You are on page 1of 73

TANRI'NIN TARH

Karen Armstrong

Karen Armstrong (d.Kasm 1944, Worcestershire)


ngiliz dinler tarihisi, yazar. 1962-1969 yllar arasnda bir Katolik rahibesi olan Armstrong, 1969'da
rahibelii brakarak edebiyat renimi iin Oxford niversitesi'ne gitti. Edebiyat lisans diplomas
ald ve Londra niversitesinde modern edebiyat dersleri vermeye balad. 1982'de serbest
yazarla ve grsel yayncla adm atan Armstrong bugn ise byk dinler ve kurucular
hakknda yazd kitaplarn liste ba olduu en nl isimlerden biri haline geldi. Kendisi ayn
zamanda eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'n giriimiyle radikalizmle mcadele etmek ve Bat
ile slam dnyas arasnda daha geni bir diyalog kurmak iin oluturulan Medeniyetler ttifak'nn
18 yesinden biridir.

NDEKLER
Giri ............................................................................. 9
1. Balangta............................................................ 17
2. Tek Tanr ................................................................. 73
3. Teslis: Hristiyan Tanrs .......................................... 135
4. Putperestlere Bir Ik ............................................. 179
5. Birlik: slam'n Tanrs .............................................. 215
6. Filozoflarn Tanrs .................................................. 267
7. Mistiklerin Tanrs .................................................... 323
8. Reformculara Gre Bir Tanr ................................ 389
9. Aydnlanma .......................................................... 441
10.Tanr ld m? ..................................................... 519
11.Tanrnn Gelecei Var m? ................................... 537

Giri
Ateizm genellikle geici bir aamadr: Yahudiler, Hristiyanlar, Mslmanlar pagan adalarnca
'ateist' olarak nitelendirilmilerdir, nk tanrsallk ve aknln devrimci bir kavrann
benimsemilerdir.

1
Balangta...
Dolaysyla, balangta Tek Tanr vard. Bu doruysa, tektanrclk insanolunca yaamn srr ve
trajedisini aklamak iin gelitirilmi en eski dnsel tasarmlardan birisiydi.

Tanrlar yaratmak insanolunun oldum olas yapt bir eydir. Bir dinsel tasarm, kendileri iin artk
anlamsz hale geldiinde, onu bir bakasyla deitirmilerdir. ... Bazlarnca ne kadar ilgisiz gibi
grnse de, o, bizim tarihimizde ok nemli bir rol oynamtr ve insanolunun yaratt gelmi
gemi en byk dnsel tasarmlardan birisidir.

Gney Denizi Adalar'nda bu gizemli g mana olarak adlandrlr; dierleri bunu bir varolu ya
da ruh olarak duyumsar; bazen de radyoaktivite veya elektrik trnden cisimsiz bir g olarak
hissedilir. ... Latinler numina'nn, yani ruhlarn kutsal korularda barndklarn dnmler, Araplar
btn yeryznn cinlerle dolu olduuna inanmlardr.

1
Yeryzndeki her eyin tanrlarn dnyasndaki bir eyin rnei olduuna inanlmtr; bu, antik
kltrlerin birounun mitoloji, rit ve toplumsal dzenleri hakknda ok ey syleyen bir anlayn
ve gnmzn dah a geleneksel toplumlarn etkilemeye devam etmektedir.

yk Yahudi ve slam mistisizminde olduka nemli yer tutan tanrlarn kendilerinin yaratlyla
balar. Enuma Eli, balangta, tanrlarn; kendisi de kutsal olan ekilsiz balktan ifter ifter
olutuklarn syler. Babil efsanesinde, sonradan Kitab Mukaddes'te de olduu gibi, eski
dnyann yabancs olduu yoktan varolu dncesine rastlanmaz. Sz konusu kutsal balk,
gerek tanrlar gerekse insanolundan da nce, ta ezelden beri mevcuttu.

Tanrsal evrim ilerledike her biri bir ncekinden daha belirgin bir kimlikle ifter ifter yeni tanrlar
ortaya ktlar.

Pagan gr btnc bir nitelik tayordu. Tanrlar, insan soyundan farkl bir ontolojik dzlemde,
onlardan kesin olarak ayr bir kategori oluturmuyorlard: Tanrsallk temelde insanlktan farkl
deildi. Bu yzden, tanrlarn yukardan aaya indirdii zel bir vahye ya da tanrsal bir yasaya
gerek yoktu. Tanrlar ve insanolu ayn kaygy tayorlard; tek fark, tanrlarn daha gl ve
lmsz olmalaryd.

Dinin ok eski aamasnda yaratclk tanrsal bir eylem olarak grlr; bugn bile geree yeni
bir biim veren ve dnyaya yeni bir anlam kazandran yaratc 'ilham' dan sz ederken dinsel bir
dil kullanyoruz.

Bir Tanrnn lm, tanrann aray ve sonunda tanrsal dnyaya yeniden dn, birok kltrde
ska gzlenen temalardr.

brahim hakknda hibir ada belge mevcut deildir, ancak bilim adamlar onun, .. nc
binin sonlarnda halkn Mezopotamya'dan Akdeniz'e doru ynelten gezgin kabile eflerinden
birisi olabilecei zerinde durmaktadrlar.

srail'in byk atasnn -brahim, olu shak ve torunu Yakup- yalnzca tek bir Tanrya inanan
tek tanrclar olduunu dnrz. Bunun hi de byle olmad grlyor. Gerekten de, bu ilk
dnem branilerini Filistin'deki komularnn birok dinsel inann paylaan paganlar olarak
adlandrmak belki daha doru olur.

Pagan dini ou zaman yerel bir nitelik gsterir. Bir tanrnn hkm ancak belli bir blgede
geerdi; bu blgenin dna kldnda ise, bir nlem olarak, her zaman o blgelerin yerel
tanrlarna taplrd.

Sonunda bir ocuk sahibi olduklarnda, ona, 'kahkaha' anlamna gelen shak adn koydular.

Tanrlara insan kurban etmek pagan dnyasnda yaygn bir uygulamayd. lk ocuun, genellikle,
anneyi bir eit senyrlk hakknn ... gerei olarak gebe brakan bir tanrnn ocuu olduuna
inanlrd. ocuu dnyaya getirirken tanrnn enerjisi azalrd, dolaysyla, bunu yememek ve
btn olas mana'larn dolamn salamak iin ilk ocuk kutsal babasna geri gnderilirdi.

2
Gnmz insan iin bu olduka rktc bir ykdr. Tanry despotik ve kaprisli sadist bir varlk
olarak tasvir eder. ... Tanrnn Musa ve srailoullarn zgrlklerini kazanmalar iin harekete
geirdiinde yaanan Msr'dan kitle halinde gleri de amz duyarll karsnda ayn
derecede rahatsz edicidir. Firavun, srail halknn gitmesini istememek tedir; bunun zerine Tanr,
Msr halk zerine on kez korkun veba salgn salar. Nil nehri kan akmaya balar; topraklar
ekirge ve kurbaa srleri istila eder. ... brani klelerin oullar dnda btn Msrllarn en
byk erkek ocuklarn ldrmek zere lm Melei'ni yollar.

Bu son derece zalim tarafgir ve katil bir tanrdr. flah olmaz derecede partizan bir tanrdr bu;
kendi gzdeleri dnda hi kimseye kck bir merhamet krnts tamayan, basit bir kabile
tanrsdr.

Tarihteki bu ilk kyl ayaklanmasna ilham kayna olan Tanr devrimci bir tanrdr. Her inanta
da toplumsal adalet lksne kaynaklk etmitir.

Pagan antik ada tanrlar sk sk birbirine kartrlr ve birletirilir ya da bir blgenin tanrlar bir
baka halkn tanrsyla zde kabul edilirdi. Musa srailoullarn, onun, brahim, shak ve Yakub'un
inandklar tanr olan El ile bir ve ayn olduuna ikna etmeyi baarmtr.

Pagan dnyann dzen, ahenk ve adalet ilkelerini bizzat eylerin doasnda gren anlay yerine,
burada Kanun yukardan indiriliyordu.

k'n .. beinci yzylda dzenlenmi son metninde Tanrnn Sina Da'nda Musa ile 1200
civarnda gerekletii dnlen bir anlama yapt sylenir. Bu iddia bilimsel bir tartmaya yol
amtr. Baz eletirmenler srailoullarnn .. yedinci yzyla kadar bu anlamaya fazlaca nem
vermediklerini ileri srerler. Ama, tarihi ne olursa olsun, bylesi bir anlama dncesi bizlere
sraillilerin o tarihlerde henz tek tanrc olmadklarn gsterir, nk bu ancak ok tanrc bir
ortamda bir anlam ifade etmektedir. srailoullar Sina Tanrs Yehova'nn biricik tanr olmadna
inanyorlar, ama bu anlama ile dier btn tanrlar grmezden gel erek yalnzca ona
tapacaklarna sz veriyorlard. ... Tek bir, Tanrya tapnma, hemen hemen daha nce rnei
olmayan bir admd: Msr firavunu Akhenaton, Msr'n dier geleneksel tanrlarn bir kenara iterek
Gne Tanrsna tapmaya kalkmsa da, halefleri onun bu politikasn hemen terk etmilerdi.
Potansiyel bir mana kaynan grmezden gelmek aka bir ahmaklk olarak grlmtr ve
srailoullarnn mteakip tarihi onlarn dier tanrlardan oluan kltlerini bir kalemde silmeye pek
yanamadklarn gstermektedir. Yehova sava konusundaki ustaln gstermiti, ama o bir
bereket tanrs deildi. ... Kitab Mukaddes bize, Musa'nn Sina Dann tepesinde bulunduu
srada geride kalanlarn hepsinin Filistin'in eski pagan dinine geri dndklerini syler. El'in simgesi
olarak altndan bir kz yapp, nnde eski ritleri icra ederler.

srailoullar Yehovay k'tan sonra kendilerinin tek tanrs yapma sz vermiler, peygamberler
yllar sonra onlara bu szlemeyi hatrlatmlardr. Kendilerinin elohim'i olarak yalnzca Yehova'ya
tapacaklar szn vermiler, karlnda o da srailoullarnn kendisinin seilmi halk olacam
ve onlar etkin ekilde korumas altna almay vaad etmiti. ... Kitab- Mukaddes bize,
srailoullarnn Filistin'e varp, oradaki akrabalarna kavutuklar zaman btn brahim soyunun
Yehova ile bir szleme yaptklarn bildirmektedir. Tren Yehova'y temsilen Musa'nn halefi Yeu
tarafndan icra edilir.

3
Yeu onlar uyard: Yehova ok kskan bir tanryd. Eer szleme hkmlerini yerine
getirmeyecek olurlarsa kendilerini yok edecekti.

Bununla beraber, Kitab Mukaddes sraillilerin szlemeye sadk kalmadklarn sylemektedir.


Yehova'y yalnzca sava zamanlarnda, onun askeri korumasna ihtiya duyduklarnda
hatrlamlar, her eyin yolunda gittii zamanlarda ise yine Baal, Anat ve Aera'ya eski tarzda
tapmay srdrmlerdir.

Pagan tanrlarnn aksine, Yehova herhangi bir doa gc iinde deil, uzak bir lkedeydi. O
paradoksal biimde dile gelen bir sessizlik iinde, neredeyse zor fark edilen ince bir esinti olarak
hissediliyordu.

Deime btn uygarlk boyunca devam etmitir. .. 800-200 dnemi Eksen a (Axial Age)
olarak isimlendirilmitir. Bu dnemde uygar dnyann btn ana blgelerinde insanlar son
derece nemli ve biim verici zelliklerini koruyan ve devam ettiren yeni ideolojiler yarattlar.
Yeni dinsel sistemler, deien toplumsal ve ekonomik koullar yansttlar. Tam olarak
anlayamadmz nedenlerle, daha henz ticari ilikilerin bile kurulmad bir dnemde (in ve
Avrupa arasnda olduu gibi) nde gelen btn uygarlklar paralel izgilerde gelime gsterdiler.
Tccar snfnn domasna yol aan yeni bir refah sz konusuydu. ktidar, krallar ve din
adamlarndan, tapnak ve saraylardan pazar yerine kaymaktayd. Yeni zenginlik entelektel ve
kltrel gelimenin yan sra bireysel bilincin gelimesine de yol at. Deime hznn kentlerde
artmas ve insanlarn kendi eylemlerinin gelecek kuaklarn kaderini etkileyebileceim fark
etmelerine paralel olarak eitsizlik ve smr daha da belirginleti. Her blge bu sorunl ar ve
kayglarla ba etmek iin kendi farkl ideolojisini gelitirdi: in'de Taoculuk ve Konfyslk,
Hindistan'da Hindu dini ve Budaclk, Avrupa'da felsefi aklclk. Ortadou tek tip bir zm
retmediyse de ran ve srail'de srasyla Zerdt ve brani peygamberler tektanrcln deiik
versiyonlarn gelitirdiler, ilgin grnmekle birlikte, dnemin dier byk dinsel anlaylar gibi,
'Tanr' dncesi de saldrgan bir kapitalist ruhun baat olduu pazar ekonomisi iinde geliti.

Platon ve Aristoteles'in aklcl da nemlidir, nk Yahudi, Hristiyan ve Mslmanlar hep


onlarn dncelerine dayanm, Yunan Tanrs kendilerininkinden ok farkl olmasna karn, onlar
kendi dinsel yaamlarna uydurmaya almlardr.

.. yedinci yzylda bugnk ran'da yaayan Ariler ndus vadisini istila etmiler ve yerli halka
boyun edirmilerdir. Rig-Veda olarak bilinen uzun manzum iir derlemelerinde ortaya
konduunu grdmz kendi dinsel dncelerini onlara dayatmlard.

Vedalarn dini ne yaamn balangcn aklamaya ne de felsefi sorulara drt ba mamur


yantlar vermeye aba gstermitir. Bunun yerine, o, insanlarn varoluun ihtiam ve dehetiyle
baa kma abalarna yardmc olmak zere tasarlanmtr.

Ari istilasn takip eden yzyllarda bask altnda tutulan yerli halkn dnce ve inanlar tekrar
gn yzne kt ve bir dinsel ala yol at. Kiinin yazgs kendi eylemlerinin belirledii anlayn
ifade eden karma'ya ynelik bu canl ilgi, insanlarn, kendilerinin sorumsuz davranlar iin
tanrlar sulamalarna souk bakmalarna yol at. Tanrlar, giderek tek bir akn Gerein
simgeleri olarak grlmeye baland. Veda dini fazlasyla kurban ritellerine odaklamt. Oysa,
eski bir Hint uygulamas olan yogann (zel bir konsantrasyon disipliniyle zihnin glerini 'kontrol

4
altna alma') tekrar canl bir ilgi oda haline gelmesi, dsal olgular, zerinde younlam bir
dinin artk insanlar tatmin etmemeye balad anlamna geliyordu. ... Hindistanda tanrlar artk
kendi inananlarnca dsal birer varlk olarak grlmyorlard; bunun yerine insanlar gerei isel
olarak kavramann peindeydiler.

Tanrlarn Hindistan'da artk fazlaca bir nemi yoktu. Bu yzden, onlar, kendilerinden daha yksek
bir konuma sahip olduuna inanlan din vaizi karsnda ikinci plana dtler. ... Hindu ve
Budaclar tanrlar amann, onlarn da tesine gemenin yollarn aramlardr. Sekizinci yzylda
bilge kiiler Aranyaka ve Upaniadlar adl risalelerde bu konular ilemeye baladlar. Bu risaleler
topluca Vedanta olarak bilinir: Vedalarn sonu. Upaniadlar .. beinci yzyln sonuna kadar
gittike yaygnlat ve saylar bu tarihte 200 civarna ulat. ... Upaniadlar tanrlar aan ama var
olan her eyde mevcut kendine zg bir tanrsallk kavram gelitirmitir.

Veda dininde insanlar kurban ritelinde Tanrsal bir gle kar karya gelmekteydiler. Bu kutsal
gc Brahman olarak adlandrmlard.

Yoga teknikleri insanlarn bir i dnyay fark etmelerini salamaktayd. Bu, duru, nefes al,
yiyecek ve zihinsel konsantrasyon disiplinleri, ileride grlecei gibi, bamsz bir ekilde dier
kltrlerde de gelitirilmi ve farkl ekillerde yorumlanan, ancak insan iin doal saylan bir
aydnlanma tecrbesine yol at grlmtr. ... Her bir bireyin iindeki ebedi ilke Atman olarak
adlandrlmtr.

Brahman, "szcklerle dile getirilemeyen, ancak orada szcklerin dile geldii ... zihinle
dnlemeyen, ancak orada zihnin dnebildii"dir. Ne bunun gibi her yerde hazr ve nazr
Tanr ile konumak ne de onun hakknda dnmek, onu dncenin somut bir nesnesi haline
getirmek mmkndr. O ancak gerek anlamda nefsin tesinde, vecd iinde alglanabilecek
bir Gerekliktir.

.. 538 sralarnda Siddharta Gautama isimli gen bir adam da Benares'in 100 mil kadar
kuzeyinde Kapilavatu'daki ahane evini, gzel kars ve olunu terk etti ve dilenci keilie
balad. Etrafndaki strabn boyutlar karsnda dehete dm bir halde evresinde her eyde
grd varolu(un) strabm sona erdirecek gizi kefetmek istedi. Alt yl boyunca deiik Hindu
gurularnn kaplarnda dolat, kendine korkun ikenceler yapt, ama bir sonuca ulaamad.
Bilgelerin retileri onu etkilemedi; ektii aclar onu daha da umutsuzlua itti. Bu yntemleri
tamamen terk edip vecd haline getii bir gece aydnlanmaya ulat. ... Artk straptan
kurtulmak ve nirvanaya, acnn sonuna ulamak iin yeni bir umut domutu. Gautama, Buda
yani Aydnlanm Kii oldu.

Buda, kendi kltrel donanmnn bir paras olmas hasebiyle zmnen de olsa tanrlarn varlna
inanmaktayd, ama onlarn insanlara pek bir faydas olduuna inanmyordu. Onlar da ac ve
strap iinde rpnyorlard. ... Onlar da dier btn varlklar gibi yeniden dou dngs
iindeydiler ve eninde sonunda kendileri de yok olacaklard. ... Buda, tanrlar reddetmemekte,
ama ebedi Gerek nirvanann tanrlardan daha yksekte olduuna inanmaktayd. Budaclar
meditasyon esnasnda mutluluk veya aknlk duygusunun hi de doast bir varlkla kurduklar
bir ilikiden kaynaklandna inanmyorlard. Bu gibi durumlar insan iin doald; doru ynde bir
yaam sren ve yoga tekniklerini renen herkese tecrbe edilebilirdi.

5
Din bir eylerin yanl olduu dncesiyle balar. ... Bir elinin baarsnn esas ls onun felsefi
ya ,da tarihsel adan kantlanmasndan ziyade, onun etkinlii olagelmitir.

Karma insanlar sonsuz bir dngyle ac yaamlar dizgesine yeniden domaya mahkum eder. ...
Ama eer ate snmse, strap dngs sona erecek v e nirvanaya ulalacaktr. Nirvana'nn
szck anlam 'skunete erme' ya da 'snmek'tir. ... Budaclar ou zaman nihai gerek
nirvanay tanmlamak iin teistlerin ayns imgeler kullandlar.

Nirvanaya ulamak, Hristiyanlarn ou zaman ondan anladklar 'cennete gidi' gibi bir ey
deildir.

Platon ... ruhun, tpk bir mezar gibi, beden iine hapsolmu km, kirlenmi ve aralksz yeniden
dou dngsne mahkum bir tanr olduuna inanmaktayd. ... Pythagoras ruhun ritel arnma
yoluyla zgrletirilebileceini, bylece ruhun evrenin dzenliliiyle bir uyum oluturabileceini,
ileri srmekteydi. Platon da, alglar dnyasnn tesinde tanrsal, deimeyen bir gerekliin
olduuna, inanmaktayd; ruh "aslndan uzaklam, bedene hapsolmu, km bir tanrsallkt.

Sevgi, Adalet ve Gzellik gibi sahip olduumuz her bir genel kavrama karlk gelen bir idea
vardr. Bununla birlikte, yi ideas hepsinin stndedir.

Biz modern insanlar dnmeyi bir etkinlik, yaptmz bir ey olarak grrz. Platon ise onu zihinle
ilgili bir ey olarak tasavvur etmitir. ... Sokrates gibi, dnceyi bir anmsama sreci, hep sahip
olup da unutmu olduumuz bir eyin idraki olarak grmtr. nk insanolu bozulmu
tanrsallkt, tanrsal dnyann formlar onun iindeydi ve onunla, basit bir rasyonel ya da tanrsal
etkinlikten ibaret olmayan, iimizdeki ebedi gerein sezgisel algsna akl yoluyla 'temas
edilebilir'di. Bu anlay tarihsel tektanrcln her dinini de byk lde etkilemitir.

Hiyerarinin tepesinde, Aristoteles'in tanr olarak tanmlad, ilk Hareket Ettirici vard. Bu tanr, ezeli,
hareketsiz ve tinsel olan saf bir varlkt. Saf dnce, ayn anda hem dnendi hem de
dncenin kendisiydi; o, bilginin en yksek nesnesi olan kendisi hakknda sonsuz bir dnme
halinde idi. Bu Tanr ya da en yce varlkta maddesel bir yan yoktur, nk madde eksik ve
lmldr.

nsann ayrcalkl bir konumu vardr; onun ruhu, kendisini Tanrya akraba klan ye tanrsal doann
bir paras haline getiren tanr vergisi bir anlaa sahiptir. Bu tanrsal zellikli akl onu bitki ve
hayvanlardan stn klar. ... Akln arndrarak kendini lmsz ve tanrsal klmak onun grevidir.
Bilgelik (sophia) insani erdemlerin en ykseiydi; bu, Platon' da olduu gibi, bizleri bizzat tanrnn
eylemlerini taklit yoluyla tanrsallatran felsefi hakikatin tefekkr (theoria) eklinde gerekleir.
Theoria'ya yalnzca mantk yoluyla ulalamaz; o, ayn zamanda, kendini amayla sonulanan
disiplinli bir sezgidir. Bununla birlikte ok az insan bu noktaya ulaabilir ve ounluk sadece
phronesis'le, yani gndelik yaamda ngr ve ahlakla yetinmek durumundadr.

nemli konuma ramen, Aristoteles'in Tanrsnn dinsel bir boyutu neredeyse yoktur. Dnyay o
yaratmamtr, nk bu ona hi yakmayan deimeyi, dnyevi bir eylemi iermektedir. Her
eyde ona ynelen bir sevgi eilimi bulunmasna karn, bu Tanr evrenin varlna kar olduka
kaytszdr, nk o kendinden daha aa olan hibir eyi dnemez. O kesinlikle bu dnyay
ynetmemekte, ona yol gstermemek te ve yaammza hibir ekilde mdahale

6
etmemektedir. ... Eksen ann insanlar olarak Aristotales ve Platon'un her ikisi de birey vicdan,
iyi yaam ve toplumsal adalet sorunlar zerinde durmulardr. te yandan, onlarn dnceleri
sekinciydi. Platon'un saf formlar dnyas ve Aristoteles'in uzaktaki tanrs sradan lmllerin
yaamlar zerinde ok nemsiz bir etki gsterebilirdi; bu, sonraki dnemlerde kendilerine ok
deer veren Yahudi ve Mslman dnrlerce de kabul edilmitir.

2
Tek Tanr

Tanr, btn peygamberlerin ilk rnei olan Musa'nn adn yanmakta olan bir allktan arp,
ona, kendisinin Firavun ve srailoullar iin grevlendirdii peygamberi olmasn emrettiinde,
Musa, "iyi bir hatip olmad" gerekesiyle buna pek yanamamt. Tanr, onun bu eksikliini
anlayla karlayarak, Musa'nn yerine kardei Aron'un tebli etmesine izin vermiti.

Hindular Brahman' bir byk kral olarak tanmlamamlardr, nk, onlarn tanrs bu gibi insani
terimlerle tanmlanamazd.

Peygamberler, her eyden nce, Tanrnn huzuruna kan kiidir, ama bu akn tecrbe Buda
dinindekinin aksine, bilginin aktarlmasyla deil eylemle sonulanr. Peygamber mistik bir
aydnlanmayla deil itaat ile tanmlanr. ... Yehova aya'dan halkn kabul etmeyecei bir eyi
yapmasn ister: Tanrnn kelamn reddetmeleri durumunda hiddete kaplmamalyd: "Git ve
onlara de ki; 'Anlamasanz da tekrar tekrar dinleyin; alglayamasanz da tekrar tekrar grn.".
Yedi yz yl sonra, kendisinin ayn sertlikteki mesajn halkn reddetmesi zerine, sa bu szleri
tekrarlayacaktr.

srailoullarn srgne gnderen ve lkelerini mahveden II. Sargon ve Sanherib deildi. Halk
yerinden yurdundan eden bizzat Yehova'yd.

Bu, Eksen a peygamberlerinin mesajlarnda srekli tekrarlanan bir temayd. srail'in Tanrs,
bandan beri, yalnzca mitoloji ve liturjide deil, bizzat somut olaylarn iinde grnerek, kendini
pagan tanrlarndan ayrmaktayd.

Ortadou'da bu kltlere dayal kutlamalar dinin temelini oluturmaktayd. Pagan Tanrlar, azalan
enerjilerini yenilemek iin bu trenlere muhtatlar; prestijleri de, bir bakma, kendileri iin yaplan
tapnaklarn hametiyle llmekteydi. Yehova, imdi btn bunlarn anlamsz olduunu
sylyordu. Uygar dnyann dier bilge ve filozoflar gibi, aya biimsel dindarln yetersiz
olduunu dnmekteydi. srailliler kendi dinlerinin batini anlamn kefetmek zorundaydlar.
Yehova kurban deil merhamet istemekteydi.

Peygamberler, Eksen a'nda ortaya kan btn byk dinlerin ayrc zellii haline gelecek
olan merhametli olmann, kendilerinin en nemli grevleri olduunu kefetmilerdi. ... k
yks tanrnn zayf ve ezilenin yannda olduunu vurguluyordu.

Amos, ... toplumsal adalet ve merhametin nemini vurgulayan ilk peygamberdi.

Beklenildii gibi, sraillilerin ou peygamberin, onlar Yehova ile diyaloga aran davetine
kulak asmad. Kendilerinden daha az ey talep eden, Kuds'teki Tapnakta ya da Filistin'in eski

7
bereket kltlerinde icra edilen klt ibadetine dayal bir dini tercih ettiler. ... Onuncu yzylda ... iki
yzyl sonra srailliler, hala bereket ayinleri dzenleyip, kutsal seks icra ediyorlard. Kimi sraillilerin,
dier Tanrlar gibi, Yehova'nn da bir kars olduunu dndkleri grlyor. ... Btn yeni
peygamberler gibi, o da, dinin derin anlamyla ilgiliydi. Onun Yehova'ya sylettii gibi: "Kurban
deil sevgi, felaket deil Tanry bilmenizi istiyorum. Burada o, teolojik bilgiyi kastetmiyordu;
daath szc branicede cinsellik arml 'bilmek' anlamna gelen yada'dan tremitir. Bu
yzdendir ki, J, Adem'in kars Havva'y 'bildiini' syler.

Peygamberler kendi insani duygu ve tecrbelerini Yehova'ya atfettiklerinde, bir anlamda, kendi
suretlerinde bir tanr yaratmaktaydlar. ... Btn dinler mutlaka bir miktar insanbiimcilik ile
balar. ... Yahudiler, eski dnyada, pagan komularnn hayran kald mreffeh bir sistem kuran
ilk halk olmutur.

Btn dier peygamberler gibi, Hoea da putperestlik karsnda dehete dmt. ...
Filistin ve Babil halk hibir zaman yaptklar tanr heykellerinin bizzat kendilerinin kutsal olduklarna
inanmadlar; hibir zaman bir heykel karsnda, srf bir heykel olduu iin eilmediler. Heykel
tanrnn bir simgesiydi. Tpk, tasavvur edilemeyen ilk olaylar hakknda yarattklar mitoslar gibi, bu
da, ibadet eden kiinin dikkatini kendi tesine yneltmesi iin gelitirilmi bir arat. ... te
yandan, peygamberler sk sk pagan komularnn tanrlarna akla gelmedik saygszlklarla glp
gemekteydiler.

Yazk ki, tektanrcln bir zellii olarak ortaya kan hogrszl bugn ylesine kanksam
bulunuyoruz ki, dier tanrlara kar dmanln yeni bir dinsel tavr olduunu gremeyebiliriz.
Paganizm temelde hogrl bir inant. Yeni bir tanrnn gelii eski kltler iin bir tehdit
oluturmadka, mevcut panteonda her zaman baka bir tanrya yer vard. Eksen ann yeni
ideolojileri eski tanrlara ynelik inanlarn yerini aldnda bile, eski tanrlar bylesine iddetle
reddedilmemilerdi. Grdk ki, Hindu dininde ve Budaclkta insanlar, tanrlar gnlszce kabul
etmek bir yana, tanrlarn da tesine gemeleri iin tevik edilmilerdir. ... Peygamberler, kendi
dinsel tutumlarna ynelik gizli bir kayg m beslemekteydiler? Yoksa, pek kolay olmasa da, kendi
Yehova anlaylarnn paganlarn putperestliinden pek de farkl bir ey olmadnn farknda
mydlar? nk, ne de ol sa, onlarda tanrlarn kendi suretlerinde yaratmaktaydlar. ...
Tektanrclar, tanrlarnn bildik kadn-erkek cinselliinin tesinde olduunu ileri srmelerine karn,
ileride greceimiz gibi, her ne kadar, kimileri bu dengesizlii gidermeye altysa da o, temelde
erkek bir tanr olarak kalmtr. ... Yehova'nn, Filistin'in ve Ortadou'nun dier Tanr ve tanralarn
baarl bir ekilde ortadan kaldrp, tek Tanr konumuna gel mesinden sonra, onun dini neredeyse
tamamen erkeklerce srdrlmtr.

Yehovannki zor kazanlm bir zaferdi. ... Yehova'nn eski tanrlar barl bir yolla doal bir
ekilde amay baaramad grlmektedir; bunun iin savamak zorunda kalmtr.

Hilkiya'nn bulduu 'Kanun Kitab'nn bizim bugn Tesniye olarak bildiimiz metnin temelini
oluturduu hemen hemen k esindir. Bu kitabn reformcu kesim tarafndan tam zamannda
bulunmu olmas, bu konu zerinde deiik kuramlarn ileri srlmesine yol amtr. ... Sz
konusu Kanun Kitab kesin olarak yedinci yzyl bak asn yanstan yepyeni bir ihtilaf dile
getirmektedir. ... Yehova'nn srail halkn dier btn uluslardan ayr tutmas, sraillilerin zel bir
niteliinden deil, Yehova'nn byk sevgisinden kaynaklanmaktayd. Buna karlk, kendisine
tam sadakat ve dier btn tanrlarn iddetle reddedilmesini istiyordu.

8
Yerli halkla hi bir anlama yapmayacaklar, onlara en ufak bir merhamet gstermeyeceklerdi.
Asla kz alp verme, toplumsal karma olmayacakt.

Yahudiler bugn ema'y okuduklarnda, ona tektanrc bir yorum getirmektedirler: Bizim Tanrmz
Yehova Tek ve biriciktir. Tesniye yazarnn henz byle bir bak as yoktu. Yehova ehad Tek
olan Tanry deil, kendisine taplmasna izin verilen tek tanry ifade etmekteydi.

Tesniye yazarnn dile getirdikleri bu ar tehlikeli ortamda byk bir etki yaratt. ... Yoiya hemen
iddetli bir reforma giriti. Tapnakta bulunan btn heykeller, idoller ve bereket simgeleri
yerlerinden kaldrlarak yakld. ... lkede paganizmin faaliyet gsterdii btn eski dinsel
mekanlar ykld.

Bu topyekn ykm, derinlerde gizlenmi olan endie ve korkunun yaratt bir nefretten
kaynaklanmaktayd.

Her tek-tanrc inan da kendi tarihlerinde, farkl zamanlarda benzer seim teolojileri
gelitirmiler, hatta bazen Yeu'nun kitabnda hayal edilenden daha da korkun sonular ortaya
kmtr. Bat Hristiyanlar, kendilerinin tanrnn gzdeleri olduunu dnmeye zel bir eilim
gstermilerdir. On bir ve on ikinci yzyllarda hallar, Yahudi ve Mslmanlara kar giritikleri
kutsal sava, kendilerinin, Yahudilerin oktandr kaybettii Tanrsal misyonu devralm yeni
Seilmi Halk olduklar iddiasyla merulatrmlardr.

Yehova klt iinde henz Atman'la karlatrlabilecek, her yerde hazr ve nazr, isel bir tanrsal
ilke yoktu. Yehova dsal, akn bir gerek olarak alglanmtr. Ve onun yabanc grnmnden
biraz kurtarlabilmesi iin baz ynlerden insaniletirilmesi gerekiyordu. Siyasi durum ktye
gitmekteydi. Babilliler Yahuda'y istila etmiler, kralla birlikte bir grup srailli srgne gnderilmiti.
Son olarak da bizzat Kuds dmt. Koullar ktletike, Yeremya Yehova'ya insani duygular
atfetme adetini srdrd.

Tanr nndeyken hep halk adna konuan Yeremya, dmann kapya dayand zaman
halkna olan fkesini Tanrnn azndan dile getirmekteydi. ... Kuds'n dmesi ve Tapnan
yklndan sonradr ki, o, elinin bylesi dsal tuzaklarnn aslnda isel, znel bir ruh halinin
simgelerinden baka bir ey olmadn anlamtr, srail kavmiyle yaplan anlama ileride olduka
farkl bir ekil alacakt: Onlarn ta derinliklerine kendi kanunumu yerletirecek, onu kalplerine
nakedeceim

Tel-Aviv : Bahar Tepesi - Filadelfiya (Amman)

Tanrnn tarihinde olduka nemli bir yer tutacak olan bir dnce ileri srmt. Buna gre,
insanlar, tanrsal varln ancak, batan gnein son nlar gibi, ardnda brakt etkisini grebilirler.

Tapnak ina etmek insanolunun, bizatihi tanrlarn yaratclnda kendine bir yer bulmasn
salayan bir imitatio dei, tanrnn taklit edilmesi eylemiydi.

9
Sinagog, eski dinlerin dnyasndaki hibir eye benzemiyordu. Herhangi bir ritel ya da kurban
treni olmad iin, sinagog byk ihtimalle onlara bir eit felsefe okulu gibi grnmekteydi.
Birou, tannm bir Yahudi vaiz geldiinde, tpk kendi filozoflarn dinlemek iin kuyrua
girdikleri gibi, sinagogu doldurmaktayd.

Kadim dnyada din kiisel bir sorun deildi. Tanrlar bir kent iin olduka nemliydi ve ihmal
edildikleri takdirde, koruyuculuklarndan vazgeeceklerine inanlmaktayd. Bu tanrlarn varlna
inanmayan Yahudiler 'ateist' ve toplum dman olarak grlmekteydiler. ... Yahudiler, ksa
zamanda, bilgeliin Yunan zekasnn deil, Yehova korkusunun bir eseri olduunu ileri sren
kendi literatrlerini yaratmaya baladlar.

Aristoteles'in, kendi yaratt dnyayla nadiren ilgilenen Tanrsyla, Kitab Mukaddes'in, srarla ve
tutkuyla insan yaamna mdahale eden Tanrs arasnda nemli, belki de uzlatrlamaz bir fark
vard. Yunan tanrs insan aklnn bir eseriyken, Kitab Mukaddes'in Tanrs kendisini ancak vahiy
araclyla tantmaktadr. ... Tektanrclar ne zaman Yunan felsefesinin cazibesine kapldlarsa,
hep onun Tanrsn kendilerininkine uydurmaya almlardr. ... Bu ie girien ilk insanlardan biri
byk Yahudi Filozofu skenderiyeli Philon'du (.. 30?-.S. 45). ... Kendi Tanrs ile Yunanllarn Tanrs
arasnda hibir uyumsuzluk grmemekteydi. Bununla birlikte, burada, Philon'un Tanrsnn
Yehova'dan ok farkl olduunu belirtmek gerekir. ... Aristoteles tarihi felsefi olmayan bir ey
olarak grmt. Onun Tanrs insani zellikler tamyordu. rnein, onun 'kzgn' olduunu
sylemek olduka yanl olurdu.

Yahudiler, Yunan dnyasyla bylesi bir sentezi oluturabilmelerinin imkansz olduunu ksa srede
anladlar. ... .. birinci yzylda Romallar imparatorluklarn Kuzey Afrika ve Ortadou'ya iyice
genilettiklerinde, bizzat kendileri, atalarnn tanrlarn Yunan panteonuna sokup, Yunan
felsefesini heyecanla benimseyerek Yunan kltrnn stnln kabul etmilerdi. Bununla
birlikte, Yunanllarn Yahudi dmanlndan uzak durdular. ... Miladi birinci yzyla gelindiinde,
Yahudiliin Roma mparatorluu'nda olduka gl bir konumu vard. Btn imparatorluun
onda biri Yahudi idi. ... Romallar kendilerini Yahudiliin yksek ahlaki niteliine kaptrmlard.
Snnet edilmekten ekinen ve Tevrat'n ilkelerine btnyle uymakta zorlananlar sinagoglarn
onur yesi oluyorlar ve 'tanr korkusu tayanlar' eklinde adlandrlyorlard.

Ferisiler, saplant derecesinde ruhani Yahudilerdi. ... Yalnzca evlerindeki mabetlerde


gerekletirilen zel arnma kurallarn yerine getiren resmi bir ruhban kast gibi yaamaya
baladlar. Yemeklerini tam bir ritel saflk ortamnda yemeye bilhassa zen gsterdiler, nk
her bir Yahudi'nin masas Tanrnn Tapnaktaki suna gibi olmalyd. Gndelik yaamlarnn en
kk ayrntsnda bile Tanrnn mevcudiyeti dncesini yerletirdiler. Yahudiler ancak bu ekilde
Tanrya hibir ruhban snf ve ince ritellere gerek kalmadan dorudan ulaabilirlerdi. ... Bir gn
Hillel'e yaklaan bir pagan, ona, tek ayak stnde btn Tevrat' kendisine ezberden okumas
durumunda Yahudilii kabul edeceini syler. Hillel karlk verir: "Kendine yaplmasn
istemediini bakasna yapmayacaksn. Tevrat'n z ite budur; git ve bunu ren."

