You are on page 1of 235

Nietzsche ve Felsefe

EVRMENN SZ

Deleuzen bu nemli almasn 20li yalarmn ilk yllarnda


evirmeye girimitim. evirmenlie henz yeni adm atm, dahas
bu esere giriecek creti bulmutum kendimde. Tam yedi yl srd.
Hem alyordum hem de eviri yapyordum. Sen de kimsin deseler
ok da kolay diyemezdim evirmen diye ve zaten evirmenin hakk
neydi ki o zamanlar? Eh, telif nedir ne deildir diye tartlmyordu,
zaten her ey biraz gnldendi. Rahat gemeyen bu yedi yln
ardndan, evirinin bitimine 40-50 sayfa kalmken, bana eviri
zaman brakmayacak bir ie girmek zorunda kaldm madd
nedenlerden dolay. Tabii yaynevi arayp sormasa da ben birka kere
arayp sordum... Az zaman deil, o yedi yln zerinden tam 13 yl
daha geti, sene 2010, birka adm atnca 2011. ok sene geti ama bu
kitap Trkede yaynlanr m yaynlanmaz m bilemiyorum; galiba
baka biri daha evirmi, yle duydum, umarm benim evirimi aan
bir eviri yapmtr. Aadaki metin (az nce de belirttiim zere
zgn eserin son 40-50 sayfasnn evirisi yok) her ne kadar benim
evirmenlikteki acemiliimin tm hatalarn ierse de zerine
dnlmemi, eviri kararlarnn hesab verilmemi bir metin
deil. Bugn yeniden ele alacak olsam kimi nemli deiiklikler
yapardm elbette ama sosyoloji ve felsefeyle har neir olan merakl
okuyucunun stesinden rahatlkla gelebilecei bir metin olduu
kansndaym.
Deleuzen reddiyesini vereli ok oldu. Tarihsel materyalizm
asndan deerlendirecek olursam Deleuze sosyolojiyi

5
Nietzsche ve Felsefe

dnmeye, dahas alan sosyoloji yapmaya ynelik ykc bir etken


olarak grmekle birlikte Nietzsche zerine bu deerlendirmesinin
okunmas gereken bir alma olduunu syleyebilirim.
unu da ayrntya girmeden belirtmeliyim ki, bu evirimi
dzeltecek olsaydm ncelikle, Nietzschenin bugn Trkede g
istenci olarak yerlemi kavramn (aadaki metinde de ayn ekilde
geiyor) g ve yetke isteyen irade olarak iktidar hrs, ksacas
iktidar hrs olarak dzeltirdim.
Son sz: Bu evirinin ryalarma girdii oldu. Baladm gnden
tam 20 yl sonra, konunun merakls birka kii tarafndan okunursa
ayet, ne mutlu bana.

Serta Canbolat

6
Nietzsche ve Felsefe

I
TRAJK OLAN

1. Soyktk Kavram
Nietzschenin genel tasars felsefeye duygu ve deer kavramlarn
yerletirmeye almaktadr. phesiz ada felsefe byk lde
Nietzscheden beslendi ve besleniyor ama bu pek de onun istedii
biimde olmasa gerek. Nietzsche duyular ve deerler felsefesinin bir
eletiri olmas gerektiini hi saklamad. Kant gerek eletiriyi
getirmedi nk eletiriyi bir deerler sorunu olarak deerlerin
kendisine yneltmedi. Nietzschenin felsefesinin devindirici gcyse
tam da bu saldryd. Oysa modern felsefede deerler kuram yeni bir
konformizm ve yeni boyunduruklar dourdu. Hatt fenomenoloji
zaten kendisinde var olan nietzscheci esinin modern konformizmin
hizmetine sunulmasna katkda bulundu. Ama Nietzsche sz konusu
olduunda k noktamz bunun tam tersi: Onun temellendirdii ve
tasarlad gibi bir deerler felsefesi, eletirinin doru
uygulanmasnn, btncl eletirinin gerekletirilmesinin, yani eki
darbeleriyle felsefe yapmann tek yoludur. Deer mefhumu gerekte
eletirel bir tersyz etme ierir. Bir taraftan deerler birer ilke
olarak grnr veya verilir: Deerlendirme fenomenlere deer
bimede kulland deerleri varsayar. Ancak dier taraftan daha
derinde, deerin kendisini trettii deerlendirmeleri ve deer bime
alarn deerler varsayar. Eletirel sorun, deerlerin deerinin bu
deerin kaynakland deerlendirmenin ne olduu, yani deerlerin
deerini yaratma sorunudur. Deerlendirme, uyuan deerlerin ayn
zamanda eletirel ve yaratc da olan ayrmsal esidir. esine ilikin
deerlendirmeler birer deer deildir ama yarglayann ve

7
Nietzsche ve Felsefe

deerlendirenin deerlerinin ilkesi olarak varolma tarzlar, varolu


kipleridir. Bundan dolay her zaman varolma tarzmzn ve
yaantmzn gerektirdii inanlarmz, duygularmz ve
dncelerimiz vardr. Bayaca deerlendirmedike, bayaca
yaamadka ve nmedike inanlamayacak deerler,
sylenemeyecek, hissedilemeyecek veya kavranlamayacak eyler
vardr. in z u: Yksek ve alak, soylu ve aalk birer deer
deildirler, ama deerlerin kendi deerinin tredii ayrmsal eyi
gsterirler.
Eletiri felsefesinin ift ynl hareketi her eyi ve bir eyin tm
kaynan deerlerle ilikilendirirken bu deerleri de, bu deerlerin
deerine karar veren ve kayna gibi davranan bir eyle ilikilendirir.
Nietzschenin, deerleri eletiriden karp, mevcut deerlerin
dkmn yapmakla veya eyleri yerlemi deerlerle eletirmekle
1
yetinen felsefe iileri Kant ve Shopenhauer ile deerleri basit
szde nesnel olgulardan treterek eletiren veya koruyan yararclara
ve akademisyenlere 2 kar verdii ifte savam hatrlanmal. Her iki
halde de felsefe kendisi veya herkes iin geerli olann kaytsz
esinde yzer. Nietzsche, hem deerleri kaynana kaytszlatran
yksek temellendirme dncesine, hem de deerlere kaytsz bir
kaynak koyan nedensel tretme veya balang dzlemi dncesine
kar durur. Yeni bir soyktk kavramna eklini verir. Filozof
soyktkdr. Filozof ne Kant tarz bir mahkeme yargc, ne de
yararclarn tarznda bir mekanikidir. Filozof Hesiodosdur.
Nietzsche, Kant tmellik ilkesinin yansra yararclarn pek sevdii
benzeim ilkesinin yerine de ayrm veya uzaklk duygusunu (ayrmsal

1
K, 211.
2
K, VI. Blm.
8
Nietzsche ve Felsefe

e) geirir: Bu uzaklk duygusunun yksekliinden aldlar deer


yaratma veya deer koyma hakkn: Yararllk da ne? 3
Soyktk, hem kkenin deeri hem de deerlerin kkeni anlamna
gelir. Soyktk, deerlerin mutlak karakterine olduu kadar greli
veya yararc karakterine de kar kar. Soyktk deerlerin ayrmsal
esini iaret eder, ki zaten deerlerin kendi deeri ondan trer. O
halde soyktk kken veya dou demek olduu kadar kkendeki fark
ve uzaklk da demektir. Soyktk kkendeki soyluluk ve bayalk,
soyluluk ve aalk, soyluluk ve k demektir. Soylu ve aalk,
yksek ve alak, soyktksel veya eletirel e tam da bu. Byle
anlalnca eletiri ayn zamanda en olumlu olandr. Ayrmsal deer,
deerlerin deerinin eletirisi olmad gibi, eer yaratmann da
olumlu esi deildir. Bundan dolay eletiri Nietzsche tarafndan
hibir zaman bir tepki olarak deil ama bir etki olarak grld.
Nietzsche intikam, kin veya hncn karsna eletirinin edimliliini
koyar. Zerdt, kitabn bandan sonuna kadar maymunu soytars
ve eytan tarafndan takip edilir, ama maymun Zerdtten ayrdr,
tpk intikamn ve hncn eletirinin kendisinden ayr olduu gibi.
Maymundan ayrt olmamas; ite Zerdtn en korkun ivalardan
biri olarak kendisine ynelmi hissettii ey 4. Eletiri, hncn tepkisi 5

deil ama etkin bir varolu kipinin etkin bir ifadesidir: Saldr, ama
intikam deil, bir varolma tarznn doal saldrganl da deil,
mkemmelliin onsuz dnlemeyecei, olmazsa olmaz bir tanrsal
3
AS, I, 2.
4
Z, III, Geip Gitme zerine.
5
Asl metinde hn (ressentiment) ve tepki (raction), re-sentiment (duygu)
ve r-action (etki-eylem) olarak yazlmtr. Tekrarla(n)ma anlam veren r, re,
r nekiyle zellikle vurgu yaplmtr. Burada ressentimentn (hncn),
gemiteki ktlklerin imdide fkeyle hatrlanmas, gemiin duygusal
olarak sanki yeniden yaantlanmas olarak dnlmesi etki ve tepki iin de
aklayc olacaktr. (.n.)
9
Nietzsche ve Felsefe
6
ktcllk de deil. Bu varolma tarz filozofa aittir, tam bir kesinlikle
ayrmsal eyi eletirel ve yaratc olarak kullanmak ister nk, yani
ekii ele alr. Nietzsche muhaliflerinin bayaca dndklerini
syler. Soyktn byle kavranmasndan Nietzsche ok ey umar:
Bilimlerin ve felsefenin yeniden dzenlenmesi, gelecein deerlerinin
tanmlanmas.

2. Anlam
Bir eyin anlamn (insani, biyolojik, hatt fizik fenomenin) o eyi
sahiplenen, kullanan, egemenliine alan ve onda ifade edilen kuvveti
bilmeden hibir zaman anlayamayz. Fenomen, bir grn olmad
gibi bir grn de deildir, ama anlamn fiili bir kuvvette bulan bir
im, bir semptomdur. Felsefe btnyle bir semptomatoloji ve
semiyolojidir. Bilimlerin semptomatolojik ve semiyolojik bir dizgesi
vardr. Grn ve zn metafizik ikiliinin ve bilimsel neden-sonu
balantsnn yerine Nietzsche, grnt ve anlam ballamasn
geirir. Her kuvvet, bir gereklik niceliinin sahiplenilmesi,
egemenlie alnmas ve kullanlmasdr. Hatt deiik grnmleri
iindeki alg, doay sahiplenen glerin ifadesidir. Bu da doann
kendi tarihi var demektir. Bir eyin tarihi, genellikle, o eyi
egemenliklerinde tutan kuvvetlerin art arda gelmesi ve yine o eyi
egemenlik altna almak iin mcadele eden kuvvetlerin ezamanl
olarak var bulunmalardr. Ayn nesne, ayn fenomen kendisini
sahiplenen kuvvete bal olarak anlam deitirir. Tarih anlamlarn
deimesi, yani birbirinden az veya ok iddetli, birbirine az veya
ok bal olan uyruuna alma fenomenlerinin art arda gelmeleridir 7.
O halde anlam karmak bir kavramdr: Yorumu sanat yapan bir anlam
6
EH, I, 6-7.
7
AS, II, 12.
10
Nietzsche ve Felsefe

okluu, bir takmyldz bir art arda gelme btn, bir ezamanl var
bulunma her zaman mevcuttur stelik. Her boyun edirme, her
egemenlik yeni bir yorum demektir.
Nietzschenin felsefesi, zndeki okuluk gznnde
bulundurulmadan anlalamaz ve dorusunu sylemek gerekirse
okuluk bir dier trl de grgclk felsefenin kendisiyle bir
gibidir. okuluk, felsefenin icat ettii tam da felsefeye zg dnce
biimidir: Soyut andaki zgrln tek gvencesi, ateli bir
tanrtanmazln tek ilkesidir. Tanrlar ldler: ama glmekten, tek
olduunu syleyen bir Tanry duyunca. Aka burada deil mi
8
tanrsallk? Tek bir Tanrnn deil de tanrlarn olmasnda. Tek
olduunu syleyen u Tanrnn lm kendi bana oul: Tanrnn
lm oul anlaml bir olay. Bunun iin de Nietzsche grltc
byk olaylara deil, ama her olayn anlamnn sessiz okluuna
inanr9. Bir olay, bir grng, bir kelime ve ne de bir dnce yoktur
ki ok anlaml olmasn. Herhangi bir ey kendisine egemen olan
kuvvetlere (tanrlara) gre kimi kez byle, yle, kimi kez de ok daha
karmak herhangi bir ey olur. Hegel okuluu, tpk bir ocuun en
basit ihtiyalarn sylemeye almas gibi bu, u, burada, imdi
demekle yetinen basit bir bilinle zdeletirerek gln klmak istedi.
Bir eyin pek ok anlamnn olduu oku dncede, pek ok eyin
olduu dncede ayn eyin bu ve ardndan u olduu dncede
felsefenin en yksek fethini, felsefenin, gerek kavramn fethini,
olgunluunu gryoruz, yoksa kendisini feda ediini veya
ocukluunu deil. Zira, bylenin ve ylenin deerlendirmesi
herbirinin eylerinin ve anlamlarnn hassas tarts, bir eyin
grnmlerini ve o eyin dierleriyle bantlarn her an tanmlayan
8
Z, III, Dnekler
9
Z, III, Byk Olaylar
11
Nietzsche ve Felsefe

kuvvetlerin saptanmasdr btn byleler (veya yleler) felsefenin


en yksek sanatna, yorumlanmaya aittir. Yorumlamak ve hatt
deerlendirmek, tartmaktr. z kavram burada ortadan kalkmaz veya
kaybolmaz, ama yeni bir imlem alr nk btn anlamlar edeerde
deildir. Bir eyin ne kadar anlam varsa o kadar da kendine egemen
olabilecek kuvvetler vardr. Ama eyin kendisi de tarafsz deildir,
fiilen egemenliinde bulunduu kuvvetle az veya ok yaknl vardr.
Herhangi bir eye, o eye snrlayc bir anlam ve olumsuz bir deer
vermeden egemen olamayan kuvvetler vardr. z, tam tersine, bir
eyin tm anlamlar iinde o eye en ok ilgi gsteren kuvvetin
verdii anlam olarak adlandrlr. Nietzschenin tam da byle bir
rnei vermeyi sever; din, tek anlama sahip deildir nk srasyla
muhtelif kuvvetlerin iine yarar. Peki ama dine en ok yaknl olan
hangi kuvvettir? (Kimin hkmettiini bilmediimiz hangi kuvvettir o?
10
Dine kendisi hkmeden veya dinin kendisinin hkmettii? ).
Hesiodosu arayn. Tm bunlar, her ey iin yine tartma sorunudur,
felsefenin hassas ama etin sanat olan oku yorum sorunudur.
Eer yeni bir kuvvetin belirmesinin ve nesneye sahip kmasnn, o
kuvvetin balangta ayn nesneyi daha nce elinde bulunduran
kuvvetlerin maskesini taknmasyla mmkn olduu dnlecek
olursa yorumlama karmakln ortaya koyar. Maske veya kurnazlk
doann yasasdr, yleyse art bir ey maske veya kurnazlktr. Yaam
balangcnda sadece olabilir olmas iin maddeyi taklit etmek
zorundayd. Bir kuvvet eer ncelikle savat nceki kuvvetlerin
yzn taknmazsa hayatta kalamaz 11. yle byle hayatta kalma
olasl olan filozof da dnyada ondan nce hkm sren rahibin,

10
Nietzsche, dine kendi bana egemen davranma frsat veren kuvvetin
hangi kuvvet olduunu sorar (K, 62).
11
AS, II, 8, 9 ve 10.
12
Nietzsche ve Felsefe

ilecinin ve din adamnn derin dnce yolunu stlenmeden doup


byyemezdi. Omuzlarmzda byle bir zorunluluun arl varsa
da, bu zorunlu hal, felsefeyi sadece u gln imge yapmaya kant
tekil etmez: Filozof-bilge imgesi, bilgeliin ve ileciliin dostu
imgesi. Dahas felsefe, byd lde ileci maskesini atmyor; bu
maskeye bir ekilde inanmas gerek, zira maskesini fethetmekten,
fethederken de maskesine nihayetinde din kart gcnn doasnn
12
dile gelecei yeni bir anlam vermekten baka bir ey yapamaz .
Gryoruz ki yorumlama sanat ayn zamanda maskeleri yrtma sanat
olmal; maskeleneni bulmak, neden ve hangi amala maskenin
yeniden biimlendirilerek korunduunu bulma sanat olmal. Demek
ki soyktk balangta ortaya kmyor ve doutan itibaren ocuun
babasn ararken kart yorumlara girime tehlikesi var. Kkendeki
ayrm kkenden itibaren gze arpmyor, belki de zellikle yetkin bir
gzn, uza gren bir gzn, bir presbit gznn, bir soyktk
gznn dnda... Bu da sadece felsefe kendisinde zn veya
soyktn sezilecei kadar bydnde ve balangta bir btn
haline gelme eiliminde olduu btn bunlardan her eyiyle ayrt
13
edildiinde olacak. Her eyde sadece yksek dereceler nemlidir .
Sorunun kken sorunu olmadndan deil, ancak soyktk olarak
kavranan kken de sadece yksek derecelere oranla tanmlanabilir.
Kendimize Yunanllarn Douya neyi borlu olduunu sorma
zorunluluumuzun olmadn syler Nietzsche. 14 Felsefe Yunandr,
yle ki ilk yksek biimine Yunanistanda eriir ve yine orada gerek
gcne ve amalarna tank olur; stelik bu amalar Dounun din
adamnkilerle hibir zaman karmaz, hatt onun tarafndan

12
AS, III, 10.
13
FD.
14
FD.
13
Nietzsche ve Felsefe

kullanlsalar bile... Philosophos bilgeliin dostu demektir, bilge deil.


imdi de o olaand biiminde yorumlamal dostu: Dost der
Zerdt, beni kendimin stne kmaya ve yaamak iin de ste
kmaya iten, ben ve benlik arasnda hep bir ncdr. 15 Bilgeliin
dostu bize kendisini tantacak olarak bilgelii gsterir, ama
yzndeyken sa kalamayacan bir maskeyi gsterir gibi, bilgelii
yeni, acayip ve tehlikeli sonulara varmak iin yararlananlar pek az
bilgedir aslnda. O bilgeliin kendi kendisinin stne kmasn ve
ste km olmasn ister. Halkn burada her zaman yanlmad
kesin, filozofun zn skar, onun kart bilgeliini, ahlkszln,
dostluk anlayn. Alakgnlllk, yoksulluk, namusluluk: Bu ileci
ve bilge erdemlerinin, yeni bir kuvvet olarak felsefe tarafndan ele
alndnda ne anlama geldiklerini anlamalyz. 16

3. sten Felsefesi
Soyktk sadece yorumlamakla kalmaz, deer bier. imdiye
kadar eyleri, neredeyse hareketsiz bir nesneye gre deiik kuvvetler
arpyor ve ardllanyorlarm olarak gsterdik. Oysa bizzat nesnedir
kuvvet, bir kuvvetin davurumudur. Nesneyle efendisi kuvvet
arasnda az veya ok ilgi olmasnn nedeni de budur. nceden
sahiplenilmemi bir nesne (fenomen) yoktur nk nesne kendisinde
bir grnm deil ama bir kuvvetin grnmesidir. yleyse her kuvvet
bir dieriyle zsel bir iliki iindedir. Kuvvetin varl ouldur, onu
tekil dnmek olduka sama olurdu. Kuvvet bir egemenliktir ama
bir egemenlik kendisini bir nesnede gsterdiinden ite ayn zamanda
da o nesnedir. Bir kuvvet okluunun etken olduu ve snd
uzaklkta, uzaklk her kuvvetteki ayrmsal edir ve bu eyle her
15
Z, I, Dost zerine.
16
AS, III, 8.
14
Nietzsche ve Felsefe

kuvvet bir dieriyle ilikilenir. Nietzcshedeki doa felsefesinin ilkesi


byle ite. Atomculuun eletirisi bu ilkeden yola klarak
anlalmal; bu da u demek, bu eletiri atomculuun maddeye
gerekte sadece kuvvete ait olan zsel bir oulluk ve uzaklk
ykleme abas olduunu gstermekten ibaret. Bir baka kuvvetle
ilikilenecek olan yine bir kuvvettir sadece. (Marxn da atomculuu
yorumlarken dedii gibi: Atomlar kendilerinin biricik nesnesidirler
ve kendileriyle ilikilenebilirler sadece 17 Ama soru u: znde
atom mefhumu ona yklenen bu zsel ilikiyi aklayabiliyor mu?
Kavram, atomun yerine kuvvet konularak dnldnde tutarl olur
zira atom mefhumu byle bir ilikinin olumlamasn, gerekli ayrmn,
zdeki ve ze gre ayrmn kendinde iermez. Demek ki atomculuk
doan grelik iin bir maske olacaktr.
O halde Nietzcshedeki kuvvet kavram bir kuvvetin bir dieriyle
ilikilendii bir kavramdr: Byle grldnde kuvvetin ad istentir.
sten (gcn iradesi) kuvvetin ayrmsal esidir. Bundan da yeni bir
isten felsefesi kavram ortaya kar; zira isten kaslarda veya
sinirlerde ya da daha az olarak bir madde zerinde gizemli bir biimde
deil ama mutlaka baka bir isten zerinde gsterir kendini. Gerek
sorun istemenin istendyla ilikisinde deil, egemen istenle ona
boyun een az ya da ok istenle olan ilikisindedir. Bir isten
elbette ki baka bir istence etkir, bir maddeye deil (sinirler rnein)...
Etkilerin grld her yerde bunun bir dierine etkiyen baka bir
isten olduu gelmeli akla 18. sten karmak bir eydir nk
istedike itaat ettirmeyi ister ama bir isten kendisine egemen olan
baka bir istence boyun eebilir sadece. Demek oluyor ki okuluk
kesin dorulamasn ve tercih zeminini isten felsefesinde buluyor.
17
Marx, Demokritos ve Epikros Doa Felsefelerinin Fark.
18
K, 36.
15
Nietzsche ve Felsefe

Bylece Nietzschenin Schopenhauer ile kopma noktas da


belirginleiyor: Sz konusu olan tam da istencin tek mi yoksa oklu
mu olduudur. Arkas orap sk gibi geliyor, aslnda
Schopenhauer eer istenci reddetmeye gidiyorsa bu ncelikle
istemenin tekliine inanmasndan kaynaklanyor. nk
Schopenhauere gre isten znde tektir, kendi kurbanyla zde
olduunu dnyor cellt: btn davurumlarnda istenci acmann,
ahlkn ve ileciliin iinde kendisini reddetmeye, yok etmeye iten
onun bu zde vicdandr19. Nietzsche, ona tam anlamyla
schopenhauerci gelen yutturmacay koyar ortaya: stence teklik,
zdelik yerletirmek, onu kanlmaz olarak reddetmektir.
Nietzscheye gre ruh, ben ve egoizm, atomculuun son
snaklardr. Ruhu atomculuk fizik olanndan daha iyi deil. Her
istemede, pek ok ruhtan oluan karmak ortak bir yapnn iinde
20
ynetmek ve boyun emek sz konusudur sadece . Nietzsche ne
zaman egoizmden sz etse, bunu, saldrarak veya polemik slubuyla
yapar: Tabii ki erdemlere kar, hele de kar gzetmeme erdemine
kar...21 Aslnda egoizm, atomculuun kuvvetin kt bir yorumlamas
rneindeki gibi istencin kt bir yorumlamasdr. Egoizmin var
olmas iin bir ego gerekirdi. Her kuvvet bir dieriyle ister ynetmek
ister boyun emek iin bir iliki iinde olsun, ite bize kkenin
yolunu gsteren ey: Kken kkende ayrmdr, kkende ayrm
hiyeraridir, yani hkmeden kuvvetle hkmettii kuvvetin, itaat
ettiren istenle ona itaat eden istencin oran. Soyktkten ayrlmayan
bir hiyerari; Nietzschenin sorunumuz 22 dedii eydir bu ite.

19
Schopenhauer, sten ve Tasarm Olarak Dnya.
20
K, 19.
21
Z, III, Ktlk zerine.
22
, nsz, 7.
16
Nietzsche ve Felsefe

Hiyerari ayrm ve kkenin zdelii olarak bir kken olgusudur.


Hiyerari sorununun neden aka zgr kafalarn sorunu olduunu
daha sonra anlayacaz. Her ne olursa olsun biz, anlamn deerde,
yorumlamann deer bimede gelimesini soyktn grevi
olduunu gsterebiliriz: Bir eyin anlam o eyle o eyi egemenliine
alan kuvvetin ilikisi, bir eyin deeri de, o eyde karmak bir
fenomen olarak beliren kuvvetlerin hiyerarisidir.

4. Diyalektie Kar
Nietzsche diyalektiki midir? unla bu arasndaki zsel iliki bir
diyalektik kurmaya yetmez: Her ey bu bantdaki olumsuzun rolne
baldr. Nietzsche tam da unu der: Kuvvetin nesnesi olarak baka bir
kuvvet vardr. Kesinkes u var ki, bir kuvvet ancak, baka bir kuvvetle
bantya girer. Yaam baka trl bir yaam biimiyle arpr ancak.
okuluun bazen diyalektik grnmleri vardr; Nietzsche ne
amansz dmandr bunlarn, tek can dman. Bu yzden Nietzsche
felsefesinin gz kara antidiyalektik karakterini ciddiye almalyz.
Nietzschenin Hegeli iyi tanmad sylendi ama rakibinin iyi
tannmad anlamnda. Buna ramen hegelci harekete, deiik
hegelci akmlara aina olduuna inanyoruz; birounu Marx gibi
kendisine malzeme yapt. Kime kar yneldii ortaya konmadnda
Nietzschenin felsefesinin btn soyut ve az anlalr olarak kalr.
Oysa kime kar? sorusu pek ok cevab aryor. Ancak bunlardan
ikisi bir btn olarak zellikle nemli; diyalektik olarak kavranan
insana kar stinsan ve yabanclamann yok edilmesine veya
uyumlatrmann diyalektiine kar da tedeer bime 23.

23
Transvaluation: Szckteki te, teden ve dntrme anlam
tayan trans- nekini uzaklk duygusuyla (kuvvetin dntrc ve ayrmsal
-ayrt edici- esi olarak uzaklk) ilgili grndnden dolay burada ayrmsal
17
Nietzsche ve Felsefe

Antihegelcilik Nietzschenin saldrganlk damar. Bunu daha


kuvvetler kuramndan beri izleyebiliriz.
Nietzschede, bir kuvvetin dieriyle zsel ilikisi hibir zaman
zde olumsuz bir unsur olarak anlalmaz. Dier bir kuvvetle olan
orannda, itaat ettiren kuvvet dier kuvveti veya olmad eyi
yadsmaz, tersine kendi ayrmn olumlar ve bundan zevk alr.
Kuvvetin, bizzat edimliliini ald zde olumsuz mevcut deildir;
olumsuz tam aksine bu edimlilikten, etkin bir kuvvetin varlndan ve
bu kuvvetin ayrmn olumlamasndan doar. Olumsuz, bizzat
varoluun bir rndr: Kanlmaz olarak etkin bir varolua bal bir
saldrganlk, bir olumlamann saldrganl... Olumsuz kavramna
gelince (yani kavram olarak olumsuzlama) Bu, btnyle yaam ve
tutku temel kavrama gre ge domu clz bir kartlktan baka bir
ey deil 24. Nietzsche olumsuzlamann, kartln veya elikinin
kurgul esinin yerine ayrmn klgn esini geirir: Olumlamay ve
haz nesnesini. Nietzscheci bir grgclkten ancak bu anlamda sz
edilebilir. Nietzschede en sk tekrarlanan u soru, Ne ister bir isten,
ne istiyor bu, unun istedii nedir? ne bir amacn ne bir gdnn ne
de bu istence u nesneyi aramak olarak anlalmamal. sten, ayrmn
olumlamak ister. Bir dier istenle olan zsel bantsnda, ayrmn
bir olumlama nesnesi yapar. Ayrm olarak bilinmenin hazz ayrmn
zevki25: te grgcln, diyalektiin ar mefhumlarnn zellikle
de diyalektikini dedii olumsuzun iinin yerine koyduu saldrgan
ve hava gibi hafif yeni kavramsal e. Diyalektik bir i ve grgclk
de bir zevk olsun, ite bu, onlarn belirgin niteliini yeterince ortaya
koyar. Bir ite zevkte olduundan daha ok dnce olduunu kim

deer bime karln da nerebiliriz. (.N.)


24
AS, I, 10.
25
K, 260.
18
Nietzsche ve Felsefe

syleyebilir? Ayrm, varoluu oluturan ve zden ayrlamaz klgn bir


olumlamann nesnesidir. Nietzschenin eveti diyalektik hayrn
kartdr; olumlama diyalektik olumsuzlamann; ayrm diyalektik
elikinin; sevin ve zevk diyalektik iin; hafiflik ve dans diyalektik
arln; gzel sorumsuzluk da diyalektik sorumluluun kartdr.
Ksacas hiyerari, ayrmn grgl duygusudur; btn bir eliki
dncesinden ok daha derin ve ie yarar bir kavramn esas
mteharrii budur ite.
Dahas unu sormalyz: Diyalektikinin kendisi ne istiyor?
Diyalektik isteyen bu isten, ne istiyor? Ayrmn olumlamaya hali
olmayan bitkin bir kuvvet. Etkimeyen ama boyunduruunda olduu
kuvvetlere tepkiyen bir kuvvet: Sadece bylesi bir kuvvet dieriyle
temasnda olumsuz eyi n plana geirir, olmad her eyi yadsr ve
bu olumsuzlamay kendi z ve varoluunun ilkesi yapar. Soylu ahlk
(aristokratik ahlk) kendi kendisinin utkulu olumlamasndan doarken
kle ahlk daha ilk anda kendisine mensup olmayana, kendisinden
farkl olana, kendi ben-olmayanna hayr der, bu hayr onun yaratc
edimidir26. te bu yzdendir ki Nietzsche diyalektii pleb
27
kurgusundan, klenin dnme tarzndan ayrr : Soyut eliki
dncesi bylece olumlu somut ayrm duygusuna, tepki eyleme stn
gelir, intikam ve hn saldrganln yerini alr. Ve Nietzsche tersine
gsterir ki efendideki olumsuz her zaman efendinin varlnn tremi
ve ikincil rndr. Zaten kendinde diyalektik olan da bu efendi-kle
bants deildir. Diyalektiki kimdir o zaman, banty diyalektik
yapan kimdir? Kledir, klenin bak as, klenin bak asndan
dnmedir. Efendi-kle bantsnn nl diyalektik yz aslnda

26
AS, I, 10.
27
PA, Sokrates Sorunu, 3-7 G, I, 70. Diyalektikte, zafer kazanan
plebdir... Diyalektikten savunma silah olur ancak.
19
Nietzsche ve Felsefe

una baldr: Yeter ki isten burada gc, gcn iradesi olarak deil
de gcn temsili, stnln temsili, biri tarafndan dierinin
stnlnn tannmas olarak iersin. Hegelde istenler glerini
kabul ettirmek isterler, temsil etmek isterler. Oysa Nietzscheye gre
burada gcn iradesinin ve onun doasnn btnyle yanl bir
kavran var. Bylesi bir kavray klenin kavraydr, hn insannn
g yerine koyduu g imgesidir. Gc bir idrakn nesnesi, bir
temsilin maddesi, bir rekabette ortaya konan ey olarak grr kle ve
onu bir atmann bitiminde, yerleik deerlerin basite atfediliine
bal klar28. Efendiyle klenin bants, btn gen hegelciler iin bir
okulun ilk rnei veya temsilcisi gibi olmak noktasnda hemencecik
diyalektik biimi izliyorsa, bunun nedeni Hegelin bize sunduu
efendi portresinin balangtan beri kle tarafndan yaplm bir
portre, en azndan kleyi, tam da klenin kendisini dledii biimde
temsil eden, olsa olsa, baar salam bir klenin portresi olmasdr.
Hegelci efendi grntsn hep bir kle delip kar.

5. Tragedya Sorunu
Nietzschenin yorumcusu, nietzscheci dnceyi bir bahaneyle
diyalektikletirmekten zellikle saknmal. Bu bahane yine de hazr:
Nietzscheyi batan baa kateden trajik kltr, trajik dnce, trajik
felsefe bahanesi bu. Ancak u var; Nietzsche neye trajik der?
Dnyay trajik grmeyi, dnyay dier iki biimde grmenin,
diyalektik ve hristiyanca grmenin karsna diker. Ya da daha
dorusu eer tam sayarsak tragedya trl lr: lkin Sokratesin
diyalektiinde lr, bu onun euripidesi lmdr. kinci bir kez

28
Gcn iradesinin bir kendine kabul ettirme istenci olmas dncesine
kar, yani yerleik deerleri kendine atfettirmeye kar olarak gcn iradesi.
K, 261; D, 113.
20
Nietzsche ve Felsefe

hristiyanlkla lr. nc bir kez modern diyalektiin ve kii olarak


Wagnerin ortak darbeleriyle lr. Nietzsche, u noktalar zerinde
srarla durur: Alman felsefesinin ve diyalektiinin batan aa
Hristiyan karakteri 29; trajii dnmede, anlamada ve yaamada
diyalektiin ve hristiyanln doutan yetersiz olmas. Trajii
kefeden benim, hatt Yunanllar dahi trajii bilemedi 30.
Diyalektik, trajiin belli bir kavrann ne srer: Trajii
olumsuza, kartla, elikiye balar. Acnn ve yaamn, sonlunun ve
sonsuzun bizzat yaamdaki elikisiyle kiinin yazgsnn ve tmel
zeknn dncedeki elikisi; elikinin hareketi ve zm: te
trajik nasl ele alnm. Oysa Tragedyann Douuna bakldnda
Nietzschenin diyalektiki olmad kesinkes grlyor, orada daha
ziyade Schopenhauerin tilmizi gibidir. Bizzat Schopenhauerin de
diyalektie pek az deer verdii hatrlanmal. Bununla birlikte bu ilk
kitapta Nietzschenin Schopenhauerin etkisiyle ne srd ema,
diyalektikten sadece eliki ve elikinin zmnn kavranma
tarzyla ayrlyor. Bu da Nietzscheye daha sonra Tragedyann
Douu iin unu syletiyor: Tiksindirici ekilde hegelcilik
kokuyor 31. Zira eliki ve zm eserde henz temel ilkeler rol
oynar; Orada karsavn birlie dnt grlyor. Nietzschenin
sonradan, trajiin yeni bir kavrann nasl oluturacan anlamak
iin bu zor kitabn hareketini izlemeliyiz:
1 Tragedyann Douuda eliki, ilkel bir birliin ve
bireyselletirmenin, isten ve grnn, yaam ve acnn elikisidir.
Bu kkensel eliki yaama kar tanklk tar, yaama sulamada
bulunur: Yaam dorulanmaya ihtiya duyar, bu da acdan ve
29
D, 10.
30
G, IV, 534.
31
EH, III, Tragedyann Kkeni, 1.
21
Nietzsche ve Felsefe

elikiden kurtulmas demektir. Tragedyann Douu u diyalektik


hristiyan kategorilerin glgesinde geliir: Dorulama, kurtulu,
uzlama.
2 elikinin yanss Dionysos ile Apollonun kartlndadr.
Apollon bireyselletirme ilkesini tanrsallatrr, grnn
grnn, gzel grn, d ya da plastik imgeyi kurar ve
bylece kurtulur acdan: Apollon, bireyin acsn, ebedi grnle
kuatt parlak zaferle galebe alar, acy siler 32. Dionysos bunun
tam tersine asal teklie geri dner, bireyi ykar, byk ke srkler
ve kkensel varlkta iine alp eritir: Bireyselletirmenin ta kendisi
gibi verir acy ama stn bir hazda, bizi biricik varla ve tmel
istencin okluuna katarak eritir acy. Dionysos ve Apollon bir
elikinin iki ucu deil de daha ziyade bunun zmnn iki
karsavl yoludur: Apollon dolayl olarak plastik imgenin
temaasndadr; Dionysos dorudan istencin yeniden retilmesindedir,
istencin mziksel simgesindedir 33. Dionysos, zerinde Apollonun
gzel grn iledii zemin gibi, ama Apollonun altnda
homurdanan da Dionysostur. u halde bizzat karsavn gzpek
olmaya, birlie dnmeye 34 ihtiyac var.
3 Tragedya; Dionysosun egemenliindeki ite bu hayranlk
uyandran ve geici uzlama, geici balama. Zira tragedyada trajiin
zeminidir Dionysos. Tek trajik kii Dionysostur: Acl ve ululanm
tanr, tek trajik konu Dionysosun aclar, bireyselletirmenin ama
kkensel varln hazznda eritilmi bireyselletirmenin aclardr, tek
trajik seyirciyse korodur nk dionysosadr, nk Dionysosu beyi
32
TD, 16.
33
Dolayl imge ve simgenin (bazen istemenin dorudan imgesi olarak da
sylenir) TD, 5, 16 ve 17.
34
G, IV, 556: Aslnda, apollonca Yunann neden dionysosa bir
zeminde mecburen apollonca oluverdiini kefetmeye abalamadm.
22
Nietzsche ve Felsefe
35
ve efendisi gibi grr . Ancak dier taraftan, Apollonca yardm
undan ibarettir: Tragedyada, dram iinde trajii gelitiren, trajii
dramda ifade eden Apollondur. Tragedya, Apollonca imgelerle dolu
bir dnyay dar yanstarak rahatlayan dionysosa korodur
Birbirini izleyen patlamalar esnasnda tragedyann asal temeli bu
dramatik vizyonu malarla kurar, znde dtr bu gr
Dolaysyla dram dionysosa mefhumlarn ve eylemlerin
nesnelletirilmesidir.

6. Nietzschenin Evrimi
Trajik olan btn ierisinde Tragedyann Douunda nasl
tanmland: Kkensel eliki, dionysosa zm ve bu zmdeki
dramatik ifade. elikiyi yeniden retmek ve zmek, yeniden
reterek zmek, kkensel elikiyi kkensel temelde zmek; ite
trajik kltrn ve bunun modern temsilcileri Kant, Schopenhauer ve
Wagnerin karakteri budur. Belirgin zellii 36, bilimin yerine evrenin
yapsna soukkanl bakn diken bilgelii geirmesi ve kendi acsn
tand bu noktada evrensel acy aramasdr 37. Ancak Tragedyann
Douunda daha bin tane ey sivriliyor, bunlar da bize, bu emaya
pek az uygun yeni bir kavray yaklamnn kokusunu aldrtyor.
ncelikle de Dionysos, zerine basa basa olumlu ve olumlayc bir
tanr olarak gsterilir. Acy stn ve benlikst bir zevke
dntrmekten memnun olmaz, acy olumlar ve birisinin zevki
yapar. te bu yzden de Dionysos kkensel varlkta erimekten veya
asal bir temelde okluyu emmekten ziyade bizzat oklu olumlamaya
dnr. Bymenin aclarn olumlar, stelik bireyselletirmenin
35
TD, 8 ve 10.
36
Nietzschenin trajiinin... (..n.)
37
TD, 18.
23
Nietzsche ve Felsefe

aclarn yeniden retmediinden dolay da yaam olumlayan tanrdr,


ki ona gre yaam olumlanm olsa da ne dorulanm ne de
kurtarlmamtr. Bu ikinci Dionysosun birincine galip gelmesini
engelleyen ey, benlikst enin her seferinde olumlu eye elik
etmesi ve nihayetinde de ondan yarar salamasdr. rnein bengi
dne dair bir nsezi bile var: Demeter Dionysosu yeniden
dourabileceini renir; ancak Dionysosun bu yeniden douu
sadece bireyselletirmenin sonu 38 olarak yorumland.
Schopenhauerin ve Wagnerin etkisi altnda yaamn olumlamas
daha henz, tmel olann barnda, bireyi aan bir zevkin barnda
acnn erimesiyle tasarlanr. nsan bireye stn, kiisiz bir varla,
kiiye stn bir varla dntrlmeli. Tragedyann istedii bu
ite39
Nietzsche, Tragedyann Douu zerine kendisine soru
sorduunda, orada yar diyalektik, yar Schopenhauerci erevenin
dna kan iki temel yenilik bulguluyor 40: lki kesinkes Dionysosun
olumlayc nitelii, yaamn st zm veya dorulamas yerine
yaamn olumlamas. Dier taraftan Nietzsche, sonradan tmden
grlemesi gerekecek bir kartl kefettii iin de memnundur. Zira
Tragedyann Douunda itibaren, hakiki kartlk Dionysosun ve
Apollonun btn bir diyalektik kartl deil, daha derinde
Dionysosun ve Sokratesin kartldr artk. Trajik olana kart olan
veya trajik olann lmne neden olan ahsiyet Apollon deil
Sokratestir; Sokrates dinoysosa olduundan daha apollonca
deildir41. Sokrates olaand bir tersyz etmeyle tanmlanr: Btn

38
TD, 10.
39
OD, II, Eitmen Schopenhauer, 3-4.
40
EH, III, Tragedyann Douu, 1-4.
41
TD, 12.
24
Nietzsche ve Felsefe

retken insanlarda igd olumlu ve yaratc, vicdan ise eletirel ve


olumsuz bir gken Sokrateste igd eletirel ve vicdan yaratc
olur42. Sokrates kn ilk dehasdr: Dnceyi yaamn karsna
koyar, yaam dnceyle yarglar, yaam dnce tarafndan
yarglanm, dorulanm ve kurtarlm gibi koyar ortaya. Bizden,
olumsuzun arl altnda kalan yaamn srf yaam olarak
istenmesinin ve yaamn yaamda snanmasnn uygunsuzluunu
duyacak durumda olmamz ister: Sokrates trajik insann karsndaki
tek gerek kuramsal insandr 43.
Ancak burada hl sz edilen bu ikinci olgunun zgrce
geliimini bir ey kstlyor. Sokrates ve tragedya kartlnn tm
deerini kazanmas, hakikaten hayr ve evet kartlna dnmesi
iin, ncelikle tragedyadaki olumlu enin kendiliinden dar
kmas, kendisi iin ve her bir altsralamadan bamsz olarak
sergilenmesi gerekiyordu. Oysa bu yol zerinde Nietzsche hi
duramayacak: DionysosApollon karsavnn ilk sray igal etmeyi
brakmas, siliklemesi veya hatt hakiki kartlk yararna ortadan
kalkmas gerekecek. Yine bununla birlikte hakiki kartln da kendi
kendisini deitirmesi, tipik kahraman olarak Sokrates ile
yetinmemesi gerekecek; neden? nk Sokrates fazla Yunan, mzii
incelerken44 bataki berraklyla biraz apollonca sonunda da biraz
dionysosa. Sokrates tm gcn yaamn olumsuzlamasna
harcamyor; yaamn olumsuzlamas onda zn bulmaz henz.
Demek ki trajik insann, ar olumlamada kendi esini kefettii anda,
olumsuzlamann saldrsn hakikaten, kesinkes ve esasen yneten can
dmann da kefetmesi gerekecek. Nietzsche bu program harfiyen

42
TD, 13.
43
TD, 15.
44
TD, 15.
25
Nietzsche ve Felsefe

uygular. DionysosApollon karsavnn acy zmlemek iin


barr bu tanrlar yerini daha gizemli bir DionysosAdriane
birliktelii alr; zira yaam dorulamak sz konusu olduunda bir
kadn, bir nianl mutlak gereklidir. Dionysos-Sokrates kartlnn
yerine de hakiki kartlk geiyor: Anladnz m? saya kar
Dionysos 45. Tragedyann Douu diye belirtir Nietzsche,
hristiyanlk zerine susuyordu, hristiyanln kimliini saptamamt.
Ve ne apollonca ne dionysosa olan da hristiyanlktr: Tragedyann
Douunun tand estetik deerleri reddeder; dionysosa simgenin
iinde olumlamann u snrna varlmken hristiyanlk en derin
anlamyla hiidir.

7. Dionysos ve sa
Dionysos ve sada ehit ayn, ac ayndr. kisi de ayn olgudur,
46
ama ayn izgide kart iki ynde iki olgu . Bir taraftan acy
dorulayan, acy olumlayan bir yaam, dier taraftan yaam
sulayan, ona kar tanklk eden, yaam dorulanmas gereken bir
ey haline getiren bir ac. Yaamda ac varsa, hristiyanlk iin
ncelikle bu yaam doru deildir anlamna gelir, hatt znde yanl
olduu, temel bir hakszl acyla dedii anlamna gelir: Sulu,
nk ac ekiyor. kinci olarak da bu yaamn dorulanmas
gerektii, yani yanlndan geri alnmas ve kurtarlmas, az nce onu
sulayan ayn acnn yaam kurtarmas anlamna gelir: Ac ekmesi
gerek nk sulu. Hristiyanln bu iki grnm Nietzschenin
huzursuz vicdan ve acnn iselletirilmesi 47 dedii eyi oluturur.
45
EH, Neden Bir Yazgym Ben, IX.; G, III, 413, IV, 464.
46
G, IV., 464.
47
AS, II.
26
Nietzsche ve Felsefe

Bu tam anlamyla hristiyan hiiliini yani hristiyanln yaam


reddetme yolunu betimliyor: Bir taraftan sululuk reten, ac ve
cezann korkun denklemini reten ark; dier taraftan da ayn acy
48
oaltan, dorulamay da yine acyla oaltan ark: Sefil fabrika!
Hristiyanlk ak ve yaamdan sz ettiinde bile ne beddua vardr bu
szlerde, ne nefret vardr bu akn gerisinde! Yrtc kuun kuzuyu
sevmesi gibi sever yaam: Krpeyse, bir yeri sakatsa ve can
ekiiyorsa. Diyalektiki, hristiyan ak bir karsav olarak, rnein
Musevi nefrete kar bir karsav olarak koyar ortaya. nce
deerlendirmelerin yaplaca, egdmlerin yorumlanaca her yerde
diyalektikinin ii ve grevi, ortaya karsavlar koymaktr. iek
yapran karsav olsun, onu rtr olsun, ite diyalektiin sevdii
nl bir bulu. Hristiyan akn iei de nefreti ayn ekilde
rtr: Yani btnyle kurgul yolla. Ak, Musevi nefretin
karsav olarak geliti sanlmasn sakn. Hayr, tam tersine. Ak bu
nefretten dodu, bu nefretin tac, saflk gnein scak nlar altnda
yaylan muzaffer tac olarak geliti, ancak n ve yceliin
hkmettii bu yeni yerde yine de nefretin amalarn izledi hep: Zafer,
fetih, ayartma 49. Hristiyan nee, acy eritme neesidir: Ac
iselletirilmitir, bu yolla sunulmutur Tanrya, byle barnmtr
Tanrda. armha gerilen bir tanrnn bu parodoksu, aklalmaz bir
kymn, son bir kymn muammas 50 te tam anlamyla hristiyan
manisi, imdiden btnyle diyalektik bir mani.

48
deallerin retimi, AS, I, 14.
49
AS, I, 8. Bu genel olarak, Feuerbachn hegelci diyalektie ynelttii
bir sulamayd zaten: Hakiki egdmlerin zararna olarak kurmaca
karsavlar koyma zevki (Feuerbach, Hegel Felsefesinin Eletirisine Katk.)
Ayn ekilde Nietzsche de yle diyecektir: Neden ve sonucun yerine
egdm!
50
AS, I, 8.
27
Nietzsche ve Felsefe

Bu grnm ne kadar da yabanclat hakiki Dionysosa!


Tragedyann Douunun Dionysosu daha henz acy eritiyordur;
duyduu nee, onu eritmenin bir neesidir henz, onu asal btnlkte
tamann neesidir. Ancak Dionysos kendi bakalamlarnn
anlamn ve deerini kesinkes sezmitir imdi: Dorulamas olmayan,
mutlak suretle doru bir yaamn tanrsdr. stelik, dorulamay
bizzat yaam stlenir: En etin acy dahi olumlar 51. unu anlamal:
Acy iselletirerek eritmez, drann esinde olumlar. Ve buradan
hareketle Dionysos ve sa kartl yaamn olumlamas (u
deerlilii) ve olumsuzlamas (u deersizlii) olarak adm adm
ilerler. Dionysosa mania hristiyan maniye karttr; Dionysosa
esrime Hristiyan esrimeye, dionysosa dorama hristiyan armha
gerilie; dionysosa dirili hristiyan Dirilie; dionysosa tedeer
bime Hristiyan Kudasna 52; nk iki tr ac ve ac eken vardr.
Yaamn dopdoluluundan ac ekenler esrimeyi bir faaliyete
dntrdkleri gibi acy da bir olumlamaya dntrrler;
dionysosa doramada, bir eyleri karma, istisna etme, seme
olasl olmakszn yaamn u olumlamasn tanrlar. Bunun aksine
yaamn yoksunluundan ac ekenler acy bir rpnmaya veya bir
krelmeye dntrrler; acy yaam bir sulama yolu, bir yalanlama
yolu yaptklar gibi ayn zamanda bir dorulama, elikiyi zme yolu
da yaparlar. 53 Btn bunlar bir kurtarc dncesine dahil olur; ayn
zamanda cellat, kurban ve teselli verici olandan, huzursuz vicdann
grkemli d Kutsal lemeden daha gzel bir kurtarc yoktur. Bir
kurta2c bakmndan yaam kutsal olana varma yolu olmaldr;
51
G, IV, 464.
52
Ayindeki arap ve ekmein sann eti ve kanna dnmesi.
(Transsubtantion; zlk dnm) (.n).
53
NW, 5 Her esrimenin dionysosa olmad grlecektir: Dionysosa
esrimenin kart olarak bir de hristiyan esrime vardr.
28
Nietzsche ve Felsefe

Dionysos bakmndan bizzat varolu muazzam bir acy dorulamak


iin yeterince kutsaldr 54. Dionysosa dorama oul olumlamann
dorudan simgesidir; sann ha, ha iareti elikinin ve zmnn
simgesidir, yaam burada olumsuzun ellerine teslim edilir. Gelimi
eliki, elikinin zm, eliik olanlarn uzlatrm, btn bu
mefhumlar Nietzscheye yabanc olur: Zerdt yle haykrr: Her
uzlamadan daha yksek bir ey; 55 olumlama. Gelikin, gzpek,
giderilmi her elikiden daha yksek bir ey tedeer bime .
Zerdt ile Dionysos ortak nokta burasdr: Btn Gayya kuyularnda
onu (Zerdt) kutsayan olumlamay tayorum Ama bu, bir kez
daha, Dionysos dncesinin ta kendisidir 56. Dionysos veya Zerdt
ile sann kartl diyalektik bir kartlk deil, bizzat diyalektiin
kartldr: Diyalektik olumsuzlamaya, hiiliin bu zel biimine ve
her trl hiilie kar ayrmsal olumlama. Dionysosun nietzscheci
yorumuna, daha sonralar Otto tarafndan ortaya konan yorum kadar
uzak baka hibir nietzscheci yorum yoktur: Hegelci bir Dionysos,
diyalektik ve diyalektiki bir Dionysos!

8. Trajiin z
Dionysos ortaya kan her eyi, hatt en etin acy ve olumlanan
her eyde ortaya kan olumlar. oul veya oklu olumlama; trajiin
z bu ite. Her eyi bir olumlama nesnesi yapmadaki zorluklar
dnlrse trajik olan daha iyi anlalr. okuluun aba ve zeks,
bakalamlarn gc ve dionysosa dorama gerekiyor buna.
Nietzschede i daralmas ve tiksinti belirdiinde, bu hep u noktada
olur: Her ey olumlama nesnesi yani sevin nesnesi olabilir mi? Her
54
G, IV, 464.
55
Z, II, Kurtarma zerine.
56
EH, Byle Buyurdu Zerdt.
29
Nietzsche ve Felsefe

bir ey iin, o eyin doruland ve olumsuz olmay brakt ona zel


yollar bulmak gerekecek 57. Tabii u da var ki, trajik olan ne bu i
daralmasnda ve bu tiksintide ne de yiten tekliin nostaljisindedir.
Trajik olan sadece oklulukta, byle olan olumlamann
eitliliindedir. Trajii tanmlayan ey oklunun sevinci, oul
sevintir. Bu sevin bir yceltmenin, temizlenmenin, dnlemenin,
yazgya boyun emenin, uzlatrmann sonucu deildir: Btn trajik
kuramlarnn iinde esasen estetik bir fenomen olarak tragedya
kuramn tanmadn iln edebilir Nietzsche. Trajik, sevincin estetik
biimini iaret eder, yoksa tbbi bir reete olmad gibi, ne acnn ne
de korku ve acmann ahlki bir zmdr. 58 Trajik olan, sevintir.
Bu da tragedya dorudan sevinlidir anlamna geliyor, sadece kt
seyircide korku ve acma uyandrr, ahlklatrc ve patolojik durumu
olan seyirci, tragedyaya, ahlki yceltmelerinin ve ishal illarnn ie
yaramasnn gvencesi olarak bel balar. Tragedyann yeniden
douu sanat seyircinin de yeniden douunu getirdi, bugne kadar
tiyatroda onun yerini, kaderin garip bir cilvesidir ki, yar ahlki yar
aydn savlar olan eletirmen igal ediyordu 59. Aslnda trajii, kt
seyircinin huzursuz vicdanndan doan ve yine trajie dk bir anlam
veren btn korku ve acmalardan kurtarmak iin hakiki bir yeniden
dou gerekiyor. oklu olumlama mant bu da ar bir olumlama
57
Zerdtn bengi dn iin duyduu i sknts ve tiksinme. ada
Olmayan Dncelerden itibaren Nietzsche ilkeyi koyar: Yadsnabilecek
her varolu varl da hak eder: Hakikate uygun varlk, bu, tastamam
yadsnamayacak hakiki ve yalansz bir varolua inanmak demeye gelir.
(OD. II, Eitmen Schopenphauer, 1, 4).
58
Tragedyann Douundan itibaren Nietzsche tragedya-katharsisin
Aristotalesi anlayna atar. unu syler; katharsisin u iki yorumu da
mmkndr: Ahlki yceltme, tbbi i srdrme (TD, 22). Ama hangi yolla
yorumlanrsa yorumlansn, katharsis, ykc tutkularn ve tepkin duygularn
icras olarak anlar trajii.
59
TD, 22.
30
Nietzsche ve Felsefe

mant demek ve ona elik eden bir sevin etii; byledir ite btn
bir Nietzsche felsefesini kateden antidiyalektik ve dine kart d.
Trajik olan, olumsuz ve yaam bantsnda deil de olumlu ve
okluk, olumlama ve okluk bantsnda temellendi. Kahraman
neelidir, ite imdiye kadar tragedya yazarlarnn gznden kaan
ey 60. Tragedya, grel neelilik, iten neelilik.
te bu yzden Nietzsche, Tragedyann Douunda tad dram
61
anlayna srtn dner: Dram orada henz bir pathos , elikinin
hristiyan pathosudur. Nietzsche Wagneri, tamtamna, dramatik bir
mzik yapmakla ve mziin olumlayc karakterini yadsmakla sular:
Dionysosun flt deil de, bir k mzii olmasndan ac
duyuyorum 62. Tragedyann dramatik ifadesine kar, Nietzsche ayn
ekilde kahramanca bir ifadenin haklarn ister: en kahraman, uar
kahraman, dans kahraman, oyuncu kahraman 63. Bizi uar yapmak,
bize dans retmek, oyun igds vermektir Dionysosun grevi.
Nietzscheci konulara dman veya kaytsz bir tarihi bile neeyi,
uarl, yer deitirmeyi ve her yerde her zaman bulunmay
Dionysosa zel grnmler olarak tanr 64. Dionysos Ariadneyi ge
60
G, IV, 50.
61
Uzaklk. (.n.)
62
EH, Wagner Olay.
63
G, III, 191, 220, 221; IV, 17, 60.
64
M. JEANMARIE, Dionysos: Nee, Dionysosun kiiliinin en belirgin
zelliklerinden biri olduu gibi, Dionysos inancnn yaylmasnn gcnn
anlalmasnda srekli geri dnlmesi gereken grelii de ona kazandrmaya
katkda bulunan bir zelliktir ayn zamanda. (27); Dionysosu
kavranmasnn esas zellii, onun, mritlerinin meydana getirdii
topluluklarn veya thiaselerin rnekeyi veya imgesi olan bir maiyet alaynn
elik ettii, srekli yer deitiren bir tanr olduu, esasen devingen olduu
dncesini uyandrmasdr (273-274). Bir kadndan doma olup da onun
mitolojik st annelerine denk olmaya alan kadnlar tarafndan elik edilen
Dionysos, orada dorudan hazr bulunmasnn duygusunu uyandrd
lmllerle birlikte olmaya devam eden, lmllerin ona ykselmesinden
31
Nietzsche ve Felsefe

tar, Ariadnenin tacnn deerli talar birer yldzdr. Ariadnenin


srr burada m? Zar atndan takmyldzn domas m? Zarlar atan
Dionysostur. Dans eden, bakalaan, Polygethes, bin sevincin
tanrs denen odur.
Diyalektik genellikle, dnyay trajik grme deil, aksine
tragedyann lm, trajik gryle kuramsal bir kavrayn (Sokrates
ile) ya da daha iyisi hristiyan bir kavrayn (Hegel ile) yer
deitirmesidir. Hegelin genlik yazlarndan kan ey diyalektiin
sonul hakikatidir: Modern diyalektik tamamyla hristiyan bir
ideolojidir. Yaam dorulamak ve olumsuzun ileyiine teslim etmek
ister. Bununla birlikte hristiyan ideolojiyle trajik dncenin ortak bir
sorunu var: Yaamn anlam sorunu. Varoluun bir anlam var m?
sorusu Nietzscheye gre felsefenin en yksek, en grgl ve hatt en
deneyimsel sorusudur nk yorumlama ve deer bime sorununu
ayn anda ortaya koyar. Daha iyi anlalacaksa yle demeli, bu soru
u anlama geliyor: Adalet nedir? ve Nietzsche abartmadan unu
syleyebilir ki, onun btn ii bu soruyu iyi anlama abasdr. Demek
oluyor ki bu soruyu anlamann kt yollar da var: imdiye dek
uzunca bir sre varoluun anlamn, varoluu hatal veya kabahatli bir
eymi, dorulanmas gereken bir yanlm gibi ortaya koyarak
aradlar. Yaam yorumlamak iin bir tanrya ihtiya vard. Yaam
sulamaya ihtiya vard, ki bylece kurtarlsn, kurtarlsn ki
dorulansn. Varolua deer biiliyordu ama hep huzursuz vicdann
bak noktasna yerleilerek. Felsefenin btn saygnln lekeleyen
hristiyan esini budur ite. Hegel varoluu mutsuz bilin asndan
yorumlad, ancak mutsuz bilin, vicdan huzursuzluunun Hegelci
yz sadece. Hatt Schopenhauer Schopenhauer varolu veya adalet
sorununu hi duyulmadk bir biimde yanklatt ama acda yaam
ziyade lmllere inen bir tanrdr (339).
32
Nietzsche ve Felsefe

yadsmann bir yolunu ve tabii yaamn olumsuzlamasnda da onu


dorulayacak tek yolu bulan da o oldu. Schopenhauer filozof olarak
Almanyada, kararl ve bklmez ilk ateistimiz oldu: Hegele kininin
srr budur. Varoluun kutsal hibir taraf yok, bu onun iin belli bir
hakikt, elle tutulur, su gtrmez bir ey... Hristiyan yorumu bylece
elimizin tersiyle ittiimiz andan itibaren karmzda korkun bir
ekilde Schopenhauerin sorusunun dikildiini grrz: u halde
varoluun bir anlam m var? Bu soru, esrarengiz derinliinde sadece
tastamam anlalmasnn mmkn olabilmesi iin yzyllar
gerektirecek sorudur. Dahas Schopenhauerin buna cevab, balayn
ama mevsiminden erken gelmitir; ham meyva bu, tam bir orta yol;
hristiyan ileciliinin marifeti olan bu ahlki bak alarnn tuzana
dp arabuk duruveriyor, oysa hem bunlara hem de ayn zaman
Tanrya artk inanmak istenmedii iaret edilmiti 65. yleyse soruyu
anlamann dier biimi, varoluun acyla bizzat dorulanmasnn, yani
kutsallatrlmas ve tanrlatrlmas yerine ac da dahil olmak zere
olumlad her eyi dorulad u trajik biim nedir?

