You are on page 1of 256

bazlar

kitap
sevr

ROMAN DZS

kitap
deytnce

YAYINLARI

Klod Farer Cad. iletiim Han No:? Kat:2 34122 Caalolu/lstanbul


Tel.: (0212} 518 54 42 - 458 36 50
e-mail: bilgi@eyayinlari.com

Fax: (0212) 638 11 12

www.eyayinlari.com

BORIS VIAN
.

..

..

GUNLERIN KOPUGU

eviren:
Elif ERTAN

1998 ylnda Marmara niversitesi Franszca retmenlii Blii

m'nden mezun oldu. Yldz Teknik niversitesi Franszca Mtercim Ter

ciimanlk Blm'nde Yksek Llsansn ve Rennes il niversitesi'nde


Teknik eviri Blm'nde Yksek Lisans programlarn

tamamlad. Ha

len Yldz Teknik niversitesi'nde Aratrma Grevlisi olarak alma.lcta

ayn zamanda Marmara niversitesi Eitim Ensitiis'nde Doktora


ramna devam etmektedir,
evirileri:

Kk Pierre, Anatole France, roman,.Pencere Yaynlan (2002)


Morituri, Yasmina Khadra, roman, E Yaynlan (2004)

Prog

GNLERN KPG
BORIS VIAN

eviren
Elif ERTAN

Kitabn zgn Ad
L'Ecume Des Jours

Yayn Haklar
Societe Nouvelle des Editions Pauvert 1979, 1996, et 1998
Lbrairie Artheme Fayard, 1999, pour l'edition en reuvres compleces
Onk Ajans Ltd. ti. araclyla E Yaynlan/ 2004

Yayna Hazrlayan
Emrah YARALI

Kapak Tasarm

Cenk GMCOGLU

Bask ve Cilt

zener Matbaas

Birinci Basm
Ekim 2005
ISBN 975-390-058-9

BORIS VIAN

GUNLERIN
..

..

..

KOPUGU

YAYINLARI

Boris Vian 1920'de Ville d'Avray'de dodu. 1942'de yksek


renimini bitirerek mhendis oldu.
Bir yandan mesleini devam ettirirken, bir yandan da edebiyatla
ilgilenmeye ve caz trampetilii yapmaya balad. Kabarelerde ark
syledi, oyunculuk yapt. II. Dnya Sava sonras Paris'in bohem
atmosferinde zekas ve yaam biimiyle nlendi. 1947'de Vemon
Sullivan ad altnda yaynlad Mearlannza Tkreceim romany
la dikkati ekti. Adolphe Schmrz takma adyla dergilerde birok
makalesi yaymland. Mzik eletirmenliinden sanat ynetmen
liine kadar eitli uralarda bulundu. Kitaplarndan birinden
uyarlanm bir deneme filmini izlerken on iki yandan beri
mcadele ettii kalp rahatszl sonucu 23 Haziran 1959'da Paris'te
hayata gzlerini yumdu.
Vian, samal ve ac gerekleri yanstt yaptlarnda, dille
rahat bir biimde, adeta keyifle oynayarak okurda hzn ve kayg
uyandran bir slup oluturmutur. Tiyatro anlaynda Alfred Jarry'i
izlemi ve izleyicinin rahatsz olmas gereklilii zerinden yerlemi
gelenekleri hie saym, yapmackla dman olmu, yaptlarnda
insann zmlenemeyen gereini her ynyle ilemeye ynelmi
tir. Kanlmaz lm elinden geldii kadar ertelemeye abalamak
yerine yaamn okuyucularna binlerce sayfa tiyatro, iir, roman,
eletiri ile ark szleri yazmaya adayarak geiren Parisli ocuk,
youn yaama hrsyla, ksalan hayatnn her saniyesini 'inadna' de
erlendirmitir.
ki gnde yazd Gnlerin Kp, yozlam ilikiler iinde ak,

lm ve samal, sisteme dair tm elikileriyle youn bir. d


gc iinde kaleme alnnutr. Duke Ellington'dan ald enerjiyle,
dneminin lonesco'lanyla, Prevert'leriyle, Breton'lanyla yaad
Saint-Germain'in en hzl gnlerinde elde ettii birikimleri elinizdeki
kitapta en gl ekilde sunuyor.

ELLNGTONCU BR BYAPIT

iirsel ve nostaljik bir balk olan Gnlerin Kp yaklak


ada Fransz yaznndaki, milyon adet satna baklrsa
krk yldan bu yana en uzun soluklu yaynclk baarlarndan
biridir ve bu trajiJ< ak roman hi kukusuz neredeyse aniden
bir bayapt ortaya koyan gen bir yazarn olaanst zafe
ridir. Boris Vian'n birden, gln fantezilerden saylan Savru

lan Otlar Arasnda ya da Vercoquin ve Planc ton 'dan ok zengin


ve olgun bir kurguya, ardndan duygusal ve dokunakl bir
yk olan Gnlerin Kp'nden sonra da erotizm ve iddet
dolu szde Amerikan mizah roman olan Mezarlarnza Tk

receim 'e gemesi

ou kez artc olmutur. Bazen ayn

anda

hem byk bir ustalkla konu ve dil dzeyini deitirebilen


gerek sanatlarn yarat srelerini hem de Vian'n imgelem,
duyarllk ve biem zenginliini tanmak ok da yararl olmaz.

Vercoquin ve

Plancton'un

redaksiyonundan ksa sre sonra

birok karalama sayfas bulunan bir romana balar. 1945 son


baharndan 1946 baharna kadar roman tamamlar sayfalarn
ou neredeyse bir kez bile st izilmeden tek solukta yazl
mtr; yazn dnyasnda mutlu bir kariyere balayacandan
emin gen bir yazarn yaratc cokusu ortaya kar. Bu srada
son blmler hi kukusuz 1946 ylnn Mart ve Nisan aylarn
da yazlm ancak bu el yazmalar byk olaslkla kaybol
mutur. Romann son sayfasndaki gibi aslnda yazarn

doum

gn olan 10 Mart tarihli nszde yazd gibi metnin yaratl


masnda iki esin kayna "Caz" ve "Gzel kzlarla" ak, bir
biriyle harmanlanmtr. zellikle "Duke Ellington'un

dzen7

lem.esini yapn" paraya bir anda vurulmas ansina byk


lde yer vermitir.
Ksa sre sonra romann rgsnn dertsiz ilk genlik yl
lanndan sorumluluk yalarna sancl geiiyle ilgili olan temel
talarn yerletirmeye balar: ak delikanl Colin, akcierinde
bir nilfer bulunan gzeller gzeli gen kz Chloe, insan
doasna aykr alma, lm. Evliliin getirdii sorumluluklar,
hastalk ve gen ein ameliyat, g ve tekdze bir ite hayatn
kazanma zorunluluu,

aktaki mutluluk ve yaamdaki skno

arasndaki gerilim gibi yaanlan deneyimler romann rgsn


de yer alr.
Buna karn bu yaptn gc ve zgnl birbirinden ol
duka ayr ancak birbirini olaanst bir ekilde tamamlayan
iirsel bir simya iinde erimi ekilde ortaya kar: yk
iindeki ayrntlarda olduu gibi en ince ve en dokunakl iiri,
szck oyunlar ve uydurmaca komik anlatm biimiyle bir

letiren kart anlatm biimi ve tarz; ada Anglosakson


zellikle de Amerikan kltr iine dalm bir esinlenme; vur
maktan asla usanmayan zalim kader yznden ksa srede
trajediye dnen mutlu bir ak hikayesi.
Ritmik bir iir-yedi hecelik
iki hecelik ller

(LXIII),

(X\ll.

ve

XXXII.

B lmler) , on

armoniler ve imge ler karikatr ve

groteskle birbirine karr. Esprili dil iinde szck oyunlar


(s ve caz iindeki ift anlamyla "hot"), cinasl kafiyeler (k
eye ve kaa anlamyla "coin" ve "coing"), harflerin birbirine
kartrlmasyla elde edilen szckler (':Jean-Sol Partre"), ses
oyunlar, dil oyunlar (eril biimde yazlm "enayi" ve "ikona"
yani yar yarya szck tretme), son olarak da gerek szck
8

tretrnelerden: i ie girmi szckler "pianoktail", ngilizce


letirilmi szckler "egalisateur"> ya da yeni szckler
bulunur. Cazdaki Swing'in mantkla bir araya gelemeyecek
unsurlar, lyle kargaay, dzenli ritimle mzikal kaymay
sihirli bir biimde birletirdii gibi, Vian'n yazm tarz da ge
rilimle mizah, biimdeki katlkla esindeki fantezinin ya da
yumuakln zerinde kendini gsterir; duyarllmz iine
katp szcklerle oynayarak korkuyu gzellie, mizaha ya da
elenceye dntrr; lirik duygular korkuyla, farsla lm
ykleri birbirine karr, byk hznlerin iinden komedi,
heyecann iinden ironi, acmasz ya da kara mizah ldren
sonun skntsna hakim olmaya alr. Bylece Vian'n tarz
elikili anlarm biimlerini ve bak alarn etkileyici bir
simyada birbirleriyle kartrr.
Vian, tm yaptlarnda olduu gibi burada da toplum ve
kurumlaryla sert, ykc, komik bir dille alay eder: fabrika
programlanm bir felakettir, silahlar insan kanyla beslenir,
polis iddeti bedavadr, kilise insanln iinde bulunduu ko
ullardan daha ok parayla ilgilenir ve dinin artk masumlarn
katlediliine bir yant yoktur. Buna karn bu anarist birey
selciliin yan sra Vian'a daha da zg olan bir ey, lml
kadar yaayan bir dnya yaratmasdr.

Gnlerin Kp'nn

bys,

okuyucuyu kanlmaz

olarak lmcl sona yaklatran iirsel bir fanteziyle ifade


edilmi hayali bir dnceden domutur. Gei gerek
denilen dnyadan benzeyen, garip ve byleyici bir evrene

Bkz. Equalizer otuzlu yllardan sonra Amerikan argosunda "yok edici (tabanca)"
olarak kullanlr.

doru olmutur. Bu dnmn bir zellii de dirimselcilik


tirc; canl ta, bitki-tfek, tavan-makine, fare-ruh, kedi-gi
yotin, iek-kadn-mzik ... Kesime noktalar, egemen olan
lar duygusal ekincenin iirsel ya da dnyann dsel gerek
liinin ynettii canlanm evrenin iine sokar, madde soluk
alr ve yrei arpar; her ey iletiim halinde ve birbiriyle
konuur. Yaam dnyay tar ve lm onu iine alr, geveme
ve entropi, ypranma ve erken yalanma, ldrc parazit ve
rten nem, vahi coku ve ykc okluk.
Birden tm biimleriyle fantastik tr ortaya kar; arzu,
nesnesini kendi dourur, becerikli dil bir evren yaratr, sihirli
bakalam trajik karanlk glerin egemen olduu bu kapal
dnyay tamamlar. ncelii dsellie ve estetie veren Gnle
rin Kp szde gereklii yznden roman trn mahkum
eden gerekstc gereklii destekler ssler ve sanattan r
yann gizemlerini ve i dnyadaki grntlerin gcn ortaya
koymasn ister.
Gerekstclerin sinemann modernliinden ve Atlantik
tesi mziinden bylenmi olduklar gibi Vian'da Amerikan
kltrnden esinlenmitir. ABD'li mzisyenler ve kentlerden
etkilenmesi hi zaman kaybetmeden yapt hayali ve mitik
gndermelerle ortaya kar, nk Vian, ABD'ye hi gitme
mitir. Kurgusal Paris kenti cazla i ie girmitir ... Roman iin
deki szde mekanlar New Orleans, Memphis ve Davenport
hem bir taraftan yeni bir buluun keyfini bir taraftan da co
rafi ve cazla ilgili mitolojinin grevini ortaya koyar, Vian daha
*

10

Yruan fiziksel-kimyasal glerle deil, bir yaam ilkesi, gcyle aklayan reti.
Yruan anlamann doa bilimlerinde bavurulandan bsbtn baka bir akla
ma ilkesinden getiini ne srerek kendini mekanik doa anlayna kart bir
konuma koyar (yhn).

imdiden burada ''yalanc" ve aldatc roln oynar, metin

iinde karakterlerden biri olan Chick'in adnn eski de n

dier

nemli caz<'> kentine gnderme yapai '3acques Chickago" ol

duunu reniriz. ABD'den basmakalp kadn imajna yaplan


grsel gndermel er -pin-up- ok aka grnr, zellikle
Amerikan sinemas, Hollywo::>d'un mzikal komedilerinden,
daha ba kahraman Calin tantlrken sz edilir; brlesk film
ler gaglar ve gln felaketlerle ortaya kar; en son olarak da
izgi filmlere gnderme yaplr; hayvanlar insanlarla yaam
larn paylarlar ve aileden say.lan kk bir fare ok nemli
metaforik bir rol oynar

Yaznsal kaynaklar, ngilizler'den rnein Lewis Carroll ve

P. G. Wodehouse, aynca zellikle Amerikallar'dan W i lliam


Faulkner'in Sivrisinekler'inde yal ve mutsuz bir kadnn
zehirli bir iein kendi iinde bydn hissettii blm
dikkate alnabilir, Vian'n dehas da bu iee "nilfer" adn
vererek su bitkisine bir kimlik kazandrmak ve bu iekten
yaama ak gzeller gzeli gen bir kza gizemli ve sembolik

bir has talk bulatrmak olmutur; bylece Vian'n romannda

ki simyasnda da Faulkner'in kulland imge byk bir


deiime<**> uramtr. Bu romans ilham, New Orleans'a ok
da uzak olmayan Louisiana'nn s yerlerinde, bataklk kyla
rndan getiinden caz.la olaanst bir biimde birleir.
Oysa ki zellikle Vian'n ba kadn kahramannn Chloe'nin

ad Duke Ellington'un kadife gibi yumuak) melankolik ve


Romann ilk balklarndan biri Parampara Gn, ragtime'a yakla.k lir eviri
olarak yorumlanabilecek. Karakterler hakkndaki daha ayrntl aklama iin bkz.
G.Pesturea\, Dictioruaire Vian, C. Bourgois, 1985.
** W. Faulkner, Mosquitoes (1927); evirisi Moustiques (Siviisinekler), Minuit,
1948, s. 267-268.

11

d uygulu Song of the Swamp "Batakln arks" adl parasn


dan gelir, bylece yalnzca lmcl bir iekten deil sonunda
gen kzn gmld bataklktan sz edilir. Bu arada btn
roman caza zellikle de mzik tanrs ve ksa sre sonra
Vian'n dostu olacak Duke Ellingto:fa adanmtr. te kar
nzda Blues'un vcut buluu Chloe, gne gibi smscak, hare
ketli hatta intihara eilimli hot ve dinamik ritimli bir boogie
woogie'den domu olan Alise, ite karnzda cazn iilmesi
ni saylayan "piyanokteyl" ve yaznn rgsne ahenk veren
birok gnderme. Bylece hznl mziin umutsuz arks

ltl yaam ve boucu nem, parlak ve neeli armoniler ya da


melankolik ve umutsuz ezgiler gibi Ellington'un jungle tarzn
edebiyata dntrerek "ada ak romanlarnn en arpc
sn" (R. Queneau) yazmtr.
ncelikle caz hem Gnlerin Kp'ndeki lirizmi hem de
mutsuz ancak sonsuz akn umutsuz gcn desteklemitir.
Mzikal bir yapt gibi zafer kazanan Calin ve Chloe'nin dn

yine de lmcl kaderin 11abercisi olan baz kt iaretleri de


tar. Kadn kahramann ilk balardan itibaren geici bir varlk
olduu ve trajik bir sonu olaca hissettirilmitir; iinde
vcutlatrd blues'la da bir araya gelmesi byle olmutur: caz
da umutsuzca kleliin trajedisini ve siyahiliin kaderini dile
getiren genellikle ksa soluklu bir trdr. Romann bandan
itibaren kokumu mekan ve evrensel lm gibi birok imge ve
anlam bu neeli dnyay kanlmaz ke gt"r. Cazn
simyas, kuaklar boyu gelen iksir Tristan ve seut'n lmcl
Kelt kara bysn birletiren Afrika bys gibi birok imge ...
Romann trajik boyuttaki rgs yetikin aa, dmanlk
besleyen ya da yoldan sapm sosyal sembollerle atan ve
12

zellikle de insanln absrd konumuna kar gelen neredey


se ocuk denebilecek karakterleri sahneye karr. Tutkularn
a, caz mziine, zevklere, edebiyata, dostlua ve aka
tutkulu kaplan kapal bir cennetin umutsuz koruyucusu

Nicolas'nn kollad bu gen kahramanlar yaarr ve ksa sre


sonra da ldrr. Birbirlerini seven bu drt be gencin bir
araya getirildikleri takdirde ok farkl olduk.lan ortaya kar:
Sonsuz aka inanan

Colin ve Partre hayran Chick, boogie'ye

dkn Afise ve blues tutkunu Chloe. Gzel vcutlu, alev


sal, yerinde duramayan Afise, tutku yznden katil ve kun
dakya dnm; oysa ki sakin ve duygusal gzel ancak eli
kolu bal olan Chloe melankolik bir biimde ktlk iek
lerine ve lme yaklamaya

kendini

adamtr. Koleksiyon

yapma lgnlna kendini kaptrm Chick, bilimkurgularda

gibi
sezilen

ki

korkun bir biimde ldrlm; Colin ise nceden


intiharna kadar ak kurban rnei olmutur.

Genellikle ak

yklerinin ackl olmasnn nedeni ''ve mut

lu yaadlar" sznn ge sylenmesi ya taraflardan birin i


lmesi ya da terk etmesi gibi ayrlkla biten sonlardr ancak

her trl felakete birden ok ender rastlanr. Oysa ki eer


Colin ve Chloe' nin yks pespembe bir ryann klasik sonu
gibi ortaya ksayd trajik, zalim ve ykc alnyazlan ok er
ken gerekleir ve bunun zerine de ne mutlu ift, ne dostlar,
ne evcil hayvanlar, ne yaadklar d ne bozulma ne de bu
amansz gidiat anlatan lmcl hastalk,

delilik, cinayet ve

intihar ortaya. kard. Fars yaptndaki gibi glmece unsurlar


romann sonuna kadar srer ancak trajedideki gibi de kesin
likle kader alarn rer. Nesneler, hayvanlar ve. insanlar, renk
ler ve mzik; canlandrlm bir

evren biter,

tkenir, yok olur.

13

caz
kendinden nce ve kendiyle birlikte len bu mziin nos

Cinsel bir ekicilie dnen mziin incelii olan Chloe


dan,

taljisini, hznn ve umutsuzluunu almtr. Blues'un acma


szca dile getirdii gibi ac tatl karm mutluluk varln sr
drr ancak uursuzluk her zaman onu yener. Mutlulua ve
yaama vgler yadran bu roman lm ve absrd iin ha
yfl anr.

Yunan, Hristiyan ve caz mitolojileriyle bezeli Ellingtoncu


ve uzun soluklu roman

G n lerin Kp,

bizleri neeli masu

miyet ve vahi zalimlik, cazla yceltilmi

doyumsuzluk,

kle

gibi almann ilanyla, uursuz parann ve yaamann muh


teemliiyle alar boyu gelen ak acsn bir araya getirme
siyle byler. Gnlerin Kp'nn ekicilii, bir dil ve bir d
ncenin anlama91ndan swing tarznn gerekstclk ve
dlkle beslenmi fantastik evrenle uyumundan kaynak
lanr. Bu yaptn baars, efkatle anariyi, tutkuyla Franois
Caradec'in krmz mizah dedii acmasz mizah kartrarak
gen, sonsuz, lgn akn anlatlamaz mutluluunu, faniliin
kabusunu yzmze vuran iirsel bir nesne yaratmak iin a

mz mziine boulmu yeni yetme ve srekli modemiteden


kaynaklanr.
1947'de eletirmenlerin ve okurlarn bu bayapn "gzden
kardklar" bugn neredeyse inanlmaz . Davran yeni ger
eki sosyalist ya da dierlerinin ortasnda ok mu erken k
mtr? Temps Modernes yaz ilerinin 1946

Maysnda dergi

nin Ekim saysnda (no 1 3, s. 30-61) 13 blmn yaynla


mak iin aldklar Vian'n elyazmas, daktiloya hi de aslna
sadk geirilmemiti. te yandan gen
14

dosnnu bu

roman

Gallimard<'m hatrl

"Beyaz Serisi"nde

yaymlatmak iin

yreklendiren Raymond Queneau, Van' nceki yl Mouloudji'


ye verilen Pleiade dlne aday gstermitir. Vian'n yapt
Queneau'dan baka Sartre ve Lemarchand tarafndan da des
teklenmitir, ancak sonunda dl Arland ve

Paulhan

tarafn

dan desteklenen Malraux'nun aday almtr. Yazarmz ok


byk bir hayal krkl yaam ve bu karan yaptnn byk
olaslkla tm geleceini deitirmitir, alay ederek szde
Amerikan mizahna ynelir ve on be gnde bitiriverdii

zarlarnza Tkreceim

Me

hi kukusuz kt, talihsiz bir rast

lant sonucu Gnlerin Kp'nden nce yaynlanr. Ksa sre


sonra Vernon Sullivan skandal bu byk yapt glgede brak
t, bu srada da Gallimard, Van tarafndan imzal tm roman
lar yaynlamay reddetti.
zgnl nedeniyle -ya da onun yznden mi?- ve cazla
ilgili olmasndan tr bu roman az okundu. Yine de Cocteau'
dan Aragon'a, Sartre'dan Leiris'e Fransz aydnlar, sava gr
m insanlarn bu mzii Nazilere kar direniin simgesi yap
tklar gibi cazn iinde modemitenin gl bir iaretini gr
mlerdir. Ancak bu varoluuluk kart eser, bu

akma g

dml olmayan bir yaptt, Sartre'n zirvede olduu dnemde


gereksilii ve gndelik "gereklii" kesinlikle reddeden
romand. Kitaptan

sz

bir

eden birka eletiri arasnda cesare

tinin ve yeniliinin kenarndan geerler ya da dudaklarnn


arasndan dalkavuk szlerle kitab verlerdi. Ancak yine de
alakalem yazlm bu romanla ustaca yaplm yapt arasnda
lmnn ardndan gelen ancak kalc olacak bir zafere aday
*

Vercoquin ve Plancton gen yazarlar "Plume

yaptlar r, s. 1, il)

au

vent" serisine ginnitir (Tm

15

"gerek'; dnyann zgn ve iirsel grn sunarak nasl da


artc bir adm atmtr!

Gnlerin

Kp'nn bayapt

olarak kabul edilmesi iin bir ka yl daha beklenmesi gerek


ti; bu da yazarn lmnden drt yl sonra 1963 ylnda Jean
Jacques Pauvert'in roman yeniden yaymlamas ve ayn yl
cep kitab olarak

(Le Monde

10/18'de) baslmas, ardndan da

birok kez yaynlanmas, zellikle de Vian'n yaptlarn tant

mak iin byk rol oynayan Christian Bourgois sayesinde


gerekleti. Romann bir filmi, operas, birok tiyatro uyarla
mas yapld.
imdi ad ticari rnlerde, tabelalarda, gndelik konuma
larda kullanlacak, gnmz romanlarnn esinlenecei, ona
sayglarn sunaca,

kadar nlyse,

Chloe'lerin haddi hesab olmayacak

Gnlerin Kp

altml yllardan bu yana

birok ykc ya da bilimsel, servenci ya da zorlayc incele


meye neden olmutur. "Ellingtoncu roman", bata yazlm
romann eletirisi saylan yaz dahil hibir eletiri, korkuyla
mizahn, akla cinsel arzularn, utanmayla iddetin sihirli den
gesi olan bu iirsel mucizenin bysn gizemini tm yn
leriyle ortaya karamaz.
Kahramanlar gibi gen len Boris Vian maalesef ne en
nemli yaptnn lmnden sonra gelen baarsn ne de
ardndan gelen zaferi gremedi. lm, hznl glmseme
siyle, gnmzde kaveren ve parmaklarmzn arasndan
kayp giden titrek ve krlgan altn sars kpklerle ben
zemiyor mu?

Gilbert Pestureau

16

Bibim iin<l)

Amerikan hayranlyla baby'den esinlenerek Michelle Vian'a

verdii ad.
17

. NSZ
Yaamda nemli olan, her ey iin bir yargya varabilmek

tir. Sonunda kitleler haksz bireyler hakl kar. Yaam kural


larnn saysn azaltmak gerekir, yaam srdrmek iin onlar
izlememize ihtiyalar yoktur. Aslolan iki ey vardr: gzel
kzlarla ak, ve New Orleans'n ya da Duke Ellington'u n m

zii, ikisi de ayn ey(!). Geri ka la n yok olmal, nk geri


kalan

irkindir,

ileride gelecek olan

sayfalar tm

gcn

tamamen gerek bir ykden almtr, nk ba ndan sonuna


kadar ben hayal ettimcn. yknn dz anlamyla maddesel
olarak ortaya k, temelde dolambal ve stlm b ir atmos
ferde bozulmalar ortaya koyarak gerein, dzensiz kvrlm

bir yzey stnde yanstlmasyla elde edilmitir. Gryor

sunuz itiraf edilebilir bir yntem, eer bir yntem varsa .


New Orleans

10. 3. 46

Lousiana'daki New Orleans, cazn doduu yerdir ve bakenti olarak da kalm


Duke denen Ellington, Edward Kennedy, (1899-1974) piyanist, besteci, or

tr.

kestra efi Dahi babamz Ellington, cazn gerek kral" (Tilin yaptlar, Vl, s. 99)
kalabalk orkestrasyla otuzlu yllardan lmne kadar byk baar kazanmtr.
il

Flaubert'den Queneau'ya kadar Faulkner ve "air srekli doruyu syleyen bir

yalandr" diyen Cocteau'yu da aralarna alarak bir ok yaza kurgunun gerek


ol duunu dile getirmilerdir.

19

Colin ykanmasn bitirmiti. Banyodan karken sadece

bacaklar ve gvdesini akta brakan geni buklet dokulu bi!


havluya sarnmn. Cam etajerden spreyini ald

ve

ak renk

salarna ho kokulu ya skn. Neeli bir iinin kays ree


linde atalla at yollar gibi, uzun kavunii ipeksi salarn
amber tarayla peremlere ayrd. Colin tara yerine koydu
ve trnak makasn alarak baklarna daha gizemli bir hava
vermek iin donuk gz kapaklarnn ularn yanlamasna
kesti.

Sk sk

kesmesi gerekiyordu nk ok hzl uzuyorlard.

Dev aynasnn lambasn yakt ve cildinin durumuna bakmak


iin yaklan. Burnunun kenarlarnda birka siyah nokta k

mn.

Kendilerini dev aynasnda ok irkin gren siyah nokta

lar byk telala derinin altna kaverdiler,

oldu,

Colin

memnun

lambay sndrd. Kalasn sar an havluyu kard ve

bir ucunu son nemi de kurulamak iin ayak parmaklarnn


arasna

soktu.

Aynada

kime

benzedii

grlebiliyordu;

Canteen(lJ'deki Slim roln oynayan

sanna.

Hollywood

Ba yuvarlak,

kulaklar kk, bumu dz teni parlakt. Bebek glmseme

siyle o kadar sk glmserdi ki sonunda enesinde bir gamze


olumutu. Olduka uzun boylu, zayf, uzun bacaklyd v ok
nazikti. Colin ad yakyordu. Kzlarla tatl
l

tatl erkekle neeli

G .1. iin organize edilmi i:n:ikal komedisi. Slim. llobert


Hurton tarafndan oynanan gen Ak star rol.

Delner Daves'in (1944)

21

bir tonla konuurdu. Neredeyse her zaman keyifliydi, geri


kalan zamanda da uyurdu.
Kvetin dibinde bir delik aarak banyodaki suyu boaltt.
Ak san kerpile svanm banyonun eimli yeri suyu, tam alt
kattaki kiracnn alma masasnn stne gelecek ekilde
ynlendiriyordu. Kirac da ksa sre nce Colin'e haber ver
meden alma masasnn yerini deitirdi. imdi su erzak
dolabnn stne damlyordu.
Kpekbal derisinden sandaletlerini ayana geirdi ve
zarif bir kyafet giydi. Pantolonu koyu su yeili kadifeden,
ceketi huzur veren fndk kabuu rengindeki ynl kuma
tand. Havlusunu kurutma makinasna asn, banyo halsn
kvetin kenarna koydu ve kalan suyunu sznsn diye kaya
tuzu serpitirdi. Hal kk sabun kpkleri kararak sal
yalarn aktmaya balad.
Banyodan kn ve yemein son hazrlklarna bakmak iin
mutfaa doru gitti. Pazartesi akamlar olduu gibi ok ya
knlarda oturan arkada Chick'i yemee davet etmiti. Daha
cumartesiydi ama Colin, Chick'i grmek ve ona yeni as<2>
Nicolas'nn byk bir zevkle hazrlad yemekleri tattrmak
arzusunu duydu. Chick de kendisi gibi bekard. Colin'le ayn
yatayt, yirmi iki, edebiyatta onunla ayn zevkleri paylayor
lard, ancak daha az paras vard. Colin bakalar iin alma
dan rahata yaayabilecei yeterli bir servete sahipti, Chick'in
her hafta bakanlktaki amcasna gidip ondan bor almas
gerekirdi, nk mhendislik meslei kendisini, ynettii ii2

P.G. Wodehouse'un (1881-1975) Bonjour Jeeves ve


Fransz a Anatole'la karlam zeki ev sahibi,

lik.

22

dier mizah romanlanndaki


"Jeeves"den esinlenmi bir kii

lerin dzeyin ulatramyordu; ve kendinden iyi gynen,


karnn iyi doyuran insanlar da ynetmek zor bir iti. Colin
elinden geldii her seferde onu yemee davet ederek yardm
etmeye alyordu; ancak Chick'in gururu onu, yardm gibi
dnebilecei iyilikleri ok sk yapmamaya ve dikkatli
olmaya zorluyordu.
Mutfaa giren iki taraf caml koridor aydnlkt, gne her
yandan giriyordu; nk Colin aydnl seviyordu. Neredeyse
her yerde iyice parlatlm pirin musluklar vard. Gnein
musluklar zerindeki oynamalar byl bir hava veriyordu.

Mutfan fareleri gne nlarnn arparken kard seste


dans etmeye baylrlar, nlarn buharlairken oluturduklar
san cvaya benzer baloncuklar kovalarlard. Colin geerken
bir fareyi okad -ok uzun siyah byklan vard, gri ve zayft

tyleri olaanst parlakt- a imanlatmadan onlar ok iyi


besliyordu. Fareler gndzleri ok fazla gr,lt yapmyorlard
sadece koridorda oynuyorlard.
Colin mutfan mineli kapsn itti. A Nicolas gsterge
tablosunu izliyordu. Ayn ak sar mineli duvar boyunca sral
deiik mutfak aletlerine bal kadranlar bulunan masasna
oturmutu. Elektrikli frnn kzarm hindiye ayarl ibresi "ne
redeyse" ile "tam kvamnda" arasnda titreiyordu. Hindiyi
karmann zaman gelmiti. Nicolas hassas sayac devreden
karan yeil bir dmeye bast. evik bir hareketle Nicolas
frnn elektriini kesti ve tabak-stclarn alurd.
- Gzel olacak m? diye sordu Colin.
- Beyefendi hi sphe etmesinler! dedi Nicolas. Hindi tam
kvamnda muhteem oldu.
- Antre olarak ne hazrladnz?
23

- Aman Tanrm,

dedi Nicolas, ilk defa bir ey bulamadm.


Sadece Gouffe<J>'yi takl it etmeye altm.
- Kendinize daha az usta lam bir a semeliydiniz! Ya
ptmn hangi blmn ortay a koymaya altnz?
- Mutfak Kitab sayfa 638'deki blm. Bu sayfay
Beyefendi'ye okuyacam.

Colin

duvarlarla ayn renk parlak ipekten

petekli kauuk yastkl tabureye

kuman altnda
oturdu. Nicolas konumaya

u szlerle balad:

ezme yapn. rice bir ylanbaln


temizleyip er santim kalnlnda dilimleyiniz. Baln di
limlerini, beyaz arap, tuz, karabiber, kylm soan, saplary
la maydanoz, kekik, defne ve bir kk di sarmsakla beraber
bi r tencereye koyu nuz
- Yalnz istediim lde keskinletiremedim, bileita ok
eskimi, dedi Nicolas.
- Deitiririz, dedi Calin.
Nicolas dev am etti.
- Piiriniz. Y lanbalm tencereden karp sote edeceiniz
tavaya alnz. Suyunu ipek szgeten geirerek spanyol sosunu
ek.leyin ve sos kvama gelene kadar suyunu ektirin. Tlbentten
geirip szdrn ve bal sosla karnnp iki dakika kaynatn.
Ylanbaln ezmenin iine koyunuz. Kzarm mantarlar
ezmenin kenarna diziniz, ortasna biraz sazan havyar e k
- Antre

olarak scak bir

leyiniz. nceden ayrdnz sosu hepsiniz stnde gezdiriniz.


- Tamam

tamam,

dedi

Calin.

Sanrm bu Chick'in houna

gidecektir.
3

24

Gouffe, Jules (1807-1877) Paris'li nl a, Mutfak Kitnb gibi birok yemek


kitabnn yazan, Vian'n mutfaktaki kutsal kitab. kitaptaki "scak ylanbal
ezmesi"nintarifi burada bulunuyor.

- Bay

Chick'i tanma frsatm olmad, diye bitirdi Nicolas.

Ama eer beenmezse gelecek sefere baka bir ey

yapann,

bu da bana sevdikleri ve sevmedikleri hakknda kesin bir bil


giye ulamam salar.
- Tamam!. .. dedi Colin. Sizi brakaym da sofraya bir baka
ym, dedi Nicolas.
Koridorun dier tarafna doru yrd, studio-yemek oda
sna gitmek iin gzleri dinlendirici soluk mavi hals ve bej
pembe duvarl alma odasndan geti.
Yaklak olarak drde be metrelik oda ince uzun iki ak
llctan Louis-ArmstrongC4) Caddesi'ne bakyordu.

ki yanda sr

lan dklm aynalar bulunuyor, darda rastladklar bahar


kokularn ieri alyorlard. Kar tarafta mee aacndan bir
masa kelerden birini kaplyordu. Masann iki yann dimdik
duran iki srayla geri kalan iki yannda bulunan mavi maroken

yastklarla

uyumlu iki sandalye sslyordu. Odann deme

sinde aynca ii plaklara ayrlm alak bir dolap, en iyisinden


bir pikap ve dierine simetrik duran uygar insanlarn yemek
yemek iin kullandklar sapan, tabak, bardak ve bilumum
mutfak aletlerinin koyduklar bir dolap bulunuyordu.

Colin halya uyan ak mavi bir masa rts seti. Masann


ortasna iinde NijinskiCSl'nin koreografisindeki Le spectre de

la

Rose'u taklit eden iki pili embriyosunun bulunduu formol


bir kase yerletirdi. evresine de birka mimoza daln boyla-

4
5

Armstrong, Louis Daniel (1900-1971), trompeti, arkc, orkestra efi ve aktr;

ilk caz mzisyenlerinin en nemlilerinden birisi.


C.M. von Weber'in Invitation d la Valse (Valse Davet) mzii iizerine yapalm
Le Spectre de la Rose (Gln Haya/,,ti) Diaghilev'in (1911) Rus baletleri tarafn
dan byk haan salad, bu yaptta dans ve koreograf V. F. Nijinski (18901950) byk n kazand.

25

masna dizdi; bu mimozalar arkadalarndan birinin bahva


n bildik bir mimozayla okul k manifaturaclardan ald
mz siyah meyankk ekerinin fiyonklanyla alayarak elde
ediyordu. Ardndan her biri iin ha motifleriyle ssl altn
yaldzl iki porselen tabak, saplar paslanmaz elikten yemek
takm, her birinin stnde de iki krlmaz cam arasna sk
trlm doldurulmu uurbcei vard; uur getirsin diye.
Kristal bir kadeh koydu ve peeteleri papaz takkesi biiminde
katlad; bu epeyce zamann ald. Hazrlklarn tam bitirmiti
ki kap zili duvardan ayrld ve Chick'in geldiini bildirdi.
Colin masa rtsndeki buruukluu dzeltti ve kapy an.
- Naslsn? diye sordu Chick.
- Ya sen? diye cevap verdi Colin. Yamurluunu kar da
gel bak Nicolas'nn yaptna.
- Yeni an m?
- Evet! dedi Colin. Bir kilo Belika kahvesi ve eski ama
karlk onu teyzemle takas ettim.
-

yi mi? diye sordu Chick.

- Ne yaptn biliyor gibi bir havas var. Gouffe'nin rencisi.


- Sandk olayndaki adamn<6l m? diye Chick rkerek
heyecanland.
- Hayr salak. Jules Gouffe. ok nl bir a.

- Ah! ey ben biliyorsun ki, dedi Chick, Jean-Sol PartreC7)


dnda pek fazla bir ey okumuyorum.
6

"Gouffe Davas": Karanlk iler eviren Toussaint Auguste Gouff adl bir
kapcnn boulmu olarak bir valiz iinde bulunmas olay; oru:du yllara kadar

gelmi son derece nl bir nc sayfa haberiydi.


Bkz. Jean Paul Sartre (1905-1980) filozof ve yazar, ateist varoluuluun kuru
.cusu, Vian iftinin dostu. Sartre' evreleyen efsane ve klt Bulann ve Varlk ve

Hilik zerine yaplan bir ok szck oyunuyla-birleik bir biimde ele alnmnr.
26

Mozaikli koridorda Colin'in arkasndan gitti, fareleri okad


ve geerken akmana bir ka gne damlas koydu.
- Nicolas,

dedi

Colin ieri girerken size

arkadam

Chick'i

tantraym.
- Merhaba baym, dedi Nicolas.
- Merhaba Nieolas, diye cevap verdi Chick. Sizin Alise diye
bir yeeniniz yok muydu?
- Evet baym, dedi Nicolas. zin buyurursanz gzel bir
gen kz diyebilirim.
- Size ne kadar da benziyor, dedi Chick. Gvde ksmnn
biraz deiik olduu sylenebilir.
- Ben olduka yapl saylrm, dedi Nicolas, yeenimse
eer Beyefendi izin verirse onun daha ok boya gittiini syle
yebilirim.
- Yaa ite, aile olduk neredeyse.
- Kardeim yoldan kmt, Beyefendi, dedi Nicolas. Felsefe okuyordu. Bunlar geleneklerine bal bir slalenin gurur
duyaca eyler deildir.
- ey... dedi Colin, sanrm ki haklsnz. Neyse sizi anlyo
rum. Bize u ylanbal ezmesini gsterin.
- imdi

frn

amak tehlikeli olur, diye uyard, Nicolas.

Frnn iindeki buharl havayla dardaki hava birleirse


yemei kurutur.
- Ben sprizi ilk kez olarak masada grmekten yanaym,
dedi Chick.
- Beyefendi'nin bu dncesini son derece doru buluyo
rum. Beyefendi'den iimin bana dnme iznini isteyebilir
miyim acaba?
- Buyrun rica ederim, Nicolas.

27

Nicolas yeniden iine koyuldu, yapt ey de yer mantar


dilimleriyle karm dilbaln balk ordvrn sslemek iin
kalplardan karmakt . Colin ve Chick mutfaktan ayrldlar.
- Aperitif bir ey alr msn? diye sordu Colin. Piyanok
teylimiCS> tamamladm, deneyebilirsin.
- alyor mu? diye sordu Chick.
- Mkemmel. Tam kvamna getirmekte biraz zorlandm,
ancak sonu beklediimden de iyi oldu. Black and Tan
FantasyC9>'den badndrc bir karm elde ettim.
- Ne tr bir yntem uyguladn? diye sordu Chick.
- Her nota iin uygun olan bir iki, bir likr ya da aroma
buldum. Sa pedaldan rplm yumurta sol pedaldan don
durma kyordu. Seltz sodas iin ince portede bir tril gerek.
Miktarlar sreye baldr; drtl kroeye onaltlk birim, siya
ha bir lek, yuvarlaa drt birim. Ar bireyler alndnda
bir ayarlama sistemi harekete geip dozun ok yksek olma
masn salyor, alkol oran ll ok fazla kokteyl elde edili
yor. alnan parann uzunluuna gre rnein istenirse
sreyi yzde bir indirerek tm armonileri elde edebilecek yan
lamasna bir ayarla oranlar deitirilebilir.
- ok kark, dedi Chick.
- Tm bunlar elektrik balantlar ve istasyonlarla kumanda ediliyor; btn ayrntlar sana vermiyorum, sen zaten bili
yorsun. En gzeli de piyano gerekten alyor.
- Harika! dedi Chick.

28

Yemek ve mzik dinleme zevklerini birletirmek ve hem alkoln sarholuunun


hem de siyahi mziin tadna varmak iin "piyano" ve "kokteyl" szcklerinin i
ie geirilmesiyle icat edilmi kurgusal bir alet.
Duke Ellington tarafndan 1 927'de kaydedilmi para.

- Rahatsz eden tek bir ey var, dedi Calin. rplm yu


murtay yapan sa pedal. Bunun iin zel
dmesi

bir ama kapama

bulmam gerek, nk ok fazla "hot" bir para aln

dnda kokteylin iine omlet paralan dyor ve yutmas


zor oluyor. Burasn deitireceim. Simdilik dikkat eonek
yetiyor.

Taze krema almak iin de kaln sol notasna basmak

gerek.
- Kendime Loveless Loveco> parasyla

bir tane hazrlayaca

Chick. Mthi bir ey olacak.


- Piyano hfila atlye olarak kullandm karsambann iin
duruyor, dedi Colin, nk koruma levhalar vidalanrnad.
Haydi bakalm. Balang iin yirmi s antilitrelik iki kokteyle
gre piyanoyu ayarlayacam.

m, dedi

Chick piyanoya geti. Parann sonunda n taraftaki kapak


sert bir biimde dt ve bir sra bardak ortaya kt. lerin
den ikisi azna kadar itah kabartc bir karmla doluydu.
- Korktum, dedi Colin, bir an iin yanl bir notaya bastn,
neyseki armoniyle uyumluydu.
- Armonilere gre mi yapyor? dedi Chick.
- Hepsine gre deil. Yoksa ok karmak olacakt. Sadece
birka tanesi kullanlyor.

de sofraya geelim.

Handy'nin Careless Love adl blues parasnn yorumunun Dulc! Ellington


tarafndan kayd; "Aksz AkH adl bu balk Chick'in Alise'e olan d av:an

10 W. C.

anlatyor.

29

il

- B u ylanbal ezmesi gayet gzel olmu, dedi Chick. Bu


nu yapmak fikrini kim verdi sana?
- Nicolas'nn aklna geldi, dedi Calin. Souk su borusun
dan her gn lavabosuna kan bir ylanbal var -daha
dorusu vard.
- ok ilgin! dedi Chick. Niyeymi peki?
- Ban kararak di macunu tpn dileyerek boaltyordu. Nicolas sadece ananasl Amerikan macununu kullan
yordu, ona geliyordu herhalde.
- Nasl yakalad onu? diye sordu Chick.
- Tpn yerine btn bir ananas koydu. Macunu yuttuu
zaman midesine indirip kafasn geri karrd, ancak ananas
olunca byle olmad ban ektike dileri ananasa saplan
yordu. Nicolas . . .
Calin sustu.
- Ne yapt Nicolas? dedi Chick.
- Anlatmayaym itah:Q kaabilir.

- Anlat

artk,

dedi

Chick, pek bir ey

kalmad zaten.

- O srada Nicolas ieri girdi ve ban tra bayla gvde-

sinden ayrd. Sonra musluu at ve geri kalan da dar kard.


- Bu kadar m? dedi Chick. Bana biraz daha ezme versene.
Umarm borunun iinde kalabalk bir aile vardr.
- Nicolas denemek iin frambuazl macun koydu . . . dedi
Calin. Ama anlatsana u szn ettiin Alise'i . . .

30

- Yeni yeni gryoruz. Onunla Jean-Sol'n bir konferan


snda karlatm;
- Nasl bir kz?
-

Tari f edemem ki, dedi Chick

. . .

o...

gzel ite.

- Tabii ! . . . dedi Colin.


Nicolas geri geldi. Hindiyi getiriyordu.
- Bizle oturun, Nicolas, dedi Colin. Bakn Chick'in dedii
gibi siz de neredeyse ailedensiniz.
- Beyefendi bir saknca grmezlerse ncelikle farelerle ilgi
leneceim. Geliyorum. Hindi servise hazr olarak paralanm
nr. Sosu da burada . . .
- Greceksin, dedi Colin. Sicimli dana rostosu iinde pi
mi,. mango ve ard kremal bir sos bu .

Yukardan

bastr

yorsun ve tel tel kyor iinden.


- Harika ! dedi Chick.
- Onunla ilk olarak nasl konumaya baladn hakknda
bana bir bilgi vermeyecek misin? diye devam etti Colin.
- ey ya . . . , dedi Chick, ona Jean-Sol Partre' sevip sevme
diini sordum, o da bana kitaplarnn koleksiyonunu yapnn
syledi. . . Ben de o zaman : Ben de dedim . . . ve ona bir eyler
sylediim her seferinde o da: Ben de diye cevap veriyordu . . .
ve tabii karlkl olarak . . . Sonunda da srf varoluu bir deney
.
yapmak iin ona: Sizi ok seviyorum dedim ve o da: Oo dedi!
- Deney baarsz oldu . . . dedi Colin .
- Evet, dedi Chick, yine de hemen gitmedi. Sonra ben de:
Ben bu yne gidiyorum dedim. Ve o da: Ben deil dedi . . . Ve
de ekledi: ben, u yne gidiyorum.
- Olaanst ! . .. dedi Colin.

