Professional Documents
Culture Documents
Sözlük Psikoloji PDF
Sözlük Psikoloji PDF
ak bellek (ng. explicit memory): Szel bileenleri bulunan ve bilin dzeyindeki genel
bilgileri, gemi olaylar, kiisel yaantlar ieren; anmsanabilir eylere ilikin bellek; yksel
bellek, bildirimsel bellek.
ak davran (ng. overt behavior): Gzlemcinin kolayca gzleyebilecei davran.
ak renme (ng. explicit learning): Bilinli olarak gerekleen ve bilin dzeyinde
anmsanabilen bilgilerin elde edilmesini salayan renme.
adil dnya inanc (ng. just world belief / hypothesis): Dnyann adil olduu, insanlarn yaamda
hak ettiklerini yaadklar; kt eylerin kt insanlarn bana, iyi eylerin ise iyi insanlarn
bana geldiini varsayan savunmac ve yanltc ykleme.
adli ruhbilim (ng. forensic psychology): Ruhbilim ilkelerinin sorgulama yntemleri, su
saptaym, tankln deerlendirilmesi, insan ilikilerini ieren adli yntemlerin uygulanmas,
evlat edinme, ocuk sulular, uyuturucu kullanm, kmeler aras atma, vb. konularda gerekli
yasal dzenlemelerin yaplmasna yardmc olan ruhbilim dal.
agorafobi bkz. alan rks
agresyon bkz. saldrganlk
agulama (ng. cooing): Bebeklikte sesle ilgili geliimin ilk aamasnda karlan sesler.
ar zek gerilii (ng. profound retardation) : Zihinsel yetersizliin en aa dzeyde olma
durumu.
ar zek gerilii (severe mental retardation): Yaklak 20-35 zek blmne denk gelen
(yetikinlerde) bir zihinsel gerilik dzeyi.
azcl dnem (ng. oral stage): Freudun kiilik geliimi kuramnda, ruhsal-cinsel geliimin
doumdan 12-18. aya dein sren, temel doyum kaynann az olduu evresi.
ar eii (ng. pain threshold): Kiinin ac verici olarak duyumsad en dk uyarc derecesi.
aklc (ng. rationalist) : Akl yrtme ve anlama yetisi olan, aratrmada akl ve aklsal srelere
ncelik veren.
aklsal (ng. rational): 1. Aklla, akl yrtmeyle ilgili, zihinsel olan; fiziksel olmayan. 2. Akla
uygun, geerli olan. 3. Duyguya deil akla, bilie ynelik olan.
akla dayal davran kuram (ng. theory of reasoned action): Bir insann planl, amal
davranlarn en iyi aklayan etkenlerin, kiinin sz konusu davranlara ynelik tutumlar ile
znel ilkeleri olduu gr.
akla uygunlatrma (ng. rationalization): Ruhzmlemede, kiinin, usd drtlerini,
duygularn ya da davranlarn bilin dzeyinde daha sevimli, onaylanabilir klmak, hakl
karmak iin uygun gibi grnen, ancak geree uymayan gerekeler sunan bir savunma
dzenei, manta brnme.
akran kmesi (ng. peer group): Ayn toplumsal dzeye, ortak uralara ve normlara sahip
genellikle yaa birbirine yakn insanlarn oluturduu bir grup.
art imge (ng. after image): D uyaran bitince uyarana benzer ya da kart olarak yeniden
canlanan imge.
art belirtiler (ng. positive symptoms): izofreni tansnda, sanr, varsan, dank konuma ve
ses uyumsuzluu tr belirtilere verilen genel ad.
art pekitirme (ng. positive reinforcement): Edimsel koullamada, istenen davran
glendirmek ve yineleme skln artrmak iin, edimsel davrann dllendirilmesi, katmal
pekitirme.
aadan yukarya bilgi ilemleme (ng. bottom-up processing): Uyarclarn (sisteme giren
bilgilerin) yaln ve ayrntl tanmlarndan balayp daha byk, karmak yaplarn olumasna
dein ileyen bilisel sreler.
aamal geveme (ng. progressive relaxation): Kayg bozukluklarnn dzeltilmesinde
kullanlan bir tr ruhsaaltm yntemi.
ar coku (ng euphoria): Abartl iyimserlik, honutluk, nee ya da sevin duygusu.
ar devingenlik (ng. hyperactivity): Srekli, ar devinimle tanmlanan dzensiz, ar etkin
olma durumu, ar hareketlilik.
ar yeme bozukluu (ng. bulimia nervosa): nce denetimsiz bir biimde ar miktarda yeme,
daha sonra da ya boazna parmak sokma ya da eitli ilalar kullanma yoluyla yediklerini
karma, ar diyet gibi yntemlerle yediklerini vcudundan dar atma ya da yakma abalaryla
tanmlanan ileyleyici bir yeme bozukluu.
ayrc zellik (ng. trait): Kiiliin temel birimleri olduuna inanlan, grece kalc ve kiiye
bakalarndan ayr, esiz olma niteliini kazandran dnme, tutum ve duyumsama.
ayrc tan (ng. differential diagnosis): Benzer ya da akan belirtileri olan iki ya da daha ok
sayda bozukluun birbirinden ayrdedilmesi sreci.
ayna izimi (ng. mirror drawing ): Bir kalemle yldz ve daire gibi biimlerin, elin ve biimin
kendine deil aynadaki yansmasna bakarak kopyalanmas.
aynlk geerlii bkz. zdelik geerlii
ayrlk bunalts (ng. separation anxiety): Genellikle ocukluk anda grlen, sevilen bir
kiiyi yitirme ya da ondan uzak kalma korkusu, ayrlk kaygs.
babalar tutma (ng. temper tentrum): ocuklarda genel olarak tekmeleme ve lk atmayla
kendini gsteren, sklkla gzlenebilen bir tr davranm sorunu.
baml deiken (ng. dependent variable): Bir deneyde bamsz deikende yaplan
deiimlerin, zerinde yol aaca etkiyi grmek iin llen deiken.
bamllk (ng. addiction): Organizmann, alkol, ttn, uyuturucu, vb. gibi maddeye ruhsal ya
da bedensel olarak baml duruma gelmesi.
bamsz arm (ng. free association): Ruhzmleme yaplan kiinin sedire uzanp belli bir
konuda (bir rya paras, bir simge, an vb. zerinde) ne denli ilgisiz, nemsiz, onaylanamaz, ho
olmayan ya da utandrc olursa olsun aklna gelen her eyi rtmeden ya da yarglamakszn,
ekleme karma yapmakszn, olduu gibi anlatmaya zendirildii temel bir alma uygulamas.
balanma (ng. attachment): 0-32 aylar arasda, bebein temel bakm veren kiiyle kurduu
zgn duygusal yaknlk.
basmlama (ng. imprinting): 1. Yaamn ilk evrelerinde gerekleen ve tre zg ok hzl,
grece tutarl, dzenli renme. 2. Yaamn nemli dneminde ana babaya balanma gibi
doutan, igdsel davran yaplarnn uyarlmas.
basmakalp davran (ng. stereotyped behavior): Belirli bir sorun karsnda zel koullarn ya
da varlan sonucun deitiremedii, hep ayn kalan davran.
bastrma (ng. repression): Kiinin belirli ruhsal etkinlik ve sreleri, istei dnda bilinaltna
itmesi ya da bu itilenlerin bilince kmasn nlemesi.
baar (ng. achievement): 1. Eitim ruhbiliminde, genel ya da okuma, matematik gibi zel
beceri alanlarnda belirlenen yeterlilik dzeyi. 2. Genel ruhbilimde, kiinin kendisince ya da
toplumca konulan amalara ulamas.
baar gds (ng. achievement motive): Engelleri ama, zorluklarn stesinden gelme, yarma
ortamlarnda baarl olma gereksinimi.
baarm (ng. performance): Bir davranlar dizisini tamamlama sreci.
bavuru kmesi (ng. reference group): Bireyin yesi bulunmad, ancak dzen ve deerlerini
rnek alarak kendini baml sayd kme.
bebek dili (ng. babbling): Konuma geliiminde bebein kard anlamsz birtakm seslerden
bababa ya da dada gibi yinelenen hecelerden oluan dil.
bebeklik iekapanm (ng. infantile autism): ki buuk yandan nce ortaya kan ve ie
kapanma, evrel etkileimine kapallk, iletiim bozukluklar, konuma yeteneinin gelimemesi
gibi belirtilerle grlen bozukluk.
beden imgesi (ng. body image): 1. Kiinin kendi bedenine ve bedeninin evreyle olan ilikisine
ilikin algs. 2. Kiinin, kendi bedeni ve grnm konusunda, toplumsal olarak tanmlanan
bedensel grnm lnlerine dayal tutum ve duygular.
bedenselletirme bozukluu (ng. somatization disorder): Belirlenebilir bedensel bir temeli
bulunmayan, sklkla uzun sreli birok bedensel yaknmayla (ar yaknmas, yutma, yrme
glkleri, bulank grme, karn ars, bulant vb. tanmlanan ve sklkla kadnlarda grlen bir
tr ruhsal kkenli rahatszlk.
belirti (ng. ?????) : Ruhsal bir bozukluun tannmasna anlalmasna kolaylk salayan olgu.
belirti kmesi (ng. syndrome): Birlikte ortaya kan ve ayrdedilebilir bedensel ya da ruhsal bir
rahatszl oluturan belirtiler bei.
bellek (ng. memory): 1. Bilgiyi (grlen, iitilen, dnlen, duyumsanan, vb. eyleri) alglama,
dzenleme, kodlama, saklama ve anmsamayla/tanmayla (kullanmayla) tanmlanan bilisel
sre. 2. Bu bilgilerin sakland varsaylan yer. 3. Bu ekilde saklanan bilgilerin kendisi.
bellek birimi (ng. mnemon): Bellein en kk birimi ya da bir bilgi kodlandnda sinir
dizgesinde ortaya kan en kk fiziksel deiim.
bellek yanlsamas (ng. paramnesia): Yalnzca dinlediimiz, bir olaya tanklk ettiimiz, yeni
grdnz bir yeri, daha nce grm olduumuz gibi yanlsamalar trnden bellek
arptmalar, bellek karkl.
bellek yitimi (ng. amnesia): Herhani bir nedenle anmsama gcnn bir parasnn ya da
tmnn yitirilmesi.
bellekte tutma (ng. retention): renilen davrann, yaantnn ya da konunun, kullanlmad
dnem boyunca korunmas; bellek srecinin ikinci aamas.
bellekte tutma erisi (ng. retention curve): Kiinin, rendiklerini zaman iinde belleinde
saklama derecesini gsteren eri.
ben iincilik (ng egocentrism): 1. Bakalarnn gereksinim ve karlarna kar duyarsz kalp
kendi karlaryla ilgilenme. 2. Gelimede ilemsellik ncesi evredeki ocuun kendisi ile kendisi
dnda alanlar ayramamas durumu, benmerkezcilik.
benlik (ng. ego): Ruhzmleme kuramna gre ruhsal aygtn i ve d uyaranlar alarak
deerlendiren, anlamlandran, evreye uyum salayan yetilerinin tm.
benlik gc (ng ego strength): Kiinin, kendi istekleri, drtleri, itkileri ile d gerekliin
gerekleri arasnda etkili bir denge kurma yetisi.
benlik savunmas (ng. ego defense): Ruhzmlemede, benliin yldrc, bastrc drtlere ve
atmalara kar korunma dzenekleri araclyla kendini savunmas.
benlik lks (ng. ego ideal): 1. Genel anlamyla kiinin olmak ya da ulamak istedii olumlu
eylerin toplam. 2. Ruhzmlemede benliin, ocuun ie yanstt, benimsedii ana baba
amalar, deerleri, ahlk kurallar vb. zdeleen blm.
betimsel aratrma (ng. descriptive research): Neden-sonu ilikilerinden ok gzlenebilir
zellikleri belirleyip tanmlamay amalayan, deneye deil gzleme dayal aratrma, tanmlayc
aratrma.
betimsel istatistik (ng. descriptive statistics): Belli bir evreden alnan rneklemden elde edilen
merkezi eilim, iliki, deiim gibi zel lmleri tanmlayan ve zetleyen nicel bilgiler.
beyin baatl (ng. cerebral dominance): Beden hareketlerinin balatlmas ve denetiminde
beynin bir diliminin tekine gre ar bast varsaym.
beyin esneklii (ng. brain plasticity): Beynin; renme, yeni bilgiler edinme, deiebilme,
esnek olabilme yetisi.
beyin frtnas (ng. brainstorming): Belli bir konuda (bir problemin zm, yeni tekniklerin ve
bulularn gelitirilmesi gibi) zgrce dnce retmek amacyla kullanlan bir ekip yntemi.
beyin plastisitesi bkz. beyin esneklii
biim-artalan (ng. figure-ground): Alg ruhbiliminde, algsal dzenein odakland ya da o
srada baka her eyden ayr olarak alglad ey (biim) ile bunun arkasnda uzanp alg
odann dnda kalan "baka her ey" (yer) arasndaki iliki.
