Professional Documents
Culture Documents
PSKOLOJYE GRfi
Yazarlar
Yrd.Do.Dr. Aysel KAYAOLU (nite 1, 4-8)
Yrd.Do.Dr. Yavuz TUNA (nite 2, 3)
Editr
Prof.Dr. Sezen NL
ANADOLU NVERSTES
Bu kitabn basm, yaym ve satfl haklar Anadolu niversitesine aittir.
Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanan bu kitabn btn haklar sakldr.
lgili kurulufltan izin almadan kitabn tm ya da blmleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayt
veya baflka flekillerde oaltlamaz, baslamaz ve datlamaz.
Genel Koordinatr
Prof.Dr. Levend Kl
retim Tasarmcs
Do.Dr. T. Volkan Yzer
Grafiker
Ayflegl Dibek
Kapak Dzeni
Prof. Tevfik Fikret Uar
Dizgi
Akretim Fakltesi Dizgi Ekibi
Psikolojiye Girifl
ISBN
978-975-06-0999-2
1. Bask
indekiler
nsz ............................................................................................................ vii
Gonadlar ........................................................................................................ 33
Bbrekst Bezler (Adrenal Bezler) ............................................................ 34
DAVRANIfi VE GENETK .............................................................................. 35
nsan Davranfl zellikleri ve Genetik......................................................... 37
zet................................................................................................................ 39
Kendimizi Snayalm...................................................................................... 41
Yaflamn inden............................................................................................ 42
Kendimizi Snayalm Yant Anahtar ............................................................ 43
Sra Sizde Yant Anahtar .............................................................................. 43
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ............................................... 44
Yararlanlan nternet Adresleri ..................................................................... 44
Bilin.......................................................................................... 88 5. NTE
BLNCN TANIMLANMASI ........................................................................... 89
BLNCN BYOLOJK TEMELLER ............................................................... 90
BLNTE DOAL DEfiMELER ................................................................. 92
Bilincin Farkl Dzeyleri: Otomatik ve Kontroll Davranfllar ................... 92
Dfl Kurma ve Fantezi ................................................................................. 93
Uyku ve Rya Grme ................................................................................... 94
Uykunun fllevleri.................................................................................... 94
Uykunun Aflamalar................................................................................. 95
Rya Grme ............................................................................................ 97
Uyku Bozukluklar ........................................................................................ 100
BLNTE YAPAY YOLLARLA ORTAYA IKAN DEfiMELER ................. 102
Hipnoz ........................................................................................................... 102
Bilinci Deifltiren lalar................................................................................ 104
zet................................................................................................................ 107
Kendimizi Snayalm...................................................................................... 109
Yaflamn inden............................................................................................ 110
Kendimizi Snayalm Yant Anahtar ............................................................ 111
Sra Sizde Yant Anahtar .............................................................................. 111
Yararlanlan ve Baflvurulabilcek Kaynaklar ................................................. 112
nsz
Psikoloji gnmzde, davranfl ve davranfl altnda yatan sreleri bilimsel
olarak inceleyen alflma alan olarak tanmlanr. Psikolojinin bulgularndan, eitim-
den ekonomiye kadar ok deiflik alanlarda yararlanlr. Yetenek, ilgi, zeka,
dflnme, renmeye iliflkin elde edilen psikolojik bilgilerin eitim alannda kul-
lanlmasyla, baflar ykselmifl saha salkl bir eitim anlayfl geliflmifltir. fl yer-
lerinde retimi artrmak iin en uygun elemanlarn seimi, alflma ortamnda
olumlu iliflkiler kurulmas gibi birok konularda da nemli rol oynamfltr. Psikoloji
yaflammzn her alannda kendini hissettiren ve her alanda alflma alan bulan bir
bilim daldr.
Bu kitapta, Psikolojinin Doas, Davranfln Fizyolojisi, Duyumsal Sreler, Alg,
Bilin, renme, Bellek, Bilifl ve Zihinsel Yetenekler konularna yer verilmifltir.
Bu kitap kendi kendinize alflarak, renmenizi salayacak biimde hazrlan-
mfltr. nitelerin baflnda girifl blm bulunmaktadr. Girifl blm konuyla ilgi-
li genel bilgileri vermektedir. nite iinde yer alan sorular dflnerek yantlay-
nz. Yanlfl yantladnz sorular varsa ilgili konuyu gzden geiriniz. Ayrca ni-
telerle ilgili daha ayrntl bilgi edinmek iin nitenin sonunda yer alan kaynaka-
lara baflvurabilirsiniz.
Baflarlar diliyorum.
Editr
Prof.Dr. Sezen nl
1
PSKOLOJYE GRfi
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
Psikoloji yaklaflmlarn zetleyebilecek,
N
Psikolojiyi tanmlayabilecek ve psikolojinin alt dallarn listeleyebilecek,
Psikolojide kullanlan arafltrma yntemlerini listeleyebilecek ve birbiriyle
karfllafltrabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Psikoloji Gestalt
Yapsalclk Korelasyon
fllevselcilik rneklem
Davranfllk Deney
Biliflselcilik Survey
Psikodinamik
erik Haritas
Yapsalc Yaklaflm
Wundtun Leipzig niversitesinde yapt laboratuvar alflmalar ve kulland
yntem, psikolojide yapsalclk ad verilen yaklaflmn ncln oluflturmufltur.
Bu alflmalarda Wundt, insanlarn deiflen bir uyarcya nasl tepki verdii konu-
suna odaklanmfltr. Bu balamda uyarc, organizmann duyumsayaca herhangi
bir olay, durum, kifli ya da nesne olabilir. Wundt, uyarcya maruz kalan denekler-
den, kendi zihinlerine konsantre olmalarn, yani kendi ilerine bakmalarn ve o
andaki deiflen duyum ve dflncelerini rapor etmelerini istemifltir. Wundtun kul-
land bu ynteme iebakfl denir. Bylelikle Wundt, insann zihinsel deneyimini
olabilecek en kk paralara blerek, onu oluflturan temel elementleri saptama-
ya alflmfltr: duyma, grme, hatrlama, hissetme ve dflnme gibi (Uba ve Huang,
Wilhelm Wundt
1999). rnein, bir muza baktmzda hemen dflndmz fley, iflte bir mey-
ve, soyup yenilecek bir fley olabilir. Oysa, Wundtun bakfl asndan, grd-
4 Psikolojiye Girifl
mz sadece uzun, sar bir nesnedir; dflnce ise gemifl deneyimlerle kurduumuz
balantdr (Morris, 2002).
Yukarda belirtildii gibi Wundtun alflmalar yapsalcln ncl olsa da,
Wundt, kendisini yapsalc olarak adlandrmamfltr. Psikoloji tarihinde yapsalcl-
n asl temsilcisi Wundtun rencisi Edward Titchenerdr. Wundt ile alfltktan
sonra ABDde kendi laboratuvarn aan Titchener, en karmaflk dflnce ve duy-
gularn, bunlar oluflturan basit elere indirgenebileceini savunmaktayd.
Yapsalc dflnceler, zellikle iebakfl ynteminin gvenilir sonular retme-
mesi nedeniyle ksa bir srede arafltrmaclar tarafndan terkedildi (Gray, 1999).
fllevselci Yaklaflm
Amerikal felsefeci William James, Wundtun ve Titchenern zihnin, en temel par-
alarna blnerek anlafllabilecei fikrini reddeder. Charles Darwinin biyolojik
evrim ve adaptasyon kavramlarndan byk lde etkilenen James zihnin yapsal
analizine deil, zihnin ne ifle yaradna vurgu yapar. fllevselcilik ad verilen bu
yaklaflma gre, amalar ya da hedefler, insan bilinci ve eyleminin en nemli yn-
leridir ve bunlar Wundtun yaklaflmndaki en temel dzeydeki zihinsel yaplarn
rnleri olarak grlemez (Gray, 1999; Uba ve Huang, 1999).
Bugn adafl psikolojide ifllevselcilik olarak bilinen bir yaklaflm olmamasna
ramen, ifllevselcilik bugn de hala psikologlara zengin fikirler sunmaktadr.
William James
Gestalt Yaklaflm
Fi Fenomeni: ki flk Max Wertheimern hareket algsna iliflkin fi fenomeni alflmalar, Wundt ve Titc-
kaynann arka arkaya
yaklp sndrlmesi
henern algy paralara blen yaklaflmn reddetmesine yol amfl, algsal sre-
sonucunda, iki ayr flk lerde btnselliin nemini ortaya koymufltur. Wertheimer bu ve dier alflmalar
kayna deil hareket eden temelinde, dier Alman psikologlarla, Kurt Koffka, Wolfgang Khler ve Kurt Lewin
bir flk alglanmas.
ile birlikte Gestalt Psikolojisi olarak adlandrlan yeni bir dflnce okulunu kurmufl-
lardr. Almanca bir kelime olan Gestalt, Trkede btn ya da biim olarak ifa-
de edilebilir. Bu dflnce okulunun temel tezi, zihnin onu oluflturan temel para-
lara blnerek deil, organize olmufl bir btn olarak anlafllmas gerektiidir. Bir
melodiyi melodi yapan, basit biimde tek tek notalarn toplam deil ama noktala-
rn birlikte oluflturduu rntdr. Gestalt psikologlar en ok alg alannda alfl-
malar yapmfllar, algnn rgtlenme ilkelerini ortaya koymufllardr. Daha sonralar
Gestalt ilkeleri renme alanna ve sosyal psikolojiye de taflnmfltr. Bugn artk,
gestalt psikolojisi olarak ayr bir dflnce okulundan sz edemeyiz, fakat psikolo-
jinin eflitli dallarndaki arafltrmaclar, bu okulun ilkelerini kendi grfllerine ekle-
mifllerdir (Gray, 1999).
Max Wertheimer
Davranfl Yaklaflm
1910larda psikolojinin alflma konusunun zihin deil davranfl olmas gerektii
ileri srlmeye baflland. Bu yaklaflmn ncs olan John B. Watsona gre, psi-
kolojinin nesnel bir bilim olabilmesi iin, zihni ya da bireyin iindeki gzleneme-
yen sreleri alflmaktan vazgemesi ve bunun yerine insan ve hayvanlarn gz-
lenebilir eylemlerine odaklanmas gerekiyordu. Daha sonralar davranfllk adn
alan bu yeni yaklaflmda, Watson, psikolojinin hedefinin, bireylerin belirli biimler-
de davranmasna yol aan evresel koflullar saptamak olduunu savunmaktayd.
Ayrca Watson iin, tm davranfllar temelde, evrede bulunan bir uyarcya veri-
len refleks olarak anlafllabilirdi. Bu yzden Watsonun davranfllna U-T (uya-
John B. Watson rc-tepki) psikolojisi de denir (Gray, 1999).
1. nite - Psikolojinin Doas 5
Biliflsel Yaklaflm
Kuzey Amerika psikolojisinde 1960larn ortalarnda itibaren baflat yaklaflm olarak
davranflln yerini biliflsel psikoloji almaya bafllad. Bilifl terimi dflnce ya da
bilgiye iflaret eder; biliflsel psikoloji ise insanlarn, davranfllara rehberlik eden bil-
giyi edinme, zihinde rgtleme, hatrlama ve kullanma yeteneklerininin alfllma-
s olarak tanmlanabilir (Gray, 1999; s. 22). Biliflsel psikologlar davranfllarn ak-
sine psikolojinin davranfl incelemekle yetinemeyeceini, zihinsel sreleri de a-
lflmas gerektiini iddia ederler ve zihnin nesnel yntemlerle alfllabileceini ile-
ri srerler. Onlara gre zihinsel sreler dorudan gzlenemez ama davranfltan -
karsanabilirler. Dolaysyla biliflsel psikologlarn zihni alfltklarn ama Wundtun
yaklaflmndaki iebakfl yntemini kullanmadklarn; zihinsel sreleri davranfl-
tan karsayarak, bunlar kontroll laboratuvar alflmalarnda snadklarn vurgu-
lamak gerekir (Gray, 1999; Morris, 2002).
Biliflselcilik grece yeni bir yaklaflm olsa da, gnmzde psikolojinin tm dal-
larna damgasn vurmufl bir dflnce okuludur. Artk yerleflik bir biimde, biliflsel-
cilik, psikolojinin tanmnn bir paras haline gelmifltir (Morris, 2002).
Gnmzde biliflsel psikoloji adnda tek ve homojen bir yaklaflmdan sz edi-
lemez. Biliflsel psikoloji adyla, sadece, gzlenebilir davranfltan hareketle hipote-
tik zihinsel yap ya da sreleri aklamaya alflan yaklaflmlarn bir araya geldii
bir yap kastedilmektedir. Baz biliflsel psikologlar, zihne ait bilgi-iflleme modelini
benimserler. Bu model, insan zihninin iflleyiflini, bilgisayarn iflleyifli ile analoji ku-
rarak (benzeterek) aklar. Oysa bazlar byle bir analojinin yanltc olacan
syleyerek, insann, bilgisayardan farkl olarak, tm dflnce ve davranfllarna
yansyan gd ve duygularnn varlna dikkat ekerler (Gray, 1999).
nsancl Yaklaflm
Freudun yaklaflm gibi klinik temelli olan dier bir yaklaflm insancl psikolojidir.
Carl Rogers ve Abraham Maslow gibi terapist ve dflnrlerin temsil ettii bu yak-
laflm 1960larda popler hale gelmeye bafllad (Gray, 1999). nsancl psikologlar,
insann dflnsel srelerini dikkate almad gerekesiyle davranfll reddeder.
Psikodinamik yaklaflm da, davranfllarmzn kontroln bilindfl gd ve atfl-
malarn kontrolne brakt gerekesiyle reddederler. Biliflsel psikolojinin yaklafl-
mn takdir ederler, ama insancl psikologlar insann baflka ynlerine vurgu yapar-
lar: Onlara gre insanlar, davranfl tarzlarn byk lde kendileri seerler. z-
Carl Rogers
gr seimler yapabildikleri iin de davranfllarnn sonularndan kendileri sorum-
ludurlar. nsancl psikolojinin insan doasna ait iyimser varsaymlar vardr; bu g-
rfle gre, insanlar bu dnyaya kendini gereklefltirme eilimiyle gelirler. Eer an-
ne-baba ve toplum bireyin geliflmesi iin optimum koflullar salarsa, bireyler do-
ufltan getirdikleri potansiyelleri ortaya karacak ve psikolojik olarak kendilerini
gelifltiren davranfllar sergileyeceklerdir. Ancak baz durumlarda anne-baba, ret-
menler ya da evredeki dier insanlar bireyi ykc biimde elefltirerek, onun ken-
dini gereklefltirme eilimine ket vurabilirler ve kendini deersiz hissetmesine yol
aabilirler. nsancl terapinin hedefi de, bireyin kendi potansiyellerini grmesini
teflvik ederek, onlarn kendilerini tekrar deerli hissetmelerine yardmc olmaktr
(Uba ve Huang, 1999).
Abraham Maslow
nsancl yaklaflm psikolojide genel olarak hibir zaman baflat olamamflsa da,
zellikle kiflilik ve psikoterapi alanlarnda etkili olmufltur (Morris, 2002).
1. nite - Psikolojinin Doas 7
Bu blmde 1900lerin sonundan gnmze kadar geen srede, psikoloji disiplininin bi-
SIRA SZDE SIRA SZDE
limsel servenine tanklk ettik. Sizce bu serven bitmifl olabilir mi? Neden? 1
D fi N E L M D fi N E L M
ADAfi PSKOLOJNN KAPSAMI
Psikolojinin Tanm S O R U S O R U
Psikoloji insan yaflamnn tm ynleriyle iliflkili olan bir bilimsel disiplindir. alfl-
t konular hepimizin yaflamn ok yakndan ve derinden etkileyen DKKAT
konular ol- DKKAT
duu iin, psikoloji eitimi almamfl olsak da, psikolojinin ilgilendii alanlar konu-
sunda herbirimizin saduyusal bir bilgisi, bir fikri vardr. rnein, karflmzdaki in-
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
sann ne kadar zeki olduuna dair yaklaflk bir tahminde bulunma, herkesin fark-
l yeteneklere sahip olduunu bilmek, ocukluk yllarnda anne-baba davranflla-
rnn ocuun kiflilik geliflimini etkileyeceini tahmin etmek,AMALARIMIZ
ocuun okul bafla- AMALARIMIZ
rsnn yetenek, okul evresi ve aile evresindeki pekok faktrden etkilendiini
tahmin etmek, lider olmak iin ne tr kiflilik zelliklerine sahip olmak gerektiini
bilmek, kifliler aras atflmalar nasl zebileceimize dair birtakm
K T Azm P yollar K T A P
retmek, televizyonda fliddet ierikli programlar izlemenin ocuklar zerindeki et-
kisini tahmin etmek, fkemizi nasl kontrol edeceimizi, stresle nasl bafla kaca-
mza dair fikrimizin olmas, yaptmz iflten ne kadar ve nasl T E L Edoyum
V Z Y O N aldmz TELEVZYON
konusunda fikir oluflturmak gibi pek ok konuda her birimizin kendi apnda bir
psikolog olduunu ileri srebiliriz. Btn bunlara ramen, psikolojinin kapsam
o kadar genifl ki, baz durumlarda psikolojinin ilgilendii bir takm konular duy-
duunuzda flaflrabilirsiniz. rnein, psikolojinin astronotlarn N T Eiinde
R N E T rahatlkla NTERNET
yaflayp, ifllerini grebilecekleri uzay kabinleri gelifltirme iflinde grev almak, ofli-
nografi arafltrmalar iin sualt konutlar tasarlamak, bedensel zrller iin yapay
uzuvlar ve baflka protez gereleri gelifltirmek, insan dflncesine zihinsel ifllevleri
yerine getiren bilgisayarlarn ve robotlarn gelifltirildii yapay zeka alannda alfl-
mak gibi alanlar kapsadn da biliyor muydunuz? (Atkinson, Atkinson ve Hil-
gard, 1995; s. 19).
Buraya kadar sz konusu edilen psikoloji yaklaflmlarndan da anlafllabilecei
gibi, psikoloji ksa tarihi boyunca eflitli biimlerde tanmlanmfltr. Kimilerine g-
re psikoloji, zihinsel yaflamn bilimi, kimilerine gre bilindflnn bilimi, kimi-
lerine gre davranfl bilimidir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995). Bugn psi-
koloji, tm entelektel tartflmalarda olduu gibi, ilk zamanlarndaki bu birbirine
zt gibi grnen fikirlerin bir sentezi olarak anlafllabilir (Gray, 1999); bugn artk
yaygn olarak kabul edilmifl tanma gre psikoloji, davranfln ve zihinsel srele-
rin bilimsel olarak alfllmasdr. Bu tanmdaki davranfl, konuflma ve hareket gi-
bi gzlenebilir olgulara, zihinsel sreler ise dflnme, hatrlama, duygu hissetme
gibi davranfltan karsanabilen isel olgulara iflaret eder. Byle bir tanm, psikolo-
jinin, nesnel bir bilim olmaya verdii nemi gsterir (Atkinson, Atkinson ve Hil-
gard, 1995; Uba ve Huang, 1999).
Grdnz zere gnmzde, psikolojinin yaygn biimde kabul edilmifl bir tanm ya-
SIRA SZDE SIRA SZDE
plmaktadr. Byle bir tanmn kabul edilmesindeki temel lt nedir, aklaynz. 2
D fi N E L M D fi N E L M
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
Psikolojinin Alanlar
Bu niteden sonra, bu kitapta karfllaflacanz her nite, size, bir psikoloji alanna
ait genel dzeyde bilgi verecektir. Greceiniz zere, adafl psikoloji, ok eflitli
alanlarda ve ok eflitli bakfl alarndan insann davranfllarn ve zihinsel srele-
rini alflmaktadr. Psikoloji alanlar arasnda flunlar saylabilir: Geliflim psikolojisi,
klinik psikoloji, sosyal psikoloji, endstri ve rgt psikolojisi ve deneysel psikolo-
ji, okul ve eitim psikolojisi.
Geliflim psikolojisi: Psikolojinin en byk alflma alanlarndan biri olan geliflim
psikolojisi, insann dllenmeden lme kadar yaflad deifliklikleri inceler. Bu
geliflimsel deifliklikler genellikle eflitli geliflim dnemleri iinde ele alnr; o-
cukluk dnemi, ergenlik dnemi vb. Geliflim psikologlar, her bir geliflim dne-
minde geliflimin farkl farkl ynlerine odaklanrlar. Zira geliflim; fiziksel byme,
motor geliflim, biliflsel geliflim, ve kiflisel ve sosyal geliflim asndan ele alnan bir
sretir.
Klinik psikoloji: Psikolojinin en popler alanlarndan biri olan klinik psikoloji,
uygulamal bir alflma alandr. Tbbi mesleklerle, zellikle de psikiyatri ile yakn-
dan iliflkili olan bu alan ruhsal bozukluklarn nasl ortaya ktn, bu bozukluk-
larn altnda yatan psikolojik, toplumsal ve biyolojik faktrleri arafltrr ve bu ko-
nudaki psikoloji bilgilerini ruhsal bozukluklarn tan ve tedavisinde uygulamaya
koyar.
N N
SIRA SZDE ve gdsel SIRA SZDE alflan uygulamal bir psikoloji alandr. Belirli bir ifle en uy-
srelerini
gun kifli ya da kiflileri semek, performans deerlendirmek, alflanlarn iflle ilgili
tutum ve tatminlerinin nasl ve hangi koflullar altnda deifltiini incelemek arafltr-
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
ma konularndandr. Bu alandaki bilgileri, alflann iflteki verimini ve iflten ald
doyumu arttrmak zere eflitli iflyerlerinde uygulamaya koyar.
Okul ve Eitim Psikolojisi: zellikle ilk ve orta dereceli okullarda onlara daha
K T A P K T A P
ok ihtiya olduundan okul psikologlar daha ok buralarda alflrlar. ocuklarn
eitimsel ve duygusal sorunlarn deerlendirmek amacyla onlarla tek tek alflr-
lar, zeka, baflar ve kiflilik testi gibi eflitli lm aralarndan yararlanrlar. ren-
TELEVZYON TELEVZYON
cilerin aileleri ve retmenleri ile iflbirlii halinde, onlarn hem evde hem de okul-
daki sorunlarna yardmc olmaya alflrlar.
Eitim psikologlar genellikle okullarda grev almayp, niversitelerin eitim
NTERNET alanndaki Nblmlerinde
TERNET alflrlar. renme ve retme srelerinin psikolojik
ynlerine odaklanmfl alflmalar yaparlar. Bu sreleri psikolojik olarak hem anla-
maya hem de bu sreleri gelifltirip iyilefltirmeye alflrlar.
Deneysel psikoloji: Atkinson ve arkadafllarnn (1995) belirttii gibi buradaki
deneysel terimi yanltc olabilir; nk dier psikoloji alanlarnda da deneysel
yntem sklkla kullanlmaktadr. Bu balamda, deneysel olmaktan kast, insan-
1. nite - Psikolojinin Doas 9
larn renme, hatrlama, alglama, uyarcya tepki verme, eflitli gdsel durum-
larda (rn; alk, susuzluk) nasl davrandklarn deneysel yntemle arafltran bir
alandr. nsanlar zerinde alfltklar gibi hayvanlar zerinde de alflabilirler.
N N
Doal Gzlem SIRA SZDE SIRA SZDE
Belirli bir davranfl konusunda dorudan ve betimsel bilgi edinmenin yolu doal
gzlemdir. Bu tr arafltrmalarda davranfla neden olan isel srelere, yani duygu,
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
dflnce, tutum veya niyetlere iliflkin bir veri elde edilemez, ancak sz konusu
davranfln ortaya kfl sreci incelenebilir. Doal gzlem sz konusu davranfl sis-
tematik bir biimde gzlemeyi, kaydetmeyi (not tutmak ve/veya videoya ekmek)
K T A P K T A P
ve kodlamay iermektedir. Akla gelebilecek tm doal mekanlarda doal gzlem
yaplabilir; okul, ev, sokak vb.
Aslnda hepimiz gnlk yaflammzda doal gzlem yapmaktayz. rnein -
TELEVZYON TELEVZYON
retmenimizin dersi nasl anlattn ya da parkta otururken oyun oynayan ocukla-
r seyrederken bir tr doal gzlem yapmfl oluruz. Psikologlar bizim yaptmz bu
gzlemlemleri daha sistematik olarak gereklefltirirler.
Doal gzlem, doal ortamnda kendiliinden ortaya kan N bir T E R Ndavranfl
ET arafl- NTERNET
trmada mkemmel bir yoldur. Ancak, gzlenen davranfl belirli bir zamana, yere
ve bir grup insana bal olduundan, yani yinelenmeyen ve sadece bir kez gr-
lebilecek nitelikte olduundan, genel sonular karlmamaldr. Ayrca, doal gz-
lemin bir baflka snrll gzlemci etkisi olarak adlandrlan durumdur. Yani,
arafltrmacnn znel yorumlarnn iflin iine girmesi ou kez kanlmaz olduun-
dan, birden fazla gzlemcinin raporlarn karfllafltrmal olarak kullanmak bu yn-
temin gvenilirliini arttrabilir (Morris, 2002).
Vaka ncelemesi S O R U S O R U
nsanlarn davranfllar hakknda detayl bilgi edinilmek istendiinde vaka incele-
meleri kullanlabilir. Vaka tarihesi olarak da adlandrlabilinen bu yntemde, bi-
DKKAT DKKAT
reylerin sadece flimdi deil gemiflteki yaflantlarna, duygu ve dflncelerine dair
ayrntl betimelemeler de incelemeye dahil edilir. Psikolojinin eflitli alanlarnda
N N
yararlanlan bir yntemdir. rnein bir klinik psikolog, flimdiki SIRA SZDE yaflanan
zamanda SIRA SZDE
ruhsal bozukluun ocuklukta deneyimlenmifl bir travmaya bal olduunu bu
yntem sayesinde ortaya karabilir. (Uba ve Huang, 1999). Geliflim psikolojisi ala-
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
nnda nl psikolog Jean Piaget, biliflsel geliflim kuramn kendi ocuklarnn b-
yme ve deiflmesini inceleyerek gelifltirmifltir (Morris, 2002).
K T A P K T A P
TELEVZYON TELEVZYON
10 Psikolojiye Girifl
Vaka incelemeleri, tek bir birey zerinde ok zengin bilgiler edinmeyi salayan
deerli bir yntemdir ancak bu yntemde de doal gzlemde olduu gibi arafltr-
macnn yorumlarnn iflin iine karflabildiini unutmamak gerekir. Dier yandan
bir kifli zerinde yaplan analizlerden genel sonular karmak pek olanakl deil-
dir (Morris, 2002).
Survey
Sosyal psikolojide en sk baflvurulan arafltrma yntemlerinden biri survey dir.
Survey yntemi ile bir davranfln ya da bir tutumun bir toplumda ya da belli bir
grupta grlme derecesi ve bunlarn yafl, cinsiyet, eitim dzeyi, sosyal ardalan
vb. etmenlerle nasl bir iliflki iinde olduu arafltrlmaktadr. rnein, lise genli-
inde uyuflturucu kullanma yaygnl nedir, uyuflturucu maddeye ynelik tutum-
lar nelerdir ve liselilerin uyuflturucular hakkndaki bilgi dzeyi nedir sorularna bu
yntem ile yant aranabilir. Ayrca, uyuflturucu kullanma ve bu konudaki tutum ve
bilgi ile cinsiyet, anne-baba eitimi, sosyal snf vb. deiflkenler arasndaki iliflki
de incelenebilir. Survey yntemi kullanlarak arafltrlan konular ok eflitlidir. Si-
yasi parti tercihi, bir reklam rnnn tercihi, televizyon kanal tercihi konusun-
da yaplan kamuoyu yoklamalar gnlk yaflammzda sk karfllafltmz rnek-
lerdendir. Bunlarn yannda tm toplumun ya da belirli bir grubun madde kulla-
nm (alkol, sigara ve uyuflturucu), cinsellik, kanser, AIDS benzeri hastalklar,
okulda ve ailede fliddet, ocuk says ve aile planlamas gibi, sosyal politikalar ge-
lifltirmek zere durum saptamas gerektiren sorunlarn arafltrlmasnda da bu yn-
tem kullanlmaktadr.
Survey ynteminde veri toplama teknii olarak anket ve grflme kullanlr.
Anket, ak ulu ya da oktan semeli olarak hazrlanmfl soru formudur. Anket,
katlmclara yz yze uygulanabildii gibi posta ile de gnderilebilir. Ancak pos-
ta ile gnderilen anketlerin geri gelme oran dflktr. Dier taraftan grflme tek-
nii, yaplandrlmfl, yar yaplandrlmfl ve yaplandrlmamfl olabilir. Yaplan-
drlmfl grflmede arafltrma iin sahaya kmadan nce katlmclara sorulacak
tm sorular belirlenmifltir. Yar yaplandrlmfl grflmede katlmclara sorulacak
ana sorular bellidir, ancak grflme esnasnda katlmcnn verdii yantlara bal
olarak da soru retilir. Yaplandrlmamfl grflmede ise, katlmc ile grfllecek
konu belli olmasna karfln nceden hazrlanmfl soru yoktur. Bunun yerine grfl-
menin akflna gre sorular sorulur.
Survey yntemindeki en nemli nokta, ulafllmas gereken insan says fazla ol-
rneklem: Genifl bir duundan, yaplacak rneklem seimidir. rnein uyuflturucu konusunda anket
evrenden katlmclarn uygulamak iin bir flehirdeki btn liseli genlere ulaflmak zaman ve maliyet a-
seimidir.
sndan makul olmadndan, bu gruptan rastgele kiflilere anket uygulanabilir. By-
lece sekisiz rneklem oluflturulmufl olur. Ya da arafltrlmak istenen grubun, ya-
Sekisiz rneklem: Her
potansiyel katlmcnn
ni evrenin (poplasyon) nemli zelliklerini (rneimizde bunlar cinsiyet, sosyal
rnekleme seilme flansnn snf vb. olabilir) oran olarak yanstan bir rneklem seilebilir. Bu temsil edici r-
eflit olduu rneklemdir. neklemdir.
Surveyle ok sayda kifliden ok miktarda bilgi toplama olana vardr. Ayrca,
Temsil Edici rneklem: rneklem tekniiyle yapld iin, toplanlan bilgiden genelleme yaplr. Bu yn-
rnekleme, evrenin tem, dier yntemlere gre zaman ve maddi kaynaklarn kullanm asndan da-
zelliklerine olduka yakn
zelliklere sahip ha tasarrufludur. Bu avantajlarna karfln, bu yntemin baz dezavantajlar olduu-
katlmclarn seilmesidir nu da unutmamak gerekir. Survey ile ok miktarda bilgi toplanr, ancak bu bilgi
yzeyseldir. Byk rneklem alnmas gereken durumlarda ok zaman ve paraya
ihtiya vardr. Kendisine genelleme yaplmak istenen evren ok genifl ise, rnek-
lem oluflturma bir sorun yaratabilir.
1. nite - Psikolojinin Doas 11
Survey, niceliksel veri elde edilen bir yntem olduu iin, alflmada kullanlan
deiflkenler arasnda korelasyon arafltrlabilir. Korelasyon, iki deiflken arasnda- Korelasyon: ki ya da daha
ki iliflkiye iflarete eden bir terimdir. Korelasyon analizi, iki deiflken arasnda bir ok deiflken arasndaki
iliflkidir.
iliflki olup olmadn ve varsa ne tr bir iliflki olduunu ve ne kadar gl bir ilifl-
ki olduunu gstermeye yarar. rnein bir arafltrmac, orta retim baflar puan-
lar ile niversiteye girifl puanlar arasndaki korelasyonu arafltrabilir. Bu iki deifl-
ken arasnda iliflkinin derecesi hesaplandnda, korelasyon katsays elde edil- Korelasyon Katsays: ki ya
mifl olur. Korelasyon katsays r ile gsterilir. Bu katsay 0 ile 1 arasnda deiflir. da daha ok deiflkenin
birbiriyle bantl olma
rnin deeri 0dan 1e doru gittike gittike, iliflkinin gc artar. Genellikle psi- derecesinin
kolojide .60 ve zeri korelasyonlar olduka yksek olarak deerlendirilir. .20 ile hesaplanmasdr.
.60 arasndaki korelasyonlarn da deerli olduu sylenebilir ama 0 ile .20 arasn-
daki korelasyonlar zayf korelasyonlardr; zayf korelasyonlara dayanarak herhan-
gi bir iddiada bulunmaktan kanmak gerekir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard,
1995).
Ayrca bir korelasyon + ya da - olabilir. Korelasyon iflareti, bize iki deiflken
arasndaki iliflkinin ynn verir; yani iki deiflken arasnda olumlu ya da olumsuz
bir iliflki olduunu ifade eder. Olumlu iliflki, her iki deiflkenin ayn ynde, olum-
suz iliflki her iki deiflkenin farkl ynde hareket ettiini gsterir. rnein derse
devam dzeyi arttka dersteki baflar dzeyi artyorsa, bu iki deiflken arasnda
olumlu iliflki vardr. Dier yandan depresyon dzeyi arttka gelir dzeyi azalyor-
sa, bu iki deiflken arasnda olumsuz bir iliflki var demektir.
Korelasyon analizinde unutulmamas gereken en nemli nokta, iki deiflken
arasnda iliflki ok gl olduu durumda bile, iki deiflken arasndaki iliflkinin bir
neden-sonu iliflkisi olmaddr. rnein, metrekare baflna dflen insan says
(yani nfus younluu) arttnda su oran da artyor demek, su orannn artfl-
nn nedeninin nfus younluu olduunu gstermez ya da tersi. Tam aksine, bi-
zim analizimize dahil olmayan nc bir deiflken her ikisinin altnda yatan ortak
bir nedeni oluflturuyor olabilir. Bizim rneimizde, bu nc deiflken yoksulluk
olabilir; zira yoksulluk, kolaylkla hem nfus younluunun artflndan hem de su
oran artflndan sorumlu olan bir deiflken olarak grlebilir.
Bamsz Deiflken: Bir
deneyde baml deiflken
Deney zerindeki etkisini
Deney, bir deiflkenin dier bir deiflken zerinde etkisinin arafltrlarak bir denen- grebilmek iin deiflime
uratlan deiflkendir.
cenin snand yntemdir. Deney ynteminde temel olarak, bir ya da daha fazla
bamsz deiflken deiflimlenmekte (maniple edilmekte) ve bu mdahalenin Baml Deiflken: Bir
deneyde bamsz
bir ya da daha fazla baml deiflken zerinde yaratt etki llmektedir. r- deiflkende yaplan
nein, televizyon programndaki fliddetin ocuklarn daha sonraki davranfllar deiflimlerin, zerinde yol
aaca etkiyi grmek iin
zerinde bir etkiye neden olup olmadn snayan bir arafltrmada, televizyon llen deiflkendir.
programndaki fliddet dzeyi bamsz deiflken, ocuklarn saldrganlk ieren Deney Grubu: Bir deneyde
davranfl dzeyi baml deiflkendir. bamsz deiflkende yaplan
deiflimin uyguland
Btn arafltrma yntemleri iinde deiflkenler arasnda neden-sonu iliflkisinin gruptur.
kurulabilecei tek yntem deneydir. Deney ynteminin bu ayrcal, arafltrmac-
nn bamsz deiflkene mdahalesi ve deneysel koflullar zerindeki kontrol sa- Kontrol Grubu: Bir deneyde
bamsz deiflkende yaplan
yesinde mmkn olabilmektedir. Deney ynteminde, bamsz deiflken(ler) ile deiflimin uygulanmad ve
baml deiflken(ler) arasnda nedensel iliflkinin baflka etmenler sonucu deil de deney grubu ile
karfllafltrmak iin
arafltrmacnn zellikle deiflimledii bamsz deiflken sonucu ortaya ktn kullanlan gruptur.
gsterebilmek nemlidir. Bunu gereklefltirmede en kritik noktalardan biri, de-
Denek: Bir deneyde tepkileri
neysel grubu ve kontrol grubu olufltururken yaplacak denek seimidir. Denek- ya da cevaplar gzlenen ya
ler, arafltrmada nemli olabilecek ve sonucu etkileyebilecek zellikler (yafl, cinsi- da llen bireylerdir.
12 Psikolojiye Girifl
yet, zeka, eitim durumu vb.) asndan deneysel ve kontrol grubuna eflit datl-
mfl olmaldr. Bunu salamann bir yolu denekleri gruplara tesadfi olarak ayr-
maktr. Deney grubu, deneycinin bamsz deiflken deiflimlemesine maruz kalan
gruptur. Kontrol grup ise bu deiflimlemeye maruz kalmayan gruptur ve iki grup
arasndaki tek farkllk da sadece bu olmaldr. Deneyde kontrol salamada dier
nemli bir nokta, deney grubuna yaplan mdahale dflnda deney ve kontrol gru-
buna uygulanan ifllemlerin standart olmasdr.
Yukarda sz edilen arafltrma rnei erevesinde deney ynteminin mant-
n basit bir biimde gstermek mmkndr. fiiddet ierikli program seyretmenin
ocuklarn daha sonraki davranfllar zerindeki etkisini arafltran bir deneyde, ay-
n yafltaki kz ve erkek ocuklarn deney ve kontrol grubuna tesadfi olarak yer-
lefltirildii varsaylsn. Yani ocuklarn cinsiyeti, yafl, fliddet konusunda ana-baba
tarafndan yetifltirilme biimi (bu arafltrmada, bu zellik sonucu etkileyebilir) a-
sndan her iki grubun da denk olduu farz edilsin. Deneysel ifllem gerei, deney
grubundaki ocuklar fliddet ierikli film seyrederlerken, kontrol grubundaki o-
cuklar heyecanl bir atletizm yarflmas seyretmifl olsunlar. Daha sonra her iki grup-
taki ocuklara saldrgan davranma frsat verildiinde, bu frsat ne kadar kullan-
dklarna baklsn. Gerekte byle bir deney 1972de Liebertt ve Baron tarafndan
yaplmfl ve deney sonucunda fliddet ierikli film seyreden deneklerin kontrol gru-
bundakilere gre saldrgan davranma frsatn daha fazla kullanma eiliminde ol-
duklar grlmfltr (Akt. Arkona, 1998). Byle bir deneyde saldrgan davranfl
(baml deiflken) gzlenmeden nce, hangi davranfllarn saldrgan davranfl ola-
rak tanmlanmas gerektii de dikkat edilecek bir dier noktadr.
Deney dier tm arafltrma yntemleri iinde kontroln en st dzeyde olduu
yntemdir ve btnyle yapay bir ortamda gereklefltirildiinden, laboratuvar de-
neylerinde elde edilen sonularn kesinlii de yksektir.
Ancak elbette deneysel yntemin de bir takm snrllklar vardr. Laboratuar
deneyleri sonucunda elde edilen bulgular gerek yaflama genellemek zordur. Ay-
rca, gerek yaflamdaki tm deneyimler laboratuvarda arafltrlmaya uygun deildir.
rnein, youn korku, nefret ve saldrganlk gibi duygular laboratuvarda alflla-
maz. Sosyal psikolojide olduu gibi laboratuvarda denek olarak insan kullanlnca,
kanlmaz olarak sonular insanlarn nyarglarndan, kiflilik zelliklerinden ve
beklentilerinden etkilenmektedir. Laboratuvar deneylerinde deneklerin tepkisel
davranmalarn nlemek amacyla, deneyin amacnn gizlenmesi ve insanlarn kan-
drlmalar nemli bir etik sorun olarak karflmza kabilir.
1. nite - Psikolojinin Doas 13
zet
N
AM A
Psikoloji yaklaflmlarn zetlemek.
seimden de sorumlu olduklarn ileri srer. Bu
1 yaklaflma gre, insanlar kendini gereklefltirme
Psikolojinin yzyl aflkn tarihinde, psikolojiye eilimiyle doarlar ve engellenmezlerse kendile-
dair eflitli yaklaflmlar ortaya kmfltr. Tarihsel rini gelifltirecek yollar seerler.
olarak ilk psikoloji yaklaflm, iebakfl yntemiy-
le, zihinsel ifllemi paralara blerek, en temel zi-
hinsel elementleri saptamay hedefleyen yapsal-
N
A M A
Psikolojiyi tanmlamak ve psikolojinin alt dalla-
2 rn listelemek.
clktr. Bu yaklaflmn ncs, psikolojinin de Psikolojinin yzyl aflkn tarihi iinde psikolojiye
kurucusu olarak kabul edilen Wilhelm Wundt ol- farkl farkl yaklaflan eflitli psikoloji akmlar ora-
masna ramen, esas temsilcisi Edward Titche- taya kmfl ve bunlar psikolojiyi kendi bakfl a-
nerdr. William Jamesin ncln yapt ifl- larndan tanmlamfltr. Fakat bugn artk yaygn
levselcilik yaklaflm, zihnin yapsyla deil ne ifle olarak kabul edilen tanma gre, psikoloji davra-
yaradyla ilgilenilmesi gerektiini savunan bir nfln ve zihnin bilimsel olarak incelenmesidir.
psikoloji yaklaflmdr. Almanyada ortaya kan Psikoloji insann tm ynleriyle ilgilenen ok ge-
Gestalt psikolojisinin temsilcileri de, ifllevselciler nifl bir alan olduu iin alflma alanlar da ok
gibi zihne dair yapsalc fikirleri reddetmifllerdir. eflitlidir. Bunlar arasnda bafllcalar geliflim psi-
Gestalt psikologlar, zihinsel etkinliklerin zellik- kolojisi, sosyal psikoloji, klinik psikoloji, ends-
le de algnn, paralara blnerek deil tam ter- tri ve rgt psikolojisi ve deneysel psikolojidir.
sine bir btn olarak ele alndnda anlafllabile-
ceini iddia etmifllerdir. Avrupada psikolojiyi
zihnin alfllmas olarak anlayan yaklaflmlara
N
AM A
Psikolojide kullanlan arafltrma yntemlerini
3 listelemek ve birbiriyle karfllafltrmak.
karfllk, ABDde John. B. Watson psikolojinin Psikologlar farkl bakfl alarndan dolay ve
nesnel bir bilim olabilmesi iin zihin gibi gzle- farkl amalar gereklefltirmek iin deiflik arafl-
nemeyen yaplarn alfllmasna itiraz etmifl ve trma yntemlerini kullanrlar. Bunlar drt bafl-
psikolojinin sadece gzlenebilir olan davranfl lkta toplanabilir: doal gzlem, survey, vaka in-
alflmas gerektiini ileri srmfltr. Davranfl- celemesi ve deney. Doal gzlem doal ortam-
lk ad verilen bu yaklaflmn dier nemli temsil- larda, kendiliinden ortaya kan davranfllar in-
cisi B. F. Skinner, Watsonun tanmlad uyarc- celemek iin ok elveriflli bir yntemdir. Ancak
tepki psikolojisinden farkl olarak, davranfllarn gzlemcinin znel yorumlar arafltrma sonula-
ounun uyarclar tarafndan bafllatlmadn, rnn gvenilirliini etkileyebilir. Vaka inceleme-
yani davranfl belirleyenin uyarclar deil, dav- si de doal gzlem gibi betimsel bir yntemdir.
ranfllarn sonular olduunu ileri srmfltr. Vaka incelemesi tek kiflinin flimdi yaflad ve
ABD.de davranflln yaygnlaflmaya bafllad gemiflte yaflad deneyimlere ait detayl bilgi-
sralarda, Avrupada, Viyanada psikodinamik nin analizine dayandndan, doal gzlem gibi
yaklaflmn ncs Sigmund Freud, kendi klini- znel yorumlara ak bir yntemdir. Ayrca, bu
inde hastalar zerinde yapt alflmalar sonu- her iki yntem farkl gerekelerle de olsa, elde
cunda insan davranfllarnn altnda yatan dina- edilen sonular genellemeye izin veren yn-
miklerin bilindfl olduu tezine dayanan bir ki- temler deildir. Dier yandan survey, vaka ince-
flilik kuram ve bir tedavi yntemi gelifltirmifltir. lemesinin tersine ok sayda kifliden ok miktar-
1960lardan itibaren ortaya kan ve gnmzde da ama yzeysel bilgi edinilmesidir. Yine ilk iki
psikolojiye egemen olan biliflselci yaklaflm, in- yntemden farkl olarak bulgularn yksek d-
sann sadece davranfllarnn deil, biliflsel yap zeyde genellenebilirlii vardr. Ayrca bu yn-
ve srelerinin de bilimsel olarak alfllabilece- temde niceliksel veri elde edildiinden, deifl-
ini ve alfllmas gerektiini ileri srer. Bu yak- kenler aras korelasyonlar da analiz edilebilir.
laflmn savunucularna gre, biliflsel sreler Ancak deiflkenler arasnda neden-sonu iliflkisi
dorudan gzlenemese de davranfltan karsa- kurulamaz. Diflkenler arasnda neden-sonu
nabilir. Son olarak, psikolojide zellikle de kifli- iliflkisinin kurulabildii yntem deneydir. De-
lik psikolojisi ve klinik psikolojide etkili olan in- ney, dier tm yntemler iinde arafltrmacnn
sancl psikoloji, insan davranfln bilindfl sre- kontrolnn en yksek olduu ve en kesin ve
ler ya da evredeki uyarclar tarafndan belirlen- en nesnel sonularn alnd yntemdir. Ama
mediini, insanlarn davranfllarn sergilerken z- elde edilen bulgularn kesinliine ramen, dfl
gr iradeleri temelinde seim yaptklarn ve bu dnyaya genellenebilirlii snrldr.
14 Psikolojiye Girifl
Kendimizi Snayalm
1. Psikolojide ilk laboratuvar hangi psikoloji okulu ta- 6. Alkoln renme zerindeki etkisini arafltran bir labo-
rafndan kurulmufltur? ratuvar deneyinde, bir grup denee alkoll iki iirilmifl,
a. fllevselcilik dier bir grup denee ise alkolsz iki iirilmifltir. Daha
sonra her iki gruba da bir renme testi uygulanmfltr. Bu
b. Yapsalclk
deneyde, srasyla deneklere verilen alkoln ad ve alko-
c. Davranfllk ln verildii grubun ad afladakilerden hangisidir?
d. Psikanaliz a. Baml deiflken; kontrol grubu
e. Biliflselcilik b. Bamsz deiflken; deney grubu
c. Karfltrc deiflken; deney grubu
d. Bamsz deiflken; kontrol grubu
2. Psikolojik bozukluklarn saptanmas, nedenlerinin
e. Karfltrc deiflken; kontrol grubu
arafltrlmas ve bu bozukluklarn iyilefltirilmesiyle ilgile-
nen psikoloji alan afladakilerden hangisidir? 7. Aflada verilen ifadelerden hangisi biliflsel psikolo-
a. Endstri ve rgt psikolojisi jiyi tanmlayan zelliklerden biri olabilir?
b. Sosyal psikoloji a. nsanlar bu dnyaya kendini gereklefltirme ei-
limi ile doarlar.
c. Klinik psikoloji
b. nsann bilindfl ierikleri kendini ryalarda ele
d. Geliflim psikolojisi verir.
e. Deneysel psikoloji c. Bellek dorudan gzlenemeyen bir biliflsel ya-
pdr ama bellek performans llebilir.
3. Bir alflmada bir denein bir uyarcya karfl verdii d. evredeki uyarclar dzenleyerek, organizma-
da istendik davranfl ortaya karabilirsiniz.
tepkiler, genellikle
e. nsanlar hayatta zgr iradeleriyle seimler ya-
a. Bamsz deiflkendir. parlar.
b. rneklemdir.
c. Karfltrc deiflkendir. 8. Bir lkede yaklaflan genel seimlerden nce, politik
d. Denencedir. tercihleri saptamak zere tm semenleri temsil eden
bir rneklem zerinde yaplan bir survey alflmas afla-
e. Baml deiflkendir.
daki sorulardan hangisine yant veremez?
a. Genel olarak en ok tercih edilen siyasi partinin
4. Afladakilerden hangisi olumsuz korelasyona bir neden tercih edildiine
rnektir? b. Hangi ilde hangi siyasi partinin daha fazla tercih
a. Derslere devamszlk azaldka, dersteki baflar edildiine
ykselir. c. Kadn ve erkeklerin politik tercihlerinde farkllk
olup olmadna
b. Bir ailede alflan kifli says arttka, ailenin ge-
d. Krsal kesim ve kentlerde politik tercih farkllk-
liri ykselir. lar olup olmadna
c. Kiflinin yaflad stres miktar arttka, depresyo- e. Genlerle yaflllar arasnda politik tercih farkl-
na girme olasl ykselir. lklar olup olmadna
d. Bir toplumda yoksulluk azaldka, fliddet azalr.
9. Hipotez (denence) testi afladaki arafltrma yntem-
e. evredeki grlt dzeyi arttka, stres miktar
lerinin hangisinde mmkndr?
artar. a. Doal gzlem
b. Vaka alflmas
5. Yapsalcla tepki olarak ortaya kan ve psikolo- c. Deney
jinin gzlenebilir olanla kendini snrlamas gerektii- d. Survey
e. rneklem
ni ileri sren psikoloji yaklaflm afladakilerden han-
gisidir? 10. Bir biliflsel psikoloun afladakilerden hangisini a-
a. Psikodinamik yaklaflm lflma olasl yksektir?
b. fllevselci yaklaflm a. Alg ve bellek deneyleri yapmak
c. Gestalt yaklaflm b. Farelerin renme davranfllarn arafltrmak
c. Terapi arafltrmalar yapmak
d. Davranfl yaklaflm
d. Hayvan davranfllarn doal ortamlarnda
e. Biliflselci yaklaflm gzlemek
e. Kiflilik analizi yapmak
1. nite - Psikolojinin Doas 15
Yaflamn inden
Pes etme
(Bylece Selin azna ald 5. ataldan sonra, zafer ka-
zanmfl komutan edasyla glmser ve)
PAZARTES, MART 03, 2008 S: Anne ne gzel btn yemeimi yedim, di mi? Sen
ok mu mutlu oldun?
ocuk yetifltirme yntemleri
A: Evet Selincim, ok mutlu oldum. Yemeini yediin
ocuk yetifltirmeyle ilgili birsr model var; Montesso-
iin teflekkr ederim.
ri, Highscope, Reggio Emilia her neyse. Peki ocuk ye-
tifltirmede oyalama, kzma, rflvet, tehdit ve pes etme
Bu anlattm anne-babalkla ilgili derslerde vaka alfl-
yntemi var m? Bu yntemi uygulayanlar ne demek is-
mas (anlayn iflte case study yani) olarak okutuluyor.
tediimi gayet iyi bilir. Bilmeyenlere ise bir rnek:
Yani o kadar para dkp kitabn almaya, okuluna git-
meye gerek yok. Benim yaptklarm yapmayn yeter.
Oyalama
Anne: Selin hadi yemeini ye. (Azna bir lokma atar ve
Not: Bu arada, Babamzn yntemi biraz daha farkl,
atal brakr).
flyle: Ne istiyorsa onu yesin, a kalacak deil ya, o-
A: Yesene hayatm? (Azna bir lokma daha atar, uzun
cuu rahat brak. Doru hakl, lolipop-srpriz yumur-
uzun iner. Yutmas neredeyse 1 dky bulur. Anne
ta-ikolata ls gayet doyurucudur, stne verdii
umutla ve sabrla bekler. Selin yine ataln brakr)
mutluluk da cabas...
