le
colinguisme des Carolingiens a la Republiaue, Paris, PUF, 1985.
dii yer olmas, kesinlikle ncekinden daha az zorunlu olan trev bir grngdr. Diyelim ki okullama, dilsel cemaat olarak etniklii reten ana kurumdur. Ama bunu yapan tek kurum o deildir: Devlet, iktisadi ilikiler ve aile hayat da bir anlamda okuldur; bunlar "zellikle" kendisine ait olan ortak bir dille tannabilen
ideal ulusun organlardr. nk kesin olan ey, ulusal dilin sadece resmiletirilmi olmas deil, daha temelde bizzat halkn hayatnn unsuru olarak, herkesin bu yolda kendi kimliini ortadan
kaldrmadan kendince benimseyebilecei gereklik olarak grnebilmesidir. Kesinlikle farkl diller olmayan "snf dillerinin"
gndelik uyumazl ve srtmesiyle ulusal bir dil kurumu
arasnda eliki deil, tamamlayclk vardr. Btn dilsel pratikler, okul normlarna ya da zel kullanmlara deil, "anadile", yani
renmenin ve uzmanlamann kullanmlarnn tesinde ortak bir
kken idealine bavuran ve buradan da yurttalarn karlkl sevgisi eretilemesine dnen tek bir "dil sevgisi"ne ynelir.13
yleyse ulusal dillerin tarihinin, birlemelerindeki ya da dayatlmalarndaki zorluklarn, hem "kitlesel" hem de "kltrl" diller haline getirilmelerinin ki tm ulusal devletlerde, eitli uluslararas kurulularn yardm ettii entelektellerinin abalarna
ramen henz baarlm olmaktan uzak olduu bilinmektedir
yol at tarihsel sorulardan bamsz olarak, kendi kendimize u
soruyu sorabiliriz: Neden dil cemaati, etnikliin yaratlmas iin
yeterli deildir?
Bu, belki de dil cemaatinin bireysel kimlie, dilsel gsterenin
yaps nedeniyle verdii paradoksal zelliklere baldr. Bir anlamda bireyler znelie her zaman dil unsuru iinde arlrlar,
nk her ar sylem niteliindedir. Her "kiilik", hukukun,
soybilimin, tarihin, siyasal seimlerin, mesleki niteliklerin, psikolojinin ifade edildii kelimelerle kurulur. Fakat kimliin dilsel
13. Bu konuda Jean-Claude MILNER'in ok etkileyici iddialar vardr, fakat bunlara L'Amour de la langue'dan ok, Les Noms indistincts'de, (Seuil,
1983) rastlanabilir. SSCB'de "tek lkede sosyalizm" siyaseti baskn ktktan
sonra "snf mcadelesi" ve "dil mcadelesi" alternatifi iin bkz. F. GADET,
J.-M. GAYMANN, Y. MIGNOT, E. ROUDINESCO, Les Matres de la langue,
Maspero, 1979.
inas tanm gerei aktr. Hibir birey ana dilini "semez", isteiyle "deitiremez". Bununla beraber, birok dili kendine maletmek ve kendini baka bir ekilde dilin dnmlerinin ve syleminin taycs klmak her zaman mmkndr. Dilsel cemaat
korkun derecede kstlayc (R. Barthes bir seferinde "faist"
diye nitelemeye kadar gitmiti) bir etnik hafza ortaya karr ama
bu hafzann yine de garip bir ilenebilirlii vardr: dile gireni derhal benimser. Bir anlamda, fazla hzl yapar bunu. Varln,
"kkenlerin" bireysel unutuluu pahasna srdren kolektif bir
hafzadr. Bu bakmdan yapsal gsterim kazanm bir kavram
olan "ikinci kuak"tan gmen, ulusal dili (ve onun dolaymnda
ulusu da), bizden denilen "krsal blgeliler"den birinin olu kadar
(ki onlarn ou, imdiye kadar gnlk hayatta ulusal dili kullanmazd) kendiliinden, "kaltmsal", duygusal ve dsel adan zorunlu bir biimde yaamaktadr. "Ana" dil, "gerek" annenin dili
olmak zorunda deildir. Dil cemaati her zaman var olmu hissi
veren ama sonraki kuaklara hibir kaderi zorunlu klmayan edimsel bir cemaattir. En mkemmel ekliyle, kim olursa olsun herkesi
"asimile eder", kimseyi esirgemez. Sonu olarak, (znede kurulu biimiyle) herkesi derinden etkiler, ama tarihsel zellii ancak
birbirinin yerine konabilen kurumlara baldr. Koullar elverdiinde, farkl uluslara hizmet edebilir (ngilizce ya da spanyolca
hatta Franszca gibi) ya da onu kullanan topluluklarn "fiziksel"
yok olularndan sonra da hayatta kalabilir (Latince, "eski" Yunanca, "edebi" Arapa gibi). Belirli bir halkla snrlanmas iin ek
bir zellie, ya da bir kapallk, bir dlama ilkesine ihtiyac vardr.
Bu ilke rk cemaatidir. Fakat burada birbirimizi iyice anlamaya ok dikkat etmeliyiz. Her trden bedensel ya da psikolojik,
grnr ya da grnmez zellik, rksal bir kimlik kurgusu oluturmak zere kullanlmaya, dolaysyla ister ayn ulusun iindeki
ister snrlarnn dndaki toplumsal gruplar arasndaki kaltmsal
ve doal farkllklar temsil etmeye elverilidir. Irksal iaretlerin
evrimine ve bunlarla toplumsal atmann farkl tarihsel ekilleri
arasndaki ilikiye baka yerde deindim. Burada ilgilenmemiz
gereken ey sadece, rk ve etniklii mkemmel bir biimde z-
deletirmeye ve rk birliinin kendisini bir halkn tarihsel srekliliinin nedeni ya da kkeni olarak sunmasna olanak veren
sembolik ekirdektir. Oysa ki burada, dilsel cemaatten farkl olarak, siyasal bir birlik oluturan tm bireylerin gerekten ortak bir
pratii sz konusu olamaz. Burada sz konusu olan, iletiimin edeeri deil, bir anlamda ikinci dereceden bir kurgudur. Bununla
birlikte bu kurgu da etkililiini gndelik pratiklerden, bireylerin
"hayatn" dorudan yaplandran ilikilerden almaktadr. Ve zellikle dil cemaati bireylerin eitliini ancak ayn anda dilsel pratiklerin toplumsal eitsizliini "doallatrarak" salayabildii halde,
rk cemaati toplumsal eitsizlikleri, daha da zt anlamllk ieren
bir "benzerlik" iinde eritir: Uzlamaz kartlklar aa vuran toplumsal farkll, ona "sahte" ve "gerek" yurtta arasnda bir blnme biimi vererek etnikletirir.
Bylece, burada bir paradoksun aydnlatlabileceini dnyorum. Irk dncesinin (ve onun demografik, kltrel edeerlerinin) sembolik ekirdei soybilimin emasdr; yani sadece,
bireylerin soy zincirinin bir kuaktan brne, hem biyolojik hem
de ruhsal bir tz ilettii ve ayn zincirin, bireyleri, "akrabalk" denilen zamana bal bir cemaatin iine ald dncesidir. te bu
nedenle, ulusal ideolojinin, ayn halk oluturan bireylerin hsm
olduklar (ya da bir buyruk tarznda, geni bir akrabalk evresi
oluturmalar gerektii) nermesini ifade etmesinden itibaren bu
ikinci etnikleme kipiyle kar karyayzdr.
Burada, bylesi bir temsilin, hibir ulusal yan olmayan toplumlarn ve cemaatlerin zelliklerini niteledii sylenerek itiraz edilebilir. Fakat ulus biimi ile modern rk dncesini eklemleyen
yenilik tam da bu noktada nem tamaktadr. Bu dnce, geleneksel tercihli evlilik ve soy sistemlerince kodlanm olduu (ve
hl kodland) ekliyle "zel" soyktklerinin silinmesiyle balantldr. Bir rk cemaati dncesi ancak, akrabalk snrlarnn
klan dzeyinde, komuluk cemaati dzeyinde ve en azndan kuramsal olarak toplumsal snf dzeyinde, hayali olarak bir milliyetin eiine tanmak zere erimesiyle ortaya kar: "yurttalardan"
herhangi biriyle ittifak yasaklayan hibir ey olmad, hatta tersine bu, "normal" ve "doal" olan tek ittifak gibi grnd za-
man ortaya kar. Irk cemaati byk bir aile gibi, ya da aile ilikilerinin ortak klf ("Fransz", "Amerikal", Cezayirli" ailelerin
cemaati) gibi temsil edilmeye elverilidir.14 O halde ait olduu toplumsal durum ne olursa olsun her bireyin bir ailesi vardr, ama
aile mlkiyet gibi bireyler arasnda olumsal bir ilikiye dnr. Bu konuda daha fazla ey syleyebilmek iin ailenin, bu
noktada az nce okulun olduu kadar merkezi bir rol oynayan ve
rk syleminin tamamnda varolan bu kurumun tarihini tartmamz gerekmektedir.
Okul ve Aile
Bu noktada, evlilik hukukunun antropolojik, edebi konu olarak
"zel hayat"n egemen bak alarnn etkisi altndaki aile tarihinin
boluklaryla kar karya geliriz. Gnmzn aile tarihi yazmnn gzde temas, (anababa ifti ve ocuklardan kurulu) "ekirdek
aile" ya da kk ailenin ortaya kdr. Bunun tartlmasnn
nedeni ekirdek ailenin burjuva toplumsallama biimlerine bal,
zgl biimde "modern" (18. ve 19.yzyl) bir grng m (bu
Aris ve Shorter'n tezidir), yoksa kilise hukukunun ve Hristiyan
otoritelerin evlilik zerindeki kontrolnn uzun sreden beri
hazrladklar bir evrimin sonucu mu (Goody'nin tezi) olduunu
bulmaktr.15 Gerekte bu konumlar badamaz deildir. Fakat
daha ok, bizim iin en nemli olan soruyu glgede brakma
eilimindedir. Bu soru da hukuk devletinin kurulmasndan ve ailenin yasal olarak dzenlenmesinden bu yana (ki Napoleon Yasalar bunun prototipidir) ulusal devletin, verasetin dzenlenmesinden doum kontrolnn rgtlenmesine dek varan mdahalesi
karlkl ilikisinde her zaman iin bir soyartm dncesi gizlidir. Ayn ekilde, milliyetiliin cinsiyetilikle gizlice balantl
olmasnn nedeni de budur; ayn otoriter gelenein tezahrleri olmalarndan ziyade kar-koca arasndaki akta ve ocuklarn yetitirilmesinde grlen cinsel rol eitsizlii, devletin hukuki, iktisadi,
eitsel ve tbbi araclk yapmasna yol aacak bir tutunma noktas
olduu lde byledir bu. Ve son olarak yine bu nedenle milliyetiliin bir "kabilecilik" olarak temsili ki bu, milliyetiliin
dinsel yorumuna kar sosyologlarn en byk alternatifidir
hem yanltc hem de aklaycdr. Yanltcdr, nk milliyetilii aslnda ulus-devletle badamayan (bunu soya dayal ya da kabileci dayanmalarn gl bir ekilde srd her yerde ulusun
kuruluunun baarszlndan anlayabiliriz) arkaik cemaat biimlerine doru bir gerileme olarak tasarlamaktadr. Ancak ulusun bir
akrabalk tahayylnn yerine bir bakasn koymas ve bunun
bizzat ailenin dnmne az ok temel oluturmas konusunda
aklaycdr. Aile dnm "tamamlanm" olduuna, yani cinsiyet ilikileri ve dllenme soy dzeninden tamamen syrldna
gre, ulus biiminin kendini durmadan (en azndan egemen biim
olarak) yenileme-retmeye nereye kadar devam edebilecei sorusunu sormamz zorunlu klan da budur. Bylece insan "rklar"
nn ne olduunu kavramann ve bu temsili, etnikliin retiminde
kullanmann maddi olaslklarnn snrna gelinecektir. Fakat kukusuz henz o noktada deiliz.
Althusser, "devletin ideolojik aygtlar" tanmnn taslanda
burjuva toplumlarnda egemen ideolojinin ekirdeinin aile-kilise
ikilisinden aile-okul ikilisine getiini sylerken haksz deildi.16
Bununla beraber, bu formlasyona iki dzeltme getirmeyi deneyeceim. ncelikle u ya da bu kurumun kendiliinde, bir "devletin ideolojik aygt"n oluturduunu syleyecek deilim: Bu
ifadenin tam olarak karlad ey daha ziyade birden ok egemen
kurumun birleik ileyiidir. Ardndan, okul eitiminin ve aile
hcresinin amzdaki neminin sadece emek gcnn yeniden
16. Bkz. Louis ALTHUSSER, "Ideologie et appareils ideologiques de
l'Etat", Positions, Editions sociales, Paris, 1976.
Hangi etniklik temsilinin egemen olduu, ne dorudan siyasal adan ne de ulus biiminin evrimi ve toplumsal ilikilerin kurulmasnda oynayaca rol asndan nemsiz saylabilir. nk
btnleme ve asimilasyon sorunu karsnda radikal bir ekilde
farkl iki tutumu, hukuk dzeni kurmann ve kurumlan ulusallatrmann iki biimini ortaya karmaktadr.19
"Devrimci Fransz Ulusu" ncelikle, ayrcalkl bir ekilde,
dil sembol etrafnda kurulmutur: Siyasal birlikle dilsel tekbiimlilik arasnda, devletin demokratiklemesiyle "tara az"nn fiksasyon nesnesi olduu kltrel "partiklarizm"lerin zorla bastrlmas arasnda sk bir ba kurmutur. "Devrimci Amerikan Ulusu"ysa kendi kken ideallerini bir ifte bastrma zerine, "yerli"
Amerikallar'n yok edilmesi ve zgr "beyaz" adamlarla kle "siyahlar" arasndaki farkllk zerine kurmutur. Anglosakson "ana
ulus"un miras olan dilsel cemaat, spanyol kkenli gn ona
snfsal bir sembol ve rk iareti vermesine kadar, en azndan grnrde sorun yaratmyordu. Fransz ulusal ideolojisinin tarihinde
"doutanclk", 19. yzyln sonlarnda bir yandan smrgecilik,
dier yandan igc ihrac ve iilerin etnik kkenleri dolaysyla
ayrmcla maruz kalmalarnn younlamas, "Fransz rk" fantazmasnn yaratlmasyla sonulanncaya kadar rtk bir biimde
duruyordu. Amerikan halknn oluumunu yeni bir rk potas olarak, fakat ayn zamanda farkl etnik paylarn hiyerarik bir birleimi olarak tasarlayan Amerikan ulusal ideolojisinin tarihindeyse
tam tersine ok abuk davurulmutur. (Bu birleim, Avrupa ya
da Asya kkenli g ile kleliin miras olan ve Siyahlar'n iktisadi smrsyle pekitirilen toplumsal eitsizlikler arasnda kurulmas g analojiler pahasna oluturulmutur).20
Haneler, kapitalist dnya ekonomisinin ana kurumsal yaplarndan birini oluturmaktadr. Toplumsal kurumlan, her tarihsel sistemin bir varyantn ya da trn ortaya kard bir cins ailesi
oluturuyorlarmasna, tarih-tesi bir biimde incelemek her zaman iin bir hatadr. Verili bir tarihsel sistemin eitli kurumsal
yaplarnn, (a) balca ynlerden sadece o sisteme zg olduklarn ve (b) sistemin ilemsel yaplarn oluturan birbiriyle ilikili
kurumlar kmesinin paras olduklarn sylemek daha doru
olur.
Bugnk durumda tarihsel sistem, evrilen tek tarihsel varlk
olarak kapitalist dnya ekonomisidir. Bu sistemde bulunan haneleri en iyi ekilde anlamak, bunlar baka tarihsel sistemlerdeki
(ounlukla ayn ad tayan) paralel olduklar varsaylan kurumlarla karlatrmakla deil, bu sistemin kurumlar kmesine nasl
uyduklarn incelemekle mmkndr. Gerekten de nceki sistemlerde, bizim "hane"mizle paralel bir eyin olup olmad, makul bir sorudur (fakat ayn ey "devlet" ya da "snf" gibi kurumsal kavramlar iin de sylenebilir). "Hane" gibi terimlerin tarihtesi bir ekilde kullanlmalar, en hafif terimiyle bir analojidir.
Muhtemelen paralel olan kurumlarn varsaylan zellik kmelerini karlatracamza, soruyu sregiden kapitalist dnya
ekonomisinin iinden soralm. Sonsuz sermaye birikimi bu siste* Bu makalenin ngilizce orijinali, J. SMITH ve dierleri, Households in
the World Economy, Beverly Hills, 1984'te yaynlanmtr.
ya emek gcnn, dnya retim dzeyine uygun bir saysal dzeyde yeniden retilmesini ve bu dnya emek gcnn sistemin
varln tehdit edecek bir snfsal g oluturacak ekilde rgtlenmemesini salamaldrlar. Nitekim, yine bir dnya snf olarak
biriktiriciler iin baz yeniden datm eitleri (dnya apnda yeterli miktarda fiili talep salamak, dnya emek gcnn uzun vadede yeniden retimini salamak ve kadrolarn artk deerin bir
ksmn almasna izin vererek sistem iin yeterli siyasal savunma
mekanizmalarn garantilemek iin) gerekli admlar olarak grlebilir.
yleyse sorun, sermaye biriktiricilerinin bak asyla (bir
rakip bireyler kmesi ve kolektif bir snf eklindeki elikili sfatlaryla), emek gc oluumu asndan hangi tr kurumlarn en
uygun olacadr. Bu amacn, "hane" yaplarnn tarihsel geliimiyle birok yoldan uyumlu olduunu ne sreceiz.
Birey olarak giriimcilerle bir snf olarak giriimcilerin elien ihtiyalar, emek gc arznn belirleyenlerinin esnek bir tutarlk gsterdikleri durumda en iyi ekilde uzlatrlabilir. Kurumlar uyum salarlar (kurumlar "pazar"n eitli basklarna esnek
bir ekilde karlk verirler), ama bunu birdenbire yapmazlar.
"Hane", kapitalizmde tarihsel olarak gelitii ekliyle, tam da bu
zellie sahip grnmektedir. Snrlar esnektir, ama yine de hem
iktisadi kardan hem de yelerinin toplumsal psikolojilerinden
kaynaklanan ksa vadeli bir skla sahiptir.
