Professional Documents
Culture Documents
Theodor w. Asorno
Frankfurt Okulu'nun onck gelen kuramclarmdan
ELETIRi
Toplum zerine Yazlar
Teodor W. Adomo
Yayma Hazrlayan
Attila Tuygan
Sayfa Dzeni
Aristan
Dizgi
Minife Yldzhan
Kapak Tasarm
Alparslan Tuygan
Birinci Bask
Mays 1990
kinci Bask
Ekim 2006
I/Kapak Bask-Cilt
Berdan Matbaaclk
BELGE ULUSLARARASI YAYINCILIK
Divanyolu Cad. Binbirdirek lhan No: 5/
Sultanahmet/lstanbul
TeVFax: O (21 2) 638 34 58
E-mail: belgeyayinevi@hotmail.com
belgekitapkulubu@yahoo.com
Theadar W. Adorna
ELETiRi
Trkesi:
M. Ylmaz NER
iiNDEKiLER
7
Theodo W. :Adorno
8
eLL,7Rj 1 "'Copl..m sti<ne )tozlo
9
l:heodol' W. Adot'nD
lO
okuyabilir. Marx, snf mcadeleleri teorsnn snf
mcadelelerinin bir paras olduunda diretiyordu.
Adomo'nun. "Dnmek eylemektir, teori praksisin yapsal bir
biimidir" szlerinin de baka bir eyi syledii yok.
Bugnlerde eletirinin yaratt araclk veya iletiim, dolaym
sz eylem karsnda gerek praksisi oluturuyor.
Mdahaleler (Eingriffe) ve Parolalar (Stichwone) adl
kitaplarnda Adorno toplum ve kltreletirisine ilikin kavram
lannn modellerini birarada veriyor. Bu kitap ise bu bileimin bir
bakma devam dr. Adorno'nun Amerika' daki g yllanndan
sonra dnd 1 950 yl ile lm yl olan 1969 arasnda yap
t almalar kapsyor. lkin 197 l 'de Almanya'da yaynlanan
bu almalar deneme trnde olsun serbest konferans trnde
olsun, bilimsel bir takm makalelerden dorudan siyasal bir
arya kadar uzanan yazlardr.
ll
ADORNO*NUN YAAM YKS
13
l:heodo,. W. Adol'no
14
brakarak kzlk soyadn benimser. Daha 1 928' den ber
sk skya bal bulunduu "Enstit" nn bu kez resm
yesi olur. "Princeton Radio Research Project"in "mzil
incelemeleri" blmne Paul Lazarsfeld'le birliktE
ba.kanlk eder.
194 1 Adomo, Horkheimer'le birlikte Califomia' ya ta.nrlar.
1949 Federal Almanya'ya dner, Frankfurt/M. niversite,
si' nde felsefe ve sosyoloji blmnde ordinarys pro.
fesrle getirilir.
1952.-53 te yandan da Beverly Hills'teki "Hacker
Foundation" ynetmektedir.
1958 1953'ten beri eba.kan olduu "Enstitnn bkanlna
getirilir.
1969 isvire'de 6 Austos'ta lr.
s
SiYASET ve NEVROZ STNE
c Arthur Kocstlcr. Poliische Neurosen, bkz: Dcr Mona 63, aralk 1953, S. 227.
17
"theodo,. W .Ado,.no
.
18
L:,7Rj 1 'toplum sti<t\e \:'czlo
111 Th.
W. Adomo. TheA.uloritarian Persorulity (Yayn. Max Horkheimer ve
S.H. Flowermann) New York. 1950.
19
'theodol" W .Ado,.no
.
20
Totalitarizm kuyruklarnn optikleri hi kukusuz birok ynde
eri br bile olsa, bunu "gerek-d" olarak nitelernek ok
safca olur Narsizmin ruh bilimdeki anlam udur: Kendi Ben'ini,
baka insanlara kar duyulan sevgiyle deil. libido-arlkl nite
liklerle yklemek. Her bireyin piip sertlemesine, kendi varln
srdrme yolundaki plak iradesine prim veren toplum mekaniz
mas byle bir ykleme aygtnn kukusuz ki en son nedeni
deildir. Kollektif narsizmi gdmleyen hedefler, Ben'le kayna
ma yetenekleri lsnde rasyonel amalarla ve verilen koullarn
iine derinlemesine nfuz gcyle iyice badarlar. Bugn
A lmanya ve Fransa'da yaanan ve Koestler'in siyasal nevroza
klasik bir rnek olarak gsterdii ideolojiler, bu ideolojileri pay
laanlarn somut kadaryla batan aa uyum iindeler.
Bylesine bir narsizm en st dzeydeki anlamyla siyasal
erevede ruhbilimsel olduu kadar irrasyoneldir de. Bu nar
sizmin iinde kendini yokedici bir moment yatmaktadr, ama bu,
artk narsizmin iinde zorla olutuu bir dnya dzeninin momen
ti deildir. Hitler, yaad dnemin Avrupa'sm Milletler
Cemiyeti'ndeki o, insann sa duyusundan birbiri ardna bir yn
aptallar reten devlet adamlarndan daha "gereki" olarak
grmedi mi? Benlik ile ilgili karlarn totaliter sistemlerde ac
maszca egemen oluu, aralarn seiminde kartlarndan ok
daha stn olan ve gz varmak istedii amatan baka hibir eyi
grmeyen bir eit rasyonellii dourtmaktadr. rotaliter psikolo
ji, kendisi gibi kafadan sakat insanlar reten toplumsal bir gerek
lie rhan hakk tanmaktadr. Ama sakatlk, bu sakatla
ugrayan nsanlarn o insan tesi gce sahip gerekliin ajanlar
gibi i grmelerinde yatyor yle ki bu insanlarn psikolojileri bu
ajan eilimiere has bir gei istasyonu rol oynuyor. Nesnel
toplum yasalarna dayanan bir teorinin bir lgnlk sistemi haline
gelebilmesi, kimseyi toplumun d grnmyle yetinen ve
psikolojik erevede bundan sonrasn bile becererneyen bir
psikolojizme, her eyi ruhbilime indirgeme tutkusuna innemelidir.
21
"'C"heoJo W. Ado"o
22
ve tutkudan kaynaklanan moment onlarda daha ok bu gerek
liktc belli ediyor kendini, yani onlar bir nevrotikin dt
bunalmlardan alkoyan bir eit soukluk ve itahszlk ya da
duyumsamazlk halinde. Nevroz onlarda sanki nceden bir
sonuca balanmtr, dnyaya kar batan sona umursamaz bir
tavr iindedirler. Eer, Koestlerin dedii gibi,_ denevimlerden
bir eyler kapf!laya yetenekleri yoksa.. bu .olarm ashnda deney
ime girerniyecek kadar mis olmalarndan seliyor
Totalitarizm cUsnu en aoal biimiyle temsil eden polis efi
nevrotik olmaya varncaya kadar daha pek ok eydir. Bunlarn
yerine belki de, Franz Alexanderin ortaya att karakter
nevrozu kavramna paralel olarak. asl totaliter insan tipi
anlamnda, psikotik karakterlerden sz etmek lazm. Ne var ki
totaliter karakterin ruhbilimsel anlamda dou ve oluumuna ne
kadar derinlemesine girersek, bu karakteri sadece ruhbilimsel
biimde aklamakla daha az yetinir olacaz. Ama bu karakterin
ruhbilimsel kabzlklarnn o zaman kabz bir topluma uymann
arac haline gelecek olmasnn hesabn daha iyi verebileceiz.
1954
23
FREUD TEORiSi ve FAiST
PROPAGANDANIN YAPISI(I)
c
Bu makale Max Horkheimer'le yaplan onak almalarn kapsamna giriyor.
121
Portrait o/the American Agitotor (Harper Brothers yaynevi, New York, 1949)
aynca Leo Lowenthal ve Norben Guterman (Public Opinion Quanerly, 1948).
25
"'theodo,. W. .Ado..no
26
taktiklerinin o darack kapsamn bir kez tanynca her konuma
da ayn eyleri sonsuz kez nasl tekrarladklar belli oluyor.
Gerekten de fikir yoksuniuu ve srekli tekrarlamalar btn bu
tekniin zorunlu elerini oluturuyor.
emann genelinde yatan o mekanik katlk akca belli
olduundan ve bu da faist kafa yapsnn belli ynlerini aa vur
duundan olacakki faist propaganda malzemesinin yapsnda bir
btnlk olduu hemen gze arpyor. Bu birlik ve btnlk ister
bilinli ister bilinsiz olsun. konuulan her sz belirleyici genel
bir anlaya dayanmaktadr. Bu yapsal btnlk psikolojik tzn
kendisi kadar temeldeki siyasal anlay iin de sz konusudur.
Faist propagandann bireysel hilelerinin nitelii bilimsel olarak
incelendi ve bylece tek tek ele alman motifterin ruhsal analizine
dayal anlamlar ortaya dkld. imdi propaganda elerinin
neler olduklar saptandktan sonra sra, bu eleri kapsayan ve
onlar reten psikolojik sistemi gznne almaya gelmitir. (Bu
arada. bu "psikolojik sistem" deyiminin Paranoia'y artrmas
hi de rasiant olmasa gerek.) Bu yaklam eitli propaganda
. hilelerinin ruh analizine dayal anlam, yoksa baka trl keyfi ve
birer raslantym gibi sanlaca iin, daha da tutarl saylr.
Ksacas analizi, kuramsal bir referans ya da gnderme sistemine
dayandrmak gerekiyor. Tek tek bir takm teknikler ruh analizine
dayal bir yorumu kanlmaz biimde gereksindikleri iindir ki,
bu referans sisteminin, temeldeki daha kapsaml bir psikoanalitik
teorinin fesatnn tavrna btn olarak uygulanmasyla kazanl
mas gerektiini, postlat olarak koymak mantkl bir itir.
Alman faizm tehlikesinin son snrna ulamadan ok
nceleri, daha 1921 'de "Grup psikolojisi ve Ben Analizi" adyla
ilkin almanca, sonra I 922'de Ingilizce yaynlanm olan kitabn
da Freud da byle bir referans sistemi ortaya koymutur41 in
141
Kitab ngilizce'ye eviren James Stnchy, ingilizce "group" kavramnn. Le
Don'daki "foule" kavramna denk geldigini hakl olarck vurguluyor. unu eklemek./.
27
Theodol' W . .Adol'no
28
kendi derinlerinde dt bunalmn ve d kollektif glerin
amansz basks altnda hibir eletiride bulunmadan iine ekil
meye yatkn oluunun izlerini kovalad. Kendi andaki toplum
sal gelimeleri incelemeden, kendi almalarn gelitirmek.
kendi alna alanlarnda setii yolu ve yol gsterici kavramlar
gelitirmek sayesinde tarihsel eilimleri de sergitemi oluyordu.
Freud'un kendi uygulad yntem hem Le Bon'un kitle ruhu
kavramyla ilgili dinamik bir .yorumdur, hem de (Le Bon ve
analitik psikoloji ncesi psikologlar tarafndan sanki birtakm
acayip belirtileri aklayan anahtar deyimler gibi kullanlan)
belirli dogmatik kavramlarn ya da sihirli szlerin eletirisi
saylr. Bunlarn en nemlisi aslama veya telkin kavramdr ki,
bu Hitler ve benzerlerinin kitlelere uygulad bynn popler
anlam erevesinde yetersiz de olsa bir nlem olarak hala
byk rol oynuyor. Freud. Le Son'un kitleyi betimlemek zere
ileri srd karakteristikterin doruluundan kuku duymuyor.
Bu karakteristikler asndan kitle, bireyselliini yitirmi, man
tktan yoksun, kolayca ynlendirilebilir, iddet eylemlerine hazr
ve her bakmdan geriye-snmacdr veya tepkicidir. Ama
i=reud'u Le Bon'dan ayran ey kitleyi geleneksel olarak aa
grmekten kanmasdr ki bu. eski psikologlarn hep dnp
geldikleri bir noktayd ya da temcit pilav . Bir takm sradan
betimlemelerden yola karak kitlelerin kendine yaktrlan
belki de o deimeyen deersizliine hkmetmek yerine Freud
tam bir aydn ruhu iinde, nelerin kitleleri kitle durumuna
getirdiini sorgular. Kendisi iin bir zm olmaktan ok bir
soruil ilade eden, o sosyal ya da sr igds gibi kolay bir
varsaym red etmektedir. Bunun da Freud'un belirttii zere,
ruhbilimsel nedenler yannda sosyolojik nedenleri vardr. ilkin
bugnk kitleleri oluturan kiiler birer birey, liberal-bireyci
r ekabet toplumunun ocuklar olduklar, kendileri rekabet
erevesinde ayakta kalabilen birimler olarak eitildikleri ve
durmadan "hain" olmaya ve ..pes etmeme"ye arlp ona gre
29
Theodol' W. .Adol'no
151 S. Freud, Massenpsychologie und lch-Analysf!, bkz Toplu Escrer, cit 13,
30
iinde ulat doruk noktasna baka koul,larda pek ulaamaz.
Kitleye katlanlar iin. kendilerini tutkulanna snrszca teslim
etmek. kitle iinde eriyip gitmek. kendinde birey olarak snrl
kalma duygusunu yitirmek geri zevk verici bir duygudur."''
Kitleyi bir arada tutan kuvveti tamamyla Haz ilkesiyle akla
makla Freud bu gzlemlerin tesine geiyor, yani bu kuvveti ken
dini kitleye brakmayan kiiye salad gerek ya da gerekliin
yrine geen tatminiere ballyor. Kendi toplantlarna katlanlara
pasifliin dii izgilerini zellikle yaktrrken, Hitler kitle oluu
munda yatan bu libido-nitelikli kklerin bilincindeydi. O bylece
kitle psikolojisinde yatan bilinsiz ecinselliin rolne gnderme
yapyordu111 Libido'nun kitle psikolojisi iine sokulmasnn en
nemli sonucu, kitlelere yaktrlan zelliklerin, zel bir takm
kitle ve sr igds tasarmlarnn yanstt o grnrde ilkel
ve amlanp indirgenmesi imkansz karakterini yitirmesi oldu.
SUr igUds neden deil, sadece sonutur. Kitleye zg olan
ey, Freud'a gre, yeni bir nitelik deil, tam tersine aslnda nce
den var olup rtl duran bir takm zelliklerin belirtisidir.
"Bizim amzdan, yeni zelliklerin ortaya kmasna bel bala
mann gerei yoktur. Bireyin, kitle iinde kendi bilinsiz igd
dalgalarn ie bastrmasna olanak salayacak koullara
ulatn sylemek yetiyordu''tll. Bylece yalnz zel olarak
yaplan bir tak1m yardmc varsaymlar fuzuli olmakla kalmad,
Ml a.g.. S. 91.
111 Freud, meselenin bu ynOne egilmiyor, ama brakbgJ yazlarn bir yerinde
meselenin farknda oldugu anlalyor. "Kadna duyulan sevgi ayn ekilde rkn.
ulusal aynmcl&n ve sosyal snf dOzeninin kile b&lanm kryor ve bylece kitle
asndan nemli iler beceriyor. Homoseksuel sevginin kitle batlarn daha uygun
dllltilt. dizginlenemeyen cinsel bir egilim haline geldigi yerde bile kesinlikle
belli oluyor" (a.g.y. S. 159) Ak ve basunlm' sadizmler arasndaki snrn, liber
al burjuva toplumunda oldutundan daha degiken oldugu alman faizminde bu
zellik kukusuz ki do&nlanm, bulunuyor.
111 a.g. S. 79.
.
31
"theodor W .Adorno
.
32
Ama burada nemli olan telkinin ardnda saklanan "sevgi ili
kisi"nin bilin-altnda kalmasdr.(91 rgtl Kitlelerde, rnein
kilisede ve orduda, kitle mensuplar arasnda sevgiden hi
konuulmad ya da sevginin [kitle mensuplannn dinsel mecaz
yoluyla ve bu mecaz yceltmek zere bir araya geldiklerini ve
bylelikle her eyi kucaklayan sevgiyi birbirlerine kar
davranlarnda taklit ettiklerini savunarak) dalayl ve yceitme
biiminde ifade edildii olgusuna sk skya tutunuyor Freud.
Gnmz toplumunun yapay olarak bir araya gelen faist
kitlelerinde sevginin adnn hemen hi anlmamas dikkate
deer.o. Hitler, sevgili baba rolne bavunnaktan kanyordu ve
bunun yerine tehdit edici otoriteye has olumsuz rol seti. Sevgi
kavramnn yerini ise "Almanya" gibi soyut bir tasarm ald ve
sevgiden de fanatik sfat eklenmeden pek sz edilmedi. Sevgi,
iinde dmanlk ve saldrganlk tamayanlara kar dmanlk
ve saldrganln sesi demekti. Birincil libido enerjisini, onun
belirtilerini siyasal amalara uygun bir tarzda ynlendinnek zere
bilinalt dzeyde tutmak faist nderliin temel ilkesidir. Nesnel
bir fikir, kitlein oluumunda. tanrya ulamay amalayan dinsel
fikirler gibi nasl zayf bir rol oynuyorsa ve kitle biricik hedef
urunda ne denli youn biimde saptrlyorsa, her zgr sevgi o
denli derinlere gmlmek ve itaat biimine dntrlmek zorun
dadr. Faist ideoloji sevgi duyulabilecek pek az ey ierir.
