You are on page 1of 153

AK PART

SYASET AKADEMS

Lider lke Trkiye


(10. Dnem) Ders Notlar

ELEKTRONK KTAP
Derleyenler

Hamdi TURUCU

Hamit Emrah BER


Adalet ve Kalknma Partisi (AK PARTi)

Aratrma ve Gelitirme (AR-GE) Bakanl

Siyaset Akademisi 10. Dnem (Lider lke Trkiye) Ders Notlar

Derleyenler: Hamdi TURUCU-Hamit Emrah BER

AK PARTi AR-GE Bakanl Yaynlar

Birinci Bask, Ankara, Aralk 2011

letiim Bilgileri:

Adalet ve Kalknma Partisi Genel Merkezi,

AR-GE Bakanl, Stz Caddesi,

No: 6 Kat: 5 ankaya Ankara

www.siyasetakademisi.org

info@siyasetakademisi.org

0312 204 50 00 (2309-2319)

(c) Her hakl sakldr ve AK PARTiye aittir. Kaynak gsterilmek kouluyla alnt yaplabilir.

AK PARTi Genel Merkez Ktphanesi tarafndan kataloglanmtr.

ISBN:

1
NDEKLER

NSZ ......................................................................................................................................4

DEMOKRAS VE DEMOKRATKLEME ZERNE (Prof. Dr. Tanel DEMREL) ..........6

GLOBAL SSTEM, DEMOKRATKLEME- YERELLEME DNAMKLER VE


YEREL DEMOKRAS (Prof. Dr. Mustafa KMEN) ........................................................... 20

ANAYASALARDA MAHALL DARELER VE YEN ANAYASA YAPIM SRECNDE


MAHALL DARELERE DAR DZENLEMELER (Prof. Dr. Recep BOZLAAN) ........ 48

DNEN TRKYEDE EKONOMDEK DNM ZAMANLARI (Do. Dr. Arif


ZSAIR)................................................................................................................................ 71

AK PART 2007-2011 SEM BEYANNAMELER: SREKLLK VE DEM


(Do. Dr. Hamit Emrah BER) ............................................................................................ 109

YEN ANAYASANIN TEMEL DNAMKLER (Prof. Dr. Yusuf evki HAKYEMEZ) .... 142

YEREL YNETMLER VE DEMOKRAS (Prof. Dr. Yusuf AHN) .............................. 148

DERLEYENLER

Hamdi TURUCU

Hamit Emrah BER

Not:

Bu ders notlar, nmzdeki gnlerde yaymlanacak olan e-kitabn bir n kopyasdr.

Bu ders notlarndaki makalelerin ierikleri, AK PARTiyi balayc nitelikte deildir ve


melliflerinin kendi gr ve yaklamlardr.

2
3
NSZ

Yaklak drt yldr eitim faaliyetlerini lke genelinde yrten AK Parti Siyaset
Akademisi zaman zaman yaymlad baz almalarla katlmclarn taleplerine cevap vermeye
almtr. Bu kez, an deien teknolojisiyle uyumlu ekilde elektronik bir kitap hazrlanarak
hem Siyaset Akademisi eitimlerine katlanlarn hem de kamuoyunun hizmetine sunulmutur.

Lider lke Trkiye balkl elektronik kitap Siyaset Akademisi katlmclarnn derslerde
anlatlan konularla uyumlu olarak temel siyasal, hukuksal ve toplumsal meseleler hakknda bilgi
sahibi olmalar amacyla hazrlanmtr. Ayn zamanda kitabmz katlmclarmzn dnem
sonunda yaplacak snava hazrlk iin yararlanabilecekleri bir kaynak eser nitelii de
tamaktadr. almann elektronik kitap zellii tamas da zel bir neme sahiptir. Zira
Trkiyede bu alanda bulunan boluun doldurulmas noktasnda anlaml bir adm atld
sylenebilir.

Kitapta yer alacak almalar belirlenirken zellikle Trkiyenin gndemindeki meseleleri


bilimsel, akademik ve objektif tarzda anlatan makalelerin seilmesine dikkat edilmitir.
Kukusuz Siyaset Akademisinin farkl dnemlerinde anlatlan dersler, ierikleri bakmndan
elinizdeki kitaptan ok daha geni kapsamldr. Ayn ekilde ders sunumlarn gerekletiren
akademisyenlerin says da bu kitapta almalar yer alanlardan ok daha fazladr. Ancak somut
ihtiyalara cevap vermesi bakmndan almamzn bu ekli ile yaymlanmasnn daha yararl
olaca kanaatindeyiz.

Siyaset Akademisi 10. Dnem (Lider lke Trkiye) Ders Notlar isimli elektronik kitabmz
Prof. Dr. Tanel Demirelin demokrasi kavramnn gemiten gnmze geliim izgisini ele
ald bir yazsyla balyor. Demirel, kapsaml incelemesinde farkl lke deneyimlerinden de
hareketle Trkiyenin demokratikleme srecinin neresinde durduunun anlalmas balamnda
ufuk ac neriler sunuyor. kinci makalenin sahibi, Prof. Dr. Mustafa KMEN, ilk makalede
yer alan unsurlar daha gncel ve somut rnekler zerinden ele alarak globalleen dnyada
demokratikleme ve yerelleme dinamikleri etrafnda yerel demokrasiyi anlatmaya alyor.

Sivil bir anayasa hazrlama frsatnn ortaya kt ve bu yndeki tartmalarn


younlat gnmzde Prof. Dr. Recep Bozlaann yazs, anayasa deiiklii sorunu ile yerel
ynetimlerin konum ve ilevlerini dnyadaki rnekler zerinden incelemektediriyor. Prof. Dr.
Yusuf evki Hakyemez ise yeni hazrlanacak anayasann demokratik standartlar bakmndan
tamas gereken zellikleri zerine odaklanyor.

4
Siyaset Akademisinin 10. dneminin sacayaklarndan birini ekonominin oluturduu
aktr. Bu balamda, Do. Dr. Arif zsar, yazsyla Trkiye ekonomisinin son dnemdeki
performansn ve dnya ekonomisiyle uyum kapasitesini ele alyor. Do. Dr. Hamit Emrah Beri
ise kapsaml yazsnda AK PARTinin 2002-2007 ve 2011 Seim Beyannamelerini ele alyor ve
bu beyannamelerde belirlenen toplumsal, siyasal ve ekonomik hedeflere ne lde
ulalabildiini sorguluyor. Kitapta yer alan son yazda ise Prof. Dr. Yusuf ahin, yerel
ynetimler ile demokrasi arasndaki ilikinin ana hatlarn ortaya koyuyor.

Son olarak Siyaset Akademisinin eitim faaliyetlerine katlarak bilgilerini paylaan


akademisyenler ile makaleleri ile bu elektronik kitabn oluumunu akademisyenlere teekkr
ediyor ve bu almann Siyaset Akademisi katlmclarna yararl olmasn diliyoruz.

Derleyenler

Hamdi TURUCU & Hamit Emrah BER

5
DEMOKRAS VE DEMOKRATKLEME ZERNE

Prof. Dr. Tanel Demirel


Siyaset Bilimi Uluslararas likiler Blm
ankaya niversitesi

Demokrasi Nedir ?

Demokrasi modern devleti idare etmekte kullanlan siyasi rejim biimlerinden biridir
(Linz ve Stepan, 1996: 17). Demokrasinin ne olup olmad hakknda kuvvetli bir uzlamadan
sz etmek mmkn deildir. Nihai analizde siyasi rejim tanmlamalar, siyasal deer
yarglarndan bamsz bir biimde ele alnamaz. Demokrasiyi tanmlama mcadelesi de
siyasetin bir parasdr (Whitehead, 2002:14). Siyasal faaliyeti, kii ya da gruplarn topluluun
kaderini ilgilendiren kollektif kararlar alnmas srecinde etkili olmaya almalar olarak
tanmlarsak, demokrasi, bir siyaset yapma biimidir. Demokratik siyaset, iddet ve zor
kullanmn en aza indirmeye gayret gsterir. Fakat hangi eylemlerin iddet olarak
snflandrlaca tartmal olduu gibi, iddet kullanmnn hangi hallerde meru olaca da
tartmaldr. Ayrca, siyaset sadece demokratik yollarla yaplmaz, ya da siyaset denilince akla
sadece bar yollar gelmez. Kendi politikalarnz yrtmenize engel olabilecek muhalefeti
fiziken ortadan kaldrmak, hapsetmek, tehdit etmek, korkutmak, sindirmek de, siyasi faaliyetin
kapsam iinde grlebilir. Carl Von Clausewitz, siyaset savan baka aralarla devam
ettirilmesidir derken, bu yaklama iaret etmektedir (Clausewitz, 1997: 357).

Demokrasinin tanmlayc zellii nihai siyasi karar alclarn serbest seimlerle iktidara
gelmeleri ve siyasi iktidarn snrlarnn hukuki normlarla belirtilmi bu temel hak ve
hrriyetlerinin demokratik olmayan rejimlere kyasla daha korunakl olmas anlamna gelir-
olmasdr (Schmitter ve Karl, 1991; 76). Sosyo-ekonomik eitlie ya da seimler dnda yurtta
katlmna zel bir yer vermeyen bu kavramlatrmaya Schumpeterian, minimalist ya da
liberal demokrasi de denilmektedir (Przeworski, 1999: 23-55). Bu yaklamda, dolaysz
demokrasi idealini ifade eden, halkn halk tarafndan halk iin ynetimi anlay gereki
bulunmaz. Halkn, halkn setii temsilciler tarafndan halk iin idaresi anlay savunulur.
Demokrasi, asl deer olan zgrlkleri korumak iin bulunabilen en iyi sistem olmas hasebiyle

6
deerlidir. Karl Poppern ifadesiyle yneticileri kan dkmeden deitirebileceimiz bir rejimdir
(Popper, 1945: 123).

Liberal demokrasiyi eletirenler, demokratik ounluklarn eitlik, zerklik, insanlarn


kendilerini gelitirmelerine imkan yaratmak gibi amalarla iktisadi hayata daha fazla
mdahalesini savunurlar. Ancak bu mdahalelerin negatif zgrlklere zarar verme ihtimaliyle
beraber, kapitalist sistemin koyduu snrlarn nasl alabilecei konusunda doyurucu yantlar
verildiini sylemek zordur. Kapitalist sistemde, iktisadi kaynaklarn piyasa mekanizmas ile
deil de, demokratik usllerle datlmas, retim ve verimlilii olumsuz etkileme potansiyeline
sahiptir. Dier taraftan, piyasa merkezli kaynak dalmn hi deitir(e)meyen bir
demokrasinin benimsenmesi ve yaatlmas da kolay deildir. Modern demokrasiler, bu iki kutup
arasnda hassas bir dengeyi tutturmaya alrlar.

Ynetilenlerin ynetime katlmlar, ynetilenlerin haklarnn tannmas, kanun nnde


eitlik ve siyasi eitlik prensiplerinin kabul, zerk birey kavramyla birlikte gnlllk
temelinde rgtlenmelerin ne kmas, demokrasinin zelliklerindendir. Demokratik rejimler,
devlet aygtnn hangi hallerde g kullanacan ve gcn snrlarnn ne olacan aka
belirtmeyi amalarlar. Demokrasilerde askeri/sivil brokrasi, seilmi siyasiler tarafndan
belirlenmi politikalar uygulamakla mkelleftir. Seimler, seilmileri denetim altnda tutmann
temel aracdr. Ancak demokrasi sadece seimlerden ibaret deildir. Seilmi otoriteler btn
eylem ve ilemlerinde hukuka uygun davranmakla ykmldr. Bamsz yarg, yurtta
giriimleri, sivil toplum kurulular ve medya effafln salanmasnda hayati rol oynar.

Demokratik rejim, ne yneten ynetilen ayrmn yok eder ne de devletin nihai analizde
zor kullanma tekeline sahip olduu gereini deitirir. Devlet belli bir sosyo-politik dzen ve
onun getirdii iktidar ilikiler ve blm kalplarn devam ettirmeye alr. Siyasetin atmac
nitelii demokratik rejimlerde ortadan kalkmaz. Merkezi iktidar adna konuanlar, alnan
kararlar dierlerine daha kolay kabul ettirebilmek iin kararlarn kamunun karlarn gznne
aldn iddia edeceklerdir (Pareto, 1935: 1618). Oysa byle bir ey, hem mantksal, hem de
tarihsel olarak, ok istisnai durumlar dnda mmkn olabilecek bir durum deildir. Her karar
geici bir uzlamay ifade eder. nk, her halkarda belli gruplarn karlar tatmin edilmemi
veya daha az tatmin edilmi olacaktr.

Demokrasi, toplumsal atma ve farkllklar, iktidar ilikilerini ortadan kaldrma


iddiasnda deildir. Sadece bu farkllk ve atmalarla bir arada yaamaya, bunlar belli
kurallara tabii tutarak, dzenlemeye gayret gsterir (Mouffe, 1993: 146). atma olgusunu
iddet kullanmn en aza indirecek ekilde kurumsallatrmay, siyasal mcadele biimlerini

7
deitirmeyi amalar (Tilly, 2003: 28-9). Siyasal mcadelede neyin yaplp neyin
yaplamayacan belirlemeye/snrlandrmaya alarak siyasal hayata bir dzen vermek
amalanr; siyasal mcadele ehliletirilmek istenir.

Demokratik rejimler, kimlerin hangi durumlarda iddet kullanmaya yetkili


saylacann belirlenmesinde olabilecek en geni uzlamaya dayal bir dzen olduklarn iddia
ederler. Ancak bu, ad zerinde, bir iddiadr. Siyasal rejim ne olursa olsun, toplum kavramna
mndemi olan kar farkllklar nedeniyle, sosyal dzenden sz ettiimiz srece, ne ekilde
tanmlanrsa tanmlansn, zor kullanma olgusu ortadan kalkmaz (Bauman, 2001: 209). ktidar
ilikilerinin mzakereler yoluyla ortadan kaldrlabileceini ima etmek eletiriye aktr (Mouffe
2000:128, Shapiro 1999). Siyaset, fikirler diyalogundan ziyade iktidar mcadelesini ieren
stratejik bir faaliyettir. Demokratik siyasal hayat sadece bir diyalog ve mzakere sreci olarak
alglamak, siyasetin esas olan atma olgusunun ikinci plana itilmesi riskini de beraberinde
getirir (Anderson, 1994:43).

Demokratik rejimi, herkes iin en iyi ortak/rasyonel zmlerin bulunmasna imkan


veren ya da eitsizlikleri radikal bir biimde ortada kaldrma potansiyeline sahip bir rejim olarak
grmek beklentileri fazla ykseltmek anlamna gelir. Karlanmas imkansz beklentilerin byk
hayal krklklarn besleyerek demokrasiyi yok etmeye alanlarn iini kolaylatrmas ise
muhtemeldir. Demokrasinin her zaman en iyiyi ortaya kardn kantlayamayz ancak
demokrasinin neden tercih edilmesi gerektiini ksmen ikna edici tezlerle ileri srebiliriz
(Sartori, 1987: 275). Alternatifi olmad iin demokratik rejimi savunmak, var olan
demokrasilerin eksikliklerini grmezden gelmeyi gerektirmedii gibi, demokratik ideallere
yaknlama abalarn da anlamsz hale getirmese gerektir.

Demokratik rejimi tercih edilir klan, hem temel hak ve hrriyetlerin daha iyi
korunabilmesine imkn verebilmesi, hem sosyo-ekonomik, kltrel, etnik ya da cinsiyet
ayrmlarna dayal eitsiz ilikileri grnr klarak dzeltme ynnde admlar atlmasnn nn
aabilmesi ve hem de yneticilere deien derecelerde hesap sorabilmeyi mmkn
klabilmesidir. Demokrasi, sosyo-ekonomik eitsizlikleri arzu edildii dzeyde ortadan
kaldramayabilir ya da yneticiler hesap vermekten kanma yollarn bulabilirler. Ancak, srf
devlet gcnn keyfiliinin snrlandrlmaya allmas ve insann bir deer olarak kabul
edilmesinin -bunu hak ve sorumluluklara sahip olma anlamnda vatandalk olarak da ifade
edebiliriz- nemi de herhalde inkr edilemez. Demokrasilerde, bireyler, tebaa deil, belirli
haklara ve sorumluluklara sahip olan, vatandalardr. ktidar tarafndan iyi muamele grmek,
kendilerine iyi niyetli hkmdarlar tarafndan ihsan edilen bir hediye olmayp, insan olmalar

8
hasebiyle layk olduklar bir durumdur. Her zaman arzu edilen sonular aln(a)masa bile, hak
arama ve ikyet etme frsatna sahip olmann nemi aktr. nsann deer olmas demek, devlet
aygtnn onu bir ara gibi grmesinin bir nebze de olsa nne geilmesi demektir.

Demokrasi btn toplumsal/siyasal atmalar zecek sihirli bir anahtar olmad gibi,
bu sorunlar zlnce kurulabilecek bir siyasi rejim de deildir. Toplumdan bahsetmek demek
din, dil, rk, cinsiyet, stat ya da dnce farkllklaryla, kt kaynaklarn eitsiz dalmndan
kaynaklanan sorunlarn hep var olaca gereini kabul etmek demektir. Demokrasi, bizatihi
sorunlarla bir arada yaamann, onlar ynetilebilir hale getirmenin en nemli yollarndan
biridir.

Bir rejim olarak demokrasinin ekicilii yksek deildir. Zira demokratik rejimlerin
znde farkl siyasi glerin, siyasi iktidar kullananlara kar dokunulmaz alanlara sahip
olmalar yatar. Sadece demokrasilerde kurumsal nitelie haiz bir muhalefet szkonusudur.
ktidarn snrlar bellidir. Demokrasi, farkl karlara, dnya grlerine sahip olan insanlarn,
dierinin varln ortadan kaldrmadan, birarada yaamalar ilkesi zerine kuruludur. Farkl
siyasi kii ya da gruplarn kendi karlarn oluturma, savunma sreci ise, doas gerei bitmek
bilmez bir rekabet, pazarlk ve gerginlik (agony) halini de beraberinde getirir. Demokrasilerin,
dzeyi farkllk ve atmalarn doasna bal olarak deiecek bir tetikte olma halini
gerektirdiini sylersek herhalde abartm olmayz. nemli olan ve demokratik rejimin
gerekletirebilecei ey, taraflarn birbirlerini dman olarak deil de, ok temel baz esaslarda
(muhalefete tolerans gsterilmesi gibi) anlaabildikleri siyasi muhalif (adversary) olarak
grmeleridir (Mouffe, 2005: 126).

Demokrasiler, demokrasi olma niteliklerini kaybetmedikleri mddete, herhangi bir


siyasi gc ok byk oy ounluuna sahip olsa da, tam manasyla tatmin edebilmekten uzak
kalmaya mahkumdurlar. ktidara geldiinizde, iyi toplum anlaynz pratie geirmenizin
nnde belli engeller vardr. yi toplum anlaynzdan dn vermek, sahip olduunuz iktidarn
snrlarn kabul etmek, durumundasnzdr. Bu ise, hep bir eksie, ideal olandan daha azna,
raz olmak demektir.

Keza, demokrasi var olmayann, henz elde edilemeyenin peindedir. Gereklemi bir
durumdan ziyade, bir srece tekabl eder. Ulalmak istenen eyler, daha effaf idare, daha
korunakl insan haklar, daha az sosyo-ekonomik eitsizlik, daha fazla frsat eitlii, iyi toplum
anlaymzn kamusal alanda daha grnr hale gelmesidir. Bu da, srekli mcadele halinin bir
dier grntsdr. Demokrasi bir aray rejimidir. ster seilmi ister atanm olsunlar kamusal
gc kullananlarn her daim kamuya kar sorumlu olduklar ve kamuya hizmet etmekle

9
mkellef olduklarn hissetmeleri gerekir. ktidar karar almaya devam ettike bu kararlarn
hukuka uygunluu/yerindelii meselesi bir mevzu olarak var olacaktr. Demokrasinin bu zellii,
daha fazla eyin ebedi yokluu duygusu ile beraber rejime ynelik tepkileri artrmakta ve
srekli kriz iinde olunduu anlayn beslemektedir (ODonnell, 2007: 9).

Demokrasilerin dzeyi ya da kalitesi hakknda eitli ltler kullanlarak,


snflandrmalar yaplmaktadr (Munck, 2009). Bu snflandrmalar, oka tartlsalar da,
herhangi bir demokratik rejimin nasl algland konusunda fikir verirler. En basit anlatmyla,
demokrasiler, bireylerin hak ve hrriyetlerini devlet aygtna kar koruyabildikleri, kamusal
kararlara olabildiince yksek katlm salayabildikleri ve kamusal gc kullananlara hesap
sorabildikleri lde yksek kaliteli, bunlar yapamadklar lde de dk kaliteli
demokrasi olarak nitelendirilebilirler (Diamond ve Morlino, 2004). Hi bir demokrasi
mkemmel olmad gibi, yksek kaliteli demokrasilerin hep ayn dzeyi tutturabileceklerini
dnmemeliyiz. Demokrasiler krlgan rejimlerdir.

Demokratikleme ve Demokratiklemeyi Destekleyen Koullar

Demokratikleme, demokratik olmayan bir siyasi rejimin demokrasiye doru evrim


srecini ifade eder. Sre otoriter rejimin bir ayaklanma, devrim ya da igal gibi sebeplerle
yklmas ya da eski rejim muktedirlerinin eitli saiklerle liberalleme ynnde admlar
atlmasna karar vermeleriyle balar. Eski rejim ile, eski rejimin elitleri ve kurumlarn tamamen
reddetmeyi gerektiren, keskin bir kopu yaanabilecei gibi, yumuak bir gei de sz konusu
olabilir.

Samuel Huntington demokratikleme dalgasndan sz eder (Huntington, 1991).


Birinci dalga Amerikan ve Fransz devrimleri ile balayan ve Birinci Dnya Sava sonunda
biten dalgadr. kinci dalga, 1945 sonu ile 1960larn bana kadar srer. nc dalga, 1974
Portekiz Karanfiller Devrimi ile balar ve sosyalist sistemlerin k ile ivme kazanr. Esasen,
demokratikleme kavram, ngiltere, Fransa, Amerika Birleik Devletleri ya da sve gibi
lkelerde 19.yzyldan itibaren hz kazanan demokrasiye doru evrimi ifade etmekten ziyade,
kinci Dnya Sava ve 1989 sonrasnda otoriter lkelerin daha ak rejimlere dnme
abalarn ifade etmek iin kullanlr. Zaman zaman eski ve yerleik demokrasilerde, ya da
Avrupa Birliinde demokrasi eksikliinden bahsedilerek, demokratikleme ihtiyacndan da
bahsedildii grlmektedir.

10
Bir sre olarak demokratikleme izgisel deildir. Otoriter rejimin yklmas ya da
liberalleme ynnde admlar atlmas demokratikleme srecinin geri dndrlemeyecei
anlamna gelmedii gibi, yksek kaliteli bir demokrasinin kurulaca anlamna da gelmez.
Oturmu ya da yksek kaliteli denilen demokrasiler iin bile otoriter rejime geri dn, dk
bir ihtimal olsa bile, imkansz deildir (Tilly, 2007: 24, Keane, 2009: 875-6). Demokrasi bir
tarihsel zorunluluk deildir. Dahas yksek kaliteli demokrasiler, kolaylkla yozlaarak, dk
kaliteli rejimler kategorisine girebilirler. Gvenlik gleri, kolaylkla yasad ya da yasall
tartlan eylemlere imza atabilir, siyasetiler, kendilerine maddi menfaat salama yolunda
effaflktan uzaklaabilirler. Demokrasiler krlgan rejimlerdir.

Hangi faktrler otoriter bir rejimi demokratiklemeye zorlar ? Hangi sosyal/siyasal


dinamikler demokratikleme srecini kolaylatrr ya da demokrasinin yasamasn mmkn
klar ?

Demokrasiyi ortaya karan koullarla her naslsa kurulmu bir demokrasinin devamn
salayan koullar birbirine kartrmamak gerekir. Demokratiklemeye doru giden tek bir
yol szkonusu deildir (Rustow 1994: 350, Tilly, 1995: 205, 209). Siyasi rejim olarak
demokrasinin ortaya k her zaman siyasi bir olaydr. Sosyo-ekonomik dnmler
demokrasinin filizlenecei ortam yaratabilirler ancak bunlar kendiliinden demokrasiye yol
amaz. Demokratikleen her lke ok farkl ve deiik yollardan geerek bu noktaya varmtr.
rnein demokratik lkelerin kazanl kt savalarn bitiminde demokratikleme dalgas
grlmtr. Ya da otoriter rejimin siyasi, askeri ya da ekonomik bir fiyasko ile karkarya
kalmas demokratiklemeyi tetikleyebilir. Diktatrlerin, rejimi ksmen liberalletirerek
muhalefeti zayflatmay denemeleri demokratiklemenin bir dier sebebi olabilir. Bir eylemin
demokratiklemeye hizmet etmesi iin, faillerin samimi ve tutarl demokrat olmalar gerekmez.
Demokratik deerleri benimsediklerinden kuku duyulanlar, ya da onu bir ara olarak grenler,
kendi karlarnn daha iyi korunacan dnrlerse, demokrasiyi bir sre iin savunmaya
ynelebilirler.

Toplumsal/siyasal hayat mekanik neden sonu ilikileri ile anlalamayacak kadar


karmaktr. ou zaman faillerin ne niyet ettikleri ne de ngrebildikleri sonular ortaya kar.
Ayrca, aktrlerin zaman iinde deiebilecekleri gereini de unutmamak lazmdr.
Demokrasiyi benimsememekle birlikte kendi karlar iin savunan aktrler, sre iinde,
demokrasinin deerini daha iyi anlayp, demokratik deerler gelitirebilirler. Ya da tam tersine,
demokrat aktrler, anti-demokratik bir izgiye doru savrulabilirler.

11
Bir lkede demokrasinin kurulabilmesi iin herhangi bir nart var mdr ? Dankwart
Rustow mutlaka bir narttan bahsedilecekse bunun millet olma ya da milletleme noktasnda
mesafe alm bir siyasal birimin (political unit) varl olduunu sylemitir (Rustow 1994, 354).
Nfusun ounluu, kendisinin hangi siyasal toplulua ait olduu konusunda belirgin bir phe
iinde olmamaldr. Bunu derken, nfusu oluturan kitlenin tamamnn tek bir millete ait olma
bilincine sahip olmasndan bahsetmiyoruz; her zaman kendini ait hissetmeyenler olacaktr.
Ancak bu kitle ile dierleri arasnda siyasal birime aidiyet kriterleri konusunda bir anlama
yoksa, demokratik rejimi hayata geirmek zorlaabilir.

lke iindeki bir grup, hakim millete ait olmad gerekesiyle kltrel grup haklar ya
da ayrlklk talep ediyorsa, o lkede demokratik rejim dier sorunlar yannda zm
bulunmas zor milliyetilik meselesi ile de uramak zorunda kalacaktr. Dier taraftan, farkl
etnik/milli gruba ait olma iddiasn dile getirenlerin varlnn, spanyada olduu gibi, hakim
milleti temsile soyunan devlete kar bir denge unsuru ilevi grd durumlar olabilir. Bu
halde, farkllk demokratiklemeyi kolaylatran bir etki de yarabilir. Keza, Hindistan rnein de,
ok dinli ve ok etnik gruplu bir toplumda demokrasinin yaayabileceini gsteren, nemli bir
istisnadr.

Hangi toplumlarda demokrasinin gelime ans bulduu konusunda kabul gren


genellemelerden bahsedebilmek son derece gtr. Daha fazla lke hakknda daha fazla alma
ortaya ktka, meselenin genellemelere msait olmad daha iyi grlmektedir. Her
genellemeye karlk mutlaka bununla elien bir ya da birden fazla rnek gsterilebilmektedir.
Yine de, zerinde az ya da ok anlalm denilebilecek noktalardan bahsedilebilir.
Karlatrmal siyasi analiz tarm ya da doal kaynaklardan ziyade, sanayi, ticaret ve hizmet
sektrnden elde edilmi yksek milli gelir dzeyinin, etnik ya da dini adan kutuplamam,
homojen denilebilecek bir toplum yapsnn, yksek ehirleme ve eitim dzeyinin, sosyo-
ekonomik eitsizliklerin st dzeyde olmamasnn, devlet ile, snflar, stat gruplar ve/veya
dier nemli toplumsal/siyasi aktrler arasnda nispi bir dengenin varlnn demokratikleme
srecini genellikle olumlu etkilediini gstermektedir. (Dahl, 2000: 166, Geddes, 2007: 335,
Inglehart ve Welzel, 2009). Ancak bu artlarn gereklemi olmasnn demokrasiyi garantiye
ald veya bunlar olmad zaman demokrasinin hi ansnn olmad da sylenemez. rnein
Hindistan, bu koullarn ounu tamad halde dnyann en kalabalk ve eski
demokrasilerinden biri hviyetindedir.

1960l yllarda dile getirilen, Anglosakson tarihi mirasn demokratiklemeye daha


uygun bir kltrel atmosferi yaratt, Protestan lkelerin Katolik ya da Ortodoks lkelere

12
nazaran demokratiklemeye daha meyyal olduklar iddialar ise gnmzde daha fazla
sorgulanmaktadr. Mslmanlarn ounlukta olduu lkelerde demokrasinin yaama ansnn
dk olduuna, slamn demokrasi ile badamas en zor dinlerden biri olduuna ilikin iddialar
ise, halen dile getirilmektedir. Belirtmeye gerek yoktur ki, lkelerin jeopolitik konumu ve
uluslaras konjonktr de demokratikleme zerinde en az yukarda sz edilen i denilebilecek
faktrler kadar etkilidir. Bazen igal gleri tarafndan empoze edilen bir demokratik rejim,
Almanya ve Japonya rneinde grld gibi, daha sonra kkleebilmektedir.

Sz edilen faktrlerle demokratikleme arasnda bir iliki vardr demek, mekanik


neden/sonu balantlarnn kurulabilecei anlamna gelmez. rnein, ou zaman yksek
ekonomik gelime dzeyinin mi demokrasiyi glendirdiini, yoksa demokrasinin mi bymeyi
tevik ettiini net bir biimde ortaya koyamayz. Demokratik rejimin vatandalk kltr (civic
culture) de diyebileceimiz demokratik deerlerden beslendii dorudur. Ancak bu deerlerin
byk lde demokrasi tecrbesi yaayan toplumlarda geliebileceini de biliyoruz.

Aktr ki, demokratik rejimi, zorunlu kld sylenebilecek herhangi bir


toplumsal/siyasal yaplanmadan sz etmek doru olmaz (Schmitter 1994: 58, Sorensen 2010:
445-6). Kapitalist sistemin demokrasiyi kolaylatran sosyo ekonomik dnmleri tetikledii
gerek ise de, kapitalizm, mlkiyet haklarna bir lde saygl diktatrlk rejimleriyle uyum
gstermi ve gstermektedir. Keza yksek sosyo-ekonomik gelime ve eitim dzeyi,
demokratikleme ynndeki talepleri artrma potansiyeline sahip olsa da, zorunlu bir
demokrasiye evrilme anlamna gelmez. Gl bir sivil toplumun varl ya da toplumdaki
rgtlenme dzeyinin yksek olmas demokratiklemeyi besleyebilecei gibi, baz durumlarda
sekte de vurabilir. Weimar Cumhuriyetinde ok canl bir sivil toplum hayatnn demokrasiyi
korumaya yetmediini biliyoruz (Berman, 1997) nemli olan sivil toplum kurulularnn kendi
ilerinde bir oulculuu barndrp barndrmadklardr. Ashutos Varshney, sadece Hindu ya da
sadece Mslmanlardan oluan sivil toplum kurulularnn dierini hedef alan toplumsal lin
hareketleri tevik etme (riot inducing) potansiyellerini yksek olduunu, bnyesinde her iki
grubu da barndranlarn ise, bu tarz eylemleri snrlayc zellikler tadn ifade eder
(Varsheney, 2002).

Demokratikleme Srecinde Sorunlar ve Olaslklar

13
Yukarda da belirtildii gibi, demokratikleme, sonucundan hi bir zaman emin
olamayacamz bir sretir. Yeni demokrasilerin geleceine ilikin, 1990l yllarn abartl
iyimserlii geride kalmtr. Kurulan rejimlerin ykselmi beklentileri karlayamamas ve bunun
yaratt hayalkrkl, eski elitlerin yeni rejimde de ayrcalklarna koruyabilmeleri, bir ok
lkede otoriter rejimlerin salar grnd baarlar, kendi sorunlaryla uraan AB ve ABDnin
demokrasiyi yayma konusundaki gnlsz davranlar ve inandrclklarndan ok ey
kaybetmeleri karamsarlk yaratan faktrlerin banda gelmektedir (Burnell, 2010).

1990l yllarn balarndan itibaren demokratikleme srecine girmi bir ok lkede, ne


otoriter rejim ne de demokrasi diyebileceimiz delegasyoncu demokrasi, seim demokrasisi,
ya da hibrid/karma rejimler olarak adlandrlan yeni rejimler ortaya kmtr. Bu lkelerde
tamamen gstermelik olmayan seimler yaplmaktadr, ancak eski rejimin paras olan kesimler
ya da eski rejimin tasfiyesi srecinde yeni zenginlemi kesimler, iktisadi glerinin de
katksyla, iktidar pozisyonlarn ellerinde tutmaktadrlar. Muhalif medya, sivil toplum
kurulular ve potansiyel siyasetiler, hi bir zaman siyasi iktidardan bamszlaamam yarg ve
gvenlik glerinin ikna edici olmayan sulama ve yarglamalaryla sindirilmekte hatta bazen
suikastlere de bavurulabilmektedir.

Doal kaynaklar asndan zengin olan -rnein Rusya gibi- yeni demokrasilerde
zenginliin devlet tarafndan kontrol, da ak rekabeti orta snflarn ykseliinin nn
kesmekte, siyasi iktidar sahip olduu ekonomik kaynaklarn da yardmyla hak ve hrriyet
ihlalleri konusunda sessiz kalnmasn temin edebilmektedir. Dier yeni demokrasilerde ise, etkin
bir devletin oluturulamamas, insan haklar ihlalleri, yolsuzlukla mcadele de mesafe
alnamamas ve hayat standartlarnda vaat edilen iyilemenin salanamas honutsuzluklar
artran temel faktrler arasndadr (Sorensen, 2010: 448-50).

Bu rejimlerin bazlarnn zamanla daha demokratik bir hal alabilecekleri ihtimali bir
kenara atlamaz zira yerleik demokrasilerin ou ancak zamanla hayatiyet ve canllk
kazanabilmilerdir. Bu olasln gerekleme ihtimali demokratlarn fikri ve siyasi
mcadelelerinden ziyade, ou zaman hi kimsenin tam anlamyla kontrol edemedii sosyo-
ekonomik ve siyasi dnmlerle ilikilidir. Aktr ki, ABD ve Avrupa Birliindeki
gelimelerin alaca seyir dierlerini de yakndan etkileyecektir. Bu lkelerde uzun sredir dile
getirilen demokrasi eksikliinin (Dalton, 2004, Diamond, 2008: 345-371) giderilememesi,
devam eden ekonomik krizin sorumlusu olarak demokratik rejimi gsterenlerin halihazrda
olduklarndan daha fazla inandrclk kazanmalar halinde, otoriter ynelimlerin nc dalga
demokrasilerinde de ykselie geeceini sylemek kehanet olmaz. Keza, inin ksa ve orta

14
vadede otoriter ve fakat iktisadi adan baarl bir rnek olarak alglanmas da, anti-demokratik
eilimleri tevik etme potansiyeline sahiptir (Breslin, 2010: 151-2).

Demokratikleme konusundaki tartmalar bir noktada yeni demokrasilerde demokratik


kltrn ne lde var olduu noktasna gelip dayanmaktadr. Tolerans, empati ve gven
duygusu eksiklii, uzlama kltrnn yokluu gibi zellikler dile getirilmekte, yaanlan
baarszlklara gereke olarak gsterilmektedir. Oysa, kltr balbana aklayc bir faktr
olmaktan ziyade, hangi olgularn ilk planda o kltre yol at gibi ok temel ve derinlikli bir
soruyu davet eden bir tespittir. Devlet/toplum ilikilerinin seyri, smrge tecrbesinin olup
olmamas, din ve inan sistemleri, sosyal yap, ekonominin ticarileme dzeyi siyasi kltr
belirleyen temel faktrlerdendir.

Yeni demokrasiler sz konusu olduunda zellikle vurgulanmas gereken bir husus,


demokrasilerin kaderinin bu lkelerdeki temel siyasi aktrlerin ne lde demokrasinin
gerektirdii snrl hkmetme anlayn iselletirip iselletiremeyecekleri ile ok yakndan
ilikili olduudur. Demokrasinin kurulabilmesi iin tutarl ve samimi demokratlarn varl art
deildir. Fakat demokrasini yaamas ve hakiki bir demokrasi olabilmesi iin demokratlarn
saysnn artmas arttr. Dier bir deyile, her naslsa kurulmu olan demokrasiler, zaman iinde
demokratlarn saysn artramazlarsa, zellikle de elit iinde demokratik deerleri
nemseyenlerin saysnda art olmazsa, varlklarn srdrmeleri zorlar, yksek kaliteli bir
demokrasi haline gelmeleri imkansz olur.

Demokrasilerde, liderlik ou zaman dnldnden daha da nemlidir.


Demokrasi, sonularndan bamsz olarak oyunun kurallarna uyulmasn gerektiren bir
siyasi mcadelenin snrlarna herkesin uymay taahht ettii bir centilmenlik rejimidir. G
ve kar mcadelelerini reddetmez onu sadece belli biimlerde yapmay ve belli biimlerde
yapmamay- taahht eder. Demokrasiyi benimsemek demek sonu ne olursa olsun seimlerle
gelip seimlerle gitmeyi kabul etmek, muhaliflere kar iddet kullanmama taahhdnde
bulunmak demektir. Demokrasi hereyden evvel sonularna baklmakszn oyunun
kurallarna uymay ahlki bir sorumluluk olarak kabul etmeyi gerektirir.

Rejiminin ileyebilmesi iin siyasette kazanma ve kaybetmenin maliyetinin ok yksek


olmamas gerekir. Fakat sorun basite bu da deildir. Demokrasi belli bir adalet anlaynn,
Kant ahlk anlaynn, hem elitler hem de toplum vicdannda yank bulmas ile hayatiyet
kazanr. Kendine yaplmasn istemediin davran bakasna da yapma, bakasna yaplan ve
yanl bulduun davrana kendine yaplm gibi tepki gster ilkeleri, demokratik rejim iin de
gerekli olan, temel ahlk ilkelerindendir. Bu ilkelere uyma kaygs hissedenlerin says her

15
toplumda dktr. Siyasal hayatta bu kurallara uygun hareket edebilmek daha da zordur. Fakat
say ne kadar yksek olursa, demokratik rejimin yaama ans o kadar artar.

Uzun yllardr otoriter ynetime maruz kalm toplumlarda biri zel biri kamusal alanda
olmak zere iki farkl ahlk anlay gelimi gibidir. zel alanda ahlki deerlere ballk
beklenirken bunun dna kldnda baskc devletin/tekinin/otoritenin alanna girildii
dnlr ve orada her ey mbah grlr. Esasen kamusal alan bilinci diye bir ey sz konusu
deildir, nk otoriter devlet byle bir duruma izin vermemektedir. Otoriter toplumlarda ilkeli
ve tutarl davranmann bedeli yksektir. Korku ve dehetin hkm srd yerde, bireylerin
kendilerini snrlamay renmeleri, sonularndan bamsz olarak kurala uyma gereinin
iselletirmeleri, zordur. Korunma davran olarak belli bir rasyonalitesi olan ve ark ya da
kyl kurnazl dediimiz, rengini belli etmeme, otoriteye aka hayr demeden, daha sonra
kendi bildiini okuma, grnmeden kama, ksaca devleti idare etme tarznn demokrasinin
pekimesi srecinde etkileri olumsuz olmutur. Keyfi otoriteye kar savunma mekanizmas
olarak gelitirilen farkl maskeler takma, bir yerde baka dier tarafta baka olma/grnme
zaman iinde hi rahatszlk yaratmayan bir habitus haline gelerek toplumsal/siyasal
davranlara damgasn vurabilmitir (bkz, Demirel, 2004: 141 vd).

Bu kltrn yaygn olduu toplumlarda, iktidar ele geirenler, onu snrsz bir biimde
kullanma eilimi gstermekte, iktidar kaybetmemek iin yasall tartlan yollara
gidebilmekten en ufak bir ahlki rahatszlk duymamaktadrlar. Genellikle bir lider ve varln
lidere borlu bir klik olumakta, bu iktidar bloku her trl denge ve kontrol mekanizmasndan
kendini uzak tutmay denemektedir. ktidar kaybedenler ise, onu geri alabilmek iin her trl
yola bavurmay yine ayn kolaylkla- mbah sayabilmektedirler. Davranlar belirleyen temel
etken politikalara direnebilecek plak gcn varl ya da yokluudur.

Ksr dngnn krlabilmesi iin, iktidarn snrlandrlmas gerekir. Burada kurumsal


dzenlemeler hayati, ancak yeterli deildir. Zihniyet dnm de arttr. Zihniyet dnm
ise, uzun dnemli dnnebilen, hem kendisinin hem lkenin karlarnn uzun dnemde
demokrasi (ve iktidarn snrlanmas) ile daha iyi korunabileceine inand gibi, bunu
dierlerine anlatabilen siyasi aktrlerin ataca admlarla balatlabilir. Bu trl aktrlerin
saysnn ok fazla olmadn tarih bize gsteriyor. Aktrleri bu yola itecek mevviklerin
banda gl demokratik lkelerin talepleri ve basks gelir. Keza, devlete baml olmayan
da ak piyasalarda para kazanan orta snflarn geliiminin de aktrler zerinde bask
oluturaca sylenebilir.

16
Hlasa, demokrasi, demokrasiye kar kanlara kar mcadeleyi gerektirdii gibi,
demokrasiyi mmkn klan deerlerin hakim klnmas ve yeni kuaklara aktarlmas iin srekli bir
abay da gerektirir. Demokratik deerler kendiliinden olumad gibi, olutuklar lde de
srekli korunmay/gelitirilmeye muhta deerlerdir. Dorudur; siyasal rejimin doasn belirleyen
toplumsal/siyasal dinamikler nemlidir ve ou zaman aktrler tarafndan alamayacak kadar
byk engeller oluturabilirler. Kreselleme, zellikle gsz ulus devletlerin lke iinde retimi
artrma ve kaynak datma ilevlerini nemli lde sekteye uratmtr. Bir yandan beklentiler
ykselirken, dier taraftan da bu beklentileri karlamak her zaman olduundan daha zor
olmaktadr.

Demokratik rejimin beklentileri ykselten bir taraf vardr. Siyasal rekabet daha iyinin
mmkn olduu ve fakat iktidarn beceriksizlii ya da ktniyetli olmas nedeniyle ok kolay olan
bu ideal durumun gerekleemedii temas zerinden yaplr. Kollektif eylemler yoluyla insanlarn
kendi kaderlerine hakim olabilecekleri fikri demokrasinin temellerindendir. Kadere hakim olmak
iktisadi ktl yenmek olarak yorumlandnda, demokrasi imkansz olan baarmaya
soyunmaktadr. ktisadi meselelerde hkmetlerin uzun vadeyi gze alarak hareket etmeleri de
kolay deildir. Fakat bu tespitler, bu yndeki abalarn nafile olduu anlamna gelmemelidir.
Demokratikleme dorultusundaki yapsal denilen engelleri bilinli siyasal eylemler yolu ile
istediimiz dorultuda deitiremeyebiliriz. Ancak bu trl abalar, en azndan daha ktye gidii
nlemeye yardmc olabilir ve deiimin nn aarak sonrakilere yol gsterirler.

Bat dnyasnda bir ok aratrmac, demokrasiyi normal, demokratik olmayan


rejimleri anormal ya da istisnai rejim biimleri olarak alglama eilimindedir. Bu lkelerin
ounun uzunca bir sredir demokratik rejim ile ynetilmeleri demokrasinin kolaylkla
kurulabilen ve srdrlebilen bir rejim olduu algsn farknda olmadan destekleyen
faktrlerden biri olsa gerektir. Demokrasi konusundaki normatif tercihler de, demokrasinin
yokluunu aklama gerektiren bir anomali olduu dncesini beslemitir.

Byle olunca, demokratikleme srecinin nndeki engeller, olduklarndan daha


nemsizmi gibi grlebilmekte bu da beklentileri gereki olmayan bir biimde
ykseltmektedir. Bu durum bat demokrasileri iin byk sakncalar dourmayabilir. Fakat, bat
d dnya iin ayn ey sylenemez. Otoriterizm tehdidinin varl ve gcn gzden
karmamak, var olan demokrasinin krlganln hep gznnde tutmak bu lkelerde
demokratikleme srecine hizmet etmenin ilk admn oluturur (Stepan, 2009).

17
KAYNAKA

Anderson, Perry, Comment: Power, Politics and the Enlightenment, Rethinking Left, der,
David Miliband, Oxford, Polity, 1994.
Bauman, Zygmunt, Violence, Old and New, The Individualized Society, Oxford, Polity,
2001.
Berman, Sheri, Civil Society and the Collapse of Weimar Republic, World Politics, 49, 3,
1997.
Breslin, Shaun, Democratizing One Party-Rule in China, New Challenges to
Democratization, der, Peter Burnell ve Richard Youngs, Londra ve New York,
Routledge, 2010.
Burnell, Peter, New Challenges to Democratization, New Challenges to Democratization,
der, Peter Burnell ve Richard Youngs, Londra ve New York, Routledge, 2010.
Clausewitz, Carl Von, On War, ev, J.J. Graham, Londra, Wordsworth, 1997.
Dahl, Robert A, On Democracy, New Haven London, Yale University Press, 2000.
Dalton, Russell J, Democratic Challenges, Democratic Choices: The Erosion of Political
Support in Advanced Industrial Democracies, Oxford, Oxford University Press,
2004.
Demirel, Tanel, Adalet Partisi deoloji ve Politika, stanbul, letiim, 2004.
Diamond, Larry, The Spirit of Democracy, Henry Holt ands Company, New York, 2008.
Diamond, Larry ve Leonardo Morlino, The Quality of Democracy: An Overview, Journal of
Democracy, 15, 2004.
Geddes, Barbara, What Causes Democratizations ? The Oxford Handbook of Comparative
Politics, der, Carles Boix, Susan C. Stokes, Oxford, Oxford Univ. Press, 2007.
Huntington, Samuel P, The Third Wave: Democratization in the Late Twentieth Century,
Norman University of Oklohama Press, 1991.
Inglehart Ronald, ve Christian Welzel, How Development Leads to Democracy, Foreign
Affairs, vol 88, no 2, 2009.
Mouffe, Chantal, Politics and the Limits of Liberalism, The Return of Political, London,
Verso, 1993.
Mouffe, Chantal, For an Agonistic Model of Democracy, Political Theory in Transition, ed,
Noel OSullivan (Routledge: London and New York, 2000.
Mouffe, Chantal, For an Agonistic public sphere, Radical Democracy, Politics Between
Abundance and Back, der, Lars Tonder and Lassa Thomassen, Manchester,
Manchester University Press, 2005.
Munck, Gerardo L, Measuring Democracy- A Bridge Between Scholarship & Politics,
Baltimore, The Johns Hopkins University Press, 2009.
ODonnell, Guillermo, The Perpetual Crises of Democracy, Journal of Democracy, 18, 1,
2007.
Pareto, Vilfredo, The Mind and Society, vol 4, The General Forms of Society, der, Arthur
Livingston, Harcourt, Brace and Company, New York, 1935.
Popper, Karl, Open Society and Its Enemies, vol 1, Plato, London, Routledge and Paul, 1945.
Przeworski, Adam, Minimalist Conception of Democracy: A Defence, Democracys Value,
der, Ian Shapiro & Casino Hacker Gordon, Cambridge, Cambridge University Press,
1999.

18
Rustow, Dankwart A. Transitions to Democracy: Toward A Dynamic Approach, In The
State-Critical Concepts, der, John A. Hall, London, Routledge, 1994.
Sartori, Giovanni, Theory of Democracy Revisited, part 2, Classical Issues, Chatham
House, Chatham, New Jersey, 1987..
Schmitter, C. Philippe ve Karl, Tery Lynn, What Democracy is ...and is not, Journal of
Democracy, 2, 3, 1991.
Schmitter, Philippe C., Dangers and Dilemmas of Democracy, Journal of Democracy, vol 5,
no 2, 1994.
Shapiro, Ian, Enough of Deliberation-Politics is about Interests and Power, Deliberative
Politics- Essays on Democracy and Disagreement, der, Stephen Macedo, Oxford,
Oxford University Press, 1999.
Sorensen, George, Democracy and Democratization, Handbook of Politics- State and
Society in Global Perspective, Kevin T. Leicht, J. Craig Jenkins, eds, Springer, New
York, 2010.
Stepan Alfred, Introduction : Undertheorized Political Problems in the Founding
Democratization Literature, Democracies in Danger, The Johns Hopkins University
Press, Baltimore, 2009.
Tilly, Charles, Democracy is a Lake, Roads From Past to Future, Rowman & Littlefield
Publishers, New York, Oxford, 1997.
Tilly, Charles, Contention and Democracy in Europe- 1650-2000, Cambridge University
Press, Cambridge, 2003.
Tilly, Charles, Democracy, Cambridge, Cambridge University Press, 2007.
Varshney Ashutos, Ethnic Conflict and Civic Life : Hindus and Muslims in India, Yale,
Yale University Press, 2002.
Whitehead Lawrence, Democratization Theory and Experience, Oxford, Oxford University
Press, 2002.

19
GLOBAL SSTEM, DEMOKRATKLEME- YERELLEME DNAMKLER VE
YEREL DEMOKRAS

Prof. Dr. Mustafa KMEN


Kamu Ynetimi Blm
Celal Bayar niversitesi

Giri

Ayn ortak felsefi paradigmann rn olan kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi


gerek teorik yaklamlarda gerekse pratikte hep i ie olmutur. Bir zdeleme ve rtme olarak
da nitelendirebileceimiz bu i ielik pozisyonu zellikle, yaanlan srekli deime ve gelime
anlamn ieren kreselleme srecinde iyice belirginlemi ve ortak ktlar (out-puts) retme
anlamnda ortak sonular dourmutur ve dourmaktadr.

Kapitalizmin bunalmlar anlamnda ortaya kan sorunlar ulus-devletin ekonomik ve


siyasal ilevlerini zayflatm, ortaya kan kreselleme-yerelleme, blgeselleme ve alt-
kimliklerin ne kmas gibi gelimeler son tahlilde, temelinde temsil kavramnn yatt sanayi
toplumunun siyasal dnya grn oluturan liberal demokraside nemli deiim ve dnmlere
neden olmutur ve olmaktadr.

Temsili demokrasi de diyebileceimiz liberal demokrasi bugn, ulus-devletin


ilevlerindeki deimelere ve iktidar alannn daralmasna paralel olarak, yerellik, katlm,
oulculuk ve blgesellik gibi yeni oluum ve yaplanmalarla birlikte ilev ve nitelik
deitirmektedir.

Kapitalizm, Ulus- Devlet ve Liberal Demokrasi

Modern devlet, 16. ve 17. Yzyllarda Kuzey-bat Avrupada ortaya kan devlet tipidir.
Ulusal devlet olarak da tanmlanan modern devlet, Kuzey-bat Avrupada 13. ve 17. Yzyllar
arasnda ortaya kan, insan ve toplum yaamnn her alann kkten etkileyen ok byk ve
kapsaml bir deiim srecinin rn saylabilir. Kukusuz, devletin tarihi ok daha eskilere
uzanmaktadr ve bu kurum toplumsal gerekliin temel elerinden biridir. Ancak, sz edilen
tarihsel dnemde ve dnyann belli yresinde ortaya kan bu devrimsel deiim ya da bir baka
deyile yeni toplumsal gereklik, toplumsal yaamla ilgili her kurum ve sreci olduu gibi devleti

20
de etkilemi, ortaya yeni bir devlet tipi kmtr. Bu devlet tipi genellikle modern devlet olarak
adlandrlmaktadr.

Modern devlet, tarih sahnesine mutlakiyeti monari olarak kmtr; baka bir deyile
mutlakiyeti monari modern devletin ilk formudur. Mutlak monarilerin nemli bir zellii ulusal
devlet olmalardr. Ulusallk, modern devletin en yaygn niteliklerinden biridir ve daha nce tarih
iinde rastlanan devlet tiplerinin ulusal olma zellii tamad sylenebilir. Ulus, Avrupadaki
byk ve kapsaml deiim iinde ortaya kan bir toplumsal kategori ya da toplumsal
kollektivitedir; modern devlet bu toplumsal kategorinin zerinde kendini gsteren siyasal
rgtlenmedir. Derinleen ve karmaklaan ekonomik iliki ve balantlar ve bunlarn
koordinasyon gerei hem yeni bir toplumsal kategori dncesini hem de bu kategoriye zg
siyasal rgtlenme talebini ortaya karmaktadr. Ulusal toplum ve modern devlet, sz edilen
taleplerin sonucudur (aylan, 1994: 17- 26).

Modern devletin ilk ekli olan mutlak monari, kapitalizmin geliim sreci iinde belirmi
ve sermaye birikimi srecinde nemli bir rol stlenmitir. Bu srete, mutlakiyeti devlet, denizar
topraklar smrgeletirip, kendi tccarlarna ayrcalk salama, kendi ulusal ticareti ve retimi iin
korumac nlemler alma gibi fonksiyonlar yerine getirmitir. Bununla birlikte kapitalizmin
dinamizmi ve gelime yasas bir sre sonra deiik alanlarda yepyeni oluumlara ve gelimelere
neden olmutur. Ancak, modern devletin deimeyen en nemli zellii sermaye birikiminde
nemli bir rol stlenmesidir.

retim ve tketim alanndaki deiime dayanan sanayi devriminin siyasal alandaki sonucu,
devletin meruiyet anlayn temel haklar felsefesi zerine oturtan almdr ve bu alm
uygulamaya da geirilebilmitir. Uygulama alannda ortaya kan gelime, mutlakiyeti monarinin
k ve bunun yerine ulusal egemenlik anlayna dayanan meruti monari ya da cumhuriyet tipi
devletlerin ortaya kmasdr. Bu kapsaml gelimelere liberalizmin ne kmas da denilebilir. Hem
bir ekonomik kuram veya dnce biimi hem de genel bir felsefi bak ve dnme eklini ieren
liberalizm, kapitalizmle olduu gibi dnemin siyasal gelime ve yaplanmalar iinde yer alan ulus-
devlet kavram ile yakndan ilgili bulunmaktadr.

Liberal teori son be yzyl iinde bir dnya sistemi olarak yaygnlaan, ortak ve yeknesak
bir zihinsel ve yaamsal ereve yaratan kapitalizmin iinde yeermitir. Temelde toplumsal
yaamn iktisadi ynnn n plana karan bu sistem, ayn sre iinde kendisiyle uyumlu ve kendi
iinde anlaml siyasi yaplanmalara ve dzenlemelere de ortam salamtr. Ulus-devletlerin
bugnk varl ve liberal demokrasi dediimiz birlikte yaama kodu, tarihsel sre iinde kapitalist
sistemin doal uzantlar ve/veya mttefikleri olmutur. O kadar ki, gnmzn sistematii ve

21
anlam dnyas iinde bu unsurun, bir btnn birbirini tamamlayan ve besleyen paralar
olduunu sylemek mmkndr. Kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi, ayn ortak felsefi
paradigmaya ve dolaysyla ayn ortak epistemolojik pozisyona dayanmaktadr. Bu rlativist bir
paradigmadr ve tarihsel adan kendisinden nceki teki ve mutlakiyeti anlam dnyalarna kyasla
insann zgrlemesine ynelik bir admdr.

