Professional Documents
Culture Documents
ANADOLU
C.W. CERAM
TANRlLARlN
VATANI
ANADOLU
Trkesi:
ESAT NERM ERENDR
7. Basm
Remzi Kitabevi
Byk Fikir Kitaplar Dizisi
TANRlLARlN VATANI ANADOLU/ C. W. Ceram
zgn ad: Enge Schlucht, Schwarzen Berg
Kapak:DPN
ISBN 978-975-14-0356-8
VAROLUUN SlRRI
/
BRNC BLM
Keif ve Sezi
Kzlrmak doudan gelerek Orta Anadolu'da kocaman bir yay izer, sonra
da kuzeydeki dalar yarp Karadeniz'e dklr. teki rmaklar daha da
nemsizdir.
Kkasya'nn te biri yksek yayladr; susuz, bitkisiz, yer yer plak ka
yalarla delinmi bozkrdan bir haldr. Arada bir, mavi mavi parldayan byk
bir su birikintisi gze arpar; bir tuz gldr bu. Bu topraklarda yce soylu
bir tekdzelik vardr, renkler kavruk ve mine gibi yanktr. ou zaman r
perti verir insana. Yalnz bana giden bir atl karnza ktnda, sanki bir
tehlike geliiyormu izlenimini uyandrr. Bir da dizisine yaklalnca rkn
tler sarar her yannz, sanki orada ok daha kt eyler sizi tehdit edecektir;
sanki ok daha bilinmezlerle dolu bir dnya beklemektedir.
Kerpi kylerden birine varrsnz, ilkin bir mezarlk gibi grnr; titrek
k oyunlaryla yakc scan altnda evlerin kaplar l gzleri gibi b akar.
Sonra adamlar kar ortaya, kadn gremezsiniz; birka merakl ocuk bir el
iaretiyle kovalanr. Ve adamlar ar admlarla yannza gelir, izgileri oyna
mayan yzlerinde meraklanmann en kk belirtisini bile gremezsiniz. Ya
bancnn evresinde halka olurlar, sonra da hi konumadan ona bakarlar.
Derken bir bardak ay yabancya uzatlr, yabanc da susan yzlerin emberi
ni gzden geirip skntyla glmser.
Burada Yakndou insanlarnn kulak trmalayan patrts yoktur, burada
masallardaki Dou lkelerinin renkli grkemi yoktur. Burada garip bir onur,
bir arballk gznze arpar; ayn duygu bu topraklara, bu dalara, bu
yaylalara baktnz zaman da iinizde belirir. Burada insan davraniarna
toprak yn vermi, onlar kendisine benzetmitir.
Kkasya'dan geen uluslarn saylar da, eitleri de ylesine oktur ki,
Eskialarn balarnda - sadece bir tanesini saymazsak - uzun sre ayakta
kalabilecek byk devletlerin kurulmas olana bulunamamtr. Bunlar, 4.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 13
binyla kadar hep birbirleriyle dvp durmu uluslar, boylar, insan srle
ridir.
Ele aldmz konu, genel tarih ve corafyadan daha ok arkeolajik aratr
malarn anlatmyla ilikili olduundan, gzlemlerimizi artk bu noktada kesi
yoruz.
Bunlar, reneceimiz tarihsel gerekler karsnda duyacamz hayreti
biraz daha artrmaya yarayacaktr. Tarihsel gerek ise, bylesine parampara
bir lkenin ilkalarnda eit eit boylarn bir araya gelip bir ulus olutur
masdr; birleik bir devlet kurmak iin hi de elverili n koullar bulunma
d halde, ksa sre iinde Onasya'nn en byk siyasal gc dzeyine eri
mesidir; stelik kltrel etkisini Grek dnyasna kadar uzatmas, belki de bu
nu henz bilemedirniz bir derinlikte yapmasdr.
Modern aratrmann bu ulusla ilk rastlamas, hem de bunu dalayl yol
lardan deil de dorudan doruya, onun eski bakentine el atarak yapmas ay
r bir garip hikayedir.
( 1) Yeri kesin olarak saptanamam, fakat ogunlukla Kayseri yaknnda, Kltepe'de bulundugu
kabul edilen Antikag kenti.
14 C. W. CERAM
(1) 18 1 5 -48 yllar arasnda etkili olmutur. Mobilyada rahatlk ve sadeligi, resimde mutlu aile
hayatn ve ho doga grnmlerini tasvir etmeyi amalamtr.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 15
TEXIER, ann bilimi iin btnyle can skc olan eyler gstermiti. Ha
rika bir yaz ve resim malzemesi elde et, sonra da bunlar aklamak iin en
kk bir dayanak noktas bile gsterme!
Grlm i deildi bu ve her uzman daha balangta ileden karmaya
yeterdi. O sralarda henz gen bir bilim olan arkeolojinin ilgisi, 1 839'dan
sonraki yllarda Msr ve Mezopotamya'da yaplm artc kazlara ynel-
TVA2
8 C. W. CERAM
vadisindeki Hama ehrinde bir ta yznden kaln anlatr. Pazarda, bir evin
kesinde bulunan bir tatr bu. Ta yle tasvir eder: "Ozerinde kk figr
ler ve iaretler olan bu ta, bir eit hiyeroglif gibi grnyordu, ancak Msr hi
yerogrijlerine de hi benzemiyordu. "
1 822' de, Texier'in byk eseri yaymiannazdan 1 7 yl nce, kimsenin bu
szlerden haberi olmay doaldr; o yzden de anlatt ey, ok ilgin bir
gezi macerasnn olay bolluu iinde kaybolup gitmitir.
Aradan 58 yl geer; iki Amerikal, Konsolos Augustus Johnson ile misyo
ner Dr. Jessup, tpk Burckhardt gibi Hama arsn gezmektedir. Bunlar da
en az eyh brahim kadar merakldrlar. Ve, brahim'in kefettii "yazl ta
lar"dan sadece bir tane deil, "st bir yn kk figr ve iaretlerle kapl "
tane ta bulurlar.
Johnson, bir yl sonra American Palestine Exploration Society- Amerikan
Filistin Aratrma Kurumu nnde buluntular zerine bilgi verir; fakat elinde
ne talarn kalplar vardr ne de tpk eskizleri. nk, ellernek amacyla ta
Iara yaklamaya kalktka, her seferinde yerli halktan feryatlar kopmu, vah
i gsteriler balam ve insanlarn yzlerinde eyleme geeceklerini gsteren
izgiler belirmitir.
Bu esrarl iaretler zamann ak iinde batl inanca dayal bir dokunul-
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 19
mazlk deeri kazanmt. Bu batl inan esi, ksa bir sre sonra Halep'te
bulduklar, stnde ayn "hiyeroglif' yazl tata daha da belirgin di. Yerliler bu
tataki iaretlerde hastalk iyiletirme gc bulunduuna inanyor, zellikle
gz hastal olanlar uzak yerlerden gelerek, artk iyice anp dzlemi taa
alnlarn sryor, bylece dertlerinden kurtulmay diliyorlard.
Bu talar yakndan incelerneyi kafasna koyan bir aratrcnn, bana bir
ey gelmeden amacna ulamas iin tam bir yl beklernesi gerekmitir. Bu
aratrc William Wright't; o zamanlar am'da oturan lrlandal bir misyo
ner.
Kendisine bir rastlant yardm ediyor. Byle bir rastlant sonucu ans y
zne glmeseydi, ynla keiflerden hibirini yapamayacakt. 1 872'de Suriye
Valisi deiiyor; bu vali tutucu, banaz, Bat biimi aratrma giriimlerine
kar kan bir adamd. Yerine gelen Suphi Paa ise, aksine, ak dnceli, li
beral biriydi. Hama Talar'n duymu ve rahip William Wright'a inceleme
yapmas iin izin vermiti.
Wright, 25 Kasm 1 872'de, bu arada bilim evrelerinde artk tannm bu
lunan talar nc kez buluyor (aslna baklrsa, beinci kez bulutur bu; bu
arada baka iki gezgin grubu daha Hama'ya gelip gitmitir) . Wright'n ken
dinden ncekilerden farkl bir durumu vard; vali paann himayesi altnday
d. Bu himaye yalnz szde kalmam, paa, onun yanna askerler de katmt.
Onlarn yardmyla Wright talar evlerin duvarlarndan kartr. ok da g
bir i olur bu; ikide bir yerlilerin balatt gsterilerle aksar. nk, Ha
lep'teki tan gz hastalklarn iyiletirdiine inanlmas gibi, bura halknn da
talarn romatizmay geirdiine inanc kesindir.
Talar, paann Hama'ya geldiinde kald konakta muhafaza altna al
nnca, hamallardan biri, yeriiierin kme kme topland haberini getiriyor.
Arkasndan banazlarn kona basacaklar ve talar yabanclara vermekten
se, paralamaya kalkacaklar sylentisi duyuluyor. stelik polis de Hamal
lar'dan yanadr.
"Bir bunalmn olumakta olduunu gryordum, " diye yazar Wright. As
kerler tarafndan korunarak Hama sokaklarndan geiyor, halk galeyan halin
dedir; onlarla konuuyor ve paann talar ertesi sabah tarttrp buna gre
parasn deyeceine dair sz verdiini sylyor. Halk, alayl cevaplar veriyor,
nk devletin parayla i!gili vaatleri konusunda hayli ac tecrbelere sahiptir
ler.
O zaman Wright, askerle gzlerini korkutup, eer zorbaca hareketlere yel
tenirlerse paann iddetli cezalar vereceini syleyerek tehdit ediyor. Sonun
da sinirleri harap olmu bir halde evine varyor. Notlarnda "uykusuz uzun bir
gece geirdim " diye yazar.
Ama, hibir olay kmyor. Ertesi sabah Suphi Paa sz verdii gibi paray
deyerek, yerlileri byk bir aknla uratyor. Ne var ki tehditle yattrl
m ve parayla geitirilmi olan fke, birden tekrar kabarmtr. Geceleyin
grlmemi parlaklkta bir gkta dmtr; bu olay ateler saan bir yld-
20 C. W. CERAM
AMARNA tabietleri esrar hayli zaman nce zlm ivi yazsyla yazlm
tr; rahata okunmaktadr ve Eskia'da Onasya'nn lkeleraras ilikilerde
kulland Akada ile kaleme alnmtr. Bu bakmdan Msrbilimciler iin bu
luntular heyecan verici nitelikteydi; nk bu ariv, Msr'da egemen olmu
firavunlarn en ilginlerinden birinin d politika yazmalarn ieriyordu.
Amarna, IV. Amenophis'in (M.. 1 370- 1 350) yklm saraynn toprakla
r iindeydi. Bu firavun hkmdarlk taht kendisine dar gelen bir aydn, siya
sal gerekleri grmeyen, daha dorusu grmek istemedii iin grmeyen bir
hayalperestti. lnsanlarla tanrlar arasnda yeni ilikiler grm ve Msr'n es
ki tanrlarndan da, tapnak dzeninden de yz evirmiti. Ona gre, sadece
28 C. W. CERAM
Karkam kalesini gsteren bir Asur tasviri (Balavat'da bir tun kap stndedir).
tek bir tanr vard: Gne tanr! Bu yzden kendi adn deitirmi, Ameno
phis'i Ehnaton, "gne tanr Aton'a tapan" yapmt. stelik kendi zel dinini
btn Msr'a kabul ettirmeye de kalkmt. Msr'daki btn tutucu rahip
ler kendisine dman kesilmeseydi, bir mucize olmaz myd? Bir firavunun
dinsel reformlar lkenin savunmasndan daha nemli saymas nedeniyle, 3a
dece i huzursuzluklara yol anakla kalmayp, her zaman savaa istekli snr
uluslarna yeni atmalara girirnek frsat vermesi, elbette beklenmez bir du
rum deildi.
Ehnaton'un dinsel reformunun aslnda ok derin bir anlam vardr, fakat
siyasal adan tam bir baarszlktr. Ite Msrbilimcilerin ele geirdii, son
radan adiandnid zere bu "dnme" firavunun yazmalaryd; hem sadece
ele geirmekle kalmamlar, ok abuk okumay da baarmlard.
Mektuplar o zamann Msr'yla Onasya'nn siyasal durumunu ayrntl bir
tablo halinde gz nne sermekteydi. Iyi ama, bu mektuplarn Hititbilimcile
re verdii nelerdi?
Says ok kabark bir toplama ykselen Amarna yazmalar arasnda Hitit
krallarndan firavuna yazlm iki mektup gze arpyordu; bundan baka,
Hitit sava birliklerinin Suriye'nin d snrnda giritikleri eylemler hakknda
yazlm bir yn da rapor var. Baka birka mektup da, rnein Mitanni gibi
dier lkelerin kiminin ad hi bilinmeyen, kiminin sadece ad duyulmu
krallarnn deeri hakknda bilgi kazanmamz salyor. Bunlarn arasnda en
arsz biimde yalvarp yakarmalara kalkan kral mektuplar da var; Msr fira
vununa kstaha "kardeim" diye hitap eden prens mektuplar; kendi kzlar
n sk sk Msrllar'n haremine gndermek zorunda kald halde, bu kez bir
.
den marp ii firavun kzlarndan birini haremine istemeye kadar vardran,
fakat horlanarak reddedilenlerin mektuplar, vb. de var.
Mitanni Kral Tushratta ise, Ehnaton'un ncl Firavun III. Amenophis'e
yle yazyor: "Sen benim babamla ok, ok yakn dostluk kurmutun. imdi bi
zim kurduumuz dostluk ise babamla olandan on defa daha byktr. Ve imdi
ben, kardeim olan sana derim ki: Kardeim, bana babamnkinden on defa daha
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 29
( 1 ) ( 1 842- 1 9 1 0 ) Osman Hamdi, Trkiye'de mzeciligi ve arkeolojiyi balatan sekin bir bilim
adam ve ressamdr.
TANRILARIN VA TANI ANADOLU 31
"Zincir/i" kent ve hisannn varyap m. Kalenin kuruluuna dikkat edilirse, para para
ele geiri/ebilecek ekilde yapld grlr. Kral saray en yksek kesimdedir.
ky de kaz yapmak iin izin fermann ngiliz'in deil de, Alman'n almasna
'
bir ksmn, ortaya kardklar anda okumu olmas da ilk kez Boazky'de
grlen bir olayd.
Boazky Hititleri, nemli belgeleriyle mektuplarnn bir ksmn, o alar
da lkeleraras ilikiler dili olarak kullanlan Akada ile yazniard (bilim
adamlar bu dili hayli zamandan beri bilmekteydiler) . Ayrca, yaylma gc
bundan hi de aa olmayan bir alfabeyi, Babil-Asur ivi yazsn kullann
Iard (bu yaz da hayli zaman nce okunmu bulunuyordu) .
Yaprakl dallardan yaplm kameriyesinde oturan Winckler'e gnn bi
rinde getirilen tablet de bu eit bir tabletti. Ne var ki tablette yazlanlar oku
yunca, hayat kendine zehir etmi bu hasta adam birden canland. O anda
duyduu heyecan tasvire alrken kalemini ilk kez bambaka bir biimde
kullandm gryoruz. Winckler gibi bir adam bylesine deitiren yaznn
niteliini aklayabilmek iin unlar hatrlamak zorundayz:
Bu sistemli kazdan nce bilginiere bir Hatti (ya da Heta) ulusu hakknda
ilk bilgileri vermi olan antlar ve yazl belgeler arasnda, hiyeroglifle yazlm
Msr metinleri de bulunmaktayd. Bunlardan biri Karnak'ta bir tapnan
duvarndayd ve byk firavun Ramses ile Hatt Kral II. Hattusilis arasndaki
bir antlamay anlatyordu (o zaman bu kral ad Hetsar okunmutu, Winckler
ise Hatusil olarak yazmtr) . tka dnyasnda da antlamalar bugn olduu
gibi birka nsha halinde ve ilgili lkelerin dilleriyle yazlyordu.