31

- Ben de: Ben de dedim! . .. dedi Chick, ve o nereye ben de


oraya . . .
:_ N asl bitti peki? dedi Colin.
- ey! . . . dedi Chick, artk uyku saati gelmiti.
Colin'in boaz dmlendi kendine gelmesi iin yann 1itre bourgogne iti.
- Yann onunla buz patenine gideceim. . . dedi Chick. Pazar
zaten. Bizle gelir misin? ok fazla insan olmuyor diye sabah
lan gitmek istiyoruz. Canm sklyor_ biraz, nk iyi kayam
yorum, ama Partre'dan sz edebiliriz.
- Geleceim . . . diye sz verdi Colin. Nicolas'yla geleceim.
Belki baka yeenleri de vardr.

32

111

Colin metrodan indi ardndan merdivenleri ormand.


Yanl ynden yukar kt ve ynn bulmak iin istasyonun
evresini dolan. San ipekten bir mendille rzgarn ynn
buldu ve mendilin rzgarla tanan rengi, Molitoro > havuz
buz pistinin havasna brnen ekilsiz byk bir binann
stne kondu.
Karsnda kapal havuz duruyordu. nnden geti ve ift
kanatl bakr parmaklkl cam kapy iterek yan taraftan ta y
nnn iine girdi. Abonman kartn uzatt, daha nceden al
m iki delik yardmyla biletiye bir gz krpt. Bileti ibir
liki bir glmsemeyle cevap verdi ve turuncu bristol stne
nc bir delik averdi, kart kr olmutu. Celin Rus parasn
dan czdanderiye kart tktrarak koydu ve sola dnp ka
binlere giden kauuk hall koridordan geti. Zemin katta hi
yer kalmamt. O da, zor olmasna karn her gn yapnklan
eymi gibi uzun metal ubuklarla takla atmaya alan uzun
boylu varlklarla karlaarak, beton merdivenden kt. Beyaz
kazakl bir adam ona bir kabini at, karnn doyuraca bah
ii cebe indirdi nk kat bir hali vard. Kabinin i
tarafnda, bu i iin karartlm bir dikdrtgenin iine uyduruk
bir tebeirle mterinin ba harflerini yazdktan sonra Colin'i
11 Paris'te sava ncesinde xv. Blgede PorteMolitor yaknndaki havuz
pisti.

ve

buz

33

bu zindan iine brakverdi. Colin, adamn kafasnn insan ba


deil de gvercin ba olduunu fark etti, ve ona neden havuz
blm yerine buz pisti grevi verildiini anlayamad.
Hoparlrlerden gelen mzik buz pistinden ykselen oval
sesi daha da anlalmaz hale getiriyordu. Patencilerin tepin
meleri henz bir alay askerin kaldrm stnde amur srata
rak kardklar grltl seviyelere ulamamt. Colin'in gz

leri Afise ve Chick'i aryordu, ancak buz stnde grnm


yorlard. Nicolas ona daha ge katlacakt, len yemeini
hazrlamak iin mutfakta yaplacak ileri vard.

Colin ayakkablarnn ban zd, kard ve tabanlarnn


gitmi olduunu fark etti. Cebinden yapkan tafta ruloyu
kard ama fazla da kalmamt. Ardndan ayakkablarn beton
bank altndaki su birikintisinin iine koydu ve deri yeniden
yetisin diye konsantre gbreyle sulad. Sonra da san ve mor
kaln izgili yn oraplar ayana geirdi ve paten ayakka
blarn giydi; patenlerin elikleri dnlerini kolaylatrsn
diye ikiye ayrlmt.
Dar kt ve yeniden aa kata indi. Ayaklan beton kori

doru ssleyen delikli kauuk halnn stnde biraz bkld.


Tam piste kacakt ki dmemek iin aniden iki tahta basa
ma geri kmak zorunda kald, patenci bir kz harika byk
bir kartal yaptktan sonra kocaman bir yumurta drd ve

Colin'in ayann yannda krld.


Aklayp-paklayclardan biri dalan paralar toplarken
Colin pistin dier yanna gelmi olan Chick ve Alise'i fark etti.
Onlara bir iaret etti, grmediler, karlarna kmak iin piste
atlayverdi, ama gidi geli ynlerine bakmadan; sonuta da
ilk denlerin stne bir bir dmeden nce kollarn, bacak34

larn, omuzlarn, tm bedenlerini are sizce sallayan bir dolu


insan ym kverdi. Yzeyi eriten gne alttakilerin cann
kard.
Ksa sre iinde patencilerin onda dokuzu burada topland,
Chick ve Alise ksa sreliine pisti tek balarna kullandlar, ya da
hemen hemen. Uuldayan ktleye doru yaklanlar ve ikiye ay
rlm patenlerinden Colin'i tandlar, topuklarndan ekerek y
nn iinden kardlar. El sktlar, Chick, Alise ve Colin'i tantrd
ve Colin, Chick'in sa elinden tuttuu Alise'in soluna geti.
Pistin sa ucuna geldiklerinde, kurbanlar danda insan
larn dalm paralarndan baka eyler bulmaktan korkan
Aklayp-paklayclara yol vermek iin sralandlar; Aklayp
paklayclar yerde yatanlarn hepsini ortadan kaldrmak iin
sprgelerini aldlar ve 1 709'da Vaillant Couturierc:z> tarafn
dan bestelenen Molitor m arn syleyerek kapaklar alm
deliklere doru gittiler:
Baylar bayanlar;
Boaltnz pisti
(Ltfen)
Yapabilmek iin
Temizlik grevimizi.
En hassas ruhlara korkunun nlenemez titremesini yer
letiren korna sesleriyle her ey noktaland.
Halen ayakta olan patenciler bu balangca alklarla katl
dlar ve kapakOJJ hepsinin stne kapand. Chick, Alise ve Co
lin kk bir dua okudular ve kendi dnlerine koyuldular.
12 l . Dnya Sava srasnda anti-militarist bir ark yazan Komnist Parti'nin Mer
kezi Komite yesi olan yazara ( 1892-1937) yapln fantastik bir gnderme.
13 Patafiziir kurucusu Alfred Jarry'nir Kral b yaptndaki Asiller blmndeki
"kapak".

35

Colin, Alise'e bakyordu. Afise garip bir rastlant sonucu be

yaz bir sweat-shirt ve sar bir etek giymiti. S ar beyaz ayak


kablar ve hokey patenleri vard. Fme ipek oraplar ve bile
ine kez dolad beyaz backl ayakkablarnn stnde
konlu ksa beyaz oraplar vard. Ayrca parlak yeil renkli bir
fularla yzn evreleyen alacak denli gr s ar salar bu
lunuyordu . Kocaman ak mavi gzleriyle b akyordu ve hac
mini taze ve ltl bir deri snrlamt. Yuvarlak hatl kollara,
bacaklara ve ince bir bele, sanki fotoraf sanatsnn izdii
kadar dzgn bir bedene sahipti.
Colin dengesini yeniden bulmak iin dier yne bakmaya
balad. Gzlerini indirerek Chick'e ylanbal ezmesinin ka
zasz belasz sindirilip sindirilmediini sordu.
- Hi sorma, dedi Chick. Ben de bir tane bulabilir miyim
diye btn gece lavabomda balk avladm. Ama bize sadece
alabalklar geliyor.
- Nicolas bireyler yapabilir! diye Calin teselli etti. Sizin,
diye devam etti zellikle de Alise'e hitap ederek, son derece
yetenekli bir daynz var.
- Ailemizin gururu, dedi Afise. Kardei bu denli baarl ol
muken annem sadece bir matematik doentiyle evlendii iin
asla kendini affedemedi.
- Babanz matematik doenti mi?
- Evet College de France'ta retim eleman ve Enst trtC14J
ya da onun gibi bir eyin yesi. . . otuz sekiz yanda ok zc
bir ey bu. Bir gayret gsterebilirdi. Neyseki Nicolas day var.
1 4 College de France, Sorbonne'a ok yakn nemli bir kurumdur. Pont des Arts'n
karsnda ykselen ve be enstits bulunan !nstitut de France'n komik

bitimde deitirilmi ad.


36

bir

- Bu sabah gelmeyecek miydi o da? diye sordu Colili.


Alise'in renkli ak salarndan ho bir parfm yayld.
Colin biraz kenara ekildi .
- Sanrm biraz gecikecek. Bu sabah bireyler dnyor
du

. . .

Siz ikiniz bize yemee gelir misiniz? . . Ne olduunu g


.

rrz!
- Olur tabii, dedi Chick, ancak eer byle bir teklifi kabul
edeceimi sanyorsan hayat hakknda yanl dnyorsun
demektir. Drdnc birini bulman gerekir. Alise'in senin evine
gitmesine izin vermem, onu piyanokteylinin armonileriyle
batan karabilirsin ve ben de bunu istemem.
- Ah! diye kzd Celin. Duyuyor musunuz dediklerini? . . .
Yant duyamad, nk be dakikadr hz gsterisi yapan
an uzunluktaki bir yaratk, ikiye katlanm bir biimde ba
caklarnn arasndan geince oluturduu hava akmyla
Colin'i yerden bir ka metre yukar frlatt. Birinci katn par
maklklarna tutundu, bir perende att ve ters yne att iin
Chick ve Alise'ir yanna dt.
... Bu kadar hzl gitmelerini engellemek gerek! dedi Celin.
Ardndan ha kard, nk patenci pistin kar kesinde
ki lokantann duvarnda ezildi ve zalim bir ocuk tarafndan
inenmi ve parampara edilmi kattan bir denizanas gibi
orada yapk kald.
Aklayp-paklayclar bir kez daha grevlerini tamamladlar
ve aralarndan birisi kazann olduu yere buzdan bir ha dikti .
Buzdan ha erirken, grevli dini plaklar alyordu.
Sonra her ey dzene girdi. Chick, Afise ve Calin dnp
duruyorlard.

37

iV

- te Nicolas! diye bard Afise.


- Ve ite sis ! dedi Chick.
Nicolas biletinin orada grndnde sis piste iniver
miti. Birincisi st katlara ikincisi de Colin, Chick ve Alise'e
yneldi.
- Merhaba sis, dedi Colin. Size Alise'i tantraym. Alise,
bu sis. Chick'i tanyorsunuz.

El skmalar oldu ve Chick, Colin'in kollarnda sis'i braka


rak, Alise'le kamak iin bundan yararland ve ardndan da
onlar da oradan ayrld.
- Sizi grdme sevindim, dedi sis.
Colin de onu grdne sevinmiti. On sekiz yandaki sis
kestane rengi salaryla, beyaz bir sweat-shirt, sar bir etek,
asit yeili bir fular, sar beyaz ayakkablar ve gne gzlk
lerini uydurmay baarmt. Gzeldi. Ancak Colin onun ailesi
ni ok iyi tanyordu.
- nmzdeki hafta gndz bizim evde toplanacaz dedi
sis. Dupont'un doumgn.
- Dupont kim?
- Kaniim. Ben de btn arkadalarm ardm. Siz de
gelir misiniz? S aat drt buukta. .
- Evet, dedi Colin, ok isterim . . .
- Arkadalarnza da gelmelerini syleyin! dedi Alise.
38

- Alise'le Chick'e mi?


- Evet onlar da ok sevimliler. Haftaya pazara grrz o
zaman!
- Gidiyor musunuz imdiden? dedi Colin.
- Evet . . . hibir zaman uzun sre kalamam . . . zaten saat
ondan beri buradaym, biliyorsunuz, yine de . . .
- Ama saat daha on bir ! dedi Colin.
- Bar tarafndaydm ! Grmek zere.

39

Colin aceleyle aydnlk sokaklardan geiyordu. Kuru ve


delici bir rzgar esiyordu ve ayaklarnn alnnda atlayan buz

paralan atrdayarak knlyordu.


nsanlar enelerini bulabildikleri herhangi bir yere sakl
yorlard; pardslerinin yakalarnn, fularlarnn, manonlan
nn, hatta bu i iin yayl kaps alnna bask yapan demir
telden bir ku kafesi kullanan bile grmt.
- Yarn Ponteauzanne'lara gideceim diye dnd Colin.
sis'in ailesiydi onlar.
- Bu akam Chick'le yemek yiyeceim . .

- Yarna hazrlanmak iin eve dnerim . . .


Tehlikeli grnen kaldrm kenarndaki yol izgisine bas
mamak iin byk bir adm att.
- stne basmadan yirmi adm atarsam, dedi Colin, yann
burnumun stnde sivilce kmayacak.
Tm arlyla yol izgisine basarak,

- Bir ey olmaz, diye dnd aptalca eyler bunlar. Yarn


yine de sivilcem kmayacak.
Donun topraktan kard mavili pembeli bir orkideyi
koparmak iin eildi.
Orkide, Alise'in salar gibi kokuyordu.
Bunu dnmemek gerekirdi. Alise tm haklaryla Chick'e
aitti.
40

- Yarn kesinlikle

bir kz bulacam!

Ancak dnceleri Alise zerinde aklp kalyordu.


- Yalnz kaldklarnda gerekten

de Jean-Sol Partre'dan m

konuuyorlard? . . .
Belki de yalnz kaldklarnda ne

yaptklarn dnmemek

daha iyi bir fikir.


- Jean-Sol Partre

bir ylda ka makale yazmtr?

Yine de evine gidene kadar onlar sayacak zaman kalma


mtr.

- Nicolas, bu akama ne hazrla:y:acakt?


Tam bunu dnrken ayn aileden geldikleri iin Alise ve
Nicolas'nn benzerlii olaanst bir durum ortaya karm
yordu: Ama bu onu yava yava yasak konuya doru srk
lyord u .
- Ne hazrlayacak diyordum, Nicolas bu akama?
- Alise'e benzeyen Nicolas'nn bu akama ne hazrlayacan bilmiyorum.
Nicolas, Alise'den on bir ya byk. Yani yirmi dokuz yan
da. Yemek piirmekte ok yetenekli. Fricandeaucs) hazrlaya
cak.

Calin evine yaklat.


- iekilerin asla demir parmaklklar olmaz. Kimse iek
leri almay aklna getirmez.
Bu olduka anlalr bir eyd i . Canlln biraz kaybe tmi
ince ta yaprakl turunculu grili bir orkide kopard. Birok
renkle parldyordu.
- Siyah b ykl farenin renginde . . . Evime geldim .
15 Ana yemekten nce kanlan et ya da balk (.n.)

41

Colin ynle rtl ta merdivenden kt ve gm renkli


cam kapnn anahtar deliine altndan kk bir anahtar
soktu.
- Ben geldim sadk hizmetkarlarm ! te dndm.
Yamurluunu bir sandalyeye frlatt ve Nicolas'nn yanna
gitti.

42

VI

- Bu akam fricandeau mu yapyorsunuz Nicolas? diye


sordu Celin .
- Aman Tanrm, dedi Nicolas, Beyefendi nceden bana
sylememilerdi. Baka planm vard.
- Neden eytann cezas, dedi Celin, bana durmadan n
c ahsta konuuyorsunuz?
- Eer Beyefendi kendisine nedenini sylememe izin verir
lerse, dedi Nicolas, belli ldeki bir samimiyet ancak darya
kar snrlar birlikte korunursa kabul edilebilir bir durumdur,
byle bir durum da sz konusu deildir.
- Kibirlisiniz, Nicolas, dedi Colin.
- Konumumun gururuna sahibim, Beyefendi, dedi Nicolas,
bu yzden beni sulayamazsnz.
- Elbette1 dedi Colin. Ancak sizi daha az mesafeli grmek
isterdim.
- Beyefendiye kar, gizli ama iten bir sevgi besliyorum,
dedi Nicolas.
- Bundan gurur ve mutluluk duyarm, Nicolas, benim de
duygularm ayndr. Evet, ne yapyorsunuz bu akam?
- Bir kez daha Gouffe geleneini devam ettirerek misk
esansl porto'ya yatrlm adalann CI6J domuz sucuundan ha
zrlayacam.
16 Bu "andouillon domuz sucuu" J.Gouffe'nin

"ilenmi sucuuna" gnderme ya

par. Ancak tarifin tm Edward Lear'n (Nonsense Cookery, 1 870) kitabndaki


tariflerinin benzeridir, ardndan Franois Rabelais'nin Pantagruel serven
!erindeki

Quart Livre

(1548)'deki Andouilles'larm vahi adalar alda gelir.

43

- Ya nasl ortaya kyor? diye soruyor Colin .


- u biimde yaplyor; tm barmasna karn domuz
sucuunun derisini yzn. zenle derisini saklayn. Sucuu
byk bir hzla, iyice snm tereyann iinde kartrlm
ince kylm stakoz ayaklaryla doldurun. Kk bir tencere
iinde buzun iine drn. Atei kenara itin, bylece ka
zandnz yere imi pirin tanelerinin dilimlerini zevkle yer
letirin. Sucuk tiz bir ses kardnda hemen ateten aln ve

iyi

cins porto arabyla kaplayn. Platin spatulayla yavaa ka

rtrn . Bir kalb yalayn ve paslanmasn diye onu kenara bir


yere aln. Servis zaman geldiinde de bir poet lityum oksit
tuzunu bir eyrek stle birlikte szn. Pirinle ssleyin, servisi
yapn, hadi b akalm ekilip gidin.
- Buna bir diyeceim yok! dedi Colin. Gouffe byk adam
m . S ylesenize bana Nicolas, yarn burnumun stnde sivil
ce kacak m?
Nicolas, Colin'in koca burnuna bakt. Ve olumsuz yantlad.
- Aklma gelmiken soraym biglesanabana dans nasl ya
plyor biliyor musunuz?
- Geen dnem Neuilly'de ortaya kan Boissiere <l 7l tarzn
d a eklemlerim ayrlmt ve

pusulay armtm,

Nicolas, ve biglesanabana dansn ok

iyi

dedi

bilmiyorum ancak

birka figrn renmitim.


- Bir derste gerekli tekniin kazanabileceini syleyeb ilir
misiniz?
- Bana olur gibi geliyor, dedi Nicolas; aslnda hi de kar
mak deil. Kabaca hatalar ve keyfi yanllar engellemek ge 7 Vian'n dostu Major'un dans tarz ve XVI. blgenin srpriz partileri, (Boissiere
Soka, Trocadero'nun kuzeyinde) .

44

rekir; bunlardan birini yapmak biglesanabana dansn bougie

wougiecs) dansnn ririmleri zerine uydurmak olur.


- Bu byk bir hata m saylr?
- Zevke gre deien bir hatadr.
Nicolas masann stne konuma

boyunca soyduu
furdu koyar ve ellerini souk suya s okar
- Aceleniz mi var? diye sordu Colin.

grey

- Aman Tanrm, hayr, Beyefendi, dedi Nicolas, yemeim


pimek zere .

- O zaman biglesanabana dansnn bildiiniz figrlerini


bana retebilirsiniz. Yemek odasna gelin, bir plak koyaym.

Duke Ellington'un dzenledii Chloe'yi ya da


Johnny Hodges in Konerto tarznda havaya uygun bir tempo
semesini neririm . . . dedi Nicolas. Hani Atlantik tesinde
moody ya da sultry tunec9) dedikleri gibi.
- Beyefendiye

18

Tren tekerlerinin raylar zerinde kard dzenli sesi karan p iya no tarz; ve
blues'un ok ritimli ve hzl alnmas.

19 G. Kahn ve N. Monet'nin bestesi olan Ellington kayd (1 940) zerine Chloe, Chlo
E ya da Chloe, Song of The Swamp (''Batakln arks") . Johnny Hodges fin
Konerto Ellington'un en sevdii saksofoncusunun ansna Vian tarafndan uydu
nlmutur. (1906- 1970). Etkili yananlamlarla Moody "hznl" "iine kapank"
ve Sultry "boucu" olarak evrilebilir.

45

Vll

- Biglesanabana'nn temeli, dedi Nicolas, Beyefendi hi


kukusuz biliyorlardr, kesinlikle senkronize olan dalgalanma
hareketlerinden kan iki hareketli kaynan birbiri iine giren
retimine dayanr.
- Bilmiyordum, dedi Colin, bunlar ok ileri dzeydeki fizik
sel olgular ortaya koyar.
- Bu durumda, dedi Nicolas, dans eden kz ve erkek birbir
lerinden ok ksa bir uzaklkta dururlar ve mziin ritmine
gre bedenlerini dalgalanarak hareket ettirirler.
- yle mi? dedi Celin, biraz tedirgince.
- Bylece, akustik sistemde olduu gibi boumlar ve
karnlar harekete geiren dans salonunu az ok havaya sokan
statik bir dalga sistemi ortaya kar.
- Hi kukusuz . . . diye mrldand Colin.
- B iglesanabana'nn profesyonelleri,

diye devam etti

Nicolas, kol ve bacaklarndan b azlarn ayr ayr senkronize


olarak titreterek bazen parazit dalga yuvalarn yerletirmeyi
baardklar oluyormu. Fazla uzatmadan Beyefendi'ye nasl
yapldn gstermeye alacam.
Celin, Nicolas'nn nerdii gibi

Chloe'yi

seti ve pikabn

platosunu ortalad, inenin ucunu birinci halkann stne na


zike yerletirdi ve Nicolas'nn titreime geiini izledi.

46

Vl l l

- Beyefendi baaracaklar! dedi Nicolas . Az bir gayret daha.


- Ama neden bu kadar yava bir para seiliyor? diye sordu
Colin, ter iinde. Bylesi ok daha zor.
- Bir nedeni var, dedi Nicolas. Temelde dans eden kz ve
erkek birbirlerine az ok yakn bir mesafede dururlar. Yava
bir mzikle, dalgalanma dengelenebilir yle ki sabit nokta iki
partnerin tam ortasnda bulunur; bu durumda ba ve ayaklar
hareketli kalr. Teorik olarak alnmas gereken sonu da bu
zaten. zc ama kuruntusu az olan insanlarn biglesana
bana'y Siyahiler gibi hzl tempoda yaptklar grlmtr.
- Ne demek ki bu? diye sordu Colin.
- Yani bir hareketli nokta ayaklarda, bir tane ba blmnde, ne yazk ki bbreklerin hizasnda hareketli bir bir
leme noktas ve eklemlerde yani dizlerde ve gs kemiinde
sabit noktalar.

Colin kzard.
- Anlyorum! dedi.
- Bir boogie'nin etkisi de tam anlamyla genelde havann
mstehcenliinden daha da mstehcen olmasdr, diye bitirdi
Nicolas .
Celin dnceye dald.
- Biglesanabana'y nerede rendiniz?

diye Nicolas'ya

sordu.

47

- Yeenim retti bana . . . dedi Nicolas. Enitemle konu


tuumda biglesanabana'nn tm kurallarn rendim. Beye
fendinin kukusuz bildii gibi enitem Ensttrt yesidir ve

yntemi renirken byk zorluklarla karlamad. Hatta


bunu on dokuz yl nce yaptn bile bana syledi. . .
- Yeeniniz on sekiz yanda deil mi? diye sordu Colin.
- Ve ay! dedi Nicolas. Eer Beyefendi'nin daha fazla
bana ihtiyac yoksa yemeimin bana dneceim.
Bir yandan da durmu olan pla karrken,
- Hadi, Nicolas, teekkrler, dedi

48

Colin.

IX

Bej takmmla mavi gmleimi, bejli krmzl kravanm,


delikli set ayakkablarm ve bejli krmzl oraplarm gi
yerim.
ncesinde ykanacam, tra olacam ve kendime bir bakacam .
Ve Nicolas'ya mutfak.ta soracam:
- Nicolas f Benimle dansa gelir misiniz?
- Aman Tanrm, dedi Nicolas, eer Beyefendi bana srar
ederlerse, giderim, ama aksi halde, acil olarak yaplmas
gereken birka iimi halledersem daha memnun olurum.
- Biraz daha ak konumanz istersem saygszlk m etmi
olurum?
- Ben, dedi Nicolas, semtimizdeki Ev Hizmetkarlar Felsefe
Grubu'nun bakanym, toplantlara da sk sk katlmak zorun
daym.
- Bugnk toplant konusunu size sorma cesaretini
gsteremeyeceim sanrm . . .
- Hizmet etmeto) konusu ilenecek. Jean-Sol Partre'n ku
ramlarna gre hizmet etme, koloni gruplarnn askeri grev
de hizmet etmesi veya grev srelerinin uzatlmas ya d a
kiilere hizmet etme konularnda paralellik kurulacak.
20 Vian, Jean-Sol Panre'la balad alaya, Sanre' varoliuluktaki "hizmet etme

kavramnn anlam zerine yaplan szck oyunlanyla devam ediyor; bu alayc


saygszlk 1 946'daki Les Temps Modemes'lerin balangcndaki Chronique du
Menteur blmnde bulunur.

49

- Chick'i ok ilgilendirecek bir konu! dedi Colin.


- Ne yazk ki bu mmkn deil, grup ok snrl bir topluluktan oluuyor, Bay Chick kabul edilemez. Sadece evlerde a
lanlar. . .
- Neden, Nicolas, her zaman oul kullanyorsunuz? diye
sordu Celin.
- Beyefendi hi kukusuz fark edecekler ki "evde alan
adam" anlamsz kalr, ancak "evde alan hizmetinin de"
alaltc bir anlam var dedi Nicolas. . .
- Haklsnz, Nicolas. Sizce bugn ruhumun eine rastlaya
cak mym? Yeeninize benzer bir ruh eim olsun isterdim . . .
- Son gelimelerin nasl olduuna bakarsak onu ilk olarak
Bay Chick setiinden, Beyefendi'nin yeenim zerinde dur
mas doru bir davran deildir.
- Ama Nicolas, dedi Celin, ak olmay o kadar ok istiyo
rum ki . . ;
aydanln azndan hafif beyaz bir duman ykseldi ve
Nicolas amaya gitti. Kapc iki mektup getirmiti.
- Mektup mu var? dedi Colin.
- Affedersiniz Beyefendi, dedi Nicolas, ancak ikisi de bana
gelmi, Beyefendi haber mi bekliyorlard?
- Bir gen kzn bana yazm olmasn ok isterdim! dedi
Colin. Onu ok severdim.
- le vakti . . . dedi Nicolas. Beyefendi kahvaltlarn ister
ler mi? nce tlm dana kuyruu, tereyal anuezli ek-.
rnekle birlikte bir kase aromal pun.
- Nicolas, neden bu akam baka bir kz armasam da
yeeninizle Chick bize yemee gelmiyorlar?
50

- Beyefendi kusura bakmasnlar, ancak ben de byle yapar


dm, Beyefendi olduka yakkl bir delikanl, dedi Nicolas.
- Nicolas, dedi Colin, eer bu akam gerekten ak
olmazsam ben

. . .

ben de Chick'e nisp et olsun diye Bovouard

Desi'ninc21 yaptlann biriktireceim.

21 Bkz. Simone de Beauvoir ( 1 908- 1 986) ailesi her ne kadar asillere ye olmasa da
varoluuluun temsilcilerinden biri olarak Sartre'la ibirlii yapt. Vian'la olan
ilikileri iin bkz. La Force Des Choses (Gallimard, 1963, s.73-74; 97; 254)
onun zerine yazd acmasz deerlendirmeler iin bkz. Lettrts l Nelson

Algren

(Gallimard, 1997, s. 1 83-184 ve birok sayfada daha)

51

- Ben ak olmay isterdim, dedi Colin. Sen ak olmak


isterdin. O ayn eyi isterdi (ak olmak) . Biz, siz, isteriz,
olmak isterseniz, onlar da ayn ekilde ak olmak isterler.
Banyodaki aynann nnde kravann balad.
- Ceketimi, paltomu, fularm, sa eldivenimi, sol eldive
nimi giymek kald. Sam bozulmasn diye apka takmayaca
m. Ne yapyorsun burada?
Siyah bykl gri bir fareye konuuyordu, fare byk olas
lkla yuvas" olan di fralndan km, kenarnda keyifli bir
biimde dirseklerini yaslam duruyordu.
Daha ok yaklamak iin san sr kvetin kenarna oturup
fareye:
- Dnsene Ponteauzanne'larn evinde eski dostum
"ey"e rastlasam, dedi.
Fare onaylad.
- Dnsene niye bir kuzeni olmasn? Beyaz bir sweat-shirt
sar bir etek giyse, ad da Al . . ad da Onesime olsa.
Fare bacak bacak stne att ve arm grnd.
- Gzel bir isim deil bu, dedi Colin, ama sen bir faresin ve
senin byklarn var deil mi. O halde?
Ayaa kalkt.
- Saati etmiiz. Grdn ya. Zamanm aldn. Chick ve . . .
Chick kesinlikle daha nce gitmi olacak.
.

52

Parman emdi ve bann stne kaldrd. Hemen ardn


dan geri indirdi. Frna sokmu gibi yandn hissetti.
- Havada ak rzgar var. . . dedi. Yakyor . . .
- Ben kalkyorum, sen, o, kalkyor, biz, siz, onlar kalkyoruz, kalkyorsunuz, kalkyorlar. Bardaktan kmak istiyor
musun?
Fare, sabundan lolipop biiminde bir para koparp tek
bana karak kimseye ihtiyac olmadn gsterdi.
- Her yere bulatrp durma! dedi Colin
kt, odasna girdi ve ceketini giydi.
- Nicolas gitmi olmalyd. . . Herhalde olaanst kzlar
tanyordur . . . Auteuil kzlarnn her eyi yapan hizmetiler gibi
filozoflarn evlerine gittii sylenir.
Odasnn kapsn kapad.

- Ceketimin sol kolunun astan biraz yrtlmt. Yapkan ban


dm da kalmamt . . . Ne yapaym ben de bir ivi koyuveririm.
Arkasndan kap plak bir kalaya vuran plak

bir elin

kard sesle kapand. . . Bu titretti onu . . .


- Baka bir ey dnmek istiyorum . . . Varsayalm ki merdivende suratm paralyorum. . .
Merdivenin ok ak mor hals . sadece her basamakta
bir ypranmt; Colin hep drder drder iniyordu. Ayaklar
nikelajl ubua takld ve trabzana girdi.
- Bu bana samalamay retecek. Oldu ite. Ben, sen, o
apal.
Srt acd.

Aa inince neden acdn anlad pardss

nn yakasndan . nikelajl ubuu kard.


D kap stne plak bir omza konan pck sesiyle

ka;

pand . .
. .

53

- Bu sokakta grlecek ne vard ki?


lk planda kaydrakla oynayan iki ii vard. iman olann
gbei baka kendisi baka sryordu. Kaydrak yerine de
stnde ha bulunmayan krmzya boyal bir armh kul
lanyorlard.
Colin nlerinden geti.
Sada, solda giyotin pencereli gzel kerpi binalar yk
seliyordu. Bir kadn pencereden sarkyordu. Colin bir pck
yollad, kadn da ona kocasnn sevmedii siyah ve simli ynl
kumatan yatak n halsn sallad.
Dkkanlar byk binalarn korkun havasn yumuatyor
du. Yoksullar iin sergilenen vr zvr tezgah Colin'in dikkati
ni ekmiti. Salata kaselerinin ve beton ivilerinin fiyatlarnn
geen haftaya gre daha ykselmi olduunu not ald.
Bir kpek ve iki kiiyle karlat. Souk, insanlar evlerine
kapanyordu. Ondan kurtulabilenlerin giysileri parampara
oluyor ve hepsi anjinden lyordu.
Drtyol azndaki polis ban pelerininin iine saklamn.
Byk siyah bir emsiyeye benziyordu. Kafedeki garsonlar
snmak iin onun evresinde dnyorlard.
ki sevgili bir kapnn alnnda pyordu.
- Grmek istemiyorum onlar, ben, grmek istemiyorum
onlar . . . Canm skyorlar . . .
Colin kar tarafa geti. ki sevgili bir kapnn altnda p
yordu.
Gzlerini kapad ve komaya balad.
abucak yeniden at nk gzkapaklarnn altnda kzlar
gryordu ve bu onun yolunu artyordu. nnde de bir ta
ne vard. O da ayn yne gidiyordu. Beyaz koyun ynnden
54

izmelerinden gzel bacaklar, hav gitmi apulcu derisinden


mantosu ve takm olmu apkas grnyordu. apkasnn
iinden de kzl salar. Mantosu omuzlarn geni gsteriyor
du ve evresinde dans ediyordu.
- nne gemek istiyorum . . .yzn grmek istiyorum.
nne geti ve alamaya balad. En azndan elli do
kuzunda vard. Bir kaldrmn kenarna oturdu ve yine alad.
Alamak onu ok rahatlatt, gzyalar kk bir trtyla
dondu ve kaldrmn parlak graniti zerinde krld.
Be dakika sonra sis Ponteauzanne'n evinin nne gelmi
olduunu fark etti. ki gen kz yanndan geti ve apartmann
kapsndan girdi.
Yrei inanlmaz derecede kabard, hafifledi, onu yukar
kaldrd ve arkalarndan ieri girdi.

55

Daha en alt kattan sis'lerin evindeki toplantnn karmak


grlts duyuluyordu. Merdiven kendi evresinde kez
dnyor ve tpk bir vibrafonun<22) silindir biimli titreimler
yapan ubuklar gibi sesleri i haznesinde yayyordu. Colin,
bumu iki kzn topuklarna yapm olarak yukar kyordu .
Ten rengi naylon orabn, ince deriden topuklu ayakkablarn
iinde iki gzel topuk, zarif bilekler. Sonra orabn uzun trtl
lar gibi hafife kvrlm dikii ve dizinin balant yerinde ek
lemli ukurlar. Calin durdu ve iki basamak geride kald. Yeni
den ilerledi . imdi soldakinin orabnn koncunu, lastiinin
ift katn ve baldrlarnn belli belirsiz beyazln gryordu.
Dierinin dz pilili etei bylesi bir manzaraya izin vermiyor
du

ama kunduz mantosu

altnda kalalar birincisinin

kalalarna gre bir baka kk kat yaparak daha yuvarlak


sallanyordu. Ayp olmasn diye Colin ayaklarna bakmaya
balad ve ayaklarn ikinci katta durduunu grd .
Bir hizmetinin at kapdan iki kz izledi.
""."' Merhaba Colin, dedi sis. Naslsnz?
- Size de merhaba, dedi Colin. Mutlu yllar . . .
Onu kendisine ekti ve salarnn yanndan pt. Gzel
kokuyordu .
22 Bu mzik aletiyle, 1909'da domu, davulcu, aduc, piyanist ve zellikle de
vibrafoncu olan Lionel Hampton'a gnderme yaplmtr.

56

- Ama benim doum gnm deil ki! diye kar kt sis,


Dupont'un doum gn ! . . .
- Dupont nerede onu bir kutlayaym! . . .
,.... ren, dedi sis. B u sabah gzellesin diye berberine g
trdk, ykadk falan, saat ikide arkada eski pis bir kemik
paketiyle geldiler ve onu gtrdler. Herhalde berbat bir hal
de geri dner.
- Her eye karn bu onun doum gn, dedi Colin.

ift anatl kapnn arasndan, gen kzlar ve delikanllar


gryordu; bir dzinesi dans ediyordu. Biroun dan bazlar
ayakta dierleri oturmu elleri arkalarnda ayn cinsiyetten
iftler olarak durmu, inandrc olmayan bir havada pek de
inanmadklar eylerden konuuyorlard.
- Paltonuzu karn ! dedi sis. Gelin sizi erkeklerin vesti
yerine gtreyim.
Geerken kzlar iin vestiyere dntrlm sis'in odasn
dan anta ve pudralk grltleriyle kan kzlara rastlayarak.
onun arkasndan gitti. Tavanda kasaptan dn alnm en
geller aslyd; gzelletirmek iin n dileriyle srtan iyice

yzlm koyun kellesi de dn alnmt. Erke tler iin


soyunma odas sis'in babasnn alma odasndan eyalarn
kaldrlmasyla olumutu. Herkes stnden kardn yere
atyor bylece bu i halledilmi oluyordu . Ayn eyi Colin de
yapt ve bir aynann nnde biraz durdu.
- Haydi gelin bakalm ! diye sabrszland sis, sizi gzel
kzlarla tantracam.
ki bileinden tutup kz kendine ekti.
- ok ho bir giysiniz var! dedi.

57

Yaldzl seramik dmeli badem yeili ynden kk sade


bir elbiseydi, srtn dvme de mird en bir kafes kaplyordu.
- Beendiniz mi? dedi sis.
- Byleyici, dedi Colin. Parmaklklardan elimizi srlma-

dan

sokabilir miyiz?

- Yine de ok gvenmeyin ! dedi sis.


sis kendisini kurtard, Colin'in elinden tuttu ve onu kala
bala soktu. Yeni gelen iki sap gibi tipe arptlar, koridoru
dnerken ieri

kaydlar

ve yemek odasnn kapsndan tam

orta noktaya giriverdiler.


- Baksana! dedi Colin. Afise ve Chick gelmiler .
.

- Evet, dedi sis . Gelin size tantracam . . .


Kzlarn ou gzeldi. Aralarndan bir tanesi yaldzl
seramik dmeli badem yeili ynden kk sade bir elbise
giymiti srtn da dvme demirden bir kafes kaplyordu.
- zellikle ununla tantrn, dedi Calin .
sis sakin olmas iin onu silkeledi.
- Uslu olabilir misiniz, sonunda biraz?

...

Calin daha imdiden baka bir kz gzne kestirmiti ve


rehberinin elinden

ekitiriyordu.

- Bu Colin, dedi sis. Colin size

ChloeC23J'yi

tantraym

...

Celin salyasn yuttu. Az yanm reklerden tutumu

gibiydi.
- Merhaba! dedi Colin .

- Merha . . . sizi Duke Ellington mu dzenledi? diye sordu


Colin.
23 ''Taze yeillik" anlamndaki Yunanca'dan gelen isim, Ellington'a yaplan gn
derme bahara yaplan mitolojik ilikiyle ikiye hatta Longus'un (il. yy. sonu-III. yy.
ba) Daphni.s ve Chloe adl pastoral romanyla e karlabilir

58

Sonra kat nk aptalca bir ey sylediini dnd.


Chick onu ceketinin

bir kesinden yakalayverdi.

- Nereye gidiyorsun byle? imdiden gitmeyeceksin herhalde! . . Baksana.


.

Cebinden krmz maroken kapl bir kitap kard.


- Bu Partre'n

Kusmak zerine Paradoks'unun

orijinaliydi.

- Yine de bulmusun dedi! ... Colin.


Ardndan kann anmsad ve kat.
Alise yolunu kesti.
- Ne yani benimle bir kerecik dans bile etmeden gidecek
misiniz? dedi.
- Affedersiniz . . . dedi Colin . . . Aptalca bir ey yaptm az n
ce . . . bu yzden de kalmaktan rahatsz oldum.
- Yine de yine de sizi byle grnce insan kabulleniyor.
- Afise . . . diye szland Colin ona sarlarak ve yanaklarn
salarna srerek.
- N'oldu, Colinciim ya.

- Ah dilim kopsayd da konuamasaydm, ah aptal kafam


ah. uradaki kz gryor musun .
. .

- Chloe'yi mi?
- Onu tanyor musunuz? . dedi Colin. Ona aptalca bir ey
..

syledim. Bu yzden de gidiyordum.


Gsnn iinde bir eyin Alman marn alan bandonun
davullar gibi vurduunu sylemedi.
- Gzel deil mi? diye sordu Alise.
Chloe krmz dudakl kumral salyd. rnutlu bir havas
. .

vard ve elbisesinin bunda bir etkisi yoktu.


- Cesaret edemem! dedi Colin.

59

Sonra Alise'i brakn ve Chloe'yi davet etti. Chloe cma bakt.


Gld ve sa elini omzuna koydu. Souk parmaklarn boy
nunda hissediyordu. Colin zekice setii bir ift beyin sinirinin
emriyle sa pazsn kasarak aralarndaki mesafeyi ksaltt.
Chloe halen ona bakyordu. Mavi gzleri vard. Kvrck ve
parlak salarn geriye atmak iin ban sallad; sert ve ken
dinden emin bir hareketle de akan Colin'ii yanana yap
trd.
evrelerinde derin bir sessizlik yayld ve dnyann geri ka
lan ksm umurlarnda olmad.
Ancak tahmin edilecei zere plak durdu. Sadece Colin asl
geree dnd, ve tavann kafesl olduunu, ve buradan st
kattaki kiraclarn izlediini, duvar diplerinin su ssenlerinin
saaklan altnda gizlendiini, renkli gazlarn geliigzel al
m deliklerden ktn ve arkada sis'in nnde durup her
sinyen bir tepside kk pastalar getirdiini fark etti.
- Saol, dedi Chloe buklelerini sallayarak.
- Saol, dedi Colin, ssl psl kk bir ekler ald.
- Hata ediyorsun! dedi Chloe'ye, ok gzeller.
Sonra ksrd, nk anszlk bu ya, pastann iine giz
lenmi bir kirpi dikeniyle karlan. Chloe gzel dilerini
gstererek gld.
- Ne oldu?
Rahata ksrmek iin kz brakp yanndan ayrlmas gerekti; sonunda da duruldu. Chloe iki kadehle geliverdi.
- in bunu da kendinize gelin.
- Teekkrler! dedi Colin. ampanya m?
- Bir kokteyl.
60

Byk bir yudum ald ve bouluyordu. Chloe glmesini


ntamad. Chick ve Alise yaklatlar.
- Nesi var? diye sordu Chick.
- mesini bilmiyor! dedi Chloe.
Alise nazike srtna vurdu ve Uzakdou gonglar gibi ses
kard. Ardndan da herkes masaya gemek iin dans etmeyi
brakn.
- Neyse ite ! dedi Chick. Rahatladk artk. yi bir plak koysak m?
Colin'e gz krpt . . .
- Biraz biglesanabana dans yapsak m? dedi Alise .
Chick pikap yanndaki plaklarn srasn altst etti.
- te, dedi Chick koydum bir plak.
Bu bir bougie-wougie playd.
Chloe bekliyordu.
- Herhalde bununla biglesanabana dans yapmayacaksnz!
dedi dehetle Colin, Chick'le Alise'e.
- Neden olmasn ki? . . . diye sordu Chick.
- Siz bakmayn buna ! dedi Chloe'ye.
Chloe'ye sarld. Chloe gzlerini Colin'in bej ceketinin ya
kasna yaklatrd. Colin hafife ban edi ve kulayla omzu
arasndan pt. Chloe titredi ancak ban ekmedi.
Colin de dudaklarn ekmedi.
Bu srada Alise ve Chick siyahi tarzda biglesanabana dan
sn yapyorlard.

Plak ok abuk bitti. Alise oradan ayrld ve daha sonra ne


alacana bakt. Chick kendini bir divana att. Colin ve Chloe
onun nnde duruyordu. Onlar bacaklarndan yakalayp ya
nna drd.
61

- Evet kuzucuklarm, her ey tkrnda m? . . .


Calin oturdu ve Chloe d e yanna sokuluverdi.
- Ne eker bu kz, ha ne dersin? dedi Chick.
Chloe glmsedi. Calin bir ey sylemedi ama kolunu
Chloe'nin boynuna dolad ve pek de aldrmadan elbisesinin ilk
dmesiyl oynamaya balad, dme ald.
Alise geri geldi.
- Kaysana Chick. Colin'le senin aranza oturmak istiyorum.
Plak seimini iyi yapmt. Duke Ellington'un dzenledii
Chloe'ydi. Calin, Chloe'nin kulak arkasndaki salarn ufak

ufak sryordu. Fsldad:


- Bu tamamen sizsiniz.
Chloe yantlamaya frsat bulamadan, dierlerinin hepsi
imdi masaya oturmann kesinlikle zaman olmadn d
nerek yeniden dans etmeye baladlar.
- Oh! . . . dedi Chloe. Yazk oldu ! . . .

62

Xll

- O n u yeniden grecek misin? diye sordu Chick.


Nicolas'nn son yapt cevizli balkabann

karsnda

sofraya oturmulard.
- Bilmiyorum, dedi Colin. Ne yapacam bilmiyorum. O
ok iyi yetimi bir kz biliyor musun. Geen sefer sis'lerde
ok fazla ampanya iti.
- ok yakyordu bu hali ona. ok gzel bir kz. Suratn
asmasana byle ! Dnsene bir bugn Partre'n

nceki ncelikli Seim

Tiksinti'den

yaptnn dantelsiz tuvalet kad ze

rine yaplm basksn buldum.


- Ama nereden buluyorsun bu kadar paray? dedi Colin.
Chick bozuldu.
- Bana pahalya mal oluyor, ama vazgeemem. Partre'a ih
tiyacm var. Koleksiyoncuyum ben. Yazdklarnn hepsi bana
gerek.
- Ama durmadan yazyor ! dedi Colin. Haftada en az be
yazs yaynlanyor . .
.

- Biliyorum tabii. . . dedi Chick.


Colin kabaktan biraz daha almasn istedi.
- Chloe'yi bir kez daha nasl grebilirim? dedi
Chick ona bakt ve glmsedi .
- Haklsn, dedi, seni Jean Sol Partre hikayelerimle skyo
rum. Sana yardm etmek istiyorum . Ne yapmalym?
. .

63

- Korkun bir ey bu. Ayn zamanda hem umutsuz hem de feci


derecede mutluyum. Bir eyi bu denli istemek ok gzel bir ey.
- Biraz kavrulmu otlarn arasnda uzanmak isterdim, diye
devam etti, kurumu toprak ve gne, bilirsin ya saman gibi
krlabilen sararm otlar, stlerinde bir sr bcek ve kuru
mu kpk. Olduka iyi geliyor bu.
- Peki ya Chloe, dedi Chick.
- Chloe de tabii dncemde.
Birka saniye sustular. Bu arada bir srahi sessizlikten
yararlanarak duvarlar stnde yansyan kristal bir ses kard.
- Biraz daha beyaz arap alsana, dedi Colin.
-- Evet, dedi Chick, teekkrler.
Nicolas yemeklerin devamn, portakal kremas iinde
ananasl. rei getiriyordu.
- Teekkrler Nicolas, dedi Colin . Sizce k olduum bir
kz grmek iin ne yapabilirim?

