You are on page 1of 148

AYTUN ALTINDAL'IN TM KiTAPLARI

Uyuturucu Maddeler Sarm (Toplu alma), Hastrk Yay. (Tkendi)


Partizn (iirler), Ycel Yay., 1975 (Yasakland)
Trkiye'de Kadt, Birlik Yay.,1975 (8. Bask)
Dinmeyen (iirler), 1. Bask Paris, 2. Bask Havass Yay.,1978 (Yasakland)
Haha ve Emperyalizm, Havass Yay., 1979 (3. Bask)
Siyasal Kltr ve Yntem, Havass Yay.,1982
Am/an (iirler), Havass Yay., 1982 (Yasakland)
Niin Eit e Eit cret Deil?, Sre Yay., 1984
lanet iir/eri, Sre Yay., 1984
Liklik; Enigmaya Dnen Paradizma, Yeni Avrasya Yay., 1986 (4. Bask)
Elvedasz, Kendi Sesinden iirler, 1992, svire
Three Faces of Jess, Sussex, 1992
Trkiye ve Ortodoks/ar, Anahtar Kitaplar, 1995 (4. Bask)
Elvedasz, Sarmal Yay., 1996 (3. Bask)
Bilinmeyen Hitler, Yeni Avrasya Yay., 2000 (11. Bask)
Gl ve Ha Kardelii, Yeni Avrasya Yay., 2003 (2. Bask)
Vatikan ve Tapmak valyeleri, Yeni Avrasya Yay., 2002 (6. Bask)
sa, Yeni Avrasya Yay., 2002 (6. Bask)

EViRiLER
inli Papaan, E.S. Gardner, Akba Yay., 1972 (Tkendi)
Parababalar, Ferdinand Lundberg, E Yay., 1973 (2 Cilt) (Tkendi)
Kertenkele, Moris West, E Yay., 1974 (8. Bask)
Kapitalizmden Sosyalizme Gei Sreci zerine, P. Sweezy-C. Bettelheim,
May Yay., 1974 (Beraat etti)
Ermi, Halil Cibran, E Yay., 1974 (14. Bask)
Gece Ana, Kurt Vonnegut Jr., E Yay., 1975 (3. Bask)
Sava ve iler, Lenin, Ycel Yay., 1976 (Yasakland)
Barbarlk Kys, Norman Mailer, Havass Yay., 1980 (3. Bask)
Szler, Halil Cibran, Sre Yay.,1984 (7. Bask)
.. .

U ISA

Aytun Altndal
Alfa Yaynlar 1519
Aytun Altndal Kitaplar 3

SA
Three Faces of Jesus

Aytun Altndal
ngilizce Aslndan eviren Sibel zbudun

-S. Basm: 2002 (Yeni Avrasya)


6. Basm : Eyll 2004
7. Basm : Aralk 2004
ISBN : 975-297-S37-2

Yaync ve Genel Yayn Ynetmeni M. Faruk Bayrak


Yayn Koordinatr ve Editr RanaGrtuna
Pazarlama ve Sat Mdr Vedat Bayrak
Kapak Tasarm Utku Lomlu

2004, ALFA Basm Yaym Datm Ltd. ti.

Kitabn tm yayn haklar Alfa Basm Yaym Datm Ltd. ti.'ne aittir.
Yaynevinden yazd izin alnmadan ksmen ya da tamamen alnt
yaplamaz, hibir ekilde kopya edilemez, oaltlamaz ve yaymlanamaz.

Alfa Basm Yaym Datm Ltd. ti.


Ticarethane Sokak No: S3 Caalolu 344O stanbul, Turkey
Tel: (22) s S3 03- S3 87 s - S2 30 46 Faks: C22) S9 33 00
www.alfakitap.com
info@alfakitap.com

Bask ve Cilt
Melisa Matbaaclk
iftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaa - stanbul
Tel: (22) 674 97 23 Faks: (22) 674 97 29
NDEKLER

nc Baskya nsz . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .ix


Trke Bask in nsz . ... ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .xiii

Giri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Birinci Blm
SA: SEKLER MUSEV

1.1. insanal Olan Biziz, nk Biz Romalyz . . . . . . . . . . . . . . . 11


1.2. Sekin ve Kutsal Olan Biziz, nk Biz Museviyiz . . . . . . . 15
1.3. 'Ve Onun Adn Immanuel Koyacaklar' . . . . . . . . . . . . . . . . 26
1.4. Benzerlik Yasas Gereince . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31

kinci Blm
SA: "TANRI BZMLE" M?

2.1. sa'nn ne Srd Dsal, Seklerddialar . 43 . . . . . . . . . . .

2.2. Gnahn Organik Siyasas . . . : .......... 48 . . . . . . . . . . . . . .

2.3. Sira'n Olu sa'dan Nasralsa'ya . . .58 . . . . . . . . . . . . . . . .

2.4. Yasansanlarindir . . 62 . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
.
. . . . . . . . . . .

nc Blm
SA: "BEN NE OLACAKSAM O'YUM"

3.1. 'Gnaha Giren Ruh, lecek Olan Ruhtur' . . . . . . . . . . . . . . . 71


3.2. man Siyaseti .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84
3.3. sa'ya Ne Oldu? .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92 . .

3.4. Bireyin Kimliini Olumlayan, Onun Farklldr... . .. 107

Sonsz . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 119
Notlar . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 25
Dizin .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 37

V
Kitabn n gilizce orijinalind eki/Deuterokanonik* Kitap
lar 1 Apokrifa dnda Kutsal Kitap'tan yaplan btn aktarma
lar, Holy Bible, New International Version, (On ikinci basm, Ey
ll 1988, Hodder and Stoughton, Londra)'dan alnmtr. Apok
rifa, Sriach (ecclesiasticus), 1. Makabeler, 2. Makabeler' den yap
lan aktarrnalar ise, Good News Bible, (The Bi b le Society /Collins,
Kat o lik bask, B . Britanya, 1979)' dan yaplmtr. Ayrca Nouve
au Commentaire Biblique, publie sous la directian de D. Guthrie,
J.A. Motyer, A.M. Stibbs, D.J. Wiseman; Editions Emmas (Sa
int-Legier, 1987)'le karlatrlmtr.

Trke evirideki Kutsal Kitap aktarrnalar, Kitab- Mukaddes,


Eski ve Yeni Ahid (Tevrat ve ncil), (Kitab- Mukaddes irketi, s
tanbul, 1958)' den yaplmtr.

Deut!rokanonik: Kilisece sonradan veya ikinci dereceden muteber saylan


mukaddes kitaplara ait.
X lsa

Hristiyan ilahiyatn kavrayabilmek ok g bir eitim


dir. Hele baka bir dinin verileriyle yetitirilmi kiiler iin
bu zorluk daha da fazladr. rnein Trkiye'de ilahiyat diye
tanmlanan eitimin Bat'daki karl gerekle 'Divinity'dir.
Bat' da 'Theology' diye tanmlanan disiplin ise, kanmca
'Tanr-Bilim' olarak Trkeletirilmelidir. Bat'nn klasik ei
timinde Theology ve Divinity arasnda nemli farkllklar
vardr, bunlar birbirlerine tam olarak tekabl etmezler.
sa ite 'Tanr-Bilim' eitimi ve perspektifiyle hazrlanm bir
tezin anahatlarn iermektedir. Tezimin tamamn ortaya ko
yabilmek iin hazrladm dier iki kitap nmzdeki yl
larda yaynlanacaklardr.
sa yaynland zaman benim de tahmin etmediim
bir ilgi grd. 1993'te Makedonca'ya da evrildi ve yaynlan
d. Ortodoks ilahiyat Fakltesi rencileri iin yardmc ders
kitab oldu. Exeter niversitesi'nden Sandy Martin, Doktora
Tezi'nde (Phd) bu kitapta aklanan bak asn deerlen
dirdi. Amerikal nl sosyal bilimci Prof. Bemard Morris be
ni ok yreklendiren bir mektup yazarak kitabn teziyle ilgi
li olumlu grler tadn belirtti. Benzer ekilde Ameri
ka'nn en nl air ve dnr Prof. Robert Pinsky de ok
cesaretlendirici bir mektup yazd. Bunlar kitabn EK bl
mnde bulacaksnz. Bakalar gibi 'kendini pazarlamaktan'
holanmadm iin ksa kesiyorum. Kitabn Tezi (sa'nn Se
kler Yaamnn Diyalektii) Boston niversitesi Theology
Blm'nde Teoloji rencileri iin kodekslenmitir. Kitap
ngiltere' de yaynlanm olmasna ramen halen sadece
Amerika'da Daniel Liebert ve Alibris yaynevlerinin aracl
yla ve st fiyatndan ok daha fazla bir fiyatla temin edile
bilmektedir.
Bylelikle ilk kez bir Mslman aratrmac tarafndan
Hristiyanlk zerine yazlm fakat slami bak asn deil
dorudan doruya Hristiyan Teoloj isi'ni iinden irdeleyen
bir kitap literatre girmi oldu. Bu zor LKi baarm olmak
Aytun Altndal xi

benim iin bir mutluluktur ve evlatlarma ve yurduma bra


kabilecek tek mirastr.

***

sa'nn Trke evirisini okurken ok zorlanacaksnz.


Pes etmeyin. Konu zaten allmadk tarzda 'YEN'dir. Her
yeni gibi kabul zor, reddi kolaydr. Bu kitapta yeni fikirler
var. Yeni bir sa deerlendirmesi var. Katolik Kilisesi'nin de
il, Kutsal Metinler'in (Scriptures) betimledii bir sa'nn
'Misyonuna' Dsal/Sekler/Dnyevi bir bak var. Sz ko
nusu Kutsal Metinler'deki Teolojik sa ile Katolik Kilise'nin
Teleolojik (Mekan ve Zaman'a uyarlamak) sa's hibir suret
te badamaz- baz temel olgularn dnda. Bugnk Kato
lisizm'de yer alan bata Easter (Yortu) olmak zere, Noel
(Christmas), Pazar Tatili, All Souls Day, Epiphany, Babtism
of Our Lord Fest, Mother of God, Octave of Christmas, So
lemnity of Mary, Mark Evangelist Fest, Day of Immaculate
Canception vd. birok 'Kutsal Gn' bu kutsal metinlerde yer
almamtr ve yoktur. Bunlarn tamam Teolojik deil Tele
olajik bak asyla sonradan uydurulmulardr. sa'nn
bunlarn hibirinden haberi ve bilgisi yoktu. Hatta Katolik
Kilisesi'nin balatt PAZAR TATL'ni duysayd belki de,
"Ben byle bir Tanr-Buyruundan sz etmemitim, bu sah
tekarl kim yapt?" diye sorard. nk sa, kendisinin O
lu olduunu ne srd Tanr-Babas'nn Kutsal Metinler
'de tatil olarak haftann 1. Gnn (Pazar) deil 7. Gnn
(Cumartesi) tatil yaptn biliyordu. Pazar SUN-DAY, Pa
ganlarn Gne'e Tapnma gnyd. Bunun Tek-Tanrclkla
hibir ilgisi ve kutsiyet itibariyle de balants yoktu. Benzer
ekilde sa, Kutsal Metinler'e gre Babas Tanr tarafndan
kendisine verilmi olan Takvim'in de 360 gnden olutuu
nu biliyordu. Baba-Tanr'nn bu Takvimi'ni deitirerek onu
kendi isteine gre 365 gne kartan Katolik Kilisesi olmu
tu. Dier bir anlatrola Katolik Kilisesi Baba Tanr'nn buy-
xii JSD

ruklarn ve Tanr'dan geldiine MAN edilen metinleri, ken


di egemenliini pekitirebiirnek ve srdrebilmek uruna
diledii gibi deitirmitir.
***

U sa'nn bu nc basksn bu bak asyla okursa


nz bu zor okuma parasn daha bir kolaylarsnz sanyo
rum. Kitab bu yeni basksna hazrlayan Yeni Avrasya Ya
ynlar' nn yneticisine teekkr ediyorum. "Tele-Yozla
ma"nn doruk noktasnda olduu u gnlerde Trkiye'de
"Kirletilen Kltre" deil, bilimsel almalara destek olduk
lar iin de kendilerini ayrca kutluyorum.

Aytun Altndal
spilandit 1 10 Haziran 2001
TRKE BASKI N NSZ

nsz'de u hususlar vurgulamak istiyorum: sa'y


okurken zel bir aba gsterilmesi gerekiyor; aratrc ve
sorgulayc olmak gerekiyor.
Bunun gerekelerini aklayaym.
Birincisi bu kitabn teziyle ilgilidir. Tezi itibariyle sa,
Sekler deerler sistematiini yanstyor. Bu-Dnyall,
yeryzne ait oluu, cismanilii iliyor. Trke'ye eksik ve
yetersiz olarak Laiklik ya da adalama diye evrilen Se
klerleme olgusunu anlatyor. Sekler anlayn, Ate
izm'den, Laiklik'ten ve adalamaclk'tan farkl olan bo
yutlarn gsteriyor. sa'da ele alnan sa, Musevi olmas
na ramen bu kapal-devre ileyen ve bir din olmaktan ok,
bir "Varolu-Tarz" saylabilecek olan yapya getirdii Sek
ler yeniliklerle tanmlanyor. Bu nedenledir ki, belirli Musevi
ve Hristiyan evrelerinde bu kitabn tezi zgn bir bak a
s olarak deerlendirilmitir. Kitapta, kendi cemaatinin dog
matiklemi deerlerinin dna karak Seklerlemi bir

xiii
xiv lsa

Musevi olan sa anlatlyor. Musevi eriat'nn ngrd


kul deil, Tanr'nn isteine uygun birey olabilmek hakkn
kendinde toplam ve bu uurda cann vermekten kanma
m bir sa bu kitabn znesidir.
kincisi bu kitapta kullanlan Dil'le ilgilidir.
Hristiyanl kendi diliyle anlatmak gerekiyor. Ve ne ya
zk ki bu Dil' i tam Trke karlklaryla verebilmek olas de
ildir. Hatta baz durumlarda Trke karlklar kullanlsalar
bile anlam kaymalar oluyor. Bir rneini kitabn hemen ba
nda bulacaksnz. insancl Olan Biziz, nk Biz Romalyz
denilen blmde Romal olmak, kltrel balamda, Roma
kentinde oturuyor olmak deil, dorudan doruya Helen ol
mamak anlamna geliyor. Ksacas biz Helen uygarlndan
deil, Roma mparatorluu'nun uygarlndanz denmek is
teniyor. insancl-olmak deyimi de yle. Sadece nsan-sever
ya da beeri olmal deil, nsan' ve onunla ilgili tm olay
lar duyu, dn ve davran alanlarnn kayna, odak
noktas olarak grmek ve alglamak demektir. Dier bir de
yile hayata nsan'n prizmasndan bakmak demektir. Haya
ta dorudan doruya "Kent"in penceresinden bakan ve n
ce Kent Sonra nsan diyen Helen'den ayr olarak nce nsan
diyen Romal olabilmektir.
Iki rnek daha yazaym: Hristiyanln temel kavramla
rndan olan Ekmenik kavramnn Arapa karl Dar'l s
lam olmutur. Doaldr ki, Hristiyanlarn yaadklar top
raklarda onlar ilgilendiren hizmetler, iler anlamna gelen
Ekmenik kavramyla, Mslmanlarn yaadklar topraklar
anlamna gelen Dar'l slam birbirlerinin inkar durumunda
olan kavramlar olmalarna ramen toplumsal, cemaatsel
fonksiyonlar itibariyle anlamdatrlar. Ekiesiastik ile Trke
Diyanet de byledir. Biri Kilise'yi ilgilendiren iler vb. anla
mna gelirken, dieri Cami'yi ilgilendiren iler vb. anlamna
gelir. Kavramlar-aras bir correlation vardr.
ncs bizzat Din olgusuyla ilgilidir.
Aytm Altndal xv

Eletirel ilahiyat asndan deerlendirildiinde Hristi


yanlk -bata da Katoliklik- tanmsal olarak bir DN deil bir
KLT'tr. sa'da ite bu yapsal farkllk k noktas ola
rak benimsenmitir.
Musevilik, Hristiyanlk ve slamiyet'i karlatrmal ila
hiyat asndan incelersek, sadece Hristiyanlk'ta var olan
bir olgu bu sistematiin dier ikisinden zde ayrldn ka
ntlar. Bu temel ayrlk noktas udur: Hristiyanlk'ta birey,
Tanr karsnda kendi yetkisini kullanarak KARAR VER
MEK zorunda braklmtr. nk bu sistematikte, sa'nn
Tanr'nn Olu mu, deil mi sorusuna muhatap olan bi
rey'dir. Neye inanacana KARAR VERMESi gereken de
odur. Dier bir deyile, Birey, sa'nn Tanr olduuna NAN
MAK isterse sa'y Tanr yapar ve bylece ald KARAR ge
reince kabul eder. istemese de durum deimez. Bu kez de
sa'nn nsan olduuna KARAR verir. Karar'n nitelii dei
se de, KARAR' alan deimez. nk sa'y Tanr ya da
O'nun Olu ya da nsan yapp yapmamak Birey'in alaca
KARAR'la gerekleir -ve tabiidir ki- sadece neye inanmak
ihtiyacn duyuyorsa ona inanmaya KARAR vermi olan Bi
rey iin bir Gereklik tar bu KARAR, o kadar. Hristiyan
lk'ta MAN etmeye karar vermek de, MAN'dan KUKU
(phe) duymak da NSAN'a ait bir haktr.
Bu ne demektir?
En ksa deyile eer Birey, sa'nn nsan olduuna, Tanr
olmadna KARAR vermise, belki de gerekten Tanr olan
sa'y insanlatrm olmaktadr. Yani Birey, Tanr'y nsan
Iatrma hakkn ve yetkisini kendisinde toplayabilmi de
mektir. Hayr, eer Birey sa'y Tanr olarak kabul etmeye
KARAR vermise, bu kez de belki de gerekten nsan olan
sa'y Tanrlatrm olmaktadr. Yani nsan' Tanrsallatr
mak hakkn ve yetkisini kendisinde toplayabilmi demektir.
Ksacas, Hristiyanlk'ta sa'nn, Tanr m, nsan m,Tan
r'nn Olu mu ya da tm m deil mi olduu konusunda
xvi Gl ve Ha Kardelii

KARARI VEREN DE KUKU DUYAN DA BiZZAT BREY


DR/NSANDIR Musevilik'te ve slamiyet'te nsan' Tanr
yapmak, ya da Tanr'y nsan yapmak diye bir olgudan ve
kukudan sz edilmez. Bu iki sistematikte insann bylesi bir
KARARI alabilmeye ya da kuku duyabilmeye yetkisi yok
tur. nk bu iki sistematikte insanolu kendisini ve tm
evreni Yoktan Var Ettiine inand Yaratcsn, yani Tan
r'sn bizzat kendi kararyla kendisi Yaratamaz. En ksa sy
leyile Hristiyanl benimsernek isteyen Birey, kendisi iin
nce bir Tanr (sa) yaratmak zorundadr. Bu tr yaratm fa
aliyeti sadece Kltler iin geerlidir. Ancak bir Klt'te Birey
kendisi iin bir nan ve onu temsilen bir Tanr yaratabilir.
Musevilik'te ve slamiyet'te birey'e byle bir otorite verilme
mitir. Bu Otorite-tipi, Tek-Tanrlla sa ile girmitir.
sa ve Hristiyanlk alannda yabanc bir dilde ve yabanc
bir terminolojiyi kullanarak inceleme yazan ilk Trk olmann
btn glklerini yaadm. Bunlarn stesinden gelebilmek
iin ok altm. Amacma nereye kadar ulaabildim, henz
bilemiyorum, zaman gsterecektir. Bat'y Bat yapan deer
lerin banda gelen Hristiyanlk olgusunu "iinden" tanta
bilmek istedim. zellikle de slami evreler bu dnyada bir
likte yaamak ve var olmak zorunda olduklar Hristiyanl
tanmak mecburiyetindedirler. Gnmze kadar gelmi olan
basmakalp eletirilerle yetinmemelidirler kansndaym.
nk stn Bat teknolojisini ortaya karan Dinsel-Klt
rel eler vardr. sa, kendi alannda bir Trk yazar tara
fndan yazlm ilk kitaptr. Umarm bakalar da konuyla il
gilenirler.
Terzi kendi skn dikemezmi derler, doru. Ben de
kendi yazdm kitab Trke'ye eviremedim! Bu zor ve
zahmetli grevi Sibel zbudun yklendi. Kendisine ne ka
dar teekkr etsem azdr.
Sonsz: Bu kitabn ngilizce orijinali "Medeni Cesaret"
kavramna ithaf edilmitir. Trke basks iin hazrladm
Aytm Altndal xvii

bu nsz kaleme alrken o meum haber ulat. Dost Uur


Mumcu kallee planlanm bir suikastta, adn ve dnce
lerini deil, ama fiziksel varln yitirmiti ... Benim tand
m Uur Mumcu drst ve haksever bir insand. Trki
ye'de yllarca sadece kalemiyle bir "Medeni Cesaret" timsali
olarak doru bildii grleri savundu. Bu nedenle
sa'nn Trke basksn O onurlu, O yrekli, O gler yzl
Kuvay- Milliyeci'ye adamaktan onur duyuyorum.

Aytun Altndal
Zrih 1 24 Ocak 1993
GR

Dnyevi, dnyevilik ve dnyeviletirme (secular, secu


larism, secularization) birbirine bal terimler olmasna
karn, her birinin anlamnda kukular vardr. Onyllar
boyunca sosyoloji ve ilgili bilim da llarnn deiik ekol ve
eilimlerine ait eitli yazarla r, dnyeviliin deiik ta
nmlarn yapmlardr. Medhurst ve Moyser' in almala
rnda iaret ettikleri gibi "dnyeviletirme" youn ta rt
ma ya ratmtr ve terimin anlam hakknda kukular bu
lunmaktadr.1
Dnyeviletirme: ok Boyutlu Kavram'da Karel Dob
belaere, dnyeviletirme ve/ veya laikletirme2 ile ilgili e
itli tanm ve teorileri incelemitir. David Martin, Genel
Dnyeviletirme Teorisi'nde, Avrupa' daki endstri lke
lerinde dnyevilemenin geliimini irdelemitir.3
2 lsa

G. J. Holyoake, ngiltere' de ilk radikal dnyevi eitim


programn nerdi; E. Renan ve E. Durkheim, Fra nsa' daki
d nyeviletirme srecine nemli katklarda bulundular.
Weber, Parson ve Bellah, Tonnies, Troetsch, Pflautz, Ber
ger, Yinger, Shiner, Luckman ve dierleri gibi sekin aka
demisyenler ve sosyologlar, teorileri farkl olmasna kar
n, dnyevi amata n yana olmulardr. te yandan kilise
ve baz teologlar ise, Dnyevi'yi anlama ve yorumlamala
rn bir oranda dzelterek gelitirmilerdir.
Bylece iki ayr eilim ortaya kt. Bunlardan bir tane
si Nijk / Dobbelaere ta ra fndan zetlenen, d nyeviyi din
sel olandan ayran bilimsel-a k.ademik yaklamdr. 'Dn
yevilik' d ncesi yzyllardan beri yalnzca dnyeviyi
kutsal ola nd a n ayrmak iin deil, fakat zellikle ilkinin
ikincisine gre daha geride, ona baml olduunu gster
mek iin kulla nlmtr. "'Dnyevilik' kipinin 'kutsa l'a zt
olara k kullanld ve trevlerinin ina nca az ok a k fa kat
genellikle kapal olduu kilise ve dinsel kltrel zgrle
meyi akla getirdii aktr."4 kinci eilim byle bir eliki
grmeyen teologlarn grlerini ierir: " . . . (bu) d nyevi
letirme ncelikle 'Hristiyan' bir fenomendir. Baz teolog
lar H ristiyanlk ve dnyevilik arasndaki belirli uyum
zerinde durarak, dnyeviletirmeyi dinin bir gerei ola
rak a klamakta kulla nmlardr. Buna ynelik bir eyler
yaplm a nca k hepsi aklanmamtr."5 Ma rtin E.
Ma rty'ye gre, " 'dnyevileme' 'ina nc kapal' anla mna
gelir ve 'inanca ak' olan 'dnyevilik' ten ayrt edilir, an
cak 'kaza nmlara bakncaya dek' sonular kendine sakla
yan bir dikkatle zeletiret (btnsel olmaya n) ta ra fszl
destekler."6
William A. Christian'n Vatika n kinci Konseyi'nin
(1 962-1 965) belgelerini inceledikten sonra gsterd ii gibi,
" . . . dnyevi gerekler kilisenin retileriyle elimez ."7
Aytun Altndal 3

Ve ekler: "Gerekte, teorik ve pra tik d nyevi aratrmalar


la ilgilenmek yalnz doru deil, zorunludur da. Dnyevi
bilim dallarndaki rekabet, Hristiyanln gerek ve Tan
r'nn krallnn yaylmasna, imdiki d zenin yenilen
mesine (773) ve yara tma eyleminin mkemmelletirilme
sine ka tkda bulunur (961 ) . O halde, bylesi iyi sonulara
ulamak iin bulu nabilir aralar kullanma k gerekiyorsa,
dnyevi aratrmalara girmek zorunlu grnmekted ir."8
Kilise Hakknda Dogma tik Anayasa'da Vatikan II, insan
larn dnyevi bilim dallarnda yer almalarn tevik etme
yi nne koyuyor. "O ha lde, dnyevi bilim dallarndaki
rekabetleri ve almalaryla , iyiliin ilerinden ykselme
siyle, itenlikle ala rak insan emeiyle iyilikler yaratna
larna izin verin; teknik ustalk ve bireysel kltr, ya ratc
nn planna gre ve onun sznn nda, tm insanla
rn yara rna hizmet edebilir (Par. 36, s. 393) ."9 Papalk Kral
l adl kitabnda Paolo Prodi, Papalk sisteminin doas
na yeni bir k tutar. Prodi'ye gre, Papa lk 'ikili ball'
dile getirir. Papalar kutsal pederlerdir ve ayn zamanda
Papala ait devletlerin dnyevi krallardr. Prodi'ye gre,
Reformasyon srasnda ve sonrasnda, "Papalk daha faz
la dnyevileti, devlet daha dinselleti ve yalnzca g ve
ideolojiyi deil, nceden kiliseye ait olan birok ilevi de
kendi bnyesine ald."10 Ve Peter L. Berger'in belirttiine
gre; Yahudi-Hristiyan geleneinde, "Burada din ile
dnyeviletirme arasndaki ilikide byk bir tarihsel iro
ninin bulunduunu ne srebi liriz. Bu ironi en ak olarak
yle sylenerek ortaya konabilir; tarihsel olarak Hristi
yanlk kend i kendisinin mezar kazcsdr."11
Harvey Cox, "Dnyevi Kentteki Din" adl aratrma
snda , geleneksel dinin yeniden ortaya kn incelemi
ve postmodern bir teoloji ne srmtr.12 David L. Mil
ler, Tek - Ta nnclk yerine, yeni ok - Ta nrcl ne sr-
4 O lsa

mtr (tanrlarn ve ta nralarn yeniden douu) .13 A te


izm ve inan sahibi olmak, Alasdair Macintyre ve Paul Ri
coeur ta rafndan Ateizmin Dinsel Anlam14 adl kitapta
inandrc bir ekilde ta rtlmtr. Ksacas, her yl dnye
viiikle ilgili daha fazla alma yaplmaktadr ve ka talog
lara girmektedir.
Dnyeviliin bugn ounlukla kilise ve devlet a rasn
daki ayrm gsterdii kabul edilir. Eer dnyevilik kilise
ile devletin ayrlmasysa, o halde laiklik de bence, dinin
politikadan fa rkllatrlmas (ayrlmas zorunlu olmasa
da) srecidir.
Bununla birlikte, bu kitapta 'dnyevi', szgelii 'bu
d nyaya ait' ve 'ne din tarafndan aklanan kutsallk
(Holy), ne de dini ilerden ayr olandr (Profane) . 'Dn
yevi' burada, kutsa l kartn deil15 fakat daha ziyade
toplumsal ve kltrel olan anla tmaktadr. te yandan
'kutsal' ise, bana, kendisini dorulayan her kanttan ve
gsteren her dnceden daha geni ve byk olan, ide
a lize edilmi kurallara bal bir kavra m gibi grn mek
ted i r.16
D nyevi, bu dnyaya ait olarak anlaldnda, dnye
vi deiimlerden ve kta larn hareketinden veya piyasa fi
yatlarndan veya esas olara k teknolojiyi ve endstriyle il
gili dnyevi bilimsel almala rdan veya dnyevi iirden
vb . sz edebilmemiz mmkn olur. 'Dnyevi hma nizm'
ve ka t btnsel 'devlet destekli dnyevilik' denilen bi
imler de keza modern dnyeviliin ada ekilleridir.
Ancak, bu kitabn kapsam nedeniyle yazar, Aziz Pau l
sonras ortaya kan b u gelimeleri dikkate almamtr.
Dnyeviliin tarihsel ve sosyal-ahlaki kkleri, 1 3. yz
ylda Gerekilerle Adcla r (Nomina list) a rasndaki ta rt
malarda yatar. Kilise tarafndan bugn 'Adc Hristiyan
lk' olarak adlandrlan, aslnda Dnyevi Hristiyanlk' tr.
Aytun Altndal 5

1 920' lerden balaya ra k dnyevilik, politik-ideolojik he


sa plamala rn kurban olmu ve bazen Ateizm' le birleti
rilmitir. Dnyevilik a na kilisenin en byk dmanlarn
dan birisi olara k grlm, sosyalistler ve dier szde 'y
kc' gruplarn ak bir fesat plan olarak gsterilmitir. Ki
lise liderleri sulamalarnda ve g politikalarnda, kilise
deki 'dnyevilik' izlerinden sz etmekten dikka tlice ka
nmlardr. 17 Onlar rnein 'Hristiyan sosyalizmi' ola
rak grlen dnyeviliin ngiliz Kilisesi'ne ait biiminP8
ve 20. yzyln balarnda Avrupa' d a ki politik ortam s
rkleyen ve Latin Amerika ' daki 'kurtulu teolojisi' nde ha
len etkili olan Katalik Sosyalizmi'ni tamamen grmezden
gelmilerdir.
Yves Congar'n 1 976' da. yaynlanan Kilisede Kriz'inde19
olan, gemite Kilise'ye ait bunalmlar, Mgr. Duches
ne' nin Toplu Yaptlar'nda20 zaman srasyla izlenebilir. Bu
gibi 'krizleri' srasnda Kilise, dnyeviliin, gerek dn
d a n gerein ayrlmasn gzleyen boluk olduunu sy
lemekten geri durmamtr. Kilise' de ne zaman kriz olur
sa, nderler inananlarn d ikkatini derhal dnyevilik tara
fndan yaratlm zararlar diye adland rdklarna ekerler.
Eer dnyevi sistem Kilise hiyerarisi tarafndan ka ra rla
trlm s tandartara gre alyorsa onu takdir ederler,
yoksa dnyevilii lanetlerler.
Dnyeviliin yaygn olan biimlerine kar Kilise,
1 980' lerde 'Hris tiyanlk ynetimi' nF yeniden kurdu ve
Birleik Avrupa'ya tek seenek olarak nerdi . Nosta lji ve
topya nicedir federa tif bir birlik anlayndaki Avrupa
uluslarnn gndemine yeniden gird i . 1 990'larda Srgn
Kiliselerfl olara k adlandrla nlar, Roma ' daki Pa pa 2. Jean
Paul tarafndan gndeme getirilen Kataliklik amacn
kuvvetle desteklediler. Va tika n ta rafndan ynetilen n
cil' i yeniden renme program, dnyevi Birleik Avru-
6 1$11

pa' ya kar ilerlemektedir. Birleik Avrupa'y yeniden H


ristiyanlatrmakta (yeniden Katolikletirme olmazsa), ki
lise ynetimi, amalarna ulamak iin, kendisi de dnye
vi bir belge olan nsan Haklar Deklarasyonu'nu ska kul
lanmaktadr.23 Bu kktenci radikalizmin Katoliklikle snr
l o lmadn ve Musevilikle, dikkate deer oranda s
lam' cla d a bulunduunu belirtelim.
20. yzyln son on ylnda 'ruhani Hem' de gerekleen
bu kktenci deiimler, gerekte samalk ve skc konu
malarn tesine gemekte ve bireyin dnyevi zel yaam
iin tehlike iaretleri vermektedir. 1 9 . yzyl so ftaclnn
modern 'maskesi' olan bu yeni dini tutu culuk, Kilise-dev
let ayrlnn temel destekleyicisi olan muhafazaka r poli
tikann yerini a lmaya a daydr.
Bu tehlikeli durum, bu kitabn yazlmasnn ardnd a ki
itici gtr. Temel fikrini, "Tarih, i nsan denetimindeki
glerle, olmayanlarn att ve ibirlii yapt bir sah
nedir,"24 diyen R. H Tawney' den almtr.
Hristiyan deilim ve hi olmad m. Yetimem ve re
nimimi tamamlamam dnyevi bir sistemde olmasna kar
n, kklerim slami gelenektedir. Birok kez misyoner 'ci
hat' lar tarafndan, Avrupa' d a veya baka yerde yaa
makta olan Hristiyan olmayan entelektellere yneltilen
soroyla karlatm: "sa size neyi i fade ediyor?" Bu kita
bn l ad, benim sa'y gzmde canlandrmann ve
retisi karsnda edindiim izlenimlerin tand r. Aln
t yaplan yazarlar ve onlarn kullanlan deerli malzeme
si, belirtmek bile gerekmez ki, kiisel yorumlarnn so
rumlusu deildir.
Bu kitapta sz edilen veya alnt yaplan almalar,
hibir ekilde bu kitabn ieriine paralel bir dnceyi
gstermez, ima etmez veya iermezler. Eer alnam ku
rald bulunursa, bu, bilginin snrllndan dolayd r,
Aytun Alh.dal 7

ama sa'y, Hristiyanlarn Tanr'sm anlayabilmek husu


sundaki abann yetersizliinden deildir.

