You are on page 1of 15

Spectrum: Journal of Global Studies Special Issue pp.

73-87

Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir


Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden
Kavramsallatrlmas

Mustafa Demirta

nsanlar neden klelikleri iin sanki kurtulularym
gibi canla bala savayor?
Gilles Deleuze Flix Guattari

ZET

Bu yazda, kresellemi bir dnyada genel bir iktidar teorisi oluturmay ve


iktidara kar siyasetin znelerini yeniden kavramsallatrmay hedef alan Hardt ve
Negrinin mparatorluk ve okluk kavramlar ele alnacaktr. lkin, mparatorluk
kavramndan hareketle, gnmzde etkinliini youn bir ekilde hissettiren karma
bir kurulu yapsnn egemenlii analiz edilmeye allacaktr. Daha sonra ise
okluk kavramyla bu karma egemen kurulu yapsn ykacak devrimci politik
figrn kavramsallatrlmasna giriilecektir. Bu her iki kavramsallatrmann,
egemen iktidar yapsn anlamada ve bu iktidar yapsna kar mcadele biimlerini
ortaya koymada devrimci zneye hem teorik anlamda hem de pratik anlamda nasl
yeni olanaklar kazandrd irdelenmeye allacaktr. Son blmde ise Hardt ve
Negrinin ileri srd bu kavramsallatrmalardan hareketle, son dnemde aa
kan geni toplumsal hareketler zerine birtakm grler tartlacaktr.

Anahtar Kelimeler: mparatorluk, okluk, Maddi olmayan emek, Toplumsal


hareketler, Kreselleme

Giri

Hardt ve Negri, son dnemde yaynladklar mparatorluk, okluk ve


Ortak Zenginlik kitaplarnda, ulus-devletlerin egemenliklerinin krize girdii
kresel kapitalizm anda yeni bir egemenlik biiminin ve yeni bir devrimci
politik figrn ortaya ktn ileri srerler. Bu yeni egemenlik biimi, karma bir
kurulu yapsna sahip olan, bir darsnn mevcut olmad ve bir iktidar
merkezinin bulunmad mparatorluk kavramyla tanmlanr. mparatorluk

73
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

kavram, Hardt ve Negrinin belirttii zere, kresellemi bir dnyada genel bir
iktidar teorisinin oluturulmasdr. ktidarn doasnn yeniden tanmlanmasdr.

Hardt ve Negrinin, mparatorluk kavramyla tanmladklar yeni kresel


dzenin yapsn zmlemelerinin nedeni ise direniin yeni biimlerini
kefetmektir. Hardt ve Negriye gre, ulus-devletlerin artk giderek nemini
yitirmeye balad ve emperyalizmin geerliliini kaybettii bir ada, eski
geleneksel direni biimleri etkinliini yitirmitir. Hardt ve Negrinin amac ise
kresel kapitalizm anda direniin/siyasetin yeni znesini tanmlamak, onu
politik bir zne olarak aa karmaktr. Onlara gre, kresel kapitalizm
anda direniin yeni znesi okluktur. okluk her trl farkll kapsayan,
ancak bu farkllklarn tek bir zdelie indirgenmedii toplumsal znedir.
okluk kavram, Hardt ve Negrinin teorisinde, mparatorlua kar post-
modern direniin znesi olarak ortaya konur.

okluk kavram ayrca gnmzde cereyan eden geni toplumsal


hareketlerle iliki ierisinde dnlmektedir Bu toplumsal hareketler zerinden
bir okluk okumas hem okluk dncesinin kavramsal erevesini eletirel
bir ekilde deerlendirmede hem de aa kan toplumsal hareketlerin
pratiini glendirmede nemli almlar sunmaktadr. Bugn, Hardt ve
Negrinin mparatorluk ve okluk kavramlar kresel ve toplumsal bir
dnmn gerekleme imknn sorgulamak ve yeni direni biimlerini
aklamak iin ele alnmas gereken elzem kavramsal yaklamlardr.

mparatorluk Kavram zerine Dnmek

Hardt ve Negri mparatorluk kavramn, gnmz ada kresel dzeni


adlandrmak iin kullanrlar. mparatorluk aslnda, kresel kapitalizmin
1970lerde aa kan mali krizine cevaben gelitirilen bir ynetim ve denetim
stratejisidir. mparatorluk kavram kresel piyasa ve kresel retim
evrimleriyle birlikte bir kresel dzeni, yeni bir ynetim mantn ve yapsn,
ksacas yeni bir egemenlik biimini ifade eder. Hardt ve Negrinin vurgulad
gibi bu yeni dzende, egemenlik yeni bir biim alm, tek bir hkmetme
mant altnda birlemi bir dizi ulusal ve ulus-st organdan olumutur.1

Bu yeni egemenlik biiminin olumasna neden olan ey ise ulus-


devletlerin egemenliinin gerilemesi ve giderek ekonomik ve kltrel ilikileri
dzenlemekte gcn kaybetmesidir. Bu nedenle iktidar sahiplerince yeni bir
dzen arayna giriilmitir. mparatorluk, bu dzen araynn
somutlamasdr. O halde, yaplmas gereken ilk ey de bugn biimlenmekte
olan bu somutlam dzenin kuruluunu kavramak ve onu zmlemeye
almaktr.

