You are on page 1of 17
Osman {mparatorlugu ve Diinya Sistemi Bu sayinin cikmasinda biytik emedgi gecen Ali Artun, Tevfik Balcioglu, All Selman, Rifat Yilmaz'a tegekkiir. bore. biliriz, Toplum ve Bilim 23, Giz 1983, 9-39. 9 Osmanh Tarihi ve Diinya Sistemi: Bir Degerlendirme Huricihan inan «Osmank imparatorlugu: Biyiik Bir Historiyografi Sorunu, Mithis Bir Belirsizlik Bélgesi» F. Braudel, Akdeniz, I, 13 Batr egemenliginin Dogu tzerinde yerlesmesinin dzinde Dogu'nun tarihinin Batt hegemonyasinin dilinde yazilmasi yatar. Bu olgu en acik ve geliskin bicimiyle, 1. Diinya Savasi'na kadar olan dért yizyillik: sire iginde Ortadogu, Kuzey Afrika ve Balkanlarda genis topraklara sahip olon Osmanh imparatorlugu s6éz konusu oldugunda géze carpmaktadir. Osmanli tilkesi, Batt Avrupa’ya olan yokinhginin yanisira, uzun bir sire boyunca Batt ile askeri, diplomatik, ticari ve kiltiirel iligkiler iginde oldugu icin genigleyen bir Avrupa’y! cok daha yakininda ve anda hissetmistir. Onsekizinci yuzyilin sonunda ve ondokuzuncu. yiizyilda,, Avrupa'nin Osmanh topraklarina dogrudan niifuz ettigi o ‘tarihsel an’da, Osman imparatorlugu’nun tarihi ve toplumsal yapisi iizerine bir takim inanglar ve varsayimlar ortaya cikti, Aydinianma caginin yazarlari ve Hegel’in katkilani ile Avrupali diinya gériiginiin (Weltanschaung) bir parcast olarak ortaya cikan bu séylem Dogu ile Bati tarihlerinin, 6zde bir ikilikten, bir (1) Ondokuzuncu yazyil Avrupasi‘nda Osment Imporatoriugu hakkinda olugan imge let, bkz. Norman Daniel, islam and the West The Making of an Image (Edinburg, 1966). 10 Huricihan Inan kargitliktan kaynaklandigi gériigii ile temellendirildi, Bat degigme ve gelismeye dayah, diinya tarihinin ayricaliki bir bolgesi olarak gériiliirken Dogu bu ayricaliktan yoksun, degigmeyen, gelismeyen ve béylece ‘tarihsiz’ bir bélge olarak goriildd, Bu kavramsal cerceve, Bati'nin kendi ‘Ben’ligini tanimiamasi icin gereken ‘Digjer’i, yani Dogu’yu kendinin kargit, ya da Dogu’nun tarihini Batr’nin olumsuzu olarak tanimlayan kendi gelismesinin kargitl, degismeyen bir art-alan olarak gérmekteydi. Bu gértig, Baty egemenligini, kendi basina duraganhg: agamayan Dogu uzerinde itici bir gii¢ olarak kabul etmig ve bu ideolojiye de hizmet etmistir. Ote yandan dinya tarihine bu ikili bakig, drtik bir bicmde de olsa, t gt bir céztimleme anlayisini icermektedir. Dogu ve Bati kendi kiltiirel ve jeo- politik Ozglilliikleri icinde hapsolunmusg ideal topfum tipleri olarak kavram- sallastiriimaktadir, Bu baglamda ele alinan bir ‘tarihsel’ céziimleme ideal tipleri karsilastiymaktan ibarettir: Dinamik, akilci, demokratik bir Bat'ya kargi duragan, akildigi, otoriter bir Dogu’. Yukarida s6ézii edilen Avrupall diinya gériistintin somut ifade biclm- leri, sanat, tarih, edebiyat ve din alanlarinda geligen ondokuzuncu yizyil Sarkiyatcihk geleneginde, Marx’in Asya Tipi Uretim Tarzt (ATUT) kavra- minda ve 2. Diinya Savagi sonrasi toplum bilimlerinde yeseren ‘gelis- mecilik’ yazininda gdriilmektedir. Son yirmi yil icinde, Osmantt Impara- torlugu dizerinde bu perspektiflerden kaynaklanan temel varsayimlar distin edamlarinca gitgide artarak