Aytun Altndal
Zrih, 1 992
SA: SEKLER MSEV

Almayacak rt ve bilinmeyecek gizli ey yoktur.

sa, Matta 10:26

1.1. insancl"" Olan Biziz, nk Biz Romalyz""""


Roma mparatorluu' nun egemenlii altndaki toprak
lard a krsal ve kentsel hayat ynlendirenler Onla r'd.
Toprak sahipleri, kle-sahipleri, idareci, asker, subay ve
buyurucu olan, Onlar'd . Kararlar Onlar verirler; Sek
ler 1 dnyevi ilahileri Onlar bestelerdi; spor yarmalar
dzenler, ampiyonlar yaratrlard . Kentlerini tiyatrolarla ,
geni meyd anlarla, yksek stu nlarla v e bahelerle gzel
letirmi olanlar Onlar' d. zerieri kemerli yollar ve geit
ler yapmay, kentlerd e kiiye zel ya da kamuya ak ha
mamlar ina etmeyi ilk kez tasarlam ve gerekletirmi
olanlar Onlar'd. Roma mparatorluu' nd a yaaya n civili
an (barba r olmayan) ve Yerleik Dzen'i benimsemi yurt
talar Onlar' d.
Gndelik hayatlarnda, gerekli grdke, ballk duy
duklar inan sistemlerine zg vecibeleri, Roma mpara-

insancl: Buradaki kullanm itibariyle 'Humane'. Beeri olmak; insani olmak;


insanl esas kabul etmek; nsan' hayatn merkezinde grmek anlamnda
dr. Daha sonraki yzyllarda ortaya kan 'Hmanizm' akm Roma'daki bu
dnceden kaynaklanmtr (y.n.)
Romal: Buradaki kullanm itibariyle 'Roman'. Sadece Roma ehirlerinde ya
ayan anlamnda deil; Roma mparatorluu'nun zgr yurtta olabilmek
onuruna ulalml ve Helen-olmamay simgeler. Dnyann nerL>sindc
olursa olsun Romall ve ona zg davran, duyu ve dn btnl
n ifade eder (y.n.).

ll
12 lsa

torluu'nun koyduu ve zenle gzetim ve gvence altn


da tuttuu religio* diye tanmlanm olan bir usule uygun
olarak yerine getirirlerdi. Bu nedenledir ki, Roma mpara
torluu' nun yurttalar gerekte 'klt vecibelerine' balyd
lar; gnmzde kullanlan szck a nlamyla tam 'd indar'
deillerdi. Dileyen diledii kadar klte bal olabiliyor ve
onlarn ngrd veeibeleri uyguluyordu. Dolaysyla
dr ki, a ra la rnda Panteistler, Polyteistler, Henoteistler ve
Ka thenotei stler,.,.. ounluktayd . Buna ra men usal
(ma rjina l) kabul edilen baz cemaa tlerde Tek-Ta nncla
yakn syncretism'e*** dayal inan-veeibeleri de uygulan
maktayd.
Gndelik hayat yapa n yazl ve szl iletiimde inan
sapkn, Heretik kavramn karlayan bir deyim yoktu;
nk, dmdz ve yekpare (teksesli) olmayan ma nevi de
erleri arasnda ortodoks (tek gereklilik) va rsaymia ra an
cak asgari dzeyde yer verilmiti. Ne olduklar bilinme
yen olaylar karsnda duyulan ilkel korku a nlamna gelen
supertitio kavram, toplumun alt tabakalarnda etkili bir
rol oynasa da gerekte, mpa ra torluun religio'su toplum
sa l ka tma nla r ve snfla r a rasnda daha gl bir dzenle
yici ve birletiriciydi.
Yurttalarn benimsemi olduklar dzinelerle ta nr,
ta nra ve onla ra ilikin kltler vard . Ta nrla r hizmet
grmek iin onlara hizmet veriyorla rd. Yine de gnn bi
rinde bir tanry yetersiz bula rak kaidesinden a la a ed i
vermek ya da bereketsiz bir ta nray daha etkili olaca

Re/igio: Roma mparatorluu'nda religio kavram, bireylerle tannlar arasnda


var olan ve resmen kabul edilmi, yerleik dnce sistematii erevesinde
rasyonel (akli temelleri) olan 'Balar/likiler' manzumesi (btn) demektir.
Pateist: Canllk-merkezli Tanrclk; Polyteist: ok-Tannclk; Heteroteist:
Bir grup Tanr'ya ballk, Katenoteist: Bir donem iin belirli bir Tanr'ya,
baka dnemde baka Tanr'ya ballk. (y.n.)
Sycretism: E zamanl ballk, e-uyum ball. (y.n.)
Aytn Altndal 13

varsaylan bir bakasyla deitirmek, rastlanlmayacak


olaylardan deildi . Sekler ve Manevi/ Ruhhan taraflar
arasndaki Roma modus v ivendi' si* olas atk ve gerilim
leri nlemek zere kurulmutu ve 'Tek-Tanr-merkeziyeti
lii 'nden kayna kla na n hogrszl dlamaktayd . n
sanlar dzenlenen festivallerde, sirklerde ve elencelerde
kehanetler dinlemeye ve yorumlar yapmaya ok dkn
dler a ma bugnk a nlamyla ballk-yeminleri (Credo)
ve ya kar dualar Onlar' a uygun deildi. Genel anlamda
ta nrlarn, tanralarn ve tapnaklarn seviyor, onlarla
yaamaktan mutluluk duyuyor, hatta belki de onlara tap
nyorlard, ama hibir Roma l kendi yazgsn sonsuza dek
Tek-Tanr'ya bala may dnmyordu. nsa n'n m tan
rla r yoksa Tanr(la r)'n m nsan' yaratt eklindeki so
ru, kk bir aznl oluturan baz dediim-dediki ay
d nlarn meselesiydi: mparatorluu olutura n tm res
publica'nn (kamu) byle bir sorunsal yoktu. Bylesi spe
klatif konular Onlar'n unl dsturunu da deitirmiyor
du: nsancl Olan Biziz; nk Biz Romalyz.
Felsefede Gnostiklerin, Skeptiklerin (kukuculuk), Epi
krcterin (doyumculuk) ve Platocularn izleyicileriydi
ler. Grlerini aklarken doktriner ya da dediim-de
diki olmamaya zen gsterirler, daima a kli ola n zme
ulamay yelerlerdi. Kurtulu / Selarnet (Salva tion) kav
ramnn muhtemeldi ki, bireysel ve maddi bir anlam va r
d ama kesinlikle dinsel deildi. Bir Ku rtarc'ya gereksi
nimleri yoktu; za ten varsaymsal Kurtarc(lar) olara k ka
bul edilenler Onlar' d.
Siyaset alannda snfsal bilince ulam insanlard. U
suz-bucaksz, yaygn ve gl bir impa ra torluun nde

Modus Vivendi: Yaam tarz. Diplomaside yaam tarzna mdahale edilme

yeceini gsteren belge. (y.n.)


sa

gelenleri ve soylar-tescilli miraslarydlar. Kend ileri ve


egemenlikleri altndaki halklar iin yasa-yapclk grevi
ni stlenmi olanlar Onlar' d. Hayattan ne isted iklerini bi
len, yurttalk bilincine ulaabilmi insanlard . ster Sek
ler olsun ister manevi, tm konularda ynetimi ellerinde
tutanlar ve son sz syleyenler Onlar' d. Sonraki yzyl
larda Onlar' a Pagani (paganlar)1 denildi ve gnmze dek
kendilerine taklm olan bu adla tanndlar. ada Av
rupa uygarlnn temellerini atanlar, On la r' d .
Paganlar birok lkeyi ve ulusu ynetiyorlard. Smr
gele tirdikleri lke ve uluslara kendi yaam tarzlarn ve
standartlarn dayatyorlard. Bir yandan yeni alkanlk
lar, grenek ve uygulamalar, dier yandan da yeni d
zenlemeleri, yasalar ve yasaklar yerletiriyorlard. Pa
ganlara zg yaama ve ynetme tarznn tm uluslar ve
cemaatleri honut ettii sylenemezdi. Nitekim, honut
olmayan topluluklar arasnda Kuds'n ve Filistin' in Mu
sevileri ba ekiyorlard.
Romallarn Kuds' igallerinden sonra Filistin, Roma
tarafndan atanm krallarca ynetilir olmutu . Filistin'in
'Byk Kral' diye tannan Herod, ite bu 'atanm' krallar
dan biriydi . Dou-hakk itibariyle Sernit (Ebonit) ve
W.H.C. Frend'in tanmyla2 Nominal olara k Musevi olma
sna ramen, Museviler srail'in Tanrs' nn Yasas'na
(Musevi eriat) uygun olarak 'Onaylanm' bir kral deil
de, ibirliki bir kral olduu iin, Filistin'in gerek yneti
cileri olan Romal Paganlardan ok Herod' dan nefret edi
yorlard. Museviler iin Herod, 'peygamberce yneticilik'
(uhrevi) geleneine tmyle yabanc, Musevilik-d Se
kiler (cismani) bir gcn Musevilerin bana yerletird ii
bir krald. Bir dier deyile Herod, Museviler iin 'Tanr
y
tarafndan-gnderilm i' deil, 'insan tarafndan- aratlm'
kral' simgeliyordu. Buna ramen, Romallarla ibirlii
Aytm Altndal

yapt iin Herod'a dmanlk gsterseler de onun g n


delik siyasete getird ii yntemlere ve pragmatizmine
hayranlk duymadan da edemiyorlard !

1.2. Sekin ve Kutsal Olan Biziz, nk Biz


Museviyiz
sra il Tanrs, Kadir-i Mu tlak; her zaman ve her yerde
var olan, tm-glerin-sa hibi, eril Tanr'yd. Yaratan ve
ulalamaz olan Tanr'yd. Gkleri ve yeryzn ve me
kan iinde yer tutan her eyi Kutsal Kitap ncil' in Eski
Ahit blmnde anlamn bulan 'Alt ncil Giinii' iinde
yaratmt. (Halk inancasnda bir ncil gn 144.000 dn
ya ylna denktir, ama hi kukusuz, lml olan insa no
lu, Kutsal Kitap ncil' in bir gnnn gerekte ne kadar ol
duunu, tam sresini kesin olarak hesaplayamaz.) Tabi
idir ki, Tanr'nn Kendisi kendi yaratt 'Balang'ta yer
almamt. Yaratt her ey gibi Sonlu (lml) deild i.
Tanr yaratlmamt, dolaysyla da kend ine zg Za
man' ve Mekan' vard .
Kutsal Kitap'n yed inci tekvin (dou) gnnde Tanr,
plan uyarnca Kendisini Yara tl' tan ayrtrd ve gr
kemli yaratc faaliyetini noktalad. Yed inci gn (Sebt)
ku tsayp d inlenneye ekild i . Tanr'nn suretind en yara t
lan nsan (Adem) ilk mbarek klman ve Sebt de ilk takdis
edilen idi.
Ancak kendi tasarmna gre Tanr'nn yeryzndeki
grevi devam ediyord u . nk O' nun yaratt her ey
iyiydi, ama mkemmel deildi.3 Yaratl ve insanln
m kemmellie ulama abas O' nun 'eserleri' arasnday
d , a ma misyonerlik hizmetleri ve Tanr' nn 'uluslar'a ai t
olan grevleri ounlukla O' nun Ruh'u ve melekleri tara-
lh isa

fn dan yrtlmekteydi . Tanr' nn tasarmna gre insan


ln kt ileri -ki insanlarn tasavvurlar genliklerinden
balayarak ktle eilimliydi (Tekvin, 8:21 )- O' nun
Ruh'u ve melekleri tarafndan a rndrlacakt. Sonradan
eytan'a dnen Lsifer bile, balangta Tanr'nn bir
meleiyd i . Lsifer Tanr'ya b akald rsnd a n d olay
O' nun nayeti' nden uzaklamt.
srail' in Rab'binin kararl ve buyurgan bir doas vard .
Yahudiler iin Tanr, (branice El) Kendini Elohim / Elaah,
el Shaddai, Yahve / Sabaoth (Yehova / RAB), Ad onoi ve
Kabbalistik anlamnda da ekina gibi kimi a dlarla ortaya
koyuyordu . Ad'n oluturan drt branice harf'in (ya d a
ses) Tetragrammaton'u*, dile getirilmez, telaffuz edile
mezd i. Bu ha rfler tmyle gizli bir adn iaretleriydiler.
Yasa-Yapc Musa Tanr'ya Ad' m sormaya cesaret ettiin
de u yant almt: "BEN BEN OLANIM. srailoulla
r'na byle diyeceksin: Beni size BEN'im gnderdi . Ebedi
yen adm bu ve devirden devire animam budur." (k
3 : 1 2-1 5) Gerekten de bylesi mtevaz ama o d enli de
aklanamaz bir ad ve balamsal ilevleri olan Bir ve Tek
Tanr O'ydu! Bir Olan, Tek BEN'im olan ve Bir ve Tek
BEN OLACAGIM olan. Hepsi b u ! branilere On Emri' nde
Tanr Ad'nn ktlenmesini (Levililer, 1 9 : 1 2 ve 22:31 ) ve
bo yere aza alnmasn (k, 20:7) kesinlikle yasakla
mt. srailoullarnn sadece O' nun Ad'n okuyup sonra
d a isteyerek unutnalarma izin vard . (Tanr' nn Ad'n ce
maat nnde anan Musevi kendini kafir konumuna d
rp d outan gelme haklarn yitirir ve sonunda d a kendi
n i Tanr' nn Tekvin'inden ve Museviler' in k'mdan**

Ttlragrammalon: Drt harften oluan szck; zellikle branice' deki. tlaffuz


t.'<iilemez saylan ve Tanr'nn Ad'nn gizemli simgesi acidedilen YHWH ya
da JHVII harfleri.
Trke'ye "k" diye evrilen " Exod s " Yahudiler'in Msr'dan karak Ke
. iline gdileri demektir. (y.n.)
Aytn Altndal 17

dtalar. Bu nedenle gizli ad gvenlikte tutulmaldr.)


Musa' nn syled ii gibi srailoullar kendilerini bildii
gnden beri Tanr'ya kar asi olmalarna ramen (Tesni
ye, 9:24), srailoullar arasnda bir tek Bara hip'in Tan
r'nn onaylanm szcs olarak, tela ffuz edilemez ve
'Esra rengiz' Ad' nn 'Batni anlamn' renmeye hakk
vard. Dier Yahud ilere 'pek ok harikay ve gizi'4 barn
dran bu ad hecelernesi dahi retilernezdi.
srail'in Tanrs tm kullar srailoullarna (Levililer,
25:42) ve zel kullar Peygamberleri' ne bildird ii gibi, son
derece kskan (Tekvin, 34: 1 4) ve dehet veren (Levililer,
26: 1 6) bir Tanr'dr. Bertrand Russell'n tanrnyla, "Tanr
kavraynn tm kadim Dou despotluundan tretil
mi bir kavraytr. "5 srail'in Tanrs baka ilahiara (k,
20:23) ve kendininkilerden baka gelenek ve adetlere ta
hamml edemiyordu. Birok kez 'btn uluslar'n Bir ve
Tek Tanrs olduunu aka belirtrniti . Pagan tanrlarn
ve tanralarn, su naklarn ve tapnaklarn aalyor ve
grmezden geliyordu. Komu lkelerde soykrmlar ya
plmasn isteyip srailoullarrn bu kirli ii grmeye zor
lard. Pagan ilahlarn 'Tanr-Olmayan Tanrlar' olarak ni
teliyord u . Bu da srail Tanrs'na gre bu tanrlarn sadece
ilahlar olarak var olduuna iaret etrnekteydi.6 Ve onlarn
lanetlenrnesi gerekiyordu : Pu tlar ve sirngeleri 'sapkn
yollarn' nianlaryd . lahi olana deil, 'Ktlkler lke
si'ne a ittiler.
srailoullar, kendi tanrlar tara fndan seilrnilerdi.
Tanr' nn Kendisi kutsal oldu u iin onlar d a kutsaldlar
(Levililer, 20:7-8); Tanr, branileri birok kavim a rasndan
serniti (Levililer, 20 :26); kutsal bir kavim olmak iin ok
k k ve gsz olmalarna karn (k, 1 9 : 1 6) .. . srail' in
Tanrs .tmyle ayrtrc -balangta karanlktan,
suyu karadan ve gndz geceden ayrrnt- ve farklla-
lK isa

trc bir Tanr'dr. Ve Mircea Eliade'n da belirttii gibi,


Yahve, d ier tanrlardan farkl olarak kendini kozmik za
man evrimi iinde deil, mutlak bir balangc ve sonu
olan tarihsel zaman sreci iinde ifade etmitir.7
Bu nedenle Ya hudi' nin gndelik yaam Tanr tarafn
dan kesin olarak iki alana ayrlmtr : lahi alan ve haram
alan. srail'in Tanrs, Musevi yaamnn, tarihinin ve siya
setinin tek yapmcs ve tasarmcsyd . Bunlara ilikin her
trl insan-yaps karar ve hkm, Tanr' nn Yasas'yla
elimese dahi, bazen kanlmaz olarak O' na ters debi
lird i . Bunlar dsal ve Sekler grler saylrlard. Bu Se
kler grler Kltr,8 Uygarlk, Felsefe ve Sanat gibi top
lumsal-tarihsel kategorileri ieriyorlard. rnein Kltr
Musevi'ye Bilgi Aac'n anmsatmaktayd. saiah Pey
gamber' in de syledii gibi. "Ve ondan artakala n bir ilah,
kendine oyma bir put yapar; ve nnde yere kapanr ve
tapnr" (saiah, 44: 1 7). Musevi zorunlu olara k Tanrs'na
Tapnma'ya deil, O' na sadk ka lmaya alknd. te yan
dan Kltr, doas itibariyle insan 'gzel'e Tapnma'ya
aryordu. srail Evi' nin a ts altnda teolojik ve pra tik
anlamyla Kltr' e ve baka ilikin kavra rnlara yer yoktu .
srailoullar kendi Ahit(ler)ince ku tsanmlard, Sekler,
insan yaps fikir ve idealletirmelere gereksinimleri yok
tu. nk Musevilerin Yasas'na gre, "Var olan eskiden
d ir; ve olacak olan eskiden olmutur; ve Allah gemi ola
n yine aryor" (Vaiz, 3: 1 5) denmekteydi. Gelecei aratr
maya ve imdiki zamana boyu n emeye ya da gemie
hayflanmaya gerek yoktu . Her ey gibi, bunlar da a nlam
szd ! nk Ta nr'nn yaptklarna herha ngi b ir ey ekle
nemez ve ondan bir ey eksiltilemezdi (Vaiz, 3 : 1 4). Muse
v ilerc gre insann yeryzndeki grevi Kudsl Kral
Davud'un olu V a iz'in szlerinde zetlenmiti. "in sonu
udur; her ey iitildi: Allah' tan kork ve O' nun emirlerini
Aytw Alimdal 19

tu t; nk insa nn btn vazifesi budur" (Vaiz, 1 2 : 1 3). s


railoullar'ndan sadece "her eyi yapan Allah'n iini bil
meleri" (Vaiz, 1 2: 1 3) isteniyordu, O'nun ilerini yorumla
malar deil. Tanr'nn ilerini yorumlamak, 'Tabir Al
lah'a mahsus olduundan" (Tekvin, 40:8) fesa t saylmak
tayd. Ve bylesi fesatlar Musevilerle Ta nr arasna nifak
sokard (saiah, 59 :2). nk Tanr, Peygamber Mika'ya
"Ya taklar zerinde fesat dzenierin (. .. ) vay bana!" (Mi
ka, 2: 1 ) demiti . Yorumcu denenlerden ou Musevilerce
sa hte peygamber ya da kahin saylyorlard, nk yo
rumlar mecazi olarak gerekleiyor ve Tanr'nn naye
ti'ni iermiyordu .9 Gelenee gre, her 'yeni' Ta nr'nn bir
sunusu olmalyd , insanln kltrnn ya da putlarn
deil . nk 'her eyin bir zaman vard' ve bizza t Tanr,
"Sana imdiden yeni eyler, bilmediin, gizli eyler iittir
d im," (saiah, 48 :6) d iyordu.
Oysa Pagan ya am tarz aikardr ki, snrlar kesin ola
rak belirlenmi bl mlemeler, sonsuza dek balayc ke
ha netler, buyrultular ve szde gksel dzenlernelerin bo
yunduruu altnda srdrlmyordu . rnein Anado
lu' daki Helenistk gelenee gre, ilahilik insa nlara deil,
zel yerlere ve hakka niyet sembol bir ilaha10 yaktrlan
bir zellikti. Greko-Romenlerin Theios aner, Kutsal nsa n11
kavram, fikir, ideal ve dncelerinde 'karizmatik olgun
lua' erimi insana zgyd . Bylesi bir kii Evren
sel / Tmel nsa n, Btn(sel), ( Kamil)-nsa n olarak tanm
lanyord u . Ama bylesi bir kii bir Kad ir-i Mutlak Tanr
tarafndan kutsa nm deildi; kendi almaz nitelikleri, er
demleri ve zekasyla kendi karizmasn 'insanlar arasnda
ve insanlarla birlikte' yaratyordu. Onlarn gzlerinde ya
ayan bir ilah olarak kltrel statsne kend i erimiti .
Theios aner Tanr-yaps ya da Tanr-tarafndan-gnderil
mi-irtiba t-insan deil, igr ve varglar, resmen tann-
20 isa

m filozoflarnkinden daha derin olan bilgileriyle kend ini


yetitirmi bir bilge kiiydi. Theios aner bir ba kma Empe
docles ya da "Ruhun lmszlnn lmszlere ben
zerliinden ka ynakla ndn ve bu benzerliin gne, ay,
yldzla r ve tm gk-kubbe hibir zaman devinimsiz ola
rak a lglanmad iin, tanrla rla ortak olarak sergilendii
kesintisiz hareketten olutuunu"12 reten Crotonlu Alk
meon gibiydi. Ancak popler kltr onlara kehanetler ve
mucizeli eylemler ya ktryordu. Ola slkla 'kehanetleri'
gerekte 'verili vahiylere' deil, bilgi ve bilgelie dayal
tehis ve ngrlerdi . Greko-Romen gelenekte Theios aner
Gizemler'e tabi deildi; a ksine Gizem denilen olgula r,
Theios an er' e tabiydi ve ancak Noolojik* birimler olarak ge
erliydi .
Paganlarn dnce tarzna gre her yurttan yaa m
Musevilikte olduu gibi gze grlmeyen ve ad anlma
yan bir Deus Absconditus (gizli Tanr) tarafndan ynlendi
riimi deildi. Pagan, tanrla rn ta m ortasnda, onla rla i
ie yayordu, oysa Musevi sadece kendi tek Tanrs' yla
birlikte yaamak zere seilmiti. Devlet tarafndan seil
mi ayrca lkl bir kiilii ola n Pagann tersine, Musevi
kendi topraklarnda sradan bir insan olmaya mah kCmdu .
Yurttalarn manevi istemlerine hizmet eden Pagan ta nr
larn tersine, srail'in Tek Tanrs diledii an Musevilerin
yaamnn en mahrem a lanlarna bile, hkmedebilyor ve
nfuz edebiliyordu .
Pagan ta nrlar insan-ya ps imge ve idoller, Musevile
rin takt adla, 'ktlk simgeleri'ydiler. srailliler iin
Ta nr, insa n yaps deil, kendini yaratm Ya ayan H
kmran Tanr'yd . Musevi kendi ni (kiisel) yaaya n Ta n
r'yla balantlandrrken, Pagan kendini sahip olduu Se-

Noolojik: Sadece akl yoluyla bulunmu, aklda var olan bilgi. (y.n.)
Aytun Altndal 21

kler gle zdeletirmekteydi. Pagan, her eyin zerin


de, Roma mpa ra torluu'nun sivil yu rttayd. Klt inan
cyla deil, Devletine ve mpa ratorlua olan ballyla
tanmlanma ktayd . Paga n, yalnzca mparator'a tabiydi.
Musevi ise adn ve cemaat kimliini Tanr'yla balakl
iinde edinebilmekteydi. Kimlii -yani atavistik ve do
u alanna gre biimlendirilmi tapna k- Devlet-ulusa l
cl-mparator'u Pontifex Maximus olarak hiyerarinin
doruuna yerletirmi olan insan-yaps Sekler mekaniz
ma tarafndan deil, Ta nr ta ra fndan verilmiti.
Musevi her naslsa Tanr RAB tara fnd a n kskvrak ya
kalanmt . Bu nedenle kendisinden O'na inan ya da
iman deil, Ad'na ballk ve Yasas'na sadaka t beklen
mekteydi. Pagan, tanrlarla ilikilerinde kendini zgr ve
serbest hissederdi; bir Tanr ta rafndan balanm ya da
tutsak klnm deildi. Musevi RAB'binin hizmetkaryd;
Pagan ise dnyann efendisi olmak zere domutu . Pa
ganlar uluslarn uyga rlk dnyasna iletmekle ykm
lydler; gklerin tesinde bir yerlerde tahtnda oturan
grnmez bir Tanr'nn dizlerinin hizasna deil.
Paga nlar, byk-toprak-sahipleriyd i. Oysa toprak, s
rail'in Yasas'na gre RAB'be aitti (Levililer, 25:23). Atala
rnn kabul ettii Ahit nedeniyle Musevi, 'Vaadedilmi'
Topra klar'da Raboin szlemeli iisi gibiyd i. srail Tan
rs'nn Yasas'na gre Eski Ahit'in on iki kabilesi bizza t
Rab tarafndan bir araya getirilmiti. 'Birlikte a ma ya lnz'
ilkesiyle bir araya getirilmi olmalarna karn, bu birlikte
lik, paganla rn birliinden fa rklyd. Pagan birliinin te
melleri Ta nr-ta ra fmda n-yaplm yeryzndeki deil, ik
tisadi, siyasal, ta rihsel ve toplumsal bantlada kuru l
mutu. Paganlar yeryzndeki servetleri ve buna denk
den sekler iktidarla ryla birlemilerdi . Bu nedenl e dt
nyargszdlar ve tm zenginlik ve kudret sah ipl lriw,
ii i:<a

ina n ve geleneklerine bakmakszn kuca k ayariard (I.


Mac. 8:1-32).
Paganlar yabanc lkeleri, uluslar ve tanr la rn bazen
savaarak, bazen de d iplomatik tavizler yoluyla egemen
li kleri altna alp smrgeletirirken, Museviler Tanrla
r'ndan bir para toprak edinebilmek iin 'Doru Yol'a,
yani Teuva'ya dnp O'nunla daha ar hkmler ie
ren yeni aki tler yapmak zorundaydlar. Ve Tanr topra
elinden karttnda, bu her zaman iin daha ar yapt
rmla r ngrr -rnein Tanr bakire srail'in kocas ola
rak tannmay art komutu- ve bask altnda gerekle
ird i.
srail'in Tanrs'nn Yasas'nda Musevi'nin religio ile
deil, Tanr'yla balantl olmas istenird i. Musevi'nin
Ruh'a ya d a genelde herh angi bir eye inanmas gerekmi
yordu, nk o, 'kendisi inant'Y Musevi'nin RAB'la
balakl hibir zaman tapnmaya gre dzenlenmi bir
zd eleme sorunu saylmyordu.14 Musevi'nin kendini
RAB'biyle zdeletirmesine izin yoktu . Bu da ona tm
yeteneklerini ve zekasn kend ini RAB Tanr'ya kar sa
vunmada harekete geirme olanan veriyord u . Gerekte
sradan Musevi'yle RAB arasndaki iliki, keskin bir ni
ancyla hareket halindeki hedefi arasndaki ilikiyi andr
maktayd . Musevi bir anadan domu olmakla Musevi,
ok kolay fkelenen ve a nnda ykc olabilen RAB'bin hu
zurunda ve tapna nd a tm insanln keskin zekal avu
kat roln oynamakla onurlandrlmt . Dolaysyla sa
dk Musevi, salt insan akl ve standartlarnn tasavvur
ederneyecei kadar yce bir gle mcadele ettii iin,
-Yakub gibi- Paganlarn Hercules' inden daha gl bir
kahraman olmak zorundayd . Grevi her insannkinden
daha sekin ve derinlikliyd i . RAB'be kar nce d irenecek
VL' bund,1 baarl olmad takdirde, d erhal uzlap
Aytm Altndal

O'nunla pazarla oturabilecek konumd a ola n, yalnzca


oyd u . nk bu dnya da bar salamak uruna bu son
suz tartmay srdrebilsin diye olaanst ku rnazlk ve
bilgeli k ile donatlm olan tek varlk oyd u ! Zaten brani
ce srael ad, 'Tanr' yla mcadele eden' anlamna gelmek
teyd i. (Bu laka p, Kad ir-i Mutlak Tanr'yla gece boyunca
tartan Yakub Peygamber' e bizza t Tanr tarafnda n veril
miti.)
Musevi, ruhani nderlerince itaatiyle (teslimiyetiyle
deil) ve Hikmet' iyle, yani Logos'la RAB'bini honut edip
O'ndan balanma elde etmeye ikna ed ilmiti. srail'in
Yasas'na gre ancak Tanr 'ha kszlk, ihlal ve gnahlar'
balayabilird i (k, 34 :7 / Yerema, 31 :34 / Da niel 9:9) .
nsan bunu yapamazd . Bu nedenle RAB'bin kudret yeti
sini ve potansiyel yceliini kavrayabilmesi iin Muse
vi'nin yreinin korkuyla dolu olmas gerekiyord u . Onu
Tanr'nn huzuru na yaklatracak olan bir tek BU KORKU
ve BU KAVRAYI't. Musevi kitabn iba det etmek iin
deil, kavrayabi lmek ve inceleyebilmek iin okuyord u .
Oysa Paganlar iin Zeitgeist', yani zamann ruhunu v e ze
kasn kavrayabilmek, zel bir nem tamaktayd. Ne ki,
srailoullar iin RAB, her-yerde-mevcut' tu, her ey O'na
aitti ve kendileri yalnzca Hikmet anlamnda Logos'la do
natlmlard. Dolaysyla Musevi'nin kltrel, felsefi, sa
natsal ya da kltik bilgiye gereksinimi yoktu . nk Tan
r' nn kud reti / gc, insanln Sophia'snn (Bilgi) ok
tesinde, onun u laabilirliinin ok uzamd ayd.
Ne ki, srail'in Tanrs ayn zamanda iyicildi ve setii
cemaa tiyle ilgitenirdi de. Musevi a nlayna gre, tm
uluslarn atas saylan brahim Peygamber'den bu yana,
nsa nolu'yla Ta nr RAB a rasnda bir diyalog srmektey
di. bra him zaman zaman RAB'bi kendi grlerine ikna
edebilmiti . Musa bundan da fazlasn yapm ve Ta n r'ya
21 lsa

ra kiplerinin kendisi hakknda sylediklerini 'kabul etme


mesini' telkine cesaret edebilmiti (Saylar, 1 6: 1 5) . Fagan
lar iin bylesi bir d iyalog anlalmaz bir bad. Tannlara
talimat vermek, ya da Tek Tanr tarafndan dayatlm bir
'Ahit iareti' (Snnet) temelinde srekli bir d iyalou sr
d rmek, kendi hayat tarzlar iinde onlar iin bildik bir
konu deildi.
Musevi, yeryznde hayatta kalabilmek iin Modus
Ope ra ndi' sinin (alma tarz) denetimini Tanr'ya sunuyor
ve karlnda O' ndan bir anlamann kaza nlarn, bir
toprak ve korunma vaadini alyordu. O andan itibaren
Musevi'nin hayat ta rz, Yce Efendi'ye ait bir hanenin bir
hizmetkar ya da mensubu gibi Tanr'ya ait olmaktayd.
nk srail Evi'ndeki tarzlar Devlet ya da byk mey
danl, her yurttan fikrini syleyebildii site ya da polis' le
rin Sekler kltrlerince deil, Tann/ RAB'bin 'balang
ta' yaratt 'aile ilikileri' yle biimlenmekteydi.
Pagan yaam tarz ve onlara bal Musevi yaam tarz
nn ortak paydalar yoktu. Musevi'nin pagan ynetiminin
Zeitgeist' karsndaki direnii genelde Musevi tarikatlar
ve zelde radikal reformcu Zealotlarla, pasifik-kaknc
Esseneler* gibi kesimler arasnda geleneksel (ancak mutla
ka Kabbalistik olmas gerekmeyen) Peygamber Yneticili
ini canlandrmann gerekliliini bir kez daha vurgula
maktayd. Essenelere gre, Zeitgeist gerekte Zeit- Ohne
Geist, yani Adalet/Hakkaniyet Ruhu'ndan Yoksu n Za
manla r'dan baka bir eyi simgelemiyordu . Essenelerin
eletirel hkmleri ya lnzca Faganlar mahkum etmekle
kalmyor, ayn zamanda Ferisiler, Katipler ve Sacld u kiler
gibi yerleik Musevi tarikatlar arasnda egemen olan son

f.sstrrda: lde yaayan, a ralarna kadn almayan ok banaz bir Yahudi ta


rika t (.n. ) .
Aytm Altndal 25

derece yozlam uygulamalara da yneliyord u . Essene


lerin Dini Btnlk' e ve Hakkaniyet' e ynelii Musevi ta
rikatlar a rasnda i a tma lar kkrtarak siyasal rad ika l
Yahudilik'in (Judaism) Peygamberce Ynetimcilik'i (H
kmet Etme) zerinde belirli bir arlk kazand bir fela
ketle sonuland . Yenilen, Peygamberlere bal yneticilik
oldu, bunun yerine Rabbilere (retmen) bal yneticilik
ortaya kt.
Pagan ve Musevi tartmala rnda, genelde ka rtlklar
iki farkl kimliin kesin d sturla r arasnda sa flamt: in
sancl Olan Biziz; nk Biz Romalyz ve Sekin ve Kut
sa l Olan Biziz; nk Biz Musevi'yiz. Bu atk, dman
lk ve kska nlklar sr olmamakla birlikte, her iki ta rafa
da d iploma ta bir anlayla grmezden gelinip gizleniyor
du. Ne ki, her iki 'ulus' da yeni ta ra fta rlar kazanmak iin
var gleriyle uramaktaydlar. Ve Ortadou'da Pagan
lar ve Gentileler* ile Museviler arasndaki bu diplomatlk
la gizlenmi d manlk ve iddet sregiderken, sonradan
Ba kire Doumu olarak adlandrlacak olay gerekleti. Bu,
Byk Kral Herod'un otuz yllk ynetiminin 'sondan
ikinci' ylnda oldu . Isaac Newton'un da gzlemledii gi
bi, ma tematikiler, gelenekte hibir temele dayanmakszn
'Bakire Doumu'nu .. 6 ya da 4 ylnn 25 Aralk'na15 ta
rihlendirdiler. Ve ta rihilerle Kilise Baba lar sonradan bu
olay Noel ola rak belirlediler. A. Powell Davies'in belirtti
i gibi, " . . . Hristiyanlk Pagan dnyaya Kurtarc Tanr
olarak sa'nn kageldii fikrini yaydnda , bu fikir dahn
nceden var olanlara, zellikle de Mithra Dini'ne dayan
maktayd . Pagan Hristiyanlar, sa'nn doum gn ola
ra k Mithra'nm doum gn olan 25 Aralk' (k gnd
nm) devralmlard."16

Gentile: Romal ve/veya Anadolu'da yaayan Helen kkenli kiiler (.n . )


2 '> isa

Oluundan onlarca yl sonra eitli kaynaklardan der


lenerek anlatrlan bu olay, gelecek kuaklara yle a kta
rlacakt:

1.3. 'Ve Onun Adn Immanuel Koyacaklar'

Yoahim ve Hanna' nn 1 7 kz Meryem, Nasra Kasaba


s' nda18 bir marangoz olan Yakub'un olu Yusuf' la1 nia n
lyd . Ancak birlemelerinden nce 'gebe olduu anlald'
(Ma tta, 1 : 1 8) . Yusuf "salih bir adam olup onu aleme rsva
etmek istemeyerek, gizlice boanmak niyetinde id i" (Mat
ta, 1 : 1 9). RAB mdahale ederek meleklerinden birine d
nde Yusuf'a grnmesini buyurd u . Melek dedi ki: "Sen
Davud olu Yusuf, Meryem' i kendine kar olarak almak
tan korkma; nk kendisine domu olan Ruhlku
ds'dendir. Ve bir oul douracaktr; ve onun ad n sa
koyacaksn; nk kavmini gnahlarndan kurtaracak
olan odur" (Matta, 1 : 20-2 1 ) . Yusuf itaatka r bir a da md ,
kendine syleneni yapt: Meryem'i kar olarak evine ald
ama bir oul dourana dek onunla cinsel ilikiden sakn
d. 'Ve ocuun ad n sa koydu' (Matta, 1 :25) . Bylelikle
Isaiah Peygamber' in kehaneti yerine gelmi oluyordu
(Matta, 1 :23) . Ve Meryem' in olu gelecek yzylla rda da
bu adla tannacakt .
Ancak, kehanetin yalnzca yarsnn gerekletii anla
lmaktadr, nk Isaiah Peyga mber' in Tanrs, bakire
den doacak ocua baka bir ad vaat etmiti. Bu ad, Im
manuel' di. Okuyalm: "Bunun iin Rab kendisi size bir
alarnet verecek; ite kz gebe kalacak ve bir oul doura
cak, ve onun adn Immanuel koyacak" (saiah, 7: 1 4) . Ta n
r' n n balangtaki tasarmn neden deitirip bebee ye
n i bir ad , sa'y20 vaat ettii Yeni Ahit'te yazl deildir.
( ;.ui p grleb ilir ya da grlmeyebilir, ancak sonuta
Aytun Altndal 27

Meryem'den doan ocuun ad 'Tanr-Bizimle' (ya n i ,


Immanuel) deil, 'YHVH Selamettir' (yani, sa) old u .
Sekizinci gn, Anne Meryem' le vey baba Yusuf, eri
at' a gre bebei snnet ettirmek iin Tapnaa gtrdler.
sa Tapnak'ta snnet edild i. Bylelikle Tanr'nn Babil
Ta lmudu'na gre ilk muhted i olan brahim'le yapt 'a h
din ia retini' (Tekvin, 1 7: 1 1 ) edinmi oldu.21 Sekiz gnlk
bebek sa, bylelikle ad anm da oluyord u: "Ve Rab Mu
sa ' ya syleyip ded i : Btn ilk doanla r, sra iloullar ara
snd a, insanda ve hayvanda btn rahmi aa nlar benim
iin takdis et, o benimdir" (k, 1 3: 1 ) . Bylelikle Mer
yem'in olu, sra iloullar'nn RAB'bine ait olmutu.
Meryem'in kz kardei ya da kz ka rdelerinin ve dola
ysyla da alt ya da yedi yeeninin olup olmad Yeni
Ahit'te yazl d eildir. (Klopas'm kars Meryem'in -Yu
hanna 1 9 :25- Meryem'in gerek kardei olup olmad be
lirlenememitir. ) Yusuf' un daha nceki evliliinden en az
alt ya da yedi evla t sa hibi olmu yal bir adam olup ol
mad da kaytl deild ir. Bu iki olaslk Yeni Ahit' te be
lirtilmez, ama sa'nn drt erkek kardeinin ad verilir.
sa'nn ayrca en az iki ya da d e kz kardei bulunmak
tayd . ncil-derleyicisi Markos'dan okuyalm: "Meryem'in
olu ve Yakub'un, Yosef'in, Yahuda'nn ve Simun'un kar
d ei, dlger, bu d eil mi? Kz kardeleri burada bizimle
deil mi?" (Markos, 6:3) Drt ncil yazarndan ikincisi,
Markos'a gre bunlar, sa'nn gerek erkek ve kz karde
leriydi, drdncs Yuhanna ' ya greyse sa'nn kuzenle
riyd iler (Yuhanna, 1 9 :25) . Eer Yuhanna ' nn ne srd
gibi sa'nn kuzenleriyseler, o zaman Meryem yaamnn
sonuna dek bakire ve Tanr'nn bakire gelini ola ra k kalm
demektir.
Muhtemeldir ki, Meryem'in kz ya da erkek ka rd t i
yoktu, a m a Elisabeth adnda bir kuzeni old uu kts i d
lsa

M eryem'in zellikle gebelik dneminde onunla ok ya kn


olduu bize bildirilmektedir. Elisabeth'in bakire Mer
yem'in gebelig ini kendi a ilesinden ilk renen kii olduu
da yazldr.
Elisabeth krk yalarnda olmalyd ve Zekeriya adl bir
kahinle evliydi ( Luka, 1 :5). Elisabeth 'ksr idi' (Luka, 1 :7) .
Sa ra, Rael, Rebeka ve Hanna'da n sonra Ku tsa l Kitap'ta
ad geen beinci, Yeni Ahit'teki ilk ksr kadn Elisa
beth'dir. Daha nceki b tn ksr kadnla r ve kocalar gibi
Elisabeth ve kocas da 'Allah indinde sa lih' idiler (Luka,
1 :6). Bu nedenle, Zekeriya bir gn Rab'bin tapnanday
ken Melek Cebra il ona grnd ve dedi ki: "Korkma Ze
keriya; nk duan iitildi, karn Elisabeth sana bir ou l
douracak, onun adn Yahya koyacaksn. ( . . . ) nk
Rabbin gznde byk olacak, arap ve iki imeyecek ve
d a ha anasnn karnndan Ruhlkuds'le dolu olacak. sra
iloullarndan birounu onlarn Allah' Rabbe dndre
cek. Babala rn yreklerini oullara, asileri salihlerin hik
metine evirmek ve Rabbe arnade bir kavim hazrla mak
zere lya'nn ruhu ve kudretiyle onun nnde yrye
cektir ( Luka, 1 : 1 3- 1 7) . "
srail'in Ta nrs da ima Melei Cebrail araclyla ko
nuurd u . Ta nr her zaman nce kocalara 'korkmamalar
n' syler, a rdndan onlara her birinin ayrcalkl anlam
olan bir 'a d' ve bir 'oul' mjdelerdi. Buradaki tek ilgin
husus, Melek Cebra il'in Zekeriya'ya, dnde deil, tap
nan lo klar arasnda tts yakt srada konumu
olma sdr. Yeni Ahit'te anlatlanlara gre alt ay sonra
Meryem'i de ziyaret eden ite yine bu Melek Cebra il' d i .
Bu Cebrail'in b i r bakireye yapt varsaylan kaytlara ge
mi ilk ve son ziyaretidir. nsanlara Ta nr'nn szn ilet
mek Melek Cebrail iin olaan bir olayd . Ama Cebrail, ta
bii RA B'bin talima tla r zerine, nce skntl kocalara g-
Ayt u . Alt mda /

rnmeye alknd. Ne ki, bakireye grnp 'mjdeyi ver


mek', Melek Cebrail iin allmadk bir durumd u . Belki
Melek Cebrail bu nedenle 'mjdeyi' vermeden nce ' Baki
re Meryem' e korkma masn sylemitir!
Elisabeth'e dnelim! Zekeriya'ya bildirilen ta rih te, o
lu dodu. Ona Zekeriya'nn a kra bala r a rasnda bu ad ta
yan kimse olmamasna karn ( Luka, 1 :6 1 ) Ya hya ad n
verdiler, nk Zekeriya Abiya ruhban soyu nun mensu
buydu ve Elisabeth de, Meryem'in tersine, Harun'un so
yundand ( Luka, 1 :5) . Yahya byd, ruha ku vvetlendi;
ve srail' e grnecei gne ka dar llerde ka ld ( Luka,
1 :80). Doru, Markos'a gre Yahya kehanet uyarnca hi
mayal iki imedi. Ya lnzca bitki ve yaban bal yed i. Hi
tra olma d ve devetynden bir ha rman giyip beline bir
deri kuak ta kt (Markos, 1 :6). Yahya a ta la rnn gelenei
nedeniyle Peygamber ya da Mesih (Christ) olmaya layk
deild i, ama ayn gelenek uya rnca bir Rahip-Ynetici ola
bilird i . . . Yahya bunlar denemedi; onla rn yerine yaam
n bir baka seenee adad.
Gerekte kendisinden alt ay kk kuzeni ola n ve da
ha sonra Tanr'nn Olu diye anlan sa'nn geliini bildi
ren ilk Va ftizci oldu. Yeni bir stifa r a hd inin yeni ia reti
olara k suyla Va ftiz' i balatt. Kendinden sonra Keha net' e
gre, insanla r selametleri iin suyla deil, Ruhlkuds ve
a tele va ftiz edecek olan sa'nn gerek va ftizci olaca n
bildirdi. Kilise, sonra lar 24 Ha zira n gnn Vaftizci Ya h
ya Gn ilan etti . Vaftizci Ya hya Gn'nn a rifesinde
tm dnya Hristiyanlarnn kentlerden kp evlerindeki
kt ruhlar kava layaca k ifal sar kantaron otunu (St.
John's wort) toplamalar istendi . (Anlaml bir Paga n uy
gulamasdr bu.)
Bylelikle, Yeni Ahit'in balarnda, bizlere iki ou l su
nulmutur. Biri Ya hya (bra nice biimiyle Johan n a 'J A H-
:lO sa

VEH esirgeyicid ir' anlamna gelir), dieri de sa, 'JAH


VEH selamet'dir. Jahveh Esirgeyicidir, Jahveh Selamet
tir'in yolunu amtr. Her iki oul da ilk doa n Ya hudi
bebeklerd ir ve dolaysyla, Yasa'ya gre her ikisi de ebe
veynlerinin Tanrs'na adanmlardr.
sa'nn annesi Meryem, imana gre ya ba kired ir, ya da
bir parthenos, ya ni yine bakire, ancak 'tertip edilmi bir
evlilie rza gstermeyip kendi eini seen kadn' dr. (Ba
kire) kt ya da hafifmerep bir kadn olduunda n deil,
'kend i hakknn bilincinde bir kii' olduu iin 'evlenme
den anne olmutur' . 22 sa' nn Platoncu Celsus' u n .S.
1 70' te ileri srd gibi,23 bysn Msr'da renmi
kstah bir arlatan olup olmad ok nemli deildir. Di
er bir anlatmla Meryem'in Bakire olup olmad , ya da
sa'nn gz boyayc olup olmad konumuz itibariyle bu
incelemede zerinde durutmayaca k hususlard r. nk;
en kestirme deyile 'Bakire Annelik' yaktrmas Hristi
yanlk'tan ok nce, tm Hind istan, Mezopotamya ve Or
tadou' da bilinen bir olguydu. rnein; Buda, Sokrates,
Eflatun ve Byk skender de halk sylencesine gre 'Ba
kire Anne'den domulard!
Benzer ekilde, tarihsel sa denilen de fa zla nemli de
ildir. Tarihsel sa ilahiya t ve tarihiler iin bir eit 'in
celenecek va k' a' iken mitolojik sa, kendine inananlar
iin nihai gereklik olarak kalmtr. Nesnel bir inceleme
iin, tanmlarmza perspektif kazandrabilecek tek sa
portresi, Yeni Ahit' teki Mesih'tir. Bu portrenin tarihi ger
ekliinin olup olmarnas bizi ilgilen d i rmemekted ir.
nk, Hristiyan d nya s sadece ve sadece Yeni Ahit'te
okuduu Mesih'e ballk d uymaktadr. Tarihsel Me
sih' e dei l .
Gelecein Mesih v e Tanrs' nn yeryzndeki yaam
ite byle balad . Ve d ier iki ncil yazarnn, ncillerinde
Aytm A ltndal

bu byleyici 'bakire d oumu'24 olayna neden deinnw


gereksinimi duymadklar da da ima bir sr olarak kald.