1
Michael Hardt, Antonio Negri, mparatorluk, eviri Abdullah Ylmaz (stanbul: Ayrnt
Yaynlar, 2003), s. 18.

74
Mustafa Demirta

Yeni bir egemenlik dzeni zerine kurulu olan mparatorluk


paradigmasn tanmlamaya almak iin ncelikle, bu paradigmann bir takm
temel zelliklerini dile getirmek gerekiyor. mparatorluk kavram, ilk olarak
belirtmek gerekirse, bir iktidar merkezi yokluu ile dikkati eker, dier bir
ifadeyle, Hardt ve Negri, bizim mparatorluumuzun Romas yoktur2
grn dile getirirler. Onlar iin gnmzde en gl devlet olan A.B.D bile,
her ne kadar mparatorluun iinde ayrcalkl bir konuma sahip olsa da3,
mparatorluun merkezi deildir. Bugn ne A.B.D ne de baka bir ulus-devlet
emperyalist projenin merkezini oluturmaktadr.4 mparatorluk kavram
akas, merkez yerine, yok-yerin belirmesini nerir ve temelde snrlarn
yokluuyla nitelenir:

mparatorluk ynetiminin ucu buca yoktur. Demek ki, mparatorluk


kavram her eyden nce uzamsal btnl etkili bir biimde kuatan, daha
dorusu btn uygar dnyaya hkmeden bir rejim demektir. Toprak temelli
hibir snr onun hkmranlk alann kstlayamaz.5

mparatorluk paradigmasnn bir dier zellii ise onun iktidar


merkezliinin dnda, ayn zamanda bir karma kurulu yapsna da sahip
olmasdr. mparatorluktan sz ederken, Dnya Bankas gibi ulus-ar
birimlerden, ulus-devletlere ve oradan yerel ve blgesel sivil toplum
kurulularna kadar, farkl tipte yaplar ve rgtlerin oluturduu bir kresel
kurulu yaplanmasndan sz etmekteyiz.6 Tabii mparatorluu bu ekilde pek
ok farkl bileenin bir btnl olarak tanmlamak, onu, ulus devlet
hkimiyetine nazaran daha belirsiz ve oul bir konuma da tamaktadr. Ancak
bunu belirtmek, mparatorlua kar mcadele balamnda bir belirsizlii
ortaya koymak anlamna gelmemeli. mparatorlua kar mcadele iin
emperyal hkmranln belli yerleri ve biimleri Hardt ve Negri tarafndan ak
bir ekilde belirtilmitir. Bunlar, ksaca belirtmek gerekirse, A.B.D. hkmeti,
G8, IMF, BM ve dier birok okuluslu kresel piyasa ana bal finans
kurumlardr.

mparatorluun tasnif edilebilecei son zellii ise artk bir darsnn


olmamasdr.7 mparatorluk bir darya ihtiya duymakszn kresel
kapitalizmin varln devam ettirebilmesini salayan bir iktidar yaplanmasdr.

2
Ibid., s.14.
3
Hardt ve Negri, A.B.Dyi mparatorluk ierisinde ayrcalkl bir yere oturturlar. Hardt ve Negri,
emperyal gcn kontrol arac olan ve emperyal g piramidinin katmanlarn gsteren
bomba monarik gc, para aristokratik gc ve iletiim demokratik gc, A.B.D.nin
ehrinin elinde tutuyor gibi grndn belirtirler. Washington (bomba), New York (para) ve
Los Angeles (iletiim). Hardt, Negri, op.cit. dipnot 1, s.354.
4
Antonio Negri, Danilo Zolo , mparatorluk ve okluk: Kresellemenin Yeni Dzeni zerine Bir
Diyalog, eviri Sinem zer, Conatus (Say 2, 2004), s. 81.
5
Hardt, Negri, op.cit. dipnot 1, s.20.
6
Ibid., s.14.
7
Ibid., s. 14.

75
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

Bu nedenle de, bir emperyalist proje yerine bir emperyal proje izleidir.8
Bilindii zere emperyalizm, Avrupal ulus devletlerin egemenliklerini, toprak
temelli bir iktidar merkeziyle [ulus devlet] kendi snrlar tesine yaymasyd.
1890larda balayan ulus merkezli bu emperyalist egemenlik anlay Hardt ve
Negriye gre, Vietnam sava ile birlikte sona ermitir:

Vietnam Sava emperyalist eilimin son nefesi ve dolaysyla yeni bir


Anayasal rejime gei noktas olarak grlebilir. Avrupa tarz emperyalizmin
yolu artk bir daha almayacak biimde kapanmt ve bundan sonra ABD hem
geri dnmek hem de anna yakr bir emperyal ynetim iin ileriye atlmak
zorunda kalacakt.9

Bu ileriye atl, mparatorluun hayata geirilme sreci anlamna


geliyordu. mparatorluk dneminde, ne ulus devletin merkezi bir
egemenliinden ne de topraa dayal bir ynetim aygtndan sz
edilebileceinden, Hardt ve Negrinin kresel yaplar anlamakta kullanlabilecek
yeni bir emperyal ynetim yaklamn vurgulamalar manidardr. Tabii
emperyalist bir projeden, emperyal bir projeye geildiini vurgulamak, smr
ilikilerinin ortadan kalktn belirtmek anlamna gelmez. Smr ilikileri bu
dnemde de youn bir ekilde etkinliini srdrmektedir.

mparatorluk kavram aslnda bir adan da bu tarz bir yeni


dnemselletirme giriimini analiz etmeye alan Wallersteinn dnya
sistemleri analizi kavramyla da benzerlik arz eder. Her ikisi de ayn ekilde pek
ok karma kurulu yapsnn devletler, devletleraras gler ve okuluslu
irketler gibi.- oluturduu bir rgtlenme sistemini zmlemeye alr.
Ancak ayrldklar nokta, Wallersteinn bu sistemi zmlerken merkez, evre
ve yar evre kavramlarn ortaya koymasdr.10 Hardt ve Negri de ise yalnzca
mparatorluk ve bu mparatorluun dna kmaya alan okluk sz
konusudur.

mparatorluk kavramnn bir dier zellii ise post-modern dneme zg


bir kavramsallatrma olarak aa kmasdr. Hardt ve Negri, mparatorluu,
post-modern dnemle ilikilendirir. Onlara gre, mparatorluk, post-modern
dnemin iktidar anlaydr. Bu noktann nemli olduunu vurgulamak
gerekiyor, nk Hardt ve Negri burada arpc bir modernite eletirisi
gerekletiriyor. Onlar, moderniteyi bir iktidar ilikisi olarak tanmladklarndan,
modernitenin tamamlanmam bir proje olduu anlayna kar kyorlar ve
moderniteyi realite de zaten vuku bulan bir dnemselletirme olarak
gryorlar:

8
Ibid., ss. 18-20.
9
Ibid., s. 194.
10
Immanuel Wallerstein, Dnya Sistemleri Analizi Bir Giri, eviri Ender Abadolu, Nuri Ersoy
(stanbul: Aram Yaynlar, 2005) , ss. 26-37.