sorgulanmaktadir®. Bu sorgulamanin éztinde Osmank tarihini, Batr’nm kendi 6z-tanim anlayigindan kopararak diinya tarihindeki yerine oturtmak ve béylece bu tarihi sémiirgelesmekten kurtarmak ¢abasi yatmaktadir. Bu da Osmanh tarihini yeniden yazmak anlamina gelir. (2) Bu sdylemin bir betimlemesi Icin, bkz. Perry Anderson, Lineages of the Absolutist State (Londra, 1974), s. 397-412; ve daha da énemli olarak, Edward W. Said, Oryantalizm, cevr. Nezih Uzel (istanbul, 1982). (3) Hegelci ‘Ben’ ve ‘Steki” sorunsalinin mikemme! bir sunulugu igin, bz. Said, Oryantalizm, {4) Orta Dogu ve Kuzey Afrika'nin tarihine ve toplumsal yapilaring uygulandigt bicimiyle fdeal-tip kargilogtirmalarinin tartigiimas: konusunda, bkz. Bryant S. Turner, Marx and the End of Orientalism (Londra, 4978). (5) Bu fiteratdrin énde gelen érnekleri guntardir: Edward W. Said, Oryantalizm (istanbul, 1982); Bryont, Turner, Marx and the End of Orientalism; Tall Asad, derl. Anthropology and the Cofonial Encounter (Londra, 1973) ve Review of Middle East Studies (ROMES), Say: 1 (1975), Say! 2 (1976), Say! 3 (1978)'dekl makaleler; Abdallah Laroui, «For a Methodology of Islamic Studies», Diogenes 63 (1973): 12-39; Marshall Hodgson, The Venture of Islam, 3 clit (Chicago, 1974), Osmanls Tarihi ve Diinya Sistemi i I. Wallerstein tarafindan ortaya atilmis olan diinya sistemi perspek- tifi, Osmanh tarihinin yeniden yazilmasi ya da yeniden kavramsallas- tirimasi yéniinde bazi yeni olanaklar sunmaktadir. Diinya sistemi perspektifi diinya tarihi dzerindeki tarih-digt ve ikilemli gériisteri tartig- maya agmaktadir. Béylece, Osmanti imparatorlugu’nun tarihsel gelismesini tek bir biitiinsel déniigiimin yani Avrupa kaynakt dinya kapitalist déni- giimiiniin baglaminda ele almay Sngérmektedir. Bu yéniiyle diinya sistemi yaklasimi farkli bdlgelerdeki tarihsel geligmeleri kiltiirel ya da jeo-politik 6gelerce belirlenmis ideal tipler ile aciklanabilecegi gériistinii yadsimak- tadir. Bunun yerine Osman ve Batt Avrupa toplumlarinin farkh gelis~ melerini, onaltinci: yizyidan sonra Osmanfi tlkesini de icine alarak genisleyen diinya kapitalist sisteminin ‘dalgalanan gercekligi’ ile acik- lamaktadir. Bu, ‘icerilme’ olarak adlandirilan siire¢ Osmanti yapilarinin dinya ekonomik giicleri ile iligkiye girmesi sonucu meydana gelen déni- stimleri betimlemektedir. ileride bu déntisimiin bicimleri ve ortaya ¢gikan Osmanh yapilarindan bahsedecegiz. Fakat, ilk énce Osmanti imparator- luguna iligkin bugiin icin gegerli olan yaklagimlara deginmek yerinde olacaktir. Giinki bu yaklasimlarin elestirisi furada sunulacak olan yeni kavramsal cercevenin baslangic noktasini olugturacaktir. TARIH-DISI OSMANLI TARIHLERI Ondokuzuncu yizyil Sarkiyatcihk gelenegine’ gére teme! céziimleme birimi Osmanti imparatorlugu’nun da dahil oldugu islam uygarhgiydi. Bu uyaarlik birimi ise 6ze yénelik kilttiirel terimlerle tanimlanmaktaydi. Ol- dukeo heterojen bir biitiin olan Islam diinyasi bir islam ruh(geistunun varligi ile tekbicimlestiriliyor, dahasi, cesitli ve farkh kurumsal ve kiltdrel (6) |. Wallerstein, The Capitalist World System: Essays by Immanuel Wallerstein (Cambridge, 1980); The