1 .4. Benzerlik Yasas Gereince

Ma tta, kendi ncil'inde, sa'nn soy ktn brahim


Peygamber'le balatp 'Mesih deni len' sa'yla bitirir (Mat
ta, 1 : 1 6) . Matta brahim'den sa'ya krk iki kuak saymak
tadr. Onun soyaacnda vey baba Yusuf 'Meryem'in ko
cas' ola rak verilip sa babasnn soy ha ttyla deil, ana s
nn adyla kayded ilmitir. Bu, geleneksel brani soyaac
kurgusunu bozd uu iin allmadk bir ilemd ir. Her iki
ebeveynin, Meryem ve Yusuf'un Matta yorumunda birer
kuak igal etmeleri de allagelmi bir uygulama deil
d ir. Matta bu krk iki kua, her biri on drder kuak ie
ren balk halinde toplamtr. Matta, Meryem ve Yu
suf'u dahil etmekle on drdnc kua sa'ya yaktr
mt . te yandan, Luka sa'nn soyaacn Adem'e ve
O'ndan da tabii Tanr'ya iletmi ti. Lu ka ineili' nde
Tanr'dan sa'ya yetmi yed i kuak saylnt (gerekte bu
birka bin yldan fazla tutmamaktad r) .
Ma tta brahim Peyga mber'den Davut Peyga mber'e on
drt kuak saymt . Ve Luka, Tanr'dan sa'ya yetmi ye
d i kuak sayma ktayd. Cemaatin bandaki yneticilere
iletilen mesaj, Da vu t Peygamber'in adnn sa ysa l deeri
nin sa'nn kuak d eeriyle zdeletirilmesiyd i . Matta ve
Luka , sa'y on drdnc kuaa yerletirmekle, bilgelere
ve sz sa hibi d ier cemaat yneticilerine sradan bilgi n i n
tesinde ma lzeme sala maktayd lar. Yetmi yed i, yed i il r
t yed iye blnd nde, on drde eitlenir ve krk iki ku
ak kez on drt balk altnda (3x14) topla ndndil I Jil
vut Peyga mber'in adnn saysa l deerine gnd erme yilp-
12 ISIJ

ma ktadr, bylelikle Mesih denen sa'y gizlice onun soyu


na balar. Bu soya ac aktarm, gelecein tanrsn ayn
zamanda Ya hudi Peyga mberi saiah'nm kehanetine de
balama ktayd . Her iki ncil yazarnn att ilk admlar,
bu kehanetin gerekletirilmesi bala mnda zorunluyd u .
Uvey baba Yusuf'un Luka yorumunda bamsz b i r kuak
saylnayp d talanmas da kayda deer. Ma tta yorumun
da bu kuak boluunu, inanca gre sa zerinde hibir
'emei' olmayan Yusuf'u ayr bir kuak olarak sa pta rken,
elinde yeterli sayda kuak bu lunan Luka'nn ona hi ge
reksinimi olmamt.
Saysa l deerlere ilikin konula r, sonraki yzyllarda
Gnostik tarikatlar, gizli ya da Rafzi denen dernekler,
Okl tistler ve Ezoteristlerce Operasyonel ve Speklatif
olarak kullanlagelecektir. Bu deerler karmak cin kov
ma duala rnn eitli biimlerini ifa delendirmenin yan s
ra, simgeeiliin tlsm gizemlerine ve karmakl na ikin
bir saysal nitelik kazandrmada da temel kabul ed ilecek
ti. u nl 'kutsal' on drt says iin bu kadar yeter san
r m !
Isa Mesih'in ocukluuna d a ir ayrntl bilgi yoktur.
Ancak ilgin bir olay aktanmtr (Luka, 2:4 1 -5 1 ) :
sa o n iki yandayken, a ilesiyle birlikte her yl Yerua
lim' de (Kuds) kutla nan Fsh bayramndan eve dnte
gn kaybolmutu . Yusuf'la Meryem onu her yerde ara
mla r, ama bu lamamlard . gn sonra, Tapnan a v
lusunda, yaltarla konuurken grd ler onu. Luka bu
yal Yahudi muallimlerin (Hahamlar) on iki yandaki
ocuk Isa' nn sorduu sorular ve verdii yantlardan ok
etkilendiklerini belirtmekted ir. Bu muallimlerin gerekten
etkilendikleri mi, yoksa tedirgin mi olduklar, sa ile anne
si M eryem a rasndaki u konumadan izlenebilir. Luka
"i iyle yazyor: "Onu grdkleri zaman, atlar ve a nas
Aytm Altmdal

ona ded i : Ey oul, neden bize byle ettin? te baba nla btn
yreimiz ok sklarak seni aradk. Onla ra ded i: Neden
beni a radnz? Bilmiyor mu idiniz ki, benim iin Babamn
evinde bulunmak gerekti? Onlar ise kendilerine syledii
sz anlamadlar." (Luka, 2:48-50)
Eer, sa bu retmenlerle annesiyle konutuu tarzda
konutuysa, bu anlatm ta rz hazr bulunanlar etkilemek
ten ok tedirgin etmitir. nk Tanr' nn tekil olarak 'Ba
ba m' biiminde nitelend irilmesi Museviler arasnda all
madk bir uygulama idi; Baba figr olarak tanr gelenek
sel olarak 'Babam' biiminde deil, 'Babamz' olarak ta
nmlanrd . Yine geleneksel olarak Tapnak RAB'bin ika
met ettii yerdi. RAB, 'Babamn evinde' oturmuyord u .
Eer b u olay Luka'nn uydurduu bir ekleme deilse, o
zaman tad anlam, nemlidir. Bylesi bir niteleme da
ha on iki yandayken "Hepimizin babas bir deil mi? Bi
zi bir Allah ya ratmad m?" (Ma l. 2 : 1 0) diyen gelenekten
aka kopmu bir sa 'ya ia ret etmektedir. Daha sonrala
r, b ilindii gibi, sa otuz yaiarna geldiinde de, Yahud i
lerin 'Tanrmz' nitelemesi geleneini yadsya ra k Tanr'y
'Tanrm' olarak a dland racaktr. Kimi durumlarda baz
peyga mberlerin Habakkuk'ta yapld zere (3: 1 8- 1 9 )
Tanr'y 'Kurta rcm' y a da 'Yehova, Rab, benim kuvve
timd ir' eklinde nitelemelerine cevaz olsa da, 'Tanrmz' m
'Ta nrm' biiminde tekilletirilmesi, Tanr' nn nsan-Ben
lii'nde zelletirilmesi saylmaktayd ve kesin olarak ya
saklanmt . nk Musevi peygamberi Mika'nn da be
lirttii gibi, "nk btn kavimler, her biri ken d i ilah
nn ismiyle yryor; biz de daima ve ebediyen Alla h m z
RABBN ismiyle yrrz" (Mika, 4:5) denmiti. Ta n r k r
v e Ruhlar a rasnda yaayan ve bazen onlar ta rafnda n ya r
dma arlan Pagann tersine, Yarg Tanr RAB, M usevi
Ierin a ra snda yaayan lahi Gt . ( "nk ben Alla h m
H lsa

ve insan deilim; senin ortanda olan Kuddsm" ) (Hoea,


1 1 :9). Yaayan Yarg-Tanr, srail' in RAB'bi btn Muse
vilerin arasndayd , hibir Musevi'nin zel mlkiyeti al
tnda ya da evinde deildi.
Tanr, Yeni Ahit boyunca, Eski Ahit' in tersine yalnzca
bir kez konuur. Bu da sa' nn kuzeni Yahya tarafndan
vaftiz edilii srasnda gerekleir. ncil yazar Yuhan
na'nn syledii gibi Vaftizci Yahya' nn m onu herkes gi
bi vaftiz olmaya ard , yoksa Ma tta, Luka ve Mar
kos' ta gsterdii zere sa' nn m kendini Yahya tarafn
dan vaftiz edilmeye davet ettii ak deildir. Matta,
sa' nn vaftizini yle betimler: "Ve sa vaftiz olup hemen
sudan kt; ve ite, gkler ald, ve Allahn ruhunun g
vercin gibi inip zerine geldiini grd; ve ite, gklerden
bir ses dedi: Sevgili Olum budur, ondan razym" (Mat
ta, 3:1 6-1 7). Tanr bundan sonra sa dahil kimseyle konu
nad ve sa ve havarileri ibadet etmek zere daa ktk
larnda bir buluttan gelen 'ses' in ayn mesaj tekrar etme
si dnda hi emir ya da talimat vermedi. sa bu nedenle
"Allah Ruhtur ve ona tapmanlarm ruhta ve hakika tte ta
pnmala r gerekir" demitir (Yuhanna, 4:24).
Anlald kadaryla sa sradan bir Musevi gibi gelip
vaftiz olmutur. Yahya : "Ben onu bilmezdim" der (Yu
hanna, 1 :3 1 ) . Ve sa, vaftiz edildii sahilden, sonradan
Yahya'nn dorulayaca zere mecazi anlamda t m in
sanlar ve zelde tm Museviler iin kullanlan bir unvan
olan Tanr' nn Olu olmak sfa tn alarak ayrlmtr (Yu
hanna, 1 :34) . Tekvin'de yle denilir: "Ve vaki old u ki,
topran yz zerinde adamlar oalmaya bala d ve
onlarn kzlar doduu zaman Allah'n oullar insann
kzlarnn gzel olduklarn grdler ve setiklerinden
kendilerine ka rlar aldlar" (Tekvin, 6:1-3). Dolaysyla bir
Musevi erkei olarak sa da bir Tanr Olu'ydu ama bu
Aytun Altndal 35

onu Mesih yapmaya yetmiyordu . Bu nedenled ir ki sonra


dan, ba kesilmek zere Herod tarafndan kapa tld ha
pishaneden Yahya kendini beklenen Mesih olarak grp
grmed iini anlama k zere ona haberciler gnderecektir.
sa bu haya ti soruyu son derece belirsizce yantlar. Ger
ekte sa, Musevi cemaatini yneten ve ynlend iren sz
sahibi kiiler tarafndan a rlm ve onaylanm deildi
(ha tta-.) onlar tarafndan yetersiz bulunmutu !
sa' nn nasl doduu ya da Tanr'nn beklenen Mesih'i
olarak nasl onayla nd nn zerinde ok fazla durmaya
demez . Kukusuz Nasral sa, Musevilerin bekled ii bir
ve tek Mesih deildi. nk Mesih ideali sa' dan onlarca
yl nce Essene Kmran tarikatnn biimlend irdii esra
rengiz bir Hak Belietkisi'ne (imgesi-.) daha fazla uyma k
tadr.25
sa ' nn yapt sylenen mucizeler de fazla nemli de
ildir. Yeni Ahit derleyicilerinin kendisine yaktrd
tm o mucize ve iaretleri gerekten yara tt konusunda
kesinlemi hibir kant yoktur. Doru old uklarna inanl
salar bile, bu olaylar Eklesiastikus kitabnda insana kalan
tek nemli eyin 'B tnsel Grev'i olduunu aka belir
ten ruhani nderin terminolojisiyle sylersek, nemsiz ve
'anla msz' dr. sa'nn 'B tnsel Grev' karsndaki tefsiri
konumu sa'nn misyonunun somut doasn belirlemek
tedir. sa, cemaate aka ilan ettii iindir ki, 'Btnsel
Grevi'nin ne olduu bilinmekted ir. sa grevi itibariyle
Yasa ve peygamberleri ilga etmek iin deil, tamamlamak
iin geldiini sylemitir (Ma tta, 5 : 1 7) . Ama sa'nn kon u
mu nedir? sa'nn tefsiri konumu parametrik olarak i nd i
yazarla rnn nihai gereklik kabul edip sonraki kua k l a ra
a ktardklarndan deil, tersine Musevilerin dm a n ca sa
yp ret ve inkar ettiklerinden karsana bilir.
Bu yaklam sa'nn aba larmdaki entelektii cl kon u m u -
.1 . sa

nu aydnlatmaktadr. Bavurduu yntem, yetke ve re


tisi entelektel konumunu saptamann ilk parametresi
ni veri rken kuann tutumundan da drdncy sapta
mak, olasdr.
Kukusuz ki Musevi yallar meclisi Sa nhedrin, yne
timini ve yetkesini reddetmi ve snama sonucunda re
tisini zararl bulmutur. Ve kendi kuann ya pt ar
karsndaki tutumu da olumsuzdur. Dolaysyla, drt te
mel deimez zerinde kend i halk tarafndan hemen t
myle reddedilen bir sa / Mesih, kendisini reddedenlerin
Yasas'n icaplarn yerine getirmek iddiasyla ortaya k
maktayd. Ve ncil yazarlarnn szn ettii szmona
binlerce izleyici, son anlarnda yannda deillerd i. Ve
mahkumiyetinin arifesinde yalnzca Yahuda deil, kendi
sinin Mesih olduunu ilk syleyen imun Petrus da onu
i nkar etmitir. sa'nn bana gelen, "Peygamberler ne ka
dar onlar ardlarsa onlardan o kadar uzaa gittiler"
(Hoea, 1 1 :2) diyen Tanr'nn da bana gelendir.
sa'nn iddialarnn ne olduu da iyi bili nmektedir:

a ) sa onaylanm Mesih' tir.


b) sa Tanr'nn bir ve tek Oludur ve bununla balan
tl olarak da, Tanr'dr.
c) Tanr Ruh' tur.

Bu allmadk iddialar bir araya getirild iklerinde, ayn


anda Mesih sa, Tanr ve Ruh'u vermekted ir. Bu d urum
dan kaynaklanan sorun yalnzca onun gerekten Tanr
olup olmad deildir; sorun sa' nn insann suretinde
yaratlm olmasdr (Pavlus' un Filipinlere Mektubu, 2:2-
1 1 . ) Bu, Tanr'nn Kendi'ni insann suretinde yaratt an
la nuna gelir. Oysa Yasa ' ya gre 'nsan Tanr' nn suretinde
ya ra tlmtr' . sa'nn srekli-klnm konumu bu ikilem
de yatar. nsan olarak sa 'Tanr'nn suretinde yara tlm-
Aytm Altndal 17

tr' (soyaac ha trlanma ldr); ama Tanr ve Ruh olara k


sa Mesih 'nsann suretinde yaratlmtr' . Her iki durum
da da sa'nn yaratl Benzerlik Yasas'na tabi klnmtr.
Bu, bir gizden ok, mantksal yanlgdr.
lml ve Musevilere gre sradan bir insann Yara t
c'yla bylesine balan tlandrlmas, Pagan-Helenistik
'nsan-benzerliinde yara tlm Ruh' idea lizasyonu nu
tam bir biimde yanstmaktadr. Bu parad igma Pagan re
ligio'suna ve tanrla rn Mod us Operandi'sine (ileyi tar
z) gayet iyi uymakla birlikte, Musevi eria t' na yabanc,
sekler bir iddiadr. Konumu, sa'y doal olarak Pagan
lar ve Gentileler iin (Koloselilere Mektup, 2:9' da betim
lendii zere) ok kabul edilebilir bir 'insan bedeninde ya
ayan ilah', yapmtr. Ancak, konumsal idd ialar onu
Musevilerin gznde bir Sebt-bozguncusu* ve bir kafir
haline getirmitir.
'Tanr suretinde yaratlm' nsan olarak sa, (kendi da
hil) birey olarak Musevi' yi srail Hanesi' nden farkllatr
makla, konumunu Seklerletirmitir. Ve 'nsan suretinde
yaratlm' Tanr olara k sa, yetkeyi (otoriteyi) Yasa'dan
ayrarak Btnsel Grev'ini (Misyon) kutsal klmtr.
sa'nn tefsiri konumu Btnsel Grevi' ni belirlemek
ted ir. ncil'de anlatlan konumu (Position) Benzerlik Yasa
s uyarnca onu Seklerlemi bir Musevi haline getirmi
tir. Bir Musevi olarak sa, ncil' e gre ilahi ve kutsanm
tr. lahilii sonradat aman deitirilere k grevine (mis
yon) eklemlenmi ve 'nsan suretinde ya ratlm'
Ruhlkuds olarak onu idealize ettirmitir.
sa'nn grevi kar sndaki konumu, Tanr' nn kend i
grevi yara tclk karsndaki konumuna fazlasy la ben
zer. Zaten insanlar Yara tclk (grevi) sayesinde Ta nr'nn

Sebt: Yahudiler iin kutsal gn. Yahudi eriat'nn en nemli yasa klar gn u .
(y.n.)
38 O isa

farkna varmla rd r. Ve Tanr dahi, insan tarafndan red


d edilmitir. Adem' in Tanr' nn ilk buyruu na boyun e
meyi reddettii ve kendisini ku tsamasna karn ona k
ran sunmad anmsanmaldr. srail'in Tanrs da, setii
halk tarafndan birka kez reddedilmitir.
sa 'Bab / Kap' olduunu sylemiti . Evet, bir 'birim'
olarak tekillemi-Tanr birimindeki a da (Sekler) Pa
gan ideoloji kavram dine bu Kap' dan girmitir. Ve Mu
sevi 'Tek Tanr altnda Tek snfl toplum' topyas da ay
n kapdan dar km ve br ok-snfl devlet toplum
larnn tarihine kararak, felsefi Hristiya nlk Tanrs kav
ramnn yaplannd a ite bu 'yeni gelen'le (ideoloji) ba
lantlanmtr .26 Musevilie bylece giren bu ideolojik un
sur, sonradan Hahamlarn yneticiliini yapt Mu sevi
lik ola rak adlandrlacaktr. 27 deolojinin snfla nd rma te
melinde ve Devlete temsil edilerek iselletirilmesi, ya
banc bir unsur olma kla birlikte peygamberlerin egemen
liini kktenci bir biimd e sona erdirmi ve politik ahsi
yetlere ve Hahamlara yolu amtr. Adlaryla belgelenen
ilk hahamlarn Ya hud ilerin gndelik haya tna girilerinin
sa' nn armha geriliini izleyen onyllara denk d mesi,
bir rastlant d eild ir.28
sa ne yazk ki Ya hveh tarafnd an lmszletirilmi
d eild ir; ama sonraki kua klarn belleinde 'nsan benze
rinde yaratlm Ru h' olara k kendi kendini lmszle tir
mitir. zsaygs ve zelletiricilii olan d rst ve ti tiz bir
gen adam olan sa, kukusuz ta kdire d eer bir bireycilik
ncs ve bir medeni cesaret simgesidir. Bir Musevi Sac
ratesi' nden ok daha fazladr. Btnsel Grevi'ni (mis
yon) yerine getirmek iin armha gerilii ve unutulmaz
straplar insanlar fazlasyla etkilemitir ve onu her za
man var olan kurumsallam Zeitgeist'n rnek bir simge
si mertebesine ykseltmi tir. Daha sonra, Tanr' dan kor-
Aytn Altndal \

kan Pagan ve Gentileler kend ilerini bu parad igma tik 'n


sa n benzerinde ya ratlm Ruh'ta yeniden yara tabilmiler
dir. Zamanla sa 'nn a d Ac-eken nsa n 'la anlamda ha
le gelmi ve giderek snfsal ve ulusal ayrm ve engelleri
aarak nihai balanma ve bireysel selametle zdeleme
zem inini oluturmutur.
Mu sevilik gibi, son d erece kend ine-yeterli ve kendine
ileyen, ie-kapank bir ulusa ada ve evrensel unsurla
r, standartlar ve deerleri kabul ettirme yolu ndaki a rt ni
yetsiz, adanm abalar gnbirlik yaayan nsa n'a kar
deal nsan tipi olara k ortaya karm ve bu simgeyi Za
ma nn Ruhu ola ra k tescil ettirerek ansn o gnden bug
ne ta mtr.
sa ya ra tc dnebilen bir insa nd , gncel siyasay ve
ona ilikin fikirleri biliyord u . 'Entelektel yanyla Sekler
lemi' Musevi olarak Tek-Tanrclkta libera l bakn n
cs olmu tu . Ve grevi srasnda ve salnd a akirtleri
tarafndan kutsal kabul ed ilen ilk Musevi 'ydi . Sekler
kutsallk ann onunla balamasna amamak gerek.
Haham Ignaz Maybaum'un iaret ettii gibi: "Antiki te se
kler bir yaam tanma'zd . Onu ya ra ta n Hristiya n inan
c old u . " 29 Evet, Sekler yaa m Hristiyanlk'la deil, biz
za t sa 'yla birlikte bala mtr. sa ilk Seklerlemi Muse
vi'dir. Spinoza'dan nce, sa va rd r. Bat uyga rln sek
lere aan kapnn anahtar bud ur. Hollandal ilahiya t
Arend T. Van Leeuwen, sekler hayat 'tebdil-kya fet H
ristiyanlk'30 olarak ni telend irmiti . Simgesel sylemde,
eer sa 'nn sa elinde 'Ku tsal' va r idiyse, 'Sekler' de sol
elindeydi, denilebilir.
Rola nd ve Pury, Kierkegaard, Karl Barth, Emi! Brunncr
vd .31 nl ilahiyatlarca eletirilen Sek lerletirme s reci
nin kkleri, o n sekizinci yzyln Devlet-destekli v e K i l i s(
onayl seklerizminde ya tmaktadr. Yine de, tu h a ftr ki,
40 isa

Hristiyanlk alanndaki, dinsel ya da Kilise kutsallk


yaratclarnn ou, gerekte sekler dindarlard . Bu
uzun liste Havariler, Kilise Babalar ve retmenlerle ba
laya ra k "Les rares points lumineux du Moyen Age ema
nant de laics* (Pierre Wald o, Fra nois d' Assisi . . . )"32 ile Or
taa' a ular. Cal vi n, Farel, Th. De Beze, Zinzendorf, Ge
orge Fox, William Booth, George Williams, C. Finney, D . L .
Moody, Hudson Taylor, William Carey, A . Judson, Sad
hou Sundar Sigh, Dr. P. De Benit, Rees Havell33 ve Opus
Dei gibi 'Sekler/ Laik' rgtler bir yana, yzlerce papaz,
papa ve azizle son bulur. Aziz Ignatius Loyola' nn (.
1 556) bir spanyol askeri olduunu ve Cizvit tarika tn
kurduunu belirtelim. Laik-sekler 'kutsayclar' ve Evan
jelistler hep vardr ve halen de vardrlar. Sekler unsurla
rn kutsal'a (a lanna- . ) katkla r olmasayd, Hristiyanl
n Ekmenik** perspektifleri ve misyonlar kerdi.34 G
nmzde Ka tolik Kilisesi' nin ift ynl Btnsel Gre
vi'nin (Misyon) Hristiyan olmaya n halkla rn ncil' e kaza
nlmas ile bir zamanlar Hristiya nlatrlm ama gn
mzde yeniden Paganlam olan Avrupa' nn bu, 'soy
suzlamadan' kurtarlmas iin yeniden ncil'e dndrl
mesi faaliyetleriyle zdeletirilmi olmas rastlan t deil
dir.

Ortaa 'n laiklerden kaynaklanan ender aydnlk noktalan ( n . ) .


.. Ekri meik: Evrensel anlama gelen Katolik kavram ndan fa rkl olarak, Hris
tiya n l a rn Evrenselli i demektir. Hri stiyanlarn yaadklar her yer anlam
na da gelir (y. n . ) .
kinci Blm
. . . .

ISA: "T ANRI - B IZIMLE" MI?


SA: "T ANRI B Z MLE" M ?

"Sana syleyen ben, oym".


sa-Yuhanna, 4:26

2.1. sa'nn ne Srd D sal, Sekler ddialar

yi ama, dsa l, Sekler idd ia ne demektir? William A.


Christian, Doctrines of Religious Com m u n ities 'de ( A Ph ilosop
h ical Study) 'Sekler idd iann, baarnn herhangi bir din
sel cemaatin ayrt edici sta nda rtlarna gre lmlenmed i
i bir soruturma srasnda gndeme gelen bir iddia 1 ol
duunu gzlemlemitir. Dsa l id d ia konusundaysa , 'her
hangi bir dinsel cemaatin ayrt ed ici retilerine dayan
mayan, yabanc bir iddia, bu durumda Sekler, dsal bir
iddia saylr'2 demekteyd i.
Bunun sonucu olara k, burada ve bu kitap boyunca 'se
kler idd ia' deyimini yle yorumluyoru m: Sekler bir id
dia, doas itiba riyle dsal olup, herhangi bir verili dine gre
kendini rgtlem i bir Cemaatin 'Ruha n i Ynetim inin ' dogma
tiklem i vehelerini ortadan kaldrmak amacyla kon ulm u bi
reysel erh (-ler)dir.
Bu tanma uygun olarak, sa'nn sra d tarzd a seilip
yeniden dzenlenmi (4x6) ba lk halinde grupla nd rla n
yaba nc Sekler iddialar aa da srala nmtr. Bu rnek
ler bir nceki kesimde ( 1 .4) betimlend ii ekliyle sa'y
kavra msallatran gstergeler olara k su nulmaktad rl a r .
Saylar ok daha fazla olmakla birlikte, b u seme id d ia la r

43
..: sa

Yahudi Cemaa ti' nin ayrt edici standartlarna gre kabul


edilmesi mmkn olmayan 'dsal erh' ve 'yollar' dan ba
zlardr.

I. sa'nn kulland yntem'e dair

a) sa dedi: Yol ve hakikat ve haya t benim; ben vasta


olmadka Baba'ya kimse gelmez. (Yuhanna, 1 4:6)
b) Isa ded i : Siz beni semediniz, ben sizi setim . (Yu
hanna, 1 5: 1 6)
c) Filipus dedi: Ya Rab, Baba'y bize gster ve bize o
yeter. sa ona dedi: Bu kadar zaman sizin ile berabe
rim de beni tanmadn m ey Filipus? Beni grm
olan Baba'y grm olur; sen nasl Baba'y bize gs
ter diyorsun? ma n etmiyor musun ki, ben Baba'da
ym, Baba da bendedir? (Yuhanna, 1 4:8- 1 0)
d) Isa cevap verip ona dedi: Kim beni severse szm
tutar. (Yuhanna, 1 4:23)
e) sa d ed i : nk dnyaya hkmetneye gelmedim,
a ma dnyay kurtarmaya geldim. (Yuhanna, 1 2:47)
f) sa dedi: Allah'tan olan, Allah' n szlerini dinler;
onun iin siz dinlemiyorsunuz, nk Allah'tan de
ilsiniz.

Yahudiler ceva p verip ona dediler: Sen Samiriyelisin ve


sende cin var, dediimiz doru deil mi?
sa cevap verd i: Bende cin yoktur; faka t Baba' na hr
met ederim ve siz beni tahkir ed iyorsunuz . Fakat ben ken
di izzetimi aramyorum; arayan ve hkmeden biri vardr.
Dorusu ve dorusu size derim: Eer bir kimse benim s
zm tutarsa ebediyen lm grmeyecektir.
Yahud iler ona dediler: imdi bildik ki send e cin vardr;
I h rahim ld, peygamberler de ve sen : Eer bir kimse be-
Ayt Altndal 1 '

nim sz m tutarsa, ebediyen lm ta tmayacaktr, d i


yorsun . Yoksa sen babamz brahim'den byk ms n? O
ld; peygamberler de ldler; sen kendini kim sayyor
sun?
sa cevap verdi: Eer ben kendimi taziz edersem, be
nim izzetim hitir; beni taziz eden Babam' dr; siz O Al
lah' mzdr dersiniz ve onu bilmezsiniz; fa ka t ben onu. bi
lirim ve szn tutarm. Baba nz brahim benim gnm
grecei iin mesrur oldP; grd ve sevindi.
Bunun iin Yahudiler ona dediler: Henz elli yanda
deilsin, brahim' i de grd n m?
sa onlara ded i: Dorusu ve dorusu size derim; bra
him olmadan nce ben varm .
O zaman zerine a tmak iin talar kaldrdla r, faka t sa
gizlendi ve mabetten kt. (Yuhanna, 8:47-59)

II. Uygulad yetkeye dair

a) sa bu eyleri syledi ve gzlerini ge kaldrp de


d i : Ey Baba, saa t geldi; Olunu taziz eyle ki, Oul se
ni taziz etsin; nitekim ona btn beer zerine haki
miyet verdin, ta ki, ona verdiin kimselerin hepsine
ebedi hayat versin . Ebedi haya t da u ki, seni, yalnz
gerek Allah' ve gnderdiin sa Mesih'i bilsinler.
Yapmak zere bana verdiin ii baarp seni yer
zerinde taziz ettim. Ve ey Baba, d nya olmadan
nce senin nezdinde bende olan izzetle beni nezd i n
d e taziz eyle (Yuhanna, 1 7: 1 -5) .
b) sa dedi: Ey adil Baba, dnya seni bilmedi, bln isl'
seni bildim; bunlar da beni sen gnderd i i n i bi l d i
ler. Bana olan sevgin onlarda olsun, ben de o n l a rd . n
olaym diye senin ismini onlara bildirdim ve bi l d i n
ceim (Yuhanna, 1 7:25-26) .
!h sa

c) Isa ona ded i : Kynet ve hayat benim; bana iman


eden lm olsa da, yaar; ve kim yaar ve bana
iman ederse, ebediyen lmez (Yu hanna, 1 1 :25-26).
d) sa dedi: Bunun iin Baba beni sever; nk ben ca
nm veririm, ta ki, onu tekrar alaym . Onu benden
kimse almaz; fakat onu kend iliimden veririm. Onu
vermeye kudretim var; ve onu yine almaya kudre
tim vardr (Yu hanna, 1 0 : 1 7-18).
e) Fakat sa onlara cevap verdi : Babam imdiye kadar
ilemektedir; ben de iliyorum, imdi bundan dolay
Yahudiler onu ldrmeye daha ziyade alyorlar
d, nk yalnz Sebt gnn bozmakla kalmad, fa
kat Allah kendi Babas idiini syleyerek kendisini
Allah'a msavi kld (Yuhanna, 5 : 1 7- 1 8) .
f) Onlarn imann grerek sa : E y adam, gnahlarn
sana baland, ded i . Yazclar ve Ferisiler: Kfr
syleyen bu adam kimdir? Allah' tan baka kim g
nahlar balayabilir, diye dnmeye baladlar
(sa Ferisilere: ) Fakat nsanolu ' nun yeryznde
gnahlar balamaya yetkili olduu nu bilesiniz
(Luka, 5:20-24).

l l l. retilerine dair

a) sa dedi: Ve size d iyoru m : Kim beni insanlarn


nnde ikrar ederse, nsanolu da onu Allah'n me
lekleri nnde ikrar edecektir ( Luka, 1 2:8).
b) sa ded i : Dnyaya selamet getirmeye m i geldim sa
nyorsunuz? Size derim ki: Hayr! Fakat daha do
rusu ayrlk getirmeye geldim; nk bundan son
ra bir evde be kii olacak, ikiye, ikisi e kar
ayrlacaklar. Baba oula kar, oul babaya kar;
ana kza kar, kz anasna kar; kaynana geline
Aytun Altndal 1 7

kar, gelin kaynanasna kar olacaklar (Luka,


1 2 : 5 1 -53) .
c) Kyamet yoktur d iyen Sadukiler o gn sa'ya geli p
b i r soru sordular. Fakat s a cevap verip onlara de
di: Siz kitaplar ve Allah' n kudretini bilmediiniz
den saptryorsunuz; zira kya mette onlar ne evle
nirler ne de kocaya verilirler, a ncak gkte olan m e
lekler gibid irler. Fakat llerden kyam hakknda
Allah ta rafndan size: 'Ben brahim'in Allah' , s
hak'n Allah' ve Yakub' u n Allah' ym' diye syle
nen sz okumadnz m? Allah llerin Allah' d e
il, ancak yaayanlarn Allah' dr. Ve halk bunu ii
tince, onun retiine ok atlar (Matta, 22:23-33 ) .
d ) sa onlara dedi: Dorusu size derim; Vergi mlte
zimleri ve fahieler Allah'n melekutuna sizden n
ce giriyorlar (Ma tta, 21 :31 ) .
e ) sa dedi: Bundan dolay size d erim, Allah'n mele
kutu sizden alnacak ve onun meyvelerini yetitire
cek bir millete verilecektir (Matta, 21 :43) .
f) O zaman sa halka ve akirtlerine syleyip dedi: Ya
zclar ve Ferisiler Musa' nn krssnde oturu rlar;
bundan dolay size syledikleri btn eyleri yapn
ve tutun; fakat onlarn ilerine gre yapmayn; n
k sylerler ve yapmazlar . . . Bunun iin ite, size
peygamberler, hikmetli adamlar ve yazclar gnde
riyoru m (Matta 23: 1 -3, 34) .

IV. Kuaa (Nesil) dair:

a) sa dedi ki: Ki salih olan Habil'in kanndan, mabetle


mezbah arasnda ldrdnz Barahiya olu Ze
keriya'nn kanna kadar, yeryznde dklen her
salih kan, zerinize gelsin. Dorusu size derim: B-
4H U lsa

tn bu eyler bu neslin zerine gelecektir (Matta,


23:35-36).
b) O vakit sa onlara : yle ise Kayser' in eylerini Kay
ser' e ve Allah' n eylerini Allah'a deyin, dedi. Ve
bunu iittikleri zaman, atlar ve sa'y brakp gitti
ler (Matta, 22: 2 1 ) .
c) sa onlara dedi: Yreklerinizin katlndan tr
karlarnz boamanza Musa msaade etti; fakat
balangta byle olmamtr. Ve ben size derim: Ki
mi zinadan tr olmayp karsn boar ve bakas
ile evlenirse zina eder (Matta, 1 9 :8-9).
d) sa dedi: Dorusu size derim; btn bu eyler yeri
ne gelinceye kada r, bu nesil gemeyecektir. Gk ve
yer geecek; fakat benim szlerim gemeyecektir
(Luka, 21 :32-33) .
e) V e onlara d e d i : nsa n Sebt gn iin deil, Sebt g
n insan iin oldu . Bylece nsanolu Sebt gnnn
de rabbidir (Markos, 2:27-28) .
f) V e onlara ded i: Btn dnyaya gidin ncil' i* b tn
hilkate vazedin. man edip va ftiz oluna n kurtula
caktr; fakat iman etmeyen ma hkum olacaktr . . . Zi
ra bize kar olmayan bizim tarafmzdandr (Mar
kos, 1 6 : 1 5, 9 :40) .