Kapitalizm, iktisadi alanda bamsz ve eitlenmi bireylere (tketicilere/reticilere) gerek


duyarken, liberal demokrasi de siyasal anlamda ayn ekilde bamsz ve eitlenmi bireylere
(vatandalara) gerek duymaktadr. Ulus-devlet ise insann iktisadi ve siyasi alandaki eylem gcn
tek bir pota iinde kapsamakta; bu iki alann birlikte ve ayn hukuksal ereve iinde var olmalarn
salamaktadr.

Bu balamda, liberal teori, var olann kabulne ve merulatrlmasna yol aan bu


rlativist paradigmann siyaset felsefesini oluturmaktadr. Kapitalizm, ulus-devlet ve liberal
demokrasiyi birlikte mmkn ve anlaml klan temel varsaymlar ve deer yarglarn ortaya
koymakta; bu ideolojik bakn dayand rlativizme ve onun epistemolojik temellerine k
tutmaktadr (Mahcupyan, 1997: 70- 75).

Liberal felsefenin ve klasik ekonomi kuramnn egemenliine giden yol, esas olarak
toplum, insan ve devlet konusunda ortaya atlan bir dizi yeni kuram ya da yaklam tarafndan
almtr. Buna ek olarak, sz edilen kuram ve dncelerin siyasi ve toplumsal yaamda yank
bulmas; bu ereve iinde byk dnmler yaanmas da liberalizme giden yolun belirleyici ke
talar olmutur. 17. Yzyldaki ngiliz Sava ve sonrasndaki gelimeler, 18. Yzyln Amerikan
ve Fransz devrimleri sz edilen byk dnmlerin en nde gelenleridir. Bylece liberalizm,
insan haklar ve demokratikleme ile sanayi devriminin temel erevesini, dnsel tabann
oluturmaktadr.

Liberal felsefe, liberal ekonomi ve devlet kuramlar esas olarak sanayi devrimini ncelikle
yaamaya balayan ngiltere ve Fransa gibi lkelerde yaygn olarak kabul grm; kuramsal ereve
daha ok ngiliz ve Fransz dnrlerinin katklar ile oluturulmutur. Bu kuramlarn ve felsefenin
uygulama alannda yank bulmas, yani kamu politikalarna yn vermesi ile giderek hzlanan sanayi
devrimi e zamanl sreler olmulardr. Liberalizm ile ngiltere ve Fransada patlayan sanayi
devrimi e zamanldr, birbirini tamamlamaktadr (aylan, 1994: 28, 35). Bu anlamda, sanayi
devriminin rn olan sanayi toplumu ile liberal dncenin, zellikle siyasal yaplanmalar
balamnda yakn ilikisi vardr. Klasik liberalizm, sanayi toplumunun siyasal dnya gr olarak
ortaya km ve uzun bir evrim geirerek, zellikle ulus-devlet ve liberal demokrasi balamnda,
sanayi toplumu ile i ie bir grnm sergilemitir. 17. Yzyldan itibaren demokrasi fikri, ulus-

22
devletin douunun bir sonucu olarak, mekan balamnda kent devletinden ulusal devlete
aktarlmtr. Bu olmasayd uygulamada herhangi bir gelecei de olmazd (Dahl, 1995: 272)

Liberal Devlet, Liberal Demokrasi ve Temsil

Liberal teori, kapitalizmin ve onun yaratt yan rnlerin felsefi dzlemde dorulanmas
ve siyasi dzlemde yaatlmas abas olarak ele alnabilir. Liberalizm iin, en uygun ara herhangi
bir bask ve zorun bulunmad gnll ibirlii ve zgrlktr. deal olan, sorumlu bireyler
arasnda zgrce tartmaya dayal fikir birliidir. ounlua boyun emeden fikir birliini
salamaktr. Toplumda dzenin devam d yaptrmlar ve basklar olmakszn gr birlii iinde
iler. Kurallar yorumlatmak ve uygulatmak iin sadece gelenekler gr birliini salayamaz; bir
hakeme ihtiya vardr. Bu hakem devlettir. Devletin grevi, kurallar deitireceiniz aralar
salamak, kurallar arasndaki farkllklar lmllatrmak, uymayanlar cezalandrmaktr. nsanlarn
zgrlkleri atabilir ve bu atmada hakemlii devlet yapar (Freidman, 1988: 48).

Liberal felsefede devleti ortaya karan neden olarak gsterilen Toplum Szlemesinin
amac devleti snrlamaya ve kurallara balamaya yneliktir. Siyasal iktidarn doal ve zorunlu
olarak snrl olduu kabul edilir. Devletin snrlandrlmas ile ilgili dncelerde ise faydac
teorilerin arlkl bir yeri vardr. Bunlardan en nemlisini ise J.S. Millin grleri oluturur. Mille
gre, devletin toplum hayatna mdahalesi doru deildir. Fertler ileri devletten daha iyi yaparlar.
Fertlerin ileri yapmalar onlar fikri anlamda gelitirir. Amalar, inisiyatifleri ve tecrbeleri geliir.
Devlet mdahalesi devletin gcn gereksiz yere arttrarak byk zarar yaratr. Devlet ne kadar
byrse esaret o kadar byr (Mill, 1988: 214). Bu anlamda liberalizm, bireysel zgrln en
temel deer olduu ve bu zgrln toplumdaki herkes iin istendii ve gvence altna alnd bir
toplumsal, siyasal rgtlenme tarznn savunulmasdr (Kker, 1992: 29).

Temel liberal ilke, devletin hizmet sunan bir organizasyon olarak faaliyet alan ne olursa
olsun yaptrm gc olan bir kurum olarak belli niteliklere sahip yasalarla snrlandrlmasdr.
Liberalizm, bu yasalarn egemenlii ilkesi ile zdeleir. Bireysel zgrlk yani insanlarn
kendilerine zg bilgileri kendi amalar iin kullanmalar durumunun korunduu bir siyasal
dzenin insanlarn deiik amalarn gerekletirmelerine en uygun dzen olduudur. Bu dzen
ancak ounluun iradesi dorultusundaki yaptrmlar da dahil olmak zere soyut, genel ve adil
olma gibi belli nitelikleri olan yasalarla snrland zaman oluabilir. Liberalizm, yasalarn
egemenlii ilkesini korumak iin iki ara gelitirmitir. Bunlardan ilki kuvvetler ayrl, ikincisi ise
yazl anayasalardr. Ama, yasay koyanlara zgl koullara gre davranp belirli yaptrmlarda

23
bulunmalarn nlemektir. nsanlara deil yasalarn egemenliini savunan liberalizm, ancak bu
sistemde yaayabilir. Eer uygulamalarndan bamsz olarak konmu genel, soyut kurallar
anlamnda yasalara uyarsak baka insanlarn iradelerine tabi olmam oluruz. Bu zgrlk demektir.

Demokrasi, liberal devlet anlaynn toplumsal ve siyasal alanda gerekletirmesi iin tek
ynetim eklidir. Her iki sistemin de birbirine benzeyen ve birbiriyle rten zellikleri vardr.
Liberalizm kendini ancak demokrasiyle ve demokraside gerekletirebilir. Her ikisi de deimeyen
mutlak bir devlet otoritesiyle badamamaktadr. nk byle otoriteler belirli bir imtiyaz
sistemine yol aar. Her ikisi de hak ve zgrlklerin kullanlmasnda eitsizlik ile badamaz. Her
iki sitemin de ileyebilmesi iin tm bireylerin ayn zgrlklerden eit bir biimde
yararlanabilmesi gerekmektedir. Her ikisi de temel zgrlklerin ve insan haklarnn
snrlandrlmasyla badamaz. Her ikisi de insana gven esasna dayanr. nk her ikisinde de
bireylere byk hak ve sorumluluklar verilmektedir. Yine her ikisi de rasyonel ilkeleri esas alr. Din
ve geleneklerden kaynaklanan yaplar ve anlaylar dlar. Dier bir deyile laik bir dnya
grne sahiptir (Trkkan, 1987: 34).

Demokrasi adna kazanlan her trl deerin liberalizmin rn olduu bir gerektir.
zgrlk ve ondan doan tm haklar, temel insan haklar liberalizmin dourduu ama
demokrasinin de sahip olduu deerlerdir. Halk ynetimi demek olan demokrasinin, ounluun
tahakkmne dnmesinin nlenmesi, aznln tek kii bile olsa ounlua kar korunmas, temel
haklarn ounluun haklaryla yok edilemeyecei gibi deerler liberal dnceyle demokrasinin
vazgeilmez btnln gsterir. Liberalizmsiz demokrasi, demokrasisiz liberalizm gerek ve
ideal anlamda dnlemez.

Bu deerlendirmelerin ardndan liberalizmin ngrd liberal demokratik siyasal sisteme


geebiliriz. Liberal demokrasinin temelinde belirli ngrler ya da yasalar yatmaktadr. Bu temel
varsaymlardan ilki siyasal iktidarn snrl olmasdr. Bunun anlam iktidarn zerk, doal bir
biimde, insanlarn zgr iradeleri sonucunda kurulan eitli gnll rgtler erevesinde grev
yapmas gereidir. Siyasal iktidar yalnzca toplumsal eylemlerin belirledii snrlar iinde hareket
eder. Siyasal iktidarn insanlarn zgr iradesiyle kurulmu rgtlere mdahale etmesi, denetlemesi,
bask altnda tutmas sz konusu deildir.

kinci varsaym, toplumun oulcu olduunun kabuldr. Bu oulculuk toplumun


yalnzca zerk rgtlerden olutuu anlamna gelmemektedir. Ayn zamanda her kuruluun
deerleri ve karlarnn yeleri asndan kutsal olduuna inanlmasn da gerektirmektedir.
Toplumun oulcu olduunun kabul siyasal iktidarn herhangi bir grubun karlar yerine tm
toplumun karlar adna grev yapaca anlamna gelmektedir.

24
Liberal demokrasinin nc varsaym, sistemde nesnel herhangi bir toplumsal ya da
ahlaki deerin kesinlikle kabul edilmemesidir. Gerein yalnzca toplumsal ounluk tarafndan
oluturulduunu kabul etmektedir. Bunun sonucu olarak da toplumda hogrnn hakim olmas ve
ounluun iktidarnn aznlklar zerinde etkisinin snrlandrlmas ortaya kar.

Liberal demokratik ynetim biiminin drt temel zellii bulunmaktadr. Liberal


demokratik ynetim biimi her eyden nce, seimle gelen temsilcilerden oluan bir yasama
organyla, baz durumlarda, ayrca yine seilen bir devlet bakan ya da cumhurbakanna sahiptir.
kinci olarak, ad geen temsilci organlara kar sorumlu olan, bunlara hem danmanlk yapan hem
de talimatlarn uygulamaya koyan, istikrar salayc uzman bir organ bulunmaktadr; bu da
yrtme organdr. nc olarak, zel g merkezlerinin oluturduu ve siyasal iktidarn
faaliyetlerini frenleyen toplumsal ve ekonomik denetim ve denge sistemi bulunmaktadr. Drdnc
olarak da, sz konusu toplumsal ve ekonomik denetim ve denge sistemine paralel ve buna yardmc
olan siyasal denetim ve denge sistemi bulunmaktadr.

Ksaca, liberal demokrasi, zerk ve zel rgtlerin varln ngrmektedir. Siyasal


iktidarn personeli ve politikas, sz konusu gruplardan ve bunlarn olas ya da mevcut olan
atmalarndan kaynaklanmaktadr. Siyasal iktidarn grevinin de sz konusu gruplar sre iinde
yok etmemek kouluyla bunlar arasndaki atma ve srtmeleri en alt dzeye indirmek ve
denetimi altna almak olduu kabul edilmektedir (Finer, 1974: 62-70).

Liberal demokrasi, farkl lkelerden farkl dnrlerin katklaryla ortaya konmu bir
dnce sistemidir. Bu balamda, B.Constant, A. de Tocqueville, faydac dnrlerden J.Bentham,
J.S Mill gibi dnrler, zellikle eitlik ve zerklik eksenli dnceleri ile liberal demokrasiye
nemli katklarda bulunmulardr. Bu dnrlerden, 19. Yzylda demokrasinin toplum ve
ynetimde kar konulmaz yeni bir biim olduunu ilk kavrayan ve Birleik Devletlerin demokrasi
alannda dnyann anahtar laboratuvar olduunu syleyen Fransz dnr Alexis de Tocqueville
(Ebenstein, 1996: 239) ve Temsili Hkmet adl eseriyle temsili demokrasiye nemli katklar
bulunan ngiliz dnr J.S Millin grleri zellikle yerel demokrasi asndan nem
tamaktadr.

Liberal demokrasinin temelinde temsil kavram yatmaktadr. Bu anlamda, sanayi


toplumunun siyasal dnya grn oluturan liberal demokrasi ayn zamanda temsili demokrasi
olarak ifade edilebilir. Gnmzde liberal demokrasi ile ynetilen lkelerin yerel ynetim yaplar
ve anlaylarnn yan sra, bir ok lkenin yerel ynetim, kentleme ve kente baklar nemli
lde liberal gelenein etkisi altnda oluturulmutur (kmen, 1998: 78).

25
Dahla gre, 17. Yzyldan itibaren, ulus-devletin douu srecinde demokrasi fikrinin
mekansal leinde grlen deiimin en belirgin sonularndan biri temsildir. Bu balamda, eski
a demokrasisinin yurtta meclisinin yerini byk lde temsilciler almtr. Mill, Temsili
Demokrasi adl eseriyle dorudan demokrasiyi tek bir cmleyle dar atmtr. Ulusal devletlerin
ynetimlerini demokratikletirmeye yardmc olan bir ara olarak temsil, hem tarihsel bir olgu ve
hem de eitlik mantnn geni lekli bir siyasal sisteme uygulanmas olarak anlalabilir.

Ulusal devleti demokratiklemeye ynelik ilk baarl abalar, tipik olarak, birbirinden
kesin izgilerle ayrlm belirli toplumsal karlar aristokratlar, avam, topraa bal karlar,
ticari karlar ve benzerlerini- temsil etme amacn tayan yasama organlarna sahip lkelerde
ortaya kmtr. Demokrasinin mekan bir kez ulusal devlete doru kaydktan sonra artk kent
devletine gre muazzam bir bykl ifade eden lkelere uygulanmaya balanan siyasal eitliin
mant, aka, yasama faaliyetlerinin ounun bir araya toplanan yurttalar tarafndan deil de,
onlarn temsilcileri tarafndan gerekletirilmesini gerekli klmaktayd.

Temsil, bir kez zm olarak kabul edildikten sonra, demokratik birimin ls ile ilgili
olarak, bir kent devletindeki meclisin snrlar tarafndan getirilmi olan engellemeler de ortadan
kalkmaktadr. Ancak, lnn bymesinin dolaysz bir sonucu, baz siyasal katlma biimlerinin
poliarilerde, kent devletlerine gre, poliarinin doas gerei daha snrl olmaktadr (Dahl, : 273,
276). Gerekte, bir oulcu dnr olan Dahln sanayi toplumunun ve ulus- devletin siyasal
dnya gr olarak ortaya kan temsili demokrasiye ilikin nemli eletirileri bulunmaktadr.
Sanayi toplumunun deiimi ve dnm srecinde temsili demokrasi ve ulus- devlet yapsndaki
dnmler ileriki blmlerde ayrntl olarak ele alnacaktr.

Sanayi Toplumu, Ulus- Devlet ve Merkeziyetilik

Avrupada mutlak monari, feodal siyasal birimleri ortadan kaldrp ulusal devleti
kurduktan sonra, tarihi grevini tamamlam oluyordu. Daha fazla iktidarda kalmas yeni retici
glerin gelimesine ayak ba olmaya balamt. Oysa burjuvazi, kendisi iktidara geip tm
aristokratik kalntlar, yasalar ve kurumlar deitirerek, burjuvazinin hukuksal ve siyasal dzenini
kurmak istiyordu. Bu nedenle 16. ve 17. Yzyllarda destekledii mutlak monarinin 18. Yzylda
karsna karak demokratik parlamenter grleri savunmaya balad. Yeni ekonominin laik,
bilimsel kltr ile yetimi olan dnrler ona siyasal programn iine yerletirecei yeni bir
dnya gr, yeni bir felsefe, yeni bir siyaset kuram hazrlayacaklard.

26
Aydnlanma felsefesi, kapitalizm, sanayi devrimi ve sanayi toplumu gibi karlkl ve
zincirleme bir etkileim srecinde ortaya kan yeni yaplanmalar, siyasal planda liberal ya da
temsili demokrasi deerlerini ne karrken ayn zamanda ulus-devletin konumunu da
salamlatrmtr. Bata ngiltere ve Fransa olmak zere Bat Avrupada ulus-devlet yaplanmas
ile merkezileme sreci bir paralellik tamaktadr. Bat Avrupada yaanan byk dnm,
topran serbestletirilmesi, el deitirmesi ve tarmsal retimde kitlesel igc fazlasnn ortaya
kmas biiminde zetlemek mmkndr. Bu sre, Fransada feodalizmin 1789 Devrimi ile bir
rpda tasfiye edilmesiyle ile gerekletirilmiti. Kapitalist retimin artmasyla sonulanan
gelimelerin ardndan bir adm daha atld ve krsal nfusta aa kan igc fazlas, sanayiye
emek deposu oluturmak zere kentlere akn etmeye balad. 1930 ylna gelindiinde, kentlerdeki
ssz kitle, toplam nfusun yirmide birini oluturuyordu. Feodal sistemi ortadan kaldran Devrim,
mutlak monariden miras kalan merkezi devlet gcn tereddtsz kabul etmi ve bu gc daha da
glendirmeye koyulmutu. Ulusal birlii kurmak, yerel ayrcalklarn iktidar kaynaklarn
oluturan yerel rgtlenmeye son vermeye balyd (Gler, 1992: 43). Baka bir deyile ulus-devlet
ve merkezileme sreci ayn anda iliyordu.

Ulus-devletin esas vatan Avrupada drt yz yl hep snrlar ap transnasyonal sper


devlet kurma abalar egemen olmutur. Bu sre iinde alt kere, Avrupann u ya da bu ulus-
devleti, tm Avrupa ktasn ynetimi altna alp, kendi ulus-devletini bir Avrupa sper devleti
haline dntrmeye almtr. Ulus-devleti icat eden Fransz dnr Jean Bodinnin
Cumhuriyetin Alt Kitab adl eserinden sonra bu fikir btn Avrupada ana ama haline gelmitir.
Bodinin nerileri unlar iermekteydi; Ulus-devlet ve onun kurulular olsun, merkezden kontroll
sivil bir mekanizmann yalnzca hkmdara kar sorumlu olmas, bunun yannda askeri kesimin de
merkezden kontrol, parann, vergi ve gmrklerin bir merkezce toplanmas, mahkemelerde yerel
beylerin yerine merkezden atanm profesyonel yarglarn bulunmas. Bu nerilerin her biri daha
nceki zamanlarn yerlemi ve gl karlarna, yani zerk kiliseye, irili ufakl tm yerel beylere
meydan okur nitelikteydi. zellikle, beylerin hep kendi ordular, hukuk sistemleri ve mahkemeleri
kendi vergi toplama gleri olagelmiti. (Drucker, 1996: 165).

Feodal devlet anlaynn zlmesiyle birlikte XII. Yzyldan itibaren ilk izleri belirmeye
balayan ulus-devlet, 1648 Vestfalya Antlamas ile Avrupadaki uluslararas sistemin temel siyasi
birimi haline gelmi ve gnmze kadar pek ok aamadan geerek ve evrilerek zellikle 19. ve 20.
Yzyla damgasn vurmutur. 19. yzylda en kkl felsefi temelini Hegelde bulan ulus-devlet,
meruiyetin salanmas balamnda ahlak idealinin gereklii haline gelmi, ancak globalleme
sreciyle ulus kavramndaki deiime paralel olarak gnmzde hzl bir deiimin iine girmitir.

27
Globalleme ve Ulus-devlet etkileimine baktmzda Hegelle temellendirilen akn devlet
anlayna dayanan ulus ruhunun artk zayfladn syleyebiliriz. Onun yerine liberal ve pragmatik
felsefelere rabet vardr. Keynesle gelen sosyal devlet anlayna ramen ulus-devletin hak ve
hrriyetler rejiminin yaanmasna ara olma vasf yerini global politikalarn gerekletirilmesi
araclna brakmtr.

Globalleme ile birlikte ulus-devlet felsefesinin temel ta olan, egemenlik, meruiyet ve


ulus gibi kavramlar tartmaya ak hale gelmitir. Ulus-devlet, bir kurum olarak, ok sayda ilevi
yerine getirebilmi ve getirdii iindir ki varln srdrmtr. Bunun banda etnik ya da dini
kimlii ne olursa olsun vatandalarna olanaklar lsnde evre lkelerin saldrsna kar
gvenlik, ierde bireylerin toplumsal snflarn ya da etnik- dini alt gruplarn birbirleri karsnda
hukuksal eitlik, adalet ve gvenlik salamas gelir. Bu balamda bir otoritesi vardr.

Ekonomik dzlemdeyse, ekonomik ajanlarn sermayesine gvenli bir pazar salamak,


ekonominin bymesini gerekletirecek ortam yaratmak, hatta buna katk yapmak; ekonomik
yaam yrtmeyi salayacak mbadeleleri ve hesaplar kolaylatrmak ve kesinletirmek iin para
arzn ve para kurumlarn dzenlemek, bu balamda makro istikrar salamak balca ilevleridir.
Daha yeni olarak, sosyal devlet kimliini benimsedii lde vatandalarnn alma olanaklarn
ve asgari refahn, eitim, kltr ve salk dzeyinin ykselmesini gvence altna almak yoluyla
daha ileri bir toplum yaratmak da gndeme gelmitir. Son altm-yetmi yldr da bu ilem giderek
nem kazanmaktadr.

Globalleme ve yeni ekonomik dzeni, ulus-devletin bu ilevlerini yerine getirmesi ya


dorudan ayor ya da yaratt etkiler dolayl biimde bu sonucu veriyor. Tabii, teknolojik
gelimenin getirdii sonular bu balamda kesinlikle ulus-devletin almas yolunda etkiler ortaya
karyor. Baka bir deyile, ayn ynde deiim yaratan i ie girmi bir sre yaanmaktadr. Bu
srecin sonunda ilevleri de azaldka ulus-devletin farkl toplumsal gruplar bir arada tutan
yaptrc ilevi de azalyor, alt-kimlikler ne kmaya balyor; bunun sonucundaysa toplumda i
kargaay snrlamak iin devlet yetkisini kullanmak yoluyla baskya bavursa bunun da aldn
grmekte. Eer ulus-devlet refahn salayacak ilevleri de yerine getiremiyorsa, buna bal
olmann hibir nedeni kalmyor. levini yitiren devlet, yaptrc olma zelliini de yitiriyor.
Ayrca, tv, internet gibi teknolojik olanaklar alt-kimliklerin d dnyadan etkilenme dozunu
arttrarak devletin alt kimlikleri bastrma gcn de yok ediyor (Kazgan, 1994: 217, 218). Bu
durum bir yandan temsil ve liberal demokrasi balamnda sonular ortaya koyarken dier yandan
yerelliin gcn ve gncelliini arttrc bir etki meydana getirmektedir.

28
Ulus-devletin gerek siyasal gerekse ekonomik olarak ilevini yerine getirmekte zorlanmas
onu bir eit anokronizme dntrmekte ve nostaljik bir nitelik kazandrmaktadr. Bu durum
tamamen, dnyann bir ulus-devletler topluluundan alar topluluuna doru gidii (Naisbitt, 1997:
31) ile ilgili bulunmaktadr.

Ayn felsefi paradigmaya dayanan kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi ilikisi de


bu srete yeni nitelikler ve ilevler kazanmaktadr. Ulus-devlet temelinde doup gelien
kapitalizm artk kendini bu temelle snrlayamamaktadr. Tarihsel kategori olarak bitmitir. nk,
tarihsel ilevi bitmitir, ulus-devlet kategorisi ile kapitalizm arasndaki tarihsel iliki bozulmutur.
Ulus-devletin kapitalizmin tarihindeki ilevi bitmitir.

Alt sitem kategorisi yeni tarihsel gereklik olarak karmza kmaktadr. Bu yeni kategori,
kapitalizmin temel var olu biimi olacaktr. Globalleme dnda kalan sermayelerin kendi
aralarndaki ve globalleen sermayeyle aralarndaki elikiler, ulusal-toplumsal formasyonlarn
ekonomik rasyonalite dnda kalan politik-sosyal ve kltrel direngenlikleri, ki daha baka
varsaymlar da yaplabilir, bu sreleri yavalatyor. Ama gidiin genel ynn deitiremiyor.
Ksacas, alt sistemler, ulus-devletin kapitalizmin douunda, gelimesinde oynad rol, yallk
ve rme dneminde oynayacaklardr. Bu, kapitalizmin devletsizletii, st-yapszlat anlamna
gelmemektedir. Gerileyen olgu devlet olgusu deil, ulus-devlet olgusudur (Adal, 1997: 70-73).

Teknolojik deiim balamnda kapitalizmin yeniden yaplanmas srecinin gze arpan en


nemli zellii globallemenin hz kazanmasdr. Yeniden yaplanma sreci iinde zaten
kapitalizmin balangcndan beri var olan globallemenin hz ve derinlik kazand ileri srlebilir.
Bu oluum iinde ulus-devletin ve bir toplumsal kategori olarak ulusun ilev erozyonuna urad
hatta yeniden yaplanma sreci iin bir engel oluturduu ciddi bir biimde tartlmaktadr (aylan,
1994: 136). Bu anlamda ulus-devletin bina edildii varsaymlara bir daha geri dnmeye olanak
yoktur (Drucker, 1996: 135).

Ulus-devletin ileyiini teminat altna ald kapitalist iktisadi yap temelli ortaya kan
deime ve gelimeler, devlet kavramna ilikin tartmalar da etkilemitir. Eit olmayan kmeler
arasndaki kartln rn olan ve belirginleen egemenlik ilikilerinin somutlam ve
kurumlam biimi (Ergil, 1986: 144) olarak ele alnabilecek olan devlet ile ilgili aklamalarn
yani devlet kuramnn toplum bilimler iindeki yeri 19. Yzyln ikinci yarsndan itibaren olduka
artm, toplumsal yaam ve zellikle modern siyasal uygulama, devlet kuramlarnn bulgu ve
nermelerinden geni lde etkilenmitir.

29
Yirminci yzyln bandan itibaren esas olarak ABDde gelien zgn bir siyaset bilimi
paradigmasnda devlet zmlemeleri ikinci plana atlm; aklama yaklamnn dna itilmitir.
ABDde ortaya kan bu siyaset bilimi yaklam esas olarak iktidar ilikileri ve siyasal davran
sorunlarn n plana karmtr. te, bata ABD olmak zere Bat dnyasnn akademik
evrelerinde ok byk bir etkinlik salayan oulcu-ilevselci yaklam Marxist devlet kuramna
alternatif bir devlet kuram gelitirmitir. Marxist paradigmann kart olan oulcu-ilevselci
yaklam ana kaynak olarak Max Webere dayandrlabilmektedir. Ksaca belirtmek gerekirse
Weberin, toplumun snflar yannda, birbirini kesebilen ok sayda parametreye bal olarak
olumu kollektivitelerden meydana geldii yolundaki gr, oulculuun kuramsal k noktas
saylabilir.

oulcu-ilevselci gre gre iktidar ilikilerinin kurumsallam formu olarak


tanmlanabilen devlet, hibir grubun ya da kollektivitenin denetimi altnda deildir; kollektiviteler
aras yarmann amaca ynelik arac konumundadr. Her kollektivite, blmde daha fazla pay
alabilmek iin devlet kurumunun yani otoritenin kullanmn ele geirmeye ya da bu kullanm
etkilemeye almaktadr. Grld gibi oulcu-ilevselci zmleme, demokrasi dncesi ile
kesin bir paralellik gstermekte, birbirini tamamlama sz konusu olmaktadr (aylan, 1994: 200).

Ulus-devletin olgunlama aamasnda ve liberal demokrasi ile rtr bir balamda ortaya
kan bu dnce ve pratiklerin ardndan 20. Yzyln ikinci yarsnda yeni gelimeler olmu, gerek
devlete gerekse demokrasinin zne ilikin yeni anlay ve uygulamalar ortaya kmtr.

Yirminci yzyln ikinci yarsnda ortaya kan refah devleti, modern devletin bir aamas
olarak nitelenebilir. 1970li yllarn ortasndan itibaren ok ak hale gelen kapitalizmin evrensel
bunalm bir yn ile refah devletinin bunalm olarak kendini gstermitir. Kapitalist devletin
bunalm, bir yeniden yaplanmaya yol amtr. Bu yeniden yaplanma iinde devlet ile ilgili yeni
oluumlar gndeme gelmitir. Kapitalist devletin, refah devleti olarak tanmlanan biimi iin
toplumsal gerilimleri yumuatma ve merulatrma, ok arlkl grevler olarak
tanmlanabilmektedir. Ancak imdiki yeniden yaplanma iinde kapitalist devlet bu ilevlerinden
nemli lde vazgemi gzkmektedir. Bu durum, zellikle, II. Dnya Sava sonras ortaya
kan gelimelerin devamnda, etnik paralanmalarn, paralanmln devlet kurumunu tehdit eder
dzeye gelmesi gereinin gzlerimizi gete olsa amasyla daha da belirginlemitir (Boniface,
1998: 111). Ulus-devlet ortaya kan yeni gelimelerin ortaya kard yerelleme, blgeselleme
ve mikro-milliyetilik dalgalaryla ba edemez duruma gelmitir.

Devlet ile ilgili olarak kendini gsteren ve zmlenmesi gereken nemli bir oluum da
ulusal-kapitalist devletin ilevsizlemesidir. Bu ilevsizleme, grevlerde herhangi bir daralmadan

30
ok bir entrophy tartmasn gndeme getirmektedir. Globallemenin kapsam ve ieriinin ulusal
devleti giderek ypratt tezi glenmektedir. Globalleme, yani sermayenin ve zellikle mali
sermayenin engelsiz akkanlnn getirecei rasyonellemenin nnde en byk engelin ulusal
devletler olduu gr kabul edilecek olursa, bunun sonucu, ulusal devletin zayflatlmas
olacaktr. Nitekim bu yoldaki deerlendirme ve tartmalar giderek younlamaktadr. Ayrca,
zellikle gelimi ileri dnyada ulusal devleti aan sosyo-ekonomik ve politik btnlemelerin
giderek ivme kazand ak bir gerektir. Bunu, kreselleme a modifikasyonlarnn zirvede
olduu bir dnemde, ortak gvenlik ve savunma konularnda ibirlii faaliyetlerinin hzlanmas
balamnda, NATO gibi askeri-politik yan ar basan uluslararas kurulularn nitelik ve
fonksiyonlarnn deimeye balamasn gerektiren gelimeler (Goodby, 1998: 191) boyutuyla da
grmek mmkndr

Kapitalist dnya dzeninin kar karya kald son bunalm ve buna bal olarak ortaya
kan yeniden yaplanma, kendine zg yeni bir devlet zmlemesini de beraber getirmi
bulunmaktadr. Sz edilen bu yeni zmlemenin temel kavram minimal devlet olarak
tanmlanmaktadr (aylan, 1994: 202). Daha ok yeni-liberal bir zmleme nitelii tayan bu
yaklamlar devleti yasa ve dzen ile snrl bir ilev erevesinde ele almaktadr.

Devlet ve ona ilikin zmlemelerle ilgili ortaya kan bu deimeler kuramsal bazda da
nemli sonular dourmaktadr. Hem Marxist hem de oulcu-ilevsel devlet kuramlarn
sorgulanmasn ieren bu yaklamlar arlkl olarak, devlet ile toplum arasndaki karmak
etkileimi kavrayp, aklamak iin, devletin bamsz bir deiken olmas gerektii ynn ne
karmaktadrlar. Marxist ve yapsal-ilevsel paradigmalarn devlet kurumunu bir takm toplumsal
deikenlerin baml parametresine indirgediini ne sren bu siyaset bilimcilere gre, devlet ile
toplum arasna kesin bir snr izilememektedir. nk devlet ile toplumsal yaamn her alan
arasnda karmak, dinamik bir karlkl etkileimden sz edilebilir. Devlet kuramna dn
diyebileceimiz bu tartmalarn en nemli isimlerinden biri Gabriel Almonddur (aylan, 1994:
205).

T. Parsons ve arkadalarn gelitirdii Eylem Teorisinden etkilenen ve yapsal-ilevsel


yaklam karlatrmal siyasette etkili bir ekilde kullanan Almondun daha ok eildii konu,
zellikle II. Dnya Sava sonrasnda ortaya km olan eitli tipte veya nitelikteki siyasal
sitemleri kullanl bir biimde ve bilimsel ltlere gre snflandrmak ve bu snflandrmann da
yardmyla siyasal gelimeyi aklayabilecek bir teori gelitirmekti. Weber-Parsons geleneinden
etkilenen Almond, siyasal sistemi toplumsal sistemin bir paras veya alt-sistemi olarak grm ve
rol siyasal sistemin temel birimi olarak ele almtr (Kalaycolu, 1984: 31, 32).

31
Ulus-devletin ileri aamalarnda ortaya kan, devlet kuramna ve pratiine ilikin bu
tartma ve yaklamlarn tesinde, gnmzde zellikle 1990larn sonlarnda globallemenin
kazand yeni boyutlar ve niteliklerin etkisiyle, ulus-devlet yaps ciddi sorgulamalar, eletiriler ve
de facto olarak ilev deiiklikleriyle kar karya bulunmaktadr.

Gittike hzlanan ve yaygnlaan globalleme sreci balamnda zellikle liberal


demokrasinin znde ve globalleme- yerelleme dinamikleri anlamnda ortaya kan sonular,
kapitalist tesi bir topluma doru gidiin iaretlerini vermektedir. Kendine zg teknolojik
ekonomik, sosyal, siyasal ve kltrel yaplanmalaryla gittike belirginleen bu srecin en nemli
parametrelerinden birini de temsili demokrasi balamnda ortaya kan sonular oluturmaktadr.
Sanayi toplumunun siyasal dnya grn oluturan liberal demokrasinin temelinde temsil
kavram yatmaktadr. Bu nedenle temsili demokrasi olarak da adlandrlan liberal demokrasi, ulus-
devletin zellikle ekonomik ve siyasal ilevleri balamnda ve kapitalizmin bunalmlar anlamnda
ciddi deime ve gelimelerle kar karya bulunmaktadr.

Srekli Deime ve Gelime Srecinde Yerel Demokrasi ve Yerel Ynetimler

Liberal Demokraside Deimeler ve oulcu- Katlmc Demokrasiye Doru

Son yllarda, sanayi toplumunun dnm ve globalleme olgusuyla ilgili


deerlendirmelerde temel analiz birimini ulus-devlet ve ona ilikin deiimler oluturmaktadr. Bu
balamda demokrasinin yapsna ilikin deiimler de zellikle ulus-devlet/demokrasi ilikisi
anlamnda, gndemde nemli bir yer tutmaktadr. Ulus-devletin yapsnda ve ilevlerinde ortaya
kan deime ile onun hem teorik hem de pratik bir btnleyeni pozisyonunda meydana gelen
liberal demokrasideki deimeler, birbirinden bamsz deildir.

Globalleme srecinde devlet yapsna ilikin deerlendirmelerde genel eilim, bu srecin


ulus-devletlerin iktidarn ve hareket alann daraltt, ilevlerinde deimeler meydana getirdii ve
bunun da blgesel ve yerel yeni rgtlenmeleri dourduu ynndedir. Bu yndeki gelimeler
siyasal sistemler iin de istikrarszlk faktr olmakta ve Batl demokrasilere bir yandan mutlak ve
evrensel bir stat yaktrlmaya allrken te yandan da demokrasilerin gelecei konusunda
kukular dourmakta, demokrasi krizi gndeme gelmektedir. Sorun udur; Batnn temsili
demokrasileri globalleme olgusu ile ilgili sorunlara yant verecek kurumsal yapya ve esneklie
sahip midir? Yoksa burada da yeni ve zgn bir yaplanmaya, Bat tipi bir perestroykaya m ihtiya
vardr? (Timur, 1996: 18). Ya da mevcut ileyiin dnm srecinde demokrasiye ilikin nitelik
ve ilev deiiklikleri ne olacaktr? Hangi parametreleri ierecektir?

32
Kapitalizm, ulus-devlet ve temsili demokrasi birliktelii, globalleme srecinde Batnn
gelimi lkeleri ile gelimekte olan lkelerde farkl sonular dourmutur. Bu ise gerek doktriner
anlamda liberalizm tartmalar gerekse ulus-devletin ilevlerinde ortaya kan deimelerin temsili
demokrasiyle dorudan ilikisi asndan nem tamaktadr. Ulus-devletin ekonomik ve siyasal
ilevlerindeki deimeler, zellikle bastrma ve btnletirme ilevleri, ile ilgili bunalmlar Batda
demokrasinin gelitirilmesiyle almaya allmtr. Ancak bunun bir zm olabilecei kesin
olmad gibi, yeni srete yerelleme ve blgeselleme eilimleri hzla artmaktadr.

Bat lkelerinde toplumun farkl katmanlar ve alt-kimlikleri, demokrasi ile kendi


kimliklerini yaarken, st-kimlik yoluyla yararlar da salamlardr. Gelimekte olan lkelerdeyse,
hem bastrma ve btnletirme sreci tamamlanmadan ulus-devletin almas olgusu yaand, hem
demokrasi yeterince gelimemi olduu, hem de yoksulluk dolaysyla teknik olanaklar snrl
olduu iin, ayrcalk ok iddetli olabilmektedir. Bu ise, bu lke ve toplumlar iin daha sorunlu bir
sre anlamna gelmektedir. Demokrasinin Bat toplumlarnda gelimesi ve oradan Bat-d
toplumlara yaylmasnn ulus-devletin btnl korumada perin ilevini yerine getirdiine kuku
yoktur. Bunun bir nedeni, sosyal devletin ulus btnl iin herkese bymeden, zenginlikten az
ok bir pay verebilmesinde yatmaktadr; Ancak toplum snflarnn olumas srecinde bu snflarn
salad, karlarn savunabilme zgrl bunun bir dier dayanan oluturmaktadr. Yaanan
ve gelien srete ise daha geni demokratik zgrlk artk ulus-devletin paralanmasyla birlikte
gitmektedir. Temsili demokrasi, alt-kimlikleri bir arada, bir st-kimlik erevesinde tutabilme
gcn yitirmektedir. Aksine, etnik-dini zgrlkleri toplumsal snf szcl yerine ikame
ettike, giderek paralayc etkiler yaratan sreleri ortaya karyor.

1990l yllarda demokrasinin de dier eler yannda ulus-devleti paralayc srelere


katlmas, etnik-dini kimliklerin blgesel zerklik taleplerinin ok zaman iddet eylemleriyle kark
ortaya kmas, blgeselleme sreleriyle paralel gitmektedir. nmzdeki yllarda blgeselleme
sreleriyle ulus-devletlerin dalmasnn getirecei ufalanma ve gszleme belki bir lde
alabilir, ancak bu ne kadar yaygnlaabilir, bunu ngrmek gerekten zordur. Eski dnyada
savalarn deitirdii lke snrlarn, yeni dnyada globalleme ve ona uyum ya da tepki sreleri
izecek gibi grnmektedir. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doru yaanan srete, zellikle
globalleme balamnda ulus-devletin ilevlerinde ve yapsndaki bu deimeler, yeni kresel
yaplanmalar, temelinde temsil kavramnn yatt ve sanayi toplumunun siyasal dnya grn
oluturan liberal demokrasi ile ilgili tartmalar da beraberinde getirmektedir. Bu srete temsili
demokrasi ya da dier deyile liberal demokrasi de yeni yaplanmalar iine girmektedir. Bu eilimin
yn ise bugn, oulculua, katlmcla ve yerellie doru gzkmektedir.

33
Genel kabul gren tanmyla demokrasi, halkn halk tarafndan halk iin ynetimidir. Bu
tanm genel olarak benimsenmekle birlikte, atan iki demokrasi anlayndan sosyalist demokrasi
olarak beliren uygulama geerliliini kaybettiine gre, geriye demokrasi denince liberal demokrasi
anlay kalyor. Modern demokrasi, ky, kabile veya kent devleti demokrasisinden ibaret deildir;
Ulus-devletin demokrasisidir ve ortaya k, ulus-devletin gelimesiyle balantldr (Huntington,
1993: 10). Liberal demokrasi anlaynn ise, gnmzde, tm dnyada egemen demokrasi anlay
haline geldii konusunda neredeyse gr birlii vardr. Oysa, tam da bu noktaya gelindiinde,
klasik liberal demokrasi kendi krizini yaamaktadr. Bu kriz, nc dalga demokrasileri ile ilgili
temkinli ve ktmser yaklamlarda da alt izilerek dile getirilmektedir. Buna gre, nc dalga
demokrasileri, uluslararas politik emberden kaynaklanan demokratik zafercilik vizyonunun skc
dorular niteliini tamaktadr (Montero, 1998: 117).

Aydnlanma felsefesinin miras olan liberal ya da temsili demokrasi, egemenliin


kaynan ulusa dayandrarak ounluun iradesini geerli klmaya aba harcamaktadr. Ulus-
devleti ereve olarak kabul eden liberal demokrasi, ounluun iradesinin ortaya konulmas iin
seimi ngryor. Seim, bazlarnca demokrasiyle zdeleiyor. Ynetme hakkn ounlua
tanrken aznlkta kalanlarn ynetime gelebilmesi olanaklarn ortadan kaldrmayan, muhalefetin
iktidar olma olasln sakl tutan ulusal egemenlik anlayna dayal liberal demokrasi, temsili
demokrasi anlayna dnyor. Ulusal egemenlik, temsili demokrasiyi gerektiriyor.

Oysa, temsili demokrasi, gnmzde, toplumun sorunlarn, ulus-devlet snrlar iinde


zemiyor. Bu balamda temsili demokrasinin niin yetersiz kaldn irdelemek gerekmektedir.
Batl liberal demokrasilerin iinde bulunduu bunalm, demokrasinin ideolojik temelindeki bir
kayma olarak ortaya kmaktadr (Kker, 1992: 8). Liberal demokratik dncenin ve liberal
demokrasinin snrlar ve tand olanaklar aydnlatma abas iinde olan Machphersona gre,
liberal demokrasi, kendisinin gelitirmeye alt geni bir demokrasi kuramnn zel bir
durumunu oluturmaktadr. Ona gre, liberal devlet aadan gelen basklarla demokratikleirken
son tahlilde demokrasi de liberallemitir (Weinstein, 1994: 247- 254).

Her eyden nce, ulusal egemenlie dayal temsili demokrasi ulus adna temsilcilerin
ynetimidir. Halkn ynetime katlm ne denli zorlanrsa zorlansn, yar-dorudan demokrasi
mekanizmalaryla halkn ynetime katlmas ne denli salanmaya allrsa allsn, esas olan
temsilcilerin ynetimidir. Bu anlay, halk ynetimin dnda tutuyor. Bu yzden, halk temsili
demokrasiye yabanclayor. te yandan, liberal demokrasi, ulus-devlet erevesinde, toplumda var
olan eitliliin ynetime yansmasna da olanak vermiyor. nk, sistemin esas, ounluun
iradesine uygun ynetimi gerekletirmektir. ounluun dnda kalanlarn iradelerini ynetime

34
aktarmann tek yolu bir daha ki seimlerle ounluu elde etmekten geiyor. Byle olunca aznlk
olarak kalmaya mahkum topluluklarn iradelerinin ynetime yansmas olana, bu sistem iinde
asla bulunmayacaktr. Kapitalist demokrasi, kurumsal yaps bir kez ina olunduktan sonra her trl
yatrm kararn verme durumunda olanlarn ihtiyalarn karlamaya byk ounluun kendi
ihtiyalarndan vazgeme pahasna raz olmas durumunda ilerlik kazanmaktadr (Chomsky, 1995:
184) ki bu durum aznln demokratik etkinliini minimize etmekte ve bu balamda oulculuu
ve katlmcl gerekli klmaktadr. Oysa, ounluun iradesiyle toplumun sorunlarnn zlmesi,
ounluun dnda kalanlarn sorunlarnn da zmlenmesi anlamna gelmiyor. Dnyann her
yerinde, bir lkenin toplumu, birbirinden farkl topluluklardan oluuyor. Etnik, dini vb. gibi. te,
toplumun belirli bir grubunun- ounluunun- deil de tmnn sorunlarnn zmlenmesi, stelik
bu btn iinde farkl olan gruplarn farkl karlarnn da gzetilmesiyle farkllklara uyum
salayarak zmlenmesi yeni bir demokrasi arayna yol amaktadr.

Ulus-devlet erevesinde, ulusal egemenlie dayal temsili demokrasi, dnya ekonomisinin


globallemesi karsnda, ekonomik sorunlar zebilmek iin de yetersiz kalyor. Globalleen
dnya ekonomisinde, ulusal-st ekonomik karar merkezleri, kararlarn ulus-devletin merkezi
ynetimine dayatyor. Ksacas, ulus-devlet, ulusal-st ekonomik karar merkezlerinin dayatmas
yznden yukardan, etnik ya da baka topluluklarn etkin bir biimde ortaya kmas yznden de
anyor (Belediye-, 1995: 11-14).

Bu ve benzeri eletiriler ve reddiyeler, siyaset felsefesi balamnda da dile getirilmi olup


bunu en ak dile getirenlerden biri de H. Arendtdir. Liberal-demokratik gelenei reddeden Arendt,
insann herhangi bir zel kar dncesiyle lekelenmeksizin kendilerini tamamyla ortak yararn
gereklemesine adam erdemli insanlardan oluan bir cumhuriyet ideali balamnda, Eski
Yunann dorudan demokrasisine ve cumhuriyet anlayna zlem duymaktadr (Osullivan, 1994:
242).

Bir baka adan bakldnda, temsili demokrasi anlay iinde kendisinden


vazgeemediimiz siyasal partiler demokrasi yerine partiler demokrasisi-partiokrasiyi dayatyor.
Partiokrasi, semenin seme zgrln partilerin belirledii adaylarla ve seim sistemlerinin
istikrar araylaryla snrlyor. Partiler, ulusun iradesini temsil edip ulusal karlar salamaya aba
harcamaktan ok partilerin iradesiyle partilerin karlar peinde kouyor. stikrar arayndaki
seim sistemleri ise, nemli oranda oyu dikkate bile almyor. Seim sistemlerinin ngrebildii
eitli barajlar, hesaplama yntemleri nemli oranda oy elde edebilen siyasal partilerin bile saf d
braklmas sonucunu dourabiliyor. Bu durum, semenlerin seime ilgisini azaltyor. Tm gelimi
Bat lkelerinde, seimlere katlma oran her geen gn biraz daha dyor.

35
Bu pratik sonularn tesinde temsil, kuramsal bazda da zelikle post-modernistlerin ciddi
eletirilerine konu olmaktadr. Sanattan psikolojiye kadar her alanda post-modernizmin karsna
temsil krizi kar ve her durumda temsil dzeninin sonunun geldii ifade edilir. Buna gre temsili
sanat skc olduu gibi, temsili demokrasi de yabanclatrcdr (Rosenau, 1998: 158).

Bu balamda, bilgi teknolojilerinin gelimesi ve yaygnlamasyla beraber temsili


demokrasilerin yerini dorudan demokrasilere brakaca ileri srlmektedir. Siyasal partiler 19.
Yzyl iin tasarlanm olmasna ramen, 20.Yzylda da ilevselliini korudu. Benzer dnce ve
karlar rgtleyen ve kiiler arasnda etkileimi ve iletiimi salayan kurulular olan siyasal
partiler, bilgi toplumuna doru yaanan srete iletiim ilevi asndan tartlr hale gelmitir. Bu
srete, insanlarn dncelerini aklayabilmek iin bir araya gelmelerinin gerei azalmtr.
Dolaysyla siyasal partiler sivil toplum rgtlerinin de gelitii bir ortamda ilevsizlemeye
balamtr. Bilgisayarlarn yaygnlamaya balamas ile birlikte, bilgisayar ortamnda kararlara
katlm, temsili yerine dorudan birey tarafndan olacaktr (Akgl, 1998: 425).

Btn bu gelimeler karsnda demokrasinin yeniden tanmlanmas bir zorunluluk olarak


ortaya kyor. Bilgi toplumuna gidilen yolda bir nitelik, bir zellik anlamnda globalleme
srecinde ortaya kan bu gelime ve deimeler balamnda iki konu ne kmaktadr. Birincisi,
bilgi toplumunun dinamik faktr olarak teknolojinin etkin bir ekilde kullanlarak katlmn gerek
nitelik gerekse nicelik olarak arttrlmas yoluyla demokratik yol ve yntemlerin gelitirilmesidir.
Bu, yar dorudan bir nitelik kazandrarak katlm, oulculuu ve ok renklilii arttrc bir etki
ortaya karacaktr. Yeni teknolojik devrim, kentleme, globalleme ve demokrasinin niteliinde
ortaya kan deimeler gibi tm bu sreler, gnmz ulus-devletlerinin nitelik ve yapsn ve
yerleik dnya dzeninin ileyi ve biimlenmesini kkten, hem niceliksel hem de niteliksel bir
biimde deiimlere uratan bir temel ilev grrken, bu deiimlerin banda tm yerel birimleri,
kentleri, anakentleri ve blgeleri ve onlarn temel ynetim birimi olan yerel ynetimi ieren yerellik
kavram gelmekte ve hzla ne kmaktadr.

Yerellik, hem bilgi toplumuna giden yolda nemli bir zellik ve nitelik hem de ulus-
devletin ve liberal demokrasinin dnm aamasnda alternatif bir zm ve k noktas olarak,
globallemeyle dinamik bir etkileim de sergileyerek gittike nem kazanmaktadr.

Globalleme- Yerelleme Dinamikleri ve Yerel Demokrasi

36
Srekli deime ve gelime anlamnda globallemeden en ok etkilenen kavram, ayn
felsefi paradigmaya dayanan kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi olsa gerektir. Bu srete
birbiriyle etkileim iinde ve btnsellik niteliinde ortaya kan gelimeler nce kapitalizmde
sonra da ulus-devlet ve liberal demokrasinin niteliinde ve ileyiinde nemli deiikliklere neden
olmutur ve olmaya devam etmektedir. Arlkl olarak bunalmlar ve amazlar balamnda ortaya
kan bu deime ve gelimelerin tarihi, felsefi, ontolojik, ekonomi-politik bir arka plan ve bilgi-
deer boyutu bulunmaktadr.

Bu arka plan ve bilgi-deer boyutunun bir yann demokrasi ve yerel demokrasiye ilikin
dncelerde zellikle billurlaan, kent devletinden balayarak Batnn kkenini ortaya koyma
abalar olutururken, dier yann da kent-devletinden ulus-devlete uzanan bir izgide ortaya kan,
benzer baz nitelikleri ve tepkileri ieren globalleme olgusu oluturmaktadr. Siyasi sistem
anlamnda demokrasi konusundaki karlatrmalar, kent-devletiyle ilgili olarak zaten hep
yaplagelmitir. Fransz devriminin iki yznc yldnmnn ayn zamanda Souk Sava
yaplanmasnn da sona ermesine denk gelmi olmas, siyasi sistem olarak demokrasinin, ekonomik
sistem olarak da kapitalizmin dayand rasyonel mekanizmalarn mutlak zaferinin ilan edilmesine
yol amt. Fukuyamann Tarihin Sonu tezi ile en somut ve iddial ekline brnen bu bak as
tarihi srecin nihai belirleyicisi olduuna inanan bir zne yaklamn yanstyordu.

Ancak son on yl iinde yaananlar, tarihin ak srecinin tek bir irade ile
belirlenemeyeceini bir kez daha ortaya koydu. Tarihin sona ermesi ve rasyonel mekanizmalarn
egemen olmasyla sona erecei dnlen gerilim alanlar kimi alanlarda ve blgelerde daha da
derinleirken, yeni elikilerin oluturduu farkl gerilim alanlar da kendini gstermeye balad.
Uluslararas hukuk-reelpolitik, kuzey-gney, bat-bat d, evrensel-yerel gibi gerilim alanlar
zamanla daha da yaygnlaan ve belirginleen bir nitelik kazandlar. Bu erevede, gerek uluslar
aras ilikilerdeki gerilim alanlarnda sz konusu olan inisiyatif kullanmlarnn gerekse ulusal
dzeylerdeki siyasi otoritelerin meruiyet syleminin merkezine oturan demokrasi, ihtiva ettii
felsefi ve sosyolojik arka plan itibariyle deil, salad stratejik meruiyet ile deer bulmaya
balad (Davutolu, 1999: 166).

Btn bu gelimeler, ulus-devletin yaps ve fonksiyonlar ile ilgili ortaya kan


gelimelerle yakndan ilgilidir. Ulus-devletin egemenlik alan ile global mekanizmalarn etki alan
arasndaki farkllama ve bunun birey zerindeki etkileri sradan bir bireyin ulus-devletin i siyasi
yaps ve uluslar aras sistem ile kurduu ilikinin mahiyet ve meruiyet alann byk bir deiime
uratmaktadr. Demokrasi de gerek felsefi altyaps ve gerekse kurumsal erevesi itibariyle bu
gelimenin etkisi altndadr. Bireyin devlet ve uluslararas sistem ile olan ilikisinde yaanan

37
bunalm, lek bymesi ve sonular asndan, Yunan ehir devlet yaplarndan imparatorluk
yaplarna geii salayan Byk skender dneminde grlen bunalma benzemektedir. Bu adan,
Byk skender'le birlikte organik ehir devletlerinden byk lekli imparatorluk yaplarna
devletlerine gei kk apl bir globallemedir ve bu kk apl gelimeye gsterilen tepkilere
benzer felsefi tepkilere bugn de ahit olmaktayz.

ehir devletlerinin organik yapsnda sahip olduu g ve etkinlik alann, Byk


skender'in byk lekli imparatorluk yapsnda kaybeden bireyin zihniyet ve kimlik dzeyinde
kar karya kald felsefi bunalm, tr farkl tepkinin douuna yol amt. Bugn de,
globalleme ile birlikte yaanan deiim ve bunalm, benzer tepkilerin douuna yol amakta ve
demokrasi bu tepkilerden etkilenerek yeniden biimlenmektedir.

Byk skender'in imparatorluk yapsnda daha nce ehir devleti sahip olduu kimlik ve
organik zihniyet biimini kaybeden ve byk lekli yeni yap iinde sradan ve edilgen unsurlar
haline gelerek bireyselleen ehir devleti vatandalarnn ilk tepkisi, bu yeni durumu
anlamlandracak daha geni lekli ve kapsaml felsefi araylar iine girmek olmutu. Doann
ruhu, evrenin z ve doal hukuk gibi tanmlamalarla ortaya kan ve stoaclk olarak adlandrlan
bu felsefi tepkinin siyasi bir deeri de bulunmaktadr. Geni bir corafyada siyasi meruiyet ve
ortak bir siyasi otorite balamnda, evrenselleme potansiyeli olan yeni bir siyasi ve felsefi sylem
gerekmekteydi. Stoik tepkinin Roma'da tezahr noktasnda da ortaya kan zihniyet ve kimlik
bunalmna benzer bir problematik bugn de ok daha geni lekli olarak yaanmaktadr. Global
ekonomi-politik mekanizmalar ile yerel kltr havzalar arasndaki gerilim, dnyann deiik
blgelerindeki bireyleri olaanst bir zihniyet ve kimlik bunalm ile kar karya brakmaktadr.