bildirimsel bellek (ng. declarative memory): Dorudan doruya bilili eriime ak olan;
olgulara, kavramlara, olaylara ilikin bilgileri (bakalarna bildirilebilecek, anlatlabilecek
bilgileri) ieren bellek.
bilgi ileme (ng. information processing): Bilisel ruhbilimde, bilginin alnmas, yorumlanmas,
saklanmas, hatrlanmas, unutulmas ve kullanlmas gibi srelerin btn.
bilgilendirmeli olur (ng. informed consent): Kiinin, aratrmaya katlma ya da kendisine belli
bir tan, iyiletirme ya da koruyucu ilem yaplmas konusunda yeterli dzeyde bilgilendirildikten
sonra yaplacak ileme gnll olarak onay vermesi, bilgilendirilmi onay.
bilin (ng. conscious): 1. Kiinin belli bir anda alglad ve kavrad eylerin tmn kapsayan
ruhsal durum. 2. Kiinin kendisinin ve evresinin ayrmnda olma nitelii.
bilin ncesi (ng. preconscious): Belirli bir anda, bilinte bulunmayan, yalnz kolaylkla
anmsanp bilince arlabilen an ve yaantlarn nitelii.
bilinalt (ng. subconscious): 1. Ruhzmlemede, bilin altnda bulunan ve bilinli olmayan,
ancak kolayca bilin dzeyine karlabilen ieriklerin, srelerin bulunduu dzey. 2. Genel
kullanmda, bilin dzeyinde olmayan ancak bilince ulaabilecek her trl bilginin, yaantnn,
annn sakland yer.
bilind (ng. unconscious): Ruhzmleme kuramna gre kiinin bilinli olarak ayrmna
varamad, bilinli aba ile bilin alanna getiremedii an, drt ya da isteklerin ruhsal nitelii.
bilinli bastrma (ng. suppression): Uygun grlmeyen istek ve anlar bilinli olarak bilinten
uzaklatrma.
bilinlilik (ng. consciousness): Nesne, olay ve eylemlere kar uyank, bilinli bulunma durumu.
bili (ng. cognition): Alglama, anlama, tanma, bellek, yarglama, soyutlama gibi bilmeye,
renmeye, gerei deerlendirmeye yarayan yetiler btn.
bilisel biim (ng. cognitive style): Kiinin, bilgi ilem ve dzenleme konusundaki zgn,
tutarl yaklam biimi.
bilisel bilim (ng. cognitive science): nsan usunu, bilisel sreleri ve bilgiyi inceleyen bir dizi
bilim dalnn ortak ad.
bilisel davran deiimi (ng. cognitive behavior modification): Danann, ilevsel olmayan
isel konumasn daha uygun seeneklerle deitirmeyi ieren bilisel saaltm ve davran
deiimine dayal ruhsaaltm biimi.
bilisel geliim (ng. cognitive development): Bilisel yetenek ve kavrama gcnn doumdan
yalla dein geliimi.
bilisel ilev (ng. cognitive function): Beynin bilinsel deerlendirmeyi salayan, bilin, bellek,
alglama, soyut dnce, yarglama gibi zek ve ynetici ilevleri.
bilisel ruhbilim (ng. cognitive psychology): Davranlarn yalnzca gzlenen yanyla
aklanamayacan, altta yatan, belleksel olaylar, simgeler, inanlar vb. dzeyinde de
aklanmas gerektiini savunan ruhbilim anlay.
bilisel saaltm (ng. cognitive therapy): Bireyin alglama, dnce ve yorumlama biimlerini
olumlu ynlerde deitirmeyi amalayan ruh salatm tr.
bireim (ng. synthesis): 1. Verilerin bir btnlk ortaya karacak biimde birlemesi. 2.
Tutumlar, inanlar, davranlar, kiilik zellikleri gibi kiisel zelliklerin btnletirilmesi.
birey (ng. individual): nsan topluluklarn oluturan, insanlarn ortak yanlarn tamakla
birlikte kendilerine zg ayrc zellikleri de bulunan tek canlya verilen ad.
bireyleme (ng. individuation): ocuun gelierek zerk birey olma sreci.
biriken dl yntemi (ng. token economi): Edimsel koullamaya dayal davran olutururken,
istenilen davranlarn pekitirilmesi amacyla, daha sonra asl pekitirelerle deitirilebilen
kupon, marka gibi simgelerin, bir baka deyile ikincil pekitirelerin kullanlmas yolu.
birincil dikkat (ng. primary attention): renme sz konusu olmadan ve zel bir aba
gerektirmeden kendiliinden beliren dikkat.
birincil gd (ng. primary motive): Alk, susuzluk gibi temel yaamsal gereksinimlerden
kaynaklanan ve trn btnnde ortak olduu varsaylan renilmemi gd.
birincil nleme (ng. primary prevention): Bir bozukluun ortaya kmasn nlemek amacyla
alnan nlemler.
biyo-geribildirim (ng. biofeedback): 1. Organlarn ileyiinin denetiminden sorumlu olan bir
zdzenleme dzenei. 2. Kiinin, bu ileyii bilinli olarak denetlemeyi rendii edimsel
koullandrma uygulaym.
biyolojik ritimler (ng. biological rhythm): Dzenli aralklarla gerekleen dngsel davran
yaps, uyku-uyanklk dzeni gibi.
biyolojik saat (ng. biological clock): Byme, uyku-uyanklk, ayba gibi biyolojik dngleri
ieren i zamanlama dzenei.
biyo-ruhsal-toplumsal yaklam (ng. biopsychosocial model): Hekimlikte, saln
korunmasn, hastalklarn ortaya kmasn aklamak iin dirimbilimsel, ruhsal ve toplumsal
etkenleri birlikte ele alan ok dzlemli yaklam rnei.
bo inan (ng. superstition): 1. Doal olaylarn aknn, dua, by, kara by, uur getireceine
inanlan nesneleri tama, muska yazdrma, ruh arma gibi doast ya da byl glerle
deitirilebilecei inanc.
boylam ama etkisi (ng. jet lag): Ksa bir sre (rnein 12 saat) iinde birok zaman boylamn
birden amann sonucunda gnlk dzenin bozulmas.
boyun eme (ng. obedience): Kiinin bir yetkili tarafndan koyulmu kurallara ya da verilen
buyruklara uygun davranmas; deer yarglarn, kanlarn, dncelerini yetkinin gsterdii
ynde deitirmesi.
bozucu etki (ng. interference): 1. Genel anlamyla, iki eyin birbiriyle yararak, atarak,
etkilerini azaltmas ya da yok etmesi. 2. renmede, belli bilgilerin daha baka bilgilerin
renilmesini ya da annsanmasn engellemesi 3. Birbirine kart tepkilerin ortaya kmasnn ve
koullandrmasnn bir sonucu olarak, tepki gcnde grlen azalma.
bozuk plak konumas (ng. palilalia): Konuma iinde szck ve tmce paralarn
durmakszn yineleme.
blmleme lei (ng. nominal scale): Verilerin, saysal ya da adlandrmal ("evet," "hayr,"
"sar," "krmz," vb. gibi) dlayc gruplar olarak blmlendirildii bir lek.
blmleyerek alglama (ng. categorical perception): Uyaranlarn, bir sreklilik boyunca iki ya
da daha ok snfa ilikinmi gibi alglanmas.
blnme (ng. splitting): Kiinin atmadan ve zorlanmlardan kanmak amacyla benliini ve
bakalarn tmyle iyi ya da tmyle kt olarak deerlendirdii benliindeki kiileri ikiye
blerek iselletirdii savunma dzenei.
cinsel sapknlk (ng. paraphilias): Cinsel doyum iin allmadk, toplumca kabul edilmeyen
imgelerin, nesnelerin ya da etkinliklerin kullanld ruhsal-cinsel sapmalarn ortak ad.
cinsel soukluk (ng. frigidity): Kadnda, cinsel haz istei ya da yetisi yokluuyla ortaya kan
cinsel bozukluk.
cinsel yetersizlik (ng. sexual inadequacy): Uygun e, uygun zaman, uygun yer olsa bile
uyarlma eksiklii, uyarlma yokluu ya da yeterli uyarlma olmasna karn cinsel organn
organik, ruhsal nedenlere bal olarak ilevsel bozukluk gstermesi.
cinsel ynelim (ng. sexual orientation): Bireyin cinsel kimliine uygun ya da kart biimde,
duygu, istek ve davranlarnn belli bir cinsiyete ekimi.
cinsiyet (ng. sex): Erkekle kadn birbirinden ayran kaltsal, bedensel ve ruhsal ayrmlar.
cinsiyete bal davran (ng. sex typed behavior): Kz ve erkeklere gre ayrm gsteren,
toplumca belirlenmi davran biimleri, cinsiyet temelli davran.
arm (ng. association): Davranlar, dnler, kavramlar arasnda, yer ve zaman birliinin
etkisiyle kurulan balantlar sonucu, bilin alanna bunlardan birisi girince tekini de bilince
ekmesi olay.
alma bellei (ng. working memory): renme, akl yrtme, kavrama, karlatrma gibi
karmak bilisel srelerin gerektirdii bilgileri ksa bir sreyle aklda tutma ve kullanmay
olanakl klan bellek.
alma tutkusu (ng. kleptomania): Hibir nesnel gereksinme sz konusu olmamasna karn
kiinin alma zorunluluu duymas.
ekinik ayrc zellik (ng. recessive trait): Genellikle baat olan bir zellik karsnda gizli
durumda kalan kaltmsal zellik.
ekirdek aile (ng. nuclear family): Anne, baba ve ocuklardan oluan aile.
eliik balanma (ng. ambivalent attachment): Bebein, bakcs (anababa ya da temel bakm
iini stlenen kii) yanndan ayrlmadan nce kaygland, bakcnn yannda olmad
zamanlarda ar tedirgin olmas ve yanna dndnde hem ona yakn olmaya almas, hem de
ondan kanmas ile tanmlanan bir balanma biimi, karasz balanma.
evre ruhbilimi (ng environmental psychology): 1. Fiziksel evrenin insann davranlar ve
ruhsal sreleri zerindeki etkilerini inceleyen ruhbilim dal. 2. nsann fiziksel evresini
iyiletirmeye yardmc olacak uygulanabilir ilkeleri inceleyen ruhbilim dal.
karsama (ng. Inference): Bir ya da daha ok yargdan baka bir yargya varma sreci.
karsamal istatistik (ng. inferential statistics): Bir evrenden alnan rneklemden elde edilen
sonularn, o evrene genelletirilmesi amacyla uygulanan t-testi, F-testi ve ANOVA gibi
istatistiksel yntemleri.
ldr (ng. psychosis): Gereklikle ilikinin yitirilmesi, olaan toplumsal ileyiin bozulmas ve
ar kiilik deimeleriyle tanmlanan organsal ya da ilevsel kaynakl ar bir ruhsal bozukluk.
izge (ng. profile): Bir birey ya da kme iin karlatrlabilir lm birimleriyle aklanan
puanlarn (ubuk grafii ya da histogram gibi) grafiklerle gsterilmesi yntemi.
ocuun ktye kullanm (ng. child abuse): ocuun yaad ilgisizlii, fiziksel, duygusal ve
cinsel olarak ktye kullanmn ieren karmak sorunlar yuma.
ocuk sululuu (ng. juvenile delinquency): Yasal olarak daha sorumluluk yana girmemi olan
ocuk ve genlerin topluma zarar veren ve yasalarca yasaklanm davranlarda bulunmalar
durumu.
ocukluk bunamas (ng. childhood disintegrative disorder): En az iki yllk normal geliimin
ardndan gelen ve dil yetenei, toplumsal beceriler, boaltm, devinimsel beceriler, etkileim ve
iletiimde nemli bozulmalar ieren yaygn geliimsel bozukluk.
ocukluk cinsellii (ng. infantile sexuality): Bebeklik ve ocukluk dnemlerindeki canllarn
bilinli ya da bilinsiz dzeyde cinsel duygu ve davranlar.
oklu ykleme yargs (ng. multiattribute decision making): eitli nedensel aklamalar,
zellikler ve ltler ieren bir seenekler kmesi iinden varlan kesin yarg.
kknlk (ng. depression): znt, sknt, karamsarlk gibi duygularla birlikte isteksizlik,
ilevlerde yavalama, gte, zgven ve zsaygda azalma gibi belirtiler gsteren ruhsal
bozukluk.
kknlk (ng. depression): znt, sknt, karamsarlk, aresizlik duygularyla birlikte
isteksizlik, zevk almama, ruhsal ve fizyolojik ilevlerde yavalama; enerjide, zgven ve
zsaygda azalma, uyku ve yeme bozukluu gibi belirtiler gsteren ruhsal bozukluk.