Fakat aradan 3 1 00 yldan fazla bir zaman getikten sonra bu antlamann
uzun bir mektup halinde bulunmas, hem de Msr'daki gibi taa kazlm de
il, kolay krlr kil tabietiere yazlm olmas, stelik ta yazttan 2000 kilo
metreden fazla bir uzaklkta, antlamaya taraf olan lkede ortaya kmas
dorusu akl alacak i deildir.
Fakat, akl almaz gibi grnen bu i olmutu.
Bylece bu buluntu, mucize diye nitelendirilen arkeolajik keifler dizisin
de yerini alyordu. Schliemann'n Homeros'un anlattklarna dayanarak Tro
ya'y kefetmesi bu dizidedir; Layard'n Nemrud'u bulmas bu dizidedir. Fa
kat Winckler'in buluntusu, srpriz zelliiyle daha ok George Smith'in baa
rsna benzer. O da Glgam Efsanesi'nde eksiklikleri tamamlayacak birka kil
tabieti bulmak arzusuna kaplm ve bu amala 1 870 balarnda Londra'dan
Ninova'ya gelmi, sonra da bu tabietleri buluvermiti. Galiba imdi heyecan
sz bir bilim adam ve hasta bir insan olan Winckler'in notlarnda kendini bir
denbire eakulara kaptrmasn daha iyi anlayabileceiz:
"20 Austos'ta, yirmi gnlk almadan sonra, tepenin eteinde yl ta
paralar arasnda atmz gedikten ilk blme duvarna kadar ilerlemi bulu
nuyorduk. Burada ok iyi durumda bir levha bulundu. D grn insanda iyi
eyler vaat eden bir izienim uyandryordu. Ostnde yazl olanlar yle bir gz
den geirince birden irkildim; mrm boyunca edindiim btn bilgiler bir anda
hiliin iine yuvarlanverdi. Karmda, insann sadece bir istek halinde kalaca
n bile bile gereklemesini ancak akacktan bekleyebilecei bir ey duruyordu.
Ramses 'in, yaptklar karlkl antlama hakknda Hattusil'e yazd mektuptu
TANRILARIN VATANI ANADOLU 43
bu. Geri son gnlerde bu iki devlet arasnda yaplan antlamadan sz eden krk
tablet paras buluntu/arnn says srekli art gstermiti, fakat bu metin tek
bana Karnak Tapna duvarnda hiyeroglifle anlatlanlardan rendiimiz
nl antlamay tam anlamyla dorulamaktayd. Ramses, unvanlarn, soyunu
sopunu tpk antlama metninde olduu gibi sayp dkerek yine ayn ekilde un
van/ar belirtilen Hattusil'e hitap ediyor ve yazsnn ierii antlamann madde
lerine kelimesi kelimesine uyarl/k gsteriyordu. "
Winckler sonra unlar ekliyor:
"Byle bir belgeyi gzden geirirken ok deiik duygu/ara kapldm. El
Arnama'nn Arzava Mektuplar 'n Bulak Mzesi'nde grmden ve Berlin 'de
Mitanni dilini reniimden bu yana 1 8 yl gemiti. O gnlerde El Amarna bu
luntusuyla aklk kazanm olgular incelerken, Ramses Antiamas 'nn da as
lnda ivi yazsyla yazlm olmas gerektii sansn ileri srmtm. imdi ise
taraflarn karlkl olarak birbirlerine gnderdikleri bu yazlardan birini elie
rirnde tutmaktaydm; hem de temiz ivi yazs ve Babilce ile yazlmn. "
Durum, kapsam geni tutulacak ve daha zenle hazrlanacak bir kaznn
yaplmas iin elverili hale gelmiti. nk daha o yl; 1 906' da Winckler yal
nzca rasgele bir Hitit kentinde kaz yapmadn, Hatt mparatorluu'nun
eski bakentinde dalatn kesinlikle anlam bulunuyordu.
nk devletin nemli belgelerinin birou buradayd. Normal koullar
altnda devlet arivi lkenin bakentinde durmaz myd? Fakat bu kentin ad
neydi? ou kez lkenin adnn bakentin de ad olmas eski Dou'da grlen
bir zellikti. O halde "Hatti Olkesi" adndan bir "Bakent Hatti" ad kartla
bilir miydi? Winckler bu kanya vard.
44 C. W. CERAM
V e bunda da haklyd.
Eer bugn bir zamanlar Babil ile Teb'e denk bir siyasal gcn merkezi ol
mu bu kentin adn "Hattusas" diye sylyorsak, bunu sadece filoloji bilgileri
alannda daha derine iniimi olmasna ve o sayede ayn kelimenin doru oku
nabilmesine borluyuz.
Winckler kazmasn vurmalda gerekte Hitit mparatorluu'nun kalbini
ve beynini ortaya karm oluyordu. 1 907 ylna ait notlarnda bu konudaki
gvencesini yle belirtir: " . . . Bu yeni ortaya kanlm ariv, bir inceleme ola
rak ok uzun srecek almalan gerektirecektir. "
Ve kendisi almasn srdrd. kinci yl birinci yldan daha da baarl ol
du, hem de hi ho olmayan koullara ramen. Ancak, gelecee ynelik tahmin
lerinde hakl kmt: Bugn Boazky'de hala baaryla kazlar yaplmaktadr.
1 907 ylnn yeni seferi de yine Ziya Bey'in konandan balad. Bu defa
"selamlkta" verilen byk bir ziyafetle. Yabanclar ipekli perdelerle donatl
m geni salonda, ok kymetli hallarn stne yan gelip oturdular; ev sahibi
Bey'den baka, yerlilerden tek konuk, imamd. Yeni yetme delikanllar ko
nuklar ellerini ykasnlar diye ibrik leen getirdiler; sonra da ho kokulu
esanslar dktler. llkin limonatayla kk kuraliyeler ikram edildi. Arkasn
dan uaklar iki metre boyunda bakr bir tepsiyi yemek odasna tadlar. Tep
sinin st eit eit erezlerle donanmt. Bu seferde asistan bulunan Curti
us, merakl gen bilim adam olarak hemen u notu alyor: " . . . tepsinin stn
de 15. yzyldan Kufi yazsyla ayetler yazlyd. "
Konuklar sofraya buyur edildi, yemek odasnda arkalksz iskemlelere otu
rup kaklara sarldlar (bak ve atal yoktu) . lik yemek, yourdu yayla or
basyd. Gerisini Curtius'tan dinleyelim:
"Yemein uzun srmesinden kayglanmtk. Dou nezaketinin yasas, konu
un ok yemesini gerektiriyordu; yle ki, ne ak yreklilikle doyduunu beyan et
mek ne de mide rahatszl gibi bahaneler uydurmak bir ie yaryordu. Yemekie
rin datmn Bey kendi eliyle yapyordu. Btn yemekler tek kelimeyle nefisti;
daha ilk lokmada fark edilen bu olaanst tat, bol ya kullanlmasndan ve bu
na bizim bilmediimiz baharatn katlmasndan ileri geliyordu. Yemekierin ta
baklarmza tepeleme doldurulmas, XIV. Lui'nin Versay Saray ziyafetlerinde
olduu gibi elle yemek yenilmesi bizi bunaltyordu. Son yemek olarak dndrle
rek kzartlm koyun geldi; btnyle kocaman bir tepsiye yatrlmt. Buralar
da yetitirilen bir cins koyundu bu, zellii, kuyruunun ok yal oluuydu.
Derken Bey, sa elini uzatp hayvann kuyruundan iri bir para ya kopa
rarak bana gsterdii zel ilginin belirtisi olarak tabamza koymaz m! O anda
duyduum deheti kimseler tasvir edemez.
Bey'in yannda dikilen a, sofraya gelen her yemein bir defa tadna bak
yordu; bu biraz da bizi zehirlenmek kaygsndan kurtarmak iindi. Biz yemek
yerken Bey'in iskemiesinin arkasnda, tek kelime konumadan saygl tavrlaryla
on-on iki kiilik bir grup insan duruyordu; Bey'in akrabalar ve daha alt rtbe
deki din adamlaryd bunlar. Geri onlar da konuktu, ama bizden sonra yemee
oturmak zere davet edilmi ikinci snf konuklard.
Yemekten sonra anlatlmaz derecede nefis tad olan bir hamur tatls verildi.
Arkasndan uaklar yeniden ibrik, leen ve havlularla skn ettiler; evremizi
kuatp hepimizin ellerini ykadlar. Ayaa kalktk, biz kalknca, o harika tepsi
de kaldrlp dndrlerek dar gtrld. "
Ve merakl bilim adam gen Curtius hemen u notu dyor: "Tepsiyi ya
kndan incelemek olanan o zaman elde ettim. "
yarg ilgintir: "Bu gze arpmayan kitapk, her zaman iin eski Dou tarihi
aratrmalarnn en nemli eserlerinden biri olarak deerini koruyacaktr. "
AYNI YIL, 907'de, gen bir ngiliz arkeolou, 3 yandaki John Garstang,
Suriye ve Anadolu 'da dolayordu. Neler yapldn merak ettiinden, Boaz
ky'e Winckler'i grmeye geldi. O yl sonra da Londra'da bir kitap yaymla
d: "The Land of the Hittites - Hititlerin lkesi. Kkasya'da yaplan Yeni
Kazlar ve Keifler Hakknda Bilgiler."
Ek olarak Hitit antlarnn tantmn, haritalar, planlar, 99 fotoraf ve bir
bibliyografyay ieriyordu. 400 sayfalk bu gl eser, Wright ve Sayce'n var
saymsal tartmalarndan sonra, belgelere ve antlara dayanarak Hitit mpa
ratorluu'nun kapsam geni bir panoramasn izmek yolunda yaplm ilk
byk deneme oluyordu.
Kitap yllarca Hititbilim'in temel kaynaklarndan biri olarak kald. Baka
bir ey yapmak olana henz yoktu, nk okunup anlalan Akadayla ve
okunur Babil-Asur yazsyla yazlm metinlerin says snrlyd. O zamanki
aratrnn eritii dzeyde arkeologlar geri durmadan yeni antlarla karla
yorlard, fakat henz doru yorumlara gleri yetmiyordu.
Winckler, Boazky'de bir de 9 - 2'de kaz yapt; lm derecesinde has
tayd; yeriiierin treleri elvermedii iin karm diye tantmak zorunda kald
hastabakics yan bandan ayrlmyordu. 9 - 4 arasnda Suriye snrndaki
Karkam'da D. G. Hogarth, C. Leonard Woolley ve T. E. Lawrence de kazlar
yaptlar. Winckler'in kil tabietleri Berlin Mzesi'ne ulatrld; Karkam'da el
de edilenler, antlar ve hiyeroglif yazlar da British Museum 'a gitti. Ancak b
yk bir ksm daha sonra A nkara 'ya gnderildi. Ne var ki, aratr durgunlaa
ca bir noktaya gelmiti. Yeni bir eyler olmas, yeni bir bak asnn kaza
nlmas gerekiyordu. Fakat byle bir bak as gsterilmi deil miydi? H am
lenin imdi kazclardan dil inceleyicilerine gemi olmas, kanlmaz bir zo-
runluluk deil miydi? .
Boazky arivinden birok kil tablet Winckler tarafndan okunmutu,
ama daha birok metin okunaca, daha dorusu okunabilecei gn bekli
yordu; nk bilinmez, anlalmaz Arzava diliyle, yani Hitite ile yazlmlar
d. O halde eksik olan bilgileri dorudan doruya Hitit metinlerinde aramak
tan, yani Hititler'e aklattrmaktan baka kar yol var myd?
Winckler, 9 3'te ldnde, vasiyetnamesindeki baz notlardan Hitit ivi
yazsn zmlernek iin yllarca alm olduu anlald, fakat bununla ilgi
li hibir msveddesi bulunamad. Sonra da Birinci Dnya Sava patlad. Ka
zlar birdenbire kesildi ( sadece birka Trk bilim adam orada burada ve sis
temli olmayan biimde kaz yapyordu, nemli bir ey de elde edemediler) .
Kesilen baka bir ey de, Alman ve ngiliz uzmanlar arasnda bunca yldr
srdrlen ibirliiydi. imdi "British Museum " ile Berlin mzeleri arasna si
lahlar girmiti.
TANRILARIN VA TANI ANADOLU 49
TVA 4
II
YAZlLARlN SlRRI
BRNC BLM
ESK YAZlLARI OKUMAK ilk bakta sihirbazlk gibi grnr. tkaa yne
lik bilgiler iinde bundan daha akl sr ermez i yoktur. Binlerce yl kum ve
moloz altnda kalm yazlardr bunlar. Yazan da, yazann ulusu da binlerce
yl nce kaybolmutur. stelik bu ulusun bizimle ne soyca bir ilikisi vardr,
ne de tarihe. Gelgelelim, yazlar yine de okunur.
Bu sihirbazln bir iki temel ilkesini aklamak istiyoruz. Ancak ne kadar
aba harcanrsa harcansn, bu aklama hibir zaman ho vakit geirici biimde
yaplamayacaktr. Okuyucunun zellikle dikkat gstermesini ister. Bu yzden
sabrsz olanlara ve Hitit ulusunun yaants hakknda bir an nce bir eyler
renmek isteyenlere imdilik bu blm atlamalarn tlerim. Daha sonra
konuyla ilgili bilgileri biraz daha artm olarak bu blmlere dnebilirler.
Ama, konumuzun mantkl bir sra iinde geliimini izlemek isteyen ve bir
parack kafa yormaktan ekinmeyenler, bu atarnay yapmadan okumaldr
lar.
ESKl YAZlLARI zmleme iinin topadak hesap 1 50 yllk bir gelenei var
dr. Georg Friedrich Grotefend ile Jean Franois Champollion adiarna bala
nan iki klasik zmleme baars, eldeki metinde birden fazla yaz kullanl
mas ve bu yazlardan "birinin " bilinir cinsten oluuyla gerekletirilmitir.
ivi yazsn sken Grotefend iin bu "bilinir" e, nl Pers kralnn ad
nn saptanmasyd. Geri ilkin varsaymsald, ama daha ilk uygulamada do
ruluu anlald ve bylece daha sonraki zmlernelere yol at.
Msr hiyerogliflerini zmleyen Champollion iin bti "bilinir" e, oku
nabilen Greke bir metindi. O dilde yazlmt. "Rozetta Ta", ya da "Reit
Ta " denilen bu tan stndeki Greke metinde yazl Ptolemeus adnn, hi
yeroglif metinde zellikle ereve iine alndn saptaynca ilk harfleri elde
etti. Buradan hareketle dier harfleri skt.
Grotefend olsun, Champollion olsun, zmlemelerinin k noktalarn,
baka ilikiler nedeniyle bilinen adiara dayandrmlardr. Bu da bir zmle
me giriimine balamakta en iyi yolun ad arama olduunu gsterir.
