Professional Documents
Culture Documents
Kapitalizm
Ahlaki midir?
Zamanmzn Kimi Glnlkleri ve
Zorbalklar zerine
EVREN
DLEK Y A N K A Y A
iletiim
ANDRE COMTE-SPONVLLE
Kapitalizm Ahlaki midir?
ANDRE COMTE-SPONVILLE 1952 Paris doumlu, Fransz eitimci ve filozof. Felsefe
derecesi alarak Ecole Normale Superieure bitirdi. Halen Sorbonne niversitesinde
profesr olarak ders vermektedir. Byk Erdemler Risalesi adl kitab Trkeye
evrilmitir. Dier eserleri: Traite du disespoir et de la beatitude (1984-1988), Une
education philosophique (1989), L amour la soltude (1992), Valeur et Veriti (Etudes
cyniques, 1994), mpromptus (1996), Letre temps (1999), Prtsentation de la philo-
sophie (2000), b e bonheur dtsesperement (2000), A-t-on encore besoin dune religion?
(2003), L esprit de latheisme (2006).
EDTR C an Belge
DZ KAPAK TASARIMI U tku L om lu
KAPAK Suat Aysu
UYGULAMA H sn Abbas
DZELT Y onca A kcanl
BASKI ve CLT Sena o f s e t SERTFKA NO. 12064
Litros Y olu 2. M atbaaclar Sitesi B B lo k 6. K at No. 4N B 7 -9 -1 1
Topkap 3 4 0 1 0 stanbu l T el: 2 1 2 .6 1 3 0 3 21
le ti im Y a y n la n s e r t i f i k a n o . 10721
Bin bird irek M eydan So k ak iletiim H an No. 7 Caalolu 3 4 1 2 2 stanbul
T el: 2 1 2 .5 1 6 2 2 6 0 -6 1 -6 2 F aks: 2 1 2 .5 1 6 12 5 8
e-m ail: iletisim @ iletisim .co m .tr w eb: w w w .iletisim .com .tr
ANDRE COM TE-SPONVLLE
Kapitalizm
Ahlaki midir?
Zamanmzn Kimi Glnlkleri
ve Zorbalklar zerine
Le capitalisme est-il moral?
Sur quelques ridicules et tyrannies de ntre temps
f
iletiim
NDEKLER
T e e k k r ......................................................................................................................................7
n s z ............................................................................................................................. 9
G iri ................................................................................................................................11
B R N C B L M
A h la k a G eri D n ................................................................................................ 15
iki kuak, iki yanlg................................................................................................16
Kapitalizmin zaferi ............................................................................................. 26
Tanrfnn lm ................................................................................................... 29
Ahlakl giriim modas.......................................................................................34
K N C BL M
NC BL M
D z e y le rin K ar m as :
G l n l k v e Z o rb a lk , N a iflik y a da B a rb a rlk 77
Pascala gre glnlk ve zorbalk.................................................................. 77
Astlarn zorbal: Barbarlk.................................................................................. 82
Teknokratik ya da liberal barbarlk.....................................................................83
Siyasi barbarlk.....................................................................................................86
Ahlak barbarlk.................................................................................................. 91
Etik barbarlk?....................................................................................................... 91
stlerin zorbal: Naiflik....................................................................................... 92
Siyasiya da hukuki naiilik...................................................................................93
Ahlaki naiilik.........................................................................................................95
Etik naiilik............................................................................................................ 96
Dininaiilik............................................................................................................ 96
Sorumluluk ve dayanma......................................................................................98
Sorumluluk............................................................................................................99
Ticaret ve mteriye sayg"............................................................................ 101
Cmertlik ya da dayanma?............................................................................. 103
Liberalizm ya da ultraliberalizm?........................................................ 112
S o n u ......................................................................................................................... 115
SONSZ
Ahlaka Geri Dn
( *) 1181-1226 yllan arasnda yaam Katolik talyan din adam. Dua, fakirlik, di
ni yayma ve yaradla sayg gibi zellikleriyle tannan Fransisken Din Toplu-
lugunun kurucusu - .n.
levizyon reklam olmadan, iki yz bin adet satacam hayal
edebilirdi?
Son rnek, daha dorusu bir fkra, Michel Serresin kendi
eitimci hayatna gnderme yapan u sz: Otuz yl nce
rencilerimin ilgisini ekmek istediimde siyasetten, gl
drmek istediimde ise dinden konuurdum. imdi tam ter
sini yapyorum: lgilerini ekmek istediimde dinden, gl
drmek istediimde siyasetten bahsediyorum... Bu sz ye
ter de artar bile. Beni bu szden haberdar eden arkadam
-b e n ve bundan bahsettiim dier m eslektalarm gibi
bunda ciddi bir doruluk pay olduunu dnyordu.
Beni iyi anlamanz isterim. Ruhani sorunun lkemizin
genliini ilgilendiren tek ya da en nemli soru olduunu
sylemiyorum. Spor ve mzik, az nce dediim gibi, onlar
kukusuz daha ok heyecanlandnyordur. Michel Houellebe-
cq ya da Catherine Millet de edeb baarlarn ruhanilikleri
ne deil, kitaplarndaki cinsellie borlular (ve bu hi de k
msenecek bir ey deil. zellikle de Houellebecq sz konu
su olunca: Nihilizmi bylesine yetenekli ve doru izmek, as
lnda, hayatn anlam sorusunu sormann baka bir yolu). So
nuta, btn bunlar gsteriyor ki sadece siyasi soru deil ah
laki ve insani sorular da ilk srada deiller artk. Buna karlk,
ruhani soru uzun zamandr olmad kadar gndemde.
Bu durum, her modada olduu gibi, karklk tehlikesi
ni beraberinde yayor. 60larda ve 70lerde (kiisel ve varo-
lusal sorunlar da dahil olmak zere) her sorunu siyasetle,
80lerde ya da 90larda (siyasi ve sosyal sorunlar da dahil ol
mak zere) her sorunu ahlak ve insancllkla zmeyi bek
lemek ne kadar samaydysa, bugn de (ahlaki ve ekono
mik sorunlar da dahil olmak zere) her sorunu ruhani ha
yata ynelerek zmeyi beklemek tabii ki sama olur. Birka
sene nce televizyonda bir budist keile yaptm tartma
y anmsyorum. Kei bana diyordu ki: Kendimizi dei
tirmeden toplumu deitirenleyiz.. yi niyetli grnen bu
sz bana tehlikeli geliyor. Eer bireyler adalet uruna sa- ^
vamak iin adil olmay beklerlerse adaleti asla salayama
yz. Eer bar uruna mcadele etmek iin huzura ermeyi
beklerlerse bara asla eriemeyiz. Eer zgrlk adna ar
pmak iin (isel olarak) zgr olmay beklerlerse zgrl
e asla ulaamayz. Yeryzndeki ktkleri yenmek iin de
cennete gitmeyi bekleyelim bari... Tam tersine, insanlk tari
hi bir toplumu deitirmenin ruhaniyetten ya da kendi ze
rine almaktan bamsz bir grev olduunu kantlyor.
Fransz Devrimine ya da Popler Cepheye* bakn. Tam ter
sinin de doru olduunu belirtmek lazm: Bir toplumu de
itirmek insann kendisini deitirmesine yetmez. Otuz yl
nce biroklarnn dndnn aksine, siyaset bilgeliin
yerini tutamaz. imdi biroklarnn sandnn aksine, bilge
lik de siyasetin yerini alamaz. Btn modalar glntr. B
tn tek konu delilikleri (m onom anie) tehlikelidir. Ama so
nuta, u anda yapmakta olduumuz gibi, bir modadan di
erine gemek anlamsz ya da nemsiz bir durum deildir.
Kendini arayan bu ruhani kuak birgn kendini bula
cak da olsa, kukusuz ne ahlaki sorunun yerindeliini orta
dan kaldrr ne de bizi bu sorudan azad eder. Bir kuaktan
dierine, bir yanlgdan dierine gemek her eyi aklama
ya yetmez. Her ne kadar gemie dair olsalar da, yapmamz
gereken iki aklama daha var. Bunlar daha nemli olabilir
ler. Her halkrda daha kalc olduklan kesin.
Kapitalizmin zaferi
Tanrnn lm
2 Bkz. Le Gai Savoir [en Bilim], III, s. 108 ve 125 ve Ainsi parlait Zarathoustra
[Byle Buyurdu Zerdt], I, Prologue, s. 2.
3 Max Weber, Le metier et la vocation du savant [Bilgenin meslei ve vazife
si] (1919), Le Savant et le Politique [Bilge ve Siyaset], Plon, 1959, yeniden ba
sm 10-18, 1963; zellikle s. 69-71e baknz; Max Weber, LEthique protestan-
te et lesprit du capitalisme [Protestan Etii ve Kapitalizmin Ruhu], Plon, 1964,
yeniden basm Pocket, 2002. Marcel Gauhet, Le desenchantement du monde
[Dnyann bysnn bozulmas], Gallimard, 1985. Max Webere gre dn
yann bysnn bozulmas tuhaf biimde Yahudilikten itibaren balyor ve
Hristiyanlkla, zellikle de Protestanlkla devam ediyor: Bu tek tanrl dinler
selamete ulama yolu olan byy ortadan kaldrd (Max Weber, Ethujue
Protestante, s. 117 ve 134). Ateizm ise selameti yok sayarak ayn ynde daha
ileri gidiyor.
Bir irket patronu Tannya inanabilir ama ortaklar ve al
anlar karsnda gcn merulatrmak iin Tannya artk
smamaz. Bir siyaseti Tanrya inanabilir ama programn
ya da yaptklarn aklamak iin Tannya artk smamaz.
Laiklemenin maaliyeti bu. Bireyler hl Tanrya inanyor
olabilirler ama toplumumuz btnln bu inan zerine
kuramaz artk. Bu da toplumsal yapy knlgan hale getiren
byk bir boluk yaratyor. Nietzschenin deyiine verdiim
anlam u: Tanr sosyal olarak ld.
Bu durum akla, hemen hemen hepsi toplumla ilgili olan,
pek ok nemli soru getiriyor. Din bir birlik zerine kuru
lamayacaksa, ulusal topluluktan ya da Avrupa topluluundan
geriye ne kald? nk esasnda, din birlik topluluu olu
turur, tersi mmkn deildir. Halihazrda bir topluluk var
diye din birlik olumaz. Tam tersine, bir din birlik olduu
iin -v e eer bir topluluk var ise- yanyana gelmi ya da ya-
nma iindeki bireylerden deil de bir topluluktan sz ede
biliriz.
Peki o zaman, din birlik kalmadysa topluluktan nasl bah
sedebiliriz?
Birka yl nce Michel Serresi religion (din) szc
nn etimolojisini yaparken dinledim. Michel Senes, kken-
bilimciler tarafndan en sk benimsenen etimolojiyi savunu
yordu. Buna gre, religion szcnn kkeninde bulu
nan Latincedeki religio szc birbirine balamak anla
mna gelen religare fiilinden geliyor. Buna gre, diyordu
Michel Serres, kendisinden nce de bahsedildii gibi, din
insanlan birbirine balayan eydir. Yani din insanlar top
luca Tanrya balayarak birbirlerine balayan eydir. Mic
hel Senesin getirdii yenilik u eletiride: Eer din balay
c ise dinin kart, ou kez dnld gibi, dinsizlik de
il baszlktr. Michel Serres dinin kartn dier bir deyi
le baszlk [negligence] olarak yorumluyor ve bu szcn
etim olojisini (bana hl kukulu ve yaklak grnse de) ^
ba yokluu olarak aklyor.
Bu eletiriden yola karak, bugn bizi tehdit edenin ge
nelleen bir baszlk a, yani btn basitliiyle tam bir
sosyal balarn zlmesi durumu olduunu kolaylkla sy
leyebilirim. Artk herhangi bir eyle birlik haline gelemeyen
vatandalarmzn tek yapabildikleri, sosyologlarn bireysel
leme dedikleri, kendi kk i dnyalarn gelitirmek.
Bireysellemenin zaferi toplumumuzun ekonomik siste
mini tehdit etmiyor. Bu zafer elbette ki kapitalizmle uyum
lu hatta belki de kapitalizmin vcut bulmu hali. Zira birey
selleme iyi tketiciler yaratr. yi yaamak da bir gereklilik
olduu iin ayn zamanda da elverili reticilerin oluma
sn salar. Toplumumuzun ekonomik altyaps iin hibir
tehlike sz konusu deil; en azndan bir sre daha byle de
vam edebilir. Ama bu sistem ba kurmakta glk ekecek,
bir topluluk yaratmakta baarsz olacak; bugnn deyiiy
le, anlam yaratmakta zorlanacak. imdiye kadar medeniyet
siz toplum grmediimizi hatrlayalm. Ve kendi medeniye
ti yok olduktan sonra uzun sre varln srdrebilen top
lum da pek az grdk.