Bu snrlarn esnek tutulmas balca yoldan olmutur. lk
olarak, hane rgtlenmesiyle belli bir topraa ballk arasndaki
ban kopmas iin srekli bir bask ortaya kmtr. Erken evrede bu, giderek daha ok kiiyi belirli bir kk toprak birimine
duyduklar (fiziksel, yasal ve duygusal) ballklardan koparma
ynndeki uzun sre grlen bask oldu. kinci evrede ise ki
bu genelde zamansal olarak daha sonraki evredir bir toplu gelir
yapsna duyulan yasal ve toplumsal-psikolojik ballklarn temeli
olarak ortak-ikmeti azaltmak, ama hibir zaman tamamen yok etmemek ynnde bir bask olmutur. (Bana kalrsa genelde yanl
bir ekilde, ekirdek ailenin ykselii olarak dnlen olay budur.)
uramaktadrlar. Dnyevi gnlk hayatn metalatrlmas srecinin tanm, iki yz yldr toplumbilim almalarnn byk bir
ksmn igal etmitir. Bu dnyevi sre, uzun vadede sistemin
kn garanti altna almaktadr. Bu arada sre, yemein hazrlanmasndan temizlie, ev eyalarnn ve giysilerinin tamirine,
ocuk ve yallarn bakmna, tbbi bakma ve duygusal anlamda
onarma dek, tm isel dinamikleri metalatrlm olan ve metalatrlmaya devam eden hane yaplarna aktarlmtr. Gnlk hayatn artan metalatrlmasyla birlikte, snr belirleyicileri olarak
ortak-ikmet ve akrabalk bir de uramtr. Ancak bence bu
dnyevi basknn son noktas ne "birey" ne de "ekirdek aile"dir;
son nokta, yerine getirdii gelirleri birletirme ilevi giderek daha
ok kaynatrc har olan bir birimdir.
Marshall Berman modernlik deneyimi hakkndaki son kitabnda (1982) balk olarak Marx'n Manifesto'ak metaforunu
kullanm: "Kat olan her ey buharlar". Bu, Marx'n retim
ilikilerinin ve aralarnn hep ayn iddetle "kknden deitirilmesi" konusundaki zmlemesinin sonucudur. Alnt, "kutsal
olan her ey kirletilir" diye devam eden ve bizim balammzla en
ok ilgisi olduunu dndm parayla son bulur: "ve insan
sonunda gerek yaam koullaryla ve kendi tryle olan ilikileriyle aka yz yze gelmeye zorland." Birok adan, bu olmaya balamtr. Yaamn gerek koullarn plak bir biimde
gzler nne sermekte en byk katky yapan ey toprakla,
akrabalkla ve ortak-ikmetle ayrlmaz balar koparlan mr
boyu gelirlerin birletii proleter hanesidir. Bu nedenle onlar bu
asgari dzeyde tutmak siyasal olarak olanaksz hale gelecektir.
Tam da metalamann yaylmas bizzat en derin siyasallamadr.
Eer kutsal olan her ey kirlenirse eitsiz dl dalmn hakl
karacak bir ey kalmaz. En bireyci "daha ok isterim" tepkisi
bile "en azndan adil paym isterim"e dnecektir. Bu da dnlebilecek en radikal siyasal mesajdr.
Bu ekilde, sermaye biriktiricilerinin neden her zaman "orta"
bir hane yaratmaya altklar akla kavumu oluyor: Kukusuz emek gc rgtlenmelerinin eski "cemaat" biimlerinden
kopmak, ama proleterlemenin yava fakat kanlmaz ilerleyiini
smrgelikten kurtuluun ve "nc Dnyaclk"n dmen suyunda ok nemli bir mesele haline gelmitir. Aslnda bu "sorun" tek bir temann varyanttandr: Marksist ncller nasl yorumlanmal; gerekte tarihsel olarak evrildii ekliyle kapitalist dnya
ekonomisinde snf bilincinin ve snf oluumunun temelleri nelerdir ve dnyann, bu ncller asndan tanmlanyla, onun iinde yer alan gruplar tarafndan halen siyasal olarak tanmlan
nasl uzlatrlabilir?
Bu tarihsel tartmalar gz nnde tutarak, kapitalist retim
tarznn doasnn bize, gerekte kimlerin burjuva ve proleter olduklar ve hem burjuvann hem de proleterin kapitalist iblmnde eitli yer al biimlerinin siyasal sonularnn neler olduu konusunda verdii bilgileri tartmay neriyorum.
Bir retim tarz olarak kapitalizm nedir? Bu kolay bir soru
deildir ve bu yzden gerekte ok tartlan bir soru da deildir.
Bana yle geliyor ki, "model"i ina etmek iin birleen ok sayda
e vardr. Kapitalizm artk yaratmnn en ste karlmasnn,
per se (kendiyle) dllendirildii tek retim tarzdr. Her tarihsel
sistemde bir ksm retim kullanm iin, bir ksm retim ise mbadele iindir; yalnzca kapitalizmde, tm reticiler birincil olarak
rettikleri mbadele deeri iin dllendirilir ve buna aldrmadklan lde cezalandrlrlar. "dller" ve "cezalar", "pazar" ad
verilen bir yap araclyla dalr. Bu bir yapdr ama bir kurum
deildir. Birok (siyasal, iktisadi, toplumsal, hatta kltrel) kurum tarafndan biimlendirilen bir yapdr ve iktisadi mcadelenin
esas arenasdr.
Sadece artk, artk iin, en ste karlmakla kalnmaz; art
daha ok artk reterek daha fazla sermaye biriktirmek iin kullananlar, daha da ok dllendirilir. O halde srekli yaylma, bu srada sistemin bireyselci ncl tarafndan olanaksz klnmasna
ramen, zorunludur.
Kr aray nasl gerekleir? Asl reticilerin emeinin yaratt artk deere el koymalar iin, tek tek irketlere (bunlar
byklk olarak bireylerden, devletler tesi acenteler de dahil,
ok geni rgtlenmelere dek uzanmaktadr) yasal himayeler salayarak gerekleir. Ancak, eer bu artk deerin tm ya da ou
"irketlere" sahip olanlar ya da kontrol edenler tarafndan tketilseydi kapitalizm olmazd. Aslnda, eitli kapitalizm-ncesi sistemlerde olmu olan hemen hemen budur.
Kapitalizm bundan baka, sermaye sahiplerinin ve sermayeyi
kontrol edenlerin, esas olarak, artk deerin yalnzca bir ksmn
kendi tketimleri iin, (genellikle daha byk olan) dier bir ksmn ise daha yeni yatrmlar iin kullanan kesimini dllendiren
yap ve kurumlan ierir. Pazarn yaps sermaye birikimi yapmayanlarn (artk deeri sadece tketenlerin) zamanla, sermaye biriktiricilere, iktisadi anlamda yenilmelerini salar.
Buradan yola karak, kendilerinin yaratmadklar artk deerin bir blmn alan ve bunun da bir blmn sermaye birikimi yapmak iin kullananlar burjuvazi olarak adlandrabiliriz.
Burjuvay tanmlayan belirli bir meslek ve hatta (tarihsel olarak
nemli olmasna ramen) yasal mlk sahiplii stats de deildir;
burjuvann, ister birey olarak, ister bir ortakln yesi olarak, yaratmad artn bir ksmn elde ettii ve bu artn bir ksmn
retim malzemesine (yine ister bireysel olarak, ister bir ortakln
paras olarak) yatrma konumunda olduu gereidir.
Bunu mmkn klan ok geni bir rgtsel dzenlemeler dizisi
vardr; klasik "hr teebbs sahibi" modeli bunlardan yalnzca
biridir. Belli anlarda, belli devletlerde (nk bu dzenlemeler yasal ereveye baldr) hangi rgtsel dzenlemelerin hkim olacan belirleyen, bir yandan bir btn olarak dnya ekonomisinin
gelime durumu (ve belli bir devletin dnya ekonomisindeki rol), dier yandan ise dnya ekonomisinde (ve o devlette) snf
mcadelesinin bu durumun sonucu olarak ald biimlerdir. Bu
yzden, tm dier toplumsal kavramlar gibi burjuvazi de duraan
bir grng deildir. Aralksz yeniden yaratlma ve bundan dolay biim ve bileim olarak srekli deime sreci iinde olan bir
snfn adlandrldr.
Bu bir dzeyde (en azndan belli baz epistemolojik ncllerle) o denli aktr ki, bunu sylemek ok bilinen bir eyi tekrarlamak gibi oluyor. Yine de literatr, herhangi bir yerel grubun,
kapitalist dnya ekonomisinin geliiminin baka bir yerinden ve
zamanndan tretilen bir rgtsel dzenleme modeli asndan,
burjuva (ya da proleter) olup olmad konusundaki deerlendirmelerle dolup tamaktadr. deal tip yoktur. (ok tuhaftr ki,
"ideal tip" Weberci bir yntemsel kavram olmasna ramen birok
Weberci pratikte bunun farkndadr, tersine birok Marksist ise
gerekte "ideal tipleri" srekli olarak kullanmaktadr).
deal tip olmadn kabul edersek, nitelikler bakmndan deil, ancak sreler bakmndan tanm (yani soyutlama) yapabiliriz.
Bir birey nasl burjuva olur, burjuva kalr, bir burjuva olmaktan
kar? Bir burjuva olmann balca yolu pazardaki baardr. Balangta baar elde edilecek bir konuma nasl gelindiiyse ikincil
bir sorudur. eitli yollar vardr. Biri Horatio Alger* modelidir:
daha fazla aba gstererek ii snfndakilerden farkllamak.
(Bu, Marx'n feodalizmden kapitalizme giden "gerekten devrimci
yol"una artc bir biimde benzer.) Oliver Twist modeli vardr:
yetenek sayesinde seilme. Horace Mann** modeli vardr: potansiyelin, resmi eitimdeki baar yoluyla ispat.
Fakat atlama tahtasna giden yol nemsizdir. Burjuvalarn ou veraset yoluyla burjuva olurlar. Bu havuzda yzme imkn
eitsiz ve bazen de dzensizdir. Fakat en nemli soru udur: belirli
bir birey (ya da irket) yzebilir mi? Bir burjuva olmak herkeste
olmayan becerileri kurnazl, sertlii, gayretli almay gerektirir. Her zaman iin, burjuvalarn belli bir yzdesi pazarda baarsz olur.
Ancak daha da nemlisi, hepsi deilse bile ou, konumlarnn sunduu dllerin keyfini srmek isteyen, baarl olmu
byk bir grup vardr. Muhtemel dllerden biri pazarda ok
etin bir ekilde rekabete girmek zorunda olmamaktr. Fakat geliri
balangta salayann pazar olduu varsayldna gre, gelir
dzeyini, ona tekabl eden dzeyde alma girdisi salamadan
koruyabilmenin yollarn bulmak konusunda yaplam bir bask
vardr. Bu, baary statye dntrme abasdr siyasal ve
* Horatio Alger, 19. yzylda ABD'de yaam ok popler bir yazar.
Zengin olmay baaran yoksul ocuklarn yklerini yazarak yle bir n
salamtr ki "Alger kahraman" Amerikan dilinde deyimlemitir. (.n.)
** Horace Mann, 19 yzylda ABD'de yaam, demokratik eitim sistemini savunan nl bir eitimci. (.n.)
toplumsal bir abadr. Stat gemi baarnn dllerinin fosillemesinden te bir ey deildir.
Burjuvazi iin sorun, kapitalizmin dinamiinin siyasal ya da
kltrel kurumlarda deil, ekonomide yer almasdr. Bu nedenle,
stat edinme iddiasnda olan statsz yeni burjuvalar her zaman
vardr. Ve eer ok fazla sayda insan sahip olursa yksek statnn deeri kalmayacandan, yeni zenginler (yeni baarllar) her
zaman, kendilerine yer amak iin dierlerini yerlerinden etmeye
alrlar. Ak hedef tabii ki, eski baarllarn, edinilmi statlerine dayanan ama artk pazarda varlk gsteremeyen en alt parasdr.
Bylece, diyebiliriz ki, burjuvazinin her zaman paras
vardr: "yeni zenginler"; "eski baarlarnn stne yatanlar"; ve
pazarda hl yeterince varlk gsteren burjuva ocuklar. Bu
alt-grup arasndaki ilikileri anlayabilmek iin nc kategorinin
hemen hemen her zaman en bykleri olduunu ve genelde dier
ikisinin toplamndan da byk olduunu aklda tutmamz gerekir.
Burjuva snfnn homojenliinin ve greli istikrarnn ana kayna
budur.
Ancak "yeni zenginlerin" ve "eski baarlarnn stne yatanlarn", burjuvazideki yzdelerinin artt anlar olur. Bence bunlar
genelde hem iflaslarn oald, hem de sermaye younlamasnn artt, iktisadi daralma anlardr.
Genelde byle zamanlarda, burjuvazinin iinde siyasal kavgann olduka iddetli hale geldii grlr. Terminolojik olarak
sklkla, "ilerici" unsurlarla "gerici" unsurlarn sava olarak tanmlanr. Bu tanmda "ilerici" gruplar, kurumsal "haklarn" ve imknlarn pazardaki varlk asndan tanmlanmasn ya da yeniden
tanmlanmasn talep edenler, "gerici" gruplarsa nceden edinilmi
ayrcalklarn (szde "geleneklerin") korunmasn vurgulayanlardr. Bence ngiliz Devrimi bu tr burjuvazi ii atmann ok ak
bir rneidir.
Bu tr siyasal mcadelelerin zmlenmesini bu derece tartmal hale getiren ve gerek sonucu ounlukla belirsiz (ve esas
olarak "muhafazakr") klan ey, burjuvazinin en byk parasnn (atma srasnda bile) hem "snf" hem de "stat" bakmn-
dan ayrcalk iddia etmesi olgusudur. Yani, bu iki tanmdan hangisi stn gelirse gelsin, birey ve alt-grup olarak otomatik bir biimde yenilmezler. O halde, tipik bir biimde, siyasal olarak kararsz ya da bocalar durumdadrlar ve "uzlama" peindedirler. Ve
eer, dier alt gruplarn ihtiraslar yznden bu uzlamay derhal
salayamazlarsa, uygun zaman gelene dek frsat kollarlar (ngiltere'de 1688-89'da byle olmutur).
Bu tr burjuvazi ii atmalarn ekien gruplarn retorii asndan zmlenmesi yanltcdr; ancak bu tr atmalarn, kapitalist dnya ekonomisinin devam eden sreleri asndan nemsiz ya da ilgisiz olduunu iddia edecek deilim.
Bu tr burjuvazi ii atmalar, kesinlikle sisteme iktisadi daralmalarn dayatt yinelenen "sarsntlarn" ve sistemin esas motorunu, yani sermaye birikimini yenileme ve yeniden canlandrma
mekanizmasnn parasdr. Bu tr atmalar sistemi ie yaramaz
asalaklarn bir ksmndan arndrr; toplumsal-siyasal yaplar deien iktisadi etkinlik ayla daha uyumlu hale sokar ve sregiden
yapsal deiim iin ideolojik bir cila ilevi grr. Eer buna
"ilerleme" demek isteyen varsa diyebilir. Ben bu terimi daha temel
toplumsal dnmlere saklamay tercih ederim.
Szn ettiim bu dier toplumsal dnmler, burjuvazinin
evrilen karakterinin deil, proletaryann evrilen karakterinin sonulandr. Eer burjuvaziyi, kendilerinin yaratmad artk deeri
alanlar ve bunun bir ksmn sermaye birikimi yapmak iin kullananlar olarak tanmladysak bunun sonucu olarak proletarya da,
yarattklar artk deerin bir ksmn bakalarna brakanlar olarak
tanmlanr. Bu anlamda, kapitalist retim tarznda yalnzca burjuvalar ve proleterler vardr. Kutupluluk yapsaldr.
Proleter kavramna ilikin bu yaklamn nelere yol atn
iyice akla kavuturalm: reticiye cret denmesini, proletaryann tanmlayc zellii olmaktan karr. Bunun yerine baka
bir perspektiften yola kar. retici, deer yaratr. Peki, bu deere
ne olur? Mantksal olarak olaslk vardr: Hepsine sahip olur
(dolaysyla elinde tutar), bir ksmna sahip olur, ya da hibir
ksmna sahip olmaz. Eer hepsine sahip olmaz da, bir ksmn ya
da hepsini baka birine (ya da bir "irkete") "aktarrsa" karln-
geriyle yaayan bir "burjuva" halini alr ve bunun en dorudan etkisi snf bilinci zerinde olur. 20. yzyl brokrat/meslek sahibi,
aslnda bazen belli gruplarn yaamlarnn seyrinde grlebilir bu
niteliksel kaymann ak bir rneidir.
"Burjuva" ve "proleter" kategorilerine ilikin bu yaklam biimi, "kyllerin", "kk burjuvalarn" ya da "yeni ii snfnn" rollerini aka gsterse de, "ulusal" sorunla ve "merkez"
"evre" ile ne ilgisi olduu sorulabilir.
Bu konuda konumak iin, u sralar popler olan bir soruna,
kapitalizmde devletin rolne bakmamz gerekir. Kapitalist dnya
ekonomisinde bir kurum olarak devletin rol, pazardaki bazlarnn avantajn dierlerine kar artrmaktr; yani pazarn "serbestliini" azaltmaktr. Bu "tahrifat"tan krl kanlarn tm tarafndan desteklenecektir bu; zararl kanlarn tm ise buna kar
olacaktr. Btn sorun kimin tekerine ta konduudur.
Avantajlar artrmann birok tarz vardr. Devlet, geliri birilerinden alp dierlerine vererek aktarabilir. Devlet (metalarn ya
da emein) pazar imknlarn snrlayabilir, bu da zaten oligopollerde ya da oligopsonlarda pay olanlarn yararnadr. Devlet, kiilerin devletin eylemlerini deitirmek zere rgtlenmesini kstlayabilir. Ve kukusuz devlet, yalnzca kendi snrlan iinde deil, daha tesinde de etkide bulunabilir. Bu meru (snr geilerine dair kurallar) ya da gayri meru (bir baka devletin iilerine karma) biimler alabilir. Kukusuz sava da kullanlan mekanizmalardan biridir.
Devletin zel bir tr rgt olduunu kavramak ok nemlidir.
Devletin egemenlii ki bu modern dnyann bir kavramdr
snrlar iinde meru zor kullanmn tekeline alma (dzenleme)
iddiasdr ve retim unsurlarnn akna etkin bir biimde mdahale etmekte greli olarak gl bir konumdadr. Belli toplumsal
gruplarn da devlet snrlarn deitirerek avantaj salamalar
kukusuz mmkndr. Ayrlk (ya da zerklik) ve ilhak (ya da federasyon) hareketlerinin nedeni budur.
Bir btn olarak kapitalist dnya ekonomisinde yapsal iblmnn siyasal payandas ilevini gren ey, devletlerin retim
unsurlarnn akna mdahale edebilme biimindeki bu gereki
gleridir. Yinelenen ilk uzmanlama hamleleri (bir metann retiminde doal ya da toplumsal-tarihsel avantajlar) normal pazar bedelleriyle aklanabilir; ama eilimleri kemikletiren, pekitiren ve
byten devlet sistemidir ve dnya apnda iblm modelini
yenilemek iin devlet mekanizmasnn dzenli aralklarla kullanlmas gerekmitir.
Dahas aklara mdahale etme gc farkllamtr. Yani,
merkez devletler evre devletlerden daha gl hale gelmilerdir
ve bu farkllam gc devletleraras ak serbestliini farkllam bir derecede tutmak iin kullanmaktadrlar. zellikle merkez devletler, tarihsel olarak, parann ve mallarn emekten daha
"zgr bir biimde" akmas iin, zaman iinde ve dnya apnda
dzenlemeler yapmlardr. Bunun nedeni merkez devletlerin, bu
yolla "eitsiz mbadele"nin avantajlarndan faydalanmalardr.