Bu konuda baka bir yolu da ok yakn bir zamanda Alman bilgini Ernst
Sittig bulmutur. Eski Girit yazlarn zmlernek iin elli yl uralm, fa
kat olumlu bir sonuca varlamamt. Bu bilgin ise ordunun ifre zmede
kulland matematik-istatistik metot ile Eskia filolojisinin dil karlatrma
ve ad arama metodunu birletirerek yeni bir yol ortaya koydu.
Ancak, Girit yazlarnn baarl zmleyicisi, aslnda bir mimar olan,
gen bir ngiliz, Michael Ventrist oldu. Bunun iin uygulad metot da klasik
adlar okuma yoluydu.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 55
( 1 ) Johann Joachim Winckelmann: 1 7 1 8 - 1 768 yllar arasnda yaam Alman asll Eskiag
aratrcs. Klasik arkeolojinin kurucusu saylr. Eskiag sanat tarihi eseri nldr.
TANRlLARlN VATANI ANADO L U
TEKNK alanda mucitler iin icatlarnn patenti neyse, sosyal bilimlerle ura
anlar iin de "Geici Notlar" odur. Yeni bir durumu saptamaktayd ve bunu
bakalarndan nce davrandn belgelemek iin yapyordu.
1 9 1 5 Kasm'nda "Alman Dou Kurumu Haberleri''nde Dr. Friedrich
Hrozny'nin makalesi, "Hitit Sorununun zm" balyla yaymlan d.
Daha ilk dipnotunda yazar u noktay belirtiyordu:
"Savan almalarm bitirmemi ve bunlar yaymlamarn hayli geciktirece
ini dnerek, te yandan Hititler hakknda incelemelerin de merakla beklendi
ini gz nne alarak, imdilik kitabmn giri blmn ksa/tlm biimde Al
man Dou Kurumu Haberleri'nde yaymlamaya karar verdim. "
Bir insann bylesine ksa zamanda Hitit ivi yazl tabietierin esrarn z
meyi baarmas, dorusu hayret vericidir. Daha da hayret verici olan, zm
leme sonucunda ortaya kanlarn uzman evrelerde uyandrd heyecandr.
nk, kimse byle bir sonucu beklemiyordu.
Winckler'in lmnden sonra Alman Dou Kurumu, Boazky den ka
rlm Hitit ivi yazl btn malzemenin sraya konulmas ve transkripsiyo
nunun yaplmas iin Berlin'de bir grup gen Asurbilimciyi grevlendirmiti.
Daha iin banda bu grupta iki kutup meydana geldi. Biri ar kanl, ciddi bir
Alman olan Ernst Weidner'di, tekisi hareketli ve olaanst yetenekleri bu
lunan Friedrich (ya da Bedrich) Hrozny adnda 1 879'da Polanya'da domu
bir ek'ti.
Birinci Dnya Sava knca Almanya' da eski diller uzman gibi ne kadar
minin ve dizi dizi nice almann her eyi kesinlikle zecek tek bir fikirde
yogunlatg o yce an olmasa, agda zmlemelerden herhangi birini dog
ru biimde aniatma yolu da bulunamazd. Bu fikir, baanya gtren ynte
min ilkesinin iinden kristal gibi ktg fikir, ogu zaman pek basittir.
Hrozny'nin almasnda k noktalarnn birincisi zel adlarn saptan
mas, ikincisi de Hitit metinlerinde ideagram denilen ve kavram ifade eden
iaretler oldu.
Boazky metinlerinde kullanlan, Babil-Asur ivi yazsnn ilkel biimi
olan bir resim-yazyd. Diger btn yazlarda oldugu gibi bu yaz da gelitiri
lerek, daha sonra bir hece yazsna dnmtr. Ancak bu hece yazsnda es
ki resimlerden birogu hala kullanlmaktayd. Bu eit ideagramlar Hititlerce
de benimsenmi, dolaysyla da ivi yazsn bilen aratrclar tarafndan
okunmutu. Yani bu olayda dil bilinmedii halde ne demek istendii anlal
mt.
Dil bilinmeden, nasl oluyordu da ideagram denilen iaretlerden ne de
mek istendii anlalabiliyordu? Bunu daha belirgin biimde aklamak iin
bir rnek verelim:
ngilizce, Almanca ve Franszca bir metinde "10" iaretini grrsek, bu
dillerden sadece ngilizceyi bilsek bile, bu iaretle br iki metinde de ne de
mek istendiini yine anlarz. Aslnda Fransz'n bu iareti "dix", Alman'n
"zehn" diye adlandrlm olmas, bizim anlamamz asndan hi de nemli
deildir.
te bu ekilde, yani ideagramlarn yardmyla Hrozny ilk olarak "balk" ve
"baba " kelimelerini okudu.
Sonra da ineyle kuyu kazareasma bir almaya koyuldu; kelime kelime,
ekil ekil metinleri gzden geirdi. Bu abas gnn birinde (henz herhangi
bir cmle anlam karmadan sadece kelimelerin biim deitirmelerine, zel
likle bir partizip-orta ekline bakarak, Hitite'nin gramer yapsna gre bir
Hint-Avrupa dili olduunu kefedinceye kadar srd. Olaanst derecede
artc bir keifti bu.
O sralarda Hitit dili hakknda ortaya atlm bir sr teori vard; ama tek
bir bilgin'in dnda - ki o da tezinden hemen vazgemiti - hi kimse o g
ne kadar Hitite'nin bir Hint-Avrupa dili olabilecegi dncesini aklna ge
tirmemiti. Zaten kimse de getiremezdi; nk, M.O. 2. binyln ortalarnda
Anadolu 'nun gbeinde Hint-Avrupa asll insanlarn egemen olduklarn
kabul etmek, Onasya tarih aratrmalarnn btn sonularna aykr d
yordu.
Bu bakmdan Hrozny'nin kukular iinde duraksamasm doal karla
mak gerekir. Kefine gvencesi tam deildi; grdklerini rastlant sanyor, bu
dilin Hint-Avrupa ailesinden oluunu belgeleyen yeni kantlar istemeye iste
meye not ediyordu.
Ama gn geldi, kendi tezinin rktclnden kendi de rkm bir hal
de, bir metnin karsna geip derin bir soluk alarak unlar sylemeye cesaret
6o C . W . CERAM
etti: "Eer bu bir satra doru anlam verirsem, bunun sonucu bilirnde bir devrim
olacaktr. "
Cmlenin bir anlam olduguna gre, dil aratrcsnn yapacag tek bir i
vard: Grdgn sylemek! . . . Eskiag tarihilerinin tm grlerine aykr
da dse, yine sylemek! . . .
Hrozny'ye bu karar verdiren metin yle bir cmleydi: "Nu ninda-a nez
zatteni vadar-ma ekutteni".
Bu cmlede bilinen sadece bir tek kelime vard: Ninda = ekmek; Smer
ideogramlarndan grenilmiti.
Hrozny, yle dnd: Bir cmlede ekmek sz ediliyorsa, yemek sz de
edilebilir (edilebilir, edilmesi gerekir degil ) .
O srada Hitite'nin bir Hint-Avrupa dili oldugu yolundaki kantlar fazla
ca agr basm olmal ki, birka Hint-Avrupa dilinde yemek iin kullanlan
kelimeleri sralamaya koyuluyor. Besbelli bunlarn iinde Hitite bir ses bula
cagn ummu olmal. "Yemek" Latincede "edo", lngilizcede "eat" idi. Ya eski
Almancada? Eski yksek Almanca yemek kelimesini yazdg an, Hrozny dogru
yolda oldugunu anlamt. Kelime "ezzan " idi, Hitite cmlede "ezzatteni" ke
limesinde bulunuyordu.
Hitite cmlede bundan sonra gze arpan kelime hi kukusuz "vadar"d
ve kendinden nceki kelimeyle anlarnca bir ba@ants olmas da dogald. Bu
kelime olsa olsa ekmekle yemekle ilgili herhangi bir besin maddesinin ad ola
bilirdi. Artk bir av kpegi gibi Hint-Avrupa dillerinin izini sren Hrozny, da
ha ilk hamlede ngilizce "Water", Almanca "Wasser", eski Saksonya dilinde
"va tar" kelimeleriyle burun buruna geldi.
,lte o zaman cmlenin evirisini yapt (bu kelimeler dizisinin anlamn
karmakta uygulanan karmak dilbilgisel akl yrtmeleri bir yana brakyo
ruz) : "imdi sen ekmek yiyeceksin ve sonra su ieceksin. "
Cmlenin byle okunuu, Norve'li Dogubilimci J. A. Knudtzon'un daha
1 902'lerde ne srp bilim evrelerinin alaylar karsnda vazgemek zorun
da kaldg tezi artc biimde dogruluyordu: Evet, Hitite bir Hint-Avrupa
diliydi.
l bu kadarla da bi tm edi . . .
Hititler, Hitite mi
Konuuyorlard?
ti.
Forrer'in tantlad, baz Boazky metinlerinde Hint-Avrupal olmayan
bir dilin de kullanlm bulunmas ve bunun da hep Hattili ( H attice) diye ni
telendirilmesiydi. Bu niteleme kukusuz lkenin adndan, Hatti'den geliyor
du. yleyse, bu Hatt, Hattice ( Hitite) konuulan yer, Hint-Avrupal egemen
ulus Kkasya'ya gelmezden nce de bir krallk olarak var demekti. Bunu
Nesa Kral Anitta'nn levha yazs tantlyordu; bu levhalarda bir "Hatti
Kralyla " yaplan baarl sava anlatlmaktayd.
O halde Hatt - Hatit, Avrupal fatihlerin deil, Protohattiler'in adyd.
Aksi bir rastlant sonucu Hattice konuanlarn varl, Kutsal Kitap metin
lerine dayanlarak Hitit adnn Hint-Avrupa kkenli fatihlere yneltildii bir
zamanda renildi. Bu apak yanl artk dzeltilmeliydi.
Forrer'in yazsndan sonra ksa bir sre bu soruna nem verildiyse de za
manla nemini yitirdi. ngiliz bilgini Gurney, u szleriyle sorunun tartma
konusu olmasn nledi:
"Bu krallk 'Hitit' adyla ve onun resmi dili 'Hitite' olarak tannmtr. Bu
bakmdan bu adlarn bylece kabul edilmesi zorunludur. "
Hrozny'nin zmiedii dil iin Forrer'in "Kanezce" adn nermesi, Hitit
dinsel-tren arklarnn bir "Kanez ehri arkcs" tarafndan sylendii bilgi
sine dayanmaktayd. Bu dayanan deeri ise ancak nerilen teki adlarn da
yand temelierin deeri kadard; bir kelimeyle hepsi yetersizdi. Hititler'in
Kkasya'ya geldikleri zaman kendilerine ne ad verdikleri konusunda bugn
hala salam bir bilgiden yoksun uz.
Her ne kadar Hititler'in Hint-Avrupa dil ailesinden olduklar anlald
ve dilleri de hemen btnyle zmlendii halde, bu bilgiler ancak ulusun
tarihini aydnla karmaya yaram, buna karlk dilin ait olduu aile soru
nuyla ve yazsyla ilgili birka problem bugne kadar zlemeden kalmtr.
Biz bunlardan sadece zerinde duracaz:
Birincisi; Hititler'in Kkasya'ya g ettiklerinden kukumuz yok! Sorun
udur: Nereden g etmilerdir bunlar?
Hrozny'nin almasna gre, bu problem, yazlarn zmlenmesiyle bir
likte aydnla kmtr. Zira Hrozny, sadece Hitite'nin Hint-Avrupa karak
terini tandamakla kalmam, ayrca Hitite'nin Hint-Avrupa dillerinden
"Kentum" denilen zmreden, yani Greke, Latince, Kelte ve Cermence'nin
de bulunduu Bat grubundan olduunu gstermitir ( Hint-Avrupa dillerini
" 1 00" saysnn ifade ediliine gre iki byk gruba ayrrlar. Birinci gruba
TVA 5
66 C . W. CERAM
Kentum, ikinci gruba da Satem denir; Satem grubuna Dou dilleri, Slavca,
Farsa, Hinte girmektedir) .
Hititler'in Bat' dan, Balkanlar ve stanbul Boaz zerinden gelmi olma
lar, akla en yatkn gelen varsaymdr. Bugn btn acayip gler hakknda,
Hint-Avrupa dillerini konuan uluslarn gleri zerinde daha iyi bilgilere sa
hip bulunuyoruz. Bu bakmdan akla en yatkn diye nitelediimiz bu varsay
ma da kesinlikle gvenemiyoruz. Nitekim baz aratrclar, Hititler'in Kafkas
lar zerinden gelmi olmalar gerektiini aklayan kantlar ne srmektedir.
Bu konuda Perdinand Sommer, bir duann ba ksmn tartma konusu yap
yor. Bu dua, Hitit Kral Muvatallis'in (M.. 1 300) yazdrd bir dinsel-tren
metninden alnmtr:
Gklerin gne tanrs, insanln oban!
Denizden kp ykselirsin gklerin gne tanrs!
Gklerde dolap gidersin.
Gklerin gne tanrs, tanrm benim!
Insanoluna, kpee, domuza, krlarn yaban hayvanna
Adaleti sen datrsn her gn, ey gne tanr!
Burada dikkate deer nokta, ikinci msradr: "Denizden kp ykselirsin
gklerin gne tanrs!" Muvatallis zamannda Hititler, en az 400 yldan beri
Anadolu 'nun i kesiminde oturmaktaydlar. Anadolu'da oturanlar iin ise g
ne asla denizden kp ykselemeyeceine gre, bu sesienite ancak gemi
yzyllarn bir ans sz konusu olabilir. Fakat bu durum, her iki yn iin de
geerlidir: Gleri srasnda Hititler, Karadeniz'i de Hazar Denizi'ni de sol
yanlarnda grm olabilirler.
kincisi; bu Hint-Avrupa ulusunun kral adlar, Hint-Avrupa dilinden de
ildir. Balangtan itibaren hep Protohattice' dir.
Ayn durum Hititler'in tanr adlarnda da grlyor. Tanr adlar da ya
Protohattice ya da Hurrice'dir. Bu da Protohatti halka ait elerin Hititlerce
benimsendiini gsterir. Durumu egemen snfn yerli halkla kaynamak iste
mesi, sonra da meydana gelen bileik kltr temsil yoluna gitmesi eklinde
aklayabiliriz. Fakat bu aklama yeterince doyurucu deildir.
leri, gncel ileri deil nemli ileri yazdklar besbelliydi. Hiyerogliflere tanr
larn ve krallarn yazs olarak ayrcalk tanmlard .
Hitit hiyerogliflerinin zmlenmesi almalar, Hititler'in kefedilmesiy
le balad. Bu da ivi yazl Hitite'nin zmlenmesinden yuvarlak hesap
otuz yl daha ncesini gsterir. Byle olduu halde ancak bugn, kesin sonu
ca yaklamak olana bulunab ilmitir.
NC BLM
Hibir eyden
Hibir ey karlamaz
Bir baka zellik de, belirli bir iaretin izilen bir fgre eklenmesidir. Bu
iaretin kendine zg izimi ile bir kral ifade edilmitir. Bylece iaret, kral
"belirleyen" iaret haline gelmitir. yle ki, bu zellii baka ilikilerde - d
pedz harf yazsnda bile - srp gider. O halde bu yle bir iaret olacaktr ki,
bir harf yazsnda da sadece kral ifade edecek, baka hibir anlama gelmeye
cektir. Tpk masal figrlerimizin birinin banda grlecek altn tacn yapt
ii yapacaktr.
Btn eski yazlarda byle "belirleyen" iaretler vardr. Bu sayede kral ad
lar, ehir ve lke adlar baka anlama gelmeyecek ekilde belirlenir.