Beni endielendiren Tannnn lkemizdeki sosyal lm
nn ayn zamanda en azndan Batda ruhun, yani saygde
er her trl ruhani hayatn, sonu demek olmas. Pazar sa
bahlar kiliseler bo kalrken yapabildiimiz tek ey sper
marketlere akn etmek.
Bu duruma sevinirsek hata etmi oluruz. Bir ateist olarak
unu sylememe izin verin: Spermarket kilisenin yerini tu
tamaz. Ve eer bir toplumun zellikle de genlerine verebi
lecei tek ey spermarketse o toplumun gelecei gemite
kalm demektir. Genler de bunu hissediyor olmallar. Sa
nrm JM Jlerin baarsn da bununla aklayabiliriz.
Peki bunun ahlaka geri dnle ilgisi ne? nk bana bu
durum ahlaktan ziyade ruhanilikle ilgili, diye kar kabi
lirsiniz... kisiyle de ilgili. Anlam, ba, topluluk sorular sor
durduu iin ruhanilikle ilgili olduu gibi, birazdan deine
ceim gibi, kurallar ve deerlerle ilgili meseleler sz konusu
olduu iin ahlakla da ilgili.
Tanrnm lmnn ahlaka geri dnle ne ilgisi var?
Bence u: Hristiyan Batmn iki yzyllk gemiinde Ne
yapmalym? sorusuna cevap, genel hatlanyla rahipleri, ki
lisesi ve emrettikleriyle, Tanrdan geliyordu. Ve Bat tepe
den trnaa dindar bir medeniyet olduu iin cevab kendi
liinden verilen bu soru ok da kafa yormuyordu.4 Dodu
umuzda, ya da hemen sonrasnda znde din olan bir e
it hediye paketi veriliyordu (Hristiyan Bat ile kast ettiim
bu). Doal olarak bu paket bir ahlak ieriyordu. Bu ahlak so
run olmak bir yana cevabn ta kendisiydi.
Evet. imdi Ne yapmalym? sorusuna Tann cevap vermi
yor artk. Daha dorusu Tannmn cevaplan giderek toplumca
daha az duyulmaya balad. Bunun dini uygulayan Hristiyan-
larda, zellikle de genlerde byle olduunu belirtelim. Btn
anketler dini uygulayan Hristiyanlarda, zellikle de elli ya
n altndakilerde, Kiliseye ya da rahibe ahlaki ballk hissi-
ninin olmadn ortaya koyuyor. Doum kontroln ve evli
lik d cinsellii dnsenize. 2. Jean Paul alklayan binler
ce genten hangisi evlenirken bakire olmay nemsiyor? Ka
doum kontrol hapn ya da prezervatifi brakt?
Yani, Ne yapmalym? sorusuna Tanr artk cevap vere
miyor ya da cevab gittike duyulmaz oluyor. Ama soru hl
gndemde. yle ki Ne yapmalym? sorusunu her biri
miz kendimize sorabileceimiz en kiisel soru olarak kabul
ediyoruz ve bu soruya (ne Tanr, ne rahip, ne genel sekre
4 Bu durum zellikle katolik dnya iin geerli. Protestanlar zgr muhasebe
kavram sayesinde kiisel vicdan ne karttlar. Ama bu vicdan da ncil vas
tasyla vahye ve stn bir hukuka itaat ediyordu. zgr muhasebe" zgr d
nce deildir: Protestan reformunda da ahlak dine itaat etmitir.
ter...) kimsenin bizim yerimize cevap veremeyeceini d
nyoruz. Bu da sorunun nemini biraz daha artryor. Ate- ^
izmin ahlaki soruyu hkmsz brakacan dnenler ne
saf! Aslnda tam tersi, daha az din sahibi olduumuz iin ah
laka daha ok ihtiyacmz var nk Tanr artk Ne yapma
lym? sorusunu cevaplamadndan, bir cevap bulmak bi
ze dyor. Bu yzden feci ekilde ahlaka ihtiyacmz var!
Hatta daha nce hibir medeni insanln ihtiyac olmad
kadar ihtiyacmz var. nk bin yldr hibir toplum bu
derece laiklememiti; bin yldr hibir zaman derinlik
lerinde bizimkisi kadar az dindar bir toplum tanmamtk.
Sonu u: Ahlaka bugn duyulan ihtiya bin yldr olma
d kadar byk.
Dostoyevskinin bir kahraman diyordu ki: Eer Tanr
yoksa her eye izin var. Ben zevkle tam tersini sylyorum:
Eer Tanr var olsayd her eye izin olurdu, yani sorunu ona
havale edip (ki aslnda sorun batan zlm olurdu) sa
kince hayatn sonunu bekleyebilirdik. yilik yapmak m? Ne
gerek var! Mmkn olan btn iyilikler zaten Tannda var!
Ktlk yapalm m? Ya boyun emesek? Neden olmasn
ki? Eer Tanr varsa naslsa sorgusu olacak! Peki eer Tan
r yoksa? Alak, irkin, bencil, kt olmann ne cezas ola
cak? Eer Tanr yoksa, vazgemek ya da beklemek sz ko
nusu olamaz, ne yapabileceimize veya ne yapamayacam
za acilen karar vermemiz gerekiyor.
Dier bir deile, dinin bir ahlak var. Bu ahlak dinden
kaynakland iin ikinci srada geliyor. Eer din ortadan
kalkarsa, ahlak da ilk sray alr.
Teknik-bilimsel dzey
1 Pascaln dncesinde dzey kimi yasalarla ynetilen, bir modele gre dzen
lenmi ve bu nedenle de dier dzeylerden bamszlaan zerk ve homojen
bir btndr. Jean Mesnard, Le theme des trois ordres dans rorganisation des
Pensees, Thim atique des Pensees iinde, Vrin, 1988, s. 31. Pascaln dzeyle
ri beden dzeyi, akl ya da mantk dzeyi, ve gnl ya da merhamet dzeyidir.
ni ilk seviyeyle, (kendi i tutarll olan ve dier alanlardan
nisbeten bamszl olan) ilk alanla karlam bulunuyo
ruz. Buna teknik-bilim sel dzey diyelim. Aslnda ekotom ik-
teknik-bilim se 1 dzey daha ak ve tam bir adlandrma olur.
Ama, te yandan da bu rpertici derece ar bir tanm olur
ve gereinden fazla sz sylemek olur. Zaten ekonomi hem
bir bilim hem de bir teknik deil midir? O zaman biz bu d
zeyi teknik-bilimsel dzey olarak adlandrmaya devam ede
lim ama ekonominin de, btn dier bilimler gibi bunun bir
paras olduunu unutmayalm.
Sz konusu teknik-bilimsel dzey isel olarak mmkn
olma mmkn olmama kartl etrafnda yaplanr. Tek
nik olarak yapabileceklerimiz (mmkn olanlar) ve yapa
mayacaklarmz (mmkn olmayanlar) var. Bilimsel olarak
dnlebilir olanlar (mmkn dorular) ve dnlebilir
olmayanlar (kesin yanllar) var. Fakat, mmkn olanla ol
mayan arasndaki bu isel snr teknik-bilimsel dzeye snr
larn gsteremez. Neden? Bu snrlar tarihsel olarak deiip
duruyor da ondan! Zira bu, tehlikeli bile olsa (atom bom
basn dnn), bilimsel ve teknik ilerleme dediimiz e
yin ta kendisi. On yl nce imknsz olan bir ey belki bu
gn mmkn. Bugn imknsz olan bir sr ey yirmi-otuz
yl iinde son derece mmkn olacak. Yani mmkn olanla
olmayan arasndaki bu isel snr teknik-bilimsel dzeyin s
nrlarn belirlemiyor ancak bu dzeyin imdiki durumuyla
geliim izgisini gstererek bu dzeyin yapsn belli ediyor.
yle ki, eer bu teknik-bilimsel dzeyi kendi iinden gelen
dinamie brakrsak, gidiat biyolog Jacques Testartm bera
ber katldmz bir konferansta teknik evrenin tek prensi
bi olarak adlandrd eyi hakl kanr. Bu eskiden Gabor
Bu kavram zerine en belirleyici metin iin bkz. 308. ve 793. aras paragraflar.
Oeuvres Completes, Lafuma, Seuil, Coll. Lintegral, 1963; Pensees [Dnceler]
konusundaysa ilk say Lafuma basksnn, ikinciyse Brunschvicg basksnn.
yasas dediimiz ey: Mmkn olan her ey her zaman y a-,
plr. Ben de unu eklerim. Evet, ama tek bir koulla: Piya
sas olduu srece.
Oysa ki bugn mmkn olan ey zellikle korkutucu bir
hal alabilir (piyasasyla beraber). Teknolojik ilerleme hibir
eyin garantisi deil. Bize kar dnebilir ve hatta insanln
varln tehdit edebilir - rnein, genetik oynamalarla, olas
bir nkleer savala ya da kirlilikle, ozonu delen sera gazlar
nn etkisiyle... Ekonomi ise, daha basite, daha gndelik ha
yat boyutunda ama daha dramatik ekilde, milyonlarca a
damzn yaam koulunu -h atta yaam larn- tehdit edi
yor. Londra ya da New Yorkta kakaonun bir ton bana yir
mi kuruluk her kayb kakao reticisi lkelerde on binler
ce insan yoksulluk snrnn altna dryor. Bu d ra
yicin ykselmesini salamasa da, bizi, kendimizi piyasa ka
nunlarna huzurla brakmamz engelliyor.
Ksacas, teknik-bilimsel dzeyi kendi iinden gelen di
namie brakacak olursak, mmkn olan her ey her za
man yaplr. Oysa ki bugn mmkn olan aslnda korkula
cak olandr.
yseyle, yani bilimsel olarak dnlebilir ve teknik ola
rak mmkn olan her ey gereklemesin istiyorsak, bu tek-
nik-bilimsel dzeyi snrlandrmak bizim grevimiz. Bu d
zey kendi kendini snrlandrm aktan aciz olduuna gre
-biyolojiye biyolojik snr, ekonomiye de ekonomik snr ol
m az- onu ancak dardan snrlandrabiliriz.
Hukuki-siyasi dzey
Ahlak dzeyi
6 Deyim Rousseauya ait. Contrat Social, II, 4. Bu hadler ortak iyinin ve akl ege
menliinin hadleridir. Birey kendi zgrlnn toplumsal kullanm ilgilen
diren blmnden" vazgeer; bununla beraber Rousseau bu blmn nemi
ni sadece egemen olan belirleyebilir, der ki, bu da sz konusu hadlerin" snr
ilevi grmesi anlamna gelir.
7 Spinoza, Traiti politique, IV, 4.
8 T raiti politique, II, 17 (multitudinis potentia)
9 Spinoza, Lettre 50, d JarigJelles. Traiti politique, blm III (bu blm egemen
iktidarlarn haklarnn kendi gleri tarafndan belirlendiini ortaya koyar, IV,
1). Bu yzden de Spinoza doa kanunlarnn etkisinden tam olarak asla kama
dmz syler: Siyaset kendini kuran ve oluturan g ilikilerine boyun eer.
10 yi bir Spinoza okuyucusu olan Alain bunu grebilmiti: Direnme ve boyun
eme, ite vatandan iki erdemi. Boyun eerek dzeni salar, direnerek de z
grl. (7 Eyll 1912 konumas). Bu yzden de demokrasi halkn ege
menliine indirgenemez: Egemenlik ayn zamanda ynetilenlerin iktidarn su-
istimaline kar srekli olarak direnmesidir. (10 Haziran 1910 konumas).
iersinde egemen gcn her eye hakk olmasn engelleyen
ey de bu: Hukuki bir olgu bu, siyasi deil, yasal olarak by
le ama gerekte byle deil. Spinozanm deyimiyle halk y
nlar, Marxn deyimiyle kitleler, Alainin deyimiyle vatan
dalar, direnirler ve direnmelidirler.
Son olarak, rencilerim in gz ard ettii ya da bilm e
dii nokta u: Ahlak vardr ve ne hukuk, ne siyaset, ne de
halk her ey demek deildir. rencilerim unu unutmu
tu: Her ne kadar zerk ve tutarl bir ileyii de olsa, hukuki-
siyasi dzey de dierleri gibi bir dzeyden ibarettir ama ay
n zamanda snrlandrlmtr (ieriden deil dardan, n
k yasa stne yasa yapmak, erk stne erk eklemek her za
man mmkndr). nk egemen halkn gc ne ahlaki
bir beklentiyi (nc dzey) ne de bilimsel ya da teknik bir
gereklii deitirmeye yetmez. Fransz halk (komik olacak
ama) egemenliini kullanarak gnein dnyann evresinde
dndne ve insanlarn da hak ve haysiyette eit olmad
na karar verse de bu ne (ilk durumda) gerei ne de (ikinci
durumda) hakkaniyeti etkilemez. Bu yzden demokrasi ne
vicdann ne de yetenein yerini alamaz. Bu durumun tersi
de geerli. Ahlaki vicdan (nc dzey) ve (birinci dzey
deki) yetenek (ikinci dzeyde bulunan) demokrasinin ye
rini tutamaz. Gerek ne emreder ne de boyun eer. Vicdan
m dediniz? Sadece kendine tbidir ve ancak kendine hk
meder. Rousseaunun dedii gibi, vicdann zgr olma bii
midir bu.11
Etik dzey
Ahlak ve ekonomi
2 Louis Althusser, Remarque sur une categorie: Process sans Sujet ni Fin(s),
Reponse d John Lewis iinde, Maspero, 1973, s. 69-76.