10
zlme (ng. differentiation): Bir dncenin, duygunun bilisel yapnn btnlnden ayrlp
zerklemesiyle uyurgezerlik, unutma,oul kiilik gibi davran bozukluklarna yol amas.
damga (ng. stigma): Toplum iinde baz hastalklara, rahatszlklara kar var olan ve kiinin
dlanmasna yol aan olumsuz gr ya da tutum.
danan (ng. counselee): Herhangi bir glk ya da sorunun zm iin ruhbilim
uzmanlarndan yardm isteyen (kii).
danan merkezli saaltm
(ng. client-centered therapy): Carl Rogersn gelitirdii
ynlendirmesiz insancl ruhsaaltm yaklam.
danma (ng. counselling): Kiisel sorunlarnn zmlenmesinde danana ruhbilimsel kuram
ve iletiim becerilerinin uygulanmas.
danmanlk ruhbilimi (ng. counselling psychology): Ruhbilim ilke ve aratrmalarnn
danmaya uyguland bir uygulamal ruhbilim alan.
davranm bozukluu (ng. conduct disorder): ocukluk anda, toplumsal kurallara ters den,
yineyen, direngen davranlar gsteren uyum bozukluu.
davran (ng. behavior): 1. Organizmann uyaranlar karsnda gsterdii her trl tepki. 2.
Organizmann, evrede ve/ya da evreyle olan ilikisinde deiiklik yaratan eylemi.
davran biimlendirme (ng. behavior modification): Edimsel koullama ilkelerine dayal
olarak insan davrann deitirmeye ynelik kullanlan uygulamalarn ortak ad.
davran bilimleri (ng. behavioral science): nsan ve hayvanlarn, toplumsal evrelerindeki
davranlarn nesnel olarak inceleyen bilimler.
davran bozukluu (ng. behavior disorder): Bedensel bir neden szkonusu olmadan zellikle
toplumsal uyuma ilikin davranlarda ba gsteren dzensizlikler.
davran zmlemesi (ng. behavior analysis): 1. Ruhbilimin, evrenin davran zerindeki
etkilerini; zellikle de davranlarn sonularnn yine davranlar zerindeki etkilerini inceleyen
dal. 2. Davran okulda yrtlen, davran deitirme uygulamas.
davran genetii (ng. behavior genetics): Kaltmla davranlar ve kiilik yaps arasndaki
ilikiyi inceleyen ruhbilim dal.
davran gizilgc (ng. behavior potential): Belirli durum ya da durumlarda, pekitirmeye
ilikin beklentinin deerine uyularak yaplan tepkinin gc.
davran rneklemesi (ng. behavior sampling): Denein yaamyla ilgili zellik ve koullar
rnek olarak belirtmek iin, belirli ve snrl zaman sreleri iindeki davran ve yaantlarn
gzleyip saptama ii.
davran saaltm (ng. behavior therapy): renme kuramna dayal dar kapsaml ve ksa
sreli bir ruhsaaltm uygulamas.
davran renme kuram (ng. behavioral learning theory): renmeyi davranlardaki
gzlenebilir deimeleri temel olarak aklayan kuramlarn ortak ad.
davranlk (ng. behaviorism): Aratrmaya deer ve aratrlmas gereken tek eyin
gzlenebilen, llebilen davrann nesnel kant olduunu savunan ruhbilimsel reti.
11
12
scale):
Herhangi
bir
zellik
ya
da
niteliin
13
14
duyarl dnem (ng. sensitive period): Bir organizmann, belli balanmalar, beceriler,
davranlar ve zellikler kazand geliim evresi.
duyarlk (ng. sensitivity): 1. Uyarclardan, zellikle de gsz uyarclardan kolayca etkilenme
ya da uyary ayrt etme yetisi. 2. Bakalarnn duygularn, durumunu zellikle belirgin olmad
zamanlarda anlama yetisi. 3. Olumsuz etkilere kolayca kaplma, kolayca yaralanma. 4. Bir testin,
rnein gerekten belli bir zellii saptama konusundaki doruluk derecesi.
duyarllama (ng. sensitization): Belli bir uyarcya kar yaamsal, sinirsel ya da davransal
anlamda duyarl (ar duyarl) duruma gelme.
duyarszlatrma (ng. desensitization): 1. Duyarl olunan eyle ardarda karlama sonucunda
sz konusu uyarana ynelik duyarlln azaltlmas. 2. Kayg, bunalt yaratan eyle ardarda
karlama sonucunda kaygnn ortadan kaldrlmas.
duygu (ng emotion): Mutluluk, sknt, tiksinti ve dier duygular da ieren ksa sreli herhangi
bir ruhsal durum.
duygudalk (ng. sympathy): Baka bir kiinin duygularn onunla paylama, ona duyguda olma
durumu, hoduyum.
duygudurum (ng. mood): Sevinli, dertli ya da okusal bir tepki gstermek iin kiinin isel
hazrl.
duygudurum bozukluklar (ng. mood disorders): Temel zellikleri duygu durumdaki
rahatszlklarla tanmlanan zihinsel bozukluklar snflamas.
duygudurum uygun (ng. mood congruent ): Bireyin yaad duyguduruma uygun tepkiler
gstermesi.
duygudurum uygunsuzluu (ng. mood incongruent ): Bireyin yaad duyguduruma uygun
olmayan tepkiler gstermesi.
duygulanm (ng. affect): Kiinin uyaranlara, anlara, dncelere, nee, fke, nefret, korku gibi
duygusal tepki ile katlma yetisi.
duygusal boalma (ng. catharsis): Ruhzmlemede, kiinin ruhsal sorunlarnn deilmesi ile
duygularn boalmas.
duygusal zek (ng emotional intelligence): Kendinin ve baka kiilerin duygularn
gzleyebilme; duygular uygun biimde ayrtrma ve etiketleme; duygusal bilgileri dncelere
ve davranlara yol gsterici olarak kullanabilme becerileri.
duyu (ng. sense): Duyu organlar yoluyla uyaranlarn alnmas yetenei.
duyum (ng. sensation): Duyu organlarmz yoluyla beden alanndan ya da d evreden toplanan
uyaran.
duyumsamazlk (ng. apathy): Genel anlamyla d olaylara, insanlara kar genel bir ilgisizlik,
uyuukluk ya da bir duygu eksiklii, aldrmazlk.
duyusal bellek (ng. sensory memory): Duyu organlar tarafndan ilemlenmi bilginin sakland
ok ksa sreli bellek.
duyusal yoksunluk (ng. sensory deprivation): D evreden gelen duyusal uyaranlardan kesilme
durumu.
15
16
17
ezamanl geerlik (ng. concurrent validity): Bir testin, ayn eyi lt sylenen teki
llerle ya da testlerle olan uyum (benzer sonular verme) derecesi.
etkileyici (ng. effector): 1. Kapal bir sistemde, bir alglaycdan gelen uyarya tepkili bir eylem
balatan e. 2.nsanda sinir uyarmlarn alan ve kaslmayla (kas) ya da salgyla (salg bezi)
tepki veren evresel bir organ, doku ya da hcre.
etkin imgeleme (ng. active imagination): Bir imge bilin dzeyinde tutulurken dlemleme ve
arm yapma yoluyla, imgenin ayrntlarn ve bilind kklerini ortaya karma abas.
etmen zmlemesi (ng. factor analysis): ok saydaki lm ya da test maddeleri arasndaki i
ilikileri zmlemekte kullanlan ok deikenli bir istatistik yntemi.
etmenli desen (ng. factorial design): ki ya da daha ok bamsz deikenin baml deiken
zerindeki ortak ve ayr ayr etkilerini belirlemek amacyla deiimlendii deneysel tasarm.
etnik kimlik (ng ethnic identity): Bireyin, belli bir etnik kmeye ait olma duygusu.
etnik merkezcilik (ng ethnocentrism): Kendi kltrnn zelliklerini, deer ve yarglarn stn
ve nde tutarak baka kltrlere bakma eilimi.
evlilik saaltm (ng. marital therapy): Evli iftlerin sorunlarn zmeyi amalayan ynlendirici
saaltmlarn ortak ad.
evre (ng. phase): Bir sre, geliim ya da evrim zincirindeki ayr ve tipik dnem ya da aama.
evrim ruhbilimi (ng evolutionary psychology): Ruhbilimin, organizmann evrimsel gemiinin,
davran yaplarnn ve bilisel stratejilerinin geliimine katklarn inceleyen, toplumsal
davrann evrimsel kkenlerini ortaya karmaya alan dal.
eyleme vurma (ng. acting-out): Bilind istek ve drtlerin anmsanmas ve anlatlmas yerine
eylemlerle aa vurulmas.
faktr analizi bkz. etmen zmlemesi
farkndalk (ng. awareness): Kiinin kendi iinde ya da dnda alglad bir uyarmn
(dncenin, duygunun, algnn, vb.) farknda olmas.
fenomen bkz. grng
fetiizm bkz. nesne tutkusu
fiksasyon bkz. saplanma
fizyolojik psikoloji bkz. bilisel ruhbilim
fobi bkz. rk
gecikmeli tepki (ng. delayed response): Uyarcnn sunulmasnn ardndan birka saniye aradan
sonra izin verilen koullu tepki.
geerleme (ng. validation): 1. Bir nermenin mantksal doruluunu belirleme. 2. Bir lmn
belirlemesi gereken eyi lp lmediini belirleme sreci. 3. Bu yolla, elde edilen verilerin
doruluunu belirleme.
geerlik (ng. validity): Herhangi bir lm aracnn, lmeyi amalad deikeni lmedeki
yeterlii.
18
gei nesnesi (ng. transitional object): Bebeklerin, 4. aydan balayarak, kendini rahatlatmak,
kaygsn azaltmak, uykuya dalmak vb. iin setii nesne.
geliim ruhbilimi (ng. developmental psychology): nsan yaamnda gebelikten balayp lme
dein sren fiziksel, bilisel, ruhsal ve toplumsal gelimeleri, deimeleri ve evreleri genellikle
zaman dizinsel bir bakas iinde inceleyen ruhbilim dal.
geliimsel ya (ng. developmental age): ocuun, belli geliim alanlarnda (szel beceri, saysal
beceri vb.) zaman dizinsel yana kyasla ald eylemsel puanla belirlenen ve ya birimiyle veya
ya edeeriyle aklanan geliim ls.
genel uyarlmlk (ng. arousal): Kiinin, dikkat ve baarm yetisi bakmndan genel bir canllk
durumu.
genel yetenek (g etmeni) (ng. general ability): Her trl bilisel beceride etkili olduu
varsaylan temel beceri.
genelleme (ng. generalization): Snrl bir rneklemden elde edilen bir sonucun, yargnn,
ilkenin ya da kuramn, btn evrene uygulanmas.
genotip bkz. kaltsal tip
gerei izleme (ng. reality monitoring): D gerekliin alglanmas sonucu elde edilen anlarla,
imgeleme yoluyla yaratlan anlar birbirinden ayrdetme sreci.
gerekdlama (ng. derealization): Bireyin zaman ya da kendi dndaki nesneleri deimi,
farkllam gerek d olarak alglamas, gereklikten kopma.
gerekletirme (ng. actualization): Kiinin kendi gizil glerini kullanmas ve bunlar somut
biimde yayrak yanstmas.
gereklik ilkesi (ng. reality principle): evresel gerekliliklerin bilincinde olma ve davranlar
gereklerin gereine gre yneltme ilkesi.
gereksinim ncelikleri kuram (ng. need-hierarchy theory): Abraham Maslowun, insan
gereksinimlerinin belli bir ncelikler srasna gre snflarda toplandn ne sren kuram.
geribildirim (ng. feedback): 1. Organizmann, bir eylemi yaparken ya da yaptktan sonra bu
eylemin sonularyla ilgili bilgi almas. 2. Alg sisteminde, evresel uyarclarn, rnein bir
nesneyi almak zere uzanrken duyarl devinimler yapmamz salayacak biimde alg sistemine
geri verilmesi. 3. renmede, tepkilerin doruluu-yanll ya da yeterlilii konusunda
organizmaya bilgi verilmesi. 4. Bireyleraras etkileimde davran sonucunda evreden alnan
tepkiler.
geridn (ng. flashback): nceden yaanm rseleyici duygu ykl olaylara geri dnlmesiyle
gelien duygusal boalma.
gerileme (ng. regression): Bireyin zorlanma karsnda yaad uyum glkleri nedeniyle,
bulunduu geliim dzeyinden daha nceki dnemlerdeki duygu ve davran rntlerine geri
dnerek daha kk yataym gibi davranmas.
gerilim (ng. tension): 1. Rahatszlk, tedirginlik, kayg, coku ya da eylemlilik yoluyla rahatlama
aray biiminde kendini gsteren fiziksel ve/ya da ruhsal bir gerilme duygusu. 2. Bireyler ya da
gruplar arasnda dmanlk, atma vb. biimlerde kendini gsteren durum.