Aslnda eitsiz mbadele sadece, dnya apnda arta el konulmas srecinin bir parasdr. Bir proleterin bir burjuvaya ilikilendirildii modele harfiyen bal kalrsak hatal zmlemeler
yaparz. Gerekte, reticinin yaratt artk deer bir dizi kii ve
irketten geer. Bu nedenle, birok burjuvann, tek bir proleterin
artk deerini paylatklar olur. Zincirdeki farkl gruplarn (mlk
sahibi, tccar, ara tketiciler) kesin paylar tarihsel deiime tabidir ve kapitalist dnya ekonomisinin ileyiinde analitik bir deikendir.
Bu artk deer aktarm zinciri ulusal snrlar sk sk (ok
sk? yoksa neredeyse her zaman m?) aar ve bu olduunda, burjuvalar arasndaki paylam merkez devletlerdeki burjuvalar lehine evirmek zere devreye devlet ilemleri girer. te bu eitsiz
mbadeledir artk deere el konulmas srecinin btn iindeki bir mekanizma.
Bu sistemin toplumsal-corafi sonularndan biri, farkl devletlerde, eit olmayan bir burjuvazi-proletarya dalmnn olumasdr. Merkez devletler ulusal olarak, evre lkelerden daha yksek bir burjuva yzdesine sahiptir. Buna ek olarak, iki blgede
bulunan burjuva ve proleter eitleri arasnda sistematik farkllklar vardr. rnein merkez devletlerde cretli proleter yzdesi
sistematik olarak daha yksektir.
Kapitalist bir dnya ekonomisinde devletler siyasal atmann esas arenas olduuna gre ve dnya ekonomisi ulusal snf
bileiminin yaygn bir ekilde farkllk gstermesi eklinde ilediine gre, dnya ekonomisinin farkl konumlarnda olan devletlerin politikalarnn neden bu denli farkl olmas gerektiini kavramak kolaydr. Bundan dolay, ulusal retimin dnya ekonomisindeki ilevini ve toplumsal bileimini deitirmek iin belli bir devletin siyasal mekanizmasn kullanmann, kapitalist dnya sistemini
kendiliinden deitirmeyeceini kavramak da kolaydr.
Ancak uras aktr ki, yapsal konumda bir deiime doru
yaplan bu eitli ulusal hamleler (bunlara ou zaman yanltc bir
biimde "gelime" deriz) gerekten de dnya sistemini etkilemekte
ve uzun vadede gerekten de dntrmektedir. Ama bunu proletaryann dnya apnda snf bilinci zerindeki etkileri yoluyla
araya giren bu deiken yoluyla yaparlar.
O halde merkez ve evre, burjuvazinin arta el koyma sisteminin ok nemli bir parasn belirlemek zere kullandmz
ibarelerdir yalnzca. ok basite indirgersek, kapitalizm, proleterin
artk deerine burjuvann el koyduu bir sistemdir. Bu proleter
burjuvadan ayr bir lkede bulunduu zaman, el koyma srecini
etkileyen mekanizmalardan biri, devlet snrlarndan akn kontrolnn ynlendirilmesidir. Bu, merkez, yar-evre, ve evre
kavramlarnda zetlenen "eitsiz gelime" ekillerine yol aar. Bu
da elimize, kapitalist dnya ekonomisindeki birok snf atmas
biiminin zmlenmesine yardmc olan bir zihinsel ara vermektedir.
Genelde ou zmlemeciler (zellikle de Marksist zmlemeciler), Marx'n tarih yazmyla ilgili en ok belirsizlik tayan dncelerini vurgulama ve sre iinde onun en zgn ve verimli
dncelerini ihmal etme eilimi gstermektedirler. Bu belki de
armamamz gereken bir eyse de iimizi hi kolaylatrmad
aktr.
"Herkesin Marx' kendine," derler ve kukusuz bu dorudur.
Aslnda son otuz ylda gen Marx, epistemolojik kopu vb. hakknda yaplan tartmalara bakarsak ben, "herkesin ifte Marx'
kendine" diyeceim. Benim iki Marx'm kronolojik olarak birbirini izlemiyorlar. Bana Marx'n epistemolojisindeki temel bir isel
eliki gibi grnen, iki farkl tarih yazm ile sonulanan eyden
douyorlar.
Bir yanda, insan doas kavram zerine kurulu bir antropolojiyi, Kant kesin buyruklar, insanlk durumunun yava ama
kanlmaz bir ekilde iyilemesine olan inanc ve zgrl arayan insana olan ilgiyi temel alan liberal burjuva dncesine kar
en byk bakaldr olan Marx var. Marx tm bu kavramlar kmesine kar, her biri farkl yapya sahip, her biri kendi retim
tarzyla tanmlanan ayr dnyalarda bulunan, ok sayda toplumsal
gerekliin varolduunu ne srd. Ama bu retim tarzlarnn
ideolojik perdelerinin ardndaki ileyilerini ortaya karmakt.
* Makalenin ngilizce orijinali, "Marx and History: Fruitful and Unfruitful Emphasis" (Marx ve Tarih: Verimli ve Verimsiz Vurgulamalar) adyla
Thesis Eleven dergisinde, no. 8, 1984'te yaynlanmtr.
derin bir tartmasnda, Saint-Just' "anti-kapitalist" olarak tanmlamann uygun olaca ve bu tanmn aslnda sanayi kapitalizmini
kapsayacak bir ekilde geniletilebilecei sonucuna varyordu.
Daha sonra yle ekliyordu: "Bu anlamda Saint-Just'n seleflerinden ya da adalarndan daha az ilerici olduu sylenebilir."1
Peki neden "daha" ilerici deil de "daha az" ilerici? Meselenin z
bu.
Kukusuz Marx bir Aydnlanma adam, bir Smithgil, bir Jakoben, bir Saint-Simoncu'ydu. Bunu kendi sylyordu. 19. yzyln tm iyi sol entelektelleri gibi onun da zihni burjuva liberalizminin retileriyle doluydu. Yani tm arkadalaryla birlikte,
Ancien Regime kokan her eye imtiyaz, tekel, derebeylik haklan, aylaklk, dindarlk ve hurafeye kar bir eit srekli, neredeyse igdsel bir protestoyu paylayordu. Marx bu miyadn
doldurmu dnyaya kar aklc, ciddi, bilimsel, retici olan ne
varsa onun yanndayd. ok almak erdemdi.
Marx, bu yeni ideolojiye dair ekincelere sahip olmasna ramen (ki bunlar ok da fazla deildi), bu deerlere bal olduunu
iddia etmeyi ve daha sonra liberalleri kendi ipleriyle asarak, bu
deerleri onlara kar siyasal adan kullanmay taktik olarak yararl buldu. nk liberallerin kendi devletlerinde dzen ne zaman
tehdide urasa ilkelerini rafa kaldrdklarn gstermek onun iin
pek de zor deildi. Bu nedenle Marx iin liberallere kendi szlerini tutturmak, liberalizmin mantn en u noktasna dek gtrmek ve bylece onlara, kendilerinden baka herkese salk verdikleri ilac yutturmak kolay bir iti. Marx'n balca sloganlarnn
daha fazla zgrlk, daha fazla eitlik, daha fazla kardelik olduu sylenebilir.
Marx'n zaman zaman Saint-Simon kart bir gelecee doru
bir imgelem sray yapmaya eilimli olduu kuku gtrmez.
Fakat belki de her zaman antipatik ve gerekten zararl bulduu
topyac ve anarist iradeciliin ekmeine ya srmekten kork1. Charles-Albert MICHALET, "conomie et politique enez Saint-Just.
L'exemple de l'inflation", Annales historiques de la Rvolution franaise, LV,
no. 191, Ocak-Mart 1968, s. 105-106.
kantlamak mmkndr. Bu olu iinde, drt yzyl boyunca snflarn yalnzca greli olarak deil, mutlak olarak da kutuplamalar gereklemitir. Peki eer durum buysa kapitalizmin ilericilii nerede yatmaktadr?
Kutuplamadan ne kastettiimizi saptamak ve belirlemek zorunda olduumuzu sylemeye gerek yok. Tanm kendiliinden
ak deildir; her eyden nce (geni tanmyla) maddi servetin
toplumsal dalm ile, proleterleme ve burjuvalamann ikiz srelerinin sonucu olan toplumsal iki ululamay birbirinden ayrmamz gerekmektedir.
Servetin dalm sz konusu olduunda, bunu hesaplamak
iin eitli yollar vardr. Balang olarak hesap birimine karar
vermek zorundayz; yalnzca meknsal birime (yukarda ulusal
devlet ya da irket yerine dnya ekonomisini tercih ettiimizi belirtmitik) deil, zamansal birime de karar vermeliyiz. Szn
ettiimiz dalm, bir saatlik mi, bir haftalk m, bir yllk m, otuz
yllk m? Her hesap farkl, hatta badamaz sonular verebilir.
Aslna bakarsanz insanlarn ou iki zamansal hesapla ilgilenir.
Biri ok ksa vadeli bir hesaptr ve hayatta kalma hesab olarak adlandrlabilir. Dieri ise, hayatn niteliini, bir kiinin yaamakta
olduu gnlk hayatn toplumsal deerlendirmesini lmek iin
kullanlr ve tm bir hayatn hesab olarak adlandrlabilir.
Hayatta kalma hesab doas gerei deiken ve gelip geicidir. Bize maddi kutuplama olup olmadn, nesnel ve znel
olarak gsterebilecek en iyi l tm bir hayatn hesabdr. Kuaklar aras ve uzun vadeli olan bu ikinci tr hesaplar karlatrmamz gerekir. Ancak kuaklararas bir karlatrma, tek bir
slale iindeki karlatrma anlamna gelmez; nk bylesi bir
karlatrma bir btn olarak dnya sistemi perspektifiyle ilgisi
olmayan bir etkeni, dnya ekonomisinin belirli blgelerindeki toplumsal hareketlilik oranlarn ie kartrmaktadr. Yapmamz gereken, dnya ekonomisinin, her biri gruptakilerin tm hayatlaryla
llen paralel tabakalarn, birbirini izleyen tarihsel anlarda karlatrmaktr. Sorulmas gereken soru, bir tarihsel anda, verili bir
tabakada tm bir hayat deneyiminin dierinden daha kolay m
yoksa zor mu olduu ve zaman iinde yksek tabaka ile aa ta-
Proleterlemeden krl kan kimdir? Kapitalistlerin krl kt hi de kesin deildir. Hanelerin cretlerden elde ettikleri gelirlerin yzdesi arttka cret dzeyi de yeniden retim iin gerekli
asgari dzeye yaklaacak ekilde azalmak zorunda deil, ezamanl olarak artmak zorundadr. Belki de bylesi bir savn sama
olduunu dnebilirsiniz. Eer bu iiler daha nce asgari cretlerini almam olsalard biyolojik olarak nasl hayatta kalabilirlerdi? Aslnda bu hi de sama deildir. nk eer cret geliri hane
geliri toplamnn yalnzca kk bir orann oluturuyorsa, cretli
iinin ivereni, toplam hane gelirinin dier bileenlerini, denen
cret ile hayatta kalmak iin gerekli asgari miktar arasndaki fark
"kapatmaya" zorlayarak asgari-alt bir saat creti deyebilir. Bu
nedenle, asgari bir dzeyi yakalamak iin geimlik emekten ya da
kk meta retiminden tm bir haneye asgari-st gelir elde etmek amacyla gereken alma, cretli emekinin ivereni iin bir
"yardm denei" olarak, bu iverene artk deer aktarmna hizmet etmektedir. Dnya ekonomisinin evre blgelerindeki inanlmaz derecede dk cret leklerini aklayan ey budur.
Kapitalizmin temel elikisi iyi bilinir. Bu, krn en st dzeye karmann (ve bu nedenle cretler de dahil olmak zere, retim maliyetlerini en aza indirmenin) yollarn arayan bireysel giriimci olarak kapitalistin kar ile onun, yeleri krlarn realize
edemedike, yani rettiklerini satamadka para kazanamayacak
olan bir snfn yesi olarak karlar arasndaki elikidir. te bu
yzden alclara ihtiyalar vardr ve bu ounlukla iilerin nakit
gelirlerini artrmaya ihtiya duymalar anlamna gelmektedir.
Burada dnya ekonomisinin tekrarlanan durgunluklarn,
dnya nfusunun (her seferinde yeni) baz ksmlarnn alm gcndeki sreksiz fakat zorunlu (yani basamak benzeri) artlara
gtren mekanizmalar yeniden gzden geirmeyeceini. Sadece
bu gerek alm gcn artrma mekanizmalarnn en nemlilerinden birinin proleterleme olarak adlandrdmz sre olduunu syleyeceim. Proleterleme, kapitalistlerin bir snf olarak
ksa vadeli (yalnzca ksa vadeli) karlarna hizmet etse bile tek
tek iverenler olarak karlarna kardr ve bu nedenle proleterleme, normal olarak, onlar sayesinde deil onlara ramen ger-
u bir proleter devrimini dnmeye yneltir bizi. Modernlik birbirini izleyen bu iki "devrim"in zirvesi halini alr. Kukusuz bu
art arda geli ne acsz ne de aamaldr: daha ziyade iddetli ve
kesintilidir. Fakat yine de, tpk kapitalizmin feodalizmin ardndan
gelii gibi kanlmazdr. Bu kavramlar, iilerin mcadelesi iin
tm bir stratejiyi, tarihsel rollerine aldrmayan burjuvalara kar
ahlaki sulamalarla dolu bir stratejiyi iermektedir.
Fakat eer burjuva "devrimleri" yoksa ve sadece a gzl kapitalist kesimlerin ldrc mcadeleleri sz konusuysa ne kopya
edilecek bir model ne de alacak bir siyasal-toplumsal "geri kalmlk" vardr. Hatta tm "burjuva" strateji, kanlmas gereken
bir ey olabilir. Eer feodalizmden kapitalizme "gei" ne ilerici
ne de "devrimci" ise; eer bu gei egemen katmanlar iin ii
ynlar zerindeki kontrollerini pekitirmeye ve smr dzeyini
artrmaya izin veren byk bir kurtarc olmusa (imdi teki
Marx'n diliyle konumu oluyoruz) bugn bir gei zorunluysa
da, bunun kanlmaz olarak sosyalizme gei (yani retimin kullanm deeri iin olduu eitliki bir dnyaya gei) olmad sonucuna varabiliriz. Gnmzde anahtar sorunun kresel geiin
yn olduu sonucuna varabiliriz.
Kapitalizmin, ok uzak olmayan bir gelecekte lm haberini
alacak olmas, bana hem kesin hem de ho geliyor. Bunu, iinde
byyen "nesnel" elikilerinin bir zmlemesiyle kantlamak
kolaydr. Gelecek dnyann niteliinin, bugnk mcadelenin sonucuna bal olan cevaplanmam bir soru olarak kalyor olmas
da bence kesindir. Gerekte gei stratejisi kaderimizin anahtar
durumundadr. Kendimizi kapitalizmin tarihsel ilericilii zerine
bir taziyeye kaptrarak iyi bir strateji bulmamz mmkn grnmyor. Tarih yazmnn bu tr vurgulamalar bizi bugnk sistemden daha ilerici olmayan bir "sosyalizme", yani bu sistemin
bir "tecessd"ne gtrecek bir stratejiyi ierme tehlikesini tamaktadr.
ve iktisadi balarnn ifadesi olan ykmllklerden zgr. Burjuva, bir kyl ya da serf deildi, ama bir soylu da deildi.
Demek ki, daha batan bir aykrlk, bir mulaklkla kar karyayz. Aykrlk, nk "burjuva" kavramnn domakta olduu
srada, feodalizmin kristalize olmu zmreli hiyerarik yapsnda ve deer sisteminde, burjuva iin mantksal bir yer yoktu.2
Mulaklk, nk o zamanlar (bugn de srmekte olduu gibi)
burjuva terimi, hem bir erefi, hem bir aalamay; hem bir vgy hem de bir yergiyi ifade ediyordu. XI. Louis'nin "Berne
burjuvas" payesini almaktan onur duyduu sylenir.3 Ama te
yandan Molire, "Le bourgeois gentilhomme" zerine sert bir hiciv yazmt. Flaubert'in de, "J'appelle bourgeois quiconque pense
bassement"* dedii bilinir.
Bu ortaa burjuvas ne kyl ne de soylu (lord) olduundan, sonunda, onun bir ara snf yesi, yani bir orta snf olduu
dnlmeye baland. Ancak, bylece baka bir mulakla da
meydan verilmi oldu. Btn ehir sakinleri mi, yoksa onlarn sadece bir ksm m burjuvayd? Zanaatkarlar burjuva m, yoksa kk burjuva myd ya da burjuvadan saylmazlar myd? Terim,
pratikte, hem tketim olanaklarn (yaam tarz) hem de yatrm
olanaklarn (sermaye) dolaymlayan, hali vakti yerindelikle akan belirli bir gelir dzeyiyle zdeletirildi.
Terimin kullanm, bu iki eksen tketim ve sermaye zerinden gelitirildi. Buna gre burjuva yaam tarz, bir yandan
soylularn, dier yandan da kyl/zanaatkrlarn yaam tarzlaryla
kartlk oluturuyordu. Kyl/zanaatkrlarn yaam tarz karsnda burjuva yaam tarz, konforu, adab- muaereti, temizlii
ifade ediyordu. Ama soylununki karsnda, belirgin bir lks yoksunluunu ve toplumsal davranlardaki beceriksizlii temsil ediyordu (yani, nouveau riche** imajna uygun dyordu). ok
sonralar ehir hayat zenginleip karmaklanca, burjuva yaam
* "Baya dnen her kimse ona burjuva derim." (.n.) **
yeni zengin, sonradan grme. (.n.)
2. G. DUBY, Les trois ordres ou iimaginaire du fodalisme, Paris, 1978.
3. M. CANARD, "Essai de semantique: Le mot 'bourgeois'", Revue de
philosophie franaise et de littrature, XXVII, s. 33.
tarz, bir sanatnn ya da bir entelektelin yaam tarzyla da kartlk iine girdi. Bu kartlkta burjuva yaam tarz, dzeni, toplumsal uyumluluu, temkinlilii, alkl temsil etti. Yani burjuva,
kendiliindenlik, serbestlik, enlik ve zekilik adna ne varsa hepsine kart, nihayet bugn bizim kltr-dman dediimiz bir yaam tarzna sahipti. Son olarak, kapitalist gelime, bir proleterin
de burjuvann iktisadi roln stlenmeksizin, sahte bir burjuva
yaam tarzn benimsemesi anlamnda yeni bir yaam tarzn olanakl kld, ki biz buna "orta snflama" diyoruz.
Babbitt gibi bir burjuva, modern kltrel sylemin merkezinde
yer almsa, kapitalist olarak burjuva da siyasal-ekonomi syleminin merkezinde olmutur. Buna gre burjuva, retim aralarn sermayeletiren, cret karlnda ii kiralayan ve retileni
pazarda satandr. Satlardan elde ettii gelirin, cretleri de ieren
retim maliyetlerinden daha byk olmas durumunda, burjuvann amac olan krdan sz edilebilir. Burjuvay toplumsal rolnn
erdemlerinden dolay (yaratc bir giriimci olarak burjuva) venler olduu gibi, bu rolnn ktlklerinden dolay (parazit bir smrc olarak burjuva) yerenler de olmutur. Fakat venler de
yerenler de burjuvann, bu kapitalist burjuvann ouna gre,
19. yzyldan bu yana; birouna gre, 16. yzyldan beri; ok
byk bir gruba greyse, daha da uzun bir zamandan beri
modern iktisadi yaamn merkezi dinamik gc olduunda birlemilerdir.