Halbuki bu son rnekte beni en ok ilgilendiren ey de bu,
hepimizin enflasyonun dmesini istemek iin ok gl
\
ahlaki sebepler var. Evet, ama hepimiz enflasyonun bu ahla
ki sebeplerle dmediini biliyoruz.
yleyse radikal bir tez ne sryorum: Birinci (ekono-
mik-teknik-bilimsel) dzeyde hibir ey hibir zaman ah
laki olamaz. O yzden ahlaki olmamas da sz konusu ola
maz. Ahlaksz olabilmek iin bata ahlakl olabilme zelli
ine sahip olmak gerekir. Siz ve ben ahlaksz olabiliriz n
k ahlakl da olabiliriz. Yamur ne ahlakl ne de ahlaksz
dr. Yamurun ieklerin amasna ve sebzelerin bymesi
ne yarad zaman iyi kalpli, sellere sebep olduu ve futbol
oynanmasn engelledii zaman kt kalpli olduuna sade
ce ocuklar inanr. Yamurun asla iyi ya da kt kalpli, ah
lakl ya da ahlaksz olamayacan biliriz. Kendi kurallar,
sebepleri ve ikin bir mant vardr ve bunlar deer yargla
rndan bamszdrlar. Petrol kurlar iin de ayn durum ge-
erlidir: Ahlaka deil ekonominin gidiatna, (siyasi olanlar
da dahil) kresel boyuttaki g ilikilerine (mesela Ameri
kann rol buradaki birinci dzeye ait bir e konumunda
dr) ve son tahlilde arz talep ilikilerine baldr. Bunun gibi
ana kaynaklarn ya da parann yerine getirecekleri devleri
yoktur, sadece kendi ilerini yaparlar.
Bu, psikolojik etkenlerin ekonomiye dahil olmadklar an
lamna gelmez (muhakkak dahil olurlar). Btn piyasala
rn gvene son kertede ihtiyac var. Ama bu gven psiko
lojik ve sosyolojik bir olay olarak birinci dzeye ait bir e
dir, ahlakla ilgisi yoktur. Hatta bireylerden ok piyasalarn
bir zelliidir. Bir kyafet ya da araba alrken reticileri ya da
satcy kiisel olarak tanmam gerekmez, ahlaki durumlar
n deerlendirmek zorunda da hi deilim (kim yapabilir ki
bunu?). Piyasann durumu (dardan yasal boyutta snrla
r belli olarak) yapacam alverie karar vermemi salaya
cak gveni yaratmaya yeter. Satc kt kalpli bir adam m?
Ne bileyim ben! Bilmeme de gerek yok. Kendisiyle son dere
ce drst bir alveri yapmam engellemez ki bu. Yoksa bir
aziz mi? Bilmiyorum ve zaten bu bilgi kendisiyle yasaya uy
gun bir alveri yapmam etkilemeyecek. Elbette ki bir do
landrc olduu kesinlemi kiilerle i yaplmayaca kesin:
Ama bu ahlaki deil ekonomik bir kesinlik (yaptm tek ey
karma uygun davranmak). Bu yzden de pek ok dolan
drcy piyasann kendisi safd brakr. Piyasann gvene
ihtiyac vardr ve bu gveni tehlikeye atan herkesi cezaland
rr. Bu gvenin ve bu cezann ahlakla ilgisi yoktur ve o yz
den de son derece etkindir. Piyasadan (piyasa yetmezse de
hukuktan) kaynaklanrlar. Byle olmas da gayet iyidir. Eer
her alveriten nce tccarn ahlakn gzden geirmek zo
runda kalsaydk ticaretten geriye ne kalrd?
Birinci dzeydeki her ey ne ahlakidir ne de ahlaktan yok
sun, nk ahlak-tesidir (am oral). Burada ahlak-tesi diye
rek ahlaktan tamamen arndrldn kastediyoruz. Bilimin
ahlak yoktur diyordum. Bilimin nesnesinin de ahlak yok
tur. Bu durum, ahlak bir nesne olarak alrsak ahlak iin de
geerlidir, sylemeden gemeyelim. Ahlak bilimi yapmak el
bette mmkndr ve bu ahlaki tasvirlerin bilimsel (sosyolo
jik , psikolojik, tarihi) bir incelemesini ierir. Ama bu bilim,
ahlak bir olay olarak ele alr ve onun hakknda (nedenleriy
le) aklamalar yapar, (deerlere ynelik) yarglamada bulu
namaz. Wittgenstein bunu Corference sur lethiqueinde gr
mt. Bitmemi bile olsa, dnyann tam bir tasvirini yani
btn doru nermeleri ieren bir kitap ancak deer yargla
rmzn tmn anlatan bir kitap olabilir. Ama bu deer yar
glarm yarglamaz. Bu kitapta sadece olaylar olacak, olay
lar -olaylar-, ahlak deil.3 renmek yarglamak deildir:
Marxn yanlgs
Dzeylerin Karmas:
Glnlk ve Zorbalk, Naiflik ya da Barbarlk
5 A.g.e.
6 A.g.e.
glnldr. Ve bunlar bu glnl dayatmak ister-
lerse ya da bunu dayatrlarsa zorbalarlar. Ne irket ne de
okul, aile deildir (ailede sevgi hkimdir, en azndan yle ol
maldr, ama okulda ya da irkette byle bir zorunluluk ola
maz). Bir hoca ya da patron oraya sevilmek iin gitmez. Eer
sevilirlerse -olmayacak ey deil- patron ya da hoca olduk
lar iin deildir bu.
Pascal glym, o halde bana inann, diyen kral da
gln bulur, sylediim doru nk patron benim, di
yen ivereni de. Gln: Dzeyler karyor. Glsn di
ye -k ralsn , patronsun diye- senden korkalm. Glsn
diye sana boyun eelim. Ama neden sana inanmamz is
tiyorsun? Pascalm dedii gibi, g inandrclk kazandr
maz.7 Bilgi, yetenek, iyi niyet inandrclk kazandrr. Sy
lediim doru nk ben patronum, demek (bunu dn
mek ya da ima etmek), dzeyleri kartrmaktr, gln du
ruma dmektir.
O halde aktan ve imandan vaz m gemeliyiz? Tabii ki
hayr. ster hoca, ister patron olsun, bireyin sevilmek iste
mesini ya da inanlmay beklemesini eletirenleyiz. Kim nef
ret edilmek ve aalanmak yerine sevilmeyi istemez ki? Kim
kendisine inanlmasn istemez? Gln olan sadece kendi
ne zg ve deitirilemez niteliklerinden dolay deil8 (ik
tidar, konum, mevkii gibi) durumla hibir ilgisi olmayan
zelliklerden dolay sevgi ya da inan beklemektir (ve bu da
iktidara gelince zorbala dnr).
Biat iin patron olmak yeterli saylr (aslnda hoca olmak
da yeterli saylr). Bu meslein bir parasdr. Sevilmek iin
se patron olmak hibir zaman yeterli olmamtr. Sevilmek
iin sevilesi biri olmak gerekir. Bu da bambaka bir eydir!
nanlmak iin de patron olmak asla yeterli olmamtr.
7 A.g.e.
8 Pascal bu noktann altn 688-323 arasnda izer (Quest-ce que le moi?).
nanlmak iin gvenilir olmak gerek, bu da gene bambaka
bir eydir. Bunlann farkl eyler olduunu unutursak ite o
zaman gln duruma deriz; hatta sahip olduumuz g
orannda da zorbalanz.
Bizim nl okullarmzdan birinde tlm bir gen
elemann alt irkette patronuyla stratejik nemi olan
bir konuda srttn dnelim. Delikanl akll ama
inatdr. Tartma sertleir. Sylecek sz kalmayan patron
sonunda yle der: Bu iin dofusu bu, nk ben patro
num ! Gen alan yle bir cevap verebilir:
- Sayn genel mdrm, size saygm sonsuz olmakla bir
likte, Pascal okumanz neririm, kendinizi gln duruma
dryorsunuz...
- Ne diyorsun? Patron muyum deil miyim?
- Ona hibir itirazm yok. Patron sizsiniz, ben de sizin ka
rarnz uygulayacam. Konumunuzu koruduunuz ve ben
de sizin iin altm srece de size boyun eeceim. Bu
nunla beraber, haksz olduunuza inanmama sebep olacak
gl nedenlerim varken, srf patronumsunuz diye beni size
hak vermeye zorlayamaya ne hakknz ne de imknnz ola
bilir. Beni irketinizde tuttuunuz srece size boyun eece
im ama haksz olduunuzu da dneceim.
Patronlarn insan kaynaklarn ynetmek iin bana ihti
yalar yok, bu i iin insan kaynaklar var ya da bu ii ken
dileri hallediyorlar. Ama ola ki byle bir elemana denk gel
diler, kendilerine onu iyi saklamalarn neririm. ncelik
le, bu delikanl Pascal okumu (az bulunan her ey kymet
lidir, bu delikanlnn maa artrlsa yeridir). kinci olarak,
belli ki bu cesur bir delikanl ve irketlerimizin byle cesur
elemanlara ihtiyac var. Son olarak ve en nemlisi, bu gen,
kendi ilerinde ok deerli ama ayn bnyede bulunmas zor
olan son derece nemli iki zellie sahip: taat etme hassasi
yeti (disiplin) ve dnme zgrl. Zamanmzn en cid-
di sorunlarndan birinin ancak ve ancak hemfikir olduklar
zaman itaat etmeyi kabul eden insanlann varl olduu fik- '
rinden ayrlmam beklemeyin. Dierleri ise boyun emeye o
kadar almlardr ki zaten itaatkrlktan hemfikirdirler, ilk
gruptakiler (en iyi ihtimalle) dnme zgrlne sahip
tirler ama disiplinden yoksundurlar, ikinci gruptakilerse di
siplin sahibidirler ama dnce zgrlnden yoksundur
lar. Oysa bizim toplumumuzun bu iki erdemi bartrmay
bilen insanlara ihtiyac var. Buna hem Cumhuriyetin, hem
de laikliin ihtiyac var. ktidara itaat etmeli, der Alain, ve
sadece akla sayg gstermeli. Bu da zorbala direnmektir.9
10 Pensies, 85-878. Pascaln istisnai bir derinlie sahip siyasi dncesi hakkm
da bkz. Pensies sur la Politique'e yazdm nsz, Editions Rivages Poche, Pe-
tite Bibliotheque koleksiyonu, 1992.
du? Benim kendi karm neydi? Pek bir ey bilmiyordum...
Oysa, olduka iyi bir eitime sahibim, zellikle de otuz yl*
dan fazladr siyasetle on yldan fazladr da ekonomiyle tutku
lu bir ekilde ilgileniyorum... Vatandalarmzn ounluu
nun benden daha bilgili ya da ehil olmalar bir mucize olur
du! Ama farketmez, demokrasilerde karar verenler en ehil
olanlar deil, en kalabalk olanlar. rnein cumhurbakan
seimini alalm: Adaylar arasndaki ztlklar, ortalama ehliyet
durumu normalde -eer aday seimi gerektii gibi yapldy
s a - adaylarn en yeteneksiz olannn dzeyinden aada ka
lan milyonlarca semen tarafndan tartlacak. Bunu demok
rasi kart olarak sylemediimi biliyorsunuz. Demokrasiyi
ancak snrlar tanyarak koruyabiliriz. Yoksa bilgi aristokra
sisi daha kt sonular dourabilir.)
Madem sevgili dostum, halk bir eyden anlamyormu...
nemli ya da kank bir soruysa mevzubahis (nemli konu
lar genelde kark olurlar), referandum ya da mecliste bir
tartma dzenlemektense -m illetvekillerinin de konular
sade vatandatan daha iyi anlamadn takdir edersiniz- uz
man bir grup ya da bilirkiiler toplamak daha yerinde olur.
