You are on page 1of 4

Kelimelerin Kifayetsizlii

zerine
Kelimelerden Oluan Bir Soruturma
Papatyaya

Topraktan ayrlsam nerede kalrm?


k Veysel atrolu

Giri Niteliinde Bir Eskiz ya da Eskiz Niteliinde Bir Giri


Yzyl, kendisini n bu sorusuna tatmin edici bir yant aramakla
sorumlu tutuyor. Dev irketler, topraktan ayrlrsak nerede kalacamza
dair yeni fikirlere dev yatrmlarla destek verirken, ayn zamanda ciddi
hesaplarla da megul olan medyatik akademisyenler, Dnyann ksa bir
sre sonra yaanmaz bir hal alaca srrn aklyorlar. Silikon Vadisi
tarafndan ilan edilen ya da hi ilan edilmeksizin, devasa bir soyutlama
olan medya tarafndan insanla gnderilen baz postmodern
peygamberler, acilen baka gezegenlere tanmamzn vaktinin geldiini
sylyorlar. Tm bu kakofoninin merkezinde yine insan bulunuyor; ancak
bu kez homurdanmalarn sebebi, dorudan insann kendisi. nsan, Dnya
ya da toprak hakknda homurdanyor. Ancak ayn insana, o, konutuu dil
hakknda homurdanrken rastlamak biraz zor grnyor. Ya kelimeler
nadiren kifayetsiz kalyor ya da kelimelerin gc her eye yetiyor en
azndan bir sreliine yle grnse, yetiyor. Topraktan ayrlmay dnen
insann bu deneyi umulmadk baarlara gebe olabilir; ancak insann
bebeklik dneminden itibaren giritii dil deneyi, gnlk yaamda sklkla
baarszla urar. Sahi, insan dilden ayrlsa nerede kalr?
Dili yakndan ilgilendiren bir konuda sze topraktan balanm olmas,
nce Corafya kaderdir. diyen bn-i Haldunu; ardndan, ondan asrlar
sonra Anatomi kaderdir. diyen Sigmund Freudu glmsetmi olabilir.
Farkl alara ait bu iki kanksay da, kaderin ne olduu sorgulamasnn
bilindnda srekli bir neyin kader olduu sorgusunun bulunduuna iaret
eder gibidir. nsan hibir ada haddini ama giriiminde bulunmadan
haddini bilememitir. Kstahlk kavramnn tarihsel bir vaka olarak vcut
bulduu Babil Kulesine dair kadim anlat, ayn zamanda dillerin ortaya
k sorununa da alternatif bir aklama sunar. Tanr, insann kovulduu
cennete topraktan gkyzne doru uzanan bir kuleyle geri dnme
arzusundaki kstahlna fkelenir ve kuleyi ykar. Tekrar byle bir
giriimde bulunmayacaklarndan emin olmak adna, kulenin yapmnda
alan insanlarn her birini de ayr bir ana dile mahkm edip Dnyann
farkl ktalarna srerek cezalandrr. Bylece kule, iletiimsizliin ykma
uratt bir harabeye dnr. Burada daha ok, dilin, belirli bir ama iin
bir araya gelen insanlar arasna bir engel olarak girmesi dikkat ekicidir.
Lanetin bu soyut hali, tam anlamyla bir btn paralarna blm;
bununla da kalmayarak, paralar, onlarn toplamn btne eitleyecek
olan o ekstra ierikten yoksun brakmtr. Yakn zamanda gerekletiini
duyduum bir olayda, bir inaatta birlikte alan iki karde, kendi
aralarnda, yaadklar lkenin resmi dilini deil, ailelerinde maruz
kaldklar ana dili konutuklar iin, ayn i yerindeki baka iiler
tarafndan tulalarla darp edilmilerdi. Elbette Babil Kulesinin urad
hasar birka tuladan ibaret deildi, fakat bu kadim anlatda insann
urad evrensel hasar, btn alara bir karakter olarak yaylm oldu
(hasarn bir karaktere dntrld kintsugi sanatnda, krlan veya
paralanan seramik vazolar ve benzeri eyalarn paralar, altn gibi parlak
dolgu malzemeleriyle yaptrlarak yeniden bir btne kavuturuluyor).
Yeryzne gnderilen lanet karakterindeki dilin yan sra, akam
yemeinde bir araya gelince dua eden ailenin iyiliini isteyen dilden de sz
etmek gerekir. Belirli bir ktleekimsel alana sahip bir gezegenin,
zerindeki karay ve denizi uzaya dalmaktan alkoyarak bnyesinde
toplamasnda olduu gibi, dil de kendine has ekim alanyla insan
topluluklarn bir arada tutar gibidir. Yine de, ancak ve ancak, insanlar
birbirlerinden izole, etkileimsiz varlklar olarak tahayyl ettikten sonra dil
(ve konuma) hakknda insanlar bylesine bir arada tutan bir ara gibi
yaygn bir tanm yapabiliriz sanki birileri her an dili bir kenara brakp
ekilerek Ben oynamyorum. diyebilirmi gibi. Dilin bir araya getiriciliini
varsayarken, esasnda ayr olduumuzu itiraf eder gibiyizdir. En azndan,
kintsugi rneindeki seramik paralarnn her biri, kendince bir ynteme
bavurarak dier paralarla bir araya gelmek adna abalasayd, ortaya
kan titrek yapdan ancak toplum diye sz edebilirdik. Vaktinde baz aile
dizilerinde dikkatimi ekmi olan bir temayd Konumuyoruz. temas;
insanlarn konumay peyderpey unuttuu; problemleri konuarak
zmeye yabanclat eletirisi getiriliyordu. Burada konuarak baz
meseleleri zebildiini kefeden insan, konumay yeni yeni renen bir
ocua benziyor. lki, en strap dolu anlarda konuamamann nasl bir ey
olduunun bilgisine yabanclarken, ikincisi sanki konumak iin neyi
brakmas (riske atmas) gerektiini yeni yeni reniyor. Yani bu manzarada
sadece ocuk konumay renmiyor; ocuun brakt boluklar yoluyla,
bykler de konumamak hakknda fikir sahibi olmaya itiliyor (ocuun ilk
szlerinin etraf, evredekiler tarafndan daima trensel bir tabakayla
kapland iin, bu ilk szlerden ziyade, ilk szszlkler, ilk suskunluklar
ilgiye muhta kalyor1). Bilin dzeyine kendisini atabilen ve dile kadar
ulaabilen szler, neyin sylenmemesi gerektiine dair bir elemeden
geiyor olmal. Bir yazar sanki yazdklarndan ok, yazmadklar o yazar
yapar. Eskiz, bir nevi bilinddr.