76
Mustafa Demirta

Eer modernite, srf barbarlk ve irrasyonaliteye kar bir g olarak


dnlseydi, moderniteyi tamamlama abas, daha nce tarttmz ve
Jrgen Habermas ile dier sosyal demokrat teorisyenler tarafndan paylalan
bir nosyon olarak, zorunlu olarak ilerlemeci bir sre olarak grlebilirdi. Fakat
moderniteyi bir iktidar ilikisi olarak kavradmzda, moderniteyi tamamlamak
sadece aynnn devam, tahakkmn yeniden retilmesidir. Daha fazla
modernite veya daha tam bir modernite bizim sorunlarmza bir yant deildir.
Bilakis! Bunun yerine bir alternatifin ilk iaretleri iin, anti-modernite glerini,
yani modern tahakkme ikin direnileri incelemeliyiz.11

Burada u noktann altnn izilmesi gerekiyor: Hardt ve Negrinin


vurgulad gibi moderniteden post-moderniteye gei, modern kurumlarn ya
da modern toplumsal hayatn tmyle bir deiimini ifade etmiyor. Sfrdan bir
deiim dnya tarihinde zaten hibir dnem mevcut olmamtr. Post-modern
srete, modern dnemdeki pek ok mekanizma ya da kurumsal yaplanma
[ulus devlet, disiplinci tahakkm, maddi emek vs.] nemli ve iler bir
konumdadr, ancak bu srete ok daha farkl mekanizmalarda aa kmakta
ve giderek modern dnemdeki mekanizma ve kurumsal yaplanmalardan ok
daha etkin bir konuma ulamaktadr. rnein, post-modernite sreci, emek
zerinden dnldnde12 maddi emein dnda maddi olmayan bir emek
retiminin aa kt ve giderek bu srete daha nemli bir konuma geldii
grlmektedir. Ya da toplumsal alan balamnda dnlrse, disiplinci
mekanizmalardan ziyade denetimci mekanizmalarn ok daha geni bir alan
ok daha etkin bir ekilde kontrol altna ald grlmektedir. Postmodernite
sreci ierisinde kavranabilecek bu yeni mekanizmalar, zellikle emek sreci
zerinden ele alndnda, devrimci gcn ya da Hardt ve Negrinin ifadesiyle
belirtmek gerekirse, kar-imparatorluun (okluun) itici gcn de
oluturacaklardr.

Maddi Olmayan Emek

1970lerde aa kan yeni bir emperyal egemenlik biimi ve bu


egemenlik biiminin gerekletii post-modern dnemle birlikte retim
srelerinde de nemli dnmler yaanmtr. Negriye gre, post-modern
dnem, sanayi emeinin hegemonyasn yitirdii bir dneme iaret etmektedir.
Bu tarz bir emein hegemonyasnn yerini artk maddi olmayan emek, yani
maddi olmayan rnler bilgi, enformasyon, iletiim, dilsel ya da duygusal
ilikiler- reten emek almtr.13 Hardtn tanmlad biimiyle maddi olmayan
emek bir hizmet, bilgi veya iletiim gibi maddi olmayan bir meta reten

11
Michael Hardt, Antonio Negri, Ortak Zenginlik, eviri Elfa-Bar Yldrm (stanbul: Ayrnt
Yaynlar, 2011), s. 83.
12
Hardt ve Negrinin post-modern sreci youn bir ekilde emek zerinden okumas, bu
dnrleri dier pek ok post-modern dnrden ayr bir konuma tamaktadr.
13
Antonio Negri, mparatorluktaki Hareketler, eviri Kemal Atakay (stanbul: Otonom Yaynlar,
2005), s. 159.

77
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

emektir.14 Hizmet sektrndeki emek, entelektel emek ve bilisel emein


hepsi maddi olmayan emee gnderme yapar.

Bugn en hzl byyen mesleklerin merkezinde maddi olmayan emek


vardr. rnein, sat elemanlar, bilgisayar mhendisleri, retmenler ve salk
alanlar gibi ok geni bir sektrler alan bu emek tr ierisinde yer alr.
Emein gc giderek maddi olmayan bir g olmakta ve emek kendini giderek
daha ok entelektel, duygulanmsal, ilikisel ve dilsel kapasite olarak
gstermektedir. Emee dair bu tarz yeni ynelimlerin aa kmas, ayrca
emek zerinden gerekleen smrnn yaylm koullarn da geniletir.
rnein, emein duygulanmsal yn dnldnde, duygunun yaratlmas
ve maniple edilmesi yoluyla15, maddi olmayan bir emek smrsnn
gerekletii grlmektedir.

Hardt ve Negrinin maddi olmayan emee dair analizleri, emein


znelerini de ok daha geni bir boyuta tar. Emei sadece fabrikada alan
iiye indirgemezler, emei, toplumsaln alanna aarlar. Onlar iin ev
hanmlarnn gerekletirdii emek de maddi olmayan bir emek biimidir.16 Bu
nedenle, gerekletirilen retimin sadece ekonomik deil daha geni anlamda
toplumsal retim olarak anlalmas gerekmektedir. Emein, maddi mallar deil
de toplumsal ilikiler, iletiim alar ve yaam biimleri rettii anda, ekonomik
retim dosdoru siyasal retime, daha dorusu bizzat toplumun retimine de
iaret eder.

Bugn ayrca, maddi olmayan emein eilim olarak egemen bir konum
edinmekte olduunu ne srmek nicel anlamda maddi emei reten kesimin
daha az olduunu belirtmek anlamna gelmez. Bugn, saysal olarak maddi
emei reten kesim daha fazla olsa da nitel anlamda maddi olmayan emein
hegemonik gc ok daha etkin bir konumdadr:

ilerin byk bir blmnn bugn dnyada maddi olmayan rnler


rettiini sylemek istemiyoruz. Aksine, tarmdaki emek, yzyllar boyunca
olduu gibi, nicelik asndan baskn olmay srdrmektedir ve sanayideki emek
kresel olarak ve saysal olarak de gemi deildir. Maddi olmayan emek,
kresel istihdamn kk bir blmn oluturur ve yeryznn hkim
blgelerinden bazlarnda younluk kazanr. Daha ok unu demek istiyoruz:
Maddi olmayan emek, nitel adan egemen hale gelmi ve kendi eilimini
baka emek biimlerine ve toplumun kendisine kabul ettirmitir.17

14
Michael Hardt Affective Labor, Boundary (Cilt 26, Say 2, 1999), s. 94.
15
Duygulanmsal emek smrsne rnek olarak uu grevlilerinin ve fast food alanlarnn
ilerinde karmza kan zorunlu gler yzl hizmet gsterilebilir.
16
Hardt, Negri, op.cit. dipnot 1, s. 305.
17
Negri, op.cit. dipnot 13, s. 160.

