You are on page 1of 23

I.

TRK USL
'

!1 Usul, felsefi manasiyle, zihnin hakikate ermek iin takibe


mecbur yol demektir. Eski Yunan bu-
j
gnn alimlerine kadar yksek, veya basit birok di-
1
)
eden bu usul mes'elesi,
tarihinde silinmez izler
fikri tekaml
ve denilebilir ki, ilimierin inki-
ancak, verimli usullerin ve tatbikinden sonra mmkn
1 Tecrbe ve mahsul olan ilmi te-
l rakkileri meydana uzuv ( Novum organon)'a
atfetmekte, felsefe tarihleri hemen hemen gibidir.
Muhtelif ilimleri, hangi esas zerine kat<i
surette kestirememekle beraber, Bacon, mteferrik ilim
leri pek iyi ve eski usulle-
rin, zihni hakikat yolunda nekadar izah
Tarih, Bacon ve verdikleri ehemmiyeti
ve kesin bir surette kuvvetlendirdi. Bugn, usul mes'elesine
ait her
alimleri kendi kendileri tayin etmek lzumunu
her mevzu iin birer usl konul-
eskilerin umumi usul yerine, nisbi usuller yer
vehile, fikir iin mutlak bir usul, yani
umumi bir ereve kabul etsek bile, onun dahiline muhtelif
mevzulu ilimler iin muhtelif usuller koymaktan bizi hibir
1 men<edemez. yani tasnif ve tevhit
bilgilerimizin bir silsile edecek surette vahdeti,
mani' cihetle, hakiki bir ilim elde edebil-
mek iin, her mevzua mahsus olan yolu takip mecburiyetindeyiz.
Her ilim, ancak kendisine mahsus olan ilmi usullerin kul-
ile edebilir. Msbet ilimierin tarihi
Edebiyat - I.
4 TRK EDEBiYATI USL TRK EDEBiYATI USL 5

umumi bir tedkik edilirse, bu hakikat pek kolay ania- inkar olunamaz; nitekim, muhtelif ilimierin muhtelif usulleri
bilhassa XIX. ile de, umumi usuln erevesi iinde ayni birlik ve
Hey'et-i Riyazfye (Matematik astronomi), Hikmet-i Semavlye ahengi gsteriyorlar.
(Fizik matematik), Hikmet-i Arzfye (Fizik) gibi msbet ilimler Umumi tarih ile edebiyat tarihi
Hayatfye (Biyolojik ilimler)'yi de ithal ederek, ve gen, btn
usullerini tayin etti. mevzu olarak insan kitlele- usul en
rini gznne alan itimai ilimler, henz kat<i ve muayyen ycti, makalemizin bu hususa bizi mecbur
usullerden mahrum bulunuyor; geen msbet bir itimai etti; Manod, Seignobos, Langlois, Bordeaux, Henri
ilim te'sisi iin Auguste Comte ile cici- Berr, Lacombe, Mornet gibi en yeni ve en itimada
den meyveler vermekle beraber, henz tahayyl ve te- kaynaklara vcude getirilen hlasa, her nekadar
menni edilen noktaya Bugnn sosyolojisi, muhtasar, hatta sathi ve eksik ise de, mevzudan
hatta biyoloji ye benzemekten ok fakat bu hususta o mamak ve Tarihte Usul mes'elesini terketmek
iki bilgi da zarureti, trl Trk
Gerek tarih, gerek sair itimai ilimler hibir zaman riyazi veya tarihinin tedkikinde bir usule kalmak
tabii ilimler ve mahiyetinde edemiyeceklerin- mcs'elesine gelince, kadar, hatta hi
den, onlara, mezkur ilimierin basit usullerini zorla kabul ettir- olan byle bir mevzu bu ilk tecr-
mekte bir mana yoktur. Her bilgi uygun benin tabii iddia olunamaz.
mstakil usuller vermekledir ki mstakil ilimler edebi- Edebiyat tarihimiz senelik srekli, fa-
lir; sahte benzeriikiere mahiyet kat -pek tabii- eksik bir tedkikin fikirler ve
basit derece gstermek, zahiren ilmi grnse mlahazalar, bu makalede olduka hatta cihet-
bile, hakikatte, ilimin tamamiyle lerde belki de biraz mbhem bir surette gze hal-
Bir milletin fikri ve hissi gstermek buki byle bir mevzu kat<i, vazih ve muayyen bir surette ortaya
itibariyle, edebiyat tarihi, medeniyet tarihinin, yani bir mille- idi.
tin umumi tarihinin binaenaleyh, tarihte Tarih usullerine ve sosyolojiye dair bence
takibedilen usuln, o bilgi de aynen icabetmez tedkiklerimi bir tarafa Edebiyat Tari-
mi? Mes'ele bu noktaya gelince, buzahiren g ve man- hinde Usul mufassal, fakat vuzuhsuz bir eseriyle
sualin is bat mecburiyetinde Evvela, Taine'in, Bruntiere'in eserlerinden, bir de
edebiyat tarihi, umumi tarihin bir cz' olmakla beraber, Hennequin'in Tenkid ismindeki bu hu-
- ileride izah - mhim farklar susa dair bir esere tesadf edemedim. Prof.
mevcuttur; bu farklar, tarihin sair ilimlerinde ol- G u st av e La n s o n'un, de Usul eserin ikinci
gibi, edebiyat tarihinde de usullere mevcut Edebiyat Tarihinde Usul makalesi
kalma mecburiyetim meydana koyar. Sonra, mesela glkler hemen hemen inceekti;
tarihiyle Trk tarihini tedkik hususunda birok noktalardaki fakat Lanson, sahife eden bu uzun ma-
benzerlik ve ayniyede beraber, usul mevcut kalesini umumiyede edebiyat tarihi usullerine daha ok
ise, edebiyat tarihimizle, mesela tarihi tarihinin usulne iin, ondan da
da da mutlaka ayni usul grlecektir; fakat btn bu mutlak surette istifade tabii mmkn Trk edebiya-
farklada beraber, ruh ve mahiyet itibariyle, usullerin gerek gerek tekaml tarihleri,
TRK USL 7
6 TRK USL

bir delil olabilir; binaenaleyh, cemiyederin


gerek umumi itibariyle bir ihtilaf, hatta tezat
tarihini ufak bir mahsus
arzederler; bu en ok istifade bile
hyk itimai muhitleriyle beraber, yani
esas mevzu ile nekadar az temas grlyor.
m nevver temsil eden enmuze ( Type) 'lerle yanyana vukuat
sahnesine Bunun iin, tarihi umumi ve
I.
resmi her trl husus!
Tarih, manasiyle, mazide cereyan eden btn ve sicilleri, Defter-i hakani san'at eser-
ve hey'et-i fikir ve faaliyeti- lerini tedkikten mecburdur. Gabriel Monod'nun
nin demek olan tarihi, devletlerin gibi, tarihin en yksek gayesi, zamanlar silsilesi iinde be-
ve mnasebetlerine inhisar ettirmek isterler. btn yeniden tertip ve ihya edebilmektir;
gibi nakil ve hikaye ileri eski devirler msbet ve kat'i malumata malik bulun-
srdkleri bu fikir, tarihi, bir ilim ve hey'etinde tanzim yeni devirlerde, namtenahl
etmek istiyenlerce asla kabule olamaz; Max N or da u, Ma- mesi, bu tertip ve daima eksik bir halde kal-
Tarih'inde, tarihin en mhim devirlerini siyasi topluluk- inta ediyor. itimai her
evvel Nitekim Auguste Comte devirdeki malum olmazsa, devir-
da, bir Hikmet-i Tabiiye-i ltimafye Fizik leri az-ok yok
sosyoloji ile tarihin biribirine Sonra, memleketimizde tarih, hala muharebe ve zafer hi-
beraber, itimai itiba- kayeleri, hkmdar ve vezirler menkabeleri, msaleha-nameler
ren tarihin vazifeye akdi, isyan ve ihtilal ricalin katil ve gibi te-
Tarih'in V i c o ve M o nt e s q i e u ile ilmi telakkisi, lakki olunuyor; halbuki bunlar daha ziyade mstesna ve hakiki
bir taraftan tarihilerin usulnn taraf- bir mahrum Bilhassa bizde, tarihi vesikalar
tan Tarih Felsefesi nazariyecilerinin itimai tedkikleri sayesinde en ziyade bu gibi mevzular zerine iin, tarihileri-
cidden terakki etti. Bugn ilmi bir safhaya mizin dikkatini bunlar celbedebiliyor; halbuki her cemi-
olan tarihin hususiyetini tedkik etmek, edebiyat tarihi yetin iledeyip byle vak'alarla daimi ve mun-
tedkikleri iin faydadan hall Bugnk tarih, insan tazam vak'alarla tayin ve izah olunabilir. Mverrih,
kadar gibi ait nakl ve cemiyetin, evvela
byk - vezirlerin, kuman- fiziki ve evresinin yer alan
alim ve mtefekkirlerin, mucitlerin- amilleri, siyasi kuvvetinin 5aha ve nfUzunu, aile
izleri zerinde henz hisse- halk hayat ve bu resmi ile mnase-
dilen ve grlen halk kiltesinde de bu suretle betlerini, mlkiyet ziraat, ticaret, sanayi, lisan ve edebi-
beri bir oluyor. Byk dini, ilmi tekamln, kavimlerle maddi ve manevi
dahilerin tarih zerindeki nfuzunu tamamiyle inkar etmek mnasebetlerinin derecesini vazih hatlarla gstermelidir. Eski
nekadar ileri bir iddia ise, btn bir birka ferdin devirler tarihi eserler ve
hkm ve arzusuna boyun ve her trl iradeden, her trl ancak kendi keyif ve heveslerine uygun grdkle-
mahrum kr bir sr addetmek de o kadar rini olan eski tarihilerimiz, itimai bir
Zahiren, ferdi tarihi en parlak bir misal hakiki ve tabii eden hi farketme-
tarihi bile, iyi bir tarihinin elinde bu iddia- maatteessf bir cemiyetin, onu terkibeden
.....------------------------------
8 TRK USL TRK USL 9