- Aman Tanrm, Beyefendi, dedi Nicolas, byle durumlar


elbette olur . . . Beyefendiye itiraf etmeliyim ki byle bir ey
asla benim bama gelmedi.
- Elbette, dedi Chick. Siz Johnny Weismuller<24J gibi yara
tlmsnz. Ama genel kural byle deil.
- Yreime dorudan giden bu saptamas iin Beyefendiye
teekkr ederim! dedi Nicolas. Colin'e ynelerek, Beyefendiye,
diye devam etti, Beyefendinin zlemini duyduu kiiye rast
lad evin sahibi kii araclyla bu kiinin alkanlklar ve git
tii yerler hakknda baz bilgiler edinmesini salk veririm.
24 Alman asll Amerikal yzc (1904-984), olimpiyat ampiyonu ve dnya
rekortmeni, l 930'dan sonra Eigar Rice Burroughs'un kahraman Tan:an' sinemada oynayarak byk ne kavutu.

64

- Cmlelerinizin btn etrefilliine karn, dedi Calin,


Nicolas, ben aslnda bir olaslk olduuna inanyorum. Ama
biliyorsunuz ki k olunca aptallayoruz. Bu yzden uzun
sredir. bunu dndm Chick'e sylemedim.
Nicolas. mutfana dnd.
- Bu ocuun stne yok! dedi Colin.
- Evet, dedi Chick, yemek yapmay biliyor.
Biraz daha beyaz arap itiler.
Nicolas geri geldi. Kocaman bir pasta tayordu.
- Bu ek olarak ikinci tatlmz, dedi.
Calin bir bak ald ve tam dmdz yzeye indirecei sra
durdu.
- Fazla gzel, dedi biraz bekleyelim.
- Beklemek, dedi Chick. Minr dizideki bir prelddr.
- Sana bunu syleten nedir? dedi Calin.
Chick'in kadehini ald ve ar ve hareketli bir eter gibi altn
rengi arapla doldurdu.
- Bilmiyorum, dedi Chick, beklenmedik bir dnce bu.
- Tadna baki dedi Calin.
Birlikte kadehleri boalttlar.
- Korkun bir ey bu, dedi Chick, gzlerinden akmak akmak krmz alevler kn.
Colin gsn tuttu.
- Daha da te bir ey! Bildiim hibir eye benzemiyor.
- Hibir nemi yok, dedi Chick. Sen de bilinen hibir eye
benzemiyorsun.
- Eminim ki, dedi Colin, yeterince iersek Chloe hemen
gelecek.
- Pek sanmyorum! dedi Chick.

65

- Kanma giriyorsun, dedi Colin, kadehini uzatarak.


Chick iki kadehi de doldurdu .
- Bekle! dedi Colin.
Tavandaki ve masay aydnlatan kk lambay sndrd.
Sadece bir kede Colin'in genellikle dncelere dald
damal bir ikonann yeil parldyordu.
- Ah ! . . . diye mrldand Chick.

Kristalin iinde i arap, her renkten binlerce k noktasn


dan yaylrcasna fosforlu ve belirsiz bir kla parlyordu.
- sene ! dedi Colin.
tiler. Parlaklk dudaklarnda kald. Colin lambalar yakt.
Ayakta zor duruyor gibi grnyordu.
- Bir kere iince bir ey olmaz. Bence ieyi bitirebiliriz.
- Pastay kesse miydik? dedi Chick.
Colin gm bir bak ald ve pastann kaygan beyazl
stnde bir spiral izmeye balad. Birden durdu ve ararak
yaptna bakt.
- Bir ey deneyeceim.
Masadaki demetten bir obanpskl ald ve bir eliyle pas
tay tuttu. Parmann stnde hzla dndrerek dier eliyle
obanpsklnn bir ucunu spirale dedirdi.
- Dinle ! . .. dedi.
Chick dinledi. alan, dzenlemesini Duke Ellington'un
yapt Chloe'ydi.
Chick, Colin'e bakt. Bembeyaz olmutu.
- Be . . .ben .. kesmeye cesaret edemem . . . dedi Colin.
Chick elinden ba ald ve kararl bir hareketle pastaya
saplad. kiye bld. Pastann iinden Chick iin Partre'n yeni
bir makalesi ve Colin iin de Chloe'yle bir randevu kt.
66

Xlll

Colin, Meydann kesinde ayakta Chloe'yi bekliyordu.


Meydan yuvarlakt, bir Kilise, Gvercinler, bir Park, banklar
onlarn nnde arabalar, otobsler, makadam stnde. Gne
de Chloe'yi bekliyordu, ama o glgeler yaparak, uygun aralk
larla yabani fasulye tohumlar yeerterek, panjurlar iterek,
Cepede'cic2s> farknda olmadan yakt bir sokak lambasn
utandrarak kendini oyalayabiliyordu.
Celin eldivenlerinin kenarlarn kvryor ve ilk cmlesini
hazrlyordu. Cmle, zaman yaklatka gitgide daha hzl de
iiyordu. Chloe'yle ne yapacan bilmiyordu. Belki bir ay
salonuna gtrebilirdi, aa buralarn daha ok can skc ha
vas vard, yedi kremal pastay kulaklar patlayncaya kadar
yiyen krk yandaki obur kadnlar da pek houna gitmiyordu .
Onun iin oburluk sadece erkeklere zg bir eydi, oburluk
erkeklerde doal niteliini yitirmeden tam anlamn bulu
yordu. Sinema da olmaz, kabul etmez. Vekilsahas olmaz . . .
holanmaz. Dana yar olmaz . . . korkar. Saint-Louis Hastanesi
olmaz . . . girilmez. Louvre Mzesi olmaz Asurlu gzel olanlar
arkasnda duran ehvet dkn adamlar var. Saint-Lazarre
Gar olmaz tren yerine sadece ekek arabalar var.
- Merhaba! . . .

2 5 CPDE'den, Paris Elektrik Datm irketinden tretilmi b ir szck.

67

Chloe arka taraftan gelmiti. Aceleyle eldivenini kard,


elleri birbirine dolat kendi bumuna kocaman bir yumruk
indirdi, "ayy" dedi ve kzn elini skt. Kz glyordu.
- arm bir haliniz var! . . .
S alarnn renginde uzun tyl krk manto, yine krkten
apka, krk konlu ksa kk izmeler.

Colin'in koluna girdi.


- Kolunuzu verin bana! Bugn pek becerikli deilsiniz . . .
- Geen sefer daha iyi gitmiti, diye itiraf etti Calin.
Kz yine gld, ona bakt, yeniden bu kez daha ok gld.
- Benimle alay m ediyorsunuz, dedi Calin ackl bir yzle.
Hi insafnz yok.
- Beni grdnze sevindiniz mi? dedi Chloe.
- Evet . . . dedi Calin.
nlerine gelen ilk kaldrm izleyerek yrdler. Kk
pembe bir bulut havadan indi ve onlara yaklat.
- Yapaym m? diye sordu.
- Yap had i ! dedi Colin, ve bulut iine ald onlar .
erisi scakt ve tarnl eker kokuyordu .
- Bizi aruk kimse gremez! dedi Calin . . . Ama biz onlar
grebiliriz.
- B iraz saydamlk var, dedi Chloe, dikkat edin.
- Olsun, yine de byle daha iyi hissediyoruz, dedi Calin. Ne
yapmak istiyorsunuz? . . .
- S adece. dolamak, rahatsz olur musunuz?
- Bir eyler syleyin bana, o zaman.
- Ben pek bir eylerden sz etmeyi bilmiyorum, dedi Chloe.
Vitrinlere bakabiliriz. Bakn una! Deiik bir ey!
Vitrinde gzel bir kadn yayl bir dek stnde uzanmt.

68

Gs plakc ve yumuak beyaz tyl bir alet gslerini


aadan yukar fralyordu . Tabelada unlar yazyordu :
"Papaz Charles'n C26) tabanlyla ayakkablarnzn mrn
uzatn."
- yi fikir! dedi Chloe.
- Ama hi ilgisi yok ki! dedi Colin. Elle yapmak ok daha
gzel olur.
Chloe kzard.
- Byle eyler sylemeyin. Kzlar karsnda byle korkun
eyler syleyen ocuklar sevmem.
- ok zgnm! dedi Colin. stemezdim . . .
O kadar zlm duruyordu ki kz glmsedi ve kz
madn gstermek iin onu hafife sarst.
Baka bir vitrinde kasap nlkl iman bir adam kk
ocuklar boazlyordu. Bu da ocuk Esirgeme Kurumu'nun
propaganda vitriniydi.
- Gryorsun ya para nerelere gidiyor, dedi Colin. Her
akam bunlar temizlemek ok pahalya mal olnal.
- Gerek deiller onlar! dedi Chloe, telala.
- Nasl bilebilirsiniz ki? dedi Colin. Kuruma ok ucuza
geliyor bunlar.
- Sevmedim bunu hi. Eskiden byle propaganda vitrinleri
olmazd. Bunun bir ilerleme olduunu dnmyorum.
- nemi yok, dedi Colin. Bu sadece bu tr aptallklara ina
nanlar etkiliyor.
- Peki ya bu? . dedi Chloe.
.

26 ''Tabanlk" szcnn anlam dei.tiri, mucidin ad uydurulmu, ancak bir


yandan "Papaz Souris'nin genlik pnar" trnden ilalan arumsauyor.

69

Vitrinde kauuk lastikler stnde yusyuvarl ak imi bir


gbek vard. Tabelann stnde yle yazyordu . Sizinkini de
Elektrikli tyle tlerseniz krklar kalmaz.
- Ama onu tanyorum ben ! dedi Calin. Bu eski am
S erge'in gbei. Ne ii olabilir burada? . . .
- Bover! dedi Chloe. B u gbek hakknda uzun uzun
konumayacaksnz herhalde. Zaten olduka byk.
- Yemek yapmay bildii iindir.
- Hadi gidelim, dedi Chloe, artk vitrinleri grmek istemiyorum, houma gitmedi.
- Ne yapalm? dedi Calin. Bir yerlerde ay ielim mi?

- Ah! . . Bu saatte iilmez ki! Hem zaten ok da sevmem.


.

Calin derin bir nefes ald rahatlad ve asklar atrdad.

- Bu grlt nereden kt?


- Kuru bir dala bastm, diye aklad Colin kzararak.

- Ormandac27J dolamaya gitse miydik?

. . .

dedi Chloe.

ok mutlu olan Colin ona bakt.


- ok iyi bir fikir. . . Kimse olmaz.
Kz kzard.
- Onun iin deil ki. Zaten, diye ekledi, almak iin, anayollardan ayrlmayacaz. Patikalarda ayaklarmz slanr.
Kolunun altnda hissettii kolu hafife skt Colin.
- Alt geitten geelim, dedi.
Geidin

iki

yan

Kent

gzelletiricilerin

Parklar

ve

Heykeller iin yedek gvercin sakladklar byk apl kuluk


larla kaplyd. Ayrca sereler iin fidanlk ve kk serelerin

27 Boulogne Orrnan'na bir gnderme yaplm, sevgililerin getii yeralt geidi


alayan altndan geii anmsatyor.

70

de cvltlar vard. nsanlar buraya ok sk inmezdi nk


btn bu kularn kanatlar kck mavi beyaz tylerin
uutuu korkun bir cereyan yapyordu .
- Kprdamadan durm az m bu nl ar hi? dedi Chloe u-

masn diye apkasna bastrarak.

- Hep aynlar deil, dedi Colin .


Pardssnn etekleriyle ka r koyuyordu .
- Gvercinlerden kurtulmak iin acele edelim, s ereler
daha az rzgar yapyor, dedi Chloe, Colin'e sokularak.

Acele ettiler ve tehlikeli blge den ktlar. Kk bulut on


lar izlemedi, kestirmeden gemiti ve onlar geidin dier
ucunda bekliyordu bile.

71

XIV

Bank biraz nemli ve koyu yeil grnyordu. Her eye ra


men bu yoldan ok kimse gemezdi ve pek de fena saylmaz
lard.
- myorsunuz ya? diye sordu Colin.
- Hayr bu bulut varken, dedi Chloe, ancak yine de yak.lmak istiyorum.
- Ah! dedi Calin ve kzard.
Garip duygular dodu iinde. Elini Chloe'nin beline dolad.
Bal dier yana kayd Colin'in tam dudaklarnn yannda bir
tutam patlak sa bulunuyordu.
- Sizinle olmay seviyorum, dedi Colin.
Chloe bir ey sylemedi.' Biraz daha hzl soluk alp verdi ve
aktrmadan sokuldu.
Colin neredeyse kulann iine doru konuuyordu.
- Sklmyorsunuz ya? diye sordu.
Kz bayla hayr dedi, ve Colin bu davrantan cesaret bu
lup biraz daha yaklat.
- Ben , dedi kulann dibinde, o anda sanki yanllkla
. . .

olmu gibi Chloe ban evirdi ve Colin onu dudaklarndan


pt.
Uzun srmedi bu; ama bir sonraki daha iyiydi. Sonra yz
n Chloe'nin salarna gmd ve bir ey sylemeden orada
kaldlar.

72

xv

- Geldiiniz iin teekkr ederim Afise, oedi Colin. Yine de


tek kz siz olacaksnz . . .
- nemli deil, dedi Alise, Chick de kabul etti.
Chick onaylad. Ama dorusu, Alise'in sesi hi de neeli
saylmazd.
- Chloe Paris'te deil, dedi Calin, akrabalaryla haf
talna Midi'ye gitti.
- Ah! dedi Chick. zgn olmalsn.
- Bundan daha mutlu olmamnm ! dedi Calin. Onunla
nianlandm size sylemek istiyordum . . .
_
- Kutlarm seni! . . . dedi Chick.
Alise'den gzlerini kard. . .
- Siz ikinizin nesi var? dedi Calin . ler yolunda deil gali
ba.
- Bir ey yok, dedi Afise, Chick aptallk ediyor.
- Ama hayr, dedi Chick. Sen bakma ona Colin . . .yok bir
ey..
- Ayn eyi sylyorsunuz ama anlaamyorsunuz, dedi
Colin, ya biriniz ya da ikiniz birden yalan sylyorsunuz.
Gelsenize hemen yemek yiyelim.
Yemek odasna getiler.
- Oturun Afise, dedi Colin. Yanma gelin de ne olduunu
syleyin.

73

- Chick ok aptal, dedi Afise. Paras olmadan yaatamaya


ca iin beni yannda tutmaya hakk olmadn dnyor ve
benimle evlenemedii iin utanyor.
- Aptaln tekiyim, dedi Chick.
- Size ne diyeceimi bilmiyorum, dedi Colin . . .
O kadar mutluydu ki mutluluu ona ok dokundu . . .
- Sadece para yznden deil, dedi Chick. Alise'in ailesi de
hibir zaman kzlarnn benimle evlenmesini istemeyecekle; hak
llar da. Partrec.s>'n kitaplarnn birinde byle bir hikaye vard.

- Harika bir kitap, dedi Afise. Okumadnz m Colin?


- te siz byle insanlarsnz . . . dedi Colin. Btn paranz
bunlara harcadnza eminim.
Chick ve Alise balarn ediler.
- Benim hatam! dedi Chick. Afise artk Partre iin bir har
cama yapmyor. Neredeyse benimle yaadndan beri onunla
ilgilenmiyor.
Sesinde bir sitem vard.
- Seni Partre'dan daha ok seviyorum! dedi Alise.
Neredeyse alayacakt.
- ok naziksin, dedi Chick. Seni hak etmiyorum. Ama Partre
koleksiyonculuu yapmam da benim kt huyum, ve ne yazk
ki bir mhendisin her istediine sahip olmas imkansz.
- zgnm! dedi Colin. Sizin iin her eyin iyi olmasn
isterdim. Peetelerinizi aabilirsiniz.
Chick'in peetesinin iinde yan-kokarca ciltli

Kusmuk,

Alise'inkinin iinde bulant biimli kocaman altn bir yzk


duruyordu.
28 Daha yukardaki "aptal" ve daha sonrasnda "bulann" szckleri elbette Sartre'a bir

gnderme yapyor, anak Sartre'n yaptlarnda "byle" bir hikaye bulwunuyor.

74

- Ah! dedi Alise.


Kollarn Colin'in boynuna dolad ve pt onu.
- Sen ok ince birisin! dedi Chick. Sana nasl teekkr ede
ceimi bilemiyorum, zaten sen de ok iyi bilirsin ki sana iste
diim gibi teekkr edemem . . .
Calin kendini biraz rahatlam hissetti. Alise'in de bu ak
am gerekten gzellii zerindeydi.
- Padmnz nedir? dedi. Chloe ifte damtlm orkide
parfmn kullanyor.
- Parfm kullanmyorum ki ben!... dedi Alise.
- Doal kokusu onun! dedi Chick.
- Harika ! dedi Colin. Deresi ve kk tavanlanyla bir orman gibi kokuyorsunuz.
- Chloe'den sz etsenize bize ! dedi Alise, ruhu okanm
bir ekilde.
Nicolas ordvr getiriyordu.
- Merhaba Nicolas, dedi Afise. yi misin?
- Evet, dedi Nicolas.
Tepsiyi masaya brakn.
- Beni pmeyecek misin? dedi Afise.
- Rahatsz olmayn Nicolas, dedi Colin. Hatta sizinle yemek
yemekten byk zevk alacaz . . .
- Ah! Evet ya, dedi Afise. Bizimle ye . . .
- Beyefendi beni zor duruma dryor. . .bu klkla sofraya
oturamam.
- Bakn Nicolas, dedi Colin, isterseniz zerinizi deitirin,
ama sonra bizimle yemek yiyeceksiniz bu bfr emirdir.
- Beyefendiye teekkrlerimi sunarm. zerimi deitireyim.
Tepsiyi masaya brakt ve kt.
75

- Ee? dedi Alise, gelelim Chloe'ye.


- Kendiniz aln tabanza, dedi Colin. Bunun ne olduunu
bilmiyorum ama iyi bir ey olmal.
- atlatacaksn bizi! . .. dedi Chick.
- Bir ay iinde Chloe'yle evleniyorum, dedi Colin. Ama
bunun hemen yarn olmasn isterdim.
- Ah! dedi Alise. Ne kadar anslsnz . . .
Colin bu kadar zengin olduu iin utand.
- Baksana Chick, dedi, para ister misin? ...
Afise sevgiyle Colin'e bakt. O kadar nazikti ki ince ellerinin
damarlarnda dolaan mavi ve mor dnceleri grnyordu.
- e yarayacam sanmam, dedi Chick.
- Alise'le evlenebilirsin ! . .. dedi Colin.
- Ailesi istemiyor, diye cevap verdi Chick, ve ben de Afise
onlara kzsn istemiyorum. ok kk daha . . .
- O kadar d a kk deilim! dedi Afise, kapitoneli koltuk
ta dorulup iri gslerini gsterek.
- Demek istedii bti deil . . . diye szn kesti Colin. Bak
sana Chick, yz bin doublezons'um var, sana drtte birini veri
rim, rahata geinebilirsin. almay da srdrrsn, bylece
iler yoluna girer.
- Sana asla yeterince teekkr edemiyorum, dedi Chick.
- Bana teekkr etme, dedi Colin. Ben herkesin mutluluunu deil her bir kiinin mutluluunu istiyorum.
Kap ald.
- Ben aarm! . .. dedi Alise. En kk benim. Hem siz de
mediniz mi kk olduumu . . .
Kalkt, ufack ayaklan yumuak hal stnde hafif bir renk
deiimi yaratt.
76

Servis merdiveninden inen Nicolas'yd bu. imdi kaln


dokuma kumatan bejli yeilli bir pards giymi, ekstra-dz
bir amerlaud ftr takmt. Tyleri yolunmu domuz eldiveni,
dayankl Hint timsah derisinden ayakkablar vard, palto
sunu kardnda da btn ihtiamyla fildileriyle ssl
kahverengi kadife ceketi, paalar be parmak art bir kan C29)
geniliinde petrol yeili pantolonu ortaya kt.
- Ah! dedi Afise, ne kadar da havalsn!
- Naslsn yeenim? Her zamanki gibi gzel . . .
Gsn ve kalalarn okad.
- Masaya gelsene, dedi Alise.
- Selam arkadalar! dedi Nicolas, ieri girince.
- Sonunda ! dedi Colin. Bizlerle normal konumaya karar
verdiniz mi?
- Tabii

ki! dedi Nicolas. Ben de yle konuabilirim. Syle-

sene, diye devam etti, drdmz senli benli konuak m?


- Tamam, dedi Colin. Koy onu.
Nicolas, Chick'ii karsna oturdu.
- Ordvr alsana, dedi Chick.
- ocuklar, dedi Colin, sadlarm olmak ister misiniz?
- Anlald ! . .. diye kabul etti Nicolas. Ama bizi korkun
kzlarla eletirme sakn, ha? Byle eyler ok olur da.
- Alise ve sis'ten nedime ve Desmarais kardeler<3o)'den de
tren olanclar olmalarn isteyecektim.
- Tamamdr! dedi Chick.

29 Topuklann yukarsna kadar katlanm paal pantolonlar "zazou" ve ngiliz


modasnn izgileriydi. ngiliz ls karla da etki glenmiti (in).
30 Bkz. amblemi pegasus gbi uan at olan petrol irketi Desmarais ve Mobil; "batak
lklann arks olan" Chloe'yi de anmsatyor.

77

- Alise, dedi Nicolas, mutfaa git de frnn iindeki tepsiyi


.

getir. imdiye hazrdr herhalde .

Alise, Nicolas'nn sylediklerini dinledi kaln gm tepsiyi

getirdi, Chick kapa kaldrnca iinde kaz cieri ezmesinden


yaplm, biri damatlkla Colin'i dieri de gelinlikle Chloe'yi
temsil eden iki kk figr grdler. Yanlarnda dn tari
hi bir kede de Nicolas'nn imzas okunuyordu.

78

XVI

Colin sokakta kouyordu.


- Gzel bir dn olacak. . . Yarn, yarn sabah. Tm arka
dalarm orada olacak. . .
Sokak, Chloe'ye gtryordu.
- Chloe, dudaklarnz tatl. Meyva gibi bir teniniz var. Gz
leriniz grmesi gerektii gibi gryor ve bedeniniz beni st
yor. . .
Cam bilyeler sokakta yuvarland ve ocuklar arkalarndan
kotular.
- Sizi pmeye doymam iin aylar, aylar gemesi gerekecek.
Size, ellerinize, salarnza, boynunuza konduracam p
ckleri bitirmem iin yllarca ay gemesi gemesi gerekecek. . .
kz ocuu vard. Yusyuvarlak bir halka iinde ark
syleyip gen eklinde dans ediyorlard.
- Chloe, plak memelerinizi gsmde, birbirine gemi
ellerimi zerinizde, kollarnz boynumda, parfml banz
omzumun ukurunda hissetmek istiyorum ve kpr kpr deri
nizi ve sizden yaylan kokuyu . . .
Gkyz ak ve maviydi, keskin bir souk vard hala, ama
daha az etkili. Kapkara aalar, solgun dallarnn ucundaki
yeil ve patlamaya hazr tomurcuklar gsteriyordu.
- Benden uzakta olduunuz zaman sizi gm dmeli el
bisenizle gryorum, ama ne zaman giymitiniz ki onu? Hayr
79

giydiiniz ilk seferi. Randevu

gn, kaln ve yum u ak manto

nuzun altnda zerinize oturmutu.


Maazann kapsn itti ve girdi.

- Chloe iin bir sr iek istiyorum! .

..

dedi.

- Ne zaman gtrmek gerek ona? . . diye sordu ieki kz.


.

Gen ve narindi kz, elleri krmzyd. iekleri ok seviyor

du.
- Yarn sabah getirin onlar, sonra benim evime de getirin
odamzda bir

sr

zambak, beyaz glayller, gller, bir sr

baka beyaz iek olsun, zellikle de koca bir buket krmz


gl koyun . . .

80

XVll

Desmarais kardeler dn iin giyiniyorlard. ok k


olduklar iin tren olanclan sk sk davet edilirlerdi. kiz
kardelerdi. Bynn ad Coriolan'd. Siyah kyrck salar,
przsz beyaz teni, el dememi bir havas, uzun san kir
piklerinin arkasnda mavi gzleri vard.
Pegase adl kk olannn benzer bir grn 'vard
ancak kendisini genelde dieriyle ayrmaya yeten yeil kirpik
leri vard.

lanc

mesleklerini hem zorunluluktan hem de

zevk aldklar iin yapyorlard, tren olanclan olmalar iin

iyi para dediklerinden, onlar da neredeyse daha fazla al


myorlard ve maalesef bu korkun aylaklk onlar gn be gn
ktle itiyordu; nceki gece de byle olmutu Coriolan bir
kza kt davranmt. Pegase onu azarlarken bir yandan da
cepheli byk ayna karsnda brn erkek badem
macunuyta ovalyordu.
- Kata dndn sen ha! diyordu Pegase.
- Hatrlamyorum, dedi Coriolan. Brak beni. Bbreklerinle
urasana sen.
Coriolan tamponlu bir cmbzla kalarn alyordu.
- Ahlakszn tekisin sen! dedi Pegase. Bir kz ha! Ya teyzen
grseydi! . . .

- Ah! Sen hi yapmadn yle mi? dedi Coriolan tehdit


ederek.

81

- Ne zaman oldu ki bu? dedi Pegase biraz endieli.


Masajn bld ve aynann karsnda rahatlanc birka
hareket daha yapt.
- Yeter arnk! ... dedi Coriolan. Uzatmyorum amk. Seni yerin
dibine sokmak gibi bir niyetim yok. Gel de u korsemi ilikle.
Arkadan yrtmal tek bana kapatmas g olan deiik
biimli korseleri vard.
- Hah ite ! diye pispis srtt Pegase, grdn m ! . . . hibir
ey syleyemezsin ! .. .
- Tamam artk dedim sana! yineledi Coriolan. Bugn kim
evleniyor?
- Calin, Chloe'yle evleniyor! . .. dedi kardei sevimsiz bir ifa
deyle.
- Niye byle sylyorsun? diye sordu Coriolan. yi biridir
bu ocuk! . . .
- Evet ocuk iyi biri, dedi Pegase, gptayla, ama kz, kzn
yle yuvarlak gsleri var ki istesen de olan yerine koya
mazsn.
Coriolan kzard.
- Bana gzel geliyor. . . diye mrldand. nsan gslerine
dokunmak istiyor. . . Sende byle bir his uyandrmyor mu?
Kardei aknlkla bakt ona.
- Ne aptal eysin sen ya! diye hiddetle bard. Sen ahlak
szn tekisin . . . Bir gn neredeyse bir kadnla evleneceksin . . .

82

XVl l l

Rahip ayinhaneden bir Kayyum ve bir svireli'yle birlikte


kn. inde bir yn ss bulunan kvrml kartondan kocaman
kutular tayorlard.
- Boyamaclarn kamyonu gelince, mihraba kadar girmele
rine izin verin Joseph, dedi svireli'ye. (nk neredeyse bu
meslekteki tm svireliler'in ad Joseph'tir.)
- Her yeri sarya m boyuyoruz? dedi Josepb.
- Mor izgileri de olacak, dedi Kayyum Ernrnanuel JudeC3 1) .
ri yan ve sevimli bir adamd, niformas ve altn zinciriyle
souktan donmu burunlar gibi parlyordu.
- Evet, dedi Rahip, Bakopos Kutsarma iin geliyor. Gelin;
Mzisyenlerin balkonunu kutularn iindeki eylerle ssleye
ceiz.
- Ka tane Mzisyen var? diye sordu svireli.
- Yenmi

dedi Kayyum.

- On drt tane de koro ocuu, dedi gururla Rahip.


Ve svireli uzun bir slk ald, fiuuuuuuuuu . . .
- Ve sadece iki kii evleniyor! dedi hayran hayran.
- Evet, dedi Rahip, zenginlerde byle olur.
- ok kalabalk olacak m? diye sordu Kayyum.
31 Emmanue sa'nn adlanndan biridir ve Jude de sa'nn kardei ya da havarisi
olarak kabul edilir; ancak Vian'n da Abadie orkestrasnda kontrbas olan
Emmanuel Jude adl bir arkada vard.

83

- ok! dedi svireli. Uzun krmz kargm ve krmz .


elmal bastonumu alacam.
- Hayr, dedi Rahip, sar karg ve mor baston almak gerek
bylesi daha k olur.
Balkonun altna geldiler. Rahip kubbeyi destekleyen kv
rmlarn altnda kalm kk bir kapy at, ve at onu. Bir
biri ardndan Arimed vidas gibi dar merdivenden girdiler.
Yukardan parlak bir k szlyordu.
Yirmi drt vida turu dndler ve soluklanmak iin durdu
lar.
- ok or! dedi Rahip.
Daha alttaki svireli onaylad, ve iki ate arasnda kalm
Kayyum buna katld.
- ki buuk tur daha kald, dedi Rahip.
Yerin iki yz metre altndan mihrabn karsndaki sis
arkasnda ne olduu zor seilen platforma kolar. Bulutlar
teklifsizce kilisenin iine giriyor gri ve iman ktleler halinde
saln geiyorlard.
- Hava gzel olacak! dedi Kayyum bulutlarn kokusunu
iine ekerek. Kekik kokuyorlar.
- Biraz da kantaron kokuyor! dedi svireli, kokusu var
sanki.
- Tren ok iyi geecek sanyorum! dedi Rahip.
Kartonlar braktlar ve sslerle Mzisyenler'in sandalyele
rini sslemeye baladlar. svireli katlarn ayor, tozlar git

sin diye stlerini flyor sonra da Kayyum'la Rahip'e veriyor


du.
Balarnn stnden direkler kyor da kyordu, ve ok
uzaklarda birleiyor gibi grnyorlard. Yumuak gn y-

84

la okanm krem beyaz donuk bir ta evreye hafif ve huzur


veren bir k yayyordu. En yukars da mavili yeilliydi .
- Mikrofonlar parlatmak gerekir! dedi Rahip, svireli'ye.
- Son ss de ayorum, dedi svireli. Ben bakarm ona.
Heyb esinden krmz ynl bir bez kard ve ilk mikrofo

nun ban hzla ovmaya balad . Drt tane vard ve her biri
dardaki kilise anlarna uyacak biimde orkestra sandal

.yelerinin karsnda srayla dizilmiti; bu srada ieride mzik


duyuluyordu.
-

Acele et, Jo seph, dedi Rahip. Emmanuel'le ben bitirdik.

- Bekleyin beni! dedi svireli. Sadece be dakikalk hog-

r yeter bana.
Kayyum ve Rahip ssleme kutularnn kapaklarn kapa
dlar ve dnden sonra almak zere balkonun bir kesine
koydular.
- Hazrm, dedi svireli.

de paratlerinin iplerini dmlediler ve zarif bir e


kilde kendilerini bolua braknlar. Rengare nk iek yumu
ack bir sesle ald

ve kazasz belasz mihrabn

cilal talar

na ayak bastlar.

85

xx

- Beni gzel buluyor musun?


Chloe, krmz baln kaytszca dolat kumlu gm
havuzun suyuna bakarak kendini seyrediyordu. Omzunun
stnde siyah bykl gri fare ayaklaryla bumunu kayor ve
deien yansmalara bakyordu.
Chloe tts duman kadar ince, ak ten renkli orabn ve
beyaz deriden topuklu ayakkablarn giydi. Ho bileini daha
zarif gsteren mavi altndan kaln bilezii dnda geri kalan
her yeri rlplakt.
- Giyinmem gerektiini dnyor musun? .
..

Fare Chloe'nin yuvarlak boynundan aa doru kendini b


rakt ve parfm kokan gslerinin birine tutundu. Kz aa
dan yukar doru bakt ve onaylar gibi grnd .
- Seni en iyisi yere brakaym! dedi Chloe . Biliyorsun ki bu
akam Colin'in evine geri dnyorsun. Buradakilerle vedala
acaksn.
Fareyi halnn stne koydu, pencereden bakt, perdeyi b
rakt ve yatana yaklat. Serilmi beyaz elbisesi ve sis'le
Alise'in ak su yeili elbiseleri duruyordu.
- Hazr msnz? . . .
Banyoda Alise, sis'e san yaparken yardm ediyordu . On
lar da ayakkablaryla oraplarn giymilerdi.

86

- Ne siz ne de ben ok acele eoneyeceiz, dedi yalandan


ciddi bir tSt.vrla. Biliyorsunuz kzlar, ben bu sabah evleniyo
rum.
- Daha bir saatin var! dedi Alise.
- Yeter zaten! dedi sis. San yapmsn bile.
Chloe buklelerini sallayarak gld. Buharla dolmu banyo
ok scakt ve Alise'in srt o kadar ekici grnyordu ki
Chloe yass avularyla yumuak bir biimde okad. Aynann
karsna gemi olan sis uysal bir biimde Alise'in becerikli
hareketlerine teslim etmiti ban.
- Gdklyorsun beni ! dedi glmeye balayan Alise.
Chloe en gdklanan yerlerini zellikle okuyordu koltuk
altlarndan kalalarna kadar. Alise'in derisi scak ve capcan
lyd.
- Topuzumu bozacaksn, dedi sis, zaman geirmek iin tr
naklarn yaparken.
- kiniz de ok gzelsiniz. Byle gelememeniz ok yazk
keke sadece oraplarnz ve ayakkablarnzla kalsaydnz.
- Git giyin bebek, dedi Afise, her eyi karacaksn.
- p beni, dedi Chloe. O kadar mutluyum ki.
Afise onu banyodan dar att ve Chloe yatann stne
oturdu. Elbisenin dantellerine bakarken kendi kendine gl
yordu. ncelikle selofandan kk bir sutyen ve etlerinin ha

fif bir bombeyle kt saten beyaz bir klot giydi.

87

xx

- yi mi? dedi Colin.


- Daha olmad! dedi Chick.
.On drdnc kez Chick, Colin'in kravatn balyordu, ve
hala olmuyordu.
- Bir de eldivenle mi denesek! dedi Colin.
- Neden? diye sordu Chick. Daha

m iyi yaplr?

- Bilmem, dedi Colin. ylesine bir fikirdi ite.


- Erken balamakla iyi ettik! dedi Chick.
- Evet, dedi Colin, ama hala beceremezsek ge bile kala
caz.

- Ah! dedi Chick, olacak galiba.


Arka arkaya bir. sr hzl hareket yapt ve iki ucunu hzla

ekti. Kravat ortadan ikiye ayrld ve parmaklarnn arasnda


kald.

- Bu ncs! dedi Colin, kaytsz bir tavrla.


- Ah! dedi Chick, tamam, biliyorum.
Bir sandalyeye oturdu ve bunalm bir halde enesini
kad.
- Ne olduunu anlamyorum, dedi.
- Ben de, dedi Colin, ama anormal bir ey bu.
Drdnc kravat ald, gzleriyle bir vzltnn uuunu
ilgiyle izleyerek, aldrmaz bir biimde Colin'in boynuna do
lad. Kaln ucu ince utan geirdi, dmn iinden kard,
88

saa dolad, altndan geirdi, ne yazk ki tam o anda, gzleri


iine takld, kravat iaret parman ezerek hzla kapand.
Can yannca barmasn engelleyemedi.
- Ne meret eymi be! dedi. Kahretsin !
- Actt m? diye sordu Colin zntyle.
Chick hzla parman emiyordu.
- Trnam mosmor olacak! dedi.
- Zavallck! dedi Colin.
Chick bir eyler sylendi ve Colin'in boynuna bakn.
- Dur bir dakika!... diye oflad. Dm olmu! .. . Kpr
dama! . . .
Gzlerini ayrmadan dikkatle geri ekildi ve arkasndaki
masadan pstel sabitleyici iesini ald. Yavaa pskrtme bo
rusunun kapan azna gtrd ve sessizce yaklat. Colin
bu arada inatla tavana bakarak ark mrldanyordu.
Pskren serpinti kravat dmn tam ortadan vurdu.
Kravat dirense de tutkaln donmasyl olduu yerde kaskat
kesildi.

89

XXI

Colin, Chick1e birlikte evden kt. Chloe'yi almaya

yr

yerek gittiler. Nicolas onlarla dorudan kilisede buluacakt,


Gouffe'den bulduu zel bir yemein pimesini bekliyordu ve
harika bir ey kacan umuyordu .
Yol stnde bir kitap vard, nnden geerken Chick
duruverdi. Raflarn tam ortasnda Partre'n Bovouard De si
armal mor maroken kapl

Kf Kokusu

deerli bir mcevher

gibi parldyordu.
- Ah! dedi Chick, baksana una! . . .
- Ne? dedi arkasna gelen Colin. Ah bu mu?
- Evet . . . dedi Chick.
Aznn suyu akmaya balad. Ayaklarnn arasnda bir
dere olutu, tozlarn ekilsiz tmseklerinin evresinden dola
arak kaldrmn kenarndan yola ulat.

- Ah ne oldu? dedi Colin. Sende yok muydu? . . .


- Cildi byle deil ama! dedi Chick.

- Ah yeter ama, dedi Colin. Gel acelemiz var.


- En azndan bir iki dublzon eder! dedi Chick.
- Kesinlikle yledir! dedi . . . Colin uzaklarken .
Chick ceplerini kartrd.
- Celin, diye seslendi. .. bana biraz bor versene.
Colin yeniden durdu. Ve zgn bir havayla ban sallad.

90

- Sannn sana vermeye sz verdiim yirmi be bin dubl


zon fazla uzun sre kalmayacak.
Chick kzard, ban edi, ama elini uzatt. Paray ald ve
dkkana kotu. Colin endieyle bekliyordu. Chick'in neeli

halini grnce, bu kez merhametle yeniden ban sallad,


yeni dudaklarnda hafif bir glmseme belirdi.
- Delisin sen, zavall Chick. Ne kadar verdin buna?
- nemli deil! dedi Chick. Acele edelim.
Hzlandlar. Chick uan ejderhalara binmi gibi duruyordu.
Chloe'nin kapsnda insanlar Colin'in getirttii ve tren-

ofrnn kulland gzel beyaz arabaya bakyorlard. erisi


beyaz krkle kaplyd, scacktk ve mzik duyuluyordu.
Gkyznn mavilii devam ediyordu, bulutlar hafif

ve

snrszd. Abartsz souktu. Kn sonu yaklayordu.


Asansrn taban ayaklarnn altnda ierek onlar yumu
ak byk bir spazmla kata getirdi. Kap nlerinde ald. Zili
aldlar. Kapy atla_r. Chloe onlar bekliyordu. Selofan sut
yeni, kk beyaz klotu ve oraplar dnda bedenine iki kat
muslin geirmi, ban tamamen akta brakan omuzlarn
dan aa doru b}rk bir tl duvak takmt.
Alise ve sis de ayn biimde giyinmilerdi ancak elbiseleri
su rengindeydi. Kvrck salar gnete parlyordu; ar ve
parfml hacimlerle omuzlarna dklyordu. Hepsi birbi
rinden gzeldi. Calin biliyordu. Elbisesi bozulmasn diye Co
lin, Chloe'yi pemedi, sis'le Alise'i kucaklad. Ne kadar mutlu
olduunu grnce sarlmasna izin verdiler.
Btn yatak odas Colin'in setii beyaz ieklerle kaplyd,
ve dank yatan yastnda krmz bir gl yapra vard.
ieklerin kokusu ve kzlarn parfm birbirine kart, Chick
91

kendini kovan iindeki bir ar gibi grd. Afise sana mor bir
orkide takmt, sis lal rengi bir gl, Chloe de beyaz bir ka
melya. Bir buket zambak vard elinde, mavi altn bileziinin
yannda taptaze sarmaktan bilezii parlyord u

Kk kare

ve uzun elmaslarla ssl nian yz mors alfabesiyle Co


lin'in ad n yazyordu

Bir kede ieklerin altndan umut

suzca manivelasn eviren sinematografnn kafasnn tepesi


grnyordu.
Colin, Chloe'yle birka saniye poz verdi, sonra Chick, Alise
ve sis'le. Ve sonra hepsi topland ve asansre ilk giren Chloe'
yi izledi. Asansrn kablolar ok ar yk altnda yle bir
uzad ki, butona basmaya gerek kalmad, ancak asansr ka
biniyle yeniden yukar kmadan abucak inmee altlar.
ofr kapy at, laz ve Calin arkaya oturdu, Chick ne

geti ve hareket ettiler.

Caddede herkes Cumhurbaka

n'nnC32J getiini sanarak dnp bakyor ve byk bir co


kuyla kollarn dnd rp duruyorlar, sonra da parlak ve yal

dzl eyleri dnerek yollarna devam ediyorlard


-Kilise ok uzaklam deildi. Araba zarif

bir kalpC33J

izdi

ve basamaklarn altnda durdu.


Sahanlkta

iki

byk ilemeli stun arasnda, Rahip, Kay

yum ve svireli, dnden<34J nce geit treni yapyorlard.


Arkalarnda beyaz ipekten uzun kumalar yerlere kadar ini32 Cumhurbakannn her eyden nce temsili bir grevi vard; 1946'da sava nce
si Cumhurbakan olan Albert Lebnn'e gnderme bulunuyor nk Vincent
Auriol 1947'de seilmiti.
33 Kalp biimi Yrek Sken kitabnda "ak ieren" bir ein olarak anlanlmn (1997
s. 176).
34 Boru ve nianls 1941 ylnda dn trenlerinde caz alan bir trioyla byk bir
orkestra istemilerdi, ancak byle bir ey l 960'l yllara kadar Katolik Kilisesi iin
imkanszd.

92

yordu ve on drt Din ocuu bale yapyorlard. Olanlar beyaz


gmlekler, krmz ksa pantolonlar, beyaz ayakkablar giymi
lerdi. Kzlar pantolon yerine krmz pilili etekler giymiler, .
salarna krmz tyler takmlard. Rahip byk davula ge
mi, Kayyum mzkay alyor, svireli de marakaslarla ritim
tutuyordu. Nakarat birden koro halinde sylyor, ardn
dan svireli, spanyol dans yapp bir bas kapyor ve havaya
uygun bir biimde orkestraya elik ediyordu.
Yetmi mzisyen balkonlarda imdiden almaya, anlar
da var gleriyle nlamaya balamlard. Bir an iin orkestra
dan uyumsuz sesler ykseldi, nk kenara ok yaklaan or
kestra efi bolua utu ve yardmc-ef de herkesi kontrol
altna ald. Orkestra efi demeye dtnde, orkestra da
dme sesini rtbas etmek iin baka bir ses kard ancak
Kilise temelden sarsld.
Calin ve Chloe bylenmi olarak Rahibin, Kayyumun ve
svireli'nin gsterilerini izliyorlard, ve arlularnda iki yar
dmc svireli karg verilmesini bekliyorlard.
Rahip bagetleri yukar frlatarak son bir hareket daha yapn,
Kayyum rtmasndan, gelini grmek iin basamaklara
dizilmi sofularn yarsn duaya balatan son derece tiz bir
miyavlama kard, svireli son notada kontrbasnn tellerini
kopard. Ardndan on drt Din ocuu basamaklar birbiri a
dndan indiler; arabann sana kzlar soluna olanlar dizildi.

Chloe kt, beyaz giysisinin iinde byleyici ve gz ka


matrcyd; Alise ve sis arkasndan geliyordu. Nicolas geldi
ve toplulua yaklat.
Colin, Chloe'nin, Nicolas sis'in, Chick de Alise'in koluna
girdi ve sada Coriolan solda Pegase olmak zere, Desmarais
kardelerin arkasndan eleip akalaarak basamaklar ktlar.

93

Sahanlkta Colin ve arkadalar karmakark bir hareket


yaptlar ve kiliseye girmek iin son derece
eletiler

Colin, Ali se'le,

uygun

bir biimde

Nicolas Chloe'nin kolunda, ardndan

Chick ve sis, en son olarak

da Desmarais kardeler, ancak bu


soldayd. Rahip ve mri tleri dn
meyi braktlar, kortejin n.ne getiler ve hepsi birden eski bir
Gregoryan ilahi sini koro halinde sylediler ve kapya doru
yrdtiler. . Yardm c s vireliler geerken kutsal su dolu ince
kristalden kk topu onl arn balarnda krdlar, salarna da
erkekler iin sar, kadnlar iin mor alevle yanan tts ubuk
lar yerletird iler.
sefer Pegase sada Coriolan

Kilisenin giriinde vagoncuklar sralanmt. Colin ve Alise


ilkine

uz akl a tlar. Din

koka n karanlk bir


tnele indiler. Vagoncuk raylar stnde gk grltsyle iler
liyor, mzik de var gcyle nlyordu. Tnelin ucunda vagon
cuk bir kapd an dald, doksan derece dnd ve sa, yeil bir
k iinde belirdi. Korkun bir biimde srtt ve Alise, Colin'e
getiler ve hemen

yapt. rmcek alan yzlerine deiyor ve dualardan para

akllarna. kinci olarak Meryem Ana grijnd ve


ncs de bir gz morarm ve pek mutsuz duran Tan
n'yd, Colin duann tmn h atrlad ve syleyebildi Alise'e.
Vagoncuk sar eden bir grltyle yanlamasna kemerlerin
arasndan lkt ve durdu . Colin indi Alise'in yerine gemesine
yardm etti ve Chloe'yi bekledi o da hemen grnd.
Mihraba baktlar. Byk bir kalabalk vard, onlar tanyan
herkes oradayd, mzik dinliyor ve bylesi gzel b ir trenin
tadn karyorlard.
Bakopos'a el ik eden Rahip'in nnden parlak giysilerinin
iinde hoplaya zplaya svireli'yle Kayyum belirdi. Herkes
lar geliyordu

94

kalkt Bakopos byk kadife bir koltua oturdu. Deme s

tndeki sandalyelerin grlts son derece ahe nkliydi.


Mzik birden kesildi. Rahip mihrabn nnde diz kt,

ban kez yere vurdu, Kayyum, Colin ve Chloe'yi yerlerine


gtrd srada svireli, Din ocuklarn mihrabn

iki yann

da di ziyordu. Bu s rada kilisede derin bir sessizlik vard ve


herkes nefesini tuttnutu.
Dev klar her yerde n demetlerini altn sars eyler

zerine gnderiyordu, buradan da nlar her yne da lyor


du ve kilisenin kaln sar ve mor izgileri mihraba yattn bir
eekars nn karnnn iten grnm havasn veriyordu.
En tepede Mzisyenler devasa bir koroya b aladl ar; bulut
lar giriyordu, kini ve da bitkilerinin kokusu duyuluyordu .
Kilisenin ierisi scakt insan kendini yumuak ve astarl bir
hava iinde hissediyordu.