2.2. Gnahn Organik Siyasas

Tabii Sekler iddialarda bulunmak kiiyi bir anda Se


kler ya da Seklerist yapmaz3 Tpk baz insan grupla
rnca mutlak ve tek reti ya da kutsal saylan yazlardan
ka rsanan man' savunmann kiiyi bir anda 'ilahi' ya da
kutlu klamayaca gibi. Bunun yetkin bir rnei, Aziz

'Ine il', iyi haber, mjde anlamna gelmektedir (.n.).


Aytun Altndal

Arnbrose' dur. Latin Hristiyanl'nn en nemli drt Din


Doktorundan biriyd i, Arnbrose. Hristiyanl sara n ve
Heretik saylan Arianzn'i n zorlu gnlerinde Arnbrose
Hristiya n deil, Pagan bir vali olmasna karn alelacele
piskopos yaplmt. Kend i iradesine karn greve arl
mt ve vaftiz olmas iin de kend isine yalvarrnlard .
Arnbrose, Kilise'de piskoposlua a tanan Seklerlerin ne
ilki ne de sonuncusud u r. Bir baka temsilci, ada kano
nistleri tarafndan geleneksel olarak bra him Peygamber' e
edeerde bulunan ve Milita n Kilise'nin Ta nrs saylan
A vignonlu Pa pa VI. Clernent' dr. Bu pa pa da ilahiyat ve
tarihilerce 'savurgan bir Sekler prens gibi yaayan'4 tm
papalarn en hrnanisti a ddedilird i . VI. Clernent, Kilise
'deki yaptrrnla rn dorudan Tanr'yla dengelemi ve 'in
media' (a raya ) sa'y yerletirmitir. Kiliseye ilikin konu
larda Tanr kadar gl saylmasna karn ad Azizler Ki
tab'na alnmamtr. Musevilerin kovuturulrnas srasn
da ilenen sulara ilikin olarak kayrrnacl ve ifte stan
dartllyla tannmtr. Museviler 1 3481 49' da S trasburg
ve ba ka yerlerde tm Hristiya n dnyasn yok etmek
amacyla Ka ra Veba salgn balatmak ve Mslma n Sul
tanlara casusluk yapmakla sulanrnla rd.5
Sekler iddialarda bulunmak kiinin fikir ve dnce
lerini bir anda Seklerletirebilir ya da Seklerletirrneye
bilir, ne ki, gereklerne srecinde bylesi iddialar ileri
srenlere Sekler konum kazandrrnada yard mc olduu,
aktr.
sa konumu itibariyle Sekler (dnyevi) id i; yani hibir
mezhep, tarikat ya da kltn yesi deildi. Eitim grm
bir insand, ama 'ya r-gizli' bir Musevi Ta rikat'na men
sup deildi. Musevilik'in isel, gizli retisi kend isine
retilrni deildi. Bu nedenle de Dsa l'd. Ka ranlk bir Es
sene Cernaa ti'ne ye olduu yolundaki idd ialarn i se ka -
() Sli

nt yoktur. (Bu cernaatin mensubu olsa dahi, Esseneler


toplumd sayld ndan, bu onun konumunda bir dei
iklik yara trnayacakt.) sa bu dnyada (saeculum) yaa
rnt (ya da inanca gre yaamak iin gnderilmiti ) . Tan
r -ya da Tanr'nn olu- olarak sa'nn yeryzndeki im
ge ve konumu tmyle Sekler (d nyevi) idi .
Sekler konumunda sa drtl b i r deiim balatrn t.
lkin 'Tek Ulusun Tek Ta nrs' nn yetkesini (otorites in i)
adern-i rnerkeziletirrni ve ulusu, rk, stats ya da k
keni ne olursa olsun, her bireye lrnden sonra dirilrne
vaat ederek, bu Yce G'e katlma olana sala rnt.
kinci olarak, vaadin doasn deiiklie uratmt. bra
him Peygarnber'e zgr kadn Sara'dan bir oul vaat
edilmiti. Ku tsal olan, akit(-ler) deil, bu va adin kend isiy
d i . Gerekte, Yahudiler bu vaa tten dolay Tanrla r tarafn
dan seilip kutsanrnla rd. Havari Pavlus'un hakl olarak
belirttii gibi, Ya hudiler kle kadn Hacer'in olu sma
il'in deil, zgr ka dnn olu ola n shak'n soyundan gel
rn ekteydiler. (Haceriler muhtemelen sla m'n nc leri ola
rak 7. yzylda bir kez daha su yzne krnla rdr.)& Do
laysyla, Benzerlik Yasas'na gre srail'in Tanrs gibi sa
da misyonu srasnda kutsal bir vaatte bulunmutu . Bir
u lusa bir Yurt yerine, sa 'arlan' (-lar)a 'bireysel d i ri
li/ kyarn' vaat etrnekteydi.
sa'nn gndeme getirdii nc d eiiklik, srail
Tanrs'nn Ruh olarak trnelletirilrnesiyd i . Bylelikle
Ta nr' nn Ruhu bizza t Tanr'yla zdeletirilrni oluyor
d u . Ve bu zd elii (identifica tion) mantksa l sonucuna
ka dar gtrecek drdnc deiiklii oluturmu ve bu
Ruh' daki (Tanr) selarneti bireyde tekilletirrniti.
Seklerlerle din grevlileri / papazlar (regulars: Niza
rniler) arasndaki d in-ii ilikiler Kilise tarihi boyunca s
rekli bir eliki ve gerilim kayna olagelmitir. H risti-
Aytm Alt ndal 51

yanlk' ta greli yeni unsurlar saylan nizarnHer ta rihsd


olara k l Babala r'ndan ve zellikle de Karanisli Aziz
Antony'den (Msr) esinlenmilerd i. Seklerler ise Tarika t
mensubiyetine daha az ilgi gstermekle, Kilise' deki Ko
n umcular (Positionist) saylabilirler. Onlar iin genelde
Kilise ve onun srekliliinin ncelii vardr. Niza miler
Misyon kavramn (Btnsel Grev) savunmaya daha yat
kndlar. Nizamiler arasnda en balayc olan Cizvitlerdi
ve halen de yledir; en nlenmi seklerlerse Apellant
lar' d ( 1 7. yzyl ngiltere' si) . 7
1 990'larda Opus Dei, Roma Katolik Kilisesi' nde sekler
konumu temsil etmektedir. Seklerler geleneksel olarak
p iskoposlar (papalar) eletirmede daha gnll da vra
nrken, Nizarn Her sk Papac ve her zaman mutlaka ahs
olarak Papa'nm olmasa bile, Papaln ateli savunucu la
rdr.
Fleuryli Aziz Abbo'ya gre, 'Seklerin konumu iyi, pa
paznki daha iyi, ama keiinki en iyisidir' .8 Ama Oornini
ken keii Hugo von Flavingny'ye (. 1 1 53) gre, liste bi
raz daha uzundur: 'Petrus, Pavlus, Havariler, Mnzeviler,
Keiler, Piskoposla r, Seklerler ve Kad nlar'9 Aziz Abbo
(d. 945) Oorniniken Tarika t' nn reformcusu ve Cluny pra
tii diye tannan yeni bir uygulamay gndeme getiren ki
iydi. Keilerin savunucusu olmasna karn Kilise' dt
birlikte reform yapmaya alt keiler tarafndan va h
ice ldrlmt ( 1 004) . Aziz Abbo dneminin en by k
alimlerinden biriydi ve Sek ler konularda Fransa K r.
l'yla Papa ara snda araclk yapard. Genel anlamd. S
k lerler, Kilise iinde kurumsa llamalarndan bu y . n. ,
ina t doktrinerler olan Niza rnlerden ok daha l i lwr. l w

hogrlydler. Sekler iin esas olan Katol ik fo..: i l i .


si'nin manevi bamszlyd; Pa paln dnyt v i ,
menlii ikincil, kimi zaman da nc! nem ta y c rd
isa

Paganlar iin ise merkezdeki fikir, kahramanlamaya


gre biimlendirilmi nsanlk idi. Paganlar kahraman
merkezcilik a nlamnda hmanist idiler. srail Tanrs' nn
d a belirttii gibi Pagan tanrlar kadim kahramanlar, yani
insanlard. Gentileler (Helenist kkenliler) iin merkezde
ki fikir, Ruhlarnn koruduu Kent'ti. Kent / Polis yaarn
Ruhlarca ynlendirilrnekteydi. Museviler iinse merkez
deki tema, toprak vaadinde bulunan Tanr'yd; nsan ve
Polis' i daha az nemliyd i. sa' nn kehanetine gre her k
esi ruhlarla dolu olan kentin Norninal insan Tek Tan
r' nn Krall'na ulaabilmek iin lrnden kurtarlacak
yeni domu birey haline gelmiti. Vaat fikri Musevi
lerden karsanrnt, otoritenin adern-i merkeziletirilme
si fikri pagan kkenliyd i ve Ruh' un Tanr'yla zdeleti
rilrnesi fikri de dsal biimiyle Helenistik, isel / Batni
olarak da Zerdt' eydi.
Siyaset hi kukusuz Sekler bir olgudur ve sivil kltr
alanna dahildir. Siyaset hibir zaman per se (tpatp) din
deild ir, olamaz da. Ancak Durham Piskoposu David Jen
kins' in hakl olara k belirttii gibi 'Siyaset dinden, Hristi
yanlk'tan ayrlarnaz' .10 Gerekten de bu sekler u nsuru
dinden soyutlarnak mmkn deildir. Siyaset rg tl d i
nin kurucularndan biri ve sine qua non'udur. * Musa bir
Ulus-ve-Yasa-Yapc saylan siyasal bir kiilikti, yalnzca
Tanr'yla birlikte yryen bir bra ni deildi . Hristiyanlk
dndaki her retiyi ve d ini Tanr'nn nayeti' nden dta
layan reti sa' nn Tanr-bizimle' olduunu vazeder. Bu
nermenin kendisi siyasetin bir grnmdr; doktriner
'Tanr-bizimle' nermesi Hristiyan geleneine deil, Ya
hudi kehanetler veresesine, zellikle de saiah Peygam
ber' e aittir. Kendisi de bu anlaya kar mcadele eden

(L: t . ) Olmazsa olmaz ( n . ) .


Aytun Altndal

bir Yahud i olmasna ramen sa hibir zaman Tanr-bi


zimle' dememitir. Kukusuz sa, kendi erevesinde bi
reyciydi. Bireyci seenei savunuyordu. sa' nn retisi
nin erim ve kapsam 'Tanr 'nn Selametine Bana man Arac
lyla Ulaacaksnz' d. 'Bize ve biz' ad ilan sa' nn ska
kulland nitelikler d eild iler. Tanr-bizimle' d emek ve
'biz'i 'ben' de tekilletirmek birbirine taban tabana zt iddi
a lardr. Topadayacak olursak, Musevice kulla nmyla
Tanr-bizimle' (branice Immanuel, bakireden doacak o
cua verilecek ad) 'imdeki / Bendeki Tanr' zdeletir
mesini dtalar. Museviler iin Tanr-bizimle' nermesi
kukusuz 'Aramzda ki Tanr' anlamna gelmektedir. Tek
nsandaki Tanr' deil. 'imdeki / Bendeki (nsan) Ruh' s
rail' in kskan Tanrs tarafndan kabul ed ilebilir bir duy
guydu ve kentlerde, 'ruhlarn a rasnda' yaayan Gentile
lerin de bildikleri bir d eyiti. Bir ideoloji olarak Kataliklik
Tanr-bizimle' kavramn Eski Ahit'ten devrald ve onu
sevi ncillerle kartrara k kendi amalarna uygun bir
dogma haline getirdi. Bylesi bir eylem, gerekte bir a
rtma ve siyasal-kltrel anmadr ve ulvi amalara y
nelik kutsiyetle hibir ilikisi yoktur.
David Jenkins bir d e unla r yazmtr: 'lkin Hristi
yanlk bu-dnyayla ilgili bir d in deildir. te-dnyayla il
gili d i nler a rasnda en bu-dnyaya-degin oland r/ 1
sa' nn retileri daha yakndan incelend iinde, en bu
dnyayla ilgililiin karakteristik gereklii gerekten de
ortaya kar. Alan W. Watts'n bir yazsnda belirttii gibi,
Resmi Hristiyan retisi iddetle knad Seklerlik ol
gusunun ve ii bo rlativizmin bizatihi nedenid ir. 12
Gerekten d e birer 'izm' olarak siyasal partilerin siya
sal kaldrac saylan Seklerizm, Roma Kilisesi' nin rgt
led ii resmi Hristiyanlk' tan kaynaklanr. Ancak hem Sc
k ler, yani dnyevi olma hali, hem de Seklerlik, ya n i d i-
sa

ne ak olma hali, resmi Devlet-destekli Seklerizmi nce


ler. Resmi biimlenii iindeki Seklerizm sivil deil, kon
vansiyonel siyasal rgtlenmenin radikallemesinin bir
u nsurudur, o kadar.
Isa, Cemaatine yabanclam bir Yahudi, bir aydn ve
bir nderdi. Siyaset alannda bilinli ve kararl bir zerklik
iydi (otonomist). Bu tabii onu hibir biimde devrimci
yapmaz fa ka t bir radikal reformcu ola rak ortaya koya r. sa
o ylla rdaki mevcut siyasal rg tlerden hibirine mensup
deildi. Pragma tik ya da demokratik bir siyasete ball
olmayan kendi gelitirdii bir eit organik siyaseti savun
maktayd. Ve kesin olarak ideolojik siyasann uzandayd.
'Gnah ve Sonsuz Hayat' gibi asli kavramla r sa' nn or
ganik siyasasnda nemli bir rol oyna maktaydlar. sa' nn
retisinde bu dnyadaki gnahn kkeni, ikna edici bir
biimde sadece kt davranlara balanmt. sa'nn
esas olarak eletirdii yaygn ve gnaha neden olan cema
at-ii sorunla rd. Hibir ekilde, rejimin Sekler kimliini
deitirmek niyetinde deildi. Tersine, sistemi birok
alanda destekliyordu. Haram olanla Sekler ola n birbi
rinden ayryordu (rnein bkz. Ma tta 5-6-7). sa'nn yoru
munda Seklerlik, kendisine imann balca rol oynad
ve Yasa-kurban Musevi' nin kurtulua ulaabilecei ilahi
bir snak olarak bir nc olan haline gelmiti. sa in
sanln bu 'dnyall'n deil, 'ten'in gnahlarn sula
maktayd (Matta, 6:32) . Yoksa , kendisi gereksizleecek, bir
non seq uitor* haline gelecekti. sa'nn dnce sisteminde,
insanln bu-dnyall kend isi a raclyla Tanr'nn
Sevgi ve nayeti' ne eriebilmenin zorunlu bir evresiydi.
yle ki, eer bu-dnyall suretiyle insan mevcut olma
sa, gnah da olmayacakt; dolaysyla Tanr'nn onlar se-

non seqitor: Dta kalmas gereken, gereklilii kabul edilmeyen.


Aytm Altndal 55

lamete eritirrnek iin bir ve tek Olu'nu onla rn a rasna


gndermesine gerek de kalmayacakt.
sa sekler dzenin bu-dnyalln anla tma k h u su
sunda hibir frsa t harca mamt. Tek rnek yeterl i ol u r
sanrm. sa' nn ne srd tipik bir bu-dnya idd ias
sa' nn akirtlerini retisini yayma k zere kentlere gn
d ermeden nce verdii, Luka 22:36'da aktarlan u tte
ifadesini bulmaktad r: "Fakat imdi kesesi olan onu alsn
ve torbas olan da alsn; ve olmayan esvabn satsn, ve k
l sa tn alsn."
Bence organik siyaset pa ra ile b tn a rasndaki cema
at-ii ilikilerle biimlenen siyasetin tarzd r. Orga nik si
yaset pa rti siyaseti deil, genelde kutsal otorite (btn) ile
onun altndaki bireysel Ruh'un (pa ra ) ilevsel ve rg tsel
zerkliini ngren zerk ve entelekt el hareketlerin ta
mamdr. Bu entelektel akmn iinde orga nik siyaset y
le grnse bile 'ykc' deil, 'hogrl' dr.
Konva nsiyonel (mevcu t, yerleik) siyasal rg tlenme
nin a ksine, orga nik siyaset rasyonel aklamalara gereksi
nim d uymaz. Dina mikleri pragma tik olmaktan ok, d uy
gusald. ada sorunlarn keskin elikilerini gzler n
ne serecek fikirler sunmayabilir. Orga nik siyaset mevcut
toplumsal ve bireysel sorunlar lkselletirebilir ya da
bunla ra duygusal zmler nerebilir. Aada aktarla n
nermeleriyle sa orga nik siyasetinin insanln dnyevi
ileriyle a ltn aka ortaya koymutur.
sa demiti ki: "Eer elin srmene sebep oluyorsa onu
kes; senin iin hayata ola k olarak girmek iki elin ola rak
cehenneme, snmez atee atlmaktan iyidir . . . Eer gz n
srmene sebep oluyorsa onu kar." (Markos 9:43-47)
sa kendisine 'yi Muallim' d iyen gen zengi nle y l e
konumutu : "Niin bana iyi diyorsun? Birden ba ka k i m
se iyi deildir, o da Allah' tr . . . Bir eyin eksik; g i t nen var-
56 O /sn

sa satp fakiriere ver, gkte hazinen olacaktr; ve gel be


nim a rdrnca yr ." (Markos, 1 0: 1 7-23) (Tabii bu zengin
gen adam kendisine syleneni yapamad. Markos onun
sahip olduu her eyi satamayacak kadar zengin olduu
nu syler. )
"Adama karsn boamak caiz mi?" sorusuyla kendini
snamaya gelen Ferisilere u yant vermiti:
"Musa size ne emretti? Onlar da dediler: Musa bo bir
kad yazmaya ve kadn boamaya msaade etmitir.
Fakat sa onlara dedi: Yreklerinizin katlndan dolay
size bu emri yazd. Fakat hilkatin balangcndan Allah
onlar erkek ve dii yaratt . . . yle ki onlar a rtk iki deil,
fakat bir bedendirler. imdi, Allah'n birletirdiini i nsan
ayrmasn." (Markos, 1 0: 2-9)
sa'nn ha varilerini atamas da organik siyasann bir r
neidir, nk Yahudiler arasnda daha nce bylesi bir
'grev' yoktu ve gerekli de deildi. Kendi cemaatini r
gtleyip kendi retisini yaygnlatrabilmek iin bylesi
bir kurumu ngrm deillerdi. Dolaysyla Museviler
asndan Havarilik insan-yaps bir kurumdu ve bu ne
denle de geiciydi. Havarilik Tanr-yaps deildi, nk
Tanr Museviler a rasnda n Harun soyunu rahipler, Levili
leri de hizmetkarlar olarak tescil etmiti. Bunu uzun za
man nce gerekletirmiti. Havarilin kendisi, sa' nn
retilerinin Sekler siyasal ynn temsil eder. sa zo
runlu olarak doas itibariyle dsal olan bir erh ve bir yo
rum yaratm ve bunu Musevi cemaatindeki a llagelmi
peygamberce yneticiliin dogma tize olmu kalplarn
krmak zere ne srmt .
sa'nn havari yapt on iki akirdi unlard: '(Petrus
adn verdii) Simun ve kardei Andreas, Yakub ve Yu
hanna, Filipus ve Bartolomeus, Ma tta ve Tomas, Aife
us'u n olu Yakub ve Gayur denilen Simun, Yakub' u n o-
Aytun Altndal 57

l u Yahuda v e hain o l a n Yahuda ska ryot' (Luka, 6: 1 4- 1 6) .


Bunlarn ou eitimsiz v e yoksul, bu dnyadan insanlar
idi. sa HavaTilerini kutsadktan sonra onla ra dedi ki: "Ne
mu tlu size, fakirler; nk Allah'n melekutu sizindir . . .
Fakat vay size, ey zenginler! nk siz tesellinizi alms
nz . " (Luka, 7:20-24) sa ' nn dnceleri, kutsamalar ve
vaatleri ou zaman insanl bu dnyadaki kou llar dik
ka te alnarak balayp te-d nyadaki (Tanr' nn Meleku
tu / Krall) dle doru uzanmaktayd.
sa' nn Pagan yzba yla konumas da organik siyase
tinin bir baka ynn vermektedir. sa ' ya gre yzba,
Sekler otorite altnda Yahudi-olmayan bir ynetici olma
sna karn, srailoullarnda n daha imanlyd. nk sa
kendisini izleyen kalabala yzbay gstererek yle
demiti : "Size diyorum; srail' den bile bu kadar byk
iman bulmadm." (Luka, 7:9)
sa ' n n Ferisi Nikodimus'la karlamas da 'bildii ko
nuda konuan' bir entelektelin konumuna iaret etmek
tedir. sa, Nikodimus'a demiti ki : "Dorusu ve dorusu
sana derim: Bildiimizi sylyoruz, grdmze aha
det ediyoruz; ve bizim ahadetimizi kabul etmiyorsunuz.
Eer size dnya ileri sylediim zaman iman etmezseniz,
gk ileri sylersem nasl iman edeceksiniz?" (Yuhanna,
3 : 1 0- 1 2) Kukusuz sa' nn yola kt ve konaklad du
rak insanln en 'bu dnyadan' ileriydi . Samantyal ka
dnla da yle olmutu. sa demiti ki : "Siz bilmediinize
tapnyorsunuz, biz bildiimize tapnyoruz; zira kurtulu
Yahudilerdendir . . . " (Yuhanna, 4:21 -22)
Ten'e ilikin 'gnahka rlk' sorunu sa' nn kua i i n
yeni bir olgu deildi. Bunlar Musa'nn O n Emri' nden b u
yana vardlar. Toplumsal yozlama d a yle. Eski Ah i l ki
tapla r ve Apokrifa'nn (ncil-D Ku tsal saylmaya n k i
taplar) merkezi temasn 'yo !am srailoullar', o n la r n
/sn

balarna gelen ktlkler ve onlarn dnyada neden ol


duklar ktlkler oluturur. sa tm bunlar biliyordu .
A ncak muallimler (haha mlar) gibi bunlar tekrar etmekle
yetinmedi, daha ileri giderek bu kt alkanlklan dei
tirmeye alt. Yasa ve Peygamberler'in (buyruklarn) ye
rine getirecek yerde deitirmeye kalkt iin, ister iste
mez (eriat' ta) Yasa'da bir bolu k yaratt . sa ne inansz
(cansz) ne de ilahi (seilmi) olan yeni bir boyutu, ancak
orga nik siyasetin terim ve kavramlan erevesinde tanm
la nabilecek bir yaam a lann vazediyordu. Bu nedenledir
ki sa'yla birlikte ilk kez nsa n Haklar Din ala nna da hil
oldu . Onunla birlikte Bireysellemi insann haklar, Ya
sa'nn (eriat) ngrd haklarla deil ama Ta nr' nn
haklanyla dengelendi.
sa kendi yaratt boluu, eklektik biimde kendi
elinde toplad z-otoriteyle yine kend i doldurdu. sa bu
giriimiyle nsan olarak Musevi' nin 'ha klar' n gvenceye
ve selamete aryordu . sa' yla birlikte Musevi ya amna
ilk kez Sekler, bu-dnyayla ilgili siyaset dahil oldu. Se
kler iktisat, Sekler siyaset ve Sekler kltr sa'nn or
ganik s i ya seti arac l y la kanallar bularak ve onun arac
lyla tek tanncla szdlar. Nasra l sa 'yla birlikte Mu
sevi Tek-Ta nncl, Sekler cismaniyet zerine temelle
nen ve ma nevi olanla taland rla n yeni bir dine dnme
ye balad. Siyaset bylelikle d inin ayrlmaz bir sabiti (de
er-.) haline geldi. Bir baka deyile, sa'yla birlikte bu
dnyadaki organik gnahn siyasas, 'te-dnya'daki se
lamet 'yolu ' nu belirleyen, onu oluturan e haline geldi.

2.3. Sira'n Olu sa'dan Nasral sa'ya

Isa (Jahveh Selamettir) Museviler iin bir bakma Sama


ri tyallara benziyordu, ama Gentile ya da Pagan gibi d e-
Aytun Altndal

ildi. retisinin kimi ilkeleri a nalitik felsefe ya da Roma


religio'sunun sta ndartla rna gre Paganca ya da Helenis
tik-Stoac olsalar dahi, onlarla bir tu tulma mt. rnein
Sebt gnne uymamak bir Gentile uygulamasyd ve 1 37
ylnda ( 1 75) Paga n (va li) Antiochus ta ra fndan konul
mutu. Ve Tanr' nnkilerin ya n sra Sezar'n 'haklarn'
kabul etmek de kesinlikle Sekler ve zde Pagan bir iddi
ayd ve Roma'daki Yasal ve Nizarn kavraya uygund u .
srael'in eski kita pla rndan I. v e Il. Makabe'de Yahudi
lerin kimi zaman kendi istekleri, kimi zaman da zorla akit
lerinden ayrlp Pagan ve Gentilelerin 'yollarna' dndk
leri a nla tlr, I. Makabe'de yle yazar: "O zamanlar (
1 75) srail lkesinde Yasa'ya hi kulak asmayan ve kavmi
mizin bir blmn kt biimde etkileyen bir grup hain
Yahudi ortaya kt . 'Gentilelerle uzlaalm' dediler, 'im
diye kadarki uzlamazlkla rmz bize dertten baka ey
getirmedi.' Bu teklif pek ok kiiye ekici geldi, ve ha tta
bazla r o kadar heyecanandlar ki ii kraln huzuruna
kp ondan Gentile ad etlerini benimseme izni almaya ka
dar vardrdlar. Yerua lim' de Grek sitelerindeki gibi bir
stadyum ina ettiler. Snnetlerini gizlemek iin a meliya t
oldular, kutsa l ahitten ayrld lar, Gentilelerle i yapmaya
baladlar ve daha birok kt i yaptlar." (Mak. 1 : 1 1 - 1 5)
Bunlar 'lkeye yabanc a detlerd i' (1. Mak. 1 :44), ama baz
Yahudiler bunla r uygulamaya balamla rd bile. Dahas,
Il. Makabe' de Yahud ilerin nasl 'Grek yaam ta rzn be
nimsemeye' zorlandkla r a nla tlr (Il. Mak. 6). Yahudi ler
iin bunlar, Tanr'nn kendilerini cezalandrrnasyd . "Bu
nun RAB'bin ha lkn imha etmek deil, cezalandrma k
iin ya ptn dn . " (ll. Mak. 6: 1 2) Gerekte bu tip d
neklikler Ta nr'nn Ya hud ilere bir uyars ve ltfuyd u . ( I I .
Mak. 6: 1 3) Musevi bunlara bakp asl yolundan saprnaya
cakt.
f() sa

sa'nn Centile ya da Pagan damgasn yerneyiinin ne


deni muiltemeldir ki etik ve ahlaki erhleriyle kend isin
den nceki sa'nn bilgelii arasnda oluturduu kout
luktur. Sira'n olu ve Ecclesiasticus kitabnn yazar nce
ki sa, selamet ve Tanr'nn dlenemez kud reti (Sir.
39 : 1 8); ikiyzlln kt sonular (Sir. 28:22); tvbe
(Sir. 40 ve 40: 1 8) ve Ya hudi yaamnda anlam ve yeri olan
hemen her ey hakknda fazla syla yazmt. Sonraki
sa' nn ncekinin bilgeliini kendi retoriine balaryla
uydurduu anlalma kta dr. ki sa'nn bilgelikleri arasn
daki benzerlikler ilk bakta son derece senkronik gzk
mektedir. Ne ki, sa Mesih'in benzerliklerden kendine z
g yeni bir sentaks (bileke) kurduu a nlalmaktadr. r
nein Yahud iliin kutsa l direi (Vaat, Peyga mber, Ke
hanet), sa'nn 'Yol'unda Musevi Yasas' nn kurumsalla
m yorumundan radika l olarak fa rkl ada bir yorum
edinmitir. Jahveh'nin tersine sa yeryznde toprak vaat
etmeyip Tanr' nn gkyzndeki Krall'nda sonsuz ya
am ya da lmden sonra yaam vaat etmitir. sa, iine
doduu kehaneti tekrarlama m ama, kendini kehanetle
zdeletirmitir. (Bir bakmdan insa n bilimleri ve ilikin
toplumbilimleri alannda belgelenmi ilk kurban, ilk insan
demektir sa .) sa, peygamberleri izlememi, ama onlar,
kendini izleyecekleri dzeylere indirmitir.
Ecclesiasticus Kitab'nn yazar sa' nn, ibadet anlay
(mantic) esas olarak Helenistik diyalektiin Eristik* biim
leriyle temellenmekteydi. Ve " . . . Her insan, tpk Adem gi
bi topraktan yaplmtr. Ancak Rab bilgelii iinde onlar
birbirinden fa rkl klp her birine farkl grevler ykledi . . .
yi ktnn zdd, hayat lmn zdd ve gnah Rab'be
adanmln zddd r. unu dn: Ey Yce her eyi ift

Eristik: Yzeyset grnty gerekten ayrmadan yaplan tartma tarz


(y.n.l.
Aytm Altndal hi

ola ra k yara tt, her ey tekinin tersidir" (Sir. 33: 1 0-1 1 ve

14-1 5) gibi nermeler sa Mesih tarafndan da kullanlm


lardr. Yeminler ve ka ra r verme konusunda iyi bilinen sa
vnda sa; "Ancak szmz: Evet, Evet; Hayr, Hayr ol
sun; bundan ziya desi erirdend ir" , (Ma tta 5:37) d iyord u .
Aristocu kyas- 'ka tegoriletirme' erken Musevi-Hristiyan
yaam ta rzna bylelikle da hil olmutur. 'Evet' ve 'Hayr'
sa iin ztlard, ancak Baba'nn Ltuf ve nayeti'yle birle
milerd i. Sira' da yazld ve mesel ve vaazlarnda sa ta
rafnda n da ortaya konulduu gibi, "Kimse eylerin ne
den yle olduklarn mera k etmemeli, ya ratlan her eyin
bir amac vardr." (Sir. 39:2 1 ) sa da Sira'n olu sa gibi
bu dsturla hareket etmiti .
eria t' ta (Yasa ) bu a nlayla yapla n metodolojik yakla
m Museviler iin yeni deildi. Msr Musevilii Helenis
tk ibadet anlayn Yahudi Tevrat'yla (yol, reti, yn;
Yasa olarak da evrilir) kaynatrmak iin bu ynde kimi
admlar a tmt. sa iin Tekvin' deki temel ama, imand .
Ve bunu kazanmann tek lt de vazettii imana kesin
bir evet ya da hayr' la yant verebilmekti. nk Evet ya
da Hayr diyen dil, Baba'nn yara tt ayn kiiye aitti .
Ancak sa' nn entelektel konumuyla I. Makabeler'de
sz edilen 'hain Ya hudiler' inki arasnda esa s benzerlik,
sa' nn Kilisesi'ni Kaya * zerine ina etmeye karar verme
siyle balar. sa' nn ina etmeyi tasarlad kilise, ncelik
le konumu nedeniyle Yahudi Tapna 'nn inkaryd. lk
Hristiya nlarn ev-kiliseleri kukusuz sra il'in Tanrs'nn
ikametten holanabilecei kutsal yerler deildiler. te
ya ndan Musevi inan sisteminde Tapnan yara tcs biz
zat Ta nr'yd . Kilise' nin iareti (Kaya) Tanr' nn-gnderdi
i-Mesih ve 'insan-suretinde-yara tlm' Tanr' nn bir ve

Kaya : Rock. Hristiyanlkta iman demektir. Pier/ Petro / Petru s / Peter, Kaya=
iman demektir (y.n.).
f2 lsa

tek Olu olan sa'ya imand . lk Hristiyanlarn kurdukla


r bu ev-kiliseler Yahudilerin gznde Gentile stadyumla
r ya da pagan gymnasiumlar' ndan daha deerli deiller
di.
s a sonunda hunhar b i r biimde ldrld. Ancak Mu
sevi Haggadah'snda (folklor) RAB Tanr bile kendini bir
kez ok gl bir rakip karsnda gsz hissetmiti . Mu
sevi kadn Peygamber Deborah'm arksnda dedii gibi:
"RAB BN melei dedi: Meroz' a lanet ed in, Onun halkna
ar lanetle lanet edin, nk RABBN yardmna, yiitle
re kar RABBN yard mna gelmediler" (Hakimler, 5:23) .
inanca gre Tanr (Rab) kabul edilen sa da gl Ya
llar Meclisi Sanhedrin karsnda kend ini bir kez gsz
hissetti. Ve sa' nn yard mna da kimse gelmedi a ma Se
kler Hane' nin en gl temsilcisi Pilatus onun yannda
sa f tuttu !
Incil yazar Yuhanna'nn Musevilerin azna yerletir
dii szlerden anlald kadaryla o gne dek hi kimse
Isa kadar cesaretle ve duyulmadk szlerle konumant
(Yuhanna, 7:46) .

2.4. Yasa nsanlar indir

sa kukusuz bireye Yasa ve kurumlardan daha fazla


stnlk ve ncelik tanyordu . Musevilerin ne srd
ve sulad zere bir Sebt-bozucusu deildi. srail Tanr
s' nn kutsal gn Sebt'i ilga etmi deildi, yalnzca onu
bireysellemi insana tabi klmt. Onun yapt, son ta h
lilde John Dewey' in Reconstructions in Philosophy'de ak
lad sisteme benzemektedir. "Toplumsal dzenlemele
rin, yasa ve kurumlarn insan iin olduu dorudur, insan
bunla r iin deildir; bunlar insanlarn refah ve ilerlemesi-
Aytm Altndal hi

nin a ra ve gerelerid irler. Ancak bireylee iin bir eyler


-hatta mutluluk- elde etmenin arala r d eild irler. Bunlar
bireyleri yaratma n n a ralardrlar." Ve bireysellik "inisi
yatif, yaratclk, eitlilik, inan ve d avran tarzn seme
de sorumluluk alabilme" a nlamna gelmektedir. "Bunlar
yetenek d eil, baardr. Ve birer baar olarak mutlak d e
il, kullanmlarna bamld rlar. Ve bu kullanm, evrey
le birlikte deikenlik gsterir.13
Oysa Museviler 'ahit iin' yaratldklarna inanyorlar
d ; nk Yeremya'nn syled ii gibi Rab Yasas'n onla
rn yreklerine yazmt (Yeremya, 31 :33-34), d olaysyla
ahdin kendileri iin yapldn kabul etmiyorlard . n
k Tanr ilkin Kendisi' yle Nuh arasnda bir ahit yapmt.
A rd ndan Kendisi'yle brahim Peygamber a rasnda bir
ahit oluturmutu . Tanr d emiti ki : "Ve sana ve senden
sonra zrriyetine Allah olmak iin seninle ve senden son
ra zrriyetin benim a ramda ahdimi, nesillerince ebedi ahit
olarak sabit klacam. " (Tekvin, 1 7:7- 1 0)
Besbelli ki ahdin yaratcs Tanr'yd, ama ahit brahim
tarafndan tutulmak zere yaplmt. Tanr brahim'e 'tu
tacanz' ahit bu, d emiti. brahim ahit iin 'yaratlm'
deildi. yle olsayd, Tanr'nn bir ahit oluturmasna ge
rek kalmazd . Yoksa Tanr neden sadece kendi tutaca bir
ahit yapsn ki? Ahit Tanr ile brahim a rasnda bir tanktan
ibaretti (ya da Tekvin 31 :44'te betimlendii zere Laban
ve Yakub arasndaki tank gibi). brahim'in ahde gereksi
nimi vard, a ncak Tanr' nn tana gereksinimi yoktu .
Tanr Ahdi'yle insan iin bir tank oluturmutu -o ve ge
lecek kuaklar iin Bir ve Tek Tanr olduuna dair ta n k
lk bu ahitle mebde balanmt. nk 'bala ngta ' a h i t
yoktu, ya lnzca Tanr' nn Plan"' ve Tanr'nn emirllri Vil r-

Tann 'nn Plan: Hristiyan ilahiyatnda 'plan' Tanr'nn tasarml.r dnwl.. l r


(y.n .).
isa

d . i nsan Tanr'nn plan uya rnca yara tlmt, tank ola


rak ahdin maddeleri uyarnca deil.
Dolaysyla ahit kuruluu itibariyle aklaycyd ve
kapsayaca anlamnn alan deiime akt. Giriimini
gelitirebilmek iin sa'nn bu kapsayc alan deitirmesi
gerekiyordu. Bu nu Yahudilerin gndelik yaamna yeni
bir terminoloji sokara k gerekleird i . Eski Ahit' te pey
gamber ve mua llimlerin yapt gibi onlara oul olarak
seslenecek yerde, bunu tekillemi, bireysellemi 'sen'
adyla gerekletirdi. Alfred Ku en, ]e batira i mo n Eglise' de
bu sesieni tarznn ncillerde 200, Yeni Ahit'in geri kalan
blmlerindeyse SOO kez olmak zere toplam 700 kez kul
lanldn saptamtr. 14 Bireysellemi, tekil 'sen', 'O' ki,
ya da 'Ben . . . im' biimleri pek ok ilahiyatnn doru ola
rak gzlemledii gibi, Yeni Ahit' in Eski Ahit' ten farkl d
n tarzn sergileyen en belirgin kelimelerd ir.
'Yasa insan iindir' ile 'insan yasa iind ir' nermeleri
karsnda taknlacak tu tum sa Mesih'e na nacaklar ara
snda temel bir tercih sorunuyd u . nk sa, kiinin ken
dini zorlayarak 'Yasa'ya gre hakkaniyetli' davranmas
gerektii fikrini aka redded iyordu. sa'ya gre bu fikir,
Yahudiler arasnda bir yozlama ve sapma kaynayd . Bi
rey' in bu tr bir Dorulua zorlanmas, sa iin Ferisi ya
salclndan baka bir ey deildi ve dpedz ikiyzl
lkt.
sa bir ift yeni 'alan' vazetmiti: Kutsa l ve cisma ni ara
sndaki geleneksel (klasik deil) Yahudi ayrm sa'nn yo
rumunda beklenmedik bir yansma bulmutu . Bireye n
celik vermekle sa, Yahudi'yi Seilmi-nsan-Olma k zel
l iinden kopartm ve onu sra il Hanesi'nden ayrmtr.
Yahudi bu ekilde Nominalleerek sa'nn retisinde ye
ni bir Varlk Alan edinnitir. Ve Tanr Baba'ya birey kar
snda stnlk tanyarak -sa Baba'nn Oul'dan stn
Aytm Altndal

olduunu sylyordu- 'man Alan' n kurmu ve zel l i k


lerinden soyutla nm Ya hudi'yi yeni b i r kimlik kazanma k
zere buraya armtr. Dolaysyla sa kutsa l ve cisma
ni ala nlara o gne dek bilinmeyen iki mekansal boyu t da
ha eklemiti: Nominal bireyin yaad Varlk Alan ve Ba
ba'nn hkm srd man Alan. Ve tm varlkla r iin
iki alan arasnda bir kap olarak kendisini koymutur.
Sonsuza dek balayc ola n bir eria t' n boyunduruu
(bylelikle-.) nihayet bireyin omuzla rnda n kald rlm
tr. Birey geleneksel ola rak belirlenmi, ta nmlanm ve s
nrlandrlm olan konumu ndan kurtulmu \ie iki alan
a rasnda seimini yapmakta zg r klnmtr. Varlk Ala
n 'haya tn Seklerliini' temsil ederken, man Alan 'ha
yatn manevi yanna' tekabl etmektedir. ki alan da insa
nn seimlerine tabi klnmtr. Ama sa tercihinin ikinci
si yn nde yaplmasnn yararl olduunu vu rgulamtr.
Sonu olarak sa iin Yasa insan, insansa Tanr Baba iin
ya ra tlmtr denilebilir.
Museviler bir Cemaatin eit hakla ra sa hip nensupla
ryd lar. Eitlik fikri, atala rnn Ta nr'yla yaptklar ahde
eit ka tlmla r zerinde temellenmekteyd i. Bir baka de
yile, Pa triyarkla rn sra il Tanrs'yla ya ptkla r ahde gre
eitlenmilerd i. sa'nn retisinde ise, herkes Ta nr'nn
Krall' na girite eitlenmiti. Havari Pavlus ise birey(
ler) i ilk gna hta eitlemiti . Pavlus'a gre insanlar ilk g
nahtan doma eitlerdi. Pavlus'a gre insanlar hep o ayn
gnah ileyerek d nyaya geliyorlard. sa' ya gre, zel
liklerinden soyu tla nm Yahudi kurulu bir ahdin e i t b i r
yesi y a d a katlmcs d eil, Tanr'nn Kra ll'na aday
eit bir mmindir.
Gen tileler, zellikle de Atinallar iin teori (bi lme) ve
praksis (yapma) toplu msal rol paylamnda kesi n ola rak
fa rkllam alanlard . Tpk insan ve grevinin a yr l d
66 O iso

gibi. Eylemler (yapma) mlksz snf ve gruplarn edimle


riyken 'bilme' efendilere ait saylmaktayd. Paganlar iin
bu ikisi bir aradaydlar ve respublica (kamu) ile Devlet'in
refahnn hizmetindeydiler. sa bu iki temel eilimi tek s
rete toplamtr. sa iin Teori (reti)" tm insanlar iindi
ve insann faaliyetlerinin (praksis) tm de Tanr iin ola
cakt.
sa Musevi sekinciliinden kanm -ya da ondan
muhtemeldir ki vazgemi- ama Bireysellie sarlmtr.
Museviler iin Sekinlik (ilahilik, seilmilik vd .) genel du
rumlardan her zaman stn deilseler de, ncelikliydiler.
sa iin birey 1 tekil zel karsnda ncelikliydi. Ve tmel
(evrensel) koulsuz olarak Birey'in imannn iindeydi.
Tekil insan iman araclyla Sevgi'ye ve Tanr'nn inaye
tl'ne ulaabilirdi. sa tm insanln gnahlar iin ac ek
mi ve gerek man'n 'bedensel biimi'ydi. Museviler iin
tm insanlarn gnahlar iin bir kez aa eken tek insan,
Tevrat'n zpnn tmden inkar anlamna gelmektedir.
Helenlemi Musevi ve bir zamanlarn koyu Ferisi sof
tas, Hristiyanlarn Cellad Pavlus* 'eitim grmemi, s
radan insanlar' olan Mesih - yapc Simun Petrus ve Ha
vari Yuhanna'nn (Resullerin leri 4:13) tersine ayrcalkl
bir Yahudi ailesinin eitim grm bir yesiydi; Pavlus
(Saul) doumu itibariyle Yahudi, yasal yurttalk stats
itibariyle de Roma yurttayd.
Pavlus, sa'nn tebli ettii mesajdaki zgn yan kav
ramt. Apokaliptik** eilimlerP5 ile, bu mesaj yalnzca
Yahudilere bir ar olarak deil, her eyi kapsayan Yara
tl (Tekvin) olgusunun bir katalizr olarak gryordu.

