Professional Documents
Culture Documents
10 DonemEkitap PDF
10 DonemEkitap PDF
SYASET AKADEMS
ELEKTRONK KTAP
Derleyenler
Hamdi TURUCU
letiim Bilgileri:
www.siyasetakademisi.org
info@siyasetakademisi.org
(c) Her hakl sakldr ve AK PARTiye aittir. Kaynak gsterilmek kouluyla alnt yaplabilir.
ISBN:
1
NDEKLER
NSZ ......................................................................................................................................4
YEN ANAYASANIN TEMEL DNAMKLER (Prof. Dr. Yusuf evki HAKYEMEZ) .... 142
DERLEYENLER
Hamdi TURUCU
Not:
2
3
NSZ
Yaklak drt yldr eitim faaliyetlerini lke genelinde yrten AK Parti Siyaset
Akademisi zaman zaman yaymlad baz almalarla katlmclarn taleplerine cevap vermeye
almtr. Bu kez, an deien teknolojisiyle uyumlu ekilde elektronik bir kitap hazrlanarak
hem Siyaset Akademisi eitimlerine katlanlarn hem de kamuoyunun hizmetine sunulmutur.
Lider lke Trkiye balkl elektronik kitap Siyaset Akademisi katlmclarnn derslerde
anlatlan konularla uyumlu olarak temel siyasal, hukuksal ve toplumsal meseleler hakknda bilgi
sahibi olmalar amacyla hazrlanmtr. Ayn zamanda kitabmz katlmclarmzn dnem
sonunda yaplacak snava hazrlk iin yararlanabilecekleri bir kaynak eser nitelii de
tamaktadr. almann elektronik kitap zellii tamas da zel bir neme sahiptir. Zira
Trkiyede bu alanda bulunan boluun doldurulmas noktasnda anlaml bir adm atld
sylenebilir.
Siyaset Akademisi 10. Dnem (Lider lke Trkiye) Ders Notlar isimli elektronik kitabmz
Prof. Dr. Tanel Demirelin demokrasi kavramnn gemiten gnmze geliim izgisini ele
ald bir yazsyla balyor. Demirel, kapsaml incelemesinde farkl lke deneyimlerinden de
hareketle Trkiyenin demokratikleme srecinin neresinde durduunun anlalmas balamnda
ufuk ac neriler sunuyor. kinci makalenin sahibi, Prof. Dr. Mustafa KMEN, ilk makalede
yer alan unsurlar daha gncel ve somut rnekler zerinden ele alarak globalleen dnyada
demokratikleme ve yerelleme dinamikleri etrafnda yerel demokrasiyi anlatmaya alyor.
4
Siyaset Akademisinin 10. dneminin sacayaklarndan birini ekonominin oluturduu
aktr. Bu balamda, Do. Dr. Arif zsar, yazsyla Trkiye ekonomisinin son dnemdeki
performansn ve dnya ekonomisiyle uyum kapasitesini ele alyor. Do. Dr. Hamit Emrah Beri
ise kapsaml yazsnda AK PARTinin 2002-2007 ve 2011 Seim Beyannamelerini ele alyor ve
bu beyannamelerde belirlenen toplumsal, siyasal ve ekonomik hedeflere ne lde
ulalabildiini sorguluyor. Kitapta yer alan son yazda ise Prof. Dr. Yusuf ahin, yerel
ynetimler ile demokrasi arasndaki ilikinin ana hatlarn ortaya koyuyor.
Derleyenler
5
DEMOKRAS VE DEMOKRATKLEME ZERNE
Demokrasi Nedir ?
Demokrasi modern devleti idare etmekte kullanlan siyasi rejim biimlerinden biridir
(Linz ve Stepan, 1996: 17). Demokrasinin ne olup olmad hakknda kuvvetli bir uzlamadan
sz etmek mmkn deildir. Nihai analizde siyasi rejim tanmlamalar, siyasal deer
yarglarndan bamsz bir biimde ele alnamaz. Demokrasiyi tanmlama mcadelesi de
siyasetin bir parasdr (Whitehead, 2002:14). Siyasal faaliyeti, kii ya da gruplarn topluluun
kaderini ilgilendiren kollektif kararlar alnmas srecinde etkili olmaya almalar olarak
tanmlarsak, demokrasi, bir siyaset yapma biimidir. Demokratik siyaset, iddet ve zor
kullanmn en aza indirmeye gayret gsterir. Fakat hangi eylemlerin iddet olarak
snflandrlaca tartmal olduu gibi, iddet kullanmnn hangi hallerde meru olaca da
tartmaldr. Ayrca, siyaset sadece demokratik yollarla yaplmaz, ya da siyaset denilince akla
sadece bar yollar gelmez. Kendi politikalarnz yrtmenize engel olabilecek muhalefeti
fiziken ortadan kaldrmak, hapsetmek, tehdit etmek, korkutmak, sindirmek de, siyasi faaliyetin
kapsam iinde grlebilir. Carl Von Clausewitz, siyaset savan baka aralarla devam
ettirilmesidir derken, bu yaklama iaret etmektedir (Clausewitz, 1997: 357).
Demokrasinin tanmlayc zellii nihai siyasi karar alclarn serbest seimlerle iktidara
gelmeleri ve siyasi iktidarn snrlarnn hukuki normlarla belirtilmi bu temel hak ve
hrriyetlerinin demokratik olmayan rejimlere kyasla daha korunakl olmas anlamna gelir-
olmasdr (Schmitter ve Karl, 1991; 76). Sosyo-ekonomik eitlie ya da seimler dnda yurtta
katlmna zel bir yer vermeyen bu kavramlatrmaya Schumpeterian, minimalist ya da
liberal demokrasi de denilmektedir (Przeworski, 1999: 23-55). Bu yaklamda, dolaysz
demokrasi idealini ifade eden, halkn halk tarafndan halk iin ynetimi anlay gereki
bulunmaz. Halkn, halkn setii temsilciler tarafndan halk iin idaresi anlay savunulur.
Demokrasi, asl deer olan zgrlkleri korumak iin bulunabilen en iyi sistem olmas hasebiyle
6
deerlidir. Karl Poppern ifadesiyle yneticileri kan dkmeden deitirebileceimiz bir rejimdir
(Popper, 1945: 123).
Demokratik rejim, ne yneten ynetilen ayrmn yok eder ne de devletin nihai analizde
zor kullanma tekeline sahip olduu gereini deitirir. Devlet belli bir sosyo-politik dzen ve
onun getirdii iktidar ilikiler ve blm kalplarn devam ettirmeye alr. Siyasetin atmac
nitelii demokratik rejimlerde ortadan kalkmaz. Merkezi iktidar adna konuanlar, alnan
kararlar dierlerine daha kolay kabul ettirebilmek iin kararlarn kamunun karlarn gznne
aldn iddia edeceklerdir (Pareto, 1935: 1618). Oysa byle bir ey, hem mantksal, hem de
tarihsel olarak, ok istisnai durumlar dnda mmkn olabilecek bir durum deildir. Her karar
geici bir uzlamay ifade eder. nk, her halkarda belli gruplarn karlar tatmin edilmemi
veya daha az tatmin edilmi olacaktr.
7
deitirmeyi amalar (Tilly, 2003: 28-9). Siyasal mcadelede neyin yaplp neyin
yaplamayacan belirlemeye/snrlandrmaya alarak siyasal hayata bir dzen vermek
amalanr; siyasal mcadele ehliletirilmek istenir.
Demokratik rejimi tercih edilir klan, hem temel hak ve hrriyetlerin daha iyi
korunabilmesine imkn verebilmesi, hem sosyo-ekonomik, kltrel, etnik ya da cinsiyet
ayrmlarna dayal eitsiz ilikileri grnr klarak dzeltme ynnde admlar atlmasnn nn
aabilmesi ve hem de yneticilere deien derecelerde hesap sorabilmeyi mmkn
klabilmesidir. Demokrasi, sosyo-ekonomik eitsizlikleri arzu edildii dzeyde ortadan
kaldramayabilir ya da yneticiler hesap vermekten kanma yollarn bulabilirler. Ancak, srf
devlet gcnn keyfiliinin snrlandrlmaya allmas ve insann bir deer olarak kabul
edilmesinin -bunu hak ve sorumluluklara sahip olma anlamnda vatandalk olarak da ifade
edebiliriz- nemi de herhalde inkr edilemez. Demokrasilerde, bireyler, tebaa deil, belirli
haklara ve sorumluluklara sahip olan, vatandalardr. ktidar tarafndan iyi muamele grmek,
kendilerine iyi niyetli hkmdarlar tarafndan ihsan edilen bir hediye olmayp, insan olmalar
8
hasebiyle layk olduklar bir durumdur. Her zaman arzu edilen sonular aln(a)masa bile, hak
arama ve ikyet etme frsatna sahip olmann nemi aktr. nsann deer olmas demek, devlet
aygtnn onu bir ara gibi grmesinin bir nebze de olsa nne geilmesi demektir.
Demokrasi btn toplumsal/siyasal atmalar zecek sihirli bir anahtar olmad gibi,
bu sorunlar zlnce kurulabilecek bir siyasi rejim de deildir. Toplumdan bahsetmek demek
din, dil, rk, cinsiyet, stat ya da dnce farkllklaryla, kt kaynaklarn eitsiz dalmndan
kaynaklanan sorunlarn hep var olaca gereini kabul etmek demektir. Demokrasi, bizatihi
sorunlarla bir arada yaamann, onlar ynetilebilir hale getirmenin en nemli yollarndan
biridir.
Bir rejim olarak demokrasinin ekicilii yksek deildir. Zira demokratik rejimlerin
znde farkl siyasi glerin, siyasi iktidar kullananlara kar dokunulmaz alanlara sahip
olmalar yatar. Sadece demokrasilerde kurumsal nitelie haiz bir muhalefet szkonusudur.
ktidarn snrlar bellidir. Demokrasi, farkl karlara, dnya grlerine sahip olan insanlarn,
dierinin varln ortadan kaldrmadan, birarada yaamalar ilkesi zerine kuruludur. Farkl
siyasi kii ya da gruplarn kendi karlarn oluturma, savunma sreci ise, doas gerei bitmek
bilmez bir rekabet, pazarlk ve gerginlik (agony) halini de beraberinde getirir. Demokrasilerin,
dzeyi farkllk ve atmalarn doasna bal olarak deiecek bir tetikte olma halini
gerektirdiini sylersek herhalde abartm olmayz. nemli olan ve demokratik rejimin
gerekletirebilecei ey, taraflarn birbirlerini dman olarak deil de, ok temel baz esaslarda
(muhalefete tolerans gsterilmesi gibi) anlaabildikleri siyasi muhalif (adversary) olarak
grmeleridir (Mouffe, 2005: 126).
Keza, demokrasi var olmayann, henz elde edilemeyenin peindedir. Gereklemi bir
durumdan ziyade, bir srece tekabl eder. Ulalmak istenen eyler, daha effaf idare, daha
korunakl insan haklar, daha az sosyo-ekonomik eitsizlik, daha fazla frsat eitlii, iyi toplum
anlaymzn kamusal alanda daha grnr hale gelmesidir. Bu da, srekli mcadele halinin bir
dier grntsdr. Demokrasi bir aray rejimidir. ster seilmi ister atanm olsunlar kamusal
gc kullananlarn her daim kamuya kar sorumlu olduklar ve kamuya hizmet etmekle
9
mkellef olduklarn hissetmeleri gerekir. ktidar karar almaya devam ettike bu kararlarn
hukuka uygunluu/yerindelii meselesi bir mevzu olarak var olacaktr. Demokrasinin bu zellii,
daha fazla eyin ebedi yokluu duygusu ile beraber rejime ynelik tepkileri artrmakta ve
srekli kriz iinde olunduu anlayn beslemektedir (ODonnell, 2007: 9).
10
Bir sre olarak demokratikleme izgisel deildir. Otoriter rejimin yklmas ya da
liberalleme ynnde admlar atlmas demokratikleme srecinin geri dndrlemeyecei
anlamna gelmedii gibi, yksek kaliteli bir demokrasinin kurulaca anlamna da gelmez.
Oturmu ya da yksek kaliteli denilen demokrasiler iin bile otoriter rejime geri dn, dk
bir ihtimal olsa bile, imkansz deildir (Tilly, 2007: 24, Keane, 2009: 875-6). Demokrasi bir
tarihsel zorunluluk deildir. Dahas yksek kaliteli demokrasiler, kolaylkla yozlaarak, dk
kaliteli rejimler kategorisine girebilirler. Gvenlik gleri, kolaylkla yasad ya da yasall
tartlan eylemlere imza atabilir, siyasetiler, kendilerine maddi menfaat salama yolunda
effaflktan uzaklaabilirler. Demokrasiler krlgan rejimlerdir.
Demokrasiyi ortaya karan koullarla her naslsa kurulmu bir demokrasinin devamn
salayan koullar birbirine kartrmamak gerekir. Demokratiklemeye doru giden tek bir
yol szkonusu deildir (Rustow 1994: 350, Tilly, 1995: 205, 209). Siyasi rejim olarak
demokrasinin ortaya k her zaman siyasi bir olaydr. Sosyo-ekonomik dnmler
demokrasinin filizlenecei ortam yaratabilirler ancak bunlar kendiliinden demokrasiye yol
amaz. Demokratikleen her lke ok farkl ve deiik yollardan geerek bu noktaya varmtr.
rnein demokratik lkelerin kazanl kt savalarn bitiminde demokratikleme dalgas
grlmtr. Ya da otoriter rejimin siyasi, askeri ya da ekonomik bir fiyasko ile karkarya
kalmas demokratiklemeyi tetikleyebilir. Diktatrlerin, rejimi ksmen liberalletirerek
muhalefeti zayflatmay denemeleri demokratiklemenin bir dier sebebi olabilir. Bir eylemin
demokratiklemeye hizmet etmesi iin, faillerin samimi ve tutarl demokrat olmalar gerekmez.
Demokratik deerleri benimsediklerinden kuku duyulanlar, ya da onu bir ara olarak grenler,
kendi karlarnn daha iyi korunacan dnrlerse, demokrasiyi bir sre iin savunmaya
ynelebilirler.
11
Bir lkede demokrasinin kurulabilmesi iin herhangi bir nart var mdr ? Dankwart
Rustow mutlaka bir narttan bahsedilecekse bunun millet olma ya da milletleme noktasnda
mesafe alm bir siyasal birimin (political unit) varl olduunu sylemitir (Rustow 1994, 354).
Nfusun ounluu, kendisinin hangi siyasal toplulua ait olduu konusunda belirgin bir phe
iinde olmamaldr. Bunu derken, nfusu oluturan kitlenin tamamnn tek bir millete ait olma
bilincine sahip olmasndan bahsetmiyoruz; her zaman kendini ait hissetmeyenler olacaktr.
Ancak bu kitle ile dierleri arasnda siyasal birime aidiyet kriterleri konusunda bir anlama
yoksa, demokratik rejimi hayata geirmek zorlaabilir.
lke iindeki bir grup, hakim millete ait olmad gerekesiyle kltrel grup haklar ya
da ayrlklk talep ediyorsa, o lkede demokratik rejim dier sorunlar yannda zm
bulunmas zor milliyetilik meselesi ile de uramak zorunda kalacaktr. Dier taraftan, farkl
etnik/milli gruba ait olma iddiasn dile getirenlerin varlnn, spanyada olduu gibi, hakim
milleti temsile soyunan devlete kar bir denge unsuru ilevi grd durumlar olabilir. Bu
halde, farkllk demokratiklemeyi kolaylatran bir etki de yarabilir. Keza, Hindistan rnein de,
ok dinli ve ok etnik gruplu bir toplumda demokrasinin yaayabileceini gsteren, nemli bir
istisnadr.
12
nazaran demokratiklemeye daha meyyal olduklar iddialar ise gnmzde daha fazla
sorgulanmaktadr. Mslmanlarn ounlukta olduu lkelerde demokrasinin yaama ansnn
dk olduuna, slamn demokrasi ile badamas en zor dinlerden biri olduuna ilikin iddialar
ise, halen dile getirilmektedir. Belirtmeye gerek yoktur ki, lkelerin jeopolitik konumu ve
uluslaras konjonktr de demokratikleme zerinde en az yukarda sz edilen i denilebilecek
faktrler kadar etkilidir. Bazen igal gleri tarafndan empoze edilen bir demokratik rejim,
Almanya ve Japonya rneinde grld gibi, daha sonra kkleebilmektedir.
13
Yukarda da belirtildii gibi, demokratikleme, sonucundan hi bir zaman emin
olamayacamz bir sretir. Yeni demokrasilerin geleceine ilikin, 1990l yllarn abartl
iyimserlii geride kalmtr. Kurulan rejimlerin ykselmi beklentileri karlayamamas ve bunun
yaratt hayalkrkl, eski elitlerin yeni rejimde de ayrcalklarna koruyabilmeleri, bir ok
lkede otoriter rejimlerin salar grnd baarlar, kendi sorunlaryla uraan AB ve ABDnin
demokrasiyi yayma konusundaki gnlsz davranlar ve inandrclklarndan ok ey
kaybetmeleri karamsarlk yaratan faktrlerin banda gelmektedir (Burnell, 2010).
Doal kaynaklar asndan zengin olan -rnein Rusya gibi- yeni demokrasilerde
zenginliin devlet tarafndan kontrol, da ak rekabeti orta snflarn ykseliinin nn
kesmekte, siyasi iktidar sahip olduu ekonomik kaynaklarn da yardmyla hak ve hrriyet
ihlalleri konusunda sessiz kalnmasn temin edebilmektedir. Dier yeni demokrasilerde ise, etkin
bir devletin oluturulamamas, insan haklar ihlalleri, yolsuzlukla mcadele de mesafe
alnamamas ve hayat standartlarnda vaat edilen iyilemenin salanamas honutsuzluklar
artran temel faktrler arasndadr (Sorensen, 2010: 448-50).
Bu rejimlerin bazlarnn zamanla daha demokratik bir hal alabilecekleri ihtimali bir
kenara atlamaz zira yerleik demokrasilerin ou ancak zamanla hayatiyet ve canllk
kazanabilmilerdir. Bu olasln gerekleme ihtimali demokratlarn fikri ve siyasi
mcadelelerinden ziyade, ou zaman hi kimsenin tam anlamyla kontrol edemedii sosyo-
ekonomik ve siyasi dnmlerle ilikilidir. Aktr ki, ABD ve Avrupa Birliindeki
gelimelerin alaca seyir dierlerini de yakndan etkileyecektir. Bu lkelerde uzun sredir dile
getirilen demokrasi eksikliinin (Dalton, 2004, Diamond, 2008: 345-371) giderilememesi,
devam eden ekonomik krizin sorumlusu olarak demokratik rejimi gsterenlerin halihazrda
olduklarndan daha fazla inandrclk kazanmalar halinde, otoriter ynelimlerin nc dalga
demokrasilerinde de ykselie geeceini sylemek kehanet olmaz. Keza, inin ksa ve orta
14
vadede otoriter ve fakat iktisadi adan baarl bir rnek olarak alglanmas da, anti-demokratik
eilimleri tevik etme potansiyeline sahiptir (Breslin, 2010: 151-2).
15
toplumda dktr. Siyasal hayatta bu kurallara uygun hareket edebilmek daha da zordur. Fakat
say ne kadar yksek olursa, demokratik rejimin yaama ans o kadar artar.
Uzun yllardr otoriter ynetime maruz kalm toplumlarda biri zel biri kamusal alanda
olmak zere iki farkl ahlk anlay gelimi gibidir. zel alanda ahlki deerlere ballk
beklenirken bunun dna kldnda baskc devletin/tekinin/otoritenin alanna girildii
dnlr ve orada her ey mbah grlr. Esasen kamusal alan bilinci diye bir ey sz konusu
deildir, nk otoriter devlet byle bir duruma izin vermemektedir. Otoriter toplumlarda ilkeli
ve tutarl davranmann bedeli yksektir. Korku ve dehetin hkm srd yerde, bireylerin
kendilerini snrlamay renmeleri, sonularndan bamsz olarak kurala uyma gereinin
iselletirmeleri, zordur. Korunma davran olarak belli bir rasyonalitesi olan ve ark ya da
kyl kurnazl dediimiz, rengini belli etmeme, otoriteye aka hayr demeden, daha sonra
kendi bildiini okuma, grnmeden kama, ksaca devleti idare etme tarznn demokrasinin
pekimesi srecinde etkileri olumsuz olmutur. Keyfi otoriteye kar savunma mekanizmas
olarak gelitirilen farkl maskeler takma, bir yerde baka dier tarafta baka olma/grnme
zaman iinde hi rahatszlk yaratmayan bir habitus haline gelerek toplumsal/siyasal
davranlara damgasn vurabilmitir (bkz, Demirel, 2004: 141 vd).
Bu kltrn yaygn olduu toplumlarda, iktidar ele geirenler, onu snrsz bir biimde
kullanma eilimi gstermekte, iktidar kaybetmemek iin yasall tartlan yollara
gidebilmekten en ufak bir ahlki rahatszlk duymamaktadrlar. Genellikle bir lider ve varln
lidere borlu bir klik olumakta, bu iktidar bloku her trl denge ve kontrol mekanizmasndan
kendini uzak tutmay denemektedir. ktidar kaybedenler ise, onu geri alabilmek iin her trl
yola bavurmay yine ayn kolaylkla- mbah sayabilmektedirler. Davranlar belirleyen temel
etken politikalara direnebilecek plak gcn varl ya da yokluudur.
16
Hlasa, demokrasi, demokrasiye kar kanlara kar mcadeleyi gerektirdii gibi,
demokrasiyi mmkn klan deerlerin hakim klnmas ve yeni kuaklara aktarlmas iin srekli bir
abay da gerektirir. Demokratik deerler kendiliinden olumad gibi, olutuklar lde de
srekli korunmay/gelitirilmeye muhta deerlerdir. Dorudur; siyasal rejimin doasn belirleyen
toplumsal/siyasal dinamikler nemlidir ve ou zaman aktrler tarafndan alamayacak kadar
byk engeller oluturabilirler. Kreselleme, zellikle gsz ulus devletlerin lke iinde retimi
artrma ve kaynak datma ilevlerini nemli lde sekteye uratmtr. Bir yandan beklentiler
ykselirken, dier taraftan da bu beklentileri karlamak her zaman olduundan daha zor
olmaktadr.
Demokratik rejimin beklentileri ykselten bir taraf vardr. Siyasal rekabet daha iyinin
mmkn olduu ve fakat iktidarn beceriksizlii ya da ktniyetli olmas nedeniyle ok kolay olan
bu ideal durumun gerekleemedii temas zerinden yaplr. Kollektif eylemler yoluyla insanlarn
kendi kaderlerine hakim olabilecekleri fikri demokrasinin temellerindendir. Kadere hakim olmak
iktisadi ktl yenmek olarak yorumlandnda, demokrasi imkansz olan baarmaya
soyunmaktadr. ktisadi meselelerde hkmetlerin uzun vadeyi gze alarak hareket etmeleri de
kolay deildir. Fakat bu tespitler, bu yndeki abalarn nafile olduu anlamna gelmemelidir.
Demokratikleme dorultusundaki yapsal denilen engelleri bilinli siyasal eylemler yolu ile
istediimiz dorultuda deitiremeyebiliriz. Ancak bu trl abalar, en azndan daha ktye gidii
nlemeye yardmc olabilir ve deiimin nn aarak sonrakilere yol gsterirler.
17
KAYNAKA
Anderson, Perry, Comment: Power, Politics and the Enlightenment, Rethinking Left, der,
David Miliband, Oxford, Polity, 1994.
Bauman, Zygmunt, Violence, Old and New, The Individualized Society, Oxford, Polity,
2001.
Berman, Sheri, Civil Society and the Collapse of Weimar Republic, World Politics, 49, 3,
1997.
Breslin, Shaun, Democratizing One Party-Rule in China, New Challenges to
Democratization, der, Peter Burnell ve Richard Youngs, Londra ve New York,
Routledge, 2010.
Burnell, Peter, New Challenges to Democratization, New Challenges to Democratization,
der, Peter Burnell ve Richard Youngs, Londra ve New York, Routledge, 2010.
Clausewitz, Carl Von, On War, ev, J.J. Graham, Londra, Wordsworth, 1997.
Dahl, Robert A, On Democracy, New Haven London, Yale University Press, 2000.
Dalton, Russell J, Democratic Challenges, Democratic Choices: The Erosion of Political
Support in Advanced Industrial Democracies, Oxford, Oxford University Press,
2004.
Demirel, Tanel, Adalet Partisi deoloji ve Politika, stanbul, letiim, 2004.
Diamond, Larry, The Spirit of Democracy, Henry Holt ands Company, New York, 2008.
Diamond, Larry ve Leonardo Morlino, The Quality of Democracy: An Overview, Journal of
Democracy, 15, 2004.
Geddes, Barbara, What Causes Democratizations ? The Oxford Handbook of Comparative
Politics, der, Carles Boix, Susan C. Stokes, Oxford, Oxford Univ. Press, 2007.
Huntington, Samuel P, The Third Wave: Democratization in the Late Twentieth Century,
Norman University of Oklohama Press, 1991.
Inglehart Ronald, ve Christian Welzel, How Development Leads to Democracy, Foreign
Affairs, vol 88, no 2, 2009.
Mouffe, Chantal, Politics and the Limits of Liberalism, The Return of Political, London,
Verso, 1993.
Mouffe, Chantal, For an Agonistic Model of Democracy, Political Theory in Transition, ed,
Noel OSullivan (Routledge: London and New York, 2000.
Mouffe, Chantal, For an Agonistic public sphere, Radical Democracy, Politics Between
Abundance and Back, der, Lars Tonder and Lassa Thomassen, Manchester,
Manchester University Press, 2005.
Munck, Gerardo L, Measuring Democracy- A Bridge Between Scholarship & Politics,
Baltimore, The Johns Hopkins University Press, 2009.
ODonnell, Guillermo, The Perpetual Crises of Democracy, Journal of Democracy, 18, 1,
2007.
Pareto, Vilfredo, The Mind and Society, vol 4, The General Forms of Society, der, Arthur
Livingston, Harcourt, Brace and Company, New York, 1935.
Popper, Karl, Open Society and Its Enemies, vol 1, Plato, London, Routledge and Paul, 1945.
Przeworski, Adam, Minimalist Conception of Democracy: A Defence, Democracys Value,
der, Ian Shapiro & Casino Hacker Gordon, Cambridge, Cambridge University Press,
1999.
18
Rustow, Dankwart A. Transitions to Democracy: Toward A Dynamic Approach, In The
State-Critical Concepts, der, John A. Hall, London, Routledge, 1994.
Sartori, Giovanni, Theory of Democracy Revisited, part 2, Classical Issues, Chatham
House, Chatham, New Jersey, 1987..
Schmitter, C. Philippe ve Karl, Tery Lynn, What Democracy is ...and is not, Journal of
Democracy, 2, 3, 1991.
Schmitter, Philippe C., Dangers and Dilemmas of Democracy, Journal of Democracy, vol 5,
no 2, 1994.
Shapiro, Ian, Enough of Deliberation-Politics is about Interests and Power, Deliberative
Politics- Essays on Democracy and Disagreement, der, Stephen Macedo, Oxford,
Oxford University Press, 1999.
Sorensen, George, Democracy and Democratization, Handbook of Politics- State and
Society in Global Perspective, Kevin T. Leicht, J. Craig Jenkins, eds, Springer, New
York, 2010.
Stepan Alfred, Introduction : Undertheorized Political Problems in the Founding
Democratization Literature, Democracies in Danger, The Johns Hopkins University
Press, Baltimore, 2009.
Tilly, Charles, Democracy is a Lake, Roads From Past to Future, Rowman & Littlefield
Publishers, New York, Oxford, 1997.
Tilly, Charles, Contention and Democracy in Europe- 1650-2000, Cambridge University
Press, Cambridge, 2003.
Tilly, Charles, Democracy, Cambridge, Cambridge University Press, 2007.
Varshney Ashutos, Ethnic Conflict and Civic Life : Hindus and Muslims in India, Yale,
Yale University Press, 2002.
Whitehead Lawrence, Democratization Theory and Experience, Oxford, Oxford University
Press, 2002.
19
GLOBAL SSTEM, DEMOKRATKLEME- YERELLEME DNAMKLER VE
YEREL DEMOKRAS
Giri
Modern devlet, 16. ve 17. Yzyllarda Kuzey-bat Avrupada ortaya kan devlet tipidir.
Ulusal devlet olarak da tanmlanan modern devlet, Kuzey-bat Avrupada 13. ve 17. Yzyllar
arasnda ortaya kan, insan ve toplum yaamnn her alann kkten etkileyen ok byk ve
kapsaml bir deiim srecinin rn saylabilir. Kukusuz, devletin tarihi ok daha eskilere
uzanmaktadr ve bu kurum toplumsal gerekliin temel elerinden biridir. Ancak, sz edilen
tarihsel dnemde ve dnyann belli yresinde ortaya kan bu devrimsel deiim ya da bir baka
deyile yeni toplumsal gereklik, toplumsal yaamla ilgili her kurum ve sreci olduu gibi devleti
20
de etkilemi, ortaya yeni bir devlet tipi kmtr. Bu devlet tipi genellikle modern devlet olarak
adlandrlmaktadr.
Modern devlet, tarih sahnesine mutlakiyeti monari olarak kmtr; baka bir deyile
mutlakiyeti monari modern devletin ilk formudur. Mutlak monarilerin nemli bir zellii ulusal
devlet olmalardr. Ulusallk, modern devletin en yaygn niteliklerinden biridir ve daha nce tarih
iinde rastlanan devlet tiplerinin ulusal olma zellii tamad sylenebilir. Ulus, Avrupadaki
byk ve kapsaml deiim iinde ortaya kan bir toplumsal kategori ya da toplumsal
kollektivitedir; modern devlet bu toplumsal kategorinin zerinde kendini gsteren siyasal
rgtlenmedir. Derinleen ve karmaklaan ekonomik iliki ve balantlar ve bunlarn
koordinasyon gerei hem yeni bir toplumsal kategori dncesini hem de bu kategoriye zg
siyasal rgtlenme talebini ortaya karmaktadr. Ulusal toplum ve modern devlet, sz edilen
taleplerin sonucudur (aylan, 1994: 17- 26).
Modern devletin ilk ekli olan mutlak monari, kapitalizmin geliim sreci iinde belirmi
ve sermaye birikimi srecinde nemli bir rol stlenmitir. Bu srete, mutlakiyeti devlet, denizar
topraklar smrgeletirip, kendi tccarlarna ayrcalk salama, kendi ulusal ticareti ve retimi iin
korumac nlemler alma gibi fonksiyonlar yerine getirmitir. Bununla birlikte kapitalizmin
dinamizmi ve gelime yasas bir sre sonra deiik alanlarda yepyeni oluumlara ve gelimelere
neden olmutur. Ancak, modern devletin deimeyen en nemli zellii sermaye birikiminde
nemli bir rol stlenmesidir.
retim ve tketim alanndaki deiime dayanan sanayi devriminin siyasal alandaki sonucu,
devletin meruiyet anlayn temel haklar felsefesi zerine oturtan almdr ve bu alm
uygulamaya da geirilebilmitir. Uygulama alannda ortaya kan gelime, mutlakiyeti monarinin
k ve bunun yerine ulusal egemenlik anlayna dayanan meruti monari ya da cumhuriyet tipi
devletlerin ortaya kmasdr. Bu kapsaml gelimelere liberalizmin ne kmas da denilebilir. Hem
bir ekonomik kuram veya dnce biimi hem de genel bir felsefi bak ve dnme eklini ieren
liberalizm, kapitalizmle olduu gibi dnemin siyasal gelime ve yaplanmalar iinde yer alan ulus-
devlet kavram ile yakndan ilgili bulunmaktadr.
Liberal teori son be yzyl iinde bir dnya sistemi olarak yaygnlaan, ortak ve yeknesak
bir zihinsel ve yaamsal ereve yaratan kapitalizmin iinde yeermitir. Temelde toplumsal
yaamn iktisadi ynnn n plana karan bu sistem, ayn sre iinde kendisiyle uyumlu ve kendi
iinde anlaml siyasi yaplanmalara ve dzenlemelere de ortam salamtr. Ulus-devletlerin
bugnk varl ve liberal demokrasi dediimiz birlikte yaama kodu, tarihsel sre iinde kapitalist
sistemin doal uzantlar ve/veya mttefikleri olmutur. O kadar ki, gnmzn sistematii ve
21
anlam dnyas iinde bu unsurun, bir btnn birbirini tamamlayan ve besleyen paralar
olduunu sylemek mmkndr. Kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi, ayn ortak felsefi
paradigmaya ve dolaysyla ayn ortak epistemolojik pozisyona dayanmaktadr. Bu rlativist bir
paradigmadr ve tarihsel adan kendisinden nceki teki ve mutlakiyeti anlam dnyalarna kyasla
insann zgrlemesine ynelik bir admdr.
Liberal felsefenin ve klasik ekonomi kuramnn egemenliine giden yol, esas olarak
toplum, insan ve devlet konusunda ortaya atlan bir dizi yeni kuram ya da yaklam tarafndan
almtr. Buna ek olarak, sz edilen kuram ve dncelerin siyasi ve toplumsal yaamda yank
bulmas; bu ereve iinde byk dnmler yaanmas da liberalizme giden yolun belirleyici ke
talar olmutur. 17. Yzyldaki ngiliz Sava ve sonrasndaki gelimeler, 18. Yzyln Amerikan
ve Fransz devrimleri sz edilen byk dnmlerin en nde gelenleridir. Bylece liberalizm,
insan haklar ve demokratikleme ile sanayi devriminin temel erevesini, dnsel tabann
oluturmaktadr.