A: Yemeini yer misin ltfen?
S: Bu yemek biraz ekfli
A: Hayr, ekfli mekfli deil. Yer misin ltfen?
(Selin elini yourda batrr ve masa, sandalye gibi her-
yere srer ama bir trl yemei azna atmaz.)
Kaynak: http://selin-kemiktarak.blogspot.com/2008/
03/ocuk-yetitirme-yntemleri.html
A: Hayr David! Yemeinle oynama Daviiid!
(Selin esprinin hatrna glmseyip bir lokma daha alr.
Yine bir saat beklenir)
Kzma
A: Selin yemeini yeeeee! (Selin yemeiyle oynamaya
devam eder)
A: Bak ok kzyorum ama...
S: Ben doydum anne.
Rflvet
A: Yemeini bitirdiinde istersen gidip lolipop alalm,
ne dersin?
S: Yaflasn! Bak bitiriyorum anne.
(Tek bir ataldan sonra, yine yemekle oynamaya bafllar)
16 Psikolojiye Girifl
Sra Sizde 3
Gnlk yaflamdaki genel kullanmda sklkla psikolog
ve psikiyatr birbirinin yerine kullanlmaktadr. Klinik
psikologlar ve psikiyatrlar ayn ortamda alflsalar ve
birbirine benzer ifller yapsalar da aralarnda farkllklar
vardr. Bu her iki meslek grubu da ruhsal bozuklukla-
rn tan ve tedavisiyle uraflrlar. Ancak aralarnda ok
temel baz farkllklar vardr. Psikiyatrlar tp eitimi al-
mfl birer hekimdir; tp fakltelerini bitirip psikiyatri da-
lnda uzmanlk almfllardr. Bu yzden ruhsal bozukluk-
lar ilala tedavi ederler. Yani ila yazma yetkileri var-
dr. Oysa psikologlar psikoloji blm mezunudurlar;
hekim deildirler. Bu yzden ilala tedavi yapamazlar.
Klinik psikologlar ruhsal hastalklarn tedavisinde psi-
koterapiden faydalanrlar. Ancak psikiyatrlar da zel
eitim almfllarsa psikoterapi yapabilirler.
1. nite - Psikolojinin Doas 17
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Sra Sizde 4 Arkona, S. A. (1998). Sosyal Psikoloji. Alfa, stanbul.
Psikoloji ok genifl arafltrma ve uygulama alanlar olan Atkinson, R. L., Atkinson, R. C. ve Hilgard, E. R. (1995).
bir bilim daldr. Arafltrma bulgular biriktike yeni uz- Introduction to Psychology. ev. Kemal Atakay,
manlk alanlar da ortaya kmaktadr. Bu uzmanlk alan- Mustafa Atakay ve Aysun Yavuz, Psikolojiye Girifl,
larndan biri adli psikolojidir. Adli psikologlar hukuki Sosyal Yaynlar, stanbul.
ve adli alanlarda alflmaktadr. fiu tr ifller yaparlar: Ha- Gray, P. (1999). Psychology. Worth Publishers, New
pishane mahkumlaryla ve aileleriyle alflmak, polisler- York.
le ve flartl salnmfl sanklarn gzetim memurlaryla ko- Morris, C. G. (2002). Understanding Psychology. ev.
nuflarak bu insanlarn psikolojilerini daha iyi anlamala- Ed. H. Belgin Ayvaflk ve Melike Sayl, Psikolojiyi
rna yardmc olmak, bir sulunun cezai ehliyeti olup Anlamak (Psikolojiye Girifl), Trk Psikologlar Der-
olmadna karar verilmesine yardmc olmak vb. nei Yaynlar No:23, Ankara.
Uba, L. Ve Huang, K. (1999). Psychology. Longman,
Sra Sizde 5 New York.
Elbette hepimiz gnlk yaflammzda srekli evremizi
gzlyoruz. Ancak psikolog ve dier bilim alanlarnda
alflan arafltrmaclarn yaptklar doal gzlem bundan
farkldr. Bilim insanlarnn gereklefltirdikleri doal gz-
lem, sre olarak bafltan sona yaplandrlmfl bir sre-
tir; yani alflmann amac, nerede yaplaca, kimlerin
gzlenecei, ne kadar srelerle gzlenecei ve gzle-
me sreci iindeki her fleyin mi yoksa nceden belir-
lenmifl ve tanmlanmfl davranfllarn m kaydedilecei
bellidir. Doal gzlemde sistematik olarak veriler kay-
dedilir. Arafltrmac verileri kaydederken bir kodlama
sistemi de gelifltirmifl olabilir. Ayrca verilerin kaydedil-
mesinde video kamera vb. aralar da kullanlabilir.
2
PSKOLOJYE GRfi
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
Sinir hcresi nronu ve alflma sistemini tanmlayabilecek,
Merkezi sinir sistemi ve onu oluflturan yaplarn alflma ama ve prensipleri-
N
ni aklayabilecek,
Sa ve Sol beyin uzmanlk alanlar ve davranfllara yansmalarn betimleye-
N
bilecek,
evresel sinir sistemi ve onu oluflturan yaplarn alflma ama ve prensiple-
N
rini aklayabilecek,
salg sistemi ve onu oluflturan yaplarn alflma ama ve prensiplerini ak-
N
layabilecek,
Doufltan ve sonradan kazanlan davranfl zelliklerine iliflkin genetik faktr-
leri tanmlayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Nron Ayrk beyin hastas
Miyelin Klf Akson
Otonom sinir sistemi Parasempatik blm
Tiroid bezi Nrotransmiter
Pineal bez Sinaps
Dendrit salg sistemi
Sempatik blm Omurilik
Efinefrin Genetik
indekiler
GRfi
SNR HCRES NRONLAR
Psikolojiye Girifl Davranfln SNR SSTEM
Fizyolojisi
SALGI SSTEM
GENETK VE DAVRANIfi
Davranfln Fizyolojisi
GRfi
Vcudumuz ou zaman farknda olduumuz ya da olmadmz tepki ve davra-
nfllar meydana getirir. Psikoloji bilimi davranfllar ve ardnda yatan biliflsel sre-
ler zerinde alfltndan davranfl meydana getiren isel ve biyolojik nedenlerin
bilinmesi nemlidir. Vcudumuzdaki hormonlar, alnan ilalar, alkol gibi madde-
lerin, beynin ya da vcudun herhangi bir blgesinde oluflan hasarn meydana ge-
tirdii davranfl deiflikleri psikolojinin biyolojik altyapsn oluflturmaktadr.
Vcudumuzda iflitme, grme, dflnme, hissetme ve hatrlama gibi farkl sis-
temler uyumlu bir biimde alflmaktadr. Bu noktada insan vcudunda davranfl-
lar dzenleme adna sinir sistemi ve i salg sistemi nemli grevler stlenirler.
nsann evresi ile iliflkisini; bedenin eflitli organlar, dokular ve hcreleri ara-
snda iflbirliini salayan, vcutta mesaj alflveriflinden sorumlu yap sinir sistemi
olarak adlandrlr (Baymur, 1996). nsanlarda duyusal mekanizmalarn alflmas
ancak sinir sisteminin salkl alflmas ile mmkndr. rnein, gzn dzgn
bir flekilde grme ifllevini yerine getirebilmesi iin tek baflna bir organ olarak
salkl alflmas yetmemektedir. Bunun yan sra beynin grme ile ilgili ksm-
nn ve aradaki iletiflimi salayan grme sinirinin de salkl bir flekilde alflmas
gerekmektedir. Bu sebeple vcudumuzdaki duyu ile ilgili organlar alflsa dahi
bu organlarla ilgili sinir sisteminde yaflanacak bir aksaklk duyu kaybna yol aa-
bilecektir.
Kan dolaflm iersine kimyasal maddeler salglamakla grevli bezlerden oluflan
sistem ise i salg sistemidir. Bu kimyasal maddeler davranfllarn altyapsn olufl-
turan sinir ve kaslarn harekete geirilmesinde, metabolizmann faaliyetleri ile cin-
siyet ve geliflimle ilgili yapnn dzenlenmesinde etkilidirler.
rnein elinize ine battnda neler olduunu dflnn. Elinize ine batt
andan elinizi hzla geri ekmenize kadar geen o ksa sre iersinde vcutta ol-
duka karmaflk bir sre yaflanmaktadr. Parmaktaki duyusal hcreler parman-
za birfleyin battnn bilgisini aldktan sonra, bu bilgi onurilie iletilir ve refleks
davranfl olarak el hzla geri ekilir. Bu bilgi ayn zamanda vcudun dier blm-
lerine de gnderilir. Bu bilgiyle birlikte nefes alp verme hz artar, kalp daha hz-
l atmaya bafllar. Ayn zamanda vcuttaki bu acil durumla birlikte kann phtlaflma-
s iin ya da acy dindirmek adna kann iine kimyasal maddeler salglanr. Dier
bir taraftan mesajn yorumlanmas iin daha ok bilgiye ihtiya vardr. Yaral olan
yere bakarak elinizi aznza gtrmek, souk suya sokmak, bir yara bandyla ka-
20 Psikolojiye Girifl
fiekil 2.1
MYELN
KILIFI
RANVER
DM
AKSON Nron
EKRDEK Sinir
GVDE
Miyelin klf
DENDRTLER
(ALGILAYICILAR) AKSON
ULARI
SCHWANN (LETCLER)
HCRELER
(MYELN YAPARLAR)
NRON(SNR HCRES)
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 21
fiekil 2.2
lk hcreden gelen akson
kinci hcreden gelen akson
Sinaps ncesi
sonlanma
Sinaps
kesecikleri
SNAPS
Sinaps
yar
SIRA SZDE Alnan bir hasardan sonra beyin kendi kendini tedavi edip, yeni nronlar retebilir mi?
SIRA SZDE
1 Tartflnz.
D fi N E L M SNR SSTEM
D fi N E L M
Vcudumuzdaki sinir sistemi, merkezi sinir sistemi ve merkezi sinir sistemi organ-
S O R U lar olan beyin
S O ve
R Uomurilii dier organlara balayan sinirlerden oluflan evresel si-
nir sisteminden meydana gelmektedir. Btn sinir sistemini afladaki gibi srala-
mamz mmkndr.
DKKAT DKKAT
Merkezi sinir sistemi
Beyin
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
Omurilik
evresel Sinir sistemi
Somatik sistem
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
- Sempatik Blm
- Parasempatik Blm
K T A P Otonom
K T A Sistem
P
TELEVZYON TELEVZYON
NTERNET NTERNET
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 23
Beyin
Sinir sistemi denilince ilk akla gelen beyin, vcudumuzdaki nronlarn byk ks-
mnn yaklaflk olarak yzde 90dan fazlasnn yer ald yerdir. Farknda olma,
mantk yrtme renme bellek ve duygularn merkezi olan beyin, organizmann
davranfllarna yn verme anlamnda nemli bir iflleve sahiptir.
Beyin ayr blmden oluflur. Birbirlerinden ayr olarak grnse de bu b-
lm insan davranfllarnn flekillenmesinde birbirleriyle iliflkilidir. Bu blm
omurilie en yakn ksmdan bafllayarak arka beyin, orta beyin ve n beyin fleklin-
de sralamak mmkndr.
Arka Beyin
Arka beyin; omurilie en yakn blge olarak pons, medulla ve beyincikten olufl-
maktadr
Medulla
Beyinde ilk evrimleflen blge olduuna inanlan bu ksm tm omurgallarda bu-
lunmaktadr. Omurilie en yakn olan ksm medulla olup bu ksm en ilkel canl-
larda bile hayati fonksiyonlar olan kalp atfl, kan basnc ve nefes alp vermenin
dzenlenmesi gibi unsurlar kontrol etmektedir. Ayrca omurilik ksmna en yakn
ksm olduundan beynin daha st noktalarna giden sinirlerin getii bir alandr.
Burada vcudun sol yanndan gelen aksonlar beynin sa, vcudun sa yanndan
gelenler ise vcudun sol yanna ynelirler.
Pons
Medulla zerinde yer alan beynin bu blgesi, canllar iin nemli olan uyku-uya-
nklk dengesini rettii kimyasallarla dzenler.
Beyincik
Beynin drttte biri kadar olan beyinciin asl ifllevleri hareketler arasndaki iflbirli-
ini ve sahip olduu denge refleksleri ile vcudun dengesini salamaktadr. Beyin-
cikten yoksun bir hayvanda dflnme, davranfl ve duysallk ile ilgili bir problem
yaflanmaz. Fakat hayvan bu yoksunluktan tr uamaz ve dengeli bir flekilde y-
ryemez. Beyincikte yaflanan hasarlar sonucu denge kaybnn yansra davranfllar-
da koordinasyon bozukluklarna rastlamak mmkndr.
Orta Beyin
Pons ve beyincikten sonra daha st ksmda beyin sapnn geniflledii yer olan or-
ta beyin, beyinde ar ile ilgili bilginin kayt edildii birka blgeden biridir. Orta
beyin ayrca iflitme ve grme iin de nemli bir blgedir.
n Beyin
Beyin sapnn zerinde yer alan kafatasnn iine uyum salayarak onun iini dol-
duran kvrml yap n beyindir. Beyin sap zerinde, koku hari, vcuttaki duyu-
24 Psikolojiye Girifl
Talamus: Koku hari, larn alclar araclyla aktarlan mesajlar ileten ksm olan iki adet yumurta flek-
vcuttaki duyular
araclyla aktarlan lindeki yapya talamus ad verilmektedir. Beyinde blmler arasnda yollanan
mesajlar ileten ksmdr. mesajlarn birounun geifl alan talamustur.
Hipotalamus: Alk susuzluk,
Talamusun altnda gdler zerinde byk etkisi olan hipotalamus yer al-
cinsellie ynelik maktadr. Alk susuzluk, cinsellie ynelik davranfllarn dzenlenmesinde hipo-
davranfllarn talamusun etkisi byktr. Canly davranfla ynlendiren gdlerin flekillenmesi
dzenlenmesinde etkili olan
blmdr. hipotalamus tarafndan gereeklefltrilir. Bunun yannda vcut ss, uyku ve duygu-
sal davranfllarn dzenlenmesinin grevi de hipotalamusa aittir. Stres ile iliflkili
olarak sinir sistemi faaliyetlerinin flekillenmesi de hipotalamus tarafndan gereek-
lefltirilir.
fiekil 2.3
Balant
n lob Parietal
lob
Konuflma
alan
Yan lob Arka
lob Grme
flitme alan alan
Duyusal
konuflma alan
Beyin Loblar
Beyin denildiinde ilk akla gelen, kvrml ve iki yarm kre fleklinde en dfl ksm
oluflturan bu blge beyin kabuu (korteks) olarak adlandrlr. nsan beynininin
yzde 80ini oluflturan bu ksm kafatasnn iini daha iyi doldurabilmek adna kv-
rml bir flekle sahiptir. Beyin kabuu iki yarm kre halinde asl beyni oluflturan
n, orta ve arka beynin zerini rten bir yapdadr. nsan beyninin arlk olarak
yzde 80ini, nronlar olarak da yzde 70ini beyin kabuu oluflturmaktadr.
Beyin kabuu zerinde yer alan vadi ya da atlak olarak adlandrlan yap ile
n ve arka ksmlara ayrlmaktadr. Bu snrla ayrlan ksmlarn nnde yer alan
blmde vcut hareketlerinin flekillenmesini salayan kortikal (motor) alanlar, bu
blgenin arkasndaki ksmda ise duyulardan gelen bilgilerin deerlendirildii du-
yusal alanlar bulunmaktadr.
Ayrca vcudun farkl blgelerinden gelen bilgilerin birlefltirilip renme, d-
flnme, hatrlama ve dil ile ilgili anlama, kullanma becerilerine ynelik ifllevlerin
yerine getirildii genifl blgeler arflm alanlar olarak adlandrlr.
Beyin zerindeki atlak ve ayrk fleklindeki yaplar ayn zamanda beyin kabu-
unun gerek uzmanlk gerekse flekilsel olarak blmlenmesini salar. Birbirinden
ayrlan bu blgeler beyin kabuunda 4 farkl lob fleklinde oksipital lob, temporal
lob (flakak loblar), parietal lob, n (frontal) lob adlaryla yer almaktadr.
Oksipital Lob
Beyin yarm krelerin en arkada yer alan ksm olup grsel bilginin ifllendii yer-
dir. Grsel bilgi ile birlikte evredeki renk, hareket ve flekillerle ilgili deneyimlerin
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 25
yafland lobdur. Bu blgede alnacak bir darbe sonucu oluflan hasarlar gzlerde
veya gz ile beyin aras sinirsel balantlarda bir sorun olmamasna ramen krl-
e neden olabilmektedir.
Parietal Lob
fiakak loblar ve oksipital lobun zerinde beynin n st ksmnn her iki tarafnda
yer alr. Bu lob scaklk, temas, derinlik, yn, perspektif, byklk, vb. alglar, du-
yu uyarclarn yorumlama, bellek, dikkat, konuflma ve yazma gibi ifllevlerde ar-
lkl bir rol oynamaktadr. Parietal lob, vcuttaki deri, kas eklemlerde yer alan du-
yusal alclardan bilgi alarak bu mesajlar duyusal yanstma alanlar ad verilen
alanlarda kayt eder. Yn ve perspektif ile ilgili olarak bir adresi tanmlamak, hari-
tay izlemek gibi mekansal yeterliliklerde de bu lobun etkisinin byk olduunu
sylemek mmkndr.
Frontal (n Lob)
Alnn arka, beynin n tarafnda yerleflimli, bilinli dflnmeden sorumlu olan be-
yin blgesidir. nsan beyninin yarsna yakn ksmn oluflturan bu lobta yer alan
motor yanstma alanlar sayesinde beyinden vcuda ynelen tepki mesajlar, v-
cuttaki eflitli kas ve salg bezlerine yolculuklarna buradan bafllar. Bu blgenin uz-
manlk alan ile ilgili bilgiler ok net olmamakla birlikte eldeki bilgiler, eflitli hay-
van deneyleri ve snrl sayda n loblar hasar grmfl kiflilerden elde edilen vaka
alflmalar ile flekillenmektedir. n lobun alflmas ve ifllevleri ile ilgili en nemli
bilgilerin elde edildii vakalardan biri de Phineas Gage vakasdr.
Resim 2.1
26 Psikolojiye Girifl
Resim 2.1de Phineas Gagein n lobuna zarar veren demir ubukla verdii poz
ve demir ubuun kafatasnda izledii yol grlmektedir.
Phineas Gage (1823-1860) tp tarihinde kaydedilen ilk ar beyin yaralanmas
vakalarndan biridir. Phineas Gage Vermontda kayalar patlatarak tren yolu aan ifl-
ilerin ustabafls olarak alflmaktadr. O zamann imkanlar dorultusunda kayala-
r patlatmak iin kaya iinde baz nemli noktalara derin delikler alp bu alan
deliklere barut yerlefltirilerek barutun stne biraz kum atlp, demir ubukla skfl-
trlarak patlatma ifllemi yaplmaktadr. Bu deliklere yerlefltirilen fitilin atefllenmeden
nce kumun zerinden barutun demir bir ubukla skfltrlmas gerekmektedir.
Gage delie barut ve fitili yerlefltirdikten sonra bir anlk dikkatsizlikle barut
annda Gagein yzne doru patlar ve patlatmada kulland demir ubuk Ga-
gein sol yanandan girer, kafatasn alttan delip beyninin n tarafn geerek ka-
fatasnn st tarafndan yksek hzda kar. Bu 6 kilodan ar, 1 metreden uzun ge-
nifl tarafnda 3.5 santimetre apnda, inceltildii dier ucunda 6.35 milimetre apn-
da olan ubuk, 30 metreden daha uzak bir mesafede kan ve beyin paralaryla
kapl olarak bulunur. Patlamann sarsntsyla yere yuvarlanan Phineas Gage yere
savrulmufl, sersemlemifl ama bilinci aktr. Kazay takip eden dakikalar ierisinde
Gage ayaa kalkp yrmeye bafllar. Grnflte ifllevsel bir sknts olmayan Gage
iin kifliliinde dramatik deiflimler bafllar.
Dikkat, alg, hafza, zekasna veya konuflma yetisine bir zarar gelmemesine ra-
men daha nceden renilmifl sosyal adetler ve etik kurallar kaybolmufltur. Kar-
Resim 2.2 maflk sosyal bir ortamda gelecei tahmin
etmek ve ona uygun plan gelifltirmek gibi
Gagein kafatas ve insana zg olan yetenekler beyninin bir
onu delip geen
demir ubuk alann zarar grmesiyle birlikte varln yi-
Harvard tirmifltir. Zararl ve saldrgan kararlar alan
niversitesi tp ve bunlar hi ekinmeden uygulayan ve
fakltesi
bnyesindeki
savunan birisi konumuna gelmifltir. Deer
Warren Anatomi sistemi ya deiflmifl ya da eski deerleri ar-
Mzesinde tk kararlarn etkilemez duruma gelmifltir.
sergilenmektedir. Bu sebeple, Gage vakas frontal lobun kifli-
(Graham Gordon
Ramsay. 2001) lie katkda bulunduunun ilk delili sayl-
maktadr.
Beyinden kan hareketi ynlendiren sinirler apraz bir flekilde yer alr. Bu de-
mektir ki beynin sol yarm kresi vcudun sa tarafn, beynin sa yarm kresi ise
vcudun sol tarafn kontrol etmektedir. Ayn flekilde vcudun sa tarafna gelen
uyaranlarn beynin sol tarafn, vcudun sol tarafna gelen uyaranlarn ise beynin
sol yanndaki yarm kreye ilk olarak geldiini sylemek mmkndr. rnein,
sa burun deliine gelen ya da sa gze gelen uyaranlar beynin sol tarafnda, sol
burun deliine ya da sol gze gelen uyaranlar beynin sa tarafnda ifllenmektedir.
Normal ve salkl bir flekilde alflan beyinde iki yarm kre arasndaki bilgi alfl-
verifli korpus kallosum tarafndan gereklefltirilir. ki yarm kre arasnda bilgi alfl-
verifli salayan korpus kallosum herhangi bir nedenle ifllevini yerine getiremedi-
inde ya da cerrahi bir mdahale sonucu ayrldnda ayrk beyin denilen durum
oluflmaktadr. zellikle beynin iki yarm kre-
sinin uzmanlk alanlarnn ne olduunu daha Resim 2.3
iyi anlayabilmek adna ayrk beyin hastalar Roger Sperry, ayrk
olarak adlandrlan kiflilerden elde edilen ve- beyin
rilerin katklar ok byktr. Roger Sperry alflmalaryla
nobel dl
ve arkadafllarnn 1981 ylnda onlara Nobel kazanmfltr.
dl getiren epilepsi hastalar zerinde yap-
tklar alflmalar bu anlamda nemlidir.
Sperry ve arkadafllar epilepsi hastalarnda
epilepsi nbetlerinin etkilerinin bir yarm k-
reden dierine yaylmasn nlemek iin ara-
daki korpus kallosumu kesmifller ve nbet-
lerin fliddetini zayflatma yoluna gitmifllerdir.
ki yarm kre arasnda iletiflim ban son-
landran arafltrmaclar bylelikle iki yarm
krenin bamsz olarak nasl alfltklarna
dair bilgi edinme flansn da yakalamfllardr.
Ayrk beyin hastalar ile yaplan deneyde herhangi bir nesnenin flekli ekranda
sa tarafa yanstldnda kifli nesneyi ekrann arkasndaki alandan rahatlkla see-
bilmekte ve nesnenin ne olduunu rahatlkla syleyebilmektedir. nk ekrann
sa tarafna yanstlan fleklin imgesi sa gze gelmekte ve daha sonrasnda vcu-
dun sa tarafndan sorumlu olan beynin sol yarm kresine iletilmektedir. Beynin
sol yarm kresinin konuflma ve szel yeteneklerden sorumlu olduunu bildiimi-
ze gre bu noktada grlen fleklin ne olduunu sylemek konusunda bir sknt
bulunmamaktadr. fiekil 2.4de de grld zere ekrann sanda topu gren ay-
rk beyin hastas grd topu eliyle yoklayarak ekrann arkasndaki blmden
seerek bulmufl ve ayn zamanda bir top gryorum fleklinde grdn szel
ifadeye evirebilmifltir. Buraya kadar salkl bir insandan farkl olarak karfllafllan
herhangi bir problem durumu bulunmamaktadr. Asl problem nesne ekrann so-
lunda yanstldnda ortaya kmaktadr. fiekil 2.4 ikinci grselde de grld
zere ekrann sol tarafnda yanstlan eki fotoraf ile ilgili bilgi nce sol gze ve
daha sonra beynin sa tarafna iletilmektedir. Bu bilgiyi alan sa yarm kre vcu-
dun sol tarafn kontrol ettiinden sol el ile ayrk beyin hastas ekrann arkasdaki
ksmdan ekrandan grd ekici el yordamyla seebilmektedir fakat grd
nesnenin ne olduunu syleyememektedir. nk sa ve sol beyin yarm krele-
ri arasnda korpus kallosumun kesilmesi sebebiyle iletiflim sonlandrlmfltr. Bu
hastalarda flekille ilgili uyarclar beynin sa yarm kresine geldiinde sol beyinle
28 Psikolojiye Girifl
herhangi bir iletiflim olmadndan sa beyin yarm kre de szel yeteneklerle ilgi-
li uzmanlaflmadndan hasta tepkisini Hibir fley grmyorum fleklinde ortaya
koymaktadr.
Resim 2.4
Ne gryorsun? Ne gryorsun?
Ayrk beyin hastalaryla ilgili en nemli nokta sa yarm kre tarafndan algla-
nan fleyin, sol yarm krenin bilinli farkndalna aktarlamaz olufludur. Ayrk be-
yin hastalaryla ilgili yaplan bir dier deneyde de denein gzleri balanarak kifli
iin tandk bir nesne (difl fras, anahtarlk vb.) sol eline konulur. Bu nesnenin
farkna varan ayrk beyin hastasnn bu nesnenin nasl kullanldn taklitle ortaya
koyabildii fakat ne olduunu sylemekte zorland grlmfltr. Eer hastann
sa eli nesneye dokunur ya da beyne nesneden herhangi bir anahtarlktan gelen
bir flkrt gibi sesle ilgili bir veri girifli olursa kifli nesnenin ismini kolaylkla ifade
edebilecektir (Atkinson, 2002).
Sa yarm kre konuflamasa da baz dil yeterliklerine sahiptir. Ayrk beyinli bir
denee iersinde tandk nesnelerden oluflan bir liste gsterilir. Listedeki nesneler
uzun bir sre gsterildikten sonra liste ortadan kaldrlr. Sa yarmkreye ulaflma-
s asndan bardak grseli ekrann solunda ksa bir sreliine yanar. Denekten
fiekil 2.4
Sol ve Sa Beyin Fonksiyonlar
Sol-Lop Fonksiyonlar Sa-Lop Fonksiyonlar
Analitik boyutlu
dflnce dflnce
Mantk Sezgi
Lisan Sanat
Fen ve Ritim ve
matematik mzik
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 29
Retikler Formasyon
Merkezi sinir sistemi iersinde belirli ifllevleri yerine getirmek iin beyinde farkl
blmlerin biraraya gelererek oluflturduu yaplar da mevcuttur. Bu yaplardan bi-
ri de retikler formasyondur. Retikler formasyon vcut iersinde birok yerden,
rnein grme, koklama, iflitme, tad alma sistemlerinden, ar ve scaklk duyula-
r sistemlerinden, kas, eklem yerleri ve tendonlardan, i organlardaki duyu sistem-
lerinden uyarmlar alr. Anestezi amal ve uyku verici ilalar retikler formasyon
iindeki mesaj akfln engellemektedir.
Vcudun birok blgesinden ve beyin merkezlerinden uyarclar alan ve he-
men hemen btn merkezi sinir sistemine uyaranlar gnderen retikler formas-
yon, istemsiz birok koordine hareketin gereklefltirilmesinde ve btn sinir siste-
minin ve vcudun uyank halde tutulmasnda etkin rol oynamaktadr.
Limbik Sistem
Sinir siteminde birbirleriyle iliflkili yaplardan biri de limbik sistemdir. Limbik sis-
tem dflardan gelen veya dflncelerimizle oluflan her trl uyarana karfl bedenin
verecei cevab dzenlemektedir. Stres oluflturan bir durumla karfllaflldnda bu
durumun etkilerini dolaflm ve sindirim sistemi, i salg sistemi fonksiyonlar asn-
dan en aza indirmeye alflan bir sistemdir. Limbik sistemi oluflturan yaplardan
amigdala ve hipokampus yeni bilgi ve anlarn depolanmasnda grevlidirler. Bey-
nin bu blgesiyle ilgili ar hasar olan kiflilerin hasar ncesi bilgileri, yzleri, isim-
leri hatrlamalarna ramen yeni rendiklerini belleklerinde tutamadklar bilin-
mektedir. Hayvanlarla yaplan deneylerde bu blmlerin hasara uramas ya da bu
blmlerin karlmas hayvanlarn sakin ve uysal olmasna, bu blgelerin uyarl-
mas ise korku ve panik ierikli saldrgan davranfllara neden olabilmektedir. Lim-
bik sistemin dier baz blmlerindeki uyarmlar youn haz duygusuna yol aabil-
mektedir. Baz hayvanlarda bu blmlerin uyarlmas hayvann a olduunda da-
hi yiyecei umursamayacak fleklide haz duygusu yaflamasna yol amaktadr.
Limbik sistem dflardan gelen veya dflncelerimizle oluflan her trl uyarana
SIRA SZDE karfl bede- SIRA SZDE
nin verecei cevab ne flekilde dzenleyebilir? Tartflnz. 2
D fi N E L M D fi N E L M
Omurilik
Merkezi sinir sisteminde omurgann iinde vcut boyunca uzanan ve ortasnda yi-
S O R U andran ya-
ne boydan boya sinirlerden oluflan bir kanal ieren, kaln bir kabloyu S O R U
DKKAT DKKAT
Omurilik: Omurgann iinde p omurilik olarak adlandrlr. Karmaflk bir nron kablosu fleklinde vcudun b-
vcut boyunca uzanan ve
ortasnda yine boydan boya lmlerini beyne balar. Omurilik beyin kkne baland blgede omurilik soa-
sinirlerden oluflan bir kanal nn oluflturan pons, medulla ve beyincik yer almaktadr. Bu sebeple omurilii be-
ieren yapdr.
yinden ayran kesin bir snr bulunmamaktadr.
Omurilik beyinden kaslara giden hem de duyusal alclardan omurilie ve bey-
ne mesaj gtren sinirleri barndrr. Omurilikteki nronlar refleks ile ilgili tepkile-
ri olufltururken, beyin ile iletiflim halinde bilinli davranfllarn altyapsn da hazr-
larlar (Ccelolu, 2006)
fiekil 2.5
Beyin
Omurilik
Kamurgalar
aras sinirler
Siyatik
sinir
Femoral (uyluk)
sinir
Kaval kemii
(tibial) siniri
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 31
gelen duyu ile ilgili uyaranlarn da omurilie taflmakla grevlidirler. evresel si-
nir sistemi kiflinin isteine bal alflan Somatik sinir sistemi ve vcutta kendiliin-
den istemsiz olarak alflan Otonom sinir sistemi olmak zere ikiye ayrlr.
Sempatik Blm
Korku, sevin, heyecan gibi durumlarda sempatik sinir sistemi harekete geer. V-
cuda acil durum ars yaparak faaliyet iin hazrlanmas ile ilgili mesaj gnderen
sistemdir. Bu durumda kan basnc artar, kalp hzlanr ve sindirim yavafllar. Genel
olarak vcudumuzun acil durumda sempatik blm harekete getiinde verdii
tepkileri flu flekilde sralamak mmkndr.
Gz bebekleri genifller/byr.
Kalp hzl atar, kalp kas gl pompalar ve kan basnc artar
Dolaflmdaki kan nemli organlara ekilir, iskelet kaslarna ve kalp kaslar-
na daha fazla kan verilir.
Soluk yollar genifller ve solunum hzlanr.
Barsak hareketleri ketlenir.
drar torbas gevfler.
Mide hareketleri ve salgs ketlenir.
Kandaki fleker seviyesi artar.
Parasempatik Blm
Genelde sempatik sinir sistemini dengeleyerek vcuda acil durum bitti, normale
dn ars mesaj gnderir. Uyarlar duyu nronlar araclyla merkezi sinir sis-
temine getirir ve oluflan tepkileri motor nronlarla organlara iletir. Vcudun ken-
dine gelmesini, dinlenme annda enerji dengesinin dzeltilerek sempatik uyarla-
rn eski haline dnmesini salar. Vcudumuzda parasempatik blm harekete
getiinde verilen tepkiler flu flekildedir.
Gzbebekleri daralr, gzyafl bezleri uyarlr.
Tkrk ve barsak salglar artar.
Kalp damarlar alr, kalbin atfl hz azalr.
32 Psikolojiye Girifl
SALGI SSTEM
Endokrin sistemi ya da i salg bezleri; hormon ad verilen salglarn, vcudun
baflka blgelerindeki hedef hcrelere ulafltrabilmek iin kan iine salglayan bez-
lerdir. Hormonlar davranfllar zerinde etkilidir. zellikle vcudun geliflim dnem-
lerinde ergenlik ve menapoz dnemlerinde hormonlar vcut dokularnn organi-
zasyonunda ve vcutta aniden ortaya kan bir deifliklikte etkili grevler stlenir-
ler. te yandan cinsel davranfllar, konsantrasyon, uyku, heyecan ve strese karfl
gelifltirilen tepkilerde etkilidirler. Hormonlardaki ani deifliklikler depresyon gibi
ciddi baz psikolojik rahatszlklarn temelini de oluflturur. Vcudumuzun farkl
blgelerinde farkl grevler stlenmifl salg bezleri bulunmaktadr. Davranfllarn
sebeplerini anlama adna bu bezlerin yaps ve grevlerine deinmek faydal ola-
caktr.
Tiroid Bezi
Grtlak borusunun altnda bulunan troid bezi tiroksin hormonu reterek vcuda
alnan yiyeceklerin enerjiye dnflm hzlarn belirler. Kiflinin canl ve enerjik ol-
ma durumu, zayf ya da kilolu olma durumlar zerinde de etkilidir. Tiroid bezinin
aflr alflmas (hipertiroidizm) konsantrasyonda azalma, uykusuzluk, aflr heye-
canl olma, yorgunluk, sknt durumlarna yol aabilmektedir. Tiroid bezinin yavafl
alflarak az miktarda tiroksin salglamas (hipotiroidizm) srekli yorgunluk, deri-
de kuruluk ve uyuma isteini beraberinde getirmektedir. Tiroid bezinin gerein-
den az alflmas ayrca; iltihaplanmalar, kirelenme gibi bozukluklara yol aabilir.
Paratiroid Bezleri
Paratiroid bezi, tiroidin arkasnda mercimek fleklinde drt tane kk bez olup,
her bir bez ince bir kapsle sarlmfl flekilde konumlanmfltr. Paratiroid bezleri pa-
rathormon salglar. Bu hormonun grevi, kemiklerden kana kalsiyum geiflini
ayarlayarak kann kalsiyum iyonu dzeyini dengede tutmaktr. Kandaki parathor-
mon azaldnda kas spazmlar ve seirmeler; fazla olduunda ise uyuflukluk ve fi-
ziksel koordinasyonda zayflklar grlebilmektedir.
Pineal Bez
Organizmann gn iersindeki faaliyet dzeyini ayarlayan yap pineal bez olarak
adlandrlr. Gnn doufluyla birlikte flk miktarndaki artfl pineal bezin uyarlma-
sn salayarak kana melatonin hormonunun salglanma miktarnn azalmasna ne-
den olmaktadr. Melatonin hormonun salglanmasnn azalmas gne bafllamak
adna organizmay daha aktif ve canl klar. Gnn sonunda fln azalmasyla bir-
likte kana melatonin daha fazla salglanmaya bafllar. Bu noktada organizmann fa-
aliyet dzeyi azalarak ve pineal bez salglad hormon araclyla vcut ssn d-
flrp, organizmann uykuya hazrlanmasna yardmc olur. Bu ve buna benzer et-
kiler gnefl flnn dorudan pineal bezin zerine domasndan tr kufl ve s-
an gibi hayvanlarda daha ok grlmektedir. Bu konu ile ilgili baz arafltrmalar
gneflin daha az olduu blgelerde depresif duygu durumunun kandaki melato-
nin salglanmas ile ilgili olduunu iddia etmektedirler.
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 33
Pankreas
Pankreas, karn blgesinde, midenin arkasnda, ince barsak ile arasndaki kvrm
iinde, safra kesesi ve karaciere komflu olarak yer almaktadr. ki nemli ifllevi
bulunmaktadr: Birincisi niflastann, proteinlerin ve yalarn sindiriminde etkili en-
zimleri reterek barsak kanalna gnderir. kinci olarak, inslin ve glukagon sal-
glayarak bunu dorudan kana verir. nsulin ve glukagon kandaki fleker seviyesi-
nin dzenlenmesinde ve flekerin s ve enerjiye evrilmesinde karfllkl olarak a-
lflan iki hormondur.
Vcudumuzun salkl alflabilmesi iin, srekli olarak kanda bir miktar fleke-
re (glukoza) ihtiya vardr. nslinin grevi kan dolaflmndaki glukozu hcrelere
taflmaktr. nslin eksiklii, besinlerle alnan fleker ve dier besin unsurlarnn, ih-
tiya duyan hcrelere girmesini engeller. nslinin kanda az miktarda olmas, kan
sekeri dzeyini arttrarak bbreklerin fazla suyu atarak bu aflr flekerden kurtulma-
ya alflmasna neden olur. Dokularn su kaybetmesi kanda zehirli maddelerin bi-
rikmesi ve hcre tahribatna yol aar. fieker hastal olarak da bilinen bu durum-
da kandaki fleker dzeyinin normal duruma gelmesi iin inslin alm ve zel di-
yetler uygulanmas gerekmektedir.
Hipofiz Bezi
Hipofiz bir faslye tanesi byklnde bir endokrin bezdir. Beyin tabannda, hi-
potalamusun altnda bir knt fleklinde uzanan hipofiz bezi hormon retip salg-
layarak vcuttaki denge durumunu (homeostatis) dzenler. Hipofizin n ksm b-
tn i salg bezlerini denetlemektedir bu sebeple patron bez olarak tanmlanr.
Bu balamda n hipofiz, endokrin ve sinir sistemi arasndaki en byk organizas-
yon an kontrol etmektedir. Salglad byme hormonuyla vcudun byme
hzn ve miktarn denetler. Ccelik, devlik ile ilgili fiziksel durumlar bu bezin a-
lflmasyla ilgilidir.
Birbirinden farkl ifllev gren iki blmden oluflan hipofiz bezinde arka hipo-
fiz ksmnda retilen hormonlarla ise vcut hcrelerindeki su miktar ve dolaysy-
la kan basnc dzenlenir. Arka hipofizde retilen bir dier hormon olan oksitosin
ise doum srasnda rahim kaslmalarn ve meme bezlerinin st retimini sala-
maktadr.
Gonadlar
Erkeklerde erbezleri, kadnlarda yumurtalklar ve az miktarda da bbrekst bez-
leri erkeklik ve kadnlk hormonu olarak bilinen androjen ve strojen salglarlar.
Bu iki hormon her iki cinste de bulunur. Fakat erkeklerde androjen, kadnlarda s-
trojen daha baskndr. Kadnlarda hamilelikte 3 ve 4. aylarda testosteron hormonu-
nun varl; fetsn erkek, yokluu ise kz olarak geliflmesine yol aacaktr (Kalat,
1988). Testosteron ve dier androjenler hem erkek hem de kadn yetiflkinlerde cin-
sel ilgi ve cinsel davranfllar ynlendirir. Kadnlarda fazla miktarda androjen re-
tilmesi sesin kalnlaflmas, sakaln kmas, ve gslerin klmesine yol aarken,
erkeklerde strojenn artmas tam ters bir flekilde sesin incelmesi, sakaln kmama-
s ve gslerde bymeye neden olur. Birok arafltrma testosteronun saldrgan-
lk ve fliddet davranfllarnda rol oynadn gstermektedir.
strojen, testoreronla iliflkilidir fakat saldrganlk davranfln etkilememektedir.
Daha ok kadnlarda cinsel davranflla ilgili olan strojen yumurtalklar alndnda
azalr, fakat cinsel ilgi belirgin dzeyde dflfl gstermez. Bunun yannda strojen;
34 Psikolojiye Girifl
fiekil 2.6
BBREK ST
BEZLER
PANKREAS Bbreklerin
Midenin alt ve arka tarafnda, zerinde
yaprak fleklinde bir bezdir. iki tanedir.
Hem salglad enzimlerle Adrenalin
sindirime yardmc olur, ve Aldesteron
hem de hormon salglar hormonu salglar.
nslin ve glukagon
hormonunu salglar.
TESTS
Erkek efley bezlerini YUMURTALIK
olufltururlar. Difli efley bezlerini olufltururlar.
Efleysel Efleysel
hormonlar salglar. hormonlar salglar.
Hormon Szl
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 35
DAVRANIfi VE GENETK
Psikolojide sregelen en nemli tartflmalardan biri davranfln flekillenmesinde
evrenin mi yoksa doufltan getirilen zelliklerin mi etkili olduu tartflmasdr. Bu
tartflmada davranfl grfl savunan bilim adamlar doufltan gelen bireysel zel-
likler ne olursa olsun ocuun yetifltii evrede birok fleyi renebildiini ve do-
ufltan gelen zelliklerinin etkisini en aza indirebildiklerini ileri srmektedirler.
Doufltan gelen biyolojik unsurlarn daha nemli olduunu savunan arafltrmaclar
ise insanlarn doufltan gelen snrlarnn tesine geemeyeceklerini, insann dav-
ranfllarn belirleyen temel unsurlarn biyolojik yapyla snrl olduunu vurgula-
maktadrlar. Bugn gelinen noktada; insanlarn biyolojik olarak doufltan getirdik-
leri, onlarn neleri yapp yapamayacaklar ile ilgili olarak alt ve st snrlar belirler.
Bu snrlar dahilinde bireyin belli baz davranfllarn ve yeteneklerini gelifltirmesi,
iinde bulunduu evreye gre flekillenir. Bir bakma doufltan getirilen belli baz
hastalklara iliflkin yatknlk iinde bulunulan evrenin etkisiyle daha baskn hale
gelebilmektedir. Bir bakma doufltan gelen zellikleri bir kibrit alevine benzetir-
sek kibriti yakp mermer zemine ya da saman dolu bir zemine atmak arasnda so-
nular itibariyle farkllk olacaktr. Benzer eilim ya da rnein belli baz hastalk-
lara karfl zaafiyet, yaflanlan evrenin etkisiyle st boyutlara taflnabilecektir.
Yukarda da bahsedildii zere insanlar doufltan getirdikleri ve sonradan ev-
reden kazandklar ile birlikte farkl kiflilik ve davranfl zellikleri sergilerler. Sa
rengi, san kvrck ya da dz olmas, benzer allerjik duyarllklar, gz rengi gibi
birok davranfl kalb da ailede bir sonraki nesle aktarlabilmektedir. Kaltm ola-
rak adlandrlan, insanlar ya da dier canllar dierinden ayran bu kaltsal zel-
liklerin bir kuflaktan dierine geiflini inceleyen bilim dalna genetik ad verilir. Genetik: nsanlar ya da
dier canllar dierinden
Bu aktarm ve doufltan gelen kaltsal zelliklerin davranfltaki etkisini daha iyi ayran bu kaltsal zelliklerin
anlayabilmek iin insanda genetik yap ve onu oluflturan altyaplara yakndan bak- bir kuflaktan dierine
mak gerekir. nsanda genetik yapy kromozom ad verilen ve insan oluflturan en geiflini inceleyen bilim
daldr.
kk birim olan hcrenin ekirdeinde yar alan 46 adet dz bir flekilde sralan-
mfl gen veya kaltm nitesi oluflturmaktadr. Bu gen topluluu say ve yaps iti-
bariyle trler arasnda farkllklar gstermektedir.
Genlerin varl ilk kez 1865de Gregor Mendel adl bir keflifl tarafndan ortaya
atlmfltr. Mendelin bitkilerin melezleflmesiyle ilgili gzleme dayal deneylerine
kadar, soya ekim ve ana-baba zelliklerinin
sonraki nesillere aktarmnn rastgele oldu- Resim 2.5
una dair bir inanfl bulunmaktayd. Men- Genlerin varl ilk
delin nl bezelye deneyleriyle birlikte, in- kez 1865de Gregor
Mendel tarafndan
sanlar dierlerinden ayrc zelliklerin ve ortaya atlmfltr.
soya ekimin gen ad verilen birimlerin belli
bir uygunlukta bir araya gelmesinden olufl-
tuu anlaflld. 20. yzyln bafllarnda genle-
rin bir ince ip fleklinde dizildii, genleri tafl-
yan renkli cisimler olan kromozomlarn var-
l saptanarak bu yolda nemli bir aflama
kaydedildi. Gnmzde nesilden nesile ak-
tarmn gen ad verilen kromozomlar zerin-
de yerleflmifl organik birimler araclyla ol-
duu bilinmektedir. Kromozom says trn
geliflmifllii ve karmaflklyla ilgili bir kav-
36 Psikolojiye Girifl
ram deildir. rnein farelerde 20, maymunlarda 27, tavuklarda 39 ift kromozom
bulunmaktadr.
Kromozomlar ve genlerin ana yapsn deoksiribonkleik asit oluflturmaktadr.
Ksaca DNA olarak adlandrlan bu yap Resim 2.6da grld zere birbirine sa-
rlmfl helezon fleklinde duran karmaflk bir molekler yapdr.
Resim 2.6
DNA birbirine
sarlmfl helezon
fleklinde duran
karmaflk bir
molekler yapdr.
fiekil 2.7
Baba Anne
Taflyc Taflyc
Resim 2.7
zdefl ikizlerin
ayn yumurtadan
gelifltikleri iin
genetik yaplar
ayndr.
38 Psikolojiye Girifl
gelifltikleri iin genetik yaplar ayndr. Ayn davranfl, ayn aile iersinde zdefl
ikizlerde benzer bir biimde grlyorsa davranfln kaltsal, dier genetik yaplar
farkl dier kardefllerde de grlyorsa davranflta evresel etkilerin daha baskn
olduunu sylemek olasdr. zdefl olmayan farkl yumurta ikizlerinde genetik ya-
pdaki benzerlik ancak ikiz olmayan kardefllerde olduu kadardr.
rnein; hem hasta bireyi, hem ailesini hem de toplumu birok bakmdan g
durumda brakan bir ruhsal rahatszlk olan flizofreni rnei incelendiinde, flizof-
reninin toplumda grlme skl %1 civarndadr. fiizofreni hastas kiflilerin kardefl-
lerinde hastaln grlme oran %8, anne babadan sadece biri flizofreni ise ocu-
un da flizofreni olma durumu %12; anne ve baba da flizofreni ise bu oran %40la-
ra ulaflmaktadr. fiizofreni olan kiflinin tek yumurta ikizinde grlme skl ise
%48i bulmaktadr. Kan ba genetik olarak rahatszlklarn grlme orann yk-
seltmektedir.
Sonu itibariyle genetik adan birbirinin ayn olmasna ramen ikizlerde bile
bu oran ancak %48 de kalmakta ve bu, rahatszln gelifliminde evrenin de bir
lde etkisi olduunu bize gstermektedir.
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
K T A P K T A P
TELEVZYON TELEVZYON
NTERNET NTERNET
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 39
zet
N
A M A
Sinir hcresi nronu ve alflma sistemini tanm- duyularn alclar araclyla aktarlan mesajlar
1 lamak. ileten ksm olan talamus ve talamusun altnda
Sinir sistemi; dflnme, akl yrtme, kalp atfl- gdler zerinde byk etkisi olan hipotalamus
nn dzenlenmesi, grsel ve hareketle ilgili ko- yer almaktadr. Alk, susuzluk, cinsellie ynelik
ordinasyonun salanmas ve birok dier sis- davranfllarn dzenlenmesinde hipotalamusun
temlerin alflmasnda etkili olan bir sistemdir. etkisi byktr. Beyin zerindeki atlak ve ayrk
Sinir sistemini oluflturan en kk yap nron- fleklindeki yaplar ayn zamanda beyin kabuu-
dur. Nronlar; hcre gvdesi, dendrit, akson ad- nun gerek uzmanlk gerekse flekilsel olarak b-
l blmlerden oluflmaktadr. Baz aksonlar be- lmlenmesini salar. Birbirinden ayrlan bu bl-
yaz bir ya tabakas fleklinde miyelin klf kap- geler beyin kabuunda 4 farkl lob fleklinde oksi-
lamaktadr. Sinir sisteminde nronlarn yannda pital lob, temporal lob (flakak loblar), parietal
l nronlarn, atk maddelerin sinir sistemin- lob, n (frontal) lob adlaryla yer almaktadr.
N
den temizlenmesi, nronlarn beslenmesi ve izo-
lasyonundan sorumlu glial hcreler de bulun- Sa ve Sol beyin uzmanlk alanlar ve davranfl-
A M A
N
AM A
evresel sinir sistemi ve onu oluflturan yaplarn er hormon ise epinefrin organizmann acil du-
4 alflma ama ve prensiplerini aklamak. rumlara tepki verebilmesi iin nemlidir. Adre-
Organlardan mesajlar merkezi sinir sistemine ge- nalin olarak da tanmlanan bu hormon kana ka-
tiren ve merkezi sinir sisteminden organlara emir rfltnda, kalp artfl ve kan basncn arttrr.