Globalleme, demokrasi ve yeni dnya dzeni syleminin birlikte gelimesi bu olaanst


dnmn izlerini tamaktadr. Aynen Byk skender ve Pax Romana misallerinde olduu gibi
bugn de global siyasi dzenin srmesi, bu dzenin meruiyet zeminini yeniden dokuyacak bir
felsefi sylemin oluturulmasna ve bu yeni sylemin bu dzenin etki alannda bulunan toplumlarn
ve bireylerin zihniyet ve kimlik tanmlamalarn yeniden reterek meruiyet bunalmnn almasna
baldr. Souk Sava sonras dnemde Pax Americana'nn felsefesi meruiyetini salamaya
ynelen Tarihin Sonu tezi bylesi ilevsel bir neme sahiptir. te, demokrasi teorisi ve sylemi bu
erevede yeni bir eksene oturtulmaya allmaktadr (Davutolu, 1999: 168, 169).

Globalleme ve demokrasinin ierii balamnda ortaya kan tepkiler yalnzca bununla


snrl deildir. Dier nemli iki tepki, Greceli/Sinik tepki ve Tketime Dayal Hazc (Epikryan)
tepki bal altnda ele alnabilir. Bunlardan birincisine gre, byk lekli sosyo-politik
mekanizmalarn sahip olduu denetim gcnn getirdii snrlamalardan kaan bireyler kendi

38
ilerine kapanarak yerel ve greceli gereklik alanlarna ekilmek suretiyle kendi ontolojik gvenlik
ve zgrlk alanlarn koruma abas iine girmektedirler. Bu sinik tepkinin bugnk karl
totalitarizme yol aan btncl dncelerden kaarak greceliliin yerelliine snan post-modern
akmlardr. Son yllarda yeni bir ereve kazanmaya balayan post-modern demokrasi, bireylerin ve
akmlarn kendi greceli gereklik alanlarnda kalmalarn gerek bir demokrasinin n art olarak
grmektedirler. Bu post-modern yorumuyla demokrasi, globalleme eksenli stoik yorumun aksine,
evrensel geerlilii olan bir deerler btn ve bu deerler btnn oluturduu bir mekanizma
olmaktan ok, farkl paradigmatik gerekliklere yaklam yntemi olmaktadr. Bu yntem
demokrasiyi oulculuk ilkesi ile tutarl hale getirerek farkl kltr ve dnce biimlerinin
zgrlk ve varolu alanlarn geniletmektedir.

Siyasi, sosyal ve ekonomik mekanizmalarn globalleme olgusuna paralel olarak gittike


daha da glenerek denetim gcnn artmas ve transnasyonel zellikleriyle yerel devlet yaplarn
da tmyle etkilemeye balamas, bireylerin bu mekanizmalar etkileme ve yeniden dzenleme
abasndan uzaklaarak kendi kiisel mutluluk araylarna ynelmeye sevk etmektedir. Bu
transnasyonel mekanizmalarn kendi karlarn azamiletirmek zere rettii tketim eksenli global
kltr mutluluu tketim ap ve biimi ile zdeletiren yeni-hazc bir yaklamn yaygnlamasna
yol amaktadr. Bireysel mutluluun belli tketim kalplarna indirgenmesi, temel felsefesini bireyin
zgr ve rasyonel tercihlerine indirgeyen demokrasinin de alglan biimini belirlemektedir. Bu
erevede demokrasi ile kapitalizm arasndaki tarihsel ba tketim kltr zerinden yeniden
kurulmaktadr. Bylece demokrasinin globallemesi ile kapitalizmin simgesel tketim biimleri ve
rnlerinin yaygnlamas arasnda yzeysel bir iliki kurulmaktadr (Davutolu, 1999: 170, 171).

Globalleme srecinde ortaya kan bu tepkiler ve yaplanmalar, dorudan ya da dolayl


devlet yaplarn, demokrasi anlayn, uluslararas ilikiler balamnda Bat ve Bat-d lkelerin
ilikilerini ve kurumlamalar, birey-vatanda anlaynn ieriini dntrmektedir. Demokrasiye
ilikin deerlendirme ve pratikler ise, onu kutsamakla bir ara olarak grme arasndaki kurulamayan
denge erevesinde dnp durmaktadr. Bu balamda ne kan ve kayda deer nemli bir gelime
ise oulculuun ve katlmn ne kmasdr.

Globalleme ve sanayi tesi dnm srecinde ekonomik sistemle birlikte siyasal sistem
de deimektedir. nsan hak ve zgrlklerine dayanan liberal demokrasi, piyasa ekonomisi,
barlk, yzyllardr yerlemi devlet hakimiyeti kavramnn terk edilmesi, deiimin zorunlu-
asgari hedeflerini oluturmaktadr. Siyasal gelimelerin en nemlisi ise, devletin neminin ve
konumunun deimesidir. Sanayileme dneminde ulus-devlet yaygn devlet ekliydi.
Sanayilemenin gerektirdii dikey rgtlenmeler, merkeziyetilik, emir-komuta anlay devlette

39
egemendi. Uluslararas ilikilerin merkezinde ulus-devletler bulunmaktayd. Ulus-devletin
zayflamasyla beraber siyasal iktidarn iktidar alanlar daralyor. lkelerdeki yapabilecei eyin
says azalyor. nk g, eitli kesimlere, zel firmalara, sivil kurululara dalyor. lkelerin
ellerindeki g de sermaye hareketiyle baka trl hareketlerle dalyor. Siyasal iktidarlarn
toplumdaki gleri kontrol etme olana giderek azalyor. Ulus-devlet anlayyla zlebilecek
sorunlar azalyor. Bloklamann sona ermesiyle beraber gler dnya apnda dalmaya balyor ve
dnya bir ok g merkezinin ortaya kt oulcu bir yapya doru gidiyor (Toffler, 1995: 107,
108).

Eitim dzeyinin ykselmesi, toplumdaki farkllklarn kendilerini daha iyi tanma ve daha
rahat ifade etmeye balamalarn, bireyin ortaya kmasn salam ve devlet anlaynn
sorgulanmasyla beraber bireyin devlete bak deimitir. nsan-devlet ilikilerinin
tanmlanmasnda merkez konumuna deime sreciyle beraber insan yerlemeye balamtr. Devlet
insan iin var olan bir kurum olarak alglanmaya balanmtr. Bireysel zgrlklerin
yaygnlamasyla beraber devletin alan da daralmaya balam, devlet snrlanmtr.

Bilgi toplumu sreci ekonomik alanda olduu gibi siyasal alanda da devleti deimeye
zorlamaktadr. Toplum daha iyi rgtlenmekte, siyasal yap ve ileyii daha etkin bir ekilde
etkileyebilmektedir. zellikle bilgi teknolojilerinin siyasal yap ve ileyi zerindeki etkileri kkl
bir deiimi salam ve gelecekte de ok nemli deiimler beklenmektedir. nsanlar son
zamanlarda uluslararas kaynaklardan zellikle global yayn alarndan bilgiye dorudan
ulamaktadr. Sansr anlayn da aan bu bilgilenme, geleneksel kapal lkelerde demokrasinin
kurulmasn kolaylatrabilecek bir etkendir.

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doru yaanan bu srele birlikte, kiisel amalarn
nem kazanmas sebebiyle belli amalar iin bir araya gelmi sosyal gruplar, politikada dorudan
ya da dolayl belirleyici olacaklardr. Bu srete sanayi toplumunun parlamenter-temsili demokrasi
sitemi yerini, yerel birim ve kurulularn katlmyla katlmc ve oulcu demokrasiye brakacak,
sanayi toplumunun merkeziyeti yaplarnn aksine adem-i merkeziyeti ve yerellemeci anlaylar,
yaplanmalar ne kacaktr. Bilgi toplumunda merkez kurulularnda alanlarn says azalacak,
brokrasi yknn nemli bir ksm yerel birimlere ve kurululara aktarlrken dier nemli bir
ksm da bilgi sistemi ve bilgi bankalarndan, dorudan ulalabilir duruma getirilecektir. Bu durum
merkezi brokrasiyi kltecektir (Toffler, 1981: 124).

Bu srete sivil giriim ve rgtlenmeler artacaktr. imdiden yaanan birlikler (dernekler,


sendikalar, odalar vb.) eklindeki rgtlenme devrimi bilgi toplumunda, politik gcn kullanmnn
yerelleerek katlmcla ynelmesine neden olacaktr. Sanayi toplumunun merkeziyeti yaps,

40
yerel birim ve rgtlerin katlm ile katlmc demokrasiye dnecektir. Katlmn daha ok
merkezi-ulusal dzeyde gerekletii temsili demokrasi yerini yerel dzeyde katlmn ne kt
bir demokrasi anlayna brakacaktr. Ayrca katlm, kitle rgtleri ve birliklerin katlm ile
yaygnlaacaktr (Erkan, 1996: 169). Bu srete, klasik parti yaps ve merkezi parlamentonun
bileimi, ileyii, kitle rgtleri ve birliklerin temsilcilerini katlm ile nemli lde deiecektir.

Gerek anlay gerekse yaplanmalar boyutuyla bugnden balam ve giderek hzlanan,


yaygnlaan bu yerelleme ve katlm eilimlerin en nemli yansma alanlarndan ve yaplanmann
younlat birimlerden birisi yerel ynetimlerdir. Globalleme-yerelleme dinamikleri
balamnda, katlmcln, oulculuun, yerelliin, effafln ve demokratikleme eilimlerinin
ne kt bu srete yerel ynetimler, hem demokratik bir ynetim birimi hem de etkin ve verimli
bir hizmet sunma birimi olarak gittike nem kazanmaktadr. Bilgi toplumuna doru yaanan bu
srete yerel ynetimler, demokratikliin, katlmn ve etkin, verimli hizmet sunmann sembol
haline gelmektedir.

Yerel Ynetim- Yerel Demokrasi Sreklilii ve Yeni Yaplanmalar

te tm bu gelimelerin nemli bir sonucu olarak, dnyann byk bir ounluunda, hem
demokratik bir ynetim birimi hem de etkin ve verimli hizmet sunma birimi olarak yerel ynetimler
zerinde bir konsenss olumaktadr. Hem demokratikleme eilimlerinin hem de etkin ve verimli
hizmet sunmann ana esi olarak ne kan yerel ynetimler, sanayi toplumundan bilgi toplumuna
doru gidilen srete ve ulus-devleti aan yaplanmada, yeni nitelikler ve ilevlerle, bir realite, bir
alternatif olarak gittike nem kazanmaktadr.

Srekli deime ve gelime srecinde, yerelleme eilimlerinin nemli bir parametresi olan
yerel ynetimlerin ve kentlerin niteliinde ve ilevlerinde ortaya kan deimeler, yerel
ynetimlerin, demokratik bir ynetim birimi ve etkin, verimli birer hizmet sunma birimi olmas
balamnda, kamu hizmeti sunmadan iletme niteliine, rgt ve ynetim anlayndan
demokratiklemeye, etkin ve verimli hizmet sunma ilkelerinden modern ynetim tekniklerine,
teknolojik etkileimden ibirlii abalarna, alternatif hizmet sunma yntemlerinden sosyal
sorumluluk ve ahlak anlayna kadar, iki binli yllarda yerel ynetimlerin grnmn belirleyen
birok alanda kendini gstermekte, arln duyurmaktadr.

Bu anlamda yerel ynetimler ve kentler, sanayi toplumunda bilgi toplumuna doru yaanan
srete zellikle globalleme ile gelen yerellikle ilgili olarak en ok etkilenen, deien alan olarak
ortaya kmakta ve bu anlamda demokratikleme eilimleri ve etkin, verimli hizmet sunma merkezli

41
olarak bu srece katkda bulunmaktadr. Merkeziyeti sanayi toplumundan adem-i merkeziyeti
bilgi toplumuna doru yaanan gelimeler, yerel ynetimleri ve kent yaplarn dorudan ve etkin
bir biimde etkilemektedir.

Btn bu gelimeler balamnda, kent ynetimleri ve global sre arasndaki etkileimin


sosyo- kltrel, ekonomik boyutlardaki analizleri ve yeni perspektifler gndeme gelmektedir.
Kentin dnya ekonomisine eklemlenme biimi ve bu sreteki mekansal fonksiyonlar kentte oluan
yapsal deiiklikleri etkilemektedir. Bu srete kresel sermayeyi ekebilecek altyapya sahip olan
kentler giderek dnya kenti hiyerarisinde yerlerini alacaklardr. Dnya kentleri gerek i g, gerek
uluslar aras g konusunda odak noktalar olarak ne kmaktadr. Dnya kenti mekansal
kutuplama, sosyal snf kutuplamas gibi sanayi kapitalizminin elikilerine sahne olmaktadr.

Kreselleme teorileri tartlrken zerinde en ok durulan nokta, kresel sreler ve


etkiledikleri yerelliklerdir. Artk kentsel mekan tanmlanrken yaanlan eliki kr-kent elikisi
olmaktan kmtr. Dier bir deyile kent tanmlanrken bir dier dikotomiye, kra ihtiya
duyulmamaktadr (Aslanolu, 1998: 142). Kent, ekonomisiyle kltryle, sosyal ve siyasal
yaplanmasyla arln giderek arttrmaktadr. Bu yaplanmalar ayn zamanda yerel ynetim-kent
sreklilii kavramyla da yakndan ilgilidir (kmen, 2003: 174).

Demokratikleme eilimleri ve hizmet sunumu balamnda ayn mekanl iki kavram olarak
ortaya kan yerel ynetim ve kent, tarihi ve fonksiyonel bir sreklilii de ierecek biimde, sanayi
toplumundan bilgi toplumuna doru yaanan srete yeni ilevler, anlaylar ve yaplanmalarla kar
karyadr. Yine, globalleme karlkl etkileimleri ieren heterojen bir sre olarak ele
alndnda, bu srete yerelliklerin olutuu, globalleme srecine katld, kimi zaman da kart
srelerin etkisinin gndeme geldii grlmektedir.

Globallemeyle gelen yerellie kout olarak gittike hzlanan kentleme olgusu,


gnmzde, yerel ynetimleri giderek byyen sorunlar yuma ile kar karya brakmaktadr. Bu
ynetimler, bir yandan mevcut hizmetleri daha iyi ve yaygn olarak sunmak zorunda kalrken, dier
yandan da yeni ve farkl kentsel hizmetlere olan talebi ve ihtiyac karlamaya almaktadr. Bu
balamda, giderek artan ve eitlenen hizmet talebini, giderek azalan kaynaklarla gslemek
zorunda kalan yerel ynetimlerde rgt yaps ve ynetim olgusu, her geen gn daha bir nem
kazanmakta ve n plana kmaktadr.

Yetki ve kaynak artrmna ynelik yasal ve kurumsal almalar, yerel ynetimlerin


baars asndan nemli olmakla birlikte yeterli deildir. Bu ynetimlerde, halkn katlm, baary
zendiren ve dllendiren bir yaklamla, bilgi toplumu deerlerini l alan yeni ve ada

42
ynetim teknikleri gelitirilmesi ve kurumlatrlmas gerekmektedir. Bunun yolu ise, yerel
ynetimlerin kurumsal yapsnn iyiletirilmesinden ve ynetimin gelitirilmesinden gemektedir.

ki binli yllarda, gnmzn uluslararas ortamnda ve kreselleme srecinde yaanan


hzl deiim ve gelimeler, ynetim olgusunu hzla ne karmaktadr. likilerin, hizmetlerin,
eitimin, retimin, iletiimin, ksacas gndelik yaamn niteliini deitiren teknolojik gelimeler,
dier kurum ve kurulular olduu gibi, yerel ynetimlerin de ilerini kolaylatrmakta ve
hzlandrmakta, buna karlk yerel yneticileri yeni taleplerle ve yeni tr ynetimler aras ilikilerle
yz yze getirmektedir. Ulam ve iletiim alanndaki gelimeler, kentleri birbiriyle sk ilikiler
ierisinde olan merkezlere dntrmektedir. Yerel yneticiler, yerel, ulusal ve uluslararas dzeyde
farkl bir dnyada hizmet sunmak ve ynetim fonksiyonunu yerine getirmek zorunda
kalmaktadrlar(Emrealp, 1994: 3).

Bilgi toplumunun getirdii ve onun bir zellii olan globalleme olgusu yerleim
boyutunu geniletecektir. Bilgi toplumunda yer kavram milli ekonomi ile snrl olmad gibi
kentleme de uluslararas bir nitelik kazanacaktr. Globalleme sreci ile hzlanan fakat tam olarak
ortaya kmayan bilgi toplumu zelliklerinin en ok ve yaygn olarak yansd ilk alan kentler ve
yerel ynetimler olacaktr. Bu srete ortaya kan modernleme, yerelleme, blgeselleme, ulus-
devletin dnm, katlmc ve oulcu demokrasi, yerel ynetimlerin glenmesi ve kentleme
gibi kavramlar erevesinde ortaya kan gelimeler, lkelerin idari rgtlenmelerinde yerel
ynetimlerin yeniden yaplanmasn ve bu balamda baz ilkelerin yeniden belirlenmesini gndeme
getirmitir (TOBB, 1996: 21).

likilerin gittike artan bir biimde uluslararas hale gelmesi ve uluslar-st kurumlarn
yaratlmas, merkezi hkmet dzeyinin altndaki ynetimleri nceden ulus-devletin tekelinde olan
alanlardaki konularda kendilerinin de yetkilerini kullanabileceklerini dnmeye sevk etmitir.
Global gelimeler, bugn, karar verme ve ilikiler sistemini kontrol altnda tutan eski merkeziyeti
ynetim sistemlerinden radikal bir biimde ayrlan, yeni, kompleks ve adem-i merkeziyeti
sistemler yaratmaktadr. Global gelimeler, yerel ynetimlerin fonksiyonlarn ve hareket alanlarn
da etkilemekte, yerel yneticiler global etkilerden uzak kalamamaktadrlar (Jun ve Wright, 1996:
3, 4).

Yerel ynetimler, bir yandan mevcut hizmetleri daha yaygn ve daha iyi sunmak zorunda
kalrken, te yandan da yeni ve farkl hizmetlere olan talebi karlamaya almaktadr. Yerel
ynetimler, ayn zamanda, beldenin ve kent mekannn salkl ve planl gelimesini salamak, yerel
hizmetler iinde tketicinin seeneklerini arttrmak, katlmcl zendirmek, hizmetleri etkin ve
verimli bir ekilde sunmak, halka dnk hizmet salamak, i denetimi glendirmek gibi konulara

43
da artan bir arlk vermektedirler. Tm bunlar, yerel ynetimde ynetim olgusunu n plana
karmaktadr.

Ynetim, btn rgtlerin olduu gibi yerel ynetimlerin de en nemli fonksiyonlarndan


biridir. Kent mekannn ynetimi bugn ekonomik, sosyal, siyasal ve kltrel pek ok adan ortaya
kard sonular itibariyle ok nemli hale gelmitir. Gnmzde arlkl olarak kent mekannn
ynetim birimi olan yerel ynetimler de iinde olmak zere btn rgtler srekli deien bir
evrede, d evrenin beklentilerine ak kurulular haline gelmilerdir.

Yerel ynetim-kent sreklilii balamnda etkin ve verimli bir hizmet sunumu iin, yerel
ynetimlerin, global gelimeler sonucunda ortaya kan yeni anlaylar ve yaplanmalarla uyumlu
hale getirilmesi gerekmektedir. nk, rgt ve ynetim anlayndaki gelimeler her eyden nce
kent mekann ve onun ynetim birimi olan yerel ynetimleri etkilemektedir.

Sonu ve Deerlendirme

Yerel ynetimler, siyaset literatrnde, oulcu siyasi sitemin temel kurumlar iinde ele
alnmaktadr. lkede ulusal dzeyde bir siyasi iktidar olduu halde, yerel ynetim sistemi sayesinde
ok sayda yerel iktidarlar ve politikalar ortaya kmaktadr. Yerel ynetimlerin siyasete ve
ynetime katlma kanallar geniletme gibi bir fonksiyonu da bulunmaktadr. Yerel ynetimler,
merkezi hkmet ve ulusal parlamento zerinde younlaan siyasete katlma taleplerini, bir lde
yerel boyuta ekerek, siyasi hayatta tansiyonu azaltmakta ve bylece siyasi sistemin meruluuna
nemli katklar salamaktadr. Baz siyasi partiler, ulusal parlamentoya hi ye gnderemedii
halde, yerel ynetimlere kendi yelerinin seilmesini salayabilmektedir. Bu adan yerel
ynetimler, siyasi partileri ve genel olarak siyaseti besleyen nemli kurumlardr (kmen ve Parlak,
2010, 36-39).

Siyasetin okulu olarak grev yapmalar ve demokrasiyi gelitirici ilevi, yerel ynetimlerin
en nemli siyasi ynn meydana getirir. Bu bakmdan yerel ynetimler, sadece hizmet reten idari
birimler olarak deerlendirilemezler. Kamu hizmeti retmek, yerel ynetimin sadece bir boyutudur.
Hangi hizmetlerin retileceine karar vermek ya da hizmetleri ncelik srasna gre dzenlemek ve
bunu temsili bir rgt sistemi iinde gerekletirmek, yerel ynetimlerin dier boyutudur. Bu boyut,
oulcu siyasi sistemin, demokratik dzenin temel unsurunu meydana getirir. Demokrasi, esas
itibariyle ularda (evrede) daha iyi tatbik edilir. Ularda gelien demokrasi, merkezdeki siyasi
hayatn olgunlamasna ve istikrarna nemli katklar salar. Demokrasi, evreden merkeze doru
daha ilevsel bir nitelik gsterir.

44
Anglo-Sakson lkelerinde yerel ynetimlerin siyasi yn daha belirgindir. Nitekim, sz
konusu lkelerde, yerel ynetimlere, mahalli hkmet (local government) denilmektedir. Yerel
ynetimlerin, mahalli idare yerine mahalli hkmet olarak kavramlatrlmas, onlarn da merkezi
hkmet gibi siyasi fonksiyonlar icra eden kurumlar olarak grlmesinden kaynaklanmaktadr.
Yine Anglo-Sakson lkelerinde vatanda kelimesi karlnda citizen kavramnn kullanlmas
dikkat ekicidir. Citizen kavram, esasnda kent sakini demektir. Bu, vatandaln, nce, kiinin
yaad ve oturduu yrede (kentte) balad anlamna gelmektedir. Bu bakmdan, kiinin
yaad ve oturduu kentsel mekanlar, demokratik olarak rgtlenmi olan yerel ynetimlere
braklmtr (Erylmaz, 1997: 101, 102). Btn ynleriyle yerel ynetim-kent srekliliiyle ilgili
olan bu durum, yerel ynetimleri, demokrasinin, halka en yakn, etkin ve verimli hizmet
sunumunun tesinde, bir takm hak ve devlerin oda haline getirmektedir.

Globalleme srecinde yaanan srekli deime gelimeden en ok etkilenen kavram,


ayn felsefi paradigmaya dayanan kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi olsa gerektir. Bu
srete birbiriyle etkileim iinde ve btncllk niteliinde ortaya kan gelimeler nce
kapitalizm de sonra da ulus-devlet ve liberal demokrasinin niteliinde ve ileyiinde nemli
deiikliklere neden olmutur ve olmaya devam etmektedir

Btn bu gelimeler karsnda demokrasinin yeniden tanmlanmas bir zorunluluk olarak


ortaya kyor. Bilgi toplumuna gidilen yolda bir nitelik, bir zellik anlamnda globalleme
srecinde ortaya kan bu gelime ve deimeler balamnda iki konu ne kmaktadr. Birincisi,
bilgi toplumunun dinamik faktr olarak teknolojinin etkin bir ekilde kullanlarak katlmn gerek
nitelik gerekse nicelik olarak arttrlmas yoluyla demokratik yol ve yntemlerin gelitirilmesidir.
Bu, yar dorudan bir nitelik kazandrarak katlm, oulculuu ve ok renklilii arttrc bir etki
ortaya karacaktr.

Yeni teknolojik devrim, kentleme, kreselleme ve demokrasinin niteliinde ortaya kan


deimeler gibi tm bu sreler, gnmz ulus-devletlerinin nitelik ve yapsn ve yerleik dnya
dzeninin ileyi ve biimlenmesini kkten, hem niceliksel hem de nitelikse bir biimde
deiimlere uratan bir temel ilev grrken (Yldrm, 1994, 2-13), bu deiimlerin banda tm
yerel birimleri, kentleri, anakentleri ve blgeleri ve onlarn temel ynetim birimi olan yerel
ynetimi ieren yerellik kavram gelmekte ve hzla ne kmaktadr.

Yerellik, hem bilgi toplumuna giden yolda nemli bir zellik ve nitelik hem de ulus-
devletin dnm aamasnda alternatif bir zm ve k noktas olarak, kresellemeyle
dinamik bir etkileim de sergileyerek gittike nem kazanmaktadr.

45
KAYNAKLAR

ADALI, Cokun, Gnmz Kapitalizmi ve Devlet zerine, stanbul, Sarmal Yaynlar, 1997.
AKGL, Aziz, nc Bin Yla Girerken Partizanln Olamad Partisiz Demokrasi:
Elektronik Demokrasi, Yeni Trkiye, Yl:4, S.19, s.425, 1998.
ASLANOLU, Rana, Kent, Kimlik ve Kreselleme, Bursa, Asa Yayn, 1998.
BELEDYE-, Demokratik ve Etkin Yerel Ynetim, stanbul, Belediye- Yayn, 1995.
ERYILMAZ Bilal. Yerel Ynetimlerde Yeniden Yaplanma, stanbul, Birleik Yaynclk,
1997.
BONIFACE, Pascal, The Proliferation of States, The Washington Quarterly, Summer,
1998, Vol. 21, Issue 3.
CHOMSKY, Noam, Demokrasi: Gerek ve Hayal, stanbul, Pnar Yayn, 1995.
DAHL, Robert, Demokrasi ve Eletirileri, (ev. Levent Kker) Ankara, Trk Siyasi limler
Dernei Yayn, 1995.
DAVUTOLU, Ahmet ,Kreselleme, Zihniyet Bunalm ve Demokrasi, Yeni Trkiye,
S.25, ubat, 1999.
DRUCKER, Peter F., Kapitalist tesi Toplum, stanbul,nklap Yaynevi, 1994.
EBENSTEIN, William, Siyasi Felsefenin Byk Dnrleri (ev. . zel), stanbul, ule
Yaynlar, 1996.
EMREALP, Sadun, Yerel Ynetim ve Bilgi Teknolojisi, stanbul, IULA-EMME Yayn, 1994.
ERGL, Dou, Toplumsal Eitsizliin Yaps, Ankara, A SBF Yayn, 1986.
ERKAN, Hsn, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelime, Ankara, T.. Bankas Yayn, 1997.
FINER, S.E, Comparative Government, Pengun Books, Harmondsworth, Middlesey, 1974.
FREIDMAN, Milton, Kapitalizm ve zgrlk (ev. D. Ergil), stanbul, Altn Kitaplar Yayn,
1988.
GOODBY, James E., Europe Undvded, Washngton Quarterly, Summer, Vol.21, Issue 3,
1998.
GLER, Birgl, Yerel Ynetimler, Ankara,TODAE Yayn, 1994.
HUNTINGTON, Samuel P., nc Dalga (ev:Ergun zbudun), Ankara, Trk Dem. Vak.
Yayn, 1993.
JUN, J.S, WRIGHT, D.S, Globalization and Decentralization: An Overviev, Washngton
D.C, Georgetown Universty Press, 1996.
KALAYCIOLU, Ersin, ada Siyasal Bilim, stanbul, Beta Yayn, 1984.
KAZGAN, Glten, Kreselleme ve Yeni Ekonomik Dzen, stanbul, Altn Kitaplar Yayn,
1997.
KKER, Levent, Demokrasi zerine Yazlar, Ankara, mge Kitapevi, 1992.
MAHCUPYAN, Etyen, deolojiler ve Modernite, stanbul, Yol Yaynlar, 1997.
MILL, J.S., Hrriyet (ev. M. Osman Dostel), Ankara, MEB Yayn, 1988.
MONTERO, Alfred P. (1998), Assessng The Thrd Wave Democraces, Journal of
Interamercan Studes&World Affars, Vol.40, Issue 2, Summer, p.117

46
NAISBITT, John, Megatrendler, Asya, (ev. U. Kaplan), stanbul, Altn Kitaplar Yayn,
1997.
WEINSTEIN, Mchael A. (1994), C.B. Macpherson: Demokrasi ve Liberalizmin Kkenleri,
(ada Siyaset Felsefecileri, Derleyen: A. De Crespgny, K.R. Mnogue), stanbul,
Remzi Kitapevi, 1994.
OSULLIVAN, Noel,Hannah Arendt: Eski Yunan zlemi ve Endstri Toplumu,(ada
Siyaset Felsefecileri, Derleyen: A. De Crespgny, K.R. Mnogue), stanbul, Remzi
Kitapevi, 1994.
KMEN, Mustafa,Liberalizm ve Yerel Ynetimler, M. Sos. Bil. Enst. neri Dergisi,
Say:10, 1998.
KMEN, Mustafa, Kent, evre ve Globalleme, stanbul, Alfa Yayn, 2003.
KMEN, M., PARLAK, B.,Yerel Ynetimler, stanbul, Alfa Aktel Yayn, 2010.
ROSENAU, Paulne M., Post- Modernizm ve Toplum Bilimleri (ev.T. Birkan), Ankara,
Bilim ve Sanat Yay. 1998.
AYLAN, Gencay, Deiim, Kreselleme ve Devletin Yeni levi, Ankara, mge Kitapevi,
1995.
TMUR, Taner. Kreselleme ve Demokrasi Krizi, Ankara, mge Kitapevi, 1996.
TOBB, Mahalli darelerin Yeniden Yaplandrlmas (Yerel Ynetim Reformu) zel htisas
Komisyonu Raporu, Ankara, TOBB Yayn.
TOFFLER, Alvin, ok-Gelecek Korkusu, stanbul, Altn Kitaplar Yayn, 1981.
TOFFLER, Alvn. Ekonominin k, stanbul, nsan Yaynlar, 1991.
TRKKAN, Erdal, ktisadi Liberalizm, Sosyal Adalet ve Demokrasi, Yeni Forum, C.8.,
1987.
YILDIRIM, Selahattin, Yerel Ynetim ve Demokrasi, IULA- EMME Yayn, stanbul, 1994.

47
ANAYASALARDA MAHALL DARELER VE YEN ANAYASA YAPIM SRECNDE
MAHALL DARELERE DAR DZENLEMELER1

Prof. Dr. Recep BOZLAAN


stanbul Aratrmalar Bilim Dal
Marmara niversitesi

1.Giri

Bu seminerde mahall idarelerin tarih geliimi, dayand ilkeler, 1876 Anayasasndan


1982 Anayasasna kadar hazrlanm olan anayasalarda mahall idarelere dair hkmler, Avrupa
Yerel Ynetimler zerklik art karsnda Trkiyenin tavr, son anayasa taslanda mahall
idarelere ilikin neriler ve yeni anayasada mahall idarelerin nasl olmas gerektiine dair
nerilere yer verilmitir.

2.Mahall dareye Tarih Perspektiften Bir Bak

Mahall idareler, kamu ynetimi aygtnn, halkn ihtiyalarna, genel talep ve


beklentilerine optimum lekte cevap verebilir hle getirilmesinin temel aralarndan biridir.
Dier bir ifade ile kamu hizmetlerinin etkili ve verimli bir ekilde yrtlmesi, ekonomik
gelimenin srdrlebilir klnmas ve toplum refahnn artrlmas iin mahall idarelerin
varl gereklidir. Bu gereklilik yalnzca modern alara zg bir ihtiya deildir. Mahall
idarelerin tarih geliimine dikkatli bir ekilde bakldnda, antik siteden itibaren mahall idare
zellii tayan kurumlarn 2.500 yl akn bir sreden bu yana var olduu grlmektedir.

Modern mahall idarelerin dayand temel kriter siyas karar alma kudreti, idar
zerklik ve mal zerkliktir. Siyas karar alma kudreti antik siteye kadar uzanmaktadr.
dar zerklik Roma municipesinde ilk somut eklini almken, mal zerklik Ortaa
Avrupasndaki zerk ehir ynetimlerinde tebarz etmitir. Daha ok Bat tarz mahall idare
anlaynn dayand bu kriterler, gnmz mahall idarelerinin de temel erevesini
oluturmaktadr.

Orta Dou ve bir btn olarak slm corafyasnda Bat tarz zerk ehir
ynetimlerinden ve dolaysyla da zerk mahall idarelerden sz etmek mmkn deildir. Ancak,
bu durum Orta Dou ve slm kltrlerinde mahall idare veya yerinden ynetim
1
Bu seminer notu, Tarih Bilinci dergisinde Onsuz Anayasa Olmaz bal ile yaymlanmtr. (Bkz. Onsuz Anayasa
Olmaz, Tarih Bilinci, Say 15-16, Ekim 2011, ISSN: 1309-4963, ss. 82-92.)

48
dncesinin olmad veya gelimedii anlamnda da yorumlanmamaldr. Bu corafyalarda
ehirlerin veya mahall idarelerin zerkliinden daha ziyade yerel hizmetlerin yrtlmesi
srecinin zerkliinden sz edilebilir. Dier bir ifade ile, birok yerel hizmetin yrtlmesi
vakflar ve loncalar gibi merkez idare d yaplara braklm; mahalle tekilat bile ksm bir
serbestlikten yararlandrlmtr. Osmanl ehir ve mahalle dzeni, bu yaklamn en zgn
rneklerinden biri olarak birka asr boyunca varln srdrmtr.

Yerel hizmetlerin finansmannn hayrseverlere, hayr kurumlarna ve loncalar gibi


merkez idare dndaki yaplara veya yerel halka byk lde brakld bu sistem, ynetime
katlm etkili klmas, alternatif finans kaynaklarnn verimli bir ekilde kullanlmas,
brokrasiye ve krtasiyecilie yol amamas gibi avantajlara sahipti. ki asr akn bir sredir
devam eden duraklama ve gerileme dneminin bir bakma zorlamasyla on dokuzuncu asrn
ortalarnda terk edilen geleneksel Osmanl mahall idare modeli, sahip olduu avantajlar
dolaysyla, yirminci asrn son eyreinden itibaren hem alternatif hizmet yntemlerinin
gelitirilmesi ve uygulanmas hem de katlmc ynetim pratikleri asndan yeniden tartlmaya
balanmtr.

Trk tarihinde modern (Bat tarz) mahall idarelerin kurulu sreci Tanzimat dneminin
balarnda oluturulan Muhassllk Meclislerine kadar gtrlebilirse de 1855 ylnda
stanbulda ehremaneti tekilatnn kurulmas, lkede modern mahall idarelerin kurulmas
asndan bir balang olarak kabul edilmektedir. 1858 ylnda Galata ve Beyolu semtlerinde 6.
Daire-i Belediyenin kurulmas, 1868 ylnda Dersaadet dare-i Belediye Nizamnamesinin
uygulamaya konulmas, 1877 ylnda Dersaadet Belediye Kanununun kabul edilmesi ve 1913
ylnda dare-i Umumiye-i Vilayat Kanun-u Muvakkatinin uygulanmaya balanmas Osmanl
Devletinde mahall idarelerin, zellikle de belediyelerin geliimi asndan nemli tarih
aamalardr. Cumhuriyet dneminde ise 1930 ylnda 1580 sayl Belediye Kanununun2 kabul
edilmesi, 1984 ylnda 3030 sayl Bykehir Belediyesi Kanununun3 kabul edilerek
bykehir belediyelerinin kurulmas, 1987 ylnda 3360 sayl l zel daresi Kanununun4
kabul, 2004 ylnda 5216 sayl Bykehir Belediyesi Kanununun5 kabul, ayn yl 5302 sayl
l zel daresi Kanununun6 kabul, 2005 ylnda 5355 sayl Mahalli dare Birlikleri

2
Bkz. Belediye Kanunu, Kanun No: 1580, Tarih: 03.04.1930, Resm Gazete, Tarih: 14.04.1930, Say: 1.471.
3
Bkz. Bykehir Belediyelerinin Ynetimi Hakknda Kanun Hkmnde Kararnamenin Deitirilerek Kabul
Hakknda Kanun, Kanun No: 3030, Tarih: 27.06.1984, Resm Gazete, Tarih: 09.07.1984, Say: 18.453.
4
Bkz. l zel daresi Kanunu, Kanun No: 3360, Tarih: 16.05.1987, Resm Gazete, Tarih: 26.05.1987, Say: 19.471.
5
Bkz. Bykehir Belediyesi Kanunu, Kanun No: 5216, Tarih: 10.07.2004, Resm Gazete, Tarih: 23.07.2004, Say:
25.531.
6
Bkz. l zel daresi Kanunu, Kanun No: 5302, Tarih: 22.02.2005, Resm Gazete, Tarih: 04.03.2005, Say: 25.745.

49
Kanununun7 ve 5393 sayl Belediye Kanununun8 kabul, mahall idarelerin gelimesi
srecinin nemli aamalar olarak nitelendirilebilir.9

3. Mahall darelerin Dayand Temel Deerler-lkeler

Modern mahall idarelerin dayand be temel evrensel deerden (veya ilkeden) sz


edilebilir. Bunlar denklik, zerklik, katlm, etkililik ve refah10 olarak adlandrlabilir.
Denklik ilkesi, merkez idare kurulular ile mahall idare kurulularnn, kamu hizmetlerinin
yrtlmesi asndan denkliini savunmaktadr. Dier bir ifade ile, yrtlen hizmetler kamu
yarar asndan ve kamunun hukukunun korunmas asndan kural olarak ayn haklardan,
yetkilerden ve imknlardan yararlanmaldr. Bu ilkenin uygulamaya tam olarak geirilmemesi
hlinde, Trkiyede uzun yllar uygulanm olduu gibi, mahall idare kurulularna ait mallarn
kamu mal saylmamas veya devlet mal ile ayn statye tbi tutulmamas, mahall idarelere
ait mlklerin haczedilmesi, gelirlerine el konulmas, merkez idarenin memurlarna tannan
haklarn mahall idarelerin alanlarna tannmamas gibi sorunlarla karlalabilmektedir.
Denklik ilkesinin eitlik olarak da alglanmamas gerektiini de ifade etmek lazm gelir.

zerklik ilkesi, mahall idarelerin yap ve ileyi asndan merkez idareden ksm
zerk olmasn ifade etmektedir. Bu zerklik, yerinden ynetim (adem-i merkeziyet,
desantralizasyon) ilkesi erevesinde alglanmaldr. Yerinden ynetim ise siyas ve idar
olmak zere iki farkl ekilde uygulanagelmitir.

Siyas yerinden ynetim federatif veya konfederatif yapya sahip devletlere zg bir
modeldir. Federatif yapya sahip devletlerde, yasama, yrtme ve yarg erkleri federal devlet
(merkez hkmet) ile federe devletler (eyaletler) arasnda paylalmtr. Federal anayasa,
federal devletin yetkilerini sayarak ona istisna bir konum tanrken, federe devletleri ise dier

7
Bkz. Mahall dare Birlikleri Kanunu, Kanun No: 5355, Tarih: 26.05.2005, Resm Gazete, Tarih: 11.06.2005, Say:
25.842.
8
Bkz. Belediye Kanunu, Kanun No: 5393, Tarih: 03.07.2005, Resm Gazete, Tarih: 13.07.2005, Say: 25.874.
9
Ortayl, lber (1974), Tanzimattan Sonra Mahalli dareler, Ankara: Trkiye ve Orta Dou Amme daresi Enstits
Yayn, No: 42.; Ortayl, lber (1978), mparatorluk Dneminde Trkiyede Mahall darelerin ve Belediyeciliin
Evrimi, Trkiyede Belediyeciliin Evrimi, Ergun Trkcan (ed.), Ankara: Trk dareciler Dernei Yayn, ss. 1-24.;
Erylmaz, Bilal (1996), Osmanl Yerel Ynetiminde stanbul ehremaneti, slam Geleneinden Gnmze ehir ve
Yerel Ynetimler, Cilt 1, Vecdi Akyz ve Seyfettin nl (ed.), stanbul: lke Yaynlar, ISBN: 975-7105-00-7 (Tk. No),
ISBN: 975-7105-01-5, ss. 331-353.; Erylmaz, Bilal (2006), Tanzimat ve Ynetimde Modernleme, 2. Bask, stanbul:
aret Yaynlar, ISBN: 975-350-012-2.; Ate, Hamza ve Muharrem Es (2008), Sreklilikten Deiime l zel
dareleri, Trkiyede Yerel Ynetimler, Recep Bozlaan ve Yksel Demirkaya (ed.), Ankara: Nobel Yayn Datm,
ISBN: 978-605-395-082-0, ss. 205-222.
10
Yldrm bu ilkeleri eitlik, zgrlk, katlm, etkinlik ve refah olarak sralamtr. Bkz. Yldrm, Selahattin
(1994), Yerel Ynetim ve Demokrasi, Yerel Ynetimin Gelitirilmesi Program El Kitaplar Dizisi, T.C. Babakanlk
Toplu Konut daresi Bakanl ve IULA-EMME Yayn, stanbul.

50
alanlarda genel olarak yetkili klmaktadr. Dier bir ifade ile, federe devletler anayasa ile federal
devlete tannan yetkilerin dnda kalan yasama, yrtme ve yarg yetkisini kullanmaktadrlar.

Federatif devletlerde, federal devlet uluslar aras kiilie sahipken, federe devletlerin
byle bir nitelii bulunmamaktadr. Dier taraftan, federal anayasa mahall idarelere ya hi
deinmez ya da mahall idarelerle federe devletler arasndaki grev ve yetki paylamnn federe
devletler tarafndan yaplacan belirtir. Bu sebeple, bu tr devletlerde mahall idareler genel
olarak federe devletlerin anayasalar tarafndan dzenlenmitir.

Federatif devletler eitli yollarla kurulabilmektedir. Balangta bamsz olan


devletlerin kltrel, tarih, ekonomik veya gvenlik gibi ihtiyalar dolaysyla bir araya gelerek
bir st yap oluturmalar ve sahip olduklar yetkilerin bir ksmn st otoriteye aktarmalaryla
baz federatif devletler oluturulmutur. Almanya bu konuda akla ilk gelen rnek olurken,
oluumu biraz farkl olmakla birlikte Amerika Birleik Devletleri de bu tr devletlerdendir. Bu
tip federasyonlarda asl unsur federe devletler olup, (Bkz. ekil 1) federal anayasada belirtilen
artlar yerine getirmeleri halinde federal birlikten ayrlmak gibi bir hakka da sahip
olabilmektedirler.

51
FEDERAL
DEVLET

Yasama, Yrtme, Yarg

FEDERE DEVLETLER
(Eyaletler)

Yrtme

Mahall
dareler

ekil 1: Federatif Devletlerde Yetki Paylam

Baz devletler ise anayasalarnda yaptklar deiiklikler yoluyla federasyona


dnebilmektedir. Bu tr devletlerde, ounlukla kltrel ve tarih sebepler dolaysyla federe
devletler kurulmakta; yasama, yrtme ve yarg erkleri merkez idare ile federe devletler
arasnda paylatrlmaktadr. Belika bu konuda en gncel rneklerden birini oluturmaktadr.

Konfederasyon ise bir devletler birlii olup, belirli bir amala ou kere ortak savunma
amacyla- bir araya gelen bamsz devletlerin oluturduu gevek yapl bir birliktir.
Konfederasyonlarda, birlii oluturan bamsz devletler st otoriteye balanmazlar; ye
devletlerin uluslararas kiilii devam eder.11

dar yerinden ynetim ise niter devletler tarafndan uygulanan bir ilkedir. Bu tr
yaplarda yasama ve yarg yetkisi merkez idarenin uhdesinde kalrken, yrtme yetkisi ksmen

11
Nadarolu, Halil (1994), Mahall dareler, Teorisi, Ekonomisi, Uygulamas, Yenilenmi 5. Bask, stanbul: Beta
Basm Yaym Datm.

52
mahall idarelere aktarlmaktadr. (Bkz. ekil 2) Yrtme yetkisinin mahall idarelerle
paylald devletler geleneksel olarak niter devlet eklinde adlandrlmaktadr.

niter devletlerde merkez idare ile mahall idareler arasndaki grev ve yetki paylam
anayasada belirtilen genel ilkeler erevesinde, mahall idareleri dzenleyen kanunlarda belirtilir.
Merkez idare, mahall idarelere devrettii yetkilerden bazlarn, gerekli grmesi halinde tekrar
kendi zerine alabilmektedir.

MERKEZ DARE

Yrtme

Mahall dareler

ekil 2: niter Devletlerde Yetki Paylam

Baz niter devletlerde ise mahall idareler ile merkez idare arasnda blge leinde
idar birimler oluturulmutur. niter-blgeli devlet veya blgeli devlet (blgesel devlet)
olarak adlandrlan bu tr yaplarda, merkez idare sahip olduu yrtme yetkisinin bir blmn
blge idarelerine, bir blmn de mahall idarelere aktarmaktadr. Blge idareleri de baz
yetkilerini alt kademedeki mahall idarelere devredebilmektedir. (Bkz. ekil 3) Merkez idare,
gerekli grmesi halinde mahall ve blgesel idarelere aktard yetkileri geri alabilecei gibi,
bunlarn yapsnda deiiklikler de gerekletirebilmektedir. Fransa ve talya bu tr devletlere
rnek olarak verilebilirken; spanyada uygulanan sistem ksmen federasyon zellikleri
gstermektedir.

53
MERKEZ DARE

Yrtme

Blge dareleri

Yrtme

Mahall dareler

ekil 3: niter-Blgeli Devletlerde Yetki Paylam

Mahall idarelerin dayand temel deerlerden katlm ilkesi, halkn yerel hizmetler
konusunda hem karar alma hem de uygulama ve denetleme srecine aktif katlmn
gerektirmektedir. Yirminci asrn sonlarna doru gelitirilen ynetiim ve iyi ynetiim
yaklamlar katlmc ynetim dncesine dayanmaktadr.

Etkililik ilkesi yerel hizmetlerin yrtlmesi srecinde halkn ihtiya, talep ve


beklentilerinin gereki bir ekilde tespit edilmesi ve karlanmasn ifade etmektedir. Bu amala
alternatif hizmet yntemleri ve finansman modelleri gelitirilmitir. Refah ilkesi ise yalnzca
kaynaklar verimli kullanan mahall idare yaklamnn terk edilerek, mevcut kaynaklar
gelitiren, yatrmlar tevik eden, rekabeti ve giriimci mahall idare yaklamn iermektedir.

4.Trk Anayasalarnda Mahall darelere likin Dzenlemeler

Trk tarihinde be farkl anayasa uygulanmtr. Bunlar 1876 tarihli Kanun-u Esasi,
1921 tarihli Tekilat- Esasiye Kanunu, 1924 tarihli Tekilat- Esasiye Kanunu, 1961 Anayasas
ve 1982 Anayasasdr. Bu anayasalarn mahall idarelere yaklam birbirlerinden olduka
farkllk gstermektedir.

1876 Anayasas, lkede yerinden ynetim dncesinin gelimedii bir ortamda


hazrlanm olmakla birlikte, Vilayt baln tayan on birinci blmde mahall idarelere

54
ilikin dzenlemeler yer almaktadr. Gnmz il genel meclislerinin ilk rneklerinden olan
meclis-i umum-i vilayet 109. maddede, belediyeler ise 112. maddede dzenlenmitir.
Anayasa, meclis-i umum-i vilayeti bir karar organ olarak deil, il ynetimi iinde bir tr
danma organ olarak kurgulam olup tzel kiilik veya zerklik tanmamtr12. Belediye
hizmetlerinin ise baehir stanbulda ve lkenin dier ehirlerinde seimler yolu ile
oluturulacak belediye meclisleri tarafndan ynetilmesi, belediye ynetimlerinin kurulmas,
grevleri ve meclis yelerinin seilme biiminin zel bir kanunla belirlenmesi hkme
balanmtr13.

1921 Anayasas, ksa bir metin olmakla birlikte Trk tarihinde yerinden ynetim
dncesine en fazla arlk verilen anayasadr. Bu durum anayasay hazrlayan Trkiye Byk
Millet Meclisinin oluum biiminden kaynaklanmtr. Dorudan halk tarafndan seilen meclis
yeleri, mahall idarelerde veya taradaki dier idar birimlerde eitli grevler stlenmi ve
dolaysyla memleket meselelerini bilen kimselerdi14.

1921 Anayasas 1876 Anayasasndan farkl olarak illeri ve bucaklar mahall idare
olarak dzenlemi, tzel kiilik ve zerklik vermitir (md. 11-16). llerin alt birimi olarak
kurgulanan ilelere ise ne tzel kiilik ne de zerklik verilmitir (md. 15). Anayasada,
belediyelere ve kylere deinilmemitir. Dier taraftan illerin ve bucaklarn karar organ olan
meclislerin dorudan halk tarafndan seilmesi hkme balanrken, il encmeni niteliini tayan
idare heyeti ile il bakannn il genel meclisi (vilayet uras) tarafndan (md. 13), bucak
mdr ile bucak idare kurulunun (idare heyeti), bucak meclisi (nahiye uras) tarafndan
seilmesi (md. 19) ngrlmtr.

1921 Anayasas merkez idarenin yetkilerini d ve i siyaset, yarg, mill savunma,


uluslararas iktisadi ilikiler ve birden fazla ili ilgilendiren hususlar olarak saym ve bunlarn
dnda kalan vakflar, medreseler, eitim, salk, iktisat, tarm, bayndrlk ve sosyal yardm
ilerinin dzenlenmesi ve ynetimini, Trkiye Byk Millet Meclisince karlacak kanunlar
erevesinde il genel meclislerinin yetkisine brakmtr. Bylece, anayasa merkez idareye
istisna bir konum vermi, illere ise yerel hizmetlerin yrtlmesi konusunda genel yetki
tannmtr (md. 11). llerde Trkiye Byk Millet Meclisinin vekili ve temsilcisi olarak
bulunan valiye, devletin genel ve ortak grevlerini gzetme grevi verilirken (md. 14), bir

12
Ortayl, lber (1974), Tanzimattan Sonra Mahall dareler (1840-1878), Ankara: TODAE Yayn, No: 142.
13
Bozlaan, Recep (2004), 1876 Anayasas ve Yerinden Ynetim lkesi, hale ve mar, 2 (14), 2004, ss. 43-69.
14
Bozlaan, Recep (1998), Trk Anayasalarnda dareye likin Dzenlemeler, Trkiyede Ynetim Gelenei,
Kurumlar, Sorunlar ve Yeniden Yaplanma Araylar, Davut Dursun ve Hamza Al (ed.), stanbul: lke Yaynclk,
ISBN: 975-7105-09-0, ss. 167-181.

55
mahall idare kuruluu olan ilin yetkisine braklan yerel hizmetlerin gzetimi ise idare heyetine
ve il bakanna braklmtr.

Mahall idarelerin denetlenmesi konusunda valiler ve blge leinde oluturulmas


ngrlen genel mfettiler yetkili klnmtr. Valiler ancak devletin genel grevleri ile yerel
grevler arasnda herhangi bir anlamazlk olmas halinde mdahil olmakta (md. 14), genel
mfettilere ise mahall idarelere ait grevleri ve kararlar daimi surette denetleme yetkisi
verilmitir (md. 23).

1924 Anayasas, 1921 Anayasasnn aksine merkeziyeti bir yaklama sahiptir. Bu


sebeple, lkenin idar yaplanmasnda merkez idareye arlk verilmitir. ller, merkez idarenin
taradaki uzantlar olarak kurgulanm ve dolaysyla yetki genilii ve grev ayrm
ilkelerine dayandrlm ve illere zerklik verilmemitir. llerin ilelere, ilelerin de bucaklara
blnmesi hkme balanm; illere, ehir, kasaba ve kylere tzel kiilik tannmtr. (md. 89-91)

1961 ve 1982 anayasalar mahall idare trlerini il, belediye ve ky olarak


sralamtr. 1961 Anayasas genel karar organnn, 1982 Anayasas ise karar organnn seimle
belirlenmesini hkme balamtr. Bylece, 1982 Anayasas, kanunla karar organ nitelii
kazanan organlarn da seimle belirlenmesini mmkn klmtr. Ancak, 1961 Anayasas seimin
halk tarafndan yaplmasn ngrrken, 1982 Anayasas kanunda gsterilen semenler
tarafndan yaplmasn hkme balamtr. (1961/116; 1982/127)

1961 Anayasas yerel seimlerin kanunda gsterilen zamanlarda yaplmasn kabul


ederken, 1982 Anayasas seimlerin be yl arayla yaplmasn kabul etmitir. 1961 Anayasas,
mahall idarelerin seilmi organlarnn organlk sfatn kazanma ve kaybetmeleri konusundaki
denetimin ancak yarg yolu ile olabilecei hkmn getirmiken, 1982 Anayasas buna ilave
olarak grevleri ile ilgili bir su sebebiyle haklarnda soruturma veya kovuturma alan
mahall idare organlar veya bu organlarn yelerini, ileri Bakan, geici bir tedbir olarak kesin
hkme kadar uzaklatrabilir hkmn getirmitir. (1961/116; 1982/127)

Her iki anayasa da mahall idarelerin kuruluu, kendi aralarnda birlik kurmalar,
grevleri, yetkileri, maliye ve kolluk ileri ve merkez idare ile karlkl ba ve ilgilerinin
kanunla dzenleneceini ve bu idarelere grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanacan
kabul etmitir. (1961/116; 1982/127)

1961 Anayasasndan farkl olarak 1982 Anayasasnda milletvekili genel veya ara
seiminden nceki veya sonraki bir yl iinde yaplmas gereken mahall idareler organlarna
veya bu organlarn yelerine ilikin genel veya ara seimlerin birlikte yaplaca ngrlm ve

56
byk yerleim merkezleri iin kanunla zel ynetim biimleri getirilebileceini hkme
balamtr. (1982/127)

5. 1982 Anayasasnn Mahall dareler Asndan Temel Sorunlar

1961 Anayasas ile karlatrldnda, 1982 Anayasasnn mahall idarelere daha geni
yer verdii grlmektedir. Ancak, bu durum mahall idarelere verilen nemin bir yansmas
deil, mahall idareleri snrlandran ve dolaysyla da zayflatan bir yaklamn sonucu olarak
nitelendirilebilir.

1982 Anayasas, idarenin kurulu ve grevlerini merkezden ynetim ve yerinden


ynetim esaslarna dayandrm, her iki esas da idarenin btnl ilkesi zerine
oturtmutur. (1982/123). Bu yaklam, sz konusu anayasann yerinden ynetim ilkesi karsnda
merkezden ynetim ilkesini nceledii eklinde yorumlanmtr. Nitekim, onuncu
Cumhurbakan Ahmet Necdet Sezer 5227 sayl Kamu Ynetiminin Temel lkeleri ve Yeniden
Yaplandrlmas Hakknda Kanunu, 5197 sayl l zel daresi Kanununu ve 5215 sayl
Belediye Kanununu bir daha grlmek zere Trkiye Byk Millet Meclisine iade ve 5302
sayl kanun ile 5393 sayl kanunun iptali iin Anayasa Mahkemesine yapt bavurunun
gerekeleri arasnda bu yaklam grlmektedir15.