Liberal felsefe, liberal ekonomi ve devlet kuramlar esas olarak sanayi devrimini ncelikle
yaamaya balayan ngiltere ve Fransa gibi lkelerde yaygn olarak kabul grm; kuramsal ereve
daha ok ngiliz ve Fransz dnrlerinin katklar ile oluturulmutur. Bu kuramlarn ve felsefenin
uygulama alannda yank bulmas, yani kamu politikalarna yn vermesi ile giderek hzlanan sanayi
devrimi e zamanl sreler olmulardr. Liberalizm ile ngiltere ve Fransada patlayan sanayi
devrimi e zamanldr, birbirini tamamlamaktadr (aylan, 1994: 28, 35). Bu anlamda, sanayi
devriminin rn olan sanayi toplumu ile liberal dncenin, zellikle siyasal yaplanmalar
balamnda yakn ilikisi vardr. Klasik liberalizm, sanayi toplumunun siyasal dnya gr olarak
ortaya km ve uzun bir evrim geirerek, zellikle ulus-devlet ve liberal demokrasi balamnda,
sanayi toplumu ile i ie bir grnm sergilemitir. 17. Yzyldan itibaren demokrasi fikri, ulus-
22
devletin douunun bir sonucu olarak, mekan balamnda kent devletinden ulusal devlete
aktarlmtr. Bu olmasayd uygulamada herhangi bir gelecei de olmazd (Dahl, 1995: 272)
Liberal teori, kapitalizmin ve onun yaratt yan rnlerin felsefi dzlemde dorulanmas
ve siyasi dzlemde yaatlmas abas olarak ele alnabilir. Liberalizm iin, en uygun ara herhangi
bir bask ve zorun bulunmad gnll ibirlii ve zgrlktr. deal olan, sorumlu bireyler
arasnda zgrce tartmaya dayal fikir birliidir. ounlua boyun emeden fikir birliini
salamaktr. Toplumda dzenin devam d yaptrmlar ve basklar olmakszn gr birlii iinde
iler. Kurallar yorumlatmak ve uygulatmak iin sadece gelenekler gr birliini salayamaz; bir
hakeme ihtiya vardr. Bu hakem devlettir. Devletin grevi, kurallar deitireceiniz aralar
salamak, kurallar arasndaki farkllklar lmllatrmak, uymayanlar cezalandrmaktr. nsanlarn
zgrlkleri atabilir ve bu atmada hakemlii devlet yapar (Freidman, 1988: 48).
Liberal felsefede devleti ortaya karan neden olarak gsterilen Toplum Szlemesinin
amac devleti snrlamaya ve kurallara balamaya yneliktir. Siyasal iktidarn doal ve zorunlu
olarak snrl olduu kabul edilir. Devletin snrlandrlmas ile ilgili dncelerde ise faydac
teorilerin arlkl bir yeri vardr. Bunlardan en nemlisini ise J.S. Millin grleri oluturur. Mille
gre, devletin toplum hayatna mdahalesi doru deildir. Fertler ileri devletten daha iyi yaparlar.
Fertlerin ileri yapmalar onlar fikri anlamda gelitirir. Amalar, inisiyatifleri ve tecrbeleri geliir.
Devlet mdahalesi devletin gcn gereksiz yere arttrarak byk zarar yaratr. Devlet ne kadar
byrse esaret o kadar byr (Mill, 1988: 214). Bu anlamda liberalizm, bireysel zgrln en
temel deer olduu ve bu zgrln toplumdaki herkes iin istendii ve gvence altna alnd bir
toplumsal, siyasal rgtlenme tarznn savunulmasdr (Kker, 1992: 29).
Temel liberal ilke, devletin hizmet sunan bir organizasyon olarak faaliyet alan ne olursa
olsun yaptrm gc olan bir kurum olarak belli niteliklere sahip yasalarla snrlandrlmasdr.
Liberalizm, bu yasalarn egemenlii ilkesi ile zdeleir. Bireysel zgrlk yani insanlarn
kendilerine zg bilgileri kendi amalar iin kullanmalar durumunun korunduu bir siyasal
dzenin insanlarn deiik amalarn gerekletirmelerine en uygun dzen olduudur. Bu dzen
ancak ounluun iradesi dorultusundaki yaptrmlar da dahil olmak zere soyut, genel ve adil
olma gibi belli nitelikleri olan yasalarla snrland zaman oluabilir. Liberalizm, yasalarn
egemenlii ilkesini korumak iin iki ara gelitirmitir. Bunlardan ilki kuvvetler ayrl, ikincisi ise
yazl anayasalardr. Ama, yasay koyanlara zgl koullara gre davranp belirli yaptrmlarda
23
bulunmalarn nlemektir. nsanlara deil yasalarn egemenliini savunan liberalizm, ancak bu
sistemde yaayabilir. Eer uygulamalarndan bamsz olarak konmu genel, soyut kurallar
anlamnda yasalara uyarsak baka insanlarn iradelerine tabi olmam oluruz. Bu zgrlk demektir.
Demokrasi, liberal devlet anlaynn toplumsal ve siyasal alanda gerekletirmesi iin tek
ynetim eklidir. Her iki sistemin de birbirine benzeyen ve birbiriyle rten zellikleri vardr.
Liberalizm kendini ancak demokrasiyle ve demokraside gerekletirebilir. Her ikisi de deimeyen
mutlak bir devlet otoritesiyle badamamaktadr. nk byle otoriteler belirli bir imtiyaz
sistemine yol aar. Her ikisi de hak ve zgrlklerin kullanlmasnda eitsizlik ile badamaz. Her
iki sitemin de ileyebilmesi iin tm bireylerin ayn zgrlklerden eit bir biimde
yararlanabilmesi gerekmektedir. Her ikisi de temel zgrlklerin ve insan haklarnn
snrlandrlmasyla badamaz. Her ikisi de insana gven esasna dayanr. nk her ikisinde de
bireylere byk hak ve sorumluluklar verilmektedir. Yine her ikisi de rasyonel ilkeleri esas alr. Din
ve geleneklerden kaynaklanan yaplar ve anlaylar dlar. Dier bir deyile laik bir dnya
grne sahiptir (Trkkan, 1987: 34).
Demokrasi adna kazanlan her trl deerin liberalizmin rn olduu bir gerektir.
zgrlk ve ondan doan tm haklar, temel insan haklar liberalizmin dourduu ama
demokrasinin de sahip olduu deerlerdir. Halk ynetimi demek olan demokrasinin, ounluun
tahakkmne dnmesinin nlenmesi, aznln tek kii bile olsa ounlua kar korunmas, temel
haklarn ounluun haklaryla yok edilemeyecei gibi deerler liberal dnceyle demokrasinin
vazgeilmez btnln gsterir. Liberalizmsiz demokrasi, demokrasisiz liberalizm gerek ve
ideal anlamda dnlemez.
24
Liberal demokrasinin nc varsaym, sistemde nesnel herhangi bir toplumsal ya da
ahlaki deerin kesinlikle kabul edilmemesidir. Gerein yalnzca toplumsal ounluk tarafndan
oluturulduunu kabul etmektedir. Bunun sonucu olarak da toplumda hogrnn hakim olmas ve
ounluun iktidarnn aznlklar zerinde etkisinin snrlandrlmas ortaya kar.
Liberal demokrasi, farkl lkelerden farkl dnrlerin katklaryla ortaya konmu bir
dnce sistemidir. Bu balamda, B.Constant, A. de Tocqueville, faydac dnrlerden J.Bentham,
J.S Mill gibi dnrler, zellikle eitlik ve zerklik eksenli dnceleri ile liberal demokrasiye
nemli katklarda bulunmulardr. Bu dnrlerden, 19. Yzylda demokrasinin toplum ve
ynetimde kar konulmaz yeni bir biim olduunu ilk kavrayan ve Birleik Devletlerin demokrasi
alannda dnyann anahtar laboratuvar olduunu syleyen Fransz dnr Alexis de Tocqueville
(Ebenstein, 1996: 239) ve Temsili Hkmet adl eseriyle temsili demokrasiye nemli katklar
bulunan ngiliz dnr J.S Millin grleri zellikle yerel demokrasi asndan nem
tamaktadr.
25
Dahla gre, 17. Yzyldan itibaren, ulus-devletin douu srecinde demokrasi fikrinin
mekansal leinde grlen deiimin en belirgin sonularndan biri temsildir. Bu balamda, eski
a demokrasisinin yurtta meclisinin yerini byk lde temsilciler almtr. Mill, Temsili
Demokrasi adl eseriyle dorudan demokrasiyi tek bir cmleyle dar atmtr. Ulusal devletlerin
ynetimlerini demokratikletirmeye yardmc olan bir ara olarak temsil, hem tarihsel bir olgu ve
hem de eitlik mantnn geni lekli bir siyasal sisteme uygulanmas olarak anlalabilir.
Ulusal devleti demokratiklemeye ynelik ilk baarl abalar, tipik olarak, birbirinden
kesin izgilerle ayrlm belirli toplumsal karlar aristokratlar, avam, topraa bal karlar,
ticari karlar ve benzerlerini- temsil etme amacn tayan yasama organlarna sahip lkelerde
ortaya kmtr. Demokrasinin mekan bir kez ulusal devlete doru kaydktan sonra artk kent
devletine gre muazzam bir bykl ifade eden lkelere uygulanmaya balanan siyasal eitliin
mant, aka, yasama faaliyetlerinin ounun bir araya toplanan yurttalar tarafndan deil de,
onlarn temsilcileri tarafndan gerekletirilmesini gerekli klmaktayd.
Temsil, bir kez zm olarak kabul edildikten sonra, demokratik birimin ls ile ilgili
olarak, bir kent devletindeki meclisin snrlar tarafndan getirilmi olan engellemeler de ortadan
kalkmaktadr. Ancak, lnn bymesinin dolaysz bir sonucu, baz siyasal katlma biimlerinin
poliarilerde, kent devletlerine gre, poliarinin doas gerei daha snrl olmaktadr (Dahl, : 273,
276). Gerekte, bir oulcu dnr olan Dahln sanayi toplumunun ve ulus- devletin siyasal
dnya gr olarak ortaya kan temsili demokrasiye ilikin nemli eletirileri bulunmaktadr.
Sanayi toplumunun deiimi ve dnm srecinde temsili demokrasi ve ulus- devlet yapsndaki
dnmler ileriki blmlerde ayrntl olarak ele alnacaktr.
Avrupada mutlak monari, feodal siyasal birimleri ortadan kaldrp ulusal devleti
kurduktan sonra, tarihi grevini tamamlam oluyordu. Daha fazla iktidarda kalmas yeni retici
glerin gelimesine ayak ba olmaya balamt. Oysa burjuvazi, kendisi iktidara geip tm
aristokratik kalntlar, yasalar ve kurumlar deitirerek, burjuvazinin hukuksal ve siyasal dzenini
kurmak istiyordu. Bu nedenle 16. ve 17. Yzyllarda destekledii mutlak monarinin 18. Yzylda
karsna karak demokratik parlamenter grleri savunmaya balad. Yeni ekonominin laik,
bilimsel kltr ile yetimi olan dnrler ona siyasal programn iine yerletirecei yeni bir
dnya gr, yeni bir felsefe, yeni bir siyaset kuram hazrlayacaklard.
26
Aydnlanma felsefesi, kapitalizm, sanayi devrimi ve sanayi toplumu gibi karlkl ve
zincirleme bir etkileim srecinde ortaya kan yeni yaplanmalar, siyasal planda liberal ya da
temsili demokrasi deerlerini ne karrken ayn zamanda ulus-devletin konumunu da
salamlatrmtr. Bata ngiltere ve Fransa olmak zere Bat Avrupada ulus-devlet yaplanmas
ile merkezileme sreci bir paralellik tamaktadr. Bat Avrupada yaanan byk dnm,
topran serbestletirilmesi, el deitirmesi ve tarmsal retimde kitlesel igc fazlasnn ortaya
kmas biiminde zetlemek mmkndr. Bu sre, Fransada feodalizmin 1789 Devrimi ile bir
rpda tasfiye edilmesiyle ile gerekletirilmiti. Kapitalist retimin artmasyla sonulanan
gelimelerin ardndan bir adm daha atld ve krsal nfusta aa kan igc fazlas, sanayiye
emek deposu oluturmak zere kentlere akn etmeye balad. 1930 ylna gelindiinde, kentlerdeki
ssz kitle, toplam nfusun yirmide birini oluturuyordu. Feodal sistemi ortadan kaldran Devrim,
mutlak monariden miras kalan merkezi devlet gcn tereddtsz kabul etmi ve bu gc daha da
glendirmeye koyulmutu. Ulusal birlii kurmak, yerel ayrcalklarn iktidar kaynaklarn
oluturan yerel rgtlenmeye son vermeye balyd (Gler, 1992: 43). Baka bir deyile ulus-devlet
ve merkezileme sreci ayn anda iliyordu.
Feodal devlet anlaynn zlmesiyle birlikte XII. Yzyldan itibaren ilk izleri belirmeye
balayan ulus-devlet, 1648 Vestfalya Antlamas ile Avrupadaki uluslararas sistemin temel siyasi
birimi haline gelmi ve gnmze kadar pek ok aamadan geerek ve evrilerek zellikle 19. ve 20.
Yzyla damgasn vurmutur. 19. yzylda en kkl felsefi temelini Hegelde bulan ulus-devlet,
meruiyetin salanmas balamnda ahlak idealinin gereklii haline gelmi, ancak globalleme
sreciyle ulus kavramndaki deiime paralel olarak gnmzde hzl bir deiimin iine girmitir.
27
Globalleme ve Ulus-devlet etkileimine baktmzda Hegelle temellendirilen akn devlet
anlayna dayanan ulus ruhunun artk zayfladn syleyebiliriz. Onun yerine liberal ve pragmatik
felsefelere rabet vardr. Keynesle gelen sosyal devlet anlayna ramen ulus-devletin hak ve
hrriyetler rejiminin yaanmasna ara olma vasf yerini global politikalarn gerekletirilmesi
araclna brakmtr.
28
Ulus-devletin gerek siyasal gerekse ekonomik olarak ilevini yerine getirmekte zorlanmas
onu bir eit anokronizme dntrmekte ve nostaljik bir nitelik kazandrmaktadr. Bu durum
tamamen, dnyann bir ulus-devletler topluluundan alar topluluuna doru gidii (Naisbitt, 1997:
31) ile ilgili bulunmaktadr.
Alt sitem kategorisi yeni tarihsel gereklik olarak karmza kmaktadr. Bu yeni kategori,
kapitalizmin temel var olu biimi olacaktr. Globalleme dnda kalan sermayelerin kendi
aralarndaki ve globalleen sermayeyle aralarndaki elikiler, ulusal-toplumsal formasyonlarn
ekonomik rasyonalite dnda kalan politik-sosyal ve kltrel direngenlikleri, ki daha baka
varsaymlar da yaplabilir, bu sreleri yavalatyor. Ama gidiin genel ynn deitiremiyor.
Ksacas, alt sistemler, ulus-devletin kapitalizmin douunda, gelimesinde oynad rol, yallk
ve rme dneminde oynayacaklardr. Bu, kapitalizmin devletsizletii, st-yapszlat anlamna
gelmemektedir. Gerileyen olgu devlet olgusu deil, ulus-devlet olgusudur (Adal, 1997: 70-73).
Ulus-devletin ileyiini teminat altna ald kapitalist iktisadi yap temelli ortaya kan
deime ve gelimeler, devlet kavramna ilikin tartmalar da etkilemitir. Eit olmayan kmeler
arasndaki kartln rn olan ve belirginleen egemenlik ilikilerinin somutlam ve
kurumlam biimi (Ergil, 1986: 144) olarak ele alnabilecek olan devlet ile ilgili aklamalarn
yani devlet kuramnn toplum bilimler iindeki yeri 19. Yzyln ikinci yarsndan itibaren olduka
artm, toplumsal yaam ve zellikle modern siyasal uygulama, devlet kuramlarnn bulgu ve
nermelerinden geni lde etkilenmitir.
29
Yirminci yzyln bandan itibaren esas olarak ABDde gelien zgn bir siyaset bilimi
paradigmasnda devlet zmlemeleri ikinci plana atlm; aklama yaklamnn dna itilmitir.
ABDde ortaya kan bu siyaset bilimi yaklam esas olarak iktidar ilikileri ve siyasal davran
sorunlarn n plana karmtr. te, bata ABD olmak zere Bat dnyasnn akademik
evrelerinde ok byk bir etkinlik salayan oulcu-ilevselci yaklam Marxist devlet kuramna
alternatif bir devlet kuram gelitirmitir. Marxist paradigmann kart olan oulcu-ilevselci
yaklam ana kaynak olarak Max Webere dayandrlabilmektedir. Ksaca belirtmek gerekirse
Weberin, toplumun snflar yannda, birbirini kesebilen ok sayda parametreye bal olarak
olumu kollektivitelerden meydana geldii yolundaki gr, oulculuun kuramsal k noktas
saylabilir.
Ulus-devletin olgunlama aamasnda ve liberal demokrasi ile rtr bir balamda ortaya
kan bu dnce ve pratiklerin ardndan 20. Yzyln ikinci yarsnda yeni gelimeler olmu, gerek
devlete gerekse demokrasinin zne ilikin yeni anlay ve uygulamalar ortaya kmtr.
Yirminci yzyln ikinci yarsnda ortaya kan refah devleti, modern devletin bir aamas
olarak nitelenebilir. 1970li yllarn ortasndan itibaren ok ak hale gelen kapitalizmin evrensel
bunalm bir yn ile refah devletinin bunalm olarak kendini gstermitir. Kapitalist devletin
bunalm, bir yeniden yaplanmaya yol amtr. Bu yeniden yaplanma iinde devlet ile ilgili yeni
oluumlar gndeme gelmitir. Kapitalist devletin, refah devleti olarak tanmlanan biimi iin
toplumsal gerilimleri yumuatma ve merulatrma, ok arlkl grevler olarak
tanmlanabilmektedir. Ancak imdiki yeniden yaplanma iinde kapitalist devlet bu ilevlerinden
nemli lde vazgemi gzkmektedir. Bu durum, zellikle, II. Dnya Sava sonras ortaya
kan gelimelerin devamnda, etnik paralanmalarn, paralanmln devlet kurumunu tehdit eder
dzeye gelmesi gereinin gzlerimizi gete olsa amasyla daha da belirginlemitir (Boniface,
1998: 111). Ulus-devlet ortaya kan yeni gelimelerin ortaya kard yerelleme, blgeselleme
ve mikro-milliyetilik dalgalaryla ba edemez duruma gelmitir.
Devlet ile ilgili olarak kendini gsteren ve zmlenmesi gereken nemli bir oluum da
ulusal-kapitalist devletin ilevsizlemesidir. Bu ilevsizleme, grevlerde herhangi bir daralmadan
30
ok bir entrophy tartmasn gndeme getirmektedir. Globallemenin kapsam ve ieriinin ulusal
devleti giderek ypratt tezi glenmektedir. Globalleme, yani sermayenin ve zellikle mali
sermayenin engelsiz akkanlnn getirecei rasyonellemenin nnde en byk engelin ulusal
devletler olduu gr kabul edilecek olursa, bunun sonucu, ulusal devletin zayflatlmas
olacaktr. Nitekim bu yoldaki deerlendirme ve tartmalar giderek younlamaktadr. Ayrca,
zellikle gelimi ileri dnyada ulusal devleti aan sosyo-ekonomik ve politik btnlemelerin
giderek ivme kazand ak bir gerektir. Bunu, kreselleme a modifikasyonlarnn zirvede
olduu bir dnemde, ortak gvenlik ve savunma konularnda ibirlii faaliyetlerinin hzlanmas
balamnda, NATO gibi askeri-politik yan ar basan uluslararas kurulularn nitelik ve
fonksiyonlarnn deimeye balamasn gerektiren gelimeler (Goodby, 1998: 191) boyutuyla da
grmek mmkndr
Kapitalist dnya dzeninin kar karya kald son bunalm ve buna bal olarak ortaya
kan yeniden yaplanma, kendine zg yeni bir devlet zmlemesini de beraber getirmi
bulunmaktadr. Sz edilen bu yeni zmlemenin temel kavram minimal devlet olarak
tanmlanmaktadr (aylan, 1994: 202). Daha ok yeni-liberal bir zmleme nitelii tayan bu
yaklamlar devleti yasa ve dzen ile snrl bir ilev erevesinde ele almaktadr.
Devlet ve ona ilikin zmlemelerle ilgili ortaya kan bu deimeler kuramsal bazda da
nemli sonular dourmaktadr. Hem Marxist hem de oulcu-ilevsel devlet kuramlarn
sorgulanmasn ieren bu yaklamlar arlkl olarak, devlet ile toplum arasndaki karmak
etkileimi kavrayp, aklamak iin, devletin bamsz bir deiken olmas gerektii ynn ne
karmaktadrlar. Marxist ve yapsal-ilevsel paradigmalarn devlet kurumunu bir takm toplumsal
deikenlerin baml parametresine indirgediini ne sren bu siyaset bilimcilere gre, devlet ile
toplum arasna kesin bir snr izilememektedir. nk devlet ile toplumsal yaamn her alan
arasnda karmak, dinamik bir karlkl etkileimden sz edilebilir. Devlet kuramna dn
diyebileceimiz bu tartmalarn en nemli isimlerinden biri Gabriel Almonddur (aylan, 1994:
205).
31
Ulus-devletin ileri aamalarnda ortaya kan, devlet kuramna ve pratiine ilikin bu
tartma ve yaklamlarn tesinde, gnmzde zellikle 1990larn sonlarnda globallemenin
kazand yeni boyutlar ve niteliklerin etkisiyle, ulus-devlet yaps ciddi sorgulamalar, eletiriler ve
de facto olarak ilev deiiklikleriyle kar karya bulunmaktadr.
32
Kapitalizm, ulus-devlet ve temsili demokrasi birliktelii, globalleme srecinde Batnn
gelimi lkeleri ile gelimekte olan lkelerde farkl sonular dourmutur. Bu ise gerek doktriner
anlamda liberalizm tartmalar gerekse ulus-devletin ilevlerinde ortaya kan deimelerin temsili
demokrasiyle dorudan ilikisi asndan nem tamaktadr. Ulus-devletin ekonomik ve siyasal
ilevlerindeki deimeler, zellikle bastrma ve btnletirme ilevleri, ile ilgili bunalmlar Batda
demokrasinin gelitirilmesiyle almaya allmtr. Ancak bunun bir zm olabilecei kesin
olmad gibi, yeni srete yerelleme ve blgeselleme eilimleri hzla artmaktadr.
33
Genel kabul gren tanmyla demokrasi, halkn halk tarafndan halk iin ynetimidir. Bu
tanm genel olarak benimsenmekle birlikte, atan iki demokrasi anlayndan sosyalist demokrasi
olarak beliren uygulama geerliliini kaybettiine gre, geriye demokrasi denince liberal demokrasi
anlay kalyor. Modern demokrasi, ky, kabile veya kent devleti demokrasisinden ibaret deildir;
Ulus-devletin demokrasisidir ve ortaya k, ulus-devletin gelimesiyle balantldr (Huntington,
1993: 10). Liberal demokrasi anlaynn ise, gnmzde, tm dnyada egemen demokrasi anlay
haline geldii konusunda neredeyse gr birlii vardr. Oysa, tam da bu noktaya gelindiinde,
klasik liberal demokrasi kendi krizini yaamaktadr. Bu kriz, nc dalga demokrasileri ile ilgili
temkinli ve ktmser yaklamlarda da alt izilerek dile getirilmektedir. Buna gre, nc dalga
demokrasileri, uluslararas politik emberden kaynaklanan demokratik zafercilik vizyonunun skc
dorular niteliini tamaktadr (Montero, 1998: 117).
Her eyden nce, ulusal egemenlie dayal temsili demokrasi ulus adna temsilcilerin
ynetimidir. Halkn ynetime katlm ne denli zorlanrsa zorlansn, yar-dorudan demokrasi
mekanizmalaryla halkn ynetime katlmas ne denli salanmaya allrsa allsn, esas olan
temsilcilerin ynetimidir. Bu anlay, halk ynetimin dnda tutuyor. Bu yzden, halk temsili
demokrasiye yabanclayor. te yandan, liberal demokrasi, ulus-devlet erevesinde, toplumda var
olan eitliliin ynetime yansmasna da olanak vermiyor. nk, sistemin esas, ounluun
iradesine uygun ynetimi gerekletirmektir. ounluun dnda kalanlarn iradelerini ynetime
34
aktarmann tek yolu bir daha ki seimlerle ounluu elde etmekten geiyor. Byle olunca aznlk
olarak kalmaya mahkum topluluklarn iradelerinin ynetime yansmas olana, bu sistem iinde
asla bulunmayacaktr. Kapitalist demokrasi, kurumsal yaps bir kez ina olunduktan sonra her trl
yatrm kararn verme durumunda olanlarn ihtiyalarn karlamaya byk ounluun kendi
ihtiyalarndan vazgeme pahasna raz olmas durumunda ilerlik kazanmaktadr (Chomsky, 1995:
184) ki bu durum aznln demokratik etkinliini minimize etmekte ve bu balamda oulculuu
ve katlmcl gerekli klmaktadr. Oysa, ounluun iradesiyle toplumun sorunlarnn zlmesi,
ounluun dnda kalanlarn sorunlarnn da zmlenmesi anlamna gelmiyor. Dnyann her
yerinde, bir lkenin toplumu, birbirinden farkl topluluklardan oluuyor. Etnik, dini vb. gibi. te,
toplumun belirli bir grubunun- ounluunun- deil de tmnn sorunlarnn zmlenmesi, stelik
bu btn iinde farkl olan gruplarn farkl karlarnn da gzetilmesiyle farkllklara uyum
salayarak zmlenmesi yeni bir demokrasi arayna yol amaktadr.
35
Bu pratik sonularn tesinde temsil, kuramsal bazda da zelikle post-modernistlerin ciddi
eletirilerine konu olmaktadr. Sanattan psikolojiye kadar her alanda post-modernizmin karsna
temsil krizi kar ve her durumda temsil dzeninin sonunun geldii ifade edilir. Buna gre temsili
sanat skc olduu gibi, temsili demokrasi de yabanclatrcdr (Rosenau, 1998: 158).
Yerellik, hem bilgi toplumuna giden yolda nemli bir zellik ve nitelik hem de ulus-
devletin ve liberal demokrasinin dnm aamasnda alternatif bir zm ve k noktas olarak,
globallemeyle dinamik bir etkileim de sergileyerek gittike nem kazanmaktadr.
36
Srekli deime ve gelime anlamnda globallemeden en ok etkilenen kavram, ayn
felsefi paradigmaya dayanan kapitalizm, ulus-devlet ve liberal demokrasi olsa gerektir. Bu srete
birbiriyle etkileim iinde ve btnsellik niteliinde ortaya kan gelimeler nce kapitalizmde
sonra da ulus-devlet ve liberal demokrasinin niteliinde ve ileyiinde nemli deiikliklere neden
olmutur ve olmaya devam etmektedir. Arlkl olarak bunalmlar ve amazlar balamnda ortaya
kan bu deime ve gelimelerin tarihi, felsefi, ontolojik, ekonomi-politik bir arka plan ve bilgi-
deer boyutu bulunmaktadr.
Bu arka plan ve bilgi-deer boyutunun bir yann demokrasi ve yerel demokrasiye ilikin
dncelerde zellikle billurlaan, kent devletinden balayarak Batnn kkenini ortaya koyma
abalar olutururken, dier yann da kent-devletinden ulus-devlete uzanan bir izgide ortaya kan,
benzer baz nitelikleri ve tepkileri ieren globalleme olgusu oluturmaktadr. Siyasi sistem
anlamnda demokrasi konusundaki karlatrmalar, kent-devletiyle ilgili olarak zaten hep
yaplagelmitir. Fransz devriminin iki yznc yldnmnn ayn zamanda Souk Sava
yaplanmasnn da sona ermesine denk gelmi olmas, siyasi sistem olarak demokrasinin, ekonomik
sistem olarak da kapitalizmin dayand rasyonel mekanizmalarn mutlak zaferinin ilan edilmesine
yol amt. Fukuyamann Tarihin Sonu tezi ile en somut ve iddial ekline brnen bu bak as
tarihi srecin nihai belirleyicisi olduuna inanan bir zne yaklamn yanstyordu.
Ancak son on yl iinde yaananlar, tarihin ak srecinin tek bir irade ile
belirlenemeyeceini bir kez daha ortaya koydu. Tarihin sona ermesi ve rasyonel mekanizmalarn
egemen olmasyla sona erecei dnlen gerilim alanlar kimi alanlarda ve blgelerde daha da
derinleirken, yeni elikilerin oluturduu farkl gerilim alanlar da kendini gstermeye balad.
Uluslararas hukuk-reelpolitik, kuzey-gney, bat-bat d, evrensel-yerel gibi gerilim alanlar
zamanla daha da yaygnlaan ve belirginleen bir nitelik kazandlar. Bu erevede, gerek uluslar
aras ilikilerdeki gerilim alanlarnda sz konusu olan inisiyatif kullanmlarnn gerekse ulusal
dzeylerdeki siyasi otoritelerin meruiyet syleminin merkezine oturan demokrasi, ihtiva ettii
felsefi ve sosyolojik arka plan itibariyle deil, salad stratejik meruiyet ile deer bulmaya
balad (Davutolu, 1999: 166).
37
bunalm, lek bymesi ve sonular asndan, Yunan ehir devlet yaplarndan imparatorluk
yaplarna geii salayan Byk skender dneminde grlen bunalma benzemektedir. Bu adan,
Byk skender'le birlikte organik ehir devletlerinden byk lekli imparatorluk yaplarna
devletlerine gei kk apl bir globallemedir ve bu kk apl gelimeye gsterilen tepkilere
benzer felsefi tepkilere bugn de ahit olmaktayz.
Byk skender'in imparatorluk yapsnda daha nce ehir devleti sahip olduu kimlik ve
organik zihniyet biimini kaybeden ve byk lekli yeni yap iinde sradan ve edilgen unsurlar
haline gelerek bireyselleen ehir devleti vatandalarnn ilk tepkisi, bu yeni durumu
anlamlandracak daha geni lekli ve kapsaml felsefi araylar iine girmek olmutu. Doann
ruhu, evrenin z ve doal hukuk gibi tanmlamalarla ortaya kan ve stoaclk olarak adlandrlan
bu felsefi tepkinin siyasi bir deeri de bulunmaktadr. Geni bir corafyada siyasi meruiyet ve
ortak bir siyasi otorite balamnda, evrenselleme potansiyeli olan yeni bir siyasi ve felsefi sylem
gerekmekteydi. Stoik tepkinin Roma'da tezahr noktasnda da ortaya kan zihniyet ve kimlik
bunalmna benzer bir problematik bugn de ok daha geni lekli olarak yaanmaktadr. Global
ekonomi-politik mekanizmalar ile yerel kltr havzalar arasndaki gerilim, dnyann deiik
blgelerindeki bireyleri olaanst bir zihniyet ve kimlik bunalm ile kar karya brakmaktadr.
38
ilerine kapanarak yerel ve greceli gereklik alanlarna ekilmek suretiyle kendi ontolojik gvenlik
ve zgrlk alanlarn koruma abas iine girmektedirler. Bu sinik tepkinin bugnk karl
totalitarizme yol aan btncl dncelerden kaarak greceliliin yerelliine snan post-modern
akmlardr. Son yllarda yeni bir ereve kazanmaya balayan post-modern demokrasi, bireylerin ve
akmlarn kendi greceli gereklik alanlarnda kalmalarn gerek bir demokrasinin n art olarak
grmektedirler. Bu post-modern yorumuyla demokrasi, globalleme eksenli stoik yorumun aksine,
evrensel geerlilii olan bir deerler btn ve bu deerler btnn oluturduu bir mekanizma
olmaktan ok, farkl paradigmatik gerekliklere yaklam yntemi olmaktadr. Bu yntem
demokrasiyi oulculuk ilkesi ile tutarl hale getirerek farkl kltr ve dnce biimlerinin
zgrlk ve varolu alanlarn geniletmektedir.
Globalleme ve sanayi tesi dnm srecinde ekonomik sistemle birlikte siyasal sistem
de deimektedir. nsan hak ve zgrlklerine dayanan liberal demokrasi, piyasa ekonomisi,
barlk, yzyllardr yerlemi devlet hakimiyeti kavramnn terk edilmesi, deiimin zorunlu-
asgari hedeflerini oluturmaktadr. Siyasal gelimelerin en nemlisi ise, devletin neminin ve
konumunun deimesidir. Sanayileme dneminde ulus-devlet yaygn devlet ekliydi.
Sanayilemenin gerektirdii dikey rgtlenmeler, merkeziyetilik, emir-komuta anlay devlette
39
egemendi. Uluslararas ilikilerin merkezinde ulus-devletler bulunmaktayd. Ulus-devletin
zayflamasyla beraber siyasal iktidarn iktidar alanlar daralyor. lkelerdeki yapabilecei eyin
says azalyor. nk g, eitli kesimlere, zel firmalara, sivil kurululara dalyor. lkelerin
ellerindeki g de sermaye hareketiyle baka trl hareketlerle dalyor. Siyasal iktidarlarn
toplumdaki gleri kontrol etme olana giderek azalyor. Ulus-devlet anlayyla zlebilecek
sorunlar azalyor. Bloklamann sona ermesiyle beraber gler dnya apnda dalmaya balyor ve
dnya bir ok g merkezinin ortaya kt oulcu bir yapya doru gidiyor (Toffler, 1995: 107,
108).