grp anlamakta tarihileri de tion)'den bile korkanlar, tarih felsefesi


onlardan mterakki bulunmuyorlar. August Comte, addettikleri bu mes'eleleri istemezler; tarihi, hadi-
tl H !il kanununa uyarak, ilimleri Umumiyet-i (ge- selerin umumi mnasebetleri mcerret ve
neralite descendante) ve Mu<diliyet-i mteziiyide (Complexite ascendan- verecek bir ilim hakikati izah edecek
te) 'lerine gre tasnif zaman, bilgilerin zi]:yesine bir tedkik mahiyetinde kabul - hatta M o n o d ve
itimai ilimleri tevlizunz ve ( statique ve qynamique) Bougle'nin vehile, tarihte ruhiyat ve itimaiyattan
diye ikiye ki bunda tarih de dahiidi; son tarih nazari- itimai mlahazalar ve
yecilerinden sosyoloji ile tarihin tarna- ruhi tasvirler vcude getirmekle- beraber, bu gibi nazari
miyle iin tevlizunz sosyolojiye, nefret ederler. Tarihin liflikilik ( ob-
hareki da tarihe terkediyorlar; halbuki ne itimaiyat- jectivite)'i bu kadar bil'a-
ne de tarihiler bu taksimi istememektedirler: Bir cemi- kis onu kendi mahiyetiyle mtenasip bir ilim haJine
yetin vcud iin zarud tedkik etmek, tamamiyle m- yani tarihte cemiyet mefhumunu kabul ve kullanmak-
cerret bir olmakla beraber, velev bunu kabul etsek bile, sos- tan ekinmiyenler ise, bu hudut tahdidi mes'elesinin
yoloji bundan ibaret kalamaz. Bir def<a, Adolph Coste'un aleyhindedirler. Mornet'nin gibi, mverrihin gayesi:
gibi, intizam ve muvazenet terakkinin zaruri medeniyetleri umumi manzarasiyle, tabii hayat
malumat elde edilmeden itimai ile, ve mstesna ehemmiyetini hakiki derece-
tekaml, daimi cihetle, itimai tedkiklerin byle iki sine indirerek, Bu ve be-
ma taksimi ancak geici bir malik olabilir. fikri maddi ve manevi faaliyetini mevzu alan btn manevi ve
ahenk ve intizam olan tevazn bahsi ile, olan bahsi- ilimlerde en mhim yeri tarih ediyor. ve iti-
nin bu birlik ve C o m te bile ki, "Biyolojide mal' ilimler, hukuk, ahlak, siyaset, lisan, edebiyat, gzel san<at-
ve hayat nekadar ise, da lar, felsefe, din, bu suretle bir mazhar oluyor; hatta
biribirlerinden o kadar mmkn diyor. da, tarihe ilimler giriyor. Bu
Tarih nazariyedierinin bu yle zannediyorum ki telakkiye gre, maziye ait vak<alardan hibir
Simmel gibi bu yeni bilgi ve yor ki tarihin tedkik dairesine girmesin. Bu bu kadar
muayyen bir saha hususundaki peyda bir mefhumu, lzumsuz bir tahdit mes'ele-
ve onunla ahenkli bir harekettir; fakat itimai telakkileri daha siyle kltmek, tabii, tarihinin gelmez.
ziyade biyoloJik bir mahiyet sonra sosyolojisinde en Yeni tarihilerin tarihe ilmi bir mahiyet vermek iin dik-
ok bahsine ehemmiyet veren Comte'a, itimai messe- kate bir mes'ele de, cemiyederin tarihle-
seleri ancak itimat hayat ile izah iin, btn sos- rinde ani hareketlerin tedrici bir hkm sr-
yolojiyi yani teklimlc addeden Spencer'e ve birok mesidir; yani bu suretle tabii ilimler hakim olan
bu yine tekliml mefhumu, tarihe de nfuz oluyor. ve
kabul mmkn mstesna bir halinde toplamakla bir tarih vcude
XIX. asra tarih diyecek kadar Tarih'in getirdiklerine inanan eski tarihiler iin, tarihi hadiselerde bir
. olan mverrihlere gelince, onlar da bu hudut tahdidi tenasp ve intizam tahayyl tabii mmkn Her
mes'elesinden hi Vak<alar bir masal vak<a, tesadfn yahut kudretinin bir neticesi gibi te-
gibi nakl ve hikaye istisna edersek, Seignobos lakki olunuyordu. N d' den, S<adeddin'den son
ve.bilhassa Langlois gibi, tarihte hatta ta<mim (generalisa- vak<a-nvislerimize kadar geliniz: Devleti'nin
...---------------------------------------
TRK USL TRK USL I I
o

kl bir tabiriyle, Ankara muharebesi Takdir-i tekaml nazariyesi ve George Sorel'in yine bunlarla
ilahi'nin hkumeti Bayezici'in sefahatinden kurtarmak iste- hem-ahenk ce bir ve ( Violence) fikirleri ilim ve fikir
mesiyle, her Bi-hikmeti'lliihi Ta'ald mtevekkilane her an gittike artan bir kuvvetle hkm srmektedir. Bilhassa
ibaresi ile tefsir olunur. tarihi iyi bir mverrihe Bergson, bu dnya malik
tesadf etse, izah riayetle, madenierden insan cemiyetlerine kadar her
zannolunan, garip grlen birok hareketlerin sebepleri ve tesel- hayati bir galeyana atfediyor; iradenin muayyen fiili
sl pek kolay Kainatta hibir hadise olan bu hayati darbe, maddenin tekaml arndiyesinden bsb-
yoktur; her hadise birok sebep ve arnillerin birlikte meydana tn ve manevi bir kuvvetin mahsuldr; bina-
ve ait muhtelif sebep- enaleyh, bu sayede hayat ve faaliyet yeni
lerinden biridir. Mverrih, uzun bir saha yeni ani bir surette tekevvn edebilir. Bu itibar ile
zerinde bir nokta grrse, onu ihate ve Mornet'nin, "Tabiat gibi tarih de yapmaz, demesi
metinin derecesini id rak edemez; halbuki o yok eder- ok tenkide bir
seniz, eskiden tarihiyi hayrete parlak nokta, Bu szn sihhat ( exactitude) 'i iin evvela uzviyat ile iti-
tabii muhiti iinde sebep ve amilleri ile pek basit grnecektir. ayniyet ( identite) 'i icabederdi; halbuki Spencer'le
Tarihi tedkiklerin bugn yol, surette Comte muakkiplerinin, Taine ve peyrevlerinin, hulasa btn
gsteriyor ki, mverrihler hadiselerin teselslne kanaat itimaf uzviyet Tar d ve D ur k-
ve itimai tekfiml kanununa tebaan muhtelif intikal he im bunu reddediyorlar; hatta Tabiat ve Cemiyet
devreleri e fikir ve messesel erin, inan- ufak bir eserin muharriri olanJan k el vi tch, itimai hadi-
adetlerin, cereyan eden devirler biribirini taki- selerin tabii hadiseler gibi telakkisini delil-i limmf ( preuve par l' ab-
beden tekfiml ( transformisme) ve istihaleleri, mahsus (image) surd) ile elde bir farazi ye acidetmektedir; uzviyetcilerin
talada pek kolay Mornet, tabii ilimler tekarnk- en mfritlerinden Uzviyet ve Cemiyet muharriri W orms bile
lerini bir kat'iyet ve taassupla iddia ediyor ki, birka sene nce bu mes'eleye dair ufak bir
"Tabiat gibi, tarih de yapmaz; uzviyat eski iyiden iyi ye M or n et, tarihin
alemindeki nevi'lerin daha ziyade, insan top- de tabiat gibi iddia ederken evvela bu
biribirini o byk yeni teka- ihmal ediyor. Sonra, tabii ve itimai
ml nazariyesini isbat eder gibi grnyor." ve felsefenin daki bu tehalf hi gznne en mnfrit bir uzvi-
bugnk gznne tedrid tekaml mes'e- yetci gibi hareket etsek bile, Bergson'un Tekdml naza-
lesi bu kadar mta1ea cr'et riyesi, tabi.atte ok vuku ko-
edemeyiz. Darwin'in Tekdml Nazariyesi, Spencer ve Karl yuyor; byle olunca, iradesinin daha ok te'siri
himmetiyle btn tabii ve itimai ilimlerde hakim bulunan itimaiyat niin bir tedrici teka-
olduktan, hatta sosyolojide cidden mhim ve izler mln zaruri itimat edelim? Achilles Loria Te-
sonra, son gnlerde biraz grnyor. kaml Nazariyesi'nin bu son mtekamil
Cinsler ve nevi'leri tabii bir arneliyesine sene beynelmilel sosyoloji mhim bir
belki tamamiyle yeni ani zuhuruna atfederek, bunun makalede diyor ki: "B er gs o n, nazariyesine r Tekdml
gizli ve tahmini mmkn olmayan sebeplerden ileri vermekle beraber, ayni zamanda Tekdml Nazariyesi'ni
iddia eden intikal ( mutation) nazariyesi ile; B er gs o n'un Rol- oluyor; nk her nerede nagehani bir tekevvn
De Veries'nin, bu intikal nazariyesine pek benzeyen ( mstakil bir ibda' varsa, orada tekamlden
TRK USL TRK USL
12

bahse lzum kalmaz. Tekaml, bir kuvvetin ve dertini umumi sebeplerle imkan dairesine sokar.
neticesinde husule gelen ibarettir; tarihinin bu ilmi mahiyet, tarihte usuln,
ani bir tekevvn, bir ibda< ile, onun hibir mnasebeti mevcut tccrbi usule ok benzemesi, bu bilgi tecrbf bir ilim
olamaz., Mevzuun binaen burada . . Bu muhakemelerin ilk
Tekaml nazariyesinin tarih ile mnasebet derecesi ve hatta fazla teslim etmemek imkan-
izaha fakat tarih tedrici tekam- fakat bir tarihiden daha ziyade, bir sosyolqji m n tesibi
ln itimat edenler, bu ciheti de gibi meyilli itirafla beraber, yukanki
Yeni mverrihler, mazi tedkiklerin her m! bir ta <mimin ok bir neticesi adde-
evvel ilmi bir mahiyeti haiz tecrbi diyorum. Tarihi, mesela fiziki ilimiere benzetmek, tarih iin
ilimlerde usullere mracaat lzumunu iddia edi- belki bir yoldur; maziyi
yorlar. Bir tecrbi bir ilim etmesi iin, gibi vazifesiyle mkellef olan tarihi, bu gibi
mevzu olarak hakiki yahut mcerret ve tahlili mm- hareket tarihi hakikatleri kendi mu-
kn olmayan gznne sonra, o hayYelesinin eder ve ilim rengi bir hayal mah-
veya umumi ve sul meydana olur. Tabii ve manevi ilimler
ki, onlar akl i ve ilmi ta <mimler (gene- mak istenen kpr, ilmin terakkileri sayesinde cok-
ralisations), tasnifler mttarit ve kat<i tan mahvolup gitti; ve ona ait mevzu alan
mnasebetlerden umumi kanunlar kabil olsun. Tec- ilimlerde, tabii ilimierin ve dar usullerini
rbe ve usulleriyle pek neticeler veren fiziki, icabederken, mevzuun tebaiyet etmiyerek her
tabii ve hayati ilimler bu hususta birer misal olabilir; halbuki hadiseyi mutlaka ilmi ruha tarna-
tarih ve tarihi hadiseler byle midir? Tarihin mahiyeti ile miyle yi bir tarihi, tabii ilimierin dar kaidelerini
alakah olan ve tarih felsefesi ciltler bu ilimierin tedkikinde hakim olan ilmi ruhu almaya
dolusu mtalealar halde, hala ifrat ve tefritten
kurtulmayan bu ciheti -takibedilecek usul ilmin mahiyetine . Tarihin bu ilmi telakkisi, bu bilgi
gre taayyn biraz tedkik edelim. sanan eski tarih mektebine ilmin
Tarihte tecrbf usul ( Mithade experimentale) olan- fakat bu evvela ya-
muhakemeleri Bugnk tarih; fizik ve tabiat . garip bir kmseyen
ilimleri gibi ilmi bir mahiyeti haizdir; nk mevzuu cemiyet- felsefesi ile Nitekim
ler fertlerinin mazideki ef<alidir ki bunlar da hakiki, mcerret telakkilerin tekaml sosyolojinin tarihi
olmayan bu vak<alar mazide Esasen bu mes'eleyi biraz ted-
cihetle, o zaman , . muayyeniyeti, tarihi kanun ve tesadf fer<i
maddi, veya manevi izlerin, yani tahlil ve te'vili ile mes icabetmektedir. V i c o,
Tarih, mazideki hadiselerin srekli kendi kendine medeni ve si-
yine az-ok benzerlikler, mmaseletler, hatta sabit mnase- .safha ve hangi nizama gre
betler bularak zmrelere, hey'etlere tarihin eski telakkilerine
eder, onlardan umumi neticeler hadiselerin oluyordu. Filhakika Max N or da u, Tarihin Mana-
nda t eh '
z mus r k at
1a ve zarif bir surette anlat-
biribirini takibeden birok mevcuttur
vehile, Vico'dan evvel Teoloji alimleri tarihi
ki (precis) bir kat<iyetle daima tekerrr ederek,
TRK USL TRK USL rs