33
"'Cheodo,. W. Adono
1111
Freud'un kitle psikolojisinde anahtar rolono oynayan bu paaj faist karakter
le ilgili en keskin gzlemlerin aklamasn da getiriyor, yani Bcn-Oso
(SOperego).nUn dlatnlmasn "Ben idealiM kavram Freud'un. sonradan Ben
st dediti ey. iin daha rc:cden kullandl deyimdir. Faist karakterin yapt!
ey ite Ben-st (ber-lch Soperego) yerine Ben-Kile (Massen-lch) deyimini
=
34
Bu pasaj gerekten de faist propagandann nitelik ve ierii
ni tanmlyor. Bu, hedeflerin rasyonel biimde bir kanaat
getirme yoluyla deil, "znede arkaik eilimU::.rin bir parasn"
becerikli bir tarzda yeniden canlandrma yoluyla ulalabil ir
olmasndan, irrasyonel ve otoriter hedefler olmasndan dolay
psikolojik bir olaydr. ster gerek nder ister sadece grubun
.
karnn temsilcisi olsun, faist kkrtmann merkezi nder
imgesinde yatmaktadr. nk her eyd=n gl ve tehditi Ata
fikrini ancak byle bir psikolojik imge uyandrmaktadr. Faist
propaganda asndan karakteristik saylan o bilmecemsi
kiiletirmenin, bir takm isimleri, byk adamlar koz diye kul
lanma ei liminin en son kk buradadr. Bireyin babasn iyice
aan ve bu nedenle "Ben-Kitle" gibi bir yceltmeye uygun den
o her eyin gls ve ast astk kestii kestik baba imgesini
oluturmak, "insann iradesini yitirmek zorunda kald pasif
mazohistlik tavr" yaymak iin biricik yoldur. Bu tavr, babann
yakn faist evresinden ylesine istenir ki, istenen siyasal
davran, kii olarak kendi rasyonel karlaryla ve kitlenin ya da
gerekten ait olduklar snfn karlaryla badamaz hale
gelsin112' O bakmdan faist nderin asnda nderi izleyenlerde
yeniden uyandrlan irrasyonellik yeterince rasyoneldir. nk
nderin, kitlenin "gerei alglamaya ve dnmeye deil, erotik
balara dayanarak inandrlmasna" ihtiya vardr.
35
Libidonun, nder ile nderi izleyenler arasnda ve izleyen
Ierin kendi aralarndaki bir ba maddesine dntrldUU
mekanizma zdeletirme mekanizmasdr. Freud kitabnn
bUyk blmn bunun analizine adamtr'"1, Freud'un yapt,
zel likle zdeletirme ve introjeksiyon (ie-yanstma) arasnda
yapt ok ineelikle kuramsal ayrmlar burada ortaya getinnek
olanaksz. Ancak unu belirtelim ki faist psikoloji meselesine
deerli katklarda bulunan, merhum Emst Simmel, Freud'un
zdeletinnede yatan, kartlklarla dolu ve i ie gemi
a:lamlarla ykl niteliklere ilikin grn, Libido olumasn
daki oral safhann bir r.n diye kabul etmi ve bunu Anti
Semitizmin analitik bir teorisi halinde gelitinnitir'14'.
Biz zdeletime kuram nn faist propaganda ve faist zih
niyet asndan tad neme ilikin olarak birka not dmek
le yetineceiz. Birok yazarlar, bu arada Erik Homburger
Erikson, faist nder tipinin o eski ajlarn krallar benzeri bir
baba tablosuna pek uymadna dikkati ekiyor. Ne var ki bu
gzlem, Freud'un nderin Ataya benzedii yollu teorisine pek
yzeysel olarak kar kmaktadr. Bu gZlemlerde zdeletir
.
menin ele aln biimi, znel bir dinami in kavramlar
erevesinde, ama tarihin nesnel koullarna gerekten de denk
baka bir tatmin yolu salad iindir ki kilitrn uyumsuzluuna kar duyduk
lar garaz ve fke ortadan kalkmaz ve psikolojik adan otoriteye boyun etme etii
imiyle kaynar-.freud'un, sonradan adm adm koydugu "Sadomazohizn" mese
lesini ortaya atmasa bile, bu mesc:lenin tamamyla farknda oldulu onun Le
Son'dan esinlendii u yorumundan belli oluyor: "Kitle, dotJ ve yanl konusun
da kukuya dUmediinden ve bu arada kendi bilyUk gflcUnfln bilincine sahip
oldugundan otoriteye ne denli inanyorsa hogrUye de o denle yz vermez.
Kuvvete sayg duyar ve kendisi iin bir eit zayflk saydl iyiliin de pek yle
etkisinde kalmaz. Kendi kahramanlarndw gll, hana iddet bekler. Hllkmedilmek
ve ezilmek ve efendisinden korkmak ister" (a.g.e. , S. 83).
11'1 a.g. e., S. 1 1 3.
c a.g. e. , S. 1 1 6.
36
den belirli deiiklikleri anlamamza yardm edecektir.
zdeletirme "baka bir kiiye olan duygusal ban ilk belirti
sidir" ve "Odipus kompleksinin ncesi tarihlerde bir rol
oynar"11!l. nderin glnn gls bir Ata olarak imgelenmesi
ni gerek babadan ayran zellik de belki zdeletirmenin bu
Odipus-ncesi bileenidir. Odipus kompleksine tepki olarak
ocuun kendini babasyla zde saymas ancak ikincil bir belir
ti olduundan, ocuktaki geriye-bavunna (regresyon), bu baba
imgesinden teye gidip "analitik" bir sre yoluyla daha da
arkaik bir imgeye ulaabilir. Ayrca zdeletinnenin bir yutma
(yani sevilen nesnenin bedene sokulmas) biimindeki ilkel nar
sist yn u bakmdan bize bir ipucu verebilir: Modem nderin,
bugnUn topluluundaki rol znenin ilerki ocukluk evrelerinde
belki de azalm olan6 bir baba imgesinden, hatta kendi kii
liinin bUyltlm bir imgesine (yani kendisinin kollektif
izdUUmUne) oranla daha zayfbir baba imgesi olarak grnmesi.
Narsizmin, faist kitlelerin olumasnda etkili olan zdeletinne
asndan oynad nemli rol, Freud'un dealletirme teorisinde
ortaya kyor. "nsann nesneye kendi Ben'i gibi davrandn
gryoruz, yani ak-olma durumunda nesneye bUyk lde bir
narsist libido akp geiyor. Sevimenin kimi biimlerinde nes
nenin, insann kendisinin ulaamad Ben-ideali yerine gemeye
yarad akca belli oluyor. Nesne kendi Ben'i asndan ulal
mak istenen mkemmelliinden dolay seviliyor. Bu yle bir
mkemmellik ki, insan ona kendi narsizmini dolayl olarak tat
min yoluyla ulamak istiyorl1). Kendi kiisini bu ekilde ide
alletirmeyi kendini izleyenlerde aryor faist nder. Ve nderin
37
"[heodor W .Adort\o .
1 1 11
a.g. e., S. 128.
38
uyuyor. "Tarihin balarnda o stn-insand (bermensch),
Nietzsche' nin gelecekten bekledii d oydu'1 Kitlenin birey
lerinin, bugn bile nder tarafndan ayn ve hakl biimde
sev ildikleri, ancak nderin kendisinin kimseyi sevmeye ihtiyac
olmadA, onun doasnn tamamyla bir efendi-egemen nitelii
tayabilecei, mutlak bir narsist, kendinden emin ve baAmsz
olabilecei hayaline gereksinmeleri var. Bildiimiz u ki, sevgi
narsizmi kstekler ve bu kstekleme yznden sevginin nasl da
bir kltr faktr haline geldiini de kantlayabiliriz."<m
Bu durum, kkrtclarn konumalarndaki en gze arpan
izgilerden birini aklyor, yani verebilecekleri herhangi bir
eyin, hibir pozi tif programn bulunmay, ama buna karlk
baarszlk ve tehdi tlere dayal eliik iddialarn bolluu ...
nder ancak kendisi kimseyi sevmediAi iindir ki sevilebilir
mi... A ma Freud, bu nder imgesinin kend isiyle elien baka
bir ynn de gsteriyor. rnein nder, bir yandan stn-insan
olarak grnmek zorundayken ayn zamanda sradan bir insan
olarak grnrne mucizesini de yaratmak zorundadr. Hi tler de
bunun gibi bir yanda King-Kong, te yandan da bir kasaba
llerberi olarak poz yapyordu. Freud bunu yine kendi narsizm
kuramma baAlayarak aklyor. Kiinin bireysel kazanmlar
kitle iinde kp gidiyorsa, diyor Freud bu, "ki inin kendi ben
idealinden vazgeip onun yerine, nderde temsil olunan kitle
idealini koymas demektir... (Ne var ki) Ben ve Ben-i deali bii
mindeki bir ay rm pek ok insanda o denli ileriye gitmemitir,
ikisi birbiriyle kolayca ak r. Ben ncelerdeki o narsist kendi
ni-beAenmiliAini koruyagelmitir. nderin tercihi o zaman ok
11'1
unu burada belirtmek belki yerinde olur: Nietzsche'nin bermenschen
anlaynn buradaki gelecete ynelik hayalleri faizm le ne denli az ilintiliyse onun
arkaik imgelerle ilintisi de o denli azdr. Freud bu terimi, ucuz klieler halinde nasl
popUler olduysa, belli ki o anlarnda bir bermensch olarak kullanyor.
l:o Freud, a.g.e. , S. 1 38.
39
Theodol' W. AJo.,no
40
Kknclarn btn standan numaralar, Freud'un, sonradan
faist demagojinin temel yaps haline gelen eyleri kiiselletirme
tekniinin ve Byk Ufak-Adam fikrinin1111 aklamas olarak
izdii tabloya uyuyor. O bakmdan biz keyfi olarak setiimiz bir
ka rnekle snrl kalmak istiyoruz.
Freud, irrasyonel kitlelerde hiyerarik eleri yeterince ele
almaktadr: "Aikardr ki asker, stn, daha dorusu ordunun
komutann ideal olarak alr, ama kendini kendi benzerleriyle
zde sayan ve bu Ben-ortaklndan yola karak kardkl
yardm ve eya blmne dayal arkadaln ykmllkleri
ni tretir. Ancak kendini ordunun komutanyla (bilerek ve doru
dan, doruya -T.A.) zde saymaya kalkarsa gln duruma
der."u
En alt katlara, bir kahvehane demagoguna kadar btn
faistler, rfi merasimlerden ve rtbe farklarndan boyna ve stne
basa basa sz ederler. yice rasyonellemi ve nicellemi bir
sanayi toplumunun yapsnda hiyerari ne denli ho karlanm
yorsa, faistler de yapay bir takm hiyerarileri, srf psikoteknik
nedenlerden dolaydr ki nesnel hibir varlk nedeni olmakszn
ortaya atarlar. stelik bu durum. burada rol oynayan biricik libido
kayna da saylmaz. Ama hiyerarik yaplar sadomazohist bir
karakterin istekleriyle byle tamamyla uyum halindedir. Hitler'in
1111 Kiiselletirmeyle ilgili ayrntlar iin bkz. Freud (a.g.y. , S. 103). Orada fkir
109: Orada da
lerle ordu liderleri arasndaki ilikiler tartlyor. Aynca bkz. S.
Freud ikincil babuA" kavramm anmlyor. Teknik bir uygarllleta gerekte
laruunan bir lidere dogrudan yaktrma yapmak imkinszdr. Tersine kiisel
olmayan soyut sosyal gleri geriye dOnilk biimde yeniden kiiselletirmek sOz
konusu olabilir. Freud bunun mmkiln oldupu aka gOrdO ve "Belli bir kes
imin katlabilcceli bir istetin, ortak bir elilimin soz konusu alternalitin yerine
geip gemiycceti, kitle psikolojisinin irdeliyebilece&i sorunlardan biridir" diye
ileri sorer Freud ve su soyut ey der ikincil ba butun ahsnda yine yle ya
da bOyle kusursuz olarak cisimletirebilir kendini".
IJJ a.g.e., S. 1 50.
41
nl forril neydi: "Aaya doru otorite, yukarya doru
sorumluluk.' Bu, Alman halknn "bisiklet sporcusu" diye az
na dolad karakterin kaypakln en keskin biimde ras
yonelletiren ifadedir.
Savunmasz ve gsz aznl klar izleyip felaketler yadran
bu "aadakini basp ezmek" eilimi, bu karakterin tpk dta
kalanlara duyulan nefret kadar belirgin izgisidir. Pratikte bu iki
eilim de ou kez akr birbiriyle. Freud'un teorisi, ait olunan
ve benimsenen kendi grubuyla kar-klan yabanc grup arasn
da yaplan ve her eye yansyan ayrrncla k tutmaktadr. Bu
dnme ve eylem tarz bizim btn kltrmzde ylesine
apak bir hale gelmitir ki insanlarn kendi gibilerini neden
sevdii ve byle olmayanlardan da niin nefret ettiini sorgula
mak pek ender karlalan bir durumdur. Freud yntemindeki
retkenliin nedeni. baka durumlarda olduu gibi, burada da
nceden dpedz kabul edilen bir eyi sorgulamakla oluudur.
Le Bon, irrasyonel kitlenin "ii hemen arsna vardrdnc
sylyordu. Freud ise bu gzlemi geniletmekte ve ait olunan
grup ile olunmayan yabanc grup dediimit ikiliin ruhun derin
lerinde kklendiine dikkati eker ve bu ikiliin, fikirlerinin
byle kart reaksiyonlar dtaladna inanlan kitleleri de
belirlediini savunur. te bu anlaytan yola karak Freud
1 92 1 'de kendini liberalist hayallerden kurtarabiliyor; uygarln
i lerlemesinin, yabanc gruplara kar giriilen gaddarl n
otomatik olarak gitgide ho grlmes.i ve grlmemesini de bir
likte getirdilini sylyordu .
..Ama Hristiyan dnyasnda bu ban dnda kalan bireyler de
var" diyor Freud; "Bunlar. sa'y sevmeyen ve onun sevmedii
bir inan topluluuna da bal deiller. Kendine sevginin dini
adn verse bile, byle bir din, kendisine bal olmayanlara kar
1141
a.g.e. , S.83.
42
sert ve sevgisizdir. Aslna bakarsanz her din, kucaklad btn
insanlar iin byle bir sevgi dinidir ve kucaklamad insanlara
kar gaddar ve hogrsz olmak eilimindedir. nsann,
kendine ne kadar zor da gelse mminlere bu yzden pek kt
sulamalarda bulunmaya hakk yoktur. nanmayanlar ve ilgisiz
davrananlarn ileri bu noktada psikolojik adan daha kolaydr.
Eer bu hogrszlk bugn artk nceki yzyllarda olduu
kadar iddet ve zulmle hareket etmiyorsa, bundan insanlarn
trelerinde bir yumuama olduuna hkmetmek pek mmkn
olmasa gerekir. Bunun nedenlerini, en bata dinsel duygularn ve
bunlara bal libido-nitelikli balarn o inkar edilemeyecek
lde zay flamasnda aramak gerekir. Dinsel n itelikli bir kitle
ba yerine imdilerde grlen sosyal ist kitle balan gibi baka
nitelikte bir kitle bann gemesi halinde, dta kalanlara kar
din savalar zamannda ol duu gibi gsterilen byle bir
hogrszlk patlak verecektir. Ve bilimsel grler arasndaki
atmalar kitleler in buna benzer bir arlk kazanacak olduk
lar zaman da buradaki motifler erevesi nde ayn sonular
tekrarlanacaktr. "cs
Freud 'un yabanc grubu yok etmekcu ynndeki faist
ykclk ve igdye ilikin doru kehanetleri ve "sosyalistleri"
de, sosyalizmin Almanya'daki yeminl i dmanlarnn yaptklar
gibi, ayn ykcla katma yolundaki siyasal tahminierindeki
yanlgs burada ayn planda gze arpar. Dini ntrletirmenin
gerekte, Freud 'un bekledii durumun tam tersine geliir gibi
olduu grlr:
c u a.g. e. , S. 1 07
1161
Faist zi hniyetin bileiminde yatan "ntrlctirilmi" din rol konusunda bkz.
The Auoritarian Personality. Ayn sorunsala nemli psikoanalitik katklar
bakmndan bkz. Thcodor Reik. De eigene und der Frende Gott (Viyana, ZUrich.
1 923) ve Paul Federn. lur PsychJogie der Revolution. Die vaterlose Gesellschaft
(Viyana, 1 9 1 9).
43
"theodo W. Ado>'no
1171 unu belineJim ki, Freud'e gre, kitle oluumuna has ilkel regresyon
erevesinde yeniden canlandnlan karde-sUrO fikri kendini rk ideolojide
aka gsterir. Irk kavramnn kardelik ilikisiyle iki onak zellii var: Irk
kavram hem dodaki kanbaa iin geerli. hem de cinsellik-d dr. Bu benzerlik
faizmde farknda olunmadan korunmutur. Faizm. kardelikten nadiren sz aar,
o da sadece Reich'n dnda yaayan Almanlardan sz lXIerken ("bizim ekoslo
vakyal Alman kardelerimiz"). Bu, elbette Fransz Devriminde Naziler iin tabu
saylan kardelik idealini anmsayor, saylamaz.
1111
Freud. a.g.e., S. l l O
44
gruba kar beslenen dmanca duygular buradaki baAiamda
Freud narsizm i le akl yor. "Yaknmzdaki yabancaya kar
akca duyulan antipati ve tiksinti erevesinde insann kendine
kar besledii sevginin, narsizmin ifadesini grebil iriz ki nar
sizm, insann kendini ispatlamasna ynelir ve sanki (insann)
kendi bireysel yetime sreinden sapmaya kalkmasa halinde bu
srelerin eletirisini ve onlar yeniden biimlendinne gereini
de birlikte getirecekmi gibi hareket eder. "1191
Faist propagandann yaratt narsist kazanmlar gzle
.
grlecek tarzda meydandadr ve kimi zaman pek sapurarak
syledii udur: Yanda kiiler, sarf kendilerinden olduklar iin,
kendi lerinden olmayanlardan daha iyi, daha stn ve daha temiz
kiilerdir. Ayn zamanda u da var ki her trl zeletiri narsist bir
kayp olarak ktye ekilir ve fke uyandran bu durum, btn
faistlerin, kendilerinde "kokuturucu" saylan, gz kapal ba
landaklar deerleri gzden dren her eye kar duyduklar id
detli tepkiyi de aklyor ve unu aklyor: nyargah insanlarn
i-gzlemin her trlsne kar bestedikleri dmanla ...
Yaanc gruba kar beslenen dmanlk duygulannn youn
luu, ayn zamanda kendisiyle adamakall kaypak bir anlamda
iliki kurduklar kendi kitleleri iindeki hogrszl de silip
spnnektedir. "u varki hogrszlk kitle olutunnakla ve
kitle iinde zaman zaman ya da srekli olarak yok olur. Kitlenin
olumakta olduu srece veya yeteri kadar olutuu zaman
bireyler, sanki hepsi ayn biimdeymi gibi hareket ederler, biri
tekinin zel yanianna katlanr, hepsi ayn tavr taknr ve ona
kar hibir soukluk veya tiksinti duymazlar. Narsizmin kendini
bu ekilde snrlamas, bizim teorik grlerimize gre, ancak
teki kiilerle aralarndaki li b ido ba ile mmkndr.'"
m a.g.e., S. lll.
ue a.g.e., S. 1 12. 48
45
"'Cheodo>' W. .Adott>o
cJ a.g.e., S. 1 1 2.