78
Mustafa Demirta

Maddi olmayan emein nitel adan hegemonik konumda olmas,


alma koullarnda da deime eilimi gsterir. Sanayideki alma koullar
dnldnde, iiler yalnzca fabrikada geirdikleri saatlerde retiyorlard.
Buna karlk retimin amac, bir problemin zm ya da bir fikrin veya bir
ilikinin yaratlmas olduunda, alma sresi yaamn btnn kapsayacak
ekilde yaylma eilimi gsterir. Bir fikir ya da bir imge, yalnzca ofiste deil,
du alrken ya da hayal grrken de yaratlabilir.18 Fikre ve imgeye dayal byle
bir entelektel retimin salt fabrikaya skmaktan ziyade, daha ok
duygulanmsal19, ilikisel ve entelektel kapasite olarak toplumsal uzama
yaylmas, bu uzam ierisinde proletarya yerine tekilliklere dayal bir toplumsal
iiden20 sz edilmeye balanmas ve bu tarz bir retimi gerekletiren tekil
bireylerin hareketlilii ve ortakl da, sonuta mparatorluu kesintiye
uratacak okluun zeminini oluturacaktr.

mparatorlua Kar okluk: Siyasetin Yeni zneleri

Maddi olmayan emek zemininde yer alan tekilliklerin oluturduu ortak


btn olarak tanmlanabilecek olan okluk, kresel dzeyde imparatorlua
kar bir alternatif araynn somutlam tezahrdr. Hardt ve Negri,
mparatorlua ve kresel piyasasna kar meydan okuma ve direnmenin ancak
kresel dzeyde bir alternatif ortaya koyarak mmkn olacana inanr. Onlara
gre yapmamz gereken, mparatorluun iinden geip teki tarafndan
kmaktr.21 Bu nedenle mparatorlua meydan okuyu ancak kresel
dnerek ve kresel davranmakla mmkn olur. Bu ise mparatorlua kar
bir Kar-mparatorluk oluturmaktr. Hardt ve Negride bu Kar-
mparatorluun tasars okluk ile ifade edilerek amlanr.

Hardt ve Negriye gre okluk, tekilliklerin ortak paydas temelinde


hareket eden aktif bir toplumsal zneyi anlatr. okluk, i farklar olan oul bir
toplumsal znedir ve onun kuruluu ve eylemi, zdelie ya da birlie deil,
ortak paydaya dayanr.22 okluk, ortak olann retimi iin bir araya gelen

18
Ibid., s. 162.
19
Duygulanmsal emein devrimci mcadelesi hususunda Hardt ve Negri unu dile getirir:
Duygulanmsal ve dnsel emek, ar merkezileri veya gda hizmetleri gibi kimi en sk ve en
ar smr koullarnda bile, ibirliini genellikle kapitalist komuta zincirinin dnda, zerk
olarak retir. Michael Hardt, Antonio Negri, Ortak Zenginlik, s.150. Ancak Emrah Gkerin
yerinde bir tespitiyle aktard zere, duygulanmsal emein devrimci mcadelesinden sz
ederken Hardt ve Negri, bu emek srecindeki smr ilikilerinin ve duygulanmlarn maniple
edilmesi ve denetlenmesi amal iveren basksna direniin nasl aklanmas gerektii
hakknda bizlere aydnlatc fikirler sunmamaktadr. Emrah Gker, Toni Negri: Ne Yardan, Ne
Serden Birikim (Say 197, 2005), s.108.
20
Hardt ve Negri, maddi olmayan emei reten kesimi toplumsal ii olarak tanmlar ve
toplumsal iiden sz ettiklerinde de, aktif bir tekillikten sz ederler, bkz. Antonio Negri,
Avrupa ve mparatorluk, eviri Kemal Atakay (stanbul: Otonom Yaynlar, 2005), s.88.
21
Hardt, Negri, op.cit. dipnot 1, s.220
22
Michael Hardt, Antonio Negri, okluk, eviri Bar Yldrm (stanbul: Ayrnt Yaynlar, 2004),
s.114. Hard ve Negriye gre ortak payda, ne cemaate ne de kamu gibi geleneksel mefhumlara

gndermede bulunur; o, tekillikler arasndaki iletiime dayanr ve retimdeki ibirliine

79
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

tekilliklerin zgrlne dayal bir rgtlenme anlaydr. Burada, tekillik


kelimesiyle Hardt ve Negrinin kastetmek istedii ey farklar zdelie
indirgenemeyecek, farkll baki kalan bir toplumsal znedir.23 Zaten farklla
dayal bu tekillik dncesinden hareketle, okluk kavram halk kavramndan
da ayrlr; nk halk birdir ve niter bir kavramsallatrmay yanstr.
oklukta aksine oktur:

okluk asla bir tekillie ya da tek bir zdelie indirgenemeyecek saysz


isel farktan mteekkildir: Kltr, rk, etnik kken, toplumsal cinsiyet ve
cinsellik farklar kadar farkl emek biimlerini, farkl yaam tarzlarn, farkl
dnya grlerini, farkl arzular da kapsar. okluk tm bu tekil farklarn
oulluudur.24

okluk ayrca temsiliyete dayanmayan, ona meydan okuyan bir


kavramsallatrmadr. okluu oluturan toplumsal tekil zneler kendi
iradeleriyle eylemde bulunurlar. Onlar, inanlmaz bir zgrlk gcne sahip
olan etkin toplumsal aktrlerdir. Birlie indirgenemez ve birin iktidarna boyun
emezler. Kendilerini zgrce ifade eder ve diyaloglar kanalyla beraberce
ortak anlat yaplar yaratrlar. Bu nedenle temsiliyete dayanmayan gerek
demokrasiyi gerekletirebilecek biricik devrimci znelerdir.