Havari Pavlus: Gerekte Anadalulu (Tarsuslu) bir Musevi'ydi. Asl ad Saul


idi. Greke biliyordu ve Helenist kltr iinde yetimiti. Havari olmadan
nce ilk Hristiyanlara ikence etmiti (y.n.).
Apolaliptik: Kyamet' e inanmak; yakn Kyamet belirtilerine inanmak (y.n.).
Aytun Altndal 67

nk Yuhanna'nn dedii gibi, sa, Tanr'ya iman tam


temsil etmekteydi. Bu nedenle 'in principlo' ilkesel olarak
sa, Logos olarak tam imand (Yuhanna, 1:1). Pavlus ksa
bir tereddtten sonra kendi 'yol' unu kendini 'sa' da' ar
mha gererek kurmaya karar verdi. Mademki brahim
Peygamber Tanr'yla yola kmt, Tanr'nn arkada ol
mutu, mademki sa Mesih kendisini Baba Tanr'nn 'iin
de' bulmu ve Onun Olu olmutu, yleyse Pavlus da
sa'yla birlikte yola kacakt. Pavlus kehanetin Benzerlii
Yasas'n izleyerek, hi grmemi, akirtlik etmemi, ar
mha geriliine tank olmam olmasna ramen kendini
sa'nn 'iine' sokmakta tereddt etmedi.
Pavlus, Kuds'teki Musevilerin Tanr tarafndan daya
tlm 'alanlan'ndan honut olduklarn gayet iyi biliyor
du: Onlarn baka bir alana kesinlikle gereksinimleri yok
tu. Ancak Tanr' dan-korkan Paganlarla muhtedi Gentile-
.,

ler kendi balamlarnda zelliklerinden soyutlanm bi-


reylerdi. 'man Alan'nn ncil'ine yeryzndeki btn ce
maatlerden daha fazla gereksinim duyacaklard - ya da
Pavlus byle dnyordu. Bu dnceyle yola kan Ha
vari Pavlus kendini 'man Alan'nn en yksek yetkili eli
si olarak donatp yeni yaamnda yeni bir dava edindi ve
tm GenetHe gnahkarlarn Kurtulu' a armak amacy
la onlarn yaadklan Polis' e doru yola kt.
Pavlus, Tek - Tanrc bir dinin ilk otantik siyaseti olan
Pavlus Hristiyanln Kuds'n krsal kkenli kylerin
de deil sivil kentli Gentilelerin kozmopolit vicdanlarnda
oluturmaya koyuldu.
W.H.C. Frend'in antsal yapt The Rise of Christianity' de
yazd gibi, Pavlus "enerjik, dorudan, kendine gvenli,
kimi zaman da kibirli ve ben merkezci bir adamd. Tarih
te 'dinsel dahi' nitelemesini hak eden birka bireyden bi
riydi. Yine de gvenilir bir insan deildi. Apansz ihtidas
hH sa

balangta pek anlalamad; sonra lar Centileleri kaza


nabilmek iin Musevi mirasndan fazlasyla taviz verdi
inden kukulanld . " 16 Ve Frend'in belirttii gibi Pav
lus' un ellerinde "Rab Mesih, imanla tannacak Tanr-in
san, akirtlerinin tand ve anmsad Nasral Peygam
ber'in yerini ald."17
Pa vlus gerekten de sa' nn mesajn kendi istedii
tarzda a niayp yorumlamtr. Pavlus'un Teori ve Pra ti
i' nde iman, gnah, ac, kya m, armh ve selamet anahtar
terimler haline gelmilerd ir. 'Bilme' (Teori) sa 'yla a nlam
da lk kaza nan ma n Alan' n bilme anlamna gelmekte
d ir. 'Yapma' (Pra tik) ise sa' nn Bedeni' ni 'gnahkarlar'
kendilerini bekleyen Kyamet' ten kurtaracak olan Kilise
biiminde yeniden yaratma k olarak yorumlamt}8 Pa v
lus a malarna eriebilmek iin Ahit iareti Yahud i snne
tini, Hezekiel Peygamber' in 'Kannzda yaayn' buyru
unu terk etmekte ya da Yasa'y eskimi ve yararsziam
olarak reddedip yeni Tekvin iin yeni bir ahit ne srmek
te de tereddt gstermemitir. ineiki Yahya gibi Pavlus
da armh' taki sa'y Tanr' nn Logos'una yerletirmi
ve19 sonradan O'nu her eyin yaratlndaki bir ve tek
Arac ilan etmitir.
Pa vlus' un 'gnah' kavramndan ne anlad akla na
bilirse onun kendi kavray erevesinde oluturduu bir
siyaseti arac yapa rak 'yeni' bir dnya d ini kurma yolun
da sergiledii sonsuz hrs daha iyi anlalabilir sa nyo
rum .
nc Blm
.

ISA: "BEN NE OLACAKSAM


O 'YUM"
SA: BEN NE OLACAKSAM O'YUM

n k ben resu l/erin en kym,


Ben ki resu l arlmaya layk deilim,
nk Allah ' n kilises ine eza ettim.

(Pavlus'tan Korintoslulara I, 1 5:9)

3.1. 'Gnaha Giren Ruh, lecek Olan Ruhtur'

sa d nyay kurtarmaya geldiini sylyordu . Yuhan


na, "Babann olunu Dnya ' nn Kurtarcs olarak gn
derdiine" tanklk ediyordu (Yuhanna 1 :29). Matta diyor
du ki : "Ve onun adn sa koyacaksn; nk kavmini g
nahlarndan kurtaracak olan odur" (Matta, 1 :21 ) . Luka ise:
"nk nsanolu kaybolmu olan aramaya ve kurtar
maya geldi" d emekteydi (Luka, 1 9 : 1 0) . Pavlus, I. Timete
os' ta "Mesih sa gnahkarlar kurtarmak iin dnyaya
geldi, sz sadktr ve her vehile kabule layktr" (I. Ti
moteos 1 : 1 5) diyord u .
s a Yuhanna'nn tanklk ettii gibi dnyay kurtaracak
bir Kurtarc olarak m gelmiti, Matta'nn yazd gibi
kavmini gnahlardan kurtarmaya m, Luka' nn ne sr
d gibi kaybolanlar arayp kurtarmaya m, yoksa Pav
lus'un inand gibi 'tm' gnahkarlar kurtarmaya m?
Bu sorular Pavlus'un zelliklerinden soyutlanm (mu tla
ka yabanclam saylnasa d a ) Yahudice d n
tavrnn nasl ilediini a nlamaya yardmc olabilir.
Kukusuz 'balangta' gnah yoktu . Tanr' nn y.m t
clnn.. bir paras olarak gnah alt Kutsal K i t n p g -

71
72 lsa

n nd e ortaya kmamt. ilahiya t asnd a n bakldnda


Ta nr o gnlerde gnah ya ratma mt, nk ilkin Tanr
gnah ileyemezdi; ikinci olarak Ta nr dini yara tmam
t. Dolaysyla Tanr yaratmam olduu bir ilevi devir
edemezdi. Adem (Zeker) ve Havva (Negebhah) 'iyi ile
kt'y bilip, bilgelik kazanarak 'Tanr gibi olmak' (Tek
vin, 3 : 4-8) amacyla meyveyi yed iler. Tanr hibir zaman
onlara gnah iled iklerini sylemedi ya da onlar gnah
kar olarak nitelend irmed i. Aksine RAB dedi ki: "te
adam iyiyi ve kty bilmekle bizden biri gibi oldu"
(Tekvin, 3:22). Dolaysyla Ta nr' nn ilk buyru u na itaat
etmemek Adem'i gnahkar deil, 'iyi ile kt' nn bilici
si' yapmtr.
Kurumsallam ve kabul edilmi tefsirlerin tersine,
Eletirel lahiyatlk asndan Adem ve Havva Ta nr' nn
huzurundan iled ikleri bir gnah nedeniyle d eil, reme
yi rendikleri iin kovulmulardr. Mecazi olara k yla n,
hayva nlar alemini, meyve ise sevgiyi deil, remeyi tem
sil eder. Yaptklar Tanr sevgisi olmakszn remedir.
nk Tanr onlar yarattktan sonra kutsam, ama hibir
zaman birbirlerini sevrnelerini emretmemitir. E ski
Ahit'te tm alemierin ku rulduu o ilk alt gnde Tanr in
sanlara birbirlerini sevll)ek zorunda olduklarn syleme
mitir. uras kesindir ki Havva fiziksel / cinsel igdsel
olara k tm yara tkla r gibi bir ocuk dourmaya ynelmi
tir. Kutsal Kita p'ta yer ald ekliyle Ta nr ' n n pla n bu de
ildi. Kukusuz Adem ve Havva ocuk sahibi olacaklard,
ama hayvanlar gibi igdsel d rtlerle deil . nk
Tanr onlara verimli olma larn sylemiti. Belli ki, Tan
r'nn pla nna gre Adem ile Havva 'nn remesinin doa l
yolu (Tanr'nn Olu sa'da tezahr ettii gibi), bakire do
u muyd u . Fiziksel birleme yoluyla deil, Havva ' nn
R u hsal-bakire gebelii a raclyla reme. Dolaysyla
Aytun Altdal

Adem ve Havva Kutsal Kitap'a gre Tanr'nn pla n n d a


olmaya n bir i yapmla rd . Havva d insel klie y a d a dog
ma yapld ekliyle gnahkar deil, bir kiilik-verici w
kimlik alcsyd. (Havva, Adem gibi topraktan dei l ,
Adem'den -insan- yaratlmtr. Adem' in olumu kiml i
inden yaratlmtr. a hsiyet -Persona- nsan'n aynaya
ca rol simgeleyen ma ske demektir. )
Tekvin'de gnahn temelde bir kimlik sorunu olarak de
il, bir kiilik (persona) sorunu ola rak biimlendii vurgu
lanmaldr.
Tanr'nn pla nna gre nsa n 'cinslerine gre canl mah
lukla r' (Tekvin, 1 : 24) gibi ya ratlm deildi. nsa n 'tekil'
olarak ve "denizin balklarna, ve gklerin kularna, ve s
rlarna, btn yeryzne, ve yerde srnen her eye ha
kim olsun" (Tekvin, 1 :26) diye ya ratlmt . Ve Tanr ona
"Semereli olun ve oa ln, ve yeryzn doldurun, ve
onu tabi kln" (Tekvin, 1 :28) demiti. Ve yedinci gn,
Tanr' nn "yapt ii bitirdii" (Tekvin, 2:2) Sebt gn
gelmiti . Ve "topra ilernek iin adam yoktu" (Tekvin,
2:6), "Ve RAB Allah yerin toprandan adam ya pt, ve
onun bumuna haya t nefesi fledi; ve adam yaaya n can
oldu" (Tekvin, 2:7). Adem kimliini, yani bireyselliini
'seim' ya pt a n edinmiti. Yapt seim ona bireyselli
ini kaza ndrmt. Adem ya lnzd ve Ta nr "kendisine
uygun bir ya rdmc yapacam" dedi. RAB Tanr tpk
Adam gibi hayva nla r da toprakta n ya ra tt ve her birine
ad vermesi iin onlar adama getirdi ve "ve adam her biri
nin adn ne koydu ise canl mahlukun ad o old u " . Ve
adam btn srlara ve gklerin kularna ve her k r hay
vanna ad koydu" . "Eski Ahit' ten a nlald ka da r y l a
Havva ve Bilgi Meyvesi'nin ortaya kndan nce 1\ d , m
(Adem) d iled ii, gibi ad verebiliyord u. Adl a r w nn k.
Adam kendi tekil -yapayalnzd- kimliini ya ra l m l .
74 isa

Adem'in kimlii kend isiyle hayvanlar arasndaki farkllk


zerine temelleniyordu. nk onlarn arasnda 'kendisi
ne uygun bir yardmc' da yoktu. Ama Adam'n bireysel
kimliini kendine hayvanlardan (ahsiyeti) farkllatra
rak oluturmutu . Bu fark onun kimliiydi . RAB Tanr
bundan sonra Adam' derin bir uykuya daldrp ondan
kadn yaratt ve 'onu adama getirdi' .
Havva (Negebhah) ile birlikte Adem kiilii (ahsiye
ti) olara k 'rol eylemi' ni edind i . Adam'n kiilii ve oyna
maya yazl olduu rol, hayatta kalabilmek iin Hav
va'yla giritii birbirini tamamlayc birlie uygun olarak
biimlenmiti. Dolaysyla, adamn / insann kiilii kim
liin 'fark' zerine d eil, 'ayrm a / eliki' zerine te
mellenmiti. nk Havva, Adam'n kendini farkilatr
d hayva nlar gibi topraktan d eil, ama Adam' d a n yara
tlmt. Adam Kadm' grdnde dedi ki: "imdi bu
benim kemiklerimden kemik, etirnden ettir. " Bu nedenle
dir ki "Adam anasn ve babasn brakacak ve karsna
yapacaktr ve bir beden olaca ktr." Bu asli 'eliki'
Adam' bir alandan ayrp sonra onu bir bakasyla bir
letirmektedir. Kimlik Adam ' hayva nlardan farkllatr
m ve Adem ahsiyetini kendi kart olan Kadn' d a bul
mutur. Dier bir anlatmla, Eski Ahit yorumlannca Er
kek' in Kimlii' nin (ldentity) Tanr' dan ald ve / fakat
ahsiyetini (Personality) Kad n sayesinde ed ind ii anla
lmaktadr.
Kiilik varoluun ierik ve biimi a rasndaki elikiyle
ekillenirken, kimlik, z (toprak) grnten (Tanr
Benzeri olarak yaratlm nsan) ayrtra n farkn tezah
rd r. nsann kimlii onun 'yoldan kmasna' izin verir,
yani kimlii sonsal fark olarak 'seim'e gereklik kazan
d rr. nsan yoldan kabilir, onun Tanr indinde hatal
a ddedilme hakk vardr. 1 Ama insan gnah kiiliinde
Aytm A/tdal

iler. nsan 'bir beden' olduunda, 'bilrne' ye balar. (Ya


hudi geleneinde de 'bilrne' nin cinsel iliki ve rollerle
ilintili oluu rastlant deild ir.) Kimlik alglar ve duyum
sar, ama kiilik akl yrtr ve alglanan b ilir. nsan g
nah ilediinde, ne yaptn bilmektedir. Kutsal Kitap'ta
ki nsanlk tarihi, Yahu d i alirnlerce hakl olarak gzlern
lend ii gibi, nsan' n utanc bilmesiyle balar.2 Adam ve
kars balangta bir u ta n hissetrnezken, iyiyle kty
rendikten sonra onu 'bildiler'. nsan bilmeden gnah
ileyemez, yalnzca yold a n kar. Yolunu aran nsan
her zaman Doru Yol'a ve daha nceki gnahsz duru
muna yeniden d nebilir. (Buna branice' d e Teshuva d e
nir. Doru olana geri dn, rucu demektir. ) Ama gnah
tan kurtulma Tanr'nn balamasn gerektirmektedir.
Adern gnah ilememi, yalnzca yolda n kmtr; oysa
Kabil gnah ilemitir. fkes i kimliine deil, kiiliine
ilikindir, nk her iki ka rde de Havva ' nn syledii
gibi, 'RAB'bin yardmyla' domulardr (Tekvin, 4: 1 ) .
Kabil Tanr' nn kardeinin sunusunu setiini grdn
de sura tn asrntr. RAB Kabil'e sorrnutu : "Niin fke
lend in? Ve niin ehreni astn? Eer iyi davranrsan o
ykseltilmeyecek mi? Ve eer iyi davranrnazsan, gnah
kapda pusuya yatrntr; ve onun istedii sensin; faka t
sen ona stn ol" (Tekvin, 4 : 6-7) .
Kabil gnaha stn olamad. Kardei Habil' i ldrd.
Sinsi plann kurdu, kardeini kandrd ve onu soukkan
lca katletti. Bu, yoldan kma d eil, gnaht. Bu yoldan
kma hakkn kullanma deildi. nk nsan yoldan k
ma d urum ya da srecinde ilkel rnasurniyetini yitirmeye
bilir. Gnah bilinli olarak gerekletirilen bir eylemdir.
Masurniyetle bir ilgisi yoktur. Kii Tanr'nn Yasa s nn
de ayn a n d a hem masum hem gnahkar olamaz !
Adern kendi-bilincindelii, kimliinin paras o l a n Sl'-
sa
' '
h

imden ald; Havva'yla birlemesinden sonra iyi ile kt


y bildi, dolaysyla kiiliini kavrayarak bu noktadan iti
baren kendini gerekletirebildi. Kimlik bir kendi-bilin
cinde olma srecidir, kiilikse kend ini-gerekletirme s
recinde geliir. Kabil' in gna hndan sonra "Adem karsn
tekra r bildi; ve bir oul dourdu ve onun ismini it koy
d u . " Kabil sonsal gnahkar temsil ediyordu. nk
"it' in de bir olu dodu ve onun adn Eno koydu. RAB
B N ismini o zaman armaya baladlar" (Tekvin, 4:25-
26). nsan ayn zamanda hem Tanr' nn adn arp hem
de gnah ileyemez. Yoksa bu "Ya RAB'bim, bana sana
kar gnah iiemernde yardmc ol !" demeye denktir.
it-Eno'un ardndan iyi ve iyilik ilahi ve kutsal olann
kayna ve onlara giden yol olurken kt ve kt lk,
mutlaka d insizin deil ama, gnahn kayna haline geldi.
Yahudilik' te na nszlk ya da Ha ram kavray Tapnan
Kaps nnde yatan/ 'Ruhsuz ve Cansz' temsil eder.
nanszlk mutlaka gnahkarlk ya da kt lk deildir.
Gnah insan-yapsyken inanszlk insanda bamsz,
RAB tara fndan henz kutsanmam olandr.
nsan hatas Musevilerin gndelik yaamnda genel
olara k inanlandan daha nemsiz bir rol oynam ve daha
az etki li olmutur. Amittay'm olu Yunus'un yks bu
nu sergiler. Yunus RAB'bin "Kalk Nineve'ye, o byk
ehre git, ve ona kar ar; nk onlarn ktl be
nim nme kadar kt" (Yunus, 1 : 1 -2) szlerini iittiinde
RAB' dan kamaya yeltenmi ve Tari'e ynelmitir (Yu
nus, 1 :4). RAB emre itaat etmeyen Yunus'u 'gnahkar'
olarak nitelememitir. Eyp'le de ayn durum sz konusu
dur. Bu 'en byk adam' (Eyp, 1 :3) Tanr'y hata ile
mekle sulamt, ama Kutsal Kitap'ta yazld gibi, "bu
ii n hepsinde Eyp su ilemedi ve Allah' a uygunsuzluk
y kl emedi" (Eyp, 1 :22).
Aytun Altndal

Musevi Yasas ve Haggadah' da gna h zel b i r olgu


dur. Da ima gnah ileyen zel bir lke ( Hezekiel, 1 4: 1 2-
1 3), gnahkar bir krallk (Amos, 9:8), Sodom ve Gomore
gibi zel kentler (Tekvin, 1 8 :20), srail'de olduu gibi g
nahkar bir ulus (Amos, 3:2) ya da 'gna ha giren' zel bir
ruh (Hezekiel, 1 8:3) vardr. nk srail Tanrs' nn emir
leri zde braniler iin olan zel dzenlemelerdir. RAB in
san ruhu iin dzenlemeler getirmemitir. Dolaysyla g
nah Yahudiler iin zel, yapsal ve yasal bir konudur, ma
nevi deil. Polis'te yaayan Yahudi Hristiyan gibi bir bi
rey deil, zel konumu, ahit ve bir anayasayla (On Emir)
kesin olarak belirlenmi zel bir insan tipidir. Ahde gre
Musevi'nin hatasn dorudan RAB'le tartma hakk var
dr. Tanr'ya ulamak iin aracya ya da papaza gereksini
mi yoktur. Ve kimse kendi yaamn ba kalarnn gnah
nn bedeli olarak teklif edemez. brahim Peygamber Tan
r'nn dostuydu (Tekvin, 1 8:22-23). Dolaysyla Tanr tara
fndan grlerini ifadelendirmesine izin verilmiti, bu
durum, brani iin de geerlidir. Adem'e seme zgrl
tannmt; Musevi bunu kullanr. Kutsal Kitap'taki Tek
vin'in tarihin ba ola rak kurulmasndan bu yana, Yahudi
Tanr nnde haklarn -ve olas hatalarn- bilmektedir.
Musevi tarihsel olarak 'hatalarnn bilincinde', 'gnahnn
bilincinde' olmaya koullanmtr. nk yuka rda d a be
lirtildii gibi, Tanr bu Yasa'y onun yreine yazmtr ve
"herkes(-in) kendi komusuna ve herkes(-in) kendi karde
ine RABB bilin diye retmesine" (Yeremya, 3 1 :34) artk
gerek ka lmamtr. Musevi'nin gndelik hayatnda g
na hta n ok Korku ve Anlay rol oynar. Gnah Musc
vi'nin bireyselliine ve kimliine eklemlenmi de i l d i r.
Musevi'nin zel stats kendi Tanrs tarafndan sei l m i
olmasndadr, kimliiyle ayn Tanr tarafndan i l a h i k l n
mtr.
O /S

Pavlus Hristiyanl' nda durum byle deildir. T


mel / evrensel Kurtulu her Hristiyan'n kendisinde Birey
selletirilmitir. Gnahn tmellii de bireyselletirilmitir.
Bireyin gnah olmakszn bireyin selameti de olamaz. G
nahn tekil doas ve anlamlar Hristiyanlk'ta (Yahudi
gnlk ya amnda olduu zere) daha az cemaate ve din
ada mlarna ilikin, ama daha kentsel ve sivildir. Yahudi
geleneinde gnah ileyen ruh, kendi cezasn kendi eker,
tm insanln adna ceza ekemez. Hristiyan Dogmas'na
gre sa kendi Bireyselliinde, gnahszdr. Tanr olarak
sa gnah yaratamazd; tm insanlarn iledii gnahlar
toplayarak bu gnahlar iin ac ekmiti ve bedelini yaa
myla demiti. sa iin gnah bir kimlik deil, bir kiilik
konusuydu. Ancak Pavlus bu noktay gzden kararak
g nah kimliin bir alarnet-i fa rikas ilan etti. Pavlus' a g
re insa nlar balangta Adem ile Havva'nn iledikleri var
saylan gnahtan tr, doutan gnahkar olduklar iin
eit ve zdetiler. Bu ilk gnah, ister Yahudi, ister Gentile,
ister Pagan olsun, fark etmiyordu . Dolaysyla Pavlus, tm
Gentileleri gnahkar ilan etmekte duraksamamt. Pavlus
gnah insanln benliinde, ha tta domam kuaklarda
balatyordu . Ancak orada kalmyordu . Pavlus'a gre sa
Meryem'in rahminde bedensellemi olmakla kalma mt,
ayn zama nda Golgotha' daki armhta gnahlatrlmt.4
Pavlus Korintoslula ra yle yazyordu: "Gnah bilmeyeni
bizim iin gnah ya pt, ta ki biz kendinde Alla h' n salah
olalm" (ll. Korintoslulara, 5 : 2 1 ) .
sa 'nn misyonu srasnda Gentile vicdan yasa s kent
lerdeki egemen ahlak yasasyd. Nedir ki bu yasa Yahudi
ler ?. rasnda geerli deildi . Kentsel-sivil d eerlerce prag
m a tik olara k ekillenmi ola n Gentile vicdan ya sas kim
seyi gnahkar olara k damgalamamaktayd. Hristiyanlk
Pa vlus'la balayarak tmel gnahn Bireye indirgenmi
Aytun Alt ndal

eklini sivil / kentli Centile'in vicdanna yerletirdi. Dola


ysyla gunah insa nn tm eylem, duygulanm ve d n
cesini belirleyen orta k 'birim' haline geldi. Gentile Pav
lus' un belirledii standartla r uyarnca kendini 'douta n
gnahkar' grmeye balad. Vicdann temizlii Pavlus
iin yeterli deildi: 'Bu insa n masum klmyordu' (1. Kor,
4:4). Pavlus d iyordu ki: "Niin benim hrriyetime baka
vicdanla hkmolunuyor?" (1. Kor, 1 0 :29) Dolaysyla Pa
gan ve Gentilelerin selamete ula mak iin gnaha ihtiya
lar vard . Bu nedenledir ki Pavlus' un retisinde Genti
le' den yeni bir hayata va ftiz olmas ve armh' taki sa gi
bi ac ekmesi isteniyordu.
Musevi iin gna hn yalnzca iki sonucu vard . Ya RAB
tara fndan cezalandrlyor ya da balanyordu. nc
bir yol yoktu . Pavlus, Musevi geleneinin dnda, nc
bir seenei aklayp sistemletirdi : Istrap ekmek. Mu
sevi, yaam ve geleneinde haya tta kalma istei ile varl
n srdrebilme gds, strab ve kiinin bakalarnn
gnahlarndan tr sulu olmasn dtalamaktayd. Ba
kalarnn gnahlar iin ac ekme Museviler iin bir lks
t ve ha len de yledir. Hezekiel bunu aka ortaya koy
maktadr: "Su ileyen can, lecek ola n odur; babann fe
sadn oul tamaz ve olun fesadn baba tamaz." (He
zekiel, 1 8:20) Gna hkar bir baba nn olu, babasnn g
nahlar yznden ac ekmez . Tabiidir ki ldrlemez de.
Musevilikteki gnah ve kutsanmln ya ps, Gentilc
H ristiyanl'nn yaylyla birlikte dramatik bir deii
me urad. Pavlus' un ihra nilere Mektubu'nda belirtildii
gibi: "nk keha net deiince, eriatn da deiilmesi
icap eder" (branilere, 7: 1 2) . Artk Melkisedek* ta rika tn

Melkiedek: Eski Ahit'te sz edilen kral. brahim Peygamber'in yardmc l


duu kral. Melkisedek, brahim Peygamber'i l utsamtr. Eski Ahit' tl' k
olduu anialamayan esrarengiz bir lcraldr b u (y.n . ) .
HO sa

yeni Yce Rabbi sa Mesih idi ve bu yzden, "nk za


yfl ve faidesizlii sebebi ile evvelce olan bu emrin ipta
li (nk eriat hibir eyi kemale erdirmed i), ve onun ye
rine vastas ile Alla h' a yaklatmz daha iyi bir midin
itha li oluyor"d u (branilere, 7-1 8, 1 9 ) . Ve sa'nn "her gn
bakahinler gibi nce kendi gna hlar iin ve ondan sonra
kavminin gnahlar iin kurbanlar takdim etmeye mecbu
riyeti yoktur; nk kendi kendini takdim ettii zaman
bunu bir kerede yapt" deniliyordu (branilere, 7:27) . Do
laysyla sa, Musa'dan daha bykt (branilere, 3) ve
"insan tarafndan deil, Rab ta rafndan kurulan hakiki a
drn,. hizmetisi (bra nilere, 8:2) idi. "Ve bu sebepten ye
ni ahdin yayancsdr, ta ki, birinci a hdin altnd a olan su
larn fidyesi iin lm vuku bulmu olarak, davet edilen
ler ebed i miras vaadini alsnlar" (branilere, 9:1 5). sa
"ikinciyi sabit klmak iin birinciyi kald ryor. sa Mesih'in
bedeninin bir kerede takdim olunmas ile o irade de tak
dis" (branilere, 1 0 :9-1 0) olunuyord u .
sa, besbelli ki, Matta'nn hakl olarak gsterd ii gibi,
'kavmini gnahla rndan kurtarmak iin' yeryzne gel
miti . sa'nn yaam-boyu yolda ve kan kardei Yakub
yle yazyordu: "Eer gnahlar ilemise, kendisine ba
lanacaktr" (Yakub' un Mektubu, 5 : 1 5). sa ancak birin
ci ahitle bal olup 'gnah' ileyenleri kurta raca kt, Pav
lus'un belirttii gibi tm kaybolmu olanlar ya da btn
'gnahka rlar' deil . nk gnah iieyebilmek iin, nce
Ahit' e taraf olmak gerekiyordu. Gentileler Ahit' e bal ol
mad iin vaat edilen miras alabilmek iin gnaha gir
meye haklar yoktu . nk Yakub'u n ded ii gibi gnah
'Eer' ilenmise balanacakt.

Tala rakl: adr. Musevilik'te Tanr'nn kurduu ve bulunma ktan holand


yer ( y . n . ) .
Aytm Altndal HI

Yani Ahit' te gna h 'Yasa'y inernek' (Yuha nna), 'oto


riyete bakaldrrnak' (Yahuda) ve 'otoriteyi k msemek'
(Peter) olarak betirnlenrnitir. Paga n ve Gentilelerin yasa
y ve otoriteyi belirleyen kendi ahlaki ve ma nevi ynetme
likleri vard. 'Ahit iaretini' tarnyorlard ve yrekleri
snnet* edilmemiti. 'Bu-dnyal' bir vicdan yasasyla y
netiliyorlard .
Bu sorun Pavlus'u n akln fazlasyla megul etmitir.
Bunu Muhtedilerle ve dostla ryla birok kez ta rtrntr.
Kulland tartma yntemi hibir ekilde Musevi gelene
ine uygun deildi, ama Helen d iyalektie uygundu. So
nunda Sira'rn kitabnda olduu gibi 'gnah' Havva'ya
dek tayp trnelletirrneye kara r vermitir. Bu rada da bir
k yolu bulmutur. Ancak kk bir sorun kmt kar
sna: yi d e, Tanr kimlerin Tanrs olacakt? Pavlus
O' nun yalnzca Yahud ilerin deil, Gentilelerin de Tanrs
olduuna hkrnetti. Kaba bir senkretizrnle sorunu zrn
leyiverdi. Kimse ta m dorucu deildi ve insann bu ilk
gnah karsnda rnazur grlebilir bir yan yoktu. Bu g
nah gemite ve gelecekte tm insanln tek ortak payda
s haline geliyordu . Gnah' trnelletirdikten (Pavlus'un
Gala tyallara Mektubu, 3:22) sonraki adm bunu her Gen
tHenin vicdannn derinliklerine yerletirebilrnekti. Pavlus
apnda biri iin bunun soru n olmarnas gerekiyordu a ma
sorun haline geld i.
Paganlar gibi Gentile de snf-bilinci olan insanlard .
Zenginlerin yoksul v e sradan insanlarla a y n ilk gnah
paylarnalar, Yazg (Fortuna) kavramna ters dt
iin ra ha tszlk yara tyord u. Aristoteles bile kirnilerinin
kle, kirnilerinin d e efendi olarak doduklarna inanyor
d u . Gentileler ve Paganlar iin tanrlar deil, mitolojik ho-

Yrein Snnet Edilmesi, Mu sevilik'ten geme bir deyitir. Birey ' i n T,n r ' n n
Mutlak Teblii'ne kesin inan d uymas keyfiyetidir (y.n.).
H2 lsa

yutlar iindeki Yaratl Efsanesi byk nem tayordu.


Ve supertitio (Batl) gibi iman da bilginin alt bir derecesi
saylp eitimsiz snfa ra terk edilmiti . Gentileler arasn
da geerli inanca gre tanrlar dahi Yazg'ya tabiydiler.
Tm varlklarn orta k paydas gnah deil, Yazg'yd.
Pavlus Yazg'nn gcn krabilmek ya da zayfla tabil
mek iin, gemite edindii bilgilerine dnd . Ta rtmala
rnda ara olarak hileli mantk oyunlarn kulla nmaya ba
lad . sa ' nn Ferisilerin sa htekarln nasl eletirdiinin
Pavlus iin hibir nemi yoktu . Tpk sa 'nn nasl dodu
unun ya da nasl vaftiz edildiinin de bir nemi olma d
gibi. (Pavlus 'bu iki mucizevi olaydan hi sz etmemi
tir. Onlar grmezden gelmitir yalnzca . ) Pavlus hileli
ma ntk yard myla Tek-Tannclk tarihindeki ilk kaytl
ifte sta ndartln yaratcs oldu.
rnein Pavlus iin insann masum saylabilmesi iin
vicdanen temiz olmas yeterli deildi, ama gerektiinde,
masumiyetini gsterebilmek iin kendini vicdanen ger
ekten temiz dindar bir adam olarak gstermekten uta n
duymuyord u . Peter, Barabbas ya da Silas' sularken, ken
dini hileli konumalardan tenzih etmekte de dura ksa m
yordu. Korintoslulara Mektubu onun ifte standartlarn
etkili bir biimde sergiler. Pavlus yle yazyord u : "Ve Ya
hud ileri kaza naym diye Ya hudilere Yahudi gibi davra n
dm; kendim eriat altnda olmadm halde, eriat altnda
olanlar kazanaym d iye eriat altnda olanlara eriat altn
da gibi davra ndm. Alla h'a kar eriat olmayanlardan
deil, ancak Mesih'in eria t altnda olarak eriat altnda
olmayanlar kaza naym diye eriat altnda olanlara eriat
altnda gibi davra ndm . . . her suretle bazlarn kurtara
ym diye herkese her ey oldum" (1. Korintoslulara, 9:20-
22) . Anakronik bir armla Pavlus gnmzn bukale
mnvari ilkesiz politikaclarna benzetilebilir. Makya-
Aytun Altndal &.l

vel' den nce Pavlus va rd! Tek ve Mutlak gereklik sayd


grlerini kabul ettirebilmek iin bir Centile' nin kendi
yoluna ihtida etmesini kolaylatrabilecek her szck, her
davran ve her eylemi gayet dikkatlice kullanmt. st
snfn hanmlar ve hizmetileri arasnda, Ya zg'ya inanan
Centile erkeklerinden daha fazla baar kazanm olmas
na amamal!
Pavlus kendi kua karsnda muhtemeldir ki sa' dan
daha yaratc ve daha hogrlyd. Pavlus unlar yaz
mt: "yle ki biz bundan byle bedene gre kimseyi ta
nmayz; ve Mesih'i bedene gre tandksa da, artk imdi
ylece tanmyoruz. yle ki eer bir kimse Mesih'te ise,
yeni hilka ttir; eski eyler getiler; ite, yeni oldular'' (Il.
Korintoslulara, 5 : 1 6- 1 7) . Pavlus inanmak istediine niin
inandn da yle aklamt: "Yazldr ki: man ettim,
bunun iin syleyeceim" (Mezmurlar, 1 1 6:1 0) . Ve ekli
yordu : "nk gze grnen geici, ama gze grnme
yen ebedid.ir." Dolaysyla gzleri grlenler zerinde sa
bitlemi deildi. Pavlus gizli ve utan verici yollardan
vazgetiini bildiriyord u . yle diyordu: "Fa kat kumaz
lk ile yrmeyerek, Allah'n kelamn tai etmeyerek,
ancak hakikatin izhar ile kendimizi Allah'n huzurunda
her insa nn vicdanna tavsiye ederek, utancn gizli eyleri
ni red dettik" (Il. Korintoslulara, 4:2) .
Pavlus iin sa ' nn, szn ettii Patriarkla rn Tanrs
gibi sadece canllarn Tanrs olmas yeterli deild i; nce
den d eiimsiz olan Tanr kela mn a rptmamakla birlik
te, gzden geirmi ve sa'y hem 'Dirilerin hem de tm
llerin Tanrs' (Romallara Mektup, 1 4 :7-9) yapvermi
tL Ve Timoteos'u n kitabnda da Pavlus sa 'y Ta nr ile n
sa n arasndaki 'Bir ve Tek arac' ilan etmekteyd i (Timote
os, 1 :2-3).
sa ' nn szlerinin tersine 'insan-benzerinde yaratl m '
4 O lsa

Tanr Olu imgesi, Pavlus' un ellerinde bir 'Arac-Tanr' ve


kozmopolit bir 'nsan benzerinde yaratlm Ruh'a dn
mt'.