Eitim dzeyinin ykselmesi, toplumdaki farkllklarn kendilerini daha iyi tanma ve daha
rahat ifade etmeye balamalarn, bireyin ortaya kmasn salam ve devlet anlaynn
sorgulanmasyla beraber bireyin devlete bak deimitir. nsan-devlet ilikilerinin
tanmlanmasnda merkez konumuna deime sreciyle beraber insan yerlemeye balamtr. Devlet
insan iin var olan bir kurum olarak alglanmaya balanmtr. Bireysel zgrlklerin
yaygnlamasyla beraber devletin alan da daralmaya balam, devlet snrlanmtr.
Bilgi toplumu sreci ekonomik alanda olduu gibi siyasal alanda da devleti deimeye
zorlamaktadr. Toplum daha iyi rgtlenmekte, siyasal yap ve ileyii daha etkin bir ekilde
etkileyebilmektedir. zellikle bilgi teknolojilerinin siyasal yap ve ileyi zerindeki etkileri kkl
bir deiimi salam ve gelecekte de ok nemli deiimler beklenmektedir. nsanlar son
zamanlarda uluslararas kaynaklardan zellikle global yayn alarndan bilgiye dorudan
ulamaktadr. Sansr anlayn da aan bu bilgilenme, geleneksel kapal lkelerde demokrasinin
kurulmasn kolaylatrabilecek bir etkendir.
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doru yaanan bu srele birlikte, kiisel amalarn
nem kazanmas sebebiyle belli amalar iin bir araya gelmi sosyal gruplar, politikada dorudan
ya da dolayl belirleyici olacaklardr. Bu srete sanayi toplumunun parlamenter-temsili demokrasi
sitemi yerini, yerel birim ve kurulularn katlmyla katlmc ve oulcu demokrasiye brakacak,
sanayi toplumunun merkeziyeti yaplarnn aksine adem-i merkeziyeti ve yerellemeci anlaylar,
yaplanmalar ne kacaktr. Bilgi toplumunda merkez kurulularnda alanlarn says azalacak,
brokrasi yknn nemli bir ksm yerel birimlere ve kurululara aktarlrken dier nemli bir
ksm da bilgi sistemi ve bilgi bankalarndan, dorudan ulalabilir duruma getirilecektir. Bu durum
merkezi brokrasiyi kltecektir (Toffler, 1981: 124).
40
yerel birim ve rgtlerin katlm ile katlmc demokrasiye dnecektir. Katlmn daha ok
merkezi-ulusal dzeyde gerekletii temsili demokrasi yerini yerel dzeyde katlmn ne kt
bir demokrasi anlayna brakacaktr. Ayrca katlm, kitle rgtleri ve birliklerin katlm ile
yaygnlaacaktr (Erkan, 1996: 169). Bu srete, klasik parti yaps ve merkezi parlamentonun
bileimi, ileyii, kitle rgtleri ve birliklerin temsilcilerini katlm ile nemli lde deiecektir.
te tm bu gelimelerin nemli bir sonucu olarak, dnyann byk bir ounluunda, hem
demokratik bir ynetim birimi hem de etkin ve verimli hizmet sunma birimi olarak yerel ynetimler
zerinde bir konsenss olumaktadr. Hem demokratikleme eilimlerinin hem de etkin ve verimli
hizmet sunmann ana esi olarak ne kan yerel ynetimler, sanayi toplumundan bilgi toplumuna
doru gidilen srete ve ulus-devleti aan yaplanmada, yeni nitelikler ve ilevlerle, bir realite, bir
alternatif olarak gittike nem kazanmaktadr.
Srekli deime ve gelime srecinde, yerelleme eilimlerinin nemli bir parametresi olan
yerel ynetimlerin ve kentlerin niteliinde ve ilevlerinde ortaya kan deimeler, yerel
ynetimlerin, demokratik bir ynetim birimi ve etkin, verimli birer hizmet sunma birimi olmas
balamnda, kamu hizmeti sunmadan iletme niteliine, rgt ve ynetim anlayndan
demokratiklemeye, etkin ve verimli hizmet sunma ilkelerinden modern ynetim tekniklerine,
teknolojik etkileimden ibirlii abalarna, alternatif hizmet sunma yntemlerinden sosyal
sorumluluk ve ahlak anlayna kadar, iki binli yllarda yerel ynetimlerin grnmn belirleyen
birok alanda kendini gstermekte, arln duyurmaktadr.
Bu anlamda yerel ynetimler ve kentler, sanayi toplumunda bilgi toplumuna doru yaanan
srete zellikle globalleme ile gelen yerellikle ilgili olarak en ok etkilenen, deien alan olarak
ortaya kmakta ve bu anlamda demokratikleme eilimleri ve etkin, verimli hizmet sunma merkezli
41
olarak bu srece katkda bulunmaktadr. Merkeziyeti sanayi toplumundan adem-i merkeziyeti
bilgi toplumuna doru yaanan gelimeler, yerel ynetimleri ve kent yaplarn dorudan ve etkin
bir biimde etkilemektedir.
Demokratikleme eilimleri ve hizmet sunumu balamnda ayn mekanl iki kavram olarak
ortaya kan yerel ynetim ve kent, tarihi ve fonksiyonel bir sreklilii de ierecek biimde, sanayi
toplumundan bilgi toplumuna doru yaanan srete yeni ilevler, anlaylar ve yaplanmalarla kar
karyadr. Yine, globalleme karlkl etkileimleri ieren heterojen bir sre olarak ele
alndnda, bu srete yerelliklerin olutuu, globalleme srecine katld, kimi zaman da kart
srelerin etkisinin gndeme geldii grlmektedir.
42
ynetim teknikleri gelitirilmesi ve kurumlatrlmas gerekmektedir. Bunun yolu ise, yerel
ynetimlerin kurumsal yapsnn iyiletirilmesinden ve ynetimin gelitirilmesinden gemektedir.
Bilgi toplumunun getirdii ve onun bir zellii olan globalleme olgusu yerleim
boyutunu geniletecektir. Bilgi toplumunda yer kavram milli ekonomi ile snrl olmad gibi
kentleme de uluslararas bir nitelik kazanacaktr. Globalleme sreci ile hzlanan fakat tam olarak
ortaya kmayan bilgi toplumu zelliklerinin en ok ve yaygn olarak yansd ilk alan kentler ve
yerel ynetimler olacaktr. Bu srete ortaya kan modernleme, yerelleme, blgeselleme, ulus-
devletin dnm, katlmc ve oulcu demokrasi, yerel ynetimlerin glenmesi ve kentleme
gibi kavramlar erevesinde ortaya kan gelimeler, lkelerin idari rgtlenmelerinde yerel
ynetimlerin yeniden yaplanmasn ve bu balamda baz ilkelerin yeniden belirlenmesini gndeme
getirmitir (TOBB, 1996: 21).
likilerin gittike artan bir biimde uluslararas hale gelmesi ve uluslar-st kurumlarn
yaratlmas, merkezi hkmet dzeyinin altndaki ynetimleri nceden ulus-devletin tekelinde olan
alanlardaki konularda kendilerinin de yetkilerini kullanabileceklerini dnmeye sevk etmitir.
Global gelimeler, bugn, karar verme ve ilikiler sistemini kontrol altnda tutan eski merkeziyeti
ynetim sistemlerinden radikal bir biimde ayrlan, yeni, kompleks ve adem-i merkeziyeti
sistemler yaratmaktadr. Global gelimeler, yerel ynetimlerin fonksiyonlarn ve hareket alanlarn
da etkilemekte, yerel yneticiler global etkilerden uzak kalamamaktadrlar (Jun ve Wright, 1996:
3, 4).
Yerel ynetimler, bir yandan mevcut hizmetleri daha yaygn ve daha iyi sunmak zorunda
kalrken, te yandan da yeni ve farkl hizmetlere olan talebi karlamaya almaktadr. Yerel
ynetimler, ayn zamanda, beldenin ve kent mekannn salkl ve planl gelimesini salamak, yerel
hizmetler iinde tketicinin seeneklerini arttrmak, katlmcl zendirmek, hizmetleri etkin ve
verimli bir ekilde sunmak, halka dnk hizmet salamak, i denetimi glendirmek gibi konulara
43
da artan bir arlk vermektedirler. Tm bunlar, yerel ynetimde ynetim olgusunu n plana
karmaktadr.
Yerel ynetim-kent sreklilii balamnda etkin ve verimli bir hizmet sunumu iin, yerel
ynetimlerin, global gelimeler sonucunda ortaya kan yeni anlaylar ve yaplanmalarla uyumlu
hale getirilmesi gerekmektedir. nk, rgt ve ynetim anlayndaki gelimeler her eyden nce
kent mekann ve onun ynetim birimi olan yerel ynetimleri etkilemektedir.
Sonu ve Deerlendirme
Yerel ynetimler, siyaset literatrnde, oulcu siyasi sitemin temel kurumlar iinde ele
alnmaktadr. lkede ulusal dzeyde bir siyasi iktidar olduu halde, yerel ynetim sistemi sayesinde
ok sayda yerel iktidarlar ve politikalar ortaya kmaktadr. Yerel ynetimlerin siyasete ve
ynetime katlma kanallar geniletme gibi bir fonksiyonu da bulunmaktadr. Yerel ynetimler,
merkezi hkmet ve ulusal parlamento zerinde younlaan siyasete katlma taleplerini, bir lde
yerel boyuta ekerek, siyasi hayatta tansiyonu azaltmakta ve bylece siyasi sistemin meruluuna
nemli katklar salamaktadr. Baz siyasi partiler, ulusal parlamentoya hi ye gnderemedii
halde, yerel ynetimlere kendi yelerinin seilmesini salayabilmektedir. Bu adan yerel
ynetimler, siyasi partileri ve genel olarak siyaseti besleyen nemli kurumlardr (kmen ve Parlak,
2010, 36-39).
Siyasetin okulu olarak grev yapmalar ve demokrasiyi gelitirici ilevi, yerel ynetimlerin
en nemli siyasi ynn meydana getirir. Bu bakmdan yerel ynetimler, sadece hizmet reten idari
birimler olarak deerlendirilemezler. Kamu hizmeti retmek, yerel ynetimin sadece bir boyutudur.
Hangi hizmetlerin retileceine karar vermek ya da hizmetleri ncelik srasna gre dzenlemek ve
bunu temsili bir rgt sistemi iinde gerekletirmek, yerel ynetimlerin dier boyutudur. Bu boyut,
oulcu siyasi sistemin, demokratik dzenin temel unsurunu meydana getirir. Demokrasi, esas
itibariyle ularda (evrede) daha iyi tatbik edilir. Ularda gelien demokrasi, merkezdeki siyasi
hayatn olgunlamasna ve istikrarna nemli katklar salar. Demokrasi, evreden merkeze doru
daha ilevsel bir nitelik gsterir.
44
Anglo-Sakson lkelerinde yerel ynetimlerin siyasi yn daha belirgindir. Nitekim, sz
konusu lkelerde, yerel ynetimlere, mahalli hkmet (local government) denilmektedir. Yerel
ynetimlerin, mahalli idare yerine mahalli hkmet olarak kavramlatrlmas, onlarn da merkezi
hkmet gibi siyasi fonksiyonlar icra eden kurumlar olarak grlmesinden kaynaklanmaktadr.
Yine Anglo-Sakson lkelerinde vatanda kelimesi karlnda citizen kavramnn kullanlmas
dikkat ekicidir. Citizen kavram, esasnda kent sakini demektir. Bu, vatandaln, nce, kiinin
yaad ve oturduu yrede (kentte) balad anlamna gelmektedir. Bu bakmdan, kiinin
yaad ve oturduu kentsel mekanlar, demokratik olarak rgtlenmi olan yerel ynetimlere
braklmtr (Erylmaz, 1997: 101, 102). Btn ynleriyle yerel ynetim-kent srekliliiyle ilgili
olan bu durum, yerel ynetimleri, demokrasinin, halka en yakn, etkin ve verimli hizmet
sunumunun tesinde, bir takm hak ve devlerin oda haline getirmektedir.
Yerellik, hem bilgi toplumuna giden yolda nemli bir zellik ve nitelik hem de ulus-
devletin dnm aamasnda alternatif bir zm ve k noktas olarak, kresellemeyle
dinamik bir etkileim de sergileyerek gittike nem kazanmaktadr.
45
KAYNAKLAR
ADALI, Cokun, Gnmz Kapitalizmi ve Devlet zerine, stanbul, Sarmal Yaynlar, 1997.
AKGL, Aziz, nc Bin Yla Girerken Partizanln Olamad Partisiz Demokrasi:
Elektronik Demokrasi, Yeni Trkiye, Yl:4, S.19, s.425, 1998.
ASLANOLU, Rana, Kent, Kimlik ve Kreselleme, Bursa, Asa Yayn, 1998.
BELEDYE-, Demokratik ve Etkin Yerel Ynetim, stanbul, Belediye- Yayn, 1995.
ERYILMAZ Bilal. Yerel Ynetimlerde Yeniden Yaplanma, stanbul, Birleik Yaynclk,
1997.
BONIFACE, Pascal, The Proliferation of States, The Washington Quarterly, Summer,
1998, Vol. 21, Issue 3.
CHOMSKY, Noam, Demokrasi: Gerek ve Hayal, stanbul, Pnar Yayn, 1995.
DAHL, Robert, Demokrasi ve Eletirileri, (ev. Levent Kker) Ankara, Trk Siyasi limler
Dernei Yayn, 1995.
DAVUTOLU, Ahmet ,Kreselleme, Zihniyet Bunalm ve Demokrasi, Yeni Trkiye,
S.25, ubat, 1999.
DRUCKER, Peter F., Kapitalist tesi Toplum, stanbul,nklap Yaynevi, 1994.
EBENSTEIN, William, Siyasi Felsefenin Byk Dnrleri (ev. . zel), stanbul, ule
Yaynlar, 1996.
EMREALP, Sadun, Yerel Ynetim ve Bilgi Teknolojisi, stanbul, IULA-EMME Yayn, 1994.
ERGL, Dou, Toplumsal Eitsizliin Yaps, Ankara, A SBF Yayn, 1986.
ERKAN, Hsn, Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelime, Ankara, T.. Bankas Yayn, 1997.
FINER, S.E, Comparative Government, Pengun Books, Harmondsworth, Middlesey, 1974.
FREIDMAN, Milton, Kapitalizm ve zgrlk (ev. D. Ergil), stanbul, Altn Kitaplar Yayn,
1988.
GOODBY, James E., Europe Undvded, Washngton Quarterly, Summer, Vol.21, Issue 3,
1998.
GLER, Birgl, Yerel Ynetimler, Ankara,TODAE Yayn, 1994.
HUNTINGTON, Samuel P., nc Dalga (ev:Ergun zbudun), Ankara, Trk Dem. Vak.
Yayn, 1993.
JUN, J.S, WRIGHT, D.S, Globalization and Decentralization: An Overviev, Washngton
D.C, Georgetown Universty Press, 1996.
KALAYCIOLU, Ersin, ada Siyasal Bilim, stanbul, Beta Yayn, 1984.
KAZGAN, Glten, Kreselleme ve Yeni Ekonomik Dzen, stanbul, Altn Kitaplar Yayn,
1997.
KKER, Levent, Demokrasi zerine Yazlar, Ankara, mge Kitapevi, 1992.
MAHCUPYAN, Etyen, deolojiler ve Modernite, stanbul, Yol Yaynlar, 1997.
MILL, J.S., Hrriyet (ev. M. Osman Dostel), Ankara, MEB Yayn, 1988.
MONTERO, Alfred P. (1998), Assessng The Thrd Wave Democraces, Journal of
Interamercan Studes&World Affars, Vol.40, Issue 2, Summer, p.117
46
NAISBITT, John, Megatrendler, Asya, (ev. U. Kaplan), stanbul, Altn Kitaplar Yayn,
1997.
WEINSTEIN, Mchael A. (1994), C.B. Macpherson: Demokrasi ve Liberalizmin Kkenleri,
(ada Siyaset Felsefecileri, Derleyen: A. De Crespgny, K.R. Mnogue), stanbul,
Remzi Kitapevi, 1994.
OSULLIVAN, Noel,Hannah Arendt: Eski Yunan zlemi ve Endstri Toplumu,(ada
Siyaset Felsefecileri, Derleyen: A. De Crespgny, K.R. Mnogue), stanbul, Remzi
Kitapevi, 1994.
KMEN, Mustafa,Liberalizm ve Yerel Ynetimler, M. Sos. Bil. Enst. neri Dergisi,
Say:10, 1998.
KMEN, Mustafa, Kent, evre ve Globalleme, stanbul, Alfa Yayn, 2003.
KMEN, M., PARLAK, B.,Yerel Ynetimler, stanbul, Alfa Aktel Yayn, 2010.
ROSENAU, Paulne M., Post- Modernizm ve Toplum Bilimleri (ev.T. Birkan), Ankara,
Bilim ve Sanat Yay. 1998.
AYLAN, Gencay, Deiim, Kreselleme ve Devletin Yeni levi, Ankara, mge Kitapevi,
1995.
TMUR, Taner. Kreselleme ve Demokrasi Krizi, Ankara, mge Kitapevi, 1996.
TOBB, Mahalli darelerin Yeniden Yaplandrlmas (Yerel Ynetim Reformu) zel htisas
Komisyonu Raporu, Ankara, TOBB Yayn.
TOFFLER, Alvin, ok-Gelecek Korkusu, stanbul, Altn Kitaplar Yayn, 1981.
TOFFLER, Alvn. Ekonominin k, stanbul, nsan Yaynlar, 1991.
TRKKAN, Erdal, ktisadi Liberalizm, Sosyal Adalet ve Demokrasi, Yeni Forum, C.8.,
1987.
YILDIRIM, Selahattin, Yerel Ynetim ve Demokrasi, IULA- EMME Yayn, stanbul, 1994.
47
ANAYASALARDA MAHALL DARELER VE YEN ANAYASA YAPIM SRECNDE
MAHALL DARELERE DAR DZENLEMELER1
1.Giri
Modern mahall idarelerin dayand temel kriter siyas karar alma kudreti, idar
zerklik ve mal zerkliktir. Siyas karar alma kudreti antik siteye kadar uzanmaktadr.
dar zerklik Roma municipesinde ilk somut eklini almken, mal zerklik Ortaa
Avrupasndaki zerk ehir ynetimlerinde tebarz etmitir. Daha ok Bat tarz mahall idare
anlaynn dayand bu kriterler, gnmz mahall idarelerinin de temel erevesini
oluturmaktadr.
Orta Dou ve bir btn olarak slm corafyasnda Bat tarz zerk ehir
ynetimlerinden ve dolaysyla da zerk mahall idarelerden sz etmek mmkn deildir. Ancak,
bu durum Orta Dou ve slm kltrlerinde mahall idare veya yerinden ynetim
1
Bu seminer notu, Tarih Bilinci dergisinde Onsuz Anayasa Olmaz bal ile yaymlanmtr. (Bkz. Onsuz Anayasa
Olmaz, Tarih Bilinci, Say 15-16, Ekim 2011, ISSN: 1309-4963, ss. 82-92.)
48
dncesinin olmad veya gelimedii anlamnda da yorumlanmamaldr. Bu corafyalarda
ehirlerin veya mahall idarelerin zerkliinden daha ziyade yerel hizmetlerin yrtlmesi
srecinin zerkliinden sz edilebilir. Dier bir ifade ile, birok yerel hizmetin yrtlmesi
vakflar ve loncalar gibi merkez idare d yaplara braklm; mahalle tekilat bile ksm bir
serbestlikten yararlandrlmtr. Osmanl ehir ve mahalle dzeni, bu yaklamn en zgn
rneklerinden biri olarak birka asr boyunca varln srdrmtr.
Trk tarihinde modern (Bat tarz) mahall idarelerin kurulu sreci Tanzimat dneminin
balarnda oluturulan Muhassllk Meclislerine kadar gtrlebilirse de 1855 ylnda
stanbulda ehremaneti tekilatnn kurulmas, lkede modern mahall idarelerin kurulmas
asndan bir balang olarak kabul edilmektedir. 1858 ylnda Galata ve Beyolu semtlerinde 6.
Daire-i Belediyenin kurulmas, 1868 ylnda Dersaadet dare-i Belediye Nizamnamesinin
uygulamaya konulmas, 1877 ylnda Dersaadet Belediye Kanununun kabul edilmesi ve 1913
ylnda dare-i Umumiye-i Vilayat Kanun-u Muvakkatinin uygulanmaya balanmas Osmanl
Devletinde mahall idarelerin, zellikle de belediyelerin geliimi asndan nemli tarih
aamalardr. Cumhuriyet dneminde ise 1930 ylnda 1580 sayl Belediye Kanununun2 kabul
edilmesi, 1984 ylnda 3030 sayl Bykehir Belediyesi Kanununun3 kabul edilerek
bykehir belediyelerinin kurulmas, 1987 ylnda 3360 sayl l zel daresi Kanununun4
kabul, 2004 ylnda 5216 sayl Bykehir Belediyesi Kanununun5 kabul, ayn yl 5302 sayl
l zel daresi Kanununun6 kabul, 2005 ylnda 5355 sayl Mahalli dare Birlikleri
2
Bkz. Belediye Kanunu, Kanun No: 1580, Tarih: 03.04.1930, Resm Gazete, Tarih: 14.04.1930, Say: 1.471.
3
Bkz. Bykehir Belediyelerinin Ynetimi Hakknda Kanun Hkmnde Kararnamenin Deitirilerek Kabul
Hakknda Kanun, Kanun No: 3030, Tarih: 27.06.1984, Resm Gazete, Tarih: 09.07.1984, Say: 18.453.
4
Bkz. l zel daresi Kanunu, Kanun No: 3360, Tarih: 16.05.1987, Resm Gazete, Tarih: 26.05.1987, Say: 19.471.
5
Bkz. Bykehir Belediyesi Kanunu, Kanun No: 5216, Tarih: 10.07.2004, Resm Gazete, Tarih: 23.07.2004, Say:
25.531.
6
Bkz. l zel daresi Kanunu, Kanun No: 5302, Tarih: 22.02.2005, Resm Gazete, Tarih: 04.03.2005, Say: 25.745.
49
Kanununun7 ve 5393 sayl Belediye Kanununun8 kabul, mahall idarelerin gelimesi
srecinin nemli aamalar olarak nitelendirilebilir.9
zerklik ilkesi, mahall idarelerin yap ve ileyi asndan merkez idareden ksm
zerk olmasn ifade etmektedir. Bu zerklik, yerinden ynetim (adem-i merkeziyet,
desantralizasyon) ilkesi erevesinde alglanmaldr. Yerinden ynetim ise siyas ve idar
olmak zere iki farkl ekilde uygulanagelmitir.
Siyas yerinden ynetim federatif veya konfederatif yapya sahip devletlere zg bir
modeldir. Federatif yapya sahip devletlerde, yasama, yrtme ve yarg erkleri federal devlet
(merkez hkmet) ile federe devletler (eyaletler) arasnda paylalmtr. Federal anayasa,
federal devletin yetkilerini sayarak ona istisna bir konum tanrken, federe devletleri ise dier
7
Bkz. Mahall dare Birlikleri Kanunu, Kanun No: 5355, Tarih: 26.05.2005, Resm Gazete, Tarih: 11.06.2005, Say:
25.842.
8
Bkz. Belediye Kanunu, Kanun No: 5393, Tarih: 03.07.2005, Resm Gazete, Tarih: 13.07.2005, Say: 25.874.
9
Ortayl, lber (1974), Tanzimattan Sonra Mahalli dareler, Ankara: Trkiye ve Orta Dou Amme daresi Enstits
Yayn, No: 42.; Ortayl, lber (1978), mparatorluk Dneminde Trkiyede Mahall darelerin ve Belediyeciliin
Evrimi, Trkiyede Belediyeciliin Evrimi, Ergun Trkcan (ed.), Ankara: Trk dareciler Dernei Yayn, ss. 1-24.;
Erylmaz, Bilal (1996), Osmanl Yerel Ynetiminde stanbul ehremaneti, slam Geleneinden Gnmze ehir ve
Yerel Ynetimler, Cilt 1, Vecdi Akyz ve Seyfettin nl (ed.), stanbul: lke Yaynlar, ISBN: 975-7105-00-7 (Tk. No),
ISBN: 975-7105-01-5, ss. 331-353.; Erylmaz, Bilal (2006), Tanzimat ve Ynetimde Modernleme, 2. Bask, stanbul:
aret Yaynlar, ISBN: 975-350-012-2.; Ate, Hamza ve Muharrem Es (2008), Sreklilikten Deiime l zel
dareleri, Trkiyede Yerel Ynetimler, Recep Bozlaan ve Yksel Demirkaya (ed.), Ankara: Nobel Yayn Datm,
ISBN: 978-605-395-082-0, ss. 205-222.
10
Yldrm bu ilkeleri eitlik, zgrlk, katlm, etkinlik ve refah olarak sralamtr. Bkz. Yldrm, Selahattin
(1994), Yerel Ynetim ve Demokrasi, Yerel Ynetimin Gelitirilmesi Program El Kitaplar Dizisi, T.C. Babakanlk
Toplu Konut daresi Bakanl ve IULA-EMME Yayn, stanbul.
50
alanlarda genel olarak yetkili klmaktadr. Dier bir ifade ile, federe devletler anayasa ile federal
devlete tannan yetkilerin dnda kalan yasama, yrtme ve yarg yetkisini kullanmaktadrlar.
Federatif devletlerde, federal devlet uluslar aras kiilie sahipken, federe devletlerin
byle bir nitelii bulunmamaktadr. Dier taraftan, federal anayasa mahall idarelere ya hi
deinmez ya da mahall idarelerle federe devletler arasndaki grev ve yetki paylamnn federe
devletler tarafndan yaplacan belirtir. Bu sebeple, bu tr devletlerde mahall idareler genel
olarak federe devletlerin anayasalar tarafndan dzenlenmitir.
51
FEDERAL
DEVLET
FEDERE DEVLETLER
(Eyaletler)
Yrtme
Mahall
dareler
Konfederasyon ise bir devletler birlii olup, belirli bir amala ou kere ortak savunma
amacyla- bir araya gelen bamsz devletlerin oluturduu gevek yapl bir birliktir.
Konfederasyonlarda, birlii oluturan bamsz devletler st otoriteye balanmazlar; ye
devletlerin uluslararas kiilii devam eder.11
dar yerinden ynetim ise niter devletler tarafndan uygulanan bir ilkedir. Bu tr
yaplarda yasama ve yarg yetkisi merkez idarenin uhdesinde kalrken, yrtme yetkisi ksmen
11
Nadarolu, Halil (1994), Mahall dareler, Teorisi, Ekonomisi, Uygulamas, Yenilenmi 5. Bask, stanbul: Beta
Basm Yaym Datm.
52
mahall idarelere aktarlmaktadr. (Bkz. ekil 2) Yrtme yetkisinin mahall idarelerle
paylald devletler geleneksel olarak niter devlet eklinde adlandrlmaktadr.
niter devletlerde merkez idare ile mahall idareler arasndaki grev ve yetki paylam
anayasada belirtilen genel ilkeler erevesinde, mahall idareleri dzenleyen kanunlarda belirtilir.
Merkez idare, mahall idarelere devrettii yetkilerden bazlarn, gerekli grmesi halinde tekrar
kendi zerine alabilmektedir.
MERKEZ DARE
Yrtme
Mahall dareler
Baz niter devletlerde ise mahall idareler ile merkez idare arasnda blge leinde
idar birimler oluturulmutur. niter-blgeli devlet veya blgeli devlet (blgesel devlet)
olarak adlandrlan bu tr yaplarda, merkez idare sahip olduu yrtme yetkisinin bir blmn
blge idarelerine, bir blmn de mahall idarelere aktarmaktadr. Blge idareleri de baz
yetkilerini alt kademedeki mahall idarelere devredebilmektedir. (Bkz. ekil 3) Merkez idare,
gerekli grmesi halinde mahall ve blgesel idarelere aktard yetkileri geri alabilecei gibi,
bunlarn yapsnda deiiklikler de gerekletirebilmektedir. Fransa ve talya bu tr devletlere
rnek olarak verilebilirken; spanyada uygulanan sistem ksmen federasyon zellikleri
gstermektedir.
53
MERKEZ DARE
Yrtme
Blge dareleri
Yrtme
Mahall dareler
Mahall idarelerin dayand temel deerlerden katlm ilkesi, halkn yerel hizmetler
konusunda hem karar alma hem de uygulama ve denetleme srecine aktif katlmn
gerektirmektedir. Yirminci asrn sonlarna doru gelitirilen ynetiim ve iyi ynetiim
yaklamlar katlmc ynetim dncesine dayanmaktadr.
Trk tarihinde be farkl anayasa uygulanmtr. Bunlar 1876 tarihli Kanun-u Esasi,
1921 tarihli Tekilat- Esasiye Kanunu, 1924 tarihli Tekilat- Esasiye Kanunu, 1961 Anayasas
ve 1982 Anayasasdr. Bu anayasalarn mahall idarelere yaklam birbirlerinden olduka
farkllk gstermektedir.
54
ilikin dzenlemeler yer almaktadr. Gnmz il genel meclislerinin ilk rneklerinden olan
meclis-i umum-i vilayet 109. maddede, belediyeler ise 112. maddede dzenlenmitir.
Anayasa, meclis-i umum-i vilayeti bir karar organ olarak deil, il ynetimi iinde bir tr
danma organ olarak kurgulam olup tzel kiilik veya zerklik tanmamtr12. Belediye
hizmetlerinin ise baehir stanbulda ve lkenin dier ehirlerinde seimler yolu ile
oluturulacak belediye meclisleri tarafndan ynetilmesi, belediye ynetimlerinin kurulmas,
grevleri ve meclis yelerinin seilme biiminin zel bir kanunla belirlenmesi hkme
balanmtr13.
1921 Anayasas, ksa bir metin olmakla birlikte Trk tarihinde yerinden ynetim
dncesine en fazla arlk verilen anayasadr. Bu durum anayasay hazrlayan Trkiye Byk
Millet Meclisinin oluum biiminden kaynaklanmtr. Dorudan halk tarafndan seilen meclis
yeleri, mahall idarelerde veya taradaki dier idar birimlerde eitli grevler stlenmi ve
dolaysyla memleket meselelerini bilen kimselerdi14.
1921 Anayasas 1876 Anayasasndan farkl olarak illeri ve bucaklar mahall idare
olarak dzenlemi, tzel kiilik ve zerklik vermitir (md. 11-16). llerin alt birimi olarak
kurgulanan ilelere ise ne tzel kiilik ne de zerklik verilmitir (md. 15). Anayasada,
belediyelere ve kylere deinilmemitir. Dier taraftan illerin ve bucaklarn karar organ olan
meclislerin dorudan halk tarafndan seilmesi hkme balanrken, il encmeni niteliini tayan
idare heyeti ile il bakannn il genel meclisi (vilayet uras) tarafndan (md. 13), bucak
mdr ile bucak idare kurulunun (idare heyeti), bucak meclisi (nahiye uras) tarafndan
seilmesi (md. 19) ngrlmtr.
12
Ortayl, lber (1974), Tanzimattan Sonra Mahall dareler (1840-1878), Ankara: TODAE Yayn, No: 142.
13
Bozlaan, Recep (2004), 1876 Anayasas ve Yerinden Ynetim lkesi, hale ve mar, 2 (14), 2004, ss. 43-69.
14
Bozlaan, Recep (1998), Trk Anayasalarnda dareye likin Dzenlemeler, Trkiyede Ynetim Gelenei,
Kurumlar, Sorunlar ve Yeniden Yaplanma Araylar, Davut Dursun ve Hamza Al (ed.), stanbul: lke Yaynclk,
ISBN: 975-7105-09-0, ss. 167-181.
55
mahall idare kuruluu olan ilin yetkisine braklan yerel hizmetlerin gzetimi ise idare heyetine
ve il bakanna braklmtr.
Her iki anayasa da mahall idarelerin kuruluu, kendi aralarnda birlik kurmalar,
grevleri, yetkileri, maliye ve kolluk ileri ve merkez idare ile karlkl ba ve ilgilerinin
kanunla dzenleneceini ve bu idarelere grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanacan
kabul etmitir. (1961/116; 1982/127)
1961 Anayasasndan farkl olarak 1982 Anayasasnda milletvekili genel veya ara
seiminden nceki veya sonraki bir yl iinde yaplmas gereken mahall idareler organlarna
veya bu organlarn yelerine ilikin genel veya ara seimlerin birlikte yaplaca ngrlm ve
56
byk yerleim merkezleri iin kanunla zel ynetim biimleri getirilebileceini hkme
balamtr. (1982/127)
1961 Anayasas ile karlatrldnda, 1982 Anayasasnn mahall idarelere daha geni
yer verdii grlmektedir. Ancak, bu durum mahall idarelere verilen nemin bir yansmas
deil, mahall idareleri snrlandran ve dolaysyla da zayflatan bir yaklamn sonucu olarak
nitelendirilebilir.