okluk, bunun yan sra, retime koulmu ve zleri gerei retken olan
bir tekillikler btndr. Hardt ve Negriye gre, bugn retimin sadece
ekonomik anlamda deil, daha geni anlamda, toplumsal bir retim olarak
anlalmas gerekiyor, yani sadece maddi mallarn deil iletiimin, ilikilerin ve
yaam biimlerinin de retimi olarak. Bylelikle okluk, potansiyel olarak,
toplumsal retime katlan tm figrlerden olumaktadr.25 oklukta bir araya
gelen figrler de hayatn somut yerlerde brnd ayr biimleri temsil eden
biyopolitik figrlerdir. okluk, yalnzca ekonomik bir kavram deil; biyopolitiin
biimlerine dnm biyopolitik bir etkinlii dile getirir. Biyopolitik retim ne
demektir? Her eyden nce, biyo-iktidara direnmek demektir.26

Direnme balamnda okluk kavram, Hardt ve Negrinin teorik


yaklamnda, mparatorlua kar siyasetin znelerinin yeniden
kavramsallatrlmas olarak ortaya kar. okluk kavram bir bakma, Hardt ve
Negrinin, proletaryann boaltt yere nerdikleri bir kavramdr. Onlar iin
okluk, kresel demokrasi olanann ilk kez aa kt bir zamanda,
toplumsal retimin merkezinde yer alarak, enformasyon ve iletiimin

dayanan toplumsal sreler boyunca da ortaya kar. Michael Hardt, Antonio Negri, okluk,
s.223.
23
Ibid., s.114.
24
Ibid., s.12.
25
Ibid., s.13.
26
Negri, op.cit. dipnot 13, s.69.

80
Mustafa Demirta

yaratlmas yoluyla bu olana mmkn klacak toplumsal znedir. okluk


devrimci znenin yegne gerekliidir.

mparatorluk ve oklua Dair Eletirel Deerlendirmeler

mparatorluk ve okluk kavram zerine yukarda ksaca aktarlmaya


allan Hardt ve Negrinin grleri, zerinde tartlmas gereken birtakm
nemli sorunlarn eletirel bir deerlendirmesini gerekli klmaktadr. ncelikle,
Hardt ve Negriye gre okluk, mparatorluun ekonomik, siyasal ve kltrel
yaplarnn analizinden aa kan bir realite olarak karmza kar. okluk,
mparatorluun iinde barndrd bir Kar-mparatorluktur. Kar-
mparatorluu aa karacak bir g olduundan dolay da Hardt ve Negri,
mparatorluu ilerici bir aama olarak hatta toplumsal geliimin en ilerici
aamas olarak olumlar. Aslnda, onlarn bu perspektifi tamamyla Marksist bir
izgidedir. Marxn Hindistandaki ngiliz emperyalizmini baskc olmasna
ramen zgrletirici bulan diyalektii ya da kapitalizmi feodal rejimin retim
biimlerini ve retim tarzn ortadan kaldrd iin olumlamas gibi Hardt ve
Negride yeni bir egemenlik biimi olarak mparatorluu olumlarlar:

Biz tpk Marxn kapitalizmin kendinden nceki toplum biimleri ve


retim tarzlarndan daha iyi olduunu vurgulad anlamda mparatorluun
daha iyi olduunu iddia ediyoruz. Bugn biz mparatorluun modern iktidarn
zalim rejimlerini ortadan kaldrdn ve ayn zamanda zgrlk potansiyelini
oalttn gryoruz.27

mparatorluu ortadan kaldracak ve zgrlk potansiyelini salayacak


bir g olarak okluu olumlamalar, Hardt ve Negrinin ister istemez o
potansiyeli aa karacak dnem olarak mparatorluu da ilerici bir aama
olarak olumlamaya yneltmitir. Ancak burada, mparatorluk srecinin her ne
kadar okluk dnlerek olumlanmas sz konusu olsa da mparatorlua
byle bir deer atfetmenin sakncal olduunun vurgulanmas gerekiyor. Bir
durumu realitede aklamakla o duruma olumlu bir deer atfetmek arasnda
nemli bir fark sz konusudur. Bu nedenle, Hardt ve Negrinin, yeni dnya
dzeni olarak mparatorluu tm boyutlaryla analiz etmelerinin dikkate deer
bir yaklam olduunu ancak bu analize olumlu bir deer sunmalarnn da
sakncal olduunu belirtmek gerekiyor. erisinde yer aldmz mparatorluk
sreci modern dnemde yer alan disiplinci kontrol mekanizmalarnn dnda
denetimci kontrol mekanizmalarn da barndrmas, tam olarak bio-politik bir
yaklamla insanlarn biosunu [yaam biimini] kontrol altna alnmas
asndan olumlu ya da ilerici bir aama olarak grlmemelidir. Bu tarz ilerici
bir yaklam znde evrimci bir yaklamdr ve mparatorluun st bir dnem
olduunu ileri srmektedir. mparatorluun st/ilerici bir dnem olduunu ileri
srmek ise ondan nceki dnemlerin daha alt/geride bir dnem olduunu dile
getirmek anlamna gelir ki bu da totalletirici evrimci bir anlayla birlikte hatal

27
Hardt, Negri, op.cit. 1, s.68.

81
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

bir tespiti olumlamaktr. rnein, gnmzde, Amazon yerlilerinin bizden ok


daha alt bir hayat yaadklarn ileri srmek, tamamen kapitalist smr
koullaryla evrelenmi bir toplumda okta anlaml bir iddia olmasa
gerekiyor.28 Ayrca bu tarz bir anlayn pek ok kapitalist lkenin hatta
Sovyetler Birliinin de dier lkeleri igal etmesinde, Marksist sylem asndan
merulatrc bir ilev de grd unutulmamaldr.