Modern World System: Capitalist Agriculture and the Origins of the European World Economy in the Sixteenth Century {New York, 1974}, Bu pors- pektifin Osmanh Imparatoriugu’na uygulanmast konusunda, bkz. «The Ottoman Empire and the Capitalist World Economy: Some Questions for Research», Review, cilt 11, say: 3 (Kis 1979}, s. 389-98; Huri istamoglu ve Caidar Keyder, «Agenda for Ottoman History», Review, cilt I, say: 1 (Yaz 1977), 8, 91-55. (7) Gindmiz sorkiyoterligin temetieri ondokuzuneu ylizy! sonlarinda dogru atid. (C. J, Adams, clslamic Religions, Bélim |, Icinde Middle East Studies Association Bulletin, cilt 4, say: 3 (Ekim 15, 1870), ¢. 3). Akademik garkiyatoiigin kurucutart arasinda Wellhcusen, Néldeke, Becker ve Snouck Hurgronje vardi (J. W. Fick, «islam as an Historical Problem in European Historiography Since 18002 Icinde, Historians of the Middle East, cerl. B. Lewis ve P, M. Holt (Londro, 1962); J. Waardenburg, L'tstam cans to mlnolr de ecctdent [Lahey, 1962].) Gérislerl, Ranke, Burkehord, Gobineau ve Renan gibi, etkili ondokuzuncu ylizyil yazarlarinin Islam hakkinda ortaya koydukion: asagitayiet yoklagimla uyum Igindeydl. {V, G. Kiernan, The Lords of Human Kind (Londra, 1969]; P, D, Curtin, derl. imperialism [Londra, 1972}.) 12 Huricihan Inan ifade bicimleri bu temel kiiltirel dziin somut gériiniimleri olarak algila- niyordu. Onceleri, igilerini edebiyat, felsefe, din ve hukuk metinleri gibi kiiltiiret bicimleri filolojik yéntemlerle desifre etmek yolunda yogunlastiran Sarkiyatcilar islam uygarhginin tarihini, dokuzuncu ve onikinci ylzyillar arasindaki klasik dénem, yahi ‘altin cag’ ve onu izleyen bir ‘cdkig’ ya da ‘duraklama’ cagi olarak gdriildyorlardi’. Bir yandan ‘cékiis', Islam kitltii- riniin 6zindeki bir ‘sakathk’ ile aciklaniyor; buna kargin Osman impa- ratorlugu’nun yiikselisi, yokusasagi olmas! gereken tarihsel yolda aykirt bir gikint: olugturuyordu. Sarkiyateilik, bu sorunu gdzebilmek icin, ince- leme yéntemini metinsel géziimlemeden kurumsal sézimlemeye dogru kaydinrken islam uygarhg: olarak adlandirdigi kiiltiir bitiind ite bir diger ondokuzuncu yiizyil entellektiiel kurgusu olan ‘Dogu despotizmi’ kavra- mini dististe cakistirma yolunu sesti. Osmanh despotizminin, Avrupa monargizminin bir antitezi olarak géziimlenmesi Rénesans’tan beri Avrupa siyasal sdyleminin bir parcast olarak siiregelmisti. Aydinlanma gaginin diigiindrleri (6zellikle Montesquieu) ile ‘despotizm’ anlayisi daha gene! bir kapsam kazandi. Osmanir impa- ratorlugju da dahil olmak iizere Asya'daki tim siyasal yapilar, cografi etkenlerin. sosyo-politik olusumlar tzerindeki rolit de vurgulanarak, bu kapsam cercevesinde betimlenmeye baslandi*, Bunun yanisira farkl politik yapitarin kargilastirilmasi, Dogu ve Bot! toplumlarinda deviet-toplum iligkileri gibi Konular onsekizinci yizyilin sonu ile ondokuzuncu yi zyilda vazgegilmez entelektiiel calisma alantari haline gelmisti. Boylece Dogu ‘da ‘sivil toplum'un yoklugu ve devletin agir basan nitel Bati'da gelismis bir sivil toplum ve dengeli bir devlet ile karsitastirilarak kargithiktar ortaya konuyordu”, Marx ve Engels’in ATUT kavrami iste