3.2. man Siyaseti

Pavlus, misyonunda pragmatik ve gerekiyd i. Hibir


eyi rastlantya brakmamaya alyord u . Usta bir rgt
yd. Tm Roma yurttala n gibi o da kendisine intikal
etmi olan Sekler kudretin gayet iyi bilincindeydi . Tehli
keye dtnde, kendini koruyabilmek iin miras ald
Sekler unvan ve standartlar ne sryor ve esas ilgi ve
inanlarn dikkatlice gizliyordu . Yaamndaki bylesi kri
tik anlarda karsndakileri Ruhsal beyin-ykamalada hu
zursuz etmemeye zen gsteriyordu .
Pavlus'un kend isini tutuklamaya gelen komutann,
Roma yurtta olup olmadn sorma s zerine, "Evet.
Ben Romal dodum" (Resullerin leri, 22: 22-29) deyii,
ya da yolunu kesen askerlere "Ben Kilikya'dan Tarsuslu
bir Yahudi, ehemmiyetsiz olmayan bir ehrin ahalisinde
nim" (Resullerin leri, 21 :37-39) deyiiyle olduu gibi.
'Ehemmiyetsiz olmayan bir ehrin ahalisinden olmak'
Pavlus iin ou zaman sa'nn havarisi olmaktan daha
nemliydi .
Pavlus'un misyonunu anlamak, onun siyasete bakn
anlamaktr. Dier havarilerle karlatrldnda Pavlus
bir havariden ok bir ideolog olarak ortaya kmaktadr.
Teleolojisi ve kendini gerekletirmesi (kendi-pratii) ge
nellikle imann ayordu . Pavlus bir Fideist, bir grev ve
iievlerin adamyd. Kukusuz kimi yazarlarn ne sr
d kleri gibi, bir Roma ajan ya da muhbir deildi.5

Sen kendi yolunda git, alem ne derse desi n (.n.).


Aytun Altndal s

Siyasal ka riyerindeki iki ilgin manevra, Pavlus'u ra


hatlkla dneminin en nl taktiki ve stratejistlerinin s
ralandklar stunlarn zerine yerletirmektedir.
lk ola rak Rab'bi Mesih sa' nn pei sra, Pavlus da oto
riteyi Musa Ya sa s'nda kinden farkllatrmtr. Ancak
sa'nn tersine, Pavlus bunu yapmasna ramen cann
uzunca bir sre korumay baa rabilmitir.
Pavlus' un Musevilerle arasndaki tartma Sekler de
il, dinsel bir konuyd u . Bir Ya hudi ve bir Ferisiler Ferisi'si
olarak Sanhedrinlerin Yasa'ya uygun zm kararnda s
rarl olmas gerekirdi. Oysa, bunun kendisi iin yara taca
sonular bildiinden, bunu reddetmitir. Roma yurt
tal kisvesine brnerek ve tm sulayclarn arta
rak adil bir karar iin Sekler merciye, bizzat Sezar'a ba
vurmutur (Resullerin leri, 25:8). Ve Sekler otorite tara
fndan masu miyetinin onaylanm olmas, artc deil
dir. Sekler merci, kkeninde tam anla myla Yahudice
olan dinsel bir konu iin Pavlus'u lme mahkum etmeyi
gerekli bulmamtr.
kinci olarak, otoriteyi, ilgintir ki, yolda havarilerin
savunduklar Musevi Yasas'yla deil, Kilise'yle zdele
tirmitir. Ve onlar ikna etmeyi, ve dahas Gentilelere ili
kin tm konularda ipleri ele geirmeyi baarmtr.
Pavlus, Musevi-Hristiyanlarla* arasnda snnet ve he
lal / murdar meselesiyle ilgili a tma patla k verd iindc,
sa'nn kan kardei ve Kuds Kilisesi'nin saygdeer ba
Yakub'a bavurup onu kendi safna ekmeyi baarmt .
Pavlus Gentilelerin snnet olmasnn zorunlu olmad n
ve bu nedenle de Musa Ya sas'nn kimi maddelerine uy
malar gerekmed iini ne sryordu. Kilise tam z d d te-

*
Musevi Hristiya n /ar: 1 . yzylda balayan ve sa'nn beklenen M scvi Me
sih'(olduuna iman eden Museviler. Bunla r halil Musevi gclcnlinc bal
ancak Hristiyanla m Yahudilerdir.
sa

zi savunmasna ra men kendi bana yetkin bir gvde


;sterisi dzenleyen Pavlus, Yakub'un onayn alvermi
t i . Balangta yannda hi kimse yokken, sonunda kaza
nan tek kii o olmutur.
Artk eline geirdii yetkiyle gnah ve ac kavra mlar
n tasariayp Gentile adna karar verecek olan bir bana
oyd u. sa'nn kendi can pahasna ya ra tt orijinal girii
mi Pavlus'un ellerinde nemli bir siyasal araca dn
mt. Pavlus zorda kalnca, konumunu derhal Sekler
letiriyor, ancak 'btnsel grevi' ni kutsallatryord u .
Ornein, Sacldukiler kyama, meleklere v e ruhlara inan
mamaktaydlar (Resullerin leri, 23) . Sadd ukiler, Musevi
ler a rasnda 'bu-dnyallk' ilkesine bal bir kesimdi.
Pavlus Saddukilerin 'bu dnyall'na kar kan Ferisi
gr savunarak iki grup arasnda, Sekler mahkemenin
huzurunda son bulacak iddetli bir tartmaya yol at.
Pavlus'un provokasyonu Musevileri gafil aviad ve so
nunda kendilerini, kendi yasa ve geleneklerine ilikin bir
sorun hakknda ok nefret ettikleri sekler merciiere ba
vurmu olarak buldular!
Pavlus mevcut Gentile siyasasna gre; oluturduu
hem Sekler hem de ruhani bileenleri olan bir d inin ku
rucusu ve temellendiricisi olmutur denilebilir. Pavlus' un
misyonu ylece zetlenebilir: "Bu dnyaya ait siyasi konu
larda Sekler, te-dnyaya ait i ve abalarn zda ruha n i olu n . "
Pavlus iin b u dnyaya a i t konularda son otorite, ayrnt
laryla akland zere, Sekler iktidard, Musa Yasas
ya da onun yorumlar deil. Gerekte Pavlus bu yasa ve
balayc ykmllklerini Musevileri Tanr'ya yakla
maktan alkoyan engeller olarak grmekteydi. David

Pavlus ilk Kiliseleri, Musevi Sinagogla r'nda balatm, sonra onl a r evlere
tatnut ( y . n . ) .
O isa, 1 989- 1 990'da yazlmtr ( . n . ) .
Aytun Altmdal H '/

Christie Murray'in beli rttii gibi, "sa' nn iine dod u u


Yahud ilik' te tm yoru m ayrntlaryla Yasa, mrnin Ya hu
di'yi tpk rmcek ana yakalanm sinek gibi hareketsiz
klmaktayd . Pavlus'un tand haliyle Hristiyan Ruh' u n
zgrl retisi, bunun antiteziyd i."6 Pavlus' un b u tu
tumu zde Helenistik idi ve Kra lc ynetim tarzlarn a
rtran zellikleriyle bir bakma Herod'un konumuna ya
knd . Yine de Pavlus'un bu tu tumuna dindarlk, sekinci
lik ve Tanr buyruklarnn yabanc, sekler iktidar zerin
de stnln inatla savunan kendi cemaa ti, varl iti
bariyle gerekte 'Dnyevi' olan Ferisiler grubu itiraz et
mitir en ok.
Pavlus Roma hia ra mektubunda nasl bir Devlet anlay
tadn ok ak bir biimde ortaya koymutur. "Her
kes zerinde ola n hkmetlere tabi olsun; nk Alla h ta
ra fndan olmayan hkmet yoktur. Bunun iin yalnz ga
zaptan tr deil, faka t vicda ndan tr de tabi olma k
lazmd r. nk hkmetler Allah'n hizmetisidirler.
Vergi hakk olana vergiyi, gmrk hakk olana gmr,
korku hakk olana korkuyu, hrmet ha kk olana hrmeti,
c mleye haklarn eda ed in." (Romalla ra, 13) (Ayrca bkz.
Petrus'un I. Mektubu, 1 3-1 7)
Pavlus'un siyaset alannda uygu la d ma nevralar son
radan, zellikle ilk 200 yl iinde kilise yneticileri tarafn
dan ta klit edilmitir. Kilise yneticileri Sekler iktidarla
eliiyor olmalarna karn dinsel anlamazlklarn Sekii
ler yneticilerin ma hkemelerine gtrmekten kanma
mlardr. Hristiyan adnn ilk kullanld kent ola n A n
takya Piskoposu, bunlardan biridir. Muhtemelen o s r.l l. r
(S 272) talya ve Roma'daki egemen Seklerist ak m l. r n
etkisi altnda olan Piskopos Pavlus, sa' nn Ta nr de i l , i n
san old uunu ilan etti . Muarzlar onu derhal afo roz l'l l

ler, ancak boyu n emedi. Ardndan da adil bir h k m i,i


HH sa

I mparator Aurelius'a bavurd u . Fox' un belirttii gibi, Se


kler imparator iin ''bu talep kendisine ulaan b irok ta
lepten sadece biriydi."7 Bu din-ii sorunu Antakya Pisko
posu Pavlus lehine zmleyen, Sekler iktidarn son ka
rar oldu.
Havari Pavlus, Mesih ve Rab olarak sa'ya imann ken
dine sermaye yaparak onu bir Tanr olarak Gentilelere
sund u . Frend'in syledii gibi, "Davut Mesihilii ve Tan
r Kelam ya da Bilgelii' nde (Hikmet) kiiselleen ilahi
yara tc kudret, bir yzyl akn bir sredir Musevilerde
kout bir akm izlemiti . Musevi Tek-Tanrclm ihlal et
meden bir araya gelmeleri mmkn deildi, gelememi
lerd ir de. Pavlus'u n 'Tanr'nn Olu' kavray Musevi
Mesihilii'nin snrlarn aar . . . Anlamazln tohumlar
a tlmt. Sonraki kuaklarda Hristiyanlar Mesih' e 'bir
Tanr' olarak tapnacaklard."8
Sradan insanlar olan dier havari ve akirtlerin elinde
Isa'nn retileri tutarl, kendine yeterli bir siyasetten yok
sundu. Pavlus dahiyane bir biimde bunu kefedip yeni
dinin kirilerini att. Bunu sadece bu hrsl politicon ve
Helenistik polemik sanat ustas gerekletirebiiirdi ve ye
ni dinin siyasal gvdesini (Eklesiyoloji) ifadelendirme yo
lundaki bitmez tkenmez abalaryla, bunu baard. Ga
latyallara seslenen nl mahkum-edici mektubu, Pav
lus'un kendi ncil yorumunu ve Kilise-kurma siyasasn
tekelletirme yolundaki kararlln aka sergilemekte
dir. ihranilerin Yasa-Yapcs Musa gibi, Pavlus, polis'in
toplumsal-tarihsel, iktisadi ve kltr standartlar uyarnca
Yahudilik'in Yasa-Bozucusu ve Gentilelerin man-Yapc
s oldu.
Pavlus Yazg'ya ilikin mevcut fikirleri de deitirdi.

I len z 3. yzylda yaklak 4600 elyazmas ncil vard . Bunlardan hibiri ke


l i mesi kelimesine dierinin ayn dei ldi (y.n.).
Aytun Altndal !'l ' l

Pagan-Helenistik Yazg kavraynn yerine mutla k a r n


ma a nlamnda sa'ya iman yerletirmeye alt . Ta n
r' dan korkan, Muhted i kimi cemaatlerin dnda, Gentilc
ler arasnda Yazg'nm kud ret ve hkm ylesine kanl
mazd ki, verili anlaya gre tanrlar dahi Yazg'nn gc
ne tabiydiler. Gentilelerin Yazgs'nm mutlak iman ve Rab
olarak sa adl yeni bir Tanr'y gsteren Pavlus tarafndan
kurtarlmak olmas, belki de tarihin garip bir cilvesidir!
Pavlus religiocrat, yani d in brokratlar diye adland ra
bileceimiz sacerdotalistler'in, Centile Kilisesi' ndeki bu ta
viz vermeyen brokratik koruyucularn ve bekilerinin
kurucusuyd u . Pavlus'un gelecein kilisesi ve sacerdota
lism (Kilise Brokrasisi) konusunda formlasyonu, tek
gvde 1 oul paralar ilkesi zerinde temel lenmekteydi.
Bu, ncelikle ve zellikle sa'nn organik siyasetinden
Pavlus'un cemaat iin siyasal iktidar tezine geii belirler.
Pavlus demiti ki: "mdi, siz Mesih'in bedeni, ve ayr ayr
azassnz. Ve Allah kilisede bazlar, nce resuller; ikinci
peygamberler; nc muallimler, sonra kudretli iler,
sonra ifa mevhibeleri, yardmlar, idareler, dillerin cinsle
rini koydu" (I. Korintoslulara, 1 2 :27-28 ) .
sa iin Kilise kendine ina nanlar topluluuyd u. Diyor
du ki: "ki veya kii nerede benim ismirole toplanm
olurlarsa, ben orada, onlarn ortasndaym" (Matta, 1 8 :20).
Dolaysyla iki ya da kiinin olduu yerde, Kilise de
vard. Pavlus' un yorumunda Kilise, mezhep ve otorite b
lm gereince Hristiyanlarn yaam koullarn yn
lendiren ve giderek taahht eden nihai otorite merciinc
dnt .
Yeni Ahit' te Mesih' ten sonra Pavlus, ba oyuncu d u r .
Yeni Ahit'te herkesten fazla yer tutar. Fikirleri v e ileri I n
cilcilerinkinden daha fazla sayfa kapsamaktadr. l 'a v l u s
hizmetlerini v e 'kentlerde kurduu kiliseleri'ni a n l a l rktn
o isa

ne denli gayret sarf ettiini vnerek anlatmtr: "Onlarn


hepsinden ziyade altm" (I. Korintoslulara, 1 5 : 1 0) .
Pavlus'un ektii tohum, Normatif deerlere sahip bir
siyaset ve gnahta ve strapta tasarruf kuramdr. Kentli
yazd gibi Pavlus alt-yedi kiiden fazlasn vaftiz etmi
deildir. Yine de, Centile cemaa tlerde yeni dinin kural ve
dzenlemelerini kendi toplumsal-siyasal anlay ve sta n
dartlar uyarnca kurmutur. Dolaysyla Centile Hristi
yanlarndan Pavlusla trlm Hristiyanlar olarak sz et
mek, yanltc olmayacaktr.
Kurucu babalar Pavlus' tan ald klar derslerin ynlen
d iriciliinde rel igocrat' lar, tarih boyunca uzun, i nce, ihti
yatl bir yolda yryerek Musevilerin Muallim dedikleri
sa'y Gentile-tarz kurulmu Kilise' de Tanr yaparak te
kellerine almlardr. retmen sa'y kend i tekeline alan
Pavlus Kilisesi, bundan sonra onu inanlmaz tanmlar la
birentine sokara k sonsuza dek srecek bir srgne gn
dermilerd ir.
Religiocrat'larn eline d en sa, iman ve gnahtan kur
tuluun Bir ve Tek kayna ve gvencesi sa olmaktan k
t . Bu misyonu Kilise yklendi. 'Yahveh Selamettir' baa
rl bir biimde, 'Kilise Selamettir' e dntrld. 'Gerek
lsa, zamanla yerini Din Brokratlarnn istedii sa'ya b
rakt.
uras kesindir ki, Pavlus da bu kadarn herhalde bek
lememitir. Ama oldu ! Pavlus'un tartmalarnda izledii
siyasal strateji, sa'nn 'bize kar olmayan, bizimledir' gi
bi Sekler idd ialarnn arriviste* ve bu nedenle de esnek
e uygulamalar zerine zekice oturtulmutu. Bu durum
d a dahi, izleyicileri Kilise tarihi boyunca zaman zaman
isa' nn bir baka deyiini istismar hakkn kendilerinde

A rrivizm: ikbal avcl, frsatclk. (y.n.)


Aytun Altndal 'l l

buldular: "Benimle beraber olmayan, b a n a kard r, v e be


nimle beraber d evirmeyen, datr. Bunun iin size diyo
rum: Her gnah ve kfr insa nlara bala nacaktr; fa ka t
Ruh'a kar kfr balanmayacaktr" (Matta, 1 2 :30-3 1 ) .
Fox, K.T. Ware' e dayanarak unlar yazmaktan kendini
alamamt : "Zulm Hristiyan tarihinin kalc bir gerei
'
olagelmitir; 1 9 1 8- 1 948 arasndaki otuz ylda, 'sa' nn aF
mha Gerilii'nden sonraki ilk 300 yldakinden fazla Hris
tiyan'n lm olmas, rastlant deildir. Hristiyanl'n
ilk dnemlerjnde, Konstantin devrinde de (zulmn) sonu
gelmedi: Hristiyanlar hemen kendi dindalarn zulme
ura tmaya koyuldular."9 Ve Bertra nd Russell' n dikkati
ektii gibi : "spanyollar Meksika ve Peru' daki bebekleri
nce vaftiz edip, hemen ardndan beyinlerini datyorlar
d: Bylelikle bu bebeklerin Cemet'e gitmesini gvenceye
alm oluyorla rd . . . Konstantin andan 1 7. yzyl sonu
na kada r Hristiyanlar her zaman Hristiyanlar Roma im
para torlanndan daha iddetli bir zulme urattlar. Hristi
ya nln douundan nce, bu mezalim, Yahudiler dn
daki kadim dnya tarafndan bilinmemekteydi . " 10 Pav
lusu religiocrat'larn ykseliiyle, Centile iyimserlii gi
derek daha youn sald rla ra urad. Yerine Kltrel
Dinsel Karamsarlk a yerleti .
Kendine i nananlarn varsaylan Tanrs, imana gre
Tanr'nn dnyay ve 'kavmini' gnahla rnda n kurtarmak
zere yeryzne gnderilmi olu sa Mesih, Pavlus'un
izleyicilerinin elinde armh zerinde vahice ldrl
m ya kkl bir gen adama indirgenmiti. Bundan son
raysa mucizeli bir ekilde d iriltilip geride tazmin edilme
mi aclar brakara k Babas'nn ya nnda yaamak zere
gklere ekilmiti.
Gifnahkarlarn selamete erdirilmesinin sorumlulu u
nu, bundan byle iman bekileri devra lyordu . Bu, b i r kt-
lsa

resinde sa'ya da olmutu; on iki yldr kanama eken bir


kadn kendisine yanap iznini almadan harmansine do
kunmutu . Markos'un a ktardna gre kanama o an ke
silmi, ancak sa 'nefsinde olan kuvvetin kendisinden k
tn bitmiti' (Markos, 5:25-30) . Belki de rastlant eseri,
bu kadn gelecein bir religiocrat' nn, gelecein Kilise
si'nin kud ret-tacirleri arasnda nlenmeyi mit eden Pav
lus' u n mstakbel bir akirdinin anasyd.
u szler kime aitse, ortaada religiocra t'larm sa ad
na nasl bir g gsterisinde bulunduklarnn daha iyi an
lalmasna katks olur sanrm.
'Timeo non Petrum, sed secretarium cius . '
(Petrus'tan korkmuyorum, beni korkuta n, sekreteri. ) 1 1
Dier b i r deyile, "Havari' d e n korkmuyorum, beni korku
tan onun vekili ola n Papa'dr. "

3.3. sa'ya Ne Oldu?

Musevi grevliler tarafndan tutu klandkta n sonra (Yu


hanna, 1 8:21 ), ksa bir sorgulamann ardndan sa, Musevi
cemaa tinin otokra t ihtiyarla rndan oluan bir kurul, San
hedrin tarafndan lme mahkum edilip, ertesi gn Vali
Pilatus'a teslim ed ildi (Ma tta, 27:2) . sa, Tanr'nn adn le
kelemekle Kfr'e Delalet'le sulanyordu . Bylesi temel ve
din-ii bir konuda, Sanhedrin' in sa'y Yasa'ya gre Sek
ler otoriteye teslim etmesi gerekmiyordu: Sonradan ste
pan'a yaptklar gibi talayarak yaamna son verebilirler
di. Bir Musevi'nin cezalandrlmas iin Sekler otoriteye
bavurma giriimi, dinselden ok siya sal nedenlere daya
nyordu. Kendisinin de belirttii gibi sa, Devlet' e ya da
Sezar' a kar bir bakaldrnn nderi deildi . Frend'in de
bl'lirttii gibi, mevcut toplumsal dzeni ve dnyay (sa-
Aytn Alt ndal '"

eculum) ykp deerlerini bata n aa d eitirmeyi a ka


hedefleyen ilk Hristiyan grup, S 340' ta ar bir Dona tis t
fraksiyonu olan Circumcellionlard. Ve Circumcellionl a r,
sa'dan deil, S 66' daki Gayur ayaklanmasndan esinlen
milerdi.12 Ancak Ba rrabas bir ayaklanmaya ka tla n n l
bir asiydi (Markos, 1 5: 7) . Sanhedrin, Vali Pilatus'un tutuk
la tt Barrabas'm haya tn kurtarmaya kararlyd. San
hedrin' in Barraba s' sa ' ya tercih edii muhtemeldir ki, si
yasa l kaygla r nedeniyle onun kend ileri iin, yanl an
lamlar temelinde kopuk bir d iyalog srdrebildikleri ya
bancla m Musevi sa' dan daha fazla nem tamas ne
deniyled ir. (z . Bkz . Yuhanna, 7 ve 8 : 1 2-47) Za ten Barra
has 'Babalarnn Olu'ydu. (Barrabas: Ararnice Bar-abba
[ Baba'nn olu] demektir. )
Sa nhedrin ta rafndan Kfr' e Dela let'le sulanmasna
karn -z itibariyle byk bir dinsel sutu- sa, Vali Pi
latus'un huzuruna bir cani gibi kartld: "Eer bu adam
ktlk eden olmasayd, onu sana vermezdik" (Yuhanna,
1 8:303). Ancak Pila tus kestirme bir tepkiden saknara k Ya
hudilere sa'y kendi yasala rna gre ya rgla mala rn sy
ledi: "Onu siz aln ve eriatmza gre ona hkmedin. " Ya
hudiler Pila tus'a dediler: " Bize kimseyi ldrmek caiz de
ildir" (Yu ha nna, 1 8: 3 1 ) . Pilatus kendi grn aklad:
"Onu siz alp haa gerin" (Yuhanna, 1 9:6). Bylelikle Mu
sevilere sa'y armha ektirme izni verilmi ya da byle
buyrulmutu, ama Museviler infaz gerekletirmeyi red
dettiler. nk bunu yapacak olurlarsa Barrabas'n yaa
mn Pila tus' u n elinden kurtaramayacaklard . Bunu n Ylri
ne, dinsel bir sorunu siyasal bir gvde gsterisine dn
trdler. Bylelikle Pila tus kararn geri a lmak zon n d .
kald . Pila tus v e Museviler arasnda sylei, bu siya sa l m i
sillemenin doasn a ka ortaya koymaktad r:
"Yahudiler ona cevap verdiler: Bizim bir l' rii l l /.
94 O isa

vard r, o riata gre onun lmesi gerektir; nk kendisi


ni Alla h'n olu ilan etti . imdi, Pilatus bu sz iittii za
man, daha ok korktu; ve yine hkmet konana girip
Isa'ya dedi: Sen neredensin? Faka t sa ona ceva p vermedi.
Pilatus da ona dedi: Bana sylernez misin? Biliyor musun
ki seni salvermeye kudretirn var, ve seni haa germeye de
kudretirn vard r? sa ona cevap verdi: Eer sana yukar
dan verilmemi olsayd, benim zerime senin hi kud retin
olmazd . Bunun iin beni eline verenin gnah d aha b
yktr. Bunun iin Pilatus onu salvermeye alyordu,
fakat Yahudiler barp dediler: Eer bunu salverirsen
Kayser' in dostu deilsin; kim kend ini kral ederse, Kay
ser' e kar kor . . . Ve (Pilatus) Yahudilere dedi: te Kral
nz ! Fakat onlar: Kaldr, kaldr, onu haa ger; diye bard
lar. Pilatus onlara dedi: Kralnz haa gereyim mi? Baka
hi\ler cevap verdiler: Kayser'den baka kralmz yoktur"
(Yuhanna, 1 9:7- 1 5) .
sa' nn Sekler yetki organ tarafndan masum bulun
masnda alacak bir ey yoktu . Pilatus 'baka hinlerin
kskanlktan dolay (sa'y) ele vermi olduklarn' (Mar
kos, 1 5 : 1 0) biliyordu . Gerek Pilatus, gerekse kars, sa'nn
haya tn kurtarmak iin ellerinden geleni ya ptlar.
Pilatus'un Musevilere ynelttii srarl sorular, ikilerni
ni ve vicdani hesaplamalarn gstermektedir: "Pilatus
onlara : yleyse Mesih denilen sa'y ne yapaym, dedi.
Onlarn hepsi: Haa gerilsin, d ed iler. Ve Pilatus: Ya ne k
tlk yapt, dedi. Fakat onlar: Haa gerilsin, d iye ok ba
rdlar" (Ma tta, 27:22-23
Bu sra d ve allmadk davann tuhaf doas, sonra
dan . tarihe son derece nemli bir katk yapacaktr.
Sekler iktidarn temsilcisi Pilatus kukusuz sa'nn
Tanr ' nn Olu, ha tta ilahi olduuna dahi inanrnyordu.
Y i ne de misyonunun (btnsel grev) kutsal olduunu
Aytun Altndal . ,. ,

onaylad ve kabul ettii, belliydi. Sonunda sa'y, a r a l a


rnda bir tartma gemi olan Atanm-Kral Herod'a tes
lim etti. Herod, sa'dan honu ttu . O da sa'y sulama k.
iin bir neden grrnyordu; kend inden menkul kra l a l a
y a almak iin renkli b i r tunik giyd irip Pilatus'a geri gn
derd i : Dolaysyla sa ilkin Sekler otorite, a rdndan da
Yahudilerin a tanm kral ta rafnda n susuz bulunmu
oluyordu. Tutuklama ve lme rnahkurniyet, Paganlarn
Sekler iktidarnn ya da Musevilerin kararyd . Pila tus
aresizlik inde son szlerini syleyip bir a nak suyla ka
labaln nnde ellerini ykad: "Ben bu salih adarnn ka
nndan biriyirn, bunu siz d nn." Btn kavim cevap
verd i: "Onun ka n bizim zerimize ve ocuklarmzn ze
rine olsu n ! " (Matta , 27:24-25)
Ama sarsc sondan nce Pilatus beklenmedik bir harn
leyle Musevilere bir oldubitti yapt. Museviler dinsel su
la may siyasal bir sorun halinde a rptrnla rd . Sivil ve
d nyevi fikirleri olan Pagan Vali Pilatus onu geriye, ait ol
d uu alana gnderdi. sa' nn Musevilerin kral olma iddi
asn szcn gerek a nla myla onaylayarak askerlerine
bir d uyum yazp a rmhn zerine asmalarn syledi .
'MUSEVLERN KRALI, NASIRALI SA' denrnekteydi
duyuruda . sa' nn armha gerildii yer kentin yaknla
rnda olduundan ve duyuru Ararnice, La tince ve G reke
olarak yazld iin pek ok Musevi bunu okudu. Muse
vilerin nde gelen ra hipleri Pilatus'a kar ktlar: "Yahu
dilerin Kral deil, fakat bu adam: Ben Yahud ilerin Kra l
ym dedi, diye ya z. Pilatus cevap verd i: Ne yazd rnsa yaz
d m" (Yuhanna , 1 9 : 1 9-22).
Pila tus'un bu dava boyunca sergiledii siya sa l d l ' h .
sonradan Musevilerin karsna ok ynl soru n l a r , k..
d . ilkin, Musevilerin hkm uyarnca a rm ha t r i l
Nasral sa, Pagan yneticisi tarafndan Muscvi hri l...: r.
sa

l ilan edilmekteydi. Pila tus'un old u bittisi, sa'ya iman


edenler iin prima facie* bir delil oluturuyor ve Sanhedrin
yelerini ilk elden eriat' n (Musa' nn Yasas) ihlalcileri
durumuna dryordu. nk kafirlere uygulanacak
ceza, Musa Yasas'nda aka belirtilmiti : "Ona uymaya
caksn, ve onu dinlemeyeceksin; ve gzn ona acmaya
cak, ve esirgemeyeceksin, ve onu gizlemeyeceksin; faka t
onu mutlaka ldreceksin; onu ldrmek iin nce senin
elin, ve sonra btn ka vmin eli onun zerine olacak. Ve
lsn diye onu tala talayacaksn, nk seni Msr diya
rndan, klelik evinden karan Alla h' n RAB'den seni
ekmeye almtr. Ve btn srail iitip korkaca klar, ve
bir daha aranzda bunun gibi kt bir ey yapmayacaklar
dr" (Tensiye, 1 3:8-1 1 ). sa'y Yasa uyarnca talayarak l
drme yerine, Museviler Yasa'dan ayrlarak onu bir cani
gibi armh'a gerdiler. Eer sank sa, yasalar ineyen
biriyse, o zaman -Pilatus'a gre- Museviler ve Sanhedrin
de yle olmalyd.
Pilatus sa' nn Misyonu' nu merulatrmt. Herod'un
yapaca hamleyi gzledikten sonra, sa'nn itirafn dik
kate alarak onu tanmsal olarak Musevilerin Kra l ve Me
sih ilan etti. Bylelikle halka Sekler iktidarn sa' nn ilahi
misyonuna (grev) kar bir itiraz olmadn gsterneyi
hedefliyordu. Musevi-olmayan nfusun gznde, byle
likle Sekler iktidarn susuz, ya da ku tsal ya da ho gr
d bir davran tarz (Misyonerlik) sekin Museviler ve
Sanhedrin tarafndan canice, dehri ve kabul edilmez bu
lunmaktayd. Eer bir ru hhan-olmayan Oayman) olarak
sa Seklerlemi Musevilerin ilkiyse, o zaman besbelli ki
Pilatus bu ku tsanm grev modelinin krsal (Musevi) ve
kentsel (Gentile) gndelik yaamna yn veren dine-daya-

' f'rimt Faci: (Lat . ) : Kart kantlanana dek geerli olan delil ve iddia (.n.).
Aytw Alt mdal '1 7

l-siya set sisteminde yan-yasal bir uygulama haline gel


mesini salayan ilk Pagand r.
Belli ki sa, blgede belli bal siyasa l fraksiyonlar ara
sndaki siyasal g gsterilerinin ku rban olmutur. Ken
disini ortadan ka ldrma k iin tasa rla nm bir komploya
kurban gitmedii aktr. Zaten tm olaylar sa 'nn kendi
sini zdeletirdii kehanete uygu n olarak gereklemi
tir: "Ve gnahkadarla sayld" (sa iah, 53 : 1 2) . sa ar
mh' ta yle seslenmiti : "Eloi, Eloi lama sabachthan i ? " (Al
lahm, Allahm niin beni braktn?) (Ma rkos, 1 5 :34) ar
mha gerilen sa, kend i szleriyle, bir zamanlar Peygam
ber Yeu a raclyla srailoulla r'na u vaa tte bulunan
Tanr tarafndan terk edilmiti: "Nasl Musa ile beraber ol
du msa, seninle de yle beraber olacam; seni boa kar
marn ve seni brakma m . Kuvvetli ol ve yrekli ol. Kulum
Musa'nn sana emrettii b tn eriata gre ya pmaya dik
ka t etmek iin kuvvetli ol, ve ok yrekli ol; y ryecein
her yerde muvaffak olasn diye, ondan saa yahu t sola
sapma" (Yeu, 1 : 5-7) .
Eer Tanr'nn kela mna inanmak gerekiyorsa, sa ne
den terk edilmitir? Dz ve Doru 'Yol' dan sa pp Sa a ve
Sola dnd iin mi? sa'ya gre tm srail'den daha
imanl ola n (soldaki) yzbayla (centu rion) sadaki Sa
marityallarla grt aklda tutulmaldr.*
Musevi Kra l Gideon bir keresinde Rab'be bir sunak in
a etmi ve adna 'Yehova-alom' (Yehova Ba rtr) de
miti (Hakimler, 6:24) . Oysa sa bar deil ayrlk ve a
tma getirmek iin geld iini sylyord u . sa gerek h
de kendi getirdii ayrln ku rban olmutu, bir Mustvi
komplosunun deil. nk komplo kura m Hri sti y.
yorumcularn 'kend ini-gerekletiren keha net' d iyt l ur

Musevilerin kendilerinden olmayanlarla dini konulan grml'llri. .. c


malan, yemek yemeleri vb. yasakl.
1114 sa

mle ettikleri tezlerine de ters dmekte ve onlar arpt


maktadr.
Yeni Ahi t' teki kurguya gre sa her eyi biliyordu ve
kendi sonunu ngrmt. Komplo kuram dokuya ek
lemlenmi baka bir yabanc Sekler-kltrel unsurdur,
nk komplo kura rnlar zerine temellenmi kehanetler
de bulunmak, byk Musevi peygamberlerinin adeti de
ildi. Sanhed rin bandan beri sa'y d inliyor ve gzlyor
d u . Yahuda sadece bir muhbird i, o kadar. Musevilere
sa'nn bulunduu yeri ihbar etmiti. te ya ndan Bara
hip Kiyafas'n Musevilerin bir kurban vermesi gerektii
eklindeki d, 'bir kiinin lm'ne ilikin olup zel
olarak sa'y iaret etmemekteyciL
sa ne yap tn biliyordu. Sonularn d a . Kehanetleri
nin gereklemesi iin komploya gereksinimi yoktu . Ken
di kanlmaz Sonu kehanete ikindi. Sonu olarak sa
kend i kendisinin karar-merciiydi. Gaipten haber veren a
hslarn ngr leri bir komployu nceden bild irebilir,
ama Byk Musevi* peyga mberlerinin kutsal kehanetleri
komplo zerine kurulmazla r . Yeni Ahit d erleyicileri
sa' nn ne denli masum olduunu gstermek iin komplo
kuramn eklemilerdir. Her durumda, Ta nr'nn Bir ve
Tek Olu'na, dolaysyla da bizza t Tanr'nn kendisine
kar insan-yaps bir komplo hazrlamas dnlemeye
cei iin, bu kurarn kendilerinin sa'y kavray tarzla ryla
da elimektedir.
Bunun tersi daha da olanakszdr: Tanr' nn Bir ve Tek
Olu'na kar Tanr-ya ps bir ko mplo dzenlemesi, Pe
tcr'in ikinci mektubunda belirttii zere, "nce bunu bil
melisiniz ki, kitabn hibir peygamberlii hususi tefsi rden
d ei ldir. nk peygamberlik asla insa nn irad esiyle gel-

n yk Musevi Peygamberler ayrm Musevi lik' te nemli rol oynar. sa 'nn

Kndi'ni zdeletirdii kehanet Byk Peygamber Kehaneti'dir (y.n.).


Aytun Altmdal . .. ,

memi tir, fa kat insanlar Ruhlkuds tarafndan sc.. v k o l


narak Allah'tan syled iler" ( 1 . Petrus, 1 :20-2 1 ). Kend i w ya
da bizza t kendi oluna kar bir komploya ilikin bir kt
haneti aklayan Tanr kelamn bir tez olarak kurgusalla
trma k izofrenik deilse eer, kesinlikle Sciolastik* bir ya
ktrmadr.
Eer sa Musevilerin dedikleri gibi beklenen Mesih de
il de, sradan bir nsan'sa, o zaman 'sradan bir insan'
misyonunda blgenin en yksek Paga n Sek ler iktidar
ta ra fndan onaylanm kral ve Musevilerin Mesih'i olarak
tannm ve kabul edilmi oluyordu; ama eer ncil yazar
larnn inand zere, Tanr' ysa, o zaman, insan yaps bir
'Komploya' kurban olmas olas deildi. Orta da bir Muse
vi komplosunun bulunamayaca aktr. nk, sa g
revine balad andan itiba ren insanlara ne vazettiini
a ka sylemitir. En iyi bildii eyi vazetmek sa'nn
hakkysa, reti lerini reddetmek de Musevilerin yasal
hakkyd . Musevilerin sa'y sylemedii szlerle iftiraya
kurban etmeye gereksinimleri yoktu . sa kendisi ne hibir
yetki verilmed ii halde tam yetkili olduunu, beklenen
Mesih olduunu sylemiti, olanaksz olmasna karn
Tanr' nn Bir ve Tek Olu olduunu iddia etmiti, yapma
mas gerekirken srail'in Tanrs'n zelletirmiti . . . Muse
viler asndan, sradan bir Musevi olara k sa tpk tm s
railou llar gibi Tanr ta rafndan ku tsa nmt, a ma 'btn
sel grevi' (Misyonu) ka firce ve dehrice bulunmutu. Se
kler adansa, sa kutsal deildi, a ma 'btnsel gre v i '
ku tsa l bulunmutu.
Tanmsal anlamyla, sa yaamndaki 'benzerl i k l tr' i n
kurban olmutu denilebilir. Kehanet' te sz ed i lP n hpn
zerlie uygun olarak doduu sylenmiti . s ra i l Y. s,

Sciolastic: Kelime ve kavramlar kendi istemleri ynnde kll, n n,nllo.


