You are on page 1of 186

Resim PDFde eksik olan 5. ve 6. blmler aadadr ve kitabn 2.

basmndan
alntlanmtr:

BLM 5

ANLATIMCILIK II

Bu blmde inceleyeceimiz gr de sanatn bir duygu ii olduu ilkesine dayanr. Croce ve


Collingwood gibilerinkinden ayrld nokta, sanatnn duygularn .dile getirmesini yeterli bulmayarak
okur ile sanat arasnda bir iliki kurmasdr. Sanatnn duygularn dile getirmesi ile sanat meydana
gelmez; sanat bu duygularn okura da duyurulmas, ayn heyecanlarn, yaantlarn onda da
uyandrlmas ile meydana gelir. Bylece ak-tanmclar
sanatnn dile evirdii duyguyu (yaanty) okura da duyurabilmesini sanatn koulu olarak ortaya
srerler.

insann diyor Tolstoy bir zaman duymug olduu bir duyguyu kendinde canlandrdktan sonra, bu
duyguyu bakalarnn da aynen duyabilmesi iin hareket, izgi, renk, ses ya da szckler arac ile
onlara aktarmas sanat eylemi budur ite(1).

1 What is Art, s. 50.

Bu aktarmn yer alabilmesi iin sanatnn kendi duygusunu dile evirmesi gerekir; duygulan
hakknda bilgi verir yani onlar tarif ederse biz bunlar zihn bir yoldan anlarz ama duygular bizde
uyanm olmaz. Sanat ite bu aktarm yapabilen adamdr. Yirminci yzylda ok
yaygn bir anlaytr bu. Sanat zerinde konuanlarn, eletiricilerin ve sanatlarn yapdklarma ve
sylediklerine dikkat edersek, pek ounda bu eit bir anlatmcln (belki
de tam bilinli olmadan) benimsendiini farkederiz. Sanatn bir duygu aktarm olduunu iddia
eden estetikiler ve eletiriciler diyebiliriz ki yle dnyorlar: Sanat ilk nce sevin, ak,
korku bezginlik gibi bir duygu duyar, sonra bu duyguyu bir eserde dile getirir;
yle ki bu eseri okuyan, ya da dinliyenler, sanatnn ifade ettii duyguyu (yaanty) aynen
hisseder. Bu gre baklrsa eser, sanatnn yaantsn okura aktaran b?r ara, elektrik cereyan
geiren tel gibi bir ey.

Duygu aktarm kuram esasnda her ne kadar sanatla ilgili nemli bir noktay belirtiyorsa da durup
biraz, kurcaladmzda bir takm glkler, zlmemi sorunlar belirir, tik nce aktarm konusunu
alalm ele.

Bir kere sanatnn yaants ile okuyucununki ayn olabilir mi? Unutmyahm ki sanatnn eseri
meydana getirirken ki yaants sadece bir duyguyu (sevin, keder v.b.) yaamak deildir. Bunun
yansra yaratma skntlar, zaman zaman yaptn yetersiz bulmann
verdii mitsizlik, bazen de teknik bir gl yenmenin verdii keyif gibi okuyucunun
paylamad duygular vardr ki bunlar sanatnn yaam olduunu okur bilemez de. Bu
bakmdan okur, sanatnn yaantsn aynen duyar5 demek yanltr; bir ksmm duyar olsa olsa.

kinci bir nokta: Sanatnn dile getirdii duygu ile okuyucuda uyandrd duygu bazen ok baka
olamaz m? Eer yazar kzgnlk ifade etmise biz kzgnlk deil fakat (belki de)
dehet ya da tiksinti duyarz; eer ac, keder ifade etmise biz ac deil acma duyabiliriz2.

Daha nce Croce-Collingwood kuramna yaptmz bir itiraz burada yine tekrarlayacaz: Btn
sanatlar -duygu anlatm iin yazmaz. Grdk ki kendi duygularn dile evirmek iin eser vermeyen
sanatlar da var. Bunlar soukkanl ve hesapl br ekilde sanat eseri
yaratmaa alyorlar. Bu gibilerini gz nnde tutarak, sanat ile okurun yaantlar arasndaki
ilikiyi yle bir benzetmeyle anlatmak isterim. Yemek piirmee ok merakl
usta bir ah dnn; byle bir adam yemek hazrlarken sanki sanat eseri yaratyormu gibi titizlik,
heyecan ve zevkle alr. Onun yaants yannda bir de hazrlanan yemei yiyen kimsenin duyduu
zevki dnn. Birininki yemei hazrlarken (yaratrken) duyduu zevk, brnnki yemei yerken
lezzetinden ald zevk-Bunu sanat ile okurun yaantlarna benzetirken arada ok fark olduunu
biliyorum tabi ama yine de baz sa-tnatlarm yarat
ile okur arasndaki ilikiye k tutacak bir benzetmedir sanyorum.

Aktarm kuramnda bu saydmzdan baka glkler, zellikle eserin aktarlan duyguyu


tamasnn hangi anlamda olabilecei sorunu var. Ancak bu ayrntlara girmeyip kuramn baka
taraflarna geeceiz.

Sanat, 'kendi duygularn dile getirme' olarak ta-


2 J. Hospers, The Concept of Artistic Expression, Problems in Aesthetics, ed. Morris Weitz,
s. 211.

120

EDEBYAT KURAMLARI

nmlyanlar, biliyoruz ki bu duygularn bakalar tarafndan paylalmasn, sanatn tanm


bakmndan nemli saymazlar. Onlara gre bu aktarm sanat eseri yaratldktan sonra meydana
gelir, ve sanat yaratrken byle bir ama gtmez. Onun istedii duygularn dile
evirebilmektir. Aktarmaclar ise sanatn amacn, varlnn sebebini yalnz 'anlatm' da deil ayn
zamanda aktarmda buluyorlar. Sanatn rol hayatmz zenginletirmektir. Bir insann birey olarak
kendi hayatndaki yaantlarnn, duygularnn eitlilii snrldr. Fakat sanat sayesinde bakalarnn
duygularn ve yaantlarn paylar ve bylece yaant dnyas ok
daha zenginlemi olur. Budur sanatn nsana salyaca en byk fayda. Kuramn bu ekline
'duygu iin duygu' ilkesi hkim, fakat imdi greceimiz zere Tolstoy gibi dnrlerde bu
ilke bir deiiklk geirir ve ahlk endieler ie karr. Artk herhangi bir yaant ya da duygu ama
olmaktan kar ve belli duygularn aktarm sanatn ilevi olur.
Sanatnn yaantlarm paylamak suretiyle, kendi kendimize ulaamyacaz yaantlara
vardmz kabul edelim. Fakat sanat sanat yapan duygu aktarm ise, okura gz yalar dktren
ackl, d romanlar ne yapacaz? Bunlar da aktarm bakmndan baarl. Aktarma-yetenei tek
lt olursa bu d, sradan duygular aktaran eserlerle, derin, yce, nadir, ksaca deerli
saydmz duygular aktaran eserler arasnda nasl bir deer ayrm yapabiliriz? Aktarmaclar,
romantizmin getirdii bir inanla, baarl sanatlarn mutlaka
deerli yaantlara sahip olduuna inanyorlar. Fakat kuramn kendisinde" bunu ispat eden bir ey
yok. Aktarm bakmndan baarl sanat eserlerinin deerli yaantlar aktarmasn zorunlu

ANLATIMCILIK II

121

klacak bir sebep gremiyoruz3. Bundan tr aktarmc-larn bir ksm, duygu aktarmn
art kotuktan sonra eseri deerlendirmek iin ikinci bir lte bavurmak gereini duyarlar. Aktarlan
duygunun deerlendirilmesidir bu. Deerli duygularn aktarmdr sanattan
beklenen. Byle dnenler arasnda en iyi rnek, aktarmc;;!- ahlk grlerle birletiren
Tolstoy olduu iin imdi onun kuramn inceliyebiliriz.

TOLSTOY (1829-1910)

Tolstoy'un sanat hakkndaki dncelerini incelerken unutmamak lzmdr ki Chto takoe iskusstvo
(Sanat Nedir?) (1898) isimli eserini din inanlarnda bir buhran geirdikten ve
sade, iten bir dindarla vardktan sonra yazmtr. Tolstoy eserine, sanata verilen nemin, harcanan
emein, zamann ve parann yerinde olup, olmad sorusu ile balyor. Yzbinlerce ii marangoz,
boyac, terzi, dizgici, berber" sanat iin btn mrleri boyunca alrlar;
bir sr insan maharetle bacaklarn oynatabilmek, veya bir alg almak iin parmaklarn sratle
oynatmasn renmek, veya kafiyeler bulmak iin urar zaman harcarlar. Sonunda
bir alanda usta olurlar ama toplumda baka hibir ie yaramazlar. Bunca emein, bunca servetin
harcanmas, bir takm insanlarn btn hayatn baz maharetleri elde etmeye adamas savunulabilir
bir tutum mudur acaba? Sanat bu derece nemli midir? Yoksa baka
bir ey midir sanat? Eer nemliyse sanatn ne olduu sorusuna iyice eilmek gerekir.

3 Bk: H. Osborne, Aesthetics and Criticism, s. 170,

122

EDEBYAT KURAMLARI

Tolstoy bundan sonra sanatn ne olduu sorusuna birka blm ayrarak, Baumgarten (1717-
1716), Shaf-tesbury (1670-1713). Kant (1724-1804), Fichte (1762-1814), Hegel (1770-1831)
gibilerinin kuramlarn inceler, hepsinin sanatn amac olarak gzellii ne srdklerimi, oysa
gzellik hakknda zt grler ortaya atldn, bunlardan bir ksmnn metafizik safsatalar
olduunu, dierlerinin de gzellii 'zevk'e baladm iddia edeH. Sanat gzelliine gre lmek,
verdii zevke gre lmek demektir ki bu durumda sanat saylan eserler yksek tabakaya zevk
veren eserler olur.

Tolstoy beinci blmde dier sanat kuramlarna da temas eder. Sanatn oyun olduu
kuramn ve duygularn anlatm olduu kuramn yetersiz bulur. Duygularn anlatm kuram
kendisininkine yaknsa da aktarm sz konusu olmad iin bunu da reddeder. Sanatn doru tanmn
yapabilmek iin, Tolstoy'a gre, insann hayatnda neye yaradna, neye hizmet ettiine bakmaldr.
Biz konuma yoluyla dncelerimizi aktarrz fakat duygularmz ancak
sanat yoluyla aktarabiliriz. Bundan tr sanat insanlar arasnda temas salayan bir aratr
ve ok nemlidir. Sanat olmasa insan hayvana benzer.