Brakalm da karar ehil kiiler alsn! Bylece iler daha iyi
yrr (ki maalesef daha iyi yryor, Avrupa Komisyonuna
baksanza). Tek sorun u, bu mant sonuna kadar izleye
cek olursak, egemenlik halktan uzmanlara geer ve byle
ce demokrasiyi tamamen kaybederiz, iktidar konuyu en
iyi bilenlere verdiysek, ounluu oluturan halktan aldk
demektir. Demokrasiden geriye ne kald o zaman? Korka
rm ki hayaleti dnda hibir ey. Teknokratik barbarlk ite
byle, uzmanlarn zorbaldr.
iki ekoln varlndan bahsetmitim nk farkl durum
larda, farkl ortamlarda (ya da ayn ortamda ama farkl za
manlarda) yle bir sylemle de karlaabilirsiniz: Elbet
te sevgili dostum. Tabii ki egemenlik halkndr, hepimiz de
mokratz. Ama grdn gibi bu devlet de her yerde her e
ye karyor... Belki de doru. Ama bunu tekrar ede ede so
nunda devletin ortadan kalkmas baz zihinlere ekici gel
meye balyor. Tamam, gereki olalm, devletin tmden
yok olmas zor. Ama ynetim, adalet, gvenlik ve diplomasi
gibi temel grevlerini yerine getirmekle snrl ve -b an za
mannda gerekten nemli olan- dier tm konulan piyasa
nn o mehur kendinden dzenleyici mekanizmalanna bra
kan asgari devlet fikri ne kyor. ene belirtelim ki, bu pi
yasa iyi ileyebilir, evet! Tek sorun bu durumda egemenlik
halkn deil sermayenin ve sermayedarlarn olur. Buna da
kolay kolay demokrasi diyemeyiz. Liberal barbarlk olur bu
nun ad: Piyasann zorbal.
unu da unutmayalm: Birinci dzeydeki bu iki barbarlk
pek gzel el ele verebilir. Bunun iin gnlk ilerin yneti
mine getirilen uzmanlarn ultraliberal olmas yeterli. Buna
rnek tekil edecek en az bir rnek geliyor benim aklma.
Pinochetnin ilisi. ktidan bir darbeyle ele geiriyorsunuz
(Allendeyi semi bulunan cahiller srsnden ibaret halk
zaten o srada yllardr oyunun dna itilmi haldedir), biraz
cinayet iliyorsunuz, bolca ikence ediyorsunuz. Zaten mes
leiniz yneticilik deil ki! Ynetimi genelde en iyi niversi
telerde okumu ve aralannda ultraliberal ve ksa zaman son
ra Nobel dlne layk grlecek olan Milton Friedman gi
bi (Chicago Boys dediimiz) pek ok renci ya da meslek
ta bulunan birka uzmana emanet ediyorsunuz. Genellikle
ar sa ynetimlerde olduu gibi ekonomi politikas liberal
hatta ultraliberal izgide: zelletirmeler, fiyat denetlemele
rinin kaldrlmas, uluslararas rekabete alma... Ksaca, g
c mmkn olduunca devletten ve sendikalardan alp pi
yasaya ve iadamlarna veriyorsunuz. Sonu? Sonu by
leyici, on be yl boyunca tm Latin Amerikann en yksek
byme oranna ulatnz. E sorun nerede peki? diyebilir
siniz. Tek bir sorun gryorum ben, nemli midir, deil mil
dir, siz karar verin: Pinochetnin ilisinde demokrasi yok.
60l yllarda General de Gaullen Fransada siyaset p
lkte yaplmaz, (Borsada) demesi sadece mizacndan kay
naklanmyordu. sminin hakkn veren her demokraside ol
mas gereken bir ilkeyi hatrlatyordu, demokrasilerde ege
men olan halktr, piyasa deil. Bunu sylemesi bugn de
60larda olduu gibi kolay ama (kreselleme yznden) ger
ekletirmesi o kadar kolay deil. Ayn fikirdeyim. Ama de
mokrasinin kolay olanla yetinmesi gerektiini kim sylemi?
Microsoftun Amerikan yargsyla dalama baksanza... Pi
yasa tekel oluumunu tevik ediyor mu? Olabilir. Ama uy
gulanmas zorunlu bir rekabet hukuku var. Ve dnyann en
liberal saylan (en azndan kendi snrlar iinde yle d
nlyor) lkesinde bu irkete, yani hakl olarak dnyann
en gls saylan bu irkete kar bu basit ama nemli fik
rin yeniden kefedilmesi houma gidiyor, Halkn hukuku
bir meta (yani satlk) deildir ve piyasalara o hkmetmeli-
dir, piyasa halkn hukukuna hkmedemez. Bunun bu kadar
basit ve kolay bir i olmadn ve davann henz kapanma
dm biliyorum. Ama henz sonulanmamasna ve belirsiz
liine ramen Amerikada piyasann hukuka tbi olduunu
hatrlatmak asndan yeterli. Malumu ilam oluyor ama ba
zen bilinen gereklikleri tekrarlamakta fayda var, Amerika
Birleik Devleri bir demokrasidir. Yani eer egemenlik hal
ka aitse Wall Streete ait deil, ya da olamaz (demokratlar ge
rekli zeni gsterirse) demektir.
Siyasi barbarlk
kinci barbarlk rnei, ahlak (nc dzey) siyasete ya
da hukuka (ikinci dzey) tbi klmak istemektir. Yani siyasi
ya da hukuki barbarlk: Militann ya da hkimin barbarl.
Sz konusu olan hep yksek bir dzeyi kendinden alak bir
dzeye tbi klmak istemektir. Bu alanda da iki ekol mevcut:
Lenininki ya da Trokininki gibi totaliter barbarlk ve bizi
daha ok ilgilendiren, demokratik barbarlk.
Totaliter barbarl alglamak nispeten daha kolay. Ahlak
nedir? 1920de Rus Komnist Genliine hitabnda Lenin
yle cevap veriyor: Ahlak eski smr toplumunu ykma
ya, proleterya etrafnda tm iilerin birliini salamaya, ye
ni komnist toplumu kurmaya hizmet etmektir.11 Ahlak
siyasetten ayr tutmak mmkn deil o zaman. Tam tersi
ne ahlak siyasete tbi olmak zorunda: Bizim iin, diyordu
Lenin, ahlak proleteryanm snf mcadelesinin karlar
nn emrindedir.12 O proleteryanm devrimci karlarn tem
sil eden bir partiyi ynetiyorsanz bu sylem olduka kulla
nl kukusuz.
Kullanl ama biraz soyut kalyor. Somut eyleri seven bir
zihne sahip olan Troki, birka yl sonra ayn fikri daha an
lalr klmaya alacaktr. rnein, terrizm ahlaken me
ru mudur? diye soruyor kendine. Yasad bir ey yapma
m olsalar bile insanlar ldrmeye, rehineleri kuruna diz
meye hakkmz var m? Somut ve ince bir zek sahibi Tro
ki bu soruya esasl bir yant veriyordu: Duruma bal.13
Onun asndan, kendisini anlayabiliriz. Duruma bal
nk olaan halde, zellikle de sivil ban ortamnda, terr
hibir ie yaramad gibi siyasi olarak da zararl olur, ken
dimize dman yaratrz. Bu durumda da terr ahlaki deil
dir. Ama devrim halinde, zellikle de sivil sava ortamnda,
terr ya da cinayet siyasi olarak gerekli ve meru hale gelebi
lir. Bu durumda da ahlaki meruiyet kazanr.
14 A.g.e., s. 63-64. Troki iin rehine rnei zellikle hassastr nk 1919 yln
da rehineler zerinde bir kararname yaynlam, tm sorumluluu tadn
belirtmi ve 1938de meruluunu korumaya devam ettiini duyurmutur. Bu
konuda bkz. s. 39-42 ( La Revolution et les otages) ve s. 62-64 ( Une fois en-
core propos des otages).
15 A.g.e., s. 63-64.
16 A.g.e., s. 52.
koullandrlr.17 Ayn eyi Stalin de yazm olabilirdi. Pe
ki. Ama o zaman ahlaktan geriye ne kalyor? zerk ve radi
kal bir ey kalmyor. Ahlakn siyasete tbi tutulmas (ahla
ken iyi olan siyaseten dorudur): Siyasetin barbarl, bura
daki rnekte totaliter barbarlk.
Bu arada, daha yumuak olduu iin daha az gze arpan
ama hi de daha az tehlikeli olmad gibi lkelerimiz iin
daha bile tehlikeli olan dier bir barbarlk eidine dikkat
etmemiz gerek. Bizde de, yani demokratlarda da, susuzluk
duygusu var. Hatta belki de bu yzden bugn daha da teh
dit edici oluyor bu. Madem hepimiz demokrasinin en iyi y
netim biimi olduunu dnyoruz, neden ahlak demok
rasiye tbi klmayalm? D em okratik barbarlk dediim ey
bu ite. Yani nedir? Totaliter barbarlktaki durumun ayn
sz konusu, ahlakn (nc dzey) siyasete (ikinci dzey),
ama demokratik siyasete, tbi olmas durumu. Tm vatan
dalarn, yasal olan her eyin doal olarak ahlaki olduuna
ikna olduklar gn, ya da baka bir deyile, meruiyetin ah-
lakiliin yerini tuttuu gn, demokrasinin vicdann yerini
tuttuu gn, hukukun devlerin yerini tuttuu gn ne ah
lak, ne vicdan, ne dev kalacaktr ortada. Yasal namussuzun
zgrce hkm srd bir demokrasi olur o. Hibir yasa
bencillii yasaklamyor. Ne hakla beni eletirirsiniz? Vergi
mi dyorum, ne bir ey aldm ne adam ldrdm, krm
z kta hep durdum, daha ne? Bir de fakirler iin zlmemi
beklemeyeceksiniz herhalde?
Bu i daha byk sorunlar ayor bamza. Papalk ge
nelgelerinden birinde Papa II Jean-Paul krtaja verilen ce
zann yrrlkten kalkm as konunun ahlaki boyutu hakkn
da bir ey deitirmez, dediinde haklyd.18 Buna kar
17 A.g.e., s. 53
18 Jean Paul II, LEvangile de la vie, eviri, Cerf/Flammarion, 1995. Bkz. ayn ya
zarn, Lettre auxfam illes, Mame/Plon, 1994.
lk ahlaka kar olduklar iddiasyla ocuk aldrmay u ya
da bu lkede yasal klan kanunlann hukukiliine kar kt- ^
mda ise bir o kadar hakszd.19 Hukuki konularda ben Vati
kann tam karsnda pozisyon alyorum. Veil yasasn* hu
kuki adan meru bulduum kadar siyasi olarak da hakl
buluyorum. Bu yasann yrrle girmesi iin savatm ve
eer bir gn varl tehlikeye girerse korumak iin de sava
rm. Veil yasasnn krtajn ahlaken masum ya da sulu ol
masyla ilgili bir iddias yok. Bir yasa iyinin ve ktnn ne
olduunu belirlemez, devletin neye izin verip neyi yasakla
dn belirtir. Yasa koyucunun Veil yasasyla zde duyurdu
u udur: Devlet olarak (ya da hkim halk olarak) ben o
cuk aldrmann benimle ilgili bir sorun olmadn duyuru
rum. nk bu ahlaki bir sorundur. Franszlar bu konuda
bir fikir birliine varamyorlarsa, ben karar ocuk aldrma
sorunu olanlarn kendi vicdanlarna brakyorum. Bu yz
den bence bu iyi bir yasa. Hi kimse bu sorunla kar kar
ya kalan bir iftin -ncelikle de bir kadnn- yerine karar
veremez. Bu yzden de kendini sorgulama sorumluluu bi
reyin kendisine dyor. Buradaki tehlike, bir eyi yasalla-
trmanm kanlmaz olarak onu olaanlatrmas: Devlet o
cuk aldrmay sorun etmiyorsa, birileri (daha yakndan ilgili
kadnlardan ziyade erkekler gibi geliyor bana) bunda hibir
sorun kalmadn dnebilir. Bu bir hata olur tabii. ocuk
aldrmann yasal olmas ve baka bir rnek olarak da, tana-
zinin yasad olmas, bu iki olgunun (hatta tek tek her o
cuk aldrma ve tanazi olaynn) ahlaki ynleriyle ilgili hi
bir ey ifade etmez. Bir eyin yasal olmas iyi olmas anlam
na gelmez. Bir eyin yasad olmas da kt olduu anlam
19 ocuk aldrmaya ya da tanaziye izin veren ya da bunlar kolaylatran yasa
lar bireyin iyiliine olduu kadar ortak iyiye de kardr. Bu nedenle de resm
olarak yasal deerden yoksundur. (L Evangile de la vie, s. 116; italik bana ait).
(*) 17 Ocak 1975te yrrle giren ve adn savunucusu Simone Veilden alan ya
sa. Bu yasa ile Fransada ocuk aldrmak cezadan muaf hale gelmitir - .n.
na gelmez. Yasallkla yetinmek adna bu fark grmezden
gelirsek (demokrasiye sayg ahlaki vicdann yerini tutmaya
balarsa) kendimizi demokratik barbarln iinde buluruz.
Ahlak barbarlk
Dier bir olas barbarlk rnei de sevgiyi (drdnc d
zey) ahlaka (nc dzey) tbi tutmaktr. Bu durumda ah
lakiletirici, ya da ahlak dzeyinde, bir barbarlk tehlikesiyle
kar karya kalrz. Erdem diktatrl kurmak isteyen Sa-
int-Just ya da mini eteklilerin ve klarn peine den Hu-
meyniye bakn. Ahlaki dzey: Pritenlerin zorbal.