9. Varolu Sorunu
Varoluun anlamnn uzun bir gemii var. Yunana, hristiyanlk
ncesine kadar uzanyor. Acdan, hem varoluun yanlln
kantlama yolu olarak hem de varoluun dorulanmasnn yksek ve
kutsal bir yolu olarak yararlanld (sulu olduu iin ac ekiyor,
madem ki ac ekiyor, kefaret dyor ve kurtarlyor). lszlk
olarak varolu, hubris 66 ve su olarak yaam. te daha nce
Yunanllarn yaam nasl yorumladklar ve deer bitikleri. Titanc
imge (titanca bireye kendini benimseten suun gereklilii) tarihsel
65
HB, 357.
66
Yunanca kibir. (.n.)
33
Nietzsche ve Felsefe

olarak, varolua yklenen ilk anlamdr. Bu yorum o denli ayartc ki


Nietzsche Tragedyann Douunda buna henz kar koymay
bilmiyordur, hatt Dionysosa yardmda dahi tayordur 67 bu yorumu.
Yorumun gizli tuzan veya hizmet ettii erei grmesi iin
(varoluu, ahlki ve din bir fenomen yapmak!) gerek Dionysosu
kefetmesi yetecektir Nietzschenin. Bir su, bir lszlk
yaplmasyla yaama fazlas veriliyor; ifte doal olmas veriliyor;
lszletirilmi bir adaletsizlik ve dorulayc bir kurtulu olmann
ifte doas; sula titanlatrlyor, suun kefaretini demekle
kutsallatrlyor 68. Peki btn bunlarn sonunda, yaam
deersizletirmenin, onu ahlki bir yargnn zellikle de Tanrnn
yargsnn cezals yapmann incelikli bir yolu hari ne var?
Nietzscheye gre, varoluun byle kavranmasnn en mkemmel
ifadesini veren filozof, Anaksimandrosdur. unu diyordu: an
dzenine gre, canllar, yanllarnn cezasn ve tazminatn
birbirlerine derler. Bu u demek: 1 Olu bir yanllktr (adikia) ve
varolan eylerin oulluu bir yanllklar toplamdr; 2 Varolular
aralarnda arprlar ve yanllklarnn cezasn phlora ile karlkl
grrler; 3 Varlklarn hepsi de sulu bir oluun, sulu bir
oulluun, sulu bir neslin iine dt bir kkensel varlktan

67
TD, 9.
68
TD, 9: Btn felsefi sorunlarn ilki bylece, derhal insan ve Tanr
arasna zahmetli ve uzlamaz bir karsavlk koydu ve bu karsavl her
uygarln giriine tpk bir kaya gibi yuvarlad. nsanlk, kendisine den iyi,
en iyi ve en yksek olan sonucunu gze alaca bir sula elde edebilir. Nedir
bu sonu? Hakarete uram tanrlarn insan soyunu gark ettikleri ve
etmelerinin de gerektii btn bir ac tufan. Nietzschenin Tragedyann
Douunda hangi noktada henz diyalektik olduu grlyor: Titanlarn
kyclklarndan Dionysosu sorumlu yapar, ama bununla birlikte Dionysos
yine de kurbandr. Dionysosun lmn bir eit armha gerilmeye evirir.
34
Nietzsche ve Felsefe

(Apeiron) doar, ki bu varlk bunlarn hepsini yok ederek ebediyen


der yanlln kefaretini (Teodise) 69.
Schopenhauer bir tr modern Anaksimandrostur. Bu ikisinde
Nietzschenin sevdii ve tabii Tragedyann Douunda onun bu
ikisinin yorumuna genel olarak sadk kalmasn aklayan ey nedir?
Bunun cevab hi phesiz, onlarn hristiyanlkla olan farklardr.
Varoluu crme dair bir ey, yani sulu yapyorlar ama varolu orada
henz yanl ve sorumlu deil. Hatt titanlar da Smilerin ve
hristiyanlarn u inanlmaz buluu huzursuz vicdan, kabahat ve
sorumluluu bilmiyorlar. Tragedyann Douundan itibaren
Nietzsche ilk gnahn karsna titanca ve prometheusa suu diker.
Bunu puslu ve simgesel yollardan yapar Nietzsche, nk nasl ki
Ariadne muammas onun olumlu srrysa ite bu kartlk da onun
olumsuz srrdr. yle der: lk gnahta merak, eilim, ksnl istek,
aldatc grn, ksacas bir dizi kadns kusur ktln kayna
olarak grlmtr Dolaysyla Ariler (Grekler) iin su erkektir;
Samilere gre de gnah dii 70. Nietzscheci kadn dmanl yoktur:
Ariadne Nietzschenin ilk srr, ilk dii g, dionysosa olumlamann
ayrlmaz nianls Animadr 71. Dier hepsi cehennemi, olumsuz ve
ahlklatran dii gtr, korkun annedir, iyinin ve ktnn, yaam
deersizletiren ve yadsyan annesidir. Felsefeye tekrar kazandrmal
saygnln, baka yol yok: e, ahlklar asmayla balamal.
Sevinten ve erdemden konutuklar mddete felsefe yoluna sadece
yal kadnlar sokarlar. Binlerce yln btn bu naml bilgelerine
gznz dikerek yle bir bakn: Hepsi de Faust misali konuacak

69
FD.
70
TD, 9.
71
EH, Byle Buyurdu Zerdt 8; Bilen var m benden baka, kimdir
Ariadne?
35
Nietzsche ve Felsefe

olgun veya yal kadnlardr, annedirler: Anneler, anneler! Ne korkun


kelime bu! 72 Anneler ve kzkardeler: te bu ikinci dii g bizi
sulamak, sorumlu klmak ilevi grr. Senin kabahatin der anne,
daha iyi bir evldm, annesine daha saygl, suunun daha bilincinde
bir evldm yoksa bu senin kabahatin. Senin kabahatin der kzkarde,
daha gzel, daha zengin ve daha sevilen biri deilsem bu senin
kabahatin. Kusurlar ve sorumluluklar isnat etme, sulamaya ac bir
sulamayla cevap veri, yaam boyu sren sulama, hn, ite
varoluun dindar bir yorumu. Bu senin kabahatin, bu senin kabahatin,
ta ki sulanan bu benim kabahatim diyene kadar, zntl dnya
btn bu yaknmalar ve bunlarn yanksyla nlayncaya kadar.
Sorumluluklarn arand her yerde, arayan, intikam alma
igdsdr. Bu intikam alma igds yzyllar boyunca insan
ylesine boyunduruuna almtr ki btn bir meta-fizik, psikoloji,
tarih ve zellikle de ahlk bunun damgasn tar. Hemen dnd
andan itibaren, eylerin iine intikam alma mikrobunu soktu insan 73.
Hnta (bu senin kabahatin), huzursuz vicdanda (bu benim kabahatim)
ve bunlarn ortak meyvesinde (sorumlulukta) Nietzsche basit
psikolojik olaylar deil, Smi ve hristiyan dncesinin temel
kategorilerini, bizim genel olarak varoluu dnme ve yorumlama
biimimizi grr. Yeni bir ideal, yeni bir yorumlama, baka bir
74
dnce biimi, Nietzsche bunlar grev edinir . Sorumsuzlua
olumlu anlamn vermek; Tam bir sorumsuzluk duygusu kazanmak,
kendimi vg ve knamadan, imdiden ve gemiten

72
G, III, 408.
73
G. III., 458.
74
AS, III, 23.
36
Nietzsche ve Felsefe
75
bamszlatrmak istedim . Sorumsuzluk, Nietzschenin en soylu ve
gzel srr.
Hristiyanln yannda Yunanllar ocuksu kalyor. Yaam
deersizletirme biimleri, hiilikleri, hristiyanln
mkemmelliinde deil. Yaama sulu derken onun yanl ve sorumlu
olduuna da hkmetmekten ibaret olan bu inceliklii daha icat etmi
yaratm deillerdi. Yunanllar, varolutan, crme ve kibre dair bir
ey olarak sz ederlerken insanlar tanrlarn delirttiini dnrler:
Varolu suludur ama kabahatin sorumluluunu tanrlar stlenir.
Suun Yunanl yorumuyla gnahn hristiyan yorumu arasndaki fark
bylesi byk bir fark. Tragedyann Douunda Nietzschenin,
henz varoluun crme dair niteliine inanmasnn nedeni de budur
nk bu crm en azndan mcrimin sorumluluunu iermiyordur.
lgnlk, aklszlk, kafadaki biraz bir bulanklk, ite en gl, en
gzpek an Yunanllar pek ok ackl ve yazgsal eyin kkenini
aklamada bunu kabul ediyorlard. Bu sadece lgnlk, gnah deil!
Anlyor musunuz? Mutlaka bir tanrdr onu krletiren diye
syleniyordu Yunanl, ban sallayarak te o sralarda tanrlar
insanlar belli bir yere kadar bu biimde dorulamaya yaryorlard;
insanlarn kendi er hareketlerinde bile tanrlar, ktln nedeninin
aa vurmasna yaradlar bu srada da cezay deil daha soylu olan
gnah stlendiler 76. Ancak Nietzsche bu byk farkn temmlle
kapandn fark edecektir. Varoluu sulu olarak ortaya konduunda
onu sorumlu da yapmak iin bir adm gerekiyor, elbet cinsiyet
deiimini de yapmak gerek, titanlarn yerine Havva geecek, bir de
tanrlar deiecek; Olympos yargc seyirci tanrlarn yerine adalet
datan, oyuncu tek bir tanr. nsanlar, kendini armha geren bir
75
G., III., 383 ve 465.
76
AS, II, 23.
37
Nietzsche ve Felsefe

tanrnn lgnlndan sorumlu olacaklarna, onlara esinledii


lgnln sorumluluunu tek bir tanr alsn stne. kincisi ok daha
iyi olsa bile, bu iki zmn biri dierinden daha farkl deil nk
aslnda soru u deil: Sulu varolu sorumlu mu deil mi? Ancak,
varolu sulu mu yoksa masum mu? u halde Dionysos kendi oklu
gereini buldu: Masumiyet. oulun masumiyeti, oluun ve olu
olan her eyin masumiyeti 77.

10. Varolu ve Masumiyet


Neyi anlatyor masumiyet? Nietzsche, acnas sulama
hastalmz, kendimiz dnda sorumlular arama veya sorumluyu
kendimiz olarak grme hastalmz ortaya koyarken, eletirisini be
78
neden zerine kurar. lki udur: Her eyin dnda bir ey yok .
Ancak daha derin olan sonuncusu ite: Her ey diye bir ey yok;
79
Tmeli ufalamak gerek, btne saygy kaybetmek gerek .
Masumiyet, oklunun hakikatidir. Dorudan doruya kuvvet ve isten
felsefesinin ilkelerinden doar. Her ey, onu yorumlamaya muktedir
bir kuvvetle bantldr; her kuvvet, ayrlmaz bir paras olarak bizzat
yapabildiiyle bantldr. Bu bantlanma tarz, olumlama veya
olumlanma tarzdr zellikle masum olan. Ne bir kuvvet tarafndan
77
TDnun kuramlarn Nietzschenin sonradan eleyecekleri veya
dntrecekleriyle birlikte be grupta toparlayabiliriz yleyse: a) elikinin
ve zmnn bak alarnda yorumlanan Dionysosun yerine olumlayc ve
oklu Dionysos geer; b) DionysosApollon kartl DionysosAriadne
btnl yararna iyice silikleir; c) DionysosSokrates kartl giderek
nemsizleerek, daha derin bir Dionysossa kartln hazrlar; d)
Tragedyann dramatik anlay yerini kahramanlk anlayna brakr; e)
Varolu henz sulu olan niteliini kkten masum bir nitelik almak zere
yitirecektir.
78
G, III, 458. Her ey ne yarglanabilir, ne llebilir, ne
karlatrlabilir, ve zellikle ne de yadsnabilir.
79
G, III, 489.
38
Nietzsche ve Felsefe

yorumlanmaya ne de bir isten tarafndan deer biilmeye kendini


brakmayan ey, ona deer biebilecek baka bir istenci ve
yorumlayabilecek baka bir kuvveti i bana ister. Ancak biz,
kuvvetlerimize uygun den yorumlamay kurtarmay ve
yorumlamamza uygun dmeyen eyi yadsmay yeliyoruz.
Kendimize grotesk bir temsilini yapyoruz kuvvet ve istenci:
Yapabilecei eyden ayryoruz kuvveti, yapamayaca eyden
vazgetii iin de onu kendimize faziletli olarak alrken, kuvvetini
aka ortaya koyduu eyde sulu olarak gryoruz. stenci ikiye
ayryoruz, etkime ve kendini saknma gcn yklediimiz zgr
80
iradeye sahip tarafsz bir zne yaratyoruz . Varoluun yanndaki
durumumuz yle: Ne dnyaya deer biebilecek (onu tartabilecek)
istenci tandk daha, ne de varoluu yorumlayabilecek kuvveti.
Bylece bizzat varoluu yadsyoruz, yorumlamann yerine
deersizletirmeyi geiriyoruz, deersizletirmeyi de yorumlama ve
deer bime tarz olarak icat ediyoruz. Dierleri arasnda bir
yorumlama boulup gitti ama olas tek yorumlama diye getiinden,
varoluun hi anlam yokmu, her ey bomu gibi geliyor 81. Yazk ki
kt oyuncularz. Varoluun, kuvvet ve istencin oyunudur masumiyet.
Olumlanan ve deer biilen varolu, yapabileceinde ayr
drlmeyen kuvvet, ikiye ayrlmayan isten; ite masumiyetin ilk
yakn tahmini 82.
Herakleitos trajik dnrdr. Doruluk sorunu iine ilemitir
yaptlarnn. Herakleitos iin yaam kesinkes masum ve dorudur. Bir
oyun igdsnden kalkarak anlar varoluu, varoluu ahlki veya dini
deil estetik bir fenomen yapar. Nietzsche Schopenhaueri kendi

80
AS, I, 13.
81
G, III, 8.
82
G., III, 457-496.
39
Nietzsche ve Felsefe

karsna koyduu gibi Herakleitosu da noktas noktasna


Anaksimandrosun karsna diker 83 Herakleitos dnyalarn ikiliini
reddetti, bizzat varl reddetti. Dahas oluu bir olumlama yapt.
Oysa oluu bir olumlama yapmann neyi ifade ettiini anlamak iin
uzun sre dnmek gerekiyor. Kukusuz ncelikle u demek: Sadece
olu vardr. Bu da phesiz oluu olumlamak demek. Ancak ayn
zamanda oluun varl da olumlanr, olu varl olumlar veya varlk
oluta olumlanr. Herakleitosun ifre gibi iki dncesi var: lki,
varlk olmadndan her ey olutur; ikincisi bunu izler, varlk, olu
olarak oluun varldr. Oluu olumlayan zanaatkr dnme oluun
varln onaylayan temaac dnme. Ayn enin dnmesi olarak
bu ikisi ayrlabilir deildir, tpk Ate ve Dike, Phusis ve Lagos gibi.
Zira oluun tesinde bir varlk yok, oklunun tesinde tek yok; ne
okluk ne de olu, grn ya da yanlsama deildir. Ancak,
grnn tesinde de sralar geldiinde hepsi birer z olacak oklu
ve ebedi gereklikler de yok. Tekin ayrlmaz grn, zsel
bakalam, deimez semptomu: oklu. oklu, tekin olumlamas,
olu da varln olumlamas. Oluun olumlamas bizzat varlktr,
oklunun olumlamas da tekin ta kendisidir, oklu olumlama tekin
olumlanma tarzdr. Tek, okludur. Aslnda eer tek okluda
doruca olumlanmyorsa, oklu tekten nasl kabilecek ve uzun bir
zaman sonra da kmaya nasl devam edebilecektir? Eer Herakleitos
sadece ve sadece biricik bir e gryorsa, bu Parmenidesinkine
(veya Anaksimandros) taban tabana zttr Biriciin nesilde ve
ykmda olumlanmas gerekiyor. Derinlemesine bakt Herakleitos:
oklunun hibir cezasn, oluun hibir kefaretini, varoluun hibir
sululuunu grmedi. Oluta hibir olumsuz grmedi, tam tersine;
oluun ve oluun varlnn ifte olumlamasn, ksacas varln
83
Herakleitosu kapsayan btn blm karlatrma iin TD.
40
Nietzsche ve Felsefe

dorulanmasn grd. Herakleitos karanlktr nk bizi karanln


kaplarna gtrr. Oluun varl nedir? Olmakta olann ayrlmaz
varl nedir? Olann varl dnp gelmedir. Bizzat oluun varldr
dnp gelmek, oluta olumlanan varlktr. Olu, doruluk ve varlk
yasas bengi dntr 84.
Buradan da varoluun ne sorumlu ne de sulu olmad kar:
Haykrmaya kadar gitti Herakleitos: Saysz canlnn mcadelesi ar
doruluktur sadece! Tek, okludur stelik. okluyla tekin, olula
varln ballamas bir oyun meydana getirir. Oluu olumlamak,
oluun varln olumlamak, oyunun iki evresidir. Bu ikisi nc bir
85
e olarak oyuncu, sanat veya ocukla birleir. Oyuncu-sanat-
ocuk, ocuk Zeus: Dionysosu tanrsal oyuncaklaryla tantr bize
mitoloji. Oyuncu geici bir sre yaama teslim eder kendisini ve yine
geici bir sre gzlerini diker yaama; sanat geici bir sre nce
eserine sonra da eserinin zerine yerleir; ocuk oynar, oyunu brakr
sonra geri gelir. Oysa bu olu oyunu aslnda kendi kendisiyle oynayan
oluun varldr: Aion (zaman) der Herakleitos kaydrak kayan bir
ocuktur. Oluun varl, bengi dn oyununun ikinci evresidir ama
ayn zamanda her iki zamanla da zde ve btn iin geerli olan
nc edir. Zira bengi dn gitmekten bamsz bir dn,
eylemden bamsz bir temaadr ama ayn zamanda da bizzat
gitmenin dn ve bizzat eylemin dndr: Hem zaman evrimidir
84
Nietzsche, yorumlamasna ayrtlar katar. Herakleitos bir taraftan
cezann ve sululuun grnmlerinden tmyle syrlm deildir
(karlatrma iin Herakleitosun atele tmden anma kuram). dier yandan
yapt ey bengi dnn gerek anlamn nseziyle bilmektir. te bu yzde
Nietzsche FDda Herakleitosdaki bengi dnten antrmalarla sz eder
sadece; ve EH.da (III, Tragedyann Douu. 3) kansnda ekincesiz
deildir.
85
FD: Dike veya ikin gnome; Polemos, oradaki yer ve btn, oyun
olarak; yaratc sanat her eyi yarglayarak kendi eseriyle zde olacaktr.
41
Nietzsche ve Felsefe

hem de an. Herakleitosun yorumlamasnn srrn anlamamz


gerekiyor: Kibrin karsna oyun igdsn koyar. Sulu bir kibir
deil bu, srekli uyandrlan ve yeni dnyalar a karan oyun
igds. Bir teodise deil, bir kozmodise; kefareti denecek bir
yanllklar toplam deil, bu dnyann yasas olarak doruluk; kibir
deil oyun, masumiyet. Kibir, bu tehlikeli szck her Herakleitosu
iin denek tadr. Burada gsterebilir retmenini iyi mi kt m
anladn.

11. Zar Atma


Oyunun iki evresi zarlarn iki evresidir: Atlan zarlar ve den
zarlar. Zarn, iki ayr masada oynandn gstermek Nietzscheye
ksmet oldu: Yeryz ve gkyz masalar. Zarlar yeryznde
atlyor, gkyznde dyor: ayet tanrlarla yeryznn ilhi
masasnda zar atsaydm, yer sarslr, yarlr ve alev rmaklar
fkrtrd: Zira yeryz, yaratc yeni szlerle ve ilahi zarlarn
gmbrtsyle sarslan ilhi bir masadr 86 Ey stmdeki gk, ey
saf ve yce gk! Bu imdi benim iin senin saflndr, ne ebedi akl
rmcei ne de onun a var sende. lahi rastlantlarn dansettii masa
olmalsn sen, zarlar ve onlarn ilahi oyuncular iin ilahi bir
masa 87 Bu iki masa iki ayr dnya deildir. Ayn dnyann iki ayr
saati, ayn dnyann iki ayr vaktidir; geceyars ve ledir, zarlarn
atld ve dt saatler. Nietzsche yaamn iki masasnda srarla
durur, bunlar ayn zamanda oyuncunun veya sanatnn iki ayr
vaktidir: Geici olarak kendimizi yaama teslim etmek, ki daha sonra
geici olarak baklarmz stne dikelim. Zar atma oluu ve oluun
varln olumlar.
86
Z, III, Yedi Mhr.
87
Z, III, Gne Domadan nce.
42
Nietzsche ve Felsefe

Ayn kombinezonu, gelen saylara gre bir daha verecek zar


atlar sz konusu deildir. Bunun tam tersi geerlidir: Tek bir at
var, retilen kombinezon says sayesinde kendisini tekrar bu
kombinezon says olarak retiyor. Bir kombinezonunun tekrarn ok
saydaki zar at deil bizzat kombinezon says zarn tekrarn
salyor. Bir kez atlan zarlar rastlantnn olumlamas, dtklerindeki
kombinezon ise zorunluluun olumlamasdr. Zorunluluk, tam da
varln olula ve oklunun da tekle olumland anlamda rastlantyla
olumlanr. Rastlantsal olarak atlan zarlar, at geri getirecek
muzaffer kombinezonu, alt alty zorunluca retemeyecektir denmesi
nafile. Bu doru ama sadece oyuncunun ncelikle rastlanty
olumlamay bilmedii lde doru. Nasl ki tek okluyu ortadan
kaldrmyor veya yadsmyorsa, zorunluluk da rastlanty yok etmiyor.
Nietzsche rastlanty okluyla, doramlarla, uzuvlarla, kaosla
zdeletirir: Sallanan ve atlan zarlarn kaosu. Nietzsche, rastlanty
bir olumlama yapar. Gkyznn ad rastlant g 88, masumiyet
gdr89, Zerdtn saltanat da byk rastlantdr. Rastlant
sonucu; yeryznn en eski soyluluu ite bundadr, bunu geri
kazandrdm her eye, hedefin boyunduruundan kurtardm her eyi
Her eyde bu mutlu pekinlii buldum, yle ki, rastlantnn ayaklar
dibinde raksetmeyi sever her ey; Benim szm u: Brakn gelsin
bana rastlant, kk bir ocuk kadar masumdur o 90. Nietzschenin
zorunluluk (yazg) dedii ey, hibir ekilde rastlantnn ortadan
kalkmas deil, bizzat rastlantnn kombinezonudur. Bizzat rastlantnn
olumland kadaryla zorunluluk da rastlantyla olumlanr. Zira

88
Z, III. Gne Domadan nce.
89
Z, IV. Bal Sunumu ve III. Eski ve Yeni Levhalar: Zerdtn ad
Bahtn Kurtarcsdr.
90
Z, III. Gne Domadan nce ve Zeytin Danda.
43
Nietzsche ve Felsefe

rastlant olarak tek bir rastlant kombinezonu, rastlantnn paralarn


biraraya getirecek tek bir yol vardr, okluda tek olan olarak bu yol,
rakam veya zorunluluktur. Artan ve azalan olaslklar uyarnca pek
ok say varsa da rastlantnn btn doramlarn, tpk geceyarsnn
btn dank paralarn biraraya toplayan le gibi birletiren tek bir
has rastlant says, tek bir kader says vardr. te bu yzden,
oyuncunun, at geri getirecek sayy yapmak iin rastlanty bir kez
olumlamas yeter 91.
Rastlanty olumlamay bilmek ayn zamanda oynamay da bilmek
demektir. Ancak biz oynamay bilmiyoruz: Sray boa gitmi bir
kaplan gibi ekingen, utanm, beceriksiz: Ey stinsanlar! te ben sizi
byle bir yerlere svrken ne ok grdm. Boa gitti attnz zar.
Ama bunun ne nemi var siz dier barbutular iin! rendiniz
92
gerektii gibi oynamay ve nemsememeyi . Kt oyuncu, ok
saydaki zar atna bel balar: Arzu ediyorum diyebilecei
kombinezonu getirmek iin nedensellii ve olasl ancak bu ekilde
tasarrufuna alr; kombinezonun kendisini nedenselliin gerisinde
sakl, ulalacak bir hedef olarak ortaya koyar. Nietzsche ebedi akl
rmcei ve onun andan sz ederken bunu sylemek ister. Bir tr
buyruk rmcei, ereklik rmcei nedenselliin byk ann
ardnda saklanr XI. Louis ile savaan Yiit Karl gibi syleyebiliriz:

91
yleyse Nietzscheye gre zorunluluun rastlanty yadsm olduu
dnlemeyecektir. tednm gibi bir ilemde yadsnm pek ok ey
ortadan kaldrlr: rnein arlk zihni dans tarafndan yadsnr. Bu bakmdan
Nietzschenin genel zm yledir: Yadsnabilecek her ey yadsnd (yani
olumsuzun kendisi, hiilik ve hiiliin davurumlar). Ancak rastlant,
arlk zihni gibi hiiliin bir davurumu deil, saf olumlamann nesnesidir.
tednmn kendisinde, olumlamalarn ballamas vardr: Rastlant ve
zorunluluk, olu ve varlk, oklu ve tek. Ballamal olarak olumlanan ile
tednmle yadsnan veya ortadan kaldrlan kartrlmamaldr.
92
Z, IV. stinsan Hakknda.
44
Nietzsche ve Felsefe

Evrensel rmcekle savayorum 93. Rastlanty nedensellik ve


ereklik kskacna alarak yok etmek, rastlanty olumlamak yerine zar
atmann tekrarna bel balamak, zorunluluu olumlamak yerine bir
hedefi beklemek; ite kt oyuncunun tm ii budur. Hepsinin kk
akldadr ama ya akln kk? ntikamc zihin , intikamczihninden
baka bir ey deildir rmcek! 94 Zar atmalarn tekrarndaki hn, bir
hedefe inanmadaki huzursuz vicdan. stelik bu ekilde, az ya da ok
olas rakamlar elde edilir ancak. Evrenin nasl ki bir hedefi yoksa,
bilinecek nedenlerden baka umut edilecek bir hedef de yoktur; iyi
95
oynamak iin bunu kesinkes byle bilmeli . Zar gelmiyor nk
rastlant tek bir kerede yeterince olumlamad. Kendisinde kanlmaz
olarak btn doramlar toplayan ve yine kanlmaz olarak zar atn
geri getirecek kader saysnn gelmesi iin yeterince olumlamad.
Demek ki en ok nemi u karma vermemiz gerekiyor:
Nedensellik-ereklik, olaslk-ereklik iftinin, bu terimlerin
kartlnn ve bireiminin, bu terimlerin rmcek ann yerine
Nietzsche, rastlant ve zorunluluun dionysosa ballamas ile
rastlant-kader iftini, bir de dionysosa olan bu ifti koyar. ok
kereye yaylm bir olaslk deil, tek kerede btn bir rastlant;
arzulanan, istenen, heveslenilen bir erek olarak kombinezon deil de
yazgsal, yazgsal ve sevilen kombinezon, amor fati; zar atmalarn
saysyla ayn kombinezonun geri gelmesi (dn) deil, yazg gerei
edinilen saynn doasyla zarn tekrar. 96
93
AS, III, 9.
94
Z, II, Tarantulalar zerine.
95
G, III, 465.
96
G stencinin her iki metninde de Nietzsche, bengi dn olaslklar
perspektifinde ve pek ok zar atndan km olarak vermektedir: Eer bir
yn durum varsayacak olursak, ayn zar atnn rastlantsal tekrar mutlak
bir zde olmamadan daha olasdr (G, II, 324); dnya belli bir kuvvet
bykl ve zaman da sonsuz bir zemin olarak ortaya konduundan Her
45
Nietzsche ve Felsefe

12. Bengi Dn in Sonular


Atlan zarlar rastlanty bir kez olumladlar m, den zarlar tekrar
zar attracak sayy veya yazgy zorunlu olarak olumlarlar. Bu
anlamda da oyunun ikinci zaman zaten bu iki zamann da tmdr
veya ayn ikinci zaman bu iki zamana denk den oyuncudur. Bengi
dn ikinci zamandr, zarn sonucu, zorunluluun olumlamas,
rastlantnn btn uzuvlarn birletiren saydr, ama ayn zamanda ilk
zamann dn, zarn tekrar, rastlantnn retilmesi ve tekrar
olumlamasdr. Bengi dnteki yazg ho gelen rastlantdr:
Rastlant olan her eyi kaynatrm tenceremde. Rastlant iyi pimi
olmaldr ki ben ona onu am yapmak iin ho geldin dileinde
bulunaym. Ve aslnda nice rastlant bama efendi kesilmeye geldi;
ancak benim istencim daha buyurgan konutu onlara, o vakit diz
ktler nmde, snmak ve samimi bir karlama grmek iin
yalvardlar bana, yaltaklana yaltaklana konutular: Haydi dn
Zerdt, bir dosta byle yine ancak bir dost gelir 97. Bu u demek: Srf
kendileri iin geerli olmaya niyetlenen rastlant doramlar var;
olaslklarndan dem vururlar, her biri oyuncudan ok sayda zar at
ister, ok zara yaylan, basit olaslklara dnen rastlant doramlar
efendi gibi konumaya kalkan klelerdir 98; ancak Zerdt unu bilir ki
ne budur oynamak ne de byle oynanlr, tam tersine btn rastlanty

olas kombinezon en az bir kere gereklemi olacaktr, dahas sonsuz kere


gereklemi olacaktr (G, II, 329). Ancak; 1 Bu metinler bengi dnn
sadece varsaymsal bir aklamasn veriyor; 2 Yine bu metinler, kimi kez
Pascala isnat edilene yakn bir anlamda dini vc metinlerdir. nemli
olan ey, Mekanikilik szcn alrken mekanikiliin zorunlu olarak
mekaniki olmayan bir sonuca vardn da gstermektir. 3 Bunlar
polemiktir; kt oyuncuyu saldrgan bir tavrla kendi mecrasnda yenmek
sz konusudur.
97
Z, III, Kltlen Erdem zerine.
46
Nietzsche ve Felsefe

tek bir kerede olumlamak (zarlar elinde alkalayan oyuncu gibi onu
kaynatp iyice piirmek) gerekir ki rastlantnn btn doramlar atta
toplansn ve olas olmayan ama yazgsal ve zorunlu olan say
olumlansn; rastlant ancak o zaman dostunu grmeye gelen dosttur,
grlen dost da bir kader dostunu dndrp getirir ki bizzat o kaderdir
bengi dn salayan.
Daha karanlk, tarihsel imlemlerle ykl bir metinde Nietzsche
yle yazar: Erek niteliindeki btn edimlilii bir yana brakan
tmel kaos evrim dncesiyle eliik deildir zira bu ayn evrim
dncesi akld bir zorunluluktur sadece 99. Bu u demek: Kaos ve
evrim, olu ve bengi dn sk sk, bunlar birbirlerine kart
terimlermi gibi yanyana getirildi. Grld zere Platon iin olu
bizzat snrsz bir olutur, deli, kibirli ve sulu bir olutur, evrime
girmek iin onu zorla dize getiren, ona dncenin snrn veya
biimini koyan bir demiurgosun ediminin boyunduruuna girmeye
ihtiyac vardr: Ve ite! Olu veya kaos, karanlk bir mekanik
nedensellikten tarafa doru iteleniverdi ve evrim de kendisini dtan
koyan bir tr ereklie baland; kaos evrimde yaamaz, evrim de
oluun ona ait olmayan bir yasaya zoraki itaatini ifade ediyor. Belki de
Sokrates ncesi filozoflardan sadece Herakleitos biliyordu ki olu
dorulanmad, dorulanamaz ve dorulanmas gerekmez, yasasn
100
baka yerden almaz, dorudur ve yasasn kendinde barndrr .
Kaos ve evrimin hibir bakmdan kart olmadklarn sadece
Herakleitos sezdi. Aslnda kaosu (rastlant ve nedenselliin olmazl)
olumlamak yeterli, ki bu arada o kaosu getirecek (akld zorunluluk

98
Nietzsche doramlardan, korkun rastlantlar olarak sadece bu
anlamda sz eder: Z, II, Kurtarma zerine.
99
G., II. 326.
100
FD.
47
Nietzsche ve Felsefe

ve erekliin olmazl) say veya zorunluluk da olumlansn. nce bir


kaos yoktu ama sonra gitgide tm biimlerin dzenli ve evrimsel
hareketi vard: Btn bunlar aksine ebedi idi, olutan kurtarlmt,
eer kuvvetlerin kaosu hi olmadysa, bu, kaos sonsuz olduundan ve
evrimlerin hepsinde tekrar grndndendir. evrimsel hareket
olumad; kkensel yasadr bu hareket, ayn ekilde kuvvet kitlesi de
istisnas ve inenmesi olanaksz kkensel yasadr. Her olu, evrim
ve kuvvet kitlesi iinde cereyan eder 101. Nietzschenin, kendi bengi
dn dncesini Antik dnemdeki seleflerinde bulamad
anlalyor. Onlar, bengi dnte olu olarak oluun varln,
oklunun tekliini, yani zorunlu olarak tm bir rastlantdan doan bu
zorunlu sayy grmyorlar. Hatt bunun tam tersine oluun itaatini,
yanlln itirafn ve bu yanlln kefaretini gryorlar bengi
dnte. Belki de sadece Herakleitosun dnda hibiri yasann
oluta, oyunun da zorunlulukta bulunduunu 102 grmemiti.

13. Nietzschenin Simgecilii


Zarlar yeryz masasna dtnde, bu masa sarslr ve yarlr.
Zira zar atma oklu olumlama, oklunun olumlamasdr. Ancak btn
paralar, btn doramlar tek zar atnda saldlar: Bir kerede tm
bir rastlant. Bu g, okluyu ortadan kaldrma gc deil, onu bir
kerede olumlama gc, ate gibi: Ate, oynayan edir,
bakalamlarn, kart bulunmayan esidir. Dolaysyla zarlarn
altnda yarlan yer alev rmaklar fkrtr. Zerdtn dedii gibi,
oklu ve rastlant pimiken, kaynamken iyi olur. Kaynatmak, atee
koymak ne rastlanty ldrmek ne de oklunun ardnda teki
bulmaktr. Tam tersine: Tenceredeki kaynama oyuncunun elindeki
101
G, II, 325 (dairesel hareket= dng, kuvvetler yn= kaos).
102
FD.
48
Nietzsche ve Felsefe

zarn alkalanmas gibidir, okluyu veya rastlanty olumlama


yapmann tek yoludur. O halde atlan zarlar, zar tekrar attran sayy
meydana getiriyorlar. Zar getiren say rastlanty tekrar atee koyuyor,
rastlanty yeniden piiren atei besliyor. Zira say varlktr, nk say
tek ve zorunluluktur; ancak, oklu olarak oklu tarafndan olumlanan
tek, olu olarak olu tarafndan olumlanan varlk ve rastlant olarak
rastlant tarafndan yazg. Varlk ve yasann oluta bulunmas gibi say
da rastlantda bulunur. te atei besleyen bu saydr, oklu
olumlandnda oklunun olumlad tek de budur, zar atndan
doan danseden yldz veya daha ziyade takmyldz da budur.
Oyunun kalp cmlesi u: Kendinde tadn kaosla danseden yldz
dourmak103. Nietzsche kendisine, Zerdt karakterini semeye
gtren nedenleri kendisine sorduunda, btnyle ayr ve farkl
deerde gereke bulacaktr. lki, Zerdtn bengi dn
104
peygamberi olmasdr , ama Zerdt tek peygamber olmad gibi
bildirdii eyin hakiki doasn nceden en iyi sezen de deildir.
kincisi polemiktir: Zerdt metafizie ahlk sokan ilk ahsiyettir,
ahlk her eyden nce bir kuvvet, bir neden, mkemmelen bir hedef
yapar; demek ki bizzat ahlk yutturmacasn, yanln en iyi
gsterecek olan da odur 105. (Ancak benzer bir neden sa iin de
geerlidir, Zerdt veya Deccal roln bizzat sadan baka kim daha
iyi oynayabilir?) 106 ncs geriye dnk ama tek yeterli gerekedir,
rastlantnn en gzel gerekesi: Bugn rastlant sonucu Zerdtn ne

103
Z, n Konuma, 5.
104
G, IV, 155.
105
EH, IV, 3.
106
Z, I, Gnll lm zerine; nann bana kardelerim, ok erken
ld! Benim yama gelmi olsayd, kendi retisini kendisi inkr ederdi!
49
Nietzsche ve Felsefe

demek olduunu rendim, ki o da u: Altn yldz. Ne mutlu bu


rastlantya 107.
Btn bu kaos-ate-takmyldz imgeleri oyunu Dionysos
mitosunun tm elerini andryor. Tam anlamyla dionysosa olan
oyunu meydana getiren de daha ziyade bu imgelerdir. ocuk
Dionysosun oyuncaklar; paralanan Dionysosun uzuvlarnn veya
doramlarnn oklu olumlamas; Dionysosun pimesi veya oklunun
olumlad tek: Dionysosun tad takmyldz, dans eden yldz
olarak gkteki Ariadne; Dionysosun dn, bengi dn efendisi
Dionysos. Dier taraftan Nietzschenin, dneminin fizik bilimini,
erkecilii ve termodinamiini nasl kavradn da grme frsatmz
olacak. uras ak ki o daha imdiden buhar makinesinden btnyle
farkl bir ate makinesi dlyor. Nietzschenin belirli bir fizik
anlay vardr ama fizikinin tutkusu yoktur. Bir gn bilimin kendi
olanaklaryla gerekletirecei makineleri dlemenin felsefi ve iirsel
hakkn verir kendisine. Rastlanty olumlama, piirme, zar attran
sayy retme, pek ok kk srarn altnda byk kuvvetleri harekete
geirme, gk cisimleriyle oynama makinesini, ksacas herakleitosu
ate makinesini ister 108.
Ancak Nietzsche iin bir imgeler oyunu, daha derin bir oyunun,
kavramlar ve felsefi dnce oyununun yerini almad hibir zaman.
iir ve aforizma Nietzschenin imgelerle dolu iki anlatm biimidir,
ancak bu ikisi de felsefeyle belli derecede bantldr. Biimsel olarak

107
Gasta Mektup, 20 Mays 1963.
108
G, II, 38 (buhar makinesi zerine); 50, 60, 61 (kuvvetlerin harekete
gemesi zerine: nsan, karma doal kk bir varlk tarafndan seferber
edilebilecek duyulmadk glerin kantdr... Gk cisimleriyle oynayan
varlklar; Molekln iinde patlamalar, atomlarn yn deitirmesi ve
glerin anszn harekete gemesi meydana gelir. Btn gne dizgemiz tek
ve ksa bir anda, sinirlerin kaslar zerindekine benzer bir uyarm duyacaktr).
50
Nietzsche ve Felsefe

tasarlanan bir aforizma doram olarak kar ortaya, oku dncenin


biimi vardr onda; ieriinde ise bir anlam sylemeyi ve bunu bir
kalpta vermeyi ister kesinkes. Bir varln, eylemin, eyin anlam; ite
aforizmann nesnesi budur. Maksim yazanlara olan hayranlna
ramen Nietzsche bir tr olarak maksimdeki eksiklii grr: Sadece
gdleri kefeder maksim tr, bundan dolay da genellikle insana
ilikin fenomenleri konu alr. Oysa Nietzscheye gre en gizli gdler
bile, eylerin sadece insanbiimci bir grnm deil, ayn zamanda
insan edimliliinin yzeysel grnmdr. Sadece aforizma anlam
syleyebilir, sadece aforizma yorumlamadr ve yorumlama sanatdr.
Ayn ekilde iir de deer bimedir, deer bime sanatdr: Deerleri
syler. Ancak akas u da var: Mefhumlarn deer ve anlamlar
yle karmaktr ki bizzat iire deer biilmesi ve bizzat aforizmann
da yorumlanmas gerekir. iir ve aforizma, srayla bir yorumlamann
ve bir deer bimenin nesnesidirler. Gerektii gibi dklen ve
ekilenen aforizma ilk okunduunda henz zmlenmi olmaz,
109
daha fazlas gerekir, zira yorumlama daha ancak balar . Bu da
oku asndan, tpk deerlerin, kendi deerlerinin tredii ayrmsal
eye gnderme yapmalar gibi bir anlamn da kendi imleminin
tredii ayrmsal eye gnderme yapmasdr. Her zaman var bulunan
ama iir veya aforizmada her zaman rtk ve gizli olan bu e,
anlamn ve deerlerin ikinci boyutu gibidir. Felsefe, bu eyi
gelitirerek ve bu ede gelierek, iir ve aforizmayla olan temel
bantsnda tmden yorumlamay ve deer bimeyi meydana getirir,
yani dnme sanatn, stn dnme veya gevi getirme
yeteneini 110. Gevi getirme ve bengi dn: ki mide, dnmeye
fazla gelmez. Yorumlamann ve deer bimenin iki boyutu var,
109
AS, nsz, 8.
110
AS, nsz, 8.
51
Nietzsche ve Felsefe

ikincisi zaten birincinin dn, aforizmann dn veya iirin


evrimi. Demek ki her aforizma iki kez okunmal. Bengi dnn
yorumlamas zar atmayla balyor, ama yapt ey sadece balamak.
Daha zar atmann kendisini, ayn anda yorumlamak gerek.

14. Nietzsche ve Mallarm


Nietzsche ile Mallarm arasnda birincil dereceden benzerlikler
bulmak abartl olmayacaktr 111. Bunlar drt ana noktada toplanyor ve
btn bir imgeler arkn sryor orta yere: 1 Dnmek, bir zar at
karmaktr. Rastlantdan balayarak zorunluluu ve baka bir say
olamayacak biricik sayy retmeyi sadece tek bir zar at
olumlayabilir. Tek bir zar at sz konusu, ok kereyle bir baar sz
konusu deil: Sadece tek keredeki de, zar atnn dnn
salayabilir 112. Atlan zarlar deniz ve dalgalar gibidir (ama Nietzsche
yer ve ate diyecektir). Den zarlar takmyldzdr, yldz doumlu
sayy verir zerlerindeki noktalar. Dolaysyla zar masas ikilidir,
rastlant denizi ve zorunluluk g, geceyars-le. Geceyars, zarlar
bu saatte atlr; 2 nsan oynamay bilmez. stinsann dahi zar at
karmaya gc yetmez. Usta yaldr, zarlar denizde ve gkte atmay
bilmez. Yal usta bir kprdr, alm olmas gereken bir eydir.
111
THBAUDET, Stphane Mallarmnin iirinde (s. 424) bu benzerlie
iaret eder. Birinin dieri zerindeki her etkisini hakl olarak bir yana brakr.
112
Thibaudet, ilgin bir sayfada (433), Mallarmye gre zar atnn bir
kez yapldn belirtir, ama Thibaudet, ok kere zar at ilkesini daha
anlalr bularak bunu reddediyor gibidir; Dncelerinin geliiminin onu bu
konuda bir iir yazmaya gtrm olacandan oka kukuluyum; ok zar
at rastlanty kaldrr. Bu her naslsa kesin ve aktr. Byk saylar yasas
hatrlanmal... uras zellikle ak ki byk saylar yasas bir tefekkr
geliimi deil de sadece bir kart anlam getirecektir. M. Hyppolite,
Mallarmci zar atmay byk saylar yasasna deil de sibernetik makinaya
yaklatrrken daha derin bir grs vard. (Felsefe Dersleri, tudes
Philosophiques, 1958). Bu ayn yaklatrm Nietzsche iin de geerlidir.
52
Nietzsche ve Felsefe

ocuksu bir glge, bir ty veya bir kanat, zarla yeniden


oynayabilecek olan ufak tefek, gizemli ve bir sirenin bel kavisiyle
dik duran bir yetikinin balna sabitlenir. ocuk Dionysosun veya
mutlu adalarn ocuklarnn, Zerdtn ocuklarnn dengi deil midir
bu? Mallarm, atalarn yardma aran ocuk gituru takdim eder,
bu atalar insan soyundan deil de Elohimlerdendir: Ar olan bu
soydu, yine ayn soy mutlan arln varlk iin kaldrd,
zorunlulua varan dnceyi brakt onda sadece; 3 Zarlar atmak
aptalca ve akld, sama ve insanst bir edim olmakla birlikte yine
de trajik giriimi ve trajik dnceyi mkemmelen meydana getiriyor.
Mallarmci tiyatro dncesi, dram, mister, hymnus ve yar-
tanrlar arasndaki nl uyuumlar ve denklemler grnrde
Tragedyann Douunkine benzer bir teemmle kanttr, ikisinin de
ortak selefi olarak Wagnerin byk glgesinin marifeti vardr bunun
arkasnda; 4 Say-takmyldz dnyann akbeti ve dorulamas olarak
aslnda sanat kitab, sanat eseridir veya yle olacaktr. (Nietzsche,
varoluun estetik dorulamas konusunda unu yazyordu: Sanatda
zorunluluk ve oyun ile atma ve ahengin, sanat eserini dourmak
zere birletii 113 grlr) Oysa zar atn dndren yazgsal ve
yldzsal saydr, yle ki kitap hem biricik hem de deikendir.
Anlamlarn ve yorumlamalarn okluluu Mallarm tarafndan aka
olumlanr; ancak bu, dier bir olumlamann, yasa kadar bozulmaz
kitabn veya metnin tekliinin olumlamasnn balladr.
Ne kadar kesin olsalar da bu benzerlikler yzeysel kalr nk
Mallarm zorunluluu hep rastlantnn kaldrlmas olarak tasarlar.
Mallarm zar atmay, rastlant ve zorunluluk iki kart terim olacak
biimde tasarlar, ikinci ilkini yadsr, ilki ikinciyi g duruma
sokamaz. Zar atma ancak rastlant sfrlandnda baarl olur;
113
FD.
53
Nietzsche ve Felsefe

kesinkes baarsz nk rastlant bir biimde varln srdryor:


Tek bir olguyla gerekleirken (insann eylemi) izledii yolu
rastlantya borludur te bu yzden zar atmadan doan say yine
rastlantdr. ou zaman fark edildii zere Mallarmnin iiri,
dnyalar ikiliinin o eski metafizik dnmesinde yer alr: Rastlant
yadsnmas gereken varolutur, zorunluluk ise, ar dncenin veya
bengi zn niteliidir. yle ki zar atmann son umudu kendi makul
rneini teki dnyada, rastlantnn olmad bo ve st bir sath
zerinde bir takmyldznn onun sorumluluunu stlenmesiyle
bulmasndadr. Nihayetinde takmyldz, baka bir dnyaya veya
snrdan gemesinden daha az zar rndr. Mallarmde hangi
grnmn, yaamn deersizletirilmesinin mi yoksa makul olann
yceltilmesinin grnmnn m galip geldii burada
sorulmayacaktr. Nietzscheci bir bak asnda bu iki grnm
birbirinin tamlayandr ve bizzat hiiliktir, yani yaamn
suland, yargland ve mahkum edildii tarz kurar. Gerisi de
buradan geliyor; giturun soyu stinsan deil de br dnyann bir
trmdr. Ufak tefek kalb, mutlu adalarn ocuklarnn kalb deil
ac ziyafetin prensi Hamletin kalbdr; Mallarm Hamletten baka
bir yerde de oluu olmayan gizli senyr olarak bahseder. Hrodiade
Ariadne deil, hncn ve huzursuz vicdann souk yaratdr, yaam
yadsyan tindir o, Nourricei 114 ac ac azarlamasnda kaybolmutur.
Mallarmde sanat eseri dorudur ama bu doruluk varoluun
doruluu deildir hl, yaam yadsyan, onda yenilgi ve gszlk
115
varsayan bir doruluktur . Mallarmnin garip tanrtanmazcl,

114
Stanne (.n.)
115
Nietzsche varoluun estetik dorulamas dediinde, sz konusu olan
tam tersine yaam uyarcs olarak sanattr: sanat yaam olumlar, yaam
sanatta olumlanr.
54
Nietzsche ve Felsefe

dlenen tiyatronun rnekesinin missada arar: Missada, Dionysos


misterinde deil Aslnda yaam deersizletirmenin ebedi
giriiminin her ynde ve stelik bu kadar ileriye gtrlmesi pek
seyrektir. Mallarmninki de zar atmadr ama hiilikle tekrar grlen,
huzursuz vicdann veya hncn yelpazesinde yorumlanan bir zar
atmadr. Olumlayc ve deer biici balamndan, rastlantnn
masumiyeti ve olumlamasndan koparlm zar atma hibir eydir.
Eer onda rastlant ve zorunluluk kar karya konmusa yine hibir
eydir.

15. Trajik Dnme


Psikolojik bir ayrm m bu sadece? Mizacn ve ses tonunun ayrm
m? Genel olarak Nietzschenin felsefesine bal bir ilke koymalyz:
hn, huzursuz vicdan vs, bunlar psikolojik tanmlar deildir.
Nietzsche hiilii yaam yadsma, varoluu deersizletirme giriimi
olarak adlandrr; hiiliin temel biimleri olarak hnc, huzursuz
vicdan, ileci ideali inceler; hiiliin btnn ve bunun biimlerini
intikamc zihin olarak adlandrr. Ancak hiilik ve biimleri hibir
zaman psikolojik tanmlara indirgenemeyecekleri gibi ne tarihsel
olaylara veya ideolojik akmlara ne de metafizik yaplara 116
indirgenebilir. ntikamc zihin elbette ki biyolojik, psikolojik, tarihsel
ve metafizik olarak ifade ediliyor; intikamczihin bir tiptir ve bir
tipolojiden ayrlabilir deildir, ki o tipoloji de Nietzscheci felsefenin
dama tadr. Ancak btn soru udur: Bu tipolojinin nitelii nedir?
Psikolojik bir zellik olmann uzanda, intikamczihin psikolojimizin
116
Heidegger bu noktalar zerinde durmutur. rnein: Hiilik, Bat
halklarnn yazgsnda daha henz tanlan temel bir sre gibi hareket ettirir
tarihi. O halde hiilik, dierleri arasnda tarihsel bir fenomen veya Bat tarihi
erevesinde baka bir takm tinselci akmlarla birlikte grlen tinselci bir
akm deildir. (Holzwege: Nietzschenin Tanr ld sz, Arguments, 15)
55
Nietzsche ve Felsefe

bal olduu ilkedir. Hn, psikolojinin paras deildir ama bizim tm


psikolojimiz, farknda olmadan hncn bir parasdr. Ayn ekilde,
Nietzsche hristiyanln hnla ve huzursuz vicdanla dolu olduunu
gsterdiinde hiilii tarihsel bir olaydan ziyade tarihin tarih olarak
esi, tmel tarihin mteharrii ve unu da eklersek, bir ara tamtamna
uygun grnn hristiyanlkta bulan nl tarihsel anlam veya
tarihin anlam yapar. Ve yine, Nietzsche metafiziin eletirisini
yrtrken hiilii zel bir metafiziin deil, her metafiziin
nkabul yapar: Varoluu duyulurst bir dnya adna
deersizletirmeyen ve yarglamayan bir metafizik yoktur. Hiiliin
ve hiiliin biimlerinin, dnmenin kategorileri olduu da
sylenemez; zira akll dnme olarak bizzat dnmenin kategorileri
zdelik, nedensellik, ereklik bir kuvvet yorumunu ama kuvvetin
hn tarafndan yorumlanmasn varsayarlar. Btn bu nedenler iin,
Nietzsche unu syleyebilir: ntikam alma igds yzyllar
boyunca insanl ylesine ele geirmitir ki btn bir metafizik,
psikoloji, tarih ve zellikle de ahlk bunun izini tar. Dnd
andan itibaren, eylerin iine intikam alma mikrobunu soktu insan 117.
unu anlamalyz: ntikam alma igds bizim psikoloji, tarih,
metafizik ve ahlk dediimiz eyin zn meydana getiren kuvvettir.
ntikamczihin bizim dnmemizin soyktksel esi ve yine bizim
dnce tarzmzn akn ilkesidir. yleyse Nietzschenin hiilik ve
intikamczihinle mcadelesi metafiziin devrilmesi, tarihin insanlk
tarihi olarak sonu, bilimlerin deiimi anlamna gelecektir. Hakikaten
sylemek gerekirse hntan yoksun bir insann neye benzeyeceini
daha bilmiyoruz. Varoluu sulamayacak ve deersizletirmeyecek
olan bir insan hl insan olacak mdr, hl bir insan gibi mi
dnecektir? Dahas insandan baka bir ey, handiyse stinsan
117
G, III, 458.
56
Nietzsche ve Felsefe

olmayacak mdr? Hnl olmak ya da hnl olmamak: Burada


psikolojinin, tarihin ve metafiziin tesinde ok byk ayrm yok.
Hakiki akn ayrm veya akn tipoloji, soyktksel ve hiyerarik
ayrmdr.
Nietzsche, felsefesinin hedefini aklyor: dnmeyi hiilikten
ve bunun biimlerinden kurtarmak. Oysa bu, yeni bir dnme
biimini, dnmenin bal olduu ilkede bir bunalm, soyktksel
ilkenin bizzat kendisinin bir slahn, bir tednmn kapsyor.
Uzunca bir zaman, hncn ve huzursuz vicdann azndan dnmeyi
brakmadk. ileci idealden baka idealimiz de olmad. Yaam
yarglamak, onu sulu, sorumlu ve yanll bir ey yapmak iin
bilginin karsna koyduk onu. stenci kt bir ey, kkensel bir
elikiye tbi klnan bir ey yaptk: stenci dzeltmek, gemlemek,
snrlamak ve hatt yadsmak, ortadan kaldrmak gerektiini de
sylyorduk. Bu fiyata mutlaka alnr. Bir yerlerde zn kefedip de
kendi kefinin altnda inim inim inlemeyen veya rkek bir kahin gibi
hem gelecein kt almetlerini hem de gemiteki ktlklerin
kaynan grmemi tek filozof yoktur. Schopenhauer bu eski anlay
u sonulara vardrr: stencin zindan der, xionun tekerlei der.
Nietzsche, istencin kefinin altnda inildemeyen tek filozoftur; ne
cinlerini kovmaya alr ne de etkisini snrlamaya. Yeni dnme
biimi u demek: Olumlayc dnme, yaam ve yaamdaki istenci
olumlayan ve sonuta btn olumsuzu kovan dnce. Gelecein ve
gemiin masumiyetine, bengi dne inanmak. Ne varolu sulu
olarak ortaya konabilir ne de isten varolmaktan dolay kendisini
sulu hisseder: Nietzschenin neeli haberim dedii ey budur ite.
sten, kurtarcnn ve sevin habercisinin ad budur ite 118. Neeli
118
Z, II, Kurtulma zerine EH, IV, 1: Olumsuzlayc bir zihnin
kartym ben. Benden nce kimsenin olmad gibi neeli bir haberciyim.
57
Nietzsche ve Felsefe

haber trajik dnmedir nk trajik olan ne hncn yaknmalarnda,


ne huzursuz vicdann i atmalarnda, ne de kendisini sulu ve
sorumlu hisseden bir istencin elikilerindedir. Hatt hn, huzursuz
vicdan veya hiilik ile savamada da deildir trajik olan.
Nietzscheye gre, trajik olan hi anlalamad: Trajik=neeli. Byk
denklemi kurmann dier biimi: stemek=yaratmak. Trajiin saf ve
oklu olumluluk, grel sevin olduu anlalmad. Olumlamadr trajik:
nk rastlanty olumlar, rastlantdan da zorunluluu olumlar; nk
oluu olumlar, olutan da varl; nk okluyu olumlar, okludan
da teki. Zar atmadr trajik. Geri kalann hepsi hiiliktir, diyalektik ve
hristiyan pathostur, trajiin karikatrdr, huzursuz vicdan
komedisidir.

16. Mihenk Ta
Nietzscheyi trajik filozoflar ile (kendilerine trajik filozof diyen
veya byle denilen filozoflarla; Pascal, Kierkegaard, Chestov)
karlatrma isteine kaplmsak tragedya szcyle yetinmememiz
gerekiyor. Nietzschenin son bir istencini de hesaba katmalyz. Bir
dierinin dnd nedir, Nietzscheninki ile karlatrlabilir mi
diye sormak yeterli deildir. Ama u olur: Bu dieri nasl dnyor?
Dncesinde hncn ve huzursuz vicdann kalc pay nedir? Trajii
anlama tarznda ileci ideal ve intikamczihin sryor mu? Pascal,
Kierkegaard ve Chestov eletiriyi dahice, daha nce olmad kadar
ileriye tamay bildiler. Ahlk askya aldlar, akl devirdiler. Ancak,
hncn tuzana dm olarak glerini henz ileci idealden
alyorlard. Onlar bu idealin airleriydiler. Ahlkn ve akln karsna
koyduklar ey, iinde akln boulduu yine o ayn ileci idealdir, bu
mistik bedende de isellik rmcek kk salar. Felsefe yapmak iin

58
Nietzsche ve Felsefe

ihtiya duyduklar ey isellik, sknt, inleme ve sululuun, tm bu


honutsuzluk biimlerinin btn kaynaklar ile bunlarn klavuz
ipidir119. Kendi ayaklaryla giriyorlar hn iminin altna: brahim ve
Eyb. Onlarda, olumlamann ve dsalln anlam ile masumiyet ve
oyun eksik. Felsefeyi honutsuzluktan douranlar gibi mutsuzluk
iinde olmay beklememeli der Nietzsche. Erkeke bir olgunlukla
dolu olarak sevin iindeyken balamal felsefe yapmaya, ergen ve
120
muzaffer yan o yakc en akrakl iindeyken . Pascaldan
Kierkegaarda kadar, bahse tutuluyor ve balanyor havaya zplamaya.
Ancak bunlar ne Dionysosun ne de Zerdtn beden altrmalar;
zplamak dans etmek deildir, bahse girmek de oyun oynamak
deildir. Oynamak bahse tutumann ve dans etmek de zplamann
karsna Zerdt tarafndan karlr, bunu nasl nyargszca yapt
fark edilecektir: Kt oyuncu bahse tutuur, soytar zplar; zplamann
dans etmek, amak, teye gemek olduuna inanr 121.
Pascaln bahsini de sylyorsak, bu elbette, bunun zar atmayla
hibir ortak yannn bulunmad sonucuna varmak iindir.
Rastlanty, btn rastlanty olumlamak sz konusu bile deildir
bahiste ama tam tersine rastlanty olaslklara doramak, kazan-
kayp rastlants olarak paraya evirmek vardr. Bu yzden de bahsin
gerekten teolojik bir anlam m yoksa sadece dini vc bir anlamm
var diye sormak bounadr; zira Pascaln bahsi hibir zaman
119
G, I, 406: Neye mi saldryoruz hristiyanlkta? Gllerin
mahvedilmek, cesaretlerinin krlmak istenmesine, kara gnnden
bkknlarndan yararlanlmak, marur bir zgvenlerinin vicdani bir kayg ve
skntya dntrlmek istenmesine saldryoruz.
120
FD.
121
Z, III, Eski ve Yeni Masalar: nsan almas gereken bir eydir. Pek
ok yolla ve arala alabilir: Bunu baaracak olan sensin. Sadece bir soytar
yle dnr ki, insann stnden atlanabilir. Z, n Konuma, 4: Zar,
lehine dtnde utanan ve Hile mi yaptm yoksa? diye soran severim.
59
Nietzsche ve Felsefe

Tanrnn varln veya yokluunu iermez. Antropolojiktir, sadece


insann varoluunun iki biimine, Tanr var diyen insann varoluuna
ve Tanr yoktur diyen insann varoluuna dayanr. Tanrnn varoluu
bu bahiste ortaya konmamakla birlikte bahis tarafndan varsaylan
bak as, rastlantnn kazan ve kayp rastlants olarak dorand
bak asdr. Tm bir seenek, ileci idealin ve yaamn
deersizletirilmesinin elindedir. Nietzsche, kendi oyununu Pascaln
bahsinin karsna dikmekte hakldr. Eer hristiyan inanc olmazsa
kendiniz iin, tpk doa ve tarih gibi bir canavar ve bir kaos
olacanz dnr Pascal: Biz bu kehaneti gerekletirdik 122. unu
sylemek istiyor Nietzsche: Baka bir oyun bulmay, baka bir
oynama tarz bulmay bildik; insanca-ok insanca iki varolu kipinin
tesinde stinsan kefetmeyi bildik; rastlanty dorayp, bunun bir
doramn yetkili azla konumaya brakmaktansa btn bir
rastlanty olumlamay bildik; kaosu yadsnacak bir ey yapmak yerine
onu bir olumlama nesnesi yapmay bildik 123 Nietzsche, Pascal ile
(ya da Kierkegaard veya Chestov ile) karlatrldnda her seferinde
ayn sonu gerekir, karlatrma u noktada geerlidir: Nietzscheye
gre esas olandan yaplan soyutlamada, dnme tarzndan yaplan
soyutlamada. Kk mikroptan, yani Nietzschenin tmel olanda
tehis ettii intikamczihinden yaplan soyutlamada. yle diyordu:
Kibir her herakleitosu iin mihenk tadr, ite burada gsterir
ustasn iyi mi kt m anladn. Hn, huzursuz vicdan, ileci ideal
ve hiilik de her nietzschecinin mihenk tadr. te burada gsterir
trajiin anlamn iyi mi kt m anladn.

122
G, III, 42.
123
...Pascaln balatt akm: Bir canavar ve bir kaos, o halde yadsnmas
gereken bir ey (G, III, 42).
60
Nietzsche ve Felsefe

II
ETKN VE TEPKN

1. Beden
Spinoza bilimlere ve felsefeye yeni bir yol at: Bir bedenin ne
yapabileceini bile bilmiyoruz diyordu; bilinten, zihinden sz
ediyoruz, btn bunlar zerine gevezelik ediyoruz ama bir bedenin
neyi yapabilir olduunu bilmediimiz gibi, hangi kuvvetlere sahip
124
olduunu ve bu kuvvetlerin ne hazrladklarn da bilmiyoruz .
Nietzsche vaktin geldiini sylyor: Bilincin llletii bir
evrendeyiz.125 Bilinci, zorunlu bir llle davet etmek onu daha
derin bir deiimin belirtisi, tinsellikten apayr bir dzenin
kuvvetlerinin edimliliinin belirtisi saymak demektir. Belki de zihnin
her geliiminde sadece beden sz konusudur. Bilin nedir? Freud gibi
Nietzsche de bilincin d dnyann duygulandrd benlik alan
olduunu dnr. 126 Yine de bilin, dsallktan (gerein deyimiyle)
ziyade stnle (deerlerin deyimiyle) gre tanmlanr. Genel bir
bilin ve bilind anlaynda bu ayrm arttr. Nietzschede bilin
hep, buyruuna girdii veya yekvcut olduu bir ste gre bir astn
bilincidir. Bilin hibir zaman bir kendi bilinci deil, bizzat bilin
olmayan bir kendi ile ilikili olarak bir benlik bilincidir. Bir efendi
bilinci deil, bizzat bilin olmas gerekmeyen bir efendiyle ilikili

124
Spinoza, Etica III, 2
125
G, II., 261.
126
G, II, 253; Neeli Hayat Bilgisi, 357. (Le Gai Savoir Provence
dilindeki orjinaliyle La Gaya Scienza Trkeye Neeli ya da en Bilim
olarak evrilse de Provence dilindeki yazlyla trobadorlarn (Fr.
Troubadour; szcn kk bulmak fiilidir; bulan, icat eden anlamnda)
iirlerine verilen addr. Savoir szcn bilmek olarak aldmzda eer
yanlmyorsam bunun neesi de trubadurlarda sakldr! (.n.)
61
Nietzsche ve Felsefe

olarak bir kle bilincidir. Bilin genellikle sadece bir btn stn
olan dier bir btnn buyruuna girmek isteyince ortaya kar...
127
Bilin, bal olabileceimiz bir varla gre doar . Byledir
bilincin uakl: stn bir bedenin ekillenmesinin kantdr
sadece.
Nedir beden? Biz onu, bir kuvvetler alan, pek ok kuvvetin
att besleyici ortamdr diyerek tanmlamyoruz nk ortada ne
ortam vardr, ne kuvvetler alan, ne de sava alan. Gerekliin
nicelii yoktur nk tm gereklik zaten kuvvet niceliidir.
Birbirleriyle karlkl bir gerilim bantsnda olan kuvvet
128
nicelikleri haricinde bir ey yoktur . ster boyun emek ister
kumanda etmek iin olsun, her kuvvet dierleriyle ilikidedir. Bedeni
tanmlayan ey de hkmeden ve hkmedilen kuvvetler arasndaki bu
ilikidir. Her kuvvet ilikisi kimyasal, biyolojik, toplumsal ve siyasi
bir beden oluturur. Denk olmayan herhangi iki kuvvet ilikiye girer
girmez bir beden tekil ederler: te bu yzden beden, nietzscheci
anlamda hep bir rastlantnn meyvesidir, bilince ve zihne nazaran
129
hakikaten en beklenmedik ey olarak ortaya kar . Ancak
rastlant, iki kuvvetin ilikisi olduu kadar ayn zamanda da kuvvetin
zdr; her beden, onu meydana getiren kuvvetlerin iradi rn
olarak canldr, demek ki u halde canl bir bedenin nasl doduu
sorulamaz. 130 Beden, yenilmez kuvvet okluundan meydana gelen

127
G, II, 227.
128
G, II, 373.
129
G, II, 173: nsan bedeni, az nceki ruhtan ok daha artc bir
dncedir.; II, 226: En artc olan ey daha ziyade bedendir; insan
bedeninin olas hale geldii dncesine hayran olmatan hi bkp
usanlmad.
130
Bir yaam balangcnn sahte sorunu zerine: G, II, 66 ve 68
Rastlantnn rol zerine: G, II, 25 ve 334.
62
Nietzsche ve Felsefe

oklu bir fenomendir; bedenin teklii oklu bir fenomenin tekliidir,


egemenliin tekliidir. Bir bedendeki st veya hkmeden kuvvetler
etkin, ast veya hkmedilen kuvvetler tepkindir. Etkin ve tepkin, bir
kuvvetin dier bir kuvvetle olan ilikisini ifade eden kkensel birer
niteliktir. Zira her birinin kendi nicelik ayrmna uygun den nitelii
olmadka, ilikiye giren kuvvetlerin bir nitelii yoktur. Niceliklerine
uygun nitelenen etkin ve tepkin kuvvetler ayrmna hiyerari
denecektir.