1982 Anayasas il, belediye ve ky dnda bir mahall idare trne izin vermemektedir.
Dolaysyla ne mahall idare birlikleri16 ne mahall idarelere bal ulam idareleri17 ne de su ve
kanalizasyon idareleri18 mahall idare olarak nitelendirilebilmektedir. Bu sebeple, mevzuatta
da ciddi sorunlar yaanmaktadr. Szgelimi 5018 sayl Kamu Mal Ynetimi ve Kontrol
Kanunu19 bu kurulular mahall idare olarak kabul ederken, bata 5355 sayl Mahall dare
Birlikleri Kanunu20 olmak zere birok kanunda bylesi bir yaklam grlmemektedir. ileri
Bakanl da bu tr kurulularn mahall idare olmad grn birok mtalaada
belirtmitir. Anayasann getirdii bu snrlama, lkenin ihtiyac olan veya olmas muhtemel
15
http://yonetimbilimi.politics.ankara.edu.tr/ziyacokerKYTK3.pdf, eriim: 05.10.2011; Bkz. Anayasa Mahkemesi
Karar, Esas Says: 2005/32, Karar Says 2007/3, Karar Gn 18.01.2007, Resm Gazete, Tarih: 29.12.2007, Say:
26.741; Bkz. Anayasa Mahkemesi Karar, Esas Says: 2005/95, Karar Says 2007/5, Karar Gn 24.01.2007, Resm
Gazete, Tarih: 29.12.2007, Say: 26.741.
16
Belediye birlikleri, kylere hizmet gtrme birlikleri, sulama birlikleri, kat atk birlikleri, Vilayetler Hizmet Birlii.
17
stanbul Elektrik, Tramvay ve Tnel (ETT) letmeleri Genel Mdrl, Ankara Elektrik, Havagaz ve Otobs
letme Messesesi (EGO) Genel Mdrl, zmir Elektrik, Su, Havagaz, Otobs ve Troleybs letmeleri (ESHOT)
Genel Mdrl.
18
On alt bykehir belediyesine bal olarak faaliyet gsteren su ve kanalizasyon idareleri (Szgelimi stanbul Su
ve Kanalizasyon daresi-SK, Ankara Su ve Kanalizasyon daresi-ASK, Kayseri Su ve Kanalizasyon daresi-KASK)
19
Bkz. Kamu Mal Ynetimi ve Kontrol Kanunu, Kanun No: 5018, Tarih: 10.12.2003, Resm Gazete, Tarih:
24.12.2003, Say: 25.326.
20
Bkz. Mahall dare Birlikleri Kanunu, Kanun No: 5355, Tarih: 26.05.2005, Resm Gazete, Tarih: 11.06.2005, Say:
25.842.
57
mahall idare trlerinin kurulmasn da engellemitir. Blge veya ile leinde mahall idare
birimlerinin kurulamamasnn balca sebeplerinden biri de bu olabilir.
Anayasada yer alan kanun, byk yerleim merkezleri iin zel ynetim biimleri
getirebilir hkm de dil asndan sorunludur. Yerleim merkezi kavram herhangi bir
yerleim biriminin merkezini ifade etmektedir. Dier bir ifade ile merkez blgesini ifade
etmektedir. 5216 sayl Bykehir Belediyesi Kanunu kapsamnda stanbul Bykehir
Belediyesinin ve Kocaeli Bykehir Belediyesinin snrlarnn il snrlarna kadar
geniletilmesi konusunda yaanan tartmalarn sebeplerinden biri de 1982 Anayasasnda
kullanlan bu dil sorunudur.
ileri Bakanna tannan ve yukarda yer verilen yetkinin yan sra, merkez idareye
mahall idareler zerinde gl bir idar vesayet yetkisi tannm ve bu yetki geni bir ereveye
oturtulmutur. Buna gre, merkez idare mahall hizmetlerin idarenin btnl ilkesine uygun
ekilde yrtlmesi, kamu grevlerinde birliin salanmas, toplum yararnn korunmas ve
mahall ihtiyalarn gerei gibi karlanmas amacyla, kanunda belirtilen esas ve usuller
dairesinde idar vesayet yetkisine sahip (1982/127) klnmtr.
Bu dzenleme ile bir asr aan anayasa yapma gelenei iinde geriye gidi saylabilecek
bir uygulama balatlmtr. dar vesayetin amac hususunda sralanan unsurlardan son ikisi, farkl
ekilde yorumlanmaya ve ktye kullanlmaya ak, esnek kriterlerdir. Bunlar hukuka uygunluk
denetiminin deil, yerindelik denetiminin gerekeleridir.21
21
Erylmaz, Bilal (1995), Yerel Ynetim Sendromu, Yeni Trkiye Dergisi, Ynetimde Yeniden Yaplanma zel
Says (4. Say), stanbul, Mays-Haziran, ISSN: 1300-4174, ss. 340-346.
58
Anayasada mahall idarelere grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanr hkmnn
yer almas, mahall idarelerin gelir kaynaklar asndan gvenceye kavuturulmas konusunda
gerekli bir dzenleme olmakla birlikte yeterli deildir. Bu yetersizlik dolaysyla, Trkiyede
mahall idareler ou zaman gelir sknts yaamakta veya bulunduklar il, ehir veya beldenin
potansiyelini etkili bir ekilde kullanamamaktadr. Anayasann Vergi devi balkl 73.
maddesi, hi phe yok ki bu konuda nemli bir engel tekil etmektedir. Sz konusu maddeye
gre Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllkler kanunla konulur, deitirilir veya
kaldrlr. Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve indirimleriyle
oranlarna ilikin hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik
yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir. Bu dzenleme, en basit bir harcn bile orannn
belirlenmesi konusunda ok merkeziyeti bir sistem getirmitir. Trkiyede mahall idarelerin
gelir kaynaklarnn oranlarnn zamannda gncellenememesi, deer ve nemini byk lde
kaybetmesinin altnda yatan sebeplerden biri de oluturulan bu yapdr.
1. zerk Yerel Ynetimlerin Anayasal ve Hukuki Dayana (md. 2): zerk yerel
ynetimler ilkesi ulusal mevzuatla ve uygun olduu durumlarda anayasa ile
tannacaktr.
2. zerk Yerel Ynetim Kavram (md. 3):
a. zerk yerel ynetim kavram yerel makamlarn, kanunlarla belirtilen snrlar
erevesinde, kamu ilerinin nemli bir blmn kendi sorumluluklar altnda
ve yerel nfusun karlar dorultusunda dzenleme ve ynetme hakk ve
imkn anlamn tar. (md. 3/1)
b. Bu hak, dorudan, eit ve genel oya dayanan gizli seim sistemine gre
serbeste seilmi yelerden oluan ve kendilerine kar sorumlu yrtme
22
Bkz. Avrupa Yerel Ynetimler zerklik artnn Onaylanmasnn Uygun Bulunduuna Dair Kanun, Kanun No:
3.723, Tarih: 08.05.1991, Resm Gazete, Tarih: 21.05.1991, Say: 20.877.
59
organlarna sahip olabilen meclisler veya kurul toplantlar tarafndan
kullanlacaktr. Bu hkm, mevzuatn olanak verdii durumlarda,
vatandalardan oluan meclislere, referandumlara veya vatandalarn dorudan
katlmna olanak veren teki yntemlere bavurulabilmesini hi bir ekilde
etkilemeyecektir. (md. 3/2)
3. zerk Yerel Ynetimin Kapsam (md. 4):
a. Yerel ynetimlerin temel yetki ve sorumluluklar anayasa ya da kanun ile
belirlenecektir. Bununla beraber, bu hkm yerel ynetimlere kanuna uygun
olarak belirli amalar iin yetki ve sorumluluk verilmesine engel tekil etmez.
(md. 4/1)
b. Yerel ynetimler, kanun tarafndan belirlenen snrlar ierisinde, yetki
alanlarnn dnda braklm olmayan veya baka herhangi bir makamn
grevlendirilmemi olduu tm konularda faaliyette bulunmak asndan tam
takdir hakkna sahip olacaklardr. (md. 4/2)
c. Kamu sorumluluklar genellikle ve tercihen vatandaa en yakn olan makamlar
tarafndan kullanlacaktr. Sorumluluun bir baka makama verilmesinde,
grevin kapsam ve nitelii ile yetkinlik ve ekonomi gerekleri gz nnde
bulundurulmaldr. (md. 4/3)
d. Yerel makamlara verilen yetkiler normal olarak tam ve mnhasrdr. Kanunda
ngrlen durumlarn dnda, bu yetkiler teki merkezi veya blgesel
makamlar tarafndan zayflatlamaz veya snrlandrlamaz. (md. 4/4)
e. Yerel makamlarn merkezi veya blgesel bir makam tarafndan yetkilendirildii
durumlarda, bu yetkilerin yerel koullarla uyumlu olarak kullanlabilmesine
yerel makamlara olanaklar lsnde takdir hakk tannacaktr. (md. 4/5)
4. Yerel Ynetim Snrlarnn Korunmas (md. 5): Yerel ynetimlerin snrlarnda,
mevzuatn elverdii durumlarda ve mmknse bir referandum yoluyla ilgili yerel
topluluklara nceden danlmadan deiiklik yaplamaz.
5. Yerel Makamlarn Grevleri in Gereken Uygun dari rgtlenme ve Kaynaklar
(md. 6):
a. Yerel ynetimlerde grevlilerin alma koullar liyakat ve yetenee gre
yksek nitelikli eleman istihdamna imkn verecek lde olmaldr; bu amala
yeterli eitim olanaklyla cret ve mesleki ilerleme olanaklar salanmaldr.
(md. 6/2)
6. Yerel Dzeydeki Sorumluluklarn Kullanlma Koullar (md. 7):
60
a. Yerel dzeyde seilmi temsilcilerin grev koullar grevlilerin serbeste
yerine getirilmesi olana salayabilmelidir. (md. 7/1)
b. Grev koullar sz konusu grevin yrtlmesi srasnda yaplacak masraflarn
uygun biimde mali tazminiyle birlikte, uygunsa, kazan kaybnn tazminine
veya yaplan iin karlnda cra ve buna tekabl eden sosyal sigorta
primlerinin denmesine olanak salayacaktr. (md. 7/2)
7. Yerel Makamlarn Faaliyetlerinin dar Denetimi (md. 8):
a. Yerel makamlarn her trl idar denetimi ancak kanunlarla veya anayasa ile
belirlenmi durumlarda ve yntemlerle gerekletirilebilir. (md. 8/1)
b. Yerel makamlarn idar denetimi normal olarak sadece kanunla veya anayasal
ilkelerle uygunluk salamak amacyla yaplacaktr. Bununla beraber, st
makamlar yerel makamlar yetkili kldklar ilerin gereine gre yaplp
yaplmadn idar denetime tabi tutabileceklerdir. (md. 8/2)
8. Yerel Makamlarn Mali Kaynaklar (md. 9):
a. Ulusal ekonomik politika erevesinde, yerel makamlara kendi yetkileri
dhilinde serbeste kullanabilecekleri mali kaynaklar salanacaktr. (md. 9/1)
b. Yerel makamlarn mali kaynaklar anayasa ve kanunla belirlenen
sorumluluklarla orantl olacaktr. (md. 9/2)
c. Yerel makamlarn mal kaynaklarnn en azndan bir blm oranlarn
kendilerinin kanunun koyduu snrlar dhilinde belirleyebilecekleri yerel ve
vergi ve harlardan salanacaktr. (md. 9/3)
d. Mal bakmdan daha zayf olan yerel makamlarn korunmas, potansiyel mal
kaynaklarn ve karlanmas gereken mal ykn eitsiz dalmnn etkilerini
ortadan kaldrmaya ynelik mal eitleme yntemlerinin veya buna e
nlemlerin alnmasn gerektirir. Bu yntemler ve nlemler yerel makamlarn
kendi sorumluluk alanlarnda kullanabilecekleri takdir hakkn azaltmayacaktr.
(md. 9/5)
e. Yerel makamlar sermaye yatrmlarnn finansman iin kanunla belirlenen
snrlar ierisinde ulusal sermaye piyasasna girebileceklerdir. (md. 9/8)
9. Yerel Makamlarn Birlik Kurma Ve Birliklere Katlma Hakk (md. 10): Yerel
makamlar yetkilerini kullanrken, ortak ilgi alanlarndaki grevlerini yerine
getirebilmek amacyla, baka yerel makamlarla ibirlii yapabilecekler ve kanunlar
erevesinde birlikler kurabileceklerdir. (md. 10/1)
61
Trkiye tarafndan onaylanmayan (ekince konulan) maddeler veya fkralar ise artn
Trkeye tercme edilmi metnindeki lafzyla unlardr:
62
2004-2005 yllarnda uygulamaya konulan mahall idare kanunlar, Trkiyenin Avrupa
Yerel Ynetimler zerklik artna koymu olduu ekinceleri nemli lde
anlamszlatrmtr. Bunlar, onaylanmayan (ekince konulan) maddelere gre yle sralanabilir:
23
Bkz. Kamu Grevlileri Etik Kurulu Kurulmas ve Baz Kanunlarda Deiiklik Yaplmas Hakknda Kanun, Kanun No:
5.176, Tarih: 25.05.2004, Resm Gazete, Tarih: 08.06.2004, Say: 25.486.
24
Bkz. Kamu Grevlileri Etik Davran lkeleri ile Bavuru Usul ve Esaslar Hakknda Ynetmelik, Resm Gazete,
Tarih: 13.04.2005, Say: 25.785.
63
ynelik bir takm mekanizmalar gelitirilmitir. Dolaysyla, sz konusu ekince de
anlamn nemli lde kaybetmitir.
4. Yerel makamlarn idar denetimi, denetleyen makamn mdahalesinin, korunmas
amalanan karlarn nemiyle orantl olarak snrlandrlmasn salayacak
biimde yaplmaldr. (md. 8/3): 5393 sayl Belediye Kanunu (md. 54-55) ve 5302
sayl l zel daresi Kanununda (md. 37-38), merkez idarenin mahall idareler
zerinde yapaca denetimin amac, kapsam ve trleri ak bir ekilde saylm,
ileri Bakanlnn denetim yetkisi hukuka uygunluk ve idarenin
btnln salama amalar ile snrlandrlm, d mal denetim Saytaya
braklmtr. Ayrca, 5018 sayl Kamu Mal Ynetimi ve Kontrol Kanunu ve yeni
Saytay Kanunu25 ile performans odakl bir denetim sistemi kurulmaya
allmtr. Dier taraftan, yine Anayasann 127. maddesi ile ileri Bakanna
verilen grevden uzaklatrma yetkisinin iki ayda bir gzden geirilmesi ve
devamnda kamu yarar bulunmayan grevden uzaklatrma kararnn
kaldrlmasna dair hkm getirilmitir (5393/47). Son dnemde mevzuatta yaplan
bu tr deiikliklerle birlikte, Trkiyenin arta koyduu bu ekince de genel
olarak anlamszlamtr.
5. Yerel makamlara salanan kaynaklarn dayand mal sistemler, grevin
yrtlmesi iin gereken harcamalardaki gerek artlarn mmkn olduunca
izlenebilmesine olanak tanmaya yetecek lde eitlilik arz etmeli ve esneklik
tamaldr (md. 9/4); Yeniden datlan kaynaklarn yerel makamlara tahsisinin
nasl yaplaca konusunda, kendilerine uygun bir biimde danlacaktr (md. 9/6):
Mahall idare reformlar kapsamnda gerekletirilen mevzuat almalarnn belki
de en yetersiz veya zayf kald alan, bu idarelerin gelir kaynaklarnn
eitlendirilmesi ve glendirilmesi konusudur. 5779 sayl l zel darelerine ve
Belediyelere Genel Bte Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakknda Kanunun26
karlmas dnda reform nitelii tayan bir alma gerekletirilememitir. Bu
kanun ise yalnzca genel bte vergi gelirlerinden datlan paylar ve bunlarn
datmna esas tekil eden kriterleri byk lde deitirmi olmakla birlikte, z
gelirler hususunda herhangi bir hkm iermemektedir. Avrupa Yerel Ynetimler
zerklik artna Trkiyenin koyduu bu ekince, mahall idareler konusunda
25
Bkz. Saytay Kanunu, Kanun No: 6085, Tarih: 03.12.2010, Resm Gazete, Tarih: 19.12.2010, Say: 27.790.
26
Bkz. l zel darelerine ve Belediyelere Genel Bte Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakknda Kanun, Kanun
No: 5779, Tarih: 02.07.2008, Resm Gazete, Tarih: 15.07.2008, Say: 26.937.
64
dnyada yaanan gelimelerin gerisinde kalm bir ynetim zihniyetinin tezahr
olarak kabul edilebilir.
6. Mmkn olduu lde, yerel makamlara yaplan hibeler belli projelerin
finansmanna tahsis edilme koulu tamayacaktr. Hibe verilmesi yerel makamlarn
kendi yetki alanlar iinde kendi politikalarna ilikin olarak takdir hakk
kullanmadaki temel zgrlklerine halel getirmeyecektir. (md. 9/7): Avrupa
Konseyine ye birok lke de bu ilkeye ekince koymutur. nk, bu ilke hibe
yapmann mant ile badar grnmemektedir. Hibe yapan, yapt hibenin ne
amala ve nasl kullanldn bilme ve gerekli denetimleri yapma hakkna sahiptir.
Bu sebeple, Trkiye tarafndan konulan ekince, yerinden ynetim teorisi asndan
anlamsz deildir.
7. Her devlet, yerel makamlarn ortak karlarnn korunmas ve gelitirilmesi iin
birliklere ye olma ve uluslararas yerel makamlar birliklerine katlma hakkn
tanyacaktr (md. 10/2); Yerel makamlar, kanunla muhtemelen ngrlen artlar
dahilinde, baka devletlerin yerel makamlaryla ibirlii yapabilirler (md. 10/3):
1982 Anayasasnn 127. maddesi, mahall idarelerin kendi aralarnda birlik
kurabilmelerini Bakanlar Kurulunun onayna tbi klmtr. Belediye Kanunu,
uluslararas mahall idare birlikleriyle veya belediyelerle ibirlii yapma konusunda
ileri Bakanlnn iznini art komutur (md. 18/p). Ancak, bu iznin verilmesi,
brokratik yavalk dolaysyla uzun zaman almakta, zellikle d kaynakl fon
destekli projelere mracaatta ok ciddi dezavantajlar yaanmaktadr. Bu sebeple,
sz konusu izin yetkisi valiliklere aktarlabilir veya belediye meclisinde mutlak
ounluk ile karar alnmas art getirilebilir. Gnmz dnyasnn dinamikleri
dikkate alndnda, kentler diplomasisi ve mahall idarelerin uluslararas ibirlii
kanallarnn gelitirilmesi konusundaki kapasiteleri byk avantajlar salamaktadr.
Fransa gibi uzun yllar merkeziyetiliin simgesi olarak kabul edilen bir lkede
bile, mahall idarelerin uluslararas ibirliini gelitirme konusunda byk reformlar
yaplmtr. Bu sebeple, Avrupa Yerel Ynetimler zerklik artna getirilen bu
ekincenin, uygun mekanizmalar gelitirilerek kaldrlmas gereklidir.
8. zerk Yerel Ynetimlerin Yasal Korunmas: Yerel ynetimler kendi yetkilerinin
serbeste kullanm ile anayasa veya ulusal mevzuat tarafndan belirtilmi olan
zerk ynetim ilkelerine riayetin salanmas amacyla yarg yoluna bavurmak
hakkna sahip olacaklardr (md. 11). Trkiyede mahall idareler bu konuda yarg
65
yolunu aktif bir ekilde kullanmaktadr. Dolaysyla, bu konuda getirilen ekincenin
uygulamay yanstmad sylenebilir.
Prof. Dr. Ergun zbudunun bakanln yapt bir komisyon27 tarafndan hazrlanarak
29 Austos 2007 tarihinde tamamlanan anayasa taslanda mahall idareleri dzenleyen
maddeler yle sralanabilir:
1. Vergi devi:
a. Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllkler kanunla konulur, deitirilir
veya kaldrlr (md. 41/3).
b. Vergi, resim, har ve benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarna ilikin hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa
snrlar iinde deiiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna; mahall idareler
tarafndan tarh, tahakkuk ve tahsil edilenler iin ise ilgili mahall idarenin
seimle oluan karar organna verilebilir (md. 41/4).
2. darenin Btnl ve Kamu Tzel Kiilii:
a. dare, kurulu ve grevleriyle bir btndr ve kanunla dzenlenir (md. 91/1).
b. darenin kurulu ve grevleri, merkezden ynetim ve yerinden ynetim
esaslarna dayanr (md. 91/2).
3. Mahall dareler:
a. Mahall idareler; il, belediye veya ky halknn mterek mahall ihtiyalarn
karlamak zere, kurulu esaslar kanunla belirlenen, karar organlar seimle
oluan kamu tzelkiileridir (md. 96/1).
b. Mahall idarelerin kuruluu, grevleri, yetkileri; karar organlarnn seim usul
ve esaslar ile grev ve yetkileri, yerinden ynetim ilkesine uygun olarak
kanunla dzenlenir. Kanun, byk yerleim merkezleri iin zel ynetim
biimleri getirebilir (md. 96/2).
c. Mahall idarelerin seimleri, 36nc maddedeki esaslara gre drt ylda bir
yaplr. Ancak, milletvekili genel veya ara seiminden nceki veya sonraki bir
27
Komisyonun dier yeleri unlardr: Prof. Dr. Zht Arslan, Prof. Dr Yavuz Atar, Prof. Dr. Fazl Hsn Erdem, Prof.
Dr. Levent Kker, Do. Dr. Serap Yazc.
66
yl iinde yaplmas gereken mahall idareler genel veya ara seimleri,
milletvekili genel veya ara seimleriyle birlikte yaplr (md. 96/3).
d. Mahall idarelerin seilmi organlarnn organlk sfatn kazanma ve
kaybetmeleri konusundaki denetim, ancak yarg yolu ile olur (96/4).
e. Merkez idare, mahall idareler zerinde, kanunda belirtilen esas ve usuller
dairesinde idar vesayet yetkisine sahiptir (md. 96/5).
f. Mahall idarelerin belirli kamu hizmetlerinin grlmesi amac ile, kendi
aralarnda Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmalar, grevleri, yetkileri,
maliye ve kolluk ileri ve merkez idare ile karlkl ba ve ilgileri kanunla
dzenlenir (96/6).
g. Mahall idarelere, grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanr ve bu amala
gerekli dzenlemeler yaplr (96/7).
Taslakta 1982 Anayasasnn ilgili maddelerinden farkl olarak mahall idarelere vergi,
resim, har ve benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve indirimleriyle oranlarna
ilikin hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik yapmak
yetkisinin verilebilecei hkm yer almaktadr. Bu yetki, niter devlet ilkesine aykr deildir
ve mal federalizm olarak da deerlendirilmemelidir.
1982 Anayasasnda geen kanun, byk yerleim merkezleri iin zel ynetim
biimleri getirebilir hkmnn bu taslakta da aynen yer almas, dil asndan eletirilmesi
gereken bir husustur.
Mahall idarelerin genel seimlerinin drt ylda bir yaplaca; ancak, milletvekili genel
veya ara seiminden nceki veya sonraki bir yl iinde yaplmas gereken mahall idareler genel
veya ara seimlerinin, milletvekili genel veya ara seimleriyle birlikte yaplaca hkm
getirilmitir. Bu dzenleme ile yerel demokrasinin glenmesi hedeflenmi olmakla birlikte,
mahall idarelerde istikrarszla ve verimsizlie de kap aralanm olmaktadr. ncelikle mahall
idarelerle merkez idareyi kartrmamak gerektiini belirtmek gereklidir. Merkez idare Trkiye
Byk Millet Meclisinde ihtiya duyduu kanun dzenlemeleri yapabilme, gerekli politika ve
67
stratejileri gelitirme ve uygulayabilme yetkisine sahiptir. Bu kapsamda gerekli her trl
ekonomik ve sosyal nitelikli tedbirleri alabilir. Oysa mahall idarelerin karar organ olan
meclislere verilen yetkiler, ancak ok snrl bir alanda karar alabilme kudreti salamaktadr. Bu
sebeple, merkez idare iin drt yllk iktidar dnemi nemli almalarn (icraatlarn) yaplmas
konusunda yeterli olabilirken, mahall idareler iin yeterli olmayacaktr. Bir de bu srenin
milletvekili genel veya ara seimleri ile birletirilerek yla dmesi halinde, yerel dzeyde
nemli almalar (icraatlar) yapmak neredeyse imknsz olacaktr.
Mahall idarelere, grevleri ile orantl gelir kaynaklar salanmas hususunda gerekli
dzenlemelerin yaplmasnn hkme balanmas, bu idarelerin mal ynden glenmeleri
asndan nemli bir dzenlemedir.
Yeni anayasann hazrlanmas srecinde grev alacak olan uzmanlara fikir vermesi
asndan mahall idarelere ilikin dzenlemelere dair u tr nerilerde bulunulabilir:
68
kurulularn gszletirici bir ekilde yorumlanamayaca anayasada yer
almaldr. Bu konuda Fransa ve talya anayasalar rneklik tekil edebilir. Fransa
anayasasnn birinci maddesine gre Fransa yerinden ynetim temelinde
rgtlenir28. talya anayasasnn beinci maddesine gre devlet yerel zerklii tanr
ve gelitirir, kamu hizmetlerinde yerinden ynetimi tam olarak uygular ve bunun
iin gerekli kararlar alr29.
2. Mahall idarelerin tanmlanmas hususunda yerinden ynetim ilkesine de yer
verilmeli; il, belediye ve kyn dnda da mahall idare kurulularnn
oluturulabilmesine imkn tannmaldr. Bu kapsamda yle bir tanmlama
yaplabilir: Mahall idareler; il, belediye, ky veya kanunla kurulan dier ynetim
trlerinin snrlar iinde yaayan halkn mterek mahall ihtiyalarn karlamak
zere, yerinden ynetim ilkesine uygun olarak kanunla kurulan, karar organlar
yerel demokratik usullerle seilen, kamu tzel kiilerdir.
3. Mahall idarelerin yrtme organlarnn, dorudan halk tarafndan seilmesi veya
karar organ tarafndan seilmesi hususuna yeni anayasada yer verilmeli; bylece il
zel idarelerinde yrtme organnn atama ile belirlenmesi uygulamasna son
verilmeli, dier mahall idarelerde ise bu tr bir ihtimalin bulunmas
engellenmelidir.
4. Mahall idarelerin kurulmas, grevleri, yetkileri, gelir kaynaklar, kolluk ileri ve
merkez idare ile ilikileri, yerinden ynetim ilkesine, hemehrilerle ilikilerinin
dzenlenmesi ise yerel demokrasi ilkesine dayandrlmaldr. Bu idarelere,
grevler ve yetkiler asndan yerel hizmetlerin yrtlmesi hususunda genel
yetki tannmaldr.
5. Mahall idareleri zellikle gelir kaynaklar hususunda gvenceye alacak hkmlere
yer verilmelidir. Bu sebeple, Taslaktaki mahall idarelere, grevleri ile orantl
gelir kaynaklar salanr ve bu amala gerekli dzenlemeler yaplr hkmne yeni
anayasada da yer verilmelidir.
6. Vergi devi konusunda Taslakta yer alan, mahall idarelere vergi, resim, har ve
benzeri mal ykmllklerin muaflk, istisnalar ve indirimleriyle oranlarna ilikin
hkmlerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik yapmak
yetkisinin verilebilecei hkm yeterli deildir. Mahall nitelik tayan vergilerin
salnmas ve bunlar zerinde deiiklik yaplmas yetkisi ilgili mahall idarelere
28
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/fr00000_.html, eriim: 07.10.2011.
29
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/it00000_.html, eriim: 07.10.2011.
69
tannmaldr. niter bir devlet olan talyada anayasann 115. ve 119. maddeleri30,
spanya anayasasnn 133. maddesi31, sve anayasas (blm 1, md. 7)32 bu konuda
mahall idarelere de yetki tanmtr. Ayrca, merkez idare tarafndan toplanan baz
vergilerin oranlarna ekleme yapma yetkisinin tannmas hususu da tartlmaldr.
7. Merkez idareye mahall idareler zerinde idar vesayet yetkisi deil, hukuka
uygunluk denetimi yapma yetkisi tannmaldr.
8. Grevleri ile ilgili bir su sebebi ile hakknda soruturma veya kovuturma alan
mahall idare organlar veya bu organlarn yelerinin grevden uzaklatrlmas
konusunda ileri Bakanna verilen yetki Dantaya tannmal ve ileri
Bakanna Dantaya bavurma yetkisi verilmelidir.
9. Mahall idarelerin seimleri alt ylda bir yaplmaldr. Karar organlarnn yeleri de
her iki ylda te bir (1/3) orannda yenilenmelidir. Ayrca, yrtme organlarnn en
fazla 2 dnem st ste grev yapabilecekleri de hkme balanmaldr.
10. Byk yerleim merkezleri yerine byk yerleim alanlar veya kentsel
blgeler iin zel ynetim biimlerinin getirilebilecei hkme balanmaldr.
11. Yalnzca lke dzeyinde veya uluslararas nitelikte yahut da sosyal, ekonomik veya
evresel adan oluturulmas zorunlu olan mahall idare birliklerinin kurulmas
hususunda Bakanlar Kurulunun izni art koulmal, dier mahall idare birliklerine
izin verilmesi iin nasl bir kural getirilecei kanun dzenlemeye braklmaldr.
12. Mahall idare birlikleri ile mahall idarelere bal kurulular da (irketler hari
olmak zere) mahall idare olarak tanmlanmaldr.
13. Kanunla verilen yetkinin ancak kanunla alnabilecei veya kstlanabilecei,
kanunun dnda hibir idar karar veya dzenleme ile yetkilerin kaldrlamayaca
veya kstlanamayaca hkme balanmaldr. Bu erevede, merkez idare
tarafndan hazrlanan tzk, ynetmelik, genelge vb. idar dzenlemelerin, kanunla
verilmi yetkilerin daha iyi anlalmasna ve uygulamann daha kolay ve etkili bir
ekilde yaplmasna ynelik olarak hazrlanabilecei, bunun dnda baka hibir
ekilde yorumlanamayaca hkme balanmaldr.
30
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/it00000_.html, eriim: 07.10.2011.
31
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/sp00000_.html, eriim: 08.10.2011.
32
Bkz. http://www.servat.unibe.ch/icl/sw00000_.html, eriim: 08.10.2011.
70
DNEN TRKYEDE EKONOMDEK DNM ZAMANLARI
I. GR
Trkiye Ekonomisi son on ylda gstermi olduu performans ile herkesin dikkatini
ekmektedir. Daha somut olarak sylenecek olursa gerek byme rakamlar gerekse de kresel
anlamda yaanmakta olan kriz dneminde izlenen strateji ve krizden k sresi ile ilgili dikkat
ekici gelimeler yaanmaktadr. Trkiye ekonomisinde bu gzlenen olumlu gelimelere pozitif
yaklaanlar olduu gibi ekonomideki gelimelerin sanal-hormonlu olduunu dnenlerde
vardr. Bunlar daha ok ekonominin istihdam yaratmayan bir ekonomi olduu zerinde
durmaktadrlar. Bu eletirinin doru mu yanl m olduunu gemi 10 yln gelimelerine
bakarak karar vermek daha doru bir yaklam olur. Bu nedenle Aada Trkiye ekonomisi,
temel ekonomik gstergeler esas alnarak incelenmitir. Ancak son 10 yln analizine gemeden
evvel Trkiye ekonomisine tarihsel bir bakla nereden gelip nereye gittiine bakmakta fayda
vardr. Zira bu gnn ekonomisini anlamak iin dnn ekonomisini bilmek gerekir.
Trkiye ekonomisi Cumhuriyetin kurulduu 1923 ylndan 2002 ylna kadar nemli
dnm ve srama noktas yakalam, drdnc dnm ve srama ise Ak Parti iktidar ile
olmutur.
Trkiye ekonomisinde ilk dnm, 1934 ylnda yrrle konulan Birinci Be Yllk
Sanayi Plan (BBYSP ile gereklemitir. Bu tarihe kadar iktisat politikas araylar ile geen
dnem BBYSPnn yrrle girmesi ile birlikte devlet nclnde bir sanayileme hamlesinin
balamas sz konusudur. Buna devleti ekonomi modeli de denir. Devleti ekonomi modelinin
ne kmasnda; (1) 1929 kriz ile dnyada devleti ekonomi grnn arlk kazanmas, (2)
lke iinde zel sermayenin yeterli olmamas ve zel giriimcilerin deneyim ve bilgi
birikimlerinin yetersiz olmas, (3) Devleti yneten kadrolarn devleti politikalara olan inanc
71
gibi faktrler etkili olmutur (Palamut, Giray, 2001). BBYSP Trkiyenin sanayileme stratejisi
oluturulmaya allm ve bu dorultuda Karabk Demir elik Fabrikalar, zmit SEKA
fabrikas, stanbul ie Cam fabrikas gibi madencilik, dokuma sanayi, kt ve selloz sanayi,
toprak ve seramik sanayi, kimya sanayi gibi ana dallarda retim yapan toplam 23 adet sanayi
tesisi kurulmutur. BBYSP uygulamalar ile Trkiye ekonomisi o dnem itibariyle ok acil olan
temel mallarn retim sahasnda nemli bir alt yap kazanmtr. Ancak BBYSP ile balayan
sanayileme abas Atatrkn lm ile en byk destekisini kaybetmitir. kinci Dnya
Savann getirdii i ve d konjonktrn de mevcut iktidarlarca kt alglanmas ve yanl
deerlendirilmesi sonucunda sanayileme faaliyetlerine devam edilememitir. Devleti ekonomi
politika uygulamalarnn olduu 19391950 dnemi Trkiye ekonomisini ok byk ekonomik
daralma ve sosyal skntlarn yaand bir dnem olarak kaytlara gemitir (een, Doruel ve
Doruel,1996:4).