hadiseleri idare eden yksek kanunu kudreti (La Provi- almamakla, nazariyesinin
dence )'nde arayarak, ( createur) 'de hatta bir- mnekkidleri, tarihin birok byk gsteriyorlar
'losof da Schelling'e Fich te'ye kadar onlara ki, sebeplerle izah etmek mmkn
o k f ' ' 1' kk'l . gibi, tarih felsefesinde en maddi g-
peyrev fakat Jean-Bapti s te V.ico nuntea e?
kelama ait ari idi ve Jean hareket etmek mtefekkirler bile, ha-
. w o lf'un onu ilk tarih felsefesi alimi d
bundan
k d
kiki ve aldan-
ileri geliyordu. Vico, kendisinin yeni ana oy gibi gremerlikleri iin, bir fikir
vicdanen kanaat halbuki tarihi yapan, btn hususiyetleri,
ilim terdiften V co dan sonra ile insanlar ve insan kitleleridir. bir nebat, cemiyeti
Tarih Felsefesine Hizmet Eden bir hayvan gibi tedkike tarihin hakiki
ve muhayyele ve medem-
ile:lemesi zerindeki te' sirlerini -ilmi olmaktan pek Gaston gibi,
uzak bir onu mteakip He?'el, itimaiyat ilmine terkeden tarih felsefesinin hareket
S
s Comte , Spencer ve son . . _ "tarihin bir kanun ile idare faraziye
rinden medeniyet ve terakki medlullerinden, ka- (hypothese) sidir ki, tarih felsefesinden nefret eden mverrihler
nunlardan ve sosyoloji bahsederken, bile o Mornet'nin
v d n 'dogvruya veya
d ogru tarih felsefesi da zikredilen tarihin ahiresi bu
a , . . ,. "l
muhtelif mlahazalar ileri D ar w n e amu hususta ne kadar ve Louis Bordeaux
.Nazariyesi'ni itimaiyata tatbik. a rl Ma rx'- daha Tarih ve Mverrihler ismindeki b-'
tarihini madd.i at- yk ve eserinde, tarihi zanneden eski m-
feden Tarihi Maddecilik bu hususta pek verrihleri sonra, eserinin drdnc
tedkik ve mtaleaya tarihin ve bu te'sisi zaruretine hasredi-
Karl Marx, August Comte'u bir yordu; nk, "vak<alar alelade malumat bir ilim
makla beraber, taraftan onunla ma- etmez; o ilmin iptidai maddelerini olur.
arzeder-. Comte , tarihin btn .< . nazarda btn o kavramak zihin iin, on-
fikrinin hareketlerine r.x' . . bir nizam, tehalflerine bir vahdet
tn tarihi hadiselerde, mevcuttur., Kanun, Stuart Mill'in tarifince "Ha-
iin bulmaz.' Ona hu- diseleri biribirine daimi benzerlikler ve hepsini tevhit
kumet ve cemiyetin tayin eden e?en teakublardan, ibaret olunca, tarihin ilmi
sal temellk arzusu, ef<ali surette zapt ve tesbit iin eski tasvir usul yerine istatis ike
toprak elde etmek .btn daya?an. usul icabediyordu. B or d e a ux'-
messeselerin ve her . nun .usul hep bu esastan
arneliyeleri ancak bu suretle olur: evvel V c ilmine bu kadar mhim bir vazife yklemek
da fakr ve servetin bu tarihi (Le determinisme Social) prensipine
tarihin yegane muharrik arnili gibi telakki matematik, fizik ve sosyal her
buki Marx tarihi tekaml, kanunlara tabi< ve tesadf
k' inanmak Bu
atfeyliyor ve manevi hi gz
TRK Tl USL TRK EDEBiYATI USL

en mdMilerinden Qu e tl et, Hikmet-i ettikleri tarih fikrini, nazariye itibariyle fakat


tabi<[ye-i itima<[ye eserinde, mnferiden hakikatte mbhem ve grerek diyor ki: "Biraz daha ileri
muhtariyeti haiz olmakla beraber, toplu bir surette gidip, acaba hakikaten Tarih'e ait kanunlar mevcut mudur,
hey' etl erin bir kaideye tabi< midir diye kendi kendimize sorabiliriz. mlahazaya
gibi, Vagner de, "Zahiren keyfe tabi< gibi grnen ki mverrihler, onu tasdikte ekiyorlar.
hareketlerinin istatistik ilmi tedkiki takdirinde Fustel de Coulanges, Tarih'te bazen pek az olarak sebepler
hususi kaidelere tabi olarak fikrinde tayin fakat kanunlar bulmaktan vazgeilmesi
bulunuyor. hadiselerin muayyeniyetini bu kadar kat<i- lzumunu sylerdi. Fi'lhakika o, bir kanunun, eski bir
yetle kabul etmiyen tarihi Sorel, tesadfe, hadiselerin tekerrr ifade pek ala takdir ediyordu. Biz,
derecede bir te'sir atfeylemektedir: "Tarihi Tarih'in tekerrrn nerede gryoruz? Jules Zeller, Tarih
hadiseler fiziki hadiseler gibidir. zuhura gelmesi fikrinin mmeyyiz alameti her devre mahsus olan seeiyeleri
iin tesadfn nfuzu kabul edilemez; bu, teakup ve tevali der ve maziye, hal ile; hale maziyle hkmedilmenin
kanununa tabi<dir. Vak<alar, ve mcerret umumiyede herkesi sylerdi. Tarihi vak<alar, olduk-
cmlesinin biribiriyle Tesadf, gibi tekerrr etmek iin hi de sabit olmayan ve pek
hadiseleri de, tabii hadi- onlar, kanunlar gizliyorsa,
seler gibi muayyen kanunlara tabi< addedince, o bul- bu mcerret olmayan teakubunda
mak iin tecrbe ve ilmi usullerine mracaat lU- aramak icabeder." E mi I e B o u tr o ux son cmledekl
zumu ortaya ve tecrbe, itimai hadiseler iin hemen mtaleasiyle, tarihi ihtimal olu-
cihetle, itimaiyatta ancak ile iktifaya yor; ma<mafih Fustel de o husustaki fikri, her
mecburiyet grlerek, bu hususta en maddi ve hakiki halde biraz Gaston sosyolojisinde
olan ihsaiyat'a ihtiya hissolunuyor; ma<mafih, sosyoloji mellifi pek gzel Cournot ve Renouvier gibi
Giddings ile Gabriel bu husustaki btn mda- tesadfn mhim bir nfuz sah-
Gu ya u ilmi- beraber, buna dayanarak, "tarihin kendine has
( mutlak bir hakikat atf ve isnadetmek, btn usul kanunlara malik fikrini tamamiyle
taraftan
da ki tarih ile sosyoloji dikkate tariht: usulden bahsederken, tarihin, ilim olup
farklar sosyolojik bir usul gibi telakki edilen tarih bir cevap olmak zre
mevzuu sair ilimlerden ve mstakil bir tarih, ancak bil- ef<al ve mevzu ittihaz eden manevi ilimleri, tabii
ile iktifaya mecburdur. Tarihi vesikalar, ge- ediyor ve onlardaki usuln aynen tarihe tatbik
hadiselerin izlerdir ki, ile . sylemekle beraber, bunun tarihteki ilmi
hadiseye intikal olunabilir. Bqeri hadiseler, birka yerde _tamamiyle yok iddia eyliyor: "ilim
te'yit gibi, tabii hadiselerin irca kanun ifade olunabilen bilgileri-
cihetle, Lo u i s B or d e a ux'nun usul-i ayni hadiselerin kat<i avdetini evvelce bildirebilme-
veed-amiz takdirlerini ok ve ilmi hakikatiere uy- kanunun hassalanndan inanmak bilgilerimizin
gunluktan ok uzak bulmakta mazuruz. . ve mahiyetini demektir. Hakikatte, tarihi g-
ilmin, her trl tedkik iin ihtiyar iki
Emi le Bo u troux, ve Felsefede Tabit Kanun Fikri nil-
nazardan biridir: ilim, tekerrrleri itibariyle
kk, fakat mhim bir risalesinde, iddia
Edebiyat - II
TRK EDEBiYAT! USL TRK EDEBiYAT! USL rg

gre dikkate zaman tarihi syledikten sonra der ki, bu sebeple,


nokta-i nazara ittiba' demektir. Xenopaul'un vazih bir bir milletin manevi tarihini vcude getirmek ve ken-
surette vehile, tekerrr eden vak'alardan bahis bir disine ruhi kanunlar malumat elde
ilim, o meydana getiren kanunlar etmek iin, bilhassa tedkik etmelidir. Ben, burada,
ifade eyler; halbuki tevali eden vak'alardan bahis bir ilim, bir tarihini ve onda bir kavmin
kanun meydana koyamaz; o mtevali birer ettim; bu hususta intihap etmem
silsile zmrelere sebep ve netice m- sebepsiz nk byk ve tam bir edebiya ta malik bir
nasebetleri te'sis eyler. btn hadiseleri, bu suretle millet bulmak icabediyordu ki, bu, cidden nadirdir. Btn
tarihi olarak tedkik olunabilir ve bu tedkik, faaliyetin hakikaten bir kavim pek
tezahrlerine tatbik takdirde, tarih Eski edebiyatlar iinde, Latin hi,
Usul Seignobos 'un hulasa gibi, sonra mstear ve mukallittir." Prof. Gustave Lanson da,
olmakla, tesadfn ve birok ferdi arnillerin te'sirlerine edebiyat tarihini medeni tarihin mhim bir cz' gibi telakki
maruz bulunmakla, tahlil ve bilhassa terkibinde ederken, Taine'ninkine pek benzer bir mtalea yrtyor:
Enfsiyet ( Subjectivite) gstermekle beraber tarihin, milli bir tazahr o, zen-
ilmi mahiyeti bundan ok olmaz. Lacombe'un, gin ve uzun tekemmlnde siyasi ve itimai vak'alar kadar
tarihte biribirini vak'alar tekrarlananlar bu- te'siri devam eden fikri ve hissi hareketleri hatta
Xenopaul'e bu itibar fazla olarak, fiiliyat alemine elem ve hayallerden m-
ile mfrit bir usul addedebiliriz. Tarihin, bir ilim olmak rekkep gizli, dahili Bizim en yksek vazife-
haysiyetiyle kat'ilikten ok mahrum ve ok enfsi iddi- miz, Montaigne'in bir sahifesinde, Corneille'in
gelince, bunun btn manevi ilimlerde byle bir piyesinde, hatta Voltaire'in bir sonnet'sinde, btn
tabiidir. Madem ki mverrihin gayesi zaman silsilesi iinde be- yete, yahut Avrupa'ya, veya Fransa'ya has medeniyetin incelik-
btn Simmel'in vehile lerini ya sevketmektir." Cemiyetin ifadesi bile,
bunun tehakkuku bir hayal gznne alma- her halde samimi bir mahsul olan ve ehem-
sak bile, o daima noksan tabii- miyetini fikrinden tamamen azade olmakla beraber
dir. ait muhafaza ve bizim on- Trk mverrihinin Lanson'la ayni gayeyi takib-'
ele farzolunsa bile, delalet edebilmekten epeyi uzak maatteessf itiraf etmeli-
ettikleri takdir hususunda herkesin kendi yiz; bugn mesela Sinan bir sahifesinde, Cem
isti 'dat ve temayllerine tabiidir; binaenaleyh ta- S'adisi'nin bir Felek-Name'sinde, Necati'nin bir kasidesinde o
rihe ait bilgilerimizde daima mehule byk bir yer Trk ve medeniyetini gstermek, o devrin hissi ve
bilmeli ve gaye olarak, nisbeten en az mehul hususi fikri tem;lyllerini tesbit etmek bile, ok
usuller bulmaya kildir. bir edebiyat tarihisi, Trk henz ok
Turfan
II. eserlerinden Orhun .Abideleri'ne ve Kutadgu Bilig'e, N eva i'ye
kadar, Anadolu Trkleri'nde ise -kendisine tekaddm eden
Hippoljte Taine, tarihi mhim, fakat bir edebi devrenin mevcudiyeti lisa-
eserinin mukaddimesinde, bir milletin en tekemml Yunus Emre'den
bir tarihi vesika addederek, sair hibir onunla Galib'e kadar inceden ineeye bir tahlil ve onu mteakip
-
20 TRK USL TRK EDEBiYAT! USL 2I