2. Kuvvetlerin Ayrt Edilmesi


taat eden ast kuvvetler itaat etmekle, kendilerine kumanda eden
kuvvetlerden ayr birer kuvvet olmalarn kaybetmezler. taat etmek
kuvvetin yine bir kuvvet niteliidir ve kumanda etmek kadar yine
gle ilgilidir: Hibir kuvvet kendi gcnden vazgemez. yle ki
kumanda etmek de bir dn ierir, rakibin mutlak kuvvetinin
yenilmi, sindirilmi ve geersizletirilmi olmad kabul edilir. taat
131
ve kumanda etmek bir turnuvann iki biimidir . Ast kuvvetler
tepkin olarak tanmlanr: kuvvetlerinden, kuvvet niceliklerinden hibir
ey kaybetmezler, mekanizmalar ve ereklikler salayarak, yaama
koullarn gerekletirerek, korunma, uyum ve yarar salamann ilev
ve grevlerini yerine getirerek kullanrlar bunlar. Nietzschede
nemini greceimiz tepkin kavramnn k noktas ite buradadr:
Ast ve hkmedilen kuvvetlerin btn gcn ifade eden ayarlamalar,
mekanik ve yararc uyum salamalar... Oysa modern dncenin,
kuvvetlerin bu tepkin grnmne dair lsz beenisini aka
grmemiz gerekiyor. Organizmay tepkin kuvvetlere gre
anladmzda yeterince ey yaptmz sanyoruz. Tepkin kuvvetlerin

131
G, II, 91.
63
Nietzsche ve Felsefe

doas, bunlarn titreklii bizi cezbediyor. te bu nedenledir ki yaam


kuramnda mekanikilik ve ereklik karttrlar; ama yine bu ikisi,
bizzat tepkin kuvvetler iin geerli olan yorumlamadrlar. En azndan,
organizmay kuvvetler yoluyla anladmz doru. Ancak u da doru
ki, eer tepkin kuvvetleri, onlara hkmeden ama tepkin olmayan bir
kuvvetle ilikilendirirsek, bu ayn kuvvetleri, olduklar ey olarak yani
birer kuvvet olarak kavrarz, mekanizmalar veya ereklilikler olarak
deil. Kendiliinden, saldrgan, fetihi, gasp edici, dntrc bir
dzenin her daim yeni dorultular salayan kuvvetlerinin temeldeki
mutlak stnl grmezden geliniyor, hem de uyum salama
ncelikle yine bu kuvvetlerin nfuzuna boyun edii halde:
Organizmann en soylu ilevlerinin hkmranl bylelikle
yadsnyor 132.
Etkin kuvvetlerin belirgin niteliini ortaya koymak kukusuz daha
zor. Zira, doalarndan dolay bilince dmezler: Byk temel
edimlilik, bilind edimliliktir 133. Bilin sadece baz tepkin
kuvvetlerin, onlara egemen olan etkin kuvvetlerle olan ilikisini ifade
eder. Bilin esas olarak tepkindir; 134 bu yzden de bir bedenin ne
olabileceini, hangi edimlilie muktedir olduunu bilemeyiz. Bilin
iin sylediimizi bellek ve alkanlk iin de sylemeliyiz. Dahas,
ayn eyi beslenme, reme, koruma ve uyum salama iin de
sylemeliyiz. Bunlar tepkin ilevler, tepkin uzmanlamalardr, u veya
bu tepkin kuvvetin ifadesidirler 135. Bilincin organizmay kendi bak
asndan grmesi ve kendisi gibi, yani tepkin olarak anlamas
kanlmazdr. Bilime de bilincin yolunu, baka tepkin kuvvetlere

132
AS, II (Aslnda I yazyor, bask hatas), 12.
133
G, II, 227.
134
GS, 354.
135
G, II, 43, 45, 187, 390.
64
Nietzsche ve Felsefe

btnyle yaslanarak yrmek der: Organizma hep kk taraftan,


tepkilerinin olduu taraftan grlr. Nietzscheye gre, organizma
sorununu mekanizmle dirimselcilik arasnda tartmak gerekmez.
Tepkin kuvvetlerde yaamn zglln ortaya kardna inand
srece dirimselciliin ne deeri var ki, stelik bir de bu kuvvetler
mekanikiliin baka trl yorumlad ayn kuvvetlerse? Gerek
sorun etkin kuvvetleri kefetmekte yatyor, yle ki bu etkin kuvvetler
olmadan tepkin kuvvetler bizzat birer kuvvet olmasn 136.
Bilindlklar kanlmaz olan kuvvetlerin edimlilii; bedeni btn
tepkilerden, zellikle de bilin olarak adlandrlan u benliin
tepkisinden stn bir ey yapan ite budur. Bedenin btn bu
fenomeni entelektel adan, cebirin arpm tablosuna stn olmas
gibi, bilincimize, zihnimize, bilinli dnme, duyumsama ve isteme
biimlerimize stndr 137. Bedenin etkin kuvvetleri, ite bunlar
bedeni bir kendi yapar ve kendiyi stn ve artc olarak tarif
eder: daha gl bir varlk, bilinmeyen bir bilge Kendi derler ona.
138
Bedeninde oturur senin, bedenindir o senin . Gerek bilim,
edimliliin bilimidir ama edimliliin bilimi ayn zamanda zorunlu
bilindnn bilimidir. Bilimin bilincin admndan ve ayn ynlerde
gitmesi gerektii dncesi samadr. Filizlenen ahlkn kokusu
duyuluyor bu dncede. Aslnda, bilincin olmad ve bilinli
olunamayacak yerde bilim olur ancak.

136
Nietzschenin okuluunun zgnl buradadr. Organizma
anlaynda Nietzsche, bir kurucu kuvvetler okluunda diretmez. Onu etkin
ve tepkin kuvvetlerin eitliliiyle etkin kuvvetlerin kendisini bulmak
ilgilendirir. Butlern okuluuyla da karlatrlabilirse de Butlernki bellek
ve alkanlkla yetinir.
137
G, II, 226.
138
Z, I, Bedeni Horgrenler.
65
Nietzsche ve Felsefe
139
Nedir etkin olan? Gce ynelmek . Kendine ait klmak,
zaptetmek, boyunduruuna almak, hkmetmek etkin kuvvetin
nitelikleridir. Kendine ait klmak demek biimleri zorla kabul
140
ettirmek, koullardan yararlanarak biimler yaratmak demektir .
Nietzsche Darwini eletirir nk Darwin geliimi, hatt geliimdeki
rastlanty btnyle tepkin bir biimde yorumlar. Lamarcka ise
hayrandr nk Lamarck hakikaten etkin bir yorumsal kuvvetin,
uyum salamaya nazaran bir ilk kuvvetin varln hissetti: Bir
bakalam kuvveti. Dnmeye yetenekli erkeye, erkecilikte olduu
soylu denmesi gibi Nietzsche de byle der. Edimliliin ilk tanm bu
dnme gcdr, yani dionysosa g. Eylem ve eylemin
soyluluunun tepkiye stnln belirttiimiz her seferinde, tepkinin
eylem gibi bir kuvvet biimi olduunu da unutmamalyz: u kadar da
basit; btnyle farkl bir biimden olan st kuvvetlerle
ilikilendirilmedike, tepkiler ne duyumsanr ne de bilimsel adan
kuvvet olarak anlalr. Tepkin olma kuvvetin kkensel niteliidir ama
byle yorumlanabilmesi ancak, etkin olanla ilikisinde etkinden yola
klarak olur.

3. Nicelik ve Nitelik
Kuvvetlerin bir nicelii ama ayn zamanda da bu nicelik
ayrmlarna uygun den bir de nitelii vardr: Etkin ve tepkin olma
kuvvetlerin iki niteliidir. Kuvvetlerin ls sorununun nazik
olduunu biliyoruz nk bu sorun nitel yorumlamalarn sanatn
ortaya sryor. Sorun yle ba gsteriyor: 1 Nietzsche kuvvetlerin
hep nicel olduklarn ve nicel olarak tanmlanmalar gerektiine
inand. Bilgimiz der, say ve l kullanabildii derecede bilimsel
139
G, II, 43.
140
K, 259 ve G, II, 63.
66
Nietzsche ve Felsefe

oldu. Saysal ve nicel bir kuvvet leine gre bilimsel bir deerler
dzeni ina edilip edilemeyeceini grmeye almak gerekecektir.
Btn dier deerler nyarg, bnlk ve yanl anlamadr. Hepsi de
her yerde saysal ve nicel bir lee indirgenebilir 141; 2 Nietzsche
hem soyut, hem tamamlanmam, hem de anlalmaz kalan
kuvvetlerin srf nicel bir belirlemesine da bundan daha az inanmad.
Kuvvetleri lme sanat iin iine niteliklerin btn bir yorumlamasn
ve deerlendirmesini sokuyor: Mekanist anlay sadece nicelikleri
kabul etmek ister ama kuvvet niteliktedir; mekanizm, fenomenleri
betimler, ancak onlar aydnlatmaz; 142 Btn niceliklerin, niteliin
tek tek semptomlar olmalar mmkn deil mi? Btn nitelikleri
niceliklere indirgemek aptallk 143.
Bu iki metin arasnda bir eliki var m? Eer bir kuvvet
niceliinden ayrlabilir deilse, ilikide olduu dier kuvvetlerden
bundan daha fazla ayrlabilir deildir. u halde niteliin kendisi de
nitelik ayrmndan ayrlabilir deildir. Nicelik ayrm kuvvetin ve
tabii kuvvetin kuvvetle ilikisinin temelidir. ki eit kuvvet hayal
etmek, bunlara anlamca bir kartlk veriliyor olsa dahi tahmini ve
fasarya bir hayaldir; canlnn dald ama kimyann datt
istatistiksel bir hayaldir. u halde, Nietzschenin, nicelik kavramn
eletirdii her seferinde biz unu anlamalyz: Soyut bir kavram olarak
nicelik her zaman ve esasen, onu oluturan btnn bir zdelemesine
ve eitlemesine, bu btnde ayrmn giderilmesine ynelir. Nietzsche
141
G, II, 352.
142
G, II, 46. Handiyse ayn metin, II, 187.
143
G, II, 86 ve 87: Kimya dnyasnda kuvvetler arasndaki ayrmn en
keskin alglan vardr. Ancak kendisi bir kimyasal kuvvetler okluu olan
protoplazma yabanc bir gerekliin kesin olmayan ve bulank bir algsna
sahiptir; norganik dnyada alglarn, hele de mutlak bir kesinlikteki
alglarn olduunu kabul etmek var ya: te hakikat buradadr! Belirsizlik ve
grn organik dnyayla birlikte balar.
67
Nietzsche ve Felsefe

kuvvetlerin her trden tmden nicel belirlenimlerini knyorsa, bu,


nicelik ayrmlarnn o btnde giderilmesinden, eitlenmesinden veya
dengelenmesinden dolaydr. Nietzschenin nitelii eletirdii her
seferde ise, tam tersine, unu anlamalyz: En azndan aralarnda bir
iliki olduu varsaylan iki kuvvetin nicelik farkna uygun denleri
hari, nitelikler hibir ey deildir. Ksacas Nietzscheyi ilgilendiren
ey hibir zaman niceliin nitelie indirgenebilir olmas deildir; veya
demek ki bu onu daha az ve semptom olarak ilgilendirir. Onu asl
olarak, nicelik farknn, bizzat nicelik asndan eitlie indirgenemez
olmas ilgilendirir. Nitelik nicelikten ayrlr ama srf nicelikte
eitlenemez ve nicelik ayrmnda geersiz klnamaz olduu iin. O
halde nicelik ayrm bir anlamda niceliin indirgenemez esi, bir
anlamda da niceliin kendisine indirgenemez olan edir. Nitelik,
nicelik ayrmndan daha baka bir ey deildir ve ilikideki her
kuvvette yine nicelik ayrmna uygun der. Basit nicelik
ayrmlarn ,bunlar sanki nicelikten bsbtn farkl bir eymi gibi,
yani birbirlerine indirgenemez niteliklermi gibi hissetmekten
alkoyamyoruz kendimizi 144. imdi burada hl antropomorfik olan
ey, artk neyse ki antropomorfik deil de kozmik olan evrenin bir
znellii var diyen nietzscheci ilkeyle dzeltilmeli 145. Btn
nitelikleri niceliklere indirgemek lgnlk...
Rastlantyla tm kuvvetlerin ilikisini olumluyoruz. Ve uras
kesin ki btn bir rastlanty da tek kerede, bengi dn dncesinde
doruluyoruz. Ancak btn kuvvetler kendi hesaplarna ayn anda
ilikiye gemiyorlar. Bunlarn her birinin kendi gc aslnda bu iliki
iinde az sayda kuvvetle dolar. Rastlant bir continuumun 146

144
G, II, 108.
145
G, II, 15.
146
Continuum (sreklilik) zerine, G, II, 356.
68
Nietzsche ve Felsefe

kartdr. yleyse u veya bu nitelikteki kuvvetlerin rastlamalar


rastlantnn somut, olumlayc ve byle olmakla da her yasaya yabanc
paralardr; Dionysosun uzuvlardrlar. Oysa her bir kuvvet kendi
niteliine uygun den nicelii, yani sahip olduu gc bilfiil
dolduran duygulanm bu rastlamadan alr. Demek ki Nietzsche
kapal bir metinde evrenin iradi niteliklerinin mutlak oluumunu
varsaydn syleyebilir, ancak bizzat niteliklerin oluumu da nicelik
oluumunu (greli) varsayar 147. ki oluumun ayrlmaz bir btn
olmas, kuvvetleri soyut olarak hesaplayamayacamz, dolaysyla her
bir durumda bunlarn her birinin kendi niceliini ve bu niceliin de
farkn deerlendirmeliyiz anlamna gelir.

4. Nietzsche ve Bilim
Nietzschenin bilimle ilikileri sorunu yanl ortaya kondu. Bu
ilikileri sanki bengi dne balym gibi ortaya koydular,
Nietzschenin bilimle ancak bengi dn destekledii kadaryla, hatt
bu kadaryla bile belli belirsiz ilgilenip, bengi dne kar kt
noktada da ilgilenmediini ileri srdler. Bu byle deil:
Nietzschenin bilime nazaran eletiri konumunun kkeni bambaka bir
ynde aranmal, yle ki bu yn bize bengi dne bir bak as
versin. Nietzschenin bilime kar ne bir istidadnn ne de hevesinin
olmad doru. Ama onu bilimden ayran ey bir eilim, bir dnce
biimidir. Doru ya da yanl, Nietzsche bilimin, nicelikleri
kullanrken onlar srekli eitlemeye altna, eitsizlikleri giderme
eiliminde olduuna inanr. Nietzschenin bilim eletirisi nicelie
kar niteliin haklarna hibir zaman bavurmaz; eitlie kar
niteliin haklarna, niteliklerin eitlenmesine kar da eitsizliin

147
K, 259 ve G, II, 63.
69
Nietzsche ve Felsefe

haklarna bavurur. Saysal ve nitel bir lek tasarlar Nietzsche ama


bu lein blmleri birbirlerinin katlar ve blenleri deildir.
Saldrd ey de budur ite: Denkletirmeler arayan bilimsel mani,
148
tam anlamyla bilimsel yararclk ve eitilik . Bu yzden btn
eletirisini u dzlemde yrtr: Mantksal zdelik, matematiksel
eitlik, fiziksel denge. Ayrmszlatrlm olann bu biimine
kar149. Nietzscheye gre bilimin, kuvvetin hakiki kuramn tehlikeye
drmesi, becerememesi kanlmazdr.
Nitelik ayrmlarn azaltmak eilimi neyi ifade ediyor? ncelikle
bilimin, modern dncenin hiiliinin bir paras olma biimini.
Ayrmlar yadsma abas, evrenin, ayrmszlatrlm olanda yok
olduu daha genel bir abann, yaam yadsmaktan, varoluu
deersizletirmekten ve ona bir lm (vcut ssyla veya baka trl)
sz vermekten ibaret genel bir abann parasdr. Madde, yerekimi
ve s fizik kavramlarn, niteliklerin eitlenmesinin etmenleri olmakla,
bir terlemezliin 150 ilkeleri olmakla sular Nietzsche. te bu
anlamda da bilimin ileci ideale ait olduunu ve kendi usulyle ona
hizmet ettiini gsterir 151. Ancak bizim de ayn zamanda, bilimde bu
hii dncenin vastas nedir diye aramamz gerekir. Bunun cevab
u: Bilim, fenomenleri tepkin kuvvetlerden kalkarak anlar ve de bu
bak asndan yorumlar. Biyolojiyle ayn ayardaki fizik tepkindir;
eyler hep kk yanndan, tepkimeler yanndan grlr. Hii
dnmenin vastas da ite budur; tepkin glerin zaferi. Bu ayn
zamanda hiiliin grnlerinin de ilkesidir: Tepkin bir fizik bir hn
fiziidir, tpk tepkin bir biyolojinin bir hn biyolojisi olmas gibi.

148
Gasta mektuplarnda Mayer hakkndaki dnceleri.
149
Bu tema G I ve IIde nemli bir yer tutar.
150
Adiaphorie: Patolojik terleme azalmas veya terleme durumu.
151
AS, III, 25.
70
Nietzsche ve Felsefe

Tepkin kuvvetlerin mlahazasnn ki bunun sonu kuvvetteki ayrm


yadsmaya kyor neden biricik yolu budur ve hnca ilke olarak nasl
hizmet ediyor, bunlar henz bilmiyoruz.
Bakt yere gre, bilimin, bengi dn olumlad ve yadsd
oluyor. Ancak bengi dnn mekanist olumlamasyla termodinamik
yadsmas arasnda ortak bir ey var: Her ikisinde de erkenin
korunumu sz konusu, ki bu erke korunumu hep erke niceliklerinin
yalnzca sabit bir toplam olarak, stelik de nicelik ayrmlarnn
tmyle ortadan kalkmas olarak yorumland. Her iki durumda da, bir
sonlanma (bir toplamn sabiti) ilkesinden hii (toplam sabit olan
nicelik ayrmlarn ortadan kaldrmak) bir ilkeye geiliyor. Mekanist
dnce bengi dn olumluyor ama nicelik ayrmlarnn tersinir bir
dizgenin balang ve son durumu arasnda dengeleneceini veya
bunlarn birbirlerini karlkl gtreceklerini varsayarak olumluyor.
Ara durumlara nazaran bizzat ayrmszlatrlm olarak varsaylan bir
son durum balang durumuyla zdetir. Termodinamik dnce
bengi dn reddeder ama nicelik ayrmlarnn dizgenin yalnzca son
durumunda snn zelliklerine bal olarak sfrlandn kefettii
iin reddeder. zdelik, ayrmszlatrlm olan son durumda tesis
ediliyor ve balang durumunun ayrmlatrlmasnn kart
yaplyor. ki kavray ayn varsaymda ortaklayor, bir sonlanma
veya biti durumu, oluun biti durumu varsaymnda. Varlk veya
hilik, var olan veya var olmayan da ayrmszlatrlmtr: Her iki
kavray bir son durumu olan olu dncesinde birleiyor. Metafizik
152
deyile, eer olu, varla veya hilie varabiliyorsa te bu
yzden nasl ki termodinamik, bengi dnn varoluunu yadsmay
beceremiyorsa aksine mekanikilik de ortaya koymay beceremiyor.

152
G, II, 329.
71
Nietzsche ve Felsefe

kisi de yanndan geiyor, ayrmszlatrlm olana dyor, zdein


iine tekrar dyor.
Nietzscheye gre bengi dn, hibir ekilde bir zdelik
dnmesi deildir, ama bireimsel bir dnmedir, bilim dnda yeni
bir ilkeyi isteyen apayr bir dnmedir. Bu ilke deiiin deiik
olarak retilmesinin, ayrmn tekrarnn dncesidir, terlemezliin
kartdr153. Ve aslnda, bengi dn bir sonu veya zdeliin bir
uygulamas yaptmz lde bengi dn anlamyoruz. Bengi
dn bir ekilde zdeliin karsna koymadka da anlamyoruz.
Bengi dn ne aynnn sreklilii ne denge durumu ne de zde
olann yuvasdr. Bengi dnte ayn veya tek dnmez, deiik
olana veya ayrmlaan eye dair olan bengi dn bizzat tektir.

5. Kozmolojik ve Fizik Bir reti Olarak Bengi Dnn lk


Grnm
Nietzschenin varsaym olarak bengi dnn aklamas biti
durumunun veya denge durumunun eletirisini gerektirir. Eer evrenin
bir denge duruu, oluun bir hedefi veya son durumu olsayd buna
oktan ulalrd der Nietzsche. Oysa imdiki an, gemi an gibi buna
154
ulalamadn kantlar: Demek ki kuvvet dengesi olanakszdr .
Eer denge ve biti durumu olanaklysa neden buna ulalmak
zorunda? Nietzschenin gemi zamann sonsuzluu dedii ey
gereince ulalmak zorunda. Gemi zamann sonsuzluu oluun
olmakla balamadn ve yine oluun, olmu bir ey olmadn ifade
ediyor yalnzca. Oysa, eer olu olmam bir eyse geriye bir eyin
oluunun olmad kalr ancak. Eer olu bir ey olacaksa ve eer
olmamsa, imdiye dek olaca ey olurdu. Bu da u demek: Eer
153
G, II, 374: Kafada hayal edilebilse de terlemezlik yoktur.
154
G, II, 312, 322-324, 329-330.
72
Nietzsche ve Felsefe

oluun bir son durumu olsayd gemi zamann sonsuzluunda o son


durumuna erimi olurdu. Ve aslnda olu eer tek bir son duruma
sahip olmu olsayd o son duruma eriecekti demekle eer olu tek bir
balang durumuna sahip olmu olsayd o balang durumundan
kamayacakt demek ayn kapya kyor. Olu eer bir ey oluyorsa,
neden oktan beri olmay bitirmedi? Eer olmu bir eyse olmaya
nasl balayabildi? Eer evren sregelmeye ve sabitlilie elveriyorsa,
btn seyrinde tam anlamyla tek bir varolma an olmusa, bu
155
demektir ki herhangi bir oluu dnemeyiz ve gzleyemeyiz .
156
Nietzschenin eski adamlarda bulduunu syledii dnce budur
ite. Eer, der Platon, olan her ey imdiden asla kaamyorsa, orada
varolduu andan itibaren olmay brakr ve o ey o srada olmakta
olduu eydir 157. Antik bir dnme bu ve Nietzsche unu diyor:
Bununla her karlatmda genellikle teolojik olan baka art
dncelerle ortaya konmu oluyor. Zira oluun nasl
balayabildiini ve neden hl bitmediini sormada srar eden antik
158
filozoflar kibiri, suu ve cezay ne sren yalandan trajiktirler.
Herakleitos dnda hibiri ne saf olu dnmesiyle ne de bu
dnmenin bir frsatyla karlarlar. Tam anlamyla bir varolma
veya imdi an olmayp da geen an olan fiili an bizi oluu dnmeye
zorlar ama bu, oluu yle dnmektir: Ne balayabildi, ne de
bitebilir.

155
G, II, 322 Benzer bir metin, II, 330.
156
G, II, 329.
157
Platon, Parmenides, ikinci varsaym Nietzsche her seferinde daha
ziyade Anaksimandrosu dnr.
158
FD: u halde Anaksimandrosun nne u sorun geliyor: Sonsuz bir
zaman getiine gre olmu olan her ey oktandr bitmedi? Her daim
yenilenen olu seli nereden geliyor? Yeni gizemci varsaymlar haricinde bu
sorunun stnden gelemez.
73
Nietzsche ve Felsefe

Saf olu dnmesi bengi dn nasl kuruyor? Oluun, olutan


ayr ve olua kart klnan varlna inanmaktan vazgemek yeterli
bunun iin veya oluun bizzat varlna inanmak da yeterli. Olann
varl, olmaya balamayan ve olmay bitirmeyen eyin varl nedir?
Dnp gelmek, olann varldr. Her ey dnp gelir demek, oluun
ve varln dnyasna en ok yaklamaktr: Temaann doruu bu 159.
Bu temaa sorunu da baka bir biimde sylenmeli: Zamanda gemi
nasl yer alabiliyor? imdi, nasl geebiliyor? Geen an eer imdi
olarak henz gememise ve imdi olarak da hl gelmemise hi
geemeyecektir. Eer imdinin kendisi gemiyorsa, imdinin gemi
olmas iin yeni bir imdi beklemek gerekiyorsa, zamanda genel
olarak bir gemi yer alamayacaktr, sz konusu imdi de
gemeyecektir: Bekleyemeyiz, ann hem imdi hem gemi, hem
imdi hem de gelmekte olan olmas gerekiyor ki gesin (dier anlarn
yararna gesin stelik). imdinin, gemi ve gelmekte olan olarak
kendisiyle e varbulunmas gerekiyor. Ann dier anlarla ilikisini
ann imdi, gemi ve gelmekte olan olarak kendisiyle bireimsel
ilikisi kuruyor. u halde bengi dn gei 160 sorununa yanttr. Ve bu
anlamda bengi dnn, varolan, tek veya ayn olan ey gibi
yorumlanmamas gerekir. Bengi dn ayn eyin dn olarak
anladmzda, bengi dn ifadesini bir kart anlam yapyoruz. Bu
dnp gelen varlk deildir ama dnp gelmenin kendisi olula veya
geen eyle olumland lde bizzat varl meydana getirir. Ayn
ekilde tek de dnp geliyor olan deildir ama dnp gelmenin
kendisi deiik veya oklu olanla olumlanan tektir. Baka bir
deyile, bengi dnteki zdelik dnp gelenin doasn gstermez,

159
G, II, 170.
160
Bengi dnn geen ana bal olarak ortaya konmas Z, III, Grme ve
Bilmece zerine.
74
Nietzsche ve Felsefe

bunun tam tersine, ayrmlaan ey iin dnp gelme olgusunu gsterir.


Bundan dolay da bengi dn bir bireim gibi dnlmeli, yle ki:
Zamann ve zamann boyutlarnn bireimi, deiiin ve deiiin
yeniden remesinin bireimi, oluun ve olula olumlanan varln
bireimi, ifte olumlamann bireimi. yleyse bengi dn, zdelik
olmayan bir ilkeye deil ama hakiki bir yeter nedenin gereklerini her
bakmdan da yerine getirecek bir ilkeye bizzat baldr.
Mekanikilik neden bengi dnn bu kadar kt bir
yorumlamasdr? nk zorunlu ya da dorudan olarak bengi dn
kapsamyor. nk bir son durumun yanl sonucunu douruyor
sadece. Bu son durum balang durumuyla zde olarak konuyor
ortaya ve bu lde de mekanik srecin ayn ayrmlardan bir daha
161
getii sonucu karlyor. Nietzschenin o kadar eletirdii
evrimsel varsaym ite byle ortaya kyor. Zira birtakm
ayrmlardan bir defa bile gemeye gc olmayan bu evrimin, ne
balang durumundan kma olaslna nasl sahip olduunu
anlyoruz, ne son durumdan yeniden kma olaslna ne de ayn
ayrmlardan tekrar geme olaslna sahip olduunu. evrimsel
varsaymn aklamakta yetersiz kald iki ey var: E varbulunan
162
evrimlerin deiiklii ve zellikle de evrimde deiiin varoluu .
te bu yzden bengi dnn kendisini, deiiin ve deiiin
remesinin nedeniyle ayrmn ve ayrmn tekrarnn nedeni olan bir
ilkenin ifadesi olarak anlayabiliriz. Nietzsche sadece bylesi bir ilkeyi
felsefesinin en nemli bulularndan biri olarak tantr. Buna bir ad
verir: Gcn iradesi. Gcn iradesiyle bizzat mekanik dzeni

161
G, II, 325 ve 334.
162
G, II, 334: Dngnn iindeki deiik nereden gelecek? Evrenin tm
kuvvetlerinin merkezinde eit bir zeklenme erkesi olduu kabul edilerek
yle birazck deiiin nasl doaca sorulmal...
75
Nietzsche ve Felsefe

darda brakmadan ayn mekanik dzenin darda braklamayacak


zgl eyi ifade ediyorum 163.

6. Nedir G stenci?
Nietzschenin gcn iradesinden ne anladn aklamak iin
yazdklar iinde en nemlilerinden biri udur: Fizikilerimizin,
Tanry ve evreni, sayesinde yarattklar bu muzaffer kuvvet
kavramnn bir tmleyene ihtiyac var; benim gcn iradesinin
dediim bir i irade yklemeli ona 164. yleyse gcn iradesi kuvvete
yklenmitir ama ok zel bir biimde: Kuvvetin bir tmleyeni ve
ayn zamanda isel bir eydir. Ancak, kuvvetin yklemi olarak
bulunmaz kuvvette. Aslnda, kimdir isteyen? sorusunu sorarsak,
isteyenin kuvvet olduunu syleyemeyiz. steyen sadece gcn
iradesidir, baka bir znede bu zne bir kuvvet dahi olsa , istemeyi
devretmeye veya istemeden vazgemeye brakmaz kendisini 165. Peki
u halde kuvvete nasl yklenmi olacak? Kuvvetin kuvvetle zsel
bir ilikide olduunu hatrlayalm. Yine hatrlayalm ki kuvvetin z,
onun dier kuvvetlerle olan nitelik ayrmdr ve bu ayn ayrm da
kuvvetin nicelii olarak ifade ediliyor. Byle anlalan nitelik ayrm,
zorunlu olarak ilikideki kuvvetlerin ayrmsal bir esine gnderme
yapar, ki bu ayrmsal e ayn zamanda da kuvvetlerin niceliklerinin
oluuma ilikin esidir. udur gcn iradesi: Gcn iradesi,
kuvvetin, hem ayrmsal hem de oluuma ilikin soyktksel esidir.
Gcn iradesi, hem ilikiye geirilen kuvvetlerin nicelik ayrmnn
hem de bu ilikideki her kuvvete den niteliin doduu edir.

163
G, II, 374.
164
G, II, 305.
165
G, I, 204 II, 54. O halde gc isteyen nedir? Ne sama olur bu soru,
eer varlk, kendisiyle gcn iradesiyse...
76
Nietzsche ve Felsefe

Gcn iradesi burada doasn aa vurur: Kuvvetlerin bireimi iin


ilkedir. Zamanla ilikilenen bu bireimde kuvvetler ayn ayrmlardan
tekrar geerler ya da deiik ite burada retilir. Bireim, kuvvetlerin
bireimi, bunlarn ayrmnn ve bunlarn remesinin bireimidir; bengi
dn, ilkesi gcn iradesi olan bireimdir. sten szcne
armamal: Kuvvetin kuvvetle ilikisini saptayarak bir kuvvetler
bireimine ilke olarak isten dnda baka ne hizmet edebilir? Ama
ilkeyi hangi anlamda almal? Nietzsche ilkeleri, koullandklar eye
gre fazla genel olmakla, yakalayacaklarn veya dzenleyeceklerini
ileri srdkleri ey iin a gzeneklerinin hep fazla ak olmasyla
sular. Gcn iradesini schopenhauerci yaama isteinin karsna
koymay sever, bu da yaama isteinin u genelliine bal olarak
yapar. Eer gcn iradesi tam tersine iyi bir ilkeyse, ilkeleri
grgclkle bartryorsa, st bir grgclk ina ediyorsa, bunun
nedeni, temelde yorumsal bir ilke olmasdr. Bu da u demek:
Koulladndan daha geni deildir, koullandrlmla bakalar,
belirledii eyle belirlenir her seferinde. Aslnda gcn iradesi
belirlenmi u veya bu kuvvetlerden, bunlarn niteliklerinden,
niceliklerinden ve ynlerinden hibir zaman ayrlabilir deildir; bir
kuvvet ilikisinde yapt belirlemelerden hibir zaman stn deildir,
her zaman yorumsaldr ve bakalam ierisindedir 166.
Ayrlamaz, zdei ifade etmez. Gcn iradesini kuvvetten
ayrmak, ancak ve ancak metafizik soyutlamaya dmekle olur.
Kuvvetle istenci birbirine kartrmak daha tehlikelidir. Kuvvet,
kuvvet gibi anlalmaz, yeniden mekanikilie dlr, kuvvetin
166
G, II, 23: Benim ilkem udur: nceki psikologlarn istenci,
dorulanamam bir genellemedir, bu isten yoktur, deiik biimler altnda
belirlenmi bir istencin deiik ifadelerinin kavranmas yerine, yn ve ierii
karlarak istencin belirgin nitelii silindi; ite tastamam Schopenhauerdeki
durum bu; onun, isten dedii ey kof bir kalp ifade sadece.
77
Nietzsche ve Felsefe

varln meydana getiren kuvvetler ayrm unutulur, kuvvetlerin


karlkl olumasnn tredii e bilinmez. Kuvvet yapabilen, gcn
iradesi isteyendir. Byle bir ayrt etme neyi ifade eder? Daha nce
yazdklarmz bizi her kelimeyi aklamaya davet ediyor. Kuvvet
kavram doas gerei muzafferdir nk kavramdan anlald zere,
kuvvetin kuvvetle ilikisi bir egemenlik ilikisidir: ki kuvvet
ilikidedir, biri hkmeder dieri hkmedilir (Hatt Tanr ve evren de
bir egemenlik ilikisi iinde ele alnr, yine de u durum iin byle bir
ilikinin yorumu tartmaldr). Ancak, kuvvetin bu muzaffer
kavramnn bir tmleyene ihtiyac var ve bu tmleyen isel bir ey, bir
i isten. Byle bir ilve olmakszn muzaffer olmayacaktr. Bunun
nedeni de, kuvvetin kendisine, kuvvet ilikilerini ifte bak asyla
belirleyebilecek bir e eklemedike kuvvet ilikilerinin
belirlenmemi olarak kalmasdr. likideki kuvvetler ezamanl ifte
bir oluuma gnderme yapar: Nicelik ayrmlarnn karlkl olumas,
her birinin kendi niteliinin mutlak olumas. yleyse gcn iradesi
kuvvete, ayrma ve oluuma ilikin e olarak, kuvvetin remesinin i
esi olarak eklenir. Doasnda insanbiimci hibir ey yoktur. Daha
akas u: Gcn iradesi, kuvvete, bir ilikide (x+dx), bu kuvvetin
niteliinin belirleniminin i ilkesi olarak ve bizzat bu ilikinin (dx/dy)
niceliksel belirleniminin yine i ilkesi olarak balanr. Gcn iradesi,
kuvvetin ve kuvvetlerin soyktksel esidir denmeli. Bir kuvvet
dier kuvvetlere her zaman gcn iradesiyle galip gelir, onlara
hkmeder ve onlar itaat ettirir. Dahas, bir ilikide bir kuvvetin itaat
etmesini de gcn iradesi (dy) salar; kuvvet gcn iradesiyle itaat
eder167.
167
Z, II, Kendini Yenmek zerine. O halde nasl oluyor bu? diye sordum
kendime. Canly itaat etmeye, hkmetmeye ve hkmederken bile itaatkar
olmasna karar veren ey nedir? Dinleyin imdi szlerimi ey bilgelerin
bilgeleri! Bakn bakalm, yaamn kalbine, kalbinin de kklerine girmi miyim
78
Nietzsche ve Felsefe

Bengi dnle gcn iradesinin ilikisine bir ekilde rastladk ama


bunu ne aydnlattk ne de zmledik. Gcn iradesi hem kuvvetin
oluuma ilikin esi hem de kuvvetlerin bireiminin ilkesidir. Ancak,
bu bireim bengi dn meydana getiriyor olsa da bu bireimdeki
kuvvetler bireimin ilkesi zerine zorunlu olarak reseler de bunu
anlama olanamz henz yok. Buna karlk bu sorunun varl
Nietzschenin felsefesinin tarihsel olarak nemli bir yzn ortaya
koyuyor: Kantla gre karmak konumunu. Bireim kavram
kantln tam gbeindedir, kantln kendi kefidir. Zira bilindii
gibi postkantlar, Kant, bu kefin deerini drm olmakla iki
bakmdan knarlar: Bireimi dzenleyen ilke asndan ve bizzat
bireimdeki nesnelerin yeniden retilmesi asndan. Sadece nesnelere
gre koullanan deil de gerekten olumaya ilikin ve retken bir ilke
(ayrmn veya i belirlenimin ilkesi) isteniyordu; Kantta, dta kalan
terimler arasnda mucizevi uyumlarn srmesi mahkm ediliyordu.
lek bir ayrm veya i belirlenimden sadece bireim iin deil ama
bireimde bireim olarak deiiin retilmesi iin de bir neden
isteniyordu 168. Zira, eer Nietzsche, kantln tarihi iinde yer
alyorsa, bunun nedeni, bu postkant istekleri zgn bir biimde
paylat iindir. Nietzsche bireimi bir kuvvet bireimi yapar, zira
bireim bir kuvvetler bireimi olarak grlmedii takdirde anlam,
doas ve de ierii yanl anlalr. Nietzsche kuvvet bireimini bengi
dn olarak anlad, dolaysyla da bireimin gbeinde deiiin

hele! Nerede yaamla karlatysam orada gcn iradesi de buldum ve hatta


itaat edenin iradesinde efendinin iradesi buldum (G, II, 91).
168
Kanttan sonra ortaya konan bu sorunsallar iin bkz. M. Guroult,
Salomon Maimonun Akn Felsefesi (La Philosophie Transcendentale de
Salomon Maimon), Fitchede Bilim retisi (La Doctrine de la Science chez
Fichte); ve M. Vuillemin, Kant Miras ve Koperniki Devrim (LHritage
Kantien et la Rvolution Copernicienne).
79
Nietzsche ve Felsefe

yeniden remesini buldu. Bireim ilkesini, gcn iradesini ortaya


koydu ve bunu mevcut kuvvetlerin ayrma ve oluuma ilikin esi
olarak belirledi. Bu varsaym daha sonra daha iyi dorulanacak olsa
bile, inanyoruz ki Nietzschede sadece Kant bir soyaac deil ayn
zamanda yar ak yar sakl bir rekabet var. Nietzsche, Kant ele
alndnda Schopenhauerin konumunda deil: Schopenhauer gibi,
kantl diyalektik servenlerinden kurtarp ona yeni k yollar
amaya niyetlenen bir yorumlamaya girimez, zira Nietzsche iin,
diyalektik avatarlar 169 dardan gelmez ve bunlarn birincil nedeni,
eletirinin yetersizlikleridir. Kantl kkten dntrmek, Kantn
dnd anda ihanet ettii eletiriyi yeniden yaratmak, ar tasary
yeni temeller zerinde ve yeni kavramlarla yeniden ele almak;
Nietzschenin arad ve grnte bengi dn ile gcn
iradesinde bulduu eyler ite bunlardr.

7. Nietzschenin Terminolojisi
Kalan zmlemelere el atarken, u an Nietzschenin
terminolojisindeki baz noktalar iyice yerletirmenin tam zaman.
Dizgesel belirginliinden haksz yere phelenilen bu felsefenin btn
amazl buna bal. Bu phe ne olursa olsun haksz yeredir, ister
sevinmek, ister zlmek iin olsun. Aslnda Nietzsche ok belirgin
yeni kavramlar iin ok belirgin yeni terimler kullanr: 1 Nietzsche
kuvvetin soyktksel esine gcn iradesi der. Soyktksel szc
ayrma ve oluuma ilikin (ayrmsal ve oluumsal) demektir. Gcn
iradesi kuvvetlerin ayrmsal esi, yani ilikide olduu varsaylan iki
ya da daha ok saydaki kuvvetin nicelik ayrmn reten edir.
Gcn iradesi kuvvetin oluumsal esidir, yani iliki iindeki her bir
169
Hindu dininde, tanr Vinunun dnyaya her seferinde yeniden baka bir
biimle gelmi hali.
80
Nietzsche ve Felsefe

kuvvete den nitelii reten edir. Gcn iradesi ilkesi rastlanty


ortadan kaldrmaz, tam tersine onu ierir nk rastlant olmadan ne
yorumsall kalr ne de bakalam. Rastlant, kuvvetlerin ilikiye
geirilmesidir, gcn iradesi bu ilikinin belirleyici ilkesidir. Gcn
iradesi zorunlu olarak kuvvetlere eklenir ama ilikiye geirilen bu
kuvvetlere ancak rastlantyla eklenir. Gcn iradesi rastlanty
kalbinde duyar, btn bir rastlanty olumlamaya sadece o
muktedirdir.
2 Soyktksel e olarak gcn iradesinden hem ilikideki
kuvvetlerin nicelik ayrm hem de bu ayn kuvvetlerin her birinin
nitelii kar. Nicelik ayrmna gre kuvvetler ya hkmeden ya da
hkmedilendir. Niteliklerine gre de etkin ya da tepkindirler. Tepkin
veya hkmedilen kuvvette de tpk etkin ve hkmeden kuvvette
olduundaki gibi gcn iradesi vardr. u halde, nicelik ayrm
ortadan kaldrlamayacandan dolay, eer mevcut kuvvetlerin
nitelikleri yorumlanmyorsa bu nicelik ayrmn lmeyi istemek de
bounadr. Kuvvetler esasen ayrmlamlardr ve nitelenmilerdir.
Kuvvetler, nicelik ayrmlarn, her birine den nitelikle ifade ederler.
Yorumlamann yle bir sorunu var: Verilen bir fenomende veya
olayda, kuvvetin, kuvvete anlam veren niteliini kestirmek ve buradan
da mevcut kuvvetlerin ilikisini lmek. Unutmamalyz ki
yorumlama her durumda, her trden gle ve nazik soruna
arpmaktadr: Burada, kimyasal elementlerde bulunan trden son
derece keskin bir alg gerekiyor;
3 Kuvvetlerin niteliklerinin ilkesi gcn iradesidir. Eer kim
yorumluyor? diye sorarsak gcn iradesi diye cevap veririz;
170
yorumlayan gcn iradesidir . Ancak, bylelikle kuvvet

170
G, I, 204 ve II, 130.
81
Nietzsche ve Felsefe

niteliklerinin kayna olmak iin bizzat gcn iradesinin de nitelikleri,


stelik kuvvetinkinden daha uucu, zellikle de daha akkan
nitelikleri olmaldr. Hkm sren, gcn iradesinin tmden anlk
niteliidir171. Demek ki gcn iradesinin dorudan oluumsal veya
soyktksel eyle ilikili nitelikleri, ilk olana dair, dle dair bu
akkan bu niteliksel eler kuvvetin nitelikleriyle kartrmamaldr.
Nietzsche tarafndan kullanlan terimler zerinde durmak da bu
yzden nemlidir: Etkin ve tepkin, kuvvetin kkensel niteliklerini
gsterirken, olumlayc ve olumsuz gcn iradesinin ilksel niteliklerini
gsteriyor. Olumlamak ve yadsmak, deer bimek ve
deersizletirmek gcn iradesini ifade ediyor, tpk kuvveti ifade
eden etkimek ve tepkimek gibi. (Nasl ki tepkin kuvvetler daha hl
birer kuvvettirler, yadsma istenci, hiilik de bir gcn iradesidir:
bir yokolma istenci, yaama bir dmanlk, yaamn temel koullarn
kabul etmeyi bir reddedi ama bu en azndan bir istentir ve hep yle
kalr172). Bizim en byk nemi bu iki tr niteliin ayrt edilmesine
vermemizin nedeni, bunun, Nietzschenin felsefesinin her zaman tam
gbeinde bulunmasdr; etki ve olumlamayla birlikte tepki ve
olumsuzlama arasnda derin bir ilgi, sessiz bir anlama vardr ama
hibir karklk yoktur. Dahas, bu ilgilerin belirlenmesi tm bir
felsefe yapma sanatn sokar iin iine. Bir taraftan her etkide
olumlama ve her tepkide olumsuzlama olduu apakken dier
taraftan etki ve tepki daha ziyade olumlayan ve yadsyan gcn
iradesinin aralar veya aletleri gibidir: Tepkin kuvvetler hiiliin
aralardr. Ve yine dier taraftan, etkinin olumlamaya tepkinin de
yadsmaya ihtiyac vardr, bu onlar aar ama kendi amalarn
gerekletirmeleri gereklidir. Sonuta, daha derinde, olumlama ve
171
G, II, 39.
172
AS, II, 28.
82
Nietzsche ve Felsefe

yadsma etki ve tepkinin tesindedir nk bunlar bizzat oluun


dorudan nitelikleridir: Olumlama etki deildir ama etkin oluun
gcdr, bizzat etkin olutur; yadsma basite tepki deildir, tepkin
olutur. Her ey olumlama ve yadsma sanki etki ve tepkiye gre hem
ikin hem de aknm gibi cereyan ediyor; olumlama ve yadsma,
kuvvet a sayesinde olu zincirini meydana getiriyor. Olumlama,
oluun varl, bizi Dionysosun muzaffer dnyasna sokar; yadsma
da tepkin glerin kt o kayg verici dibe frlatr;
4 Btn bu nedenlerden dolay Nietzsche unu syleyebiliyor:
Gcn iradesi sadece yorumlamakla kalmaz, ayn zamanda deer de
bier173. Yorumlamak, eye bir anlam veren kuvveti belirlemektir.
Deerlendirmek ise eye bir deer veren gcn iradesini belirlemektir.
Demek ki deerler, deerlerini saladklar yer bakmndan
soyutlanmazken, anlam, imlemini ald yer bakmndan soyutlanyor.
Anlamn imleminin ve deerlerin deerinin tredii soyktksel e
ite bu gcn iradesidir. nceki blmn bandan beri adn
vermeden yine bu gcn iradesinden bahsediyoruz. Anlamn imlemi,
kendisini eyde ifade eden gcn niteliine dayanr: Bu kuvvet etkin
mi yoksa tepkin midir ve tabii hangi ayrtdan dolay? Deerin deeri,
uygun eyde kendisini ifade eden gcn iradesinin niteliine dayanr:
Gcn iradesi burada olumlayc m yoksa olumsuz mudur ve hangi
ayrtdan dolay? Bu yorumlama ve deer bime sorunlar, birbirine
gnderme yaptka, birbirinin iine daldka felsefe yapma sanat daha
da karmaklar. Nietzschenin soylu, yksek, efendi dedii ey kimi
zaman etkin kuvvet kimi zaman da olumlayc istentir. Aa, baya,
kle dedii ey de kimi kez tepkin kuvvet kimi kez de olumsuz
istentir. Neden bu terimleri kullandn sonra anlayacaz. Ancak,
bir deerin her zaman bir soykt vardr ve bizi inanmaya,
173
G, II, 29: Her isten bir deerlendirme ierir.
83
Nietzsche ve Felsefe

hissetmeye veya dnmeye davet ettii eyin soyluluu veya


aal bu soykte baldr. Hangi aalk kendi ifadesini bir
deerde bulur veya hangi soyluluun ifadesi bir dier deerdedir,
bunu sadece bir soyktk aa karmaya becerebilir nk o
ayrmsal eyi elinde tutup kullanmay bilir: Deerlerin eletirisinde
ustadr174. Deerlerde, en soylu eyi mi yoksa en aa eyi mi
ierdiklerini bulmak iin delinmesi gereken kaplar veya krlmas
gereken heykeller grmedike deer mefhumuna btn anlamn
kaybettiririz. Sadece soyluluun heykelleri tpk Dionysosun salm
uzuvlar gibi yeniden birleebilir. Genel olarak deerlerin
soyluluundan bahsetmek, kendi aaln saklamas fazlasyla
yararna olan bir dncenin kantdr: Btn deerlerin anlam ve
kesinkes de deeri, yine bu deerlerin aa, baya, kle olan her
eyin sna ve grn olmasndan kaynaklanmyor sanki...
Deerler felsefesinin kurucusu Nietzsche daha uzun yaasayd, en
nazik mefhumunun en dz ayak, en aa ideolojik konformizme
dndn, buna yaradn grecekti; deerler felsefesinin eki
darbeleri yac svazlamalara dnr; polemik ve taknln yerini
hn alr; yerleik dzenin titiz gardiyan, yrrlkteki deerlerin
kpei... Ve soyktk de klelerin elindedir: Niteliklerin unutuluu
bu, kkenlerin unutuluu 175.

8. Kken ve Tersyz Edilmi mge


174
AS, nsz, 6: Ahlki deerlerin eletirisine zorunluyuz ve her
eyden nce de bu deerlerin deeri sorgulanmal.
175
Deerler kuram, deerlendirmek=yaratmak ilkelerini grmez olduu
oranda kknden uzaklar. Nietzscheci esin zellikle M. Polininki gibi
deerlerin yaratlmasn ieren aratrmalarda diriliyor. Bununla birlikte
Nietzsche iin deerlerin yaratmnn ballamas, hibir durumda, bu
deerlerin temaas deil, geerli olan btn deerlerin kkten eletirisi
olmaldr.
84
Nietzsche ve Felsefe

Kkende, etkin ve tepkin kuvvetlerin ayrm vardr. Etki ve tepki


bir art ardalk ilikisi iinde deil, bizzat kkende bir evarbulunma
iindedirler. Etkin glerin olumlamayla, tepkin glerin de
olumsuzlamayla birliktelikleri u ilkede ortaya kar: Olumsuz her
zaman tmden tepkinin yanndadr. Bunun tam tersine, sadece etkin
kuvvet kendisini, ayrmn olumlar, ayrmn bir zevk ve olumlama
nesnesi yapar. Tepkin kuvvet boyun edii zaman bile etkin kuvveti
snrlar, ksmi snrlama ve kstlamalar dayatr, etkin kuvvet oktan
olumsuz zihnince ele geirilmitir 176. te bu yzden kkenin kendisi,
bir anlamda kendisinin tersyz edilmi imgesini ierir: Tepkin
kuvvetler tarafndan bakldnda, soyktksel ayrmsal e tersten
grnverir, ayrm olumsuzlama olur, olumlama eliki olur. Kkenin
tersyz olmu bir imgesi kkene elik eder: Etkin kuvvetler asndan
evet olan, tepkin kuvvetler asndan hayr oluverir, kendini
olumlamak dierini olumsuzlamak oluverir. Nietzsche buna deer
biici bakn tersine dnmesi 177 der. Etkin kuvvetler soyludurlar ama
tepkin kuvvetlerden yansyan plebce bir imgenin karsnda bulurlar
kendilerini. Soyktk ayrm veya ayrt etme sanatdr, soyluluk
sanatdr ama tepkin kuvvetlerin aynasnda bu tersten grnr. O
zaman da soyktn imgesi bir evrim imgesi gibi ortaya kar. Ve
bu evrim kimi kez Alman geleneindeki gibi diyalektik ve hegelci
olarak, elikinin geliimi olarak, kimi kez de ngiliz geleneindeki
gibi, yararc bir tretmenin, kazancn ve karn geliimi olarak
anlalr. Ancak hakiki soyktk, znde tepkin olan evrimciliin
verdii imgede hep karikatrn bulur: ster ngiliz olsun ister Alman,

176
AS, II, 11.
177
GM, I, 10. (Kendini olumlamak veya basite bir olayn sonucunda
olumsuzlamak yerine, tepkin gler, onlardan farkl olan olumsuzlamakla
balarlar ie, kendilerinden olmayana kar karlar ncelikle).
85
Nietzsche ve Felsefe

evrimcilik, soyktn tepkin imgesidir 178. Daha kkenden itibaren,


onlar meydana getiren ayrm kkende reddetmek, tredikleri
ayrmsal eyi tersyz etmek ve onun bozulmu bir imgesini vermek,
tepkin kuvvetlerin bir zelliidir. Ayrm nefret dourur 179. te bu
yzden tepkin kuvvetler kendilerini kuvvet olarak grmezler ve bunu
byle anlayp ayrm kabul etmektense kendilerinin aleyhine dnerler.
Nietzschenin saldrd dnce vasatl, fenomenleri tepkin
kuvvetlerden itibaren yorumlama ve deerlendirme manisini yanstr,
her ulusal dnce tr kendi tepkin kuvvetlerini seer. Ancak bizzat
bu maninin kkeni yine kkendedir, tersyz olmu imgededir. Vicdan
ve vicdanlar bu tepkin imgenin irilemesidir.
Bir adm daha ileri giderek varsayabiliriz ki elverili i ve d
koullar sayesinde tepkin kuvvetler etkin kuvveti yener ve onu etkisiz
hale getirirler. Kkenden ktk artk, tersyz edilmi bir imge deil de
bu imgenin gelimesi sz konusu, bizzat deerlerin tersyz edilmesi
sz konusu 180; alttaki ste kar, tepkin gler galip gelir. Eer
yeniyorlarsa, bunun nedeni, olumsuz istenci, imgeyi gelitiren hilik
istencidir; ama bu zafer hayli bir zafer deildir. Soru u: Tepkin
kuvvetler nasl yeniyorlar? yle ki: Tepkin kuvvetler etkinlere galip
geldiklerinde, hkmedici, saldrgan ve boyunduruku olma sras
onlarda m, bunlarn toplam zaman geldiinde etkin olacak daha
byk bir kuvvet oluturuyor mu? Nietzschenin cevab udur: Tepkin
kuvvetler, biraraya gelirken bile etkin olacak daha byk bir kuvvet
meydana getirmezler. Bambaka davranrlar: Ayrtrrlar; etkin
178
Evrim olarak soyktn ngiliz kavran zerine: AS, Giri, 7 ve I,
1-4. ngiliz dncesinin vasatl zerine: K, 253. Evrim olarak
soyktn Alman kavran ve bu kavrayn vasatl zerine: GS, 357 ve
K, 244.
179
K, 263.
180
AS, I, 7.
86
Nietzsche ve Felsefe

kuvveti yapabilecei eyden ayrrlar; etkin kuvvetten gcnn bir


ksmn veya tmn karrlar; byle etkin olmazlar ama tam tersine
etkin kuvveti kendilerine katarlar, etkin kuvvet yeni bir anlamda
tepkin olur. Kkeninden itibaren ve geliirken, tepki kavramnn
imlem deitirdiini grebiliyoruz: Etkin bir kuvvet tepkin (ilk
anlamyla) kuvvetler tarafndan yapabilecei eyden ayrldnda
tepkin duruma (yeni anlamda) geliyor. Nietzsche byle bir ayrmann
nasl olabileceinin zmlemesini ayrntlaryla yapacaktr. Ancak
unu imdiden belirtmeliyiz ki Nietzsche, tepkin kuvvetlerin zaferini
tepkin kuvvete stn olan bir birleme olarak deil, bir karma veya
blme olarak gstermekte titizdir. Nietzsche beer dnyadaki tepkin
zaferin yzlerinin zmlemesine tm bir kitap harcayacaktr: Hn,
huzursuz vicdan, ileci ideal; her bir durum iin, tepkin kuvvetlerin
stn bir kuvvet meydana getirerek deil de etkin gc ayrarak
yendiklerini gsterecektir 181. Bu ayrma, her durumda bir kurmacaya,
bir yutturmacaya, bir arptmaya dayanr. Olumsuz ve ters imgeyi
gelitiren, etkin kuvvetten gc ayran hep hilik istencidir. Zaten
karma ileminde, saynn olumsuz (eksi) kullanmnn da kantlad
hayli bir ey vardr. imdi, eer tepkin kuvvetlerin zaferinin saysal
bir evriyazsn vermek istiyorsak, tepkin kuvvetlerin hep beraber
etkin kuvvetten daha kuvvetli olacaklar bir toplama ilemine deil,
etkin kuvveti yapabilecei eyden ayran ve o etkin kuvveti bizzat
tepkin yapmak iin de onun ayrmn yadsyan bir karma ilemine
bavurmalyz. u halde, tepkinin tepki olmay brakmasna galip
gelmesi yetmez; tam tersine, etkin kuvvet, yapabilecei eyden tepkin
kuvvet tarafndan kurmacayla ayrldnda bu yzden hi de gerekten
tepkin olmuyor deildir, hatt gerekten bu yolla tepkin olur.
Nietzschenin baya, soysuz, kle szcklerini kullanmas
181
Bkz. ASnn almas.
87
Nietzsche ve Felsefe

uradan geliyor: Bu szckler ste kan, etkin kuvveti tuzaa eken


ve efendilerin yerine klelii brakmayan kleleri geiren tepkin
kuvvetlerin durumunu gsterir.

9. Kuvvetlerin llmesi Sorunu


te bu yzden kuvvetleri ne soyut bir birimle lebiliriz, ne de bir
dizgede gerek durumlarn lt aldmz kuvvetlerin her birinin
nicelik ve niteliini belirleyebiliriz. Dedik ki, etkin kuvvetler stn
kuvvetlerdir, hkmedici ve en kuvvetli kuvvetlerdir. Ancak, ast
kuvvetler de nicelikteki astlklarn, nitelikteki tepkinliklerini ve kendi
tarzlarnda klelii elden brakmadan onlara galip gelebilirler. G
stencinin en nemli cmlelerinden biri de udur: Zayflara kar her
daim savunulmaldr kuvvetliler 182. unlar etkindir, unlar tepkindir
sonucunu karmak iin bir kuvvetler dizgesinin olgu durumuna veya
kuvvetlerin kendi aralarndaki mcadelenin akbetine yaslanlamaz.
Darwine ve evrimcilie kar Nietzsche unu koyar ortaya: Tut ki
byle bir mcadele var (ve gerekten de var), bu mcadele ne yazk ki
Darwin okulunun arzulad veya onlarla birlikte bakalarnn da belki
arzulamaya cesaret edecekleri eyin tam tersine sonulanyor; yani
kuvvetlinin, imtiyazlnn, o bahtiyar istisnann aleyhine 183.
Yorumlama sanat ncelikle u anlamda zordur: Galip gelen
kuvvetlerin ast veya st, tepkin veya etkin olduuna, hkmedilen mi
yoksa hkmeden mi olarak galip geldiklerine karar vermeliyiz. Bu
alanda olgular yoktur, yorumlamalar vardr. Kuvvetlerin lmn
soyut fiziin bir yntemi olarak deil, somut bir fiziin temel edimi
olarak dnmeli; yle byle bir teknik olarak deil, ayrm ve
nicelii olgu durumundan bamsz olarak (Nietzsche buna bal
182
G, I, 395.
183
OD, acl Olmayan Aylaklklar, 14.
88
Nietzsche ve Felsefe
184
olarak bazen varolan toplumsal dzenin dnda der) yorumlama
sanat olarak dnmeli.
Bu sorun eski bir polemii, Sokrates ile Kalikres arasndaki nl
tartmay yeniden ayor. Nietzscheyi Kaliklese hangi noktada
yakn buluyoruz, bundan da te, Kaliklesin dorudan Nietzsche
tarafndan tamamlandn hangi noktada dnyoruz? Kalikles doa
ve yasay ak seik grmeye alr. Kuvveti, yapabilecei eyden
ayran her eye yasa der; ve yasa bu anlamda zayflarn kuvvetlilere
zaferini ifade eder. Nietzsche buna, tepkinin etkiye zaferini ekler.
yle ki, bir kuvveti soyunduran her ey tepkindir, yapabilecei eyden
ayrlm olan kuvvetin durumu da tepkindir. Bunun tam tersine sonuna
kadar giden her g etkindir. Bir kuvvet varsn sonuna kadar gitsin, bu
bir yasa deildir, hatt yasann zdddr 185. Sokrates Kaliklese yant
verir: Doa ve yasay ak seik grmek yersizdir, zira eer zayflar
zayf olarak galip geliyorsa, hepsi birleip kuvvetliden daha kuvvetli
bir kuvvet oluturduklarndan dolaydr; yasa, bizzat doann bak
asndan muzafferdir. Kalikles anlalmam olduundan yaknmaz,
tekrar girer sze: Kle, zaferle birlikte klelii brakmaz, zayflar
zafer kazandklarnda, bu, daha byk bir g meydana
getirdiklerinden dolay deil, kuvveti, yapabilecei eyden
ayrdklarndan dolaydr. Kuvvetleri soyut olarak
karlatrmamaldr, doa bakmndan somut kuvvet, nihai sonucuna
varan, gcnde veya arzusunda sonuna kadar giden kuvvettir.

184
G, III, 8.
185
G, II, 85: Kimyada her elementin, kendi gcn, yapabildiince uzaa
yayd grlr; II, 374: Yasa yok; her g her an kendi nihai sonularn da
beraberinde getirir; II, 369: Kimya yasalarndan konumaktan kanyorum,
bu yasa szcnn arkasnda hep bir ahlk tad var. Sz konusu olan daha
ziyade g bantlarn mutlak bir ekilde saptamaktr.
89
Nietzsche ve Felsefe

Sokrates ikinci kez itiraz eder: Seni ilgilendiren ey Kalikles, haz


Sen btn iyiyi hazla tanmlyorsun
Sofistle diyalektiki arasnda ne getii, yani hangi tarafn iyi
niyetli ve kesin bir aklyrtmesi olduu fark edilecektir. Kalikles
saldrgan, ama hnc yok. Konumaktan vazgemeyi yeliyor nk
ak ki Sokrates ilk sefer anlamyor ve ikincisinde de baka ey
konuuyor. Sokratese arzunun, hazzn ve acnn birliktelii
olmadn, bu haz ve acnn da o arzuyu tecrbe etmenin acs veya
onu doyurmann hazz olmadn nasl aklamal? Haz ve acnn
sadece birer tepki, tepkin kuvvetlerin birer zellii ve uyum salama
veya salamamann kayd olduunu ona nasl aklamal? Ve yine
ona, zayflarn daha kuvvetli bir kuvvet meydana getirmedikleri nasl
kavrattrlacak? Sokrates bir lde anlamad, bir lde de
dinlemedi; diyalektik hn ve intikamczihinle dopdolu. Bakasna
gelince mklpesent, kendisine cevap verilince ineleyici

10. Hiyerari
Nietzsche de Sokratesleriyle karlayor. Bunlar zgr
kafalardr186. Neden yaknyorsunuz? Eer stn bir g
oluturmuyorlarsa, zayflar nasl zafer kazanacaklar? derler. Olan
biten budur. Bunun nnde eilelim 187. Modern pozitivizm byledir:
Deerlerin eletirisi yrtlmek istenir, akn deerlere her bavuru
reddedilir, geersiz ilan edilir bunlar ama yanl anlalmasn, byle
yaplmasnn nedeni ayn deerleri gndelik dnyay yneten
kuvvetler olarak tekrar bulmak iindir. Kilise, ahlk, devlet, vs;
bunlarn deeri, bunlardaki insani kuvvet ve ierie hayran olmak iin
186
Libre penseur: dini konularda sadece akla bel balayan ve hibir
yerleik dogmann etkisinde kalmak istemeyen kimse (free thinker). (.n.)
187
AS, I, 9.
90
Nietzsche ve Felsefe

tartlr sadece. zgr kafalnn, her olumlu ierii ve olumlu her eyi
ele almak istemek gibi balbana bir manisi vardr ama ne bu
szmona olumlu ieriklerin doasn sorar kendisine, birbiriyle
uyuan insan kuvvetlerin niteliinin kkenini. Nietzschenin
faitalisme 188 dedii ey budur. zgr kafa dinin ieriini tekrar ele
almak ister ama kendisine hibir zaman, Din, daha ziyade darda
kalmalar yelenecek en baya kuvvetleri, tam da insann en baya
kuvvetlerini iermiyor mu? diye sormaz. Bu yzden zgr kafann
ateizmine gven olmaz, demokrat ve sosyalist olsa da: Kilise bizi
tiksindiriyor ama zehiri deil 189. zgr kafann pozitivizminin ve
hmanizminin karakteri ite budur: Olguculuk, yorumlama zayfl,
kuvvetin niteliklerini bilmedeki cahillik. Herhangi bir ey, insani bir
kuvvet veya insani bir olgu olarak ortaya ktndan itibaren zgr
kafa bunu alklad, hem de bu kuvvetin soyu baya mdr, bu olgu
yksek bir olgunun kart mdr diye sormakszn (nsanca, ok
nsanca); nk zgr kafa dncesi kuvvetin niteliklerini gz
nnde bulundurmaz, tepkin glerin hizmetine yatkndr, onlarn
zaferini dile getirir; nk olgu her zaman, gllerin karsndaki
zayflar olgusudur; Hep aptaldr olgu, bir tanrdan ziyade bir danay
andrr olmutur her zaman 190. Nietzsche zgr kafann karsna
zgr zihni, yani kuvvetleri, onlarn kkeni ve nitelii bakmndan
bizzat karar veren yorumlama zihnini koyar: Olgular yoktur, sadece
yorumlamalar vardr 191. Nietzschede temel bir konudur zgr kafa
eletirisi. Kukusuz byle nk bu eletiride kefedilen bak
asnda pozitivizm, hmanizm ve diyalektik ayn anda saldrya
188
AS, III, 24. Fatalisme: kadercilik; faitalisme: (fait: olgudan)
olguculuk, pozitivizm; Nietzschenin sz oyunu. (.n.)
189
AS, I, 9.
190
OD, I, Tarihsel ncelemelerin Yararlar ve Sakncalar, 8.
191
G, II, 133.
91
Nietzsche ve Felsefe

uruyor; pozitivizmin olgu beenisi, hmanizmin insani olguyu


yceltmesi, diyalektiin insani ierikleri tekrar ele alma manisi.
Nietzschede hiyerari szcnn iki anlam vardr. Hiyerari
ilkin, etkin ve tepkin kuvvetlerin ayrmn, etkin kuvvetlerin tepkin
kuvvetlere gre stn olmalarn ifade eder. Nietzsche bylelikle,
hiyerarideki deimez ve doutan gelen sradan 192 ve hiyerari
sorununun bizzat zgr kafalarn sorunu olduundan 193
bahsedebilmektedir. Ancak hiyerari, ayn zamanda tepkin glerin
zaferinin, bu ayn tepkin kuvvetlerin salgnnn ve bunun ardndan
gelen karmak rgtlenmenin de addr. Nerede zayflar yendiyse,
nerede gller mikrop kaptysa, nerede hl kle olan kle artk
efendi olmayan efendiye galip geldiyse, yasann ve erdemin
hkmdarldr oras. Bu ikinci anlamda ahlk ve din yine
hiyerarinin kuramlardr 194. Bu iki anlam karlatrldnda grlr
ki ikinci birincinin ztt gibidir. Biz Kiliseyi, ahlk ve devleti her
hiyerarinin efendileri ve zilyetleri yapyoruz. Biz ki esasen tepkiniz,
biz ki tepkin olann zaferlerini etkin olann bir bakalam ve kleleri
yeni efendiler gibi alyoruz, biz ki hiyerariyi tersten tanyoruz; sahip
olduumuz hiyerariye mstahakz.
Nietzsche daha az kuvvetli olana deil, kuvveti ne olursa olsun,
yapabileceinden ayr drlm olana zayf veya kle der. Daha az
kuvvetli olan, eer sonuna dek gidiyorsa, kuvvetli olan kadar
kuvvetlidir nk daha az olan kuvvetini tamamlayan kurnazlk,
keskin zek, nktedanlk ve htt ekicilik kesinkes ona aittir ve
bunlar da onu daha az kuvvetli yapmaz 195. Kuvvetlerin llmesi ve
nitelenmesi hibir bakmdan mutlak nicelie bal deildir, greli olan
192
K, 263.
193
, nsz, 7.
194
G, III, 385 ve 391.
92
Nietzsche ve Felsefe

fiili hale baldr. Mcadelenin sonucu veya baar lt alnarak


kuvvetlilie veya zayfla karar verilemez. Zira zayflarn galip
gelmesi bir olgudur, htt olgunun zdr. Kuvvetlere karar vermek
ilkin bunlarn nicelii (etkin veya tepkin), ikinci olarak, gcn
iradesinin (olumlu ya da olumsuz) bu nicelie karlk gelen kutbuyla
arasndaki ilgi, nc olarak da kuvvetin, ilgisine gre bizzat
geliiminin u veya bu annda ortaya koyduu nitelik ayrts gz
nne alndnda mmkndr. u halde tepkin kuvvet: 1) Yararc
kuvvettir, uyum salama ve ksmi snrlama kuvvetidir; 2) Etkin
kuvveti yapabilecei eyden ayran ve onu yadsyan kuvvettir; 3)
Yapabilecei eyden ayrlm olan, kendini yadsyan, kendisinin
aleyhine dnen kuvvettir (zayflarn veya klelerin hkmranl).
196
Buna kout olarak da etkin kuvvet: 1) Yorumsal kuvvettir,
hkmedici ve boyundurukudur; 2) Yapabilecei eyde sonuna dek
giden kuvvettir; 3) Ayrmn olumlayan, ayrmn bir zevk ve
olumlama nesnesi yapan kuvvettir. Eer bu l karakter zellikleri
hesaba katlrsa, kuvvetler, somut ve tam olarak tanmlanm olurlar.