N
ileten sinirler evresel sinir sistemini oluflturur.
evresel sinir sistemi kiflinin isteine bal al- Doufltan ve sonradan kazanlan davranfl zel-
A M A
flan Somatik sinir sistemi ve vcutta kendiliin- 6 liklerine iliflkin genetik faktrleri tanmlamak.
den istemsiz olarak alflan Otonom sinir sistemi Kaltm olarak adlandrlan, insanlar ya da dier
olmak zere ikiye ayrlr. Somatik sinir sistemin- canllar dierinden ayran bu kaltsal zelliklerin
deki nronlar iskelet kaslarnn istemli ve bilin- bir kuflaktan dierine geiflini inceleyen bilim da-
li hareket etmesini salarlar. Vcudun dengesini lna genetik ad verilir. nsanda genetik yapy
korumak amacyla, istemimiz dflnda alflan ve kromozom ad verilen ve insan oluflturan en k-
merkezi sinir sistemi ile tm i organlar arasnda k birim olan hcrenin ekirdeinde yar alan
iletiflimi salayan nronlardan oluflan sinir siste- 46 adet dz bir flekilde sralanmfl gen veya kal-
mi, otonom sinir sistemidir. Otonom sinir sistemi tm nitesi oluflturmaktadr. Mendelin nl be-
sempatik ve parasempatik blm olmak zere zelye deneyleriyle birlikte, insanlar dierlerin-
ikiye ayrlr. den ayrc zelliklerin ve soya ekimin gen ad
N
verilen birimlerin belli bir uygunlukta bir araya
salg sistemi ve onu oluflturan yaplarn alfl- gelmesinden olufltuu bilinmektedir. Kromozom-
AM A
Kendimizi Snayalm
1. Sinir hcresine verilen ad afladakilerden hangisidir? 6. Afladakilerden hangisi sahip olduu reflekslerle v-
a. Pineal hcre cudun dengesini salamaktadr?
b. Nron a. Pons
c. Talamus b. Medulla
d. Hipotalamus c. Beyincik
e. Medulla d. Frontal lob
e. Hipotalamus
2. Afladakilerden hangisi vcudun uyku-uyanklk
dengesini dzenlemede grevlidir? 7. Afladakilerden hangisi istemli alflan merkezi sinir
a. Medulla sistemine duyusal bilgi taflyan (getiren) ya da duyusal
b. Hipotalamus nronlar ile iskelet kaslarn uyaran (gtren) nronlar-
c. Pons dan oluflmaktadr?
d. Beyincik a. Somatik sinir sitemi
e. Omurililk b. Otonom sinir sistemi
c. Sempatik blm
3. Afladakilerden hangisi yeme imeyi, cinsel davra- d. Parasempatik blm
nfllar ve vcut ssn kontrol eder? e. Omurilik
a. Medulla
b. Pons 8. Afladakilerden hangisi yaflanlan skntl bir durum-
c. Talamus dan sonra vcuda acil durum bitti, normale dn me-
d. Hipotalamus saj gndererek vcudun alflmasn dzenler?
e. Hipokampus a. Somatik sinir sitemi
b. Otonom sinir sistemi
4. Beynin afladaki blmlerinden hangisi hasar ald- c. Sempatik blm
nda bireyde duygu durum ve kiflilik bozukluklar ya- d. Parasempatik blm
flanabilmektedir? e. Omurilik
a. Arka lob
b. Temporal flakak loblar 9. Afladakilerden hangisi salglad melatonin hor-
c. Parietal lob monu araclyla organizmann faaliyet dzeyini ayar-
d. Oksipital lob layarak, gerektiinde vcut ssn dflrp organizma-
e. n-frontal lob nn uykuya hazrlanmasna yardmc olur?
a. Pankreas
5. Broca alannn asl faaliyet alan afladakilerden han- b. Paratiroid bezi
gisidir? c. Hipofiz bezi
a. Konuflma ve dil becerileri d. Tiroid bezi
b. Grme becerileri e. Pineal bez
c. Hareket becerileri
d. Refleks becerileri 10. Dier genlerde bu zellie ait kaltm zellikleri bu-
e. Mekansal alglama becerileri lunmasa bile tek baflna, mutlaka kendi zelliini dier
genlere geiren genler aflaoakilerden hangisidir?
a. ekinik gen
b. Kromozom
c. Baskn gen
d. zdefl gen
e. DNA
42 Psikolojiye Girifl
Yaflamn inden
meydana gelen ar hasar nedeniyle glme hastalna
yakalanan Karabulutun hayat kabusa dnd. Kaynak: http://gundem.milliyet.com.tr/gulen-adamin-
aglatan-yasami/gundem/gundemdetay/01.07.2011/140
CENAZEDE BLE GLYORUM 9127/default.htm
Yaknlarnn cenaze namaznda bile gldn anlatan
Karabulut, 2007 ylnda babaannemi, bir yl sonra da
babam kaybettim. Ancak, ok zgn olmama ramen
cenaze namazlarnda kendimi tutamayp glme krizine
girdim. Her ikisinin cenaze namaznda glme krizine
tutuldum. Babamn cenazesinde evremdekiler farket-
mesin diye tabuta sarldm, elimle yzm kapattm.
2. nite - Davranfln Fizyolojisi 43
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
Davranfllarn temelini oluflturan duyusal sreleri tanmlayabilecek,
N
Grme ve grsel duyularn alflma ama ve prensiplerini aklayabilecek,
N
flitme duyusunun alflma fleklini ve iflitme srecini betimleyebilecek,
Tat ve koku gibi kimyasal duyularn alflma ama ve prensiplerini aklaya-
N
bilecek,
N
Kinestetik duyularn alflma ama ve prensiplerini ortaya koyabilecek,
Dokunma duyusunu ve ifllevine iliflkin faktrleri tanmlayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Mutlak eflik Kirpiksi hcre
ubukuk renk kuram
Eflikalt alg Renkkrl
Kr nokta Ortakulak
Fark eflii Prosopagnosia
Koni Ardimge
indekiler
DUYUSAL SRELER
GRME DUYUSU
fiTME DUYUSU
Psikolojiye Girifl Duyular ve Duyum
KMYASAL DUYULAR
KNESTETK DUYU
DOKUNMA DUYUSU
Duyular ve Duyum
DUYUSAL SRELER
Vcudumuz ou zaman farknda olabildiimiz ya da olmadmz tepki ve davra-
nfllar meydana getirir. Fakat belli bir davranfl oluflturma adna ncelikli olarak
belli bir bilgiye ihtiya duyulmaktadr. rnein akhavada yemek yiyorsunuz.
lerleyen saatlerde yamurun yaacan nasl tahmin edersiniz? Yamurdan ka-
ma davranfln ya da korunma ile ilgili nlem alma davranfln gereklefltirmek iin
vcuda belirli miktar ve zellikte uyaranlarn girmesi gerekmektedir. Akhavada
iseniz yamurla ilgili bilgiyi gkyzne bakarak gzleriniz araclyla edinebilirsi-
niz. Havadaki yamur kokusu size yaklaflan durumla ilgili bilgiler salayabilir. te
yandan iflittiiniz gk grltleri de yamurun habercisi olabilir. Anszn artan ha-
vadaki esinti, baz insanlar iin dizlerindeki ar da yaklaflan yamurla ilgili bilgi
verebilmektedir. evrede yer alan ses, tat, koku, dokunma ile bilgiler duyusal iz-
lenimlerdir. Bu bilgiler evreden duyu organlar araclyla toplanr ve kifli tarafn-
dan tm bu bilgilere anlam katlr. Anlamsal olarak deerlendirilen bilgiler yorum-
lanr ve davranfllarn temelini teflkil eder.
Psikolojinin alflma alan insan davranfllar ve ardnda yatan sreler olduu-
na gre davranfllarn hammadesi olarak grlebilecek duyumlar davranfl olufltur-
ma anlamnda nemlidir. rnein araba kullanrken evrede bir sr karmaflk
uyaran bulunmaktadr. Trafik iflaretleri, dier aralar, renkler, flklar arasndan ki-
fli gidecei yn bulmada, araba kullanmakla ilgili ugun davranfllar oluflturur. Ki-
fli kendi hzn ve dier aralarn hzna ilikin bilgileri birlikte deerlendirerek ken-
dini kazalardan korumaya iliflkin tm karmasflk davranfllar birarada yrtr te
yandan dier aralarn kornalar, trafikteki ambulansn siren sesi gibi iflitsel unsur-
lar da bu davranfllar flekillendirmede etkili rol oynayabilir. rneklerde grld
zere duyu organlar tarafndan elde edilen bilgiler deerlendirilip uygun davranfl
tepkileri oluflturulmaktadr.
Duyularn harekete gemesinde evresel uyaranlar nasl deerlendirdiiniz
nemlidir. Duyduunuz ani ve yksek sesli bir grlt, sizin bir anda korunma
davranfl gereklefltirmenize neden olabilir. Sesi duyar duymaz belki yafladnz
deprem benzeri sknt yaratan gemifl deneyimler etkisinde refleks olarak bu du-
rumu bir tehlike olarak deerlendirip baflnz elinizin arasna alp kendinizi koru-
mak isteyebilirsiniz. Eer byle bir deerlendirmeniz yoksa uygun davranfl ger-
eklefltirmek iin evreden daha ok ipular toplama yoluna gidersiniz. Sesin gel-
dii yne bakabilir, insanlarn konuflmalarn dinleyebilir ve davranfln altyapsn
48 Psikolojiye Girifl
hazrlarsnz. Sonu olarak insan vcudu evrede gereekleflen flk ya da ses dal-
galar gibi fiziksel enerji durumlarn sinir akmna dnfltrerek davranfla ynelik
duyumlar rgtl bir biime getirmektedir.
Davranfllarn oluflmas iin ncelikli olarak bir duyusal girdinin olmas gerek-
mektedir. Bu duygusal girdilerin deerlendirilme flekli davranfln fleklini de deifl-
tirmektedir. nsanlar evrelerinden bilgiyi grme, iflitme, tat, koku ve dokunma du-
yular ile toplamaktadrlar. Bunun yannda kinestetik duyu, kaslar, kirifller ve ek-
lemlerde yer alarak kol ve bacaklarn pozisyonu, kaslarn gerilimi hakknda bilgi-
ler verirler.
Duyusal Eflik
Mutlak Eflik: Herhangi bir Alc hcreye ulaflan enerjinin fark oluflturan bir etki yaratabilmesi iin uygun ve
duyum oluflmas iin yeterli seviyede olmas gerekmektedir. Herhangi bir duyum oluflmas iin gereken
gereken minimum fiziksel
enerji fliddetidir. minimum fiziksel enerji fliddeti mutlak eflik olarak adlandrlmaktadr. Bir kiflinin
iflitmesi iin gereken ses ne ykseklikte olmaldr? Belli bir nesneyi grebilmek iin
gereken flk ve parlaklk en az ne seviyede olmaldr? Dokunmann hissedilmesi
iin en az hangi fliddette olmas gerekmektedir? benzeri sorulara cevap bulmak
iin arafltrmaclar kiflilere farkl seviyelerde uyaranlar sunarak deifliklikleri ne l-
de farkettiklerini bulmaya alflrlar?
Kiflileraras farkllklar olsa da duyular iin belirlenen baz ortak mutlak eflikler
bulunmakktadr. Duyum anlamnda olduka dflk olan bu deerler flu flekilde ve-
rilmektedir (McBurney ve Collings 1984).
Tat: 500 litrelik suda bir gram sofra tuzu
Koku: odal bir apartman dairesi geniflliinde bir mekanda yaylan bir
damla parfm
Dokunma: Bir sinein kanadnn yaklaflk bir santimetre ykseklikten yana-
nza arpmas.
flitme: Sessiz bir ortamda alt metre uzaklktan bir kol saatinin sesi.
Grme: Ak ve karanlk bir gecede 50 km uzaklktaki bir mum flnn alevi.
Bu ltlerin geerli olmas iin evredeki dier uyaranlarn ntr dzeyde ve
asl uyaran zerinde etki etmeyecek flekilde olmas nemlidir. Bunun yannda du-
yumlar ncesinde dier duyumlar mutlak efliin ykselmesine neden olabilmekte-
dir. rnein; normalde aynz iki flekerli iebilirsiniz. Fakat aydan nce yedii-
niz tatl, ay tatsz olarak nitelendirmenize neden olabilir. Bunun benzer flekilde
ok flkl bir ortamdan ktktan sonra koflullar ne kadar uygun olursa olsun 50 km
tedeki bir mum flna iliflkin duyuma ulaflmak mmkn olmayacaktr. Mutlak
eflik deerleri evresel koflullarn en uygun olduu durumlarda salkl bir organiz-
ma iin verilen deerlerdir.
Vcudumuz evre koflullarna en iyi flekilde uyum salar. evrede ok fliddet-
li uyarlma durumuna iliflkin unsurlar varsa duyu organlar daha az hassas konu-
ma geerler. rnein gneflli ve parlak bir gnde gzbebekleri klerek evre-
deki fl daha az alacak flekilde klr. ok sessiz bir ktphane ortamnda in-
sanlarn seslerini duymak kolaydr. Dflk seviyede bir ses bile sizi rahatsz ede-
bilir. Eer duyu organlar evreye olan uyum srecinde duyarllk seviyesini ayar-
layamasayd yksek sesin olduu bir konserde ayn duyarllktaki duyu organlar
byk oranda zarar grebilirdi. te yandan sabah oka sktmz parfmn ko-
kusu belirli bir sre sonra kokusunu kaybetmifl gibi gelebilir. lk giydiimizde de-
rimizde dokunma duyusunu uyaran kyafetler gn ierisinde artk duyu olarak
hissedilmez olurlar. Burnumuza gelen gzel bir yemek kokusu bizi lokantadan
3. nite - Duyular ve Duyum 49
ieriye ynlendirir ama bir sre sonra bu kokuyu duymaz oluruz fakat ayn koku
yoldan geenler iin cazibesini halen korumaktadr. Duyusal uyum olarak adlan-
drlan bu srete uyarcnn fliddetinin deiflmedii durumlarda uyarlan duyu or-
gan duyarlln yitirmektedir. Bu noktada duyusal eflik de ykseldiinden ayn
fliddetteki uyarcya tepki verilmez duruma gelinir. Duyusal uyum aslnda hayat-
mz kolaylafltran bir durmdur. nk gn ierisinde maruz kaldmz tm uya-
rmlar ayn flekilde hissedilmeye devam etseydi dier ifllerimizi yapabilme ve fark-
l uyaranlar tarafndan uyarlma durumum oluflmas mmkn olamazd. Farkl ola-
rak duyusal uyum ar iin geerli deildir. nk ar vcutta sorunlu olan bir
duruma iflaret etmektedir ve fliddeti hep ayn kalsa da duyusal uyum yapma du-
rumu sz konusu olmamaktadr.
Resim 3.1
Uyarcdaki farkll anlama ad-
na gerekleflecek en dflk uyarc Ar fliddeti hep
deiflikliine fark eflii ad verilmek- ayn kalsa da
duyusal uyum
tedir. Mutlak eflik deerlerinde oldu- yapma durumu sz
u zere fark eflii de evresel ko- konusu
flullar ncesinde ve takip eden dier olmamaktadr
duyumlarn fliddetine bal olarak ki-
fliden kifliye farkllk gsterebilmek-
tedir. rnein; 5 kglk bir arla 1
kg eklendiinde aradaki ayrm daha
kolay anlafllrken, 50 kglk arla
eklenen 1 kglk arlk dieri kadar
ok farkedilmeyecek, kifli tarafndan
daha az hissedilecektir. 100 kglk bir arla eklenen 1 kglk arlk belki de hi his- Fark Eflii: Uyarcdaki
farkll anlama adna
sedilmeyecektir (Morris,1999). Bu noktada asl uyarcnn bykl ya da fliddeti gerekleflecek en dflk
fark efliinin de deiflmesine neden olacaktr. Uyarcnn bykl konusunda uyarc deiflikliidir.
farkllaflan bir fark yaratmak iin o lde byk bir deifliklik gerekmektedir.
Eflikalt Alg
Bilinli farkndalk dzeyi ve duyusal eflik altnda kalan dflsal uyarmlar eflikalt Eflikalt Alg. Bilinli
farkndalk dzeyi ve
alg olarak tanmlanmaktadr. evremizde gerekleflen baz uyaranlar aslnda bi- duyusal eflik altnda kalan
linli olarak alglayamadmz deerlere sahiptir. Bu tarz uyaranlarn bilinli ola- dflsal uyarmlardr.
rak hissedilemese de potansiyel davranfllar etkileyip etkilemedii arafltrmalarn
konusu olmufltur. Birok insan gnmzde sinema filmlerinde, televizyon filmle-
rinde ve reklamlarda bu tarz uyaranlara maruz kaldn dflnmektedir. Bunun
yannda birok kiflisel geliflimle ilgili kaset ve cdlerde de olumsuz davranfllarn ye-
rine olumlu davranfllar gelifltirmeye ynelik eflikalt mesajlar yer almaktadr. Bu
ses kaytlar farkedilmeyecek flekilde bilin dzeyinin altna ynelik Ben deerli-
yim ve ben yapabilirim gibi mesajlar eflikalt mesajlar fleklinde vererek davranfl
deifliklii oluflturmaya alflmaktadr.
Eflikalt mesajlarn davranfl deifliklii yaratma ynndeki etkileri, New Jersey,
Fort Lee Kasabasnda bir sinema salonunda bir film gsterimi srasnda szde co-
la iiniz patlamfl msr yiyiniz gibi eflikalt mesajlar verilerek denenmifltir. Bu
mesajlar ok hzl ve alglanmas zor derecede hzl olarak iletilmesine ramen g-
re msr ve kola satfllar artmfltr. Baz kaynaklar bu durumun gerekle badaflma-
dn, aslnda satfllarn artmadn olayn abartldn aktarmaktadrlar. Gn-
mzde de kullanld iddia edilen bu tarz bilinalt mesajlarn ifllevsellii ve etki-
lerinin ne olduu konusu halen bir soru iflareti olarak yer almaktadr.
50 Psikolojiye Girifl
GRME DUYUSU
evreden bilgi edinme adna insanlarn kulland en etkin duyu grme duyusu-
dur. Burada en nemli organ gzdr. Grme duyusunu daha iyi anlama adna g-
zn yapsn alflma prensiplerini yakndan incelemekte fayda vardr.
Gzn arka i ksmn retina denilen bir tabaka kaplamaktadr. Bu tabaka fo-
toraf filmine benzetilmektedir. Gz retinasnda grme ifllevinden sorumlu alc
hcreler bulunmaktadr. Retina zerinde bulunan iki eflit alc hcre, flekillerinden
tr ubukuklar ve koniler olarak adlandrlr. ubukuklar renklere deil de
karanlk ve aydnla tepki verecek flekilde alflrlar. Koniler ise aydnlk ve karan-
lktan baflka renkli grmeyi salarlar. ubukuklar gece grmeden sorumluyken,
koniler ise gn flnda alflrlar. ubukuk hcreleri koni hcrelerinin yaklaflk 20
kat kadardr. Arkada gz merceinin karflsna gelen fovea olarak adlandrlan k-
sm biraz ukur yapdadr. Fovea koni hcrelerinin younlukta olduu bu ksm-
da, sar leke denilen ve merkezsel grmeyi salayan blgede yer alr.
fiekil 3.1
Gzn yaps
Kafatas
Sert
tabaka
(sklera)
Damar
tabaka
(koroid)
A
Silier(kirpiksi) tabaka
cisimcik (retina)
Asc Grme
ba (zonl) siniri(optik
sinir)
ris
Gzbebei
ukurcuk
Gz (fovea)
mercei
Kornea Retina kan
(saydam damarlar
tabaka)
Sulu
(akz) Konjunktiva Cams (vitre) sv
sv
Bulunduu yer
Gece karanlkta az aydnlatlmfl bir nesne yerine nesnenin yan tarafna bakmak
nesnenin daha iyi grlmesini salamaktadr. Bu durumun sebebi gzdeki alc
hcreler olan ubukuk ve konilerin bulunduklar yerler ile ilgilidir. Grntnn
52 Psikolojiye Girifl
yanna bakldnda grnt foveann yan tarafna fla daha duyarl ubukuklar
zerine dflerek nesnenin daha iyi grlmesine neden olur. te yandan bir nes-
neyi daha detayl incelemek iin fln altna gtrdmzde nesne zerindeki
fl arttrarak daha iyi aydnlanma sebebiyle daha ok alc koni hcresini uyarmfl
oluruz. ubukuk ve koni hcreleri zerlerine gelen fl elektrik uyarlar flekline
evirir.Buradaki sinir ular birleflerek optik sinirler fleklinde elektriksel uyarlar
beyindeki grme merkezine ulafltrr.
fiekil 3.2
Silier cisimcik;
Gzn alflma mercein
Sreci odaklanma
gcn Retinann evresi; gzn arkasnn
deifltirir. iini kaplar ve esas olarak omak
Kornea; gzdeki fotoreseptrler ierir (yalnzca siyah-
odaklanmann byk beyaz grme)
bir blmn burada Grnt; retina
gerekleflir. zerindeki ters
durur. Grme siniri;
retinadaki
Gzbebei; sinyalleri
flk gzbe- beyne taflr.
beinden
gze girer. ukurcuk (fovea)
koni fotoreseptr-
lerin en youn ol-
duu blm
(renkli grme)
ris; fln Sar nokta
younluuna (makla);
gre ayrntlar
grmede Koni
bykl fotoreseptrler;
deiflir. uzmanlaflmfltr.
siyah-beyaz
Gz mercei; grme
fln odaklan- Kan damarlar;
masnda ince retinaya besin
ayar yapar. getirir ve artklar
gtrr.
Iflk flnlar
Koni
Retinadan kesit fotoreseptrler;
renkli grme
N N
SIRA SZDE
tane olmas boyutlu grmeyi (stereoskopi) dolaysyla cisimlerin uzakln be- SIRA SZDE
lirlemeyi mmkn klmaktadr.
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
Grmede Uyum Sreci
Grmede uyum sreci ubukuk ve konilerin duyarllnn deiflmesiyle meyda-
na gelmektedir. Parlak flktan karanlk bir odaya girildiinde Kbafllangta
T A P konilerin K T A P
duyarsz olmas grmenizi glefltirecektir. Devamnda konilerin uyarlmas ve ka-
ranla daha duyarl hale gelmeye bafllamas nesneleri grmenizi daha kolay hale
getirecektir. Konilerden sonra ubukuklarn da bir sre sonra fla duyarllk ka-
TELEVZYON TELEVZYON
zanmasyla 30 dakika ierisinde uyum en st dzeye ulaflmaktadr. Iflk seviyesinin
dflk olmasna ramen ubukuk ve konilerin fla daha fazla duyarl hale gel-
mesi karanla uyum olarak adlandrlr. (Morris,1999).
Tam tersi bir flekilde aydnla uyum srecinde, ubukuk NveT E Rkoniler
NET fla da- NTERNET
ha duyarl olduklar karanlk bir ortamdan ktklarnda, aydnlk ortamdaki parlak
flk gz alabilir. Bu noktada tm sinir hcreleri ayn anda uyarlmaktadr. Bu s-
rete gzlerin kslmas, gz kapaklarnn kapatlarak irisin daraltlmas ve gzbebe-
i ile retinaya dflen flk miktar azaltlarak ubukuk ve ve konilerin daha az du-
yarl olmas salanr. Bu aflamada gzler daha az kapatlarak ve kslarak uyum
salama sreci gereklefltirilir.
Grsel uyum salamaya ilikin bir refleks olmasayd yaflanabilecek skntlar neler olabilirdi?
SIRA SZDE SIRA SZDE
2
D fi N E L M D fi N E L M
S O R U S O R U
54 Psikolojiye Girifl
Grsel sinirler mesajlar beyinde farkl ynlere iletirler. te yandan beyne ge-
len duyusal mesajlar pek ok farkl alanda ayn zamanda ifllenmektedir. Bununla
Prosopagnosia: Doufltan ilgili rnek davranfllar prosopagnosia ad verilen yz tanma hastal olan kifli-
veya sonradan beyinde
meydana gelen zedelenme
lerin davranfl flekillerinde ortaya kmaktadr. ou insan yz tanma ifllevini hi-
sonucu, grme organnda bir gayret sarf etmeden, doal olarak gereklefltirir. Ancak doufltan veya sonradan
sorun olmad halde yz beyinde meydana gelen zedelenme sonucu, baz insanlar yz tanma ifllevini yeri-
tanma ifllevini yerine
getirememe durumudur. ne getirememektedirler. Grme organnda sorun olmad halde, aynada kendi
yzlerini ve hatta ocuklar gibi yaknlarn bile tanyamayanlar insanlar bulunmak-
tadr. Prosopagnosia dier adyla yz krl denilen bu hastalk hi dflnmeden
otomatik olarak yaplan yz tanma ifllevinin olmayfl kiflinin hayatn, iliflkilerini,
sosyal hayatn ve birok fleyi olumsuz etkilemektdir.
Prosopagnosia hastalar, yafladklar topluma ayak uydurabilmek iin deiflik
stratejiler gelifltirmifllerdir. rnein; ev dflna karken tandklar insanlarn oldu-
u yerleri tercih ederler. Kendisini tanyanlarn oluflu kaybolma riskini dflrr. n-
sanlarn seslerini, yryfllerini, huylarn, sa, sakal, ben, iz gibi belirgin tanma
seeneklerini glendirip, hafzaya alp, dier karfllaflmalarda bunlar kullanabil-
mektedirler. Bu kifliler karfllafltklar kimselerin yzlerini tanmadklar iin gzle-
rine deil de daha ok arafltrr gibi belirgin zelliklerine bakp younlaflarak ilifl-
kilerini srdrmeyi denemektedirler.
Ayn flekilde beyin hasar sonucu yzleri tanyamayan insanlar fotoraflarn gr-
dkleri insnlarn yzlerindeki duygu ifadelerini tanmlayabilmekte veya onlarn yafl-
larn doru tahmin edebilmektedirler. Bu durum da grsel bilginin beynin farkl bl-
gelerinde farkl flekillerde ifllendii bilgisini vermektedir (Damasio ve Tranel, 1990).
Resim 3.3
Renkleri Grme
Prosopagnosia yz Gze gelen flk renk duyumunu fle-
krl yaflayan killendirmektedir. Gze gelen fln
hastalar grme
organnda sorun dalga boyuna gre deiflen farkl
olmad halde, renkler renk tonlar olarak adlan-
aynada kendi drlr. Bir renk tonunun canlln
yzlerini ve hatta
ifade etmede doygunluk kavram
yaknlarn bile
tanyamayabilirler. kullanlr. Gze giren fln gc
dorultusunda rengin parlakl da
deiflir. Renkli grmenin salanma-
snda, saylar yaklaflk 7 milyon olan
ve kuvvetli flkta daha iyi alflan
koni alclar rol oynar. tip koni
vardr; bunlarn her biri farkl bir ana
Renk tonlar: Gze gelen renge (krmz, mavi ve yeflil) yant verirler. Koniler retinann merkezinde youn-
fln dalga boyuna gre
deiflen farkl renklere laflmfllardr. Baz kiflilerde doufltan koni tipinden birinde ya da birkanda ha-
verilen addr. fif kusur bulunmaktadr ve bu renk krlne yol amaktadr. Renk krl renk-
Doygunluk : Bir renk leri ayrt etme yeteneinin bozulmasdr. Renk krl, genellikle erkelerde gr-
tonunun canlln ifade len, olduka yaygn bir rahatszlk olup, en fazla grlen tipi, krmz ile yeflilin
etmede kullanlan
kavramdr. ayrt edilememesi fleklindedir. Ender grlen baz vakalarda ise btn renklerin
ayrt edilememesi ve dnyann siyah - beyaz grlmesi sz konusudur.
D fi N E L M D fi N E L M
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
3. nite - Duyular ve Duyum 55
fiTME DUYUSU
Bir nesnenin hareket ya da tireflimi sesi oluflturur. Bir nesnenin hareketi havadaki
molekllerin de hareket etmesine ve basn deiflimleri ile ses dalgalarnn oluflu-
munu salar. Suya tafl atldnda oluflan dalgalar gibi ses dalgalar ad verilen fi-
ziksel uyarclar iflitme duyumuna sebep olmaktadr. Havada molekllerinin birbir-
leriyle arpflp ayrlmalar basn deiflmeleri oluflturur. Havadaki molekller sk-
flarak ve geniflleyerek enerji iletilir. Frekans ise sesin yksek mi yoksa alak m ol-
duunu bir flekilde sesin perdesini belirler.
56 Psikolojiye Girifl
Ses dalgalarndaki younluk ses ykseklii ile ilgili duyumu belirlerken, ses yo-
unluu desibel olarak adlandrlr. 10 desibellik bir artfl iflitme gcnde 10 katlk
bir deiflimi, 20 desibellik bir artfl 100 katlk deiflimi, 30 desibellik artfl ise 1000
katl bir deiflimi meydana getirir.
flitme Sreci
flitme sistemini, kulaklarla birlikte beynin bu konuda uzmanlaflmfl blmleri ve
arada iletiflim salayan sinirsel balantlar yrtmektedir. Kulaklar, grnen ksm-
larnn yannda kafatasnn iinde yer alan ksmyla iflitmede nemli rol oynar.
Dfl kulak yahut kulak kepesi fiziksel yapsnn verdii kolaylkla sesin evre-
den toplanmasna yardmc olarak sesi iflitme kanalndan kulak zar olarak adlan-
drlan gergin bir zara iletir. Dalga boyu, frekans ve fliddeti gibi zellikleri dorul-
tusunda zar titrefltiren ses dalgalar ortakulakta bulunan eki, rs ve zengi ola-
rak adlandrlan kemii harekete geirir. Bu mekanizma sesi iletirken ayn
zamnda sesin younluunu da arttrr. Orta kulak kkrdaktan oluflan bir boflluk-
tur ve grevi kulak zarnn tireflimlerinin hava dolu boflluktan dier zara, oval g-
rnflnden dolay oval pencere ad verilern yapya aktarmaktr. Oval pencere i
kulaa ve alclara alan kap roln stlenmektedir. Kulak zarnn yzeyinin
oval pencerenin yzeyinden byk olmas kulak zarndaki titreflimin fliddetlene-
rek oval pencereye ulaflmasn salar. Bu noktada oval pencere azalan gc tele-
fi etme grevini stlenmektedir. Kulan i ksmnda halka biiminde kemik bir
tp olan salyangoz (koklea) ad verilern ii sv dolu ksm oval penceredeki titre-
flimlerle harekete geer. Salyangozun i yapsnda yer alan baziler zar ses titrefli-
mine uygun olarak titreflme yapar. Bu hareket sonucunda korti organnda bulu-
nan svnn iindeki ty benzeri yapda olan alc grevindeki kirpiksi hcreler
uyarlr. Sesin zelliklerine gre titreflme, alc sinir hcrelerinin mekanik enerjiyi
elektriksel/sinirsel enerjiye dnfltrmesiyle beynin sesi alglamas salanr (C-
celolu,2006)
fiekil 3.4
Oval Vestibula
Dfl iflitme pencere kompleks kulan
kanal yuvarlak kemik
pencere Kohiea labirenti
Timpanik
zar
Farinkse
jugular
Kkrdak ven staki
borusu
KULAIN YAPISI
3. nite - Duyular ve Duyum 57
Yksek desibelli sesler kulaa ne flekilde zarar verebilir? TartflnzSIRA SZDE SIRA SZDE
4
KMYASAL DUYULAR
D fi N E L M D fi N E L M
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
20den fazla tat alma hcresini barndran tat alma tomurcuklarn ierir. Tat tomur-
cuklarnn says yaflla birlikte azalmaktadr. Drt temel tat olan tatl, tuzlu, ac ve
ekflidir. Baz tat alclar ok belirgin olmasa da belirli tatlara AMALARIMIZ
daha yatkndrlar. Ba- AMALARIMIZ
z tat alclar tatlya, bazlar ekfliye, bazlar ise acya daha duyarldr. Dilin u ks-
m tatl, dilin gerisi tuzlu, ekfli ve acya daha duyarl durumdadr.
Tat duyumu da bir sre sonra duyusal uyum gsterir. Yediimiz K T tuzlu
A P yiyecekle- K T A P
rin tad belli bir sre sonra ayn duyumu yaratmaz. Bunun yannda belli bir tada ma-
ruz kalndnda karflt uyum denilen srete bir tat dier tatlara ilflkin duyumu etki-
leyebilir. Taze enginar yenildikten sonra dier yiyeceklerin tatl T E Lolarak
E V Z Y O alglanmas,
N TELEVZYON
difllerin fralandktan sonra portakal suyunun tatsz gelmesi bu duruma rnek ola-
rak verilebilir (Morris,1999). Bunun yannda bireylerin yaflad evre ve toplumsal
alflkanlklar yemek yeme ve tat alma durumunu flekillendirir. Farkl lkelerin ve kl-
NTERNET
trlerin damak tatlar dier insanlar tarafndan pek de hofl karfllanmayabililr. NTERNET
58 Psikolojiye Girifl
KNESTETK DUYULAR
Bu duyular hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi salamaktadr. Kaslarn
hareketi pozisyonu, kas ve eklemlerdeki gerilime iliflkin bilgi, bu duyu sayesinde
elde edilir. Kaslar ve kaslar kemiklere balayan kirifl ad verilen ksmlarda yer
alan sinir ular kaslarn durumu hakknda srekli bir geri bildirim salamaktadr.
Bu duruma iliflkin bilgiler srekli olarak omurilik vastasyla beyine ulaflarak bire-
yin hangi pozisyonda olduuna iliflkin bilgiler verir.
Denge Duyumu
Bedenimizde, bedenin hz ve yn ile ilgili denge duyusunun yannda ileri-geri,
afla-yukar hareketler ve yerekimi hakknda bilgi salayan denge duyular bu-
lunmaktadr. Denge organlarndan gelen duyumlar beyincie iletilerek uygun tep-
kiler iin bu duyumlar analiz edilir.
Hareket Duyumlar
Ara tutmas olarak bilinen durum, aslnda denge organlarnn yol at bir rahat-
szlktr. Baz arafltmaclar bu durumun grsel bilgi ve denge duyumu arasndaki
3. nite - Duyular ve Duyum 59
farkllktan olufltuunu ileri srerler. rnein srekli sallandnz bir otobs yol-
cuulunda kitap okurken grsel bilgi ve denge durumu arasndaki farkllk ara
tutmasna neden olabilecektir. Bir uak ya da araba iinde hareket ediyormufl gibi
ekilen aslnda hareket etmeyen bir film izlendiinde dengeyi salayan ikulakta-
ki organlar hareketin olmad konusunda uyarmlar gnderse de grsel bilgi ara-
cn hareket ettiinine dair bilgiyi ilettii iin hareket hissi yaflanmaktadr.
Epidermis
sebase salg
bezi
Dermis
Sa
diklefltirici
kas
elastik lifler
Subktan
tabaka
kl
toplardamar
ya
atardamar
60 Psikolojiye Girifl
zet
N
AM A
Davranfllarn temelini oluflturan duyusal sre- olup biten olaylar kavramakla grevli olup ana
1 leri tanmlamak. hatlaryla bir fotoraf makinesine benzemekte-
Vcudumuz ou zaman farknda olabildiimiz dir. Kornea ad verilen saydam tabaka gzn n
ya da olmadmz tepki ve davranfllar meydana ksmn kaplamaktadr. Gz bebei denilen ak-
getirir. evrede yer alan ses, tat, koku, dokunma lk ve bunu evreleyen renkli tabaka (iris) kor-
ile bilgiler duyusal izlenimlerdir. Bu bilgiler ev- neann arkasnda yer alr. Gzn arka i ksmn
reden duyu organlar araclyla toplanr ve kifli retina denilen bir tabaka kaplamaktadr. Bu ta-
tarafndan tm bu bilgilere anlam katlr. Duyu baka fotoraf filmine benzetilmektedir. Gz re-
organlar tarafndan elde edilen bilgiler deer- tinasnda grme ifllevinden sorumlu alc hcre-
lendirilip uygun davranfl tepkileri oluflturulmak- ler bulunmaktadr. Retina zerinde bulunan iki
tadr. Duyularn harekete gemesinde evresel eflit alc hcre, flekillerinden tr ubukuk-
uyaranlar nasl deerlendirdiiniz nemlidir. lar ve koniler olarak adlandrlr. ubukuk ve
Davranfllarn oluflmas iin ncelikli olarak bir koni hcreleri zerlerine gelen fl elektrik uya-
duyusal girdinin olmas gerekmektedir. Bu duy- rlar flekline evirir. Gzmzde, gz sinirinin
gusal girdilerin deerlendirilme flekli davranfln gze girdii yere kr nokta denir. Grmede
fleklini de deifltirmektedir. nsanlar evrelerin- uyum sreci ubukuk ve konilerin duyarll-
den bilgiyi grme, iflitme, tat, koku ve dokunma nn deiflmesiyle meydana gelmektedir. Grsel
duyular ile toplamaktadrlar. Bunun yannda ki- sinirler mesajlar beyinde farkl ynlere iletirler.
nestetik duyu, kaslar, kirifller ve eklemlerde yer te yandan beyne gelen duyusal mesajlar pek
alarak kol ve bacaklarn pozisyonu, kaslarn ge- ok farkl alanda ayn zamanda ifllenmektedir.
rilimi hakknda bilgiler verirler. Alc hcreye ula- Bununla ilgili rnek davranfllar prosopagnosia
flan enerjinin fark oluflturan bir etki yaratabilme- ad verilen yz tanma hastal olan kiflilerin
si iin uygun ve yeterli seviyede olmas gerek- davranfl flekillerinde ortaya kmaktadr. Gze
mektedir. Herhangi bir duyum oluflmas iin ge- gelen flk renk duyumunu flekillendirmektedir.
reken minimum fiziksel enerji fliddeti mutlak eflik Gze gelen fln dalga boyuna gre deiflen
olarak adlandrlmaktadr. Vcudumuz evre ko- farkl renkler renk tonlar olarak adlandrlr. Bir
flullarna en iyi flekilde uyum salar. Duyusal renk tonunun canlln ifade etmede doygun-
uyum olarak adlandrlan bu srete uyarcnn luk kavram kullanlr. nsanlar yzbinlerce ren-
fliddetinin deiflmedii durumlarda uyarlan du- gi birbirinden ayrabilmektedir. Belirli bir renge
yu organ duyarlln yitirmektedir. Uyarcdaki bakldktan sonra dier renk alglanarak baskn
farkll anlama adna gerekleflecek en dflk hale gelmekte ve bu da ardimge ad verilen du-
uyarc deiflikliine fark eflii ad verilmektedir. rumu aklamaktadr.
N
Bilinli farkndalk dzeyi ve duyusal eflik altn-
da kalan dflsal uyarmlar eflikalt alg olarak ta- flitme duyusunun alflma fleklini ve iflitme sre-
A M A
N
olmaktadr. Frekans sesin yksek mi yoksa alak
Grme ve grsel duyularn alflma ama ve pren- m olduunu bir flekilde sesin perdesini belirler.
A M A
N
A M A
Tat ve koku gibi kimyasal duyularn alflma
N
4 ama ve prensiplerini aklamak.
Tat ve koku duyusu ayn zamanda uyaranlar di- Dokunma duyusunu ve ifllevine iliflkin faktrleri
AM A
er duyulardan farkl olarak kimyasal maddeler 6 tanmlamak.
olduundan kimyasal duyular olarak da adland- En genifl duyu organ olan derinin grevi vcu-
rlrlar. Vcudumuzda tat alma organ dilimizdir. du evreden korumak, vcut svlarn ierde tut-
Dilin yanlarnda arkasnda ve grtlakta yer alan mak, vcut ssn uygun dzeyde muhafaza et-
tat alclar, tkrk iersinde zlerek svlafl- mektir. Derideki alclarla dokunma, basn, s-
mfl yiyeceklerdeki kimyasal maddeleri duyumla- caklk ve ar gibi mekanik duyular alglanr. A-
yabilmektedir. Dil zerinde yer alan papilla ad r, vcudumuza ynelik zararl etkilere karfl bi-
verilen yumrular 20den fazla tat alma hcresini zi bilgilendirmeye ve uyarmaya yarar. Vcuda
barndran tat alma tomurcuklarn ierir. Farkl flekil ve btnlk kazandrmada etkili olan deri
lkelerin ve kltrlerin damak tatlar dier insan- altndaki yaplar kimyasal ve fiziksel etkilerden
lar tarafndan pek de hofl karfllanmayabilir. Ko- korur.
ku dflnme biimini, verilen tepkileri, ve hisle-
rimizi de etkileyebilmektedir. Yiyeceklerin tad-
nn alglanmasnda koku alma duyusu da nem-
li bir grev stlenmektedir. Koku alma sayesinde
bize zarar verebilecek yiyeceklerden uzak dura-
rak hayatta kalma flansmz arttrrz.
62 Psikolojiye Girifl
Kendimizi Snayalm
1. Gz sinirinin gze girdii, grmeye karfl duyarsz 6. Televizyonlarn grnt tplerinde grld zere
olan blgeye ne ad verilir? temel renkler olan krmz, yeflil, ve mavi flklar farkl
a. Kornea tonlar oluflturmak zere birlefltirilebilmektedir. Bu fark-
b. ris l dalga boyundaki karfltrma sreci nasl adlandrlr?
c. Kr nokta a. Arttrmal renk karfltrma
d. ubukuk b. karmal renk karfltrma
e. Koni c. Eklemeli renk karfltrma
d. Mutlak renk karfltrma
2. Herhangi bir duyum oluflmas iin gereken mini- e. Sabit renk karfltrma
mum fiziksel enerji fliddetine ne ad verilir?
a. Duyu eflii 7. Belirli bir renge bakldktan sonra dier zt bir ren-
b. Duyusal eflik gin alglanarak baskn hale gelme durumuna ne ad ve-
c. Sabit eflik rilir?
d. Fark eflii a. Mutlak imge
e. Mutlak eflik b. Karflt imge
c. Zt imge
3. Baz uyaranlar bilinli olarak alglayamadmz de- d. Ardimge
erlere sahiptir. Bu tarz uyaranlara ne ad verilir? e. Sabit imge
a. Mutlak alg
b. Eflikalt alg 8. Afladakilerden hangisi dilde farkl tat duyumlar
c. Fark algs arasnda yer almaz?
d. Duyusal alg a. Tatl
e. Sabit alg b. Ac
c. Baharatl
4. Gzde yer alan alc hcrelerden hangisi renklere d. Ekfli
deil de karanlk ve aydnla tepki verecek flekilde a- e. Tuzlu
lflr?
a. ris 9. Afladakilerden hangisi derinin ifllevleri arasnda
b. Fovea yer almaz?
c. Kornea a. Vcuda flekil ve btnlk kazandrma
d. Koni b. Altndaki yaplar kimyasal ve fiziksel etkilerden
e. ubukuk koruma
c. Boflaltma yardmc olma
5. Bir renk tonunun canlln ifade etmede hangi kav- d. Vcut scaklnn sabit kalmasn salama
ram kullanlr? e. Dengesel faaliyetlere katk salama
a. Doygunluk
b. Parlaklk 10.Afladakilerden hangisi deride scak duyusunu al-
c. Sabitlik mamz salayan yapdr?
d. Akclk a. Ruffini cisimcii
e. Yansma b. Meissner cisimcii
c. Pacini cisimcii
d. Hering cisimcii
e. Helmholtz cisimcii
3. nite - Duyular ve Duyum 63
Yaflamn inden
fiiflmanlk Krlk Riskini Artryor etkeni ortadan kaldrmak mmkn deil. Fakat dier
risk etkenleri kontrol altna alnabilir. rnein hastann
hipertansiyonu varsa regle edilebilir. Sigara iiyorsa si-
garay brakmas gerekir. Gnefl iin filtreli gnefl gz-
l kullanmas tavsiye edilir. Beslenmede ise Akdeniz
diyeti nerilir. Tereya, krmz et ve kolesterol ieren
yiyeceklerden uzak durmas gerekir.
Grme kayb, ani grme kayb, cisimleri, izgileri eri
veya krk grme, grme kalitesinde bozulma, flk ak-
mas, renk grmede bozukluklar ve gz nnde oluflan
karartlar, hastaln belli bafll belirtileridir.
Arsz Tedavi
Hastaln teflhisinde damlal gz dibi muayenesi, anjio
ve son yllarda nem kazanan sar nokta tomografisi
uygulandn belirten Prof. Dr. Gzel, hastaln teda-
22.04.2011
visine ynelik flu bilgileri verdi: Hastal koruyucu te-
ve yzde 95 orannda krlk riski yaratan gz has-
davi ve yzde 90 baflar salanan gz iine ine tedavi-
tal da eklendi.
si ile tedavi edilebiliyor. Baz seilmifl olgularda ise i-
Prof. Dr. Hsn Gzel, grmemizin yzde 90nn mey-
ne tedavisinin yannda foto-dinamik tedavisi de uygula-
dana geldii sar nokta tabakasnn ifllevinin bozulmas
yarak tedavi ediliyor.
ile oluflan ve halk arasnda 50 yafl sonras hastal ola-
Prof. Dr. Hsn Gzel, koruyucu tedavide anti-oksidan
rak bilinen Sar Nokta (makula dejenarasyonu)nn g-
A, C, E vitaminleri ve inko kullanldn belirtti. Prof.
rlme orannn son yllarda arttn, bunun nedenlerin-
Dr. Gzel: Fotodinamik tedavide ise nce toplarda-
den birinin de obezite sorununun artmas olduunu
mardan zel bileflimde verteporfin adnda bir ila veri-
aklad.
liyor, 15 dakika sonra dflk fliddette bir lazer uygula-
Prof. Dr. Gzel, Kiflinin yafl ve kaltmsal zelliklerinin
nyor. Gz iine enjeksiyon veya ine tedavisini dam-
yan sra kilosu da bu hastal yakndan ilgilendiriyor.
layla uyuflturarak yaplyor, hasta ar hissetmiyor. Gz
Hareketsiz yaflam ve dzensiz beslenme flekli nedeniy-
iine ine yoluyla ila verilmesi ynteminde yzde 90n
le obezitenin, Trkiyede de nmzdeki yllarn ok
zerindeki baflar oranyla olduka iyi sonular alnyor.
nemli bir salk sorunu olaca biliniyor. fiiflmanlk
Yafla bal sar nokta hastalnn slak tipinde uygula-
oksidatif stresi artrarak grme merkezimiz olan sar
nan fotodinamik tedavi ynteminde ise baflar oran
noktaya zarar verebilir. fiiflmanlarda sar nokta hastal-
yzde 60-70 arasnda deifliyor dedi.
nn daha sk grlmesindeki dier bir neden de iltiha-
Prof. Dr. Gzel, hastaln erken teflhisinin nemine
bn bir gstergesi olan C-reaktif proteinin (C-RP) rol-
deinerek, herkesi rutin olarak 40 yaflndan sonra iki
dr. fiiflmanlarda, C-RP yksekliinin varl iltihabn
ylda bir damlal gz dibi muayenesi yaptrmas gerek-
bu grupta daha sk grlmesine neden olabilir. Bu da
tii konusunda uyard.
kandaki A vitamininin fliflmanlarda azalmas sonucunu
dourabilir dedi.
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
Algy tanmlayabilecek ve algnn rgtlenme ilkelerini eflitli grsel ve iflit-
N
sel uyaranlarda uygulayabilecek,
N
Algsal deiflmezlikleri aklayabilecek,
N
Uzaklk ve derinlii alglamada kullanlan algsal ipularn ayrt edebilecek,
N
Algnn nasl aktif bir biliflsel sre olduunu aklayabilecek,
Algnn geliflim ve renme srecini ortaya karmak iin gelifltirilen arafltr-
ma modellerini zetleyebileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Alg Algsal deiflmezlik
Grnrde hareket Seici yetifltirme deneyleri
Gestalt Tek gze bal ipular
Fi fenomeni Grsel uurum deneyleri
Algsal rgtlenme ki gze bal ipular
Analiz-sentez
erik Haritas
ALGININ TANIMI VE RGTLENME
LKELER
ALGISAL DEfiMEZLKLER
Psikolojiye Girifl Alg UZAKLIK, DERNLK VE HAREKET
ALGISI
ALGIDA BLfiSEL SRELER
ALGISAL GELfiM VE RENME
Alg
fiekil 4.1i inceleyiniz. Bu flekil temelinde algnn gereklii anlamlandrma sreci olduu
SIRA SZDE SIRA SZDE
fikrini tartflnz. 1
D fi N E L M D fi N E L M
Bugn dfl dnyadaki nesne, olay ve ki-
fiekil 4.1
flilerin algsal temsilini infla ederken bafl-
vurduumuz ilkeleri Gestalt psikologlar- Karar Verilemez
S Ofiekil
R U S O R U
nn yaptklar alflmalar sayesinde biliyo-
ruz. Birinci niteden hatrlayacanz gibi, DKKAT DKKAT
Gestalt psikolojisi, yirminci yzyln baflla-
rnda Almanyada, o zaman hakim olan ya-
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
psalc grfle bir tepki olarak ortaya k-
mfltr. Gestalt piskologlar, yapsalclarn
iddia ettii gibi, algnn, ayr ayr unsurla- AMALARIMIZ AMALARIMIZ
rn biraraya getirilerek btne ulaflld bir
K T A P K T A P
TELEVZYON TELEVZYON
68 Psikolojiye Girifl
sre olarak deil, tam aksine bafltan itibaren btn olarak iflleyen, btn bir
rnt temelinde iflleyen bir sre olduunu ileri srmfllerdir (Gray, 1999).
Btn, onu oluflturan paralarn toplamndan fazladr deyifli, Gestalt bakfl
asn ok iyi ifade eder. Btn, paralarn toplamndan fazladr; nk btn
btn yapan, sadece paralar deil, paralar anlaml biimde biraraya getiren
paralar arasndaki iliflkilerdir.
Gruplama lkeleri
Gestaltlar uyarclara, sinir sistemimizin doufltan gelen bir eilimle belirli kurallar,
yani gruplama ilkeleri dorultusunda tepki verdiimizi iddia ederler. Gruplama il-
keleri yaknlk, benzerlik, tamamlama, sreklilik ve ortak hareket olarak saylabilir.
Yaknlk: Birbirine yakn olan uyarclar ayn nes-
fiekil 4.2
nenin paralar gibi, birbirine uzak duran uyarclar
Yaknlk farkl nesnelere (btnlklere) ait paralarmfl gibi
alglama eilimindeyiz. rnein fiekil 4.2de yakn-
lk ilkesi gereince sol taraftaki flekli satr, sa taraf-
taki flekli stun halinde alglarz.
Benzerlik: Nesneleri flekil, byklk ya da renk gi-
bi zellikleri temelindeki benzerlikleri asndan grup-
layarak alglamaya eilimliyizdir. rnein ayn byk-
lkte olanlar ayn btnle ait olarak alglarz. Bu
yzden de fiekil 4.3de ikinci satrdaki byk daireleri
rerek siyah atllar grmeye alflnz. Ayn egzersizi Resim 4.1 iin de yapabilirsiniz.
Grld zere, flekil ve zemin olma hali nesnenin verili, sabit zelllikleri deil, bi-
zim algmza gre nesnelere yklediimiz deiflken zelliklerdir.
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
vi grecektir. Dersten sklmfl bir arkadafl-
nz iinse, dflardan gelen sesler flekil, ho-
AMALARIMIZ AMALARIMIZ cann sesi zemin olabilir. Ya da bir sre
sonra siz derse olan ilginizi kaybedip iflitsel
olarak flekil ve zemin olan seslerin yerini
K T A P K T A P deifltirebilirsiniz.
TELEVZYON ALGISAL
T E L E VDEfiMEZLKLER
ZYON
Algsal deiflmezlik, ayn nesneye dair duyusal sistemimize giren girdilerin farkll-
na ramen, nesneyi greli olarak ayn alglamaya devam etmektir. Alglarmz,
NTERNET hep tekrar tekrar
N T E R N Eyeniden
T algladmz ayn nesneler dnyasnda gereklefltiin-
den, biz, bizim iin tandk olan nesneyi farkl uzaklkta, farkl konumda ve farkl
flkta grsek de hala ayn nesne olarak alglamaya devam ederiz. Eer farkl duyu-
sal uyaranlar her seferinde ayn alglamasaydk, dnya bizim iin ok karmaflk bir
yer olurdu. Algsal deiflmezlik, byklk deiflmezlii, flekil deiflmezlii, renk
deiflmezlii ve parlaklk deiflmezlii olarak drt bafllk altnda incelenebilir.