Mihrabn nnde beyaz kadifeyle kapl iki duadanln


stnde diz km Colin ve Chloe el ele bekliyorlard. On

larn nnde Rahip byk bir kitab hzla kartryordu nk


sylenen c mleleri hatrlamyordu, bir sre sonra elbisesini
ok beendii Chloe'ye dnd . Sonun da sayfalar evirmeyi

brakt, doruldu ve eliyle Uvertr' iaret eden bir orkestra


efi hareketi yapt; Rahip soluk ald ve on bir surdin trompetin
tek ses halinde almasyla Tren ilahisini sylemeye balad .
Bakopos eli asasnda tatl tatl uyukluyordu, ve ilahi syleme
sras geldiinde uyandrlacan biliyordu . Uvertr ve Tren
ilahis i blues'un<Js} klasik temalar zerine bestelenmiti. Calin,
caz dilindeki kam.ak bir" terimdir; on iki lde harmonili sittir, aynca
yava ve minr tondaki melankolik paralara da verilen addr, argoda "jive" yani
gltdr.

35 Blues,

95

Tren iin tannm ok eski bir para olan Chloe'nin Duke


Ellington yorumunun alnmasn istemiti.
Colin'in karsnda duvara aslm byk siyah bir ha s
tnde sa grlyordu. Davet edildiine memnun olmu gibi
duruyordu ve evresindekilere ilgiyle bakyordu. Celin, Chloe'
nin elini tutuyordu ve sa'ya glmsyordu. Biraz yorgundu.
Tren ona pahalya patlamt, be bin dublzona kmt ve
gzel bir tren olduu iin de mutluydu. Mihrabn evresinde
iekler vard. Bu srada alan mzik de houna gidiyordu.
Karsnda Rahibi grd ve alan mzii tand. Sonra da ya
vaa gzlerini kapad, biraz ne eildi ve "Evet" dedi. Chloe
de "Evet " dedi ve Rahip ellerini var gle skt. Orkestra daha
hzla almaya balad ve Bakopos Kutlama iin ayaa kalkt.
Dinlemek yerine kitabn aan Chick'in parmaklarna bastonu
. indek zere, svireli, insanlarn arasna dald.

96

XXll

Bakopos gitmiti; Colin ve Chloe ayinhanede ayakta dikil


mi kendilerine ans getirecek yumruklar ve svgleri kabul

ediyorlard. Dierleri gece iin taktikler verip duruyorlard,


gazeteci bir ocuk konuda bilgilenmeleri iin fotoraflar verip
gitti. Kendilerini iyice yorgun hissetmeye baladlar. Mzik ha
la alyordu insanlar, kutsal dondurmann, sofu ieceklerin ve

marinal kk sandvilerin sunulduu kilisede dans ediyor


lar d Rahip knda koca bir delik bulunan gndelik giysileri
.

ni giymiti, ancak be bin dublzondan elde ettii karla ken


dine yeni bir tanesini alacan hesaplyordu. stne stlk
her zamanki gibi orkestray da kazklamt, balamadan ld
iin efin payn da vermeyi reddederek Kayyum ve svire
li kostmleri yerletirmek iin Din ocuklarn soyuyorlard,
svireli zellikle kz ocuklarn soyuyordu. Ekstra olarak a
rlan iki yardmc svireli de gitmiti. Boyamaclarn kam
yonu darda bekliyordu. ren kutularna yeniden koymak
iin sar ve mor renkleri kazmaya hazrlanyorlard.
Colin ve Chloe'nin yannda Alise ve Chick, sis ve Nicolas
da yumruk d arbeleri alyorlard. Desmarais kardeler de yum
ruk atyorlard. Pegase, kardeini yannda duran si s e fazla
'

yaklatn grnce, onu ecinsellikle sulayarak var gcyle


kalasna bir imdik att.
Daha bir dzine kadar insan kalmt. Bunlar Colin'le
Chloe'nin leden sonraki davetlerine katlacak yakn dost-

97

lanyd. Mihraptaki ieklere son kez b akarak hep birlikte


kiliseden ktlar ve sahanla gel irken yzlerine arpan souk
rzgar hissettiler. Chloe ksrmeye balad ve scak arab aya

binmek iin hzla basamaklar indi. Yastklara gmld ve


Colin'i bekledi.
Dierleri sahanlk stnde Mzisyenlerin hapishane araba
syla gitmelerine baktlar, nk hepsinin de borlar vard .

Balk istifi g ib i

sk

sktlar,

korkun

sesler karan

kemanclardan almak iin mzik ale tl eri ne flyorlard.

98

XXl l l

Colin'in neredeyse tam bir kare olan olduka yksek tavan


l odas, dardan gn n duvar boyunca yerden bir yirmi
lik ykseklikte elli santimlik bir aklktan alyordu. Yer kavu
nii kaln bir halyla kapl duvarlara da deriler gerilmiti.
Yatak halnn stnde deil de yar duvar yksekliinde
platform stne yerletirilmiti. Kzll beyazl bakrla ssl
Sirakuza meesinden kk bir merdivenle ulalyordu oraya.
Platformun oluturduu boluk, dinlenme odas olarak kulla
nlyordu. Burada kitaplar, rahat koltuklar ve Dalai Lama'
nnC36) fotoraflar bulunuyordu.
Calin hala uyuyordu. Chloe yeni uyanmn ve onu seyre
diyordu. Salar darmadankn ve bu onu olduundan da
gen gsteriyordu. Yatakta sadece altlarndaki araf kalm.n,
geri kalan alev pompalaryla iyice snm odada saa sofa.
uumutu.

imdi dizlerini enesine kadar ekmi oturuyordu

ve gzlerini ovuturuyordu, ardndan gerindi kendisini arkaya


brakt ve yastn arl altnda yamuldu.
Calin, kollar yastna dolanm yzkoyun yatyordu,
koca bir bebek gibi salyas akyordu. Chloe glmeye balad ve
onu iyice sarsmak iin yannda diz kt. Colin uyand, bilek
lerinin stnde doruldu ve gzlerini amadan pt onu .
36 193S'te doan imdiki Dalai Lama Bstan'Dzin-Rgya-Mtsho 1940 ylnda Tibet'te
geici olarak Budistlerin ruhani lideri seildi; 1 9 59'dan beri srgndedir.

99

Chloe zevkle ona izin verdi, ptrmek istedii yerlere doru


onu ynlendirdi. Badem ezmesi gibi amber kokulu ve lezzetli
bir teni vard.
Siyah bykl

gri

fare merdiveni trmand ve Nicolas'nn

geldiini haber verdi. Yolculuk geldi akllarna ve yataktan fr


ladlar. Fare, yatan baucundaki stmaaacndan byk bir
kutu ikolatay rahata bitirmek iin onlarn dikkatsizliinden
yararland. Aceleyle

ellerini yzlerini ykadlar, birbirine

uyumlu giysiler giydiler ve abucak mutfaa gittiler. Nicolas

kendi odasnda onlar kahvaltya davet etmiti . Fare onlar


izledi ve koridorda durdu. Gnelerin neden her zamanki gibi
ieri girmedjini grmek ve bu bahaneyle onlar bir gzel
halamak istiyordu.
- Eee bakalm, dedi Nicolas,

iyi

uyudunuz mu?

Nicolas'nn gzlerinin alt imiti ve teni de kara san


duruyordu.
- ok iyi, dedi Chloe, kendisini bir sandalyeye brakarak,
nk ayakta zor duruyordu.

- Ya sen? diye sordu Colin, kayd ve toparlanmak iin


hibir ey yapmadndan kendisini yere oturmu buldu.

- Ben, dedi Nicolas, sis'i evine gtrdm ve olmas gerek


tii gibi de bana bir iki ikram etti.
- Ailesi evde yok muydu? diye sordu Chloe.

- Hayr, dedi Nicolas, sadece iki kuzeni vard, kzlar kalmam ok istediler.

- Ka yandayd ki kzlar? diye sordu Colin kurnazca.


- Bilmem, dedi Nicolas, ancak aa yukar birine on alt
dierine on sekiz diyebilirim.
- Geceyi orada m geirdin? diye sordu Celin.

1 00

- eyyy. . . dedi Nicolas,

kz da biraz sarhotu, onlar

yatrmam gerekti. sis'in yata da ok byk. . . bir kiilik yer


daha vard. Sizi uyandrmak da istemedim sonra da onlarla
uyudum.
- Uyudun mu? . . . dedi Chloe. Yatak ok sertti herhalde ki
nk surann ok ask. . .
Nicolas yalandan bir ksrd ve elektrikli aletlerle ura
maya balad.
- Tadna bakn unun, dedi konuyu deitirmek iin.
i hurma ve erikle doldurulmu zerilerine kpkl ve karamelize edilmi urup dklm kayslard.
- Arabay kullanabilir misin? diye sordu Calin.
- Deneyeceim, dedi Nicolas.
- ok gzelmi, dedi Chloe. Sen de yesene bizle .
- Ben daha sert bir eyler istiyorum, dedi Nicolas.
Calin ve Chloe'nin gzleri nnde korkun bir

iecek hazr

lad. Beyaz arap, bir kak sirke, be yumurta sars, iki isti

ridye,

taze kremayla yz gram kyma ve bir tutam

da sodyum

hiposlfit koydu. Tam gaz giden bir siklotron sesi kararak


hepsi genzinden aa indi.
- Naslsn? diye sordu Colin, Nicolas'nn suratn grnce
glmekten neredeyse boulacakt.

- yiyim . . .

diye glkle cevap verdi Nicolas.

Gerekten de sanki benzin dkm gibi aniden gzndeki i


likler yok oldu, teni grlr biimde bir anda ldad. Hrldad,
yumruklarn skt ve kzard. Chloe ona biraz telala bakt.
- Karnn armyor ya, Nicolas?
- Hi de deil ! diye sylendi Nicolas . Bitti. Gerisini de size
vereyim,

sonra

gideriz . . .

101

xxv

Byk beyaz araba caddedeki ukurlar arasndan dikkat


lice kendine yol amaya alyordu. Arkada oturan Colin ve
Chloe biraz huzursuzca manzaraya bakyorlard. Gkyz
biraz baskn, krmz kular telgraf tellerinin yannda ykse
lerek alalarak uuyorlard, kendileri gibi tez lklar da su
birikintilerinin kuruni suyu stnde yansmalar yapyordu.
- Neden buradan getik? diye sordu Chloe, Colin'e.
- Kestirme buras, dedi Colin. Mecburuz. Dier yol ypranm. Herkes orada: gitmek istemi, nk her zaman orada
hava gzelmi, ama imdi, sadece bu yol kald, korkma,
Nicolas iyi kullanr.
- Bu k, dedi Chloe.
Kalbi ok sert bir kabuun iine skm gibi arpmaya ba
lad. Colin kolunu Chloenin omuzlarna dolad ve salarnn
alnndan zarif boynunu bir kediyi alr gibi parmaklan arasna
ald.
- Evet, dedi Chloe ban omuzlanna gmerek, nk Colin
onu gdklyordu, sarl bana, tek bama korkuyorum.
- Sar camlardan takmam ister misin?
- Birka renkten tak.
Colin yeil, mavi, sar, krmz dmelere bast, ayn renk
teki camlar araba camlahnn yerini

ald. nsan

kendini bir

gkkuann iindeymi gibi sanabilirdi, ve beyaz krkn


102

stnde her telgraf kutusu getiinde alacal glgeler dans


ediyordu. Chloe kendini daha iyice hissetti.
Yolun iki yannda, ksa ve clz, yeil rengi solmu bir yosun
tabakas vard zaman zaman da budanm, darmadank bir
aa. Tek bir rzgar esintisi bile arabann altnda salan
amur rtsn bozmuyordu. Nicolas direksiyon kontroln
elinde tutmak iin olduka zorlanyordu ve ken yolda dz
gn gidebilmek iin byk aba harcyordu.
- Korkmayn, dedi Chloe'ye, ok uzun srmez. Yol birazdan
dzelecek.
Chloe sadaki cama doru dnd ve titredi. Pullu bir hay
van telgraf kutusu yannda ayakta durmu onlarn geiini
izliyordu.
- Baksana, Colin, bu da nedir byle? ...
Colin bakt.
- Bilmem, dedi. ey. . . vahi bir ey gibi durmuyor.
- Hatlar eken adamlardan biri, dedi Nicolas omzunun
stnden. amur ilerine girmesin diye byle giyiniyorlar.
- ok . . . ok irkindi . . . diye mrldand Chloe.
Celin pt onu.
- Korkma Chloe'm, sadece bir adam . . .
Tekerleklerin altndaki toprak daha kuru grnyordu,
ufuktan byk bir k belirdi.
- Bak! dedi Colin, gne ite . . .
Nicolas ban hayr diye sallad.
- Bunlar bakr madenleri, dedi onlar geeceiz.
Nicolas'nn yanndaki fare kulak kabartt.
- Evet, dedi ona Nicolas. Hava scak olacak. . .
Yol birok kez dnd. amur imdi buharlamaya balad.
1 03

Araba keskin bakr kokulu beyaz dumanla sarld. Sonra


amur iyice katlat, yol, atlakl ve tozlu hale dnt. leri
de nlerinde hava byk bir frnn stndeymi gibi titrei
yordu.
- Houma gitmedi bu! dedi Chloe. Baka bir taraftan geemez miyiz?

.
- Sadece bu yol var. . . dedi Calin. Gouffe'nin kitabn oku

mak ister misin? Yanma almtm . . .


Her eyi yoldan alacaklarn dnerek yanlarna baka
valiz almamlard.
- Renkli camlan indirelim mi? diye sordu Calin.
- Evet, dedi Chloe, imdi k daha iyice !

. . .

Yol aniden tekrar dnd ve kendilerini bakr madeninin


ortasnda buldular.

ki yand a yerin

birka metre altnda arka

arkaya dizilmilerdi. Usuz bucaksz yeilimsi bakr alanlar


kuraklklarn evreye yayyorlard. Smsk giysiler kuanm
yzlerce

adam

atelerin

evresinde

gidip

geliyorlard.

Dierleri durmadan elektrikli kk vagonlarla getirilen yakt


dzgn piramitler haline getiriyorlard. Bakr scan etkisiyle
eriyor ve snger yzeyli ta gibi sert bir maden kpnden
saak saak olmu krmz dereler gibi akyordu. Yer yer byk
makinelerin pompalad ve oval borulara aktarld depolar
da toplanyordu.
- Ne korkun bir i ! . . dedi Chloe.
.

- Fena maa almyorlar! . . . dedi Nicolas.


Birka

adam

arabann geiine bakmak n durdu.

Gzlerinden alayc bir acma ifadesi okunuyordu. Gl kuv


vetlilerdi ve yklmaz gibi duruyorlard.
- Bizden holanmadlar. . . dedi Chloe. Gidelim buradan.

1 04

- alyorlar . . . de di Colin

- Bu bir neden deil, dedi Chloe.


Nicolas biraz hzland. Araba, atlam yolun stnde ma
kinelerin ve eriyen bakrn homurtusu arasnda ilerledi.

- Birazdan eski yola kacaz, dedi Nicolas.

105

xxv

- Neden bu kadar kibirliler? diye sordu Chloe. almak o


kadar iyi bir ey deil mi ki?
- Onlara bunun iyi bir ey olduu sylenmi. Genelde bu
iyi bir ey zannedilir. Aslnda kimse byle dnmez. Alkan
lktan yaplr tam da bunu dnmemek iin ite.
- Yine de makinelerin yapabilecei bir ii yapmak aptalca.
- Makineleri yapmak gerekir, dedi Colin. Bunu kim yapacak?
- Ah, tabii ki bir yumurta yapmak iin bir tavuk gerek,
ancak bir kez tavuk oldu mu bir sr yumurtaya sahip olabi
liriz. O zaman en iyisi tavuktan balamak.
- Makinelerin retilmesini neyin engellediini bilmek ge
rekir. Herhalde zaman yokluundan. nsanlar hayatlarn
yaayarak zaman kaybediyorlar, bylece onlara almak iin
zaman kalmyor.
- Aslnda tam tersi deil midir? diye sordu Chloe.
- Hayr, dedi Colin. Eer makineleri yapmak iin zamanlar
olsayd, sonra bir ey yapmalarna gerek kalmayacakt. Yani
sylemek istediim onlar almadan yaatabilecek makine
leri yapmak yerine yaamak iin alyorlar.
- ok karmak, dedi Chloe.
- Hayr, dedi Calin. ok basit. Ancak anlalaca gibi
hemen harekete gemek gerek. Birbirini yok eden eyler yap
makla o kadar ok zaman kaybediliyor ki.

106

- Ama sen onlarn evlerinde kalp, karlarn pmeyi,


havuza ve elenmeye gitmeyi daha ok seveceklerini dn
myor musun?
- Hayr, dedi Calin, nk bunu dnmyorlar.
- almann iyi bir ey olduunu dnmeleri onlarn
hatalar m ki?
- Hayr) dedi Colin, onlarn hatalar deil. nk onlara
dendi ki: almak kutsaldr, iyidir, gzeldir, her eyden nem
lidir ve sadece alanlarn her eye hakk vardr. c31> Onlar
sadece her zaman almalar iin dzenlediler, o zaman da
her eyden yararlanamadlar.
- O zaman aptallar, dedi Chloe.
. - Evet aptallar, dedi Colin. Bu yzden almann en iyi ey
olduunu kendilerine inandranlarla anlatlar. Bu onlarn
gelimelerini ve bir daha almamay dnmelerini engelli
yor.
- Baka eylerden konualm, dedi Chloe. Bu konular ok
can skc. Salarm sevdiini sylesen.
- Daha nce sylemitim . . .
Onu kucana ald. Kendini yeniden ok mutlu hissetti.
- Daha nce sana, seni btnnle ve ayrntlarnla sevdii
mi sylemitim.
- O halde incele beni, diye mrldand Chloe, Colin'in kol
larnda, ylan gibi sokularak.

37 Halk Cephesinin ( 1 936-1938) sloganlarndan biri.

107

xxv

Affedersiniz Beyefendi, diye sordu Nicolas, Beyefendi


burada inmemizi arzu ederler mi?
Otomobil yol kenarnda bir otel nnde durdu. Bu dm
dz, fotojenik yansmalarla l l olmu, her iki yannda da
tam silindir biimde aalar, taze imenleri, tarlada inekleri,
kurt kemirmi b ariyerleri, iekli itleri, elma aalarnda
elmalar, bek bek kuru yapraklan, yer yer karlar, man
zaray zenginletirmek iin palmiyeleri, mimozalar, otelin
b ahesinde Kuzey amlar ve iki koyunu gden kvrck kzl
sal bir ocuuyla bu yol doru seenekti. Yolun bir yannda
rzgar vard dier yannda yoktu. Hounuza gideni seebili
yordunuz. S adece iki aatan birinin glgesi vard, ukurlarn
birinde kurbaalar bulunuyordu.
- Burada inelim, dedi Calin. Nasl olsa bugn Gneye vara
mayz.
Nicolas kapy at ve ayan yere bast.
Domuz derisinden ok k bir ofr kyafeti giymi ve bir
rnek zarif bir kasket takmt. ki adm geriledi ve arabaya
bakt. Colin ve Chloe de arabadan indiler.
- Aracmz iyice kirlenmi! dedi Nicolas. Hep amurlu yer
lerden getik.
- nemli deil, dedi Chloe, otelde ykatrz.

- Gir ve bak bakalm bo odalar ve yiyecek bir eyleri var


mym, dedi Colin.

1 08

-- Tabii ki Beyefendi, dedi Nicolas, elini kasketinin siperine


gtrp hi olmad kadar ileden kararak.
Tokma iini rperten kadifeyle kapl cilal mee bariyeri itti.
Admlar akllar atrdatt ve iki basamak kt. Caml kap
itmesine boyun edi; o da binann iinde kayboluverdi.
Panjurlar inmiti, hibir ses duyulmuyordu. Gne yavaa
dm elmalar olgunlatryor, onlar hemen ieklenen ve
d aha kk elmalar veren kk yeil ve taze elma aalarna

dntryordu. nc nesilde artk bilyeler gibi minnack


elmalarn yuvarland yeilli pembeli bir eit yosundan
baka ey grnmyordu.
Birka kk hayvanck, bazlar olduklar yerde dnp
durmaktan ibaret acayip ilerle uraarak gnete vzldyor
lard. Yolun rzgarl tarafnda, baaklar sessizce eiliyorlard,
yapraklar hafif bir kpnyla uuuyordu. Baz kanatl bcekler
hava akinn amak iin, byk gllerde giden acayip vapu
run lastiklerinin kard aprtya benzer sesler kartyordu.
Calin ve Chloe birbiri ardna hibir ey sylemeden kendileri
ni gnee braktlar ikisinin kalbi de bugi ritmiyle arpt .
Caml kap hafife gcrdad. Nicolas grnd. Kasketi yana
kaym giysisi dalmt.
- Seni dar m atnlar? d iye sordu Calin.
- Hayr Beyefendi, dedi Nicolas. Hanmefendi ve Beyefendi'yi kabul edebilecek ve arabayla ilgilenebilecekler.
- Sana ne oldu? diye sordu Chloe.
- ey. . . , patron yoktu. Beni kz karlad.
- stn ban dzelt, dedi Calin. Hi yakmyor sana.
- Beyefendiden beni affetmelerini dilerim, dedi Nicolas.
Ancak iki odann bir fedakarla mal olacan dnmtm.
109

- Git de sivil giyin, dedi Colin ve normal konumaya bala.


Sigortalarm attryorsun.
Chloe k k bir kar ynyla oynamak iin durdu.
Yumuak

ve

souk kar taneleri beyaz kalyor ve erimiyordu.

- Bak ne kadar gzel! dedi Colin'e.


Karn altnda uha

iekleri,

kantaronlar, gelincikler vard.

- Evet, dedi Calin, ama oynamamalsn bunla, yeceksin.


- Ah! Hayr! dedi Chloe, ve yrtlan bir ipek kuma gibi

ksrmeye balad.
- Chloe'm . . . dedi Celin onu kollaryla sararak, ksrme
byle . . . iimi actyorsun . . .
Kar parasn brakt, ty

gibi

dt ve gnete parldama-

ya devam etti.
- Bu kan sevmiyorum, dedi Nicolas .
Hemen ardndan da:
- B yle bir dilde konuma zgrl bulduum

iin

Beyefendiden beni affetmesini rica edecektim.


Colin ayakkabsnn tekini kard ve Nicolas'nn suratna
frlatt, o da pantolonundaki lekeyi karmak iin eildi ve
cam krlmas sesiyle doruldu.

- Ah!

...

Beyefendi! dedi Nicolas biraz ayplayarak. Bu

Beyefendinin odasnn penceresiydi . . .

- Ah ! N'apalm, dedi Colin. Hava alrz ite . Ve aptal gibi


konumann da ne demek olduunu renirsin.
Chloe'nin yardmyla sekerek otelin kapsna doru ilerledi.
Knlan para yeniden bitmeye balamt, erevenin kenarn
da renk renk yansmalar yapan trl
dner ince bir tabaka olumutu.

110

ve

deiken renkli yanar

XXVll

- yi uyudun mu? diye sordu Colin.


- Fena deil, ya sen? dedi Nicolas, bu kez sivil giysisi
iinde.
Chloe esnedi ve bir srahi kapari suyunu ald.
- Cam uyutmad beni. . . dedi.
- Kapanmam myd ki? diye sordu Nicolas.
- Tam da kapanmam, dedi Chloe. Boluktan hatr saylr
souk girdi ieri. Bu sabah gsmn st karla kaplyd.
- Sinir bozucu ey ya, dedi Nicolas.

Onlar iyice bir

azarlayaym da. Zaten bu sabah ayrlmyor muyuz?


- leden sonra, dedi Colin.
- ofr giysimi giymem gerek.

- Ah, Nicolas, dedi Colin, bir balarsan, ben . . .


- Peki, dedi Nicolas, imdi deil.
Bir fincan kapari suyunu mideye indirdi ve ekmeklerini
bitirdi.
- Mutfaa bir bakacam, dedi ayaa kalkarak ve cep bur
gusuyla kravat dmn dzelterek. Odadan kt byk
ihtimalle mutfaa doru gitgide alalan ayak sesleri duyulu
yordu.
- Ne yapmamz istersin Chloe'm? diye sordu Colin.
- pmek, dedi Chloe.
- Tabii ki! . . . diye cevap verdi Colin. Ya sonra?

- Sonra, dedi Chloe,

yksek sesle

syleyemem.

- Tamam! dedi Colin, ya sonra?


- Sonra, dedi Chloe, yemek saati gelecek. Sarl bana, yorum, b.u kar yznden.
Gne altn sans rengiyle odaya doldu.
- Souk deil buras, dedi Colin.

- Hayr, dedi Chloe ona iyice sokularak; ama ben yorum, sonra da Alise'e yazacc;tm.

112

XXVl l l

Yolun t a bandan beri kalabalk, Jean-Sol'n konferans C38J


verecei salona ulamak iin itiip kak.yordu . nsanlar bilet
lerin geerlilik sresini incelemeye yarayan kontrol kordo
nunu amak iin trl oyunlara bavuruyorlard, nk piya
saya on binlerce sahte bilet srlmt.
Kimileri cenaze arabalarnda geliyorlard, polisler tabutlara
uzun elik ubuklar batryor, gmerken tabuttan kmalarn
engellemek iin onlar sonsuza dek tahtaya rnhlyorlard,
ancak bazen de yanllkla gerek llere de bu yaplyor ve
kefenleri delik deik oluyordu; bazlar da zel yaplm uak
lardan paratle atlyorlard (Bourget'de uaa binmek iin
kavga ediyorlard); bir manga itfaiyeci yangn hortumlaryla
onlar hedef alyor ve ynlerini Seine'e eviriyordu, onlar da
nehirde iler acs bir biimde bouluveriyorlard, son olarak
bir dierleri de kanalizasyon deliklerinden gelmeye alyor
du. Kenarlara tutunup da darya kmak istediklerinde ula
rna demir pene akl ayakkab darbeleriyle pskrtlyor
lard ve iin geri kalann da lam farelerine brakyorlard.
Ancak hibir ey merakllarn caydramyordu (itiraf etmek
gerekir ki, boulanlarla denemekte direnenler ayn kiiler de38 Bkz. Sartre'n Ekim 1945'te Club Maintenant'da verdii "Varoluuluk bir hma
nizmadr" adl konferans; konferans it kaka neden olan ok byk bir kala
bal toplamt.

113

ildi) ve uultular bulutlar stnde dne dne yuvarlanarak


zenite kadar ykseldi.
Sadece en sadklarn, haberdar olanlarin ve yaknlarnn
sahtelerinden kolaylkla ayrt edilebilen gerek davetiyeleri
vard, bu nedenle her elli santimetrede bir servo fren biimine
girmi gizli polislerce korunan, evlerin kenarndan gzetlenen
dar bir yoldan kazasz belasz geebiliyorlard. Yine de ok
kalabalktlar ve zaten dolu olan salon saniyeden dakikaya
yeni gelenleri konuk ediyordu.
Chick nceki geceden beri oradayd. Kapcnn yerine ,ge
mek iin servet demiti ve bunu salamak iin kapc denen
adamn sol bacan levyeyle krmt. Partre sz konusu olun
ca dublzonlarn laf olmazd. Alise ve sis onunla beraber
konumacnn gelmesini bekliyorlard. Son derece hevesli
olduklarndan olay karmamak iin geceyi burada geir
milerdi. Chick, kapcnn koyu yeil niformas iinde ola
bildiince etkileyiciydi. Colin'den yirmi be bin dublzonu
aldndan beri kendi yapt ii ok kmsyordu.
Burada tk tk olmu topluluk ok garip grntler
sergiliyordu. Bunlar gzlkl, yzleri dalgn, darmadank
sal, sararm izmaritli, nugalar geiren adamlar, balarna
doladklar kk clz rgleriyle ve plak tenlerine geirdik
leri kanadyen ceketli, glge iinde kalm meme ularyla
kadnlard.
Tavan yar caml, gelenlerin akllarnda varolula ilgili ku
kular douran cesaret knc kadn formlaryla bezeli ar su
freskleriyle yar dekore edilmi zemin kattaki byk salonda
iyice toplanmlard, ge gelenler tek ayak stnde duruyorlar
dier ayaklarn da ok yaklaanlar tekmelemek iin kul-

114

lanyorlard. Bovouard Desi'yle rekasnn kasm kasm


kasld zel bir loca, kan kaybetmi kalabaln baklarm
zerine ekiyor ve atafatyla katlanan koltuklarn zerlerine
km bir felsefeciler snfnn geici kiisel zelliklerini aa
lyordu.
Konferans saati yaklanka kalabalk yerinde duramaz bir
hale geliyordu. Arkalarda bir uultu balamt, baz renci
ler Orczy Baronesi'nin<39)

Dadaki Ant

yaptndan alnm

blmleri yksek sesle okuyarak kafalarda yeni kukular


yaratmaya alyorlard.
Ancak Jean-Sol yaklayordu. Caddede fil hortumundan
kan sesler duyuluyordu, Chick bulunduu yerin penceresin
den eilip bakt. Uzakta, Jean-Sol'n silueti fil stndeki zrhl
tahtrevanda ortaya kyordu, altnda filin krk ve ptrl
derisi de krmz fenerin yla bir garip grnyordu. Tah
trevann her bir kesinde keskin nianclar baltalan alm

hazr bulunuyorlard. Byk admlarla fil kendine kalabalk


iinde yer ayordu, ezilen gvdeler stnde umarszca tepi
nen drt ayak acmaszca ilerliyordu. Kapnn nnde, fil diz
kt, keskin nianclar indiler. Zarif bir srayla Partre orta
larna atlad, nianclar baltalan savurarak yolu ap krsye
doru yaklatlar. Polisler kapy kapattlar ve Chick, nnde sis
ve Alise'i itekleyerek krsye klan gizli koridora doru kotu.
Chick grmek iin kistli kadifeyle kapl krsnn alnnnda
delikler at. Yastklarn stne oturdular ve beklediler. Ne
redeyse bir metre telerinde Partre konferansm okumaya ha39 Orczy, Enmuska (1865 194 7), Tle Scarlet Pimpemel gibi duygusal ngiliz r<man
!arnn yazan. Ad geen hayali yapt, Dadaki Ant, sa'nn Havarilerine syledik
lerini anmsatr. {Matta 5-7)

zrlanyordu. Yumuak ve ileci bedeninden olaanst bir


lt yayyordu, halk da en ufak bir hareketinin bysne ka
plm, endieli bir biimde hareket ann bekliyordu.
Birou daha ok kadn egemenliindeki rahimii hareket
lenmeye bal olarak baygnlk geiriyor, ve Alise, sis ve Chick
krsnn altna saklanm olan daha az yer kaplamak iin el
yordamyla giysilerini karan yirmi drt seyircinin nefes al
verilerini iyice duyuyorlard.
- Hatrlyor musun? diye sordu Alise, Chick'e sevgi dolu bir
biimde .
- Evet, dedi Chick. Burada tanmtk . . .
Alise'e doru eildi ve onu yavaa pt.
- Burada yukarda mydnz? diye sordu sis.
- Evet, dedi Alise. ok gzeldi.
- Bence de, dedi sis. Bu da nedir byle Chick?

Oick yannda oturduu kocaman siyah kutuyu amaya balad.


- Kayt aleti . . . dedi. Konferans dnerek aldm.
- Ah ! . . dedi sis. Ne gzel fikir . . . bylece dinlememize ge.

rek .kalmayacak.
- Evet, dedi Chick, dnnce istersek btn gece dinleyebi
liriz, ancak bantlar bozmamak iin bunu yapmayacaz. nce
kopyasn yaptracam, belki de Patron'un l<40J irketin
den profesyonel bir kopyalama isteyebilirim.
- Size ok pahalya mal olur . . . dedi sis.
- Evet, dedi Chick, nemli deil.
Alise i ekti. Sadece kendisinin duyabilecei kadar hafif
bir i ekiti . . . ve kendisi bile zor duydu.
40 Bkz. Sahibinin Sesi markas, zellikle Chloe kaydn yap ve caz amatrlerinin
iyi tand bir irket.

116

- Hah ite! dedi Chick. Balyor! . .. Mikrofonumu devlet


radyosuyla birlikte masaya koydum, fark enneyecekler.
Jean-Sol yeni balamt konumasna. Bata sadece mikro
fon kapann tkrtlar duyuldu. Fotoraflar, basn ve sine
ma rportajclar tm cokularyla kendilerini ilerine vermi
lerdi, ama ilerinden biri aletinin geri tepmesiyle yere ykld
ve korkun bir karmaa kt. fkeli dostlar zerine , yr
dler, ve ona magnezyum tozu pskrttler. Herkesi byle
yen bir imek iinde yok oluverdi, polisler de kalanlarn hep
sini hapse gtrdler.
- Harika! dedi Chick. Kayd tek ele geiren benim . . .
u ana kadar sakin duran kalabalk taknlk yapmaya ba
lam ve Partre'a olan hayranln bir ey syledii her
seferinde lklar atarak ve alklayarak gstermiti. Bylece
de metin tam olarak anlalmyordu.
- Her eyi anlamaya almayn, dedi Chick, kayttan iste
diimiz gibi dinleriz.
- zellikle de burada hibir ey duyulmuyor, dedi sis. Sesi
fare gibi kyor. Peki Chloe'den haberiniz var m?
- Bir mektup aldm ondan, dedi Afise.
- Gitmiler mi?

- Evet gidebilmiler, ancak oradaki tatillerini ksa kesecek


lermi nk Chloe pek iyi deilmi, dedi Afise.
- Peki ya Nicolas? diye sordu sis.
- O iyiymi. Chloe bana kaldklar yerlerin patronunun
kzlarna Nicolas'nn ok kt davrandn syledi.
- Nicolas, iyi biri, dedi sis. Neden a olduunu anlam
yorum.
- Evet, dedi Chick, ok garip.
1 17

- Neden byle diyorsunuz ki? dedi Alise. Bence Partre ko


leksiyoncusu olmaktan iyidfr, dedi Chick'in kulan ekerek.
- Chloe ok hasta deilmi ya? diye sordu sis.
- Nesi olduunu bana sylemedi, dedi Alise . Gs aryormu.
- Chloe o kadar gzel ki, dedi sis. Ona hastal yakt
ramyorum.
- Aaaa1 . .. diye fsldad Chick. Baksanza!
Tavandan bir blm ald ve bir sra ba grnd. Cesur
hayranlar atya kadar szmlar ve bu zekice operasyonu ger
ekletirmilerdi. Onlar itekleyen bakalar da vard ve ba
takiler kapan kenarlarna tutunuyorlard.
- Haksz deiller, ok iyi bir konferans bu.
Partre kalkt ve kalabala zrva kusmuktan blmler oku
yordu. En gzel kusmuk olan i elma ve krmz arap hakl
bir baar kazand. sis, Alise ve Chick'in bulunduu perdenin
arkasndan bile artk hibir ey duyulmamaya balanmt.
- Yani, dedi sis ne zaman burada olacaklarm?
- Yarn ya da brs gn, dedi Alise .
- Onlar grmeyeli ne kadar ok oldu, dedi sis.
- Evet, dedi Alise, dnlerinden beri.
- Ne kadar da gzel bir dnd, dedi sis.
- Evet, dedi Alise, Nicolas seni o gece evine brakmt . . .
Neyse ki, sis ayrntlara girmeden, tavan, salonun stne
kt. Kaln bir toz bulutu ykseldi. Al paralarnn iinde
beyaz ekiller kprdyor,

sendeliyor,

kalntlarn zerinde

uuan ar bulut yznden boularak devriliyorlard. Partre


durdu ve bir sr kiinin bu hale gelmesinden memnun bir
ekilde kahkahalara bouldu. Koca bir toz kitlesi yuttu ve deli
gibi ksrmeye balad.
118

Chick eli aya birbirine dolaarak kayt aletinin dme


lerini eviriyor ve yere kadar giden, parke aralklarnda gz
den kayb?lan byk bir yeil k karyordu. Bir saniye ar
dndan bir ncs geldi ve tam bir sr aya olan pis bir
hayvann motordan kn an elektrii kesti.
- Ne yapaym? dedi. Mikrofondaki toz yznden alm
yor.
Salondaki kargaa rayndan kmt. Partre srahiyi dikip
iiyor ve gitmeye hazrlanyordu nk son kadn da oku
mutu. Chick dnd.
- Onun buradan kmasn salayacam! dedi. nden gi
din ben size yetiirim.

1 19

xxx

Koridordan geerken Nicolas durdu. Gneler ieri glkle

giriyordu. San seramik karolar donuklam ve ince bir buuyla


kaplanm gibi duruyorlard, ve gne nlan metalsi _damlalar
halinde sramak yerine zayf ve tembel damlalar halinde yerde
paralara ayrlyordu. Gneten leke leke olmu duvarlar eskisi
gibi ayn ekilde parlamyordu. Fareler bu deiiklikten tr
zel olarak rahatsz olmu gibi grnmyorlard, ilk anda
sadce siyah bykl gri olannn ok sklm olduu grlyor
du. Nicolas, onun, yolculuun ve yolda kurduu dostluklarn
anszn son bulmasna ierlediini dnyordu.
- Cann m skkn? diye sordu.
Fare bkkn bir hareket yapt ve duvarlar gsterdi.
- Evet, dedi Nicolas. Byle olmamalar gerekti. Eskiden
daha iyiydi, ama ne olduunu bilmiyorum.
Fare bir an iin dnr gibi yapt sonra kafasn sallad,
anlamadn belirten bir havayla kollarn iki yana at.
- Ben de anlamyorum, dedi Nicolas. yice ovalasak da
deimiyor. Hava byle bozdu herhalde.
Dnceli dnceli durdu, bu kez o b a n sallad, sonra
yoluna devam etti. Fare kollarn kavuturdu ve umursamaz
bir havayla sakzn inedi sonra bunun kedi sakz olduunu
anlayarak aniden tkrd. Satc yanlmt herhalde.
Yemek salonunda Chloe, Colin'le yemek yiyordu.

1 20

- Evet daha iyisin ya? diye sordu Nicolas.


- Bak u ie? dedi Calin, herkes gibi konumaya karar
verdin demek.
- Ayakkablarm giymedim, diye aklad Nicolas.
- Fena deilim, dedi Chloe.
Eve dnd iin gzleri parlyor, teni ldyor, mutlu
grnyordu.
- Tavuklu tartn yansn yedi, dedi Colin.
- ok sevindim, dedi Nicolas . Bu Gouffe'nin tarifi deildi.
- Bugn ne yapmak istersin Chloe? diye sordu Calin.
- Evet, dedi Nicolas, len yemeini ge mi erken mi yiyelim?
- kiniz ve Chick ve Alise ve sis'le dar kp paten pistine,
maazalara, srpriz partilere gitmek ve kendime emniyetli
yeil bir yzk almak isterim, dedi Chloe.
- yi o zaman ! dedi Nicolas. Ben hemen mutfaa geeyim.
- Yemei sivil elbisenle yap Nicolas, dedi Chloe, bylesi
bizim iin ok daha az yorucu oluyor. Ayrca daha da abuk
hazr olursun.
- Dublzon kasamdan para alacam, dedi Calin ve sen de
Chloe, arkadalara telefon et; gzel gzel gezelim.
- Aryorum . . . dedi Chloe.
Kalkt ve telefona kotu. Ahizeyi kaldrd Chick'le konu
mak istediini sylemek isterken bayku sesi kard.
Nicolas kk bir kolu evirerek masay toplad, halnn
altnda kaybolan lastik bir boru yardmyla kirli bulaklar
eviyeye doru gidiyordu. Mutfaktan ayrld ve koridora girdi.
Fare, arka ayaklarnn stnde elleriyle matlam karolar
dan birini ovuyordu. Ovalad yer yeniden parlyordu.

121

- yi beceriyorsun sen ! . . . dedi Nicolas. Harika olmu . . .


Fare nefes nefese durdu ve Nicolas'ya ellerinin paralanm
ve kan iinde kalm ularn gsterdi.
- Ah! dedi Nicolas. Brak unu da gel, zaten burada daha
ok gne var. Gel de pansuman yapaym sana.
Onu st cebine koydu; nefesi kesilmiti, gzleri yan ak,
yaral bacaklarn dar sarktt.
Colin dublzon kasasnn butonlarn byk bir hzla
eviriyor ve ark mrldanyordu. Son gnlerin sknts kal
mamt ve kalbi sanki portakal gibiydi. Kasas beyaz mermer
den fildii kakmalyd ve siyahl yeilli ametist butonlar vard.
Kasann seviyesi altm bin dublzonu gsteriyordu .
Kapak zeytin yal bir atrdamayla ald Colin glmse
meyi brakt. S eviye hangi nedenden olduu belirsiz bir e
kilde taklm ve iki titreyiten sonra otuz be bin dubl
zonda sabitlenmiti. Elini kasaya daldrd ve abucak bu son
kan sayy kontrol etti.
Kafadan hzl bir hesap yaparak, bu saynn doru olup ol
madna bakt;

rz binin, yirmi be binini Chick'e,

on be bi

nini arabaya, be binini dne vermiti. imdi biraz rahatlad.


- Normal, dedi yksek sesle, sesi kendisine garip bir biim
de deimi geldi.
Gerekli kadarn ald sonra da yarsn skntl bir biimde
yerine koydu ve kapan kapad. Butonlar iyice duyulan
kk atrtyla hzlca dndler. Yeniden kadrana vurdu ve
iindeki toplam

iyi

gsterip gstermediini kontrol etti.

Sonra kalkt. Dediini dnd iin Chloe'ye verdii


parann bykdne ararak birka saniye ayakta kald,
sabah yatakta salar darmadank Chloe'yi, uzanm bedeni
stndeki arafn eklini, rty kaldrdndaki amber renk1 22

li tenini dnerek glmsedi ve aniden kasay dnmeye


zorlad kendini nk bunlar dnmenin sras deildi.
Chloe giyiniyordu.
- Nicolas'ya syle de sandvi hazrlasn, dedi, hemen gide
lim. . . Onlara sis'lerde randevu verdim.
Colin bir boluktan yararlanarak omzundan pt ve Nico
las'ya haber vermeye gitti. Nicolas da farenin tedavisini bitir
mi ve ona bambudan bir ift kk koltuk denei yapmt.
- te oldu . . . dedi. Akama kadar bununla yr, bir ey
ciin kalmaz.
- Nesi var? diye sordu Colin farenin ban okayarak.
- Koridordaki karolar temizlemek istemi ! dedi Nicolas.
Becermi ama can da yanm!
- zlme, dedi Colin. Kendi bana dzelir.
- Bilmiyorum, dedi Nicolas. ok garip. Sanki karolar nefes
alamyorlar.
- Dzelir, dedi Colin, en azndan ben yle sanyorum.
imdiye kadar byle bir ey oldu mu ki?
- Hayr, dedi Nicolas.
Colin birka saniye mutfak penceresinin nnde durdu.
- Belki de normalde byle eskiyorlardr. Deitirmeyi de
deneyebiliriz . . .
- ok pahalya mal olur, dedi Nicolas.
- Evet . . . dedi Colin. Beklesek daha iyi.
- Sen ne istiyordun? diye sordu Nicolas.
- Yemek yapma, dedi Colin. Sadece sandvi hazrla, hemen
kacaz.
-

Tamam giyineyim, dedi Nicolas.


,

Fareyi yere brakt, fare iki kk koltuk denei arasnda


srayarak kapya yneldi. Siyah byklan iki yandan kyordu.

1 23

xxx

Sokak, Calin ve Chloe'nin gidiinden bu yana grntsn


deitirmiti. imdi aalarn yapraklar bykt ve evler
yazn tatl bejine gemeden nce silik yeilden ayrt edilebil
mek iin solgun yzlerini geride brakmlard . Kaldrm adm
larn altnda esneklemi ve yumuamt hava da frambuaz
kokuyordu . Hala serindi ancak mavimtrak caml pencere lerin
ardndan gzel havalar hayal ed ilebiliyordu . Kaldrm boyun
ca yeil ve mavi iekler yetimi, z sular hafif bir sesle inc e
s aplarndan, salyangoz sevimesi gibi slak bir biimde dne
dne akyordu .
Nicolas en nden gidiyordu. Kaln ynl kumatan hardal
rengi spor bir takm giymiti, iinde de Gouffe'nin Yemek Kita
bt'C4l )nn 607. sayfasnda bulunan Chambord usul Somon
resmiyle ayn desene sahip bir kazak vard. Kvrml peneli
sar deriden ayakkablar bitkileri ok ezmiyordu, arabalarn
gemesi iin braklan iki izgi arasndan yrmeye zen gs
teriyordu.

Calin ve Chloe onu izliyorlard. Calin, Chloe'yi elinden tut


mu, havann kokusunu uzun uzun iine e kiyordu . Chloe
4

Jean Marais, J. Delannoy ve J. Cocteau'nun

(1 943) Sonsuz Dn

yaptnda

desenli kazaklan moda yapmt, "Chambord Usul Somon" da J. Gouffe'nin

yapnn ssleyen balca resimlerden biridir.

1 24

ksa beyaz ynl bir elbise ve leopar hareli ksa bir manto giy
miti, mantonun desenleri temizleyici yznden so luklam
t, halkalar halinde genileyerek deiik aralklarda kesiiyor
lard. Colin gzleri yar kapal, parfmle ynn buluyor ve
dudaklar her nefes alnda hafife titreiyord u. Evlerin cep
heleri biraz deierek, kat dz hatlarn bir . yana brak
mlard, sokan bu son hali de kimi zaman sr levhalar oku
mak iin duran Nicolas 'y yoldan eviriyord u .
- Ne yapacaz nce? diye sordu Colin.
- Maazalara gideceiz, dedi Chloe. Bir elbisem bile kalmad .
- Her zamanki gibi Sceur CalotteC42)'a gitmek istemez mi
sin? dedi Colin.
- Hayr, dedi Chloe. Maazalara gidip hazr giysiler ve
baka eyler almak istiyorum.
- sis seni greceine kesin ok sevinecektir Nicolas, de di
C olin .
- Niye byle dedin ki? diye sordu Ni colas.
- Bilmem . . .
Sidney-BechetC43) Caddesi'nden dndler ve buradayd

ite. Kapnn nndeki kapc, motoru polka ritminde pat pat


ses karan mekanik rocklanan-sandalye zerinde sallanyor
du . Eski sistem bir eydi bu.
sis onlar karlad, Chick ve Afise nceden gelmilerdi. sis
krmz bir elbise giymiti ve Nicolas'ya glmsedi . sis , Chloe'

42 Callot Sceur nl bir moda eviydi. Vian kilise kart nl sloganla szck oyunu
yapyor A bas la calotte" (Takkeler aa)
43 Bu soprano saksofoncu (1 897- 1959) New Orleans caz tarznda harikalar yarat
mtr, Claude Luter Orkestras'nda alm ve 1 948'de Fransa'ya yerlemitir.