Kuds'n igalinden sonra, Haham Yuhannan'n alevler iindeki kentten bir tabut iinde darya
karld sylenir. O Yahudi ayaklanmasna karyd ve Yahudilerin devlet olmadan daha
mreffeh bir yaam sreceklerine inanyordu. Romallar onun, Kuds'n batsndaki Yabne'de
kendi kendini yneten bir Ferisi topluluu oluturmasna izin verdiler. ... Onlar takiben, amoraim
diye bilinen yeni bir bilginler kmesi Mina zerine yorumlara baladlar ve bir btn olarak

10
Talmud ismiyle anlan risaleleri kaleme aldlar. Gerekte iki ayr Talmud derlenmitir: ilki, drdnc
yzyl sonuna kadar bitirilen Kuds Talmudu, dieri ise, daha yetkin olduu sylenen ve ancak
beinci yzyl sonlarna doru bitirilen Babil Talmudu'dur.

Yehova her zaman, insanlar yukardan ve uzaktan ynlendiren bir tanryd. Hahamlar onu,
insanolunun iinde, yaamn en kk ayrntsnda daha yakn bir ekilde var olan bir Tanrya
dntrdler.

Her tr resmi reti Tanrnn esas gizemini snrlamak anlamna gelirdi. Hahamlara gre o, tam
anlamyla kavranlamaz, tasavvur edilemezdi. Musa bile Tanrnn gizini aralamay
baaramamt. ... Hatta, onu dile getirmeye ynelik her giriimin kanlmaz bir ekilde eksik
kalmaya mahkum olduunun hatrlatlmas olarak, Yahudilerin onun adn dahi azlarna
almalar yasaklanmt. Tanrnn ismi YHWH eklinde yazlmt ve hibir metinde tam olarak
telaffuz edilmemitir.

Onlarn Tanr iin ska kullandklar isimlerden birisi, branicede ikamet etmek ya da adr
kurmak anlamna gelen akan'dan tremi olan ekina idi. Tapnan artk mevcut olmad bir
zamanda, lde oradan oraya savrulular srasnda sraillilere elik eden Tanr imgesi, Tanrnn
ulalabilir olduu anlamna gelmekteydi.

ekina imgesi, srgnlerin, kendileri neredeyse orada hazr ve nazr bir Tanr anlay
gelitirmelerine yardmc oldu. ... emay, kendilerini vererek, tek bir sesle, tek fikir ve tek tonda,
tam bir birlik halinde sylemek iin sinagoga admlarn attklarnda, Tanr orada, onlarla
birlikteydi. Ancak o, topluluk iindeki uyumsuzluktan nefret eder, bu durumda, meleklerin "tek ses
ve tek nefesle" ilahi okuduklar gkyzne geri dnerdi.

Bu tr bir ruhaniyet yalnzca erkeklere mahsustu; kadnlarn Haham olmas, Tevrat zerinde
almas yada sinagogda ibadet etmesi gerekmiyordu, nk buna izin verilmemiti. ... Kadnn
grevi, evdeki ritel safln srmesini salamakt. ... Kadnlar, tpk mutfaklarnda st etten
ayrdklar gibi, erkeklerden farkl, daha dk bir kategoriye itilmilerdi. ... Erkeklerden, sabah
dualarnda, Pagan, kle ya da kadn olarak yaratlmamalar iin Tanrya teekkr etmeleri
istenmekteydi. te yandan; evlilik kutsal bir grev addediliyordu ve aile yaam kutsald. ...
Kadnlarn ayba dneminde cinsel ilikiye girmek yasaklanmt, ama bunun nedeni, kadnn o
anda pis ve iren olarak grlmesi deildi, Aybann gerekesi aslnda, erkein, karsn 'elde
var bir' olarak grmesini nlemekti. "nk bir erkek, karsn fazlasyla kanksar duruma gelebilir
ve kars da onu arzulamaz; bu yzden Tevrat der ki, kadn aybandan sonra yedi gn boyunca
niddah [cinsel ilikiye kapal] olmal, bylece, sonunda, kocas gznde evlendikleri gnk kadar
sevgili bir konuma gelecektir. Bir tren gnnde sinagoga gitmeden evvel erkein ritel bir
banyo yapmas emredilmitir; bununda nedeni, onun herhangi bir ekilde temiz olmamas deil,
kendini bir hizmet iin daha kutsal klmak istemesidir. te bu anlay iinde kadnn, aybandan
sonra ritel banyo yapmas ve kendini, onu bekleyen eyin, yani kocasyla cinsel ilikinin,
kutsallna hazrlamas emredilmiti. Cinselliin bu ekilde kutsanmas, bazen seks ile Tanry
karlkl birbirini dlayan eyler olarak gren Hristiyanlk iin yabanc bir olgudur.

yi ve mutlu bir yaam srmenin Yahudiler iin bir ykmllk olduunu vurgulamlard. ... Hatta
arap ve seks gibi zevklerden uzak durmak gnah bile saylrd, nk, Tanr bunlar insann
mutluluu iin yaratmt. Tanrya, strap ve inzivayla ulalamazd. ... Hahamlar bizzat Tevrat'n

11
kendilerinde vcut bulduu insanlar olarak sayg grmekteydiler; hukuk konusundaki uzmanlklar
yznden, dier herkesten daha fazla Tanrya benziyorlard.

Bir insana hakaret etmek, insanlar kendi suretinde yaratm olan Tanry inkar etmek anl amna
geliyordu. Bu, ateizmle e bir tutumdu ve tanrya kfretmek demekti. Bu yzden cinayet en
byk su ve gnaht. "Kitab Mukaddes, her ne sebeple olursa olsun, insan kan dkmenin
tanrsal imgeyi kltmek anl amna geldiini syler." ... Yahudilere kar giriilen bir katliam bile,
tek bir imam l drmenin gerekesi olamazd. Bir kimseyi, hatta bir goy [Yahudi olmayan] ya da
bir kleyi aalamak en byk hakaretlerden biri saylrd, nk bu, cinayetle, Tanrnn imgesinin
saygszca reddedilmesiyle eit bir sutu. ... Yahudiler Tanry, kendilerinin her hareketlerini
yukardan izleyen bir Byk Birader olarak dnmemek te, bunun yerine her insann iine bir
Tanr dncesi yerletirmeye almaktaydlar; dier insanlarla olan ilikimiz ancak bu yolla kutsal
bir hale gelirdi.

3
Putperestlere* Bir Ik
* Orijinal balkta 'Gentiles' kullanlmtr. Bu szck, Kitab Mukaddes geleneinde genel olarak Yahudi olmayanlar, pagan Romallar iin
kullanlmtr. Daha sonra Hristiyanlarca Hristiyan olmayan anlamnda da kullanlmtr. Hepsindeki ortak nokta, dnemlerinin ok tanrl, pagan,
putperestlerine atfla kullanlm olmasdr.

lki olmas asndan en gvenilir ncil olarak kabul edilmi olan Markos'un ncili, sa'y, erkek ve kz
kardeleri olan, olduka sradan bir adam olarak sunar. ... yle anlalyor ki, sa balangta,
Esseni olma ihtimali yksek bir gezgin dervi olan Vaftizci Yahyann bir akirdi idi. ... Vaftizci
Yahya, hemen, sa'y Mesih olarak, tand.

Onun gerekte syledii szlerden ok aznn ncillerde yazld ve onlarn sunduu bilginin
byk bir ksmnn, sa'nn lmnden sonra Aziz Pavlus tarafndan kurulan kiliselerin sonraki
geliimlerinin etkisi altnda ekillendii anlalmaktadr. ... Bazlar sa'nn, tpk Hristiyanla
gemeden nce bir Ferisi olup Haham Gamaliel'e mritlik eden Pavlus gibi, Hillel'in okuluna bal
bir Ferisi olduunu ileri srer. ... Matta'nn ncilindeki anti semitik hava, 80'li yllarda Yahudilerle
Hristiyanlar arasndaki gerilimi yanstmaktadr.

lmnden sonra, takipileri sa'nn tanrsal bir kiilii olduuna karar verdiler. Bu hemen
gereklemedi; greceimiz gibi, sa'nn insan ekline girmi Tanr olduu retisi, drdnc
yzyla kadar nihai eklini almad. Hz.sa, kesinlikle hibir zaman kendisinin Tanr olduunu ileri
srmemitir. Vaftizi srasnda gkten gelen bir ses tarafndan Tanrnn Olu olarak arlmtr,
fakat bu, byk ihtimalle onun sevgili Mesih olduunun tasdikinden ibaretti.

Daha ok bir Yahudi mezhebi olarak kalmak isteyen ilk havarilerden oluan bir grup, bundan
rahatsz oldu ve ok iddetli bir tartmadan sonra Pavlus ile yollann ayrdlar. ... Pavlus sa'y hi
bir zaman 'Tanr' olarak anmam; onu, Yahudilere zg anlamyla 'Tanrnn Olu' olarak
armtr. O, sa'nn bizatihi Tanrnn enkarnasyonu olduuna kesinlikle inanmamaktayd. ...
Tanrnn sa'nn vcudunda tecelli ettii retisi, Yahudilerce her zaman bir kepazelik olarak
grlm, daha sonra Mslmanlar da bunu kfr saymlardr. Baz tehlikeli yanlar ieren bu
aklamas zor retiyi, Hristiyanlar her zaman ok kabaca yorumlamlardr. te yandan, bu tr
bir enkarnasyon inanc din tarihinde hep var olagelmi bir temadr; hatta Yahudiler ve
Mslmanlar bile, bu konuda artc benzerlikler gsteren kendi teolojilerini gelitirmilerdir.

12
sa'nn artc bir ekilde tanrsallatrlmasnn arkasndaki dinsel drty grebilmek iin, ayn
dnemde Hindistan'da yaanan baz gelimelere ksaca bakmak gerekir. Hem Budaclkta hem
de Hindu dininde, bizzat Buda veya insan eklinde grnen Hindu tanrlar gibi yceltilmi
varlklara ar bir dknlk vard. Bakti olarak bilinen bu tr kiisel ballk, insann, bir bakma,
insaniletirilmi bir dine duyduu srekli zlemi dile getirmekteydi.

.. birinci yzyla gelindiinde, kendi adlarna nirvanaya ulamak iin manastrlara kapanan
Budac rahiplerinin bu anlay artk kaybettikleri anlalmaktayd. Manastr hayat kolayca gze
alnamayacak bir idealdi ve bu, biroklar iin altndan kalklamayacak bir eydi. .S. birinci
yzylda, yeni tip bir Budac ilah ortaya kt: Buda rneini takip ederek kendini insanlara
adayan, bu yzden kendi nirvanasndan vazgeen bodhisattva.

.S. ikinci yzyln balarnda, Boluk Okulu'nun kurucusu olan filozof Nagarcuna, sradan
kavramlarla alan dilin yetersizliini gstermek iin paradoksu kullanm ve diyalektik bir
yntem devreye sokmutur. Nihai gereklerin, yalnzca, meditasyonun zihinsel disiplini iinde
sezgisel olarak kavranabileceini iddia etmitir. Bu felsefeye inanan Budaclar, yaadmz her
eyin bir yanlsama olduu yolunda bir inan gelitirmilerdir: Batda biz bunlar idealistler olarak
adlandryoruz. Her eyin derindeki z olan Mutlak bir boluk, bildiimiz anlamda mevcut
olmayan bir hiliktir.

Budalar ve bodhisattvalara ynelik bu baktinin (balln), Hristiyanlarn sa'ya ballyla


benzetiini sylemek mmkndr. Bu, ayn zamanda, bir inancn daha fazla insana ulamasn
da salamtr; tpk Pavlus'un, Yahudiliin goyime de ak olmasn istemesi gibi. ... Gerekte,
Hindular bir Teslis(leme) gelitirmilerdi: Brahman, iva ve Vinu; bunlar biricik, tanmlanamaz
gerein simgesini ya da boyutunu temsil ediyorlard.

Bugn Hristiyanlk olarak bildiimiz dini yaratan ilk Hristiyan metin yazan olan Aziz Pavlus, Tanrnn
dnyaya kendini Tevrat yerine, esas olarak, sa'da gsterdiine inanmaktayd. ... O, sa'nn Mesih
olduuna kesinlikle inanyordu. 'Christ' szc Yahudilerin Massiach'nn evirisiydi ve Kutsanm
Kii anlamna geliyordu. Pavlus, ayrca, sa'dan bir insan olarak da bahsetmekte, ama yine onun
sradan bir insandan daha fazla bir ey olduunu sylemekteydi. Bununla birlikte, bir Yahudi
olarak Pavlus, onun insan ekline girmi Tanr olduuna inanmamaktayd.

lk Hristiyanlar sa'nn, gizemli bir ekilde de olsa, yaadna ve onun sahip olduu 'gler' e sz
verdii zere, imdi kendilerinin sahip olduuna inanmaktaydlar. Pavlus'un mektuplarndan, ilk
Hristiyanlarn, yeni tr bir insanln baladn iaret edebilecek bin bir eit allmadk yaantlar
olduunu anlyoruz: Kimileri okuyup fleyerek ifa datmaya, kimileri tanrsal bir dille konumaya
balamt; kimileri de, ilhamn Tanrdan aldklar kehanetleri etrafa yaymaktaydlar.

Bununla birlikte, sa'nn armha geriliini, bir eit Adem'in 'ilk gnah'nn kefareti olarak gren
ayrntl kuramlar yoktu. Byle bir teolojinin drdnc yzyla kadar gndeme gelmediini ve
bunun yalnzca Batda bir nem tadn ileride greceiz. ... sa Mesih'in kurban edilircesine
lm olay, bu sralarda Hindistan' da gelimekte olan bodhisattva idealiyle benzerlik
gstermekteydi. ... Pavlus, sa'nn kurban ediliinin biricikliinde srar etmekteydi. ... Burada
potansiyel bir tehlikeyle kar karyayz. ... Hristiyanln, tketilemez Tanr gereinin tamamnn
tek bir insanda tezahr etmi olduunu ileri sren tek enkarnasyonu, tam olgunlamam bir
putperestlie yol aabilirdi.

13
sa, Tanrsal glerin (duanis) yalnzca kendisi iin sz konusu olmadn srarla vurgulamtr.
Pavlus sa'nn yeni tr bir insanln ilk rnei olduunu ileri srerek bu anlay gelitirmitir. ... Bu,
btn Budalar Mutlak ile ayniletikleri iin, insanlk idealinin Budala intisap edeceini ileri sren
Budac inantan ok farkl deildi.

Bu dua, sa'nn, bir bodhisattva gibi, insanln ektii acy paylamaya karar verip, kendi
'nefsinden arnmak' (kenosis) suretiyle insan haline gelmeden nce 'Tanr katnda' srdrlm bir
yaam olduuna dair ilk Hristiyanlar arasnda yaayan bir inanc yanstmaktadr. Pavlus, Mesih'in
ezelden beri YHWH'nn yan banda ikinci bir tanrsal varlk olarak mevcut olduu dncesini
kabul edemeyecek kadar inanl bir Yahudi idi. Dua, sa'nn, yceltiliinden sonra bile, kendisini
ykseltip, ona kyrios unvann baheden Tanrdan farkl ve daha dk bir konumda olduunu
dile getirmektedir.

Yaklak krk yl sonra, 100 yl civarnda kaleme alnm olan Aziz Yuhanna ncilinin yazar benzer
bir neride bulunur. ... Her ey onun araclyla var oldu, hibir ey onsuz var olmad. ... ncil
yazarnn Helenlemi Yahudilikten daha ok Filistin Yahudiliine yakn bir dil kulland
anlalmaktadr.

Petrus, Nasral sa'nn Tanr olduunu iddia etmemiti. O "Tanrnn sizlere mucizeler, deliller ve
iaretlerle gnderdii bir insand ve bizimle birlikte olduu mddete Tanr eylemlerini onun
araclyla gerekletirmitir." Feci bir ekilde lmesinden sonra Tanr onu yeniden yaama
dndrm ve Tanrnn sa kolu olarak zel bir konuma ykseltmiti.

Pavlus'un yeni bir ekil kazanm Yahudiliinin, bu insanlarn iine dtkleri birok ikilemi de
ortaya serdii anlalmaktadr. ... Kimi blge Yahudileri, Tapnan yklmasndan sonra Hahamlar
tarafndan gelitirilen Talmud Yahudiliini benimsemiti; kimileri ise, Tevrat'n konumu ve
Yahudiliin evrensellii gibi dier konulardaki sorularna Hristiyanlkta cevap bulmulardr.

Birinci yzylda Hristiyanlar da Tanry dnp, ona Yahudiler gibi ibadet etmeyi srdrdler;
Hahamlar gibi tarttlar, stelik kiliseleri de sinagoglar andrmaktayd. Hristiyanlar, Tevrat' dikkate
almadklar iin .S. 80'li yllarda sinagoglardan resmen kovuldular. ... nceden Yahudilie gemi
olan paganlar, imdi yzlerini Hristiyanla dnmekteydiler. Ancak bunlar daha ok klelerle alt
snflara mensup insanlard. yi eitim grm paganlar, ancak ikinci yzyln sonlarnda
Hristiyanl setiler ve kararsz pagan dnyaya bu yeni dini aklayabildiler.

Hi kimse dini, byk bir meydan okuma olarak grmyor, onun, yaamn anlam hakknda drt
ba mamur bir cevap sunmasn beklemiyordu. Son dnem antik an Roma
mparatorluunda imanlar, Tanrlara, zor zamanda kendilerine yardm etmeleri, devletlerini
takdis etmesi ve gemile ferahlatc bir sreklilik duygusu yaamak iin tapyorlard. Din bir fikirler
manzumesi olmaktan ziyade bir kilit ve ritel meselesiydi; bir ideoloji ya da bilinli olarak kabul
edilmi bir kuram deil, duygu temelinde yaanan bir olguydu. Bu, gnmz iin yabanc
olmayan bir eydir: kendi toplumumuzda dinsel trenlere katlan insanlarn birou teolojiyle
ilgilenmemekte, ok egzotik bir ey peinde komamakta ve deiim fikrinden
holanmamaktadrlar. Ritellerin, gelenekle bir ba kurmalar saladn ve kendilerine bir
gven duygusu verdiini grmektedirler. ... Ayn ekilde, antik an son dneminde paganlarn
birou, kendilerinden nceki kuaklarn yapt gibi, atalarnn tanrlarna tapnmaktan haz

14
duymaktayd. Eski riteller onlara kimlik duygusu vermekte, yerel gelenekleri ayakta tutmakta ve
her eyin olageldii gibi devam edecei konusunda sanki bir gvence tekil etmekteydi. ...
Babalarnn inancn bertaraf etmek amacyla yola kan her bir klt karsnda belli belirsiz
kendilerine yneltilmi bir tehdit duygusu hissetmekteydiler. Bu yzden Hristiyanlk her iki
dnyann da en kt taraflarn ieriyordu. Yahudiliin sahip olduu kklln verdii saygdan
yoksun olduu gibi, paganizmin, herkesin grp tatbik edebilecei o ekici ritellerinin hibirine
sahip deildi. Ayrca, potansiyel bir tehdit kaynayd, nk; Hristiyanlk, kendi Tanrsnn tek
Tanr, dier btn tanrlarn ise birer kuruntudan ibaret olduunu iddia ediyordu. Romal biyograf
yazar Gaius Suetonius'a (70-160) gre, Hristiyanlk, sadece 'yeni' olduu iin 'soysuz' ... akl d ve
eksantrik bir hareketti.

Eitim grm paganlar aydnlanmak iin dine deil felsefeye bakmaktaydlar. ... Hatta onlar
'Tanrnn oullar' olarak grmekteydiler. rnein Platon'un, Apollo'nun olu olduuna
inanlmaktayd. ... Sokrates ve Platon'un her ikisi de kendi felsefeleri konusunda 'dinsel' birer
tutum iindeydiler; bilimsel ve metafizik aratrmalar, onlara evrenin ihtiamn gsteren bir gr
kazandrmt. Bu yzden, miladi birinci yzyla gelindiinde, zeki ve dnen insanlar yaamn
anlamnn aklanmas, kendilerine ilham kayna olabilecek bir ideoloji ve etik motivasyon iin
yzlerini onlara dnmt. Hristiyanlk barbarca bir itikat olarak grnmekteydi.

Platonculuk antikan son dneminin en popler felsefelerinden biriydi. Birinci ve ikinci yzyln
Yeni Platoncular Platon'a, bir ahlak ve siyasi dnr olarak deil bir mistik olarak ilgi
duymaktaydlar.

Gnostikoi, yani Bilenler, kendilerinin tanrsal alemden ayrllarnn tam anlamn aklamak
amacyla yzlerini felsefeden mitolojiye evirdiler.

Gnostikler, Mabud diye adlandrdklar btnyle kavranlmas imkansz gerekle ie


balamlardr, nk o, Tanr dediimiz daha dk konumdaki varln da kaynan
oluturmaktayd. Snrl aklmzn alglama kapasitesinin tamamen dnda olduu iin, onun
hakknda syleyebileceimiz hibir ey yoktur.

Ne 'iyi' ne 'kt' olan, hatta mevcudiyetinden bile bahsedilemeyen bu Mabut'u tanmlamak


imkanszdr. Basilides, balangta Tanrnn deil yalnzca Mabut'un var olduunu ileri srmtr;
bu, kesin bir ifadeyle Hibir eydir, nk o bizim anlayabileceimiz hibir anlamda mevcut
deildir.

Baz Gnostikler, Tanrnn dnyay yaratmadn, nk onun bylesi baya bir ile hibir alakas
olamayacan ileri srmlerdir, Bu demiourgos ya da Yaratc olarak adlandrdklar alardan
birinin iiydi.

Tanry, yaradl ve benzer dier eyleri aramaktan vazge. Onu aramaya kendinden bala, iinde her eyi kendisi yapan ve, Tanrm, zihnim,
dncem, ruhum, vcudum diyenin kim olduunu ren. zntnn, sevincin, sevginin, nefretin kaynan ren. Birinin nasl iradesi dnda
seyrettiini, iradesi dnda sevdiini ren. Btn bunlar dikkatlice aratrrsan, onu kendi iinde bulacaksn.

Gnostikler, Hristiyanla yeni geen insanlarn Yahudilikten devraldklar geleneksel Tanr


tasarmndan pek memnun olmadklarn gstermilerdir. ... sa ancak salam bir aacn iyi
meyve vereceini sylemiti: batan aa ktlk ve acyla dolu bir dnya nasl olur da iyi bir

15
Tanr tarafndan yaratlm olabilirdi? Markion'un akl, adalet hrs iinde btn bir nfusu yok
eden zalim ve acmasz bir Tanr sunan Yahudi metinlerini de bir trl almyordu.

Geleneksel tanrlara prim vermediklerini gren halk, Hristiyanlarn devlet iin bir tehlike oluturup,
hassas dzeni alt st edeceklerinden korkmaktaydlar. Hristiyanlk uygarln baarlarn
grmezden gelen barbarca bir itikat olarak grlmekteydi.

Clemens sa'nn bir Tanr, "ac eken v e kendisine taplan yaayan bir Tanr" olduuna
inanmaktayd. ... Eer Hristiyanlar sa'y taklit etmi olsalar, onlar da tanrlarlard: ilahi, bozulmaz
ve duygusuz. Gerekten de, sa insan suretine girmi tanrsal logostu, dolaysyla, nasl Tanr
olunabileceini bir insandan renebilirsin.

260-272 yllar arasnda Antakya Piskoposu olan Samosatal Paulos, sa'nn, tpk bir tapnakta
olduu gibi, iinde Tanrnn Sz ve Bilgeliinin barnd sradan bir insan olduunu ileri srmtr.
Bu da ayn lde ortodoks dnda bir yaklam olarak deerlendirilmitir.

Origenes, bir Platoncu olarak, Tanr ile insan arasnda bir akrabaln var olduundan emindi:
tanrsaln bilgisi insanln doal bir boyutuydu. ... sa'nn bakire Meryem'in rahminden dnyaya
gelii szck anlamyla, gerekmi gibi deil, tanrsal bilgeliin ruh iindeki douu olarak
anlalmalyd. ... Tanr derin bir gizemdi ve hibir insani szck veya kavram onu doru olarak
tanmlayamazd; ancak ruh, onunla ayn tanrsal doay paylat iin, Tanry tanma
kapasitesine sahipti.

Dokuzuncu yzylda Kilise Origenes'in baz fikirlerini sapknca bularak lanetlemitir. Ne Origenes
ne de Clemens, sonradan ortodoks Hristiyan retisi haline gelen, Tanrnn dnyay yoktan (ex
nihilo) yarattna inanmaktaydlar. ... Burada nemli nokta, Origenes ve Clemens'in Hristiyan
Platonculuu izgisindeki dncelerini kaleme alp rettikleri dnemde henz resmi bir
retinin olmamasyd. Hi kimse, Tanrnn dnyay yarattndan ya da insann nasl tanrsal bir
varlk olduundan kesin olarak emin deildi. Ortodoks inancn belirgin bir tanm, ancak drt ve
beinci yzyllarn alkantl olaylar esnasnda yaanan ac bir mcadele sonunda yaplabilmitir.

Origenes belki de en iyi kendini ksrlatrmasyla bilinir. ncillerde sa baz insanlarn Tanr Krall
akna kendilerini hadm ettiklerinden bahsetmekteydi; Origenes ite bu szlerden yola karak
kendini hadm etmiti. ... Filozoflarn, bilgeliklerinin bir simgesi olarak uzun sakallarla tanmland
bir ada, Origenes'in temiz yanaklar ve tiz sesi artc bir grnm arz etmekteydi.

Plotinos, Platon'un fikirlerine dayanarak z anlamaya ynelik bir sistem gelitirmitir. O, ne


evrenin bilimsel aklamasn yapmaya yeltenmi ne de yaamn maddi kkenlerini aklamaya
girimitir. Plotinos, nesnel bir aklama iin dnyann dnda bir yere bakmak yerine,
akirtlerinden, kendi ilerine ekilmelerini ve soruturmaya insan ruhunun derinliklerinden
balamalarn istemitir.

Gereklikteki ayrt edici doruyu bulmak iin ruh kendini yeniden tasarlamal, bir arnma sreci
katharsis yaamal ve Platon'un nerdii gibi, tefekkre (theoria) balamalyd. Gerein tam
kalbine ulamak iin evrenin, alglarn dnyasnn ve hatta anlan snrlarnn tesine
yneltmeliydi. Bununla birlikte bu, kendi dmzdaki bir gereklie ykselme deil, zihnimizin en
derin girintilerine bir initi. Bu bir anlamda isel trmanmadr.

16
Nihai gerek Plotinos'un Bir olarak isimlendirdii ezeli birlikti. ... Bir'in kendisi bizzat sadelikti,
hakknda syleyecek hibir ey yoktu: onun, znden farkl nitelikleri yoktu, dolaysyla da sradan
bir tanmlamas yaplamazd. ... "Sessizlikte daha fazla hakikat buluruz. Kendisi olarak var olduu,
"bir ey olmad ve fakat her eyden farkl olduu" iin, onun var olduunu bile syleyemeyiz. ...
Plotinosa gre o Herey ve Hibir eydir; mevcut eylerin hibiri olamaz, ama, bununla birlikte,
o hepsidir. ... Bu anlay Tanrnn tarihinde srekli bir tema olarak kalacaktr.

Plotinos'un en ok sevdii benzetmelerinden biri, Biri bir emberin merkezindeki nokta ile
karlatrmasdr; bu, bundan ileride daha fazla emberin domas olasln iermekteydi. Tpk
bir ta havuza attnzda meydana gelen dalgalanma etkisine benzemekteydi. ... Gnostik
mitoslarda olduu gibi, bir varlk, Bir'deki kaynandan ne kadar uzaklarsa o kadar
zayflamaktayd.

Plotinos'un modelinde ilk ortaya kan Zihin (nous), Platon'un idealar alemine karlk gelmekteydi;
Bir'in sadeliini anlalr klan buydu. ... Zihnin Bir'den meydana gelmesi gibi Zihinden ortaya kan
Ruh (psyche), mkemmel likten birazck daha uzaktr ve bu alemde bilgi, ancak karmsal bir
yolla elde edilebilir, dolaysyla mutlak sadelik ve tutarllktan yoksundur. ... Plotinos, Bir, Zihin ve
Ruh'tan oluan lemeyi 'uzakta, orada' olan bir tanr gibi alglamamtr.

Bir, kesinlikle fiziksel bir varla sahip deildir; cinsiyeti yoktur ve bizlere kar ilgisizdir. Benzer ekilde,
Zihin (nous) gramer olarak eril, Ruh (psyche) ise diildir; bu Plotinos'un, cinsel denge ve ahenk
zerine kurulu eski pagan anlay koruma arzusunu ortaya koymaktayd. Kitab Mukaddes'in
Tanrsnn aksine, Bir, bizimle bulumaz, bize yol gstermez. Bizlere kar arzu, sevgi beslemez ya
da kendini bize gstermez. Kendisi dnda hibir eyi bilmez. Bununla birlikte, insan ruhu zaman
zaman vecd halinde Bir'i dnr ve kendinden geer. Plotinos'un felsefesi mantksal bir sre
olmaktan ok tinsel bir soruturmadr.

Bu Tanr bir yabanc nesne deil, kendimizin en iyi zdr.

leride Hristiyan dnrler kendi dinsel deneyimlerini aklamaya altklarnda, doal olarak
yzlerini Plotinos'un ve onun pagan ardllarnn Yeni Platoncu anlayna dnmlerdir. Maddi
olmayan, insani kategorilerin dnda ve fakat insanla zg bir aydnlanma, ayn zamanda,
Plotinos'un almay ok arzu ettii Hindistan'daki Hindu ve Budac ideale ok yaknd.
Dolaysyla, baz yzeysel farkllklara karn, gerein tek tanrc ve dier grmleri arasnda derin
benzerlikler vard: yle anlalyor ki, insanlar mutlak zerinde dndklerinde, ok benzer fikir ve
deneyimlere ulamlardr. Nirvana, Bir, Brahman veya Tanr olarak adlandrlan bir gerein
varl karsnda, varolu, vecd ve korku duygusunun bir zihinsel duann, insanolunca
durmakszn peinde koulmu doal bir anlay olduu anlalyor.

Douda Clemens v e Origenes Tanrya dnmenin bar ve insana haz veren yollarn vaaz
ederlerken, Bat Kilisesinde daha korkun bir Tanr kurtuluun ba koulu olarak feci bir ekilde
lm talep etmekteydi.

Ortodoks teologlar Gnostiklerin, Markionist ve Montanistlerin ktmser anlaylarn yasaklamlar


ve orta bir yolda karar klmlard. Hristiyanlk, gizem kltlerinin karmaklndan ve kati
mnzevilikten uzak duran bir kent inanc haline gelmekteydi. ... Yeni din, ayrca kadnlara da

17
seslenmekteydi: Kutsal metinleri Mesih'in ne erkek ne de dii olduunu vaaz ediyor ve Onun
kiliseyi ycelttii gibi erkeklerin de kanlarn ycelttiklerinde srar ediyordu. Hristiyanlk, bir
zamanlar Yahudilii cazip klan btn avantajlara sahipti, stelik Yahudilikteki snnet ve yabanc
bir Kanun gibi dezavantajlar da yoktu. Paganlar da, kiliselerin salad refah sistemi ve
Hristiyanlarn birbirlerine kar merhametli davranlarndan zellikle etkilenmilerdi. eriden bir
ayrlma yaamadan, kendilerine ynelik katliam giriimlerine kar giritii uzun mcadele
srasnda kilise, neredeyse imparatorluun bir kk evreni gibi alan yetkin bir rgtlenme
haline geldi: ok-rkl, Katolik, uluslar aras, evrensel bir yapyd ve yetkin brokratlarca
ynetilmekteydi.

Hristiyanlar artk mlk edinebiliyorlar, zgrce ibadet ediyor, kamu yaamna zgn katklarda
bulunabiliyorlard. Paganizmin iki yzyl daha canlln srdrmesine ramen, Hristiyanlk
imparatorluun resmi dini olmu, maddi imkanlarn gelitirmek iin Kiliseye katlmak isteyen
insanlar din deitirmeye tevike balamt. Zulme urayan ve hogr isteyen bir mezhebin
temsilcisi olarak doan Kilise, ok gemeden, insanlardan, kendi kanunlar ve itikatlarna
uymalarn talep etmeye balad. ... Bu baarda Roma imparatorluunun desteinin kesinlikle
nemli bir rol olmutur.

4
Teslis: Hristiyan Tanrs

nsanlar, bugn futbolun konuulduu ayn evkle bu soyut konular tartyorlard. ... sa, Baba ile
ayn biimde nasl Tanr olabilmiti?

Tartma o kadar canland ki imparator Konstantin mdahale edip Nicaea'da (znik'te) konuyu
grmek iin bir konsl toplad. ... Tanrnn dnyay hilikten (ex nihilo) yarattn dnyorlard
ve dncelerini kutsal metinlere dayandryorlard. Gerekte Tekvin'de byle bir iddia yoktu.
Yazar Tanrnn dnyay ilk kaostan yarattn yazmt ve Tanrnn btn evreni mutlak boluktan
yaratt kavram tamamyla yeniydi. ... Ama drdnc yzyla gelindiinde Hristiyanlar
Gnostiklerin dnyann Tanrdan engin bir bolukla ayrlan krlgan ve mkemmellikten uzak
olduu grn paylamaya balamlard. Yeni ex nihilo yaradl retisi evrenin znde bozuk,
varoluu ve yaamn tamamyla Tanrya borlu olduunu vurguluyordu.

Stoaclar, rnein, erdemli bir insann tanrsallamasn olanakl grmlerdir; Platoncu grte de
byledir. Arius Hristiyanlarn kurtarlp kutsandna, Tanrnn yapsn paylatna tutkuyla inanr.
Bu ancak sa'nn bize at yolla olanakl olmutur. O mkemmel bir insan yaam srm,
armhta lene kadar Tanrya itaat etmi, Aziz Pavlus'un dedii gibi, lene kadar Tanrya itaati
onu zel, yce konuma karm ve ona kutsal Efendi (kyrios) adn verdirmitir. Eer sa insan
olmasayd bizim iin hibir umut kalmazd. Yap olarak Tanr olsayd yaamnda vgye deer ve
bizim iin rnek alnacak bir yn olmazd. sa'nn mkemm el itaat gsterdii oul yaamn
tefekkr etmekle Hristiyanlarn kendileri de tanrsallaabilir.

nsan ancak Logos araclyla Tanrya katlarak yok olmaktan kurtulabilir, nk tek mkemmel
varlk yalnzca Tanrdr. Logos'un kendisi zarar grebilir bir yaratk olsayd, insan soyunu yok
olmaktan kurtaramazd. Logos bize yaam verebilmek iin ete kemie brnmtr. Tanrnn
sarslmazlk ve lmszlnden paymz almamz iin lml ve rm dnyaya inmitir. Ama
bu kurtulu Logos'un kendisi zayf, yoklua dnecek bir yaratk olsa, olanaksz olabilirdi. Ancak

18
dnyay yaratm olan onu kurtarabilir ve bu da ete kemie brnen Logos, sa'nn, Baba ile ayn
zden yaplm olmasn gerektirir. Athanasius'un dedii gibi Sz, bizim tanrsallamamz iin insan
olmutur.

20 Mays 325'te piskoposlar bunalm zmek iin znikte toplandnda, ok az kii Athanasius'un
sa hakkndaki grn paylat. Pek ou Athanasius ile Arius aras bir tutum benimsiyordu.
Gene de Athanasius teolojisini delegelere kabul ettirmeyi becerdi. ... Bu belge ex nihilo yaratl
ilk kez resmi Hristiyan retisi yapt ve sa'nn alelade bir mahluk veya sonsuzluk olmad kabul
edildi. Yaratc ve Kurtarc tekti.

Bir anlamaya varlmas, teolojik konularda hi bilgisi olmayan Constantinus'u memnun etti, oysa
gerekte znik'te fikir birlii yoktu. ... Arius'la izleyicileri mcadeleyi srdrerek imparatorun
yaknln yeniden kazandlar. Athanasius en az be kez srgne yolland.

Ankara piskoposu Marcellus, Logos'un ezeli tanrsal varlk olamayacan ileri srd. O yalnzca
Tanr iindeki bir nitelik veya olanakt; bu durumuyla znik forml tanrclkla, yani tanr -
Baba, Oul, Kutsal Ruh- olduu inanc demeye gelmekle sulanabilirdi.

sa yaradl srasnda Tanrdan km, sa biiminde vcut bulmu ve kurtulu tamamlannca,


tanrsal yap iinde erimitir ve hepsi Tek Tanrdr.

ncelik Arius'a muhalefet etmekte olmalyd; o, Oul'un Baba'dan farkl ve temelde baka bir
zden olduunu iddia ediyordu. ... Hristiyanla sonunda 'doru' veya Ortodoks simgenin
nemini ve zorunluluunu kabul edecek olan dogmatik bir hogrszlk girmeye balamt. ...
Kilise znik'te, tektanrclkla aka uyumamasna karn, Dirili paradoksunu yelemitir.

Basileios dogma ile kerygma arasnda ayrm yaparken, ayn gr Hristiyan gzyle ifade eder.
ki tr Hristiyanlk bilgisi de din iin neml idir. Kerygma Kilisenin kutsal metinlere dayanan ak
retisidir. Dogma ise, Kitab Mukaddes'teki hakikatin daha derin anlamn temsil eder ve ancak
dinsel deneyim ile elde edilip simgesel biimde ifade edilebilir.

sa'nn liturjik simgeleri ve ak retileri yannda, inancn daha gelikin anlamn tayan gizli bir
dogma vardr.

Esoterik ve eksoterik hakikat arasndaki ayrm Tanrnn tarihinde ok nem tayacaktr. Bu yalnz
Yunanl Hristiyanlarla snrl deildir; Yahudi ve Mslmanlar da esoterik bir gelenek gelitirmilerdir.
'Gizli reti' dncesi insanlar darda tutmak deildir. Basileios masonluun ilk dnem
biimleniinden sz etmiyordu. Yalnzca btn dinsel hakikatin mantkla ve aka ifade
edilemeyeceine dikkati ekiyordu. ... Din, olaan kavram ve kategorilerin tesinde dile gelmez
bir gereklie yneldiine gre, konuma snrlayc ve kartrcyd. Eer bu hakikatleri ruhun
gzyle 'grmyorlarsa', fazla deneyimi olmayan insanlar yanl dnceler edinebilirlerdi. Szlk
anlamlar yannda, kutsal metinlerin her zaman iletilmesi mmkn olmayan zel anlamlar da
vard.