27 Mays 1960da DP askeri darbe ile iktidardan uzaklatrlmtr. 1961de yeni bir
anayasa yaplm ve planl bir ekonomiye geilmitir. 19601979 dnemi planl ekonomidir.
1960larda tm planlama abalarna ramen Trkiye ikinci snf teknoloji transferi yapan lke
konumunda olmutur. 1960lar batnn ilk teknolojisini deitirdii ylardr. Bu dnemde bat
kendi teknolojisini yenilerken eski teknolojisi ve tehizatn iin pazarlayabilecek koullar
oluturma abas iine girmitir. Bu srete Trkiye bat iin pazar olmutur. Batnn ikinci snf
teknolojisi Trkiye ekonomisine bir ivme kazandrmtr Ancak bu politikann olumsuz yan
72
Trkiyeyi hazra konmaya yneltmi, kendi teknolojisini retmede geri brakmtr. retimin
toplumsal ihtiyalar karlamaktan uzak olmas enflasyon ve onun neden olduu yksek faiz
oranlar ekonomiye ksr dngye itmitir. Sonuta ekonomi verimsiz, katma deer retmekten
uzak bir yapya brnmtr. Da ak ekonomi politikalar ihracattan uzak ithalat bir
ekonomiyi beraberinde getirmitir. Sonuta d ticaret a art ve dviz darboaz yaanmtr.
Bu dar boaz, nl 70 sente muhtacz sznn sylenmesine neden olmutur. Ekonomide
yaanan olumsuz gelimeler isizlik, ktlk ve kuyruklar beraberinde getirmitir. Btn bu
gelimeler 12 Eyll askeri darbesinin ekonomik sebeplerini oluturmutur.
Trkiye ekonomisindeki nc byk atlm yllar 24 Ocak 1980 kararlar ile birlikte
balamtr. Bu dnemi dier iki dnemden ayran en nemli zellik ise Trkiyenin da ak ve
ihracata ynelik bir sanayileme modelinin bu dnemle birlikte hayata geirilmi olmasdr. Bu
yeni ekonomi politikas ile Trkiye 1980lere kadar boutuu dviz darboaz skntlarn bir
daha hi telaffuz etmez olmu, bu sayededir ki Trk giriimcisi dnya ile rekabet edebilir rnler
retip satar konuma ykselmi, br taraftan Trk insan gelimi lkelerin hayat, hukuk ve
siyasi standartlarn talep eder hale gelmitir. 1980 ve sonrasnda Trkiye ekonomisinin
sanayisindeki da dnk yaplanmalar, turizm altyapsndaki gelimeler, ulatrma ve
haberleme alanndaki atlmlar, mali piyasalar konusundaki dzenlemeler ve siyasi alandaki
yeniden yaplanmalar Trkiye ekonomi ve sosyal hayatnda ok byk dnmler salamtr.
Bu gelimeler Cumhuriyet dneminin 1990 ncesi ve sonras olarak iki ayr kategoride
incelenmesine yol amtr. 19801987 dneminde youn olarak gzlenen ve dikine seyreden bu
olumlu ykseli, 1987den itibaren yerini inili kl trendlere brakmtr. Trkiye
ekonomisinin iine girdii skntl sre zellikle 19992002 yllar arasnda doruk noktasna
ulam; 2001 ylnda fert bana den GSMH 3100 dolar seviyesinden 2100 dolar seviyelerine
kadar gerilemi, isizler ordusuna 2 milyon kii ilave olmu, ekonominin her alannda bir
klme ve daralma yaanm, ekonomik ve sosyal karamsarlk artmtr.
73
teviki yannda, i ve d talep genilemesi ve d konjonktrde meydana gelen iyilemeler,
sermaye birikimi ve verimlilik artlar etkili olmutur.
Bu dnemde kii bana GSYH 1980lerin gerisinde kalarak % 3.6 orannda artmtr.
Byme hz ise 1994 ve 1999 yllarnda srasyla -% 6.1 ve -% 6.4 olarak gerekleirken, bunun
sonucu olarak dnem ortalamas %2.4 olarak gereklemitir. 1990 sonras dnemde Trkiyenin
byme-istikrar performansnn yetersizliinin en temel nedeni mali disiplinden uzaklalmas ve
kamu kesiminde tercih edilen byme ve gelime modelinin gereklerine uyum salayarak
yapsal dnmlerin gerekletirilememesidir. Bu durum byme ve kamu finansmannn i ve
d oklara kar olduka krlgan olmasna yol amtr. Ekonominin 1990l yllar boyunca
iinde bulunduu krlgan srdrlebilir yksek byme ortamnn dier n koullarn da
olumsuz ynde etkilemitir. 1990l yllarn sonunda yukarda saylan faktrler sonucu Trkiye
ekonomisi yeniden krize srklenmi ve 2000 Kasm ve 2001 ubat krizleriyle kar karya
kalmtr. Krizin faturas Hazinenin dedii faizlerle birlikte toplam 381,8 milyar lira olmutur.
Aralk 2010 itibaryla Merkezi Ynetim Bor Stokunun 352 milyar 841 milyon lira olduu
hesaplanmtr. Borlar bu kadar byk olmasn 10 yl nce yaanan krizde aramak gerekir.
Hazine, 2001 krizinin faturasn deyebilmek iin piyasalara borlanmak zorunda kalmtr.
Trkiye, bu maliyeti denmek zorunda braklmasayd, bugn i borcu olmayacakt.
74
yansyan Acil Eylem Plan bu hamlenin iaretlerini ve heyecann tamaktadr. Bu plan ve
iradenin IMF politikalarna ve nerilerine kaytsz artsz boyun emeyi ve ba sallamay byk
ekonomistlik olarak alglayan bir dizi ekonomi otoriteleri tarafndan da benimsenmi olmas
doru yolda olunduunun ilk iaretleridir. Trk insanna gvenen, Trkiyenin potansiyellerini
doru deerlendiren iyi niyetli, drst ve adil bir ynetim ile Trkiye ekonomisini nereden alp
nereye tadklarn temel makroekonomik gstergelere bakarak grmek mmkndr. Aada
belli baz makroekonomik gstergeler sz konusu pozitif durumu ortaya koymaktadr.
75
III. TEMEL MAKROEKONOMK GSTERGELER IIINDA 2000L
YILLAR TRKYE EKONOMS
1. EKONOMK BYME
Ekonomik byme, belli bir dnemde (ki bu genelde bir yllk bir dnemdir),
GSMHde meydana gelen art olarak tanmlanr. Trkiye ekonomisi Cumhuriyet tarihinin
byme asndan en ilgin bir dnemini yaamaktadr. Hem 2001 ylndaki klme (%-9.5),
76
hem de 2004 ylndaki byme (%9.9) rekordur. Byme sreci daha sonraki yllarda da
azalarak da olsa artmaya devam etmitir. Zira 2005 ylnda %7.6 byyen ekonomi, 2006 yln
da %6.9 orannda bymtr. Ancak 2007 ylnda bir nceki yla gre beklenenden daha az
byme yaanmtr. Bunun nedenini sabit kabul edilen faktrlerde aramak gerekir. Zira
cumhurbakanl seim srecinde yaanan gelimelere ve ktidar partisi aleyhine alan kapatma
davalar Trk ekonomisini derinden sarsmtr. Sonraki yllardaki daralmalar ise dnya
ekonomisinde yaanan krizin etkisidir.
77
Trkiyede srdrlebilir bymenin nndeki bir baka engel de kamu kesimi
dengesizlii idi. Zira kamu kesimi aklar bir taraftan enflasyonist srecin temel nedeni olup
ekonomiyi istikrarszlatrrken, dier yandan da zellikle finansman bakmndan hem zel
kesim yatrmlarn dlamakta hem de finansman byme srecini etkilemektedir. Kamu kesimi
aklarnn altnda kamu harcamalarnn kamu gelirlerinden daha hzl artmas yatmaktadr. te
burada esas sorun bu aklarn nasl finanse edildiidir. Olaan kamu harcamalarnn olaan
kamu gelirleri olan vergilerle finanse edilemedii anda devreye i ve d borlanma girmektedir.
Trkiye uzunca sre d, 1980lerden itibaren de youn bir i borlanma yoluyla kamu kesimi
aklarn finanse etmitir. yle ki i ve d borcun GSMHye oran, zellikle kriz dnemlerinde
%100 amtr. Borcun evrilebilirlii riski faizlerin srekli yksek kalarak enflasyonu
beslerken, dier yandan da borlanmann maliyetini artrarak yatrm ve retimi engellemitir.
Dahas zel kesimin tasarruflar ile d kaynaklar yksek reel faizle kamu aklarnn
finansmannda kullanlm, bylece arpk bir fonlama ile kaynak tahsisi nemli oranda
etkilenerek paradan para kazanan rantiyeci bir grup domu ve kriz ve istikrarszl srekli hale
gelmitir (iriner, Doru, 2006:183). Dolaysyla Bozulan kamu dengeleri, artan bor stoku,
ileriye dnk olumsuz beklentilerin besledii enflasyon ve faiz oranlar (Ylmaz, Akay, Alper,
2002:51) eklinde zetlenen ksr dng kamu dengeleri yerine oturtulmadan bertaraf
edilemezken, byle bir ksr dng iinde de srdrlebilir yksek byme imkansz hale
gelmektedir. Son 10 yldr izlenen politikalarla kamu kesimi dengesi yakalanmtr. Olaan
kamu harcamalar olaan kamu gelirleri ile finanse edilmektedir. IMFnin destei olmadan
mali disiplin salanm ve mali kural koyma aamasna gelinmitir.
Burada politik istikrarszlk zerinde ksaca durmakta fayda vardr. Politik istikrarszlk
konusunda tam bir fikir birlii olmamakla beraber, politik istikrardan genel olarak anlalan
udur; lkenin anayasal dzen iinde kalmas, anayasal dzeni deitirmeye teebbslerin
olmamas, reformlarn anayasal izgi iinde yaplmasdr. Bu erevede politik istikrarszlk
olarak a) anayasal sistemi deitirmeye zorlama, b) politik kutuplama, koalisyon hkmetleri,
hkmetlerin deiim hz karmza kmaktadr (Eren, Bildirici, 2001:31). Politik katliamlar,
grevler, hkmet kart gsteriler, devrimler, hkmet krizleri, darbeler, anayasal deiiklikler
literatrde politik istikrarszlk gstergeleri olarak ele alnmaktadr.
78
Politik istikrarszlk ve ekonomi ilikilerinde zerinde durulan nokta, politik
istikrarszlkla enflasyon, isizlik ve dk byme arasndaki ilikidir. Genelde ulalan
sonular politik istikrarszln yksek enflasyon ve dk bymeye yol at, yksek
enflasyon ve dk bymenin de politik istikrarszl artrd eklindedir. Yani politik
istikrarszlklardan makroekonomik istikrarszla dorudan bir nedensellik ilikisi varken, te
yandan makroekonomik istikrarszlklardan da politik istikrarszla doru bir nedensellik
ilikisi, ters nedensellik, sz konusudur. Bunun dnda politik istikrarszlk enflasyon
belirsizliinin artmasna, borcun vadesinin ksalarak maliyetinin artmasna, yatrmlarn
azalmasna, sermaye kana yol aabilmektedir. Gelimekte olan lkelerde bu sre yle
ilemektedir; makroekonomik poplizm kamu aklar, yksek enflasyon ve d dengesizliklerin
artmasna yol amakta; politik istikrarszlk ve sosyal polarizasyon belirsizlie, dolaysyla
yatrmlarn azalmas sonucunu dourmakta; ho grnme bte aklarn dourmakta ve politik
istikrarszlk bte a ve parasal ve mali sorumluluktan kaa neden olmaktadr. Sonu olarak
Trkiyede politik istikrarszlk enflasyon ve dk byme yatrmlarda azalma kamu
harcamalarnda artma faiz oranlarnda ykselme i ve d ksa vadeli borlarda artma
politik istikrarszlk ilikisinden bahsetmektedirler (Eren, Bildirici, 2001:41-42).
2. K BAINA GSMH
Bir lkenin gayri safi milli hslas (GSMH), o lkenin nfusuna blnd zaman, kii
bana den GSMH bulunur. Ayn ekilde, bir lkenin Gayri safi milli yurt ii hslas (GSYH)
o lkenin nfusuna blnd zaman ise, kii bana den GSYH elde edilir. Reel (referans
yla ait fiyatlarla) GSYH nfusa blnd zaman ise kii bana reel GSYH elde edilir. Kii
bana den GSMH bir lkenin yurttalarnn ortalama gelir dzeyi hakknda fikir verici bir
79
gstergedir. Uluslararas karlatrmalarda milli gelir genellikle ABD Dolar cinsinden belirtilir.
Dolar cinsinden GSYHy ve kii bana den GSYHy bulmak iin nominal GSYHy
kambiyo dviz kuruna blmek gerekir. Bu gstergeler itibariyle Trk insan 2002den sonra
srekli zenginlemitir.2002 ylnda 3492 $ iken 2010 yl itibariyle kii bana GSYH 10.000$
snrn amtr.
3. SZLK
sizlik, sosyal ve ekonomik gelime seviyesi ne olursa olsun hemen her lkenin en
nemli sosyal ve ekonomik problemini tekil ettii gibi Trkiyede de sosyal ve ekonomik
problemlerin ilk srasnda yer almaktadr. alma arzu ve iktidarnda olan insan, istihdam
imkn bulamyorsa ortaya ok nemli kiisel ve sosyal bir mesele km demektir. siz kii,
hayatn idame ettirebilecek gelirden yoksun olduu gibi kendine bal olanlarn geimini
salamak imknndan da yoksun kalmaktadr. sizlik bir lke ekonomisinin performansn
gstermesi bakmndan olduka nemli bir gstergedir. Son 10 yln isizlik gstergeleri Trk
ekonomisinin ayn yllardaki ekonomik performansna ramen beklenen iyilemeyi
gstermemitir. Bunun nedenlerini u ekilde sralamak mmkndr.
80
Tablo 5: sizlik Oranlar (% Deiim)
*kinci eyrek
ktisat teorindeki temel nermeye gre byme isizlii massetmelidir. Daha akas
ekonomik byme ile isizlik oranlarnda azalma, dk ya da negatif byme oranlarn da ise
isizlik oranlarnda art meydana gelir. Trkiye ekonomisi kriz sonras dnemde dnyada en
hzl byyen ekonomilerden birisi olmasna ramen istihdam artramam, baka bir deyile
isizlie azaltamamtr. zellikle 2003-2006 yllarnda zel sektr kaynakl yksek bymenin
istihdama yansmam olmas bu tartmalar daha da alevlendirmitir. Yksek byme
oranlarnn isizlii azaltmad doru deildir. Byme yeteri kadar istihdama yansmamtr.
Bunun nedeni uygulanan ekonomi programnn ncelii ile ilgilidir. Gl Ekonomiye Gei
Program adl ekonomi stratejisinin ncelii byme ve istihdamdan te fiyat istikrarn
salamaktr. Buna bal olarak oluacak ekonomik istikrarn dier hedefleri gerekletirmeye
yardmc olaca dnlmtr (BSB, 2001). Bu dnce son otuz ylda yaanan yksek
enflasyonu makroekonomik istikrarszln temel nedeni olarak ele almaktadr. Dolaysyla
literatrde byme isizlik ba burada kopmaktadr. Program enflasyonu drmede ve bunun
yaratt olumlu etki sonucu yksek byme orann yakalamada baarl olmutur. Fakat bu
byme istihdamsz bir byme sergilemitir (BSB, 2005:22). kinci olarak programla birlikte
hem IMF, hem de AB srecinin Trkiye ekonomisinde yapsal deiimleri zorlamasdr.
81
zellikle tarm sektrne dnk yapsal reformlar, istihdamn byk bir ksmn bnyesinde
barndran bu sektrden kentlere, sanayi ve hizmetler sektrne kaymaya zorlanmtr. Zira bu
sektrde ak isizlik yok denecek kadar dk olmasna karn, istihdam edilenlerin oran son
derece yksek ve gizli isizlik olduka fazladr. Bir anlamda tarm sektrndeki bu deiim
sonucu gizli isizlik ak isizlik haline gelmitir. Ayrca sanayi ve hizmetler sektrn yeni
istihdam yaratma kapasitesinin yeterli olmamas ve tarm sektrnden aa kan igcnn bu
sektrlerin talep ettii niteliklerden yoksun olmas isizlik oranlarnn dmesini engellemitir.
Her eyden nce Trkiye gen bir nfusa sahiptir. Nfusun te biri alma ann altnda, geri
kalan te ikilik ksmn da yars istihdam edilmektedir.
Son olarak ekonomik bymenin istihdama yeterince yansmamasn bir nedeni de 2001
sonras yaanan olumlu gelimelere ramen reticilerin kriz sendromu nedeniyle talepte
meydana gelen artn kalc olduundan emin olamayarak dikkatli davranmalar gsterilebilir
(Ercan, 2006:173).
82
de arada yaplan yakn izleme anlamalaryla birlikte Trkiye bu 51 yln 30 ylnda IMF'nin
denetim ve gzetiminde kalmtr. zetle son 51 yln yarsndan fazlasnda Trkiye
ekonomisinin ynetiminde belirleyici olan IMF olmutur. IMF programlarnn temel amac
Trkiye'nin "yksek borluluk dzeyini drerek, yksek reel faiz oranlarn kabul edilebilir
dzeylere ekmek" olarak aklanmt. Ancak Trkiye dnyann en yksek nominal faizini
veren lke olmutur. Bu yksek faiz politikas dnya zerinde dolaan scak parann nemli bir
ksmnn Trkiyeye girmesine neden olmutur. Trkiye ekonomisi speklatif sermayenin hzl
hareketlerine eskisine gre ok daha ak ve bu sermayenin en kk bir olayda hzla lkeyi terk
etme olasl yznden eskisinden de daha istikrarsz ve krlgan bir hale geldi. Toparlayarak
syleyecek olursak, Stiglitzin de syledii gibi stand-by modelleri genel olarak kresel
ekonominin krizden kmasna zel olarak da isizlii nleme yeterli bir ara deildir. kincisi,
stand-by anlamalarnn, yle iddia edildii gibi lkelerin kredibilitesini artrc zellii sahip
deildir. Bugn hem dnya hem de Trkiyenin iinde bulunduu kriz ortamnn olumasnda
IMFnin de rol vardr. nk mevcut kresel kriz kontrolszlk ve denetimsizlikten ortaya
kmtr. Bu denetimsizlik ve kontrolszlk IMFnin tavsiyeleri ile oluturulmutur. Zira IMF
stand-by anlamalar ile lkelere ekonomideki kontrol kaldrmalar ynndeki tavsiyelerinde
bulunmutur. IMF mevcut kresel krizi tahmin edemedii gibi bu krizden klmas yollarn da
bilmedii ortadr. Bu beklide IMFnin bilinli politikalarnn bir sonucudur. Zira Stiglitz,
IMFnin, piyasa ekonomisinin kar gruplarna hizmet etmeye baladn ve IMF programlarnn
yanl olduuna iaret etmektedir. Stiglitze gre, makroekonomik istikrarszln temel nedeni,
ksa vadeli speklatif sermaye hareketleridir.
ii. sizlii besleyen ikinci kanal deien retim yapsnn ihtiya duyduu emek
(igc) ile Trk eitim sisteminin rettii emein (igc) niteliksel anlamda rtmemesidir.
Bir baka deyile uygulanan eitim politikalar lkemizin ihtiya duyduu insan unsurunu
yetitirmekten uzaktr. Kabaca rnek vermek gerekirse lke ekonomisi iin gerekli nitelikli
igcn yetimek iin mesleki ve teknik eitim veren kurumlar genel eitim veren kurumlardan
daha fazla olmasn gerekli klar. Milli Eitim Bakanl verilerini dikkate alarak bu oranlar
itibariyle lkemize bakldnda tam tersi bir durumla karlalmaktadr. renci says itibariyle
mesleki ve teknik eitim veren kurumlarn pay %39dur Genel liseler asnda bu oran %61
dzeyendedir. kinci olarak Trk eitim sistemi retim srecinde yaanan deiim ve dnme
uygun insan gcn yetitirmekten yoksundur. Bu yeniden yaplanma sreci de, emek youn
alma yerini bilgi youn almaya brakmtr. Ekonomideki dnmle birlikte, homojenlie
ve standartlamaya dayal ekonomik yap hzla zlmekte, retim birimleri esnek rgtlere
83
dnmektedir. Bu dnm beraberinde istihdam yapsnda nemli deiiklikler meydana
getirmektedir. Vasfsz igcnn (mavi yakallar) retim srecindeki pay giderek azalrken,
yksek vasfl igcne olan talebi artrmaktadr. retim tasarm ve uygulamann btnlemesi
nedeniyle igcnn geni bir mesleki kalifikasyona sahip olmas ve ok eitli ileri
yrtebilmesi gerekmektedir. nk ekonominin ykselen sektrlerinde tek tip, standart, tekrara
dayal i yapan binlerce iiye ihtiya kalmamtr. Sistemin ihtiya duyduu retken, yeniliki,
eitimli, hatta ferdiyeti iilerdir (bilgi iisi). Bir lkenin ihtiya duyduu emek gcn
yetitirilmesi byk lde eitim sisteminin grevidir. Trk eitim sistemi Trk ekonomisinin
ihtiya duyduu bilgi ilerini yetitirmekten uzak bir yap arz etmektedir.
iii. sizliin artmasna katk salayan bir baka unsurda gelir dalmnn adaletten ve
hakkaniyetten uzak bir yapda olmasdr. Gelir dalmndaki bozukluk talep yapsnn
bozukluuna, talep yapsndaki bozukluk ise retim ve istihdam yapsnda bozulmaya ve sonuta
isizlik orannn tehlikeli boyutlara ulamasna yol amaktadr. Trkiyedeki gelir dalmnn
iyiletirilmesiyle birlikte yukarda bahsedilen dng tersine ileyecek isizlik oranlarnn
azalmasna katk salayacaktr. Gelir dalm adaletsizliinin gstergesi olarak yzdelik paylar
analizi (Nfusun ve gelirin % dalmn dikkate alr) nemlidir. En son yaplan (2005) Gelir
dalm aratrmasna gre hane halk kullanlabilir gelirine gre oluturulan yzde 20lik hane
halk gruplarndan birinci gruptaki hane halklarnn gelirden ald pay % 6.1 iken, beinci
gruptaki hane halklarnn gelirden ald pay %44.4tr. Buna gre, beinci yzde 20lik grubun
paynn birinci yzde 20lik grubun payna orann veren S80/S20 eitsizlik ls 7.3 kat olarak
hesaplanmtr. Ayn oran 2004 ylnda 7.7 kat olarak gereklemitir.
Trkiye
Yzde 20lik Gruplar 2004 2005
Toplam 100.0 100.0
Birinci yzde 20(1) 6.0 6.1
kinci yzde 20 10.7 11.1
nc yzde 20 15.2 15.8
Drdnc yzde 20 21.9 22.6
Beinci yzde 20(2) 46.2 44.4
Gini Katsays 0.40 0.38
Kaynak: TK
(1)
Toplam gelirden en az pay alan grup
(2)
Toplam gelirden en fazla pay alan grup
84
Gelir dalm eitsizlik llerinden bir baka gstergede Gine katsaysdr. Gini
katsays, sfra yaklatka gelir dalmnda eitlii, 1e yaklatka bozuk bir gelir dalmn
ifade eder. Gini katsays 2005 ylnda Trkiye geneli iin 0.38 iken ayn katsays, 2004 ylnda
0.40 olarak gereklemitir.
L o r e n z e r is i ( K u ll a n la b ili r h a n e h a lk g e lir i n e
g r e ) , T r k iy e
100 100,0
90 2004
Birikimli gelir yzdeleri
80
2005
70
60 55,6
53,8
50
40 33,0
30 31,9
20 17,2
16,7
10 0,0 6,1
6,0
0
0 20 40 60 80 100
B i r ik im li h a n e h a l k y z d e s i
Kaynak: TK
iv. sizliin artmasna katk salayan bir faktrde tarm ve hayvanclkta izlenen
politikalarn yanlldr. Bu yanlla bir de AB ile imzalanan gmrk birlii anlamas
eklenince AB lkelerinden gelen tarm rnleri ile et ve st rnleri karsnda Trk tarm ve
hayvanclk sektr rekabeti kaybetmitir. Bu sektrde istihdam imkn bulan igc isizlikle
yz yze kalmtr. Yllardr uygulanan yanl tarm politikalar isiz saysnn atmasna yol
amtr. Tarm, taban fiyatlar ve ucuz kredilerle sbvanse etmeye dayal politikalarn artk iflas
ettii ortadadr. Eer, toprak reformunu, miras hukukunu ve makinelemeyi kapsayan ve
verimlilii artrmay hedefleyen bir tarm reformu yaplamazsa, gelecekte rekabet ansmz daha
da azalacaktr. Devlet politikas olmas gereken byle bir tarm politikasna acilen ihtiya var.
Tarm politikalar retimi deil ithalat tevik etmektedir. Bunun sonucu olarak reticiler
85
retimden kopmaktadr. Tketiciler ise daha fazla paraya daha salksz ve kaak rnler
tketme tehlikesiyle kar karya braklmalar bir yana, bu alanda isiz kalan igc kentlere
akn etmekte ve kentsel isizlik oran hzla artmaktadr.
4. ENFLASYON
Enflasyon, fiyatlar genel dzeyinin srekli ve hissedilir artn ifade eder. Tanmda iki
durumdan bahsedilmektedir. Birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu deil, fiyatlar genel
seviyesi gsterge alnmaktadr. kinci olarak artn bir kereye ya da birka defaya mahsus
olmad, srekli olduu vurgulanmaktadr. Fiyatlar genel seviyesi, ekonomide seilen belli bir
mal ve hizmet kmesinin (sepetinin) parasal karldr. zellikle son otuz ylda yaanan yksek
kronik enflasyon Trkiyede makroekonomik dengesizlikleri beslemesinin yan sra, greli
fiyatlardaki deiimi kolaylatrarak gelir dalmn bozmakta, neden olduu belirsizlik sonucu
yatrm ve retim potansiyelini drmekteydi. Yksek oranda bir enflasyon makroekonomik
istikrar bozarak byme oranlarn drmekle kalmamakta, ayn zamanda bymenin
sreklilii ve srdrlebilirlii nndeki en nemli kst da oluturmaktadr. Dolaysyla
enflasyon ve byme arasndaki etkileimin doru temellere oturtulmamas, bir taraftan gemi
dnem byme performansn etkilemiken, dier taraftan da son dnemde uygulamaya konan
enflasyonu drmeyi ve srdrlebilir bymeyi salamaya dnk istikrar programnn
dezenflasyon abalarn olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle srdrlebilir byme potansiyelini
azamiletirmeye ynelik politikalarn da gerekli destei bulmasn zorlatrmaktadr. Bundan
dolay istikrarl ve srdrlebilir yksek bir bymenin elde edilebilmesi iin fiyat istikrarnn
salanmas zorunluluk haline gelmektedir. Ak Parti Hkmeti uygulad ekonomi politikalar
ile bunu baarmtr. Baar tablosu aada verilmitir.
86
Tablo 6: Enflasyon Oranlar (% Deiim)
Kaynak: TK
87
edip kamu yatrmlarn arttrmak ve bu yolla da ekonomiye bir canllk kazandrmak isteyebilir.
Ya da tam tersine, eer zel kesimde durgunlua karn bir yatrm yapma hevesi varsa, Devlet,
borlanmasn azaltp piyasadaki dn verilebilir fonlar zel kesime ynlendirmek isteyebilir.
Kamu Kesimi Net Bor Yk = ((Kamu Kesimi Gayrisafi Bor Stoku (Kamu
Kesiminin Net Varlklar +Kamu Kesiminin Net Alacaklar)) / GSYH
88
Toplam Kamu Kesimi a/GSMH= KKBG
Faiz, retim faktrlerinden sermayenin elde ettii getiridir, dier bir ifade ile parann
kullanm bedelidir. dn alnm para kullanmnn bedelidir. Ayrca faizi parann fiyat olarak
deerlendirmek de mmkndr. Genellikle yzde zerinden yllk olarak deerlendirilir.
Enflasyon oranna gre deiiklik gsteren nominal faiz oran, reel faiz oranna ve enflasyon
oran eklenerek bulunur. Bir baka deyile reel faiz oran enflasyondan arndrlm faiz orandr
(Reel faiz= Nominal faiz enflasyon oran). Bileik faiz, anaparaya denen faizin anaparaya
ilave edilmesiyle hesaplanan faizdir (Basit faiz tutar= anapara tutar x yllk faiz oran x vade ).
Bileik faiz (parann gelecek deeri), ylsonunda kazanlan faizin ekilmedii srece
anaparaya ilave edilerek anapara+ faiz zerinden faiz hesaplanmasdr.
89
Tablo 8: Bileik Faiz Oranlarnn Seyri
Kaynak: TC MB.
Dviz kuru ulusal ekonomiyi biimlendiren byk fiyattan biridir. (cret, faiz,
dviz). Dviz kuru bir lkenin dier bir lkelerin fiyat yaplar arasnda, dolaysyla ulusal
ekonomi ile dnya ekonomisi arasnda ba kurmasyla yakn ilikilidir. Gnmzde dnya
ticaretini snrlandran engellerin kalkmasyla rekabet kzmtr. Dviz kuru bu rekabeti
yapda, rekabet gcn belirleyen bir faktr durumuna gelmitir. Bu nedenle ekonomik
birimlerin karar vermede dikkate aldklar parametrelerden biri olan dviz kurlarndaki deiim
oran ekonominin durumunu gstermesi asndan anlamldr.
Bir birim yabanc parann ulusal para cinsinden fiyatna (deerine) iki tarafl nominal
dviz kuru denir. Birim yabanc parann ka birim ulusal para ile deitirildiini gsterir.
Nominal dviz kurunun ykselmesi (TL ile Dolar arasndaki dviz kurunun 1$=1.50den
1$=1.60a kmasdr ) nominal deer kayb diye nitelendirilir. Nominal deer kayb yabanc
meneli mallarn pahallamasna yol aar. Yerli mallarn ise yabanclar iin ucuzlamasna yol
aar. Nominal dviz kurunun dmesi (TL ile Dolar arasndaki dviz kurunun 1$=1.50den
1$=1.40a dmesi) nominal deer kazanc diye nitelendirilir. Nominal deer kazanc yabanc
meneli mallarn ucuzlamasna yol aar. Yerli mallarn ise yabanclar iin pahallamasna yol
90
aar. Bu nedenledir ki dviz kurlarndaki deiim lke ekonomisini yakndan etkiler. Dviz
kurlarndaki deiim ayn zamanda lke ekonomindeki istikrarnda bir gstergesidir. Aadaki
tabloda da (Tablo 9) grld gibi 2002 ylndan nce dviz kurlarnda sarsc deiiklikler
olurken, 2002den sonraki yllarda ciddi deiimler yerine kk deiikler gzlenmektedir. Bu
yllarda Trk Lirasnn deer kazand yllardr. TLnin deer kazanmas Trk ekonomisinin
pozitif ynde yapsal dei iinde olduunun da bir gstergesidir.
2002 ncesi dviz kurlar deiimi oran dolarda %96.9 iken, EUROda %91ler
dzeyindedir. Bu tarihten sonraki yllarda TLnin deer kazanrken dolar deer kaybna
uramtr. Ancak deiim oranlar tek haneli olmutur.
Kaynak: TCMB.
91
8. SABT SERMAYE YATIRIMLARINDAK GELMELER
Bir lkenin mal ve hizmet retme kapasitesinin en temel gstergelerinden birisi sabit
sermaye yatrmlardr. Ekonomik byme asndan en nemli faktrlerinden biri olan sabit
sermaye yatrmlar ile ekonomik istikrar arasnda doru ynl iliki vardr. Gelirin tketilmeyen
blm olan tasarruflarn gelir getirecek ekilde kullanlmas iin yatrma ynlendirilmesi
gerekir. Yatrm artna bal olarak oluan sabit sermaye yatrmlar bir lkenin retim
kapasitesindeki artlar beraberinde getirir. Bunlar, teknoloji transferi, sermaye birikimi, retim,
istihdam ve gelir art, fiyatlar ve demeler dengesinde istikrar, ekonomik gelime ve genel
refah gibi etkilerdir.
9. ULUSLARARASI REZERVLER
Uluslararas rezervler, ekonomik krizlere kar bir tedbir olarak biriktirilir. Bir lke, iki
farkl kategoride krizle karlaabilir. Birincisi, lke ierisinde retilemeyen mal ve hizmetleri
almak iin yeteri kadar dviz yoksa krizle karlaabilir Nitekim Trkiye 1980 ncesinde bu tip
bir krizle kar karya kalmtr. Bu nedenle lkenin ihtiya duyduu ithalat karlayabilmek
iin rezerv biriktirir. lkelerin retemedii mallar ithal edebilmesi iin dvize ihtiya duyar.
92
Byle bir durumda devlete ait olan uluslararas dviz rezervleri ithalatya kullandrlr ve
ithalatn kesintisiz salanmas mmkn olur.