mtebahhidme bir terkip vcude getirirse, Trk ruhunun cihetle, kaside ve caize usuln getir-
tahavvlleri ve Trk cemiyeti mnasebet
derecesini az-ok bir vuzuh ile meydana Anadolu Bayezid elebi'nin tabirince,
Trkleri'nde bilhassa Mevlid sahibi Sleyman elebi'den "Herkes, asan terbiyet-i mihrden nema ve ve
sonra edebiy'at halk kitlesinden tamamiyle Bizans bulmak binaen, devlet-
e Acem' '
te'sirleri pek bir h as b' saray lerinden dahi bi-hasb'l- isti<dat o hisse-i feyz
V b'
yani san'atkarlar ede- asar zuhur etti,; yani Bizans sefahat ok ml-
biyat, halk iin bir edebiyat, tekkeler vecd ve ta- hem az-ok bir saray Niyazi'-
savvuf iin bir edebiyat vcude gelerek, medeni nin kasideleri ile onu medhiyeleri yer
tekaml te'sirini ruhu ile hi alakadar halktan bir saray teesss
saray ilk devrinden Jzumu demekti; fakat da dikkate
edecek olursak, bu sahte ve acidolunan san at ki eski saf ve sade hayat, en ince kadar
ne samimi bir ruhi vesika bir surette henz sefihane
Fa g u et'nin vehile, eserden istidlal ( rais- dan tekdir edecek bir Emir Buhar! henz mevcuttu.
onnement)'e her nekadar sahne zerindeki oyuncu- Sleyman Fakih'in Mevlid'i ve biraz sonra
hareketlerini ciddi benzerse de, da mu- Muhammediye ve Ahmediye'si -ki halk saray
ki bir san 'at eseri, messiriyle ruhunu demekti- an'anelerin birer yadi-
-belki biraz mbhem, fakat her halde kat'i bir surette- gste- ma<mafih, Bayezici'ten sonra Mir S-
rir. Trk btn tezahrlerinde, vezninde, leyman, saray tehassn ve teesssne ok
hikaye ve tasvirde, .Acem elebi, o devir suretle takdirlerini
ken 0 debiya tm mvellid ( ve da ifade ediyor: "Gayet mertebe ve idi, ol sebepten
ve .ha- ilc lfet idi. Hamza ve Ahmed nam
ayni rengi gsteriyorlar, ve o peyda olup Hamzavi ve tehallus edinp
nin ruhundan tamamiyle Name'yi remel-i mseddes'te ve Hamzavi
Osman Gazi maiyyetincieki cengaverlere pek lskender ve Hamza nesr ile cem'edp mahal mahal
bir geirirken, Orhan, tekkeler, kendi Hamzavi'nin
zaviyeler kurdururken, Eflatuni'lerin eski Hind Iran malumdur ve amma Ahmed i bi-hasb'l iktiza't-ter-
siyle sfiyane yine Acem tip bu kitapta merkurodur ve dahi ahdden Ahmed Da<i
fakat ok ruhuna ve demekle bir kimse ki Perah-Name derler
binaenaleyh o devrinedebi mahsul olan Yunus Emre bir cmlesi sohbet ve bisat busle-
ile, ona pek benziyen Hamza, riylc idiler ve muvazzaf idiler."
gibi eserlerinden, bir de oglu Bundan sonra, elebi Sultan Mehmed, Murad II. zamanla-
E 1va n e 1e b i'nin ayni tarzda dini ve ahlaki ve bilhassa Fatih devrinin parlak medeni
ibaret gibi Trkler'de hayat basitlik ve halk kat'i tabii idi; n-
ettike, edebiyat bu ilerledi; nk ku meratip teesss daha nazik, hayat daha
ve saray halka okutmak, onlara bir itimal ve saray eski
henz bir saray ve bir kbera hey' eti ede- debdebesine varis Sultan
TRK EDEBiYAT! USL 23
22
TRK USL

Mehmed kubbe bile tenezzl etmiyor ve btn fikri ve medeni tezahrlerini bo-
Rum'un btn Arap ve Acem'in hamilik yunca tam ve bir surette byle bir eser,
ediyordu. Mesela ile Ahmed ara- milli ayni zamanda ve ilmi bir abide
biraz da H. 730 (I 329- I 330) tarihindeki s i mm cl' in tarih felsefesine ait bir eserinde vehile,
ile fetihten sonraki Garib-Name'. idare adat ve fikri terbiyenin, edebiyat ve
'
deki ibret verici ahlaki hikayelerle, Ahmed Yeni tarihleri ok olmakla beraber,
Saray kasidesi, o gibi sebeplerden biribirinden noktalardan tedkiki de mmkndr; binaenaleyh Trk
tarihini tedkik ederken bu de unutmamak
kadar ne bir btn halinde, ne de devir- icabeder. :iviakalemizin birinci umumiyede tarih ve
leri ve bir ciddi tedkike mazhar tarihte usl edebiyat tarihine de
Trk tedkik edecek mverrih, henz tabii ise de, bu bilgi hususiyederi itibariyle
Trk medeni ve siyasi tarihini de tedkik ve usulde ne gibi ihtiya grle-
zahmetine katlanmak mecburiyetindedir. L eon Cahun'un gibi lde izah
-her halde olarak- iddia gibi, Trkler
fikriyatta galiba ziyade taklide meyilli oldukla-
*
bu byk kavmin IOO senelik edebiyat tarihinde maat- :\Iahdut ve manasiyle Tarih'in
teessf -Taine'in gibi- hususi mevzuu ile edebiyat tarihi'nin mevzuu mhim
ve daimi bir tefekkr ve tahrir mevcut farklar ki mevcudiyetinden usulde de te-
biraz da cihangirlikten, hey'etler te'sisinden halfler meydana Evvela, mverrihlerin
ileri gelen bu kusur, bilhassa Anadolu Trkleri'nin 6oo senelik mevz mazidir; yle bir mazi ki eseri ancak bi'lva-
ve parlak teessfe bir surette grlyor; izler, vesikalar mverrih,
fakat onu, mevzuun ve ehemmiyetini ediyor zan- miyle, geen bir yeniden hal-
buki bizim mevzuumuz mazi olmakla beraber, ayni
netmek bir En az yedi muntazam ve
bir ve tekemml arzeden ve byk, da devam eden, gzlerimiz nnde ya-
cengaver bir milletin fikri ve medeni gstermek itiba- .. Sultan Mehmed'in dahili siyaseti, S-
riyle ok dikkate olan Trk tarihi, hen_z m- leyman Siget;ar seferi yeniden ihyaya
verrihine tesadf edemedi. Mister Gibb'in, Trk Ahmed Divan'iyle Baki'nin
addetmek suretiyle, pek eksik bir tahlilin, ise, hala ayni mu-
eksik bir terkibi meydana fermanlar, name-i hmayunlar,
defterleri gibi vesikalar
Tarihi'yle, Trke, Almanca k
zaman ve mekandan ve bugnk hayat ile
k ve eserleri gznne ?nk
olmayan mverrih eski sahneleri
da ilmi bir usule dursun, hatta alel'ade
iin, bir olarak halbuki edebi
tahkiye usulne bile tabi' ne eserler, ne de
mi'mad abideler ve gibi
ler tedkik halbuki milli
ve iinde zamanla bsbtn
bir Trk Tarihi, ilmin en son
Burada Gustave Lanson'a muha-
vcude , uzun ve inceden
lefetle bsbtn kaydini edebiyat tarihisini herhangi-
tahliller mahsul bir terkip eseri Trkler'in
24 TRK USL TRK USL 25

bir kari', yahut tamamiyle te'sirlerine bir mnekkid. bir maksat, bir san'at gayesi yani, ve mana iti-
den Edebiyat tarihi bir ilim olmak iti- bariyle haiz hisleri okuyuc.u
bariyle, mmkn kadar ayni kuvvetle olan
edebiyat tarihisi, kendisine hibir bedii eser, edebi addolunur. ve bedii bir tahlil ile izah
zevk vermiyen, yani ruhu ile hi alakah bir eseri uzun olunan bu gibi eserler iin, okuyanlar zmresinin adedi bahis
bahis mevzuu edebilir; nk o eser, olamaz. Biz, insan fikrinin ve milli medeniyetin tari-
temayl ve vaktinde nefis bir san'at hini bilhassa edebi tezahrlerinde aramakta, fikir ve
gibi telakki olabilir. Bugn en ok sevilen eski bir eser hareketlerini daima slup ve tesbite a-
bile, mutlaka muhit takdir olunur. Sonra, bu itibarla bizim mihver veya tedkik merkezi-
edebiyat tarihisi, bir san'at eserini izah ederken, ayni zamanda, tqkil edecektir; fakat bu tabiri, bugnk
muharririnin ruhunu ve hissi ve fikri temayllerini ilc, cnfsi bir tarzda tefsir ve izah etmemeli; bizim burada bah-
gstermek mecburiyetindedir; bu itibarla edebi eser de -tarihi muayyen bir zaman bir okuyucu
bir tedkikte- olarak demektir; binaenaleyh kendi ruhunu, kendi temayllerini taklit ve
Lanson'un, "ok eski bir edebi eser ilk zerinde tekrar yani edeib mahsullerdir: Sleyman
ne te'sir bugn de ayni te'siri yapar, bu- .Fa ki jVJevlid'i, Hamza vi'nin Hamza-Niime'si, Yaz
ok ve zevk tekaml hakikatinden gaflet edile- nun Mulzammediye'si, kasideleri, Nabi'nin
rek ileri addolunabilir; esasen Tarihi Hayri]e'si, Enderunlu hatta N aci Efendi'-
mdlifinin edebiyat tarihi mtalea- nin manzumeleri birer nk muayyen bir
ile bu garip tam bir tezat gze devir muayyen bir kari'ler ruhunu onda bul-
edebi eserlerin hala ve zamanla onu tekrar ve taklit Sonra-
alakah edebiyat tarihi usulnde farklar o eserlerin muhafaza halde, byk
vcude gelmesini icabettiriyor; fi'lhakika, biz de, mverrihler da lyor, unutuluyor, hatta bazen bir
gibi, matbu birok ancak o mahiyetle tedkik ediyo- iz bile Acaba sebepleri ne? Evvela, o eser-
ruz; fakat onlar, bizim mevzuumuz olan edebf eserleri tenvir ler niin birer san'at eseri acidolunuyor; sonra, niin lyor;
ve izaha yahut neye Daha garibi, unutulan bir san'atkar,
mevzuumuz olan edebf eserler'in ve tarifine gelince, ite uzun bir unutulma devresinden sonra, manevi bir hayat
usul burada gze ma 'mafih anlamak iin, kendimizi o devre ve o oku-
Lanson'la beraber bu tabiri tarif ve tesbite Burada yanlar zmresi yani o hadiselere bir
iki muhtelif iki tarif var ki, tek noksan icabeyler. Birok arniller sebebiyle
olmakla beraber, beraberce ve btn eseriere mtemayil ve takdirkar, ise tarna-
tedkik mevzuumuzu izah ediyor. Evvela, edebiyat kari'lere gre miyle davranmak mecburiyeti, mnekkid iin o kadar
tarif olunabilir: Edebi eser, bir kari'in zevk, veya fikirce olmasa bile, bir ilim edebiyat
istifade maksadiyle heyecan hissettikle olan iin ok tehlikeli ve ancak
rine kalbierde ma 'kes eserlerdir; fakat pek harici mak ilk usul buradan
bir esasa dayanan bu tarif, edebi bir eseri hibir vehile anla Sonra, Lanson'un hi gznne bir
nk edebi eser ancak dahili mahiyeti ile o isme hak d.aha var ki halli ve tedkiki iin ok gayret lzum gste-
Edebi eserin gsteren biri, onda dem ki ifade hisleri bir kari'ler zmresine ayni
TRK EDEBiYATI USL TRK EDEBiYATI USL 27