Kapadokyallar Athanasius'un Arius'la tartmasnda kulland formle bavururlar: Tanrnn bizim


iin kavranlamaz kalan z (ousia) tektir fakat onu bildiren ifadesi (hypostases) vardr.

19
Teslis bize Tanrdan yaradla giden her ilemdeki rnt hakknda fikir verir. Kutsal metinlerin
gsterdii gibi, kkeni Baba'dadr, Oul'un temsilciliine doru ilerler ve ikin Kutsal Ruh aracl
ile bu dnyada etkin olur. ... Eer Oul'da tezahr etmeseydi Baba'y, Oul'da bulunan Kutsal
Ruh olmakszn da Oul'u bilemeyecektik.. Kutsal Ruh Baba'nn Tanrsal Szne elik eder; ayn
soluun (Yunanca pneuma, Latince spiritus) insann konumasna elik etmesi gibi.

Yunan ve Rus Ortodoks kiliseleri Teslis'in tefekkrnde esinleyici bir dinsel deneyim bulmay
srdryor. ou Batl Hristiyan iinse Teslis sadece artmadan ibaret.

'Teori' szcnn Yunan ve Batl kullanmlar arasndaki fark reticidir. Dou Hristiyanl'nda
theoria daima tefekkr anlamna gelir. Batda 'teori' mantkla kantlanacak, aklc varsaym
anlamna gelir. Tanr hakknda 'teori' gelitirmek 'O' nun insani dnce sistemi iinde yer
alabileceini de ierir. ... Her kltr kendi Tanr dncesini yaratmak durumundadr.

Teslisi Latin Kilisesi iin tanmlayan Latin teolog Augustinus'du. O da ateli bir Platoncuydu ve
Plotinos'a balyd.

Yunanl Hristiyanlar Augustinus'u Kilisenin en byk Babalarndan biri kabul edip sayg gsterdiler;
ama onun Teslis teolojisini gvenilmez buldular, nk Tanry ok aklc ve insan biimi bir kla
soktuunu dndler. Augustinus'un yaklam Yunanllarn yaklam gibi metafizik deil,
psikolojik ve fazlasyla kiiseldi.

Augustinusa Bat ruhunun kurucusu denebilir. Aziz Pavlus dnda baka hibir teolog Batda bu
kadar etkili olamamtr.

Eer kendisini seven zihni dnerek yola karsak, teslis deil ikilik buluruz: sevgi ve zihin. Ama
zihin kendini bilmeden, yani bilincine ulamadan, kendisini sevemez. Descartes'a nclk ederek,
Augustinus kendini bilmenin btn teki bilgilerin ba olduunu ileri sryor. Kuku deneyimimiz
bile bizi kendimiz hakknda bilinlendirir.

Ruhta zellik vardr: bellek, anlama ve istek. Bunlar bilgi, kendini bilme ve sevgiye tekabl
eder. tanrsal kiilik gibi, bu zihinsel etkinlikler znde tektir nk ayr zihin oluturmazlar
fakat her biri zihnin btnn igal eder ve teki ikisiyle rtr. ... Kapadokyallarn tanmlad
Tanrsal Teslis gibi, zellik de "tek yaam, tek zihin, tek z oluturur.

Zihnin ileyiine ilikin bu anlay, ancak yalnzca ilk admdr: imizde bulduumuz Teslis Tanrnn
kendisi deildir, bizi yaratan Tanrnn izidir. ... Augustinus zihindeki teslisin ayn zamanda Tanrnn
varlnn bir yanss olduuna ve Ona yneldiine de inanyordu. Ama cama yansyan karanlk
imgenin tesine geip Tanrya nasl ulaacaz? Tanr ile insan arasndaki koca mesafe yalnzca
insan abas ile alamaz. ... Kendimizi bizi trl disiplinle dntrecek tanrsal etkinlie
ayoruz. Augustinus bunlara inan ls adn verir: retineo (dirili hakikatini aklda tutmak),
contemplatio (bunlarn tefekkr) ve dilecto (bunlarla honut olmak). ... Bu bilgi yalnzca
renilerin beyne aktarlmas deildir bizi kendi derinliklerimizdeki tanrsal boyutu anlayarak
dntrecek yaratc bir disiplindir de.

Bu gnler Batnn karanlk ve korkun zamanlardr. Barbar kabileler Avrupa'ya akmakta ve Roma
mparatorluu'nu kertmektedir. Batda uygarln k kanlmaz olarak oradaki Hristiyan

20
tinselliini etkilemitir. ... Roma'nn d onun lk Gnah grn etkilemiti. Bu gr Bat
insannn dnyaya bak biiminde ana ay oluturacakt. Augustinus Tanrnn insanl ezeli
lanete mahkum ettiine inanyordu; srf Adem'in, o biricik gnahndan tr. Kaltmsal gnah,
Augustinus'un 'ehvet' adn verdii duyguyla kirlenmi olan cinsel eylemle onun btn soyuna
gemiti. ehvet, Tanr yerine yaratklardan zevk almaya yol aan akl d arzuydu; zellikle
aklmzn tutku ve duyguyla bamzdan gittii, Tanrnn tamamyla unutulduu ve yaratklarn
utanmazca birbirlerine aldklar cinsel eylem srasnda hissediliyordu. ... Bu etkiyle Augustinus'un
kat retisi amansz Tanrnn korkun bir resmini iziyordu:

Ne Yahudiler ne de Yunanl Hristiyanlar Adem'in kovuluunu byle felakete dntrdler ne de


daha sonra Mslmanlar bu karanlk ilk Gnah teolojisini benimsediler.

Augustinus bize zorlu bir miras brakmtr. nsanlara insanln tarihsel olarak kusurlu olduunu
reten bir reti onlar kendilerine yabanclatrabilir. Genelde cinselliin ve zelde kadnln
lekelendii bu yabanclama hibir yerde bu kadar ak deildir. Hristiyanlk zgn haliyle
kadnlar hakknda olduka olumlu olmasna ramen, Batda Augustinus zamannda oktan
kadn dman bir eilim iine girmiti.

Kadnlarn tek ilevi cinsel bir hastalk gibi lk Gnahn etkisini sonraki kuaklara aktaran ocuklar
yetitirmektir. nsan soyunun yarsna beenmeyerek ayrca da zihnin, yrein ve gvdenin her
trl irade d hareketini lmcl bir ehvetin belirtisi olarak grerek bir din ancak erkek ve
kadnlar kendi konumlarna yabanclatrr. Bat Hristiyanl bu nevrotik kadn dmanlndan
hibir zaman tam anlamyla kurtulamad ve hala kadnlarn papaz olarak atanmasna gsterilen
dengesiz tepkiyle gndemdedir. Doulu kadnlar o zamanki btn Uygar Dnyann kadnlarnn
yaad aalanmann ykn paylarlarken, Batl kz kardeleri fazladan, onlar toplum d
brakan korku ve nefrete yol aan gnahkar ve irendirici cinselliin lekesini de tadlar.

529'da mparator Justinianos Atina'daki eski felsefe okulunu, entelektel paganln son kalesini
kapatt.

Dionysios burada Tanry duraan ve uzak olarak kavrayan, insan abasna kar tamamyla ilgisiz
grnen Yeni Platonculuktan ayrlr. Yunanl filozoflarn Tanrs Onunla vecd iinde birlik oluturan
mistiklerden habersizdi;oysa Kitab Mukaddesin Tanrs insanla dnktr.

Plotinos'a gre vecd hali ok nadir bir kendinden geitir: yaamnda ancak iki kez bunu
yaayabilmitir. Dionysios vecdi her Hristiyann daimi hali olarak grr. ... Yahudilikte olduu gibi,
Dionysios'un Tanrsnn da iki yn vardr: biri bize dnktr ve kendisini dnyada gsterir; teki
Tanrnn kendindeki uzak yndr, tamamyla kavranlmaz kalr. ... Bazlar 'Tanr' dediklerinde
tanrsal gerekliin gerekten kendi zihinlerindeki idea ile akacan sanr. Bazlar kendi
dnce ve idealarn Tanrya atfeder. Tanrnn unu istediini, bunu yasakladn, tekini
planladn syler; bu da tehlikeli biimde putperestlik ierir. Yunan Ortodoksluunun Tanrs ise
gizemini srdrr ve Teslis Dou Hristiyanl'nda, retilerin ereti bir ynn ol uturmaya
devam eder. Sonunda Yunanllar zgn teolojinin Dionysios'un iki ltne uyum gstermesi
gerektiine karar vermilerdir: Sessiz ve paradoks dolu olmaldr.

Yunanllar ve Latinler sa'nn tanrsall konusunda ok farkl iki gr gelitirdiler. Yunanllarn dirili
kavram, Bizans teolojisinin babas olarak bilinen itiraf Maksimos (580-662) tarafndan gelitirildi.

21
Bu Batl grten ok Budac lksne yakndr. Maksimos insanlarn ancak Tanryla
birletiklerinde kendilerini tam anlamyla gerekletirebileceklerine inand, tpk Budaclarn
insann kaderinin gerekte aydnlanma olmas gerektiine inanmalar gibi. ... Logos, Adem'in
gnahn tekrarlamak iin insan olmamtr; gerekte Adem gnah ilememi olsa da dirili
olabilirdi. ... Hristiyanlar Tanr insan sa'ya, Budaclarn aydnlanm Gautama'ya gsterdikleri sayg
gibi sayg duymaldr. Gerekten ycelen ve insanl tamamlayan ilk rnek o olmutur.

Yunanllarn dirili gr Hristiyanl Dou geleneine yaklatrrken, Batl sa gr daha


kendine zg bir yol izledi. ... Sz bizim admza onarmn salanmas iin ete kemie
brndrlmtr. Tanrnn adaleti borcun hem insan hem Tanr biri tarafndan denmesini
gerektirmitir. ... Bu, Tanrnn dnn, yargsn ve insanm gibi olanlar tartn gsteren kk,
kurallara uygun bir tasarmd. Ayrca Batnn, ancak bir tr insan kurban gibi sunulan kendi
Olunun irkin lmyle tatmin olan kat bir Tanr imgesini de glendirdi.

Teslis retisi Bat dnyasnda genellikle yanl anlalr, insanlar ya ayr kiilik hayal ederler
veya btn retiyi grmezden gel ip Tanry Baba ile zdeletirir ve sa'y pek de ayn dzeyde
olmayan tanrsal bir dost yaparlar. Mslman ve Yahudiler de bu retiyi kafa kartrc, hatta
zndklk grmlerdir. Ama Yahudi ve Mslman mistiklerin de ok benzer tanrsallk kavramlar
gelitirdiklerini greceiz. Kenosis dncesi, Tanrnn kendisini boaltan vecdi, rnein, Kabbala
ve Sufizmin ikisinde de nemlidir.

Dirili retisi putperestlik tehlikesini etkisiz klma yolunda bir baka aba olarak da grlebilir,
'Tanr' bir kez dardaki teki btn gereklik olarak grld m, kolayca basit bir put veya
insanlarn kendi nyarg ve arzularn dlatrp taptklar yanstmalar olabilir. teki dinsel
gelenekler bu anlay Mutlak'n bir biimde insan koullarna balants olduunda srar ederek
nlemilerdir, tpk brahman-atman paradigmasnda olduu gibi. Arius ve daha sonra Nestorius
ve Eutykhes'in sa'y Tanr veya insan yapmak istemelerinin btn amac, insanlkla tanrsallk
alanlarn birbirinden ayrma eilimine direnme isteklerinden de kaynaklanmaktayd. ... Dirili
retisi, Athanasius ve Maksimos tarafndan beceriksizce ifade edildii gibi, Tanr ve insann ayr
olmalar gerektii grn evrensel olarak beyan etme giriimidir. Diriliin bu biimde dile
getirilmedii Batda, Tanrnn insan dnda kalmas ve bildiimiz dnyann alternatifi bir gereklik
olmas eilimi olmutur. Sonu olarak, bu 'Tanr' kavramn, son zamanlarda inanlrln yitirmi, bu
kavram bir yanstmaya dntrmek de ok kolay olmutur.

sa, Tanrnn, gelecekteki kurtuluunu zorunlu olmaktan karacak insanla ilk ve son Szyd.
Sonuta, Yahudiler gibi, yedinci yzylda Arabistan'da bir peygamber kp Tanrdan vahiy
aldn ve halkna yeni bir kitap indirdiini iddia ettiinde arp kzdlar.

5
Birlik: slam'n Tanrs

610 yllarnda Hicaz'daki ilek Mekke kentinde ... Mekkeli Kurey ailesinden Muhammed bi n
Abdullah, her yl Ramazan aynda, ruhsal inziva amacyla ailesini ehrin hemen dndaki Hira
dana gtryordu. ... Daha iki kuak nce Kurey Arap lnde, teki Bedevi airetler gibi kat
bir gebe yaam sryordu: Her gn yaamda kalmak iin acmasz bir mcadele
gerekmekteydi. Altnc yzyln son yllarnda ise ticarette byk baar gstermiler, Mekke'yi
Arabistan'daki en nemli yerleim yeri haline getirmilerdi. imdi ryalarnda gremedikleri kadar

22
zengindiler. Fakat nemli biimde deiiklik gstermi olan yaam biimleri eski airet
deerlerinin, azgn ve acmasz kapitalizmin egemenlii altna girmesi anlamna geliyordu.
nsanlar kkenlerinden uzaklamt ve yitiklik duygusu iindeydi.

Bu srada herhangi bir siyasal zm, dinsel nitelikte olmak durumundayd. Muhammed Kurey'in
paray din edindiini biliyordu. ... Ama Muhammed bu yeni kendine yeterlik kltnn airetinin
dalmas anlamna da gelebileceini biliyordu. Eski gebelik gnlerinde airetin nce bireyin
sonra gelmesi gerekirdi: Airetin her yesi her birinin yaamda kalmasnn tekine bal olduunu
bilirdi. Sonu olarak etnik gruplarnn fakirlerini ve ihtiya iindeki yelerine bakmakla
ykmlydler. imdi bireycilik toplumsal yaamn yerini almt ve kural haline gelen rekabetti.
nsanlar kiisel servet biriktiriyor ve Kurey'in ihtiya iindeki yelerine aldrmyorlard. Her kabile
veya daha kk aile grubu, Mekke'nin zenginliinden pay almak iin birbiriyle rekabet
iindeydi ve en baarsz kabilelerin bazlarnn (Muhammed'in kendi kabilesi Haimiler gibi)
varlklarnn tehlikede olduunu hissediyorlard. Muhammed, Kurey'in yaamnn merkezine bir
baka akn deer koymay, bencillik ve hrsn yenmeyi renmedike, airetinin ahlaki adan
paralanacana ve siyasal olarak birbiriyle mcadele eder duruma deceine emindi.

Arabistan'n geri kalan kesiminde de durum pek i ac deildi. ... Yaamn srebilmesi iin
zorunlu olan toplumsal ruhun halk arasnda gelimesine yardmc olmaya ynelik olarak Araplar
mrvvet adyla anlan bir ideoloji gelitirmilerdi ve bu ideoloji ilinin ilevlerinden birounu
yerine getiriyordu. Araplarn geleneksel anlamyla dinle uyuacak durumlar yoktu. Pagan ilahlar
panteonu vard ve Araplar bunlarn putlarna taparlard; fakat Araplar bu tanrlarn ve kutsal
yerlerin ruhsal yaamdaki yerlerini aklayan bir mitoloji gelitirmi deillerdi. lmden sonra
yaam inanc da yoktu ve bunun yerme, zaman veya kader olarak evrilebilecek olan dehrin
stnlne inanyorlard; lm orannn ok yksek olduu bir toplumda bunun nemini
anlamak zor deildi. Batl bilim adamlar mrvveti genellikle 'erkeklik' olarak evirirler, ama
bundan daha geni bir anlam vardr: Bu terim savata cesareti, acda sabr ve metaneti ve
airete mutlak ball ifade eder. Mrvvet erdemlerine gre bir Arap, kendi yaam gvenlii
ne olursa olsun seyyid eyhine annda itaat etmeli, kendisini airetine kar ilenen sularn cn
almak iin valyece grevlere adamal ve airetin zayf yelerini korumaldr. Airetin yaamn
srdrebilmesi iin seyyid zenginlik ve mlkn halkyla paylar ve halkndan bir kiinin lmnn
cn bile, katil airetten bir kiiyi ldrerek alr. Komn etiini burada daha da net biimde
gryoruz: Katilin kendisini cezalandrmak gibi bir grev yoktur, nk slam ncesi Arap
toplumunda bir kiinin iz brakmadan ortadan yok olmas ok kolaydr. Bunun yerine dman
airetten bir kiinin cezalandrlmas bu tr amalar iin yeterlidir. Merkezi iktidarn bulunmad,
her airetin kendi yasasn koyduu ve ada kolluk kuvvetine benzer bir rgtlenmenin
bulunmad bir yrede, vendetta veya kan davas bir nebze toplumsal gvenlik salamnn tek
yoludur. ... Bylece kan davas, hibir airetin teki stnde egemenl ik kurmaya
kalkamayaca kaba, ama geerli bir adalet biimi olur. Ayrca eitli airetlerin kolayca
durdurulamaz bir iddet evrimine dahil olmalar anlamna da gelir, nk bir kan davas,
insanlar alnan cn, ilenen sua gre yerinde olmadna inanmalar durumunda baka kan
davasna yol aacaktr.

Mrvvet, kukusuz acmasz olmakla birlikte, birok gl nitelie sahiptir. Derin ve kuvvetli bir
eitlik duygusunu yeertmii, dolamda olan maddi eyann fazla olmad bir yrede can alc
neme sahip bu eyaya kar umursamaz bir tavr gelitirilmesini tevik etmitir. hsan ve
merhamet klt neml i erdemlerdendir ve Araplara ertesi gn dert edinmemeyi retmitir. Bu

23
nitelikler, greceimiz gibi, slam'da da ok nem tayacaktr. ... slam ncesi dnemin,
Mslmanlarn cahiliyye adn verdii son aamasnda, yaygn tatminsizlik ve ruhsal huzursuzluk
bulunduu anlalmaktadr. Araplar, iki gl imparatorluk, Sasanilerin ran' ve Bizans tarafndan
kuatlmlardr. Arabistan'a yerleik toplumlarn yaad lkelerin ada dnceler girmeye
balamakta, Suriye ve Iraka giden tccarlar yurtlarna uygarln harikalarn anlatan yklerle
dnmektedirler. Ama Araplar daimi barbarla mahkum grnyorlard. Airetler srekli sava
halindeydiler ve bu durum onlarn yetersiz kaynaklarn birletirmelerini olanaksz kld gibi pek
bilincinde olmadklar anlalan birleik Arap halkn oluturmalarn da engelliyordu. ... Byk
glerin smrs altndaydlar; gerekten de Gney Arabistan'n daha verimli ve gelimi
blgesi olan (muson yamurlarnn yararn gren) imdinin Yemeni aka ran'n eyaleti
durumuna getirilmiti. Ayn zamanda, blgeye giren yeni dnceler, eski komn el iini
zayflatan bireycilik duygularn getirmiti. rnekse, lmden sonraki yaama dair Hristiyan
retisi, her bireyin ebedi kaderine kutsal bir deer katyordu: Bu durum, bireyi gruba bal klan
ve her erkek ve kadnn lmszlnn airetin srekliliiyle olanakl olduunu reten airet
lksyle nasl uyuabilirdi?

Muhammed ol aanst zeka sahibi biriydi. 632'de ldnde,Arabistan'n neredeyse btn


airetlerini yeni bir birlik, ummah (mmet) iinde toplamt. Araplara kendi geleneklerine zgn
bir maneviyat getirmi ve yz yl iinde, Himalayalar'dan Pireneler'e uzanan kendi
imparatorluklarn ve zgn bir kltr kuracak biimde g kaynaklarn harekete geirmiti.
Ama gene de Muhammed 610 ylnn ramazannda inzivaya ekilip Hira Da'ndaki kk
maarada ibadet ederken bunlar ngrm olamazd. Araplarn birou gibi, Muhammed de,
antik Arap panteonundaki, ad sadece 'Tanr' anlamna gelen al-Lah'n, Yahudi ve Hristiyanlarn
Tanrsyla ayn olduuna inanmt. ... Gerekten de Araplar, al-Lah'n, anmsanmayan bir
zamandan beri putu aralarnda bulunmakla birlikte, kendilerine hibir peygamber veya vahiy
gndermemi olduunun, zntyle, farkndaydlar. ... Yedinci yzyla gelindiinde, Araplarn
ounluu, ok eski olduu ortada olan Kabe'nin, o srada orada Nebatiyeli ilah Hbelin
egemenlii sz konusu olsa da, gerekte al-Lah adna yapldna inanmaktaydlar. Btn
Mekkel iler, Arabistann en neml i kutsal yeri olan Kabeyle vnyorlard. Her yl yarmadann
her yerinden Araplar hac iin Mekkeye geliyor, birka gn boyunca geleneksel ritelleri
uyguluyorlard. Kutsal yerin evresinde btn iddet eylemleri yasaklanmt ve Araplar Mekkede,
eski airet dmanlklarnn askya alndn bilerek, bar iinde ticaret yapabiliyorlard. ... Fakat
al-Lah, Kureyi zel olarak kendisi iin semi olmasna karn, onlara hibir zaman brahim, Musa,
veya sa gibi peygamber gndermemiti ve Araplarn kendi dillerinde kutsal kitaplar yoktu.

Bu nedenle yaygn bir ruhsal aalk duygusu vard. Araplarn temasa getikleri Yahudi ve
Hristiyanlar, onlara Tanrdan vahiy almam barbar bir halk diye meydan okuyorlard. ... Bedeviler
gene de iddetli bamszlk yanlsyd ve Yemen'deki kardeleri gibi byk glerin iktidar altna
girmek istemiyorlard; ran ve Bizansn Yahudilik ve Hristiyanl blgedeki emperyal tasarlarn
uygulamak iin kullanldklarnn tamamyla farkndaydlar.

Baz Araplar tek tanrcln, emperyal balantlar dnda, daha yansz bir biimini kefetme
giriiminde bulunmu grnyorlar. Daha beinci yzylda Filistinli Hristiyan tarihi Sozomenu; bize
Suriye'deki baz Araplarn, brahim'in zgl dini adn verdikleri dini yeniden kefettiklerini bildirir.
brahim, Tanr daha Tevrat', ncil'i gndermeden yaamt ve dolaysyla ne Yahudi ne de
Hristiyand. lk biyograficisi Muhammed bin shakn (l. 767) bildirdiine gre, Muhammed' e ilk
vahyin gelmesinden ksa sre nce, Mekke'de Kurey'ten drt kii, brahim'in doru dini Hanifilik'i

24
(Hanifiyya) benimsemiti. ... Drt Haniften ilk Mslmanlarca gayet iyi tannmaktadr:
Ubeydullah bin Cah, Muhammed'in kuzenidir; sonunda Hristiyan olan Varaka bin Navfal Onun
ilk ruhsal hocalarndan ve Zeyd bin Amr, mer bin el Hattab'n, Muhammed'in en yakn arkada
ve slam Devleti'nin ikinci halifesinin amcasdr.

Zeyd'in tanrsal vahiy zlemi Hira Da'nda 610 ylnn ramazannn on yedisi gecesi gerek oldu.
Muhammed uy kudan uyand ve kendisini ilahi bir varln iddetiyle sarlm hissetti. ... Kendisine
bir melein grndn ve ksa bir emir verdiini anlatmaktadr: "Oku!" (kra). ... Sonunda,
nc korkun skmadan sonra, Muhammed azndan yeni bir kitabn ilk szlerinin
dkldn duymutur: Yaradan, insan phtlam kandan yaratan Rabbinin adyla oku! Oku!
Kalemle reten, insana bilmediini bildiren Rabbin, en byk kerem Sahibidir. ... Tanr sz
Arapada ilk kez dile gelmektedir ve bu kitap sonunda Kur'an (kraat, okumak kknden)
adyla bilinecektir.

Muhammed'in bildii tek esin biimi budur ve mecnun, cin'lere bulam bir kii olduunu
dnmektedir; yle umutsuzdur ki, artk yaam istei kalmamtr. ... imdi, maaradan dar
frlayarak, kendisini zirveden aa atmaya karar verir. Ama yamata grd baka bir
grmdr; bunun daha sonra mel ek Cebrail olduunu anlayacaktr.

slam'da Cebrail genellikle vahiy getiren Kutsal Ruh olarak tanmlanr; Tanrnn insanlarla iletiim
kurma aracdr.

El ve ayaklar stnde srnerek, korkun titremeler iinde, Muhammed kendisini karsnn


kucana att. "Beni rtn! Beni rtn!" diye baryor, kendisini bu ilahi varlktan korumas iin
yalvaryordu. Korkusu biraz yatnca, Muhammed karsna mecnun olup olmadn sordu ve
Hatice onu teskin etti: "Sen nazik ve akrabalarna kar duyarl birisin. Fakirlere yardm eder,
onlarn aclarna katlp ortak olursun. Halknn yitirdii yce ahlak diriltmeye alyorsun.
Konuklar arlar, muhta durumda ol anlara yardm edersin. Mecnun olamazsn dedi. Tanr
byle nedensiz i yapmazd. Hatice, kuzeni Varaka ibn Nevfal'a danmalarn nerdi; Varaka,
kutsal kitaplar bilirdi ve artk Hristiyan olmutu. Varaka hi kuku duymad: Muhammede
Musann ve peygamberlerin tanrsndan vahiy gelmiti ve O Araplarn tanrsal elisi olmutu.
Sonuta, birka gn sonra, Muhammed durumun byle olduuna ikna olmutu ve Kureye
vaaz etmeye balayarak, onlara kendi dillerinde inen kitab aktarmaya balad.

Kitab Mukaddes'te anlatldna gre, Tevrat'n Sina Da'nda Musa'ya bir defada aktarlm
olmasna karlk, Kur'an, Muhammed' e para para; satr satr indirildi, yirmi yllk bir srede
tamamland. ... Tanrsal szleri dikkatle dinlemek, grm anl amaya almak zorundayd ve
vahiyler ona her zaman ak szl biimde gelmiyordu.

Muhammed hak knda, btn teki byk dinlerin kurucular hakknda bildiimizden fazla ey
biliyoruz ve eitli sure ve ayetlerinin tam tarihleri bilinen Kuran'da, grnn nasl evrilip
gelitiini, evrensel bir a kazandn grebiliyoruz. ... Kuran'da, dinler tarihinde tekil olmak zere,
slam'n balangc hakknda an anna yorumlar buluruz. Bu kutsal kitapta, Tanr, gelinen durum
hakknda grler bildiriyor gibidir. ... Kuran Muhammed'e bugn bizim okuduumuz sra iinde
inmemitir; olaylarn gereine ve isel anlamlarna gre, ara ara inmitir. Her yeni blm
indiinde, okuryazar olmayan Muhammed, bunlar yksek sesle tekrarlam ve Mslmanlar
bunlar ezberlemi ve okuryazar olan bir aznlk da kaleme almtr. Muhammed'in lmnden

25
yirmi yl kadar sonra, vahiyler ilk kez resmi olarak bir araya getirilmitir. Hazrlayclar uzun sureleri
baa ksalar sona koymulardr. Bu dzenleme grld kadar keyfi deildir, nk Kuran
ardk sra izleyen bir nesir veya aklama, tartma deildir. eitli temalar stne grlerdir.

Muhammed Mek ke'de vaaza baladnda, rol konusunda ok kapsaml bir dncesi yoldu.
Yeni evrensel bir dinin kurucusu olduuna inanmyor, Kurey'e eski tek Tanr dinini getirdiini
dnyordu. Balangta teki Arap airetlerine vaaz edeceini bile dnmemiti, yalnzca
Mekke ve evresindeki halka hitap edeceini dnyordu. Teokrasi kurucusu olaca veya
teokrasinin ne olduu hakknda bir fikri de bulunmuyordu. ehirde kendisinin siyasal bir etkinlii
yoktu. O yalnzca nezir, t verendi. Allah onu, Kurey'e, durumlarnn ierdii tehlikeler
konusunda uyarmak iin gndermiti. Fakat ilk mesajlar da hkm dolu deildi. Daha ok umut
dolu, iyimser mesajlard bunlar. Muhammed Kurey'e Tanrnn varln kantlamak zorunda
deildi. Hepsi, zmnen yerlerin ve gklerin yaratcs Allah'a inanyordu ve byk ounluu onun
Yahudi ve Hristiyanlarn inand Tanr olduunu biliyordu.

Kur'an, Kurey'e yeni bir ey retmemektedir. Gerekten de o, bilinmekte olanlarn


"anmsatcs"dr:, bu bilgilere kolay anlalr bir aklk getirmektedir. Kuran sk sk "Grmediniz
mi .. .?" veya "Dnmediniz mi ... ?" cmlesiyle bir konuyu ele alr. Tanr sz yksekten gelen
keyfi emirler vermemekte, Kurey'le diyaloga girmektedir. ... Muhammed yeni inanca
soktuklarna gnde iki kez ibadet etme (salat = namaz) koulunu getirmitir. Bu dsal hareket,
Mslmanlara isel tutumlarn gelitirme ve yaamlarn yeniden konulandrma olana
verecektir. Sonuta Muhammed'in dini slam, her kabul edenin Allaha varoluunu teslim etmesi
olarak bilinecektir: Mslman, btn varln Yaratcya teslim eden kii demektir. Kurey, ilk
Mslmanlarn namaz (salat) kldn grdnde korkuya kaplmtr: Kurey klannn yce
yelerinin yzyllarca sren onurlu Bedevi bamszlndan sonra, kle gibi yere kapanmas kabul
edilebilir i deildir ve Mslmanlar ibadetlerini gizlice yapmak iin ehir evresindeki vadilere
ekilmek zorunda kalmlardr.

Pratik anlamyla slam, Mslmanlarn, yoksul ve yoksunlarn iyi davran grdkleri adil, eitliki bir
toplum yaratmas anlamna gelir. Kuran'n ilk ahlaki mesaj basittir: Zenginlik, biriktirmek ve kiisel
servet ymak yanltr. nsann zenginliinden belirli bir oran fakirlere vererek toplumun refahn
paylamas iyidir. ... brani peygamberleri gibi, Muhammed de, tek Tanrya tapnmann sonucu
olarak sosyalist diyebileceimiz bir etik vaaz etmitir. Tanr konusunda zorlayc retiler yoktur:
Gerekten de Kuran teolojik kurgular konusunda fazlasyla kukucudur; kimsenin gereini
bilemeyecei ve kantlayamayaca konularda kendi bana ve aklndan tahmini akl
yrtmelerde bulunmas zann olarak reddedilir. Hristiyan Dirili ve Teslis retileri zann rnekleri
olarak grlr ve Mslmanlarn bu kavramlar zndklk saymas artc deildir.

Kuran'da ise, Allah, YHWH'den daha fazla kiisellikten uzaktr. Kitab Mukaddes Tanrsndaki
merhamet ve tutku onda yoktur. Tanr hakknda ancak doadaki iaretlerinden bir eyler
sezebiliriz ve O, o kadar akndr ki onun hakknda ancak "mesel"lerle konuabiliriz.

Kuran, srekli olarak Tanrnn "mesaj"larnn ve "iaret"lerinin anlalmas iin akl gerektiini vurgular.

Kuran'n cmlelerine ayet denir. ... Adnn da ortaya koyduu gibi, Kuran, yksek sesle ezberden
okumak zere indirilmitir ve sesin kullanm, yaratt etkinin nemli elerinden biridir. ... Kuran,

26
yalnzca bilgi edinmek iin okunacak bir kitap deildir. O, ilahiyat duygusunu tatmak iin okunur
ve aceleyle okunup geilecek bir kitap deildir.

Muhammed'in sk muhalifi, gen Kureyli mer bin el-Hattab eski paganizmine bal ve
Peygamberi ldrmeye hazr biriydi. ... Birincisinde mer gizlice Mslman olmu olan kz
kardeini yeni bir surenin okunuunu dinlerken yakalar. "Bu samalk nedir?" diye fkeyle eve
dalar ve zavall Fatma'y yere serer. ... Eve konuk gelen ezbercinin kargaada drd
yazmalar kaldrr ve okuma yazmas olan birka Kureyliden biri olarak okumaya balar. ...
Szlerin gzellii onun nefret duygularn ve nyarglarn am ve bilincinde olmad olumlama
zne ulamtr.

Eski sraillilerin ilk dinsel balantlarn terk etmelerinin ve tek tanrcl kabul etmelerinin yedi yzyl
aldn grmtk, oysa Muhammed'in Araplara bu zorlu dnm yaatmas yirmi ksa yl
iinde olmutur. air ve peygamber olarak Muhammed ile bir metin ve ilahi tecelli olarak Kuran
elbette dinle sanat arasnda var olan derin yaknln fazlasyla arpc bir rneidir.

Muhammed, Mslmanlara pagan Tanrlara inanmay yasaklayana kadar nde gelen


Kureylilerin ak bir kar koyuu da yoktu. Grevinin ilk ylnda Muhammed'in mesajnn tek
tanrc ynn fazla n plana karmad ve insanlarn her zaman yaptklar gibi, Yce Tanr
Allah yannda Araplarn teki geleneksel ilahlarna da tapnmay srdrebileceklerini sandklar
anlalyor. Ama eski kltler ve putlar mahkum edince bir gecede birok izleyicisini yitirdi ve
Mslmanlar horlanan ve sorgulanan bir aznlk haline geldi. ... lk Hristiyanlar gibi ilk Mslmanlar
da toplumu derinden tehdit eden "ateizm" ile sulanyorlard. ... Batl bilim adamlar Kurey'in bu
kopma noktasna geliini, genellikle olaslkla sahte olan ve Salman Rt olayndan beri talihsiz
bir n kazanm olan eytan Ayetleri olayna balarlar. Arap ilah Hicaz Araplar iin zellikle
nemliydi: el-Lat (ki ad yalnzca 'tanra' demektir), Mekke'nin gney dousunda Taif ve
Nahla'da tapnaklar olan el-Uzza ('gl olan') ve Kzldeniz kysnda Kudayd'da tapna olan
Manat ('kader izen'). Bu ilahlar Juno veya Pallas Athena gibi tamamyla kiiletirilmi deildi.
Bunlara genellikle Tanrnn kzlar anlamnda benat'ullah denirdi. ... Bu ilahlar tapnak yerlerinde
geree uygun heykellerle deil, fakat koca dikili talarla temsil ediliyorlard, tpk eski Kenanilerin
yaptklar gibi. Araplar bunlara kaba, basit biimde tapnyorlar; fakat bunlar ilahiliin odak
noktas olarak kabul ediyorlard.

eytan Ayetleri yks ne Kuran'da ne de herhangi eski szl veya yazl kaynakta yer alr. ...
Ancak onuncu yzyln tarihisi Ebu Cafer t-Taberi'nin (l. 923) eserinde sz edilir. Taberi,
Muhammed'in, tanralarn kltn reddettikten sonra kendisiyle airetinin ounluu arasnda
gelien gerginlikten rahatsz olduunu ve 'eytan' dan ald ilhamla, benat'ullah'a, melekler gibi
efaatiler olarak sayg gstermeye izin veren baz sahte ayetler sarf ettiini anlatr. "eytan"
ayetleri ad verilen bu cmlelerde tanra al-Lah'la eit deil; fakat insanlar adna ona araclk
yapabilecek daha kk ruhsal varlklardr. Taberi'ye gre daha sonra Cebrail Peygambere bu
ayetlerin eytan kaynakl olduunu ve Kuran'dan kartlmalar gerektiini, onlarn yerine
benat'ullah'n yanstm ve hayal rn olduunu bildiren u ayetlerin konmasn sylemitir: ...
Kuran'n atalarn pagan tanrlarna ynelttii en kktenci mahkumiyet buydu ve bu ayetler
Kuran'a dahil edildikten sonra Kurey'le uzlama olana kalmamt. Bu noktadan sonra,
Muhammed srarl bir tektanrc oldu ve irk (puta taparlk, szlk anlamyla Allah'la baka
varlklar ilikilendirmek) slam'da en byk gnah oldu.

27
slam'da eytan, Hristiyanlkta olduundan ok daha fazla tahamml kaldrr bir kimliktir. Kuran,
eytan'n Kyamet gnnde affedileceini syler ve Araplar eytan szcn bir insann
huylarna benzetme yoluyla veya doal bir batan kma iin sk sk kullanrlar. ... Kaynaklar
Muhammed'in putperestlik konusunda Kurey'le uzlamay kesinlikle reddettiini ortaya koyuyor.
O, pragmatik biriydi ve can alc nemde grmedi i bir konuda uzlamaya girebilirdi, ama
Kurey ona ok tanr arasndan birinin en byk olduu bir zmle, kendisi ve Mslmanlar
Allah'a taparken, kendilerinin ata tanrlarna tapmalarna izin verecei bir uzlamayla geldiinde,
Muhammed bu n eriyi iddetle reddetmiti.

Tanrnn birliini kavramak Kuran ahlaknn temeliydi. Maddi varlklara ver vermek veya daha
nemsiz varlklara gvenmek irk (putperestlik) ve slam'da en byk gnaht.

Athanasius gibi Hristiyanlar da yalnzca Yaratcnn Varln Kayna'nn kurtarc iktidara sahip
olduunda srar etmilerdir. Bu grlerini Teslis ve Dirili retilerinde de ifade etmilerdir. Kuran
Semitik ilahi teklik grne dner v e Tanrnn oul sahibi olaca grn reddeder. ...
Muhammed tektanrcln, airetiliin dman olduunu biliyordu: Btn ibadetlerin yneldii
tek ilah, bireyin olduu kadar toplumun da birliini salard.