Hardt ve Negriye yneltilebilecek ikinci eletiri ise Kar-mparatorluk


zerinden bir sorunsallatrmay derinletirememeleridir. Hardt ve Negri,
mparatorlua kar bir Kar-mparatorluun ya da okluun kendisini nasl
oluturaca hususunda yeterli zmlemelere ynelmezler. Ancak bugnk
asl sorun, aslnda hareketler arasnda nasl bir yatay balantnn kurularak
Kar-mparatorluun oluturulabilecei sorunudur. Chantal Mouffeun da
aktard zere:
Temel sorunlardan biri, hareketin farkl bileenleri arasnda ne tr bir
iliki kurulacayla ilgilidir. Ska belirtildii zere, kreselleme kart hareket
olduka heterojen bir harekettir ve eitlilik, phesiz byk bir g kayna
olsa da, ayn zamanda byk sorunlara da yol aabilir. Hardt ve Negri farkl
mcadelelerin siyasal eklemlenmeleri meselesine deinmezler.29

Hardt ve Negri, hareketlerin yatay olarak siyasal eklemlenmelerinin nasl


olabileceini dnmek yerine her mcadelenin dikey olarak, dorudan
mparatorluun merkezine sramas gerektiini vurgular:

Belki de mcadeleler arasndaki iletiimsizlik, gelikin iletiim kanallarnn


yokluu, bu mcadelelerin zayflndan ok gllnn bir gstergesidir
Bu mcadeleler yatay olarak balantl deildir, her mcadele dikey olarak,
dorudan mparatorluun virtel merkezine srar. Anlaml olacaksa, her
mcadele mparatorluun kalbine, kuvvetini ald yere saldrmaldr.30

Hardt ve Negri, mcadeleyi bu ekilde tanmladklarnda, en azndan u


ana kadar bir Kar-mparatorluun oluturulamad grlmektedir. Bugn,
dikey olarak mparatorluun kurumlarna saldr ne kadar nemliyse yatay
olarak Kar-mparatorluun nasl kurulabilecei konusuna eilip bunun
zerinden deneyimlemelere giriilmesinin de o kadar nemli olduunun bir kez
daha vurgulanmas gerekiyor. Mcadele biimi iki trl gereklemedii srece
etkinliinin ve gcnn de azald grlmektedir.

28
Tabii byle bir yaklam, gemite ya da gnmzde yaayan, Batnn vokableriyle belirtmek
gerekirse ilkel toplumlara ynelik bir ideali de yanstmamaldr. Anarist literatrde bu tarz
bir ideali gerekletirme arzusu iin bkz. John Zerzan, Gelecekteki lkel, eviri Cem Atila
(stanbul: Kaos Yaynlar, 2000).
29
Chantal Mouffe, Siyasal zerine, eviri Mehmet Ratip (stanbul: letiim Yaynlar, 2010), s.
130.
30
Hardt, Negri, op.cit. dipnot 1, s. 81-82.

82
Mustafa Demirta

Hardt ve Negriye ynelik olarak ileri srlebilecek son eletiri ise


Hollowayin de vurgulad gibi, okluu oluturan bireylerinin sanki saf
znenin mkemmelen vcuda getirilmi bir hali oluturmas31 ve farklla
dayal tekil znelerden meydana gelen okluun, kendilerini ve toplumu
dntrme glerine ok byk bir deer atfedilerek mevcut realitenin
birtakm ynlerinin grmezden gelinmesidir. Bu balamda, Hardt ve Negrinin
Ortak Zenginlik kitaplarnda, okluu oluturan tekil bireylerle kurumlar
arasndaki ilikinin vurgulanmas nemlidir:

Geleneksel sosyolojik gre gre32 kurumlar bireyleri ve kimlikleri


olutururken, bizim kavraymzda tekillikler kurumlar oluturur ve bu nedenle
kurumlar srekli olarak ak halindedir.33

Burada ncelikle, daha geni bir sosyolojik perspektifin izlenmesi


gerektiini belirtmeliyiz. Birey/kurum ya da fail/yap ikililiinde bireylerin
toplumu ya da kurumlar dntrc rolnn olmasna nazaran toplumun ya
da kurumlarn da bireyleri nemli lde maniple edip dntrdklerini
belirtmek gerekiyor. Bu nedenle oklukta, bu kurumsal yaplardaki pek ok g
ilikisini ykacak mevcut potansiyel sz konusu olmasna ramen okluun, bu
kurumsal yaplardan aktarlan pek ok g ilikisini de iselletirdii gz ard
edilmeden ilikisel bir toplumsal analizin oluturulmas gerekmektedir. Bu
yaplmad srece, salt okluun idealletirilmesi, mevcut kurumlara kar
direni glerini kavramsallatrmada gerekliin belli lde gz ard
edilmesine yol aacaktr.

mparatorluk ve oklua dair yukarda ksaca aktarlmaya allan


eletirel deerlendirmelerden sonra son ksmda, mparatorluk ve okluk
balamnda, gnmzde cereyan eden geni kapsaml toplumsal hareketler
zerine birtakm dncelerin tartlmasna geebiliriz.

okluun Dntrc Gcn Toplumsal Hareketler


Balamnda Yeniden Dnmek

Bugn dnyann pek ok yerinde geni kapsaml toplumsal hareketlerin


yaand aikrdr. Bir yanda Arap Baharnn getirdii devrimci heyecan te
yanda ise Yunanistandaki ve Wall Streetdeki igal hareketleri. Elbette, bu
hareketlerin geni kapsaml analizine giriilmesi bu metnin temel konusu
deildir. Ancak bu hareketleri ksaca, Hardt ve Negrinin okluk kavramyla
ilikilendirerek dnmek, bugn okluk kavramsallatrmasn daha eletirel
bir konumda tartmada bizlere farkl bak alar kazandrabilir. ncelikle,
yakn zamanda cereyan eden bu toplumsal harekete bakldnda, pek ok

31
John Holloway, Change the World Without Taking Power (London:Pluto Press, 2010) s. 107.
32
Bu, tam olarak Hardt ve Negrinin aktard geleneksel sosyolojik grten ziyade Durkheimc
yaklamn izleidir.
33
Hardt, Negri, op.cit. dipnot 11, s. 350.