Uluslararas rezervler ikinci bir sebepten daha biriktirilir: D bor krizine girmemek
iin. lkenin d borcu varsa, vadeler geldiinde hazr dvizin elde tutulmas gerekir. Ancak
rezerv tutmann maliyet yksektir. Merkez bankalar pek de iyi varlk yneticileri deildir;
genellikle rezervlerini en gvenli ve dolaysyla az getirisi olan varlklarda tutarlar. Dolaysyla,
rezerv tutmak bir lke asndan nemli bir maliyettir. Gelimenizi finanse edebileceiniz bir
kaynak merkez bankasnn kasasnda veya yabanc bankalardaki dk faizli hesaplarda atl
olarak beklemektedir. Rezerv nc bir sebepten daha biriktirilebilir. Yerli paray zayflatarak
ihracat, byme ve istihdam artrlmak isteniyorsa piyasadan yabanc para toplanr.
Rezervlerimizi artrmal myz yoksa bu maliyetten kurtulmal myz? Dviz krizine girerek
ithalat yapamamaktan korkuluyorsa rezervleri daha da artrlmaldr. thalat ykselme trendine
devam edecekse ve cari ak ykselmeye devam edecekse rezerv biriktirmeye devam edilmelidir.
Dviz krizine girerek d borlar servis edememekten korkuluyorsa rezervler daha da
ykseltmelidir.
D borlarn GSYH'ye oran 2002'den itibaren hzla dmtr. Uluslar aras rezerv
miktar u an 80 milyar dolar civarnda. Yani, rezervlerimiz sadece ksa vadeli d borlar
kapsamakla kalmyor. Toplam d borcun yzde 80'inden fazlasna denk rezervler var.
Kaynak: TC MB.
93
10. DEMELER DENGES
Trkiye ekonomisi kresel kriz sonras beklentilerin zerine bir performans gstererek
dier lkelerden nemli bir ayrma gstermektedir. Ancak bu pozitif ayrmaya karn
ekonominin klasik ve yapsal sorunun olan cari ak yeniden nemli bir risk oluturmaya doru
yol almaktadr. Trkiye ekonomisinde makro istikrarn ve finansal istikrarn nnde en nemli
risk olarak cari ak olarak ne kmaktadr. Bu risk nedeniyle Trkiye birok ynden hak ettii,
yatrm yaplabilir lke kredi notuna ulaamyor. Ekonomide istikrar kalc klabilmek iin cari
ak sorunun hafifletmek ve ynetebilir klmak zorundadr. Eer cari ak yapsal sorun ise
yapsal nlemler almak yapsal reformlar tamamlamak zorunluluu vardr. Trkiyenin cari ak
vermesinin temel nedenler bellidir. Bunlar yle sralanabilir.
94
Enerjide ve hammaddede yurtdna bamlk,
TLnin deeri ile retim maliyetleri arasnda bozulan denge sonucu ithal
rnlerin (nihai rn, ara girdi, ara mal) fiyat avantaj kazanmasdr.
Bor stoku bir lkenin herhangi bir dnemdeki i ve d borlarnn toplamndan oluur.
Bor yk ise, bir lkenin belli bir dnemdeki toplam bor stokunun GSMHye oran demektir.
Genel olarak bor stoku ve bor yk kavramlarna yalnzca borlarn anapara ykmllkleri
dahil edilir. Bir baka deyile faizler bu iki kavrama dahil edilmez. Bunun temel nedeni
borlanma faizlerinin bir gider kalemi olarak kabul edilmesi ilkesidir. Konu hazine olduu
zaman yalnzca devlet borlarnn bu kavramlar erevesinde ele alnmas doal grlmekle
birlikte, genel eilim i borlarda, devletin borlarn stoka dahil etmek olduu halde, d
borlarda lkenin zel kesim borlar da dahil olmak zere btn d borlarn stoka katmak
ynndedir.
95
Toplam Bor Stoku= Bor Stoku + D Bor Stoku
Yllar Net Kamu Bor Brt Kamu Bor Kamu Kesimi Genel Ynetim
Stoku/GSMH Stoku Borlanma Bte A/GSMH
(AB Tanml GSMH Gerei/GSMH (AB Tanml)
%)
2001 12,1 24,5
2002 61.4 73,7 10,0 10,2
2003 55,1 67,4 7,3 9,0
2004 49,0 59,2 3,6 4,5
2005 41,6 52,3 -0,3 0,6
2006 34,0 46,1 -2,0 -1,2
2007 29,5 39,4 0,1 1,0
2008 28,2 39,5 1,6 2,2
2009 32,5 45,5 6,4 -
Kaynak: Hazine Mstearl.
AB tanml bor stokunun GSYHye oran, 2002 ylnda %73,7 iken, 2009 yl sonunda,
%45,5e dm ve Maastricht kriterlerini karlamtr.
Reel faiz oranlar, 2004 ylnn son eyreinden itibaren, tek haneli rakamlara
dmtr. Son on yldaki reel faiz oranlarnn %30dan fazla olduu unutulmamaldr. Bu
nedenle Hazine yurtii borlanma maliyetlerini nemli lde drmtr.
96
Gayri safi yurtii hslann oran olarak, Kamu Sektr Borlanma Gerei 2001 ylndan
itibaren nemli oranda dmtr.
AB tanml Genel Ynetim bte ann GSYHye oran da 2001 ylndan itibaren
nemli lde dmeye balam ve Maastricht kriterlerini karlamtr.
Kamu kesiminin gelirleri, giderlerine eit olsa, yani kamu kesimi toplad gelirlerle
giderlerini karlyor ve ak vermeden, borlanmadan, faiz demeden ilerini yrtyor
olacaktr. Kamu kesiminin giderleri personel maalar, yatrm harcamalar, cari giderler (kamu
binalarnn bakm, onarm, aydnlatlmas, kamu aralarnn benzin giderleri vb.) ve faiz
dndaki transfer giderlerinden (vergi iadeleri, sbvansiyonlar, burslar vb.) ibaret olacaktr. Eer
kamu kesiminin borcu varsa buna cari yl iinde faiz deyecek demektir. O halde kamu kesimi
giderlerini; faiz giderleri ve faiz d giderler olarak ikiye ayrlr. (Faiz d giderler, yukarda
belirtilen giderlerdir.) Bu durumda yukardaki dengeyi yeniden ve u biimde yazabiliriz:
Burada nemli olan gelirlerin faiz d giderlerden yksek olmasdr. Bunu saysal bir
rnekle aklayalm. Diyelim ki kamu kesimi gelirleri toplam 100 katrilyon lira, faiz giderleri
toplam 60 katrilyon lira ve faiz d giderlerin toplam da 80 katrilyon lira olsun. Bu durumda
97
giderler toplam (60+80)=140 katrilyon lira olacana gre kamu kesimi dengesi (100140)=40
katrilyon lira ak veriyor demektir. Faiz d denge u formlle hesaplanr:
98
bilimi iktisadi analizlerde iktisadi hayat dolayl ama esasl olarak etkileyen unsurlar dsal ya da
sabit kabul ederler. Oysa bu deimez, sabit kabul edilen unsurlar iktisadi hayat derinden
etkileyen faktrlerdir. Sabit kabul edilen faktrlerin banda kresel irketlerin davranlar,
siyasal, sosyal olaylar ve hukuksal kararlar ile askeri kurumlarn karar, tercih ve bildirileri ile
mevcut brokratik yap ekonomiyi derinden etkilemektedir. Bu kurumlar karar alrken lke
ekonominin nasl bir tepki vereceini pek dikkate almazlar. Oysa Trkiye ekonomisi, ekonomi
d gibi gzken bu kurumlarn davranlar, ekonomiyi dzeltmek iin alnan iktisadi
kararlardan daha ekleyici ve belirleyici olmutur. Ekonomi, ekonomi politikalar ile idare
edilebilecek ve dolaysyla da ekonomi, siyasal kararlardan, hukuksal kararlardan ve askeri
kararlardan hatta kurumlar aras atmalardan bamsz deildir. Ekonomik analizler de bu
kurumlarn davranlar dikkate alnmas ve gelecein bu ynde kurgulanmas ekonominin doru
ynetilmesinin temel artdr. Aksini savunan birisinin ekonomiyi doru yorumlamas mmkn
deildir. Konuyu bira daha amak gerekirse ekonomi sadece ekonomi politikalar ile yani vergi
politikalar, merkez bankasnn faiz oranlarna ynelik kararlar, hazinenin tevik politikalar,
bankalarn kredi politikalar, hkmetin ihracat ve ithalat politikalar ya da istihdam politikalar
ile ynetebilecei bir alan deildir. zellikle Trkiye ekonomisi siyasi kararlardan, hukuksal
kararlardan ve askeri kurumlarn siyasete mdahalesinden etkilenmediini sylemek mmkn
deildir. Tam tersine Trkiye ekonomisinin iinde bulunduu durumun sebeplerini burada
aramak gerekir. Konuyu biraz daha aarak, Ekonomi-hukuk ilikisine bakldnda, Hukuksal
kararlarn ekonomiyi ciddi biimde etkilediini grmek mmkndr. 2007 yl ekonomisinin
skntl gemesinin sebepleri arasnda yarg kararlarn da saymak mmkndr. Bu anlamda
Anaysa Mahkemesinin 367 karar ve bunun akabinde oluan belirsizlik ortamnda iktisadi karar
birimlerini tereddde srklemitir. Bunun dnda Dantayn zelletirme kararlarna ynelik
iptal kararlar, keza anayasa mahkemesinin 2B kararlar (orman vasfn yitirmi arazilerin
ekonomiye kazandrlmas) ve yabanc sermayenin lkeye giriine ynelik dzenlemelerle ile
ilgili kararlar rnek verilebilir. 2008 ylnn ilk yars iktidardaki partisinin kapatlmas iin
Anayasa Mahkemesine alan kapatma davas ve Anayasa Mahkemesinin iktidar partine ynelik
kapatma ya da kapatmama karar ile yine Anayasa Mahkemesinin TBMMnin Anayasa ve
yasalarda deiiklik yapma yetkisini kstlamaya ynelik kararlarnn glgesi altnda
kaybedilmitir. Hatta Yarg organlarnn dnceyi ifade etme zgrlne ynelik kararlarnn
ekonomiyi nasl etkilediini gstermesi bakmndan anlamldr. Zira bu tip kararlarn Trkiye
Avrupa Birlii ilikilerinin bozulmasna ve dolaysyla ekonominin bundan olumsuz bir biimde
etkilenmesi sz konusu olmutur. Sonu olarak yargnn bamsz olmad lkelerde yarg
kararlar ekonomiyi dorudan etkilemektedir. Ekonomi-siyaset ilikisine bakldnda
99
Trkiyede siyasal partiler, sorumlu siyaset anlayn uzak, iktidar hrs ile hareket etmektedirler.
zellikle ana muhalefet partileri seimin ertesi gn iktidarn her yaptnn lke ekonomisinin
aleyhine imi gibi sunmakta ve iktidar halk nezrinde yarglama yerine yarg organlarnda
yarglama yollarn semektedir. Meclis ats altnda muhalefet etmekten ziyade yargsal
yollarla (yargsal kurumla nezdinde) mcadele etme yolunu semektedir. Hatta muhalefet
partileri iktidar elde etmeyi iktidar partilerinin u ya da bu yolla kapatlmasnda aramaktadrlar.
Halk tarafndan seilen ve iktidara getirilen bir partinin lkeye hizmet etmesinin yolar tkamakta
ve onun iktidardan uzaklatrlmas iin gereken ne ise meru ya da hukuki olup olmamasna
baklmakszn sorumsuz bir muhalefet anlay ortaya konulmaktadr. Bunun en son
rneklerinden birisi 2007 ylnn ekonomik anlamda kayp yl olmas muhalefet partilerinin
cumhurbakanl seim srecini tkamaya ynelik almalardr. Yine muhalefet partinin ayn
yl yaplan seimlerin arkasndan iktidara getirilen bir partinin kapatlmasna seyirci kalmas
hatta desteklemesi 2008 ylnn ilk yarsnda ekonominin ktlemesinin ana nedeni olmutur
100
mmkn klmaktadr. Buna ramen muhalefet partilerinin sorumsuz davranlar ve genelkurmay
bakanlnn yaynlad bildirilerle Anayasal srecin ilemesine mani olmulardr. znde
iktisadi olmayan kurumlarn davranlar 2007 yl ekonomisinin kt gemesine yol amtr.
Sonu olarak insanlarn ve toplumlarn hayatn idame ettirme abas olarak tarif edilen
ekonomide esas olan istikrar yakalamaktr. Ekonomi ynetiminin temel stratejisi de istikrar
ynetmek olmaldr. Ekonomide istikrar, iktisat politikas aralar denilen mali aralar, parasal
aralar, kontrol aralar ve kurumsal aralardan daha ok iktisat d zannedilen siyaset, yarg ve
askeri kurumlarn kararlarndan, kresel ekonomik, siyasi ve askeri ilikilerden etkilenmektedir.
Bu kurumlardan bir ya da bir kann yanl kararlar ekonomiyi bir btn olarak etkilemektedir.
Ekonomik dengeler o kadar krlgan ki bunu tarif etmek iin ekonomide bak srt dengeden
bahsedilir. Siyasi ya da hukuki bir karar ekonomiyi etkiledii gibi askeri bir organn karar ya da
bildirileri ya da kresel aktrlerin birinin karar bir lke ekonomisini temelden sarsmaktadr.
Bozulan dengeleri yeniden salamak iin iktisat politikalar yetersiz kalmaktadr. Trkiye
ekonomisinin istikrarl bir yapya kavumas siyasal, sosyal ve yargsal hatta asker kurumlarnn
karlkl ibirlii ve dayanmasna baldr. Aksi takdirde hangi istikrar politikas uygulanrsa
uygulansn istikrar yakalamak mmkn deildir. zetle ekonomik istikrar siyaset kurumundan,
yarg kurum ve kararlarndan ve askeri birimlerin davran ve bildirilerinden bamsz deildir.
Bu nedenle ekonomik istikrar iin; 1. Her kurum ve kurulu kendi asli fonksiyonlarn en iyi
ekilde yerine getirme abas iinde olmaldr. 2. Bu kurum ve kurulular birbirlerinin grev
alanlarna sayg gstermeli ve mdahale etmemelidir. Kurumlar aras atmalar ibirliine
dnmelidir. Bunun yolu son referandum la almtr. Bu srete Trkiye ekonomisi
nmzdeki yllarda srdrlebilir byme ve istikrar yakalayarak dnya ekonomisindeki hak
ettii yeri alacaktr. Nitekim bunun iaretleri alnmtr.
Brand Finance'n yapt 2011 aratrmasna gre Trkiye'nin marka deeri, bir nceki
yla oranla yzde 19,8 artarak 373 milyar dolara ykselmitir. Bylece Trkiye, dnyann en
deerli 19'uncu, Avrupa'nn ise en deerli 10'uncu lke markas haline geldi. Bu aratrmann
sonularna gre ilk kez en deerli 20 lke markas arasna giren Trkiye, Tayvan, Avusturya,
101
Finlandiya ve rlanda gibi lkeleri de geride brakt gibi Danimarka ve Avusturya gibi lkeleri
de geride brakmtr. Brand Finance'n raporunda en deerli lke markas sralamasnda 12
trilyon 576 milyar dolarla Amerika Birleik Devletleri ilk srada yer ald. lk 10 lke
sralamasnda ABD'yi srasyla Almanya, in, Japonya, ngiltere, Fransa, talya, Kanada,
Hindistan ve Brezilya izlemektedir.
Bu aratrma sonularna gre marka deeri en fazla byme %40.40 ile in'de
yaanrken, Hindistan %31.60 ile ikinci, Brezilya %21.50 ile nc, Trkiye %19.80 ile
drdnc srada yer almaktadr.. Trkiye, krizdeki Avrupa'nn en hzl marka bymesini
yaarken, deprem ve tsunamiyle sarslan Japonya'da %25.90 dn yaanmtr. Avrupa'nn
isizlik deposu spanya %15.80, iflasa yaklaan talya %12.40, AB'nin merkezi Belika ise
%7.10 deer kayb yaanmtr.
102
2. IMFnin top 20 listesine gre, Milli gelir byklne gre dnyada 16nc srada
yer alan Trkiye, Endonezyay geerek 15inci sraya yerlemitir.
4. Uluslararas Para Fonu (IMF) verilerine gre Trkiye, bu yln sonunda in, ABD,
Brezilya ve Japonya gibi dnya devleriyle birlikte Gayri Safi Yurtii Hslasn (GSYH) en fazla
artran lkeler arasnda yer alacak. Yurt ii hasla artnda AB lkelerini geride brakan Trkiye,
ekonomik krize ramen yl sonunda 114,6 milyar dolar artla GSYHsini en fazla artran 12inci
lke olacaktr.
6. Yllardr Avrupann emberinde bulunan bir lke olan Trkiye, 2011de normalden
daha byk bir role sahip olacak. Bunun bir nedeni Avrupann en hzl byyen ekonomisi
olmay ikinci ylda da srdrecek olmas. Trkiyenin bu bymesi dnyada sadece in,
Hindistan ve dier baz kk ykselen ekonomiler tarafndan alabilecek (The Economist).
SONU
Trkiye ekonomisi son 10 ylda belli makro gelimelerde nemli baarlar elde etmitir.
Bu baarlarn devam iin yapsal reformlarn kararllkla srdrlmesi, siyasi istikrara
ortamnn devam, poplist uygulamalara itibar edilmemesi, istikrar salamak ve korumakla
ykml kurumlarn effaf, hesap verebilir uygulamalarla gven ortamnn devam etmesi
zorunludur.
Mali disiplin iinde devam eden ve istihdama yansyan yksek byme, sadece ieride
deil, dnya ile kyaslandnda da yksek bir performansa iaret ediyor. Siyasetteki istikrar lke
ekonomisine de ksa srede yansmtr. 2002 ylndaki tek parti iktidarna kadar lke 11 yl
boyunca koalisyon hkmetleriyle ynetilmitir Ancak bir istikrardan sz etmek mmkn
deildir.
103
20032009 aras dnemde Trkiye ekonomisi ortalama yzde 4,5 bymtr. Yine
ayn dnemdeki ortalama enflasyon oran yzde 8,3te kalmtr. Yine bu dnemde lkeye 83,1
milyar dolar dorudan yabanc sermaye girii olmutur. Bu rakam btn Cumhuriyet tarihi
boyunca Trkiyenin ektii toplam yabanc sermayeden daha fazladr.
Merkez Bankas Para Politikalar Kurulu borlanma faiz oranlarn yzde 6,25e kadar
indirmitir. Yzde 7500 bulan faiz oranlar ile yzde 6,25i kyaslamak bile kabil deildir.
Yaanmakta olan kresel krizde srecinde Trk bankaclk sektr ve finans kesiminde
hibir sarsntnn yaanmamas alnan tedbirlerin bir sonucudur. Reel sektrdeki daralmaya
ramen Trkiye, OECD lkeleri arasnda bankas batmayan ve finans sektrne para aktarmayan
tek lke olmay baarmtr. 2001deki krizden sonra yeniden yaplandrlan bankaclk sektr,
AK Parti hkmetinin denetimi ve zerk st kurullarn yapt almalarn neticesini ald.
Bankalar krizde skntya girmedikleri gibi krlarn da katlad. Finans sektrnn de salam
durmasyla Trkiye, kresel krizin etkilerini hzla zerinden atmaya balad ve 2009un son
eyreinde %6 gibi beklentilerin ok stnde bir byme gsterdi ve 4 eyreklik durgunlua da
son vermi oldu. 2010 ylnda Trkiye ekonomisinin gsterdii performansla Avrupann en hzl
byyen ekonomisi olmutur. Dnya da ise inden sonra dnyada en fazla byyen, belirli bir
ekonomik bykle sahip ikinci ekonomi olmutur. Tek haneli beklenen ikinci eyrek
bymesi yzde 10,3 olarak gerekleti. kinci eyrek bymesiyle OECD rekoru kran Trkiye,
ayn zamanda dnyada da en fazla byyen ilk 3 ekonomi arasna girmitir. nc eyrekte ise
5,5 byyerek Avrupann en hzl byyen 2. lkesi oldu. Bu gelimeler bymeyle ilgili
ylsonu beklentilerinin de revize edilmesine yol at. 2010 ylnda Trkiyenin %8.9 orannda
104
bymtr. Byme 2011de de devam etmektedir. 2011in ilk eyreinde %11, kinci eyrekte
ise %8.8 Bymtr.
2010 ylnda ekonominin deta uua gemesi sadece bymeyle snrl kalmad elbette.
2009 ylnda kresel krizin etkisiyle bir ara %16lara kadar trmanan isizlik rakamlar,
ylbanda %14,5 seviyesindeydi. Haziran ayna gelindiinde ise Trkiyede isizlik oran
%10,5e geriledi. Bu dnemde Trkiye ekonomisi iin en nemli gelimelerden biri, yarm
yzyldr devam eden IMF ynetiminin sona ermesidir. Bugne kadar Uluslararas Para Fonu ile
19 stand-by anlamas yapan ve son ikisi hari btn anlamalar baarszlkla sonulanan
Trkiye, artk kendi ekonomi program ile yoluna devam ediyor. Bilindii gibi Trkiyenin
baaryla sona erdirdii iki IMF anlamasndan biri, 4 ubat 2002de Kemal Derviin imzalad
anlamadr. AK Parti iktidar devraldktan sonra bu anlamaya sadk kald, srenin dolmasndan
hemen nce, ubat 2005te IMF ile 19. Stand-by anlamasn imzalad. Bu anlamann sresi de
Mays 2008de doldu. Bu dnemde yaanan kresel krize ramen Trkiye IMF ile yeni bir
anlama imzalamad. AK Parti hkmeti, merkez medya ve byk sermayenin btn basklarna
ramen yola Orta Vadeli Programla devam etmeyi tercih etti ve kresel dalgalanmadan en az
zararla kmay baard. Bylelikle son yllardaki reformlar ve 12 Eyllde kabul edilen anayasa
deiiklikleri ile asker vesayeti krma yolunda ok nemli mesafe alan Trkiye, ekonomide de
IMF vesayetinden kurtulmu oldu. Ak parti iktidar ile Trkiye ihracat pazarlarn grlmemi
ekilde eitlendirdi. Ortadou, Uzakdou ve Afrika pazarlar bu dnemde kefedildi. Avrupa ve
Amerikaya mal satmaya alm i adamlar, krizle balayan bu pazarlardaki daralmadan sonra,
hkmetin almlar ve ekonomi arlkl sivil kurulularnn nclnde yeni pazarlara
almay baarmtr. 2000 2009 dneminde Trkiyenin d ticareti yzde 195 art
gsterirken, 7 snr komumuz ile d ticaret ayn dnemde yzde 445 artt. Komularn ve
Ortadou lkelerinin Trkiyenin d ticaretlerindeki pay yzde 5ten yzde 45lere trmand.
Bunun da etkisiyle 2009daki ciddi kresel daralmaya ramen Trkiyenin ihracat 101 milyar
629 milyon dolar seviyesinde gerekleti. 2010 hedefi ise 111 milyar dolar olarak belirlenmitir.
Grnen o ki Trkiyede son 8 yldr devam eden siyasi istikrar, demokratik atlmlar,
zgrlkler noktasnda alnan mesafe, ekonomik durumu da dorudan etkilemektedir. 2001
krizinde kii bana den mill geliri 2 bin dolara gerileyen Trkiye, imdi 8 bin dolar aan
mill gelire sahip. IMF, Trkiyenin gayrisafi yurt ii hslasnn tarihinde ilk kez ylsonunda 1
trilyon liray aarak 1 trilyon 95 milyar lira olaca hesabn yapyor. Yllar boyunca, sahip
olduu devasa potansiyeli kullanamayan Trkiye, artk dnya ticaretini belirleyen sayl
105
ekonomik glerden biri olma noktasna geliyor. Gelimelerden etkilenen deil, onlarn ynn
belirleyen bir aktr konumuna gelmitir.
4. Modern dnyadan uzak, fakir lkeler snfnda yer alan Trkiye AKPART iktidar
ile nce G20ler sonra G15 iine girmeyi baarmtr.
10. Krizlerin zm iin ithal reeteler yerine kendi uzmanlarnn grlerine itibar
edilir hale gelmitir.
11. Uygulanan yapsal reformlar sayesinde, zel sektrn Trk ekonomisindeki rol
artmtr. Finans sektrnn etkinliini ve dayanklln salanmtr. Sosyal gvenlik sistemi
daha salam bir temel oturtulmutur.
12. Trkiye ekonomisi, getiimiz dokuz yl boyunca dnyadaki krize ramen istikrarl
bir byme sergilemitir. Kararl bir ekilde uygulanan yapsal reformlar ve baarl
makroekonomik politikalar, Trkiyenin blgesinde en hzl byyen ekonomiler arasna
girmesini salamtr. Ekonomideki istikrar ve yksek performans
106
20022010 yllar arasnda,
107
T.C. Hazine Mstearl, Trkiyenin Gl Ekonomiye Gei Program: Hedefler, Politikalar
ve Uygulamalar, T.C. Babakanlk, 2001.
Ylmaz, K., Akay, C., Alper, E., Enflasyon ve Byme Dinamikleri, Gelimekte olan lkeler
Inda Trkiye rnei, TSAD Yayn No: 2002-12/341.
DPT (www. dpt. gov. tr).
TC. Hazine Mstearl (www. hazine. org.tr).
TC. Merkez Bankas (www.tcmb.gov.tr).
TK (tuik.gov.tr).
108
AK PART 2007-2011 SEM BEYANNAMELER: SREKLLK VE DEM
GR
14 Austos 2001 tarihinde, ou Fazilet Partisinden (FP) kopan, Recep Tayyip Erdoan
liderliindeki bir grup tarafndan kurulan Adalet ve Kalknma Partisi (AK Parti) kuruluunun
zerinden henz yalnzca bir yldan biraz fazla bir sre gemesine ramen 29 Kasm 2002
seimlerinde tek bana iktidar elde etmesini salayacak ounlua ulamtr. AK Partinin
2002 seimleri iin hazrlad seim beyannamesi, yeni kurulan bir partinin kendisini
semenlere anlatmas ve lke sorunlarna bakn ortaya koymas bakmndan nem
tamaktadr. Kendisini ideolojik adan muhafazakr demokrat nitelemesiyle adlandran AK
Parti, 2002 seim beyannamesinde, her eyden nce, ilk kez karsna kaca semene
kendisini anlatmak yolunda aba harcamtr.
109
2007 seim beyannamesi, Gven ve stikrar inde Durmak Yok Yola Devam baln
tamaktadr. Beyannamede, sunu ve sonu dhil olmak zere 12 blm yer almaktadr. Her
blm alt konu balklar ile desteklenmitir. Genel olarak bakldnda beyannamenin olduka
kapsaml ekilde hazrland ve 2002 ylnda Partinin katld ilk seimde ayn amala
oluturulan metnin devam niteliinde olduu grlr. Dolaysyla, Parti, iktidara geldii ilk
gnden itibaren tutarl ve balangtaki bak asndan uzaklamayan bir izgi izledii mesajn
vermeye almakta; bu bakmdan, seim beyannamesinden kurumsallama srecini destekleme
asndan yararlanmaktadr. Nitekim gemitekilerden daha kapsaml ve uzun vadeli hazrlanan
AK Partinin 2011 Seim Beyannamesi de ayn izginin devam zellii gstermektedir.
almann son blm ise AK Parti 2011 Seim Beyannamesini konu almaktadr. Bu
blmde, 2011 Beyannamesi ile 2007 ylnda ayn amala hazrlanan metin karlatrlacak ve
zellikle siyasal sorunlara bakn deiip deimedii sorgulanacaktr.
33
Milletvekili Genel Seimleri 1923-2007, Trkiye statistik Kurumu (TK) Yay., Ankara, 2008 ve Yksek Seim
Kurulunun web sitesinden (www.ysk.gov.tr) derlenmitir.
110
AK Partinin ilk seim deneyimini yaad 2002 ylnda, Trkiyede bir dizi siyasal ve
ekonomik krizin yaand gerektir. 28 ubat srecinin tahripkr etkilerinin devam ettii, ayn
zamanda lkenin srekli olarak koalisyon hkmetlerinin kendi ilerinde yaad atmalarla
boumak zorunda kald 2002 ylnn sonlarnda yaplan seimlerde AK Parti, bir bakma
halkn siyasal istikrar araylarnn sonucu olarak tek bana iktidara gelmesini salayan
ounluu yakalamtr. Ayn dnemdeki ekonomik manzara da siyasal tablodan farkl deildir.
Bu balamda, ekonomide ciddi bir daralmann yaand, enflasyon ve isizlik oranlarnn
ykseldii sz konusu zaman diliminde oluan gvensizlik ortam 2002 seim sonularn
etkileyen bir baka etmendir. 2002-2007 arasndaki srete ise siyasal istikrarszln nne
geilmi, sk para ve maliye politikalar araclyla ekonomide de nispeten bir denge
salanmtr. Bu tablo, AK Partinin 2007 ylnda bir nceki seimlere gre oyunu nemli lde
artrmasn beraberinde getirmitir. Parti, 2007 Seim Beyannamesinde be yllk bir iktidar
deneyimi yaayarak semenlere belirli vaat ve taahhtlerde bulunmutur. Bu bakmdan, 2007
Beyannamesi, 2002 seimlerinden nce ayn amala hazrlanan metinden farkl olarak
semenlere hesap verme zellii de tamaktadr. Dolaysyla, Beyannamede, Partinin,
icraatlarn semenlere anlatma veya hatrlatmay ncelikli hedef olarak grd sylenebilir.
Gerekten de Gven ve stikrar inde Durmak Yok Yola Devam balkl kitapkta, Partinin
bir sonraki dnemde yaama geirmeyi vaat ve taahht ettii uygulamalar, AK Partinin
iktidarda bulunduu ilk dneme referanslarla ve hatta bunlarn devam olarak ortaya
konulmaktadr. Bundan dolay Beyannamede, Partinin icraatlarnn anlatlmasna daha fazla
arlk verilmi; gelecek dneme ilikin vaat ve taahhtler ikinci planda kalmtr. Buradan da
anlalabilecei gibi, Parti, ilk dnem iktidarn baarl olarak grmekte ve izleyen zaman
diliminde ilgili icraatlarn devam ettirilmesinin semenlerin desteini almak asndan yeterli
olacan dnmektedir.
111
olduuna gnderme yapmaktadr.34 Buna karlk, Beyannamede, zellikle 2000li yllarda Trk
siyasetinin en gncel konular olan barts ve niversiteye girite katsay farkll gibi ok
sayda insan ilgilendiren sorunlara hi deinilmedii, ayn ekilde Partinin ikinci iktidar
dneminin balca siyasal tartma konusu olan demokratik alma da yer verilmedii dikkat
ekmektedir. Bu durum, aada deineceimiz gibi, anayasa deiiklii araclyla zgrlk
zemininin geniletilmesiyle ayn sorunlarn stesinden kendiliinden gelinebileceine ynelik
beklentiyle aklanabilir. Ancak bundan daha gereki bir aklama, Seim Beyannamesine
genelde hkim olan dil ve slupla yakndan balantldr. Bu balamda, Beyannamede,
polemikten ve her trl speklasyondan kanan, rakamlarla Partinin ilk dnem iktidarndaki
performansn aktarmay hedefleyen bir yaklam benimsendii sylenebilir.
34
Adalet ve Kalknma Partisi Kalknma ve Demokratikleme Program, (basm yeri yok), 2002.
112
tarafndan semenlere vaat edilmitir. Bu amala, iyi ynetiim ilkesi dorultusunda, sivil
toplum kurulularnn g ve kapasitelerinin artrlmas, bylece karar alma srelerine daha
etkin bir ekilde katlmalarnn salanmas hedef olarak ortaya konulmutur. Demokratik
katlmn gelimesi, genel olarak yneticilerin meruiyetini ve lkenin uluslararas dzlemdeki
etkisini artrr. AK Parti, yaama geirecei dzenlemeleri en geni toplumsal mutabakat zemini
iinde gerekletirecei ve zellikle sivil toplum kurulularn bu srece dhil edecei
taahhdnde bulunmutur. Burada, zellikle sivil toplum kurulularna ynelik vurgu zel anlam
tamaktadr. Ynetiimi temel eksen alan ve politikalarn halkn beklenti ve istekleriyle
balantl ekilde oluturmay vaat eden bir oluumun, karar alma srelerine sivil toplum
kurulularn entegre etmeye almas doaldr.
Ayn blmde, yine Partinin iktidarnn ilk dneminde yaanan ve yasama ile yrtme
glerinin tam olarak kullanlmasn engelleyen dzenlemelere deinilmekte; milletin iradesini
zgr ekilde kullanmasn kstlayacak hibir uygulamann kabul edilemeyecei
vurgulanmaktadr. Buna gre, anayasa bata olmak zere tm yasalarda gerekli dzenlemelerin
yaplaca vurgulanmakta ve bu amala ie siyasetin itibarnn ykseltilmesinden balanaca
belirtilmektedir. AK Parti, bu amala, siyasal partilerin gelir ve giderleri ile adaylarn
harcamalarnn effaflatrlmas, siyasal etik ilkelerinin yaama geirilmesi ve partilerin
iyaplarnn demokratikletirilmesi konularnda admlar atacan belirtmitir.
lk blmn son alt bal ise Mill Gvenlik olarak belirlenmitir. Bu balkta,
semenlere bir taraftan uluslararas dzlemde barl politikalar izleneceinin gvencesi
verilmekte, dier taraftan ise terr sorunu ile baa kmak iin Dou ve Gneydou blgelerinde
ekonomik ve sosyal kalknmann hzlandrlmas abalarnn artrlaca ifade edilmektedir. Bu
113
balkta, dikkat eken ilk konu, spesifik olarak Krt sorunu ifadesinin tercih edilmemesi ve
blge halknn talep ve beklentilerinin karlanmas suretiyle sorunun en aza indirilebileceinin
savunulmasdr. Yukarda da deinildii gibi, demokratik alma ait izlerin beyannamede
kendisine yer bulmamas dikkat ekmektedir.