Fakat basitletirilmi bir Tanr kavram da yoktur. Bu tek ilah bizim bilip anlayabileceimiz trden,
bizler gibi bir varlk deildir. Mslmanlar salat yani namaza davet eden Allahu Ekber! seslenii,
Tanr ile geri kalan gereklik arasndaki farkla birlikte, Tanryla, hakknda hibir ey
syleyemeyeceimiz kendisi (ez-Zat) arasndaki fark da vurgular. ... Eski bir gelenee gre
(hadis), Tanr, Muhammed' e "Ben gizli bir hazineydim ve bilinmek istedim. Ve bilineyim diye
dnyay yarattm" demitir. ... nceki iki dinde olduu gibi, slam da Tanry ancak eylemleri ile
grebildiimizi ortaya koyar; Tanr bylelikle sze gelmez varln insanlarn snrl anlayna
sunmaktadr. ... Hristiyan Babalar gibi, Kuran da Tanry mutlak olarak grr, sahici varla sahip
olan yalnzca odur. ... Kuran'da Tanrnn doksan dokuz ad veya sfat vardr. Bu adlar onun
byklne evrende bulabildiimiz btn olumlu niteliklerin kayna olduuna vurgu yapar. ...
Tanrnn adlar Mslman imannda merkezi bir rol oynar: Ezbere sylenir, tebihle zikr edilir ve
mantra olarak sylenirler. Btn bunlar Mslmanlara tapndklar Tanrnn insani kategoriler iine
girmediini ve basit tanmlara smayacan anmsatr.

slam'n ilk art Kelime-i ahadet, Mslman inancnn ifade ediliidir: Tanklk ederim ki, Allah'tan
baka tanr yoktur ve Muhammed onun peygamberidir. ... Bu ifadenin varl Mslmanlarn
Tanry odak noktas ve tek ncelik konusu yaparak yaamalarn gerektirir. Hristiyan Varaka bin
Nevfal, Muhammed'i hakiki peygamber olarak tandnda, o ne kendisi ne de Muhammed iin
slam'a dnmt. Muhammed, Yahudi ve Hristiyanlardan kendi Allah dinine dnmelerini,
kendileri zellikle istemedike,hibir zaman talep etmemiti, nk onlarn kendi otantik
vahiylerine sahip olduklar dnlyordu. Kuran, daha nceki peygamberlerin mesaj ve
grlerini ortadan kaldran bir vahiy deildi, tersine insanln dinsel deneyiminin sreklilii
stnde srarla duruyordu. ... Bugn biroklarnn slam' mahkum ettikleri hogrszlk rakip bir
Tanr grnden deil, fakat olduka farkl bir kaynaktan kmaktadr. Mslmanlar, ...
adaletsizlik karsnda hogrszdrler. Kuran teki dinsel gelenekleri, yanl veya eksik diye
mahkum etmez, fakat her yeni peygamberin kendinden ncekilerin grlerini doruladn ve
srdrdn gsterir. Kuran Tanrnn yeryznn her halkna bir haberci gnderdiini retir:
slam geleneine gre byle 124.000 peygamber olmutur. Bu, sonsuzluu simgeleyen bir

28
rakamdr. Bylece Kuran znde yeni bir mesaj getirmediini ve Mslmanlarn eski dinlerle
yaknlklarn ortaya koymalar gerektiini srekli yineler.

Kurey ile yaanan kopmadan sonra Mslmanlar iin Mekke'de yaamak dayanlmaz bir hale
geldi Airet korumasna sahip olmayan kleler ve azatllar o kadar iddetli sorgulamalara
uradlar ki, bazlar ikencede ld ve Muhammed'in kendi Haimi klanna, alktan teslim
olmalar amacyla boykot uyguland: Bu yoksunluk olaslkla sevgili kars Hatice'nin lmne yol
at. Sonunda Muhammed'in kendi yaam da tehlikeye girdi. Kuzeydeki yerleim yeri olan
Yesribin pagan Araplar, Mslmanlar kendi klanlarn terk edip oraya yerlemeye davet
ettiler. ... Yesrib eitli airetler arasndaki onulmaz savala blnmt ve paganlarn ou
vahann ruhsal ve siyasal sorunlarn slam' kabul ederek zmeye hazrd. Burada byk
Yahudi airet vard ve paganlarn zihnini tektanrcla altrmlard. Yani Arap ilahlarn
reddedilmesinden Kurey kadar etkilenmiyorlard. Bylece 622 yaznda yetmi kadar Mslman
aileleriyle birlikte Yesrib' e gitti.

Yesrib'e (veya Mslmanlarn verdii adla Medine'ye) Hicretten nceki ylda Muhammed dinini
kendi anlad biimiyle Yahudilie daha yaknlatrmt. ... Bylece Yahudilerin Kefaret
Gn'nde Mslmanlarn oru tutmalar ve o zamana kadar iki kez iken, artk Yahudiler gibi
gnde kez namaz klnmas dzenini getirdi. Mslmanlar Yahudi kadnlarla evlenebilir ve baz
yemek kurallarna uyabilirlerdi. Artk Mslmanlar Yahudi ve Hristiyanlar gibi Kuds'e ynelerek
ibadet edeceklerdi. ... Yahudiler onu reddetmek iin geerli dinsel nedenlere sahiptiler: Onlar
peygamberlik ann bittiine inanyorlard. Bir Mesih bekliyorlard, ama bu aamada hibir
Yahudi veya Hristiyan peygamber geleceine inanlamazd. ... Muhammed ise bu airetleri yeni
slam mmeti, Yahudilerin de yesi olduklar bir st airet ba altnda Kureyle birletirmiti.
Medine'deki konumlarnn gerilediini grnce, Yahudiler dman oldular. Camide toplanp
"Mslmanlarn anlattklar ykleri dinleyerek glp, dinleriyle alay etmeye baladlar. ...
Muhammed'in iddialaryla da alay ediyor, kaybolduunda devesini bulamayan bir adamn
peygamber olduunu iddia etmesinin ok tuhaf olduunu sylyorlard.

Muhammed'in Yahudiler tarafndan reddedilmesi herhalde yaamndaki en byk hayal


krklklarndan biriydi ve btn dinsel konumunu sorgular bir duruma drmt. Ama baz
Yahudilerin tutumu dostayd ve Mslmanlara manevi adan destek olduklar anlalyordu.
Onunla Kitab- Mukaddesi tartyor, ona Yahudilerin eletirilerini karlama yollarn anlatyor ve bu
yeni bilgiler Muhammed'e kendi grlerini gelitirmekte yardmc oluyordu. Muhammed i lk kez,
daha nce belirsiz kalan, peygamberlerin kesin kronolojisini reniyordu. imdi brahim'in, Musa
ve sa'dan nce yaam olmasnn ok nemli olduunu anlyordu. O zamana kadar
Muhammed, Yahudi ve Hristiyanlarn ayn dinden olduklarn dnmt belki de, ama artk
aralarnda ciddi anlamazlklar olduunu gryordu.

Muhammed, Medine'nin dost Yahudilerinden, ayrca brahimin olu smail'in yksn de


rendi. Kitab Mukaddes'e gre brahim, cariyesi Hacer'den bir oul sahibi olmutu; fakat Sara,
shak' dourunca Hacer ve smail'i kskand ve onlardan kurtulmak istedi. brahim'i rahatlatmak
iin Tanr smail'in de byk bir ulusun atas olacana sz verdi. Arap Yahudileri baz yerel
efsaneleri de katarak, brahim'in Hacer ve smail'i Mekke'de terk ettiini ve Tanrnn burada onlar
gzettiini, ocuk susuzluktan lecekken kutsal Zemzem suyun u akttn da eklemilerdi. Daha
sonra brahim, smail'i ziyaret etti ve baba oul birlikte Kabe'yi, Tanrnn ilk tapnan ina ettiler.
smail Araplarn atas oldu, yani onlar da brahim'in ocuklarydlar. Bu yk Muhammed' in

29
kulan okam olmal: Araplara kendi kitaplarn getiriyordu ve imdi inanlarn atalarnn
inanlaryla temellendirebilirdi. Ocak 624'de, Medine Yahudilerinin dmanlnn kalc olduu
anlaldnda, Allah'n yeni dini bamszln ilan etti. Muhammed Mslmanlara Kuds yerine
Mekke'ye dnk ibadet etmelerini emretti. badet ynndeki (kble) bu deiiklik Muhammed' in
en yaratc dinsel hareketi olarak grlr, Mslmanlar iki eski vahiyden bamsz olarak Kabe'ye
dnmekle, hibir kurumlam dinle balarnn olmad, fakat yalnzca Tanrya teslim olduklarn
ilan ediyorlard. Tek Tanrnn dinini dinsizce savaan gruplara blen mezhepl ere katlmyorlard.
Onlar brahim'in esas dinine dnyorlard; brahim Tanrya teslim olan ve onun ev ini ina eden ilk
mslim'di.

Mslmanlar, tarihi, Muhammed'in doumuyla veya ilk vahiyleri almasyla deil -bunlarda zaten
yeni bir taraf da yoktu- slam' siyasal bir gereklie dntrmeye balayarak tarihteki ilahi plan
uygulamaya baladklar Hicretle balatrlar. ... Muhammed balangta siyasal bir nder olmak
iin yola kmamt, ama ngrlmeyen olaylar onu Araplarn tamamyla yeni bir siyasal
zme doru itmiti. Hicret ile 632'de lm arasndaki on ylda Muhammed ve ilk Mslmanlar,
Medinedeki muhalifleri, Mekke'deki Kurey ve mmeti yok etmek isteyen herkese kar umutsuz
bir yaam savana girdiler. Batda Muhammed genellikle isteksiz bir dnyada zorla slam kabul
ettiren bir sava nderi olarak tantlr. Gereklik olduka farkldr. Muhammed y aam iin
savayordu ve Kuranda birok Hristiyan'n kabul edecei bir adil sava teolojisi geliirken, hibir
zaman kimseyi dinini deitirmeye zorlamamt. ... 630' da Mekke, kaplarn kan dkmeden onu
almay beceren Muhammed'e at. 632'de lmnden ksa sre nce, Veda Hacc olarak
bilinen ziyaretini yapt ve eski pagan Arap riti hacc slamlatrarak Araplar iin ok kymetli olan
hacl dininin beinci art yapt.

Yahudi ve Hristiyanlar da cemaat ruhunu vurgulamlardr. Hac her Mslman bireye


merkezinde Tanr olmak zere mmet balamnda kiisel birleme deneyimi sunar.

Ne yazk ki, Hristiyanlkta olduu gibi, din daha soma, metinleri Mslman kadnlar hakknda
olumsuz biimde yorumlayan erkekler tarafndan zorla ele geirildi. Kuran btn kadnlar iin
pee zorunluluu gerektirmez, yalnzca toplumsal konumlarnn iareti olarak Muhammed'in
eleri iin bunu getirir. ... Abbasi halifelii zamanna (750-1253) gelindiinde Mslman kadnlarn
durumu da Yahudi ve Hristiyan toplumlardaki kardelerininki kadar ktyd.

Ali'nin kendisi-Ebu Bekir'in nderliini kabul etmiti, fakat sonraki birka yl iinde ilk halife Ebu
Bekir, mer bin el-Hattab ve Osman bin Affan'n siyasalarn kabul etmeyen siyasal muhaliflerin
ballk oda oldu. Sonunda Ali, 656'da drdnc halife oldu. ia ona ilk imam ve mmetin
nderi adn verecekti. nderlikle ilgili olarak Snni ve iilerin arasndaki ayrlk retiye ilikin
olmaktan ok siyasald ve bu slam dininde Tanr kavram kadar siyasetin tad nemi de
gsterir. ia-i Ali (Ali taraftarlar) aznlk olarak kaldlar ve babas Ali'nin lmnden sonra halifelii
zorla ele geiren Emev ileri kabul etmeyi reddettii iin, 680 ylnda kk bir toplulukla birlikte
Emevi halifesi Yezid'in adamlarnca Kerbela'da, bugnk Irak'ta Kufe yaknndaki vahada,
Muhammed'in torunu Hseyin bin Ali'nin trajik biimde ldrlmesiyle tipik ifadesini bulan bir
protesto inanc gelitirdiler.

Mslmanlar slamn Yahudiliin Yakup'un oullar iin olduu gibi, Araplara ait olduuna
inanyorlard. Ehl-i Kitap olarak Yahudi ve Hristiyanlar da zmmi olarak, koruma altndaki aznlk
gruplar olarak din zgrlne sahiplerdi. ... Mslmanlar kendilerini Tanrnn istei

30
dorultusunda adil bir toplum ileyiini salamakla ykml grrler. mmetin kutsal bir nemi
vardr; Tanr, insanl bask ve zulmden kurtarmak iin bu giriimi kutsamtr.

En sofu Mslmanlar kurulu dzeni Kuran'n sosyalist mesaj ile tehdit ettiler ve slam yeni
koullara uydurmaya altlar. Farkl zmler ve mezhepler ortaya kt.

En ok taraftar bulan zm Muhammed ve Raidinin lklerine dnmeye alan hukuku ve


gelenekilerin zmyd. Bu durum eri hukukun olumas sonucunu v erdi. eri hukuk, Tevrat'a
benzer biimde, Kuran ile Peygamberin yaam ve szleri stne kurulmutu. Muhammed'in
szleri (hadis) ve yaptklar (snnet) ile arkadalar hakknda artc sayda szl gelenek
olumutu ve bunlar sekiz ve dokuzuncu yzyllarda baz derleyiciler tarafndan toplanmt. ...
Muhammed'in Tanrya mkemmel biimde teslim olduuna inanldndan, Mslmanlarn
gnlk yaamlarnda onu taklit etmeleri gerekiyor. ... Mslmanlar snneti izleyerek birbirlerini
onun yapt gibi ''Selamun aleykum" (Esenlik stnze olsun) diye selamladklarnda, hayvanlara,
ve yetimlere, fakirlere, onun gibi iyilikle davrandklarnda ve bakalaryla ilikilerinde cmert ve
gvenilir olduklarnda Tanry anmsarlar. ... Tanr bilinci anlamndaki takva Tanrnn srekli
anlmasn (zikr) ierir.

Hadis veya Peygamberin toplanm szleri genellikle gnlk sorunlarla ama ayn zamanda
metafizik, kozmoloji ve ilahiyatla da ilgilidir.

Muhammed'in taklit edilmesine dayal bu tr bir sofuluk peinde olan Mslmanlar; genel olarak
ehl-i hadis, gelenekiler olarak anlrlar. ... Ruhban kastna veya araclara gerek yoktu. Her
Mslman, Tanr karsnda kendi kaderiyle sorumluydu.

ia ise Hristiyan dirili grne daha da yakn dnceler gelitirdi. Hseyin'in trajik lmnden
sonra iiler ancak babas Ali bin Ebu Talib'in soyundan gelenlerin mmete ynetici olabileceini
benimsediler ve slam iinde ayr bir mezhep oldular. ... iiler bu kavram genilettiler ve ancak
Muhammed'in Ali kolundan gelen aile yelerinin doru Tanr bilgisine (ilm) sahip olduuna
inanmaya baladlar. mmeti ancak onlar tanrsal klavuzlukla ynetebilirlerdi.

Ali'nin kiiliine duyulan sevgi artc biimlerde geliti. Daha kktenci ii gruplar Ali ve soyunu
Muhammed'den de yukarda bir konuma yerletirdi ve onlara Tanrsala yakn bir nitelik atfetti. ...
Mslmanlar mmetin gerek mam'n (nder) ancak Tanr tarafndan belirlenmi bu aileden
gelen kiiler arasnda bulabilirlerdi. ktidarda olsun olmasn, onun klavuzluu mutlak zorunluluktu
ve her Mslman onu bulmak ve nderliini kabul etmek zorundayd. Bu imamlar hkmete
kar gelmenin oda olarak grldnden halifeler bunlar devletin dman olarak grdler. ...
Her mam lrken, akrabalarndan birini ilmi miras brakmak zere seiyordu. Zamanla imamlar
tanrsalln avatar'lar olarak grlmeye baland: her biri Tanrnn dnyadaki varlnn kant
(hccet) idi ve gizemli bir biimde tanrsall insanda diriltiyordu. Onun szleri, kararlar ve
emirleri Tanrnnd. Hristiyanlarn sa'y insanlar Tanrya gtren Yol, Hakikat ve Ik olarak
grmeleri gibi, iiler de imamlara Tanrnn kaps (bab), yol (sebil) ve her kuan klavuzu olarak
sayg gsterdiler.

On ki mam iileri Ali'nin Hseyin kolundan on iki torununu kabul etti ve 939'da son torun imam
saklanarak ortadan kayboldu; soyundan gelen kimse olmadndan kol bylece sona erdi.
Yedililer olarak bilinen smaililer, bu imamlarn yedincisinin sonuncu olduuna inandlar. On ki

31
mamclar arasnda mesihi bir izgi dodu; On ikinci veya Kayp mamn Altn a' balatmak
zere dneceine inandlar. ... ran devriminden beri Batda iilii slam'n kaltmsal olarak
kktenci bir mezhebi olarak grme eilimi var, ama bu doru bir deerlendirme deil. iilik
sofistike bir gelenek olmutur. Gerekten de iiler, Kuran'a aklc yorumlar getirmeye alan
Mslmanlarla birok ortak yana sahiptirler. Mutezile olarak bilinen bu akm kendi ayr gruplarn
oluturmutu, ayrca kat bir siyasi grleri de vard: iiler gibi, Mutezile de sarayn lksne kar
fazlasyla eletireldi ve kurulu dzene kar sk sk siyasal hareketlere giriiyorlard.

nsann kendi kaderinin yazar ve yaratcs olduunu savunan Mutezile bu noktada Tanrnn
kadir-i mutlak olduu dncesi ile elierek Gelenekilerle ters dyorlard. Gelenekiler,
Mutezilenin Tanry ar aklc ve fazlasyla insan biimli grdklerinden ikayetiydiler. ... Eer onu
anladmz iddia edersek, O Tanr olmaktan kar, basit bir insan yanstmas olurdu. Tanr
insanlarn basit, doru, yanl kavramlarndan aknd ve bizim llerimiz ve beklentilerimizle
tanmlanamazd. ... Mutezile tamamyla insani bir lk olan adaletin, Tanrnn z olduunu
sylerken yanlyordu. ... Tanry kiisel grlerimize gre bir Tory veya Sosyaliste, rk veya
devrimciye dntrebiliriz. Bu tehlike bazlarn kiilik sahibi Tanry dind bir gr olarak
grmeye itmitir, nk byle bir gr bizi kendi nyarglarmza hapseder ve bizim insani
dncelerimize mutlaklk kazandrr.

Yahudilerin Tanrnn Bilgelii veya Tevrat'n zamann balamasndan nce Tanryla birlikte var
olduunu dnmeleri gibi, Mslmanlar da imdi Tanrnn kiiliini aklama konusunda, onun
tamamyla insan aklyla kavranamayacana ynelik benzer bir gr gelitiriyorlard.

Eari genellikle ilahiyat olarak evrilen Kelam (szlk anlamyla sz veya sylem) geleneinin
kurucusu olmutu.

Hem Mutezile hem de Eariciler farkl yollardan dinsel Tanr deneyimiyle sradan aklc dnce
arasnda iliki kurma abasnda bulunmulard.

6
Filozoflarn Tanrs

Dokuzuncu yzyl boyunca Araplar, Yunan bilimiyle ve felsefesiyle ilgilendiler ve sonu, Avrupa
terimleriyle, Rnesans'la Aydnlanma arasnda bir gei olarak adlandrlabilecek kltrel
verimlilik oldu. ... Yunan filozoflarnn Tanrsnn Allah'la ayn olduuna inanyorlard.

Bugn bilim ve felsefenin dinle uzlamaz olduunu dnrz, oysa feylezoflar genellikle inanl
kiilerdi ve kendilerini Peygamberin sadk ocuklar olarak gryorlard. yi Mslmanlar olarak
siyasal adan uyanktlar, sarayn lksn reddediyorlard ve akln gsterdii yollarla toplumlarn
dzeltmek istiyorlard. ... Feylezoflarn elini ortadan kaldrmak gibi bir niyetleri yoktu; fakat onu ilkel
ve dar grllk olarak grdkleri elerden arndrmak istiyorlard.

Tanry gizem olarak grmek yerine, feylezoflar onun akln kendisi olduuna inanmaktaydlar.

Vahiyle bilim arasnda, aklclkla inan arasnda temel bir eliki grmyorlard.

32
Felsefe ex nihilo yaratl reddetme yolunu tuttuundan el-Kindi gerek bir feylezof olarak
tanmlanamaz. Ama slam dnyasnda dinsel hakikatle sistematik metafizii birbirine uydurmaya
alan ilk kii odur.

Felsefenin slam dnyasnda aznlk mezhebi olarak kalmasnn nedenlerinden biri sekinciliidir.
Ancak belirli zeka derecesindekilere hitap etmi ve bylece Mslman toplumu
biimlendirmeye balayan eitliki ruhun dnda kalmtr.

Trk feylezof Ebu Nasr el-Farabi (l. 950), felsefi aklcla yetenei olmayan eitimsiz kitleler
konusuna eilmitir. .... Farabi, Rnesans insan diyebileceimiz biridir: Hekim olmas bir yana ayn
zamanda mzisyen ve mistiktir. ... Devletde Platon iyi toplumun, filozof tarafndan, sradan
insanlara kabul ettirecei aklc ilkelerle ynetilmesi gerektiini ileri sryordu. Farabi Peygamber
Muhammed'in tam da Platon'un ngrd trden ynetici olduunu kabul eder. ... Farabi
Aristoteles'e yaknd. Tanrnn dnyay 'aniden' yaratmaya karar verdiine inanmyordu. Bu
uygunsuz deiimler iinde ezeli ve duraan bir Tanr anlamna gelirdi.

Kuran'n gereklik anlayna gre ak farkllklar varsa da Farabi felsefeyi, halka yakn gelmesi
iin peygamberlerin iirsel, benzetme yoluyla ifade ettikleri hakikatleri anlamann stn yolu
olarak gryordu. Felsefe herkes iin deildi.

Farabi'nin yaylma retisi, feylezoflar arasnda genel kabul grd. ... Felsefe ve akl dine muhalif
grmekten uzak olan Mslman Sufiler ve Yahudi Kabalaclar genellikle feylezoflarn ngrlerini
kendi daha imgelemci anlaylar iin esinleyici buldular. ... smaililer on ikililerden altnc imam
Cafer's-Sadk'n lmnden sonra 765'de ayrldlar. Cafer, olu smail'i halefi olarak atamt,
fakat o gen yata lnce on ikililer kardei Musa'nn yetkesini tandlar. smaililer ise smail'e
balandlar ve soyun onunla sona erdiine inandlar.

iiler mamlarnn gizemli biimde Tanrnn dnyada vcut bulmas olduuna inanmaya
balamlard, Kuran'n simgesel yorumuna dayanan kendilerine has bir batni inan
gelitirmilerdi. Muhammed'in, kuzeni ve damad Ali bin Talib'e gizli bir bilgi aktardna ve bu
ilm'in onun soyundan gelen belirli imamlar yoluyla tandna inanyorlard. ... Ne Peygamber ne
de imamlar tanrsaldlar, fakat Tanrya kar o kadar aklard ki, Onun sradan bir lmlde
olduundan ok daha eksiksiz biimde onlarda mevcut olduu sylenebilirdi. Nasturiler de sa
iin aynsn dnyorlard. Nasturiler gibi iiler de imamlar tanrsalln tapnak veya 'hazine'si,
azna kadar aydnlatc tanrsal bilgiyle dolu olarak gryorlard.

Farabi Tanr ile Ptolemaios'un krelerinin ilki olan maddi dnya arasnda on yaylm ngrmt.
smaililer de peygamber ve imamlar bu gk emasnn 'ruh'tan olarak grdler. lk gk katnn en
yksek peygamberlik kresinde Muhammed vard. kinci katta Ali ve ardndan gelen yedi imam,
sonraki krelerde sra ile yer alyorlard. Son, maddi dnyaya en yakn krede bu kutsal soyu
olanakl klan Muhammed'in kz, Ali'nin kars Fatma bulunuyordu. Dolaysyla o, slam'n Annesiydi
ve tanrsal Bilgelik Sofia'ya karlk geliyordu.

Dinin gizli (batini) boyutunu arayan smaili Batniler olduka farkl bir sorunla urayorlard. air
veya ressamlar gibi, mantkla pek ilgisi olmayan bir simgesellik kullanyorlard, ama bunun
duygularla veya aklc kavramlarla ifade edilenden ok daha derin bir gereklii akladn
hissetmekteydiler. Dolaysyla tevil (szlk anlamyla geri tama) ad verilen bir Kur'an anlama

33
yntemi gelitirdiler. ... Henri Corbin, ran iiliinin son dnem tarihisi, tevil disiplinini mzikteki
armoni ile kyaslar. ... Tpk kutsal OUM hecesini saran kavranlmaz sessizlii dinleyen bir Hindu
gibi. ... Bu, nde gelen bir smaili dnr olan Ebu Yakub es-Sicistani'nin (l. 971) aklamasna
gre, Mslmanlarn Tanry hak ettii gibi anlamalarna yardm eden bir disiplindir. Mslmanlar
Tanrdan genellikle insan biimli terimlerle sz ederler. Onu dnyevi boyutlardan daha byk bir
insan getirirler. Bakalar ise btn dinsel anlamlarndan syrarak Onu bir kavrama indirgemitir.
Oysa O, ifte olumsuzluk kullanmn savunmutur. Tanr hakknda konumaya olumsuzlukla,
rnein Onun 'varlk' olmasndan ok varlk d oluu ile, 'bilge' oluundan nce 'cahil olmay'
ile vb. balayarak konumalyz. ... O insan szlerinin hibirine tekabl etmez. Bu dil disiplinini
kullanarak batini, Tanrnn gizemini aklamaya altnda dilin yetersizliinin farkna varr.

Tevil Tanr hakknda bilgi edinmek iin tasarlanmamtr, batini akldan daha derin bir dzeyde
aydnlanmak iin hayranlk duygusu yaratmann aracdr. Bu bir tr kaamak da deildir,
smaililer siyasal eylemcilerdi. Gerekten de Cafer's-Sadk, Altnc mam, inanc eylem olarak
tanmlar. Peygamber v e imamlar gibi, mmin Tanr grmn dnyada etkin klmaldr.

St.Agustinus'un kendini tanmay Tanr bilgisinin ayrlmaz yn olarak kabul etmesi gibi, kendini
anlamak slam mistisizminin nde gel en esi olmutur. Sufilerin, smaililerin yaknlk duyduklar
Snni mistiklerin de, bir sz vard: Kendisini bilen, Tanrsn bilir. Bu sz Kardelerin ilk risalesinde
de anlmt. Ruhun rakamlarn sayarken, lk Tek'e, ruhun yreinde insann kendisi olduu ilkesine
varmlard. Kardeler feylezoflara da yaknd. Mslman aklclar gibi, onlar her yerde aranmas
gereken hakikatin birliin vurguluyorlard. Hakikatin peinde olan kii "hibir bilimden
kanmamal , hibir kitab kmsememel i, tek bir inanca da fanatik biimde balanmamal yd.
Kardeler Yeni Platoncu bir Tanr kavram gelitirdiler; Tanr, Plotinos'un kavranlamaz, ifade
edilemez Tek'iydi. Feylezoflar gibi onlar da Kuran'daki ex nihilo retisinden ok Platoncu
yaylma retisini benimsemilerdi.

Felsefe doruk noktasna, Batda Avicenna olarak tannan Ebu Ali bni Sina (980-1037) ile ulat. ...
Parlak, berrak bu entelekteldi, hi kuru bir bilgi olmad. Ayn zamanda gzellik tutkunuydu ve
elli sekizinde gen bir yata arap ve sekse ar dknl nedeni ile ld sylenir.

Vahyedilen dini, Felsefenin daha aa bir deikesi olarak grmek yerine, bni Sina, Muhammed
gibi bir peygamberin btn filozoflardan stn , olduunu nk insan aklna dayanmayp
dorudan ve igdsel Tanr bilgisine sahip olduunu savundu. ... bni Sina Tanrnn varl
konusunda, orta an daha sonraki Yahudi ve Mslman filozoflarnca standart haline gelen
Aristote1es'in kantlarna dayal aklc bir kantlama gelitirdi. Ne o ne de feylezoflar Tanrnn
varlndan en kk kuku duyuyorlard. Yardmsz insan aklnn stn Varln varoluunun
bilgisine ereceinden asla kukulanmadlar. Akl insann en yce eylemiydi. ... bni Sina
entelektel yetenei olanlarn bu yolla Tanry kefettiklerini dinsel bir grev olarak gryordu;
nk akl, Tanr kavramn gelitirebilir, onu bo inan ve insan biimlilikten kurtarabilirdi.

Gerekliin mantksal olarak uyumlu bir btn oluturduu Felsefenin ilk savdr, yani bizim sonsuz
yalnlk araymz eyleri daha geni lekte yanstmaldr. Btn Platoncular gibi bni Sina da
evremizdeki okluun birincil bir teklie dayandn dnmektedir. Zihinlerimiz bileik varlklar
ikincil ve trev olarak deerlendirdiinden, bu eilim onlarn dndaki yaln, daha yce bir
gereklikten kaynaklanyor olmaldr. ... bni Sina gibi bir feylezof evrenin aklc oluunu evrende
Koulsuz bir Varln, varolu hiyerarisinin tepesinde ilk Hareket Ettirici'nin bulunmas gerektiini

34
veri olarak kabul eder. Bir ey, neden sonu ilikisi zincirini balatm olmaldr. Byle stn bir
varln yokluu bizim zihinlerimizin btn olarak gereklikle uyum iinde olmadn gsterecektir.
Bu (:eyin en stnde olduu iin, mutlak olarak mkemmel, saygya ve ibadete deer olmaldr.
Fakat varl her eyden farkl olduu iin, varlk zincirinde o da bir baka varlktan ibarettir.

Filozoflar ve Kur'an, Tanrnn yaln olduu dncesinde uyuurlar: O Tek'tir. Buradan kan sonu
da, Onun zmlenemez ol duu veya bileenlerine veya kendisini oluturan elere ayrlamaz
olduudur. Bu varlk mutlak yalnlk olduundan, nedeni, nitelii, zamana bal boyutu yoktur ve
hakknda syleyebileceimiz kesinlikle hibir ey yoktur. Tanr mantkla sonular karan
dncenin konusu olamaz, nk bizim beyinlerimiz Onu baka her eyi konu edini biimiyle
konu edinemez. Tanr esas olarak tek olduu iin olaan, uyumlu anlamda var olan hibir eyle
kyaslanamaz. Sonu olarak Tanrdan sz ettiimizde, olumsuzlar kullanmak ve hakknda
konutuumuz baka her eyden Onu ayr tutmak daha iyidir. Fakat Tanr her eyin kayna
olduu iin Onun hakknda baz nerilere sahip olabiliriz. yiliin varolduunu bildiimize gre,
Tanr znde veya zorunlu olarak 'iyilik' olmaldr; yaam, iktidar ve bilginin varln bildiimize
gre, Tanr en gerek ve btnlkl anlamda canl, gl ve bilgili olmaldr. Aristoteles, Tanr saf
Akl, akl yrtme eylemi olduu kadar, dncenin znesi ve nesnesi olduuna gre, yalnzca
kendisini dnebilir ve olumsal bir gereklii bilemez sonucuna varmt. Bu vahiyde tanmlanan
Tanr portresine uymamaktadr, ona gre Tam her eyi bilir, yaratlm dzen iinde vardr ve
eylemlidir. bni Sina bu iki gr uzlatrmaya almtr: Tanr, insan ve eylemleri sz konusu
olduunda grmezlikten gelinebilir, zel varlklarn bilgisine inmeyecek kadar ycedir. ... Ama
Tanr bizi ve bizim dnyamz ancak genel olarak ve evrensel terimlerle bilir; zel olanlarla
uramaz.

Fakat bni Sina bu soyut Tanr aklamas ile gene de tatmin olmu deildir. ... Platoncu yaylma
emasn peygamberlik deneyimini aklamak iin kullanr. Bir'den aaya doru yaylmn
aamasnn her birinde, bni Sina on saf Akln, hareket eden on Ptolemaios cu kreyi oluturan ruh
veya meleklerle birlikte, insan ve Tanr arasnda bir ara alan oluturduunu ileri srer. ... Kendi
kremizdeki son akl onuncu Cebrail, k ve bilgi kayna olarak bilinen Kutsal Vahiy Ruhudur.
nsan ruhu, bu dnya ile ilikili pratik aklla ve Cebrail ile yaknlk iinde yaamamza olanak
salayan dnen aklla donatlmtr. Bylece peygamberl er iin Tanrnn sezgisel, imgeci
bilgisine ulamak olana doar; bu bilgi pratik, mantki akl aan Aklla ayn trdendir. ... Sufiler
kyas yolunu kullanmak yerine simgeciliin imgeci ve hayalci aralarn kullanrlar.

bni Sina yaamnn sonlarnda mistisizmi benimsemi gibidir. ... 'Dou Felsefesi' (el-Hikmet'l
marikiyye) adn verdii gre yaklar. Bu corafi olarak douyu deil, fakat n kaynan
belirtir.

Kelam ve Felsefe disiplinleri slam imparatorluundaki Yahudiler arasnda da benzer bir


entelektel harekete esin kayna olmutur. ... Mslman feylezoflarn tersine Yahudi filozoflar
felsefi alann btn ile uramam, hemen hemen tamamyla dinsel konularla ilgilenmilerdir.
slam'n meydan okuyuuna slam'n terimleri ile karlk verme gereini hissetmilerdir, bu da Kitab
Mukaddes'in kiilik sahibi Tanrs ile Feylezoflarn Tanrs ile uyumlulatrmay iermitir. ... Saadya
bin Yusuf (882-942), bylece, Yahudiliin felsefi yorumunu ilk gerekletiren kii olmutur ve hem
Talmudu hem de Mutezile okulundandr. Akln kendi gcyle Tanr bilgisine ulaabileceini
savunmutur. Bir feylezof gibi, Tanrnn aklc kavrann mitzvah, dinsel bir grev olarak grmtr.
Saadya da Mslman aklclar gibi Tanrnn yarl konusunda hi kuku duymamaktayd. Yaratc

35
Tanrnn gereklii Saadya'ya gre o kadar ortadadr ki, ... kantlanmasn gerekli bulduu dinsel
inan deil, dinsel kukudur.

Saadya ex nihilo yaradl dncesinin felsefi zorluklar ierdiini ve aklc terimlerle


aklanmasnn olanaksz olduunu ortaya koymutur, nk felsefenin Tanrs ani bir karar alma
ve bir deiiklii balatma gcnden yoksundur. Maddi dnyann kkeni nasl tamamyla tinsel
bir Tanr olabilir? Burada akln snrlarna ulam ve Platoncular gibi, sadece dnyann ezeli
olmadn, zaman iinde bir balangc olduunu kabul etmemiz gerekir. Kutsal Yazlarla ve
saduyuyla uyumlu tek olanakl aklama budur. Bir kez bunu kabul edince, Tanr hakknda
baka olgular da kartabiliriz. Yaratlm dzen aklla planlanmtr; yaam ve enerji sahibidir:
dolaysyla onu yaratan Tanr da Bilgelik, Yaam ve G sahibi olmaldr.

Bahya ibn Pakuda (l. yk. 1080) ... Dnya elbette kazayla varolmu deildir: Bu, mrekkep
dkldnde kadn stnde mkemmel yazlm bir paragraf belirdiini iddia etmek kadar
sama bir dncedir.

Bahya, Tanrya doru drst ibadet eden insanlarn yalnzca peygamber ve filozoflar olduuna
inanyordu. Peygamber dorudan, sezgisel Tanr bilgisine sahipti, filozofunsa aklc bilgisi vard.
Baka herkes sadece kendi yansmasna tapmaktayd, kendi hayallerindeki Tanrya.

Eer akl bize Tanr hakknda hibir ey anlatmyorsa ilahiyat konularnda aklc tartmalara
girimenin yarar neydi? Bu soru, din felsefesi tarihinin nemli Mslman dnr Ebu Hamid el-
Gazali'yi (1058-1111) uratrmt. ... Gazali'nin davas smaililerin iiliine kar Snni retiyi
savunmakt. ... Gazali "eyler kendi ilerinde nedir?" sorusunun karln bulmak iin btn bu
disiplinlerle uram grnyor. Gazali'nin aratrd slam'n bu drt ana yolunun izleyicileri
tatmin olmu gibi, ama o bu iddiann nesnel olarak nasl kantlanabilecein soruyordu.

Kelam ilahiyatlar kutsal kitaplarda bulunan nermelerle yola kyorlard, ama bunlar aklc
kuku dnda dorulanabilmi deildi. ... Gazali polemiinin nemli blmn Farabi ve bni
Sina'ya kar kmaya ayrmt. ... nsan herhangi bir yoldan yaylma retisini nasl kantlayabilir?
Feylezoflar hangi yetkeyle Tanrnn zel deil yalnz genel, evrensel eyleri bildiini ileri
srebilmilerdir? Bunu kantlayabilirler mi? Tanrnn basit gereklikleri bilmeyecek kadar yce
olduu grleri ok yetersizdir: Ne zamandan beri bir konuda cahillik mkemmel lik
saylmaktadr?

Sorusunun gerilimi Gazali'yi o kadar bunaltt ki, kiisel olarak ykma urad. Yeme imeden kesildi,
hzn ve umutsuzluk omuzlarna kt. Sonunda 1094'lerde konuamayacak ve ders
veremeyecek halde olduunu grd. nancn yeniden kazanmazsa cehennem ateinin tehdidi
altnda olduundan korkarak Gazali prestijli akademik grevinden istifa etti ve sufilere katlmaya
gitti.

Aradn orada buldu. ... Mistik disiplinlerin 'Tanr' ad verilen bir eye dorudan, fakat sezgisel bir
duyuyla ulatn kefetti. ... Bowker, Arapa varolu szcnn (vcud) vecede: buldu
kknden trediini gsterir. Dolaysyla vcut szlk anlamyla 'bulunabilir olan' demektir. ...
Sufiler aka Tanrnn vcuduyla byle bir deneyim yaadklarn iddia etmektedirler, fakat vecd
szc Sufilere, onun hayal deil gerek olduunu tam bir kesinlikle (yakin) anlatan Tanrya
vecd halinde ulamaya ilikin teknik bir terimdir. ... On yl sufi olarak yaayan Gazali, onlarn dinsel

36
deneyiminin insan aklnn ve beyin ileyiinin tesine varabilen gereklii dorulayan tek yol
olduunu grd. Sufilerin Tanr bilgisi akc ve metafizik bilgi deildi, ama eski peygamberlerin
sezgisel deneyimine ok yaknd: Sufiler onun ana deneyimini yaayarak slam'n esas
gereklerini buluyorlard.

Gazali bylelikle, ... slam mistiklerine genel likle iyi gzle bakmayan Kurulu Mslman dzen iin
kabul edilebilir mistik bir inan dizgesi oluturdu. ... nsan iki gereklik dnyasnda da dolayordu:
O fiziksel dnyaya olduu kadar ruhun yce dnyasna da aitti, nk Tanr ona Tanrsal imgeyi
naketmiti. ... Bu konular ancak benzetme diliyle tartabiliriz, yaratc imgelemi korumann yolu
budur.