bdyle bir (8) ‘Cdkiis” tezinin carpio: bir Srnegi icin, bkz. G. £. von Grunebaum, Classical Islam: A. History 600-1258 (Londra, 1970). Bu gdtisiin bir elestirisi igin, bkz. David Waines, «Cultural Anthropology and Islam: The Contribution of G. E, von Grunebaum», Review of Middle East Studies, sayi 2 (1976), s. 113-23. (8) Dogu Despottugu ‘ile digili olarak Bati'da gollgen siyaset teorisinin, konuyu Machiavelli’nin Prens‘inden itibaren ele-alan bir tartigmasi icin, bkz, Anderson, Linoages, $. 997-416 ve 462-472; Montesqutie’nun despotizm tartigmasi icin, bkz, The Spirit of Laws (New York, 1949), s. 18, 25-8, 57-66, 122, 129; aynica Franco Venturi, ¢Orlental Despotism», Journal for tho History of Ideas 24 (1963): 183-162; R. Koebnor, «Despot and Despotism: Vicissitude of a Political Term», Joumal of the Warburg and Courtauld Institutes 14 (1951): 275-302. (10) Sivil toplum ve deviet ayrmi ile Dogu ve Bab'nin kargi kargiya getiriimesine yénellk kavramsailastirma icin, bkz. G.W.F, Hegel, The Philosophy of History (New York, 1956). Ayn! zamanda, Gramsci'nin distincasi baglominda Dogu ve Bali karsilastirmas! icin, bkz,P. Anderson, «The Antinomles of Antonio Gramscl», New left Review, sayi 100 (Kasim 1976 - Ocak 197), 5. 5-80. : Osmanl Tarihi ve Diinya Sistemi 13 kuramsal baglam iginde ele olinmist. ATUT ‘Dogu despotizmi’ anla- yigini igerdigi ve bu ydnilyle son yillarda Osmanli imparatorlugu'na ne sirtilen céziimlemelerde de kullanildigi icin bu kavramin temel dzerinde kisaca durmak yararl olacaktir. ATUT kavraminin kdkeninde devesa bir devlet ile genis bir kirsal taban arasindaki bosluk yatmakta ve bdylece devletin otoritesini sinir- layabilecek ava yapilarin, yani siniflarin yoklugu vurgulanmaktadir. Bu da sinflar ve sinif micadelesinin yokiugu ile Asya’nin ekonomik duragan- hgint_ aciklamaktadir. Béylece Marx, -ilk olarak, ‘Dogu despotizmi’nin temelini topragin devlet miitkiyetinde olmasina baglamistir. Bunu yaratan ézelligi ise Asya cografyasinin iklim kogullarindan kaynaklanan, verim- liligin ancak devietin ele alacagi biiytk Slcekli sulama tesisleri ile sagla- nabildigi bir dretim gereksinmesi olarak agiklamaktaydi. Bu yap! icinde devietin topragin tek sahibi olmasi toprak dizerinde 6zel miitkiyeti dighyor ve bu da devietin mutlak giiciine meydan okuyabilecek toprak. sahibi bir sinifin. neden varolmadigini agiklayabillyordu, Bununla beraber sonralari, Marx, Hegel'i izleyerek, Dogu despotizmi'ni, zanaat ve tarimi birlestiren bir i¢ ig b6limi tamamlamis, kendi kendine yeterli kéy birimlerinden olusan bir kirsal toplumun varlgi ile aciklamistir. Bu yap: iginde de, ortak cikarlart oldugu halde bu sinif gikarlarini gerceklestirecek sosyo-ekonomik baglardan yoksun, birbirlerinden yalitilmig kéy topiu- luklart despotik devletin otoritesine rakip. olamyorlardi. Deviet topluma ve ekonomiye ancak vergi toplamak biciminde miihadale ederken kendi kendine yeterli ky topluluklarinin atomlasmig toplumsal yapisi siyasal giciin el degistirmesinden etkilenmedigi gibi bu giici etkilemekte, ne gikarlan, ne de olanaklan vardi. Toplum ve toplumun yénetim ile olan iligkisi Hegelci terimlerle, Asya'da