11. G stenci ve G Duygusu


Gcn iradesinin ne olduunu biliyoruz: Gcn iradesi, kuvvetin
kuvvetle ilikisini belirleyen ve kuvvetin niteliini reten ayrmsal,
syktksel edir. Dahas, gcn iradesi bir kuvvette kuvvet olarak
grn etmelidir. Gcn iradesinin grnleri zenle incelenmelidir
nk kuvvetlerin grelilii btnyle gcn iradesine baldr. Peki
ama gcn iradesinin grn ne demektir? Kuvvetlerin ilikisi her

195
Zerdtn iki hayvan kartal ve ylandr: Kartal gldr ama ylan da
kurnaz ve ekici olarak ondan daha az kuvvetli deildir. Z, Zerdtn n
Konumas, 10.
196
ekillendirici.
93
Nietzsche ve Felsefe

durumda, bir kuvvetin, ondan aa veya stn kuvvetler tarafndan


duygulandrlmas kadaryla belirlenir. Buradan da gcn iradesinin
bir duygulanma yetisi olarak grn ettii ortaya kyor. Bu yeti,
soyut bir olaslk deildir: likide olduu dier kuvvetler tarafndan
zorunlu olarak her an doldurulmu ve fiile geirilmitir. Gcn
iradesinin u ifte grnm artmayacaktr: Gcn iradesi bir
taraftan kuvvetler arasndaki ilikiyi, bu kuvvetlerin oluumu veya
remesi bakmndan belirlerken dier taraftan da ilikideki
kuvvetlerce kendi grn bakmndan belirlenir. Bu yzden gcn
iradesi her zaman, belirledii anda belirlenir, niteledii anda da
nitelenir. u halde gcn iradesi ilkin, duygulanma yetisi olarak,
bizzat duygulanm kuvvetin belirli yetisi olarak grn ediyor.
Burada Nietzschedeki spinozac esini inkr etmek zor. Spinoza derin
bir kuramda, her kuvvetin niteliine bir duygulanma yetisinin karlk
geldiini sylyordu. Bir beden, ne kadar fazla biimde
duygulanabiliyorsa o kadar da kuvvetli oluyordu; bir bedenin
kuvvetini len veya gcn ifade eden de bu ayn duygulanma
yetisiydi. Dier taraftan da bu yeti basit bir mantksal olaslk deildir
zira ilikide olduu bedenlerce her an fiile geiriliyordur. Bu yeti
ayrca, fiziksel bir edilginlik de deildir; belli bir bedenin tam uygun
neden olmad duygulanmlar edilgindir sadece 197.
Nietzschede ayn zamanda u da vardr: Duygulanma yetisi
zorunlu olarak edilginlii deil de duygulanrl, duyarl ve
duyumu ifade eder. Nietzsche ite bu anlamda, hatt gcn iradesi

197
Yorumumuz eer doruysa Spinoza, bir kuvvetin, duygulanma
yetisinden ayrlmaz olduunu ve bu yetinin o kuvvetin gcn ifade ettiini
Nietzscheden nce grd. Nietzsche Spinozay daha az eletirmez ama bunu
baka bir nokta zerinde yapar: Spinoza bir gcn iradesi kavrayna
ykselememiti, gc basit kuvvetle kartrm ve kuvveti tepkin biimde
kavramt.
94
Nietzsche ve Felsefe

kavramn hazrlayp bu kavrama tm bir imlemini vermezden nce


bir g duygusundan bahseder: G, Nietzsche tarafndan, bir isten
meselesinden nce bir duygu ve duyarlk meselesi olarak ele alnr.
Ancak, gcn iradesi kavramn bir kez tam olarak hazrlad m da ite
bu ilk duygu ve duyarlk zellii bsbtn kaybolmaz, aksine, gcn
iradesinin grn oluverir. te bu yzdendir ki Nietzsche, gcn
iradesine mtemadiyen, dier tm duygularn tredii ilkel
duygulanm biimi 198 veya daha iyisi gcn iradesi ne bir varlktt
ne de bir olu, pathostur o 199 der. Yani gcn iradesi kuvvetin
duyarl olarak grn eder; kuvvetlerin ayrmsal esi bunlarn
ayrmsal duyarl olarak belirir. Gerek u ki, gcn iradesi
inorganik dnyada da hkm srer, veyahut inorganik dnya yoktur.
Uzaktan eylemi yadsmak olmaz; bir ey, baka bir eyi kendine
eker, bir ey ekildiini hisseder. Temel olgu ite budur... Gcn
iradesinin grn edebilmesi iin grd eyleri alglamaya ve
zmlenebilir olann yaklatn hissetmeye ihtiyac vardr 200. Bir
kuvvetin duygulanmlar, ona direnen eye sahip olduu ve ast
kuvvetleri kendine itaat ettirdii srece etkindir. Kuvvet, itaat ettii
st kuvvetlerce duygulandrldnda ise duygulanmlar o kuvvetlere
tbi olur, duygulanmlarna o kuvvetler etkir. taat etmek burada da
gcn iradesinin bir grnmdr. Ancak ast kuvvet, st kuvvetlerin
ufalanmasna, blnmesine, bnyelerinde biriktirdikleri erkenin
patlamasna yol aabilir. Nietzsche tam da bu anlamda olmak zere
atomun paralanmas ile protoplazmann blnp canlnn remesi
201
arasnda koutluk kurmay sever . Gcn iradesini sadece ufalamak,

198
G, II, 42.
199
G, II, 311.
200
G, II, 89.
201
G, II, 45, 77, 187.
95
Nietzsche ve Felsefe

paralamak ve ayrmak ifade etmez; ufalanma, paralanma ve ayrma


da gcn iradesini ifade eder: Blme, gcn iradesinin bir sonucu
olarak ortaya kyor 202. Biri ast dieri st olmak zere belli iki
kuvvette, her ikisinin de zorunlu olarak duygulanma yetisiyle nasl
dopdolu olduu grlr. Ancak bu duygulanma yetisi, uygun kuvvet
bizzat bir tarihin veya duyarlkl bir oluun iine girmedike dolmaz:
1) Etkin kuvvet; etkime veya hkmetme gc. 2) Tepkin kuvvet; itaat
etme veya etki alma gc. 3) Gelimi tepkin kuvvet; ufalama, blme,
ayrma gc. 4) Tepkin hale gelen etkin kuvvet; ayr drlme gc,
kendi aleyhine dnme gc 203.
Duyarlk, kuvvetlerin oluundan baka bir ey deildir: Bir kuvvet
evrimi vardr ve kuvvet bu evrim boyunca olur (rnein etkin
kuvvet tepkin olur). Hatt kuvvetlerin pek ok oluu vardr, ki bunlar
da birbirleriyle mcadele edebilirler 204. Bu yzden, etkin ve tepkin
kuvvetlerin zellikleri arasnda koutluk veya kartlk kurmak yeterli
deildir. Etkinlik ve tepkinlik, kuvvetin gcn iradesinden gelen
nitelikleridir. Ancak, bizzat gcn iradesinin de nitelikleri,
sensibilialar205 vardr, ki bunlar, kuvvetlerin olular gibidir. Gcn
iradesi ilkin kuvvetlerin duyarlklar, ikinci olarak da kuvvetlerin
duyulur oluu olarak grn eder: Pathos, bir oluun doduu en
temel olgudur206. Kuvvetlerin oluu, kuvvetin nitelikleriyle
kartrlmamaldr: Kuvvetlerin oluu bizzat kuvvetin niteliklerinin

202
G, II, 73.
203
G, II, 171. ... doruundaki bu kuvvet, kendi aleyhine dndnde,
hele bir kez rgtlenecek bir eyi olmasn, gcn rgtszletirmek iin
kullanr.
204
G, II, 170: Sebep ve sonu yerine olularn mcadelesi; ounlukla
rakip harcanr; olularn sabit bir says yoktur.
205
Duyarlk. (.n.)
206
G, II, 311.
96
Nietzsche ve Felsefe

oluudur, bu olu bizzat gcn iradesinin niteliidir. Ancak dorusu


u ki, kuvvet, gcn iradesinden soyutlanamadka kuvvetin nitelikleri
de kuvvetin oluundan soyutlanamaz: Kuvvetlerin somut bir
incelemesi zorunlu olarak bir greyi iin iine sokar.

12. Kuvvetlerin Tepkin Oluu


Aslnda kuvvetlerin gresi bizi zc bir sonuca gtryor. Tepkin
kuvvet etkin kuvveti yapabilecei eyden ayrdnda etkin kuvvet de
tepkin olur. Etkin kuvvetler tepkin olurlar. Olu szc en esasl
anlamyla anlalmal: Kuvvetlerin oluu tepkin bir olu olarak ortaya
kar. Peki baka trl olular yok mu? Duyumsadmz,
deneyimlediimiz, tandmz olular ne yazk ki tepkin olulardr.
Biz sadece, tepkin olularn varln deil ayn zamanda onlarn
zaferini de gryoruz. Neyin sayesinde zafer kazanyorlar? Hilik
istenci sayesinde, tepkinin olumsuzlama ile olan ilgisi sayesinde.
Nedir olumsuzlama? Gcn iradesinin bir niteliidir, gcn iradesini
hiilik veya hilik istenci olarak niteleyen, kuvvetlerin tepkin
oluunu meydana getiren odur. Etkin kuvvet tepkin olur nk zaferi
tepkin kuvvetler kazanyor dememeli; tam tersine, zafer kazanyorlar
nk etkin kuvveti yapabileceinden ayrarak onu kendilerinkinden
daha derin bir hilik istencine, dahas bir tepkin olua terk ediyorlar.
te bu yzden tepkin kuvvetlerin tasvirleri (hn, huzursuz vicdan,
ileci ideal) ncelikle hiiliin biimleridir. Kuvvetin tepkin oluu,
hii oluu; kuvvetin kuvvetle olan ilikisinde esasen bu var ite.
Baka trl bir olu var m? Belki de her ey bizi bunu dnmeye
itiyor. Ancak, baka trl bir duyarlk, Nietzschenin de oklukla
dedii gibi baka trl bir duyma biimi art. Bu soruya henz cevap
veremiyoruz ama olabilirliini de gz nnde tutuyoruz. Ancak,

97
Nietzsche ve Felsefe

neden yalnzca tepkin oluu duyumsadmz ve tandmz


sorabiliriz. nsan tepkin olu meydana getirdiine gre bu durumda
insan esasen tepkin deil midir? Hn, huzursuz vicdan, hiilik
psikolojik zellikler deil de insanda insancln esasdrlar. Bunlar,
insan olma sfatyla insann ilkesidirler. nsan; yeryznn deri
hastal, yeryznn tepkisi... 207 Zerdt, insanlara kar byk
horgrsnden, byk tiksintisinden bu anlamda sz eder. Baka
bir duyarlk, baka bir olu hl daha insana m ait olacaktr?
Bengi dn iin insann bu durumu en nemlisidir. Bu durum
bengi dn o derece ciddi biimde tehlikeye atar ve kirletir gibidir
ki insan bizzat bir i sknts, irenme ve tiksinti nesnesi olur. Etkin
kuvvetler geri gelseler de tekrar tepkin olurlar, ebediyen tepkin
olurlar. Dahas tepkin kuvvetlerin bengi dn kuvvetlerin tepkin
oluunun geri gelmesidir. Zerdt, bengi dn dnmesini sadece
bir gizem ve sr olarak deil ama ayn zamanda mide bulandrc ve
katlanlmas zor olarak da tantr 208. Bengi dnn ilk kez ortaya
konmasn garip bir gr izler; azndan ar ve kara bir ylan
karken kvranan, hrltlar karan, rpnan, yz gz arplm
bir haldeki oban. Zerdt bu grsn daha sonra bizzat aklar:
nsandan duyulan byk tiksinti, ite bu bodu beni, boazma bu
girdi... Seni usandran insan, kk insan ebediyen geri gelecek...
209
Yazk! nsan ebediyen geri gelecek... Ve ebediyen geri geli , en
kk insann bile geri gelii. Tm varolutan usanmamn nedeni
210
budur ite! Yazk! Tiksinti, tiksinti, tiksinti! Kk, aalk,
tepkin insann bengi dn, bengi dn dnmesini katlanlmaz

207
Z, II, Byk Olaylar stne.
208
G, IV, 235.
209
Bengi dn. (.n.)
210
Z, III, Nekahetteki Kii.
98
Nietzsche ve Felsefe

yapmakla kalmyor sadece, bengi dn bizzat imknszlatryor,


bengi dne elikiyi sokuyor. Ylan bengi dnn bir hayvan;
ancak, bengi dn tepkin kuvvetlerin bengi dn olduu lde
ylan serpiliyor, ar ve kara bir ylan oluyor ve konumaya
hazrlanan azdan dar salyor kendini. u halde oluun varl
olarak bengi dn, hii bir olula nasl olumlanabilecektir? Bengi
dn olumlamak iin ylann ban srp koparmak ve tkrp
atmak gerekiyor. yleyse oban ne oban ne de insandr; deiti,
aylaland, glyordu! nsanolu, onun gld gibi glmemiti
yeryznde 211. Baka bir olu, baka bir duyarlk: stinsan.

13. Anlam ve Deerlerin Kartlar Birlii


Bildiimizden farkl bir olu: Kuvvetlerin etkin bir oluu, tepkin
kuvvetlerin etkin bir oluu. Byle bir oluu deerlendirmek pek ok
soru ortaya karr ve yine ayn deerlendirme, bize, kuvvet kuramnn
nietzscheci kavramlarnn dizgesel bantllklarnn son bir kant
olarak da yaramaldr. lk varsaymdan balayalm. Nietzsche, kendi
sonularnn sonuna dek giden kuvvete etkin kuvvet der; tepkin
kuvvet tarafndan yapabilecei eyden ayr drlen etkin kuvvet u
halde tepkin kuvvet olur; peki bu tepkin kuvvet yapabilecei eyde
kendi tarznda sonuna dek gitmi olmuyor mu? Eer etkin kuvvet bu
ayr drlmeden dolay tepkin hale geliyorsa bunun tam tersi olarak
tepkin kuvvet de ayr drmekle etkin olmuyor mu? Etkin olma tarz
bu deil mi? Somut olarak u: Yapabileceinde sonuna kadar gitmek
sayesinde etkin olanda bir aalk, bir kahpelik, bir ahmaklk, vs. yok
mu? Kaskat ve devasa ahmaklk 212 der Nietzsche. Bu varsaym
sokratesi itiraz anmsatyor ama ondan bir hayli farkl. Aa
211
Z, III, Gr ve Gizem zerine.
212
K, 188.
99
Nietzsche ve Felsefe

kuvvetlerin daha byk bir kuvvet oluturarak galip geldii


sylenmiyor Sokrates gibi; deniyor ki, tepkin kuvvetler kendi
sonularnda sonuna dek giderek, yani etkin bir kuvvet oluturarak
galip geliyorlar.
uras kesin ki tepkin kuvvet farkl bak alarndan anlalabilir.
rnein hastalk. Hastalk beni yapabileceklerimden ayr drr;
tepkin bir kuvvet olarak hastalk beni tepkin klar, olanaklarm azaltr
ve beni uyum salamaktan baka bir ey yapamayacam, daraltlm
bir yere hapseder. Ancak, baka bir tarzda da bende yeni bir gc
ortaya karr, ahsma ait klabileceim yeni bir istenle donatr beni,
ki bu isten garip bir yapabilirliin sonuna dek gidiyordur. Bu u yeti
pek ok eyi ortaya srer, rnein unu: Daha salkl kavram ve
deerlere hastann gzyle bakmak... 213. Nietzsche iin nemli bir
kartlarn birliini kefediyoruz: Nietzschenin, tepkin zelliini
if ve bylendiini de birka satr veya sayfa sonra itiraf ettii btn
kuvvetler, bize atklar bak noktas ve kant olduklar kayg verici
gcn iradesi dolaysyla soyludurlar. Bunlar bizi yapabilirliimizden
ayr drrler ama bize ayn zamanda baka bir yapabilirlik, hem
nasl da tehlikeli, nasl da ilgin bir yapabilirlik verirler. Bize yeni
duygulanmlar verirler, duygulanmann yeni yollarn retirler.
Kuvvetlerin tepkin oluunda tehlikeli ve hayranlk uyandrc bir
eyler var. Sadece hasta adam deil, din adam da bu ifte grnm
sergiliyor: Bir taraftan tepkin insan, dier taraftan yeni bir gcn
insan214. Dorusunu sylemek gerekirse, eer gszler olmasayd

213
EH, I, 1.
214
AS, I, 6: te bu esasen tehlikeli varolu biiminin, bu rahipe
varolu biiminin topranda insan garip bir hayvan olmaya balad; ite tam
da burada, insan ruhu ilhi anlamda derinlik ve ktcllk kazand. AS, III,
15: Kendisinin de hasta olmas, hastalarla, nasipsizlerle yakndan ilgisi
olmal ki onlar anlasn, onlarla anlasn; ancak, dier taraftan da kuvvetli
100
Nietzsche ve Felsefe

insanlk tarihi budalaca bir ey olacakt, zeky gszler diriltti


insanlk tarihinde 215. Nietzsche Sokratesten, sadan, musevilikten,
hristiyanlktan, bir k veya soysuzlama biiminden sz ettii her
seferinde, eylerin, varlklarn ve kuvvetlerin meydana getirdii bu
kartlarn birliini kefedecektir.
Bununla birlikte, beni, yapabileceimden ayr dren kuvvetle,
beni yeni bir yapabilirlikle donatan kuvvet yine ayn kuvvet midir?
Hastalnn klesi olan hasta ile bunu bir kefetme, hkmetme, gl
olma yolu olarak kullanan hasta yine ayn hasta mdr? Meleyen
koyunlar gibi olan inanllarn dini ile yeni yrtc kular misali baz
rahiplerin dini yine ayn din midir? Aslnda, tepkin kuvvetler ayn
tepkin kuvvetler deildir ve hilik istenciyle ilgilerinin derecesini az
ya da ok gelitirmelerine bal olarak ayrtlar deiir. Hem itaat
eden hem de diren gsteren tepkin kuvvet; etkin kuvveti yapabilecei
eyden ayr dren tepkin kuvvet; etkin kuvveti bozup, onu, tepkin
oluunun sonuna hilik istenciyle vardran tepkin kuvvet; nceden
etkin olup da yapabilme yetisinden ayr dmesiyle tepkin olan,
ardndan da kendi aleyhine dnen ve kendi ykmna varan tepkin
kuvvet: te baka hi kimsenin yorumlamay bilemeyip de
soyktknn yorumlamas gereken farkl ayrtlar, farkl
duygulanmlar, farkl trler. ke ilikin ne kadar mesele varsa
hepsinde tecrbem olduunu sylememe bilmem gerek var m?
Asndan Zsine bilirim ben bunu, dzden de okurum, tersten de. Bu
telkri sanat, bu dokunma ve anlama ii, ayrty sezme igds, bu
kesine bakma psikolojisi, yani benim belirleyici niteliklerimin

olmal, bakalarndan ziyade kendisinin efendisi, kendi gcn iradesinde


sarslmaz olmal ki hastalar ona kar hem gven, hem de kayg duysunlar.
215
AS, I, 7.
101
Nietzsche ve Felsefe
216
hepsi... . Yorumlama sorunu: Tepkin kuvvetlerin durumunu her
seferinde yorumlamak, yani olumsuzlamayla, hilik istenciyle olan
ilikide eritikleri gelimenin derecesini yorumlamak. Ayn
yorumlama sorunu etkin kuvvetler bakmndan da ortaya kyor. Her
seferinde, ayrtlarn veya durumlarn, yani eylem ve olumlama
arasndaki ilikinin geliim derecesini yorumlamak. Hilik istencini
izleyerek devasa ve byleyici olan tepkin kuvvetlerin yan sra
olumlamann glerini izlemeyi bilemeyip devrilen etkin gler de var
(greceiz ki bu, Nietzschenin kltr veya stn insan 217 dedii
eyin sorunudur). Sonuta deerlendirme, yorumlamann
sergilediinden ok daha fazla bir kartlar birlii sergiliyor.
Olumlamann kendisine bizzat olumsuzlamann gzyle ve
olumsuzlamaya da olumlamann gzyle karar vermek; olumlayc
istence hii istencin ve hii istence de olumlayan istencin gzyle
karar vermek: Soyktknn sanat budur ite ve soyktk bir
hekimdir. Daha salkl kavram ve deerleri bir hastann gzyle
incelemek ve bunun tam tersi olarak da takn bir yaamn
dopdoluluunun ve kendine gven hissinin bilinciyle k
igdsnn esrarl ileyiine daldrmak baklar...
Ancak, anlam ve deerlerin kartlar birlii ne olursa olsun, biz
bundan, tepkin kuvvetin yapabilecei eyde sonuna dek gitmesiyle
etkin olaca sonucunu karamayz. Zira sonuna dek gitmek ve
nihai sonulara gitmek cmlelerinin, olumlamaya veya
olumsuzlamaya, kendi ayrmn olumlamaya veya ayr olan
olumsuzlamaya gre iki anlam vardr. Tepkin bir kuvvet nihai
sonularn gelitirirken, bunu, ona muharrik grevi gren
olumsuzlamayla, hilik istenciyle yapar. Etkin olu ise, tam tersine,
216
EH, I,1.
217
Surhomme karl olarak deil, lhomme suprieur karl olarak...
102
Nietzsche ve Felsefe

eylemi olumlamayla ilgili sayar; bir kuvvetin, etkin olmak iin


yapabilecei eyin sonuna dek gitmesi tek bana yeterli deildir,
yapabilecei eyi bir olumlama nesnesi klmaldr. Nasl ki tepkin olu
olumsuzlaycdr ve olumsuzlama ieriyorsa, etkin olu da
olumlaycdr ve olumlama ierir.

14. Bengi Dnn kinci Grnm: Etik ve Ayklayc Bir


Dnme Olarak Bengi Dn
Ne hissedilen ne de bilinen bir etkin olu, ancak bir ayklamann
rn olarak dnlebilir. Ezamanl ifte ayklama: Kuvvetin
faaliyetinin ve istenteki olumlamann ayklamas. Ancak ayklamay
yapacak olan kim? Ayklayc ilke ne olacak? Nietzsche yle
cevaplyor: Bengi dn. Az nce tiksinti nesnesi olan bengi dn
tiksintiye galip gelir ve Zerdt nekahetteki, avunmu kii
yapar218. Peki bengi dn hangi anlamda ayklaycdr? ncelikle, bir
dnme olma sfatyla istence, klgsal bir kural verir 219. Bengi dn,
iradeye, tpk Kant kural gibi kat bir kural verir. Grdmz o ki
bengi dn, fizik bir reti olarak, kurgul bireimin yeni bir
biimidir. Etik bir dnme olarak da bengi dn, klgn bireimin
yeni bir biimidir: Ne istiyor olursan ol, istediin eyi, onun bengi
dnn isteyecek ekilde iste. Yapmak istediin her eyde, bunu
sonsuz kere kesinkes istiyor muyum diye sormakla bala ie; bu senin
220
iin en kararl arlk merkezi olur . Dnyada bir ey var ki
Nietzschenin midesini bulandryor: Kk tavizler, kk zevkler,
kk sevinler, bir kez ama sadece bir kez uzlalan her ey. Bir
nceki gn sylenmesi kouluyla bir sonraki gn tekrar yaplabilecek
218
Z, III, Nekahetteki Kii.
219
G, IV, 229, 231: Byk ayklayc dnme.
220
G, IV, 242.
103
Nietzsche ve Felsefe

her ey: Yarn artk hi yapmayacam; takntl kiinin tm merasimi


budur. Hatt, kendilerine bir kerecik bir arla izin veren u yal
kadnlar gibi davranyoruz ve onlar gibi dnyoruz. Yazk ki ne
yazk! Vazgeemeyecek misiniz btn u yarm istemelerden,
eylemde olduu kadar tembellikte de karar klmayacak msnz!
Yazk! Anlamayacak msnz u szm: Hep istediinizi yapn ama
nce isteyebilen kiiler olun 221. Bengi dnn isteyen bir tembellik,
bengi dnn isteyen bir ahmaklk, bir aalk, bir tabanszlk, bir
ktcllk... Bengi dnn burada ayklamay nasl yerine getirdiini
daha iyi grelim. Bengi dn dnmesidir ayklayan. stemeyi,
btncl bir ey yapar. Bengi dn dnmesi, bengi dnn dna
den her eyi istemenin de dnda brakr, istemeyi bir yaratma yapar
ve u denklemi kurar: stemek=yaratmak.
Bylesi bir ayklamann Zerdt'n hrslarnn daha aasnda
kald apaktr. Bu ayklama belli baz tepkin durumlar
ayklamakla, en az gelimileri arasndan belli baz tepkin kuvvetleri
ayklamakla yetiniyor. Ancak, yapabileceklerinde kendi tarzlarnda
sonuna dek giden ve hii istente gl mteharriihi bulan tepkin
kuvvetler ilk ayklamaya direnirler. Bengi dnn uzana dmenin
tesinde bengi dnn tam da iine girerler ve onunla birlikte geri
geliyormu gibi gibidirler. Bundan tr de ikinci bir ayklama
belirlenmelidir. Ancak bu ikinci ayklama Nietzsche'nin felsefesinin
en karanlk noktalarn iin iine katyor ve bengi dn retisinde
handiyse gizemci bir e tekil ediyor. O halde bizim, nietzsheci
izleklerin bir dkmn yapp ayrntl bir kavramsal aklamay daha
sonraya brakmamz gerekiyor: 1) Bengi dn iin neden "hiiliin
en u biimi" 222 deniyor? Ve eer bengi dn hiiliin en u
221
Z, III, Klten Erdem zerine.
222
G, III, 8.
104
Nietzsche ve Felsefe

biimiyse dier taraftan bengi dnten ayrlm veya soyutlanm


hiilik ne kadar da uzaa gitse, ne kadar da gl olsa kendisinde hep
bir "tamamlanmam hiiliktir 223. Sadece bengi dn hii istenci
tam ve btncl bir isten yapar. 2) Hii isten, bizim de buraya dek
ilediimiz gibi, bize hep tepkin kuvvetlerle olan birlikteliiyle
grnm olan hii istentir. z de buradayd zaten: Etkin kuvveti
yadsyor, etkin kuvveti kendini yadsmaya, kendisinin aleyhine
dnmeye gtryordu. Ancak ayn zamanda da tepkin kuvvetlerin
korunmasn, zaferini ve bulamasn salyordu. Hii isten tmel
tepkin olutur, kuvvetlerin tepkin oluudur. Hiiliinn, kendisinden
dolay hep tamamlanmam olmas ite bu anlamdadr. ileci ideal de
sanlann tam tersine "yaamn korunmas iin bir kar yoldur. Zayf,
dm ve tepkin bir yaamn korunmasnn ilkesidir hiilik.
Yaamn deersizletirilmesinin, olumsuzlamasnn meydana
getirdii ayn ilkenin glgesinde tepkin yaam kendisini korur, sa
kalr, galip gelir ve bulac olur 224. 3) Hilik istenci bengi dnle
ilikilendirilince ne oluyor peki? Hilik istenci tepkin glerle
birlikteliini sadece bu noktada kryor. Sadece bengi dn, hiilii
tam bir hiilik yapar nk ayn bengi dn olumsuzlamay bizzat
tepkin kuvvetlerin olumsuzlamas yapar. Hiilik bengi dnle ve
bengi dnte zayflarn korunmas ve zaferi olarak deil, zayflarn
yok edilmesi, kendilerini yok etmeleri olarak ifade bulur. "Bu ortadan
kaybolma yok edici gcn igdsel bir ayklamas, bir yok edii
olarak gsterir kendisini... Yok etme istenci daha derinde bir
igdnn ifadesidir; hilik istencinin" 225. te bu yzden Zerdt, n
konumasndan itibaren "kendi kn isteyenden bahseder, nk

223
G, III, 7.
224
AS, III, 13.
225
G, III, 8.
105
Nietzsche ve Felsefe

byle isteyen "telef olmak istiyordur", "kendisini korumak


226
istemiyordur", "nk hi duraksamadan kprden atlayacaktr" .
Zerdt'n n konumas bengi dnn sanki vakitsiz srrn tayor.
4) Kendi aleyhine dnmek ile kendini yok etmek, kendi kendini yok
etmek birbirine kartrlmamaldr. Kendi aleyhine dnmede, tepki
srecinde, etkin kuvvet tepkin olur. Kendini yok etmede, tepkin
kuvvetlerin kendileri yadsnmtr ve hilie varr. Kendini yok
etmeye etkin ilem, "etkin yok etme" denmesinin nedeni de budur 227.
Sadece ve sadece bu yok etme, kuvvetlerin etkin oluunu belirtir:
Tepkin kuvvetler, daha az nce korunmalarn ve zaferlerini salayan
bu ilke uyarnca kendilerini yadsdklar, intihar ettikleri lde
kuvvetler tepkin olurlar. Etkin olumsuzlama ya da dier deyile etkin
yok etme, tepkin olan kendilerinde yok eden byk zihinlerin
durumudur; tepkin olan ve bizzat kendilerini bengi dnn ileyiine
stelik bu ileyi onlarn dn istese bile sunarak yaparlar bunu:
"Gl zihinlerin ve gl istenlerin durumu byledir, olumsuz bir
dorulamayla yetinmeleri mmkn deildir, doalarnn derininde
vardr etkin olumsuzlama" 228. Tepkin kuvvetlerin etkin olduklar tek
yol budur. Hem dahas, kendini, bizzat tepkin kuvvetlerin
olumsuzlamas yapan olumsuzlama sadece etkin deildir, adeta
tebakalamtr. Olumlamay ve olumlama gc olarak etkin oluu
ifade eder. Bylelikle Nietzsche "oluun bengi neesi, yok etme
neesini de yine kendisinde tayan u needen, "yok etme ve
imhann olumlanmas, dionysosa bir felsefedeki belirleyici"den sz
ediyor229. 5) O halde bengi dnteki ikinci ayklama bengi dnn

226
Z, n Konuma, 4.
227
G, III, 8; EH, III, 1.
228
G, III, 102.
229
EH, III, Tragedyann Douu.
106
Nietzsche ve Felsefe

etkin oluu retmesinden ibaret. Tepkin kuvvetlerin geri


gelmediklerinin farkna varmak iin hilik istencinin bengi dnle
ilikilendirmek yeterli. Ne kadar uzaa da gitseler ve tepkin olular
ne kadar derin de olsa tepkin kuvvetler geri gelmeyeceklerdir. Kk,
baya, tepkin insan geri gelmeyecektir. Bengi dnle ve bengi
dnte, gcn iradesinin nitelii olarak olumsuzlama olumlamaya
tebakalar, olumsuzlamann kendisinin bir olumlamas olur, bir
olumlama gc, olumlayc g oluverir. Nietzche'nin, Zerdt'n ifa
bulmas ve Dionysos'un srr olarak verdii ey de budur: Bengi dn
sayesinde "kendini yenilgiye uratan hiilik" 230. Dahas bu ikinci
ayklama birincisinden ok farkldr; bengi dn dnmesi yoluyla
yine bu dnmenin dna deni istemden de elemek deildir sz
konusu olan, varla kendi doasn deitirmeden giremeyecek olan
bengi dn yoluyla sokmak sz konusudur. Ayklamac dnme
deil de ayklamac varlk iin iindedir nk bengi dn varlk ve
varlk da ayklamadr. (Ayklama=hiyerari).

15. Bengi Dn Sorunu


Btn bunlar metinlerin bir dkm olarak almal. Bu metinler
ancak u noktalarla aydnlatlm olacaktr: Gcn iradesinin iki
nitelii olarak olumsuzlama ve olumlamann ilikisi; bizzat gcn
iradesinin bengi dnle ilikisi; yeni bir duyma, dnme ve zellikle
de yeni bir varlk tarz (stinsan) olarak bir tebakalama olasl.
Nietzsche'nin terminolojisinde deerlerin tersyz edilmesi, etkin
olann tepkin olanla ikame edilmesi demektir (bu da akas bir
tersyz etmenin bir daha tersyz edilmesidir, zira eylemin yerini
almasyla birlikte tepkin olan balamtr), ancak deerlerin

230
G, III.
107
Nietzsche ve Felsefe

tednm ya da dier deyile tedeer bime, olumsuzlamann


olumlamayla ikame edilmesi, olumlama gcne dnen
olumsuzlamann (en st dionysosa bakalam budur!) yerine
olumlamann geirilmesi demektir. Henz zmlenmemi olan btn
bu noktalar bengi dn retisinin zirvesini meydana getiriyor.
Bu zirvenin yerini uzaktan zar zor da olsa gryoruz. Bengi dn
oluun varldr. Ancak, iki olu var: Etkin olu, tepkin olu; tepkin
glerin etkin oluu ve etkin glerin tepkin oluu. Oysa sadece etkin
oluun bir varl vardr; oluun varlnn bir tepkin olula
olumlanmas, yani bizzat hii bir olula olumlanmas elikili
olacaktr. Bengi dn de eer tepkin kuvvetlerin geri gelmesi ise
elikili olacaktr. Bengi dn bize, tepkin oluun varlnn
olmadn retir. Bizi, etkin bir oluun varoluundan haberdar eden
de odur. Bengi dn oluu retirken mecburen de etkin oluu retir.
te bu yzden olumlamann iki aya var: Etkin oluun varoluunu
olumlamadan oluun varln tmyle olumlamak mmkn deildir.
u halde bengi dnn iki grnm var; bengi dn oluun tmel
varl ama tek bir oluun tmel varl. Sadece etkin olu tm bir
oluun varl olan varla sahip. Geri geli her eydir ama her ey tek
bir anda olumlanyor. Bengi dn, oluun tmel varl olarak, etkin
olu da tmel bengi dnn semptomu ve rn olarak olumland
lde, olumlama ayrt deitirir ve daha da derinleir. Fizik bir
reti olarak bengi dn oluun varln olumlar. Ancak ayn
zamanda ayklamac ontoloji olarak da bu ayn oluun varln etkin
olula "olumlanarak" olumlar. Grlyor ki, Zerdt' ve hayvanlarn
birletiren rtk anlamann tam gbeinde bir yanl anlama belirir,
Zerdt'n tiksintisinin ve iyilemesi sorununu hayvanlar
anlayamyordur, bilmiyordur: "Sizi maskaralar sizi, nasl da
tekrarlyorsunuz ayn eyleri! diye cevap verdi Zerdt
108
Nietzsche ve Felsefe

glmseyerek... imdiden nakarat yaptnz bile" 231. Nakarat evrimdir


ve her ey de tmel varlk. Ancak, olumlamann tam forml yle:
Her ey, evet tmel varlk, evet ama tek bir oluun tmel varl, tek
bir andaki her ey demeli buna.

231
Z, III, Nekahetteki Kii.
109
Nietzsche ve Felsefe

III
ELETR

1. Beeri Bilimlerin Deiimi


Bilimlerin bilanosu Nietzsche'ye zc bir bilano gibi gelir: Her
eyde edilgen, tepkin ve olumsuz kavramlar baskn. Her yerdeki aba,
fenomenleri tepkin kuvvetlerden kalkarak yorumlama abas. Bunu
fizik ve biyolojide daha nce grmtk. Ancak, beeri bilimlere ne
kadar ok girilirse o lde de fenomenlerin tepkin ve olumsuz
yorumlamasnn geliimine tank olunuyor: "Yararlk", "uyum
salama", "dengeleme", hatt "unutma" aklayc kavramlar olma
grevi gryorlar 232. Her yerde, beeri bilimlerde, hatt doa
bilimlerinde kuvvetlerin kken ve soyktklerindeki cahillik ortaya
kabilecektir. Denecektir ki, bilimadam kendisine tepkin glerin
zaferini rnek ald ve arada da dnmeyi zincire vurmak istiyor.
Bilimadam olgulara saygl olduundan ve iindeki hakikt akndan
dem vurur. Ancak, olgu bir yorumlamadr; ne trden bir
yorumlamadr? Hakikat bir istenci ifade eder; kim ister hakiki olan?
Peki "Ben hakikati istiyorum" diyen ne istiyordur? Bilimin, doay ve
insan kefetmede bugnk kadar ilerledii grlmedi ama ayn
bilimin ideale ve yerleik dzene gnmzdeki kadara boyun emesi
de grlmedi. Bilimadamlarnda, demokrat ve sosyalist olsalar dahi
dindarlk eksik olmuyor; yaptklar ey kalbin sesine bal olmayan bir
teoloji yaratmak oldu sadece 233. Bir halkn tarihinde bilimadamnn
n plana getii dnemlere bakn, btn bunlar hep yorgunluk ve
ounlukla da gerileme ve k dnemleridir" 234.
232
AS, I, 2.
233
AS, III, 23-25. Aydnn Psikolojisi zerine, K, 206-207.
234
AS, III, 25.
110
Nietzsche ve Felsefe

Eylem ve etkin olan her ey konusundaki yanl anlama beeri


bilimlerde patlak veriyor; rnein, eyleme yararlyla karar veriliyor.
Yararcln, bugn, alm bir kuram olduunu sylemekte
gecikmiyoruz. Alm olmas ncelikle ksmen de olsa Nietszchenin
sayesindedir. Hem sonra bir reti kendi ilkelerini geniletip, bu ayn
ilkeleri halefi retilerde son derece iyi gizlenmi birer koyut
yapmadan almaz. Nietszche sorar: Yararlk kavram neye gnderme
yapyor? Yani, bir eylem kime yararl veya zararldr? u halde eylemi
yine eylemin yararl veya zararl, nedenleri veya sonular
itibariyle kim tartyor? Eyleyen deil; eyleyen "tartmyor" eylemi. Bir
nc, hasta veya izleyici tartyor. Girimedii eylemi yine ayn
eylemden salayaca kar bakmndan deerlendirecei bir ey olarak
tartar o; elbette, nk eylemiyor. Eylemeyen kii olan kendisinin,
eylem zerinde doal bir hakknn olduu ve hak ettii eyin de bu
eylemden kr veya yarar salamak olduu kansndadr 235.
"Yararln" kaynan dnelim: Genelde btn edilgin kavramlarn,
tam da hncn, hncn gerekliliklerin kayna. Yararlk burada bize
rnek oluyor. Ancak, kuvvetlerin gerek ilikilerinin yerine bunlarn
hepsini bir "l" olarak ifade eden soyut tek bir ilikinin geirilmesi
zevki her ne olursa olsun bilime ve hatt felsefeye ait grnyor. Bu
bakmdan, Hegel'in nesnel zihni bundan az "nesnel" olmayan
yararlktan daha iyi deildir. Oysa sz edilen bu soyut ilikide bu
iliki ne olursa olsun gerek edimliliklerin (yaratmak, konumak,
sevmek vb.) yerine bir ncnn, yine bu ayn edimliliklere bak
asnn geirilmesine varlyor: Edimliliin z ile yine bu ayn
edimlilikten yarar salamas gerektii veya bundan sonular elde
etmeye hakk olduu varsaylan bir ncnn (Tanr, nesnel zihin,
insanlk, kltr ve hatt proletarya) kar birbirine kartrlyor.
235
AS, I, 2 ve 10; K, 260.
111
Nietzsche ve Felsefe

Baka bir rnei, dilbilimi rneini ele alalm: Dil zerinde


oklukla iiten asndan bir kanya varlr. Nietzsche baka bir
filolojinin hayalini kurar, etkin bir filolojinin... Szcn srr onu
duyann tarafnda deildir; tpk istencin srrnn istence itaat edenin,
kuvvetin srrnn da kuvvete tepkide bulunann tarafnda olmad
gibi. Nietzsche'nin etkin filolojisinin tek bir ilkesi vardr sadece:
Sylenen szck, syleyen o szc sylemekle bir ey istedii
lde bir ey sylemek ister. Ve tek bir de kural: Sylemeyi gerek
bir edimlilik sayarak syleyenin bak asna yerlemek. "Efendilik
hakk olarak ad verme o kadar ileriye varyor ki, dilin kendisinin
kayna hkmedenlerden doan bir otorite edimi olarak dnlebilir.
yle dediler: Bu budur ve byledir. Bir nesneye veya olguya bir
nlem taktlar ve ite denebilir ki sanki bylelikle sahiplendiler
bunlar"236. Etkin dilbilim syleyeni ve adlandran bulmaya alr.
Kim yararlanyor bu szckten, nce kime uyguluyor, kendine mi
yoksa duyan baka birine mi, yoksa baka bir eye mi ve hangi niyetle
yapyor bunu? Bir szcn anlamnn deiimi, baka birinin (baka
bir kuvvet ve baka bir isten) o szc ele geirdii ve yine onu
baka bir eye uygulad nk farkl bir ey istedii anlamna gelir.
Etimoloji ve filolojinin oklukla yanl anlamann kurban olmu tm
bir nietzscheci kavran bu ilkeye ve bu kurala baldr. Nietzsche,
Ahlkn Soykt zerine'de bu ikisinin parlak bir uygulamasnn
sergiler; "iyi" szcnn etimolojisini, bu kelimenin anlamn ve
deiimini sorgular: "yi" szcnn, ilkin bu szc kendilerine
uygulayan ("biz iyiyiz") efendilerce nasl yaratldn ve tabii
ardndan da efendilere "bunlar ktdr" diyen klelerin, efendilerin
azndan bu szc nasl aldn... 237
236
AS, I, 2.
237
AS, I, 4, 5, 10, 11.
112
Nietzsche ve Felsefe

Bu yeni filolojideki gibi, iine etkin kavramlarn nfuz ettii etkin


bir bilim nasl olacaktr? Sadece etkin bir bilim etkin kuvvetleri
bulgulayabilir, ancak bu kadarla da kalmaz, tepkin kuvvetleri de ne
olduklaryla, yani birer kuvvet olmalaryla tanr. Sadece etkin bir
bilim gerek etkinlikleri ve dahas kuvvetler arasndaki gerek
ilikileri yorumlayabilir. Demek ki byle bir bilim biimde gsterir
kendisini: Bir semptomoloji olarak; nk fenomenleri birer semptom
sayar, dolaysyla bu semptomlarn anlamlarnn yine bunlar reten
kuvvetlerde aranmas gerekir. Bir tipoloji olarak; nk kuvvetleri
bizzat nitelikleri, yani etkin veya tepkin olmalar asndan yorumlar.
Bir soyktk olarak; nk kuvvetlerin kkenine soyluluklar veya
aalklar asndan deer bier, nk kuvvetlerin soylarn gcn
iradesinde ve bu istencin niteliinde bulur. Farkl bilimler, hatt doa
bilimleri bylesi bir kavrayta bir btndr 238; tabii felsefe ve bilimin
birlii de bu ayn yerdedir. Bilim edilgen kavramlar kullanmay bir
yana braktnda bir pozivitizm olmay da brakm olur ama felsefe
byle yaptnda bir topya olmay brakr, bu pozivitizmi telfi eden
etkinlik zerine bir d olmay brakr. Filozof olarak filozof, bir
semptomatolog, bir tipolog ve bir soyktkdr. "Gelecein
filozofunun" nietzscheci lemesi biliniyor: hekim filozof
(semptomlar hekim yorumlar), sanat filozof (tipleri sanat
biimlendirir), yasakoyucu filozof (sray, soykt yasakoyucu
belirler)239.

2. Nietzschede Soru Biimi


Metafizik, ze dair soruyu yle biimlendirir: ... nedir? Belki de
biz bu soruyu doal karlamaya altk, bunu da Sokrates'e ve Platon'a
238
AS, I, Not.
239
FD; G, IV.
113
Nietzsche ve Felsefe

borluyuz. Bu sorunun nereye kadar zel bir dnme biimi


varsaydn grmek iin Platon'a geri gitmek gerekiyor. Platon,
"gzel denir, doru nedir? vs. diye sorar. Bu soru biimini dier btn
soru biimlerinin karsna koyma kaygsndadr. Sokrates'i kh ok
gen olanlarla, kh inat ihtiyarlarla, kh nl sofistlerle kar karya
getirir. Hem btn bu kiilerin ortak bir noktalar var gibidir soruya
cevap verirken, doru olan, gzel olan sayarken: Gen bir bakire, bir
ksrak, bir piirme kab... Sokrates galip gelir; nk gzel olan
sayarak "Gzel nedir?" sorusuna cevap verilmez. Bundan dolaydr ki
Platon, sadece rnek olma itibariyle, raslantsal olarak ve olu
uyarnca gzel olan eyler ile zorunlu olarak gzel, yani gzelin
varl ve z uyarnca olduu ey olarak gzeli birbirinden ayrr. Bu
yzden Platon'da z ve grn, varlk ve olu kartl ncelikle bir
soru sorma tarzna, bir soru biime baldr. Bununla birlikte
Sokrates'in galibiyetinin bir kez daha hakl bir galibiyet olup
olmadnn sorulmas yerinde olacaktr. Zira bu sokratesi yntem
meyve veren bir yntem gibi grnmyor; akas bu yntem,
hiiliin kral olduu u "aporetik" denilen diyaloglara hkim. Size
"Gzel nedir?" diye sorulduunda gzel olan eyleri saymak kukusuz
ahmaklktr. Ancak, "Gzel nedir?" sorusunun kendisinin bir ahmaklk
olduu da bundan daha az kuku gtrr deildir. Hatt bir esas
bulmaya bal olarak yerinde ve iyi sorulmu bir soru olduu da su
gtrr. Diyaloglarda bazen, bize, bir anlna sofistlerin dncesini
gsteren bir imek akyor ve kayboluyor. Sofistleri yallarla ve
ocuklarla birlikte karmak bir tr amalgam reetesi. Sofist Hippias,
"nedir?" diye sorulduunda, kim diye sorarak cevap sralayan bir
ocuk deildir. Nedir? sorusunun z belirtmeye en elverili soru
olduunu, en iyi soru olduunu dnyordur. Zira soru Sokrates'in
zannettii gibi soyut rneklerle deil, olular iinde ele alnan
114
Nietzsche ve Felsefe

nesnelerin srekliliine, yani rnek verilmi veya verilecek btn


nesnelerin gzel olularna gnderme yapyor. Demek ki gzel olan
ey ne, doru olan ey ne diye sormayp gzel nedir, doru nedir diye
sormak zn zgn bir kavrann ve diyalektie kar kan tm bir
sofizm sanatn, oulcu ve grgc bir sofizm sanatn iin iine
katan, yava yava hazrlanm bir yntemin meyvesidir.
"Nedir o halde? diye bir lk attm merakla. Hangisi diye
sormalydn. Byle cevap verdi Dionysos, sonra o kendine has
tavryla, o kvrandrc tavryla sustu" 240. Kim, Nietzsche'de unu
ifade eder: ncelediimiz eyi elde eden kuvvetler (kimdir) hangi
kuvvetlerdir, o eye sahip olan isten (kimdir) hangi istentir? Bu
eyde kendisini ifade eden, gsteren ve hatt gizlenen kuvvet (kimdir)
hangi kuvvettir? Ancak u soruyla ze yneliriz: Kim? Zira z, eyin
sadece anlam ve deeridir; z, eyle ilgili olan kuvvetler ve
kuvvetlerle ilgili olan isten tarafndan belirlenir. stelik, nedir?
diye sorduumuzda en ktsnden metafiziin iine dmekle
kalmayz, aslnda beceriksizce, krlemesine, bilinsizce ve belli
belirsizce Kim? diye soruyoruzdur. "Nedir? sorusu baka bir bak
asndan grlen bir anlam sormaktr. z, varlk, perspektif bir
gerekliktir ve bir oulluk varsayar. Daha derinde o soru aslnda hep
u sorudur: "Bu benim iin nedir (veya bizim iin, yaayan herkes iin
vs.)?"241 Gzel nedir diye sorduumuzda eylerin hangi bak
asndan gzel grndn sorarz; bize gzel grnmeyen ise dier
hangi bak asndan byle gzel olacaktr? Ve belli bir ey iin
syleyecek olursak, o eyi sahiplenerek gzel klan veya klacak olan
hangi kuvvetlerdir ve bu kuvvetlere boyun een ya da direnenler hangi
kuvvetlerdir? oulcu sanat z yadsmaz: oulcu sanat her bir
240
GVG, nsz Tasars, 10.
241
G, I, 204.
115
Nietzsche ve Felsefe

durumda z, fenomenlerin ve kuvvetlerin arasndaki bir ilgiye,


kuvvetin ve istencin bir egdmne bal klar. Bir eyin z o eyi
elinde bulunduran ve o eyde kendisini ifade eden kuvvette kefedilir,
yle ki szn ettiimiz kuvvetin dier kuvvetlerle olan ilgisi iinde
gelimi olan ey, ona kar kan ve onu ele geirebilecek kuvvetler
tarafndan tehlikeye drlr veya mahvedilir: z her zaman anlam
ve deerdir. Kim? demek her eyde ve her ey iin nlyor: Hangi
kuvvetler, hangi isten? te trajik soru bu. Daha derinde bu soru
tmden Dionysos'a gidiyor nk Dionysos kendisini gizleyen ve
gsteren tanrdr, nk Dionysos istemektir, Dionysos odur ki...
Hangisi? sorusunun en yksek timsali Dionysos veya gcn
iradesidir. Dionysos, dememiz o ki gcn iradesi, bu soru her
sorulduunda cevab doldurur. "steyen kim?", "yorumlayan kim?",
"deerlendiren kim?" diye sorulmayacak zira bu her zaman ve her
yerde gcn iradesidir 242. Dionysos; bakalamlarn tanrs, oklunun
"teklii", okluu olumlayan ve oklukta olumlanan tek. "Kim?" Hep
o. te bu yzden o ayartc tavryla susuyor Dionysos: Gizlenme
zaman, baka bir biim alma ve kuvvetleri deitirme zaman.
Nietzsche'nin edebiyatndaki o hayranlk uyandrc Ariadne'nin
Yaknmas iiri, bir soru sorma tarzyla btn sorularn altnda yatan
ilahi kiilik arasndaki oklu soruyla dionysosu ve trajik olumlama
arasndaki bu temel banty dile getiriyor 243.

3. Nietzschenin Yntemi
Szkonusu soru biiminden bir yntem kyor. Verilmi bir
kavrama, bir duyguya, bir inana bir ey isteyen bir istencin
semptomlar olarak baklacaktr. Bunu syleyen, unu dnen veya
242
G, I, 204.
243
DD, Ariadnenin Yaknmas.
116
Nietzsche ve Felsefe

hisseden ne istiyor? Belli bir istenci, belli kuvvetleri, belli bir varlk
tarz yoksa o eyi syleyemeyeceinin, dnemeyeceinin veya
hissedemeyeceinin gsterilmesidir burada sz konusu olan. Konuan,
seven veya yaratan ne istiyor? Ve tam tersine, gerekletirmedii bir
eylemden yarar talep eden ve "kar gtmemeden medet uman ne
istiyor? Ya ileci kii? Ya yararclar, ne istiyorlar o yararclk
kavramlaryla! Ya Schopenhauer, o garip istencin olumsuzlanmas
kavramn yaratrken ne istiyor? Hakikati? Hakikati arayanlar,
"Hakikati istiyorum!" diyenler sonuta ne istiyorlar? 244 stemek, dier
edimler gibi bir edim deildir. stemek btn eylemlerimizin, duygu
ve dncelerimizin hem oluumsal hem de eletirel timsali. Yntem
una dayanyor: Bir kavram bir gcn iradesiyle ilikilendirmek, yle
ki o kavram bylece bir istencin semptomu haline gelsin ve o isten
olmakszn dnlmesin, hatt ne bir duygu hissedilebilsin, ne de
eyleme giriilebilsin. Bylesi bir yntem trajik soruya uyuyor.
Yntemin kendisi trajik yntem. Veya daha ak syleyecek olursak,
eer "dram" szcnden szcn anlamn bozan tm bir diyalektik
ve hristiyan pathos darda brakldnda, bu, dramatikletirme
yntemidir. Adriadne Dionysos'a "Ne istiyorsun?" diye sorar. Bir
istencin ne istedii, uygun eyin sakl ierii bu ite.
stencin ne istedii bizi yanltmamal. stencin istedii ey bir
nesne deil bir hedef, bir erektir. Erekler ve nesneler, hatt gdler
yine semptomdur. stencin, kendi niteliine bal olarak istedii,
ayrmn olumlamak ya da farkl olan yadsmaktr. stenen yene
nitelikler arlk ve hafifliktir. Bir istencin istedii ey, her zaman iin
z nitelii ve kendisine uygun kuvvetlerin niteliidir. Nietzsche'nin
hafif ve olumlamac olan soylu ruh hakknda da dedii gibi:
244
Bu, Nietzschenin btn kitaplarndaki sabit yntemdir. ASde bunun
zellikle dizgesel tarzda verildii grlr.
117
Nietzsche ve Felsefe

"Kendisinin bilmem hangi temel kesinlii ki aramas, bulmas ve hatt


yitirilmesi imknsz olan bir ey 245. O halde biz; yle dnen ne
istiyor diye sorduumuzda temeldeki "Hangisi? sorumuzdan
uzaklamyor, bu soruya sadece yntemsel bir kural ve geliim vermi
oluyoruz. Gerekte soruya, rneklerle deil de bir tiple cevap
verilmesini istiyoruz. Bir tip, kesinkes gcn iradesinin nitelii, bu
niteliin ayrtlar ve uyuan kuvvetlerin bantsndan meydana gelir,
geri kalan her ey semptomdur. Bir istencin istedii ey bir nesne
deil, bir tip, konuann tipi, dnenin, eyleyenin, eylemeyenin, tepki
verenin, vesairenin tipidir. Bir tipin tanmlanmas, o tipin rneklerinde
istencin ne istediinin belirlenmesiyle olur. Hakikati arayan ne
istiyor? Hakikati kimin 246 aradn bilmenin en iyi yolu budur.
Demek oluyor ki dramatikletirme yntemi Nietzsche'nin tasarsna ve
sorduu sorularn biime tam uygun olan tek yntem; ayrmsal,
tipolojik ve soyktk yntem.
u bir gerek ki bu yntemin, ikinci bir gl, yani kendi
antropolojik niteliini geride brakmas gerekiyor. Ancak, bizzat
insann tipinin ne olduunu gz nnde bulundurmamz bizim iin
yeterlidir. Eer tepkin kuvvetlerin zaferinin insann bir yapta olduu
doruysa tm bir dramatikletirme yntemi de baka kuvvet ilikileri
ifade eden baka tipler bulunmasna ve kendisindeki ok insani
ayrtlar dntrebilecek baka bir gcn iradesi niteliine ynelir.
Nietzsche, insand ve insanst der. Bir ey, bir hayvan, bir tanr, bir
insandan ve insani belirlemelerden daha az dramatize edilebilir
deildir. Bunlar da Dionysos'un bakalamlardr, bir ey isteyen bir
istencin semptomlardr. Bunlar da bir tip ifade eder; kuvvetlerin,
insanolunun bilmedii bir tipini. Dramatikletirme yntemi her
245
K, 287.
246
Hangisi sorusuyla eanlaml olarak, zne olarak kim.
118
Nietzsche ve Felsefe

ynden insan amaktadr. Yeryznn bir istenci, yeryzn


olumlayabilecek bir isten olabilir? Yeryznn kendisi bir
anlamszlk olarak durduu bu isten ne istiyor? Bu ayn istencin, ayn
zamanda yeryznn de nitelii olan nitelii ne? Nietzsche yle
cevaplyor: "Hafif..." 247

4. Seleflerine Kar
Ne demek gcn iradesi? stencin gc istemesi, gc bir erek
olarak arzulamas ve ard sra gitmesi demek olmad gibi, gcn,
istencin drts olmas demek de deil. Gc arzulamak ifadesi
yaamak istemek ifadesi kadar samadr en azndan: Yaam
istencinden bahseden phesiz ki henz hakiktle karlamamtr;
yok byle bir isten. Zira varolmayan varolmay isteyemez ve zaten
yaayan daha nasl arzulayabilir yaam?; Hkmetmeyi arzulamak,
peki ama kim buna bir arzu demeyi isteyebilir? 248 te bu yzden,
gcn iradesinin daha nceki bir takm grnlerine karn, Nietzsche
buna, yeni bir kavram olarak, kendisinin bulup felsefeye soktuu bir
kavram olarak itibar eder. Olabilecei kadar alakgnlllkle der ki:
Psikolojiyi benim yaptm gibi bir gcn iradesi morfolojisi ve
oluumu cinsinden kavramak Kada dklm bunca eye bakarak
sylenilmeyenlerin de tahmin edilebileceini varsayarsak, bu imdiye
dek kimsenin aklna gelmedi 249. Yine de Nietzscheden nce bir
gcn iradesinden veya benzeri bir eyden bahsedenler yok deildi,

247
Z, n Konuma, 3: stinsan yeryznn anlamdr. stencimiz desin ki
stinsan, yeryznn anlam olsun. III, Arln Ruhu zerine: Bir
gn insana umasn retecek olan kii btn snr talarn yerinden
oynatm olacak, snr talar havalanacak ve o, yeryzn yeniden vaftiz
edecek, hafif diyecek yeryzne...
248
Z, II Kendini Yenmek zerine; Ktlk zerine
249
K, 23
119
Nietzsche ve Felsefe

ayn ekilde ondan sonra da bundan bahsedenler oldu. Ancak ne onlar


Nietzschenin tilmiziydi, ne de Nietzsche onlarn stad. Gcn
iradesinden hep Nietzschenin mahkm ettii anlamda bahsettiler,
yle ki; gc, istencin nihai hedefiymi ve sanki onun temel
gdsym gibi aldlar. Gc, istencin istedii ey yaptlar. Oysa
byle bir kavray, isten felsefesini tmden dinamitleyecek en
azndan ylesi yanl anlama demektir:
1) u halde g, bir temsil nesnesi olarak yorumlanmaktadr.
sten gc ister veya sten hkmetmeyi arzular ifadelerinde
temsil-g ilikisi o derece yakn ki her g temsil edildii gibi, her
temsil de gcn temsili. stencin hedefi ayn zamanda da temsil
nesnesi veya temsilin nesnesi istencin de hedefi. Hobbesta, insan,
doal durumda bakalarnca temsil edildiini ve tanndn grmek
ister. Hegelde bilin, bir dierince tannmak ve onun tarafndan bir
kendi bilinci olarak temsil edilmeyi ister. Adlerda da temsil edilen
ey yine bir stnlktr, ki bu stnlk gerektiinde organik bir
zayfl telfi eder. Yukardaki seeneklerin hepsinde g, hep,
bilinlerin maddeten karlatrlmasn varsayan bir temsilin, bir
idrkin nesnesidir. O halde gcn iradesine uygun decek ve
karlatrma yapmann da lokomotifi olacak bir gd art; kendini
beenme, gurur, zsayg, gsteriilik ve hatt aalk duygusu.
Nietzsche sorar: Gcn iradesini, kendine kabul ettirme istenci olarak
kim tasarlar? Kim bizzat istenci bir idrk nesnesi olarak tasarlar?
Esasen kim ister stn olarak temsil edilmeyi, hatt kim astln bir
stnlk olarak temsil etmeyi ister? stnl herhangi bir biimde
temsil etmeyi 250 hasta ister. Kendisi hakknda iyi kan sahibi olmaya
bizi iknya alr kle. Sonra da, sanki bunu salayan o deilmi gibi
bu kan karsnda diz ker. Tekrarlyorum, kendini beenmilik bir
250
AS, III, 14
120
Nietzsche ve Felsefe
251
soyaekimdir . Bize bizzat gcn iradesi diye sunulan ey, gcn
kledeki temsilidir sadece. Bize efendi diye sunulan da klenin efendi
dncesi, klenin, kendisini efendi yerinde olarak dledii zamanki
efendi dncesidir. Bu efendi fiilen galip geldiinde tam da klenin
kendisi galip gelmi olur. Bu aristokrasiye ykselme ihtiyac,
aristokratik ruhun zlemlerinden batan ayrdr ve bu ayn ihtiya
aristokratik ruhun yokluunun da en aklayc ve en tehlikeli
semptomudur 252. Filozoflar, sadece muzaffer kleye benzeyen bu
sahte efendi grntsn neden kabul ettiler? Fazlasyla diyalektik bir
el abukluu iin her ey hazr; efendinin iine kle yerletirilmi
olduundan efendi hakiktinin de klede olduunun farkna varlr.
Aslnda her ey muzaffer veya malup kleler arasnda olup biter.
Temsil etme, temsil edilme ve kendine temsil ettirme, temsil
edenlerinin ve edilenlerinin olmas manisi btn klelerde ortaktr.
Bu, kendi aralarnda dnebildikleri ve kendileriyle birlikte
benimsettikleri tek bantdr, zaferleridir bu bant. Temsil mefhumu
felsefeyi zehirliyor; ayn mefhum dorudan klenin ve klelerin
bantsnn rndr ve gcn en marazi, en sradan ve en baya
yorumudur 253.

251
K, 261; TK, Ayrt Etme Sevdas zerine,113: Ayrt etme
sevdasnda olann gz hep bakalarnn zerindedir, onlarn ne hissettiini
bilmek ister. Ancak bu eilimdeki kiinin kendisini tatmin etmek iin ihtiya
duyduu canayaknlk ve kendini kapp koyverme duygular masumiyet,
acma ve iyi yreklilikten kaynaklanmaktan bir o kadar uzaktr. Tam tersine,
karmzdakinin nasl bir ruhsal ve fiziksel ac ektiini, kendisine hakim
olamayp dokunuumuzun veya grnmzn ondaki tesirine kendisini
nasl braktn grmek veya kestirmek isteriz.
252
K, 287. (Dipnotun cmlesi kitabn eitli Trke evirilerinde
bulunamamtr.)
253
G, III, 254.
121
Nietzsche ve Felsefe

2) sten felsefesinin bu temel yanl neye dayanyor? Gc bir


temsil nesnesi yaptmzda, onu ayn zamanda da zorunlu olarak, bir
eyin temsil edilmesi veya edilmemesi, idrk edilmesi veya
edilmemesi etmenine bal klyoruz. Oysa zaten genel geer ve kabul
edilmi deerler idrkin ltlerini verir. Kendine kabul ettirme olarak
anlalan gcn iradesi, mecburen, belli bir toplumdaki geerli
deerleri (para, mevki, g, saygnlk) kendine atfettirme istencidir 254.
Ancak burada hl kim gcn iradesini atfedilecek deerleri edinmek
olarak dnr? Sradan insann, ona atfedilenden baka bir deeri
yoktur elinde; deerleri kendisi saptama alkanl hi yoktur,
bakalarnca nasl kabul edildiinin dnda bir deer atfedemez
kendisine255 ve tabii kendine kabul ettirdiinin dnda da
Rousseau, Hobbesu, doal durumundaki insann toplumu ngren bir
tasvirini yapmakla sular. Bambaka bir niyetle ama benzer bir
sulamay Nietzschede buluruz: Hobbestan Hegele gcn iradesinin
tm bir kavrannda, istenlerin sadece ve sadece kendilerine
atfettirmeye altklar yerleik deerlerin varl esastr. Gcn
iradesini, yeni deerler yaratma olarak bilememek ve konformizm;
yukarda saylan isten felsefesinde semptomatik olan ite bu ikisidir.
3) Yine sormalyz; yerleik deerler nasl atfediliyor? Bu hep bir
vurumann, biimi ne olursa olsun -gizli ya da ak, drste ya da
sinsice- bir mcadelenin sonunda olur. Hobbestan Hegele, gcn
iradesi bir mcadeleye balanr. Bu tam tamna byle nk genel

254
G, IV, 522: Bir demagogda stn bir doann aka temsil
edilmesinin olanakszl nereye dek varyor! Sanki stn insanlarn asl
zellii ve hakiki deeri kitleleri ayaklandrma becerilerindeymi, ksacas,
rettikleri etkiymi gibi... Ancak, byk insann stn doas, baka bir
seviyedeki dierlerinden ayran, o paylalamayan eyde bulunur. (rettikleri
etki=ciddiye alnan demagojik temsil=onlara atfedilen yerleik deerler).
255
K, 261.
122
Nietzsche ve Felsefe

geer deerlerin yararn grecek olanlar mcadeleyle belli olur. Bir


mcadelede yerleik deerlerin ortaya srlmesi bu ayn deerlerin
belli edici zelliidir, yerleik deerlerle srekli ilikilenmesi de
mcadelenin belli edici zelliidir; g iin sava, tannmak iin sava
veya hayatta kalmak iin sava. ema hep ayndr. Oysa mcadele,
sava, rekabet ve hatt karlatrma mefhumlarnn Nietzscheye ve
onun gcn iradesi dncesine ne kadar da yabanc olduu zerinde
durulabilecektir. Mcadelenin varln yadsdndan deildir bu,
Nietzsche, mcadeleyi deer yaratc olarak grmez. Zaten en
azndan, mcadelenin yaratt deerler bir tek galip gelen klenin
deerleridir: Mcadele, hiyerarinin ilkesi veya devindiricisi deil,
klenin, hiyerariyi devirmesinin tek aracdr. Mcadele ne
kuvvetlerin etkin bir ifadesi ne de olumlayan bir gcn iradesinin
grndr. Sonuta, efendinin veya kuvvetlinin zaferi kmaz. Tam
tersine, zayflarn kuvvetlileri galebe ald aratr mcadele, zira
daha fazla olan zayflardr. te bu yzden Nietzsche, Darwine kar
kar: Darwin, mcadele ve doal ayklamay birbirine kartrd.
Mcadelenin, onun sandnn aksine bir sonucu olduunu gremedi.
Evet mcadele ayklyordu ama kuvvetlileri ayklayp zayflarn
zaferini pekitiriyordu 256. Nietzsche kendisinin, mcadele iin fazla
kibar olduunu syler 257. Hatt gcn iradesinin mcadelenin
soyutlamas olduunu da syler 258.