Baz insanlar akldan daha gl yeteneklere sahip olabilirler, Gazali buna 'peygamberce ruh'
adn verir. Bu yetenee sahip olmayan insanlar bunun varln inkar edebilirler, nk byle bir
deneyimleri yoktur. Bu sar birinin, yalnzca kendisi tadn almad iin mziin hayal olduunu
ileri srmesi kadar samadr. Tanr hakknda akl yrtme ve imgelem gcmzle baz bilgilere
ulaabiliriz ama bilginin en yksek derecesi ancak bu zel Tanr vergisi yetenee sahip
peygamber veya mistiklerce elde edilebilir. Bu sekinci bir tutum olarak grlebilir, ama baka
geleneklerdeki mistikler de, Zen veya Budac tr tefekkrn, iir yazma yetenei gibi zel bir
yetenek gerektiren sezgisel, algsal nitelikler gerektirdiini ifade etmilerdir. Herkesin mistik bir
yaps yoktur. Gazali bu mistik bilgiyi yalnzca Yaratcnn varl veya var olduu bilgisinin
bilincinde olmak diye tanmlamtr. Bu bilin nefsin yokluunu ve Tanrda erimesini getirir. Mistikler,
ancak daha az yetenei olan lmlleri tatminedecek olan benzerlikler dnyasnn stne
kma yeteneine sahiptirler, onlar Tanr, dsal, nesnellemi ve varl aklla kantlanabilir bir
Varlk olmak yerine, her eyi kapsayan bir gereklik ve O'na bal varln O'nun zorunlu
varlndan alan varlklar algladmz gibi alglanmayacak nihai varlktr; zel bir grme biimi
gelitirmemiz gerekir.

Gazali sonunda Badat'taki eitim grevine dnd, ama Tanrnn varln mantk ve aklc
kantlamayla gstermenin olanaksz olduu inancn hibir zaman yitirmedi. ... 'Tanr' adn
verdiimiz gereklik duyguyla ve mantkl dnce ile alglanan dnyann tesindeydi, dolaysyla
bilim ve metafizik Allah'n vcudunu ne kantlayabilir ne de reddedebilirdi. ... Ondan sonra
Mslmanlar, Tanrnn btn varlklar gibi bir varlk olduu veya varlnn bilimsel veya felsefi
olarak kantlanabilecei yolunda kolayca varsaymlarda bulunamadlar.

Gazali Yahudiler stnde de etkili oldu. spanyol filozof Josef ibn Saddk (l. 1143). Tanry
anladmz iddiasnda bulunursak bu, O'nun snrl olduu ve mkemmel olmad anlamna
gelirdi. ... Toledo'lu doktor Juda Halevi (1085-1141) Gazali'yi yakndan izledi. Tanr aklla
kantlanamazd; bunun anlam Tanr inancnn akld olduu deildi, yalnzca varlnn mantkla
gsterilmesinin dinsel bir deeri olmadyd.

Halevi, felsefede Gazali kadar usta deildi; fakat Tanr hakknda tek gvenilir bilginin dinsel
deneyimle elde edilebileceim katlyordu. Gazali gibi o da zel dinsel yetenein varln ileri
sryordu, ama bunun yalnzca Yahudilerin ayrcal olduunu iddia etmekteydi. ... el-Hazari'nin
amac teki uluslar arasnda Yahudilerin tekil konumunu kantlamakt.

Fakat Felsefe Gazali'nin polemii sonucu tamamyla lmedi. ... Avrupa'da Averroes olarak
tannan Ebu'l-Velid ibn Ahmed bni Rd (1126-1198) Batda hem Yahudi hem Hristiyanlar

37
arasnda yetke olarak kabul edildi. ... On dokuzuncu yzylda Ernest Renan onu zgr bir ruh, kr
inan karsnda aklcln ampiyonu olarak selamlad. slam dnyasnda ise bni Rd marjinal
bir kiilik olarak kald.... bni Rd Gazali'nin Felsefeyi mahkum etmesine ve esoterik konular
aka tartma biimine tutkuyla kar kt. Farabi ve bni Sina gibi seleflerinin tersine bni Rd
filozof olduu gibi bir kad, eri hukuk uygulaycsyd. Ulema, felsefeye ve onun temelden farkl
Tanr kavramna kukuyla bakyordu, ama bni Rd Aristotales ile daha geleneksel slam inancn
birletirmeyi becerdi. Dinle akl arasnda hibir eliki olmadna inanyordu. kisi de ayn hakikati
farkl yollarla ifade ediyordu; ikisi de ayn Tanrya yneliyordu. Ama herkesin felsefi dnce
yetenei yoktu ve Felsefe ancak entelektel sekinler iindi.

bni Rd, belirli hakikatlerin kabul edilmesinin kurtuluun z olduuna inanyordu. Bu slam
dnyasnda yeni bir grtr.

Kuran kukuya yer brakmayacak biimde dnyay Tanrnn yaratm olduunu sylemesine
karn, bunu nasl yaptn veya dnyann zaman iinde belirli bir anda yaratlm olup
olmadn aklam deildir. Bu durum feylezoflar aklclarn inanlarn benimsemekte zgr
brakmtr.

slam dnyasnda mistisizm o kadar nemliydi ki, bni Rd'n Tanr kavram kat aklc ilahiyata
dayanmasna karn, hi de etkili olamamt. bni Rd sayg gren, fakat ikinci derecede kalan
bir kiilikti; oysa Batda gerekten de ok nemliydi ve Bat Aristoteles'i onun araclyla kefetmi
ve daha aklc bir Tanr kavram gelitirmiti. ... Yahya Suhreverdi ve Muhiddin el-Arabi bni
Rd'den ok bni Sina'nn izinden gitmekte ve felsefe ile mistik dinsellii kaynatrmaya
almaktaydlar.

bni Rd'n Yahudi dnyasndaki en byk rencisi byk Talmudu ve filozof, genellikle
Maimonides olarak bilinen Haham Moses ibn Maimon'du (Musa bin Meymun) (1135-1204). ...
Maimonidesde bni Rd gibi, felsefenin Tanrya giden en soylu yol olduuna inanyordu, fakat
bunun kitlelere ak edilmemesi gerektiini, felsefi sekinlere ait olarak kalmas gerektiini
savunuyordu. Ama bni Rd'n tersine sradan insanlara da kutsal metinlerin simgesel
yorumunun retilebileceine, bylece onlarn da Tanr hakknda insan biimli grlerden
kurtulacana inanmaktayd. ... O da bni Rd'nkine ok benzer on maddelik bir inan
sralamas yapmt. ... Bu Yahudilikte bir yenilikti ve hibir zaman geni kabul grmedi.

Maimonides gene de Tanrnn znde insan aklnca kavranlmaz ve ulalmaz olduu


dncesini zenle savunmutu. Tanrnn varln Aristoteles ve bni Sina'nn akl yrtmeleri ile
kantlamaktayd, fakat mutlak yalnl nedeniyle Tanrnn tanmlanamaz ve sze gelmez
kaldnda da srar ediyordu.

Maimonides aklcla yapt vurguya karn, Tanr hakknda en yce bilginin, tek bana akldan
elde edilenden ok imgelemden elde edildiini savunmaktayd.

On ve on drdnc yzyllarda Hristiyan yeniden fetih savalar slam'n spanya'daki, snrlarn


geri itiyordu ve Bat Avrupa'nn anti-semitizmini spanya'ya sokmutu. Bu gelime kanlmaz
olarak spanya Yahudiliinin ykmna varacak ve on altnc yzylda Yahudiler felsefeden
uzaklaarak bilimsel mantktan ok mitolojiden esinlenen tamamyla yeni bir Tanr kavram
gelitireceklerdi.

38
lk hal seferine katlanlar, Yakn Douya yaptklar seferlerini Kutsal Topraklara hacca gitmek
olarak grmlerdi ve Tan ile din hakknda halen ok ilkel grlere sahiptiler. ... Yolculuklarna
baladklarnda hallardan bazlar Ren Vadisindeki Yahudi topluluklarn sa'nn cn almak iin
katlettiler. ... Sonunda 1099 yaznda Kuds' fethettiklerinde, ehrin Yahudi ve Mslman
sakinlerine Yeu'nun hrsyla saldrdlar ve adalarn bile ok eden bir vahilikle onlar katlettiler.

Bundan sonra Avrupa Hristiyanlar, Yahudi ve Mslmanlar Tanrnn dmanlar olarak grdler;
uzun sre, kendilerini barbar ve aa hissetmelerine yol aan Bizans'n Yunan Ortodoks Kilisesine
kar derin bir dmanlk beslediler.

Paradoks sonuca varmak iin bizi Tanr hakknda konuma konusundaki Dionysos'un nc
yoluna zorlar: 'Tanr bilgeden daha fazla bir eydir'. Bu Yunanllarn apofatik cmle dedikleri eydi,
nk 'bilgeden daha fazla'nn ne anlama gelebileceini bilmiyoruz. Ama bu basit bir sz oyunu
deil, iki birbirini dlayan cmleyi yan yana getiren ve insani bir kavrama sdrlamayan bizim
'Tanr' szcmzn bizde gizem duygusu yaratmasna yardmc olan bir disiplindi.

Bu yntemi "Tanr vardr" cmlesine uyguladnda Erigena, doal olarak "Tanr var olmaktan
daha fazla bir eydir"sentezine yatyordu. ... Ve gene, bu anlalamaz bir cmleydi nk
Erigena'nn da aklad gibi, "var olmaktan daha fazla bir eyin" ne olduunu ortaya
koymuyordu. nk teki varlklar trnden olmadn bildiriyor, onlardan fazla bir ey olduunu
sylyor ama bu 'ey'in ne olduunu tanmlamyordu. Gerekte Tanr "Hibirey"di. ... Ama eer
Tanr "Hibirey" ise "Herey" demekti, nk bu 'stn varlk'n anlam Tanrnn tek bana sahici
varlk olmas, her eyin paras olduu z olmas demekti.

796'da Batl piskoposlardan oluan bir kilise meclisi gney Fransa'daki Frejus'de topland ve znik
kararna fazladan bir cmle ekledi. Buna gre Kutsal Ruh yalnz Baba'dan deil fakat Oul'dan
da (filiogue) tremiti. Latin piskoposlar Baba ile Oul'un eitliini vurgulamak istiyorlard nk
cemaatlerinin bir blm Ariusu grlere katlmlard. ... Ksa bir sre sonra Batnn imparatoru
olacak olan Charlemagne, teolojik konularda elbette hi anlay sahibi olmamasna karn, yeni
cmleyi benimsedi. Yunanllar ise onu mahkum ettiler. ... St. Augustinus Kutsal Ruh'u Teslis'teki,
Baba ile Oul arasndaki sevgiyi salayan birlik ilkesi olarak grmt. Dolaysyla Ruh'un ikisinden
de ktn sylemek doruydu ve yeni cmle kiiliin zdeki birliini vurguluyordu.

Yunanllar daima Augustinus'un Teslis kuramna kukuyla yaklamlard, nk ok insan


biimliydi. ... Gerekte Yunan apofatik tinselliiyle uyumasa da, Latin bildirisinde sapkn bir yn
yoktu. eliki bar iin istek duyuluyor olsa kapatlmayacak kadar deildi, ama Bat ile Dou
arasndaki gerilim hal seferleri srasnda artt - zellikle drdnc hal seferinde 1204'te
Konstantinopolis yamalanp Bizans ciddi bir yara alnca trmand. ... lerdeki blmlerde Batl
Hristiyanlarn sk sk Teslis kuramndan huzursuzluk duyduklarn ve on sekizinci yzylda
Aydnlanma anda, birounun bundan vazgetiini greceiz.

nl duasnda Anselmus aya'nn szlerinden esinleniyordu: "inancnz olmadka


anlamayacaksnz":Yreimin inand ve sevdii gereini bir nebze anlamak istiyorum, inanaym diye anlamak
istemiyorum, anlayaym diye inanyorum (credo ut intellegam). nk una inanyorum: inancm olmadka
anlamayacam.

39
O zaman credo szc henz bugnk 'inanmak' szcnn entelektel yanll yoktu,
gven ve sadakat iinde olmay anlatyordu. Bat aklclnn ilk parlaynda bile dinsel Tanr
deneyiminin temel konu olarak kaldn, tartma veya mantkl anlaytan nce geldiini
grmek neml idir.

Anselmus Tanry "daha yce hibir eyin dnlemeyecei bir ey" olarak tanmlyordu. Bu
tanm Tanrnn dncenin nesnesi olabileceini ierdiinden, O'nun insan zihni tarafndan
kavranlabilecei ve anlalabilecei dncesini de tayordu. ... Varolu, var olmamaktan
daha 'mkemmel' olduundan, dndmz mkemmel varlk var olmalyd yoksa
mkemmel olmazd.

Augustinus'un Teslis'inde yrek ve akl ayrlamazd. bni Sina ve Gazali gibi Mslman feylezoflar,
Tanry tek bana akln bulamayacan ileri srm olabilirlerdi, ama ikisi de sonu olarak sevgi
lks ve mistisizm disiplini ile aydnlanm bir felsefe ngryorlard. ... Bat Hristiyanlna Thomas
Aquinas (1225-74) kadar kalc katkda bulunan dnr pek azdr. Aquinas, Augustinus ile Batda
yeni ulalr olan Yunan felsefesinin sentezini yapmaya almt. On ikinci yzylda Avrupal bilim
adamlar spanya'ya dolumutu. Burada Mslman bilimi ile karlayorlard. Mslman ve
Yahudi entelektellerin yardmyla bu engin entelektel hazineyi Batya tamak iin byk bir
eviri tasarsn gerekletirmeye koyuldular. Platon, Aristotales ve antik dnyann teki
filozoflarnn Arapa evirileri imdi Latinceye evriliyor ve Kuzey Avrupa halklarnn kullanmna
ilk kez giriyordu. ... Aquinas zellikle bni Rd'n Aristoteles yorumundan etkilenmiti. Fakat
Anselmus ve Abelardus'un tersine, o, Teslis trnden gizemlerin aklla kantlanabileceine
inanmyordu ve Tanrnn dile smaz gereklii ile O'nun hakkndaki insani retileri zenle
birbirinden ayryordu. ... "nnde sonunda insann Tanr hakknda btn bildii, O'nu bilmediini
bilmek olduuna gre, insan, Tanrnn O'nun hakknda btn anlayabileceklerimizden stn
olduunu da bilir.

Tanrnn varln kantlamak iin, Katolik dnyada ok nem tayan ve Protestanlarca da


kullanlan be 'kant' sralyor:
1. Aristoteles'in ilk Hareket Ettirici sav.
2. Sonsuz etkiler dizisi olamayaca, bir balang olmas gerektiini savunan benzer bir 'kant'.
3. bni Sina tarafndan savunulan, bir Zorunlu Varlk'n olmasn gerektiren tesadfi olaydan
kaynaklanan sav.
4. Aristoteles'in Felsefe'de ileri srd, bu dnyadaki mkemmellik hiyerarisinin hepsinin en
mkemmel i olan bir Mkemmel gerektirdii sav.
5. Evrende gzlemlediimiz dzenin yalnzca tesadfn eseri olamayacan savunan,
dzenden kartlan sav.

7
Mistiklerin Tanrs

Yahudilik, Hristiyanlk, bunlar kadar olmasa da Mslmanlk, kiiletirilmi bir Tanr dncesi
gelitirmilerdir. ... Kiiletirilmi Tanr, tektanrclarn, bireyin kutsal ve elinden alnamaz haklarna
deer vermesine ve insan sorumluluuna kymet vermeyi gelitirmesine yardmc olmutur.

tektanrc dinde, Tanrlarn kiisellik kategorisi dna karan, Nirvana ve Brahman Atman'a
ok daha yakn kiisellik d gerekliklere benzeten mistik bir gelenek gelitirmilerdir.

40
Tarihsel tektanrclk kken olarak mistik deildir. ... Yahudilik, Hristiyanlk ve slam znde etkin
dinlerdir. Tanrnn iradesinin gkte olduu kadar yerde de geerli olmasna ballk gsterirler.

Peygamberler mitolojiye sava amlardr: onlarn Tanrs, mitoslarn zaman ncesi, saygn
devirlerinden ok, tarihte ve gnlk siyasal olaylarda etkindir. ... 'Mitos', 'mistisizm' ve gizem
[mystery] szckleri arasnda dilsel bir balant vardr. Hepsi Yunanca musteion szcnden
tremitir: Gz veya az kapamak. Dolaysyla szck de sessizlik ve karanlk deneyiminden
kaynaklanr.

Mitoloji genellikle ruhun i dnyasnn aklanmasna ynelik bir giriim olmutur ve hem Freud
hem Jung yeni bilimlerini aklamak iin sezgisel olarak, Yunan yks Oidipus gibi antik
mitoslara bavurmulardr. Batdaki insanlarn dnyann saf bilimle alglanmasna seenek olacak
bir eye ihtiya duymalar sz konusu olabilir.

Muhammed Tanrnn kendisini deil, tanrsal gereklie iaret eden simgeleri grmtr. ... Ge
ykselme, insan ruhunun en u noktaya kadar ulamasnn simgesidir ve nihai anlamn eiini
gsterir.

Bu hayali ykseli ok yaygndr. ... amanlarn Sibirya'dan Tierra del Fuego'ya kadarki vecd
deneyimlerinde ayn uu imgesinin bulunduu grlmtr.

Tektanrclar zirvedeki bu i gry 'Tanrnn grm' olarak adlandrmlardr. Plotinos bunun Tek
olann deneyimi olduunu kabul etmi, Budaclar buna nirvanaya ulama demilerdir. ... Mistik
Tanr deneyiminin btn inanlarda baz ortak zellikleri vardr. Bu isel yolculuk gerektiren znel
bir deneyimdir, insan znn dndaki nesnel bir olgunun alglanmas deildir. ... Mistiin kendi
iinde isteyerek yaratt bir eydir, sonuca belirli fiziki ve zihinsel uygulamalar ulatrr, habersizce
deil.

Tanrya ancak 'zihnin byk abas' ile ulalabilir.

Soyut olana soyut bir biimde yaklamalydlar. Euagrios bir tr Hristiyan Yoga's neriyordu. Bu
dnme sreci deildi, gerekten de "ibadet dncelerin dklmesi" demekti. Bu Tanrnn biraz
sezgisel idrakiydi. Her eyle birlik duygusu yaratacak, aknlk ve okluktan kurtuluu ve benin
yokluunu getirecek, Budaclk gibi tanrsz dinlerde bilgelerin yaadna benzer bir deneyim
yaratacakt. Zihinleri sistematik olarak gurur, hrs, znt veya kzgnlk gibi onlar bene balayan
tutkulardan arndrmakla hesychastlar, kendilerini tanrsal etkinlikler yoluyla dntrp aarak
Tabor Da'nda tanrsallaan sa gibi olabilirlerdi.

Nefes almay da ieren bir younlama yntemi retiyordu: Soluk aldka hesychastlar "sa,
Tanrnn olu" diye zikretmeliydiler, soluk verdike "bize merhamet et" demeliydiler. Daha sonra
bu uygulama gelitirildi: Bilgeler ba ve omuzlarn eip oturarak yrek veya gbeklerinden
bakmalydlar. Dikkatlerini ieri yneltmek, yrek gibi psikolojik odak noktalarnda younlatrmak
iin yava nefes almalydlar. ... Yava yava, Budac bir kei gibi, hesychast aklc dnceleri bir
tarafa braktn, zihni igal eden hayallerin sndn grecek ve tamamyla zikirleri ile
birletiini hissedecekti.

41
konlar, Bizans'n Tanr deneyiminde o kadar merkezi bir rol oynamlard ki, sekizinci yzylda
Yunan Kilisesi'nde tutkulu bir reti ekimesinin oda oldular. ... konoklastlar ikonlar tamamyla
yasaklamak istiyorlard.

Yunanllarn inanc ikonlara o kadar baml duruma gel miti ki, 820'de ikonoklastlar halk direnci
ile yenilgiye uratld. ... Bu dinsel resimlerin etkisini tanmlarken, Nikephoros bu etkili ancak
mzikle, sanatlarn en sze gelmezi ve halde en dolaysz ile karlatrmaktayd. Mzikle ifade
edilen duygu ve deneyim bir anlamda szck ve kavramlar aar. ... Dokuzuncu yzyl
Bizans'nda Yunanl Hristiyanlar teolojiyi ikonografinin dzeyine gz dikmi gryorlard. Tanrnn
aklc bir sylemden ok, sanat eserinde daha iyi ifade edildiini dnmekteydiler.

Tanr hakknda konumak bir bakma 'kavranlamaz olan kavradn' sylemek demeye
geliyordu.

Muhammed pey gamberin ana kaygs adil bir toplum yaratmak olmakla birlikte, hem kendisi
hem de baz arkadalar mistik eilimler tayorlard ve Mslmanlar ksa srede kendi farkl mistik
geleneklerini gelitirmilerdi. Sekiz ve dokuzuncu yzyllarda teki mezheplerle birlikte zahit bir
slam iimi de geliti. ... Medine'deki ilk Mslmanlarn basit yaamna dnme abasyla,
peygamberin sevdii sylenen kaba nl elbiseler giyiyorlard. Sonuta sufi olarak bilindiler. ...
Fransz bilim adam Louis Massignon'un dedii gibi: Mistik ar kural olarak bilincin toplumsal
adaletsizliklere kar, yalnz bakalarnn deil fakat zellikle ve ncelikle insann kendi hatalarna kar, ne pahasna
olursa olsun Tanry bulmak iin isel arnma ile younlatrlm bir arzuyla, i isyannn sonucudur.

Ulema, slam', tek doru din olarak baka dinlerden kat biimde ayrt etmeye balyordu, fakat
sufiler genel olarak Kuran'n doru ynlenmi btn dinlerin birlii grne bal kalmlard.

Tanr sevgisi sufizmin ayrt edici yan olmutur. Sufiler Yakn Dounun Hristiyan zahitlerinden
etkilenmi olabilirler, fakat Muhammed'in etkisi baat kalmtr.

Ebu Yezid Bistami'dir (l. 874). Bistami, Rabia gibi, Tanrya sevgili olarak yaklar.

Bylece yok olma aamas (fena) sufi lksnn oda oldu. Bistami Kelime-i ahadet'i, baka
birok Mslmanca Kuran'da emredilen zgn slam deneyimi olarak bilinmeyeydi, zndklk
olarak anlalacak biimde tamamyla yeniden yorumlamt.

Badatl El Cneyd (l. 910), Bistami'nin arlnn tehlikeli olabileceine inanyordu. Fena, yok
olmann ardndan, beka (canlan), nefsin zenginletirilmesine bir dnn gelmesi gerektiini
savundu. Tanr ile birleme bizim doal yeteneklerimizi yok etmemel i onlar tam kullanmamz
salamalyd. Bir sufi, kendi varlnn yreindeki Tanrsal varl kefetmek iin engelleyici
benliinden syrldktan sonra, daha yce biimde kendi gerekliini ve kendini denetleme
gcn bulmalyd. Daha insan olmalyd. Yani, fena ve beka'y yaadklarnda, sufiler, Yunanl
Hristiyanlar Tanrsallama dedikleri aamaya gelmi olacaklard. ... Ayrlma ve yabanclama
deneyimi sufiler iin Platoncu ve Gnostik deneyim kadar nemliydi. Belki de bu, psikanalistler
bunu ilahi olmayan bir kaynaa atfetseler de, Freudcu ve Kleincilerin bugn szn ettii
ayrlmadan fazla farkl deildi. ... Tanr ayr, dsal bir gereklik ve yarg deildi, ama herkesin
varlnn temelindeki varlkt. ... Birlik hakkndaki vurgu, Kuran'daki tevhid lksne balanr: Kendi

42
dalm benliini toparlayarak mistik, kiisel btn1emesinde tanrsal varln deneyimini
yaayacaktr.

Cneyd'in nl rencisi, Hallac- Mansur olarak tannan Hseyin bin Mansur uyarlar dinlemedi
ve mistik inancn ehidi oldu. Irak'ta dolaarak halifeliin devrilmesini ve yeni bir dzen
kurulmasn vaaz eden Halla, yetkililerce hapsedildi ve kahraman sa gibi armha gerildi. Vecd
halindeki Halla yksek sesle "Ben Hakikatim!" [ene'l Hakk] diye barmt. ncil'e gre sa da,
kendisinin Yol, Hakikat ve Yaam olduunu sylediinde, ayn iddiada bulunmutu. Kur'an srekli
olarak Hristiyanlarn Tanrnn sa olarak dirilii inanlarn kafirlik olarak mahkum etmiti, dolaysyla
Mslmanlar Hallac'n vecd halindeki barndan dehete kaplmlard. El-Hakk (Hakikat)
Tanrnn adlarndan biriydi ve basit bir lmlnn bu ad kendisine almas kafirlikti. ... Halla
kafirlikle sulandnda szn geri almay reddetti ve bir aziz gibi ld. ... Hallac'n enel Hakk!
(Ben Hakikatim!) bar mistiklerin Tanrsnn nesnel bir gereklik olmayp, fazlasyla znel oluunu
gsterir. ... Kelime-i ahadet'in belirttii gibi, Allah'tan baka gereklik yoktu, btn insanlar
znde tanrsald. ... Sufilere gre Hristiyanlarn yanl, tanrsaln btn yaradlnn tek insanda
toplandn sanmalaryd. ... Hallac'n yks mistiklerle kurulu dzen arasndaki Tanr ve vahiyleri
konusundaki kavramlarda bulunan derin uyumazl gsterir. Mistik iin vahiy kendi ruhunda
olan bir olayken, ulema gibi daha geleneki insanlar iin bu tamamyla gemite kalan bir
olayd. ... Gazali sufizmi kurulu dzene kabul ettirmi ve onun Msl man tinselliinin zgn biimi
olduunu gstermitir. On ikinci yzylda ranl filozof Yahya Suhreverdi ve spanya' da doan
Muhiddin Arabi slam Felsefesi ile mistisizmi ayrlmaz biimde birbirleriyle ilikilendirdiler ve sufilerce
bilinen Tanry slam imparatorluunun ou yerin de normatif hale getirdiler. Fakat Suhreverdi
de, Hallac gibi, tam olarak bilinmeyen nedenlerle, ulema tarafndan 1191'de Ha1ep'te
ldrtld.

Mezhep ekimelerinin yaand dogmatik dinlerin tersine, ' mistisizm genel likle Tanrya giden
yolun insan says kadar ok olabileceini savunur. Sufizm zellikle bakalarnn inanc konusunda
dikkate deer bir sayg iindedir.

Arapada rak doudan ykselen, afan ilk klar kadar aydnlanmaya da verilen addr.
Dou, dolaysyla, corafi bir yn deil, k ve enerjinin kaynadr.

Hakikat nerede bulunursa orada aranmalyd. ... Ona kalrsa sahici bilge felsefe ve mistisizmin
ikisinin de ilerisindeydi. Dnyada daima byle bilgeler olmutu. ii imamlna bu kadar yakn bir
kuramla, Suhreverdi, bu ruhsal nderin, bilinmezlikte ile olsa var olmamas durumunda dnyann
varlnn devam edemeyecei gerek bir kutb'a inanyordu. Suhreverdi'nin raki mistisizmi
ran'da halen yaamaktadr.

Adndan anlald gibi raki felsefesinin ekirdeini, Tanrnn mkemmel eanlamls olarak
grlen k simgesi oluturuyordu. En azndan on ikinci yzylda k dnyadaki yaamn en somut
ve tanmlanamaz fakat en ak olgusuydu: tamamyla kendine dayanan, hibir tanm
gerektirmeyen, fakat herkes tarafndan alglanan yaam olanakl klan e oydu.

Tanrya giden yol, dolaysyla, feylezoflarn dnd, gibi yalnzca akla bal deildir, mistiklerin
diyar olan yaratc imgeleme de baldr.

43
Bugn Batdaki birok insan, nde gelen bir teolog Tanrnn byk oranda imgelemin rn
olduunu sylese hayal krklna urar. Ama bu imgelemin balca dinsel yetenekol duu da
aktr. Jean Paul Sartre bunu, ne olmadn dnme yetenei olarak tanmlamtr. nsan
bulunmayan veya henz mevcut olmayan, ama yalnzca olas olan ngrme yeteneine sahip
olan tek hayvandr. Dolaysyla imgelem sanat ve dinde olduu kadar bilim ve teknolojide de
bizim ana kazanmlarmzn nedeni olmutur. Tanr dncesi, nasl tanmlanrsa tanmlansn, belki
de grnmeyen gerekliin birincil rneidir; btn isel sorunlarna karn, binlerce yldr
insanla esin vermeye devam etmektedir. Duygu ve mantkl kantlarla alglanamaz kalan
Tanry kavramamzn tek yolu, imgelemci zihnin ana ilevinin yorumlanmalar olan simgelerin
araclyladr. ... Simge, bizim duyularmzla algladmz veya zihnimizle yakaladmz, fakat
onda kendinden fazlasn grdmz bir nesne veya kavram olarak tanmlanabilir. ...

Suhreverdiden daha da fazla etkili olan ve yaam, belki de, Dou ile Batnn ayrlk noktas diye
grlebilecek olan kii Muhiddin Arabi'dir (1165-1240). ... Malatya'ya yerleti. Genellikle eyh'l
Ekber olarak tannd ve Mslmanlarn Tanr kavramn fazlasyla etkiledi.

Bu tecelli, eer felsefenin aklc tartmalaryla snrl kalrsak bizim Tanry sevmemize olanak
olmadn anlamasna yarad. Felsefe Allah'n aknln vurguluyor ve bize hibir eyin O'na
benzemediini anmsatyordu. Byle yabanc bir Varl nasl sevebilirdik?

Onu, Tanrnn dnyasna iaret eden bir simge, avatar olarak grmesi gerekir.

Muhiddin Arabi de imgelemin Tanr tarafndan verilen bir yetenek olduuna emindi.

Muhiddin Arabi Snni olmasna karn, retileri smaililie ok yaknd ve sonuta onlarn teolojisi
ile eklemlendi - mistik dinin mezhep ayrlklarn aabildiinin birbaka rnei.

Ancak kendi Tanrmz bilebiliriz, nk O'nun nesnel deneyimine sahip olamayz; O'nu baka
insanlarla ayn biimde bilmemiz olanakszdr. Muhiddin Arabi'nin dedii gibi: "Herkes kendi Tanrs
olarak kendi zel Rab'bine sahiptir; herhalde hepsine sahip olamaz". u hadisi alntlamaktan
holanr: "Tanrnn kutsadklar stne dnn ama z (Zat) stne dnmeyin".

Herkes Tanrnn tekil deneyimine sahip olduuna gre, hibir dinin tek bana btn tanrsal
gizemi ifade edemeyecei ortaya kyordu. Tanr hakknda herkesin onaylamas gereken nesnel
bir hakikat yoktu; bu Tanr kiilik kategorisinden akn olduuna gre, O'nun davranlar ve
eilimleri hakknda ngrler olanakszd. Baka insanlar aleyhine ,bir kimsenin inancnda
ovenist olmas, aka kabul edilir bir i deildi, nk hibir din Tanr hakknda; btn hakikati
ieremezdi. Muhiddin Arabi, Kur'an'da da bulunabilen, baka dinlere kar olumlu bir yaklam
gelitirdi ve bunu yeni bir u hogrye vardrd:

Benim yreim her biime girebilir.


Keiler iin bir manastr, putlar iin mabet,
Gazeller iin ayr, kendini adamlar iin Kabe
Tevrat ve Kur'an iin rahle.
Benim inancm sevgidir: nereye evirse
Delilerini, gene de tek doru inan benimkidir.

Muhiddin Arabi unu tler:

44
Kendini hibir zel itikada ar balama yoksa bakalarna inanmazsn; byle yaparsan birok iyilii karr ve
maddenin doru gerekliini tanmay baaramazsn. Her yerde hazr ve nazr olan Tanr, hibir inanla snrl deildir
nk O, 'Nereye dnersen Allah'n yzn grrsn' (Kur'an 2:109) demektedir. Herkes inandn ver; onun Tanrs
onun kendi yaratdr ve onu verken kendini ver. Sonuta bakalarnn inancn sular, oysa adil olsa bunu
yapmazd ama onun sevgisizlii cahilliinden gelir.

Ama mistik (arif) bu bizim Tanrmzn, sadece bir 'melek' veya tanrsaln zel bir simgesi olduunu
bilir.

On iki ve on nc yzyllarda sufizm aznlk hareketi olmaktan km ve slam


imparatorluunun bir ok blgesinde baat slamc anlay haline gelmitir. ... Sufi eyhin halk
stnde geni etkisi vardr ve genellikle ii imamlara benzer biimde bir aziz gibi sayg grr. Bu
dnem siyasal ayaklanmalarn da zamandr: Badat halifelii dalmakta, Mool aknlaryla
birbiri ardndan Mslman ehirlerini yamalanmaktadr. Halk, feylezoflarn uzak ve ulemann
kuralc Tanrsndan ziyade, daha somut ve sevgi dolu bir Tanr aramaktadr. Sufi zikr ibadeti,
vecde ulamak iin mantra olarak Tanrsal Adlarn tekrarlanmas, tarikatlarn dnda da
yaylmtr. zenle belirlenmi nefes alp verme teknikleriyle sufi younlama disiplinleri, insanlarn
ilerindeki akn varl hissetmelerine yardmc olmaktadr. Daha yksek mistik aamalara
herkesin yetenei yoktur, ama bu ruhsal uygulamalar, insanlarn basit insan biimli Tanr
kavramlarn terk etmelerine ve O'nu kendi nefslerinde bir varlk olarak hissetmelerine katkda
bulunmutur. Baz tarikatlar younlamay artrmak iin mzik ve dans da kullanmlar ve onlarn
pirleri halkn kahraman olmutur.

Bu sufi tarikatlar iinde en nls, Batda 'dnen derviler' olarak bilinen Mevleviliktir. ...
Mevlana'nn dnceleri ada Muhiddin Arabi ile benzerlik gsterir, ama onun sufilerin kutsal
kitab olarak tannan iiri Mesnevi halk arasnda daha fazla ilgi grm ve mistiklerin Tanrsnn sufi
olmayan sradan insanlar arasnda da yaylmasna yardmc olmutur. 1244'de Mevlana
emseddin (ems-i Tebrizi) adl gezgin bir derviin etkisi altna girmi ve onu kuann Kamil insan
alarak bilmitir. ... Kukulu bir n vard ve kendisinin bu tr nemsiz eylerin stnde olduunu
dnerek eriata uymamakla tannyordu.

Mesnevi Mslman insan yaamndaki akn boyutu bulmaya ve grntler arasndan ierdeki
sakl gereklii grmeye aryordu. ... Mevlana da Tanrnn ancak znel deneyim olduunda
srarlyd.

Balangta bu mistikler ancak kk bir aznlk oluturuyordu. Onlarnki ustadan renciye


aktarlan esoterik bir disiplindi: Buna Kabbala veya devralnm gelenek adn verdiler. Sonunda,
Kabbala Tanrs Yahudilerin ounluuna ekici geldi ve filozoflarn Tanrsnn hibir zaman elde
edemedii biimde Yahudi imgelemini biimlendirdi. Felsefe Tanry uzak bir soyutlua
dntrme tehdidi tayordu, oysa mistiklerin Tanrs akldan daha derinlerde yatan korku ve
endielere dokunabiliyordu.

Sufiler gibi Kabbalaclar da Tanrnn z ile vahiy ve yaradlta kendisini gsteren Tanr arasnda
Gnostik ve Yeni Platoncu ayrm kullandlar. Tanrnn kendisi z olarak bilinemezdir,
kavranlamazdr ve kiilik sahibi deildir. Sakl Tanrya En Sof ('sonu olmayan' demeye gelir) adn
verdiler. ... YHWH'nin tersine, En Sofun belgelenmi bir ad yoktur; 'O' bir kiilik deildir. Gerekten
de bu Tanrdan 'O' diye sz etmek daha dorudur. Bu, Kitab Mukaddes ve Talmud'un fazlasyla

45
kiilik sahibi Tanrsndan kktenci bir koputur. ... Suflier gibi, onlar da sakl Tanrnn kendisini
insanla bildirdii bir sre tasarladlar.

Sefirot bazen, kkleri En Sofun kavranlamaz derinliklerine uzanan, tepesinde Sekina bulunan,
ba aa byyen bir aa olarak gsteriler.

Kabbalaclar Felsefeye kar dmanca tavr iinde deillerdir, birou Saadya Gaon ve
Maimonides gibi kiilere sayg duyarlar, fakat Tanrnn gizemine ulamak iin imgecilik ve mitolojik
metafizikten daha tatmin edici bulmulardr.

Tanrsalln, insan zihninin kavrayabilecei en yce biimi yoklukla eitlenmitir, nk var olan
baka hibir eyle benzerlii yoktur.

Etik tektanrcln sorunlarndan biri ktl yaltmasdr. Tanrmzda ktlk bulunduu


dncesini kabul edemediimiz iin, ona kendi iimizde tahamml edememek tehlikesi vardr.
O zaman uzaa itilip, canavar ve insanlk d yaplabilir. Bat Hristiyanlndaki eytann korkutucu
imgesi byle arptlm bir yanstmadr. ... spanya Yahudiliini on beinci yzylda ykm ve trajedi
sardnda, aclarna anlam vermekte onlara yardmc olan Kabbalac Tanr olmutur.

Abulafia Tanry bulmak iin ruhu zmeyi, "onu balayan dmleri amay" zorunlu grr.
"Dmleri zme" kalb Tibet Budaclnda da vardr; mistiklerin dnya apnda kkten uyuum
iinde olduunun bir baka gstergesi. Tanmlanan sre belki de hastann zihni saln bozan
karmaann zlmesi yolundaki psiko analitik abalarla karlatrabilir. ... Yogac disiplinler
araclyla Abulafia rencilerine btnyle yeni bir dnyay alglamalar iin olaan bilincin
tesine gemelerini retiyordu.

Psiko analitik hastann terapistin klavuzluuna gereksinimi olmasna benzer biimde, Abulafia da
zihne mistik yolculuun bir Kabbala ustasnn gzetiminde yaplmasnda srar eder.

Yahudi mistikler Tanryla birlik iddiasnda bulunmakta daima isteksiz olmulardr. Abulafia ve
rencileri ancak, tinsel ynlendirici ile birliin veya kiisel zgrlemenin Kabbalacy Tanryla
dolaysz temasa getirdiini syleyebilirler.