125

yi pt ve hepsi birka saniye boyunca kendi aralarnda p


tler.
- yi grnyorsun, Chloe'm, dedi sis. Hasta olduunu
sanyordum. im rahatlad. . .
- Daha iyiyim! dedi Chloe, Nicolas ve Colin bana ok iyi
baktlar.
- Kuzenleriniz nasl? diye sordu Nicolas.
sis kulaklarna kadar kzard.
- ki gnde bir sizi sorup duruyorlar bana, dedi.
- ok sevimli kzlar! dedi Nicolas biraz uzaklaarak, ama
siz daha iednk birisiniz.
- Evet, dedi sis.
- Yolculuk nasld? diye sordu Chick.
- yi geti, dedi Colin. Yol batan ok ktyd ama sonra
dzeldi.
- Kar dnda, dedi Chloe, gzeldi.
Elini gsne gtrd.
- Bu kar ok souktu.
- Nereye gidiyoruz? diye sordu Alise.
- Size isterseniz Partre'n konferansn zetleyebilirim, dedi
Chick.
- Gittiimizden beri ok kitap aldn m? diye sordu Colin.
- Ah . . . hayr . . . dedi Chick.
- Ya iin? diye sordu Colin.
- Ah! ... tamam! dedi Chick. kmam gerektii zaman yerimi dolduracak birini buldum.
- Karlksz m yapyor bunu? dedi Calin.
- Ah ! . . . neredeyse yle, dedi Chick. Hemen paten pistine
gitmek istiyor musunuz?
126

- Hayr. . . maazalara gideceiz, dedi Chloe. Ama erkekler


isterse kaymaya gidebilir.
- yi fikir. . . dedi Colin.
- Onlar alverie gtrrm, diye nerdi Nicolas. Benim
de bir eyler almam gerek.
- ok iyi oldu byle, dedi sis. Haydi oraya hemen gidelim
de sonra biraz kaymak iin zamanmz olsun.

127

XXXI

Calin ve Chick bir saattir kayyorlard, buz pisti kalabalk

lamaya balad. Hep ayn kzlar, ayn erkekler, ayn dler,


sprgeleriyle ayn aklayp-paklayclar. Grevli, mdavimle
rin haftalardr ezberledii nakarat blmn pikaba koydu.
Beklendii gibi arka yzn de evirdi, ancak bu tuhaf al
kanl sonunda herkes renmiti, ama bir anda plak durd u,

mzik almaya devam eden asi bir hoparlr hari, hepsinden


bouk bir sesin kt duyuldu . Ses, Bay Colin'den kontrol
odasna gemelerini zira telefona beklendiini sylemekteydi.

- Ne olabilir bu? dedi Colin.


Arkasndan gelen Chick'le aceleyle kenara gitti, ayan

kauuk halya bast. Bar geti, mikrofonun bulunduu kontrol


odasna girdi . Plaklarn bandaki adam eskimekten oluan
girinti kntlar glkle fralyord u .
- Alo ! dedi Colin ahizeyi alarak . . .
Dinledi. Chick onun nce ardn sonra aniden buz kes-

tiin i grd.
- nemli bir ey mi? diye sordu.
Colin susmasn iaret etti.
-

Geliyorum, dedi ahizeye , ve kapatt.

Kabinin kaps skt ve ezilmeden dar kt, Chick de

yannda. Patenleriyle kotu, patenleri her yandan vuruyordu.


Bir ocuu ard .

1 28

- abuk bana kabinimi an. 309.


- Benimkini de, dedi Chick. 3 1 1 .
ocuk pek de istifini bozmadan arkalarndan gitti. Colin
dnd, onu on metre geride grd ve kendine yetimesini
bekledi. Geriye ekilip vahi bir biimde patenle enesine
muhteem bir tekme patlatn, ocuun ba makine dairesinin
havalandrma bacasna utu; Celin de bu srada umarszca
elinde tuttuu anahtar ald. Colin bir kabini at, onu oraya
itti, stne tkrd ve 309'a doru frlad. Chick kapy ka
patt.
- Ne olmu? diye sordu. Gelince nefes nefese.
Colin patenlerini kard ve ayakkablarn giydi.
- Chloe . . . dedi Colin. Hasta.
- Kt bir ey mi?
- Bilmiyorum, dedi Colin. Baygnlk geirmi.
Hazrland ve aniden kverdi.
- Nereye gidiyorsun? diye bard Chick.
- Eve . . . diye bard Colin ve beton sesli merdivende gzden kayboldu.
Paten pistinin dier ucunda, makine dairesindeki adamlar
nefes nefese ktlar, nk havalandrma almyordu pistin

evresinde ylverdiler. Chick aptallam, bir elinde pateni


Colin'in gzden kaybolduu yere bakyordu. Kpkl ince bir
kan sznts kvrlarak yava yava 1 28 no'lu kabinin kapsnn
altndan szlyordu, ve krmz sv buzun stnde buhar

tten iri ar damlalarla akmaya balamt.

1 29

XXXJI

Var gcyle kouyordu, ve insanlar, gzleri nnde, kald


nmn stne serilmi labutlar gibi dmek iin, yere anlan bir
karton gibi yumuak bir sesle hafife yana yaryorlard.
Ve Colin kouyordu, kouyordu, evler arasna skp kalm
ufkun dar as hzla zerine geliyordu, ayaklarnn altnda ge
ce olmutu, siyah pamuklu bir gece, ekilsiz ve cansz, gky
z renksizdi, bir tavan, bir dar a daha, piramidin zirvesine
doru kouyordu, daha az siyah paralara ayrlm orta bl
mnde durdu, ama kendisininkinden nce sokak daha
vard.
Chloe dn yataklarnn stnde bembeyaz yatyordu.
Gzleri akt ama zor nefes alp veriyordu. Alise yan ban
dayd; sis, Gouffe'nin tarifine gre ifal bir iecek hazrlayan
Nicolas'ya yardm ediyordu ve gri fare hastann ilac iin kay
natlacak bitki tohumlann sivri dileriyle tyordu.
Ama Colin bilmiyordu. Kouyordu, korkuyordu, neden,
srekli beraber kalmak, onlara yetemiyordu, daha da kork
mak gerek, belki de bir kazadr, bir araba ezmitir, yatan
dadr, onu gremeyeceim, girmeme engel olacaklar, ama
belki de Chloe'mden korktuumu falan dneceksiniz, size
ramen greceim, ama hayr, Colin, girme. Belki de sadece
yaralanmtr, o zaman hibir eycik olmayacak, yarn birlikte
Ormana gideceiz, bank yeniden grmek iin, eli elimde, sa130

lan salarmda, kokusu

run,

yastkta .

Ben hep onun

yastn

al

akama yine ekiiriz, benim yastm ok sert buluyor,

bann altnda tostoparlak oluyor, ben sonra geri alrm onu,


salarnn kokusu siniyor. Artk hibir zaman sal ar nn tatl
kokusunu koklayamayacam.

Kaldrm nnde dikildi, dev bir admla stnden


rinci kattayd, kt, kapy

at, her ey huzurlu ve

geti, bi
s akindi , ne

karalara brnm kimse, ne bir rahip, grili mavili halnn hu


zuru, Nicolas ona
sedi, onu yeniden

nemli bir ey yok" dedi ve


grd iin mutluydu.

"

Chloe glm

131

XXXlll

Chloe'nin lk ve huzur veren eli Colin'in avucundayd.


Chloe ona bakyordu, biraz arm ak renk gzleri onu din
lendiriyordu. Platformun altnda, birbirlerini yok etmeye can
atan skntlar toplanmt. Chloe, bedeninde asl kalm bir
g, gs kafesinde garip bir varlk hissetti, nasl kar ko
yacan bilmiyordu, iine yapm dmann hafife yerin
den oynatmak iin ara ara ksryordu. Sanki iyice ksrd
m dmannn zalim iddetine ve sinsi ktlne yenik
decekmi gibi geliyordu. Gs glkle inip kalkyordu, ve
kaygan araflarn uzun ve plak bacaklarna demesi ha
reketlerine bir sakinlik katyordu. Colin yan banda hafife
e ilmi ona bakyordu. Gece yava yava yaklayor, yatan
baucunda duvara gml yuvarlak mat kristal iindeki ya
/
nan lambann kl kk ekirdeinin evresinde tek mer
kezli katmanlara dnyordu.
- Bana bir mzik koy, Colin'ciim, dedi Chloe. Sevdiin
paralardan koy.
- Mzik yorabilir seni, dedi Colin.
ok uzaklardan konuuyordu, yz ok askt. Kalbi tm
gs kafesini kaplyordu, bunun ancak imdi farkna var
mt.
- Hayr, ltfen koy, dedi Chloe.

132

Calin kalkt, kk mee merdivenden indi ve otomatik


aleti arj etti. Btn odalarda hoparlrler vard, Colin de ya
tak od asndakini altrd.
- Ne koydun? diye sordu Chloe.
Glmsedi . ok iyi tanyordu alan.
- Hatrladn m? dedi Colin.
- Hatrlyorum . . .
-

Armyor ya?. . . .

- ok armyor . . .
Nehirlerin denize dkld yerlerde, ganimetlerin dans
ettii kpkl ters akntlar, almas g bir engel oluturur. D
arnn karanlyla lambann arasnda anlar geri geliyordu,
aydnla arpyor, bir b atp bir karak beyaz karnlarn ve
gm rengi srtlarn gsteriyorlard. Chloe biraz doruldu.
- Gel de yanma otur . . .
Calin ona yaklat, yatan yanna oturdu ve Chloe'nin b a
so l kolunun boluuna yerleti. nce geceliinin danteli
Chloe'nin altn sans derisi stnde gsleri hafife ortaya
kard iin imi belirsiz biimler iziyordu. Chloe eliyle
Colin'in omzuna aslmt.
- Kzmadn ya? . . .
- N iye kzaym ki? ...
- Byle aptal bir karn olmasna . . .
Omuz boluundan pt .
- ek kolunu biraz, Chloe'm, yeceksin

- myorum, dedi Chloe. Pla dinle.


Johnny Hodges'un alnda uucu b ir eyler vard, akla
namaz eyler, son derece duygusal eyler. Bede nden ayrlm,
saf haldeki duygusallk.

133

Odann keleri deiti, muzgn etkisiyle yuvarlanmaya


b alad. Colin ve C hloe bir krenin merkezinde dinleniyorlar
d.
-

Neydi bu? diye sordu Chloe.

- The Mood to be WooedC44)

. . .

dedi Colin.

- Ben de tam yle hissetmitim, dedi Chloe. Odamz bu


ekli almken doktor ieri nasl girebilecek?

44 Duke

1 34

Ellington'un Johnny Hodges'la yapt kayt (1945).

xxxv

Nicolas kapy at. Eikte bir doktor vard.


- Ben doktorum . . . dedi.

- yi! dedi Nicolas. Beni izleme zahmetinde bulunursanz.


Arkasndan gelmeye zorlad adam.
- te, dedi mutfaa geldiklerinde . Tadna bakn unun ve
nasl bulduunuzu syleyin.
Bu siliko-sodo-k.alker caml bir kap iinde Cassius'den lal
rengini, sidik torbasndan hafife krom mavisine alan yeili
ni alm deiik renkte ifal bir iecekti.
- Nedir bu? diye sordu doktor.
- ecek. . . dedi Nicolas.

- Gryorum,

dedi doktor, ama

neye yaryor?

- ifal bir iecek! dedi Nicolas.


Doktor barda burnuna gtrd, koklad, kzard, kokusu
nu iine ekti, tadna bakt, ardndan iti, doktor antasn
brakarak iki eliyle kamn tuttu.
- Etkisini gsterdi ha? dedi N icolas.
- Bhk . . . evet, dedi doktor. Gebertecek insan . Veteriner
misiniz siz?
- Hayr, dedi Nicolas, ayun. Neyse ie yaryor ya ona
bakn.
- Hi fena deil ! dedi doktor. Kendimi ok mutlu hissedi

yorum.
135

- Gelin hastaya bakn, dedi Nicolas, imdi mikroplardan


arndnz.
Doktor yola koyuldu, ama ters yne doru. Hareketlerine
pek hakimmi gibi grnmyordu .
- Hey baksanza, dedi Nicolas, muayenenizi yapabilecek
durumda msnz?
- ey . . . dedi doktor, bir dostumun tavsiyelerini de almak
istedim,

bu

yzden Yenyiyen'den gelmesini rica ettim . . .

- yi! dedi Nicolas. Haydi bu taraftan gelin . . .


Servis merdiveninin kapsn at.
- kat inin, saa dnn. Girin geldiniz ite . . .
- yi ! dedi doktor.
nmeye balad ve birden durdu
- Ama neredeyim ben?
- Orada! dedi Nicolas.

- Ah! . . . yi! . . . dedi doktor.


Nicolas kapy kapad. Colin geldi.
- Neydi bu? diye sordu.
- Bir doktor. Biraz salak bir hali vard, ben de bamdan
savdm.
- Ama bir tane gerek, dedi Calin.
- Tabi ki ! dedi Nicolas. Yenyiyen'in gelmesi gerek.
- Bunu daha ok beendim ! dedi Calin.
Zil yeniden ald.
- Sen dur, dedi Calin, ben bakann.
Koridorda fare bacana trmand ve sa omzundan aa
sarkt, Hzland ve profesre kapy at.
- Merhaba, dedi profesr.
Siyahlar giyinmiti ve parlak sar bir gmlei vard.

1 36

- Psikolojik olarak, dedi, sar fon zerine siyah en

yksek

derecede kontrast salyor. Ayrca bunun gr iin yorucu


olmadn ve yolda ezilmeyi nlediini de ekleyeyim.
- Kesinlikle! diye onaylad Colin.
Profesr Yenyiyen krk yalarndayd. . . Geirdii yllan ta
yacak bir boyu vard, ancak bir tane bile fazlasn taya
mazd, tysz bir yz, yznn ucunda kk bir sakal ve
anlamsz gzlkleri vard.
- Beni izler misiniz? diye sordu Colin .
- Bilmiyorum, dedi profesr. Kararszm.
Yine de karar verdi.
- Kim hasta?
- Chloe, dedi Colin.
- Ah! dedi profesr, bana bir paray hatrlatt . . .
- Evet, dedi Colin, bu para.
- Tamam ! . . . diye laf bitirdi Yenyiyen hadi bakalm. Bana
daha nce sylemeliydiniz. Nesi var?
- Bilmiyorum, dedi Colin.
- Ben de, diye itiraf etti profesr, artk imdi size bunu
syleyebilirim.
- Ama ne olduunu bileceksiniz deil mi? diye sordu Colin,
endieyle.
- Olabilir, dedi profesr Yenyiyen kukulu bir biimde. Yine
de onu bir muayene etmem gerek.
- Ama gelin o zaman ! dedi Colin.
- Tabii ya! dedi profesr.
Calin onu odann kapsna kadar gtrd ve birden bir ey
hatrlad.
- Girerken dikkat edin, dedi, yuvarlak dedi.
137

- Tabii, ben alknm, dedi Yenyiyen. Hamile . .-.


- Yok deil! dedi Calin. Ne aptalsnz. Oda yuvarlak.
- Yusyuvarlak m? diye sordu profesr. Ellington'un bir
plan

aldnz yoksa?

- Evet, dedi Calin.


- Bende de var, dedi Yenyiyen. Slap Happy'yiC45) biliyor
musunuz?
- Benim tercihim . . . diye balad Colin . . .ve birden onlar
bekleyen Chloe'yi hatrlad ve profesr odaya itti.
- Merhaba! dedi profesr. Merdiveni ormand.
- Merhaba, diye cevap verdi Chloe. Naslsnz?
- Tanrm, diye cevap verdi profesr, bazen karacier arm
tutuyor; Ne olduunu biliyorsunuz.
- Hayr, dedi Chloe.
- Anlald! diye cevap verdi profesr. Byk ihtimalle
karacierinizde bir hastalk yok.
Chloe'ye yaklat ve elini tuttu.
- Biraz scak

sanki? ...

- Hi fark etmedim.
. - Evet, dedi profesr, ama hata.
Yatan stne oturdu.
- zin verirseniz sizi bir dinleyeyim.
- Buyurun, dedi Chloe.
Profesr antasndan amplifikatrl bir stetoskop kard
ve ses alcsn Chloe'nin srtna dayad.
- Sayn, dedi.

45 Slap (amar) szcnn hakkn vererek kontrbas solo eliinde Duke Ellington
kayd (1938)

1 38

Chloe sayd.
- Olmad, dedi doktor, yirmi altdan sonra yirmi yedi gelir.
- Evet, dedi Chloe, affedersiniz.
- Yeterli zaten, dedi doktor. ksrn.
- Evet, dedi Chloe, ve ksrd.
- Nesi var doktor? diye sordu Colin, nemli bir ey mi?
- ey. . . dedi doktor sa akcierinde bir ey var. Ama ne
olduunu bilmiyorum.
- Ne olacak o zaman? diye sordu Colin.
- Daha iyi bir kontrol iin bana gelmesi gerekir, dedi doktor.
- Onun pek fazla ayaa kalkmasn istemiyorum doktor,
dedi Colin. Ya bu leden sonraki gibi fenalarsa . . .
- Hayr, dedi profesr, nemli bir ey deil bu. Size bir
reete yazacam, onlar yapacaksnz.
- Elbette, doktor, dedi Chloe.
Chloe elini azna gtrd ve ksrmee balad.
- ksrmeyin, dedi Yenyiyen.
- ksrme canm, dedi Colin.
- Engelleyemiyorum, dedi Chloe kesik kesil<.
- Akcierinden garip bir mzik duyuluyor, dedi profesr.
Can sklm bir havas vard.
- Bu normal bir ey mi doktor, diye sordu Colin.
- Bir yere kadar evet . . . diye cevap verdi profesr.
Ksa sakaln ekti v.e sakal sert bir biimde yukar kt.
- Sizi bir daha ne zaman grmemiz gerek, doktor? diye
sordu Colin.
- gn iinde, dedi profesr. nce bir aletlerimi iler hale
getirmem gerek.
139

- Genelde ok fazla kullanmyor musunuz? diye sordu


Chloe bu kez.
- Hayr, dedi profesr, uak maketleriyleC46) uramay ter
cih ediyorum, ama beni srekli yerimden kaldrdklar iin bir
senedir aynsn yapyorum ve bitirecek zaman bulamyorum.
nsan ileden karan bir ey bu ite .
- Kesinlikle, dedi Colin.
- Kpekbalklar bunlar. . . dedi profesr. Kendimi, vahi
canavarlarn tekneyi alabora etmek in uyumasn bekledii
zavall kaz.rzedelere benzetiyorum.
- Ho bir benzetme, dedi Chloe ve yeniden ksrmemek
iin hafife gld.
- Dikkat et yavrum, dedi profesr elini omzuna koyarak.
Bu son derece sama bir benzetme

Genie

Civil<47>'in 1 5 Ekim

1 944'teki saysna gre, sanlann tersine, bilinen otuz be tr


kpekbalnn sadece drt tr insan yiyormu. Ayrca da
sadece kendisine saldrana saldryorlarm.
- Ne gzel eyler sylyorsunuz, doktor, dedi Chloe
hayranlkla.
Bu doktoru ok sevmiti.
- Ben deil Genie Civil, dedi, artk bunun zerine de gide
yim ben.
Chloe'nin sa yanana kocaman bir pck kondurdu,
omzuna vurdu ve kk merdivenden indi. Sa aya, sol
aya iine geti, sol aya son basamaa takld ve dt.
46 Vian'n kendi hobisi, l'Automne a Pekin
ok yer verilmitir.

(Pekin'de Sonbahar)

yapnnda daha da

47 Paris'te yaynlanan "Fransa ve Yabanc Endstrilerinin Genel Teknik De rgisi", s


z edilen sayda Vian gibi ayn okuldan olan Eugene Lemairein yazd "Pelerin,

adl yenilebilen kpekball trnden


bulunuyordu.

140

ve

kpekball yandan" sz eden makale

- ok deiik bir deme tarznz var! dedi Colin'e srtm


serte ovuturarak.
- Affedersiniz, dedi Colin.
-:- Ayrca, diye ekledi profesr, bu kre biimindeki odada
insann iini skan bir eyler var. Slav Happy'yi almay de
neyin kesinlikle eski halinf' etirecektir, ya da eki dzen verin
odaya.
- Olur, dedi Colin. Bir iki alr mydnz?
- Alrz bakalm, dedi profesr. Hoa kal yavrum, diye

rd Chloe'ye odadan kmadan nce.

ba

Chloe hfila glyordu. Aadan baklnca yandan ainpulle


aydnlatlm sahnede bir yatan stnde oturuyormu gibi
grnyordu. In nlar taze otlarn iindeki gnein
rengiyle salarndan szlyor ve derisinden geen k her
eyi alnn sars yapyordu.
- Gzel bir karnz var, dedi profesr Colin'e odadan knca.
- Evet, dedi Colin. .
Birden alamaya balad, nk Chloe'nin cannn yan
dn biliyordu.
- Hadi bakalm . . . dedi profesr. Beni g duruma dr
yorsunuz. Sizi teselli etmem gerek. Bakn . . .
Ceketinin i cebini karnrd ve iinden krmz deriyle
kapl bir defter kard.
- Bakn. Bu benimki.
- Sizinki mi? diye sordu sakinlemeye alan Calin.

- Kann! Diye aklad profesr.


Ve Colin hzla defteri at ve kahkaha patlatn.
- Tamam ama, dedi profesr, hi kamaz, herkes gler. Peki
ama bu kadar glnecek nesi var?

1 41

- Ben . . . eeey . . .bilmem ki

. .

. diye kekeledi Colin ve glme

krizine tutularak yerlere yatt.


Profesr defteri ald .
- Hepiniz aynsnz, dedi. Elerin gzel olmas gerektiini
sanyorsunuz.

1 42

ki

de nerede kald ya?

xxxv

Calin, Chick'in ardndan ila satcsnn kapsn itti. Bu:


ding! yapt. Kapnn cam, ielerden oluan karmak bir sis
temin ve laboratuvar aletlerinin stne devrildi.
Grltyle sarslan satc kageldi . Uzun boylu, yal ve
zayft, bandan beyaz kabark salar uzanyordu.
Hemen tezgaha geti, telefonu ald, alkanlktan gelen
hzla bir numara evirdi .
- Alo? dedi.
Sesi sis dd gibi kyordu, dalga sular tezgaha arp
tka uzun, siyah ve yass ayaklarnn altndaki yer dzenli
olarak bir ne bir arkaya gidiyordu.
- Alo? GershwinC4B) maazas m? Giri kapma bir cam ta
kabilir misiniz? On be dakika sonra m? abuk yapn, nk
baka bir mteri gelebilir. Tamam.
Glkle kapanan ahizeyi yerine koydu .
- Baylar, size nasl yardmc olabilirim?
- Bu reetenin icabna bakarak . . . dedi Colin.
Eczac kad ald, ikiye katlad, uzun ve ince bir erit hali
ne getirdi ve masa stndeki kk bir giyotinin iine soktu.

48 Gershwin, George ( 1 898-1937) New York'lu besteci, caz mziiyle piyasa m


ziini birbiriyle kant, Vian Vercoquin ve le Plancton kitabnda "Guere
Souigne" takma adn vermitir (Tm yaptlar s. 282). Ellington'dan Gershwin'e
gei Colin'in dnyasndaki bozulmay gsterir.

1 43

- Bakld ite icabna, dedi krmz bir butona basarak.


Bak dt, reete yayld ve dalverdi.
- Akamn altsinda gelin ilalarnz hazr olur.
- Ya, dedi Calin, bizim acelemiz var.
- Biz, diye ekledi Chick, ilalan hemen almak istiyoruz.
- Tamam, dedi satc, beklemek istiyorsanz, istediklerinizi
hazrlayaym.
Celin ve Chick tezgahn tam karsnda lal rengi kadifeden
bir sraya oturdular ve beklediler. Satc tezgahn altna eildi,
ve neredeyse sssizce trmanarak oday gizli bir kapdan terk
etti. Uzun ve zayf bedeninin parkede kard ses hafifledi ve
sonra havada eriyip gitti .
Duvarlara bakyorlard. Uzun kalayl bakr raflar zerinde
basit trler, te mel bileenli ila dolu kavanozlar sralanmt.
Tek para halindeki bir floresan lamba her srann en son ka
vanozundan k sayord u . Koni biiminde kaln camdan an
m bir kap iinde imi kurbaalar spiral biiminde dnerek
iniyorlar dibe geliyorlar ardndan ok gibi yzeye kyorlar ve
arkalarnda beyaz kaln su kabarcklar brakarak ye n ide n
acayip biimde fr dnyorlard. Yanda birka metre uzun
luundaki akvaryumun dibinde, satc, krkl kurbaalara
deney masas yapmt, sada solda drt kalbi hala gszce
atan kullanlamaz hale gelmi ku rbaalar yatyordu .
Chick ve Colin'in arkasnda Cesar B orgia C49J 'n n yar giysi
lerini giymi ila satcsnm annesiyle zina etmesini resmeden
devasa bir fresk duruyordu. Masalarn stnde hap yapmaya
49 ok nl bir Romal ailenin yesi {1 476-1507), daha sonra papa olacak on alt
yanda kardinal olmu tipik Machiavelist ikence ve cinayetler yapan iV

Alexandre'n olu.

1 44

yarayan ve bazlarnn yava da olsa alt bir sr makine


vard; mavi cam bir tpten kan haplar katl katlardan
yaplm klahlara koyan b almumund an eller _alyordu .
Colin yanndaki makineye daha yakndan b akmak iin
kalkn ve makineyi koruyan pasl kapa kaldrd. inde yan et
yar metal karm bir hayvan ham maddeyi yutup bundan
dzgn yuvarlaklar karmakla urayordu.
- Gelip baksana Chick, dedi Colin.
- Neye? diye sordu Chick.
- ok ilgin . . . dedi Colin.
Chick bakt. Hayvann yanlamasna hareketlerle yer de
itiren uzam bir enesi vard. S aydam derisinin altndan
ince elik borudan kaburgalar ve tembel tembel hareket eden
yemek borusu grlyordu.
- Deiime uram bir tavan m bu?
- yle mi sence?
- Ska yaplan bir ey bu, dedi Chick. stenilen fonksiyonlar elde tutuluyor. Burada da hazmn kimyasal blm aln
madan yemek borusunun hareketleri korunmu. Normal bir
av kpeiyle hap elde e tmekten ok daha basit.
- Ne yiyor? diye sordu Colin.
- Kromlanm havu,

dedi Chick.

irketten ayrldm

zaman altm fabrikada retiliyordu . Aynca ona hapn


bileenleri de veriliyor.
- H arika bir bulu ! dedi Colin. Hem de ok gzel haplar
yapyor.
- Evet, dedi Chick. Yusyuvarlak.
- Bak u ie, dedi Colin oturmaya giderken.
- Ne? diye sordu Chick.

145

- Yolculua kmadan nce sana verdiim yirmi be bin


dublzondan ne kadar kald?
- ey. . . diye cevap verdi Chick.
- Artk Alise'le evlenmeyi dnmenin zaman geldi. Senin
devam ettirdiin gibi onun iin de devam ettirmek olduka
zor. . .
- Evet . . . diye cevaplad Chick.
- Yine de yirmi bin dublzon kalmtr. Bu d a evlenmene
yeter .
.

- Evet ama . . . dedi Chick.


Durdu nk, sylemesi ok zordu.
- Evet ama ne? diye steledi Colin. Para sknts olan tek
sen'., deilsin.
- Biliyorum, dedi Chick.
- Eee o zaman? . . . dedi Colin .
- Yani, dedi Chick, sadece bin iki yz dublzonum kald.
Colin kendini ok yorgun hissetti . Kafasnda sivri ve renk
siz eyler byk bir uultuyla dnp duruyordu. Kendini bir
srann stne brakverdi.
- Doru olamaz . . . dedi.
Yorgundu, sanki kamyla uzun sre koturulmutu.
- Doru olamaz . . . diye tekrarlad. aka yapyorsun bana.
- Hayr, dedi Chick.
Chick ayaktayd, parmann ucunu masann en yakn k
esine srtyordu. Haplar cam tpler iine kk bilye sesle
riyle yuvarlanyor, balmumu ellerin katlara srtnmesi tarih
ncesi bir restoran atmosferi yaratyordu.
- Ama e yaptn bununla? diye sordu Colin.
- Partre aldm . . . dedi Chick.
1 46

Ceplerini kartrd.
- una baksana. Dn buldum. Olaanst deil mi?
Pul pul olmu maroken kapl Kierkegaard'n ek yazlaryla
birlikte ieklerin Geri Gnderilmesi<so kitabyd.
Colin kitab ald ve bakt, ancak sayfalar grmyordu.
Alise'in, dnndeki gzlerini, Chloe'nin gelinliine hznl
bir hayranlkla bakm gryordu; ama Chick anlayamyordu.
Chick'in gzleri asl bu kadar ileriyi gremiyordu.
- Ne dememi istiyorsun . . . diye mrldand Colin. Yani hep
sini harcamsn . . .
- Geen hafta iki el yazmasn aldm, dedi; Chick sesi heye
candan hala titriyordu. Ve konferanslarn yedi tanesini kay
dettim . . .
- Evet . . . dedi Colin.
- Neden bana bunlar soruyorsun? dedi Chick. Onunla
evlenmem Afise iin ok fark etmez. O byle mutlu. Onu ok
seviyorum, biliyorsun. Ayrca o da Partre' ok seviyor.
Makinelerden biri zvanadan km gibi grnyordu.
Haplar sel gibi akyordu ve kat klahlar iine derken mor
imekler fkryordu.
- Ne oluyor. . . dedi Colin. Tehlikeli bir ey mi?
- Sanmam, dedi Chick. Yine de yannda durmayalm.
Uzaktan, bir kapnn kapandm duydular, ila satcs bir
anda tezgahn arkasnda beliriverdi.
- Beklettim sizi. . . dedi.
- nemli deil, dedi Calin.
50 Bkz. Paul Delmet'nin arks (1862-1904) ieklerin Gnderilmesi; Kierkegaard
S0ren (1813- 1855), Varoluu filozoftan etkileyen Danimarkal Tanrbilimci,
toplum eletirmeni filorof.

1 47

- Olmaz olur mu, dedi satc, iiniz acildi. Deerini gster


mek iin yapnm.
- Makinelerinizden biri zvanadan km gibi duruyor . . .
dedi Celin aleti kastederek.
- Ah . . . dedi ila sanc.
Eildi ve tezgahn alnndan bir tfek ald, yavaa omzuna
koydu ve ate etti. Makine havada srad ve titreyerek yere
dt.
- nemli deil, dedi satc. Bazen tavan makineyi alt eder,
o zaman hepsini ortadan kaldrmak gerekir.
Makinesini yerden kaldrd alt kapana basarak ietti ve
bir iviye ast.
- te, ilalarnz, dedi cebinden bir kutu kararak. Dikkat
edin, ok etkili bir ey. Dozunu amayn.
- Ah . . dedi Calin. Sizce neye kar bu? ...
- Syleyemem . . . diye cevaplad sanc.
Kvrk trnakl uzun elini darmadank beyaz salarnn
iine soktu.
- birok eye yarayabilir . . . dedi. Ama sradan bir bitki uzun
.

sre buna dayanamaz.


- Ah . . dedi Colin. Borcum ne kadar? ...
- ok pahal ... dedi sanc. Beni kandrp demeden gitmeliydiniz.
.

- Ah . . dedi Colin, ok yorgunum.


.

- ki dublzon o zaman, dedi sanc.


Calin czdann kard.
- Biliyorsunuz, dedi satc, resmen soygunculuk bu.
- Benim iin fark etmez, dedi Colin ylgn bir sesle.
dedi ve kt. Chick de arkasndan gitti.
1 48

- Aptalsnz, dedi ila satcs onlar kapya geirirken.


Yalym ve direnemem.
- Hi zamanm yok. . . dedi Colin.
- Doru deil bu, dedi satc. Az nce aceleniz yoktu.
- imdi ilalar aldm, hoa kaln baym.
Yolda fazla g harcamamak iin yan yan yryordu.
- Biliyor musun, dedi Chick, evlenmiyoruz diye Alise'le
ayrlmayacam.
- Ah, dedi Colin, hibir ey syleyemem ben . . . her eyden
nce seni ilgilendirir bu.
- Hayat byle, dedi Chick.
- Hayr, dedi Colin.

1 49

XXXV I

Rzgar yapraklar arasndan kendine bir yol ayor ve to


murcuklarla ieklerin kokularn depolayp aalardan k
yordu. nsanlar biraz yksekten yryorlar ve daha gl
nefes alp veriyorlard nk daha ok hava vard. Gne n
larn kat yerlerinden yavaa ayordu ve gne biraz da sak
narak kendilerinin dorudan ulaamadklar yerlere nlarn
yolluyor, yuvarlanm ve kpkl alara eiyordu, ama sim
siyah eylere arpyordu ve yaldzl bir ahtapotun ani ve sinir
li bir hareketiyle bu siyah eyleri abucak ekiyordu. Alev alev
yanan koca gvdesiyle yavaa yaklan ve hareketsiz bir
biimde ktann sularn buharlanrmaya balad ve saatler
vurdu.
Celin, Chloe'ye bir hikaye okuyordu. Bu bir ak hikayesiy
di ve mutlu sonla bitiyordu. O srada kadn ve erkek kahra
manlar birbirlerine mektup yazyorlard.
- Niye bu kadar uzun? diye sordu Chloe. Genelde byle
eyler daha abuk olur.
- Sen byle eylere alk msn ki? diye sordu Colin.
Chloe'nin gzne giren gne nlarndan birinin ucunu
serte kvrd. In yumuak bir hareketle krld ve odadaki
mobilyalar zerinde dolamaya balad .

150

Chloe kzard.
- Hayr, byle eye alk deilim . . . dedi Chloe utana skla,
bence . . .
Colin kitab kapatt.
- Haklsn, Chloe'm.
Ayaa kalkn ve yataa yaklan.

- Haplardan birini imenin zaman geldi.


Chloe titredi.
- ok iren, dedi. mek zorunda mym?
- Bence imelisin, dedi Colin. Bu akam doktora gideceksin
neyin olduunu reneceiz en sonunda. imdilik bu haplar
alman gerek. Sonra belki sana baka ey verecek.
- Korkun, dedi Chloe.
- Mannkl olmak gerek.
- Bir tane iince iki hayvan sanki gsmn iinde kapyorlar. Dahas hi de doru deil, mantkl olmak gerek deil.
- ounlukla olmamak gerek, ama bazen gerek, dedi
Colin.
Kk kutuyu ar.
- ok pis bir rengi var, dedi Chloe, ve de kt kokuyorlar.
- Garip grnyorlar, kabul ediyorum; dedi Colin, ama
imek gerek.
- una bak, dedi Chloe, kendi balarna hareket ediyorlar.
Aynca yar yarya saydam, ieride kesin yayorlar.
- stne itiin suyla, dedi Colin, ok uzun sre yaamazlar.
- Sylediin ok aptalca. Belki de balktr.
Colin glmeye balad.
- Seni iyiletirir ite.

1 51

Ona doru eildi ve pt.


- unu, Chloe'm. Bak ne kadar da iyi olacaksn.
- erim, dedi Chloe, ama persin o zaman.
- Tabii! dedi Colin. Benim kadar alak bir kocay pmekten
irenmez misin . . .
- Yakkl olmadn doru, diye Chloe, takld.
- Benim hatam deil.
Colin ban edi.
- Yeterince uyumuyorum, diye devam etti.
- Colin'im p beni. Ben ok alak biriyim. ki tane hap ver
bana.
- Delisin sen! dedi Colin. Sadece bir tane. Yut hadi.
Chloe gzlerini yumdu, rengi soldu ve elini gsne gtrd.
- Tamam ite, dedi glkle. Yeniden balayacak.
Parlak salarnn yannda ter damlalar belirdi.
Colin yanna oturdu ve bir kolunu boynuna dolad.
Chloe, elini ellerine ald ve szlad.
- Sakin ol Chloe'm, dedi Colin. Sakin olman gerek.
- Canm yanyor. . . diye mrldand Chloe. Gzleri kadar iri
gzyalar gz kapaklarnn kesinde grnd ve yuvarlak,
tatl yanaklarnda souk izgiler izdi.

1 52

XXXVl l

- Artk ayakta duramyorum . . . diye mrldand Chloe.


Yere melmiti ve kalkmaya alyordu.
- Kesinlikle olmuyor, dedi. ok gszm.
Colin ona yaklat ve ayaa kaldrd. Chloe omuzlarna asld.
- Tut beni Colin, deceim.
- Yatak yordu seni. . . dedi Colin.
- Hayr. . . dedi Chloe, senin yal sancnn haplar yznden.

Tek bana ayakta durmaya alt ama sendeledi. Colin


yakalad onu, Chloe de Colin'i yataa drd.
- yiyim imdi, dedi Chloe. Yanmda kal. Birlikte yatmayal
ne kadar ok zaman oldu.
- Bylesi gerekli, dedi Colin.

- Ha dedi Chloe. p beni. Senin karnm, evet mi hayr m?


- Evet, dedi Colin, ama iyi deilsin sen.
- Benim suum deil, dedi Chloe, ve sanki alayacakm
gibi dudaklar titremeye balad.
Colin ona doru eildi ve bir iei pyormu gibi yavaa
pt .
- Bir daha, dedi Chloe. Sadece yzm deil. Beni artk
sevmiyor musun? Artk karn istemiyor musun?

Onu kollarnda daha skca sard. Beyaz kapitone bir kutu


dan kan parfm iesi gibi lk ve ho kokuyordu.
- Evet . . . dedi Chloe geveyerek, bir daha. . .

153

XXXV l l l

- Ge kalacaz, dedi Colin.

- Bir ey olmaz, dedi Chloe, saatini kur.


- Gerekten oraya arabayla gitmek istemiyor musun?
- Hayr . . . dedi Chloe. Seninle sokakta gezmek istiyorum.
- Ama epey yol var!
- nemli deil) dedi Chloe. Sen beni

. . .

az

nce pnce

gcm yerine geldi. Biraz yrmek istiyorum.


- Nicolas'ya bizi arabayla almasn syleyeceim, diye ikna
etti.

- Ah! Nasl istersen . . .


Doktora gitmek iin huzur veren mavi derin gogus
dekolteli kk bir elbise giymiti, varak krk ksa manto
suyla uyumlu bir bal vard.
- Gel kedicik, dedi Colin.
- Kedi deil, dedi Chloe. Varak o.
- Sylemesi de ne zor, dedi Colin.
Odadan ktlar ve antreye getiler. Chloe pencerenin
nnde durdu.
- Ne olcl burada, her zamankinden daha az aydnlk.
- Hi de deil, dedi Colin. ok gne var.
- Hayr, dedi Chloe, ok iyi haurlyorum, gne halmn bu
desenlerine kadar geliyordu ve imdi de sadece buraya geli
yor.
154

- Saate gre deiir . ... dedi Colin.


- Hayr saatle ilgisi yok, . ayn saatti nk.
- Yarn ayn saatte yine bakarz, dedi Colin.
- Gryorsun ya, yedinci izgiye kadar gelirdi. imdi
beincide . . .
- Gel. . . dedi Colin, ge kaldk.
Chloe demeli koridorda byk aynann nnden geer
ken glmsedi. Colin onunla dolamay seviyordu. Nasl olsa
ok nemli bir eyi yoktur, sonra da birlikte dolamaya gider
ler. Dublzonlarn harcayacaklar, gzel bir yaam srmeleri
iin yeterince dublzonu kalmt. Belki de alrd.
Kilit dilinin elii angrdad ve kap kapand. Chloe koluna
tutunmutu. Kk admlarla gidiyordu. O iki adm attka
Colin bir adm aryordu.
- Mutluyum, dedi Chloe. Gne var ve aalar ho kokuyor.
- Tabii! dedi Calin. lkbahar geldi.
- Evet ya? dedi Chloe, ona muzip bir bak atarak.
Saa dndler. Tbbi semte girmeden nce geilmesi ge
reken iki bina yn daha vard. Yz metre ileride rzgarl
gnlerde daha da uzaklara yaylan anestezi kokusu duyulu
yordu. Kaldrm biimi deimeye balad. imdi dar ve skk
kafesli beton zgarayla kapl geni ve yass bir kanal oldu; ka
fesin altndan suyuk, irin ve bazen de kana bulanm eterle
karm alkol akyordu; yar phnlarn kan damlalar saa
sola uucu akmalar yayyordu, paralanm etler iyice erimi
buzdalan gibi kendi evrelerinde dnyorlard. Sadece eter
kokusu duyuluyordu. Gazl bantlar ve pansumanlar da rulo
larn aa aa aknnya kaplm iniyorlard. Her evin sanda
155

bir k borusu kanala boalyor ve bu borularn azna birka


saniye bakarak doktorun uzmanlk alan tahmin edilebiliyor
du. Bir gz kendi evresinde dnd, birka saniye onlara bakt
ve pembemsi ve yumuak tehlikeli bir deniz anas gibi geni
bir pamuk katman altnda kayboldu.
- Buray sevmedim, dedi Chloe. Salk dolu bir havas olabilir ancak izlemesi hi de ho deil.
- Hayr, dedi Calin.
- Yolun ortasna gel.
- Evet, dedi Colin, ama ezileceiz.
- Arabay istememekle hakszlk etmiim, dedi Chloe, bitti
ayaklarm.
- Neyse ki doktorun byk cerrah mahallesine olduka
uzak oturduu iin anslsn.
- Sus, dedi Chloe. Geldik mi?
Bir anda yeniden ksrmeye balad ve Colin de bembeyaz
kesildi.
- ksrme, Chloe . . . diye yalvard.
- Hayr, Colin'im, dedi kendini zor tutarak.
- ksrme, geldik . . . buras ite.
Profesr Yenyiyen'n tabelasnda, sadece sap darda kal
m bir bahvan kreini yutan dev bir az resmedilmiti. Ta
bela Chloe'yi ok yavaa, ok alak sesle gldrd, nk ye
niden ksrmekten korkuyordu. Duvar boyunca profesrn
mucizevi tedavilerinin, u an iin almayan klarla aydn
latlm renkli fotoraflar duruyordu.
- Gryorsun ya, dedi Colin, byk bir uzman. Dier evle
rin bu kadar mkemmel bir dekorasyonu yokn.
- Sadece ok paras olduunu gsterir, dedi Chloe.

1 56

- Ya da zevk sahibi biri olduunu, dedi Colin. ok sanatsal.


- Evet, dedi Chloe, benzer bir kasab hatrlatyor.
eri girdiler ve kendilerini tamamen beyaz srl yuvarlak
bir holn iinde buldular. Onlara doru bir hemire geldi.
- Randevunuz var myd? diye sordu.
- Evet, dedi Colin. Belki biraz ge kaldk.
- nemli deil, dedi heire, profesr bugn ameliyatlarn bitirdi. Beni izler misiniz?
Onu dinlediler, admlan demenin srr stnde sert ve
yksek ir ses kararak nlyordu. eride dnen blme du
vara bir sr kap alyordu, hemire de olar dardaki b
yk tabelann k olan altn kapl tabel ;: s bulunan kapya
doru ynlendirdi. Kapy at ve girsinler diye nlerinden
ekildi. Saydam ve ar ikinci bir kapy daha ittiler ve kendi
lerini profesrn alma odasnda buldular. Profesr pencere
nin nnde ayakta avr zne batrd di frasyla kei
sakalna parfm sryordu.
Grlt zerine dnd ve Chloe'ye elini uzatt.
- Sylesenize bugn nasl hissediyorsunuz kendinizi?
- Bu haplar korkun, dedi Chloe.
Profesrn yz karard. imdi melezecs) benzemiti.
- yi olmad bu . . . Tahmin de etmitim.
Bir dakika dnceli bir tavrla yerinde kald, sonra di
frasn hfila elinde tuttuu aklna geldi.
- Tutun unu, dedi Colin'e, di frasn eline tututurarak.
Oturun yavrum, dedi Chloe'ye .
alma odasnda bir tur anp kendisi de oturdu.
s Ayn d nemde , Vian, Vemon Sullivan imzal Mezar1annza
da ABD'deki melez sorunundan sz etmiti.

Tkiirecfin yaptn

157

- Gryorsunuz ya, dedi ona, akcierinizde bir ey var.


Daha dorusu akcierinizin iinde bir ey. Bence bu bir . . .
Sustu ve birden ayaa kalkt.
- Gevezelie gerek yok, dedi. Gelin benimle. Gerekten de
nereye koyacan bilemeyen Colin'e dnerek, brakn fray
istediiniz yere, diye ekledi.
Colin, Chloe'yle profesrn arkasndan gitmek istedi, an
cak sanki grnmez ve kaln bir perde aralarna iniverdi. Kal
bine garip bir sknt iniy9r ve dzensiz atyordu. Kendini zor
lad, toparland ve yumruunu skt. Tm gcn toplayarak
birka adm atmay baard, tam elini tuttuu srada da perde
ortadan kayboldu . Chloe br elini profesre verQi, profesr
onu tavan kromlu kk beyaz bir odaya gtrd, odann bir
yann dz, bodur bir alet kaplyordu.
- Oturmanz tercih ederim, dedi profesr. ok uzun s\ir
meyecek.
Makinann karsnda kristalle evrili krmz gm bir ek
ran vard, bir tek siyah srl ayar butonu platformdan dar
kyordu .
- Kalyor musunuz? diye sordu profesr Colin'e.
- Kalmak istiyorum . . . dedi Colin.
Profesr butonu evirdi. Ik kapnn altndan ve maki
nenin altna konmu bir havalandrma deliinin iinden par
lak bir sel gibi odadan dar kn ve ekran yava yava aydn
lanmaya balad.