Nedir aktarm? Tolstoy duygu aktarmn aklamak iin basit durumlardan balyor.
Kahkaha ile glen birinin neesi bakalarma da geer onlar da gler; alayan birini grrsek znt
duyarz. Ne var ki bu olaylar sanat snfna girmez, nk esnemek gibi elde olmadan yaplan
eylerdir. Sanat ise bakalarma bir duyguyu aktarmak amac ile giriilen bir eylemdir. Bir kurta
rastlayp da korkmu olan bir ocuk, bandan geenleri (orman, etrafndaki
sessizlii, birdenbire kurtun kn)

4 What is Art, s. 40.

ANLATIMCILIK II

123

anlatr ve anlatrken o korkuyu, heyecann tekrar yaar ve dinleyicilere de alarsa bu sanat


olur. ocuk hi kurt grmemi de olsa fakat kurttan korkuyorsa byle bir hikyeyi uydurabilir de; ve
yine yaplan ie sanat deriz5.

Tolstoy'a gre duygu aktarmm baaran her eser sanat eseridir. Aktarlan duygu nemli ya
da nemsiz olabilir, iyi veya kt olabilir; vatan duygusu, ak, v.b. olabilir. Eer bunlar aktarlmsa
sanat eseri meydana gelmi demektir. Aktarma Tolstoy 'bulama' da diyor. Bulam bahis konusu
olduu mddete yani ierii bir yana brakrsak sanat eserinin baar ls ikidir : Bu-lamn
iddeti ve eritii insanlarn okluu. Bulam ne kadar
kuvvetliyse eser sanat eseri olarak o kadar baarldr:^. Tolstoy'a gre bulam sanat iin en nemli
art. Bu olmadka, eser ne kadar gereki, kuvvetli, iirsel olursa olsun sanat eseri deildir. Bulamn
yer alabilmesi ise eye bal : 1 Aktarlan duygunun bireyselliinin okluu veya azl; 2 -
Duygunun aktanl-mdaki aklk, 3 - Sanatnn itenlii
(samimiyeti); yani aktard duyguyu kendisinin ne derece kuvvetle duydu-u7. Bunlarn en nemlisi
ncs. Hatta Tolstoy dier ikisinin itenlikte toplanabileceini sylyor. Byle
bir sanat eserini okuyan veya seyreden, sanatyla ylesine birleir ki sanki eseri kendi yazm gibi
olur; dile getirilen duyguyu kendisi de ne zamandan beri dile getirmek istediini
hisseder. Bu yaknlk ve birleme yalnz sanatyla olmaz baka okurlarla da olur. Sanat
insanlar yaklatrr ve kaynatrr.

Tolstoy 'bulam' sorununa giritii XV'inci blm-

5 Ay. es., s. 48.

6 Ay. es., s. 153.

7 Ay. es., s. 153.

124

EDEBYAT KURAMLARI

den nce, eski ve ada bir ok sanatya hcum ederek bunlarn sahte sanat eserleri
yarattn iddia eder.

Sanat Nedir? kitabnn en ok isyan uyandrd ve vard sonularla kendi kendini


baltalad inancn yaratan bu blmlerde Tolstoy'un kt sanat diye sayd isimler insan oturup
dndrecek isimlerdir. Ressamlar arasnda Raphael, Michelangelo, Monet, Manec,
Pissaro, Renoir gibi isimler var. Edebiyat alannda Aisk-hylos, Sophokles, Euripides, Aristophanes,
Dante, Boccaccio, Tasso, Shakespeare, Milton, Goethe, Pukin (ksmen), bsen, Zola, Baudelaire,
Mallarme, Flaubert v.b. Mzik tarihinde de pek kimse kalmyor. Bach'm bir ka aryas, Chopin'in ar
duygusal bir ka paras, Beethoven'in ilk eserleri, Haydn, Mozart,
ve Schubert'in baz eserleri snav geer. Ne bunlarn en ok beenilen dier eserleri ne
Beethoven'in son kuartetleri ve ne de hatta Dokuzuncu Senfonisi kabul edilir. Wagner
(zellikle Wagner) Liszt, Berlioz, Brahms ve Richard Strauss toptan pe atlr. Tolstoy kendi
eserlerine karg da ayn kesin ly kullanmaktan geri kalmaz ve Sava ve Ban dahi! btn
eserlerini sahte sanat listesine katar. Ancak iki hikayesinin istenilen nitelikte olduuna inanr
: Tanr Hakikati Grr ve Kafkas Mahpusu8.

Tolstoy'un btn bu sanatlar inkr etmesi bir ka sebebe dayanr. Bir kere yukarda saydmz
artlar bunlarn eserlerinde yoktur ya da eksiktir. Bazlar samimi olarak duyduklar bir duyguyu
ifade etmek yerine duygusuz ya da taklid eserler verirler. Gerek sanat, ler-eyden nce
sanatnn kendi duygusunu dile getirmek ihtiyacn hissetmesiyle balar. Zengin tabakann sanat
ise byle bir ihtiyatan domaz; bu insanlar elenmek

8 Ay. es., s. 170.

ANLATIMCILIK II

125

yani holarna gidecek duygularn ifade edilmesini isterler. Sanat da bu istei karlamak iin
yazar. Gerekten duygularn anlatan ve aktarm salayanlar varsa da bunlar duyguyu sade ve ak
olarak anlatacak yerde anlalmaz bir biim veya slpla anlatr, ve bundan tr ancak kk bir
zmreye duygu aktarabilirler. Oysa biraz yukarda sylediimiz gibi
'bulam' da baarnn ikinci lt eritii insanlarn saysdr. Bundan tr tarihe gemi byk
isimleri Tolstoy gerek sanatdan saymaz, nk bunlar ancak kltrl ve zengin snfla duygu
alverii kurabilirler. Geri kalan halk tarafndan anlalmazlar. Bylece Tolstoy'un, 'bulam'a eritii
iin bu eserlere sanat eseri demesini beklerken ikinci zinam geemedikleri iin bunlar sahte eserler
arasna koyduunu grrz. Tolstoy bir eliyle
verdiini bir eliyle geri alyor. Anlalmaz dedii zaman lt olarak Rus kylsnn kullanyor
Tolstoy. Gerek sanat eseri byle en .basit tabakadan bir insana seslenebilmeli,
duygusunu ona aktarabilmeli. ite bu saydmz artlar yerine getiremedikleri iindir ki, tir
az nce adlarn verdiimiz sanatlar Tolstoy'un gznde gerek sanat deildirler.

Fakat buamm iddeti ve yaygnlk derecesinde eserin ierii hesaba katlmyor. Oysa Tolstoy'a
gre sanat eserleri arasnda iyisini ktsnden ayrmak iin ierii (duygunun niteliini) de hesaba
katmak gerek. imdi artk ahlk bir lt de ie karyor. Ne gibi duygular dile getirilmeli ve
aktarlmal ki sanat eseri deeri ve bylt o'si? Daha nce de sylediimiz gibi Tolstoy bu eserini
yazmadan nce din bir buhran geirmi, hayatnda bir keyi dnm, sade bir Hristiyanlk
anlayna varmt. Kardelik duygusuna, sevgiye, saf
bir hayata dayanan, kilise, dogma ve ayinlere nem vermeyen, sade ve iten bir Hristiyanlk
anlay.. Bu inanlar sanat konn sunda ieriin deerini tayin eden ltlerdir. nemli

126

EDEBYAT KURAMLARI

olan btn insanlarn sevgiyle birlemeleridir. Duygu da, dnce ve fikirler gibi bir geliim gsterir
tarihte. Bu geliimi sanat meydana getirir. nsanlarn mutluluu iin gerekli olan iyi duygular zamanla
gereksiz olanlarn yerini alr. Tarihin her anda ve her toplumda, o toplumun hayata verdii anlam
(toplumun lk olarak benimsedii en yksek 'iyi'yi)
gsteren bir anlay vardr ki, o insanlarn eritii en yksek seviyeyi temsil eder9. Tolstoy kendi
anda toplumun mutluluu iin benimsenen lknn btn insanlar arasnda kardelik duygusu
olduu kansmda. Fakat toplum bunu grmek istemez, nk kendi hayatnn bu lkyle tutarl
olmadn bilir. Yahudilerin, Atinallarn, Romallarn,
zamannda da o alarn bir din anlaylar vard fakat onlarnki btn insanlar kucaklayan bir
anlay deildi, ancak bir ksmn birletiriyordu, ve bu sebepten sanatlarnda dile
getirilen duygular, o toplumun kudretini, ann, refahn ama edinen isteklerden douyordu.
Zamanmzn din anlay diyor Tolstoy bir tek toplumu semez, aksine istisnasz btn
insanlarn birlemesini ister 10. Her eyden nce kardee sevgi gelir.
Bundan tr bugn sanatn dile getirecei ve aktaraca duygular iki eittir: bize Tanrnn ocuklar
ve hepimizin karde olduumuzu hissettirecek duygular, ve bir de, herkesin paylaabilecei, basit
duygular (merhamet, nee v.b.). Sanat eseri din olur da buna ramen btn insanlar birletirici
olmyabi-lir. Yalnz belli bir mezhebin insanlarna seslenen sanat onlar dier insanlardan ayrr. Yine
belli bir milletin, bir snfn sanat, btn insanlarn paylaabilecei duygular aktarmaz. Zengin snfn
an, eref, ktmserlik, ince i-

9 Ay. es., s. 156-157. 10 Ay. es.,

161. ANLATIMCILIK II

127

lenmi cins ak duygularn insanlarn byk bir ksm anlyamaz. Bunlar zerine kurulmu btn
eserler ktdr".

Tolstoy'un sahte ve kt sanat diye damgalad bir ok nl eserleri yalnz bulam bakmndan
deil, ayn zamanda duygu nitelii bakmndan yetersiz bulduunu gryoruz. Tolstoy'un koyduu
artlar yerine getiren byk yazar ok az. Din duygularn beendii eserler arasnda Victor
Hugo'nun Sefiller'i C. Dickens'm The Tale of Two Cities (ki ehrin Hikyesi) ve The Christmas
Coro'u (Noel lhsi), Dostoyevski'nin eserleri ve G. Eliot'un Adam Bede'si var 12.

ikinci eit iyi sanata, yani btn insanlar npaylaa-bilecei duygulan aktaran eserlere rnek
vermekte daha da zorluk ekiyor. Cervantes'in Don Kiot'u, Moliere'-in komedileri,
Dickens'm David Copperfield'i, Pickwick Papers' Gogo'un, Pukin'in hikyeleri ve Maupassant'n
baz eserleri aklna geliyor ama bunlarn bir gerekilik endiesine kapldklarn, gereksiz
ayrntlara yer verdiklerini sylyor. Tolstoy'a sorarsanz baarl ikinci eit eserlere en iyi rnek
Kutsal Kitap'taki Hazreti Yusuf hikyesidir. Karde kskanl, Firavunun karsnn emelleri,
sonunda Yusuf'un kardelerini affetmesi, btn bunlar herkesin anhyaca duygulardr ve hikye
ayrntlara giriilmeden sade bir ekilde anlatlmstrl3. Bylece Tolstoy, halk iirlerini, halk
mziini ve onlara yakm olan sanat eserlerini deerli buluyordu.