5. Ktmserlie ve Schopenhauere Kar

256
G, I, 396.
257
EH, II, 9: Tm hayatmda tek bir mcadele izi bulunmaz, kahraman bir
doann kartym ben. Bir ey istemek, bir eye i geirmek, kafasndan bir
ama geirmek, arzusu olmak; ben bunlar tecrbe etmedim.
258
G, II, 72.
123
Nietzsche ve Felsefe

Gcn iradesinin yukarda da saylan bu kart anlam, isten


felsefesine son derece talihsiz bir biimde belli bir renk tonu,
duygusal bir renk tonu katmam olsayd hi nemli deildi. stencin
z hep keder ve ruhsal kntde kefedilir. stencin zn bir
gcn iradesinde veya buna benzer bir eyde kefedenler, bundan
saknmann veya sonularn bertaraf etmenin tuhaf bir yolunu bulmak
zorundaymasna bu bulularndan yaknp dururlar. Sanki her ey
gcn iradesi bizi yaanmaz, katlanlmaz, aldatc bir duruma
drecekmi gibi cereyan eder. Bylece u da kolayca anlalyor:
Filozoflar, istenci, hkmetme arzusu anlamnda bir gcn iradesi
yaparak, bu arzuyu, bitmez tkenmez bir arzu olarak, sonsuz bir arzu
olarak grrler; gc bir temsil nesnesi yaparak, byle temsil edilenin
gerekd niteliini grrler; gcn iradesini mcadeleye balayarak,
bizzat istente eliki grrler. Hobbesa gre gcn iradesi, sadece
lm kaygsyla kurtulabilecei bir dte gibidir sanki. Hegel,
efendinin durumundaki gerekdlkta srarldr, zira efendi, byle
kabul edilmek iin kleye muhtatr. Hepsi de elikiyi istencin,
istenci de elikinin iine yerletirir. Tek bir grn vardr, o da
temsil edilen gcn iradesi; istencin z, grnte kaybolmadan
isteyecei eyde var edemez kendini. Hepsi de elikiyi istence,
istenci de elikiye yerletirirler. Bu filozoflar istence bir snrlama,
elikiyi zecek ve istenci yaanabilir klacak akli veya akdi tek yol
olarak bir snrlama sz verirler.
Yukarda sylenenler asndan Schopenhauer yeni bir isten
felsefesi kurmu deildir. Onun dehas, tam tersine bu eskisini u
sonulara, gidip gidebilecei nihai sonulara vardrmasndadr.
Schopenhauer istencin zyle yetinmez, istenci eylerin z, ierden
grlen dnya yapar. sten burada genelin ve tabii kendisinin z
oluverir. Ancak, buradan itibaren de istemesi (nesnelletirmesi)
124
Nietzsche ve Felsefe

genellikle temsile, grne dnr. elikisi temel eliki oluverir:


z olarak isten, yansd grn ister. stencin yansd dnyada
bekleyen yazg elbette bu elikinin strabdr. Yaama istencinin
kalb udur: sten ve temsil olarak dnya. Burada Kant ile balayan
aldatmacay fark ediyoruz. sten, eylerin z veya ierden grlen
bir dnya yaplarak, iki dnyann ayrt edilmesi ilke olarak yadsnyor:
Duyulur ve duyulur olmayan u halde ayn dnyadr. Bu ikisinin ayrt
edilmesi btnyle yadsnp, yerine i ve d ayrm ikame ediliyor; ne
var ki bu da bilhassa z ve grn gibi, yani bizzat iki dnyaym
gibi duruyor aslnda. stenci dnyann z yaparak, Schopenhauer,
dnyay bir yanlsama, bir grn, bir temsil 259 olarak grmeye devam
eder. Denek oluyor ki istencin snrlandrlmas Schopenhauere
yetmez. stencin yadsnmas, kendi kendisini yadsmas gerekir.
Schopenhauerci seim: Bizler aptal ya da nihayetinde kendin ldren
yaratklarz 260. Schopenhauer bize, istence akli veya akdi bir
snrlamann yeterli olmadn, mistik bir yokolua varmak
gerektiini retir. Schopenhauerden alnacak ey budur, rnein
Wagnerin ondan ald da budur: Onun ne metafizik eletirisi, ne
yrtc gereklik duygusu, ne hristiyanlk kartl, ne insann
sradanlnn derin zmlemeleri ne de fenomenlerin bir istencin
semptomlar olduunu gsterdii yol; tam tersine, istenci gitgide daha
ekilmez, daha yaanlmaz kld ve ayn zamanda da yaama istenci
olarak takdis ettii yol.

6. sten Felsefesi in lkeler


Nietzscheye gre isten felsefesi eski metafiziin yerine gemeli,
onu ykmal ve stne kmaldr. Nietzsche, isten felsefesini ilk
259
K, 36; G;I;216; III; 325.
260
G, III, 40.
125
Nietzsche ve Felsefe

olarak ahsnn yapt kanaatindedir; dierlerinin hepsi de metafiziin


son avatarlardr 261. Onun tasarlad biimiyle isten felsefesinin en
iletiyi oluturan iki ilkesi vardr: stemek=yaratmak, isten=nee,
Benim istencim, zgrletirici ve nee habercisi olarak kp gelir.
Azat edilmi isten: stencin ve zgrln has retisi budur, Zerdt
de size byle retiyor 262; sten; zgrletirici ve nee habercisi
olann ad budur. Dostlarm size rettiim budur. Ancak unu da
263
belleyiniz; istencin kendisi tutsaktr henz. stemek kurtarr
stemek istememek olsun hele, siz bilirsiniz bu aptallk masaln
kardelerim! unu rettim ya, uzaklatrdm sizi bo lakrdlardan:
sten yaratcdr264; Efendinin hakiki hakkdr deerler
yaratmak 265. Nietzsche yaratma ve neeyi, bu iki ilkeyi neden
Zerdtn retmesinin temeli olarak, bir keserin akan ve sken
kafas misali tantr? Bu ilkeler bulank veya belirsiz grnebilse de
bunlarn can alc taraf, yani istencin nceki kavranlarna hangi
bakmdan ters olduklar anlaldnda apak bir imlem kazanrlar.
Nietzsche yle der: Gcn iradesini, isten sanki gc istermi, gc
de istencin istedii eymi gibi tasarladlar; bylece gc temsil edilen
bir ey yaptlar; bylece istenci bir kle ve iktidarsz dncesi
yaptlar; bylece gce, yerleik hazr deerlerin atfedilmesiyle karar
verdiler; bylece de elbette gcn iradesini, aslnda ortaya srlenin
tam da bu ayn yerleik deerlerin olduu bir mcadeleden bamsz
olarak tasarlayamadlar; gcn iradesini elikiyle ve bu elikinin
strabyla zdeletirdiler. stencin byle zincire vurulmasna karlk
Nietzsche, istemenin kurtardn, istencin strapl olmasna karlk
261
Bkz. dipnot no. 168.
262
Z, II, Mutlu Adalarda.
263
Z, II, Kurtarma zerine.
264
Z, II, Kurtarma zerine.
265
K, 261.
126
Nietzsche ve Felsefe

istencin sevinli olduunu, kendine yerleik deerleri atfettirme


hayalindeki bir isten grntsne karlk da istemenin yeni deerler
yaratmak olduunu iln eder.
Gcn iradesi, isten gc ister demek deildir. Gcn iradesi ne
kkeninde, ne znde ne de imlem olarak en ufak bir insanbiimcilik
iermez. Gcn iradesi bundan btnyle farkl yorumlanmaldr:
G, bir isteme olarak istente isteyendir. G, istenteki ayrmsal ve
oluumsal edir. te bu yzden gcn iradesi esasen yaratcdr.
G, ite bu yzden asla temsille llmez: Asla temsil edilmez, hatt
yorumlanmaz ve deer biilmez. Yorumlayan, deer bien,
isteyen odur. Peki ama ne ister? Oluumsal eden treyeni ister.
Oluumsal e (g) kuvvetin kuvvetle olan ilikisini belirler ve
ilikideki kuvvetleri niteler. G, yorumsal e olarak belirledii
anda belirlenir, niteledii anda nitelenir. Gcn iradesi byle bir
kuvvetler ilikisini, byle bir kuvvet niteliini ve gcn de bylesi bir
niteliini ister: Olumlamak, yadsmak. Her durum iin farkllk
gsteren bu btn, verili fenomenlerin uygun dt bir tip meydana
getirir. Her fenomen kuvvetlerin ilikisini, kuvvetlerin ve gcn
niteliklerini, bu niteliklerin ayrtlarn, ksaca bir kuvvet ve isteme
tipini ifade eder. Nietzschenin terminolojisiyle unu demeliyiz ki; her
fenomen kendi anlam ve deerini meydana getiren bir tipe gnderme
yapt gibi, gcn iradesine yani kendi anlamnn imlemini ve
deerinin deerini tredii e olarak gcn iradesine de gnderme
yapar. te bu yzdendir ki gcn iradesi znde yaratc ve
donandrcdr: Bir eye i geirmez, aramaz, arzulamaz ve zellikle
de gc arzulamaz. Verir: G, istente aklamasz bir eydir
(devingen, deiken, yorumsal); g, istente verici erdem olarak

127
Nietzsche ve Felsefe
266
vardr; isten, g vastasyla bizzat anlam ve deer donatcdr .
Gcn iradesinin yine de tek mi ok mu olaca sorusu
sorulmamaldr; bu soru Nietzschenin felsefesinin genel anlamda
yanl anlaldna kanttr. Gcn iradesi yorumsaldr, belirlendii
her durumun ayrlmazdr. Bengi dn varlktr, ancak olula
olumlanan varlktr; gcn iradesi ite tpk buradaki gibi tektir, ancak
okluyla olumlanan tektir. Onun teklii oklunun tekliidir ve sadece
oklu iin sylenebilir. Gcn iradesinin teklii, oul bir tipolojiden
ayrlmaz.
Anlam ve deerlerin yaratc esi, mutlaka ve mutlaka da
eletirel e olarak belirlenir. Bir kuvvet tipi sadece bir kuvvet
niteliini deil, ayn zamanda da nitelenen kuvvetler arasndaki bir
ilikiyi gsterir. Etkin tip de sadece etkin kuvvetleri deil, etkin
kuvvetlerin tepkin kuvvetlere stn geldii ve tepkin kuvvetlerin
eyledikleri bir btn; tam tersi olarak tepkin tip de tepkin kuvvetlerin
galip geldikleri ve etkin kuvvetleri yapabilirliklerinden ayrdklar bir
btn ifade eder. te bu anlamdadr ki tip, baz kuvvetlerin
dierlerini zaptettikleri g niteliini ierir. Yksek ve soylu; bunlar
Nietzsche iin etkin kuvvetlerin stnln, bu kuvvetlerin
olumlamayla ilgilerini, ykselmeye olan meyillerini, hafifliklerini
ifade etmektedir. Aa ve baya ise tepkin glerin zaferini, bunlarn
olumsuzla ilgilerini, arlklarn veya hantallklarn ifade eder. u
halde birok fenomen, tepkin glerin hantal zaferi olarak
yorumlanabilir sadece. Btnnde insan fenomeni de byle deil
midir? Tepkin gler ve bunlarn zaferi olmakszn varolamayacak
eyler vardr. Sadece tepkin kuvvetlerin hayat vermesiyle
sylenebilecek, hissedilebilecek veya dnlebilecek eyler,
266
Z, III, Ktlk zerine: Hkmetme arzusu, peki ama kim buna
bir arzu diyebilir? Ah, kim byle bir arzunun hakiki adnn vaftiz ?
128
Nietzsche ve Felsefe

inanlabilecek deerler vardr; Nietzsche kesinkes syler: Eer kiinin


ar ve aa bir ruhu varsa. Yanlgnn, sersemliin tesinde belli bir
ruh aal 267 vardr burada. Deerlerin soyktn, soyluluunu
veya aaln belirleyecek bir eletiri ite bu yzden nce bir
kuvvetler tipolojisinden sonra da gcn iradesi retisinden
ayrlamaz. Dorudur ki u sorulacaktr: Soylu aadan, yksek
alaktan neden ve hangi anlamda daha deerlidir? Hangi hakla?
Bizzat gcn iradesini veya soyutlamasn, sadece iki kart nitelie,
olumlama ve olumsuzlamaya sahip olarak dnmedike bu soruya
268
cevap yoktur. Neden olumlama olumsuzlamadan daha deerlidir?
Greceiz ki bunun zm bengi dn kantyla bulunur: Geri
gelen, geri gelmeye katlanan, geri gelmek isteyen daha deerli,
kesinkes daha deerlidir. Zira bengi dn kant, ne tepkin kuvvetleri
ne de yadsma gcn, bunlar srgitsin diye brakmaz. Bengi dn
olumsuzu dntrr: Ar, hafif bir ey yapar; olumsuzu,
olumlamadan tarafa geirir; olumsuzlamay bir olumlama gc yapar.
Eletiri tam tamna bu yeni biimindeki olumsuzlamadr: Ykma,
olumlamaya derinden bal bir saldrganlk olarak etkin olur. Eletiri
nee olarak ykmadr, yaratcnn saldrganldr. Deer yaratc bir
ykcdan, kyacdan ve eletiriciden ayrlabilir deildir; yerleik
deerlerin, tepkin deerlerin, aaln eletiricisinden 269

267
Nietzschenin Flaubert hakkndaki yarglar: Onda ruh aal deil de
aptallk kefeder.
268
Daha deerliye karar verecek olanda yerleik deerler bulunamaz: VP,
II, 530: Hkim bir yaam tipi ve bir k, bir rme, bir ayrma, bir
zayflk tipi gryorum. Bu iki tip arasndaki ncelik hakk sorunu hl
belirsiz zannedilecektir.
269
Z, n Konuma, 9: ... Ykc, sulu Oysa yaratc olan odur; I, 15:
Her kim yaratmak zorundadr, her zaman ykacaktr.
129
Nietzsche ve Felsefe

7. Ahlkn Soyktnn Plan


Ahlkn Soykt Nietzschenin en dizgesel kitabdr. ki ynden
ilgintir: Birincisi, bir aforizmalar btn veya bir iir olarak
sunulmamasna ramen aforizmalarn yorumlanmas ve iire deer
biilmesinin 270 anahtar olarak verilmesi. kincisi de Nietzschenin
burada, tepkin tipi, tepkin glerin galip gelme tarzn ve bu galip
gelmelerinin ilkesini ayrntl olarak zmlemesi. Kitaptaki ksmn
ilki hnc, ikincisi huzursuz vicdan, ncs de ileci ideali ele alr:
Hn, huzursuz vicdan ve ileci ideal tepkin kuvvetlerin suretleri ve
ayn zamanda da birer hiilik biimleridir. Ahlkn Soyktnn bu
ifte manzaras genelinde yorumlamann anahtar ve zelinde de
tepkin tipin zmlemesi olmas rastlant deildir. Aslnda,
yorumlama ve deer bime sanatna engel koyan, soyktn
doasn bozan ve hiyerariyi deviren bizzat tepkin kuvvetlerin basks
deil midir? O halde Ahlkn Soyktnn bu iki yn, eletiriyi
meydana getirmektedir. Ancak eletirinin ne olduu ve felsefenin
hangi anlamda bir eletiri olduu sorunu zmlemeye kalyor.
Biliyoruz ki tepkin kuvvetlerin galip gelmesi bir kurmacaya
dayanyor. Bunlarn zaferi, imgesel bir ey olarak hep olumsuzun
zerine kuruludur: Tepkin kuvvetler etkin kuvveti yapabilirliinden
ayrr. Bylece etkin kuvvet bir yutturmaca vastasyla tepkin olur. 1)
lk almadan itibaren Nietzsche hnc bir imgesel intikam olarak,
aslen bir tinsel cezalandrma 271 olarak sunar. stelik, hncn bu
ekilde tesisinin bir bozuk mantk, kuvvetin yapabilirliinden
ayrlmasnn bozuk mantn 272 ierdiini yine Nietzsche ayrntsyla
zmler. 2) kinci alma, hemen ardndan, huzursuz vicdann
270
G, nsz, 8.
271
G, I, 7 ve 10.
272
AS, I, 13.
130
Nietzsche ve Felsefe

imgesel ve tinsel olaylardan ayrlmaz olduunun altn izer.


Huzursuz vicdan atkl doasyla, kendi aleyhine dnen bir kuvveti
ifade eder 273. te bu anlamda da Nietzschenin tersyz olmu
dnya 274 dedii eyin temelidir. Genelde Nietzschenin, atklarn
kant kavrannn yetersizliinin altn izmeyi ne ok sevdii fark
edilecektir: Kant, atklarn ne kaynan ne de gerek yaygnln
anlad275. 3) Son olarak ileci ideal en byk yutturmacaya, ahlk ve
bilgi zerine dier tm yutturmacalar iine alan ideale gnderme
yapar. Nietzsche, elegantia syllogismi 276 diyor buna. Ancak bu sefer
hii isteyen bir isten sz konusu; ama yine de en azndan, bir isten
hep var277.
Yapmaya altmz ey, Ahlkn Soyktnn biimsel
yapsn ortaya koymak. Bu ksmn kitapta bu ekilde dzenlenmi
olmasnn rastlant sonucu olduuna inanmay bir kenara brakyorsak
u sonuca varmak gerekiyor: Nietzsche, Ahlkn Soyktnde
Mutlak Akln Eletirisini yeniden yapmak istemitir. Ruh bozuk
mant, dnya atks, ideal yutturmacas; Nietzsche, eletiri
dncesiyle felsefenin ayn ey olduunu dnr, ki Kant da tam
tamna sadece uygulamada deil kuramsal olarak da bu noktay
atlam, tehlikeye atm ve heba etmitir. Chestov, Dostoyevskinin
Yeraltndan Notlarnda salt akln hakiki eletirisini bulmaktan
memnundu. Kant, ncelikle nietzscheci bir dnce olan eletiriyi
skalamt. Ancak Nietzsche, kendisinin dnda bir bakasna, hakiki

273
AS, II, 18: kar gtmeme, feragt, kendini feda etme gibi elikili
mefhumlar... Bunlarn tadyla kyclnkinin mayas ayndr.
274
AS, III, 14.
275
atknn kayna huzursuz vicdandr (AS, II). atk, ahlk ve
yaamn kartl olarak ifade edilir (G, I, 304; FD, II; AS, III).
276
AS, III, 25.
277
AS, III,28.
131
Nietzsche ve Felsefe

eletiriyi tasarlamak ve gerekletirmek konusunda gvenmez. Hem


bu tasar felsefe tarihi iin byk nem tayor; sadece rakibi kantlk
karsnda deil, iddetle kar koyduu kant k karsnda da
tayor bunu. Kanttan sonra Hegel ve Feuerbacha kadar, u nl
eletirel eletiriden geen eletiri ne oldu? Zihnin, kendi-bilincinin
ve bizzat eletirinin eyleri ve dnceleri sahiplendii ve hatt
insann, yoksun brakldn syledii belirlenimleri tekrar
sahiplendii bir sanat oldu; yani ksacas diyalektik. Ancak bu
diyalektik, bu yeni eletiri, nceden sorulmas gereken u sorudan
titizlikle kanyor: Eletiriyi kim yrtmeli, bunu yrtmeye kim
yetkin? Bize akl, zihin, kendi-bilinci, insan deniyor ama kimden
bahsediyor bu kavramlar, kimdir bunlarn muhatab? nsan ve zihnin
kim olduu sylenmiyor. Zihin, herhangi bir gle kilise veya
devlet uyumada acele eden kuvvetleri saklyor grnyor. Kk
insan kk eylere tekrar sahip olduunda, tepkin insan tepkin
belirlenimlere tekrar sahip olduunda sanlyor mu ki eletiri byk
ilerleme kaydetmitir ve hatt bylece de etkin olduunu
kantlamtr? nsan tepkin bir varlksa hangi hakla eletiri
yrtecektir? Dini geri kazanmakla dinle iliiimizi kesmi olur
muyuz? Teolojiyi bir antropoloji yaparak, Tanrnn yerine insan
geirerek z, yani mevkii ortadan kaldrm olur muyuz? Byle her
anlama ekilebilecek belirsizliklerin k noktas kant eletiridir 278.
Eletiri Kantta, yryebilecei hakikten etkin bir usul
kefedememitir. Orta yol bulmayla tkenmitir; insanda, kendi-
bilincinde, zihinde, ahlkta, dinde ifadesini bulan tepkin glerin
hibir zaman stesinden getiremez bizi. Hatt tam tersine, bu tepkin
278
D, 10: Felsefe, teologlarn kanyla kirlenmitir dediimde, beni,
Almanlar arasndan derhal anlayanlar olacaktr. Protestan papaz, Alman
felsefesinin bykbabasdr, bizzat protestanlk da peccatum originale...
Kantn baars, bir teologun baarsdr sadece.
132
Nietzsche ve Felsefe

kuvvetleri biraz daha bizim yapar. Sonuta, Marx ve Hegelin


durumu neyse, Kant ve Nietzschenin durumu da odur; Marx iin nasl
ki diyalektii ayaklar zerinde durdurmak sz konusuysa ayn ey
Nietzschede eletiri iin geerlidir. Ancak bu benzetirme Marx ve
Nietzscheyi birbirine yaknlatrmaz, bilakis uzaklatrr, zira
diyalektik, eletiri olarak kant eletiriden kagelir. Eer eletiri
bizzat yzkoyun kapaklanm deilse ne diyalektii ayaklar
zerinde dorultmaya ne de herhangi bir biimini yapmaya gerek
vardr.

8. lkeler Ynnden Nietzsche ve Kant


Kant, eletiriyi en bandan btncl ve olumlu eletiri olarak
gren ilk kiidir. Btncldr nk ondan hibir eyin kaamamas
gerekir; olumludur, olumlamacdr nk nceden gzard edilmi
gleri serbest brakmadan bilme gcn snrlamaz. Peki ama
sonular nelerdir byle byk bir tasarnn? Okuyucu cidden, Salt
Akln Eletirisinde, Kantn, teologlarn dogmalarna (Tanr, ruh,
zgrlk, lmszlk) galip gelmesinin, bu dogmalarla uyuan ideale
zarar verdiine inanyor mu? Ve hatt Kantn byle bir niyeti
olduuna inanlabilir mi 279? Salt Akln Eletiriside, Kant daha ilk
sayfalardan itibaren bu kitabn hi de bir eletiri olmadn itiraf
etmiyor mu? yle grnyor ki Kant, eletirinin olumluluunu
eletirilenin haklarn alakgnllkle kabul etmeyle kartrmtr.
Hi bu kadar uzlamac, bu kadar saygl bir btncl eletiri
grlmemitir. Hem tasaryla sonular arasndaki (dahas genel tasar
ile ahsi niyetler arasndaki) bu kartlk kolayca aklanabilir. Kant
khne bir eletiri kavrayn varabildii en u noktaya gtrmek

279
AS, III, 25.
133
Nietzsche ve Felsefe

dnda bir ey yapmad. Eletiriyi, bizzat bilgi veya hakikte deil de


bunlara ilikin iddialara yaslanmas gereken bir kuvvet yapt. Ahlka
ilikin iddialara yaslanan bir kuvvet yapt, bizzat ahlka yaslanan
deil. Byle olunca da btncl eletiri bir uzlama taktiine
dnveriyor; savaa gitmeden nce nfuz alanlar oktan paylalm.
ideal arpyor gze: Ne bilebilirim? Ne yapmalym? Ne umut
etmeliyim? Bu nn de snrlar iziliyor, ktye kullanmlar ve
ihlaller ifa ediliyor ama her nn de eletirilemez zellii elmadaki
kurtuk misali kantln kalbinde yerleik kalyor: Hakiki bilgi,
hakiki ahlk, hakiki din. Kant bir de olgu der; ahlk olgusu, bilgi
olgusu diye Alanlara snr ekme yolundaki Kant eilim en
sonunda zgrce, kendi oyununu oynayarak Yargnn Eletirisinde
kagelir; burada, batan beridir bildiimizi reniriz: Kantn
eletirisinin dorulamak dnda bir amac yoktur, eletirdii eye
inanmakla balar ie.
Bildirilen byk siyaset bu mudur? Nietzsche bunda daha henz
byk siyasetin olmadn saptyor. Eletiri, gerek ahlk ahlkla
dalga geer demekle yetindiinde bir hitir ve hibir ey de sylemez.
Kendi hakiktine yaslanmadka, hakiki bilgiye, hakiki ahlka, hakiki
dine dayanmadka hibir ey yapmaz 280. Nietzsche, erdemi hkmsz
kld her seferinde, sadece sahte erdemleri veya erdemin maskeleri
deil bizzat erdemin de bir hkm kalmaz, yani hakiki erdemin
kkl, hakiki ahlkn inanlmayacak sradanl ve zgn
deerlerin bayal hkmn yitirir. Zerdt burada en ufak bir
kukuya yer vermez; iyileri, mkemmelleri bilmenin, onda, insana

280
HB, 345: En kafal olanlar... bir halkn, kendi ahlk hakkndaki veya
insanlarn tm bir insan ahlk hakkndaki, ite bu ahlkn kkeni, dinen
tasvip, zgr irade nyargs vesaire hakkndaki sama dncelerini ortaya
koyup eletirir, bylelikle de bizzat ahlk eletirdiklerini sanrlar.
134
Nietzsche ve Felsefe

kar iine bir rperti verdiini, kanatlarnn kmasnn ite bu


tiksinmeden dolay olduunu syler 281. Sahte ahlk veya sahte dini
eletirmekle zayf eletirmenler, majestelerinin muhalifi, gaml
mminler oluruz. Taraflar uzlatran sulh hukuku hakiminin eletirisi
bu. ddia sahiplerini eletiriyoruz, bu iddia sahiplerinin bu alanlardaki
tecavzn mahkum ediyoruz ama bu alanlarn kendisi bize kutsal
geliyor. Ayn ey bilgi iin de geerli; adna lyk bir eletiri, bilgi
takma adnda bir bilinemeze deil, bilinebilir olan hakikten bilgiye
yaslanmal 282. te bu yzden Nietzsche, bu alanda olduu gibi dier
alanlarda da btncl bir eletirinin olas tek ilkesini kendi
perspektivizminde bulduunu dnr. Ahlki olgu, ahlki fenomen
yoktur ama fenomenlerin ahlki bir yorumlamas vardr 283. Bilginin
yanlsamalar yoktur ama zaten bilginin kendisi bir yanlsamadr; bilgi
bir yanlgdr, daha da kts bir arptmadr 284. (Nietzsche bu son
nermeyi Schopenhauere borludur. Schopenhauer, kantl ite
byle, kkten dntrerek, diyalektikilerin aksi ynnde
yorumlamtr. Schopenhauer, eletirinin ilkesini de hazrlamay
bilmitir; ama ahlk ayan tkezletir, budur zayf noktas).

9. Eletirinin Gerekletirilmesi
Kantn Salt Akln Eletirisindeki dehas, akn bir eletiri
tasarlam olmasndadr. Akln eletirisi olarak eletirinin duyguyla,
deneyimlemeyle, d bir merci ile yaplm olmamas gerekir. Dahas,
eletirilen, akln dnda deildir; aklda, dtan beden, duyu veya

281
EH, IV, 5.
282
G, I, 189.
283
G, II, 550i
284
G, I ve II (Bilgi organik ve organize hale gelen yanlg olarak
tanmlanmtr).
135
Nietzsche ve Felsefe

edilgiler gelen yanlglar deil de tam da akldan doan yanlsamalar


aramak gerekir. u halde bu iki talebin kskacnda, Kant, eletirinin,
bizzat akln yrtt bir eletiri ve elbette akln eletirisi olmas
gerektii sonucuna varr. Kant eliki de bu deil mi; akl hem
yarg hem de sulu yapmak, onu hem yarglayan hem de yarglanan
olarak tesis etmek? 285 Kantta, hibir ekilde kendinin yargc olma
grevini emanet etmeden akl ierden yarglayacak yntem eksik.
Dorusu Kant, akn eletiri tasarsn gerekletirmiyor. Akn felsefe
koullanann hl dndaki koullar kefediyor. Akn felsefenin
ilkeleri birer koullanma ilkesi, yoksa isel bir oluumun ilkeleri deil.
Biz bizzat akln, anln ve anln kategorilerinin oluumunu
istiyoruz: Nelerdir akln ve anln kuvvetleri? Aklda gizlenen ve
yine aklda kendisini ifade eden isten nedir? Akln gerisinde ne
duruyor, akln kendisindeki nedir? Gcn iradesi ve bundan doan
yntemle, Nietzsche, isel bir oluumun ilkesini dzenliyor. Gcn
iradesini akn bir ilkeyle kyasladmzda, a priori yapda bir gcn
iradesindeki hiilii anladmzda her eyden nce bunlarn ayrmn
psikolojik saptamalarla ortaya koymak isteyeceiz. Zaten her hl ve
krda Nietzschenin hi akn ilkeleri olmamtr; onda bunlarn yerini
tam olarak soyktk alr. Oluumsal ve soyktksel ilke olarak, yasa
koyucu ilke olarak sadece gcn iradesi isel eletiriyi
gerekletirmeye yeteneklidir. Sadece gcn iradesi bir tednm
olanakl klar.
Nietzschede filozof-yasa koyucu, gelecein filozofu olarak belirir;
yasa koymak deerlerin yaratlmas anlamndadr. Hakiki filozoflar,
286
buyuran ve yasa koyanlardr . Chestovun harika metinlerini
ateleyen de bu nietzscheci esindir: Bizim iin btn hakiktler, hatt
285
G, I, 185.
286
K, 211 - G, IV,104.
136
Nietzsche ve Felsefe

metafizik olanlar dahi, parereden doar. Ancak yine de metafizik


hakiktlerin kayna juberedir ve insanlar jubereyi paylamadklar
lde metafizik onlara olanaksz grnr; Yunanllar, ortaya
karak hakiki varl insann gznden karan her ey karsnda bu
boyun emeyi, bu itaatkr kabullenmeyi hissediyorlard. Hakiki
gereklie ulamak iin dnyann efendisi gibi grmeli, buyurmay ve
yaratmay renmeli Yeterli akln olmad yer burasdr. Bize gre,
dnmenin tm olana burada ortadan kalkyor, onlar ise burada
287
metafizik hakiktin balangcn gryorlar . Filozofun kendi
faaliyetlerine yasa koyucunun faaliyetini eklemesi diye bir ey yok,
zaten bunun iin en elverili yerde durmakta; nasl ki bilgelie boyun
eii, filozofu, olas en iyi yasalar bulmaya yetkili klyorsa, insanlara
da bunlara boyun eme sras dyor. Hayr, ite sylenen ey bu
deil, tamamen baka bir ey sylenmek isteniyor. Filozof olarak
filozof bir bilge deildir; filozof, filozof olarak itaat etmeyi keser,
eskimi bilgeliin yerine buyurmay geirir, eski deerleri parampara
eder, yenilerini yaratr. Tm bilgisi, tecrbesi ite bu anlamda yasa
koyucudur. Filozof iin bilgi, yaratmadr. Onun bu yaratma ii yasa
288
koymaktan ibarettir, onun hakikt istenci, gcn iradesidir .
Filozofun byle dnlmesinin kkleri Sokratesin ncesine
dayanyorsa da modern dnyada tekrar ortaya k kant ve eletirel
grnmektedir. Parere yerine jubere; koperniki bakaldrnn znn
ve eletirinin, eskimi bilgelie, dogmatik ve teolojik boyun eie
kar k yolu bu deil midir? Yasa koyucu felsefe olarak felsefe
dncesi isel eletiri olarak eletiri dncesini tamamlar; bu ikisi,
kantln temel katksn, zgrletirici katksn meydana getirir.

287
Chestov, Dnmenin kinci Boyutu, NRF, Eyll 1932
288
K, 121; K, 120.
137
Nietzsche ve Felsefe

Ancak burada da, kendi felsefe-yasa koyma dncesinden


Kantn ne anladn sormamz gerek. Nietzsche, kant dnceyi ele
alr ve gelitirir grnrken, Kant neden, yrrlkteki deerlerin bir
dkmn yapmakla yetinen ve gelecein filozoflarnn tam ztt olan
felsefe iilerinden sayar? Kant iin sonuta, yasa koyucu (bir
alanda) olan her zaman iin bir yetimizdir; anlk, zihin. Bunu iyi
kullandmz ve dier yetilerimize, bu yetiye uygun bir grev
saptadmz lde bizzat yasa koyucuyuzdur. Ancak, hangi yeti
altnda neye, hangi kuvvetlere itaat edeceiz? Anln ve akln uzun
bir gemii var; bu ikisi, biz kimseye inanmak istemediimizde bizi
itaat ettiren merciler. Tanrya, devlete, ebeveynimize itaat etmeyi
kestiimizde, akl kagelip bizi hl uysal olmaya ikna ediyor:
Buyuran sensin! Akl, klelik edilerimizi, boyun eilerimizi, bizi
aklc bireyler yapan stnlkler olarak gsteriyor. Klgn akl ad
altnda bir akl, Kant, akldan kayglanmaya ihtiya olmayan
durumlar iin bilhassa yaratt. Yani yrein ihtiyacnn, ahlkn,
devin konutuu durumlar iin... 289 Ve son olarak da yasa koyucu-
zne birliinin, bu nl kant birliin ardnda ne yatyor? Yenilenmi
bir teoloji yatyor sadece, protestan tarz bir teoloji: Hem inanan hem
rahip, hem yasa koyucu hem de zne grevi grmemiz ykleniyor
bize. Kantn hayali, duyulur ve duyulurst dnya ayrmn ortadan
kaldrmak deil, bu her iki dnyada kiiselin tekliini kantlamakt.
Yasa koyucu ve zne, zne ve nesne, numen ve fenomen, rahip ve
mmin ayn kii. Bu dzenleme teolojik bir baardr: Kantn
baars bir teologun baarsdr 290. Kendimize en nce rahip ve yasa
koyucuyu yerletirince, her eyden nce inananlar ve zneler olmay
bir kenara braktmz m sanlyor? Bu yasa koyucu ve rahip yerleik
289
G, I, 78 Ayn Metin, D, 12.
290
D, 10.
138
Nietzsche ve Felsefe

deerlerin vekletini, yasamasn, temsilini icra ediyor: Yaptklar ey,


yrrlkteki deerleri iselletirmek. Kantta, yetilerin iyi
kullanlmas ilgin bir ekilde u yerleik deerlerle badayor:
Hakiki bilgi, hakiki ahlk, hakiki din

10. Sonular Bakmndan Nietzsche ve Kant


Nietzscheci eletiri anlaynn kant eletiri anlayna kart
oluu zetlenecek olursa, bunun be noktada toplandn grrz: 1)
Szde olgularn basit koullar olarak akn ilkelere kar inanlarn,
yorumlamalarn ve deerlendirmelerin anlam ve deerini aa koyan
oluumsal ve yorumsal ilkeler. 2) Kendini yasa koyucu olarak gren
bir dnme deil de nk bu sadece akla itaat eder akln
karsnda dnen tek dnme: Aklc varlk, hep olanaksz
olacaktr291. Akla, dnmeden baka bir eyle verinin, yrein,
duygunun, hevesin veya tutkunun haklarna kart olarak
anlaldka, akldclk yanl anlalr. Akldclkta, dnme
dnda, dnmek dnda bir ey sz konusu deildir. Akln karsna
dnmenin, aklc bireyin karsna da dnrn kendisi karlr 292.
Zira akl, kendi hesabna, dnmenin yine dnmeye boyun ediren
haklarn eline alr ve bunlar ifade eder; dnme de haklarn geri
kazanr ve akl iin yasa koyucu olur: Zar at. te zar atnn anlam
budur. 3) Kant yasa koyucu deil de soyktk olmak. Kantn
yasa koyucusu mahkeme yargcdr, alanlarn taksimini ve yerleik
deerlerin tahsisini gzeten sulh hukuk hakimidir. Soyktk esin,
adli esinin kartdr. Has yasa koyucu soyktkdr. Soyktk

291
Z.
292
OD, I, David Strauss, I; II, Eitimci Schopenhauer, I : Dnr ile
halk dnrnn kartl (halk dnr, akl temsil eden eitimli bir
odundur). Kierkegaard, Feuerbach ve Chestovda benzer konu.
139
Nietzsche ve Felsefe

biraz khindir, gelecein filozofudur. Bize, sallantda bir bar deil


293
tanmadmz, bilmediimiz savalar haber verir . Ona gre
dnmek yarglamaktr ama yarglamak da deerlendirmek, deerleri
yaratmaktr. Yarglama sorunu doruluun sorunu, hiyerarinin
sorunu olur. 4) Aklc varlk olarak deil de yrrlkteki deerlerin
memuru olarak, ayn zamanda rahip ve inanan, ayn zamanda yasa
koyucu ve tebaa, kendi kendisinin hizmetindeki ayn zamanda galip ve
malup kle; tepkin insan. Pekiyi u halde eletiriyi kim yrtyor?
Nedir eletirel bak as? Eletirel eyletke, gerekletirilmi insan
deil, insann, zihnin, akln ve kendi bilincinin yceltilmi biimleri
de deil. Ne Tanr ne insan; zira insan ve Tanr arasnda henz yeter
ayrm yok, birbirlerinin yerini pek l alyorlar. Eletirel eyletke
gcn iradesidir, eletirinin bak as da gcn iradesinin bak
asdr. Ancak, hangi biimde eletiri? Bizzat eletirinin olumlu
rn olarak stinsan biiminde deil rnein. Ama yine de bir
grece stinsan tipi 294 var: Eletirel tip bu; insan geilmeyi, almay
istedii lde kendinizi stinsann babas, atas haline
295
getirebilirsiniz; yapacanz en iyi ey de budur . 5) Eletirinin
hedefi insann veya akln amalar deil stinsandr, geilmi insan,
alm insandr. Eletiride dorulamak deil, baka trl hissetmek,
baka trl bir duyarlk sz konusudur.

11. Hakikt Kavram


Hakikt her zaman z olarak, Tanr olarak, stn mercii olarak
ortaya konmutur Ama hakikt istencinin bir eletiriye ihtiyac var.
Bylece grevimizi de belirleyelim- hakiktin deerini kesinkes
293
EH, IV, 1.
294
EH, IV,5.
295
Z, II, Mutlu Adalar zerinde.
140
Nietzsche ve Felsefe
296
sorgulamalyz . Kant bu noktada klasik filozoflarn sonuncusudur;
hakiktin deerini asla sorgulamam, hakikiye boyun eiimizin
nedenlerini asla ele almamtr. Bu bakmdan baka herhangi bir
filozof kadar dogmatiktir. Ne o ne de dierleri unu sormaz: Hakikti
kim aryor? Yani, hakikti arayan ne istiyor? Tipi nasldr, gcn
iradesi nasldr? Felsefenin bu noksanlnn doasn anlamaya
alalm. Herkesin iyi bildii gibi, aslnda insan hakikti pek az arar;
bizi yanlglarmzdan ziyade ilgilerimiz ve de ahmaklmz ayrr
hakiktten. Ancak filozoflar, dnme olarak dnmenin hakikti
aradn, hakikti hak olarak sevdiini, hak olarak istediini ne
srerler. Felsefe, dnme ve hakikt arasnda bir hak bants
kurarak, has bir dnrn istencini hakikte balayarak, hakikti
kendisine ait soyut bir istence, bir kuvvet tipine, gcn iradesinin bir
niteliine balamay nlyor. Nietzsche, sorunu, yine sorunun ortaya
konduu yerde kabul eder; Nietzsche iin hakikt istencinden kukuya
kaplmak, insanlarn bir kez daha aslnda hakikti sevmediklerini
hatrlamak sz konusu deildir. Nietzsche, hakiktin bir kavram
olarak neyi imlediini, yine hakiki olarak nitelenen hangi kuvvetleri
ve hangi istenci bir hak olarak nkabul yaptn sorar. Hakikt
zerine aslsz iddialar eletirmez Nietzsche ama hakiktin kendisini
ve bir ideal olarak hakikti eletirir. Nietzschenin yntemine gre
hakikt kavram dramatikletirilmelidir. Bizi daha hl nice tehlikeli
maceraya srkleyen hakikt istenci, btn filozoflarn saygyla sz
ettikleri u nl hakiktseverlik, oktandr ne sorunlar koydu
nmze! Hakikti bulmak isteyen nedir, iimizdeki? Aslnda, biz
bu istencin kkeni sorunu nnde uzunca bir zaman bekledik ve yine
bundan daha temel bir sorunun karsnda bulduk kendimizi. Hakikti
istediimizi kabul edelim, peki neden hakikt olmayan istemiyoruz?
296
AS, III, 24.
141
Nietzsche ve Felsefe

Veya belirsizlii? Ve hatt cahillii? nanr msnz, bize kesinkes


yle geliyor ki imdiye dek sorun 297 hi ortaya konmad; bunu gren,
gz nnde bulunduran ve buna cesaret eden ilk biziz 298.
Hakikt kavram hakiktli bir dnyay niteler. Hatt bilimde de
fenomenlerin hakikti, fenomenlerin dnyasndan ayr bir dnya
meydana getirir. Oysa hakiktli bir dnya, kalbine oturttuu
hakiktsever bir insan varsayar 299. Kimdir bu hakiktsever insan? Ne
ister? lk sava gre aldatlmamak, kendisini buna brakmamak ister.
Zira aldatlmak zararl, tehlikeli ve uursuzdur. Ama bylesi bir sav
dnyann zaten bizzat hakiktli olduunu varsayyor. Zira hepten
yanl bir dnyada, kendini aldatlmaya kaptrp koyvermeme istenci
uursuz, tehlikeli ve zararl olur. Sonuta hakiktin tehlikesine ve
gereksizliine ramen, her ne pahasna olursa olsun, hakikt
istencinin olumas gerekti. Dier sav kalyor geriye; Hakikt
istiyorum, kandrmak istemiyorum demek oluyor ve kandrmak
istemiyorum demek, zel bir durum olarak, kendi kendimi kandrmak
istemiyorum demeyi ieriyor 300. Eer biri hakikt istiyorsa, dnyann
olduu ey adna deil de olmad ey adna istiyordur bunu.
Anlald zere yaam yoldan karmak, kandrmak, gizlemek, gz
boyamak, krletirmek ister. Ancak, hakiki olan isteyen, nce
yanln bu yksek gcn deersizletirmek ister; yaam bir
yanl, dnyay da bir grn yapar. Yaamn karsna bilgiyi,
bu dnyann karsna da baka bir dnya, bir tednya, tam tamna
hakikte uygun dnyay koyar. Hakiktli dnya, bu dnyay bir
297
Hakiktin deeri sorunu (.n.).
298
K, I.
299
G, I, 107: Hakiki olann ve varln bir dnyasn imgelemek iin nce
hakikte uygun insan yaratmak gerekir (hakikte uygun olarak dnlen
olgu da var bunun iinde).
300
GS, 344.
142
Nietzsche ve Felsefe

grn olarak tasarlayan bu istenten ayrlabilir deildir. u halde


bilgi ve yaam kartl, dnyalarn ayrt edilmesi, bunlarn gerek
zelliini ortaya koyuyor: Bu, ahlk kkenli bir ayrt etmedir, ahlk
kkenli bir kartlktr. Aldatmak istemeyen insan, mkemmel bir
dnya ve mkemmel bir yaam ister; aldatmak istememesinin tm
nedenleri ahlkidir. Hakikti isteyenin erdemciliine toslarz hep: En
gzde uralarndan biri kusurlarn insanlar arasnda datlmasdr;
sorumlu klar, masumiyeti yadsr, yaam sular ve yarglar, grn
geersiz iln eder. unun doruluuna inanyorum ki, tm bir
felsefede, ahlki (veya ahlki olmayan) hesaplar tm bitkinin kt
asl tohumu meydana getiriyor Bu yzdendir ki felsefenin babas
olacak bir bilgi igdsnn varlna inanmyorum 301. Ahlki kar
duru her zaman bizzat bir semptomdur. Baka bir dnya, baka bir
hayat isteyen, daha derin bir ey istiyordur: Yaama kar yaam 302.
ster ki yaam erdemli hale gelsin, hem kendini hem de grn
dzeltsin, baka bir dnyaya geit versin. ster ki yaam kendini
yadssn ve kendinin aleyhine dnsn: Kuvveti kurutmak iin kuvveti
kullanmaya kalkmak 303. Ahlki kar duruun arkasnda baka
trden bir eliki duruyor; dini veya ileci eliki bu.
Kurgul konumdan ahlki kar durua, ahlki kar durutan ileci
elikiye Ancak ileci eliki de srasnca yorumlanmas gereken bir
semptomdur. ileci ideal insan ne ister? Yaam yadsr, aalam
bir yaam, soysuzlam ve aalam kendi yaamn isteyen odur,
kendi tipinin ve tabii bunun gcnn ve zaferinin muhafazasn, tepkin
kuvvetlerin zafer ve sirayetinin muhafazasn ister. te bu noktada
tepkin kuvvetler onlar zafere gtrecek o kayg uyandrc

301
AS, 6.
302
AS, III, 13.
303
AS, III, 11.
143
Nietzsche ve Felsefe

mttefiklerini bulurlar; hiilik, hilik istenci 304. Yaam, onun tepkin


haliyle yklenen hilik istencidir sadece. Tepkin kuvvetleri, yaamn
kendi kendisiyle elimesinin, kendini yadsmasnn ve yok etmesinin
gerektii yol olarak kullanan da ayn hilik istencidir. Yaamdan
stn olarak adlandrlan deerlere can veren en bandan beri hilik
istencidir. Schopenhauerin en byk yanlgs da budur: O
zannetmitir ki yaamdan stn deerlerde, isten yadsnyordur.
Aslnda, yaamdan stn deerlerde yadsnan, isten deildir;
yaamdan stn bu deerler bir yadsma, yaam silme istenciyle
ilikilidirler. Bu yadsma istenci stn deerlerin deerini belirliyor.
Silah da u: Yaam tepkin kuvvetlerin egemenliine devretmek; yle
ki yaam btnyle ileriye doru, hilie doru, hiliinin delip
geici duygusuna doru, yapabilirliinden ayrlm ve daha az yapa
yapa yuvarlanmaktadr. Hilik istenci ve tepkin kuvvetler; ileci
idealin temelinde bu ikisi yatar.
Yorumlama u halde kefini, katman delerek yapar: Bilgi,
ahlk ve din; yaama stn deerler olarak hakikt, iyi ve kutsal.
de birbirine balanyor: ileci ideal burada nc zamandr, hem de
ilk ikisinin anlam ve deeridir. O halde nfuz alanlarn paylatrmak
bounadr, dahas bu zaman birbirinin karsna da yerletirilebilir.
Btn alanlar az ya da ok youn elinde bulundurmasyla ileci
ideale rast gelinir; kimseyi tehlikeye atmayan bir arlktr bu.
Bilginin, bilim ve hatt zgr dnrn biliminin, ne pahasna
olursa olsun hakiktin, ileci ideali tehlikeye atacana kim
inanabilir? Zihin ciddiyetle, cesaretle ve drste i banda
olduundan beri, ideallerden tmden vazgeiyor: hakikt istemesi
hari. Ama bu isten, idealin bu artakalan, bana inanmak isteyecek

304
AS, III, 25.
144
Nietzsche ve Felsefe

olursanz, kendi en sert, en tinsel, en irek, tm d grnnn en


sade ileci idealidir 305.

12. Bilgi, Ahlk ve Din


Her eye ramen, belki de bilgi, ahlk ve dinden ayrt etmeyi ve
hatt bunlarn karsna yerletirmeyi seveceimiz bir akl vardr belki.
Hakikt kavramnn kaynan kefetmek iin hakiktten ilece ideale
doru kyorduk ama bir an soykte deil de geliime dikkat
edelim: ileci veya dini idealden hakikt istencine geri iniyoruz. O
halde ahlkn, bir dogma olarak dinin yerini aldn ve bilimin de
gitgide ahlkn yerini aldn teslim etmeliyiz. Dogma olarak
hristiyanlk kendi ahlk tarafndan ykld; Hristiyanln
Tanrsna galip gelen hristiyan ahlkn kendisidir; veya Sonuta
306
hakikt igds Tanrya inanma yalann yasaklar kendine .
Bugn, inanl birinin veya bir papazn syleyemeyecei ve
dnemeyecei eyler vardr. Bunlar sadece birka piskopos ve
papaya aktr: nyet ve hayr, ilhi akl, ilhi ereklik; te artk
zaman gemi dnme biimleri bunlar, karlarnda bilincimizin
sesinin durduu dnme biimleri, bunlar ahlkd307. Dinin
ounlukla, kendini devam ettirmek ve bir biimde uyum salamak
iin zgr dnrlere ihtiyac olur. Ahlk dinin devamdr, ancak
baka bir yoldan devamdr; bilgi, ahlkn ve dinin devamdr, ancak
baka bir yoldan devamdr. Her yerdeki ileci idealdir ama yolu hep
deitiinden bunlar farkl tepkin kuvvetlerdir artk. te eletiri bu
yzden farkl tepkin kuvvetler arasndaki bir hesaplamayla pek de
kolay kartrlyor.
305
AS, III, 27.
306
AS, III, 27 ve GS, 357.
307
AS, III, 27.
145
Nietzsche ve Felsefe

Dogma olarak hristiyanlk kendi ahlk tarafndan ykld


Ama Nietzsche ekliyor: Bylece ahlk olarak hristiyanln da kendi
ykmna srklenmesi gerekir. Nasl ki ahlkn dinin ykm olmas
gerekiyorsa, hakikt istencinin de ayn ekilde ahlkn ykm olmas
gerekir mi demek istiyor? Bu pek kazanl olmaz, zira hakikt istenci
yine ileci idealin bir paras, yntem hep hristiyanc. Nietzsche
baka bir ey istiyor: dealin deimesi, baka bir ideal, baka trl
hissetmek. Peki ama modern dnyada bu deiim nasl olasdr?
ileci veya dini ideal nedir diye bu soruyu idealin kendisine
sorduumuzda, ahlk veya erdem onun yerine cevaplandrmak iin
ne kyor. Erdem der ki: Sizin saldrdnz benim, o halde bu
soruya idealin yerine ben cevap vereyim; dinde kt de vardr iyi de.
Ben bu iyiyi biraraya getirdim, bu iyiyi isteyen benim. Ve biz kp
peki ama bu erdem nedir, ne istiyor diye sorduumuzda ayn hikye
tekrar balar. Hakikt beri gelir ve cevap verir; Erdemi isteyen
benim, erdemin yerine cevaplyorum; o benim anamdr ve gayemdir.
Eer erdeme gtrmyorsam ben bir hiim. Benim de bir ey
olduumu kim inkr eder? Hakiktten ahlka, ahlktan dine
katettiimiz soyktksel evreler var ya, geliim bahanesiyle bunlar
bamz nde, gerisin geri inmemiz isteniyor. Erdem dinin yerine,
hakikt erdemin yerine cevap veriyor. u halde hareketi srdrmemiz
yeterlidir. Ayn zamanda da srama tahtamz olan balang
noktamz biz yeniden bulmadka bu basamaklar indiremezler bize:
Hakiktin kendisi ne eletirilemezdir ne de ilhi yasann bir paras;
eletiri bizzat hakikt eletirisi olmaldr. Hristiyanc hakikt
igds tmdengele tmdengele, hep byle celse celse, sonunda, en
rktc tmdengelimini de yapacak, kendisine kar hkm tayan
celseyi aacak; bu ancak u soruyu sorduunda olur: Hakikt istenci
ne demektir? Ve ite sorunuma geri dndm ey siz bilmediim
146
Nietzsche ve Felsefe

dostlarm (zira hi dost tanmadm): Bizdeki u hakikt istenci,


kendisinin bilincine bir sorun olarak varyorsa btn bir hayatn
anlam ne olacak bizim iin? Hakikt istenci bir kez kendisinin
bilincine vardnda, bu hi kuku yok ki ahlkn lm olacaktr.
Avrupa tarihinin gelecek iki yz ylna mahsus yz perdelik bu en
grkemli gsteri, bizim iin pek bir korkutucu da olsa, belki de byk
beklentilerin en dourgandr 308. Bu son derece kesin ifadeli metinde
sylenen her sz tartl. Tmdengele tmdengele, celse celse
ifadeleri inilen basamaklar gsteriyor; ileci idealden ileci idealin
ahlki biimine ve ahlki bilinten kurgul bilince. Ancak, en
rktc tmdengelim ve kendisine kar hkm ifadeleri ise u
demek: ileci idealin hakikt istencinden te saklanacak yeri yoktur,
onun yerine cevap verecek kimse de yoktur. Tmdengelime devam
etmek, daha fazla inmek, bizi indirmek istedikleri olduklar yere
inmek yeterlidir. Bylece ileci ideal kovuundan karlm, maskesi
drlm olur; onun roln stlenecek, ne ahlki ne de dnsel,
kimse yoktur artk. Sorunumuza geri dndk ama bizim kmza
yn verecek andayz; baka trl hissetme zaman, ideali deitirme
zaman. Nietzsche, elbette, hakikt ideali ileci veya ahlki idealle yer
deitirsin demek istemiyor; tam tersine, hakikt istencini sorgulama
(yorumlama ve deerlendirme), ileci idealin yerine onu baka
biimlerde srdrecek ideallerin geirilmesini nlemelidir demek
istiyor. ileci idealin hakikt istencindeki srekliliini geersiz
kldmzda, onu bu ayn srekliliinin koulundan veya son defadaki
tebdili kyafetinden yoksun brakm oluyoruz. Bu anlamda biz de
hakikte uygunuz veya bilgi araycsyz 309. Ancak, ileci idealin

308
AS, III, 27.
309
Biz, bilgi arayclar. Hem Nietzsche, efendilerin hakikte uygun
olduklarn, bunun hemen ncesinde farkl bir anlamda syleyecektir: AS, I,
147
Nietzsche ve Felsefe

yerine bir baka ey geirmiyoruz, onun yerinde herhangi bir eyi


devam ettirmiyoruz, o yeri yakmak istiyoruz, baka bir yerde baka bir
ideal istiyoruz, baka bir bilgi 310 tarz, baka bir hakikt kavram, yani
bir hakikt istencinde varsaylan deil ama bambaka bir hakikt
istenci varsayan bir hakikt kavram istiyoruz.

13. Dnme ve Yaam


Nietzsche bilgiden sz ederken, onu, yaamn karsnda olmaya,
yaam lmeye ve yarglamaya can atmakla, bizzat kendini erek
olarak almakla sular. Tragedyann Douunda Sokratesi tersyz
etme ite bu biimde belirir. Ve Nietzsche devam eder: Yaama bal
basit bir ara olarak bilgi, kendisine ama ss, yarg, yksek mercii
ss verir 311. unlarn nemini de deerlendirmemiz gerek: Bilgi-
yaam kartl ve bilginin, kendisini yaamn yargc yapma ilemi,
bunlar birer semptom ve sadece semptomdur. Bilgi yaama karttr
ama yaamn tersini syleyen bir yaam, bizzat bilgide kendi tipini
koruyup bunu galip getirecei bir yol bulan tepkin bir yaam ifade
eder. (Bylece de bilgi, bilimsel olarak gzlemlenebilir tepkilerin dar
erevesinde tutarak, yaama, onu yapabilecei eyden koparacak,
eylemesini engelleyecek ve eylemesini yasaklayacak yasalar verir.
Yani hemen hemen hayvanat bahesinde bir hayvan misali. Ancak,
yaam len, snrlayan ve biimleyen bu bilginin kendisi de, tepkin
bir yaam rnekeyi zerine, tepkin bir yaamn snrlar iinde
kuruludur). Nietzschenin baka metinlerinin, semptomlarla
yetinmeden yorumlamaya inerek ok daha karmak olacana

5.
310
"Savoir" karl olarak deil, bilginin (connaissance) edinilmesi
(connaitre) olarak bilmek.
311
G, I ve II.
148
Nietzsche ve Felsefe

armamal. u halde, Nietzsche bilgiyi, kendisini bir erek olarak


grmekle deil, dnmeyi, yaamn hizmetinde basit bir ara
klmakla sular. Nietzschenin, Sokratesi de benzer biimde, yaam
bilginin hizmetine deil de tam tersine, dnmeyi yaamn hizmetine
vermekle sulad olur. Sokrateste dnme yaamaya yarar, oysa
tm eski filozoflarda yaama dnmeye yarar 312. Bu iki tr metin
arasnda, yaam szcnn farkl ayrtlarna kar duyarl
olunduunda hibir eliki grlmez: Sokrates, yaam dnmenin
hizmetine verdiinde, bundan, bu yolla tmden tepkin hale gele yaam
anlalmaldr. Sokrates dnmeyi yaamn hizmetine verdiinde ise,
zellikle, tm yaamn ve bizzat dnmenin rnekeyi olan u tepkin
yaam anlalmaldr. Ve yine, iki tr metin arasnda, bilgi ve
dnme arasndaki ayrma duyarl olunduunda daha da az eliki
grlr. (Burada, adamakll dntrlm ve Kanta kar evrilmi
kant bir izlek yok mu?)
Bilgi yarg yapldnda, dnme en byk itaatkrdr. Bilgi
dnmenin ta kendisidir ama dnme, akla ve aklda ifade olan her
eye boyun eer. Demek ki bilgi, dnme igdsdr ama kendisini
fetheden tepkin glerle olan ilikisi iindeki dnmedir sz konusu
dnme. Aklc bilginin yaam iin belirledii snrlarla aklc bir
yaamn dnmeye belirledii snrlar ayndr; yaam bilgiye itaat
ederken, dnmenin de yaama itaat etmesi sz konusudur. Her hal
ve krda akl bizi bir takm snrlar amaktan bazen vazgeirir bazen
de men eder; nk bu gereksizdir (bilgi burada, bunu nceden
grmek iin vardr), nk bunu yapmak ktdr (yaam burada
erdemli olmak iin vardr), nk bu imknszdr (hakiktin ardnda
ne grecek, ne de dnecek bir ey vardr) 313. Peki u halde, bizzat
bilginin eletirisi olarak tasarlanan eletiri, dnmeye baka bir
312
FD.
149
Nietzsche ve Felsefe

anlam verebilecek kuvvetleri ifade etmiyor mu? Yaam neyi nereye


kadar yapabiliyorsa, onda sonuna kadar gidecek bir dnme, yaam,
yapabileceinin sonuna dek gtrecek bir dnme. Yaama kar
kacak bir bilginin yerine yaam olumlayacak bir dnme. Bylece
yaam, dnmenin etkin kuvveti ama dnme de yaamn
olumlayc gc olacak. kisi de yine bylece ayn yne doru,
birbirlerine destek olarak ve engelleri yararak, biri bir adm atarken
dieri de atarak, grlmedik bir yaratma gayreti iinde yol alacaklar.
u demek olacak dnme; yeni yaam olanaklar kefetmek,
yaratmak. ok byk zorluklarn olduu yaamlar vardr, bunlar,
dnrlerin yaamlardr. Onlar hakknda bize anlatlana kulak
vermeliyiz, zira bunda yeni yaam olanaklar bulabiliriz, ki bu da bize
sevin ve g veren, sz konusu dnrlerin tilmizlerinin yaamlar
stne k tutan tek yk olur. Bu hayatlarda tpk byk gezginlerin
seyahatlerinde olduu kadar ok bulu, gzlem, yreklilik,
umutsuzluk ve umut vardr; doruyu sylemek gerekirse bunlar,
yaamn en cra, en tehlikeli corafyalarna yaplan yolculuklardr.
Yine bunlarda artc olan ey, zt yne eken birbirine dman iki
gdnn, ayn boyundurukta yrmeye zorlanm grnmesidir:
Bilgiye ynelik gd srekli, insann yaamaya alk olduu yeri
brakmaya ve belirsizlie atlmaya zorlanr; yaam isteyen gd de
yerleecek yeni bir yeri el yordamyla aramaya zorlanyor gibi
grnr314. Dier bir deyile yaam, bilginin ona izdii snrlar ama
315
dnme de yaamn ona izdii snrlar aar. Dnce bir ratio

313
Daha Tragedyann Douunda, Apollon insanlarn evresine snr
izer, yle ki hemen ardndan insanlara hi durmadan bu snrlar, insann
kendini tanmas ve ll olmasna ilikin buyruklar dahilinde tmel ve
kutsal yasalar olarak hatrlatr (TD, 9).
314
FD.
315
Akl. (.n.)
150
Nietzsche ve Felsefe

olmay brakr, yaam bir tepki olmay brakr. Dnr, bylece, akl
ile yaam arasndaki o gzel ilgiyi ifade eder: Yaam, dnmeyi
etkin bir ey yaparken, dnme de olumlamac bir ey yapar yaam.
Bu genel ilgi Nietzschede, ncelikle ve ncelikle Sokrates ncesi bir
sr ve ayn zamanda da sanatn z olarak ortaya kar.

14. Sanat
Nietzscheci sanat anlay trajik bir anlaytr. ki ayak, iki ilke
zerine oturur. Bu iki ilkeyi ok eski ama ayn zamanda da gelecein
ilkeleri olarak kavramak gerek. ncelikle sanat, kar gtmeyen bir
faaliyetin, hayr iinin kartdr: yiletirmez, sakinletirmez,
yceltmez, tazmin etmez; ne arzuyu, ne gdy ne de istenci tatmin
eder. Tam tersine, sanat, gcn iradesinin uyarcsdr, istemeyi
tahrik eder. Bu ilkenin eletiri anlam meydandadr; tm tepkin sanat
anlaylarn mahkm ediyor. Aristoteles tragedyay tbbi bir i
srdrc veya ahlki bir yceltme olarak kavradnda, tragedyann o
dakika bir kar olmu olur ki, bu da tepkin kuvvetlerin karyla
karyordur. Kant gzellii her trl kardan, hatt ahlki kardan
da ayrt ettiinde, gzel iin sadece karsz bir gze sahip ama
donanmsz m donanmsz bir izleyicinin tepkilerinin bak asna
yerleir. Schopenhauer karszlk kuramn ortaya attnda, ahsen de
onaylad zere kiisel bir tecrbeyi, sanatn cinsel bir yattrc
etkisi uyandrd gen adamn tecrbesini geneller (bu, bakalar iin
spordur)316. Nietzschenin sorusu hi olmad kadar hissettirir
arln: Gzellie kim karsz bir gzle bakar? Sanata hep
izleyicinin, hem de sanat olmayan izleyicinin bak asndan karar
verilmitir. Nietzsche bir yaratm estetiinde, Pygmalion estetiinde

316
AS, III, 6.
151
Nietzsche ve Felsefe

srar eder. Peki ama esasen bu yeni bak asnda sanat neden gcn
iradesinin uyarcs olarak belirir? Gdye, amaca veya temsile ihtiya
duymayan gcn iradesinin neden bir tahrike ihtiyac var? nk
gcn iradesi, olumlayc olarak sadece etkin kuvvetler ve etkin bir
yaamla ilikili biimde ortaya konabilir. Olumlama, kendisinin
koulu ve ezamanl esi olarak etkin bir yaam ngren bir
dncenin rndr. Nietzscheye gre, bir sanatnn hayatnn ne
demek olduu henz anlalmamtr: Sanatnn yaam faaliyeti,
bizzat sanat eserindeki ve sanatnn sanat olarak gcn iradesindeki
olumlama iin bir uyarc grevi grr.
Sanatn ikinci ilkesi udur: Sanat, sahtenin en st gcdr.
Dnyay bir yanlg olarak yceltir, yalan kutsar, aldatma istencini
yksek bir ideal yapar 317. Bu ikinci ilke neyi getiriyor? Bir bakma
ilkini; yaamda etkin olan, daha derin bir olumlamayla ilikili olarak
gerekletirilebilir ancak. Yaamn etkinlii sahtelik gc gibidir,
aldatma, kendini gizleme, gz kamatrma, batan karma gcdr.
Ancak, etkilenmek iin bu sahtelik gcnn ayklanm, ikiye
katlanm veya tekrarlanm, dolaysyla da daha yksek bir gce
erimi olmas gerekir. Sahtelik gc bir aldatma istencine, ileci
idealle kavgaya tutuup bunda da sonuca varabilecek biricik bir
sanat istencine varm olmal 318. Sanat, kesinlikle ve kesinlikle,
sahtelii bu byk olumlama gcne ykselten yalanlar icat eder,
aldatma istencini sahtelik istencinde olumlanan bir ey yapar.