We gather up our hearts and go.2


Leonard Cohen

Belki biz karmaada ayn iki dilin datld ana denk gelmiizdir.
Anonim

Eskizden Geriye Kalan


Eskizden geriye bir eyin kalmayacan syleyebiliriz. lm
fenomeninin nihai bir snr olarak btn biimlere birer ruh
balamasndaki dourganl, kt nyle badamasa da arpcdr.
Baka bir deyile eskiz olmayan ne varsa, henz sylenmemitir. Bilin,
der Rollo May, Yaratma Cesaretinde, olanaklar ve snrllklar arasndaki
diyalektik gerilimden doup gelen bir farkndalktr. ocuklar (...) her
aladklarnda anne kendilerini beslemedii iin, anne, onlar snrlayc bir
etmendir. Bu gibi birok snrlayc deneyimden geerek, kendilerini
dierlerinden ve nesnelerden farkllatrma yetisini ilerletmeyi ve hazz
ertelemeyi renirler. Hibir snr olmam olsayd, bilin de olmazd.3
lm, iki ayak zerine dorulmu ve dile gelmi bir canl tr iin, bir
annenin dourganl ve efkatine sahiptir dier trlerin bireyleri, henz
lm doumdaki efkatten ayrabilecek bir aygta sahip deildir.
Bylelikle dilin eytani ynnden bahsedecekken, bu kullanmdan
vazgeerek, insani ynnden bahsetmeyi tercih edeceim.
nsan biraz da kelimelere olan inancyla yaar. Uzun sre
konumamaktan ileri gelen ses ekilmesini veya ses kslmasn
1 Esasnda bu manzara, ocuk asndan gelecekte defalarca tekrarlanabilen bir
manzaradr: sylediklerimizin etraf, evremizdekiler tarafndan sindirilmeden
nce, ierii byk lde kamuoyu tarafndan belirlenen sptil bir malzemeyle
kaplanr ve tketime hazr hale getirilir. Bylece sylenenler, neredeyse asla
sylenenler olarak kalmaz; duyulanlara, yorumlananlara, cevaplananlara,
geitirilenlere vb. artklara dnverir. sko air William Sydney Graham,
kelimeleri tam anlamyla sust yakalad iiri The Hill of Intrusionn bir
dizesinde , The ear says more/Than any tongue. (Kulak daha fazlasn
syler/Btn dillerden.) diye mrldanr (Graham, meraklsna, bir air olarak
deil, dilinin ve dilin altndaki baklay karan bir dilbilimci olarak tantrdm).
evremizdeki insanlar ve neticede bizi verimsiz birer geri dnm aygt
olmaktan koruyabilecek merhametli bir g, imdilik yok gibidir.