Tolstoy'un kuramn yle zetliyebiliriz : bir eserin sanat eseri olabilmesi iin anlatm, yani
sanatnn duy-

11 Ay. es., s. 172.

12 Ay. es., s. 166.

13 Ay. es., s. 168.

128
EDEBYAT KURAMLARI

gulann dile getirerek aktarabilmesi arttr. Fakat sanat eseri ile deerli sanat eseri arasnda bir
ayrm yapmak gerekir, nk her sanat eseri deerli deildir. Deerli olmas iin
aktarlan duygunun byk halk ynlarna bulaabilmesi lzmdr. Ama bu da yetmez, bir art
daha var: bulaan duygunun yararl trden bir duygu olmas. Bu artlar yerine
getiremediklerinden trdr d nl bir ok eserler deersizdir. Bazlarnn dile getirdikleri duygu iyi
de olsa, ve bu duyguyu aktarabilseler de, aktarm sekin bir snfn dna
taamad iin bu eserler insanlara fayda salamazlar ve bundan tr deerli deildirler. Tolstoy
bunlarn deersiz, fakat yine de sanat eserleri olduunu teslim eder, ama bu konuda
pek tutarl deildir, zira bazen bunlar sanat eseri de saymaz. Kuramnda ak olmayan nokta,
bu eit eserlerin sanat eserleri mi olduu yoksa sanat eseri bile saylmamas m gerektii
sorunudur. Ak olan bir ey varsa o da bir eserin hem sanat eseri hem de deerli olabilmesi iin
sanatnn duygularn itenlikle dile getirmesi, bu duygular eseri yoluyla halk
ynlarna aktarabilmesi ve aktarlan duygularn btn insanlar birbirine yaklatran, sevdiren
trden duygular olmas gerektiidir.

Edebiyatn retici, eitici olmas gerektii fikrine bir ok dnr, yazar ve eletiricide
rastlarz. Fakat Tolstoy gibi edebiyatn ve genellikle sanatn hereyden nre dine veya ahlka bir ara
olduu ve bu ilevine yani toplumun zerindeki etkilerine gre deerlendirilecei iddiasn btn aklk
ve plakl ile savunanlarn says azdr. Tolstoy'dan nce, Platon
sanat ahlk asndan ele alm ve insan karakteri zerinde kt etkiler brakacana inand
sanat eserlerini ideal devletinde yasaklamt. Asil duygular, dnceler, ve kahramanca
davranlar yanstan, kty cazip gstermeyen eserlere msaade ediliyordu yalnz. Tolstoy'dan
sonra ise sanatta este-

ANLATTMCILIK II

129

tik d meziyetleri ok nemli bulan Marxistler var. Fakat bu ortak tutumlarna ramen
Platon, Tolstoy ve Marxistler arasnda tabi yine nemli farklar gze arpar, Tolstoy'un kyl
ve fakir halk tabakas iin besledii sevgi ve endieler Platon'da yok. Platon'un, sanat eserlerini
yasaklama isteine de Tolstoy katlmaz. Kendisinin sansrden az yand iin
sansre kardri4. Geni ktleye verdii nem bakmndan her ne kadar Marxistle-re yakmsa
da amalar bakmndan onlardan ok ayrlr. Tolstoy'un passifisit din anlay, Marxistlerin snf
kavgasna hi elverili deil.

Tolstoy'u, sanat eitici olarak gren dier dnrlerden ayran bir nokta da bu eitimin
duygulara dayandrlmasdr. Genellikle eiticilik yn bilgisel bir yndr. Okura sanat yoluyla baz
bilgiler kazandrlr, uygun rneklerle ahlk dersi verilir veya baz gerekler aklanr. Tolstoy ise
sanatn eiticilik roln belli duygulan alamakta bulur. nsanlar
duygularda birletirmek suretiyle sanatn topluma yararl olaca kansndadr. Bu bakmdan
Tolstoy'la, insanlarn gzn gereklere amak isteyen Brecht ok ayr ularda yer alrlar.

Tolstoy bahsini kapamadan nce kuramnda zayf grlen baz noktalara iaret edelim. Bir eserin
gerek sanat eseri olabilmesi iin geni ktleye sesleneblmesi ar-

14 Nitekim incelediimiz Sanat Nedir? kitab da Rusya'da daha ilk basksnda sansre uram,
zellikle dine, kiliseye, yksek tabakaya deinen bir ok cmleler deitirilmi ve hatta Tolstoy'un
sylemedii ve inanmad fikirler eklenmiti. Tolstoy sonraki basklarda kan n sz'de bu
durumdan ac ac yaknmaktadr.

130
EDEBYAT KURAMLARI

ti, bugn bu ktlenin hangi eserleri tuttuunu, hangi eserlerin en ok sat yaptn gren bizleri
yadrgatr. Tolstoy ann st tabakasn, temiz yreklilikten yoksun, samimiyetini kaybetmi
bozulmu bir snf olarak gryordu. Oysa kyl ve fakir halk temizdir, iyidir. Rousseau'yu hatrlatan
bu gr Tolstoy sanat alannda da savunuyor tabi. Kyl ve fakir tabaka ahlk bakmndan iyi ve
teiniz olduu gibi sanat beenisi bakmndan da iyidir. Sakat olan beeni artk sadece zevke kucak
aan, cinsel duygulardan, iddet gsterilerinden baka eylerden pek holanmayan bezgin ve
yozlam st tabakann beyenisidir. Bu tabaka iin yazanlar byk ktleyle duygu alverii
kuramazlar. Bu byk bir eserdir ama ounluk bu eseri anlamaz sz Tolstoy'a gre tamamiyle
samadr, nk byk olabilmesi iin
ounluk tarafndan anlalmas gerekir. Sanat beenisi terbiye gerektiren bir ey deildir,
doutan vardr ve bundan tr kyl temiz, derin ve makbul duygular dile getiren eserlerin
yaantsna katlr, sever onlar. Tolstoy inanyordu ki iyi sanat eseri her-zaman herkesin houna
gider.

Fakat bugn dnyada satt rekoru kran aalk ak, macera veya polis romanlarna bakar, mzik
ve filim alanlarnda geni ktlenin tuttuu eserleri dnrsek Tolstoy'a hak
veremeyiz. amzdaki ktlenin diyor Malreaux sanattan derin duygular beklediini dnmek
isabetli deildir. Bekledikleri duygular, aksine, ou kere sath ve ocukadr. Ak
ve Hristiyanlk konusunda, asn duyarllktan (sentimentality), iddete, biraz zulme, kollektiv gurura
ve ehvete dknlkten ileri gitmez pekl5.

15 Art Popular, Art, and the Illusion of the Folk Partisan Review, XVTH. (1959), s. 489.
Stolnltz, Aesthetics s. 9 da alnt olarak verilmi.

ANLATIMCILIK II

131

Tolstoy byk halk ynlarndan yana olduu iin kltrl snfn sanatna ve bylece byk, klsik
eserlere kar karak halkn beenisine gre yazlmasn tavsiye ederken sanrz ki yanlyor. Kabahati
kltrl snfa seslenen sanat eserlerinde aramak yerine, byk ktleyi
fazla altran, renme olanaklarn salamayan ve sanat terbiyesinden yoksun brakan
dzende aramak daha doru olurdu.

Bugn Tolstoy'un ve genellikle aktarmclarm kuramnda itiraz davet eden noktalardan biri
de sanat eyleminde sz konusu olan duygunun gnlk dier duygulardan ayrd edilmemesidir.
Sanat eseri ile temasa geebildiimiz, onunla bir alveri kurabildiimiz zaman sadece eserin dile
getirdii duygular uyanmaz bizde; asl nemli olan eserin bizde estetik duygu uyandrmasdr.
Dierleri tembel, pasif ve kolay bir tepkidir. Othello'yu seyrederken ki duygularmz ago'ya
kzmak, Desdomo-ua'ya acmaktan ileri gitmiyorsa sanatn bize verebileceinin, ancak bir ksmm
tadabiliyoruz demektir. Oysa sanat eseri
karsndaki duygumuz, bir meydan politikacsnn, ateli bir vaizin dinleyicler zerinde ya da bir an
tatl szlerle sevgilisinde uyandraca duygulardan farkldr.

Tolstoy estetik duyguyu nemsemez ve bunun iin de eserin teknik yn, yaps zerinde durmaz.
Sanatnn itenliinin meseleyi halledeceine inanr. Yazarnn samimi olduu kt
bu kadar r varken bu inanca katlmaa imkn yok. Kald ki eser iyi bile olsa yalnzca
konusundaki ahlki duygularn tadna varmak ksr bir sanat yaantsdr.

132

EDEBYAT KURAMLARI
LEV

Sanatn zn sanatnn duygularn dile getirmesinde, ya da dile getirerek aktarmada bulan


kuramlara gre sanatn ilevi nedir? Geri bu kuramlar incelerken ilev konusundaki fikirleri
de belirttik, ama bir kere daha topaiyalm.

Eer sanat, sanatnn kendi duygularn dile getirmesinden ibaretse ilevi de budur. Sanat kendisini
drten adeta rahatsz eden, zorluyan, bir takm duygular dile getirmek ihtiyac iindedir. Bunlara bir
biim verip sanat eseri halinde ifade edince rahatlar. fkelenen bir insann barp arnca
rahatlamas gibi. Goethe Gen Verter'in Istraplar eserini yazmakla maraza bir takm duygulardan
nasl kurtulup yeni bir hayata balyabilece-ini hissettiini hatralarnda anlatr.

Sanat, aktarmda bulanlarn bazs ise duygulardan arnmann yalnz sanatda meydana
gelmediini, okurun da bu duygular yayarak bunlardan kurtulduunu sylerler. Aslnda
Aristoteles'in ilk blmde sz konusu ettiimiz katharsis fikrinin devamdr bu.

nc bir gr sanatn ilevini okura yaant salamakta bulur. Okur kendi hayatnda
geiremiyecei yaantlar sanatnn ona yaatmas sayesinde tadar. Yaant dnyas
zenginleir. Sanatnn topluma hizmetini burada aramak lzmdr.

nc gr biraz deitirerek, yaant iin yaant ilkesinin tesine gtrmek


mmkndr. Bu kere sanatn ilevi okurun yaant dnyasn zenginletirmekle kalmaz, okur baka
isanlarn yaantlarn renmek ve paylamakla onlan daha iyi tanmak ve anlamak imknn kazanr.
Sanatn topluma yaran insanlarn birbirini daha iyi anlamasn
salamaktr.

ANLATIMCILIK II

133

Nihayet bir de Tolstoy gibi belli duygulann aktarlmasn isteyen dnrlere gre, sanat
insanlarda iyi duygular uyandrmak suretiyle onlan eitir ve birbirlerine yaklatrr.