19. Yzyl Tanmlar
Tpk "burjuva" kavramnn soylu/toprak sahibi ve kyl/zanaatkr arasnda bir ara tabaka olarak tanmlanmas gibi, burjuva
a ya da burjuva toplumu da iki yn arasnda tanmlanmaya baland: geriye doru gidildiinde feodalizmden ilerde, ileriye doru
gidildiindeyse sosyalizm vaadiyle (ya da tehdidiyle) kar karya... Bu tanm 19. yzyln bir olgusuydu, yle ki, ou kimse
bu yzyln, burjuva zaferinin a olduunu, kavram ve gereklik olarak burjuvann en asli tarihsel ura olduunu dnmekteydi. Burjuva uygarln kolektif bilincimizde, dnyann atlye-
si, beyaz adamn omuzlarndaki ykn anavatan, o zerinde gnein hi batmad, sorumluluklarnn bilincinde, bilimsel, uygar
Viktorya Britanyas'ndan daha iyi ne temsil edebilir ki?
Bylece burjuva gereklii hem kltrel hem de siyasaliktisadi gereklii 19. yzyln byk akm (muhafazakrlk, liberalizm ve Marksizm) tarafndan, benzer ekilde betimlendi. Burjuvann mesleki ilevi (nceleri genellikle bir tccar, fakat
sonralar, mallarn iilere rettiren, yani cretli emek istihdam
eden ve retim aralarna sahip bir iadam), iktisadi motoru (kr
gds, sermaye biriktirme arzusu) ve kltrel profili (sorumlu,
aklc, kendi karlarnn peinde koan), bu akmn burjuvay
kavramlatrma konusunda anlatklar zellikler oldu.
Merkezi bir kavram etrafnda 19. yzylda olumu bylesine
bir kavray birlii dolaysyla bu kavram hi tereddt etmeden,
tartmaya gerek duymakszn kullanabileceimiz dnlebilir.
Ancak Labrousse, tek bir tanm zerinde anlaamayacamz ve
bu nedenle ampirik gereklie daha yakndan bakmamz ve ufkumuzu mmkn olduunca geni tutmamz salk veriyor. Labrousse'un 1955'teki bu nerisine ramen, akademik camiann bu
neriyi dikkate almadn sanyorum. Neden acaba?
imdi, tarihilerin ve teki toplumsal bilimcilerin almalarnda, iinde burjuva(zi) kavramnn (onlarn deilse de, ou okurlarnn cann skacak bir biimde) kullanld be ayr balam ele
alalm. Bu rahatszlk verici noktalan zmlemekle, kavram ve
gereklik arasnda daha iyi bir akmay salayacak ipularn bulabiliriz.
1. Tarihiler sk sk "burjuvazinin aristokratlamas" olarak
adlandrdklar bir olgudan sz ederler. rnein, bazlarna gre,
bu durum 17. yzylda Hollanda'da grlmt.4 Ancien Regime
Fransas'nda, mevki satlar (venality of office) sistemiyle yaratlm olan "noblesse de robe"*, sz edilen kavramn fiili bir
* Yarglk mevkiine sahip olunduunda verilen asalet. (.n.) 4. D. J.
ROORDA, "The Ruling Classes in Holland in the Seventeenth Century", der.
J. S. BROMLEY ve E. H. KOSSMAN, Britain and the Nether-lands, II,
Grningen 1964 iinde s. 119; ve "Party and Faction", Acta Histo-riae
Nederlandica, II, 1967, s. 196-97.
kurumsallamasyd. Ve kukusuz, Thomas Mann'n Buddenbrooks'ta betimlediinin de zengin aile hanedanlarnn toplumsal kalplarnda, byk giriimciden iktisadi btnlemeye (konsolidasyon), oradan sanat hamiliine, nihayet gnmzde ya dekadan bir ahlak dknne ya da yoldan km idealist bir hedoniste
doru izledii tipik dnm izgisi bu olduu sylenebilir.
Grmeye altmz ey nedir? Hayatnn belli bir uranda, birtakm nedenlerle, bir burjuvann "aristokratik" (19. yzyldan beri eski zengin tabiri de kullanlyor) rol adna, hem kltrel tarzn hem de siyasal-iktisadi roln terk etmesi olgusudur.
Bu olgunun geleneksel biimsel simgesi, toprakl malikne elde
edip, kent sakini fabrika sahibi burjuvalktan, kr sakini
toprak sahibi soylulua doru bir deiim geirmek oldu.
Burjuva bunu niye yapar? Yant ak. 11. yzyldan bugne
kadar, gerek toplumsal stat asndan, gerekse modern dnyann
kltrel sylemi asndan, bir aristokrat olmak, her nedense bir
burjuva olmaktan daha "iyi", daha arzu edilir bir ey olarak
grlmtr.
lk bakta bu, iki nedenden dolay dikkate deerdir. Birincisi
u: Bize herkesin syledii, 19. yzyldan, 16. yzyldan ve hatta
daha da ncesinden beri, siyasal-iktisadi srecin dinamik figrnn burjuva olduudur. Peki yleyse, herhangi biri toplumsal
sahnenin daha arkaik olan ve hep de yle kalacak olan bir kesinde yer almak iin, sahnenin merkezinde bulunan yerinden
neden vazgesin?
kincisi, feodalizm veya feodal dzen, ideolojik sunular
iinde soyluluu yceltirken, kapitalizm kesinlikle burjuval
ycelten bir ideolojiyi dourdu. Ve kukusuz, bu ideoloji, en
azndan kapitalist dnya ekonomisinin merkezinde ve yine en
azndan 150-200 yldr egemen bir konumda bulunmaktadr. Buddenbrooks olgusu geerliliini korumaya devam ediyor. Ve Byk Britanya'da asilzadelik bugn bile bir eref olarak grlyor.
2. ada dncenin polemiklere yol aan nemli bir kavram da, burjuvazinin kendi tarihsel rolne "ihaneti" kavramdr.
yzyldaki gibi) grlyor, fakat imdi, "burjuvazi" ya da "kapitalistler" veya "st ynetim" ile "proletarya" ya da "iiler" arasna yerletiriliyor. Yani 11. yzyln burjuvas orta katmand, fakat
20. yzyln terminolojisinde, hl katmann tanmlanmakta olduu bir durumda, sz konusu terim st katman tanmlamak iin
kullanlyor. Bu karmaa 1960'larda, "yeni orta snflar", "yeni
alan snflar" olarak yeniden adlandrarak, olan katman ikiye
indirmeye girien kiilerin abalaryla daha da artt.7 Bu ad deiiklii olas siyasal karmlar yznden geni lde tevik edildi, fakat bu kez, deien baka bir gereklie daha dikkat ekiliyordu: Nitelikli iilerin ve bu maal uzmanlarn yaam tarzlar ve
gelir dzeyleri arasndaki farkllklar daralyordu.
kinci olarak, bu "yeni orta snflar", 19. yzyln zmleme
kategorileriyle tanmlamak olduka zordu. Bu snflar, "burjuva"
saylma ltne biraz uyuyorlard; "halleri vakitleri yerindeydi";
yatrm yapmak iin ok olmasa da biraz paralar vard (ounlukla, hisse senetleri ve tahvillere yatrm yapyorlard); kukusuz iktisadi ve siyasal olarak kendi karlarn gerekletirmeye
alyorlard. Fakat yaamlarn (servetlerinin gelirinden ok) cretli iiler gibi, ncelikle halihazrdaki cretleriyle kazanyorlard.
Ve bylece "proleter" saylma ltne de uyuyorlard. Onlarn yaam tarznda, burjuva kltrne elik ettii dnlen priten tarzn nemli bir yeri yoktu; tersine, bu tarz daha ok hedonistik ve
bundan dolay da "aristokratik"ti.
6. Kayda deer bir rnek iin bkz. C. WRIGHT MILLS, Wlite Collar,
New York, 1951.
4. nc Dnya'da bu "yeni orta snflarn" bir benzeri vard. kinci Dnya Sava'ndan sonra birbiri ardna bamszlna
kavuan bu lkelerde, aratrmaclar, nfusun ok nemli bir katmannn ykseliine, devlet tarafndan istihdam edilen, dier yurttalarla kyaslandklarnda gelir dzeylerine gre zengin saylan
eitilmi kadrolara iaret ettiler. Dier "hali vakti yerinde" insan
trlerinin fiilen bulunmad Afrika'da hemen gze arpan bu kadrolar tanmlamak iin yeni bir kavram yaratld: "dari burjuvazi".
8.F. FANON, The Wretched of the Earth, New York, 1964, s. 121-63.
9.K. MARX, F. ENGELS, The Communist Manifesto [1848], New York,
1948.
Capitalism
[1904-05], Londra, 1950 (Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, Hil Ya
yn, 2. Basm, 1991)
doru olmaz. Bir kere, bana yasal biimde rant elde etme olana
veren mlkiyet haklarnn belli bir trne sahip olmak iin ngrm ya da ansm vard. Bu mlkiyet haklarn elde etmenin altnda yatan "almann" iki zellii var. Birincisi, imdi deil, gemite yaplmtr. (Gerekten de ounlukla uzak gemite, bir ata
tarafndan yaplmtr.) kincisi, siyasal otorite tarafndan resmen
tahsis edilmesi gerekirdi, yoksa bugn para kazandrmas mmkn olmazd. Demek ki, rant=gemi ve rant=siyasal iktidar.
Rant mevcut mlk sahibine hizmet eder. Halihazrdaki almas sayesinde mlk elde etmeye alan birine hizmet edemez.
Bu yzden rant daima tehdit altndadr. Ve rant siyasal olarak garanti altna alndndan, daima siyasal bir tehdit altndadr. Ne var
ki baarya ulaan bir tehditkr, bu baarsnn sonucu olarak
mlk elde edecektir. Ama bu mlk elde eder etmez de kar
rantn meruluunu savunmay gerektirecektir.
Rant kr orann, bir kimsenin tamamyla rekabeti olan bir
pazarda elde edecei orann zerinde artran bir mekanizmadr.
inden rmak geen toprak rneine geri dnelim. yle bir rmamz olduunu varsayalm ki, kpr ina edilebilecek kadar dar
olan tek bir noktas olsun. imdi eitli alternatifler var. Devlet
btn topran potansiyel olarak zel toprak olduunu ve bir
rman karlkl her iki kysndaki topran sahibi olan kiinin
bu en dar noktada zel bir kpr yapabileceini ve bu kprden
gei iin zel bir bedel alabileceini beyan edebilir. Hatrlarsanz,
rneimizde sadece tek bir gei noktas vard. yleyse, sz konusu kii bir tekele sahip olacaktr ve rmak zerinden tanan btn meta zincirlerinin artk deerinden nemli bir para elde etmenin bir yolu olarak ar bir gei bedeli isteyebilecektir.
imdi, dier bir alternatife bakalm. Bu kez devlet, sz konusu iki kynn kamu topra olduunu beyan edebilir; bu durumda
da iki ideal-tipik olaslktan biri sivrilecektir. Devlet kamu fonlarndan yararlanarak bir kpr ina eder ve hibir gei creti almaz ya da maliyet giderlerini karlayncaya kadar belli bir cret
alr. Bu durumda, kprden geirilen meta zincirlerinin artk deerinden pay alnmas sz konusu deildir. Ya da devlet, kamusal
olan bu kylarn, mallar kar kyya ulatrmak iin rekabet eden
kiidir. O, u anda kazandyla yaamn srdrr. Benim betimlediim burjuva da artk sermayeyi kontrol etmiyor (dolaysyla
gemisiz) ve imdi kazandyla yayor. Bununla birlikte, proleter ile arasnda arpc bir fark var. O ok ok iyi yayor. Bu
farkn nedeni, artk retim aralar zerindeki kontrol deil. Fakat
hl, her naslsa burjuvalamann rn olan bu burjuva, proleterlemenin rn olan o proleterin yaratt artk deeri ele geirebiliyor. retim aralarnn kontrol sz konusu olmadna gre, bu burjuvann hl kontrol edebildii (ama o proleterin edemedii) baka bir ey olmal.
"nsan Sermayesi"
Bu noktada, son zamanlarda ortaya kan baka bir oturmam
kavramdan, insan sermayesi kavramndan sz edelim. nsan sermayesi, bu yeni tip burjuvalarn bolca sahip olduu, ama proleterin sahip olmad bir ey. Peki burjuva bu insan sermayesini nerede kazanyor? Cevap belli: temel ve kendini aka ifa eden ilevi, insanlar orta snflarn yesi olmalar iin (uzmanlar, teknik
elemanlar, sistemimizin ilevsel iktisadi yaptalar olan zel ve
kamu giriimlerinin yneticileri olarak) eitmek olan eitim sistemlerinde.
Eitim sistemleri gerekten insan sermayesi yaratrlar m; yani, insanlar karl yksek bir gelir elde etmek olan, g ve
zgl becerileri kazanmalar iin mi eitirler? Eitim sistemimizin
en nemli ilevinin bu olduu (hatta yalnzca bu olduu) ileri
srlebilir; fakat gerekte bizim eitim sistemimiz daha ok toplumsallatrma, ocuk bakma ve yeni orta snflar olarak ortaya
kacak olanlar szgeten geirme ilevleri grmektedir. Peki
szgeten nasl geerler? Bunun cevabn da biliyoruz. Aptaln
teki doktora alamayacana gre (ya da en azndan nadiren ald
syleniyor) liyakat bir rol oynuyor olmal. ok sayda liyakatli
(en azndan yeni orta snflarn yesi olmaya layk ok sayda) kii
olduundan, eleme biraz da keyfi olmal.
Kura ekmeyi seven kimse yoktur. nk riski fazladr. ou kimse keyfi elemeden kanmak iin hibir ey yapmayacaktr.
Nfuz sahibi olanlar kuray kazanmak iin, yani ayrcalk elde etmek iin nfuzlarn kullanacaklardr. Halihazrda avantajl durumda olanlarn nfuzu daha fazladr. Yeni orta snflar ocuklarna artk bir gemii miras brakamayacaklarndan (ya da en
azndan byle bir miras brakabilmeleri giderek gletiinden)
tek bir ey verebilirler: "daha iyi" eitim kurumlarna girme ayrcal.
En geni anlamyla, eitimde oyunun kurallarn belirlemeye
ynelik mcadelenin, giderek siyasal mcadelenin kilit noktas
haline gelii artk artc olmamaldr. yleyse imdi yeniden
devlete dnelim. Giderek, devletin gemii dllendirmesi, imtiyaz artrmas ve rant merulatrmas engelleniyorsa, yani kapitalizmin tarihsel yrngesinde ilerleyiiyle, mlkiyetin nemi srekli azalyorsa, devlet bu tablonun dnda tutulamaz. eref payeleriyle gemii dllendirmek yerine devlet, meritokrasi araclyla imdiyi dllendirebilir. Nihayet, uzman, idari, mlksz
burjuvalarmz arasnda, "yetenee ak kariyerler" mevcut olabilir, ama kimin yetenekli olup, kimin olmadna biri karar vermelidir. Ve bu karar, ayrt edici zellikleri byk olmayan bir dalm iin alndnda siyasal bir karardr.
Bylece tablomuzu zetleyebiliriz. Zaman iinde, kapitalizm
erevesinde gerekten bir burjuvazi geliti. Bununla birlikte burjuvazinin imdiki versiyonu, tanmyla burjuvazi adna yol aan
Ortaa tccarna da, tarihsel toplumsal bilimlerin bugn genel olarak tanmladklar kavramn ortaya kmasna yol am olan 19.
yzyln kapitalist sanayicisine de ok az benziyor. Rastlantsal olan aklmz kartrd, ideolojiler yolumuzu artt. Her eye ramen, artk deeri ele geiren kimse olarak burjuvann, kapitalist
oyunun ba aktr olduu dorudur. Ama sadece iktisadi deil,
ayn zamanda siyasal bir aktr. Her ne kadar ok tutulan bir iddia
ise de, kapitalizmin, iktisadi alan siyasal alandan zerk tutan yegne tarihsel sistem olduu iddias, bence ok yanl bir iddiadr.
Bu bizi 21. yzylla ilgili olarak deineceim son bir noktaya
getiriyor. Burjuva ayrcalnn nihai tezahr olan, meritokratik
sistem sorununa... Temeli ok zayf olduundan burjuvazi asndan bu, sistemler arasnda en az (en ok deil) savunulabilir
alnt). Bu teze gre Marksizm, varolan tm biimleriyle, kanlmaz olarak, er ya da ge ortadan kalkacaktr. Kuram biimi de
dahil olmak zere. Eer Marksizm bir yerlere gidiyor ise, bu ancak kendi ykmna olabilir. imdi bir baka tez daha (Spinoza'
dan) ekleyelim: "Birden fazla yok olma ekli vardr." Bazs kaytsz artsz, ardnda birey brakmadan eriyip gitmedir. Bazs
yeni batan kalba dkme, nbet deitirme ya da devrimdir: zddnn eklini alsa da, geriye bireyler kalr. Gemie bakarak (ve
yalnzca gemie bakarak), Marksizm'in ne derece salam temellere oturduunu, onun ortadan kalkma tarzndan anlayacaz.
Eer "yok olma" srecinin devam etmekte olduu ve hatta ilerledii ki bunu dndrecek birden fazla gsterge vardr varsaymndan yola karsak, entelektel mdahale ve konjonktr yerini bulur; srecin sonucunun bal olduu pratik-kuramsal anlam
ekirdeini tanmlama ve onu belli bir ynde iletme riskini gze
alabiliriz.
Gelelim nc gzleme: Marksizm'in tarihsel etkisi, kurgulan evriminde, pratik yatrmlarnda, kurumlamasnda ve "kriz"
inde artk bize grnd ekliyle, artc derecede elikili bir
grnm sergiliyor. Hatta iki misli elikili.
Bir yandan, bu olayn kendini ne zaman gsterdiini kesin olarak sylemek mmkn olmakszn (belki de baz komnist partilerde, "proletarya diktatrl" hedefinden vazgeildii andr bu
bir anlamda fazla ge, bir anlamda fazla erken bir zaman),
Marksizm'in "ngrleri"nin ve devrimci "program"nn hibir
zaman olduklar gibi gerekleemeyecei ortaya kt; nk bunlarn zerine kurulu olduklar koullar snf mcadelesinin, kapitalizmin belli bir biimi kapitalizmin bu koullarn ve bylelikle de bizzat Marksizm'in "tesine" gemi olmasyla, oktandr
ortadan kalkmt. Bununla beraber, bu amann kiplikleriyle ilgili
hibir ciddi zmleme, bu amann kendisinin, ksmen (ve hatta
nemli bir ksmnn) Marksizm'in etkililiinin dolayl bir sonucu
olduunu bilmezlikten gelemedi. Bu etkililik zellikle, 19. yzylda
kapitalizmin "yeniden yaplanmalarnn", Sovyet Devrimi'nin
(Marksizm'in meru ya da meru saylan ocuunun) ve daha ok
onun ii hareketlerindeki, ulusal kurtulu mcadelelerindeki
tutarak byle bir dnme tarznn unsurlarn biimlendirmek istiyorum. lk olarak, Marx'n gzler nne serdii, daha sonraki
gelimelerinde de hep bu izi tayan snf kavramnn baz iki
ynl zelliklerine ayrm getireceim. kinci olarak, snf mcadelesinin yaln ekliyle ters den baz grnmlerini kurama ekleme olanan inceleyeceim. Snf mcadelesi kuramlatrmasna indirgenemedii, hatta onunla badamad grlen ve dolaysyla onun gerek i snrlarn (ya da isterseniz, Marksizm'in
altnda yatan antropolojinin i snrlarn) tanmlayan srelerin ve
toplumsal ilikilerin, rnein "zeknn mekaniklemesi"nin ya da
cinsel bask ilikilerinin, ya da yine milliyetilik ve rkln baz
grnmlerinin Marksist bir adan nasl belirlenebileceini de
aratrmak uygun olur fakat bu baka bir aklamann konusu
olmak zorundadr.