Daha basit, gndelik, normal bir deyile syleceyek olur
sak, bu insanlar ahlaki seviyeleri orannda sevme ynelimi
dir. Bundan daha ak ne olabilir? Namussuzlar, cesur ve
iyi kiiler kadar sevecek halimiz yok ya! Evet, hepimiz byle
dnyoruz ite. Sadece, bu tip geleneklere duyarl olanla
ra hatrlatmak istediim bir nokta var: nsanlar ahlak sevi
yeleri orannda sevmek hem tutkuya (Prousta bakn), hem
koulsuz sevgiye (anne babann evlat sevgisi gibi) hem de
ve bilhassa merhamet duygusuna ters der - eliki tam da
merhamet dediimiz eyin dierine ahlaki deerinden ba
msz sevgi sunmakla ilgili olmasdr. Unutmaynz, mer
hamet Hristiyan geleneinin zdr, sa dnyaya ncelikle
gnahkrlar kurtarmak iin gelmitir.
Etik barbarlk?
Drt dzey erevesinde kalacak olursak, burada durma
mz lazm. Peki beinci dzeye inananlara ne diyeceiz? la
hiyata, tabiatstne, yksek gce inananlara ne diyeceiz?
Demek ki ilahiyat dzeyini etik dzeye tbi klmay istemek
-k i bu Tanny insan sevgisine, aknl doaya, beinci d
zeyi drdnc dzeye tbi klmak dem ektir- etik barbarla
karlk gelir. Bu konuda din bilginlerinin fikrini almak ge
rekir ama (Pascaln da karsnda savat)20 kimi hmanist
ya da antroposantrik ynelimlerin, ilahiyat asndan, bu tip
bir barbarlktan kaynaklandn dnmyorum. Tanrnm
sevgi olduunu tekrar ede ede her trl sevginin tanrsal
olduunu dnmeye baladk. Tanr yaratm olan insan
(say) gklere kara kara yaratlanlarn yaradan olduu
na inanmaya baladk. nsan tanrsallatrrken Tanry in
sanlatryoruz. Ateistler ve kukuculara bu sylediim an
cak bir metafor gibi gelebilir (nk onlar iin Tanry tem
sil eden beinci dzey sadece insanlarn hayallerinde ya da
zihinlerindedir). Bu rnein Feuerbach, Alain ya da son d
nemde arkadam Luc Ferry iin byle.21 Peki ya inananlar
iin durum ne? nsan sevgisine tbi olan Tanrya hl Tan
r denilebilir mi? Tanrsallatrlm insan bir idolden ibaret
deil midir? Feuerbachn deyimiyle bu antropoteizm (Tan-
ry yok sayan ama en azndan yerine de bir ey koyma iddi
asnda olmayan) ateizmden de beter deil midir? Bu hma
nizm -d in i adan- etik bir barbarlk deil midir?
Ahlaki naiflik
Naiflikle ilgili bir rnek daha verebilirim. (nc dze
yi oluturan) Ahlak adna ikinci dzeyin (siyasi ve huku
ki) kstlama ve zorunluluklarm grmezden gelmeyi iste
mek ahlaki naifliktir. Somut olarak bu neye benziyor? Tam
da balangta szn ettiim ahlaki kuan tavrna benzi
yor. Yoksullukla nasl baa kmal? Restos du coeur ile. Sa
vaa kar nasl bir d siyaset izlemeli? insani yardmlarla.
G ve gmenlerin entegrasyon sorunlar ile ilgili ne yapa
biliriz? SOS Racism ee. (ikinci dzeydeki) Btn siyasi so
runlar (nc dzeydeymi gibi) birer ahlaki soruna evi
riyorsunuz. Asln isterseniz, bu sorunlarn asla zlmeme
si iin yaplabilecek en iyi eyi yapyorsunuz.
Yoksulluu ve sosyal dlanmay zmek iin Restos du co-
eure gveniyorsanz, insani yardmlarn sava kart bir d
siyaset yerine geeceine inanyorsanz, rklk kartlnn
g siyaseti grevi greceini dnyorsanz, kendi kendi
nize ninni sylyorsunuz demektir: Naiflik yapyorsunuz.
Bu naiflik sizi muhalafetteyseniz gln duruma sokar, ik
tidardaysanz ya da g sahibiyseniz zorbalatrr (medyatik
bir gc olanlar da bu durumda zorba saylmaldr, iyi niyet
lerin zorbaldr yaptklar).
Etik naiflik
Naifliin nc rnei: Drdnc dzeydeki etik ve sev
gi adna nc dzeydeki ahlaki zorunluluklar ve kstla
malar yok saymaktr: Etik naiflik ya da sevgi naiflii. Somut
olarak 70 yllar Savama sevi ve babacool ideolojisine denk
gelir. Gnmzde daha seyrek de olsa gzlerini kararak, la
f geveleyerek her eyi Bak, benim ne ahlaka ne siyasete ne
de teknolojiye ihtiyacm var, tamam m? Sevgi her eye ye
ter, diyerek aklayanlara rastlarz. Bu kiilere sevginin her
eye yetmeyeceini anlatmak lazm. rnein yle diyebili
riz: Kendini sa sanmay brak da biraz etrafna bak! n
c dzeydeki ahlaki grevlerini yerine getirmekle bala, se
im listesine adn yazdr da ikinci dzeydeki sorununu hal
let ve birinci dzeyle ilgilen ve git bir meslek sahibi ol. Eer
sorunlar zmek iin sevgiye gvenirsen, kendi kendine
ninni sylemi olursun: Yaptna naiflik derler.
Dinnaiflik
Son naiflik rneimiz de beinci dzey olan tanrsal ya
da doast dzey uruna sevginin ve dier ilk drt dze
yin zorunluluk ve kstlamalarn grmezden gelmektir. Din
naiflik: Tutuculuk. Dinin iyiye ve ktye (nc dzey),
yasal ve yasad olana (ikinci dzey) ve doru ve yanl ola
na karar verdiini iddia etmektir. Aklmza ilk gelen Islm-
c tutuculuk ve bu hakl bir iddia: eriat dzeni budur. Eer
slm hukuk herkese dayatlacaksa demokrasinin ne fayda
s var? Eer iktidar Allahtaysa halk nasl egemen olur? Ama
bir Hristiyan tutuculuu da olabilir, var hatta: Amerika Bir
leik Devletlerinde Incildeki yaratl retisine ters dt
gerekesiyle Danvinizmin okullarda retilmesini yasak
lamay kendilerine grev edinen protestan tarikatlar buna
bir rnektir. zerinde ok durmayacam ama Rainer Maria
Rilkenin her naif korkutucudur szn hatrlatmak iste
rim. Naiflik barbarlktan daha az tehlikeli olmad gibi ye
rine gre daha tehlikeli bile olabilir. ou zaman en byk
ktlkleri daha iyiye ulamak adna yapyoruz. Korkun
luklarn bildiimiz hal seferleri sendromu bu. Bugn hl
da devam ediyor. Eer Bush ve Bin Ladin iyiyi (nc d
zey) -h atta Tanry (beinci dzey)- temsil ettiklerine bu
kadar derinden inanmasalard ortaya koyduklar siyasetler
den bu kadar korkmamza gerek kalmazd. Lenin ve Troki
komnizme bu kadar ok inanmasalard daha az insan da
ha az bir keyifle kuruna dizerlerdi belki.
Bu rnek barbalkla naifliin bir arada gerekleebildii
nin bir kant. Lenin ve Trokinin yapt gibi siyaseti ah
laka tbi tutmak bir barbarlktr. Marxn, Lenin ve Tro
kinin diledii gibi siyaseti ve hukuku ahlaken cmert olan
bir topyaya (bar, bolluk, zgrlk, eitlik, kardelik, sa
adet toplumu topyasna) feda etmek ise naifliktir. Bu kor
kun birleimin sonularn biliyoruz.
Bu konuda, Louis Althusserin Stalinizme dair syledikle
rini okumak yerinde olur. Aslnda Althusser yanl anlald.
Althusser Stalinci sapmada hmanizm ve ekonomizm kili
sini eletiriyordu.23 Gulaglar hakknda hmanizmden bahset
mek insanlar artt. Oysa bu Stalincilerin belirgin sylemiy
le rtyor - zaten bu sylemin tamamen yalanc ya da iki
yzl olduunu dnmek saflk olur. Stalin nsan en deer
li sermayedir, diyordu. Kendisinin buna inanp inanmad
n bilemem. Ama Stalinci militanlann ou buna inanyordu.
23 Louis Althusser, Note sur la critique de la personnalite, Reponse dJohn Lew is,
A.g.e., s. 77-98.
Zaten Staline gcn veren de bu inant. Bu sylemin h
manizm kart olmad aikr ama tehlikeden uzak olduu
da sylenemez. Milyonlarca insan insanln mutluluu iin
lme yolland. Bu topik bir hmanizmdi, lmcl bir h
manizmdi, cani bir hmanizmdi, ama neticede hmanizmdi.
Bu hmanizm Sovyet kanunlan da dahil olmak zere huku
kun kurallarna ramen gerekletirildi. kinci dzey nc
dzey uruna katledildi, ite bu da hmanist naiflikti.
Siyaset ayn zamanda gitgide devletletirilen bir ekonomi
nin hizmetine vakfolunuyordu. Althusser (kollektivist ha
liyle ortaya konan) bu teknokratik barbarl Stalinci eko-
nomizm olarak adlandryor. Ne glnlk ne de zorbalk
elikilerden kurtaramyorlar kendilerini. Hayasz despot
luklar da bundan kaynaklanyor zaten. Ahlak adna huku
ku iniyoruz (hmanist naiflik). nsanlar ve kiisel zgr
lkleri be yllk planlarn bilimsel koullanna, sanayileme
ye ya da Byk Sraylara* kurban ediyoruz (teknokratik
barbarlk: Ekonomizm). Bir kere dzeyleri kantrmaya ba
ladk m bu karklk iki ynde de iler. Sz konusu gln
lk cana kyar (Sovyet Rusyada en az yirmi milyon, inde
de yllk Byk Sray dneminde on milyon insan
ld), ama esas sorumlulann canna kyd pek nadirdir.
Sorumluluk ve dayanma
(*) Mao Zedungun 1958 ylnda ine ekonomik g kazandrmak iin uygula
maya balad ekonomi politikas - .n.
Arada bir ayn ynde iledikleri oluyor tabii. O zaman her
ey, zellikle de irket patronlar iin olduka kolay oluyor.
Mutluluk anlar bunlar. Birinci dzeyde iini iyi yaparak ve
ok para kazanarak, ikinci dzeyde yasalara uymaya, n
c dzeyde grevlerini yerine getirmeye ve drdnc d
zeyde de sevgiyle hareket etmeye denk geliyor. Bunda sizi
eletireceim hibir nokta yok. Ancak byle devam edin,
diyebilirim. unu da eklerim: tadn karn, nk bu du
rum ok srmeyecek. Sremez, nk. Farkl ve birbirle
rinden bamsz prensiplere gre yaplandrlm drt dze
yin her zaman ve her yerde ayn ynde hareket etmeleri iin
hibir sebep yok. Ama hasbelkader bu byle olursa da tadn
karn, sonuna kadar faydalann. Bu byle olmadnda da
ncelii hangi dzeye vereceiniz sizin bileceiniz i.
Sorumluluk
Bu seim bizim sorumluluumuzdur. Bir karar mantn
dan kaynaklanr, Ortada zm bekleyen bir sorundan zi
yade uygulamaya konulmas gereken bir seim var. Ve bu
seim hiyerarisiz ve belli eylerden vazgemeksizin yap
lamaz. Bizim lkemizde irket alanlarnn bu seimi yap
mak iin hazrlkl olduklar sylenemez. ou mhendislik
ve teknik eitim kltryle yetitikleri iin bir sorunun sa
dece ve tek bir zm olmasna almlar. Onlar iin her
ehil zek farkl metotlar kullansa da ayn sonuca ular. On
lar iin sorunlar denklemler gibidir: Bilinmeyen=xi bulmak
sorunu zer. Bu sadece (fizik ve ekonomi gibi) homojen te
orik alanlar iin geerlidir. Bir karar, her biri kendi mant
na gre hareket eden, birbirine indirgenemeyecek kendi i
tutarllklar ve ihtiyalar olan, farkl cinsten birok dzey
le ilintiliyse denklem modeli geerliliini yitirir. Bu neden
le zek ehliyetinden ok sorumluluktan bahsetmek yerinde
olur. Ehil olmak da gereklidir (g sahibi olup da ehil zek
ya sahip olmayan kii sorumsuzluk abidesidir) ama yeterli '
deildir. Ehil olmak bir sorunu zebilmeyi salar. Sorum
luluk sahibi olmak kark ve mulak durumlarda bile ve
zellikle de sorun, neredeyse her zaman olduu gibi, birden
fazla dzeyle ilgiliyse, karar verebilmek demektir. Sorumlu
luk, benim yaptm tanmla, Pascalc anlamyla zorbaln
kartdr. Dzeyleri birbirine kartrmadan, her birinde ay
r ayr olmak zere sahip olduu gc stne almak ve d
zeyler birbiriyle eliirse ncelikleri her olaya ve her duru
ma zel olarak koyabilmek demektir.
nceliklerin belirlenmesinde genelgeer bir kural olma
d iin her olaya ve duruma zel olarak, diyorum. By
le bir kural olamaz. Aramzdaki patronlardan birinin bize
ya de kendi kendine dzeyler aras eliki halinde nceli
i her zaman drdnc dzeye vereceim: nce etik, nce
sevgi! dediini dnn. Bunu diyen ya bir budaladr ya da
bir aziz. Oysa bana yle geliyor ki irket patronlarmzda bu
iki zellik pek bulunmuyor, meru olarak bulunmuyor, bu
dalalar irket ynetemez, azizlerinse, affedersiniz, yapacak
daha iyi ileri var.