46
unu eklemek mmkn ki kkrtclarn tekniinde kardein
anlam konusundaki kaypaklk, onlarn konumalarnda hep
yeniden ve vurucu biimde ortaya kyor: Freud ve Rank'n
belirttikleri zere masallarda karnca ve ar gibi "ufak hayvanlar
hep srnn erkek kardeleri iken, rya sembolleri arasnda da
sinekler ve bcekler (kltc ve aalayc olarak: kk
ocuklar anlamnda) erkek ve kz kardeler anlamna gelir"<n.
"Biz" grubunun yeleri "belli bir nesneye ayn sevgiyi duyduk
lar iin kendilerini birbirleriyle zde sayabiliyor"n ve bu yz
den birbirlerini nasl aa grdklerini itiraf edemezler. O yz
den bu aalama, bu ufak hayvaniara tamamyla olumsuz bir rol
yaktrarak yabanc gruba kar duyulan kin ile ifade ediliyor.
Faist kkrtclarn kulland ve Leo Lwenthar in1.J.I1 zell ikle
irdeledii motiflerden biri yabanc gruplar, btn yabanclar ve
zell ikle gmenleri ve yahudileri ufak hayvanlarla ve haaratla
karlatrmaktr. Freud'un "kitle psikolojisi"nde gelitirdii
mekanizmatarla faist propagandann yapt uyarlar arasnda
bir iliki bulunduunu kabul etmekte hakl isek o zaman u soru
ka_ nlmaz oluyor: Faist kkrtclarn ne denli yar-cahil ve
yontulmam olsalar da nasl olup da haberleri vard bu mekaniz
malardan? Burada Hitler ' in 'Kavgam"nn Amerikan dema
goglar zerindeki etkilerine deinirken pek derinlere inmeye
gerek yok, nk Hitler' in kitle psikoloj isiyle ilgili kendi teorik
bilgileri, poplerlemi bir Le Bon'un yapt o herkese besbel
li olan gzlemlerinden pek de teye geemezdi. Goebbels' in bi
lin alt psikolojisinin en ileri bilgileriyle har neir olmu, yetkin
bir propaganda maniplatr olduu ise dayanaksz bir fan
tazidir. Yapt konumalar ve geenlerde yaynlanan gnceleri,
n a.g.e. S. 1 53.
a.g.e. S. 1 33.
,,.,
Lwenthal und Guterman, Prophets of Deceit. op. ci\.
47
Theodor W .Ado>'no
.
48
Kendi karakterine zg bir sendrom ona bu imkan verir ve bu
imkan bilinte kul lanma yeteneini kendi deneyimiyle ren
mitir. Tpk bir tiyatro oyuncusuna ve kendi sinirlerini ve
duyarln satmasn bilen belli bir tip gazeteciye benzer. irras
yonel ynlerini rasyonel olarak kullanr. Psikolojik teoriye denk
decek biimde konumasn bilir, ama bunun farknda deildir
ve ona gre jestler yapar. nk bu teori gerein kendisidir.
Kendisini dinleyenlerin psikoloj isini harekete geirmek iin
sadece kendi psikoloj isini maharetle ortaya koymaya ihtiyac
vardr. Kkrtclarn giritikleri numaralarn, onlarn kendi
hedeflerinin psikolojik temeline yatknl baka bir faktrden
de destek grr. Faist kkrmann bir meslek, bir geim kay
na haline geldiini biliyoruz. Bu sre iinde eitli tahrikterin
etkinliini denemeye vakit de oldu, yle ki srkleyici tahrikler
arasnda bir eit doal ayaklanma bile meydana geldi. Bunlarn
etkinlii bu nedenle etkilenenterin psikoloj isinin bir ilevi
saylr. Modem kitle kltrnn btn tekniklerinde grld
trden bir kalptama srecinde propagandac tahrikler, srm
artrmak asndan en etkili saylan reklam sloganlarnda olduu
zere standart hale getirilmilerdir. Bu standartiama da yine
stereotip dnceyle, yani propaganda esiri olanlarn dnce
siyle, ksacas Stereopati ile ve onlarn, bir eyi sonsuza dek
aynen ve ocukcasna tekrarlama beklentisiyle ayn kapya
kyor. Bu psikoloj ik durumun, bu durmakszn tekrarlamalarta
kkrtclarn hilelerini annaktan koruyacan nceden syle
mek zor. Nasyonal Sosyalizm dneminde Almanlara herkes,
rnein "Kan ve Vatan" gibi bel irl i propaganda sylemleriyle
"Kavat" diye ksaltarak alay ediyordu. "Kuzey Irk" kavramn
paradi biiminde fiile dntrup "kaz-rklamak" deyip kyor
du. Bu kandrmaca deyimi de bylece tm ekiciliini yitiriyor
du. Bu terimierin gerekddnn zevkine herkes. gerek-duru
mun ifadesi olarak bu kez istihza ve sadizm ykteyerek varyor
du. yle ki "nc imparatorluk" (Drittes Reich) dneminde,
49
Theodol" W. .Ado""o
so
anlamsz vaatler altnda ac eken ve bu yzden de ezik-bzk bir
irrasyonel zihniyete kaplan btn toplum katlarnn ruhsal
koullar sayesinde gleniyor. Faist propagandann srr belki
de urada yatyor: Bu propagandann insanlar olduklar gibi,
yani gnmzn standartlatnlm kitle kltrnn kendi bana
hareket etmekten ve spontanlktan yoksun gerek evlatlar gibi
kabul etmesinde ve de, gereklemesi psikolojik oldugu kadar
hem de toplumsal olan ve statkonun tesine geebiten hedefler
gstermemesinde yatyor. Faist propagandann kendi hedefleri
iin sadece yaanan mevcut ruhsal ereveyi yeniden-retmeye
ihtiyac var, hibir deiiklige yol amaya gerek grmyor.
Kendi temel karak1eristiklerinden biri olan zonmlu tekrarlama
ilkesi bu aralksz yeniden-retme zorunluluuna denk dyor.
Bu propaganda tamamyla. modem toplumun onun irrasyonel
momentlerini benimseyen bir rn saylan otorite-bamis
karakterin btnsel yapsna olduu kadar. tikel izgilerine
gveniyor. Yaanan koullar altnda faist propagandann irras
yonel lii insann ekonomik gdleri asndan rasyonel oluyor.
nk statkonun taiap doal kabul edildii bir durumda
statkaya boyun emek - ki faist propagandann can damar
budur - ve kendini yaanan durumla zdeleyip hi deilse bir
parack haz duymaya almak yerine onun l:iznU anlamaya
almak ok daha fazla aba gerektirir. te ar-reaksiyener
kitle hareketlerinin, daha ok kitlelere gvenen hareketlerden
ziyade kitlelerin psikoloj isi ile i grmeye almalarnn nedeni
bu olabilir. Kukusuz en ilerici siyasal hareket bile, eer onun
rasyonel ierii kl:ir kl:irne bir iktidar politikasna dnerek
koflayorsa, kendini "kitle psikolojisi" ve onun maniplasyon
dzeyine indirgeyebilir.
Faizmin psikolojisi denen ey geni apl maniplasyonlarla
retiliyor. Kalkp da safsaf kitlenin "doal" irrasyonelligi olarak
kabul edilen ey rasyonel olarak llp biilerek ortaya konu
yor. Bunu anlamak, faizmin kitle fenomenini genelde psikolojik
s
olarak aklayp a klayamayaca sorusunu cevaplamamza
yard mc olur.
Kitlelerde potansiyel olarak faizmin ana dme eilimi
olduu su gtrmezken te yanda bilinalt momentin maniple
edilmesi, Freud'un genetik olarak aklad telkin momentinin
sz konusu potansiye l i fi i liletirmesi as ndan kanlmaz
olduu da o denli su gtnnez. Oysa bu, faizm aslnda hi de
psikoloj ik bir sorun deildir anlamna gel i r ve demektir ki,
faizmin kklerini ve tarihsel roln ak lamaya ynelik her
aba faizmin kendi yaymaya alt "irrasyonel gler"le
ilgili ideolojiler benzeri ideolojilerin dzeyinde kalr. Faist
k krtcnn yneldii kii lerin iindeki be l ir li eilimleri
yakalad ne kadar doru ise, bunu gl ekonomik ve siyasal
karlarn temsi lcisi olarak yapt da o denli dorudur. Gerekte
faizme yol aan psikolojik durum ve eilimler deil. tam ter
sine faizm aslnda kendisini tamamyla psikoloj i-d karc
nedenlerle glendiren kuvvetlerin baaryla smrebildikleri
bir psikoloj i alan sennektedir gzler nne. Kitlelerfaist pro
pagandann saldrsna uruyorlarsa bu igdlerin kkensel ve
spontan bir ifadesi deildir. Tam tersine bunlarn psikoloj isinin
bilimsellik-benzeri bir dzeyde yeniden-canllk kazanmasdr.
Bu. Freud'un rgtl kitlelerle ilgili tanmasnda yorumlad
yapay bir regresyondur. Kitlelerin psi kolojisine onlarn nderleri
haciz koymu ve bu psikoloji, kendilerine hkmedecek bir ara
haline getirilmitir, kitle hareketlerinde dorudan doruya
ifadesini bulmaz, ki bu, hi de yepyeni bir fenomen deildir.
Tam tersine byle bir fenomene daha nceleri tarihte kar
devrimci hareketlerde rastlanmaktadr. Bu arada faizm in kay
na o lmaktan ok uzaklarda psikoloji. kitlelerin direnme potan
siyeli nedeniyle varlk bulan tepeden inmeci sistemlerin bir
momenti haline gelmitir, yani kitlelerin rasyonelliine kar
kan s istemlerin ... . Bireyin, narsizmi brakp, kend ini nderin
imgesiyle zdeliyerek kendini onun yerine koyduu yollu
52
Freud teorisi, kitle psikolojisine baskc zmrenin sahip kt
na i likin bir iarettir.
Bu srein elbette ki psikolojik bir boyutu var, ama bu sre
eski l iberalist anlamdaki psikolojik motiflerneleri yok etme yol
unda artan bir eilimin de iaretidir: Bu eilim, yukardan
ynetilen toplumsal mekanizmalarla sistemli biimde kontrol
edilmekte ve benimsenmektedir. nderleri, kitle psikoloj isinin
bilincine varp onu kendi ellerine aldklarnda bu psikoloj inin
varl da bir anlamda ortadan kalkar. Bu olanak, psikoanalizin
temel yapsnda, psikoloj i kavram Freud asndan ancak ok
daha negatif bir anlama brnd zaman sz konusudur. Freud,
psikoloj inin alanlarn bilinalt alanlarn nplana gemesi
olarak tanmlar ve Es (bilinalt igd ve ihtiyalarn temsil
cisi) durumunun Ben olmas gereini savunur. nsann, kendin
deki bilinalt alann heteronom egemenliinden kurtulmas
bylece onun psikoloj i dedii alanlarn ortadan kalkmasyla
veya yok-edilmesiyle ayn anlama gelir. Oysa faizm bu yok
edimi ters ynde gelitirir, olas bir zgrl gerekletirerek
deil, bamll sakl tutarak . . . zneyi kendindeki bilinaltnn
bilincine varmasn salayarak deil, bu bilinaltn onun iin
den toplumsal kontrol yoluyla ekip alarak. nk psikoloj i hep
bireyin uaklamas anlamna geliyorsa, ayn zamanda bireyin
belli bir kendine-yeterlii ve otonomisi anlamnda da bireyin
zgrln varsayyor. Ondokuzuncu yzyln, psikoloj i
dncesinin parlak bir dnemini temsil etmesi bouna veya rat
Iant deildir. Gitgide eylemi bir toplumda, insanlar arasnda
henz fililememi biimde bile hibir dorudan ilikinin
bulunmad, her insann sosyal bir atom durumuna, kollektifn
dpedz bir ilevi durumuna indirgendii bir toplumda psikolo
jik sreler, bireyler bu sreleri yaaya dursunlar, artk toplum
sal srei belirleyen birer g roln oynamyorlar. .
Hege l ' le birl ikte sylemek gerekirse, bireyin psikolojisi
zn yitirmitir. Freud'un kitabnn ulat en byk baar
53
Theodol' W .f\do...,o
.
54
byle eski durumlarn yeniden yaatlmasna kar kiisel yatkn
lnn ls hep deiik olmutur. Hipnoz'un sadece bir oyun,
eski izlenimleri yalan sylercesine yenilernek olduuna ilikin
bilgiler kaybolmayabilir. Bu bilgi, iradenin hipnozla zayflatl
masnn getirdii btn o ciddi sonulara kar direnebilmeyi de
salayabilir"1361 Ama bu arada oyun toplumsal duruma getir
ilmitir ve sonular da yeterince ciddi olmutur. Freud, hipnozu
iki kii arasndaki bir olay olarak tanmlamakta. Hipnoz ile Kitle
Psikolojisi arasnda ayrm gzetiyordu. Kitle psikolojisine
nderlerin koyduu haciz, bu psikolojiye zg bir tekniin
mkemmel letirilmesi, onlar hipnozun bysn kollektife
genel letirecek hale getirdi. Nazilerin "Almanya, uyan!" bii
mindeki cihat ars ardnda tam tersi bir anlam gizliyor. te
yanda, byy kol lektifletirip kurumsal latrmak, toplum
zerindeki genellerneyi giderek ok daha dolayi ve sallantl bir
duruma soktu. yleki tiyatroculuk momenti, kendini nderle
cokulu biimde zde tutmann ve kitle psikolojisinin tm
geleneksel dinamiinin yapayl korkun derecede geliti. Ve
bunun bynn tamamyla gerek-d olduunu birdenbire
grp anlama ve sonunda temelinden kme noktasna varmas
pek ala dnlebilir. Toplumsallatrlm Hipnoz, geri-dn
lerin uzaktan gdml olarak hortlamasn ortadan silip gtre
cek kuvvetleri ve artk uyumasalar bile, gzlerini kapam olan
lar da sonunda uyandracak olan gleri gelitiriyor iinde.
1 95 1
cl6
a.g. e. , S. 1 42 .
55
SPENG LER
HAKLI MI lKACAK?
57
'LheoJo,. W. .AdoJ"w
ss
duruma getiren bir ilerlemedir. Roma ve Babil'in tarihi iin sz
konusu olduu gibi olacak olsa, felaket ve bela rtkanlarnn
rahata uydurduklar bir kavram adna bu tarihin bir darbede
noktalanaca tahmin edilebilir. Ama bu yine de kt bir teselli
deil. Olaylar izleyen hibir kimse Ikinci Dnya Savann
sona ermesiyle birlikte btn dnyay kaplayan ve Curzio
Malaparte'nin sansasyonel kitabnn bal olmaya hak
kazanan bir duyguyu inkar edemez: Bitik (Kaputt). Bugn bu
duygunun artk hatrianmak istenmemesi, hatta insanlarn her
yerde kulaklarnn bu duyguyla sar edilmesi bile onun
inandrcln bastramaz. Kltr yeniden ina kavramnn
kendi iinde yalanlar cezalandran, ama hibir eye yaramayan
bir ses var. Ben kendim. sava srasnda kaleme aldm, sonra
da Minima Moralia adl temel-deyiler kitabnda topladm
grlerde sormutum:
Barnda milyonlarca masum insann gaz odalarnda
ldrld ve bunun kendi gndemine girdii bir kltr, kendi
kn itiraf etmek iin hala neyi bekliyordu? Bugn akln
ruhu altndan oyulmu bulunuyor. Yaam, talihi ya da tal ihsi
zlii gerei akln ruhsal dnyasna ait olan biri, dar kafal bir
uzmanla. bo bir gayretkelie ya da esamesi okunmayan silik
bir sanat urana saplanmak istemiyorsa, bu durumu her an his
setmek zorundadr. Akln zgrlemi, yrekli ayn zamanda
zengin biimlerle dolu ruhunun en duru biimde cisimletii bir
kentte, Paris'te olmak yeter insann bunlar iinden yaamas
iin. Hatralar imdilerde yaanan tm zamann yerini alyor.
Yaanm olaylar kendi kafasnda zararsz bir tarihsel araname
diye geitirme olanan kafadan karrken Spengler ' in hakk
vard. Hitler diktatoryasnn ilk aylarnda. dnya kp gitti diye
bir ara d grdm hatrlyorum. Bu srada kendimi badru
ma kilitlemiim ve dnya battktan sonra badrumdan srne
srne kmm. Bu ryay gren aslnda ben deildim, kollek
tifn zndeki bi linalt idi. nsann son onyllarn deneyimlerine
59
1:heodo W .AdoI'\O
.
60
etme olana vermeyecek lde azd. Ama Almanya'da fiili
iktidar noktalarn n dalm 1 9 1 8'den beri parlamenter
demokrasiye hep snrlamalar getiriyordu. Demokrasi, iktidarn
arlk noktasn elinden karmt. H itler daha bandan beri
politikasn ve arlk noktasn ynlendirmesini ve Weimar
Anayasasndan yana olan ynlarn zayflklarndan karl k
masn bild i. Parlamenter demokrasi onu olgunlatrmad. Tam
tersine o bu demokrasinin biimsel olanaklarndan yararlanarak
onun gediklerini buldu ve dinamitledi. O bakmdan Weimar
Anayasasna bakp da kendini bu yasadan koparm hibir iktidar
kesimini kaldrmayan ve halkn ciddiyede tad bir demokrasi
gereklemedi, sonucunu karmak kabil deildir. Ayrca modem
Sezarizm denilen diktatorya karsnda Spengler'in yntemi
kendi kendini knaza srklemitir.
Hitler' le yapt bir grmesinde Spengler' in onu kendi pre
torienlerine (imparator muhafzlar- Y..) kar uyard sylenir.