sivil toplumun kendi dogasi nedeni olugamadigi biciminde dile getirilebilir. Bu da Asya toplumlarinin dura- §ankigini ya da tarih-digi olugunu aciklamaktadir. Bu durumda toplumsal degigme Dogu'ya ancak digaridan, daha acikeasi Bati'nin miidahatesi ile gelebilmektedir. ATUT'iin kuramsal agidan yetersiz, ampirik agidan gegersiz oldugu acik bir bicimde kanitlanmigtir?. Boyle oldugu halde ATUT kavraminda (11) Morx ve Engels'in, ATOT fizerine béluk pérotk, yazilarinin. kapsamli bir ézet! ve bu kavramin Hogoloi kékenleri icin bkz, Anderson, Lineages, s. 464-496. Buradaki ' gézimleme, bu ézete dayanmaktadir. (12) ATOT‘Gn: sinitsiz bir toplumda son derece geligmis deviet yapitarinin buluna- bilmesini (Osmanti imparatorlugu, Mugul Hindistan’! ve Gin‘de oldugu gibi) agiklo- maktaki. yetersizligi foin, bkz, Anderson, Lineages, s, 481-495; Barry Hindess ve Paul Hirst, Pro-Capitatist Modes of Production (Londra, 1975}, s. 178-201. Anderson, ayni zamanda, ATUT'Gin ampirik acidan yotersizliklerini -vurguluyor ve betimledigi Asya toplu- munun Asya'daki ‘hicbir toplumun dzgil tarihsel geligimine tekabiil etmedigini bolir- 44 Huricihan inan yer alan Dogu’nun cografya ve toplum yaptlarindan kaynaklanan dura- ganligi ve siyasal yapisinin despotik oldugu varsayim! 2, Diinya Sava- gi'ndan sonra basta Sovyet Rusya ve Gin olmak izere® Ortadogu ve Kuzey Afrika’daki Osmanli sonrast dilkelere de uzanmaktadir*. Bu toplum- jara iligkin cdzimiemeter ATUT kavramini zaman zaman cok agik bir bicimde Bat'nin Dogu uzerindeki stiinligind vurgulayan bir ideoloji yyayla sinirhh agiklamalari reddeden Anderson, garkiyatellar vo Moderniesmeciler tarafindan yedlenen kiltircd agiklamatara bog vuruyor. Bu baglomda, Anderson, Osmanti Imparatorlugunun modemiesememesini yo da bu toplumda kapitalist geligmenin gercekleememesini dinsel vee Kiitdre! yopitarin niteligl HePiorklamakta, (s. 397-400), BOylelikle, Bot-digt bélgelerin 620t tarihlerinin (toplur- we uiitisad: yapiiarinia ve deviet sistemlsrinin) betimlenmesi gered izerinde israrla dur sina korgin, Anderson’in bu Onerisi Asya toplumlarinin S2gUl tarihsel_duraganik- forimn agikianmas: zoruntulugunun bir fades! olmanin Gtesine gitmemekte, Diger taratton, bu yoklaginia Avrupa’nin dinamik goligme siirec! xargisinda Dogu'nun duraganiigini vurgulayarak, Anderson Boti‘nin OstOnlagi tezini bir kez daha gindeme getirmekto. tiyor, Asya tarihi ile figik olarak, codrat kt nomi eser icin, bkz. Karl A, Wittfogel, Orlental Despotism (New York, 1981) ve Umberto Melotti, Marx and the Third World (Londra, 1977). Bu yozarlor, Marx ve Engels'in énermeterine kuromsal bir tutarlihk saglama gabasindadirlor. Bunu yaparken de, lik énce, devietin sinif niteligint vurguicmaktalar, Devietin sulama prolelerini gergeklegtirmesini saglayan yanetioi-birokratiar bu sinifi olusturmaktadir. Her Wittfogel hem Melotti bu cografi ézollikler tarcfindan polirlenen slyasal yapida bir degigmezik gérmekto ve caddag Sovyotler Birligl vo Cin Halk Cumhuriyetinde Batt Gnlammndaki demokrasilerinin olupmamosini, bu toplumlardaki ‘paskic!’ (totalitarion) re- jimleri goomisteki forma dayanen despotik deviet yapilarimin bir devams olarak deger londirmoktodirler. (13) Bu konudaki sz Konusu oldugunda, fslamogiu ve Koyder (sAgenda bir simf Korokteri atfetmok edilimindedirler. B6ylelikte, Camanh toplumundaki temel sini celiskisini doviot (yo do ‘artigi coken sinif) tle ortidt areton koylé sinif: arosindaki tligki olorak tanmlomaktadirior. Dolayisiyia, devietin des- potik niteliginin bir ézelligi ve topluma midahalesinin tek araci olarak, devietin vergl toplama islevi olarak gorlirler ve béylece ATUT betimlemesine baght kalirlar, Osmantt Goviet! ile iigil bu gérig Hurl istamodiu - Inan «Paths of Social-Ecénomic Transformation in Ottoman Rurai Society: Case of North-Central Anatolia in the Sixteenth: Century». iginde Ottoman Empire and the World Economy, derl, Huri Islamoglu - inan (Cambridge. yoyimiandcak) torafindan yadsmmoktadir, Ayrica kz, dikay Sunar, «The Role ond Noture Bf Western Impact in the Economie Transformation of the Ottoman Empires, Ondokuzuncu yzyiida iran ve Osmanir Imparaterlugu'nda Sivas, Ekonoml ve Toplum konulu konfe- ransa sunulan teblig. Babolsar, {ron, Haziran 17-21, 1978, Islamoglu - jnan ve Sunar Goviet iktidarmin temelinin, artigin cokilmes! sirecinin diginda, iktidanin megrulugunun fomelini olusturan siyasal-hukukt yopilora dayandigins savunmaktalar. Céztimlemeye megruiyet sorunuilu, dolayisiyia da deviet ve toplum arasindaki Ideotolik vo _polltik ik-yoni agian katmakta, isiamoglu - Inan ‘Dou Despotizmi’nin temel énermesint, yant siyasal iktidarin mutlakiigint ve keyfiligini sorgulamay: amagiamaktadir. Arap toplumunun incelenmesinds Avineri'nin ATOT uygulamasi icin, bkz, Werdek tartigma ve 46 no.'lu dipnot. (14) Osmant: imparatortugu for Ottoman History») devlete Osmanh Tarihi ve Diinya Sistemi 18 olarak kullanmaktadir. Bu ai i larak : rag bir yandan a} J ola mn ipacik bir sogul ili varia sottiaet yandan da Bati'nin Bat-digi volgslerdek sonora yayiima polit alarint, bu politikalarin geligme sirecine olan yararl keke hn aro a plima Gee ae iglevini gérmektedir. Shlomo hiner E Wu deki oa ismalar s6z Konusu me: sunun en ore Oreklerinden biridir*. Avineri cagdas aay vont cnn mutatis Seopa Aap toplumlarinin sosyo-ekonomik cepeligmigiiit i altinda toplumun durag olmi i I raganlagmig ve ermest lacios ile acikiamaktadir. Avineri bu savdan Kalkorat forts poleet ino raslegtirmesinin nasil gecmig ATUT kalintlarint silorek bu paige poder sme oun soxablloceginden dz etmektedir, Boylece . . tsrail'in Arap toprakiarindaki i g megrulastiran bir kavramsal aygit olarak kullonimentod soldrgcnigin ri i . pyantenne enim fla svasa! yapisini ve toplumunu betimleme bicimi. ¢ ‘uncu yiizyil Avrupa ente ti 6 ine ain oki ‘eloktGel Seeuivatelon pose despotizmi kavramlari ile biiydk onzertitlers cotint bene +. a tired: yaklagimlarina sadik kalarak ‘Dogu des oti 0 close eran ve ce Sosyo-ekonomik yapilar ile degil, Islam'in vet bz eri rlar. Béylece bu cercevede, isi igindek oy topluluklan asiretler, loncalar, etnik ve dinsel gruplor. git len ayri birimlerin ancak din id jisi weit ne col etrofimde bitiinlegebildigi bir hiicresel yapi olarak gért fmekiedi “Deg ae enced yo ao siyasal