317
GVG (nsz tasla, 6): Kendinde ey olarak dnya deil de (bu bo
bir dnya, anlam olarak bo ve homerosa bir glmenin yakaca bir dnya)
imlem asndan bir o kadar zengin, derin ve olaanst olan, yanlg olarak
dnya. G; I, 453: Sanat bize hakiktten lmeyelim diye verildi AS,
III, 25: Sanat hayal rnn kutsayarak ve yanlma istencini saduyunun
yanna yerletirerek, ileci ideale bilimden ilkece daha karttr.
318
AS, III, 25.
152
Nietzsche ve Felsefe

Grn, sanat iin, gerein bu dnyadaki bir olumsuzlamas deil,


bu szn ettiimiz ayklamadr, dzeltmedir, ikiye katlamadr,
olumlamadr 319. O halde hakikt de yeni bir anlam kazanyor. Hakikt,
grntdr. Hakikt, gc etkililetirmedir; en yksek gce erimedir
hakikt. Nietzschede yledir: Biz sanatlar=biz bilgi veya hakikt
arayclar=biz yeni yaam olanaklar yaratclar.

15. Dnmenin Yeni Sureti


Dnmenin dogmatik sureti asl olarak kuramda ortaya kar:
1) Bize bir dnrn, dnr olarak hakikti istedii ve sevdii
(dnrn hakiktseverlii); dnmenin, dnme olarak hakikt
tad veya biimsel adan bunu ierdii (dncenin doutan
gelmesi, kavramlarn a priori olmas); dnmenin, bir yetinin doal
temrini olduu ve dolaysyla da hakiktle dnmek iin hakikten
dnmenin yeterli olduu (dnmenin dosdoru doas,
saduyunun tmellii) sylenir. 2) Dnmenin yabancs glerle
(ten, edilgiler, duyuma bal ilgilenmeler) hakiktten caydmz da
sylenir. Zira biz sadece dnen varlklar deilizdir, yanlgya
deriz, yanl hakikt gibi alrz. Dnmeye kart glerin
dnme olarak dnmedeki tek etkisi budur: Yanlg. 3) Bize bir de
son olarak, iyi dnmek iin, hakikten dnmek iin bir yntemin
yeterli olduu sylenir. Yntem bir dalaveredir ama onun sayesinde
dnmenin doasna yeniden kavuur, bizi oyalayan ve dnmeyi
de saptran yabanc kuvvetlerin etkisini savar, dnmenin doasn
benimseriz. Yntemle yanlgy savarz. Eer yntem uyguluyorsak

319
PA, Felsefede Akl, 6 : Burada grn, gerekliin bir kez daha
ama ayklama, ikiye katlanma ve dzelme biimindeki tekrarn ifade ediyor.
Trajik sanat asla karamsar deildir. Sorun olan, korkun olan her eye evet
der o, dionysosudur o.
153
Nietzsche ve Felsefe

saat ya da yer pek bir nemsizdir zira ayn yntem bizi her yerde ve
her zaman geerli olann alanna dahil eder.
Bu dnme imgesinde en ilgin olan ey, hakiktin tmel bir
soyutlama olarak kavranma biimi. Dnmeyi meydana getiren
gerek kuvvetlerle hibir zaman ilgilenilmedii gibi dnmenin
kendisi de, dnmenin dnme olarak var sayd gerek
kuvvetlerle ilikilendirilmiyor. Ayn ekilde hakiki olan da kendisinin
nkabulyle ilikilendirilmiyor. Oysa hibir hakikt yoktur ki, hakikt
olmadan nce bizzat bir anlamn etkililemesi veya bir deerin
gereklemesi olmasn. Kavram olarak hakikt tmden belirsizdir. Her
ey, dndmz eyin anlam ve deerine baldr. Kavradmzn
anlamna ve inandmzn deerine bal olarak lyk olduumuz
hakiktler vardr. Zira dnlebilir veya dnlen bir anlam,
dnmede bu ayn anlama uygun den kuvvetler dnme dnda
bir ey ele geirdike, bir eye sahip olduka etkililemektedir.
Apaktr ki, dnme kendisiyle dnmez, dahas hakikti de
kendisiyle bulmaz. Bir dnmenin hakikti, dnmesini ama
undan ziyade bunu dnmesini belirleyen kuvvetlere veya gce
gre yorumlanmal ve deerlendirilmelidir. Bize apak bir
320
hakiktten, hakiktin kendi olarak hakiktten, kendi veya bizim iin
hakiktten sz ediliyorsa, bu hakikt dnmesinin ardnda hangi
kuvvetlerin saklandklarn, dolaysyla bu hakiktin anlam ve
deerinin ne olduunu sormalyz. Tmel soyutlama olarak kavranan
hakiktin ve saf bilim olarak kavranan dnmenin kimseye bir
zararnn olmamas hayret vericidir. u da var ki, kurulu dzen ve
yrrlkteki deerler, en ok destei ite byle kavranan hakiktte
bulurlar. Pek alk, pek ehli keyif grnen hakikt, kurulu tm
iktidarlara kimsede sknt yaratmayacann gvencesini verir. O
320
Kendinde hakikt. (.n.)
154
Nietzsche ve Felsefe

sadece saf bilimdir ne de olsa 321. te, dnmenin dogmatik suretinin


altnda, dnmeyi saf bilim olarak saptayan hazrdaki 322 kuvvetlerin
ii yatyor, hakiktin kendi olarak hakiktte esizce ifade edilen
hazrdaki glerin ii yatyor. Leibnizin garip aklamas felsefede
hl arln korur: Yeni hakiktler retmek ama yerlemi
duygular tersyz etmeden retmek. Kanttan Hegele filozof, haliyle
pek medeni ve dindar kii olarak durur; kltrn amalarn dinin,
ahlkn veya devletin yararyla kartrmay sever. Bilim, eletiri
olarak vaftiz eder kendisini, zira dnya glerini huzurunda
karlatrr, ancak, onlara borlu olduu eyi onlara geri verebilsin
diye yapar bunu; kendinde hakikte, kendi veya bizim iin hakikte
onay323.
Dnmenin yeni grnm ncelikle unu ifade ediyor; hakikt,
dnmenin esi deildir. Dnmenin esi, anlam ve deerdir.
Dnme kategorileri hakiki veya yanl deildir, bu kategoriler,
dnmenin kendisini ele geiren kuvvetlerin doasna gre soylu ve
aa, yksek ve alak kategorileridir. Hakiktte de tpk yanlta
olduu gibi hep lyk olduumuz paymz alrz: Bayaln,
aaln hakiktleri, yani kleye ait olan hakiktler vardr. Bunun
tam tersine de en yksek dncelerimiz yanln bir parasdr.
stelik yanl yksek bir g yapmaktan, etkililemesini,
dorulamasn, hakiki-oluunu sanat eserinde bulan olumlamac ve
sanat bir g yapmaktan asla vazgemezler 324. Buradan bir ikinci
sonu daha kyor; dnmenin olumsuz hali yanlg deildir.
321
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 3.
322
Kurulu, yerleik, tesis edilmi, var bulunan. (.n.)
323
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 3, 4, 8.
324
, 146: Hakiktin bilinmesine gelirsek, sanatnn bu konudaki
ahlki tavr bir dnrden daha zayftr; o ayn dnr yaamn parlak
yorumlarna kaptrp koyvermek istemez kendisini...
155
Nietzsche ve Felsefe

Felsefedeki yanlg kavram ikinlii, dnmenin dogmatik suretinin


srekliliini kantlyor. Bu surete gre, dnmeye kart her eyin
aslnda bizzat dnmede tek bir etkisi olur; onu yanla srklemek.
Demek ki yanlg kavram dorudan doruya, dnmeye en kt ne
olabileceini, yani hakiktten ayrlan dnmenin durumunu ifade
ediyor. Nietzsche burada da sorunu dorudan ortaya konduu ekliyle
kabul ediyor. Yanlgy aklamak iin filozoflar tarafndan yaygn
olarak ileri srlen ciddiyetsiz rnekler (Theodoros ile karlanca
Merhaba Thaetetus demek 2+3=6 demektir), tam da bu yanlg
kavramnn ocuka, yapay veya grotesk bir takm olaylarn,
durumlarn hesaplamalarndan baka bir ey olmadn gsteriyor.
3+2=6 kim diyecek? Okul ocuu mu? Merhaba Thaetetus diye kim
diyecek? Bir miyop veya bir akn m? Yetikin ve gayretke akln
baka dmanlar, baka trl derin olumsuz durumlar var. Budalalk
ylesi bir dnme yapsdr; budalalk bir aldanma biimi deildir
ve ayn budalalk dorudan dnmedeki anlamszl ifade eder.
Budalalk bir yanlg veya yanlglar rgs deildir. Tmden
hakiktten meydana gelme budalaca dnmeler, budalaca sylevler
biliyoruz; ancak bu hakiktler aa hakiktlerdir, aa ve kurun gibi
ar bir ruhun hakiktleridir. Budalalk ve daha derinde u semptomu
olduu aa dnme tarz; ite dorudan tepkin glerce
hkmedilen bir zeknn durumunu tam da bu ifade ediyor. Yanlgda
olduu gibi hakiktte de budalaca dnme sadece en aa olan
kefeder; demek ki klenin zaferini, soysuz deerlerin saltanatn veya
kurulu bir dzenin gcn aklayan aa deerleri ve aa
hakiktleri kefeder. Dnemiyle mcadele eden Nietzsche mahkm
etmekten vazgemez: Bunu syleyebilmek iin, unu dnebilmek
iin ne de bayalk gerekir!

156
Nietzsche ve Felsefe

Hakikt kavram ancak ve ancak oulcu bir tipolojiyle belirlenir.


Tipoloji de bir topolojiyle balar. u veya bu yanlg veya hakiktlerin
hangi alandan ve tiplerinin ne olduuyla, bunlar kimin kalplayp akla
hayale getirdiinin bilinmesidir asl olan. Hakikiyi aayla snamaya
ama yanl da yksekle snamaya tbi tutmak: te nerede hakiktle
ilikili olunduunun bulanacann tek yolu ve gerekten en bak srt
grev. Birisi, felsefenin neye hizmet ettiini sorduunda cevap
saldrganca olmal, zira soru ironik ve ineleyici olmak istiyor.
Felsefe, ne baka kayglar olan devlete ne de dine hizmet eder. Hibir
kurulu gce yaramaz. Felsefe, rahatsz etmeye yarar. Kimsenin
rahatn bozmayan, kimseyi kzdrmayan felsefe, felsefe deildir.
Budalala zarar vermeye yarar felsefe, budalal utan verici bir ey
yapar325. Dnmenin tm aa biimlerini geersizletirmek dnda
bir kullanm yoktur felsefenin. Felsefe dnda, kaynaklar ve
hedefleri her ne olursa olsun yutturmacalar eletirmeyi grev edinmi
baka bir dal var mdr? Tepkin kuvvetlerin, onlarsz asla galip
gelemeyecekleri kurmacalar geersizletirmek; kurbanlar ve failleri
arasndaki garip su ortakln meydana getiren u aalk ve
budalalk karm yutturmacalar geersizletirmek; sonuta
dnmeyi saldrgan, etkin ve olumlamac yapmak; zgr insanlar,
yani kltrn amalaryla devletin, ahlkn veya dinin karlarn
kartrmayan insanlar vcuda getirmek; bizde, dnmenin yerini
tutan hn ve huzursuz vicdanla savamak; olumsuzu ve onun sahte
325
FDOD, II, Eitimci Schopenhauer, 8: Diogenes, onun nnde bir
filozofun vlmesine kar kar: Kendini bu kadar mddet, byle kimsenin
rahatn karmadan felsefeye adam olan onun, byk olacak nesi var?
Aslnda niversite felsefesinin mezar tana yazmal bunu: Kimseyi zmedi!
HB, 328: Antik filozoflar budalalk hakknda sylev verdiler, Bu sylev
egoizm zerine sylevden daha m iyi diye sormuyoruz burada ama ak olan
u ki budalal iyi niyetlilikten ayryor; bu filozoflar budalala zarar
verdiler.
157
Nietzsche ve Felsefe

ekiciliini yenmek: Felsefe dnda bunlarla baka ilgilenen var m?


Eletiri olarak felsefe bize en olumlu yann, yani yutturmacadan
arndrma giriimini de sylyor bize. Ancak tam da bu konunun
stne basldnda felsefenin baarszlnn bildirilmesinde bir an
olsun gecikilmiyor. Bu giriimler ne kadar byk olursa, budalalk ve
aalk bunlardan bir o kadar daha byk olacaktr. Tabii eer
bunlarn her ada istedikleri gibi daha uzaa gitmelerine engel
koyacak, hepsinin kendi hesabna o kadar aptal ve o kadar aa olmak
istemesini yasaklayacak (ite bu ikincisi, halk arasndaki dedikodulara
gre sadece) birazck bir felsefe olmasa... Bunlara baz arlklar
yasaktr, peki felsefe dnda var m bunlara yasak koyan? Bunlar
maske takmaya, soylu ve zeki havalar taknmaya, dnr geinmeye
zorlayan nedir peki? Felsefeye zg, felsefi yutturmaca da var
kukusuz; dnmenin dogmatik sureti ve eletirinin karikatr bunun
bir kant. Ancak felsefenin yutturmacas, yutturmadan arndrc
rolnden cayp, budalala zarar vermeye ve aal geersizletirme
srtn dnerek, kurulu glerin bir paras olduunda balar.
Nietzsche, gnmzde filozoflarn birer kuyrukluyldz326 olduu
dorudur der. Ama Lucretiustan XVIII. yzyl filozoflarna kadar, bu
kuyrukluyldzlar gzlemlemeli, mmkn olduunca izlemeli, onlarn
esiz yolunu yeniden bulmalyz. Kuyrukluyldz-filozoflar
oulculuu bir dnme sanat, bir eletiri sanat yapmay bildiler.
nsanlara huzursuz vicdanlarnn ve hnlarnn neler gizlediini
sylemeyi de, yerleik deer ve glere kar kmay da bildiler,
zgr insann grnts de ite budur. Lucretiustan sonra daha hl
Felsefe neye yarar? diye sormak nasl mmkn oluyor?

326
TD OD, II, Eitimci Schopenhauer, 7: Doa, filozofu bir ok gibi
insanla frlatr; nian almamtr ama okun bir ekilde hedefi bir yerlerinden
vuracan umut eder.
158
Nietzsche ve Felsefe

Bunu sormak mmkn, zira filozof imgesi hep karanlkta


braklm. Bir bilge yaparlar filozofu; o sadece bilgeliin dostudur
ama epey belirsizdir dost szc, sann karsndaki Deccal misali
deccal-bilgedir filozof 327, varln srdrmek iin bilgelik maskesi
takmak zorunda kalan birisidir. Hakiktin dostu yaplr filozof ve ayn
filozofumuz hakiki olan en sert snava, anlam ve deer snavna tbi
tutar; buradan da Dionysos gibi paralanm kar hakikt. Filozof
imgesi btn bu zorunlu klklarla kararr ama onu asl dinin filozofu,
devletin filozofu, yrrlkteki deerlerin koleksiyoncusu ve tarih
memuru yapan ihanetlerle kararr. Filozofun zgn imgesi, bu imgeye
bir sre iin, kendi dnemi iin cismini verebilenden sonraya canl
kalmaz. Yeniden ele alnmas, canlandrlmas, bir sonraki ada
baka bir etkinlik alan bulmas gerekir. Felsefenin bak srt grevine
her dnemde etkin bir ekilde yeniden drt elle sarnlmazsa felsefe,
felsefeyle birlikte de filozof imgesi ve zgr insan imgesi lr.
Budalalk ve bayalk srekli yeni ittifaklar kurar. Budalalk ve
aalk, zamanmza, adalarmza aittir, bizim budalalmzdr,
bizim aalmzdr 328. Zamana bal olmayan yanlg kavramndan
farkl olarak aalk kavram, zamandan, yani imdinin taycsndan,
vcut bulduu ve devindii bu etkinlikten ayrlmaz. te bu yzden
filozof ve zaman arasnda esasen bir ilgi vardr: Hep zamanna kardr
o, zamannn dnyasn eletirir. Filozof, ebedi veya tarihsel kavramlar
deil, acl olmayan kavramlar, vakitsiz kavramlar meydana getirir.
inde felsefenin gerekletii kartlk, acl olmayanla acl olann

327
Bu benzetme, yazarn anti-sage (bilgeliin, bilgenin kart)
tanmlamas karsnda teklif edilen kiisel bir benzetmedir (.n.).
328
D, 38: Her basiretli insan gibi ben de gemie byk hogryle
bakarm, yani asil bir tavrla kendimi dizginlerim gemi karsnda... Ama
amza girdiimizde, bugne girdiimizde bu duygularm tersine dnerek
coar hemen, patlar.
159
Nietzsche ve Felsefe

kartldr, vakitsiz olanla amz arasndaki kartlktr 329. Vakitsiz


olanda, biraradaki tarihsel ve ebedi hakiktlerden daha kalc
hakiktler, gelmekte olan zamann hakiktleri vardr. Etkin olarak
dnmek, ann dnda eylemek, yani zamann karsnda ve
zamann zerinde gelecek bir zamann lehine (byle umuyorum)
eylemektir 330. Filozoflar zinciri bir bilgeler zinciri deildir, htt
tarihsel bir zincir hi deildir; aksine krk bir zincirdir, art arda geliin
kopmasdr, kuyrukluyldzlarn ardllanmasdr. Kuyrukluyldzlarn
kopukluu ve tekrarlanmas ne katettikleri kozmosun sonsuzluuna ne
de zerinden getikleri dnyann tarihselliine indirgenebilir. Ebedi
felsefe de, tarihsel felsefe de yoktur. Felsefenin ebedilii, tpk
felsefenin tarihsellii gibi yine gelir felsefenin her adaki
vakitsizliine dayanr.
Dnmeyi anlam ve deer esine yerletirerek ve etkin
dnmeyi budalaln ve aaln eletirisi yaparak, Nietzsche, yeni
bir dnme imgesi sunar: Dnme, kesinlikle bir yetinin doal
ileyii deildir. Dnme hibir zaman kendisiyle ve bir bana
dnmez, yine hibir zaman, onun dndaki kuvvetler tarafndan
basite bulandrlm da deildir. Dnmek, dnmeyi ele geiren
kuvvetlere baldr. Dnmemiz tepkin kuvvetlerce igl edildike,
anlamn tepkin kuvvetlerde bulduka henz dnyor olmadmz
da akyreklilikle itiraf edelim. Dnmek, dnme edimliliini
belirtir. Ancak, dnmenin, kendine zg etkin-olmama yollar
vardr. Hem bu etkin-olmama ve buna ait kuvvetler tmden
kullanlabilir. Sayelerinde tepkin kuvvetlerin zafer kazand
kurmacalar, dnmede en aa olan, yani dnmenin kendisinin
etkin-olmama durumunda kald, dnmemekle urat yolu
329
OD, I, Tarih almalarnn yarar ve sakncas zerine, nsz.
330
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 3-4.
160
Nietzsche ve Felsefe

meydana getirir. Heidegger, henz dnmyoruz dediinde bunun


bir kk Nietzschedeydi. Dnmeyi etkin, tamamen etkin bir ey
haline getirmeye muktedir kuvvetler ile dnmeyi bir olumlama
yapacak gc bekliyoruz. Bir etkinlik olarak dnmek, dnmenin
her zaman hep ikinci bir gcdr; bir yetinin doal ileyii deil de
bizzat dnmedeki ve bizzat dnme iin de hrikulde bir olaydr.
Dnmek, dnmenin sl okluk gcdr. Ne var ki bu gce
eritirilmesi, hafif, olumlamac, dans olmas gerekmektedir.
Ancak, kuvvetlerin zor kullanmas olmadan bu gereklemez. Bir
cebir, dnme olarak onda belirmeli ve dnme kuvveti olarak bir
g de onu bir etkin-olu iine frlatmal ki yukarda sylenen olsun.
Byle bir baskya, eitmeye Nietzsche kltr ad veriyor.
Nietzscheye gre kltr, znde eitme ve ayklamadr 331.
Dnmeyi etkin ve olumlamac bir ey haline getirmek iin ele
geiren kuvvetlerin bu zorlayc tavrn ifade eder. Kltr kavram,
ynteme kar durduu tm yollar kavradmzda anlalabilir.
Yntem her zaman iin dnrde iyi niyet varsayar, onun nceden
dnlm kararn varsayar. Kltr tam tersine, dnmenin bir
cebre maruz kalmasdr, ayklayc glerin ileyii altnda
dnmenin bir biimlenmeye uramasdr, dnrn bilindn
btnyle ortaya sren bir nevi hayvan terbiyesidir. Yunanllar
yntemden deil ama paideiadan bahsederler, nk bilirler ki
dnme bir iyi niyetten doru deil de onu dnmeye zorlamak
zere onun zerinde eyleyen kuvvetler gerei dnr. Platon dahi
dnmeye zorlayan kuvvetle dnmeyi hareketsiz brakan kuvveti
birbirinden ayrt eder: Maara mitinde, paideiay, maaradan kmak
veya maaraya dnmek isteyen bir mahkmun maruz kald cebre

331
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 6. G, IV.
161
Nietzsche ve Felsefe
332
bal klar . Nietzschenin nl metinlerde bulduu, ite bu kltr
dncesidir; kltr, ayklayc cebirdir. u yeryznde bir dnr
milleti meydana getirmenin zorluklarn anlamak iin eski ceza
dizgemize bakmak yetecektir...; hatt eziyet zorunludur burada.
Dnmeyi renmek; okullarmzda tmden yitirdik u dnme
mefhumunu... Garip olan ey u ki zgrlk, incelik, cesaret, dans
ve ustaca zgven konusunda dnyada varolmu ya da varolmam
her ey, keyfi yasalarn zulmnde yeerebildi, meyva verebildi. 333
phesiz ki bunlarda bir ironi var; Nietzschenin bahsettii
dnr milleti Yunanllar deil, i Almanlara dnyor. Peki ama
ironi nerede? Dnmenin, ona zor kullanan kuvvetlerin etkisiyle
dnmesinde deil. roni daha ziyade kltrn oluu zerine bir
phede yatyor. Yunanllar gibi balanyor ve Almanlar gibi bitiyor.
Birok garip metinde Nietzsche, Dionysos veya Ariadnenin hayal
krkln srer ortaya: Bir Yunanl isterken bir Almanla
karlamak 334. Kltrn kendine zg faaliyetinin sonul bir amac
332
Platon, Devlet, VII: Sadece maara miti deil, metnin parmaklar
hakkndaki nl paras da (dnmeye zorlayanla dnmeye zorlamayann
ayrt edilmesi)... Platon dier metinlerdekinden ok daha farkl bir dnme
imgesi gelitiriyor. O dier metinler bize zaten dogmatik bir kavray sunar:
Hakikt, gzellik, iyilik ak ve istei olarak dnme. Platondaki bu iki
dnme imgesini, ki ikincisi zellikle Sokratesidir, birbirinin karsna
koymak uygun olmayacak mdr? Nietzsche, Platonu Sokrates olmadan m
nitelemek? (TD) dediinde, aslnda sylemek istedii de byle bir ey deil
midir?
333
AS, II, 3. PA, Almanlarn Kaybetmek zere Olduu ey, 7. K,
188.
334
a) G, II, 226: O dakika Ariadne sabrn kaybetti...: Ama baym dedi,
Almancay domuz misali homurdanarak konuuyorsunuz!. Bir Alman gibi
dedim kzma belirtisi gstermeden, Bir Alman gibi sadece...; b) GG, nsz
Tasla, 10: Uzun zamandr tandm Tanr nmde belirdi ve yle demeye
koyuldu: Yar cizvit, yar mzisyen ve handiyse tam bir Alman olan sen, fare
avcs, eh syle bakalm ne yapyorsun buralarda?; c) Ariadnenin Yaknmas
iiri de hatrlanacaktr. Zerdtte Byc blm iire atftr, ancak byc
162
Nietzsche ve Felsefe
335
vardr: Sanaty, filozofu biimlendirmek . Kltrn btn o
ayklayc cebri ite bu amacn hizmetindedir; u anda uratm
insan trnn teleolojisi bir devletin esenliinden biraz daha yksee
vardryor336. Bununla birlikte dier taraftan kiliselerin ve devletlerin
temel etkinlikleri daha ziyade kltrn, bizzat kltrn upuzun ehit
listesini oluturur. Bir devlet kltr desteklediinde, aslnda kendi
ahsn desteklemek iin destekler kltr. Hibir zaman da kltrn
amacnn, devlet olarak kendi ahsnn esenlii ve varlnn daha
stnde olduunu hatrna getirmez. Ancak yine de, dier taraftan
kltr edimliliinin devletin esenliiyle iie girmesi somut bir eye
dayanyor. Etkin kuvvetlerin kltr etkinlii, her an, ynnden
saptrlma tehlikesiyle kar karyadr ve bu edimliliin tepkin
kuvvetlerin kesinkes lehine dnd de olur. Devletin veya Kilisenin,
kendi ereklerini gerekletirmek iin yine kendi hesaplarna kltrn
bu cebrini kullandklar olur. Kendi kuvvetleriyle, kendi cebirleriyle
kltrn cebrini kardklar olur 337. Nietzsche bu srece kltrn
bozulmas der. Bu sre hangi nedenlerle ve hangi yollarla ne lde
nlenebilir veya nlenemez buna daha sonra gz atacaz. Her ne
olursa olsun Nietzsche kltrn bu kartlar birliinin, Yunan iken
Alman olmasnn altn izer.
Dnmenin yeni imgesinin hangi noktada, bilhassa karmak
kuvvet ilikileri ierdiini bir kez daha vurgulayalm. Dnme
kuram bir kuvvetler tipolojisine baldr. Burada tipoloji, bir
topolojiyle balar. Dnmek belli bir yer koordinatna, konuma
baldr. Varoluumuzu, gzetlediimiz vakti, ilikilendiimiz eyi

kltrn bir yutturmaca kurucusu, bir kalpazandr.


335
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 8.
336
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 4.
337
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 6.
163
Nietzsche ve Felsefe

tadmz yere bal olarak lyk olduumuz hakiktlerimiz vardr.


Hakiktin kaynaklarnn olduu dncesinden daha yanl bir
dnce yoktur. Hakikti yerinde, vaktinde ve esinde buluruz. Her
hakikt bir enin, bir vaktin ve bir yerin hakiktidir: Minotaures
labirentten kmaz 338. Hakiktlerin dnmeye yol at yere,
dnmeyi etkin ve olumlu bir ey yapan kuvvetlerin i banda
olduu yere varmaya zorlanmazsak, dnemeyiz de... Bir ynteme
deil paideiaya, biimlenmeye, kltre ihtiya var. Yntem
genellikle byle bir yere gitmemizi engellemek veya bu yerden kma
olanamz (labirentte ip) sakl tutmamz iindir. Ve biz, biz sizden
srarla rica ediyoruz, asn kendinizi o iple! Nietzsche, bir dnrn
hayatn tarif etmek iin anekdotun yettiini syler 339. Elbette bir
tanesi yer, dieri zaman, dieri de e iin. Aforizma dnce iin
neyse anekdot da yaam iin odur: Yorumlanacak bir eydir.
Empedokles ve yanarda; ite bir dnr anekdotu. Yksek
doruklar, maaralar ve labirent; geceyars-le; hava ve ayn
zamanda da seyrek yeralt esi olarak halkion. En yksek, en derin
hakiktlerin yaad, estii u yerlere, u vakitlere gitmek bize bakar.
Dnme yerleri, tropikal insann gezip dolat tropikal yerlerdir,
yoksa ahlknn, yntemcinin veya lml insann lman yerleri
deil... 340

338
G, III, 408.
339
TD.
340
K, 197.
164
Nietzsche ve Felsefe

IV
HINTAN VCDAN HUZURSUZLUUNA

1. Tepki ve Hn
Normal veya salkl durumda tepkin kuvvetler, eylemi srekli
snrlanma ilevi grrler. Etkisine maruz kaldmz bir baka eyleme
bal olarak eylemi paralar, geciktirir veya ona engel olurlar. Ancak
bunun tam tersine de etkin kuvvetler tepkiyi patlatrlar; elverili bir
zamanda ve kararlatrlan anda, belli bir ynde, hzl ve kesin bir
uyum salama grevi iin hzlandrrlar tepkiyi. Bylece bir karlk
doar. te bu yzdendir ki Nietzsche, Gerek tepki etkinin
tepkisidir341 der. Bu anlamda etkin tip srf etkin kuvvetleri kapsamaz;
etkin tip daha ziyade eylemi geciktiren bir tepkiyle tepkiyi hzlandran
bir eylem arasndaki normal ilikidir. Efendi tepki verir denebilir
zira efendinin, tepkilerini eylemesi sz konusu. O halde etkin tip,
tepkin kuvvetleri, bir itaat etme veya eylenme gcyle tanmlanm
olmalar halinde ierir. Etkin tip, etkin kuvvetlerle tepkin kuvvetler
arasnda bir ilikiyi, hem de bizzat tepkin kuvvetlerin eylenmeleri
asndan bir ilikiyi ifade ediyor.
u halde buradan da, hnc tek bir tepkinin meydana getirmeye
yetmeyecei anlalyor. Hn, tepkin kuvvetlerin etkin kuvvetlere
galip geldii bir tipin tanmdr. Tepkin kuvvetler de tek bir ekilde
galip gelirler: Eylemeyi brakarak. Elbette ki hnc bir tepkinin
gcyle tanmlamamalyz. Hnl insan kimdir diye soruyorsak u
ilkeyi unutmamalyz: Hnl olan tepkimez 342. Hn szc kesin bir

341
AS, I, 10.
342
Ragir (tepkimek, tepki vermek) asl metinde r-agir (agir: eylemek)
vurgusuyla geiyor. Dolaysyla burada, hnl olan kar-eylemez gibi bir
nermeden de bahsedebiliriz. (.n.)
165
Nietzsche ve Felsefe

ifadeyi belirtiyor: Tepki, eylenmeyi keser ki hissedilen bir ey haline


gelsin. Tepkin kuvvetler etkin kuvvetlere galip gelirler zira eylemden
kanrlar. Bu noktada iki soru ortaya kyor: 1) Nasl galip
geliyorlar, eylemden nasl kanyorlar? Bu hastalk nasl iliyor? 2)
Ve tam tersine, tepkin kuvvetler normal olarak nasl eyliyor? Normal
burada sk sk veya her zamanki anlamna deil, aksine normatif ve
nadir anlamna geliyor. Norm ve salk neyi ifade ediyor o halde?

2. Hn lkesi
Freud, topik varsaym dedii bir yaam emas ortaya koyar sk
sk. Bir uyarm alan dizgeyle bunun kalc izlerini koruyan dizge ayn
dizge deildir: Bir dizge ayn zamanda hem geirdii deiimleri
bunlara sadk biimde koruyup hem de hep taze bir alrlk sunamaz.
O halde, alglanabilir uyarmlar alacak ama bunlar tutmayacak,
dolaysyla da belleksiz bir d ara ve bu dizgenin gerisinde de bu d
aracn anlk uyarmlarn kalc izlere dntrecek baka bir aracn
bulunduunu varsayyoruz. Bu iki dizge veya tek balk altnda kayt
dizgesi, bilincin bilindndan ayrt edilmesine denk dyor:
Anlarmzn doas bilinddr; ve tersinden ifade edecek olursak;
Bellek izinin durduu yerde bilin balar. Bilin dizgesinin
meydana gelii, bir evrimin sonucu olarak kavranmaldr. ve d
olann, i ve d dnyann snrnda durmakszn ald uyarmlarla
olduka esnek olarak biimlenen bir kabuk kendisini yalnz ve yalnz
yeni uyarmlar almaya yetenekli klacak zelliklere sahip olacak,
nesneleri de, bilind dizgedeki kalc ve hatt sreklilik arz eden
izden tamamen farkl, dorudan ve deiir bir imge olarak
tutacaktr343.
343
FREUD, Rya Bilgisi; 1915in bilind zerine olan makalesi
(Metapsikoloji); Zevk lkesinin tesinde.
166
Nietzsche ve Felsefe

Freud bu topik varsaym hibir ekince gstermeden kabul


etmekten uzaktr. Asl olan u ki, biz bu varsaymn elerini
Nietzschede buluyoruz. Nietzsche tepkisel aracn iki dizgesi
olduunu gryor: Bilin ve bilind 344. Bellekteki izler, sreen
kalntlar tepkisel bilindn ortaya koyar. Bitkisel ve gevi getirmeli
bir sindirim dizgesidir bu; bir kez izlenim edindikten sonra, artk
bundan kamann tmden edilgin olanakszln ifade eder. Hi
kuku yok ki bu sonu olmayan sindirimde dahi tepkin kuvvetler
paylarna den bir grevi yerine getirirler: Silinmez bir izde
sabitlenmek, ize reklenmek. Bu birinci tr tepkin kuvvetlerin
yetersiz olduunu grmeyen var m? Tepkin aygt eer elinde baka
bir kuvvet dizgesi bulundurmuyorsa herhangi bir uyum salama
mmkn deildir. Tepkinin, gemiin izlerine tepki olmay brakaca
ama imdiki uyarma veya nesnenin dorudan grntsne tepkiye
dnecei baka bir dizge gerekiyor. Bu ikinci tr tepkin kuvvetler,
bilincin ayrlmaz bir parasdr. Bilin: hep tazelenen alrlkla hep
yenilenen kabuk; yeni eylerin hep yeni bir yerinin olduu bir
mecra. Nietzschenin, bilinci, sradanla gereksinimiyle akla
getirmek istemesi hatrlanmaldr; kkeni, doas, ileyii sadece ve
sadece tepkindir. Ancak ikinci tr bilincin grece bir soyluluu da yok
deildir. kinci tr kuvvetler, bize, tepkinin hangi koullarda ve hangi
biimlerde eylenebileceini gsterirler: Tepkin glerin nesnesi
bilinteki uyarm olduunda buna ilikin tepki de eylenen bir ey olur.
ki tepkin kuvvet dizgesinin veya trnn ayrlmas gerekiyor.
Bilinci izlerin istil etmemesi de gerekiyor. Etkin, seik ve yetkili bir
kuvvet, bilinci desteklemeli ve yine bilincin tazeliini, akcln,

344
AS, II,1 ve I, 10. Nietzschede birden fazla bilind olduu
grlecektir. Doa tarafndan yrtlen etkinlik bilinddr ama bu, tepkin
kuvvetlerinkiyle kartrlmamaldr.
167
Nietzsche ve Felsefe

devingen ve hafif kimyevi eyi her an iin tekrar tekrar diriltmeli. Bu


stn bilinli etkin yeti unutma yetisidir. Psikolojinin kusuru,
unutmann etkin ve olumlu niteliini kefedemeyip onu olumsuz bir
saptama olarak ele almasdr. Nietzsche unutma yeteneini yle
tanmlyor: Yzeysel zeklarn sand gibi unutma bir vis inertiae
deil kelimenin tam anlamyla bir ket vurma yetenei, bir telfi
aygt, slahat, saaltc ve yorumsal bir kuvvettir 345. u halde
tepki eylenen bir ey olduunda nk bilinteki uyarm nesnesi
yapyor gemiin izlerine tepki de bilindnda duyulur olmayan bir
ey olarak kalyor. Sindirim halinde bedenimizde oklu srecin
getii sindirme halinde, besinimizi sindirirken massettiimiz ey
bilincimizde pek az canlanr... Buradan da, iinde bulunulan anda,
imdide, hibir mutluluun, esenliin, umudun, vncn ve zevkin
unutma yetenei olmadan varolamayaca sonucuna varlacaktr
arabuk. Ancak bu yetinin ok zel durumu fark edilecektir: Tepkin
kuvvetlerin yannda edimlilikle yetkilendirilmi etkin bir kuvvettir.
Tepkin aygtn iki dizgesinin karmasn engellemek zere nbeti
veya gzetmen grevi grr. Etkin kuvvetin, ilevsel olma dnda
bir edimlilii yoktur. Edimlilikten doar ama onun soyutlamasdr.
Bilinci yenilemek iin ikinci tr tepkin kuvvetlerden kendisine srekli
erke devirmesi, bilince aktarmak iin de yine bu erkeyi kendisine mal
etmesi gerekir.
te bu yzden deiimlerle, bizzat ilevsel olan karklklar ve
aksaklklarla baka herhangi bir etkin kuvvetten ok daha fazla kar
karyadr. Bu telfi aygtnn zedelendii ve ileyemedii insan
sindirim gl eken biriyle kyaslanabilir ancak, hatt
kyaslamadan da te tpatp ayndr bu ikisi! Hibir eyi sonuna
345
AS, II,1 ve I,10. Bu konuya daha nce de rastlarz; OD, I, Tarihi
ncelemelerin Yarar ve Sakncas zerine.
168
Nietzsche ve Felsefe

erdiremez byle biri. Unutma yeteneinin tkenmeye yz tuttuunu


varsayalm: Balmumu iyice sertleen bilinteki uyarm,
bilindndaki iziyle karma eiliminde olacaktr. Bunun tersi olarak
da tepki sz konusu izlere kararak bilince kar ve bilinci kaplar. u
halde izlere tepki duyulur hale gelirken uyarma tepki de ayn
zamanda eyletilmeyi keser. Bunun da sonucu kalabalktr: Bir tepki
eyleyemeyen etkin kuvvetler yapp-etmelerini gerekletirme
frsatlarnn maddi koullarndan yoksundurlar, yapabilecekleri
eyden soyundurulmulardr 346. Demek ki nihayet tepkin kuvvetlerin
etkin kuvvetlere nasl galip geldiini grmekteyiz; tepkin aygtta
uyarmn yerini iz aldnda, tepkinin kendisi de etkinin yerini alm
oluyor, tepki etkiyi galebe alyor. Burada her ey tepkin kuvvetlerin
arasnda olup bitiyor; tepkin kuvvetler etkin kuvvetlerden daha byk
bir kuvvet oluturmalar sayesinde ulamyorlar zafere. Hatt unutma
yetinin ilevsel tkenii dahi, bu ayn yetinin, bir tr tepkin kuvvette
dier bir tr bask altna alacak ve bilinci yenileyecek erkeyi
bulamamasndan kaynaklanyor. Her ey tepkin kuvvetler arasnda
olup bitiyor; bazlar bazlarnn eylenmesini engelliyor, bazlar
bazlarn imha ediyor. Garip, karanlk bir sava tepkin aygtn iinde
cereyan ediyorsa da bunun sonucu tmyle edimlilii kapsyor. u
noktada bir kez daha hncn tanmn buluyoruz: Hn, hem duyulur
olan tepkidir hem de eylenmeyi kesen tepkidir. te hastal
tanmlayan genel kalp; Nietzsche, hncn bir hastalk olduunu
sylemekle yetinmez sadece, hastaln hastalk olarak bir hn biimi
olduunu da syler 347.

346
Daha nce birok defa gemi olan, kuvvetin, yapabileceinden
ayrlmas, ayr drlmesi. (.n.)
347
EH, I, 6.
169
Nietzsche ve Felsefe
348
3. Hncn Tipolojisi
u halde hn ilk olarak topolojik bir grnme sahiptir. Tepkin
kuvvetler topolojisi var ortada; hnc, tepkin kuvvetlerin yer
deitirmesinin meydana getirmesi var. Bilincin bellekteki izlerle
istil edilmi olmas ve hatt bellein, bizzat bilinte trmanmas hnl
insann ayrt edici zelliidir. Bellek zerine her ey kukusuz bu
kadarla sylenip bitmi olmuyor. Bilincin nasl oluyor da tam da kendi
apnda, izlere yaslanmayan, handiyse etkin ve eyleyen bir bellek
olduunu sormak gerekiyor. Freudda olduu gibi Nietzschede de
bellek kuram iki bellein kuramdr 349. Biz ilk bellekte kaldmz
srece saf hn ilkesinin snrlarnda da hapis olur kalrz; hn insan
sadece izlere tepki gsteren bir kpektir, bir av kpeidir. zleri
kuatr sadece: Uyarmn yer yer izle kart hn insan, tepkisini
eyleyemez. Bu topolojik tanm bizi hncn tipolojisine sokmaldr

348
Nietzsche ve Freud zerine Not: ...Nietzschenin Freud zerinde etkisi
olduu sonucunu karabilir miyiz? Jonesa gre Freud bunu kesinlikle inkr
ediyor. Freudun topik varsaymyla nietzscheci emann rastlamas her
ikisindeki erkeci takntlarla yeteri kadar ifade ediliyor. Bu ikisinin
eserlerini birbirinden ayran temel farkllklara kar daha hassas olabiliriz.
Eer Freudun yerinde olsayd, Nietzschenin ne dneceini kestirebiliriz:
Psiik yaam kavraynn fazlasyla tepkin olduunu ve hakiki
edimliliin yadsndn, hakiki tednmn salanmasnda ve bunu
kavramadaki iktidarszl ifa edecekti. Nietzscheyi byle dnebiliyoruz
zira Freudun tilmizleri arasnda katksz bir nietzcheci vard. Otto Rank,
Freuddaki, yavan ve kt yceltme dncesini eletirdi. Freudun, istenci
vicdan huzursuzluundan ve sululuktan kurtarmay bilememekle itham etti.
Freuduluun bilinmeyen bilindnn etkin kuvvetlerine yaslanmak,
yceltmeyi yaratc ve sanat bir istenle yer deitirmek istiyordu. Bu da
onu unu demeye getiriyordu: Schopenhauer Nietzsche iin ne ise, Freud da
benim iin o. RANK, Mutluluk stenci.
349
Bilincin bu ikinci bellei sz zerine kuruludur ve sz verme yetisi
olarak ortaya kar: AS, II, 1. Freudda da, bellee ilikin izlerden ayrlan ve
ola ki zel bir bellek kaydna uygun den szl izlere bal bilinli bir
bellek vardr.
170
Nietzsche ve Felsefe

zira tepkin kuvvetler etkin kuvvetleri byle dolambal yoldan


bastrdklarnda bizzat bir tip olutururlar. te bu tipin semptomunun
ne olduunu gryoruz: Olaanst bir bellek. Nietzsche bir eyleri
unutamama yetersizlii zerinde ve hibir eyi unutmama yetisinin
derinden tepkin doas, her adan baklmas gereken bu tepkin doas
zerinde duruyor 350. Bir tip aslnda biyolojik, psikolojik, tarihsel,
toplumsal ve siyasi bir gerekliktir .
Hn neden bir intikam alma anlaydr? Burada hn insannn
tesadfen akland dnlebilir; ok gl bir uyarmla rnein
acyla birlikte tepkiden vazgeebilir, karlk vermek iin yeterince
gl deildir. u halde intikam almak isteyecektir ve genelletirme
yoluyla da tm dnyadan intikam almak istiyordur. Bylesi bir
yorumlama yanltr zira sadece nicelikleri gz nne alyor, uyarmn
nicelii ile alrl olan bir znenin kuvvetinin niceliini nesnel
olarak karlatryor. Oysa Nietzsche iin soyut bir ekilde
dnlen kuvvetin nicelii deil, znenin kendisinde zneyi
meydana getiren doas farkl kuvvetler arasndaki belli iliki ki tip
de buna denmektedir nemlidir. Alnan uyarm ne denli kuvvetli
olursa olursun, znenin kendisinin toplam kuvveti ne olursa olsun,
hn insan, bu kuvveti uyarmn izini belirlemek iin kullanr, yle ki,
eylemekten ve hatt uyarma tepki vermekten acizdir. ok byk bir
heyecan duymasna gerek yoktur. Byle olabilir ama olmas art deil.
Tm dnyay intikam nesnesi olarak tasarlamak iin genelletirmeye
ihtiyac yoktur. Tipi uyarnca hn insan tepki gstermez; onun
tepkisi sreklidir nk bu tepki eylenmez, hissedilir. Demek ki bu
tepki, nesnesinin zerine, bu nesne her ne olursa olsun, intikam
alnmas ama bunun srekli ertelenmesinin de apak detilmesi
gereken bir nesneymi gibi ullanr. Heyecan gzel ve iyi bir heyecan
350
AS, I, 10 ve II, 1.
171
Nietzsche ve Felsefe

olabilir ve hn insan da bunu byle hissedebilir: Bu heyecan byk


olaslkla hn insannn kuvvetini amayacaktr, o da bir bakas kadar
byk, soyut bir kuvvete sahip olabilir. Sz konusu nesneyi kiisel bir
saldr ve hakaret nesnesi olarak hissedecektir zira o ayn nesneyi,
sadece iziyle donanml olma gszlnden, bu niteliksel veya tipik
gszlkten sorumlu tutar. Hn insan her varl veya nesneyi,
kendisindeki etkisiyle orantl bir saldr olarak deneyimler. Hn
insan iin gzellik ve iyilik, deneyimledii bir keder veya bir znt
kadar hatr saylr ve mecburi birer musibettir. nsan hibir eyden
yakasn kurtaramaz, iinden atamaz. Her ey yaralar. nsanlar ve
nesneler yersiz yere ok yaklayorlar; btn olaylar bir iz brakr; an
cerahat toplam bir bandr 351. Hn insann kederli bir varlktr:
Vicdan sklerozu yahut vicdann katlamas, her uyarmn onda
katlamas ve donmasndaki ivedilik ve izlerin arl da ayn
derecede dayanlmaz straplardr. Daha derinde izge, kendisinde ve
kendisiyle kincidir. Hnl ve deersizletiricidir nk uyarmlarn
malum izlerinden kurtulmadaki kendi gszln gidermek iin
nesneyi sular. te bu yzden hncn intikam, gerekletiinde dahi,
ilke olarak tinsel, hayali ve simgeseldir. ntikam ve izge arasndaki
bu iliki freudu sadist-anal kompleksle az benzemiyor deil. Bizzat
Nietzsche, bellei bitmeyen bir sindirme ilemi olarak ve hn tipini
de anal bir tip 352 olarak ortaya koyar. Nietzschenin rmcek, tarantula
ve intikam alma zihni dedii ey ite bu sinsi bellektir, barsaklarla
bir olan bu bellektir. Nietzschenin bylelikle nereye gelmek istediini
gryoruz; hakikten bir tipoloji olan bir psikoloji yaratmak,
351
EH, I, 6.
352
EH, II, I: Alman zihni bir sindirim bozukluudur, hibir eyin
stesinden gelemez... Btn nyarglar barsaklardan gelir. K yaymak,
daha nce de syledim, Kutsal Ruha kar ilenen hakiki gnah budur.
AS, I, 6: Hn insannn barsak yetmezlii zerine.
172
Nietzsche ve Felsefe

psikolojiyi zne dzleminde 353 temellendirmek. Bir saalmann


olanaklar bile tiplerin deiimlerine (tersyz olma ve tednm)
baldr.

4. Hncn Nitelikleri
ntikam alma zihni ifadesi bizi aldatmamal. Zihin, intikam,
gereklememi bir niyet, bir erek yapmyor. Tam tersine, intikama bir
ara veriyor. Hnc, yine hnta bir intikam alma arzusu, bir bakaldr
ve galip gelme arzusu grmedike anlayamayz. Hncn topolojik
ilkesi, kuvvetlerin gerek bir durumunu, kendilerini eylemeye
brakamayan ve etkin kuvvetlerin de eyleminden kaan tepkin
kuvvetlerin durumunu beraberinde getiriyor. ntikam almaya bir ara
veriyor; etkin ve tepkin kuvvetlerin olaan ilikisini devirme aracn...
te bu yzdendir hncn kendisi bir bakaldr ve hemen de bu
bakaldrnn zaferidir. Hn, zayfn zayf olarak zaferi, klenin de
kle olarak bakaldrs ve zaferidir. Klelerin bir tip meydana
getirmesi zaferlerindedir. Efendinin tipini (etkin tip) unutma yetenei
olduu gibi tepkileri eyleme gc de belirleyecektir. Klenin tipi ise
(tepkin tip) muhteem bellek ve hn gcyle belirlenecektir; buradan
da, yani hnla birlikte bu ikinci tipin pek ok nitelii orap sk
gibi gelir.
Hayran olamama, sayg duymama, sevmeme gszl 354. zge
kincidir. Hatt en duygulu, en ak dolu anlarda bile hn ve intikam
gizlidir. Bellei gevi getirenler ite bu hnca ustaca bir hareketle pee
takarlar; kendilerini her ne ekilde, nelerle suluyorlarsa, aslnda

353
Freudu psikolojinin nesnelci karakterini ifa ederken ki Junga aina
bir ifade. Ancak Jung, aka Nietzscheye, psikolojiyi zne dzlemine
oturttuu, yani bir tipoloji olarak tasarlad iin hayrandr.
354
K, 260 ve AS, I, 10.
173
Nietzsche ve Felsefe

ansna balym gibi yaptklar kiidir suladklar. Bu yzden gzel


ve iyi bir eyin nnden kendilerini sulayanlara, anlamadklarn,
lyk olmadklarn ileri srenlere temkinli yaklamamz, bunlardan
saknmamz gerekiyor; korkutuyor bunlarn sradanlklar. Aa
olduklarnn beyannda nasl da gzellikten nefret etme sakldr. Sevgi
ve hayranlk hissedilen her eyden nefret etmek, her eyi maskaralkla
veya aa yorumlamayla kltmek, her eyde iine dlmemesi
gereken bir tuzak grmek, Yok, bana kurnazlk gstermeyin demek.
Hn insannn en arpc yan ktcll deil, tiksindiren kt
niyetlilii, deersizletirme yeteneidir. Hibir ey direnemez ona.
Arkadalarna sayg duymaz, dmanna sayg duymaz. Hatt felkete
355
veya felketin nedenine de sayg duymaz . Helena konusunda
felketlerini ve felketlerinin nedenini takdir edip buna sayg duyan
Truvallar bir dnelim. Ancak hayr, hn insannn, felketin
kendisini sradanlatrmas gerekir, kar sulamada bulunmas,
kabahati paylatrmas, datmas gerekir: Nedenleri deersizletirme,
felketi bakasnn kabahati yapma eilimindedir. Felketin
nedenleri karsndaki aristokratik sayg ise, tam tersine, kendi
felketini ciddiye almamann ayrlmaz parasdr. Klenin kendi
felketini ciddiye almas, bir hazm zorluunu, sayg duygusundan
ciz aa bir dnmeyi kantlar.
Edilginlik. Hncn iinde mutluluk bir uyuturucu biiminde,
uyuklama, dinlenme, huzur, abat, zihinsel ve bedensel geveme
356
biiminde, ksaca edilgin biimde ortaya kar . Nietzschede
edilgin demek, etkin-deil demek deildir. Etkin-deil olan tepkindir
Nietzschede, edilgin de eylenmeyen anlamna gelir. Tepki,

355
Jules Valls, etkin devrimci, felketin nedenlerine bu sayg
gstermenin gereklilii zerinde durur (Tableau de Paris).
356
AS, I, 10.
174
Nietzsche ve Felsefe

eylenmedii lde edilgin olan tek eydir. Edilgin terimi tepkinin


galibiyetini gsterir zira eylenilmesi kesildii anda tepki tam tamna
hnca dnr. Hn insan sevmek istemez ve sevmeyi bilmez ama
sevilmek ister. Sevilsin, karn doyurulsun, suyu iirilsin, okansn,
uykuya yatrlsn ister. Aciz, hazmsz, frijit, uykusuzluk hastas ve
kledir o. Bunlardan baka bir de ok byk bir hassasiyeti vardr:
Girimeye muktedir olmad iler karsnda, bari kk bir telfinin,
bunlardan en azndan bir kar salamasnn ona borlu olunduu
kansndadr. u halde hn insan, sevilmemesini ve karnnn
doyurulmamasn ak bir ktclln kantn sayar. Hn insan
kar insandr, yarar insandr. stelik hn ancak, kar galip
getirerek kendini benimsetebilir dnyada; hem de kar sadece bir
arzu veya dnce deil, iktisadi, toplumsal ve dini bir dizge, btncl
bir dizge, ilhi bir dzenek yaparak... kar tanmamak; ite dini su
ve tine kar tek su. te bu anlamdadr ki klelerin bir ahlk vardr
ve bu, yararclk ahlkdr 357. unu soralm; eylemi, yarar veya zarar
asndan kim lp bier? Dahas eylemi kim, iyi ve kt asndan,
vme ve svme asndan grr? Ahlkn, rnein pek de aklc
olmayan kar gtmeme mefhumu gibi kendilerinde vlesi ve iyi
olarak deerlendirdii nitelikleri gzden geirelim. Fark edilecektir ki
bunlar edilgin bir ncnn talep ve kar sulamalarn
gizlemektedir: Yapmad eylemlerden srarla kazan isteyen bu
ncdr; yarar salad eylemlerin hayrna olma niteliini
ver358. Ahlk, yararc bak asn kendisinde saklar ama yararclk

357
K, 260.
358
HB, 21: Kiiolu kar gtmemeyi ver zira bundan yarar salar.
Eer o kiiolu bizzat kar gzetmeden akl yrtse bu zoraki feday, istifade
ettii bu zarar istemeyecek, eilimlerinin domasna kar duracak ve asl
bunlarn iyi olmadklarn syleyerek ortaya koyacaktr kar gzetmemesini.
175
Nietzsche ve Felsefe

da edilgin bir ncnn, efendilerin arasna giren bir klenin


muzaffer bak asn saklar.
Kabahatlerin isnat edilmesi, sorumluluklarn datlmas, daimi
sulama. Btn bunlar saldrganln yerini alr: ntikam ve kin
duygusu nasl ki zayfla aitse, saldrgan olma eilimi de sk skya
gcn bir parasdr359. Yarar kendisine hak gren,
yapmadklarndan yararlanmay da hak gren hn insan, beklentisi
boa ktnda ar sulamalar yadrr. Peki hsran ve intikam,
hncn a priorisi iken bu nasl boa kmasn? Kimsenin beni
sevmemesi senin kabahatin, hayatta baarsz olmam da senin
kabahatin, senin baarszln da kendi suun; senin ve benim bama
gelen felketler dahi ayn ekilde senin kabahatin. Burada cn,
korkun dii gcn buluyoruz; suu ve sulular ifa etmekle
yetinmiyor, kabahatli istiyor, sorumlu istiyor. Bir hn yaratnn ne
istediini anlayalm; bakalar kt olsun istiyor, kendisini iyi olarak
grebilmesi iin bakalarnn kt olmasna ihtiyac var. Sen ktsn,
o halde ben iyiyim; klenin temel forml budur ite. Bu forml
tipolojik adan hncn zn ifade ettii gibi hncn yukardaki dier
niteliklerini de derleyip zetliyor. imdi de bunu efendinin u
kalbyla karlatralm: Ben iyiyim, o halde sen ktsn. kisi
arasndaki fark klenin bakaldrsn ve zaferini lyor: Deer
bien bakn tersyz olmas hncn kendisine aittir; kle ahlk var
olmak iin her zaman ve her eyden nce d ve dman bir dnyaya
ihtiya duyar. 360 Kle ncelikle, bakasnn kt olduunu ortaya
koyma ihtiyacndadr.

5. yi mi, Kt m?
359
EH, I, 7.
360
AS, I, 10.
176
Nietzsche ve Felsefe

te iki kalp: Ben iyiyim, o halde sen ktsn, Sen ktsn, o


halde ben iyiyim. Dramatikletirme yntemini kullanalm. Bu iki
kalb kim dile getiriyor? Bu ikisi ne istiyor? Her ikisini ayn kii dile
getiriyor olamaz zira birinin iyisi tam tamna dierinin kts. Tek
bir iyi mefhumu yok 361; iyi, kt ve hatt o halde szcklerinin pek
ok anlam var. Esasen oulcu ve akn olan dramatikletirme
ynteminin, burada da, bizim bu cevap bulma aratrmamza kural
koyduu teyit edilecektir. Bu yntem, onu bir semiyoloji ve deer
kuram olarak meydana getiren, szcn anlam ve deerini
belirlemesini salayan bilimsel kuram baka bir yerde bulmuyor.
Ben iyiyim diyerek konumaya balayan kimdir diye soruyoruz.
phesiz kendisini bakalaryla kyaslamayandr, eylemlerini ve
eserlerini stn ve akn deerlerle kyaslamayandr, buna
kalkmayandr. Ben iyiyim diyen, kendisine iyi denilmesini
beklemez. Eyledike, olumladka ve zevk aldka byle adlandrr
kendisini ve byle der. yi, unlar niteler; icrasnda kendini tecrbe
eden etkinlik, olumlama ve zevk. yi, belli bir ruh niteliidir; bir
ruhun kendi kendisi konusunda sahip olduu, aranmas, bulunmas ve
362
hatt yitirilmesi mmkn olmayan belli bir temel kesinlik ...
Nietzschenin sk sk ayrt etme dedii ey, olumlamann (olumlamay
aramak gerekmez), eyleme geirilenin (bu bulunmaz) ve zevk alnann
(bu kaybedilmez) i niteliidir. Olumlayan ve eyleyen her kimse,
burada ayn zamanda; esthlos szc kkeni itibariyle var olan,
gereklii olan, gerek olan, hakiki olan ifade ediyor 363. eylere
onur bahettiini, deerler yarattn bilir bylesi. Kendinde bulduu
her eyi onurlandrr; kendini yceltmeye dayanr byle bir ahlk.

361
AS, I, 11.
362
K, 287.
363
AS, I, 5.
177
Nietzsche ve Felsefe

Eksiksizlik duygusunu, kabarmak isteyen, tamak isteyen g


duygusunu, yksek bir i gerilimin huzurunu, vermeyi arzulayan,
datmay arzulayan bir zenginlik bilincini n sraya koyar bu
ahlk364.
yiler, yani ayrt etme insanlar, yani gller, konumlaryla ve
ruh soyluluklaryla bu stn olanlar, kendilerini ve eylemlerini iyi,
yani birinci snf grp bunu da aa, soysuz ve baya olana kar
byle ortaya koyanlardr 365. Bu ilkede herhangi bir karlatrmann
rol yok. Dierlerinin olumlamadklar, eylemedikleri ve zevk
almadklar srece kt olmalar ancak ikincil bir sonu ve olumsuz
bir karmdr. yi, ncelikle efendiyi belirtir. Kt ise sonucu iaret
eder ve kleyi belirtir. Kt olumsuzdur, edilgin, fena ve znt
vericidir. Nietzsche, Theognisin tmyle u lirik temel olumlamaya
dayal gzelim iirine bir yorumlama erevesi getirir: Biz iyiler, o
uursuzlar, o ktler... Bu aristokratik deerlendirmede en kk bir
ahlk krnts aramaya kalkmamz bounadr; bu deerlendirmede bir
etik ve bir tipoloji, birbiriyle uyuan varolu biimleri etii ve
kuvvetler tipolojisi sz konusudur.
Ben iyiyim, o halde sen ktsn: Efendilerin aznda o halde
szc sadece olumsuz bir karm iin iine katar. karmdr
burada olumsuz olan ve sadece btncl bir olumlamann sonucu
olarak ortaya konmutur: Biz aristokratlar, biz yksek olanlar, biz
mutlu olanlar... 366 Efendide, olumlu olan her ey ncllerdedir; hi de
temel ve nemli olmayan herhangi bir eyin olumsuzluuna karar
vermek iin eylemin ve olumlamann ncllerine ve bu ncllerden

364
K, 260 (bahedici erdem olarak gcn iradesi)
365
AS, I, 2.
366
AS, I, 10.
178
Nietzsche ve Felsefe

zevk almaya ihtiyac vardr. Bu bir eklenti, tamamlayc bir


ayrntdr 367. Tek nemi ise eylemin ve olumlamann kapsamn
geniletmek, bunlarn ittifakn perinlemek ve uygun zevki ikiye
katlamaktr: yi, kendi kartn, kendisini daha byk bir sevinle
olumlamak iin arar 368. Saldrganln durumu da udur; saldrganlk
olumsuzdur ama olumlu ncllerin karm olarak, edimliliin rn
ve bir olumlama gcnn sonucu olarak olumsuzdur. Efendi, bir
olumsuzlama, hem de sadece nclleri glendirmenin arac olarak
sonul bir olumsuzlama meydana getirmek iin iki olumlu nermenin
gerektii bir kyasta tanr kendini. Sen ktsn, o halde ben iyiyim.
Burada her ey deiiyor: ncllere bu kez olumsuz geiyor ve
olumlu ancak karm olarak, olumsuz ncllerin karm olarak var.
in zn olumsuz meydana getiriyor ve olumlu ancak
olumsuzlamayla var oluyor. Olumsuzlama u halde temel bir
dnce, bir balang, mkemmelen bir edim olmutur. Grnte
olumlu bir karm iin kleye, tepkinin ve olumsuzlamann, hncn ve
hiiliin nclleri gerekir. Dahas, kle, olumlulua grnte
sahiptir sadece. te bu yzden Nietzsche hncn ve saldrganln
birbirinden ayrt edilmesinde bu kadar srarc; bu ikisi, doalar
itibariyle birbirinden farkl. Hn insannn bir ben-olmayana ihtiyac
var, yle ki sonuta ahsn kendi olarak ortaya koymak iin bu ben-
olmayann da karsnda olmal. Klenin garip kyasna bir bakalm;
grnte bir olumlama iin iki olumsuzlamaya ihtiya duyuyor. Biz
zaten klenin kyasnn hangi biimde felsefede bunca kabul
grdn biliyoruz; ite diyalektik. Hncn ideolojisi olarak
diyalektik.

367
AS, I, 11.
368
AS, I, 10.
179
Nietzsche ve Felsefe

Sen ktsn, o halde ben iyiyim. Bu kalpta kle konuuyor.


Burada daha henz birtakm deerlerin yaratlmadndan
bahsedilemez. Ancak ne de ucube deerler bunlar! Bakas kt
yaplarak ie balanyor. Kendisine iyi diyen iin u halde kt
denmekte. Eylemekten kendisini saknmadan eyleyene, dolaysyla da
eylemlerinin nc ahslar asndan sonularn dnmeyene
deniyor kt diye... yi de eylemekten saknandr; iyidir nk her
eylemi, eylemeyenin, yani o eylemin sonularn tayann bak
asna ve bundan da iyisi, eyleyenin niyetini gzleyen ilahi bir
ncnn ustalkl bak asna tar. Zor kullanmayan, can
yakmayan, saldrmayan, misillemede bulunmayp intikam alma iini
Tanrya brakan, tpk bizim gibi ortaya kmayan, ktden saknan,
yaamdan tpk bizim gibi pek az ey bekleyen, sabrl, alakgnll
ve doru olan iyidir 369. te iyinin ve ktnn douu: yi ve kt
zerine etik saptamann yerini iyi ve kt zerine ahlki yarg alyor.
Etikteki iyi ahlktaki kt, etikteki kt ahlktaki iyi oluverdi. yilik
ve ktlk 370 iyi ve kt deildir. Tam tersine, u son iki saptamann
dei-toku hali, devrik hali, tersyz halidir. Nietzsche unun zerinde
duracaktr: yiliin ve ktln tesinde, iyinin ve ktnn
tesinde demek deildir. Tam tersine... 371 yilik ve ktlk yeni
kavramlardr, ancak yaratlma biimleri ne de gariptir! Bunlar, iyi ve
kt tersyz edilerek yaratlyor. Eylemeyle deil eylemekten
saknmayla yaratlyor. Olumlamayla deil olumsuzlamayla
balanarak yaratlyor. te bu yzden iyilik ve ktlk yaratlm
deildirler ama ilahidirler, akndrlar ve yaama stndrler deniyor.
Ancak bu deerlerin neyi sakladn, hangi yolla yaratldklarn bir

369
AS, I, 13.
370
Biz buna hayr ve er de diyebiliriz. (.n.)
371
AS, I, 17.
180
Nietzsche ve Felsefe

dnelim. Bu ikisinde byk bir nefret, yaama kar, yaamda etkin


ve olumlamac her eye kar byk bir nefret sakl. Hibir ahlki
deer yoktur ki karm olduu bu ncllerden ayr drldnde
bir an olsun hayatta kalabilsin. Daha da derinde, hibir dini deer
yoktur ki karm yaptklar bu nefret ve intikamten kopartlabilir
olsun. Dinin olumluluu grnte bir olumluluktur: Kuvvetliler
kt ve lnetli olduklarna gre sefiller, fakirler, zayflar, kleler
iyidir karm yaplr. yi mutsuz, iyi zayf uydurmacasndan daha
byk bir intikam olamaz kuvvetlilere ve mutlulara kar. Hristiyanca
sevgi, kendisine hayat veren ve komuta eden hncn musevice gc
olmasa ne eder acaba? Hristiyanca sevgi musevice hncn kart deil
372
ama sonucudur, karmdr, talandrlmasdr . Din, dorudan
kaynakland ilkeleri az ya da ok saklar (ve genellikle de kriz
dnemlerinde hi saklamaz): Nedir bunlar? Olumsuz ncllerin
arl, intikam alma zihni, hncn gc.