Drt dzey elikiye girerse nceliimi birinci dzeyden
yana koyacam: nce yetenek, verimlilik, i... diyen patro
nun ise yetenekli ve retken namussuz olduunu syleyebi
liriz - bu da hemen hemen hi kimsenin uzun sre oynamak
isteyecei bir rol deildir. yleyse, ne budala ne de aziz olan
ve pek tabii yetenekli ve retken namussuz rolne de tevek
kl etmeyen sizler ve ben olaya ve duruma gre ncelii bu
drt dzeyden hangisine tanyacamza karar vereceiz. Bu
karar bizim yerimize kimse veremez. Bu yzden burada ta
nmladm sorumluluk daima kiiseldir. Sorumluluk, Ala-
inin deyiiyle ancak biricik zne olan ben etrafnda var
olabilir. Kiinin kendinden baka hi kimse bu sorumluluu
stlenemez, bu yzden de kii sorumluluu ancak tek ba
na ve herkes iin benimser. Bu durum kararlar takm ola
rak almaya engel deildir. Ama her ye, takm iinde kendi
sorumluluunu tamaya devam eder.
Aranzdan pek ounuzun irketlerde altnz ve y
netici kadroda grev aldnz tahmin ediyorum. Onlara s
zm udur: irketinizde bakalarn kendi sorumluluunuz
dnda her ey iin (muhasebe, insan kaynaklar ynetimi,
vizyon ve strateji iin) yetkilendrebilirsiniz. nk kendi
sorumluluunuz, tanm gerei, devredilemez.
Bu sorumluluk kiisel ve bireysel olduundan, patron
lar dnyasnda ska rastland gibi, irket ahlak ve irket
etiinden bahsetmenin manasn kavradm syleyemem.
Bence, bir irketin ahlak olamaz, irketin ancak muhasebe
si ve mterileri vardr. Bir irketin grevleri olamaz, ancak
karlar ve snrlar vardr. Bir irketin ne hisleri ne de eti
i olabilir, sevemez de, ancak amalar ve bilanosu olabi
lir. Yani ne irket etii ne de irket ahlak gibi bir ey yoktur.
Ama hemen ekleyelim, tam da irket ahlak gibi bir ey ol
mad iin irkette ahlak bulunmaldr. Bu da sadece o ir
kette alanlarn ve zellikle de yneticilerin (ne kadar g,
o kadar sorumluluk) araclyla mmkn olabilir nk
ahlakl olmak insanlara mahsustur. Etik iin de ayn ey ge
erli. irket etik sahibi olamayaca iin orada alanlar ve
yneticiler etik sahibi olmaldr.
Az nce sylediim gibi: Piyasadan sizin yerinize ahlakl
olmasn beklemeyin. unu da ekleyebilirim: irketinizden
de sizin yerinize ahlakl olmasn beklemeyin.
Cmertlik ya da dayanma?
Sorunun temeline inelim. Ticaret, kardan bamsz ah
laktan ziyade tamamen karla ii olan ekonomiyle ilgili
dir. Karlkl tatmin duygusu insana saygdan daha baskn
dr. (Daima zel olan) kar birlii daha ok ve devlerin
evrensellii daha az sz konusudur. Birincinin kinciyi ta
mamen imknsz klmadn sylemeye elbette gerek yok.
Hannah Arendt kar -in ter et- szcnn Latincede iki
eyin arasnda olmak, arasnda bulunmak, bir eye ka
tlm ak, bir eyle ilgilenm ek anlamlarna gelen interes-
seden geldiini hatrlatr. Ticaret szcnn de -com m er-
c e - farkl bir tarihi olmasna ramen komu bir anlam aile
sinden gelmesi bir rastlant deil. Bizi birbirimize balayan
karlar ayn zamanda bizi birbirimizden de ayryor. Aren-
dtin ortak dnya konusunda syledii gibi kar bizi bir
birimize girmemizi engelleyerek bir araya getiriyor - da
vetlileri hem bir araya getiren, hem de birbirlerinden ay
ran bir yemek masas gibi.24 nsan sosyal ve bencil bir hay
van. Bu geimsiz sosyallik [insociable sociabilite]25 kanl
maz bir biimde atma ya da dei toku eklini alyor. yi
dzenlenmi bir toplumda tercihen dei toku atmadan
fazla olmaldr. Bu Montesquieunn yumuak ticaret de
dii ve savaa tercih ettii durum. Ama tarih gzlerimizin
nne tam tersini seriyor ve hatta g ilikilerini de ortadan
kaldrmyor (bu nasl mmkn olabilir ki?). Piyasa idde
ti ortadan kaldrmaz. Ama, Jean-Pierre Dupuynin gzel de
yiiyle, kendine dahil eder. Bu szn iki anlam var: idde
te set eker ama ayn zamanda iddeti barndrr. Bu anlam
Marx ve Montesquiey birbirlerine yaklatrr.25 Bundan
ikyet edecek deiliz.
kar kt bir ey deil; bizi hep beraber (ve birbirimize
kar olarak) ve genelde bir fayda iin kkrtr. Faydaclar
bu konuda hakllar. Baknz: Bentham ve Mili. Materyalistler
de hakl. Epikrden balayp Hobbes, Diderot, dHolbach,
La Mettrie, Helvetius, Marx vb.den geerek Althussere ge
lene kadar hepsi bu konuda hemfikir. Spinoza da kendi di
liyle farkl bir ey demiyordu ( kendine fayda aray27 de
dii buydu). Freudun da zevk ve gereklik prensipleri28 et
24 Hannah Arendt, Condition de l hom m e m odem e, 2. Blm, Calmann-Levy,
1961, Pocket, 1994, s. 92. Ayrca bkz. Jean-Pierre Dupuy, Les beances dune
philosophie du raisonnable, Revue de philosophie economique, n 7, 2003/1.
25 Kantn sz (Idee dune histoire niverselle au point de vue cosmopolitique",
4. nerme, L a Philosophie de ITistotre, S. Piobetta, Denoel evirisi, Mediati-
ons, 1984, s. 31). Bu konuda baknz La politique, Prtsentations de la philo
sophie, Albin Michel 2000, yeni basm Le Livre de Poche, 2003, 2. blm
26 Jean-Pierre Dupuy, Le Sacrifice et VEnvie (Le Libiralism e aux prises avec laju s-
tice sociale), Calmann-Levy, 1992, yeni bask 1996, 10. blm, s. 329.
27 rnein bkz. Ethique, 20-24 numaral nermeler, ispatlar ve metinler.
28 Ki bu iki olgu birbirlerine zt dmekten ok birbirlerini tamamlarlar (kincisi
birincisinin gerein kstlayc koullarna adapte olmu halinden baka bir-
rafnda syledikleri ayn eye iaret ediyor. Bize kalan kendi
iyiliini aramak ve karn kollamak iini dierlerine kar
deil de onlarla beraber yapmak, ki bu bizim kssadan hisse
miz. karmz kollarken dierlerini ie dahil etmek bu
karmza ulamann ve onu korumann tek yolu.
Tam da burada, meru ve yapc olan zsevgiyle [am our
d esoi] ykc olan kendini sevme [amour-propre] duygusunu
kartrmamak gerek.29 Eer zsevgimiz yoksa bakalarm
nasl sevebiliriz ki? Sadece kendimizi (bakalarnn gzyle)
ve kendimiz iin seversek bakalarn nasl gerekten sevebi
liriz? kar zsevgimizden kaynaklanr ve daha ok bana,
ticarete, dierleriyle iyi geinmeye ynlendirir. Heves ve kin
ise kendini sevme duygsundan kaynaklanr. Savaa, uyu
mazla ynlendiren de kar deil budur. Bu konuda ken
dimi gerektii gibi anlatamyorsam Spinozay, Rousseauyu,
Alaini okuyun.30
Gene burada, bencilliin kart olan cmertlikle bencilli
in akllca ve toplumsal olarak etkili bir biimde dzenlen
mesi anlamna gelecek dayanmay kartrmamak gerek.
Zamanmzn siyasi atmosferinde kimsenin cmertlik sz
cn kullanmaya cesareti kalmad ve artk dayanma
szc herkesin dilinde olduu iin bu iki kavram, daya
Liberalizm ya da ultraliberalizm?
Lionel Jospin piyasa ekonomisine evet, piyasa toplumu-
na hayr, demiti. Bu ifade bana da uygun grnyor. Pi
yasa ekonomisine hibir itirazm yok, hatta desteklerim de.
Henz zenginlik yaratmak iin daha iyisini bulamadk -
zenginlik yaratmadan fakirlikle nasl savaacaz?- Ama pi
yasann da snr var, hem de ciddi bir snr: Sadece alnp sa
tlabilir mallar iindir (hem mallar hem de hizmetleri kap
sar nk bir hizmet satla kt anda dier mallar gibi
bir mala dnr).
Bence, liberalleri ultraliberallerden ayran bu snrn kabu
ldr.33 Eer her eyin alnp satlabileceini dnyorsa
nz ultraliberalsiniz. Piyasa her eye yeter. Eer tersine, siz
ce baz eyler (hayat, salk, adalet, zgrlk, haysiyet, ei
2 Leviathan, XIII. blm. Yine de doada doa kanunlar vardr ama bunlar
karn rasyonalizasyonundan ibarettir ve esas olarak hibir ahlaki amalan yok
tur (A.g.e. XIV. ve XV. blmler). Akln buyruklarna yasa deme alkanln
edinmiiz, der Hobbes, ama bu yersiz bir tutum: Bunlar aslnda insanlar ko
runmay ve saklamay elverili klan sonulardan ya da teoremlerden ibaret
tir. (blm XV, s. 160, Tricaud, Sirey der., 1971; ayrca bkz. s. 258).
pacaksak bunu sevgiyle, nee iinde kendiliinden yapmak,
zorunluluk ve dev bilinciyle yapmaktan yedir. Bu anlam
da kim Kant olmaktansa Spinozac olmay tercih eder? z
nel olarak tabii ki sevgi daha yksek bir deerdir! Augus-
tinin de zekice zetleyecei gibi Incillerin de ruhu budur:
Sev ve ne istersen yap. Peki ama grup iin nesnel olarak
daha nemli olan ne? Hatta, ahlak olmadan sevgiden geriye
ne kalr? Freudun cevabn vereceim: Hibir ey kalmaz.
Ahlak olmazsa geriye, Freudun dedii gibi o kalr, yani
basit itki, cinsellik kalr. Ancak bu itki, zellikle de ensest
iliki yasa gibi, yasaklara arpt anda arzu ak eklinde
ycelir. Yasaklar kaldrn, ahlak yok edin, ne ycelme ka
lr ne de ak. Kalan tek ey arzu olur. ncelik ahlakndr s
tnlk de sevginindir.
Ksacas bireyler iin en deerli olan ey grup iin en nem
li olana asla tekabl etmez. Ayn ekilde, grup iin en nem
li olan da birey iin en deerli olan deildir. Oysa grup birey
lerden oluur ve her birey de bir ya da birden ok grubun par
asdr. imdi hayatn bu kadar zor ve kark olmasna ann
da greyim! Terimin felsefi anlamyla, trajik desek daha do
ru olur. Hayat, talihsizliklere mahkm ya da facialarla dolu
olduu iin deil bizi asla tam olarak zemeyeceimiz ve ge
ride brakamayacamz ve her biri kendi bak alarna g
re meru konumlan olan elikilerle (Antigone ve Creona ba
kn) kar karya brakt iin trajiktir. Bu anlamda trajik di
yalektiin3 kartdr, ya da affetmez bir diyalektiktir. Tam an
lamyla tatmin edici bir senteze ulamak ve kayp vermeden
elikileri amak (Hegelci Aufhebun) imknszdr, inkrn
inkn imknszdr, ne kesin ya da tastamam uzla ne mut
lak teselli ne de huzur dolu bir hayat vardr. Trajiin ztt cen
nettir. Cennetin zdd da halihazrdaki hayattr.