"Marksist" Snf "Kuram"
Burada sz konusu olan "tarihsel materyalizm"in temel kavramlarn bir kez daha zetlemek deil, bir sistemden ziyade kuramsal bir deneyim olarak harfi harfine ele alnan Marx'n eserinde de snf mcadelesi zmlemesine, pratik yatrm iin gerekli "koz"u verdiini dnebileceimiz bir kart anlamllk grnts veren eye iaret etmektir. ok bilinen ya da daha nce
ne srdm gelimeleri hzla geeceim.
Bizi durdurmas gereken ilk olgu, bir yanda Marx'n "tarihsel-siyasal" eserlerinde, dier yanda Kapitalde, rastladmz snf
mcadelesi biimleri arasndaki ar aykrlktr.
Doal olarak bu ilk eserler hazrlandklar koullarn geri tepmesine tm dier metinlerden daha fazla maruz kalmtr.
Bize sunduklar "tablolar", temel tarihsel emann, srekli olarak
a posteriori dzeltmeyle nceden bilme arasnda gidip gelen, (esas
olarak Avrupa tarihine indirgenmi olan) ampirik tarihin beklenmedik olaylarna uyarlanm halleri gibi grnmektedir. Bu uyarlamalar kimi kez kavramsal yapm retilmesini gerektirir: nl
"ii aristokrasisi" temasnda olduu gibi. Kimi kez de ciddi mantksal glkler doururlar: Bonapartizm'in yol at, burjuvazi-
nin snf olarak siyasal iktidar tek bana yrtemeyecei dncesinde olduu gibi. Fakat "somut olann" ok daha ince bir
diyalektiini kardklar da olmutur: snflarn temsilinin ayrmas ve toplumun dman kamplarda kutuplamas grnglerinin tehlikeli bir ekilde birbirini izleyiinde devrimci ve kardevrimci krizlerin younlat dncesinde olduu gibi. Aslnda
bu zmlemeler, kendilerine ait bir kimlikle, toplumsal bir ilevle ve zel siyasal karlarla donanm kolektif glerin olumas ve arpmas olan, stratejik diye adlandrabileceimiz bir tarih temsilini tartma konusu yapmazlar. Bu temsil Komnist Manifesto'nun "rtl ya da ak bir i sava" diye adlandrd
eydir. Snflar tarihin maddi ve ideolojik aktrleri olarak kiiletirme olanan salayan budur. Elbette ki byle bir kiiletirme,
ne srd terimlerin temel bir simetrisini iermektedir.
Oysa esas olarak, Kapitalin zmlemelerinde olmayan ey
budur (ve onun "mantyla" hi mi hi badamaz). Kapital,
kukusuz snf mcadelesine btnyle bal olan bir sreci gzler nne serer, ama temel bir simetrisizlik tar: o kadar ki, onun
bak asndan, uzlamaz snflarn hibir zaman "karlamadklar" sylenecek kadar ileri gidilebilir. Gerekte burjuvalar ya
da kapitalistler (bu ifte adlandrmann yaratt sorunlara daha
sonra dneceim) hibir zaman bir toplumsal grup olarak grnmezler; sermayenin ve onun farkl ilevlerinin "tayclar",
"maskeleri", "kiilemeleri" olarak grnrler. Kapitalist "snf
fraksiyonlar" giriimciler ve para babalar, tccarlar ancak
bu ilevler kendi aralarnda att zaman; ya da sistemin "dnda" saylan kapitalizm-ncesi snflarn ve toprak mlkiyetinin
karlaryla karlatklar zaman sosyolojik bir istikrar kazanrlar.
Proletarya, bunun tersine, para-sermayesinin karsnda, retim
ve yeniden retim srecinde somut, elle tutulur bir gereklik olarak ("kolektif emeki", "emek gc") belirmektedir. Bir bakma
Kapitalde iki, ya da drt deil yalnzca bir snfn, proleter-ii
snfnn olduu sylenebilir; bu snfn varl hem sermayenin
deerlenmesinin koulu ve birikiminin sonucudur hem de hareketinin otomatikliini srekli olarak kstekleyen engeldir.
O halde iki "temel snfn simetrisizlii (birinin kendi olarak
kabul etmek gerekir. Bu da onu "evrensel snf" olarak dnmemizi salar (dier snflar ise "evrensel" olmaya yaklamaktan
teye gidemezler; proletarya bizzat devrimci olabilecei ve olmak
zorunda olduu halde, "burjuvazinin bizzat egemen olamayaca"
n ne sren semptomatik dnceyi hatrlayalm).
Doal olarak ii snfnda, bu ilke birliini etkileyen ve kimlik ann zaman iinde geciktiren engeller ve uymazlklar rahata
gzlenebilir: "gelimemi bilin", ulusal ya da mesleki "blnmeler", "emperyalist kalntlar", vb. Son raddede Rosa Luxemburg gibi proletaryann snf kimliinin gerek olarak ancak
devrimci edimin kendisinde varolduu dnlebilir. Fakat bu
aklamalar ii snfnn, kapitalist gelimenin rn olan nesnel
birliiyle, konumunun radikal olumsuzluunda yani tam olarak
rn olduu bu gelimenin karlaryla ve hatta varoluuyla
badamazlnda bulunan znel birlii arasndaki tutarllkta, daha
nce fiilen varolan kimlik ilkesini dorulamaktan baka bir ey
yapmaz. Ya da bu tutarllk, toplumsal iblmndeki yerleri nedeniyle ii snfna "ait olan" tm bireylerin katlaca bu snfn
nesnel bireyliiyle onlarn dorudan karlarnn savunusunu ve
smrnn sonunu (yani "snfsz toplumu", sosyalizm ya da komnizmi) mmkn ve rgtlenebilir klan zerk, toplumsal dnm projesi arasnda sz konusu olacaktr.
Bylelikle Marksizm'in snf mcadelelerinin tarihsel olarak
belirleyici niteliini tasarlay ekliyle bizzat snflarn (ncelikle
proletaryann) znel ve nesnel (ifte) kimliklerini tasarlay ekli
arasnda karlkl nvarsaym var gibi grnyor. Tarihsel dnmlerin anlamn tasarlay ekliyle, tarih sahnesinde kendi
dramnn oyuncular olarak grnen snflarn varolu srekliliini, srekli kimliini tasarlay ekli arasnda da ayn ey sz
konusudur.
Biraz nce sylediim gibi, bu dngnn nclleri bizzat
Marx'ta verilidir; smr durumunun ierdii radikal olumsuzluun bilincine varmak olarak devrimci znellik dncesinde, ve
bu durumun dereceler ve aamalarla da olsa, batan baa tek bir
manta tekabl eden bir birlemi proleterleme srecini ifade
ettii dncesinde verilidir. Bu koullarda, uzlamazln yapsal
M? 209
tanmlayan ve tantan bir gcn siyasal sahnede varln mdahalesi, birlemesi ve blnmesindeki kesintiler ne olursa olsun
bir mite indirgemek de mmkn deildir. Bu varlk olmadan, toplumsal sorunun devam ve devletin dnmndeki rol anlalmaz kalrd.
Buna karn tarihilerin almalarnn bize gsterdii ey bu
ideolojik etkinin kendiliinden, otomatik, deimez hibir yan olmaddr. Bu etki, sadece "yaam koullar"nn, "alma koullar"nn "iktisadi konjonktrlerin" deil, ulusal siyasetin devlet
erevesinde ald biimlerin de (rnein btn yurttalara oy
hakk, ulusal birlik, savalar, eitim ve dinde laiklik sorunlar
vb.) devreye girdii, ii pratikleriyle rgtlenme biimlerinin srekli bir diyalektiinden ileri gelir. Ksaca bu, greli olarak bireylemi bir snfn ancak bir kurumlar a iinde tm dier snflarla
kurduu ba sonucu olutuu, srekli olarak st-belirlenen bir
diyalektiktir.
Bak asn byle tersine evirmek, tarihsel olarak yzeyde
gzlenebilenlere uygun olarak, "ii snfnn" az ok homojen bir
sosyolojik durum temelinde deil sadece bir ii hareketinin olduu yerde varolduunu kabul etmek demektir. Ve stelik, ii
hareketinin ancak ii rgtlerinin (partilerin, sendikalarn, sendikalar birliinin, kooperatiflerin) olduu yerde varolduunu kabul etmektir.
te iler bu noktada kark ve ilgin hale gelmektedir. Nitekim tersine bir indirgemecilikle, tam da idealletirilmi "zne snf tasvirinin temelinde yatan bir indirgemecilikle ii hareketini
giderek ii rgtleriyle ve greli de olsa snfsal birlii ii
hareketiyle zdeletirmeyelim. Bu terim arasnda her zaman
kanlmaz olarak uyumazlk olmutur. Snf mcadelesinin gerek, toplumsal ve siyasal tarihini yapan elikileri reten budur.
Bylece ii rgtleri (zellikle de siyasal snf partileri) hibir zaman ii hareketinin btnn "temsil etmemi" olduklar gibi,
onunla dnem dnem elimek durumunda da kalmlardr: hem
temsil etme yetkileri Sanayi Devrimi'nin belli bir aamasnda merkezi konuma yerlemi baz "kolektif emeki" kesimlerinin idealletirilmesi zerine kurulduu iin, hem de devletle siyasal bir uz-
lama biimine tekabl ettii iin. yle ki her zaman, ii hareketinin kendisini mevcut rgtlenme biimlerine ve pratiklerine kar
yeniden kurmas gereken bir an gelmitir. te bu yzden "kendiliindencilik" ve "disiplin"in klasik ve her zaman yeniden ortaya
kan ikilemleri, ideolojik atmalar (reformizm ve devrimci kopu), blnmeler, tesadfleri deil, bu ilikinin tzn temsil etmektedir.
Ayn ekilde ii hareketi hibir zaman fabrikann, ailenin,
meskenin, etnik dayanmalarn, vb. ii alannda grndkleri
ekliyle yaama ve alma koullarna bal snfsal pratiklerin
(bunlar iiye zg toplumsallama biimleri olarak adlandrabiliriz) btnn ifade etmedi ve bunlar bnyesine almad. Bunun nedeni bilincin gelimemilii deil, smrnn onlara uygulad basknn (bu smrnn biimlerindeki eitlilik bir yana)
iddeti ne olursa olsun, proleterlemi bireyleri ayrt eden yaam
ve sylem biimlerinin, karlarn yok edilmez eitliliidir. Buna
karlk her seferinde onlara hareketle (grevler, hak araylar,
bakaldrlar) ve rgtlerle birleme kapasitelerini salam olan,
tam da bu snf pratikleridir mesleki alkanlklar, toplu direni
stratejileri, kltrel sembollerdir.
Daha ileri gidelim. Greli tarihsel sreklilii iinde "snf"
yapan pratikler, hareketler, rgtler arasnda srekli uyumazlk
olduu gibi bu terimlerin her birinde temel bir katklk da vardr.
Uvriyerist bir ideoloji gelitirse bile, hibir snf rgt ( zellikle
de hibir kitle partisi) hibir zaman katksz bir ii rgt olmamtr. Tersine her zaman baz "nc" ii kesimleriyle, ister
dardan toplanan, ister "organik aydnlar" gibi ksmen ieriden
kan aydn gruplarnn karlamas ve az ok atmal bir ekilde kaynamalaryla kurulmutur. Ayn ekilde, ok belirgin bir
proleter nitelie brnd zaman bile, hibir nemli toplumsal
hareket hibir zaman sadece ve sadece anti-kapitalist hedeflerin ve
hak iddialarnn zerine oturmamtr; her zaman iin anti-kapitalist hedeflerle demokratik ya da ulusal, ya da pasifst veya geni
anlamda kltrel hedeflerin birleimi zerine kurulmutur. Ayn
ekilde snf pratiklerine, direnie ve toplumsal topyaya bal
temel dayanmalar, tarihsel ana ve ortama bal olarak, her za-
man iin hem mesleki dayanmalar hem de kuak, cinsiyet, milliyet, kentsel ya da krsal evre, askeri mcadele, vb., dayanmalar olmutur (1914'ten sonra Avrupa'daki ii hareketi biimlerini "eski tfeklerin" deneyimi olmadan anlamak mmkn deildir).
Bu anlamda tarihin bize gsterdii udur: Toplumsal ilikiler
kendi zerlerine kapanm snflar arasnda kurulmazlar; snflar
ii snf da dahil katederler. Ya da: Snf mcadelesi snflarn kendi ilerinde cereyan eder. Fakat unu da gsterir: Devlet
snflarn olumasnda kurumlaryla, araclk ve idare ilevleriyle,
dnceleri ve sylemleriyle zaten hep vard.
Bu ncelikle "burjuvazi" iin geerlidir ve klasik Marksizm'in
tkezledii nokta tam da burasdr. Devlet aygtn, "sivil toplumun" dnda bir "makina" ya da bir organizma olarak kavray
ki bu, kimi zaman egemen snfn hizmetinde tarafsz bir ara
olarak kimi zaman asalak bir brokrasi olarak anlalr, liberal
ideolojiden miras kalan ve genel fayda dncesine kar sadece
tersine evrilmi olan bu kavray, devletin kurucu roln dnmesini engellemitir.
Bana kalrsa, her "burjuvazinin" tam anlamyla bir devlet burjuvazisi olduu savunulabilir. Bunun anlam burjuva snfnn
devlet iktidarn, kendisini iktisadi anlamda egemen snf olarak
kurduktan sonra ele geirmedii, tam tersine devlet aygtn gelitirdii, kulland ve kontrol ettii lde ve bunu yapabilmek iin
de dnerek ve eitlenerek (ya da devletin ileyiini salayan
toplumsal gruplarla; askerlerle, entelektellerle kaynaarak) iktisadi
(ve toplumsal, kltrel) anlamda egemen olduudur. Bu son
noktasna kadar gtrlm bir Gramsci'vari hegemonya dncesinin olas anlamlarndan biridir. O halde, dar anlamda "kapitalist snf yoktur; grnrde "temel toplumsal ilikinin" dnda olan dier toplumsal gruplarla aydnlar, memurlar, kadrolular, toprak sahipleriyle- belli bir eilimin sonucu olarak birletikleri takdirde bir snf oluturan farkl tipte kapitalistler vardr
(sanayiciler, tccarlar, para babalan, rantiyeler, vb.). Modern siyasal tarihin nemli bir ksm bu "birleme"nin deikenliklerini
yanstr. Bu, burjuvazinin sermayenin varoluundan ya da kapi-
215
hukukunun saptanmas, igc ihrac ve ithali politikalar, dolaysyla ii snfnn yerletirilme ve harekete geirilme politikalar); zellikle de belli bir anda, karlkl evrimlerini eklemlemek
iin istenir (emek piyasasnn, isizliin, sosyal gvenliin, saln, eitim ve mesleki formasyonun ynetimi; bunlar olmadan
srekli olarak yeniden retilip pazara getirilen "meta emek gc"
olamazd). Devlet olmasayd emek gc bir meta olamazd. Ve
ayn zamanda emek gcnn meta konumuna indirgenemezlii
ister bakaldryla ister krizle, ister bu ikisinin birlemesiyle kendini gstersin devleti srekli olarak kendini dntrmeye zorlamaktadr.
Balangtan beri varolan bu mdahaleler sosyal devletin geliimiyle yalnzca daha organik, brokratiklemi, nfus aklarnn, mali aklarn ve mal aklarnn en azndan ulusal lekte
eklemlenmeye alld planlamalarla btnlemi bir biime brnmtr. Fakat bu arada sosyal devlet ve ierdii toplumsal
ilikiler sistemi, snf mcadeleleri iin ve birleik iktisadi ve siyasal "kriz" etkileri iin dorudan bir zemin ve koz halini almtr.
Bu, retim ilikilerinin devletletirilmesi (Henri Lefebvre buna
"devletsel retim tarz" diyecek kadar ileri gidiyor), cret ilikisinin dier dnmleriyle birletii oranda byledir. Bu dnmler unlardr: cretliliin biimsel olarak toplumsal ilevlerin
byk ounluuna yaylmas; mesleki ynlendirmenin, eitimsel
ynlendirme karsnda giderek daha dorudan baml hale gelmesi (ve bunun sonucunda okul kurumunun snfsal eitsizliklerin
sadece yeniden reticisi deil, bu eitsizliklerin reticisi olduu
gerei); dorudan (bireysel, "ie" ve "niteliklere" gre) cretin
belli bir eilim dorultusunda dolayl (kolektif, daha dorusu "ihtiyaca" ve "stat"ye gre toplu olarak belirlenen ) crete dnmesi; nihayet "retici olmayan ilerin" (hizmetler, ticaret, bilimsel
aratrma, daimi eitim, ileitim, vb.) mekaniklemesi ve kk
paralara ayrlmasdr ki bu da, retici olmayan ilerin genellemi bir iktisat erevesinde devletin ya da zel sermayenin
yatrd deerlerin deer kazanmas srecine dnmesine olanak
salar. Tm bu dnmler liberalizmin lm fermann daha
dorusu ikinci lm fermann ve siyasal bir mite dnmesini
217
ekonomilerinin dnya pazaryla yava yava btnlemesi ve sper-emperyalizm dinamiiyle "modernlemek", yani tam olarak
kapitalist snflara dnmek zorunda kalmlardr: fakat tam da
bu yzden hegemonyalar (ister baskc ister ideolojik olsun ki
pratikte, devrimci olayn onlara verdii meruiyet derecesine gre
bu ikisinin bir bileimidir) ve birlikleri tehdit altna girmektedir.