1982 Anayasas il, belediye ve ky dnda bir mahall idare trne izin vermemektedir.
Dolaysyla ne mahall idare birlikleri16 ne mahall idarelere bal ulam idareleri17 ne de su ve
kanalizasyon idareleri18 mahall idare olarak nitelendirilebilmektedir. Bu sebeple, mevzuatta
da ciddi sorunlar yaanmaktadr. Szgelimi 5018 sayl Kamu Mal Ynetimi ve Kontrol
Kanunu19 bu kurulular mahall idare olarak kabul ederken, bata 5355 sayl Mahall dare
Birlikleri Kanunu20 olmak zere birok kanunda bylesi bir yaklam grlmemektedir. ileri
Bakanl da bu tr kurulularn mahall idare olmad grn birok mtalaada
belirtmitir. Anayasann getirdii bu snrlama, lkenin ihtiyac olan veya olmas muhtemel
15
http://yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/ziyacokerKYTK3.pdf, eriim: 05.10.2011; Bkz. Anayasa Mahkemesi
Karar, Esas Says: 2005/32, Karar Says 2007/3, Karar Gn 18.01.2007, Resm Gazete, Tarih: 29.12.2007, Say:
26.741; Bkz. Anayasa Mahkemesi Karar, Esas Says: 2005/95, Karar Says 2007/5, Karar Gn 24.01.2007, Resm
Gazete, Tarih: 29.12.2007, Say: 26.741.
16
Belediye birlikleri, kylere hizmet gtrme birlikleri, sulama birlikleri, kat atk birlikleri, Vilayetler Hizmet Birlii.
17
stanbul Elektrik, Tramvay ve Tnel (ETT) letmeleri Genel Mdrl, Ankara Elektrik, Havagaz ve Otobs
letme Messesesi (EGO) Genel Mdrl, zmir Elektrik, Su, Havagaz, Otobs ve Troleybs letmeleri (ESHOT)
Genel Mdrl.
18
On alt bykehir belediyesine bal olarak faaliyet gsteren su ve kanalizasyon idareleri (Szgelimi stanbul Su
ve Kanalizasyon daresi-SK, Ankara Su ve Kanalizasyon daresi-ASK, Kayseri Su ve Kanalizasyon daresi-KASK)
19
Bkz. Kamu Mal Ynetimi ve Kontrol Kanunu, Kanun No: 5018, Tarih: 10.12.2003, Resm Gazete, Tarih:
24.12.2003, Say: 25.326.
20
Bkz. Mahall dare Birlikleri Kanunu, Kanun No: 5355, Tarih: 26.05.2005, Resm Gazete, Tarih: 11.06.2005, Say:
25.842.

57
mahall idare trlerinin kurulmasn da engellemitir. Blge veya ile leinde mahall idare
birimlerinin kurulamamasnn balca sebeplerinden biri de bu olabilir.

Mahall idarelerin karar organlarnn kanunda gsterilen semenler tarafndan


seileceine dair hkm, demokrasi ilkesi asndan sorunlu uygulamalara yol aabilecek
niteliktedir. Bu hkm, seimlere dair evrensel ilkelerden olan genel oy ilkesini zayflatacak
bir uygulamann kanun yolu ile getirilebilecei eklinde yorumlanabilir.

Anayasada yer alan kanun, byk yerleim merkezleri iin zel ynetim biimleri
getirebilir hkm de dil asndan sorunludur. Yerleim merkezi kavram herhangi bir
yerleim biriminin merkezini ifade etmektedir. Dier bir ifade ile merkez blgesini ifade
etmektedir. 5216 sayl Bykehir Belediyesi Kanunu kapsamnda stanbul Bykehir
Belediyesinin ve Kocaeli Bykehir Belediyesinin snrlarnn il snrlarna kadar
geniletilmesi konusunda yaanan tartmalarn sebeplerinden biri de 1982 Anayasasnda
kullanlan bu dil sorunudur.

ileri Bakanna tannan ve yukarda yer verilen yetkinin yan sra, merkez idareye
mahall idareler zerinde gl bir idar vesayet yetkisi tannm ve bu yetki geni bir ereveye
oturtulmutur. Buna gre, merkez idare mahall hizmetlerin idarenin btnl ilkesine uygun
ekilde yrtlmesi, kamu grevlerinde birliin salanmas, toplum yararnn korunmas ve
mahall ihtiyalarn gerei gibi karlanmas amacyla, kanunda belirtilen esas ve usuller
dairesinde idar vesayet yetkisine sahip (1982/127) klnmtr.

Bu dzenleme ile bir asr aan anayasa yapma gelenei iinde geriye gidi saylabilecek
bir uygulama balatlmtr. dar vesayetin amac hususunda sralanan unsurlardan son ikisi, farkl
ekilde yorumlanmaya ve ktye kullanlmaya ak, esnek kriterlerdir. Bunlar hukuka uygunluk
denetiminin deil, yerindelik denetiminin gerekeleridir.21

1982 Anayasas, mahall idarelerin kendi aralarnda birlik kurmalarna da snrlamalar


getirmitir. Buna gre, mahall idareler ancak belirli kamu hizmetlerinin yrtlmesi amacyla
kendi aralarnda birlik kurabilirler ve birliklerin kurulmas bakanlar kurulunun onay ile
mmkndr. lkenin en cra yerindeki birka belediyenin kendi aralarnda birlik kurmalarnn
bakanlar kurulunun gndemini megul etmesi, sz konusu anayasann dayand merkeziyeti
zihniyetin gstergelerinden biri olarak kabul edilebilir.

21
Erylmaz, Bilal (1995), Yerel Ynetim Sendromu, Yeni Trkiye Dergisi, Ynetimde Yeniden Yaplanma zel
Says (4. Say), stanbul, Mays-Haziran, ISSN: 1300-4174, ss. 340-346.

58
Anayasada mahall idarelere grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanr hkmnn
yer almas, mahall idarelerin gelir kaynaklar asndan gvenceye kavuturulmas konusunda
gerekli bir dzenleme olmakla birlikte yeterli deildir. Bu yetersizlik dolaysyla, Trkiyede
mahall idareler ou zaman gelir sknts yaamakta veya bulunduklar il, ehir veya beldenin
potansiyelini etkili bir ekilde kullanamamaktadr. Anayasann Vergi devi balkl 73.
maddesi, hi phe yok ki bu konuda nemli bir engel tekil etmektedir. Sz konusu maddeye
gre Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllkler kanunla konulur, deitirilir veya
kaldrlr. Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve indirimleriyle
oranlarna ilikin hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik
yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir. Bu dzenleme, en basit bir harcn bile orannn
belirlenmesi konusunda ok merkeziyeti bir sistem getirmitir. Trkiyede mahall idarelerin
gelir kaynaklarnn oranlarnn zamannda gncellenememesi, deer ve nemini byk lde
kaybetmesinin altnda yatan sebeplerden biri de oluturulan bu yapdr.

6. Avrupa Yerel Ynetimler zerklik artnda Mahall darelere Dair Temel


Kriterler ve Trkiyenin Tavr

Avrupa Yerel Ynetimler zerklik art toplam 18 maddeden ve 45 fkradan


olumaktadr. Bu maddelerin 10 tanesi (30 fkra), Avrupa Konseyine ye devletlerin onayna
tbidir. Trkiye bu maddelerden 8 tanesini (2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10: Toplamda 20 fkra)
onaylam, 1 maddeyi (11. madde) btnyle ve toplamda 10 fkray onaylamamtr22. Trkiye
tarafndan onaylanan maddeler ve fkralar, artn Trkeye tercme edilmi metnindeki lafzyla
unlardr:

1. zerk Yerel Ynetimlerin Anayasal ve Hukuki Dayana (md. 2): zerk yerel
ynetimler ilkesi ulusal mevzuatla ve uygun olduu durumlarda anayasa ile
tannacaktr.
2. zerk Yerel Ynetim Kavram (md. 3):
a. zerk yerel ynetim kavram yerel makamlarn, kanunlarla belirtilen snrlar
erevesinde, kamu ilerinin nemli bir blmn kendi sorumluluklar altnda
ve yerel nfusun karlar dorultusunda dzenleme ve ynetme hakk ve
imkn anlamn tar. (md. 3/1)
b. Bu hak, dorudan, eit ve genel oya dayanan gizli seim sistemine gre
serbeste seilmi yelerden oluan ve kendilerine kar sorumlu yrtme

22
Bkz. Avrupa Yerel Ynetimler zerklik artnn Onaylanmasnn Uygun Bulunduuna Dair Kanun, Kanun No:
3.723, Tarih: 08.05.1991, Resm Gazete, Tarih: 21.05.1991, Say: 20.877.

59
organlarna sahip olabilen meclisler veya kurul toplantlar tarafndan
kullanlacaktr. Bu hkm, mevzuatn olanak verdii durumlarda,
vatandalardan oluan meclislere, referandumlara veya vatandalarn dorudan
katlmna olanak veren teki yntemlere bavurulabilmesini hi bir ekilde
etkilemeyecektir. (md. 3/2)
3. zerk Yerel Ynetimin Kapsam (md. 4):
a. Yerel ynetimlerin temel yetki ve sorumluluklar anayasa ya da kanun ile
belirlenecektir. Bununla beraber, bu hkm yerel ynetimlere kanuna uygun
olarak belirli amalar iin yetki ve sorumluluk verilmesine engel tekil etmez.
(md. 4/1)
b. Yerel ynetimler, kanun tarafndan belirlenen snrlar ierisinde, yetki
alanlarnn dnda braklm olmayan veya baka herhangi bir makamn
grevlendirilmemi olduu tm konularda faaliyette bulunmak asndan tam
takdir hakkna sahip olacaklardr. (md. 4/2)
c. Kamu sorumluluklar genellikle ve tercihen vatandaa en yakn olan makamlar
tarafndan kullanlacaktr. Sorumluluun bir baka makama verilmesinde,
grevin kapsam ve nitelii ile yetkinlik ve ekonomi gerekleri gz nnde
bulundurulmaldr. (md. 4/3)
d. Yerel makamlara verilen yetkiler normal olarak tam ve mnhasrdr. Kanunda
ngrlen durumlarn dnda, bu yetkiler teki merkezi veya blgesel
makamlar tarafndan zayflatlamaz veya snrlandrlamaz. (md. 4/4)
e. Yerel makamlarn merkezi veya blgesel bir makam tarafndan yetkilendirildii
durumlarda, bu yetkilerin yerel koullarla uyumlu olarak kullanlabilmesine
yerel makamlara olanaklar lsnde takdir hakk tannacaktr. (md. 4/5)
4. Yerel Ynetim Snrlarnn Korunmas (md. 5): Yerel ynetimlerin snrlarnda,
mevzuatn elverdii durumlarda ve mmknse bir referandum yoluyla ilgili yerel
topluluklara nceden danlmadan deiiklik yaplamaz.
5. Yerel Makamlarn Grevleri in Gereken Uygun dari rgtlenme ve Kaynaklar
(md. 6):
a. Yerel ynetimlerde grevlilerin alma koullar liyakat ve yetenee gre
yksek nitelikli eleman istihdamna imkn verecek lde olmaldr; bu amala
yeterli eitim olanaklyla cret ve mesleki ilerleme olanaklar salanmaldr.
(md. 6/2)
6. Yerel Dzeydeki Sorumluluklarn Kullanlma Koullar (md. 7):

60
a. Yerel dzeyde seilmi temsilcilerin grev koullar grevlilerin serbeste
yerine getirilmesi olana salayabilmelidir. (md. 7/1)
b. Grev koullar sz konusu grevin yrtlmesi srasnda yaplacak masraflarn
uygun biimde mali tazminiyle birlikte, uygunsa, kazan kaybnn tazminine
veya yaplan iin karlnda cra ve buna tekabl eden sosyal sigorta
primlerinin denmesine olanak salayacaktr. (md. 7/2)
7. Yerel Makamlarn Faaliyetlerinin dar Denetimi (md. 8):
a. Yerel makamlarn her trl idar denetimi ancak kanunlarla veya anayasa ile
belirlenmi durumlarda ve yntemlerle gerekletirilebilir. (md. 8/1)
b. Yerel makamlarn idar denetimi normal olarak sadece kanunla veya anayasal
ilkelerle uygunluk salamak amacyla yaplacaktr. Bununla beraber, st
makamlar yerel makamlar yetkili kldklar ilerin gereine gre yaplp
yaplmadn idar denetime tabi tutabileceklerdir. (md. 8/2)
8. Yerel Makamlarn Mali Kaynaklar (md. 9):
a. Ulusal ekonomik politika erevesinde, yerel makamlara kendi yetkileri
dhilinde serbeste kullanabilecekleri mali kaynaklar salanacaktr. (md. 9/1)
b. Yerel makamlarn mali kaynaklar anayasa ve kanunla belirlenen
sorumluluklarla orantl olacaktr. (md. 9/2)
c. Yerel makamlarn mal kaynaklarnn en azndan bir blm oranlarn
kendilerinin kanunun koyduu snrlar dhilinde belirleyebilecekleri yerel ve
vergi ve harlardan salanacaktr. (md. 9/3)
d. Mal bakmdan daha zayf olan yerel makamlarn korunmas, potansiyel mal
kaynaklarn ve karlanmas gereken mal ykn eitsiz dalmnn etkilerini
ortadan kaldrmaya ynelik mal eitleme yntemlerinin veya buna e
nlemlerin alnmasn gerektirir. Bu yntemler ve nlemler yerel makamlarn
kendi sorumluluk alanlarnda kullanabilecekleri takdir hakkn azaltmayacaktr.
(md. 9/5)
e. Yerel makamlar sermaye yatrmlarnn finansman iin kanunla belirlenen
snrlar ierisinde ulusal sermaye piyasasna girebileceklerdir. (md. 9/8)
9. Yerel Makamlarn Birlik Kurma Ve Birliklere Katlma Hakk (md. 10): Yerel
makamlar yetkilerini kullanrken, ortak ilgi alanlarndaki grevlerini yerine
getirebilmek amacyla, baka yerel makamlarla ibirlii yapabilecekler ve kanunlar
erevesinde birlikler kurabileceklerdir. (md. 10/1)

61
Trkiye tarafndan onaylanmayan (ekince konulan) maddeler veya fkralar ise artn
Trkeye tercme edilmi metnindeki lafzyla unlardr:

1. Yerel makamlar dorudan ilgilendiren tm konulara ilikin planlama ve karar alma


sreleri iinde, kendileriyle olanaklar lsnde zamannda ve uygun biimde
danlacaktr (md. 4/6).
2. Kanunla dzenlenmi daha genel hkmlere halel getirmemek kouluyla, yerel
makamlar kendi i idar rgtlenmelerini, bunlar yerel ihtiyalarla uyumlu klmak
ve etkin idare salamak amacyla, kendileri kararlatrabileceklerdir. (md. 6/1)
3. Yerel olarak seilmi kiilerin grevleriyle badamayacak ilev veya faaliyetler
kanunla veya temel hukuki ilkelere gre belirlenir (md. 7/3).
4. Yerel makamlarn idar denetimi, denetleyen makamn mdahalesinin korunmas
amalanan karlarn nemiyle orantl olarak snrlandrlmasn salayacak
biimde yaplmaldr. (md. 8/3)
5. Yerel makamlara salanan kaynaklarn dayand mal sistemler, grevin
yrtlmesi iin gereken harcamalardaki gerek artlarn mmkn olduunca
izlenebilmesine olanak tanmaya yetecek lde eitlilik arz etmeli ve esneklik
tamaldr. (md. 9/4)
6. Yeniden datlan kaynaklarn yerel makamlara tahsisinin nasl yaplaca
konusunda, kendilerine uygun bir biimde danlacaktr. (md. 9/6)
7. Mmkn olduu lde, yerel makamlara yaplan hibeler belli projelerin
finansmanna tahsis edilme koulu tamayacaktr. Hibe verilmesi yerel makamlarn
kendi yetki alanlar iinde kendi politikalarna ilikin olarak takdir hakk
kullanmadaki temel zgrlklerine halel getirmeyecektir. (md. 9/7)
8. Her Devlet, yerel makamlarn ortak karlarnn korunmas ve gelitirilmesi iin
birliklere ye olma ve uluslararas yerel makamlar birliklerine katlma hakkn
tanyacaktr. (md. 10/2)
9. Yerel makamlar, kanunla muhtemelen ngrlen artlar dahilinde, baka
Devletlerin yerel makamlaryla ibirlii yapabilirler. (md. 10/3)
10. zerk Yerel Ynetimlerin Yasal Korunmas (md. 11): Yerel ynetimler kendi
yetkilerinin serbeste kullanm ile anayasa veya ulusal mevzuat tarafndan
belirtilmi olan zerk ynetim ilkelerine riayetin salanmas amacyla yarg yoluna
bavurmak hakkna sahip olacaklardr.

62
2004-2005 yllarnda uygulamaya konulan mahall idare kanunlar, Trkiyenin Avrupa
Yerel Ynetimler zerklik artna koymu olduu ekinceleri nemli lde
anlamszlatrmtr. Bunlar, onaylanmayan (ekince konulan) maddelere gre yle sralanabilir:

1. Yerel makamlar dorudan ilgilendiren tm konulara ilikin planlama ve karar alma


sreleri iinde, kendileriyle olanaklar lsnde zamannda ve uygun biimde
danlacaktr (md. 4/6): 5355 sayl Mahalli dare Birlikleri Kanununun 20.
maddesi ile Trkiye Belediyeler Birliinin mahall idarelerin menfaatlerinin
korunmas mahall idarelerle ilgili kanun hazrlklarnda gr bildirilmesi
konusunda yetkilendirilmesi, bu erevede mahall idareleri ilgilendiren mevzuat
taslaklarnn gr alnmak zere Trkiye Belediyeler Birliine gnderilmesi ve
Birlik temsilcilerinin Trkiye Byk Millet Meclisinin ilgili komisyonlarnn, alt
komisyonlarnn, bakanlklarn ve dier kamu kurumlarnn toplantlarna katlma
hakkn elde etmesi, sz konusu ekinceyi geersiz klmtr.
2. Kanunla dzenlenmi daha genel hkmlere halel getirmemek kouluyla, yerel
makamlar kendi i idar rgtlenmelerini, bunlar yerel ihtiyalarla uyumlu klmak
ve etkin idare salamak amacyla, kendileri kararlatrabileceklerdir. (md. 6/1):
5393 sayl Belediye Kanununun 48., 5216 sayl Bykehir Belediyesi
Kanununun 21., 5302 sayl l zel daresi Kanununun 35. ve 5355 sayl Mahall
dare Birlikleri Kanununun 9/j ve 17. maddeleri i idar rgtlenme konusunda
ilgili mahall idare biriminin meclisini yetkili klmtr. Dier bir ifade ile, gemite
ileri Bakanlna verilen onama yetkisi kaldrlmtr. Bu sebeple, Avrupa Yerel
Ynetimler zerklik artnn bu maddesine getirilen ekince de anlamn
kaybetmitir.
3. Yerel olarak seilmi kiilerin grevleriyle badamayacak ilev veya faaliyetler
kanunla veya temel hukuki ilkelere gre belirlenir (md. 7/3): 2004 tarihinde
yrrle giren Kamu Grevlileri Etik Kurulu Kurulmas ve Baz Kanunlarda
Deiiklik Yaplmas Hakknda Kanun23 ile 2005 ylnda yrrle giren Kamu
Grevlileri Etik Davran lkeleri ile Bavuru Usul ve Esaslar Hakknda
Ynetmelikte24 etik davran ilkeleri (md. 5-22) belirlenmi ve uygulanmasna

23
Bkz. Kamu Grevlileri Etik Kurulu Kurulmas ve Baz Kanunlarda Deiiklik Yaplmas Hakknda Kanun, Kanun No:
5.176, Tarih: 25.05.2004, Resm Gazete, Tarih: 08.06.2004, Say: 25.486.
24
Bkz. Kamu Grevlileri Etik Davran lkeleri ile Bavuru Usul ve Esaslar Hakknda Ynetmelik, Resm Gazete,
Tarih: 13.04.2005, Say: 25.785.

63
ynelik bir takm mekanizmalar gelitirilmitir. Dolaysyla, sz konusu ekince de
anlamn nemli lde kaybetmitir.
4. Yerel makamlarn idar denetimi, denetleyen makamn mdahalesinin, korunmas
amalanan karlarn nemiyle orantl olarak snrlandrlmasn salayacak
biimde yaplmaldr. (md. 8/3): 5393 sayl Belediye Kanunu (md. 54-55) ve 5302
sayl l zel daresi Kanununda (md. 37-38), merkez idarenin mahall idareler
zerinde yapaca denetimin amac, kapsam ve trleri ak bir ekilde saylm,
ileri Bakanlnn denetim yetkisi hukuka uygunluk ve idarenin
btnln salama amalar ile snrlandrlm, d mal denetim Saytaya
braklmtr. Ayrca, 5018 sayl Kamu Mal Ynetimi ve Kontrol Kanunu ve yeni
Saytay Kanunu25 ile performans odakl bir denetim sistemi kurulmaya
allmtr. Dier taraftan, yine Anayasann 127. maddesi ile ileri Bakanna
verilen grevden uzaklatrma yetkisinin iki ayda bir gzden geirilmesi ve
devamnda kamu yarar bulunmayan grevden uzaklatrma kararnn
kaldrlmasna dair hkm getirilmitir (5393/47). Son dnemde mevzuatta yaplan
bu tr deiikliklerle birlikte, Trkiyenin arta koyduu bu ekince de genel
olarak anlamszlamtr.
5. Yerel makamlara salanan kaynaklarn dayand mal sistemler, grevin
yrtlmesi iin gereken harcamalardaki gerek artlarn mmkn olduunca
izlenebilmesine olanak tanmaya yetecek lde eitlilik arz etmeli ve esneklik
tamaldr (md. 9/4); Yeniden datlan kaynaklarn yerel makamlara tahsisinin
nasl yaplaca konusunda, kendilerine uygun bir biimde danlacaktr (md. 9/6):
Mahall idare reformlar kapsamnda gerekletirilen mevzuat almalarnn belki
de en yetersiz veya zayf kald alan, bu idarelerin gelir kaynaklarnn
eitlendirilmesi ve glendirilmesi konusudur. 5779 sayl l zel darelerine ve
Belediyelere Genel Bte Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakknda Kanunun26
karlmas dnda reform nitelii tayan bir alma gerekletirilememitir. Bu
kanun ise yalnzca genel bte vergi gelirlerinden datlan paylar ve bunlarn
datmna esas tekil eden kriterleri byk lde deitirmi olmakla birlikte, z
gelirler hususunda herhangi bir hkm iermemektedir. Avrupa Yerel Ynetimler
zerklik artna Trkiyenin koyduu bu ekince, mahall idareler konusunda

25
Bkz. Saytay Kanunu, Kanun No: 6085, Tarih: 03.12.2010, Resm Gazete, Tarih: 19.12.2010, Say: 27.790.
26
Bkz. l zel darelerine ve Belediyelere Genel Bte Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakknda Kanun, Kanun
No: 5779, Tarih: 02.07.2008, Resm Gazete, Tarih: 15.07.2008, Say: 26.937.

64
dnyada yaanan gelimelerin gerisinde kalm bir ynetim zihniyetinin tezahr
olarak kabul edilebilir.
6. Mmkn olduu lde, yerel makamlara yaplan hibeler belli projelerin
finansmanna tahsis edilme koulu tamayacaktr. Hibe verilmesi yerel makamlarn
kendi yetki alanlar iinde kendi politikalarna ilikin olarak takdir hakk
kullanmadaki temel zgrlklerine halel getirmeyecektir. (md. 9/7): Avrupa
Konseyine ye birok lke de bu ilkeye ekince koymutur. nk, bu ilke hibe
yapmann mant ile badar grnmemektedir. Hibe yapan, yapt hibenin ne
amala ve nasl kullanldn bilme ve gerekli denetimleri yapma hakkna sahiptir.
Bu sebeple, Trkiye tarafndan konulan ekince, yerinden ynetim teorisi asndan
anlamsz deildir.
7. Her devlet, yerel makamlarn ortak karlarnn korunmas ve gelitirilmesi iin
birliklere ye olma ve uluslararas yerel makamlar birliklerine katlma hakkn
tanyacaktr (md. 10/2); Yerel makamlar, kanunla muhtemelen ngrlen artlar
dahilinde, baka devletlerin yerel makamlaryla ibirlii yapabilirler (md. 10/3):
1982 Anayasasnn 127. maddesi, mahall idarelerin kendi aralarnda birlik
kurabilmelerini Bakanlar Kurulunun onayna tbi klmtr. Belediye Kanunu,
uluslararas mahall idare birlikleriyle veya belediyelerle ibirlii yapma konusunda
ileri Bakanlnn iznini art komutur (md. 18/p). Ancak, bu iznin verilmesi,
brokratik yavalk dolaysyla uzun zaman almakta, zellikle d kaynakl fon
destekli projelere mracaatta ok ciddi dezavantajlar yaanmaktadr. Bu sebeple,
sz konusu izin yetkisi valiliklere aktarlabilir veya belediye meclisinde mutlak
ounluk ile karar alnmas art getirilebilir. Gnmz dnyasnn dinamikleri
dikkate alndnda, kentler diplomasisi ve mahall idarelerin uluslararas ibirlii
kanallarnn gelitirilmesi konusundaki kapasiteleri byk avantajlar salamaktadr.
Fransa gibi uzun yllar merkeziyetiliin simgesi olarak kabul edilen bir lkede
bile, mahall idarelerin uluslararas ibirliini gelitirme konusunda byk reformlar
yaplmtr. Bu sebeple, Avrupa Yerel Ynetimler zerklik artna getirilen bu
ekincenin, uygun mekanizmalar gelitirilerek kaldrlmas gereklidir.
8. zerk Yerel Ynetimlerin Yasal Korunmas: Yerel ynetimler kendi yetkilerinin
serbeste kullanm ile anayasa veya ulusal mevzuat tarafndan belirtilmi olan
zerk ynetim ilkelerine riayetin salanmas amacyla yarg yoluna bavurmak
hakkna sahip olacaklardr (md. 11). Trkiyede mahall idareler bu konuda yarg

65
yolunu aktif bir ekilde kullanmaktadr. Dolaysyla, bu konuda getirilen ekincenin
uygulamay yanstmad sylenebilir.

7. Son Anayasa Taslanda Mahall dareleri lgilendiren Maddelere Dair Bir


Deerlendirme

Prof. Dr. Ergun zbudunun bakanln yapt bir komisyon27 tarafndan hazrlanarak
29 Austos 2007 tarihinde tamamlanan anayasa taslanda mahall idareleri dzenleyen
maddeler yle sralanabilir:

1. Vergi devi:
a. Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllkler kanunla konulur, deitirilir
veya kaldrlr (md. 41/3).
b. Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarna ilikin hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa
snrlar iinde deiiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna; mahall idareler
tarafndan tarh, tahakkuk ve tahsil edilenler iin ise ilgili mahall idarenin
seimle oluan karar organna verilebilir (md. 41/4).
2. darenin Btnl ve Kamu Tzel Kiilii:
a. dare, kurulu ve grevleriyle bir btndr ve kanunla dzenlenir (md. 91/1).
b. darenin kurulu ve grevleri, merkezden ynetim ve yerinden ynetim
esaslarna dayanr (md. 91/2).
3. Mahall dareler:
a. Mahall idareler; il, belediye veya ky halknn mterek mahall ihtiyalarn
karlamak zere, kurulu esaslar kanunla belirlenen, karar organlar seimle
oluan kamu tzelkiileridir (md. 96/1).
b. Mahall idarelerin kuruluu, grevleri, yetkileri; karar organlarnn seim usul
ve esaslar ile grev ve yetkileri, yerinden ynetim ilkesine uygun olarak
kanunla dzenlenir. Kanun, byk yerleim merkezleri iin zel ynetim
biimleri getirebilir (md. 96/2).
c. Mahall idarelerin seimleri, 36nc maddedeki esaslara gre drt ylda bir
yaplr. Ancak, milletvekili genel veya ara seiminden nceki veya sonraki bir

27
Komisyonun dier yeleri unlardr: Prof. Dr. Zht Arslan, Prof. Dr Yavuz Atar, Prof. Dr. Fazl Hsn Erdem, Prof.
Dr. Levent Kker, Do. Dr. Serap Yazc.

66
yl iinde yaplmas gereken mahall idareler genel veya ara seimleri,
milletvekili genel veya ara seimleriyle birlikte yaplr (md. 96/3).
d. Mahall idarelerin seilmi organlarnn organlk sfatn kazanma ve
kaybetmeleri konusundaki denetim, ancak yarg yolu ile olur (96/4).
e. Merkez idare, mahall idareler zerinde, kanunda belirtilen esas ve usuller
dairesinde idar vesayet yetkisine sahiptir (md. 96/5).
f. Mahall idarelerin belirli kamu hizmetlerinin grlmesi amac ile, kendi
aralarnda Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmalar, grevleri, yetkileri,
maliye ve kolluk ileri ve merkez idare ile karlkl ba ve ilgileri kanunla
dzenlenir (96/6).
g. Mahall idarelere, grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanr ve bu amala
gerekli dzenlemeler yaplr (96/7).

Taslakta 1982 Anayasasnn ilgili maddelerinden farkl olarak mahall idarelere vergi,
resim, har ve benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve indirimleriyle oranlarna
ilikin hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik yapmak
yetkisinin verilebilecei hkm yer almaktadr. Bu yetki, niter devlet ilkesine aykr deildir
ve mal federalizm olarak da deerlendirilmemelidir.

darenin btnl konusunda 1982 Anayasas tarafndan benimsenen rtl


merkeziyetiliin taslakta da korunduu sylenebilir.

Karar organlarnn seimle oluaca hkm getirilerek, mevcut Anayasann ilgili


maddesinde yer alan ve genel oy ilkesine aykr bir ekilde yorumlanabilecek hkm ortadan
kaldrlmtr.

1982 Anayasasnda geen kanun, byk yerleim merkezleri iin zel ynetim
biimleri getirebilir hkmnn bu taslakta da aynen yer almas, dil asndan eletirilmesi
gereken bir husustur.

Mahall idarelerin genel seimlerinin drt ylda bir yaplaca; ancak, milletvekili genel
veya ara seiminden nceki veya sonraki bir yl iinde yaplmas gereken mahall idareler genel
veya ara seimlerinin, milletvekili genel veya ara seimleriyle birlikte yaplaca hkm
getirilmitir. Bu dzenleme ile yerel demokrasinin glenmesi hedeflenmi olmakla birlikte,
mahall idarelerde istikrarszla ve verimsizlie de kap aralanm olmaktadr. ncelikle mahall
idarelerle merkez idareyi kartrmamak gerektiini belirtmek gereklidir. Merkez idare Trkiye
Byk Millet Meclisinde ihtiya duyduu kanun dzenlemeleri yapabilme, gerekli politika ve

67
stratejileri gelitirme ve uygulayabilme yetkisine sahiptir. Bu kapsamda gerekli her trl
ekonomik ve sosyal nitelikli tedbirleri alabilir. Oysa mahall idarelerin karar organ olan
meclislere verilen yetkiler, ancak ok snrl bir alanda karar alabilme kudreti salamaktadr. Bu
sebeple, merkez idare iin drt yllk iktidar dnemi nemli almalarn (icraatlarn) yaplmas
konusunda yeterli olabilirken, mahall idareler iin yeterli olmayacaktr. Bir de bu srenin
milletvekili genel veya ara seimleri ile birletirilerek yla dmesi halinde, yerel dzeyde
nemli almalar (icraatlar) yapmak neredeyse imknsz olacaktr.

Mahall idarelerin seilmi organlarnn organlk sfatn kazanma ve kaybetmeleri


konusundaki denetimin, ancak yarg yolu ile olaca hkm hem yerel demokrasi hem de
yerinden ynetim ilkesine uygundur. Bylece, 1982 Anayasasnn sorunlu hkmlerinden biri
ortadan kaldrlm olmaktadr.

Merkez idareye, mahall idareler zerinde idar vesayet yetkisinin tannmas,


yerinden ynetim ilkesine uygun deildir. Dier kamu kurum ve kurulularnda olduu gibi
mahall idareler de denetlenmelidir. Ancak bu denetim hukuka uygunluk denetimi niteliinde
olmaldr. Taslakta geen idar vesayet tamlamas, kanun yapma srecinde yanl
yorumlanmaya ve 1982 Anayasas dnemindeki gibi kanunlarn yaplmasna veya
uygulanmasna msaittir. nk hukuken reit olmayanlar vesayete tbidir.

Mahall idarelerin kendi aralarnda birlik kurmalarnn Bakanlar Kurulunun onayna


tbi klnmasnn sakncalar daha nce anlatld iin bu makalenin bu ksmnda tekrar ele
alnmayacaktr.

Mahall idarelere, grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanmas hususunda gerekli
dzenlemelerin yaplmasnn hkme balanmas, bu idarelerin mal ynden glenmeleri
asndan nemli bir dzenlemedir.

8. Sonu: Yeni Anayasada Mahall dareleri Dzenleyen Maddelere Dair ereve


neriler

Yeni anayasann hazrlanmas srecinde grev alacak olan uzmanlara fikir vermesi
asndan mahall idarelere ilikin dzenlemelere dair u tr nerilerde bulunulabilir:

1. darenin rgtlenmesinde 1982 Anayasasnn 123. maddesinde kendini gsteren ve


idarenin btnl ilkesi ile kamufle edilen merkeziyeti yaklam terk
edilerek, idarenin merkezden ynetim ve yerinden ynetim (desentralizasyon)
ilkeleri temelinde rgtlenmesi gerektii hkme balanmaldr. Ayrca, merkezden
ynetim ilkesinin, yerinden ynetim ilkesini zayflatc ve yerinden ynetim

68
kurulularn gszletirici bir ekilde yorumlanamayaca anayasada yer
almaldr. Bu konuda Fransa ve talya anayasalar rneklik tekil edebilir. Fransa
anayasasnn birinci maddesine gre Fransa yerinden ynetim temelinde
rgtlenir28. talya anayasasnn beinci maddesine gre devlet yerel zerklii tanr
ve gelitirir, kamu hizmetlerinde yerinden ynetimi tam olarak uygular ve bunun
iin gerekli kararlar alr29.
2. Mahall idarelerin tanmlanmas hususunda yerinden ynetim ilkesine de yer
verilmeli; il, belediye ve kyn dnda da mahall idare kurulularnn
oluturulabilmesine imkn tannmaldr. Bu kapsamda yle bir tanmlama
yaplabilir: Mahall idareler; il, belediye, ky veya kanunla kurulan dier ynetim
trlerinin snrlar iinde yaayan halkn mterek mahall ihtiyalarn karlamak
zere, yerinden ynetim ilkesine uygun olarak kanunla kurulan, karar organlar
yerel demokratik usullerle seilen, kamu tzel kiilerdir.
3. Mahall idarelerin yrtme organlarnn, dorudan halk tarafndan seilmesi veya
karar organ tarafndan seilmesi hususuna yeni anayasada yer verilmeli; bylece il
zel idarelerinde yrtme organnn atama ile belirlenmesi uygulamasna son
verilmeli, dier mahall idarelerde ise bu tr bir ihtimalin bulunmas
engellenmelidir.
4. Mahall idarelerin kurulmas, grevleri, yetkileri, gelir kaynaklar, kolluk ileri ve
merkez idare ile ilikileri, yerinden ynetim ilkesine, hemehrilerle ilikilerinin
dzenlenmesi ise yerel demokrasi ilkesine dayandrlmaldr. Bu idarelere,
grevler ve yetkiler asndan yerel hizmetlerin yrtlmesi hususunda genel
yetki tannmaldr.
5. Mahall idareleri zellikle gelir kaynaklar hususunda gvenceye alacak hkmlere
yer verilmelidir. Bu sebeple, Taslaktaki mahall idarelere, grevleri ile orantl
gelir kaynaklar salanr ve bu amala gerekli dzenlemeler yaplr hkmne yeni
anayasada da yer verilmelidir.
6. Vergi devi konusunda Taslakta yer alan, mahall idarelere vergi, resim, har ve
benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve indirimleriyle oranlarna ilikin
hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik yapmak
yetkisinin verilebilecei hkm yeterli deildir. Mahall nitelik tayan vergilerin
salnmas ve bunlar zerinde deiiklik yaplmas yetkisi ilgili mahall idarelere

28
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/fr00000_.html, eriim: 07.10.2011.
29
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/it00000_.html, eriim: 07.10.2011.

69
tannmaldr. niter bir devlet olan talyada anayasann 115. ve 119. maddeleri30,
spanya anayasasnn 133. maddesi31, sve anayasas (blm 1, md. 7)32 bu konuda
mahall idarelere de yetki tanmtr. Ayrca, merkez idare tarafndan toplanan baz
vergilerin oranlarna ekleme yapma yetkisinin tannmas hususu da tartlmaldr.
7. Merkez idareye mahall idareler zerinde idar vesayet yetkisi deil, hukuka
uygunluk denetimi yapma yetkisi tannmaldr.
8. Grevleri ile ilgili bir su sebebi ile hakknda soruturma veya kovuturma alan
mahall idare organlar veya bu organlarn yelerinin grevden uzaklatrlmas
konusunda ileri Bakanna verilen yetki Dantaya tannmal ve ileri
Bakanna Dantaya bavurma yetkisi verilmelidir.
9. Mahall idarelerin seimleri alt ylda bir yaplmaldr. Karar organlarnn yeleri de
her iki ylda te bir (1/3) orannda yenilenmelidir. Ayrca, yrtme organlarnn en
fazla 2 dnem st ste grev yapabilecekleri de hkme balanmaldr.
10. Byk yerleim merkezleri yerine byk yerleim alanlar veya kentsel
blgeler iin zel ynetim biimlerinin getirilebilecei hkme balanmaldr.
11. Yalnzca lke dzeyinde veya uluslararas nitelikte yahut da sosyal, ekonomik veya
evresel adan oluturulmas zorunlu olan mahall idare birliklerinin kurulmas
hususunda Bakanlar Kurulunun izni art koulmal, dier mahall idare birliklerine
izin verilmesi iin nasl bir kural getirilecei kanun dzenlemeye braklmaldr.
12. Mahall idare birlikleri ile mahall idarelere bal kurulular da (irketler hari
olmak zere) mahall idare olarak tanmlanmaldr.
13. Kanunla verilen yetkinin ancak kanunla alnabilecei veya kstlanabilecei,
kanunun dnda hibir idar karar veya dzenleme ile yetkilerin kaldrlamayaca
veya kstlanamayaca hkme balanmaldr. Bu erevede, merkez idare
tarafndan hazrlanan tzk, ynetmelik, genelge vb. idar dzenlemelerin, kanunla
verilmi yetkilerin daha iyi anlalmasna ve uygulamann daha kolay ve etkili bir
ekilde yaplmasna ynelik olarak hazrlanabilecei, bunun dnda baka hibir
ekilde yorumlanamayaca hkme balanmaldr.

30
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/it00000_.html, eriim: 07.10.2011.
31
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/sp00000_.html, eriim: 08.10.2011.
32
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/sw00000_.html, eriim: 08.10.2011.

70
DNEN TRKYEDE EKONOMDEK DNM ZAMANLARI

Do. Dr. Arif ZSAIR


ktisat Blm
Gaziantep niversitesi

I. GR

Trkiye Ekonomisi son on ylda gstermi olduu performans ile herkesin dikkatini
ekmektedir. Daha somut olarak sylenecek olursa gerek byme rakamlar gerekse de kresel
anlamda yaanmakta olan kriz dneminde izlenen strateji ve krizden k sresi ile ilgili dikkat
ekici gelimeler yaanmaktadr. Trkiye ekonomisinde bu gzlenen olumlu gelimelere pozitif
yaklaanlar olduu gibi ekonomideki gelimelerin sanal-hormonlu olduunu dnenlerde
vardr. Bunlar daha ok ekonominin istihdam yaratmayan bir ekonomi olduu zerinde
durmaktadrlar. Bu eletirinin doru mu yanl m olduunu gemi 10 yln gelimelerine
bakarak karar vermek daha doru bir yaklam olur. Bu nedenle Aada Trkiye ekonomisi,
temel ekonomik gstergeler esas alnarak incelenmitir. Ancak son 10 yln analizine gemeden
evvel Trkiye ekonomisine tarihsel bir bakla nereden gelip nereye gittiine bakmakta fayda
vardr. Zira bu gnn ekonomisini anlamak iin dnn ekonomisini bilmek gerekir.

II. TRKYE EKONOMSDE DNM NOKTALARI

Trkiye ekonomisi Cumhuriyetin kurulduu 1923 ylndan 2002 ylna kadar nemli
dnm ve srama noktas yakalam, drdnc dnm ve srama ise Ak Parti iktidar ile
olmutur.

Trkiye ekonomisinde ilk dnm, 1934 ylnda yrrle konulan Birinci Be Yllk
Sanayi Plan (BBYSP ile gereklemitir. Bu tarihe kadar iktisat politikas araylar ile geen
dnem BBYSPnn yrrle girmesi ile birlikte devlet nclnde bir sanayileme hamlesinin
balamas sz konusudur. Buna devleti ekonomi modeli de denir. Devleti ekonomi modelinin
ne kmasnda; (1) 1929 kriz ile dnyada devleti ekonomi grnn arlk kazanmas, (2)
lke iinde zel sermayenin yeterli olmamas ve zel giriimcilerin deneyim ve bilgi
birikimlerinin yetersiz olmas, (3) Devleti yneten kadrolarn devleti politikalara olan inanc

71
gibi faktrler etkili olmutur (Palamut, Giray, 2001). BBYSP Trkiyenin sanayileme stratejisi
oluturulmaya allm ve bu dorultuda Karabk Demir elik Fabrikalar, zmit SEKA
fabrikas, stanbul ie Cam fabrikas gibi madencilik, dokuma sanayi, kt ve selloz sanayi,
toprak ve seramik sanayi, kimya sanayi gibi ana dallarda retim yapan toplam 23 adet sanayi
tesisi kurulmutur. BBYSP uygulamalar ile Trkiye ekonomisi o dnem itibariyle ok acil olan
temel mallarn retim sahasnda nemli bir alt yap kazanmtr. Ancak BBYSP ile balayan
sanayileme abas Atatrkn lm ile en byk destekisini kaybetmitir. kinci Dnya
Savann getirdii i ve d konjonktrn de mevcut iktidarlarca kt alglanmas ve yanl
deerlendirilmesi sonucunda sanayileme faaliyetlerine devam edilememitir. Devleti ekonomi
politika uygulamalarnn olduu 19391950 dnemi Trkiye ekonomisini ok byk ekonomik
daralma ve sosyal skntlarn yaand bir dnem olarak kaytlara gemitir (een, Doruel ve
Doruel,1996:4).

Trkiye ekonomisinde ikinci byk hamle 1950 ylnda balamtr. 1950de ok


byk bir halk destei ile Demokrat Parti (DP) iktidara gelmitir. DP, adeta geen 11 yln
kayplarn da telafi etmek istercesine byk bir kalknma hamlesi balatmtr. Bu dnemde
Trkiye ekonomisi piyasa ekonomisine, serbestlemeye, sanayilemeye ve kalknmaya
odaklanm, tarmda, sanayide, hizmetler sektrnde byk gelimeler salanmtr. 19501959
dnemi topluca deerlendirildiinde yaklak olarak tarmsal hslann 4,5 kat, sanayi retiminin
7 kat, hizmetler retiminin ise 6 kat artt grlmektedir. Bu artlar GSMH ve fert bana den
milli gelir rakamlarna da yansm ve 1950de 3.4 milyar dolar olan GSMH, 1959da 15.5
milyar dolar dzeyine ulamtr. Fert bana den milli gelir ise 1950deki 160 dolar
seviyesinden 1959daki 580 dolar seviyesine kmtr. Bu nedenle bu dnemdeki kalknma
hamlesine balanglk tekil eden 19501953 yllar Trkiye ekonomisinin bir altn a olarak
deerlendirilmitir. Ancak ayn dnemde d borlar grlmemi bir hzla artmaya balam ve
Cumhuriyet Trkiyesi d borlar iin 1958de moratoryum (devletin borlarn deyemez
duruma dmesi) ilan etmitir.

27 Mays 1960da DP askeri darbe ile iktidardan uzaklatrlmtr. 1961de yeni bir
anayasa yaplm ve planl bir ekonomiye geilmitir. 19601979 dnemi planl ekonomidir.
1960larda tm planlama abalarna ramen Trkiye ikinci snf teknoloji transferi yapan lke
konumunda olmutur. 1960lar batnn ilk teknolojisini deitirdii ylardr. Bu dnemde bat
kendi teknolojisini yenilerken eski teknolojisi ve tehizatn iin pazarlayabilecek koullar
oluturma abas iine girmitir. Bu srete Trkiye bat iin pazar olmutur. Batnn ikinci snf
teknolojisi Trkiye ekonomisine bir ivme kazandrmtr Ancak bu politikann olumsuz yan

72
Trkiyeyi hazra konmaya yneltmi, kendi teknolojisini retmede geri brakmtr. retimin
toplumsal ihtiyalar karlamaktan uzak olmas enflasyon ve onun neden olduu yksek faiz
oranlar ekonomiye ksr dngye itmitir. Sonuta ekonomi verimsiz, katma deer retmekten
uzak bir yapya brnmtr. Da ak ekonomi politikalar ihracattan uzak ithalat bir
ekonomiyi beraberinde getirmitir. Sonuta d ticaret a art ve dviz darboaz yaanmtr.
Bu dar boaz, nl 70 sente muhtacz sznn sylenmesine neden olmutur. Ekonomide
yaanan olumsuz gelimeler isizlik, ktlk ve kuyruklar beraberinde getirmitir. Btn bu
gelimeler 12 Eyll askeri darbesinin ekonomik sebeplerini oluturmutur.

Trkiye ekonomisindeki nc byk atlm yllar 24 Ocak 1980 kararlar ile birlikte
balamtr. Bu dnemi dier iki dnemden ayran en nemli zellik ise Trkiyenin da ak ve
ihracata ynelik bir sanayileme modelinin bu dnemle birlikte hayata geirilmi olmasdr. Bu
yeni ekonomi politikas ile Trkiye 1980lere kadar boutuu dviz darboaz skntlarn bir
daha hi telaffuz etmez olmu, bu sayededir ki Trk giriimcisi dnya ile rekabet edebilir rnler
retip satar konuma ykselmi, br taraftan Trk insan gelimi lkelerin hayat, hukuk ve
siyasi standartlarn talep eder hale gelmitir. 1980 ve sonrasnda Trkiye ekonomisinin
sanayisindeki da dnk yaplanmalar, turizm altyapsndaki gelimeler, ulatrma ve
haberleme alanndaki atlmlar, mali piyasalar konusundaki dzenlemeler ve siyasi alandaki
yeniden yaplanmalar Trkiye ekonomi ve sosyal hayatnda ok byk dnmler salamtr.
Bu gelimeler Cumhuriyet dneminin 1990 ncesi ve sonras olarak iki ayr kategoride
incelenmesine yol amtr. 19801987 dneminde youn olarak gzlenen ve dikine seyreden bu
olumlu ykseli, 1987den itibaren yerini inili kl trendlere brakmtr. Trkiye
ekonomisinin iine girdii skntl sre zellikle 19992002 yllar arasnda doruk noktasna
ulam; 2001 ylnda fert bana den GSMH 3100 dolar seviyesinden 2100 dolar seviyelerine
kadar gerilemi, isizler ordusuna 2 milyon kii ilave olmu, ekonominin her alannda bir
klme ve daralma yaanm, ekonomik ve sosyal karamsarlk artmtr.

Ekonominin d rekabete almas, kamu kaynaklarnn altyap yatrmlarna ynelmesi


ve mali piyasalarn serbestletirilmesi piyasa ekonomisi adna atlan admlarn banda
gelmektedir. piyasann daralmas, cretlerin bask altnda tutulmas, %100e ulaan
devalasyon ve byk parasal destekler sonucu 1980lerin ilk yarsnda ihracatta nemli bir art
salanm, byme hz tekrar ykselmitir. 1970lerde kii bana GSYH ortalama %4.1
artarken, bu rakam 1980lerde %5.2ye ulamtr. 19811990 dneminde Trkiye ekonomisi
ortalama %5.3 byme orann yakalamtr. Bu bymenin altnda da alma ve ihracatn

73
teviki yannda, i ve d talep genilemesi ve d konjonktrde meydana gelen iyilemeler,
sermaye birikimi ve verimlilik artlar etkili olmutur.

zellikle 1990l yllarda i ve d konjonktrde yaanan olumsuz gelimeler dneme


damgasn vurmutur. faktrler olarak politik istikrarszlk, poplist ve ksa grl
politikalar, 1994 ekonomik krizi, Marmara depremi ve seim ekonomisi uygulamalar; d
faktrler olarak Krfez Krizi, Asya ve Rusya Krizleri Trkiye ekonomisinin ekonomik
performansn yavalatmtr.

Trkiye 1990-1994 dneminde reel yatrmlardan uzaklamas, da dnk byme


yerine ie dnk bymeyi ve ticarete konu olmayan sektrlere yatrmlar tevik etmesi
politikas uygulamas sonucu 1990larn ilk durgunluk dnemini yaam ve 1994 krizine
srklenmitir. 19951999 dneminde krizin ardnda yaplan devalasyon ve 5 Nisan stikrar
Tedbirleri ekonomide ksa vadeli olumlu sonular vermesine ramen, ekonomiyi 1994 krizine
srkleyen ekonomik ve siyasi faktrlerde herhangi bir iyileme salanamamtr.

Bu dnemde kii bana GSYH 1980lerin gerisinde kalarak % 3.6 orannda artmtr.
Byme hz ise 1994 ve 1999 yllarnda srasyla -% 6.1 ve -% 6.4 olarak gerekleirken, bunun
sonucu olarak dnem ortalamas %2.4 olarak gereklemitir. 1990 sonras dnemde Trkiyenin
byme-istikrar performansnn yetersizliinin en temel nedeni mali disiplinden uzaklalmas ve
kamu kesiminde tercih edilen byme ve gelime modelinin gereklerine uyum salayarak
yapsal dnmlerin gerekletirilememesidir. Bu durum byme ve kamu finansmannn i ve
d oklara kar olduka krlgan olmasna yol amtr. Ekonominin 1990l yllar boyunca
iinde bulunduu krlgan srdrlebilir yksek byme ortamnn dier n koullarn da
olumsuz ynde etkilemitir. 1990l yllarn sonunda yukarda saylan faktrler sonucu Trkiye
ekonomisi yeniden krize srklenmi ve 2000 Kasm ve 2001 ubat krizleriyle kar karya
kalmtr. Krizin faturas Hazinenin dedii faizlerle birlikte toplam 381,8 milyar lira olmutur.
Aralk 2010 itibaryla Merkezi Ynetim Bor Stokunun 352 milyar 841 milyon lira olduu
hesaplanmtr. Borlar bu kadar byk olmasn 10 yl nce yaanan krizde aramak gerekir.
Hazine, 2001 krizinin faturasn deyebilmek iin piyasalara borlanmak zorunda kalmtr.
Trkiye, bu maliyeti denmek zorunda braklmasayd, bugn i borcu olmayacakt.

Trkiye ekonomisinde yaanan 4. atlm dnemi 3 Kasm2002 seimleriyle


balamtr. Trkiye ekonomisinin iine dt karanlk dneminden, 3 Kasm seimleri
sonrasnda byk bir ounlukla meclise giren ve hkmet olan Ak Parti iktidar ile
kurtulmutur. Ak Parti iktidar yeni bir kalknma ve byme dneminin balangcn iaret
etmektedir. Ak Parti lideri R. Tayyip Erdoan tarafndan aklanan ve hkmet programna da

74
yansyan Acil Eylem Plan bu hamlenin iaretlerini ve heyecann tamaktadr. Bu plan ve
iradenin IMF politikalarna ve nerilerine kaytsz artsz boyun emeyi ve ba sallamay byk
ekonomistlik olarak alglayan bir dizi ekonomi otoriteleri tarafndan da benimsenmi olmas
doru yolda olunduunun ilk iaretleridir. Trk insanna gvenen, Trkiyenin potansiyellerini
doru deerlendiren iyi niyetli, drst ve adil bir ynetim ile Trkiye ekonomisini nereden alp
nereye tadklarn temel makroekonomik gstergelere bakarak grmek mmkndr. Aada
belli baz makroekonomik gstergeler sz konusu pozitif durumu ortaya koymaktadr.

Tablo 1. Trkiye Ekonomisinde Yapsal Deiim Dnemleri ve Byme Oranlar

Dnem Byme Kii Bana Deiim Dnemleri Ekonomi stratejisi


Hz Byme Hz
1923-2002 4,9 2,7
1923-1980 5,4 3,0
1923-1938 7,9 5,8 Kurulu ve ilk sanayi yllar
1939-1946 0,1 -1,7 Sava yllar Devleti ekonomi
1947-1960 6,3 3,6 Sava sonras ve liberal gelimeler modeli
ok partili dneme gei
Sanayide ithal
1961-1977 5,8 3,3 Planl dnem ikameci
1978-1980 -0,7 -2,7 Kriz
1981-2001 3,1 1,7 zel sektr arlkl
1981-1989 4,8 2,4 Da alma piyasa ekonomisi
1990-1998 3,4 1,5 Finansal liberalizasyon
1999-2001 -3,1 -0,2 Kriz Da ak ihracata
2002-2006 6,5 1,1 Yeni dnem ynelik sanayileme
2007-2008 2,8 0,1 Kriz dnemi
2009-2010 Krizden k
Kaynak: DPT; Hazine Mstearl.

75
III. TEMEL MAKROEKONOMK GSTERGELER IIINDA 2000L
YILLAR TRKYE EKONOMS

Burada Trkiye ekonomisinin 2000li yllarda gsterdii performans temel gstergelere


bakarak ortaya konulacaktr. Bir lke ekonomisini analiz parasal ve reel gstergelere baklr.
Bu gstergeler dnda baz deikenlerde sabit kabul edilir. Bu unsurlar Trkiye ekonomisini
derinden etkilemektedir. Ekonomik analizlerde kullanlan gstergeler ve sabit ya da dsal kabul
edilen deikenler unlardr:

Tablo 2: Ekonomide Performans Gstergeleri ve Sabit Kabul Edilen Faktrler

Reel Gstergeler Parasal Gstergeler Ekonomik Analizlerde Sabit Ya da Dsal Kabul


Edilen Deikenler
1. Byme Hz Enflasyon Siyasal stikrar
2. Sanayi retimi Bte A ya da bte Askeri Kurumlarn (Ordunun) Demokratik Gelimelere
fazlas Mdahalesinin Olup Olmamas
Faiz D Fazla Yargnn Ekonomiyle lgili Kararlar
3. Enerji retim ve tketimi Kamu Sektr Borlanma Anayasa Mahkemesinin Demokrasiye Mdahalesi
Gereksinimi (Parti Kapatma Kararlar)
4. Yatrm Mal thalat D Bor Stoku Kurumlar Aras atma Yada birlii Dzeyi
5. Tarmsal retim Bor Stoku Sorumlu/Sorumsuz Muhalefet Anlay
6. Yatrm Tevikleri ve Ar- Para Arz Brokratik Yap
Ge Destekleri
7. Yabanc Sermaye Faiz Oran Doal Olaylar
Yatrmlar
8. stihdam Dzeyi Kredi Kullanm Dzeyi
9. sizlik Dzeyi D Ticaret A ya da
Fazlas
10. Verimlilik Dzeyi Dviz Kuru
10.Katma Deer retim Borsa Endeksi
Dzeyi
11. hracat ve thalat
Dzeyleri
Bu almada Trkiye Ekonomisine ilikin son 10 yldaki gelimelere temel
makroekonomik gstergeler esas alnarak incelenmitir.

1. EKONOMK BYME

Bir lkenin makro ekonomik performansnn nemli gstergelerinin banda iktisadi


byme gelmektedir. Bir lkede retim kapasitesinin genilemesi sonucu retim ve dolaysyla
milli gelirin artmas olarak tanmlanan iktisadi bymenin reel ifadesi zenginlemedir. Bir
lkenin zenginleip zenginlemediini byme hzndan anlayabiliriz. Trkiye ekonomisini son
10 yllk byme performans aada tablo 3de verilmitir.