102 O sa

tan on ikisi, yaklak yirmi bin Hristiyan' la birlikte ehit


edilmilerdi.
Azizler Kitab'nda on binden fazla ad vardr. Adlar an
lanlar birka yz aziz, ehit edilmitir. Ve Azizler Kita
b'nda anlan azizierin byk blm, aristokratik ya d a
varlkl ailelerden gelmekted ir. Pek ok kral, birka krali
e ve a krabalar putperestlere, kafirlere, sapknlara ve
Ateistlere kar Katolik man'n savunduklar gerekesiy
le aziz(e) ilan edilmilerdir. Constantin' in szde ihtida:. ,

dan sonra -gerekten ihtida ettii tartmaldr- Ateizm


bu kez papalar ve sacerdotalistler tarafndan kendilerinden
olmayanlara kar kullanlr olmutur. Ve bu azizlerden
bazlar, gerekte kimi cinayetierin sorumlusudur. Bunun
canl bir rnei, spanya Kraliesi Isabel'dir. 1 99 1 'de Papa
Il . Jean Paul, Kralie'yi mstakbel azize ilan etmitir.
( 1 992'ye gre srada yaklak iki bin azizlik aday vardr.)
Katolik iman ve dogmasn savunmadaki adanml ne
deniyle azizelie layk grlmtr bu kralie. Oysa 1 5 .
yzylda lkesindeki saysz cinayet ve ikenceden v e ni
hayet on binlerce Yahudi' nin srgn edilmesinden kiisel
olarak sorumlu olan oyd u . Kend i Mutlak Tanr fikrini da
yatma uruna kullanlan balta, tarih boyunca hi krelme
mitir; geen her yzyl, yeni bir dramn tan olmutur.
Isa' nn Misyonu dneminde tam olarak rgtlenmi,
Sinagog' dan tam ayrlm bir Kilise mevcu t deildi. Pav
lus'un gnlerindeyse gevek biimde rgtlenmi* yed i
kilise bulunuyordu. Galup Kamuoyu Aratrmas'na (AI
PO) gre 1 980 ylnda -yalnzca ABD' de- %55'i Protestan,
%30' u Katolik olmak zere 225 milyon Hristiyan yaa
ma ktayd. Lamant' a gre, Protestan mezheplerinin en ge
n ii, Gney Baptist Konferans 1 4.6 milyon kiiyi, 36 bin
'
l 'avlus ilk K i liseleri, M usevi Sinagoglar'nda balatm, sonra onlar evlere
t. t m t ( y . n . } .
Ayt u Altmdal 10 1

kiliseyi, 3 bin misyonu ve l l bin Bamsz Bap tist Cl m a


ati temsil ediyord u . 18
21 . yzyla yaklarken* 81 0.464.000 Katolik, d nya n
fusunun % 1 8.4'n olu turmaktadr. Bu insanlar 359 bin
kilise nntkas ve 2.456 d iyaseste toplanmlardr ve yak
lak bir milyon rahibe ile 1 54 . 1 48 papazlar vard r. 1
Christian Buckley, yeryzndeki Ateist saysn iki yz
milyon olarak hesaplamtr.20 Yeryznde Tek-Tanrcl
kabu l etmeyen milyar insan vardr. Ve ellerindekinden
son derece honu t grnmekted irler. Muhtemeldir ki
Tek-Tanr'ya gereksinimleri yoktur. rnein Hint Klasik
kltrnn mistik boyu tunda her yerde milyonlarca -ge
leneksel olarak 330 milyon- tanr vardr.21
Peter Hebblethwaite, bir uzman, gazeteci ve srda bir
gzlemci olarak Va tikan hakknda unlar yazmaktad r:
"Kilise Kyamet' i bekleyerek urada yatan eski kemikler
zerinde ykselmekted ir. Sonradan bu temel zerinde
d evasa bir kurarn ve ilahiyat ve kurgu ve iman ve bo inan
ve d evlet siyasas styaps ykseltilmitir. "22
sa vaa t ettii zere bu dnyaya dnecek olsa, bu gn
lerde bir kez daha ileden kacak ve olaslkla yeni 'ben
zerlik' sulamalarna muhatap olacaktr. E l abukluuyla
amzn delilerine ya da sapknlarna benzerlii ne
karlacak ve religiocra tlar kilisesi ya da TV Dindarlar tara
fndan aalanacak, belki de aforoz edilecektir. Gn
mzde kurumsallam dinsel domay ynlend irenlerin
artk kii olarak sa'ya gereksinimleri kalmamtr.
Evet, doumundan iki bin yl sonra, sa'ya ne old u ?
Bugn her mmin, b u soruya kendi imann canl t u t a h i
lecek b i r yant tamaktadr. nanc-btn Hristiyan l.r
dan bazlar sa' nn (Tanr) Kilise'den srldn , k i m i

sa, 1 989-1 990'da yazlmtr (.n .).


I l l-I isa

leriyse gnahkarlar tarafndan suiistima l edildiini syle


mektedirler. Durum ne olursa olsun, uras aktr: sa
kendi adna dikilmi kiliselerden hibirine kii olarak gir
mi deildir. Kimi kilise, tarika t, mezhep ve kltler onun
sadece adn ve yeryzndeki yaamn devra lp tekelle
tirmilerdir. sa' nn yeryzndeki ad ve imgesi gerek
imann kaleleri olduunu ne sren partiler iin d eerli
bir sermaye olmutur. Onlar da bu addan kendi a ma lar
iin yararlanmazlk etmemilerdir. Kiliseler gibi siyasa l
partiler de hamlelerini 'Tanr adna' gerekletirip23 tpk
bir zamanlar srail'in Tanrs' na yapld gibi, sa'y s
mrp kendilerini sa' ya ilikin kendinden-menkul haki
katlerle yeniden vaftiz ederek sularn ve banka czdan
larn iirmilerdir.
Gerekte sa'nn a leyhinde olduu varsa ylan 'komplo'
halkn iinde yaad dnemlerde deil, sonradan, kendi
adna hareket edenlerce tasarla nmtr, denilebilir. Din
brokra tlar, sa' y, eer evinde (Kilise) gza ltna almad
larsa, mutlaka sonsuz bir suskunlua mahkum etmiler
dir. ileci Abelard gibi, gerek sa da terk edilmi ve sade
ce adyla ve Kilise' nin kendisine yapt gndelik atflarla
annsanmaya yazgl klnmtr.
Kendisine iman edilen sa eer McDowell ve Larson'un
nerdii zere, gemite ve gnmzde srail'in yaayan
Ta nrs Yahveh ise/4 o zaman, halknn arasnda yaa ma
sna izin verilmeyen bir Tanr olduu kesindir!
Isa bundan iki bin yl nce dod u . Dnya zerindeki
misyonuna balamasnn zerinden yaklak 1 970 yl ge
ti. Ka nlmaz soru, hala orta dadr: "sa 'ya ve retisine
n e oldu?" Herhangi bir mmin, sui generis sa'y u yz
bin Kilise'de ya da saysz sahte kilisede, sahte ncil' lerde*

1-lln z 3. yzylda yaklak 4600 el yazmas ncil vard. Bunlardan hibiri ke


limesi kelimesine dierinin ayn deildi (y.n.).
Aytun Altndal :

veya pa palk teblilerinde vd .' den hangisinde bu labile


cektir?
sa rnein :
Kendisini Mesih ilan edip retileri zerinde tek yetki
li olmak iddiasnda bulunan Havarisi Petrus'u;
Kendisini siyasete tabi klan Havari Pavlus'u;
"Ka dnlarn kiliseye girerken bala rn rtmelerini"25
huyuran ikinci Pa pa Linus'u;
'Dinsel grevlere ayrlan nesnelere ancak din grevlile
rinin dokunabileceini' huyuran sekizinci Papa Xystus' u;26
mparator Consta ntine'i sa adna vaftiz ettikten sonra
'din adam olmayanlarn, din grevlil erini herha ngi bi r
sulu sulaya mayaca n'27 ilan eden otuz drdnc Pa pa
Silvester'i;
'Gelenee aykr olarak Roma Kilisesi' nin a rcarius' u
olup hazinenin ileriyle bizza t ilgilenen, nomenclator' dan
kend i adyla makbuz kesen'28 seksen birinci Papa Aga t
ho'yu;
Sa da ka vermeyi bir eit tica ri ilem, 'bu gvenliksiz
dnyadan brnn gvenliine sermaye aktarm'29 ola
ra k gren ve 'hogr kenti'ni, 'eytan'n kenti' olarak
mahkum eden Aziz Augustine' i (. 430);
Siyasal dmann (Malatesta) iman dman ilan edip
ondan ku rtulmak iin elindeki tm olanakla r seferber
eden,30 ve dinsel grevleri sa adna sa ta kartan gemi
papalarn en sekleri Il. Pius'u;
1 302 ta rihli bull'u (Ferman) unam sanctum'da 'Sekii ler
klcn Petrus' un ihdasnda olduunu inkar edenler,
Rab' bin kelamn anla maya nlardr,'3' diye ilan eden Pa p.
VIII . Boniface'yi;
1 6 1 4' te kendisinin Tanr Keta rn'nn bedenlemi h i i
m i , Yijce Prens Mikael olduunu n e s re n Ezt J... i d
Meth'i;32
1 () . isa

Papalar, yaplan sahtekarlklar ortaya kartanlara ve


d ier szmona ykc unsurlara kar koruyan Papalarn
Yanlmazl ( 1 870) dogmasn;
Isa ' nn vazettii Kurtulu'a eriebilmek iin eski Muse
vi Yasas' n kesinlikle izlemek gerektiini ne sren Ye
d inci Gn Kilisesi'ni, ya da iman adna serbest ak uygu
layan Oneida Cemaati'ni ya da Yehova ehitleri' ni veya
Ahir Zaman Azizleri'ni ya da Moony Cemiyeti' ni; onayla
yabilir miydi?
Seza r' a a it olann Sezar'a, Tanr'ya ait olannsa Tanr' ya
verilmesini vazeden sa, piskoposlarnn Pontifex Maxi
mus unvanyla praeceptum imperetoris (impara torluk Yne
timi) zerind e mandatum dei (Tanr Yasas) uyguladklar
n grseydi' kukusuz yine ileden kard. Yine papalk el
isi (nuncio), d insel mahkeme rota ), propaganda, araf,

Curia (Din Brokra tlar'nn topland klar meclis) gibi hi


duymad ya da dnemeyecei szckler, a kln kar
trrd . Kendi saf Misyonu'nun alar boyunca birileri ta
rafndan Teokrasi ve Caesaro-papism gibi, ideolojik bi
imlere br ndrldn grse, kukusuz yine akn
lktan aknla srklenirdi.
Kendine sevebilecei bir baba arayan Nasral, d k
rklklaryla yorulmu bu hznl gen adam, Vati
kan' daki yeryz tahtna dnecek olsa, unlar syleyece
ini grr gibiyim: "nk ben, RAB, ben deimem . . .
Bana dnn, ben de size dnerim . . . Ve siz: Ne ile dnelim,
d iyorsunuz. nsan Allah' soyar m? Siz beni soymaktas
nz. Ve: Neden seni soyduk, diyorsunuz." (Malaki, 3:6-7)
Eer srail Tanrs' nn ad gerekten de BEN BEN OLA
NIM ise, Nasral sa iin de benzeri bir ad dlyorum:
"BEN NE OLACAKSAM O' YUM . "
Nasral sa b u dnyada, varlna inand teki Dn
ya' da olmak istediini olabilmek iin yaad ve strap ekti.
Aytun Altndal llL

3.4. Bireyin Kimliini Olumlayan Onun


Farklldr

Deu tzlu Rupert' e gre ( 1 2 . yzyl, geleneksel ma nastr


zhdnn temsilcisi), Ta nr Baba'nn zel grevi 'nesnele
rin doasn' kurmakt.33 Tanr bunu alt Kutsal Kitap G
n' nde gerekletirip zel grevini tamamlamt. Dolay
syla Tanr Yara tm'yla (Tekvin) her eyin Balangc'n
belirleyen doast unsur (Kii) olarak grlmekted ir.
inanca gre bundan sonra Kutsal Ruh' un zel grevi ba
lamtr. Kutsal Ruh'un zel grevi, doay Tanr' nn n
grd mkemmellie ulatrmaktr. Hristiyanln Ki
liseleri' nin bal olduu domaya gre, Kutsal Ruh' un
zel grevi bitmemitir ve ha.la ilemektedir. Eer Tanr
Baba ' nn zel Grev'i, var olan her nesne iin, kendi do
asna uygun olan bir balang oluturmaksa, o zaman
Kutsal Ruh'un zel grevi de her nesne iin, kendi doa
sna uygun olan Uygun bir Son oluturmak idi ve halen de
yled ir. nk Balangc olan hrr nesnenin kanlmaz
olarak bir de sonu vardr. Tanr ile Kutsal Ruh a rasnda
Arac olarak sa bulunmaktadr. Yalnzca nsan ya da In
sanlk deil, 'btn yarad l' Balang' tan Son'a, zorun
lu olarak onunla birlikte yaar. Dolaysyla sa Gksel an
lamyla Bala ng' ya da Son' u deil, gkyznn altn
daki Haya t' bala ngtan sona doru ynlend iren ara
c / a radaki YEN' yi (Va hiy, 21 :5-6) temsil etmektedir. sa
d nya nn Alfa ve Omega'syd. sa'nn kend isinin Ezel i Vl'

Ebedi oluunun nedeni budur: Logos olarak Baba 'yla h i r


likte Yara tl' n bizatihi iinde deil, Tanr'ya ait ol.n
Mutla k Mekan'da yer almaktadr. Dolaysyla da, 'B t n
sel Grev' i Ta nr'ya iman salamak ve Uygun Son'a gi i
tren uygun yolu retmektir.
Bala ng ile Son a rasnda yer alan zaman srts i , Ta ri l
I OH isa

sel zaman olan saeculum (a) d eil, d inamik, her an mev


cut Yeni' nin srecidir. Dolaysyla sa' nn temsil ettii yer
yz Haya t' kavraynda mutlak, saptanm bir gemi
ya da mutlak, tespit edilmi bir imdiki zaman yoktur. Bu
nedenledir ki sa'y a legorik olarak deil, szcn gerek
anla myla 'BEN NE OLACAKSAM O' YUM' diye tanmla
dm. Balang'tan Son'a dek yaratlm olan her nesne be
lirli bir 'OLACAK' lk srecindedir. Hibir nesne 'OLA
CAK' halinden ku rtula maz. Hibir nesne bu 'OLA
CAK'lk halinin dnda deildir. OLACAK'lk hali temsi
li olarak dnyevi yaamn rastlantlarn ynlend iren s
reklilii ve deiimin her yerde mevcudiyetini belirlemek
tedir. Tanr -ya da Tanr' nn olu- olara k sa akn (tra ns
cendental) deil, Yaradl'tan ve Son' dan kamabilen tri
ad quid ' d ir * .

sa, Iman' a gre, Tanr' nn Logos' u ve mutlak zaman


iinde Yaradl' n aktif-balangcdr. 'lml Olan Her
Musevi' nin Kendi inde Ezeli ve Ebedi Olduu'nu do
rulayan substance premiere** olmak zere gnderilmitir.
(Va hiy, 22: 1 2 "te tez geliyorum; ve herkese kendi iinin
olduuna gre mkafa tm elimdedir . " )
Hristiyanlk inancna gre sa, Tanr' nn uygun grd
Son' a alan Bir ve Tek Doru, Adil, Yasal, Tanr tara
fndan grevtendirilmi Geit, Yap' dr (k) . Birey bu
ka pdan yalnz bana geer. Birey bu uygun ka py se
mesi halinde uygun Son'a ular. Kutsal Ruh'un temsil et
tii bu uygun son bireyi Ta nr' ya ulatrr; nk Kutsal
Ruh bireyin selamete erimesi iin vardr. Ku tsa l Ruh, bi
reyi yakp tketen Hades deildir. A ksine, Tanr' nn d
ln, Sonsuz Hayat' elde eder. Ve bylelikle birey (nsan)
Eski Ahit' te izi bulunamadan ortadan kaybolup Tanr ta-

rriad qid : B ir mebde bal kalmak zorunluluu olmayan nc terim.


Sbstmce premiere (Fr.) : lk tz (.n.).
Aytm Altndal 109

rafndan yanna a lnan Eno gibi geldii yere dnm


olur.
Tanr' nn Hristiyan Gnosis' indeki teslis ilevsellii te
melde Helenistik diyalektiin bir ya nsmasdr. Mutla k te
kil olan Tanr ve Tmel olan Ku tsal Ruh vardr. kisinin
arasnda ikili doasyla sa yer alr. sa hem zeli hem de
geneli simgeler. erik ve Biim'dir (genel). Mekan ve Za
man iinde Bala ng ve Son'un zel erii'yle genel Bi
im'in temsil eder; Kutsa l Ruh ise Tekil Tanr'nn tmel te
zahr' dr (grn ) . Hristiyanln TekTannc ilahi
ya tnda Tanr tekil, onun tezahr olan Kutsal Ruh ise t
meldir.
sa Tanr'nn 'insan benzerinde ya ra tlm' Bir ve Tek
Olu ola ra k kavramld takdirde zel ierii, 'Tanr ben
zerinde yara tlm' nsan olarak ise genel biimi vermek
ted ir. Hristiyan dogmasnda meka n ve zaman birlii ale
gorik olarak ikili doasyla sa ta ra fndan temsil edilir.
Mekann (ierik) ve zamann (biim) kiiletirilmesi olarak
kavramldnda sa elikiyi bir anlamszlk ya da d
nlmez (bir olgu --.) olarak dtalar. Hem Tanr hem n
san olma elikisi sa mekan ve zaman iinde Tekil Tan
r' nn ierik ve biimi, 'BEN' ve 'M' (olmak) olarak alg
landnda, silinmektedir. (nsann Tanrsallatrlmas ve
ya Tanr'nn nsanla trlmas Antik Msr'da, Greklerde
ve Roma' da bilinen bir uygulamayd . )
Mekan ve Za man kiiletirilmesinde sa, Tanr ta rafn
dan dier btn insanlar gibi yaratlm deildir. Tanr
kendini Kend i Benzerinde -ya ni nsa n (sa) olarak- ya ra t
mtr. Dolaysyla, Ta nr tara fndan Ka der'i izilmi deil
ama, Logos'un kend isi olan sa, nsan'n 'iinde' olmak
zere gnderilmitir. nk sa 'Tanr' iindeki Tanr'dr.
Ve Tek bir insa n kavminin deil, tm saecu lum'a gre ya
ayan herkesin iinde olmak zere gnderilmitir.
1 10 sa

Kutsal Kitap metinlerindeki ka iros (genellikle Zaman


olarak a nlalan Greke szck) kavram, kutsal yazlar
daki khronos' dan (genelde zaman iin kullanlan G reke
szck) ayrt edilmelidir.34 John Austin Baker, ka iros'u
'Doru Zaman' olarak okumaktadr. Bence ka iros'u Tanr
planna gre 'Olacak Zaman'nda olduu ekliyle, yani
'gereklemesi umulan zaman' olara k a nlamak daha do
ru olacaktr. Vahiy, 1 : 1 7-1 9'daki "Korkma, birinci ve son,
ve Diri olan benim; ve l idim, ve ite, ebetler ebed ince
diriyim, ve lmn ve ller d iyarnn a nahtarlar bende
dir. mdi grdm eyleri, ve olan eyleri ve bundan
sonra va ki olacak eyleri . . . yaz," blm, nerime gl
bir rnek salamaktadr. Kairos 'imdi olan' gsterirken,
kendi iinde 'sonra olacak olan' da tar. Kairos salt Do
ru Zama n'a deil, belirsiz bir srece iaret etmektedir. Va
hiy'in buuk gn Danyal'in anlatt 'zaman, zaman
lar ve yar-zaman'dr (7:25). Ve ilk Musevi-Hristiyan bel
gelerinden biri olan Tibertine Sibyl'inde de sz edilmek
ted ir.35 'Za man, zamanlar ve yar-zaman' Olaca k-Za
man'dr ve llebilir Zaman (vakit) khronos'dan ayrt
edilmelidir. lm ve Hactes'in anahtarn elinde tu tan,
Olacak-Zaman'la (birlikte) oradadr ve Olacak-Zaman'
temsil eden bu ahs tm Yarad l' m ortak sorumlusudur.
'Dier Kral' 'zaman ve yasalarn kuruluunu deitirme
ye kalkacak olan' tek kiidir. 'Zamann ve yasalarn ku
ruluu' Tanr aleyhine sz syleyen ve azizlerine ac ek
tiren Kral'n elinde deiime tabi olacaktr. Deitirilebile
cek olan, 'zaman kuruluu' llebilir zama n / va kit'tir
(khronos), ama 'Dier Kral' kairos'u tezahr ettiren Tan
r' nn katalizr ya da arac olara k bulunmaktadr. Tan
r'nn plan uyarnca Kral'da kiilemi kairos (Olacak Za
nan), kl ronos' da var ola n 'zaman ve yasalarn kuruluu
m ' deitirir. ngilizce Church ( Kilise) ve Almanca ea n-
Aytm Altndal 111

larnls Kirche szcklerinin khronos'un trevleri olmas


rastlant deildir. Churc h / Kirche, deiime tabi dnyevi
kurum olan khronos' u 'zaman ve yasalarn kuruluu'nu
temsil ed er. Franszca Eglise szc ise Eccles ia'den36 gel
mektedir ve Papa VI. Clernent'a gre Kilise, (Ecclesia)
iman konusunda deitirilrnez ve yanlrnazd .37
te ya ndan saeculum hem kairos hem de khronos'u ba
rndrmaktadr. Yani eer kairos Alfa ise, o zaman khronos
Omega' dr - ama her ikisi de saeculum' a gre tanmlanm
olmak kaydyla . Kairos aka, 'Benzerlie' kou ttur. N
SAN'a deil. Khronos Yarad l' taki NSAN'dan yola kar,
nsan'n Tanrsal benzerliinden deil. NSAN' n Tanrsal
Benzerlii deil bizza t kendisi lrnlle, bir baka de
yile lm ve Had es' e tabi klnmtr. 'Doru Zaman' ola
rak kavranan kairos' dan kayna klanan fikir prltlar ka
nmca geersizdir; kairos insanlar iin belirli d eil, belirsiz
bir dat u m ' d ur. ilahiya t asndan kendi kairos' unu yalnzca
Tanr bilir. nsanlar ta rihleri ancak khronos' un alannda
tespit edebilirler, kairos'un ala nnda deil. Bunun sonucu
olarak da, hibir lrnl kairos'un tarih ya da doasn
doru olarak ne srernez. Tanmsal anlamyla , khro
nos'un bilgisi Bilgi Aac ala nna aittir, ama kairos'un bil
gisi, Tanr'nn kairos'un bulunduu Hayat Aac'nn n
ne saplad klla korunrnaktadr.
Kanmca Kutsal Kitap balamnda kairos zamann ieri
ine, kh ronos ise biimine denk dmektedir. sa, Tann-ya
ps-nsan'n khronos'a gre biimlendirilmi kairos'unu
yanstmaktadr.
Ezeli-Ebedi Haya t'n temsilcisi olarak sa, Tanr'nn Bi
im' i ne (Zaman), eze1i-ebedi hayatn bir ve tek k'
(Bab) olarak kavranlan sa ise erik'ine (Mekan) tekabl
eder. Aru:a k ezeli-ebedi haya ta sa hip insa n fikri, Yahudi
lik arasnda yabanc ve dsal bir iddiadr. Oysa Greko-
12 sa

Romen kurarn anlay asndan bu, tmyle olasdr. Bu


Greko-Romen kuram, daha sonra Hristiyanlk' ta dogma
halini almtr.
Balamsal olarak sa, 'Deiim daimid ir'38 ilkesine tabi
olan saecu lum' u temsil eder. sa'nn Musevi gndelik yaa
mna getirdii yenilik budur. Ferisiler, Musevi fraksiyon
lar arasnda yasac olanlard . Yasalara gre eksiksiz ve le
kesiz olduklarn ne srmekteydiler. Oysa kend i iinde
her bakmdan yasal ve eksiksiz olan sadece Tekil Tanr Ba
ba'yd . sa'nn Ferisilerle tartmalar bu karmak sorun
evresinde dnmektedir. sa iin tek doru, eksiksiz, b
tn olan yasa, Tanr Yasas'yd; Ferisilerin dokunulmaz
olduunu ne srdkleri kendi anlayarna gre biim
lenmi olan yasa deil. Dolaysyla Ferisilerin meruiyeti
iddia ve dzenlemelerine gre yeryznde Nizarnilik id
diasnda bulunmak, olas deildi. Bu yasa, insan-yapsy
d. Musa tarafndan vazedilmiti ve tpk Byk Tap
nak'n insanlar tarafnda n yapld gibi, Tanr Yasas uya
rnca deiime tabiydi. sa gz peke bu byk Tapna
bozup birka gn iinde yeniden ina edebileceini syle
miti.
sa d zenleyici deil, kurucuydu. Ebed i hayat yapan
esaslardan sz ediyordu. Bu dnyada her eyin geici ol
duunu, ama kendi szlerinin sonsuza dek yaayaca n
sylemiti. Saeculum'un esas ilkesi de her eyin deiimin
her yerde mevcudiyetine tabi olduudur - yaratlm ey
ler kendi ilerinde eksiksiz deildirler. Bu d nyada (saecu
lum ) hibir ey d zenli (tam) olamaz. sa Tanr' dan baka,
kendisi dahil hi kimsenin iyi olmadm sylyordu .
Dogmaya gre sa bu nedenle yeryzne gnderilmi
ti. B ireylere Doru Yol'u gstermek iin. Onlara eksiklik
lerini gidererek, Tanr indinde uygun klma olanan ver
mek iin. Bu nasl olacakt? E er her ey saeculu m ' da dei-
Aytm Altndal 1 13

imin kalcl ve sreklilii ilkesine tabiyse, o zaman bi


reyler 'yeniden domuluk' a kavuabilmek iin vaftiz ol
mak durumundaydlar. sa gz peke ada dinsel oto
ritenin kurduu dzenleri, standartla trmalar (Musa Ya
sas) Seklerletirdi. (zellikle temiz / murdar yiyecekler
ve el ykama konularnda; sa tm yiyecekleri helal ilan et
ti. ) Gndelik yaama , sekler yaamda olagelen toplu m
sal ve siyasal deiimlere uygun deiimler dahil etti.
sa kendini akmlatrm deildir, onu aknlatran
kehanetti. Saeculum'da Eskatolojik bir konumu yok, ama
etten, kemikten bir varoluu (mekan) vard. Vazettii sela
met, Musevi kraln boyunduruundan kurtulua snrlan
d ran selamete benzemiyordu. sa'ya gre selamet, Tanr
indinde nizami, tam ve eksiksiz olabilmek iin saecu
lum'un yozlatnc balarndan kurtulutu . Musevi saecu
lum'undan kurtulmay deil, saeculum'da Tanr tarafndan
ayrcalkl klnp korun may istiyordu. Musevi gerekilii
ve varln srdrebilme mcadelesi saeculum' dan kur
tulma fikrini dlamaktayd. Bylesi bir fikir Musevi' ye
verilmi olan bilgelikle elimekteydi. Musevi yeryzn
de yaa maya yazgl olduunun bilincinde olmak zorun
dayd. Onun esas kaygs, saeculum'un dnda deil, tam
tersine yeryznn neresinde ve nasl yaayacadr. Mu
sevi'nin bu dnyada 'br dnyadaki' gibi yaamak diye
bir kaygs ve bo hayali yoktur.
sa Babas tarafndan saeculum'un niha i ve ideal temsil
cisi olmak zere ete kemie brnm olarak gnderildi
i iin saeculu m ' dan selameti vazetmekteydi. Dolaysyla
Nihai ve Doru k 'Yol'unu bir tek o biliyordu. Deii
min her yerde mevcud iyetine tabi yaratklara, Uygun' a
'k' yolunu bir tek o gsterebilird i.
Kutsal Ruh'un temsil ettii Uygun Son, ruhun lp da
lmas deil, Dirili'tir (Kyam) . Doru Kap'dan (sa) i-
1 14 O lsa

tenlikle ve iinde hibir ukde olmakszn geen birey, l


d an, bir ocuk masumiyetiyle yenid en doacaktr. sa
olmakszn Dirili olamaz, ve d irili olma kszn ezeli ebe
di yaam olmaz . Dirili Tanr ta rafndan belirlenmi Ka
p' dan (sa) geenler iin . konulmutur. Bu nedenledir ki,
Hristiyan dogmasna gre bireyin seme zgrl sa'y
la snrlandrlmtr. Dogma asndan lm, mutlak son
deildir; nnde Dirili uzanmaktadr. Ve sa'ya iman
eden herkes iin'dir (geerli - .). Za ten, Tanr kendini yal
nzca brahim' e bildirmitir, ama kle-kadn (cari ye) Ha
cer, onu gren ilk insa n olmutur: "Ve Hacer kendisine
syleyen RABBN ismini, Sen, ya Allah, beni gryorsun
diye ard; nk dedi: Burada da m beni greni gr
dn?" (Tekvin, 1 6 : 1 3) Ve Ta nrlar Yakub ta rafndan al
nan bra ni-olmayan Laban (Tekvin, 31 :30), ibadet aracl
yla eitilen ilk ahstr (Tekvin, 31 :29) .
Isa'nn Tanrs (Elohim) tm insa nlarn sevecen ve mer
hametli Babas'yd. Tmellii iinde BR' dir. Ama srail'in
Tanrs (Yahveh) 'Bizim Tanrmz' d. Tikellii (zel) iinde
BR' di. "Dinle, ey srail: Allahmz olan RAB bir ola n RAB
DR." (Tesniye, 6:4) sa kukusuz Tanr olara k Elohim'i
(Theos) kastediyordu; srail'in kskan ynetici ve ya rgc
Yahveh'i (kyrios) deiP9 Hakkaniyet kavram da, sa'nn
Tanrs'yla Musevilerin RAB'bi arasnd aki kavramsana
trma fa rkllklarn anla ma d a nemli bir rol oyna r.
RAB'bin baka uluslarn topra klarna el koyup Yahudile
re vermesinin nedeni srail'in hakka niyeti d eildir. Dola
ysyla RAB topra klar srail' d eki hakkaniyetten tr bir
dl ola rak vermemitir. RAB srailoullarna topra b
rahim, sha k ve Ya kub' a verdii sz yerine getirmek
a macyla vermitir. Ve RAB karlnda kukusuz sra
il' den hakkaniyet beklemiyord u . srail'in RAB'bi setii
h a l kn gayet iyi tanmaktayd. nk yazldr ki: "Adam
Aytm Altmdal 1 15

kendini yarata ndan daha tahir olur mu?" (Eyp, 4: 1 7)


Oysa hakka niyet sa iin anahtar kavramd . Gerekte
mevcut yasalar uyarnca Tanr'nn d lne mazhar olmak
iin bir zorunluluk olarak ha kkaniyete bal kalmala r is
tenmemi olan Musevileri sa, selamete ulaabilmeleri iin
ha kkaniyetli olmaya a rmt. Muhtemeldir ki a rsna
olumlu yant vermek istemed iklerinden d eil, ama
gelenekleri inenemeyecek kad a r gl old uu iin
olumlu yant verememilerd ir. nk sa ' nn vaa t ettii
sela mete erimek iin hakkaniyetli olmann onlar iin bir
anlam yoktu . sa'nn vazettii selamet onla rn tasarmia
rna uyan ya d a beklentileri olan selamet deildi. Ikinci
olarak ise, selamete erimek iin mutlaka sa'nn ngrd
hakkaniyete d ayal bir yasaya tabi deillerd i .40 Musevi
ler za ten kend i Ta nrlar ta ra fnda n zgrletirilmilerd i.
Museviler Romallarn zgr tebasyd , kle deillerd i.
Musevilerin hakkaniyet sorunu ka rsnd aki tutumlar iki
farkl sela met kavra ynn varln dorulamaktadr.
Maddilemi selamet, kurtulu kavray ve idealletiril
mi sela met kavray. Museviler yalnzca Tamila r tara
fndan seilip ilahiletirilmi deillerd i, ayrca O'nun tara
fnda n kurtarlp zg rletirilmilerd i de. Museviler iin
selamet dnyevi koullara ilikin madd i bir konuydu . sa
iinse sela met idealize bir formdu ve gkseld i ve gelecek
te bekliyord u . sa haya tn bu selamet tanm iin bir bedel
olarak ded i . Titus'un kitabnda belirtild ii gibi, "Hepimi
z i tm ktlklerden kurtarmak ve kendisi iin kendisi
nin ola n, iyiyi yapmaya istekli bir ha lk a rnd rmak iin
kendini verdi" (Titus, 2 : 14).
Bu nedenled ir ki, Museviler ve sa iin selamet kavra
m iki zt anlama iaret etmektedir. Museviler selametten
zgrlj.i -herhangi yabanc bir gcn klesi olmama
y-, sa ise kend isinin olaca k bir halk gnahlarnd an a rn-
1 16 /$11

drmay anlyordu. Kutsa l Kitap' ta yazld gibi RAB'bin


yaptn sa da yapmt . RAB bir ulusu semi, onu arn
drp yalnzca kendisi iin kutsamt. sa ise, bir halk kur
tarp selamete erdirmek, 'kendisinin klmak' iin kendi
haya tn ortaya koymutu. Bylesi bir iddia kukusuz Mu
sa'nn eriat' na ve Musevi a nlay tarzna Sekler, d sal
bir iddiayd. Gerekte iddiann da tesinde, RAB'bin Kud
ret ve Hakimiyet' ine dorudan bir meydan okumayd.
Musevilerin gznde sradan bir insan olan sa, Tan
r'nn kudretinden korkmuyor ve O'na zenerek, O'na,
RAB'be meydan okuyordu. sa, Musevi yaam tarzna
'Fa rk' getirmiti. Ve yaratt bu 'Fark' onun Kimlii' nin
olumlanmas oldu.
S O N S Z,

NOTLAR,
. .