19
geriye doru bozucu etki* (ng. retroactive interference): Yeni renilen bilgilerin, eski
bilgilerin (zellikle de yeniyle benzerlik gsteren eski bilgilerin) anmsanmasn engelleyen etki.
geriye doru arm* (ng. retroactive association): renme dizisi iinde sonradan
renilenle daha nce renilen arasnda kurulan arm ba.
geriye doru koullandrma* (ng. backward conditioning): Koullu uyarcnn, koulsuz
uyarcnn balangcndan ve bitiinden sonra verildii bilinen koullandrma ilemi.
geriye doru maskeleme* (ng. backward masking): Bir uyarmn, kendisinden hemen nce
sunulan bir baka uyarmn algsn engelleme yetisi.
geriye dnk bellek yitimi (ng. retrograde amnesia): Bellek yitimine neden olan sarsntnn
ncesindeki belli bir dneme zg ksa sreli olaylarn ya da yaantlarn unutulmas.
geriye dnk alma (ng. retrospective study): Belli bir bozukluu ya da zellii olan
katlmclarn gemi yklerinin, nedensel etmenleri ortaya kararak inceleyen aratrma tr.
geriye ketleme (ng. retroactive inhibition): renilen yan bilgi ve becerilerin, daha nce
edinilmi olan bilgi ve becerilerin unutulmasna neden olmas.
Gestalt (Alm. Gestalt = abil; ng. Gestalt): eylerin, kendilerini oluturan elerine, paralarna
indirgenerek alglanamayaca, anlalamayaca, tam tersine ancak bir btn olarak
incelendiinde anlalabilecei yolundaki gr.
Gestalt ruhbilimi (ng. Gestalt psychology): Ruhsal olaylarn paralanamaz bir btn ya da
biim olduunu savunan ruhbilim akm.
Gestalt saaltm (ng. Gestalt therapy): Frederick Perls tarafndan gelitirilen ve Gestalt
felsefesine dayanan imdi ve burada odakl bir tr insancl ruhzmleme.
geveme (ng. Relaxation): Kayg, korku, fke gibi rahatsz edici duygularn ve atmalarn
bulunmad gerilimsiz bir durum ya da bu durumu salamaya ynelik sre.
geveme saaltm (ng. relaxation therapy): Hastaya geveme ve gerilimle baa kma
teknikleri reten davran-bilisel ruhsaaltmlarn ortak ad.
giriken davran (ng. assertive behavior): Kiinin kendini ortaya koyucu, kendi haklarn
koruyucu, fiziksel, szel ya da toplumsal dzeyde kendini bakalaryla e konuma getirmesini
salayacak davranlar.
grdm sans (ng. dja vu): Kiinin iinde bulunduu anda ilk kez karlamakta olduu bir
durumu
ya da olay
ncedennerilebilir:
grdne, yaadn sanmas, yaamlk yanlgs.
* Bu terimlere
yledaha
bir deiiklik
geriye doru bozucu etki geriye doru
greli
byklk (ng. relative size): Bykl bilinen nesneler durumunda, daha byk
geriye doru arm geriye arm
gzken
nesnelerin,
daha kk
gzkenlerden daha yakn alglanmasyla aklanan derinlik
geriye doru
maskelemetersine
gerilek
algs.
geriye doru koullandrmatersine gerilek
greli yoksunluk (ng. relative deprivation): Bireyin, edindikleri, edinecekleri ya da edinmesi
gerekenler arasndaki ayrma ilikin algs.
grev zmlemesi (ng. task analysis): Belli bir iin bileenlerine ayrlarak incelenmesi ve
sonuta elde edilen bilgilerin eitim program oluturma, fiyat belirleme gibi amalarla
kullanlmas.
20
grev dkmcesi (ng. task inventory): Endstriyel ruhbilimde, belli bir ii oluturan bileenlerin
btnn maddelerle sralayan izelge.
grev envanteri bkz. grev dkmcesi
grgl (ng. empiric, empirical): Yaant ve deneyimlerle kazanlan kavram ve bilgiler.
grgl geerlilik (ng empirical validity): Bir testin, gerek durumlarda gerek/amalanan
kiilere uygulandnda doru sonu verme derecesi.
grgl kurgu (ng empirical construct): Varl, gzleme ya da veriye dayal olarak varsaylan
kurgu.
grsel bellek (ng. iconic memory): Grsel uyarclar ksa sreyle (bir saniye dein), ancak son
derece duyarl bir biimde saklayan geici bellek.
grlme skl (ng. ncidence): Bedensel ya da ruhsal bir bozukluun belli bir evrede ortaya
k skl.
grng (ng. phenomenon): Herhangi bir nesne ya da olayn gzlemlenebilen ynleri.
grng alan (ng. phenomenal field): Belirli bir an ve yerde kiinin kendisiyle birlikte
gzlemleyebildiklerinin tm.
grnr ierik (ng. manifest content): Freud'a gre, dlerin grdmz ve anmsadmz
biimi.
grme (ng. nterview): Bilgi edinme, tanmlama, bireyleraras davranlar ve kiilik
zelliklerini belirleme ya da danmanlk gibi amalarla yaplan yz yze grme.
gtren (ng. efferent): Beyinden kas ve organlara komut gtren sinirler.
gzetlemecilik (ng. voyeurism): Soyunan ya da cinsel ilikide bulunan insanlar gzetleyerek
cinsel doygunluk salama.
gzlem (ng. observation): Belirli bir konu ya da gerei anlamak iin, onun kendiliinden ortaya
kan trl belirtilerini izleme ve grgl olarak veri toplama ii.
gzlem yntemi (ng. observational method): lgilenilen deikenler zerine gzlem yoluyla
bilgi toplamay neren, gzlemin bilimsel ve yeterli olabilmesi iin gerekli gr ve yollar
kapsayan yntem.
gzlemci yanll (ng. observer bias): Gzlemcinin, verileri kendi beklentilerine uyacak
biimde yanl yorumlama ya da arptma eilimi.
gzlemsel renme (ng. observational learning): Kiinin, dorudan yaantyla deil, bir
bakasnn (bir modelin) davranlarn gzleyerek ve yknerek yeni tepki biimleri edinmesi,
bilgi kazanmas.
grup bkz. kme
gd (ng. motive): Kiinin gcn belli bir eree ynlendiren davranlar iin gsterilen bilinli
ya da bilinsiz gerekeler.
gdlenme (ng. motivation): Bedeni belli bir nesneye ya da duruma ulama ynnde eyleme
srkleyen itici g. 2. Ruhsal ya da fiziksel etkinlii balatan, srdren ve ynlendiren sre.
21
22
ie dnk (ng. introvert): D uyaranlardan ok, kendi iindeki znel uyaranlardan etkilenen ve
d dnya ile ilikisi grece az olan (kii).
ie dnklk (ng. introversion) : e dnme, d dnyadaki insanlardan ve nesnelerden ok
kendi benliiyle, kendi i dnceleriyle, duygularyla, dlemleriyle urama, toplum
ilikilerden uzaklama eilimi.
ie kapanm (ng. autism): letiimde szel ve szel olmayan davranlarda belirgin bozulmalar,
geliimsel dzeyine uygun ilikiler gelitirememe , toplumsal ya da duygusal karlklar vermeme
ve amasz yineleyici davranlarla kendini gsteren bir tr yaygn geliimsel bozukluk.
iebak (ng. introspection): Kiinin kendi duygularn,
srelerini,alglarn, anlarn, gdlerini vb. incelemesi.
dncelerini,
bilisel
23
iletim (ng. transmission): 1. Bir eyin (nesnelerin, szlerin,simgelerin, sinir sinyallerinin) bir
yerden baka bir yere tanmas. 2. Bir hastaln yaylmas, bulamas. 3. Kaltsal zelliklerin bir
kuaktan dierine gemesi. 4. Geleneklerin ve greneklerin bir kuaktan dierine aktarlmas.
iletiim (ng. communication): Bilginin, simgeler, iaretler, davranlar, mimikler vb. biiminde
bir yerden baka bir yere aktarlmas.
iletiim becerileri (ng. communication skills): Etkili bir iletiim iin gerekli olan dinleme,
konuma, yazma ve okuma becerileri.
iletiim bozukluklar (ng. communication disorders): Szl ya da yazl dil araclyla iletiim
kurmada yaanan glk ya da aksaklklar.
ilikisel aratrma (ng. correlational research): Doal olarak varolan iki ya da daha ok
deiken arasnda bir iliki bulunup bulunmadn, varsa bu ilikinin ynn ve gcn
belirlemek amacyla yaplan aratrma almalar.
ilk izlenim etkisi (ng. halo effect): Alglama yaparken kardaki kiinin gze arpan ya da
belirgin olan niteliinden yola karak kiiliinin btnne ilikin genelleme yapma.
ilkrnek (ng. prototype): 1. Evrimsel dizide sonraki rneklerin kendisiyle karlatrld,
kullanl alanna ilk kan rnek. 2. Bili ruhbiliminde, bir kategorinin ya da kavramn tipik
zelliklerinin btnn ya da ounu kendinde barndran ve nesnelerin ya da biimlerin
karlatrma yoluyla alglanmas iin kullanlan lksel, en iyi rnei, rnektip.
imge (ng. image): 1. Grsel bilgilerin zihinsel simgesi. 2. D uyarc olmakszn hatrlanan daha
nceki bir duyu yaantsnn benzeri ya da kopyas.
imgelem (ng. imagery): 1. Bellek ya da d gcnn yaratt zihinsel imgeler ya da grntler.
2. Grsel, iitsel vb. imgeleri zihinde canlandrma yetisi.
imgeleme (ng. Imagination): Alglanan nesnelere ya da gerekte varolmayan ya da o anda
varolmayan nesnelere ilikin zihinsel imgeler oluturma yetisi.
inandrma (ng. persuasion): nsanlarn, inanlarn, deer yarglarn, tutumlarn deitirmeye
ya da yenilerini kazanmaya zendirilmesi abas ya da sreci.
indirgemecilik (ng. reductionism): nsan davrannn, hayvan davranlarna indirgenebilecei
ya da hayvan davranlar temelinde yorumlanabilecei inanc.
inhibisyon bkz. ketleme
insancl ruhbilim (ng. humanistic psychology): Varoluuluk ve grngbilim geleneinden
gelen ve insann esizlii, insan onuru, irade zgrl, kendi kararlarn verme ve sonularnn
sorumluluunu stlenme, kendi seimlerini yapma, kendine zg bir yaam biimi oluturma
yetisi, zgerekletirme vb. zerinde odaklaan ruhbilim yaklam.
intihar bkz. zkym
irkilme tepkesi (ng. startle reflex): Beklenmeyen bir iitme uyaranna kar yaplan kassal ve
kimi kez da atm ilevlerini de kapsayan tepke tr.
istatistiksel test (ng. statistical test): Bir evrenin nicel zelliklerine ilikin bir savn doru olup
olmadna karar vermek amacyla elde edilen verilerin deerlendirilmesinde kullanlan
istatistiksel yntem, saymlamal test.
24
25
kalpyarg (ng. stereotype): Bir kmenin btn yelerine ynelik deimez, ar yalnlatrlm
ve genelletirilmi, ounlukla nyargl bir kan.
kaltm-evre tartmas (ng. nature nurture controversy / nature-nurture debate): Bireyin
geliiminde ve olaand davrann kkeninde kaltsal ve yapsal etkenlerle (doa) evresel
etkenlerin (evre) etkileri konusunda yaplan tartma.
kaltsal tip (ng. genotype): Bireyin her trl evre etkisinden bamsz olarak tad kaltmsal
zellikler btn, kaltm kalb.
kaltsal yatknlk (ng. diathesis): Kaltmsal zellikler nedeniyle bir hastala ya da bozuklua
yatknlk.
kaltsal yatknlk-zorlanm varsaym (ng. diathesis-stress hypothesis): Pek ok bozukluun
kaltmsal yatknlk ve etkinleyici evresel zorlanma kaynaklarnn etkileimi sonucunda ortaya
ktn savunan gr.
kan-beyin engeli (ng. bloodbrain barrier): Kanda bulunan eitli maddelerin, beyin hcrelerine
girmesini nleyen seici bir filtre dzenei.
kapsam geerlii (ng. content validity): Bir testin, llmesi tasarlanan davran ya da zellii
yanstan bir rneklemi lme yetisi.
karabasan (ng. night terror): zellikle okul a ncesi ocuklarda yaygn olan ve REM d
uyku dneminde grlen korkutucu, gerilimli ve bunalml kabus.
karakter (ng. character): Kiinin esiz bir birey olmasn salayan kendine zg zelliklerini
deil, kuramsal temelde tanmlanan kategorik snflandrmalardan birisine katlmasn salayan
eilimlerinin toplam, zyap.
kararllk bkz. dengelilik
karlatrma kmesi (ng. comparison group): Aratrmada, deneye bal olanlarla olmayan
arasndaki ayrmlar karlatrmak amacyla, belirlenen zelliklere uygun olarak hedef
topluluktan sekisiz olarak seilen denetleme grubu.
karlatrmal ruhbilim (ng. comparative psychology): Hayvan davranlarnn uyumlayc ve
ilevsel nemi, evrimle ilikileri, havyanlardaki renme, zek ve bili yetileri gibi konularla
insan davranlar arasndaki ayrmlar ve/ya da benzerlikleri inceleyen ruhbilim dal.
karlkl ketleme (ng. reciprocal inhibition): 1. Birbiriyle ilikili iki szcn, adn ya da
imgenin, birbirini anmsatmasn nleme. 2. Bir sinir yolu etkinliinin, baka bir sinir yolu
etkinlii tarafndan engellenmesi. 3. Davran saaltmnda, kayg yaratan uyarclarla
karlaldnda kaygy engelleyen tepkilerin verilmesi durumunda, bu uyarclarla kayg
arasndaki ban geveyecei varsaym.