6. Bozuk Mantk
Sen ktsn; ben senin olduun eyin kartym, o halde ben
iyiyim. Bozuk mantk neye dayanr? Mantk bir koyun varsayalm.
Bu meleyen koyunun kyas udur: Etil kular ktdr (yani tm etil
kular ktdr, tm ktler etil kutur); oysa ben etil kuun
kartym, o halde ben iyiyim 373. uras aktr ki kk nermede
etil ku neyse odur, yani etkilerinden veya grnlerinden
ayrlmam bir g olarak alnmtr. Ancak byk nermede etil
kuun kuvvetini gstermeyebilecei, etki etmekten kanabilecei ve
kendisini, yapmaya muktedir olduu eyden ayrabilecei
372
AS, I, 8.
373
AS, I, 13: Bu alc kular ktdr ve her kim ki en az yrtc kutur,
hatt ve hatt tam zttdr, bir kuzudur, u halde iyi olan da o deil midir?
181
Nietzsche ve Felsefe

varsaylmtr. Ktdr nk kendisini geri ekmiyor. O halde,


erdemli koyunda hakikten kendisini tutup da kt etil kuta
kendisini salveren kuvvetin bir ve ayn kuvvet olduu varsaylyor.
Kuvvetli eylemekten kendisini alkoyabileceine gre, kendisini
alkoymadktan sonra zayf olan da eyleyebilecek birisidir.
te hncn bozuk mantnn dayana: Yapabilirliinden ayrlm
bir kuvvet kurmacas. Bu kurmaca sayesindedir ki tepkin kuvvetler
galip gelir. Etkinlikten kamak da onlara yetmez; kuvvetlerin ilikisini
tersyz etmeleri, etkin kuvvetlerin kart olup kendilerini stn
gstermeleri gerekir. Hntaki sulama sreci u grevi gryor:
Tepkin kuvvetler, kuvvetin soyut ve etkisizlemi imgesini
yanstyor; etkilerinden ayrlan byle bir kuvvet eylediinde sulu
ve tam tersine eylemediinde de deerlidir. stelik, eylemekten
saknmann eylemekten daha fazla kuvvet (soyut kuvvet) gerektirdii
dnlecektir. Bu kurmacann ayrntsyla zmlenmesi de daha bir
nemli, zira tepkin kuvvetlerin bu yolla hastalkl ve hastalklarn
bulatrc bir g sahibi olurlarken, etkin kuvvetlerin de gerekten
tepkin olduklarn gryoruz. 1) Nedensellik evresi; kuvvet ikiye
blnyor. Kuvvet kendi grnnden ayrlmad halde bu grn,
ak ve ayr bir nedenmi gibi bu ayn kuvvete mal edilen bir etki
yaplyor: Ayn fenomen nce bir neden, sonra da bu nedenin bir
etkisi yaplyor. Fizikiler kuvvet hareket ettiriyor veya kuvvet u
ya da bu etkiyi yapyor dediklerinde bundan daha iyi bir ey
yapmyorlar 374. rnein k yor dediimizde, bellee yardmc
basit bir imi, zet bir kalb, tutup bir neden yapyoruz. Gerek bir
imlem bants hayali bir nedensellik bantsyla ikme ediliyor 375.
Kuvvet bir kez kendi iine bastrldktan sonra kuvvetin ortaya k
374
AS, I, 13.
375
PA, Drt Byk Yanlg; nedenselliin ayrntl eletirisi.
182
Nietzsche ve Felsefe

de ak ve etkili bir nedeni kuvvette bulan baka bir ey haline


getiriliyor. 2) Tz evresi; yukarda sylenildii biimde ikiye blnen
kuvvet, onu ortaya koyup koymamakta zgr olacak bir dayanaa, bir
zneye veriliyor. Etkisizletirilen kuvvet, eylemeyebilen bir znenin
edimi yaplyor. Nietzsche srekli olarak zneyi bir kurmaca veya
dilbilgisel bir ilev olarak ortaya koyar. ster epikrclerin atomu,
ister Descartesn tz, ister Kantn kendinde eyi olsun, btn bu
zneler hayali eytancklarn 376 yansmasdrlar. 3) Karlkl
saptama evresi; Etkisizletirilen kuvvet bylelikle ahlkllatrlr. Zira
bir kuvvetin sahip olduu kuvveti gstermeyebileceini
varsaylyorsa, tam tersine, bir kuvvetin sahip olmad kuvveti
gsterebileceini varsaymak da sama olmaz. Kuvvetler kurmacal bir
zneye yanstlnca da bu ayn znenin sulu ya da deerli olduu,
yani etkin kuvvet sahip olduu etkinlii uyguladndan dolay sulu
veya tepkin kuvvet sahip olmad etkinlii uygulamadndan dolay
deerli olduu ortaya kyor; ...sanki zayfn zayfl, yani z,
kanlmaz ve deitirilemez biricik gereklii olarak zayfl,
gnllce yerine getirilen seilmi bir eymi, erdemli bir edimmi
gibi377. Kuvvetler arasndaki somut ayrmn, nitelenmi (iyi ve kt)
kuvvetlerin yerine tze kavuturulmu kuvvetlerin ahlki kartl
(iyilik ve ktlk) geiriliyor.

7. Hncn Geliimi: Musevi Rahip


zmleme bizi hncn birinci grnmnden ikinci grnmne
vardrr. Nietzsche huzursuz vicdandan sz ettiinde onun iki
grnmn de aka tanr: Ham halde olduu, ar madde veya
ancak hayvan psikolojisinin sorunu olduu ilk grnm; onu
376
AS, I, 13; kartezyen cogitonun eletirisi zerine, G, I, 98.
377
AS, I, 13.
183
Nietzsche ve Felsefe

kendisine ilk madde yapan ve ekillenmeye gtren bir zaman olarak


ikinci grnm ve bu ikincisi olmadan huzursuz vicdan imdi olduu
ey olmaz. Bu ayrt etme, topolojiye ve tipolojiye uygundur. Her ey,
bu ayrt etmenin hn iin oktan geerli olduu ynnde. Hncn da
iki grnm veya iki zaman vardr. lki, ham ierik olarak hnc
meydana getiren ve hayvan psikolojisi sorunu olan topolojik
grnm; hncn bu grnm, tepkin kuvvetlerin, etkin kuvvetlerin
eyleminden saknmalarnn yolunu ifade ediyor (tepkin kuvvetlerin
yer deitirmesi, vicdann izge tarafndan istils). kincisi ise hncn
ekillendii yolu ifade eden tipolojik grnm: Burada izge tipik
nitelik halini alyor nk intikamc zihni canlandrp daimi bir
sulama giriimine srklyor; bylece de tepkin kuvvetler etkin
kuvvetlerin kart oluyor ve onlar yapabilirliklerinden ayryorlar
(kuvvetler ilikisinin tersyz edilmesi, tepkin bir imgenin
yanstlmas). Bu ikinci grnm olmadan tepkin kuvvetlerin
bakaldrsnn bir zafer olmayaca, yle diyelim, yerel zaferlerini
tam bir zafere eviremeyecekleri fark edilecektir. Hatt yine fark
edilecektir ki yukarda belirtilen iki durumda da tepkin kuvvetler etkin
kuvvetlerden daha byk bir kuvvet oluturarak galip gelmiyorlar:
lkinde her ey tepkin kuvvetler arasnda olup bitiyor (yer deitirme);
ikincisinde ise tepkin kuvvetler etkin kuvvetleri yapabilirliklerinden
ayryorlar ama bunu bir kurmacayla, bir yutturmacayla (yanstma
yoluyla tersyz) yapyorlar. u halde hnc btnyle anlamak iin
zmemiz gereken iki soru kalyor: 1) Tepkin kuvvetler bu kurmacay
nasl retiyorlar? 2) Hangi etki altnda retiyorlar? Dier bir deyile
tepkin kuvvetleri ilk zamandan ikincisine ne geiriyor? Hncn zn
ne hazrlyor? Hnc ne biimlendiriyor, sanats ne bunun?
Kuvvetler, deerlerinin tredii ayrmsal eyle tmleiktirler.
Ancak tepkin kuvvetler bu ayrmsal enin tersyz olmu
184
Nietzsche ve Felsefe

grntsn verirler; kuvvetlerin ayrm, tepkin kuvvetler tarafndan


bakldnda, tepkin kuvvetlerin etkinlerle olan kartl oluverir. O
halde tepkin kuvvetlerin, kuvvetler ilikisinin ve bu ilikiye uygun
den deerlerin srayla tersyz olmas iin u bahsedilen grnty
gelitirme veya yanstma frsatn bulmalar yeterli olacaktr. Tepkin
kuvvetler etkinlikten kamann yolunu bulduklarnda bu frsat da
yakalam oluyorlar. Eylenmeyi keserek de tersyz grnty
yanstyorlar. te Nietzsche, tepkin olan bu yanstmaya der kurmaca
diye; duyulurst ve bu dnyaya zt bir dnya kurmacas, yaamla
elien bir Tanr kurmacas. Nietzsche bu tepkin yanstmay da dn
etkin gcnden ve hatt yaam olumlayan ve ycelten tanrlarn
olumlu grntsnden ayr bir kefeye koyar: Madem ki dler
dnyas gerekliin bir yansmasdr o halde kurmacalar dnyas bunu
yalanmaktan, deersizletirmekten ve yadsmaktan baka ey
yapmayacaktr 378. te bu kurmacalar dnyas hncn tm bir
geliimine, yani hem etkin kuvvetin yapabilirliinden ayrlp
(kalpazanlk) suland ve sulu muamelesi yapld
(deersizletirme), hem de uyuan deerlerin tersyz edildii
(olumsuzlama) ilemlere yn verir. Tepkin kuvvetler bu kurmacada ve
bu kurmacayla kendilerini stn olarak temsil ederler. Bir deha olan
hn igds, yaamn ykselen devimini, soyluluu, gc, gzellii,
dnyada kendini olumlamay temsil eden her ne varsa, bunlara cevap
olarak hayr diyebilmek iin baka bir dnya icat etmeliydi ki yaamn
olumlamas bize ktlkm gibi, knanacak eymi gibi grnsn 379.
Hncn deha olmas elbette gerekiyordu. Frsattan istifade edip
yanstmay ve sulamay ynetecek, tersyz etmeyi gerekletirecek
yetenekte kurmacal bir sanat gerekiyordu. Hncn ilk evresinden
378
D, 15, 16, 18.
379
D, 24.
185
Nietzsche ve Felsefe

dierine geiin, ki bu ne kadar sratle ve zahmetsiz olursa olsun,


basit bir mekanik zincire indirgenebileceini dnmemeliyiz. Burada
dahi bir sanatnn mdahalesi gerekiyor. u nietzscheci kim?
sorusu her zamankinden daha gr imdi. Ahlkn Soykt, ilk nce
rahibin psikolojisini ierir 380. Hnc ekillendiren, sulamay yneten
ve intikam alma giriimini hep uzaktan takip eden, deerleri tersyz
etmeye cesaret eden kimdir? Rahiptir. Hatt zellikle de Musevi
rahiptir, eski Musevilerdeki biimiyle hani u rahip 381... Diyalektiin
stad olarak, tepkin kyas dncesini kleye o verir. Hristiyanlarn
kendileri hesabna bir karm, bir talandrma ve inanlmaz bir
nefretin zehirli iei olarak stlendikleri ak, bu yeni ak o tasarlar.
yle demekle ie balayan da odur: Sadece sefiller iyidir; yoksullar,
gszler, zavall yalnzlar iyidir sadece; sadece ac ekenler,
muhtalar, hastalar, ucubeler dindardr, sadece ve sadece onlar Tanr
katnda makbldrler, ahiret mutluluu hep onlaradr. Tam aksine de
siz soylu ve gl olanlar, ebediyen kt, kyc, agzl, dinsiz olan
sizler; cehennemin odunlarndan olan sizler ebediyen de lnetli ve
cehennemlik olarak kalacaksnz! 382 Musevi rahip olmadan, kle,
hncn ham halinden daha yksee kamaz. u halde rahibin
mdahalesini doru deerlendirmek iin onun hangi yoldan tepkin
kuvvetlerin yardmcs, ancak onlarla karmadan sadece yardmcs
olduuna baklmaldr. Tepkin kuvvetlerin zaferini salar, bu zafere
ihtiyac vardr ama onlarnkiyle karmayan bir amacn peinden
gider. Onun istenci gcn iradesidir, onun gcn iradesi hiiliktir 383.
Hiiliin, yadsma gcnn tepkin kuvvetlere ihtiyac olduu temel
380
EH, III, Ahlkn Soykt.
381
Nietzsche, Yahudi toplumunun tarihi zerine olan yorumunu Deccalde
zetler (24, 25, 26): Daha orada dahi Yahudi rahip srail krallarnn ve Eski
Ahitin geleneklerini bozunuma uratan kiidir.
382
AS III, 7.
186
Nietzsche ve Felsefe

nermesini ve elbette bu nermenin karlkl olduunu da buluyoruz:


Yadsma gc olarak hiilik tepkin kuvvetleri zafere gtrr. Bu
ifte oyun Musevi rahibe eriilmez bir derinlik, bir ift grnmllk
verir. Derinden bir korunma igdsyle aka her trl k
igdsnn tarafn tutar; bunlarn egemenliinde olduundan dolay
deil, bunlarda kendisini dnyaya kar sonuca ulatracak bir g
bulduundan dolay 384.
Nietzschenin Musevilii ve Musevi rahibi ele ald bu pek nl
sayfalara geri dnmemiz gerekiyor zira ayn sayfalar sk sk ok kayg
verici yorumlamalara yol amtr. Nazilerin Nietzsche klliyatyla
olan ilikileri mulaktr, bunu biliyoruz. Mulak nk Naziler
Nietzscheye bavurmay sevseler de iyice budanm alntlarla, tahrif
edilmi basklarla ve balca metinleri yasaklayarak yaptlar bunu.
Dier taraftan Nietzschenin Bismark rejimiyle veya Panalmanclkla,
Musevi dmanlyla olan ilikisi mulak deildir. Nietzsche bu
saylanlardan nefret ediyordu, tiksiniyordu. Irklar zerine u utanmaz
oyuna bulaan kimseyle grmemeli 385. Ve yrekten bir haykr:
Yani sonuta Zerdt szcn Musevi dmanlarnn azndan
duyduumda siz ne hissettiimi sanyorsunuz? 386 Musevilik zerine

383
D, 18: Tanr adna yaama, doaya, yaama istencine sava amak.
Tanr; tm tednya iftiralarnn, tm tednya yalanlarnn kalb. Tanrda
tanrsallatrlan hilik, kutsallatrlan hilik istenci... D, 26: Rahip,
Tanrnn adn ktye kullanr: Deerleri kendisinin tayin ettii duruma
Tanrnn hkmranl, u ya da bu durumu elde etmek veya korumak iin
bavurduu aralara da Tanrnn iradesi der...
384
D, 24. AS, I, 6, 7, 8: Bu papaz kleyle karmaz, ondan ayr bir
kasttr.
385
Yetim Eserler (Bolle evirisiyle, Mercure)
386
Fritschee mektuplar, 23 ve 29 Mart 1887. Tm bu noktalar ve
Nietzschenin Naziler tarafndan tahrif edilmesi zerine M.P. Nicolasn
Nietzscheden Hitlere (Fasquelle, 1936) adl eserinde bu iki mektup yer
almtr. Nietzschenin yine bir metni de (K, 251) ayn ekilde Yahudi
187
Nietzsche ve Felsefe

nietzscheci dnceleri anlayabilmek iin hegelci okulda Musevi


sorununun mkemmelen diyalektik bir konu haline geldii
hatrlanmal. Nietzsche sorunu yeniden ele alyor ama kendi
yntemiyle. yle soruyor: Musevi halknn tarihinde rahip nasl
ortaya kt? Btn bir Avrupa tarihi iin belirleyicilii grlecek olan
hangi koullar altnda ortaya kt? Nietzschenin srail krallarna ve
Eski Ahite duyduu hayranlk ok arpcdr 387. Musevi sorunu bu
ayn srail dnyasnda rahibin ortaya kmas sorununun ta kendisidir;
bu da hakiki bir tipoloji sorunudur. te Nietzschenin u noktadaki
388
bunca srarnn nedeni budur: Rahibin psikolojisini ben buldum .
Nietzschede rka ilikin dnceler yok deildir ama rk sadece
melezlemedeki bir e, fizyolojik ve hatt psikolojik, siyasi, tarihi ve
toplumsal kompleksteki bir etmen olarak nemlidir. Nietzschenin tip
dedii de ite byle bir komplekstir. Nietzsche iin rahibin tipinden
baka bir sorun yoktur. Ayn Musevi toplumu, kendi tarihinin bir
yerinde varoluunun koullarn rahipte buldu ve imdi de bu toplum
yeni koullar yaratarak Avrupay kurtarmaya, Avrupay yine
Avrupaya kar korumaya en elverili durumdadr 389. Nietzschenin
Musevilik zerine yazdklarn okurken Musevi dman ve rk
yazar Fritschee yazdklarn gemek olmaz: ok rica ederim
yazdklarnz bana yollamayn, sabrmdan endieliyim.

aleyhtarlar tarafndan, tam da zt anlam iermesine karn kullanlmtr.


387
K, 52: Eski Ahite duyulan beeni, ruhlarn bykl ve
bayalklar iin bir mihenk tadr... Her bakmdan rokoko beenisinin zaferi
olan Eski ve Yeni Ahit, tek bir kitab, Kutsal Kitap, mkemmel kitab
meydana getirmek iin ayn ciltte birlikte balanr; edebi Avrupann ruha
kar en kstah, en kt gnahdr bu.
388
EH, III, Ahlkn Soykt.
389
K, 251 (Yahudiler, Ruslar ve Almanlar zerine nl metin).
188
Nietzsche ve Felsefe

8. Huzursuz Vicdan ve sellik


te iki grnmyle hn nesnesi: Etkin kuvveti, uygulamadaki
maddi koullarndan yoksun brakr; yine etkin kuvveti
yapabilirliinden biimsel olarak ayrr. Ancak eer etkin kuvvetin
yapabilirliinden kurmacayla ayrld doruysa, bu kurmacann
sonucu olarak kuvvetin bana gerek bir eyin gelecei de dorudur.
Bu adan u sorumuz hl yanklanyor: Etkin kuvvet gerekten ne
oluyor? Nietzschenin cevab son derece kesin: Tahrif olmasnn,
ilemesinin koullarndan yoksun braklmasnn ve yapabilirliinden
ayrlmasnn nedeni her ne olursa olsun etkin bir kuvvet kendi iine
geri dner, kendisinin aleyhine dner. selletirmek, kendi aleyhine
dnmek; etkin kuvvetlerin gerekten tepkin olmalarnn yolu ite
budur. Baskc herhangi bir kuvvetin dar patlamay engellemesiyle
k bulamayan btn igdler, ie dnerler: Ben buna insann
iselletirmesi diyorum... Huzursuz vicdann kkeni de burasdr 390.
Hn iini ite bu anlamda huzursuz vicdan stlenir. Hn bize byle
grndnde korkun bir ardan, bir giriimden ve salgn yayc
bir istenten ayrlmaz. Ayartc bir akn himayesinde sakl tutar
nefretini: Senin iyiliin iin seni affediyorum; bana katlrsn diye seni
seviyorum, bana katlncaya dek seveceim seni, bizzat sen de acl
biri oluncaya, hasta, tepkin ve iyi biri oluncaya dek... Hncn
insanlar intikamlerinin o en yksek, kesin ve parlak zaferine ne
zaman kavuacaklar? Kendi bedbahtlklarn, btn bedbahtlklar,
mutlu olanlarn vicdanna drdklerinde hi kukusuz, yle ki
bunlar mutlu olduklarndan dolay yzleri kzarp birbirlerine Bunca
391
bedbahtlk varken mutluluk utan verici diyecekler . Tepkin
kuvvet hnta sular ve hnta yanstlr. Tepkin kuvvet kendisini
390
AS, II, 16.
391
AS, III, 14.
189
Nietzsche ve Felsefe

sulayarak kabahatlerini kabul etmeyecek, kendi iine dnmeyecek


olsayd hncn zaten bir anlam da kalmazd. Etkin kuvvetin
ieyanstmas, yanstmann tersi deildir ama tepkin yanstmann
sonucu ve ayn zamanda devamdr. Huzursuz vicdanda yeni bir tipi
grmyoruz; olsa olsa tepkin tipi, kle tipi, hncn handiyse saf halde
olduu somut trleri gryoruz. yice serpilmi huzursuz vicdann
hnc kaplad durumda da baka trler gryoruz. Tepkin kuvvetler,
zaferlerini basamak basamak kazanmaya devam ederler: Huzursuz
vicdan hnc uzatr, yayar; bizi daha da ileri, salgnn kaplad bir
yere vardrr. Etkin kuvvet tepkin, efendi kle olur.
Etkin kuvvet, yapabilirliinden ayrld diye buharlap kaybolmaz.
Kendisinin aleyhine dnerek ac retir. Kendinden zevk almak deil
ama ac retmek: Tyler rpertici bir neeyle dolu u garip i yok
mu! Kendisiyle gnll olarak bozumu bir ruhun, ac ektirmenin
zevkiyle kendisine ac ektirmesi yok mu!; strap, hastalk,
irkinlik, gnll mahrumiyet, bedene mdahale (kesme, delme,
koparma), nefsi kreltme, kendini feda etme bir zevk derecesinde
isteniyor 392. Ac, tepkin kuvvetlerce dzenleneceine, sabk etkin
kuvvete retiliyor. Buradan da akl sr ermez bir fenomen ortaya
kyor: Acnn oalmasnda kendi kendisini dllemesi ve ar
remesi. Huzursuz vicdan, strabn oaltan vicdandr. Acy
retmenin yolu da belli ya bu rezil fabrikann; etkin kuvveti kendisinin
aleyhine dndrmek. Kuvvetin iselletirmesi ve ieyanstmas
yoluyla acnn oaltlmas; ite huzursuz vicdann birinci tanm.

9. Ac Sorunu

392
AS, II, 18 ve III, 11.
190
Nietzsche ve Felsefe

Huzursuz vicdann ilk grnmnden sz edilecekse, bu, onun


ham veya maml haldeki topolojik grnmdr. selletirme
karmak bir mefhum. lk nce etkin kuvvet iselletiriyor, ancak
iselletiren kuvvet ac retir hale geliyor ve acnn daha bir bollukla,
daha bir fazla retilmesiyle de iselletirme derinlik, genilik,
ykseklik kazanyor, agzl dipsiz kuyuya dnyor. Demek ki
ikinci olarak ac da iselletiriliyor, tenselletiriliyor, tinselletiriliyor.
Ne anlama geliyor bu ifadeler? Ac iin yeni bir tanm icat ediliyor
anlamna geliyor; en derinlere ait isel bir tanm bu. Bir gnahn, bir
kabahatin sonucu yaplyor ac. Kendi acn reten yine sensin nk
gnah iledin, ac ekerek kurtaracaksn ruhunu. sel bir kabahatin
sonucu ve isel bir esenlik dzenei olarak kavranan ac, retildike
iselletirilen, kabahat, endie ve cezalandrlma duygusuna
dntrlen ac 393; ite huzursuz vicdann ikinci grnm, tipolojik
grnm. Ksacas, sululuk duygusu olarak huzursuz vicdan.
Bu icadn doasn anlamak iin daha genel bir sorunun nemini
deerlendirmeliyiz: Nedir acnn anlam? Varoluun anlam tmyle
bu sorunun cevabna baldr; hatt acnn varolutaki anlam
kadaryla vardr varoluun anlam 394. Oysa ki bir tepkidir ac. Acnn
tek anlam da bu tepkiyi eyleme olaslnda veya en azndan
snrlandrma, brakt izi yaltma, bir daha tepki verinceye dek tm
yaylmay nlemede yatyor. u halde acnn etkin anlam dsal bir
anlam olarak grnyor. Ac zerinde etkin bir bak asndan karar
vermek iin acy, onun dsall esinde tutmak gerekir. Bu
btnyle ustalk ister. Bir sanattr bu ve efendilerin sanatdr.
Efendilerin bir srr vardr. Acnn bir tek anlamnn olduunu bilirler.
Ac, birine zevk vermektir; acya neden veya tank olana zevk
393
AS, III, 20.
394
OD, Eitimci Schopenhauer, 5.
191
Nietzsche ve Felsefe

vermektir. Etkin insan kendi acsn ciddiye almyorsa, bunun her


zaman iin nedeni, birine zevk vereceini dnmesidir. Yunan
dnyasn dolduran tanrlara inanmada byle bir dn bulmamz
boa deildir: zlemekten holanyor olan bir tanr varsa her ktlk
o an dorulanr... Son tahlilde Truva Savann veya dier trajik
ykmlarn anlam neydi? Hibir kuku yok ki bunlar, tanrlarn
gzlerini enlendirecek oyunlard 395. Bugnlerde acy varolua kar
bir kant olarak ileri srme eilimi var; bu kantlama, bize pahalya
patlayacak bir dnme biiminin, tepkin bir dnme biiminin
iareti. Ac ekenin bak asna yerlemekle kalmyoruz sadece, ayn
zamanda da tepkilerini eylemeyen hn insannn bak asna
yerleiyoruz. unu bir anlayalm; acnn etkin anlam baka
perspektiflerde ortaya kar. Ac, yaama kar bir kant deil, tam
tersine yaam iin bir uyarcdr, yaam iin bir zokadr, yaamn
lehine bir kanttr. Ac ekmeye ahit olmak ve hatt ac ektirmek,
etkin yaam olarak yaamdaki bir yapdr, yaamn etkin bir
grndr. Ac, yaamn lehine dorudan bir anlama sahiptir; dsal
anlam. Kibarlmz ya da daha dorusu riyakrlmz kaldrmyor
bunu... yani zulmn, eski insann en tercihli enlii ve tm zevklerinin
de harc olduu noktaya kadar capcanl bir istekle tasavvur etmeyi...
Zulmsz enlik olmaz. nsanln o en eski ve uzun tarihinin rettii
ey bu ite. Hatt cezalandrmann bile bir bayram havas var 396.
Haydi haydi hayran olmak gerekiyor huzursuz vicdann kayg
uyandran icadna; ac ekmeye yeni anlam, isel anlam. Istrab
eylemek veya keder zerine etkin adan bir kanya varmak sz
konusu deil. Tam tersine, tutku araclyla acya kar hissizleiliyor.
Tutkularn en vahisi: Bir kabahatin sonucu ve ruhun bir kurtulu
395
AS, II, 7.
396
AS, II, 6.
192
Nietzsche ve Felsefe

yolu yaplr strap. Daha fazla strap reterek, strab daha fazla
iselletirerek kurtulunur straptan; uyuulur, yani acdan, yara
iltihaplandrlarak kurtulunur 397. Daha Tragedyann Douunda,
Nietzsche temel bir sav ortaya koyar: Dram bir i atmaya dnp
strap da iselletirildiinde tragedya lmtr. Peki ama acnn isel
anlamn icat eden ve bunu isteyen kimdir?

10. Huzursuz Vicdann Gelimesi: Hristiyan Rahip


Kuvvetin iselletirilmesi, sonra bizzat strabn iselletirilmesi;
huzursuz vicdann ilk evresinden ikincisine gei hncn iki
grnmnn birbiri ardna zincirlenmesi gibi kendiliinden deildir.
Burada yine rahibin araya girmesi gerekiyor. Rahibin bu ikinci douu
hristiyandr: Kabahat duygusunun hakiki ustas rahibin ellerinde
sululuk duygusu gelimeye balad 398. Huzursuz vicdan ham veya
hayvani halinden karan hristiyan rahiptir ve strabn
iselletirilmesini dzenleyen de odur. Yaray iltihaplandrarak strab
rahip-doktor iyiletirir. Huzursuz vicdan en st biimine rahip-sanat
ulatrr: Bir gnahn sonucu olarak strap. Peki nasl hareket ediyor
bu rahip? Rahibin varlnn deeri ksaca zetlenmek istenecek
olursa yle demek gerekiyor: Rahip, hncn ynn deitirendir 399.
Esasen strap ekmekte olan hn insan bu strabna bir neden arar.
Yaamdaki etkin olan her eyi sular. Rahip u durumda ve imdiden
bir ilk haliyle belirir: Sulamann ban eker, sulamay dzenler.
te kendilerine Biz iyiyiz diyen insanlar, ben sana diyorum ki
bunlar kt. Hncn gc btnyle bakasna, bakalarna
ynlendirilmitir. Ancak hn, patlayc bir maddedir; etkin
397
AS, III, 15.
398
AS, III, 20.
399
AS, III, 15.
193
Nietzsche ve Felsefe

kuvvetlerin tepkin kuvvetler olmalarn salar. O halde hncn bu yeni


koullara uyum salamas, yn deitirmesi gerekir. Tepkin insan,
acsnn nedenini imdi kendisinde bulacaktr. Huzursuz vicdan ona
unu telkin eder; bu nedeni kendinde, gemi zamanda yaplm bir
kabahatte aramal, acsn bir cezalandrlma olarak anlamaldr 400. Ve
rahip, bu yn deiimini ynetmek iin ikinci kez ortaya kar: Evet
doru, koyunum 401, ektiin acdan biri sorumlu. Ama btn bunlarn
sorumlusu sensin, ektiin acnn sorumlusu bizzat sensin! 402. Rahip,
gnah mefhumunu icat eder: Gnah, hastalkl ruhun tarihinde
imdiye dek en nemli ey olarak kald; gnah bizim iin dini
yorumun en uursuz hnerinin temsilidir 403 Kabahat szc imdi,
ilediim kabahate, benim kabahatime, sululuuma gnderme yapar.
te strap byle iselletiriliyor; bir gnahn sonucu yapldnda
geriye sadece isel anlam 404 kalyor.
Hristiyanlkla museviliin ilikisi iki bak asndan
deerlendirilmeli. Bir taraftan, hristiyanlk, museviliin son
noktasdr. Onun yolunu takip eder, eserini nihayete erdirir. Hncn
tm gc hastalarn, gnahkrlarn ve seflet iinde olanlarn Tanrs
ile sonulanr. Mlum metinlerinde, Nietzsche, Aziz Paulusun kinci
karakterinin, Yeni Ahitin bayal zerinde durur. Hatt sann
lm bile Musevi deerlerine geri gtren bir kavistir: Bu lmle,
ak ve nefret arasnda bir yalanc-kartlk tesis edilir, sanki bu
nefretten bamszm, sanki bu nefretin kartym, sanki bu nefretin

400
AS, III, 20.
401
oban'na (Le Bon Pasteur; "yi (Mmtaz) oban anlamnda; sa) sadk
hristiyan, mmin.(.N)
402
AS, III, 15.
403
AS, III, 20.
404
Vicdani bir nitelik yklenmesi, vicdan meselesi yaplmas
kastedilmektedir. (.N)
194
Nietzsche ve Felsefe
405
kurbanym gibi ak daha ayartc klnr . Pontius Pilatusun 406
ortaya koyabilmi olduu hakikat sakl kalyor: Hristiyanlk
museviliin bir sonucudur, tm ncllerini musevilikte bulur, bu
ncllerin bir sonucudur sadece. Ancak bir baka bir adan da
hristiyanln yeni bir not dt de dorudur. Hnc tamamlamakla
yetinmez, hncn ynn deitirir. Yeni buluunu da benimsetir;
huzursuz vicdan. imdi, burada dahi, huzursuz vicdandaki hncn yeni
ynnn ilkinin aksi dorultuda olduu dnlmemelidir. Burada
yine ilveten bir iva, ilveten bir ayartma sz konusudur. Hn senin
kabahatin diyordu, huzursuz vicdan benim kabahatim der. Ancak,
kesinkes u var ki, hn, salgn yaylmadka yatmaz. Hncn hedefi,
btn yaamn tepkin olmasdr, salkl olanlarn hastalanmasdr.
Sulamakla yetinmez, sulanan kendisini sulu hissetmelidir. Hn,
huzursuz vicdanda kendisini ortaya koyar ve salgn gcnn zirvesine
ular: Yn deitirerek! Benim hatam! Benim hatam! Ta ki herkes
bu hznl nakarat yineleyinceye, yaamdaki etkin her ey bu ayn
sululuk duygusunu bytnceye kadar... Rahibin gc iin baka
koullar gerekmez: Rahip, tabiat gerei, ac ekenlerin ustas klar
kendisini407.
Btn bunlarda Nietzschenin tutkusunu yeniden buluyoruz;
diyalektikilerin karsavlar veya kartlklar grdkleri yerde,
kefedilecek en ince farkllklar, deerlendirilecek en derin
egdmler ve ballamalar gsterir: Bir semptom olan Hegelci

405
AS, I, 8.
406
Pontius Pilatus: Yahuda Krall'nn Romal valisi, lm MS. 39. Bir
ayaklanmadan korkarak sa'y Yahudi din adam-yarglarn eline teslim etti.
Yahudilere, sann lmnden sorumlu olduklarn anlatmak iin bir tas su
getirtmi ve ellerini ykarken yle demitir: Onun lmnden ben sorumlu
deilim. Hesabn siz vereceksiniz. (.N)
407
AS, III, 15.
195
Nietzsche ve Felsefe

mutsuz bilin deil de vicdan huzursuzluu! Huzursuz vicdann ilk


grnmnn tanm uydu: Kuvvetin iselletirilmesiyle acnn
oaltlmas. kinci grnmnn tanm da udur: Hncn ynnn
deimesiyle acnn iselletirilmesi. Huzursuz vicdann, hncn
vardiyasn devralma tarz zerinde durduk. Yine ayn ekilde
huzursuz vicdan ve hn arasndaki koutluk zerinde de durmak
gerekiyor. Her ikisinin de iki zaman, topolojik ve tipolojik zaman
olmasnn yan sra bir zamandan brne gei, rahibi de iin iine
katar. Ve rahip hep kurmacayla hareket eder. Hnta deerlerin
tersyz edilmesinin dayand kurmacay daha nce zmlemitik.
Ancak yine de bir sorunumuz var: Acnn iselletirilmesi, huzursuz
vicdanda hncn ynnn deimesi hangi kurmacaya dayanyor?
Nietzscheye gre bu en karmak sorun olduundan dolay, kltr
denen tm bir fenomeni devreye koyar.

11. Tarihncesel Bak Asndan Kltr


Kltr, eitmeyi ve ayklamay ifade eder. Nietzsche, kltrn
hareketine trenin ahlkll 408 der. Bu da insan terbiye etmek iin
kullanlan boyun halkalarndan, ikencelerden ve acmasz
yntemlerden bamsz deildir. Ancak bu korkun terbiye etmede,
soyktknn gz iki e ayrt eder 409: 1) Bir toplum, bir rk veya
bir snfta itaat edilen ey, her zaman tarihi, keyfi, acayip, aptalca ve
dardr; bu da oklukla en kt tepkin kuvvetleri temsil eder. 2) Ancak,
itaat edilen ey ne olursa olsun, bir eye itaat etmede, toplumlarn,
rklarn ve snflarn zerine kan bir ilke belirir. Yasaya, yasa olduu
iin itaat etmek: Yasann biimi unu iaret eder; belli bir etkinlik,
belli bir etkin kuvvet, terbiye etmeyi grev sayd insan zerinde bir
408
TK, 9.
409
K, 188.
196
Nietzsche ve Felsefe

takm yapp-etmelerde bulunuyordur. Her ne kadar tarihte birbirinden


ayrlamaz olsalar da bu iki grnm birbirine kartrlmamaldr: Bir
taraftan bireyler zerinde bir devletin, bir Kilisenin vs.nin tarihsel
basks, ki burada bireyleri zmlemek sz konusudur; dier taraftan
da cinsil bir varlk olarak insann edimliliinin, insan trnn
edimliliinin, insan trnden birey zerindeki yapp-etmesi.
Nietzschenin ilkel ve tarihncesi szcklerini kullanmas bundan
dolaydr: Trenin ahlkll evrensel tarihinden nce gelir 410; kltr
trsel bir etkinliktir, insan trnn varoluunun en uzun devresi
boyunca insann kendi zerine hakiki almas(dr), tm bir
tarihncesi almas(dr), ona zg kycln, zorbaln, aptalln
ve enayiliin derecesi ne olursa olsun... 411 Tarihsel her yasa keyfidir
ama keyfi olmayan, tarihncesi ve trsel olan yasa, yasalara uyma
yasasdr. (Bergson ki Kaynakta her alkanln keyfi ama
alkanlklar edinmenin doal olduunu gsterdiinde bu sav tekrar
yakalar).
Tarihncesi, trsel demektir. Kltr, insann tarihncesi
etkinliidir. Ancak bu etkinlik neye dayanr? Burada insana srekli
alkanlklar kazandrmak, yasalara itaat ettirmek, insan terbiye etmek
sz konusudur. nsan terbiye etmek, insan, tepkin kuvvetlerini
harekete geirebilecei ekilde ekillendirmeye iaret eder. Kltrn
etkinlii, ilke olarak, tepkin kuvvetler zerinde kendini gsterir; bu
ayn tepkin kuvvetlere eylenebilmeye yetenekli klmak iin onlara
alkanlklar kazandrr, rneke benimsetir. Kltr, kltr olarak pek
ok ynde ifa edilir. Hatt bilindnn tepkin kuvvetlerine, sindirime
ve barsaklara ilikin en karanlk kuvvetlere dahi saldrr (diyet veya

410
TK, 18.
411
AS, II, 2.
197
Nietzsche ve Felsefe

Freudun bzgen kaslarn eitimi dediine benzer bir ey) 412. Ancak
kltrn temel amac bilinci zorlamaktr. Uyarmlarn geici
niteliiyle tanmlanan ve unutabilme yeteneine bizzat dayanan bu
bilince, onda kendiliinden olmayan bir istikrar ve kesinlik
verilmelidir. Kltr, unutabilme yeteneine grnte kart olan yeni
bir yetenekle donatr bilinci: Bellek 413. Ancak burada sz konusu olan
bellek, izge deildir. Bu kkensel bellek gemiin deil, gelecein
ilevidir. Duyarln deil, istencin belleidir. zin deil, szn
belleidir414. Sz verme yeteneinin, gelecek vaadinin, gelecek
hafzasnn ta kendisidir. Verilmi sz hatrlamak, szn falan bir
gemite verildiini deil, falan bir gelecekte tutulmas gerektiini
hatrlamaktr. Kltrn ayklayc amac aka udur: Sz verebilen,
dolaysyla da gelecei elinde tutan bir insan, zgr ve gl bir insan
ekillendirmek. Ancak yle bir insan etkindir; tepkilerini eyler, onda
her ey etkindir veya eylenmitir. Sz verme yetenei, insann insan
zerindeki etkinlii olarak kltrn etkisidir; Sz verebilen insan,
trsel bir etkinlik olarak kltrn rndr.
Kltrn, neden iddetin hibir grnm karsnda
gerilemediini anlyoruz: nsann tarihncesinde, belki de bellek
eitiminden daha korkun daha kayg verici baka bir ey yoktur...

412
EH, II: "Neden byle kurnazm".
413
AS, II, 1: "Unutmann bir kuvvet ve grbz salkllnn belirtisi
olduu, zorunluca unutkan olan bu hayvan, bunun kart bir yetenek yaratr
kendi kendine, bellei yaratr ve bu bellekle de unutmay belli hallerde
engeller".
414
AS, II, 1. Bu noktada Freud ile Nietzsche'nin benzerlii dorulanyor.
Freud "nbellee", bilind dizgesine zg belleksel izlerden ayr szel izler
atfeder. Bu ayrt etme Nietzsche'nin u soruyu sormasna izin verir:
"Bastrlm eler nasl (n)bellekli klnr?" Cevap udur: "nbellekli arac
eleri szel anlar olarak tekrar kurarak". Nietzschenin sorusu da yle
olacakt: Tepkin kuvvetleri eylemek nasl mmkn oluyor?
198
Nietzsche ve Felsefe

nsan, bir bellek yaratmann zorunlu olduuna karar verdiinde, bu


hibir zaman, ne ikencesiz, ne ehitsiz ne de kurbansz
olmamtr 415. Kltr hedefine ulamadan nce (zgr, etkin ve
gl insan), tepkin gleri terbiye etmek, onlar eylenmeye zorlamak
iin ne denli ikence gerekiyor. Kltr hep u yolu kulland: Acy bir
dei-toku arac, bir para, bir karlk yapt; bir unutmann, neden
416
olunan bir zararn, tutulmayan bir szn tam karl . Kltr,
adalet denen yol ile ilikilendirildiinde bu yolun kendisine ceza
denir. Neden olunan zarar=ekilen ac, ite insann insanla ilikisini
belirleyen ceza denklemi. nsann insanla ilikisi, bu denkleme gre,
bir alacaklyla bir borlunun ilikisidir: Adalet, insan, bir borcun
sorumlusu klyor. Alacakl-verecekli ilikisi, kltrn kendi terbiye
ve ekillendirme srecindeki edimliliini ifade ediyor. Tarihncesi
etkinlie uygun olarak bu iliki, birey olarak en ilkel, hatt
herhangi bir toplumsal rgtlenmenin kkeninden bile eski insann
insanla ilikisidir 417. stelik en ilkel ve en ham toplumsal yaplara
rneke tekil eder. Nietzsche, toplumsal rgtlenmenin arketipini
dei-tokuta deil veresiyede grr. Neden olduu zarar ektii
acyla deyen insan, bir bortan sorumlu tutulan insan, tepkin
glerinin sorumlusu gibi davranlan insan: te hedefine ulamak iin
kltrn kulland yol budur. u halde Nietzsche bize u oluumsal
soyaacn verir: 1) Bir terbiye etme ayklama giriimi, tarihncesi
veya trsel bir etkinlik olarak kltr; 2) Bu etkinlik tarafndan
kullanlan yol, ceza denklemi, bor ilikisi, sorumlu insan; 3) Bu
edimliliin rn: Etkin, zgr ve gl insan, sz verebilen insan.

415
AS, II, 3.
416
AS, II, 4.
417
AS, II, 8 Alacakl-borlu ilikisinde kii, ilk defa bakasyla kar
karya gelir, kii olarak bir bakasna gre deerlendirilir.
199
Nietzsche ve Felsefe

12. Tarihsonras Bak Asndan Kltr


Huzursuz vicdanla ilgili sorunu ortaya koyuyoruz. Kltrn
oluumsal izgisi bizi bir sonuca yaklatracaa benzemiyor. Tam
tersi: Burada en ak sonu, ne huzursuz vicdann ne de hncn, kltr
ve adalet srecine mdahale etmediidir. Huzursuz vicdan, yeryz
floramzn bu en tuhaf ve ilgin bitkisinin kk bu toprakta deil 418.
Bir taraftan adaletin de kkeni intikam deil, hn deil. Ahlklarn,
hatt sosyalistlerin, adaleti tepkin bir duygudan, hissedilen saldr
duygusundan, bir intikam alma zihninden veya yarglk tepkisinden
trettikleri olur. Ancak bylesi bir tretme hibir eyi aklamaz,
bakasnn acsnn nasl bir intikam alma tatmini olabildiini, intikam
almann bir tazmini olabildiini gstermekle kalr. Ac vermekten
veya ekilen acy izlemekten alnan zevk, eer nc bir e olarak
iin iine katlmazsa, u kyc denklem de, neden olunan
419
zarar=ekilen ac denklemi de hibir zaman anlalamaz . Ancak,
acnn dsal anlam olan bu nc enin, intikam alma veya
tepkiden bambaka bir kkeni vardr: Etkin bir bak asna, tepkin
gleri terbiye etmeyi zevk ve grev edinen etkin kuvvetlere
gnderme yapar. Adalet, insann tepkin kuvvetlerini terbiye eden,
bunlar eylenmeye yetenekli klan ve bizzat bu yeteneklerinden de
insan sorumlu tutan trsel etkinliktir. Adaletin karsna hncn ve
huzursuz vicdann olutuu yol konacaktr; tepkin glerin zaferi,
eylenmeye dair yeteneksizlikleri, direnleri, temel adaletsizlikleri ile
418
AS, II, 14.
419
AS, II, 6: Her kim burada intikam alma dncesini araya sokarsa,
koyu karanl datacana daha da katmerletirir. ntikam alma ayn soruya
tekrar gtryor: Ac ektirmek, nasl oluyor da bir tazmin olabiliyor? te
pek ok kuramda eksik olan ey budur: Ac ektirmenin, hangi bak
asndan zevk verdiini gstermek.
200
Nietzsche ve Felsefe

olutuklar yol. Hn da ayn ekilde adaletin kkenine yakn olmann


tesinde adalet zihni tarafndan fethedilmi son alandr... Etkin,
saldrgan, hatt son derece saldrgan insan, tepkin insandan yz kere
daha yakndr adalete 420.
Adaletin kkeni hn olmad gibi ceza da huzursuz vicdann
rn deildir. Cezann anlamlarnn okluluu ne olursa olsun,
cezann bir anlam hep eksik kalr. Cezann, suluda kabahat duygusu
uyandrma zellii yoktur. Hakiki vicdan azab, zellikle de crm
ilemi olanlarda son derece nadirdir; hapishaneler, zindanlar bu
kemirgen kurtuun kabuk atlatmasna elverili yerler deil... Genel
bir sav olarak, ceza, insan souk ve kat yapyor; iine atyor insan,
ceza yaptryor bunu; tiksinti duygularn keskinletiriyor; direnme
gcn artryor. Eer cezann, kiinin gcn krp sefil bir bitkinlii
getirdii oluyorsa, byle bir sonu, hi phesiz cezann yle byle
etkisinden yine ok daha az eiticidir; bu vasat etki de oklukla kuru
ve i karartc bir ciddiyettir. imdi eer insann tarihinden nceki
binlerce yl gz nne alacak olursak hi ekinmeden unu
savlayabiliriz ki, en azndan, baskc otoritelerin kurbanlarnda
sululuk duygusunun geliimini ok byk lde ceza
engellemitir 421. nsann, ektii acnn pahasna kendi tepkin
kuvvetlerinden sululuk duyduu kltrn durumuna ve bunun tam
tersine de insann, etkin kuvvetlerinden sululuk duyduu ve ayn
etkin kuvvetlerinin sululuunu hissettii huzursuz vicdann
durumuna tmden kar klabilir. Kltr veya adaleti ne kadar

420
AS, II, 11: Yeryzndeki hukuk.... tepkin duygulara kar kavgann,
bu ayn tepkin duygulara kar etkin ve saldrgan glerin verdikleri savan
iaretidir.
421
AS, II, 14.
201
Nietzsche ve Felsefe

dnecek olursak olalm her daim hncn ve huzursuz vicdann kart


olan ekillendirici bir edimliliin uygulandn grrz.
Kltrel edimliliin rn olan etkin ve zgr insan, sz
verebilen insan gz nne aldmzda bu izlenim daha da pekiir.
Nasl ki kltr insann tarihncesi esidir, kltrn rn de insann
tarihsonras rndr. Kendimizi bu muazzam srecin sonuna
koyalm; aacn en sonunda meyve verdii, toplumun ve onun
422
tresinin ahlklnn en sonunda neden ara olduklarn
sergiledikleri bu yerde aacn en olgun meyvesinin egemen bireyi,
kendisinden baka hibir eye benzemeyen, trenin ahlklndan
kurtulmu, zerk ve ahlkst bireyi (zira zerk ve ahlk birbiriyle
badamaz) buluruz; szn ksas kendi srekli ve bamsz istenci
olan, sz verebilen bireyi... 423 Nietzsche burada bize, kltrn
rnyle kltrn aracn birbirine kartrmamay retir. nsann
trsel etkinlii yine insan tepkin kuvvetlerinin sorumlusu yapar:
Borlu sorumluluu. Ancak, bu sorumluluk bir terbiye etme ve aykla
aracdr; tepkin glerin eylenebilme yeteneklerini adm adm ler.
Trsel edimliliin bitmi rn bizzat sorumlu insan veya ahlk
insan deil, zerk ve ahlkst insan, yani tepkin glerini bilfiil
eyleyen ve kendisinde tm tepkin glerin eylendii insandr. Tam
tamna bu insan sz verebilir, evet zira hibir mahkeme nnde
sorumlu deildir. Kltrn rn, yasaya itaat eden deil, egemen ve
yasa koyucu bireydir: Kendini, kendisinin zerinde, yazgnn ve
yasann zerinde tanmlayan egemen ve yasa koyucu birey; zgr,
hafif, sorumsuz. Nietzschede sorumluluk mefhumu, en stn
biiminde dahi, basit bir aracn snrl deerine sahiptir; zerk birey
adalet nnde kendi tepkin glerinden sorumlu deildir, tepkin
422
Kltrn arac (.N)
423
AS, II, 2.
202
Nietzsche ve Felsefe

glerinin efendisidir, egemen, yasa koyucu, yazar ve oyuncu.


Konuan odur, artk cevap vermek zorunda deildir. Borlu
sorumluluunun, insann zgrletii devimde kaybolmak dnda
etkin bir anlam yoktur: Alacakl zgrleir nk efendilerin hakkna
itirak eder, borlu eti ve acs pahasna da olsa zgrleir; her ikisi de
zgrleir, onlar terbiye eden sreten kurtulur 424. Kltrn genel
devimi udur: Ara rnde kaybolur. Yasa nnde sorumluluk olarak
sorumluluk, adalet yasas olarak yasa, kltrn arac olarak adalet,
bunlarn hepsi de bizzat kltrn rnnde kaybolur. Trenin
ahlkl, yasalarn ruhu yasadan kurtulmu insan retir. te bu
yzden Nietzsche adaletin kendi kendisini ykma uratmasndan
bahseder425. Kltr, insann trsel etkinliidir; tm bu ayklayc
etkinlik, nihai hedef olarak bireyi retir, ki bu nihai hedefte trsel
ortadan kalkar.

13. Tarihsel Bak Asndan Kltr


Kltr sanki tarihncesinden kalkp tarihsonrasna gidiyormu
gibi ilerledik. Kltr trsel bir etkinlik olarak, bu trsel edimliliin,
tarihncesinin uzun ibayla kendi tarihsonras rnne varr gibi
bireye geldiini dndk. Gerekten de kltrn z, etkin
kuvvetlerin tepkin kuvvetlere stn olmasna uygun olarak budur.
Ancak nemli bir noktay atladk; aa ve tepkin kuvvetlerin
zaferini... Tarihi ihmal ettik. Kltr zerine unu sylememiz gerek;
oktan beridir kayp ve henz balamad. Trsel etkinlik gemiin
gecesinde, ayn edimliliin rn de gelecein gecesinde kayboluyor.
Tarih iinde kltr, bambaka tabiatl yabanc kuvvetler tarafndan
424
AS, II, 5, 13 ve 21.
425
AS, II, 10: Adalet bu dnyadaki esiz her ey gibi, kendi kendisini
ykma uratarak son bulur.
203
Nietzsche ve Felsefe

yakalanm olarak, aslndan ok daha farkl bir anlama brnyor.


Tarihteki trsel etkinlik, onu ve onun rnnn doasn bozan bir
devimden ayrlmaz. stelik tarih bu bozulmann bizzat kendisidir,
kltrn soysuzlamas ile katr. Tarih bize trsel edimliliin
yerine rklar, halklar, snflar, Kiliseler, devletler gsterir. Trsel
edimliliin zerine onu rten ve souran parazitler, tepkin nitelikte
toplumsal rgtlenmeler, ortaklklar, cemaatler eklenir. Tepkin
kuvvetler trsel etkinlik sayesinde u parazitler yine ayn etkinlikle
devimi bozarlar Nietzschenin srler 426 dedii cemaatler meydana
getiriyor. Tarih yine bize, adalet ve adaletin kendi kendisini ykma
uratma srecinin yerine telef olmak istemeyen ve kendi yasalarndan
stn hibir eyi imgeleyemeyen toplumlar gsterir. Zerdtn
nerisini hangi devlet dinler: Haydi brakn kendinizi devrilmeye! 427
Yasa, onu belirleyen ierikle tarihe katr; yasay tka basa dolduran,
daha aptal ve daha ar baka ieriklerin yararna olmas kayd hari,
ortadan kalkmasn nleyen ierikle. Kltrn rn olan egemen
birey yerine tarih bize kendi rnn, evcilletirilmi insan takdim
eder; tarih, tarihin malm dorultusu da ayn insanda bulur: Yce
dk, srcl hayvan, uysal, marazi, vasat yaratk, bugnn
Avrupals 428. Tarih bize kltrn tm iddetini, halklarn, devletlerin
ve Kiliselerin yasal nitelii gibi, kuvvetlerinin bir grnym gibi
gsterir.stelik tm terbiye etme uslleri de kullanlmtr ama ters
evrilmi, tersyz edilmi, yn deitirilmilerdir. Bir ahlk, bir
Kilise, bir devlet hl ayklamann teebbs, hiyerarinin kuramdr.
En aptalca yasalarda, en mahdut cemaatlerde hl insan terbiye etme
ve tepkin glerini kullandrtmak sz konusudur. Ancak, ne iin

426
AS, III, 18.
427
Z, II, Byk Olaylar zerine.
428
K, 62. AS, I, 11.
204
Nietzsche ve Felsefe

kullandrtmak? Hangi terbiye etmeyi, hangi ayklamay


gerekletirmek? Terbiye etme yntemleri sklkla kullanlr ama
insan srcl hayvan yapmak iin, uysal ve evcil yaratk yapmak iin
yararlanlr. Ayklama yntemlerinden yararlanlyor ama glleri
mahvetmek, zayflar, ac ekenleri veya kleleri semekte, ayrmakta
yararlanlr. Ayklama ve hiyerari tersine dndrlyor. Ayklama,
edimliliin bak asndan ayklamann tersine dnr ve artk
sadece tepkin yaam oaltmann, rgtlemesinin, korunmasnn bir
yoludur.
Demek ki tarih, tepkin kuvvetlerin, kltr ele geirmelerinin
veya kendi yararlarna ynn deitirmelerinin edimi olarak akla
geliyor. Tepkin glerin zaferi tarihte bir kaza deil, evrensel tarihin
ilkesi ve dorultusudur. Kltrn tarihsel soysuzlamas dncesi
Nietzschede baskn bir yere sahiptir; Nietzsche bunu, diyalektik ve
tarih felsefesi ile kavgasnda kant olarak kullanr. Nietzschenin d
krklnn da nedenidir: Kltr Yunan iken Alman olur. Gncel
Olmayan Dncelerden itibaren Nietzsche, kltrn, onu bozan
tepkin kuvvetlerin hizmetine neden ve nasl getiini aklamaya
abalar429. Zerdt daha derinde karanlk bir simge gelitirir: Ate
kpei430. Ate kpei trsel edimliliin imgesidir, insanla yeryznn
ilikisini ifade eder. Ancak yeyznn tam da iki hastal vardr; ite
bu ate kpei ve insan. Burada insan da evcilletirilmi insandr;
trsel etkinlik, biimi ve doas bozulmu, tepkin glerin hizmetine
verilmi, Kilise ve devlet ile katan etkinliktir. Kilise mi? Kilise bir
tr devlettir ve en yalanc trdr. Sus iki yzl kpek seni! Sen kendi

429
OD, II, Eitimci Schopenhauer, 6. Nietzsche, kltrn ynnn
deimesini bencillikten yardm alarak aklar: Alclarn bencillii,
devletin bencillii, bilimin bencillii.
430
Z, II, Byk Olaylar zerine.
205
Nietzsche ve Felsefe

trn herkesten iyi tanrsn! Devlet de senin gibi ikiyzl bir kpek,
gerein ikembesinden sz sylediine inandrmak iin o da senin
gibi dumanla, brtyle konumay seviyor nk ille de dnyann
431
en nemli hayvan olmak istiyor ve yle de olduuna inanlyor .
Zerdt baka bir ate kpeini rnek verir: te o gerekten de
yeryznn yreiyle konuur. Bu hl trsel etkinlik mi? Bu kez
tarihncesi ede zaptolmu trsel etkinlie, insan, tarihsonras ede
retildii lde uygun der, deil mi? Yetersiz olsa bile bu yorum
gz nne alnmak zorunda. Gncel Olmayan Dncelerde
432
Nietzsche kltrn tarihsel olmayan ve tarihst esine
(Kltrn Yunan anlam dedii ey budur) olan inancn oktan teslim
eder.
Asl u ki, henz cevaplayamayacamz baz sorular var. Kltrn
bu ifte esinin durumu nedir? Bir gereklik mi? Zerdtn bir
grsnden baka bir ey mi? Kltr, onu bozan ve tepkin
kuvvetlerin hizmetine koyan devimden, tarih srecinde ayrlmaz;
ancak kltr bizzat tarihten de ayrlmaz. Kltrn etkinlii, insann
trsel etkinlii; yaln deil mi? Eer insan z itibaryle (yani trsel
olarak) tepkin bir canlysa nasl oluyor da bir tarihncesinde trsel
etkinlie sahip olabilecekti ve htt sahip oldu? Dahas etkin bir insan
bir tarihsonrasnda nasl ortaya kabilecektir? Eer insan z
itibariyle tepkinse, o halde etkinlik de insandan farkl bir canlyla
ilgilidir. Tam tersine eer insan trsel bir etkinlie sahipse, o halde bu
ayn etkinlik sadece ve sadece kazara bozulmaya urayabilir gibi
grnyor. Nietzschenin savlarnn anlam ieriklerini arama iini
sonraya brakarak, bunlarn imdilik sadece bir dkmn
yapabiliyoruz: nsan esasen tepkindir; insann trsel etkinlii yok
431
Z, II, Byk Olaylar zerine. (.N)
432
OD, I, Tarihsel rdelemelerin Yarar ve Sakncas zerine, 10 ve 8.
206
Nietzsche ve Felsefe

deilse de bu zorunlu olarak bozulmu, hedefini karan ama


evcilletirilmi insan tutturan etkinliktir; bu ayn etkinlik baka bir
dzlemde, insandan baka bir ey rettii dzlemde ele alnmaldr.
Tm bunlara ramen, trsel edimliliin neden zorunlu olarak
tarihe dtn ve neden tepkin kuvvetlerin lehine dndn
aklamak zaten mmkn. Gncel Olmayan Dncelerin emas
yetersiz kalrsa, Nietzschenin klliyat, bir sonu bulunabilecek baka
ynler arz ediyor. Kltrn etkinlii insan terbiye etmeye, yani tepkin
kuvvetleri hizmet etmeye, eylenmeye yetenekli klmaya niyetlenir.
Ancak terbiye etme seyrinde, bu hizmet etme yetenei son derece
belirsiz kalyor zira bu ayn yetenek ayn zamanda tepkin kuvvetlerin,
baka tepkin kuvvetlerin hizmetine girmelerine, bunlara bir etkinlik
grn, bir adalet grn vermelerine ve bunlarla bir kurmaca
meydana getirip etkin kuvvetlere galip gelmelerine izin veriyor.
Hnta, baz tepkin kuvvetlerin baka tepkin kuvvetlerin eylenmelerini
engellediklerini hatrlayalm. Huzursuz vicdann ayn erek iin
kulland ara bunun hemen hemen tam tersidir: Huzuruz vicdanda,
tepkin kuvvetler baka tepkin kuvvetlere eyleniyorlarm grnts
vermek iin kendi eylenebilme yeteneklerini kullanrlar. Buradaki
kurmaca, hncn yntemindekinden daha az deildir. Tepkin
kuvvetlerin ortaklklar, trsel etkinlik sayesinde ite byle meydana
gelir. Bu ortaklklar trsel etkinlie gelip eklenir ve zorunlu olarak
ynn saptrrlar. Tepkin kuvvetler terbiye etme sayesinde u mthi
frsat yakalarlar, trsel etkinlii gasp ederek ortak bir tepki meydana
getirme frsatn.

14. Huzursuz Vicdan, Sorumluluk, Sululuk

207
Nietzsche ve Felsefe

Tepkin kuvvetler gelip trsel etkinlie eklendiklerinde onun


soyaacn durdururlar. Burada yine bir yanstma ie karr: Bor
yanstlr, borlu-alacakl bants yanstlr ve bu yanstmada doas
deiir. Trsel edimliliin bak asnda insan kendi tepkin
kuvvetlerinden sorumlu tutulur; bu ayn tepkin kuvvetleri de etkin bir
mahkeme nnde sorumlu addedilirler. imdi tepkin kuvvetler, baka
tepkin kuvvetlerle karmak bir itirak kurmak iin terbiye
edilmelerinden yararlanrlar; bu dier tepkin kuvvetlerin nnde
kendilerini sorumlu olarak hissederler, bu dier tepkin kuvvetler de
kendilerini onlarn yargc ve efendisi olarak hissederler. Tepkin
kuvvetlerin itirakine borcun ylesi bir dnm elik eder; bor,
tanrsalla, topluma, devlete kar, tepkin mercilere kar bor
olur. u halde her ey tepkin kuvvetler arasnda olup biter. Bor,
insann zgrlne katld etkin niteliini kaybeder; bu yeni
biiminde artk daimi ve denemezdir. Kesin bir zgrleme
ihtimalinin, ktmser bir sisin iinde ilk ve son kez kaybolmas,
umutsuz bir bakn sarslmaz bir olanakszlk karsnda ylmas
gerekiyor, bu bor ve dev mefhumlarnn evrilmesi gerekiyor. Peki
kime kar? lk elde hi kuku yok ki borluya kar... ikinci elde de
alacaklya kar evrilmesi gerekiyor 433. Hristiyanln kurtulma
dedii eyi incelemeli. Bu kurtulma, bortan kurtulma zgrleme
deil, borcun derinletirilmesidir. Borcun, acyla denmesi sz konusu
deildir, tam tersine ekilen acyla borca zincirlenme, ekilen acyla
daimi olarak borlu hissetme sz konusudur. Ac sadece borcun
karlarn der; ac iselletirilmitir, sorumluluk-bor da
sorumluluk-sululuk olmutur. Bu yzden de bizzat alacaklnn, borcu
zerine almas, bor ykn stlenmesi gerekmektedir. Nietzsche,
hristiyanln dahice buluu der buna: nsann borcunu demek iin
433
AS, II, 21.
208
Nietzsche ve Felsefe

kendisini kurban veren Tanr, kendine deyen Tanr, insann kendisi


iin balanamaz 434 olandan insan kurtaracak tek kurtarc... 435.
Sorumluluun iki biiminin, sorumluluk-bor ve sorumluluk
sululuun doasnn farkl olduu grlecektir. lkinin kkeni
kltrn etkinliidir; bu edimliliin bir aracdr sadece, acnn dsal
anlamn gelitirir, gzel sorumsuzlua yerini terk etmesi iin rnde
kaybolmas gerekir. kincisinde her ey tepkindir: kkeninde hncn
sulamas vardr, kltrn zerine eklenir ve ynn saptrr, darda
bir sulu aramayan hncn ynndeki bir deiiklii bizzat besler,
acy iselletirdike kendisini ebediletirir. unu syledik: Rahip,
hncn ynn deitirerek acy iselletirendir; buradan da huzursuz
vicdan biimlendirir. unu sorduk: Hn nasl oluyor da nefret ve
intikam zelliklerini tmden koruyarak ynn deitirebiliyor?
nceki uzun zmleme bize bir cevabn elerini veriyor: 1) Tepkin
kuvvetler trsel bir etkinlikten yararlanarak ve bu etkinlii gasp
ederek ortaklklar (srler) meydana getirirler. Baz tepkin kuvvetler
eyliyormu gibi grnrken baka tepkin kuvvetler de bunlarn
malzemesi olur: Srlerin olduu her yerde, bunlar isteyen zayflk
igds vard, rahibin hneri bu srleri rgtledi 436; 2) Huzursuz
vicdan bu ortamda ekillenir. Bor, trsel etkinlikten soyutlanm
olarak tepkin ortakla yanstlr. Bor, bunu demeyi bitiremeyecek
bir borlu ile bortan faydalanmasnn sonu gelmeyecek bir alacakl
arasndaki bant olur: Tanrsalla kar bor. Borlunun acs
iselletirilir, borcun sorumluluu bir sululuk duygusu olur. Rahip
hncn ynn byle deitirir: Tepkin canllar olan bizlerin darda

434
Ac ekme bedeliyle dahi denemez, lk Gnah kastedilmektedir
(.N).
435
AS, II, 21.
436
AS, III, 18.
209
Nietzsche ve Felsefe

sulu aramas gerekmiyor, hepimiz ona kar suluyuz, Kiliseye


kar, Tanrya kar suluyuz 437; 3) Ancak rahip sadece sry
zehirlemekle kalmaz, sry rgtler, sry savunur. oklanan,
iselletirilen acya katlanmamz salayan aralar icat eder. Zerk
ettii sululuu ekilebilir klar. Bizi szde bir etkinlie, szde bir
adalete katar: Tanrya hizmet. Bizi ortakla dahil eder, bizde
cemaatin esenliini grme arzusu uyandrr. Uaka kstahlmz
huzursuz vicdanmzn panzehiridir. Ancak hn anlam deitirmesiyle
kefaret kaynaklarndan, bakalarna kar kyclndan, nefretinden
hibir ey kaybetmez. Benim kabahatim, ite biz yeni sirenlerin
bakalarn cezbettiimiz ve yollarndan evirdiimiz ak l.
Huzursuz vicdann insanlar hncn ynn deitirmekle intikam
almay tatmin etmenin, salgn daha iyi yaymann yolunu bulmu
oldular: Kefaret detmeye hazr bunlar, cellt olmaya
susamlar... 438; 4) Btn bunlarda huzursuz vicdann biiminin, tpk
hncn biimi gibi bir kurmaca ierdii fark edilecektir. Huzursuz
vicdan, trsel edimliliin anlamnn deitirilmesine, bu edimliliin
gasp edilmesine, borcun yanstlmasna dayanr.