Eckhart Usta, Tauler ve Suso'yu derinden etkilemiti; kendisi de Areopagites Dionysos'dan ve


Maimonides'den etkilenmiti. Dominiken kei olan Eckhart parlak bir entelekteldi ve Paris
niversitesi'nde Aristoteles felsefesi okutuyordu. 1325'de mistik retileri nedeniyle, Kln
piskoposu ile aras ald ve piskopos onu sapknlkla sulad. Tanrnn iyilii inkar ettii, Tanrnn
kendisinin ruhta doduunu iddia ettii ve dnyann ezeli olduunu vaaz ettii iin
sulanyordu. ... Tanrya inanmann aklc olduuna inanrken, akln tek bana tanrsallk kav
ramn biimlendirmekte yeterli olacan reddetmekteydi: "Bilinen bir eyin kantlanmas ya
duyular ya da aklla yaplr", diyordu, "ama Tanr bilgisine gelindiinde, ne duyusal alglarn
gsterilmesi olanakldr, nk O kiilik sahibi deildir, ne de akl yrtlebilir nk O'nun bizce
bilinen bir biimi yoktur."

Tanr, Eckhart'n iddiasna gre Yokluktu. ... Mevlana da sa'nn Bakire Meryem'den douunu,
ruhun mistiin kalbinde douunun simgesi olarak grmt.

46
Tanr ancak mistik deneyimle bilinebilirdi. O'nun hakknda, Maimonides'in nerdii gibi olumsuz
terimlerle konumak daha doruydu. ... Eckhart "nsann son ve en yce ayrl, Tanr akna,
Tanrdan ayrlmasdr" derken bunu anlatyordu. Bu acl bir ilem olabilir. Tanr Yokluk olduu iin,
biz de onunla birlik olmak iin yokluk olmaya hazr olmalyz. Sufilerin tanmlad fena srecine
benzer biimde Eckhart da 'kopmak' veya daha ok ayrlmaktan sz eder. Bir Mslmann
Tanrdan bakasna sayg gsterilmesini kendisi iin putperestlik (irk) saymas gibi, Eckhart da
mistiin tanrsal hakknda snrl dncelerin klesi olmasn reddediyordu.

Batdaki mistisizm hibir zaman teki geleneklerdeki kadar yaygnlamad. ... nde gelen mistikler
sk sk Reform kart Engizisyon tarafndan tehdit edildiler. Reformasyonun sonucu olarak Bat,
Tanry daha da aklc terimler iinde dnmeye balad.

8
Reformculara Gre Bir Tanr

On be ve on altc yzyllar Tanrnn btn kullar iin ok belirleyiciydi. ... On altnc yzyln
sonuna gelindiinde Bat btnyle farkl bir kltr yaratmak zereydi. ... Dinin, yeni cesur
dnyann gereksinimlerine karlk vermeyen ortaa yorumu zellikle laikleri tatmin etmiyordu.
Byk reformcular Tanr ve kurtulu dncesine ilikin bu huzursuz ve yeni kefedilen yollarn sesi
oldular. Bu geliim Avrupa'y, atan ve biri birlerine ilikin nefret ve kukularn hibir zaman
tamamyla yitirmeyen iki kampa bld: Katolikler ve Protestanlar.

Bu yzyllar Yunanllar, Yahudiler ve Mslmanlar iinde bunalm dnemiydi. 1453'te Osmanl


Trkleri Hristiyan bakent Konstantinopolis'i fethettiler ve Bizans mparatorluu'nu yktlar. ... Ocak
1492'de Christopher Columbus'un Amerika'y kefettii ylda, Ferdinand ve sabella spanya'da,
Avrupa'daki son Mslman kalesi Granada'y fethetti: daha sonra Mslmanlar 800 yldr evleri
olan ber yarmadasndan srldler. Mslman spanya'nn yok edilmesi Yahudiler iin de
lmcl bir durumdu. Mart 1492'de, Granada'nn fethinden birka hafta sonra, spanya'nn
Hristiyan monarklar Yahudilere vaftiz veya karlma arasnda seim yapmalarm bildirmilerdir.
spanya Yahudilerinin ou yurtlarna ballklar nedeniyle Hristiyan oldu, bazlar da dinlerini
gizlice srdrd. slam'dan dnen Moriskolar gibi bu Yahudiler de daha sonra sapknlk kukusu
ile Engizisyonca izlendiler. 150.000 kadar Yahudi vaftiz olmay reddetti ve spanya'dan zorla
karldlar; Trkiye, Balkanlar ve Kuzey Afrika'ya iltica ettiler.

Bu dnem, dnyann baka yerlerinde Mslmanlar iinde karklk yllaryd. Mool igalini
izleyen yzyllarda, belki de kanlmaz olarak insanlar yitirdiklerini korumaya altklarndan, yeni
bir tutuculuk balad. On beinci yzylda Snni ulema "itihat kapsnn kapandn" aklad.
Bundan sonra Mslmanlar, zellikle eriat almalarnda gemiin byk ustalarn 'taklit'
edeceklerdi.

Tutuculuk eilimi, eriat bayraktarlar aml Ahmed bni Teymiye (l. 1327) ve rencisi bn
Kayyim el-Cevziya ile on drdnc yzylda su yzne kt. ... eriat heyecan ile bni Teymiye
Kelam, Felsefe ve Earilie saldrd. Btn reformcular gibi, kaynaklara eriatn dayand Kur'an
ve Hadise dnmek ve teki btn eklemeleri atmak istiyordu.

rencisi el-Cevziya kutsal metinlerin harfi harfine deerlendirilmesinin savunmasn yaparak bu


listeye Sufizmi destekledi ve Sufi ermi kltn daha sonraki Avrupal Protestan Reformculara

47
benzer bir ruhla mahkum etti. ... Batl bilim adamlar on be ve on altnc yzyllarn
Mslmanlarna talyan Rnesansn izleyemedikleri iin ounlukla kusur bulmulardr.

slam gerekte bu dnemin en byk dnya gc olmaysrdrmtr ve Bat onun imdi


Avrupa'nn tam eiinde olduunun ok iyi farkndadr. On be ve on altnc yzyllarda yeni
Mslman imparatorluu kurulmutur: Kk Asya ve Dou Avrupa'da Osmanl Trkleri, ran'da
Safevilerve Hindistan'da Moollar. Bu yeni oluumlar slam ruhunun hibir biimde can
ekimekte olmadn, ama Mslmanlara hala felaket ve dalma sonrasnda yeni baarlar
esini verme gcn koruduunu gsterir. ... ran ve Orta Asya'daki Safevi rnesans talyan
Rnesansyla ilgin biimde benzemektedir: kisi de kendilerini ncelikle resimde ifade etmiler
ve yaratc biimde kltrlerinin pagan kklerine dndklerini hissetmilerdir.

Yeni bir tr On ki mam iilii ran'da Safevi ynetiminde devlet dini olmutur ve bu durum iiler ile
Snniler arasnda daha nce grlmemi dmanln balangc olmutur: O zamana kadar
iiler daha entelekteldi veya mistik Snnilerle ok fazla eyi paylayorlard. ... Safevi
hanedannn kurucusu ah smail 1503'de Azerbaycanda iktidara gemi ve iktidarn Bat ran
ve Irak'a yayntr. Snnilii srp karmaya kararldr ve iileri daha nce pek kalklmam bir
insafszlkla amalar iin zorlamtr. Kendisini kuann imam olarak grmtr. Bu hareket
Avrupa'daki Protestan Reformasyon ile benzerlikler gsterir: kisi de kar kma geleneinde
kklerini bulur, ikisi de aristokrasiye kardr ve hanedan hkmetleri ile birlik oluturmutur.
Reformcu iiler kendi topraklarnda sufi tarikatlar Protestanlarn manastrlar kapatmasna benzer
biimde yasakladlar. Osmanl mparatorluu'nun Snni1eri arasnda benzer bir dmanlk
uyandrmalar ve onlarn da kendi topraklarnda iilere bask yapmalar artc deildir. ... Snni
ulema tersine 'itihat kapsnn kapanmas'n reddetmi, ahlardan bamsz olarak slam'
yorumlama hakknda srar etmitir.

ran iileri, Suhreverdi'nin mistik geleneini izleyen kendi felsefesini da gelitirmilerdir. ... Bu ran
okulunun en gl yesi ... Molla Sadra olarak tannan Sadreddin irazi'dir (1571-1640). Bugn de
birok Mslman onu slam dnrlerinin en engini olarak grr ve onun eserlerinin, slam
felsefesine zelliini veren metafizik ve tinselliin kaynamasn zetlediini iddia eder.

Molla Sadra da, Suhreverdi gibi, bilginin yalnzca reni edinme sreci olmadna, fakat
dnm sreci olduuna inanmaktayd. ... ran iilii, mistisizmi, saf bilim ve metafizik yerine
Tanrya giden en geerli yol olarak grmeyi srdryordu. ... Molla Sadra panteist deildi.
Yalnzca, Tanry var olan her eyin kayna olarak grmekteydi.

Tanr ile birlik teki dnyaya kalm bir konu deildi. ... Molla Sadra da bunun bu dnyada bilgi ile
elde edilebileceine inanyordu.

ok sayg duyduu Muhiddin Arabi gibi Molla Sadra da Tanrnn oturduu, dsal, nesnel, btn
inananlarn lmden sonra dirilecei baka bir gksel dnya ngrmez. Cennet ve tanrsal kre
insann iinde kefedilmelidir, kiisel alem-i misal'de; bu her insann ayrlmaz mlkdr. ki kiinin
bile tamamyla ayn cenneti ve ayn Tanrs yoktur.

Mool Hindistan'nda slam kltrel olarak egemen olmusa da Hindu dini canllk ve yaratcln
srdrmtr. ... Baz Mslman ve Hindular inanlar aras topluluklar oluturmutur; bunlardan en

48
nemlisi Gr Namak tarafndan on beinci yzylda kurulmu olan Sihlik'tir. Bu yeni biimli
tektanrclk Allah'n Hindu dininin Tanrs ile zde olduuna inanmaktadr.

nc Hint Mool imparatoru, 1560-1605 yllar arasnda hkm srm olan Ekber'in hogr ve
ibirlii ruhu ve btn inanlara gsterdii sayg ok arpcdr. HinduIara gsterdii duyarllkla
vejetaryen olmu, ok sevdii avcl brakm ve doum gnnde veya kutsal Hindu
mekanlarnda kurban kesilmesini yasaklamtr. 1575'te btn dinlerden bilim adamlarnn buluup
Tanr stne tartabilecekleri bir 'ibadethane' kurmutur. ... Ekber, kendisini doru ynlendirilmi
btn dinlere gsterecek bir Tanrya olan kktenci inanc ilan eden 'Tanrsal tektanrcla'
(tevhid-i ilahi) dayanan bit Sufi tarikat kurmutur.

zgn anlamyla Tanrya 'teslim' olmak olan slam'a her inanla varlabilir: Onun 'Muhammed'in
dini' dedii, Tanr tekelini elinde tutmaz. ... mparator Evrengzib (1618-1707) birliin Mslman
kampta daha byk disiplin salanmasyla korunacana inanmtr: arap imek gibi eitli
gevekliklere son veren bir karar kabul etmi, Hindularla ibirliine olanak tanmam, Hindu
bayramlarnn saysn azaltm ve Hindu tccarlarn vergilerini iki katna karmtr. Onun
cemaati anlaynn en zellikli ifadesi Hindu tapnaklarnn yaygn olarak yklmasnda grlr.
Ekber'in hogr yaklamn tamamyla tersine eviren bu siyasa Evrengzib'in lmnden sonra
terkedilmitir, fakat Mool imparatorluu onun Tanr adna kapsn at ve kutsallatrd ykc
banazlktan bir daha kurtulamamtr.

Ekber'in yaarkenki en ateli muhaliflerinden biri nemli bir bilim adam olan eyh Ahmed
Sirhindi'ydi (1563-1625). ... Molla Sadra, grdmz gibi, bu Varln Teklii (vahdet el-vcud)
anlayn savunuyordu. ... Sirhindi ise, bu anlay znel bularak reddetmiti. Sirhindi, Muhiddin
Arabi gibi, bilincin daha yce ve daha uyank aamalarna kendisinin,de mistiklerin vecd
durumunu yaayarak getiini iddia etmektedir.

On beinci yzylda btn Avrupa'da anti-semitizm glendi ve Yahudiler pe pee ehirlerden


srldler.

Yeni Kabbalac gr olaslkla Sefardim Yahudilerin ounluunun yerlemi olduu Osmanl


mparatorluunun Balkan eyaletlerinde gelitirilmitir. ... O zamana kadar Kabbala ancak
sekinlere hitap etmitir, ama felaketten sonra btn dnya Yahudileri daha mistik bir ruhsal
yaama dnmlerdir.

Bu, nerdeyse btn Yahudiler iin kabul edilen son Yahudi hareketi olmutur ve dnya
Yahudiliinin dinsel bilincinde byk deiiklikler yaratmtr.

"Var olan her eyin diyordu, "z sefirot da mevcuttur ve O Kendisi her eydir ve O'nun dnda
hibir ey yoktur." Muhiddin Arabi ve Molla Sadra tektantc1na ok yaklamt.

Luria yzyllardr tektanrclar megul eden sorunu ele alyordu: Mkemmel ve ezeli Tanr, sonu
olan ve ktlk dolu dnyay nasl yaratmt? Ktlk nerden geliyordu? ... Dnyaya olanak
salamak iin, diye dnmt Luria, En Sof kendi iinde bir boluk yaratmt. Bu 'bzlme' veya
'ekilme' (tsimtsum) eylemiyle Tanr kendisinin bulunmad bir yer yaratmt; ayn anda
kendisinin tezahryle ve yaratlla dolan bir bo alan. ... On altnc yzyl Kabbalaclar iin,
tsimtsum ncelikle srgn simgesiydi,

49
Tanrnn ekilmesiyle doan 'bo alan', evresini En Sorun sarcl bir daire olarak alglanyordu.

1484'de Papa VIII. Innocentius Summa Desiderantes kararn yaymlam ve on alt ve on yedinci
yzyllarda btn Avrupa'da zaman zaman lgnlk nbetlerine yol aan bunalm balatarak,
hem Katolikleri hem Protestanlar ayn derecede etkilemiti. Bu karar Bat ruhunun karanlk
ynn aa vuruyordu. Bu iren sorgulamalar srasnda binlerce erkek ve kadna artc
sularn itiraf edene kadar vahice ikence yapld. ... Bu hayal anti-semitizmle ve derin cinsel
korkularla balantlyd. eytan gl ve iyi olmas olanaksz Tanrnn glgesi olarak ortaya
kmt. ... Batda ise eytan ba edilemez ktlk kiisi haline gelmitir. Gitgide, srekli cinsel
hazza hazr ve koca cinsel organlarla kocaman bir hayvan olarak resmedilmeye balamtr. ...
Cad lgnl bilinaltnda, fakat baskc din ve amansz Tanrya kar zorunlu bir bakaldry da
temsil etmektedir.

Martin Luther (1483-1546) bycle kat biimde inanmaktayd ve Hristiyan dnyasn


eytan'la sava iinde gryordu. ... Ulusuluun ykselmesi ile Alman ve svire ehirlerinin
glenmesi on altnc yzylda laiklerin yeni bir dinsel anlay ve teolojik bilin gelitirmelerine
katkda bulunmutu. Ayrca Avrupa'da gelien bireycilik anlay vard ve bu anlay daima
geerli dinsel tutumlarda kktenci bir deiim ieriyordu. nanlarn dsal, ortaklaa biimlerde
ifade etmek yerine, Avrupallar dinlerinin isel sonularn daha fazla kefetmeye balyorlard.
Btn bu etkenler Baty modernlie tayan acl ve genellikle iddetli deiime katkda
bulunmutu.

nancn bilgiye, bilime ve kesinlie gereksinimi yoktur diye vaaz ediyordu ayinlerinden birinde:
"O'nun hissedilmeyen, denenmeyen ve bilinmeyen iyiliine serbeste ve neeyle teslimiyet yeter".

Buda'nn dedii gibi, aydnlanmadan sonra insan "pazar yerine dnebilmeli" ve btn canllara
sevgi gsterebilmelidir. Huzur, skunet ve merhamet duygular gerek dinsel anlayn
gstergeleridir. Luther ise kudurmu bir anti-semitist, kadn dmandr, cinsellie kar korku ve
nefret doludur ve asi btn kyllerin ldrlmesi gerektiine inanmaktadr.

Luther, uzun vadeli bakldnda, John Calvin (1509-64) kadar nemli deildi. ... On altnc yzyln
sonuna gelindiinde, 'Calvinizm' uluslararas bir din olarak meydana kmt ve iyi veya kt
yne, toplumu dntrp insanlara istediklerini elde edebileceklerine inanma esini vermiti. ...
Luther'in grleri kendisi ldkten sonra temelde Almanya'yla snrl kald, oysa Calvin'in grleri
daha da gelitirildi. rencileri gelitirdikleri dncelerle ikinci bir Reformasyon dalgas
yarattlar. ... Kalvincilikten, Roma katolikliinden daha kolay vazgeilmektedir: "bir kez Katolik
olan hep Katolik kalr" sznde olduu gibi. Fakat Calvinizm kendi etkisini yaratmaktadr: Terk
edildiinde laik biimlerde ifade edilebilmektedir. ... Artk Tanrya inanmayan birok Amerikal
Priten alma etiine ve kendilerini bayrak ve lkleri yan tanrsal 'seilmi ulus' grerek Kalvinci
seim kavramna balanmaktadr. ... Calvin'in Hristiyanlk anlay zellikle Avrupa'nn yeni
gelien ehirlerinde baskc hiyerarinin prangalarn krmak isteyen burjuvaziye ekici gelmitir.

Yahudi ve Mslmanlarn kyaslanabilecek aamalarnda olduu gibi, Batl Hristiyanlar artk


araclar istemiyorlar, Tanr nndeki ayrlmaz sorumluluklarnn bilincine varmaya balyorlard.

50
ngiliz Hmanist Thomas More aziz tapmnn 'putperestlii'ne kar tartmalarn birounda kiisel
bir nefret yakalyordu. Bu durum heykel ykcln iddetinde ortaya kyordu. Birok Protestan ve
Priten Eski Ahir gravrlerinin mahkum edilmesini o kadar ciddiye ald ki azizlerin ve Bakire
Meryem'in heykellerini ykp katedral ve kiliselerde fresklerin stne al att. Bu lgn fanatiklik,
onlarn, bu huzursuz ve kskan Tanry kzdrmaktan, dua edip araclklarn istedikleri azizler kadar
korktuklarn gsterir.

Katolik ve Protestanlarn Tanr kavram ve deneyimleri birbirlerininkine ok fazla benzemekte ama,


artk birbirlerini dman olarak grmektedirler.

Pritenler gibi Cizvitler de Tanry dinamik bir kuvvet olarak: yayorlard ve bu kuvvet onlar gven
ve enerjiyle dolduruyordu, Pritenler Yeni ngiltere'ye yerlemek iin Atlas Okyanusunu amken,
Cizvit misyonerler dnyay dolatlar: Gene Pritenler gibi, Cizvitler genellikle bilim adamlaryd ve
ilk bilimsel dernein Londra Kraliyet Dernei veya Accademia del Cimento deil Cizvit Dernei
olduu ileri srlmtr.

Avrupa'daki bu yaygn korku ve umutsuzluu nasl aklayabiliriz? Bu dnem ar endie


zamanyd: Bilim ve teknolojiye dayal yeni bir toplum yaps ortaya kmaya balamt ve ksa
sre iinde dnyay fethedecekti. ... Bat Hristiyanlar Tanry daima zorlayc bulmulard ve bu
dinsel endieleri hafifletmeyi amalayan Reformcularda anlatlan ileri daha da ktye
vardrmlard. Batnn milyonlarca insan ezeli lanete mahkum etmi grnen Tanrs, Tertullianus
veya Augustinus'un daha karanlk dnemlerde ngrd kat ilahtan daha da korkun
olmutu.

Gerekten de on altna yzyl sonuna gelindiinde Avrupa'da ou insan dinin ciddi biimde
inanlrln yitirmeye baladn hissediyordu. Katoliklerin Protestanlar ve Protestanlarn Katolikler
tarafndan ldrlmesinden irenmeye balamlard. Yzlerce insan bir biimde kantlanmas
olanaksz grleri nedeniyle ehit edilmiti. ... Dinsel yorum eitliliinden ou insan fel olmu
ve huzursuzlanmt. nancn elde edilmesinin her zamankinden zor olduu hissedilmi olmal.
Dolaysyla Batl Tanrnn tarihinde insanlarn, Tanrnn eski dman ve eytann bala
'byc'ler kadar ok sayda ateist grmeye balamas nemli bir dnm noktas olmal. ...
Tanrnn varln tamamyla inkar etmek iin kavramsal zorluklar o zaman stesinden
gelinemeyecek kadar bykt. Doum ve vaftizden lme ve kilise bahesine gmlmeye
kadar din herkesin yaamna egemendi. Gnlk her etkinliin zamanlamas, inananlar ibadete
aran kilise anlar ile yaplyordu ve dinsel inan ve kurumlarla i ie gemiti: meslek ve
kamu yaam stnde egemendi. Lonca ve niversiteler bile dinsel kurumlard. ... Her biri bilimsel
dorulamalara dayal uyumlu nedenler toplam sz konusu olana kadar, kimse dinin
biimlendirdii ve Avrupa'nn ahlaki, duygusal, estetik ve siyasal yaamna egemen olan Tanrnn
varln inkar edemezdi. ... Avrupa'da on sekizinci yzyln sonuna gelene kadar Tanrnn varln
inkar edecek birka kiinin kmas sz konusu deildi.

yleyse insanlarn birbirlerini 'ateizm'le sulamakla anlatmak istedikleri neydi? Fransz bilim adam
ve ayn zamanda kat bir Fransisken olan Martin Mersenne (1588-1648) yalnz Paris'te 50,000 ateist
olduunu, fakat bu 'ateistlerin' ounluunun Tanrya inandn ilan ediyordu. ... nansz
olduunu ilan ettii bir bakas talyan aklc Giordano Bruno'ydu (1558-1600). Bruno evrenin ruhu,
kayna ve hedefi olan bir tr stoac Tanrya inanyordu. Mersenne bu iki kiiye de 'ateist' diyordu,
bunun nedeni onlarn stn Varln mevcudiyetini inkar etmeleri deil, onlarla Tanr konusunda

51
uyumamasyd. Ayn biimde pagan Roma mparatorluu Yahudi ve Hristiyanlar ateist saymt,
nk onlarn tanrsallk dncesi kendilerinin tanrsallk dncesinden farklyd. ... Gerekten de,
on dokuzuncu yzyl sonu ve yirminci yzyl banda insanlarn 'anarist' veya 'komnist' diye
nitelendirilmeleri gibi, dmanlarnza 'ateist' demeniz mmknd.

Anglikan teolog Richard Hooker (1554-1600) ... iki tr ateist olduunu iddia ediyordu: Tanrya
inanmayan kk bir gaip ve Tanr yokmu gibi yaayan ok daha fazla sayda insan. ... John
Wingfield (1634) "Riyakar ateisttir; babo kt adam ak ateisttir; korkusuz, cretkar ve gururlu
bozguncu ateisttir: retim veya dzeltilmeyi kabul etmeyen ateisttir" diyordu. ... Thomas Nashe
(1567-1601) hrsl, arzulu, obur, marur kiilerle fahieleri ateist ilan etmitir.

'Ateist' szc hakarettir. ... Tanrnn mutlak egemenliine inandklar iin, Luther ve Calvin,
Aristoteles'in kendi bana gleri olan doa anlayn reddetmilerdi. Doann, kurtuluu
yalnzca Tanrdan armaan olarak bekleyip kendisi iin hibir ey yapamayan Hristiyan kadar
edilgen olduuna inanyorlard. Calvin, grlmez Tanrnn kendisini bilinir kld doal dnyann
stne aratrmalar yaplmasn aka emretmiti. Bilimle kutsal metinler arasnda hibir eliki
olamazd. Tanr Kitab Mukaddes'te kendisini bizim insani snrlarmz iine uyarlamt; yetenekli bir
konumacnn dinleyicilerinin dnce ve yeteneklerine gre kendisini ayarlamas gibi. Yaradln
aklanmas, Calvin'e gre, karmak ve gizemli sreleri, herkesin Tanrya inanmas iin sradan
insann zihnine uydurmaya alan bebek konumas rneiydi. stnde szck anlamyla
durulacak konu deildi.

Roma Katolik Kilisesi her zaman bu kadar ak fikirli olmamt. 1530'da Polonyal astronom
Niholaus Copernicus gnein evrenin merkezinde olduunu iddia etti. lmnden ksa sre
nce 1543'te yaymlanan kitap, Kilisenin Yasak Kitaplar listesine alnd. 1613'te Pizal matematiki
Galileo Galilei, icat ettii teleskopun Copernicus'un sisteminin doruluunu kantladn iddia
etti. ... Roma Katolik Kilisesi gne merkezli kuram Yaratc Tanr inancn tehlikeye drd iin
mahkum etmedi, nedeni Kutsal Metinlerdeki Tanr szyle elimesiydi.

Galileo'nun ve Copernicus'un bilimsel bulular smailileri, Sufileri, Kabbalaclar ... rahatsz


etmeyebilirdi, ama bu yeni szck anlamna bal Katolikler ve Protestanlara sorun kard.
Dnyann, gnein evresinde dnd kuram Kitab Mukaddes'teki "Dnya da pekimitir,
sarslmaz", "Gne doar da ve batar da ve doduu yere gider", "Belli vakitler iin ay yaratt,
gne de bataca yeri bilir satrlaryla nasl uzlatrlacakt?

Molla Sadri'nin Mslmanlara gk ve yerin her bireyin imgelemindeki dnyada bulunduunu


rettii bir zamanda, Bellarmine gibi kl krk yaran kilise adamlar bunlarn corafi yerleri
bulunduunu gayretle ileri sryorlard. ... Bu tutum geleneksel dinsel mitolojiyi yeni bilim
karsnda zayflatacak ve sonunda birok insann Tanrya inanmasn zorlatracakt. Filozoflar ve
bilim adamlar gibi, Reformasyon sonras Hristiyanlar da mistiklerin imgelemci Tanrsn etkin
biimde terk ettiler ve akln Tanrsyla aydnlanmaya altlar.

9
Aydnlanma

On altnc yzyln sona eriiyle, Bat, btnyle farkl tip bir toplum ve yeni bir insanlk lks
douracak bir teknoloji retme srecine girdi. Bu sre, Tanrnn rol ve yapsnn alglann da

52
kanlmaz olarak etkiledi. ... On sekizinci yzyln kapanmasyla, Avrupa dnya hakimi olmaya
balad ve onun baardklarnn doas, dnyann geri kalannn onu yakalamasnn olanaksz
olduu anlamna geliyordu. ... Batllama sreci ve onunla birlikte Tanrnn bamszln savlayan
laiklik klt balad.

Modern teknik toplum ne ieriyordu? Btn eski uygarlklar tarma balyd. Adndan da
anlald gibi, uygarlk, sekinler snfnn kyllerce retilen tarmsal artn zerinde yaad ve
yeni kltrler yaratmak iin bo zaman ve olanaklarnn olduu kentler oluturmakt. ... Bu tr
tarma dayal btn uygarlklarn karnlar yumuakt. rn, hasat, iklim ve toprak kaymas gibi
deikenlere balydlar. Her imparatorluk genileyip balant ve sorumluluklarnn says arttka,
eninde sonunda snrl kaynaklarn at. Gcnn doruuna ulatktan sonra, kanlmaz olarak
k ve d balad. Ama, yeni Bat, tarma dayanmyordu. ... Modernleme sreci Baty bir
dizi kkl deiiklie zorlad: sanayilemeyi ve bunun bir sonucu olarak tarmda dnm,
entelektel bir 'aydnlanma'y, ayrca siyasi ve toplumsal devrimleri balatt. Bu byk deiiklikler
doal olarak insanlarn kendilerini alglay biimlerini doallkla etkiledi ve geleneksel olarak
'Tanr' adn verdikleri nihai gerekle ilikilerini yeniden gzden geirmelerini gerektirdi.

Uygarlk ve kltrel baar artk kck bir sekinler snfna deil, fabrika iilerine, kmr
madencilerine, matbaaclara ve tezgahtarlara dayanyordu; ama yalnzca emekiler olarak
deil, hi olmad kadar genileyen pazarda alclar olarak da. ... Verimlilikteki byk art,
sermaye birikimi ve ak pazarlarn yaylmas, bilimdeki yeni entelektel ilerlemelerle birlikte
toplumsal devrimi balatt: Toprak sahibi snfn gc azald ve yerini burjuvazinin paral adaleleri
ald.

Yerkrenin yeni blmlerine girmi denizciler gibi, bir kaifti aydn. Toplumu uruna imdiye dek
bilinmeyen diyarlara atlmaya cret ediyordu, imgeleminde byle bir abas olan yeniliki, yeni
alana giren ve sre iinde, eski kutsal kabulleri deviren, kltrel bir kahraman oldu. ... nsanlar,
daha iyi eitimin ve dzeltilmi yasalarn insan ruhuna getirebileceine inanmaya
baladlar. ... Hakikati bulmak iin, miras aldklar gelenee, bir kuruma ya da bir sekine ya da
Tanrdan gelen bir vahiye bile gereksinimleri olmadn hissediyorlard artk.

Ateistlik hala nefret duygusu uyandryordu. ... Bununla birlikte birka kii Tanrnn varlna bile
verili gzyle baklamayacan anlamaya balamt. Bunun ayrdna varan ve ateistlii ciddi
olarak ele alan ilk insanlardan biri de Fransz fiziki, matematiki ve teolog Blaise Pascal'd (1623-
62) herhalde. ... Tanrya inanmann yalnzca kiisel bir seim konusu olabileceini, bu yeni cesur
dnyada, dillendiren ilk kii Pascal'd. Bu konuda, ilk modern kii oydu.

Descartes ... nl zdeyiini buldu: Cogito, ergo sum; dnyorum, yleyse varm. ... Bir
'kusursuzluk' kavrammz olmamsa, 'kusur' dncesine de ulaamayz. Anselmus gibi, Descartes
da, var olmayan bir kusursuzluun elime olaca kararna vard. Bu nedenle kuku duymamz,
bize yce ve kusursuz bir varln -Tanrnn- varolmas gerektiini syler.

Din, en bandan beri, insanlarn dnyayla iliki kurmalarna ve dnyada kk salmalarna


yardmc oldu. Kutsal yer klt dnyadaki btn teki dncelerin nnde geldi ve korkun
evrende insanlarn bir odak bulmalarna yardm etti. Doal gleri tanrlatrma, her zaman
insann dnyaya verdii yantn bir paras olmu korku ve hayranl tanmlad. ... Descartes'in,
hayranlk duymaya hi zaman olmad. Gizem duygusundan ne pahasna olursa olsun uzak

53
durulmalyd; nk bu, uygar insann zamanla brakt, zihnin ilkel bir durumunu gsteriyordu. ...
Descartes'in Tanrs, dnyevi olaylara karmayan filozoflarn Tanrsyd.

Tanry kendi mekanik sistemine indirgemi olan ngiliz fiziki Isaac Newton (1642-1727) da,
Hristiyanl gizemden kurtarma konusunda ayn derecede endieliydi. ... Srasyla kendinin,
Tanrnn ve doal dnyann varln kantlam Descartes'in tersine, Newton fiziksel evreni
aklama giriimiyle, sistemin gerekli bir paras olarak Tanryla balad. Newton'un fiziinde doa
tamamyla edilgendi: Tanr eylemin tek kaynayd. Bylece, Aristoteles'te olduu gibi, Tanr,
doal, fiziksel dzenin bir devamyd yalnzca.

Pascal ve Descartes'in tersine, Newton evren stne dnd zaman Tanrnn varlnn kantn
bulduundan emindi. Gksel cisimlerin iinde bulunan yerekimi niye onlar bir araya ekip
kocaman tek bir ktlesel cisim meydana getirmiyordu? nk bunu nlemek iin aralar yeterli
uzaklkta olmak zere sonsuz uzayn her yerine dikkatli bir biimde datlmlard.

Bugn insanlar Tanrnn varln yadsdklar zaman ounlukla reddettikleri Newton'un Tanrsdr;
bilim adamlarnn artk uyum iinde aklayamadklar evrenin kkeni ve ayakta tutucusu olan
Tanr.

Tanr sonsuz olduuna gre, her yerde var olmaldr. Uzay Tanrnn varlnn sonucudur, ezeli
olarak kutsal kudretten kar.

Descartes gibi, cahillik ve bo inanla bir tuttuu gizeme hi zaman ayrmad Newton. Hristiyanl
metafizikten temizlemeyi ok istiyordu; bu onu sa'nn tanrsall gibi ok nemli retilerle kar
karya getirse de. 1670'lerde Teslis retisi stne ok ciddi teolojik bir incelemeye balad ve
putperest dnmeler iin aldatc szleriyle Athanasius tarafndan Kiliseye sokulduu sonucuna
vard. Arius haklyd: sa Mesih, kesinlikle Tanr deildi; Teslis ve Dirili retilerine 'kant' olarak
gsterilen Yeni Ahit'in bu blmleri dzmeceydi. Athanasius ve meslektalar bunlar uydurmular
ve kutsal metinlere, bylece tabana seslenerek, halk ktlesinin ilkel fantezilerini eklemilerdi:
"nsanolunun bo inanlara dkn ateli yn, din konularnda her zaman gizemleri sevmek ve
o yzden en az anladndan en ok holanmak olmutur. Hristiyan inancndan bu vr zvr
karmak Newton iin bir tr sabit fikir haline gelmiti. 1680'nin balarnda, Newton Putperest
Teolojinin Felsefi Kkenleri adn verdii bir inceleme stne almaya balad. Bu inceleme,
metafizikten kurtulmu ve tek Tanrya tapnmann aklc savunuculuunu yapm Nuh'un ilk dinin
temelini, Putperest bir teolojinin oluturduunu ne sryordu. Emirler yalnzca Tanr sevgisi ve
komu sevgisiydi, insanlara Doay, yce Tanrnn tek tapnan dnmeleri emredilmiti. Sonraki
kuaklar bu saf dini mucize ve keramet masallaryla kirletti. Kimileri putperestlik ve doastne
dnd. Gene de Tanr onlar yola getirmek iin bir dizi peygamber yollad. Pythagoras bu dini
rendi ve onu Batya getirdi, insanl doruya dnmeye davet iin gnderilen
peygamberlerden biri sayd, ancak Athanasius ve ibirlikilerince onun saf dini kirletildi.

Newton, dinsel yaamda gizemin roln aka anlamyordu. ... Din, sanat gibi, bugnn
grnmne ilikin bir bak as kazanmak iin gemile bir diyalogdan oluur ou kez.
nsanlara yaamn nihai anlam stne kalc sorularla urama olanan veren, onlara srama
noktas salayan gelenektir. Din ve sanat, bu nedenle, bilim gibi ilemez. ... Tindal, Newton gibi,
balangtaki dini yeniden canlandrmay ve sonraki eklemelerden temizlemeyi denedi. Aklclk
tm sahici dinin denektayd: "Her birimizin yreinde, yaratl anndan beri bir akl ve doa dini

54
vardr; btn insanlk kurumlam herhangi dinin doruluunu bununla yarglamaldr." Bu
nedenle vahiy gereksizdi, nk hakikat kendi aklc sorgulamalarmzla bulunabilirdi.

Hermann Samuel Reimaats (1694-1768) gerekten de sa'nn eletirel bir biyografisine giriti. ...
Reimaats, sa'nn yalnzca ilahi bir devlet kurmak istediini ve kurtarclk grevi baarszla
uraynca mitsizlik iinde ldn ne srd. sa'nn Drt ncil'inde, insanln gnahlarnn
balanmas iin geldii iddiasnn asla bulunmadn belirtti. Bat Hristiyan dnyasnn temelini
oluturan bu dnce, yalnzca Hristiyanln sahici kurucusu olan Aziz Pavlus'a balanabilirdi.
Bundan dolay, sa'ya Tanr olarak deil, ama 'olaanst, yaln, yce ve uygulanabilir bir dinin
retmeni olarak sayg gstermeliydik.

Bu nesnel almalar kutsal metinlerin szck anlamyla kavran ve inancn simgesel ya da


mecazi yapsna nem vermeme stne kurulmutu.

Tanry bu yolla bizden biri gibi dnmeye ve konumaya zorlamak ilahn bu tr insanbiimci ve
kiiletirici kavramnn yetersizliklerini gsterir. Byle bir Tanr uyumluya da saygdeer
alamayacak kadar ok eliki ierir.

Sonradan Aydnlanma olarak bilinen hareketin temsilcisi Franois Marie de Voltaire, Felsefe
Szlnde (1764) bu stn dini tanmlad; bu din her eyden nce, olabildii kadar yaln
olmalyd.
nsanlar sama klmadan adil olmayan ynelten ok daha fazla ahlak ve ok daha az dogma retemez mi?
insana olanaksz, elikili, kutsalla zarar getirmeyen, insan soyu iin tehlikeli olmadan ve saduyu sahibi kimseyi
ezeli ceza ile tehdit etmeden? Akl d bilgecilik adna yeryzn kana bulayan cellatlar olmadan inancn onaya
koyamaz m ... yalnzca tek tanr, adalet, hogr ve insanla tapmay reterek?

Aydnlanmann filozoflar Tanr dncesini yadsmadlar yine de. Onlar, insan sonsuz
cehennemle korkutan Ortodoksluun zalim Tanrsn reddettiler. Ona ilikin akln karsnda olan
gizem retilerini reddettiler. Ama bir Yce Varlk'a olan inanlar bozulmadan kald. Voltaire
Tanr yoksa onu uydurmak gereklidir, diyecek kadar ileri gitti. Felsefe Szl'nde, insan iin tek
Tanrya inanmann saysz tanrya inanmaktan daha aklc ve doal olduunu tartt. Aslnda
yaltlm kk kylerde ve topluluklarda yaayan insanlar tek tanrnn yazglarna egemen
olduunu kabul etmilerdi: ok tanrclk daha sonraki bir gelimeydi.

Voltaire ateizmi, filozoflarn yok etmeye can attklar bo inan ve tutuculukla bir tuttu.