2 ng. Kalplerimizi toplar ve gideriz. Leonard Cohenin A Thousands Kisses


Deep adl eserinde geen ve lme vurgu yapan bir sz.

3 Rollo May, Yaratma Cesareti, (Metis Yaynlar, 2016), s. 121.


deneyimlemek kulaa pek ho gelmese bile burada tedirginlii yaratan
ey, sessizliin kendisidir: kulaa ho gelmeyen ey, zaten kulaa hitap
etmiyordur. Eklektik tarzyla Bjrk, Richard Linklatern Dazed and
Confused adl filmi iin hazrlad bir rportajda4, minimalist byk
besteci Arvo Prta, soru iareti iermeyen bir soru yneltir: Mziinizi ok
seviyorum, nk dinleyiciye boluk veriyorsunuz ve dinleyici, ieri girip
burada yaayabiliyor. Fakat geen yzyllara ait ou mzik sz konusu
olduunda, oturup dinlemekten baka bir seeneimiz olmuyor. Arvo Prt
buna biraz da kekeleyerek, Belki bu bolua kendim iin ihtiya
duyuyorumdur. gibi, soru iareti iermeyen bir soruyla karlk verir.
Kendisi iin bir bolua ihtiya duyan insann, dilin araclna ihtiya
duymayan insan olduu sylenebilir; ancak o bunu dile getirmeye zorlanr.
Sz konusu rportajda Bjrkn soruyu sorarken besteci karsndaki
konumu, bir batan karcy andrr (Arvo Prtn soruyu cevaplarken iine
girdii ekingen ve biraz da kaygl tavr, bu zorlanmann bir iaretidir
sanki)5.
Zevzeklii makul klan dilin, sayfalar dolusu erdemi anlatan dille ayn dil
olduunu syleyebiliriz (yle ki, gnmzde akademinin melez bir dil
kullanmas olduka normal karlanyor). Matbaann icadndan sonra
patlayan basl eser furyasnn bir benzerini yayoruz. te yandan daima
paylaacak bir eylerimiz olduunu dnmeye; sahip olduumuz her
eyin, gsterdiklerimizden ibaret olduunu itirafa zorlanyor gibiyiz. nsann
evresinde her zaman, Bence u anda susmalyz. diyebilecek bir tekisi
de olmuyor. Bir bakas insan konumaya kkrtrken, onu sessizlik veya
boluk hakknda nadiren uyarabiliyor. En yontulmam eskizler birer
bayapt kisvesinde ortaya karken, birileri kendileri iin birer bolua
ihtiya duyuyorlar.

4 https://youtu.be/AobXI3qozkg

5 Besteci, ayn zamanda, hayatnn hatr saylr yllarn, grkemli bir sessizlik
iinde geirmiti. Bu sessizlik dnemleri, dini dncelerin, ilhamlarn, felsefenin
ve aln elik ettii, derin birer ie kapanma sreleriydi. ok kabaca, mzikal
bir tarz ina etme sreci olarak da deerlendirilebilecek bu sessizlik dnemi
hakknda, Arvo Prtn biyografi yazar olan Paul Hillier, u gzlemde bulunuyor:
Mzik bestelemenin ona en beyhude aba gibi geldii, tam bir umutsuzluk
durumuna ulamt ve mzikal inancn, bir tek nota yazma iradesini bile
yitirmiti. (P. Hillier, Arvo Part, 1997, s. 64).

You might also like