Byle bir "belirleyen"in (bir zmleme denemesi srasnda) kefedilmesi,
hibir ey anlalnayan bir yazda en azndan bir noktann anlalmas de
mektir; bu "belirleyen" ile ilikili iaretler grubunun mutlaka bir kral, bir lke
ya da bir ehir ifade etmesi demektir.
Bu iaretler grubunun uzunluu ya da ksal, aratrcnn daha sonraki
akl yrtmelerine olanak verir. Bu sayede aratrc yazda tarihsel bir iliki
grr ve komu lkelerin paralel geliim gstermi tarihinden daha nce
renmi bulunduu adlar burada arar.
Hiyerogliflerin zmlenmesinde kk bir eri izginin kelimeleri birbi
rinden ayrmakta kullanldnn daha iin banda fark edilmesi, byle "belirle
yici" bir rol oynamtr. Bylece virgle benzer bu kk iaretin nceden do
ru deerlendirilmesi, ilk kesin zmleme almalarnda en nemli hareket
noktas oldu. nk hi ara vermeden uzayp giden resim iaretleri, bu kk
izgiler olmadan sz sz nasl ayrlabilirdi? Bu kk iaretler, szlerin ban
sonunu gstermeseydi, Girit yazsnn ba ve son heceleri nasl anlalabilirdi?
Bir zmlemenin balamas iin her eyden nemli nkoul, yaznn na
sl, nereden okunacann bilinmesidir; yani soldan saa m, yoksa bunun ter
si mi, yukardan aaya m, yoksa aadan yukarya m? ( Bir Avrupal iin
yaznn soldan saa yazlp okunnas doaldr, ama zmlemede yazp oku
mann her eidini akla getirmek zorunluluu vardr) .
Grotefend, 1 SO yl nce ilk ivi yazs kopyasn eline aldnda kendisi iin
ilk ve en nemli sorun, okumak iin bunu nasl tutmas gerektiiydi. nk
drt ke bir tablette drt trl okuma olana vard.
Bu son glk Hitit hiyeroglif yazlarnda yoktu; nk hepsi ya kayalara,
taiara ya da heykeller stne yazlmt. Dolaysyla bunlar yazanlarn oku
yacak olandan tepesi st durmasn isterneyecei doald.
Hitit yazlarnda grlen baka bir kolaylk da, okumaya nereden balana
can gsteren iaretin basit olmas ve hemen fark edilmesiydi. Okunu siste
mi, kzn tarlay srerken izledii yolun aynyd. Buna bustrophedon deni
yor. lik satrda bu hiyeroglif grnce balang yerinin buras olduunu anla
mak g olmasa gerek. Sonra da son satrn bo yerinin hangi ynde olduu
nu aratrmaya sra gelir.
Metnin ba ve sonu belli olunca satrlarn nasl bir sra izlediini kestir
rnek olana kendiliinden ortaya kar. Bu olana pekitirrnek iin her satr-
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 71
Hitit mhrleri
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 77
O srada mutlu bir rastlant oldu, bu sayede yllardan beri srp giden al
malarn bir trl karanln datamad eyler birdenbire aydnla kavutu.
Alman arkeolou Kurt Bittel, Boazky'de, daha nce Winckler'in paha
biilmez deerde malzemeler elde ettii Hititler'in bakentinde 1 934 ylnda
kazya balam ve daha ilk hamlede 200 kadar "iki dilli metin " bulmutu.
Balang dneminin bir sr yanl okumasndan sonra, oktandr m
hrlere anlam verme iinden vazgeilmi bulunuyordu. lki yz "iki _dilli me
tin "in bulunmas, kllenmi hevesleri yeniden alevlendirdi, almalara ba
land.
Bittel ile Gterbock 1 936'da ilk kral adn okudular, daha nce bu adn
okunuu nice tartmalara konu olmutu. Bu seferki okunu, baka trl
okunmasna olanak vermeyen bir kesinlikteydi. Bu ad "Suppiluliuma" idi;
M.. 1 375'ten 1 335'e kadar egemen olmu Hitit kral. B unun mantksal de
vam baka bir sonuca da hemen varld.
Boazky'de Nianta denilen bir kayada, oktan beri bilinen hayli ypran
m byk bir hiyeroglif yazt vard. teden beri bunun Suppiluliuma'ya ait
olduu sanlmaktayd. imdi bunun byle olduunu kesinlikle tandamak
olana domutu. Burada kraln ad edikula denilen bir simgeyle "belirlen
mi" bulunuyordu - Benzeri belirlemeyi firavun adlarn evreleyen kar
tu'larda gryoruz . Ne var ki, bu edikula'nn hemen yannda baka ediku
la'lar da vard; yani, bir kral adnn yannda baka kral adlar.
O halde burada bir soy sop saylmas var demekti (btn Dou hkm
darlar yaztlarda atalarn saynay severler) . Buradaki soy sayma ise gbek
teye kadard.
Yaztta babann adyla dedenin babasnn adinn ayn, dede adnn baka
olduu grld.
TANRILARIN VA TANI ANADOLU 79
fS
f7
e
"lki sr stnde tanrlar stunu ". Karatepe'de ilk byk keiftir. Drt yan Fenike
yazsyla kap/dr. Altn arayan gebeler devirdii iin yan hayli zedelenm itir.
EGEMENLGN SlRRI
BRNC BLM
Hattusas Krallar
* * *
"KENT! frtnal bir gecede aldm, ancak burada elime geen sadece yaban
otlar oldu. Benden sonra kral olacaklardan her kim, Hattusas ' yeniden canlan
drrsa, onu gklerin frtna tanrsna havale ettim. "
Kk Hattusas kalesinin beyini yenip kenti yerle bir eden Kussara Kral
Anttas'n bir tabietinde byle yazl. Bu lanet, eski Hitit dilinde uzun bir tap
nak yazsnn iinde bir paradr.
Ne var ki, aldr eden olmam bu lanete; M.. 1 800'lerde Hattusas, eski
sinden daha byk ve daha gzel olarak yeniden kurulmu.
O zamanlar Kkasya, Suriye ve Mezopotamya'da uluslarn nasl dalga
lanmalar meydana getirdikleri konusunda bilgimiz ok az. Sargon'un impara
torluu (M.. 2300 yllar) yklal hayli zaman olmutur; Asurlar'n K
kasya'ya sokulmalar giderek glennektedir (balca yerleme merkezleri
Kltepe'dir) ; ehirdevletler ve kk krallklar birbirleriyle sonu gelmez sava
lar srdrmekte, sava ortaklklar yaplmakta, arada srada ksa mrl ant
lamalar ortaya kmakta, ama asla srekli, gl ve siyasal bakmdan etkili
bi byk g oluamamaktadr.
Bu durum, Hititler kuzeyden akp gelince birden deiiveriyor. Hititler,
kuzeydoudan m gelmilerdi, yoksa kuzeybatdan m? Bunu henz kesin ola
rak renemedirniz gibi, geldikleri zaman asl adlarnn ne olduunu da bil
miyoruz. Fakat bildiimiz bir ey varsa, bunlarn Hint-Avrupa kkenli bir
ulus olduklardr.
Kukusuz birka bin kiiden fazla deildiler, fakat burann yerli halk Pro
ta-Hattiler'den daha gelimi ve daha becerikli olduklar hemen anlalyor.
Meydana ktklar andan itibaren siyasal ynetim ile askeri g arasnda ok
ender dengesizlik gsteriyorlar. Baka bir deyile, ylesine gl oluyorlar ki,
yayimalarna kar kmay kimse gze alamyor. Ayrca siyasal adan byk
yetenek sahibi olduklar da besbelli. yle ki, ineyip getikleri uluslar kle
yapmyorlar, aksine onlar bir sadakat ilikisi iinde eritmeyi baaryorlar.
Gariptir, ilk Hitit krallar soylarn Kussara hanedanna dayandrmaya
nem vermiler, atalar olarak da Hattusas' ykm ve buray yeniden kurma
ya kalkacak olan lanetlemi bulunan Kral Anittas' benimsemilerdir. Dev
letin kuruluundan 1 50 yl kadar sonra bir hkmdar, fermanlarnn birinde,
lke apnda giritii yeni eylemlerin zorunluluunu aklamak iin tarihsel
bir giri yapmam olsayd, bugn Hititler'in ilk gerek krallar hakknda pek
az ey bilecektik. Bu hkmdar Telipinus'tu ve devletin babalar olarak fer
mannda hkmdarn adn veriyordu:
Labarnas, I. Hattusilis, I. Mursilis.
Labarnas ad daha sonra kral'la eit anlam kazanyor - tpk Sezar, Kayzer,
ar gibi. Bunlardan ncekiler, I. Tudhaliyas ile Pusarrumas, tarihncesinin
sisleri altnda kaybolmu gibidirler, egemenlik tarihleri kesin olarak bilinmi
yor. Bilgiler yetersiz de olsa Hitit devletinin kurucusu olarak Labarnas' kabul
ediyoruz.
86 C . W. CERAM
( 1 ) M.. 668-628'de egemen olmu Asur kral. Babil'i fethetti ve bakent Ninova'da byk bir
ktphane kurdu.
Kral Varpalavas, rn tannsna sayglann sun uyor.
lvriz'de Hitit h iyerogrifli kaya kabartmas.
Bogazky byk tapnagnn giri kaps temelleri.
Dev blok talardan yontulmutur. Kk resim Hitit
talannn binyldan fazla bir zaman nce kusursuz
takoz deligi amasn bildiklerini gsteriyor. Matkaplan
bakr bir ubuk, perdah malzemeleri de dak kumdu.
Biiyiirlii
O t llrnc
ankr o
e Biille
e Em'Oicllf"
A.SKAR:!/i
AltltrliHi
e K
e TIIVJIII/I araatim
e Po/121/ \
e Gtburkalr
Q ll:. .itahya
s &
) '. nu m
J GiU/iir:d.
.1rl
eGiizrlow
Karaz e
O Erzurum
Pu/11r e
, ,
Karatepe'de okunur Fen ike yazsyla yazlm yaz tn bir ksm.
Hitit hiyerogliflerinin okunmas nda anahtar olm utur.
* * *
MlSlRLlLAR ylda bir kez bereketli topran ltfunu sunan doa sayesinde
"Nil Yl" denilen zaman kesitini hesapladlar. Bu yl zaman bakmndan sabit
yldz Sirius'un yllk hareketine paralellik gsteriyordu; Msrllar bu yldza
"Sothis" diyorlar ve onun Tanra lzis 1 olduuna inanyorlard.
Modern astronomi hesaplarna gre; bir Sathis yl bir gne yl kadard.
Msrbilimcilerin astronom ve matematikilerle birlikte yrtt olaanst
karmak hesaplardan sonra arada bir fark bulunduu, bu farkn da 1 46 1 M
sr ylnn 1 460 Julian gne ylna eitlii eklinde olduu anlalnca Msr
takvimi kronolojisi iin ok verimli bir nitelik kazand. Bu fark da bir sabit
yldzn erkendou denilen durumundan ileri geliyordu, bugn bu durum
astronomi asndan eksiksiz hesaplanabilmektedir. Bylece Sathis periyodu,
zaman bakmndan salam dayanak noktalar bulma konusunda birdenbire
gvenilir bir ara haline gelivermiti.
Bu noktalardan birincisini Romal yazar Censorinus'un2 bir yazSl gsteri
yordu; bir Sathis periyodunu inceden ineeye aklyor ve sonunu M.S. 1 37 y
lna yerletirmek olanan veriyordu. Artk yaplacak i, saptanan bu yldan
geriye doru giderek, her 1 460 Julian yl bir Sathis periyodu olduuna gre,
yeni yeni salam noktalar bulmakt.
Arkeologlar ancak drdnc periyoda kadar gidilebileceini, kazlardan
varlan sonulara gre daha nceki alarda hibir yksek kltrn bulunma
dn sylemeseler, bu ekilde alabildiine geriye gidilebilecekti.
Bu skalann iinde ikinci olarak - Julian yl hesabyla - M.. 19 Temmuz
237 tarihi "Kanapus Buyrultusu " denilen bir yazya gre saptand, bu yazda
"Sothis'in Douundan " sz edilmektedir. Msrbilimci ve romanc Georg
Ebers'in adnn verildii bir papirs de 1 8. hanedann balang ylnn sap
tanmasn salad. Baka bir papirs 1 2 . hanedann balama tarihini verdi. Bu
durumda kral listeleri birden byk anlam kazanyordu. Egemenlik srelerini
gsteren rakamlar artk salam bir cetvelin iine yerletiriliyordu. Karmakar
k duran yllar yn giderek imdi bir tarihi belirten salam rakamlara d
nyordu.
Asurbilimciler de bundan kazanl ktlar - Msr'la ilgisi bulunan yaz
malarn, antlamalarn, sava raporlarnn yllarn saptyorlard. Her ey be
lirginlemeye balamt. Ne var ki, Sathis periyodu hesaplamasyla ancak 2.
binyla kadar gvenle gidilebilecei anlald, daha eski alar iin durum ok
pheli hal alyordu.
Byk Alman tarihisi Eduard Meyer, "Msr Krorwlojisi " ( 1 904 Vl' 1 90H )
adl eserinde dnya tarihinin en eski yln gsterdi. Sathis pe r i yod u n u n ha
langcyd bu: M.O. 1 9 Temmuz 4292.
Fakat bugn Eski mparatorluk dnemi iin Sathis yllarnn hesaba ka t
lamayaca kesinlikle kabul edilmi bulunuyor, nk o ada henz bili n
memekteydi. Bunun gerekesini binlerce uzun tartmalar halinde matema
tikiler aklamtr ve Msrbilimcilerin ou tarafndan da onlarn kantlar
benimsenmitir.
Bu durum kukusuz Asurbilimciler iin ar bir darbe oldu; dolaysyla
btn Onasya kronolojisi iin.
Burada artk bizi bu kronoloji blmne balamaya zorlayan asl soruna,
Hitit mparatorluu tarihinde eksik grnen 200 yla dnmemiz yerinde ola
caktr.
aratrclar Hititler'in bu boluktan nce ve sonra olmak zere, bir eski, bir
de yeni imparatorluu bulunduu grn benimserneye itrniti.
Bu ise aslnda sakat bir grt.
imdi bu boluk kalktna gre, Hitit mparatorluu tarihi de sreklilik
kazanyordu; ancak meydana getirilen kral listesinin iinde bugne kadar iki
tane yldan baka salam tarih saptanabilrni deildi. Bunlar da Babil ve M
sr'n ezarnanl kaynaklarnca da dorulanan 1 590 ve 1 33 5 yllaryd - M..
1 590'da, Babil'i fethediinden ksa bir sre sonra I. Mursilis lmt; M..
1 335'te Suppiluliurna lmt. Msr kaynaklarndan rendiimize gre,
Tut-enh-Arnun'dan 4 yl sonra.