Avrupa Yahudileri de yeni dncelerden etkilenmilerdi. spanyol Yahudisi soyundan gelme bir
Felemenk, Baruch Spinoza (l632-77) ... Gelitirdii dnceler geleneksel Musevilikten tamamen
farklyd ve Descartes gibi kimi bilimsel dnrler ve Hristiyan skolastiklerden etkilenmiti. 1656'
da, yirmi drt yanda, Amsterdam sinagogundan resmen aforoz edildi.

Spinoza ateist olarak kabul edilmiti, ancak ncil'in Tanrs olmamakla birlikte, bir Tanrya
inanmt. ... Kitab Mukaddes tarihine eletirel gzle bakt. srailliler anlamadklar her grngye
'Tanr' adn vermilerdi. Peygamberlerin, rnein, Tanrnn Ruhu'ndan esin aldklar sylenmiti,
nk onlar stn zekal ve kutsal adamlar olarak kabul edilmiti. Ancak bu tr 'esin' sekin bir
snfa zg olmayp, doal akla sahip herkes iin geerliydi: nan ritleri ve simgelerinin yalnzca
bilimsel, aklc dncede yetersiz kalan halk ktlelerine yarar olabilirdi.

55
Tanr maddi bir varlktr, evreni yneten dzenle zde ve ona eittir. Newton gibi, Spinoza da
eski felsefi yaylma dncesine dner, nk Tanr her eyin aslnda vardr ve her yerde bulunur,
maddi ve ruhsal olarak onlarn varolularn dzenleyen yasa olarak tanmlanabilir.

Var olan btn yasalarn toplam olarak, Tanr her eyi birlik ve uyum iinde kaynatrm en
yksek kusursuzluktu. ... Gerekten, Spinoza Tanr szcn yalnzca tarihsel nedenlerle
kullanmt: Gerekliin bir blmnn 'Tanr' ve bir blmnn 'Tanr olmayan' olarak
ayrlamayacan savunan ateistlere katlyordu. ... Kimileri bildiimiz dnyadan ayr Hibir ey
olmadn sylemilerdi. Akn En Sofun yokluu olmadna gre, Spinoza'nn panteizmi
Kabbala'y andrr ve kkten mistisizmle yaknlarda kan ateistlik arasnda bir yaknlk olduunu
kavrayabiliriz.

Mendelssohn Tanrsz yaam anlamsz buluyordu, ama bu tutkulu bir inan deildi: Akl yoluyla
eriilebilir Tanr bilgisiyle olduka honuttu.

svireli gen bir papaz, Johann Caspar Lavater, ... Dier teistler gibi, vahyin yalnzca doruluu
akl yoluyla kantlanabilirse kabul edilebileceini ileri srd. Teslis retisi onun ltleriyle
badamad. Yahudilik bildirilmi bir din deil ama bildirilmi bir yasayd. Yahudi Tanr kavram,
insanln btnne ait olan ve yardm grmemi akl yoluyla kantlanabilen doa diniyle zdeti
aslnda.

Yahudiler Mendelssohn'un felsefesinden ok Immanuel Kant'n felsefesinden etkilendiler. ... Kant,


Aydnlanmay, nsann kendi kabullendii vesayetten k veya d otoriteye gvenme olarak
tanmlamt. Tanrya giden tek yol, onun 'pratik akl' dedii, ahlaki vicdann zerk blgesinden
geiyordu. Dinin, kiliselerin kat kurall otoritesi, insanlarn kendi glerine gvenmelerini ve
teki'ne balanma cesaretlerini engelleyen dua ve ayin gibi ou tuzan Kant bir kenara att.
Ama Tanr dncesinin per se(znde) karsnda deildi. Yzyllar nce Gazali'nin yapt gibi,
Tanrnn varlna ilikin geleneksel tartmalarn yararsz olduklarn savundu, nk zihinlerimiz
yalnzca uzay ve zamanda varolan eyleri anlayabilirdi ve bu kategorinin tesinde yatan
gerekleri dnmeye elverili deillerdi. ... Manta gre Tanrnn varln kantlamak olanakszd,
ama aksini kantlamak da olanakszd. Tanr dncesi bizim iin gerekliydi: kapsaml bir dnya
dncesi oluturabilmemiz iin ideal snr bize o gsteriyordu.

Bundan dolay, Kant'a gre, Tanr yalnzca, ktye kullanlabilen bir kolaylkt. ... Kant ateist
olduunu yalanlad. adalar onu, insanolunun ktlk kapasitesinin tamamen farknda olan,
dindar bir adam olarak tanmladlar. ... Kant, ahlaki bir yaam srmek iin insanlarn doruluu
sevinle dllendirecek bir idareciye gereksinimleri olduunu ne srd. Bu gr asnda, Tanr
sadece ikincil bir dnce olarak ahlak sistemine eklenmiti. Dinin merkezi artk Tanr gizemi deil,
ama imann kendisiydi. Tanrnn, artk her varln temeli olmayan ve bize daha yetkin ve ahlakl
olabilme ilevi veren bir stratejisi olmutu. Bu, insann bir adm tedeki zerklik lksn ele
geirme ve bununla bir bakma yzeysel olan Tanrdan hepten vazgemesi ok srmeyecekti.
Kant, geleneksel kantlarn doruluundan kuku duyan, aslnda bunlarn hibir eyi
kantlamadn gsteren Batdaki ilk insanlardan biri olmutu.

Aydnlanma aklclnn yannda, 'yrek dini' olarak adlandrlan yeni tr bir dindarlk geliti. ...
nsanlar, dtan gelen kant ve otoriteleri tamamyla brakmaya ve herkesi kapasitesinde ve
yreinde bulunan Tanry kefe itiyordu.

56
Pritenizmde olduu gibi, duygusal bir din deneyimi doru inancn ve dolaysyla kurtuluun tek
kantyd.

Yrek dininde, Tanrya ilikin retiler iteki duygusal anlatmlarla yer deitirmiti. ... Kont von
Zinzendorf, Wesley'in dncelerine benzer dnceler ileri srd: "nan dncelerde ya da
kafann iinde deil yrektedir, yrekte yanm bir ktr. Akademisyenler "Teslis'in gizemi'
hakknda gevezelik etmeye devam edebilirlerdi, ancak retinin anlam Kiinin birbiriyle olan
ilikisi deil, onlarn bizim iin ne olduklaryd.

zellikle 1649'da Kral. Charles'n idamndan sonra, Oliver Cromwell'in Priten hkmetinin idaresi
altndaki ngiltere'de vahiy heyecan ba gstermiti. ... 1649'da Gerard Wistanley, Surrey'de
Cobham yaknlarnda 'Digger' cemaatini kurdu. nsanolunu Adem'in Cennet Bahesi'ni iledii
zgn durumuna getirmeye karar vermiti: Bu yeni toplumda, zel mlkiyet, snf fark ve insan
otoritesi son bulacakt. lk Quakerlar -George Fox, James Naylor ve mritleri- tm erkek ve
kadnlarn Tanrya dorudan yaklaabileceklerini vaaz ettiler.

Spinoza gibi, Ranterlar da ateistlikle sulanmlard. zgrlk inanlarnda Hristiyan tabularn


bilerek ykmlar ve kafirce, Tanr ve nsan arasnda hibir fark olmadm savunmulard.

Ranterlarn birka, yeni Krallk' kuracak olan, Tanrnn yeniden dirilii, Mesih olduklarn ne
sryorlard. ... William Franklin, saygdeer bir aile reisi, 1646da ailesi vebayla savrulunca akln
yitirdi. Kendini Tanr ve sa olarak ilan edip Hristiyan yoldalarna korku sald. ... Mary Gadbury,
tm snf farklarn ortadan kaldracak yeni bir toplumsal dzen kehanetinde bulunarak, hayaller
grmeye ve sesler duymaya balad. Franklin'i Tanrs ve Mesih'i olarak kabul etti. Saysz taraftar
bulduklar anlalyor, ama l650'de tutuklandlar, krbalandlar ve Bridewell'e hapsedildiler. Ayn
sralarda, John Robbins adnda biri de Tanr saylmt: Tanr Baba olduunu iddia etmi ve
yaknda karsnn dnyann Kurtarcsn douracana inanmt.

Bauthumely Tanrdan, ona dnen insann Gz, Kula ve Eli olduuna inanan Sufi inancn
anmsatan terimlerle sz eder. ... Aklclar gibi, Bauthumely de Teslis retisini reddeder ve yine
bir Sufi gibi, tanr iken demekle Tanrnn kendini tek insanda gstermi olamayacan syleyerek
sa'nn tanrlk niteliine inancn snrlar.

Kalvinciler ... kelimenin tam anlamyla dnyada etkin bir Tanry yeliyorlard: Takdiri ilahi retileri
onlarn Tanrya bak alarn gsteriyordu; buna gre Tanr yeryznde olan her eyden, iyi ya
da kt, gerekten sorumluydu. Bu u anlama geliyordu; bilim, yarattklarnn her eyleminde -
doal, bireysel, fiziksel ve ruhsal- rastlant gibi grnen eylemlerinde bile grlebilen Tanry aa
karabilirdi yalnzca.

Kyamet yl 1666'da, bir Yahudi Mesih Kurtuluun yakn olduunu bildirdi ve tm dnya
Yahudilerince cokun kabul grd. Sabetay Sevi, Tapnan Yklnn yldnm olan 1626da
Kk Asya'daki zmir'de varlkl bir Sefardik ailede dnyaya geldi. Byrken, bugn belki de
manik depresif tans koyabileceimiz garip eilimler gelitirdi. Ailesinden ayrlp inzivaya
ekildiinde, derin keder dnemleri geirir oldu. Bunlar esriklie yakn bir sevin izliyordu. Bu
'manik' dnemler srasnda, bilerek ve hayret verici bir biimde Musa Yasas'n inedi: Herkesin
nnde yasak yiyeceklerden yedi, kutsal Tanr Ad'n azna ald ve zel bir vahiyle byle

57
yapmasnn bildirildiini iddia etti. Kendisinin oktandr beklenen Mesih olduuna inanmt.
Sonunda hahamlar buna daha fazla dayanamadlar ve 1656'da Sabetay' kentten srdler.
Osmanl mparatorluu'nun Yahudi topluluklar arasnda gezer oldu. stanbul'daki manik bir
konumas srasnda, Tevrat'n kaldrldn bildirdi, yksek sesle alayarak yle dedi: "Yasaklar
kaldran, Kutsanm Tanrmz Efendimiz Sensin!" 1648'de Polonya'daki kanl Yahudi kymndan
kam imdi fahie olarak yaamn srdren bir kadnla Kahire'de evlenmesi skandala neden
oldu. 1662'de Sabetay Kuds'e gitmek iin yola koyuldu: Bu sralarda kasvetli bir hali vard ve
cinlerin kendisini ele geirmi olduklarna inanyordu. Filistin'de Natan adnda bilgili, cinleri
kovmakta usta gen bir haham olduunu duydu ve Gaza'daki evini bulmak zere yola kt.

Sabetay gibi, Natan da Yitshak Luria'nn Kabbala'sn incelemiti. zmirli kederli Yahudiyle
karlat zaman, ona lgn olmadn syledi: Karanlk kederi onun gerekten Mesih
olduunun kantyd. ... 31 Mays 1665'te, aniden manik bir hazza tutuldu ve Natan'n
cesaretlendirmesiyle, Mesihlik grevini bildirdi. ... Natan, Osmanl mparatorluu'nun kentlerine
olduu gibi, talya, Hollanda, Almanya ve Polonya'daki Yahudi cemaatlerine de iyi haberleri
mektupla bildirdi ve Mesih'e ilikin heyecan tm Yahudi dnyasnda sndrlmesi olanaksz bir
yangn gibi yayld. ... Sefardimler, spanya'ya srlm Yahudilerin torunlar, Lurianc
Kabbala'dan etkilenmilerdi ve ou Dnyann Sonunun yakn olduuna inanr olmutu. ...
Yahudilik tarihi boyunca, birok Mesihlik iddias olmu ama hibiri bylesine youn destek
grmemiti. Sabetay hakknda kukular olan Yahudilerin bunlar aka sylemeleri tehlikeli hale
gelmiti. ... Btn iler durdu; Trkiye Yahudileri uursuzca sebt gn dualarndan Sultan'n adn
karp yerine Sabetay' koydular. Sonunda, Sabetay 1666'nn ocak aynda stanbula vardnda,
asi olarak tutukland ve Gelibolu'da hapsedildi.

Kurtulu yaklamt! Bu ani tersine dn silinmez bir etki yaratt. Tm Yahudi dnyasnn gzleri,
Sabetayn kendisini esir edenlerin zerinde bile bir etki yaratt, Gelibolu'ya kenetlenmiti. Trk
vezir onu olduka rahat bir eve yerletirdi. Sabetay mektuplarna: "Ben Tanrnzn peygamberiyim,
Sabetay Sevi" diye imza atmaya balad. Ancak yarglama iin stanbul'a geri getirildiinde, bir
kere daha buhran devresine girdi. Sultan ona ya slam dinine girmesi ya da lm seeneklerini
verdi: Sabetay, slam' seti ve hemen salverildi. mparatorluktan aylk baland ve grnte
sadk bir Mslman olarak 17 Eyll 1676'da ld.

Kukusuz korkun haber, ou hemen inancn yitiren tarafllarn mahvetti. Hahamlar


yeryznden ansn silmeye giritiler: Sabetay hakknda bulabildikleri btn mektuplar,
kitapklar ve risaleleri yok ettiler. Bugn de, bu Mesih'e ilikin kt yenilgi birok Yahudiyi
utandrr ve szn etmek arlarna gider. ... artc bir biimde, din deitirmi olmas rezaletine
karn, birok Yahudi Mesihlerine sadk kald. ... Gazzeli Natan mrnn kalann Sabetay'n
gizemini vaaz etmeye adad: o slam dinine girmekle, ktlk gleriyle mr boyu srdrd
sava devam ettirmiti. ... Trkiye ve Yunanistan'da yaklak iki yz aile Sabetay'a sadk kald:
Onun lmnden sonra ktlkle savan srdrmek iin onun rneini izlemeye karar verdiler
ve 1683'te en masse (toptan, hepsi birden, kitle halinde) slam dinine girdiler. Birbirlerinin
evlerindeki gizli sinagoglarda toplanarak ve Hahamlarla yakn ilikilerini srdrerek, gizliden gizliye
Yahudilie bal kaldlar.

Dier Sabetayclar bu arelere bavurmadlar, yalnz Mesihlerine ve sinagoglarna sadk kaldlar.


Bu gizli Sabetayclar bir zamanlar inananlardan daha fazla gibi grnyor. ... Ancak on
dokuzuncu yzyln nde gel en ou Haham Sabetay'n Mesih olduuna inanm grnr.

58
Bir Marrano olarak domu ve Hristiyan teolojisi almaya balam olan Abraham Cardazo (l.
1706), gnahlar yznden tm Yahudilerin din deitirmeye mahkum olduklarna inand. Bu
onlarn cezasyd.

Cardazo lml bir Sabetaycyd. Din deitirme grevinin olduuna inanmyordu, nk, Sabetay
Sevi bu ac verici ii onun adna yapmt. Ama bir Teslis retisi karmakla, bir tabuyu ykt.
Yzyllar boyunca, Yahudiler, putperestlik ve kafirlik saydklar Tesliscilikten nefret edegelmilerdi.
Ancak artc sayda Yahudi bu yasak gre ilgi duydu.

Din deitiren arlar, Dirili teolojisini benimseyerek, bylece bir baka Yahudi tabusunu daha
yktlar Sabetay Sevi'nin Mesih olmakla kalmayp Tanrnn Dirilii de olduuna inanamaya
balamlard. ... ok gemeden Dnmeler, slam'a girmi olanlar, bu dnceyi bir adm ileri
gtrdler ve srail'in Tanrsnn aa indiine ve Sabetayda can bulduuna karar verdiler.

slam dinine giren Dnmelerin ou yirminci yzyln balarndaki etkin Jn Trklerden oldular ve
ounluk Kemal Atatrk'n laik Trkiye'sinde tamamyla zmsendi. Dtan gelen adetlere kar
tm Sabetayclarn duyduu dmanlk bir anlamda 'getto' koullarna kar bir isyand. ...
Grnte Yahudilie sadk kalm olanlar, lml Sabetayclar, ou kere Yahudi Aydnlanmas'na
(Haskalah) nclk ettiler; ayrca on dokuzuncu yzylda Reformcu Yahudiliin yaratlmasnda
etkin oldular.

Ukrayna'l baz Yahudiler, Rus Ortodoks Kilisesi'nde de yaylm olan, Hristiyan Pietist
hareketlerinden etkilenmilerdi. Yahudiler karizmatik dinin benzer bir trn oluturmaya
baladlar. Vecd iinde den, akllarna estii gibi ark syleyen ve dua srasnda ellerini rpan
Yahudilerin hikayeleri anlatlyordu. 1730'larda bu vecdIe kendilerinden geenlerin birisi, bu yrek
dini Yahudilerinin tartmasz nderi olarak ortaya kt ve Hasidizm diye bilinen okulu kurdu.

Mistisizm ve aklclk arasnda dndmz kadar byk bir uurum yoktur. ... Zihinlerimiz alma
eiliminde ve rahatken, dnceler zihnin en derin diyarlarndan gelir. Bu, nl lke'sini hamamda
kefeden Arimed gibi bilim adamlarnn da bana gelmitir. ... Mantk ve kavramlarla
uratklarna gre, ister istemez, henz oluturmu olduklar dncenin idealar veya biimleri
iine hapsolurlar. ou kere bulular dardan 'verilmi' gibi grnr. Esin ve nseziye dayanarak
konuurlar. ... Albert Einstein ayrca mistikliin "tm sahici sanat ve bilimin en yaygn" olduunu
ne srmtr: Bizim iin ulalmaz olan gerekliin gerekten varolduunu, kendisini bize en yce bilgelikte ve
en nl gzellikte gsterdiini, bizim kaba yeteneklerimizle bunun ancak en ilkel biimleriyle anlayabildiimiz bilmek,
bu bilgi, bu duygu btn sahici dindarln zdr. Bu anlamda ve yalnzca bu anlamda, ben de dindar insanlar
arasnda yerimi alyorum.

Delhi'li Sufi ah Veliullah (1703-62) yeni ruhu anlayan ilk kiiydi belki de. Kltrel evrensellikten
kuku duyan ama Mslmanlarn miraslarn korumak iin birleeceklerine inanan etkili bir
dnrd, iilerden holanmamakla birlikte Snnilerin ve iilerin ortak bir zemin bulmalar
gerektiine inanyordu.

On altnc yzyln Hristiyan reformcular gibi, Arap yarmadasnda Necd'li bir hukuku olan
Muhammed bin Abdlvehhab (l. 1784), slam' balangcndaki saflna getirmeyi ve sonradan
yaplm tm eklemelerden kurtarmay istedi. Mistisizme zellikle dmand. Sufi erenlerine ve ii
imamlarna ballk da iinde, dirili teolojisinin tm nerileri mahkum edildi. Medine'deki

59
Peygamber'in mezar kltne bile karyd: Hibir insan, ne denli parltl olursa olsun, Tanr sevgisini
kendisine yneltmemeliydi.' El Vehhab, Orta Arabistan'da kk bir prensliin hkmdar olan
Muhammed bin Suud'u inancna dndrd ve ikisi birlikte Peygamber ve arkadalarnn
mmetini yeniden oluturma giriimi olan bir dzenleme balattlar: 'Yoksulluk, dul ve yetimlerin
kt durumlaryla ilgilenmeden, ahlakszlk ve putperestlie zulmetmeyle ie koyuldular. Trklerin
deil, Araplarn Mslman insanlar ynetmesi gerektii inancyla byk efendileri Osmanllara
kar bir cihad srdrdler. Hicaz'n byk bir blmn Osmanl idaresinden zorla aldlar;, Trkler
bu blgeyi ancak 1818'de geri alabildi, ama yeni mezhep slam dnyasndaki birok insann
imgelemini zaptetmiti. ... On dokuzuncu yzyl boyunca, Vehhabilik slam ruhuna hakim oldu ve
Sufizm giderek sra d ve sonu olarak, daha da garip ve bo inan haline geldi. Yahudiler ve
Hristiyanlar gibi, Mslmanlar da mistik lkden geri adm atmaya baladlar ve dindarln daha
aklc bir trn benimsediler.

Yzyln sonunda, kck bir aznlk olarak kalmalarna karn, yine de, kendilerine ateist
demekten gurur duyan bir ka filozof vard. Bu tamamyla yeni bir gelimeydi. O zamana dek
'ateist', zellikle dmanlarmza savurduumuz iren bir hakaret, bir kfr terimi olagelmiti. ...
sko filozof David Hume (1711-1776) yeni deneycilii mantkl sonularna kadar gtrd. ...
Doal dnyada ayrdna vardmz dzenin zeki bir idareciyi gsterdii tartlabilir, ama bu
durumda, ktlk ve aa kan dzensizliin nedenini nasl aklarz? ... Fransz filozof Denis
Diderot (1713-84), halka ateizmi btnyle aklad Grenlerin Yararna Krler Hakknda
Mektupta ayn soruyu sorduu iin hapsedilmiti.

Diderot kendisinin ateist olduunu yadsmt. Yalnzca Tanr varm veya yokmu onu
ilgilendirmediini syledi.

'Tanr olsun ya da olmasn, O en yce ve yararsz dorular arasnda sralamaya girer. ... Diderot,
Pascal'n dinsel deneyimini fazla kiisel diye reddetti: O ve Cizvitler Tanryla hararetle
ilgileniyorlard, ama ona ilikin ok farkl dnceleri vard. Aralarnda nasl seim yaplr? Byle bir
Tanr temperamont'tan (huy, miza) baka bir ey deildi. ... Diderot bilimin -yalnzca bilimin-
ateizmi rtebildiine inanyordu. ... Diderot, akln tanrnn varlnn kant olduuna hala
inanyordu. Newton ilinin btn bo inan ve bo laflarndan kurtulmutu: Mucizelerle uraan bir
Tanrnn ocuklarmz korkuttuumuz gulyabanilerden bir fark yoktu.

Buna karn, Diderot yl sonra Newton'un kukusuna ulat ve d dnyann Tanr iin bir kant
oluturduundan artk emin deildi. Yeni bilimle Tanrnn hibir alverii olmadn aka
gryordu.

Newton'un Tanr's ve gerekten ou geleneklere bal Hristiyan'n da Tanrs, olan her eyden
tamamyla sorumlu tutulan, yalnzca bir delilik deil dehet verici bir dnceydi. imdi de
ak1ayamadmz eylerin, aklamak iin Tanry ortaya karmak boyun emenin bir
baarszlyd.

Diderot'un grne gre bir Yaradan'a gerek yoktu. Madde, Newton ve Protestanlarn
zannettikleri edilgen, deersiz bir ey deildi; kendi kurallarna uyan dinamii vard.
Grdmz dndmz grnteki taslaktan sorumlu olan -ilahi bir Mekanizma deil- bu
madde yasasdr. Maddeden baka bir ey yoktu. Diderot Spinoza'dan bir adm ileri gitmiti. Tanr
deil doa olduunu sylemek yerine, Diderot Tanrnn zaten olmadn yalnzca doa

60
olduunu savlad. ... Ateist materyalizmin ncili olarak bilinen Holbach'n kitab Doa Sistemi: Ya
da Ahlaki ve Fiziksel Dnyann Yasalar kt (1770). Doaya doast bir seenek yoktu,
HoIbach'n ne srdne gre, "Ama durmadan birinden tekine geen snrsz bir nedenler ve
sonular zinciri var". Bir Tanrya inanmak onursuzluk ve gerek deneyimimizi yadsmakt. Ayrca
umutsuzluk nedeniydi. nsanlar bu dnyadaki yaam trajedisine bakaca bir avun
bulamadklar iin din tanrlar yaratmt. Dehet ve felaketi savuturmak iin perdenin arkasnda
gizlendiini hayal ettikleri bir 'arac'nn beenisini kazanmaya alarak, yanltc kontrol
duygusunu oluturmak adna felsefe ve dinin d rn tesellilerine dnmlerdi insanlar.
Aristoteles yanlmt: Felsefe bilgiye duyulan soylu bir arzunun sonucu deil, acdan kanmak
iin duyulan korkak bir zlemin sonucuydu. Din eii, bu nedenle, olgun, aydn insann amas
gereken cahillik ve korkuydu.

Holbach kendi Tanr tarihini yazmay denedi. lk insanlar: tapnmlard. Bu ilkel animizm, bu
dnyann tesine gemeye almad iin kabul edilebilir olmutu. nsanlar gnei, rzgar ve
denizi kiiletirmeye ve kendi imge ve suretlerinde tanrlar yaratmaya baladklar zaman rme
de balad. Sonunda, tm bu tanrcklar bir aykrlklar yn ve izdmnden baka bir ey
olmayan tek bir lahta birletirdiler.

Tarih, Tanrnn her eye gcnn yetmesiyle szde iyiliinin uzlatrlmasnn olanaksz olduunu
gsterir.

"Eer doa hakkndaki cahillik Tanrlar dourduysa, doa bilgisinin onlar yok etmesi beklenir."
Ne yce hakikatler ya da belirleyici rntler ne de byk tasarm yoktur. Yalnzca doann
kendisi vardr;
Doa yaplm i deildir; daima kendi bana var olmutur; her ey onun barnda olur; o malzemeyle dolu byk
bir laboratuardr ve kendisine hareket olana salayan aralar yapar. Onun btn yaptklar kendi enerjisinin ve
gene kendisinin ierdii ve eyleme soktuu yaratt etmen veya nedenlerin sonucudur.

Tanr yalnzca yararsz deil kesinlikle zararlyd. Yzyln sonunda, Paul Simon de Laplace (1749-
1827) Tanry fizikten kard.

Diderot, Holbach ve Laplace bu giriimi ba aa ettiler ve ar mistiklerle ayn sonuca vardlar:


Darda bir ey yoktu.

10
Tanr ld m?

On dokuzuncu yzyln balarnda, ateizm kesin olarak gndemdeydi. ... Bu, Ludwig Feuerbach,
Kari Marx, Charles Darwin, Friedrich Nietzsche ve Sigmund Freud'un, iinde Tanrnn olmad
gerekliin felsefi ve bilimsel yorumlarn gelitirdikleri yzyld. Gerekten, yzyln sonunda, ok
sayda insan, Tanr henz lmediyse, aklc ve zgr insanlarn grevinin onu ldrmek olduunu
hissetmeye balamlard. ... Tanr dncesini reddeden ideolojilerin ou akla yakn geliyordu.
Bat Hristiyan dnyasnn insan biimci ve kiilik sahibi Tanrsnn karn yumuakt. Korkun sular
onun adna ileniyordu. ... Kimi insanlar, deneysel dncenin balayc sistemlerinden karmak
iin yeni bir teoloji gelitirerek Tanry kurtarmaya altlar, ama ateizm yerlemeye balamt.

61
Ayrca akl kltne kar da tepki vard. Romantik hareketin airleri, yazarlar ve filozoflar her eyi
kapsayan bir aklcln indirgemeci olduunu belirttiler, nk bylesi insan ruhunun yaratc ve
sezgisel ilerini darda brakyordu.

On dokuzuncu yzylda, byk filozoflar birbiri ardna geleneksel Tanr grne, en azndan
Batda etkin olan Tanrya meydan okumaya baladlar. zellikle 'darda' nesnel bir varl olan,
doast bir ilah fikri onlar kzdryordu. Yce Varlk olarak Tanr dncesi Batda stnlk
kazanm olsa da, dier tektanrc geleneklerin bu tr teolojiden yollarn ayrdklarn grrz.
Yahudiler, Mslmanlar ve Ortodoks Hristiyanlar, bizim insani Tanr dncemizin yalnzca bir
simge olan sylenemez gereklii karlamadnda, kendi farkl yollarnda srar ettiler. Hepsi, u
ya da bu zaman, 'o'nun varln zaten kavrayamadmza gre, Tanry Yce varlk yerine 'Hibir
ey' olarak tanmlamann daha doru olduunu ne srdler, Yzyllar boyunca Bat, Tanr
anlaynn bu daha yaratc grnn giderek yitirdi. Katolikler ve Protestanlar 'onu', gksel bir
Diktatr gibi eylemlerimizi seyreden, bildiimiz dnyaya eklenmi bir dier gereklik olan bir Varlk
gibi kabul etmeye baladlar. Devrim sonras dnyada ou insan iin bu Tanr fikrinin kabul
edilemez dnyada ou insan iin bu Tanr fikrinin kabul edilemez insan deerine zt, uygunsuz
bir balla mahkum eder gibiydi.

Georg Wilhelm Hegel (1770-1831) kimi bakmlardan Kabbala'ya dikkat ekecek biimde
benzeyen bir felsefe gelitirdi. ... Hegel'e gre Yahudi Tanrs dayanlmaz bir Yasa'ya sorgusuz
boyun eilmesini isteyen bir tirand. sa insanlar bu aalk kulluktan kurtarmaya uram, ancak
Yahudiler gibi Hristiyanlar da ayn tuzaa dm ve ilahi bir Despot dncesini yceltmilerdi. ...
Kant gibi, Hegelde Yahudilii dinle ilgili btn yanllklarn rnei olarak grmt. Tinin
Grngbiliminde (1817), dnyann yaam gc olan bir Tin dncesini geleneksel Tanrnn
yerine geirdi. Ancak Kabbala'da olduu gibi, Tin sahici tinsellii ve kendi bilincini yaamak iin
snrlanma acsna ve srgne hazrd. Yine Kabbala'da olduu gibi, Tin kendi enerjisi iin
dnyaya ve insanlara bamlyd. Bylelikle Hegel eski tektanrc -Hristiyanlk ve slamiyet'inde
zellii olan- anlay savunuyordu; buna gre 'Tanr' gnlk gereklikten ayr, kendi bana bir
dnyada zorunlu olmayan bir fazlalk deildi, ama insanlkla zlemez biimde dmlenmiti.
Blake gibi, o da, insanlk ve Tini, snrl ve sonsuz olan, ayn kendini gerekletirme srecinde
karlkl olarak birbirine bal ve kolayca anlalamayan tek bir gerein iki yars olarak grp bu
anlay diyalektik biimde aklad. Yabanc, istenilmeyen Yasaya uyarak uzak bir ilah
yattrmaya almak yerine, Hegel ilahn aslnda insanlmzn bir boyutu olduunu syledi.
Gerekten, Hegel'in Tinin, dnyada vcut bulmak ve her yerde hazr ve nazr olmak iin kendisini
kenosise boaltmas gr, inanta gelitirilmi olan vcut bulmaya ilikin teolojilerle
fazlasyla ortaktr.

Hegel ... farknda olmadan gemiin anlaylarn yanstyordu. Feylezoflar gibi, akl ve felsefeyi
dncenin simgesel biimlerine saplanm dinden stn gryordu.

Arthur Schopenhauer'a Hegel'in felsefesi gln biimde iyimser geldi. Schopenhauer, dnyann
ileyiinde ne Mutlak ne Akl ne Tanr ne de Tin olduuna inanyordu: igdsel hayvan yaama
iradesinden baka bir ey yoktu. ... Tm din anlaylarna srt evirmiyordu, yine de.
Schopenhauer Hindu dini ve Budaclk (ve her eyin bo olduunu savunan Hristiyanlarn)
dnyadaki her eyin bir yanlsama olduunu iddia ettikleri zaman tam bir gereklik kavramna
ulatklarna inanyordu. Bizi kurtaracak Tanr olmadna gre, yalnzca sanat, mzik, bir vazgei
retisi ve sevgi bize bir huzur ls verebilirdi.

62
Schopenhauer'un kurtulu gr Yahudi ve Mslmanlarn, bireylerin kendileri iin nihai bir
anlam duygusu yaratmalar anlaylarna yaknd, insanlarn kendi kurtulular yolunda hibir
katlmlar olamad ama kendilerinin dlarnda bir ilaha tamamyla bal olduklar anlamna
gelen, Tanrnn mutlak egemenliine dayanan Protestan dncesiyle de hibir ortak yan yoktu.

Danimarkal filozof Soren Kierkegaard (1813-55) eski inan ve retilerin put haline geldiklerinde
srar etti, bunlar kendileri iin ama olup Tanrnn kutsal gerekliinin yerine geiyorlard. ...
Alman filozof Ludwig Andreas Feuerbach (1804-72)... Tanrnn yalnzca insan yansmas olduunu
tartt. Tanr dncesi, insani dknlklerimizin karsna olanaksz bir mkemmel koyarak bizi
kendi doamzdan vazgeirmiti. Bu nedenle Tanr sonsuz, insan geiciydi; Tanr her eye kadir,
insan zayft; Tanr kutsal, insan gnahkard. ... Tanry insann koullarndan dar sren bir
yanstma tr bir put yaratlmasyla sonulanabilir.

Ateizm daima geerli tanrsallk kavramnn inkar olmutur. Yahudiler ve Hristiyanlar, bir Tanrya
inanm olmalarna karn, pagan tanrsallk kavramlarn yadsdklarndan 'ateist' olarak
adlandrldlar. ... Karl Marx (1818-1885) dini "bask gren yaratn i ekii ... bu acy dayanlabilir
klan, halklarn afyonu" olarak grd. ... Tarihsel sre dnda anlam, deer veya ama
olmadna gre, Tanr dncesinin insanla yarar olamazd. Ateizm, Tanrnn reddi de zamann
boa harcanmasyd.

slam'da dnyann Allah tarafndan yaratld mutlak diye kabul edilmitir, ama bunun nasl
gerekletiinin ayrntl tartmas yoktur. Kuran'daki Tanrya ilikin btn dier szler gibi, yaratl
retisi de yalnzca bir 'mesel', bir belirti veya bir simgedir. dinin tektanrclar, szcn en
olumlu anlamyla, yaratl bir mitos olarak kabul etmilerdi: nsanlara belirli bir dinsel tavr
kazanmalarnda yardmc olan simgesel bir aklamayd bu.

Tarih boyunca insanlar onlar iin ilerliini yitirdiinde Tanr dncesini kovmulardr.

Tam anlamyla bir olanakszlk yaratma gibi bilgiler ortaya karan yalnzca bilimimiz deil, bizim
byk egemenlik ve gcmz de bir idare eden tanr dncesini kabul edilemez kld.

Hristiyan Tanrnn, acnacak halde, gln ve "hayata kar bir su" olduunu retti Nietzsche.
Bu Tanr insanlar gvdelerinden, tutkularndan ve cinselliklerinden korkmaya zendirmiti ve bizi
zayf klan mzmz bir acma ahlaklnn deerini artrmt. En yksek anlam veya deer yoktu
ve insanlarn Tanrya hogrl bir seenek sunmasnn gerei yoktu.

Sigmund Freud (1856-1939) Tanr inancn olgun insanlarn bir yana brakacaklar bir aldatmaca
sayd kukusuz. Tanr dncesi bir yalan deildi, ama psikolojiyle zlmesi gereken bilinaltnn
bir oyunuydu. Kiisel tanr yceltilmi baba figrnden bakaca bir ey deildi: Byle bir tanr
istei, adalet, doruluk ve yaamn bylece srp gitmesi iin gl, koruyucu bir babaya
duyulan ocuka bir zlemden kmt. aresizlie dayanma duygusuyla insanlarca korkulan
ve tapnlan Tanr bu isteklerin bir yansmasyd yalnzca. Din insan rknn ocukluk dnemine aitti;
ocukluktan olgunlua geite gerekli bir aamayd. Toplum iin gerekli olan etik deerleri
yaama geirmiti. ... Hayr, bilimimiz bir yanlsama deildir! Bilimin bize veremediini bir baka
yerden alabileceimizi zannetmek yanlsamadr.

63
Alfred Adler (1870-1937) Tanrnn bir yansma olduunu ancak ona inanmann insanla yararl
olduunu kabul etmiti. ... C.G. Jung'un (1875-1961) Tanrs mistiklerin Tanrsn artryordu; her
bir bireyce tanmlanm, psikolojik bir hakikat. ... "nanmak zorunda deilim. Biliyorum!"

nsanlar kendi verimli dnemlerinde Tanry brakmalydlar: Onlar, hazr olmadan ateizme veya
laiklie zorlamak salksz bir inkar ve bastrmaya yol aabilirdi.

Hegel'in kuramlar gibi, Nietzsche'nin kuramlar da bir sonraki Alman kuaka, ateist bir ideolojinin
'Tanr' dncesi kadar zalim bir sava etiine nderlik edebileceini hatrlatacak biimde,
Nasyonal Sosyalizm politikalarn dorulamak iin kullanld.

Fyodor Dostoyevsky, iman ve inan arasndaki kendi ekimelerini, Mart 1854 tarihli bir
mektubunda bir arkadana aka yazmt. ... Roman da benzer biimde kararszdr. Dier
karakterlerce ateist olarak tanmlanan Ivan (imdi nl olan u zdeyii ona syletir: "Eer Tanr
yoksa, her ey yaplabilir") kukuya yer brakmayacak biimde Tanrya inandn syler. Geri,
yaam trajedisine nihai anlamn yklemeyi beceremediinden, bu Tanry kabul edilebilir bulmaz.
Ivan evrim kuramndan deil tarihte insanln ektii aclardan yana skntdadr: tek bir
ocuun lm, her eyin sonuta iyiye balanaca dinsel bak as iin denen ok yksek
bir bedeldir.

Teknik donanma kavumu Avrupa, nc g haline gelmi ve dnyay ynetir olmutu. Trkiye
ve Orta Dou'da pazar yerleri ve konsolosluklar kuruldu; Bat ynetiminin gerekten
kurulmasndan uzun zaman nce de bu toplumlarn geleneksel yapsnn altn boaltan bunlar
oldu. Bu smrgeletirmenin tamamyla yeni bir tryd. Moollar Hindistan' fethettikleri zaman,
Hint nfus ou Mslman esini kendi kltr iinde zmsemiti ama sonunda yerli kltr
esasl bir dn yaad. Yeni smrge dzeni bamllk siyaseti uygulayarak uyruu yapt
insanlarn yaamlarn kalc biimde dntrd.

Sir Alfred Lyall bir keresinde bana yle dedi: Kesinlik Doulu zihniyetine zttr. Her Anglo-ndian
bu deyii daima hatrlamaldr. Kesinlik istei, ki doru olmamada kolayca yozlar, aslnda
Doulu zihniyetin balca niteliidir.