Burada ikinci bir dzeltme yapmak gerekir. Sermayenin uluslararaslamas, batan beri, indirgenemez bir tahakkm ve smr stratejileri okluuyla bir arada bulunmaktadr. Hegemonya
biimleri dorudan buna baldr. Sartre gibi konuursak, her tarihsel burjuvazinin gelitirdii smr biimlerince, onlar "yapt" lde ve yaptndan daha fazla, "yapldn" syleriz.
nk her smr stratejisi tekniklerin, finansmanlarn, artk
emek zerindeki basklarn belli bir retici birleimine bal olan
bir iktisadi politikayla, nfusun kurumsal kontrol ve idaresi iin
bir sosyal politikann eklemlenmesini temsil eder. Fakat kapitalizmin geliimi smr tarzlarnn balangtaki eitliliini yok etmez: Tersine srekli olarak, bir ekilde ona "yeni tip" iletmeler
ve yeni teknolojik styaplar ekleyerek artrr. Baka bir yerde,
dierlerinden sonra (R. Linhart) ne srdm gibi, kapitalist
retim srecine zelliini veren basit smr deil, ar-smrye olan srekli eilimidir. Bu eilim olmazsa kr oranlarnn bir
eilim olarak dnn (ya da verili bir retici birleiminin
"azalan randmannn" yani artan smr maliyetlerinin) nne
gemek mmkn olmaz. Fakat ar-smr, bizzat smrnn
rasyonel rgtleniiyle her yerde tamamen badamaz. rnein
emeki kitlelerinin ok dk bir yaam ve nitelik dzeyinde tutulmasn ya da baka yerlerde emek gcnn yeniden retiminin
ve kullanmnn (apartheid olaynda olduu gibi yurttaln kaytsz artsz inkr edilii sz konusu deilse) organik koullar
haline gelmi olan toplumsal hukukun ve demokratik haklarn
yokluunu ieriyorsa badamaz.
te bu nedenle dnya ekonomisinde (oynak) merkez ve evre
ayrm, smr stratejilerinin corafi ve siyasal-kltrel bir dalmna da tekabl etmektedir. Eitsizliklerin sadece yava yava
yitmeye mahkm bir gecikmeyi temsil edeceklerini ne sren ge-
k grdmz gibi emekilerin toplumsal btnleme ve proleterleme biimlerinin, teknolojik bulularn ve artk emein younlatnlmasnn diyalektii kesintisizdir, yalnzca snfsal ilikinin kendisinin, yani iktisat-devlet karmann istikrarszlamasnn sunaca siyasal frsatn sonucu olabilecek devrimci
kopula dorudan hibir ilgileri yoktur. Yine kim ve ne iin "kriz"
olduunu bilmek sorunu ortaya konmaldr.
Gemiin devrimleri her zaman hem toplumsal eitsizliklere
hem yurttalk haklarnn talep edilmesine, hem de ulus-devletin
tarihsel deikenliklerine yakndan bal oldular. Modern devletin
bir "cemaat" kurma iddiasyla, farkl dlama biimlerinin gereklii arasndaki elikiden patlak verdiler. Daha nce grdmz gibi Marx'n iktisat ve siyaset eletirisinin en derin ve en
ykc yan, insan toplumlarn genel karn zerine deil, uzlamazlklarn dzene sokulmas zerine kurduu gereinden ibarettir. Hatrlattm gibi Marx'n antropolojisinin, emei insann
ve toplumsal ilikilerin "z" haline, uzlamazl tek bana belirleyen temel pratik haline getirdii dorudur. zgrl zel
mlkiyetle zdeletiren liberal ideoloji, bu indirgeme olmadan radikal bir biimde tartma konusu edilemezdi. Bugn bundan kurtulmamz mmkn m? Aksine, zaten srekli bir biimde yeni etkinliklere (geleneksel olarak "retime" deil, "tketime" bal
olanlara da) girmek zere eitlendikleri ve yayldklar bugnk
durumda, emein ve iblmnn ortadan kalkacaklarn dnebiliyor muyuz? Kesin olan u ki, iblm dier blnmelerle
karmadan, kanlmaz olarak onlara uymaktadr; etkileri de ancak soyut olarak yaltlabilir. "Etnik" atmalar da (daha dorusu
rkln etkileri) evrenseldir. Tpk, en azndan baz uygarlklarda cinsel ayrm zerine kurulu uzlamazlklarn olduu gibi (ayrca cinsel ayrm da, F. Duroux'nun zmlemelerine bakacak
olursak ii snf da dahil tm toplumsal gruplarn kurum ve
rgtlerinde vardr). Snf mcadelesi tm toplumsal pratikleri
kapsayan, ancak bu konuda tek olmayan belirleyici bir yap olarak
dnlebilir ve dnlmelidir. Daha dorusu; kesinlikle tm
pratikleri kapsad lde kanlmaz olarak dier yaplarn evrenselliiyle i ie girer. st-belirlenim, belirsizliin eanlamls
se snf ya da snf mcadelesi ideolojisinin, kendini hangi ad altnda tantrsa tantsn, taklitten kurtularak zerkliini kazanmas
gerekmektedir. "Marksizm nereye gidiyor?": Btn iermeleriyle
birlikte bu paradoksa kar koymad srece hibir yere.
Kaynaka
Michel AGLIETTA, Rgulation et crises du capitalisme, L'exprience des
Etats-Unis, Calmann-Lvy, 1976. Louis ALTHUSSER, Rponse John
Lewis, Maspero, 1973, (Trke ev. John Lewis'e Cevap, Birikim, 1978).
Positions, Editions sociales, 1976. Etienne BALIBAR, Cinq tudes de
matrialisme historiaue, Maspero, 1974. Marx et sa critique de la politiaue
( A. TOSEL ve C. LUPORINI ile birlikte), Maspero, 1979.
"Classes" et "Lutte des classes" maddeleri, Dictionnaire critique du
marxisme (yn. G. LABICA), PUF, 1982.
"Sur le concept de la division du travail manuel et intellectuel", J.
BELKHIR ve dierleri, L'intellectuel, l'intelligentsia et les manuels iinde,
Anthropos, 1983.
"L'id"e d'une politique de classe chez Marx", Marx en perspective iinde
(yay. B. CHAVANCE), Editions de l'EHESS, Paris, 1985.
"Apr"s l'autre Mai", La Gauche, le pouvoir, le socialisme iinde, Hommage Nicos Poulantzas, PUF, Paris, 1983.
"Longue marche pour la paix", E. P. THOMPSON ve dierleri,
L'Exterminisme. Armement nuclaire et pacifisme iinde, PUF, 1982.
Christian BAUDELOT, Roger ESTABLET, L'Ecole capitaliste en France,
Maspero, 1971. Christian BAUDELOT, Roger ESTABLET, Jacques
TOISER, Qui travaille
pourqui?, Maspero, 1979. Daniel BERTAUX, Destins personnels et
structure de classe, PUF, 1977. Jacques BIDET, Quefaire du Capital?
Mat"riaux pour une refondation, Meridiens-Klincksieck, 1985. Pierre BOURDIEU, La Reproductlon. Elements
pour une thorie du systme d'enseignement, Ed. de Minuit, 1970.
Kuramsal Bulanklk
Gney Afrika'da, ABD'de ve Byk Britanya'da "rksal gerilimler" diye bir eyin varolduunu herkes "bilmektedir". Kimileri
bunun Latin Amerika'nn baz ksmlarnda, Karayipler'de, Gney ve Gneydou Asya'nn eitli yerlerinde varolduunu dnmektedir. Peki ama Siyah Afrika'nn bamsz devletlerinde
"rksal gerilim" diye bir ey bulunabilir mi? Tersine, Siyah Afrika'da "kabileciliin" varolduunu yine herkes "bilmektedir". "
Kabilecilik" yalnzca Afrika'ya zg bir grng mdr, yoksa
sanayilemi, kapitalist devletlerde de bilinir mi?
Sorun baz kavramsal glklerden domaktadr. Gnlk bilimsel kullanmdaki toplumsal tabaka ya da toplumsal gruplama
kategorileri ok sayda, belirsiz ve rtm durumdadr. Snf,
kast, milliyet, yurttalk, etnik grup, kabile, din, parti, kuak,
estate** ve rk gibi terimlere rastlanabilir. Standart tanmlar yoktur; tam tersine, terimleri birbiriyle ilikilendirmeye alan yazar
says pek azdr.
Bu konudaki nl bir deneme temel kategori oluturan
* Bu makale ilk kez, Les Cahiers du CEDAF, no. 8/1971, 1. Dizi: Sosyoloji'de yaynlanmtr.
** Ortaa snflar (.n.).
235
237
Smrge hkimiyetinin kurulmas bu snflandrmalardan hibirini dorudan deitirmemitir. Bununla beraber en az bir yenisini dayatmtr: ikili hatta l bir hal alan smrge uyrukluudur
bu (rnein, Nijeryal, Britanya Bat Afrikals, Britanya mparatorluu uyruu).
Buna ek olarak birok rnekte dini kategoriler smrge hkimiyeti altnda yeni bir nem kazanmtr. Hristiyanlar hem
"kabile"8 hem de "yre"9 iinde nemli bir alt-grup olarak ortaya
kmtr. Tarihsel olarak slam'n aa yukar her yerde Avrupa
smrge hkimiyetinden nce gelmesine ramen, Mslmanlar'n
birok yerde Hristiyanlar'a kar tepki olarak daha kendinin bilincinde bir kategori haline gelmi olmalar mmkndr. slam'n
baz yerlerdeki ani yayl da buna iaret ediyor gibidir.10 Ve her
yerde yeni "etnik gruplar" peydahlanmtr.11 Sonu olarak rk,
smrge dnyasnn, siyasal haklar, mesleki dalm ve geliri
aklayan birincil kategorisi olmutu.12
Milliyeti hareketlerin ykselii ve bamszln gelii daha
da ok kategori yaratt. Kimliin belli bir toprak parasyla zdelemesi yani milliyetilik yaygn ve nemli hale geldi. Bu
zdelemeyle birlikte etnik zdelemeye yeni bir ballk olarak,
ounlukla kabilecilik diye adlandrlan ey ortaya kt. Elizabeth
Colson'un syledii gibi:
Muhtemelen birok gen belli etnik geleneklere ak ballklarn, Afrika'nn bamszlna kendilerini adaylaryla ayn zamanda kefettiler...
8. Bkz. K. A. BUSIA, The Position of the Chief in the Modem Political System of Ashanti, Londra, Oxford University Press, 1951. BUSIA, Asantiler arasndaki Hristiyan-Hristiyan olmayan anlamazlnn neden ve so
nularn ayrntlaryla birlikte anlatmtr.
9. Uganda, siyasetin dinsel bir e-blnmeyle bir lde billurlat
balca rnektir: bu grup, Protestanlar, Katolikler ve Mslmanlar'dr.
10. Bkz. Thomas HODGKIN, "Islam and National Movements in West
Africa", Journal of African History, III, 2, 1962, ss. 323-327; ayrca bkz. J.-C.
FROELICH, Les Musulmans dAfrique noire, Paris, Ed. de l'Orante, 1962,
Bl. 3.
i 1. I. WALLERSTEIN, "Ethnicity and National Integration in West Africa", Cahiers d'eludes africaines, no. 3, Ekim 1960, ss. 129-139.
12. Bu nokta Georges BALANDER ve Frantz FANON'un almalarnda
tartlmtr.
239
241
18. Bkz. Ernest MILCENT, "Tribalisme et vie politique dans les Etats du
Benin", Revue franaise d'etudes politiques africaines, 18, Haziran 1967, ss.
37-53; ayrca bkz. Walter SCHWARZ, Nigeria, Londra, Pall Mall Press,
1968.'
19 Bkz Terence K. HOPKINS, "Politics in Uganda: The Buganda Question", ss. 251-290, yay. haz. J. BUTLER ve A. A. CASTANGO Jr, Boston
University Papers on Africa: Transition in African Politics iinde, New York,
Praeger, 1967; ayrca bkz. May EDEL, "African Tribalism: Some Reflectons
on Uganda", Political Science Quarterly, LXXX, 3, ubat 1965, ss. 357-372.
20 J. H. A. WATSON, "Mauritania: Problems and Prospects", Africa
Repon, VIII, 2, ubat 1963, ss. 3-6; Viviana PAQUES, "Alcuni problemi
umani posti dallo sviluppo economico e sociale: II caso della Republica del
Ciad", // Nuovo Osservatore, VIII, 63, Haziran 1967, ss. 580-584; George
W SHEPHERD Jr, "National Integration and the Southern Soudan", Journal
of Modern African Studies, IV, 2, 1966, ss. 193-212. ad'da durum 1970'li
yllardan bu yana tersine dnmtr.
243
larda resmi yurttalk elde etmi olsalar da, daha ok Afrikalolmayan kategorisine girenler iin doruydu; Zanzibar'daki Araplar'n, Kenya'daki Asyallar'n durumunda ve Gana'daki Lbnanllar'n tek tk srlmeleri durumunda byleydi. Bir noktada, Zaire'den bir Belikal g olduysa da, imdiye dek Siyah Afrika'da Avrupallar'n toptan srgnleri gereklememitir.
Afrika'daki durumun bu hzl deerlendirmesindeki ama, bir
noktann altn izmekti: Etnik grup, dinsel grup, rk, kast gibi
szde stat grubu eitlilikleri arasnda ie yarar bir fark yoktur.
Bunlarn hepsi tek bir temann eitlemeleridir. Bu tema da, mitsel
olarak u anki iktisadi ve siyasal durumdan nceye uzanan ve
snfsal ya da ideolojik anlamda tanmlanm dayanmalar aan
bir dayanma olma iddias tayan bir yaknlkla insanlar gruplamaktr. Temann eitlemeleri bu halleriyle, Akiwowo'nun kabilecilik hakknda syledii gibi, "ulus ina srelerinin ngrlmedik sonularna kar bir dizi kalplam cevap, ya da isterseniz uyum salama dzenlemeleri"22 olarak grnmektedir. Ya da
Skinner'in, daha pervasz syleyiiyle, bunlarn merkezi ilevleri,
"insanlarn, evrelerinde deerli grlen hizmetler ve mallar
hangileriyse onlar iin rekabet edebilen siyasal, kltrel veya toplumsal birliklerde rgtlenebilmelerini salamaktr".23
Bu ilev kavramn kendinde varolduuna gre stat gruplar,
birden fazla toplumsal sistemde rgtlendiklerini ya da varolduklarn iddia etseler bile, tanm olarak, paras olduklar daha geni
bir toplumdan nce varolamazlar.24 Fried'n "kabileler" iin ihtiyatl bir ekilde belirttikleri tm stat gruplar iin dorudur:
22.
Akinsola A. AKIWOWO, "The Sociology of Nigerian
Tribalism?",
Phylon, XXV, 2, Yaz 1964, s. 162.
23.
Elliot P. SKNNER, "Group Dynamics in the Politics of
Changing
Societies: The Problem of 'Tribal' Politics in Africa", yay. haz. J. HELM, a.
g. e., s. 173.
24.
Bkz. WEBER, a.g.e., s. 939: "Snflar, stat gruplar ve
partiler
hak
knda bir genel gzlem daha eklemeliyiz: Bunlarn, zellikle bir siyasal bi
rim erevesi iinde, ok daha byk bir birlii nceden varsaydklar gerei
bununla snrl olduklar anlamna gelmez. Tersine, byle bir birliin her za
man iin [...] devlet snrlarnn dna tamas allm bir eydir [...] Fakat
amalan ille de yeni bir toprak hkimiyetinin kurulmas deildir. Esas olarak
Kabilelerin ou, ok zgl bir anlamda ikincil grngler gibi grnmektedir. Bunlar greli olarak yksek derecede rgtlenmi toplumlarn,
ok daha basit bir ekilde rgtlenmi dier toplumlarn iinden ortaya kyla balayan srelerin sonucu olabilirler. Eer bu kantlanabilirse, kabilecilik, karmak bir siyasal yapnn evriminde zorunlu bir n basamak olarak
deil, bu yapnn yaratlna bir tepki olarak grlebilir.25
25. Morton J. FRIED, "On the Concept of Tribe' and Tribal Society'",
yay. haz. J. HELM, a.g.e., s. 15.
26. M. WEBER, a.g.e., s. 930.
245
datmnn zemini greli olarak sabit ise, stat yoluyla katmanlama kolaylar. Her iktisadi dnm ve teknolojik yansma stat yoluyla katmanlamay sarsar ve snf konumunu n plana karr. Yaln snfsal durumun en
byk nem tad lkeler ve alar, genelde teknik ve iktisadi dnm
dnemleridir. Ve iktisadi katmanlamann deiimindeki her yavalama, zaman iinde stat yapsnn bymesine yol aar ve toplumsal onurun nemli
roln yeniden canlandrr.27
27.
28.
a.g.e., s. 938.
Bkz. Jeanne FAVRET, "Le traditionalisme par exces de
modernite",
Archives europeennes de sociologie, VIII, 1, 1967, ss. 71-93.
29.
Bkz. Clifford GEERTZ, "Politics Past, Politics Present",
Archives
europeennes de sociologie, VIII, 1, 1967, ss. 1-14.
30.
J. FAVRET, a.g.e., s. 73.
32. "Estratificatin social y estructura de clases (un ensayo de interpretacin)", Ciencias politicas y sociales, VIII, 27, Ocak-Mart 1962, ss. 99-101.
33. Rodolfo STAVENHAGEN, "Clases, colonialismo y aculturacin: en
sayo sobre un sistema de relaciones interetnicas en Meso-America", America
lafna, VI, 4, Ekim-Aralk 1963, s. 94.
34. V. L. ALLEN, "The Meaning and Differenfiation of the Working
Class
in Tropical Africa" ve Peter CARTENS, "Problems of Peasantry and Social
iftilik ile cret kazancnn birbirinin yerine gei kalplarn vurgulamakla ilgiliyken35, Carstens, kyl snf rgtlenmesinin stat
grubu aygtn ya da "kyl stat sistemi" dedii eyi aklamakla daha ok ilgilidir.
Carstens, "zayf kabile ballklarnn korunmas ya da canlandrlmas kiilerin saygnlk ya da nfuz oluturmak iin kullanabilecekleri kaynaklardr" savyla balang yapar.36 Ardndan,
"bir kyl snf ortaya karan gizli gc reten kurumlar ayn zamanda kyl stat sistemlerini de yaratmtr. rnein, egemen
snftan olduu kadar yerli kyllerden de saygnlk ve nfuz elde
etmenin, onlar tarafndan kabul grmenin en emin yolu dardan
dayatlan eitim ve din kurumlarna katlmaktr" diyerek bir hatrlatma yapyor.37 Buradan kan sonu da udur: "Daha st snftaki dier stat sistemlerine ancak i stat sistemlerini kullanarak ulaabilirler. Stat kullanm stratejisi snfsal snrlar gemek iin en iyi ara olarak grlr".38
Stat yoluyla katmanlamann gc bu adan anlalabilir olmaktadr. Stat onuru yalnzca, gemiin baarllar iin ada
pazarda avantaj elde etme mekanizmas, yani Weber'in tanmlad gerici g deildir; ayn zamanda ykselmeye alanlarn sistem iinde amalarna ulamalarn salayan mekanizmadr (Colson'un dikkat ektii, yksek dzeyde etnik bilin ile eitim araClass in Southern Africa". ki rapor da 13-19 Eyll 1970'te Varna'daki VII.
Dnya Sosyoloji Kongresi'nde sunuldu.