Bir on yl iindeki olaylar arasnda olduka gvenle sraya konulmu eza
manllklarn says bugn pek oktur. O binyldan fazla bir zaman ncesine
ait olaylarn, bugn sanldndan yirmi yl nce ya da sonra cereyan etmi ol
masndan rahatszlk duyulrnazsa, Hitit kronolojisi hakknda alacak derece
de ok bilgiye sahip bulunduurnuzu rahata syleyebiliriz - Kitabrnzn so
nundaki tabloya bir gz atarsak, bunu grrz.
klma olanaklarn grt. Ksa bir sre sonra Libby'nin kendi laboratuva
rnda bir "ender grlr nesneler" koleksiyonu meydana getirmsi bunun so
nucu oldu. Byle bir ey modern bir kimyaemn alma odasnda imdiye ka
dar asla grlmemiti. Kemik ve bitki paralarndan kuma kalntlarna, tah
ta krpntlarndan insan ve hayvan dklarna, artkiarna kadar bir yn ey
toplanmt; mezarlardan, piramitlerden, tapnaklardan karlm, firavunla
rn, byk krallarn, Moollar'n, racalarn, Kzlderililer'in lkelerinden, her
adan, her ulustan derlenmi bir koleksiyondu bu.
O zamandan beri Dr. Libby almasn srdryor. B u arada metodunu
bir hayli gelitirmi bulunuyor.
Tarihsel zaman kestirmede ok eyler vaadeden yeni bir yol almt;
bundan kimsenin kukusu yoktu. Eskialar aratrcs iin her trl arkeola
jik balantdan ekip koparlm, sadece tek para halinde nne konulmu
l eylerin, bir hamlede yan bulmak olana gerekten artc r olayd.
zellikle tarihncesi a aratrmas, imdiye kadar geriye doru her atl
mnda hep sadece daha byk ve ou kez de belirsiz zaman kesitleriyle kar
lam olduu iin, bu yntemden sonsuz deerde kazanlar salayacakt. n
sann eskilii artk tarihncesi a tarihilerinin, hayvan bilimcilerinin ve jeo
loglarn eitli teorilerle sonuca balamaya alt bir sorun deildi, kesinlik
le llmek olana bulunan bir sorun olmutu.
Yalnz bununla tarihsel mekan ve zamanlarda eklemeler yapmak ( interpo
lasyon) yoluyla alan kronoloji biliminin nemini kaybettii sylenemez.
Herhalde ada tarih yazmnn hedefi, krallarn hikayesi deil, uluslarn ge
nel kltr tarihidir; tek tek kiilerin ykseli ve d deil, toplumun ya
ant ve aclardr. Gemie, ilk kltrlerin karanlk ana doru ne kadar de
rinlemesine atlmsak, o kadar sevinmeliyiz; bu sevincimizi, hi deilse kral
larn tarihinin varyapmn salayabildiimiz iin dahi duyabiliriz. Maceralar
hakknda gnn birinde bir eyler reneceimiz yeterince hkmdar vardr;
ancak bunlarn hibiri, tpk btn adalar gibi bize boynuzlu imbiin ii
ne koyup denemeler yapabileceimiz kck de olsa hibir maddesel kalnt
brakmamtr.
NC BLM
Fakat, sadece buna baklrsa, asl nemli nokta gzden kaar. Bu hzl g
a
d lgas daha nce meydana gelmi birok benzerleri gibi bir hareketmi kan
sn uyandrr. Aslnda bu uluslar kaynamasnda tm yeni olan bir ey vardr.
Bu ey tek bana Hiksos saldrsnn silip spren gcn aklayabilir. O a
n Onasya kltrne, dolaysyla daha sonraki alarn dnya tarihine yn
vermi bir eydir bu.
Bu dnemde; yani M.O. 2. binylda herhangi bir zaman, herhangi bir yer
de Hititler, Hurriler, Kassitler ve barbar Hiksoslar at yetitirmeyi gelitirmi
lerdir. Buradan binicilik sanatn oluturmular ve iki tekerlekli arabann zel
bir biimini ylesine mkemmel bir hale getirmilerdir ki, bundan "hafif sa
va arabas" domutur. Bu arabann kullanlmas dnya tarihinde dnm
noktalarndan biri olmutur.
"Git, bana salam bilgiler getir. Belki de benimle sadece alay etmek istiyorlar,
belki de onlarn tahta kacak adamlar var. Her ne ise, bana salam bilgilerle
dn!"
Kral, bu arada bo durmam, Karkam' kuatm v sekizinci gn cesur
ca bir saldryla burasn ele geirmitir. Sava ganimeti ok byktr. ok
miktarda altn ve saysz tun eya, 3 300 de esir vardr.
Fakat bir Msr elisi daha kagelir. Suppiluliuma ayn kararsz tutum
iindedir. Kukularn hemen hemen ayn szlerle tekrarlar. Ancak bu arada
kralie can sklm olmakla birlikte, yine de teklifinde direnmektedir, bir
mektup daha yollam tr:
,
"Niin byle konutun? Niin benimle alay etmek istiyorlar dedin?"
". . . Ben baka bir lkeye yazmadm. Yalnzca sana yazdm. Birok olun ol
duu syleniyor. Ver bana oullarndan birini; benim kocam olsun, hem de M
sr'da kral olsun ". Ve Mursilis itenlikle devam eder: "Babam iyi yrekli oldu
u iin kadnn szn dinledi ve gnderecei olu seti. "
Ne yazk ki, bu hikaye burada sona ermektedir. Suppiluliuma, oglunu M
sr'a gnderiyor, fakat prens oraya varmadan yolda ldrlyor. Anlalan,
Msr tahtnda bakasn grmek isteyen bir grup saray entrikacs bu cinayeti
ilemitir. 3300 yllk byle bir mektuplamada insan bugn tarihin atan nab
zn duymaktadr. Gerekten bir Hititli firavunlar tahtna oturmu olsayd,
meydana gelecek tarihsel geliimi dnnce hayalimizde neler neler canlan
veriyor.
douda savalar yapyor, kuzeyde eski dman, vahi, barbar Kaska boylarn
bozguna uratyor; ayn ekilde Ahhiyava ulusunu da yeniyor (Baz aratrc
lar bu ulusun Miken a Grekleri olduu kansndadr) .
Mursilis kendi bnyesine kar da savamak zorunda kalyor. Vcuta
pek salam biri deildir. Ayrca, konuma zorluu da ekmektedir. Hayatn
da dinin kendisi iin ok derin nitelikte bir sorun haline geldii anlalyor.
Kiiliinin bu yann renmemizi salayan - veba duas gibi - yazl metin
ler var; bu metinleri edebiyatn balangc olarak kabul etmemiz gerekir . . .
Bunlar (Tevrat'n yksek iir gc gsteren blm) "Hiob Kitab" ile kar
latrabiliriz; soyut ller iinde bu karlatrma belki doru olmaz, ama
aclar iinde kvranarak btn itenliiyle dua eden insan gzmzn n
ne getirirsek, bylesine bir karlatrma hi .de uyarsz grnmeyecektir. Her
ey bir yana "Mursilis'in veba duas" insan ruhunu saran bir anlatm gcne
sahiptir.
Bunu burada bir snayalm:
Ey Hatti 'nin frtna tanrs, benim efendim,
Ve ey siz, benim efendim olan btn tanrlar!
Dorudur,
!nsan gnah iler.
Benim babam da gnah iledi.
Hatti'nin frtna tanrsnn, benim efendimin szn dinlemedi.
Ama ben, ben hi gnah ilemedim.
Dorudur,
Babann gnah oluna da geer,
Bana da babamn gnah geti.
u anda Hatti'nin frtna tanrsna, benim efendime
Ve efendim olan btn tanrlam iletirim ki,
Dorudur, biz bunu yaptk.
Ve imdi ben, babamn gnahn doruladma gre,
Ey Hatti'nin frtna tanrs, ey benim sahibim,
Ve ey benim sahibim olan btn tanrlar
Niyetleriniz artk deisin!
Artk benim iin de yeniden dosta eyler dnn!
Ve artk vebay Hatti lkesinden kovun!
Ey tanrlar, siz ki benim sahibimsiniz,
Eer Tudhaliyas'n kan cn almak istiyorsanz,
Bilin ki,
Tudhaliyas' ldrenler,
Dktkleri kann kefaretini dediler,
Ve Hatti lkesi dklen bu kan yznden yok olacak duruma geldi,
Bylece Hatti lkesi de kefaretini demi olmad m?
Eer bu kefareti demek sras bana gelmise,
112 C. W. CERAM
( 1 ) lonial tarihi, corafyac. Pers lmparatorluu'nu bir batan bir baa dolap, "Dnya Gezi
si" adl kitabn yazd. "Soyaalar" adl kitabnda Grek tarihini zetledi.
(2) talya'da bulunan bu yerde Kartaca kumandan Anibal M.. 2 1 6'da, kendisinden sayca ok
stn Roma ordusunu yenilgiye uratmtr.
(3) Almanya'da, Westfalya'da 1 00 km. uzunluunda sk ormanlk blgenin ad. IX. yzylda
Cermen Babuu Arminius burada Varus kumandasndaki Roma lejyonlarn bozguna u
ratmtr.
(4) Katalaun-Fransa'da, Champagne ilinde bir yer. Burada 45 1 ylnda yaplan ok byk bir
savat!l Romal Aetius, Vizigotlar'n yardmyla Hun Kral Atilla'y durdurmay baarmtr.
( 5 ) Bkz: Aklamalar blm.
TVA S
11 4 C. W. CERAM
imdi asl konumuza dnelim: M.. 1 296 ylnda Firavun Il. Ramses ile
Hitit Kral Muvatallis ve Asyal sava ortaklar arasnda yaplan Kade Mey
dan Sava da, dnya tarihini etkileyen bir sava olarak kabul edilmelidir. Bu
sava ister Hititler'in, ister Msrllar'n zaferiyle, isterse belirsiz bir sonula
bitmi olsun, hibir ey fark etmez; yine de dnya tarihi asndan nerrrl ni
koruyacaktr. nk, Suriye ile Filistin'in kaderini ve Msr ile Hatti arasnda
ki hegemonya ilikisini etkilemitir; Nil ile Dicle arasndaki uluslarn aln ya
zsn izmitir - Buralar da o zamanlar btn dnya demekti.
Asi rma kysnda yaplan bu savan kitabmz iin ayrca bir ekicilii
vardr. Bir defa kesinlikle varyapmn salayabildiimiz tarihin ilk savadr.
stelik bilinen bu sava bilinen ilk bar antiamas izlemitir. Bu antlama
politik adan sa'dan sonra 20. yzylda uluslarn ortaya koyduu birok ba
r antiamasndan daha stn niteliklere sahiptir.
Yukarda iaret ettiimiz gibi, bu savan bir ntarihi var. Kimi zaman Hi
tit, kimi zaman Msr hkmdarlarnn (ya da bunlarn sava ortaklarnn)
yrtm olduu bir saldr politikasnn zorunlu sonucuydu.
ok uzun srm bir atma, kanl ve acmasz bir yn giriim nice yllar
dolduruyor. Bu bakmdan Msrbilimcilerin nitelediklerinden ok daha nem
li saylmas gerekir. Msrbilimciler, firavunlar devletinin byk gcn gz
nne alarak bu atmalar "snr kavga/an" diye tanmlyorlar. Oysa, aslnda
bu atma bir eit "Otuz Yl Sava "yd1, yalnz ok daha uzun srmt.
Suriye ile Filistin topra durmadan yaklp yklm, ehirler ve kaleler
yerle bir edilmi, buralarda yaayanlar ya kltan geirilmi, ya da esir edilip
gtrlmt. Sorun , "snrlarn " deil, btn Dou Akdeniz kylarnn ege
menlii sorunuydu. Arnama mektuplarnda Suriye ve Filistin siteleri krallar
nn yakniarn okuyoruz - umutsuz ikayetlerdir bunlar; kuzeyden gelen
saldrlara snrlardaki kaleler artk kar koyamaz olmutur; ok abuk yar
dm yollamas iin firavuna yalvarlmaktadr. Fakat Firavun Ehnaton'un bun
larla uraacak zaman yoktur; Amarna'daki masal saraynda baka eylerin
hlyasn kurmakta ve kendinden ncekilerin fethettii yerler birer birer el
den gitmektedir.
Daha sonra Haremhab (M.. 1 345- 1 3 1 8) adyla tahta kan general kurta
rlacak ne varsa kurtarmak iin didinmitir, ne var ki kurtarabildii pek az ol
du. Ancak I. Sethos (M.. 1 3 1 7- 1 30 1 ) Filistin zerine bir sefer dzenlemeyi
baarmt; lde yaayan oymaklar kovmu, am'a kadar olan blgede g
venlii salam, fakat karsnda atmay gze alamayaca zorlu bir hasm
bulmutu: Hitit Kral Muvatallis'i.
( 1 ) Otuz Yl Savalar - Avrupa'da 1 6 1 8'den 1 648'e kadar srm, zellikle Almanya ve bugn
k ekoslovakya topragnda byk ykmiara sebep olmutur. Avrupa tarihinin son din sa
vadr. Katolik Avusturya imparatoruna kar Protestan Alman prensleri Danimarka, sve,
Bohemya krallar savat. Son yllarda Fransa krallg Katolik oldugu halde Protestanlar'n
safnda yer ald. Bylece sava siyasal bir nitelik kazand. Avusturya'nn yenilgiyi kabul et
mesi zerine imzalanan Westfalya baryla son buldu.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 11 5
( 1 ) Re (veya Ra) - Eski Msr'n gne tanrs. 5. hanedan zamanndan sonra en byk tanr sa
ylmtr. Btn site tanrlarna onun ad eklenmitir.
(2) Horus - lsis ile Osiris'in oglu olan Msr tanrs. Kanatl gne, ya da ahin bal insan olarak
tasvir edilir.
116 C. W . CERAM
( l) Antalya ky blgesi.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 11 7
( I ) Baal - 1branice "efendi" anlamna. Filistin'de yaayan tarma dayal toplumlarn yer tanrs
dr. Boga eklinde tasvir edilir ve ok gl olduguna inanlrd. Btn nasya lkelerini et
kilemitir. Yahudilik onun etkisini yok etmek iin srekli ugramak zorunda kalmtr.
(2) Amon - Eski Msr'n dllenme ve bereket tanrs. Ko bal olarak tasvir edilir. Kkende
Teb sitesi tanrs iken daha sonra gne tanrs Re ile birleerek Amon Re adn almtr.
TANRILARIN VA TANI ANADOLU 121
biliyorum ki, benim iin milyonlarca yaya askeri yz binlerce araba savas,
on binlerce karde ve evlat bir gnl olup birleeceine, yalnz bir Amon benden
yana olsun yeter. Nice insan bir araya gelse bir ey yapamaz, ama bir Amon
her eyden, herkesten daha gldr. . . Ey Amon, beni dinle ve sana seslendi
im zaman yanma gel. . . Bana elini uzatt, sevinle sarsld m; arkarndan ses
lendi: llerif llerif Ben seninleyim, ben, baban senin/eyimf Elimi sana uzattm i
te; ben yz bin askerden daha glym; ben zaferin tanrs, kuwetin sevdals
ymf"
Kendini tanr yapan birinin tanrsal sesleniidir bu. Glgam1 ile HerkP
bu satrlarda birbirinin iinde erimektedir.
"Yitirdiim yreimi yeniden bulmutum, kalbirn sevinle arpyordu; ne is
tediysem, istediim gibi olmutu. Month gibiydim. Saa atldm, sola vurdum.