kuvvetle sirayet ettirmiye muktedir olan bir eser edebi addolunu. .. k"" d eserlerin bir tedkik fakat de
un u c c V

yor; cemiyetin bir muayyen muhtelif zmreler bu. ,:;:. aLlkah bir mevcut oldugunu
ve her zmrenin kendisine has eserlerle bedii ihtiya. milletin fikir ve zevk tekamln bir slup
tatmin ettikleri tabiidir. Emile Faguet'nin iddiaM ve tesbite edebiyat tarihisi, her devrin
vehile, "Edebiyat mtecanis bir kitle Her devrede " gzden
-drt edebiyat tekaml, ,. de milli gsteren yksek ve yolla-
insan cemiyetlerinde meydana getiriyorsa, :ayin eden byk anlamak iin bir gibi
ayni suretle, edebi de ve ve netice nk, bir dahi, milletinin btn kabiliyetlerini,
olarak muhtelif iin muhtelif edebiyatlar vcude gel- btn gizli tcmayllerini nefsinde temsil ederek, istik-
mesine yol Trk saray ve halk ve gsterir; binaenaleyh edebiyat tarihisi,
diye gsterirken, bu milletin her trl fikri tezahrlerini gzden kaybetmemekle ve
nazariyemize bir tatbik bir devrin her zmrenin her devirdeki birer tedkik mihveri
edebi tarihini tedkik ederken, acaba hangi zmrelerin yapmakla beraber, btn bu ilk ile milli
mevzu ittihaz Lanson, bu ciheti tamamen skutla dr h mmessillerini izah ve tahlil e edebi-
gemekle beraber, daima yksek has olan yksek ve hakiki vat tarihinele Lanson'un hi gznne ikinci usul
onun birinci ve ikinci derecedeki mmessillerini bahis de budur.
mevzuu ediyor; halbuki edebiyat tarihi ilim olmak itibariyle, l\Ivcrrih, herhangibir vesika muharririn
daha ziyade umumiyetleri gznne almak ve cemiyetin fikri gizleyerek hakiki tayine
tekamln ona ma'kes olan eserlerde aramak edebiyat tarihisi halbuki bir eserin bedii yapan muharririn
iin daha mnasip midir?. . Emile Faguet, ve yeti biz bii<akis umumiyetleri bir yana
tarih ve felsefeye ait san'at yksek edebi o tayin ve tesbite Mverrih, umumi
eserlerin, ruh halini daha ziyade vcude gstermek ve fertleri ancak zmrelerin mmessili dik-
getiren byk sekin bir kari' zmresinin ruh ha- kate almak mecburiyetinde halbuki tehasss,
letini syliyerek, cemiyetin ifadesi acide- ihtiras, zevk, gzellik gibi cemiyet
den Taine'e itirazla diyor ki: "Byk muharrirler makla beraber, ferdi birer mahsul mahiyetinde de bulundukla-
onlar, kendilerinden bir sonra edebiyat tarihisi evvela ferdiyetleri tedkik eder.
necekleri iin istikbalin Yk- Ruhi, Fuzli, Vecdi ancak dikkatimizi ve
sek eserler, edebiyattan celbetmekteclir. Tarihte
tiyle, edebiyat cemiyetin ifadesidir. edebiyatta tarih tedkikine byk bir sylerler; biz,
olunursa, o vakit byle fakat, umumi hadiselerde fertlere
dikkate olan cihet ki Taine b- kadar iin, tarihi daha ziyade hak
yk muharrirleri tedkik ediyordu. Onun usuliyle mevzuu ara Bizim ferdi hususiyederi tahlil ve tayin
adeta bir nevi' mcadele Emile Faguet'nin bu etmektir: nc bir
San'af Felsifesi muharririne ta Sainte-Beu ve za Ma'mafih, fertler nekadar byk ve deha sahibi olursa ol-
serdedilen ve umumi bir fakat sun, zaman ve mekandan olarak anlat-
Fague t burada tarih demekle ne kastediyor? edebiyat mak Edebiyat Tarihinin Usul
tarihini kasdetmek istiyorsa, o kabulde mazuruz; eserin Renard der ki: "Bir eser, bir muharrir, mnfe-
f
TRK EDEBiYATI USL TRK EDEBiYATI USL 29

rit ve mcerret olarak asla bir fert kafi geliyor. Bilhassa bu bilgi edebi zevk
bir fikir elde edilmek istenilirse, onun merkezleri gibi seyyal ve mtehavvil bir unsurun mdahalesi, edebiyat
ayni olan itimai muhtelif daireleri, yani ailesini, tarihi hadiselerini al el 'ade tarihi hadiselerden daha ve
yerini, vilayetini, milliyetini Bir daha halli bir hale Edebi eserin
edebi eser bir edilebilir: iek kendini tutan dala, kari' zerinde zevk, his, hayal aksl'amelleri ol-
dal saka iin, o anlamak btn hatta edebiyat tarihisinin-bilhassa hala
onun ihtiya gsterir., Fi'lhakika rini kaybetmeden eserler teessrlerin-
bir muharriri tek her trl alakalardan ola- den ne dereceye kadar ok tereddde bir
rak onu hi anlamamak demektir. En Baki'nin, mesela benim te'sirlerinden
bir san'atkar, mutlaka muhitine, ailesine, temaylle- hangisi eser e, hangisi benim tabi 'dir? Ben tees-
rine birok borludur; binaenaleyh, onun srlerimi bir umumi mikyas addederek, bana has
tayin iin, kendisinde imtidat eden maziyi ve zerinde te'sir umuma edebilirim? Halbuki tarifi bile, onun
icra eden hali fakat bu da kifayet etmez; ruhundaki gstermiyor mu? Biz, bir tasvir ve
onun hayati ve tees- tersim ederken, onun kendi zerimizdeki te'sirlerini ve
ssn, nfuz ve te'sirlerini, edebi ve itimai yerini, zaptetmekle iktifa ediyoruz; halbuki byle enfsf ( subjective)
manevi da byk olan bir bilgiye umumi ve kat'i bir mahiyet, bir ilmi ver-
bir gelen ruhi, itimai, edebi teteb- mek ne dereceye kadar olabilir?
buat .. Bu vs'at ve tenevv' iinde her nisbetini ve hakiki bir tarafdar olan mnekkid gibi, edebiyat
bularak inceden ineeye tahliller sonunda elde edil- tarihisi de, mesela Fuzuli'yi tasvir ederken, kendi te-
mesi mmkn her trl bilgilere dayanan bir ter ki b ( synthese) mayllerini olmaz Kezalik, hususiyi umumiye
vcude getirmek, ne ne tahammlsz ve ayni zamanda irca' etmek, bir ferdi te'sir ile, itimai te'sirin
bir ilham ve isti 'd ada nekadar Bir def'a, mmtaz derecelerini tayin eylemek,
bir asli mahiyet ve gsterdik- etmeden onu meydana getiren muhtelif sebepleri gster-
ten sonra, onun temsil devri, yani men- mek ve btn bunlarda ilmi bir noktadan hareket etmek ne
sup zmre ile o zmreyi vcude getiren byk hey'eti de ne tehammlsz, ne bir mes'eledir! Edebiyat
binaenaleyh burada iki hareketicra tarihisi, kendi zevk ve hayalinin olmamak iin ne
oluyoruz: Evvela ferdiyeti bulup, onu muhte- gayretler sarfina mecburdur! Her halde bizim iin bu hususta
vahdetiyle gsterdikten sonra, o bir silsile dahiline en byk tehlike, yerine tahayyl etmek,
koyup bir muhitin mahsul, bir zmrenin mmessili, biliyoruz Mverrihler de bu tehlike-
bir devrin addediyoruz. drdnc bir den bsbtn fakat
daha .. kendilerini bu derece iinde Hlasa bizim
.. '
ilmi fikir, benzerlikler zerine parlak ve fikir yegane ilmi yol, mtemadiyen ve tedkik etmek
ve muhakeme kurmakla tenkid ve tecrbeye hatalara maruz bilerek, her an
olunan temayln derecesiyle llr. Bu itibar ile, ( exactitude) 'i davranmak, enfsi unsur-
edebiyat tarihisinin kadar ileri srlen noktalar ze- mmkn mertebe ve yok
rinde byk bir vukuf ve ihtiyat ile ilerlemesi ve hata ihtimalini .Ma'mafih bu enfsf (subjective) ve yok edil-
daima n plana alarak, mfrit ta'mim (generalisation) lerden fazla gayret gstermek ne mmkn, ne de temenniye
go TRK USL
l
''
TRK USL gr