83
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

kiinin bu hareketlerin birbirlerini tetiklediklerini/ncelediklerini ileri srdkleri


grlmtr. Hatta Arap Baharnn, Wall Streeti gal Et hareketinin ncl
olduu ok kez dillendirilmitir. Ayrca tm bu hareketlerinde, benzer bir
ekilde oklua dayal hareketler olduu belirtilmitir. rnein, Hardt ve Negri
bile, Arap Bahar zerine kaleme aldklar bir yazda bu mcadelenin salt gerek
kresel demokrasiyi hedefleyen okluun gcne dayal [zellikle de devrimci
genlerin gcne] bir mcadele olduunu vurgulamlardr:

syanlarn organizasyonu, Seattleden Buenos Airese, Cenevreye,


Kamboyaya ve Bolivyaya, dnyann dier blgelerinde on yldan daha uzun
bir sredir grdmz tek bir lideri, merkezi olmayan yatay bir a
andrmaktadr. Geleneksel muhalefet gruplar bu aa katlabilirler fakat onu
ynlendiremezler Arap genlerinin isyannn, yalnzca gler ayrln ve
dzenli bir seimi garanti altna alacak geleneksel bir liberal anayasay
amalamad ok ak, aksine, istekleri, okluun yeni ifade etme biimlerine
ve ihtiyalarna uygun bir demokrasi biimi. Bylesi bir demokrasi, ilk olarak,
hkmetlerin ve iktisadi elitlerin ayartmalarna devaml tabi olan, tipik hkim
medya formlarnn dnda, network ilikilerinin ortak deneyimleri tarafndan
temsil edilecek bir ifade zgrlnn anayasal olarak tannmasn
iermelidir.34

ncelikle, yakn zamanda cereyan eden bu toplumsal hareketin


birbirlerini tetiklemediini/ncelemediini vurgulayarak deerlendirmeye
balanlabilir. Bu hareketlerin tm kendi ilerinde ayr ayr nemli analizleri
gerektiriyor. Her ne kadar, bu hareketlerin tmnde okluun aralar ve
aktrleri nemli bir yer edinse de bu hareketlerin her biri ok farkl birleenleri
ilerinde barndrmaktadr. rnein, Hardt ve Negrinin yukarda vurgulad
gibi, Arap Baharnda, salt okluun gc, hareketi [en azndan u ana kadar]
ynlendirmemitir. Oradaki pek ok mezhepsel atmann, pek ok iktidar
mcadelesinin de hareketi ynlendirdii bir sre yaanmtr ve halen de bu
devam etmektedir ve baz Arap lkelerinde hareketin amac en iyi ekilde
liberal bir demokrasi arzusuna evirilmitir. Ya da Yunanistandaki ve Wall
Streetdeki hareketler, Arap Bahar hareketine nazaran ok daha farkl bir
boyuta ynelmilerdir. Hareketler kendi ilerinde iyi analiz edilmedii srece,
onlarn gelecekteki zgrlk mcadelesine nasl evirilecei sorusu da
zmlenmeden kalr.

Aslnda hareketleri iyi bir ekilde analiz edememe, en azndan yakn


zamanda aa kan bu toplumsal hareketi birbirleriyle zdeletirme ya da
birbirlerini tetiklediklerini iddia etme, sanrm gnmzde gittike daha fazla
aa kan teoriyle/pratik arasndaki kopuklua da iaret ediyor. Bugn, sosyal
bilimler asndan dnldnde, pratik hayat, teorik yaama nazaran ok

34
Michael Hardt, Antonio Negri, Arabs are democracys new pioneers, The Guardian, 24 ubat
2011.

84
Mustafa Demirta

daha hzl bir ekilde ilerlemektedir. Bir yanda, Yunanistan da gl bir ekilde
ortaya kan mcadele dalgas grlmektedir, te yanda ise yakn zamanda
gittike yaylan Wall Streeti gal Et hareketi. Ya Arap Baharna ne denilebilir?
Arap mcadelesinin bundan birka yl ncesine kadar aa kabileceini ve bu
boyutlara gelebileceini kim syleyebilirdi ki? Bu ekilde youn ve hzl gelien
pratik mcadelelerde, en azndan imdilik bu pratii aklamaya ynelik teorik
yaklamn ok daha geri bir planda kald grlmektedir. Mevcut pratiin
vuku bulduu yerden yani hareketin ierisinden teori kurulamad srece,
neredeyse gnmzde aa kan pek ok toplumsal mcadele
ayniletirme/birbirinin izleyicisi olma eilimine sokulmaktadr. rnein, birden
aa kan Arap mcadelesine bakldnda, bu mcadelenin mekanizmalar iyi
bir ekilde zmlenmediinden, hareket hzl bir ekilde, dier baz toplumsal
mcadelelerde de olduu gibi btnyle okluk kavramyla ya da mcadeleye
tam da uygun olmayacak baka teorik kavramlarla aklanmaya allmtr.35

Son olarak, yukarda deinilen bu toplumsal hareket balamnda can


alc sorunun da ortaya konmas gerekiyor. Bu hareketler ortaya ktktan
itibaren gcn zamanla neden yitirmeye balamtr? rnein,
Yunanistandaki eylemler gz nne alndnda, hareketin, gerekten ok
gl olduu ve iktidar boluunun da mevcut olduu bir dnemde, neden
gc gittike artmak yerine azalmtr? Elbette, bunun pek ok nedeni
sralanabilir ve bu nedenler zerine de uzun uzadya durulmas gerekmektedir.
En azndan burada, oklukla balantl olarak tek bir neden zerinde durulmaya
allacaktr. Bu hareketlerin belki de en zayf ynlerinden biri, ykcl
salayabilecek koullar oluturmalarna ramen o ykcln ierisinden
dntrcln potansiyelini uzun sreli oluturamamalardr. Hareketlerin,
alternatif yaam pratiklerini oluturmada sreklilik salayamamalardr.
Gerekten de pratiin youn bir ekilde vuku bulduu, hareketlerin kendilerini
etkin bir ekilde gsterebildii kaos durumlar yaratlabiliyorken o kaosun
ierisinden alternatif yaam tarzlarn gelitirici, toplumsal yaam pratiklerini ya
da kurumlarn zgrletirici alanlarn sreklilii salanamamaktadr. Bugn
okluun devrimci bir zneye dnmesi gerektiinden sz ediliyorsa ve bunun
gnmzdeki toplumsal mcadele asndan nemli olduu vurgulanyorsa, bu
devrimci znenin srekliliini salayacak, onun yaratt mcadelelerin sadece
bir ritelden ibaret olmadn gsterecek ve okluun zgrlk gcn
yanstacak zgrle ve demokrasiye dayal pratik alanlar yaratmaya
almann zaruri bir gereklilik olduunun da vurgulanmas nem
tamaktadr.36