158

xxxx

Profesr Yenyiyen Colin'in srtna vuruyordu.


- zlmeyin; dostum, dedi ona. Dzelebilir.
Colin ezik bir tavrla, yere bakyordu. Chloe kolundan
tutuyordu. Neeli grnmek iin byk gayret gsteriyordu.
- Ama evet, dedi, ok uzun srmeyecek.
- Tabi ki

. .

. diye mrldand Colin.

- Neyse, dedi profesr, eer tedavimi izlerse, kesinlikle


daha iyi olacak.
Yuvarlak ve beyaz bir holdeydiler ve Colin'in sesi sanki ok
uzaklardan geliyormu gibi tavanda yanklanyordu .
- Ne olursa olsun, dedi profesr, size hesab gndereceim.
- Anlald, dedi Colin. lginiz iin size teekkr ederim.
- Eer iyiye gionezse, dedi profesr, gelin beni grn. Daha
dnmediimiz ameliyat zm de var.
- Evet ama, dedi Chloe, Colin'in koluna sarlarak, bu kez
hkrarak alamaya balad.
Profesr iki eliyle kei sakaln ekti.
- ok can skc . . . dedi.
Bir sessizlik oldu. Hemire saydam kapnn arkasnda g
rnd ve iki kez tklatt. nnde kapnn kalnl iinde yeil
bir "Giriniz" lambas yand.
- Bay ve Bayana, Nicolas'nn geldiini haber vermemi iste
yen bir bay geldi.

159

- Saol, Le kargas cs2), diye cevap verdi profesr. Hazr ol!


diye ekledi ve hemire kat.
- Evet, diye mrldand size hoa kaln diyelim.
- Kesinlikle ! dedi profesr. Gle gle. Kendinize iyi bakn.
Ve gitmeye aln . . .

5 2 Moliere'in Hastalk Hastas yaptnda hemire ve hizmeti olan Toinette iin kul
!anlan bir hakaret szc.

1 60

XL

- Durum kt m, dedi Nicolas arabay alurmad an nce


yzn d nmeden .
Chlo hala beyaz krk iinde alyordu ve Colin l gibi
duruyordu: Kaldrmlarn kokusu . gitgide ykseliyordu ve
eteri n buhar soka kaplyordu.
- Hadi . . . dedi Calin.
- Nesi var? diye sordu Nicolas.

- Ah, dedi Colin.., daha beteri olamazd.


Bir anda ne dediinin farkna vard ve Chloe'ye baku. Onu
o kadar ok seviyordu

ki densizlii iin kendini ldrebilirdi.

Chloe araba nn bir kesine bzm yumruklarn sr


yordu. Parlak salar yzne dyor ve krk apkas nn
stne basyordu. Bebek gibi tm g cyle ancak sessiz sessiz
alyordu.
- Affet beni, Chloe'm, dedi Calin. Ben bir hayvanm.
Co l i n ona yaklau ve yanna ekti. lgna dnm zavall
gzleri nden pt, gsnn iinde sessiz ve ar ar atan
kalp arpntsn duydu.
- yi letireceiz seni, dedi. Hastalk ne olursa olsu n seni
hasta grmekten daha beter bir ey olamaz demek istemitim

..,.. Korkuyorum . . dedi Chloe. Beni kesin ameliyat edecek.


.

- Hayr . . . dedi Coli n . Sen daha nce iyileeceksin.


- Nesi var? diye yineledi Nicolas . Ben bir ey yapabilir miyim?

161

O da ok zgn duruyordu . Her zamanki havas snvermiti.


- Chloe'm. . . dedi Colin . S akin ol.
- Kesinlikle, dedi Nicolas. ok abuk iyileecek.
- Bu nilfer, dedi Colin . Nereden de ona bulat acaba?
....: Nilferi mi var? diye sordu Nicolas inanmaz bir havayla.
- Sa cierinde, dedi Colin. Profesr bata sadece bir hayvan diye dnmt. Ama buymu. Ekranda onu grdk.
imdiden olduka byk,

ama neyse sonuca ulamamz

gerek.
- Evet tabi, dedi Nicolas.
- Bunun ne olduunu bilemezsiniz, diye hkrklara bouldu Chloe. Hareket edince ne kadar canm yakyor.
- Alamayn, dedi Nieolas. Alamak bir ie yaramaz, ken
dinizi yoracaksnz.
Araba hareket etti. Nicolas iinden klmaz evlerin arasn
dan arabay yavaa kullanyordu. Gne ar ar aalarn
arkasnda kayboluyordu ve rzgar serinletiyordu.
- Doktor onun daa gitmesini istiyor, dedi Colin. Souun
bu pislii ldreceini umuyor.
- Yolda yakaland buna, dedi Nicolas. Buna benzer bir yn
pislik vard.
- Ayrca Chloe'nin evresine srekli iekler koymak
gerekir, diye ekledi Colin, dier iei korkutmak iin . . .
ren bitkinin adn sylemek istemedi.
- Neden? -diye sordu Nicolas.
- nk aarsa, dedi Celin, bakalar da olacak. Ama iek
amasna izin vermeyeceiz onun.
- Tedavisi bu kadar m? diye sordu Nicolas.

1 62

- Hayr, dedi Colin.


- Baka ne var?
Colin yant verirken tereddt etti. Chloe'nin karsnda a
ladn fark etti ve ona yaplmas gereken ikenceden nefret
etti.
- memesi gerek. . . dedi.
- Ne? diye sordu Nicolas. Hibir ey mi?
- Hayr, dedi Colin.
- Yani yine de hibir ey mi?
- Gnde sadece iki kak. . . diye mrldand Colin.
- ki kak. . . dedi. Nicolas.
Baka bir ey sylemedi, dmdz nndeki yola kilitlendi

163

XLI .

Afise iki kez kapy ald ve bekledi. Giri kaps her


zamankinden daha dar grnd. Hal daha solgun ve incelmi
geldi. Nicolas kapy at.
- Merhaba . . . dedi. Onlar grmeye mi geldin?
- Evet, dedi Afise. Buradalar m?
- Evet, dedi Nicolas. Gel. Chloe burada.
Kapy kapad. Alise haly inceliyordu .
- Eskiye gre daha karanlk buras, dedi. Neye bal k i bu?
- Bilmem, dedi Nicolas.
- ok garip, dedi Alise. Burada bir tablo yok muydu?
- Hatrlamyorum, dedi Nicolas.
Tereddtle elini salarna gtrd.
- Aslnda, dedi, hava ayn deilmi gibi geliyor.
- Evet, dedi Afise, bu ite .
yi kesimli kahverengi bir dpiyesi ve elinde koca bir buket
nergisi vard.
- Ya sen, dedi Nicolas, naslsn iyi misin?
- Evet, dedi Alise. yiyim. Chick bana bir dpiyes ald. Gryorsun . . .
- Sana ok yakm, dedi Nicolas.
- anslym, dedi Alise, Bovouard Desi'yle ayn llere
sahibim. kinci el bir elbise . Chick ceplerinden birinde olan
katlardan birini istiyordu ve elbiseyi satn ald.

1 64

Nicolas'ya bakt ve ekledi.


- Sen iyi deilsin.
- ey, dedi bilmiyorum. Yalanyorum gibi geliyor.

- Pasaportunu gster, dedi Alise .


Yan cebini kartrd.
- te . . . dedi.
Alise pas aportu at ve rengi kat .
- Ka yandayd n? diye sordu ksk sesle.

- Yirmi dokuz. . . dedi Nicolas.


- Baksana . . .

Sayd . Otuz be yapyor.


- Anlamyorum. . . dedi .

- Bir yanllk olmal, dedi Alise. Yirmi dokuzdan fazla


grnmyorsun.
- Yirmi

bir yanda hissediyorum, dedi Nicolas.

- Kesinlikle dzeltilecektir, dedi Alise .


- Salarn beendim, dedi Nicolas . Gel de Chloe'ye bak.
- Ne oluyor burada, dedi Alise, dnceli bir biimde.

- Ah, dedi Nicolas, bu hastalk yznden, her eyimizi

alt

st etti. Dzelecek ve genleeceim.

Chloe mor ipekten bir pij ama ve bejli turunculu teyelli hafif
saten bir sabahlk giymi yatanda uzanmt.

evresinde, bir sr iek vard en ok da orkideler ve


gller. Aynca ortancalar, karanfiller, kamelya lar, eftali aac
ve badem aalarnn iekli dall ar ve kucak dolusu yasemin

ler de vard. Gs akt amber rengi sa memesinin stn


de byk mavi bir ta yapra iyice grnyordu . Elmack
kemikleri biraz pembelemi ancak kurumutu, hafif salar,
ve ipek iplik gibi elektriklenmiti.

165

- teceksin ! diye bard Alise. rt stn !


- Hayr, diye mrldand, Chloe. Tedaviye_gre, byle gerek.
- Ne gzel iekler! dedi Alise. Colin kendini iflas ettiriyor,
dedi Chloe'yi gldrmek iin.
- Evet, diye mrldand Chloe.
Ac ac glmsedi.
- aryor, dedi ksk sesle. Bu yzden burada deil.
- Neden byle konuuyorsun? diye sordu Alise.
- Susuyorum . . . dedi Chloe nefes nefese.
- Gnde gerekten iki kak m iiyorsun? dedi Afise.
- Evet . . . diye i ekti Chloe.
Alise ona doru eildi ve pt onu.
- Ksa sre sonra iyileeceksin.
- Evet, dedi Chloe. Yarn Nicolas ve arabayla gidiyorum.
- Ya Colin? diye sordu Afise.
- iekler . . . dedi Chloe.
- Byyor mu? diye mrldand Afise.
- Nilf.er mi? dedi alak sesle. Hayr sanrm ki gidecek. . .
- Nasl, mutlu musun?
- Evet, dedi Chloe, ama ok susadm.
- Iklar neden yakmyorsun? diye sordu Alise. Buras ok
.ranlk.
- Birka zamandr byle, dedi Chloe. Yapacak bir ey yok.
Denesene.
Afise n dmesine bast, lambann evresinde hafif bir
hale belirdi.
- Lambalar lyor. . . dedi Chloe. Duvarlar da daralyor. Ve
buradaki pencere de.
- Gerekten mi? diye sordu Alise.
1 66

- Baksana . . .
Duvar boyunca uzanan kapnn byk caml boluu, ke

leri yuvarlanm iki uzun dikdrtgene kadar ancak geliyor.


Caml boluun iinde iki yan birbirine balayan ve yolun g

neini kesen bir tr iek sap olumutu. Tavan gzle grnr


biimde alalm, ve Colin ve Chloe'nin yatann durduu
platform da tabandan eskisi kadar yksek deildi.
- Bunlar nasl byle olabiliyor? diye sordu Afise.
- Bilmiyorum, dedi Chloe. Bak ite biraz k.
Siyah bykl fare, mutfak koridorunun karolarnn parlak
k saan bir parasn tayarak ieri girdi.
- ok karanlk olduu zaman, hemen bana biraz bundan
getirir.
Ganimetini komodinin stne koyan

kk hayvan

okadJ.
- Beni grmeye geldiin iin ok naziksin, dedi Chloe.

- Ah, dedi Afise, seni ok severim, biliyorsun.


- Biliyorum, dedi Chloe. Chick'le naslsn?

- Ah, iyi, dedi Alise. Bana bir dpiyes ald.


- ok gzel, dedi Chloe. Sana ok yakm.
Sustu.
- Cann yanyor, zavallcm, dedi Afise.
Eildi ve Chloe'nin yanan okad.
- Evet . . . diye szland Chloe. ok susadm.
- Anlyorum, dedi Afise. Seni persem, daha az susarsn .
- Evet, dedi Chloe.
Alise ona doru yaklat.
- Ah! diye i ekti Chloe, dudaklarn ne kadar da sulu . . .
Afise

lmsedi. Gzleri yaard.

167

- Nereye gidiyorsun? diye sord u

- Uzaa deil, dedi Chloe. Daa.


Sol yanna

dnd.

- Chick'i ok seviyor musun?


- Evet, dedi Alise. Ama o kitaplar daha ok seviyor.
- Bilmiyorum,

dedi Chloe. Belki de gerekten yledir. Co-

lin'le evlenmemi olsaydm, onunla


dim.
Alise onu yeniden pt.

1 68

senin yaaman ok ister

XLll

Chick dkkandan kt. eride ilgisini eken hibir ey


yoktu. Kzl kahve derili ayakkab giymi ayaklarna bakarak
yryordu ve ayaklarndan birinin bir yne dierinin ise tam
ters yne onu gtrmeye almasna ard. Birka saniye
dnd, kafadan a ortay buldu ve bu izginin stne atl
d. Az kalsn kocaman obez bir taksinin altnda kalyordu, yol
dan geen bir adamn ayaklar stne doru zarif bir srayla
.
kendisini kurtard, adam ona kfretti ve tedavi olmak iin has
taneye girdi.
Chick yeniden yola koyuldu, tam karsnda bir kitap var
d, buras Jimmy-Noone<sJ> Caddesi'ydi ve tabelas Mahogany
Hail de Lulu White'CS4> taklit edilerek yaplmn. Kapy itti.
Kap da birden onu itti ve stelemeden caml blmden girdi.
Kitap, Jules Romainscssin bu kullanm iin ortaya koydu
u tm yaptlar zerine oturmu bar ubuunu tttryor
du. ine zeytin yapraklar koyduu sprge otu toprandan
ok gzel bir piposu vard. Yannda da sazan avlamak iin bir
53 New Orleans tarz alan bir klarneti (1895- 944) 1920'den sonra Chicago'da

King Oliver'in Creole Jazz Band'da almtr.

54 Storyville'in en zengin genelevlerinden, cazn balanglannda New Orleans'n

nl mahallelerinden biri, Lulu White da ok tannm ve parlak bir patroni;ey


di.
55 Farigoule, Louis'nin tajna ad (1885-1972), roman ve oyun yazar, Hommes de
Bonne Volonte (yirmi yedi cilt) serisi "iyi yrekli insanlara dnyada bar" akla
masyla "ban buu"nun onaya kmas kantlanyor.

1 69

kvet, akaklarn serinletmek iin nemli bir havlu ve bar


ubuunun etkisini artrmak iin Ricqles naneli alkol iesi
duruyordu.
Chick'e doru bedenden ayrlm ve pis kokulu bir bak
att.
- Ne istiyorsunuz? diye sordu.
- Kitaplarnz grmek. . . diye cevap verdi Chick.
- Grn! dedi adam, kvete eildi, ama bu sadece yanl
alarmd.
Chick dkkann dibine doru ilerledi. Kefedilmeye hazr
bir hava vard. Ayann altnda birka bcek atrdad. Bura
da eski deri ve olduka kt zeytin yapra kokusu duyulu
yordu.
Kitaplar alfabetik srayla dizilmiti, ancak satc alfabeyi
pek iyi bilmiyordu, Chick, Partre blmn T ve B arasnda
buldu. Bytecini eline ald ve ciltleri incelemeye balad.
Ikl tabelalar zerine yazlm eletiri kitab olan Mektup ve
Neon'un bir kopyas zerinde bir anda ilgin bir parmak izi
grd. Cokuyla cebinden yumuak kl bir fra, serpmeye
yarayan bir pudra, Psikopos VouilleCS6)'un yazd Aynaszn El
Kitab'nn da bulunduu kk bir kutu kard. Czdanndan
kara bir katla zenle karlatrma yapt, nefes nefese
durdu. Bu Partre'n sol iaret parmann iziydi, bu ize de
kimse u ana kadar eski pipolar dnda bir yerde rastlaya
mamt.
Bulduu deerli hazineyi kalbinin stnde skarak, kitap56 Byk olaslkla uydurma iki yapt, ilki iin bkz. yedinci dipnot, ikinci yapt da
Vian'n ska alay ettii iki kategoriyi bir araya getirmi, polisler ve din adamlar.

170

ya doru geldi.
- Bu ne kadar?
Kitap bakt ve srtt.
- Aaa, buldunuz onu demek. . .
- Garip bir ey mi var ki? diye sordu yalandan arm gibi
yaparak.
- Ha ha ha! . . . diye kahkahay bast kitap piposunu bra
karak, pipo kvete dt ve snd.
Okkal bir kfr etti ve bir daha da bu iren eyi tt
trmeyecei iin sevinerek ellerini ovuturdu.
- Size soruyorum? . . . diye steledi Chick.
Yrei sanki onu terk etmeye balamt ve dzensiz olarak
vahice gm gm diye atyordu.
- Ah! dedi kitap, nefesi kesilerek ve glmekten yerlere
yatarak, ok matrak bir adamsnz! . . .
- Bakn, dedi Chick soukkanlln yitirerek, anlatsanza.
- Ondan bu izi alabilmek iin yaptklarm dnnce ! dedi
kitap, ona birok kez bar ubuumu verdim sonra el
abukluu marifet son anda bu kitapla deitirdim ! .. .
- Geelim bunlar, dedi Chick. Mademki biliyorsunuz, ne
kadar bu?
- Pahal deil, dedi kitap, ama elimde daha iyi bir ey var.
Beni bekleyin.
Kalkt ve dkkan ikiye ayran yan blmenin arkasnda kayboldu, bir eyler kartrd ve hemen dnd.
- te, dedi tezgahn stne bir pantolon frlatarak.
- Bu ne? . . . diye mrldand Chick biraz skntyla.
ok heyecanlanmt.
- Partre'n bir pantolonu! dedi gururla kitap.

171

- Nasl becerdiniz? qedi Chick, bylenmi bir ek.ilde.


- Bir konferans frsat bilerek! diye aklad kitap. Fark
etmedi bile. Biliyorsunuz pipo yanklar bile var.
- Alyorum . . . dedi Chick.
- Ne? diye sordu satc. Baka bir ey daha var.
Chick elini gsne gtrd. Kalp atlarna hak.im olam
yordu ve kendi haline brakt.
- te . . . dedi satc yeniden.
Azl stnde Chick'in kolayca tand Partre'n di
izleri bulunan bir pipoydu.
- Ne kadar? ... dedi Chick.
- Biliyorsunuz ya, dedi kitap, u sralarda yirmi ciltlik bir
Bulant Ansiklopedisi hazrlyor, fotoraflarla birlikte el yaz
malarn da alacam . . .
- Ben hibir zaman alamam ama . . . dedi Chick vurulmua
dnerek.
- Bana ne be adam? diye sordu kitap.
- Bu ne kadar? diye sordu Chick.
- Bin dublzon . . . dedi satc. En son fiyatm bu. Dn on iki
yz reddettim, nk sizin daha ciddi bir havanz var.
chick czdann kard. Yz acayip solmutu.

1 72

XLll l

- Gryorsun ya, artk rt koymuyoruz.


- Fark etmez, dedi Chick. Ama yine de ahap neden bu
kadar yal anlamyorum.
- Bilmiyorum, dedi Colin ilgisiz bir tavrla. Sannn artk
temizleyemiyoruz. ten ie yeniden kusuyor.
- Eskiden hal ynl deil miydi? diye sordu Chick. Bu
pamuklu gibi olmu.
- Ayns. . . dedi Colin. Hayr, daha farkl olduunu sanm
yorum.
- Garip, dedi Chick. Sanki dnya evrende daralyormu
gibi geliyor.
Nicolas iinde ekmek kmntlannn yzd kabarckl bir
orba getirdi. Ve kocaman tabaklara servis yapt.
- Bu da ne, Nicolas, diye sordu Chick.
- Bulyonlu msr unlu bir orba, diye cevap verdi Nicolas.
Sper bir ey.
- Ahl dedi Chick. Bunu da Gouffe'den mi aldnz?
- Yok artk! dedi Nicolas. Pomiane'ncs7) tarifi. Gouffe ancak
snoplar iindir. Daha ne malzemeler gerekir onun iin !
- Ama sizde gereken her ey vardr, dedi Chick.
57 Pozerski de Pomiane, Edouard (1875-1 964) ikinci snf bir mutfak eletirmeni, ki
Dakikada Yemek (193 1) adl kitab byk olaslkla Jules Gouffe'ikiyle ters
dyordu.

1 73

- Ne? dedi Nicolas. Her yerde olduu gibi sadece gaz ve bir
buzkutukuu var. Ne sanyordunuz ki siz.
- Ah ! . . . Hibir ey. . . dedi Chick.

Sandalyesi zerinde salland. Konumaya nasl devam ede


ceini bilemiyordu.
- arap ister misin? diye sordu Colin. Mahzenimde sadece
bu kalm, fena deil.
Chick kadehini uzatt.
- Alise gn nce Chloe'yi grmeye geldi, dedi Colin. Ben
onu gremedim. Evvelsi gn Nicolas, Chloe'yi daa gtrd.
- Evet, dedi Chick. Afise bana syledi.
- Profesr Yenyiyen'den bir mektup aldm, dedi Colin. ok
para istemi. Sanrm yetenekli bir doktor.
Colin'in ba aryordu. Chick'in konumasn, ne olursa
olsun bir eyler anlatmasn istemiti. Pencerenin arkasndan
kalabalk iinde Chick'in gz bir eye taklmt. Birden kalk
t cebinden bir metre kard ve ereveyi lmeye gitti.
- Deiiyor gibi geliyor, dedi.
- Nasl olur? diye sordu Colin ilgisizce.
- Daralyor, dedi Chick. Oda da yle . . .
- Nereden kardn bunu? diye sordu Calin. ok sama . . .
Chick cevap vermedi. Defterini ve kalemini ald ve saylan
not etti.
- buldun mu sen? diye sordu.
- Hayr . . . dedi Calin. Birazdan bir tane ve yarn da bir randevum var.
- Ne tr bir i aryorsun? diye sordu Chick.
- Ne i olursa, dedi Calin. Bana para versinler yeter. iekler acayip pahal.

1 74

- Evet, dedi Chick.


- Ya senin iin, dedi Colin.
- Kendimin yerine bakasn koydurtmutum, nk benim
yapacak ok iim vard. . .
- Kabul ettiler mi? diye sordu Calin.
- Evet, yolunda gidiyordu, o da bunu biliyordu.
- Ya sonra? diye sordu Calin.
- Geri dnmek istediimde, dier adamn ii ok iyi yaptn,

ancak yeni bir i istersem bana verebileceklerini

sylediler. Ancak bundan daha az maal bir i.


- Amcan da sana artk para veremiyor, dedi Colin.
Soruyu sormad bile, byle olduu kesindi.
- Artk ondan para isteyemem, dedi Chick. O ld.
- Bana sylememitin.
- ok ilgin bir ey deildi de ondan.
Nicolas siyah sosisin debelendii yal bir tavayla geldi.
- Byle yiyiverin onlar, dedi. Tam piiremedim. Son
derece inat ktlar. Nitrik asit koydum, bu yzden siyahlar,
ama yine de yetmedi ite.
Calin bir tanesini atalla yakalamay baard, sosis son bir
kez daha gerildi.
- Bir tane aldm, dedi. Bu senin Chick.
- Deniyorum, dedi Chick, ama ok zor.
Masann stne ya sratt.
- Hay aksi! dedi.
- nemli deil, dedi Nicolas. Ahaba

iyi

gelir.

Chick kendine almay baard ve Nicolas nc sosisi getirdi.


- Ne olduunu bilmiyorum, dedi Chick, eskiden de byle
miydi?

175

- Hayr, diye itiraf etti Colin. Her yer deiiyor. Hibir ey


yapamyorum. Czam gfi. Dublzonlanm kalmadndan
beri bu byle.
- Hibir eyin

k.filmad m? dedi Cl,ick.

- Neredeyse . . . dedi Calin. Chloe'den bir ey esirgememek


iin da ve iekleri pein dedim. Ama onun dnda her ey
ktye gitti.
Chick sosisini bitirmiti.
- Gel de mutfan, koridoruna bak.
- Geliyorum ark.andan, dedi Chick.

Her yanda ca larn arasndan mat, soluk, yer yer byk


'
kara lekeli, ortalarnda da az aydnlk olan bir gne ayrt
ediliyordu. Birka clz n demeti koridora girmeyi b aar
yordu ancak, eskiden ok parlak olan seramiklere deince,
akkanlayor ve uzun slak izgiler halinde akyordu. Duvar
lardan mahzen kokusu yaylyordu. Siyah bykl gri fare bir
kede kendisine yksekte duran bir yuva yapmt, eskisi gibi
yerde altn sars gne nlaryla oynayamyordu. Bir sr
kuma parasndan olumu yn iinde bzmt ve titri
yordu, uzun byklan nemden yap yap olmutu. Sre bo
yunca yeniden parlasmlar diye karolar ovmay baarrnn, an
cak bu i kck ayaklan iin ok bykt, sonra da bir
kede titrek ve gsz kalmt .
- Kaloriferler snmyor mu, diye sordu Chick ceketinin
yakasn kaldrarak.
- Evet, dedi Colin. Btn gn yanyor, ama yapacak bir ey
yok. Burada balad her ey.
- Kf olmu, dedi Chick. Mimar armak gerek.
- Geldi, dedi Calin. O zamandan beri de hasta.

1 76

- Ah, dedi Chick, her ey dzelecektir, kesin.

- Sanmyorum, dedi Colin. Gel Nicolas'yla yemeimizi


bitirelim.
Mutfaa girdiler. Buras da daralno. Nicolas beyaz cilal bir
masaya

o turmu kitap okuyarak dalgn dalgn yemek yiyordu.

- Bakar msn Nicolas, dedi Colin.


- Evet, dedi Nicolas.

Size tatly getireyim.

- Onu demedim, dedi Colin, onu burada yeriz. Baka ey


syleyecektim. Seni kapnn nne koymam ister misin?
- stemiyorum, dedi Nicolas.

- Byle olnas gerek, dedi Colin. Burada kyorsun. Sekiz


gndr on yl yalandn .
- Yedi yl, diye dzeltti.

- Seni byle grmek istemiyorum. Senin hatan deil,


burann havas yznden . . .
- Ama sen, dedi Nicolas, s ana bir ey yapmyor mu?
- Ayn ey de il, dedi Colin. Benim, Chloe'yi iyiletirmem
gerek, gerisi bo, onun iin bana bir ey olmuyor. Kulpte
nasl gidiyor

iler?

- Artk fazla gitmiyorum . . . dedi Nicolas.


- Bundan byle i st emiyorum, diye yineledi Colin. Ponteauzanne'lar bir

a aryorlar, senin iin imzaladm. Senin de

kabul etmeni isterdim .


- Hayr, d edi

Nicolas.

Celin, yine de gidec eksin .


- ok iren bir ey yaptn, dedi Nicolas. Bir san gibi ko- N'apahm, dedi

vuluyorum.
- Hayr, dedi Colin, byle olmas gerek. Biliyorsun ki bu
beni ok zyor.
177

- Biliyorum, dedi Nicolas kitabn kapad ve ban kollarnn arasna koydu.


- Kzmakta hakszsn, dedi Calin.
- Kzmadm, diye homurdand Nicolas.
Ban yeniden kaldrd. Sessiz sessiz alyordu.
- Aptaln tekiyim, dedi.
- Sen ok zarif birisin Nicolas, dedi Colin.

- Hayr, dedi Nicolas. Bir kaa ekilmek istedim. Koku


yznden nk orada rahat olacaktm.

1 78

XLIV

Calin hareketsiz vitraylarla iyice aydnlanm merdiveni kt


ve birinci kata geldi. nnde siyah bir kap duvarn souk tan
blyordu. Kapy almadan girdi, bir fi doldurdu ve kapcya
verdi, kapc da fii boaltt ve kk bir top yapt, hazrlanm
bir tabancann namlusuna yerletirdi, kou tarafta bulunan
bir gieyi dikkatlice hedef ald. Sol eliyle sa kulan tkayp
tetie bast ve ate etti. Yeni bir ziyareti geldiinde tabancasn
doldurmak iin yava yava yerine geti.
Bir zilin kapcya onu mdrn odasna almasn syleyene
kadar Calin ayakta kald.
Keskin virajl bir geit iinde adam izledi. Duvarlar viraj
larda yeri dik kesiyorlar ve aya gre de eiliyorlard, Colin
de dengesini kaybetmemek iin ok hzl yrmek zorunday
d. Neler olup bittiinin farkna varmadan, kendisini mdrn
karsnda buluverdi. Sz dinleyip bir koltua oturdu, altnda
aha kalkan dik bal koltuk sadece sahibinin emriyle durdu.
- Evet? dedi mdr

- E, ite geldim . . . dedi Colin.

- Ne biliyorsunuz? diye sordu mdr.


- Basit eyleri rendim . . . dedi Calin.
- Yani sylemek istediim, dedi mdr, zamannz neyle
geirirsiniz?
- En aydnlk zamanm karartmakla geiririm, dedi Calin.

1 79

- Neden? diye sordu daha alak sesle, mdr.


- nk k beni rahatsz ediyo,r . . . dedi Calin.
- Aaa . . . hm . . . diye mrldand mdr. Burada hangi i iin
birinin arandn biliyor musunuz?
- Hayr . . . dedi Calin.
- Ben de bilmiyorum . . . dedi mdr. Mdr yardmcma sormam gerek. Ama bu ii yapabilecek

gibi grnmediniz bana.

- Neden? diye bu kez de Colin sordu.


- Bilmiyorum . . . dedi mdr.
Endieli bir hali l;\ardt ve koltuunu biraz geri ekti.
- Yaklamayn . . . d.e di hemen ardndan .

- Ama kprdamadm ki . dedi Calin.


. .

- Evet . . . evet. . . diye mildand md; byle denir, sonra da . . .


Gzn Colin'den ayrmadan kukulu bir ekilde masasna
eildi telefonunu kaldrd ve serte sallad.
- Alo ! . .. diye haykrd. Buraya abuk. . .
Ahizeyi yerine koydu ve Colin'i kukulu baklarla incelemeye devam etti .
- Ka yandasnz? . . . diye sordu.
- Yirmi bir. . . dedi Calin.
- Ben de yle dnmtm. . . diye mrldand kendi
kendine.
Kap alnd.
- Girin! . . . diye bard mdr, yz rahatlad.
Srekli kat tozu yutmaktan mahvolmu ve byk ola
slkla bronlar tamamen selloz hamuruyla dolmu bir adam
odaya girdi. Kolunun altnda bir dosya tayord u .
- Bir sandalyeyi krdnz . . . dedi mdr.
- Evet, dedi mdr yardmcs.

1 80

Dosyay masaya koydu.


- Onarlabilir, gryorsunuz.

Colin'e doru dnd.


- S an d alye onarmay bilir misiniz?

- Sanrm . . . dedi akn akn. ok zor mudur ki?


- kutu zamk bitirdim yine de olmad, dedi mdr yardnics.

- Parasn deyeceksiniz! dedi mdr. Maanzdan keseceim.


- Sekreterimin maandan kestim, dedi mdr yard mcs ,
cannz skmayn, patron .

- Acaba, dedi ekinerek Colin, sandalyeleri onarmak iin


birini aryor muydunuz?

- Kesinlikle! dedi mdr.


- ok iyi hanrlamyorum, dedi mdr yardmcs, ancak siz

bir sandalyeyi

onaramazsnz . . .

- Neden? dedi Colin .


- nk yapamazsnz da ondan, dedi mdr yardmcs.
- Nesinden anladnz diye merak ettim! dedi mdr.
- zellikle, dedi mdr yardmcs, nk bu sandalyeler
onarlamaz ve genellikle de o bana bir sandalyeyi onaracak
biri gibi gelmiyor.
- Ancak bir sandalyenin bro iiyle ne ilgisi var? diye sordu
Colin.

- Belki de siz alrken yerde oturuyorsunuz, diye alay etti


mdr.
- Demek ki pek de sk almyorsunuz, diye alaya devani
etti mdr yardmcs.

- Size unu syleyem, dedi mdr, miskinin tekisiniz siz.

Hah ite ! ... Miskin ! . . . diye onaylad.

1 81

- Biz, dedi mdr, hibir koulda bir miskini ie alamayz.


- zellikle de ona verecek bir iimiz yoksa, dedi mdr
yardmcs.
- Bu kesinlikle mantk d . . . dedi Colin brodan gelen
sesler zerine aptala dnerek.
- Neden mantk d ha? diye sordu mdr.
- nk bir tembele verilmesi gereken ey, dedi Colin,
zaten kesinlikle i deildir.
- Bak ite, dedi mdr yardmcs, o halde mdrn yerine
gemek istiyorsunuz.
Mdr bu lafn zerine kahkahay patlatt.
- Acayip biri . . . dedi.
Yz zntl bir hal ald ve koltuunu yine geriye ekti.
- Gtrn onu . . . dedi mdr yardmcsna . . . neden geldiini anladm . . . hadi, abuk. . . ykl karmdan uyuuk ey! diye
haykrd.
Mdr yardmcs Colin'e doru yaklat, ama Colin masann stnde unutulmu dosyay ald:
- Bir dokunursanz, dedi.
Yavaa kapya doru geri gitti.
- Defol! . . . diye bard mdr. eytan'n ortacss . . .
- Yal aptaln tek.isiniz siz, dedi Colin, ve kapnn kolunu
evirdi.
Dosyay odaya doru frlatt ve hzla koridora doru gitti.
Girie geldiinde, kapc ona tabancayla ate etti, kattan
kurun da kapnn kapanan kanad stnde kuru kafa ek
linde bir delik at.
58 Paul Claudel'in (1 924) 1943'te oynanan eytcm'n Orta ve Saten Ayakkab1an'w
kan m, Vian sk sk bu diplomat, oyun yazan ve Katolik airle alay ederdi.

1 82

XLV

- Bunun gzel bir para olduunu kabul ediyorum, dedi


antikac, Colin'in piyanokteylinin evresinde dnerek.
- Delikli akaatandr, dedi Colin.
- Gryorum, dedi antikac. yi altn tahmin ediyorum.
Elimdeki en iyi eyi satmaya alyorum, dedi Colin.
... Bu sizi zyordur, dedi antikac kk ahap deseni
incelemek iin eilerek.
Mobilyann lnsn matlatran birka toz zerreciini fle
di.
- inizde para kazanmay ve bylece bunu elinizden kar
mamay tercih etmez miydiniz?
Colin mdrn brosunu ve kap1cnn tabancasyla

a te

etmesini hatrlad ve hayr dedi.


- Yine de bir ie balayacaksnz, dedi antikac, satacak bir
eyiniz kalmaynca.
- Eer harcamalarm artmay brakrsa, dedi Calin, sonra
yeniden : eer harcamalarm bymeyi keserse, eyalanml sa
tarak almadan yaayabilecek yeterince param olur. ok iyi
yaamak olmasa da yaamak.
- almay sevmiyor musunuz? dedi antikac.
- Korkun bir ey, dedi Calin. nsanlar makinelerin dzeyine indiriyor.

1 83

- Ve harcamalarnz bymeyi kesmiyor mu? diye sordu


antikac.
- iekler ok pahal, dedi Colin, dada yaamak da yle.
- Ama ya iyileirse? dedi antikac.
- Ah! dedi Calin.

Mutlu bir glmseme belirdi.


- Ne kadar da harika olur! . .. diye mrldand.
- Bu yine de bu kadar jmkansz bir ey deil, dedi antikac.

- Hayr! Tabi ki! . . . dedi Colin .


- Ancak zaman gerek. . . dedi antikac.
- Evet, dedi Colin, ve gne gidiyor.
- Geri gelecektir, dedi antikac, cesaret vererek.
- Sanmyorum, dedi Colin. Derinliklere dald.
Bir sessizlik oldu.
- Paralar tamam m? diye sordu antikac piyanokteyli
kastederek.
- Evet, dedi Colin. Btn hazneleri dolu.
- Ben olduka iyi piyano alarm, deneyebiliriz.
- Nasl isterseniz, dedi Colin.
- Bir tabure bulaym . . .

Colin'in piyanokteylini getirdii dkkann tam ortasnday


dlar. Her yanda; koltuk, sandalye ya da baka eyalar bii
minde eski acayip nesne ynlar vard. erisi ok aydnlk
deildi, Hint cilas ve mavi vibriyon kokuyordu. Antikac ken
dine kalayl demir tahtasndan bir tabure ald ve oraya yer
leti. Ses gelmesin ve rahatsz edilmesinler diye kapnn sr
gsn ekti.
- Duke Ellington'u tanr msnz? . . . dedi Colin.
1 84

- Evet, dedi antikac. Size Serserinin Blues'<s9Junu ala-

ca m.
- Kaa ayarlayaym? dedi Colin. ko ro mu alrsnz?

- Evet, dedi antikac.


- Tamam! dedi Colin. Toplamnda yarm litre

eder. yi mi?

- Harika, diye cevap verdi almaya balayan satc.


Son derece yumuak bir dokunuu vard ve notalar
Du<e'n versiyonundaki Barney Bigard'n c6o) klarnetinin inci
leri gibi havalarda uuuyordu.
Colin dinlemek iin yere oturdu, srtn piyanokteyle daya
m, elbiselerinin stnde yuvarlanan ve tozun iinde kayp
giden e lips biimli iri ve yumuak gz yalar dkerek alyor
du. Mzik i inden geip

gidiyor, szlm biimde kyordu,

ve ondan kan ezgi de Serserinin Blues'undan ok Chloe"ye


benziyordu. Antika satcs pastoral<6t) sadelikte bir kar ezgi
tutturmutu ve ngrakl ylan gibi ban yana sallyordu. ki

koro blmn ald ve durdu. Colin ruhunun derinliklerine


kadar mutluyd u, oturup kald orada, Chloe'nin hastalnn
ncesi gibiydi.

- Nasl yapyoruz imdi? diye sordu antikac.


Colin

all<.t

ve evirerek hareketli kk panoyu at,

gkkuai renkleriyle ldayan bir svyla dolu iki kadehi

aldlar. lk nce antikac iti azn aprdatarak.


. - Tam blues tad bu, dedi. Hem de ayn bu blues'un tad.
Biliyor musunuz buluunuz ok baarl .

- Evet, dedi Colin. ok

iyi a lyord u .

59 Blues of ehe Vagabond, Duke Ellington kayd (1929)


60 Duke Ellington orkestrasnda klarneti (1906- 1980)
61 Longus'un Daphni.s ve Chloe'sine bir gnderme midir? Bk.z. Dipnot 2 3 .

1 85

- Biliyor musunuz, buna kesinlikle ok iyi bir fiyat vere


ceim.
- ok memnun olurum, dedi Colin . Bu sra her eyim kt
gidiyor.
- Olur byle, dedi antikac. Her zaman hep iyi gitmeyebilir.
- Ancak her zaman da kt gitmemeli, dedi Colin . yi
geen zamanlar ok daha fazla hatrlyorum, ktleri neye
yaryor o zaman?

Misty Mornin'i

alsam m? diye nerdi antikac . Gzel

midir?
- Evet, dedi Colin, harika bir ey kar, karabiber ve duman
tadnda inci grisi ve nane yeili bir kokteyl elde edilir.

Misty Mornin'i almaya


ardndan Blue Bubbles'C62) da ald, ve dur

Antikac yeniden piyanoya geti ve


balad, ve itiler,

du, nk iki notay birden almaya ve Colin'e ayn anda drt


farkl ezgi dinletmeye balamt. Colin dikkatlice piyanonun
kapan kapatt.
- Evet, dedi antikac, imdi de i konualm.
- Evveet . . . dedi Colin.
- Piyanokteyliniz harika bir ey; dedi antikac. Size bin
dublzon veriyorum.
- Hayr, dedi Colin, bu ok fazla.
- I srar ediyorum . . . dedi antikac.
- Ama ok aptalca, dedi Calin. stemiyorum. ki bin, isterseniz.
- Hayr, dedi antikac, aln gtrn, istemiyorun:
- Size bine satamam, dedi Colin. S oygunculuk bu.
62 Ellington kayd ( 1 927 v e 1928) Blue Bubbles (Mavi/Hznl Balorcuklar)
Misty Momin (Sisli Sabah)

1 86

ve

- Hayr amal . . . diye srar etti antikac. Bir dakika sonra


drt bine satarm ben.
- Kendinize saklayacanz pekala biliyorsunuz, dedi Coli .
- Tabi, . dedi antikac. Bakn anlamaya varalm da u
armudu ikiye blelim. ki bin be yz dublzon.
- Hadi, dedi Colin. Tamam ama bu aptal armudun iki yar
sn ne yapacaz ?
- te . . . dedi antikac.
Colin p aray ald ve zenle czdanna koydu . Biraz
sendeledi.
- Ayakta bile duramyorum, dedi.
- Olur byle, dedi antikac, ara sra benimle bir para dinlemeye gelirsiniz.
- Sz! dedi Colin. imdi gitmem gerek, N icol as kzacak bana.
- Size biraz elik edeyim, dedi antikac. Alveriim var.
- ok naziksiniz! dedi Colin.
ktlar. Mavi yeil gkyz kaldnma kadar sarkmt ve
yerde bul u tlarn arpt yerde kocaman beyaz lekeler vard.
- Frtna km! dedi antikac.
Birka metre birlikte yrdler ve Calin'in yol arkada bir
arnn nnde durdu.
- Bir dakika bekleyin, b eni! dedi. Geliyorum.
eri girdi. Camn arkasndan Colin onun bir eyi saydamlna iyice baktktan sonra seip cebine koyduunu grd.
te dedi kapy kapatrken.
- Neydi bu? diye sordu Colin.
- Bir su seviyesi lme aleti, diye cevap verdi antikac.
Sanrm size elik ettikten sonra hemen btn repertuarm
alacam ve sonra da yryeceim.
-

. . .

1 87

XLVI

Nicolas frnna bakyordu. Bir maa ve kaynak lambasyla


karsna oturmu, iini kontrol ediyordu. Frnn st taraftan
biraz biimi bozulmutu, saclar ince gravyer peynir dilimleri
kvamnda yumuamt. Koridorda Colin'in ayak seslerini
duydu, ve koltuunda doruldu. Kendini yorgun hissediyor
du. Calin kapy itti ve girdi. Mutlu bir hali vard.
- Evet? diye sordu Nicolas. Oldu mu?

- Sattm, dedi Colin. ki bin be yze.


- Dublzona m? dedi Nicolas.
- Evet! dedi Colin.
- Hi ummuyordum! . . .
- Ben d e beklemiyordum. Frnna m bakyorsun.
- Evet, dedi Nicolas, odun kmr tenceresine dnmeye
balad, ben de ne bok yemeye byle olduunu anlamaya
alyorum. . .
- ok garip, dedi Colin, ama geri kalan her ey kadar deil.
Koridoru grdn m?
- Evet, dedi Nicolas. ama dnyor.
- Sana anlatmak istemitim, dedi Calin, artk senin burada
kalman istemiyorum.
- Bir mektup var, dedi Nicolas.
- Chloe'den mi?
- Evet, dedi Nicolas. Masann stnde.

188

duydu,
iin dinlemesi yeterliydi; iinde u nlar vard :
"Sevgili Colin'ciim,
Ben iyiyim, hava gzel, tek skntm, kar kstebekleri, karla
toprak arasnda srnen bu hayvanlarn turuncu krkleri var
Mektubu aarken Colin, Chloe'nin yumuak sesini

okumak

ve geceleri ok baryor, kocaman kar tepeleri yapp duru


yarlar, insan stlerine dveriyor. Gnlk gnelik buras,
yaknda dneceim."
- Haberler iyi, dedi Colin. Sen de

Ponteauzanne'lara

gide

ceksin.

- Hayr, dedi Nicolas.


- Evet, dedi Colin. Onlarn bir aya ihtiyalar var ve ben
de senin burada kalman istemiyorum.
- Peki ya fare, dedi Nicolas, onu kim besleyecek?
- Ben ilgilenirim, dedi Calin.
- mkansz, dedi Nico las . Ayrca eskisi gibi de deilim.
- Hayr ama ... dedi Colin. Burann havas seni kertiyor.
Hibiriniz dayanamyorsunuz.
- Hep bunu sylyorsun, dedi Nicolas, ayrca hibir ey de
aklamy orsu n.
- Neyse, dedi Calin, sorun da bu d e i l zaten.
Nicolas kalkt ve gerindi. zgn grnyordu.
- Artk Gou ffe 'd en hibir ey yapmyorsun, dedi Calin.
Mu tfa iyice b ala d n . Kendini braktn.
- Hayr ama, diye kar geldi Nicolas .
- Brak da devam edeyim, dedi Colin. Artk pazar gnleri
hi iyi giyinmiyorsun, her s abah tra da olmuyorsun.
- Byk bir su deil . . . dedi Nicolas.
- Byk su , dedi Colin. Hakkn olduu kadar deyemeye189

ceim. Ama imdi de deerin gittike dyor ve bu biraz da


benim suum.
- Yok canm, dedi Nicolas. ler yolunda gitmiyorsa bu se
nin hatan deil ki.
- Tabii benim hatam, dedi Colin, nk evlendim, nk . . .
- Sama sapan laflar, dedi Nicolas. S ana yemei kim
yapacak?
- Ben, dedi Colin.
- Ama alacaksn. Zamann olmayacak.
- Hayr, almayacaun, piyanokteylimi bile iki bin be yz
dublzona sattm.
- Evet, dedi Nicolas, bununla epey dze ktn.
- Ponteauzanne'lara gideceksin, dedi Colin.

- Ah, dedi Nicolas, canm sknn ama. Gideceim. Ama


sana hi yakmad.
- Eski kibar davranlarna yeniden balarsn artk.
- Kibar davranlarma ok kar kmtn sen . . .
- Evet, dedi Colin, nk benim yanmdayken buna gerek
yoktu.
- Canm skyorsun, dedi Nicolas. Canm skyorsun ve
canun skyorsun.