Mslmanlarn geleneksel yolda Tanr anlaylarn gelitirmeleri iin halleri veya gleri kalmad.
Baty yakalamak iin bir mcadeleye girimilerdi. Kimileri Bat laikliini yant olarak grdler;
ancak, slamiyet'te kendi zamannda kendi geleneinden doal bir biimde gelimediinden
Avrupa'da olumlu ve canlandrc olan slam dnyasnda yalnzca yabanc ve ilikisiz
kalabiliyordu. ... Kltr kklerinin kesilmesi, insanlarda zihin karkl ve yitmitik duygusu yaratt.
Kimi Mslman yenilikiler, slamiyet'e zorunlu olarak kk bir rol bierek ilerleme davasn
hzlandrmaya uratlar. Sonular hi de umduklar gibi olmad. Osmanl mparatorluu'nun
1917'de yenilmesinden sonra ortaya kan Trkiye'nin yeni ulus devletinde, daha sonra Kemal
Atatrk denilen Mustafa Kemal (1881-1938), lkesini Batl bir ulus haline getirmeye alt: Dini
yalnzca kiisel bir konu haline getirip, slamiyet'in devletle olan ilikisini kesti. Sufi tarikatlar datld
ve yeraltna kaydlar; medreseler kapatld ve ulemann resmi eitimine son verildi. Bu laikleme
politikas, dinsel snflarn ortada grnmelerini azaltan ve ayrca halk Batl bir niforma iine
girmeye zorlamak iin psikolojik bir giriim olan fesin yasaklanmasnda simgesini buldu.

64
Freud, herhangi, bir dinsel bask uygulamasnn yalnzca zararl olabileceini ustalkla grmt.
Cinsellik gibi, din de yaam her dzlemde etkileyen bir insan gereksinimidir. Bask altna alnmsa,
sonular herhangi sert cinsel bask kadar patlayc ve zarar verici olabilir. ... Dinsel bask ar
tutuculuu dourabilir, ayn, teizmin yetersiz biimlerinin Tanry reddedie yol aabilecei gibi.
Trkiye'de, medreselerin kapatlmas kanlmaz biimde ulemann otoritesinin kmesine neden
oldu. Bu, slam'daki en eitimli, lml ve saduyulu unsur kerken, yeralt Sufizminin en ar biimi
din adna kalan tek anlay oldu.

Dier yenilikiler zora dayanan basknn yant olmadndan emindiler. slam teki uygarlklarla
iliki kurmakta her zaman baarl olmutu ve toplumlarnda derinlemesine ve kalc yenilik iin
elinin gerekli olduuna inanyorlard. ... Yirminci yzyln banda neredeyse her Mslman aydn
ateli bir Bat hayranyd.

Yenilikilerin hepsinin entelektel eilimleri vard ve bunun yannda slami mistisizmin baz
biimleriyle hemen hepsi iliki iindeydi. Sufizm ve rakyyenin daha yaratc ve imgelemci
biimleri nceki buhran dnemlerinde Mslmanlara yardm etmilerdi ve yeniden buna
yneldiler. Tanr deneyimi bir engel olarak deil, adala geii hzlandracak, derinlemesine
dnm iin bir g olarak grld. Bylelikle ranl yeniliki Cemaleddin el-Afgani (1839-89)
adaln tutkulu bir savunucusuyken, ayn zamanda Suhreverdi'nin raki mistisizminin de
ustasyd. ... Yenilik gerekli olmakla birlikte, esas olan dindi. Afgani, mmin, tutkulu bir teist bile
olsa, tek kitab Maddecilerin rtmnde Tanrdan ok az sz edilir. Batnn akla deer
verdiini ve slam ve Doulular mantksz kabul ettiini bildiinden, Afgani slam' insafsz akl
kltyle tannm bir inan olarak tanmlamaya alt. ... slam tanmn Batl lk olarak
alglanana uygun biimde yapmak, ksa sre sonra fazlasyla ykc olacak olan Mslman
dnyasnda yeni bir gven eksikliini gsterir.

Afgani'nin Msrl mridi Muhammed Abduh'un (1894-1905) yaklam farklyd. ... Gnmz
Mslmanlarndan iiliin en radikal mistik mezheplerinden bazlar, Drzi ya da Aleviler, modern
bilimle zellikle ilgilenirler, slam dnyasnda bat politikalarna ilikin ciddi kukular vardr ama ok
az Bat bilimiyle kendi Tanr inanlarn uzlatrmay bir sorun olarak grr.

Her yeniliki gibi, Abduh inancnn kklerine dnmeyi istiyordu. Bunun iin Peygamberin ruhuna
ve ilk Doru yolu gstermi drt Halifeye (raidun) dnmeyi savundu. Bu adaln ar tutucu
bir reddini gerektiriyordu yine de. Abduh Mslmanlarn ada dnyada yerlerini almalar iin
bilim, teknoloji ve laik felsefe almalar gerektiinde srar ediyordu. er'i Hukuk Mslmanlarn
gerek duyduklar entelektel zgrl kazanabilmeleri iin yenilenmeliydi. nsanlk tarihinde ilk
kez Kuran'da akl ve dinin yan yana yrdn kant gstererek, Afgani gibi, slam' aklc bir din
olarak gstermeye alt. ... Hadisi aktard: Tanrnn yarattklarn dn, ama zatn deil, yoksa
mahvolursun. Gizle rtl olan Tanrnn asl varlm akl kavrayamaz. Kabul edebileceimizin
hepsi Tanrnn baka hibir varla benzemediidir. Teologlarn urat btn teki sorular
nemsizdir ve Kur'an tarafndan zann diye saf d edilmilerdir.

Hindistan'da nc yeniliki Sir Muhammed kbal'di (1876-1938); Hindular iin Gandi ne ise
Hindistan'n Mslmanlar iin kbal oydu. Aslnda bir mtefekkirdi -Sufi ve Urdu airi- ancak Batl
bir eitim alm ve felsefe doktoras da yapmt. ... kbal, iir ve felsefe araclyla slami ilkelerin
yaratc yaplanmas yoluyla halknn skntsn gidermeye giriti.

65
Nietzsche gibi Batl filozoflardan, kbal bireyciliin nemini zmsemiti. Tm evren bireyin en
yce biimi olan ve insanlarn 'Tanr' dedii bir Mutlakn temsiliydi. Kendi tekil yaplarn anlamak
iin, her insan daha fazla Tanr gibi olmalyd. Bunun anlam, herkesin daha bireysel, daha
yaratc olmas ve bu yaratcln eyleme dkmesi demekti. ... Mslman tihad ilkesi onlar yeni
dnceleri kabul etme yolunda cesaretlendirmeliydi: Kuran'n kendisi srekli gzden geirmeyi
ve kendi kendini incelemeyi emrediyordu. Afgani ve Abduh gibi, kbal de, ilerlemenin anahtar
olan bu deneysel tutumun slam'da ortaya ktn ve ortaa srasnda Mslman bilim ve
matematii yoluyla Batya getiini gstermeye alt.

Ne yazk ki bireycilik, kendi bana bir ama haline geldiinden, Batda putperestliin yeni bir
biimi olmutu. nsanlar btn hakiki bireyselliin Tanrdan ktm unutmulard. Bireyin dehas
dizginleri hepten braklrsa tehlikeli ilerde kullanlabilirdi: Kendilerinin Tanrlar gibi olduklarn
sanan bir stinsan soyu, Nietzsche'nin tasarlad gibi, korkutucu bir manzarayd: nsanlarn
zamana bal kaprislerini ve kavramlarn aan bir normun erevesine gereksinimleri vard.
lknn Batl rmesine kar gerek bireycilik yapsn desteklemek slam'n greviydi. Onlarn,
yaradln sonu ve kendi kendinin varolu amac olan Sufi lkleri Kamil-insan vard. Kendisini en
yce olarak gren ve ayaktakmndan nefret eden st-insan'dan farkl olarak, Kamil-insan
Mutlak' tam olarak anlamas ve halk kitlesini kendisiyle beraber srklemesiyle tanmlanmt. ...
Herkes sonunda Tanrdaki kusursuz bireysellie kavuacakt.

Batnn bak as umutsuzca nem kazanmtr. Hseyin gibi insanlar dini ve Tanr merkeziyetini
anlamlar ancak ada dnyayla ilikilerini yitirmilerdi. acllkla ilikide olan insanlar Tanr
duygularn yitirmilerdi. Bu kararszlktan, modern tutuculuk olarak tanmlanan, Tanrdan el
ekme olan, siyasi eylemcilik kar.

Avrupa Yahudileri de inanlarna yaplan saldrgan eletiriden etkilenmilerdi. Almanya'da,


Yahudi filozoflar 'Yahudilik Bilimi' adm verdikleri, Yahudilie yklenen klece, yabanclatrc bir
inan olduu sulamalarna kar Hegelci terimlerle yeniden yazlm bir Yahudi tarihi gelitirdiler.
srail tarihinin bu yeniden yorumu giriiminde bulunanlarn ilki Solomon Formstecher'di (1808-89).
Tin Dini (1841) adl kitabnda, Tanry btn eylerde bulunan bir Tin dnyas olarak tanmlad. ...
Yahudilik gelitirilmi bir Tanrsal kavramna erien ilk din oldu ve ksa srede gerekten tinsel bir
dinin neye benzediini tm dn yaya .gsterdi.

lkel, pagan dinin Tanryla doay zdeletirdiini ileri srd Formstecher. Bu kendiliinden,
dnce rn olmayan dnem insan soyunun ocukluunu anlatyordu, insanlar kendi
bilinlerine daha fazla erdikleri zaman, tanr kavramnn daha incelikli aamalarna varmaya
hazr oluyorlard. Bu 'Tanr' veya 'Tin'in doa snrlar iinde deil, onun stnde ve tesinde
varolduunun farkna varmaya baladlar. Bu yeni tanr kavramna erien peygamberler bir
ahlak dinini vaaz ettiler. Balangta vahiylerinin kendileri dnda bir gten geldiine
inanyorlard, ancak bsbtn dtan gelen bir Tanrya bal deil, kendi Tinle dolu doalarndan
esinlendiklerini giderek anladlar. Yahudiler bu ahlaki Tanr kavramna ulaan ilk insanlard.
Srgnde geen uzun yllar ve Tapnaklarn yitirmeleri onlar dtan gelen destek ve idarelerden
soutmutu. Bylelikle, Tanrya serbeste yaklamalarn salayan daha yksek bir dinsel bilin
trne eritiler. Hegel ya da Kant'n ileri srd gibi, ne tefekkre dalan papazlara balydlar
ne de yabanc bir Yasayla korkutulmulard. Bunlarn yerine Tanry kendi zihinleri ve bireysellikleri
araclyla bulmay renmilerdi.

66
Mslman yenilikiler gibi, Yahudilik Bilimi temsilcileri de tam bir aklc inan olarak dinletinin
imdiki halinden endie duyuyorlard. Sabetay Sevi fiyaskosundan ve Hasidizmin ykseliinden
sonra bir utan haline gelen Kabbala'dan kurtulmakta zellikle istekliydiler. Sonu olarak,
1842'de Yahudilerin Dinsel Felsefesini yaymlayan Samuel Hirsch, Yahudiliin mistik boyutunu
grmezlikten gelen ve zgrlk dncesine odaklanan ahlaki ve aklc bir Tanr tarihi sunan bir
srail tarihi yazd. nsan 'ben' diyebilme yeteneiyle tanmlanrd. Bu kendini bilme ayrlamaz kiisel
zgrl gsteriyordu. Pagan dini bu zerklii yeertemezdi, nk insanlk geliiminin ilk
aamalarndan bu yana kendini bilme armaan yukardan verilir gibiydi. Paganlar kiisel
zgrlklerinin kaynan doada bulmulard ve kimi kusurlarnn kanlmaz olduuna
inanyorlard. ... Tanr, Evrenin Efendisi, bu isel zgrle varmanza yardm etmek iin dnyay
dzenledi ve her birey bu amaca ulamak iin baka hi kimse tarafndan deil, fakat Tanr
tarafndan eitilir. Yahudilik, Yahudi olmayanlarn sandklar gibi klece bir inan deildi.

Nachman Krochmal (1785-1840), Yahudilerin baarlarnn Tanrya kr krne bir balln deil,
fakat ortak bilin almalarnn sonucu olduunu ileri srd. ... Din ve felsefe arasndaki tek fark,
Hegel'in belirtmi olduu gibi, dinin temsili bir dil kullanrken tekinin kendini kavramlarla
aklamasyd.

zgrlemeyle gelen yeni gven, 1881'de ar II. Nicholas'n idaresi altndaki Dou Avrupa ve
Rusya'da zalimce bir anti-semitizmin ba gstermesiyle ar bir darbe yedi.

Hermann Cohen (1842-1918) hali Kant ve Hegel'in metafizik anti-semitizmiyle urar


grnyordu. Yahudiliin klece bir inan olduu sulamalaryla urat Cohen, Tanrnn gkten,
boyun eilmesini emreden bir d gereklik olduunu reddetti. Tanr yalnzca insan zihninde
biimlendirilmi bir dnce, ahlaksal lknn bir simgesiydi.

Bunlar, onu adalarndan ayran bsbtn farkl bir Musevilik anlay gelitirmi Franz
Rosenzweig'in (1886 1929) onaylamad dncelerdi. ... Zalim bir Tanrya bir kleye yakr,
aalk bir bamll zendiren Tevrat geleneini tutkuyla reddetti Rosenzweig. ... Engin iman
kalabalnda korkmu, yitik ve yalnzz her birimiz. Bu bilinmezlik ve korkudan tek kurtuluumuz,
Tanrnn bize dnmesidir. Tanr bizim bireyselliimizi azaltmaz, bu nedenle, tam kendi bilincine
erimemizi salar.

nsanbiimci herhangi bir yolla Tanryla bulumak bizler iin olanakszdr. Tanr varln Temelidir,
kendi varlmza bal olduundan bize benzer bir baka kiiymi gibi onunla konuamayz.
Tanry tanmlayan bir szck veya dnce yoktur.

1882' de, Rusya'daki ilk Yahudi kymndan sonraki yl, bir grup Yahudi Filistin'e yerlemek zere
Dou Avrupa'dan ayrld. Kendi lkeleri olana dein Yahudilerin eksik ve yabanclam insanlar
olarak kalacaklarna inanmlard. Tarihteki olaylar Siyonistleri kendi dinlerinin ve Tanrlarnn ie
yaramadna inandrdndan cretli laik bir hareket olarak Sion'a (Kuds'n antik ad) dn
zlemi balad. Rusya ve Dou Avrupa'da, Siyonizm, Karl Marx'n kuramlarn uygulamaya koyan
devrimci sosyalizmin bir yan almasyd. Yahudi devrimciler yoldalarnn ar kadar anti-semitik
olduklarn fark etmilerdi ve komnist bir rejimde yazglarnn dzelmeyeceinden korkuyorlard:
Olaylar yanlmadklarm gsterdi. David Ben Gurion (1886-1973) gibi ateli gen sosyalistler
bavullarn toplayp Filistin'e yelken atlar; Yahudi olmayanlar iin k olabilecek rnek bir toplum
yaratmaya ve sosyalist mutluluk dneminin habercisi olmaya kararlydlar. Dierlerinin bu Marksist

67
dlere zamanlar yoktu. Karizmatik Avusturyal Theodor Herzl (1860-1904) yeni Yahudi macerasn
bir smrge giriimi olarak grd: Avrupa emperyal glerinin birinin kanatlar altndaki Yahudi
devleti slam lndeki ilerlemenin nc kolu olacakt.

Kabul edilmi laikliine karn, Siyonizm kendini igdsel olarak geleneksel dinsel terminoloji
iinde aklad; aslnda Tanrsz bir dindi. Eski kurtulu, hac ve yeniden dou temalarndan ilham
alyordu, gelecee ilikin olarak vecd ve mistik umurlarla doluydu. Siyonistler kurtulan zn bir
belirtisi olarak kendilerine yeni adlar verme uygulamasn bile benimsemilerdi. ... Siyonistler eski
dinsel ynetmelerini tersine evirmilerdi. Akn bir Tanrya ynelmek yerine, Yahudiler kendilerini
yeryznde gerekletirmenin aray iindeydiler. branice hagshamah terimi (szlk anlam,
somutlatrmak) Tanrya fiziksel veya insani zellikler atfetme huyu anlam yklenerek ortaa
Yahudi felsefesinde olumsuz bir terim haline gelmiti. Siyonizmde, hagshamah yerine getirme,
gnlk dnya iinde srail'in umutlarn gerekletirme anlamna geldi. Kutsallk artk cennette
bulunmuyordu: Filistin kelimenin tam anlamyla 'kutsal' bir toprakt.

Siyonistlerin Araplarca ihmal edildiini iddia ettikleri topra ilemekle, Yahudiler onu kendileri iin
kazanacaklar ve ayn zamanda, kendilerini srgnn yabanclndan kurtaracaklard.

Sosyalist Siyonistler r aan hareketlerine Emein Zaferi adn verdiler: kibbutizmleri, ortaklaa
yaadklar ve kendi kurtulular iin altklar laik manastrlar haline geldi. ... almalar laik bir
ibadetti. ... Artk Siyonistin Tanrya gereksinimleri yoktur; kendisi yaratcdr.

Kutsal Topraklara ballk gnmz Yahudi kktencilik putperestliini dourdu. Tarihsel slam'a
ballk Mslman dnyasnda benzer bir tutuculua yardm etti. Hem Yahudiler hem
Mslmanlar karanlk bir dnyada anlam bulmaya abaladrlar. Tarihin Tanrs onlar baarszla
uratm gibidir. Siyonistler insanlarnn sonunda yok edecei korkularnda hakl ktlar. ou
Yahudi iin, Nazilerin yapt Yahudi katliamndan sonra geleneksel Tanr dncesi olanaksz
hale geldi.

Dostoyevski, tek bir ocuun lm Tanry kabul edilemez klabilir demiti, ancak insanlk d
hareketlere yabanc olmayan o bile, byle koullar iinde bir ocuun lmn dnmemiti. ...
ou Yahudi, kendini tarihte gsteren Kitab Mukaddes Tanrsna ilikin, Weiselle ayn eyi
sylerler, o Auschwitzde lmtr. Kiilik sahibi, bizden biri gibi bir tanr dncesi, glklerle
doludur. Bu Tanrnn gc her eye yetiyorsa, Nazilerin yapt Yahudi katliamn engelleyebilirdi.
Bunu durduramamsa, kudretsiz ve yararszdr; bunu durdurabilecekken yapmamay yelediyse,
bir canavardr. Nazilerin yapt Yahudi katliamnn geleneksel teolojiye son verdiine inanan tek
halk Yahudiler deildir.

11
Tanrnn Gelecei Var m?

Ateistlik, artk birka entelektel ncnn zahmet ekerek kazand bir ideoloji deil, yaygn bir
durum. Gemite ateizm her zaman belirli bir Tanr dncesinden kard ama imdi
tektanrclkla temelsiz ilikisini yitirmi ve laikletirilmi bir toplumda yaama deneyimine otomatik
bir karlk haline gelmi gibidir.

68
Jean Paul Sartre (1905-80) insan bilincinde Tanrnn her zaman bulunduu, tanr biimli boluktan
sz etti. Bununla birlikte, Tanr varsa bile, Tanr dncesi zgrlmz reddettiine gre, onu
reddetmek gerektiinde srar etti. Geleneksel din bize tam insan olmak iin insanln Tanr
dncesine boyun emesi gerektiini syler. Oysa, biz insanl zgrln bulduu beden
olarak grmeliyiz. ... Maurice Merleau Ponty (1908-61), merak duyumuzu artrmak yerine Tanrnn
aslnda onu reddettiini ileri srd. nk Tanr tam bir kusursuzluu simgeler, bizim
yapabileceimiz ya da kazanacamz bir ey kalmamtr. Albert Camus (1913-60) kahramanca
bir ateistlii nerdi. nsanlar, insanla duyduklar arzuyu dar boaltabilmek iin cretle Tanry
reddetmeliydiler. ... Tutkulu ve balayc bir ateistlik usandrc ve yetersiz bir tektanrclktan daha
dinsel olabilir.

1950'lerde, A. J. Ayer (1910-91) ... Tanrnn olup olmadn deil, Tanr dncesinin bir anlam
olup olmadn sormutu. Nasl dorulanabildiini veya yanl olduunun gsterilebildiini
gremezsek bir ifadenin anlamsz olduunu ileri srd. ... Ayer'in dedii gibi: "Teizm ok
karmaktr ve iinde 'Tanr' geen cmleler yle tutarsz ve yanllanabilirlikten veya
dorulanabilirlikten yle uzak grnyor ki, inan veya inanszlktan, gven veya gvensizlikten
sz etmek mantksal olarak olanakszdr". Ateizm, teizm kadar anlalmaz ve anlamszdr. 'Tanr'
kavramnda reddedilecek veya kukuya dlecek bir ey yoktur.

Teolojinin yenilen domasndan nce, tanrsal olana ilikin tm eski kavramlarmz lmeliydi.

Kudretsiz bir Tanr yararszdr ve insan varoluunun anlam olamaz. ... Tanr kavranlmaz olabilir,
ama insanlar bu tanmlanamaz Tanrya gvenme ve anlamszln ortasnda bile, bile, bir anlam
ykleme hakkna sahiptirler.

svireli teolog Karl Barth (1886-1968) dinsel deneyim zerindeki vurgusuyla Schliermacher'in
Liberal Protestanlna kar kt. ... Tanrya ilikin biimlendirdiimiz her doal dnce hatayla
kuatlmtr, bu nedenle, byle bir Tanrya tapnmak putperestlikti.

Paul Tillich (1868-1965) geleneksel Bat tektanrclnn kiilik sahibi Tanrsnn gitmesinin
gerektiinden emindi ancak insanolu iin dinin gerekli olduuna da inanyordu. Derinde kk
salm bir endie insanlk durumunun parasdr: bu nevrotik deildir nk kk karlamaz ve
hibir terapi onu skp atamaz. Gvdelerimizin yava yava ama kanlmaz biimde
rylerini izlerken, yok olma dehetinden ve yitmekten korkarz srekli.

Evreni tamir edip duran bir Tanr samayd; insan zgrl ve yaratclyla atan bir Tanr
zorbayd. Eer Tanr kendi dnyasnda bir kiilik, senle ilgili bir ben, sonucundan ayr bir neden
olarak grlmse 'o' kendinde Varlk deil bir varlk olur. Her eye gc yeten, her eyi bilen bir
zorba, her eyi ve herkesi idare ettikleri makinenin nemsiz dilileri haline getiren dnyadaki
diktatrlerden ok da farkl deildir. Byle bir Tanry reddeden bir ateistlik fazlasyla hakldr.

Bunun yerine biz bu kiilik sahibi Tanrnn zerinde bir Tanr aramalyz. Bu konuda yeni bir ey yok.
Kitab Mukaddes gnlerinden beri, tektanrclar dua ettikleri Tanrnn yapsndaki manta
aykrln ayrdna varmlard, kiiletirilmi Tanrnn aslnda kiisellik d kutsallkla dengelendiinin
ayrdndaydlar. Her dua, sz sylemesi olanaksz biriyle konuma giriimi olduundan, bir
elikiydi; istemeden nce onlara ihsanda bulunan ya da bulunmayan birinden ricada
bulunmakt; kendi benimizden baka 'ben' e daha yakn olan bir Tanrya, kendinde Varlk olarak,

69
'sen' diyordu. ... Yzyllarca Tanr simgeleri, 'ilahi takdir' veya 'lmszlk' insanlarn yaamn
dehetine ve lm korkusuna dayanmalarn kolaylatrmtr, ama bu simgeler glerini yitirdikleri
zaman korku ve kuku kalmtr. Bu korku ve endieyi yaayan insap1ar, simgesel gcn yitirmi
bir tektanrcln gzden dm Tanrsnn zerindeki Tanry aramaldrlar.

Dierleri Tanry zamann siyasi meydan okuyuuna uygun ve insanlar iin daha kolay bulunur
hale getirdiler. ran devrimiyle sonulanan yllarda, gen laik felsefeci Dr. Ali eriati, eitimli, orta
snfn arasndan ok byk kalabalklar peinde srkledi. ... eriati, Batllatrmann
Mslmanlar kendi kltrel kklerine yabanclatrdna inanyordu ve bu dzensizlii ortadan
kaldrmak iin Mslmanlar inanlarnn eski simgelerini yeniden yorumlamalydlar. ... Kendi
kitab Hac'da eriati, okurlarn Mekke'ye hac olmaya gtryordu, giderek, her bir hacnn kendi
imgelemine dayanarak dinamik bir Tanr yaratmas gerektiini sylyordu aka. ... eriati'nin
eylemci inanc tehlikeliydi: ah'n gizli polisi kendisine ikence edip snr d etti ve hatta 1977' de
Londra'da lmnden onlar sorumlu olabilirler.

Martin Buber (1878-1965) tinsel sre ve temel birlik iin mcadele anlamnda ayn derecede
dinamik bir Musevilik grne sahipti. ... Tanr ne yapmamz istediini asla sylemediinden,
zgrlmz veya yaratclmz tehlikeye atmayan, Tanryla sonsuz bir konumayd yaam. ...
Bir Kant olarak, Buber'in, yabanclatrc bulduu Tevrat'a ayracak zaman yoktu: Tanr kanun
yapcs deildi!

Tanrnn varln mantksal olarak kantlamaya almann gerei yoktu. Aklclk ve kavramlarla
yaplacak bir eyin olmad hazr bir korkudan tr Tanrya inan domutu. Kitab Mukaddes
kutsallk duygusuna boyun eecekse, iir gibi mecazen okunmaldr.

Yirminci yzyln ikinci yarsnda ateist filozoflar da Tanr dncesinden etkilenmilerdir. Varlk ve
Zamanda (1927) Martin Heidegger (1899-1976) Varlk' O'nun Hristiyan anlayndaki 'Tanr'
olduunu yalanlamasna karn, Tillich'le olduka benzer bir biimde alglad: o belirli varlklardan
farklyd ve dncenin normal kategorilerinden ayrlyordu. Ahlaki deeri Nazi rejimiyle
balantsndan dolay yalan kmsa da Heidegger'in almas kimi Hristiyanlara esin kayna
olmutur.

Marksist filozof Ernst Bloch (1884-1977) Tanr dncesini insanlk iin doal buldu. nsan yaamnn
btn gelecee ynelmiti: Yaamlarmz eksik ve tamamlanmam olarak yaarz. Hayvanlarn
tersine, asla yetinmeyip hep daha ok isteriz. Bu, yaammzn her noktasnda kendimizi amak ve
bir sonraki aamaya gemek zorunda olduumuzdan bizi dnmeye ve gelimeye iter: bebek
emeklemek zorundadr, yeni yryen yetersizliklerinin stesinden gelmek ve ocuk olmak
zorundadr ve benzeri. Tm dlerimiz ve isteklerimiz ileriye, sonra gelene ynelir. Felsefe bile,
henz olmayann, bilinmeyenin deneyimi olan, merakla balar. Sosyalizm de bir topya iin
ileriye bakar ancak, inancn Marksist reddine karn, umudun olduu yerde din de vardr.
Feurbach gibi, Bloch da Tanry henz gereklememi insan lks olarak grd, ama bunu
yabanclama olarak grmek yerine insanlk durumu iin elzem buldu.

Max Horkheimerde (1895-1973), Frankfurt Okulu'nun Alman toplum kuramcs, Tanry bir bakma
peygamberleri anmsatan nemli bir lk olarak grd. O'nun varolup olmad ya da ona
inanp inanamamak gereksizdir. ... Din esas olarak bir Tanr var diye ite duymaktr. En ba

70
dlerimizden biri adalet zlemidir. ... Hepimiz dnyann hakszlnn son szck olmayacan
umuyoruz.

Geleneklere uygun dinsel inanlar olmayan insanlarn, Tanr tarihinde kefettiimiz merkezi
temalara dnp onlara sarlmalar, bu dncenin oumuzun varsayd kadar yabanc
olmadn gsterir. Bununla birlikte yirminci yzyln ikinci yarsnda, bizim daha byk bir
uyarlamamz gibi davranan kiilik sahibi Tanr dncesinden uzaklama hareketi yaand. ...
Kuran Allah', en bandan Yahudi-Hristiyan geleneinden daha az kiisel terimlerle ifade eder.
Teslis ve mitoloji ve mistik dizgelerin simgecilii gibi retiler, hepsi, Tanrnn kiiliin tesinde
olduunu sylemeye almlard. ... Cambridge, Emmanuel College'in dekan Don Cupitt de
'ateist papaz' diye adlandrlmt: O, teizmin gelenee uygun Tanrsn kabul edilemez bulur ve
dinsel deneyimi teolojinin nne koyan, Hristiyan Budaclnn bir biimini nerir. ... Yinede Tanr
gerekten var olmamtr ve 'darda' Hilik vardr dncesi yeni deildir.

1970'lerden ben yeni gelimelerin en belirgin niteliklerinden bir tanesi, Tanrnn dinini de ieren,
en byk dnya dinlerinde genellikle 'kkten dincilik' dediimiz bir sofuluk trnn ortaya
kmasdr. Olduka politik bir ruhanilikle yaklam szl anlamlara dayal ve hogrszdr. ...
Maurice Cerullo gibi dier Evangelistler, sa'nn sylediklerini szc szcne alan sahici
inancn nemli bir belirtisinin mucizeler olduuna inanyorlard. ... Mslman dnyasnda da,
Batda fazlaca dillendirilmi, benzer gelimeler olmutur. ... Stn biimleriyle kkten dincilik
iddete dayal bir inantr.

Hristiyan 'Aile Deerleri', slam' veya 'Kutsal Toprak' gibi insani, tarihsel olgular dinsel ballk
odaklar yapmak putperestliin yeni bir biimidir.

On sekizinci yzyl boyunca, teistler geleneksel Bat Hristiyanln byk oranda reddettiler nk
ak bir biimde zalim ve hogrsz bir hale gelmiti. Ayns bugn iin de geerlidir. Kkten
dinci olmayan, geleneksel mminler ounlukla onlarn saldrgan drstlklerini paylarlar.
Tanry, Tanrnn kendisine ykledikleri kendi sevgi ve nefretlerini dayandrmak iin kullanrlar.
Bununla kutsal ibadetlere titizlikle katlan Yahudi, Hristiyan ve Mslmanlar farkl etnik ve ideolojik
topluluklara iftira ederek, dinlerinin temel dorularndan birini inkar etmi olurlar.

Tanr ayrca deersiz bir her derde de,a, sradan yaama bir seenek ve hogrl fantezi
nesnesi olarak kullanlabilir. Tanr dncesi ska, halkn afyonu olarak kullanlmtr. ... Aslnda,
'Tanr' insanlarn bu dnya zerinde younlamalarna ve ho olmayan gereklikle
karlamalarna yardmc olmak iin kullanld.

Hem Musevilikte hem de slam'da can alc nemi olan tektanrcln, sraillilerin kiisel
sorumluluu da gelitirmi olduklar Babil'e srgn srasnda kk salm olmas rastlant deildir.
Hahamlarn her yede hazr bir Tanr dncesini insan kiiliinin dokunulmaz haklar anlayn
gelitirmekte Yahudilere yardm etmesi iin kullandklarn grdk.

Klece boyun ei isteyen bir Tanrdan kurtulmay tleyen ateistler, Tanrnn yetersiz ama ne
yazk ki bildik imgesine kar kmlard. Yine, bu fazlasyla kiilik sahibi olan bir tanr kavramna
dayanyordu. ... Tehditle, yurttalk itaati iinde halk yldrmak artk kabul edilebilir, hatta
uygulanabilir deildir. Kanun yapc ve Ynetici olarak insanbiimci Tanr dncesi post
modernliin yapsna uygun deildir. ... nsanlar, insan yaamnda bir yce anlam ve deer

71
bulmaya altklarnda, zihinleri belli bir ynde iler gibi grnr. Bu biimde davranmaya
zorlanmazlar; bu insan doas iin doal bir ey gibidir.

Felsefe deneyimi, Mslmanlar, Yahudiler ve daha sonra Bat Hristiyanlar arasndaki aklcln
yeni kltyle Tanr inanc arasnda balant kurma giriimidir. Sonunda Mslmanlar ve Yahudiler
felsefeden uzaklamlardr. Onlar, aklcln, zellikle bilim, tp ve matematik gibi deneysel
almalarda yararl olduunu, ancak kavramlarn tesinde yer alan bir Tanr tartmas iin hi
uygun olmadna karar verdiler.

Muhammed tek bir toplulua zg, yeni bir din kurduuna inanmad ve doru yolu gsteren
tm inanlarn tek Tanrdan geldiini dnd. Buna karn dokuzuncu yzylda, ulema bunu gz
ard etmeye ve slam kltn tek sahici din olarak gstermeye balad. Feylezoflar, baka bir yol
araclyla varmalarna karn, daha eski evrenselci yaklama dndler.

1921'de ngiltere'yi ziyareti srasnda, Canterbury Bapiskoposu Einstein'a, greliliin teolojideki


yansmalarnn neler olduunu sordu. Einstein yle karlk verdi: "Hibir ey. Grelilik tamamen
bilimsel bir konudur ve dinle hibir ilikisi yoktur . ... Yaratc olarak Yehova'ya ilgi duyulmas Babil'e
srgne dek Yahudilikte grlmedi. Bu Yunan dnyasna yabanc bir kavramd: ex nihilo yaratl
341'deki znik konsiline dek Hristiyanln resmi retisi deildi. Ne ki, yaratl Kuran'n ana
retisidir, Tanrya ilikin btn sylemlerinde olduu gibi, bu anlatlamaz bir hakikatin meseli ya
da bir 'belirti'si (ayat) demektir. Yahudi ve Mslman aklclar bunu zorlu ve kukulu bir reti
olarak grdler ve ou reddetti. Sufiler ve Kabbalaclar Yunan yaylma benzetmesini yelediler.

Kiilik sahibi bir Tanr dncesi gnmzde ahlaksal, entelektel, bilimsel ve tinsel nedenlerden
dolay giderek daha kabul edilemez grnmektedir. Kabile, pagan gnlerinden beri erkek olmu,
kiilik sahibi bir ilahla, cinsiyetinden dolay, feministler de badaamamlardr. ... Filozoflarn
Tanrs imdi geersiz hale gelmi bir aklcln sonucudur, bu nedenle onun varlnn geleneksel
kantlar artk ilevsizdir. Filozoflarn Tanrsnn Aydnlanmann teistleri tarafndan geni kabul
grmesi, imdiki ateizme atlan ilk adm olarak alnabilir.

Mistiklerin Tanrs gnmz iin olas bir seenek gibi grnebilirdi. Mistikler Tanrnn bir Dier Varlk
olmadnda uzun zaman srar etmilerdir; Onun gerekte hi varolmadn ve ona Hilik
demenin daha doru olduunu iddia ederler. Bu Tanr laik toplumumuzun ateist ruh durumuyla
ve onun, Mutlak'n yetersiz imgelerine duyduu kukuyla uyumludur. Tanry, bilimsel kant
araclyla gsterilebilen, nesnel bir Olgu olarak grmek yerine, mistikler onun varlk temelinde
yaanan znel bir deneyim olduunda srar ederler. Bu Tanrya imgelem araclyla yaklalabilir
ve anlatlamaz gizem, gzellik ve yaamn deerini aklayan dier byk sanatsal simgelere
benzer bir sanat biemi tr olarak grlebilir. Mistikler kavramlar aan bu Gereklii aklamak
iin mzik, dans, iir, roman, yk, resim, heykel ve mimariden yararlanrlar. Btn sanatlar gibi,
mistisizm de gz yumucu duygusallk ve yanstmaya kar bir koruma olmak zere, zeki, disiplin ve
zeletiri gerektirir. Hem Sufiler hem de Kabbalaclar uzun zaman tanrnn iinde dii bir unsur
ortaya karmaya altklarndan, mistiklerin Tanrs feministleri bile memnun edebilmitir.

Geri adm atmalar vardr yine de. Sabetay Sevi bozgunu ve gnmz Sufiliinin gerileyiinden
sonra mistisizm ou Yahudi ve Mslman tarafndan kukuyla karlanmtr. Batda mistisizm
hibir zaman ana dinsel akmn gr olmamtr. Protestan ve Katolik yenilikiler mistisizmi ya
yasakladlar ya da dladlar ve bilimsel Akl a bu anlay tarzn cesaretlendirmedi. 1960'lardan

72
beri, mistisizme kar, Yoga, meditasyon ve Budaclk hevesiyle aa km yeni bir ilgi vardr
ama bizim nesnel, deneyci dnmzle kolayca uyum salayacak bir yaknlama deildir bu.
Mistiklerin Tanrsn kavramak kolay deildir. Bir ustayla uzun bir eitimi ve oka zaman
harcamay gerektirir. Mistik Tanr olarak bilinen (ou adn anmay reddeder) bu gereklik
duygusunu kazanmak iin ok sk almak zorundadr. ... Hzl zevklere, ayakst yemee ve
annda iletiime alm toplumlar iin ekicilii yoktur. Mistiklerin Tanrs hazr ve nceden
paketlenmi olarak gelmez. Btn bir cemaate ellerini rptran ve dilleriyle konuturan, halk
dinsel uyana tevik eden bir vaiz tarafndan yaratlm hazr vecd kadar abuk hissedilemez o.

Mistisizmin ounlukla anla1mas g bir reti olarak alglandn grdk, bunun nedeni
mistiklerin halk kitlelerini darda brakmak istemeleri deil, fakat bu dorularn yalnzca zel
eitimden sonra zihnin sezgisel blmnce alglanabilmesidir.

srail peygamberleri kendi duygularn ve deneyimlerini Tanrya yklemeye baladklarndan beri,


tektanrclar bir anlamda kendileri iin bir Tanr yaratmlardr. ... Dinsel dnceler geerliliini
yitirdiklerinde, genellikle ac vermeden yok olurlar: Deneycilik anda insann Tanr tasarm artk
iimize yaramyorsa, atlacaktr. Yine de gemite insanlar, cinsellik iin bir odak olacak yeni
simgeleri her zaman yarattlar. nsanlar merak duygularn ve yaamn kutsal anlamn beslemek
iin kendi kendilerine her zaman bir inan yaratmlardr. Tam da ada yaamn nitelikleri olan
amaszlk, yabanclama, anomie ve iddet, onlarn 'Tanr' veya herhangi bir eyi -ne olduu
ok nemli deil- dnerek bir inan yaratamadklar u an iaret eder gibidir; ou insan
mitsizlie dmtr.

nsanlar bolua ve yalnzla dayanamazlar; yeni bir anlam oda yaratmakla boluu
dolduracaklardr.

73

You might also like