35. "cretliler yaam standartlar ve i konusunda dalgalanmalar yaarken
kyl reticiler yaam standartlarnda ve iin younluu konusunda dalgalan
malar yaar. Ancak cretlilerin yaam standartlarnda bir dme ya da isizliin
art, emein kyl retimine geri dnmesine neden olur ya da kyl re
timinin kaynaklar bir emniyet sbab olduunda tahamml edilir bir hal alr." (Ailen, 1970). Bkz. Giovanni ARRIGHI benzer bir tez ne srmtr,
"L'offerta di lavoro in una perspettiva storica", Sviluppo economico e sovraslutture in Africa iinde, Torino, Einaudi, 1969. Bunun ngilizce versiyonu
vardr: "Labor supplies in Historical Perspective: A Study of Proletarianization of the African Peasants in Rhodesia", Giovanni ARRIGHI ve John S.
SAUL, Essays on the Political Economy of Africa (New York, Monthly Review Press i973, ss. 180-234).
36. P. CARSTENS, a.g.e., s. 9.
37.
a.g.e., s. 10.
38. a.g.e.. s. 8.
249
251
di). Stat grubu ballklar, snfsal ballklarda kriz anlar dnda grlmesi zor bir biimde balayc ve etkilidir, ama ayn zamanda zmlemecinin bak asyla, daha geicidir. Eer toplumlar etnik olarak "btnlemi" olsalard uzlamaz snfsal kartlklar azalmazd; hatta tam tersi dorudur. Stat grubu balanmalar ann ilevlerinden biri snfsal farklarn gerekliklerini
gizlemektir. Ancak belirli snfsal kartlklar ya da farklar azald
ya da kaybolduu takdirde stat grubu kartlklar da (farklar
deilse bile, hatta onlar da) azalr ve ortadan kalkar.
rk Kavramnn Yararll
Siyah Afrika'da "etnik" atmadan sz edilir. ABD'de ya da
Gney Afrika'da ise "rksal" atmadan sz edilir. Baz lkelerde
(Siyah Afrika devletleri gibi) deil de dierlerinde en bariz stat
gruplamalarn tanmlamak iin rk gibi zel bir kelimenin olmasnn herhangi bir yaran var mdr? Eer her bir ulusal rnei tek
bana ve mantksal olarak ayr deerlendirseydik yarar olmazd,
nk stat yoluyla katmanlama hepsinde ayn amaca hizmet
eder.
Fakat ulusal rnekler tek balarna ve mantksal olarak ayr
deildirler. Bir dnya sisteminin parasdrlar. Daha nce, srlm beyaz Avrupallar'n bugnk Siyah Afrika'daki rollerini
tartrken belirttiimiz gibi, ulusal sistemdeki stat ve saygnlk,
dnya sistemindeki stat ve sralamadan ayr tutulamaz. Ulusal
stat gruplar olduu gibi uluslararas stat gruplar da vardr. Irktan kastmz, znde, byle bir uluslararas stat grubudur. Beyazlarla beyaz-olmayanlar arasnda temel bir blnme vardr.
(Kukusuz beyaz-olmayanlar eitlidir ve snflandrma zamana
ve yere gre deiir. Bir tr gruplama deri rengine dayanr ama
gerekte pek geerli deildir. Daha iyi bilinen bir dieri ktalara
gredir ancak Araplar ounlukla kendilerinin ayr tutulmasn isterler.)
Bu uluslararas ikilik asndan deri renginin nemi yoktur.
"Beyaz" ve "beyaz-olmayan" deri rengiyle pek az ilikilidir. "Siyah nedir? Ve her eyden nce, onun rengi nedir?" diye sormutu
Jean Genet. Afrikallar, Kuzey Sudan'daki daha ak renkli Araplar'la Gney Sudan'daki koyu renkli Niloteler arasndaki atmann rksal bir atma olduunu inkr ederken ki ou inkr
eder ikiyzllk etmiyorlar. Irk terimini uluslararas, zel bir
toplumsal gerilime saklyorlar. Bu Sudan'daki atmann gerek
olmad ve stat grubu asndan davurulmad anlamna gelmez. yledir. Fakat bu, ABD'de siyahlar ve beyazlar, Gney Afrika'da Afrikallar ve Avrupallar arasndaki atmaya biimsel
olarak benzer olsa da siyasal olarak farkldr. Siyasal farkllk
dnya sistemi iin ve onun iindeki anlamnda yatmaktadr.
ada dnyada rk, tek uluslararas stat grubu kategorisidir. En azndan MS. 8. yzyldan beri bu rol oynayan dinin yerini
almtr. Bu sistemde stat grubuna yelii belirleyen, renkten
ok sralamadr. Nitekim, Trinidad'da tm yeleri siyah olan bir
hkmete kar, bu hkmetin Kuzey Amerikan emperyalizmiyle
ittifak iinde olduu ileri srlerek, bir "Siyah G" hareketi oluabilmektedir. Nitekim, Quebec ayrlklar da kendilerini Kuzey
Amerika'nn "beyaz zencileri" diye adlandrabilmektedirler. Nitekim pan-Afrikanizm, Kuzey Afrika'nn beyaz derili Araplar'n
iine alabilmekte ama Gney Afrikal beyaz derili Afrikanerleri
dlayabilmektedir. Nitekim, Kbrs ve Yugoslavya ktali (Asya, Afrika ve Latin Amerika) konferanslara davet edilebilmekte
ama srail ve Japonya darda braklmaktadr. Bir stat grubu
kategorisi olarak rk, uluslararas bir snf kategorisi iin, proleter
uluslar kategorisi iin bulank bir kolektif temsildir. O halde
rklk, yalnzca, varolan uluslararas toplumsal yapy olduu
gibi koruma edimidir ve rk ayrmcl iin tretilmi bir szck
deildir. Bu, ikisinin birbirinden ayr grngler olduu anlamna gelmez. Irklk kukusuz ayrmcl, taktik cephanesinin bir
paras, bir ana silah olarak aka kullanr. Ama dorudan anlamyla herhangi bir ayrmclk sz konusu olmadan da rkln
grlebilecei birok olas durum vardr. Daha zor gibi grnmesine ramen, belki rklk olmadan ayrmclk bile olabilir. Anlalmas gereken ey, bu kavramlarn farkl toplumsal rgtlenme dzeylerindeki eylemlere atfta bulunduklardr; rklk dnya
arenasndaki eyleme atfta bulunmakta; ayrmclk greli olarak
253
halkrda, gnmzdeki hortlay gz nne alndnda sessizce geitirilemeyecek Nazizm'in belirginlemesinde ok nemli
bir rol oynamas ngrlen "proleter ulus" temasdr.
Bu grnmlerin karmakl ayn zamanda, "rk" ve "snf"
in, tarihin modern temsillerinin merkezinde olan srekli bir diyalektiin elien kutuplarn oluturduunu emee ilikin kanlmaz bir varsaym olarak kabul ettiimiz halde, rkln "snf bilinci"ne kar kullanlmas dncesini (snf bilincinin rklk tarafndan engellenmedii, caydrlmad, bozulmad srece snf
koullarnda doal olarak kmas gerekirmiesine) kaytsz artsz sahiplenmenin neden mmkn olmadn da akla kavuturmaktadr. Bundan baka ii hareketi iinde ya da onun kuramclar arasnda rkla arac, entrikac yaklamlarn da (ki
bunlarn bedelinin ne denli pahal bir ekilde dendiini biliyoruz:
W. Reich bunu ilk grenlerden olduu iin ok deerlidir), rklkta u ya da bu snfsal durumun "yansmasn" gren mekaniki
grler gibi, ii snfnda ve onun rgtlerinde milliyetiliin
varln, baka bir deyile rkla kar kitlesel mcadelenin
(kapitalizme kar devrimci mcadele gibi) bal olduu, snf ideolojisi ve milliyetilik arasndaki i atmay inkr etme ilevini
grdklerinden kukulanmaktayz. Burada "snf rkl"nn baz
tarihsel grnlerini tartarak gstermek istediim ey bu i atmann evrimidir.
Modern rk kavramnn, bir ayrmclk ve horgrme syleminde yer al, insanl "st-insanlk" ve "alt-insanlk" olarak
blyle, balangta ulusal (ya da etnik) bir gsterime deil, snfsal bir gsterime, daha dorusu (toplumsal snf eitsizliini
yaratltan gelen bir eitsizlik olarak sunmak sz konusu olduu
iin) bir kast gsterimine sahip olduunu birok rklk tarihisi
vurgulamtr (bunlar arasnda Poliakov, Michele Duchet ve Madeleine Reberioux, Colette Guillaumin ve modern klelik konusundaki almasyla E. Williams vardr).6 Bu adan, rk kav6. L. POLAKOV, Hisloire de l'antisemitisme, yeni bask (Le Livre de
poche Pluriel); M. DUCHET, M. REBERIOUX, "Prehistoire et histoire du racisme", Racisme et societe iinde, derleme, P. DE COMARMOND ve Cl. DU-
sine yol aarak modern rkln tm varyantlarn belirleyen bedenin estetize edilmesi (ve dolaysyla fetiist tarzda cinselletirilmesi) srecini tam olarak anlamamz salayan sadece bu tarihsel
durumdur, bu zgl toplumsal ilikilerdir. Irk kuramlarn tarihinde biyolojiye bavurulmasnn gerek anlamn bunlar aydnlatrlar: Bu bavurmann bilimsel bulularn etkisiyle hibir ilgisi
yoktur; bedensel fantazmann idealletirilmesinden ve bir eretilemeden ibarettir. st dzey biyoloji ve ayn zamanda dier kuramsal sylemler bedenin grnrlne, olu biimlerine, davranlarna, simgesel organlarna ve uzuvlarna eklemlendikleri takdirde bu ilevi yerine getirebilir. Burada, daha nce yeni-rklk
konusunda ve onun zihinsel emein kk paralara blnmesinin en son biimiyle olan ba konusunda biimlendirilen varsaymlara uygun olarak, gnmzde IQ dzenlemesinden tutun
da karar alc, entelektel ve sportif "kadro"nun estetize edilmesine kadar tank olduumuz, zihinsel yeterliliklerin "bedensel leti
-rilmesi"ni, yani rksallatnlmasn tanmlayarak devam etmek yerinde olur.14
Fakat snf rklnn yaplnda belirleyici bir yan daha
vardr. i snf, tanm gerei belirsiz "snrlan" olan nk
bu snrlar emek srecindeki ve sermaye hareketindeki durmak
bilmez dnmlere baldrlar hem heterojen hem de oynak
bir topluluktur. Aristokratik kastlardan ve hatta burjuvazinin ynetici kesimlerinden farkl olarak, bir toplumsal kast deildir. Ancak snf rkl (ve zellikle de gmenler durumunda olduu
gibi, milliyeti snf rkl) ii snfnn en azndan bir ksm
iin bir kastn kapallna edeer bir ey retme eilimindedir.
Daha dorusu (ya da en kts): "toplumsal hareketlilik"te tam
kapallk, proleterleme dalgalarna olabildiince tam aklkla
birleir.
imdi meseleyi baka bir ekilde ele alalm. Kapitalist birikimin mant bu konuda iki elikili grn tar: Bir yandan,
emek ve yaam koullarn emek pazarndaki rekabeti salaya-
14. Bu kitapta yer alan "Bir Yeni-Irklk Var m?" ve "rklk ve Milliyetilik" incelemelerine baknz.
cak, "yedek sanayi ordusu"na srekli olarak yeni gler katacak, greli
bir nfus-fazlasn besleyecek ekilde srekli olarak harekete
geirmek, sreksizletirmek; dier yandan ii topluluklarn, onlar i
iin "eitmek" ve iletmeye "balamak" zere (ve ayn zamanda
"paternalist" siyasal hegemonya ile ii "ailecilii" arasndaki
tekabliyet mekanizmasn iletmek zere) uzun sreli olarak (birok
kuak boyu) srekliletirmek sz konusudur. Bir yandan, sadece cret
ilikisine bal snfsal durumun atalar kua ve torunlar kuayla
hibir ilgisi yoktur; son noktada "snfsal aidiyet" kavramnn kendisi
pratik gsterimden yoksundur; hesaba katlmas gereken ey sadece
snfsal durumdur. Dier yandan ii snfnn en azndan bir ksmnn
ii oullan olmas, bir toplumsal kaltmn kurulmas gerekmektedir.15
Fakat, pratikte, direni ve rgtlenme gleri de bununla birlikte
oalr.
Demografik politikalar, g ve kentsel ayrm politikalar daha
genelde, D. Bertaux'nun antroponomik diye adlandrd pratikler16
bu elikili gereklerden domu ve 19. yzyl ortalarndan itibaren
hem iveren hem devlet tarafndan, onlarn paternalist (ki bu milliyeti
propagandayla sk skya baldr) ve disiplinci ifte grnmleriyle
uygulamaya konulmutur: bir yanda vahi kitlelere kar "toplumsal
sava" amak, dier yanda ayn kitleleri her anlamda
"uygarlatrmak"; gnmzde bunun mkemmel bir rnei "banliy"
ve "getto"lara yaplan toplumsal-po-lisiye muamelede grlmektedir.
Irk karmak, gelip "nfus sorununa" (buna bir dizi yananlam
dahildir: doum oran, nfus kayb ve nfus fazlas, "melezletirme",
kentleme, sosyal konut, halk sal, isizlik) ekleniyorsa ve tercihen,
yanl bir ifadeyle "gmen" olarak adlandrlan ikinci kuak
sorununda younla-yorsa, bu bir tesadf deildir; bilinmesi gereken
ey bu ikinci
15. Bu sadece bireysel bir akrabalk anlamnda deil, eilim olarak dardan-evlilii uygulayan bir "nfus" anlamndadr; sadece becerinin aktarm
anlamnda deil (bu aktarma raklk, okul eitimi, sanayi disiplini araclk
eder), znel kimliklerde ve kurumlarda ina edilen "kolektif bir etik" an
lamndadr. Daha nce sz geen eserlerden baka, bkz. J. P. DE GAUDEMAR, La Mobilisation generale, Editions du Champ urbain, Paris, 1979.
16. Daniel BERTAUX, Destins personnels et structure de classe, PUF,
1977.
d olan"n bysne kaplmas... ki rklk bunun bir ifadesi olacaktr, trnden aklamalar) bir yana brakrsak elimizde tartlmaz karlkl bantlar kalr. ngiltere'de altml yllardan
beri "cemaatlerin" atmasn hzlandran, milliyetilii besleyen,
"Thatcherizm"in, "Powellizm"in yerini doldurmasn ve renkli
nfusu su yuvas olarak gsteren youn bir propagandayla2 birlikte baskc kanun ve nizam politikalarnn benimsenmesini kolaylatran eyler, sanayisizleme, kentsel yoksullama, Refah
Devletinin zl, ve imparatorluun gerilemesidir. Ve Fransz toplumu da seksenli yllarn bandan beri, benzer bir yola girmi gibi grnmektedir. Irk sularn ve polisin "hata"larnn oalmas3, yurttalk hakknn snrlanmas projeleri, Ulusal Cephe'nin ykselii, bunu haber veren iaretler olabilir. Bazlar yle
diyecektir: Fransa ayn uurumun kenarnda henz tereddt eder
gibidir.
zellikle rklk olgusunun, onu vcuda getiren iddet edimlerinin, toplumsal krizin etkin bir bilekesi haline geldii ve ondan
sonra da krizin evrimini etkiledii tartlmazdr. sizlik, kentleme, okullama sorunlar ve ayn zamanda siyasal kurumlarn ileyii (oy verme hakk sorununu dnelim) ile gmen fobisinin, gmenlerin (ya da ocuklarnn) kendi savunma mekanizmalarnn ve birbirinin antitezi olan "Fransz kimlii" kavraylar
arasnda byyen kartln oluturduu karmak arasndaki
balant giderek daha da glenmektedir. Sonunda bir zorunlu-
uun biimlerini alr hale gelmitir. Korku siyasetinin ya da felaket tellall siyasetinin profesyonellerine yer aan ve bununla
balantl olarak ulusal topluluun bir ksmn bu noktada sansr
ve otosansr uygulamaya tevik eden de ite budur. Daha da
ktsnn varolduuna (tarihsel rneklere dayanarak) inanldnda, rklk daha vahim bir hal almasn diye bu konuda susmak
daha iyi olmaz m? Hatta sonular kontrol edememek korkusuyla, nedeni ortadan kaldrmak (yani, varlklaryla "red tepkileri"ne
yol aan "yabanc topluluklar" kendi nitelikleri ya da istekleri
dolaysyla "asimile olabilir" olan herkesi "asimile etmek" kouluyla lkelerine geri gndermek) daha iyi olmaz m?
Aslna baklrsa neden ve sonutan ziyade, konjonktr iinde
rklk ve krizin karlkl etkisinden sz etmek gerekir: Yani, toplumsal krizi rk kriz olarak nitelendirmek, zellikle belirtmek ve
ayn zamanda, belirli bir toplumsal oluumda, belli bir anda ortaya kan "kriz rkl"nn ayrt edici ve belirleyici zelliklerini
aratrmak gerekmektedir. Balarken mazeretler ve yanlglar diye
adlandrdklarmn nne geme ansn bylece yakalayabiliriz.
Gerekte, rkln daha grnr hale gelmesi, hi yoktan ya da
pek az eyden ortaya kmas demek deildir. Amerikan toplumu
gibi dier toplumlar iin apak olan ey gerekte bizim iin de
geerlidir: Irklk, ulusal kimlik diye adlandrlan eyle bir btn
oluturan uzun vadeli maddi yaplarda (psiik ve toplumsal-siyasal yaplar da dahil) yerlemitir. alkantlarla, inanlarn tersyz
olularyla snansa da sahneden ve her halkrda kulislerden, hi
kaybolmaz.
Bununla birlikte, nceleri fark edilmeyen bir kopu gereklemitir: Gizli kalan bir yapnn varln ve bu yapyla liberal
devletin resmi hmanizminde yer alan sansr arasndaki atmay
gz nnde tutarak rkln edime geii olarak adlandrmay
nereceim ak rklk (bu gei sylemden "bireysel" iddete,
oradan da ufkunda dlamann ya da ayrmcln kurumlamasnn belirdii rgtl harekete varan derece derece bir ilerleyile
gerekleir) hedeflerini ve tayclarn deitirir. Konjonktrn
zmlenmesi iin ncelikle nem tayan ey bu yer deitirmelerdir: Irkln, ncelikle entelektellerin mi yoksa halk ta-
kalarnn m, ya da terimin geleneksel anlamyla kk burjuvalarn m (kk mlk sahipleri), yoksa cretlilerin (zellikle iilerin) mi olgusu olduu, ne dili asndan, ne amalar asndan ne de yaylma gc asndan nemsizdir; ncelikle Yahudileri mi, Araplar m, genelde "'mtque"leri* mi hedef ald, hukuki anlamda yabanc zerinde mi younlat, yoksa toplumsal
bnyenin arlatrlmasna dair bir fantazma, "Sahte Franszlarn,
ulusun iinde gya kistlemi olan yabanclarn, kknn
kaznmasna dair bir fantazma m gelitirdii de ayn ekilde
nemsiz deildir. Kriz rkl hi de tamamyla yeni, gemi
rnei ya da kkenleri olmayan bir ey deildir. Fakat, (bizzat
madurlara "hogr eikleri" olarak yanstlan) baz hogrszlk eiklerinin almasdr. Ve giderek eitlenen durumlarda
kentlerde komuluk, ayn zamanda i konusunda; cinsel ve
ailesel ilikiler, ayn zamanda siyaset konusunda bir "rklatrma" tavrn benimseyen yeni toplumsal snflarn ya da tabakalarn (ya da daha ok yeni toplumsal tabakalarda giderek oalan
bireylerin) eyleme geii, sahneye kdr.
yle ifade etmek daha doru: Eer radikal biimiyle Hitler
rneinin, smrgeci ve Amerikan rk ayrm rneklerinin, o "sevimli Beyazlar"yla telkin ettii gibi, rk ideolojinin temelde
(yalnzca bir ama anlamnda deil snfsal dayanmann etkin
bir inkr anlamnda da) snflararas bir tutuma sahip olduu
doruysa, kriz rkl, snf ayrlklarnn artk "yabanclar"
konusunda eilim olarak farkl tutumlar belirlemeyip yerlerini
dlama zerine ve dmanlk konusunda sessiz bir su ortakl
zerine kurulu bir toplumsal "uzlama"ya braktklar bir konjonktr belirtmektedir. En azndan, snf ayrlklarn greliletiren bir uzlamann belirleyici faktr haline gelmektedir.