Ekonomik byme, belli bir dnemde (ki bu genelde bir yllk bir dnemdir),
GSMHde meydana gelen art olarak tanmlanr. Trkiye ekonomisi Cumhuriyet tarihinin
byme asndan en ilgin bir dnemini yaamaktadr. Hem 2001 ylndaki klme (%-9.5),

76
hem de 2004 ylndaki byme (%9.9) rekordur. Byme sreci daha sonraki yllarda da
azalarak da olsa artmaya devam etmitir. Zira 2005 ylnda %7.6 byyen ekonomi, 2006 yln
da %6.9 orannda bymtr. Ancak 2007 ylnda bir nceki yla gre beklenenden daha az
byme yaanmtr. Bunun nedenini sabit kabul edilen faktrlerde aramak gerekir. Zira
cumhurbakanl seim srecinde yaanan gelimelere ve ktidar partisi aleyhine alan kapatma
davalar Trk ekonomisini derinden sarsmtr. Sonraki yllardaki daralmalar ise dnya
ekonomisinde yaanan krizin etkisidir.

Tablo 3: Gayri Safi Yurt i Hsla (1998=100) (%Deiim)

Dnem/Yllar Toplam Tarm Sanayi Hizmetler


1988-1995 3.6
1995-2002 2.9
2002-2010 4.8
2000 7.4 3.9 6.0 8.9
2001 -9.5 -6.5 -7.5 -7.7
2002 7.9 7.1 9.4 7.2
2003 5.3 -2.0 7.8 5.7
2004 9.9 2.8 11.3 9.8
2005 8.4 7.2 8.6 8.5
2006 6.9 1.4 8.3 7.2
2007 4.7 -6.7 5.8 6.0
2008 0.9 3.5 1.1 0.4
2009 -6.0 2.7 -8.5 -6.2
2010 8.9 3.0 4.4 3.3
2011* 9.5

Kaynak: DPT; Hazine Mstearl.

* lk iki eyrein ortalamas

Bu byme srdrlebilir bir byme mi? Trkiye ekonomisinde son dnemlerde en


ok tartlan soru budur. 2002 ylndan bu yana grlen yksek byme devam edecek midir?
Bu byme trendi srdrlebilir mi? Peki bu endienin kayna nedir? te bu sorunun cevab
Trkiye ekonomisinin gemi dnemlerinde grlen olumsuz deneyimlerinde yatmaktadr.
zellikle 1990l yllarda grlen istikrarszlk-kriz sarmal yksek byme dnemlerinin
ardndan ani daralmalar beraberinde getirmitir. Ekonominin 1990l yllar boyunca iinde
bulunduu bu krlgan yap srdrlebilir byme ortamn ve n koullarn olumsuz ynde
etkilemitir. Gemie dayanan bu negatif beklenti endielerin bu gnlere tanmasnn en byk
nedenidir (anak, 2004: 22). Bu gn izlenen ekonomi politikas ile ktmser beklentiler
iyimser beklentilere dnmtr.

77
Trkiyede srdrlebilir bymenin nndeki bir baka engel de kamu kesimi
dengesizlii idi. Zira kamu kesimi aklar bir taraftan enflasyonist srecin temel nedeni olup
ekonomiyi istikrarszlatrrken, dier yandan da zellikle finansman bakmndan hem zel
kesim yatrmlarn dlamakta hem de finansman byme srecini etkilemektedir. Kamu kesimi
aklarnn altnda kamu harcamalarnn kamu gelirlerinden daha hzl artmas yatmaktadr. te
burada esas sorun bu aklarn nasl finanse edildiidir. Olaan kamu harcamalarnn olaan
kamu gelirleri olan vergilerle finanse edilemedii anda devreye i ve d borlanma girmektedir.
Trkiye uzunca sre d, 1980lerden itibaren de youn bir i borlanma yoluyla kamu kesimi
aklarn finanse etmitir. yle ki i ve d borcun GSMHye oran, zellikle kriz dnemlerinde
%100 amtr. Borcun evrilebilirlii riski faizlerin srekli yksek kalarak enflasyonu
beslerken, dier yandan da borlanmann maliyetini artrarak yatrm ve retimi engellemitir.
Dahas zel kesimin tasarruflar ile d kaynaklar yksek reel faizle kamu aklarnn
finansmannda kullanlm, bylece arpk bir fonlama ile kaynak tahsisi nemli oranda
etkilenerek paradan para kazanan rantiyeci bir grup domu ve kriz ve istikrarszl srekli hale
gelmitir (iriner, Doru, 2006:183). Dolaysyla Bozulan kamu dengeleri, artan bor stoku,
ileriye dnk olumsuz beklentilerin besledii enflasyon ve faiz oranlar (Ylmaz, Akay, Alper,
2002:51) eklinde zetlenen ksr dng kamu dengeleri yerine oturtulmadan bertaraf
edilemezken, byle bir ksr dng iinde de srdrlebilir yksek byme imkansz hale
gelmektedir. Son 10 yldr izlenen politikalarla kamu kesimi dengesi yakalanmtr. Olaan
kamu harcamalar olaan kamu gelirleri ile finanse edilmektedir. IMFnin destei olmadan
mali disiplin salanm ve mali kural koyma aamasna gelinmitir.

Trkiyede srdrlebilir bymenin nndeki dier bir engel de politik ve ekonomik


istikrarszlktr. Bu etki bir taraftan dorudan byme oranlar zerinde olurken, dier taraftan da
karlkl etkileim yoluyla olmaktadr.

Burada politik istikrarszlk zerinde ksaca durmakta fayda vardr. Politik istikrarszlk
konusunda tam bir fikir birlii olmamakla beraber, politik istikrardan genel olarak anlalan
udur; lkenin anayasal dzen iinde kalmas, anayasal dzeni deitirmeye teebbslerin
olmamas, reformlarn anayasal izgi iinde yaplmasdr. Bu erevede politik istikrarszlk
olarak a) anayasal sistemi deitirmeye zorlama, b) politik kutuplama, koalisyon hkmetleri,
hkmetlerin deiim hz karmza kmaktadr (Eren, Bildirici, 2001:31). Politik katliamlar,
grevler, hkmet kart gsteriler, devrimler, hkmet krizleri, darbeler, anayasal deiiklikler
literatrde politik istikrarszlk gstergeleri olarak ele alnmaktadr.

78
Politik istikrarszlk ve ekonomi ilikilerinde zerinde durulan nokta, politik
istikrarszlkla enflasyon, isizlik ve dk byme arasndaki ilikidir. Genelde ulalan
sonular politik istikrarszln yksek enflasyon ve dk bymeye yol at, yksek
enflasyon ve dk bymenin de politik istikrarszl artrd eklindedir. Yani politik
istikrarszlklardan makroekonomik istikrarszla dorudan bir nedensellik ilikisi varken, te
yandan makroekonomik istikrarszlklardan da politik istikrarszla doru bir nedensellik
ilikisi, ters nedensellik, sz konusudur. Bunun dnda politik istikrarszlk enflasyon
belirsizliinin artmasna, borcun vadesinin ksalarak maliyetinin artmasna, yatrmlarn
azalmasna, sermaye kana yol aabilmektedir. Gelimekte olan lkelerde bu sre yle
ilemektedir; makroekonomik poplizm kamu aklar, yksek enflasyon ve d dengesizliklerin
artmasna yol amakta; politik istikrarszlk ve sosyal polarizasyon belirsizlie, dolaysyla
yatrmlarn azalmas sonucunu dourmakta; ho grnme bte aklarn dourmakta ve politik
istikrarszlk bte a ve parasal ve mali sorumluluktan kaa neden olmaktadr. Sonu olarak
Trkiyede politik istikrarszlk enflasyon ve dk byme yatrmlarda azalma kamu
harcamalarnda artma faiz oranlarnda ykselme i ve d ksa vadeli borlarda artma
politik istikrarszlk ilikisinden bahsetmektedirler (Eren, Bildirici, 2001:41-42).

Mali disiplin, yapsal reform, 17 Aralk sreci dorultusunda AB ile yaplan


mzakereler ve son olarak IMF ile yaplan stand-by anlamas ekonomik bymenin
destekleyicileri olmu ve Trkiye ekonomisi byme asndan bir trend yakalanmtr. Bu
trendin srdrlebilmesinde en byk risk cari ve reel faizin yksekliidir. Cari ak, ksa vadeli
sermaye akmlar ile finanse edilmektedir. demeler dengesine kaynak salayan net hata noksan
kalemi kayna belirsiz sermaye hareketlerini oluturmaktadr ve bu kalem rekor dzeylere
ulamtr. Kayna belirsiz ok byk boyutlu sermaye girileri, dviz fiyatlarn aa
ekmekte, ucuzlayan dviz bymeyi tetiklemekte, ancak bu arada d ticaret ann
bymesine yol amaktadr. Hayati nemi olmayan belli baz lks kategorideki mallar zerine
konulacak vergilerle bu mallarn ithalat kstlanabilir. Bylece ithalatn azalmas salanabilir.

2. K BAINA GSMH

Bir lkenin gayri safi milli hslas (GSMH), o lkenin nfusuna blnd zaman, kii
bana den GSMH bulunur. Ayn ekilde, bir lkenin Gayri safi milli yurt ii hslas (GSYH)
o lkenin nfusuna blnd zaman ise, kii bana den GSYH elde edilir. Reel (referans
yla ait fiyatlarla) GSYH nfusa blnd zaman ise kii bana reel GSYH elde edilir. Kii
bana den GSMH bir lkenin yurttalarnn ortalama gelir dzeyi hakknda fikir verici bir

79
gstergedir. Uluslararas karlatrmalarda milli gelir genellikle ABD Dolar cinsinden belirtilir.
Dolar cinsinden GSYHy ve kii bana den GSYHy bulmak iin nominal GSYHy
kambiyo dviz kuruna blmek gerekir. Bu gstergeler itibariyle Trk insan 2002den sonra
srekli zenginlemitir.2002 ylnda 3492 $ iken 2010 yl itibariyle kii bana GSYH 10.000$
snrn amtr.

Tablo 4: Kii Ba GSYH (Dolar)

Yllar Kii Ba GSYH (Dolar)


2000 3.018
2001 2.163
2002 3.492
2003 4.559
2004 5.764
2005 7.021
2006 7.683
2007 9.234
2008 10.285
2009 8.578
2010 10.079
Kaynak: TK, Hazine Mstearl.

3. SZLK

sizlik, sosyal ve ekonomik gelime seviyesi ne olursa olsun hemen her lkenin en
nemli sosyal ve ekonomik problemini tekil ettii gibi Trkiyede de sosyal ve ekonomik
problemlerin ilk srasnda yer almaktadr. alma arzu ve iktidarnda olan insan, istihdam
imkn bulamyorsa ortaya ok nemli kiisel ve sosyal bir mesele km demektir. siz kii,
hayatn idame ettirebilecek gelirden yoksun olduu gibi kendine bal olanlarn geimini
salamak imknndan da yoksun kalmaktadr. sizlik bir lke ekonomisinin performansn
gstermesi bakmndan olduka nemli bir gstergedir. Son 10 yln isizlik gstergeleri Trk
ekonomisinin ayn yllardaki ekonomik performansna ramen beklenen iyilemeyi
gstermemitir. Bunun nedenlerini u ekilde sralamak mmkndr.

80
Tablo 5: sizlik Oranlar (% Deiim)

Yllar Genel Kent Kr


2000 6.5 8.8 3.9
2001 8.4 11.6 4.7
2002 10.3 14.2 5.7
2003 10.5 13.8 6.5
2004 10.3 13.6 5.9
2005 10.3 12.7 6.8
2006 9.9 12.1 6.5
2007 9.9 11.9 6.9
2008 10.3 12.8 7.2
2009 14.8 16.6 9.2
2010 11.3 - -
2011* 9.2

Kaynak : TK; DPT; Hazine Mstearl.

*kinci eyrek

ktisat teorindeki temel nermeye gre byme isizlii massetmelidir. Daha akas
ekonomik byme ile isizlik oranlarnda azalma, dk ya da negatif byme oranlarn da ise
isizlik oranlarnda art meydana gelir. Trkiye ekonomisi kriz sonras dnemde dnyada en
hzl byyen ekonomilerden birisi olmasna ramen istihdam artramam, baka bir deyile
isizlie azaltamamtr. zellikle 2003-2006 yllarnda zel sektr kaynakl yksek bymenin
istihdama yansmam olmas bu tartmalar daha da alevlendirmitir. Yksek byme
oranlarnn isizlii azaltmad doru deildir. Byme yeteri kadar istihdama yansmamtr.
Bunun nedeni uygulanan ekonomi programnn ncelii ile ilgilidir. Gl Ekonomiye Gei
Program adl ekonomi stratejisinin ncelii byme ve istihdamdan te fiyat istikrarn
salamaktr. Buna bal olarak oluacak ekonomik istikrarn dier hedefleri gerekletirmeye
yardmc olaca dnlmtr (BSB, 2001). Bu dnce son otuz ylda yaanan yksek
enflasyonu makroekonomik istikrarszln temel nedeni olarak ele almaktadr. Dolaysyla
literatrde byme isizlik ba burada kopmaktadr. Program enflasyonu drmede ve bunun
yaratt olumlu etki sonucu yksek byme orann yakalamada baarl olmutur. Fakat bu
byme istihdamsz bir byme sergilemitir (BSB, 2005:22). kinci olarak programla birlikte
hem IMF, hem de AB srecinin Trkiye ekonomisinde yapsal deiimleri zorlamasdr.

81
zellikle tarm sektrne dnk yapsal reformlar, istihdamn byk bir ksmn bnyesinde
barndran bu sektrden kentlere, sanayi ve hizmetler sektrne kaymaya zorlanmtr. Zira bu
sektrde ak isizlik yok denecek kadar dk olmasna karn, istihdam edilenlerin oran son
derece yksek ve gizli isizlik olduka fazladr. Bir anlamda tarm sektrndeki bu deiim
sonucu gizli isizlik ak isizlik haline gelmitir. Ayrca sanayi ve hizmetler sektrn yeni
istihdam yaratma kapasitesinin yeterli olmamas ve tarm sektrnden aa kan igcnn bu
sektrlerin talep ettii niteliklerden yoksun olmas isizlik oranlarnn dmesini engellemitir.
Her eyden nce Trkiye gen bir nfusa sahiptir. Nfusun te biri alma ann altnda, geri
kalan te ikilik ksmn da yars istihdam edilmektedir.

Frsat penceresi olarak nitelendirilen gen nfusun ykseklii Trkiyede birok


sorunu beraberinde getirmektedir. Dolaysyla isizliin bir nedeni de budur.

Son olarak ekonomik bymenin istihdama yeterince yansmamasn bir nedeni de 2001
sonras yaanan olumlu gelimelere ramen reticilerin kriz sendromu nedeniyle talepte
meydana gelen artn kalc olduundan emin olamayarak dikkatli davranmalar gsterilebilir
(Ercan, 2006:173).

Trkiyede isizliin nedenleri biraz daha ayrntl incelendiinde, isizliin


nedenlerini yle sralamak mmkndr.

i. Trkiyede yaanan isizlik dzeyi lkede uygulanan ekonomi politikas arasnda


yakn bir iliki vardr. Son 10 yldr lkemizde ekonomi politikalar enflasyonu drmeye
odaklanmtr. Bu politikann yrtcs ise Merkez Bankasdr. Stiglitzin de ifade ettii gibi
Merkez Bankas politikalar lke ekonomilerine istikrar kazandramaz. Uygulamadaki
politikann genel grnm yksek faiz dk kura daldr. Bu politika z itibariyle yatrmlar
engelleyici, ithalat zendirici niteliktedir. Dier taraftan Trkiyede uygulanan ekonomi
politikalar MF orijinli politikalardr. MF politikalar hibir zaman Trkiyede retimin nasl
artrlabilecei zerinde durmamtr. Esas amac uluslararas mali dzeni salamak olan
IMFnin temel fonksiyonu d deme a olan lkelere ksa vadeli kredi amaktr. Fonun
verecei ksa vadeli krediler demeler bilnosu ayakldr. IMFnin kredilerinde artllk ilkesi
geerlidir. Fondan bor almak isteyen bir lke demeler bilnosu aklarn gidermek zere i
ve d istikrar program hazrlanr. Programn IMFden onay almas kredilerin almas anlamna
gelir. IMFnin istikrar program onaylamas dier uluslararas mali evrelerinde ilgili lkelere
aaca krediler bakmndan anlamldr. Trkiye, Uluslararas Para Fonu'na (IMF) 1947 ylnda
ye oldu. IMF'yle ilk stand-by anlamasn 1958 ylnda imzalayan Trkiye 19582008 yllarn
kapsayan 50 yllk dnemde toplam 20 stand-by anlamas yapt. Hem stand-by anlamalar hem

82
de arada yaplan yakn izleme anlamalaryla birlikte Trkiye bu 51 yln 30 ylnda IMF'nin
denetim ve gzetiminde kalmtr. zetle son 51 yln yarsndan fazlasnda Trkiye
ekonomisinin ynetiminde belirleyici olan IMF olmutur. IMF programlarnn temel amac
Trkiye'nin "yksek borluluk dzeyini drerek, yksek reel faiz oranlarn kabul edilebilir
dzeylere ekmek" olarak aklanmt. Ancak Trkiye dnyann en yksek nominal faizini
veren lke olmutur. Bu yksek faiz politikas dnya zerinde dolaan scak parann nemli bir
ksmnn Trkiyeye girmesine neden olmutur. Trkiye ekonomisi speklatif sermayenin hzl
hareketlerine eskisine gre ok daha ak ve bu sermayenin en kk bir olayda hzla lkeyi terk
etme olasl yznden eskisinden de daha istikrarsz ve krlgan bir hale geldi. Toparlayarak
syleyecek olursak, Stiglitzin de syledii gibi stand-by modelleri genel olarak kresel
ekonominin krizden kmasna zel olarak da isizlii nleme yeterli bir ara deildir. kincisi,
stand-by anlamalarnn, yle iddia edildii gibi lkelerin kredibilitesini artrc zellii sahip
deildir. Bugn hem dnya hem de Trkiyenin iinde bulunduu kriz ortamnn olumasnda
IMFnin de rol vardr. nk mevcut kresel kriz kontrolszlk ve denetimsizlikten ortaya
kmtr. Bu denetimsizlik ve kontrolszlk IMFnin tavsiyeleri ile oluturulmutur. Zira IMF
stand-by anlamalar ile lkelere ekonomideki kontrol kaldrmalar ynndeki tavsiyelerinde
bulunmutur. IMF mevcut kresel krizi tahmin edemedii gibi bu krizden klmas yollarn da
bilmedii ortadr. Bu beklide IMFnin bilinli politikalarnn bir sonucudur. Zira Stiglitz,
IMFnin, piyasa ekonomisinin kar gruplarna hizmet etmeye baladn ve IMF programlarnn
yanl olduuna iaret etmektedir. Stiglitze gre, makroekonomik istikrarszln temel nedeni,
ksa vadeli speklatif sermaye hareketleridir.

ii. sizlii besleyen ikinci kanal deien retim yapsnn ihtiya duyduu emek
(igc) ile Trk eitim sisteminin rettii emein (igc) niteliksel anlamda rtmemesidir.
Bir baka deyile uygulanan eitim politikalar lkemizin ihtiya duyduu insan unsurunu
yetitirmekten uzaktr. Kabaca rnek vermek gerekirse lke ekonomisi iin gerekli nitelikli
igcn yetimek iin mesleki ve teknik eitim veren kurumlar genel eitim veren kurumlardan
daha fazla olmasn gerekli klar. Milli Eitim Bakanl verilerini dikkate alarak bu oranlar
itibariyle lkemize bakldnda tam tersi bir durumla karlalmaktadr. renci says itibariyle
mesleki ve teknik eitim veren kurumlarn pay %39dur Genel liseler asnda bu oran %61
dzeyendedir. kinci olarak Trk eitim sistemi retim srecinde yaanan deiim ve dnme
uygun insan gcn yetitirmekten yoksundur. Bu yeniden yaplanma sreci de, emek youn
alma yerini bilgi youn almaya brakmtr. Ekonomideki dnmle birlikte, homojenlie
ve standartlamaya dayal ekonomik yap hzla zlmekte, retim birimleri esnek rgtlere

83
dnmektedir. Bu dnm beraberinde istihdam yapsnda nemli deiiklikler meydana
getirmektedir. Vasfsz igcnn (mavi yakallar) retim srecindeki pay giderek azalrken,
yksek vasfl igcne olan talebi artrmaktadr. retim tasarm ve uygulamann btnlemesi
nedeniyle igcnn geni bir mesleki kalifikasyona sahip olmas ve ok eitli ileri
yrtebilmesi gerekmektedir. nk ekonominin ykselen sektrlerinde tek tip, standart, tekrara
dayal i yapan binlerce iiye ihtiya kalmamtr. Sistemin ihtiya duyduu retken, yeniliki,
eitimli, hatta ferdiyeti iilerdir (bilgi iisi). Bir lkenin ihtiya duyduu emek gcn
yetitirilmesi byk lde eitim sisteminin grevidir. Trk eitim sistemi Trk ekonomisinin
ihtiya duyduu bilgi ilerini yetitirmekten uzak bir yap arz etmektedir.

iii. sizliin artmasna katk salayan bir baka unsurda gelir dalmnn adaletten ve
hakkaniyetten uzak bir yapda olmasdr. Gelir dalmndaki bozukluk talep yapsnn
bozukluuna, talep yapsndaki bozukluk ise retim ve istihdam yapsnda bozulmaya ve sonuta
isizlik orannn tehlikeli boyutlara ulamasna yol amaktadr. Trkiyedeki gelir dalmnn
iyiletirilmesiyle birlikte yukarda bahsedilen dng tersine ileyecek isizlik oranlarnn
azalmasna katk salayacaktr. Gelir dalm adaletsizliinin gstergesi olarak yzdelik paylar
analizi (Nfusun ve gelirin % dalmn dikkate alr) nemlidir. En son yaplan (2005) Gelir
dalm aratrmasna gre hane halk kullanlabilir gelirine gre oluturulan yzde 20lik hane
halk gruplarndan birinci gruptaki hane halklarnn gelirden ald pay % 6.1 iken, beinci
gruptaki hane halklarnn gelirden ald pay %44.4tr. Buna gre, beinci yzde 20lik grubun
paynn birinci yzde 20lik grubun payna orann veren S80/S20 eitsizlik ls 7.3 kat olarak
hesaplanmtr. Ayn oran 2004 ylnda 7.7 kat olarak gereklemitir.

Tablo 2. Yzdelik Gruplarn Gelirden Ald Paylar 2004-2005

Trkiye
Yzde 20lik Gruplar 2004 2005
Toplam 100.0 100.0
Birinci yzde 20(1) 6.0 6.1
kinci yzde 20 10.7 11.1
nc yzde 20 15.2 15.8
Drdnc yzde 20 21.9 22.6
Beinci yzde 20(2) 46.2 44.4
Gini Katsays 0.40 0.38
Kaynak: TK
(1)
Toplam gelirden en az pay alan grup
(2)
Toplam gelirden en fazla pay alan grup

84
Gelir dalm eitsizlik llerinden bir baka gstergede Gine katsaysdr. Gini
katsays, sfra yaklatka gelir dalmnda eitlii, 1e yaklatka bozuk bir gelir dalmn
ifade eder. Gini katsays 2005 ylnda Trkiye geneli iin 0.38 iken ayn katsays, 2004 ylnda
0.40 olarak gereklemitir.

Bu gstergeler Trkiyedeki gelir dalmnn ne kadar adaletten uzak olduunu ortaya


koymaktadr. Gelir dalm dzeltilmesi isizlik azaltlmasna katk salayacaktr.

L o r e n z e r is i ( K u ll a n la b ili r h a n e h a lk g e lir i n e
g r e ) , T r k iy e

100 100,0
90 2004
Birikimli gelir yzdeleri

80
2005
70
60 55,6
53,8
50
40 33,0
30 31,9
20 17,2
16,7
10 0,0 6,1
6,0
0
0 20 40 60 80 100
B i r ik im li h a n e h a l k y z d e s i

Kaynak: TK

iv. sizliin artmasna katk salayan bir faktrde tarm ve hayvanclkta izlenen
politikalarn yanlldr. Bu yanlla bir de AB ile imzalanan gmrk birlii anlamas
eklenince AB lkelerinden gelen tarm rnleri ile et ve st rnleri karsnda Trk tarm ve
hayvanclk sektr rekabeti kaybetmitir. Bu sektrde istihdam imkn bulan igc isizlikle
yz yze kalmtr. Yllardr uygulanan yanl tarm politikalar isiz saysnn atmasna yol
amtr. Tarm, taban fiyatlar ve ucuz kredilerle sbvanse etmeye dayal politikalarn artk iflas
ettii ortadadr. Eer, toprak reformunu, miras hukukunu ve makinelemeyi kapsayan ve
verimlilii artrmay hedefleyen bir tarm reformu yaplamazsa, gelecekte rekabet ansmz daha
da azalacaktr. Devlet politikas olmas gereken byle bir tarm politikasna acilen ihtiya var.
Tarm politikalar retimi deil ithalat tevik etmektedir. Bunun sonucu olarak reticiler

85
retimden kopmaktadr. Tketiciler ise daha fazla paraya daha salksz ve kaak rnler
tketme tehlikesiyle kar karya braklmalar bir yana, bu alanda isiz kalan igc kentlere
akn etmekte ve kentsel isizlik oran hzla artmaktadr.

4. ENFLASYON

Enflasyon, fiyatlar genel dzeyinin srekli ve hissedilir artn ifade eder. Tanmda iki
durumdan bahsedilmektedir. Birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu deil, fiyatlar genel
seviyesi gsterge alnmaktadr. kinci olarak artn bir kereye ya da birka defaya mahsus
olmad, srekli olduu vurgulanmaktadr. Fiyatlar genel seviyesi, ekonomide seilen belli bir
mal ve hizmet kmesinin (sepetinin) parasal karldr. zellikle son otuz ylda yaanan yksek
kronik enflasyon Trkiyede makroekonomik dengesizlikleri beslemesinin yan sra, greli
fiyatlardaki deiimi kolaylatrarak gelir dalmn bozmakta, neden olduu belirsizlik sonucu
yatrm ve retim potansiyelini drmekteydi. Yksek oranda bir enflasyon makroekonomik
istikrar bozarak byme oranlarn drmekle kalmamakta, ayn zamanda bymenin
sreklilii ve srdrlebilirlii nndeki en nemli kst da oluturmaktadr. Dolaysyla
enflasyon ve byme arasndaki etkileimin doru temellere oturtulmamas, bir taraftan gemi
dnem byme performansn etkilemiken, dier taraftan da son dnemde uygulamaya konan
enflasyonu drmeyi ve srdrlebilir bymeyi salamaya dnk istikrar programnn
dezenflasyon abalarn olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle srdrlebilir byme potansiyelini
azamiletirmeye ynelik politikalarn da gerekli destei bulmasn zorlatrmaktadr. Bundan
dolay istikrarl ve srdrlebilir yksek bir bymenin elde edilebilmesi iin fiyat istikrarnn
salanmas zorunluluk haline gelmektedir. Ak Parti Hkmeti uygulad ekonomi politikalar
ile bunu baarmtr. Baar tablosu aada verilmitir.

Enflasyona ilikin son 10 yln verileri incelendiinde enflasyonla mcadelede byk


mesafe alnd gzlenmektedir. Kurala dayal para ve sk maliye politikalarnn bir sonucu
olarak 2004 ylnda enflasyon tek haneli rakamlara inmitir. Tketici Fiyat Endeksi (TFE) ile
hesaplanan Trkiyenin enflasyon oran, 1993-2002 dnemindeki ortalama %70,4den, 2009
ylnda son otuz yln en dk deeri olan %6,5e dmtr. 2008 Aralk aynda %10,06 olan
TFE, 2009 Aralk aynda %6,53e dmtr. Fiyat hareketleri dnem banda TEFE %39.0
iken dnem sonunda %7.3a, TFEde %68.5ten %8.2ye gerilemitir. Fiyatlardaki d son
otuz yldr Trkiyenin bana bela olan enflasyonun yenilebileceini gstermitir.

86
Tablo 6: Enflasyon Oranlar (% Deiim)

Dnem/Yllar TFE (2003=100) FE (2003=100)


1983-1994 62.7
1995-2001 71.6
2002-2010 11.8
1993-2002 ort. 70.4 72,2
2000 39.0 32.7
2001 68.5 88.5
2002 29.7 30.8
2003 18.4 13.9
2004 9.4 15.4
2005 7.7 2.7
2006 9.7 11.6
2007 8.4 5.9
2008 10.06 8.1
2009 6.5 5.9
2010 6.4 8.8

Kaynak: TK

5. KAMU KESMNN FNANSMANI VE KAMU KESM BORLANMA


GERE

Kamu kesiminin bir mali yl ierisindeki giderlerinin o yl ierisindeki olaan kamu


gelirleri ile karlayamamas sonucunda ak vermesi pek arzu edilmeyen bir durum olarak
kabul edilse de, gerek Trkiyede gerekse dier gelimi ve gelimekte olan lkelerde artk
olaan saylmaktadr. Modern devlet anlay ierisinde bu durum olaandr. Gereksinimler
srekli artmakta, zellikle demokratik parlamenter lkelerde seimle i bana gelen hkmetler
toplumun arzu ve isteklerini yerine getirmede daha duyarl davranmaktadr. Hkmetler bir
yandan lkenin kalknmas iin gerekli yatrmlar yaparken, dier yandan sosyal harcamalara
arlk vermektedir. Kamu gelirlerindeki yetersizlik, harcamalarda savurganlk ve disiplinsizlik
Kamu Kesimi Borlanma Gereinin artnda temel etmenlerdir.

Kamu borlanmas, yalnzca gelir-gider an kapatmaya ynelik bir ara deildir.


Ayn zamanda, maliye politikasnn da etkin bir arac olarak kullanlabilmektedir. Btesi ak
vermeyen ve fakat durgunluk iinde bulunan bir ekonomide, Devlet, borlanarak yeni fonlar elde

87
edip kamu yatrmlarn arttrmak ve bu yolla da ekonomiye bir canllk kazandrmak isteyebilir.
Ya da tam tersine, eer zel kesimde durgunlua karn bir yatrm yapma hevesi varsa, Devlet,
borlanmasn azaltp piyasadaki dn verilebilir fonlar zel kesime ynlendirmek isteyebilir.

te yandan borlanma, piyasada olumu ar talebi ksmann ve enflasyonist basklar


krmann yolu olarak para politikasnn yardmc bir politika arac eklinde de gndeme gelebilir.
Kamu kesimi finansman a bydke, kamu kesiminin bu a finanse etme yolu olan
borlanma gereinin de artmaktadr. Kamu kesimi borlanma gerei, Kamu Kesimi Net Nakit
Gereksinimi (KKNNG) eklinde tanmlanmaktadr. Kamu kesiminin nakit giderlerinin nakit
gelirlerini amas halinde ortaya kacak nakit borlanma gerei ortaya kmaktadr. Bu l
ayn zamanda Avrupa Birliinin l yntemidir. Avrupa Birliinin kamu kesimi borcunun
GSYHye orannn yzde 60n altnda kalacana ilikin Maastricht kriteri bu net bor yk
yntemiyle hesaplanyor. Hesaplama yaplrken kabaca yle bir denklem kullanlyor:

Kamu Kesimi Net Bor Yk = ((Kamu Kesimi Gayrisafi Bor Stoku (Kamu
Kesiminin Net Varlklar +Kamu Kesiminin Net Alacaklar)) / GSYH

Trkiyede kamu giderlerin gelirden fazla olmas ve gelirlerin toplanmasndaki


gecikmelerden dolay kamu kesiminin ak ortaya kmaktadr. Bu 1980li yllarn sonlarnda
itibaren genileyerek artmtr. 1990l yllarda bu art trendi devam etmi ve nihayetinde
2000li yllarn banda byk bir soruna dnmtr. Kara delikler olarak adlandrlan Sosyal
Gvenlik Kurulular, reel ve kamu kesiminde faaliyet gsteren Kamu ktisadi Teebbsleri,
yerel ynetimler, bte d fonlar ve dner sermayeli kurulular kapsamaktadr. Bu alt
gruplardan oluan kamu kesiminin gelir ve harcamalar arasndaki fark kamu kesimi dengesini
ortaya karmaktadr. Kamu kesimi iinde yer alan bu unsurlarn baz yllarda nemli finansman
aklar vermesi KKNNGnin temel nedenini oluturmaktadr. Trkiyede KKNNGnin
hesaplamasnda aada belirtilen kamu kesimi finansman aklar hesaba dahil edilmektedir.

Toplamam Kamu Kesimi a= Konsolide bte a+ KTlerin finansman


a+Bte d fonlarn finansman a+ Mahalli idarelerin finansman aklar+Sosyal
gvenlik kurumlarnn finansman aklar+dner sermaye kurulularnn finansman aklar.

88
Toplam Kamu Kesimi a/GSMH= KKBG

KKNNG Trkiyede yldan yla deiiklik gstermekle birlikte son 10 yl bu oran


%10lar dzeyindedir.

Tablo7: Kamu Kesimi Finansman

Net Kamu Bor AB Tanml Kamu Kesimi AB Tanml MF tabanl


Stoku/GSYH Brt Kamu bor Borlanma Genel Ynetim Faiz D
(%) Stoku/GSYH Gerei7GSYH (%) Bte Fazla/GSYH
A/GSYH (%)
Yllar (%)
2000 - - - - -
2001 - 77.6 12.1 24.5 -
2002 61.4 73.7 10.0 10.2 -
2003 55.1 67.4 7.3 8.9 4.8
2004 49.0 59.2 3.6 4.5 5.5
2005 41.6 52.3 -0.1 0.6 5.0
2006 34.0 46.1 -1.9 -0.8 4.7
2007 29.5 39.4 0.1 1.0 3.1
2008 28.2 39.5 1.6 2.2 1.6
2009 32.5 45.5 5.1 6.7 -1.0
2010 28.7 41.6 - - -
Kaynak: Hazine Mstearl.

6. BLEK FAZ ORANINDAK GELMELER

Faiz, retim faktrlerinden sermayenin elde ettii getiridir, dier bir ifade ile parann
kullanm bedelidir. dn alnm para kullanmnn bedelidir. Ayrca faizi parann fiyat olarak
deerlendirmek de mmkndr. Genellikle yzde zerinden yllk olarak deerlendirilir.
Enflasyon oranna gre deiiklik gsteren nominal faiz oran, reel faiz oranna ve enflasyon
oran eklenerek bulunur. Bir baka deyile reel faiz oran enflasyondan arndrlm faiz orandr
(Reel faiz= Nominal faiz enflasyon oran). Bileik faiz, anaparaya denen faizin anaparaya
ilave edilmesiyle hesaplanan faizdir (Basit faiz tutar= anapara tutar x yllk faiz oran x vade ).

Bileik faiz (parann gelecek deeri), ylsonunda kazanlan faizin ekilmedii srece
anaparaya ilave edilerek anapara+ faiz zerinden faiz hesaplanmasdr.

89
Tablo 8: Bileik Faiz Oranlarnn Seyri

Bileik Faiz Oran (%Deiim)


(faizin de faiz kazanmasdr)
Yllar Yllk Arlkl Ortalama
2000 38.2
2001 96.2
2002 63.8
2003 45.0
2004 25.7
2005 16.9
2006 18.2
2007 18.8
2008 19.3
2009
2010
2011 8.16

Kaynak: TC MB.

7. DVZ KURLARINDA DEM

Dviz kuru ulusal ekonomiyi biimlendiren byk fiyattan biridir. (cret, faiz,
dviz). Dviz kuru bir lkenin dier bir lkelerin fiyat yaplar arasnda, dolaysyla ulusal
ekonomi ile dnya ekonomisi arasnda ba kurmasyla yakn ilikilidir. Gnmzde dnya
ticaretini snrlandran engellerin kalkmasyla rekabet kzmtr. Dviz kuru bu rekabeti
yapda, rekabet gcn belirleyen bir faktr durumuna gelmitir. Bu nedenle ekonomik
birimlerin karar vermede dikkate aldklar parametrelerden biri olan dviz kurlarndaki deiim
oran ekonominin durumunu gstermesi asndan anlamldr.

Bir birim yabanc parann ulusal para cinsinden fiyatna (deerine) iki tarafl nominal
dviz kuru denir. Birim yabanc parann ka birim ulusal para ile deitirildiini gsterir.
Nominal dviz kurunun ykselmesi (TL ile Dolar arasndaki dviz kurunun 1$=1.50den
1$=1.60a kmasdr ) nominal deer kayb diye nitelendirilir. Nominal deer kayb yabanc
meneli mallarn pahallamasna yol aar. Yerli mallarn ise yabanclar iin ucuzlamasna yol
aar. Nominal dviz kurunun dmesi (TL ile Dolar arasndaki dviz kurunun 1$=1.50den
1$=1.40a dmesi) nominal deer kazanc diye nitelendirilir. Nominal deer kazanc yabanc
meneli mallarn ucuzlamasna yol aar. Yerli mallarn ise yabanclar iin pahallamasna yol

90
aar. Bu nedenledir ki dviz kurlarndaki deiim lke ekonomisini yakndan etkiler. Dviz
kurlarndaki deiim ayn zamanda lke ekonomindeki istikrarnda bir gstergesidir. Aadaki
tabloda da (Tablo 9) grld gibi 2002 ylndan nce dviz kurlarnda sarsc deiiklikler
olurken, 2002den sonraki yllarda ciddi deiimler yerine kk deiikler gzlenmektedir. Bu
yllarda Trk Lirasnn deer kazand yllardr. TLnin deer kazanmas Trk ekonomisinin
pozitif ynde yapsal dei iinde olduunun da bir gstergesidir.

Dviz kurlarndaki deiim ekonomik faaliyetleri seyrini etkilediinden dviz kuru


deimelerinin istikrarl bir seyir izlemesi ekonomik istikrar olumlu ynde etkileyecektir. Bunun
teside dorudur. Ekonomik istikrar fiyatlarda istikrar getirdii gibi dviz kurlarnda deiimin de
istikrarl olmasna yol amaktadr. Dviz kurlarnn da fiyatlar gibi, lke ekonomisinin gelime
seyrini veren bir gsterge niteliinde olmas, ekonomik istikrar asndan dviz kurlarnda
istikrarl bir yapnn varln gerektirmektedir. Dviz kuru hareketlerinin ekonomik faaliyetleri
etkilemesi, ekonomik istikrara ulamada dviz kuru istikrarnn da fiyat istikrar ile birlikte
deerlendirilmesini gerekli klmaktadr.

2002 ncesi dviz kurlar deiimi oran dolarda %96.9 iken, EUROda %91ler
dzeyindedir. Bu tarihten sonraki yllarda TLnin deer kazanrken dolar deer kaybna
uramtr. Ancak deiim oranlar tek haneli olmutur.

Tablo 9: Dviz Kurlarndaki Deiim (%)

Yllar Dolar Euro


2000 48.2 28.7
2001 96.9 91.0
2002 22.8 30.6
2003 -0.7 17.9
2004 -4.9 4.7
2005 -5.7 -5.7
2006 6.7 7.9
2007 -9.2 -1.2
2008 0.0 6.9
2009 19.0 13.3
2010 - -

Kaynak: TCMB.

91
8. SABT SERMAYE YATIRIMLARINDAK GELMELER

Bir lkenin mal ve hizmet retme kapasitesinin en temel gstergelerinden birisi sabit
sermaye yatrmlardr. Ekonomik byme asndan en nemli faktrlerinden biri olan sabit
sermaye yatrmlar ile ekonomik istikrar arasnda doru ynl iliki vardr. Gelirin tketilmeyen
blm olan tasarruflarn gelir getirecek ekilde kullanlmas iin yatrma ynlendirilmesi
gerekir. Yatrm artna bal olarak oluan sabit sermaye yatrmlar bir lkenin retim
kapasitesindeki artlar beraberinde getirir. Bunlar, teknoloji transferi, sermaye birikimi, retim,
istihdam ve gelir art, fiyatlar ve demeler dengesinde istikrar, ekonomik gelime ve genel
refah gibi etkilerdir.

Tablo 10: Sabit Sermaye Yatrmlar (%Deiim)

Yllar Toplam Kamu zel


2000 16.9 19.6 16.0
2001 -31.5 -22.0 -34.9
2002 -3.8 9.9 -10.5

2003 14.2 -15.1 23.7

2004 28.4 -6.6 36.1


2005 17.4 25.0 16.2
2006 13.3 2.6 15.0
2007 5.5 7.3 5.2
2008 -3.7 7.6 -5.9

2009 -17.2 0.4 -21.0

2010 7.7 10.3 7.0

Kaynak: Hazine Mstearl.

9. ULUSLARARASI REZERVLER

Uluslararas rezervler, ekonomik krizlere kar bir tedbir olarak biriktirilir. Bir lke, iki
farkl kategoride krizle karlaabilir. Birincisi, lke ierisinde retilemeyen mal ve hizmetleri
almak iin yeteri kadar dviz yoksa krizle karlaabilir Nitekim Trkiye 1980 ncesinde bu tip
bir krizle kar karya kalmtr. Bu nedenle lkenin ihtiya duyduu ithalat karlayabilmek
iin rezerv biriktirir. lkelerin retemedii mallar ithal edebilmesi iin dvize ihtiya duyar.

92
Byle bir durumda devlete ait olan uluslararas dviz rezervleri ithalatya kullandrlr ve
ithalatn kesintisiz salanmas mmkn olur.

Uluslararas rezervler ikinci bir sebepten daha biriktirilir: D bor krizine girmemek
iin. lkenin d borcu varsa, vadeler geldiinde hazr dvizin elde tutulmas gerekir. Ancak
rezerv tutmann maliyet yksektir. Merkez bankalar pek de iyi varlk yneticileri deildir;
genellikle rezervlerini en gvenli ve dolaysyla az getirisi olan varlklarda tutarlar. Dolaysyla,
rezerv tutmak bir lke asndan nemli bir maliyettir. Gelimenizi finanse edebileceiniz bir
kaynak merkez bankasnn kasasnda veya yabanc bankalardaki dk faizli hesaplarda atl
olarak beklemektedir. Rezerv nc bir sebepten daha biriktirilebilir. Yerli paray zayflatarak
ihracat, byme ve istihdam artrlmak isteniyorsa piyasadan yabanc para toplanr.
Rezervlerimizi artrmal myz yoksa bu maliyetten kurtulmal myz? Dviz krizine girerek
ithalat yapamamaktan korkuluyorsa rezervleri daha da artrlmaldr. thalat ykselme trendine
devam edecekse ve cari ak ykselmeye devam edecekse rezerv biriktirmeye devam edilmelidir.
Dviz krizine girerek d borlar servis edememekten korkuluyorsa rezervler daha da
ykseltmelidir.

D borlarn GSYH'ye oran 2002'den itibaren hzla dmtr. Uluslar aras rezerv
miktar u an 80 milyar dolar civarnda. Yani, rezervlerimiz sadece ksa vadeli d borlar
kapsamakla kalmyor. Toplam d borcun yzde 80'inden fazlasna denk rezervler var.

Tablo 11: Uluslararas Rezervler (milyar Dolar)

Yllar Merkez Bankas Ticari Bankalar Altn Toplam


2000 19.6 11.0 1.0 31.6
2001 18.7 10.4 1.0 30.1

2002 26.7 10.0 1.3 38.0


2003 33.6 9.8 1.6 45.0

2004 36.0 16.1 1.6 53.8


2005 50.5 16.4 1.9 68.8

2006 63.3 27.5 2.4 90.8


2007 76.4 31.8 3.1 108.2
2008 74.2 40.4 3.2 114.6
2009 75.3 35.5 3.7 110.8
2010 - - - -

Kaynak: TC MB.

93
10. DEMELER DENGES

demeler dengesi, bir lkede yerleik ekonomik birimlerin d lemle ilikilerini


gsteren bir tablodur. Yurtiinde yerleik ekonomik birimler kii, kurulu ve devleti
kapsamaktadr. demeler dengesi, genel olarak, ticaret dengesi, cari ilemler dengesi ve sermaye
hareketleri dengesinden olumaktadr.

Tablo 12: demeler Dengesi (milyar dolar)

Cari lemler Grnmeyenler


Yllar Dengesi Dengesi D Ticaret Dengesi
2000 -9.8 12.1 -21.95
2001 3.3 7.12 -3.7
2002 -1.5 5.75 -7.2
2003 -8.0 6.0 -14.0
2004 -15.6 8.3 -23.9
2005 -22.8 10.7 -33.5
2006 -31.9 9.0 -40.9
2007 -38.2 8.5 -46.677

2008 -41.7 11.4 -53.043


2009 -11.0 10.4 -21.4
2010 -18.0 13.0 -31.0

Kaynak: Hazine Mstearl.

Trkiye ekonomisi kresel kriz sonras beklentilerin zerine bir performans gstererek
dier lkelerden nemli bir ayrma gstermektedir. Ancak bu pozitif ayrmaya karn
ekonominin klasik ve yapsal sorunun olan cari ak yeniden nemli bir risk oluturmaya doru
yol almaktadr. Trkiye ekonomisinde makro istikrarn ve finansal istikrarn nnde en nemli
risk olarak cari ak olarak ne kmaktadr. Bu risk nedeniyle Trkiye birok ynden hak ettii,
yatrm yaplabilir lke kredi notuna ulaamyor. Ekonomide istikrar kalc klabilmek iin cari
ak sorunun hafifletmek ve ynetebilir klmak zorundadr. Eer cari ak yapsal sorun ise
yapsal nlemler almak yapsal reformlar tamamlamak zorunluluu vardr. Trkiyenin cari ak
vermesinin temel nedenler bellidir. Bunlar yle sralanabilir.

Yurt ii tasarruflarn dk olmas,

Yatrm mallarnda yurt dna bamllk,

94
Enerjide ve hammaddede yurtdna bamlk,

Katma deeri yksek ileri teknoloji rn retiminin snrl olmas ve

TLnin deeri ile retim maliyetleri arasnda bozulan denge sonucu ithal
rnlerin (nihai rn, ara girdi, ara mal) fiyat avantaj kazanmasdr.

Trkiye orta vadeli perspektif iinde bu yapsal sorunlarn zm veya zme


ynelik politikalar uygulamaya koymaldr. Aksi takdirde cari ak ekonomik istikrar nnde
hem bir risk hem de engel olarak kalacaktr. Sanayici ve reticilerde bu riskin yaratt
belirsizlikler nedeni ile cari an zmne katk salamada ekingen kalacaklardr (mesela
ileri teknolojiye yatrm yapmakta ekingen davranacaktr ). Cari aa neden olan bu yapsal
sorunlarn zm iin gerekli nlemler hzla alnmaldr. Bu amaca dnk olarak, yurt ii
tasarruflar arttrlmaldr. Bunu salamak iin: Kamu kesimi, irketler ve bireylerin tasarruflarn
artrmaya dnk olarak kurumsal nlemler ve programlar uygulamaya konulmaldr. Yatrm
mallarnda Trkiye kendi retim ve rn teknolojisine sahip hale gelebilecek tedbirleri almaldr.
Enerji ve g reten makineler, endstriyel makineler, motorlar gibi alanlarda kendi teknolojisi
ile retim yapabilir hale gelmelidir. Enerji ve hammaddede, enerji ve maden arama ve iletme
destekleri ve kolaylklar arttrlmaldr. Trkiyenin enerjisi yan sra hemen tm metal
rnlerin hammaddesine (cevher-hurda) da olan bamll azaltmaldr. Hane halklarnn kii
ba geliri arttka pahal katmal marka deeri yksek rnlere talebi artmaktadr. Bu talebi
karlayacak ithal ikamesi yerli markalar retebilecek bilgi birikimine sahiptir. Bu potansiyel
harekete geirilmelidir. Trk lirasnn nominal deerlendirilmesi nlenemiyorsa maliyet
artlarn aa ekecek nlemler acilen alnmaldr.

11. BOR STOKU

Bor stoku bir lkenin herhangi bir dnemdeki i ve d borlarnn toplamndan oluur.
Bor yk ise, bir lkenin belli bir dnemdeki toplam bor stokunun GSMHye oran demektir.
Genel olarak bor stoku ve bor yk kavramlarna yalnzca borlarn anapara ykmllkleri
dahil edilir. Bir baka deyile faizler bu iki kavrama dahil edilmez. Bunun temel nedeni
borlanma faizlerinin bir gider kalemi olarak kabul edilmesi ilkesidir. Konu hazine olduu
zaman yalnzca devlet borlarnn bu kavramlar erevesinde ele alnmas doal grlmekle
birlikte, genel eilim i borlarda, devletin borlarn stoka dahil etmek olduu halde, d
borlarda lkenin zel kesim borlar da dahil olmak zere btn d borlarn stoka katmak
ynndedir.

95
Toplam Bor Stoku= Bor Stoku + D Bor Stoku

Toplam Bor Yk= Toplam Bor Stoku/GSMH

Gnmzde bu snflandrmann yan sra yalnzca kamu borlarnn hesaba dahil


edildii bir kamu bor stoku ve kamu bor yk karlmaktadr. Kamu bor stoku geni
anlamda devletin, yani KKBG hesabna dahil edilen btn kurum ve kurulularn borlarn
hesaba katan bir gstergedir. Bu stokun GSMHye oran kamu bor yk denilen kavram ortaya
koymaktadr. Avrupa Birliinin yelerinde arad koul (Maastricht kriteri) erevesinde kamu
bor yk %60tan daha byk olmamaldr (Eilmez, Kumcu, 2004, 155-157).

Tablo 13. Kamu Finansman (20022009)

Yllar Net Kamu Bor Brt Kamu Bor Kamu Kesimi Genel Ynetim
Stoku/GSMH Stoku Borlanma Bte A/GSMH
(AB Tanml GSMH Gerei/GSMH (AB Tanml)
%)
2001 12,1 24,5
2002 61.4 73,7 10,0 10,2
2003 55,1 67,4 7,3 9,0
2004 49,0 59,2 3,6 4,5
2005 41,6 52,3 -0,3 0,6
2006 34,0 46,1 -2,0 -1,2
2007 29,5 39,4 0,1 1,0
2008 28,2 39,5 1,6 2,2
2009 32,5 45,5 6,4 -
Kaynak: Hazine Mstearl.

Trkiye ekonomisindeki yapsal sorunlar nedeniyle 1990larda hzlanan kamu


maliyesindeki bozulma, mali krizin yaand 2001 ylnda doruk noktasna kmtr. Ak Parti
Hkmetinin uygulad ekonomi politikalaryla, ktye gidi tamamen tersine evrilmi ve
bte disiplini oluturulmutur. Uygulanan ekonomik program sayesinde toplam kamu net bor
stokunun gayri safi yurtii hsla ierisindeki pay 2001 ylnda %66,3 iken, 2009 ylnn
sonunda %32,5a dmtr.

AB tanml bor stokunun GSYHye oran, 2002 ylnda %73,7 iken, 2009 yl sonunda,
%45,5e dm ve Maastricht kriterlerini karlamtr.

Reel faiz oranlar, 2004 ylnn son eyreinden itibaren, tek haneli rakamlara
dmtr. Son on yldaki reel faiz oranlarnn %30dan fazla olduu unutulmamaldr. Bu
nedenle Hazine yurtii borlanma maliyetlerini nemli lde drmtr.

96
Gayri safi yurtii hslann oran olarak, Kamu Sektr Borlanma Gerei 2001 ylndan
itibaren nemli oranda dmtr.

AB tanml Genel Ynetim bte ann GSYHye oran da 2001 ylndan itibaren
nemli lde dmeye balam ve Maastricht kriterlerini karlamtr.

Tablo 14: D Bor Stoku (GSYH'ye oran)

Yllar Orta ve Uzun Vadeli Ksa Vadeli Toplam


2000 44.8 14.1 58.9
2001 67.8 11.4 79.2
2002 62.2 9.0 71.2
2003 39.7 7.5 47.1
2004 33.0 8.2 41.2
2005 27.3 8.0 35.2
2006 31.3 8.1 39.4
2007 31.8 6.7 38.4
2008 30.7 6.8 37.5
2009 32.5 6.9 38.7
2010 - - -

Kaynak: Maliye Bakanl, Hazine Mstearl.

12. FAZ DII FAZLA

Kamu kesiminin gelirleri, giderlerine eit olsa, yani kamu kesimi toplad gelirlerle
giderlerini karlyor ve ak vermeden, borlanmadan, faiz demeden ilerini yrtyor
olacaktr. Kamu kesiminin giderleri personel maalar, yatrm harcamalar, cari giderler (kamu
binalarnn bakm, onarm, aydnlatlmas, kamu aralarnn benzin giderleri vb.) ve faiz
dndaki transfer giderlerinden (vergi iadeleri, sbvansiyonlar, burslar vb.) ibaret olacaktr. Eer
kamu kesiminin borcu varsa buna cari yl iinde faiz deyecek demektir. O halde kamu kesimi
giderlerini; faiz giderleri ve faiz d giderler olarak ikiye ayrlr. (Faiz d giderler, yukarda
belirtilen giderlerdir.) Bu durumda yukardaki dengeyi yeniden ve u biimde yazabiliriz:

Kamu Kesimi Dengesi = Gelirler - (Faiz Giderleri + Faiz D Giderleri)

Burada nemli olan gelirlerin faiz d giderlerden yksek olmasdr. Bunu saysal bir
rnekle aklayalm. Diyelim ki kamu kesimi gelirleri toplam 100 katrilyon lira, faiz giderleri
toplam 60 katrilyon lira ve faiz d giderlerin toplam da 80 katrilyon lira olsun. Bu durumda

97
giderler toplam (60+80)=140 katrilyon lira olacana gre kamu kesimi dengesi (100140)=40
katrilyon lira ak veriyor demektir. Faiz d denge u formlle hesaplanr:

Kamu Kesimi Faiz D Dengesi=Gelirler-Faiz D Giderler

Yukardaki saylar bu denkleme uygularsak faiz d dengeyi (100-80)=20 katrilyon


lira olarak buluruz. Yani burada gelirler, faiz dndaki normal harcamalar karlamakta ve
ortaya 20 katrilyon lira fazlalk kmaktadr. te bu fazlalk 60 katrilyon liralk faiz giderlerinin
bir blmn karlamakta kullanlacaktr. imdi de faiz d giderlerin 80 katrilyon lira deil de
110 katrilyon lira olduunu varsayalm. Bu durumda saylar denkleme koyarsak karmza (100
110)=-10 katrilyon liralk bir ak kar. Bunun anlam bizim gelirlerimizin, brakn faiz
giderlerini, normal giderlerimizi karlamaya bile yetmediidir. Yani gelirlerimiz normal
giderlerimizi karlamad ve dolaysyla ak verdiimiz iin, brakn faizlerin bir blmn
karlamak iin borlanmak durumunda olmay, normal giderlerimizi yapmak iin bile
borlanmak zorunda kalacaz demektir. Faiz d fazlann ykselmesi demek bundan byle daha
az borlanma ve ileride daha az faiz demek demektir. Bu ksa aklamadan sonra faiz d
fazlann seyri aadaki gibi olmutur.

Tablo 15: Faiz D Fazla (MF Tanml, GSMH %, 2003-2008)

Yllar (Faiz D Fazla/GSMH )


1993- 2002 Ort. 0,3
2003 4,8
2004 5,5
2005 5,0
2006 4,6
2007 3,1
2008 1,87
Kaynak: Hazne Mstearl.