Byklk Deiflmezlii: Nesnelerin
fiekil 4.10
bize olan uzakl arttka, retinamza
Byklk dflen imgeleri klr. Ancak bu duyu-
Deiflmezlii sal girdi deiflikliine ramen, biz nes-
neyi ayn byklkte alglamaya devam
ederiz. Bu ksmen o nesnenin byklk
bilgisini ieren deneyimlerimizi bellekte
tutmamzla, ksmen de uzaklk ipular-
n deerlendirmemizle ilgilidir (Morris,
2002). fiekil 4.10de perspektife bal
uzaklk ipucunu kullanarak, uzaktaki ki-
fliyi, daha kk grnmesine ramen
yaknda olanla ayn boyutta alglamaya
devam ederiz.
4. nite - Alg 71
Resim 4.2
Renk
Deiflmezlii
perdenin zerinde, kadifeyi grmek zere kk bir delik an. Kadifeyi kapat-
makta kullandnz bu perdeye indirgeme perdesi denir. Buradaki delikten kadi-
feye baktnzda, sadece kadifeden yansyan fl grrsnz. Bu durumda kadi-
fe beyaz grnr; nk indirgeme deliinden gze ulaflan flk, perdenin kendi-
sinden daha parlaktr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; s. 195).
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
K T A P UZAKLIK,
K TDERNLK
A P VE HAREKET ALGISI
kesin ve daha doru derinlik ve uzaklk alglamay salar (Atkinson, Atkinson ve Hil-
gard, 1995). At, geyik gibi avc olmayan hayvanlar tek gze bal algsal ipularn
kullanrlar. Bu hayvanlarn iki gz olmasna ramen, her bir gzleri bafln iki yann-
da olduundan iki gzn grd grsel alan rtflmez. Oysa aslan, kaplan gibi av-
c hayvanlarda ve insanlarda iki gz de bafln nndedir; dolaysyla iflbirlii yaparak
ki gze Bal pular: iki gze bal ipularn kullanacak konumdadr (Morris, 2002).
Grsel alandaki derinlik
hakknda bilgiyi iki gzn ki gze bal ipularndan biri, derinlik ve uzaklk hakknda bize gvenilir bil-
iflbirlii ile salamasdr. giyi veren retinal ayrklk ya da binokler (iki gze iliflkin) ayrklktr. Gzlerimiz
arasndaki yaklaflk 6 cm.lik mesafe olduu iin, bir gze gelen grnt dierine
gelen grntyle tpatp ayn deildir. Sol gz nesnenin sol taraf, sa gz ise nes-
nenin sa taraf ile ilgili daha ok bilgi alr ve bu iki birbirinden farkl grnt bir-
lefltirilerek, tek bir grnt elde edilir ve bylece stereokopik grme gerekleflmifl
olur (Morris, 2002). Uzaklk ve derinlik hakknda bilgi veren dier iki gze bal
ipucu ise gzlerin grfl izgisinin kavuflma derecesidir. Uzaktaki nesnelere bakt-
mzda gzlerimizin grfl izgisi neredeyse paraleldir, ama yakndaki bir nesne-
ye baktmzda gzlerimiz birbirine doru dner ve grfl izgimiz birbirine ka-
vuflur. Gzlerin hareketi hakkndaki bilgi ve dolaysyla bir nesneye odaklanmak
iin grfl izgisinin ne kadar kavuflmas gerektiine dair bilgi beyine gnderilir ve
beyin bu bilgiyi yorumlar ve uzakl hesap eder (Uba ve Huang, 1999).
ki gzn bir nesnenin uzakln belirlemek iin iflbirlii yapmas gibi, sesi uzam-
da konumlandrmak, yani sesin nereden geldiini belirlemek iin de iki kulak iflbirli-
i yapar. Sesin sa ve sol kulaa gelifl zamann ve hznn beyinde karfllafltrlmasy-
la, sesin ne taraftan geldiine karar verilir.
D fi N E L M Hareketi
D fiAlglamak
NELM
Resim 4.3 Aslnda hareketi nasl algladmz sorusunun,
S Monet
O R U Tablosu S O R U ilk bakflta basit bir cevab varmfl gibi gr-
nr; hareket eden nesneler, retinada hareket
imgesi yaratrlar ve harekete duyarl, alc sinir
DKKAT DKKAT
ular da bu hareketi kaydeder ve bylece ha-
reketi algladmz varsayabiliriz. Ama hare-
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE keti alglamak bundan ok daha karmaflk bir
sreci kapsar. Caddeden aflaya doru gelen
bir arabay seyrettiinizi farzedin. Gzlerinizi
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
arabada odaklanmfl halde tutuyorsunuz ve
bylece arabann gznzdeki imgesi sabit
K T A P K T A P
kalyor, ama arabann hareket ettiini de gr-
yorsunuz. Arabann hareket ettii grfl alan
iindeki dier nesneler, mesela lamba direkle-
TELEVZYON TELEVZYON
ri sizin retinanz boyunca hareket eder, nk
gznz arabay takip etmek iin hareket eder;
ama buna ramen lamba direklerini sabit ola-
rak alglarz. Yani hem hareket eden hem de
NTERNET NTERNET sabit nesneler retinada hareket eden imgeler
4. nite - Alg 75
yaratabildiine gre, algsal sistemimiz neyin hareket ettiine nasl karar verir?
Arafltrmalar gz hareketlerinin hareket algsnda bir rol olabileceini gstermele-
rine ramen, bugn artk hareket algsndan asl sorumlu olan faktrn, grsel ala-
nmzda oluflturduumuz istikrarl bir referans erevesi olduu kabul edilmektedir
(Gray, 1999).
Hareket, greli bir kavramdr. Bir nesnenin, zaman iinde ve dier nesnelere
gre poziyonunu deifltirdiinde hareket ettiini syleriz. Yani hareket, grsel
alandaki nesnelerin birbiriyle iliflkisine ve bu iliflkiyi yorumlayflmza baldr (At-
kinson, Atkinson ve Hilgard, 1995). Yeryz evrenin dier ksmlarna gre hare-
ket etmektedir ama algsal sistemimiz bunun farknda deildir ve zemini (topra)
ve dier sabit nesneleri referans erevesi olarak kullanr. Ama baz durumlarda
zemini referans erevesi olarak kullanamayz. rnein trene bindiimizde ve
camdan dflar bakmadmzda, referans erevemiz toprak deil, iinde yolculuk
yaptmz kompartmandaki sabit nesnelerdir. Bu tr bir durumda, yanmzda
uyuyan kifliyi sabit, koridorda yryen kifliyi hareket ediyor olarak alglarz (Gray,
1999; s. 297). Grld zere, bir hareket gereklefltirildiinde, alg sistemi bir
referans noktasna dayanarak neyin hareket ettiine neyin durduuna karar ver-
mek zorundadr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; s.191).
Buraya kadar sylenilenler gerek hareket algs ile ilgiliydi. Gerek hareket alg-
snn yansra grnrde hareket algsndan da sz fiekil 4.18
etmek gereklidir. Grnrde hareketten, hareket
Fi Fenomeni
halinde bir uyarc olmakszn da hareket alglad-
mz durumlar kastedilmektedir. rnein, kovboy
filmlerinde kovboylar atn zerine oturtulur ve sa-
dece belden yukars gsterilir. At yerinde durur
ama arkasndaki manzara belirli bir hzda srekli
deifltirilince biz at gidiyormufl gibi alglarz (Cce-
lolu, 1993; 127).
Grnrde hareket algsnn nasl gerekleflti-
ini anlamak iin en iyi rnein, sinemann teme-
linde yatan stroboskopik hareket olduu dflnle-
bilir. Stroboskopik hareket, hareket etmeyen uya-
ranlarn art arda sunulmasyla yaratlan hareket yanlsamasdr. Stroboskopik hare-
ketin daha basit bir biimi fi fenomenidir ve laboratuvarda flyle gsterilir: Kapka-
ranlk bir odada aralarna mesafe konarak yerlefltirilmifl iki flk kayna ya da fiekil
4.18deki gibi yerlefltirilen flk kaynaklar olduunu dflnn. Bu flk kaynaklarn-
dan biri yaklr, sonra o sndrlr sndrlmez dieri yaklr ve bu byle srekli
devam eder. Bir sre sonra siz artk tek tek yanp snen flk kaynaklar deil, ha-
reket eden bir flk izgisi ya da dnen bir flk emberi alglamaya bafllarsnz. Bu-
radaki hareket algsn yaratmada flk kaynaklarnn art arda yaklp sndrlme h-
z nemlidir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; s.190).
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
76 Psikolojiye Girifl
Balam ve Deneyim
Algnn aktif bir biliflsel sre olduunun bir gstergesi, gereklie ynelik hipotez-
ler kurma ve bunlar test etmeyi ieren analiz-sentez ise, dier bir gstergesi de ana-
liz-sentezin yalnzca nesnenin zelliklerine deil, balam ve deneyime dayanmas-
dr. Balam, bizim nesne, insan ve davranfllar nasl algladmz belirler. fiekil
4.20de flekillerin (ieklerin) ortasndaki dairelerin byklklklerini karfllafltrnz:
evresinde kk daireler olan, dierinden daha byk grnyor deil mi? Asln-
da her iki daire de ayn byklkte olmasna ramen, sadece bu iki dairenin iinde
bulunduklar balam byle bir alg yanlsamas yaratmaktadr. Balam grsel alg ka-
dar iflitsel algda da belirleyici olmaktadr. Diyelim ki eflitli nedenlerden tr biri-
nin sylediklerini duymakta zorlanyorsunuz. Eer bu durumda, tartflma konusunu
biliyorsanz, bilmediiniz duruma gre daha iyi duyabiliyorsunuzdur. Balama ait
bilgi, algnn keskinliini arttrmaktadr (Uba ve Huang, 1999; 119).
nceki deneyimlerimiz de algsal hipotez- fiekil 4.20
lerimizi nemli lde etkilemektedir. rne- Algda Balam
in, mzik eitimi olan insanlar mzikal akort-
lar, byle bir eitimi olmayanlara gre daha
iyi alglarlar (Uba ve Huang, 1999; 122). Bafl-
ka bir rnek, farkl kltrlerden gelen insanla-
rn algsal srelerinin karfllafltrld alflma-
lardan verilebilir. Gney Afrikadaki Zulular
yuvarlak kapl, yuvarlak kulbelerde yaflarlar.
Tarlalarn bile eri biimde srerler. Zulular
ile Filipinler ve Afrikann krsal kesimlerinde
yaflayan insanlar gibi Bat kltrndeki dz
izgilere aflina olmayan insanlar, Batdaki in- Mller-Lyer Yanlsamas:
sanlar kadar fiekil 4.21de Mller-Lyer yanlsamasndaki yanlgya dflmemek- Oklarn ynnden dolay, iki
izgi uzunluu eflit olduu
tedirler. Bat toplumlarnda yaflayanlar iin Mller-Lyer illzyonu rnei, fiekil halde, kapal okun
4.22de grld zere, yaflamlarnn bir paras olan deneyimlerdir (Uba ve bulunduu izgiyi dier
Huang, 1999; 123). izgiden daha ksa alglama
eilimidir.
Dikkat
nsan yaflam, doas gerei srekli birden ok uyaranla evrilidir. Bu uyaran bom-
bardmanna ramen algsal sistemimiz bir karflklk yaflamaz ya da uyaran yk
nedeniyle fel olmaz. nk algsal sistem maruz kalnan tm uyarclar ifllemden
geirmez; bazlarn ifllemden geirmek iin seer, kalanlarn ise gz ard eder. Bu
algsal odaklanmaya dikkat denir. fiu anda bile siz bu kitab okurken, byk ihti-
malle pek ok uyarana maruz kalyorsunuzdur. Belki ayakkabnz ayaklarnz s-
kyor, belki karnnzdan alk gurultular geliyor belki evin dier blmlerinden ya
da ak pencereden sesler geliyor. Eer btn bu uyaranlarn farknda olsaydk,
zihnimiz bu aflr ykle bafla kamazd. Neyse ki dier uyaranlarn hepsini yok sa-
yp, dikkatimizi sadece kitaba verebiliyoruz!
Dikkat sz konusu olduunda, karflmza iki nemli soru kmaktadr: Neye
dikkat edeceimizi belirleyen unsurlar nelerdir ve dikkat etmediimiz uyaranlara
ne oluyor, algsal sistemimizden ylece kp gidiyorlar m?
Birbiriyle yarflan ok sayda uyarandan dikkatimizi yneltmek iin hangilerini
seeceimiz, hem uyarann baz fiziksel zelliklerine baldr hem de iinde bulun-
duumuz gdsel durum, beklentilerimiz, ilgilerimiz, deerlerimiz, kifliliimiz,
gemifl deneyimlerimiz gibi kiflisel faktrlere baldr. Dikkatimizi ynlendiren
uyarana bal zellikler flunlardr: fliddet, byklk, kontrast ve hareket. Genel ola-
rak, daha fliddetli, daha byk, kontrast daha fazla ve hareketli olan uyarclarn
dikkatimizi ekme olasl daha yksektir. Dier yandan uyarandan deil alglay-
cdan kaynaklanan znel faktrler de algnn nelere odaklanacan ciddi biimde
belirler. Susuz olan bir insan susuz olmayan birine gre evredeki ieceklerin da-
ha fazla farkna varr. Ya da espri yetenei geliflkin bir insann komik durumlarn
farkna varma olasl daha yksektir (Uba ve Huang, 1999). Dier yandan kalc
ya da geici ilgiler o anda dikkati kontrol ediyor olabilir. Bir anne ok grltl bir
ortamda dahi bebeinin alamasn duyar ya da bir doasever pek ok sradan in-
sann ormanda duymad sesleri fark edebilir. Geici ilgiye rnek olarak da kitap-
ta bir flekil aryorsanz, kitaba gz gezdirirken sadece flekil olan sayfalarda durak-
lamanz verilebilir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; s. 209). nanlar ve bek-
lentiler zellikle sosyal algda, yani insanlar alglamamzda nemli rol oynarlar.
Eer alflma arkadaflnzn ya da oda arkadaflnzn sizden bir seyler aldndan
flpheleniyorsanz, onun yan yan bakfllarn buna bal olarak alglayp deerlen-
dirme olaslnz yksektir (Uba ve Huang, 1999). Ancak tm bunlardan, algla-
mak istediimiz fleyi seebileceimiz sonucu karlmamaldr. Yani, evremizdeki
uyaranlar seici biimde alglyor ve yorumluyor olmamz, sonsuz biimde istedi-
imizi algladmz anlamna gelmez. Algmz son tahlilde, karfllafltmz uyaran-
larla ve uyaranlar, gemifl deneyimlerimizle oluflturduumuz flemalarla uyumlu bi-
imde alglama eilimimizle snrlandrlmfltr.
Aktif olarak dikkatimizi yneltmediimiz uyaranlara ne olduu sorusu, dikkat-
le iliflkili dier nemli bir sorudur. Biliflsel psikologlar, dikkat edilmeyen grsel
uyaranlarn tipik olarak makul miktarda ifllemden geirildiini ama bu miktarn
dikkat edilen uyaranlardan elbette daha az olduunu ileri srmektedirler. rnein,
bu konuda yaplan bir deneyde, deneklere iki yz ve iki ev ieren bir izim gs-
terilmifl ve onlardan ya evlere ya da yzlere dikkat etmeleri istenmifltir. Yzlere
tepki veren beyin blgesinin, yzlere dikkat edildii durumda dier duruma gre
daha fazla aktif olduu gzlenmifltir. Bu, yzlere dikkat edilmedii durumda, yz-
4. nite - Alg 79
lerin daha az ifllemden geirildii anlamna gelmektedir. Ama yzlere dikkat edil-
medii durumda, hala beynin yze tepki veren blgesinden anlaml bir aktivite ol-
duu saptanmfltr (Akt. Eysenck, 2004). flitsel algda dikkat edilmeyen uyaranlara
ne olduu da kokteyl parti durumu ile aklanabilir. Bir kokteyl partide, bir do-
lu konuflmann iinde sadece birine odaklanmflken, yani dier seslere/konuflma-
lara dikkat etmediimizi dflnrken, odann dier ucundan bize seslenilse bunu
hemen farkederiz. Demek ki, biz bir konuflmay dinlerken, sinir sistemimiz dier
yandan, bizimle ilgili uyaranlar bulmak amacyla dikkat etmediimiz uyaranlar ta-
ramaktadr. Kokteyl parti durumuna benzer bir deneyde, dikkat yneltilmeyen ko-
nuflmalarn ne kadarnn kaydedildii arafltrlmfltr. Deneklere birbirinden farkl
iki mesaj biri sa dieri sol kulaktan verilmifltir. stendiinde denekler iki mesajdan
birine odaklanmfllar ve sonra dikkatlerini dier mesaja ynlendirmekte hi zorluk
yaflamamfllardr. Deneklere dikkat etmedikleri mesajn ne olduu sorulduunda,
genellikle mesajn szel ieriklerine ait hibir fley hatrlamamfllardr. Ancak mesa-
jn monoton ya da monoton olmayan bir tonla m verildii, kadn m erkek sesiy-
le mi sylendii, iinde kendi ad geip gemedii gibi kimi genel zelliklerin far-
knda olduklar grlmfltr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; s. 208).
Doufltan grmeyen ve flu anda eriflkin yaflta, ayn cins metalden ve hemen hemen
ayn byklkteki kp ile kreyi birbirinden ayrt etmeyi dokunarak renmifl bir
adam dfln. Her birine dokunduunda hangisinin kp, hangisinin kre olduunu
syleyecektir. Kpn ve krenin bir masann zerine koyulduunu ve grmeyen
adamn da grebildiini varsayalm... O zaman da ayrt edebilir ve hangisinin kp,
hangisinin kre olduunu syleyebilir miydi?
80 Psikolojiye Girifl
Algsal yetenein sonradan kazanlan bir yetenek olduunu iddia edenler, Loc-
ke gibi bu soruya hayr cevabn vermek durumundadrlar. Bu konuda psikolog-
larn yaptklar vaka alflmalar, doufltan grmeyen ama sonradan gren insanla-
rn, gzleri alr almaz ne grdklerine iliflkin bir takm fikirleri olduunu ama
yeni gren insanlarn tamamyla normal algsal yeteneklere sahip olmadklarn
gstermifltir. Bu kifliler flekil-zemini ayrt edebilmifller, gzlerini flekil zerinde gez-
dirmifller ve hareket eden flekli gzleriyle izleyebilmifllerdir. Belki bu tr algsal ye-
tenekler doufltandr. Ama bu insanlar daha nceden dokunmayla tandklar, me-
sela yz, makas, anahtar gibi nesneleri tanyamazlar. Bir genle kareyi kflelerini
saymadan ya da parmaklaryla takip etmeden birbirinden ayrt edemezler. Grsel
alg yetenekleri daha sonra eitimle kazandrlmaya alfllsa bile hibir zaman do-
ufltan grenlerin dzeyine ulafllamaz. Bu ve benzeri bulgular grsel algnn do-
ufltan m olduu yoksa sonradan m renildii sorusuna ancak ksmi bir cevap
salamaktadr. En azndan hi grsel deneyimi olmamfl insanlarda bir grsel ka-
pasitenin varlndan sz edilebilir. zetle, temel grsel kapasite doufltan olsa bi-
le, deneyim, grsel algnn normal ifllevselliini srdrmesi ve ayrca daha fazla ge-
lifltirilmesi iin gereklidir.
Seici Yetifltirme
Hayvanlar zerinde yaplan seici yetifltirme deneyleri, algda deneyimin etkisi ko-
nusunda bize bir takm kantlar sunmaktadr. Seici yetifltirme, hayvan yavrusunun
doufltan itibaren sadece belirli trde bir uyarana maruz braklarak yetifltirilmesi-
ni ifade eder. Bu konudaki ilk alflmalardan birinde, kedi yavrular sadece yatay
izgileri grdkleri bir evrede tutulmufllardr. Gnn byk bir ksmnda tama-
myla karanlk bir ortamda braklan hayvanlar her gn befl saat siyah-beyaz yatay
izgileri olan bir silindirin iinde bekletilmifllerdir. Kedilerin boynuna kendi vcut
flekillerini grmelerini nleyecek bir boyunluk da taklmfltr. Daha sonra hem ya-
tay hem de dikey izgilerin olduu doal bir ortama braklmfllar ve hareketleri
gzlenmifltir. Arafltrmaclar, kedilerin yatay izgileri algladklar ama dikey izgi-
leri alglamadklar sonucuna ulaflmfllardr. Zira kediler masa ve sandalyelerin ze-
rine atlamfllar ama masa ve sandalye ayaklarna srekli arpp durmufllardr. yle
grnyor ki, bu kediler, dikey izgileri alglama yeteneklerini yitirmifllerdir. Ayn
deney bu kez kedilerin sadece dikey izgi grd yetifltirme alflmasyla tekrar-
lanmfltr. Bu kediler normal evreye brakldklarnda, masa ve sandalyelerin ayak-
larna arpmamfllar ama yatay yzeylere ok az atlamfllardr. Bu, yatay hatlar al-
glamakta zorluk ektiklerini gsterir. Ama yatay yzeylere ok az atlamfl olmala-
r bile, kedilerin algsnn ksmen doufltan olduunu gsterebilir. Belki de yatay
hatlar alglayan alclarla douyorlardr. Ancak dier taraftan da, bu tr yzeylere
ok az atlamalar seici yetifltirme balamnda yafladklar
Resim 4.4
deneyim eksikliine balanabilir ki, bu da algnn ksmen
Bebeklerde renmeye dayal olduunu gsterir (Uba ve Huang,
Derinlik Algs
1999).
zet
NA M A
Algy tanmlamak ve algnn rgtlenme ilkele- N
AM A Algsal deiflmezlikleri aklamak.
1 rini eflitli grsel ve iflitsel uyaranlarda uygula- 2
Algsal deiflmezlik, belli bir uyarana dair duyu-
mak.
sal girdilerin deiflmesine ramen o uyaran ayn
Alg, duyumlarla elde edilen verilerin rgtlen-
biimde, byklkte, renkte ve parlaklkta alg-
mesi ve bylelikle anlamlandrlmas srecidir.
lamaya devam etmektir. Bir uyarana farkl alar-
Dier bir deyiflle alg, daima duyusal hammad- dan baktmzda, o uyarann retinamza dflen
denin, uyaranlarn iinde yer ald balam, ge- imgesi deiflir, ama biz uyaran hala ayn biim-
mifl deneyimler, gdsel durum, kltr, deer- de alglamaya devam ederiz. Bir uyarana farkl
ler ve beklentiler gibi znel faktrler flnda mesafelerden baktmzda o uyarann retinam-
yorumlanmasdr. Gestalt psikologlar algnn za dflen imgesinin bykl de deiflir, ama
eflitli ilkeler erevesinde rgtlendiini ortaya biz uyaran ayn byklkte alglamaya devam
karmfllardr. Biz uyaranlar daima bize en tan- ederiz. Bir uyarana farkl flk koflullar altnda
dk ve en basit gelen tarzda rgtlemeye ve an- baktmzda o uyarana ait duyusal renk ve par-
lamlandrmaya alflyoruz. Algda rgtlenme laklk girdisi deiflir ama biz uyaran ayn renk
ilkeleri iki bafllk altna incelenebilir: algsal grup- ve parlaklkta alglamaya devam ederiz. Algsal
lama ilkeleri ve algda flekil-zemin iliflkisi. Alg- deiflmezlik olgusu sayesinde ayn uyaranla fark-
da gruplama ilkeleri uyaranlar belli ltler et- l koflullar altnda her karfllaflmamzda onu yeni
rafnda gruplayarak alglama eilimine yol aar. bir uyaranmfl gibi ifllemden geirmeyiz ve bu da
Uyaranlar yaknlk, benzerlik, tamamlama, s- dnyay bizim iin karmaflk bir yer olmaktan -
reklilik ve ortak hareket temelinde gruplandr- karr. Uyaranlar deiflmez olarak alglamamz
yoruz. Yaknlk, uyaranlar uzamsal balamda uyaranlarla ilgili gemifl deneyimlerimize bal
birbirlerine olan mesafeleri temelinde gruplan- olarak gerekleflir. Dolaysyla elbette ki algsal
drmaktr. Benzerlik, uyaranlar flekil ya da b- deiflmezliklerde yanlgya dflebiliriz; ama ok
temel olarak, bu olgu, uyaranlara ait duyusal gir-
yklk asndan birbirlerine benzerlikleri teme-
diler deiflse de dnyann ayn dnya olduuna
linde gruplayarak alglama eilimidir. Tamamla-
dair bir hisle yaflamamz salar.
ma, uyaranlarda eksik olan yerleri, boflluklar
N
zihnimizde tamamlayarak alglamaktr. Srekli-
Uzaklk ve derinlii alglamada kullanlan alg-
lik, bir rnt ya da yn oluflturan unsurlar b- A M A
vuflma derecesidir. Gzlerimiz arasndaki 6 cmlik hayvanlarla yaplan seici yetifltirme deneyleri ve
mesafeye bal olarak, sa gz nesnenin sa ta- insan ve hayvan yavrularnda derinlik algsnn
raf ve sol gz de nesnenin sol tarafna ait bilgi olup olmadn saptamak iin yaplan grsel
ieren iki farkl grnty beyne gnderir ve be- uurum deneyleri. Doufltan grmeyen ama da-
yinde bu iki grnt st ste konarak tek bir g- ha sonra grmeye bafllayan insanlarn, hi grsel
rnt elde edilir ve bylece stereoskopik grme deneyimleri olmadklar halde bir grsel kapasi-
gerekleflmifl olur. kinci olarak da uzakta ve ya- teleri olduu anlafllmfltr. rnein flekil ve ze-
knda olan nesneler iin grfl izgilerinin ka- mini ayrt edebilmifller ve nesneleri gzleriyle ta-
vuflma derecesi baz alnr. Uzaktaki nesne iin kip edebilmifllerdir. Ama te yandan dokunmay-
grfl izgileri birbirine paralel durur, yani ka- la tandklar nesneleri grsel olarak tanya-
vuflmaz; yakndaki nesnede grfl izgileri ok mamfllardr. Dolaysyla doufltan getirdiimiz
daha erken bir noktada kavuflur. Beyin grfl iz- algsal kapasitemiz olsa bile bunu ifllevsel klmak
gilerinin kavuflma derecelerini hesaplar ve uzak- ve gelifltirmek iin deneyime ihtiya duyarz. Se-
lk ve derinlik hakknda karar veririz. ici yetifltirme deneylerinde ise yeni doan kedi
yavrular belirli bir sre hep ayn uyaran evre-
N
AM A
Algnn nasl aktif bir biliflsel sre olduunu sinde tutulmufllar ve daha sonra normal evrede
4 aklamak. verdikleri tepkiler gzlenmifltir. rnein srekli
ou kez karfllafltmz uyaranlarn ne olduu- yatay izgileri grmesine olanak verilen ama di-
na ok kolay ve abuk karar verdiimiz iin, al- key izgileri gremeyen kedilerin normal evre-
gnn aslnda ne kadar aktif bir sre olduunu deki tepkileri arafltrlmfltr. Bu arafltrmalar da
gzden karrz. Onun otomatik olarak gerek- kedilerde doufltan gelen yetenekler olduunu
leflen bir sre olduunu dflnrz. Oysa her ama ksmi olarak da renmenin nemli rol ol-
bir uyarcyla karfllafltmzda zihnimiz o uyara- duunu gstermifltir. Son olarak da derinlik alg-
na iliflkin eflitli hipotezler gelifltirerek bu hipo- snn doufltan m getirildiini yoksa sonradan
tezleri dorulamaya alflr. Hipotezin dorulan- m kazanldn gstermek iin insan ve hayvan
mas sonucunda alg gerekleflmifl olur. Dolay- yavrular zerinde yaplan grsel uurum deney-
syla, uyaranlarn kendilerinde, verili bir anlam- lerinden sz edilebilir. 6 ay ile 14 ay arasndaki
lar olmadn, zihnimizin anlam uyaranlara bebeklerle yaplan grsel uurum deneylerinde,
yklediini, bunu yaparken de o uyaran hakkn- 6 aylk bebeklerde derinlik algsnn var olduu
daki en iyi tahmini gereklefltirmeye alfltn saptanmfltr. Ancak bebekler 6 aydan nce hare-
sylemek gerekir. Bu srece analiz-sentez denir. ket edemedikleri iin daha kk bebeklerde de-
Analiz-sentez sreci, gereklie iliflkin kurduu- rinlik algsnn olup olmad bu deneylere daya-
muz hipotezlerin her birini, belleimizde gemifl l olarak sylenemez. Dier yandan daha erken
deneyimlerimizle oluflturduumuz flemalarla kar- hareket eden hayvan yavrular zerinde yaplan
fllafltrmay ierir. Eer sz konusu uyaran karfl- ayn deneylerde, mesela bir gnlk civcivlerde
lafltrdmz flemayla eflleflirse, algsal sre ta- derinlik algsnn var olduu grlmfltr.
mamlanr. Ama eflleflme olmazsa, eflleflme olana
kadar karfllafltrma devam eder.
N
A M A
Algnn geliflim ve renme srecini ortaya -
5 karmak iin gelifltirilen arafltrma modellerini
zetlemek.
Algnn nasl bir geliflimsel sre sonunda ortaya
ktn anlayabilmek, baflka bir deyiflle algsal
yeteneklerin doufltan m getirildiini yoksa son-
radan m kazanldn gstermek amacyla
tr arafltrma modeli erevesinde arafltrmalar
yaplmfltr: Doufltan grmeyen ama sonradan
grmeye bafllayanlarda yaplan vaka alflmalar,
84 Psikolojiye Girifl
Kendimizi Snayalm
1. Afladaki kavram ikililerinden hangisi algy en iyi 6. Bir masa drt aya ve yatay yzeyi olan bir nesne
ifade eder? olarak deil, masa olarak alglanr. Bu rnek, algnn
a. nan ve tutum zelliklerinden hangisini ifade eder?
b. Gd ve motivasyon a. Algda flekil deiflmezlii
c. Yorum ve duyum b. Algda btnlk
d. Duygu ve dikkat c. Algda tamamlama
e. Hipotez ve kuram d. Algda zemin-flekil iliflkisi
e. Algda byklk deiflmezlii
2. nsanlarn bir ksmnn algsal yanlsamalara karfl 7.
daha hassas olmas, baz insanlarn ise bunlardan ok
fazla etkilenmiyor oluflu afladakilerden hangisini ifade
eder?
a. Algda stereoskopik grmenin nemini
b. Algda gdlerin nemini
c. Algsal rgtlenme ilkelerinin varln Yukardaki fleklin drt siyah dairenin ve bir karenin be-
d. Algda kltrn nemini yaz bir kare tarafndan ksmen kapatlmfl olarak algla-
e. Algda beklentilerin nemini ma eilimine yol aan Gestalt rgtlenme ilkesi afla-
dakilerden hangisidir?
3. a. fiekil-zemin
b. Benzerlik
c. Yaknlk
d. Sreklilik
e. Tamamlama
Yaflamn inden
Algda Seicilik
Gen bir ifti hayatnda ilk defa byk flehre gitmiflti.
Binalarn ykseklii ve insanlarn okluundan flaflkna
dece ne grdnz tam anlamyla anlatmanz istiyo-
rum, daha fazlasn veya daha azn deil.
Giderek daha fazla flpheci hale geliyorsunuz. fiey di-
dnmflt. yorsunuz, bu adan baknca kitabn kapa koyu kr-
Kalabalk bir bulvarda yrrken, kulana aflina bir cr- mz bir paralel kenara benziyor.
cr bcei sesi geldiini zannetti. Evet diyor memnun bir flekilde. Evet, bir paralel kenar
Durdu ve dikkatle dinledi: Evet, bu bir crcr bceiydi! fleklinde koyu krmz bir para gryorsunuz. Baflka?
Ses byk bir maazann nndeki allarn arasndan Altnda grimsi beyaz bir snr izgisi ve bunun altnda
geliyor gibiydi. baflka bir ince izgi var. Onun altnda masay grebili-
Bunun zerine bu byk al kmesine ynelip arama- yorum- rkilirsiniz. Etrafnda birbirine paralel, olduk-
ya bafllad. Bir maaza grevlisi dflar kp, Yardmc a alacal kahverengi izgiler gryorum.
olabilir miyim? diye sordu. Gzel. flbirliiniz iin teflekkr ederim.
Hayr, teflekkr ederim. dedi gen ifti... Sadece flu- Orada durup masann zerindeki kitaba bakarken bu
rada bir crcr bceinin sesini duyduumu sandm! inat adamn sizi bu tr bir analize itebilmesinden bir
Grevli, Hayr! Buralarda bulunmaz. dedi. para rahatszsnz. Bu adam sizi yle dikkatli hale ge-
Gen ifti crcr bceini buluncaya kadar crlak sesi ta- tirmifl ki, gerekte artk ne grdnzden emin ola-
kip etti, onu buldu ve eline ald,Tamam! flte burada! maz hale gelmifltiniz. Gerekte grdnn sadece bu
Gen adam bu alnn nnden her saat binlerce insan taraftan baknca bir inee benzediini kabul eden Ye-
gemesine karfllk crcr bceini duyann bir tek ken- ni ngiltere iftisi kadar flpheci olmufltunuz. Sadece
disi olmasna ok flaflrmflt. Bunun zerine bir deneme birka dakika nce grdnzn bir kitap olduuna
yapmaya karar verdi. eminken, flimdi grdkleriniz hakknda sadece duyum-
Elini cebine atp bir bozuk para kard ve havaya att. lar asndan konuflmaya bafllyorsunuz.
Parann kaldrma vurduu anda, dflen bozukluu al- Hayalleriniz birdenbire dfl grnfl Wilhelm Wundta
mak iin yrmekte olan 24 yaya durdu! benzeyen bir psikolog tarafndan blnyor. Alg te-
Psikologlar; gen adamn flahit olduu olay iin bir du- oremi bir kez daha dorulamama yardmc olduunuz
rum tanmlar; iin teflekkr ederim. Bunu ispat ettiniz. Ve devam edi-
Buna algda seicilik denir. Belli fleyleri grmek ve yor, grdnz kitap basit duyumlarn bir bileflenin-
belli sesleri duymak... den baflka bir fley deildir. Gerekten ne grdnz
Algya ynelik Gestalt ve Wundtu yaklaflmlar arasn- hakknda tam ve doru olmaya alfltnzda, nesneler
daki fark rnekleyerek aklamak amacyla 1915 yl ci- asndan deil, renk paralar asndan konuflmak zo-
varnda Almanyada bir psikoloji laboratuarnda oldu- runda kaldnz. Temel olan renk duyumlardr ve her
unuzu farz edin. Laboratuarn iine doru yrrken grsel nesne bunlara indirgenir. Kitap algnz, bir mole-
bir psikolog size masasnn zerinde neler grdn- kln atomlardan oluflmas gibi duyumlardan oluflur.
z anlatmanz ister: Bu ksa konuflma bafllayacak savafln bir iflaretidir. Salo-
Bir kitap. nun teki ucundan birisi yksek sesle barr. Sama-
Evet, elbette ki bu bir kitap, fleklinde onaylar, fakat lk! Her budala kitabn temel, dolaysz, ilgi ekici ve ka-
gerekte ne gryorsunuz? lc bir gerek olduunu bilir1 sizi grevlendiren psi-
Gerekten ne gryorsunuz? Demekle neyi kastedi- kolog William Jamese zayf bir benzerlik gsterir, fakat
yorsunuz fleklinde flaflknlnz belirtisiniz. Size bir Alman aksan vardr ve yz fkeden kpkrmz oldu-
kitap grdm syledim. Krmz kapl bir kitap. u iin emin olamazsnz. Bir algnn bu flekilde du-
Psikolog srarcdr. Gerekten algladnz fley nedir? yumlara indirgenmesi sadece zihinsel bir oyundur. Bir
fleklinde dayatr. Bana mmkn olduunca tam olarak nesne sadece duyumlar yn deildir. Kitap grmesi
anlatn. gerekirken koyu krmz paralar gren insan hastadr!
Bunun bir kitap olmadn m sylemek istiyorsunuz?
Bu nedir, bir eflit flaka m? Kaynak: Schultz D. P. ve Schultz S.E.(2001) Modern Psi-
Burada bir sabrszlk alameti vardr. Evet, bu bir kitap- koloji Tarihi. ev.Yasemin Aslay, Kakns yay. stanbul.
tr. Herhangi bir flaka sz konusu deil. Ben sizden sa-
86 Psikolojiye Girifl
Resim 4.1.
www.yansidanismanlik.com/php/images/
fiekil 4.10.
www.csus.edu/indiv/w/wickelgren/psyc103
fiekil 4.11.
http://psychology.co.uk/visual%2520constancy2
fiekil 4.12.
www.psypress.com/mather/resources/jpg/
fiekil 4.13-14-15-16-17.
http://psychology.co.uk/depth%2520cues1.jpg&
fiekil 4.20.
www.mpiwg-berlin.mpg.de
fiekil 4.23.
http://homepage.mac.com
PSKOLOJYE GRfi
5
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
Bilinci tanmlayabilecek,
N
Bilincin biyolojik temellerini aklayabilecek,
N
Bilinteki doal deiflmeleri betimleyebilecek,
Bilinteki yapay deiflmeleri betimleyebileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Bilin Uyku bozukluklar
Psikoaktif ilalar Hipnoz
Sirkadyen dng Uyku
Madde bamll Rya
Bilindfl
indekiler
BLNCN TANIMLANMASI
BLNCN BYOLOJK TEMELLER
Psiklojiye Girifl Bilin
BLNTE DOAL DEfiMELER
BLNTE YAPAY DEfiMELER
Bilin
BLNCN TANIMLANMASI
lk psikologlar bilinci zihin ile eflitlemifller ve psikolojiyi zihnin ve bilincin alfll-
mas olarak tanmlamfllardr. lk niteden de hatrlayacanz gibi Wundt bilinci
alflmak iin iebakfl ad verilen bir yntem kullanmfltr. Ancak 1900lerin bafln-
dan itibaren psikolojide davranflln ykselmesiyle hem bir alflma konusu ola-
rak bilin hem de bilinci alflma yntemi olarak iebakfl geerliliini yitirmifltir.
Davranfllar, hatrlanaca zere, psikolojinin nesnel bir bilim olmas gerektiini
ve bunun da herkes tarafndan gzlenebilen ve llebilen olgular alflarak mm-
kn olacan ileri srmfltr. Ancak Smith ve arkadafllar (2003); davranflln bu
kadar radikal biimde sadece nesnel olgularla snrlanmadn, davranfllarn da
znel olgulara ilgi gsterdiini belirtmifllerdir. 1960lara gelindiinde psikologlar
bilinle ilgili pek ok olgunun ne kadar yaygn olduunu fark etmeye bafllamfllar
ve bu kadar nemli konularn gz ard edilemeyeceini grmfllerdir. Ancak bilin-
ce yeniden gsterilen bu ilgi, psikolojinin daha nce olduu gibi, sadece bilincin
alflld bir alan olarak tarif edilmesi anlamna gelmemektedir. Daha ok psiko-
lojinin gzlenebilir davranfln yan sra bilinle ilgili olgular da alflmas anlamna
gelmektedir (Smith ve ark., 2003).
Pek ok ders kitabnda bilin, bireyin, o andaki isel ve dflsal uyaranlarn
(evredeki olaylar ve vcuda iliflkin duyumlar, anlar ve dflnceler) farkndall
olarak tanmlanr. Smith ve arkadafllar (2003), bu tanmn bilinci sadece bir yny- Bilin: Kiflinin o andaki isel
ve dflsal uyaranlara
le ele aldn; oysa problem zme ve evreye tepki vermekte de bilincin ifllevsel (evredeki olaylar ve vcuda
olduunu ileri srmektedirler. Dier bir deyiflle bilin; kendimizi ve evremizi iz- iliflkin duyumlar, anlar ve
dflnceler) iliflkin
lerken alg, bellek ve dflncelerden oluflan farkndallk dediimiz yaflantnn ken- farkndalldr.
disi olduu kadar kendimizi ve evremizi kontrol etmek zere davranfllar ve bi-
liflsel sreleri bafllatmak ve sonlandrmak iin de ifllevseldir (Smith ve ark., 2003:
196-197).
Psikologlar bilincin iki farkl biimde ele alnabileceini dflnmektedirler. lki
bilinci bir durum, daha ok da geici bir durum olarak grmektir. rnein uyank
olduumuzda uykuda olduumuzdakinden farkl bir bilin durumundayzdr. kin-
cisi, bilinci ierik anlamnda grmektir. erik, belirli bir bilin durumundayken bi-
lincin ierdii duyum, dflnce ve duygulardr. Uykudaki bilin ieriimiz uyank
90 Psikolojiye Girifl
D fi N E L M
BLNCN
D fi NBYOLOJK
ELM TEMELLER
Diyelim ki ok nemli bir grflme iin gn iinde herhangi bir zamanda gelebi-
S O R U leceiniz sylendi.
S O R U Bu grflmeye gnn hangi saatlerinde gitmeyi tercih edersi-
niz? Bu tercihi yapmak, sizin iin ok zor olmasa gerek. nk hepimiz; kendimi-
DKKAT zi daha enerjik,
D K K canl
AT ve iyi hissettiimiz zamanlar genellikle biliriz. Bu da gn
iinde biyolojik ve psikolojik anlamda her zaman ayn canllkta olmadmz gs-
Sirkadyen Ritimler Bir gn terir. Enerji ve canllmzdaki bu deiflmelere bilim insanlar sirkadyen ritimler
N N
iinde
SIRAuyanklk
SZDE ve canllk SIRA SZDE
asndan yaflanan biyolojik adn verirler. Sirkadyen Latince bir szck olup yaklaflk bir gn anlamna
ve psikolojik deiflimlere gelir. Sirkadyen ritimler, bir gn iinde vcutta meydana gelen dngsel deiflik-
verilen addr.
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
K T A P K T A P
TELEVZYON TELEVZYON
5. nite - Bilin 91
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
zihnimizden geen dflnce, an ve duygularn yan sra dfl dnyadan da gelen
birok duyumun etkisi altndayzdr. Ancak ayn anda bu kadar ok uyaran alma
AMALARIMIZ ve iflleme olanamz
AMALARIMIZ olmad gibi normal koflullarda kendimizi kaotik bir durum-
da da hissetmeyiz. nk o andaki gereksinimlerimize gre dikkatimizi sadece be-
lirli uyaranlara yneltebiliriz. Dikkat sayesinde belli uyaranlarn bilincine varrz ve
K T A P K T Aalanna
dierlerini bilin P sokmayz ve gn boyu dikkatimiz bir uyarandan dierine
odaklanr (Baron, 1996; Morris, 2002)
Bilgi iflleme kapasitemiz snrl olmasna ramen ayn anda birden fazla bilgiyi
TELEVZYON
ifllediimizT Edurumlar
LEVZYON
da vardr. rnein bir yandan samz tararken dier yandan
ksa sre sonra yapacamz grflmeyi dflnyor olabiliriz. Peki bunu nasl ba-
flaryoruz? Byle durumlarda sregiden faaliyetlerimizi kontrol eden birbirine zt
NTERNET srelerin ifl N baflnda
T E R N E T olduu sylenebilir. Dier bir deyiflle davranfllarmz zerin-
de farkl dzeylerde bilinli kontrol kurarz. lk dzey otomatik bilgi iflleme sre-
cidir. Bu dzeyde gereklefltirdiimiz faaliyetlere iliflkin bilinli farkndalmz g-
rece azdr. Bu tr bilgi iflleme, dikkat kapasitemizden ok fley talep etmez. Bu sa-
5. nite - Bilin 93
malar; hrs, rekabet, kskanlk vb. olabilir. Ayrca mutlu dfl kurucular olarak
adlandrlan kifliler; dfl kurmaktan hofllanan, dfllerini gelecei planlamak ve
problemleri zmek iin kullanan insanlardr (Morris, 2002).
Dfl kurma asndan gzlenen dier bir bireysel farkllk konusu, dfl kurma
skl ve kurulan dfllerin younluk derecesidir. Dfl kurma skl asndan bi-
reyler arasnda byk farkllklar vardr. Baz insanlar bofl zamanlarn yarsn dfl
kurarak geirdiklerini belirtirken dier bazlar ok ender dfl kurduklarn belirt-
mektedirler. Dfllerin younluk derecesi de byk bireysel farkllklar gstermek-
tedir. Baz kifliler, dfl ve fantezilerini ok canl ve gerek gibi yafladklarn ve bun-
larn adeta gerek olduunu dflndklerini sylerler. Dflle gerein birbirine ka-
rflt ya da dfln gerek yerine getii durumlar, daha ok ruhsal hastalklarda
grlen halsinasyona yakn durumlar olabilir. Dier yandan ou insann dflleri
bu kadar canl ve gerek deildir (Smith ve ark., 2003).
Eer dnyada ok sayda insan, uyank olduu vaktin azmsanmayacak bir ks-
mn dfllerle ve fantezilerle geiriyorsa o hlde bunu gerekli ve yararl buluyor ol-
maldrlar. Gerekten dfl ve fantezilerin yaflammzda olumlu ifllevleri var m? Bu-
na verilecek kesin yantlar yoktur; ama birtakm olaslklardan bahsetmek mm-
kndr. Baz psikologlar, dfl ve fantezilerin gerek dnyadan kamann dflnda
pek bir ifle yaramadn dflnmektedir (Morris, 2002). Gnlk yaflamn rutinin-
den ve stresinden syrlmak iin kullanldklarnda dfl ve fanteziler, bir emniyet
sbab ifllevi grr. Yani ksa bir sreliine de olsa gerginlii azaltr.
Freudu bakfl asndan fanteziler, baflka trl bilince ktklarnda kiflide su-
luluk ya da kayg uyandracak arzularn ifade edilmesini ve bylelikle onlarla ba-
fla kmay olanakl klar. Bu arzular, normalde bastrlmas gereken cinsellik veya
dflmanlkla ilgili arzulardr (Morris, 2002). Dfl ve fantezilerin dier bir yarar, on-
larn gn iinde duygu durumumuzu olumlu ynde deifltirecek hazr aralar ola-
rak elimizde bulunmalardr. Dfl ve fantezilerin belki de daha nemli bir yarar,
gerek yaflamdaki problemleri zmek iin bize yardmc olmalardr. Problemin
zmne giden eflitli eylem biimlerini ve olas sonularn hayal etmek, gerek
yaflamda problemin zm iin yararl planlar yapmaya yardm eder (Baron,1996).
Uykunun fllevleri
nsanlar n byk bir ounluu yaflamlarnn te birini uykuda geirmektedir,
bazlar daha da fazlasn. nsanlar yaflamlarnn bu kadar byk bir ksmn uyku-
da geiriyorlarsa uykunun onlar iin nemli birtakm ifllevleri olmas gereklidir. Sa-
atlerce uyumann bizim iin ne tr ifllevleri olabileceine dair eflitli grfller mev-
cuttur.
lk grfl, uykunun bizim iin onarc bir ifllevi olduudur. Gnlk kofluflturma-
nn ardndan uyku bizim iin iyi bir dinlenme, bir tr nekahat sresi gibi ifllev gr-
mektedir. Hepimizin uykuyla ilgili hlihazrda sahip olduu bu grfl, arafltrmalar
tarafndan dorudan destek alamamfltr. Uzun sreli uykusuzluklarn davranfl
5. nite - Bilin 95
Uykunun Aflamalar
Psikologlar, uyku sreci hakknda bilgi edinmek iin uyku laboratuvarlarnda al-
flrlar. Tipik bir arafltrmada, deneye katlan gnlllerin uykular srasnda beyin-
den gelen dalgalar kaydedilir. Beyin dalgalarnn kayd, vcuda yerlefltirilen elekt-
rotlarn bal olduu elektroenselograf (EEG) ile yaplr. Bu alflmalar, beynimizin
uykuda ve uyankken farkl dalga rntleri rettiini gstermifltir. Uyku, uyank-
lktan farkl bir bilin durumudur; ama bu, tm uyku boyunca ayn bilin duru-
munda kaldmz anlamna gelmez. Uyku sresince farkl dzeylerde bilin dei-
flikliklerine karfllk gelen aflamalardan geeriz. Bir gece iinde bu aflama dngsel
olarak defalarca tekrarlanr (Uba ve Huang, 1999).
Uyku, uykuya dalmakla bafllar. Alacakaranlk da denen bu durum, bir
miktar uyank ama gevflemifl bir hli andrr. Farkndallk azalr ve bir uyarcya
tepki verilemez. Uykuya dalarken yafladmz dflme hissi ve bunu izleyen ani
sramayla yine bilinli hle gelmemiz, bu alacakaranlk durumunda yaflanr
(Morris, 2002).
Alacakaranlk durumundan sonra uykunun birinci aflamasna geilir. Bu, hafif
uyku aflamasdr. Bu aflamada uykumuz o kadar hafiftir ki uyuduumuzu bile fark
etmeyiz. Bu, sadece gzlerimizi dinlendirip uyumadmz dflndmz za-
manlardr. Bu hafif uykudan uyanmak ok kolay olduu iin de uyuduumuzu an-
lamayz. Bu aflamada solunum yavafllar ve dzenli hle gelir, kalp atfllar dfler,
kaslar gevflemeye bafllar ve vcut ss dflmeye bafllar. Bu uyuklama aflamasndan
ikinci aflamaya geilmesi, uykunun derinleflmesi anlamna gelir. Genel de bu afla-
mada kifli kolayca uyandrlabilir. Ancak nc aflamada, uyandrlmak iin gre-
ce yksek bir ses ya da kifliye adyla seslenilmesi gerekir. Bu aflamada, solunum
96 Psikolojiye Girifl
Yukarda genel bir uyku rnts betimlenmiflse de bu, kifliden kifliye birtakm
deifliklikler gsterir. Hastalk, uykunun gn iinde uyunma saati ya da yafl, REM
periyodlar arasndaki sreyi etkileyebilir. rnein uyku rntsn belirlemede
nemli bir role sahip olduu dflnlen melatonin dzeyi, ocukluktan sonra d-
fler. Bu da byklerin ocuklardan neden daha az uyuduunu aklar (Uba ve Hu-
ang, 1990). Yeni doan bebekler, uyku saatlerinin yarsn REM uykusunda geirir-
ler. Bu oran, ocuk befl yaflna geldiinde toplam uykunun %20 veya %25ine ka-
dar dfler ve olduka ge bir yafla kadar sabit kalr. Yafll insanlar 3 ve 4. aflamala-
r daha az yaflarlar (Smith ve ark., 2003).
Rya Grme
Hi flphesiz uykuyla ilgili en nemli ve en ilgin olgulardan biri ryalardr. Zih- Rya: Zihnimizin birincil
nimizin birincil olarak REM dnemleri srasnda oluflturduu canl grsel ve iflitsel olarak REM dnemleri
yaflantlara rya ad verilmektedir (Morris, 2002; 159). srasnda oluflturduu canl,
grsel ve iflitsel
Bazen REM uykusunda grlen ryalar o kadar canl olabilir ki sanki gerek- yaflantlardr.
mifl gibi yaflanlr. REM uykusu srasnda beyinde yaflanlan aktivite, uyankken ol-
duu kadar youndur. Ancak REM uykusu ile uyank durumdaki beyin aktivitesi
arasndaki nemli bir farkllk, REMde uyarclarn yalnzca bellekten gelen isel
imgeler olmasdr. Hemen belirtmek gerekir ki ryalarn ou, REM uykusunda g-
rlse de REM dfl uykuda da rya grlmektedir (Morris, 2002).