26
ortak
zelliklerine ilikin
27
28
kiisel kurgu (ng. personal construct): G. Kelly'in kiilik kuramnda, kiinin toplumsal
gereklik ve genelde dnyayla ilgili znel bak as; dnyay alglama, anlama ve deitirme
abasna yn veren bilisel eilimleri.
klasik koullama (ng. classical conditioning): Koulsuz tepki yaratan bir uyarcnn, o tepkiyi
yaratmayan yansz bir uyarcyla birletirilmesi sonucu, bu uyarcnn da koulsuz uyarcyla ayn
tepkiyi yaratmas yntemi ya da bu yolla salanan renme.
klasik test kuram (ng. classical test theory): Bireyin llen puannn gerek puan ve sekisiz
lme yanlnn toplamna eit olduunu varsayan bir istatistiksel yaklam.
klinik ruhbilim (ng. clinical psychology): Uyumsuz davranlarn ve ruhsal bozukluklarn
incelenmesi, tans, saaltm ve nlenmesiyle uraan ruhbilim dal.
kodlama (ng encoding): Bilginin deiik biim ve simgelere dntrlmesi, zellikle
(ruhbilimde) duyusal bilgilerin bellekte depolanmaya ve geri arlmaya uygun simgelere
dntrlmesi sreci.
kontrol deikeni bkz. denetim deikeni
konuma bozukluu (ng. aphasia): Beynin sol yarsnda inme, yaralanma vb. nedenlerle oluan
bozukluktan tr btn dil yetilerini (konuma, yazma, okuma, mimikler, dinleme, dili anlama,
simgeleri, mimikleri yorumlama, vs.) etkileyen ve dille ilgili yetilerin bir blmnn ya da
tmnn yitirilmesine neden olan dil zrlerinin genel ad.
konumazlk (ng. mutism): Konuamama ya da konumak istememeyle tanmlanan konuma
bozukluu.
koullama (ng. conditioning): Pekitirici zellii olmayan uyarcnn, zgn, daha nce
renilmi ya da kendi iinde pekitirici zellii bulunan bir baka uyarcyla yeterince
eletirilerek birlikte uygulanmas sonucunda organizmann sz konusu uyarcya ynelik bir
davran tepkisi vermeyi renme sreci.
koullu tepki (ng. conditional response): Olaan koullamada, balangta koulsuz uyarcyla
elenen koullu bir uyarcya gsterilen renilmi davran.
koullu uyaran (ng. conditional stimulus): likisiz bir uyarann koulsuz uyaranla birlikte,
canlya yeterince uygulanmasnn sonucu olarak, koulsuz uyarannkine benzer nitelikler edinen
ilikisiz uyaran.
koulsuz tepki (ng. unconditional response / unconditioned response): Herhangi bir
koullandrma srecinin banda belirli bir uyaranla salanan doal tepki.
kr aratrma tasarm (ng. blind study design): Gzlemcilerin ve/ya da deneklerin, kme
konusunda bilgilendirilmedikleri aratrma, kr aratrma kurgusu.
kr nokta (ng. blind spot): Atabakadaki grme sinirin gz kresine girdii ve retina zerinde
k alclarnn bulunmad nokta.
kuramsal aratrma (ng. basic research): Dorudan uygulamaya dnk olmayan, kuramsal
ilgiden ya da meraktan kaynaklanan sorulara yant bulmay amalayan aratrma.
kltrleraras ruhbilim (ng. cross-cultural psychology): Ruhbilimin, insan ruhbilimi
konusundaki bulgularn, deiik kltrlerde ne lde geerli olduunu, baka bir deyile
kltrn davran zerindeki etkilerini belirlemeye alan dal.
29
30
nesne (ng. object): 1. Genel anlamyla, bamsz bir varl olan; fiziksel olarak alglanabilen ya
da zihinsel olarak incelenebilen ey. 2. Ruhzmlemede, bir igdnn doyum amacna
ulamasn salayan kii, ey ya da bedenin bir blm.
nesne deimezlii (ng. object constancy): Gzlem koullarnn deimesine karn, nesneyi
deimez olarak alglama eilimi.
nesne ilikileri (ng. object relations): 1. Ruhzmlemede, libido ya da saldrganca doyum
kayna olarak i gren, kiilerle, etkinliklerle ya da nesnelerle olan iliki. 2. Geleneksel
ruhzmlemede, baka bir insana ynelik duygusal ba.
nesne sreklilii (ng. object permanence): Piaget'nin geliim kuramnda, bir yalarndaki
ocuun, bir nesnenin, artk onu grmese bile varln koruduunu anlamas.
nesne tutkusu (ng. fetishism): 1. Herhangi bir nesne ya da varla kar duyulan ar, taplas
ballk. 2. Kar cinsin giysi ve benzeri eyleriyle coku ve doygunluk salama tutkusu.
nesnel gereklik (ng. objective reality): Gzlenebilen, llebilen ve test edilebilen fiziksel
nesne, olay ve glerden oluan d dnya.
nesnel test (ng. objective test): ok sayda insana uygulanarak gvenilirlii ve geerlilii
belirlenmi olan standartlatrlm (genellikle doru/yanl ya da oktan semeli) bir dizi sorudan
oluan, puanlama anahtar nceden belli olan ve bu nedenle puanlama srecinde uzman yargs
gerektirmeyen, dolaysyla puanlayan kiinin izlenim ve inanlarndan etkilenmeyen test.
nesnellik (ng. objectivity): Yansz olma; bir olay, durumu, veriyi yorumlarken nyargdan uzak
olarak, deerlendirmeyi kiisel dncelere, isteklere deil, d gereklie dayandrma.
nevroz bkz. sinirce
norm (ng. norm): l. Saymlamada, belli bir kmenin belli koullar altndaki ortalama ya da
lnl durumunu gsteren ve bireysel baarnn deerlendirilmesinde temel alnan bir l. 2.
Bir kme yelerinin, belli bir durumda en ok sergileyecei (en tipik) davran. 3. nsanlarn
eitli ortamlarda yapmas ve yapmamas gerekenleri ngren renilmi, toplumsal bir kural;
beklenen her davran ve inan standard, dzg.
normal (ng. normal): Herhangi bir zellik ya da l ynnden ilikili olduu ya grubunun orta
dilimini oluturan ounluun arasnda bulunan (kii), dzgl.
normal dalm (ng. normal distribution): statistikte, sonsuz sayda bir evrenden rneklem
alndnda elde edilen, bakml bir an erisi biiminde olan kuramsal bir olaslk dalm.
nropsikoloji bkz. sinirsel ruhbilim
odak grup (ng. focus group): Aratrma amacyla, nceden belirlenmi ve o konuda kiisel
deneyimleri olanlarn bir rehber eliinde yrtt tartmaya katlmalar iin oluturulan kk
grup.
okul ruhbilimi (ng. school psychology): Eitim ruhbiliminin, ilk ve orta retim dneminde
ortaya kan ruhbilimsel-eitimsel sorunlar ele alan, genellikle rencilerdeki davran
bozukluklar konusunda danmanlk, derslerin tasarlanmas, testlerin uygulanmas, ocuklarn
davran ve eitim sorunlaryla ilgili olarak anababalarla grmeler, de eitim konularnda
aratrmalar gibi konular kapsayan dal.
31
okul yatknl (ng. scholastic aptitude): Okul baarmn etkileyen szel ya da matematiksel
yeteneklerin tm.
okula yatknlk (ng. academic aptitude): Okul almas iin gereksinim duyulan doal ve
edinilmi becerilerin toplam, gerekli yetenekleri len testlerle belirlenen okulda baarl olma
varsaym.
okuma yitimi (ng. alexia): Grme yetisinin olaan olmasna karn, beyin hasar sonucunda
yazl szckleri ve cmleleri okuyamama ya da anlamn kavrayamama.
olgu almas (ng. case study): Tek bir birey ya da grubun ayrntl olarak incelenmesini ieren
klinik ruhbilimde ve hekimlikte kullanlan bir inceleme yntemi.
olgu almas (ng. case study): Tek bir bireyin ya da tek bir grubun ayrntl olarak
incelenmesini ieren, klinik ruhbilimde ve hekimlikte, ruhbilimin baka alt alanlarnda da pek az
da olsa bir inceleme yntemi.
olgu yks (ng. anamnesis): Hastann, grme srasnda gemii zerine verdii
rahatszlyla ilikili olabilecek bilgiler.
olgunlama (ng. maturation): Canl varln kaltm ve evrenin etkileimi ile birbirini izleyen
olgunluk dzeylerine ulamas.
olgusal bellek (ng. semantic memory): Genel olgu ve bilgilerin biriktirildii uzun sreli bellek
blm.
olumlu zorlanm (ng eustress): Yarar salayan herhangi bir gerilim biimi.
olumluluk yanll (ng. positivity bias): Bireyin kendine ait olumlu zellikleri, olumsuz
olanlara gre daha gerek olarak deerlendirme ynndeki gl eilimi.
olumsuz aktarm (ng. negative transference): Ruhzmlemede hastann, ocukluunda
anababalarna ya da teki nemli kiilere ynelik dmanlk, nefret, vb. gibi duygularn
zmleyiciye ynlendirmesi.
olumsuz zellik yanll (ng. trait negativity bias): Bir insanla ilgili olumsuz bilgilerin,
izlenimi olumlu bilgilerden daha ok etkileme eilimi.
olumsuzluk yanll (ng. negativity bias): zlenim oluumunda, olumsuz kiilik zelliklerini
olumlu zelliklerden daha arlkl deerlendirme eilimi.
operasyon bkz. ilem
oral dnem bkz. azcl dnem
oranl izelge (ng. ratio scale): lemsel koullamada, bir pekitirecin verilmesi iin
organizmadan beklenen ilemsel davran says.
orta dzey zek gerilii (ng. moderate mental retardation): Yaklak olarak 35-50 zek puanna
denk gelen zek gerilii.
ortak bilin (ng. collective conscious): (Jung) gdlerden uzak, genel retilerin ve ilkelerin
egemenlii altndaki kitle akl.
ortak bilind (ng. collective unconscious): (Jung) nemli yaant imgelerinden ve anlarndan
oluan, btn insanln paylat kaltsal duygu, dnce ve anlar iererek, kiinin alglarn,
isteklerini biimlendiren bilind.
32
ortalamaya doru kayma (ng. regression toward the mean): statistikte, olaslk hesabyla ve
sekisiz yanlma ile yordanan bir deikenin ortalamaya yordanandan daha yakn olma eilimi.
oyun saaltm (ng. play therapy): Danan ve saaltmc arasndaki iletiimi kolaylatrmak iin
oyun yoluyla yrtlen bir ocuk ruhsaaltm tr.
dipal atma (ng. oedipal conflict): Kz ocuklarn babalar, erkek ocuklarn anneleriyle
baskya alnm cinsel iliki kurma istei ve kendi cinsinden olan by ile yarmas.
dnleme (ng. compensation): Engellenen ya da doyurulamayan dilek, istek ve davranlarn
yaratt tedirginlii, onlarn yerine geebilecek baka dilek, istek ve davranlarla giderme.
fke nbeti bkz. babalar tutma
lek (ng. scale): Bireylerin davran, kiilik ya da ruhsal zelliklerini lmeye ynelik
standartlatrlm bir test.
ler yanll (ng. test bias): Bir testte ya da testin uygulan biiminde, kltr, cinsiyet, rk,
toplumsal ekonomik konum gibi yetenekle ilikisi bulunmayan etkenlerden tr belli bir
kmeye olumlu ya da olumsuz katk salayan yandalk.
lt dayanakl test (ng. criterion-referenced test): Baarm nceden belirlenen ltlerle
karlatran testlerin ortak ad.
lm igds (ng. death instinct): lk kez Freud tarafndan ortaya atlan ve evrensel olduuna
inanlan bir lm, ykm, saldrganlk ve zykm igds.
ncl uyarc (ng. antecedent stimulus): Davran denetlemek amacyla nceden dzenlenen
uyar.
nkavram (ng. preconcept): (Piaget) lem ncesi dnemde, yaln ve devinimi temel alarak
gelitirilen kavram.
nsezi (ng. anticipation): Bireyin, gelecekte olas olaylara ynelik duygusal tepkilerini nceden
yaayarak ya da bu olaylarn sonularn deerlendirip gereki, seenekli tepkiler/zmler
reterek, duygusal atmalarla ya da zorlanm etkenleriyle baa kmas.
nyarg (ng. prejudice): Bir olay, insan, durum vb. konusunda yeterli bilgi olmakszn
oluturulan bir kan ya da tutum.
rgt kltr (ng. organizational culture): Bir rgt ya da grubun etkin bir biimde
alabilmesi iin gerekli olup yeni yelerce de onaylanan, da kar btnlemeyi ve isel
uyumu salamay amalayan temel sayltlar rnts.
rgt ruhbilimi (ng. organizational psychology): rgtlerin yap ve ilevleri ve bu rgtlerdeki
insanlarn etkinliklerini inceleyen uygulamal ruhbilim alan.
rgtsel toplumsallama (ng. organizational socialization): Bir rgte yeni katlanlarn,
rgtn kendine zg dzen, grev ve deerlerini renmesi.
rnek alma (ng. modeling): rnek alnan kiinin davranlarn gzleyerek ve yknerek
renme.
rneklem (ng. sample): Bir btn olarak evrenle ilgili bilgi edinmek, evrene genelleme yapmak
gibi amalarla, ilgili evreden nceden belirlenen yntemlerle ve evrenin temel zelliklerini
yanstacak biimde seilen denekler.