BLM 6

SANATIYA DNK ELETR

Anlatmclk kuramnn en nemli zellii, sanatn ne olduu sorusuna cevap verirken sanatya,
onun yaantsna ynelmesiydi. Bundan tr bu kurama bal olarak gzden geireceimiz
eletiri yntemleri de sanatya dnk eletiri yntemleri olacaktr. Yalnz hemen sylemeliyiz ki
sanatya ynelen eletiri yntemlerinin hepsi anlatmclk
kuramndan domaz. Baz biyografi eitleri, yaratma eylemini aklayan kuramlar v.b. her
ne-kadar sanatya dnk ahmalarsa da bunlara girienlerin anlatmc kuram benimsemi olmalar
gerekmez. Fakat yle sanyorum ki bunlar da yine bu blmde ele almak uygun olacaktr, nk
nihayet bunlar da sanat ile sanat eseri arasnda nemli bir iliki bulunduu inancn meydana
vururlar.

SANATININ PSKOLOJS VE KL

Sanatya dnk eletiride biyografik diyebileceimiz bir eletiri yntemi byk yer tutar.
Fakat biyografik eletirinin de eitler vardr. Bunlardan biri bir yazarn ya da airin hayatm
yazmaktadr. Ne var ki, bunda gaye ne sanat ne de sanat eserini aydnlatmak deil sade-
SANATIYA DNK ELETR

135

ce ilgin grnen bir adamn hayatn incelemektir. Bu tarz biyografi yalnz sanatlar iin yazlmaz,
byk bir kumandan, bir devlet adam, bir bilim adam gibi herhangi bir alanda ilgi eken birisi
hakknda yazlabilir. Onun iin sanatya dnk eletiriden bahsederken bu eit biyografiyi bir yana
brakabiliriz, nk sanatmn hayatj ile eserleri arasnda bir ba
kurmaz. Bizi ilgilendiren 'yazara dnk' biyografik eletiri ise sanatnn kiilii ile eserleri arasnda
sk bir ba olduu ilkesine dayanr. Bu ilke balca iki amala kullanlabilir.

1. Eserlerini aydnlatmak iin sanatnn hayatn, kiiliini incelemek.

2. Sanatnn psikolojisini, -kiiliini aydnlatmak iin eserlerini bir belge gibi kullanmak. Hemen
ilve edelim ki eletirici bu iki yoldan birini veya ikisini birden kullanabilir. ' :4i]

Birincisi tarih eletiriye yakndr, hatta onun bir paras saylabilir. Eserin meydana geliinde rol
oynayan etkenlerden bir ksmn sanatnn hayatnda, kiiliinde, bulabiliriz. Buna
dayanan eletiri sanat hakknda her trl bilgiyi derlemeye alr. Ondokuzuncu yzylda
bu eit eletiri yolunu aan Sainte - Beuve olmutur. Yazarn hayatnda yer alan olaylar, iinde
yaad koullar, aile ortam, okuduu kitaplar, bandan geen aklar, v.b., btn bunlar yazarn
kiiliinin ve dolaysyle eserlerinin iyi anlalmas iin gerekli eyler saylr. Denir ki, bu bilgiler
sayesinde yazarn inanlar, dnya gr, psikolojik durumu tesbit
edilirse eserlerini bu bilginin altnda inceliyerek salam yorumlara ve deerlendirmelere varabiliriz.
una inanmaktadr byle dnenler : Eserin gerek anlam yazarn kafasnda dnd, tasarlad,
dile getirmek istedii anlamdr. Onun iin yazarn kafasna ve ruhuna szabilir ve eseri meydana getiren
duygular, fikirleri kefedebilirsek, eserin gerek an-

136

EDEBYAT KURAMLARI

lamn kavrar, yorumlar ve yazarn yapmak .istediini yapp yapamadna bakarak eserin baar
derecesini lebiliriz.

Eserin anlam gerekten yazarn dnd anlam, mdr, yazarn amac bir baar lt mdr
sorularn biraz aada ele alacaz.

Yazara dnk eletirinin ikinci bir ekli dedik ki eserlerine bakarak yazarn kiiliini aydnlatmak
yoludur.. Yanstma kuramnda nemli olan sanat deildi, o bir arat sadece. Bundan tr
yanstma kuramndan treyen eletiri yntemlerinde yazarn kiilii hi bir zaman kendi bana bir
ama saylmamtr. Anlatmc kuram ise sanat hereyden nce duygularn ve yaantlarn dile
getirilmesi diye tanmlad iin, bu kanda olan eletiriciler sanatya dnerek onun hayatm,
psikolojisini, kiiliini incelemee alrlar. Yazarlar eserlerinde kendi kiiliklerini yansttklarna
gre, bu eserlerden yazarn kiiliini
karabiliriz. Hele romantik yazarlar, eserlerinde zellikle kendilerini, kendi i dnyalarn konu
edindiklerinden eserleri kendi kiiliklerini, ruh geliimlerini gsteren amaz belgeler saylr.
Hftmeros ve Shakespeare gibi kiisel olmayan sanatlarn bile eserlerine ayn gzle baklmtr.
Baklmtr, nk bu ynteme inanan eletiricilere gre, sanat istesin
istemesin kiiliinin damgasn basar eserlerine. Bir kere her yazarn kendine zg bir slbu vardr ve
slp karakterin ve mizacn anahtardr. Bundan baka bir yazarn eserlerinde
iledii temalar, setii kahramanlar, kulland imajlar yine kiiliini aklarl.
Sanatdan esere, eserden sanatya giden bu yntemlerin her ikisi birden ayn yazara
uygulanabilir. Eletirici kh eser d belgelerle yazarn eserini aydnlatma-

1 Bk. M. H. Abrams, The Mirror and the Lamp blm IX,.

SANATIYA DNK ELETR

137

a alr, kh eserde bulduu zelliklerle yazarn kiiliini. Sonra bu genel kiilii yine tek tek eserleri
aklamak iin kullanabilir. Gelelim bu yntemlerin sakncalarna.

Sanatya dnk eletiri ne kazandrr bize? Genellikle tasvir edici nitelikte bir eletiridir; deer
yarglarna dayanak olacak normativ yn pek yoktur. Sanatnn hayatn incelemek suretiyle
eserindeki filn filn niteliklerin sebeplerini aklamak, sz gelimi eserdeki
karamsar havann yazarn o srada bandan gemi olan zc olaylardan doduunu sylemek
eserin sanat deeri hakknda bir ey retmez. Fakat denecektir ki sanatnn bir eseri yazarken
neler duyduunu neler dndn, kafasndan neler getiini renirsek,
sanatnn eseri yazarken ki amacn, ne anlatmak istediini doru olarak ortaya karabiliriz.
nk eserin gerek anlam, yazarn kafasnda dnd tasarlad, dile getirmek istedii
anlamdr. Yazarn baarsn da bu bilginin nda lebiliriz.

Eserin anlam gerekten yazarn dnd anlar mdr acaba? Son yllarda ok tartlan bu,
yazarn amac sorununu inceliydim biraz2.

2 Bu sorunu bir tartma konusu yaparak ilk defa hcuma geenler 1943'de Dictionary of World
literature'a Intention maddesini yazan M. C. Beardsley ve W K Wimsatt oldular. Sonradan bu
yazy daha genileterek Intentional Fallacy (Amac Yanlt) ad altnda yaymladlar. (Sewanee
Review, LIV. 1946). Daha sonra Wimsatt'm The Verbal Icon (1946) eserinde ve baka antolojilerde
yaymland. Alan tartma sonucu bu konuda pek ok
makale yazld. Trkiye'de biimci gr savunan bir yaz iin bk: Nermi Uygur Yazarn istedi-
i Teni Dergi say 39 (1967) ;ayn yaz nsan Asndan Edebiyat (1969)'a da alnmtr.

138

EDEBYAT KURAMLARI

Hemen kabul etmek gerekir ki yazarn kafasndan geenleri ou defa bilemeyiz. Eriemiyeceimiz
bir yerdir oras. Kald ki bazen eseri kimin yazd dahi belli deildir. Olsa olsa esere bakarak dolayl
bir yoldan karmlar yaparz. Hadi, diyelim ki yazar hayattadr ve bize amacm aklad, veya
lmtr ama mektuplarnda, anlarnda bu konuda bilgi brakmtr. Bu durumda yazarn amacna
bavurarak eserin anlamn renemez miyiz? Bir kere u sakncalar var byle bir davrann: yazarn
sylediklerine kr krne inanmak sakncaldr, nk yazar ne demek istediini aklarken eksik
syliyebilir, kendisi de yanlabilir, hatta kasten yanl bir ey syliyebilir veya bilin-alt oyununa
gelebilir. Bundan baka eserj yazarken yazarn kafasnda deimez bir tek ama bulunduunu iddia
edemeyiz
her zaman. Amac, eseri yazarken deiebilir, bir takm aamalardan geebilir.

Btn bunlar da bir yana brakalm ve yazarn, ne anlatmak istediini drste ve doru
olarak akladm kabul edelim. Yine de iki eyi birbirinden ayrmak arttr : biri yazarn
anlatmak istedii biri de eserin anlatt. Yazarn yapmak istedii ey* baka yapt ey
bakadr. Geri bunlar bazen ayn olabilir fakat yine bu ayrm gzden karmamaldr. nk
bu ikisini renme yollar bakadr. Yazarn ne yapmak istediini kendisinden,
mektuplarndan, anlarndan filn renebiliriz, eserin ne yaptm veya yapmak istediini
ise eserden karrz. Eserin btnnden kan bir anlam, yneldii bir ama vardr. Oyun, vazife
duygusu ile ak arasndaki bir atmay gstermek istiyor gibi bir lf edebiliriz, nk eserin
kendinde byle bir istei belli eden bir anlam vardr. imdi, eserin dndaki amala iindeki ama
arasnda ne gibi balar vardr diye sorarsak asl soruna girmi oluruz. lk nce yorum bakmndan sonra
da deerlendirme bakmndan inceliyelim sorunu.

SANATIYA DNK ELETR

139

Eserin anlam yazarn kastettii anlam mdr, yoksa okurun eserden kard anlam m? Bunlarn her
zaman birbirini tutmadn biliyoruz. Yakup Kadri Karaosman-olu'nun Yaban romann
yorumlayanlardan bazlar eserin kyl aleyhtar bir karakter tadn,
kylnn maddi ve manev sefaletini bir entellektel azndan tezyif ettiini
sylemilerdir. Karaosmanolu ise Yaban'in ikinci basksna (1960) yazd nszde byle bir eyi asla
kastetmediini ve romandan byle bir anlam karla-myacan (romandaki baz paralara
dayanarak) iddia etmektedir. Bu gibi durumlarda kimin szn kabul etmek
gerekir acaba? Sorunun cevabn vermeden nce baka bir rnei inceliyelim.