Siyasal sorunlarn derinlemesine tartld bir dier blm ise Vatanda ve Sonu
Odakl Ynetim baln tamaktadr. Bu balk altnda, dier blmlerin tamamnda olduu
gibi ncelikle AK Partinin ilk iktidar dneminin genel bir muhasebesi yaplmakta ve daha sonra
da gelecee ynelik hedefler aktarlmaktadr. Buna gre, AK Partinin iyi ynetiim anlayna
nem verdii ve kat ve kapal brokrasiden halkn istek ve beklentilerine daha duyarl olan
effaf ynetime gei asndan birtakm somut admlar atld belirtilmektedir. yi ynetimin
gereklemesi iin denetlenebilir ve hesap verebilir bir kamu ynetimi anlay tesis edilmesinin
zorunluluu zerinde durulmakta; bu abalarn yurttalarn hayatn kolaylatrc, huzur,
gvenlik ve refah salayc, bylece halkn yaam kalitesini artrc bir etki meydana getirecei
savunulmaktadr. Kamu ynetiminin gerek ilevlerine ulaabilmesi iin hkmetin
bakanlklarn saysnn azaltlmasn ve ilevini yetiren baz kamu kurum ve kurulularnn
kapatlmasn ieren birtakm nlemler ald belirtilmektedir. Gelecee dnk olarak ise yerel
hizmetlerin halka en yakn birimler tarafndan yerine getirilmesinin salanaca, kamu
alanlarnn cretlerinin hakkaniyetle ve adaletli bir ekilde belirlenmesine ynelik
dzenlemelerin yaplaca ve belki de hepsinden nemlisi kamu denetilii (ombudsmanlk)
mekanizmasnn oluturulaca belirtilmektedir.
114
olduu reddedilmekte ve bunlarn birbirlerinin gerekir koullar olduu belirtilmektedir.
Beyannamede, Trkiyenin gvenliinin komu corafyalarda huzur ve istikrarn korunmas ile
balantl olduu ifade edilmektedir. Bu balamda, komularla sfr sorun politikasnn
derinletirilecei ve srekli temas ilkesi gereince, zellikle blgede yaanan siyasal
sorunlarn zm noktasnda aktif tavr alnaca vurgulanmaktadr. 2007 sonrasndaki srete,
ilk iktidar dneminde izlenen aktif d politika anlaynn devamnn getirilecei ve Trkiyenin
ulusal karlar dorultusunda, Kbrs, Ortadou, Kafkaslar ve Trk dnyas corafyalar bata
olmak zere dnyann farkl yerlerinde inisiyatif sahibi olunaca belirtilmektedir. Ayn abalar
erevesinde, Trkiyenin Birlemi Milletler Gvenlik Konseyinin yesi olmasnn salanaca,
Trk birlii ve Kalknma Ajansnn (TKA) daha etkin ekilde kullanlaca ve farkl lkelerde
Trk Kltr Enstitlerinin alaca semenlere vaat olarak sunulmutur. Sz konusu blmde,
Trkiyenin iine kapal deil, belirli bir stratejik ngr erevesinde dnyaya alan bir lke
haline getirilecei taahht edilmektedir. Bu blmn savunmaya ayrlan son ksmnda ise,
sektre ilikin ihtiyalarn yurtiinden karlanma oranlarnn ykseltilecei belirtilmitir. Dier
taraftan zellikle savunma ve gvenlik konularna yaklamda olduka dikkatli bir dil
kullanld, rnein savunma harcamalarnn azaltlaca veya bunlarn denetlenmelerine ilikin
kurumsal mekanizmalarn veya mevzuatn gelitirilecei gibi bir vaatte bulunulmad dikkat
ekmektedir.
b. Ekonomik Konular
Daha nce denenmemi, yeni bir siyasal parti olarak AK Partinin 2002 ylnda elde
ettii seim baarsnn altnda yatan en nemli nedenlerden biri, Trkiyenin yaad, 2000
ylnn Kasm aynda balayan ve ertesi yln banda anayasa frlatma olay ile doruk
noktasna varan ekonomik krizdir. Bu dnemde, Trkiye, daha nce nerilen zm reetelerini
tam olarak uygulamamasna ramen yeniden Uluslararas Para Fonuna (IMF) bavurmutur. IMF
ve Dnya Bankasnn desteiyle ilk kriz atlatlmaya balanrken 19 ubat 2001 gn dnemin
cumhurbakan Ahmet Necdet Sezer ve Babakan Blent Ecevit arasnda Mill Gvenlik Kurulu
(MGK) toplants esnasnda yaanan bir tartma, kllenmeye balayan sorunlar yeniden
alevlendirmitir. Zaten krlgan olan ekonomi bir anda yeniden girdaba girmi; borsa, yzde 15
orannda d yaam ve bankalar aras gecelik faiz oran yzde 7 bin 500 dzeyine kmtr.
115
Ayn dnemde, ilke olarak Trk lirasnn glendirilmeye allmasna ramen Merkez
Bankas'ndan yaklak 7,6 milyar dolarlk dviz k olmutur. zellikle finans sektrn
etkileyen kriz nedeniyle, sektre diren kazandrlmas iin gl bankalar desteklenirken zayf
zel bankalar Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna (TMSF) aktarlm; bu da kamuya 17,3 milyar
dolarn zerinde bir yk getirmitir. Ayrca kamu bankalarnn grev zararlarnn yk de
Hazineye binmitir. Krizin, halk, somut olarak en ok etkileyen yn ise isiz saysnn 2001 ve
2002 yllarnda bir milyon kiiden fazla sayda artmasdr. IMFnin stand-by anlamasnn bu kez
kesin bir kararllkla uygulanmas talebi zerine de Dnya Bankasnda alan bir teknokrat,
Kemal Dervi, dardan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakan olarak grevlendirilmitir.
116
dnemlerinde yaanan, siyasal hedefler nedeniyle belirli bir partiye mensup bakann sorumluluk
alanndaki hususlarda hkmetin yekpare bir btn gibi hareket edememesinin etkisi byktr.
Ancak AK Parti, sz konusu gven etmenini daha ok, izlenen politikalarn effaflk,
sreklilik, tutarllk ve ngrlebilirlik ilkelerine dayanmas ile aklamaktadr. Bu
balamda, ekonomide gven ve istikrar salayacak kurumsal mekanizmalar ile yapsal
oluumlarn meydana getirildii, bu ekilde yerli ve yabanc yatrmclarn tercihlerinin olumlu
ynde etkilendii savunulmaktadr. Burada, asl dikkat eken nokta, serbest piyasa
mekanizmalarnn kurulmas ve iletilmesi asndan salkl bir demokrasiye ihtiya
duyulduuna ynelik zel vurgudur. Dolaysyla Partinin ekonomi politikas, siyasal reformlarn
konusunu tekil eden, temel hak ve zgrlklerin geniletilmesi, hukuk devleti anlaynn
glendirilmesi ve demokratikleme ile dorudan ilikilendirilmektedir. Ayn erevede devletin
mal ve hizmet retiminden ekilerek arl denetleme ve dzenleme abalarna vermesi gerei
zerinde durulmaktadr. Bu balamda, Trkiyenin uluslararas ekonomik sistemle entegre
olabilmesi asndan gerekli mekanizmalarn retilecei ve devlet mdahaleciliinden
vazgeilecei vurgulanmaktadr.
117
ipotekli kredi (mortgage) uygulamasnn yaygnlatrlmas ve bu ekilde bankalara likidite
salanarak faiz oranlarnn drlmesi hedefler arasndadr.
Ayn balk altnda verilen maliye politikalar balamnda ise ncelikle ekonomide kayt
dl azaltacak, rekabet gcn artracak, daha basit, adil ve geni tabanl vergi sisteminin
oluturulaca semenlere taahht edilmektedir. Bu amala, damga vergisi bata olmak zere,
ilemler zerindeki vergilerin kaldrlaca, dier vergilerin drlecei, kayt d ekonomi ve
kara para ile mcadelenin geniletilecei belirtilmektedir.
c. Toplumsal Konular
35
Yaln Akdoan, AK Parti ve Muhafazakar Demokrasi, Alfa Yay., stanbul, 2004, s. 49.
118
sosyal politikalarn izlenmeye devam edilecei ve bu ekilde gelir dalmnn daha dengeli hale
getirilecei zerinde durulmaktadr.
119
ilemlerin on-line olarak yaplaca ve elektronik fatura ve reeteleme sistemine geilerek
suiistimallerin ve kaynak israfnn nlenecei sylenmektedir. Bu balamda, Beyannameye,
Partinin zellikle salk ve sosyal gvenlik alanlarnda gerekletirdii reformlarn bir baar
yks olduu ve dolaysyla bunlarn geniletilerek devam ettirilmesi gerektii ynnde bir
havann hkim olduu sylenebilir.
120
geldii 14 Mart 2008 tarihinde, Yargtay Cumhuriyet Basavcs Abdurrahman Yalnkaya
tarafndan laiklie aykr fiillerin oda haline geldii iddiasyla AK Partiye kapatma davas
almtr. Anayasa Mahkemesi, Partinin sz konusu suu iledii gerekesiyle para cezasna
arptrlmasna karar vermi; ancak kapatmay gerekli grmemitir. Kapatma davas, AK
Partinin yeni bir anayasa hazrlanmas konusundaki hzn kesmi ve kararlln tereddde
dntrmtr. Ayn zamanda, muhalefet partilerinin anayasa deiiklii nerisine kar
kmalar ve bu konuda uzlamaya yanamamalar anayasann tmden deitirilmesi projesinin
rafa kaldrlmasna neden olmutur.
AK Partinin anayasa deiiklii konusundaki ikinci hamlesi, 2010 ylnda daha dar
kapsaml ve yalnzca mevcut anayasadaki baz hususlarn revize edilmesi ile snrl bir taslak
oluturmak olmutur. Taslan hibir maddesi, TBMMdeki oylamalarda referandum nkoulu
olmakszn yrrle girmesine yetecek ounlua ulaamam ve bu nedenle anayasa
deiiklikleri 12 Eyll 2010 tarihinde halkoyuna sunulmutur. Sz konusu referandum srecinde
yaanan gelimeler, son dnemde Trkiyede yaanan siyasal kutuplamann en belirgin
rneklerinden birisini oluturur. Hemen her siyasal parti, referandum srecinde sahaya km ve
teklif paketinin kabul veya reddi ynnde aktif tavr sergilemitir. Bu srete, AK Partinin
yannda Saadet Partisi (SP) ve Byk Birlik Partisi (BBP) evet oylarnn ounlukta olmas
ynnde aba harcarken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyeti Hareket Partisi (MHP)
hayrc cephede yer almtr. Sonuta, referandumla ngrlen anayasa deiikliklerinin
yaplmas yzde 58 oy oranyla kabul edilmitir.
121
olmad gerekesiyle Ombudsmanlk Yasasn veto etmitir.36 2010 anayasa deiiklikleri ile
bu anayasal zemin hazrlanm ve kurumun olumas asndan yasal hazrlklara da balanmtr.
Burada, son olarak parti kapatmalar zorlatran hkmn Mecliste gerekli oy ounluunu
salayamamas nedeniyle yaama gemediinin alt izilmelidir.
Beyannamenin belki somut olarak en fazla karlk bulan yn, d politika alannda
yaanmtr. 2009 yerel seimleri sonunda kabinede yaplan revizyonla, o gne dek babakann
diplomasi ba danman sfatyla Trk d politikasnn ana hatlarn dzenleyen Prof. Dr. Ahmet
Davutolu Dileri Bakanlna atanmtr. Davutolu, henz resmi bir grevi yokken kaleme
ald Stratejik Derinlikte Ortadounun jeokltrel yaps nedeniyle blgede yaanacak
muhtemel bir atmann nlenmesi iin bu konuda en kkl tarih birikime sahip olan
36
Sezerden Ombudsmanlk Yasasna Veto, Hrriyet, 1 Temmuz 2006.
37
Lale Kemal, AK Parti Kendini Topuundan Vurdu, Taraf, 08.12.2010.
122
Trkiyenin daha fazla inisiyatif almas gerektiini syler ve bunun hem Trkiyenin kendi i
btnln korumas hem de blgenin gelecei asndan hayat nemi haiz olduunu
savunur.38 Ak Partinin, Ortadou politikalar balamnda bu kitapta ana hatlar izilen trden bir
yaklama sahip olduu sylenebilir. Davutolu, grevi sresince zellikle blge lkeleriyle olan
ilikilerin dzenlenmesinde olduka aktif tavr sergilemi ve uluslararas sorunlarn zm
noktasnda inisiyatif almaktan kanmamtr. Bu noktada, 2007 Beyannamesinde ortaya atlan
somut bir hedefin gerekletii grlmektedir. Trkiye, 17 Ekim 2008 tarihinde BM Genel
Kurulunda yaplan seimlerde 2009-2010 dnemi iin BM Gvenlik Konseyi (BMGK) yeliine
seilmitir. Trkiye Dileri Bakann periyodik toplantlarn izlemeye aran Arap Ligi
lkeleri ayn zamanda oybirliiyle Trkiyenin BMGKya adaylk srecini destekleme karar
almlardr. Bu durum Trkiyenin Ortadou corafyasnda daha fazla inisiyatif kullanan,
blgesel bir g haline gelmesiyle yakndan balantldr.
Trkiye, 2002 ylndan itibaren blgede daha fazla inisiyatif alan, blge lkeleri
arasnda yaanan karlkl sorunlar zme noktasnda bir arabulucu rol stlenen ve
komularyla iyi ilikiler kurma araynda olan bir devlet grnm kazanmtr. rnein yakn
gemie dek devletin d tehdit algs iinde yer alan ran ve Suriye gibi lkelerle ekonomik
unsurlar da ieren yakn ilikiler tesis edilmitir. Bunun yannda Babakan Recep Tayyip
Erdoann Davos knda somut rneini bulduu gibi srail bata olmak zere baz devletler
tarafndan sistematik ekilde uygulanan insan haklar ihlallerine kar ciddi tavr alnmtr. Bu
balamda, Trkiye tarafndan srail-Filistin sorununa ynelik olarak iki devletli bir model
nerilmi ve bunun sorunun kalc zmn salayaca savunulmutur. Ayn ekilde
Filistinde El-Fetih ve Hamas arasnda ba gsteren sorunlarn zm noktasnda da Trkiye
uzlatrmac bir tavr taknmtr.
Ayn srete Trkiye ve spanyann ortak kurucusu olarak balattklar ve Bat ile slam
dnyas arasnda grlen kutuplama ve diyalog eksikliinin ortadan kaldrlmasna katkda
bulunmay amalayan Medeniyetler ttifak bir Birlemi Milletler giriimi haline gelmitir. BM
ats altnda kurulan Medeniyetler ttifak Dostlar Grubunda hlihazrda 88 lke ve 16
uluslararas rgt bulunmaktadr.39
38
Ahmet Davutolu, Stratejik Derinlik: Trkiyenin Uluslararas Konumu, 5. Bask, Kre Yaynlar, stanbul, 2001, s.
137.
39
Bu konularda daha detayl bilgi iin Dileri Bakan Ahmet Davutolunun 2010 ve 2011 bte konumalarna
baklabilir.
123
(AKPM) Bakanlna seilmesidir. Bilindii gibi, bu tr grevler, belirli diplomatik pazarlklar
ve ibirlikleri elde edilir. Dolaysyla son dnemde, Trkiyenin d politika asndan izledii
aktif tavrn, uluslararas dzlemde sz konusu konumlara Trk vatandalarnn gelmesi asndan
etkili olduu aktr.
Trkiyenin Avrupa Birliine (AB) yelik abalar da ayn dnemde devam etmi;
ancak mktesebatn uyum salamas ynndeki almalar srmesine ramen hkmetin bu
hedefe ynelik vurgular azalmtr. AK Parti, iktidarnn ilk dneminde ABye tam yelik
konusunda kararl admlar atmtr. Bu admlarn ilk somut sonucu, 17 Aralk 2004 tarihinde
ABnin Trkiye ile yelik mzakerelerine 3 Ekim 2005 tarihinde balanacan aklamasdr.
1999 Helsinki Zirvesinde Trkiyenin aday lke stats resmen tannm, Kopenhagda 2002
ylnda yaplan zirve ile katlm mzakerelerinin balamas karar alnmtr. 17 Aralk 2004
Brksel Zirvesinde ise Trkiyenin katlm mzakerelerinin (toplam 35 fasl) 3 Ekim 2005
tarihinde balamas kararlatrlmtr. Tarama Sreci, 20 Ekim 2005te Bilim ve Aratrma fasl
tantc toplants ile balam ve 13 Ekim 2006da yaplan Yarg ve Temel Haklar fasl ayrntl
tarama toplants ile sona ermitir. Bu balamda, Trkiye kamuoyunda 2014 ylnda yelik
srecinin belirli bir sonuca ulaaca ynnde beklentiler ortaya kmtr. Ancak zellikle
Fransa Cumhurbakan Nicolas Sarkozy ve Almanya Babakan Angela Merkel gibi
siyasetilerin Trkiyenin tam yeliine olumsuz baklar, daha nce ortaya atlan 2014 hedefini
neredeyse olarak imknsz klmtr. Bu bakmdan, zellikle i siyaset dinamikleri gz nnde
bulundurulduunda sz konusu srecin gurur krc olmamas nedeniyle daha mutedil bir
tutum taknld sylenebilir. Nitekim Babakan Erdoan, 2010 ylnda ABnin Trkiyeye kar
tavrn netletirmesi gerektiini, bu ekilde ileriye dnk yol haritasnn yeniden izilebileceini
ifade eden szler sarf etmitir.40 Buradan da anlalabilecei gibi, Trkiye, ABnin
demokratikleme ve zgrlklerin geniletilmesi perspektifinden kopmadan, ancak i
politikadaki hassas dengeleri de gzeterek mktesebat uyumlatrma almalarna devam
etmektedir.
40
Babakan Erdoan Avrupa Birliine Rest ekti, http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=62166 (Eriim
Tarihi: 20.03.2011).
124
hedeflere tam olarak ulalamamasnn sorumluluu yalnzca iktidar partisine ihale edilemez.
Kald ki, genel eilim lke iindeki demokratik standartlarn ykseltilmesi ve temel hak ve
zgrlklerin geniletilmesi ynnde olmutur.
b. Ekonomik Konular
AK Partinin 2002 ylnda tek bana iktidara gelmesini salayan seim baarsnn
nedenlerinden birinin 2001 ekonomik krizi olduu aktr. Ancak spesifik olarak derin apl bir
krizin yaand 2001 ylndan nce de Trkiyenin ciddi ekonomik sorunlarla boutuu,
dolaysyla bu konunun gemie uzanan geni bir zaman dilimine yayld da bilinmektedir. Bu
nedenle, iktidarnn ilk dneminden itibaren lkenin iinde bulunduu ekonomik sorunlarla
boumak AK Parti iin ncelikli konulardan birisi olmutur. Nitekim 2007 genel seimlerinde,
2002den daha byk bir baar yakalanmasnn ardnda Partinin, ekonomi alannda gemi
iktidarlara gre daha byk bir baar yakalamasnn etkisi byktr. Gerekten de AK Parti
iktidar dneminde sk para ve maliye politikalar izlenmi; lkenin kresel ekonomik sistemle
balants koparlmadan bte disiplininden taviz verilmemeye allmtr. Bu balamda,
ekonomik gstergeler olumlu bir seyir izlemi ve pek ok bakmdan denge salanmtr. Hatta
2009 ylnda tm dnyay etkileyen finans krizinden Trkiye pek ok gelimi Batl lkeye gre
daha az yara alarak kmtr. Buna karlk, ekonominin hl krlgan bir grnme sahip olmas
ve zellikle nfus artyla ykselen isizlik sorununun zlememesi madalyonun olumsuz
taraflardr.
41
Mill Gelir Artnda Avrupa ncsyz, http://www.cnnturk.com/2010/ekonomi/genel/12/02/milli.gelir.-
artisinda.avrupa.ucuncusuyuz/598152.0/index.html (Eriim Tarihi: 22.03.2011)
125
gerilemi; 2010 ylnn Eyll rakamlaryla 808 milyar Trk Liras olarak gereklemitir Bu
bakmdan, ylsonu rakamlar itibariyle nceki yln alaca sylenebilir. Sz konusu rakamlar
gz nnde bulundurulduunda 2009 kresel ekonomik krizine ramen, AK Partinin Seim
Beyannamesinde ortaya konulan rakamlara ulat, hatta bunlar at grlmektedir. Ayrca
ipotekli konut kredisi (mortgage) kullanmnn ve bu ekilde kendi evinde oturan insan saysnn
artrlmas hedefine de ulalmtr. Buna gre, faiz oranlarnn dmesiyle birlikte mortgage
kullanm nemli lde artmtr.42 rnein 2009 ylnn ayn dnemi ile kyaslama yapldnda
2010 ylnda konut kredisi kullanan kii saysnda yzde 130, kullandrlan miktarda yzde 163
artm olduu saptanmtr. 43
Ulalamayan hedeflerden ilki ise ihracat rakamnn 200 milyar dolar dzeyine
ulamasdr. Buna gre, ihracat, 2008 ylnda 132 milyar dolar rakamna ulam; ancak, bundan
sonraki yl, bahsettiimiz ekonomik krizin etkisiyle yeniden 102 milyar dolar dzeyine inmitir.
Ancak bu noktada, sz konusu hedefin 2013 yl iin belirlendii hatrlatlabilir. nmzdeki
yllarda ekonomide olumlu bir performansn gsterilmesi durumunda yeniden belirlenen
rakamlara yaklamak mmkn olacaktr. Benzeri bir tablo turizm gelirleri iin de geerlidir.
Beyannamede turizm gelirlerinin 40 milyar dolara yaklamasnn hedeflendii belirtilirken sz
konusu rakam, en iyi olduu dnemde bile 22,7 milyar dolar aamamtr. sizlik ekonomideki
bir dier sorunlu alandr. Beyannamede isizliin drlmesi hedefinden sz edilmi; ancak bu
konuda net bir rakam verilmemitir. sizlik kriz yl olan 2009da son dnemdeki en yksek
oran olan yzde 14 dzeyine ykselmi, 2010da ise yzde 11,2e inmitir. Ancak bu olumsuz
tablonun ortaya knda nfus artnn, yani igc potansiyeline her yl yaklak bir milyon
insann katlmasnn da etkisinin bulunduunu sylemek zorunludur.
42
http://www.trt.net.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=341b78a5-2154-421c-99ca-34074667a7f1 (Eriim
Tarihi: 22.03.2011)
43
Ahmet Safa Ksem, Konut Kredisi Kullanan Kii Says Artt, http://www.memurlar.net/haber/171910/-(Eriim
Tarihi: 22.03.2011)
126
hazrlanan Saytay Kanunu araclyla bu kurumun genel yetkili denetim birimi olarak
grevlendirilmesi, Babakanlk Yksek Denetleme Kurulunun (YDK) lavedilerek grevlerinin
Saytaya devredilmesi bir dier dikkat eken noktadr. Bylece kamu kurumlarnn daha etkin
bir ekilde denetlenmesi salanmakta ve denetimdeki ok balla son verilmesi
amalanmaktadr.
Buna karlk, Beyannamede yer aldnn aksine vergilerde nemli bir azaltmaya
gidilmemesi ve damga vergisinin kaldrlmamas olumsuz ynler olarak gze arpmaktadr.
Ayrca, HALKBANK bata olmak zere kamu bankalarnn zelletirilmesi almalarnn da
sekteye urad ve zelletirmeye geilmesi iin henz gerekli hazrlklarn tamamlanmad
grlmektedir. Dier taraftan, bu dnemde, zelletirmeye zemin hazrlamak zere kamu
bankalarnn merkezlerinin Ankaradan stanbula tanmasna ynelik almalara hz
verilmitir.
44
Bu tabloda yer alan veriler Trkiye statistik Kurumu (www.tuik.gov.tr), Hazine Mstearl (www.hazine.gov.tr),
D Ticaret Mstearl (www.dtm.gov.tr) ve Hazine Kontrolrleri Derneinin (www.hazine.org.tr) Internet
sitelerinden derlenmitir.
127
hracat (Milyar $) 36,1 107,3 132,0 102,1 113,9
M.B. Stoklar (Milyar $) 28,4 74,0 73,4 74,2 88,5
Dviz (Milyar $) 27,1 71,3 70,1 70,7 83,5
Altn (Milyar $) 1,3 2,7 3,3 3,5 5,0
Cari Ak/GSYH (%) -0,3 -5,9 -5,7 -2,3 -2,9
* 2010 Eyll ay itibariyle
c. Toplumsal Konular
lk blmde deinildii gibi, AK Parti kendi ideolojik konumuyla uyumlu olarak sosyal
politikalara byk nem vermektedir. Bu amala, sosyal yardmlarn yannda eitim ve salk
hizmetlerinin yaygnlatrlmas ve standartlarnn ykseltilmesi gibi hedefler belirlenmitir.
Kalknma ve Demokratikleme Programnda geen devleti halka hizmet etme arac olarak
gren Partimiz, bir snf ve kesimin deil btn vatandalarmzn refah ve mutluluunu
salayacak sosyal politikalar yrtecektir45 ifadesi, AK Partinin bu konudaki anlaynn genel
bir zetini vermektedir. Bu bakmdan, dezavantajl gruplarn durumlarn iyiletirmeye ynelik
almalar, tantm amacyla hazrlanan neredeyse tm metinlerde Partinin ncelikli hedefleri
arasnda gsterilmektedir. Sz konusu yaklam dorultusunda, 2010 Anayasa deiikliklerinde
kadnlar, yallar, ocuklar, zrller, harp ve vazife malulleri ile bunlarn dul ve yetimlerinin
sosyo-ekonomik koullarnn iyiletirilmesi amacyla pozitif ayrmclk yaplmas
ngrlmtr. Pozitif ayrmclk, Batl lkelerde zellikle 60l ve 70li yllarda sosyal devlet
uygulamalarndan biri olarak ortaya kmtr. rnein ABDde siyahlara ve dier baz etnik
unsurlara birtakm kamusal grevleri stlenme ya da niversite renimi grme asndan
beyazlar karsnda ayrcalk tanmaya ynelik uygulamalar, pozitif ayrmclk kapsamnda yer
alr. Pozitif ayrmcln mantksal arka plannda, uzun yllar boyunca ayn toplumsal kaderi
paylaan, ancak toplum tarafndan yaratlan katma deere ulama sz konusu olduunda dier
kesim(ler)le eit imkna sahip olamayan grup ya da gruplarn maruz kaldklar hakszlklar telafi
etme dncesi yatar.
45
Kalknma ve Demokratikleme Program, s. 71.
128
karsndaki grup mensuplarnn (ABD rneinde beyazlarn) haklar ihlal ediliyor gibi
grnmektedir. Oysa gemite sergilenen uygulamalar nedeniyle siyahlarn nfuslarna oranla
ok daha az oranda kamusal mevki ve makam sahibi olmalarnn gsterdii gibi, pozitif
ayrmclk uygulanmamas toplumsal dengesizliklerin sreenlemesine neden olacak ve siyasal
birliin korunmasn imknszlatracaktr. AK Partinin topluma ynelik zel vurgusu,
anayasada bahsettiimiz trden pozitif ayrmcla vurgu yapan bir deiikliin yaplmasn
mmkn klmtr.
46
Alnmzn Akyla 2003-2008, Adalet ve Kalknma Partisi Yay., Ankara, 2009, s. 9-10.
47
http://www.kamudanhaber.com/egitim/okul-oncesinde-okullasma-orani-yuzde-43e-yukseldi.htm (Eriim Tarihi:
25.03.2011)
129
kurumlarnda bilgisayar says yzde 560, biliim-teknoloji snf says ise yzde 400
artrlmtr. Babakan Erdoann 22 Kasm 2010 gn aklad Fatih Projesi ile her snfa bir
bilgisayar ve projeksiyon cihaz konulacan aklanmtr.
Seim Beyannamesinde 2013 yl iin ilkretimde yzde 100, ortaretimde ise yzde
90 okullama oran hedeflendii belirtilmektedir. 2010 rakamlarna gre bu oran ilkretim iin
yzde 98,4; ortaretimde ise yzde 69,33 olarak gereklemitir.48 Bu rakamlar, zellikle
ilkretim balamnda nceden belirlenen byk lde ulaldna iaret etmektedir.
nlisans ve lisans rencilerine verilen aylk renim kredisi ise 2002 ylnda aylk 45
lira iken, 2007de 150, 2011de 240 liraya karlmtr. Ayn dnemde yksekrenim alannda
gerekletirilen en nemli hamle tm illere en az bir niversite almas ve toplam niversite
saysnn 156ya karlmasdr. Daha nce de deinildii gibi 2007 Seim Beyannamesinde bu
trden bir hedeften somut olarak sz edilmemitir. Burada, bir eletiri noktas olarak sz konusu
yksekrenim kurumlarnn pek ounun henz fiziksel altyapya ve yeterli retim eleman
saysna sahip olmadklar belirtilmelidir.
48
http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=14&ust_id=5 (Eriim Tarihi: 25.03.2011)
49
http://www.ailehekimligi.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=98:aile-hekimliinin-
uelkemizdeki-geliimi-&catid=38 (Eriim Tarihi: 25.03.2011)
50
Bebek lm Oran Binde 10!a ndi, http://yenisafak.com.tr/Saglik/?i=309060 (Eriim Tarihi: 25.03.2011)
130
AK Partinin sosyal politika uygulamalar, zellikle liberal ideolojik ncller
bakmndan eletirilebilir. Zira sosyal harcamalar, son tahlilde, lke iinde ekonomik srelerin
kendiliinden geliimine sekte vurmakta ve devletin bu alan zerindeki roln artrmaktadr.
Ancak, Parti, her eyden nce kendisini muhafazakr olarak nitelendirmekte, dayanma,
dierkmlk ve toplumsallk vurgularnda bulunmaktadr. Bu bakmdan, en batan beri, gerek
Parti Programnda gerekse kendisini kamuoyuna anlatt tm metinlerde AK Parti sosyal
devlet vurgusu yapmaktadr. Dolaysyla sz konusu politikalarn siyasal adan bir meruiyet
zemininin bulunduu aktr. Parti, 2007 Beyannamesinde nceki srete izledii, sosyal
devletin glendirilmesine ynelik politikalarn derinletirileceini vaat etmi ve semenlerden
destek bulmutur. Sonuta, Partinin 2007-2011 arasndaki zaman diliminde sosyal yardmlar,
eitim, salk ve sosyal gvenlik gibi alanlarda nceden belirledii hedeflere byk lde
ulat sylenebilir.
131
zm asndan zel bir deini bulunmamaktadr. Buna karlk, 2011 Beyannamesinde,
zellikle gncel siyasal tartmalar balamnda kendisine yneltilen eletirileri amak iin Parti,
uygulamaya allan demokratik almn temel yol haritasn belirlemek amacndan hareket
etmitir. AK Partiye gre, demokratik alm, farkl kesimlerin maduriyetleriyle oluan
toplumsal sorunlarmz mill birlik ve kardelik erevesinde zme iradesini ifade etmektedir.
Burada, gayet aklc ve siyaseten aklanmas nispeten daha kolay bir argman zerinden hareket
edildii grlmektedir. Zira Partiye gre, gerek ekonomik gerekse siyasal adan g ve
etkinliini artrmaya alan lkenin, kendi iinde karlat sorunlar ncelikle zmesi
gerekmektedir. Bu balamda, farkl nedenlerle, gemite ayrmcla maruz braklan ve eitli
maduriyetler yaayan Krt, Alevi, gayrimslim ve Roman vatandalarn iinde bulunduklar
koullarn iyiletirilmesi ynnde admlar atld ve bunun gelecek dnemde de devam
ettirilecei vurgulanmaktadr.
Beyannamenin bu blmnde en fazla dikkat eken hususlardan bir dieri ise gemiten
farkl olarak aka Krt Sorunu ifadesinin tercih edilmesidir. Bugne kadar sorunlarn
zlememesinin nedeni olarak konunun yalnzca gvenlikle ilikilendirilmesini gsteren AK
Parti, bu anlayn kolayclk olduunu savunmaktadr. Burada, en fazla dikkat eken
ifadelerden biri, Bizim terrle mcadelede tercihimiz, demokratik-insan yntemlerle sorunun
zlmesidir. ifadesidir. Buna gre, demokratik standartlardan dn verilmeden ve olaanst
ynetim biimlerine tevessl edilmeden, diyalog yntemi izlenerek Krt sorununun
zlebilecei savunulmaktadr. Ancak sz konusu sorunun yllardan beri srd ve bu adan
derhal bir zm beklenmemesi gerektii vurgulanarak her kesim sabrl ve itidalli olmaya
arlmaktadr.
132
Krt sorunu bata olmak zere pek ok meselede bugne dek izledii statkocu izginin tesine
gemi ve yeni bir sylem oluturmaya altnn iaretlerini vermitir.