IV. MAKROEKONOMK ANALZLERDE DISAL YA DA SABT KABUL


EDLEN FAKTRLER VE BUNLARIN TRKYE EKONOMSNE ETKS

Buraya kadar iktisadi gstergeler nda Trkiye ekonomisinin durumu ortaya


konulmaya allmtr. Ancak ekonomi bir sosyal bilimdir ve sosyali ilgilendiren her eyden
etkilenir. Bir baka deyile ekonomi, ekonomik verilerle analiz edilebilecek kadar basit bir olay
deildir. Bir lkenin ekonomisi sadece ekonomik faktrlerle analiz edilemez. Zira iktisadi hayat
son derece karmaktr. ktisadi analizlerde bu karmakl telafi etmek isterken iktisadi olay ve
davranlar etkilemesi muhtemel birok unsurdan sadece nemli olanlarn yani iktisadi hayat
dolaysz (direk) etkileyen unsurlar ele alr ve analiz eder. Teorik anlamda makroekonomik

98
bilimi iktisadi analizlerde iktisadi hayat dolayl ama esasl olarak etkileyen unsurlar dsal ya da
sabit kabul ederler. Oysa bu deimez, sabit kabul edilen unsurlar iktisadi hayat derinden
etkileyen faktrlerdir. Sabit kabul edilen faktrlerin banda kresel irketlerin davranlar,
siyasal, sosyal olaylar ve hukuksal kararlar ile askeri kurumlarn karar, tercih ve bildirileri ile
mevcut brokratik yap ekonomiyi derinden etkilemektedir. Bu kurumlar karar alrken lke
ekonominin nasl bir tepki vereceini pek dikkate almazlar. Oysa Trkiye ekonomisi, ekonomi
d gibi gzken bu kurumlarn davranlar, ekonomiyi dzeltmek iin alnan iktisadi
kararlardan daha ekleyici ve belirleyici olmutur. Ekonomi, ekonomi politikalar ile idare
edilebilecek ve dolaysyla da ekonomi, siyasal kararlardan, hukuksal kararlardan ve askeri
kararlardan hatta kurumlar aras atmalardan bamsz deildir. Ekonomik analizler de bu
kurumlarn davranlar dikkate alnmas ve gelecein bu ynde kurgulanmas ekonominin doru
ynetilmesinin temel artdr. Aksini savunan birisinin ekonomiyi doru yorumlamas mmkn
deildir. Konuyu bira daha amak gerekirse ekonomi sadece ekonomi politikalar ile yani vergi
politikalar, merkez bankasnn faiz oranlarna ynelik kararlar, hazinenin tevik politikalar,
bankalarn kredi politikalar, hkmetin ihracat ve ithalat politikalar ya da istihdam politikalar
ile ynetebilecei bir alan deildir. zellikle Trkiye ekonomisi siyasi kararlardan, hukuksal
kararlardan ve askeri kurumlarn siyasete mdahalesinden etkilenmediini sylemek mmkn
deildir. Tam tersine Trkiye ekonomisinin iinde bulunduu durumun sebeplerini burada
aramak gerekir. Konuyu biraz daha aarak, Ekonomi-hukuk ilikisine bakldnda, Hukuksal
kararlarn ekonomiyi ciddi biimde etkilediini grmek mmkndr. 2007 yl ekonomisinin
skntl gemesinin sebepleri arasnda yarg kararlarn da saymak mmkndr. Bu anlamda
Anaysa Mahkemesinin 367 karar ve bunun akabinde oluan belirsizlik ortamnda iktisadi karar
birimlerini tereddde srklemitir. Bunun dnda Dantayn zelletirme kararlarna ynelik
iptal kararlar, keza anayasa mahkemesinin 2B kararlar (orman vasfn yitirmi arazilerin
ekonomiye kazandrlmas) ve yabanc sermayenin lkeye giriine ynelik dzenlemelerle ile
ilgili kararlar rnek verilebilir. 2008 ylnn ilk yars iktidardaki partisinin kapatlmas iin
Anayasa Mahkemesine alan kapatma davas ve Anayasa Mahkemesinin iktidar partine ynelik
kapatma ya da kapatmama karar ile yine Anayasa Mahkemesinin TBMMnin Anayasa ve
yasalarda deiiklik yapma yetkisini kstlamaya ynelik kararlarnn glgesi altnda
kaybedilmitir. Hatta Yarg organlarnn dnceyi ifade etme zgrlne ynelik kararlarnn
ekonomiyi nasl etkilediini gstermesi bakmndan anlamldr. Zira bu tip kararlarn Trkiye
Avrupa Birlii ilikilerinin bozulmasna ve dolaysyla ekonominin bundan olumsuz bir biimde
etkilenmesi sz konusu olmutur. Sonu olarak yargnn bamsz olmad lkelerde yarg
kararlar ekonomiyi dorudan etkilemektedir. Ekonomi-siyaset ilikisine bakldnda

99
Trkiyede siyasal partiler, sorumlu siyaset anlayn uzak, iktidar hrs ile hareket etmektedirler.
zellikle ana muhalefet partileri seimin ertesi gn iktidarn her yaptnn lke ekonomisinin
aleyhine imi gibi sunmakta ve iktidar halk nezrinde yarglama yerine yarg organlarnda
yarglama yollarn semektedir. Meclis ats altnda muhalefet etmekten ziyade yargsal
yollarla (yargsal kurumla nezdinde) mcadele etme yolunu semektedir. Hatta muhalefet
partileri iktidar elde etmeyi iktidar partilerinin u ya da bu yolla kapatlmasnda aramaktadrlar.
Halk tarafndan seilen ve iktidara getirilen bir partinin lkeye hizmet etmesinin yolar tkamakta
ve onun iktidardan uzaklatrlmas iin gereken ne ise meru ya da hukuki olup olmamasna
baklmakszn sorumsuz bir muhalefet anlay ortaya konulmaktadr. Bunun en son
rneklerinden birisi 2007 ylnn ekonomik anlamda kayp yl olmas muhalefet partilerinin
cumhurbakanl seim srecini tkamaya ynelik almalardr. Yine muhalefet partinin ayn
yl yaplan seimlerin arkasndan iktidara getirilen bir partinin kapatlmasna seyirci kalmas
hatta desteklemesi 2008 ylnn ilk yarsnda ekonominin ktlemesinin ana nedeni olmutur

Trkiye ekonomisi analiz edilirken nemli bir parametre de siyasal iktidar-ordu


ilikisidir. Normal demokratik lkelerde ordu kendi uzmanlk alanlarn ilgilendiren konularda
zellikle lkenin d tehditlere kar korunmasnda hayati fonksiyonlara sahiptir. Oysa lkemizde
orduyu temsil eden Genel Kurmay bakanl Trk siyasal hayatn derinden etkilemeyen
kararlar almakta, bildiriler yaynlamakta ve belli kararlarn alnmas iin bask yapabilmektedir.
Genelkurmayn bu tip davranlar Trkiye ekonomisinin istikrarszlamasna yol amaktadr.
Daha akas ekonomi, ekonomik olmayan bu tip kurumlarn davranlarndan olumsuz
etkilenmektedir. Bunun rneklerini yakn tarihten grmek mmkndr. 28 ubat ncesi ekonomi
rakamlar, ekonominin iyi yolda olduunu gstermektedir. Hatta koalisyon dnemleri
ekonomilerinin en iyisidir. Sre sonrasnda ekonomik gstergelerin ve ekonomik dengelerin
hzla bozulduu, bankalarn iinin boaldna ve Trk insannn tasarruflarnn boa
harcandna tank olunmu ve sonuta Trk ekonomisi tarihinde hi grlmemi bir krizle kar
karya gelmitir. Yaanan bu krizi, srecin dominant kurumuna balamak doru deil ama
mevcut l koalisyon iktidarnn da bu sre sonrasnda ortaya kt da bir realitedir. Krizin
sorumlusu elbette iktidardr ama bu iktidarn olumasna katk salayan kurumlarda bir o kadar
sorumludur. Byle bir srecin yaanmasna siyaset kurumlar zellikle muhalefet partileri seyirci
kalm, sorumlu davranmayarak siyaset d kurumlarn siyasete mdahale etmesine zemin
hazrlamlardr. kinci rnek yukarda bahsedilen 2007 ylnn ekonomik anlamda kt
gitmesinin tek sebebi Cumhurbakanl seimleridir. Mevcut yasal dzenlemeler (bir askeri
mdahale sonrasn yaplm bir anayasa hkm) bu seimin kriz olmakszn atlatlmasn

100
mmkn klmaktadr. Buna ramen muhalefet partilerinin sorumsuz davranlar ve genelkurmay
bakanlnn yaynlad bildirilerle Anayasal srecin ilemesine mani olmulardr. znde
iktisadi olmayan kurumlarn davranlar 2007 yl ekonomisinin kt gemesine yol amtr.
Sonu olarak insanlarn ve toplumlarn hayatn idame ettirme abas olarak tarif edilen
ekonomide esas olan istikrar yakalamaktr. Ekonomi ynetiminin temel stratejisi de istikrar
ynetmek olmaldr. Ekonomide istikrar, iktisat politikas aralar denilen mali aralar, parasal
aralar, kontrol aralar ve kurumsal aralardan daha ok iktisat d zannedilen siyaset, yarg ve
askeri kurumlarn kararlarndan, kresel ekonomik, siyasi ve askeri ilikilerden etkilenmektedir.
Bu kurumlardan bir ya da bir kann yanl kararlar ekonomiyi bir btn olarak etkilemektedir.
Ekonomik dengeler o kadar krlgan ki bunu tarif etmek iin ekonomide bak srt dengeden
bahsedilir. Siyasi ya da hukuki bir karar ekonomiyi etkiledii gibi askeri bir organn karar ya da
bildirileri ya da kresel aktrlerin birinin karar bir lke ekonomisini temelden sarsmaktadr.
Bozulan dengeleri yeniden salamak iin iktisat politikalar yetersiz kalmaktadr. Trkiye
ekonomisinin istikrarl bir yapya kavumas siyasal, sosyal ve yargsal hatta asker kurumlarnn
karlkl ibirlii ve dayanmasna baldr. Aksi takdirde hangi istikrar politikas uygulanrsa
uygulansn istikrar yakalamak mmkn deildir. zetle ekonomik istikrar siyaset kurumundan,
yarg kurum ve kararlarndan ve askeri birimlerin davran ve bildirilerinden bamsz deildir.
Bu nedenle ekonomik istikrar iin; 1. Her kurum ve kurulu kendi asli fonksiyonlarn en iyi
ekilde yerine getirme abas iinde olmaldr. 2. Bu kurum ve kurulular birbirlerinin grev
alanlarna sayg gstermeli ve mdahale etmemelidir. Kurumlar aras atmalar ibirliine
dnmelidir. Bunun yolu son referandum la almtr. Bu srete Trkiye ekonomisi
nmzdeki yllarda srdrlebilir byme ve istikrar yakalayarak dnya ekonomisindeki hak
ettii yeri alacaktr. Nitekim bunun iaretleri alnmtr.

V. ULUSLARARASI KURULULARA GRE TRKYE EKONOMS

1. Marka deerlendirme kuruluu Brand Finance'n lkelerin ekonomi politikalar,


GSMH, isizlik oran, turizm geliri, lke risk algs, rekabet gc, salk hizmetleri, toplam
ihracat, bankaclk sistemi gibi gstergeler gz nnde bulundurarak marka deerini
belirlenmektedir.

Brand Finance'n yapt 2011 aratrmasna gre Trkiye'nin marka deeri, bir nceki
yla oranla yzde 19,8 artarak 373 milyar dolara ykselmitir. Bylece Trkiye, dnyann en
deerli 19'uncu, Avrupa'nn ise en deerli 10'uncu lke markas haline geldi. Bu aratrmann
sonularna gre ilk kez en deerli 20 lke markas arasna giren Trkiye, Tayvan, Avusturya,

101
Finlandiya ve rlanda gibi lkeleri de geride brakt gibi Danimarka ve Avusturya gibi lkeleri
de geride brakmtr. Brand Finance'n raporunda en deerli lke markas sralamasnda 12
trilyon 576 milyar dolarla Amerika Birleik Devletleri ilk srada yer ald. lk 10 lke
sralamasnda ABD'yi srasyla Almanya, in, Japonya, ngiltere, Fransa, talya, Kanada,
Hindistan ve Brezilya izlemektedir.

Brand Finance'in aratrmas, Trkiye'nin, dnyann en deerli 19'uncu, Avrupa'nn ise


en deerli 10'uncu lke markas olduunu ortaya koymutur. Bu aratrmada gsteriyor ki
Trkiye Cumhuriyet'in 100. ylnda dnyann en byk 10 ekonomisi arasna girmeyi
baaracaktr.

Bu aratrma sonularna gre marka deeri en fazla byme %40.40 ile in'de
yaanrken, Hindistan %31.60 ile ikinci, Brezilya %21.50 ile nc, Trkiye %19.80 ile
drdnc srada yer almaktadr.. Trkiye, krizdeki Avrupa'nn en hzl marka bymesini
yaarken, deprem ve tsunamiyle sarslan Japonya'da %25.90 dn yaanmtr. Avrupa'nn
isizlik deposu spanya %15.80, iflasa yaklaan talya %12.40, AB'nin merkezi Belika ise
%7.10 deer kayb yaanmtr.

Tablo 16- lkelerin Marka Sralamas

lke Marka Deeri Deiim (%)


(Milyara $)
1. ABD 12.576 5.30
2. Almanya 3.146 1.50
3. in 3.001 40.40
4. Japonya 1.940 -25.90
5. ngiltere 1.849 -4.90
6. Fransa 1.673 2.40
7. talya 1.515 -12.40
8. Kanada 1.309 2.80
9. Hindistan 1.266 31.60
10. Brezilya 959 21.50
11. Hollanda 829 -8.30
12. Rusya 752 11.70
13. spanya 729 -15.80
14. Avustralya 702 -7.30
15. Meksika 672 18.50
16. Gney Kore 605 19.60
17. svire 551 17.70
18. sve 471 5.40
19. Trkiye 373 19.80
20. Belika 369 -7.10
Kaynak: Brand Finance, 2011.

102
2. IMFnin top 20 listesine gre, Milli gelir byklne gre dnyada 16nc srada
yer alan Trkiye, Endonezyay geerek 15inci sraya yerlemitir.

3. OECD, Trkiyenin bu ylki bymesine ilikin ngrsn yzde 6.8den yzde


8.2ye karmtr. Bu ylki byme performansyla halen OECD rekortmeni olan Trkiyenin bu
unvan kimseye kaptrmayaca da teyit edilmitir.

4. Uluslararas Para Fonu (IMF) verilerine gre Trkiye, bu yln sonunda in, ABD,
Brezilya ve Japonya gibi dnya devleriyle birlikte Gayri Safi Yurtii Hslasn (GSYH) en fazla
artran lkeler arasnda yer alacak. Yurt ii hasla artnda AB lkelerini geride brakan Trkiye,
ekonomik krize ramen yl sonunda 114,6 milyar dolar artla GSYHsini en fazla artran 12inci
lke olacaktr.

5. Uluslararas reklam irketi Saatchi&Saatchi Bakan Kevi Robert, 13 yl nce ilk


Trkiyeye geldiinde IMFye bal bir lke olan Trkiyede imdi her eyin tersine dndn
belirterek, nmzdeki 10 yl Trk yl olacak. Artk Amerikann esiri deilsiniz, kendi
fikriniz var diyerek bir gerein altn izmektedir.

6. Yllardr Avrupann emberinde bulunan bir lke olan Trkiye, 2011de normalden
daha byk bir role sahip olacak. Bunun bir nedeni Avrupann en hzl byyen ekonomisi
olmay ikinci ylda da srdrecek olmas. Trkiyenin bu bymesi dnyada sadece in,
Hindistan ve dier baz kk ykselen ekonomiler tarafndan alabilecek (The Economist).

SONU

Trkiye ekonomisi son 10 ylda belli makro gelimelerde nemli baarlar elde etmitir.
Bu baarlarn devam iin yapsal reformlarn kararllkla srdrlmesi, siyasi istikrara
ortamnn devam, poplist uygulamalara itibar edilmemesi, istikrar salamak ve korumakla
ykml kurumlarn effaf, hesap verebilir uygulamalarla gven ortamnn devam etmesi
zorunludur.

Mali disiplin iinde devam eden ve istihdama yansyan yksek byme, sadece ieride
deil, dnya ile kyaslandnda da yksek bir performansa iaret ediyor. Siyasetteki istikrar lke
ekonomisine de ksa srede yansmtr. 2002 ylndaki tek parti iktidarna kadar lke 11 yl
boyunca koalisyon hkmetleriyle ynetilmitir Ancak bir istikrardan sz etmek mmkn
deildir.

103
20032009 aras dnemde Trkiye ekonomisi ortalama yzde 4,5 bymtr. Yine
ayn dnemdeki ortalama enflasyon oran yzde 8,3te kalmtr. Yine bu dnemde lkeye 83,1
milyar dolar dorudan yabanc sermaye girii olmutur. Bu rakam btn Cumhuriyet tarihi
boyunca Trkiyenin ektii toplam yabanc sermayeden daha fazladr.

Merkez Bankas Para Politikalar Kurulu borlanma faiz oranlarn yzde 6,25e kadar
indirmitir. Yzde 7500 bulan faiz oranlar ile yzde 6,25i kyaslamak bile kabil deildir.

Trkiye 19942000 ve 2001 ekonomik krizlerini yaarken, bunda temel faktr


ekonomide atlan yanl admlar yada atlmayan admlar ve siyasi istikrarszlklarn dettii
bedellerdi. Yani yaadklarmz hep i krizler olarak kaytlara geti. Trkiyede bu alkantlar
yaanrken, dnyada kriz yoktu. Bu dnemde ise dnya ok byk bir ekonomik krizden geti.
2008 Eyll aynda Amerikada ipotekli konut kredilerinin geri denmesinde (Mortgage) yaanan
sorunlarla balayan finans krizi ksa srede btn dnyay etkisi altna ald. Bu srete, Trkiye
ekonomisi tarihinde ilk kez kresel bir krizle kendini test etmek zorunda kald. Krizin etkileri
2008in son eyreinden itibaren hissedilmeye balad. Bylece 2002 ilk eyreinden itibaren 27
eyrek st ste byyen Trkiye ekonomisi, 2008in son eyreini klerek kapatt. Kresel
krizin lke ekonomisi zerindeki etkileri 2009da hissedildi. Ancak 2010 ylna ait byme
verileri, krizin etkisinin ortadan kalktn gstermektedir. Dnya krizle boumaya devem
ederken Trkiye krizi atlatm ve ilgi oda olmaya devam etmektedir.

Yaanmakta olan kresel krizde srecinde Trk bankaclk sektr ve finans kesiminde
hibir sarsntnn yaanmamas alnan tedbirlerin bir sonucudur. Reel sektrdeki daralmaya
ramen Trkiye, OECD lkeleri arasnda bankas batmayan ve finans sektrne para aktarmayan
tek lke olmay baarmtr. 2001deki krizden sonra yeniden yaplandrlan bankaclk sektr,
AK Parti hkmetinin denetimi ve zerk st kurullarn yapt almalarn neticesini ald.
Bankalar krizde skntya girmedikleri gibi krlarn da katlad. Finans sektrnn de salam
durmasyla Trkiye, kresel krizin etkilerini hzla zerinden atmaya balad ve 2009un son
eyreinde %6 gibi beklentilerin ok stnde bir byme gsterdi ve 4 eyreklik durgunlua da
son vermi oldu. 2010 ylnda Trkiye ekonomisinin gsterdii performansla Avrupann en hzl
byyen ekonomisi olmutur. Dnya da ise inden sonra dnyada en fazla byyen, belirli bir
ekonomik bykle sahip ikinci ekonomi olmutur. Tek haneli beklenen ikinci eyrek
bymesi yzde 10,3 olarak gerekleti. kinci eyrek bymesiyle OECD rekoru kran Trkiye,
ayn zamanda dnyada da en fazla byyen ilk 3 ekonomi arasna girmitir. nc eyrekte ise
5,5 byyerek Avrupann en hzl byyen 2. lkesi oldu. Bu gelimeler bymeyle ilgili
ylsonu beklentilerinin de revize edilmesine yol at. 2010 ylnda Trkiyenin %8.9 orannda

104
bymtr. Byme 2011de de devam etmektedir. 2011in ilk eyreinde %11, kinci eyrekte
ise %8.8 Bymtr.

2010 ylnda ekonominin deta uua gemesi sadece bymeyle snrl kalmad elbette.
2009 ylnda kresel krizin etkisiyle bir ara %16lara kadar trmanan isizlik rakamlar,
ylbanda %14,5 seviyesindeydi. Haziran ayna gelindiinde ise Trkiyede isizlik oran
%10,5e geriledi. Bu dnemde Trkiye ekonomisi iin en nemli gelimelerden biri, yarm
yzyldr devam eden IMF ynetiminin sona ermesidir. Bugne kadar Uluslararas Para Fonu ile
19 stand-by anlamas yapan ve son ikisi hari btn anlamalar baarszlkla sonulanan
Trkiye, artk kendi ekonomi program ile yoluna devam ediyor. Bilindii gibi Trkiyenin
baaryla sona erdirdii iki IMF anlamasndan biri, 4 ubat 2002de Kemal Derviin imzalad
anlamadr. AK Parti iktidar devraldktan sonra bu anlamaya sadk kald, srenin dolmasndan
hemen nce, ubat 2005te IMF ile 19. Stand-by anlamasn imzalad. Bu anlamann sresi de
Mays 2008de doldu. Bu dnemde yaanan kresel krize ramen Trkiye IMF ile yeni bir
anlama imzalamad. AK Parti hkmeti, merkez medya ve byk sermayenin btn basklarna
ramen yola Orta Vadeli Programla devam etmeyi tercih etti ve kresel dalgalanmadan en az
zararla kmay baard. Bylelikle son yllardaki reformlar ve 12 Eyllde kabul edilen anayasa
deiiklikleri ile asker vesayeti krma yolunda ok nemli mesafe alan Trkiye, ekonomide de
IMF vesayetinden kurtulmu oldu. Ak parti iktidar ile Trkiye ihracat pazarlarn grlmemi
ekilde eitlendirdi. Ortadou, Uzakdou ve Afrika pazarlar bu dnemde kefedildi. Avrupa ve
Amerikaya mal satmaya alm i adamlar, krizle balayan bu pazarlardaki daralmadan sonra,
hkmetin almlar ve ekonomi arlkl sivil kurulularnn nclnde yeni pazarlara
almay baarmtr. 2000 2009 dneminde Trkiyenin d ticareti yzde 195 art
gsterirken, 7 snr komumuz ile d ticaret ayn dnemde yzde 445 artt. Komularn ve
Ortadou lkelerinin Trkiyenin d ticaretlerindeki pay yzde 5ten yzde 45lere trmand.
Bunun da etkisiyle 2009daki ciddi kresel daralmaya ramen Trkiyenin ihracat 101 milyar
629 milyon dolar seviyesinde gerekleti. 2010 hedefi ise 111 milyar dolar olarak belirlenmitir.
Grnen o ki Trkiyede son 8 yldr devam eden siyasi istikrar, demokratik atlmlar,
zgrlkler noktasnda alnan mesafe, ekonomik durumu da dorudan etkilemektedir. 2001
krizinde kii bana den mill geliri 2 bin dolara gerileyen Trkiye, imdi 8 bin dolar aan
mill gelire sahip. IMF, Trkiyenin gayrisafi yurt ii hslasnn tarihinde ilk kez ylsonunda 1
trilyon liray aarak 1 trilyon 95 milyar lira olaca hesabn yapyor. Yllar boyunca, sahip
olduu devasa potansiyeli kullanamayan Trkiye, artk dnya ticaretini belirleyen sayl

105
ekonomik glerden biri olma noktasna geliyor. Gelimelerden etkilenen deil, onlarn ynn
belirleyen bir aktr konumuna gelmitir.

zetle AKPART iktidar ile Trkiye ekonomisinde elde edilen kazanmlar u


ekilde sralamak mmkndr.

1. Kaybolan gven yeniden kazanlmtr. lkeye siyasal istikrar gelmitir.

2. Srdrlebilir ekonomik byme ve iktisadi etkinlik iin gereken kararlar zamannda


alnmaya balanmtr.

3. Siyasi yapda, kamu ynetiminde ve devlet yapsnda ciddi reformlar yaplmtr.

4. Modern dnyadan uzak, fakir lkeler snfnda yer alan Trkiye AKPART iktidar
ile nce G20ler sonra G15 iine girmeyi baarmtr.

5. Sivil ynetimin, askeri mdahale ve d basklara kar koyma iradesi gstermeye


balam, demokratik kurallar iinde kendi kendini slah etme, iyiletirme modernize etme
iradesini gsterebilir hale gelmitir.

6. 2000li yllara kadar Trkiyenin sorunlarnn zlmemesinin temel nedeni olan


kt ynetim, AKPART iktidar ile geride kalmtr. yi ynetim sorunlarn zmn
beraberinde getirmitir.

7. Kamu ynetiminde performans ve verimlilie esas alan istihdam ve cret sistemine


geilmemesine ramen kamu ynetiminde belli bir kalite dzeyine eriilmitir.

8. Devlet, asli fonksiyonu olan denetleyici rolne yeniden dnmtr.

9. Devlet harcamalarnda effaflk ve hesap verebilirlik esas alnmaya balanmtr.


Daha nce hesap vermeye yanamayan kurum ve kurulular hesap verir hale getirilmitir.

10. Krizlerin zm iin ithal reeteler yerine kendi uzmanlarnn grlerine itibar
edilir hale gelmitir.

11. Uygulanan yapsal reformlar sayesinde, zel sektrn Trk ekonomisindeki rol
artmtr. Finans sektrnn etkinliini ve dayanklln salanmtr. Sosyal gvenlik sistemi
daha salam bir temel oturtulmutur.

12. Trkiye ekonomisi, getiimiz dokuz yl boyunca dnyadaki krize ramen istikrarl
bir byme sergilemitir. Kararl bir ekilde uygulanan yapsal reformlar ve baarl
makroekonomik politikalar, Trkiyenin blgesinde en hzl byyen ekonomiler arasna
girmesini salamtr. Ekonomideki istikrar ve yksek performans

106
20022010 yllar arasnda,

GSYH % 218 artarak 736 milyar ABD dolarna ulamtr.

Yllk ortalama reel GSYH art % 4,8 dzeyinde gereklemitir.

Enflasyon % 30dan % 6,4e gerilemitir.

Kamu bor stokunun GSYH iindeki pay % 74ten % 42ye dmtr.

Bte ann GSYH iindeki pay % 10dan % 3e inmitir.

Bu baarnn yakalamasnda iktidarn ekonomi program yatmaktadr. Programn temel


zellii gereki, ihtiyatl ve tutarl olmasdr.

Veri ve leri Aratrmalar in Kaynaklar

Bamsz Sosyal Bilimciler-ktisat Grubu, Gl Ekonomiye Gei Program zerine


Deerlendirmeler, ktisat, letme ve Finans Dergisi, Yl:16, Say:185, 2001, s.7-47.
anak, ., Srdrlebilir Yksek Byme ve Makroekonomik stikrar, ktisat, letme ve
Finans, 19(221), 2004, 21-27.
een, A., Doruel, S. ve Doruel, F., Trkiyede Ekonomik Byme Yapsal Dnm ve
Kriz. Ege Yaynlar, 1996.
Doruel, F., Doruel, A. Suut, Bak Srtnda Byme ve stikrar Arjantin, Brezilya, Meksika,
srail, Trkiye Deneyimleri, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar 134, stanbul, 2006.
Eilmez, M., Kumcu, E., (2004), Ekonomi Politikas Teori ve Uygulamas, Remzi Kitabevi,
stanbul.
Ercan, H., stihdamsz Byme: Verimlilik Artm, Yeni Yasas m? Bir n
Deerlendirme, Ekonomik Bymenin Dinamikleri ve stihdam Kaynaklar ve Etkileri,
Ed: Bilim Ne Yapt, TEK, 2005, s.173.
Eren, E., Bildirici, M., Trkiyede Siyasal ve ktisadi stikrarszlk;1980-2001, ktisat,
letme ve Finans dergisi, Yl:16, Say:187, 2001, s. 27-43.
zmen, ., Filiztekin, A., Ylmaz, K., Makro Ekonomik ereve Dinamikler/ Strateji,
TUSAD Byme Stratejileri Dergisi, No. 1, Trkiyede Byme Perspektifleri,
Haziran, 2005, s.84.
zsar, A., Bilgi Ekonomisi Balamnda Ekonomik Krizler ve Trkiye, Yarnlar in
Dnce Dergisi, Y:4, S:37, Kasm 2008.
zsar, A., Trkiye Ekonomisinde Yapsal Bozukluklar ve Sebepleri, Yarnlar in Dnce
Dergisi, Y:4, S:40, ubat 2009.
zsar, A., nsan Haklar Asndan sizlik ve Nedenleri, Yarnlar in Dnce Dergisi,
Y:4, S:40, Mays 2009.
Palamut, M. E.,Giray, F., Cumhuriyetten Gnmze Yaanan Mali Krizler ve Uygulanan
Politikalar, Trkiye Gnl Ekonomik Kriz zel Say I, Say 41 Eyll Ekim 2001.
iriner, ., Doru, Y., Trkiyede Bymenin Ekonomi Politii, 1980 Sonras Trkiye
Ekonomisi zerine Bir nceleme, Dipnot Yaynlar, Ankara, 2006.

107
T.C. Hazine Mstearl, Trkiyenin Gl Ekonomiye Gei Program: Hedefler, Politikalar
ve Uygulamalar, T.C. Babakanlk, 2001.
Ylmaz, K., Akay, C., Alper, E., Enflasyon ve Byme Dinamikleri, Gelimekte olan lkeler
Inda Trkiye rnei, TSAD Yayn No: 2002-12/341.
DPT (www. dpt. gov. tr).
TC. Hazine Mstearl (www. hazine. org.tr).
TC. Merkez Bankas (www.tcmb.gov.tr).
TK (tuik.gov.tr).

108
AK PART 2007-2011 SEM BEYANNAMELER: SREKLLK VE DEM

Do. Dr. Hamit Emrah Beri


Kamu Ynetimi Blm
Gazi niversitesi

GR

Seim beyannameleri, siyasal partilerin muhtemel iktidarlar dneminde yaama


geirmeyi vaat ettikleri uygulamalar, lkenin sorunlarna yaklamlarn ve bunlara ynelik
zm nerilerini ierir. Ancak, kukusuz, seim beyannameleri, herhangi bir siyasal partinin
lkenin geleceine ynelik vizyonunu ve bak asn gstermesi bakmndan zel bir anlam
tar. Bu bakmdan, beyannamede yalnzca semenlere ynelik vaat veya taahhtlerin bulunmas
yeterli deildir. Bunlarn belirli bir sistematik ve dzenlilik ierisinde ifade edilmesi,
beyannamenin sz konusu partinin ideolojik konumu ile ayrca kendi iinde tutarl olmas ve
btnlk tamas nem arz eder. Demokratik kltr ierisinde, seim beyannamelerinin siyasal
partileri belirli alardan balayc bir yz vardr. Zira seim beyannameleri, zellikle bir
sonraki seim dneminde, semen karsnda verilecek snavn adeta cevap anahtardr. Bu
balamda, semenlerin iktidarda bulunan partinin en bata kendisine vaat ettii siyasal,
toplumsal ve ekonomik hedeflere ne lde ulaabildiini seim beyannamesi araclyla
lebilecei ve performansna not verebilecei varsaylr.

14 Austos 2001 tarihinde, ou Fazilet Partisinden (FP) kopan, Recep Tayyip Erdoan
liderliindeki bir grup tarafndan kurulan Adalet ve Kalknma Partisi (AK Parti) kuruluunun
zerinden henz yalnzca bir yldan biraz fazla bir sre gemesine ramen 29 Kasm 2002
seimlerinde tek bana iktidar elde etmesini salayacak ounlua ulamtr. AK Partinin
2002 seimleri iin hazrlad seim beyannamesi, yeni kurulan bir partinin kendisini
semenlere anlatmas ve lke sorunlarna bakn ortaya koymas bakmndan nem
tamaktadr. Kendisini ideolojik adan muhafazakr demokrat nitelemesiyle adlandran AK
Parti, 2002 seim beyannamesinde, her eyden nce, ilk kez karsna kaca semene
kendisini anlatmak yolunda aba harcamtr.

AK Parti, 2007 seim beyannamesinin kamuoyuna sunulduu srete, yaklak be yl


boyunca tek bana iktidar gemiine sahip olmutur. Dolaysyla, 2007 seim beyannamesi, hem
Partinin iktidarda bulunduu srecin genel bir muhasebesinin yaplmas hem de bir sonraki
dnemde, kalnan yerden ne ekilde devam edileceinin gstergesi niteliindedir. AK Partinin

109
2007 seim beyannamesi, Gven ve stikrar inde Durmak Yok Yola Devam baln
tamaktadr. Beyannamede, sunu ve sonu dhil olmak zere 12 blm yer almaktadr. Her
blm alt konu balklar ile desteklenmitir. Genel olarak bakldnda beyannamenin olduka
kapsaml ekilde hazrland ve 2002 ylnda Partinin katld ilk seimde ayn amala
oluturulan metnin devam niteliinde olduu grlr. Dolaysyla, Parti, iktidara geldii ilk
gnden itibaren tutarl ve balangtaki bak asndan uzaklamayan bir izgi izledii mesajn
vermeye almakta; bu bakmdan, seim beyannamesinden kurumsallama srecini destekleme
asndan yararlanmaktadr. Nitekim gemitekilerden daha kapsaml ve uzun vadeli hazrlanan
AK Partinin 2011 Seim Beyannamesi de ayn izginin devam zellii gstermektedir.

Elinizdeki almann ilk blmnde, AK Parti 2007 Seim Beyannamesinde ne kan


balklar ekseninde vaat ve taahhtler zetlenecek; ikinci blmde ise 2002-2007 arasndaki
srede, balangta belirlenen hedeflere ne lde ulalabildii sorgulanacaktr. Bu amala,
siyasal, ekonomik ve toplumsal hedefler ayr balkta toplanacak, mevzuatta yaplan
dzenlemeler, uygulamalar, ekonomik gstergeler ve istatistiklerden yararlanlarak Partinin
ikinci iktidar dnemi iin nceden belirledii hedeflere 2007-2011 arasndaki zaman diliminde
ne lde ulaabildii irdelenecektir.

almann son blm ise AK Parti 2011 Seim Beyannamesini konu almaktadr. Bu
blmde, 2011 Beyannamesi ile 2007 ylnda ayn amala hazrlanan metin karlatrlacak ve
zellikle siyasal sorunlara bakn deiip deimedii sorgulanacaktr.

Tablo 1: AK Partinin Seim Performanslar33

Oy Says Oy Oran Milletvekili Toplam


(%) Says Belediye

3 Kasm 2002 Genel 10.808.229 34,3 363 -

28 Mart 2004 Yerel 13.447.287 41,7 - 1750

27 Temmuz 2007 Genel 16.327.291 46,6 341 -

29 Mart 2009 Yerel 15.353.553 38,39 - 1442

I. 2007DE BALICA VAAT VE TAAHHTLER

33
Milletvekili Genel Seimleri 1923-2007, Trkiye statistik Kurumu (TK) Yay., Ankara, 2008 ve Yksek Seim
Kurulunun web sitesinden (www.ysk.gov.tr) derlenmitir.

110
AK Partinin ilk seim deneyimini yaad 2002 ylnda, Trkiyede bir dizi siyasal ve
ekonomik krizin yaand gerektir. 28 ubat srecinin tahripkr etkilerinin devam ettii, ayn
zamanda lkenin srekli olarak koalisyon hkmetlerinin kendi ilerinde yaad atmalarla
boumak zorunda kald 2002 ylnn sonlarnda yaplan seimlerde AK Parti, bir bakma
halkn siyasal istikrar araylarnn sonucu olarak tek bana iktidara gelmesini salayan
ounluu yakalamtr. Ayn dnemdeki ekonomik manzara da siyasal tablodan farkl deildir.
Bu balamda, ekonomide ciddi bir daralmann yaand, enflasyon ve isizlik oranlarnn
ykseldii sz konusu zaman diliminde oluan gvensizlik ortam 2002 seim sonularn
etkileyen bir baka etmendir. 2002-2007 arasndaki srete ise siyasal istikrarszln nne
geilmi, sk para ve maliye politikalar araclyla ekonomide de nispeten bir denge
salanmtr. Bu tablo, AK Partinin 2007 ylnda bir nceki seimlere gre oyunu nemli lde
artrmasn beraberinde getirmitir. Parti, 2007 Seim Beyannamesinde be yllk bir iktidar
deneyimi yaayarak semenlere belirli vaat ve taahhtlerde bulunmutur. Bu bakmdan, 2007
Beyannamesi, 2002 seimlerinden nce ayn amala hazrlanan metinden farkl olarak
semenlere hesap verme zellii de tamaktadr. Dolaysyla, Beyannamede, Partinin,
icraatlarn semenlere anlatma veya hatrlatmay ncelikli hedef olarak grd sylenebilir.
Gerekten de Gven ve stikrar inde Durmak Yok Yola Devam balkl kitapkta, Partinin
bir sonraki dnemde yaama geirmeyi vaat ve taahht ettii uygulamalar, AK Partinin
iktidarda bulunduu ilk dneme referanslarla ve hatta bunlarn devam olarak ortaya
konulmaktadr. Bundan dolay Beyannamede, Partinin icraatlarnn anlatlmasna daha fazla
arlk verilmi; gelecek dneme ilikin vaat ve taahhtler ikinci planda kalmtr. Buradan da
anlalabilecei gibi, Parti, ilk dnem iktidarn baarl olarak grmekte ve izleyen zaman
diliminde ilgili icraatlarn devam ettirilmesinin semenlerin desteini almak asndan yeterli
olacan dnmektedir.

a. Siyasal ve Hukuksal Konular

AK Partinin 2007de hazrlad seim beyannamesinin Demokrasi ve Hukuk


Devleti konulu blm ile balamas, Trkiyenin ncelikli sorunlar olarak bunlar grdn
ve semene ynelik ilk taahhtlerinin Trkiyedeki zgrlk ve demokrasi anlaynn
geniletilmesi ekseninde ekillendiini gstermesi bakmndan anlamldr. lkenin daha
demokratik ve siyasal adan daha zgrlk bir grnm kazanmas ve siyasetin asker ile
yarg vesayetinden kurtulmas, bu blmn temel parametreleri olarak ortaya konulabilir.
Nitekim AK Parti Program da Kalknma ve Demokratikleme Program baln tamakta ve
ekonomik gelimenin dorudan demokratik kurum ve mekanizmalarn gelimesiyle ilikili

111
olduuna gnderme yapmaktadr.34 Buna karlk, Beyannamede, zellikle 2000li yllarda Trk
siyasetinin en gncel konular olan barts ve niversiteye girite katsay farkll gibi ok
sayda insan ilgilendiren sorunlara hi deinilmedii, ayn ekilde Partinin ikinci iktidar
dneminin balca siyasal tartma konusu olan demokratik alma da yer verilmedii dikkat
ekmektedir. Bu durum, aada deineceimiz gibi, anayasa deiiklii araclyla zgrlk
zemininin geniletilmesiyle ayn sorunlarn stesinden kendiliinden gelinebileceine ynelik
beklentiyle aklanabilir. Ancak bundan daha gereki bir aklama, Seim Beyannamesine
genelde hkim olan dil ve slupla yakndan balantldr. Bu balamda, Beyannamede,
polemikten ve her trl speklasyondan kanan, rakamlarla Partinin ilk dnem iktidarndaki
performansn aktarmay hedefleyen bir yaklam benimsendii sylenebilir.

Parti, 2007 ylnda semenlere, her eyden nce, devlet-toplum-birey arasndaki


ilikileri hak, zgrlk ve sorumluluk temelinde dzenleyen bir toplumsal szleme niteliinde
yeni bir anayasa taahht etmitir. Buna gre, yeni anayasa, Cumhuriyetin deimez niteliklerini
esas alarak bireylerin haklarn en etkili koruyacak ekilde dzenlenecektir. Hazrlanacak yeni
anayasada, parlamenter sistemin gereklerine uygun ekilde, yasama, yrtme ve yarg glerinin
yetki ve sorumluluk alanlarnn net bir ekilde ortaya konulaca; bu anayasa araclyla, temsili
demokrasiden katlmc demokrasiye gei salanaca belirtilmitir. Kukusuz, zellikle
kuvvetler ayrlna ynelik bu zel vurguda, 2007 seimleri ncesinde yaanan 367 krizi gibi
olaylarda Anayasa Mahkemesinin ve Cumhurbakan Ahmet Necdet Sezerin kendilerine bitii
rollerin byk etkisi bulunmaktadr. Beyannamede bu trden somut, gncel tartmalara
girilmeksizin, ancak satr aralarnda belirli imalarda bulunularak yasama gcnn
kullanlmasndaki engellerin kaldrlaca ilenmektedir.

Beyannamenin bu ilk blmnde, AK Parti iktidar tarafndan 2002-2007 arasnda


lkenin demokratiklemesi ve zgrlk alannn genilemesi bakmndan yaama geirilen tzel
dzenlemeler ile ilgili bilgi verilmektedir. Bu balamda, en nemli nirengi noktalarndan birisi,
Partinin iktidarnn ilk dneminde Avrupa Birliine tam yelik iin verilen abadr. Ancak,
bunlarla yetinilmeyecei, lkenin Kopenhag Siyas Kriterlerine tam olarak uyum salamasn
beraberinde getirecek admlarn atlaca savunulmaktadr. Kukusuz, tzel dzenlemelerin
zgrlkleri ve demokrasiyi en geni ekilde iermesi, lkede ayn konudaki standartlarn
ykseltilmesi asndan tek bana yeterli deildir. Bunun yannda yerleik kurum ve
mekanizmalarn da hak ve zgrlklerin fiilen uygulanmas balamnda yeniden dzenlenecei
ve bunlarn yerleik siyasal kltrmzn bir paras olmas iin aba harcanaca da AK Parti

34
Adalet ve Kalknma Partisi Kalknma ve Demokratikleme Program, (basm yeri yok), 2002.

112
tarafndan semenlere vaat edilmitir. Bu amala, iyi ynetiim ilkesi dorultusunda, sivil
toplum kurulularnn g ve kapasitelerinin artrlmas, bylece karar alma srelerine daha
etkin bir ekilde katlmalarnn salanmas hedef olarak ortaya konulmutur. Demokratik
katlmn gelimesi, genel olarak yneticilerin meruiyetini ve lkenin uluslararas dzlemdeki
etkisini artrr. AK Parti, yaama geirecei dzenlemeleri en geni toplumsal mutabakat zemini
iinde gerekletirecei ve zellikle sivil toplum kurulularn bu srece dhil edecei
taahhdnde bulunmutur. Burada, zellikle sivil toplum kurulularna ynelik vurgu zel anlam
tamaktadr. Ynetiimi temel eksen alan ve politikalarn halkn beklenti ve istekleriyle
balantl ekilde oluturmay vaat eden bir oluumun, karar alma srelerine sivil toplum
kurulularn entegre etmeye almas doaldr.

Demokratikleme balamnda semenlere vaat edilen en nemli unsurlardan birisi de


adalet ve yarg sisteminde yaplacak reformdur. Bu bakmdan, o dnemin koullarnda yarg ile
yaanan somut sorunlardan birine daha gnderme yaplmakta ve yargnn temel ilevinin
hukuksal denetim yapmak olduu; yerindelik denetimine kalkmamas gerektii
belirtilmektedir. Beyannamede, yargnn ilevini gereince yerine getirebilmesi iin 2002-2007
arasndaki srete, adliyelerin fiziksel imknlarnn iyiletirildiinden, savc ve yarglarn
mesleki yeterliliklerinin artrldndan ve lkenin temel kanunlarndan bir ksmnn gnn
koullarna uygun ekilde yeniden dzenlendiinden bahsedilmektedir. Bir sonraki dnemde ise,
yarglama srelerinin ksaltlmasna ynelik admlar atlaca, farkl yarg organlarndaki
personel ihtiyalarnn giderilecei ve yurttalarn hak arama bilinlerinin gelitirilmesi amacyla
birtakm dzenlemeler yaplaca vaat edilmitir.

Ayn blmde, yine Partinin iktidarnn ilk dneminde yaanan ve yasama ile yrtme
glerinin tam olarak kullanlmasn engelleyen dzenlemelere deinilmekte; milletin iradesini
zgr ekilde kullanmasn kstlayacak hibir uygulamann kabul edilemeyecei
vurgulanmaktadr. Buna gre, anayasa bata olmak zere tm yasalarda gerekli dzenlemelerin
yaplaca vurgulanmakta ve bu amala ie siyasetin itibarnn ykseltilmesinden balanaca
belirtilmektedir. AK Parti, bu amala, siyasal partilerin gelir ve giderleri ile adaylarn
harcamalarnn effaflatrlmas, siyasal etik ilkelerinin yaama geirilmesi ve partilerin
iyaplarnn demokratikletirilmesi konularnda admlar atacan belirtmitir.

lk blmn son alt bal ise Mill Gvenlik olarak belirlenmitir. Bu balkta,
semenlere bir taraftan uluslararas dzlemde barl politikalar izleneceinin gvencesi
verilmekte, dier taraftan ise terr sorunu ile baa kmak iin Dou ve Gneydou blgelerinde
ekonomik ve sosyal kalknmann hzlandrlmas abalarnn artrlaca ifade edilmektedir. Bu

113
balkta, dikkat eken ilk konu, spesifik olarak Krt sorunu ifadesinin tercih edilmemesi ve
blge halknn talep ve beklentilerinin karlanmas suretiyle sorunun en aza indirilebileceinin
savunulmasdr. Yukarda da deinildii gibi, demokratik alma ait izlerin beyannamede
kendisine yer bulmamas dikkat ekmektedir.

Siyasal sorunlarn derinlemesine tartld bir dier blm ise Vatanda ve Sonu
Odakl Ynetim baln tamaktadr. Bu balk altnda, dier blmlerin tamamnda olduu
gibi ncelikle AK Partinin ilk iktidar dneminin genel bir muhasebesi yaplmakta ve daha sonra
da gelecee ynelik hedefler aktarlmaktadr. Buna gre, AK Partinin iyi ynetiim anlayna
nem verdii ve kat ve kapal brokrasiden halkn istek ve beklentilerine daha duyarl olan
effaf ynetime gei asndan birtakm somut admlar atld belirtilmektedir. yi ynetimin
gereklemesi iin denetlenebilir ve hesap verebilir bir kamu ynetimi anlay tesis edilmesinin
zorunluluu zerinde durulmakta; bu abalarn yurttalarn hayatn kolaylatrc, huzur,
gvenlik ve refah salayc, bylece halkn yaam kalitesini artrc bir etki meydana getirecei
savunulmaktadr. Kamu ynetiminin gerek ilevlerine ulaabilmesi iin hkmetin
bakanlklarn saysnn azaltlmasn ve ilevini yetiren baz kamu kurum ve kurulularnn
kapatlmasn ieren birtakm nlemler ald belirtilmektedir. Gelecee dnk olarak ise yerel
hizmetlerin halka en yakn birimler tarafndan yerine getirilmesinin salanaca, kamu
alanlarnn cretlerinin hakkaniyetle ve adaletli bir ekilde belirlenmesine ynelik
dzenlemelerin yaplaca ve belki de hepsinden nemlisi kamu denetilii (ombudsmanlk)
mekanizmasnn oluturulaca belirtilmektedir.

Ayn balk altnda, mahall ve mterek nitelikte bulunan hizmetlerin yerel


ynetimlere devrinin devam edecei, ayrca bu birimlerin hizmet kapasitelerinin artrlaca ve
kaynak blmn dzenleyen yasa tasarsnn yasalatrlaca belirtilmektedir. Sz konusu
vaat, Partinin demokratikleme konusundaki genel yaklamyla uyumludur. Bu blmde son
olarak halkn kamu hizmetlerinden daha ksa srede ve daha kolay ekilde yararlanmasn
salayacak e-devlet uygulamasnn yaygnlatrlaca vaat edilmektedir. Somut
diyebileceimiz bir baka vaat ise yurttalarn farkl kamu kurumlarndan aldklar nfus kd,
salk karnesi, vergi numaras gibi kartlarn teke indirilmesidir.

Beyannamenin siyasal konulara ilikin son blm, D Politika ve Savunma bal


altnda ortaya konulmutur. Bu blmde ncelikle, AK Partinin kriz odakl deil, vizyon
odakl odakl bir d politika anlayna sahip olduu ve Trkiyenin uluslararas dzlemde
gelimeleri ynlendirebilen bir lke olmasn amalad sylenmektedir. Burada, ada
gvenlik yaklamlarna uygun bir bak asyla, zgrlk ve gvenlik arasnda bir ikilem

114
olduu reddedilmekte ve bunlarn birbirlerinin gerekir koullar olduu belirtilmektedir.
Beyannamede, Trkiyenin gvenliinin komu corafyalarda huzur ve istikrarn korunmas ile
balantl olduu ifade edilmektedir. Bu balamda, komularla sfr sorun politikasnn
derinletirilecei ve srekli temas ilkesi gereince, zellikle blgede yaanan siyasal
sorunlarn zm noktasnda aktif tavr alnaca vurgulanmaktadr. 2007 sonrasndaki srete,
ilk iktidar dneminde izlenen aktif d politika anlaynn devamnn getirilecei ve Trkiyenin
ulusal karlar dorultusunda, Kbrs, Ortadou, Kafkaslar ve Trk dnyas corafyalar bata
olmak zere dnyann farkl yerlerinde inisiyatif sahibi olunaca belirtilmektedir. Ayn abalar
erevesinde, Trkiyenin Birlemi Milletler Gvenlik Konseyinin yesi olmasnn salanaca,
Trk birlii ve Kalknma Ajansnn (TKA) daha etkin ekilde kullanlaca ve farkl lkelerde
Trk Kltr Enstitlerinin alaca semenlere vaat olarak sunulmutur. Sz konusu blmde,
Trkiyenin iine kapal deil, belirli bir stratejik ngr erevesinde dnyaya alan bir lke
haline getirilecei taahht edilmektedir. Bu blmn savunmaya ayrlan son ksmnda ise,
sektre ilikin ihtiyalarn yurtiinden karlanma oranlarnn ykseltilecei belirtilmitir. Dier
taraftan zellikle savunma ve gvenlik konularna yaklamda olduka dikkatli bir dil
kullanld, rnein savunma harcamalarnn azaltlaca veya bunlarn denetlenmelerine ilikin
kurumsal mekanizmalarn veya mevzuatn gelitirilecei gibi bir vaatte bulunulmad dikkat
ekmektedir.

Tm bu etmenler ele alndnda, AK Partinin siyasal adan Trkiyede


demokratiklemenin ve zgrlemenin gelitirilmesi ynnde bir syleme sahip olduu
sylenebilir. Bu anlay, daha nce de belirttiimiz gibi Partinin en batan itibaren kurmaya
alt siyasal dil ile dorudan balantldr.

b. Ekonomik Konular

Daha nce denenmemi, yeni bir siyasal parti olarak AK Partinin 2002 ylnda elde
ettii seim baarsnn altnda yatan en nemli nedenlerden biri, Trkiyenin yaad, 2000
ylnn Kasm aynda balayan ve ertesi yln banda anayasa frlatma olay ile doruk
noktasna varan ekonomik krizdir. Bu dnemde, Trkiye, daha nce nerilen zm reetelerini
tam olarak uygulamamasna ramen yeniden Uluslararas Para Fonuna (IMF) bavurmutur. IMF
ve Dnya Bankasnn desteiyle ilk kriz atlatlmaya balanrken 19 ubat 2001 gn dnemin
cumhurbakan Ahmet Necdet Sezer ve Babakan Blent Ecevit arasnda Mill Gvenlik Kurulu
(MGK) toplants esnasnda yaanan bir tartma, kllenmeye balayan sorunlar yeniden
alevlendirmitir. Zaten krlgan olan ekonomi bir anda yeniden girdaba girmi; borsa, yzde 15
orannda d yaam ve bankalar aras gecelik faiz oran yzde 7 bin 500 dzeyine kmtr.

115
Ayn dnemde, ilke olarak Trk lirasnn glendirilmeye allmasna ramen Merkez
Bankas'ndan yaklak 7,6 milyar dolarlk dviz k olmutur. zellikle finans sektrn
etkileyen kriz nedeniyle, sektre diren kazandrlmas iin gl bankalar desteklenirken zayf
zel bankalar Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna (TMSF) aktarlm; bu da kamuya 17,3 milyar
dolarn zerinde bir yk getirmitir. Ayrca kamu bankalarnn grev zararlarnn yk de
Hazineye binmitir. Krizin, halk, somut olarak en ok etkileyen yn ise isiz saysnn 2001 ve
2002 yllarnda bir milyon kiiden fazla sayda artmasdr. IMFnin stand-by anlamasnn bu kez
kesin bir kararllkla uygulanmas talebi zerine de Dnya Bankasnda alan bir teknokrat,
Kemal Dervi, dardan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakan olarak grevlendirilmitir.

AK Partinin iktidar devrald 2002 ylnn sonunda Trkiyede enflasyon oran,


TFE rakamlaryla yzde 29,7; Merkez Bankasnn dviz rezervleri 27,1 milyar ABD dolar,
altnla birlikte toplam rezervleri ise 28,4 dolar dzeyindedir. Gayrisafi Yurtii Hasla (GSYH)
230 milyar dolar; kii bana den mill gelir ise 3,492 dolardr. sizlik oran ise yzde 10,3tr.
Dolaysyla devralnan ekonomik tablonun hi de olumlu olmad sylenebilir. AK Parti
iktidarnn ilk dneminde IMF ile yeni bir stand-by anlamas yaplmakszn bte disiplininden
taviz verilmemi ve kontroll bir ekilde enflasyonla mcadele edilmitir. Bunun sonucunda,
enflasyon, Tketici Fiyat Endeksi (TFE) baznda 2004, retici Fiyat Endeksi (FE) asndan
da 2005 ylndan itibaren tek haneli rakamlara indirilmitir. 2007 ylnda Merkez Bankasnn
toplam rezervleri 2002ye gre 2,5 kattan fazla bir rakama ulatrlm ve d ticaret hacmi de
87,7 milyar dolardan 277,6 milyar dolara, yani drt katndan fazlasna karlmtr. Dolaysyla
ilgili dnemde, makro ekonomik gstergelerde olumlu deiiklikler yaanm ve 2002
ncesindeki karamsar hava nispeten datlmtr. Bu sreteki en nemli zaaf, isizlik rakamlar
bakmndan yaanm ve sz konusu gstergelerde bir azalma salanamamtr. Bu bakmdan,
2007 Beyannamesinde isizlikle mcadele nemli hedeflerden biri olarak gsterilmi; sz
konusu rakamlarda bir azalma olmamas ise igc potansiyeline drt milyon insann
katlmasyla ilikilendirilmitir. 2007 Beyannamesinin kaleme alnd dnemde, bu trden
bir ekonomik tablo bulunmaktadr ve ksa vadede ekonomide nispeten bir denge salayan AK
Parti, seim beyannamesinde bunu bir baar yks olarak sunmaktadr. Bu balamda, Seim
Beyannamesinin Ekonomi blmnde, her eyden nce Partinin 2002-2007 arasndaki srete
ekonomide yakalad greli denge ve istikrar durumunun alt kalnca izilmektedir. Parti, lke
ekonomisinin iinde bulunduu olumlu durumu, her eyden nce gven unsuruna balamtr.
Kukusuz, ekonomi politikalarnn izlenmesinde Partinin tek bana iktidar elinde tutmasnn
etkisi byktr. Bu adan, lkenin daha nceki srelerde grd koalisyon hkmetleri

116
dnemlerinde yaanan, siyasal hedefler nedeniyle belirli bir partiye mensup bakann sorumluluk
alanndaki hususlarda hkmetin yekpare bir btn gibi hareket edememesinin etkisi byktr.
Ancak AK Parti, sz konusu gven etmenini daha ok, izlenen politikalarn effaflk,
sreklilik, tutarllk ve ngrlebilirlik ilkelerine dayanmas ile aklamaktadr. Bu
balamda, ekonomide gven ve istikrar salayacak kurumsal mekanizmalar ile yapsal
oluumlarn meydana getirildii, bu ekilde yerli ve yabanc yatrmclarn tercihlerinin olumlu
ynde etkilendii savunulmaktadr. Burada, asl dikkat eken nokta, serbest piyasa
mekanizmalarnn kurulmas ve iletilmesi asndan salkl bir demokrasiye ihtiya
duyulduuna ynelik zel vurgudur. Dolaysyla Partinin ekonomi politikas, siyasal reformlarn
konusunu tekil eden, temel hak ve zgrlklerin geniletilmesi, hukuk devleti anlaynn
glendirilmesi ve demokratikleme ile dorudan ilikilendirilmektedir. Ayn erevede devletin
mal ve hizmet retiminden ekilerek arl denetleme ve dzenleme abalarna vermesi gerei
zerinde durulmaktadr. Bu balamda, Trkiyenin uluslararas ekonomik sistemle entegre
olabilmesi asndan gerekli mekanizmalarn retilecei ve devlet mdahaleciliinden
vazgeilecei vurgulanmaktadr.