M. Fuat air - r - Okuyucu adl bir yazsmda3 Kemal zer'in bir iirini yorumladktan sonra
airin kendine sormu onun yorumunu da veriyor. iir u :

AIT

Annem mi bir kadn

Geciken bir kadn gece yatsna

lm kendini gstereli babamn satandan

Gnbirlik bir kadn

skdar'la stanbul arasnda.

Babamd sakalyd babamn Bir akam gle batrd kmamak zere bir daha Hepsi de ekmek kokard
Says unutulan parmaklarnn.

Akam bir attr btn lkelerde Serin esmer bir attr Terkisine ocuklarn bindii.

3 Dttitaceye Sayg (de yaynevi, 1960).

140

EDEBYAT KURAMLARI M.

Fuat diyor ki :

Ben 'At'n getirdii anlam yle aklamtm : iiri syliyen bir ocuk. Birinci belikte babasnn
lmesi, ya da lm deine dmesi zerine annesinin ie gidip gelmeye balamasn anlatyor.
skdar'da oturuyorlar; annesi istanbul'da alyor, geceleri eve ge geliyor; gece yatsna gelen bir
konuk gibi sonra sabah erkenden olunu (ocuk erkek), belki
de lm deindeki babay (lm deilse) brakp ie gidiyor. kinci msrada yaay. Baba
sakali, btn hayat boyunca bir lokma ekmek iin alp didinmi bir adam. Birinci belikteki anne
de bartl bir kadn olsa gerek. Yoksul bir aile. Son lk nedense sokakta geiyor;
sokaklarda oynayan btn dnya ocuklarnn yaadklar hayatn zorluklarna kafa tutan neelerini
veriyor. Su gibi akndan m, yoksa 'bindii' szcnn bolua doru brakl-ndan m,
bilmiyorum, umutlu bir lk bu. izdii grnt insan ok eitli duygulara gtrebiliyor;
aklamalardan ok yaktrmalara elverili.

Kemal zer ise yle diyor

Katlan kii var o iire. Anne, baba, ocuk. iir o yzden blm. Baba, l. Anne ve
ocuk lmn ve lnn ertesinde. lk blm anne'yi iziyor. 'Gece yats' ve 'gnbirlik'
szleri bu izimin elerinden. Baba yeni lm. Anne lnn arkasndan yaayndaki
deimeyle yer alyor o blmde, Mezarlkla ev arasnda gidip gelen bir kadn. Artk bir misafir
gibidir ocuun gznde Sabah kp akam olunca sanki 'gece yatsna' gelen bir misafir gibi
eve dnmektedir. skdar'la istanbul evle mezarl deviniliyor bir bakma.
'Gnbirlik bir kadn' sz de gene annenin misafir gibi grnmyle ilgili. Me-zardakine
gre 'gnbirlik' bir misafir o. ikinci blmde yalnz babann nasl ld ocuun azndan anlatlyor.
nc blm ise iki blmle, bir bakma 'kontrast' yapyor. Sanki airin ekledii
ve ocuklardan sz aan ilgi-

SANATIYA DNK ELETR

141

siz bir blm. Onlarn akam olunca evlere daln, babal babasz farketmeyen evlere
daln deyimliyor.

M. Fuat kendi yorumunu smda unu da gsteriyor :

savunurken sebepler ara-

Geimini salamak iin almak zorunda olmayan bir kadnn ocuunu her gn byle yalnz
brakacan aklm almaz benim. Hele bu ii kocasnn mezarna gidip akama kadar orda oturmak iin
yapan bir ana dnemem. Benim grdm, anladm, sezdiim, hi phe etmediim gerek u:
Kadnlarda ocuk sevgisi koca sevgisine stndr.

imdi At iirinin anlam hangisi? airin dnd anlam m M. Fuat'n kard anlam
m? Bir baka eletirici de baka bir anlam bulursa iirde onunki de iirin anlam olamaz m?

Bir oumuzun kafasnda yerlemi yaygn bir inan vardr. Denir ki eserin anlamn yazarndan
daha iyi kimse bilemez; eser onun elinden ktna gre eserde ne anlatldn,
nasl yorumlanmas gerektiini o bilir. Eserin gerek anlam yazarn dnd anlamdr. Bu iddiann
doru olduunu sanmyoruz. Yazarn anlatmak istedii ile anlatt ey her zaman
ayn olmaz. Bazen biz de konuurken szmzn yanl anlald grerek Ben onu demek
istemedim unu demek istedim der ve merammz yeni batan anlatmak iin szlerimizi
deitirerek ayn eyi baka ekilde sylemek gereini duyarz. Bundan tr yazar eserinin anlamn
aklad zaman bu aklama esere uymuyor, ondan karlamyorsa belki onu kastettin ama
iirinden o anlam kmyor deriz. Kemal

5 Ay. es., s. 65. 4 Ay. es., s. 64-65.

142

EDEBYAT KURAMLARI
zer'in At iiri artk ondan kopmu, anlam ancak kendinden kan, kendi bana var
olan bir eserdir. Kemal zer de kendi iiri karsnda artk bakalar gibi bir okurdur. Kendi yorumu
ile M. Fuat'n yorumu arasnda bir tercih yapacak olanlar hangi yorumun iire daha uygun olduuna
bakarak karar verebilirler. Mehmet Fuat kendi yorumunu yaparken sebeplerini gsteriyor (insan
psikolojisine daha uygun olmas gibi). Eer airin kendi yorumunu iir gerekten desteklemiyorsa,
air kendi yorumu iin hi bir ayrcalk iddia edemez. iirin yazar olduu iin onunkinin doru olmas
gerektii peinen sylenemez. Ya zer iiri iin Krm Harbini anlatyor deseydi ne yapacaktk?
iiri o yazd demek ki
anlam buymu diyecek miydik? Geri Kemal zer byle bir aykr yorum sunmuyor bize
ama yine de iirden farkl bir anlam kartmak mmkn. Yorumun metne dayanmas arttr;
metnin desteklemedii bir yorum kabul ettirmez kendini.

Yazarn yorumu ile yetinmememizin baka sebepleri de vardr. ou kere iyi bir sanat eserinde
sanatnn farknda olmadan koyduu eyle bulunur. Eserin anlam onun sandndan daha
zengindir. Bir takm meziyetleri vardr ki bunlar kendi dnerek hesaphyarak salamamtr.
Eletiriciler bunlar meydana karabilir, yeni anlamlara iaret edebilirler. Nitekim byk sanat
eserleri alar boyunca didiklenmi, yeni yorumlan
yaplm, gizli kalm zenginlikleri belirtilmitir. Hamlet eletirileri bu sylediimizi
dorulayacak bir rnektir.

Peki yazann eserini yazarken ne dndn, ne yapmak, ne anlatmak istediini bilmenin hi mi


gerei yok? phesiz ki yazar eserinin anlamn bilmek bakm*-dan bizden daha
elverili bir durumdadr ve genellikle iirin doru yorumunu verebilir de. Ama bu yorum iire
uyuyorsa, ondan kabiliyorsa ayn yorumu bakalarnn

SANATIYA DNK ELETtRl

14a

da yapabileceini kabul etmeliyiz. Bu durumda yine sanatya bavurmak niye? Fakat bir de yle bir
durum dnelim. Tiyatroda yeni bir oyunu seyrediyorum, ama bildiim oyunlarn hi birine
benzemiyor bu oyun; artyor beni. Sanatnn ne yapmak istediini anlyamyor,
esere ne ynden bakacan kestiremiyorum. Belki yeni bir sanat anlayyla yazlm. Bu durumda
yazarndan bir eyler renmek, aydnlanmak isterim. Eer amacn bana aklarsa belki o zaman
esere yeni bir gzle bakar, daha nce farketmediim eyleri farkeder ve eserin anlamn kavrarm.
zellikle yeni sanat biimlerinin denendii zamanlarda ihtiya duyulur sanatnn aklamalarna.
Gelenekten kopan ve allm biimleri ykan yeni eserlerde ne aramamz gerektiini esere bakmakla
kes-tiremiyebiliriz. Bunun iindir ki bu gibi sanatlar sanat anlaylann aklamaa abalarlar.

Ama sorununu yorum bakmndan incelediimizde u sonuca varyoruz o halde: Yazarn amac olan
anlamla eserin anlam ayn olmayabilir. Bundan tr eserin yorumlanmasnda son sz eseri yaratan
sanatnn deildir. Yazar da eseri karsnda bizim gibi bir okurdur; yapt yorumu teki yorumlar
deerlendirdiimiz gibi deerlendiririz. Yani metne dayanp dayanmadna bakarak. Eserin bir tek
yorumu yoktur. Her a, hatta her eletirici yeni yorumlar getirebilir. Bundan dolay yazarm amac
olan tek yorum eserin btn anlamn
tketemez. Ancak baz hallerde sanatya bavurduumuzda esere hangi adan bakacamz anlar ve
bundan . yararlanarak eseri daha doru yorumluyabiliriz.

imdi bir de yazann amac ile deerlendirme arasndaki ilikilere bir gz atalm. Acaba eseri
deerlendirirken yazann amacn aratrmann bir yarar var m? Bir ok okur bu soruyu 'evet' diye
cevaplandrr, nk yle dnrler: bir eserin baanl olup olmadn anlama-

144
EDEBYAT KURAMLARI

nm en iyi yolu, kendini yazarn yerine koymak, ne yapmak istediini anlamak, ve buna
ulamakta baar gsterip gstermediine bakmaktr. Yanl bir dncedir bu, nk
'adamn baars' ile, 'baarl sanat eserini' birbirine kartrmaktadr.

Bir air bana gelse ve alt msra iinde hi bir sfat kullanmadan, bir kadn tasviri yapmak istedim
bak bakalm olmu mu? dese cevap verebilmem iin, tabi, sz konusu amac
bilmem gerek. Bakar ve baarmsn diyebilirim. Ama benim burada iiri sanat eseri olarak baarl
bulduum sylenemez. Bu rnekteki 'baar' amacna ulaabilmi bir adamn
baarsdr sadece. Baka bir deyile, ben dnlen eserin baarsn teslim etmi oluyorum,
baarlann bir sanat eseri olup olmadn tayin etmiyorum. Amacm gerekletiren her
sanat baar gstermitir, ama amacn gerekletiren her sanat baarl sanat eseri yaratm
saylmaz. Yazd iiri, nl bir aire gstererek fikrini soran hkmdara airin
kt bir iir yazmak istemi ve byk baar gstermisiniz cevab, belirtmek istediim ayrm
iin iyi bir rnektir. Bu bakmdan eseri deerlendirmek iin yazarn amacn lt saymay yanl
sayanlar hakldrlar, nk eserin sanat bakmndan deerli olabilmesi iin
yazarn amacnn gereklemesi yeterli bir sebep tekil etmez. Meydana getirilen iire (oyuna,
romana) sanat eseri diyebilmemiz iin sanat eserinde aradmz zelliklere (sanat
anlaymza gre bunlar her ne ise) sahip olmas gerekir.