Psikologlarn ryalar zerine yaptklar arafltrmalardan dolay bugn ryalarn
birtakm temel zellikleri hakknda fikir sahibiyiz. Bu bilgiler, pek ok insan tara-
fndan merak edilen sorular cevaplamaya yneliktir. Ryalar hakknda en fazla so-
rulan sorulardan biri, herkesin rya grp grmediidir. Psikologlara gre her in-
san rya grr; ama herkes ryasn hatrlamaz. EEG kaytlar herkesin REM uyku-
sunu yafladn gstermektedir. REM uykusu srasnda uyandrlan kifliler, daha
nce ryalarn hatrlamadklarn syleyenler bile olduka canl ryalar grdkle-
rini beyan etmifllerdir. nsanlar tipik olarak bir gecede befl ya da alt rya grmek-
tedirler. Baflka bir deyiflle her gece yaklaflk iki saat rya grlmektedir. Ryalarla
ilgili merak edilen ikinci konu, ryalarn ne kadar srddr. Pek ok insan r-
yalarn ok uzun gibi grnmesine ramen bir anda grlp bittiine inanrlar.
Oysa grdmz ryalar gerek zamanldr. Yani ryada grlen bir olay gerek
yaflamda ne kadar sryorsa ryada da o kadar srmektedir. Ryalarla ilgili merak
konusu olan nc nokta, kiflinin rya grdnn farknda olup olmaddr.
Yani rya grrken rya grdmz biliyor muyuz? Psikologlar, bazen rya
grdmz bildiimizi ifade etmektedirler. Psikologlara gre insanlara, rya
grdklerinin farkna varmalar retilebilir. Ama bu durumda bile bu farkndal-
lk, ryann doal akfln bozmaz. rnein arafltrmalarda insanlara, rya grmeye
baflladklarn bildirmek zere bir dmeye basmalar retilmifltir. Baz insanlarn
fleffaf ryalar vardr. ou rya tuhaf ve mantksz olmasna ramen, fleffaf rya-
lardaki olaylar o kadar normal grnr ki ryay gren kifli kendini uyank ve bi-
linliymifl gibi hisseder. Hatta byle fleffaf rya gren bazlar, ryalarnn iinde
yafladklarnn rya m gerek mi olduunu ayrt etmek iin testler yaptklarn ifa-
de etmektedirler (Smith ve ark., 2003).
Neden rya gryoruz? Psikologlarn rya ile ilgili sorduklar en nemli soru-
lardan biri budur. Psikolojide bu soruyu cevaplayan eflitli kuramsal yaklaflmlar
mevcuttur.
98 Psikolojiye Girifl
dar rahatsz edicidir ki kiflinin sigaray brakma davranfln glendirir. Eer bu yo-
rum doruysa, o zaman, o anlarda insanlarn yaflamlarnda neler olduu ile rya-
larn ierii arasnda ak bir balant vardr. Daha da nemlisi, ryalarn ierii ile
kiflinin daha sonraki davranfllar arasnda bir balant vardr. Baflka bir deyiflle r-
yalar anlaml olmakla kalmazlar, bizim gerek davranfllarmz zerinde de etkili
olurlar (Baron, 1996; 140). Benzer olarak ryalar biliflsel bir bakfl asndan al-
flan dier kuramclar da ryalarn, kiflilerin problemlerini dflnmek ve zmek
iin bir frsat saladn ne srerler. Bylece biliflsel yaklaflm, ryalarda bizi mut-
lu eden duygular yerine neden korku, kzgnlk, znt ya da sululuk gibi olum-
suz duygular yafladmz aklamfl olur. nk problemler zerinde dflnmek,
kanlmaz olarak olumsuz duygular harekete geirir (Uba ve Huang, 1999).
Rya hakknda psikologlarn sorduu sorulara belki de en arpc yantlar veren
yaklaflm, psikodinamik yaklaflmdr. Bu yaklaflmn ncs Sigmund Freud ve di-
er psikodinamiki kuramclarn bilince ynelik grfllerinde, nitenin baflnda da
grld zere, bilindfl merkez bir neme sahiptir. Freud iin ryalar, bilin-
dflna giden kral yoludur. nk Freuda gre ryalar incelemek; davranfllarn,
dflncelerin ve duygularn altnda yatan bilindfl atflma ve arzularn anlafllmas-
n salar. Rya gren kifliler, ryalarn o andaki deneyimleri flnda analiz edebil-
seler ryalarnn altndaki bilindfl kzgnlklarn ortaya karabilirler ve bylece
onlarla dorudan yzleflebilirler. Ama insanlar genellikle ryalarn hatrlamazlar;
nk ryalarnn asl anlatmak istedikleri fleyleri bilmek istemezler. Freud, bilin-
dfl arzu, korku, kayg, atflma, cinsel itki ve saldrgan igdlerin ryalarda ifade
edildiini ve doyuma ulafltrldn ileri srer. Ryalarn ieriini, grnr ierik ve
gizil ierik olarak ikiye ayran Freud; grnr ieriklerin psikolojik olarak anlamsz
olduunu savunur. Rya grenin bilindfl atflma ve arzularn asl olarak gizil ie-
rikler yanstr. rnein gren ve grmeyen insanlarn ryalarnn grnr ierikleri
farkl da olsa bu bakfl asndan, gizil ierikleri ayn olabilir. Grme problemi olma-
yan bir insann ryasnda pek ok kavflan, tabelann bulunduu bir yerde hangi
yne gideceini bulmaya alfltn farzedin. Kr bir insan da ryasnda, farkl yn-
lerden ayn anda pek ok ses geldiini grebilir. Bu iki rya grnr ierik a-
sndan farkl da olsa psikodinamiki kuramclar, her iki ryann gizil ieriinin de
bir konuda, diyelim ki meslek seimi konusunda, kiflinin kararszln yansttn
ileri srebilirler. Psikodinamik kuramlara gre arzular, atflmalar ya da igdler
ryada ou zaman sembolik olarak temsil edilirler. Ryadaki karakterler, davranfl-
lar, olaylar ve nesneler; altlarnda yatan psikolojik anlamlar sembolize ederler. r-
nein bir adamn arkadaflna ynelik bilindfl kzgnlk duygular olduunu farze-
delim. Bu adamn bilinli olarak arkadaflna ynelik kzgnlk duygusunu kabul et-
mesi ve arkadaflnn tehlikede olmasn arzulamas onu zecektir. Dolaysyla bilin-
li bir biimde kzgnln kabul etmektense ryasnda arkadaflnn saldrya urayp
soyulduunu grr. Ryada arkadafla yaplan bu ktlk, kiflinin kzgnln sem-
bolize etmektedir (Uba ve Huang, 1999; 166).
Ryalarn anlam; ifade edilen duygu ve atflmalar, ykleme biimini ve ka-
rakterleri analiz ederek anlafllabilir. nsanlar kendi ryalarnn gizil ieriini analiz
etmeyi renebilirler. Ancak ryalar analiz etmek zor bir ifltir; nk arzular, duy-
gular ve atflmalar grnr ierik tarafndan ya da sembolik anlatmdan dolay ge-
nellikle gizlenir. Freud, karakterlerdeki bulanklk nedeniyle de ryalarn anlam-
nn gizlenebileceini ileri srer. Yani ryadaki tek bir karakter, aslnda gerekteki
pek ok insan temsil edebilir. rnein bir adamn ryasndaki bir karakter; baba-
snn, bir zamanlar retmeni olan bir adamn ve mahalledeki kasabn bir karflm
100 Psikolojiye Girifl
olabilir. Freuda gre, ryalardaki anlamn baflka bir gizlenme yolu da yer deifltir-
medir. Ryada ok nemli duygular, ok nemli olmayan, ryadaki hikyenin
merkezinde olmayan kifliler, hatta hayvanlar ya da nesnelerle temsil edilebilirler.
rnein arkadaflna kzgn olan adam, ryasnda arkadaflna saldrarak onu soyan
kifliye yakn bir duvardan bir cam kavanozun dfltn grebilir. Bu olay, onun
kzgnlk duygularn sembolize eder. Yer deifltirme, ryada rya grenin gerek
duygularyla eliflen durumlar iin de geerli olabilir. rnein ryasnda kendini
kalabalk iinde gren biri gerekte yalnzlk hissediyordur ya da kendini ryasn-
da kat kat giyinmifl olarak gren biri, gerekte kendini plak hissediyordur (Uba
ve Huang, 1999; 166-167).
Freud, ryalardaki sembollerin herkes iin ayn anlam olduunu dflnmfltr;
ama dier psikodinamiki kuramclar, sembollerin farkl insanlar iin farkl anlam-
lar olabileceini ne srmfllerdir. rnein Freud olsa sosisin ryada penisi tem-
sil ettiini syleyebilirdi. Oysa dier rya analistleri ryada sosisin baflka anlamla-
r olabileceini dflnrler; mesela onlar iin sosis kiflinin deneyimlerine gre yi-
yecek ya da ocukluu temsil ediyor olabilir. Freud, baz ryalarn sadece gnlk
yaflamdan nemsiz bir enstantane olduunu ve gizli anlam olmadn da kabul
eder. Yani kifli ryasnda sosis grmfltr; nk yakn bir zamanda sosis yemifltir
(Uba ve Huang, 1999; 167).
N N
miktar ya da kalitesinden
SIRA SZDE SIRA SZDE
duyduu doyumsuzluk kiflide insomni olup olmamas byk lde znel bir meseledir. Uyku laboratu-
semptomu hakkndaki
flikayetler olarak tanmlanan
varnda, insomni flikayeti olan pek ok insann gayet normal bir uyku uyuduklar
uyku bozukluudur.
AMALARIMIZ gzlenirken insomni flikayeti olmayan baz insanlarda ise uyku problemleri gzle-
AMALARIMIZ
nebilmektedir. Bu, insomninin gerek bir hastala iflaret etmedii anlamna gel-
mez. Daha ok insanlarn znel flikayetlerinin her zaman nesnel lmlere uyma-
K T A P dn gsterir
K (Smith
T A P ve ark., 2003). nsomnisi olduunu syleyen ama insomni ol-
mayan kifliler belki de hafif uykularn, uyanklk olarak yanlfl deerlendiriyor ola-
bilirler. Psikologlar, bu kiflilerde sahte insomni (pseudoinsomnia) ya da znel in-
TELEVZYON somni olmasndan
T E L E V Z Y Oflphelenmektedirler.
N Bu kifliler, ryalarnda uyank olduklarn,
yatakta yattklarn ve uyumaya alfltklarn grrler (Uba ve Huang, 1990).
nsomni bazen stres veren olaylar nedeniyle yaflanabilir ve bunlar genellikle
geicidir. Ancak baz kiflilerde insomni kalc bir problemdir. nsomninin nedenle-
NTERNET NTERNET
ri bazen uzun sren depresyonda aranabilir. Eer insomninin temelinde baflka bir
psikolojik bozukluk varsa ilk nce bu bozukluun tedavisi iin urafllmaldr. Ba-
z kiflilerse aflr uyarlan bir biyolojik sisteme sahiptirler. Aflr uyarlma yatknl
ile uykusuzluun verdii sknt, kiflide uyuyamama kaygsn artrabilir ve bu ksr
bir dng hline gelebilir. Yatma saati hazrlklar, bu kifliler iin gnn gevflenile-
cei zamanlar deil kaygy tetikleyen uyarclar olarak ifllev grr. rnein pijama
giymek, huzursuz ve skntl anlarn habercisi olarak grlr (Morris, 2002).
5. nite - Bilin 101
Hem insomnisi hem de sahte insomnisi olanlar, iyi bir uykuya hasret kaldkla-
r iin bazen uyku ilac, yani yatfltrclar alrlar. Ancak bu ilalar, bamllk yapa-
bilir ve bir sre sonra kifli, bu ilalara tolerans gelifltirdii iin ilalar etkili olmaya-
bilir. Ne var ki uyku ilalarna baflvurmadan kiflinin hem kendisinde hem de ev-
resinde yapaca birtakm deifliklikler uyku problemlerini zebilir. Yatak odas-
nn ssnn deifltirilmesi veya yatmadan nce belirli yiyeceklerden kanmak gibi
yaplabilecek ufak tefek deifliklikler vardr. Yatma saatlerini dzenlemek, hafta
sonlar bu dzeni korumak, yatmadan nce alkol, kafein ya da uyku ilac almamak
nemlidir (Morris, 2002). nsomninin oluflmamas iin alnabilecek dier bir nlem
de yataa yatmay kitap okumakla, televizyon seyretmekle ya da dflnmekle de-
il sadece uykuyla iliflkilendirmeyi renmektir (Uba ve Huang, 1990). Ayrca in-
somni olufltuunda da kiflilerin ona direnmemeleri, yatakta kalarak uyumaya zor-
lanmamalar tavsiye edilir. Bunun yerine yataktan kalkp tekrar uykular geldiini
hissedene kadar baflka bir fleyle uraflmalar daha iyi sonular verir. Halk arasnda
bilinen bir ila da yatmadan nce alnabilir. Bu ila, lk sttr. Ilk st, uykuyu ko-
laylafltrc bir madde olan trytophan ierir (Morris, 2002).
Narkolepsi:nsomnisi olan kifliler uyuyan kiflilere zenebilirler. Ancak insomni-
Narkolepsi: Aniden uykuya
nin tersine fazla uyku da bir problemdir. Narkolepsi, aniden uykuya dalmaya yat- dalmaya yatkn olmayla
kn olmayla tanmlanan bir uyku bozukluudur. Narkolepsi, her bin insann birin- tanmlanan bir uyku
bozukluudur.
de grlr ve kaltmsal olduu dflnlmektedir. Narkoleptikler, konuflurken bir
cmlenin ortasnda veya ayaktayken birden kas tonusunda bir azalmayla aniden
yere ylrlar ve uyurlar. Ani uyku bazen bir flakaya, kzgnla ya da cinsel uyarl-
maya tepki olarak ortaya kabilir. Narkolepsinin dier ayrt edici bir zellii, uy-
kunun ilk drt aflamasnn atlanp dorudan REM uykusuna girilmesidir. Uykuda
birka saniye kalnabildii gibi bu sre 30 dakikaya kadar da uzayabilir. Narkolep-
sinin tedavisi yoktur; ancak antidepresanlar narkolepsi krizlerinin skln azalta-
bilir (Uba ve Huang, 1999; Morris, 2002).
Uyku Apnesi: Uykuya geildiinde tam olarak nefes alamamayla tanmlanan uy-
ku bozukluuna uyku apnesi denir. Nfusun % 2-4nde grlr. Bir NREM (REM Uyku Apnesi: Uykuya
geildiinde tam olarak
dfl) uyku bozukluudur. Ciddi durumlarda solunum gerekten durur; sonra kifli, nefes alamamayla
ksa bir sreliine uyanr ve sonra nefes nefese kalr. Bu sralama, bir gece iinde tanmlanan bir NREM uyku
birka defadan yzlerce defaya kabilir. Bazen uyku apnesi olan kifliler, apne s- bozukluudur.
Hipnoz
Hipnozun bafllangc Avrupada 18. yzyln ortalarna kadar geriye gider. Kkeni,
Viyanal doktor Anton Mesmerin seyirciler nnde hastalarn transa sokarak teda-
vi etmeye alflt Mesmerizm ad verilen uygulamaya dayanr. Mesmerizm, bir s-
re sonra kuflkuyla karfllannca gzden dflmfl; ama 19. yzylda baz zihinsel has-
talklar tedavi etmede kullanlabilecei anlafllnca tekrar ilgi grmfl ve bu kez ay-
n uygulama iin hipnoz terimi tercih edilir hle gelmifltir. Hipnoz terimi, Yunan
Hipnoz: Normalden daha uyku tanrs Hypnosdan gelmektedir (Morris, 2002). Hipnoz, normalden daha
fazla telkin edilebilirlik ve fazla telkin edilebilirlik ve odaklanma ile betimlenen bir bilin durumudur.
odaklanma ile betimlenen
bir bilin durumudur. Hipnotizma sreci, kiflinin tamamen gevefleyebilecei rahat bir pozisyon alma-
syla bafllar. Hipnotize edilecek kifliden, zihnindeki her fleyi uzaklafltrp, dikkatini
sadece belli bir nesneye ya da hipnotizmacnn sesine odaklamas istenir. Sre,
daha sonra hipnotizmacnn kifliden istedii durum neyse, o durum grlene ka-
dar devam eder. rnein hipnozcu, fiimdi kendini tamamen gevflemifl hissediyor-
sun. ya da Gzkapaklarn gittike arlaflyor. diye telkin edebilir. Hipnotize edi-
len kifli, hipnozcunun telkin ettii duygularla kendi hissettiklerinin uyumlu oldu-
unu fark ettiinde bilincinde birtakm deiflikliklerin olduuna inanmaya bafllar.
Bu inan, hipnozcunun daha sonra yapaca telkinleri kiflinin daha kolay kabul et-
mesini salyor gibidir (Uba ve Huang, 1999).
Hipnotik durumda, kiflinin bilincinde gerekleflen belli bafll deifliklikler fly-
ledir: lki, ok iyi hipnotize edilmifl kifli bir aktiviteyi bafllatmak istemez, daha ok
hipnotizmacnn yapmasn istedii fleyi duymak iin bekler. Bu, kiflideki plan yap-
ma yeteneinin kaybolmas demektir. kincisi, dikkat her zamankinden daha sei-
ci hle gelir. Sadece hipnotizmacnn sesini dinlemesi sylenen kifli, odadaki dier
sesleri gz ard eder. ncs, zengin bir fantezi dnyas kolayca harekete gei-
rilir. Hipnotize edilen kifli, kendisini bulunduu yer ve zamandan ok uzakta mut-
lu bir deneyimi yaflarken bulabilir. Drdncs; kifli, o anda yaflad fleyin gerek
olup olmad deerlendirmesini yapmaz ve gerekliin arptlmasn kabul eder.
rnein kifli, bir varsany (rnein; yanndaki sandalyede oturduuna inandrld-
hayal biriyle sohbet etmek) sorgulamadan kabul eder ve onun gerek olup ol-
madn kontrol etmez. Beflincisi, kiflinin telkin edilebilirlii (baflkasndan etkilen-
me olasl) artar. Zaten hipnotize edilmesi iin kiflinin telkinleri kabul etmesi ge-
rekir. Ama hipnoz altnda telkine akln artp artmad tartflma konusudur. Ba-
z alflmalar, hipnotik duruma sokulduktan sonra kiflideki telkine akln artt-
n, ama bu artfln sanld kadar fazla olmadn gstermifltir. Son olarak, hipnoz
sonrasnda amnezi (bellek kayb) sklkla grlr. Eer hipnozda olanlar, hipnoz-
5. nite - Bilin 103
dan sonra unutmas gerektii telkin edilmiflse hipnotize edilmeye yatkn kifliler,
hipnoz oturumu boyunca olanlarn hepsini ya da ounu unutur (Smith ve ark.,
2003: 209).
Hipnoz altnda verilen hipnotik telkinler olduka eflitlidir. Bu telkinlerin sonu-
cu dflardan gzlenebilir; ama bunlarn nasl gereklefltii bilinmemektedir ve ay-
rca telkinlerin kifliyi nasl hissettirdii kifliden kifliye deiflmektedir. Hipnoz altn-
daki kifliye, kollarn hareket ettiremeyecei ya da o andaki mzik sesini duyama-
ca telkin edilirse kifli gerekten kollarn hareket ettiremeyebilir ya da sar ola-
bilir. Bazlar hipnoz altnda ocukluk anlarn hatrlayabilir ve o olaylar yeniden
yaflyormufl gibi hissedebilir. Hipnoz altnda verilen telkinlerle kiflinin daha sonra
gerek davranfllar deifltirilebilir. rnein yeme istei ya da sigara ime istei
azaltlabilir. Ancak tm hipnotik telkinlerde ayn baflarya ulafllmaz. Bazlarnn
gereklefltirilmesi daha zordur. nsanlar, kollarn kaldramayacak kadar arlaflt-
na ikna etmek kolaydr; ama rnein unuttuklarn hatrlamaya ikna etmek daha
zordur. Genel olarak hipnotik telkinler, grece basit davranfllar ve zihinsel durum-
larda ifle yaryor grnmektedir (Morris, 2002: 168).
Buraya kadar hipnoz ad verilen uygulamann gerekten deiflik bir bilin du-
rumu olduunu ve hipnozun kolayca tanmlanabilir olgu olduunu varsayarak bir-
takm aklamalar yapld. Oysa hipnozun nasl tanmlanaca ve farkl bir bilin
durumuna iflaret edip etmedii olduka tartflmal bir konudur. nsanlarn gevflemifl
bir hlde dinlendikleri durum ile hipnotik durum arasnda biyolojik ynden (kan
basnc, kalp atfl hz, beyin dalgalar vb.) farkllklar yoktur. Bu yzden baz psi-
kologlar, hipnotik durumun dinlenme durumundan farkl olmadn dflnrler.
Ancak hipnotik durumu tanmlamada biyolojik gstergelere deil de bu deneyimi
yaflayan kiflilerin kendi ifadelerine baflvurulduunda hipnotik durumu, bilincin de-
iflik bir durumu kabul etmek olas grnmektedir. Hipnozun dier bilin dene-
yimlerinden farkl bir deneyim olduuna inananlar, hipnozun bir bilin blnme-
si yarattn dflnmektedirler. Hipnoz altndaki kiflinin bilinci ikiye blnerek iki
farkl ve efl zamanl bir farkndallk akfl ortaya kar. Bilincin bir blm hipnzo-
cunun sylediklerine dikkat eder. Dier blm ise gizlenmifl bir gzlemci gibidir,
hipnoz srasnda neler olup bittiini izler. Hipnozun dier bilin durumlarndan
farkl bir durum yaratmadn dflnenler, hipnozda grld iddia edilen bu bi-
lin blnmesinin gnlk yaflamda da olabildiini belirtmektedirler. rnein, iflten
eve arabayla dnerken bilinli bir biimde akflam yemei planlamann hipnozda-
kine benzer bir durum olduu sylenmektedir. Yani hipnoz altndaki kifli de bilin-
cin baz ynlerini beklemeye alp dikkatini belli ynde odaklamaktadr. Sonu ola-
rak hipnozdaki bilin blnmesinin farkl bir bilin durumu mu olduu yoksa gn-
lk yaflamdaki blnmfl bilincin sadece u noktasn m oluflturduu hl tartfl-
ma konusudur (Morris, 2002; Uba ve Huang, 1999).
Hipnozla ilgili vurgulanmas gerekli baflka bir nokta, ayn hipnoz prosedr-
nn her insana uygulanmasna ramen hipnoza verilen tepkiler arasnda ok b-
yk farkllklar gzlenmesidir. Yani bireyler, hipnoza yatknlklar asndan farkl-
laflrlar. Kabaca nfusun % 5 ile 10unun hipnotize edilemeyecei, geri kalann ise
hipnoza deiflen derecelerde yatkn olduu ifade edilmektedir (Smith ve ark.,
2003). Hipnoza yatknlkta rol oynayan eflitli faktrlerden bahsedilmektedir. r-
nein hipnotize edilebilir kiflilerin zengin imgelere, daha fazla hayal gcne sahip
olduklar izlenimi mevcuttur. Dier yandan baz kantlar, hipnotik yatknln kal-
tmsal olabileceine iflaret eder. Yafl asndan bakldnda ocuklarn yetiflkinler-
den daha fazla hipnoza yatkn olduu grlmfltr. Ayrca, hipnoza yatkn olmak,
104 Psikolojiye Girifl
zayf biri ve baflkalarna ok kolay gvenen biri olmak anlamna gelmese de hip-
nozun etkileri, kiflinin hipnoz konusundaki inancna ve hipnoz altnda neler oldu-
una iliflkin yorumlarna bal grnmektedir. Hipnoza inanmayan biriyseniz hip-
notize edilme olaslnz azdr (Morris, 2002; Uba ve Huang, 1999).
Bir yandan hl hipnozla ilgili pek ok tartflma yaplmakta, dier yandan ise,
baz tbbi ve psikolojik durumlarda bir tedavi yntemi olarak hipnoz kullanlmaya
devam edilmektedir. rnein tbbi ya da diflle ilgili bir mdahaleden ve kanserden
kaynaklanan arlarda hipnozun etkili olduu bulunmufltur. Hipnoz, kt alflkan-
lklar ortadan kaldrmak amacyla da kullanlmaktadr. Ancak bu alflkanlklar or-
tadan kaldrma konusunda ne kadar etkili olduu sorusu, kesin olarak yantlana-
mamfltr. Hipnoz, bu alflkanlklar brakmaya yardmc olabilir; ama dayanflma
gruplar gibi dier yardm trlerinden daha etkili deildir (Morris, 2002).
D fi N E L M D fi N E L M
Bilinci Deifltiren lalar
Bu nitede flimdiye kadar sz edilen deiflik bilin durumlarndan farkl olarak ila-
S O R U S O R Udeifliklii, vcuda kimyasallarn girmesiyle gerekleflir. ok eski
la yaratlan bilin
zamanlardan beri insanlar uyarlmak ya da gevflemek, uyumak ya da uyumamak,
DKKAT normal algyD artrmak
KKAT ya da varsanlar (hallsinasyon) deneyimlemek iin ila kul-
lanmfllardr. la, bir organizmann ifllevini kimyasal olarak deifltiren herhangi bir
Psikoaktif lalar: Sinir maddedir. Burada sz edilen psikoaktif ilalar; sinir sistemini etkileyerek davra-
N N
SIRA SZDE
sistemini etkilemek suretiyle SIRA SZDE
bilinte deifliklik yaratan ve nfl, bilin ve/veya duygudurumda deifliklik yaratan ilalardr (Smith ve ark., 2003).
kolayca bamllk yapan Alkol de ieren psikoaktif ila ya da maddelerin herhangi birinin tekrar tekrar
ilalardr.
AMALARIMIZ kullanlmas madde bamllna yol aabilir. Madde bamll, fiziksel olarak bir
AMALARIMIZ
Madde Bamll: Bir ila ila/maddeye baml hle gelmektir. Madde bamllnn temel zellii vardr:
ya da maddeye baml hle
gelmektir. Kriterleri; Birincisi, kiflinin bir ila/maddeye karfl gelifltirdii toleranstr. Kifli, fiziksel olarak bir
K T yoksunluk
tolerans, A P K T A P
ilaca/maddeye o kadar alflr ki istenen etkiyi vermesi iin daha yksek miktarlarda
belirtileri ve takntl
kullanmdr. o ilatan/maddeden almas gerekir. kincisi, srekli kullanlan ila/maddenin alnma-
mas durumunda ortaya kan yoksunluk belirtileridir. Yoksunluk belirtileri, kifliye
TELEVZYON TELEVZYON
rahatszlk veren fiziksel ya da psikolojik tepkilerdir. ncs, bamls olunan
ila/maddenin takntl kullanmdr. Kifli, niyetlendiinden daha fazla ila/madde
alr, ila/madde kullanmn kontrol etmeye alflr; ama baflarsz olur ve ila/madde
NTERNET elde etmek NiinT E Rolduka
NET fazla zaman harcar (Smith ve ark., 2003).
Madde Ktye Kullanm: Bir Madde bamll ile madde ktye kullanm birbirinden farkldr. Madde kt-
ila veya maddenin ciddi ye kullanm, bir ila/maddenin ciddi sonularna ramen srekli kullanlmas an-
sonularna ramen srekli
kullanlmas ancak ona cak ona baml olmamas, yani bamllk zelliklerinin (tolerans, yoksunluk belir-
baml olunmamas, yani tileri ve takntl kullanm) grlmemesidir. rnein tekrarlayan kazalar, ifle gideme-
bamllk zelliklerinin
(tolerans, yoksunluk me ya da evlilikte sorunlar yaflama gibi problemlerle sonulanan alkole aflr dflkn-
belirtileri ve takntl lk (bamllk zellikleri yoksa); alkoln ktye kullanmdr (Smith ve ark., 2003).
kullanm) grlmemesidir.
Psikoaktif ilalar gruba ayrlr: Depresanlar, stimlanlar (uyarclar) ve hal-
Depresanlar: Merkez sinir sinojenler.
sistemini ketleyerek ya da
yavafllatarak kiflinin bilin Depresanlar: Depresanlar, merkez sinir sistemini ketleyerek ya da yavafllata-
durumunu ve davranfllarn rak kiflinin bilin durumunu ve davranfllarn deifltiren ilalardr. Alkol, barbit-
deifltiren ilalardr.
ratler ve opiatlar; depresan grubunu oluflturur.
5. nite - Bilin 105
ifli kolaylafltrmak iin amfetamin alnr. Dier ilalarda olduu gibi amfetaminler
de duygudurumu deifltirmek ve kendine gveni artrmak iin kullanlrlar. Ayrca,
insanlar uyank kalmak iin de bu ilalar kullanr. Dflk dozlarda alndklarnda
etkileri geince kknlk ve yorgunluk hissi verirler ve bu hisler, tekrar amfeta-
min almak iin istek yaratabilir. Amfetaminlere tolerans ok hzl geliflir, ayn hissi
yaflamak iin daha fazla miktarlarda alnmay gerektirirler. Uzun sreli amfetamin
kullanm fiziksel ve ruhsal salkta ciddi bozulmalara yol aar. Bu kifliler akut fli-
zofreniye ok benzer belirtiler gsterirler. Bu belirtiler, paranoid sanrlar ve grsel
ve iflitsel halsinasyonlardr (Smith ve ark., 2003; Morris, 2002).
Kokain, Gney Amerikada yetiflen koka bitkisinin yapraklarndan elde edilen
bir stimlandr. 20. yzyln bafllarnda kokaini elde etmek kolayd ve kullanm
ok yaygnd. Sonradan kullanm azald, ancak 1980 ve 90larda yasa dfl olmas-
na ramen kullanm tekrar artt. Daha nceki bilgilerin tersine kokain, yksek de-
recede bamllk yapan bir maddedir.
Aslnda kokain, krak ad verilen formunda daha fazla bamllk yapc ve daha
tehlikeli hle gelmifltir. Krak, kokainin stlmas ve kimyasal olarak ifllemden gei-
rilmesiyle elde edilir. Kokain burundan ekilir ya da yutulabilirken krak sigara gi-
bi iilir ve byle iildiinde beyindeki etkisini hemen o anda gsterir. Bilin krak-
la deifliklie uradnda kifli; ok gl enerji, gven ve heyecan duyar. Kokai-
nin ve krakn etkileri amfetaminlerin etkisiyle ayndr; ama daha ksa srelidir
(Smith ve ark., 2003; Morris, 2002).
Halsinojenler: Halsinojenler, zihni younlafltran yani dflsal bir uyaran
Halsinojenler: Zihni yokken duyusal alg yaratan ilalardr. Bu ilalar alndnda her zamanki evresel
younlafltran yani dflsal bir
uyaran yokken duyusal alg
uyarclar yeniymifl gibi deneyimlenir; rnein sesler ve renkler ok farkl grnr.
yaratan ilalardr. Zaman algs da deiflir, dakikalar saat gibi gelir. Halsinojen kullanan kifli; iflitsel,
grsel ve dokunmaya dair halsinasyonlar deneyimler ve kendisi ile evresindeki-
leri birbirinden ayrma yetenei azalr (Smith ve ark., 2003). Halsinasyon grd-
ren ilalarn iinde en yaygn kullanlan mariyuanadr. Mariyuanann kullanm
ok eski alara kadar uzanr. Ancak tbbi nedenlerle kullanm 1929lar gibi yakn
zamanlarda gerekleflmifltir. O zamanlarda eczanelerden reetesiz olarak alnr;
bafl ars, kramplar ve hatta lser iin kullanlrd. Ancak daha sonralar mariyu-
anaya karfl klmaya ve yasaklanmas istenmeye baflland ve rnein ABDde
1937de yasakland. Mariyuana, sigara gibi iildiinde ya da kurabiye ve kek iin-
de yendiinde orta dzeyde bir uyarlma yaratr. Kan basncn ykseltir ve nabz
hzlandrr. Renklerin, seslerin, tatlarn ve kokularn younluunda bir artfl algla-
nr. Mesafeleri deerlendirme yeteneini de azalttndan bu durumda araba kul-
lanmak ciddi kazalara yol aabilir (Baron, 1996).
Halsinojenler iinde en nl ila LSDdir (liserjik asit dietilamid). 1943te ilk
defa ABDde bir eczacnn sentezledii LSD, 1960larda yaygn olarak kullanlmfl
ve 1970lerden sonra kullanm azalmfltr. Ancak gnmzde tekrar kullanm art-
mfltr. LSD, ok kk dozlarda bile halsinasyon yaratan ok gl bir ilatr.
LSD kullanclarnn bazlar renk ve seslerin ok canl halsinasyonlarn yaflarken
bazlar ise daha mistik, yar din deneyimler yaflar. Pek ok mutluluk verici LSD
deneyimi yaflayanlar; ok kt, korkutucu deneyimler de yaflabilir. LSD kullanc-
s iin en korkutucu deneyim, gereklik yneliminin kaybdr. Hem LSD hem de
dier halsinojenlerde, depresan ve stimlanlarn tersine yoksunluk belirtileri g-
rlmemektedir. Ancak ok abuk tolerans gelifltirir. Bu yzden LSD, ne kadar ok
alnrsa alnsn ayn etki yakalanamaz. Dolaysyla LSD kullanclar, ayn etkiyi el-
de etmek iin ila almaya ara verirler (Smith ve ark., 2003; Morris, 2002).
5. nite - Bilin 107
zet
N
AM A Bilinci tanmlamak.
ce salnm artan, gndz ise azalan melatonin
1 hormonudur. Canlla yol aan epinefrin hormo-
Bir bilim olarak ilk ortaya kflnda psikoloji, bi-
nu ise melatonin hormonunun tam tersi bir dn-
lincin alfllmas ile tanmlanmflt. Ancak davra-
g izler. Sirkadyen ritimlerin normal dngs d-
nflln ykselmesiyle birlikte psikolojide bilin-
flna kan bireyler de vardr. Bu kifliler, gndz
cin alfllmasndan uzaklaflt. 1960lardan sonra
deil, akflam saatlerinde daha canl ve enerjik olur-
sonra bilince olan ilgi tekrar canland. Ancak g-
lar. Normalde, yaflammz sirkadyen ritim dng-
nmzde bilince olan bu ilgi, psikoloji bilimini
sne gre dzenleriz ve bir problem yaflamayz.
bilinle eflitlemek anlamna gelmez. Bilin, psi-
Zaman farknn fazla olduu ktalar arasndaki
kolojinin alflma konularndan sadece biridir.
uufllar ve vardiyal ifller, sirkadyen ritim dng-
Bilin, genellikle bireyin o andaki isel ve dflsal
snde problem yaratan istisnai durumlardr.
uyaranlarn (evredeki olaylar ve vcuda iliflkin
duyumlar, anlar ve dflnceler) farkndall ola- N
A M A Bilinteki doal deiflmeleri betimlemek.
rak tanmlanr. erik asndan bilincin oklu 3
Normal olarak zihnimizin bilgi iflleme kapasitesi
katmanlar olarak var olduu dflnlr. Bu kat-
snrldr ve bir defada sadece bir iflle uraflabili-
manlardan biri, bilinncesi anlardr. Bilinn-
riz. Ancak yaptmz iflin niteliine bal olarak
cesi anlar istendiinde bilince getirilebilen ie-
iki ifli birden yaptmz durumlar da vardr. r-
riklerdir. rnein ilkokuldaki bir arkadaflmzn
nein samz tararken o gn yapacamz g-
adn hatrlamaya alfltmzda bilinncesi bil-
rflmeyi dflnmeye dalabiliriz. Bunu yapabil-
gi ieriklerine ulaflmaya alflrz. Bilincin dier
memizin nedeni, farkl davranfllar zerinde fark-
bir katman ve ayn zamanda en ok ilgi gren
l dzeylerde bilinli kontrol kuruyor olmamz-
katman bilindfldr. Bilindfl, kiflinin farknda
dr. Davranfllarmz, zerlerinde kurduumuz
olmad ve kolayca ulaflamad duygu, dfln-
bilinli kontrol dzeylerine gre otomotikleflmifl
ce ve gdleri ieren zihin blmdr. Freudu
davranfllar ve kontroll davranfllar olarak kaba-
anlamda bilindfl, kiflinin varln kabul etme-
ca ikiye ayrabiliriz. Otomatikleflmifl davranfllar;
dii ve bilince karlrsa kiflide kayg yaratacak
bir aba harcamakszn gerekleflen, iyi renil-
olan duygu, dflnce ve anlardr. Freuda gre
mifl ve belli uyarclara tepki olarak ortaya kan
bilindfl bu ierikler, davranfllarmz ynlendi-
davranfllardr. Bilinli olarak kontrol kurduu-
rir ve baflta rya olmak zere farkl biimlerde
muz davranfllar ise bizden dikkat talep eden,
kendilerini aa vururlar.
konsantre olmamz gereken davranfllardr. Her
N
A M A Bilincin biyolojik temellerini aklamak.
iki davranfl biimi de yaflammz iin ifllevseldir.
2 Bu farkl dzeylerinin yannda bilincin gn iin-
Gn iinde enerji, uyanklk ve canllk asndan
de doal bir flekilde deiflen kabaca iki farkl du-
kendimizi ayn hissetmeyiz. Fiziksel ve psikolo-
rumundan sz etmek mmkndr: Uyankken
jik olarak yafladmz bu deiflimlere sirkadyen
grdmz dfl ve fanteziler ile uyku ve uyku-
ritimler ad verilir. Sirkadyen ritim, bir gn iinde
da grdmz ryalar. Dfl ve fantezi kurma-
vcutta gerekleflen dngsel deiflikliklerdir.
nn bireye salad yararlar tam olarak anlaflla-
Bireysel farkllklara karfln genellikle pek ok in-
masa da hepimiz uyank olduumuz zamann bir
sanda hormon dzeyleri, vcut ss ve kan ba-
ksmn bunlarla geiriyoruz. Dfl ve fantezi iin-
snc gibi biyolojik gstergeler sabahn ilk saatle-
deyken dfl dnyadan syrlp gnlk hayatn d-
rinde en dflk, leden sonraki saatlerde en
flna kyoruz ve farkl bir bilin durumuna giri-
yksek dzeyinde olur. Bu durum, hem fiziksel
yoruz. Neyi dfllediimiz, bireysel zelliklere g-
hem de biliflsel ifllerdeki performansmz etkiler.
re farkllaflmaktadr. Tm insanlarn hayatlarnn
Vcut fonksiyonlar, zihinsel hazr olma duru-
nemli bir ksmn geirdii dier bir doal bilin
munu ve performansmzdaki bu deifliklikleri
deifliklii durumu ise uykudur. Uykunun onar-
dzenleyen isel bir biyolojik saatin varlndan
c bir ifllevi olduu ya da gecenin tehlikelerinden
sz edilebilir. Bu saatin gstergelerinden biri, ge-
108 Psikolojiye Girifl
korunmak zere atalarmzdan kalan evrimsel bir edilmesi ve kullanm ile ilgili takntl davranfllar
miras olabilecei ne srlmektedir. Uykunun ifl- sergilediinde madde bamllnn varlndan
levleri zerinde grfl birlii yoksa da uykunun sz edilebilir. Madde ktye kullanm ise bir
hangi aflamalardan geerek gereklefltii net ola- ila/maddenin ciddi sonularna ramen srekli
rak ortaya karlmfltr. Buna gre uyku, farkl bi- kullanlmas; ancak ona baml olunmamas, ya-
lin dzeylerinden oluflan drt aflamay ierir. Bu- ni bamllk zelliklerinin (tolerans, yoksunluk
nun dflnda biyolojik gstergelerin uyank bilin belirtileri ve takntl kullanm) grlmemesidir.
durumuna ok benzedii REM evresi bulunmak- Psikoaktif ila ve maddeler; depresanlar, stim-
tadr. Ryalarn ok byk ksm REM uykusunda lanlar ve halsinojenler olarak grupta snflan-
grlr. Ryalara iliflkin alflmalar herkesin rya drlmaktadr. Depresanlar, merkez sinir sistemi-
grdn, ryalarn anlk deil daha uzun sr- ni ketleyerek ya da yavafllatarak kiflinin bilin
d vb. gibi rya konusundaki pek ok noktay durumunu ve davranfllarn deifltiren ilalardr.
aydnlatmfltr. Ryalarn gerekleflme mekaniz- Alkol, barbitratler ve opiatlar; depresan grubu-
masna ait eflitli grfller vardr. Bunlar; nrolo- nu oluflturur. Bu grup iinde alkol, en fazla k-
jik yaklaflm, biliflsel yaklaflm ve psikodinamik tye kullanlan maddedir. Dier yandan eroini
yaklaflmdr. Son olarak uyku arafltrmalar eflitli ieren opiatlarda ar yoksunluk belirtileri ortaya
uyku bozukluklarn da saptamfltr. Bunlardan kar. Depresanlarn tersine stimlanlar, merkez
bazlar insomni, narkolepsi, uyku apnesi ve gece sinir sistemindeki aktiviteyi artrarak ve hzland-
terrdr. rarak bilinte deifliklie yola aarlar. Stimlan-
N
lar; kafein, nikotin gibi gnlk yaflammzda ok
AM A Bilinteki yapay deiflimleri betimlemek. tkettiimiz maddeleri, amfetaminleri ve kokaini
4
nsanlar, eflitli nedenlerle iinde bulunduklar kapsar. Amfetaminler ve kokain, benzer etkilere
bilin durumundan kp farkl bilin durumuna sahiptir. Bu maddeler, hzl tolerans gelifltirirler.
gemeyi, deiflik bir bilin durumunu deneyim- Uzun sreli kullanmlarnda ciddi psikolojik ve fi-
lemeyi istemektedirler. Bu istek, hipnoz gibi bir ziksel bozulmalara yol aarlar. Son olarak halsi-
uygulama ya da eflitli psikoaktif ilalarn vcu- nojenler, zihni younlafltran yani dflsal bir uya-
da alm yoluyla hayata geirilmektedir. Hipnoz, ran yokken duyusal alg yaratan ilalardr. Mari-
normalden daha fazla telkin edilebilirlik ve odak- yuana ve LSD, en bilinenleridir. Bunlarda yoksun-
lanma ile betimlenen bir bilin durumudur. Bir- luk belirtileri grlmez; ama tolerans hzl geliflir.
takm yollarla bafllatlan hipnoz srecinden son-
ra hipnotize edilen kifli, hipnotizmacnn telkin-
lerine uyar. Hipnozda yaplan telkinler, hipno-
zun amacna gre farkllaflr. Hipnoz, gnmz-
de baz tbbi ve psikoloji durumlarda tedavi ama-
c kullanlmakla birlikte etkililii son derece tar-
tflmaldr. Ayrca hipnozun farkl bilin durumu
mu olduu yoksa sadece dinlenmenin bir biimi
olduu konusunda tartflmalar vardr. Son olarak
hem hipnoza yatknlk hem de ayn hipnoz uy-
gulamasna verilen tepkiler arasnda ok byk
farkllklar bulunmaktadr. Bireyin kendi istei
ile bilin deifliklii yaratmasnn dier bir yolu,
psikoaktif ilalardr. Psikoaktif ilalar, sinir siste-
mini etkilemek suretiyle bilinte deifliklik yara-
trlar. Psikoaktif ilalar, kolayca bamllk yapa-
bilirler. Madde bamll, bir ila ya da madde-
ye baml hle gelmektir. Kifli bir maddeye tole-
rans gelifltirdiinde, o maddeye iliflkin yoksun-
luk belirtileri gsterdiinde ve maddenin temin
5. nite - Bilin 109
Kendimizi Snayalm
1. Gen bir kadn, dnnden birka gn nce rya- 6. Afladakilerden hangisi hipnozu gereklefltirme
snda; iinde kimlii, kredi kartlar, src belgesi ve amalarndan biri deildir?
aile fotorafnn olduu czdannn gen bir adam tara- a. Ary azaltmak
fndan alndn grr. Kendi kendine ryasn dfln- b. Sigaray braktrmak
dnde evlenince kiflisel kimliini kaybetmekten kork- c. Gelecei grmek
tuunu anlar. Bu aklama, afladaki kuramsal yakla- d. Bilindfl duygu ve dflncelere ulaflmak
flmlardan hangisini temsil etmektedir? e. Stresi azaltmak
a. Biliflsel yaklaflm
b. Nrolojik yaklaflm 7. Melatonin hormonu ile ilgili afladaki yarglardan
c. Psikodinamik yaklaflm-Grnr ierik hangisi dorudur?
d. Aktivasyon-Sentez Kuram a. Melatonin dzeyi her zaman ayndr.
e. Psikodinamik yaklaflm-Gizil ierik b. Melatonin dzeyinin sirkadyen ritimlerle bir ilifl-
kisi yoktur.
2. Afladaki psikoaktif madde ve ila iftlerinden han- c. Melatonin dzeyi muhakeme etme gcmz
gisi beyinde benzer etkiyi gsterir? etkiler.
a Alkol - mariyuana d. Melatonin dzeyi gece artar, gndz dfler.
b. Kafein - morfin e. Melatonin dzeyi gndz artar, gece azalr.
c. Nikotin - eroin
d. Amfetaminler - eroin 8. REM uykusuyla ilgili afladaki ifadelerden hangisi
e. Barbitratlar - LSD dorudur?
a. lk REM periyodu, en son REM periyodundan
3. Afladakilerden hangisi paradoksal uykunun belirti- uzundur.
lerden biridir? b. En son REM periyodu, ilk REM periyodundan
a. Uyku apnesi gerekleflebilir. uzundur.
b. Kaslar gerilmifltir. c. REM periyodunun sresi hep ayndr.
c. Gz yuvarlar hareketlidir. d. REM periyodlar sadece anlktr.
d. Solunum yavafl ve derindir. e. Bir gecelik uykuda hi REM periyodu olmayabilir.
e. Kifli kolayca uyandrlabilir.
9. la veya madde kullanclarnn ayn etkiyi elde et-
4. Afladakilerden hangisi sirkadyen dngnn, in- mek iin gittike daha fazla ila veya maddeye gereksi-
sanlarn hayatta kalmak iin gelifltirdikleri biyolojik bir nim duymalarna ne ad verilir?
sistem olduunu savunur? a. Tolerans
a. Evrimci psikologlar b. Narkolepsi
b. Biliflsel psikologlar c. Yoksunluk
c. Geliflimci psikologlar d. Takntl kullanm
d. Psikodinamiki psikologlar e. Halsinojen
e. Fizyolojik psikologlar
10. Nikotin (sigara) hangi psikoaktif ila ya da madde
5. Tam bu soruyu okurken muhtemelen le yemein- grubunda yer alr?
de ne yediinizi dflnmediniz. le yemeinde ne ye- a. Depresanlar
diiniz bilgisi afladakilerden hangisinde yer alr? b. Stimlanlar
a. Bilindfl c. Barbitratlar
b. Bilinncesi d. Halsinojenler
c. Dikkat d. Opiatlar
d. Bilin
e. Duyusal bellek
110 Psikolojiye Girifl
Yaflamn inden
SEZGLER
Birok Psikolog Sezgi Dediimiz Ve Bilin Dflnda
Gerekleflen Bu Hzl Zihinsel Srecin Kaynan
ki kiflileri sosyal, uyumlu, sorumluluk sahibi, sakin ve
entelektel fleklindeki 5 kiflilik zelliine gre deer-
lendirmelerini istiyor. Sonulara bakldnda, zellikle
Arafltryor. sosyal (dfla dnk) ve sorumluluk sahibi olma boyut-
nsanlar 6 saniye iinde hi tanmad birinin retme larnda, rencilerin kendilerine verdikleri puanlarla,
becerisi veya dfladnklk gibi bir kiflilik zellii hak- dierlerinin kendilerine verdikleri puanlar arasnda
knda doru tahminde bulunabiliyor. Son zamanlarda nemli bir uyum olduu grlyor. Bu konuda yaplan
zellikle Amerikada birok psikolog sezgi dediimiz dier alflmalar da, tanmadmz insanlarn kiflilik
ve bilin dflnda gerekleflen bu hzl zihinsel srecin zellikleri arasndan en iyi dfla dnkl tahmin ede-
kaynan arafltryor. bildiimizi gsteriyor. Bu durumda, kiflilii bir soann
Sezgi kelimesi szlkte akl yrtmeden ya da karm katmanlar gibi dflnebiliriz; en abuk tahmin ettii-
yapmadan ulafllan bilgi fleklinde tanmlanyor. Prof. miz zellikler yani dfladnklk, yzeye en yakn olan
Dr Robin Hogarth ise insanlarn gnlk yaflamlarnda katmandr.
aldklar kararlarn genellikle bu hzl dflncelere da- Bazen de ilk izlenimlerimizi, bir insann kiflilii veya ze-
yandn belirtiyor. Massachusett niversitesi psiko- kasn tahmin etmenin haricinde, bir kiflinin retme gi-
loglarndan Seymour Epstein ise sezgiyi, farknda olma- bi belirli bir beceride ne kadar iyi olduunu tahmin
dan rendiimiz fleylerolarak tanmlyor ve bunun ba- ederken de kullanrz. rnein, Psikolog Nalini Am-
zen faydal bazen ise yanltc olabileceinden bahsedi- bady, yapt arafltrmalarda, rencilerin ilk izlenimle-
yor. rnein, gemifl deneyimlerinden dolay dier in- rine dayanarak, retmenlerinin retme becerisinin
sanlarn drst veya gvenilir olduunu renen bir ne kadar iyi olduunu, doru bir flekilde tahmin edebil-
kimsenin sosyal sezgileri, baflkalarna gvenmemek ve- diklerini bulmufltur.
ya onlardan ekinmek gerektiini dflnen birininkin-
den farkl olacaktr. Dolaysyla sezgilerimiz uygun or- SEZGLERE GVENMEK
tamlarda bizim iflimize yarayabilir. Ancak bazen tam Peki tm bu alflmalar, insanlarn yabanc birileriyle kar-
tersi bir durum da geerli olabiliyor. rnein, ifle alm fllafltklarnda sezgilerine dayanmalar gerektii anlamna
srasnda mlakat yapan kifliler, adayn gelecekteki ifl m geliyor? Aslnda demek istenen bu deil nk ilk izle-
performansn, o kiflinin test puanlarna veya grflme nimlere gvenerek karar vermek bazen ok ciddi sonu-
srasnda tuttuklar notlarna bakarak deil, genellikle lar dourabiliyor. rnein Amerikada seri katil olarak bi-
edindikleri izlenimlerine dayanarak belirliyorlar. Ama linen Ted Bundy, dflardan bakldnda son derece nor-
yaplan arafltrmalar, bu durumda kullanlan sezgilerin mal, ekici gzken biriydi. Ancak kadn kurbanlarndan
genellikle ok salkl olmadn gsteriyor. ikisi onunla uzun sreli bir iliflki yaflamfllard. Bu da de-
mek oluyor ki fiziksel ekicilik veya karizma bazen soa-
SEZGLER ETMEK nn daha altndaki katmanlar gizleyebiliyor. Ayrca bu
Sezgilerin hem ifle yaradn, hem de bazen yanltc bahsedilen alflmalar, insanlardan alnan cevaplarn bir
olabileceini kabul eden uzmanlar, sezgilerimizi eit- ortalamasn gsteriyor. Sonuta her insan yapt tahmin-
memiz gerektiini, yani herhangi bir konuda karar ve- lerde ayn oranda baflarl olmayabiliyor. Sosyal zekas
rirken, dayanaklarmzn neler olduuna dikkat etme- ok yksek olan kiflilerin bile, yabanc bir kifliyi deerlen-
miz gerektiini tavsiye ediyorlar. dirirken ki doruluk oranlar, iinde bulunduklar ruh ha-
Son 15 senedir ise arafltrmaclar, birka dakika veya sa- line gre deiflkenlik gsterebiliyor. Yine bu konuda ya-
niye iinde insanlarn kifliliklerinin ne kadarn tahmin plan bir alflmada, kendisini mutlu hisseden kiflilerin sez-
edebileceimiz konusunda alflmalar yapyorlar. Prof. gilerine dayanarak yaptklar tahminler, kendini zgn
Dr. Kenny Dave, yabanclarn kifliliklerine dair ilk izle- hissedenlerinkine oranla ok daha doru kyor. Bu du-
nimlerin ne derece doru olduunu arafltryor. Buna rumun bir aklamas, kendini zgn hisseden kifliler, ilk
gre, niversitede psikoloji dersi alan ve birbirini daha verdikleri karara gvenmeyip, ikinci bir tahminde daha
nceden hi tanmayan rencileri 4 gruba ayryor ve bulunuyorlar ve dolaysyla yanlabiliyorlar. Ders: Kahrla-
onlardan kendilerini de dahil etmek zere, gruplarnda- nrken karar almayn
5. nite - Bilin 111
Yanlma payn gz nnde bulundurmakszn, sezgile- 1. e Yantnz yanlfl ise Bilinte Doal Deiflmeler
rine fazlaca gvenip hareket eden ve sonrasnda da blmn tekrar gzden geiriniz.
kaybeden kiflilere en iyi rnek olarak kumar oynayan- 2. d Yantnz yanlfl ise Bilinte Yapay Yollarla Or-
lar gsterilebilir. Kumar oynayanlar, herhangi bir man- taya kan Deiflmeler blmn tekrar gz-
ta dayanmayan, znde tamamen flansa dayal olan den geiriniz.
bir fleyi, sezgilerini kullanarak kontrol edebileceklerini 3. c Yantnz yanlfl ise Bilinte Doal Deiflmeler
dflnrler. rnein, zarla oynanan bir oyunda, zar blmn tekrar gzden geiriniz.
hzl ve gl bir flekilde atarlarsa byk bir say, yu- 4. a Yantnz yanlfl ise Bilinte Biyolojik Temelle-
muflak ve yavafl bir flekilde atarlarsa da kk bir say ri blmn tekrar gzden geiriniz.
geleceine inanrlar. Tabi doal olarak nasl atarlarsa 5. b Yantnz yanlfl ise Bilincin Tanmlanmas b-
atsnlar, zar kendi bildii flekilde dnyor. lmn tekrar gzden geiriniz.