33
rneklem dalm (ng. sampling distribution): Belli bir evrenden sonsuz kere rastgele ve e
byklkte rneklem seip, her bir rneklem iin ayr ayr istatistik hesab yaptmzda elde
edeceimiz deerler kmesi.
rnekleme (ng. sampling): Evrenin tmn yanstacak bir alt grup oluturma amacyla, ilgili
evreden, olaslk hesaplaryla sistematik olarak rnekler seme ilemi.
rselenme sonras zorlanm bozukluu (ng. post traumatic stress disorder): Saldr,
bombardman, sel, deprem, esir kamp, ikence, aile ii bask, kaza vb. gibi ar zorlanm
ykleyici, sarsntl bir olayn yol at kayg bozukluu.
rtk bellek (ng. implicit memory): Bir deneyim konusundaki bilinli hatrlamaya, szel
bileenlere dayanmayan bilgi; genellikle devinimsel becerilere, alkanlklara, ilemlere ilikin
uzun sreli bellek.
rnt (ng. pattern): Belli bir yapy, belli bir btn oluturan dallardan, birimlerden her biri,
rnek biim.
rnt ayrt etme (ng. pattern discrimination): ki ya da daha ok rnty birbirinden srekli
olarak ayrt etme ve srekli olarak her birine ayr tepki verme.
rnt zmleme (ng. pattern analysis): 1. lek sorular topluluu iinde belirli ve nemli
bir ilke evresinde salkmlanabilecek sorular bulma. 2. Birok eden ya da bileenden oluan
bir dizgeyi, bir btn, her biri kendi iinde benzeik alt blmlere ayrma; btn oluturan
eleri ve bunlarn birbiri ile ilikilerini ortaya karma.
rnt maskeleme (ng. pattern masking): Ayrtrlm bir imgenin maskeleyici uyaran olarak
kullanld grsel maskeleme.
rnt tanma (ng. pattern recognition): Karlalan bir rntnn, zerinde yaplan
deiikliklere karn daha nce karlalm bir rntyle zde olduunu tanlama.
z deerlendirme (ng. self report): Bireyin kendisiyle ilgili bilgi vermesi.
z imgesi (ng. self-image): Kiinin d grn, karakter ve kiilik gibi btn ynleri zerine
edindii, geree uygun olmas gerekmeyen karmak benlik inanc.
z kavram (ng. self-concept): Kiinin kendisiyle ilgili gr.
zbelirleme (ng. self-determination): Davranlarn d etkenlerden (toplum normlarndan, kme
basksndan vb.) ok kiinin kendi kiisel inanlaryla ve deer yarglaryla belirlenmesi;
kararlarn kiinin kendi bana vermesi.
zdenetim (ng. self control): Kiinin kendi davranlarn denetleyebilme, kendi drtlerini
dizginleyebilme yetisi.
zdeim (ng. identification): 1. Freudun kuramnda, Oedipus karmaasnn zlmesiyle
birlikte, ocuun ayn cinsten anababa zelliklerini, inanlarn, tutumlarn, deer yarglarn ve
davranlarn benimseme sreci. 2. Kiinin bir baka insan model alarak kendini kurduu bilin
d ileyen bir savunma dzenei. 3. Kiinin, toplumsal bir kimlii kendi benlik sistemine katma
sreci. 4. Bir nesne ya da olayla ilikili olarak bellekte bulunan bir ad ya da kavram
anmsayabilme yetisi.
zdelik geerlii (ng. convergent validity): Ayrt edicilik geerliiyle birlikte yap geerlii
iin kant salayan geerlik.
34
35
zyaamsal bellek (ng. autobiographical memory): Kiinin belleinde yer alan gemiindeki
yaam, dnceleri, duygu ve davranlarna ilikin anlar.
panik bkz. rk
parapsikoloji bkz. ruhbilim tesi
patern bkz. rnt
paylalan dnya (ng. mitwelt): Kiinin evresindeki insanlardan oluan dnya.
pekitirme (ng. reinforcement): 1. Bir tepkinin yinelenen skln ya da olasln artran ya da
azaltan her trl uygulama, sre, dl, ceza. 2. Allm koullamada, koullu uyarcnn
koulsuz uyarcyla (rnein yiyecekle) art arda ilikilendirilmesi. 3. lemsel koullamada, doru
tepkiden sonra verilen dl, yanl tepkiden sonra verilen ceza. 4. Hull'un kuramnda,
renmenin zorunlu bir koulu olarak, belli bir itkinin giderilmesi.
pekitirme izelgesi (ng. reinforcement schedule): Uyaran-tepki reniminde, denein kanc
uygulamada tepkiyi pekitireceini belirleyen izelge.
performans bkz. baarm
profil bkz. izge
projeksiyon bkz. yanstma
prototip bkz. ilkrnek
prova bkz. deneme
psikoloji bkz. ruhbilim
psikometri bkz. ruhlm
psikoterapi bkz. ruhsaaltm
psikoz bkz. ldr
rastgele renme (ng. incidental learning): nceden tasarlanmayan, dorudan abayla deil de
yaantlardan, rastlantya bal olarak kazanlan renme.
reaksiyon bkz. tepki
reaktif depresyon bkz. tepkisel kknlk
refleks bkz. tepke
regresyon bkz. gerileme
rehabilitasyon bkz. yeniden uyumlandrma
REM d uyku (ng. non REM sleep): Uykunun, tipik olarak yava ve yksek voltajl EEG
dalgalaryla, kaba beden devinimleriyle (saa sola dnme gibi), dk soluklanma ve nabzla
tanmlanan dsz blm.
REM uykusu (ng. rapid eye movement sleep): D grmeyle ilikilendirilen, beyin dalgalarnn
son derecede etkin olduu, gz kaslar dndaki kaslarn almamas gibi tanlar veren hzl gz
hareketli uyku.
response bkz. tepki
36
ruh sal (ng. mental health): Kiinin yaama uyumunda baarl olmas, yaama istei
duymas, dilek ve isteklerini toplumla uzlaacak biimde doyurabilmesi durumu.
ruhbilim (ng. psychology): Davranlarn ve ruhsal srelerin doasn, ilevini ve grnglerini
inceleyen bilim dal.
ruhbilim tesi (ng. parapsychology): Bulunan bilimsel verilerin altnda aklanamayan
uzakduyum (telapati), grnmezden haber verme, duyu tesi alg vb. gibi ruhsal olaylarn
gereklik durumunu ve niteliklerini incelemeye alan ura.
ruh-oyun (ng. psychodrama): Hastann, eitli yaam durumlarn, duygularn, atmalarn
saaltmcnn denetiminde canlandrarak bir tr boalma olana.
ruhlm (ng. psychometry): Ruhsal srelerin llmesinde kullanlan aralar ve yntemleri
gelitiren bilim dal.
ruhsaaltm (ng. psychotherapy): Ruhsal bozukluklarn ve bununla ilikili sorunlarn
ruhbilimsel yntemlerle dzeltilmesi.
ruhsal anormallik (ng. psychological abnormality): Kabul edilen ilke ve kurallardan bilisel ve
davransal olarak uzaklama, zihinsel bozukluklarn belirti kmeleri.
ruhsal bozukluk (ng. mental disorder): Bireyde, tipik olarak ac verici belirtilerle ya da nemli
ileyi alanlarndan (mesleki, ailevi, sosyal, bedensel, ruhsal, vb.) birisinde ya da birkandaki
ktleme eliinde ortaya kan klinik adan anlaml davransal ya da zihinsel uyumsuzluk,
yetersizlik ya da rahatszlk, zihinsel bozukluk.
ruhsal sava (ng. psychological warfare): Uluslarn, atma durumunda kendi toplumlarnn
direnme ve sava gcn artran, dmannkinini ise ypratp kerten giriimleri.
ruhsal-cinsel geliim (ng. psychosexual development): Ruhzmlemede cinselliin ve buna
bal olarak kiiliin bebeklikten erikinlie dein olan geliiminin, yaambilimsel itkilerle evre
arasndaki etkileim temelinde geirdii bir dizi evre.
ruhsal-toplumsal geliim (ng. psychosocial development): 1. Genel anlamyla, kiinin
evresindeki nemli insanlarla karlkl etkileim yoluyla ruhsal/toplumsal anlamda gelimesi. 2.
E. H. Erikson'un kuramnda, toplumsal ve kltrel etkenlerle biimlenen ve bebeklikten, yalla
dein birbirinin stne yaplanan bir dizi evreden geen kiiliin geliim sreci.
sabuklama (ng. delirium): Kimi sayrlklarda grlen, abuk sabuk konuma, anlamsz
davranlarda bulunma gibi belirtiler gsteren ruh bozukluu.
sadizm bkz. elezerlik
sadizm bkz. elezerlik
sadomazoizm bkz. el-zezerlik
sa kalm belirti kmesi (ng. survivor syndrome): Deprem, sel gibi doal ykmlardan ya da
toplama kamp gibi durumlardan kurtulan insanlarda gzlenen, gzlerinin nnden bir trl
gitmeyen lm grntleri, srekli kayg, bakalar lmken kendisinin yaamasndan tr
duyulan sululuk duygular, knt, yaamdan ve insanlardan uzaklama, ilgisizlik, alkol ve
sigara gibi maddelere daha ok ynelme ve benzeri belirtiler kmesi.
sa kalm sululuu (ng. survivor guilt): Doal ykm, toplama kamp gibi biroklarnn
yaamn yitirdii durumlardan kurtulmu olanlarn yaad sululuk duygusu.
37
38
seici dikkat (ng. selective attention): Birden ok uyarcnn bulunduu ortamlarda, kiinin
dikkatini yalnzca nemli grd uyarclar zerinde toplama ve teki uyarclar yok sayma
yetisi.
seici konumazlk (ng. selective mutism): Kiinin baka durumlarda konuuyor olmasna
karn, zgl birtakm toplumsal durumlarda srekli bir konumazlk gstermesi bozukluu.
seici uyum (ng. selective adaptation): Bir denein, belli bir uyarmla yeniden karlamas
durumunda uyumun gereklemesi ve denein o uyarma duyarlnn azalmasnn ardndan
denein benzer, ama ayrt edilebilecek dzeyde deiik uyarmlara olaan bir tepki vermesi
durumu.
sekisiz atama (ng. random assignment): Deneklerin, herkesin deney ya da denetim grubuna
alnma olasl eit olacak biimde gruplara atanmas.
sekisiz rnekleme (ng. random sampling): statistik rneklemin, evrendaki herkesin eit
seilme ansn elinde bulundurmasna ve bylece seilen rneklemin evreni yanstmasn
salamaya ynelik bir seme yntemi.
sekisiz yanlg (ng. random error): lmede, kestirilemeyen, bilinmeyen, ya da
denetlenemeyen etkenlerden kaynaklanan yanlg.
sekisizletirme (ng. randomization): Nesnelerin, deneklerin vb. belirlenebilir yanllklar ya da
sistematik yaplar iermeyecek biimde seilmesi.
sendrom bkz. belirti
sentez bkz. bireim
serbest arm bkz. bamsz arm
seslendirme (ng. articulation): Dudaklarn, dilin ve daman konuma seslerini oluturacak
biimde devinimi; konuma seslerini (babadaki "b"yi, sudaki "s"yi gibi) karabilme yetisi.
sezgi (ng. intuition): Akl yrtmeyle, ussal dnceyle, varolan bulgulardan sonu karmayla
deil; dolaysz kavrayla, algyla ya da anlamayla kazanlan bili ya da bilgi; igdsel bilgi.
snflama rnei bkz. blmleme lei
snflayarak alglama bkz. blmleyerek alglama
snr zek (ng. borderline intelligence): Blm katsays 71-84 arasnda kalan zek dilimi.
sra etkisi (ng. order effect): Bamsz deikenin bir dzeyinin uygulanmasnn, bu deikenin
baka bir dzeyine olan tepkiyi etkiledii durum.
sralama lei (ng. ordinal scale): Bir lte gre maddelerin greli konumunu ya da srasn
gsteren lek.
silinme kuram (ng. decay theory): Unutmann, bellek izlerinin zaman iinde doal olarak
silinmesinden kaynaklandn syleyen kuram.
simge (ng. symbol): Bir imge ya da dn olarak gerekleri yanstan zihinsel grnt.
simgecilik (ng. symbolism): Bilind baskya alnm olan duygu ve dileklerin klk
deitirerek bilin alanna kan belirtileri.