ta.rifi bile mesaimizin te'sir ( impressionisme), edebi eserlerin gzellik ve kuvvetini anla-
kafi iken, edebi eseriere dur- eden yegane usuldr, onu kullan-
nefsimizi Bir edebi eser mta- maktan fakat onu tahdit edelim. bu suretle,
bize nisbetle zahiren nekadar olmasa, o esere nis- yani onu tayin, ve tahdit etmek suretiyle tedkikle-
betle mutlaka enfsidir. Bu itibarla, tabiat tarihi ile ede- rimizde oluruz. Bilmek ile hissetmek'in
biyat tarihini ayni mahiyette acidederek fizik gibi, kimya gibi ve bu hissetmeyi bilmiye ve makul
bir ilim te'sis zannetmiyelim; edebiyat tarihisinin bir yapmak iin gelen ihtiyat! tedbirlere
eserden hissi te'sir, edebiyat tarihinin tabiatiyle lursa, aldanmak asgari haclde iner.
girer; fakat bu hibir vakit merkez-i edecek kadar izah vehile, ait eser-
mutlak bir alamaz. O bir ki falan zaman ve lerden zevk almak ve bu ve mmkn
falan zmreye mensup, muayyen bir fikri kabiliyete ve hususi mertebe sihhat ( exactitude) ile lmek iin, san hangi
temayllere malik bir mezkur eseri e ra gsterir; ideale hizmet o devir hayat ve temayllerine
bu itibar ile tedkiklerimize eder, eserin dahili ve harici dnmemiz icabeder; yani edebiyat tarihisi, eski eserleri
bir surette olmayan, afaki ( objectif) bir tarzda- tahlili, keyfi iin okuyan bir kari' gibi bir zevke
onun muhtelif devirlerde, muhtelif tabiadar trl tarihi bir zevke de malik Lale Devri'ni
trl telakkilere zamanda tarihen N edi m S 'ad i-i
hlasa btn bu mes'eleler tedkik olununca, m- Cem ancak o rind ve bedbaht kafi dere-
verrihin enfsi temaylleri makul ve asgari haddine iner; yani, cede Bugn alel'ade bir adam da N ed im,
falan eserin edebiyat tarihisi zerindeki te>sirleri, onun ilk veya Sa 'di ciciden
rindenberi mazhar binlerce telakkilere munzam olarak eserler yazsa, hi dikkatini ekmez; nk N edim'e
ahenkli bir kl vcude getirir. Edebiyat tarihi tedkiklerinde Ihrahim devrinin mmessil (maximum)'i
hassasiyetimizi ancak cevap noktalarda itibariyledir. zevk ile, tarihi zevk fark
afaki ve tenkidi usullerle mutlaka bu noktada gsteriyor. '
o suretle mevzu elde edilebilecek btn Prof. Lanson, usul hususunda tecrbi ve msbet ilimlerden
kat'i bilgileri ayni yol ile Te'sir ve ke- ne dereceye kadar istifade gstermek maksa-
ancak, bir usul ile istidlal ve mmkn Frederic Rauh'un tekrar ediyor:
derin ve vicdani noktalarda mracaat edelim. Maddi "Bizim ilimden icabeden falan veya falan tarz
tedkiklerin izhar noktalar manevi ve vicdani (sryle)'lar onun ruhudur; fi'lhakika bize yle grnyor
ab es ve bir ma 'mafih, umumi bir ilim, umumi bir usul umumi ve ilmi
mukayese etmek her edebi eser hareket mevcuttur. neticelere sevketti-
da ferdi tecrbelerde bulunmak, yani onlardan teessr (imp- uzun mddet falan ilme mahsus bir usul ile
ression)'ler olamaz; edebiyat tarihi ilmi fikir, ilmi ruh Harici aleme mah-
tedkiklerinde zaruri olan ( subjectivite) 'i inkardan ise, sus ilimler, bu suretle yegane ilim enmuzec ( rype) 'i olup kal-
tanzim etmek her halde daha ilmidir; bir hakikati inkar etmek Fiziki ilimler ile manevi ilimierin vahdeti bir ka-
onun vcudn yok cihetle, tedkiklerimizde ziyeden. ma'mafih, zihnin tabiat
unsuru inkar edecek olursak, o, gizli bir surette ve mukayesesiz ki, o, btn alimler
bir derecede dahil madem ki manevi terek bulunuyor." Ilmi usul bu mtalea,
TRK EDEBiYAT! USL
l TRK EDEBiYAT! USL 33
32

mdMaa edilen kuvvetlen- zunu hi anlamamak demektir. Taine ve Brunetiere'nin zahi-


dirmektedir. bir nokta zerinde ren ilmi yzlerce mnekidden sonra tekrar ted-
retle bulunan, bir hayvanlar kik ve tenkide fakat bir daha tekrar edelim
veya uzun ki tabii tarih ile tarih fark, bir derece
bir tabiat aliminin de henz yok edilmesi bir mahiyet Haki-
vetle Acaba, bu gibi mmtaz bir ki badiselerden iin tabii tarih tabiat
edebiyat tarihine tabiiye kadar ( alimlerine mevzuumuzla mtenasip usuller,
kat'iyet verebilir mi, veremez kat alakadar lahlar
etmez; ki, o suretle Usul kadar ileri mlaha-
biyat tarihi, en iyi bir ilmi eser zalar gznne hedefi adeta kendi ken-
ilme has bir bulunduran dine ortaya Edebi metinleri anlamak, ve orijinal
edebiyat tarihisine mahsus her san'atkarda rastlanan o devre ait unsur-
hakikate en ok terkip ( synthese) 'ler yapacak, lardan iin, biribiriyle mukayese etmek, son-
ve hissi tekamln sluplar ve ra o metinleri nevi'lere byk
levhalar meydana koyacak bir edebiyat tarihisine, ka- mukallideri benzerliklerine gre eylemek, edebi eserlerin
0 d: itibaren tekaml ve ve
maddi sakit bunda te'sir icra eden muhtelifnevi'de arnilieri gstermek, niha-
hakikate ancak o mevhUbe sayesinde yet her fert veya her zmrenin fikri, manevi ve ahlaki
mmkn olabilir. o muhit ile mnasebetlerini bulmak, eski deviderimizde o devir
Her bilgi iin hususi bir usul lzum.unu edebiyat ve ilimlerinin bizdeki te'sirlerini,
edebiyat tarihini, tabii tarih dcvirde ise Garp te'sirlerini dereceleriyle ve zaptetmek. ..
tertip ve teu'sika ve bu yolda z:- Bu uzun ve zahmetli yolunda ilerile-
rine hkmler vermek ve .. Ava- rnek iin muhtelif tarzlara mracaat olunabilir;
mil-i Selase ( Amil) ve Tekaml subjectif ve hissi dayanan bir tahlil, makul ve uygun
demektir. Edebi nevi'lerin ve tekamln usuller olmakla beraber kafi Maddi vesikalar, harici
mcerret bir ile izaha tahliller ile meydana indi hkmlerle tefsir
muhit, an ile byk bir etmemek iin, matbu' olmayan metinlerin tedkiki, kitabiyat
ilmi bir cila ile olsa ruha takvimiyat, teracim, metinler tenkidi, lisan tarihi, ilimler ve
ok muhaliftir. Mesela, Lale Devri'nin en cazip edim'i sefe tarihi, adetler tarihi, gzel san'atlar tarihi, siyasi tarih, hatta
tedkik edelim: ki Nedim, Trk ve Istanbul arkeoloji gibi sair btn tarihi ilimiere mracaat eder.
bir mahsuldr. H. noo'den II44 1743)'e Her husus! mevzu elde edilebilecek
kadar devam eden bu senelik hadiselerin trl trl btn elde ettikten sonra, icabeden noktalarda
te'sirleri San'at felsefesi mdlifine gre N e- ilimierin mracaat edilerek, uzun tahliller neti-
dim'i anlamak iin bu kafidir; fakat yle mi? Ayni he- bir mtebahhirane terkib vcude getirmelidir; o muh-
men hemen Sami'ye, Mnif'e, Vehbi'ye de, az-ok farklada ve bilgilerin, derecelerine uygun &urette terti-
izafe olunabilir. Grlyor ki bu kadar N edim'i edebiyat tarihisinin kudret ve manevi
onun san'at edebi nfu- ne ve pek tabii olarak bir kat'i usulden mahrumdur.
Edebiyat - III.
TRK USL TRK EDEBiYAT! USL 35
34

Bir metni evveH't onun demek. cuttur. Bilhassa Hammer'in ilk cildinde eserin hak-
tir. An'aneler ve bilhassa kita,biyat sayesinde buna muvaffak edebiyat tarihi zerinde iin gayet
olabiliriz. Trk bir Fuzuli:'nin, bir N evai'nin, bir Garb her ansiklo-
Galib'in mevcudiyeti an'anelere bir bilgidir; fakat >rdilcrinc, o gibi
edebiyat tarihimiz hi tedkikat gibi, , !srrlcri basan mracaat edilebilir.
orta ve yksek dereceli mekteplerimize bu yolda derslerin Eski Trk iin, Mahmud
da pek yeni daimi ihtifaller ile mazinin \T 10 77 tarihinde ve pek ok eski Trk
byk borlu hrmetler gsterilmedi. ihtiva eden D[viinu Lugti't- Trk eserin emsalsiz bir
ve bilhassa eski eserlerin hemen hepsi ve kaynak Henz hi kimsenin haberdar
mehul an'aneler, bu hususta bize kafi derecede bu yegane Juzaladan AI i
rehberlik edemez; binaenaleyh her evvel Emiri Efeneli'nin ktphanesinde bulunuyor. Trk edebiyat
yola mracaat mecburiyetindeyiz; fakat, bu hususta ari hi gelince, evvela, Kati b
ki fikrimizi biraz ihtiyatla ifade edelim; nk, her gibi kita. elebi'nin gelmernek
biyat da memleketimizde pek iptidai bir halde, adeta tohum bir de zeyli ihtiva
Biz, Trk bibliyografik malumat bu itibar ilc stndr. Btn eski tarihler, bilhassa
almak istedikleri halde meydancia mazbut ve mdevvin biqey 1/oca Tariizi ile 'Ali, Na 'ima, Cevdet, kezalik 'A'lf'nin
ve binaenaleyh lzumlu en muhtasar bir ciltleri, Hadikat' l-Cevami' ve Hadikat' l- Vzera, biraz
Trk tarihi kanaat getiren edebiyat olmamakla beraber Tarih-i 'Ata ve daha sair
muallimleri ile, sair tedkik bu hususta takip edecekleri umumi, tarih eserleri, Hammer, Trk tarihi
en ve en kat'i Trk tarihinin ok birer 'Atai zeyliyle beraber
nisbeten en tam bir -ilmi olmasa bile- yolda l iki biiyk cilt
nihayetine kadar Trk alim ve
eden tercemesi, Murad v. devrinin
hal tercemelerini
tasnif edilebilir: Garb ait kaynaklar. ..
b'e ait kaynaklar Alman, Rus, Macar lisanla olmak itibariyle pek Feridun Bey
Trkler ve lisan ve eden da itibariyle ondan kalmaz. 'Al i'nin yazma Mena-
ehemmiyetli ehemmiyetsiz birok mecmualar, risaleler, kitap ' ile, M stekim-zade'nin Tezkiret'l-Hattatin'i
ki bilhassa ekseriyetle evvelki Trk !isan 'Ataullah ve Zeyl-i zeyilleri
ve ile alakah olmak itibariyle ok dikkate i'timada
Turjan Orhun abidelerine, en eski Trk malmat, tezkirderinde
ait birok mhim eser ve makaleler ile, Kutadgu Bilig, edebiyat tarihi mellifi
Mi'rac-Name, Tezkiret' l-Evliya, Mahzen' Emir Haydar, F. . mecburdur:
. . Matb olan Sehi , L't'f' a S'l'
a m,
Hikmet, Babur-Name gibi eski metinleri ve sair .'ll 'Ah d i'nin Hasan
birok lisani ve edebi eserleri bu meyanda sayabiliriz. Zeki elebi, Faizi, Riyazf, Rfa'i Ke+evi
.r H' ' "J' ' ' U' '
Yelidi Bey'in birinci cildini Trk-Tatar Tarihi ile, , asu' .. zmmet-zade, Mceyyib tezkirderi ve bu silsileden
1 ?lmak uzre Ebu Bekir Akif Bey'in Enderun
Le on Ca h un'un A,rya Tarihine Medhal'inde ve Hammer'in drt
cildi nakledilen byk tarihi ile M i st er Gi b b'in Os Mir' at' Arif Hik-
. d' N
met ' tez
. k' en, bu olmayan mhim vesikalar ' cmle-
Tarihi'nde-evvelkilerde eski Trk edebiyat ve mede
niyetine, son ikisinde ait- malumat mev B1za
' 'n b' h' veya b' . iin ter-
g6 TRK USL TRK USL 37