DIZIN
SONSOZ

sa kend isini yeryzne gnderen (Yuhanna, 1 7: 1 8) ve


ad n aklad (Yuhanna, 1 7:6) Tanr' nn selarnete eriti
ren tek yol old uunu ka ntlamak iin ld . Mesih sa'ya
olanlar d insel yorumlara konu lmu 'br Dnya'da de
il, bu ma ddi dnyada, sra il'in hala sorunlu topraklarn
da gerekleti.
Sekler iddialaryla sa, kend isini red d edenlerce ks
kanlkla korunan Yasa'ya ters drnt . Ancak Cemaat
Yneticileri'nin bild iklerini altst ettii ve Ta nr gibi, dn
yadaki buda laca eylerle bilgileri rnahcup ettii, glie
rin ka rsna za yflar koyd uu (1. Kor. 1 : 1 9-27) kesind ir.
Alirne, bilgeye ya da filozofa a ptalca ya da kabu l edilmez
gelen eyler, Pavlus'a gre rnrninle mrnin-olmayan
a yrt etmeyi salayan, Uhrevi Akln tezahrleriyd i.
Gnmzde, yirmi birinci yzyln eiinde, sa Sekii
ler Zeitgeist'in vazgeilmez bir temsilcisi olarak bizim l e

1 1 11
1 20 U lsa

bidikte varln srdrmektedir. Kilise-d(lay) mrnin


hala Kutsal Yazlar'daki talimatara inanrnaktadr. Ve rn
rni'p olmayan hala Kutsal Kitap'ta peri masal ya d a kssa
olarak grdyle elenrnektedir. Ancak doa-st varo
luunu inkar etmek iin sa'ya (Tanr) en fazla gereksinim
duyan, Ateisttir. Ateistlerin sa'y inkar etmek iin sa'y
inkar, merkezin nerede olduunu bilmeyen ama merkez
ci olduunu savlayanlara benzetilebilir. sa elinden a lnd
nda 1\.teist, zlr. Tpk eytan'n Kilise'nin elinden
a lndnda dogrnann buharlap yok olaca gibi. Ate
ist'in Tanr' nn varln reddedebileceini kend ine kant
lamak iin sa'ya gereksinimi vardr. Ve Kilise de dogrna
sn srdrebilmek iin eytan'a d ier tm toplumsal ku
rumlardan daha fazla gereksinim duyrnakta dr. Gn
mzde Kilise' nin deccal, eytan roln oynamak zere
Ateiste her zamankinden fazla ihtiyac vardr; Ateist de
inkarn koruyabilmek zere Kilise' nin varlna gereksi
nim duyar.
Kilise ile Ateistin arasnda gerekte ne Tanr ne de ey
tan'a deil sadece 'Belgelere ve Kaytlara' gereksinim du
yan bilim adamlar yer almaktadr. Bilim adam gn
mzde neredeyse bir metinler jandarmas roln stlen
mitir ve kutsal yazmalar ve rulolar konusundaki otorite
sini srdrebilmek iin parrnenler dolusu kant gerek
sinir. ncelemelerinde sa, Ta nr olarak ya da nsan olarak
ya da her ikisi olarak bilim a damnn dnda kimsenin
eriemeyecei, zor seilebilir bir Ka ra Delik' e dnm
tr. Bu nedenledir ki Gklere kartlan bol satl kitapla
rnda Aziz Pavlus'un Roma istihbarat servislerinin Kim
Philby'si ve ilk Hristiyan cemaatlerinin de bir eit LSD
lgnlar etesi oluturmak zere bir araya gelmi kend i
kendisinin gzn boyayan uyuturucu satclar olara k
su n ulrnalarna alrnarnaldr.
Aytn Altndal 121

Gnmz Sekleristi, Ateist ya da hret kazanmak


iin her an rezalet ve sansasyon peinde koa n baarsz
bilgilerden d eildir. Bilinli Seklerist, kukusuz religi
oacrat' larn icat ettikleri sahte dini verileri sacerdotalismi
ve banazl srekli sorgular ve insan yaamn etkileyen
sekler deiimleri dogmatize etmeye, doktrinletirmeye,
yasakla ya da standartlatrmaya kalkanlarn nn
de bir engel oluturur. Seklarist Deiim'in her yerde
mevcut, 'Fark' n her nesne zerinde etkin olduunu ga
yet iyi bilmektedir. Dolaysyla deiimin her yerde var
olan mevcudiyetinden kaabilecek herhangi bir dogma,
farkllklarn her nesneye ikinliini dta layabilecek bir
reti yoktur. Sekleristin 'btnsel grevi'ni ynlendi
ren, korku deil, bilintir. Ve amz Sekleristini bireyin
seim zgrl hakknn uzlamaz savunucusu klan da
bu a nlaytr.
Nasral sa kukusuz srail Tanrs' nn Onaylanm el
isi deild i. sa Havari ve akirtleri tara fndan onaylanm
olan Mesih' ti . Bu, gelecein Tanrs iin daha farkl bir
kavram'sallatrma gerektirdiinden, ilgintir. Yani: A pri
o ri sa, kurulu bir TekTanrl dinin Tanrs (ya da peygam
beri) d eil, saeculum'un grevlendirilmi/ atanm (insa n
yaps) Mesih'iyd i . sa' nn retisinde 'yeni' olan 'Otorite
Yetki'ydi. Musevi geleneinde Tanr Mutlak Egemenliin
sahibiydi ve dnyevi otorite Tanr tarafndan Musevilere
verilmiti. Ve sa'nn zamannda Sanhedrin tara fndan
temsil edilmekteydi . Tanr'nn Egemenlii mutlak, ama
Sanhedrin'in yetkisi greliydi . Yetki, kolektif bir sorumlu
luk ve edinimdir, ve sra il'in Yarg Tanrs' nn koyd uu
kural ve standartlar uyarnca kullanlmaktayd . sa tm
lbrani-Musevi tarih iinde kendi yaam ve faaliyetleri
o '

zerinde bireysel otorite iddiasnda bulunmu ilk insan


dr. sa'yla birlikte birey yaamna ilikin konularda -tp-
1 22 O lsa

k Isa gibi- kendi otoritesini ele geirrnitir. Birey, Musevi


geleneinde ilk kez kendini ynetebilecei yasal bir temel
bulmutur. Bu anlarnda 'Birey', 'yeni d omu' kuaktr.
Bu dnyevi bir Dirili, kendini-yneten bir otoriteyi elin
de tutabilen bireyin uyand r.
Isa aradaki Sanhedrin'in temsil ettii rgtlenmi oto
riteyi ustaca devre d brakarak Tanr'nn Egemenlii'yle
uyumlu nsan'n kiisel otoritesini gndeme getirmitir.
Bu nsan' la kiisel Tanrs arasnda yaplm 'yeni' bir
Ahit'ti. nsana verilen otorite, Tanr'nn Egemenlii'nin
zerinde olamazd, ama Yallar Heyeti'nin temsil ettii,
kimi zaman da saptrd Yerleik eriat uya rnca dzen
lenmi de deildi.
Tabii insann (sivil) zgrlkler(in)den yoksun bir oto
rite tam bir otorite saylrnazd. sa, bunu bildiinden, be
eri zgrlklerin nn aabilrnek iin hara rn / helal yi
yecekler ve vergilendirme sorunlarna ilikin yerleik ya
sal kural ve dzenlerneleri geersiz saymakta duraksarna
rntr. sa'nn halk iin va'zettii Kurtulu' a, Ferisi, Sad
duki ve Katibi fraksiyonlarnn dayatt tm dnyevi s
nr, kurumsalla.trlrn adet, alkanlk ve kurallarn bo
yunduruundan da selameti ieriyordu. Bu yeni selarnet
kavram, tekil insann, hemcinsleriyle birlikte ya da yalnz
bana, bulunduu yerde zgr ve zerk olabilmesinin
rasyonellerinin temellerini a tm oluyordu.
Bunun sonucunda, organik siyaseti uyarnca sa bir ye
niletiriciydi . Tek-Tanncla yeni kavram getirmiti:
Birey zgrd, kendi iman ve inancna ilikin konularda
kendi otoritesini kullanma hakkna sahipti; birey kendi
toplumunda zerkti; ve bireyin kendi seimini yapma
h a kk vard.
Bu 'yeni' unsurlar (ve zellikle birey lehine hogr so
ru nu) i sa'nn retileri arasnda grnte en zayf, ve
Aytm Altndal 1 23

kukusuz en kabul edilmez nerilerd i. Kilise Babalar'nn,


zellikle d e Aziz Augustinus'un kurumsallatrd Kato
lik Doktrini zamanla bu zayf hususla r silerek sa' nn
retilerini Evrensel Kilise'nin iradesine uydurdu . Kilise' nin
Otoritesini kurumsallatrabilmek iin Aziz A ugusti
nus'un ifadesi kullanlmt: "Deus homo factus es, et homo
deus fieret" (Tanr insan ilahiletirmek iin kend ini in
sa n(i)letirdi) . Gelecein religwcrat'Iar ordusu ellerindeki
bu yorumla ilahi konularda En Yce Otorite maka m kis
vesine br nerek ve yeryznde Kendini-Kutsam
Kent' te (ya da Kentler) Egemen Tanr'nn Bir ve Tek Kut
sal (yan-tanr) Vekilieri olarak hareket etmemek iin bir
neden grmemilerdi. sa' nn oluturmaya alt hog
rye-mazhar bireyinin Kilise iinde yeni zgrlkleriyle
ok ksa bir mr oldu; ve ksa zamanda unutuluverd i .
Bunun yerine, religiocrat'lar sa'y esas a l a n bilim zerine
deil, kendi tasa rladklar Mesih'i esas alan bilim zerine
temellenen, efsane ve srlada dolu yeni bir sa imgesi olu
turd ular. Seklerlemi Musevi, hogrye-mazhar bire
yin Sekler ve d oal haklarn a rayp savunan Nasral n
san sa'y gzlerden saklayan, Kilise-Yaps-sa'nn bu ha
yalet imgesi oldu . . .
Eski A hit' te Tanr, insanlar arasnda kayrmacl ya
saklamaktayd . Korumacl ve Kayrmacl sadece ken
d isine saklamt . rnein Nuh (ve ondan sonra bakala
r) drstlklerinden tr Tanr tarafndan kayrlmla r
d . Eski Ahit'in Tanr tarafndan gzetilen Musevi'si, zde
sa' nn hogrye mazhar bireyini nceler. Yine de ada
Hristiyanlam snfl ulus-devletleri ve toplumlarna
yn veren Seklerlemi yurttan ncs, sa' nn hog
rye-mazhar bireyi olmutur. Burada nerildii zere,
eer sa kendi za mannda zgrlemi bireyin haklarnn
peinde idiyse o zaman gnmzdeki mrnin Hristiyan
1 24 O lsa

da sa'nn hogrye-mazharahi ynetici kltn kurum


saHatrd yasa ve dzenlernelerin boyunduruundan
ve kleliinden zgrlemi zerk 'BEN' M' dir.
Kilise-Yaps-Tanr yorumuyla Nasral sa, kurumsal
latrlm bir Tanr' dr ve gerek anlamyla, bir zamanla
rn gl Kent-Devleti, Papalk Devleti' nin Tanrs olarak
Bir ve Tek 'Szel imge'yi temsil eder. Ve yirminci yzyln
bandan beri bu 'szel imge' on dokuzuncu yzyl pa
paz-aleyhtarlnm u Tann-kart vaazn izleyen ada
kiniklerin* ve Ateistlerin u me'um reddiyesiyle kar
karya kalmtr: Homo hamini deus est (nsan insann Tan
rs' dr).
te bu bak asyla Ateistlerin eletirdikleri sa ger
ekte religiocrat' larn d enetimindeki Kilise' nin onlarn
nne koyduu, Kilise'nin kendi karlarna uygun olarak
kurgusal planda yeniden ina ettii, bir glge-oyununun
ba aktr yaplm olan sa' dan bakas deildir.

Cy11ics: Tm deerlerin nemsiz ve geersiz olduunu, bunlar uroursama


mak gerektini ne sren doktrin. (y.n.)
NOTLAR

G iri

1 ) Kenneth N . Medhurst ve George H . Moyse,


Chu rch and Politics in a Seeu /a r Age
(Oxford: Ciarendon Pres, 1 988), s. 1 8.
2) Karel Dobbelaere,
Secularization: A Multi-Dimensional Concept,
Current Sociology, Cilt 29, Say: 2, Yaz 81 .
Sage Yay. 'Kavram (Seklerleme/ dnyevileme) ilk olarak
1 648'de Westphalia Bar'na yol aan grmeler srasnda
Fransz Longueville tarafndan kullanlmtr. (s. 8)
3) David Martin,
A General Theory of Secula rization,
Explorations in interpretative Sociology,
(Oxford: Basil Blackwell, 1 978).
4) Alntlar Dobbelaere'den, a.g.y., s. 9,
Marty'nin, Varieties of Unbellef inden,
(New York, Holt Rinehart, 1 964), s. 1 45
5) Martin, a .g.y. s. 9.
6) Dobbelaere, ayn cilt, s. 9.
7) William A. Christian, Sr.,
Doctrines of Religious Com m u n ities
(A Philosophical Study,
New Haven: Yale University Press, 1 987), s. 21 1 .
8) Christian Sr., a .g.y., s. 2 1 2.
9) Christian Sr., a.g.y., s. 21 0.
1 0) Paolo Prodi,
The Papal Prince,
(Cambridge: Cambridge University Pres, 1 987
eviren: Susan Haskins), s. 1 62.
1 1 ) Dobbelaere, a.g.y., s . 25.
1 2) Harvey Cox,
Religion in the Seeu /a r City

1 25
1 2t lsa

(New York: Simon and Schuster, 984) .


1 3) David L. Miller
The New Polytheism
([:\. ras, Texas: Spring Publications, 98 1 ) .
Ayrca bkz. Henry Crbin'in nsz mektubu ve James Hill
man'n eki.
4) Alasdair Mac: Ntyre ve Paul Ricoeur,
The Religious Significa nce of A theism,
(Colombia University Pres, 969)
1 5) Andrew M. Greeley,
Religion/A . Seeu /ar Theory,
(New York: Free Pres, 982)
Greeley Sekler'i Kutsal'n deil, Dinsel'in karsna koymakta
dr. "Teorim, 'Sekler' bir teoridir. Bundan bir 'Seklerletirme'
kuramn - dinin gemite genellikle belirsiz braklan bir za
manda olduundan daha nemsiz olduunu ne sren bir ku
ram-kast etmiyorum. Teorim, ayrca ilahi ve dnyevi birbirin
den kesin hatlarla ayrlm iki ala nm gibi , 'Sekler' i 'Kutsal' n
karsna da koymamaktadr. Tersine, Sekler ile Kutsal'n bir
biimde ayr olmakla birlikte, ikisi arasndaki snrn belirsiz ve
geirgen olduu kansndaym. Sek ler her gn Kutsal'a mda
hale ederken, Kutsal da Sekler'e mdahale eder. Ben, Sekler' i
Eklesiyastik'in karsna koymay yeliyorum" ( s . 1 ) .
6) Bkz. Eugen Biser'in A rgu nen te Fr G ott' daki Tanr tanm. (Al
manya, Herderbcherel, 987) : 'Go tt ist nicht nur grosser als je
der Begriff von ihm, er ist auch grosser als jeder Beweis'. (Tanr
yalnzca onunla ilgili her dnceden deil, her kanttan da da
ha byktr.)
(G . Kraus' un makalesi, s. 7 ) .
7) Bunu gstermek iin iki rnek yetecektir. Papa XII. Pius, 'Provi
da Mater Ecclesia'y 2 ubat 947 tarihinde yaynlad. Kilise ka
nonisti Bernhard Puschmann' a gre bu Anayasa Sekler bir bel
geydi . Alm anya 948' de kendi 'erstes deu tsches Seklarinsti
tut'u, Marien Kardeler Birlii / Enstits'n kurdu. Ayn yl, 20
Mays gn Trier Piskoposu kanonik Marienschwestern kuru
mundan resmen Sekler Enstit olarak sz etti. Bkz. Hubert
Mohr'un Das Katho/ische ApostolatfZu r St rategle u nd Taktik des po
/it isehen Katholizismus,
(Berlin: Rutten und Loening, 962), s. 1 38-1 39.
Aytn Altndal 1 27

1 8) ngiltere'deki 'Hristiyan Sosyalizmi' iin bkz. Fabia n Bildirileri,


zellikle no. 42. Christian Socialism, Rev. Stewart D. Headlam'in
bir konumas, bir Fabian Dernei yayn (Lond ra, 1 894).
Rev. Headlam'a gre Mesih. 'O sek le r sosyalist grevleri kk
,

lekte Filistin' de gerekletirmitir' (s. 6-7).


ABD'de The Christian Socialist, Chicago'da ayda iki kez yaynla
nan sekiz sayfalk gazete.
zellikle bkz. The Socialism of fesus,
Rufus W. Weeks, grubu n yaynlad bir kitapk. Almanya iin
zellikle bkz. Der rote Pfarrer Georg Fritze (1 874- 1 939), Hans
Prolingheuer (Kln: Pahl-Rugenstein 1 989), 'Religiser Sozialis
mus und Ka tholizismus' konusunda ilgin belgeler sunmakta
dr (s. 204-2 1 0). svire iin rnein bkz. Rev. Hermann Kut
ter' in kitab They m ust or God and Social Democracy, Chicago 1 908.
Kilise'nin kinci Dnya Sava sra snda ABD'deki anti-sosyalist
faaliyetleri iin Bkz. Paul Blanshard'n A merican Freedam and
Catholic Power (Boston: The Beacon Pres, 1 949) .
19) Yves Congar, La C rise dans I'Eglise e t Mgr Levelrore (Paris: Oerf;
1 976).
20) ekime, buhran ve gerilimden ari bir Kilise, Pavlus'suz bir Ye
ni Ahit'e benzer! Roma ve Bizans Kiliseleri iindeki ve bunlar
ara sndaki ekimeler halen srmekted ir. zellikle bkz. L. Duc
hesne' in L'Eglise au VI erne Siecle (Paris: Ancienne Librairie
Fontemoijlg, 1 925) ve Les Premiers temps de I'Etat Pon tifical (Pa
ris: Fontemoing, 1 9 1 1 ).
21 ) Judith Herrion, The Formatian of Christendom'da
(Londra : Fontana Pres, 1 989),
'Hristiyanlk alemi' terimini inceler. Herrion'un iaret ettii gi
bi, bu terim ilkin Angio-Sakson ngiltere'de kaytlara gemitir
ve nceleri Hristiyan balln belirlemede kullanlan Latince
Greke Christian i/as ya da oikumene szckleriyle arasnda tam
bir koutluk yoktur (s. 8).
22) 'Srgn kiliseleri' eski-sosyalist lkelerde bir zamanlar yasakl
olan kiliseleri tanmlamak iin kullanlr. Hildesheim Piskoposu
Josef Homeyer'e gre pek ok kilise, kendi topraklarnda tutsak
durumdayd. Bkz. 24-27 Ekim 1991 tarihlerinde Hannover"tle
toplanan ' Avrupa'y Dlemek-Birleik Avrupa'da Hristiyanl
n Gelecei' balkl Uluslararas Konferans'n yaynlanmam
zabtlan. zellikle bkz: Janusz Nagorny'nin (Lyubliyana) ko-
1 28 il sa

numas. (Bu metinler Forschunginstitut fr Philosophie, Han


nover'den salanabilir.) Tm Avrupa'dan 1 37 Katalik rahip,
Avrupa'nn Yeniden ncil'e Dnmesi arsn yinelemek iin
Roma'da topland (25 Kasm - 1 4 Aralk 1 991 ). Bir svire gaze
tesinin bildirdiine gre, Avrupa'nn yeniden ncil' e Dndr l
mesi yalnzca eski-komnist lkelerle snrl olmayp, '(sondern
auch) Sakularisierte Westeuropa'y (zellikle) dnyevi/Sekler
Bat Avrupa'y da kapsyordu.
(Tages Anzeiger/Michael Meier, 18.12.1 99 1 ), s. 8.
23) Kilise'nin nsan Haklar' na ilikin tutumu iin bkz. Die Kirche
und die Menshenrechte (Dokumente 5, herausgegeben von der
Papstlichen Kommission (Justitia e Pax, 1 976) Papa XXIII. Jean
Paul'un konuya ilikin, Pacem in terris, s. 7'deki yorumu.
24) R.H. Tawney,
Religion and the R ise of Capitalism,
(Pelican Book, 1975), s. 274.

B irinci Blm

1) Robin La ne Fox,
Pagans and Christians,
(Penguin Books, 1 988), s . 30.
'Adlarn ilkin Hristiyanlar vermitir, Pagani.'
Sapknlk, Ortodoksluk ve homodoxy iin bkz. s. 31 .
Religio ve supertitio iin, bkz. s. 32.
2) W.H.C. Frend,
The R ise of Christian ity,
(Darton, Longman and Todd, 1 984), s. 21 .
3) Benzeri bir nerme iin bkz. Thomas Merton,
No Man is an lsland,
(New York: Dell Pub. Co., 1 957), s. 39.
'Her ey ayn anda hem iyi hem de kusurludur.'
4) Adin Steinsaltz,
The Essen tial Talmud,
(Bantam Books, 1 977, ss. 21 4-215; branice'den eviren: Chaya
Galai).
5) Bertrand Russell,
Why I am not a Christian,
(Londra: Unwin Human Ltd., 1 989), s. 26.
Aytm Altnda l 1 29

6) Rolf Rendtorff,
Israels Glaube in der Geschichte,
(Die Juden, Gter Sternberger Hrsg. )
(Mnih: Verlag C. H. Beck, 1 990), s. 28.
7) Mircea Eliade,
Das Heilige u nd das Profane,
(Suhrkarnp, 1 990), s. 97.
(Bu sonraki bir gelimedir. Norninal olarak Hint ve Grek mistik
felsefe unsurlarnn Musevi retisine dahil olmasyla balam
tr.)
8) Ignaz Maybaurn,
Trialogue Between ]ew, Christian and Muslim,
(Londra : Routledge and Kegan Paul, 1 973), s. 1 43.
"Kutsal Kitap branice'sinde byle bir szck (kltr) yoktur.
srail Ihranice'sinde kltr' karlayan szck ise elektrik'i
karlayan szck kadar yenidir."
9) Peygamberlerin rnecazi dili ve bunlarn yorumu Sir Isaac New
ton'un Observations Upon the Prophecies of Dan iel, and Apocalypse
of St. John'unda tartlmtr. (Londra: J. Darby and T. Browne,
1 733. Tpk basm, Zrih, A. Altndal & Co., 'Modus Vivendi',
1 985) . Peygamber (-si) dil (-i) iin bkz. Ikinci Blm.
Sir Isaac Newton, a.g.y., s. 1 45 (dier tartmalar iin bkz. bl
rnn btn) .
1 0) Fox, a .g.y., s. 33.
'Anadolu'da halk Kutsal ve Adil bir lah'a eref sunard. . .' Kut
sal ate iin bkz. Lewis Murnford,
The City in History,
(Penguin, 1 979), ss. 1 50, 1 82; Kutsal Yollar iin bkz . s. 1 61 .
1 1 ) Theios aner kavramnn farkl bir yorumu iin bkz. Morton
Smith'in makalesi: On the History of the 'Divine Man ', (Paganis
rne, Judaisrne, Christianisrne /lnfluences et Affronternents dans
le Monde Antique / Melanges offerts a Marces Simon.
Paris: Editions E. De Boccard, 1 978), ss. 335-345.
1 2) Theodor Gornperz,
The Greek Thinkers,
(Londra: John Murray, 8. basm, 1 969) .
Cilt I, s. 1 50.
1 3) Franz Rosenzweig,
The Star of Redemption,
1 30 isa

Aktaran Maybaum, a.g.y., s. 59.


'Musevi herhangi bir eye inanmaz, o, inancn kendisidir.' (s.
342)
1 4) Franz Rosenzweig,
"Tanr'yla birlikte, ama 'din'siz yryoruz."
Aktaran Maybaum, a.g.y., ss. 81 ve 1 68.
15) Sir Isaac Newton, a .g.y., s. 1 45.
(Dier tartmalar iin bkz. Blmn btn).
1 6) A Powell Davies,
The Mean ing of the Dead Sea Scrolls,
(Signet Key Book, 1 956), s. 90
1 7) Onlar Yoa him ve Hannah olarak tanmlaya n nciller deil, 'ge
lenek'tir (Hannah ltuf anlamna gelir). Aziz Hannah cultus'u
1 4. yzylda kabul edilmitir. Bkz. Book of Saints.
1 8) Bylesi bir kentin var olup olmad ada tarihiler ve ilahi
yatlarca tartlmaktadr. Alan Watts'a gre, 'Nasra' dal anla
mna gelirken Aziz Bemard bunu 'iek' olarak yorumlamakta
dr. Alan Watts.
Myth and R itual in Christianity,
(Londra : Thames and Hudson, 1 983), s. 1 1 6.
1 9) Papa I X . Pius Yusuf'u resmen evrensel kilisenin koruyucu azizi
ilan etmitir. Ayrca alanlarn koruyucu azizi saylr ve 1 Ma
ys gn ona hasredilmitir. Bkz. Book of Saints, a .g .y., s. 320.
Matta'ya gre Yusuf Yakub'un olu, (Matta, 1 :1 6) Luka'ya
greyse (Luka 3:23).
20) "Bu, branice Jehoshuah, Joshus ya da Jeshua'nn Greke biimi
dir. Orijinal Greke IHCOYC olarak yazlr ve Hristiyan simge
ciliinde IC.IHC. ya da IHS ola ra k ksa ltlr."
21 ) Sukka 49 b.
Der Babylonische Talmud,
(Mnih: Wilhelm Goldmann Verlag. Ausgewahit, bersetzt
und erklart von reinhold Mayer, 1 965), s. 1 01 .
22) Alan Watts,
Na ture, Man and Woman,
(New York: Vintage Books, 1 970), s. 1 68.
23) Frend, a.g.y., s. 1 77.
24) 'Bakire Doumu' genellikle Meryem'in El Dememi Gebeli
i'yle kartrlr. Bu ikincisi, 1 9 . yzylda bir man lkesi haline
getirilmiti. Bu fikir, Katolik dogmann savunucularndan Aziz
Aytun Altmdal 131

Jerome'a (yakl. 341 -420) dayanmaktadr. Aziz Jerome'a gre,


Meryem'in annesi Hanna h ksrd ve kocasyla gebe kalmadan
yirmi yl yaa mt .
2S) Esseneler ve Hakkaniyet Selleticisi i in bkz. skenderiyeli Phi
lo.
Quod Omn is Probus Liber,
Yal Plinius,
Historica Natralis,
V. Kitap, Blm 1 7 ve
foseph s, Wa rs of the fews
Kitap XVIII, i. 5 ve Kitap XV, x, S. eviriler Davies'den, a .g.y., Ek.
26) "Hristiyan felsefi tarihi bir Hristiyan'la deil, ama bir Muse
vi'yle, skenderiyeli Philo'yla balamaktadr" , 'Philo', s. 1 37, H.
Chadwick'den aktara n Frend, a .g.y., s. SO.
27) Haham Maybaum'un da belirttii gibi, 'Kutsal Kitap peygam
berlerine her zaman yakn olan Museviliin kuramsallam bir
din haline gelmesine gerek yoktu . . . Musevilik kurumsallam
bir dinden ok, peygambersi bir harekettir.' a .g.y., s. 1 68.
28) Bkz. Steinsaltz, a.g.y., ss. 24-2S-26.
29) Maybaum, a.g.y., s. 1 67.
30) Maybaum, a .g.y., a.y.
31 ) Alfred Kuen
fe Batirai Mon Eglise,
(Vevey: Editions Emmas, 1 967), ss. 296-297.
32) Kuen, a.g.y., s. 273.
33) Kuen, a.g.y., s. 274.
34) eitli yazarlar Hristiyan Maneviyatl'ndaki huzursuzluk
ve belirsizlikleri irdeleyip belgelendirmilerdir. Bunlardan
n anacam:
Hubertus Mynarek,
Religis ohne Gott,
(Goldman Verlag, 1 987);
Les Sects et l'Eglise Catholique,
Le Document Romain/Introduction de Jean Vernette delegue
de l'Episcopat/ Presentation de 200 groupes religieux (Paris,
Cerf, 1 986);
Max Bouderlique,
Seetes
Les manipulations mentales,
(Lyon: Chronique, 1 990).
132 JSQ

kinci Blm
1) William A. Christian Sr., a.g.y. , s. 73.
2) Christian Sr., a.g.y., s. 80.
3) Sekiilerist deyimi George Jacob Holyoake tarafndan icat edil
mitir. Holyoake kendini ateist denen kiilerden ayrt edebil
mek iin, 1 892'de Avam Kamaras'na kabul edildiinde Kutsal
Kitap zerine yemin etmitir. Holyoake ngiltere' de Ateizm ve
kfr sulamasyla hapse mahkum edilen son kiiydi. Bkz. Mic
hael J. Buckley.
At the Origins df Modern Atheism,
{Yale University Pres, 1987), ss. 10-1 1 .
4) Bkz. Diana Wood,
C/ement Vl/Pon tificate and Ideas of an Avignon Pope,
{Cambridge: Cambridge University Press, 1 989), s. 1 ve 204.
5) Christoph Gntert, Ludwig Schmugge, Aytun Altndal {Hrsg)
Strassbu rg und die Judenverfolgung 1 348/49,
{Zrih: A. Altndal & Co., 'Modus Vivendi', 1 991). lk kez bu ki
tabn yazar tarafndan Avrupa'nn gndemine getirilen bu
" Unutturulmu" katliam, ABD' li Yahudi eitimci Sonia Levitin
tarafndan romanlatrlmtr. Bkz: The Cure, NY. 1999.
6) Patricia Crone-Michael Cook,
Hagarism/The Making of the Islamic World,
{Cambridge: Cambridge University Press, 1 977).
7) 'Appelantlar' 1 600 ylnda Roma'da ortaya kan bir grup sek
ler din grevlisidir. Bkz. Edward Norman,
Roman Catholicism in England from the Elizabethan Settlement to the
Second Vatican Cou ncil,
{Oxford: Oxford University Press, 1 985), s. 43 ve s. 55.
8) August M. Knoll,
Kathalische Kirche u nd scholastisches Nat u rrecht,
{Neuwied: Luchterhand, 1 968), s. 34.
9) Knoll, a.g.y., ayn yerde.
1 0) David E. Jenkins, Durham Piskoposu,
God, Politics and Fu ture,
{Londra: SCM Pres Ltd., 1 988), XII-XIII.
1 1 ) Jenkins, a .g.y., s. 46.
1 2) Watts,
Natu re, Man and Woma n
a .g.y., ss. 161-162.
Aytun Altndal 1 33

13) John Dewey,


Reconstruction in Philosophy,
(New York: Mentor, 1950), ss. 1 52-1 53.
14) Kuen, a .g.y., s. 57.
1 5) Frend, a.g.y., ss. 97-98.
16) Fnmd, a.g.y., ss. 91 -97.
1 7)Frend a .g.y., s. 93.
1 8)Lewis Mumford The City in Histo ry de yle yazar:
'

"Ne ki haya t bir kez, tanrlarn benzeri olarak, bylesine kutsal


ca kavranldnda, kadim kentin kendisi bir cennet-benzeri ha
line gelip Roma dnemine dek byle kald.", a .g.y., s. 86 .
Pavlus olaslkla bu benzerlikten (simulacrum) kendi Gentile
Kilisesi'ni biimlendirmede yararlanmtr.
19) Kadim Grek Logos kavram, gerekte dsal, Sekler bir 'Keli
me' ve/veya 'lke'ydi ve Musevi 'Yol' ve diline kesin bir ihtiyat
kaydyla, sonralar dahledilmiti. Olaslkla Philo'nun Logos'u
kavray tarz nedeniyle ilkin (Arac olarak) sa'da kiiletiril
mi, sonra Kutsal Ruh' la zdeletirilmi ve en sonunda Tes
lis'in ikinci kiisi klnmt. Ve usul uyarnca, Logos sonunda
(sa olarak) Kilise'ye hasredilmiti. Gizemli ve/veya sapkn
(Heretical) biimlerinde Logos 'var olan' (insanlarn gzlemle
yebilecei) ile 'var olan-st' (Tanr) arasnda nihai dzenleyici
kuvvetin nianesine indirgenebilir. Logos-sa-Kilise ve 'var o
lan-st' iin bkz. Rudolf Steiner,
Le Christianisme et /es Mysteres Antiques,
(Cenevre: Editions Anthroposophiques Romandes, 1 985), ss.
149-1 51 ve 1 54.

nc Blm
1) Viktor Frank!,
The Will to Mean ing, aktaran, Moshe Kohn, 'Man: Partner in C re
tion' balkl makalesinde.
2) Bkz. Moshe Kohn'un makalesi
'Shame proves us h u ma n , keeps us humble',
(The Jerusalem Post, 14 Eyll 1991).
3) Maybaum, a.g.y., s. 1 67.
4) John R. W. Scott,
Basic Christianity,
(ngiltere: Inter-Varsity Pres, 1983), s. 92.
1 4 sa

5) Michael Baigent, Richard Leigh,


Verschluss-Sache fesus,
(Mnih: Droemer Knaur, 1 991 ),
Paulus, rmescher Agent oder lnformant?,
ss. 275-279. l Deniz Yazmalan'na ilikin daha eski bir tart
ma iin bkz . Philip E. Ross'un makalesi.
Overview: Dead Sea Scrolls,
(Scientific American, Kasm 1 990) .
Polemikler iin bkz.
Edmun Wilson'un
The Dead Sea Seraals 1 947-1 969,
(New York: Oxford University Press, 1 989), ss. 1 6.
6) David-Christie Murray,
A Hstory of Heresy, (Oxford: Oxford University Press, 1 989), s.
1 6.
7) Fox, a .g.y., s. 5 1 3.
8) Frend, a .g.y., s. 1 02 .
9) Fox, a .g.y., s. 41 9.
1 0) Russell, a .g.y., ss. 34-35. Luther dahi, 'Kimse dnyann kansz
ynetilebileceini sanmasn. Sivil kl kzl ve kanl olmaldr,'
demekten kendini alamamt.
Bkz. Tawney, a.g.y., s. 1 1 0.
1 1) Peter Hebblethwaite,
I the Vatican,
(Londra: Sidgwick and Jackson, 1 986), s. 53.
1 2) Frend, a .g.y., ss. 573-574.
1 3) Buckley, a .g.y., ss. 38-39.
1 4) Buckley, a .g.y., s. 363.
15) Buckley, a .g.y., s. 2.
1 6) Buckley, a .g.y., ayn yerde.
1 7) The Book of Pontiffs,
(Liber Pontificalis) eviren ve nsz: Raymond Davis (Transla
ted Texts for Historian / Latin Series V. Liverpool University
Press, 1 989), ss. 1 -3.
1 8) Stewart Lamont,
Ch urch and State/Uneasy Alliances,
(Londra: The Bodley Head, 1 989), s. 71 .
1 9) Osservatore Romano, ngilizce, 29 Ekim 1 984, aktarn Hebbletth
waite, a .g.y., s. 54
Aytm Altndal 1:5

20) Buckley, a.g .y., s . 27.


21) Ninian Smart,
The World Religions,
(Cambridge: University Press, 1 989), s. 47.
22) Hebblethwaite, a.g.y., s. 1 0.
23) Bkz. zellikle David Yallop'un,
In God's Name/An lnvestigation in to the murder of Pope John Pa ul !,
(Corgi Books, 1 989) .
24) Joseph McDowell-Bart Larson,
fesus, A Biblical Defense of h is Delty,
(California: Campus Crusade for Christ, 1 983), ss. 2 1 -24.
25) Liber Pontificalis, a .g.y., s. 2
26) Liber Pontificalis, a .g.y., s. 4 .
27) Liber Pontificalis, a .g.y., s. 1 4 .
28) Liber Pontificalis, a .g.y., s. 74.
29) Frend, a.g.y., s. 596.
30) Paolo Prodi,
The Papal Prince, a .g.y., s. 1 21 .
31) Lamont, a.g.y., s . 1 8.
32) H.C. Erik Midelfort,
lnsan ity a nd Culture/Understanding Popu/ar Culture,
Steven L. Kaplan (Yay.)
(Mouton Publishers, 1 984), s. 1 38.
33) Giles Constable,
Renewal and Reform in Religious Life.
Renaissance and Renewal in the Twelfth Century' de,
Benson L. Robert-Constable Giles (Yay.),
(Oxford: Ciarendon Press, 1 985), s. 47.
Deutzlu Rupert iin ayrca bkz. Jean Leclercq'in The Renewal of
Theology balkl makalesi, a .g.y., ss. 69, 77.
34) Bkz. John Austin Baker' in makalesi
The Right Time, Feminine in the Church' de,
Yaynlayan: Monica Furlong,
(Londra: SPCK; 1 984), ss. 1 63- 1 77.
35) David Flusser,
An Early Jewish-Christian Document in the Tiburtine Sybil,
Paganisme, Judaisme, Christianisme'de,
a .g .y., ss. 1 53-1 83 ve ayrca
Flusser'in fesus'u (Hamburg, Rowohlt, 1 968) .
136 i

36) Kuen, a .g.y., s. 42.


37) Wood, a.g.y., s. 35.
38) Dewey, a .g.y., s. 67.
39) Yahveh (Kyrios) ve Elohim (Theos) iin bkz. Frend, a.g.y. , s. 2 1 4 .
40) "braniler arasnda her yeni tarihsel felaket, seilmi halkn ken
dini kaptnp koyverdii gnah alemlerinden fkeye kaplan
Yahveh'in bir cezas olarak grlrd . . . Onlarn gzlerini haki
ki 'Tanr'ya evirerek doru yola dndren tek etken, tarihsel
felaketlerdi." Bkz. M. Eliade' nin The My th of Eternal Return',
(Byk Britanya: ARKANA, 1 989), ss. 1 02-1 03.
Ayrca bkz.,
I . Samuel 1 2 : 1 0, 1 5.
DZ N

A
Adclar, 4 ifte standartlk, 49, 82
Apellantlar, 51
arcarius, 1 05
D

Deus-Absconditus, 20,
B
dsal iddia, 43
Birleik Avrupa, 5 Dou despotluu, 1 7
Btnsel Grev, 35, 37, 38, 40, 51
E
c
eklesioloji, 88
Cebrail, 28 El, 1 6
Circumcellionlar, 93 esirgeyici, 30
Cizvitler, 5 1

1 37
1 38 sa

F M

federatif birlik, 5 mandatum dei, 1 06


fideist, 84 militan kilise, 49

G N

gerekiler, 4 nomenclator, 1 05
non sequitor, 54
H
o
Haggadah, 62, 77
Hristiyanlk, 2, 5, 25, 30, 32, 40, otorite (adem-i merkezi), 52
50, 52, 53, 78, 1 08, 1 1 2, 1 27

p
i
Papalk Devleti, 1 24
ideal insan tipi, 39 pa paz aleyhtarl, 1 24
in principo, 67 Praeceptum imperetoris, 1 06
insan haklar, 6, 58
iyimserlik, 91
R

religiocra t, 89-92, 1 03, 1 23- 1 24


K
kairos, 1 1 0-1 1 1
s
kartlk, 25
kategoriletirme, 61 sacerdotalist, 89, 1 02
Kathenoteistler, 1 2 sekler iddia, 43, 48-49, 90, 1 1 9
kayrmaclk, 49, 1 23 soyaac, 31 -32, 37
kehanet, 1 3, 19-20, 26, 29, 32, 52, soyutlanma, 65, 67, 71
60, 79, 97-1 00, 1 1 3 szel ige, 1 24
khronos, 1 1 0, l l l substance premiere, 1 08
kktencilik, 6 , 38 srgn kiliseleri, 5
kyrios, 1 1 4
T
L Tanr' nn inayeti, 1 9
laikletirme, 1 tapnma, 1 8, 22, 34, 1 01
Liber Pontificalis, lll tefsir-i konum, 35, 37
Tek-Tanrclk, 1 3
Aytm Alt ndr.l 1 39

teleoloji, 84 y
teuva, 22
Yahudi-Hristiyan gelenei, 3
Tevrat, 61
yazg, 82
theios aner, 1 20
yeniden Katolikletirme, 6
theos, 1 1 4
triad quid, 1 08
z
u Zeitgeist, 23-24
zeit-onhe-geistk, 24
unam sanctum, 1 05
14J lsa

BOSTO N CO LLEGE
CHESTNUT HILL, MASSACHUSETTS 02 1 67-3006

D EPARTMENT OF TH EOLOGY
(6 1 7) 552-3880

October 9, 1 992

Dr. Aytun Altndal


Modus Vivendi
Limmatquai 80
CH-8001 Zurich
Switzerland

Dear Aytun,

Thanks so much for the book, which I have found quite


stimulating. I have enclosed a copy of the M LA style sheet for
you, but your paper is already in that form. If you want
expand your paper at all or make any other changes, please
have everything to me by November 1 5, 1 992. The paper can
be 10 pages, including footnotes, double-spaced.

Looking forward to meeting you again, perhaps in Graz.

Sincerely,

Dona ld J. Dietrich
Chair, Departmen t of Theology
Aytm Altndal 141

USA
September 24, 1 992

Dear Aytun,

Thank you immensely for your book, which delights me, as


well as instructing me, as I know it will go on doing. You have
a great gift for clarity, for presenting without reducing, and in
this are give me many formulations to ponder, in a strange
way, your canception of Jesus as secular Jew reminds me of
John Michael Cuddihy's writing about nineteenth century
Europe, in his chapter on Freud (The Ordeal of Civility).

Yours is a book I will be pleased to read over and over.

(I' m going to enclose, as further evidence of my devation to


certain kinds of cultural mixing, a poem called "Ginza Samba",
which comes partly out of my experiences as a saxophone
player.)

I am very pleased to know you, and hope we can meet


again.

Best wishes,

Robert Pinsky
1 42 lsa

March 4, 1 993

O. Aytun Altindal
MODUS VIVENDI
8000, Zu rich, Limmatquai 80

Dear A ytun Altinda!,

This is to convey my belated thanks for your THREE


FACES OF JESUS which I read while recupera ting from a her
nia operation . I am pleased to report that I have survived both
without ill effect. Seriously, I was intrigued by the thesis and
often found myself smiling at same of the jabs. Scholarly, but
not the conventional style.
With best wishes, sincerely,

Bemard S. Morris

You might also like