35
Bu tarz bir eletiri bugn Trkiye balamnda da dile getirilebilir. Tekel Direnii ortaya
ktnda, pek ok kiinin bu direniin mekanizmalarn iyi bir ekilde zmlemeden, bu
direnii E.P. Thompsonn 19. yzyl ngiliz i Snf zmlemesini yardma ararak
aklamaya giritikleri unutulmamaldr. Sonuta, bu tarz aklama giriimlerinin hareketin
pratiine de zarar verdiini belirtmek gerekiyor.
36
Aslnda bu pratik alanlar yaratma meselesine verilebilecek en ak rneklerden birisi, Trkiye
balamnda dnrsek, zgr niversite giriimidir. mparatorluun kurumlarna kar bu gibi

pek ok oluum hem Trkiyede hem de yurtdnda gerekletirilmektedir. Ancak buradaki

85
Michael Hardt ve Antonio Negri: Yeni Bir Egemenlik Biimi Olarak mparatorluk ve
Siyasetin znelerinin Yeniden Kavramsallatrlmas

Michael Hardt and Antonio Negri: Empire as a New


Sovereignty Form and the Reconceptualization of the
Subjects of Politics
Hardt and Negri argues that the emergence of a new form of
sovereignity is emerging in the age of global capitalism in which the
sovereignity of nation-states is in crisis. This new form of sovereignity is
named with the concept of Empire which is defined with the structure of a
mixed organization, lack of outside and which doesnt present center of a
power. The concept of Empire, on the point of Hardt and Negris allegation,
aims to constitute a general theory of power in a global world. According to
them, the concept of Empire has revealed itself as the new global form of
sovereignity while at the same time the nation-states lost the control of
economic, social and political influxes. The concept of Empire expresses a
global order with its global market and its global production cycles, also a new
managment approach, shortly; a new form of sovereignity. In this study,
firstly, it will be examined in detail how come this new form of sovereignity
which Hardt and Negri realized and then the concept of Empire as a macro-
political approach will be analyzed within different aspects.

Hardt and Negris objective of the examination of the structure of global


order which they described as Empire is about finding new ways of
resistance. According to them, old traditional forms of resistance and political
subject lost their effectiveness in an era when nation-states lost their
importance and imperialism became invalid. Hardt and Negris objective is to
identify new subjects of resistance/politics and to expose it as a political
subject. Therefore, in the second part, the building process of a political
subject in association with labor relations in the process of empire will be
examined. The debate of immaterial labor which was the hegemonic position
in the postmodern era in which a new imperial form of sovereignity occured,
will be discussed. According to them, immaterial labor is a labor which
products immaterial meta such as service, information or communication. The
power of labor become increasingly an immaterial power and labor growingly
shows itself as an intellectual, emotional, relational and linguistic capacity. The
reason of Hardt and Negris mentioning about the concept of multitude with
reference to immaterial labor is related to a kind of form of labor as which
spread on the social space as an affective, relational and intellectual capacity
and the emergence of a kind of a social worker who based on singularities in
this space. Because, the partnership and association of single individuals who

nemli nokta, bu oluumlarn kendi ilerinde zgrle ve demokrasiye dayal bir yaratm
salayabilmeleri ve srekliliklerini de gittike daha geni alanlara yayabilmeleridir. Kar-
mparatorlua dayal kurumlarn oluturulmasnn nemli olmasnn dnda, bu kurumlarn
kendi ilerinde de bir dnmselliin srekli yaratlmas gerekmektedir.

86
Mustafa Demirta

realize such a production will ultimately constitute the basis of multitude that
will cut into Empire.

According to Hardt and Negri, the subject of postmodern resistance is


multitude hereafter together with the hegemonic domination of immaterial
labor. The multitude is a social subject who contain all types of differences
such as culture, race, etnicity, gender, different labor forms and different
world view, but these differences are not to be reduced to a single
identification. That is a social subject who has got internal differences and his
constitution and action rely on common denominator, not on the identity or
unity. The multitude is a concept of organization based on the freedom of
singularities that come together for producing the associated. The concept of
multitude, in the theory of Hardt and Negri, is the subject of postmodern
resistance against Empire. For this reason, in the other part of the study, with
reference to the concept of multitude, it will be examined how the subjects of
politics are conceptualized by Hardt and Negri in todays world and then it will
be tried to explain the new form of resistence in the postmodern society.

In another part of the study, it will be made a critical assessment of


approaches presented by Hardt and Negri about the concepts of Empire and
Multitude. As bringing the incorrect and ignored properties of these concepts
into question, it will be discussed connections/disconnections between abstract
conceptual approach and the existing concrete reality. The examination of
abstract concepts related to concrete reality provides significant contributions
both to the understanding of the global system in todays world in order to
bring out more prolific criticisms about it and to the strengthening the
conceptual basis which constitute this criticisms. Therefore, the studies of
Hardt and Negri are discussed along with the concrete approaches.

From this point of view, in the last part, in the context of concept of
Empire and multitude it will be discussed some thoughts on far-reaching social
movements which occur today. The transformative power of the multitude will
be tried to thought again in relation to social movements. It will be discussed
what kind of relations are tried to be constituted between far-reaching social
movements in our day and the concept of multitude.

Keywords: Empire, Multitude, Immaterial labor, Power, Postmodern

Mustafa DEMRTA

Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi Sosyoloji Blm


Doktora rencisidir.

87

You might also like