tip hususi tezkireler Belig'in Bursa haneler ile mze, ve ktphanelerinin ve


matbu Gldeste-i ile, ona sonra, vilayetlerde tek-tk ktphanelerin fihristieri tedkik
birok zeyiller, mdekkik Hseyin Efendi'nin ancak bi- edilmelidir; ma <mafih buralarda eseriere Pe-
rinci cildini mufassal Ama.rya Tarihi, Ali Emiri tcrsburg, Viyana, Berlin, Londra, Paris, Vatikan, Venedik
Efendi'nin keza birinci cildini Tezkire-i ktphanelerinde, yahut hususi ellerde tesadf da
Amid'i, bu meyanda birdenbire gelen eserlerden- ihtimal dairesindedir; binaenaleyh Avrupa ktphanelerinin
dir. Mevlevi iin tertip Dede Tezkiresi'yle, eserlerine ait fihris.tlerini dikkatle edebiyat
Esrar Dede Tezkiresi ve bunlardan hlasa suretiyle son sene- tarihisi iin ok Istanbul ktphanelerinde uzun md-
lerde Sema'-hane-i edeb, sonra Habib Efendi'nin, det da Burhaneddin
M stekim-zade'den Hatt-u Fehim'in Seflne- Londra ktphanesinde tesadfen, cz cz eden
Es< ad Efendi'nin bahis Etrab'l- Ansiklopedisi'nde Cl. H u geen
Evliya elebi Seyahat-Namesi, lvfevzu<at' l- Ulum tercem esi, maddeden Tezkirelerde isimleri bin-
Sruri'nin Mustafa emriyle tertip lerce hepsinin mevcut bulu-
Bahr'l-Madrif, edebiyat tarihisi iin ok dikkate bulunmayandan iin, mverrihin btn fih-
Kemal'in H. 918 (M. rsr2-r3) 'de ikmal ristiere malikiyeti mbrem bir ma<mafih ktphane-
yegane Bayezici'de Umumi Ktphane'de mevcut, Ca- lerimizin matbu fihristieri ok fena ve bir surette tertip
mi''l-Nezair eseri, ilk devirlerine ait onlara fazla i <timat gstermek de S i na n
mehul ikiyz 2946r beytini havidir Bayezici Ktphanesi fihristinde
ki bu itibar ile acidolunabilir; bu kitap, edebiyat tarihisi Tezarruat Ayasofya'daki Ahmed
iin gnlerce, hatta aylarca tedkike Kitabiyattaki fihristte Ahmed ismiyle
kudret ve ihatasiyle marlif B ursa Ta h ir B e y'in uzun md- diye kadar tesadf buna benzer daha yzlerce
det muharririn ancak kendi istifade lar var ki en birer delil olabilir;
ulum ve Maarifi eseri edecek olursa, edebiyat ma<mafih bu tedkik edebiyat tarihisi iin henz kafi
tarihi birok zahmetlerden dir; byk ktphanelerde edebi metinle-
herhangibir mevzu bu muteber rin tedkikine hasreden alim, orada muhtelif mevzulardan bahis
vesikalardan gelenlerine mracaat eden bir ilim mecmualar ki, fihristierde ekseriya Mecmuat'r-Risail
o hususta az-ok malumata sahip olur; fakat onu mteakip, geen bu trl vesikalar, hakikat halde medfun
hayat ve malumat eserine ve mehul birer hazine hkmndedir; eski hususi ha-
mracaata mecbur olur ki, burada ikinci muhiti ile mnasebetlerine ait birok nok-
bir daha tesadf eder: Mesela Burhaneddin'in talar o sayede Bazan hi cilder ara-
tedkik iin ne Eski edebi eserlerimizden b- mid edilmeyen malumat definelerine tesadf olunabilir.
yk matbu ufak bir tedkik neticesinde Mn;eiit kabilinden eserlerde de o gibi tafsilata te-
matbu eserlerin nelerden ibaret kolayca Matbu sadf vaki<dir. Sonra, bir hususi ve edebi
olmayan eserler iin, evvela umumi ktphane- veya kendinden ncekiler
lerin M ni f tanzim edilen fihristierine m- ve muakkiplerinin onun
racaat bundan sonra Halis Efendi, Riza Erniri elde etmek iin edebi metinleri byk bir dikkat ve i<tina
Efendi, ktphaneleri gibi hususi ktp- tahlil etmelidir: Bir kendinden ncekilerden
TRK USL 39
TRK USL

de ok bir mes' eledir: ey h i


birini tanzir etmesi, bir gazelinin yahut
drt-bq Trk airi mevcut iken, mesela bir mecmuada
ona dair bir mtiUea beyan etmesi ekseriyetle vaki' ve dikkate
tesadf ey bir gazel, veya kasideyi
Mesela, Ahmed nfuzunu anlamak iin,
onlardan etm eli? V
ona gelinceye kadar ekli, onun bir te-
icabeden. tenkidli bu gibi mes'eleleri pek
kamle sebebiyet tezkirecilerin, mverrihlerin onun
ve slubu, kasidenin takdim zat
ve muakkiplerinin divanla-
tarihi malumat, mracaat
Ahmed Paa yrtlm mevzu
tarihi bu hususta kafi bilgiler te'min eder:
ve ondan ne dereceye kadar mteessir olduk-
Metinlerin sihhat ve gelince, matbu Divan'lardan
onun, byk Trk veya Acem <liderinden ne dereceye
yazma nshalarla mukabele edilerek pek
kadar mlhem ve btn o mtalea ve mlahaza-
kolay Yazma nshalar ok ise, biri-
sebepleri ile derecesini tedkik etmelidir. Bu-
biriyle tam bir asli nsha vcude getirmek el-
nun ne yorucu, ne uzun, lzumu derecesinde bol
zemdir; muharririn el ile bir eser mevcut olursa, mukibele
bir manevi kqfe der-
mes'elesi kat daha bir air bazan birok
hal grlr. Bu mesaiye bir de muhite ait itimai tahlili ilave
def'alar Divan ile bir nsha
edersek, edebi bir ahsiyetin iin icabeden
bulunca, onunla iktifa etmemeli ve onun tertip tarihinden sonra
gayretin derecesi bir fikir elde edilebilir; ma'mafih
airin tabii birok eserler daha vcude dnerek
mecmualardan, mneatlardan, eserin ken-
mecmualarla nshalara mracaat eylemelidir.
dinden elde edilen ekseriya tarih ve tezkirderin
Tevarih ve Galib gibi matbu eserler, byk bir
pek fazla bu ile
ve i'tina ile tertibedildiklerinden, onlar bu gibi
malumdur. lzum yoktur. [Fakat buna Galib'in
Bir edebi metni onun kendi kendine
mevcut eserlerini elde ettim.]
suallere maruz kalmak demektir; bu suallerin
vermekle, eser dnce ve tehassslerimizin
. III. Metnin tarih ve yer, istinsah tarihi, istinsah
yok ederek, onlara salim ve sahih esaslar oluruz:
mstensihi malum Yazma eserlerde bu
lara .tesadf iin, bu hususta mkilat ekilmez.
I. metin muharririn
yerinin malum ne gibi
uygun mudur, midir? Acaba uygun
elde muhta tarih ve istinsah
olarak isnad olunuyor; yoksa tamamen uydurma
mstensihin bilinmesi ise, eserin intiar sahih
olup bildirmek itibariyle dikkate
II. Metin acaba tam ve sahih ( exact) midir, yoksa fazla ve-
Mesela bundan drtyz sene evvel Tebriz'de bir
ya eksik midir? Bu sualler, matbu eserler iin gibi, matbu
yahut nce
olmayan metinler iin de varit nk atfo-
.Hamsesi'ni elde etmek, Maverannehr ve Azerbaycan
lunarak eseriere de tesadf olunuyor. Seluk sul-
Anadolu Trkleri'nin fikri mnasebetlerini gster-
atfolunan ile, Sultan
rrck ok mhim bir vesika bulmak demektir. Bu gn
diye mqhur olan manzume, sonra Kemal'in Sultan Veled'e
Fuzuli hayatta iken bir Fuzulf
iirler ekil ve pek kolay
bulacak olsak, airin daha o zaman hret
vehile ok sonraki zamanlara ait eserlerdir. Sonra, bizde
TRK USL
'
1

TRK USL

kazanma dairesini saltanat kadar far- VI. Tedkik eser ne gibi ruh halleri ( etat
zedebilirdik. Bu gibi faraziyeler mutlak bir hakikati haiz olmasa- de conscience)'nin ve teessr (impression)'lerin, ne trl bir tabiat
lar bile, icra edilecek sair tenkidli tahkikat ile belki de zerine nfuzundan vcude Bunu anlamak iin hal
mevsuk ( authentique) bir mahiyet alabilirler. trrcemelerine, muharririn ve umumi tahsil ve
tefekkr ve daha sair irsi ve muhite ait te'sirlere m-
IV. Metnin kavramak ve tesbit eylemek, racaat etmelidir. bu husustaki he-
yani muhtelif tekaml devirlerine gre kelimelerin, men hemen edebiyat tarihisi daha ziyade
cmlelerin husus! ve tabirlerin delalet istidlal (raisonnement)'lere mracaata mecbur kalacak ve ekseri-
'
tayin etmek gelir. O devir
.
yetle faraziyeler ileri lzum grecektir; sair
suretiyle cihetleri, mitolojiye anla- tedkikat ile o istidlallerin sihhat ve
madan bir metin fikir beyan etmek mmkn ola- edebiyat tarihisi iin mhim bir
bedihi ise de, bu sahte mtebahhirler ta- kil edebilir.
gznne her gn grlyor.
VII. Eserin nail ve icra edebi ve iti-
mai: nfuzu tayin etmelidir. Nfuz mes'elesi daima
V. Btn bu gibi ilk ki, metnin
betle tev'em olmaz: Bazan ok kazanan bir
mevzuu slubu nkte ve incelikleri, hususiyederi tedkik edil-
eser ok gemeden halde, uzun zaman dikkati ek-
melidir; edebi ve binaenaleyh daha fazla enfsi
meyen bir eser de bir nfuz edebilir. Enderunlu
olan bu tedkik edebiyat tarihisinin mezi-
birinci, Fuzull'ningazelleri ikinci hale kafi
yetleri faaliyet icra edecektir. Metnin fikri, hissi
birer misaldir. Edebi te'sirleri anlamak iin uzun ve zah-
karane kuvvetini tayin etmek demek, eserin bizim
metli bir tedkik itimai:
bedii te'sirine meydan vermek demektir. Burada
te'sirler mes'elesine gelince, onun iin edebi: eserlerden daha
lisan ve sl"up cihetiyle kendinden ncekilerden ve
kaynaklara, o devir ile alakah vesikalara mracaat
dan umumi tehasss ve tefekkr
icabeder; fakat bilhassa saray mrekkep gibi
gibi ruhi hususiyeder meydana
olan edebi eserlerimizden umumi bir te'sir, yani btn itimai
umumi ve ifadeleri ve has bir nfuz beklememelidir.
muhitinde umumiyede hkm sren ve binaenaleyh eserde umu-
mi hatlar, ima ile gsterilmekle iktifa bir edebi: eser nisbeten en ve en
edilmelidir. Bir cmlenin tertibi malumat almak iin icabeden bunlardan iba-
lauball bir bir imalesinde, rettir; bir muharririn muhtelif eserleri ayni usullere
ahenkli ifadesinde renkli bir seci'de bir devrin btn ruhu, bu suretle malumat ve sonra
' o A

btn teksif olabilir ki bunu zeva- o tahlil semereleri, umumi: bir terkip ile ihya ve tertibe-
hiri edebiyat tarihisinin manevi kabiliyeti meydana Daha sonra, eserler ve gre taksim ve tasnif
fakat keyfimiz e, ok fazla. edebi nevi<lerin tarihi tekaml vcude
mesela hi ve Necati'yi anlatmak isterken anlat- devrin muhtelif mnasebetler ben-
Bir edebi eser, evvelce gibi, eserin mey- zerlikler bulunarak zmrelerin ve devrelerin tarihi de
dana muhit ve zaman ile, muharririne gre, yani daha teceddt devrine kadar gelen eski saf-
ziyade tarihi bir tedkik hatlar ve mmeyyiz seeiyeleri ile edebi: devreler
TRK Tl USL TRK USL 43