Onlarn karsnda gazaba geldii andaki Baal olmutum sanki. Bir de baktm,
epeevre beni kuatm 2500 sava arabas atlanmn ayaklar altnda darmada
nk olmam m? Ilerinden biri karma kp da dvrnek iin elini bile kal
dramad. Korkudan dilleri tutulmu, kollar gcn yitirmiti. Ne ok atabiliyor,
ne de mzrak savuracak takati kendilerinde bulabiliyor/ard. Hepsini suya dk-
( 1 ) Glgam - Mezopotamya'da, Uruk sitesinin efsane kral. M .. 3. binyla ait Babil efsanesi
onun adyla anlr. Glgam efsanesi Ninova'da Asur Kral Asur Banipal'in kitaplgnda
bin satr tutan 12 tabJet halinde bulunmutur. Glgam dev yapl, ok gl bir kahraman
dr. Yaptg iler zamanla Onasya lkelerinde baka efsane ve destaniara konu olmutur.
(2) Herkl (Herakles) - Grek efsane kahraman. Kkende Dor-Akalar'n yar tanrs. Olagans
t gc balca zelligidir. Zeus, ona lmszlk baglad, tanra Hebe ile evlendirdi. Ze
us'un kars Hera, ocugu kskand, bebekken ona iki ylan yollad. Herakles ylanlar bogdu.
Hera'nn kini gememiti; Herakles byyp ocuk sahibi oldugu zaman onu delirtti. Bu
yzden Herakles, karsn ve ocuklarn ldrd. Sonra duydugu vicdan azabn gidermek
iin Mykenai kralnn hizmetinde ok g on iki ii baard. Yar insan yar at Nessos'la teke
tek dvp ldrd. Nessos lrken Herakles'in karsna yarasndan akan kan toplamas
n, bununla kocasnn sevgisini gledirecegini syledi. Kadn da denileni yapt. Herakles,
Oikhalia'y fethedip, oradan gzel lole'yi alp gelince kars byl kana batrlm bir gm
lek yollad. Herakles gmlegi srtna geirir geirmez yanmaya balad. Dayanlmaz acya
son vrmek iin Herakles bir odun ygn hazrlatp, kendini alevlerin iine att. lnce Oly
mpos'a gtrld, Zeus ile Alkmene adl bir kadnn oc.igud r.
122 C. W. CERAM
arabalarm yanmda olmad halde yine de zafer benim oldu. Btn uzak lke
lere zaferimi gsterdim, gcm gsterdim, hem de bunu arkarndan gelen tek bir
kumandan m, tek bir araba src m olmadan yaptm . . . Benim arabam sren
Menna, drt bir yanmzn ynla arabayla evrili olduunu grnce, yrei
korku ile dolup dehet iinde elden ayaktan kesildi. Majestelerine yle dedi: 'Ey
benim iyi efendim! Ey Msr'n gl hkmdar, ey Msr'n byk koruyucusu,
kavga gndr bu, ancak dmann ortasnda yapayalnz kalmz. Bak, ordu
ile araba savalar bizi terk etti. Niin burada durup kalmak istersin? Kalrsak
soluumuzu kesecekler bizim! Brak sa salim gidelim buradan, kurtar bizi Ram-
ses!"
Majesteleri, a r aba srcsne yle diyor:
"Cesaretini topla benim srcm! Ben imdi onlarn iine ahin gibi dalaca
m. Onlar ldrecek, kltan geirecek ve yere sereceim. Bu dleklerin senin
iin bir deeri olmasn. Bylelerinden bir milyonu ksa karma, benim benzim
solmaz. "
Majesteleri hzla ileri atld. Dmann iine dald, sanki alt kez birden
dalm gibiydi:
"Gazaba geldii anda Baal naslsa ben de yleydim, pelerini brakmadm,
ilerine girip, ben de nicesini ldrdm ve hi yorgunluk duymadm.
O zaman askerlerim ve araba savalarm benim gten yana Month gibi ol
duumu grnce, teker teker yaklamaya baladlar. Akam st ordugaha so
kuldular ve orada savatm btn uluslar kltan geirilmi ve kendi kanlar
na bulanm bir halde yerde yatar buldular; Hatti'nin btn sekin savalar,
krallarnn btn oullar ve kardeleri de onlar arasndayd. Kade sahrasn
beyazlara brmtm (llerin beyaz elbiseleriyle) ve o kadar oktular ki, ara
larndan yol bulunup yrnemiyordu.
Yaptklarm grnce askerlerim adm yceltmek iin yanma geldiler; ku
mandanlarm gcm vmek iin geldiler, araba savalarm da adm gklere
karmak iin geldiler.
Yaa, ey yrei yiitlikle dolu gzel sava, askerlerini ve araba savatiarn
kurtardn. Sen Amon 'un olu, sen gayretin simgesisin, Hatti lkesini kudretli
kollarnla sen yktn. Senin gibi yiit savann bir ei daha yoktur, senin gibi sa
va gn askeri iin dven bir kral daha yoktur. Korkusuz yrein var, gs
gse kavgada en nde gidersin. Btn lkeler el ele verdi, sana kar durama
d. Ordularn nnde ve btn dnyann nnde zaferi sen kazandn - abart
deildir bu . . . Hatti'nin belini krdn sonsuza dek!"
Majesteleri askerlerine, kumandanianna ve araba savalarna yle dedi:
"Ey benim kumandanlarm, askerlerim ve araba savalarm, dvmemek
le byk su ilediniz . . . Beni dmann ortasnda tek bama braktnz, hepini
ze akolsun! Beni terk edip gittiinizi herkes duydu . . . Ama ben yine de dv
tm, nice nice lkelerin milyonlarca askerini yendim, tek bama yendim. Be
nimle birlikte yalnzca 'Teb Zaferi' ve 'Cesaret Huzurdur' adl atiarm vard, saf
saf dmann ortasnda yapayalnz kaldm zaman yalnzca onlar bana yar-
12 4 C. W. CERAM
drnc oldu. Yeniden sarayma dndmde onlar her gn kendi ellerimle yedi
rip iireceim, nk onlar bana yardm ettiler, bir de Menna, araba sr-
,,
cum . . .
..
( I ) Nut - Eski Msr'n insan eklinde simgelenen gk tanrs. Gnein ve tanrlarn anasdr.
Btn yldzlara hkrneder. Her sabah onlar yu tar ve her akam yeniden dogurur.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 12 5
Bir sava arabasnn varyap m. Araba oku trpana benzer, ucunda ssl bir bal
vardr. 70 cm. eninde dvlm bakrdan siperlik hem srcy korur,
hem de parltsyla dmann gzn kamatrp korku salar.
126 C. W. CERAM
( 1 ) Seth - Eski Msr'n l, frtna, yagmur ve kuraklk tanrs. Kkende Yukar Msr'n koru
yucu tanrsdr. Daha sonra "yabanc tanr" olarak Msr' istila eden Hiksoslar'n ve Asyal
lar'n tanrs saylmtr. Uzun kulakl bir hayvan halinde tasvir edilirdi.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 131
( 1 ) Deniz ulusu - M.. 1 3 . yzylda Kuzey Avrupa'dan balayan bir g dalgas, Kuzey Denizi
blgesinde yaayan oymaklarn gneye dogru ilerlemesine yol at. Avrupa'nn ilerinde iki
kola ayrldlar, bir kol ltalya'y, teki kol Balkanlar' ignedi. ltalya'dakilerin bir ksm Lib
ya'ya geerek Msr'a saldrdlar. Balkanlar'a gelenlerin bir ksm Anadolu'yu igneyip Suri
ye ve Filistin'i ele geirdiler. Bunlar da Msr'a saldrdlar. Msr' ele geiremediler, ama y
lesine hrpaladlar ki, fravurler devletinin ykln hzlandrdlar. Filistirliler'in bunlarn
soyundan geldigi sanlyor. Msr'da, Medinet Habu yazdar deniz ulusuyla yaplan savala
r uzun uzadya anlatr. Bu gte Onasya lkelerinin siyasal dengesi altst olmutur.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 133
Ne olmutu?
Ziya Bey yalnz iileri toplamakla yetinmemi, ltfedip gndelilderin
denmesi iini de zerine almt. Ancak yine ltfedip 30 kuru olan gnde
lilderin bir ksmn kendi cebine atmt. Bu davrannda herhangi bir art ni
yet aranmasn; bunu feodal bey olarak en dogal hakk sayyor, adamlarma ait
olan ey, bana da aittir ilkesini gdyordu.
Ne var ki lkede toplumsal ve siyasal dzen hayli deimi bulunuyordu;
bu para olay Boazky'n yz evinde birden konuulmaya balanm; iiler
talarla silahlanarak Bittel'in adrna yrmlerdi. Bittel ise dil bilmedii,
dolaysyla ayaklanmann nedenini kestiremedii iin jandarmay imdada a
rmaktan baka bir eyi akl edememiti.
Durum gerekten ok nazikti: Bittel, ayaklanmann nedenini renince,
durumu derhal dzelteceine dair sz verdi. Bu dnyay artk anlamaz oldu
unu syleyen Ziya Bey'le ksa ve sert bir tartma oldu. Sonra da her ey
tatlya baland; gndelikler 50 kurua ykseltildi ve artk Ziya Bey'in aracl
yla degil, her iinin dorudan doruya avucuna saylarak denneye ba
land.
B1R1NC1 KAZI, yukarda iaret ettigirniz gibi, sadece kontrol kazs olarak
planlanmt. Fakat ksa bir sre sonra, daha nce Winckler'in elden geirdigi
bu topraklarda talih kaz heyetinin yzne glverdi, bir kil tablet arivi bu
lunmutu. tk anda karlanlar 350 kadar ivi yazl tabletti; hepsi hem Akad
a ve hem Hitite'yle yazlmt: Her iki yaz da okunur nitelikteydi; birincisi
geen yzyldan beri okunan Akada, ikincisi Hrozny'nin zmlemesinden
beri okunur hale gelmi Hitite'ydi.
Artk byle bir buluntudan sonra kazy srdrmek bir zorunluluk olmu
tu. Fakat o srada Berlin'de Danat-Bank iflas etti. Alman ekonomik bunalm
nn en yksek noktasna eritiini gsteren bir iaretti bu. Kaz heyeti birden
bire parasz kald. O bin markla ie balamlard; Arkeoloji Enstits'nn
kendi imkanlaryla salad bin markla da ii srdrdler. Balangta ok
byk para sknts ekilerek yaplan ve kinci Dnya Sava kncaya kadar
Bittel tarafndan ynetilen btn kazlar hep baarl oldu.
Boazky de daha nce alanlarn aksine Bittel yalnz bir eyle ilgilenme
di. Belirli bir eyin ardna dmedi. Buray btnyle tanmak istiyordu, ara
trmalarn da buna gre yrtt. Her eyi bizzat yapmak isteme gibi hrsiar
yoktu. Uzmanlar, mhendisleri, mimarlar yardma ard. almasnn ya
yn yoluyla deerlendirilmesi srasnda biyoloji, zooloji, kimya gibi baka
alanlardan uzman kiilere dant; bylece tek bana arkeolojinin g yetire
meyecei ayrntlarn da salkl aklamasn salad.
Bu yoldan bakent H attusas'n tarihsel oluumunun tablosunu izmek im
kan da yava yava elde edilmiti. Zamann ak iinde be kltr tabakas
nn meydana geldii kesinlikle anlald. En eskisi 4. tabakayd, Hitit egemen-
C. W. CERAM
maydr, yoksa tipik hibir yan yoktur. Normal haliyle H itit sanat belirgin,
fakat hep kaba kalm bir karakter gsterir (nceleri Hurri, daha sonra da
Asur etkisi de srekli varln srdrmtr) . Hibir zaman da bir "stil"
oluturamamtr.
(8) Hitit mimarl etkileme gc bakmndan, ann btn teki eserle
rinden aka fark edilir. Dier lkelerde hemen her zaman tapnak en n
plandadr, merkezdedir, esastr. Asker bir ulus olan Hititler'de ise (Yalnz Bo
azky'de deil, her yerde) heybetli surlaryla kale merkezdir.
Ne var ki, bu kaleyi Hititli mimar ok acayip biimde yapmaktadr. Hattu
sas kalesini ele alalm: Kimsenin kamayaca doal bir yaln kayaln st
ne dev bir abayla kocaman ta bloklar oturtulmutur. Bir yannda daha dz
ce bir yama vardr, buraya da sur yaplmtr; surun d tarafnda ise dmdz
bir kaldrm delidir. Boazkye ikinci gidiimde, bu kaldrrnn kalnts s
tnde birka Trk delikanlsn yklce bir bahi karl yoku yukar ko
turdum. Eskian yalnayak sava kitleleri saldrya getii zaman tabanlar
ineinmesin diye yaplm gibiydi. Bundan daha elverili bir saldr yolu d
nlemez. Askerlik asndan sama bir baka ey de tnel ile davet eder gibi
duran merdivenli yol, bunlardan hi sz etmeyelim daha iyi (Tnel 70 metre
geniliindeki kalenin duvarndan dar ovaya, bir savata dmann duraca
yere uzanmaktayd) . Boazky kalesinde de ayn oyuncu ruhu gryoruz;
bir stil belirlemeden yana ok yetersiz, geliigzel oturtulmu gibidir. Kabart
malar kale binalarndadr, heykeller ise giri kaplarnn nnde.
Burada u noktaya da dikkati ekmek isterim: Hitit istihkamclnn askeri
deeri hakknda henz bir inceleme yaplmamtr (Hollandal Kampman bu
nu denediyse de, yalnzca genel tanmlamalar verebilmitir) . Ayn ekilde Bo
azky' de I. tapnan dev ta temelleri ile mimarlk teknii bakmndan ok s
nrl olan imkanlarn ve bu temelin stne kerpi ve odunla kurulan yaplarn
arasndaki uyumsuzluk hakknda da henz verimli hibir alma yaplmad.
(9) Mursilis'in hayret uyandran "Veba Duas"nn dnda hibir yerde bir
Hitit edebiyatyla karlamyoruz. Belki henz biz bulamadk diye itiraz edi-
ARTAKALANLARlN SlRRI
BRNC BLM
Karatepe'nin Kefi
ERTES SABAH sekiz buukta atlar hazr bekliyordu. Gzel bir gnd. Yol
bir dzlkten geip tatl eilimle karanlk dalara uzanyordu. Dou ynnde
Toroslar'n kada rtl tepeleri ykselmekteydi. Yolcularn nnde Karatepe
ad verilen dan yamalar yava yava belirmeye ba'lamt. Saatlerce at sr
tnda gittikten sonra, imdi sk aal karanlk bir orman yollarn kesmiti;
atlardan aa inmek zorunda kaldlar ve eski bir patikann izini srerek yo
ku yukar trmanmaya koyuldular. Tepeye varp da evreye gz attklar za
man, nlerinde karanlk vadilerle gneli tepelerin alabildiine uzandn
grdler. Bunlarn arasnda amurlu bulank sularn hrnca kprdeterek
Ceyhan rma, Antikan Pyramus'u akmaktayd. llk aknlklar geip de,
kayalar ve kaypak talarla dolu yakn evrelerine baknnca "Aslanlta" gr
dler.
Daha baka eyler de grdler. Bu "Aslanlta" belli ki bir heykele temel
grevi yapmt. Heykel ise yanbanda yatyordu, ok hrpalanmt, basz
ve kolsuzdu, ama bir yazt vard.
Bossert yazttaki iaretiere bakar bakmaz, bunlarn semitik1 olduu kans
na vard ve birden keyfi kat. Yoksa yanl tanklklara aldanarak semitik bir
ulusun yerleme merkezine mi gelmilerdi?