Peki sonrasnda yanldmz fark etmemize ramen, 6. c Yantnz yanlfl ise Bilinte Yapay Yollarla Or-
neden yine de sezgilerimizle hareket etmeye devam taya kan Deiflmeler blmn tekrar gz-
ediyoruz? Baz arafltrmaclar, bunun olaylar arasnda den geiriniz.
balant kurmamza yardmc olduunu sylerken, ba- 7. d Yantnz yanlfl ise Bilinte Biyolojik Temelle-
zlar da olaylar hemen alglayabilmemiz ve anlamlan- ri blmn tekrar gzden geiriniz.
drabilmemiz iin bunun gerekli olduunu dflnyor- 8. b Yantnz yanlfl ise Bilinte Doal Deiflmeler
lar. Yafladmz olaylar arasnda bazen bir balant ol- blmn tekrar gzden geiriniz.
masa da, biz o dzen ve balanty kendi zihnimizde 9. a Yantnz yanlfl ise Bilinte Yapay Yollarla Or-
yaratmaya ihtiya duyuyoruz. taya kan Deiflmeler blmn tekrar gz-
den geiriniz.
MANTIIM VE SEZGLERM 10. b Yantnz yanlfl ise Bilinte Yapay Yollarla Or-
Bir konuda karar almada atflma yaflyorsak, bilelim ki taya kan Deiflmeler blmn tekrar gz-
savafl sezgilerimle mantm arasnda veriliyor. Sezgile- den geiriniz.
rim kiflisel yaflantdan ve duygulardan beslenir. Avanta-
j, hzl ve abuk karar almama yaramasdr. Tehlikeyi Sra Sizde Yant Anahtar
abuk alglamama yarar. Yani, hayatta kalmam salar. Sra Sizde 1
Dezavantaj; verileri atlama olaslm yksektir. Mant- Bilinlilik durumunun ve gerei alglamann bozuldu-
m ise karmlara, verilerin analizine ve rasyonel ka- u, ilk kez grlen bir yerin sanki daha nce grlmfl
rara dayanr. Yani karar alana kadar ifl iflten gemifl ola- gibi ya da ilk kez yaflanan bir olayn sanki daha nce ya-
bilir. deali her ikisini de kullanabilmek. Olmad, yaz flanmfl gibi algland patolojik durum. Dejavu, yaflan-
tura atmak. lan bir olay daha nceden yaflamfllk veya grlen bir
yeri daha nceden grmfl olma duygusudur. n daha
Kaynak: Emre Konuk nceden yaflamfllk hlidir. Franszca dj (daha nce-
http://www.terapiportali.com/?page=blog- den) ve voir (grmek) fiilinin gemifl zamanda ekimi
post&yid=34&url=sezgiler olan vunun birlefliminden tremifltir.
Beynin yorgunluk veya baflka sebeplerden dolay bir g-
rnt, ses vb. herhangi bir girdiyi, girifl an srasnda alg-
layamamasndan kaynaklanabilir. Beyin bu girdiyi algla-
dnda kifli bu olay daha nce yaflad hissine kapla-
bilir. Ayrca beynin sa lobu ile sol lobunun milisaniye-
den daha kk bir zaman fark ile alflmasndan da
kaynaklanabilir. Bir taraf, dier taraftan nce alglad
iin ge alglayan taraf bu olayn daha nce yaflanmfl ol-
duu yanlsamasna kaplr. Bu durum sinir aksonlarn-
daki kk bir sapmadan kaynaklanr. (http://www.hak-
kinda-bilgi-nedir.com/dejavu-ne-demek-dejavu-ne-
dir+dejavu-ne-demek-dejavu-hakkinda-bilgi)
112 Psikolojiye Girifl
Sra Sizde 3
Psikologlar, uyku ncesi dnemde telkinde bulunarak
ve bu telkinden sonra grlen ryalarn ieriini -
zmleyerek rya ierii zerinde belli bir oranda dene-
tim kurmann mmkn olduunu gstermifllerdir. Bir
alflmada arafltrmaclar, uyku ncesi krmz caml gz-
lk takmann ryadaki etkisini snamfllardr. Arafltrma-
clar, deneklere rya ncesinde ak bir telkinde bulun-
mamfllar ve denekler de arafltrmann amacn anlama-
mfllardr. Arafltrmann sonunda denekler, grsel rya-
larnn hafife renklendiini sylemifllerdir. (Atkinson,
R. L., Atkinson, R. C. & Hilgard, E. R. (1995). Psikoloji-
ye Girifl. ev. Kemal Atakay, Mustafa Atakay ve Aysun
Yavuz. Sosyal Yaynlar, stanbul.)
Sra Sizde 4
Meditasyon, belirli baz ritellerin ve egzersizlerin ya-
plmasyla arzu edilen bilin durumuna ulafllmasdr.
Meditasyonda en yaygn kullanlan iki yntem vardr.
Kiflinin yeni deneyimler yaflamak iin zihnini boflaltt
afl meditasyonu ve dflncenin aktif olarak bir nesne,
szck ya da fikre yneltilmesiyle ilgili bir yararn sa-
land konsantrasyon meditasyonudur. Ayrca transan-
dantal meditasyon, gevflemek amacyla uygulanan ok
yaygn bir yntemdir. Meditasyon geleneinin Budiz-
me, zellikle de Zen Budizmine, dayal olmasna ra-
men bu yntem din dfl bir biimde ve byk lde
ticari amala uygulanr. (Atkinson, R. L., Atkinson, R. C.
6
PSKOLOJYE GRfi
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
renmeyi tanmlayabilecek,
Klasik koflullamann nasl gereklefltiini aklayabilecek ve klasik koflulla-
N
maya ait eflitli renme olgularn zetleyebilecek,
Edimsel koflullamann nasl gereklefltiini aklayabilecek ve edimsel koflul-
N
lamaya ait eflitli renme olgularn zetleyebilecek,
Biliflsel renme trlerini aklayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
renme Ceza
Klasik koflullama Biliflsel renme
Edimsel koflullama Kavrama
Pekifltirme Gzlem yoluyla renme
erik Haritas
RENMENN TANIMI
KLASK KOfiULLAMA
Psikolojiye Girifl renme
EDMSEL KOfiULLAMA
BLfiSEL RENME
renme
RENMENN TANIMI
Gnlk yaflamdarenme deyince oumuzun aklna okul, snflar, retmen
ve renciler gelir. renme ad verilen sre sadece bu ifl iin zel olarak hazr-
lanmfl ortamlarda ve sadece belli yafllar arasnda gerekleflirmifl gibi dflnrz.
Oysa doduumuz andan bafllayarak lene dek ev, okul, sokak farketmeksizin in-
renme: Deneyimlerin
sann yaflad her ortamda yaflad her trl deneyim bir renme etkinlii ola- organizmann davranfl ve
rak grlmelidir. Bir yaflna kadar eline ald her nesneyi azna sokan bebek na- zihinsel aktivitelerinde
sl yenilebilir olanla yenilenemez olanlar ayrt ederek dnyay keflfetmeyi reni- grece kalc deifliklik
yaratmaya yol aan srece
yorsa ya da befl yaflnda bir ocuk yzmeyi nasl reniyorsa, bir lise rencisi de denir.
snfta bir matematik problemini zmesi de yafll bir kadn torunundan tarih n-
cesi dnemde dinozorlarn nasl yafladn dinlemesi de bir renmedir. Bu r-
neklerden anlaflld gibi renme, tm yaflam kapsayan bir sretir. Bunun ya-
nsra renmenin her trl deneyimi ierdiini vurgulamak gerekir. Bu balamda
deneyimden her trl girdi kastedilmektedir; kendi yafladmz olaylar, baflkalar-
nn yaflad ve bizim tanklk ettiimiz ya da gzlediimiz olaylar, gazete, kitap ve
dergilerde okuduumuz fikirler, izlediimiz sinema ve belgeseller, arkadafllarmz-
dan, retmenlerimizden, ailemizden ve tandklarmzdan duyduklarmz, insan-
lardan aldmz tavsiyeler gibi (Uba ve Huang, 1999).
Davranfl nesnel bir biimde uyaran-tepki iliflkisi iinde betimleyen ilk davra-
nfllar, renmeyi kendi yaklaflmlarnda ana aklayc kavram olarak grmfller-
dir. Onlar iin bir kiflinin szkonusu bir andaki davranfl, o kiflinin gemifl dene-
yimlerinin rndr. Yani, bu grfle gre, kiflilerin davranfllar arasndaki farkl-
lklar onlarn farkl farkl deneyim geirmifl olmalarndan kaynaklanmaktadr; fark-
l deneyimler geirmek farkl renme yaflantlarnn olmas anlamna gelir. Tm
davranfllarmzn renilmifl olduunu iddia eden davranfllar iin temel ren-
me mekanizmalarn ortaya karmak temel hedef haline gelmifltir (Gray, 1999).
Psikologlar, renmenin tanmnda, neyin renme olduuna iliflkin bir takm l-
tler koymaya alflrlar. Kabul edilen psikolojik tanma gre, sre, davranfl ve/ve-
ya zihinsel aktivitelerde kalc deifliklikle sonulanyorsa renme gerekleflmifl de-
mektir. Burada iki noktaya dikkat ekmek gerekir. renme, davranfllarda bir dei-
flikliin meydana gelmesidir; ancak davranflta deifliklikle sonulanan srece ren-
me dediimiz halde tersi doru deildir; yani davranfl deiflikliini aka gzleme-
diimiz durumlarda da kolayca renme yoktur diyemeyiz. Dier bir deyiflle salt
davranfl olarak gzlenmedii iin ama hala zihinsel bir deifliklik olarak renmenin
116 Psikolojiye Girifl
KLASK KOfiULLAMA
Tarihsel olarak ilk ortaya konan renme mekanizmas klasik koflullamadr. Klasik
Klasik Koflullama: Herhangi koflullama 1900lerin baflnda kpeklerde sindirim ve salya salglama konusunda de-
bir otomatik tepkiye yol neyler yapan Rus fizyolog Ivan Pavlov tarafndan neredeyse flans eseri keflfedilmifltir.
amayan ntr bir uyarcnn,
otomatik bir tepkiye yol aan Kpeklerin farkl trdeki yiyeceklere farkl kvamda salya salgladn renen Pavlov,
baflka bir uyarc ile bu alflmalar srasnda bir problem yaflar. Daha nceki deneysel oturumlarda yiyecek
iliflkilendirildii bir renme
trdr. verilen kpeklerin, bu kez daha yiyecek gelmeden salya salgladn farketmifltir. Pav-
lov nce bunu deneysel bir hata kayna olarak grmfl ve hatta yiyecein geldiini
haber veren ipularn ortadan kaldrarak yiyecei kpein azna verme yollarn ara-
mfltr. Ancak daha sonra yiyecei daha grdnde ya da yiyecei getiren kiflinin
ayak seslerini duyduunda salya salglayan kpein bu davranfl bir refleks olarak g-
rebileceini ve bunu nesnel bir biimde
Resim 6.1 arafltrabileceini dflnmfl ve sistema-
tik olarak klasik koflullama deneylerine
Pavlovun Klasik
Koflullama Deney bafllamfltr. Resim 6.1de grdnz gi-
Dzenei bi bir dzenek, Pavlovun hem ilk nce-
leri sindirimi alflt hem daha sonrala-
r klasik koflullamay arafltrd deneyle-
rinde, kpein salglad salyay gzle-
mesine ve salya miktarn lmesine ola-
nak veren bir dzenektir.
fiekil 6.1
Klasik Koflullama
Koflulsuz uyarc Koflulsuz tepki Sreci
(et) (salya)
N N
SIRA SZDE
varln neSIRAkadar SZDE
srdrd sorusu nemli bir sorudur. Yani, Pavlovun deneyin-
de, zil sesine koflullanarak salya salglama tepkisini edinmifl bir kpek, zil sesini ta-
AMALARIMIZ
kiben yiyecek verilmediinde, bu tepkiyi ne kadar srdrr? Yeteri kadar uzun bir
AMALARIMIZ
Snme: Klasik koflullamada sre koflullu uyarc verilip, koflulsuz uyarc verilmezse organizma artk koflullu
koflulsuz uyarc ile koflullu
uyarc arasndaki ba yok
tepki vermeyi brakacaktr. Klasik koflullamada snme ad verilen bu sre, koflul-
ederek,
K T koflullu
A P uyarcnn lu uyarc ile K koflulsuz
T A P uyarc arasndaki ban zayflamasn ifade eder. Snme, bir
koflullu tepkiyi retmedii bakma, klasik koflullama ifllemini geriye almak gibi de grlebilir. Zil sesine salya
sretir.
salglamay renen kpek salya salglama tepkisini keser, bir mzik parasna
TELEVZYON korku tepkisiT E L Evermeye
V Z Y O N koflullanan biri artk korku tepkisi vermez olur. Ancak sn-
me, koflullama yoluyla renilmifl davranfln tamamen ortadan kalkmad gste-
rilmifltir. Tam da bu yzden, teknik olarak, snme kavram, davranfln tekrar orta-
ya kma potansiyelini de gz nnde bulundurularak kullanlan bir kavramdr.
NTERNET N T E R Nkavram,
Ksacas, snme ET davranfln kesildiine ama tamamen ortadan kalmad-
na iflaret eder.
Snmfl bir tepki bir sre sonra hibir fley yapmakszn tekrar ortaya kabilir.
Kendiliinden Geri Gelme: Kendiliinden geri gelme olarak adlandrlan bu durum, koflulsuz uyarc ile ko-
Snen bir davranfln zaman
zaman tekrar ortaya flullu uyarc arasndaki ban tekrar hatrlanmas ya da bu ban tekrar kurulma-
kmasdr. s olarak grlebilir. Pavlovun deneyinde, zil sesine salya salglama tepkisi sn-
mfl olan kpek, daha sonra tekrar laboratuvara getirildiinde, zil sesini yeniden
duyduunda salya salglamfltr. Bu tepkinin koflullamann baflndaki salya salgla-
ma tepkisi kadar gl olmadn belirtmek gerek. Kpek, daha nce salglad
miktarn yars kadar bir salya salglama tepkisi vermifl olsa da, hala ayn tepkiyi
verebildiini gstermekte, yani koflulsuz uyarc ve koflullu uyarc arasndaki ba
tekrar kurabildiini gstermektedir. Kendiliinden geri gelme srecinin bir akla-
6. nite - renme 119
SIRA SZDE Klasik koflullama yoluyla renme geri alnabilir mi? zellikle de fobi gibi stres yaratan
SIRA SZDE
2 durumlarn renme sonucu ortaya ktna inanyorsak, o zaman klasik koflullamay ge-
riye almak ok byk nem taflmaktadr. Bu konuyu fobi balamnda tartflnz.
D fi N E L M D fi N E L M
EDMSEL KOfiULLAMA
S O R U Biz davranfllarmz
S O R U gereklefltirirken, evremizdeki uyarclar tarafndan sadece
itilmiyoruz, ayn zamanda uyarclara doru ekiliyoruz da; yani davranfllarmz
her zaman, hatta ou zaman birtakm uyarclara tepki vermekten ibaret deil.
DKKAT DKKAT
Daha ok birtakm uyarclar elede etmek iin ya da onlara ulaflmak iin de davra-
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
6. nite - renme 121
tan sonra ulaflaca sonucu belirlemek zorundayz. Skinnern a bir fareyi Skin-
ner kutusuna braktn dflnelim. Kafese braklan fare, trne zg birtakm
keflfedici tepkilerde bulunacaktr; muhtemelen kafesin ierisinde dolanarak sa
solu kemirmeye alflacak, trmalayacak ya da koklayacaktr. Tm bunlar yapar-
ken tesadfi bir biimde pedala basacak ve pedal hareket ettirecektir. Dflardan
pedala bal olan bir mekanizma otomatik olarak yiyecek kutusuna yiyecek bra-
kacaktr. Fare bu yiyecei yedikten sonra kafesin iinde rastgele dolanp keflfedi-
ci davranfllar yapmaya devam edecek ve yine tesadfi bir biimde pedala basa-
cak ve yiyecek yemeyle sonulanacak olan sreci bafllatmfl olacaktr. Ayn olay
birka defa tekrarlannca, fare, pedala basmak ile yiyecek elde etmek arasndaki
ba kurmufl olacak ve bundan sonra yiyecek elde etmek iin hzl bir biimde s-
rekli pedala basacaktr. Artk bu noktada edimsel koflullamann gerekleflmifl ol-
duunu syleyebiliriz.
Farenin Skinner kutusunda yapt tm davranfllar iinde sadece pedala basma
davranfl edimsel davranfl olarak seilmifl, fare, sadece pedala bastnda yiyecek
almfltr. Farenin pedala basmas sonucu yiyecek almas, edimsel koflullamada ger-
Pekifltirme: Bir davranfln eklefltirilen ok temel ifllemdir. Pekifltirme ad verilen bu ifllem, Thorndiken et-
tekrar olma olasln ki yasasnn bir blmnn Skinner tarafndan yeniden adlandrlmas ve yeniden
arttrma ifllemidir.
formle edilmesidir. Yani, eer organizmann yapt davranfl, organizmann do-
Pekifltire: Bir davranfln yumuyla sonulanyorsa, organizma byk olaslkla o davranfl tekrar yapacaktr;
tekrar olma olasln farenin yiyecek almak iin pedala basmasnda olduu gibi. Burada, pedala basma
arttran durum ya da
nesnedir. sonucunda yiyecek verilmesi ifllemi pekifltirme, verilen yiyecek ise pekifltiretir.
Dier yandan Thorndiken etki yasasndaki dier blme, Skinnern yaklaflmn-
Ceza: Davranfln olumsuz da ceza ad verilmektedir. Yani, eer organizmann yapt davranfl, organizmay
bir sonucudur ve davranfln
tekrar olma olasln rahatsz edici ya da ona ac verici bir durumla sonulanyorsa, organizma byk
azaltr. olaslkla o davranfl tekrar yapmayacaktr. Bu ifllemin ad cezalandrma, organiz-
mann davranfl sonucunda ald ac verici uyarcnn ad ise cezadr.
Edimsel koflullama esnasnda davranfl edinimi, tpk klasik koflullamada oldu-
u gibi birkimli bir yapda gerekleflir. Yani, her bir pekifltirmede, organizma bir
renmenin stne biraz daha ekler. Bafllardaki her bir pekifltirme byk miktar-
larda renme ile sonulanrken, sonraki her pekifltirmedeki renme miktar aza-
lr ve giderek tavan noktasna ulaflr; yani bir noktadan sonra pekifltrimenin varo-
lan renme zerine ekleyecei hibir fley kalmaz; dolaysyla renme gereklefl-
mifl demektir.
iin hofla gidici bir uyarc soktuu iin olumlu, olumsuz pekifltirme, ortamdan
organizmaya itici gelen bir uyarcy ektii iin olumsuzdur. Ama ister olumlu
olsun ister olumsuz olsun, pekifltirme, her durumda davranfln tekrar olma ola-
sln arttrr. Burada sklkla yaplan hata olumsuz pekifltirecin cezayla karflt-
rlmasdr. renciler genellikle dl olumlu pekifltirmeyle, cezay ise olumsuz
pekifltirmeyle eflitleme eilimindedir. dln olumlu pekifltirme olduu doru-
dur, fakat cezann olumsuz pekifltirme olmadn vurgulamak gereklidir. Gr-
lecei gibi sonu itibaryla, ceza bir davranfln tekrar olma olasln azaltr ya
da davranfl tamamen durdurur, oysa olumsuz pekifltire davranfln tekrar olma
olasln arttrr. Tekrar ayn rnee dndmzde flunu syleyebiliriz: Ar
kesici aldnda bafl ars kesilen birinin, tekrar bafl ardnda ar kesici alma
olasl arttracaktr. Bu rnekte pekifltire ar kesici, pekifltirilen davranfl ise
ar kesici almadr.
Ceza da, ayn pekifltirmede kullandmz manta benzer olarak iki flekilde in-
celenebilir: olumlu ceza ve olumsuz ceza. Ya da bazlar bunu, birinci tip ve
ikinci tip ceza olarak adlandrmaktadr. Olumlu cezada olumlu olan elbette ceza-
nn kendisi deildir; burada olumludan kastedilen organizmaya itici gelen uyar-
cnn ortama direkt olarak verilmesidir. Bir ocuu yalan syledii iin azarlamak
ya da fiziksel olarak cezalandrmak gibi bir rnek bu tr cezaya girer. Dier yan-
dan, olumsuz cezada, organizma, deer verdii bir uyarcdan (dlden) mah-
rum braklarak cezalandrlr. Daha teknik bir dille sylersek, bu tr ceza, organiz-
mann hofluna giden uyarcnn ortamdan ekilmesini ierir. Yalan syledii iin
bir ocuu azarlamak yerine, eer tv izlemeyi seviyorsa tv izlemesini yasaklamak
byle bir cezadr (Gray, 1999).
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
nesine bozuk para attnzda makine ieceimizi vermezse hemen vazgemeyiz,
tam aksine iecei almak iin srar eder, makineye vururuz. Ama sonra abalarmz
sonu vermeyince pes ederiz ve uraflmay brakrz. AMALARIMIZ AMALARIMIZ
Edimsel koflullamada da klasik koflullamada olduu gibi snen davranfl bir s-
re sonra kendiliinden geri gelebilir. Snmeden bir sre sonra tekrar ayn kafese
konan gvercin plakay yine gagalayacaktr. Ancak yiyecek verilerek,
K T A P plakay ga- K T A P
galama ile yiyecek alma arasndaki ba tekrar hatrlatlmazsa kendiliinden geri
gelen tepki uzun sre devam etmeyecek, ortadan kaybolacaktr.
TELEVZYON TELEVZYON
NTERNET NTERNET
124 Psikolojiye Girifl
Davranfl fiekillendirme
Edimsel koflullamann gerekleflmesi iin edimsel davranfln organizma tarafndan
istemli bir biimde yaplmas gerektii ve ancak ondan sonra pekifltirme iflleminin
uygulanabilecei sylenilmiflti. Dolaysyla byle bir renme mekanizmasnda
pekifltirmeyi uygulayacak olanlar, organizmann sz konusu davranfln gsterme-
si iin bekleyeceklerdir. flte bu bekleme sresini ksaltmak iin rnein hayvan-
larla yaplan deneylerde hayvanlar a braklr; bylece a olan hayvann daha faz-
la davranfl sergileyecei ve bu arada seilen edimsel davranfl gereklefltirme ola-
slnn artt sylenebilir. Ayrca Skinner kutusu gibi son derece basit ve sade
dzenlenmifl bir ortam da hayvan oyalayacak uyarclarn azaltlarak istendik dav-
ranfln bir an nce gsterilmesine hizmet eder.
fiekillendirme: stendik Yukarda alnan nlemler dflnda organizmann hedeflenen davranfl gster-
davranfla gittike mesi iin flekillendirme ad verilen bir yntem izlenir. Bu yntem hedef davran-
yaknlaflan davranfllarn
pekifltirilerek sonunda fl sadece daha ksa srede ortaya karmakla kalmaz, organizmann kendi reper-
istendik davranfln tuarnda olmayan karmaflk davranfllarn retilmesini de salar. Sirklerde karma-
retilmesini salayan bir
edimsel koflullama flk numaralar yapan hayvanlar bu yntemle eitilmifllerdir. fiekillendirmede esas
prosedrdr. olarak yaplan ifllem, organizmay hedef davranfla ynelten her bir davranfl kade-
meli olarak pekifltirmektir. Bunun iin hedef davranfla ardflk (peflpefle) yaklaflma
6. nite - renme 125
Pekifltirme Tarifeleri
Pekifltirme tarifeleri, pekifltirmenin zamanlamasyla ilgili bir olgudur. Bu konu- Pekifltirme Tarifeleri: Bir
davranfln ne kadar hzl
da yaplan alflmalar bir pekifltirecin etkiliinin, o pekifltirecin verilme zamanlar- renildiini ve pekifltirilmifl
na bal olduunu gstermektedir. ok genel olarak, istendik bir davranfl iki fle- bir davranfln ne kadar
kilde pekifltirmenin mmkn olduu sylenebilir: ya her bir istendik davranfltan sklkla ortaya kacan
belirleyen dl
sonra yaplan srekli pekifltirme prosedr izlenir ya da her istendik davranfltan zamanlamasdr.
sonra pekifltire vermeyerek, pekifltireci belli bir kurala balayarak farkl zamanla-
malarla verilen aralkl pekifltirme prosedr izlenir. Srekli pekifltirme organizma-
da daha hzl bir renmeye yol asa da, renmenin etkili bir biimde varln
devam ettirmesi iin aralkl pekifltirme prosedr daha etkilidir. Aralkl pekifltir-
mede, pekifltirmenin uygulanaca aralklar ya zamana ya da yaplan davranfl sa-
ysna bal olarak saptanr. Ve bu iki rnt baflka bir ilkeyle daha birlefltirilir: Pe-
kifltire verilecek zaman aralklar ya da davranfl says ya hep ayndr ya da her
defasnda deiflir. Bylece drt eflit aralkl pekifltirme rnts ortaya kar: Sa-
bit zaman aralkl pekifltirme, deiflken zaman aralkl pekifltirme, sabit oranl pe-
kifltirme ve deiflken oranl pekifltirme.
Sabit zaman aralkl pekifltirme tarifesinde, pekifltirmeler nceden belirlenmifl,
tahmin edilebilir zaman aralklaryla gereklefltirilir. Skinner kutusundaki fareye
126 Psikolojiye Girifl
BLfiSEL RENME
Davranfllara gre bilimsel renme sadece gzlenebilir ve llebilir renme
trlerini kapsar. Yani sadece klasik koflullama ve edimsel koflullamann bilimsel
olduu savunulur. Oysa baflka arafltrmaclara gre, insan renmelerinin ou
kavram renmeyi ieren soyut renmelerdir ve bu renmeler biliflsel sreleri
ierir. Birinci niteden hatrlayacanz zere biliflsel sreler alglama, hatrlama
ve dflnme gibi srelerdir. Biliflsel psikologlar bu sreleri dorudan gzleye-
meyeceimizi ama davranfltan karsayabileceimizi ileri srerler. Dolaysyla bi-
liflsel srelerin yer ald renmeler de dier renmeler kadar bilimseldir. Bu
blmde biliflsel renme kapsamnda kavrama ve gzlem yoluyla renme ele
alnacaktr.
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
6. nite - renme 127
Kavrama
Gestalt psikolog Wolfgang Khler 1920lerde flempanzeler zerinde bir dizi -
Kavrama: Deneme-
renme deneyi gereklefltirdi ve o zamandan bu yana, bu kavrama konusundaki bu yanlmaya deil, igrye
deney sonular biliflsel renmenin kant olarak gsterilmektedir. fiempanzeleri dayanan bir renme
trdr.
arasnda Sultanla yapt deneyler, psikoloji ders kitaplarnn klasikleri arasna gir-
mifltir. Khler, deneylerinden birinde muzlar tavana, Sultann ulaflamayaca yk-
seklie yerlefltirmifltir. Sultan ilk nce zplayarak muza ulaflmaya alflmfl ama aba-
lar bir sonu vermemifltir. Muza ulaflma abalarndan vazgeen Sultan problem ala-
nn bafltan sonra gzden geirmifl ve tavanda asl muzlara ve kafesin iinde gelifli-
gzel konmufl sandklara bakfl taklmfltr. Bir an problem alann baflka bir gzle
gren Sultan problemin zmn kavramfltr. O andan sonra hibir deneme ya-
nlma yaflantsna girmeksizin seri hareketlerle
Resim 6.3
sandklar st ste koyan Sultan, bunlarn zerine
trmanarak muzlara ulaflmfltr (Bkz. Resim 6.3) Kavrama Deneyi
Sultanla yaplan ikinci bir deneyde, Khler, Sulta-
n benzer bir problem durumuna sokmufltur. Bu
defa muzlar parmaklklarn dflna, Sultann ko-
luyla ulaflamayaca bir mesafeye yerlefltirmifltir.
Muza parmaklklarn arasndan kolunu uzatarak
ulaflmaya alflan Sultann abalar bir sonu ver-
memifl ve Sultan muza ulaflmaya abalamaktan
vazgemifltir. Daha sonra kafesin iine gz gezdi-
rip sada solda dank halde bulunun sopalar
gren Sultan, problemin zmn kavradn
gsteren bir tavrla hzl bir biimde sopalar bir-
birine eklemifl ve sonunda muza ulaflmay baflar-
mfltr. Sonu olarak, bu alflmalar, bu tr bir -
renmede, problemin zmnn deneme-yanl-
ma yoluyla deil zm iin esas olan bantlar
alglayarak gereklefltiini gstermifltir (Atkinson,
Atkinson ve Hilgard, 1995; Ccelolu, 1993).
zet
N
AM A renmeyi tanmlamak.
N
AM A
Klasik koflullamann nasl gereklefltiini akla-
1 2 mak ve klasik koflullamaya ait eflitli renme ol-
renme deneyimler sonucu davranflta ve zi-
gularn zetlemek.
hinde ortaya kan kalc deiflikliklerdir. Byle
Klasik koflullama ncelikle doal bir uyarc-tep-
bir tanmda en az noktay gerekir: renme
ki ban gerektiren bir renme trdr. Baflak
sadece davranflta gzlenebilir olan deifliklikler-
bir deyiflle klasik koflullama yapabilmeke iin eli-
le snrl bir durum deildir. Davranfla yansma-
mizde koflulsuz bir ve koflulsuz bir tepki ve ayr-
sa bile renmenin olduuna iliflkin kantlar var-
ca koflullamay gereklefltirmek istediimiz, or-
dr. renmenin zihinde, davranfla potansiyel
ganizma iin ntr olan bir uyarc gereklidir. Dav-
olarak dnflecek deifliklii de kapsad nem-
ranfln edimi srasnda yaplmas gereken ifllem
le belirtilmelidir. Ayrca ister davranflta ister zi-
ntr uyarcyla koflulsuz uyarzy arka arkaya ve-
hinde gerekleflsin, renme sonucu yaflanan de-
rerek eflleme yapmaktr. Bu ifllem defalarca tek-
ifliklik geici deil kalc bir deiflikliktir. Son
rarlandktan sonra koflulsuz uyarcu ortamdan
olarak renme sadece okullarda yaplan formel
ekilerek, koflullu uyarcya koflullu tepki verilip
alanlarda gereklefltirilmez, hayatn her alannda
verilmedii gzlenir. Eer koflullu uyarc koflul-
her yafltaki her trl deneyim renme olarak
lu tepkiyi retiyorsa, klasik koflullama gereklefl-
grlmelidir.
mifl demektir. Klasik koflullamayla iliflkili olarak
koflullu davranfln snmesi ve kendiliinden ge-
ri gelmesinden sz edilebilir. Koflullu uyarcnn
ardndan uzun sre koflulsuz uyarc verilmezse
koflullu tepki sner, ancak bir sre sonra orga-
nizma koflullu uyarcya tekrar maruz brakld-
nda zayf da olsa koflullu tepkiyi gsterir. Kla-
sik koflullamada dier nemli bir olgu genelleme
ve ayrt etmedir. Orijinal koflullu uyarcya ben-
zer uyarclara da ayn tepkiyi veren organizma
uyarc genellemesi gereklefltirmifl olur. Benzer
uyarclardan sadece birine tepki vermeyi ve di-
erlerine vermemeyi ieren renme ayrt edici
renmedir. Son olarak klasik koflullamada eli-
nizdeki koflullu uyarcy, koflulsuz uyarc yerine
koyarak baflka bir ntr uyarcyla efllefltirme ya-
pabilir ve bylece yeni bir uyarcyla yeni bir kla-
sik koflullama yapabilirsiniz. Yksek dereceden
koflullama denilen bu sre, renmeyi geniflle-
ten bir sretir.
130 Psikolojiye Girifl
NA M A
Edimsel koflullamann nasl gereklefltiini ak- N
A M A Biliflsel renme trlerini aklamak.
3 lamak ve edimsel koflullamaya ait eflitli ren- 4
Biliflsel renme kapsamnda iki tr renme ele
me olgularn zetlemek.
alnmaktadr; kavrama ve gzlem yoluyla ren-
Edimsel koflullama klasik koflullamann tersine
me. Kavrama, renmenin deneme-yanlma s-
organizmann grece daha aktif olmasn gerek-
recine deil, problemlerin i bantlarna dair
tiren bir renmedir. Klasik koflullamada davra-
ani bir igr edinme ile betimelnebilecek bir
nfl belirli bir uyarc tarafndan bafllatlrken edim-
renme trdr. Khler flempanzeler zerinde
sel koflullamada davranfl bafllatan byle bir uya-
yapt deneyler sonucunda byle bir renme
rc yoktur; organizmann davranfl kendiliin-
trn ortaya karmfltr. Dier yandan sosyal
den bir flekilde gereklefltirmesi gerekir. Orga-
renme kuramn gelifltiren Albert Bandura, gz-
nizma eer kendi doyumuyla sonulanan bir dav-
lem yoluyla renme ya da model alma yoluyla
ranfl yapmflsa, yani davranfl sonucunda pekifl-
renme adn verdii renme trnn sadece
tire almflsa ayn davranfl tekrar yapacaktr. An-
modeli taklit etmekten ibaret olmadn ileri sr-
cak eer davranfl sonucunda organizma ac ve-
mfl, bu tr renmede dikkat ve bellek gibi zi-
ren bir uyarc almflsa, yani cezalandrlmflsa or-
hinsel srelerin nemli bir rol oynadn sa-
ganizma ayn davranfl gelecekte ya daha az ya-
vunmufltur. Bandura nl Bobo bebei deneyle-
pacak ya da hi yapmayacaktr. Hem pekifltirme
riyle, ocuklarn gzlem yoluyla izledikleri flid-
hem ceza olumlu ve olumsuz olmak zere ikiye
deti rendiklerini gstermifltir.
ayrlrlar. Olumlu pekifltirme edimsel davranfltan
sonra organizmaya dl vermektir. Olumsuz pe-
kifltirme ise organizmay olumsuz durumdan -
kartarak rahatlamasn salayan pekifltirmedir. s-
ter olumlu olsun ister olumsuz olsun pekifltirme
davranfln tekrar olma olasln arttrr. Dier
yandan olumlu ceza organizmaya dorudan ac
veren bir uyarc vermektir. Olumsuz ceza ise or-
ganizmay sevdii bir fleyden mahrum brakmak,
yani ortamdan olumlu bir uyarcy ekmek anla-
mna gelir. Edimsel koflullamada da davranfln
snmesi, kendiliinden geri gelmesi, genelleme
ve ayrt etme srelerinden sz edilebilir. Bu s-
reler klasik koflullamadaki mantkla benzer bir
biimde ifller, yalnz edimsel koflullamada klasik
koflullamadakinden farkl olarak davranfl genel-
lemesi de mmkndr. Yani ayn uyarcya fark-
l tepkiler verilebilir. Son olarak edimsel koflulla-
mada pekifltirmenin hangi zaman aral/davra-
nfl skl rntleri iinde verildiini ifade eden
drt eflit pekifltirme tarifesi vardr. Bunlar sabit
zaman aralkl pekifltirme, deiflik zaman aralkl
pekifltirme, sabit oranl pekifltirme ve deiflken
oranl pekifltirme.
6. nite - renme 131
Kendimizi Snayalm
1. Olumsuz pekifltirme ile ilgili afladaki ifadelerden 6. Afladakilerden hangisinde yeni bir davranfl, sirk-
hangisi dorudur? lerdeki hayvanlarn eitiminde olduu gibi davranflla-
a. Olumsuz pekifltirme bir ceza biimidir. rn kademeli olarak pekifltirilmesiyle kazandrlr?
b. Olumsuz pekifltirme davranfln tekrar olma ola- a. Yksek dereceden koflullama
sln azaltr. b. fiekillendirme
c. Olumsuz pekifltirme davranfln tekrar olma ola- c. Srekli pekifltirme
sln arttrr. d. Aralkl pekifltirme
d. Olumsuz pekifltirme davranfl takiben hofla git- e. Snme
meyen uyarcnn verilmesini ierir.
e. Olumsuz pekifltirme davranfl takiben hofla gi- 7. Bir kiflinin kpeinin havlamasnn komflular rahat-
den uyarcnn verilmesini ierir. sz etmesi nedeniyle kpek her havladnda sistematik
bir biimde ona ilgi gstermemeye bafllamas aflada-
2. Ne kadar yksek ya da alak sesle sylenirse sy- kilerden hangisine bir rnektir?
lensin, bir kiflinin ad seslenildiinde cevap vermesi afla- a. Uyarc genellemesi
dakilerden hangisine bir rnektir? b. Ayrt etme
a. Ayrt etme c. Snme
b. Genelleme d. Aralkl efllefltirme
c. Snme e. Ceza
d. Olumsuz pekifltirme
e. fiekillendirme 8. Bir maymun, bir problemi zmek iin mevcut alet-
leri (ve evreyi) inceler. Hayvan aniden ayaa kalkar ve
3. Gze hava flenmesiyle efllefltirilen ses, gzn kr- baflarl bir zm uygulamaya koyar. Bu durum afla-
pfltrlmasna yol amaktadr. Bu rnekte gze hava f- daki renme trlerinden hangisine bir rnektir?
lenmesi afladakilerden hangisidir? a. Kavrama
a. Koflullu tepki (KT) b. Deneme ve yanlma
b. Koflulsuz uyarc (KsuzU) c. Edimsel koflullama
c. Koflullu uyarc (KU) d. Gzleyerek renme
d. Koflulsuz tepki (KsuzT) e. Klasik koflullama
e. Koflulsuz uyar ve Koflullu tepki (KsuzKT)
9. Trkiyede devlet memurlarnn maafl demeleri, afla-
4. Orijinal koflullu uyarcya benzer olan bir uyarc, daki pekifltirme tarifelerinden hangisi iin bir rnektir?
neyi ortaya kardnda genelleme gerekleflmifl olur? a. Deiflken oranl pekifltirme
a. Oumsuz ceza b. Srekli pekifltirme
b. Koflulsuz uyarc (KsuzU) c. Sabit oranl pekifltirme
c. Koflulsuz tepki d. Sabit zaman aralkl pekifltirme
d. Koflullu tepki (KT) e. Deiflken zaman aralkl pekifltirme
e. Koflullu uyarc (KU)
10. Ali Anadolunun bir kynden zmire g eden bir
5. Bir kiflinin pantolonunun giyilemeyecek kadar dar ailenin ocuudur. zmirde yeni okulunda kyl flive-
gelmeye baflmas zerine diyet yaparak bir sre sonra siyle konuflmas nedeniyle alay edilen Ali, snfta gittik-
pantolonunu rahata giymeye bafllamas afladakiler- e daha az konuflur olmufltur. Bu olay afladaki kav-
den hangisine bir rnektir? ramlardan hangisi aklar?
a. Olumlu pekifltirme a. Olumsuz pekifltirme
b. Olumlu ceza b. Olumlu ceza
c. Srekli pekifltirme c. Olumlu pekifltirme
d. Olumsuz ceza d. Srekli pekifltirme
e. Olumsuz pekifltirme e. Olumsuz ceza
132 Psikolojiye Girifl
Yaflamn inden
Sra Sizde 3
stendik davranfln ortaya karlmasnda ceza, genel-
likle sk baflvurulan bir stratejidir. Ancak bunun her za-
man etkili bir strateji olduunu sylemek zordur. ou
durumda insanlar ceza ortadan kalktnda ayn davra-
nfl tekrar yapmaktadrlar. Ayrca, bir renme yntemi
olarak cezay kullanmann nemli baz sakncalar ol-
134 Psikolojiye Girifl
duu vurgulanmaldr. dllendirmenin kifliye verdii grup dzeyini yakalamfllardr. Tolman mekansal -
mesaj akken, cezada durum byle deildir. dl yap- renmeler iin zihnimizde o mekann biliflsel haritasn
tn iyi idi, tekrar yap mesajn verir ama ceza sadece gelifltirdiimizi iddia etmifltir. Farelerin de aslnda ilk
yaptn ktyd mesajn verir; yaplmas gerekenin on gunde labirentin biliflsel haritasn rendiklerini,
ne olduunu sylemez. Ayrca zellikle olumsuz ceza on birinci gnden itibaren bunu uygulamaya soktukla-
(azar, hakaret, fiziksel fliddet vb.) kifli zerinde olum- rn iddia etmifltir.
suz psikolojik etkiler brakr. Bu tr bir ceza genellikle
kiflide fke uyandrr ve misillemeye yol aar; bunun
yansra fiziksel fliddetin uygun bir problem zme yo-
lu olduuna dair sakncal bir mesaj verir. Btn bun- Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
lardan dolay, eer mutlaka cezaya baflvurulacaksa, ce- Kaynaklar
zann yan etkilerini azaltmak iin dikkat edilmesi gere- Atkinson, R. L., Atkinson, R. C. ve Hilgard, E. R. (1995).
ken noktalar vardr. Bunlardan bazlar flyledir; ceza Introduction to Psychology. ev. Kemal Atakay,
verilirken, cezann neden verildiinin yansra, doru Mustafa Atakay ve Aysun Yavuz, Psikolojiye Girifl,
ya da istendik davranfln ne olduu da anlafllr bir bi- Sosyal Yaynlar, stanbul.
imde aklanmaldr. Ceza verilmeden nce kifliye n- Ccelolu, D. (1993). nsan ve Davranfl:
ceden haber verilmeli, yani ikaz edilmelidir. Ceza isten- Psikolojinin Temel Kavramlar. Remzi Kitabevi,
meyen davranfln her ortaya kflnda tutarl bir flekilde stanbul.
uygulanmaldr (Ccelolu, 1993). Gray, P. (1999). Psychology. Worth Publishers, New
York.
Sra Sizde 4 Morris, C. G. (2002). Understanding Psychology. ev.
Biliflsel olarak renmenin gereklefltii ve bunun dav- Ed. H. Belgin Ayvaflk ve Melike Sayl, Psikolojiyi
ranfla yansmas gerekmediini Tolman kantlamfltr. Anlamak (Psikolojiye Girifl), Trk Psikologlar
Ayrca Tolmana gre renmenin gerekleflmesi iin Dernei Yaynlar No:23, Ankara.
pekifltrime gerekmez. Pekifltirme sadece renilen dav- Uba, L. Ve Huang, K. (1999). Psychology. Longman,
ranfln gsterme istekliliini etkileyen bir faktrdr. New York.
Tolman bu iddialarn kantlamak iin fareler zerinde
bir deney dzenlemifltir. grup fareyi on alt gn bo-
yunca bir labirentte koflturmufl ve labirenti renme
dzeylerini karfllafltrmfltr. Kontrol grubu fareleri labi- Yararlanlan nternet Adresleri
rentten ktklarnda on alt gn boyunca pekifltire al- Resim 6.1: http://www.sovlit.com/messmend/
mamfllardr. kinci grup fare (yani deney grubundan Resim 6.2: http://www.bio.research.ucsc.edu
biri) on alt gn boyunca labirentin kflndaki varfl Resim 6.3: http://www.tanselsemir.blogspot.com
kutusuna ulafltnda pekifltire almfltr. nc grup Resim 6.4: http://www.psychology.about.com
fare ise ilk on gn labirentte kofltuktan sonra pekifltiril-
memifl ama on birinci gnden itibaren labirentin varfl
kutusuna ulafltnda pekifltire almfllardr. renme
dzeylerine bakldnda en az renen kontrol gru-
bundaki fareler olmufltur. lk on gun iinde renme
dzeyi en yksek olan srekli pekifltirilen fare grubu
olmufltur. Ama asl ilgin bulgu nc grupla ilgili
olarak elde edilmifltir. lk on gn renme dzeyleri
ok dflk olan bu fareler on birinci gnden itibaren
hzl bir biimde ikinci grubun performans dzeyine
ulaflmfllardr. Tolman bu farelerin ilk on gn iinde la-
birenti rendiklerini ama bunu gstermek iin bir ne-
denleri olmadn ileri srmfltr. Ne zaman ki pekifl-
tirme verilmifl bu fareler rendiklerini performanslar-
na yanstmfllar ve o yzden ok hzl bir flekilde dier
7
PSKOLOJYE GRfi
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
Bellein evrelerini ve trlerini tanmlayabilecek,
N
Ksa sreli bellein doasn ve nasl alfltn aklayabilecek,
N
Uzun sreli bellein doasn ve nasl alfltn aklayabilecek,
Bellei gelifltirme yollarn saptayabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Bellek Kodlama
Semantik bellek Geri getirme ipular
Duyusal kayt Geri getirme
Episodik bellek Amnezi
Ksa sreli bellek rtk bellek
Bozucu etki Ak bellek
Uzun sreli bellek
zmleme
erik Haritas
uzun sreli olarak sabit disk ya da taflnabilir disket veya cdlerde saklanr. Yeni ta-
nfltmz birinin adn, ayn grflmede ve daha sonraki grflmelerde hatrlayabil-
memiz, o kiflinin adn iki biimde de depoladmz gsterir (Uba ve Huang, 1999).
Geri Getirme: Bellekte Bellein son aflamas kodlanmfl ve saklanmfl bilgiyi geri getirmedir. Bilgisa-
saklanan bilginin yerini yarda daha nce sakladmz dosyann yerini bulup, dosyay ap, iindeki bilgi-
tespit etme ve o bilgiyi
kullanmadr. ye ulaflmak bir geri getirme ifllemidir. Ayn flekilde bizim de, bir bilgiye ihtiya
duyduumuzda, o bilgiyi bellekte aramamz ve bulmamz gereklidir. Ancak o bil-
giyi bulduumuzda o anda kullanmak zere bilgiyi aktive edebiliriz; yani hatrla-
rz (Uba ve Huang, 1999).
Bellei her durumda, ayn biimde infla etmediimiz ortaya konmufltur. rne-
in birka saniyelik hatrlamalarda infla edilen bellek ile saatler, gnler ve hatta yl-
lar sonraki hatrlamalarda infla edilen bellek arasnda farkllk vardr. Bu yzden bi-
liflsel psikologlar birden fazla bellek sistemi olduunu ileri srmfllerdir. Baz kay-
naklarda, duyularn sisteme girifli, yani duyu kayt sistemi de bir bellek sistemi ola-
rak grlmekte ve bu yzden de bellek sisteminden sz edilmesine ramen
(rn: Uba ve Huang, 1999), genel olarak iki bellek sistemi ayrt edilmektedir: Ksa
sreli bellek ve uzun sreli bellek (bkz. fiekil 7.1.). Bu bellek sistemlerini ayrntl
olarak ele almadan nce duyusal kayt sisteminden de anahatlaryla sz etmek,
tm bir bilgi iflleme srecini anlamak asndan nemlidir
fiekil 7.1
ki tr bellek
Kaynak: Atkinson,
Atkinson ve Hil-
gard, 1995; s.341 Tekrar
Etme
Duyusal Kaytlar: Duyu Dfl dnyadan gelen tm uyarclar duyusal kaytlardan bellek sistemine girer-
organlarndan gelen ham ler. Siteme girmeyen hibir uyarcnn sistem tarafndan iflleme konma olasl
bilginin girifl noktalardr.
yoktur ama sisteme giren her uyarcnn iflleme gireceinin de bir garantisi yoktur.
Befl duyusal formda sisteme giren uyarclarn hepsi kendi formlarnda duyusal ka-
yttan gese de, zerinde en fazla arafltrma yaplanlar iflitsel ve grsel kaytlardr.
Kuramsal olarak duyusal kayt kapasitesi snrsz olsa da, buradaki bilgi ok hzl
kaybolur. ok ksa srede ok fazla grsel bilgi kaydedilir ama sistemden ok hz-
l bir biimde kaybolurlar. Srekli arkadan gelen grsel kaytlara yer amak iin,
alnan grsel kaytlar sistemden atlmak zorundadr. Aksi halde tm grsel kaytlar
7. nite - Bellek 139
birbirine girer ve iinden klmaz bir durum oluflur. Artk, bir grsel kaydn die-
rini beklemeden eyrek saniye iinde silindii anlafllmfltr (Morris, 2002). flitsel
bilgi grsel bilgiden daha yavafl silinir. Size soru soran birine, cevab bulmak iin
ne sormufltun diye sorduunuzda, aslnda ne sorduunu bildiiniz halde onun
sylediklerini belleinizde ifllemden geiriyorsunuzdur. flitsel kayt bir ya da iki
saniye tutulabilir (Uba ve Huang, 1999).