Orhan Veli'nin, Sleyman Efendinin nasrndan sz edip Yazk oldu Sleyman Efendi'ye
diye bitirdii iiri, o gnlerde aknlk yaratm, yadrganm ve ok hcuma uramt. Oysa air bu
tarz bir iiri belli bir amala yazmt. Eski iirde ykmak istedii eyler vard. Ben hayat sadelik
iinde gemi basit bir adamn hayatndan bahsetmek istedim. Acaiplik olsun
diye yazmadm diyor. SANATIYA

DNK ELETR

145

Arkadan Melih Cevdet Anday da Gerekte o iir Orhan Veli'nin ykc iirlerinden biridir... rimizi
kibarlktan hasta bir duygululuktan temizlemek istiyordu diyor6. Amacn aklanmas iire ne
ynden bakacamz gsteriyor ve diyelim ki bu iir ykclk amacnda baarya ulamt o halde
r baarl gzel bir iir midir? Asm Bezirci u yargya varyor
Geri, Kitabe-i Seng-i Mezar'a gzel bir iir denemez, yer yer nesre kayar, dili de ar ve duru
saylmaz, ama alabildiine yeni ve ykc bir eserdir. Bundan dolay, yaymlannca bomba gibi patlar,
evresinde geni yanklar uyandnr7. Yani amacn gereklemesi iirin gzel olmasn salamyor.
O halde eseri deerlendirirken yazarn amacna bavurmak ie yaramaz m ?
Bazen de yarar. Yazarn amacn bilmezsek belki esere ne ynden bakacamz kestiremeyiz,
ve az nce yorum sorununda olduu gibi, amac renince eseri daha iyi anlarz ve belki de bu sefer
eserin baarl olduu sonucuna varrz. Brecht'in yeni tarz oyunlar ilk zamanlar yadrganmtr fakat
yazarn amac anlalnca eserlerinin deerlendirilmesi balamtr. Hi deilse bir ok eletirici bu
oyunlarn sanat eseri olarak deerli olduuna kanaat getirmitir, nk eserdeki amacn sanat
bakmndan ulalmaa deer olduu kansna varmlardr. Bu rnekte sanatnn amacna bavurmak
suretiyle bir eserin sanat deeri hakknda yargya
varm oluyoruz. Dikkat edilirse amacn gereklemesi yine yeterli olmasna olmuyor, eletirici
yine de eserde bulduu meziyetlere gre karar veriyor ama eserde bunlar bulabilmesi iin ilk
nce sanatnn aklamasndan yararlanyor. Bir di-

6 Ek: Asm Bezirci, Orhan Veli Kank (Eti Yaynevi, 1967), a.

25-26. 7 Ay. es. s. 24.


146

EDEBYAT KURAMLARI

er yazar Brecht'in gtt amala bir eser yazar da ayn eletirici eseri kt bulabilir. Demek
ki deerlendirmede, ama dorudan doruya bir lt yerine gemiyorsa da dolayl bir
yoldan ie yaryor. Sanatnn yapmak istediini yapm olmas hi bir zaman eserin baarl olduu
anlamna gelmez; eninde sonunda biz eserin kendisinin baarl olup olmadna bakmak zorundayz.

Sanatya dnk ikinci yntemin, yani eserden hareket ederek yazarn kiiliini aklamak isteyen
eletiri tarznn da belirtilmesi gereken zayf ynleri vardr.

Bu tip eletiri bazen sadece yazar hakknda bilgi edinmek peindedir. Sanat ilgin bir
adamdr, onun hayat, mizac, ruh durumu kendi basma bir merak konusu olduu iin
yazarn biyografisini yazarken kilii hakknda eserlerinden bilgi edinmeye allr. Bununla yeti-
nirsek tasvir edici biyografik bir alma yapm oluruz. Eserin sanat deeri sz konusu deildir.

Fakat bu yntemi eseri deerlendirmek iin kullananlar da vardr. Bunlarn sanat deeri olarak
belirttikleri nitelikler, sanatnn kiiliinde bulduklar niteliklerdir. Sanat kendi
yaantlarn, duygularn dolaysyla kiiliini anlatan adamdr dedik. Ama unutmamalyz ki
anlatmclarn bazsna gre sanatnn kendisi birok bakmlardan bizleri aan, keskin
sezileri, ince duyarll, yksek nitelikleriyle derinliklere inen, ycelere kan bir stn adamdr.
Yazd eserlerin deerli olmasnn sebebi byle zelliklere sahip bir adamn elinden km olmasdr.
Sanatnn kiiliinde yatan bu byklkle bizi kar karya getirdii
iindir ki eser bizim iin bir deer tar, yleyse eletirici, sanat deerini aklamak iin
sanatnn eserlerinde yansyan yceliini, erdemlerini ah-

SANATIYA DNK ELETR

147

lk drstln, itenliini, kiisel bykln belirtmeye alr.

Sanatnn eserlerine bakarak kiilii hakknda sonular karma ynteminin (ister tasvir edici
ister deerlendirici olsun) baz sakncalar vardr. karlan sonulara ne derece gvenebiliriz?
Sanatnn kiisel meziyetleri, erdemleri sanat deeri konusunda geerli ltler midir?.

Sanatnn kiiliine ynelmek romantik edebiyat anda balamtr. zellikle romantik airler,
eserlerinde kendi yaantlarn, kendilerini anlattklar iin, sanatyla ilgilenen eletirici, eseri
inceleyip sanatnn kiilii zerinde bir takm sonulara varabilir. Fakat
eserle kendisi arasna mesafe koyan, kiisel olmayan sanatlar hak^1"-da hemen hi bir ey
bilmediimiz, eserlerinden baka hi bir belge brakmam, Homeros veya Shakespeare gibi
sanatlarn kiiliklerini eserlerinde okumak iddias, do-rulanamyacak tahminler yrtmekten ileriye
gidemez.

Romantik sanatlarn kiiliklerinin deimeden, olduu gibi eserlerine yansd inancn da phe ile
kar-lamalyz. Gnmzde bu konuda ok uyarmalar yaplmtr. Unutmamalyz
ki bu tip sanat eserleri iin, sadece bir kiiliin dile getirilmesinden ibarettir denemez. Sanat dile
getirdiklerini yazd trn geleneklerine, gre yourur. Biime sokulan ham
madde deiime uram olabilir. Hem Wellek ile Warren'in dedii gibi psikolojik bir olguyu
da hesaba katmalyz. Eser belki sanatnn gerek kiiliini deil, arzulad bir eyi, olmak
istedii kiiyi yanstmaktadr. Ya da belki yazarn arkasna gizlendii bir 'maske' bir kar- kiidir,
ya da yazarn kamak istedii bir hayatn anlatmdr.

8 Theory of Litarature, s. 67.

148

EDEBYAT KURAMLARI

Sanatnn kiiliine ait nitelikleri sanatta deer lt olarak kullanabilir miyiz? sorusunu
da biraz kurca-lyalm. Bu, ok sz edilen nitelik itenliktir. Sanat duygularn dile getirdiine
gre eserinin iyi olmas iin sanatnn iten olmas, yrekten yazmas beklenir.
Sanat iten olduu oranda sanatdr diyor Collingwood9. air ak iiri yazyorsa
gerekten sevdii bir kadn hakkndaki duygularn, aclarn, sevinlerini anlatmaldr ki iir gl ve
etkileyici olsun. Fuzul 'ak' zerinde, bir iir mevzuu olduu iin ilememi, yksek kltrl ve
olgun ruhunun emsalsiz bir samimiyet ve heyecanla duyup yaad kavrayp
iledii bir ak terennm etmi-tirio.

Sanatnn itenlikle yazmas bir lt mdr? Unutmayalm ki bu itenlik, duygularn anlatma


abas, baka amalar gtmeksizin kendini sanata adamak; btn bunlar gerek sanatnn
yaratrken geirdii yaantlar olabilir, ne var ki ayn eylere nc snf kabiliyetsiz bir sanatda
da rastlyoruz. O da ayn itenlikle, heyecanla didinip rpnarak
duygularn anlatmaa urayor. Byk sanat ile sanat olmak sevdasndaki hevesli yazar arasnda
yaratma eylemi bakmndan ou kere bir fark yoktur. Bundan tr bir eserin itenlikle yazlm
olmas kendi basma bir ey ifade etmez.

kinci bir soruna daha eilmeliyiz: yazarn itenlikle yazdn nasl bilebiliriz? Yazar dile getirdii
duygular gerekten yaam mdr acaba? Yazarn hayat hakkndaki bilgimiz belki baz durumlarda
yardmc olabilir ama bunlara gvenmek tehlikelidir. Hem, yazar
bilinmeyen

9 The Principles of Art, s. 115.

10 Hfz Tevfik Gnensoy ve Nihat Banarl, Trk Edebiyat Tarihi, 3 nc bask, (1949) ss. 156-
57.

SANATIYA DNK ELETR

149

bir eserin itenlikle yazlp yazlmadn nasl anlyaca-z? Genellikle yazarn yaants bizce
mehuldr. Biz okur olarak eserin havasndan, duygu gcnden itenlikle yazlp yazlmad sonucunu
karrz. Bu doru bir karm mdr? Acaba yazar gerekten de itenlikle mi yazmtr? Yazarn
itenliini lt olarak kullanan eletiriciler buna u cevab verebilirler:
Eer bir sanat gerekten iyi bir eser vermise muhakkak yaad duygular dile getirmitir.
ten olmayan bir sanaty iyi bir eser veremez. tenlikten kast, yazarn dile
getirdii duygulan yaamas ise, bu iddia yanltr. Bir yazar kindar bir adamn duygularn baar ile
dile getirdi diye kendisinin de kindar bir adam olarak bu duygulan yaam olmas gerekmez: kindar
bir adamn psikolojisini kavramas, duygularn tasavvur edebilmesi ve bunlar dile getirebilecek
kadar usta olmas gerekir. Bundan tr bir yazarn gerekten yaamad duygular baar ile
anlatabil meinde manta aykr bir ey yoktur. Aksini ispat ancak empirik yoldan olur, yani her 5d
eserin itenlikle yazldn ispat etmekle. Bunu da yapamayz, nk sanatnn yaantsn
bilemiyoruz. Ele geen belgeler, veya sanatnn
kendi mektuplar filn bazen bu konuda ipucu verebilir ama ou kere bunlardan
yoksunuzdurl 1. yleyse sanatnn itenlikle yazdn, eserin bizce baarl, etkili olmasndan
anlayacaz. Anlatmclar aslnda unu yapyorlar: Bir eserle karlatklarnda
eserin deer tadna inanyorlarsa, sanatnn kendi duygularn anlatmak amac ile yazd
sonucunu karyorlar. lk nce eserin iyi bir sanat eseri olup olmadn (yazarn yaan-

l Bk: H. Osborne, Aesthetics and Criticism, ss. 152-53; Jerome Stolnitz, Aesthetics and the
Philosophy of Art Criticism, ss. 178-180.