Roma imparatorlarnn kendi muhafziarna olan bamlln
yaanan ilikilere durmadan benzetmeye alt Spengler. Gerek
ekor:omik gerekse teknik-askeri iktidar aralarnn younlamas
bugn diktatoryalarn ierden kertilmesini zorlatryor. iddet
uygulayan ynetimlerde birbirinin yerini alan ve birbiriyle reka
bet eden zmreler emas ancak Arjantin gibi greceli geri
kalm lkelerde iliyor. Hitler ise kendi dikta-muhafzlarnn
hesabn 30 Haziran 1 934'de grmekle kalmad. ayn zamanda
bunu yle bir zamanda yapt ki ordunun gOl kanatlarnn diren
me yeteneini de krd. nk o sralar askeri yenilgi artk ok
61
"t:heodo- W. Adono
de iyi yrekl i bir yan var, tpk iaret parman kaldrarak "Eski
Romallar zamannda..." diye szlerini srdren bir gimnazyum
retmeni gibi.
Modem kitle toplumuna ynel ik kimi fenomenler zellikle bu
toplumun arkaik izgileri konusunda kehanetlerde bulunurken
Spengler'in modem maara insan deyimini kullanm olmas
dikkat ekicidir ki bunu, kitlelerden kmseyici olarak sz
etmek orta mal haline gelmeden ok nce yapmaktadr. Bir
N ietzsche tavryla Spengler kitleyi bel li bir kmseme tavrn
sergiliyor. Ne var ki bu aagrmenin kendini dncedeki bir
daralmaya borlu oluu bitka yazarda Spengler'de olduundan
daha belirgindir. Modem kitlelerde geilemeci oluumlarn mey
dana geldii koullar bir yana brakan Spengler, kkszlk.
dnya kentlerindeki kaotik yaam, Sezarizm, yeni Barbarlk ve -
otoriter bir sistem bozuntusunun paravan grnts anlamnda
" ikinci bir dinsell ik" gibi slogan terimlerle almaktadr.
Bunlarn hepsi, bat kltrnn son evresi olarak sanki yldz
burlarnda byle yazyormu gibi lerden hikaye ediliyor. Ayn
zamanda hem ruhun mitolojisine hem iatralizme yatkn bu
dnce tarznda eksik olan bak tarz, kitle davranlarndaki
bozukluk ve irrasyonell ikterin her seferinde kitlenin zerine
binen toplumsal basklardan kaynakland grdr. Sigmund
Freud. "Kltrdeki Huzursuzluk''la ilgi li ok az tannan o son
dahiyane eserinde kitlelerin Gustave Le Bon tarafndan yorum
lanan karakteristiklerini bir takm aksamalardan tretip kart
mt. Bunlar-kltrn -bugn bu, alma ahlak ve kr krne
uyum yasalar altndaki bir toplum anlamna gel iyor- insanlarn
stne yktA aksamalardr. Oysa Spengler, bu karakteristikleri,
kend ilerini kanlmaz bir dng iinde tekrarlayan birer karak
teristik olarak ebedilemi gibi gryor. Onun byk bir sti li n son
mei olan tarih felsefesinden, bu felsefe aslnda tarih kavramn
dan bile vazgeiyor diye sz edil iyor, ki bu hi de haksz dei ldir.
Kaskat bir sr tekrarlamann ritmine kaplp insan la kar
62
ktmser bir bozguncu luun tuzana dmektedir. Ne var ki
Spengler ' in bu saptrma tarz onun kendi siyasal eilim iyle snr
tanyor: kendi nden nceki birok filozofun yapt gibi, Spengler
kitleleri, onlara egemen olmay daha hakl gstermek iin, can l
kltr ruhunun ritmi iinde dunnadan, ama aynen-yen iden-reti
lege len bir atk- rlin durumuna i n d i rgemekted ir. Var olan
durumdan ikayeti o lmakszn Spengler ' i n ktmserlii bu duru
mun gklere karlmasn salyor. Kitleleri aa grmek, "Bat
Dnyasnn k"nn alkiarn yan gzle bekleyen sekin
lerio de iine gel iyor. Genelde tanrlar ufukta batarken bu arada
sekin lerin de batma teh l i kesiyle kar karya o l malar,
Spengler ' i n y rtc kubakndan elbette ki kam yor. Ama bu
sadece ve ancak onlarn egemen ynetimini kahramanca bir ey,
onlarn kendi trajik yazglarna duyulan bir sevgi olarak ycelt
meye varyor.
Kehanetiyle Spengler akln ruhunu, bu arada teorinin ar
ln da nemsemiyor. Son yirmi ylda sosyal bi l imlerin gelii
mini gzlemi olan biri, bir toplum eletirisinin bile gr alan
dn'!da kaldgn grecek ve byle bir eletirinin, yerini kavram
yoksunu bel l i bir gereklige braktAtm fark edecektir. Byle bir
gerekiligin savundugu son hikmet, kend ini, olduAu gibi nasl
sa yle duran bu dnyaya uydurmaktr. Dnyay deitione
olanandan kukuya dtA iin eletirinin ktrm olduu
yerde, akln kendi ruhunda grnen ne varsa onu kab.u llenmeye
kalkmas, geri Spengler tarafndan aynen byle dile getir
ilmiyor, ama bunun bu anlama geldiini sezmemek elde degil.
nk akldaki ruhun bu grntye s nmas, onun akln ruhu
ile toplumun dinamik ve hareketliliAi arasndaki i l ikiyi, kendi
deyim iyle "parayla olan bir iliki" gibi aklamasndan anlal
yor. Spengler' in akln ruhuna ilikin hkmlerinde son szn
syleyip sylemedii, bu ruhun bireyin kendi yazgs zerinde
dnmeyi pek beceremedii bir tarih dnem i nde yn
lendiri tmi olup olmad ya da akldaki ruha bireyin kendi tikel
63
Theodo.. W. .Adol'no
64
kltUrnn Spengler' in kastettii geleneksel kavrarnma oranla
kimse yeni glerin bel l i bir lde kendi blgeleri dna sark
tn grmezlikten gelemez. Sreklilikteki, zellikle tarihsel bil
inteki kopma genelleti, stelik bu hibir ekilde yalnz yeni
imparatorluklarda deil, geenlerde tarihi Hermann Heiropel'in
ok etkili biimde ortaya koyduu zere, tam da Almanya'da
oldu. Ama bu gibi farkl lklar tek yanl biimde sergilemenin
snrlar var, rnein meselenin zndeki birlii unutuyor, yani
Ratio'nun nesnell iine has birlik ki bu, insandaki ruh dnyasnn
sadece bir ifadesi deil, ince kltr farkllklarnn bireyselliin
den teye bir eyd ir. Uzmanlar ya da kullanc ekipler insanlarn
hangi ruh dnyasna ait olurlarsa olsunlar, traktrler almakta,
penisilin tedav i etmekte, atom bombalar patlamaktadr.
Spengler bu ruh dnyalarna, farkl trden metamalikler
yaktryorsa burada belki znel dzeyde genetik bir eyi. u ya
da bu lde doru olarak yorumlam olabilir. Bu konuda bir
ey diyemem. Ama belli ki bu ok ynl matematikler ancak
kend i ilerinde tutarl ve doru ise ler, ksacas matematiin genel
kuramma ve sonunda mantk akla (ratio) uygun hareket edi
yorlarsa. o zaman birer matematiktir. Oysa Spengler, kltr
tayan ruhlar relativist bir lgn la varrcasana mitolojik
letirmeye alyor. Mantk akl kendini ayr ayr halk gru
plarnn kendilerini kol lektif-psikQioj ilerine dayanarak ifade
eden faaliyetlerinde tketip gidiyor. Buradan nc Reich'ta
olduu gibi, kitle politikasna ynelen lgnlk ykl antropolo
jilere varmak iin bir adm daha atmak yeter. Bu antropo lojiler
Alman lara yle felsefeler balad ki oradaki fikirler dorular
kokuturup bozmaktan baka ie yaramad.
Deinebi ldiim bu bir ka noktann ardndan, Spengler hakl
m kacak, sorusunu sonnaya alyorum. O pek ala bil iyor ki
toplumun doasndaki gz kr, olgunlamam z. yani
toplumun rtUne erememil i i toplumu kaderine srkler.
A l nyazs ve talih, Benjam i n ' i n "Kader ve Karakter"
65
Theod.: .. \Al . .r\dono
66
Ne var ki Spengler'in felsefesi onlarn sadece nesnel varlklar
na koltuk kyor. O Ben'in zayflna hitap ediyor. nsan
yaamnn izledii, ola ki, kozmik yasalara yle bulank suda
balk avlar gibi sempati duymas bouna deil. O felsefeyi
astrolojiye, yldz falna indirgedi ve grkemli bir tarzda savun
duu karanlklara ve musibetlere kar, bu musibetleri nur
Iandran ve pekitiren batl inantarla birlikte tepki gsteriyor.
Ona, Wagner'in Wotan' gibi, kendi sonunu istemeyen bilintir
kar durmak zorunda olan.
1 955
67
ALMANYA' DA
KLTRN DRL
69
Theodo>' VJ. .Ado>'"o
70
LST.7Rj 1 :-oplL<m LAstiii'W! \:'azlo,.
71
Theodo W .Ado,.no
.
72
iinde ifadesini bul uyor. Akln evrensel ruhu zaferini ne denli
acmaszca kutluyorsa, yalnzca yitirilen, romantik biimde
nurianan gemiin deil, onun leine gre geride kalm
olann tarafn da o denli tutuyor. stelik bu, ruhun gelecekteki
iyinin snma yeri olduu ncelikle anlalyor. Ancak byle bir
umudun zerine yatmaya da gerek yok. Geri kalan inatla diretir,
susuzluunu yitirmi gibi kendini gelecein iyisi diye ortaya
atar atmaz, kullanl b ir scak su torbas gibi gerek d bir
eye brnr. Hepimiz, nasyonal sosyal istlerin savurduu "kan
ve toprak" slogannn, sadece en iren hesaplar peinde koan
mekanizmann kalkmaya hazrland soykrm ve ykmlar
rtbas etmeye ynelik olduunu pek iyi hatrlyoruz. Kim bugn
klttirn ebedi deerlerine snnaya kalkarsa o buradan yeni
bir "kan ve toprak" kandrmacasn tezgahlamak tehlikesi altn
dadr. Ayrca kltr rnesansnda eletirel gzlerle hatrlannay
gerektiren dorudan semptomlar var. Bunlar, akldaki ruhun
gereklemesini bekleyenlere ve aklda hala ruh gibi bir ey
olmasndan tatm in olmayanlara aknlk veriyor. Onlarn akl
ruh kavram yeterince ok anlama geliyor: Yalan dotana hakikat
kadar yer veriyor. Akldaki ruhun kendisini sn lacak en stn
doru diye yceltmek deil sz konusu olan.
Bize nceden verilen kltr mallarn yorumlamaya ynelen
ak bir eilimden sz ediyordum. neml i metinler zerinde
derinlernek ou kez bunlarn zerine gle oynaya gitmekten
elbette daha verimlidir. Ne var ki Almanya'nn durumu akl-ruh
dzeyinde yeni bir yol tutmay reddedilemez biimde emredi
yor. Ama o entelektel tutkunun, tutulacak yeni yollarn tutar
l ln gsterebilecek asl sorunlarla akcas pek i lgisi yok. Her
anlam ve her biimi durmadan uurumlara iterek gelien bil
incin, kendi dourduu dehete ayrca set ekmeyi becerip
beceremiyeceini pek az kimse tasa ed iyor. Yakn gemiteki
belalar zamanlayan yasalarn iine nfuz etmeyi pek az kimse
gze alyor. i nsana yakan bir dnya dzeni ka vram ve onun
73
Theodo W .r\do"o
.
74
bir dzenle ve nesneil ikle aarak zafere ulamak, reaksiyoner bir
paravandr, i lerici lie oynayan Juste-ortamn stp yeniden
sofraya getirmek demektir. Bu arada da-vurumculuun kendi
kavrayyla belki de pek badamayan kalc byk sanat eser
leri yaratmakta oluu meseleyi o denli etkilemiyordu. Ama Paul
Klee'nin resimleri, Franz Kafka'nn dnyas, Arnold Schnberg
mziinin en retken dnemi, davurumcu drtler olmasa yine
de gerekleemezdi. u var ki da-vurumculuk yine de kendini
konvansiyonel zincirlerden ve eyalamaktan skp kurtarmak
ve ac larla yoru lmu bir dnyada yalnzl a itilmi Ben'in ken
dini tm quruluk ve art lmlyla ifade etmesine destek vermek
uruna bilincin harcad olaanst abalar ifade ediyordu.
Oysa bugn bu abalara zg g ve iradeyle kyas kabul ede
bilecek hibir ey yok ortada. Ne Almanya'da ne teki Avrupa
lkelerinde. Hatta Fransa'da. avangard akmlarn vatan olan bu
lkede bile byle hibir nc akn yok. Orada ar basan entelek
tel hareket, yani varoluuluk geni apl felseli gsterilerinde
Hegel'den, Kierkegaard'dan ve yakn dnem alman antropolo
j isinden devirdii motifleri stp stp yeniden sryor masaya.
Bu tr felsefelerden beslenen edebi eserlerin para para. ama
adamakll ele gelen rasyonalist tezler olduu grlyor ki bun
larn yaratc ilkeleri yirmili otuzlu yl larn o radikal sanatnn
gerilerine dyor. Btn bunlarn hepsi "kendinden menkul
deerlendirmelerdir". hibir sorumluluk duygusu tamakszn
yceltme, kltrn geneldeki anma erevesine girmektedir
pek ala Da-vurumculuun, dzene kar kahramanca direnerek
mutlak bir mcadele veren Ben'i ne denli gemite kalsa, hi
deeri kalmad meydana ksa da. Ben'in ifade etmesi gereken
eyle kyaslandnda, bugnk boluu dolduran sanat aresiz
ya da trerne tarznda veya her ikisi birden neyse onun gibi
gzkyor. Ortada bir gelenekilik hortla var, ama arada ba
esi saylabilecek bir ey yok. Faizme giden yolda "Asker
insan''n "grev" ve ''tavr" gibi kavramlar geri u anda yerini.
75
Theodo W. Adomo
76
syleyecekleri eyleri bi le syleyemeyecek durumdalar, sadece
tak lak ediyorlar. Rilke'nin ve lmyle birl ikte yandalar da
dalan Georges ' in yarattklar toplumun ortak mal oldu, ama
anlamlarndan da oldular ve her dar kafa l kltr "merakhs"nn
insafna brakldlar.
svireli edebiyat Max Frisch, desteklenen kltr kr
krne. koruyarak ntrletirme anlamna "Alibi1"1 olarak kltr"
deyimini ku lland . Okumu-olmann bugn, gemiteki deheti
ve kiinin sorumluluunu ununurmak asndan en ufak bir ile
vi yoktur. Varl n topl umsal gereklikle il iki kurduu tam ve
izole bir il iki blgesi olarak kltr, barbarla geri dnlin
stn rtp gizlerneye yaryor. Nasyonal sosyal izmin, kendi
egemenliinin serptii l topran baka trl gsterme
abalar bu balamda yer alyor. Nasyonal sosyalizm gemite
bir zamanlar kabul gren kltr rnlerin i ieriklerine bak
madan gklere karyordu. Bu rnler diktatorya ve rklk
cinnetiyle akca srtmedikleri srece sadece kendi baygnlk
lar yznden habire sergilenip durdu. Hitler, egemen olduu
srece, kendi kltr muhtarlarnn rnlerini halka zorunlu tke
tim yollarndan baka yol lardan iletme olana bulamad . Oysa
bugn byle bir zorlama olana bulunmad iin otoriter ke
simlerin rettii bir yn m urum ve imgeler gnll olarak stle
niliyor. Bunlarn diktatorya i le ilikisi elbette kopuk. Ama kendi
ilerindeki tarihsel nkoullara gre, o kavramlar ve imgeler,
egemenlik ve bunalmn kanlmazlk ve meruluk lsyle
rlm durumdalar, traj ik bir hmanizma k lna brnseler
bile o karanlk gemilerini ses ve szle aa vuruyorlar.
Btn bunlarn nedenleri aratr lacak olursa siyasal durumla
ilgili dnceler nplana kyor. Szn ettiim B irinci Dnya
Sava sonras da-vurumcu dnem, byk siyasal hareketlerle
77
TheoJo 'vV. r\Jol"t'IO
78
saf gvenneye kalkarsa. tam da gz kr iktidar burlarnn
iine gelen dlere sapianyor ki bu da, akln ruhsal tembel liini
bugn, yetersizlik ya da kt niyetin sorunu deil de, ak ldaki
nesnele ynelik ruhun sorunu haline getiriyor. Dnya Arndan
kt, yuvalarndan frlad , ama yuvalar da hantal bir kitle
doldurdu. Kltr yknt haline geldi. geri yknt lar temizlendi,
ama geride kalan birka yknt varsa bunlar da sanki saygn bir
ren yeri imi gibi duruyor.
Ak ldaki ruhu nas l kavrayp anlamak gerektii zerine artk
yeniden dnp tanman n vakti gelmitir. Akldaki ruhun
kendi kendine yeterl i bir yaam olduu, tek bana kendi iinde
yaad A, hatta gereklii de bir bak ma kendi yumurtladA bii
mindeki bir tasavvur, ite szn ettiim kltr glgesinin
temelinde bu yatyor. Akln ruhunu bu biimde anlamak Alman
idealizmine zgdr. Bu anlay hala sryor ki bu bir paradok
stur. Ak ldaki ruhu temsil edenlerin durmadan idealizmin sonu
geldiline iaret ettikleri bir anda bu paradoks sersemlie ya da
lgnl Aa kadar varyor. dealist tasar mlarn byle srp
gitmesinin nedeni belki yeni anti-ideal ist akm n henz o denli
ciddi biimde oturmam olmasyla aklanabil ir. nk sonun
da bu akm saf dtncenin karsna yle bir g karyor ki bu
gcn ard ndaki varl k, Bat felsefes inin balarnda. Elea okulu
nun speklasyonlar. onu neyin yerine koyduysa ayn o anlama
gel iyor, ksacas yalnzca dnce an lam na . . . Akln ruhu -biraz
aptalca sylemem gerekirse- retkeni iiini gsterd i, ama onu
hibir zaman saf bir akl-ruh olarak kavrayan olmad . Onun ince
zekal bel irti leri , Eros ' un en sevecen imgeleri, ak l-ruhun
yabanc lan dnyayla uzlamasna il ikin en zarif tasarmlar
hep toplumsal gerekliin deimesine k tutan bir anlamda
yaad lar. Ve bu. byk sanat eserlerinin. byk filozoflarn ille
de siyasal nitel ik tamasyla olmad, en kritik anlarda bile pek
siyasal nitelikli olduklar sylenemez. Ama kendi anlaylarnn
sonular siyaseti hedetl iyordu. On lar ak l-ruhun gznde
79
"I heodo,. W. Ado,..,o
80
Almanya son bir buuk yzyldr nasl uluscu anlamda bir
devlet ise, artk o anlamda siyasal bir zne olmaktan kt.