Duyusal kaytlara giren bilginin ok azn dikkat denilen filtreleme srecinden
geiririz. Ve bu bilgiler daha ileri iflleme sokulur.
dolaysyla bilgi daha zor hatrlanr hale gelir. Yani sadece zamann gemesi nede-
niyle olan unutma sz konusudur. Ksa sreli bellekteki unutmann bir ksmndan
silinme sorumluysa da, alflmalar, bozucu etkinin de unutmaya yol atn gster-
mifltir. Baflka kaynaklarda yer deifltirme (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995) ad
da verilen bozucu etki kuramnda, silinme yaklaflmndan farkl hatta ona karflt bi-
imde, ksa sreli bellekte yer alan bilginin, kendisinden sonra gelen bilgiler tara-
fndan itildii, bellekten kmaya zorland ileri srlr. Kapasite snrll yzn-
den, ksa sreli bellekte doldur-boflalt yaplmak zorunda kalnr. Hayalinizdeki ye-
di blmeli kutuyu yeniden canlandrp, diyelim ki yeni tanfltnz kiflinin adn, ilk
blmeye koyduunuzu dflnn. Ondan hemen sonra sisteme giren yeni bilgi, o
ismi ikinci blmeye, sonraki bilgi onu nc blmeye itecek ve bylece yeni -
rendiiniz o isim yedinci blmeye gelecektir ve tekrarlanmad zaman ksa sreli
bellek sisteminden kacaktr. Eer ksa sreli bellekteki o anda varolan bilgi ile on-
dan sonra gelen bilgi birbirine benzerse, yeni gelenin eski bilgi zerindeki bozucu
etkisi daha fazla olur. rnein, ksa sreli belleinizde bir sayy tutmaya alflrken,
bellee giren bir mzik sesi ya da flark szleri sayy unutmanza yol amayabilir
ama baflka bir say bellee girerse, daha nceden belleinizde varolan sayyla ok
kolay karfltrrsnz (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; Morris, 2002).
Ksa sreli bellein alflan bellek olduu, yani tanm gerei ieriinin farkn-
da/bilincinde olduumuz bellek olduu gz nne alnrsa, ksa sreli bellekten
hi aba harcamadan bilgiyi geri getirdiimiz dflnlebilir. Oysa arafltrmalar bu
kadar snrl bir alandan bile bilgiyi geri getirmek iin, o alanda arama yaptm-
z gstermektedir. stelik bu aramann dizisel bir arama olduu, yani ksa sreli
bellekteki maddeleri srayla aradmz ortaya karlmfltr. Ancak elbette ki, bu
arama bizim farkedemeyeceimiz kadar ksa bir sre iinde, hzla gerekleflir.
1966da Sternbergin (akt. Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995) bafllatt deneyler-
de, denee bellek listesi ad verilen yedi saydan oluflan bir liste verilir. Bellek lis-
tesini gsterip ortadan kaldrdktan sonra denee snama says denilen bir say
sylenir ve denekten, bu saynn listede olup olmadna karar vermesi istenir. r-
nein, bellek listesinde 6,2,1 saylar varsa, snama says olarak 1 verildiinde de-
nein evet; diyelim ki 3 verildiinde denein hayr demesi beklenir. Bu tr de-
neylerde denekler genellikle hata yapmazlar. Ama zaten bu deneylerde, bellekte
arama yaptmza kant olarak gsterilen lt, yaplan hata deil, snama says-
na verilen evet-hayr cevabnn verilme hzdr. Bu deneylerde llen zaman, sa-
niyenin binde krk dzeyinde olduu iin ok hassas lm aralar kullanmay
gerektirir. Bu deneyler sonucunda, deneklerin snama saysna verdikleri cevap h-
znn, bellek listesinin uzadka artt grlmfltr. Yani denekler, snama saysn
srayla bellek listesindeki her sayyla kyasladklarndan, liste uzadka cevap ver-
me sresi de artmaktadr. Arama esnasnda her bir say kyaslamas iin 40 milisa-
niye harcand bulunmufltur. Arafltrmaclar, cevap verme sresini 400 + 40x ola-
rak hesaplamfllardr. 400 milisaniye, snama uyarcsn kyaslamaya uygun bir ko-
da dnfltrme ve evet-hayr tufluna basmak iin harcanan sabit zamandr ve bel-
lek listesindeki her bir madde iin kyaslama zaman 40 milisaniye buna eklenir.
x, ksa sreli bellekteki madde (say, harf vb.) saysdr (Atkinson, Atkinson ve
Hilgard, 1995).
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
142 Psikolojiye Girifl
grup denek ise ayn listeyi ezberledikten sonra uyumamfl ve normal gnlk akti-
vitelerine devam etmifltir. Daha sonra her iki grubun da listeden ne kadar heceyi
hatrlad snanmfltr. Listeyi ezberleme ile snama arasndaki zaman uykuyla ge-
irenler dier gruptan daha fazla anlamsz hece hatrlamfllardr (Gray, 1999). Bu
ve benzeri arafltrma sonularndan hareketle, psikologlar, unutma iin aradan ge-
en zamann deil dier renme ya da zihinsel faaliyetlerin bellek zerindeki bo-
zucu etkisinin daha nemli olduunu ileri srmektedirler. ki trl bozucu etkiden leriye Doru Bozucu Etki:
nce renilen bilginin yeni
sz edilebilir: leriye doru bozucu etki ve geriye doru bozucu etki. leriye do- renilmifl bilgiyi geri
ru bozucu etki, daha nce renilmifl bilginin yeni olan bilgiyi olumsuz bir biim- getirmeyi engelledii zaman
de etkilemesidir. Geriye doru bozucu etki ise, dierinin tam tersidir. Bu kez, ye- gerekleflen unutma
trdr.
ni renmelerin eski renmeler zerindeki olumsuz etkisi sz konusudur. rne-
in yeni bir semte taflndnzda ev telefon numaranz da deiflir. Yeni eve yerlefl- Geriye Doru Bozucu Etki:
Yeni renilen bilginin daha
tiiniz ilk zamanlar ev numaranz sorulduunda hemen eski telefon numaranz nce renilen bilgiyi geri
hatrlarsnz ama yeniyi hatrlayamazsnz. Bu ileriye doru bozucu etkidir. Dier getirmeyi engelledii zaman
gerekleflen unutma
yandan, yeni evinizin telefon numarasna alfltktan sonra, bu kez eski evinize ait trdr.
telefon numarasn hatrlamak gerektiinde byk olaslkla hatrlamayacaksnz.
Bu da geriye doru bozucu etkidir. leriye doru ve geriye doru bozucu etkinin
nedeni tam olarak nedir sorusuna verilecek kesin bir cevap yoktur. Ancak bir g-
rfle gre, anlamsz heceler listeleriyle alfllan deneylerde bu tr ketlemelerin ol-
masnn nedeni, ayr ayr renilen birok hece listesinin daha sonra gittike fark-
lln yitirmesi ve zamanla listelerin birbirine karflmasdr. Gerekten de eer bel-
lek deneylerinde renilecek materyeller birbirine benziyorsa, benzemedii duru-
ma gre birbirine daha ok karflmaktadr. Mesela anlamsz heceler listesi ile dier
bir anlamsz heceler listesi birbirlerinin zerinde bozucu etki yaratabilir ama bir
anlamsz heceler listesi ve bir szck listesinde bu bozucu etki grlmez. Benzer
biimde eer iki szck listesi ayn kategoriden diyelim ki hayvanlar kategorisin-
den olufluyorsa burada karfllkl bozucu etki grlr; ama bir listenin hayvanlar
kategorisinden dier bir listenin diyelim ki ev eflyalarndan oluflmas durumunda
bozucu etki grlmez. Bunun dflnda, bozucu etki deneyleri doal olmayan bel-
lek grevine dayand iin elefltirilmifltir. Gnlk yaflammzda ne kadar sklkla
liste ezberliyoruz ki! O halde doal ortamda da bozucu etki grlyor mu sorusu
nemlidir. Arafltrmaclar gnlk yaflamda insanlarn arabalarn nereye park ettik-
leri ile ilgili belleklerinin bozucu etkiye mkemmel bir rnek olduunu dflnr-
ler. Bir kurumda alflan bir kifli her gn iflyerindeki otoparka arabasn park ettii
ve bu ifli de defalarca yapt iin, belirli bir gnde nereye koyduunu byk ola-
slkla yanlfl hatrlayacaktr. Nitekim yaplan bir alflmada o kurumda alflan in-
sanlarn arabalarn o gn nereye park ettikleri konusunda byk lde yanldk-
lar bulunmufltur. Oysa oraya sadece bir kez giden ziyaretiler, arabalarn otopar-
kn neresine park ettiklerini doru olarak hatrlamfllar, ama ayn yere iki kez gi-
den ziyaretiler de araba park yerleri konusunda yanlmfllardr (Gray, 1999).
Eer sorun, bilginin uzun sreli bellekten tamamen kaybolmas deil de geri
getirme zorluu ise geri getirme zorluunun nereden kaynaklandn bulmak
nemlidir. Dier taraftan bilgiyi uzun sreli bellekten hangi koflullarda kolayca ge-
ri getirdiimizi bulmak da nemlidir. rnein, bilginin uzun sreli bellekte iyi bir
flekilde rgtlenmifl olmas, baflarl geri getirmenin nemli bir kofluludur. Bir sz-
lkten aradmz bir szcn anlamn kolayca buluruz; nk szlkte szck-
ler alfabetik olarak rgtlenmifltir. Bir spermarkete gittiimizde hangi rn ne-
rede bulacamz biliriz, nk rnlerin bir rgtlenme mant vardr. Benzer
biimde A harfi ile bafllayan isimleri sayn dendiinde hemen uzun sreli bellei-
148 Psikolojiye Girifl
miz A ile bafllayan isimleri geri getirir, ya da krmz meyveleri sayn dendiinde
hemen o meyvelerin adlar geri getirilebilir. Bu rneklerde bilgilerin ait olduu ka-
tegoriler geri getirme ipular olarak ifllev grrler. Burada rneklendii gibi bilgi-
nin rgtlenmesi nemli bir ipucudur. Bundan baflka geri getirmede kiflinin iinde
bulunduu duygusal ve biyolojik durumla ilgili isel geri getirme ipular ve dene-
yimin gereklefltii fiziksel evreyle ilgili olan dflsal geri getirme ipularndan sz
edilebilir. Geri getirme ipular ayrntl olarak bellei gelifltirme blmnde ele
alnacaktr. Sonuta, tekrar etmek gerekirse, geri getirme ipular yaklaflm, bilgiyi
geri getirebilmeyi uygun ipularnn varlna balar. Bellei gelifltirme blmn-
de grlecei gibi, geri getirme ipular ne kadar iyiyse bellek de o kadar iyi ol-
maktadr. Ancak her fleye ramen geri getirme baflarszln, unutmay tamamen
aklayan bir olgu olarak gremeyeceimizi belirtmek gerekir. Yani, renilmifl
her fleyin hala uzun sreli bellek denilen depoda olduunu ve sadece doru ipu-
cunu beklemekte olduunu iddia etmek pek olanakl deildir (Atkinson, Atkinson
ve Hilgard, 1995).
S O R U BELLES OGELfiTRME
R U
Tamamyla baflarsz bir geri getirmeden, daha dorusu bilgiyi geri getirememek-
DKKAT
ten sz etmek zordur. stanbul ka ylnda fethedilmifltir sorusunun cevabn belle-
DKKAT
inizden geri getirememifl (hatrlayamamfl) olabilirsiniz ama flu tarihlerden hangi-
si stanbulun fethine aittir gibi bir soruyla bir dizi tarih verildiinde, doru ceva-
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
b bulabilirsiniz. Bu, hatrlama ile tanma ad verilen bellek performanslar arasn-
daki ayrma iflaret eder. Hatrlama testleri, bilgiyi bellekte ok az ipucu ile olufltur-
AMALARIMIZ may gerektirir. Oysa tanma testlerinde sorulan sorularn bizzat kendisi geri getir-
AMALARIMIZ
me iin mkemmel bir ipucu oluflturur. Okullarda klasik snav dediimiz snav-
lar birer hatrlama testidir, oktan semeli sorular ieren test snavlar ise birer ta-
K T A P nma testidir.
K renciler,
T A P geri getirme kolayl yznden tanma testlerini daha
ok tercih ederler.
Bellei gelifltirme dendiinde hem ksa sreli hem de uzun sreli bellei gelifl-
TELEVZYON tiren koflullar
T E L E anlamak
V Z Y O N durumundayz. Ancak ksa sreli bellei gelifltirme projele-
ri daha olduka yenidir. Ksa sreli bellek blmnde grdmz kmeleme
yntemini kullanarak ksa sreli bellein kapasitesini arttrma giriflimleri mevcut-
tur. Oysa uzun sreli bellei gelifltirmek iin uzun zamandan beri alfllmaktadr.
NTERNET N T Egelifltirme
Ayrca bellei RNET konusu, hem kodlamann hem de geri getirmenin etkinli-
ini arttrmay kapsamaktadr.
olas kfl nedenlerine ait grfller nelerdir, hastaln ayrt edici belirtileri neler-
dir, hangi aflamada tedavi edilebilir, hangi aflamada tedavi olana azalr, bulafl-
ma yollar nelerdir, salgn olmas halinde, beklenen salgnn boyutlar nedir, ne
tr nlemler alnabilir gibi pek ok soru erevesinde makaleyi uzun sreli belle-
inize etkin bir biimde kodlayabilirsiniz.
Dier bir bellek gelifltirme yntemi, gene zmleme balamnda bu kez grsel
imge yaratmayla iliflkilendirilmiflti. Masay tekmeleyen at rneini hatrlayacak
olursanz, bu yntem, birbiriyle iliflkisiz szckleri grsel imgeleme araclyla bir
btnlk iinde, anlam yaratarak kodlanmasna dayanmaktayd. Burada bununla
iliflkili iki zel yntem szkonusu edilecektir: lokus (yer) yntemi ve anahtar sz-
ck yntemi. Lokus ynteminde, birbiriyle iliflkisiz szcklerde olduu gibi, rast-
gele verilmifl bir materyali bir sraya, dzene koyarak bellei etkin hale getirebilir-
siniz. rnein elinizde ezberlemeniz gereken bir alflverifl listesi var. Ev de sizin
ok iyi bildiiniz bir mekan. Kafanzda evin iinde dolaflrken salon kapsna asl-
mfl sucuk, televizyonun zerinde duran yumurta, holdeki askla aslmfl ekmek
vb. gibi grsel imgeler yaratabilirsiniz. Evin iinde belirli bir yerden bafllattnz bu
zihinsel gezi, evin belirli bir yerinde bittiinde sizin de alflverifl listeniz tamamlan-
mfl olacaktr. Artk yapmanz gereken tek fley, markete gittiinizde evin iindeki
zihinsel geziyi bir kez de orada tekrarlamaktr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard,
1995).
Anahtar szck yntemi, yabanc dilde szck renilmesine yardmc olmas
iin gelifltirilmifl bir tekniktir. Diyelim ki spanyolca renen bir ngiliz, spanyolca
rdek demek olan pato szcn - fiekil 7.2
renmek istiyor. Pato szc ses olarak,
Anahtar szck
ngilizce bir tr tencere demek olan pot yntemi
szcne ok benzerdir. Bu kifli, pot
szcn anahtar szck olarak belir-
ler ve tencere ile rdei ieren grsel bir
imge yaratr. Mesela kafasna tencere ge-
irmifl bir rdek imgesi olabilir (Bkz. fie-
kil 7.2). Aslnda ne kadar alfllmadk, sa-
ma ya da komik imgelem yaratlrsa ha-
trlama olasln o kadar arttrmfl oluruz.
spanyolca pato szcnn anlamn hatrlamak iin, nce pot szcn geri
getirilmeli, sonra bunun rdekle balantsn kuran imge geri getirilmelidir.
Bilginin rgtlenmesi
Aslnda Aristodan beri bilginin zihinde nasl rgtlendii konusu merak edilegel-
mifltir. Gnmzde biliflsel psikologlar uzun sreli bellekte, kavramlarn, birbirle-
rine arflmlarla balanan bir a oluflturduunu dflnmektedirler. Bir adan bir
kavram dflnmeniz, o kavramla gl arflm ba olan baflka bir kavram da
harekete geirecek, yani o kavramn hatrlanmasna yol aacaktr (Gray, 1999).
Uzun sreli bellekte rgtleme ilkesi olarak kategorilere dayanmaktayz. lk
nce geri getirmek istediimiz bilginin ait olduu kategoriye ulaflmak ve sonra o
bilgiyi geri getirmek ok daha kolaydr. Kiraz hatrlamamz gerektiinde meyve
kategorisine, kanaryay hatrlamak istediimiz zaman kufl kategorisine ulaflmamz
gerekir. Bunlar da yiyecekler ve hayvanlar olarak daha st kategorilere balan-
dklarndan, ilk nce en st kategorilere ulaflarak, oradan kufl ve meyve kategori-
lerine gememiz gerekir. Farkedilecei zere bilgi, zihnimizde bir piramit gibi hi-
150 Psikolojiye Girifl
yerarflik biimde rgtlenir. Hiyerarflik rgtleme ile ilgili bir deneyde, deneklere
bir listedeki szckler aa gibi hiyerarflik bir dzen iinde verilmifl, dier bir grup
denee ise ayn szck listesi rastgele bir biimde sunulmufltur. Hiyerarflik olarak
rgtlenen szcklerin %65i hatrlanrken, rastgele verilen szcklerin sadece
%19u hatrlanmfltr. Byk olaslkla uzun sreli bellekten geri getirme bir arama
srecini gerekli klmakta ve ve hiyerarflik rgtlenme de bu arama srecini kolay-
lafltrmaktadr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
Siz de rnein bu nite gibi uzun bir metni hiyerarflik biimde rgtleyerek,
geri getirmeyi kolaylafltrabilirsiniz. Aslnda bu tr metinlerin zaten kendi iinde r-
gtlenmifl materyaller olduu ne srlp ayrca bir rgtleme yapmann gerekli
olup olmad tartfllabilir. Ancak gene de byle uzun bir metinde geri getirme
zorluu yaflamak, zellikle de hatrlama testinde ok mmkndr. rnein grsel
imge yaratmann bellee yardmc olduunu hatrlayabilirsiniz ama bunu hatrla-
manz size ksa sreli bellekte iflitsel kodlama hakknda bir fikir vermeyecektir.
Oysa her ikisi de kodlama bafll altnda ele alnan olgulardr. Byle bir metinde
tek tek bilgiler arasnda ba kurmann iyi bir yolu, bafllk ve alt bafllklar hiyerar-
flik bir biimde rgtlemek olabilir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
Balamsal Bellek
Ktphanede oturmufl ders alfltnz farzedin. Siz bilinli olarak nnzdeki
materyali reniyor olsanz bile, byk olaslkla bilinsiz bir biimde evrenizle il-
gili rastgele bilgiyi de belleinize depolamaktasnz. Sz konusu olan oturduunuz
masann pozisyonu, salonun ald flk miktar, ktphanenin kokusu gibi dflsal
ipulardr. Daha sonra gnn ayn saatinde ayn yere oturduunuzda bu tr fizik-
sel evreye iliflkin rastgele minik ipular orada rendiiniz bilgiyi daha kolay ha-
trlamanz salayacaktr. Balamsal bellein alflma ilkesi, bilginin renilmesinde
ve geri getirilmesinde ayn mekansal ipularn kullanmasdr. Bu ilkeden yola -
karak, rnein psikoloji dersinizi aldnz ayn snfta psikoloji snavna girerseniz,
bilgiyi geri getirme flansnzn daha yksek olduu sylenebilir. Ayn ilkeyi tersin-
den de dflnebilirsiniz. Eer renme ve geri getirme ortam farkl ise, bellein
balamsal zelliinden yararlanamazsnz. Mesela okulda gireceiniz snav iin ka-
fede ders alflyorsanz, balamsal ipularndan yararlanmanz mmkn deildir.
Ayrca balamsal bellee bal olarak geri getirme kolayl yaflamak iin her
durumda fiziksel olarak ayn mekana gitmemiz olanakl deildir. lkokuldaki sn-
fmz ziyaret ettiimizde, daha nce adn hatrlamadmz bir arkadaflmzn ad-
n hatrlayabiliriz ve buna flaflrabiliriz de. Ama arkadaflmzn adn hatrlamak iin
illa ilkokula gitmemiz mmkn olmayabilir. Bu durumda, zihinsel olarak ayn fi-
ziksel ortam dflnmeye alflarak, balamsal bellekten yararlanmay umabiliriz
(Uba ve Huang, 1999).
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
7. nite - Bellek 151
durumdayken (mesela aken) bir renme iindeyseniz, ayn isel duruma geri
dnmek bilgiyi geri getirmeye yardmc olabilir.
sel, biyolojik ipular geri getirmede bir iflaret levhas gibi ynlendiricilik iflle-
vi grebilirler. rnein, bir alkolik alkollyken ikisini saklad yeri aykken bu-
lamayabilir. Ama tekrar alkol aldnda, ikisini saklad yeri kolayca bulabilir
(Uba ve Huang, 1999).
Uzun sreli bellekten bilgiyi geri arma salt biliflsel bir ifllem deildir. Aslnda
bu srece her zaman efllik eden bir duygu durumundan bahsedebiliriz. Duygula-
rn uzun sreli bellekten bilgiyi geri armada nasl bir ifllevi olaca sorusuna ol-
duka eflitli cevaplar verilmektedir. Duygular bellek performansn en az drt fle-
kilde etkileyebilecei belirtilmektedir. lk olarak ister olumlu olsun ister olumsuz
olsun belirgin bir duygu durum iinde olmamz duygusal olarak ntr olduumuz
zamanlara gre bilgiyi geri getirmede daha etkilidir. Yani bizi zen, sevindiren ya
da heyecanlandran olaylar daha ok dflnrz, arkadafllarmza anlatarak daha
ok tekrarlarz ve bylece muhtemelen szkonusu bilgiyi belleimizde daha iyi r-
gtleriz. kinci olarak, olumsuz duygu durumlarnn bellekten geri getirmeyi engel-
ledii ifade edilmektedir. Snav kaygs bunun iin ok iyi bir rnektir. Eer kayg
aflr miktarda artmflsa, bellekten gerigetirmeniz gereken bilgi zerinde bozucu bir
etki yapar. Psikologlar, kaygnn ya da aflr stresin dorudan bellek performansn
bozmadn ama o anda geri getirilmesi gereken bilgiyle iliflkisiz dflnceleri te-
tikledii iin geri getirme baflarszlna yol atn dflnmektedirler. niversite
snavnda ya yapamazsam, ya baflarsz olur, hibir niversiteye girmezsem gi-
bi olumsuz dflncelerin istilasna urayp snav sorularna odaklanamayan ren-
cilerin durumu buna iyi bir rnektir. nc olarak, bafllangta belirttiimiz ze-
re, duygularn balamsal zelliinden yararlanabiliriz. Yani bir materyali renir-
ken iinde bulunduumuz ayn duygusal duruma girmeye alflarak bilgiyi geri ge-
tirmeye alflabiliriz. Bilgiyi kodlama srasnda baskn olan duygu ile geri arma
srasnda baskn olan duygu ayn olduunda, bilgiyi hatrlama olasl artmaktadr.
Son olarak; flimdiye kadar sylenilerden farkl bir duygu durum ve bellek iliflkisi
szkonusu edilebilir. Bu, Freudun bilindfl dinamiklere dayandrd bastrma
kavramdr. Bastrma, ocuklukta yaflanlan travmatik duygular yznden, yaflan-
lan annn bellekten tamamen uzaklafltrlmas, bilince kmasnn engellenmesidir.
Bastrma, geri armann baflarszl sonucunda gereklefltii iin bastrma adn
alr. Yani flimdiye kadar bahsedilen durumlardan olduka farkl bir biimde aktif
olarak bilgiyi geri armaya ynelik bir diren mevcuttur (Atkinson, Atkinson ve
Hilgard, 1995).
152 Psikolojiye Girifl
zet
N
minde iflleme girebilmesi iin gerekli olan bir
temsil formuna dnfltrlmesidir. Zihinsel bir Uzun sreli bellein doasn ve nasl alfltn
A M A
N
A M A Bellei gelifltirme yollarn saptamak.
4
Bellei gelifltirme hem ksa sreli bellei hem de
uzun sreli bellei kurma evrelerinin tm iin
sz konusu edilebilir. Ksa sreli bellei gelifltir-
me yollar hakknda alflmalar ok yenidir. Oysa
uzun sreli bellekte bu alflmalar daha uzun s-
reden beri yapld iin bir bilgi birikimi mev-
cuttur. Uzun sreli bellekte anlama dayal etkin
bir kodlama yapabilmek iin zmlemenin
nemli olduu vurgulanmflt. zmleme yolla-
rndan biri de uzun bir szel metni soru sorarak
okumaktr. Sorulan sorulara metinde cevap ara-
mak daha etkili bir kodlamaya yol aacaktr. Ay-
rca kodlamada anlam yaratmak zere imgele-
min kullanld lokus ve anahtar szck gibi tek-
nik yntemler mevcuttur. Dier yandan saklama
ve geri getirme evreleri iin, bilgiyi iyi bir flekil-
de rgtlemek iyi sonular vermektedir. zellik-
le hiyerarflik rgtlenmenin etkili olduu gste-
rilmifltir. Geri getirmede etkili baflka bir yntem
balamsal bellektir. Bir materyali renme ba-
lamnda hatrlamak, yani balamsal ipularn
kullanmak bellek performansn arttrmaktadr.
Son olarak iinde bulunduumuz biyolojik ve
duygu durumu da geri getirmeyi baz durumlar-
da olumlu etkilemekte ama baz durumlarda bel-
lek performansn dflrmektedir.
154 Psikolojiye Girifl
Kendimizi Snayalm
1. Rehberden alnan bir telefon numarasnn 3224516 5. Bir bellek testinde bal, sal, mal, fal gibi szckleri
olduu farzedilirse bu numaray rehberden bulduktan doru olarak hatrlamak, bar, cam, gn, kufl gibi sz-
sonra ve telefon tufllarna basmadan hemen nce 322 ckleri doru olarak hatrlamaktan daha zordur.
45 16 fleklinde haneye blerek zihinde tutmaya a- Yukardaki gibi bir bulgu afladaki olgulardan hangisi
lflma afladakilerden hangisi ile ifade edilebilir? iin bir kanttr?
a. Uzun sreli bellekte unutmay nlemek a. Ksa sreli bellekte bilginin iflitsel olarak kod-
b. Ksa sreli bellein kapasitesini etkin kullanmak landna
c. Uzun sreli bellekte bilgiyi rgtlemek b. Ksa sreli bellekte bilginin grsel olarak kod-
d. Uzun sreli bellein kapasitesini etkin kullanmak landna
e. Ksa sreli bellekte bilgiyi grsel olarak kodlamak c. Uzun sreli bellekte kodlamann kafiye yoluyla
yapldna
2. Bazen ok iyi bilindiinden emin olunan bir fleyi, ya d. Uzun sreli bellekte bilginin anlam temelinde
da bir kiflinin ad hatrlanmakta glk ekilir. Yukardaki kodlandna
durum afladakilerden hangisiyle ifade edilebilir? e. Uzun sreli bellekte birbirine benzer seslerin
a. Ksa sreli bellekten bilginin kaybolmas bozucu etkisi olduuna
b. Ksa sreli bellekten bilgiyi getirememe
c. Uzun sreli bellekten bilginin kaybolmas 6. Afladakilerden hangisi prosedrel bellee ait bir
d. Uzun sreli bellekten bilgiyi geri getirememe zelliktir?
e. Ksa sreli bellekte bilginin iyi kodlanmamas a. Baflmzdan geen kiflisel olaylarn anlarn
ierir.
3. Yeni bir eve taflndktan bir sre sonra, artk eski b. erdii bilgiyi performansa dkmek, syle-
evin adresini hatrlamakta zorluk ekilmesi afladaki- mekten kolaydr.
lerden hangisine bir rnektir? c. Ak bellein bir alt trdr.
a. Bastrma d. steyerek ve niyetlenerek hatrlanan bir bellek
b. leriye doru bozucu etki trdr.
c. Geriye doru bozucu etki e. Hem hatrlama hem de tanma testleriyle l-
d. Uzun sreli bellekten bilginin kaybolmas lebilir.
e. Bilgiyi zmleyememe
7. Uzun sreli bellekten bilgiyi geri getirme baflarszl-
4. I. Bilginin isteyerek/niyetlenerek hatrland bel- bir problem olmasna karfln bunun problem say-
lek trdr. lamayaca, tam da bilgiyi geri getirmemeyi hedefleyen
II. Olgusal gerekleri ve genel bilgileri ierir. istisnai durum afladakilerden hangisidir?
Bu iki zellikle tanmlanabilecek bellek tr afladaki- a. leriye doru bozucu etki
lerden hangisidir? b. Balamsal ipularnn yokluu
a. rtk bellek c. Bastrma
b. Ksa sreli bellek d. Amnezi
c. Prosedrel bellek e. Geriye doru bozucu etki
d. Episodik bellek
e. Semantik bellek
7. nite - Bellek 155
Yaflamn inden
Kaynak: http://www.stargazete.com/acikgorus/bosuna-
dememisler-hafiza-i-beser-nisyan-ile-maluldur-haber-
167809.htm
7. nite - Bellek 157
Sra Sizde 3
Okul baflarsnda, evde rencilere salanan alflma
ortamnn nemli bir rol vardr. Bu saptamaya balam-
sal bellek asndan da katk yaplabilir. Eer rencile-
re okuldakine benzer bir alflma ortam yaratlabilirse,
bellein balam ipularndan yararlanarak rencinin
baflarsn arttracan ileri srebiliriz. Snav ortamna
benzeyen bir ortam, sessiz ve alflmay kolaylafltracak
imkanlarn (masa, flk gibi fiziksel olanaklar ve gergin
olmayan bir aile ortam gibi duygusal faktrler) salan-
8
PSKOLOJYE GRfi
Amalarmz
N
Bu niteyi tamamladktan sonra;
N
Dflncenin yap tafllar olan kavramlar, imgeler ve dilin doasn aklayabilecek,
Problem zme srecinde kullanlan stratejileri ve karfllafllabilecek engelleri
N
saptayabilecek,
Zekaya ynelik farkl yaklaflmlar karfllafltrabilecek ve zekann nasl belir-
N
lendiini deerlendirebilecek,
N
Zeka lmndeki geliflmeleri zetleyebilecek;
Yaratcl zekadan ayrt edebileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
Bilifl Dil
Algoritma Zihinsel test
Dflnce Problem zme
Kestirmeler Yaratclk
Kavram Zeka
Zihinsel kurulum oklu zeka
erik Haritas
DfiNCE VE DL
PROBLEM ZME
Bilifl ve Zihinsel
Psikolojiye Girifl Yetenekler ZEKANIN DOASI
ZHNSEL TESTLER
YARATICILIK
Bilifl ve Zihinsel Yetenekler
DfiNCE VE DL
Bu nitede genel olarak dflnme ve dflnmeyle ilgili sreler (kavram, imgele-
me, problem zme, dil vb.) ve bunun yansra temel zihinsel yetenek olarak ze-
ka ele alnmfltr. Baflta dflnce olmak zere zihne ait olan tm olgular ve zihin-
sel ifllemlerin hepsi, bilifl terimiyle ifade edilir. Dflncenin nemli yap tafl Bilifl: Bilginin kazanlmas
ve kullanlmasna yarayan
kavramlar, imgeler ve dildir. Nesne ve olaylar zihnimizde kendimize nasl temsil srelerdir.
ettiimizi anlamak iin nce kavram ve imgelere odaklanlacak; iletiflime getii-
mizde ise zihnimizde oluflturduumuz temsilleri baflkalarna aktarmamz gerekece-
inden daha sonra da dile odaklanlacaktr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
Kavramlar ve mgeler
Dnyadaki tm nesnelerin her biri iin ayr ayr szck bulmak durumunda kalsay-
dk, devasa bir szck daarcmzn olmas gerekirdi; bu mmkn deildir, olsa
bile bu kadar szckle bafla kacak bir biliflsel sistemimiz olmadndan dnya bi-
zim iin anlafllmas zor bir yer olurdu. Oysa, aralarnda belirli zellikleri paylaflan
nesneleri kavram ad verilen kategoriler araclyla snflandrarak, nesneleri tekil Kavram: Nesneleri, insanlar
ve yaflantlar snflama
deil kategoriler halinde ele alma imkan buluyoruz. Bylelikle dnyann karmaflk- kategorileridir.
ln byk lde azaltmfl oluyoruz. rnein aa bir kavramdr. Topraa kk
salma, gvde, yaprak ve dallar olma, dik durma gibi zellikleri paylaflan nesneleri
temsil eden bir kavramdr. Yine, rnein kpek bir kavramdr. Drt ayakl olma, et
yeme, kurt ataya sahip olma ve havlama yetenei olma zelliklerini paylaflan tm
hayvanlar temsil eder (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; Ccelolu, 1993).
Yukarda rneklendii gibi, kavramlar dnyay basitlefltirmekle kalmaz, yeni
yaflantlara anlam da kazandrrlar. Her yeni yaflant iin yeni bir kavram yaratma-
yz. Tersine, varolan kavramlarla hareket ederiz ve yaflantlarmz sonucu varolan
kavramlarda deifliklikler yaparz. rnein feminist kavramnz olmasna ramen
bugne dein kendisini feminist olarak nitelendiren hibir kadnla karfllaflmamfl
olabilirsiniz. Byle bir kadnla tanflma frsat bulduktan sonra, belki de feminist
kavramnzda deifliklikler yapma gerei duyacaksnz. Ama sonuta yeni yaflant-
lar sizin iin tamamen yeni olmayacaktr.
Nesne ya da kiflilerle ilgili kavramlarmz olduu gibi, faaliyetlerle ilgili (rne-
in, bisiklete binme, yrme); durumlarla ilgili (rnein, zengin olma ya da gen
olma) ve soyut durumlarla ilgili (rnein, adalet, demokrasi) kavramlarmz da
vardr. Bir kavram bilmek, kavramn rnei olan tm durum ya da nesnelerin or-
160 Psikolojiye Girifl
tak zelliklerini bilmek anlamna geldiinden, kavramlar tek bir kelimeyle ifade
ettiimizde bu ortak zellikler hakknda bir fleyler ifade etmifl oluruz, bu da gn-
lk yaflamda iletiflim kurmamz kolaylafltran bir faktrdr. Ancak, iletiflimde ko-
laylk salasa da, baz durumlarda o kavramn temsil ettii ortak zelliklerin t-
mn taflmayan rnekler olduunu da farkederiz. rnein kufl kavram uan, yu-
murtlayan, kanatlar olan ve cvldayan zellikleri taflyan hayvanlar temsil eder.
Oysa kufl olduu halde uamayan (devekuflu, penguen) ya da kufl olduu halde
tmeyen (tavuk, rdek vb.) rnekler vardr. Bu tr kavramlar, olaslk ieren kav-
ramlardr ve insanlarla ilgili olan kavramlar genellikle bu trdendir. Dier yan-
dan, ortak zelliklerin hepsini taflyan unsurlarn temsil ettii kavramlara klasik
kavramlar denir. Kavram oluflturan zellikleri bilmenin yansra kavramlar ara-
sndaki hiyerarflik balantlar da grmemiz gerekir. rnein, tavuk kufl kavram-
nn bir yesidir ve kufl da daha genifl olan hayvan kavramnn bir unsurudur.
Hayvan da daha temel olarak canllar kavram iine yerlefltirebiliriz (Atkinson,
Atkinson ve Hilgard, 1995).
Kavramlarla ilgili nemli sorulardan biri, onlar nasl oluflturduumuzdur. Psi-
kologlar, kavramlar nasl oluflturduumuza dair farkl yaklaflm gelifltirmifllerdir;
kritik zellikler modeli, prototip modeli ve rnek benzerlii modeli. Kritik zellik-
ler modeli, bir nesne, olay, kifli, ya da fikrin bir kavram tarafndan kapsanabilmesi
iin belirli zelliklere sahip olmas gerektiini ileri srer. rnein, bir rknn, bafl-
kalarna ynelik rk temelinde nyarglara sahip olmak, bir rkn yelerinin dier
rklarnkinden afla olduunu dflnmek ve dier rka ynelik saldrgan bir dil
kullanmak gibi adet kritik zellii olduunu varsayalm. Ve diyelim ki otobs-
te farkl etnik kkenden olduu belli olan bir kadna bir adamn yapt nezaket-
siz bir davranfla tank olduk. Bu durumda, bu kiflinin rk olup olmadna, bu
kritik zelliklere sahip mi sorusuna cevap arayarak karar veririz. Eer szkonusu
kiflinin bu zelliklere sahip olduunu dflnrsek, onu rk olarak nitelendiririz.
Ama bazen bir kavram bir dizi kritik zellikle tanmlanamayabilir. rnein ideal
efl kavramnn ii, bireyden bireye oka deiflebilen zelliklerle doldurulur. Bu
durumda kritik zellikler yaklaflm yetersiz kalr (Uba ve Huang, 1999).
Kavram oluflturmada alternatif bir yaklaflm olarak prototip modeli ise prototipik
rnek fikrine dayanr. Prototip, kategoriyi iyi temsil eden bir rnektir; yani kate-
gorinin en tipik yesidir. Bir kategoriye ait bilgimizi, bellekte onun en tipik yesi
zerinden saklarz. Bylece yeni bir uyaranla karfllafltmzda, yeni uyaran pro-
totiple karfllafltrrz. rnein bir rk prototipinin flyle olduunu varsayabiliriz:
Kendi rk dflndakilerden nefret eden kiflidir, dier rkn yelerinin kendi rkndan
aflada olduklarn varsayan kiflidir ve bir neo-nazi ya da Ku Klux Klan gibi rk
gruplarn yesi olan kiflidir. Yukardaki rnekteki kiflinin, rk prototipine ne ka-
dar benzediini sorgularz. Eer kiflinin baz zelliklerini benzetiyorsak o zaman o
kifliyi rk olarak niteleriz. Eer hibir zelliini benzetemiyorsak rk olduunu
dflnmeyiz. Ancak baz kategoriler o kadar belirsizdir ki prototipik bir rneini
bulmak mmkn olmayabilir. rnein aflk, erkeksilik gibi kategorilerdeki rnekle-
rin birtakm zellikleri paylafltn iddia edebiliriz ama protipik bir aflk ya da er-
keksilik tanm vermek ok mmkn deildir (Uba ve Huang, 1999).
Kavram oluflturmada nc bir model, rnee benzerlik yaklaflmdr. Bu mo-
dele gre, yeni bir uyarcy bir kavramn eflitli rnekleriyle karfllafltrrz. Eer ye-
ni uyarc, kavramn bir rnei ile yeterince benzerlik gsteriyorsa, o uyarcy o
kavram temelinde yorumlayabiliriz. fiu sayacaklarmzn rk bir kifli iin rnekler
ya da rnek durumlar olduunu varsayalm: bafln tamamen kaztmfl bir kifli, rk-
8. nite - Bilifl ve Zihinsel Yetenekler 161
/ayrmc bir dil kullanan (onlar kt, aptal, tembel vs.) kifli, farkl etnik kken-
ler arasndaki evliliklere karfl kan kifli, yaflad toplumda rklk olduuna inan-
mayan kifli, bir etnik kkene ait insanlarn ounun yoksul olmasn, o insanlarn
tembel olmasyla aklayan kifli. Eer bizim karfllafltmz kiflinin bir zellii/dav-
ranfl, bu saylanlardan birine benziyorsa o zaman biz o kiflinin rk olduuna
hkmederiz. Eer hibirine uymuyorsa, o kifliyi, rk olarak grmeyiz. Sonu ola-
rak, kavramlar nasl oluflturduumuzu aklamaya alflan bu modelden hangi-
sinin daha geerli olduu tartfllmaya devam ediliyor. Belki de farkl kavramlar,
farkl yaklaflmlarla oluflturuyor olabiliriz (Uba ve Huang, 1999).
Dflncenin dier nemli yaptafl imgelerdir. Eer dflnce sadece nerme ha- mge: Duyusal bir girdinin
zihinsel temsilidir.
lindeki soyut temsillere dayanan bir zihinsel faaliyet olsayd, diyelim ki okuma-
yazma bilmeyen insanlarn ve ocuklarn dflndn inkar etmek gibi sama bir
noktaya gelebilirdik. Oysa, zihnimizde dnyay befl duyu formunda temsil ederek
de dflnme ifllemi gereklefltirilir: Bir limonu imgesel olarak tadabiliriz, rzgarn
sesini ya da kyya vuran dalgalarn sesini imgesel olarak iflitebiliriz, bir ocuun
alamakl yz ifadesini imgesel olarak grebiliriz, bir kadife kumafla imgesel ola-
rak dokunabiliriz ve son olarak da rnein, annemizin yapt yemei imgesel
olarak koklayabiliriz. O halde, imgelerin, szel olmayan dflnme yollar olduu
ak bir hale gelmifl olmaldr. Psikolojide, en ok arafltrma yaplan imgeler, gr-
sel olanlardr (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
nermelerle kavramlarn temsil edilmesi ile grsel imgelemle kavramlarn tem-
sil edilmesi arasnda temel bir farkllk vardr: lkinin soyut olmasna karfln, grsel
imgeler somuttur. Grsel imgeler iki anlamda somuttur: ilki, imgeler, kocaman bir
kategoridense, o kategoriden bir rnei zihinsel olarak daha iyi temsil ederler. r-
nein, belirli bir kpei imgelemek genel olarak tm kpekleri imgelemekten da-
ha kolaydr. kincisi, bir nesnenin imgesi, o nesnenin belirli bir grntsdr. Ya-
ni, ayn nesnenin baflka bir grnts baflka bir grsel imge olarak temsil edilir.
zetle, soyut nermelerin tersine, ayn nesne eflitli biimlerde temsil edilemez
(Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
Dil
Belki insanlar gururla dflnen hayvan olarak nitelendiriyor olabiliriz. Ama insa-
n dier canllarla karfllafltrdmzda, kendimizi byle tanmlamaktan daha ziya-
de dil kullanan (ya da dile sahip) hayvan (the linguistic animal) olarak nitelen-
dirmenin daha uygun olduu ileri srlebilir. nk dier canl trleri de rene-
bilirler, rendiklerini problem zmede kullanabilirler ve bizimle, olduka gelifl-
mifl bir szel olmayan iletiflim kapasitesi asndan benzerdirler. Ancak hibir can-
l insan gibi, dil denilen, ok iyi gelifltirilmifl, esnek, soyut ve sembollere dayal bir
iletiflim aracna sahip deildir (Gray, 1999; 391).
Bir iletiflim arac olarak dilin yaps, temel dzeylerden daha karmaflk dzeyle-
re gidilerek anlafllabilir. Dil, en temel dzeyde, fonem ad verilen seslerden olufl- Fonem: Her trl dili
oluflturan seslerdir.
mufltur. Bu ses birimleri, dilde anlam fark yaratrlar. Her dilde belirli sayda fonem
vardr. Trkede 8 sesli ve 23 sessiz olmak zere toplam 31 fonem bulunur. ster
ot ve t rneinde olduu gibi kelimenin baflnda, ister ver ve vur rnein-
de olduu gibi kelimenin ortasnda ya da isterse kan ve kas rneinde olduu
gibi kelimenin sonunda kullanlsn, bir tek ses deiflimi tamamen farkl anlamlara
yol amaktadr (Ccelolu, 1993; 204). Kendi bafllarna anlaml olmayan fonemler, Morfem: Basit kelimeler,
rnekler ve son ekler gibi
birleflerek en temel anlam birimi olan morfemleri olufltururlar. Ccelolunun konuflmann en ufak,
(1993) aktardna gre, Trkedeki hecelerin birou morfemlere karfllk gel- anlaml birimleridir.
162 Psikolojiye Girifl
S O R U PROBLEM
S O RZME
U
Pek oumuz iin problem zme, bizzat dflnme srelerinin iflbaflnda olduu
DKKAT durumlardr.D Dflnme
KKAT ya da akl yrtmenin ifllevi istediimiz hedeflere ulaflma-
ya, yani problemi zmeye yardm etmektir. ster aileyle iliflkiyi dzeltmek gibi
gerek yaflam problemi olsun, ister bir matematik problemi olsun her problem
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
eflitli aflamalardan geerek zlr. Bir problemi zmek iin, kifli, srasyla,
problemi anlamal, zme giden ifllemleri saptamal, bu ifllemleri gereklefltir-
AMALARIMIZ meli, sonular kontrol etmeli ve hedefe ulaflmamflsa bu zincirde tekrar geriye
AMALARIMIZ
dnmelidir (Gray, 1999).
lk adm olarak problemi anlamak/yorumlamak, problem zmnde kritik bir
K T A P aflamadr. Problemi
K T A P anlamak, problemi zihinde temsil etmek demektir. Problemler
bazen nermeler, bazen simgeler biiminde ya da bazen grsel biimde temsil edi-
lebilir. rnein, Ayfle, Arzudan daha uzundur ve Emelden daha ksadr. lerinde
TELEVZYON TELEVZYON
NTERNET NTERNET
8. nite - Bilifl ve Zihinsel Yetenekler 163
en ksa kifli kimdir? gibi bir problemi, nermeler olarak temsil edebiliriz. Ya da gr-
sel imge olarak bu kiflilerin boylarn bir izgi zerine yerlefltirilmifl biimde hayal
edebiliriz. Belirli problemleri belirli yollarla temsil etmek en iyi sonucu verebilir; ama
ak bir flekilde nasl temsil edileceinden emin olduumuz bir problem bile farkl
flekillerde temsil edilebilir. Son zamanlarda yaplan alflmalar, bir iflte ustalaflmfl (uz-
manlaflmfl) kiflilerin kendi alanndaki problemleri, yeni bafllayanlardan farkl ve bir-
den fazla biimde temsil ettiklerini gstermifltir.rnein usta bir satran oyuncusu,
yeni bafllayan birinden ok daha fazla, bir satran tahtasnn olas dizilme temsiline
sahiptir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
Problemi doru yorumladktan sonra atlmas gereken adm, probleme en uy-
gun zm stratejisini semektir. Deneme-yanlma, zihinsel imgeleme, algoritma
ve kestirmeler (heuristics) olmak zere, problem zmede sk kullandmz drt
strateji bulunur. Deneme-yanlma, problemin zmne iliflkin plan yapmay, Deneme-Yanlma: Doru
zm bulana dek yanlfl
problemin tmn grmeyi vb. ieren zihinsel srelere pek nem vermeyen bir zmleri eleme yntemine
stratejidir; bunun yerine problemin zm iin srekli bir abann varln dayanan problem zme
nemser. Belirli problemlerde ve elinizde snrl sayda seenek olduunda bu stratejisidir.
dan sapmadan ve geriye dnmeden hep ilerlenmesi anlamna gelir. Oysa baz
problemler bu stratejiyle hi zmlenmez. rnein satranta oyunu, ne olursa
olsun tafl kaybetmemek ilkesiyle oynanmaz. Zira, bazen bir tafl kaybederek asl
hedefe daha ok yaklaflmfl olabilirsiniz (Morris, 2002).
Problemi anlama/yorumlama, sonra probleme uygun zm stratejisi seme ve
bunlar uygulama problemi zme srecinde ok nemli admlardr. Ancak bu adm-
Zihinsel Kurulum: larmz etkili bir flekilde atmay engelleyen nemli bir faktr zihinsel kurulumdur.
Problemleri belirli bir adan Zihinsel kurulum (mental set), problemlere, alflkanlk haline gelmifl belirli bir alg ya
alglama ve ele alma
eilimidir. da dflnceyle yaklaflmay ima eder. nceden zdmz bir problemde kulland-
mz bir stratejiyi bugn, benzer ama yeni bir problemde tekrar kullanma eilimin-
de oluruz. Aslnda bu, doal bir biimde renme srecinin bir parasdr, gerekte
rendiimiz kurulumun kendisi bir problem zme stratejisi olarak ifllev grr. An-
cak ne var ki, bir zihinsel kurulumun tam da alflkanlk haline geldii iin bir engel
haline geldii durumlar da olabilir. Bu tr durumlarda, yeni bir problemde daha n-
ceki kurulumu kullanmak deil, tam tersine o kurulumu reddedip kullanmamak da-
ha ok ifle yarayabilir. rnein fiekil 8.1de verilen dokuz nokta probleminin z-
m bu tr problemlerle ilgili zihinsel kurulumumuzu (alflkanlklarmz) brakmay
gerektirir (Dokuz nokta problemi: Elinizi hi kaldrmadan ve ayn izginin stnden
tekrar gemeden bu dokuz noktay tam drt dz izgiyle birlefltirin). oumuz bu
problemi zmede baflarsz oluruz. nk ocukluumuzdan beri edindiimiz bir
kurulumla yaklaflrz probleme; her bir dz izgi bir nokta ile bafllamal ve bir nokta
ile bitmelidir. Oysa, fiekil 8.2de grdnz zere, bu problem, bu kurulumun red-
dedilmesi sayesinde zlebilir (Gray, 1999; Morris, 2002).
fiekil 8.1 fiekil 8.2
Oysa, problemi zmek iin kritik nokta, raptiye kutusunun sadece raptiyeleri mu- flleve Taklma: Problem
zme srecini bozabilen,
hafaza etme ifllevi deil mumu koymaya yarayacak bir raf ifllevi grebileceini far- bir nesnenin sadece snrl
ketmektir. Yani, bir nesnenin alternatif ifllevlerinin de olabileceini akla getirmek baz kullanmlarn grme
eilimidir.
gereklidir (Gray, 1999).
ZEKANIN DOASI
Psikolojide bilifl alanna genel bir dzeyde bakldnda, tarihsel S Oolarak
R U iki yolun S O R U
ortaya kmfl olduu grlecektir. Tarihsel olarak daha yeni olan yol, bu nitede
flimdiye kadar ele alnan yaklaflm ve alflmalardr. Bu alflmalarn
D K Ktemel
AT zellii, DKKAT
flimdi ele alnacak zeka alflmalarnda olduu gibi bireyler arasndaki farkllklara
deil, genel/evrensel olarak insandaki biliflsel/dflnme srelerine odaklanmfl
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
olmalardr.
Daha eski olan ikinci yolu ise zeka alflmalar oluflturmaktadr. Bu alflmalar,
insanlar arasnda entellektel yetenek asndan grlen farkllklarn
AMALARIMIZ llmesine AMALARIMIZ
ve aklanmasna odaklanmfltr (Gray, 1999). nitenin bundan sonraki ksmnda,
zekann nasl kavramlafltrldna ve nasl lldne iliflkin yaklaflm ve alflma-
lar tarihsel bir balam iinde ele alnacaktr. K T A P K T A P
Zekann Tanm
Zeka sadece bir szcktr. Dier tm szckler gibi farkl kifliler T E L E Vtarafndan
ZYON farkl Zeka: renme T Eve
L Euyum
VZYON
davranfln biimlendiren
kavramlar ifade etmek iin kullanlr. Byle olduu iin de, gene dier her olguda yetenekleri belirtmede
olduu gibi zekann da kesin ve nihai bir tanmn vermek mmkn deildir. kullanlan genel kavramdr.