3 Gilles Deleuzeun fark ettii gibi. Nietzsche et la philosophie, PUF, 1962, yeni
bask 1977, blm 1, paragraf 4 ve 5.
Birey bal bana kendine yeten bir trajedidir ve her birey
iin bu byledir. Ama bu trajedi birey ve grup arasnda id- '
detlenir.
Simone W eilin en tannm ve en gzel eserlerinden biri
olan kitabnn baln belki biliyorsunuzdur: Yerekimi ve
Tanrnn Ltf. Simone Weilin yerekimiyle kast ettii ala
lan ve alaltan her eydir; ltufla kast ettii ise ykselen ve
ycelten her eydir. Ben de bu iki deyii kullanarak memnu
niyetle derim ki kalabalk olduklar iin gruplar her zaman
yer ekimine tbidir. Alalma eilimleri vardr yani ncelii
onlar iin daha deerli olan alt dzeylere verirler. ncelik
lerin alalan mant.
Ama bireylerin baka deerleri, baka beklentileri de - s
tn grdkleri baka eyler- var. Renaudnun ifadesini bi
lirsiniz: Ben kendim bir gen etesiyim . Eer bu ifade
yi ciddiye alacak olursak barbarln tanm olabilir. Ay
n ey Ben kendi bama bir irketim, diyen iin de geer
li. IBMde mi alyorsunuz? Kimse sizi bunun iin eletir
miyor, en azndan ben eletirmiyorum. Ama siz IBM deil
siniz. Bir irket mi ynetiyorsunuz? ok iyi. Ama siz irke
tiniz deilsiniz. Tm bireyler stnlklerin ykselen srala
masnda yukar kmaya arlrken gruplar nceliklerin al
alan sralamasnda aaya inmeye devam ederler. Gruplar
kt ya da ahlaksz olduklar iin deil! Ama hakl olarak
ncelii kendileri iin nesnel olarak en nemliye verme ei
limleri olduu iin.
Bu eilimin hakll zerinde durmak istiyorum. Diye
lim bir irkette alanlar maalarn ykseltilmesi iin grev
yapyorlar. Patron da Dinleyin ocuklar, Comte-Sponvil-
lei okuyun: Sevginin stnl! Zaten size daha fazla ma
a demem sz konusu bile olamaz; ama sz veriyorum, bu
gnden itibaren sizi daha ok seveceim, diyor. Burada g
ln olann grevciler deil patron olduu ok ak. Maal
larn her birinin sevgiyi paradan stn tuttuklarna hibir
phe yok. ocuklarndan biri hasta olmaya grsn, hayat
larnda bundan nemli hibir ey kalmaz. Evet. Ama bu ma
allarn ortak noktas ocuklar deil, sevgileri deil; pat
ronlar. Bireysel olarak her biri sevgiyi paradan stn gr
melerine ramen, topluluk halinde (rnein sendikada ya
da ortaklklarda) nesnel olarak para daha ncelikli hale geli
yor. Hakllar: Sevginin stnl, parann ncelii.
Topluluklar aa ekilirler, yerekimine mahkmdurlar.
Bunu ktlleyici bir sz gibi anlamayn. Yerekimi ayn za
manda ve her eyden nce bir gtr (evrensel ekim): Evle
ri, kprleri tutar, bizim yrmemizi ve (yerekimini orta
dan kaldrmayan uaklar) sayesinde umamz salar. Top
luluklarn gc de akldan kaynaklanan ortak bir yasa da
yatmasdr. Kiisel arzularmz (hemen hemen ayn eyleri
istememize ramen)4 bizi kar karya getirirken sadece or
tak olan akl bizi biraraya getirir.5 Ama bu g, btn g
lerde olduu gibi, ayn zamanda kendimizi ona brakrsak
tehlikeli hale dnr. Yorgunluk, rutin ve kalabalk bizi
bu yne iter. Bir grupta, hele de bu kalabalk bir topluluksa,
sevgi ahlaka hatta ahlakla dnr. Ahlak alalarak siya
set seviyesine iner, yani g ilikilerine dnr. Siyaset de
teknik, ekonomi ve ynetim seviyesine der.
Bu yerekimi, sz konusu gruba (bir irkette ya da siya
si partide ayn olamaz) ve zellikle de grubun bykl
ne gre deiir, bir KOBlyle bir ok-uluslu irketin durumu
ayn olamaz. Yannda iki kii altran bir duvar ustas d
nn, biri enitesi dieri de ocukluk arkada. Aralannda-
4 Rene Girardn takliti arzu dedii ve Spinozann (bence daha radikal biimde)
arzularn taklidi olarak dnd ey burada devreye girer. Bu konuda bkz.
T raiti du disespoir et de la beatitude, a.g.e., IV. blm, s. 102-109 (s. 467-475,
tek ciltlik yeni basm, Quadrige).
5 Bu Spinozamn ho teoriletirmesidir. Bu konuda T raiti du disespoir et de la
beatitude kitabma bkz.. 4. blm, 7 ksm, sayfa 102-109.
ki kiisel, ahlaki ve duygusal ilikiler, zaman geldiinde ir
ketin ileyiini (krlln) tehlikeye atacak derece nemli
bir rol oynar. Otuz bin alanl bir irketteyse durum farkl
dr, ki burada bile yerekimi bykle gre deiir. rne
in, drt kii yllardr ayn broyu paylayor, birbirleri
ni tanyorlar ve hatta belki de arkadalar. Aralarndaki arka
dalk ilikileri ou zaman ekonomik ve hiyerarik ilikiler
den ar basacaktr. irketin karma bile olsa bir arkadaa
zarar vermek dnlemez bile! Elli kiinin paylat dier
bir broda ise durum hemen deiir. Kiisel, ahlaki ve duy
gusal ilikilerin nemi azalr; mesleki, ekonomik ve hiyerar
ik ilikiler daha baskn hale gelir. Sekiz yz kiinin alt
bir binada ise bu eilim gittike glenir. Duygular ve ah
lak azaldka g ilikileri baskn hale gelir. Son olarak, otuz
bin kii altran irkette ise bu durum doruk noktaya ula
r, duygusal, ahlaki ilikilerden iz kalmazken g ve kar
ilikileri her eyi ynetir.
Yerekimi gruba ve grubun byklne gre deise de
etkisini her zaman gsterir. Bu kavramdan yllar nce Com-
pagnon dEmmase bahsetmitim. Konferanstan sonra bir
rahip yanma geldi ve kulama yle mrldand: Bu yere-
kimiyle ilgili syledikleriniz katolik kilisesi iin de ylesine
geerli k i! Bu bizim irketlerimiz iin de geerli olmas son
derece normal, bu konuda srar ediyorum. Topluluklar ken
dileri iin en nemli eyi nceleme eilimindelerdir ki bu
da birinci ve ikinci dzeylerle ilgili deerlerdir. Yerekimi
ne tabidirler. Bu topluluk yasasdr: nceliklerin alalmas.
Sadece bireyler, Simone Weilin dedii gibi, ltfa benzer bir
eye sahip olabilirler. Bu ey, en azndan bazen ve birazck
da olsa bilimsel, teknik, ekonomik basklar siyaset seviyesi
ne ykseltme yeteneidir (bir halk seferber edebilen devlet
adamnda ya da bir irket yneticisinin karizmasnda oldu
u gibi); biraz da olsa siyaseti ahlaka doru yceltme beceri
sidir (iyi bir insandr ite bu); ahlak az da olsa sevgiye ula
trma kabiliyetidir (gnl insandr bunu yapabilen).
Topluluklar yerekimine tabidirler. Sadece bireyler Tan-
rn ltfuna benzer bir eye sahip olabilirler. Topluluklar
mahkum olduklar dten en azndan bazen ve birazck
da olsa ekip karabilme yeteneidir bu. Bununla beraber,
bu ltuf szc benim beniseyemeceim kadar din bir an
lam ieriyor. O yzden, topluluklarn bizi srkledikleri bu
dten bizi kurtaracak sadece ey biliyorum: Sevgi, bi-
linlilik ve cesaret.
Bunlar yeterli mi? Hibir zaman yeterli olamaz nk her
trl yeterlilik* glntr.
Ama, bu ey olmazsa nasl baarabiliriz ki?
(*) Yazarn kulland Franszca szck hem yeterlilik hem de kendini beenmi
lik anlamna gelen suffisatce - .n.
Andre Comte-Sponvillee Sorular
(*) Guignols de lInfo isimli kuklalarn yer ald politik talama programnda ko
nusu edilen hayali bir irket. Amerikada bulunan bu okuluslu irketle ama
lanan kreselleme eletirisidir - .n.
yasaklar, demek olur. Ortak karlarn bu durumu ortadan
kaldrmadm siyasi deneyimlerden biliyoruz. O halde sa
dece bu tip yabanc dman siyasetlerin ahlaki olarak kna
nlacak eyler olmasnn tesinde siyasi ve ekonomik olarak
da ykc olduunu gstermek byk nem tayor. Kimse
nin Fransann ve Franszlarn karlarnn sadece an san
ncelii olduu masalna inanmasna izin vermeyelim! Bu
sorumluluk sahibi her siyasi partinin kaderidir. Siyaset in-
sanseverlik deildir. Bir hkmet insanln hizmetinde de
il, (ahlakn izin verdii lde) lkesinin karlarnn hiz
metindedir. Geriye farkl lkeler arasnda nesnel kar bir
liktelikleri, yani dayanma, kurmak kalr. Bu da uluslarara
s siyasetin iidir.
Kssadan hisse: Ahlakla siyaseti kartrmayalm. Ahlak
kiiseldir ve prensip olarak da kardan bamszdr. Oysa
ki hibir siyaset kardan bamsz deildir. Ahlak evrensel
dir, ya da evrensel olma yolundadr; tm siyasetler duruma
zeldir. Ahlak am alan belirler, siyaset aralarla ilgilenir.
Bu yzden de hem her ikisine hem de ikisi arasndaki ayr
ma ihtiyacmz var. Ahlak naiflikten saknalm: Dierleri
karlardan bahsederken ahlaktan dem vurmak barbarlann
oyununu oynamaktr!
( *) Franszcada tzel kiilik tabiri iin ahlakl insan anlamna gelen personne
morale" deyii kullanlr - .n.
inin kartdr. Ahlakla hibir ilgisi yoktur! Gerek kiilik
vcudu ve ruhuyla bireyi tanmlar: Ahlakl olup olmamak
da onun iidir. Tzel kiilik ise hukuki olarak sorumlulukla
r olan ama bireyin duygulanndan ve devlerinden muaf tu
tulan bir gruba, bir oluuma iaret eder. Yani hukuki anlam
daki tzel kiilik teriminin tanmlad, gndelik anlamyla,
kii deildir ve o yzden de ahlak yoktur.
irket nedir? Mal ve hizmetler reten ve satan, sadece hu
kuki anlamda bir kiilii olan ekonmik bir oluumdur. Bir
birey deildir. Bir zne deildir. Felsefi anlamyla bir kii de
ildir. Israr ediyorum, ancak ve ancak bireyler iin ve birey
ler hakknda ahlak sz konusudur. O halde irket ahlak di
ye bir ey yoktur.
10 Bu konuda bkz. Daniel Cohen, Richesse du monde et pauvreti des nations, 1997,
yeni basm Champs-Flammarion, 2002, s. 40-43 [Dnyann Zenginlii, Ulus
larn Fakirlii, letiim Yaynlan, stanbul, 2000].
me dediimiz de bu. Oysa, ikinci dzeyde yer alan karar al
ma, mcadele ve denetleme mekanizmalarmzn hemen he
men tm ya ulusal, en iyi ihtimalle de (inaa halindeki Av
rupa dnelecek olursa) ktasaldr. yle ki dnya lein
de karlatmz sorunlarla milli ya da ktasal lekteki
zm aralarmz arasnda endielendirici bir aama farkll
olutu. Byle bir durumda hukuki-siyasi dzeyin teknik-
bilimsel dzeyi etkin ekilde snrlandrmasn nasl bekle
yebilirsiniz ki? Devletleri iktidarszla, piyasalan da snrsz
gce tayan bu ite.