Alman faizmi, daha ilerki bir tarihsel perspektitle byle b ir
siyasal zne, yani gne sistemindeki gezegen benzeri bir
smrgen olarak yalnzca dnyadaki btn kartlarn oynand
deil, ulus kavram nn bi le insanln entelektel ve maddesel
retici gleri asndan nemini yitirdii bir zamanda bu ilere
kalkma, "pay koparma, iktidara gelme" giriimidir. Akln
Almanya'daki ruhsal durumunun bu ilerin farknda olmakla bir
ilgisi vardr. Herkes kendi iinden burada ..ge" kalndn
bil iyor. i ntellektel retkenliin ktrm olmasnda genelde
artk siyasal bir zne olunmadnn ve bu yzden de entelektel
alanda hibir eyin ksteklenmeden yaplamayacann etkisi
var. Byk glerin arasndaki dengelere gre tavr alnyor ve
snrlar izilmi kltr ortam n nesli tkenen bir eymi gibi
kurtarabilmekten sz ediliyor sessizce. Hlderlin'in "Eylem
yoksulu ve dnce dolusu" diye haykr sanki bir program
olup kyor. Ve ite dncenin kendine zarar veren program da
bu. Eer kimi grler bu durumdan teye gidebiliyorsa -nereye
kadar ulaabilirler hi bilmem- gidebilecekleri durum olsa olsa
siyasal znenin ulus devleti asndan tanm lanan kavramn
geride brakan bir durumolabilir. i ktidara gelme ve ondan pay
kopanna dncesini khnemi diye dnmek lazm. O zaman
kr krne uymak ya da olmu-bitnie tutunmak ei l iminin de
sonu gelirdi. Snrsz bir egemenlie kar duyulan ve arka plan
da yer alan kt niyeti n o zaman snrsz bir hayal olduu mey
dana kar. nk bilincin bugnk dzeyinde yatan nesnel
sahtelik, byle bir iktidar ve bykle artk ihtiyac olmayan
bir dnyada iktidar ve byklk dlerine kaplp bilincin
baarszlna zlp durmaktan baka bir ey deildir.
znenin, aslnda zgrln, bark bir insanln deil, yalnz
ca toplumsal gcn znesi olduu tasar m yalan ve
gerekddr. unu belirtmeliyim ki, Avrupa'da zaman gelmi
81
TheoJo,. W. AJo,.no
82
BREY ve RGTLENME
(DARMSTAD KONUMA LARINA GR)
83
yne saprman n ne denli kolay olduu ilk kez bugn meydana
km deildir. Hitler diktatoryas, topluma eletirel gzle
bakanlarn oktandr bildii eyleri keskin izgilerle gn na
kard. Bu, bilinaltnda yatan, o en derindeki yozlamam
doaya, znde yetenekl i olan kiiye olan aryd. Ve irras
yonel glere ynelik propagandann yayd eyler, insanlktan
km bir aygtn nc gcn insanlk-d bir mkemmel liin
tm sonular n tayacak biimde glendirmeye katkda
bu lunuyordu. Ki bugn rgt tehlikesinden sz ediyorsa,
kavramlarla kendine yle yuva yapmamaya dikkat etmelidir,
yani iinin ehl i bir mimarn deyimiyle, atsnda scak bir leylek
yuvas olup temeli bombalara kar koruyan bir snakla oyul
mu bir ev. nc Re ich yklmtr, bununla birlikte
1rgtleme ve tekn iklemenin -ikisi de znde ayndr- geliip
yaylmas karsnda bir yandan barp anrken te yandan bu
gel imeye elik etme ei l imi de hala srp gidiyor. yle ki bu
barp armalar gelimelerin yol unu deitirecek yerde onlar
iyice karan lk bir akbete gtryor. Bu gidie kar kmak ve
rgtlenme sorunu konusunda baz noktalara iaret koymak
bana hi de aalk bir davran gibi gelm iyor.
Btn bun lara bir ad koyup kavram nermekten kendimi
alkoymak isterim. Meselenin ierii bel li snrlar iinde hep
imizin gzleri nnde duruyor. Bu ierii daraltmak istemem.
Tanmn iinde yer almyor diye meseleyle ilgili konular kestirip
atmay da istemiyorum. Modem rgtlenme gibi toplumsal bir
fenomenin artcak toplumsal sre iindeki konumu iinde, yani
aslnda uygulanabilen bir toplum teorisi sayesinde belirlenmesi
mmkndr. Birka karakteristik yakalamak ve bu karakteristik
lere denk den ierin hepsini meseleye yle rasgele yaktrmak
pek biimsel bir ey olur. Ama meselenin yrngesini izmek
bakmndan, rgtn bi lerek oluturulup ynlendirilen bir ama
birlii olduunu anmsatmakta yarar var. Amal bir birlik olarak
rgt, kabile ya da aile gibi doadan-yetime gruplardan ve de
84
tam tersine, toplumsal srecin plansz veya gelii gzel btnn
den farkldr. Burada nemli olan amal rasyonel liktir. Bu. rgt
adn tamaya hak kazanan bir gruptur ve varlnn amac na,
gereken kuvvetin nisbeten en azn harcayarak ama elverdiince
kusursuz biimde ulaacak yapdadr.
rgt oluturan larn yaratl lar btnn amacna hizmet
ilevinin ardnda yer alr. rgt ad , organ veya alet adn anm
satyor. rgtn kapsad kiiler en bata kendi ama ve
iradeleri asndan deil, rgtn amacnn gereklemesine
yarayan birer alet olarak rgtten sayl rlar ki bu ama, do lay l
olarak da olsa, o kiilerin -isterseniz "alet" dey in- yine de iine
yarar. Baka bir deyile, rgtn iinde ama insan i l i ki lerine
aracl k etmektedir, ama bu araclk dorudan deil, dolayl veya
dolaym yoluyla ol maktad r. Amerikan terimleriyle sylersek,
her rgt ikinci l bir gruptur. Bylesine bir dolaymllk, bireyin
rgt iin ve rgtn birey iin bir a let-olma karakteri, bir
katlk, soukluk, (iten l iin tersine) dtanlk, zor uygulama
momentini de birl ikte getiriyor. Geleneksel A lman felsefe
d il inde yabanc lama ve eyleme teri m leri iziyor bu
momentin kapsam n . rgtn gen ilemesiyle moment de
byyor. Max Weber bu (yabanc lamac) genileme basksnn
her trl rgtn doasnda var olduunu daha nceden bel irt
miti. Ancak bu bask bugne kadar yal nzca ilevsellik yolun
da yryor. Yeni kesim ler durmadan mekanizmann iine ek
il iyor, gdm altna alnyor. rgt yutup zmserken, bu arada
teknik birlik ve btnlemeyi koval yor, dolaysyla kendi
glen.mesin i de gzetm i ol uyor. Ne var ki kendi varoluunun
ve toplumsal btn iindeki genilemesinin ne anlama geldiini
pek tasa ed inmiyor. Asl nda, rgtlenme i lkesini tanmlayan
ayrm . yan i alet ve ama ayr l , modern toplumda rgtn
kendi hukuksal nedeniyle olan il ikisini her zamankinden ok
tehl ikeye sokuyor. Kendi dndaki ama lardan kopan rgt
kendi kend isinin amac haline gel iyor. Katksz Btnsellik
Theodo,.. W. Adomo
durumuna doru i lerled ike rgt, bir aletler sistemi olarak soru
nun kend isi o imi grntsn pekitiriyor, kendisine benze
meyen ne varsa hepsine kar pekleip younlayor. Her eyi
kendine yontan rgtlerin iinde ne elikid ir ki ze l ' in, dta
layann n itel ii yatar. B i l iyorsunuz ki taptanc (totaliter = katk
sz btnc) rgtler, byle olmayan gruplar durmadan aa
vururlar ve byle bir tercihlernede yatan keyfil ii de tan yor
sunuz. Totaliter rgt, hibir zaman sadece dehetin en azgn
ortam nda ynetmez, bu ortama rgtleyici nesnel liin glgesi
gibi elik eder. Yasalardaki keyflik, yneti len dnyay dehete
drmek asndan, genelde yine de sulu saylan rasyonel l ik
ten ok daha byk bir sorumluluk tayor. rgtn zor uygula
masna nerede rasl yorsak orada eninde sonunda rgtteki lerin
karlaryla ayn ol mayan karlarn sz konusu o lduuna
hkmedeb i liriz
rgtn bu karakteristii yalnzca modem deil, Roma yne
tim i ya da ortaan feodal hiyerarisi iin de geerlidir. Bu
artc ve yeni niteliine rgt sadece kendi genileme derece
si ve dzenleyici gcyle ulat, yani her eyi kapsayan, toplumu
batan sona yap latran gcyle... Bu ei lim de gemiin byk
rgtlerinde eksik o lmad, ancak bel li ki bugn bu eilim mo
dem tekniin aralaryla gerekletirilebi liyor. Ne ki byle bir
sosyal dinamik, biimsel sosyoloj ik kavram kategorilerini, bura
da deindikleri m iz gibi d inamitl iyor. rgt batan sona tarihsel
bir olaydr. Bunu bir yana brakp rgt kavram deimez
sanlan bir kavrama indirgenirse l bir klieden baka bir eyler
kalmaz ortada. rgt kategorisinin rasyonel bir ama birl ii kat
egorisi olarak evrensel bir nitelik tadn, ama tartmamzn
gerek konusunun, yani tehdidin ancak bugn suyzne k
tn dnn bir kez. yle bir dnce deneyi, rnein yksek
dzeyde rgtlenmi bir Msr imparatorluunun rgtlerce
tehdit edildii konusunda b ir panel dzenlemek grotesk olurdu.
Hem kyaslanamyacak kadar i leri dzeyde bir rgtlenme hem
86
de bireysel zgrlk motifi diyebilirim ki bu panelin nkoullar
arasmda yer alr. Yaam n her yerde hazr nazr olan gc olarak
rgtn zgrln karsnda sadece gizliden gizliye deil.
ama akca yer ald tarihsel bir anda, rgtl insanlar durumu
bu ekle sokan ilkeler stne ancak byle bir anda dnmeyi
becerebilirler.
Yaygn olan kanaatiere yle yakndan bir gz atmay ner
iyorum. Bu kanaat iki ayr tezde zetlenebilir. B irisi, rgtn
toplumun ve tek bir insann varlnn tm alanlarna doru
gen ilemesinin kanlmaz olduu, bunun bir eit alnyazs
olduudur. Geride ele alnmam hibir duygu veya heyecan
brakmayp her eye engel atan rasyonel amal toplumsaliama
bir doa gc imi gibi alglanyor. kinci tez ise havada kalyor,
ama aa yukar u anlama geliyor: rgtn, zgrle. doru
danl a ve spontanl a giderek kattanamayan ve btn toplumu
oluturanlar ise eilimi gerei dpedz atomlara indirgeyen
imdiki durumu insan kkl biimde tehdit ennektedir. Aldous
Huxley ve George Orwel l ' in topyalar bu durumu sergilemitir.
LUtfen beni yanl anlamayn. Keskin bir fantazi gcn ve
insann direnme kuvvetini ne denli grmezlikten gelmiyorsam,
yukanki iki tezde yansyan impulslar da o denli inkar etmek
niyetinde deil im. Burada bizim neyle uramak istediimizden
sz etmek isteyen biri. ilkin dnyan n rgtlerce nasl
talatrldm ve tepem izde evrilen dolaplarn yaratt oku
yaam olmald r. Ve bizim. mekanizman n arklar olarak.
istekl i olal m veya olmayalm, ibirlii yapmak zorunda
kaldmz da kimse suskun lukla geitirmeye kalkmasn,
bireysell iim izin gitgide zel hayatmzia ve dnp tan
manzia kstl tutulduunu unutmasn. Bu kstlamayla. bireyin
aslnda ne olduu meselesine do kurulmadndan emin olmak
iin dar kafal batl inanlara ihtiya vard.
Kendi bireysel l iimizin kendimize bir bakma lks duruma
gelmesine izin verirsek bu, toplumun kendi yaamnn. temelde
87
Theodo W. Ado,."o
88
bugn kendi kendisinin ideolojisi haline gel iyor. rgtn
kanlmaz olduuyla ilgili teze kar unda d iretilebilir: rgt
dediimiz amal birliklerden ounun gereklilii rgtteki
insan rtp gizliyor, hatta ou kez adamakll kuku uyandr
yor. Amalarn ve btnn mantkl olduu dncesi, aralar
sadece yok etmek iin dnlm bile olsalar, aralardaki man
tklln sonunda rasiantsal olmasna doru dalp gidiyor.
Kavram olarak, rgt kavramndan ayr tutulamayan rasyonellik
irrasyonelliin egemenlik alanna dp kalyor.
D dnyadaki doaya egemen olma yolundaki rgt duru
muna dnyor ve rgtn nesnelerinin birer insan olduu,
yani rgt oluturan znelerle zde olduunu bilinten skp
atyor. Tek tek bir takm alanlara egemen olduu srada toplum
giderek daha mantkl davranr ve daha iyi iler grrken toplum
kendi mantk momentini giderek daha nplana karmaktadr.
Toplum bylece Btn'n kendi kalcln tehlikeye sokuyor.
imdi sizden rgtn kan lmazlk tezinin ayn zamanda hem
doru hem de yan l olduu iddiarn anlamanz rica ediyorum.
nsan kendini yeniden retsin diye rgte ihtiya olduu srece
bu tez doArudur, ama rgtten kaynaklanan tehdit birincil olarak
rgtte deAil, rgtn bal olduAu irrasyonel hedeflerden kay
naklandA zaman bu tez yanltr.
Ne ki bunlar insann hedefleridir, lemelde insanlarca deitir
ilir. Bunu gerekletirme imkan bugn pek ok insana zor gelse
bile, bu byledir. rgtn uursuz yan onun mantk-akl deil,
tersidir. Ama sulanan hep mantk akl oluyor. Tekrar etmeme
izin verin: Ynetilen dnyaya kar duyulan korku asl konusunu
rgt kategorisi iinde bulacak olmamalyd, toplumun btnsel
srecindeki rgtlenmenin durumunu tanmaya dnm
olmalyd. rgt, rgt olarak ne iyidir, ne de kt, her ikisi de
olabilir. rgtn hukuku ve niteliAi, neye hizmet ediyorsa ona
baldr. Hi deilse zgr dnyada herkes rgte kfretmeye
hazrken, korkunun arkasnda duran bela rgtteki bir fazlalk
89
"Cheodo,. W. Ado"o
deil, bir eksikliktir: Her eyi ortadan sil ip spren savan yarat
t tehdit ve bununla yakndan i liki li olarak, bireydeki. egemen
toplum mekanizmasnda fuzuli olma ve varlnn temel lerini
yitirme bil inci. rgt, eer zgr ve akl banda bir insanln
ihtiyalarna gre biimlenmi olsa, rgtten duyulan korku ve
dehet de da lp gider mi gitmez mi, sorusunu speklatif tart
malara braksak daha iyi ol ur. rgtn insan lara ettiklerinin
nedenleri mantk ak ln nesnel yetersizliinde yatyor, yoksa
sadece sipere yatp gizlenen ve denetimi kendi karlar urunda
elinde tutan kii lerde dei l. Byle bir yola sapmak nesnel mantk
d lk (irrasyonell ik) ile bugn ne denl i it i dl hale gelmi olsa
da genelde brokratlardan ve brokrasiden yle ikayet edip dur
mak da ii temeldeki olgu lardan o denli saptryor. Kamuoyunda
eskiden retken-olmayan, asalak meslekler iin, araclar. tefeci
ler iin sylemeye alk olduumuz eyin m irasn stlendi
brokras i. Brokrasi ynetilen d nyann amar olan d r.
Gnmzdeki durum asndan kritik olan dunm, giderek daha
byk ekonomik ve toplumsal birimlerin, zel, ama saydam
olmayan ve ou kez kokumaya hazr hede"fler altnda bir araya
getirilmesidir. Ama anonim olan, nesnel olan bir eyi bu durum
da yaamak insanlarn ok zoruna gider. nsanlar, ancak olumsuz
eylerin kabahatini yine insan larda aramakla ve tehlikeyi bylece
insanlatrarak yakay kurtarabi I iyorlar birer can l olarak.
Brokratlar da by le olmal . Brokratlara ihtiyac olan bir dnya
kurumunun ve kamu sorunlary la uraan btn personelin
brokratik dzene ihtiyac olmama l . Yoksa bylesine bir zorla
ma hibir zaman yalnzca olumsuz saylmaz. rnein brokratik
bir kuruma giden ve o kurumdan yardm bekleyen biri, bu kuru
mun temsi l ettii karlarla kendi kar arasndaki fark
vurgulamak suretiyle, kendisine beklediinden daha azn layk
gren memurlar, faist bir emaya gre hareket ediyorlar d iye
sulamaya yatkndr. ihtiyalarn bugn iin mmkn olan tat
min dzeyine gre, ikayetinin, hatta ou kez hakk da vard r.