190

XLVl l

Colin giri kapsnn alndn duydu ve acele etti. Ter


liklerinden birin<ie kocaman bir delik vard ve ayan halnn
altna saklad.
- Eviniz ok yksekteymi, dedi Yenyiyen ieri girerken .
Youn bir nefes kard.
- Merhaba doktor, dedi Colin kzararak, nk ayan
gstermek zorunda kalmt.
- Dairenizi mi deitirdiniz, dedi profesr. Eskiden daha
yaknd.
- Ama hayr, dedi Colin. Ayns.
- Hayr ama, dedi profesr. aka yaptnz zaman daha
ciddi bir tavr taknmanz daha ulvi cevaplar bulmanz gerek.
- yle mi? dedi Colin . . . Kesinlikle.
- Hasta nasl? dedi profesr.
- Daha iyi, dedi Colin. Keyfi de daha iyi, ars da yok.
- Hm . . . dedi profesr. pheli bir durum.
Colin'in arkasndan Chloe'nin odasna girdi, kap pervazna
arpmamak iin b an edi, ancak pervaz ayn anda eildi,
profesr de okkal bir kfr savurdu. Chloe yatanda pro
fesrn giriini izleyerek glyordu .
Odann boyutlar olduka klmt. Hal dier odalarn
tersine kalnlamt, yatak da saten perdeleri kck bir
yerde bulunuyordu . Byk boluk da artk uzamas duran-ta-

1 91

tan saplarla drt kk kare pencereye blnmt. Buraya


biraz gri ancak temiz bir k hakimdi. Hava scakt.
- Siz hfila bana evinizi deitirmediinizi syleyeceksiniz
yle mi ha . . . dedi Yenyiyen.
- Yemin ederim, doktor . . . diye balad Colin.
Durdu, nk profesr ona endieli ve kukulu bir havayla
bakyordu.
- aka yapyordum. . . diye bitirdi szn glerek.
Yenyiyen yataa yaklan.
- Evet, dedi, soyunun, sizi dinleyeceim.
Chloe tyl ceketini hafif aralad.
- Aaa ! . . . dedi Yenyiyen, sizi ameliyat etmiler orada.
- Evet . . . diye cevap verdi Chloe.
Sa gsnn alnnda yusyuvarlak bir yara izi vard.
- lnce buradan karp almlar, dedi profesr. Byk
myd?.
- Bir metre, sanrm, dedi Chloe. Yirmi santimetre de iei
vard.
- Pis ey, diye sylendi profesr. Bu boyda pek karlal
maz pek ansnz yokmu.
- Onu dier iekler ldrd, dedi Chloe. zellikle de bana
en son getirdikleri bir vanilya iei.
- Hayret, dedi profesr. Vanilya ieinin bunu yapabilecei
aklma gelmezdi. Ben daha ok ard ya da akasya yapmnr diye
dnmtm. Tp bir dangalak oyunudur biliyorsunuz, dedi.
- Kesinlikle, dedi Chloe.
Profesr onu dinliyordu.
- yi durumda, dedi. zleri kalm tabi ki.
- yle mi? dedi Chloe.

1 92

- Evet, dedi profesr. u anda bir cieriniz hi almyor


ya da neredeyse almyor.
- Beni rahatsz etmiyor, dedi Chloe. Dieri iyiyse.
- Dierine de bir ey bulatrrsanz, dedi profesr, kocanz
iin kt olur.
- Benim iin kt olmaz m? diye sordu Chloe.
- Yok sizin iin kt olmaz artk.
Kalkt.
- Sizi bouna korkutmak istemem ama dikkatli olun.
- ok dikkat edeceim! . .. dedi Chloe.
Gzleri byd ve elini ekinerek sanda dolatrd.
- Baka bir eye yakalanmadmdan nasl emin olabili
rim? . . . dedi sesi neredeyse alamaklyd.
- Cannz skmayn, yavrum, dedi profesr. Baka bir eye
yakalanmanz iin hibir neden yok.
evresine bakt.
- lk evinizi daha ok sevmitim. Daha salkl bir havas
vard.
- Evet, dedi Colin, ama bizim hatamz deil. . .
- Siz ne i yaparsnz? diye sordu profesr.
- Birtakm eyler renirim, dedi Colin. Ve de Chloe'yi severim.
- inizden bir ey kazanmyor musunuz? diye sordu pro
fesr.
- Hayr, dedi Colin. nsanlarn i olarak anlad bir ite
almyorum.
- almak iren bir eydir, bilirim, diye mrldand pro
fesr, insann kendi setii i de fazla gelir getirmiyor, n
k . . .
193

Sustu.
- Geen sefer artc sonular karan bir alet gstermi
tiniz? Buralarda bir yerlerde miydi?
- Hayr, dedi Colin, sattm onu. Ama yine de size bir iki
ikram edebilirim.
Yenyiyen parmaklarn sar gmleinin yakasndan geirdi
ve boynunu kad
- Geliyorum arkanzdan. Grrz, gen bayan, dedi.
- Grrz, doktor, dedi Chloe.
Yatan dibine kayp yorganm boazna kadar ekti.
Krmzyla ssl lavanta rengi arafnn stnde yz l l
ve yumuakt.
.

194

XLVl l l

Colin gizli kontrol kulbesinden geti ve karan deldirmek


iin makineye soktu. Her zamanki gibi atlyeye girerken
metal kapnn eiine takld ve kara bir duman ve buhar bulu
tu bir anda yzne arpt. Grltler ona kadar geliyordu;
genel turboaltematrlerin sar eden vnlamas, birbirine
gemi demir kirilerde yryen kprlerin ngrts, an
sacnn stne en atmosferin sert rzgarnn uultusu.
Geit ok karanlkt, sadece alt metrede bir kaygan nesnelerin
evrelerinde dnebilmek iin duvarlarn ve yerin przlerine
aslarak ar ar kayp giden kzlms ampullerle aydn
latlmt. Ayaklarnn altndaki yamru yumru olmu yer yer
delinmi sac ok scakt, deliklerden en aadaki taocak
larnn karanlk krmz yzleri grnyordu. Akkan mad
deler rldeyerek gri ve krmzya boyanm kaln borul
dan akyorlard, bann stnde ateilerin basn alana sok..:
tuklar mekanik kalbin her atnda binann ats biraz gecik
meyle ve derin bir sarsntyla ileri doru yatyordu. Duvarn
stnde damlalar oluuyordu, bazen daha sert bir sarsnt
sonucu damlalar dierlerinden ayrlp da boynuna dt
zaman, Chick irkiliyordu. Bu donuk ve ozon kokan bir suydu.
Geit dip tarafta kvrlyor ve kafes kafes olan yerden atlye
ler grlebiliyordu.
195

Aada, ilim yerden bitme makinelerin banda bir adam,


a gzl dililer tarafndan parampara olmamak iin mcade
le ederek kar geliyordu onlara. Her biri sa ayanda kaln
demir halkalarla yere sabitlenmiti; halkalar gnde sadece iki
kez alyordu: Bir, gn ortasnda bir de akam. Makinelerin
zerilerinde bulunan dar deliklerden kan metal paralan kap
maya alyorlard.

Eer paralan

zamannda toplamazlarsa son

ilemlerin yapld arklarn kaynar azlarna dyorlard.


Her boydan alet vard. Chick bu sahneyi iyi tanyordu. Bu

atlyelerden birinin dip tarafnda alyordu, aletlerin iyi ile


mesini kontrol etmek ve et paras koparp da duran tamir
edilmesi gereken makineler konusunda grevlileri bilgilendir
mek zorundayd . Chick ban kaldrd borular arkasndan ge
liyordu. ni platformunun kafesine geldi, ieri girdi ve kapy
arkasndan kapatt. Cebinden Partre'n bir kitabn kard,
kumanda dmesine bast bodrum katna inmeyi beklerken
okumaya balad.
Platformun, madeni oyma aleti stne sar eden bir grl
tyle dmesiyle kendine geldi. kt ve

az

aydnlatlm ve

btn atlyelerin izlenebildii alma odasna gitti. Oturdu,


kitabn yeniden at ve svlarn tp tp damlaylar ve maki
nelerin homurtulu grltleri arasnda kendinden geerek
yeniden okumaya balad.
Grlt iinde allmadk bir sesle birden gzlerini kal

drd. Bu garip grltnn nereden geldiini

arad. Salonun

ortasnda artma fskiyelerinden biri durmu, sanki ikiye


blnm gibi havada asl kalmt. Chick'in durdurduu
zarar veren drt makine tepinip duruyorlard, uzaktan sal
landklar . grnyordu, her birinin nnde de bir ey yava

196

yava y:lp kalyordu. Chick kitabn koydu ve dar kt.


Fskiye kontrol tablosuna doru kotu ve hzla bir kolu indir
di.

Paralanm fskiye hareketsiz kald,

sanki bir orak gibiydi,

drt makinenin duman dne dne yukar kyordu. Tabloyu


brakt makinelere kotu. Yavaa duruyorlard. ine kaplm
adamlar kendilerini yere atmt. kiye katlanm sa bacaklar
demir halkalar yznden garip bir a oluturmutu, dr
dnn de sa eli bilekten ayrlmt. Makinenin metaline
deince kan yanyor ve havaya canl canl kmrlemi bir
hayvandan kan korkun bir koku yaylyordu.
Chick anahtaryla cesetlere kelepeli halkalar zd ve
onlar makinelerin nne sralad. alma odasna dnd ve
telefonla sedyecilere emir verdi; sonra kumanda tablosunun
yanna geldi ve fskiyeyi altrmay denedi. Hibir ey
olmad; sv dosdoru akyordu ancak drdnc makinenin
seviyesine gelince olduu yerde kayboluyordu, ardndan da
fskiyenin kopan yeri de sanki bir balta d arbesiyle kesilmi
gibi grnyordu.
Can sklarak el yordamyla kitabn cebine koydu, merkez
ofise doru gitti. Atlyeden ayrlrken, cesetleri elektrikli bir el
arabasna doldurmu ve genel ple atmaya giden sedye
cilere yol vermek iin yoldan ekildi.
Yeni bir koridora

girmiti.

Uzakta nnde kk el arabas be

yaz kvlcmlar saarak yumuak bir tngrtyla gi iyordu. ok ba


sk olan tavanda metal stnde kard ayak sesleri yanklan
yordu. Yer biraz ykselmiti. Merkez ofise ulamak iin atlye
den gemek gerekiyordu, Chick dalgn dalgn yoluna devam etti.
Sonunda ana binaya geldi ve personel efinin odasna girdi.
- Numara yedi yz dokuz, on, on bir ve cm ikide bir bozuk-

197

luk var, dedi gienin arkasnda oturan bir sekretere . Yeri dol
durulmas gereken drt adam, kaldrlmas gereken makineler
var sanrm. Personel efiyle grebilir miyim?

Sekreter cilal akajudan bir tablo zerindeki birka d- .


meye bast ve yle dedi: "Girin, sizi bekliyor."
Chick girdi ve oturdu. Personel efi sorgulayan bir tavrla
ona bakt.
- Drt adam gerek bana, dedi Chick.
- Tamam, dedi personel efi. Yarn drt adamnz olacak.
- Artma fskiyelerinden birisi almyor, diye ekledi.
- Bu beni ilgilendirmez, dedi personel efi. Yan tarafla
grn.
Chick kt ve malzeme efinin odasna girerken ayn formaliteleri tamamlad.
- Yedi yzn artma fskiyelerinden birisi almyor, dedi.
- Hi mi?
- Sonuna kadar gidemiyor,

dedi Chick.

- alnramadnz m?
- Hayr, dedi Chick. Yapacak

bir

ey yok.

- Atlyenizi kontrol edeceim, dedi malzeme efi.


- Randmanm dyor, dedi Chick. abuk yapn.

- Bu beni ilgilendirmez, dedi malzeme efi, gidin retim


efiyle grn.
Chick yan binaya geti ve retim efinin odasna girdi. Aca

yip

aydnlanm bir masa, masann arkasnda cilas dklm

byk cam bir tablo vard, tablonun ucunda bir nrtln yap
ran kenarnda yrmesi gibi krmz

bir

izgi yava yava

gidiyordu, tablonun altna konulmu kromlu caml byk


gstergelerdeki ibreler daha da yava dnyordu .

198

- retiminiz % O, 7 dt, dedi ef. Ne oluyor?

- Drt makine almyor, dedi Chick.


- 0,8'de kovulursunuz, dedi retim efi .
Kromlu koltuunda dnerek seviyeyi yeniden kontrol etti .
-

O, 78, dedi. Yerinizde olsam hazrlanrdm.

- Bu bama ilk defa geliyor, dedi Chick.


- Yazk,. dedi retim efi. Belki de blmnz deitirebiliriz.
- stemiyorum, dedi Chick. almak istemiyorum. Sev
miyorum bunu.
- Kimsenin bunu sylemeye hakk yoktur, dedi retim efi.
Kovuldunuz, diye ekledi.
- Elimden bir ey gelmedi, dedi Chick. Adalet bu mudur?
- Hi byle ey duymadm, dedi retim efi. O kadar iim
var ki.
Chick odadan kn. Personel efinin yanna

gitti.

- Maam alabilir miyim? diye sordu


- Ka numara? diye sordu personel efi.

- 700 numaral atlye. Mhendis.


- Tamam
Sekreterine dnd ve: "Gerekeni yapn." dedi. Sonra da i
hatta konutu. 'lo ! dedi, 700 numaral atlye iin 5 . tipten
yedek bir mhendis ."
- te, dedi sekreter, Chick'e bir zarf uzatarak. inde yz
on dublzonunuz var.

- Teekkrler, dedi Chick, ve gitti.


Yerine geecek olan mhendisle karlat, zayf, sarn
yorgun grnen bir delikanl. En yakn asansre doru gitti ve
asansr kabinine bindi.

1 99

X LIX

- Girin ! diye seslendi, plak kaydedicisi.


Kapya doru baku. Chick gelmiti.

- Merhaba, dedi Chick. Geenlerde verdiim kaytlar iin


gelmitim size .
- Hesab karaym, dedi dieri. Plaklarn otuz yz,
malzemelerin hazrlanmas, her seferinde numaralandrlan
yirmi kopyann pantografl kayd iin hepsi tam tamna yz
sekiz dublzon ediyor. Size yz bee yaparm.
- Buyurun, dedi Chick. Yz on dublzonluk bir ekim var,
size ciro ediyorum, bana be dublzon verin siz.
- Peki, dedi plak kaydedicisi.
ekmecesini at ve Chick'e gcr gcr bir be dublzonluk
verdi. Chick'in yznde gzlerinin lts snd.

200

sis indi. Nicolas arabay kullanyordu. Saatine bakt. Colin


ve Chloe'nin evine

giren sis'i gzleriyle i zledi. Beyaz

gabardinden yeni bir takm elbisesi ve beyaz deriden bir kas


keti vard. Genlemiti ancak endieli ifadesi iindeki kar
makl ele veriyordu.
Colin'in katna gelince merdiven birden daralyordu, sis
kollarn amadan hem trabzana hem de souk duvarlara
dokunabiliyordu.

Hal,

ahab zar zor rten hafif kutynden

deildi artk. Eie geldi, bir soluk ald ve kapy ald.


Kimse amaya gelmedi. Merdivende ara sra bir basamak
eridike duyulan slak sramadan kan hafif bir atrt dn
da hi ses yoktu.
sis yeniden ald. Kapnn br yanndan gelen metal
stne vuran elik ekicin hafif titreyiini duyuyordu. Kapy
biraz itti ve bir anda ald.
eri girdi ve Colin'e takld. Yz yerde yana dnm,
elleri nde yere serilmi yatyordu. Gzleri kapalyd. Giri ka
ranlkt. Pencerenin evresinde, ieri girmeyen aydnlk bir
hale grlyordu. Yavaa soluk alp veriyordu. Uyuyordu.
sis eildi, yanna diz kt ve yanan okad. Derisi ya
vaa titredi ve gzleri gzkapaklan altnda hareket etti. sis'e
bak.ti ve yeniden uykuya dalm gibi grnd. sis onu biraz
sarst, Colin oturdu elini azna gtrd ve :

201

- Uyuyordum, dedi.
- Evet, dedi sis. Yatanda uyumuyor musun artk?
- Hayr, dedi Colin. Doktoru beklemek ve iek almak iin
burada kalmak istemitim.
Tamamen afallam bir hali vard.
- Ne oldu? dedi sis.
- Chloe, dedi, yine ksryor.
- Eskiden kalan bir rahatszlknr, dedi sis.
- Hayr, dedi Colin, dier cieri.
sis kalkn ve Chloe'nin odasna doru kotu. Parkenin cilalar
ayann alnnda gcrdyordu. Oday tanyamaz olmutu. Chloe
yatanda, ban yan yarya yasta saklam, sessiz ama dur
madan ksryordu. sis'in geldiini duyunca biraz doruldu ve
derin bir soluk ald. sis kendisine yaklanca hafife glmsedi,
yataa oturdu ve hasta bir bebek gibi onu kucana ald.
- ksrme Chloe'm, diye mrldand sis.
- Gzel bir iein var . . . dedi Chloe, sis'in sana takl
olan byk krmz bir karanfili koklayarak. yi geldi . . . diye
ekledi.
- Hasta msn yine? dedi sis.
- Sanrm, br cier, dedi Chloe.
- Ama hayr, dedi sis. Birincisi seni byle biraz ksrtyor.
- Hayr, dedi Chloe. Colin nerede, bana iek almaya m
gitti?
- Gelecek, dedi sis. Ona rastladm. Paras var m? diye
ekledi.
- Evet, dedi Chloe, biraz daha kald. . . Ne ie yaryor ki
hibir eye engel olamyor.
- Cann yanyor mu? diye sordu sis.
202

- Evet, dedi Chloe, ama ok deil. Oda deiti, gryorsun.


- Ben byle daha ok beendim, dedi sis. Eskiden ok
bykt.
- Dier odalar nasl? dedi Chloe .
- yi, dedi sis kaamak olarak.
Souk parkenin verdii bataklk hissini hatrlad.
- Scak ve rahat olmas halinde deimesi benim iin fark
etmez, dedi Chloe.
- Tabi! dedi sis. Kk bir daire daha sevimlidir.
- Fare benimle kalyor, dedi Chloe. Bak orada kede
gryor musun? Ne yapnn bilmiyorum. Artk koridora git
mek istemiyor.
- Evet, dedi sis.
- Karanfilini bir daha versene, dedi Chloe, iyi geliyor.
sis onu sandan kard ve Chloe'ye verdi o da dudaklar
na yaklatrd ve derin derin iine ekti.
- Nicolas nasl? dedi.
- yi, dedi sis. Ancak eskisi kadar neeli deil. Geldiim
zaman sana baka iekler de getireceim.
- Nicolas'y ok seviyordum, dedi Chloe. Onunla evlenmeyecek misin?
- Yapamam . . . diye mrldand sis. Onun seviyesinde deilim.
- Fark eonez, dedi Chloe, eer seni seviyorsa . . .
- Ailem d e ona evlilikten bahsetmeye cesaret edemiyor,
dedi sis. Of! ...
Karanfil birden soldu, bzld, kurumu gibi durdu, ince
tozlar halinde Chloe'nin gsnn stne dt .
- Of! dedi bu sefer de Chloe. Yine ksreceim. Grdn

m? . . .
203

Elini azna gtrmek iin sustu. iddetli bir ksre


bouldu.
- Bu . . . imdeki ey. . . her eyi ldryor. . . diye bir eyler
syledi.
- Konuma, dedi sis. Hi nemli deil. Colin daha getire
cek.
Gn odann iinde mavi, kelerde ise neredeyse yeildi.
Nemden hala eser yoktu ve hal olduka kabarkt, ancak drt
pencereden biri neredeyse tmyle kapalyd. sis girite
Colin'in admlarnn slak sesini duydu.
- te geldi! dedi. Sana kesin iek getirmitir.
Colin grnd. Kucanda kocaman bir leylak demeti vard.
- Bak Chloe'm, dedi, alsana.
Chloe kolunu uzatt.
- ok naziksin sevgilim, dedi.
Buketi ikinci yastn stne koydu, yana dnd ve yzn
beyaz ekerli salkmlarn iine gmd.
sis kalkt.
- Gidiyor musun? dedi Colin.
- Evet, dedi sis, beni bekliyorlar. ieklerle geleceim.
- Yarn sabah gelirsen ok iyi olur, dedi Colin, i aramaya
gitmem gerek, doktora grnmeden onu yalnz brakmak
istemiyorum.
- Geleceim . . . dedi sis.
sis dikkatlice biraz eildi ve Chloe'yi yumuack yanan
dan pt. Chloe elini kaldrd ve sis'in yzn okad, ama
yzn evirmedi. Byk bir alkla parlak salarnn ev
resinde yava yava kvrlarak aan leylaklann kokusunu iine
ekiyordu

204

LI

Colin yolu glkle }'ryordu. Yol gndzleri tire ve


belirsiz bir lnyla parlayan cam tepelerinin stnden aarak
yanlamasna gmlyordu.
Zaman zaman, ban yukar kaldryor ve doru ynden git
tiine emin olmak iin tabelalar okuyor ve bylece, kirli bir kah
verengi ve maviyle enine izgili gkyzn gryordu.
nnde uzaklarda bayrlarn stnde en nemli serann
sra sra bacalarn seebiliyordu.
Cebinde lkenin savunma gcn salayacak yirmiyle otuz
ya arasndaki erkeklerin arand gazete vard. Olabildiince
hzl yryordu, ama ayaklar her yerde binalar ve yollar'J.,
iine alveren scak topran iine gmlyordu.
Bitkiler grnmyordu; bazen zellikle biimsiz ktleler
halinde iki yana ylm hzla dengeleri bozuk, topraktan
ynlar oluturarak ar bir ktle titreiyor ve bayrlar boyun
ca yuvarlanyor ve yumuaka yolun yzeyine dyordu.
Baz yerlerde, ynlar alalyor ve Calin tepelerin bulank
camlarndan, daha parlak bir fonda hzla sallanan karanlk
mavi ekiller seiyordu.
Yerde at deliklerden ayaklarn ekip kararak adm
larm sklatrd. Toprak yuvarlak bir kas gibi kaslyor zor fark
edilen bir oyuk kalyordu sadece, o da abucak oradan silini
yordu.
205

Bacalar yaklayordu. Calin gs iind e kalbinin kudur


mu bir hayvan gibi dnp durduunu hissediyordu. Cebinin
kumandan gazeteyi skt.
Yol gidiyor ve ayann altnda kayyordu ancak daha az
batyordu ve yol iyice sertleiyordu. Yan banda kazk gibi
yere den birinci bacay grd . nce yeil bir dumann kt
tepenin evresinde, koyu renkli kular dnyorlard. Bacann
altnda yuvarlak bir kabarklk dengesini salyordu . Binalar
az ileride balyorlard. Sadece bir kap vard.
Girdi, ayaklarn elik bakl parlak bir zgarada temizledi
ve klar nabz at gibi yanp snen lambalarla evrelenmi
bask bir koridordan geti. Deme karolar krmz tuladan

d ve duvarlaan st blm tavan gibi birka santim kaln


lnda cam plakalarla sslenmiti, bu camlardan karanlk ve
hareketsiz ktleler grnyordu. Koridorun tam ucunda bir
kap vard. Kapda gazetede belirtilen numara vard ve ilanda
sylendii gibi kapya vurmadan girdi.
Beyaz gmlekli, salar darmadan yal bir adam masa
snn arkasnda bir kitap okuyordu . eitli silahlar duvara
aslmt, parlak pakl ar, tfekler, deiik kalibreli l fr
latclar ve her boydan eksiksiz bir yrek skcsC63J kolek
siyonu vard.
- Merhaba baym, dedi Colin.
- Merhaba baym, dedi adam.
Sesi yandan dolay kslm ve kalnlamt .

63

Rabelais'nin Pantagnel'le gittii "Firemen'larn Adasnda" alumelles: baklar"


(Beinci kitap, IX), ve Jarry'nin (Kral b'snde "lumelles": paklar grlr
(Kral b, iV, 5 ve V, 6). LVI. ve LJX. blmlerde yeniden kacak olan Vian'n
son romannn adn ortaya koyar, bu szck "yrek paralayan" szcnn
gerek anlamndan mecazi bir anlam karmtr.

206

- lan iin geldim, dedi Colin.


-

yle

mi? dedi adam. Bir aydr kan ilandan hi sonu

kmamt. Bu ok zor bir i biliyorsunuz.


- Evet, dedi Colin. Ama maa

iyi.

- Aman Tanrm, dedi adam, sizi ypratr, gryorsunuz ki


bu paraya demez, ancak ynettiim ii de ktlemek bana
dmez. Zaten gryorsunuz

ki hfila hayattaym.

- Uzun sredir mi alyorsunuz? dedi Colin .


- Bir yldr, dedi adam. Yirmi dokuz yandaym.
Krm ve titreyen elini yzndeki buruukluklara doru
gtrd.
- Ve imdi geldim, gryorsunuz. Odamda kalabilir ve
btn gn kitap okuyabilirim.
- Paraya ihtiyacm var, dedi Colin

- ok sk grnen bir durum bu, ancak i sizi filozofa benzetecek. ayn sonunda daha az paraya ihtiyacnz olacak.
- Kann iyiletirmek iin, dedi Colin.
- Ya? yle mi? dedi adam.
- Hasta, diye aklad Colin. almay sevmiyorum ben.
- Sizin iin zldm, dedi adam. Bir kadn, hasta oldu mu
hibir ie yaramaz artk.
- Onu seviyorum, dedi Colin.
- Hi kukusuz, dedi adam, sevmeseydiniz almak istemezdiniz. Size iinizi gstereyim. st katta.
Colin'i dier kaplarn yannda zerinde bir sembol bulu
nan bir kapya kadar alak kubbeli geitlerden, krmz tulal
merdivenlerden . geirdi.
- te, dedi adam. Girin, size ii aklayaym_
Colin girdi. Oda kk ve kare eklindeydi. Duvarlar ve yer

207

camdand. Yerde tabut eklinde ancak en azndan bir metre


kalnlnda byk toprak bir ktle vard. . Yerde kaln ynl
bir rt rulo yaplmt. Baka eya yoktu. Duvar iine yer
letirilmi kk bir oyuk mavi demirden bir kasay saklyor
du. Adam kasaya kadar gitti ve an. Ortasndan kk delik
lerle on iki tane parlak ve silindir biimli nesne kard.
- Toprak verimsizdir, ne olduunu siz de bilirsiniz, dedi
adam. lkenin savunmas iin en iyi cins malzemeye ihtiya
vardr. Tfek namlularnn devaml ve kvrlmadan yetiebil
mesi iin uzun sredir insan ssnn gerekli olduu anlald.
Zaten btn silahlar iin de byledir.
- Evet, dedi Colin.
- Topraa tam kalbiniz ve karacieriniz hizasna on iki
kk delik ayorsunuz ve soyunduktan sonra topraa
uzanyorsunuz. Oradaki sterilize edilmi ynl battaniyeyi
stnze rtersiniz ve son derece dengeli bir scaklk kar
mak iin kendinizi ayarlarsnz.
Ks ks gld ve sa kalasna vurdu.
- Her ayn ilk yirmi gnnde on drt tane yapardm ben.

Ah! Ne kadar da glydm! . . .


- Ya sonra? dedi Colin.
- Sonra yirmi drt saat byle kalrsnz ve yirmi drt saatin
sonunda tfek namlular knca gelip toplarlar onlar, topra
zeytinyayla sularlar ve siz yine ie koyulursunuz.
- Aaya doru mu byyorlar? dedi Colin.
- Evet, aadan aydnlatlmtr . . . dedi adam, pozitif bir
a ynelimleri vardr ancak aa doru karlar nk
topraktan d aha arlardr, bu yzden de kvrlma olmasn diye
zellikle aadan aydnlatrlar.

208

- Ya yivler? dedi Colin.


- Btn bu tr, yivli yetiir, dedi adam. Seme tohum bunlar.
- Bacalar ne ie yaryor? diye sordu Colin.
- Havalandrma iin, dedi adam, rtlerin ve binalarn sterilletirilmesi iin. z.el bir nlem almaya gerek yok nk var
gle yaplan bir i bu.
- Yapay bir syla almyor mu? dedi Colin.
- Kt oluyor, dedi adam. yice bymeleri iin insan ssna ihtiyalar var.
- Kadnlar da kullanyor musunuz? dedi Colin.
- Bu ii yapamazlar, dedi adam, sy iyi datacak kadar
yeterince dz gslere sahip deiller. Sizi iinizle ba baa
brakaym.
- Gnde on dublzon kazanacam deil mi? dedi Colin.
- Tabii ki, dedi adam, eer on iki namludan daha ok yaparsanz prim de var.
Odadan kt ve kapy kapatt. Colin on iki tohumu elinde
tutuyordu. Onlar yanna koydu ve soyunmaya balad. Gz
leri kapalyd ve zaman zaman dudaklar titriyordu .

209

Lll

- Neler olup bittiini bilmiyorum, dedi adam. Bata iyi gi


diyordu. Ancak son kanlarla zel silahlar dnda bir ey ya
pamayz.
- Yine de b ana deme yapacaksnz? diye sordu Colin,
endielenerek.
Yetmi dublzon ve aynca on dublzonluk prim almalyd.
Elinden geleni yapmt ancak namlularn kontrolleri baz
anormallikler ortaya koyuyordu.
- Kendiniz de gryorsunuz . . . dedi adam.
nnde namlulardan birini tutuyor ve kvrlm ucunu
Colin'e gsteriyordu.
- Anlamyorum, dedi Colin. ilk kanlar tam silindir bii
mindeydi.
- Anlald, bunlar ateli karabinalar olarak kullanabiliriz,
dedi adam, ancak be sava ncesinin bir modeliydi bu ve im
diden de byk bir stokumuz var zaten. ok sinir bozucu bir
ey bu.
- Elimden geleni yaptm, dedi Colin.
- Tabii ki, dedi adam. Sizin seksen dublzonunuzu vereyim.
Masann ekmecesinden mhrl bir zarf kard.
- deme brosuna gitmemeniz iin onu buraya getirdim,
dedi, paranz almak bazen aylar alr ayrca aceleniz var gibi
de grnyordunuz.
- Size teekkr ederim, dedi Colin.
210

- Dnk retiminizi daha incelemedim, dedi adam. Hemen


gelecek. Biraz beklemez miydiniz?
Titrek ve tekleyen sesi Colin'e ikence gibi gelmeye ba
lamn.
- Beklerim, dedi.
- Gryorsunuz ya, dedi adam, ayrnnlara dikkat etmemiz
gerek, bir tfek, mermisi olmasa da dier tfeklere benzemeli.
- Evet . . . dedi Colin.
- Her zaman mermi olmaz, dedi adam, mermi programnda geriden gidiyoruz, retilmeyen bir tfek modeli iin byk
sayda mermi stokumuz var, ancak yeni tfekler iin mermi
yapma emri almadk, bu nedenle de yenilerini de kullanam
yoruz. Neyse zaten tekerlekli bir makine karsnda bir tfek
le ne yapabilirsiniz ki. Dmanlannz yapnmz iki tfee
karlk tekerlekli bir makine retiyorlar, bizim say stn
lmz var, ancak bu tekerlekli makineye ne bir ne de on
tfek yetiyor, tabii bir de kurunlan<64l olmazsa . . .
- Burada tekerlekli makineler retilmiyor mu? diye sordu
Colin.
- Evet, dedi adam, ancak geen savan program tamam
lanyor, onlar da iyi almyor, onlar skmek gerek, ok da
salam yapldklar iin, bu da ok fazla zaman alyor.
Kap ald, retim iisi sterilize edilmi beyaz bir el arabas
iterek ieri girdi. Beyaz bir rtnn altnda Colin'in son gn
rettikleri vard.

rt bir ucwdan yukan kalkmt. nk

namlular herhalde tam silindir biiminde retilmemiti ve


Colin endielendi. retim iisi kapYJ kapatarak kt.
64 1940 Mays-Haziran bozgununda, Fransz ordusu
lii ekiyordu.

zaman :aman

mal:eme

eksik

21 1

- Ah ! . . . dedi adam, dzelmi gibi grnmyor.


rty kaldrd. Mavi ve souk elikten on iki tane namlu

vard, her birinin ucunda da kadife ta yapraklarnn arasnda


bej glgeli gzel taze beyaz bir glC65) amt.
-

Ah . . . diye mrldand Colin. Ne kadar gzeller.

Ad.ara bir ey sylemed i.

ki

kez ksrd.

- Bu durumda yarn ie devam etmenize ge rek yok, dedi

ekinerek.
Parmaklaryla sinirli bir biimde el arabasnn sapn skyordu.

- Onlardan alabilir miyim. . . dedi Calin. Chloe iin.


- elikten koparrsanz solar, dedi adam. Biliyorsunuz
onlar da elikten. . .
-

mkan sz,

dedi Calin.

Yavaa bir gl ald ve sapndan koparmay denedi, yanl

bir hareket yapt, yapraklardan biri elini boylu boyunca ke sti .


Birden azna gtrd eli, uzun aralklarla, koyu renk kan
damlalar oluk oluk akarak kanyordu.

stnd e kzl ha olu

an beyaz yapraa bakn ve adam omzuna vurdu, kapya do


ru

yavaa itti onu.

65 "iekli silah" sznn yeni hali, 94 ylnda sylenen bu militarist sz asker


lerin cokusunu ortaya koyuyordu, daha sonra ate etmeyi ve savamay redde
den ban ve anarist bir anlam kazand.

212

Ll ll

Chloe uyuyordu. Nilfer gndzleri derisinin gzel krem


rengini ona veriyor ancak uykudayken buna gerek kalmyor
ve yanaklar yeniden pembe pembe oluyordu. Alnnn altn
daki gzleri mavimsi iki iaret gibi duruyor uzaktan ak m

kapal m olduklar anlalmyordu. Colin yemek odasnda bir


sandalyede oturmutu ve bekliyordu . Chloe'nin evresinde bir
sr iek vard, i aramaya gitmeden nce b irka saat daha
bekleyebilirdi; iyi bir izlenim vermek ve gerekten iyi maa
getiren bir i bulmak iin dinlenmek istiyordu. Yemek odas
neredeyse karanlkt pencere parapetin on santimetre stne
kadar inmiti ve gn ancak ieri dar bir erit olarak giri
yordu. S adece aln ve ldayan gzleri grlyordu, yznn
geri kalan glgede yayordu. Pikab da artk almyordu,
imdi her pla elle kurmak gerekiyordu bu da onu yoruyor

du . Plaklar da ypranmt, imdi bazlarnn melodileri bile


zor anlalyordu. Chloe'nin bir eye ihtiyac olduu zaman,

farenin gelip hemen haber vereceini dnyordu. Nicolas,


sis'le evlenecek miydi? sis dn iin nasl bir elbise giye

cekti. Kapy kim alyordu?


- Merhaba Alise, dedi

Calin;

Chloe'yi grmeye geldin.

- Hayr, dedi Alise, ylesine geldim.


Yemek odasnda kalabilirlerdi, Alise'in salaryla ierisi
daha aydnlk olmutu. Sadece iki sandalye kalmt.

213

- Cann sklyordu, dedi Colin. Ne demek olduunu bilirim.


- Chick orada, dedi Alise. Evinde.
- Bir eyler gtrmen gerek, diye aklad Colin.

- Hayr, dedi Alise, baka yerde kalmam gerek.


- Evet, dedi Colin. Duvarlar boyuyor.
- Hayr, dedi Afise. Btn kitaplar yannda, artk beni
istemiyor.
- Kavga ettin onunla, dedi Colin.
- Hayr, dedi Afise.
- Ona sylediini yanl anlad, diye ekledi Colin, ama
siniri geince, anlatrsn ona.
- Bana sadece son kitabn hilik derisiyle kaplayacak
kadar dublzonu kaldn, kendisiyle kalmama artk dayana
mayacan, nk bana hibir ey veremeyeceini, ypranm
ellerle irkinleeceimi syledi, dedi Afise.
- Hakl, dedi Calin . almaman gerek.
- Ama Chick'i seviyorum, dedi Afise. Onun iin alabilirim de.
Bir eye yaramaz, dedi Colin. Yapamazsn. ok gzelsin.
- Neden beni kapya koydu? dedi. Gerekten ok inu gzellin.
- Bilmem, dedi Colin, ama salarn ve yzn ok houma
gidiyor.
- Bak, ded Alise.
Kalkt ve dmesinin kk halkasn at ve elbisesi yere
dt. Ak renk ynden bir elbiseydi bu; altna hibir ey
giymemiti.
- Evet . . . dedi Colin.
Odann ii ok aydnlku ve Colin, Alise'i btnyle gr
yordu. Gsleri sanki uacak gibiydi, ak bacaklarnn uzun
kaslar dokununca scak ve skyd.

214

- pebilir miyim? dedi Colin.


- Evet, dedi Alise, seni ok seviyorum.
- yeceksin, dedi Colin.
Alis; ona yaklan, kucana oturdu ve sessiz sessiz alamaya blad. .
- Neden beni istemiyor ki artk . . .
Colin onu yavaa sallyordu.
- Anlamyor, biliyorsun Alise. Yne de iyi ocuk.
- Beni ok seviyordu. Kitaplarn kendisini benimle paylaabileceklerini sanyordu. Olmaz ki byle bir ey.
- yeceksin, diye yineledi Colin.
Onu pt ve salann okad.
- Neden nce seni tanmadm ki? dedi Alise.

Seni

de o

kadar severdim. Ama imdi yapamam, imdi onu seviyorum.


- Biliyorum, dedi Colin. Ben de imdi Chloe'yi daha ok
seviyorum.
Onu kaldrd ve elbisesini ald.
- Giy unu, tatlm, dedi. yeceksin.
- Hayr, dedi Alise, bir ey olmaz.
Robot gibi giyindi.
- zlmeni istemem, dedi Colin.
- ok naziksin, dedi Alise, ama ok mutsuzum; yine de
Chick iin bir ey yapabileceimi dnyorum.
- Ailenin yanna gidersin, dedi Colin. Belki seni grmek
isterler. Ya da sis'e gidersin.
- Chick orada olmayacak, dedi Alise. Chick gelmez se kim
seye gitmeye ihtiyacm yok.
- Gelecek, dedi Colin. Onunla greceim
- Hayr, dedi Alise, artk evine giremeyiz hep

kilitli tutuyor

kapy.

215

- Yine de onunla greceim, dedi Colin. O beni grmeye


gelir o zaman.

- Sanmam,

dedi Afise. Eski Chick deil artk.

- Hayr, dedi Colin. nsanlar deimez. Sadece eyalar


deiir.
- Bilmiyorum, dedi Afise.
- Seni geireyim, dedi Colin. aramaya gitmem gerek.
- Ben oradan gitmiyorum, dedi Afise.
- nerken elik edeyim, dedi Colin.
Afise onun nndeydi. Colin iki elini Alise'in omuzlanna
koydu, boynunun scakln, derisinin stnde yumuak ve
kvrck salarn hissediyordu. Ellerini Alise'in bedeninde
dolatnyordu. Artk alamyordu, ama burada deilmi gibi
duruyordu.
- Aptalca eyler yapman istemiyorum, dedi Colin.

- Ah, dedi, Afise, aptalca eyler yapmayacam.


- Skldka, beni grmeye gel, dedi Colin.
- Seni grmeye gelirim belki, dedi Afise.
eriye bakt. Colin elinden tuttu ve merdiveni indiler. Islak
basamaklardan zaman zaman kayyorlard. Aada Colin ona
grrz dedi, Afise ayakta kald ve gitmesini izledi.

21 6

LIV

Sonuncusu ciltiden henz gelmiti ve Chick yerine koy


madan nce okuyordu onu. Kaln ve yeil hilik derisiyle
kaplanmt, Partre'n ad cildin stnde oyuk harflerle ortaya
kyordu. Tek bir rafn stne Chick tm yaynlar koymutu
ve ayrca deiik yazlar, el yazmalar, ilk basklar, zel say
falar da duvarn iindeki zel blmeleri doldurmutu.
Chick i ekti. Afise onu sabah terk etmiti, gitmesini syle
mek zorunda kalmt, bir dublzonu ve bir para peyniri kal
mt, kitapnn ona mucize gibi verdii Partre'n eski giysi
lerini asamad iin Alise'in giysilerinden rahatsz oluyordu.
Onu en son hangi gn ptn hatrlamyordu, onu perek
artk zaman kaybedemezdi, Partre'n konferans metinlerini
ezberlemek iin pikabn tamir etmesi gerekiyordu, metni
korumalyd.
Partre'n btn kitaplar buradayd, btn yaynlanm ki
taplar, deri zarflar iinde zenle korunan lks ciltler, yaldz
l armalar, geni mavi kenarl deerli basklar, sinek kadn
dan ya da izgili Saintorix<66J'e baslm snrl saylar, kadife
gibi deriyle sslenmi yumuack peteklere blnm bir du
varn tm onlara ayrlmt, her kitap bir petei dolduruyor66 1946-1947 Ulusal Kat Dairesinde memurluk yapan Vian tm kat eitlerini

tanr ancak buradaki markay byk olaslkla Vercingetorix'le alay etmek iin

uydurmutur.

217

du. Kar duvarda da, dergilerden, gazetelerden, saysz mec


muadan cokuyla ald Partre'n verimli retiminden c
merte sunduu yazlar cilt cilt ynlar halinde sralanmt.
Chick elini alnna gtrd, Alise ne kadar zamandr onun
la birlikte yayordu . . . Colin'in verdii dublzonlar evlenme
sine yarayacakt, ancak o da ok istememiti bunu. Beklemek
le yetinmiti, sadece onunla olmakla yetinmiti, bir kadnda
byle bir ey kabul edilemez, sadece sizi sevdii iin sizinle
kalmas; Chick de onu seviyordu, artk Partre'la ilgilenmiyor
sa onun iin harcayacak zaman da yoktu. Partre gibi harika
bir anlatmla her konu zerine her eyi yazabilen bir adamla
nasl ilgilenilmezdi. Partre Bulant Ansiklopesini kesinlikle bir
yldan ksa srede bitirecek, ve Bovouard Desi de bu al
maya katkda bulunacak, olaanst yazmalar olacak, kitap
bunlar ayrsn diye ona pey vermek iin imdiden yeterince
dublzon kazanmak gerek. Chick vergilerini dememiti. Ama
verginin paras Aziz Gvercinin Delii'nin bir basks iin daha
yararl olmutu. Alise, Chick'in dublzonlar vergiyi demee
kullanmasn daha ok istemiti, hatta bunun iin sahip oldu
u bir eyi bile satmay ona nermiti, Chick de kabul etmiti
bu para tam tamna Aziz Gvercinin Delii'nin cilt parasn
karyordu, Afise pekala kolyesinden vazgemiti.
Kapy amaya ekiniyordu, belki de orada anahtar kilidin
iinde evirmesini bekliyordu, sanmyordu, ayak sesleri gi
derek azalan eki sesleri gibi yanklanmt. Ailesinjn yanna
dnm, yeniden okula devam ediyor olabilirdi, tm bunlarn
zerine kard dersleri kolayca yakalayabilirdi, ancak Alise
artk pek almyordu, ona yemek yaparak kravatn tle
yerek Chick'in ileriyle ok fazla zaman geiriyordu; en nem218

lisi vergiler de hi denmemiti, verginizi demediiniz iin


sizi evden attklar giilm mdr hi. Olmaz

byle

bir ey,

bir dublzonluk bir pey verilir, ardndan sizi rahat brakrlar


ve birka zaman da bundan hi sz etmezler. Partre gibi birisi
vergilerini dyor mudur? Olabilir, her eyden nemlisi de
ahlak ynnden vergileri demek gerekir, buna karlk olarak
da dierleri polisi ve dier yksek memurlarn maan ver
meye yarayan vergilerini dedikleri iin haciz hakkn onlara
vermi oluruz, bu krlmas gereken bir ksr dngdr, kimse
uzun sre vergi demezse memurlarn hepsi ince hastalktan
lr ve savalar ortadan kalkar.
Chick iki platolu pikabnnC67J kapan kaldrd ve Jean Sol
Partre'n iki ayn plan koydu. Her ikisini ayn anda dinle
mek, iki eski dncesinin arpmasndan yeni dnceler
yaratmak istiyordu. Ban tam arpmann gerekleecei ye
re koymak ve arpma sonucunu otomatik olarak almak iin iki
hoparlre eit uzaklkta oturdu. ne plan banda biraz
czrn yapt ve yuvasna oturdu Partre'n szleri Chick'in bey
ninde nlyordu. Durduu yerden, pencereye bakyor, sadan
soldan atlarn stnde ykselen, altlar krmzya boyanm
kocaman mavi kvrml kat duman gibi dumanlar giiyor
du. Krmznn maviyi yendiini hemen grd ve szckler,
yorgunluu arasna mays ayndaki yosunlar gibi yumuak bir
dinlenme alam aarak byk imeklerle birbirine arptlar.

67 1 946'daki bir bilimkurgu aleti.

219

LV

Polis Hakimlerinin Hakimi cebinden bir ddk kard ve


bununla arkasnda asl duran devasa Peru gonguna vurdu.
Tm katlarda nall izmelerin drt nala kouu ve art arda
dme sesleri duyuldu, en iyi silahbandan alns kaydrak
tan kayarak ieri dalverdi.
Kalktlar, tozlar silmek iin elleriyle klarna vurdular ve
hazr ola getiler.
- Douglas! diye bard Polis Hakimlerinin Hakimi.
- Burada! diye bard birinci silahba.
- Douglas\ diye

yineledi Polis Hakimlerinin

Hakimi.

- Burada! diye bard ikincisi.


Yoklama byle srp gitti. Polis Hakimlerinin Hakimi b
tn adamlarnn adlarn hatrlayamyordu ve Douglas ge
leneksel bir tanmlama olmutu.
- zel grevi diye emretti.
Alt silahba ayn hareketle on iki patlad yokediciyle
donanml olduklarn gstermek iin ellerini k ceplerine
gtrdler.
- Bizzat ynetiyorum! dedi hakimlerin hakimi.
iddetle gonga vurdu. Kap ald ve bir sekreter grnd.
- Gidiyorum, diye bildirdi hakimlerin hakimi. zel grev.
Bloknotlaynz.