39
40
soyut dnme (ng. abstract thinking): Bilinen kavramlar yeni durumlara ve ortamlara
uygulayabilme, soyutlama ve genelletirmelerden yararlanma yetisi ieren tanmlanan dnme
biimi.
soyut ilemler dnemi (ng. formal operational period): (Piaget) 11-12 yalarndan balayarak
ocuun soyut ve sistematik dnme, mantk ilemleri, kavramlatrma, varsaymlardan yola
karak sorun zme ve akl yrtme yetisini en st dzeyde gelitirdii evre.
soyut renme (ng. abstract learning): Durum ve nesnelere deil, kavram ve simgelere dayanan
renim.
soyut tutum (ng. abstract attitude): (Goldstein) Somut ve yalnzca dolaysz deneyim
terimleriyle dnmenin tersine, genel kavramlarla, simgelerle, deiik bak alar arasnda
gidip gelerek, eldeki sorunu bileenlerine ayrarak dnme, dzenleme ve kurgulama gibi
becerileri ieren bilisel ileyi biimi.
soyut zeka (ng. abstract intelligence): Soyut kavramlar, ilemleri ve simgeleri anlamak ve
baaryla kullanmak becerisi.
soyutlama (ng. abstraction): Bir zellii ya da eyi bal olduu btnden dnce ya da szle
ayrma.
snme (ng extinction): Tepki sryor olsa bile koulsuz uyarcnn (olaan koullanmada) ya da
dln (ilemsel koullanmada) kesilmesinin, koullu tepkinin gcn ya da skln dzenli
olarak azaltmas durumu.
szck krl (ng. anomia): Nesnelerin adlarn anmsama yetisinin gszlemesiyle
tanmlanan bir tr szyitimi.
szck uydurma (ng. neologism): ocuklarda ve kimi ruhsal bozukluklarda grlen, yeni dil
simgelerini uydurma ya da eskilerini deitirerek kullanma durumu.
szcksel bozukluk (ng. dyslexia): Zek dzeyinin olaann stnde olmasna karn; yazma,
syleme, okuma ve okunan anlama iin gerekli olan szckleri tanma, zme, sralama gibi
yetilerin yitirilmesiyle ya da gelimemesiyle oluan renme bozukluu.
szel olmayan bellek (ng. nonverbal memory): Dil kullanlmasn gerektirmeyen ileri, ilikileri
vb. ieren bellek.
szel olmayan iletiim (ng. nonverbal communication): Konuulan dil kullanlmakszn ses
tonu, baklar, yz anlatm, el kol iareti, dokunma, vb. devinimlerle yaplan iletiim.
szel olmayan zek (ng. nonverbal intelligence): Zeknn, szl dili gerektirmeyen konulardaki
davurumu.
szyitimi (ng. aphasia): Beyinde ba gsteren bir bozulma yznden ya da duygusal nedenlerle
konuma gcnn bir parasn ya da tmn yitirme.
spor ruhbilimi (ng. sport psychology): Ruhbilimin, sporcularda gd, duygu, zorlanma gibi
ruhsal etkenlerin baarmla ilikisini inceleyen dal.
stereotip bkz. kalp yarg
stres bkz. zorlanm
sper ego bkz. stbenlik
41
sreen yorgunluk belirtisi (ng. cronic fatigue syndrome): Kalc, direken yorgunluk,
younlama, eklem ve kas arlar ile belirli bir ruhsal bozukluk.
srekli kayg (ng. trait anxiety): Kiinin kayg yaantsna olan yatknl, genel kayg dzeyi.
ema (ng. schema): 1. Temel bir bilgi birimi; dnya zerinde, deneyime dayal bir genelleme;
bir insan, yer, olayla ilgili bilgileri rgtleyen ve btnletiren zihinsel bir ereve; nesnelere,
olaylara ya da insanlara ilikin alglar etkileyebilen tutarl, rgtl bir inanlar ve beklentiler
kmesi. 2. Nesneleri tanrken ya da belli bir eylemi balatrken kullanlan ve sinir sisteminde
sakl bulunan bir tr ablon. 3. Bebeklerde, emme ya da kavrama gibi, tepkilere dayal tutarl bir
devimsel davranlar yaps. 4. (Piaget) lk tanm erevesinde deiik durumlarda uygulanan ve
rgtl davran biimlerinden oluan bilisel yaplar.
izofreni (ng. schizophrenia): Gereklerle olan ilikilerin byk lde gszlemesi, dnce,
davran alanlarnda nemli bozulmalarn ortaya kmas gibi belirtilerle kendini gsteren ar bir
ruhsal bozukluk.
tan (ng. diagnosis): Belirti ve bulgular inceleyerek bir bozukluun belirlenmesi.
tanma (ng. recognition): Daha nce grlen, iitilen, yaanan bir eyi; yeniden grdnde,
iittiinde, yaadnda da grm olduunu anlama, grme.
tasa (ng. grief): ok nemli bir varln yitimiyle duyulan znt, yaanan sknt.
tasa sreci (ng. grief process): Sevilen bir varln yokluuyla inanszla, yadsmaya, fke ve
sululuk duygusuna, avuntu bulmaya ve sonunda yaama yeniden uyum salamaya ynelik tipik
tepkiler dizisi.
tasarm (ng. representation): 1. Zihinde olaylar, olgular ve nesneleri yanstan, simgeletiren ya
da onlarn yerini alan kavram, imge ya da dnce; onlara ilikin bellek izleri. 2.
Ruhzmlemede, bir nesneye, olaya ya da bilinsiz bir drtye karlk gelen simge, imge ya da
bu tr bir karlk kullanma sreci.
tarma (ng. flooding): Korku ve kayg ierikli rahatszlklara ynelik davran bir saaltm
uygulamas.
taknlk (ng. mania): Kiinin sevin, mutluluk, gven gibi duygularnn ve her tr devimsel
etkinliklerinin abartl bir biimde artt ruhsal bozukluk.
tek gzle grme (ng. monocular vision): Yalnzca tek gzn kullanmyla salanan gr, grsel
alg.
tek-ift gvenilirlii (ng. odd even reliability): Testin ikiye ayrlarak her bir yarsnn
puanlarnn, teki yarsyla karlatrld bir gvenilirlik ls.
tek-kr alma (ng. single blind study): Deneklerin, deney koullar ya da aratrmann amac
konusunda bilgilendirilmedii, ancak deneyi uygulayanlarn bu koullar konusunda bilgi olduu
bir deney uygulamas.
telepati bkz. uzak duyum
temel dinlenme etkinlik dngs (ng. basic rest-activity cycle): Uyku srasnda biyolojik saatle
denetlenen uyankln geveyip derinlemesi dngs.
temel dzey (ng. baseline): llen niteliin gzlemden, deneyden ya da nceki ilk deerini
yanstan dzey.
42
temel etki (ng. main effect): Deiim zmlemesinde, bamsz bir deikenin, baml
deiken zerindeki tek bana etkisi.
temel gereksinimler (ng. basic needs): Maslow'un kiilik kuramnda, yaam srdrme iin
gerekli olan yiyecek, giyinme, barnma, reme ve gvenlikle ilgili yaamsal gereksinimler.
temel kiilik tipi (ng. basic personality type): Bir toplumun yelerinde ortak yaantlarn
etkisiyle gelien kiilik zelliklerinin tm.
temel oran yanlgs (ng. base-rate fallacy): Temel oran bilgilerini (insanlarn ou iin geerli
olan bilgileri) gz ard etme ve bunun yerine deerlendirilen durumun ayrdedici zelliklerini ne
karma eilimi.
temel ykleme yanlgs (ng. fundamental attribution error): Bireyin, bir bakasnn davrann
aklama abasnda durum ne olursa olsun, d etkenlerin karsna i etkenlerin payna arlk
verme eilimi.
tepke (ng. reflex): Bedenin belli uyarclar karsnda verdii kendiliinden, doutan gelen ve
dolaysyla renme gerektirmeyen istemsiz, tre zg tepkiler iin kullanlan terim.
tepki (ng. response): Organlarn uyarc karsnda gsterdii her trl sinir, kas, salg, vb.
yoluyla gsterdii davranm.
tepki aama sras (ng. response hierarchy): Bir tepkiler grubunun ya da dizisinin, belli
uyarclarla tetiklenme srasna gre ya da en sk yinelenenden, en az yinelenene doru
sralanmas.
tepki gecikmesi (ng. response latency): Uyarcnn balangc ile tepkinin balangc arasnda
geen sre aral.
tepki genelletirme (ng. response generalization): Dzenli olarak belli bir tepki yaratabilen
uyarcnn ayrca deiik, ancak uyarcyla ilikili daha baka tepkiler de yaratabilmesi.
tepki sresi (ng. reaction time): Bir uyarcnn sunulmasyla organizmann buna gsterdii ak
tepkinin balangc arasnda geen sre.
tepki yenilenmesi (ng. abreaction): Bir karmaann yok edilmesi ya da atma ve basknn
yaratt cokusal gerilimin, onu yaratan temel yaantnn dlenme ya da yeniden yaanmas
yoluyla azaltlmas.
tepkisel kknlk (ng. reactive depression): inden, sevdiklerinden yoksunluk, ekonomik
skntlar gibi son derece bunaltc bir olayn tetikledii geici, yinelenmeyen kknlk.
tepkisellik (ng. reactivity): Uyaranlara tepki verme zellii.
terapi bkz. saaltm
ters ynde iliki (ng. negative correlation): ki deiken arasnda, ters orantl iliki.
tik (ng. tik): Srekli olarak boaz temizleme, burun ekme, dudak aprdatma, ar gz krpma,
omuz silkme, parmaklar ktrdetme gibi yinelenen, istemsiz, alkanlk olmu kas devimleri ya
da sesler.
toplak iliki (ng. canonical correlation): Bir dizi yordayc deiken ve bir dizi baml
deiken arasndaki ilikiyi anlama ve tanmlama amacyla kullanlan bir saysal yntem.
43
44
tmevarm (ng. induction): zelden genele akl yrtme; bireysel gzlemlere dayanarak genel
ilkeler ya da yasalar retme.
tmleme (ng elaboration): Yeni bellek izlerinin yorumlanp, ilenerek, var olan bellek izleriyle
ilikilerinin kurulmas; yeni bilgilerin yorumlanarak eski bilgilerle btnletirilmesi.
tre zg davran (ng. species specific behavior): Belli bir tre zg olan, renilmeyen ve
trn yelerinin tmnde ayn biimde kendini gsteren davran yaplar.
tretilmi puan (ng. derived score): Ruhlmde, ham puana uygulanan matematiksel
dntrmeyle elde edilen puan.
ura saaltm (ng. occupational therapy): Ruhsal ya da fiziksel bir bozukluu yararl ve
retime dnk almalara dayal bir izlence uygulayarak iyiletirmeyi amalayan saaltm.
usyrtme (ng. reasoning): Tmevarmsal ya da tmdengelimsel yapdaki mantksal srelere
dayanan ve sorun zmeye yneltilmi olarak ileyen mantkl, tutarl, sistemli dnme.
uyaran (ng. stimulus): Organizmann duyu alclarna ulaan ve bu alclar uyarma yetenei
bulunan her trl fiziksel olay (retinay uyaran k, kulaa gelen ses, alglanan koku vb.).
uyaran denetimi (ng. stimulus control): Davrann evrede bulunan bir uyarcnn denetimi
altnda olmas.
uyaran genellemesi (ng. stimulus generalization): Belli bir uyarcya ya da bir uyarclar
kmesine bir tepkinin renilmesinin ardndan, ayrca bir koullama olmakszn, koullu
uyarcya benzeyen uyarclara da ayn biimde tepki verme eilimi.
uyarm (ng. response): 1. Bir uyaran karsnda organizmann gsterdii tepki. 2. Bir uyarma
nedeniyle herhangi bir kas ya da salg bezinde oluan ak ya da gizli deime.
uyarlama (ng. standardization): Bir testi, evreni yanstan olabildiince byk kmelere
uygulayarak, uygulama ve puanlama normlarn ya da standartlarn belirleme.
uyarma (ng. stimulation): Bedenin bir blm ya da organnn ilevsel etkinliini deitiren,
genellikle de artran ey ya da kendisi.
uygulama zeks (ng. practical intelligence): Bilinen eyleri, gndelik yaamn sorunlarnn
zmnde uygulayabilme yetisi.
uyma (ng. conformity): Organizma ile evre arasnda tepki uyandracak herhangi bir uyarm
deiikliinin ba gstermedii denge durumu.
uyma bozukluu (ng. adjustment disorder): Bir yaknn lm, boanma, i bunalm, aile
geimsizlii, evden ayrlma, anne-baba olma gibi belli, tanmlanabilir ruhsal-toplumsal bir
zorlanmadan sonraki aylarda ortaya kan bir uyumsuzluk tepkisi.
uyma sreci (ng. adjustment processes): evresel beklentilere uyum salamaya altmz
ilevler ya da etkinlikleri ieren sreler.
uyum (ng. adaptation): evre deiiklii nedeniyle bireyin toplumsal ya da kltrel yapsnda
gerekleen ve yeni evreye uyumunu salayan deiikliklerin tm.
uyum yetenei (ng. adaptability): 1. Deien durumlara uygun tepkiler verme yetisi. 2. Deiik
koullarla ya da deiik insanlarla karlaldnda kiinin kendi davranlarn deitirme;
uyarlama, yeni davran yaplar renme yetisi.