15. ileci deal ve Dinin z


Nietzschenin, iki htt daha fazla tipte dini ayrt etmekte
haklym gibi yapt olur. Bu anlamda din, esasen hnca ya da

437
AS, II, 20-22.
438
AS, III, 14: Kanl canl ithamlar gibi dolayorlar aramzda, hani
sanki varlklar bir ihtar olsun istiyorlar salk, grbzlk, gurur ve g
duygusu ac bir ekilde kefareti denmesi gereken birer kusur sanki; zira daha
derinde kefaret detmeye hazr bunlar, cellt olmaya susamlar! Aralarnda
yarg klna girmi bir dolu kinci var; sinsice gerilmi dudaklaryla,
azlarndaki, adalet dedikleri zehirli balgam honutsuz grnmeyen, yrei
hafif, yolunda yryen herkese her an atmaya hazrlar.
210
Nietzsche ve Felsefe

huzursuz vicdana bal olmayacaktr. Dionysos bir tanrdr. eit


eit tanr olduundan kukuluyum. Belli bir huzurdan, tasaszlktan
ayrlmaz gibi grnenleri de yok deil. Hafif ayaklar belki de
tanrsalln z niteliklerinin bir parasdr 439. Nietzsche bkmadan
usanmadan, etkin ve olumlayc tanrlar ile etkin ve olumlayc dinler
olduunu syler. Her ayklama bir din ierir. Nietzsche en sevdii
yntem uyarnca, dini zapt edebilecek kuvvetlere bal olarak yine
dindeki anlam okluunu ortaya koyar: Derinden ayklayc, eitici
anlam gllerin dini de vardr. stelik, eer bireysel tip olarak sa,
ortak tip olarak hristiyanlktan ayrt edilirse, onda hangi noktada hn
ve huzursuz vicdan bulunmadn da teslim etmek gerekir. O
kendisini sevinli bir mutuyla tarif eder ve nasl ki hristiyanlk
sann dini deilse yine hristiyanln olmayan bir yaam sunar
bize440.
Ancak bu tipolojik belirlemelerin, iin zn gzmzden
karmas tehlikesi var. Bunun nedeni de tipolojinin iin z olmamas
deildir ama kuvvetlerin stnlk derecesi veya kuvvetler arasndaki
ilgi ilkesini sadece iyi bir tipoloji gz nnde bulundurur. (Her eyde
sadece stn dereceler nemlidir) Din, onu ele geirebilecek
kuvvetler kadar anlam kazanr. Ancak bizzat din de onu ele geiren
kuvvetlerle veya kendi kendisini ele geirdii bu ayn kuvvetlerle az
439
G, IV, 580.
440
Gllerin dini ve anlam: K, 61. Hii ve tepkin dinlerin kart
olan olumlayc ve etkin dinler: G, I, 332; D, 10. oktanrcln din olarak
olumlayc yn: G, IV, 464. Yunan tanrlarnn etkin yn: AS, II, 23.
ntikamczihnin ve kabahat duygusunun bulunmad, hii bir din olarak
Budizm: D, 20-23; G, I, 342-343. sann bireysel tipi, hncn, huzursuz
vicdann ve gnah dncesinin olmay: D, 31-35, 40-41. Nietzschenin,
kendi din felsefesini zetledii nl kalp: Aslnda sadece ahlki Tanr
rtld: G, III, 482; III, 8. Nietzschenin tanrtanmazcln lml bir
tanrtanmazclk yapmak isteyen veya Nietzscheyi Tanr ile uzlatrmaya
alan yorumcularn hepsi de ite bu metinlere srtlarn dayamaktadr.
211
Nietzsche ve Felsefe

ya da ok ilgisi olan bir kuvvettir. Din, doas farkl kuvvetlerce zapt


edildike, tek nem arz eden st derecesine ulaamaz, ite burada bir
ara olmay brakacaktr. Tam tersi olarak da doas ayn kuvvetlerce
zapt edilir veya byrken bu kuvvetleri kendisi zapt eder ve
ocukluunda onu gden boyunduruklarn krarsa, ite o zaman en
stn derecesiyle zn kefeder. Oysa Nietzschenin bize etkin bir
dinden, gllerin dininden, hnsz ve huzursuz vicdansz bir dinden
bahsettii her seferinde, dinin, kendisininkinden bambaka bir doaya
sahip kuvvetlerce kesinkes egemen olunduu ve maskesini
karamad bir durum sz konusudur: Filozoflarn elindeki
ayklama ve eitme yntemi 441olarak din. Htt sa ile dahi, bir inan
442
veya iman olarak din, ilhi olma duygusu veren bir klgnn
gcnn, bu duyguyu veren tek klgnn 443 gcnn tmden
boyunduruunda kalr. Buna karlk din kendi kendisiyle bamszca
eyleyebildiinde ve sa kalmak iin bir maske takmak baka
kuvvetlere dtnde, bu her zaman, dinin zn bulmasyla ayn
anda ar ve korkun bir bedel ile denir. Nietzscheye gre ite bu
yzden bir yanda din ve dier yanda huzursuz vicdan ile hn
arasnda zsel bir ba vardr. Hn ve huzursuz vicdan ham halleriyle
dnldnde, dinin elerini etkin kuvvetlerin boyunduruundan
almak iin ele geiren tepkin kuvvetleri temsil ederler. Yapsal
hallerindeyse, dinin, kendi kendisini fethettii ve bu yeni
hkmranln kullanarak gelitii tepkin kuvvetleri temsil ederler.
Hn ve huzursuz vicdan, dinin din olarak stn dereceleridir.

441
K, 62.
442
D, 33.
443
Yaam klgs (.N).
212
Nietzsche ve Felsefe

Hristiyanln mucidi sa deil, huzursuz vicdan insan, hn insan


Aziz Paulustur. (Kim sorusunun hristiyanla uygulan 444).
Din bir kuvvet deildir sadece. Tepkin kuvvetler, dini st
derecesine tayarak hibir zaman zafer kazanamazlar, tabii eer din
bir isten tarafndan, tepkin kuvvetlerin ban eken bir isten
tarafndan harekete geirilmediyse. Hn ve huzursuz vicdann
tesinde, Nietzsche nc safhay, ileci ideali iler. Ancak ileci
ideal zaten bandan beri mevcuttur. ileci ideal ncelikle hn ve
huzursuz vicdan btnln belirtir: Birini bryle aprazlar, birini
bryle takviye eder. ileci ideal ikinci olarak, hn hastaln ve
huzursuz vicdan acsn ekilebilir klan, dahas bu ikisinin
rgtlendii ve yayld yollarn tmn ifade eder; ileci rahip ayn
zamanda da bahvan, eitmen, oban ve tabiptir. ileci ideal nihai
olarak en derin anlamyla tepkin kuvvetlere zafer kazandran istentir.
ileci ideal bir istenci ifade eder 445. Tepkin kuvvetler ile bir gcn
iradesi biimi arasnda yapsal bir btnlk (zdelik deil btnlk)
dnebiliyoruz 446. Tepkin kuvvetler, yanstmalar gelitirecek, gerekli
kurmacalar rgtleyecek bir isten olmadan galip gelemeyeceklerdir.
ileci idealdeki bir dnyad kurmacas: Hn ve huzursuz vicdann
seyrine elik eden ite budur, yaam ve yaamdaki

444
D, 42: Sevinli mutunun peinden hepsinin en kts geldi: Aziz
Paulusun mutusu. Aziz Paulusta sevinli mutucunun zt tipi cisimleir;
Nefretin dehas, nefretin gznn, nefretin acmasz mantnn dehas. Bu
szde incilci neler kurban etmedi bu nefrete! Her eyden nce Kurtarcy:
Onu haa iviledi. Kabahatin anlamn icat eden Aziz Paulustur: sann
lmn, sanki sa bizim gnahlarmz yznden lm gibi yorumlad (G,
I, 366 ve 390).
445
AS, III, 23.
446
Rahibin, tepkin kuvvetlerle karmad hatrlanacaktr: Rahip bu
tepkin kuvvetlere nderlik eder, zafer kazandrr, onlardan yararlanr, onlara
gcn iradesi alar (AS, III, 15 ve 18).
213
lke rn Gcn iradesi

Apollon ve Dionysos Sanat

Unutma yetenei (dzenleyici ilke olarak) Soylu

Bellek
ilke olarak).
yetenei: Sz bellei (erekbilimsel Egemen birey, yarg
OLUMLAMA

Tepkin kuvvetlerin zaferi

zge: zgenin yukar kmas; uyarmn izle karmas Hibir eyi zme
balayamayan insan

lk KURMACA: Tersyz edilmi imgenin tepkin yansmas


Daimi sulayc (Soylu olmayan)

214
Yapabileceinden ayrlan etkin kuvvet Acsn oklayan insan
Nietzsche ve Felsefe

gasp edilmesi ve
kinci
srlerin
KURMACA:
olumas Borcun tepkin yansmas;
Evcilletirilmi
kltrn insan: (yarg
Sulu insan: acnn isel anlam,
olmayan) sululuk-sorumluluk
OLUMSUZLAMA

nc KURMACA: Dnyadnn konumu ileci insan (Sanat olmayan)


Tip Tipin eitlilii Mekanizma

Etkin tip: Efendi D ve esrime Yaamn uyarmlar, gcn iradesinin uyaranlar


(Etkin
kuvvetlerin Bilin: Tepkin kuvvetlerin z ve uyarmn ayrt edilmesi (izgedeki ylmas)
tepkin kuvvetlere uyarmlara tepki verdikleri
galip gelmesi; tepkin aygtn dizgesi
tepkin Kltr: Tepkin kuvvetleriniddet mekanizmas; acnn dsal anlam; borlu-alacakl ilikisinin tesisi;
kuvvetlerin terbiye dildikleri ve evcille- sorumluluk-bor
eylenmesi) tirildikleri trsel etkinlik

Tepkin tip: Kle Hn Topolojik grnm: Yer deitirme (tepkin kuvvetlerin yer deitirmesi)
(Tepkin
kuvvetler etkin
kuvvetlere galip
Tipolojik grnm: Tersyz etme (deerlerin veya kuvvetlerin ilikisinin
gelir; daha byk
tersyz edilmesi)
bir g meydana
getirmeden zafer

215
kazanrlar) Huzursuz vicdan Topolojik grnm: Geri dn (kuvvetin iselletirilmesi)
(selletirme)
Nietzsche ve Felsefe

Tipolojik grnm: Yn deitirme (hncn yn deitirmesiyle acnn


iselletirilmesi)

kurmacas zaten dier kurmacalarda da mevcuttur nk bu


ileci ideal Hilik istencinin ifadesiHuzursuz vicdan ve hnc ekilebilir klan aralar

hilik deeri vermeye izin veren de ite budur. Baka bir dnya

tepkin kuvvetlere ihtiya duyar: Yaama sadece tepkin biimiyle


dierlerinin olanakllnn kouludur. Buna karlk hilik istenci
etkin her eyi deersizletirmeye, dnyaya bir grn deeri, bir

tahamml etmenin yan sra yaamn kendisiyle elimesini, kendisini


Nietzsche ve Felsefe

yadsmasn, kendisini yok etmesini gerektiren ara olarak tepkin


yaama ihtiyac vardr. Hilik istencinden ayr den tepkin kuvvetlere
ne olur? Peki tepkin kuvvetler olmadan hilik istencine ne olacaktr?
Belki de bizim onu grdmzden bambaka bir ey olacaktr.
Demek ki ileci idealin anlam udur: Tepkin kuvvetler arasndaki
ilgiyi hiilikle, hiilii de tepkin kuvvetlerin devindiricisi olarak
ifade etmek.

16. Tepkin Kuvvetlerin Zaferi


Nietzscheci tipoloji, btn bir derinlikler veya maaralar
psikolojisini iin iine katar. zellikle de tepkin kuvvetlerin zaferinin
her anyla ilikili olan mekanizmalar, freuduluun btnyle
karlatrlmas gereken bir bilind kuram meydana getirir. Ancak
yine de nietzscheci kavramlara sadece ve sadece psikolojik bir anlam
atfetmekten saknlmaldr. Bir tip ayn zamanda da biyolojik,
sosyolojik, tarihsel ve siyasal bir gereklik olan bir tip deildir sadece;
bilin kuram ve metafizik, tipolojiye bal deildir sadece. Ancak
Nietzsche bu tipolojiden hareketle, kendi deyimiyle eski metafiziin
ve akn eletirinin yerini alp beeri bilimlere yeni bir temel vermesi
gereken bir felsefe gelitirir: Soyktk felsefe, yani gcn iradesi
felsefesi. Gcn iradesi, sanki isten bir gd adna gc istiyormu
gibi psikolojik erevede yorumlanmamaldr; yine ayn ekilde
soyktk de basit bir psikolojik oluum gibi yorumlanmamaldr (Bkz.
zet tablo).

216
Nietzsche ve Felsefe

V
STNSAN: DYALEKTE KARI

1. Hiilik
Hiilik szcndeki hilik, varln hiliini deil, bir hilik
deerini ifade eder. Yaam, yadsndka, deersizletirildike bir
hilik deeri alr. Deersizletirme her zaman bir kurmaca gerektirir:
Yaam kurmacayla tahrif edilir ve deersizletirilir, yaamn kartn
447
retmek de yine kurmacayla olur . u halde yaam tmyle
gerekd olur, grn olarak temsil edilir, tmyle bir hilik deeri
edinir. Baka bir dnya dncesi, tm biimleriyle (Tanr, z, iyi,
hakiki) duyulurst bir dnya dncesi ve yaamdan stn deerler
dncesi, kurmacaya birer rnek deil her kurmacann yapsal
esidir. Yaamdan stn deerler, etkileriyle tmleiktir; bu etki de
yaamn deersizletirilmesi, bu dnyann olumsuzlanmasdr.
Etkilerinden byle ayrlamaz olularnn nedeni, bu deerlerin
ilkesinin, yadsma istenci olmas, deersizletirme istenci olmasdr.
Bu ayn stn deerleri, ilahi olan karnda istemenin zorlamasndan
kurtulmamza benzer ekilde istencin durduu bir eik olarak
grmekten kanmalyz. stn deerlerde yadsnan ey isten
deildir, bizzat bu deerler bir yadsma istenciyle, yaam silme
istenciyle ilikilenirler. sten hilii: Schopenhauerin bu kavram
sadece bir semptomdur; ncelikle bir yok etme istencini, bir hilik
istencini ifade eder... Ama yine de bir istentir ve hep bir isten
olarak kalacaktr 448. Hiilikteki hilik, gcn iradesinin nitelii
olarak olumsuzlamay ifade eder. Demek ki hiilik ncelikle ve
temel olarak yaamn ald hilik deeri, yaama bu hilik deerini
447
D, 15 (D ve kurmacann kartl)
448
AS, III, 28.
217
Nietzsche ve Felsefe

veren stn deerlerin kurmacas, kendisini bu ayn stn deerlerde


gsteren hilik istencidir.
Hiiliin ikinci bir anlam, daha gndelik bir anlam da var. Buna
gre hilik istenci bir istenci deil bir tepkiyi ifade eder. Duyulurst
bir dnyaya ve stn deerlere kar tepki gsterilir, varolular,
geerlilikleri yadsnr. stn deerler adna yaamn deerinin yitimi
deil de bizzat bu stn deerlerin deerinin yitimidir. Deer yitimi
de yaamn ald hilik deeri deil, stn deerlerin hiliidir.
Byk haber yaylyor: Perdenin arkasnda grecek bir ey yok,
eylerin hakiki zne verilen ayrdedici imler, var olmamann,
hiliin karakteristik imleridir 449. Demek oluyor ki hii Tanry,
iyiyi, htt hakikiyi, duyulurstnn bu btn biimlerini yadsr.
Hibir ey hakiki deildir, iyi deildir, Tanr ld. sten hilii bir
hilik istenci iin sadece bir semptom deil, eninde sonunda her isten
iin bir olumsuzlamadr, bir taedium vitaedr. Ne insana ne de
yeryzne ait hibir isten yoktur. Burada her yerde kar var, yaam
dilsiz burada; Son kuzgunlarn gaklamas duyuluyor: Neye yarar ki?
450
Bouna! Nada! Burada hibir ey boy atmaz ve oalmaz . Bu
ikinci anlam daha bildik kalacaktr ama ilkinden nasl tredii ve
ilkini nasl n kabul yapt bilinmediinde bir o kadar da anlalmaz
olacaktr. Az nce yaam stn deerlerin zerinden, yine bu deerler
adna deersizletiriliyordu. Burada tam tersine, yaam tek banadr
ama yine deersizletirilmi bir yaamdr; deerlerin olmad bir
dnyada devam eden, anlam ve hedefi olmayan, hep daha uzaa,
kendi hiliine doru yuvarlanan bir yaam. Az nce zn karsna
grn karlyor, yaam bir grn yaplyordu. imdi z
yadsnyor ama grn tutuluyor: Her ey sadece grntr, bize
449
PA, Felsefede Akl, 6.
450
AS, III, 26.
218
Nietzsche ve Felsefe

kalan bu yaam da kendisi iin grnr olarak kalyor. Hiiliin ilk


anlam, kendi ilkesini, gcn iradesi olarak yadsma istencinde
buluyordu. kinci anlam zayfln karamsarl ise, kendi ilkesini,
yapayalnz ve rlplak tepkin yaamda bulur, kendilerine
indirgenmi tepkin kuvvetlerde bulur. Hiiliin ilk anlam olumsuz
hiilik; ikinci anlam ise tepkin hiiliktir.

2. Acmann zmlemesi
Hilik istenciyle tepkin kuvvetler arasndaki temel ortalk udur:
Tepkin kuvvetleri hilik istenci galip getirir. Tmel yaam hilik
istenci altnda gerekd olduunda, tikel yaam olarak yaam da
tepkin olur. Yaamn tmel gerekdl ve tikel tepkinlii
ezamanldr. Hilik istenci, yaam yadsma giriiminde bir taraftan
tepkin yaam hogrr, dier taraftan ona ihtiya duyar. Sfra yakn
bir yaam durumu olarak ona hogr gsterir, yaamn, kendisini
yadsmaya, kendisiyle elimeye varmasnn arac olarak ona ihtiya
duyar. Tepkin kuvvetler kazandklar zaferde ite bylelikle bir tank,
daha kts bir klavuz edinirler. Ancak bu ayn muzaffer tepkin
kuvvetlerin bu klavuza, bu tana daha az tahamml ettikleri de olur.
Tepkin kuvvetler tek balarna galip gelmek isterler, zaferlerini
kimseye borlu olmay istemezler. Belki de onlarn galibiyetine srtn
veren gcn iradesinin eritii karanlk hedeften ekiniyorlardr. Belki
de bu gcn iradesinin onlarn aleyhine dnmesinden ve sonra da
onlar yok etmesinden korkuyorlardr. Tepkin yaam olumsuz istenle
ittifakn bozar, tek bana hkmetmek ister. Tepkin kuvvetler ite bu
yzden imgelerini yanstrlar ama bu kez onlar gden gcn
iradesinin yerini almak iin bunu yaparlar. Peki bu yolda nereye kadar
giderler? Hla son derece gl, hl son derece canl olan bu

219
Nietzsche ve Felsefe

istenten ziyade istencin olmamasna. Bizi daha uzaklara gtren


obandan ziyade tl srlere. Artk ihtiyacmzn kalmad bir
istenten ziyade kendi gcmz kuvvetimize. Tepkin kuvvetler nereye
varr? Edilgen halde snp gitmeye! Tepkin hiilik, bir ekilde
olumsuz hiilii srdrr: Muzaffer tepkin kuvvetler, onlar zafere
gtren bu yadsma istencinin yerini alr. Ancak edilgen hiilik,
tepkin hiiliin u noktasdr: Dardan gdlmekten ziyade edilgen
ekilde snmek.
Bunun baka trl anlatlmas da mmkn. Tanr ld ama neden
ld? Nietzsche, acmaktan ld der. Kimi kez bu lmn, kazara
lm olarak da sylendii de olur: Yal, yorgun ve istemekten
bkm Tanr bir gn o ok byk acma duygusunda boulur 451. Bu
lm kimi kez cinai bir eylemin sonucudur: Acmas utanma nedir
bilmiyordu; en kirli srlarma dek nfuz etmiti. Merakllarn bu en
meraklsnn, bu haddini bilmezin, bu merhametlinin lmesi
gerekiyordu. Beni her daim gryordu, byle bir ahitten intikam
almam ya da benim lmem gerekiyordu. Her eyi gren Tanr, hatt
insan dahi: Bu Tanr lmeliydi! nsan tahamml edemez byle bir
ahidin yaamasna 452. Nedir acma? Yaamn sfr noktasndaki
durumlarna gsterilen ite bu hogrdr. Acma yaam akdr ama
zayf, hasta, tepkin yaam akdr. Kavgacdr ve zavallarn,
ilelilerin, gszlerin, kklerin nihai zaferini haber verir. lhidir
ve bu zaferi onlara balar. Kim acma duyar? Hi kukusuz, tepkin
olan dnda yaama tahamml edemeyen, bu ayn yaama ve bu
zafere ihtiyac olan, tapnaklarn bylesi bir yaamn bataklk
zeminine kuran acma duyar. Yaamdaki etkin her eyden nefret eden,
yaam, yaam yadsmak ve deersizletirmekte kullanan, yaam,
451
Z, IV, Emekli: Son Papann anlat.
452
Z, IV, nsanlarn En irkini; Tanrnn katilinin anlat.
220
Nietzsche ve Felsefe

yaamn kart yapmakta kullanan acma duyar. Acma, Nietzschenin


simgeciliinde her zaman, hilik istencinin ve tepkin kuvvetlerin
birlikteliini, birinin dierleriyle ilgisini, dierinin brlerine
hogrsn ifade eder. Acma, hiiliin fiiliyatdr... Acma,
hilie inandrr! Hilik denmiyor, ahiret ya da Tanr deniyor, hakiki
yaam deniyor; ya da Nirvana, kurtulu, ahiret mutluluu deniyor.
Dini ve ahlki ideosenkrazi alanna giren bu masum retorik, burada
ulvi szlerden harmani giyenin eilimi anlaldnda daha daha az
453
masum grnecektir: Yaama kar kin duymaktr bu eilim .
Yksek deerler adna tepkin yaama duyulan acma, tepkin insana
Tanrnn duyduu acma: Yaam bu ekilde sevmenin arkasnda, bu
merhametli Tanrnn, bu stn deerlerin arkasnda ne tr bir istencin
sakland tahmin edilebiliyor.
Tanr, acmakta boulur: Hani bu sanki boazna tepkin yaam
takld gibi olur. Tepkin insan Tanry lme mahkm eder nk
artk onun acmasna tahamml edemez. Tepkin insan ahide
katlanamaz, zaferiyle ve kudretiyle bir bana olmak ister. Tanrnn
yerine kendisini geirir: Yaama stn deerler tanmaz ama bu
yaam, kendinden memnun, kendi deerlerini retiyormu gibi
grnen tepkin bir yaamdr. Tanrnn ona verdii silahlar, hnc,
hatt huzursuz vicdan, zaferinin tm suretlerini Tanrnn aleyhine
evirir, karsna koyar. Hn ateist olur ama bu ateizm hala hntr,
hep hntr, hep huzursuz vicdandr 454. Tanrnn katili tepkin insandr,
insanlarn en irkinidir, safras guruldayan ve gizliden gizliye
utan doludur 455. Tanrnn acmasna tepki verir: Acmakta bile bir

453
D, 7.
454
Hncn ateizmi: G, III, 458; EH, II, 1: Nietzsche dine kar olan kendi
saldrganln hncn ateizminin karsna koyar.
455
Z, IV, nsanlarn En irkini.
221
Nietzsche ve Felsefe

ince beeni vardr; bu beeni de nihayetinde yle der: Aln bu


Tanry bamzdan. Tanr hi olmasn daha iyi, kaderi tek bana
belirlemek daha iyi, deli olmak daha iyi, Tanrnn kendisi olmak daha
iyi456. Peki bu yolda nereye kadar gidecektir? Byk tiksintiye
kadar... Deerlerin hi olmamas, stn deerlerin olmasndan iyidir,
istencin hi olmamas, bir hilik istencindense istencin hilii daha
iyidir. Edilgen biimde snp gitmek daha iyidir. Tanrnn lmnn
sonularn byk yorgunluun khini haber verir: Geriye sadece
tepkin yaam kalr, o da edilgen bir yokoluu dler, yitip gitme
istenci dahi yoktur. Hepsi bo, hepsi bir, hepsi bitti!.. Btn
pnarlarmz kurudu ve deniz ekildi. Her toprak kyor ama
derinlikler bizi yutmak istemiyor. Heyhat! Hl boulabilecek bir
deniz nerededir?.. Aslnda, lmek iin ok yorgunuz 457. Son insan;
ite Tanrnn katilinin soyundan olan odur: sten hi olmasn daha
iyi, sadece tek bir sr olsun daha iyi. Ne zrt ne zengin olunur
artk, bu ok zahmetli. Hkmetmeyi hl kim ister? taat etmeyi hl
kim ister? Bu ok zahmetli. obansz tek bir sr! Herkes ayn eyi
istiyor, herkes ayn... 458.
Byle anlatlan hikye bizi yine ayn sonuca gtryor: Olumsuz
hiiliin yerini tepkin hiilik alr, tepkin hiilik edilgin hiilie
varr. Tanrdan Tanrnn katiline, Tanrnn katilinden son insana.
Ancak bu sonucu khin bilir. Buraya gelinceye kadar hii izlek
zerine pek ok cisimletirme, pek ok eitleme vardr. Tepkin
yaam uzun sre kendi deerlerini retmeye abalar, tepkin insan
456
Z, IV, Emekli.
457
Z, II, Khin. NHB, 125: Bitmez tkenmez bir hilikle savuruluyor
gibi deil miyiz? Yzmzde boluun nefesini hissetmiyor muyuz? Hava
daha ok soumad m? Hep gece olmuyor mu, hep daha fazla gece olmuyor
mu?.
458
Z, n Konuma, 5.
222
Nietzsche ve Felsefe

Tanrnn yerini alr: Uyum salama, evrim, ilerleme, herkesin


mutluluu, cemaatin iyilii; nsan-Tanr, ahlki insan, doru szl
insan, toplumsal insan. stn deerlerin yerine bize nerilen yeni
deerler, Tanrnn yerine bize nerilen yeni kiilikler bunlardr. Son
insanlar unu da sylerler: Mutluluu icat ettik 459. nsan Tanry
neden ldrecek olsun, eer onun henz soumayan yerine
gemeyecekse? Heidegger, Nietzscheyi yorumlayarak unu belirtir:
Tanr duyulurst dnyadaki bu yerini terk ettiyse de boalan yeri
kalr. Duyulurst ve ideal dnyann sahipsiz yeri muhafaza edilebilir.
stelik bu bo yer yeniden doldurulmaya, kaybolan Tanrnn yerini
460
baka bir eyin almasna zorunludur deta . Dahas u var:
ncelikle, yaamn tmden deersizletirilmesinden kar salayan,
zafer elde etmek iin hilik istencinden yararlanan, stn deerlerin
himayesinde Tanrnn tapnaklarnda galip gelen yaam, hep bu
yaamdr. kinci olarak, kendisini Tanrnn yerine koyan, kendi
zaferinin ilkesinin aleyhine dnen ve kendisininkiler dnda deer
tanmayan yine bu ayn yaamdr; istememeyi yeleyecek olan bu
bitkin yaam, nihayetinde, onun tesine geen bir istenle
canlanmaktan ziyade edilgen biimde snecektir. Bu yaam hep ayn
yaamdr: Deersizletirilmi, tepkin biimine indirgenmi yaam.
Deerler deiebilir, yenilenebilir ve htt yok olabilirler.
Deimeyen ve ortadan kalkmayan ey, bandan sonuna dek bu tarihi
gden hii bak asdr. Bu deerlerin ve htt bu deerlerin
yokluklarnn kayna da ayn hii baktr. Bu yzden Nietzsche
hiilii, tarihte bir olay olarak deil de evrensel tarih olarak insann
tarihinin mteharrii olarak dnebiliyor. Olumsuz, tepkin ve edilgen
hiilik: Nietzsche iin musevilik, hristiyanlk, reform, zgr
459
Z, n Konuma, 5.
460
Heidegger, Holzwege (Nietzschenin sz: Tanr ld).
223
Nietzsche ve Felsefe

dnce, demokratik ve sosyalist ideoloji vs. tarafndan hizalanan,


iaretlenen tarih, tek ve ayn tarihtir. Son insana kadar... 461

3. Tanr ld
Kurgul nermeler Tanr dncesini, Onun biimi itibaryla
ortaya koyar; Tanr dncesi eliki ierdii ya da iermedii
kadaryla Tanr var deildir ya da vardr. Oysa Tanr ld
nermesinin bambaka niteliktedir: Tanrnn varln bir bireime
bal klar, Tanr dncesinin bireimini zaman, olu, tarih ve insan
ile yapar. u ikisini ayn anda syler: Tanr vard ve ld ve tekrar
dirilecek, Tanr nsan oldu ve nsan da Tanr oldu. Tanr ld kurgul
deil tam anlamyla dramatik bir nermedir. Tanrya lm
yerletirmediimiz srece onu bireimsel bir bilginin nesnesi
yapamayz. Varolu ve var-olmama, Tanr dncesinden gelen
mutlak belirlenimler olmaktan kar, ancak yaam ve lm de Tanr
dncesiyle veya Tanr dncesinde bireen kuvvetlerle uyuan
greli belirlenimler haline gelirler. Dramatik nerme bireimseldir,
yani z itibaryla oulcu, tipolojik ve ayrmsaldr. Kim lr ve
Tanry lme kim koyar? Tanrlar lrken farkl biimlerde
lrler462.
1 Olumsuz hiilik asndan: Musevi ve Hristiyan bilinci devresi.
Tanr dncesi yokluk istencini, yaamn deersizletirilmesini ifade
eder; Yaam, yaamn arlk merkezine deil de teye, yoklua
463
yerletirildiinde yaamn arlk merkezi yaamdan alnm olur .
461
Nietzsche Avrupa tarihiyle yetinmez. Budizmi, bir edilgen hiilik dini
olarak dnr; htt budizm edilgen hiilie bir soyluluk kazandryordur.
Bu yzden Nietzsche, Dounun, Avrupann nnde olduu kansndadr:
Hristiyanlk hiiliin henz olumsuz ve tepkin aamasndadr.
462
Z, IV, Emekli.
463
Deccal, 43.
224
Nietzsche ve Felsefe

Ancak, yaamn deersizletirilmesi ve yaamdan nefret, btnnde,


tepkin bir yaamn zellikle yceltilmesini de beraberinde getirir:
Onlar kt, onlar gnahkr Bizler iyiyiz. lke ve sonurgu. Musevi
bilinci veya hn bilinci (srail krallarnn altn andan sonra) u iki
grnme sahiptir: tmel olanda yaamdan nefret, tikel olanda da eer
hasta ve tepkinse yaama duyulan ak. Ancak, bu iki grnm ister
ncl ve varg, ilke ve sonurgu ilikisi iinde olsun, ister bu ak bu
nefretin sonurgusu olsun, en nemlisi bunun saklamaktr. Bir
grnm dierinin kart yaparak, ak nefretin karsav haline
getirerek hilik istencini daha batan karc hale getirmek gerekir.
Musevi Tanr olunu kendinden ve Musevi halkndan bamsz
464
klmak iin onu lme koyar: Tanrnn lmnn ilk anlam budur .
Satrn bile gdlerinde bu kurnazla sahip deildir. Musevi bilinci
Tanry olunun ahsnda lme koyar: ncllerini ve ilkesini
nefrette bulaca yerde nefretin acsn eken sevgi dolu bir Tanr icat
eder. Musevi bilinci, Tanry kendi olunda Musevi ncllerinden
kurtarr. Tanry lme koyarak kendi Tanrsn evrensel bir Tanr,
herkesin ve her yerin Tanrs yapar 465.
Hristiyan Tanrs demek ki artk her yerin Tanrs olan
(ncllerinden kopuk varg) Musevi Tanrsdr. Tanr armhta
Musevi gibi grnmez artk. Aslnda armhta eski Tanr lr ve yeni

464
(1) AS, I, 8: lerisini kestiren, ktcl, admlarn grmekte ve
tartmada hi aceleci davranmayan bir almann devasa siyasetinin kara
bysyle deil midir ki bizzat srail cnn gerek aracn sanki bu ara can
dmanym gibi, btn dnya yani srailin tm dmanlar bu yemi
yutmakta daha az tereddt etsinler diye yadsmas ve dnyann nnde
armha germesi gerekmedi mi?
465
Deccal, 17: Eskiden Tanrnn sadece halk, seilmi halk vard. O
zaman bu zamandr halk gibi o da yabanc diyarlara gitti, hibir yerde
kalmadan seyahat etmeye koyuldu bu byk gezgin konak; sonunda her
yerde evindeydi artk.
225
Nietzsche ve Felsefe

Tanr doar. Yetim doar ve kendi suretinden yeniden bir Baba yapar:
Bu sevgi dolu Tanrdaki sevgi yine tepkin bir yaamn sevgisidir. te
Tanrnn lmnn ikinci anlam: Baba lr, Oul bize tekrar bir
Tanr ile gelir. Bizden sadece ona inanmamz, onun bizi sevdii gibi
bizim de onu sevmemizi, nefretten saknmak iin tepkin olmamz
ister. Bizi korkutan bir baba yerine, biraz gven ve iman isteyen bir
oul466. Nefretli ncllerinden kopmu grnse de tepkin yaam
sevgisini bizzat onda deerlenmesi ve Hristiyan bilinci iin de
evrensel olmas gerekir.
Tanrnn lmnn nc anlam: Aziz Paulus bu lme el
koyar ve ona, Hristiyanl oluturan yorumu getirir. nciller
balamtr, Aziz Paulus byk bir arptmay dorua karr.
ncelikle sa bizim gnahlarmz iin lm olacaktr! Olunu vermi
olan alacaklya yine olu denmi olacakken vereceklinin borcu
devasadr. Baba olunu onu zgr klmak iin deil, bizim iin, bizim
yzmzden ldrr 467. Tanr, olunu sevgiyle koyar armha; biz bu

466
Babann lmesi olarak yorumlanan Tanrnn lmesi konusu
Coumculuk tarafndan hayli sevilmitir: rnein Jean-Paul (Dlerin Seimi-
La Choix de Rves). Nietzsche bunun hayranlk uyandrc rneini Gezgin ve
Glgesinde (84) verir: Gardiyann yokluunda mahkmlardan biri sradan
karak yksek sesle yle der: Ben gardiyann oluyum onun zerinde
etkiliyim. Sizi kurtarabilirim, sizi kurtarmak istiyorum. Ancak, u iyice
anlalmal, aranzdan sadece onun olu olduuma inananlar kurtaracam.
Ardndan, gardiyann anszn ld haberi yaylmaya balar. Oul tekrar
konuur: Size dediim gibi, bana inananlar zgr klacam, nasl ki
babamn hl hayatta olduunu kesinlikle sylyorsam, bunu da ayn
kesinlikle sylyorum. nananlarn olmas gerekliliini, bu Hristiyan
gerekliliini Nietzsche sk sk aa vurur. Z, II, Ozanlar: nan kurtarmaz,
hele de bana inanmak hi kurtarmaz. EH, IV, 1: nanan istemiyorum,
sanrm bunun iin fazla ktym, htt kendime bile inancm yok. Kitlelere
asla hitap edemem Gn gelip de beni de ermilerden saymak istemelerinden
ok korkuyorum.
467
Aziz Paulusun yorumunun ilk esi, Deccal, 42, 49; G, I, 390.
226
Nietzsche ve Felsefe

sevgiye kendimizi sulu hissettiimiz lsnde cevap veririz,


kendimizi sulayarak bunu onarrz, borcun faizini deriz. Tanr
sevgisi altnda, olun kurban edilmesi altnda btn yaam tepkin
olur. Yaam lr ama tepkin olarak tekrar doar. Tepkin yaam, sa
kalmak olarak sa kalmann ieriidir, diriliin ieriidir. Sadece
tepkin yaam ilhidir, sadece tepkin yaam Tanr karsnda, bu
yokluk istenci karsnda ltuf bulur. armhtaki Tanr dirilir: Aziz
Paulusun dier arptmas budur, sann dirilii ve lmszl,
sevgi ve tepkin yaamn birlii. Ne baba olunu ldrmtr ne de
oul babasn ldrmtr. Baba oulda lr, oul da bizim iin ve
bizim yzmzden babada dirilir. Aziz Paulus aslnda Kurtarcnn
yaamndan yararlanmyordu, onun armhtaki lmne ve bir eye
daha ihtiyac vard; dirilie 468. Hristiyan bilincinde hn sadece
saklanmaz, ayn zamanda da yn deitirir: Musevi bilinci hn
bilincidir, Hristiyan bilinci de vicdan huzursuzluudur 469. Hristiyan
bilinci tersyz edilmi, ters evrilmi Musevi bilincidir: Yaam sevgisi
tepkin yaam sevgisi olarak evrenselleir; sevgi ilke olurken bengi
nefret sadece bu sevginin sonurgusu olarak, bu sevgiye direnene kar
bir ara olarak ortaya kar. Sava sa, sevgiden Nefretli sa,
sevgiden
2 Tepkin hiilik asndan: Avrupa bilinci devresi. Buraya kadar,
Tanrnn lm, hilik istenci ile tepkin yaamn Tanr
dncesindeki bireimini ifade etmektedir. Bu bireimde farkl

468
Deccal, 42. Aziz Paulusun yorumunun ikinci esi, Deccal, 42, 43;
G, I, 390.
469
Vicdan huzursuzluu, burada, bizdeki vicdan-bilin ayrmndan doan
sorular akla getirmemelidir. Buradaki eviri zorluunun ayrntlarna
girmeden yle syleyebilirim; hncn yn deitirmesinin, yani znenin hnc
kendisine duymasnn sonucu olarak vicdan huzursuzluu veya huzursuz
vicdan.
227
Nietzsche ve Felsefe

yzdeler sz konusudur, ancak ibre tepkin yaama kayd lde


Hristiyanlk bizi garip bir ka yneltir. Bize, Tanry lme
koyann yine biz olduunu retir. te buradan da kendi
tanrtanmazln, vicdan huzursuzluunun ve hncn
tanrtanmazln salglar. lhi isten yerine tepkin yaam, Tanrnn
yerine tepkin nsan, Tanr-nsan deil de nsan-Tanr, Avrupal nsan.
nsan Tanry ldrd ama Tanry ldren kim? Tepkin nsan;
insanlarn en irkini. lhi isten, hilik istenci tepkin yaamdan
bakasna hogrl olmayacaktr ve tepkin yaamn Tanrya bile
tahamml yoktur, Tanrya merhamet etmez, daha sz almadan
diyetini ister, Onun merhametinin tuzanda boar Onu. Dirilmesine
engel olur, tabutun stne oturur. lhi isten ve tepkin yaam
ballamaz ama bir yer deitirme vardr; tepkin insan Tanr ile yer
deitirir. te Tanrnn lmnn drdnc anlam: Tanr tepkin
yaam sevgisinde boulur, en ok sevdii eyin nankrl boar
Onu.
3 Edilgen hiilik asndan: Budist bilinci devresi. nciller ile
balayan arptmalar ve bunlarn, kesin biimlerini Aziz Paulusta
bulduklarn hesaba katarsak, sadan geriye kalan nedir, kiisel tipi
nedir, lmnn anlam nedir? Burada bize, Nietzschenin ncilin
uurumlu elikisi sz yol gsterecek. Kutsal metinler hakiki sa
hakknda bize unlar dndrtr: Getirdii sevinli mutu, gnh
dncesinin ortadan kalkmas, hncn ve zihniyetinin olmay,
varlan sonu bile olsa her trl savan reddi, Tanrnn dnyevi
krallnn her insann kendi yreinin vahiy edilmesi ve
zellikle de retisinin kant olarak lm kabullenii470.

470
Deccal 33, 34, 35, 40. Nietzscheye gre hakiki sa bir inanca
bavurmaz, bir uygulama getirir: Kurtarcnn hayat bu uygulamadan farkl
bir ey deildir, lm de yle Direnmez, hakkn savunmaz, en kty
228
Nietzsche ve Felsefe

Nietzschenin nereye varmak istedii grlebiliyor: sa, Aziz


Paulusun onu yapt eyin kartdr. Hakiki sa bir eit Budadr;
471
Pek de Hindistan olmayan topraklardaki bir Budadr . Kendi
yresinde zamannn ok ilerisindeydi: Tepkin yaama serinkanllkla
lmeyi, edilgen bir biimde snmeyi retiyordu, hl gcn
iradesiyle mcadele etmesi gerekiyor olan tepkin yaama gerek k
yolunu gsterecekti. nsanlar kendilerine Tanrnn yerini alp
alamayacaklarn sorarken o en aa olana soyluluk veriyor, tepkin
yaam bir hazclk yapyordu. nsanlar daha henz olumsuz hiilik
devresindeyken, tepkin hiilik henz yeniyken o edilgen hiilie bir
soyluluk atyordu.Vicdan huzursuzluu ve hncn tesinde sa tepkin
insana bir ders veriyordu: Ona lmeyi retiyordu. Dekadanlarn en
yumuak bals, en ilginciydi 472. sa ne Musevi ne de Hristiyandr
ama Budisttir; Dalay-Lamaya Papadan daha yakndr. Kendi
lkesinde, kendi yresinde o derece ileri ki lmnn saptrlmas,
tm hikyesinin arptlmal, dahas geriye adm attrlmal ve nceki
evrelerin hizmetine sunulmalyd. Aziz Paulus tarafndan bir Pagan
gizemleri retisine dntrlm olarak her siyasi rgtlenmeyle
badar duruma gelmitir sava yapmay renmitir, mahkm
473
etmeyi, ikence etmeyi, yarglamay, nefret etmeyi renmitir :

kendisinden uzak tutmak iin hibir adm atmaz, dahas tahrik eder. Ona
ktlk yapanlarla yakarr, ac eker ve sever. Ne kendini savunur, ne fkeye
kaplr ne de sorumlu tutar. Ktye de asla direnmez, kty de sever sa,
lmyle, kendisine retisinin en prltl kantn vermekten baka bir ey
isteyemezdi.
471
Deccal, 31. Deccal, 42: Acy Budiste yattrma giriimine doru
tastamam kendiliinden yeni bir gayret; VP, I, 390: Hristiyanlk, Budist
edilgenciliinin cematten doan ve dahas nefrete de can veren saf bir
balangcdr.
472
Deccal, 31.
473
G, I, 390.
229
Nietzsche ve Felsefe

Nefret, bu yumuak bal sann arac oluverir. te Budizm ve Aziz


Paulusun resmi Hristiyanl arasndaki fark udur: Budizm edilgen
hiiliin dinidir, Budizm, ereindeki uygarln yorgunluunun
dinidir; Hristiyanlk bu uygarl bulamad bile ama eer gerekiyorsa
yaratr.474 Hristiyan ve Avrupa tarihinin z, darda zaten verilmi
ve doalnda eriilmi durumdaki bir erei kan ve atele
gerekletirmektir: Hiiliin talanmas. Budizmin, gerekletirdii
erek ve ulat mkemmellik olarak yaadn Hristiyanlk sadece
gd olarak, devindirici olarak yaar. Bu eree varmas hi de olaslk
d deil; Paulusun hurafelerinden syrlm bir uygulamaya
varabilir, sann hakiki uygulamasn kazanabilir. Budizm sessizce
tm Avrupada ykseliyor. 475 Ancak oraya varmak iin yle ok
nefret, yle ok sava gerekir ki. sa ahsen bu en son eree yerleir;
Budizmin olmad yerde Budann kuu tek bir kanat rpyla
varmtr oraya. Hristiyanln da tam tersine, bu erei kendine ait
klmas iin uzun ve korkun bir siyasetinde hiiliin btn
evrelerinden tekrar gemesi gerekir.

4. Hegelcilie kar
Bu tarih ve din felsefesinde Hegelin kavramsallatrmalarnn
yeniden ele alnmasna ya da karikatrne rastlanmaz. Arada derin bir
iliki ve derin bir ayrm vardr. Tanr ld, Tanr nsan oldu, nsan
Tanr oldu: Nietzsche, ncellerinden farkl olarak, bu lme inanmaz.
armha gerilme zerine bahse girmez. Bu da u demek; o lm,
anlamn yine kendinde ierecek bir olay yapmaz. Tanrnn
lmnn, say zaptedip ve onu ldrebilecek kuvvetler kadar
anlam vardr; ancak uras kesin ki biz hl bu lm en st
474
Deccal, 22.
475
G, III, 87.
230
Nietzsche ve Felsefe

derecesine tayarak onu apak ve somut bir lmden farkl bir ey


haline getirecek kuvvetleri veya gc bekliyoruz. Nietzsche, her
cokunculuk ve diyalektik karsnda Tanrnn lmnden kukulanr.
Onunla birlikte, kh insan ile Tanrnn uzlamasnn kh insann
Tanr ile yer deitirmesinin selmland safiyne gven a biter.
Nietzschenin grltl patrtl byk olaylara inanmaz 476. Bir olayn,
sonunda ona zn kazandran kuvvetleri bulmas iin sessizlik ve
zaman gerekir. Hi kukusuz Hegelde de bir olayn hakiki zn
bulmas iin zaman gereklidir ama bu kendinde zaman ayn
zamanda kendi iin olsun diye gereklidir. Hegelin yorumlad
sann lm, kartln almasn, sonlu ile sonsuzun uzlamn,
Tanr ile bireyin, deimeyen ile tikelin birliini ifade eder. Oysa
Hristiyan bilincinin, daha imdiden kendinde birlik olan bu birliin
ayn zamanda kendi iin birlik de olmas iin kartln baka
suretlerinden gemesi gerekmektedir. Nietzschenin bahsettii zaman,
bunun tam tersine, Tanrnn lmne kendindelii iermeyen bir
anlam veren, dran gz kamatrc bir hediyesi olarak bir z
kazandran kuvvetlerin biimlenmesi iin gereklidir. Hegelde
anlamlarn deiikliinin, z seiminin, zamann gerekliliinin
grnmleri, sadece grnmleri vardr 477.
Tmel ve tekil, deimeyen ve tikel, sonsuz ve sonlu. Nedir btn
bunlar? Sadece semptom bunlar. Tekil, tikel, sonlu olan kimdir? Nedir
476
Z, II, Byk Olaylar stne: Fazlasyla bar ar, fazlasyla sis
reklendiinden beridir stlerine, kaybettim inancm byk olaylara
haydi kabul et! Grlt patrtn bittiinde, bulutlarn daldnda pek az ey
olup bitti, HB, 125.
477
Tanrnn lm ve bunun Hegeldeki anlam zerine, M. WAHLn
(Le Malheur de la Conscience Dans la Philosophie de Hegel-Hegelde
bilincin felketi) ve M. HYPPOLITEin (Gense et Structure de la
Phnomologie de lEsprit-Zihnin Fenomenolojisinin Oluumu ve Yaps)
yorumlarna baknz.
231
Nietzsche ve Felsefe

bu tmel, sonsuz ve deimez olan? Bunlardan biri zne ama kimdir


bu zne, hangi kuvvetler? Dieri yklem veya nesne ama hangi
istencin nesnesi? Diyalektik, semptomlar alanndan dar asla
kafasn uzatmaz, yorumlamann kenarndan dahi gemez. Yorumlama
ile yorumlanmam semptomun geliimini birbirine kartrr. te bu
yzden de geliim ve deiim konusunda, znenin yklem, yklemin
de zne haline geldii soyut bir dei-tokutan daha derine inemez.
Ancak zne ve yklem olan ayn kaldndan, bunlar sonunda da
balangta olduu kadar az belirlenmitir, mmkn olduunca az
yorumlanmtr: Bunlar hep sradan alanlarda olup biter. Diyalektiin
kartlk, kartlk veya elikinin gelitirilmesi ve elikinin
zmyle hareket etmesine armamal. Diyalektik, kuvvetlerin ve
bu ayn kuvvetlerin nitelikleri ile ilikilerinin tredikleri gerek
eden habersizdir; bu gerek enin soyut olarak hesaba katlan
semptomlarda yansyan ters yanssn bilir sadece. Kartlk, soyut
retimlerin ilikisinin yasas olabilir ama oluumun veya retimin tek
ilkesi ayrmdr; bir grnm olarak kartl reten de yine ayrmdr.
Diyalektik kartlklarla beslenir nk ok daha sinsi ve habis
ayrmsal mekanizmalar, topolojik kaymalar ve tipolojik eitlemeleri
bilmez. Nietzschenin ok sevdii bir rnekte bunu grebiliriz: Onun
tm bir vicdan huzursuzluu kuram, Hegelci mutsuz bilincin yeniden
yorumlanmas olarak anlalmaldr; bu grnte yrtlm olan
bilin , sahte kartlklarda saklanan ayrmsal kuvvetlerin ilikilerinde
bulur anlamn. Ayn ekilde Hristiyanln Musevilikle ilikisi,
sadece bir klf ve mazeret olarak devam ettirir kartl. Btn
arzularndan koparlan kartlk biimleyici, devindirici ve
egdmleyici olmay brakr: yorumlanacak bir belirtkendir artk.
Ayrm hesaba katt iddiasndan koparlan eliki olduu ey olarak
grnr: Bizzat ayrm zerine srekli bir kart-anlam, soyktn
232
Nietzsche ve Felsefe

karmak bir tersyz. Aslnda soyktkye gzyle bakldnda,


olumsuzun ii sadece, gcn iradesinin oyunlarnn stnkr
tahmininden ibarettir. Tm bir diyalektik, soyut bir biimde
belirtkenler gzeterek, grnteki hareketi eylerin oluumsal esi
yaparak, ilkeyi sadece tersyz edilmi bir grnt olarak barndrarak
kurmacann esinde i grr ve hareket eder. Sorunlar bizzat
kurmacalyken zmleri nasl kurmacal olmaz? Btn kurmacalar
zihnin bir ndr; hem de ona zg nlarndan biridir. Bir diyalektiki
bir baka diyalektikiyi tepest yrmekle sulamaz zira diyalektiin
temel nitelii bizzat budur. Bu konumda eletirel bir gze hl nasl
sahip olabilir? Nietzschenin eseri koldan diyalektie kar ynelir:
Diyalektik, anlam yanl yorumlar nk fenomenleri somut biimde
sahiplenen kuvvetlerin doasn bilmez; z yanl yorumlar nk
kuvvetlerin, bunlarn niteliklerinin ve ilikilerinin tredii gerek
eyi bilmez; deiimi ve dnm yanl yorumlar nk soyut,
gerekd terimlerin permtasyonunu yapmakla yetinir.
Btn bu yetersizliklerin kkeni ayndr: Kim? diye sormay
bilmemek. Sofistlerin sanatna kar ite o hep ayn Sokratesi
horgr. Bize Hegelci tarzda, insan ve Tanrnn, ayn ekilde din ve
felsefenin de uzlat duyurulur. Feuerbach tarzda da insann,
Tanrnn yerini ald, kutsal olan, iyelii ya da z gibi kazand,
teolojinin antropoloji olduu duyurulur. Pekiyi ama nsan kimdir ve
Tanr nedir? Tekil kimdir, tmel kimdir? Feuerbach, insan deiti,
Tanr oldu der; Tanr deiti, Tanrnn z insann z oldu ama
insannki deimedi: Tepkin insan, yani kendini Tanr olarak tantsa
da klelikten kmayan bu daimi kle, kutsal reten makinedir.
Tanrda fazla deimeyen ey udur: Daima kutsal, daima stn
varlk, kle retme makinesidir. Deien ey ya da yle demeli,

233
Nietzsche ve Felsefe

belirlenimlerini dei-toku eden ey orta kavramdr, hem Tanrnn


hem de nsann zne veya yklemleri olabilen orta terimlerdir 478.
Tanr nsan olur, nsan da Tanr. Kimdir nsan. Daima tepkin
varlk, daima temsilci, daima zayf ve tepkin bir yaamn znesi. Tanr
nedir? Yaamn deersizletirmenin arac olarak daima stn varlk,
daima hilik istencinin znesi, daima hiiliin yklemi.
Tanrnn lmnden nce ve sonra, insan kimdiyse odur, Tanr da
neydiyse odur: Tepkin kuvvetler ve yokluk istenci. Diyalektik bize
nsan ile Tanrnn uzlatrmn duyurur. Pekiyi ama bu uzlatrm,
hilik istenci ve tepkin yaamn arasndaki o eski su ortakl, o eski
ilgi deilse nedir? Diyalektik bize, Tanr ile insann ornatldn
duyurur. Pekiyi ama bu ornatma, hilik istencinin yerine geen tepkin
yaam deilse, imdi kendi deerlerini reten tepkin yaam deilse
nedir? Bu noktada tm bir diyalektik tepkin kuvvetlerin snrlar
iinde hareket eder, tmden hii grngde geliir. Kartln,
kuvvetin oluumsal esi olarak grnecei bir bak as vardr; bu
da tepkin kuvvetlerin bak asdr. Tepkin kuvvetler tarafndan
asndan bakldnda ayrmsal e tersyz edilmitir, tersi
yanstlmtr, artk bir kartla dnmtr. Kurmacay gerein
karsna koyan, tepkin kuvvetleri zafere ulatran bir ara olarak
gelitiren bir grnge vardr; bu da hiiliktir, hii grngedir.
Olumsuzun ii bir istencin hizmetindedir. Bu hangi istendir? diye
sormak diyalektiin zn anlamaya almak iin yeterlidir:
478
Stirnerin eletirileri altnda Feuerbach unu kabul eder: Brakyorum,
Tanrnn yklemleri kalsn, ama byle yaplmak zorunda (zorundaym),
bunlar olmadan doa ve insan da var olsun diye braklamaz (brakamam) zira
Tanr gerekliklerden, yani doann ve insanln yklemlerinden meydana
gelmi bir varlktr.(Biricik ve onun iyelii ile olanla ilikisinde
Hristiyanln z, Felsefi Manifestolar, eviri ALTHUSSER-Lessence du
christianisme dans son rapport avec lUnique et sa proprit, Manifestes
Philosophiques (Presse Universitaire de France).
234
Nietzsche ve Felsefe

Diyalektiin en sevdii bulu mutsuz bilintir, mutsuz bilincin


derinletirilmesidir, mutsuz bilince ait zmdr, mutsuz bilincin ve
kaynaklarnn ululanmasdr. Kartlkta tepkin gler, olumsuzun
iinde de tepkin kuvvetler ifade edilir. Diyalektik, hncn ve vicdan
huzursuzluunun doal ideolojisidir. Hiiliin grngesindeki ve
tepkin kuvvetlerin bak asndaki dnmedir. Batan sonra
Hristiyanc dnmenin temelidir diyalektik: Yeni dnme tarzlar,
hissetme tarzlar yaratamaz. Tanrnn lm byk ve grltl bir
diyalektik olaydr ama tepkin kuvvetlerin hayhuyuyla, hiiliin
dumanyla gelip geer.

4. Diyalektiin Farkl Klklar


Diyalektiin tarihinde Stirnerin yeri bambakadr, en sonda ve en
utadr. Stirner, diyalektik ile sofistlerin sanatn badatrmaya
alan o cesur diyalektikidir. Kim? sorusunun yolunu
tutabilmitir. stelik hem Hegele, Hem Bauere, hem de Feuerbacha
kar bunu temel soru yapabilmitir. nsan nedir sorusu nsan kimdir
olur. Cevap verecek olan da Sensin. Nedir sorusu kavram
gereklemeyi hedefliyordur, kimdir ile balaynca byle olmaz nk
cevap soruyu soranda kiisel olarak bulunuyordur 479. Denebilir ki,
kim sorusu diyalektii asl kaynana gtrr: Saltus mortalis.
Feuerbach Tanrnn yerine nsann geeceini bildiriyordu. Ancak
ben ne insanm, ne cinsil varlm artk; Tanr olmadm, Tanrnn
z olmadm gibi insann z de deilim. nsan ve Tanr; birinin
yerine dieri konur ama olumsuzun ii bir kere balatldnda bize
hemen unu syler: Bu yine Sen deilsin. Ben ne Tanrym ne de

479
STIRNER, Biricik ve yelii, s. 449. Stirner ve Feuerbach ile olan
ilikileri iin M. ARVONun eserleri: Varoluuluun kaynaklar: Max
Stirner; Ludwig Feuerbach veya kutsaln dnm.
235
Nietzsche ve Felsefe

nsan, yce z deilim, zm deilim ve aslnda zmde veya


zmn dnda kavradm her ey bir. nsan baka bir yce varlk
olduundan, yce varlk sonuta basit bir bakalam geirir. nsann
480
kaygs da Tanrnn kaygsnn farkl bir grnmdr sadece .
Nietzsche yle diyecektir: nsann en irkini, merhametine
katlanamad Tanry ldrr ama bu kez de insanlarn merhametine
maruz kalr 481.
Diyalektiin kurgusal devingeci, eliki ve elikinin zmdr.
Ancak klgsal itkisi devretme ve devretmenin kaldrlmasdr,
devretme ve edinmedir 482. Diyalektik, hakiki doasn burada aa
vurur: dier sanatlar arasndaki hilekrlk sanat, iyelikleri tartma ve
iyelikleri deitirme sanat, hn sanat. Stirner, byk eseri Biricik ve
yeliinin daha balnda eriir diyalektiin hakikatine. Hegelci
zgrln soyut bir kavram olarak kaldn dnr; zgrle
kar deilim ama senden, zgrlkten fazlasn bekliyorum. Sadece
istemediin eyden kurtulmakla kalmamal, istediin eyin de iyesi
olabilmesin. Sadece zgr insan olmamal ayn zamanda da iye
olmalsn. Pekiyi ama iye olan ve edinen kim? Edingen eyletken
nedir? Hegelin nesnel tini, mutlak bilmesi mi, ki bu da yine bir
devretme, devretmenin tinsel ve incelikli bir biimi deil mi? Bauerin
kendinde-bilinci, ar veya insanca eletirisi mi? Feuerbachn cinsil
varl m; tr, z ve duyarlkl varlk olarak insan m? Ben bunlarn
hibiri deilim. Stirner hi zorlanmadan unu aa vurur; dnce,
bilgi veya tr birer devretme olduklar gibi ayn zamanda da
geleneksel teolojiye aittirler. Grece edinmeler de yine mutlak
480
STIRNER, s.36, s.220.
481
Z, IV, nsanlarn En irkini.
482
Burada bir tekrar sz konusudur, ancak iyeliine alan iin deil de
iyelie alnan asndan sz konusu olan bir tekrar, tekrar ele geiren olarak
deil de tekrar ele geirilen olarak bir tekrar (.n).
236
Nietzsche ve Felsefe

devretmelerdir. Teolojiyle rekbet eden antropoloji, beni nsann


iyelii yapar. Ancak diyalektik, ben sonuta iye olmadan durmaz.
Eer gerekirse brakr hiilie varsn. Edingen eyletken uzunluk,
genilik ve derinlik olarak klrken, gitgide daralan bir temelde
eyletilen edinme ediminin anlam deiir. Hegelde bir uzlatrm sz
konusudur: Diyalektik dinle, kiliseyle, devletle, kendin gcn
besleyen her kuvvetle uzlamaya hazrdr. Bu nl Hegelci
dnmlerin ne anlama geldii biliniyor: Sofuca muhafaza etmek.
Akn olan, ikin olann barnda akn olarak kalr. Feuerbach ile
edinmenin anlam deiir: Uzlatrmdan ok telfi olur, akn
iyeliklerin insani telfisi. Mutlak ve kutsal bir varlk olarak insan
hari hibir ey korunmaz. Ancak bu koruma, bu son devretme Stirner
ile birlikte ortadan kalkar: Devlet ve din, bu arada da insann z,
Bende yadsnr. Bu Ben hibir eyle uzlamayan nk kendi zevki
iin, kendi ticareti iin, kendi gc iin her eyi yok eden Bendir.
u halde, devretmenin stesinden gelmek saf ve souk yok etme
anlamna gelir, bu bir yeniden ele altr, yeniden ele ald ey dnda
hibir eyin varln srdrmesine izin vermez: Ben her ey deildir
ama her eyi ortadan kaldrr 483.
Her eyi yok eden Ben, undan baka bir ey deildir: Bu Ben
kendi kendisine ayrr, bu Ben hibir zaman gerekten Ben deildir.
Gcmn iyesiyim ve biricik olduumu bildiimde byleyim.
Biricikte, elindelikli olan kt yere dner, yaratc hie dner. ster
Tanr, ister nsan olsun, Benden stn her varlk biriciklik duygumun
nnde gszleir, biriciklik bilincimin gneinin altnda solar. Eer
nedenimi 484 kendime, biricie dayandrrsam, o kendi kendisini yiyen,
yarnsz ve kalmsz yaratcsna yaslam olurum; o halde unu
483
STIRNER, s.216.
484
nsana zg bir edim ya da olayn nedeni olarak neden (.n)
237
Nietzsche ve Felsefe

diyebilirim: Nedenimi Hie dayandrdm 485. Stirnerin kitab u


sacayanda ykselir: Edinmenin ncellerindeki yetersizliinin
derinlikli bir zmlemesi; sadece Benin edingen eyletken olduu bir
ben kuram ile diyalektik arasnda temel bir ilikinin kefi;
diyalektiin, Benle Bende vard noktaya dair derin bir uzgr.
Genellikle tarih ve zellikle de Hegelcilik, yengili bir hiilie
varrlar ama buras ayn zamanda eridikleri yerdir, en tml yitileridir
bu. Diyalektik tarihi sever ve denetler ama onun da bir tarihi vardr,
stelik ona ok ektiren ve denetleyemedii bir tarih. Birlemi bir
diyalektik ve tarih ikilisinin anlam akln, zgrln ya da bir tr
olarak insann deil, hiiliin, sadece hiiliin gerekletirilmesidir.
Stirner, diyalektiin gereinin hiilik olduunu anlayan
diyalektikidir. u soruyu sormas yeter: Kim? Bircik Ben, kendisi
dndaki her eyi hilie teslim eder, bu hilik onun hiliidir, bizzat
Benin hilii. Stirner iyelik, devretme ve edinme kavramlaryla baka
trl dnmek iin fazla diyalektikidir. Ancak bu dncenin, hibir
ey olmayan Bene, hii Bene vardn grmemek iin de fazla
titizlenir.

Serta Canbolat

485
STIRNER, s 216, s.449.
238

You might also like