220

Sekreter blounu ve kalemini ald ve tzn alt numaral


kayt durumuna geti.

suretiyle,

- Haciz yapln

Bay Chick'in evinde vergi tah

sili, diye yazdrd ef. Kaaklk yznden esasl bir dayaktan


geirme ve sert knama cezas. Haneye tecavz tam ya da yan
zamanl olarak haciz.
- Not edildi! dedi sekreter.
- Douglas, diye emretti yolda Polis Hakimlerinin Hakimi.
Kalkt ve on iki ayayla yass guguk kuunun<68> uuunu
taklit eden mangann bana geti. Alt adam gs ve omuz
lar zrhl siyah deriden yapk bir tulum giymiler ve ensele
rine kadar inen, alnlaryla akaklarn da koruyan kararm
elikten bone eklinde kasklar takmlard. Hakimler haki
minin de benzer bir giysisi vard, ancak onunki krmz deri
dendi ve omuzlarnda altndan iki yldz parlyordu. Yokedi
ciler mezlerinin arka ceplerini iiriyor, kendisi elinde altn
dan bir cop tutuyor ve yaldzl ar bir el bombas kemerinden
sarkyordu. eref merdivenini indiler, hakimlerin hakimi elini
kaskna gtrnce nbeti geri ekildi. zel

bir araba kapda

bekliyordu . Hakimlerin hakimi tek bana arkaya oturdu, iki


iman bir yana drt zayf dier yana olmak zere alt silah
ba taan basamaklara oturdu. ofr de siyah deri

bir

tulum

giymiti ancak kask yoktu. Hareket etti . Arabann tekerlekleri


yoktu, ancak bir sr titreimli ayaC69J vard, bylece serseri

68

"Guguk kuunun" basit bir uak olduu dnlebilir

lerlemenin

ikayeti'nde

(1955) silah, yass ve uak szckleri bir araya gelmiti: "Yass bir tfek/ ki kii

69

lik bir uak" (arklar, C.Bourgois, 1 994, s. 187)


Vian'n en sevdii iki yazar. Buradaki bilimkurgu arac Doktor Faustroll'un "kal
bur gemisini" anmsatyor. (A Jany, Doktor Faustrol/'n Davranlan ve Dn
celeri, Tm yaptlar 1, Cenevre. Slatkine Reprints 1 975 s. 211, 234 ve H.G Wells'in
Dnya Savalan kitabndaki dev "marsl" ayakllar,

221

kurunlarn tekerlekleri patlama riski de kalkrnn. Ayaklar


yerin zerinde tepindi ve ofr ilk ayrmdan dnd; arabann
iinde insan kendini yarlan bir dalgann tepesindeymi gibi
hissederdi.

222

LVI

Colin'in uzaklamasna bakarken, Alise ona tm kalbiyle


grrz demiti. Colin, Chloe'yi ok seviyordu, onun iin
iek alabilmek ve gsnn iinde onu yiyip bitiren canavara
kar savamak iin i aramaya gidiyordu. Colin'in geni
omuzlar biraz zayflam grnyordu, ok yorgun duruyor
du, san salar eskisi gibi taranm ve dzgn deildi. Chick,
Partre'n kitaplarndan sz ederken ve onu aklarken kendini
ok yumuak gstermesini bilirdi. Gerekten de Partre'dan
vazgeemezdi, Partre'dan baka bir ey aramay dnemez
di, sylemek istedii her eyi Partre sylyordu. Panre'n bu
ansiklopediyi karmasna izin verilmemeliydi, bu Chick'in
lm olacakt, hrszlk yapacak, bir kitapy ldrecekti.
Afise yavaa yrmeye balad. Partre, gnlerini kendisi gibi
imeye ve yazmaya gelen dier insanlarla ierek ve yazarak
bir Kahvede geirirdi. Denizar lkelerin aylarndan ve hafif
alkoll iecekler ierler, bunlar da yazdklarn dnmeyi
engellerdi, bir sr insan girip kar, bylece derinliklerdeki
dnceleri sallanr, birini ya da dierini avlard, palavralar
da tamamen bir yana atmamak gerekir, biraz dnce biraz
palavraya karlp kantnlr. nsanlar bu tarz eyleri ok kolay
yutuyorlar, zellikle kadnlar saf haldeki eyleri sevmiyorlar.
Kahveye giden yol uzun deildi, Afise, beyaz ceketli ve limon
rengi pantolonlu garsonlardan birini nefret ettii ey olan bir
eyler imek yerine yanndakileri susatmak iin baharatl yiye223

cekler yutan nl beyzbol oyuncusu Don Evany Marquec?o)'ye


domuz aya dolmas servis ettiini grd. Afise ieri girdi,
Jean-Sol Partre her zamanki yerinde yazyordu, ok kalabalk
t ve sessizce konuuyorlard. Olaand olan sradan bir mu
cizeyle Afise, Partre'm yannda bo bir sandalye grd ve otur
du. Ar antasn kucana koydu .ve fermuarn at. Jean
Sol'n omzu stnden sayfann baln gryordu; Ansiklo
pedi, cilt on dokuz. ekinerek elini Jean-Sol'n koluna koydu;
Jean-Sol yazmay brakt.
- Buraya kadar geldiniz mi, dedi Afise.
- Evet, diye cevap verdi Jean-Sol. Benimle konumak m
istiyordunuz?
- Sizden bunu yaynlamamanz isteyecektim, dedi.
- Zor bir ey, dedi Jean-Sol. Bekliyorlar.
Gzlklerini kard, camlarn fledi ve yeniden takt; gzleri grnmyordu artk.
- Tab, dedi Afise. Ama demek istediim, sadece geciktirmeniz.
- Ah, dedi, Jean-Sol bu kadarck bir eyse bakarz.
- On yl geciktirmek gerek, dedi Alise.
- yle mi? dedi Jean-Sol.
- yle, dedi Afise. On yl ya da daha fazlas tabii. biliyorsunuz insanlarn onu alabilmesi iin para biriktirmelerini sala
mak gerek.
- Okumas olduka skc olacak, dedi Jean-Sol Partre,
nk yazmas imdiden benim iin skc oldu. Kat tutmak
tan sol bileime ar bir kramp girdi.
70 Raymond Queneau'nun kendi ad zerine .yapt iiri tamamlayan anagram "Don
Evane Marquy" (Tm yaptlar . Paris "Pleiade" Gallimard 1989, s. 51). Vian'n
bu ok yakn arkada domuz bacan severdi, ancak zellikle krkl yllarda hi
de imekten nefret etmezdi.

224

- Sizin iin zldm, dedi Alise.


- Krampn olduuna m?
- Hayr, dedi Alise, yayn geciktirmek istemeyiinize.
- Neden?
- Size yle aklayaym : Chick tm parasn sizin yaptklarnz alarak harcyor, ve artk paras kalmad.
- Baka ey alsa daha iyi eder, dedi Jean-Sol. Ben hibir
zaman kendi kitaplarm almam.
- Ne yapsanz seviyor.
- Bu onun hakk, dedi Jean-Sol. Seimini yapm.
- Biraz fazla kaptrd sanyorum, dedi Alise. Ben de seimimi yapnm, zgrm, nk o artk benimle yaamak istemi
yor, yayn geciktirrnediiniz iin, ben de sizi ldreceim.
- Var olma yollarm elimden alacaksnz, dedi Jean-Sol.
lrsem yayn haklarm nasl alacam sanyorsunuz.
:.... Siz bilirsiniz, dedi Afise, tm bunlar da ben dne
meyeceim artk, nk en ok sizi ldrmeyi istiyorum.
- Byle bir neden iin kendimi feda edemeyeceimi kabul
edersiniz herhalde?
- Kabul ediyorum, dedi Afise.
antasn at ve iinden birka gn nce masasnn gzn
den ald Chick'in yrek skcsn kard.
- Yakanz zebilir misiniz? diye sordu.
- Dinleyin, dedi Jean-Sol gzlklerini kararak, bu masal
ok sama buluyorum.
Yakasnn dmesini at. Alise gcn toplad ve kararl
bir hareketle yrek skcsn Partre'n gsne saplad .
Partre ona bakt, ok hzl lyordu, kalbinin drt yzl pira-

225

midecn benzediini grnce son bir akn bak att. Alise


bembeyaz kesildi, Jean-Sol Partre imdi lmt ve ay sou
yordu. Ansiklopedi'nin el yazmalarn ald ve yrtt. Garson
lardan biri, kan ve mrekkebiyle kk dikdrtgen masa s
tne dolmakalemin yapt pislii silmeye geldi. Garsona pa
ray dedi, yrek skcsnn iki kanadn at, Partre'n kal
bi masann stnde kald; ardndan parlak aleti ald ve an
tasna koydu, sonra da Partre'n cebinde saklad kibrit pake
tini kendine alarak sokaa kt.

7 1 Vian, 1946 ylnda Pitagorcu filozoflara gre ateten olutuu dnlerek drt
yzl piramidin kutsal deerinden sz etmiti. (Gnmzden be yzyl nce)

226

LVll

Arkasn dnd. Kaln kara bir duman vitrini dolduruyordu


ve insanlar bakmaya balad, atei yakmadan nce kibrit
harcamt, Partre'n kitaplar kolay kolay alev almyorlard.
Kitap masasnn arkasnda yatyordu, kalbi yan banda,
yanmaya balamt, siyah bir alev ve kaynayan kan eik bir
biimde fkrarak kmaya balamt bile. yz metre arka
da, ilk iki kitap atr atr ve harl harl yanyordu, kitaplar
lmt, Chick'e kitap satm herkes ayn biimde lecekti ve
kitap dkkanlar yanacakt. Alise alyor ve kouyordu,
kalbini gren Jean-Sol Partre'n gzlerini hatrlyordu, bata
onu ldrmek istememiti, sadece son kitabnn kmasn
engellemek ve Chick'i evresinde git gide ykselen bu felaket
ten kurtarmak istemiti. Hepsi, Chick'e kar bir olmulard
onun parasn almak istemilerdi, Partre'a olan hayranln
dan yararlandlar, ona hibir deeri olmayan eski elbiselerini,
parmak izleri olan pipolar sattlar,

kendilerini bekleyen

kaderi hak ettiler. Solunda ciltli serilerle sslenmi bir vitrin


grd, durdu, derin bir soluk ald ve ieri girdi .
- Ne istemitiniz? diye sordu kitap.
- Partre'nz var m? dedi Afise.
- Evet, ama, dedi kitap, ok deerli bunlar imdilik size
veremem,
-

hepsini iyi bir mterime ayrdm.

Chick mi? dedi Alise.

22 7

Evet, diye cevap verdi kitap, sanrm ad buydu.

- Arnk sizden bunlan alamayacak, dedi Alise .


Ona yaklat ve mendilini yere drd. Kitap onu almak
iin atrdayarak yere eildi, hzl bir hareketle yrek s
kcsn srtna saplad, alyordu ve yeniden titremeye
balad, kitap yz yere doru dt, Alise mendilini almaya
cesaret edemedi, adam parmaklaryla mndili skmt. Yrek
skcs kt, kanatlan arasnda kitapnn kck parlk
krmz kalbini tutuyordu, Alise kanatlar at, kalp kitapya
doru yuvarland. Acele etmek gerekiyordu, bir gazete yn
ald, kibriti akt ve tezgaha doru att stne de gazeteleri
frlatt, ardndan en yakn reyondan bulduu Nicolas Ca
lasC72)'m bir dzine kitabn aceleyle att, alev scak bir titre
yile kitaplar stnde gezindi, tezgahn ahabnda dumanlar
ttyor ve atrdyordu, dumanlar dkkan dolduruyordu.
Alise son bir kitap srasn da atein iine itiverdi ve el yor
damyla kt, kimse girmesin diye kap tokman ekti ve
komaya balad. Gzleri yanyordu ve salan duman koku
yordu, kouyordu ve gz yalan artk yan aklarndan akmyor, du, rzgar onlan hemen kurutuyordu . Chick'in yaad semte
yaklat, sadece iki, tane kitap kalmt, dierleri tehlike
oluturmuyordu. Bir sonrakine girmeden nce arkasn dnd
gkyznde kaln duman bulutlarnn ykseldiini grd ve
insanlar Pompaclar Takmn n karmak makinelerini grmek
iin kouturuyordu. Alise kapy kapad iin kocaman b
yk beyaz aralar sokaktan girdiler; gzleriyle aynadan onlar
izledi, ve kitap ona yaklat ve ne istediini sordu.

72 Vian 946'da Nicolas Calas'n Freud'u Marksist, srrealist ve Nietzsche'ci felsefi


bir de,,mesi olan Foyers d'Incendie'yi (Yangnn Merkezi) okumutu.
228

LVl l l

- Siz, dedi Polis Hakimlerinin Hakimi, siz kapnn sanda


kalacaksnz, ve siz de Douglas, diye devam etti iki iman
memurun ikincisine dnerek, siz solda durun ve kimseyi sok
mayn.
Ad . geen iki silahba yokedicilerini aldlar ve kural
gerei pozisyonda namluyu dize evirerek sa ellerini sa k
lan arkasndan indirdiler. Kasklarnn boazlklarn eneleri
ne kadar indirdiler ve eneleri nden ve arkadan tat. Ha
kimlerin hakimi drt zayf silahbann arkasndan ieri
girdi; onlar yeniden ieriye kimseyi almamak greviyle kap

l'a sralad.

nn her yan

Kalan iki zayf silahbann arkasn

dan merdivene doru yneldi. Birbirlerine benziyorlard, es


mer tenleri, kara gzleri ve ince dudaklar vard.

229

LIX

Chick sonuna kadar ayn anda dinledii iki pla deitir


mek iin pikab durdurdu. Baka serinin plaklarm ald; plak
larn birinin altnda Alise'in bir fotorafm buldu. Fotorafta
biraz yan durmutu, ho bir kla aydnlatlmt, fotoraf
salarnn stnden aydnlk salamak iin arkasna bir pro
jektr koymu olmalyd. Plaklar deitirdi ve resmi elinde
tuttu. Camdan yle bir baktnda, evinin daha da yaknn
dan duman bulutlarnn ykseldiini grd. ki plan dinle
yecek ve inip yandaki kitapya bakacakt. Oturdu, eliyle res
mi gzlerinin nne getirdi, daha dikkatli baktnda, Afise,
Partre'a benziyordu, Partre'n resmi yava yava Alise'inkinin
stnde olumaya balad, Partre, Chick'e glmsedi, istedii
eyleri kesinlikle ona ithaf edecekti; merdivenden ayak sesleri
kyordu, dinledi, yumruklar kapda nlad. Fotoraf koydu,
pikab durdurdu ve amaya gitti. nnde silahbalardan
birinin siyah deri tulumlarndan birini grd, ikincisi ardn
dan geldi, ve en son da, Polis Hakimlerinin Hakimi girdi, siyah
kask eiin karanlnda uucu yansmalar karyordu.
- Adnz Chick mi? dedi hakimlerin hakimi.
Chick geriledi, yz bembeyaz olmutu. Gzel kitaplarnn
durduu duvara kadar geri ekildi.
- Ne yaptm? diye sordu.
230

- Hakimlerin hakimi gsndeki cebini kartrd ve

katd

okudu :
Haciz yaplmak suretiyle, Bay

Chick in evinde vergi tahsili.


'

Kaaklk yznden esasl bir dayaktan geirme ve sert knama


cezas. Haneye tecavz tam ya da yar zamanl olarak haciz.
- Ama . . . vergilerimi deyecektim, dedi Chick.
- Evet, dedi hakimlerin hakimi, sonra dersiniz. ncelikle
sizi iyice bir dayaktan geirmemiz gerek. Bu ok sert bir
dayak, insanlar rktmemek iin ksaltmasn kullanyoruz.
- Param vereceim size, dedi Chick.
- Kesinlikle, dedi hakimlerin hakimi.
Chick masaya yaklat ve ekmeceyi at; orada iyi marka
bir yrek skcs ve ypranm bir aynasz ldrcs sak
lyordu. Yrek skcsn bulamad ancak aynasz ldrc
kabarkl bir kat ynn altndan belli oluyordu.
- Hey baksana, dedi hakimlerin hakimi, para aryorsun
deil mi orada?
ki silahba birbirlerinden uzaklat ve yokedicilerini
.
tutuyorlard . Chick doruldu elinde aynasz ldrcs vard.
- Dikkat, ef! dedi silahbalardan biri.
- Basaym m ef? diye sordu ikincisi.
- Beni byle ele geiremezsiniz, dedi Chick.
- ok iyi, dedi hakimlerin hakimi, o zaman kitaplarnz
alrz.
Silahbalardan biri eriebildii bir kitab ald. Hzla at.
- Yazdan baka bir ey yok, ef, dedi.
- Saldrn, dedi hakimlerin hakimi.
Silahba kitab cildinden tuttu ve sert bir biimde sallad.
Chick haykrmaya balad.

23 1

- Dokunmayn ona! . . .
- Bak sen, dedi hakimlerin hakimi, neden aynasz ldrcnz kullanmyorsunuz? Katta haneye tecavz yazdn
ok iyi biliyorsunuz.
- Brakn unu, diye Chick yeniden kkredi. Aynasz ld
rcsn kaldrd, ancak tetik daha baslmadan tekledi.
- Basaym m ef? diye bir daha sordu silahba
Kitap cildinden ayrld ve Chick ie yaramaz aynasz ld
rcsn bir yana atarak ne frlad.
- Basn Douglas, dedi hakimlerin hakimi geri ekilerek.
Chick'in bedeni silahbalarn ayaklarna yld; ikisi bir
den ate enniti.
- Esasl dve geelim mi ef? diye sordu dier silah
ba.
Chick biraz daha kmldyordu . Ellerinin stnde kalkt ve
dizst oturmay_ baard. Karnn tutuyordu, ter damlalar
gzlerine dolarken yzn buruturuyordu. Alnnda koca bir
yark vard.
- Brakn bu kitaplar . . . diye mrldand.
Sesi kesik kesik ve bouk kyordu.
- stlerinde tepineceiz, dedi hakimlerin hakimi, sanrm
birka saniye sonra da lm olacaksnz.
Chick'in ba yeniden dt, ban kaldrmay denedi, an
cak sanki iinde gen camlar dnyormu gibi can yanyor
du. Bir ayan yere koymay baard ancak dier dizi kvrl
may reddediyordu. Hakimlerin hakimi Chick'e iki tekme
savururken, silahbalar kitaplara yaklayorlard.
- Kitaplara dokunmayn, dedi Chick.
Boaznda kann fokurdad duyuluyordu ba gitgide

232

dyordu. Kamn brakt, elleri krmzyd, bo bo havaya


vurdu ve sonra yz ye re dnk olarak yen iden dt. Ha

kimlerin hakimi ayayla onu dndrd.. Kmldamyordu


artk, ak gzleri odadan daha uzaa bakyordu. Alnndan
akan kanl izgiyle yz ikiye blnmt.
- Tepinin, Douglas ! dedi hakimlerin hakimi. Grlt ka
ran bu aleti bizzat paralayacam.
Pencerenin nne geti ve byk bir duman ynnn ya
va yava kendisine doru ykseldiini grd.
- Bu kadar zenle tepinmenize gerek yok, diye ekledi, yan
daki ev yanyor. abuk olun, nemli olan bu. Hibir iz kalma
yacak ama ben hepsini raporumda anlatacam.
Chick'in yz simsiyah t . Kan birikintisi yldz biiminde
phtlayordu.

233

LX

Nicolas, Alise'in atee verdii sondan bir nceki kitapy


gemiti. ine giden Colin'le karlamn ve Alise'in znt
sn renmiti. Kulbne telefon eder etmez Partre'n ld
n renmi, ve yeenini aramaya koyulmutu, onu teselli
etmeyi, moral vermeyi ve eskisi gibi neeli olana kadar kendi
siyle kalmasn istiyordu. Chick'in evini grd, yandaki kitap
nn eki darbesiyle patlam gibi duran vitrininin ortasn
dan ince uzun bir duman ykseliyordu. Kapnn nnde Polis
Hakimlerinin Hakiminin arabas dikkatini ekti, tehlikeli bl
geden uzak tutmak iin ofrn arabay biraz ileri gtrd
n grd ve silahbalarn kapkara siluetlerini fark etti. Ne
redeyse o anda Pompaclar grnd, arabalar korkun bir g
rlt kararak kitapnn nnde durdu. Nicolas kilidi a
makla urayordu, kapy tekmeyle krmay baard ve ieri
kotu. Dkkann iinde her ey yanyordu, kitapnn bedeni
yerdeydi, ayaklar alevlerin iinde, kalbi yan banda, yerde
Chick'in yrek skcsn grd. Ate kocaman krmz k
relerle ve dkkann kaln duvarlarn bir anda delen sivri diller
biiminde fkryordu, Nicolas da yanmamak iin kendini
yere att, o anda stnde Pompaclarn yangn sndrme alet
lerinin fskiyelerinden kan iddetli havay hissetti; fskiyeyi
sonuna kadar anca atein sesi iki kat artt. Kitaplar atrda
yarak yanyordu ve kararm sayfalar kanat rparak uuu-

234

yorlar ve fskiyenin ters ynnde Nicolas'nn ba stnden


geiyorlard, btn bu grltler ve alevler karken Nicolas
zor nefes alyordu. Alise'in atein iinde kalmadn dn
yordu, ancak km olabilecei kapy da gremiyordu, ate
Pompaclara kar savayor ve snm gibi grnen bask
blgeden karak hzla ykseliyor gibi duruyordu, pis kllerin
iinde alevlerden bile parlak, ltl bir parlaklk duruyordu .
st katn ektii duman hemen kayboldu, kitaplar snd,
ancak tavan grlmemi bir hzla yanyordu. Yerde sadece bu
aydnlk vard. Kllerden batm, salar kararm Nicolas zor
nefes alarak a doru trmanarak ilerliyordu, Pompac iz
melerinin kouturmasn duyuyordu, eilmi demir bir kiriin
altnda byleyici san sa yuma fark etti, alevler bu salar
yutamamt, nk alevlerden daha parlakt, onu i cebine
soktu ve kt. Bir aya aksayarak yryordu, Pompaclar git
mesini izlediler) ate st katlar korkun bir biimde sarmt,
Pompaclar binalarn bloklarn yanmaya brakinak iin ayr
maya alyorlard, nk daha fazla yangn sndren svlar
kalmamt. Nicolas kaldrmdan gidiyordu, sa eli gsnde
Alise'in salarn okuyordu, nnden geen Hakimlerin haki
minin arabasnn grltsn duydu; arkada hakimin krmz
deri tulumunu tand. Ceketinin yakasn biraz araladnda,
gnee bulanmt, sadece gzleri glgede kalyordu.

235

LXI

Colin otuzuncu direi seebiliyordu. S abahtan beri Altn


Madeni'nin<73> mahzeni iinde yryordu. Grevi altn al
maya gelen adamlar grdnde barmaktan ibaretti. Mah
zen ok bykt, bir tur atmak iin hzl gidilse bile bir gn
gerekiyordu, ortasnda ldren gazlardan oluan bir atmosfer
iinde altnn yava yava olgunlat zrhl oda vard. Eer
g iinde tam bir tur yaplabilirse bu meslekte iyi kazanla
bilirdi. Celin kendini fiziksel adan formda hissetmiyordu,
mahzenin ii ok karanl.kt. Buna karn, bazen arkasna ba
kyor ve zaman kaybediyordu, ve arkasnda sadece en arkada
ki lambann kck parlak noktasn, nnde de yavaa b
yyen lambay gryordu.

Altn hrszlar her gn gelniyolard, ama yine buranin da


ngrlen zamanda kontrol edilmesi gerekiyordu, yoksa maa
ndan keserlerdi. Hrszlar geerken barmaya hazr olmak
iin saate nem vermek gerekirdi. Bu adamlarn alkanlklar
ok dzenliydi.
Colin'in sa aya aryordu, sert yapay tatan ina edilmi
olan mahzenin yeri przlyd ve inili klyd. stenilen
zamanda otuzuncu diree varabilmek iin sekizinci beyaz
izgiyi geerken biraz hzland. Yryne elik etsin diye
73 Bkz. ABD'nin deerli metal rezevlerinin olduu Banque de France mahzenleri ya
da Fon I<nox'un Kentucky'deki Gold Vault (Altn Mahzeni) gibi efsanevi yerler.

236

yksek sesle ark sylemeye balad, durdu, nk yank ona


kesik kesik ve tehditkar szckler savuruyor ve kendisininkine
ters den bir ark sylyorlard.
Ac eken bacaklarla, durmadan gitti ve otuzuncu direi
geti. Arkasnda bir ey greceini sanarak otomatik olarak
dnd; be saniye daha kaybetti ve aray kapatmak iin birka
hzl adm daha att.

23 7

LXll

Yemek odasna amk girilemiyordu, tavan neredeyse yere


deiyordu nemli karanlk ortamda yetien yan-bitkisel yan
mineral uzantlarla birbirine balanmlard. Koridorun kaps
artk almyordu, sadece Chloe'nin odasna gtren dar bir
geit kalmt. lk sis geti, Nicolas onu izledi. akna dn
mt, ceketinin i cebinde bir ey inip kalkyordu, elini
gsne gtrd.
Odaya girmeden nce yataa bakt, Chloe hfila ieklerle
ewiliydi. rtlerin zerine uzanm eli, yar saydam derisi
nin yannda bej gibi duran beyaz orkideyi glkle tutuyordu.
Gzleri akt, yanna oturan sis'i grnce glkle kmldad.
Nicolas, Chloe'yi grd, yzn dnd, ona glmsemek iste
miti, ona yaklat ve elini okad, o da oturdu ve Chloe yava
a gzlerini kapad ye yeniden at, onlar grdne mutlu
olmu grnyordu.
- Uyuyor muydun? diye sordu sis alak sesle.
Chloe gzleriyle hayr dedi, zayf parnaklanyla sis'in elini
arad. Dier elinin altnda siyah ve canl gzlerini grdkleri
Nicolas'ya yaklamak iin yatan stnde pnr ptr yryen
fareyi saklyordu. iekler yatan evresinde titreiyorlard,
uzun sre dayanamayacaklard, Chloe her geen saat kendini
daha gsz hissediyordu.
- Colin nerede? diye sordu sis.

238

- te . . . dedi Chloe nefes alrken.


- Konuma, dedi sis, sorulan baka trl sorarm; gzel
kumral ban Chloe'ninkine yaklanrd ve onu dikkatli bir
biimde pt.
- Bankasnda m alyor? dedi.
Chloe'nin gz kapaklar kapand .
Ve girite bir ayak sesi duyuldu, Colin kapda belirdi, yeni
iekler tutuyordu, ancak ii yoktu artk. Adamlar ok erken
gemiti, daha fazla yryernerniti. Elinden geleni yapt
iin biraz parayla bu iekleri getirmiti.
Chloe daha rahatlam grnyordu, neredeyse glms
yordu, imdi Colin yan bana gelmiti kalan gcn de al
mayacak kadar ok seviyordu onu ve tamamyla incionemek
iin ufak ufak dokunuyordu, almaktan ypranm elleriyle
salarn okuyordu.
Nicolas, Colin, sis ve Chloe oradayd. Nicolas alamaya
balad nk Chick ve Alise hibir zaman bir daha gelmeye
cekti ve Chloe'nin durumu da ok arlamt.

239

LXl l l

dare Colin'e iyi para veriyordu ama artk ok geti. imdi


her gn insanlarn evine gitmesi gerekiyordu, ona bir . liste
hazrlyorlard, felaketleri bir gn nceden haber veriyordu.
Her gn kalabalk ya da gzel semtlere gidiyordu, bir sr
basamak trmanyordu ve kt karlanyordu; bana ar ve
yaralayan eyalar frlatyorlar, sert ve inciten szler savuru
yorlar, ve kapnn nne atyorlard; bu ii devam ettirecekti.
Yapaca tek ey buydu, kendisini kapnn nne attrtmak.
Yorgunluk onu kvrandryor, dizlerinin ban zyor, ve
yzn kertiyordu, gzleri sadece insanlarn irkinliini g
ryordu, durmadan gelecek felaketleri haber veriyor; dur
madan da onu yumruklar, lklar, gz yalan ve kfrlerle
kovuyorlard.
ki basamak kt kapy ald ve hemen arkasndan bir
adm geri ekildi; siyah kasketini gren insanlar onu tandlar,
ve ok kt davrandlar, ancak Calin hibir ey sylememeliy
di bu i iin para dyorlard ona. Kap ald, haberi verdi ve
gitti, ar bir odun paras srtna isabet etti, listede bir sonra
ki ismi arad, kendisininki olduunu grd. Sonra kasketini
frlatt, yolda yrd, yreine bir arlk kt, nk yarn
Chloe lecekti.

240

LXIV

Rahjp, svireli'yle konuuyordu ve Colin konumalarn


bitirmelerini bekledi, sonra yaklat. Ayann alnndakj yeri
artk gremiyordu, her seferinde aya taklyordu, gzleri d
n yataklarndaki koyu renk salaryla duru tenli Chloe'yi,
dzgn burnunu, hafif bombeli alnn, oval biimli tatl
yzn onu dnyadan uzaklatran kapal gzkapaklann g
ryordu.
- Cenaze treni iin mi geldiniz? dedi Rahip .
- Chloe ld, dedi Colin.
Colin, kendisinin "Chloe ld" dediini duydu ve inan
mad.
- Biliyorum, dedi Rahip, ne kadar harcamak istersiniz? Her
halde gzel bir tren istersiniz.
- Evet, dedi Calin.

- ki

biri dublzon civarnda size iyi bir eyler hazrlaya-

bilirim, dedi Rahip. Daha pahal eylerim de var tabii.


- S adece yirmi dublzonum var, dedi Calin. Belki, otuz,
krk dublzon karabilirim ama hemen deil.
Rahip cierlerini havayla doldurdu ve iren bir nefes
kard.
- O zaman size yoksul treni yapmak gerek.
- Ben yoksulum . . . dedi Calin, ve Chloe ld . . .

241

- Evet, dedi Rahip, ama adamakll gmlmeyi ayarlama


dan insan lmemeli. Be yz dublzonunuz bile yok demek?
- Hayr, dedi Colin, birok defada dememi kabul eder
seniz yz dublzona kadar karm; "Chloe ld" demenin ne
demek olduunu biliyor musunuz siz?
- Biliyorsunuz, dedi Rahip, alknm, beni ok etkilemiyor.
Size Tann'ya yalvarmamz neririm, ancak korkarm ki bu
kadar az para iin onu rahatsz etmek de ters debilir.
- Ah! dedi Calin, onu rahatsz etmeyeceim. Fazla bir ey
yapabileceini sanmyorum, baksanza nk Chloe ld.
- Deitirelim u konuyu, dedi Rahip. eyi dnsenize, ne
bileyim, herhangi bir ey ite rnein . . .
- Yz dublzona, eli yz dzgn bir tren yapabilir
miyim? dedi Calin.
- Byle bir neri sz konusu olamaz, dedi Rahip, yz elliye
karmalsnz.
- Size demem iin ok zaman gerekecek.
- Bir iiniz var ya . . . Bana kck bir kat imzalarsnz.
- Nasl isterseniz, dedi Celin .
- Bu durumda belki iki yze kadar karsnz, Kayyum ve
svireli sizin yannzda dururlar, yz elli verince karnzda
duruyorlar.
- Yapamam, dedi Calin. Bu ite ok uzun sre alacam
sanmyorum.
- O halde, yz elli diyoruz . . . diye bitirdi Rahip. ok yazk,

gerekten ok iren bir tren olacak. Midemi bulandryor


sunuz, ok cimrilik ediyorsunuz.
- Affedersiniz, dedi Colin.

242

- Gelin de u katlar imzalayn, dedi . Rahip ve Colin'i


hrsla itti.

Calin bir sandalyeye arpt ve grltye kzan Rahip onu


yeniden ayinhane'ye doru itti ve homurdanarak arkasndan
gitti.

243

LXV

ki hamal dairenin nnde bekleyen Colin'i buldular. Pislik


iindeydiler, nk merdivenler gitgide kyordu, giysileri
eski psk olduu iin de zaten yrnklarla doluydu. nifor
malarnn deliklerinden, irkin ve boum boum bacaklarnn
kzl kllar grnyordu, yoksul cenaze tzne uygun bir
biimde Colin'i gbeine yumruk atarak selamladlar.
Giri imdi bir mahzenin koridoruna benziyordu, Chloe'nin
odasna girmek iin balarn ediler. Tabutular gitmiledi,
Chloe artk giinmyordu, ama zerinde sra numaras bulu
nan arpk urpuk irkin siyah bir kutu vard. Kutuyu aldlar
ve ko ba gibi sallayarak pencereden frlattlar,

ancak

be

yz dublzonun stnde lleri omuzda indiriyorlard. Bu


yzden diye dnd Colin, kutu byle arpk urpuktu; ve
Chloe yok oldu ve paraland diye alyordu; onun artk hibir
ey hissetmediini dnd ve daha ok alad; kutu kald
rmn stne dt ve yanda oynayan bir ocuun bacan
krd, onu kaldrma ittiler, kutuyu l arabasna yklediler, bu

krmzya boyanm bir kamyondu ve hamallardan biri kul


lanyordu.
Kamyonun arkasndan ok az insan izliyordu, Nicolas, sis,
Colin ve tanmadklar birka kii daha; kamyon ok hzl
gidiyordu; yetimek iin komalar gerekti, ofr avaz kt

244

kadar ark sylyordu; iki

yz elli

dublzondan aa da sus

muyordu.
Kilisenin

nnde

iin ieri girdiin


asarak onla srtn dn

durdular, herkes t ren

de kutu orada kald. Rahip suratn

d ve inandrc olmayan hareketlerle sallanmaya balad,


Colin salm nnde ayakta durdu, gzlerini
ha

stnde

duvara aslm sa vard, can

kaldrd; nnde
skkn grnyor

du , Colin ona sordu:


- Neden ld Chloe?
- Bunda benim

hibir suum yok,

dedi sa . Baka eylerden

konusak.

- Kim ilgilen iyor bununla? . . . diye sordu Colin.


ok alak sesle konuuyorlard, dierleri konumalarn
duymuyordu .
- Benim hi ilgim yok, dedi, sa.
- Sizi dnme davet etmitim.
- Gzeldi, dedi sa. ok elenmitim. Neden bu sefer daha
ok para vermediniz?
- Param yok artk, dedi Colin. Ayrca bu seferki dn deil

ki.
- Evet . . . dedi

Rahatsz

sa.

olmu gibi

grnd.

- Bu ok farkl, dedi Colin. Bu sefer Chloe ld . Bu siyah


kutu fikrini sevmiyorum.
- Hmm.mm . . . dedi sa.
Baka yerlere bakyordu ve can sklm gibi duruyordu .
Rahip, Latince dizeler mrldanarak kaynana zrltsn sall
yordu .
- Neden onu ldrdnz? diye sordu Colin.

245

- Aah . . dedi sa. Israr etmeyin aruk.


.

ivilerinin stnde daha rahat edebilecei bir pozisyon


arad.
- Ne kadar tatlyd, dedi Colin. Ne ktlk dnd, ne
ktlk yapt.(74)
- Bunun dinle hi ilgisi yok, diye homurdand sa esne
yerek.
Dikenli tacnn eimini deitirmek iin ban sallad.
- Ne yaptmz anlamyorum, dedi Colin, bunlar hak et
miyorduk biz.
Gzlerini indirdi. sa cevap vermedi. Colin ban yeniden
kaldrd. sa'nn gs yava yava ve dzenli olarak inip kal
kyordu, yz izgilerinde rahatlk belirdi, gzleri kapanmt
ve Colin burun deliklerinden karn tok bir kedinin kard
hafif mutluluk mnlnsn duydu. Ayn anda Rahip ayaklarnn
stnde srad bir boruya fledi, ve tren de bitti.
lk olarak Rahip kt kiliseden, ayinhane'ye gidip ivili ko
caman ayakkablarn giydi. Calin, sis ve Nicolas ktlar ve
kamyonun arkasnda beklediler. O zaman svireli ve Kayyum
rengarenk pahal giysiler giyerek ortaya ktlar. Colin'i yuha
lamaya ve vahiler gibi kamyonun evresinde dnmeye
baladlar, Colin kulaklarn tkad ancak hibir ey syleyeme
di, yoksul cenazesi iin imza atmt, avu avu akl talan
zerine geldiinde kmldamad bile.

74 Masumlarn ektii ac . ve olmleri konusu Dostoyevski"nin (Karamazov


Kardeler, 1880} ve Albe:t Camus'nn (Veba, 1 947) yaptlannda da ilenmitir,
ancak sa'yla dodan konuma olduka ilgintir.

246

LXVI

Uzun sre yollarda yrdler, insanlar dnp bakmyor


lard bile, ve gn b atyordu. Yoksul mezarl ok uzaktayd,
krmz kamyon motordan neeyle panrtlar kararak ilerli
yor, yolun engebelerinden atlyordu.
Colin artk hibir ey duymuyordu, gemite yayor, ara
sra glmsyor her eyi anmsyordu. Nicolas ve sis arkasn
dan yryorlard, sis ara ara Colin'in omzunu tutuyordu.
Colin mezarla ilk kez geliyordu; mezarlk suyun arlyla
srekli

snrlan deien ekilsiz bir adada bulunuyordu.


.

Sislerin arkasndan zar zor seiliyordu. Kamyon kyda kald;


adaya br ucu siste kaybolan uzun esnek gri bir kalas stn
den ulalabiliyordu. Hamallar okkal kfrler savurdular, bi
rincisi kalasa doru ilerledi, ancak geilebilecek kadar ge
nilii vard. Siyah kutuyu boyunlarnda bir tur dolayp omuz
larndan geirdikleri ham deriden geni kaylar ekerek ta
yorlard, ikinci hamal nefes alamyordu, mosmor kesilmiti:
sisin grilii iinde son derece hznl bir hava veriyordu .
Calin onlar izledi; Nicolas ve sis de uzun kalasn stnde

sarsmak saa sola


sallamak iin zellikle tepinerek gidiyordu. urubun iinde
eriyip giden eker izgileri gibi bir dumann ortasnda gzden
kayboldu. Ayak sesleri gitgide alalarak kalas stnde yank

yrmeye baladlar. Birinci hamal kut uyu

lanyor, kalas iyice eildi, ortasna yaklatlar; geerken kalas

247

suya dedi ve simetrik dalgacklar iki yandan 'lap' diye ses


kard; su neredeyse tm kalas iine almt. Su, karanlk ve
saydamd; Colin saa: doru eildi, dibe bakt, derinlikte
beyaz bir eyin sallandn grdn sand; Nicolas ve sis
arkasnda durdular; sanki su stnde ayakta duruyor gibiydi
ler. Hamallar devam ediyorlard, yolun ikinci yars uzanyor
du, ortay getiklerinde, dalgacklar alald ve kalas emme sesi
kararak yukar kt.
Hamallar komaya baladlar; ayaklaryla tepiniyorlard
siyah kutunun kulplar kenarlara arpyordu. Adaya Colin'den
nce geldiler, arkadalar, karanlk bitki itlerinin iki yann
evirdii kk patikadan ar admlarla getiler. Patika ke
derli biimde garip kvrmlarla uzayp gidiyordu, toprak
gzenekli ve atlak atlakt. Biraz geniledi. Bitkilerin yaprak
lar ak griye dnmeye baladlar. Kadifemsi etleri stnde
altndan damarlar beliriyordu. Uzun ve bklen aalar yo
lun bir ucundan .dierine bir kemer oluturuyordu. Bu keme
rin altndan gn gsterisiz bir haleyle kyordu. Patika
bir sr yola ayrld ve hamallar hi duraksamadan saa dn
dler. Colin, sis ve Nicolas onlara yetimek iin kotular.

Aalarn arasnda hayvan sesleri duyulmuyordu; arada


sadece yere dmek iin aalardan kopan baz gri yaprak
larn sesi geliyordu. Yolun kvrmlarn izlediler. Hamallar
aalara tekme atyorlard, ve ar ayakkablar aalarn sn
gerimsi kabuu zerinde derin mor ezikler brakyordu. Me
zarlk adann tam ortasndayd; talara trmanarak clz aa
larn tepelerinden, uzaklarda, dier kyya doru, kanaryaotu
ve dereotu tarlalarndan geen kk uaklarn ar uulary
la iidii siyaha bulanm gkyz grnyordu.
248

Hamallar byk bir deliin yannda durdular. Chloe'nin


tabutunu "salata"C7S) arksn syleyerek sallamaya baladlar
ve tetikleyici dmeye bastlar. Kapak ald ve bir ey byk
grltyle delie dt; ikinci hamal neredeyse boulmu
olarak ylverdi, nk kay boynundan yeterince hzl

zlememiti. Colin ve Nicolas koarak geldiler, sis arkada


sendeledi, sonra Kayyum'la svireli ya dolu tulumlaryla
aniden bir ta ynnn arkasndan ktlar . ve ukura toprak
ve talar atarak kurtlar gibi ulumaya baladlar.
Colin dizlerinin stne km, ban ellerinin arasna

almt,

talar derken bouk bir ses karyordu, sis,

Nicolas'nn yannda alyordu, sonra svireli, Kayyum ve iki


hamal el ele tututular ve delik evresinde halka oldular,
sonra birden patikaya doru kouturdular ve dans ede ede
gzden kayboldular.
Kayyum byk bir boru alyordu ve lm havas iinde
bouk sesler yanklanyordu. Toprak yava yava gmeye
balamt,

iki dakika sonra Chloe'nin bedeni tamamen yok

olmutu.

75 Kvrck salatann suda ykarken sallanmas gibi, bu ark birini rt iinde sal
layarak oynanan oyun eliinde sylenir

249

LXVl l

Siyah bykl gri fare son bir gayret gsterdi ve geebildi.


Bir anda arkasnda, tavan tabann stne dt kenar aralk
larnda cansz maddelerden olumu solucanlar yava yava
kvrlarak fkrdlar. Giriin karanlk koridorundan alelacele
yuvarlanarak indi, duvarlar sallanarak birbfrlerine yaklayor
du ve kapnn altndan kamay baard. Merdivene ulat,
indi, kaldrmda durdu. Bir an tereddt etti, dnd ve me
zarla doru yola koyuldu.

250

LXVl ll

- Aslnda, dedi kedi<76J, canm pek istemiyor.


- Yanlyorsun, dedi fare. Daha genceciim ve son ana
kadar ok iyi beslendim.
- Ben de iyi beslendim, dedi kedi. Ayrca hibir zaman inti
har etmeyi dnmedim, anlyorsun ya, bana neden sama
geliyor bu.
- nk onu grmedin, dedi fare.
- Ne yapyor? diye sordu kedi.
Aslnda ok da niyeti yoktu renmeye . Hava scakt ve
btn tyleri kendinden gemiti.
- Suyun kenarnda, dedi fare, bekliyor, ve saati gelince,
kalasn stnde gidiyor ve ortasnda duruyor. Suya bakyor.
Bir ey gryor.
- Fazla bir ey gremez, dedi kedi. Bir nilferden baka.
- Evet, dedi fare, ldrmek iin onun yzeye kmasn

bekliyor.
- ok sama, dedi fare. Hibir anlam yok.

76 Bkz. Vian'n bir yazs (1 942 ?): "Parelere i.Yilik eden ve trnn yii z.k.arasJ kedi

hikayesini ocuklara anlatmak"

25 1

- Saat geince, diye devam etti fare, yeniden kyya geliyor


ve fotorafa bakyor.
- Hi yemek yemiyor mu? diye sordu kedi.
- Hayr, dedi fare, ok zayflad, buna dayanamyorum.
Bugnlerden birinde byk kalasn stnde yrrken yanl
bir adm atacak.
- Sana ne oluyor ki? diye sordu kedi. zgn olan o, ne

olmu yani?
- zgn deil, dedi fare, ii yanyor. te buna dayanam
yorum ben. Sonra suya decek, ok eiliyor.
- O zaman hal byleyse, sana byle bir yardm yapmak
isterim, ama neden "hal byleyse" dediimi bilmiyorum,
nk hibir ey anlamyorum.
- ok iyisin, dedi fare.
- Ban azma koy, dedi kedi, ve bekle.
- Uzun srer mi? diye sordu fare .
- Biri kuyruuma basana kadar, dedi kedi, hzl bir refleks
olmas gerek. Ben kuyruumu uzatrm korkma sen.
Fare kedinin azn at, ban sivri dileri arasna sokn.
Sonra hemen ekti.
- Baksana, kpekbal m yedin sen bu sabah?
.

- Dinle, dedi kedi, istemiyorsan, ekip gidebilirsin. Bu ey

zaten canm skt. Kendi bana halledersin.


Sinirlenmi grnyordu;
Kk siyah gzlerini kapad ve ban yerletirdi. Kedi sivri
dilerini dikkatlice ince, yumuak, gri boynunun stne indir
di. Tyl kuyruunu at ve kaldrmn stne uzatt.

252

Papala<m bal Jules yetimhanesinden kan on bir kr


kz ark syleyerek geliyordu.

SON
Memphis, 8 Mart 1946
Davenport, 1 O Mart 1946C7B)

77 Vian argoda "oturak" ve "pezevenk" anlamna gelen bu ad severdi. Aynnttlar


iin bkz. Gnlerin Kp, eletiri serisi, C. Bourgois, 2. not, s. 208. Burada Jullen
Apostat ad deitirilmitir, Paris'teki Cluny Mzesi yakinndaki kaplcalann ad

verilmitir.

(bkz. dipnot 1.) kadar nldr. Memphis.


"Blues'un babas" W. C. Handy'nin kentidir, Davenport da Vian'dan tam on yedi
yl nce 10 Mart'ta domu olan Vian'n taklit ettii trompeti Leon Bix Beider
beclte'in (1903-1931) kentidir. BJcz. Dorothy Baker'n, Trompetteki Delikanh adl
kitab, Vian tarafndan evrilmi 1948-1949.

78 Bu ilci nemli caz kenti, New Orleans

253

You might also like