150

EDEBYAT KURAMLARI SANATIYA

DNK ELETR

151

II

tsm bilmeden) kararlatryor, sonra mademki iyi sanat eseri, yleyse sanat kendi
duygularn anlatmtr> diyorlar. Bu da gsteriyor ki iten olmayan bir sanat iyi eser
veremez iddias dorulanamaz.

Ne eserin 'iyilii sanatnn itenliini kesinlikle ispat eder ne de ktl itensizliini.


Eletiricinin karsnda bulduu, eserde mevcut bir takm niteliklerdir. Belki airin bir
duyguyu dile evirmekte gsterdii baarszlk sonucu iirde grlen bir basmakalpjlk, bir aleldelik
diyelim. Acaba air iten yazmad iin mi iirde bu kusurlar buluyoruz, yoksa
iten yazmasna ramen duygularm dile evirebilmek yeteneinden yoksun olduu iin mi?

Eserde bir eyin aksadn grp de sanaty itensizlikle sulamak ii ters ynden
tutmaktr. Eletirici ilk nce eserde bir eksiklik, bir aksama farkediyor; inandrc klacak bir takm
eylerden yoksundur eser. Bu kusur, sanatnn itenliini ie katsaU da katmasak da ortada olan bir
nitelik. Parmamz bastmz bu kusurlara bir de sebep bulmak iin yazarn itensizliinden sz
etmek pek bir ey kazandrmaz eletiriciye. Ksacas bir eseri verken sanatnn itenliini ortaya
srmek, veya yererken aksini sylemek bir eletirici iin iin kolayna kamaktr. Eletirici eserin
yrekten yazld izlenimini almsa, bunu sanatnn psikolojisine balyacak yerde eserin byle
inandrc olmasnn eserdeki hangi niteliklerden, hangi meziyetlerden olduunu aratrrsa ok daha
yerinde bir i yapm olur. tensizlik durumunda da ayndr tutulacak yol.

Btn bu sebeplerden tr yazarn itenliinin bir

lt olarak kullanlmas gnmzde ok hcuma uramtr^.

tenlik sorunu ile ilgili olarak bir noktaya daha deineceiz, nk itenlik szc eletiride farkl bir
anlamda da kullanlmaktadr. Bu defa sanatnn yaad duygular dile getirmesi
deil de, inand eyleri yazp yazmamasdr sz konusu olan. Gerekten de okur sanatnn
inanmad eyleri yazdm renirse onda bir sahtekrlk sezinler ve eseri gzden debilir.
T. S. Eliot Dante zerindeki yazsnda yle bir rnek dnr : Bir gn rensek ki Dante
'lah Komedi'yi yazdktan sonra, tamamiyle aksi inanlar savunan Tabiat zerine (De Rerum
Natura) isimli iiri srf Ltince bir egzersiz olsun diye kaleme alm ve Lucretius imzasyla
yaymlamtr. O zaman bu iki rden artk eskisi kadar tad alamayz1^.

yle sanyorum ki Eliot'un hakk var. Bir sanatnn inanmad eyleri yazdn renirsek,
sanatnn kiilii hakkndaki bu bilgimiz eserden alacamz tad etkiler. Burada sz konusu
olan, sanatnn kendi duygularn dile getirmesi gibi dar anlamda bir itenlik deil, yazarn ciddiyeti
ve sorumluluudur. zellikle belli bir dnya grn savunan, belli bir felsefesi
olan eserlerin yazarndan okur byle bir sorumluluk bekler. Yazarn fikirleri zamanla deiebilir
elbet, ama eserini yazd srada ortaya koyduu fikirlere inanmasn bekleriz.

12 Trkiye'de itenlik ltne kar ilk kanlardan biri de sanrm Nurullah Ata olmutur.
Ben yazardan samimilik, sadelik mi bekliyorum? Derinlik bekliyorum, bir bakalk bekliyorum,
kl krk yarmasn bekliyorum, zenti bekliyorum. Gnce, (Varlk Yaynlar
1960) s. 58 ve bk. s. 12.

13 SeUected Essays, s. 269.

152

EDEBYAT KURAMLARI

Belki denecektir ki yukardaki Dante rneinde, ii> san-Dante ile sanat-Dante bir birine
kartrlmaktadr; sanatnn kiisel hayat eserlerinden ayrdr, eserin deerini deitiremez.
Bu iddia bir bakma dorudur. Gerekten de yazarn kiiliinde yatan erdemler hi bir zaman eserin iyi
olmasn gerektirmez. Yazarn kiisel hayatnda grdmz zaaflar da (ikiye
dkn, kumarbaz v.b.) eserin deerlendirilmesinde rol oynamaz, nk bunlar eserle ou kere
ilgili deildir. Bu durumda yazar bir insan olarak yarglarz. Fakat yazarn kendi tezine inanp
inanmamas da sadece kiisel hayatn ilgilendiren bir ey midir? Baz eletiriciler bu kanda; eser
kendi bana ayakta durabiliyorsa mesele yoktur. Bu iddiann her zaman doru olduunu
sanmyoruz. Bir dnya grg olan yazar bunu romanna koyarsa inand eylere genellikle
okurun da katlmasn salamak, onun inanlarn etkilemek iin yapar bunu. Bu
tip eserler karsndaki yaantmzn btn iinde eserdeki felsefenin de bir pay vardr.
Bundan tr yazarn bu fikirlere inanmadn renirsek eser karsndaki yaantmzn
deimesi mmkndr.

Grlyor ki sanatya ynelen eletiride nemli yer tutan itenlik sorunu sanld kadar basit
deildir.

PSKANALZ VE ELETR ......

Yazarn hayatna ve kiiliine gsterilen ilgi yirminci yzylda Freud'un etkisiyle yeni ve daha teknik bir
mahiyet alm, psikanalize dayanan yeni bir eletiri yntemi, sanat eletirisinde byk bir yer
tutmutur. Freud'un bilinaltyla ilgili bulularna dayanan bu yntemi bazllan

SANATIYA DNK ELETR

153

sanatnn psikolojisini, bilinalt dnyasn, cinsel komplekslerini v.b. ortaya kartmak iin; bazlar
ayn zamanda bu bulular eserlerini yorumlamak iin kullanm, yine bazlarda eserlerdeki kiilerin
psikolojisini, davranlarn aklamak amacyla bu kiilere
uygulamlardr. Psikanaliz'in bir de 'yaratma'nn bilin alt kaynaklarn aklamak iddiasnda olan
ksm vardr ki sanatn ne sebeple doduu, sanatnn niin eser yaratt sorularna cevap veren
bu gr sanat eletirisi alanna girmemekle beraber psikanaliz ynetiminin temelini tekil
ettiinden zerinde ksaca durmak yararl olacaktr.

Freud sanatnn yaratma eylemi ile nevroz arasnda sk bir iliki bulur ve bilinaltnn yaratma' daki
roln belirlemeye alr. Sanatlarn insanlar artan bu yaratma gc ok eski zamanlardan beri
ilgi eken ve merak uyandran bir konu olmu ve genellikle ilham
kavram olay aklamak iin ne srlmtr. Eski Yunan'da ilham sanatnn dardan bir kuvvetin
etkisi altna girmesi, ona tbi olmas demekti. Adeta cin tutmu gibi sanat yar kendinden gemi
bir duruma girerdi. Esrarengiz d kuvveti, tanrlar olarak da anlamaktaydlar ve airler ilham iin
tanrlardan medet umar onlar yardma arrlard.

Platon'un Ion diyalogunda Sokrates, ozan lon'a sorular sorarak onu sktrd zaman on'un verdii
cevaplardan kard sonulardan biri de udur : Ozanlar, yazar ve sylerken akla dayanan bir i
yapmazlar. Bir nevi vecd iindedirler ve yazdklar bilinli bir denetime tbi deildir.

Romantik ada bu ilham gr dinsel kisvesinden karak doal bir aklamaya ynelir. Sanat
yine ilhamla yazan bir adamdr, teknik ve bilgi bu ie yetmez. Ne var ki artk ilham sanatya
dardan gelen ve ona hakim olan bir kuvvet olmaktan kar ve yava yava sanatnn

154

EDEBYAT KURAMLARI

kendi iinde fakat bilincinin dndaki bir kaynaktan fkrd kans yer alr. Akl, zek, zihin,
dnce gibi eylerle gerek sanat eseri yaratlabileceini kabul etmez romantikler. Yaratma, bilinci
aar ve iimizde bilmediimiz bir kuvvetin eseridir. Yirminci yzylda gerekstcler
iir yazarken akim denetimini kaldrmak ve bilin altndaki malzemeyi ortaya karmak iin eitli
yollara bavururken, romantiklerden gelen bir yaratma grnn yeni bir eidini
benimsemektedirler 14.

Btn sanatlarn ilhama bu kadar nem vermediini biliyoruz. Gerek baz Rnesans
yazarlar gerekse neo -klsikler ve bir ok yirminci yzyl yazarlar daha hesapl, soukkanl, aklc
sanatlardr. Esasen sanatlar kesinlikle byle iki gruba ayrmak aldatc bir
blmedir. Elbette ki gerekte her sanatda bu iki trden bireyler bulunur.

Freud'a gelince, onun sanat hakkndaki kuramn (bunu zamanla biraz deitirmise de) yle
zetleyebiliriz. nsanlarn bir takm istekleri* itileri vardr, fakat toplum iinde
yaadklarndan d gereklie uymak zorun-luunu duyar ve bu isteklerini serbeste tatmin edemez,
aksine bunlar bastrmaa, rtmee bakarlar. Fakat ister cinsel alanda ister baka bir alanda olsun bu
itilerden, isteklerden vazgemek ok zordur. Bundan tr insan gerek
hayatta kavuamad bu zevkleri hayal-kurma yolu ile elde etmeye alr. Bylece gereklik
ilkesinin szn geiremedii bir hayal dnyasnda insan en gizli arzularm tatmin eder. ounlukla
cinsel veya kendini baarl, kuvvetli ve yksek grmekle ilgili isteklerdir bun-

SANATIYA DNK ELETR

155

14 Bk: H. Osborne, Aesthetics and Art Theory, 1968, s. 140.

Jar. Bu hayal kurma eylemi ar'kaar, normal snrlar aarsa ruh hastal iin ortam
hazrlanm demektir.