Bu bak asyla belli bir zgnlk iddiasnda olmadan
gnmz Fransz toplumunda baz eiklerin imdiden alm olduklarn gsteren baz belirtiler ne srlebilir.
nce g karmann oluumuna dikkatle bakalm. Bundan
* Kmseyici anlamda, Fransa'ya yerlemi ve d grnyle davranlar hoa gitmeyen Akdenizli yabanc, (.n.)
meselesine yol aarak (ne birbirini aldatmak ne de aldanmak gerekir), sylemde biimlendirilen ve davranlarda gelien, "ge"
dair gndelik bir vicdan muhasebesi vardr. "Araplar sevmeyenler", "Cezayirli arkadalar" ile vnebilmektedirler. Araplar'n
"asimile olamaz" olduklarn (slam, smrge dneminin miras
vb. nedeniyle) dnenler Siyahlar'n ya da talyanlar'n yle olmadklarn kantlayabilmektedirler. Ve bu byle srp gider. Ve
tm vicdan hesaplamalar gibi bunun da kendi kmazlar vardr:
Tanm olarak hiyerarize edicidir, ama bununla beraber kendi
hiyerarize etme ltlerinin ("dinsel", "ulusal", "kltrel", "psikolojik", "biyolojik" ltler) tutarszlna arpp durmakta ve
bulunmaz bir tehlikelilik ve stnlk lei araynda bunlardan
faydalanmaktadr. Bu lek, Siyahlar'n, Yahudiler'in, Araplar'
in, Akdenizliler'in, Asyallar'n, "yerlerini", yani orada olduklarnda "onlara nasl davranlmas", "nasl bir tutum alnmas", "ne
yaplmas" gerektiinin bilinmesini salayacak hayali yerlerini alacaklar bir lektir.
G kategorisi sylemleri ve davranlar bu ekilde yaplandrmaktadr, fakat en az bunun kadar nemli bir ey daha yapmaktadr: Irkya, rk olarak birey ve gruba, "kendi bilinci"nin
temel etkeni olan tannacak ve aratrlacak bir dnce, bir "nesne" yanlsamasn verir. Bu cmleyi yazdktan sonra bir ikircillik
tadnn farkna vardm. nk burada varolan ey, dnce
yanlsamas deil, yanlsama yaratc bir nesnenin fiili dncesidir. Snflandran dnr, dnen de varolur. inde bulunduumuz durumda, snflandran toplu olarak varolmaktadr. Daha
dorusu yeniden dzeltmek gereklisnflandran, yelerinin
benzerlii zerine kurulu bir topluluktan ibaret olan bu yanlsamay fiili olarak vareder. Irklk-kartl, bu ifte edimsellii
doru deerlendiremedii iin, sk sk, rkln bir dnce yokluu, gerek anlamda bir zihinsel gerilik olduu ve onu geriletmek iin dnmenin ya da dndrtmenin yeterli olaca yolundaki yanlsamayla kendini avutur. Halbuki dnce tarzn deitirmek sz konusudur, yani yaplabilecek en zor eyi yapmak.
Burada kendi hesabmza nasl ki "gmen", bireyleri rk
bir tipolojiye yerletirmeye olanak salayan balca ayrt edici
zelliksegnmz Fransas'nda "g"n de tam anlamyla, rkn yeni ad haline geldiini kefediyoruz; bu isim yenidir ama
ilevsel olarak eskisinin edeeridir. Bu noktada daha nce smrgeci rkln, birliin ve farkllamann vicdan hesaplamasna, sadece kendiliinden syleminde deil, kurumlarnda ve ynetim pratiklerinde de temel bir ilev verdiini hatrlamak gerekir.
Smrgeci rklk bunu, aknlk verici olan genel "yerli"6 kategorisi diye bir ey uydurarak ve ayn zamanda (kavim [ethnie]
kavramnn kkeninde bulunan) "etnik" alt blmleri bu potada,
hiyerariler ve ayrmlar ("Tonkinler" ve "Annamlar", "Araplar" ve
"Berberiler," vb.) oluturmaya olanak salayacak gya tek-anlaml sahte tarihsel ltler yoluyla oaltarak yapmtr. Nazizm
de, alt-insanlar* "Yahudiler" ve "Slavlar" eklinde blerek, hatta
bunlar da kendi ilerinde blerek, ve soysal tipolojiler sabuklamasn bizzat Alman halkna tayarak ayn eyi yapmtr.
Cinse ilikin bir g kategorisinin oluturulmasnn ortaya kard sonular bununla kalmaz. Bu kategori, tam milliyeti sylemin tarihsel olarak ayn devlet erevesinde toplanm halklarn
blnmez birliini ilan ettii anda, kendilerini az ok utan verici
bir dtalk statsne atlm ve bununla snrlanm bulan Fransz
milliyetindeki bireyleri iine almaya alr: Fransz topraklar zerinde domalar ya da yurttala kabul edilmeleri nedeniyle Fransz milliyetinde olmalarna ramen, siyah Antilliler'in ve ok sayda "yabanc kkenli" Fransz'n pratikte durumlar budur. Bylece, pratik ve kuram arasnda, bazlar elendirici grnebilecek
elikilere varlmaktadr. Yeni Kalendonya'daki bamszlk yanls bir Kanak kuramsal olarak "yurdunun" btnlne zarar veren bir Fransz yurttadr; ama "metropol "deki bir Kanak, bam* "Sous-homme" terimi Himmler tarafndan bir konumada kullanlmtr, (.n.)
6. Bu artcdr, nk ilke olarak yerli "o yerde domu" olandr. Yani
smrgelerin herhangi birinde: Buna gre Fransa'da yerlemi, smrgelerden
bir Afrikal "yerli" kalr ama Fransa'daki bir Fransz tabii ki yerli deildir!
Smrgeci bilimin etniklik kavramn inas iin bkz. J.-L. AMSELLE, E.
M'BOKOLO,Au cr de l'ethnie. La Dcouverte, 1985. Fransz Babakan (J.
Chirac) yakn zamanda, "Kanak halk yoktur, o bir etnik grup mozaiidir,"
dedi.
sizlik yanls olsun olmasn, hi bir zaman iin siyah bir gmenden baka bir ey deildir. Liberal (sac) bir milletvekili gn
"Fransa iin bir ans olduu"7 dncesini akladnda ona hakaret etmek zere taklm "Stasibaou" lakabyla gln duruma
drldn grd! Bu bakmdan en anlaml olgu, muhafazakr kamuoyunun (ki snrlarn belirlemek olduka risklidir) Cezayirliler'in Fransa'da domu olan ocuklarn, "gmen ikinci
kuak" ya da "ikinci kuak gmenler" olarak gstermedeki ve
zaten paras olduklar Fransz toplumuyla "btnlemelerinin
mmkn olup olmad" zerine (btnleme kavramn, yani
gerek bir tarihsel ve toplumsal btne aidiyeti, her trl uyumazl nlemek iin peinen bir gvence saylan mitsel bir "ulusal tip"e uygunluk kavramyla sistematik bir biimde kartrarak)
srekli olarak kafa yormaktaki inatlardr.
Bylece szn ettiim ikinci paradoksa varlr: G kategorisiyle belirtilen nfus gerek anlamda ne kadar az "gmen"se,
yani stat ve toplumsal ilev asndan, fakat ayn zamanda detler
ve kltr asndan8 ne kadar az yabancysa o denli yabanc bir
bnye olarak gsterilir. Elbette ki bu paradoksta belli bir rk kuram olsun olmasn, rkln belirleyici bir zellii yine karmza
kyor ki, bu da soybilimsel ilkenin uygulanmasdr. Melezleme ve ok-etnik gruplu ya da ok-kltrl ulus saplantsnn,
Fransz toplumunun bir ksmnn kendi dnmlerine direniinin
ve hatta oktan olup bitmi dnmlerini, yani kendi tarihini
inkr ediinin zel bir hali olduundan da kukulanabiliriz. Bu direniin, bu inkrn, tm toplumsal snflara, zellikle de ounluk
olmas nedeniyle daha dne kadar bir dnm gcn temsil
etmi snfa ait olan, daha geni evrelerde grnmesi olgusu,
gerekte hakl nedenlerle derin bir krizin belirtisi olarak deerlendirilebilir.
ayn smr ve proleterleme biimi altnda birbirine yaklatrarak, ulusal ii snfnn toplu bir "yukarya doru hareketlilik"
ynndeki beklentilerine sert bir ekilde son vererek, ii emeinin topyekn niteliksizlemesine yol atnda, bu istikrarszlk
kendini ii snfnda kesin bir blnmeyle mi, yoksa ii snf
mcadelelerinin radikallemesiyle mi aa vuracaktr? Sanayilerin
zlmesi ve beraberinde eski emperyalist glerin kmesi olgularyla trmanan iktisadi kriz, snf mcadeleleri srasnda elde
edilmi ve siyasal "uzlama"nn, toplumsal "denge"nin btnleyici paras haline gelmi olan yaam dzeyi, itibar, i konularndaki greli gvenceyi sorgular duruma geldiinde ayn soru daha
da keskin bir hal alr.
Burada ikilemin en nemli noktasna geliyoruz: Bylesi bir
"yeniden proleterleme" snf ideolojilerini ve pratiklerini kanlmaz olarak altst eder. Ama hangi ynde? i snf tarihileri
gstermilerdir ki, ii snf hegemonyac bir toplumsal grubun
(rnein ar sanayinin nitelikli iilerinin) etrafnda, rgtlenme
biimleri ve idealleriyle rl bir a oluturarak zerkleir. Ayn
zamanda bu zerklik her zaman iin kart iki anlam ierir, nk
hegemonyac grup kendini "ulusal birliin" meru bir bileeni olarak kabul ettirebilen, toplumsal avantajlar ve yurttalk haklar
kazanabilen bir gruptur.10 letiim ve dnme tarzlarnn "rklatrlmas" ya da kolektif kltrde gizli rkln almas ki bu
zorunlu olarak belli bir zeletiriyi gerektirir ikileminin bir
doruluk snav, siyasal bir lm kalm meselesi haline gelmesi
zellikle ii snf iin sz konusudur. Sol'un rkln ykselii
karsndaki dirensizlii, ona verdii dnler ya da salad
frsatlar sorununun bu denli nemli olmasnn nedeni de budur.
10. Bkz. Gerard NOIRIEL'in iki kitab: Longwy. Immigres et proietaires,
PUF, 1984; Les Ouvriers dans la societe franaise, XIX-XXe siecles, Seuil,
1986. Zeev STERNHELL'in yararl iki eseri (La Droie revolutionnaire, Seuil,
1978; M droite ni gauche, Seuil, 1983). Sadece dnce tarihiyle yetinen bu
iki eser, rgtl ii hareketinin Dreyfusulua katksnn ("Jaures cephesinin", "Guesde cephesine" kar zaferi), ii snfnda yabanc dmanln nleyemediyse de, en azndan yzyln eyrei boyunca anti-kapitalizmin yerini dolduracak ey olarak kuramlatnlmasn engellemi olduu gibi nemli
bir olguyu dikkat ekmektedir.
En azndan Fransa'da, komnizm ve sosyalizm dnceleri etrafnda birleenler dnda siyasal olarak gl bir "sol" olmamtr.
zellikle belirleyici olan sorun proletaryaya ait olma savndaki rgtlerin ve ideolojilerin bu krizinden ne kacadr. Eer "Stalinizm'den kurtulma" bahanesi bizi, Fransz komnizminin siyasal
geleneklerindeki milliyeti yanda bulunan rklatnc sapmalar
ister onu faizan rgtlerle poplist bir rekabete soksunlar, ister,
ki bu daha mmkn grnmektedir, onun tarihsel sonuna ve halk
snflarnn bir ksmnn Ulusal Cephe'nin etki alanna gemesine
katkda bulunsunlar hafife almaya ya da ok basit bir biimde
kendiliinden olmu gibi grmeye yneltirse, bizi siyasal hatalarn en byne srkler.11
Bu eilimler sadece krizin vahimlemesi koullarnn paras
deildir, ayn zamanda, tm toplumsal haklar ve yurttalk haklar
sorunlarnn ayrcalk sorunlar korunmas ya da "doal olarak"
kr salayan birtakm kiilere verilmesi sz konusu olan ayrcalklar haline gelmesine katkda bulunurlar. Haklar gerekten
kullanlr. Ayrcalklar ise ounlukla hayali olabilir (ite smrlen snflara da genelde bylece verilir). Haklar onlar talep
edenlerin ve onlardan yararlananlarn saylarnn (ve glerinin)
artmasyla niteliksel olarak oalr. Ayrcalklar ancak, mmkn
olduu kadar snrlayc bir tekelin savunusuyla gvence altna
alnabilir. Bana yle geliyor ki, neden kriz konjonktrnn halk
snflarnda, varolu "gvenlii"ne dair bir belirsizlii (bazan sonu panie varan bir belirsizlii) ve kolektif "kimlie" dair bir belirsizlii birletirdiini bu noktada anlayabiliriz. Yukarda szn
ettiim g karmann oluumu bu belirsizliin hem nedeni
hem de sonucudur; ve bu, etrafnda, ayrcalklarn deil haklarn
diliyle ifade edilen toplumsal ve iktisadi karlar savunusunun
siyasal geleneinin olutuu rgtl ii snfnn dalma eilimi
gstermesi iin de geerlidir. Bu iki olgu birbirini beslemektedir.
Irk kriz ve kriz rkl, tam da siyasal olarak iinden klamaz
hale geldiklerinde varolmaktadr.
11. Bkz. E. BALIBAR, "De Charonne Vitry", Le Nouvel Observateur,
9 Nisan 1981.
Etienne Balibar, nsznde, ok nazik bir sorunun aydnlatlmasna katkda bulunmak istediimizi sylemiti: ada rkln
zgll nedir? Bu metinleri yeniden okurken kendi kendime,
bu arzumuzu nereye kadar gerekletirebildiimizi sordum.
ncelikle "ada" kelimesinin belirsizlii zerinde durmak
gerekir. Eer "ada" birka on yllk dnemi, diyelim ki 1945'
ten balayan bir dnemi gsteriyorsa, sanrm bugnk durumda,
birok aratrmacnn ve siyaset adamnn sandnn tersine, istisnai hibir ey olmadn (ya da ok az olduunu) kantlamaya
altk. Fakat eer "ada", "modern dnya"y ifade etmenin
biimiyse, o zaman evet, "rlk" grngsyle, tarihsel olarak
ondan nce gelen eitli yabanc dmanlklar arasnda, en
azndan bizim savmza gre, byk bir farkllk vardr.
nanyoruz ki bu denemelerimizle, srekli olarak ve hatta yinelenen bir ekilde, iki savn altn izmek istedik. Birincisi, hepimizin ait olduumuz, "deerlerimizi" aldmz, "ballk" duyduumuz, "toplumsal kimliimizi" tanmlayan muhtelif "cemaatlerin" hepsinin tarihsel yapmlar olduklardr. Ve daha da nemlisi, kesintisiz bir ekilde yeniden ina edilen tarihsel yapmlar olduklardr. Bu, onlarn salam ya da uygun olmamalarn gerektirmez. Bilakis; fakat bunlar hibir zaman kkl deildirler ve bu
nedenle yzyllar boyunca geliimlerine ve yaplarna ilikin olarak yaplm tm tarihsel tanmlar kanlmaz olarak bugnn ideolojisini yanstrlar.
kincisi, evrenselcilik bize her zaman, ulusal, kltrel, dinsel,
etnik ya da toplumsal partiklarist kutuplarn tam kart olacak bir
zmleme ya da ekim kutbu olarak sunulmutur. Bu ztlk, bu
SONSZ 285
zisinin varln gerekten kabul edemeyeceini sylyor. Bylece beni, biraz fazla toptanlatrc bir model iinde, zgllkleri
ihmal etmekle suluyor. Bir burjuvazinin ancak, kesinlikle bir
dnya burjuvazisi olabilecei cevabn vermek istiyorum. Burjuva
olmak olgusunun kendisi herhangi bir "cemaate" sadk olmay,
Mammon'dan* baka tanrya adaklar sunmay engeller.
Kukusuz abartyorum, ama ok da deil. Kukusuz burjuvalar milliyeti, hatta yurtseverdirler. Kukusuz her trl etnik
olaydan fayda salarlar. Ama... daha ok iler yolundayken milliyetidirler. 18. yzylda spanyollara kar bamszlk sava srdrrken bir yandan da onlara silah satan Amsterdam burjuvalarn unutmayalm. Byk, gerekten de byk kapitalistlerin, gerileme dnemlerinde sermayelerini lkelerinden, nasl hi tereddt
etmeden ektiklerini unutmayalm. Kk delikanllar, belki de,
daha az manevra kabiliyetine sahip olduklar iin "kendi" lkelerine daha bal gibi grnyorlar, ama bu, olgunun gerekliini deitirmiyor. Bu demektir ki, ulus, rk ve evet snf bile, bu
kapitalist dnya ekonomisinde ezilenler iin birer snak olarak
kalrlar; kavram olarak poplerliklerinin temelini oluturan da budur. Bana kalrsa bu ayn zamanda emeki snflarn nasl olup da,
ilk bakta badamaz gibi grnen "partiklarizmler" arasnda bu
denli ani geiler yapabildiklerini de aklamaktadr. Bir snak
bir an iin etkisiz grndnde derhal bir bakas aranr.
Bylece nc bir eletiriye geldim: blmnn etkisine
kendini fazlaca kaptrarak toplum etkisini bilmezlikten geliyorum. Bu gnahtan dolay sulu olmadm ilan ediyorum. Kapitalist bir dnya ekonomisinin barnda iblm, hayatta kalma
olanaklarna snrlar koyarak, bir eit d bask oluturur. Toplum etkisi, insanlarn ve zellikle kk insanlarn, snrsz sermaye birikimi dnda hedeflerin peinde koma lksn tadabilmek iin bu basky krma abalardr.
Bu birikim araynn znde varolan arl frenlemeyi bazen, hatta sk sk baarrlar. imdiye kadar sistemi ykmay ve
bylece basklarna boyun emekten kurtulmayysa baaramad* Suriye mitolojisinde zenginlik tanrs. (.n.)
SONSOZ 287