AK Parti hkmetinin ekonomik performansnn, doal olarak, olumlayc bir ekilde


yorumland beyannamede, 2003-2007 arasndaki be yllk srede, ekonominin byme hznn
ortalama yzde 7,3e karld; mill gelirin 400 milyar dolara ykseltilerek Trkiyenin
dnyann 17. byk ekonomisi haline getirildii anlatlmaktadr. Kii bana mill gelir ise 2006
sonu itibariyle 5.477 dolara karlmtr. Ayn zaman diliminde Trk lirasndan alt sfr atlm
ve enflasyon tek haneli rakamlara indirilmitir. 2002-2006 arasndaki dnemde d ticaret hacmi
87 milyar dolardan 223 milyar dolara ykseltilmi ve ihracat rakam 90 milyar dolar amtr.
Burada, hkmetin piyasa ekonomisine arlk veren ekonomi anlayyla tutarl bir rakamla
daha karlalmaktadr. Buna gre, 1985-2002 arasndaki zelletirme tutarnn yalnzca 8
milyar dolar olduu, oysa 2003den 2007ye dek toplam 30,6 milyar dolarlk bir zelletirme
yapld belirtilmektedir. Ayn yaklamla uyumlu olarak bundan sonraki srete, kamu
yatrmlarnn zel sektr tarafndan gerekletirilmesi mmkn olmayan alanlarda
younlatrlaca, dier alanlarn ise piyasa mekanizmasna braklaca vaatler arasndadr.
Ayrca, finans sektrnn glendirilecei ve reel sektrn bu alandan yararlanma imknlarnn
artrlaca savunulmutur. Ayn balk altnda, bata HALKBANK olmak zere kamu
bankalarnn zelletirilmesine ynelik abalarn artrlmas vaat edilmektedir ki bu durum,
Partinin zelletirmeye genel olarak olumlayc bak asyla yakndan balantldr. Ayrca,

117
ipotekli kredi (mortgage) uygulamasnn yaygnlatrlmas ve bu ekilde bankalara likidite
salanarak faiz oranlarnn drlmesi hedefler arasndadr.

Seim beyannamesinde, gelecee ynelik ekonomik hedeflerin yalnzca bir sonraki


seim dnemiyle snrl olmad ve 2013 ile 2023 vizyonlarn hedef ald sylenmektedir. Bu
bakmdan, 2013 ylnda kii bana mill gelirin 10.000 dolar gemesi ve satn alma gc
paritesine gre bunun 15.000 dolar rakamna ulamas hedeflenmektedir. Mill gelir iin
belirlenen hedef 800 milyar; ihracat rakam ise 200 milyar dolardr. Enflasyonun dk tek
haneli rakamlara inmesi ve isizlik orannn daha da dmesi bir dier amatr.

Ayn balk altnda verilen maliye politikalar balamnda ise ncelikle ekonomide kayt
dl azaltacak, rekabet gcn artracak, daha basit, adil ve geni tabanl vergi sisteminin
oluturulaca semenlere taahht edilmektedir. Bu amala, damga vergisi bata olmak zere,
ilemler zerindeki vergilerin kaldrlaca, dier vergilerin drlecei, kayt d ekonomi ve
kara para ile mcadelenin geniletilecei belirtilmektedir.

c. Toplumsal Konular

AK Partinin ideolojisini dayandrd muhafazakr demokrasi anlay, sosyal


devlet anlayna gnderme yapmaktadr. Buna gre, organik bir btn olarak kabul edilen
topluma ait deerler ile kurumlarn korunmas, bu amala aileye zel bir nem atfedilmesi AK
Partinin kendi siyasal kimliini tanmlamak zere yararland muhafazakr demokrasi
anlaynn temel unsurlar arasnda yer alr.35 Beyannamede, Partinin ideolojik bak asyla
uyumlu ekilde, toplumsal bir kurum olarak ailenin glendirilmesi hedefine devam edileceinin
ve ekonomik, kltrel ve manevi deerleri gl bir aile yapsnn lke apna yaylmas iin
aba harcanacann alt izilmektedir. Bu bakmdan, toplumsal refahn paylamnda sosyal
adaleti gzetecek mekanizmalarn oluturulmas, Parti tarafndan ama olarak belirlenmitir.
Dolaysyla genel olarak liberal ekonomik ilkeleri benimseyen ve iktidarda bulunduu sre
zarfnda ekonomi siyasalarn bu ynde dzenleyen AK Partinin sosyal harcamalar sz konusu
olduunda, belirtilen erevenin dna kt grlmektedir. Bu bakmdan, Partinin
dayanmay temel alan muhafazakr yaklam dorultusunda devletin sosyal harcamalarn
artrmay temel baar ltlerinden birisi eklinde grd sylenebilir. Parti, Trkiyenin
gemite kar karya bulunduu ekonomik sorunlar nedeniyle meydana gelen toplumsal
sorunlar zmek iin aba harcandn, toplumun gelecee ynelik umudunu glendirmek iin
sosyal yardm ve hizmetlerin artrldn savunmaktadr. Dahas, yeni dnemde de ayn trden

35
Yaln Akdoan, AK Parti ve Muhafazakar Demokrasi, Alfa Yay., stanbul, 2004, s. 49.

118
sosyal politikalarn izlenmeye devam edilecei ve bu ekilde gelir dalmnn daha dengeli hale
getirilecei zerinde durulmaktadr.

Seim Beyannamesinde Partinin zellikle eitim almalarna zel nem verdii,


rnein okul ncesi eitimde okullama orannn yzde 11den yzde 25e karld
belirtilmektedir. Beyannamede, 2007-2011 arasndaki dnem iin bu konuda yzde 50
hedefinden sz edilmektedir. Ayn kapsamda, bata kz ocuklar olmak zere eitim
srelerinde dezavantajl durumda bulunan rencilerin ailelerine maddi destek saland, tm
rencilerin ders kitab ihtiyalarnn cretsiz olarak karland ve mevcut okullarn imkn ve
kapasitelerinin artrld belirtilmektedir. AK Parti, 2013 yl hedefi olarak ilkretimde yzde
100, mesleki ve teknik eitim de dhil olmak zere ortaretimde yzde 90 okullama oranlarna
ulamay hedef olarak belirlemitir. Ayrca eitim alannda biliim teknolojilerinden geni
ekilde yararlanlmas ve bu amala tm okullarda Internet balantsnn salanmas bir baka
hedeftir. Bu noktada, en ilgi eken hususlardan biri Partinin iktidarnn ikinci dneminde
yaama geirdii her ile bir niversite projesinden, 2007 Seim Beyannamesinde
bahsedilmemesidir. Her ne kadar yksek retim kurumlar ile bunlarn renci ve retim
elemanlarnn koullarnn iyiletirilecei belirtilse de belirtilen trden geni kapsaml bir proje
Beyannamede yer almamtr.

Partinin sosyal politikalar asndan en nemli hedeflerinden biri de salk sistemindeki


reformlarn gelierek devam etmesidir. Bilindii zere, 2002-2007 arasndaki srete Partinin
giritii en nemli hamlelerden biri salk alannda yaanmtr. Bu kapsamda, lke iindeki
sosyal gvenlik kurumlarnn tek at altnda birletirilmesi ve kamudaki tm hastanelerin Salk
Bakanlna balanarak alan ve emeklilerin tamamna hizmet verir hale getirilmesi, geni
kesimlerin yaamnda kk ama nemli bir fark meydana getirmitir. AK Partinin 2007
seimlerinde kazand geni destein altnda da bu gibi, insanlarn yaamn kolaylatran ve
yaam kalitelerini artran baz reformlarn yattn anlamak zor deildir. Bu balamda, Parti,
geni halk kitlelerinin tevecchn kazanmasn salayan benzer trden salk ve sosyal
gvenlik politikalarnn geniletilmesini yeni dnemdeki ncelikli hedeflerden biri olarak
belirlenmitir. Burada, ncelikle koruyucu salk hizmetlerinin ve aile hekimlii uygulamasnn
lke geneline yaygnlatrlaca belirtilmektedir. Ayn balk altnda verilen somut hedeflerden
bazlar; bebek lmlerinin binde yirminin altna indirilmesi, ocuk alama oranlarnn ise yzde
95in zerine karlmasdr. Ayrca, Beyannamede, zellikle genlerin ttn ve alkol gibi
maddelerden uzak kalmasn salayacak stratejilerin izlenecei semenlere taahht edilmektedir.
Bu blmde, son olarak, medula projesi ile hastaneler ve Sosyal Gvenlik Kurumu arasndaki

119
ilemlerin on-line olarak yaplaca ve elektronik fatura ve reeteleme sistemine geilerek
suiistimallerin ve kaynak israfnn nlenecei sylenmektedir. Bu balamda, Beyannameye,
Partinin zellikle salk ve sosyal gvenlik alanlarnda gerekletirdii reformlarn bir baar
yks olduu ve dolaysyla bunlarn geniletilerek devam ettirilmesi gerektii ynnde bir
havann hkim olduu sylenebilir.

II. 2007DEN 2011E UYGULAMALAR VE POLTKALAR

Tm siyasal partiler, seimlere hazrlanrken semenlere muhtemel bir iktidarlar


durumunda yaama geirmeye vaat ettikleri birtakm uygulama ve politikalar anlatan seim
beyannameleri hazrlarlar. Ancak bunlardan ok az, iktidara gelip nceden izilen vizyon
dorultusunda eldeki yol haritasn takip etme imkn bulur. Bu balamda, iktidar partisi, gerek
hkmette bulunduu sre boyunca gerekse bir sonraki seim dneminde Beyannamede
ngrd hedeflere ulap ulaamad bakmndan semenlere hesap verme
ykmllndedir. Kendisini iktidara tayan ilk seimden sonra katlaca bir sonraki
seimlere dnk yeni bir beyanname hazrlayan AK Parti iki trl ykmlle tabi olmutur.
lk olarak Partinin 2002 Beyannamesinin ve iktidar dneminin hesabn vermesi gerekmi; daha
sonra ise gelecee dnk hedefler sralanmtr. Bu blmde, Partinin 2007-2011 yllarn
kapsayan ikinci iktidar dneminde, Seim Beyannamesinde belirlenen hedeflere ne lde
ulaabildii sorgulanacaktr.

a. Siyasal ve Hukuksal Konular

lk blmde belirttiimiz gibi, 2007 Seim Beyannamesinde AK Partinin semenlere


ilk ve ncelikli vaadi, lke iinde demokratikleme ve sivillemeyi salayacak, zgrlkleri esas
alan yeni bir anayasann hazrlanmasdr. Partinin ikinci iktidar dneminin hemen banda,
nceki srete sistemde bir kilitlenmeye neden olan cumhurbakann seim usulne ynelik bir
anayasa deiiklii yaplarak yrtmenin bann parlamento deil dorudan halk tarafndan
seilmesi salanmtr. Bu snrl giriimden sonra, ayn minval zere almalara devam edilmi;
1982 Anayasasnda geni kapsaml bir deiiklik yaplmasna ramen anayasa tamamen
yenilenmemitir. Bilindii gibi AK Parti, 2007 seimlerinden hemen nce, ikinci iktidar
dneminde kamuoyu ile paylalmak zere Prof. Dr. Ergun zbudun bakanlndaki bir kurula
yeni bir anayasa tasla hazrlatmtr. AK Partinin hukuku kurmaylar ve zbudun kurulu
yeleri tarafndan yaplan karlkl grmeler araclyla taslaa son ekli verilmi ve taslak,
Meclis gndemine sunulmaya hazr hale getirilmitir. Ancak bu almalarn belirli bir aamaya

120
geldii 14 Mart 2008 tarihinde, Yargtay Cumhuriyet Basavcs Abdurrahman Yalnkaya
tarafndan laiklie aykr fiillerin oda haline geldii iddiasyla AK Partiye kapatma davas
almtr. Anayasa Mahkemesi, Partinin sz konusu suu iledii gerekesiyle para cezasna
arptrlmasna karar vermi; ancak kapatmay gerekli grmemitir. Kapatma davas, AK
Partinin yeni bir anayasa hazrlanmas konusundaki hzn kesmi ve kararlln tereddde
dntrmtr. Ayn zamanda, muhalefet partilerinin anayasa deiiklii nerisine kar
kmalar ve bu konuda uzlamaya yanamamalar anayasann tmden deitirilmesi projesinin
rafa kaldrlmasna neden olmutur.

AK Partinin anayasa deiiklii konusundaki ikinci hamlesi, 2010 ylnda daha dar
kapsaml ve yalnzca mevcut anayasadaki baz hususlarn revize edilmesi ile snrl bir taslak
oluturmak olmutur. Taslan hibir maddesi, TBMMdeki oylamalarda referandum nkoulu
olmakszn yrrle girmesine yetecek ounlua ulaamam ve bu nedenle anayasa
deiiklikleri 12 Eyll 2010 tarihinde halkoyuna sunulmutur. Sz konusu referandum srecinde
yaanan gelimeler, son dnemde Trkiyede yaanan siyasal kutuplamann en belirgin
rneklerinden birisini oluturur. Hemen her siyasal parti, referandum srecinde sahaya km ve
teklif paketinin kabul veya reddi ynnde aktif tavr sergilemitir. Bu srete, AK Partinin
yannda Saadet Partisi (SP) ve Byk Birlik Partisi (BBP) evet oylarnn ounlukta olmas
ynnde aba harcarken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyeti Hareket Partisi (MHP)
hayrc cephede yer almtr. Sonuta, referandumla ngrlen anayasa deiikliklerinin
yaplmas yzde 58 oy oranyla kabul edilmitir.

1982 Anayasasnda nemli deiiklikler yapan anayasa referandumu, zellikle yarg


sisteminin yeniden dzenlenmesi asndan bir milat niteliindedir. Anayasa deiiklikleri ile
Anayasa Mahkemesinin ye says artrlm; ayrca bu yarg organ iki daireye ayrlmtr.
Anayasa Mahkemesine TBMM tarafndan ye seilmesi ve mahkemeye bireysel bavuru
hakknn tannmas bu konudaki dier gelimelerdir. Ayrca Hkimler ve Savclar Yksek
Kurulunun (HSYK) yaps, ye says ve yelerin seilme usulleri deitirilmi; tm savc ve
yarglarn Kurul yelerinin belirlenmesinde oy kullanabilmeleri salanmtr. Ayn deiiklikler
alma yaamna ilikin birtakm dzenlemeler de iermektedir. Buna gre, memurlara toplu
szleme hakk verilmi; iiler iin de grev hakkna getirilen anayasal kstlamalar kaldrlmtr.

Deiikliklerin ierdii en nemli hususlardan biri de kamu denetilii


(ombudsmanlk) kurumunun oluturulmasdr. Bilindii gibi bu konudaki ilk almalara 2005
ylnda balanmasna ramen dnemin cumhurbakan Ahmet Necdet Sezer; anayasal bir zemini

121
olmad gerekesiyle Ombudsmanlk Yasasn veto etmitir.36 2010 anayasa deiiklikleri ile
bu anayasal zemin hazrlanm ve kurumun olumas asndan yasal hazrlklara da balanmtr.
Burada, son olarak parti kapatmalar zorlatran hkmn Mecliste gerekli oy ounluunu
salayamamas nedeniyle yaama gemediinin alt izilmelidir.

Anayasada yaplan bu deiikliklere ramen AK Partinin 1982 Anayasasn tamamen


deitirme hedefinden vazgemedii grlmektedir. Zira bu trden deiikliin her eyden nce
sembolik bir anlam vardr. Darbe yapan bir grubun inisiyatifinde hazrlanan bir anayasann
Trkiyenin sahip olduu zgrlk ve demokratikleme perspektifiyle elikili olduu aktr.
Dier taraftan, muhalefetin gsterdii diren, bu sorunun zlmesi noktasnda engel tekil etse
de yeni dnemdeki siyasal yaplanmann bu deiiklii mmkn klaca sylenebilir.

Ayn dnem ierisinde Saytay Kanunu da deitirilmi; Saytayn denetim yetkisi,


her eit idare, kurulu, messese, birlik, iletme ve irketlerini kapsayacak ekilde
geniletilmi ve daha nce farkl kanunlarla getirilen istisnalar kaldrlmtr. Ancak sz konusu
yasa taslann yasalamas srasnda Saytay tarafndan yaplan performans denetiminin
kapsamnn nemli lde daraltlmas nedeniyle iktidar partisi eletirilmitir. Buna gre,
yasann performans denetimi ile ilgili maddesinde tanm olarak; hesap verme sorumluluu
erevesinde idarelerce belirlenen hedef ve gstergelerle ilgili olarak faaliyet sonularnn
llmesi ifadesi yer almtr. Oysa taslak metindeki ifade, hesap verme sorumluluu
erevesinde idarelerce belirlenen hedef ve gstergelerle ilgili olarak faaliyet sonularnn
llmesi, deerlendirilmesi, kamu kaynaklarnn etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanlp
kullanlmadnn incelenmesini, eklindedir. Bu balamda, Saytayn performans denetimi
yetkisi konusunda deil taslak metindeki kapsam, mevcut uygulamann dahi gerisine
dldne ynelik eletiriler ortaya kmtr.37 te yandan, Saytay denetimi bakmndan
nceden var olan tm istisnalarn kaldrlmas, kamuda effafln ve hesap verebilirliin
salanmas bakmndan nemli bir gelimedir.

Beyannamenin belki somut olarak en fazla karlk bulan yn, d politika alannda
yaanmtr. 2009 yerel seimleri sonunda kabinede yaplan revizyonla, o gne dek babakann
diplomasi ba danman sfatyla Trk d politikasnn ana hatlarn dzenleyen Prof. Dr. Ahmet
Davutolu Dileri Bakanlna atanmtr. Davutolu, henz resmi bir grevi yokken kaleme
ald Stratejik Derinlikte Ortadounun jeokltrel yaps nedeniyle blgede yaanacak
muhtemel bir atmann nlenmesi iin bu konuda en kkl tarih birikime sahip olan

36
Sezerden Ombudsmanlk Yasasna Veto, Hrriyet, 1 Temmuz 2006.
37
Lale Kemal, AK Parti Kendini Topuundan Vurdu, Taraf, 08.12.2010.

122
Trkiyenin daha fazla inisiyatif almas gerektiini syler ve bunun hem Trkiyenin kendi i
btnln korumas hem de blgenin gelecei asndan hayat nemi haiz olduunu
savunur.38 Ak Partinin, Ortadou politikalar balamnda bu kitapta ana hatlar izilen trden bir
yaklama sahip olduu sylenebilir. Davutolu, grevi sresince zellikle blge lkeleriyle olan
ilikilerin dzenlenmesinde olduka aktif tavr sergilemi ve uluslararas sorunlarn zm
noktasnda inisiyatif almaktan kanmamtr. Bu noktada, 2007 Beyannamesinde ortaya atlan
somut bir hedefin gerekletii grlmektedir. Trkiye, 17 Ekim 2008 tarihinde BM Genel
Kurulunda yaplan seimlerde 2009-2010 dnemi iin BM Gvenlik Konseyi (BMGK) yeliine
seilmitir. Trkiye Dileri Bakann periyodik toplantlarn izlemeye aran Arap Ligi
lkeleri ayn zamanda oybirliiyle Trkiyenin BMGKya adaylk srecini destekleme karar
almlardr. Bu durum Trkiyenin Ortadou corafyasnda daha fazla inisiyatif kullanan,
blgesel bir g haline gelmesiyle yakndan balantldr.

Trkiye, 2002 ylndan itibaren blgede daha fazla inisiyatif alan, blge lkeleri
arasnda yaanan karlkl sorunlar zme noktasnda bir arabulucu rol stlenen ve
komularyla iyi ilikiler kurma araynda olan bir devlet grnm kazanmtr. rnein yakn
gemie dek devletin d tehdit algs iinde yer alan ran ve Suriye gibi lkelerle ekonomik
unsurlar da ieren yakn ilikiler tesis edilmitir. Bunun yannda Babakan Recep Tayyip
Erdoann Davos knda somut rneini bulduu gibi srail bata olmak zere baz devletler
tarafndan sistematik ekilde uygulanan insan haklar ihlallerine kar ciddi tavr alnmtr. Bu
balamda, Trkiye tarafndan srail-Filistin sorununa ynelik olarak iki devletli bir model
nerilmi ve bunun sorunun kalc zmn salayaca savunulmutur. Ayn ekilde
Filistinde El-Fetih ve Hamas arasnda ba gsteren sorunlarn zm noktasnda da Trkiye
uzlatrmac bir tavr taknmtr.

Ayn srete Trkiye ve spanyann ortak kurucusu olarak balattklar ve Bat ile slam
dnyas arasnda grlen kutuplama ve diyalog eksikliinin ortadan kaldrlmasna katkda
bulunmay amalayan Medeniyetler ttifak bir Birlemi Milletler giriimi haline gelmitir. BM
ats altnda kurulan Medeniyetler ttifak Dostlar Grubunda hlihazrda 88 lke ve 16
uluslararas rgt bulunmaktadr.39

Uluslararas dzlemde Trkiyenin etkinliinin artmas abalarnn bir baka rn de


AK Parti Antalya Milletvekili Mevlt avuolunun Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi

38
Ahmet Davutolu, Stratejik Derinlik: Trkiyenin Uluslararas Konumu, 5. Bask, Kre Yaynlar, stanbul, 2001, s.
137.
39
Bu konularda daha detayl bilgi iin Dileri Bakan Ahmet Davutolunun 2010 ve 2011 bte konumalarna
baklabilir.

123
(AKPM) Bakanlna seilmesidir. Bilindii gibi, bu tr grevler, belirli diplomatik pazarlklar
ve ibirlikleri elde edilir. Dolaysyla son dnemde, Trkiyenin d politika asndan izledii
aktif tavrn, uluslararas dzlemde sz konusu konumlara Trk vatandalarnn gelmesi asndan
etkili olduu aktr.

Trkiyenin Avrupa Birliine (AB) yelik abalar da ayn dnemde devam etmi;
ancak mktesebatn uyum salamas ynndeki almalar srmesine ramen hkmetin bu
hedefe ynelik vurgular azalmtr. AK Parti, iktidarnn ilk dneminde ABye tam yelik
konusunda kararl admlar atmtr. Bu admlarn ilk somut sonucu, 17 Aralk 2004 tarihinde
ABnin Trkiye ile yelik mzakerelerine 3 Ekim 2005 tarihinde balanacan aklamasdr.
1999 Helsinki Zirvesinde Trkiyenin aday lke stats resmen tannm, Kopenhagda 2002
ylnda yaplan zirve ile katlm mzakerelerinin balamas karar alnmtr. 17 Aralk 2004
Brksel Zirvesinde ise Trkiyenin katlm mzakerelerinin (toplam 35 fasl) 3 Ekim 2005
tarihinde balamas kararlatrlmtr. Tarama Sreci, 20 Ekim 2005te Bilim ve Aratrma fasl
tantc toplants ile balam ve 13 Ekim 2006da yaplan Yarg ve Temel Haklar fasl ayrntl
tarama toplants ile sona ermitir. Bu balamda, Trkiye kamuoyunda 2014 ylnda yelik
srecinin belirli bir sonuca ulaaca ynnde beklentiler ortaya kmtr. Ancak zellikle
Fransa Cumhurbakan Nicolas Sarkozy ve Almanya Babakan Angela Merkel gibi
siyasetilerin Trkiyenin tam yeliine olumsuz baklar, daha nce ortaya atlan 2014 hedefini
neredeyse olarak imknsz klmtr. Bu bakmdan, zellikle i siyaset dinamikleri gz nnde
bulundurulduunda sz konusu srecin gurur krc olmamas nedeniyle daha mutedil bir
tutum taknld sylenebilir. Nitekim Babakan Erdoan, 2010 ylnda ABnin Trkiyeye kar
tavrn netletirmesi gerektiini, bu ekilde ileriye dnk yol haritasnn yeniden izilebileceini
ifade eden szler sarf etmitir.40 Buradan da anlalabilecei gibi, Trkiye, ABnin
demokratikleme ve zgrlklerin geniletilmesi perspektifinden kopmadan, ancak i
politikadaki hassas dengeleri de gzeterek mktesebat uyumlatrma almalarna devam
etmektedir.

2007 Seim Beyannamesinde yer alan hususlar, i ve d konjonktrden bamsz bir


ekilde ele alnamaz. Bu bakmdan, yeni bir anayasa hazrlanmas abasnda en belirgin rnei
yaand zere yalnzca iktidarn bu konudaki niyet ve giriimleri yeterli olmamtr. Benzer
ekilde, d politika dinamikleri de Avrupa Birliine yelik srecinde grld gibi dier
lkelerin beklenti ve araylaryla yakndan ilikilidir. Bundan dolay, Beyannamede sz edilen

40
Babakan Erdoan Avrupa Birliine Rest ekti, http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=62166 (Eriim
Tarihi: 20.03.2011).

124
hedeflere tam olarak ulalamamasnn sorumluluu yalnzca iktidar partisine ihale edilemez.
Kald ki, genel eilim lke iindeki demokratik standartlarn ykseltilmesi ve temel hak ve
zgrlklerin geniletilmesi ynnde olmutur.

b. Ekonomik Konular

AK Partinin 2002 ylnda tek bana iktidara gelmesini salayan seim baarsnn
nedenlerinden birinin 2001 ekonomik krizi olduu aktr. Ancak spesifik olarak derin apl bir
krizin yaand 2001 ylndan nce de Trkiyenin ciddi ekonomik sorunlarla boutuu,
dolaysyla bu konunun gemie uzanan geni bir zaman dilimine yayld da bilinmektedir. Bu
nedenle, iktidarnn ilk dneminden itibaren lkenin iinde bulunduu ekonomik sorunlarla
boumak AK Parti iin ncelikli konulardan birisi olmutur. Nitekim 2007 genel seimlerinde,
2002den daha byk bir baar yakalanmasnn ardnda Partinin, ekonomi alannda gemi
iktidarlara gre daha byk bir baar yakalamasnn etkisi byktr. Gerekten de AK Parti
iktidar dneminde sk para ve maliye politikalar izlenmi; lkenin kresel ekonomik sistemle
balants koparlmadan bte disiplininden taviz verilmemeye allmtr. Bu balamda,
ekonomik gstergeler olumlu bir seyir izlemi ve pek ok bakmdan denge salanmtr. Hatta
2009 ylnda tm dnyay etkileyen finans krizinden Trkiye pek ok gelimi Batl lkeye gre
daha az yara alarak kmtr. Buna karlk, ekonominin hl krlgan bir grnme sahip olmas
ve zellikle nfus artyla ykselen isizlik sorununun zlememesi madalyonun olumsuz
taraflardr.

Daha nce de belirtildii gibi AK Parti, 2007 seim beyannamesinde ekonomik


hedeflerini 2013e dnk olarak ortaya koymutur. Dolaysyla Beyannamede belirlenen
hedeflerin en azndan bir ksmna ne lde ulalabildiini kesin olarak ortaya koymak mmkn
deildir. Ancak ekonomik gstergelerdeki durumdan genel eilime ynelik karmlar
yaplabilir. Kald ki, birtakm rakamsal ve oransal hedeflere daha erken tarihlerde ulald da
dikkat ekmektedir. rnein kii bana den mill gelir, ilk kez 2008 ylnda 2013 hedefini
aarak 10.440 dolar dzeyine ulamtr. Ancak 2009 ylnda dnya leinde yaanan kresel
ekonomik krizin etkisiyle sz konusu 8.578 dolar dzeyine inmitir. 2010 ylnda ise yine 10.000
dolar rakam yine almtr. IMF verilerine gre satn alma gc paritesine gre kii bana
den mill gelir ise 2010 ylnda, Beyannamede belirlenen 15.000 dolar rakamn amtr.41
2007 ylnda gayri safi yurtii hsla, 648 milyar; 2008de ise 742 milyar dolar dzeyine
ulamtr. Kresel ekonomik krizin etkisiyle GSYH, 2009da 617 milyar dolar dzeyine

41
Mill Gelir Artnda Avrupa ncsyz, http://www.cnnturk.com/2010/ekonomi/genel/12/02/milli.gelir.-
artisinda.avrupa.ucuncusuyuz/598152.0/index.html (Eriim Tarihi: 22.03.2011)

125
gerilemi; 2010 ylnn Eyll rakamlaryla 808 milyar Trk Liras olarak gereklemitir Bu
bakmdan, ylsonu rakamlar itibariyle nceki yln alaca sylenebilir. Sz konusu rakamlar
gz nnde bulundurulduunda 2009 kresel ekonomik krizine ramen, AK Partinin Seim
Beyannamesinde ortaya konulan rakamlara ulat, hatta bunlar at grlmektedir. Ayrca
ipotekli konut kredisi (mortgage) kullanmnn ve bu ekilde kendi evinde oturan insan saysnn
artrlmas hedefine de ulalmtr. Buna gre, faiz oranlarnn dmesiyle birlikte mortgage
kullanm nemli lde artmtr.42 rnein 2009 ylnn ayn dnemi ile kyaslama yapldnda
2010 ylnda konut kredisi kullanan kii saysnda yzde 130, kullandrlan miktarda yzde 163
artm olduu saptanmtr. 43

Ulalamayan hedeflerden ilki ise ihracat rakamnn 200 milyar dolar dzeyine
ulamasdr. Buna gre, ihracat, 2008 ylnda 132 milyar dolar rakamna ulam; ancak, bundan
sonraki yl, bahsettiimiz ekonomik krizin etkisiyle yeniden 102 milyar dolar dzeyine inmitir.
Ancak bu noktada, sz konusu hedefin 2013 yl iin belirlendii hatrlatlabilir. nmzdeki
yllarda ekonomide olumlu bir performansn gsterilmesi durumunda yeniden belirlenen
rakamlara yaklamak mmkn olacaktr. Benzeri bir tablo turizm gelirleri iin de geerlidir.
Beyannamede turizm gelirlerinin 40 milyar dolara yaklamasnn hedeflendii belirtilirken sz
konusu rakam, en iyi olduu dnemde bile 22,7 milyar dolar aamamtr. sizlik ekonomideki
bir dier sorunlu alandr. Beyannamede isizliin drlmesi hedefinden sz edilmi; ancak bu
konuda net bir rakam verilmemitir. sizlik kriz yl olan 2009da son dnemdeki en yksek
oran olan yzde 14 dzeyine ykselmi, 2010da ise yzde 11,2e inmitir. Ancak bu olumsuz
tablonun ortaya knda nfus artnn, yani igc potansiyeline her yl yaklak bir milyon
insann katlmasnn da etkisinin bulunduunu sylemek zorunludur.

Ekonomik hedefler balamndan birtakm kk sapmalara ramen genelde belirlenen


hedeflere, stelik 2013 olarak belirlenen hedef tarihten nce ulalmas kukusuz nemli bir
durumdur. Ayn srete, bte disiplini ve mal disiplinden taviz verilmemesi, ekonomik
programn IMF ile yeniden bir anlama yaplmadan hkmetin inisiyatifiyle yrtlmesi dier
olumlu gelimelerdir. Bu dnemde, Merkez Bankas dviz rezervlerinde nemli art salanm
ve bte a, 2007 ylnda yzde 5,9 olan oranndan 2010 Ekim ay itibariyle yzde 2,9 oranna
geriletilmitir. Ayrca kamuda gl bir denetim mekanizmasnn oluturulmas iin yeniden

42
http://www.trt.net.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=341b78a5-2154-421c-99ca-34074667a7f1 (Eriim
Tarihi: 22.03.2011)
43
Ahmet Safa Ksem, Konut Kredisi Kullanan Kii Says Artt, http://www.memurlar.net/haber/171910/-(Eriim
Tarihi: 22.03.2011)

126
hazrlanan Saytay Kanunu araclyla bu kurumun genel yetkili denetim birimi olarak
grevlendirilmesi, Babakanlk Yksek Denetleme Kurulunun (YDK) lavedilerek grevlerinin
Saytaya devredilmesi bir dier dikkat eken noktadr. Bylece kamu kurumlarnn daha etkin
bir ekilde denetlenmesi salanmakta ve denetimdeki ok balla son verilmesi
amalanmaktadr.

Buna karlk, Beyannamede yer aldnn aksine vergilerde nemli bir azaltmaya
gidilmemesi ve damga vergisinin kaldrlmamas olumsuz ynler olarak gze arpmaktadr.
Ayrca, HALKBANK bata olmak zere kamu bankalarnn zelletirilmesi almalarnn da
sekteye urad ve zelletirmeye geilmesi iin henz gerekli hazrlklarn tamamlanmad
grlmektedir. Dier taraftan, bu dnemde, zelletirmeye zemin hazrlamak zere kamu
bankalarnn merkezlerinin Ankaradan stanbula tanmasna ynelik almalara hz
verilmitir.

2007 Seim Beyannamesinde belirlenen hedeflerle AK Parti iktidarnn 2007-2011 aras


ekonomi politikalar karlatrmal bir ekilde incelendiinde ok ciddi bir sorunun bulunmad
sylenebilir. Yukarda belirttiimiz gibi, Parti, bu konudaki asl hedef noktas olarak zaten 2013
yln almtr. Burada, en byk baar olarak ABD gibi gelimi lkelerde dahi finans sektrn
ciddi lde etkileyen dnya ekonomik krizinin etkilerinin Trkiyede nispeten hafif ekilde
hissedilmesi ve 2010dan itibaren ekonomik gstergelerin hzla iyiye doru dnmesidir.
Dolaysyla ekonominin genel gidiatn zetleyen rakam ve oranlarn gelecekte daha iyiye
gitmesi muhtemel olarak deerlendirilebilir.

Tablo 1: Temel Makro Ekonomik Gstergeler (2002, 2007-2010)44

2002 2007 2008 2009 2010

GSYH (Milyar $) 230 648 742 617 -


GSYH (Milyar TL) 350 843 950 952 808*
GSYH Art (%) 8,1 4,6 4,0 -5,2 -
Kii Bana Mill Gelir ($) 3.492 9.234 10.440 8.578 -
sizlik Oran (%) 10,3 9,9 11,3 14 11,2
Enflasyon Oran (FE) (%) 29,7 8,7 10,4 6,2 8,5
Enflasyon Oran (TFE) (%) 28,6 6,3 12,7 1,2 8,5
D Ticaret Hacmi (Milyar $) 87,7 277,4 334,0 243,0 299,4
thalat (Milyar $) 51,6 170,1 202,0 140,9 185,5

44
Bu tabloda yer alan veriler Trkiye statistik Kurumu (www.tuik.gov.tr), Hazine Mstearl (www.hazine.gov.tr),
D Ticaret Mstearl (www.dtm.gov.tr) ve Hazine Kontrolrleri Derneinin (www.hazine.org.tr) Internet
sitelerinden derlenmitir.

127
hracat (Milyar $) 36,1 107,3 132,0 102,1 113,9
M.B. Stoklar (Milyar $) 28,4 74,0 73,4 74,2 88,5
Dviz (Milyar $) 27,1 71,3 70,1 70,7 83,5
Altn (Milyar $) 1,3 2,7 3,3 3,5 5,0
Cari Ak/GSYH (%) -0,3 -5,9 -5,7 -2,3 -2,9
* 2010 Eyll ay itibariyle

c. Toplumsal Konular

lk blmde deinildii gibi, AK Parti kendi ideolojik konumuyla uyumlu olarak sosyal
politikalara byk nem vermektedir. Bu amala, sosyal yardmlarn yannda eitim ve salk
hizmetlerinin yaygnlatrlmas ve standartlarnn ykseltilmesi gibi hedefler belirlenmitir.
Kalknma ve Demokratikleme Programnda geen devleti halka hizmet etme arac olarak
gren Partimiz, bir snf ve kesimin deil btn vatandalarmzn refah ve mutluluunu
salayacak sosyal politikalar yrtecektir45 ifadesi, AK Partinin bu konudaki anlaynn genel
bir zetini vermektedir. Bu bakmdan, dezavantajl gruplarn durumlarn iyiletirmeye ynelik
almalar, tantm amacyla hazrlanan neredeyse tm metinlerde Partinin ncelikli hedefleri
arasnda gsterilmektedir. Sz konusu yaklam dorultusunda, 2010 Anayasa deiikliklerinde
kadnlar, yallar, ocuklar, zrller, harp ve vazife malulleri ile bunlarn dul ve yetimlerinin
sosyo-ekonomik koullarnn iyiletirilmesi amacyla pozitif ayrmclk yaplmas
ngrlmtr. Pozitif ayrmclk, Batl lkelerde zellikle 60l ve 70li yllarda sosyal devlet
uygulamalarndan biri olarak ortaya kmtr. rnein ABDde siyahlara ve dier baz etnik
unsurlara birtakm kamusal grevleri stlenme ya da niversite renimi grme asndan
beyazlar karsnda ayrcalk tanmaya ynelik uygulamalar, pozitif ayrmclk kapsamnda yer
alr. Pozitif ayrmcln mantksal arka plannda, uzun yllar boyunca ayn toplumsal kaderi
paylaan, ancak toplum tarafndan yaratlan katma deere ulama sz konusu olduunda dier
kesim(ler)le eit imkna sahip olamayan grup ya da gruplarn maruz kaldklar hakszlklar telafi
etme dncesi yatar.

Yukarda verdiimiz rnekten yola kldnda ABDlilerin yzyllar boyunca yksek


renim grmelerine ya da memuriyet gibi kamusal grevlere atanmalarna izin vermedikleri
siyahlara baz avantajlar tanmalar, gemiten gelen eitsizlikleri giderme abalarnn rndr.
lk bakta bu uygulama, gayr adil gibi grnebilir. Zira son tahlilde, bir kesim lehine ayrcalk
yaratlmakta, gemiteki adaletsizlikler yznden bugn kendisine ayrcalk tannan grubun

45
Kalknma ve Demokratikleme Program, s. 71.

128
karsndaki grup mensuplarnn (ABD rneinde beyazlarn) haklar ihlal ediliyor gibi
grnmektedir. Oysa gemite sergilenen uygulamalar nedeniyle siyahlarn nfuslarna oranla
ok daha az oranda kamusal mevki ve makam sahibi olmalarnn gsterdii gibi, pozitif
ayrmclk uygulanmamas toplumsal dengesizliklerin sreenlemesine neden olacak ve siyasal
birliin korunmasn imknszlatracaktr. AK Partinin topluma ynelik zel vurgusu,
anayasada bahsettiimiz trden pozitif ayrmcla vurgu yapan bir deiikliin yaplmasn
mmkn klmtr.

Anayasada yaplan deiikliin dnda, AK Partinin iktidarnn ilk gnlerinden itibaren


sosyal dayanmay esas alan bir yaklam benimsedii grlr. Buna gre, 2008 ylsonu
rakamlar itibariyle 2002 ylna gre asgar crette iki, zrl maalarnda yaklak be, yallk
aylklarnda kattan fazla art salanmtr. Parti tarafndan, emekli maalarndaki artn da
yzde 100n zerinde olduu savunulmaktadr.46 Sigortal alan kii says ise 2002ye gre
yzde 90n zerinde artmtr. Bunun yannda, devlet eliyle datlan sosyal yardmlarn da
nemli lde ykseltildii grlmtr. TK verilerine gre, AK Parti iktidar dneminde
yaplan toplam sosyal yardmlar, 5.604 milyon TL rakamna ulamtr.

Eitim srecinde atlan admlar da sosyal yardmlarla ayn kapsam ierisinde


deerlendirilmelidir. Daha nce de deinildii gibi 2007 Seim Beyannamesinde okul ncesi
eitimde okullama orannn 2002de yzde 11 iken 2006 ylnda yzde 25e karld, 2011
hedefinin ise yzde 50 olduu belirtilmitir. 2011 ba itibariyle ulalan rakam yzde 43
dzeyindedir47 ki bu Beyannamede ngrlen hedefin altnda bir orana iaret etmektedir. Ancak
2002ye gre de yaklak drt katlk bir art olduu belirtilmelidir. Beyannamede zellikle kz
renciler olmak zere eitim srelerinde dezavantajl durumda bulunan rencilere yaplan
eitim yardmlarnn artrlarak devam edecei sylenmektedir. Bu balamda, yine TK
verilerine gre, eitim alannda yaplan yardmlar nemli lde artmtr. zellikle kresel
apta bir ekonomik krizin yaand 2009 ylnda, hkmet tarafndan yaplan sz konusu
yardmlar en st dzeye karlmtr. 2009 ylnda, eitim materyali yardm 181 milyon TL
dzeyinde gereklemitir ki bu rakam bir nceki yla gre iki kat; 2003 ylyla kyaslandnda
ise yaklak 18 kat art yanstmaktadr. Ayn yl, artl eitim yardmlar 345, cretsiz kitap
yardmlar ise 235 milyon lira olarak gereklemitir. Bu dnemde ilk ve ortaretimde tm
rencilere ders kitaplarnn cretsiz datlmas uygulamasna devam edilmitir. Yine okullarda
biliim teknolojilerinin gelitirilmesi hedefine ynelik olarak 2002 ylna kyasla eitim

46
Alnmzn Akyla 2003-2008, Adalet ve Kalknma Partisi Yay., Ankara, 2009, s. 9-10.
47
http://www.kamudanhaber.com/egitim/okul-oncesinde-okullasma-orani-yuzde-43e-yukseldi.htm (Eriim Tarihi:
25.03.2011)

129
kurumlarnda bilgisayar says yzde 560, biliim-teknoloji snf says ise yzde 400
artrlmtr. Babakan Erdoann 22 Kasm 2010 gn aklad Fatih Projesi ile her snfa bir
bilgisayar ve projeksiyon cihaz konulacan aklanmtr.

Seim Beyannamesinde 2013 yl iin ilkretimde yzde 100, ortaretimde ise yzde
90 okullama oran hedeflendii belirtilmektedir. 2010 rakamlarna gre bu oran ilkretim iin
yzde 98,4; ortaretimde ise yzde 69,33 olarak gereklemitir.48 Bu rakamlar, zellikle
ilkretim balamnda nceden belirlenen byk lde ulaldna iaret etmektedir.

nlisans ve lisans rencilerine verilen aylk renim kredisi ise 2002 ylnda aylk 45
lira iken, 2007de 150, 2011de 240 liraya karlmtr. Ayn dnemde yksekrenim alannda
gerekletirilen en nemli hamle tm illere en az bir niversite almas ve toplam niversite
saysnn 156ya karlmasdr. Daha nce de deinildii gibi 2007 Seim Beyannamesinde bu
trden bir hedeften somut olarak sz edilmemitir. Burada, bir eletiri noktas olarak sz konusu
yksekrenim kurumlarnn pek ounun henz fiziksel altyapya ve yeterli retim eleman
saysna sahip olmadklar belirtilmelidir.

Beyannamede AK Partinin ikinci seim dnemindeki baarsnn en nemli


nedenlerinden birisi olarak grlen salk sistemindeki reforma devam edilecei de ifade
edilmektedir. Bu balamda, hastaneler, Sosyal Gvenlik Kurumlar ve eczaneler arasnda online
ilem yaplmasn mmkn klacak medula projesi yaama geirilmitir. Ayn ekilde, 2007
Seim Beyannamesinde ngrlen aile hekimlii uygulamas tm vatandalar kapsayacak
ekilde balatlmtr. Buna gre, Aile Hekimlii Uygulama Ynetmelii 25.05.2010 tarih ve
27591 sayl Resmi Gazetede yaymlanm ve daha nce pilot olarak baz illerde yaplan
uygulama 81 ile yaygnlatrlmtr.49 ocuklarn ve genlerin ttn ve alkol gibi zararl
alkanlklardan kurtulmasna ynelik vaade uygun olarak da kamuya ak tm kapal alanlarda
ttn mamulleri tketilmesi yasaklanm; eitim kurumlar iin sz konusu yasan kapsam
iyice geni tutulmutur. Son olarak belirtilmesi gereken nokta, bebek lm hznn,
Beyannamede ngrlen binde 20 hedefinin ok tesine gemesi ve binde 10 dzeyine
inmesidir. Bu rakam, Dnya Salk rgtnn (WHO) 2025 yl iin ngrd binde 16
dzeyinin de ok gerisindedir.50

48
http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=14&ust_id=5 (Eriim Tarihi: 25.03.2011)
49
http://www.ailehekimligi.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=98:aile-hekimliinin-
uelkemizdeki-geliimi-&catid=38 (Eriim Tarihi: 25.03.2011)
50
Bebek lm Oran Binde 10!a ndi, http://yenisafak.com.tr/Saglik/?i=309060 (Eriim Tarihi: 25.03.2011)

130
AK Partinin sosyal politika uygulamalar, zellikle liberal ideolojik ncller
bakmndan eletirilebilir. Zira sosyal harcamalar, son tahlilde, lke iinde ekonomik srelerin
kendiliinden geliimine sekte vurmakta ve devletin bu alan zerindeki roln artrmaktadr.
Ancak, Parti, her eyden nce kendisini muhafazakr olarak nitelendirmekte, dayanma,
dierkmlk ve toplumsallk vurgularnda bulunmaktadr. Bu bakmdan, en batan beri, gerek
Parti Programnda gerekse kendisini kamuoyuna anlatt tm metinlerde AK Parti sosyal
devlet vurgusu yapmaktadr. Dolaysyla sz konusu politikalarn siyasal adan bir meruiyet
zemininin bulunduu aktr. Parti, 2007 Beyannamesinde nceki srete izledii, sosyal
devletin glendirilmesine ynelik politikalarn derinletirileceini vaat etmi ve semenlerden
destek bulmutur. Sonuta, Partinin 2007-2011 arasndaki zaman diliminde sosyal yardmlar,
eitim, salk ve sosyal gvenlik gibi alanlarda nceden belirledii hedeflere byk lde
ulat sylenebilir.

III. 2011 SEM BEYANNAMESNDE BALICA VAAT VE TAAHHTLER

AK Parti, 2011 Seim Beyannamesini, 16 Nisan 2011 gn byk bir trenle


aklamtr. Trkiye Hazr: Hedef 2023 baln tayan Beyanname, 2007 ylnda ayn
amala hazrlanan metne benzer ekilde, Partinin gemi iktidar dnemlerindeki icraatlarna da
yer vermi ve ayn zamanda Cumhuriyetin yznc yl olan 2023 ylna ynelik perspektifini
yanstmtr. Ayrca, 2007-2011 arasnda AK Parti hkmeti tarafndan yaama geirilen
uygulamalar daha kapsaml aktarmak iin Beyannameye ek olarak Alnmzn Akyla 8,5 Yl
balkl bir icraat kitap hazrlanmtr.

a. Siyasal ve Hukuksal Konular

2011 Beyannamesi, demokratiklemeye ynelik zel vurgularla balamaktadr. Bu


bakmdan, Beyannamenin ilk blmnn balnn leri Demokrasi olduu grlmektedir.
Her eyden nce, AK Parti, kendi iktidar dnemini, Trk demokrasisinin normalleme yllar
olarak adlandrmaktadr. Buna gre, vesayet kskacnda bulunan demokratik yaam, AK Parti
iktidar dneminde atlan admlar araclyla bir sessiz devrim gerekletirilmitir. Bu
yaklamdan hareketle, Beyannamede, ncelikle Partinin kesintisiz olarak iktidarda bulunduu
2002-2011 yllar arasndaki 8,5 yln genel bir muhasebesine giriilmitir.

Beyannamede ncelikle Milli Birlik ve Kardelik Projesi olarak nitelendirilen


demokratik almn anlam ve kapsamnn aklanmaya alld dikkat ekmektedir. Daha
nce de vurguladmz gibi, 2007 Beyannamesinde, Krt Sorununa yaklam ya da sorunun

131
zm asndan zel bir deini bulunmamaktadr. Buna karlk, 2011 Beyannamesinde,
zellikle gncel siyasal tartmalar balamnda kendisine yneltilen eletirileri amak iin Parti,
uygulamaya allan demokratik almn temel yol haritasn belirlemek amacndan hareket
etmitir. AK Partiye gre, demokratik alm, farkl kesimlerin maduriyetleriyle oluan
toplumsal sorunlarmz mill birlik ve kardelik erevesinde zme iradesini ifade etmektedir.
Burada, gayet aklc ve siyaseten aklanmas nispeten daha kolay bir argman zerinden hareket
edildii grlmektedir. Zira Partiye gre, gerek ekonomik gerekse siyasal adan g ve
etkinliini artrmaya alan lkenin, kendi iinde karlat sorunlar ncelikle zmesi
gerekmektedir. Bu balamda, farkl nedenlerle, gemite ayrmcla maruz braklan ve eitli
maduriyetler yaayan Krt, Alevi, gayrimslim ve Roman vatandalarn iinde bulunduklar
koullarn iyiletirilmesi ynnde admlar atld ve bunun gelecek dnemde de devam
ettirilecei vurgulanmaktadr.

Beyannamenin bu blmnde en fazla dikkat eken hususlardan bir dieri ise gemiten
farkl olarak aka Krt Sorunu ifadesinin tercih edilmesidir. Bugne kadar sorunlarn
zlememesinin nedeni olarak konunun yalnzca gvenlikle ilikilendirilmesini gsteren AK
Parti, bu anlayn kolayclk olduunu savunmaktadr. Burada, en fazla dikkat eken
ifadelerden biri, Bizim terrle mcadelede tercihimiz, demokratik-insan yntemlerle sorunun
zlmesidir. ifadesidir. Buna gre, demokratik standartlardan dn verilmeden ve olaanst
ynetim biimlerine tevessl edilmeden, diyalog yntemi izlenerek Krt sorununun
zlebilecei savunulmaktadr. Ancak sz konusu sorunun yllardan beri srd ve bu adan
derhal bir zm beklenmemesi gerektii vurgulanarak her kesim sabrl ve itidalli olmaya
arlmaktadr.

Bu mesele zerindeki yaklamyla AK Parti, 2011 Seim Beyannamesinde kendisine


ait dier seim beyannamelerinin yannda Parti tarafndan demokratik alm kamuoyuna
anlatmak iin hazrlanan dier tm metinlerin tesine gemitir. Bu durumun olumasnda farkl
etmenlerden bahsedilebilir. Her eyden nce 12 Eyll 2010 tarihinde yaplan anayasa
referandumu srasnda muhalefetin iktidara kar en nemli argmanlarndan biri TRT 6 veya
niversitelerde Krte blmlerinin almas ile rneklenen ve AK Parti tarafndan atlan Krt
sorununa ynelik admlar olmutur. Ancak milliyeti kimlikleriyle bilinen pek ok ilde yksek
oranlarda evet oyu kmas AK Partinin o gne dek atlan admlarn hzlandrlmas
ynndeki cesaretini artrmtr. kinci etmen olarak ise CHPnin yaad lider deiikliinden
sonra Krt politikasnda da yeni bir yaklama doru evrilebileceine ynelik verdii iaretlerdir.
Nitekim AK Partiden yaklak bir hafta sonra kendi seim beyannamesini aklayan CHP de

132
Krt sorunu bata olmak zere pek ok meselede bugne dek izledii statkocu izginin tesine
gemi ve yeni bir sylem oluturmaya altnn iaretlerini vermitir.

AK Parti, 2011 Seim Beyannamesinde, yeni bir anayasa hazrlanmasna da zel bir
nem ve arlk verdiini ifade etmektedir. Daha nce tartld gibi 1982 Anayasasnn
yenilenmesi konusu, Partinin 2007 Beyannamesinde ncelikle altn izdii gibi hususlar
arasndadr. Bu konuda, bir muhasebeye girien AK Parti, iktidarnn ilk iki dneminde farkl
zamanlarda ksm anayasa deiiklikleri yapldn, ancak yeni dnemde bunlarla
yetinilmeyerek en bataki vaatlere uygun ekilde anayasann tamamen deitirileceini ortaya
koymaktadr. Ancak polemikten kanlarak gemi iktidar dneminde bu deiikliklerin
yaplamamasna neden olan siyasal sorunlara deinilmemektedir. Bu balamda, yeni anayasa
almalarnda her kesimden insann anayasa yapm srecine katlmalarnn ve iddet ve terre
bavurmayan her trl grn ifade edilmesinin salanaca vurgulanmaktadr. Buna gre, yeni
anayasa, tartma, katlm, uzlama ve referandum srelerinin almasndan sonra yaama
geirilecektir. Ayrca bu blmde, anayasann yalnzca kurucu meclis tarafndan yaplabilecei
ynndeki iddialara da yant verilmekte ve TBMMnin Anayasann 175. maddesine gre
anayasay deitirme yetkisine sahip olduu, bu yetkinin yeni bir anayasa yapmay da kapsad
savunulmaktadr.

Beyannamede, hazrlanacak yeni anayasann tayaca zellikler de belirtilmektedir.


Yeni anayasa, ksa, z, ak ve tutarl olacaktr. Burada, yeni anayasann bireyi ve onun
haklarn esas alan, devleti kutsal bir varlk deil bireye ve topluma hizmet eden bir ara olarak
gren, toplumsal eitlilii bir tehlike deil zenginlik olarak kabul eden, tek seslilii deil
oulculuu ne karan ve demokratik hukuk devletinin tm unsurlarn ieren bir metin
olaca savunulmaktadr. Ayrca, bu metnin, hak ve zgrlkleri en geni ekilde iereceinden
ve yasama, yrtme ve yarg organlar arasndaki ilikilerin kuvvetler ayrl anlay asndan
yeniden belirleneceinden sz edilmektedir. Bu durum ile Parti, bata yarg organlar olmak
zere farkl kurumlarn siyasete ynelik mdahalelerinden duyduu rahatszl rtl ekilde
ifade etmitir.