. .. k'l1 ve ok uzun tedkiklere


lere ve kaynaklara olan derecesini anla-
ve ok , l d hdut birka tahrif edil- ki, mdekkiklerimiz birok edebi mahsullerin hakiki isim-
.. d b' t a ma . . d'
Bu gun e e . adf edilen taksimat lerini, tarihlerini bilmiyerek sarfederler. Me-
tes .. .. b 'h tler teayyn ve tekarrr sda, Sinan Tezarru'-Name'sinin hakiki ismi ile,
d B' d f'' butun u e
ve e a ' tarihi izah Carib-Name'sinin isimini, ancak son zamanlarda me-
f'k ' cereyan a
ettikten sonra, ve . 1 . h k' nlerde icra tahkikat ile Sonra, ayni mevzu
bT a ';
ve tesbit oluna a t e eseriere m- muhtelif biribirine hi gz-
. . .. .. b t dk'klerde1 v .
butun u e h . d"l lidir. nk bir nne nk en mdekkikler bile bir kaynak ile
him bir tetebbu ta e me nl:k ren i daha iktifa ederler. Tezarru'-Niime'yi matbu ibaret
adi eser7er san'at bedia- zannederek ona gre hkm yrten, falan kitapta o yolda bir
kuvvetle gze arpar; o t" e iz aha hizmet ederler. iddiasiyle mevcut olma-
v hatta ter v
amaga, k dd" ettigvi halde orta hkmeden edebiyat mverrihlerine ok tesadf edilir.
, d ta a um ' .
Sonra, d eh a . 1 h'tlerinin mahsul ve hususunda tedkiklerde bilmi-
mette ve adi eserler e mdu zevk ve temayllerini, yenler iin umumi olan bu kusurdan edebiyat tarihisi
. , h
dir; ey k . . eseriere mra-
manevi haletini slubu yani
caat o un ur ve dahinin . . v . ve ve ' o"1 u"1"ur. VIII. Edebiyat tarihisi evvel
edebi yani edebiyat ile hi i'timat edilerniyecek menba'lardan
Edebiyat so,n. te . 1" ce burada ok dikkatli fakat messes kanaatlerini hertaraf etmelidir. i'tiba-
cemiyetin te ge ilim narnma
k h oyuncag riyle sahip olmak ve ve tedkik
davranma ve mu a . d 'dd tle icabeder. memleketimizde henz birer mefhum gibi olun-
f 't t en e .
sahte ve a "b'd . b' bir elde her bilgi hkm sren mutasallifiine, umumi
.. .. k 1 e , ,
Boi e dikkatli tahliliere ihtiya gsteri:; sonrald' ve ekseriyetle telakkilerden edebiyat tarihi de kurtulama-
me ' u k rluk e e e Edebiyat tarihi yahut bu mevzu ile alakah
ilimlerde, mevzu zo vuzuhsuz bir
. de o k a d ar o mayan makaleleri biraz tedkik edersek, bu derhal
tezahr eder: Ziya mesela Hariibiit mukaddimesinde filan
ve falan ne gibi mtalealar ileri srd ise, herkes-
* ten ayni hkm ve her kitapta ayni mlahazalara tesadf
. ..
d 1 bir neticeye var- edersiniz. Harabiit'ta, mesela Galib'in Hsn- iin
Edebiyat a a aruz d- cihana diye, herkes, sair
. . h d kika ata ara m .
mak er a .. tedbirli ve basiretli isnad ederler; halbuki bunlar Galib'in
ve ona gore . . . . . 'f: ki malumattan es- tedkik etmek dursun, hatta grenler bile pek
d . enfsi aa b
.k' k ma dah a c:az 1a b' vu"s'at vermekle bera er,, Bu tasalluf ( snobisme) illeti, son derece znt ile i 'tirafa
bu b' h C lardan Mesela, mecburuz ki ihtiyarlardan ok ziyade genler hkm
umumiyede ( a a . i ma- srmekte ve mekteplerimiz, en zeki talebderi fena birer muta-
edebi hadiseler san metinlerden sallif olarak fikirleri derhal biri-
lumat, daima ve Metin- biriyle mnasebet ve hi tam bir huzur
metsiz ve mevsuk olmayan ayna
TRK USL TRK USL 45
44

1 . o1ara k ' bugn eskiler i'tiraf edelim ki en yksek, en intihfiz (extremes) en m-


ile zihnimizin .am , d lar ya Ziya
. b'ld' z yegane a am , messil ve en enmuzeci acidediyoruz; halbuki yksek ve intihfiz
h . yahut Kude-
Eb.. Ktp A me ' vak'alar, istisnai hadiselerdir: Onlar azami haddi gs-
l . Eslaf gibi risalelerde grd- termek hususunda mmessildirler. bu kabil hadi-
madan Birka Osman da isimle-
d . h a. . on ' selerdendir: Hsn- devrin hakim temaylleri ve
cehaletimiz bu
rini biliriz. ha mesela Trk ziyade, Galib'in san'at gsterir;
k'1 gence . , A vni, Hoca N et, Esrar Dede, Pertev
kesif iken, herh ze . , h Edeb-ryat
, "1" .. mer umun . 'h . Efendi, eserleriyle o devrin daha ma'kesleri, yani daha
nin tekamu unu - . h 1 en
1, tiyle- a a nek eden hadiseleri vasati haiz
dan ma uma k d' . d . cehalet,
.. d en e .. h hadiselerin umumi olmak itibariyle daha gze arpan bir m-
o . b d'h' gstermese, bugun er
. k dar ve e d'k' haiz edebiyat tarihisi onlar ara-
insana her. o a ht rast gelmez .. en rnek edenleri ve tedkike mecburdur.
bilgi bu kada: sa e 'h' .. tedkik etmek
, , ll 1 d tan . Btn o orta eserlerin stndeki ve
usu er e e e . .. '1 1 dan
'
a d am, e vvela bu gibi ve muta ea ar ehemmiyeti, hususiyeti ancak, o suretle Orta
bir zmre toplamak ekseriya mm-
ettikten sonra b b aatteessf hala anla-
d 1'h' 0 1 akla era er m kn Prof. Lanson bu hususta Mornet'nin
Pek basit ve be m d b' t tarihisini tedkikle- usuln ediyor: Biribirinin aksi ve olan
'h 1 d n sonra e e .
bu at er e. k' 1 da edelim: tarih mvazi silsildere (mteziiyid) bir
k b' no ta
rinde mu , miyetten tenkidi ve fel- halde ileriiyen silsile yeni temaylleri, eksilen cihet ise, iinde
tarihi 'kl . d e ve umu k k ' ve b'
. b, t tan o . . maziden srklenip gelen, yz
sefi . . amanla ala'ka1 o1a b'l ecek her nevi' gsterir. Umumiyede bir gibi
anlamak onu . . 1 b' edebi hadiseyi olunan gelince, onlar da -Lanso n'nun
. . h lb e
ihmal a . h Eski edebiyat pek gzel hulasa vehile- ihtimaller gelir:
bir nevi' sebeplerle ka teesss etmesini ki-
yerine ondan Aur e d taklit olu- r. eserlerin yeri ile,
' .1 . cem e e . d snk mecbur olabilir.
misi Garp te . . kimisi son e
nacak byk kimisi nazire- 2. Esasen olan bir iin son darbeyi
Galib'den byk, .e isnad ediyor- olabilir.
cilik illetinin eski vukua gelmesinde 3 hcum veren bir harb ala-
. b k d r a 1 olabilir .
lar; u a. si alakah olabilir. M es' ele, on
bu . h k'ki ve olmayan bir su- 4 birok zihinleri bir noktada
tarz ve te
, ennin .
a
. b' debiyat
. ..
za- me ile temayllerine uygun bir fikir meydana
, d e d t olabilir.
rette e e . . 1 hakiki e-
man d a b u"t"n u bu en 1 d
uktedir olma .. bu ihtimalierin hepsinde de, olma-
ve kavramaga m n cihetlerden biri de, en mu:
edebi eserlerden sonra meydana ve bina-
U mumiyetle i ue
cnaleyh onu anlamak iin orta hadiseleri asla
messil (maximum)' en, ) beraber,
temayu en gzden Bilhassa bi-
r
TRK EDEBiYATI USL TRK EDEBiYATI USL
47

zim hi ile anlamak midiyle tedkik eder. fikrin bu tem'


'h' b" "h. . ayu u,
ancak uzun bir bekleme devresinden sonra ru. tezahr gibi telakki umu-
ki, biraz da ve ve en . mevzuu
. , etmesinden
. nazar , tahl"l e para-
ileri gelen bu gibi hallerde, yine orta h terkip ile ihya ve tesbit etmek,
eserleri anlamak ve bu suretle o devir zevk ve temayl- ru h . . . Max N ordau'nun bir idd" ve h"l e,
lerini tahlil ederek sebeplerini mey- her tahli: ile O paralar eski kl
dana icabeder. ve hibir veremez; halbuki terkip
Edebiyat tarihi tedkiklerinde, tedkik mevzuu ykselip kat ve hakikate daha
umumiyet hakikat ve kat'ilik de o nisbette azai- ve ve terkip,
ve basit mes'elelerde birok tamamlayan
. . . . acidolunabilir. Tahlilin eh ..
re'y ile hkm beyan edebilirler; fakat basitlik yok ol- k .d . . gelen n, er k"b"
t
duka, hkmler gittike daha biribirine uymayan ve daha e ve yarareasma tahlilierin mahsul ol-
birer hal alabilir. Btn manevi ilimiere has olan bu. n_a- her kilidi aan sihirli bir anahtar
kise edebiyat tarihisini tarihisi terkip hususunda k k d"
od'do anca en
'

Nisbilik (relativite) ve ve
o
a veo
a ile, bazan ile h go st Bu
h es k szlerimize ilave cihet, ilmi fikir ve
mverrihin manevi sihhati ve selameti iin pek
Sahte benzerlikler ve mfrit ta'mim (generalisation)'ler a h , . . . . Fustel de C ou anges '
zerine, daha basit ilimierin taklit suretiyle, zahiren ur gnlk terkip iin senelerce tahlil
ilmi binalar kurmak ne kadar muzir ise, edebiyat tarihinin
tavzih ve hususi usullerine Edebiyat
. . tarihine hevesli her Trk genci , henuz ' ma -
uygun olarak da o kadar verimlidir. 'b"d . . . . bu buyuk ve ,
a e usuller dairesinde hi olmazsa birer ta
nk, vcude gelecek bu
son kadar, Trkler'in fikri buyuk v: Trk milletinin boyunca muhtelif
ve hissi tekamln muntazam bir silsile bir fikri ve hissi ve 0 muhtelif
edebiyat tarihi vcude getirmek iin gelen _gst:ren_ Trk milli vahdetini gs-
tabi' olunacak usulleri fakat vazih bir surette te:.erek, ayni vahdet gayesine sevkedecektir.
Evvela tahlil ( analyse), sonra terkib ( synthese) gibi iki byk nok- Turk bundan daha asil ve mukaddes bir
taya bu uzun ve bilhassa ikincisi hedef tasavvur olunabilir!
byk ve bir isti 'd ada nk tahlil,
birer birer halde, terkib, tahlil neticesinde elde
mezc ve tertip ile, hakikatleri en kk nokta-
kadar ve umumi izgileri ile tesbit eder.
M o n o d 'nun gibi, insan tabiat hadiselerini,
btn ile anlamak maksadiyle tedkik ediyorsa,
de, cemiyederin ve onu idare eden
ve tekemmllerin byk izgilerini umumi

You might also like