90
Ama kendisine uygulanan F emas, yani brokrasiye her ii
"kiinin saygnl na" bakmadan otomatik olarak bitirme yetkisi
veren soyut ilem biimi, ayn zamanda biimsel hukukta olduu
zere keyfiliin, rasiant ve Nepotizmin (kay mac ln -Y..)
bir garantisidir. Bireyin, ii dtke brokraside karlat kii
likten soyutlama ve eyletirme tavr, hem btnn kendi insani
hedefine yabanc l atnn ifadesi olup olumsuzdur, hem de ter
sine olarak, u herkesin iine gelen ve insan daha da ktsnden
koruyan mantk akln belgesidir. rgtteki bu ikili karakter
artk daha belirgin olamaz. Ayrca mesele, rgtn toplumsal
btiinde neler becerdii ise, bu da belirgin deildir. Ve meselenin,
rgtn hatalarn bahane ettii kiilerde olmad da ak ve belli
deildir. Yan l kii letirmek insanlar insanl k-d na itmenin
yaratt bir glge say lr. rgt ve toplum stne kafa yoranlar.
rgtn kt yn lerini dorudan kii lere balarken di kkat
etmelidirler. nk bireyler rgtlerin uydusurlur ve en gizli
tepki biimlerine varncaya dek rgtn izgisinde hareket etmek
zorunda kalrlar.
imdi ikinci teze, yani i nsanlarn tehdit altnda olduklan
tezine ge lelim. Hi kimse tutup da her bireyin, bilsin bilmesin,
onu bir arkn ilevine kaptran tehdit edici bir durumun var
ln inkar edemez. Ama bu tehditin karsna kabilmesi iin
bu tezin, bilinc i felce uratrcasna brnd metafiziksel
tutkulardan syrlmas gerek. Korku kavram -ki bir para, ide
oloj i de kokuyor- bu tutkular yanstmaktadr. Bu kavram, insana
doalm gibi gelen, ama onun yaama srecinde yatan ve bu
yzden deiebilen bir ei limi, sanki insan varlnn temel bir
verisi gibi grnen bir eilimi yanstyor. Ne arki dncenin
derinlii kty kkl bir ey olarak kabul lenmekten ileri
gelmez.
rgtn tehdit edici yan, mitoslarla yceltilen ve insanla
kk leri ni kaybettirerek onu insan l k-dna iteleyen bir
alnyazsndan kaynaklanyor dei ldir. Tersine olarak, insanlar
91
gizli bir takm szlerin ynlendiriiyle balarna a lan belann
iinde kendilerini artk tanyamaz hale gel irler ve onaylamasalar
bile o belay veya alnyazsn kabullenmeye hazrdrlar. Bu tez,
nn gnneyen ve bilinsiz bir eyin, yani toplumun rgtlen
me ve kmelemesinin karsna deimez bir eyi, yani insann
zn karp koyuyor. i nsann statik grnts tarihsel
dinamiin iinden koparlyor. Bireysel varlk ile toplumsal doku
iinde bu varln bana gelenler arasndaki kopukluk yldzl bir
gkyzne yanst lyor ve bu kopukluk, nesnel lemi sre ile
salt-i-dnya arasndaki mutlak dalizm katna yceltiliyor, ama
yine insan sadece dtan deil, kendi iinden de tehdit edi l iyor
gibi bir dzeltme havasnda ... Nedir ki bu dzeltme, hakikati
yozlatryor: Teknik bir toplumun insanlarnda cereyan eden
deiikl iklerin, teknik ve sosyal gelimelerle bell i bir bam
dal k iinde bulunduunu gzlerden saklyor.
nemli Fransz sosyolugu Georges Friedmann'n bu toplan
tlarda size sunulacak olan katks ite bu merkezcil noktaya par
mak basmaktadr. i lkin insan kavramnn, varolu-ontolojisi
erevesinde allageldii gibi kullan lacak olursa, kendinde
yatan bir aldantya deinmek istiyorum. nk bu ontoloj i, yol
at yanl anlamalardan yle istendii gibi kolayca syrlamaz.
"nsan", yle sanld gibi, tarihsel srele iielii boyunca
salam bir yere basmak ya da temel bir nitel iin kapsn amak
zere iine girilmek istenen bir varolu nedeni deildir. Tersine
olarak insan, bel irli tarihsel insandan ve onun ilikilerinden
retilen bir soyutlamadr, yle ki bu soyutlama, deimeyen
hakikatin o geleneksel felsefi ideali uruna, bamsz olarak ya
da, felsefe onu eletinneye kalknca nasl deniyorsa yle bir
varsaym olarak, kabul edilmektedir Bu insan kavram hibir
ekilde kutsal olmayp devir fera edilemez de deildir. stne
yemin bil lah edilemez ve rgtn hakszlkianna konu edilemez.
Bu kavram, insani konularn genelde varabiiecei en bo ve en
yoksul bir kategorisidir. Byk felsefelerin, bu arada Hegel'in
92
hatrasnn grlen eitimle tahribe urad bir bilin, ancak ta
rihin mesinin ve nesnesinin somut kategorilerine ilikin byle
yedek bir kavramdan yemlenebilir. Varolucu ontolojinin
varolua -ki varolu, znellik iin yeni bir szckten baka bir
ey deildir- ebedi bir temel kategori olarak yaktrdklarndan
pek ou, rnein korku, "kii bile olmayan insan". gevezelik,
"Dnyann iine atlmlk", bunlar hep toplumun yaad ok
zgl, elikili bir durumun yarasndan baka bir ey deildir.
"Atlmlk" kavram da yle, bireyin ynetilen dnya
karsnda gsz kaldnn ve her an bu dnyann arklar
arasna yuvarlanabileceinin acl ve kvrntl bir sylemidir.
Oysa daha nceki bamllk dnemlerinden farkl olarak biz,
alnyazmz, onu kendimiz de belirliyebiliriz fikrine dayanarak
kyaslyoruz. Ve daha kts bamza geldiinde umutsuzlua
kaplyoruz. nsanlarn korkulardan uzak, dnyaya kr krne
atlm gibi hissetmedikleri, anonimlie ve oraklatrlm bir
dil dnyasna terk edilmedikleri insanca yaannas mmkn bir
durum fikrini yz geri etmek hibir ruhani tutumun elinde
deAildir, ta ki insanlar bir kez adil bir dnya kuracak gte
ol maya grsnler.
Nesnel sre ve bu sreci yaayan zneler sadece birbirler
ine kart olmakla kalmayp Bir olduklar iin, bu yzden
insann rgt tehdidi altnda olduundan sz edi lemez.
Kendisinden rklen nesnel bir ey gibi geniiernekte olan rgt
de, masketenmi zel kartarla belirlendii zaman grnrde
nasl nesnel olabiliyorsa, insanlar da tersine olarak o nesnel
sre tarafndan geni lde olgunlatrlyor. Bu da insanlarn
srein iini grmelerini engelliyor ve basit bir mantk-akl
sorununun deiiklie uramasn neredeyse ak l almaz lde
gletiriyor.
Teknik alma sreci, arac veya dolaym halkalar aratrma
clar tarafindan bir bakma oktandr yeterince ortaya konul
mam olan nemli bir sektrden, sanayi sektrnden kalkp
93
l:heodol" W .Adol"t\O
.
94
paralanmas bu srelerin niteliini virtel olarak ylesine
drd, birbirinin ayns ylesine kk ilevler halinde ayn
dzeye indirgedi ki, belli bir alandaki uzman kolayca baka
alann uzman olarak dnmek mmkr \ncak ekonomi ve
toplum dzenindeki kritik bir ilerleme potansiyelini birlikte
getiren bu sre, imdiye kadar geri bilincin bysUnU bozdu,
ama h ibir zaman bilinci aydnlatmad. Bu arada ortaya kan
pratik ve uyank insanlar, yalnz totaliter lkelerde deil, her
yerde akln kendi kaderini belirleme hakkndan vazgemek ve
dnya dzeninin rktUcU ynyle yansd irrasyonellie sap
mak zere hayret verici bir tela iindeyseler bu bouna deildir.
Onlar kendilerini aletiere benzettiler, artk yaadklar koullar
altnda varlklarn srdrebilirler. insanlar dunnadan mekaniz
mann eleri haline sadece nesnel olarak getirilmekle kalmyor,
kendi bilinleri uyarnca alet hal ine geliyor, kendileri iin de
hedef yerine birer ara olup kyorlar: Btnn nesnel mant
na ynelik dnce, tevekkle kaplan keskin mantn gr
alanndan kap gzden kayboluyor. nmUzdeki tartmalarda,
insan ve rgt ilkel ve hareketsiz bir dzeyde kar karya
getiime tehlikesine kar uyarda bulunuyorsam, bunu nceden
tahmin ettiim iin yaptm diyebil irim. Insanlar yalnz dtaki bir
etkene, tehdit edici faktre teslim edi lmi deil, bu d etken
onlarn ayn zamanda niteliklerini belirleyen kategorik bir faktr
oluturmaktadr. nsan bylece kendi kendisinin dnda kalmak
tadr. O nedenle, kendi mutlulukianna ve zgrlklerine artk hi
yaramayan baar larta avunuyorlar. Sosyal sigortadan, yedek
gUvence salayan nlemlerden, herkesi iine alan ve henz
almayan refah nlemlerinden memnunlar. Kendilerini bu refahn
birbiriyle dayanan zneleri olarak deil, ama muhtemel nes
neleri olarak grenler her eye ramen yine de kafalarndan ata
madklar gereklemi bir zgrl dnmekten eytan gr
m gibi kayorlar. Onlar her yerde, yanl ve kr koullara
olan kzgnlklarn fkeye dntrmek iin hazr bekliyorlar.
95
Theodo,. W . .Adol'no
96
olsalar, geri toplumsal elikiterin yaanan yapsal biimini
yumuatp sslemeyi baardlar, ama ortadan kaldramadlar.
Sizler, Bayanlar ve Bay lar, nasyonal sosyalistlerin brolara ve
fabrikalara renkl i renkli katlar, pankartlar asp iek sakslar
koyarak oralarda halklk oynarlklar toplantlarn gln
anlarn hala yayorsunuz. Bu tr numaralar, sebze ihtiyacnn
yerini terr ne kadar alabildiyse ancak o kadar sahneye konabil
di. Ancak insan i likilerinde test psikoloj isine dayanan nlemler
le rgtteki znelere zg o alet karakterini rtbas etmeye
kalkmak yelerin cevherine de pek aykr dmOyor. nsan
ilikilerine gsterilen zen bizim burada olduundan daha ilerde,
ama bununla neyin amalandA bilinci de nde. Bu konuda inek
sosyoloj isi diye bir deyim yerlemi. Dev bir st firmas mutlu
inek Elsi'yi gklere karan reklamlar yapyor. Reklam izleyen
lere, bu sekin hayvana ne biim zen gsterildii, Elsi ve ben
zerlerinin verdikleri stn ne kadar iyi olduAuna inansnlar diye
inein hangi mutlu koul lar altnda yaadA gsteriliyor. inek
sosyoloj isi esprisine gre, zen gsterilen insan ilikileri. ineAin
mtluluAundan geri kalmak istemeyen kiilerin artan mutlu
luAuyla ayn kapya kyor. Tekniklemi ve rgtlenmi bir
dnyada alma koullarnn iyiletirilmesine elbette ancak ta
kafal bir mantkla kar klabilir. Tekniin ve rgtlenmenin
(ki rgtn uzmanl insanlarla uAramaktr bir bakma) att
ileri admlar, ncel ikle retim ve sat lehinde gerekleirken bu
i lerlemenin uArat kiiler iin de iyi bir yan va . Ama buradan
bireyin kendini kurtarmasn ya da yeniden-retmesini beklemek
safa bir ey olur. Bireyin geliip almasn salayabilecek
toplumsal temeller daralmtr ve bu temeller Uzerindeki yapnn
cephesine makyaj yapmak ie yaramyor.
Mesele. rgtn iine insani olan, bireysel ve direkt olan
eleri sakuturmak deildir. Byle bir sokuturmayla bu
elerin kendileri de rgttenecek ve korunmas beklenen nite
liklerinden de olacaklardr. Birer park gibi korunan doa
97
Theodor W. Adol'no
98
dncenin mantkl sonularnda geneli yakalam tutuyor.
Gnmz dnyasnda dnyann ruhunu gasp eden kollektif
gler karsnda genel ve mantkl olan ey, izole olmu bir
bireyde daha iyi klayabilir. Genel i uslu uslu mantAa tesl im ve
feda etmi olan o gl taburlara oranla daha da iyi... B in tane
gz iki gzden daha fazla grr sylemi yalandr. Ve tam da
kollektifliAi ve rgtleri feti haline getirmenin ifadesidir. O
rgtler ki toplumsal bilgi asndan en stn grev bugn
onlarn iinden bilginin kendisine bir yol amaktr.
EAer ynetilen dnyada umut kalmsa, bu dolaymiarda veya
arac larda deil, u mevzilerdedir. Maddesel yaam koul larn
ve bu koullara dayanan insanlar-aras ilikileri biimlendirip
yaplatrmakta rgdere gerek varsa o zaman ok az rgt var
diyebil iriz. Ve kiinin bi l i ncinin olutuAu zel alanlarda da ok
fazlas var. Mesleki veya kamusal alanlarla kiiye zel alanlar
birbirinden ayr tutmay kabullenip yaptranlara balyor deAil
im. Byle bir ayrm, paralanm, ama paralanmas her bireyin
iine kadar ileyen bir toplumun ifadesidir. Ama daha iyiye
ynelen bir pratiAin kamusal ile kiiye-zel arasnda tarihin yap
t ayrm inkar etmeye hakk yqk, tersine olarak bu aynma
nesnel bir veri olarak katlmas gerek. Kamusal alanda mantkl
bir dzen ancak baka bir uta. bireyin bilincinde, devasa ve
oturmam bir rgte kar bir d irenme bagsterdii zaman
tasavvur edilebil ir. Ynetilen dnyann olumsuz ynlerini grme
eAilimi sadece hayatn, rgt tarafndan henz bo braklm,
neredeyse geri kalm alanlarnda olgunlamaya balar, insana
daha yakr bir dnya fikri de byle olgunlar. Kltr sanayi,
bil inci kstekleyip karanla iterek ii bu dzeye getirmemeye
alyor. foplumda krlemesine retilen aptalll her bireyde
bilinli olarak bir kez daha yeniden-reten mekanizmalarn bu
arada tamamyla zgrlemesine ihtiya var neredeyse. O
bakmdan hayatn, kltr sanayiinin btn blmleri tarafndan
ikiye katlanmasnda yatan bugnk ideoloj inin adn hemen
99
TheoJo,. W. Ado,.no
koymak vakti geldi. Her film in, her televizyon programnn, her
magazin veya bol resim l i gazetenin amalad sivri budalala
kar insanlar alamak da deiime yol aan pratiin bir
parasd r. nsan nedir, insani eylerin yaplarn doru drst
biimlendirmek nedir bilmek istemeyebiliriz. Ama insann ne
olmamas gerekir ve insani eyleri biimlendirirken ne yanltr,
onu biliyoruz. Ve sadece bu belirli ve somut bilgiler ortasndadr
ki kendini bize gsteren yz tekisidir, yani olumlu olan.
1 953
1 00
TEVEKKL
1 01
Theodo W. AdoYro
1 02
Genliinde "Ortadaki her eyin acmaszca eletirilmesi"ni
savunuyordu Marx. Dorusu eletiriyi de alaya alyordu. Ama
gen Hegelcilere kar kulland nl esprisi, yani "Eletirel
Eletiri" deyimi "karavana"ya dnt, hedefini arnca
tamamyla bir totoloji olduu meydana kt. Praksise zorlamas
na tannan ncellik, Marx'n kendi yapt eletiriyi irrasyonel
hale sokarak susturdu. Rusya'da ve teki lkelerin Ortodoks kes
imlerinde eletirel eletiriye ynelik istihza dolu alaylar, ortada
ki durumun kendine korkun bir dzen kurabilmesi bir alet
haline geldi. Praksisin anlam artk uydu: retim aralar reti
mini artnnak! ' Hala yeteri kadar allmyor'dan baka hibir
eletiriye tahamml edilmiyordu. Teori i le praksisin alt katlarda
ki birliktelii bylesine bir hafflikle basknn hizmetine girdi.
Eylem talimatna hemence elik etmeyen dncelere kar gs
terilen baskc hogrmezlik korkudan kaynaklanyor. Beiini
kimsenin pplamad dnceden ve dncey i pazara
dnneyen tutumdan ekinmek lazm. nk insan kendine iti
raf edemedii eyi, yani dncenin hakl olduunu ok derin
lerde sezer. 1 8. yzyl aydnlarnn pek iyi tandklar ok eski bir
burj uv a mekanizmas yeni almaya balyor, ama hi
deimemi. Ol umsuz bir dunmun, bu kez bloke edilmi bir
gerekliin sanc lar bu durumu d ile getirenlere kar fkeye
dnyor. Bunlarn bilincinde olan dnce ya da aydnlanma,
Habennas'n deyiiyle, eylemciliin hareket alanlarn oluturan
sahte gerekliin bysn bozuyor. Eylemcilik sahte gereklik
olarak deerlendi rildii iin balanyor. Sahte gereklie znel
davran olarak denk den ey sahte etkinliktir, kendi aralarnda
pasiaarak faaliyet gsteren ve kendini ne lde kendi amac
haline getirdiini itiraf etmeksizin, sadece kendi reklamn yapan
etkinliktir. Hapistekiler umutlar krlm, dar kmak istiyor
lar. B u gibi durumlarda ya da fktif koullarda insan dnmeye
kalkmyor. nsan mutlak hale getirilmi praksis iinde tepki gs
terir, onun iin de yanl davranr. kar bir yol ancak dncede
1 03
Theodo" W. ;Adomo
1 04
elerinin kendi umduklar kadar przszce olmuyor. Geri
spontanl da mutlak saymamak gerek, hele nesnel durumdan
koparmak ve ynetilen dnya gibi putlatrmak hi deil. Yoksa
evde marangoza ihtiyac olan keser bir bakarsnz komunun
kapsn delip gemitir ve polis dayanr kapya. Siyasal eylem
ler de sahte etkinlik haline dp tiyatroya dnebilirler.
ncelerin ilerici rgtleri, isteyerek biraraya geldikten ve
dnyann tm lkelerinde kar ktklar eylerin karakteristik
lerini gelitirdikten sonra dorudan eylem idealleri, eylemin pro
pagandas da yeniden diril iyorsa bu bir rasiant dei ldir. Ancak
anarizm eletirisi bununla rtlm saylmaz. Anarizmin
yeniden dn hordakiardan sadece biridir. Teori karsnda,
kendini bu geri dnte bel li eden sabrszlk teoriyi olduu yer
den teye gtremiyor, ama teoriyi unuturken onun gerisine
dyor.
Birey kendini zde sayd kol lekti fin nnde tesl im
bayran ektike bu iler onun daha kolayna geliyor. Kendi
gszln grp tanmasna hacet kalmyor, bu ondan esir
geniyor. Azlar oalyor. Bu edim, yolundan sapmam dnce
mtevekkildir. Ben' in ve ben ' in kendini emanet ettii kollektifin
karlar arasnda saydam hibir iliki egemen deildir.