Burada bu vesileyle, bir buluntu hakknda doru tahminlerde bulunma
nn ne kadar g olduuna ve bir aratrcnn ilk beyanlarnda ne kadar ihti
yatl davranmas gerektiine dikkati ekmek isterim. Bu konuda ders alnacak
bir olay, 1 954 ylnda acemi Msrl arkeologlarn bana gelmitir. Gizeh ve
Sakkara'da yeni bulunan l kayklar ve lahitli bir piramit mezar hakknda,
bu nitelikte acele tahminlerde bulunarak dnya basnnda alkantlar uyan
drmlard; sonradan yaplan dikkatli inceleme sonucunda bu buluntularn
bilimsel adan hibir yeni zellik tamad anlald.
Bassert tan bykln dikkate ald. Bu tan yaknlarda bir yerde yon
tulmu olmas gerekiyordu. te yandan ta koyu renkli, gzenekli bazaltt.
evrede geri ok eitli ta vard, ama hibir yerde bu renkte bazalt grlme
miti. Sonunda u kanya vard: Heykel ve tabann ikisi de phesiz Hitit iiy
di, yazt semitikti. Bassert o zaman bu yazy Arami yazs sanm, Fenike ya
zs olduunu sonradan anlamtr.
H alet ambel fotoraf eker ve bir kalp karmaya hazrlanrken, Bossert
de heykelin alabildiine ot brm evresini dolayordu. Birok kabartma
paralar buldu, bir tanesi bir insan bayd, biri de yarm bir insan gvdesiy
di. Ayrca zerlerinde hiyeroglif iaretleri tayan paralar da buldu, ne yazk
ki bunlar kk paralard.
Birden Bassert'in zihninde bir dnce belirdi. Burada bir Hitit sanat eseri
stnde bir semitik yazt vard. Ve yine burada hiyeroglif iaretleri de vard.
Eer bu hiyeroglifler Hititler'e aitse, o halde bu iki yaz dar bir alan iinde yan
yana bulunduklarna gre, bilimin oldum olas arzu ettii bir bilingue - iki
dilli metin buluntusu - sz konusu demekti. Hayr, Bassert bu dnceden
hemen vazgeti. Sadece saatten beri Karatepe' deydiler; hibir noktada top
ran iine el atmamlard; btn izlenimleri yalnzca yzeysel grglere da
yanyordu. Bu durumda yorumlara kalkmak yanl bir i olurdu.
Ormanda karanla kalp skntya uramamak iin yola ktlar, atla bir bu
uk saat yolculuktan sonra en yakn ky olan Kzyusuflu 'ya gelmilerdi. Gecele
yin kendilerini arlamak iin toplanm kyllerle birlikte kamp ateinin ev
resinde otururlarken, Bossert, Karatepe'ye tekrar dneceini ok iyi biliyordu.
tlanlarn hepsi zerinde dramatik etkiler yapm tek tek kazlarn nemli
noktalar zellikle belirginlemi olacaktr.
Bu sefer Babadr Allc m da gelmitir. Dr. Alkm, Bassert'in rencilerin
den biriydi. 1 9 1 5'te zmir'de domu, stanbul niversitesi'ni bitirmi, A laca
hyk'te ve daha baka yerlerde yaplan kazlara katlm (bir sre AlaZak'ta
Sir Leonard Woolley'in konuu olmutu); birka dil biliyordu, ancak Kemal
Atatrk'ten sonra Trkiye' de yetime imkanlar salana bilmi sekin bilim
adamlarndan biriydi. Bossert'e yardmclk yaparken, ayn zamanda stanbul
niversitesi'nde doent bulunuyordu.
Birlikte yrttkleri sondajlar 15 Nisan 1 947'ye kadar drt hafta srd,
Bu ksa zamanda olaanst deerde kazanlar oldu. Yardmc imkanlar s
nrlyd; gerelerden yoksundular, yatacaklar doru drst bir yerleri bile
yoktu. Yzyllardan beri douyla baty gneye balayan eski kervan yolu Ak
yof da, yrklerin konuu olarak adrlarda kalyorlar ve ok sknt ekiyor
lard.
Bassert'in baka bir asistan Muhibbe Darga, 1 95 l 'de beni bu kara adrla
ra gtrd. Erkekler hayvanlarla birlikte otlakta olduu iin obada yanzca
kadnlar vard. Bir sr kadnla birlikte, sabahtan akama kadar yufka piiri
len atein banda oturduk. ok yal bir ninenin, damla illetinden kvrlm
kirli elleriyle bize ikram ettii kei peynirini yufkaya drp yedik. Onlara kar
koca olduumuzu, alt da olumuz bulunduunu sylemek zorunda kalm
tk. nk kar koca ya da karde olmadan bir erkekle bir kadnn yrk a
drlarna konuk edilmesi grlm, duyulmu i deildi.
Bassert ile Alkm ite bu adrlarda drt hafta geirmilerdi; kouup du
ran ve bir sr ocuun yaygaras ortasnda, anlatlmaz pisliklere katlanarak
ve sadece peynir ile yufka yiyerek drt hafta.
Her gn Karatepe'ye kyorlard. Sur duvarlar grdler, o halde buras
bir kaleydi. Surlarn i kesiminden baka duvar kalntlar buldular, o halde
burada bir tapnak ya da bir saray var olmu demekti. Sondajlarda (kuyu aar
gibi yaplan kazlardr, aada bir eyler olup olmadn saptamaya yarar) iyi
durumda ilk dikme talar buldular. Boyu bir metreden fazla insan ve hayvan
figrl kabartmalar, koyu gri renkte bazalt plakalara yaplm, binlerce yl n
ce konulduklar yerde ve durumda durmaktayd.
Bassert ayrca uzun bir Fenike yazsnn ba ksmn da buldu (Yaznn
uzunluunun ne kadar olduundan henz haberi yoktu) . Bu konuda tek keli
me konumad. Yine tek kelime kimseye bahsetmeden btn hafta arayp
durduu ey, stnde Hitit hiyeroglifleri bulunan baka paralard. Vazgee
medii umudu bir bilingue iki dilli metin - kefetmekti. Bir dikme tan st
-
kenarn, srf daha sonraki kazlar iin bir yol saptamak amacyla, eliyle ve
malasyla yle kazd; kabartmay meydana karmak iin zaman yoktu, ama
grd ey irkilmesi iin yetti de artt.
Burada Hitit hiyeroglifleri vard. aretler seilir durumda deildi, fakat
btn Hititbilimcilerin yllardr hayalini kurduu "bilingue" kefetmek arzu-
15 2 C . W. CERAM
suyla ylesine doluydu ki, bunun iki dilli bir metin olduu kansna vard
( nk Fenike alfabesiyle yazl ksm okunur durumdayd).
Hitit mparatorluu'nu keif tarihinin dramatik olaylarndan biriydi bu,
nk Bassert burada yanlmt, ama sonunda yine de hakl kacakt.
GEREK anlamda hazrlkl ilk Karatepe kaz seferi 1 947 Eyll'nde yapld.
Gerekli denek Trk Tarih Kurumu, stanbul niversitesi, Mzeler ve Eski
Eserler Genel Mdrl'nce salanmt. Gerekli aralar ve her eyden
nemlisi de paralar vard. Bu parayla istedikleri kadar ii tutabileceklerdi.
Bassert'in insanlar etkileme konusuda ilgin bulular vard ve alma ar
kadalarn artmaktan ok holanrd. Onun iin de kaznn ilk gn, son
geliinde uzun Fenike yazsn bulmu olduu yerde herkesi toplad ( D g
rn bakmndan burann dier yerlerden hi fark yoktu, keiften sonra
dikmetan olduu yerin stn zenle kapattrmt ) . imdi ise ilk kazma
vuruu iin buray semi bulunuyordu. stndeki biraz kum ve toprak, bir
iki krekte atlp da belirgin Fenike yazsyla dikmeta meydana knca, Bas
sert etraftan ykselen hayranlk lklarn keyifle dinledi.
Bu sesleri bir kez daha dinlemek istediinden, yapt iin sonucundan
emin bir edayla kazya birka metre daha devam edilmesini syledi. Bu sefer
de amac hiyeroglifli yazt ayn mucizeli biimde ortaya karmakt. Dikme
ta gn na kavuunca, yanndakilere bu yeni kabartma tan stndekileri
hiyeroglif olarak aklamaya hazrlamyordu ki, birden yanldn fark etti.
O geliinde, bir ikindi vakti yle bir bakp hiyeroglif sand eyler, imdi
i gne altnda bambaka grnyorlard. Bunlar, sadece yazya benzer
resimlerdi.
O anda urad d krklnn derecesini kestirrnek dorusu ok g. Her
kazma darbesinde biraz daha meydana kan boz renkli taa gzlerini dikmi,
bakp duruyordu. Uzun bir hiyeroglif yazs bulmay umut etmi ve bu yaznn
semitik iaretlerle birlikte zlenen bilingue dncesi btn yaz aylar boyunca
aklndan kmamt. Byle anlarda bilim bir karakter sorunu oluverir.
Bossert, kazy durdurdu. Orada burada sondaj kazlar yaptrmaya koyul
du. nsana inanlacak gibi gelmiyor ama, gerek bu, yalanc H itit hiyeroglifi
nin bir metre yannda sahici hiyeroglif yazs buluverdi.
1 947 sonbalar almalar, Karatepe'de yaplan en baarl alma olmu
tur. Geri daha sonra da pek ok ey bulunmutur, zellikle evre iyice arat
rlm, Domuztepe' de ' Hitit ve Roma alarna ait eserler meydana karlm
tr, ama 1 947 gznn verimlilii daha sonra elde edilenlerin hepsini glgede
brakacak zenginlikteydi.
Karatepe stnde kurulmu kalenin mimarlk asndan plann soyut bi
imde tasvir etmek yerine, bamdan geen bir olay anlatmak daha uygun
olacaktr. Bir plan belki konuya aklk getirir, ama bir olay orann havasn
hissettirir.
1 Ekim 1 9S l 'de O'Callaghan, niversite rencisi iki Alman ve ben, Kadir
li kaymakamnn yardmyla bizi Karatepe'ye gtrecek bir cip kiraladk
O'Callaghan iriyar, iman, neeli bir adamd. Birbirine zt eyleri ok sevimli
biimde ahsnda birletirmiti. Amerikal bir Doubilimciydi, Roma Kutsal
Kitap aratrmalar Enstits'nde alyordu, cizvitti , keyifli eski Alman halk
arklar syler, birka l dili ve birka yaayan dili ok iyi bilirdi, sonra bir
den durup dururken herkesten ayrlp bir keye ekilir, Latince dua kitabna
dalard.
niversite rencilerinin ikisi de serven heveslisi, merakl ve sabrszd
lar. Sabrszlklar akam saat yedide, ortalk kararrken Kadirli'den yola k
mamza neden oldu. Oysa bu Bossert'in kesin uyarsna aykryd. Bize, ne se
beple olursa olsun, karanlk bastktan sonra, ne yayan ne de atla Karatepe'ye
gelinmemesini sylemiti. Ancak bu sayede unutamayacamz olaylar yaa
mak frsatn da bulmu olduk.
Yol bulunmayan bir dzlkte yarm saat ciple gittikten sonra, Trk ofr
yolu kaybettiini syledi. Yine yolumuza devam ediyorduk, ama nereden git
tiimizin farknda deildik. Karatepe'ye doru yol alyorduk. Geri cip byle
seferler iin ok elverili bir tattr, ama bizimkisi de pek klstrd.
Derken gece bastrd, ofr farlar yaknca, yalnz tek farn altn gr
dk. Geri dolunay vard, fakat gkyz bulutlarla kaplyd. Tehlikeli bir
yolculuk yapyorduk. rldayan derelerden geiyor, talara arpp hopluyor
duk.
Az sonra drt bir yanda uurumlar seilmeye baland. ofr birden frene
basnca motor stop etti. Gece vakti, da bann sessizliinde etrafa kulak ka
bartm duruyorduk, galiba karmza hayaletimsi bir eyler kmt. ok
acayip sesler yaklayordu. Bouk bouk yanklanan admlar, ar ar pufla
malar, insan rperten fslamalar, kesik kesik solumalar . . . Sonra birden tek
gzl arabamzn nda develer grnd, bir sr deve, iki taraflarna te
beri yklenmi develerden bir kervan. Sal sollu arabamzn yanndan geti
ler; aralarnda adamlar vard, grltl seserin iinde kaybolmu gibi adam
lar. Yzmze bile bakmadlar, sanki geceyars bu yolun stnde bir cipin
varl ok doal, her zaman olaan bir eymi gibi bizi umursamadlar bile.
ofrmz, onlarla karlkl baraarak bir eyler konutu. Bu barlar
yabanc denizlerde karlaan gemicilerin yapt gibi, karlkl anlama bar-
(2) Cizvit - Jesuit - Hristiyan azizlerinden Ignatius Loyola tarafndan 1 5 34'te Paris'te kurul
mu (Societas Jesu - lsa Dern gi) adl tarikatn yelerine verilen ad. Katolik kilisesinin r
gtlenmesinde, glenmesinde byk apta etkili olmutu. zellikle Katolik dininin Avru
pa d lkelere Gney Amerika, Afrika, Pasifik Adalar, Filipinler, in, Japonya, Hindistan
gibi yerlere yaylmas cizvit misyonerlerinin lkc gayretleri sayesinde olmutur. Tarikat,
orduya benzer bir rgtlenmeyi baarm, Avrupa'da ve Avrupa'yla ilikili lkelerde siyasal,
kltrel alanlarda etkili giriimlerde bulunmutur. En nemli Hristiyan rgt saylr.
1 54 C. W. CERAM
yd. rkn dev alay ekip gittikten sonra, yeniden takr tukur motoro
muzia Karatepe yollarnn akllar stnde dans etmeye baladk, o zaman
birden hedefimize yaklamakta olduumuz hissi uyand iimde, Akyol'u, eski
kervanlarn yolunu gemitik. Nitekim ofrmz de yolu tekrar bulduunu
syledi.
kinci defa durduumuzda, bir saat, iki saat gemi olmalyd ve gece her
zamankinden daha karanlkt. Kk bir dzlkte bulunuyorduk. Dzlk az
sonra daralyor, bir kei yoluna dnyordu. niversitelilerden biri frlayp
gitti, bir anda gzden kayboldu. ofr, heyecanl bir dille bizi geldiimize
inandrmaya alyordu.
Birden o'Callaghan kol um u tuttu, karanlkta bir yeri gsterdi: Orada oto
mobilimizin far karsnda felce uram gibi duran, kurda benzer bir hayvan
vard, gzleri prl prl yanyordu. Bylenmi ve afallam bir halde yolu
rnun etrafnda geni bir yay izmeye balad. Bu yrede ok grlen yaban
kpeklerinden biriydi, ancak birka birden tehlikeli oluyordu.
O'Callaghan'la belirli bir haykr parolas kararlatrdktan sonra, nerede
bulunduumuzu anlamak iin niversitelinin kaybolduu ynde yrmeye
baladm. Birden bana yabanc, uzak bir dnya, sadece kitaplardan tand gm
bir dnya ile yle anszn, yle burun buruna ve yle elle tutulur biimde kar
lamak mutluluuna erdim ki, bylesi normal ekilde ancak kaz yapan ar
keologlara nasip olabilirdi.
Kk dzln kenanndan balayan darack, tal kei yolunda yryor
dum. I kuvvetli bir cep lambasyla da yolumu bulmaktaydm. Birdenbire
patika geniledi, nmde basamaklar belirdi. Elimde olmakszn duraladm.