AK Parti, 2011 Seim Beyannamesinde, yeni bir anayasa hazrlanmasna da zel bir
nem ve arlk verdiini ifade etmektedir. Daha nce tartld gibi 1982 Anayasasnn
yenilenmesi konusu, Partinin 2007 Beyannamesinde ncelikle altn izdii gibi hususlar
arasndadr. Bu konuda, bir muhasebeye girien AK Parti, iktidarnn ilk iki dneminde farkl
zamanlarda ksm anayasa deiiklikleri yapldn, ancak yeni dnemde bunlarla
yetinilmeyerek en bataki vaatlere uygun ekilde anayasann tamamen deitirileceini ortaya
koymaktadr. Ancak polemikten kanlarak gemi iktidar dneminde bu deiikliklerin
yaplamamasna neden olan siyasal sorunlara deinilmemektedir. Bu balamda, yeni anayasa
almalarnda her kesimden insann anayasa yapm srecine katlmalarnn ve iddet ve terre
bavurmayan her trl grn ifade edilmesinin salanaca vurgulanmaktadr. Buna gre, yeni
anayasa, tartma, katlm, uzlama ve referandum srelerinin almasndan sonra yaama
geirilecektir. Ayrca bu blmde, anayasann yalnzca kurucu meclis tarafndan yaplabilecei
ynndeki iddialara da yant verilmekte ve TBMMnin Anayasann 175. maddesine gre
anayasay deitirme yetkisine sahip olduu, bu yetkinin yeni bir anayasa yapmay da kapsad
savunulmaktadr.
Ayn blmde adalet sisteminde reform yaplacana ynelik bir vaat de bulunmaktadr.
nceki dnemlerde sistemdeki sorunlar nedeniyle halkn adalete ilikin inancnn zayflad;
buna karlk, AK Parti iktidarlar dneminde gven sorununun almasna ynelik admlar
atld vurgulanmaktadr. Bu blmde, zellikle Hkimler ve Savclar Yksek Kuruluna
(HSYK) ynelik somut ciddi eletirilerin bulunduu dikkat ekmektedir. AK Partiye gre, 2010
Referandumuyla yaps deimeden nce HSYK, demokratik meruiyete dayanmayan, hkim-
133
savclarn temsil edilmedii, Avrupa sisteminden uzak ve kast sisteminin etkin olduu bir
yapya sahip olmutur. Bunun yannda, adliyelerin vahim durumda bulunduu ve teknolojinin
imknlarndan adl sistemde yararlanlmad belirtilmektedir. Gelecekte, ayn sistem iindeki
sorunlarn zlmesi asndan ncelikle yarglamalarn hzlandrlaca semenlere vaat
edilmektedir. 2011 Beyannamesinde, adli sisteme ynelik aksaklklar balamnda gemie gre
ok daha net bir tavr taknld aka grlmektedir. rnein yaplan ve yaplacak reformlarn
sonunda, yargnn kimsenin n veya arka bahesi olmayaca belirtilmektedir.
leri Demokrasi balkl blmn son alt blmnn bal ise Vatanda ve Sonu
Odakl Ynetimdir. Bu blmde, ncelikle, brokrasinin vatandalarn yaamlarn
kolaylatrmak zere yeniden dzenlendii ve bu konudaki reformlara devam edilecei
belirtilmektedir. Ayn blmde, Partinin iktidarnn ilk iki dneminde yaplan baz uygulamalar
ne karlmaktadr. Yerel ynetimler asndan yaplan deiiklikler, KYDES ve BELDES
projeleri, Etik Kurulu ve Bilgi Edinme Hakk gibi farkl konular bu balk altnda ifade
edilmitir. Burada, zellikle yerel ynetimlerin g ve etkinliklerinin, bununla doru orantl
olarak da gelir kaynaklarnn artrlmas meselesine zellikle deinilmelidir. Bilindii gibi, belirli
bir lkede demokratik standartlarn ykselmesinin en nemli koullarndan biri yerel
ynetimlerin gl bir yapya sahip olmalardr. Bu balamda, Beyannamede, yerel ynetimlerin
demokratik sistem iindeki yerlerine kout olarak kamu hizmetlerindeki arlklarnn
artrlmasna yeterince yer verilmedii sylenebilir.
134
hedefler konulduu dikkat ekmektedir. Parti, seim sonras yeni bir anayasa yapma dncesini
seim kampanyasnda da sklkla dile getirmekte ve bu trden bir muhtemel giriimin meruluk
zeminini imdiden hazrlamaktadr.
Ayn blmde, Trkiyenin Avrupa Birlii (AB) ile olan ilikilerine de bir alt balk
ayrlmtr. Burada, en fazla dikkat eken nokta, yakn dnemde yaanan ve yukarda ksmen
deindiimiz tm gelimelere ramen AB yeliinden vazgeildiine ynelik bir imann bile yer
almamasdr. Tam tersine, AB yeliinin stratejik bir hedef olarak grld ve baz Avrupa
lkelerinin haksz temelsiz muhalefetine ramen yelik iin gerekli admlarn atlmaya devam
edilecei vurgulanmaktadr.
135
b. Ekonomik Konular
Tpk 2007 Beyannamesinde olduu gibi Hedef 2023 balkl metin de ekonomik
sorunlar ikinci blm olarak belirlemitir. Bu balamda, Partinin ekonomi politikalarnn da
dier alanlarda olduu gibi insan odakl bir grnm izdii ve gven esasna dayand
ifade edilmektedir. Burada, en fazla dikkat eken noktalardan biri, Partinin ideolojik diliyle
uyumlu olarak ekonomik kalknma iin demokrasinin ve hukuk sisteminin glendirilmesi
gereine ynelik vurgudur. Bu blmde, ncelikle AK Parti iktidarnn ilk iki dneminde
ulalan ekonomik rakamlar hakknda detayl bilgi verilmektedir. nceki blmde bu tartmalar
yapld iin burada tekrar ayn konuya deinilmeyecek ve gelecee ynelik ekonomik hedefler
aktarlacaktr.
Partinin 2023 iin maliye politikas asndan ncelikli hedefleri zelletirme ekseninde
ekillenmektedir. Buna gre, kamunun elektrik datm ve eker retiminden tamamen
ekilmesi ilk hedef olarak ortaya konulmutur. Ayrca, KTlerde ynetiim modelinin
uygulamaya sokulaca ve Hazineye ait atl durumda bulunan tanmazlarn ekonomiye
kazandrlaca belirtilmektedir. Gelir politikasnda ise ncelikli hedef, kayt d ekonomiyle
mcadeleye devam edilmesidir. Bu bakmdan, vergi oranlarnn dmesi, kayt dln
azaltlmasyla balantl olarak deerlendirilmekte ve vergilerde bu nkoul dnda hkmet
tarafndan azaltlmaya gidileceinden bahsedilmemektedir.
Yatrmlar balamnda ise kamu ve zel sektrn btncl bir yaklamla ele alnd;
buna karlk, asl arln zel sektre verilecei belirtilmektedir. Ayrca yeni dnemde de
enflasyon hedeflemesinin para politikasnn balca dinamii olacann alt izilmektedir.
136
Partinin ekonomik hedefleri bakmndan en nemli sapmalarn isizlik rakamlarnn
azaltlmas bakmndan ortaya ktndan, ancak Parti tarafndan bunun hzl nfus artyla
ilikilendirildiinden daha nce bahsetmitik. 2011 ylnda da ayn yaklam devam etmektedir.
Buna gre, isizlik rakamlarnn ykseklii, zellikle 2009 Dnya Ekonomik Krizinden sonra
Bat lkelerinde de ayn oranlarn ykselmesiyle aklanmaktadr. Bu lkelerde, isizlik
dzeyinin kriz ncesindeki dzeyine en erken 2015 ylnda dnebileceinin ngrld,
Trkiyede ise bir yl iinde isizliin eski oranna indii savunulmaktadr. Ayn balk altnda,
rakamlar araclyla lkenin istihdam kapasitesinin gelitirildii ve bunlara ynelik birtakm
somut projelerin yaama geirildii de ifade edilmektedir. Burada, en dikkat eken noktalardan
biri, istihdam sorununun Beyannamede olduka kapsaml bir ekilde ortaya konulmaya
allmasdr. Bu durumun muhtemelen en nemli nedeni, tm kamuoyu aratrmalarnda
isizliin toplum tarafndan en nemli sorunlardan biri olarak grlmesidir. Dolaysyla, AK
Parti, insanlarn somut olarak gndelik yaamlarn etkileyen en nemli sorunlardan biri olan
isizlikten kaynaklanabilecek muhtemel oy kayplarn engellemek iin kendisini daha iyi ifade
etmeye almtr.
Bu blmde dikkat eken noktalardan biri, enerji bal altnda Trkiyenin 2023
ylnda, nkleer enerjiyi elektrik retiminde kullanacann belirtilmesidir. Hatrlanaca zere,
son dnemde, en nemli toplumsal tartma konularndan biri, Trkiyede bir nkleer santral ina
edilmesidir. AK Parti, Seim Beyannamesiyle nkleer enerji konusuna baknn deimediini
gstermekte ve bu konuda net bir tavr taknmaktadr. Ayn zamanda mevcut termik ve
hidroelektrik santrallerin imkn ve kapasitelerinin artrlaca ve bunlara yenilerinin eklenecei
belirtilmektedir.
137
Beyannamenin ekonomi ile ilgili blmne bakldnda 2007 ylna gre hedeflerin
nemli lde ykseltildii grlmektedir. Ayrca tpk 2007 Beyannamesinde olduu gibi Parti,
kendi iktidar dnemlerinde yaplan uygulamalara ve ulalan rakamlara sklkla referans
vermekte ve bunlarn hatrlatlmas ihtiyacn hissetmektedir. rnein ayrntl rakamlar
araclyla Trkiyenin ulatrma sektrnde kat ettii mesafenin alt kalnca izilmekte ve
izlenen izginin devam ettirilecei belirtilmektedir.
c. Toplumsal Konular
Bu balk altnda en fazla dikkat eken konulardan biri, Partinin zellikle eitim ve
salk alanlarnda 2007 Seim Beyannamesinde ortaya konulan hedeflere ulaldn
savunmasdr. Eitim alannda teknoloji ve biliimden yararlanlmas, bu amala okullarn
bilgisayar ve Internet imknlarnn artrlmas Partinin eitim alannda izledii politikann ana
amalarndan biri olarak gsterilmitir. Bundan sonraki srete de ayn yaklam devam
ettireceini belirten AK Parti, Seim Beyannamesinde, 2023 hedefi olarak bilgi teknolojilerinin
tm okullara yaygnlatrlmas ve eitim ile ilgili gstergelerin gelimi lkeler dzeyine
karlmas gsterilmitir. Bu blmde, Yksekretim Kuruluna da (YK) deinilmekte ve
seimden sonra yaplacak anayasa deiiklikleri ile birlikte YKn yapsnn yeniden
dzenlenecei vaat edilmektedir. Buna gre, YK, niversiteler arasnda egdm ve denetim
ilevini yerine getiren ve akreditasyon salayan, dolaysyla imdikine gre yetkileri olduka
daraltlm bir kurul haline getirilecektir.
138
Seim Beyannamesinde bu durumu zellikle vurgulamakta ve sistemde gidilen iyiletirmeleri
semene hatrlatma yoluna gitmektedir. Burada, eitim ve salk gibi konularda AK Partinin
gemi uygulamalarn baarl olarak grd ve semene bunlarn srdrlecei gvencesini
verdii dikkat ekmektedir. Bu anlamda, yeni radikal reformlardan daha ok iktidarn ilk iki
dneminde izlenen izginin srdrlecei vurgusu dikkat ekmektedir.
139
SONU
Neredeyse dokuz yl boyunca lkeyi tek bana yneten bir siyasal parti, uygulamaya
alt politikalar, mevzuatta yaplan veya yaplmayan birtakm dzenlemeler ve karar alma
mercilerindeki insanlarn genel tutumlar bata olmak zere pek ok adan eletirilebilir. Kald
ki bu trden eletiriler, demokrasinin znde yer alr ve uygulayclarn reel veya muhtemel
hatalarn dzeltmeleri bakmndan bir imkn salar. Ancak Trkiyedeki muhalefetin yaps ve
lke sorunlarna genel yaklam, iktidara ynelik eletirilerden bamsz bir ekilde ele
alnamaz. Dnyann hemen her yerinde iktidar partileri statkoyu korumak ve toplumsal baskyla
ortaya kan deiiklikleri engellemek veya yavalatmak abas iindedirler. Bu bakmdan,
iktidar partilerini deimeye ve lke iinde daha demokratik ve zgrlk bir yapnn
kurulmasna zorlayacak asl unsur muhalefettir. Oysa Trkiyede bunun tersi bir manzarayla
karlalmakta; iktidarn statkoyu ama ve daha demokratik ve zgrlk bir ortam
yaratlmas abalarna muhalefet partileri tarafndan diren gsterildii grlmektedir. Ayn
srete, muhalefet partilerinin lkenin sorunlarna ynelik alc ve gereki zm nerileri
getirememeleri, Ergenekon ve Balyoz gibi demokratik sreleri ortadan kaldrmay hedefleyen
giriimlerin karsnda net tavr almamalar da AK Partinin halk nezdinde kabul grecek gl
ve gereki bir alternatifinin domamasna neden olmutur. Bundan dolay, AK Partinin tm
eksik ve yanllaryla, iktidarda bulunduu dnemde sergiledii politikalar lkenin genel siyasal
konjonktrnden bamsz ekilde deerlendirmemek gerekir. Ayn ekilde, muhalefet
partilerinin tutarl ve btncl bir ekonomi projesine sahip olmadklar ya da bunu halka
anlatamadklar da grlmektedir.
140
Nitekim AK Partinin muhtemel bir yeni iktidar dnemindeki en nemli hedeflerinden birisi
yarm kalan ii tamamlamak ve anayasay yenilemek olacaktr. Tm bu almalarn yaama
geirilmesi, 2011 seimlerinde Mecliste oluacak tabloyla yakndan ilikilidir. Bu balamda,
kamuoyu aratrmalarnn neredeyse tamamnn AK Partinin tek bana iktidara gelmesine
yetecek oy oran elde edeceine iaret ettii bir tabloda, semenlerin ncelikli beklentisi, lkenin
demokratiklemesi ve temel hak ve zgrlklerin derinletirilmesi yolundaki abalarn kesintiye
uramakszn devam etmesidir.
141
YEN ANAYASANIN TEMEL DNAMKLER
Anayasalarda bu iki hususun bir arada bulunmas zorunluluu, devlet iktidar karsnda
bireyin zgrlkleri ile birlikte gvence altna alnmak endiesinden kaynaklanmaktadr. Zira,
kulland kamusal yetkiler dolaysyla devlet, birey karsnda stn ve gl durumdadr.
Bireyin haklaryla birlikte devlet iktidar karsnda bir zne olabilmesi asndan devletin
snrl olmas zorunludur. te bu biimdeki snrlamay anayasa metninin ideal biimde
formle edilmesi salayabilir. Anayasaclk mcadelesinin yaand tm devletlerdeki nihai
hedef bu noktaya odaklanmaktadr (ERDOAN, 2001: 9; HAKYEMEZ, 2008: 130 -132).
142
iktidarn snrlandrmak ve bireylerin temel hak ve zgrlklerini devlet iktidar karsnda
gvence altna alma isteidir(GZLER, 2011: 70).
143
deiiklik gerekletirilmi, 177 maddesi olan 1982 Anayasasnn yz civarndaki maddesinde
deiiklikler yaplm olmasna ramen anayasa sorunu halen zlememitir. zellikle 1990l
yllardan itibaren Trkiyede insan haklar, siyaset, ekonomi ynetimi ve bunlarla ilgili
politikalar balamnda karlalan hukuksal sorunlar ve yaanlan krizler gerekten anayasa
sorununu hemen hemen her alanda hissettirmitir. Bu sorunlar aslnda 1982 Anayasasnn an
ihtiyalarna cevap verememesi ve zellikle konumuz balamnda insan haklarn gerek
anlamda gvence altna alamamas ve kuvvetler ayrln hukuk devletindeki anlamyla tesis
edememesinden kaynaklanmaktadr. Yeni anayasann yaplmas srecinde ite bu sorunlara
odaklanlmaldr.
ncelikle yeni anayasann karlalan sorunlar zmeye ynelik yeni bir felsefesinin
olmas gerekmektedir. Bunun salanabilmesi iin ise ncelikle 1982 Anayasasnn felsefesinin
tamamen terk edilmesi zorunludur. Zira 1982 Anayasas belli bir ideolojik tercihi n plana
karabilmekte ve devlet - birey ilikisinde ncelii devlete tanyabilmektedir(YAZICI, 2009:
65). Bunun sonucunda ise uygulamada devleti refleksler etkili olmakta, birey ve zgrlk ikinci
plana itilmektedir Bu nedenle yeni anayasann felsefesinde birey n planda tutulmal ve
farkllklar ile birlikte tm bireyler ayn ekilde zgrlkleriyle birer zne olarak kabul
edilmelidir. Bu balamda anayasa bir ideolojik tercihi deil, bireyi ve onun zgrln esas
almaldr. Bu yaklamn tesisi asndan ncelikle anayasada insan onuruna ak vurgu
yaplmaldr. Yeni anayasann felsefesinin farkn ortaya koymak amacyla balang metninde,
1982 Anayasasnn balang metnindeki endieler ve formlasyondan tamamen farkl olarak,
bireye, onun zgrlklerine, devletin birey zgrlklerinin salanmas noktasnda grevli siyasal
bir yap olduuna, devlet ynetiminde halkn iradesinin belirleyiciliine ve hukukun stnlne
zl biimde vurgu yaplmaldr. Yine bu felsefenin ak bir gstergesi olarak yeni anayasada tek
deitirilemez madde olarak insan onurunun dokunulmazlnn ngrlmesi anlaml olacaktr.
Bunun gibi insan haklarnn nemine binaen anayasa sistematii asndan yeni
anayasada nce insan haklar ve gvenceleri dzenlenmeli, daha sonraki maddelerde ise insan
haklarnn snrlandrlmas ve olaanst dnemlerde tabi olduklar hukuki rejime yer
verilmelidir. Bylece, 1961 ve 1982 Anayasalarndan farkl bir yaklamla, yeni anayasada insan
haklarnn esas alnd, snrlamann ise istisna olduu daha ak biimde fark edilmi olacaktr.
te yandan anayasada insan haklar dzenlenirken mmkn olduunca temel ilkelere yer
verilmeli, kanunlarda yer alabilecek tali hususlara ilikin hkmler anayasaya konulmamaldr.
Yeni anayasada insan haklar konusunda evrensel standarda uygun bir dzenleme yaplmaldr.
144
nsan haklarnn dzenlenmesi aamasnda zellikle farkllklar gvence altna alan, oulculuu
gerek anlamyla tesis etmeye ynelik bir yaklamn ortaya konulmas nemlidir.
Anayasann nemli bir aya da demokrasi tercihi ile ilgilidir. Bu balamda yeni
anayasada kendine zg demokrasi araylar tamamen reddedilmeli; tam demokrasinin tesisi
asndan mevcut sorunlu noktalara ilikin esasl zmler sunulmaldr. Bunun yaplmas
esnasnda istikrarl demokrasilerdeki standardn benimsenmesi gerekir. Yeni anayasada bu
balamda anayasann ngrd takdir yetkisi ierisinde kural koyma ve ynetme yetkisi sadece
seilmi kiilere ait olmaldr. Bilindii gibi 1982 Anayasasnda vesayet anlayn tahkim eden
kurumlar ve hkmler bulunmaktadr(ZBUDUN, 2008: 71-72). Brokrasinin siyaset zerinde
vesayeti douran mdahaleleri tamamen ayklanmaldr. Bu balamda vesayetin ortadan
kaldrlabilmesi asndan yeni anayasada Milli Gvenlik Kurulu gibi bir kurula yer
verilmemelidir. te yandan asker sivil ilikilerinde Genelkurmay Bakannn Milli Savunma
Bakanlna balanmas, silahl kuvvetlerin siyasal iktidarn emir ve direktifleri dorultusunda
grev yapmas imkan salanmaldr. Yine bu balamda anayasada askeri yarg alanndaki
yksek mahkemeler kaldrlmaldr.
Tam demokrasinin tesisi balamnda siyasal partilerdeki lider sultas ve genel merkezin
arl yerine daha demokratik i ileyi mekanizmalar oluturulmaldr. te yandan siyasal
parti yasaklama rejimi, gerek kapatma davas ama usul ve gerek siyasal parti yasaklar
balamnda, Avrupa nsan Haklar Mahkemesi itihad ve Avrupa Konseyinin nemli bir istiari
kurumu niteliinde saylabilecek olan Venedik Komisyonunun ortaya koyduu kriterler ve
zellikle bu Komisyonun 2009 ylnda Trkiyeye zg yaynlad rapor da gz nnde
tutularak yeniden dzenlenmelidir51.
51
Venedik Komisyonunun konuya ilikin raporlar iin bkz.: CDL-INF (2000) 1. Guidelines on Prohibition and
Dissolution of Political Parties and Analogous Measures. 10 11 December, 1999; CDL-AD (2009) 006. Opinion on
the Constitutional and Legal Provisions Relevant to The Prohibition of Political Parties in Turkey. 13-14 March 2009.
(Eriim Tarihi: 14.10.2011).
145
Demokrasi balamnda nemli bir nokta da yerinden ynetimin glendirilmesi ile
ilgilidir. Trkiyede merkeziyeti eilimin arlkta olmas dolaysyla zellikle idarenin
ileyiinde ciddi sorunlar ortaya kmaktadr. Bu sorunlar ayn zamanda yerel hakla olan
gvensizliin de etkisiyle aslnda demokrasinin tabana yaylmasna ve yerel demokrasinin
gelimesine engel olmaktadr. Ayrca bu anlayn etkisi dolaysyla mahalli idareler ciddi
sorunlarla kar karya kalabilmektedirler. Yeni anayasada, dnyadaki genel eilime paralel
olarak yerinden ynetime arlk verilmeli, yerinden ynetim esas ve merkezden ynetim ise
istisna olmaldr. Bu nedenle mahalli idarelere daha fazla yetki ve kaynak aktaracak bir tercih
anayasada aka dzenlenmelidir.
Yeni anayasann bir dier ncelii ise hukukun stnln tm alanlarda tesis etmesi
ve yargy hukuk devletindeki amacna uygun biimde yeniden yaplandrmas hususunda
olmaldr. Yeni anayasada, yetkili her kii veya organn sorumluluu salanmal ve yargsal
denetim yasaklar tamamen ayklanmaldr. Ancak hukuk devletinin tesisi asndan yargnn da
zellikle bata HSYK ve Anayasa Mahkemesi olmak zere yeniden yaplandrlmas zorunludur.
Bu balamda anayasada aka yarg bamszlnn amacnn adil bir yarg dzeni tesis etmek
olduu ve yarg bamszlnn yarg tarafszl ile birlikte bir anlam ifade edebilecei
vurgulanmaldr. Bunun salanabilmesi asndan ise zellikle HSYKnn yaplandrlmasnda
Avrupa lke rneklerindeki standartla uyumlu yenilikler yaplmaldr.
Son olarak yeni anayasada Anayasa Mahkemesi ile ilgili de baz yeniliklerin
yaplmasna deinmek gerekir. Zira Anayasa Mahkemesi, anayasay yorumlayan ve bu
yorumlama sonucunda verdii kararlarla kanun koyucunun ilemlerini yrrlkten kaldrma
gcn elinde bulunduran bir kurum olmas ynyle siyasal sistem ierisinde ok gl yetkilere
sahiptir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin oluumu yeniden formle edilmelidir(ARSLAN,
2005: 257-264). Bu yaplrken Mahkemenin 17 yesinin yarya yakn ksmn TBMM koullar
belirlenmi kiiler arasndan semelidir. te yandan yargdan gelen yelerin says azaltlmal,
Yargtay ve Dantaydan gelecek yelerin says snrl tutulmaldr. ye seiminde
146
akademisyenlere daha fazla kontenjan tannmaldr. Oluumda daha oulcu bir yapnn tesisi ile
daha fazla mzakereyle verilmi daha tatminkar gerekeleri olan kararlar retilebilecektir.
Anayasa Mahkemesinin insan haklarnn gerek gvencesi olduu anayasa metninde aka
zikredilmelidir. te yandan Mahkemenin kullanaca yetkilerin hangileri olaca da tadadi
biimde belirtilmelidir.
Kaynaka
GZLER, Kemal; Anayasa Hukukunun Gelen Esaslar, kinci Bask, Ekin Yay., Bursa,
2011.
GL, Cengiz; ktidarn Snrlandrlmas ve Hukuk Devleti, Adalet Yay., Ankara, 2010.
ZBUDUN, Ergun; Trk Anayasa Hukuku, 9. Bask, Yetkin Yay., Ankara, 2008.
YAZICI, Serap; Yeni Bir Anayasa Hazrl ve Trkiye, stanbul Bilgi niversitesi Yay.,
stanbul, 2009.
147
YEREL YNETMLER VE DEMOKRAS
1. GR
Yerel ynetimler, yerel bir topluluun ortaklaa sorunlarnn zm iin doal olarak
ortaya km olan kurumlardr. Ama zamanla bu ynetimler, doal kurumlar olma zelliklerini
yitirmiler, merkezi ynetimler onlar merkezin taradaki uzants haline getirmilerdir. Ama bu,
yerel ynetimlerin nemini azaltmam, sz konusu ynetimler, ortaklaa sorunlar konusunda
kendi kaderine sahip kmay esas alan demokrasi tartmalarndaki yerini korumutur. Yerel
ynetimler, bir ynyle, yerel halkn kendi kaderine sahip kmasnn bir arac olarak
deerlendirilmitir.
Halen yrrlkte olan anayasal ereve iinde yerel ynetimleri, anayasann ruhundan
bamsz bir ekilde ele almak mmkn gzkmemektedir. 1982 Anayasas, devleti esas alan,
bireyi (ve dolaysyla bireysel zgrlkleri) ikinci plna iten bir ruha sahiptir. Bu ruh, yerel
ynetimlerle ilgili hukuk dzenlemelere de sirayet etmi gzkmektedir. rnein, il zel
idaresinin yrtme organ olarak vali, seilmi il genel meclisi yelerinden daha gvenilir biridir.
Zira vali, bir devlet memurudur. l protokolnde ilk iki srada, her ikisi de bir devlet memuru
olan vali ve garnizon komutan, nc srada da il belediye bakan yer almaktadr.
2. YEREL DEMOKRAS
Yerel ynetimlerin nemi, yerel halkn kendi kendini ynetmesinin nemli olduu
dncesine dayanr. Nitekim Avrupa Konseyi bnyesinde hazrlanan Avrupa Yerel Ynetimler
zerklik artda yerel ynetimlerle ilgili tartmalarn local self-government kavramndan
hareketle yapld grlmektedir.
148
kamusal kaynak aktarm ve daha az denetim altnda kamusal kaynaklar harcama imkn
eklinde anlalmaktadr.
Devlete ancak snrl bir yetkinin tannm olmas ve bu yetkilerin nemli bir
blmnn de en alt idar birimlere (Trkiye rneinde yerel ynetimlere) aktarlmas, sivil
alann geniletilmesi demektir. Sivil alanda bireyler, bazen irketler, bazen vakf ve dernekler ve
bazen de baka trden rgtlenmeler yoluyla ama her hlkrda gnlllk erevesinde ilerini
yerine getirirler. Buradaki gnlllk, her bireyin, kendisi iin iyi, gzel, ho olduuna inand
dorultuda hayatn idame ettirmesini garanti altna alacaktr.
Ayrca, devlete ve dolaysyla yerel ynetimlere yetki verilmi olmas, hizmet sunma
biimlerinde tek tiplemeyi zorunlu klmaz. Liberalizmin hayatta var olduuna inand
farklln, hizmet sunma modellerinde de denenmesi, rnein, yerel ynetimlerin, yerel halkn
artlarn da dikkate alacak ekilde farkl hizmet sunma seenekleri sunmas beklenir.
kincisi, yerel ynetimlere braklan alanda temel hak ve hrriyetleri kstlayc tarzda
bir yetkilendirmeye gidilmemelidir. rnein, mlkiyet haklarn tmden ortadan kaldracak
tarzda belediyelere yetki aktarm, liberal demokratik bir sisteme uygun olmayacaktr.
149
ncs, yerel ynetimlere braklan grevleri yerine getirirken kamusal yetki
kullanan memurlarn, sorumlu tutulaca mekanizmalarn sisteme dhil edilmesi gerekir. Yerel
ynetimler hem karar alrlarken, hem hizmet sunarlarken hem de hizmet sunduktan sonra,
olabildiince effaf bir ortamda ilerini yapmak, halk gnnda ynetmek (government in the
shine) (zay, 2002: 69 vd.) durumundadrlar.
Son olarak, yerel ynetimler, gizli mdahale biimleriyle sivil alan, zellikle hr
teebbs ve mbadeleyi snrlandracak admlar atmamaldr. Aksi halde bireysel zgrln
yeermesini merkezi idare deil de yerel idareler engellemi olurlar.
(a) Seimle greve gelecek yerel ynetim organlarnn karar organlar eklinde
snrlandrlm olmasna son verilmelidir.
(c) ileri bakanna verilen yetkinin kaldrlmas ve yarg denetiminin yeterli saylmas
gerekmektedir.
(d) Merkezi idareye tannm olan ve her biri istenilen yere ekilebilecek kavramlara
dayandrlm bulunan vesayet denetimi yetkisinin kaldrlmas ve bunun da yarg denetimiyle
snrl tutulmas gerekir.
(e) Yerel ynetimler arasndaki birlik kurmay Bakanlar Kurulunun iznine ve kanun
karlmasna balayan dzenleme kaldrlmaldr. Sivil hayattakine benzetirilerek yerel
ynetimlerin kendi aralarnda gnll birliktelikler kurabilmelerinin yolu almaldr.
150
(f) Yerel ynetimlere grevleriyle orantl gelir kaynaklar salanr eklindeki ifade
deitirilmeli, yerel ynetimlerin merkezi ynetimin toplad vergilerden beslenen ve
dolaysyla btnyle merkeze baml olan bir idar birim olmas uygulamasna son verilmelidir.
Yerel ynetimlerin maliyesi, belki yumuak bir geile, kendi kaynaklarn kendisi oluturacak
ekilde olmal, yerel yneticiler kendilerini seen halka, ne yapacan ve yapacaklarn hangi
kaynaklardan temin edeceini, bir bakma, halktan hangi fedakrlklar karlnda onlara ne tr
hizmetler sunacan belirtmelidir.
(g) Yerel seimlerle greve gelen yneticilerin ciddi bir meruiyet sorunu
bulunmaktadr. Hlihazrdaki seim sistemine gre oy kullananlarn en fazla tevecchn alm
olan aday, yerel ynetici olmaktadr. rnein, bir belediye bakannn ald oy oran bazen,
yzde yirmiler dzeyine kadar inebilmektedir.
(i) lem maliyetleri, idarenin ykn artran nemli bir unsurdur. lem maliyetlerini
azaltc mahiyette idar usullerin basitletirilmesi (ve hatta bazlarnn kaldrlmas) ynnde
almalarn yaplmas, hem daha az vergi ykn gerektireceinden hem de kaynaklarn daha
etkin ve verimli kullanlmasn temin edeceinden dolay bir zaruret olarak grlmelidir.
(j) Anayasal dzeyde bir sorun olmamas ramen bir zihniyet sorunu olarak idar
yargda karmza kan yerindelik denetiminin nne gemeye ynelik tedbirlerin alnmas
gerekir.
(k) Yerel ynetim birimlerinin dnyadaki genel eilime uygun olacak bir biimde lek
sorunu gzden geirilmeli, rnein, standart bir rgtlenme emas gerektirdiinden, kk
yerleim yerlerini belediye yapma uygulamasna son verilmeli, belki, belediye olacak yerlerin
nfusunu artrmal veyahut da belediye yaplacak yerlerin baka zelliklerine de baklmaldr.
(l) Sunulan hizmetin kalitesinde bir eksilmeye yol amayacandan, hatta yerel kar
ilikilerinin olumasna mani olunacandan, bugn yerel ynetimlerin sunduu mal ve
151
hizmetlerin nemli bir blmnn piyasaya braklmas, belediye irketleri yoluyla piyasaya
mdahalenin nne geilmesi bir zaruret olarak gzkmektedir.
(m) Son dnem yaplan kanun dzenlemelerin en nemlilerinden biri de Bilgi Edinme
Hakk Kanununun karlmas olmas olmu, bu sayede, kamusal kaynaklarla hizmet sunan
birimlerin bu kaynaklar temin edenlerce denetlenmesi daha kolay hale getirilmitir. Ancak bilgi
edinme hakknn kullanm konusunda ynetimler ekingen davranmakta, verilen bilgilerin
nitelikleri konusunda da uygulamada skntlar yaanmaktadr. Bunlarn nne geecek ilave
tedbirler almak ve dolaysyla bireylerin, sahip olduklar zgrlklerini daha gl bir ekilde
savunabilmelerine imkn salamak olduka nemlidir.
(n) Yerel ynetimlerin personel sorunu, bir sonraki dnem seilecekleri madur
etmeyecek ekilde yeniden ele alnmal, alanlarn performansn dikkate alacak bir cret
politikas zerinde kafa yorulmaldr.
(o) Yerel dzeydeki brokratlara seilmilerden daha fazla gvenildiini ima eden
dzenlemeler, gzden geirilmelidir.
4. SONU
KAYNAKA
Barry, Norman P. (2003), Modern Siyaset Teorisi, (ev.) M. Erdoan ve Y. ahin, Ankara:
Liberte Yaynlar.
Demir, mer ve Mustafa Acar, (2005), Sosyal Bilimler Szl, Ankara: Adres Yaynlar.
152