Ben, kollektifin yapt seimde kendi pay da olsun diye ken
dini defterden silmek zorunda kal yor. Neredeyse Kant kategori
lerinden biri bir emir gibi kyama geldi. imzan koymak zorun
dasn! Yeni gven duygusu otonom dnceyi feda ederek
deniyor. Teselli kabilinden, kollektif eylem balamnda daha iyi
dnld syleniyor: Dnmek. salt eylemin ileti olarak
tpk alet ilevi gren mantk gibi batan sona krleniyor. Bu
saatte topluma has ve yatkn hibir biim somut olarak ortada
grnmyor. O nedenle el le tutulacak kadar yakn gibi grnen
her tavrda geriye ynelik bir yan var. Ancak geriye dnenler,
Freud'a gre, kendi igd lerinin hedefine ulamam sayl r.
Gerisin geriye bir oluum, tersini savunsa ve Haz ilkesini saf saf
1 05
Theodo.. \1\1, r\domo
1 06
ELETR
1 07
'theodo.- W . .Ad""""
1 08
kullanm mantk akl durmadan yeni taknhklara iter. Kant'la
balayan hareketin doruuna eritii Hegel, birok noktada
dnceyi olumlamazclk ile. bylece eletiri ile bir sayar. Ama
onda eletiriye paralel ve ters ynde bir eilim de vard r:
Eletiriyi durdurmak. Kendi aklnn snrl faaliyetine gvenen
ler iin siyasal bir kftir icat eder: Raisonneur (Ciddiyet budatas
ukala)! Kendi snrlln hi akl etmedii iin bu ak ll
budalay kendini beenmilikle sular.
nk Hegel daha st dzeydeki bir eyi, yani btnlg
kavrayarak kend ini onun altnda dzenlemeyi akl edemez. st
dzeydeki ey Hegel iin varlgnda direnen eydir. Hegel'in
eletiriye kar duyduu antipati, onun "gerekl ik akln mant
na uygundur" tezine paralel dmektedir. Raisonneur, Hege l ' in
otoriter biimde belirtt i ine gre, kendi mantk aklna gerek
ten de egemend ir, mantk-akln var olan eylere ters dmesi
durumunda diretmeye kal kmaz, bu durumda kendi mantn
yeniden bulur. Her yurtta gerekliin nnde pes etmelidir.
Eletiriden, vazgemek demek daha yksek dzeydeki bir bil
gel ie doru yolunu deitirmek anlamna gel ir. Gen Mars'n
varln srdren her eyi acmaszca eletinne ilkesi ise btn
bunlara kar ksaca bir cevap niteliindedir ve olgun Marx
temel eserine altbalk olarak Eletiri adm koyar.
Hegel'deki ilgili pasajlarn, daha dorusu eletiri-kart ei
limin akca dile getirildii Hukuk Felsefesi'nin ierii toplum
saldr. Raisonneur' ve Dnya Dzelticisi tipi alaya alrken bu
istihzalarda yatan dikkat uyandrc vazlar kefetmek iin sos
yolog olmaya hacet yoktur. O vazlar ki halk veya tebaay
skunette tutar. Kendisine vel i lik edenin hi de karmak
istemedii aptallndan dolay stlerinin buyruklarn onayla
mayan halk da. sonunda her eyin kendi iyilii iin olduunu.
hayatta kendisinin stndekilerin akln ruhu asndan da stn
olmalar gerektiini gremez. Eletiri ruhunun yeni alarda ayn
zamanda hem daha serbestlik kazanmas hem de dizginlenmesi
1 09
Theodol' W, .Adol'no
1 10
ilereesine yerlemek asndan Almanya'da karlatA zorluk
lar aras nda ancak ekonomik ve dorudan toplumsal olanlar
yannda unlar da nemsiz say lmaz: Demokrasi-ncesi ve
demokratik olmayan bilin biimlerinin, zellikle devletilikten
ve devlet dncesinden kaynaklanan biimlerin birdenbire gi
riilen demokrasinin ortasnda ayakta durabitmesi ve insanlarn,
bunlar kendilerine dert edinmelerine engel olmas. Bylesine
geri kalm bir davran biimi, eletiriye kar gven duymamak
ve eletiriyi hangi bahaneyle olursa olsun hadm etme eilimidir.
Goebbels' in eletirmen kavramn mzmz kavramna indirge
yerek aalamas ve "hain mzmz" kavramyla ayn anlama
getirebitmesi ve her trl sanat eletirisini yasaklamak istemesi,
lll
Theodo W. Ado""o
1 12
CLCT,j'Rj 1 "topl&.n sti\t\e Yazlo ..
3
Theodoo W. AJorno
1 14
LtT.7Rj 1 Lopl"'"' st4ne Yazlar
l ls
't"heodol' 'Al, .Adol"no
16
SONSZ
17
Theodo>' W .Ado,.,.o
.
1 18
Teori, bi lgi teorisi haline dnp sahteletii halde, der Adorno,
byle bir idealizm olarak bile maddesel bir g olup kyor
karmza. nk yaanan g il ikilerini devam ettiriyor teori,
yeniden retiyor daha dorusu ... Althusser' in kulaklar nlasn.
Marksist bir Adorno'ya m zendi yoksa?
te yanda Adorno'ya gre, maddesel nitelik ler, ekonomik
deer kavramlar biiminde, her eye hkmeden ve rehberl ik
eden bir kavram haline gelebildi, gel iyor. O bak mdan idealist ve
materyalist denen nitelikler, birbirleriyle rollerini deitirebili
yorlarsa byle bir toplumsal gerek lik iinde hakiki bir teori
ancak materyalist olabi lir! Gryoruz ki Adorno, manevi
tasarm larn toplumsal gereklik iinde urad dnm lerden
ve rol deimelerinden, bunlarn yaam ndan ve onun da ardn
da birey-insan akl nn ruhundaki dalgalanmalardan sorumlu
tutuyor felsefey i. Topl umsal gereklik. bu dntimleri yaarken
temelde birey-insan aklnn ruhundan kaynyor, kaynaklanyor.
Adorno ' nun materyalizmini insann fizikse l deil, manevi
emeiyle ilgili alanlarda, bunlarn yaratt maddesel gler
d_orultusunda aramak lazm. Onun materyalizmi toplumsal
gereklii oluturan dinamiin bir yzdr, teki yz ise
manevi gler anlamnda idealizm. Ama bu idealizm, akln ruh
sal rnlerini, fikirleri oluturan bir dnya gr de deildir.
nk zaman zaman maddesel bir g kazand iin belli bir
ideal izmin, mutlak bir kalcl da yoktur toplumsal gerekliin
evrimi iinde. O, toplumsal gelimenin k noktas olarak
emein rgtlenmesini savunmad. Marx'a katlmay dnme
di. Teorisinin temelinde rgtlenmesi deil, bu rgtlenmeyi
etkil iyecek glerin nitel iinin sre iindeki deiken lii yat
yor, mutlak olarak ne salt maddesel ne salt idealist nitelikte
kald tezi. O nedenle Adomovari bir materyalizmden sz
etmek mmkn. Geleneksel felsefenin bilgi teorisine dnt
yollu eletirisi de gsteriyor ki gereklie bakarken onu idealist
gzlklerle gnnek doru deildir; nk toplumsal olaylarn ve
1 19
"rheoJo,. W. Ado,.no
1 20
eLeTJR.:J 1 Topluon lAsti<t'le Yazlar'
121
Theodo,. W, .Ado>'no
1 22
risklerin, kavram-kalp dkn mantk-pozitivistterin ka l
plarna sd rlamazl , indirgenemezlii; ksacas sosyologun
b i l gi-ed inmec i sinyalleri (sorular) karsnda, reticinin,
kar lat riskleri pozitiv istlerce beklendii biimde sabit ve
ortak bir takm kavramlarla dile getiremezl ii ! Marksist analiz,
ite bu dile getiremezlii umursamad , tehd itierin salt ekonomi
d i l iyle ifade edilebi leceini sav undu. Ama yabanc bir dil daha
renmesinin de vakti geldi . Frankfurt Okulu byle dnyor,
Adorno, poziti vistterin (ya da kavram lar ile gerekl ik durum
larn zde sayma tutkunlarnn, yani bu durumlar kavram-ka
l plara sktrrken bu komprimelerin, gerekliin "organiz
ma"sn h i de altst etmediini sananlarn) savunduu bu
"kavramlar yoluyla mdahale" yntemine bir baka adan da
kar kyor. Bu yntem, diyor, bi limsel yntemlerin uygulan
masnda olduu gibi, durumda "kendiliinden" bir iyiletirme
salayacandan yola kmaktadr. Oysa tam tersine, durumu daha
da bulandnyor. nk empirik yntem, deer kavramlarndan
arnm olmas gerekirken yaanan g ilikilerini koyulatrmaya
katkda bulunmaktan kendini alamyor. Bunu hem insanla doa
arasndaki i l iki lere hem de insan-insana i l iki lere deer
yaktrarak yapyor. Oysa empirik yntemi kul lanrken somut ana
i lke deerleri dei l, rasyonel lii kstas almaktr. Ne var ki Adomo
bunlar savunurken, biraz aada gstereceimiz zere, ilerleme
srecini aklamak asndan ba rasyonellikle derde girecektir.
Adomo, yukarki eletiri lerini srdrrken logicoempirist
sosyal bilimcilerin yaamn koul larn insancllatrabi leceine
inanmamaktadr. 1 9. yzyl pozitivizm inin balatcs A.
Comte' un olduu kadar, tm Avrupa'nn da, eski dzen ve iler
leme ideali say lan dncenin asl, bu dzen ve ilerlemeden
neyin amalandn uygulamada grmek meselesidir. Oysa
Adomo'ya gre, tersi oluyor: Anlalyor ki ilerleme derken, bun
dan daha kat bir dzen amalan yor. Neden m i , d iyor Adomo,
nk bylece insanlara egemen olmak daha kolayiayor da
1 23
1:heodo \Al. Ado"o
1 24
kopya etmeye zorlayan egemenlik biimi de kendine baka bir i
aramak zorunda kalacaktr, dolaysyla mantk aklmz da ...
lerleme sreci ne denli "gerek" olursa olsun, motoru Ratio
olduka, yani devrimi yaamaya elverili deilse, sonunda man
tk ak l (rationun) o aynen-yeniden-retici rehaveti iinde
boulup gider. "lerleme" dncesi asndan bu, mantk akln
dt gaflettir. Pozitivistlerin dt de budur. Pozitivizm,
daha onun kendi motoru olan Ratio tarafndan lme mahkum
edilmi olduktan sonra bu motoru brakp onun kard tkrt
ve gcrtlarla uramann, mantk empiristlerin o gcrdayan
kavramlarn eletirmenin alemi ne? Adomo, ite pozitivizmin
kkenindeki bu iliete parmak basamyor. O nedenle diyoruz ki,
srelerine, kendi motorunun ihanet edip boduu ilerleme
"sahte"di r, ama asl bu ihanet nedeniyle sahtedir, yoksa ayrn
tlar yznden deil. Biraz aada greceimiz gibi, bu ayrn
t lar mantk akln gya kendi doasna aykr olarak alet haline
sokulmasndan douyormu, Adorno'ya gre. Oysa biz di
yoruz'ki, "alet haline sokulma" daha pozitivizmin yaratcs olan
mantk akln asl kendi doasndan kaynaklanyor. Adorno, ite
byle sahte (yani motoru, kendi srelerin in bana illet olan) bir
i lerleme sreciyle urayor; insanl daha ilkel toplumlardan
alp bugnlere getiren, sonunda Ratio'nun mekaniki nitel ii
yznden her eyi yzne gzne bulatran u "vlesi"
uygariama sre leriyle. Doru, nk Adorno Ratio derken,
onun bi l in ieriklerini makine benzeri aynen yeniden-reten
bir rete olduunu grem iyor. Uygarl n bayra sand
ratio'yu yozlap elden gidiyor diye, S isifos gibi onu insanln
doruklarna karp kurtarmaya alrken, kurtarmaya alt
eyin ihanetine urad n an layamyor. Neden mi? nk
Adorno, mantk akl n, Bat Felsefesinin kendi gbeine yer
letirdii ve besled ii o kabu llenilmi doasna toz kon
duramyor, onun bilincimizin ieriklerini aynen yeniden-ret
mekten teye geemeyen. boucu ve ksr-dngc doasn,
1 25
T l-eoJo \.V .AJo,.no
.
1 26
nce aralarnda iliki kunnaktar. (C) Bu iliki kurgulamasa
(faal iyeti) sonucu, anlarnca akl, anlam, yani ieriin anlaman
karr. (D) Ama bir ieriin aynen yeniden-retilmesi. baka bir
ierikle iliki kunnak veya bunun tersini yapmak demek, anlam
ca akln faaliyeti demek deildir.
l l .(A). B ir dnme ieriinin kendisi tarafndan N iin
aynen-yeniden-reti ldiini anlamak mantak akln ii, yani
faaliyeti deildir. (B) nk ilkin. A gereince, anlamak ( i l iki
kurgulamak) mantka akln ii deildir. (C) Mantak, akln
zellii. ancak hu ierikleri aynen-yeniden-retmektir, yani
dorulamaktr, mekaniktir. Mantaka ak bu yzden faaliyeti
makineye benzeyen bir yetenektir ya da byk bir imalathane.
Her yntem ite bu imalathanenin iinde bir atelye blm gibi
(D) "Makul ol !" mu demek istiyorsunuz? te bu, "bi
alr.
linteki ilgili ierikleri yeniden bir gzden geir, onlar aynen
yeniden-ret" demektir; yoksa aralarnda iliki kurup onlar
anlamaya al, demek dei l !
Peki, bilinte, hei ieriin "trplenip veya damatalap ege
menliin ngrd belli bir ve ayn nitel ie indirgendikten
sonra yeniden-retilmekte oluu"na (mantak-akda) kar kan
momentler yok mudur? Bu momentler, tahmin edilecei zere
Ratio' nun doasna zg mekanik yeniden-retime, retim sis
tem i dndan veya bamsz olarak, yani baka bir balamda
mdahalede bulunan momentlerdir. Bu, y ine aynen-yeniden
retilegelen ierikler arasnda yeni ilikiler kunnak ya da biline
yeni ierikler kazandrmak gibi entelektel bir balamdr, nk
bunlar yapmak Entelekt'in iidir.
stelik bu mdahaleler mantak-akln o mekanik (aynen
yeniden-retici) doasn, dolaysyla onun ardndaki egemenlik
(denen negatiflik) momentini tehdit etmektedir bu kez. Ratio'nun
konusu ve rn olan herhangi bir bilin ieriinin, yeniden
ilretildii o her seferinde kendi kendisiyle ayn (zde) kala
bilmesi bu yZden mutlak olmaktan kar, bir olasalk haline gelir.
127
Theodol' W . .Adol'l'lo
1 28
Deneyim olarak tanmlyorduk. Buna komplementer anlamdaki
aynen-yeniden-retilmeme" olas ln da zgrleme olarak...
Yukarda ki yntem paralelinde artk yle diyebiliriz: Bilinte
herhangi bir ieriin ratio'da yer-almas, yani rasyonellemesi
(ksacas a-y-retilme, dolaysyla zde kalmas), ( 1 )
Entelekt'in mdahalesi yOzUnden hibir zaman mutlak deil,
ancak bir olas lktr (yetenektir). (2) Bu zdelik olasl ya da
yetenei Deneyim'i ifade eder, (3) zdemezlik (ksacas a-y
retilememe, zde kalamama) yetenei ise zgrleme'yi.
zetlersek demek ki, tm insan akl tarih boyunca hep bir
birinden bamsz, ama diyalektik bir ..akl ikilisi" (mantk
akl : ratio ve anlamc-akl: Entelekt) arasndaki etki leme
didime iinde gelimektedir. Bir yanda, kendileriyle iliki
kurulmasna ak bilin -ieriklerini (negatiflik, yani egemenlik
momentinin basksyla yakalayp damtarak) aynen-yeniden
retme etkinlii var. te yanda sz konusu ilikileri zengin
letirerek her ieriin byle kendisiyle mutlak olarak aynla
mas veya zdelenmesine, tutuklanmasna mdahale etkinlii...
Birincisi dorulamac, aslnda ardndaki egemenlikiliin ve
negatifliin dalkavuu olan pozitivist bir etkinlik; ikincisi ise
aslnda belli hibir momentin dalkavuu olmayan anti-pozitivist
bir etkinlik. Her ikisinin birbirlerini (P ve P' gibi) birer olaslk
veya yetenek biiminde (P = 1 - P' gibi) dladklarn, ama ayn
zamanda (P + P' = 1 gibi) tamamladklarn anlyoruz: Birincisi
(P) Deneyim ki mantk-akldan besleniyor, ikincisi (P') zgr
leme ki Entelekften (anlamc-ak ldan) besleniyor. Mantk
akla yaslanan deneyim, yaanan ierikleri herhangi bir olaslk
dzeyinde tutarken, Entelekt'e yaslanan zgrleme onlar, bu
olasl dlayan, ama tamamlayc bir olaslk dzeyinde yeni
ieriklere doru itiyor.
Mantk ak l ile Hafza'nn doalar arasnda bir benzerlik
mi var diyorum. Hayr! Hafzann ii - bunu okul andaki
ocuklar bile sezinliyor - bil in ieriklerini ye11iden-retmek.
1 29
l:heodor W. ;Adomo
* * *
1 30
"kendi olduu gibi" olamayaca veya kalamayaca tasarm.
Bu diyalektik, Adomo' nun tasarlad dnce ve gerekliin
birliAi erevesinde yer alr. zne, gerekliAi dnendir, nesne
ise zne tarafndan dnlendir. Dnmek ise somut bir ey
dnmektir, yani dnceyi belirleyen ey somuttur. Ama "ey"
hep dnlendir, dncede kavranabilen'dir.