45
uyumsama (ng. accommodation): evrenin deien isteklerini karlamak iin (uymak iin)
ruhsal yaplarn ya da srelerin deiime uramasn kapsayan uyum.
uyumsuzluk (ng. maladjustment): Gnlk yaamn sorunlarn zememe ve salkl uyum
salayamama durumu.
uyumsuzluk kuram (ng. dissonance theory): nsanlarn, var olan tutumlaryla uyumsuz,
tutarsz olan bilgilerden ok, uyumlu olan bilgilere dikkat etmeye ve bu bilgileri semeye
gdlendikleri varsaym.
uyuukluk (ng. stupor): Kiinin durgun, d uyarclara tepkisiz, duyarsz olduu ruhsal durum.
uzak duyum (ng. telepathy): Birinin kafasndan geirdiklerini ya da uzakta geen bir olay,
duygusal hibir balant olmadan alglama yetenei.
uzamsal ynelim (ng. spatial orientation): 1. Kiinin evresindeki nesnelerle ilikili olarak
kendini ynlendirebilmesi. 2. Kiinin, evresindeki nesnelere gre (uzaklk, yn, konum, vb.
asndan) kendi konumunu alglayabilmesi.
nc kulak (ng. third ear): (Theodor Reik) Danan gzleyen deneyimli bir klinikide
olmas gerektiine inanlan sezgisel, algsal yeti; bir tr eduyum.
lkletirme (ng. idealization): Herhangi bir kii, nesne ya da olayn zr ve eksikliklerini
gzden kararak onu gerekte olduundan daha gzel, nemli ya da stn grme.
lkselletirilmi kendilik (ng. idealized self): Karen Horney'in kuramnda, kendini kendi
yaratt lksel imgesiyle zdeletiren nevrotik (sinirceli) bireyin, gerekten de olduuna
inand zrsz ve yceltilmi z; "olmak istediimiz kii."
lkselletirme (ng.idealization): Ruhzmlemede, kiinin kendine ya da bakalarna abartl
dzeyde olumlu zellikler yklemesiyle tanmlanan bir savunma dzenei.
retken evre (ng. genital stage): Ruhzmlemede, ruhsal-cinsel geliimin, ergenlikle birlikte
balayp yaam boyu sren beinci ve son evresi.
rk (ng. panic): Deprem, yangn, kaza, bozulan bir asansrde kalma gibi bir korkunun
algland durumlarda az kuruluu, terleme, arpnt, hzl soluklanma, dehet duygusu, vb.
gibi fiziksel, ruhsal tepkilerle yaanan anlk youn korku.
rk (ng. phobia): Korkulmayacak nesneler ya da durumlar karsnda olaand gl korku.
rk nbeti (ng. panic attack): Sklkla tehlikenin eiinde olma duygusu eliinde birden
ortaya kan ve youn tedirginlik, korku, kapana kslm olma duygular, lm; kendinden
geme, ldrma korkular ve nefes darl, arpnt, titreme, gs ars, boulma duygusu,
baygnlk, geici inme, vb. gibi fiziksel belirtilerle tanmlanan bir bunalt dnemi.
stbenlik (ng. superego): Freud'un paral yapsal ruhsal aygt rneinde kiiliin, toplumsal
deer yarglarn, ahlk normlarn yanstan ve bireyin kendi doru-yanl normlar ile
lklerinden oluan blm.
stbili (ng. metacognition): 1. Kiinin kendi dnsel srelerinin ayrmnda olmas. 2. Kiinin
nasl rendiini belirleyebilme, kendi renme srecini deerlendirebilme, gzleyebilme ve
buna uygun yeni yntem belirleme yetisi.
stzmleme (ng. metaanalysis): Birbirinden bamsz aratrmaclar tarafndan yrtlen
ayr, ancak benzer konulu (genellikle yaymlanm olan) birok aratrmadan elde edilen
46
47
yanstmal test (ng. projective test): Kiinin, belirsiz, ok deiik yorumlanabilecek uyarmlar
kendi zelliklerine, davran eilimlerine, bilind korkularna, isteklerine vb. gre alglayp
yorumlayaca ilkesi temelinde mrekkep lekeleri, belirsiz biimler, eksik cmleler, oyun
gereleri vb. ile yrtlen ve yeterince yaplandrlmam kiilik test uygulamalarnn ortak ad.
yapay bozukluk (ng. factitious disorder): Kiinin, kendi istemiyle hasta rol oynad ruhbilim
ya da ruhzm rahatszlklar iin kullanlan ortak bir ad.
yapay zek (ng. artificial intelligence): Bilgisayar mhendislii, sinirbilim, felsefe, ruhbilim,
robot bilimi ve dilbilim gibi birok alan iine alan ve alg, akl yrtme, dnme, renme,
kavrama, sezgi ve tasarlama gibi insan zeksna zg davranlar sergileyen bilgisayar yazlm,
robot tasarm vb. konularn inceleyen bilimsel alan ve bu ekilde ortaya kan rn.
yap geerlii (ng. construct validity): Bir testin ierdii maddelerin, llmesi dnlen
nitelikleri ya da zellikleri lme derecesi.
yaplandrlm grme (ng. structured interview): Konusu ya da sorulacak sorular nceden
tasarlanp hazrlanm bir grme.
yapsal ruhbilim (ng. structural psychology): ncelikle iebak yoluyla ve deney yardmyla
bellek yap ve srelerini temel elerine ayrarak incelemek gerektiini benimseyen ruhbilim
akm.
yargclararas gvenirlik (ng. interrater reliability): Ayn yntemi kullanan iki ya da daha ok
gzlemcinin bamsz gzlemlerinin birbirine uyma derecesi.
yarglama (ng. judgement): Kiinin gerek durumlar, doruyu, yanl, iyiyi, kty
deerlendirme yetisi.
yaantsal saaltm (ng experiential therapy): Duygularn zgr braklmasn, i dnyadaki
geliimi ve kendini gerekletirmeyi amalayan ruhsaaltm uygulamalarnn tm.
yalk (ng. ageism): Yalarndan tr insanlara ynelik nyarg, ayrmclk ve dmanlkla
tanmlanan davranlar, inanlar ve alglar toplam.
yadnm (ng. climacterium): Kadnda cinsel reyebilirliin azalarak btnyle ortadan
kalkt, erkekte ise d gsterdii 45-60 ya dnemi.
yallk bilimi (ng. gerontology): Yalanma srecini ve sorunlarn inceleyen ve ruhbilim,
ruhsaaltm, canlbilim, toplumbilim ve tp gibi birok alan iine alan bilim dal.
yallk ruhbilimi (ng. psychogeriatrics): leri yalardaki kiileri etkileyen zihinsel
rahatszlklarn tans, saaltm ve koruyucu salk ileriyle ilgilenen alan.
yatay kesitsel yntem (ng. cross-sectional study): Belli bir anda yaplan ve bu nedenle zamana
bal deimeleri ya da gelimeleri almayan aratrma yntemi, enlemesine kesitsel alma.
yatknlatrc neden (ng. predisposing cause): Belli bir olayn, durumun, bozukluun vb.
etkinlik nedeni olmasa da, ortaya kma olasln artran bir etken.
yatknlk (ng. aptitude): Kiinin, yeterli eitimi almas durumunda belli bir alanda renme ya
da yeterlilik kazanma kapasitesini gsteren doutan ya da edinilmi zelliklerinin toplam.
yatknlk testi (ng. aptitude test): Kiinin, gerekli eitimi almas durumunda belli bir alandaki
renme becerisini lmeyi (gelecekteki baarmn kestirmeyi) amalayan standart testler.
48
49
yokluk (ng. absences): Olaand ruhbilimde ya da sinirbilimde, ksa bir dnem iin bilinlilik
ya da uyanklkta grlen yitim.
yokluk denencesi (ng. null hypothesis): 1. statistikte, genellikle "fark yok" varsaym. 2. ki ya
da daha ok deiken arasnda anlaml bir iliki bulunmad; bamsz deikenin baml
deiken zerinde hibir etkisi olmad ve deneysel grupla denetim grubu arasndaki ayrmlln
rastlantya bal olduu varsaym.
yoksunluk belirtisi (ng. abstinence syndrome): Kiinin baml olduu maddenin (alkol,
uyuturucu, vs.) bir anda kesilmesi sonucu ortaya kan belirtilerin tm.
yordama geerlii (ng. predictive validity): Ruhlmde, yordayc puanlarn daha nceki
tarihte alnan lt puanlarnca saland bir tr lt geerlii.
ynelim (ng. orientation): 1. Kiinin kendinin, bakalarnn, evrenin, zamann ve ortamn
ayrmnda olma ve bu bilgileri evreyle etkileimde ilevsel ve uygun bir biimde kullanabilme
yetisi. 2. Bir uyarc kaynana ya da uzana doru ynelme eilimi; bedenin ya da blmlerinin
belli bir uyarcya gre uyarlanmas. 3. Olaylara, durumlara belli, zgn bir yoldan tepki verme
eilimine yol aan bak as, bilisel bir kurulum. 4. Dnya gr.
ynelim bozukluu (ng. disorientation): Bir ruhsal bozuklua bal olarak, kiinin kim
olduuna, nerede, hangi zamanda olduuna ilikin yaanan bilisel karklk.
yceletirme (ng. sublimation): Ruhzmlemede, erken ocukluk dnemlerine zg cinsellik
ve saldrganlk drtlerinin, toplumca onaylanan, igdsel olmayan gdlere ve abalara
dntrlmesi, yceltme.
ykleme (ng. attribution): Kiinin, kendi davranlaryla birlikte, olaylarn nedensellii
konusundaki bilisel karsamalar, olaylarn nedenlerine ilikin kiisel aklamalar.
ykleme kuram (ng. attribution theory): Kiilik ruhbiliminde ve toplumsal ruhbilimde,
insanlarn kendilerinin ve bakalarnn davranlarn aklamaya, bu davranlara nedensellik
yklemeye altklarn vurgulayan kuram.
yksek dzeyli koullama (ng. higher order conditioning): Geleneksel koullamada, koullu bir
uyarcyla elenen yansz bir uyarcya koullu bir tepkinin gelimesi.
yzdeli pekitirme (ng. percentage reinforcement ): Hem insanda hem de hayvanda yeni
davran yaplar retmek iin kullanlan ardk yaknsamaya dayal bir pekitirme dzeni.
yzeysel geerlik (ng. face validity): Bir testin, lt sylenen eyi lyor gibi grnmesi;
herhangi bir nesnel kanta dayanmakszn geerli olarak nitelenmesi.
zek (ng. intelligence): Soyut dnme, kavrama, sorun zme, bildiklerini yeni durumlara
uygulama, akl yrtme, belleme, gemi deneyimlerden kazanlan bilgileri kullanma gibi
zihinsel yetilerin toplam.
zek blm (ng. intelligence quotient): Kiinin, bir zek testinde ald puann, kendi ya
grubunun ortalamasndan sapma derecesini yanstan katsay.
zihin (ng. mind): Kayna beyin olan ve kendini zellikle dnce, alg, duygu, istem, bellek,
hayal gc gibi biimlerde gsteren insan bilinlilii.
zihin kuram (ng. theory of mind): Kiinin, kendi zihninin ve bakalarnn zihinlerinin nasl
alt; duygularn, isteklerin, inanlarn nasl olutuu konusundaki kuram.
50
51