Ayn blmde adalet sisteminde reform yaplacana ynelik bir vaat de bulunmaktadr.
nceki dnemlerde sistemdeki sorunlar nedeniyle halkn adalete ilikin inancnn zayflad;
buna karlk, AK Parti iktidarlar dneminde gven sorununun almasna ynelik admlar
atld vurgulanmaktadr. Bu blmde, zellikle Hkimler ve Savclar Yksek Kuruluna
(HSYK) ynelik somut ciddi eletirilerin bulunduu dikkat ekmektedir. AK Partiye gre, 2010
Referandumuyla yaps deimeden nce HSYK, demokratik meruiyete dayanmayan, hkim-

133
savclarn temsil edilmedii, Avrupa sisteminden uzak ve kast sisteminin etkin olduu bir
yapya sahip olmutur. Bunun yannda, adliyelerin vahim durumda bulunduu ve teknolojinin
imknlarndan adl sistemde yararlanlmad belirtilmektedir. Gelecekte, ayn sistem iindeki
sorunlarn zlmesi asndan ncelikle yarglamalarn hzlandrlaca semenlere vaat
edilmektedir. 2011 Beyannamesinde, adli sisteme ynelik aksaklklar balamnda gemie gre
ok daha net bir tavr taknld aka grlmektedir. rnein yaplan ve yaplacak reformlarn
sonunda, yargnn kimsenin n veya arka bahesi olmayaca belirtilmektedir.

zgrlk ve gvenlik ilikisi konusunda da AK Parti, kendi 2007 Beyannamesine gre


daha ileri bir adm atmtr. lk blmde belirttiimiz gibi, 2007 Beyannamesinde zgrlk ile
gvenliin birbirlerine kart olmadklar ve bunlar arasnda bir denge salanmas gerektii
belirtiliyordu. 2011 Beyannamesi ise zgrlk iin gvenlik anlay zerinde durmaktadr.
Buna gre, Beyannamede, zgrln gerek anlamda yaanmas iin gvenliin bir ara olduu
ve gvenlik politikalarnn hibir gerekeyle zgrlk alanlarn daraltacak ekilde
dzenlenemeyecei vurgulanmaktadr. Partinin muhtemel nc iktidar dneminde gvenlik
grevlisi saysnn Avrupa ortalamasna ykseltilecei, suun ilenmeden nlenmesine ynelik
uygulamalarn artrlaca ve vatandalarn gvenlik glerine daha kolay ulamasnn
salanaca vaat olarak ortaya konulmaktadr.

leri Demokrasi balkl blmn son alt blmnn bal ise Vatanda ve Sonu
Odakl Ynetimdir. Bu blmde, ncelikle, brokrasinin vatandalarn yaamlarn
kolaylatrmak zere yeniden dzenlendii ve bu konudaki reformlara devam edilecei
belirtilmektedir. Ayn blmde, Partinin iktidarnn ilk iki dneminde yaplan baz uygulamalar
ne karlmaktadr. Yerel ynetimler asndan yaplan deiiklikler, KYDES ve BELDES
projeleri, Etik Kurulu ve Bilgi Edinme Hakk gibi farkl konular bu balk altnda ifade
edilmitir. Burada, zellikle yerel ynetimlerin g ve etkinliklerinin, bununla doru orantl
olarak da gelir kaynaklarnn artrlmas meselesine zellikle deinilmelidir. Bilindii gibi, belirli
bir lkede demokratik standartlarn ykselmesinin en nemli koullarndan biri yerel
ynetimlerin gl bir yapya sahip olmalardr. Bu balamda, Beyannamede, yerel ynetimlerin
demokratik sistem iindeki yerlerine kout olarak kamu hizmetlerindeki arlklarnn
artrlmasna yeterince yer verilmedii sylenebilir.

Siyasal bak as ve hedefler asndan, AK Parti 2011 Seim Beyannamesinin, 2007


ylnda ayn amala hazrlanan metne gre ok daha demokratik ve zgrlk bir bak asna
sahip olduu grlmektedir. Buna gre, 2007deki mutedil slubun aksine, daha polemiki ve
cesur bir dile sahip olunduu, siyasal sorunlardan sz edilirken genel ifadeler yerine daha somut

134
hedefler konulduu dikkat ekmektedir. Parti, seim sonras yeni bir anayasa yapma dncesini
seim kampanyasnda da sklkla dile getirmekte ve bu trden bir muhtemel giriimin meruluk
zeminini imdiden hazrlamaktadr.

Beyannamenin d politikaya ilikin Lider lke balkl blm de siyasal konular


arasnda deerlendirilebilir. Bu blmde, Partinin, kresellemeyi frsata evirdii ve evrensel ve
mill deerler arasnda bir denge kurduu savunulmaktadr. Beyannameye gre, Parti, iktidarda
bulunduu sre zarfnda proaktif ve pozitif bir d politika vizyonu ortaya koyarak Trkiyenin
bar ve istikrarn adresi haline gelmesini salamtr. Dier taraftan Partinin d politikada
izledii izgi, i politikadaki genel yaklamnn bir uzants olarak grlmekte ve
normalleme sreci eklinde nitelendirilmektedir. Ayn zamanda, d politika sorunlarnn bir
btn olarak grld ve dnyadaki gelimelere tepkisel deil, ilkesel yaklald da yine
Partinin iddialar arasndadr. Yukarda AK Partinin zellikle Ortadou dnyasyla ilikiler
asndan geleneksel Trk d politikasndan bir kopu yaadn aktarm ve bu stratejinin
mimarnn ncelikle Babakan Erdoann diplomasi danmanln yapan Ahmet Davutolu
olduunu aktarmtk. Davutolunun 2009 ylndan itibaren dardan Dileri Bakan olarak
atanmasyla yeni d politika anlay geniletilerek srdrlmtr. Ancak ilgi eken
noktalardan biri, diplomasinin yalnzca Dileri Bakanl eline braklmamas ve devlet iinde
yeni birimler oluturulmasdr. Bu srete oluturulan Kamu Diplomasisi Koordinatrl ve
Yurtd Trkler ve Akraba Topluluklar Bakanl gibi oluumlar araclyla Trkiye, blgede
daha fazla inisiyatif alacan gstermektedir. Ad geen kurumlarn, geleneksel yapsnn
deimesi olduka zor olan Dileri Bakanlna farkl alardan alternatif oluturmak gibi bir
misyonlarnn bulunduu sylenebilir. Bunun yan sra Beyannamede, Kbrs, Balkanlar ve
Ortadou corafyalarna ynelik politikalar bata olmak zere pek ok adan mevcut yaklamn
srdrlecei belirtilmektedir. Ortaya konulan somut hedeflerin en nemlilerinden biri ise
Trkiyenin 2015-2016 dneminde Birlemi Milletler Gvenlik Konseyi yelii iin yeniden
bavuracann aklanmasdr.

Ayn blmde, Trkiyenin Avrupa Birlii (AB) ile olan ilikilerine de bir alt balk
ayrlmtr. Burada, en fazla dikkat eken nokta, yakn dnemde yaanan ve yukarda ksmen
deindiimiz tm gelimelere ramen AB yeliinden vazgeildiine ynelik bir imann bile yer
almamasdr. Tam tersine, AB yeliinin stratejik bir hedef olarak grld ve baz Avrupa
lkelerinin haksz temelsiz muhalefetine ramen yelik iin gerekli admlarn atlmaya devam
edilecei vurgulanmaktadr.

135
b. Ekonomik Konular

Tpk 2007 Beyannamesinde olduu gibi Hedef 2023 balkl metin de ekonomik
sorunlar ikinci blm olarak belirlemitir. Bu balamda, Partinin ekonomi politikalarnn da
dier alanlarda olduu gibi insan odakl bir grnm izdii ve gven esasna dayand
ifade edilmektedir. Burada, en fazla dikkat eken noktalardan biri, Partinin ideolojik diliyle
uyumlu olarak ekonomik kalknma iin demokrasinin ve hukuk sisteminin glendirilmesi
gereine ynelik vurgudur. Bu blmde, ncelikle AK Parti iktidarnn ilk iki dneminde
ulalan ekonomik rakamlar hakknda detayl bilgi verilmektedir. nceki blmde bu tartmalar
yapld iin burada tekrar ayn konuya deinilmeyecek ve gelecee ynelik ekonomik hedefler
aktarlacaktr.

nceki blmde belirtildii gibi, 2007 Beyannamesinin ekonomik hedefleri, seim yl


olan 2007 hedef alnarak deil 2013 perspektifine gre hazrlanmtr. 2011 Seim
Beyannamesinde de benzeri bir yntem izlendii, ancak bu sefer hedefin daha geni tutularak
Cumhuriyetin yznc yl olan 2023e gnderme yapld grlmektedir. Bu bakmdan, 2023
iin temel hedef, bilgi toplumuna dnm, her alanda Avrupa Birlii standartlarn yakalam
ve kresel lekte rekabet gc yksek, gl Trkiye olarak gsterilmitir.

AK Partinin ekonomiye baknn Trkiyenin son dnemde komu lkelerle girdii


ilikilerle birletirilmesi de Beyannamede dikkat eken konular arasndadr. Trkiyenin
demokratik standartlarn ykseltmesiyle kout olarak ekonomik gelimenin artmasnn komu
lkelere de rnek olacan savunan Parti, bu bakmdan ekonomik ve siyasal istikrar bir btn
olarak gstermektedir.

Partinin 2023 iin maliye politikas asndan ncelikli hedefleri zelletirme ekseninde
ekillenmektedir. Buna gre, kamunun elektrik datm ve eker retiminden tamamen
ekilmesi ilk hedef olarak ortaya konulmutur. Ayrca, KTlerde ynetiim modelinin
uygulamaya sokulaca ve Hazineye ait atl durumda bulunan tanmazlarn ekonomiye
kazandrlaca belirtilmektedir. Gelir politikasnda ise ncelikli hedef, kayt d ekonomiyle
mcadeleye devam edilmesidir. Bu bakmdan, vergi oranlarnn dmesi, kayt dln
azaltlmasyla balantl olarak deerlendirilmekte ve vergilerde bu nkoul dnda hkmet
tarafndan azaltlmaya gidileceinden bahsedilmemektedir.

Yatrmlar balamnda ise kamu ve zel sektrn btncl bir yaklamla ele alnd;
buna karlk, asl arln zel sektre verilecei belirtilmektedir. Ayrca yeni dnemde de
enflasyon hedeflemesinin para politikasnn balca dinamii olacann alt izilmektedir.

136
Partinin ekonomik hedefleri bakmndan en nemli sapmalarn isizlik rakamlarnn
azaltlmas bakmndan ortaya ktndan, ancak Parti tarafndan bunun hzl nfus artyla
ilikilendirildiinden daha nce bahsetmitik. 2011 ylnda da ayn yaklam devam etmektedir.
Buna gre, isizlik rakamlarnn ykseklii, zellikle 2009 Dnya Ekonomik Krizinden sonra
Bat lkelerinde de ayn oranlarn ykselmesiyle aklanmaktadr. Bu lkelerde, isizlik
dzeyinin kriz ncesindeki dzeyine en erken 2015 ylnda dnebileceinin ngrld,
Trkiyede ise bir yl iinde isizliin eski oranna indii savunulmaktadr. Ayn balk altnda,
rakamlar araclyla lkenin istihdam kapasitesinin gelitirildii ve bunlara ynelik birtakm
somut projelerin yaama geirildii de ifade edilmektedir. Burada, en dikkat eken noktalardan
biri, istihdam sorununun Beyannamede olduka kapsaml bir ekilde ortaya konulmaya
allmasdr. Bu durumun muhtemelen en nemli nedeni, tm kamuoyu aratrmalarnda
isizliin toplum tarafndan en nemli sorunlardan biri olarak grlmesidir. Dolaysyla, AK
Parti, insanlarn somut olarak gndelik yaamlarn etkileyen en nemli sorunlardan biri olan
isizlikten kaynaklanabilecek muhtemel oy kayplarn engellemek iin kendisini daha iyi ifade
etmeye almtr.

lkede yeni sanayi tesisleri almas ve mevcut oluumlarn da imkn ve kapasitelerinin


artrlmas, ezamanl olarak isizlik sorununun zmne katkda bulunacak bir ara olarak
grlmektedir. Mesleki eitim programlarnn yaygnlatrlmasndan AR-GE ve inovasyon
teknolojilerinin gelitirilmesine geni bir spektrum iinde pek ok hedef, Beyannamede bu
kapsam dhilinde deerlendirilmektedir.

Bilindii gibi ihracat rakamlarnn bymesi, en batan beri AK Parti tarafndan


iktidarn baarsnn en nemli gstergelerden birisi olarak gsterilmektedir. Bu balamda, 2023
ylna ynelik birtakm hedefler, ihracatn 500 milyar dolar dzeyine ykseltilmesi, ihracat
saysnn imdikinin iki kat olan 100 bine karlmas ve dnya apnda tannan en az elli marka
yaratlmas eklindedir. AK Partinin hedefi, 2023 ylnda dnya mal ticaretinde Trkiyenin
paynn yzde 1,5e karlmasdr.

Bu blmde dikkat eken noktalardan biri, enerji bal altnda Trkiyenin 2023
ylnda, nkleer enerjiyi elektrik retiminde kullanacann belirtilmesidir. Hatrlanaca zere,
son dnemde, en nemli toplumsal tartma konularndan biri, Trkiyede bir nkleer santral ina
edilmesidir. AK Parti, Seim Beyannamesiyle nkleer enerji konusuna baknn deimediini
gstermekte ve bu konuda net bir tavr taknmaktadr. Ayn zamanda mevcut termik ve
hidroelektrik santrallerin imkn ve kapasitelerinin artrlaca ve bunlara yenilerinin eklenecei
belirtilmektedir.

137
Beyannamenin ekonomi ile ilgili blmne bakldnda 2007 ylna gre hedeflerin
nemli lde ykseltildii grlmektedir. Ayrca tpk 2007 Beyannamesinde olduu gibi Parti,
kendi iktidar dnemlerinde yaplan uygulamalara ve ulalan rakamlara sklkla referans
vermekte ve bunlarn hatrlatlmas ihtiyacn hissetmektedir. rnein ayrntl rakamlar
araclyla Trkiyenin ulatrma sektrnde kat ettii mesafenin alt kalnca izilmekte ve
izlenen izginin devam ettirilecei belirtilmektedir.

c. Toplumsal Konular

AK Parti 2011 Seim Beyannamesinin Gl Toplum balkl nc ana blm


toplumsal sorunlar ve icraatlara ayrlmtr. Eitim, salk, sosyal gvenlik ve sosyal destekler
gibi konular bu balk altnda ifade edilmitir. Daha nceki blmde de deindiimiz gibi, AK
Partinin politikalar asndan toplumsal sorunlarn nemli bir yeri bulunmaktadr. Bu
bakmdan, ekonomik politikalar sz konusuyken hkim olan liberal bak as, konu toplum ile
ilgili bir soruna geldii zaman yerini muhafazakr bir yaklama brakmaktadr. zellikle sosyal
yardm harcamalar, ncekilerde olduu gibi, 2011 Beyannamesinin de en fazla ne kard
konular arasndadr. Ayn ekilde, bu blmde, aileye ynelik zel bir vurgu da bulunmaktadr.
Buna gre, AK Parti tarafndan ailenin, gl toplumun esasn tekil ettii ifade edilmektedir.
Dolaysyla ailelerin glendirilmesi iin devlet tarafndan yaplacak olan sosyal harcamalar
savunulmakta ve siyasal adan muhafazakr bir yaklam sergilenmektedir.

Bu balk altnda en fazla dikkat eken konulardan biri, Partinin zellikle eitim ve
salk alanlarnda 2007 Seim Beyannamesinde ortaya konulan hedeflere ulaldn
savunmasdr. Eitim alannda teknoloji ve biliimden yararlanlmas, bu amala okullarn
bilgisayar ve Internet imknlarnn artrlmas Partinin eitim alannda izledii politikann ana
amalarndan biri olarak gsterilmitir. Bundan sonraki srete de ayn yaklam devam
ettireceini belirten AK Parti, Seim Beyannamesinde, 2023 hedefi olarak bilgi teknolojilerinin
tm okullara yaygnlatrlmas ve eitim ile ilgili gstergelerin gelimi lkeler dzeyine
karlmas gsterilmitir. Bu blmde, Yksekretim Kuruluna da (YK) deinilmekte ve
seimden sonra yaplacak anayasa deiiklikleri ile birlikte YKn yapsnn yeniden
dzenlenecei vaat edilmektedir. Buna gre, YK, niversiteler arasnda egdm ve denetim
ilevini yerine getiren ve akreditasyon salayan, dolaysyla imdikine gre yetkileri olduka
daraltlm bir kurul haline getirilecektir.

AK Partinin siyasal baarsndaki en nemli etmenlerden birinin salk sisteminde


yaplan reform olduu aktr. Bu reform araclyla, toplumda hemen herkesin yaamnda
olumlu bir fark meydana getirilmi, bu yolla geni kesimlerin destei salanmtr. Parti, 2011

138
Seim Beyannamesinde bu durumu zellikle vurgulamakta ve sistemde gidilen iyiletirmeleri
semene hatrlatma yoluna gitmektedir. Burada, eitim ve salk gibi konularda AK Partinin
gemi uygulamalarn baarl olarak grd ve semene bunlarn srdrlecei gvencesini
verdii dikkat ekmektedir. Bu anlamda, yeni radikal reformlardan daha ok iktidarn ilk iki
dneminde izlenen izginin srdrlecei vurgusu dikkat ekmektedir.

Beyannamede en fazla dikkat eken noktalardan biri de kentlemeye ynelik zel


vurgudur. Bu balamda, Yaanabilir evre ve Marka ehirler konusu ayr bir balk altnda
dzenlenmitir. Sz konusu balk, tarih boyunca medeniyetimiz, insanla rnek tekil edecek
derecede esiz ehirler kurmutur. Ancak AK Parti hizmeti gelinceye dek, ehirlerimiz gereince
korunmam, hak ettii deer verilmemi ve adeta yaanlabilir olmaktan karlmtr. cmlesi
ile balamaktadr. Buna gre, Beyannamede, AK Partinin kentlerin konut, ulam, trafik ve
evre sal gibi sorunlarn zecek admlar att savunulmaktadr. Aslnda bu yaklam,
Partinin ekonomik politikalar ile da yakndan balantldr. Bilindii gibi, dnya leinde
ekonomik gelimilik gstergelerinden birisi kentleme orannn yksekliidir. Oysa Trkiyede
yzde 70ler civarnda bulunan bu oran, gelimi lkelerin bir hayli altndadr. Sanayi ve ticarete
dayal bir ekonomik kalknma modeli iin bu orann daha yukarya ekilmesi, ancak bunun iin
ncelikle kentlerde, altyap ve konut stoku gibi alardan hzl nfus artna yant verebilecek
ekilde gerekli dzenlemelerin yaplmas nem tar. Yerel ynetim reformu gibi dzenlemeler
araclyla bu yolun aldn iddia eden Parti, gelecek dnemde de ayn izginin devam
ettirileceini savunmaktadr.

AK Parti, kentlemeye ynelik hedefleri balamnda zellikle stanbul zelinde yeni


projeler gelitirmitir. Marmaradan Karadenize gei iin bir kanaln almas ve stanbulda iki
yeni kentin kurulmas gibi projeler, kentlemeye ynelik zel vurgunun somut yansmalar olarak
deerlendirilebilir. Dier taraftan, tm bu projelerin ekonomik, ekolojik, hukuksal ve sosyolojik
etkileri gz nnde bulundurularak ele alnd ve bu ekilde belirli alardan gelebilecek
itirazlarn nlenmeye alld grlmektedir. Daha ak bir ifadeyle, gndeme getirilen
projelerin yalnzca seimlerde propaganda malzemesi olarak kullanlmadklar ve gereki bir
zeminlerinin bulunduunun altnn izilmesine zen gsterilmektedir.

139
SONU

Neredeyse dokuz yl boyunca lkeyi tek bana yneten bir siyasal parti, uygulamaya
alt politikalar, mevzuatta yaplan veya yaplmayan birtakm dzenlemeler ve karar alma
mercilerindeki insanlarn genel tutumlar bata olmak zere pek ok adan eletirilebilir. Kald
ki bu trden eletiriler, demokrasinin znde yer alr ve uygulayclarn reel veya muhtemel
hatalarn dzeltmeleri bakmndan bir imkn salar. Ancak Trkiyedeki muhalefetin yaps ve
lke sorunlarna genel yaklam, iktidara ynelik eletirilerden bamsz bir ekilde ele
alnamaz. Dnyann hemen her yerinde iktidar partileri statkoyu korumak ve toplumsal baskyla
ortaya kan deiiklikleri engellemek veya yavalatmak abas iindedirler. Bu bakmdan,
iktidar partilerini deimeye ve lke iinde daha demokratik ve zgrlk bir yapnn
kurulmasna zorlayacak asl unsur muhalefettir. Oysa Trkiyede bunun tersi bir manzarayla
karlalmakta; iktidarn statkoyu ama ve daha demokratik ve zgrlk bir ortam
yaratlmas abalarna muhalefet partileri tarafndan diren gsterildii grlmektedir. Ayn
srete, muhalefet partilerinin lkenin sorunlarna ynelik alc ve gereki zm nerileri
getirememeleri, Ergenekon ve Balyoz gibi demokratik sreleri ortadan kaldrmay hedefleyen
giriimlerin karsnda net tavr almamalar da AK Partinin halk nezdinde kabul grecek gl
ve gereki bir alternatifinin domamasna neden olmutur. Bundan dolay, AK Partinin tm
eksik ve yanllaryla, iktidarda bulunduu dnemde sergiledii politikalar lkenin genel siyasal
konjonktrnden bamsz ekilde deerlendirmemek gerekir. Ayn ekilde, muhalefet
partilerinin tutarl ve btncl bir ekonomi projesine sahip olmadklar ya da bunu halka
anlatamadklar da grlmektedir.

AK Parti, iktidar boyunca sergiledii icraatlar ile 2007 Seim Beyannamesinde


belirtilen hedeflere byk lde ulamtr. Bu durumun olumasnda, Seim Beyannamesinde
nceki iktidar dneminde sahip olunan performans da gz nnde bulundurup makul ve
gereki hedefler belirlenmesinin de etkisi vardr. Gerekten de Seim Beyannamesinde, AK
Partinin, dier baz siyasal oluumlarn aksine poplist ve reel dzlemde uygulanmas imknsz
vaatlerin uzanda durduu aktr. Ayn srete, zellikle siyasal konularda Beyannamede yer
almayan baz ileri admlarn atlmaya alld da grlmektedir. rnein Krt Sorununun
zm asndan aktif bir tavr alnmas, bu amala Demokratik Alm Projesinin
uygulamaya konulmas, yksekretim kurumlarnda Krte blmlerinin ve ayn dilde yayn
yapan TRT 6 televizyon kanalnn almas bu durumun somut rneklerindendir. Ayrca,
Beyannamede vaat edildii zere, 1982 Anayasasnn tamamen deitirilmesi ynnde de
giriimlerde bulunulmu; ancak, gerekli zemin olumad iin ksmi deiikliklerle yetinilmitir.

140
Nitekim AK Partinin muhtemel bir yeni iktidar dnemindeki en nemli hedeflerinden birisi
yarm kalan ii tamamlamak ve anayasay yenilemek olacaktr. Tm bu almalarn yaama
geirilmesi, 2011 seimlerinde Mecliste oluacak tabloyla yakndan ilikilidir. Bu balamda,
kamuoyu aratrmalarnn neredeyse tamamnn AK Partinin tek bana iktidara gelmesine
yetecek oy oran elde edeceine iaret ettii bir tabloda, semenlerin ncelikli beklentisi, lkenin
demokratiklemesi ve temel hak ve zgrlklerin derinletirilmesi yolundaki abalarn kesintiye
uramakszn devam etmesidir.

141
YEN ANAYASANIN TEMEL DNAMKLER

Prof. Dr. Yusuf evki Hakyemez


Kamu Ynetimi Blm
Karadeniz Teknik niversitesi

Anayasalar devlet iktidarn ve insan haklarn dzenleyen metinler olarak bilinirler.


Ancak devlet iktidarn dzenlerken anayasalarn baz temel zelliklere sahip olmas
gerekmektedir. Bu nedenle de anayasa ad verilen metnin her zaman gerek anlamda anayasa
olarak kabul mmkn olmayabilir. Zira anayasa ad verilen metnin gerek anlamda anayasa
olabilmesi iin devlet iktidar karsnda insan haklarn gvenceli bir ekilde dzenlemesi ve
devlet organlarnn oluumu, grevleri ve yetkilerini kuvvetler ayrl esasna gre formle
etmesi gerekmektedir. Nitekim anayasaclk tarihine bakldnda bu standardn hep n planda
tutulduu grlr. 1789 Fransz nsan ve Yurtta Haklar Bildirisinin 16. maddesinde bu durum
aka vurgulanm ve haklarn gvence altna alnmad ve gler ayrlnn tesis edilmedii
bir toplumun anayasasnn olmad aka ifade edilmitir.

Anayasalarda bu iki hususun bir arada bulunmas zorunluluu, devlet iktidar karsnda
bireyin zgrlkleri ile birlikte gvence altna alnmak endiesinden kaynaklanmaktadr. Zira,
kulland kamusal yetkiler dolaysyla devlet, birey karsnda stn ve gl durumdadr.
Bireyin haklaryla birlikte devlet iktidar karsnda bir zne olabilmesi asndan devletin
snrl olmas zorunludur. te bu biimdeki snrlamay anayasa metninin ideal biimde
formle edilmesi salayabilir. Anayasaclk mcadelesinin yaand tm devletlerdeki nihai
hedef bu noktaya odaklanmaktadr (ERDOAN, 2001: 9; HAKYEMEZ, 2008: 130 -132).

Devlet iktidarnn birey zgrlkleri lehine snrlandrlmas ve kuvvetler ayrl


esasna uygun bir devlet rgtlenmesinin tesisini salamak amacyla ortaya konulan gayretleri
ifade eden anayasaclk hareketleri (GL, 2010: 217-221), tarihsel sre ierisinde ilk olarak
Bat Avrupadaki devletlerde kendisini gstermitir. 1215te ngilterede Manga Carta ile
balad sylenebilecek olan bu srete sanayi devrimi ve snf mcadelesi belirleyici rol
oynamtr. ngiltere, Fransa, Amerika Birleik Devletleri gibi deiik lkelerde ilk rnekler
olarak grlen bu gayretler sonucunda anayasa metinleri ortaya km ve devlet iktidar bu
ekilde insan haklar ile snrlandrlmtr. Grld zere anayasacln amac, devlet

142
iktidarn snrlandrmak ve bireylerin temel hak ve zgrlklerini devlet iktidar karsnda
gvence altna alma isteidir(GZLER, 2011: 70).

Bu balamda lkemizdeki anayasa gelimelerine ve bunun zelliklerine ksa bir gz


atmakta yarar vardr. Zira bugnk anayasa sorununun varln daha iyi idrak edebilmek
asndan Osmanldan Cumhuriyete uzanan sreteki anayasacln temel zelliklerinin
bilinmesi gerekmektedir. Osmanl mparatorluunda balayan anayasaclk hareketi Avrupa lke
rneklerine gre olduka yenidir. Gecikmenin deiik nedenleri vardr. Ancak Trkiyedeki
anayasaclkta Avrupada olduu gibi bir sanayi devrimi ve snf mcadelesi yaanmamtr.
Bunun bir sonucu ise anayasacln daha ziyade yukardan aaya doru bir yntemle
gerekletirilmeye allmasdr. Gerek Osmanl mparatorluunda ve gerek Trkiye
Cumhuriyetinde anayasa yapm hep yukardan aaya doru olmutur. Aadan yukarya
halkn talepleriyle yaplan bir anayasa rnei ise bulunmamaktadr. Bu biimdeki yntemsel
farkllk Osmanl mparatorluu dneminde Padiahn ve bir ksm elitlerin sreci ynetmesi
biiminde tecelli etmi, Cumhuriyet dneminde ise, daha ziyade askeri brokrasinin
gerekletirdii darbeler sonrasnda inisiyatifi eline geirmesi sonrasnda darbeci askerlerin
etkisi, ynlendirmesi ve kontrol ile anayasa yapm biiminde ortaya kmtr. Bu durum,
aslnda anayasacln temelinde olan tabandan gelen talepleri hakkn znesi konumunda olan
bireylerin gndeme getirememesi sonucunu dourmutur. Sonuta halk, yukardan aaya
yaplan anayasa ile verilenlerin de idrakinde olamamtr. Geri anayasay yapanlar da
zellikle insan haklar, demokrasi ve hukuk devleti asndan ideal standarda hibir zaman
yaklamamlar; sadece kendi oluturmaya altklar toplum modeli balamnda baz
yeniliklere ve ksmi olumlu dzenlemelere msaade etmilerdir. Bu nedenle de ierik olarak
anayasalarda insan haklar, demokrasi ve kuvvetler ayrl gibi konularda her zaman ciddi
sorunlar mevcut olmutur.

Trkiyede anayasaclkla ilgili yaplan tespitler 1982 Anayasas iin de geerlidir.


Hatta bugn gelinen noktada 1982 Anayasasnn dourduu sorunlar tm akl ile kendisini
gstermektedir. Zira zellikle 1990 sonrasnda Trkiye ciddi bir dnm srecine girmitir.
Bunun en nemli nedenleri olarak, Trkiyenin Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin yarg
yetkisini tanmas, Avrupa Birliine tam yelik iin reformlar yerine getirme taahhdnde
bulunmas ve kreselleen dnyada insanlarn dier lkelerde ve uluslararas alanda yaananlar
daha yakndan takip etmesi ve bunun lkede yaayanlar etkilemesi biiminde sralanabilirler.
Nitekim bunun sonucu olarak bugn artk 1982 Anayasasnn ihtiyalara cevap vermedii
toplumun her kesimi tarafndan aka ifade edilmektedir. stelik anayasada on yedi defa

143
deiiklik gerekletirilmi, 177 maddesi olan 1982 Anayasasnn yz civarndaki maddesinde
deiiklikler yaplm olmasna ramen anayasa sorunu halen zlememitir. zellikle 1990l
yllardan itibaren Trkiyede insan haklar, siyaset, ekonomi ynetimi ve bunlarla ilgili
politikalar balamnda karlalan hukuksal sorunlar ve yaanlan krizler gerekten anayasa
sorununu hemen hemen her alanda hissettirmitir. Bu sorunlar aslnda 1982 Anayasasnn an
ihtiyalarna cevap verememesi ve zellikle konumuz balamnda insan haklarn gerek
anlamda gvence altna alamamas ve kuvvetler ayrln hukuk devletindeki anlamyla tesis
edememesinden kaynaklanmaktadr. Yeni anayasann yaplmas srecinde ite bu sorunlara
odaklanlmaldr.

ncelikle yeni anayasann karlalan sorunlar zmeye ynelik yeni bir felsefesinin
olmas gerekmektedir. Bunun salanabilmesi iin ise ncelikle 1982 Anayasasnn felsefesinin
tamamen terk edilmesi zorunludur. Zira 1982 Anayasas belli bir ideolojik tercihi n plana
karabilmekte ve devlet - birey ilikisinde ncelii devlete tanyabilmektedir(YAZICI, 2009:
65). Bunun sonucunda ise uygulamada devleti refleksler etkili olmakta, birey ve zgrlk ikinci
plana itilmektedir Bu nedenle yeni anayasann felsefesinde birey n planda tutulmal ve
farkllklar ile birlikte tm bireyler ayn ekilde zgrlkleriyle birer zne olarak kabul
edilmelidir. Bu balamda anayasa bir ideolojik tercihi deil, bireyi ve onun zgrln esas
almaldr. Bu yaklamn tesisi asndan ncelikle anayasada insan onuruna ak vurgu
yaplmaldr. Yeni anayasann felsefesinin farkn ortaya koymak amacyla balang metninde,
1982 Anayasasnn balang metnindeki endieler ve formlasyondan tamamen farkl olarak,
bireye, onun zgrlklerine, devletin birey zgrlklerinin salanmas noktasnda grevli siyasal
bir yap olduuna, devlet ynetiminde halkn iradesinin belirleyiciliine ve hukukun stnlne
zl biimde vurgu yaplmaldr. Yine bu felsefenin ak bir gstergesi olarak yeni anayasada tek
deitirilemez madde olarak insan onurunun dokunulmazlnn ngrlmesi anlaml olacaktr.

Bunun gibi insan haklarnn nemine binaen anayasa sistematii asndan yeni
anayasada nce insan haklar ve gvenceleri dzenlenmeli, daha sonraki maddelerde ise insan
haklarnn snrlandrlmas ve olaanst dnemlerde tabi olduklar hukuki rejime yer
verilmelidir. Bylece, 1961 ve 1982 Anayasalarndan farkl bir yaklamla, yeni anayasada insan
haklarnn esas alnd, snrlamann ise istisna olduu daha ak biimde fark edilmi olacaktr.
te yandan anayasada insan haklar dzenlenirken mmkn olduunca temel ilkelere yer
verilmeli, kanunlarda yer alabilecek tali hususlara ilikin hkmler anayasaya konulmamaldr.
Yeni anayasada insan haklar konusunda evrensel standarda uygun bir dzenleme yaplmaldr.

144
nsan haklarnn dzenlenmesi aamasnda zellikle farkllklar gvence altna alan, oulculuu
gerek anlamyla tesis etmeye ynelik bir yaklamn ortaya konulmas nemlidir.

Anayasann nemli bir aya da demokrasi tercihi ile ilgilidir. Bu balamda yeni
anayasada kendine zg demokrasi araylar tamamen reddedilmeli; tam demokrasinin tesisi
asndan mevcut sorunlu noktalara ilikin esasl zmler sunulmaldr. Bunun yaplmas
esnasnda istikrarl demokrasilerdeki standardn benimsenmesi gerekir. Yeni anayasada bu
balamda anayasann ngrd takdir yetkisi ierisinde kural koyma ve ynetme yetkisi sadece
seilmi kiilere ait olmaldr. Bilindii gibi 1982 Anayasasnda vesayet anlayn tahkim eden
kurumlar ve hkmler bulunmaktadr(ZBUDUN, 2008: 71-72). Brokrasinin siyaset zerinde
vesayeti douran mdahaleleri tamamen ayklanmaldr. Bu balamda vesayetin ortadan
kaldrlabilmesi asndan yeni anayasada Milli Gvenlik Kurulu gibi bir kurula yer
verilmemelidir. te yandan asker sivil ilikilerinde Genelkurmay Bakannn Milli Savunma
Bakanlna balanmas, silahl kuvvetlerin siyasal iktidarn emir ve direktifleri dorultusunda
grev yapmas imkan salanmaldr. Yine bu balamda anayasada askeri yarg alanndaki
yksek mahkemeler kaldrlmaldr.

Demokrasinin tesisi asndan TBMM ve siyaset zerindeki gvensizlik algs ortadan


kaldrlmaldr. Bu balamda zellikle TBMMnin Anayasa Mahkemesi ve HSYK gibi
kurumlara ye gnderememesi gibi sorunlarn giderilmesi gerekir. Bunun yannda, kukusuz
TBMMnin anayasaya uygun biimde yasama srecini sonulandrabilmesi asndan anayasaya
yargs denetimi srdrlmelidir. Ancak, bu denetimin yerindelie kaymamas, anayasaya uygun
takdirler sz konusu olduunda TBMMnin yetkisine mdahalenin mmkn olmamas
gerekmektedir.

Tam demokrasinin tesisi balamnda siyasal partilerdeki lider sultas ve genel merkezin
arl yerine daha demokratik i ileyi mekanizmalar oluturulmaldr. te yandan siyasal
parti yasaklama rejimi, gerek kapatma davas ama usul ve gerek siyasal parti yasaklar
balamnda, Avrupa nsan Haklar Mahkemesi itihad ve Avrupa Konseyinin nemli bir istiari
kurumu niteliinde saylabilecek olan Venedik Komisyonunun ortaya koyduu kriterler ve
zellikle bu Komisyonun 2009 ylnda Trkiyeye zg yaynlad rapor da gz nnde
tutularak yeniden dzenlenmelidir51.

51
Venedik Komisyonunun konuya ilikin raporlar iin bkz.: CDL-INF (2000) 1. Guidelines on Prohibition and
Dissolution of Political Parties and Analogous Measures. 10 11 December, 1999; CDL-AD (2009) 006. Opinion on
the Constitutional and Legal Provisions Relevant to The Prohibition of Political Parties in Turkey. 13-14 March 2009.
(Eriim Tarihi: 14.10.2011).

145
Demokrasi balamnda nemli bir nokta da yerinden ynetimin glendirilmesi ile
ilgilidir. Trkiyede merkeziyeti eilimin arlkta olmas dolaysyla zellikle idarenin
ileyiinde ciddi sorunlar ortaya kmaktadr. Bu sorunlar ayn zamanda yerel hakla olan
gvensizliin de etkisiyle aslnda demokrasinin tabana yaylmasna ve yerel demokrasinin
gelimesine engel olmaktadr. Ayrca bu anlayn etkisi dolaysyla mahalli idareler ciddi
sorunlarla kar karya kalabilmektedirler. Yeni anayasada, dnyadaki genel eilime paralel
olarak yerinden ynetime arlk verilmeli, yerinden ynetim esas ve merkezden ynetim ise
istisna olmaldr. Bu nedenle mahalli idarelere daha fazla yetki ve kaynak aktaracak bir tercih
anayasada aka dzenlenmelidir.

Yeni anayasann bir dier ncelii ise hukukun stnln tm alanlarda tesis etmesi
ve yargy hukuk devletindeki amacna uygun biimde yeniden yaplandrmas hususunda
olmaldr. Yeni anayasada, yetkili her kii veya organn sorumluluu salanmal ve yargsal
denetim yasaklar tamamen ayklanmaldr. Ancak hukuk devletinin tesisi asndan yargnn da
zellikle bata HSYK ve Anayasa Mahkemesi olmak zere yeniden yaplandrlmas zorunludur.
Bu balamda anayasada aka yarg bamszlnn amacnn adil bir yarg dzeni tesis etmek
olduu ve yarg bamszlnn yarg tarafszl ile birlikte bir anlam ifade edebilecei
vurgulanmaldr. Bunun salanabilmesi asndan ise zellikle HSYKnn yaplandrlmasnda
Avrupa lke rneklerindeki standartla uyumlu yenilikler yaplmaldr.

Kukusuz 2010 anayasa deiiklii ile HSYK balamnda yaplanlarn demokratik


hukuk devletinin tesisi asndan ok nemli olduu ifade edilmelidir. Bu balamda yeni
anayasada HSYK ile ilgili dzenlemeler yaplrken asla 2010 Anayasa deiikliklerinden geriye
gidilmemeli; bu deiikliklerden sonraki yeni yapda var olan sorunlu noktalara ynelik
yenilikler getirilmelidir. Bu balamda yargnn demokratik meruiyeti asndan HSYKnn
oluumunda TBMMnin drtte bir orannda yeyi belli zelliklere sahip hukukular arasndan
dorudan semesi imkan mutlaka salanmaldr.

Son olarak yeni anayasada Anayasa Mahkemesi ile ilgili de baz yeniliklerin
yaplmasna deinmek gerekir. Zira Anayasa Mahkemesi, anayasay yorumlayan ve bu
yorumlama sonucunda verdii kararlarla kanun koyucunun ilemlerini yrrlkten kaldrma
gcn elinde bulunduran bir kurum olmas ynyle siyasal sistem ierisinde ok gl yetkilere
sahiptir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin oluumu yeniden formle edilmelidir(ARSLAN,
2005: 257-264). Bu yaplrken Mahkemenin 17 yesinin yarya yakn ksmn TBMM koullar
belirlenmi kiiler arasndan semelidir. te yandan yargdan gelen yelerin says azaltlmal,
Yargtay ve Dantaydan gelecek yelerin says snrl tutulmaldr. ye seiminde

146
akademisyenlere daha fazla kontenjan tannmaldr. Oluumda daha oulcu bir yapnn tesisi ile
daha fazla mzakereyle verilmi daha tatminkar gerekeleri olan kararlar retilebilecektir.
Anayasa Mahkemesinin insan haklarnn gerek gvencesi olduu anayasa metninde aka
zikredilmelidir. te yandan Mahkemenin kullanaca yetkilerin hangileri olaca da tadadi
biimde belirtilmelidir.

Gnmzde gelinen aamada Trkiyede kar karya olduumuz sorunlarn bir


ksmnn dorudan veya dolayl olarak anayasadan kaynakland aktr. Bu nedenle bugn yeni
anayasa beklentisi daha belirgin bir hal almtr. Kukusuz bu biimdeki bir frsat Osmanl
mparatorluundan bugne kadar olan anayasaclkta ilk kez bu denli ak biimde kendisini
gstermitir. Bunun bir an nce eyleme geirilmesi ve sonulandrlmasnda fayda vardr. Ancak
bu yaplrken phesiz yeni anayasaya kar kanlar ya da ideal ltler dahilindeki
dzenlemeleri kabul etmeyenler de olacaktr. Belki de bu dncede olanlarn etkisiyle ksa
vadede yeni anayasa beklentisinin karlanmasnda sorunlar yaanabilir. Ancak unutulmamaldr
ki kamuoyunda yeni anayasa beklentisi gittike artan bir oranda ykselmekte ve daha geni
kitlelere yaylmaktadr. Bu nedenle artk yeni anayasann yaplmas kanlmaz bir hal almtr
denebilir. Buna kar kanlar belki yeni anayasann kabuln geciktirebilir ama uzun vadede
Trkiyenin 1982 Anayasas ile yoluna devam etmesi mmkn gzkmemektedir.

Kaynaka

ARSLAN, Zht; Anayasa Teorisi, Sekin Yay., Ankara, 2005.

ERDOAN, Mustafa; Anayasal Demokrasi, 4. Bask, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2001.

GZLER, Kemal; Anayasa Hukukunun Gelen Esaslar, kinci Bask, Ekin Yay., Bursa,
2011.

GL, Cengiz; ktidarn Snrlandrlmas ve Hukuk Devleti, Adalet Yay., Ankara, 2010.

HAKYEMEZ, Yusuf evki; Osmanl-Trk Anayasaclnda II. Merutiyet Dura,


Yznc Ylnda II. Merutiyet, (Editr: Asm Z), Pnar Yay., stanbul, 2008, s.
129-155.

ZBUDUN, Ergun; Trk Anayasa Hukuku, 9. Bask, Yetkin Yay., Ankara, 2008.

YAZICI, Serap; Yeni Bir Anayasa Hazrl ve Trkiye, stanbul Bilgi niversitesi Yay.,
stanbul, 2009.

147
YEREL YNETMLER VE DEMOKRAS

Prof. Dr. Yusuf ahin


Kamu Ynetimi Blm
Karadeniz Teknik niversitesi

1. GR

Yerel ynetimler, yerel bir topluluun ortaklaa sorunlarnn zm iin doal olarak
ortaya km olan kurumlardr. Ama zamanla bu ynetimler, doal kurumlar olma zelliklerini
yitirmiler, merkezi ynetimler onlar merkezin taradaki uzants haline getirmilerdir. Ama bu,
yerel ynetimlerin nemini azaltmam, sz konusu ynetimler, ortaklaa sorunlar konusunda
kendi kaderine sahip kmay esas alan demokrasi tartmalarndaki yerini korumutur. Yerel
ynetimler, bir ynyle, yerel halkn kendi kaderine sahip kmasnn bir arac olarak
deerlendirilmitir.

Halen yrrlkte olan anayasal ereve iinde yerel ynetimleri, anayasann ruhundan
bamsz bir ekilde ele almak mmkn gzkmemektedir. 1982 Anayasas, devleti esas alan,
bireyi (ve dolaysyla bireysel zgrlkleri) ikinci plna iten bir ruha sahiptir. Bu ruh, yerel
ynetimlerle ilgili hukuk dzenlemelere de sirayet etmi gzkmektedir. rnein, il zel
idaresinin yrtme organ olarak vali, seilmi il genel meclisi yelerinden daha gvenilir biridir.
Zira vali, bir devlet memurudur. l protokolnde ilk iki srada, her ikisi de bir devlet memuru
olan vali ve garnizon komutan, nc srada da il belediye bakan yer almaktadr.

2. YEREL DEMOKRAS

Yerel ynetimlerin nemi, yerel halkn kendi kendini ynetmesinin nemli olduu
dncesine dayanr. Nitekim Avrupa Konseyi bnyesinde hazrlanan Avrupa Yerel Ynetimler
zerklik artda yerel ynetimlerle ilgili tartmalarn local self-government kavramndan
hareketle yapld grlmektedir.

Osmanlnn son dnemi ve Cumhuriyet tecrbesi bize, yerel ynetim tartmalarn


bireycilik eksenli ele alarak zmediimizi gstermektedir. Bugn ilgili literatre bakldnda
yerel ynetimlerin glendirilmesinin bir gereklilik olduu vurgulanmaktadr. Ancak buradaki
glendirmeden kastedilen ey, daha fazla kamusal yetki, merkezi idareden daha fazla

148
kamusal kaynak aktarm ve daha az denetim altnda kamusal kaynaklar harcama imkn
eklinde anlalmaktadr.

Yerel ynetimlerin glendirilmesi dorultusundaki taleplerde, lke dzeyindeki


demokrasi taleplerinde karmza kan arpklklarn gzlendiini sylemek mmkndr.
rnein her siyas parti, siyas iktidarn devleti ele geirdiinden ve demokratik olmadndan
sz eder. Ama devleti ele geirmekten, genellikle, devleti kendisinin deil de bakasnn
ynetmesini, demokratik olmamaktan da yine kendisine danlmamasn kasteder. Demokrasi
tartmasnn bu slkta yaplmas, devletin demokratiklemesini de geciktirmektedir. Ayn
arpklk yerel ynetimler dzeyinde de geerlidir.

Oysa demokrasi, Toplumsal balaycl olan kararlarn, o kararlara uymas beklenen


ya da zorlanan kiilerin iradesini yanstacak biimde oluturulduu (Demir ve Acar, 2005: 88);
liberal demokrasi ise, ounluklara kar bireysel haklarn zel olarak anayasal koruma altna
alnd (Barry, 2003: 320) bir siyas sistem eklinde tanmlanr.

Liberalizmin btn bu tanmnn yerel ynetimler asndan olduka nemli imalarnn


olduunu belirtmek gerekir. lk nce, genel olarak devletin yetkilerinin snrlandrlm olmas ve
zaten snrl yetkileri olan devletin, sahip olduu yetkilerinden nemli bir blmn halka,
yetkinin kaynana en yakn birime aktarmas gerekmektedir. Avrupa Birlii erevesinde buna
yerindenlik veya hizmette halka yaknlk ilkesi (subsidiarity principle) denilmektedir. Alt
dzeyde bir birimde yerine getirilebilecek bir hizmet, daha st bir idar birime aktarlamaz.

Devlete ancak snrl bir yetkinin tannm olmas ve bu yetkilerin nemli bir
blmnn de en alt idar birimlere (Trkiye rneinde yerel ynetimlere) aktarlmas, sivil
alann geniletilmesi demektir. Sivil alanda bireyler, bazen irketler, bazen vakf ve dernekler ve
bazen de baka trden rgtlenmeler yoluyla ama her hlkrda gnlllk erevesinde ilerini
yerine getirirler. Buradaki gnlllk, her bireyin, kendisi iin iyi, gzel, ho olduuna inand
dorultuda hayatn idame ettirmesini garanti altna alacaktr.

Ayrca, devlete ve dolaysyla yerel ynetimlere yetki verilmi olmas, hizmet sunma
biimlerinde tek tiplemeyi zorunlu klmaz. Liberalizmin hayatta var olduuna inand
farklln, hizmet sunma modellerinde de denenmesi, rnein, yerel ynetimlerin, yerel halkn
artlarn da dikkate alacak ekilde farkl hizmet sunma seenekleri sunmas beklenir.

kincisi, yerel ynetimlere braklan alanda temel hak ve hrriyetleri kstlayc tarzda
bir yetkilendirmeye gidilmemelidir. rnein, mlkiyet haklarn tmden ortadan kaldracak
tarzda belediyelere yetki aktarm, liberal demokratik bir sisteme uygun olmayacaktr.

149
ncs, yerel ynetimlere braklan grevleri yerine getirirken kamusal yetki
kullanan memurlarn, sorumlu tutulaca mekanizmalarn sisteme dhil edilmesi gerekir. Yerel
ynetimler hem karar alrlarken, hem hizmet sunarlarken hem de hizmet sunduktan sonra,
olabildiince effaf bir ortamda ilerini yapmak, halk gnnda ynetmek (government in the
shine) (zay, 2002: 69 vd.) durumundadrlar.

Son olarak, yerel ynetimler, gizli mdahale biimleriyle sivil alan, zellikle hr
teebbs ve mbadeleyi snrlandracak admlar atmamaldr. Aksi halde bireysel zgrln
yeermesini merkezi idare deil de yerel idareler engellemi olurlar.

3. YEREL YNETMLERLE LGL SORUN ALANLARI

Yerel ynetimlerle ilgili sorun alanlarn, liberal demokratik sistem asndan,


Anayasann 127. Maddesindeki dzenlemelerden hareketle, u ekilde sralamak mmkndr
(ahin, 2011: 95):

(a) Seimle greve gelecek yerel ynetim organlarnn karar organlar eklinde
snrlandrlm olmasna son verilmelidir.

(b) Seimlerin genel seimlerle ilikilendirilmesi, seim ekonomisi bakmndan olduka


nemlidir ama bu, yerel ynetimleri merkezi ynetimin bir uzants olarak gren bir anlay da
yanstmaktadr. Birincisi, yerel seimler ya tamamen genel seimlerle yaplmal (bu yukardaki
eletiriyi glendirecektir) ya da genel seimlerden tamamen koparlmaldr. Ayrca, pek ok
demokratik lkede olduu gibi yerel halka, yerel semenlerin belirli bir oranna eriecek ekilde
imza topladklar takdirde, seimleri yenileme hakk da verilmelidir. Zira halk, bazen
tercihlerinde yanlm olabilir ama bu tercihe be yl tahamml etmek, telafisi imknsz
sorunlarn ortaya kmasna yol aabilir.

(c) ileri bakanna verilen yetkinin kaldrlmas ve yarg denetiminin yeterli saylmas
gerekmektedir.

(d) Merkezi idareye tannm olan ve her biri istenilen yere ekilebilecek kavramlara
dayandrlm bulunan vesayet denetimi yetkisinin kaldrlmas ve bunun da yarg denetimiyle
snrl tutulmas gerekir.

(e) Yerel ynetimler arasndaki birlik kurmay Bakanlar Kurulunun iznine ve kanun
karlmasna balayan dzenleme kaldrlmaldr. Sivil hayattakine benzetirilerek yerel
ynetimlerin kendi aralarnda gnll birliktelikler kurabilmelerinin yolu almaldr.

150
(f) Yerel ynetimlere grevleriyle orantl gelir kaynaklar salanr eklindeki ifade
deitirilmeli, yerel ynetimlerin merkezi ynetimin toplad vergilerden beslenen ve
dolaysyla btnyle merkeze baml olan bir idar birim olmas uygulamasna son verilmelidir.
Yerel ynetimlerin maliyesi, belki yumuak bir geile, kendi kaynaklarn kendisi oluturacak
ekilde olmal, yerel yneticiler kendilerini seen halka, ne yapacan ve yapacaklarn hangi
kaynaklardan temin edeceini, bir bakma, halktan hangi fedakrlklar karlnda onlara ne tr
hizmetler sunacan belirtmelidir.

Yrrlkteki yerel ynetimler sisteminin sorunlarn sadece anayasal dzenlemelerle


snrlandrmak, sorunu basitletirmek olacaktr. Bazen anayasada bu ekilde ngrlmemi
olmasna ramen kanun dzenlemelerden kaynaklanan yerel halkn kendi kendini idare etmesi
anlayyla ters decek dzenlemelerden de sz etmek mmkndr. Yukardaki sorunlar
listesine devamla, bunlar da u ekilde zetlemek mmkndr:

(g) Yerel seimlerle greve gelen yneticilerin ciddi bir meruiyet sorunu
bulunmaktadr. Hlihazrdaki seim sistemine gre oy kullananlarn en fazla tevecchn alm
olan aday, yerel ynetici olmaktadr. rnein, bir belediye bakannn ald oy oran bazen,
yzde yirmiler dzeyine kadar inebilmektedir.

(h) Yerel siyasetin finansmannn effaflamas, kamu kurum ve kurulularnn dndaki


kii veya kurululardan seim yardm almann nnn almas ama kimin kime yardm ettiinin
ve kimin de kimden yardm aldnn herkesin gznn nnde olmas gerekmektedir.

(i) lem maliyetleri, idarenin ykn artran nemli bir unsurdur. lem maliyetlerini
azaltc mahiyette idar usullerin basitletirilmesi (ve hatta bazlarnn kaldrlmas) ynnde
almalarn yaplmas, hem daha az vergi ykn gerektireceinden hem de kaynaklarn daha
etkin ve verimli kullanlmasn temin edeceinden dolay bir zaruret olarak grlmelidir.

(j) Anayasal dzeyde bir sorun olmamas ramen bir zihniyet sorunu olarak idar
yargda karmza kan yerindelik denetiminin nne gemeye ynelik tedbirlerin alnmas
gerekir.

(k) Yerel ynetim birimlerinin dnyadaki genel eilime uygun olacak bir biimde lek
sorunu gzden geirilmeli, rnein, standart bir rgtlenme emas gerektirdiinden, kk
yerleim yerlerini belediye yapma uygulamasna son verilmeli, belki, belediye olacak yerlerin
nfusunu artrmal veyahut da belediye yaplacak yerlerin baka zelliklerine de baklmaldr.

(l) Sunulan hizmetin kalitesinde bir eksilmeye yol amayacandan, hatta yerel kar
ilikilerinin olumasna mani olunacandan, bugn yerel ynetimlerin sunduu mal ve

151
hizmetlerin nemli bir blmnn piyasaya braklmas, belediye irketleri yoluyla piyasaya
mdahalenin nne geilmesi bir zaruret olarak gzkmektedir.

(m) Son dnem yaplan kanun dzenlemelerin en nemlilerinden biri de Bilgi Edinme
Hakk Kanununun karlmas olmas olmu, bu sayede, kamusal kaynaklarla hizmet sunan
birimlerin bu kaynaklar temin edenlerce denetlenmesi daha kolay hale getirilmitir. Ancak bilgi
edinme hakknn kullanm konusunda ynetimler ekingen davranmakta, verilen bilgilerin
nitelikleri konusunda da uygulamada skntlar yaanmaktadr. Bunlarn nne geecek ilave
tedbirler almak ve dolaysyla bireylerin, sahip olduklar zgrlklerini daha gl bir ekilde
savunabilmelerine imkn salamak olduka nemlidir.

(n) Yerel ynetimlerin personel sorunu, bir sonraki dnem seilecekleri madur
etmeyecek ekilde yeniden ele alnmal, alanlarn performansn dikkate alacak bir cret
politikas zerinde kafa yorulmaldr.

(o) Yerel dzeydeki brokratlara seilmilerden daha fazla gvenildiini ima eden
dzenlemeler, gzden geirilmelidir.

4. SONU

Yeni anayasa tartmalar, gndemi en ok megul eden konulardan biri gibi


gzkmektedir. Anayasa tartmalarnda daha ok, genel sorunlar tartlmakta, yerel dzeydeki
sorunlar gz ard edilebilmektedir. Oysa anayasa iki aamal bir yetki blmn iermektedir.
lk olarak, devlet ile devletin dndaki unsurlar (buna sivil toplum da denilebilir) arasndaki
yetki blmdr. Devlete braklan yetki sahas, daha sonra, devletin merkezi kurulular ile
yerel kurulular arasnda ikinci bir blme daha tbi tutulmaktadr. te bu ikinci blmdeki
baz sorunlar, genel felsefesi deimemi bir anayasal ereve iinde daha yakc sorunlar haline
dnebilir. Bu yzden yeni anayasa, bu sorunlar da zmeyi ama edinmelidir.

KAYNAKA

Barry, Norman P. (2003), Modern Siyaset Teorisi, (ev.) M. Erdoan ve Y. ahin, Ankara:
Liberte Yaynlar.

Demir, mer ve Mustafa Acar, (2005), Sosyal Bilimler Szl, Ankara: Adres Yaynlar.

zay, l Han, (200), Gnnda Ynetim, stanbul: Alfa.

ahin, Y. (2011), Brokratik Vesayet Tartmasnda Gzard Edilenler, Stratejik Dnce,


Yl: 2, Say: 16, s. 94-97.

152

You might also like