Snyderman ve Rothman (akt. Gray, 1999), zeka konusunda alflmalar yapan bin-
NTERNET NTERNET
den fazla psikolog ve eitimcinin zekay nasl tanmladn ortaya karmak iin,
insan yetenekleri konusunda oluflturduklar bir listeyi incelemelerini ve zekayla
iliflkili grdklerini iflaretlemelerini istemifltir. Soyut akl yrtme, problem zme
ve bilgi edinme kapasitesi neredeyse uzmanlarn hepsi tarafndan zekayla ilgili g-
rlmfltr. Bu kiflilerin yarsndan fazlas bellek, kiflinin evreye uyumu, zihinsel
hz, dilde yeterlilik, matematikte yeterlilik, genel bilgi ve yaratcl zekayla ilgili
grmfltr. Uzmanlarn drtte biri, duyusal keskinlik, ama ynelimli olma ve ba-
flarma gdsn de zekayla iliflkilendirmifltir. yle grnyor ki bu alanda alflan
uzmanlarn bir ksm zekay yksek dzeyde bir akl yrtme ve bilme ile snrl
zgl bir zellik olarak grrken, dier bir ksm ise insanlarn evrelerine uyum
salamalarna yardm eden ok saydaki zellikler olarak grmektedir (Gray, 1999).
Dier yandan psikoloji bilmeyen sradan insanlarn, zekay, pratik problem zme,
szel yetenek ve sosyal yeterliin bir bileflimi olarak grdkleri ortaya kmfltr
(akt. Morris, 2002).
Ksacas zeka, tanmlanmas zor bir olgudur. Eer Sternbergin yanda verilen
tanm temel alnrsa, yani, zekann, uyum salayc davranflla sonulanan bilifl-
sel srelerle iliflkili bir olgu olduu kabul edilirse, o zaman da bu biliflsel s-
releri nasl kavramlafltrdmz nemli hale gelecektir. flte, flimdi zekaya ilifl-
kin farkl kuramlarn nasl farkl kavramlafltrmalar nerdikleri ele alnacaktr
(Uba ve Huang, 1999).
166 Psikolojiye Girifl
Zeka Kuramlar
Fransz psikolog Alfred Binet, zekay bir yarglama yetenei olarak grr. Ona
gre bu yetenek flu sreci kapsar: Problemle yzleflmek ve doru zm
saptamak, zm uygulamaya konduu andan itibaren nasl yol alndn takip
etmek ve gerektiinde zm deifltirip/gelifltirmek. Binet, zekann tekil bir ye-
tenek olduu fikrine karfl kar. Ancak ayn zamanda da kiflinin, yarglama ye-
tenei olarak zekay her durumda ayn dzeyde kullandna inanmaz. Bu yz-
den de, eflitli balamlardaki yarglama yeteneini lmek zere gelifltirdii zeka
testinin szck bilgisi, matematik ve paragraf anlama testi gibi alttestleri vardr
(Uba ve Huang, 1999).
Binetnin zeka hakkndaki alflmalarn srdrd ayn tarihlerde A.B.Dli psi-
kologlar da aralarnda zekay tartflyorlard. Charles Spearman, zeki insann, tm
konularda zekiliini ortaya koyduunu dflnr. Ona gre zeka genel bir yapdr
ve varln her alanda hissettirir (Morris, 2002). eflitli arafltrmaclarn kullandkla-
r zeka testlerindeki alttestler arasndaki yksek korelasyonu matematiksel olarak
gsteren Spearman, bunu genel zekann varl iin bir kant olarak deerlendir-
mifltir. Genel zekay g-faktr olarak adlandrmfltr. Ksacas bu fikir, eflitli alan-
lardaki yeteneklerin hangi dzeylerde grleceini, tek baflna g-faktrnden tah-
min edebileceimize iflaret eder. Baflka bir deyiflle, Spearman tpk kaynaktan -
kan suyun ok sayda farkl kollara dalmas gibi, zekann da genel zekadan kay-
naklanarak zel yetenek alanlarna daldn dflnmektedir (Uba ve Huang,
1999; Morris, 2002).
A.B.Dli bir baflka psikolog Thurstone da zekaya ksmen Spearman gibi yaklafl-
mfltr. Thurstone, zekay oluflturan yedi bileflen, yani yedi alt yetenek belirlemifltir.
Ancak Spearmandan farkl olarak, Thurstone bu yeteneklerin grece birbirinden
bamsz olduunu ileri srer; mesela algsal hz asndan vasat olan bir insann
diyelim ki kelime bilgisi asndan ok iyi dzeyde olmas olaslk dahilindedir.
Thurstonea gre, genel zeka derken kastedilen fley, bu bileflenlerin tmdr (Mor-
ris, 2002). Cattell ise zekaya iliflkin yetenekleri iki grupta toplamfltr. Bu gruplar-
dan birini kristalleflmifl zeka, dierini ise akflkan zeka olarak adlandrmfltr. Cat-
tell, ilk grupta yer alan yeteneklerin deneyim ve eitimden ok etkilendiini belir-
tir; rnein szel ve saysal beceriler gibi. Akflkan zekann ise deneyim ve eitim-
den ok az etkilenen trde yetenekleri kapsadn ifade eder; grsel uzamsal ye-
tenek, ezber bellei gibi.
Buraya kadar sz edilen yaklaflmlar, zeka alannda 1960l yllara kadar psiko-
lojide baskn olan yaklaflmlardr. Daha sonralar ise, biliflsel psikolojinin geliflme-
siyle birlikte, zeka, bu deiflen zeminde tekrar incelenmifltir. Bu alflmalardan or-
taya kmfl iki adafl zeka kuram, oklu zeka kuram ve l zeka kuramdr.
oklu Zeka Kuram: oklu zeka kuramn ileri sren psikologlar, farkl trde zekalar ayrt ederler.
Gardnern bir deil birok
zeka olduunu ve her birinin
Bunlarn bir kme olarak grlmesi gibi yanlfl izlenime yol aan fley, bu farkl ze-
greceli olarak dierlerinden kalarn g-faktr gibi tek bir faktr yansttklarnn dflnlmesidir. Yani tek ve
farkl olduunu ileri sren genel bir faktrn bir bilefleni olarak grlmeleridir. Oysa oklu zeka yaklaflmn-
zeka kuramdir.
da her zeka tr kendi baflna bir zeka olarak tanmlanr. Bu yaklaflmn nclerin-
den biri olan Gardner da zekann ayr ayr yeteneklerden olufltuu ve bunlarn bir-
birinden bamsz olduu grflndedir. Aslnda Gardner, genel zekann varln
inkar etmez, ama insanlarn gsterdii uyum salayc tm davranfllar aklamada
genel zeka yaklaflmnn ok faydal olmadn dflnr. Zekann pek ok bam-
sz yetenekten olufltuuna inanan Gardner, ka tane zeka olduunu belirlemenin
8. nite - Bilifl ve Zihinsel Yetenekler 167
g olduunu sylese de, yedi farkl zeka ayrt etmifltir: Dille ilgili zeka, mzik ze-
kas, mantksal-matematiksel zeka, uzamsal zeka, kiflileraras zeka, beden-kines-
tetikle ilgili zeka ve isel zeka. Gardnera gre, bir kiflinin mesela mzik ve kines-
tetikle ilgili istisnai derecede yksek zekas varken, uzamsal zekas ok dflk ola-
bilir (Uba ve Huang, 1999; Morris, 2002). Ayrca, Uba ve Huang (1999) farkl kl-
trlerin farkl trde zekalarn geliflimine ncelik verdiini belirtirler. rnein Japon
kltr mantksal-matematiksel zekaya vurgu yaparken, Avrupa-Amerikan kltr
kifliler aras zekaya ncelik verir.
oklu zekann dier bir versiyonu, Sternberg tarafndan gelifltirilen l zeka l Zeka Kuram:
Sternbergn zekay, temel
kuramdr. Bu yaklaflm, farkl zekann varln ngrr; akademik zeka, de- olarak akademik zeka, pratik
neyime bal zeka ve pratik zeka. Akademik zeka formel eitim balamnda insan- zeka ve deneyimsel zeka
larn bilgi iflleme tarzn ifade eder. Gerekte pek ok zeka kuram tarafndan ne olarak tanmlad zeka
kuramdir.
karlan zellikler bu kategoride yer alr; yeni bilgiyi kazanma, nasl yaplacan
renme yetenei vb. Deneyimsel zeka ise kendini igr ve yaratclkla gsterir.
Yeni ifllere uyum salama, yeni kavramlar kullanma, yaratc biimde uyum gs-
terme vb. gibi yetenekler bu kategoriye girer. Pratik zeka ya da saduyu olarak da
adlandrlacak bu zeka tr ise insanlar gerek yaflam olaylaryla bafla kmada
kullandklar biliflsel sreleri ierir. Sternberg, bu tr zekas geliflkin olan insanla-
rn yeteneklerine uygun durumlar bulma ve o yeteneklerini gelifltirmede ustalaflt-
n syler. Yani bu kifliler, hangi durumda yeteneklerini ne karacann farkn-
da olan insanlardr. Akademik zeka ve pratik zeka farkl biliflsel sreler ierir.
Akademik zeka byk lde, akl yrtme ve hzl dflnmeyi ieren akflkan ze-
kay gerektirirken, pratik zeka, sonradan edinilmifl bilgi ve becerilere dayal olan
kristalleflmifl zekay gerektirir. Yaflla birlikte akademik zeka, ksmen, bilgi iflleme
hznn yavafllamasna bal olarak dfler. Oysa pratik zeka, biz yafllandka sabit
kalr ve hatta ykselme eilimindedir. nk bu zekay tanmlayan bilgi ve bece-
riler, yllar iinde biriktirilerek glenir (Uba ve Huang, 1999; Morris, 2002).
Zekann Belirleyicileri
Psikolojide, insanlar arasnda zeka asndan grlen farkllklarn kaltma m
yoksa evreye mi bal olduu tartflmas nemli bir tartflmadr. Psikologlarn o-
u hem kaltmn hem de evrenin zeka zerinde etkili olduunu kabul eder. Ka-
ltm ve evrenin zeka zerindeki kombine etkisinden genellikle flyle sz edile-
bilir; genlerimiz zekann olas snrlarn belirler, evre ise zeka potansiyelimizin
(st) snr ne ise oraya ne kadar yaklafltmz/ yaklaflabileceimizi belirler (Uba
ve Huang, 1999).
Zekada kaltmn roln arafltran alflmalar, ikizler zerinde gereklefltirilmifl-
tir. Genel olarak ifade etmek gerekirse, bu arafltrmalar, tek yumurta ikizlerinin ze-
kalarnn ift yumurta ikizlerininkine gre daha benzer olduunu gstermifltir. An-
cak, ift yumurta ikizlerinin zeka dzeyinin ayn olmad sadece benzer olduu
da belirtilmelidir. Bu tr sonulara ramen, bu alflmalarn, kaltmn zekay belir-
leyici bir rol oynadna iliflkin kant olarak grlmemektedir. nk zdefl ikizler
sadece genleri deil ayn evreyi de paylaflmaktadrlar. Dolaysyla, zeka dzeyin-
deki farkllklar ayn sosyo-ekonomik ve toplumsal koflullarda yetifltirilmekten de
kaynaklanyor olabilir. Bu durumda, erken yaflta birbirinden ayrlmfl ve farkl aile-
leler tarafndan bytlmfl zdefl ikizlerin zeka dzeylerini karfllafltrmak aydn-
latc olabilir. Bu alflmalar, farkl ortamlarda bytlen zdefl ikizlerin zekalarnn
olduka benzer olduunu ortaya koymufl, dahas bu benzerliin ayn evde yafla-
yan ama ikiz olmayan kardefllerinkinden daha fazla olduu belirlenmifltir (Uba ve
168 Psikolojiye Girifl
Huang, 1999; Morris, 2002). Sonu olarak, ikiz alflmalar kaltmn zekay gl
bir biimde etkilediini gstermektedir. Ancak psikologlar her fleye ramen bu a-
lflma sonularna ihtiyatla yaklaflmaktadrlar; zira ok az sayda ayr yetifltirilmifl
ikizlerden elde edilen bulgular genellemek son derece sorunludur.
nsanlarda zeka asndan grlen farkllklar sadece kaltma balanamaz.
Kaltmn zeka zerindeki etkisini savunanlar bile evrenin bu konuda nemli bir
rol oynadn kabul ederler. Sadece doumdan sonraki deil hamilelik srasnda-
ki evreyle ilgili tm faktrler zeka zerinde etkili olabilir. Hamilelikte annenin
nasl beslendiinden tutun da bebeklik ve ocukluktaki beslenme, anne-babann
ilgisi, fiziksel yaflam koflullar, okul eitiminin kalitesi vb. her fleyin zeka zerin-
de etkili olduu sylenebilir. Dier bir deyiflle evrenin, zekann geliflimine kat-
kda bulunacak uyaranlar asndan zengin bir ortam olmas gerekir. rnein
oyuncaklar, ocuklarn eflitli motor davranfllarn, biliflsel yeteneklerini ortaya
karma ve gelifltirmede nemli bir rol oynar. Dier yandan hem maddi koflullar
asndan yoksul olan hem de bununla dolaysz ya da dolayl bir biimde iliflkili
olarak sosyal destek ve ilgi asndan yoksun olan evreler ocuun zeka dze-
yini dflrebilir. rnein, Morrisin (2002) aktardna gre, Gney Afrikada afl-
r dzeyde beslenme yetersizlii iinde yaflayan ocuklarn zekas, yeterli besle-
nen ayn yafltaki ocuklarn ortalama 20 puan gerisindedir. Sosyal snf farkllk-
larna iliflkin baflka bir arafltrma bulgusu da zekann evre zerindeki etkisini
desteklemektedir. Buna gre, dflk ve yksek sosyo-ekonomik snftan gelen
ocuklar arasndaki zeka farkllklar, doumdan okula gidinceye kadar artmak-
tadr (Akt. Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995).
Dier yandan 1990larda dnya leinde grlen zeka artfllar evrenin zeka-
ya etkisini gsteren bir baflka kant olarak gsterilir; zira bu artfl genlerle aklana-
maz. Daha iyi beslenme, deiflen anne-babalk tarzlar ve teknolojideki geliflmele-
rin zeka zerinde olumlu etki yaratt dflnlmektedir (Uba ve Huang, 1999).
Sonu olarak, arafltrmalar kaltmn zeka zerinde etkili olduunu gstermek-
tedir ama hala bu etkinin nasl gereklefltii bilinmemektedir. Benzer biimde ze-
ka ile entelektel adan zengin evreler arasnda korelasyon vardr ama bu kore-
lasyonun nedenleri de tam olarak bilinmemektedir (Uba ve Huang, 1999).
ZHNSEL TESTLER
Zekay tanmlamann zorluuna ramen psikologlar zeka kavramndan vazgeme-
mifller, pek ok psikolog bu kavram pratik anlamda da olsa kullanmay srdrmfl-
tr. Pratik anlamda zeka, belirli testlerde gsterilen performans olarak tanmlanmfl-
tr. Zihinsel performansn lld bu testlere ok yaygn bir biimde zeka testi
dense de, psikologlar daha ok zihinsel test demeyi tercih etmektedir. nk zeka
testiyle, genellikle insanlarn doufltan getirdii, sabit miktarda olan ve, eitim ve
deneyimle deiflmeyen bir zihinsel kapasite kastedilmektedir. Oysa, szkonusu
testlerde llen zihinsel yetenekler, birok deiflkenden etkilenmektedir.
Zihinsel yetenekleri lme abalar, uygulama psikolojisi alan iinde zgl bir
tarihsel seyir izler. Her ne kadar zihinsel test terimini ilk kez Cattell kullanmflsa da,
bu tarihsel seyrin bafllangcnda, 1880lerde ngilterede Sir Francis Galtonun alfl-
malar vardr. Zekay duyusal ifllev dzeyi olarak gren Galton, ok sayda insann
duyusal ifllevlerini lecek aletler tasarlamfl ve testler gelifltirmifltir. nsan yetenek-
lerinin kapsamn renmek ve ngiliz halknn yeteneklerini test etmek isteyen
Galton, 1884te kurduu bir antropometrik laboratuvarda alt yl boyunca dokuz
binden fazla insanda lm yapmfltr. Deneklerin iki renk noktasn karfllafltrma
8. nite - Bilifl ve Zihinsel Yetenekler 169
yetenei, seslere ve renklere verilen tepkilerin verilme hz, kinetik (hareket) du-
yarll, koku duyarll gibi tm duyularla ilgili eflitli lmler alnmfl ve ayrca
kilo, boy, nefes gc, fleme hz, duyma ve grme lmleri de yaplmfltr
(Schultz ve Schultz, 2001).
Bireysel farkllklar alflmalaryla ilgilenen Amerikal psikolog Cattell, Gal-
tondan etkilenmifl ve 1890da ilk defa kendi trettii zihinsel testler terimini kul-
lanmfltr. Daha sonradan geliflecek olan zeka testlerinden byk lde farkl olan
Cattellin testleri, karmaflk zihinsel yetenekleri deil, Galtonun testleri gibi duyu-
sal-motor ve bedensel lmleri iermekteydi. Bu testlerden alnan lmlerle -
rencilerin akademik baflar puanlar arasndaki korelasyonu arafltran Cattell, cesa-
ret kracak lde dflk korelasyonlar bulmufltu. yle grnyor ki, Cattellin
testleri zihinsel yetenekler hakknda bir tahmin yapmaya olanak vermiyordu. Bu
baflarszla ramen Cattell Psikolojideki test hareketinde nc isimlerden biridir
(Schultz ve Schultz, 2001).
Bu ilk geliflmelerden sonra, bugnk zeka testlerine benzeyen ilk zihinsel test,
1905 ylnda Fransz psikolog Binetnin Theodore Simon ile birlikte gelifltirdii test-
tir. Binet zihinsel testler hakknda Galton ve Cattelden farkl dflnyordu; duyu-
sal-motor yeteneklerin deil, bellek, dikkat, kavrama gibi biliflsel ifllevlerin test edil-
mesi gerektiine inanyordu. 1904te Fransa Milli Eitim Bakanlnn okullarda o-
cuklarn zekalarnn deerlendirmesi ve bylece daha dflk zekal ocuklarn fark-
l okula gnderilmelerini salamas iin kurulan komisyonda yer alan Binet, dfln-
celerinin pratik karflln Simon ile bu proje sayesinde gereklefltirmifl oldu. Yarg,
kavrama ve muhakeme zerinde odaklanan bu ilk modern zeka testi kolaydan zo-
ra doru sralanan otuz problemden oluflmaktayd. Binet daha sonra bu testi 1908
ve 1911 yllarnda iki kez yeniden gzden geirdi ve deifliklikler yapt. Bu testler-
le yapt lmler sonucu her yafl grubundaki ocuklara ait yeterince veri topla-
yan Binet, bir yafl grubundaki ortalama test puann saptamfl ve bylece zeka yafl
kavramn gelifltirmifltir. rnein 4 yafl grubunun ortalama performans, zeka yafl
olarak 4tr. 5 yafl grubunun ortalama performansna karfllk gelen zeka yafl ise ge-
ne 5tir. Dolaysyla, mesela 4 yaflna gelmifl ama testte 4 yafl grubuna ait ortalama
performansnn altnda kalmfl ocuun zekas geridedir; benzer flekilde 4 yaflna
gelen ve testteki performans kendi yafl grubu ortalamasnn stnde olan ocuun
zekas ileridedir (Atkinson, Atkinson ve Hilgard, 1995; Schultz ve Schultz, 2001).
Binet ve Simonun gelifltirdii bu test ingilizceye evrilerek Binet-Simon Zeka Binet-Simon Zeka lei:
ocuklar test etmek zere
lei adn almfl ve A.B.D.de defalarca revizyondan geirilmifltir. Bu revizyon- gelifltirilmifl ilk zeka lei.
lar arasnda en ok bilineni, 1916da Stanford niversitesinde Terman tarafndan
yaplmfl olandr. Termann yapt revizyondan sonra standart hale gelen test
Stanford-Binet Zeka lei adn almfltr. Terman Alman psikolog Sternden et- Stanford-Binet Zeka lei:
Binet-Simon Zeka leinin
kilenerek bir zeka indeksi gelifltirdi. Bu indeks gnmzde ok popler olan zeka terman tarafndan
blmdr (Intelligent Quotient-I.Q.). Bu, hem Stanford-Binet Zeka lei hem uyarlanan formudur.
de daha sonra sz edilecek olan zeka testlerinde, testten elde edilen puandr ve
zeka yaflnn takvim yaflna orann gsterir
ZY 100
ZB =
TY
arpan olarak 100 kullanld iin, zeka yafl takvim yaflna eflit olduunda, ze-
ka blm 100; zeka yafl takvim yaflndan kk olduunda zeka blm 100den
kk ve zeka yafl takvim yaflndan byk olduunda zeka blm 100den b-
170 Psikolojiye Girifl
mfltr. O sralarda A.B.D.de kullanlan Stanford-Binet Zeka lei bireysel bir test-
ti ve dolaysyla ksa srede ok sayda insan test etmek iin uygun deildi. Ordu-
nun bu konu iin oluflturduu komisyona baflkan olarak seilen psikolog Robert
Yerkes, krk psikologdan oluflan bir grupla grup zeka testleri zerinde alflt. So-
nuta Yerkes ve grubu, Ordu Alfa ve Ordu Beta testlerini gelifltirdiler. Beta testi,
alfa testinin anadili ngilizce olmayan ve okur-yazarl olmayanlar iin gelifltirilmifl
versiyonudur. Beta testinde szl ynerge verilmez (Schultz ve Schultz, 2001).
Gnmzde grup testleri sklkla okullarda kullanlmaktadr. Grup testleri zaman
ve emek asndan bireysel testlere gre daha az maliyetlidir ama kendine gre bir-
takm snrllklar da vardr. Grup testlerinde, testi uygulayan uzman, test cevaplay-
clarnn ne kadar yorgun olduunu ya da ynergeleri ne kadar anladn farkede-
meyebilir. Ayrca, teste aflina olmayanlarn, bireysel uygulamalara gre grup testi
uygulamalarnda baflar dzeylerinin dflk olma ihtimalleri vardr (Morris, 2002).
Zihinsel testler, Binetnin ilk defa zeka testi gelifltirme amacnda SIRA
olduu SZDE gibi eitimde SIRA SZDE
farkl zeka dzeylerini ayrt etme ve eitimi buna gre dzenleme gibi gayet iyicil ve ras- 3
yonel bir amala kullanlabilir. Ancak zeka dzeylerinden dolay insanlarn kolayca dam-
D fi N E L M D fi N E L M
galanacan dflnerek, bu testleri uygulamann/sonularn kullanmann ne tr saknca-
lar olabilir? Arafltrnz ve tartflnz.
S O R U S O R U
YARATICILIK
Yaratclk, zekayla iliflkili ama ondan farkl olduu dflnlen Dve K bu
K A Tnedenle ay-
Yaratclk: Toplum
DKKAT
tarafndan yeni ve zgn
rca deerlendirilmesi gereken bir olgudur. Yaratcln, problemlere ynelik, ya- kabul edilen dflnce ya da
pc ve anlaml olan yeni fikirler retmekle ilgili olduu dflnlr. Yaratc dfln- nesne oluflturma
N N
SIRA SZDE yeteneidir. SIRA SZDE
cenin nemli biliflsel zellii tafld belirtilmektedir; orijinallik, akclk ve es-
neklik. Bu zellii, rnein ok sk kullanlan yaratclk testlerinden alterna-
tif ya da alfllmadk kullanmlar testinde grebiliriz. Bu testte, cevaplaycya r-
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
nein bir tulann alternatif kullanmlar sorulabilir. Bu rnekte orijinal cevaplar
tulann farkl kullanmlarna iliflkin alfllmadk fikirleri ierir; kullanm says ce-
vaplaycnn biliflsel akcln ve kullanm eflitlilii biliflsel esneklii
K T A yanstr.
P K T A P
Yaratc problem zme sreci yeni fikir retme ve retilen bu fikrin deerini
arafltrma/keflfetmeyi ierir. Yeni fikir retme, ancak bilgisel donanmn varlnda
mmkndr. Zengin bir bilgi birikimi ve bununla birlikte eflitli T E L E kavramlar
VZYON edin- TELEVZYON
mifl olmak yeni fikir retmeye yardmc olur. Yeni fikir retmek, raksak dfln- Iraksak Dflnme:
zgnlk, yaratclk ve
me denilen dflnme biimiyle yakndan iliflkilidir. Iraksak dflnmede iyi olan in- esneklik ltlerini
sanlar, problem zerken, gittike geniflleyen ve yaylan, yani raksayan eflitli karfllayan dflnmedir.
NTERNET NTERNET
yollar retirler. Farkl flemalara yerlefltirdikleri farkl kavramlar arasnda balantlar
kurarlar. Ve bu yzden de sahip olduklar kavramlar, flemalara kat bir biimde
deil esnek biimde yerlefltirirler. Problem zmnde bu tr raksak dflnme, al-
ternatif zm yollarn grebilmek iin gerekliyse de, daha sonra yaknsak d- Yaknsak Dflnme: Bir
problem karflsnda
flnme evresine gemek gereklidir. Yani retilen fikrin deerini arafltrmak ya da dflnmeyi doru zme
ilk evrede retilenleri mantksal szgeten geirip, problemin tek zm yoluna ynlendirmedir.
doru dflnmeyi daraltmak, yaknsamak gereklidir. Bazlar, yaratc dflnme-
yi daha ok raksak dflnmeyle iliflkilendirir. Bu yzden de zihinsel testlerin ya-
ratcl lmediini sadece yaknsak dflnmeyi, yani problemin tek ve doru ce-
vabn bulmaya iliflkin bir lm yaptn ifade ederler (Atkinson, Atkinson ve Hil-
gard, 1995; Uba ve Huang, 1999).
172 Psikolojiye Girifl
S O R U S O R U
DKKAT DKKAT
N N
SIRA SZDE SIRA SZDE
AMALARIMIZ AMALARIMIZ
K T A P K T A P
TELEVZYON TELEVZYON
NTERNET NTERNET
8. nite - Bilifl ve Zihinsel Yetenekler 173
zet
N
A M A
Dflncenin yaptafllar olan kavramlar, imgeler N
AM A
Problem zme srecinde kullanlan stratejileri
1 ve dilin doasn aklamak. 2 ve karfllafllabilecek engelleri saptamak.
Dflncenin temel yaptafllar kavramlar, imgeler Problem zme youn zihinsel ifllemlerin iflba-
ve dildir. Kavramlar, ortak zellikleri temelinde flnda olduu biliflsel bir sretir. Problem z-
nesneleri gruplandrmamza izin verdikleri iin me; problemin anlafllmas, zme ynelik stra-
her tekil nesneye bir isim vermek zorunda kal- tejileri saptama ve bunlar hayata geirme, daha
myoruz. Kavramlar bir taraftan nesneleri snf- sonra bunlarn ifle yarayp yaramadn kontrol
landrarak dier yandan yeni deneyimlerimizi de etme gibi aflamalarn izlendii bir sretir. Prob-
lemin zm iin ilk nce problemi anlamak
anlamlandracamz uygun zihinsel kategori ifl-
ok nemlidir. Problem zihinde eflitli yollarla
levi grerek hayatmz kolaylafltrrlar. Ayrca bir
temsil edilerek anlafllabilir. rnein bir problem
kavramla ayn anda pek ok zellii de ifade et-
soyut bir nerme ya da grsel imge fleklinde tem-
me olanamz olduu iin, iletiflim kurmay da
sil edilebilir. Problemi anladktan sonra atlmas
byk lde kolaylafltrrlar. Ancak elbette baz
gereken adm, hangi stratejiyle problemin z-
durumlarda bir kavramla ifade etmekte zorland- leceine karar vermektir. Deneme-yanlma, zi-
mz, yani o kavramn tm ortak zelliklerine hinsel imgeleme, algoritmalarn ve kestirmelerin
sahip olmayan rneklerle de karfllaflrz. Kav- kullanm, problem zmnde en ok kullan-
ramlar nasl oluflturduumuza dair kritik zellik- lan drt seenektir. Deneme-yanlma, zme
ler modeli, prototip modeli ve rnek benzerlii ynelik alternatifleri srekli eleyerek ilerlemektir.
modeli olmak zere farkl grfl mevcuttur. Zihinsel imgeleme, problemin zmn soyut
mgeler ise, befl duyu formunun zihinde temsil bir nerme olarak deil de grsel olarak canlan-
edilme biimleridir. Yani yalnzca soyut olarak drmaktadr. Algoritmalarn kullanm, problem
deil somut olarak da dnyann zihinsel temsili- zmne doru sistematik bir flekilde ilerleme-
ni gereklefltirebiliriz. Nesnelerin kokularn, tad- yi ierir. Kestirmeler ise nceki problem zme
larn, grnfllerini vb. imgeler yoluyla zihni- deneyimlerimizi benzer problemlere aktarmaktr.
mizde canlandrabiliriz. Zihinsel kurulum problemi belli bir biimde alg-
nsan dier canllardan ayran en temel zellii, lama eilimidir. Aslnda problem zmn ko-
soyut, alabildiine esnek, son derece karmaflk laylafltran bir faktr olarak grlebilir; ancak ba-
bir semboller sistemi olan dile sahip olmasdr. z durumlarda problem zmn engelelyen bir
unsur haline gelebilir. Bu tr durumlarda sz ko-
Bir iletiflim arac olarak dilin yaps basitten kar-
nusu kurulumu reddetmek yaplacak en doru
mafla doru betimlenebilir. En temel dzeyde
fley olabilir. flleve taklma, problem zmn
anlam farkll yaratan sesler vardr. Bunlara fo-
engelleyen bir zihinsel kurulumdur. Nesnelerin
nem ad verilir. Fonemler birleflerek, bir dildeki
alternatif kullanm biimlerini grmeyi engeller.
en kk anlam birimi olan morfemleri olufltu-
N
rurlar. Bunlar basit szckler, rnekler ve son Zekaya ynelik farkl yaklaflmlar karfllafl-
eklerdir. Morfemler birleflerek dilin yapsndaki A M A
trmak ve zekann nasl belirlendiini deerlen-
3
en st dzeyi, yani ibare ve cmleleri ieren cm- dirmek.
le birimlerini olufltururlar. Chomsky, dilin bir y- Zekann ne olduu konusunda psikologlar ara-
zeysel bir de derin yaps olduunu ne srer. snda bir grflbirlii olduu sylenemez. Bu yz-
Birini dinlerken afladan yukarya doru gide- den zekann tek ve kesin bir tanmn yapmak
rek ifllem yaparz. Dier bir deyiflle, nce sesleri ok zordur. Bunun yerine psikologlarn zeka ko-
duyarz, sonra bu seslerle szck ve ibareleri nusundaki yaklaflmlarn karfllafltrarak deer-
olufltururuz ve en son da anlama ulaflrz. Cmle- lendirmek daha anlamldr. Alfred Binet zekay
yi reten kifli kendimiz olduunda ise bunun ter- genel bir yarglama yetenei olarak grr ama te-
si ifllem yaparz.Yukardan aflaya doru gide- kil bir yetenekten de sz etmenin zor olduunu
rek nce anlam kurarz, bunu cmlenin szck- dflnr. A.B.D.li psikolog Spearman, eflitli ye-
lerine ya da ibarelerine ve en son da konuflma teneklerin altnda genel zekann bulunduunu
seslerine dnfltrrz ve bylelikle derin yap ileri srer ve buna g-faktr adn verir. Bir aa-
yzeysel yapda ifade edilmifl olur. cn gvdesi gibi, eflitli zihinsel yetenekler bura-
174 Psikolojiye Girifl
dan dal verirler. Dier A.B.D.li psikolog Thursto- ka testi 1905de Fransz psikolog Alfred Binet ta-
ne da Spearmandan etkilenmifltir. Ancak zekay rafndan gelifltirilmifltir. Simon ile birlikte anlan
yedi alt bileflene ayrarak inceleyen Thurstone, bu ilk test, daha sonra Binet tarafndan birka
Spearmandan farkl olarak bu bileflenlerin birbi- kez daha gzden geirilerek deifltirilmifltir. Bu
rinden grece bamsz olduunu dflnr. Cat- alflmalar esnasnda Binet, ocuun bulunduu
tellin zeka grfl Thurstone yakndr. Ancak Cat- takvim yafl ortalamasna denk dflen standartlar
tell zekayla iliflkili olduunu dflnd yetenek- gelifltirmifl ve buna da zeka yafl adn vermifltir.
leri yedi deil, iki grupta toplamfl ve bunlara kris- Binet-Simon Zeka lei adyla ngilizceye ev-
tallemifl zeka ve akflkan zeka adn vermifltir. rilen test, A.B.D.de pek ok defa gzden geiril-
1960lardan sonra psikolojide zekaya iliflkin bu mifl ama Stanford niversitesinde Terman tara-
yaklaflmda temelde bir deiflme grlmfltr. fndan yaplan gzden geirme daha popler ha-
Zekann genel bir zihinsel yetenek olduu gr- le gelmifltir. Bu test Stanford-Binet Zeka lei
fl terkedilmifl, yerine oklu zeka kuramlar ge- olarak anlmaktadr. Terman zeka lm alfl-
lifltirilmifltir. Bu yaklaflmn nclerinden Gard- malar srasnda bir zeka indeksi gelifltirmifltir.
nera gre zeka eflitli zihinsel yetenekleri ifade Bugn ok yaygn olarak zeka blm (IQ) ola-
eden bir kavramdr. Bu yetenekler birbirlerinden rak bilinen bu indeks, zeka yaflnn takvim yafl-
bamszdr, dolaysyla her bir yetenek bir zeka na orannn yz ile arplmas sonucu elde edi-
tr olarak grlebilir. Bu yeteneklerin saysn len puandr. Eer bireyin zeka yafl takvim yafl-
belirlemenin zor olduunu sylese de Gardner na eflitse, ZB (IQ) puan 100 olacaktr.
yedi yetenek belirlemifltir. oklu zeka kuramla- Ayrca ok yaygn olarak kullanlan Weschler ze-
rndan bir dieri Sternbergn l zeka kuram- ka testini anmak gereklidir. Hem ocuk hem de
dr. Sternberg de farkl zeka tarif etmifltir; aka- yetiflkin versiyonu olan bu test Stanford-Binet
demik zeka, deneyimsel zeka ve pratik zeka. Zeka leine benzemektedir; ama bu testte ie-
Dier taraftan zeka ile ilgili en temel tartflma ko- rik, szel ve performans lei olarak ayrlmfltr.
nusu, zekann kaltm m yoksa evresel faktrler Sz edilen testler bireysel zeka testleridir. ok
tarafndan m belirlendiidir. Bu konudaki tartfl- sayda insana test uygulamak gerektiinde birey-
malarda varlan son nokta her iki aklama tarz- sel testler zaman ve emek asndan ok maliyet-
nn da geerli olduudur. Ancak hala kaltmn li olmaktadrlar. 1. Dnya Savafl srasnda ortaya
ve evrenin zekay tam olarak ne kadar ve nasl kan zorunluluktan dolay Ordu Alfa ve Ordu
etkilediini bilmiyoruz. Beta grup zeka testleri gelifltirilmifltir.
N
Zekann kaltma bal olduunu ne srenler
zdefl ikiz alflmalarndan elde edilen bulgular A M A
Yaratcl zekadan ayrt etmek.
kant olarak gsterirler. Bu alflmalar genel ola- 5 Yaratclk zekayla iliflkili ama zekadan farkl bir
rak zdefl ikizlerin zeka dzeylerinin zdefl ol- olgudur. Yaratclk zellikle yeni fikirler retmeyi
mayan ikizlerininkine gre daha benzer olduu- ieren bir zellik olarak grlr. Problem z-
nu ortaya koymufltur. Ancak bu ikizlerin ayn mnde kullanlan iki dflnce biimi vardr: rak-
evrede ve ayn flekilde yetifltirildikleri gznn- sak ve yaknsak dflnme. Iraksak dflnme prob-
de tutulursa bu benzerlikte evrenin de pay ol- lemin zm iin ok eflitli alternatiflerin aran-
duunu syleyebiliriz. Bu yzden daha net ka- masn ieren bir yaklaflmdr. Yaknsak dflnme
ntlar, ayr yetifltirilmifl zdefl ikizleri ieren elfl- bu eflitlilii daraltarak tek doru cevaba indirge-
malardan gelmifltir. meyi salar. Yaratc dflnme de yaknsak deil
Kaltm zekada ciddi bir rol oynar; ancak ev- raksak dflnmeyle iliflkilendirilir. Oysa zeka test-
resel faktrler de nemlidir. Maddi ve manevi leri yaknsak dflnmeyi len testlerdir.
olarak zengin olan ortamlarn zekay olumlu Zeka ve yaratclk arasnda bir iliflki olduu
flekilde etkiledii belirtilmektedir. Dflk sos- muhakkaktr. Genel olarak ifade etmek gere-
yo-ekonomik snflardan gelen ocuklarn, da- kirse, yaratc dflnce zekay gerektirir. Ancak
ha st snf ocuklarnn zeka asndan gerisin- ortalamann stnde bir zeka dzeyinden son-
de olduklar gsterilmifltir. ra yaratclkta bir artfl grlmez. Yani yaratc-
N
lk yksek ya da stn zekallkla ilflkili deil-
A M A Zeka lmndeki geliflmeleri zetlemek. dir. Belli bir eflikten sonra birtakm kiflilik zel-
4 ngiliz bilimci Galtonun zekay lmek amacyla liklerini gerektirir; kiflinin kendi formle ettii
insanlarn duyusal keskinlik/hz vb. len testle- problemleri zmesi ve yksek risk almaya ei-
rini bir yana brakrsak, modern anlamda ilk ze- limli olmas gibi.
8. nite - Bilifl ve Zihinsel Yetenekler 175
Kendimizi Snayalm
1. nsanlar, nesneleri ve olaylar snflandrmada kulla- 6. Zekada kaltm ve evrenin rol gz nne alnd-
nlan zihinsel kategoriler afladakilerden hangisidir? nda, afladakilerden hangisi sylenemez?
a. Fonemler a. Zekann geliflim snrlar kaltm tarafndan be-
b: mgeler lirlenir.
c. Kavramlar b. Zekann gelifliminde, evre, kaltmdan daha
d. Morfemler etkilidir.
e. nermeler c. Ayr yetifltirilmifl zdefl ikiz alflmalar, zekada
kaltmn rolne iliflkin bir kanttr.
2. Zeka blm iin aflada verilen saptamalardan d. evre mkemmel olsa da, kaltmn snrlar
hangisi dorudur? afllamaz.
a. Zeka blm, zekann mutlak lmne ait bir
e. yi evre, zekay, kaltmsal olarak belirlenen en
kavramdr.
st snra kadar gelifltirebilir.
b. Zeka blm Alfred Binet tarafndan gelifltiril-
mifltir. 7. Afladakilerden hangisi morfemlere iliflkin doru
c. Zeka blm artk kullanlmayan bir zeka in- bir saptamadr?
deksidir. a. Morfemler temel ses birimleridir ve evrenseldir.
d. Zeka blm, zekann greceli bir lm oldu- b. Morfemler belirli sayda ibareden oluflan yap-
unu gsterir.
lardr.
e. Zeka blm terimi, sadece szel yeteneklerin
c. Morfemler bir dildeki en kk anlam birimleridir.
lmnde kullanlr.
d. Morfemlerin says sonsuzdur.
3. Afladakilerden hangisi bireysel zihinsel testlerin e. Cmle retirken ilk nce morfemlerden bafllanr.
uygulanmasnda bir avantajdr?
8. Daha nce zor durumdan yalan syleyerek kurtulmufl
a. Testi uygulayan uzman zamandan tasarruf eder.
bir ocuun yine zor durumda kaldnda tekrar yalana
b. Testi uygulayan uzman test sonularn daha ko-
baflvurduunu gzlemliyorsak, afladaki problem zme
lay ve hzl deerlendirir.
stratejilerinden hangisini kullandna hkmedebiliriz?
c. Testi uygulayan uzman cevaplayclarn yner-
a. Deneme-yanlma
geyi anladklarndan emindir.
d. Testi uygulayan uzman emekten tasarruf b. Algoritma kullanm
eder/daha az yorulur. c. Zihinsel imgeleme
e. Testi uygulayan uzmann cevaplaycy etkileme d. Tepeye trmanma
olasl vardr. e. Analoji
4. Afladakilerden hangisi yaratc insanlarn iki 9. Konuflan kendimiz isek, aflada verilen dilin yapsal
nemli zelliidir? unsurlar nasl bir sralama iinde olmaldr?
a. Dier insanlardan daha az zeki ve sorumsuz ola- I. bare ve cmle II. Szckler III. Sesler IV. Anlam
rak alglanma a. IV-I-II-III
b. Risk alma ve kendi ortaya koyduklar problem- b. I-IV-III-II
le uraflma c. I-II-III-IV
c. Sanat alannda iyi, bilim alannda daha zayf olma d. III-I-II-IV
d. Sk alflmalarna gerek olmayan ve ilham sahi- e. IV-II-I-III
bi insanlar olmalar
e. Problemleri belirli bir adan alglayan ve doru 10. Sternbergn l zeka kuram iin aflada verilen
cevab arayan insanlar olmalar saptamalardan hangisi dorudur?
a. Bu kuram, zeka konusunda ne srlen ilk ku-
5. Frtnay dflndmzde, zihnimizde beliren rz- ramlardan biridir.
gar, yamur ve yldrm grntleri afladakilerden han- b. Bu kuram zekann genel bir yaps olduunu
gisiyle tanmlanabilir? ne srer.
a. mge c. Bu kuram zekann doufltan getirildiini varsayar.
b. Kavram d. Bu kuram, zekann evreye adapte olmay sa-
c. Akl yrtme layan eflitli yetenekler olduunu ne srer.
d. Sembol e. Bu kuram zekann bileflenlerinden birinin grsel
e. Problem zme keskinlik olduunu ne srer.
176 Psikolojiye Girifl
Yaflamn inden
sralamfl, yanlarna da doru kullanmlarn eklemiflti. hatta bunun ok uzun zamandr byle olduunu kabul
Beni flaflkna eviren ise, bu yanlfl-doru listesine bir etmek gereklidir. retim yelerinin bu noktadan yola
de ngilizce karfllklarn eklenmifl olmasyd. Yani bu ktklarnda Trke psikolojinin o denli olanaksz ol-
profesr ODT retim yelerine anadillerinde ok sk madn greceklerini sanyorum.
kullanlan szckleri (rn., her fley, hibir, herhalde) Daha etkili ve kalc bir zm, ok aktr ki, Trke
ngilizce olarak aklamaya alflmaktayd! psikoloji kaynaklarn oluflturmak olacaktr. Almanya,
Sanrm biz psikologlar da yksek eitimli, uzmanlk ya Hollanda gibi lkelerde psikologlar kendi dillerinde
da doktora sahibi bu Trke engelli gruba giriyoruz. psikoloji kaynaklarnn saysn ok yksek tutabilmek-
Kendi dilimize yabanclaflmann meslek dnyamzda tedirler. Geen yl Derneimizin yaymlamaya bafllad
gayet yaygn olduunu grmemek olanaksz. Bu ya- Trk Psikoloji Yazlar bu ynde atlan ok somut bir
zmda uvaldz biz psikologlara, zellikle de - biraz admdr ve Trke psikoloji kaynaklarn oluflturmak is-
nceki profesr rneinden yola karak - retim ye- teyen herkesin desteklemesi gereken bir giriflimdir. Bu
lerine yneltmek istiyorum. yl Derneimiz tarafndan piyasa srlmesi beklenen
Piyasaya son yllarda kan ve psikologlarca yazlmfl Psikolojiye Girifl kitab da bu amaca hizmet edecektir.
kitaplarda halen adlesan, kognsyon, situasyon, Yrd. Do. Dr. Belgin Ayvaflk ve arkadafllarnn hazrla-
demonstrasyon gibi ngilizceden alnt - okunufllar d ve Derneimiz tarafndan yaymlanacak olan ngi-
ise bir ayr alem - terimler grlebilmekte. Oysa bu te- lizce-Trke Psikoloji Terimleri Szl Trke psiko-
rimlerin Trkeleri var elimizde. Benim bulunduum loji kaynaklarn oluflturmakta atlacak her adm iin bir
ortamlarda retim yesi meslektafllarmn kendi arala- temel tafl olacaktr.
rnda ve hatta rencilerin yannda focus etmek, im- lkemizin geldii bu aflamada niversitelerde retim
press olmak gibi karflmlar kullandn grerek z- dilinin yabanc bir dil olmas zerinde ciddi olarak d-
lyorum. Trk Psikoloji Dergisine gnderilen birok flnlmesi gereken bir olgudur (Tavflanolu, 1999). Bu
makalede de Yayn Ynetmenlerinin Trkenin ok soru enine boyuna tartfllrken yabanc dille retim
ama ok zensiz kullanldn grdn eklemeliyim. yapan kurumlarda uygulanabilecek bir zm, ders ki-
Karfllklar bal gibi var olan yabanc terimlerin hatta taplarnn ve derste kullanlan dilin yabanc bir dil kal-
szcklerin kullanmnn srmesi meslekdafllarmn mas, ama gerektike derslerin Trke yaplmas ve ya-
kendi dillerine pek deer vermediklerini gstermekte. banc dildeki terimlerin Trke karfllklarnn zellikle
retim yeleri arasndaki bu deer bilmezlik ne yazk temel derslerde verilmesi olabilir. Kimi okumalarn
ki, rencilerimizin de psikolojiye kendi dillerinden ko- Trke olmas, rencinin piyasadaki Trke kitaplar
parak bakmalarna yol ayor. Laf uzatmamak iin yaban- ve basnda psikoloji zerine kan yazlar incelemesi
c dille retim yapan kurumlardan gelen rencilerin gibi devler yine rencinin Trke kullanmn pekifl-
renci kongrelerinde Trke konuflamadklar iin ok tirecektir. rencinin yabanc dilde yazabilmesi, yani
garip karfllandklarn sylemekle yetinmek istiyorum. teknik terimiyle dilde retim yapabilmesi nemli bir
Psikolojide Trkenin kullanlmamasnda herhalde en ama ise, verilen devlerin ounun ngilizce yazlmas
nemli etken, retim yelerinin ounun kendilerinin yararl olacaktr. Deneyimlerime dayanarak bu uygula-
de yabanc dille retim yapan kurumlardan gemifl ve mann renciye ok fley kazandrdn syleyebilirim.
lisansst renimlerini ABDde yapmfl olmalar. Psiko- Bir dier seenek, flu an Baflkent niversitesinde dene-
lojinin Trkiyede bir bilim olarak ok ksa bir gemifli nen ders kitaplarnn ngilizce olmas, derslerin ise Trk-
olmas ve kullandmz birok kavramn ve modelin e yaplmas uygulamas olabilir.
kaynann ABD olmas da bu sorunu pekifltirmekte. Meslekdafllarmn dil amazmz ve yukardaki see-
Peki bu kimilerince amaz olarak grlen bu soruna nekleri tartflmaya bafllayacaklarn umuyorum.
nasl zm getirebiliriz? Burada soru iflaretleri olufltur-
mak amacyla ksaca birka seenekten sz edeceim.
Ben psikoloji biliminin rnein bilgisayar teknolojisi gi-
bi gelenekten ve gnlk yaflamdan kopuk, kendi dilini
rim. (Engin Noyan ile sylefli) Zaman Pazar, 17 Ocak, Sa-
Kaynaklar: Bilici, E. N. (1999) Harf nklabna gizli dev-
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Atkinson, R. L., Atkinson, R. C. & Hilgard, E. R. (1995).
Introduction to Psychology. ev.
Kemal Atakay, Mustafa Atakay ve Aysun Yavuz, Psiko-
lojiye Girifl, Sosyal Yaynlar, stanbul.
Ccelolu, D. (1993). nsan ve Davranfl: Psikoloji-
nin Temel Kavramlar. Remzi Kitabevi, stanbul.
Gray, P. (1999). Psychology. Worth Publishers, New
York.
Morris, C. G. (2002). Understanding Psychology. ev.
Ed. H. Belgin Ayvaflk ve Melike
Sayl, Psikolojiyi Anlamak (Psikolojiye Girifl), Trk
Psikologlar Dernei Yaynlar
No:23, Ankara.
Schultz, D.P. & Schultz, S. E. (2001). A History of Mo-
dern Psychology. ev. Yasemin Aslay, Modern
Psikoloji Tarihi, Kakns Yaynlar, stanbul.
Szlk
A Fonem: Her trl dili oluflturan seslerdir.
B duu doyumsuzluktur.
leriye Doru Bozucu Etki: nce renilen bilginin yeni
Bellek: Bireyin Bilgisini saklayan tm zihinsel sistem ve bire-
renilmifl bilgiyi geri getirmeyi engelledii zaman ger-
yin saklanan bilgiyi gerektii durumda geri aran ve
ekleflen unutma trdr.
kullanmasn salayan bir dizi zihinsel sretir.
Bilifl: Bilginin kazanlmas ve kullanlmasna yarayan sre-
K
Kavrama: Deneme yanlmaya deil, i grye dayanan bir
lerdir.
renme trdr.
E
Episodik Bellek: Belirli bir yere ve zaman bal, kiflisel olay-
M
Miza: Kiflileri birbirlerinden farkl klan davranfl zellikleridir.
lara ait bellek trdr.
Eflikalt Alg: Bilinli farkndalk dzeyi ve duyusal eflik altn-
da kalan dflsal uyarmlardr.
N
Narkolepsi: Aniden uykuya dalmaya yatkn olmayla tanmla-
O-
Olumlu Pekifltirme: Davranfl takiben verilen dldr.
Olumsuz Pekifltirme: Hofla gitmeyen uyarcnn ortamdan
ekilmesiyle, o davranfln tekrar olma olasln artrma
ifllemidir.
P
Pekifltirme: Bir davranfln tekrar olma olasln artrma iflle-
midir.
Pekifltire: Bir davranfln tekrar olma olasln artran du-
rum ya da nesnedir.
Prosedrel Bellek: Davranflsal ve biliflsel prosedrlere ait
rtk bellek trdr.
Prosopagnosia: Doufltan veya sonradan beyinde meydana
gelen zedelenme sonucu, grme organnda sorun olma-
d halde yz tanma ifllevini yerine getirememe duru-
mudur.
R
Renk tonlar: Gze gelen fln dalga boyuna gre deiflen
farkl renklere verilen addr.
fi
fiematik Bellek: Olgusal gereklie ve bilgiye ait bellek trdr.
U
Uyku Apnesi: Uykuya geildii tam olarak nefes alamamay-
la tanmlanan uyku bozukluudur.
Y
Yaratclk: Toplum tarafndan yeni ve zgn kabul edilen
dflnce ya da nesne oluflturma yeteneidir.
Yaknsal Dflnme: Bir problem karflsnda dflnmeyi do-
ru zme ynlendirmedir.
Z
Zeka: renme ve uyum davranfln biimlendiren yetenek-
leri belirtmede kullanlan bir kavramdr.
Zihinsel mgeleme: Problemi ve problemin olas zmleri-
ni biliflsel olarak grsellefltirme yntemidir.
Zihinsel Kurulum: Problemleri belirli bir adan alglama ve
ele alma eilimidir.