Burada dnce ile gerekHAin birl iini mutlak bir zdelik
olarak anlamamak gerekir. nk "birlik" bugnk koullarda
(veya her zaman iin) dnce ile duruma gre baka trl de
olabilen gereklik arasndaki ilikinin sadece belirl i bir konu
mudur, yldzlarn birbirlerine gre bulunduklar greceli kon
umlar gibi . . . "Baka olabilme" momenti, yaanan durumun
kendi kendisiyle srekli biimde zdemezlii anlamna gelme
l idir. Sabitleme, yani bir eyin zdeligine ulamas, onun yok
olup gitmi olmasna alarnet say lmaldr. nk o zaman bir ey
kendi kendisinden "baka" olamaz. lr. Bu stelik. bir eyin
kendi kendisinin efendisi, kendine egemen olamamas,
yabancnn egemenl iAi altna girmesi demektir. Nedir ki bunlar
hep soyut ve kaypak sylemler. Ama Adomo'nun geleneksel
felsefe karsndaki tavr daha somut. O, bu felsefenin temel
izgisini, dnce ile gereklik arasndaki ilikinin "greceli
konumu"nu sabitletirmek, daha dogrusu stabil hale getirmek
ya da Adomo'nun yersiz ifadesiyle- statikletirmek olarak
gryor. nk byle bir ilikinin (megin burjuva bilininin)
kendini-korumas -biz buna, "kendini aynen yeniden-retmesi"
diyoruz- iin egemenlik uygulamas gibi bir uygulamaya girme
si gerekir. yle ya, egemenlik uygulamasna kalkmayalm ders
eniz. ilikileri veya onlarn aralarndaki greceli konumu sta
billetirmek, yani aynen-yeniden-retmek mmkn mdr? te,
demek istiyor Adomo, fiziksel veya sosyal evreyi kontrol altn
da tutmak da byle olur, ksacas sz konusu ilikilerin -o gre
cel i konumunu aynen-yeniden- reterek. Geri Adomo'da
yeniden-retim anlay yok, ama sylemek istedikleri byle
111
1:heodor W . .Adorl'lo
1 32
teknikteki ilerlemeye Ratio'dan baka bir motor yaktrama
malarndan kaynaklanyor.
Ratio'yu, sadece, yarattklar kolayca ak l edi lemeyen
dnce cambazlklarn damtarak vs derleyip toparlayarak
aynen-yeniden-reti lebilir duruma sokmak amacyla kullanan
yaratc matematikilerio tersine, yaratlanlar aynen-yeniden
retmeye memur sradan matematik retmenlerinin ve
teknisyenierin "deha"sna balyor sanki Adomo. Pozitivist ve
teknik ilerlemeyi, sayg duyduu bu dehaya yaktrd iin
Ratio'yu hi kurcalamaya yanamyor. Yaratmak veya ierikler
arasnda yeni ilikiler kurmak ile ierikleri memur gibi aynen
yeniden-retmeyi birbirine kartryor, yani bilin brokra
sisiyle .. Oysa yaratc sand Ratio, o brokrasinin ta kendisidir.
Ne ac bir dn? u var ki Bat felsefe geleneini, dnce ile
gereklik arasndaki il ikilerin greceli konumunu stabilletirip
dondurucu, mitolojikletirici bir kltr olarak grmekle, Adomo
ilerlemenin hasta bir ilerleme olduu tehisini doru biimde
koymu oluyor. Bilincin, o brokrallama huyunu, egemenlik
momentinin zoruyla kaptn fark edemese bile, dolaysyla bu
brokratlama ei liminin bir aletleme ei l imi olduunu
gremese bile ...
Ne ki bil inteki brokrasi giderek gemi azya alacaktr.
"Aydnlanmann Diyalektii" ard cinlerin balatt biiy
gemi azya alnca bu kez cinleri bandan kovmasn becere
meyen Acemi Sihirbazn (Zauberlehrling'in) durumunu kurcala
maktad r. Mesele udur: I nsan, evresinden yararlanma amacy
la ileriedii srete, mantk aklnn ilevini ya da rasyonellii
ni gelitiriyor; bunu egemenlerin veya egemenlemenin zoruyla
yapyor; ksacas toplumsal yeniden-retimi (onun bilinteki
ieriklerini), kontrol altna alma veya belli bir (siyasal) dorul
tuda aktma, kendi kar urunda bel li bir nitelikte tutma-koru
ma ya da stabilletirerek Ayn' latrma eiliminin zoruyla yapy
or. Bylece insan, kendi mantk akl n, kendi egemenliini
1 33
Theodo .. W. Ado'no
1 14
yan i tarihsel pozitivizmin- karakteristii olan ama-ara
dncesiyle ilgil idir. Adorno, Aydnlanma'nn ilerlemeci ve
demokratik sanlan felsefesinin meru m iras bu felsefe olmutur
d iyor. Oysa daha batan, ilkel snfl toplumlardan beri, bilin
ieriklerini egemenlik momenti yararna yontarak veya dam
tarak standartlatrp bu standartlatr lm ierikleri tarih boyun
ca aynen-yeniden-reten bir imalathane veya alet gibi alan
Ratio (mantk-akl) ve onun evreye yayd Emek deoloj isi
olan rasyonel l ik, hi de A. Comte sonras 1 9. yzyl pozi
tivizminin icad veya rn deildir! Tam tersine, Ratio ve
Rasyonellik, tarihteki tm "pozitivist, yani egemenliki iler
leme" srelerin in ardnda yatan o "kendini egemen l iki
(rnein burjuva) dzende koruma" [Selbsterhaltung unter
Herrschaftssystem] ilkesine dayal klasik determinizm
anlaynn hem motoru hem de lmcl tmrdr. Ksacas
kendi yaratt pozitivizm srecini yine doas gerei
zehirleyen, lme mahkum eden bir virs' tr: Tpk yaratt
mucizeyi kendi giderek kendi bana da bela eden acemi sihirbaz
gibi . . . [Klasik Determinizm' in, neden "yeniden-retildike ken
disiyle mutlak (yani olasl a imkan vermeksizin) olarak zde
(ayn) kalma gerektii" anlayna dayand, doa bilimleri
balamnda a klamtk (bkz. Y.. Pozitivizmi Eletirmek,
1 985, Metis Yaynlar; K. Korsch ve C. Lukacs evirilerimize
Sonszler.) B u gereklilik anlay, buradaki "pozitivist (egemen
liki) ilerleme" anlayyla ayn ereveye girer. Ya da yle
d iyelim: Doa bilimlerindeki olaslk (probabilist determinist)
tav rda yatan zdelik anlay, nasl mutlak (pozitivist) bir
tavr dei lse, buradaki olaslk determinist tavr da ayndr,
yani egemenl iki deildir. O bakmdan Klasik determinizm ile
Pozitivizm arasndaki, ama mantk-akln doasndan kay
naklandn gsterdiimiz paralellik, sanyorum, doa bilimleri
balamnda olduu gibi, burada sosyal bilimler balamnda daha
belirgin hale geliyor.] (B) Adorno, rasyonelliin toplumsal
1 35
Theodo W. Adono
1 36
Adorno ve Horkheimer bu sorunlarn kklerini, belirtildii
zere urada gryorlar: insan evresiyle. yani doayla ve teki
insanlarla olan ilikilerini artk, pozitivist veya pragmatistlere
zg o instrumentalist -Ratio'nun imalathanesinde, evreye
uyum arac olarak, protez kol, bacak, di ve kalp gibi yeniden
retilen i liki gibi gryor, ylesine yapsallatrp biimlendiri
yor. Her eyi ara-ama, neden-sonu izgisine indirgeyen prag
matist veya instrumentalisr'1 tavr, u acmasz "kendini-ayakta
tutma" (Selbsterhalung) -ya da biz yine. kendini-aynen-yeniden
retme diyelim- mcadelesinin kanlmaz sonucu olarak anla
mak mmkn m? Baka bir deyile, her bilin ieriini, prag
matistterin neden-sonu, ara-ama izgisine gre tornalama ve
bu izgiye indirgeyerek. rasyonelliin imalathanelerinde aynen
(kr deneini beller gibi) yeniden-retme tavr, o Darwinci
ayakta-kalma mcadelesinin kanlmaz sonucu d iye kabul
edilebilir mi? Hayr! nk insanln, o mcadele iinde "ras
yonellii bir alet, bir uyum-arac haline getinnesi" baka eydir.
gelinnemesi baka ! nk rasyonel l iin kkeninde "egemenlik
momentine esir dmek ya da bavurmak" yatyor. Evet. i nsan
ln tarihsel kklerinde yatan rasyonel l iin (bilin-ieriklerini.
egemenlik basks altnda aynen-yeniden-retme zorunluluun
dan gelen ei limin), insanlk tarihinde Ayd nlanma a'ndan
balayp bu denli nplana karlarak i lerlemenin biricik ve
rakipsiz motoru haline getirildii grlmemitir. Byle bir sre,
egemenlik momentinin, acemi sihirbazn cinleri gibi, gemi azya
ald bir sre olarak tarihsel bir deimeyi belgeliyor. Ksacas
insann kendini ayakta-tutma mcadelesi gibi, ..kr deneini
kullanmadan. salt mantk- la mahkum olmadan da vere
bi ldii bir mcadele"den ok baka bir fenomen var ortada:
1'1
U.S.A. ideolojisini yanstan pragmatis lilozof J. Dewey yle savunuyordu:
Doncenin degeri, evreyle di, trnak ,.. b. gibi bir uyum arac oluturmasn
dadr...
1 37
T.heodor W. Adol'no
138
E:LE:J"Rj / Topl ... ,, tAsti.i ne \tc.:zla
1 39
"theodo,. W .AJo,.,..o
.
1 40
baka-grn, yani grnteki bakala ortadan kaldrmak,
iki moment aras g ilikilerini deitirmekle kabi l deil. Belirti
veya grnteki bakal deitirmek i likilerin genelde ken
disini deitirmekle olacak itir.
Momentlerden birinin sonunda baskn kp kmayaca
Hegel'de ve Marx'ta ak bir soru olarak kalyor. Geri bu soru
Lenin'de proletarya ihtilaliyle cevaplanm gibi grnyordu,
ama Adomo ve Horkheimer'de diyalektik hareket sanki iyiden
iyiye durmutur. zne/Nesne, Doa/Tarih. Biim/Ierik gibi
tedirgin momentler arasndaki karlkl etkileme srp gider,
ama patlama olmaz, ekstremal bir duruma van lmaz?
evre dediimiz bu tedirgin momentler arasndaki et
ki lemeler ortamnda Adomo'ya kalrsa, gryoruz ki, et
kilemeler geri deimekte, ama ne eskidii ne de yenilendii
bel l i olmaktadr. Ne var ki etkilemelerde eksik olmayan
moment "negatir' momenttir ve bu, sz konusu iki atmal
momentin zaman zaman birbirine aktard negatif rol temsil
eder, yoksa hep bir ve ayn momentin n iteliini deil.
yle ya, bakas iin tehdit saylan bir moment bir sre sonra
bu kez kendisi iin bir risk yaratabilir. Byle olunca, negatiftik
hibir momentin mutlak ze llii deildir. Bu yn deitiren
moment Adomo diyalektiinin doas gerei , btn etk
i lemelerin barnda yapsal gizli bir moment olarak yer alyor.
Bir eyin kendi kendisi (ya da br momentin mdahalesine
uramadan nceki durumunda olduu) gibi olmasna veya ken
disiyle hor bakmdan zde -mutlak zde de diyebiliriz- olmas
na izin vermeyen de bu negatif momenttir, etkisini Tehdit bii
minde gsterir ki, biz buna "iki atmal ana momentten birinin,
urad mdahalenin etkisiyle, aynen-yeniden-retimde patlak
veren bir Arza ya da dorudan doruya, bu retime, atan
teki momentin mdahale'si" diyoruz (bkz. Y.. Pozitivizmi
E/e/irmek, 1 985 ve Max Planck ( 1 987) evirisindeki eletirel
nottarm z).
141
Theodo .- W . .Ado..o
1 42
fiziksel nitelikli negatif momentiere sosyal dnyada denk den
negatif momentler vardr. znenin barol oynad (canl ve
bi l inli, yani) sosyal dnyada bunlar. egemenlik deni len ve
tehdit yaratan antropolojik nitel ikli negatif momentlerdir.
zdelik. fiziksel dnyada nasl "maddenin yeniden-reti
mi"nin bu, yeniden -retim sisteminin doa i le dorudan veya
zne i le (deney biiminde) dotayl olarak etkilemesi srecinde,
karlat negatif momentler, yani mdahaleler karlat
negatif momentler, yani mdahaleler karsnda "kendini aynen
koruyabilme veya aksamama, mdahale ncesi durumundan
sapmama, gvenilirlik yetenei" ise sosyal dnyada da benzer
bir anlam tayor: Bil in-ieriklerinin yeniden-retiminin. bu
retim sisteminin (yani mantk akln) dardan doa veya
toplumla etkilemesi srecinde karlat negatif momentler,
yani mdahaleler karsnda "kendini aynen-koruyabi lme ...
gvenilirlik yetenei" anlamn tayor. zdel ik, kavram, bu
ynyle bir bakma da "insann kiilii" anlamna geliyor.
Etkileme, birincisinde, zne doann bir paras olduu iin.
doann kendi i inde oluyor. ama bilgi-edinme (deney) bii
minde ve amacyla. . . ikincisinde, evrenin iinde; ama egemen
lik biiminde veya amacyla oluyor. Birincisinde negatiflii
Arza temsi l ediyor, ikincisinde Egemenl ik. Etkileen taraflar da
belli: ( 1 ) Bir yanda maddenin yeniden-retimi, te yanda "bilgi
ed inecek" zne, (2) B i lin-ieriklerinin yeniden-retimi bir
yanda, "egemenlik edinecek" zne te yanda.
F iziksel deil de, sosyal etkileme kategorisini ele alrsak.
Frankfurt Okulu, "bi lin ieriklerinin yeniden-retilmesi"nde
hibir sorunsal gremiyor. Bu yzden de ilerlemedeki ar-rasy
onellemeden Ratio' nun doasn veya kendisini (yani bilin
ieriklerinin aynen -yeniden-reti li sistem ini) deil, onun
sonunda -pragmatistlerin di ledii gibi- bir alet, bir organ, bir
uyum arac hal ine getirilmesini, instrumentalist eilimi sorumlu
tutuyor. Elim izdeki sistemin (Ratio'nun) yapsn bilmezsek. o
1 43
"'Cheodo W .Adol'no
.
1 44
temsil olunan "devlet mant gerei" bundan hi holanmasalar
bile- Entelekt ' i n nn anakla mmkn olabilecekti.
Gerekten de, nk Entelekt mantk-akln diyalektik kart
(dlayarak tamamlaycs) deil midir? Bylece u mmkn
oldu: Bilinte yeni ieriklere ynelmek ve bunlar arasnda yeni
ilikiler kunnak, Ratio'yu mevcut i likileri ya da onlarn ierik
lerini makine gibi hep aynen yeniden retmekten, kr deAneAin
den, at gzlklerinden kurtarmak ... ite Entelekfin ilevi de
buydu. Geri Ratio, kendisine Entelekt'in sunduu yeni ierik
leri bile bir sre sonra yine aynen-yeniden-retmeye balaya
caktr ve bu bir dnem iin belki de gereklidir. Ama her eyin bir
snr var: sonunda n almayan, zgrln farkma vara
mayan bir ratio, sonunda kendini elbette kahredecek, ksr
dngsUnden kurtulamyacak, kendisine yeni bilin ierikleri
sunamayan Entelekt-yoksunu kltrlerin bannda onlarn bir
aleti, transplante edi lmi bir organ, son sncas haline gele
cekti. Bu kltrler, hep by le makine benzeri protezler, man
tk-ak l denen o doall An yitirmi, her an yerine yenisi takl
maya hazr organlarla tedirgin, huysuz ve korkak, bir yaam
srmeye devam edeceklerdir. Onlarn tek kurtulu yolu uydu:
Elektronik beyinler, birlein !
in trajik yan u ki, Frankfurtular, kltrel evrimin kstek
lendiAini ya da sonucu gryor, ama balatcnn (mantk
akln) doasn gremiyorlar. nk bunu gnnek, bat felse
fesindeki o geleneklemi Ratio kategorisine ters dyor.
Yukarda ele aldmz birinci tip, yani fiziksel etkileme kat
egorisine geri dnersek, Frankfurtularn hal lerine benzer haller,
orada Modern Kuantum kurarnc larnn bana da geliyor. Onlar
da bilin-ieri klerinin deil, ama "maddenin yeniden-retilme
si"nde hibir sorunsal gremiyorlar. Mikromaddenin zdeliAin
deki Belirsizleme'den, kendi Lc.Jelik kavramlarn (zdel ii,
mdahale ve risklerle karlamakszn mutlak bir zdelik
olarak anlaylarn) deil, maddenin kendi nesnel doasn
1 45
't'heodol' W. ,Adof\o
1 46
yle ya, mantk-akldaki u "organlama, aletlene" ei limi
onun faaliyet tarzndan farkl bir ey deil ki. ..
te mantk-akln bu faaliyet tarzdr ki hem Klasik
Determinizmi hem de klasik zdelik - yani aynen-yeniden
retilenlerin mutlak zdelii- ilkesini yaratm, bylece doga
bilimcilerinin, zellikle Kuantum Kuramclarnn da bilinlerin i
kreltmi. Entelektlerini kilitlemitir. Frankfurtularn, insan
l n kltrel gel imesinde grdkleri krelme ya da mantk
akln aletlemesi, mantk-akln kendine zg faal iyetinin
sadece bir sonucu olmakla birlikte, kkenierinde ylesine
derindir ki, sonunda doa bilimlerini de ayn krelmeye srk
lyor Ark3:ik alarla birlikte yola kan bu krelmeden ancak
an:amc-ak l ve onun destekledigi zgrleme eilimi kurtara
bi lir insanl .
As/os /989
Ylmaz ner
1 47
''Btn demokrasiJerin znde eletiri
vardr. Demokrasi sadece eletiri
zgrlne ve eletirel drtlere
ihti a duymakla kalmyor, onu astl
eletirinjn kendisi belirliyor. . . Ama
eletiinin akldaki ruhun merkezj motit1
olarak' dnyann hibir yerinde
sevilmedii unutuluyor.
Kim eletirecek olursa, 'birlik' tabusuna
kar gnah iliyor demektir. Eletinen
blc ve hatta totaUter dnemde alul
bulandrc bii oluverir."
T. ADORNO
'
ISBN 975-344-3609
be.
Yflnlan