O anda doa da sanki bana melodramatik bir sahne etkisi vermek isterce
sine mehtab bulutlardan syrverdi. Parlak bir ay soluk klarn merdivenin
zerine dkt, harap olmu, ar kesme talardan oluan basamaklar ay
nn yumuak halkas iinde belirginletiler.
Duraksayan admlarla merivenlerden yukar kmaya baladm. Merdiven
geniledi ve samda solumda insan boyunda dikmetalar grdm. Kat bir
geit treni havas iinde ksa aralklarla yan yana dizilmilerdi, stleri olaa
nst belirginlikte resimlerle kaplyd. Bu resimler kaln kabartmalar oldu
undan, ay kenarlarnda ok canl glge oyunlar yaratyordu. Resimler
deki hayvanlar ve insanlar bana bakmaktayd. Acaba bunlar tanrlar myd,
yoksa krallar m?
Hayr, nl ''Asitavandas 'n leni" kabartmalaryd bunlar. Kabartmalar
da Karatepe'nin efendisi hkmdar ve sava olarak deil de, grtlana d
kn bir kral olarak ebediletirilmiti. Yzne baktm, sivri apkasyla orackta
oturuyor, gzlerini am, kendisine yiyecekler, iecekler getiren hizmetkarla
ra sabrszlkla bakyordu. Kocaman gaga burnu, bask aln, geni enesi ona
sevimli bir grnm vermiti; ancak bir kibar, bir soylu edadan yoksundu.
Kaln dudaklar yemekierin karsnda yuvarlaklamt ve solgun k oyunla
r yapan ay nda sanki hemen konumak iin alacak gibiydiler.
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 155
& R Adam
O .U Kadn
a\\. Ana
fi tt Ad
c!J W fJ Ayak
o 'a
) (.
Gn
" d $ Barnak
!] + t Ord u
,t,'\ Kalkan
&( n w
'
Illi Bat
If l/ G/#-.n. Dou
Asitavandas Konuuyor
1 947 KAZISINDAN SONRA yaplmas gereken ilk i, Fenike yazl metnin bir
an nce evrilmesiydi. ok eski dil zellikleri gsterdiinden, burada i uz
manlara dyordu. Sadece hiyerogliflerle uramak isteyen Bossert, ilk Feni
ke metinlerini birka tannm sernitiste gnderdi: Berlin' de Johannes Fried
rich'e, Paris'te Dupont-Sommer'e, Roma'da O'Callaghan'a ve Londra'da R.
D. Barnett'e.
lik olarak da Karatepe'nin kefine sebep olan "Aslanlta"n altlk yapt
heykelin stndeki yaznn tpk-kalbn gndermiti. Ta da bu arada bir
hayli n kazanm bulunuyordu.
Ancak, ok gariptir, Profesr Gterbock'un ziyareti srasnda bu aslanla
rn, aslnda iki boa olduu anlald.
Bu heykelin drt kolonlu metni zerinde uzmanlar alyordu ve Bos
sert'e ilk eviriyi gnderen Berlin'den Johannes Friedrich oldu.
eviriyi kelime kelime buraya aktarmann bir anlam yok; nk metnin
birok yerlerinin krlmasndan ileri gelen eksiklikler yznden yaz rahata
okunamyordu. stelik Karatepe yazlarnn asl deeri ieriinde deil, im
diye kadar bulunmu en uzun Eski-Fenike yazs ve Hitit hiyeroglifleri olu
undayd. Bu da ieriklerinin ayn olmas umudunu uyandrmaktayd.
Giderek yazy kaleme alann bir kral olduu meydana kt (Alt kapda bu
lunan ok miktardaki yazlarn zmlenmesine katlan Amerika ve Avru
pa'nn en tannm semitistleri de bunu doruladlar) . Kraln ad, sesiisi bulun
mayan semitik yazda ( z t v d ) diye yazlmt ( Bunu daha sonralar Bossert,
sesiisi bulunan hiyerogliflere dayanarak Asitavandas diye tamamlamtr) .
Burada metnin - Friedrich'in de fark ettii gibi - "Karm olmakszn saf
Eski Fenikece ile yazlm olmas ", kraln yaad zaman saptama imkann
vermitir. M.. 8. yzylda yaadndan kukumuz yok ve baka buluntulara
dayanarak da bu zaman daha daraltp, M.. 730'lara getirebiliyoruz. Yine bu
tarihlerde, belki de kral henz hayattayken Karatepe dmanlar tarafndan ele
geirilip yklyor. Asitavandas kendini beenen biri, ancak Dou'da herkeste
grlen kendi kendini gklere karmalarla karlatrlnca ondaki bbrlen
mede, yine de Hitit asll olmaktan ileri gelen alakgnlllk eleri buluyo
ruz: "Ve ben bu kenti yaptrdm ve ona Asitavanda adn verdim". - ,"Ve ben
6o C . W. CERAM
Ab6 : Tannlar iinde unlara yllk yemek olarak yle kan aktlr:
Tanr Karhuha iin bir sr ve bir koyun.
Tanra Kupapa'ya bir sr ve bir koyun.
Tanr Sarku'ya bir koyun ve erkek tannlar iin bir koyun.
A4d : Tannlar iinde bu tan n A 'ya da (fiil krlm) yllk yemek olarak
(bir) sr ve (iki) koyun. . .
AaS : Kimin koyun ada varsa, imdi bu kahramana (?), tannya bir koyun
kurban etmeli ve kimin yemek ada varsa.
Kululu 1 2 : Ve onu teki dnyann tarhundu yaptm. Yldan yla ona bir sr ve
koyun kurban edeceim.
bir anlam karm, ksacas yazda Asitavandas' dan baka bir kral daha, bir
Kral Anek kefetmiti. Bu durum konuyla ilgilenenlerde byk bir heyecan
frtnas kopard. Profesr Barnett'in akl yrtmeleri ok zekiceydi ( eviriye
bir de tarihsel bir giri blm yazmt), evirisini ayrca iki semitistin, Jacob
Leveen ve Cyril Mass'un almalaryla da salamlatrmak istemiti.
Yaz Fenike kelimesi (n k) ile balyordu, tekil I. ahs zamiriydi, yani
"ben" demekti. Beinci satrda bu iaret tekrar ediliyordu, fakat yle bir gra
mer ilikisi iinde bulunuyordu ki, burada bunu "ben" diye okumak imkan
szlayordu. nc kolonun dokuzuncu satryla da desteklenen bir teori or
taya karlyordu. Orada (n k) "ben" diye anlalrsa, burada metin "ben 'in
oullar ve kzlar " oluyordu. ngiliz aratrcnn fark ettii "yalnz eviride de
il, Fenikece metinde de ayn derecede mantksz" bir eyin ortaya ktyd.
Barnett bunu "ben" yerine, yeni bir kral ad olarak, "Anek" diye okuyordu
(Ya da lnak, sesli harf yoktu nk ) . Bu yzden de sernitst aratrc olaa
nst bir bilimsel almann iine dalyorlar. En uzak tarihsel iliki noktalar
n aratryorlar, bu Kral Anek ya da nak'la uzak yakn akrabal mmkn
olabilecekler zerinde tahminler yrtyorlar ve hatta baz sonular karma
ya bile cret ediyorlar.
Ancak bu kralla ilgili olarak yrtlen btn tahminleri hep yanl varsa
ymiara dayanyordu. Kral Anek ya da nak hibir zaman var olmamt.
Ama ortada bir gerek vard, (n k) kelimesi bir sorun olarak bolukta kal
mt. Ne var ki Friedrich bunu ilk evirisinde oktan zm bulunuyordu,
bir dipnotunda bu sorunu zmlemiti. Barnett'in dnda teki evirmenler
de, Leveen ve Mass da bu gr paylamlardr.
Friedrich, "yazy kaleme alann " diye yazyor; "barbar ii bir dil alkanl
var, (n k) "ben" e, tekil I. ahs yerine, erkek tekil 3. ahs anlam yklyor".
Bylece eski yazcnn bozuk dil kullanmasndan 2700 yl sonra yeni bir
kral domu, fakat doduu gibi, yeniden lmesi de ok abuk olmutu.
idare mdr olan Steinherr, Bassert'in yannda felsefe dokt oru payes i n i k a
zand. 1 947' d e Karatepe kazlarna konuk olarak davet edildi .
Orada her ie koan, her ie bakan oydu. Balangta iiler yeterince t o p
lanmadndan, kollarn svayp adrlar kurdu, kamp dzene soktu, fotoS
raflar ekti; evreyi aratrd, yaztlar ve kabartmalar temizledi, yazlar kop
ya etti ve sratad (daha dorusu, sralamay denedi), nk yazlarn, zellikle
Hitit hiyeroglif yazlarnn says her geen gn biraz daha kabaryordu.
Bir bayram akam, topraktan yeni karlm, iyi durumda bir sfenks'e
gz gezdirir ve elini heykelin toz topraktan kabuk balam srtnda aynatarak
dolatrrken, kabuun ince kalm bir yerini kaldrd. "O zaman btn gv
denin Hitit hiyeroglifleriyle kapl olduunu grdm. Elimin ortaya kard
hiyeroglifleri okumaya altm ve yaznn Fenike metninde sz edilen Kral
Asitavandas ile ilgili olduunu anlaynca byk bir heyecana kapldm. Yaz
tarz geri ok deiikti . . . Ama yine de teki baz iaretler sayesinde okunma
s mmkn oluyordu . . . Gece bu nemli buluntu btn kaz heyetince kut
land ve Muhibbe Darga bana, buralarda ok kullanlan mavi incilerden bir
kordonu trenle armaan etti, bu kordonu hatra olarak hala saklarm."
Bu durumda Kara tepe' de her iki yaznn ayn kraldan sz ettii aka or
taya kmaktayd. Sadece hikayeterin deil, kelime kelime metinterin de ayn
olduunu da ancak bir cmlenin okunnas gsterdi.
Steinherr, yeniden lstanbul'a, Alman Hastanesi'ndeki masasnn bana
dnmt. Akamlar metinler zerinde alyordu. Bu alma haftalar sr
d, metinleri karlatryor, sraya koyuyor, kopya ediyordu. "Bu ekilde her
iki dildeki metnin btn paralar hafzama iyice yerleti, adeta demir atm
gibi oldu, yle ki dilediim zaman dilediim paray kada aktarabiliyor
dum. "
Bir le sonras Bassert'in bir metin okuma dersine katld. Fenike metni
nin bir parasyd bu, iinde dierlerinin arasnda yle bir cmle vard: " . . . ve
ben yaptm at ata, kalkan kalkana, ordu orduya . . . "
Akamieyin gecenin ge saatlerine kadar bu konu zerinde alt, sonun
da yorulup, zihni hep bu sorunla dolu bir halde uyumaya gitti. Ryasnda
kendini yine ayn sorunun iinde buldu. Birden uyand, yatakta doruldu ve
nnde btn aklyla hiyeroglif yaznn bir parasn grd: lki at ba art
arda duruyordu. laretleri hemen tand, "ben yaptm" iin kullanlan iaret
Ierdi bunlar (Burada o zamanlar Hitit hiyerogliflerinde bilinen tek filin "yap
mak" olduunu hatrlayalm ) . Bir gn nce leden sonra Bassert'in dersinde
inceledikleri metin ne diyordu? " . . . ve ben yaptm at ata . . . "
lte kant buydu! Bir Fenike cmlesine tpatp uyan bir Hitit hiyeroglif
cmlesi bulunmutu. O halde Karatepe yazs bir ift dilli metin di.
imdi her iki yaz arasnda bir iliki kurulduuna gre, Bassert'in deri n
bilgisiyle Hitit hiyeroglif yazsnn balangcn bulmas gerekiyordu. Nitekim
Bossert de onun kefine dayanarak, kendisinden baka hibir aratrcda bu-
C. W. CERAM
BOSSERT, yannda Babadr Alkm ve onun kars Handan Alkm olduu hal
de, ou kez kendi kars Bayan Hrmz'n de katlmasyla, eski iileri ve
rencileriyle birlikte Karatepe'de uzun sre kaz yapt. Arzusu, restore et
mek, eitli heykel ve yaz paralarn bir araya getirmekti. Ne var ki, saysz
kabartma ve yaz, kn yamur altnda, yazn kzgn gnete d ura dura zgn
durumlarn yitirip ok abuk dalmaya yz tutuyordu.
unu da belirtelim ki, Bossert almalar iin gerekli paray bulmakta s
rekli glklerle karlamtr. Bilim hamisi zenginlerin zaman artk gemi
ti ve Trkiye bilimsel kurumlarnn imkanlar da ok snrlyd. Son kazlar
dan b.irinin masrafn arkadalaryla birlikte kendi cebinden demek zorunda
kalmt. stelik 1953'te yaplan bu kaz, kimse ciddi ekilde bir ey bekleme
dii halde, yine de srprizli bir sonu vermitir. Ancak bu sonu, aslnda ma
sa banda kl krk yarareasma yaplan zihinsel bir almann rnnden
baka bir ey deildi.
Karatepe'de btn yazlarn karlatrlmasndan B ossert baz gediklerin
bulunduu sonucunu karmt. Yeterince tamamlanamayan mantksal ili
kiler, gney kaps yazlarnn imdiye kadar yaplan kazlara dayanlarak ka
bul edilen miktardan ok daha fazla olmas gerektiini gsteriyordu. O halde
kaybolmu paralar var demekti. Bu paralarn aranmas gerekiyordu, bunun
iin de gney kaps nndeki sarp yamacn zerinde arama yapmaktan ba
ka kar yol yoktu.
Kayalar ve diken kmeleri arasnda, insana korkun zaman kaybettiren,
zahmetli bir alma balad. Buras ayrca ylanlar ve akrepler iin cennet
bahesi gibi bir yer olduundan, bunlarn tehlikesi her an yan balarndayd.
Ancak sonu Bossert'in kansn hakl kard: Ynla yaz paras bulundu.
Bunlar bir araya getirildiklerinde, yeni metinli yeni bir "bilingue" oluturdu
lar.
Karatepe'deki almalar henz bitmemiti; Bittel'in Boazky'deki al
malar da yle. Suppiluliuma ve Asitavandas konumaya devam ediyor . . .
Ben bunu kaz heyetinin konuu olarak bulunduum srada, 1 95 1 ylnda
bir akam benliimin derinliklerinde hissettim. Bir akam karanlk kt
srada Asitavandas'n resimlerine trensel bir yry yapmtk. Bossert elin
de bir asetilen lambas tutuyor, bundan kan i bir aydnlk yolumuzu gs
teriyordu. Drt bir yanmz binlerce bcein kard sesler sarmt; karan-
TANRlLARlN VATANI ANADOLU 16 5
Son Grnm..
Bir geliimi saptamaya altk. Bu geliim, ilk keiften son kefe, Charles
Texier'in hibir eyden haberi olmakszn Boazky harabeleri karsnda dur
duu 1 834 ylndan, bu devletin ve bu ulusun renilmesi iin zorunlu en son
anahtar olan Karatepe ift dilli metninin bulunduu 1 947 ylna kadar "Bo
azky"den "Karatepe"ye uzanmaktadr.
Hitit mparatorluu Tarihinin
Kronolojik Tablosu
(Btn Tarihler Milattan Oneedir)
Bir zamanlar Avrupa'da yaam olan (Kelt, Galya, Briton, Venet, Osk,
Umbria) dilleri bu ailede ayr bir kol daha oluturur.
1VA 1 2
DZN
Kutsal k itap lard a d a ken d i nden sz etti ren, buna kar l k Yunan ve R o ma'ya
9
I l i ll l
789751 403568 12 , 5 0 YTL