Freud'un sanat kuramnda, bu hayal-kurma eylemi ile sanatnn yakn bir ilikisi vardr. Sanat da
bir ruh hastasna yakn saylr. O da gerek dnyada tatmin edemedii isteklerle doludur, onur,
zenginlik, n kazanmak, ykselmek ve kadnlarn sevgisini elde etmek ister
ama bu zevklere ulama aralarndan yoksundur. Bylece o da, zlemi yerine getirilmemi
herhangi biri gibi gereklikten uzaklaarak btn ilgisini ve libidosunu isteklerinin hayal dnyasnda
yaratlmasna aktarr. Bu da kolayca nevroza yol aabiliri 5. Baz hallerde
sanat kendisini yazmaa iten tatmin edilmemi isteklerini dolayl bir yoldan yine gerekte tatmin
edebilir, nk eseri sayesinde bakalar da bir hayal dnyasnda yayabildikleri iin onlarn
hayranln kazanr ki bu da ona istedii kudreti, erefi, hreti ve kadnlarn
sevgisini yine gerekte salam olur. Yazarn bunu yapabilmesinin sebebi kurduu hayalin kiisel
ynn trpleyerek bakalarnn zevkle katlabilecei bir hale sokabilmesinden ve yasak
kaynaklardan geldiini farkedilemiyecek kadar deitirmesini bilmesindendir. Denebilir ki sanat,
bakalarna hayal kurmann zevkini utanmakszn tatmin imknm
salar. Madem ki yazar yazmaa iten aa vuramayp bastrmak zorunda kald istekleridir,
o halde bunlar bir yolunu bulup klk deitirerek kendilerini eserde belli edeceklerdir; tpk
hepimizin ryalarnda kendilerini gsterdikleri gibi. Bundan tr bir sanat eserine, yazarn bilin
altnda kalm isteklerinin, korkularnn v.b. sem-

15 Freud, Introductory Lectures on Psychoanalysis. Eserin bu ksmnn Trke evirisi Derin


izerin ingiliz Filolojisinde yapt Freud ve Sanat adl mezuniyet tezine eklenmitir, s. 43.

156

EDEBYAT KURAMLARI

bollerini tayan bir belge gibi bakabiliriz. Psikanalitik eletiriyi kullananlara gre, yazarn eseri,
psikanaliz tedavisindeki bir hastann szleri gibi ele alnabilir ve o zaman yazarn gizli isteklerini,
cinsel eilimlerini, bilinalt dnyasn aratrp ortaya dkmek iin eserini
incelemek gerekir. Psikanalizin bu yolda kullanlmas eserden hareket ederek yazan aklayan eletiri
trne girer, ve eser hakknda bize fazla bir ey sylemez. Fakat psikanalize dayanan yntem yalnz
yazarm biyografisi iin kullanlmaz, ayn zamanda esere ait zellikleri
aklamaya da yaryabilir. Nitekim Freud kendisi Dostoyevski ve Baba Katillii 16 adl yazsnda
Dostoyevski'nin hayat hakkndaki bilgilere ve eserindeki olaylara, kiilere,
lmn arzulamas konusuna, belirmemi homosekselliine ait sonular karr fakat ayn zamanda
Dostoyevski hakkmdaki btn bu bilgilerin altnda eserini aydnlatc fikirler
atar ortaya.

Freud kendisi sanat eserlerine eilmekle bu yntemin nasl uygulanabileceini gsteren ilk rnekleri
vermitir. Dlerin Yorumu kitabnda, sonradan ok ilenen Oedipus kompleksi temasnn bir rneini
Sophokles'in Kral Oidipus oyununda bulmutu. Freud'a gre ocuun
ilk cinsel istekleri anaya ynelir ve babay rakip bildii iin onun lmn ister. Bu hepimiz iin
byledir, ve oyunun yirminci yzyl seyircisini hal etkiliyebilmesini bu ekilde aklayabiliriz.
Oidipus'un kaderi biyj duygulandryor, nk o bizim kaderimiz de olabilirdi. Onun zerindeki
lanetin aynsn khin domadan nce bize de yklemiti.
Hepimiz -dlerimizin de bizi ikna ettii gibi- ilk cinsel itilerimizi annelerimize ve ilk nefret, iddet
itilerimizi de babalarmza yneltmee mahkm edildiimiz iin etkileniyoruz 17.

16 eviren Oya Berk, Yeni Dergi, Say 67.

Hamlet'in de Oidipus sorunu ile zmlenebileceine iaret etmiti Freud. Fakat bu


tragedyaya psikanaliz yntemini uygulayarak nl bir inceleme karan Ernest Jones olmutur.
Bilindii gibi Hamlet eletiricilerini en ok uratran noktalardan biri Hamlet'in babasnn in-
intikamm almak iin bir trl harekete gemeyii, bunu durmadan
erteleyiidir. Jones ite bu noktay ve dolaysyla Hamlet'in kiilii sorununu yine psikanaliz yoluyla
zmektedir. Hamlet babasnn intikamn bir trl alamaz, nk babasn ldrerek yerine geen ve
anasyla evlenen adam, aslnda Hamlet'in ocukluunda duyduu ve
bastrd bir istei gerekletirmitir. Hamlet kendi babasn ortadan kaldrarak anasyla birleme
isteini bilin altnda duymu olduu iindir ki, ayn eyi gerekletiren adam karsnda kendini
sulamaktan kurtulama-makta ve bir trl harekete geememektedir.

Fakat Jones'un bunlardan kard baka bir sonu var ki dorudan doruya Shakespeare'in
kendisiyle ilgili. Jones'a gre eserde bulduumuz Oidipus durumu Shakespeare'in kendi
ruhsal durumuna k tutmaktadr. Shakespeare'in babasnn 1601'de ldne ve Hamlet'in
de hemen bu olayn ardndan yazldna inand iin, Jones yazarn babasna kar ocukluunda
duyduu hislerin canland bir srada Hamlet'i kaleme ald sonucuna varr. Jones'a gre Hamlet
bize Shakespeare'in ruhunu ve zihninin derinliklerinde olup bitenleri gsterir, felsefesini, grlerini
dile getirir. Acaba gerekten yle mi?

17 Derin lzer'in evirisi. Ad geen tez, s. 58. S Hamlet and Oedipus (1955). Bu nceleme daha
ksa olarak ilk defa lOlCda yaymlanmt.

Shakespeare'in dier eserlerinde baka grler diie ge>-tirilmektedir. Eserlerinin iinden bir tanesini
seerek sadece bundakileri sanatnn gerek grleri saymaya ne hakkmz var?
Jones, Hamlet karakterinin psikanalitik tahliliyle yetinmiyerek, buradan Shakespeare'in ruhunun
derinliklerine atld an, eserde sanaty okuma hevesinin tehlikelerine dolanr.

Belirtmee altmz gibi Freud sanatya bir ruh hastas olarak bakmaktadr. Freud'un
kuramnn doruluunu veya yanlln tayin etmek bize dmezse de edebiyat eletirisi
bakmndan grlen zayf noktalarna dikkati ekebiliriz.

Freud'un sanaty ve zellikle yazarlar ve airleri ruh hastas saymas ve hayal kumayla sanat
arasnda bulduu iliki tenkide uramtr. Triling'e gre yazarlarn ve airlerin psikanalize elverili
olmalarnn sebebi psikolojileri hakknda ok ipucu vermelerinden ve kendilerini anlatmalarmdandr.
Fakat bilim adamlar, avukat lar, bankaclar v.b., kendileri
hakknda yazmyorlar diye onlar normal grmemiz gerekmez. Psikanalizin anlay ile onlar ele alsak,
onlarn da ruh yaplarnda, yazarlarda olduu kadar dengesizlikler buluruz.
Sanatlar ayr bir snf tekil etmezler. Bu byle olunca, yazarn gcn yine de nevroza
balamak istiyorsak btn entellektel gc nevroza balamay gze almalyz 19. Yazan
bakalarndan ayran nokta bir eit ruh hastas olmas deil -nk hepimiz biraz yleyiz- fakat
bu nevrozu baa-

19 L. Trilling, Art and Neurosis, The Liberal Imagination S. 169.

rh bir ekilde nesnelletirebilmesdir. Yazarn ve airin dehasn ruh bozukluklarla


aklayamayz; olsa olsa alglama, sezme, yanstma, kavrama gc gibi terimlerle
aklayabiliriz. Baka bir deyile, sanaty sanat yapan ruh bozukluu deil, bir eit
yeteneidir. sterseniz buna Tanr vergisi deyin, isterseniz zel bir yetenek 20.
1

Freud'un kuramnda dikkat edilecek ikinci bir nokta eserin deeriyle olan ilikisidir. Kuram doru olsa bile
bize sanat eserinin deeri hakknda fikir yrtmek imknn vermez.
Sosyolojik eletiride ve anlatmc kuramda grdmz bir durum burada da vardr; yani kuram eserin
douunu aklar fakat bu douun ak-lani tasvir edici eletiridir, deerle ilgisi yoktur. Ayn koullar
ayr iki yazar eser vermee itebilir ama ortaya kan iki eser ok farkl deerde olabilir. Psikolojik
aratrma sayesinde baz yazarlann eserlerinde niin filn niteliklerin bulunduunu syliyebiliriz, fakat sz
konusu niteliklerin iyi veya kt olduunu ancak bir edeb deer kuramna dayanarak tayin edebiliriz2l.
Yaratma eylemini aratran psikolojik eletiri de deerlendirmede ie yarard, eer iyi ve kt eserle,
belirli bir yaratma kavram arasnda bir ilinti kurulabilseydi. Bugn iin bunu yapabilecek durumda, deil
psikoloji.

Sanatnn yaantsn, nevrozunu psikanaliz yoluyla kefetmenin eseri deerlendirmekte ie


yaramayaca dorudur. Ancak psikanalize dayanan yntem her zaman sanatnn
psikolojisine ynelmez, bazen de dorudan doruya eseri zmlemeye alabilir. Eserdeki karakterleri
bu adan inceleyince bunlarm davranlarn,

20 Bk: Ay. es., s. 177.

21 Bk: D. Daiches, Critical Approaches to Litaratare, s. 341.

kiiliklerini daha iyi kavryabiliriz. (Freud ve E. Jones'-un Hamlet karakterini inceleyileri bu bakmdan
ilgintir ama bu iki psikanalist Hamlet'in davranlarn sonunda Shakespeare'in ruhsal durumuna
balamakla yine sanatya ynelmekten kendilerini alamamlardr).
Bugn zellikle modern edebiyat incelerken, psikanalizden bu yolda yararlanmak yerinde olabilir nk
modern sanatlar Freud'dan ve Jung'dan etkilenmi ve psikanalist retiyi kendi eserlerini yazarken
uygulamlardr. Ne var ki szn ettiimiz eletiri yntemi sanatya dnk eletiri yntemleri arasna
girmez; baklarm esere eviren bir eletiridir. Psikanalitik yntemin baka yollarda kullanldn
hatrlatmak amac ile burada ksaca deinmek istedik.

You might also like