Bu aama farkllndan iki k var. Birinci zm ola
sl lgn ve uygulanamaz olduuna gre elimizde sade
ce bir olaslk kalyor: (modernlie srtmz evirmek anla
mna gelen) Sorunlarn kresellemesine engel olmak ya da
kresel bir siyaset iin aralar yaratmak. Kresel bir devlet
ten bahsetmiyorum, bunun mmkn ya da arzu edilir bir
ey olduunu dnmyorum zaten. Devletleraras pazar
lklarla, g ilikileriyle ve uzlamalarla mmkn olacak ve
anlama ve uzlamalarla ortaya konacak dnya leinde bir
siyaset yaratmaktan bahsediyorum. Bu ayn zamanda, fark
l bir kreselleme arayanlarn da dedii gibi, bireylerin top
lu ve organize katlmlaryla, Marxn deyiiyle kitlelerin,
yani bireyleri cesaretlendiren sivil toplum rgtlerinin kat
lmyla mmkndr. Hukuki-siyasi dzey devlete indirge
nemez, bu, az nce Spinozayla beraber tanmladm gibi,
okluun gcnden oluur. Bu g devleti olduu kadar
btn bir dernek, denetim (zellikle de kamuoyu ve yne
tenler asndan) yokluunda bir bask ve (vatandalar a
sndan da) bir esaret aracndan ibaret olan devlet kar-ikti-
dar sistemini kapsar. Siyaset kimsenin mal deildir nk
herkese aittir. Bugn buna her zamankinden ok ihtiyac
mz var. Sunumumda belirttiim gibi piyasa dayanma ya
ratr. Ama tek bana hkmettii zaman ykcdr. Her top
lumun baa, birliktelie ve anlama ihtiyac olduunu syle
dim. Buna, ne kadar kresel olursa olsun ne piyasann, ne ^
de istedikleri kadar demokratik olurlarsa olsunlar, devletle
rin gc yeter. Ticari ve devlete ait olmayan bir dayanma
ya da ihtiyacmz var. Siyasete, derneklere ve seferberlie ih
tiyacmz var!
Ama dikkat edelim, her zaman sivil toplum rgtlerini iyi
adam, devletleri de kt adam rolnde dnmeyelim. ti
raz etmek ve kar koymak ne kadar gerekliyse ynetmek ve
karar vermek de o kadar gereklidir. Bu iki kutbun birbirle
rine kar gelmesi demokrasi oyununun bir parasdr. Dev
letlerin barbarla meyletmeleri tartlmaz bir gerek ol
makla beraber daha nce verdiim nedenlerle aklanabilir.
Gerektiinde bunun ayrmn yapmak vatandalara der.
Seimler her derde deva olmasa da 68lerin dedii gibi aptal
tuza da deildirler. Demokrasilerimizin belirleyici unsu
rudurlar. Derneklerin faydal ve vazgeilmez olduunu sy
ledim. Siyasi partiler de, devlet de yledir. Kurumsal siyase
te olduu kadar demekler siyasetine de ihtiyacmz var. Za
manmzn aciliyeti ve nmzdeki birka yl iinde gezege
nimizi kurtarmann kukusuz tek yolu budur.
nk ekonominin, prensipteki snrsz bymesinin (te
oride zenginlie sonsuz zenginlik katabiliriz) aya gitgide
snrlar belli olan ekolojiye taklyor. Bildiiniz gibi bu iki
szck (ekonomi ve ekoloji) ayn kkenden geliyorlar, Yu
nanca oikos ev demek. Bugn bizim evimiz dnya. Ekono
mi bu evin etkili ynetimi. Ekoloji ise srdrebilir yneti
midir. Gz kamatrclm iki yz yldr devam ettiren bu
etkinlik bugn bu ynetimin srdrlebilirliini tehdit edi
yor. Eer alt milyar insan Avrupallar gibi yaasayd (yani
ayn tatl su, hayvani protein, yenilenemez enerji tketimi
ne sahip olsayd), gezegenimiz on yl daha tutunamazd. Ge
zegen tehlikede nk bundan byle (aslnda uzun zaman
dr) en fakir lkeler alk iindeyken dierlerinin (en zen
ginler de dahil olmak zere) yaam standartlarnn uzun ve
orta vadede ykselmesi ve ayn seviyede tutulmas gitgide
gezegenin snrlarna arpmaktadr. Uzmanlar otuz yl sonra
petrol kalmayacan ve suyun da nadir bulunacan syl
yorlar. Soru: Ne yapacaz? Bu siyasi bir soru. Ayn zaman
da ahlaki ve felsefi bir soru. Burada sz konusu olan antro
poloji ve siyasetten ok kapitalizm ve kreselleme (koru
mac devletler evreyi dierleri kadar kirletiyorlar, kom
nist devletler daha da ok kirletiyordu). On bin yldr hat
r saylr bir ilerleme kaydeden insanlk bunun sonularnn
stesinden gelebilecek mi? Bu soruya ekonominin bir ceva
b yok, dedim. O zaman cevab kendimizde aramalyz. Bi
reyler iin ahlakta, toplumlar iin siyasette aramalyz. kisi
de gerekli. Ama gezegenin sorunlar konusunda siyasete da
ha ok gveniyorum.
(*) Bu ikili anlam verebilmek iin burada sens szc anlam/ama olarak eviril-
mitir - .n.
22 Traite du desespoir et de la beatitude, A.g.e., V. blm, zellikle 2. ksm. Aynca
bkz. La Sagesse des M odem es, A.g.e., V. blm.
sevgi grevlerin hizmetindedir), ahlakn anlam/amac siya
settir (devletin hizmetinde ahlak), siyasetin amac ekonomi
dir (devlet piyasann ve irketlerin hizmetindedir). Bu inen
sralama bizi ancak yerekimi gibi aaya eker. Demokra
tik ya da liberal ya da ailevi olsun barbarla gtrr. Buna
kar gelmemiz gerek. Laik bir toplumda anlam sadece bi
reyle ve birey iindir. stnlklerin ykselen sralamasna
tbi olmaldr, nceliklerin alalan sralamasna deil. n
celikler ilevini kaybetmemelidir.elbette! Bu nedenler olma
dan hibir ey var olamaz. Ama anlam amalarn hkmn
dedir ki bunun dnda hibir ey bizi tatmin edemez.
Somut olarak bu her dzeyin hemen kendi stndeki d
zeyi mmkn klan nedenleri yaratmas ve alt dzeyine de
anlam vermesidir. rnein, ekonomisiz siyaset mmkn
olamaz. Zenginlik retimi olmazsa ne devlet, ne hukuk ne
de datm olur. Tersine, siyasetsiz ekonomi olur ama an
lamsz/amasz olur. Olay para kazanmaktan ibaret olur,
ama bu ne ie yarar ki?
kinci ve nc dzeyler iin de ayn ey geerli. Siya
setsiz ahlak olmaz. Doada ahlak yoktur. Ahlak olmadan si
yaset olur mu? Olur ama anlamdan yoksun bir siyaset olur.
Olay iktidar kazanmaktan ibaret olursa bu ne ie yarar ki?
Ayn durum nc ve drdnc dzeyler iin de geer
li. Ahlaktan yoksun sevgi olmaz. Freud da bunu gsteriyor:
Yasaklar (zellikle de ensest yasa) olmazsa sevgi de olmaz;
sadece itkiler vardr. Peki ya sevgiden yoksun ahlak? Ola
bilir ama anlamsz bir ey olur bu. Blu andaki kznzn
ya da olunuzun size Anne baba, hayatn anlam ne? diye
sorduunu dnn. Diyelim ki siz de yle cevap veriyor
sunuz: Hayatn anlam devlerini yapman! Hayatn anla
mna merhaba! devin kendi bana anlam yoktur (hibir
amac yoktur, der Kant). Hayata anlamn veren ahlak deil
sevgidir! ocuklarmza retmemiz gereken de bu. Hayat
aldmz ya da verdiimiz sevgi kadar yaamaya deer. Spi-
nozann verdii derstir bu, bir ey iyi olduu iin onu iste
meyiz tam tersi istediimiz bir eyin iyi olduunu dn
rz.23 Hayat, bir anlam olduu iin seviyor deiliz; hayat,
biz onu sevdike anlam kazanyor.
manl bir kii bu ykselen sralamay Tanrya kadar g
trebilir. Ama bir ateist anlamdan ve ruhanilikten vazge
mek zorunda deildir, bunlar iin sevgi yeterlidir. Sevgiyi
olduu gibi alrsak anlam/amac yoktur diyebilirsiniz. Si
ze byk lde katlyorum. Sevdiimizde bir ey olsun di
ye sevmeyiz. Ama bir yandan da sevgi asla sadece kendisin
de bulunmaz ve te yandan anlam/ama yaratan sevgidir.
Birey iin sevmeyiz. Ama sevince sevdiimiz ey iin yaa
rz. Sevginin amac yoktur ama anlam yaratr. Amac yoktur
ama yn verir. Anlam yoktur ama anlam kazandrr. Sevgi
nin iiri (poiesis) Yunanca yaratl demektir. Anlam haliha
zrda bulunmaz; yaratmak gerekir. ocuklarnza bakn...
Anlamlar olduu iin mi seviyoruz onlar? Hayr. Onlar
sevdiimiz iin hayatmz anlam kazanyor. Her sevgi kendi
iinde anlamszdr, ama sevgi olmadan anlam olmaz. Bunun
iin bir Tanrya ihtiyacmz yok! Beinci dzeye ihtiyacmz
yok! Sevginin anlam olduu iin seviyor deiliz; biz sevin
ce hayatmz anlam kazanyor. Sevilesi olan anlam deil, an
lam ve yn veren sevgi.
Yanlz burada naiflik yapmamaya dikkat edelim. Sevgi an
lam verir ama ne zenginliin, ne adaletin, ne de (bilge dn
da belki) ahlakn yerini tutamaz. Barbarlktan da kanalm.
Ekonomi belirleyicidir ama ne devletin, ne saygnn ne de
ruhaniliin yerini tutamaz. Tekrar ediyorum, bu drt dzey
de gereklidir ve her iki ynde anlalmaldr: nceliklerin al
alan sralamas, ki bu olmazsa hibir ey mmkn olmaz ve
196
gelirinin arasndaki farkn % 375den fazla olduunu ak
lad. te ben burada basit bir adaletsizlikten fazlasn gr
yorum . Bu bir sapknlk. Kapitalizm doutan anormal bir
sistem. Buna bir son verm eli.2
30 K. Marx, Grundrisse, V, 3.
31 Le Capital, I, 4, 9. blm, Editions sociales, 2. cilt, s. 166.
rada birka gaspnn kitle tarafndan ele geirilmesi sz
konusu.32 Yine mi yok bir gelecek plan? Ya da 3. kitabn
48. blmnde ihtiya krallm la, sadece komnizmin
gerek anlamda kurabilecei zgrln kralln kar
karya getirdii zaman? Anti-Dhringde Engels zorunlu
luk dnyasndan zgrlk dnyasna gei fikrini tekrarl
yor: Sadece bu sray insanl tamamen insani ve bilinli
klabilir. Ve ekliyor: Sonunda toplum durumundaki kendi
z yaama biimlerinin efendisi olan insanlar, bylece, do
ann da, kendilerinin de efendisi durumuna gelir, zgrle
irler. Bu, dnyay kurtarma iinin stesinden gelmek, ite
modern proleteryann tarihsel grevi.33 Bu bir gelecek pla
n deil mi? Ahlaken ayn fikirde olacamz kesin. Ama bu,
bunun yaplabilirliini ve bunun kanlmazln kantlad
n iddia eden bilim hakknda bir ey ifade ediyor mu?
Lucien Seve K apitalin ilk basmnn nszne gnderme
yapyor: Kapitalisti ve toprak sahibini pembeyle boyama
dm. Burada kiilerden olduu kadar bu kiilerin temsil et
tikleri ekonomik kategoriler, kar dzenleri ve belirlenmi
snf ilikilerinden bashediyorum. Benim fikrime gre top
lumun ekonomik geliimi doann ilerleyiinin ve tarihinin
parasdr ve bu bireyi, bundan kurtulmak iin ne yapar
sa yapsn, kendisinin sosyal sonucu olduu ilikilerden di
er her eye gre daha az sorumlu klar. Buna ne demeli?
Marx bu metinde ok ak biimde bireylerin sistemden so
rumlu olmadklarn, nk nihayetinde bu sistemin yarat
m ve sonucu olduklarn sylyor (Marx iyi bir materyalist
olarak zgr iradeye inanmyor, ben de inanmyorum). Ta
bii ki bu, sistemin Marxn ahlaki eletirisinden kaabildii
ya da bak asnn bundan zarar grmemi olduunu gs
mek yeterli deil. Bize gsterdii ve her zaman alt edilemeyecek diren yzn
den az ya da ok esasl bir aba gerekiyor. Sosyal olaylarn bu zellie sahip ol
duklarn grdk. Bizim irademizin rn olmamann tesinde irademizi d
ardan belirliyorlar: Hareketlerimizi iine aktmamz gereken birer kalp gibi
bir oluumlar var. Hatta genellikle bu gereklilik yle ki bundan kaamyoruz.
Onun karsnda zafer kazansak da maruz kaldmz kartlk bizden bamsz
bir eyle karlatmz anlamamz salyor. (s. 15 ve 29). Ayn eyleri eko
nomik olaylar iin seve seve sylerim, hatta bunu Marx da sylyordu (rne
in bkz. K apitalin yukarda alntladm nsz, s. 262).
kadar demokratik ve ahlaken onun kadar kabul edilebilir
baka bir sistemle deitirmekten de daha zor bir ey yoktur.