Ustyapiya, toplumun izerine zorla ilistirilmi ve toplumsal “tunlegmenin diginda kalmig bir yap! olarak bakilmake. el eK sitnda water non toplum’ arasindaki iliskileri belir- in gdrg, [siam toplumund. love! 1 yat la, toplumu afakatina dayali bir siyasal egemenlik anlayisinin ‘olmayigt voeare (15) Wittfogel’ ) fogel’in toorlk yaklagimindoki yotersizliklerinin yanisira, bu noktay: da vurguiayan bir elestiri icin, i ene stiri icin, bkz, Hindess ve Hirst, Pre-Capitalist Modes of Production, (16) Shlomo Aviner, derl. Ke , derl. Karl Marx vor ee ar on Golonialism and Mi 1988: fModeization and Arob Societys, icinde israel, the ‘Arab, and the Mido Em, na Howe ond 1 Carl Gershman (Now York, 1972}. Avineri'nin disanceten Me oman Hegelel Marksizm tonumunda, koakin bir alegtir’ icin, bkz. Bryant Turner, f " ‘of Colonialism: ‘ } (1976); 385-408; Turner, Marx and the End of Orientalism, ee ond Seciety “0 (17) Osi , Gibb ve H. mo Hmparatoriugy ile iigill bu tir bif kavramsaliastirma icin, bkz, HAR. DF elogtiiel ign, Biz Gage, ctve bide Rese at etgenatay 1062). Bu ooligmanin “Society in Decline: A Critique ae nsale East in the Elghteonth Gentury on ‘isiomicn A. on " ROME na ra tue ot ‘ond Bowen's Islamic Society and the Wests 16 Huricihan Inan mindan kaynaklanmaktadi". Dolayistyla hakiari ve gikarlart akile bir yasal cergeve icine almmamig olan. toplumsai gruplar despotun yéne- timine kargi cikamiyorlar ve bu nedenle ne megru siyasal varlikiarini éne stirebillyorlar ne de varolan yasal cergeveyi dogistirebilecek siyasal déntigiimi: saglayabiliyorlardi. Diger yandan, hiikiimran, siyasal dizlemin diginda kalmmg olan tebacsinin goziinde kendini mesrulagtirmak zorun- lulugunu duymuyordu. Otoritesini salt kaba kuvvetten ve |slam‘daki ‘sakat’ bir siyaset anlayigindan almaktayd:. $6z -konusu ‘sakat’ anlayisa gore ig bir kez hikiimran olmaktaydi; hikmiin hikmeti ise kendinden menkuldu. Deviet-toplum iligkileri_ bir kez daha sivil toplumun yoklugu vurgulanarak ortaya cikmakta. Bu aynt zamanda {slam toplumunda liberalizm, himanizm ve parlamentarizm kavramlarinin da yoklugunu agiklamaktadir'. islam'daki hukuk, orf ve adetler gibi kiltirel égelerden kaynaklandigi varsayllan bu yoklukiar, giderek toplumdaki siyasal ve toplumsal duraganigi, hanedanlann inig cikiglarinda ve miinferit isyan- tarda gdriildigi.gibi siyasal dengesizlik ve zensizlikleri-ve halkin iktidar katinda yer alan bagkaldirmalara olan ilgisizligini acikiayabilmektedir. Bu hikoyeyi anlatirken, Sarkiyateilar, iigilerini siyasal baskt kurumlan (ordu, birokrasi) ve bu baskiy: megrulagtiran din ve kiiltir kurumlan (islam hukuku, ulema, tarikatlar) dizerinde yogunlastirmaktadr. Bir islam toplumu olan Osmanh imparatoriugu'nun cdkusi de bdylece tek tek kurumlarn tarihi ile agikianmaktadi’, Daha acikeast ‘altin cag’-‘cdkils” sorunsalt “‘Dogu despotizmi’ sercevesinde sunulmaktadir, Bu bakig agisina gore onaltinc: yizyiida kurumiarin yesermesi ile olugan Osmanh ‘altin cagi'n ‘sakat’ bir killtirel 6zden ya do islam dininden kaynaklanan kurumsal bir ‘cdkiig’ dénemi izlemektedir*. Son olarak vurgulanmast gereken bir nok- 418) Yéneten ile yénetilen arasindaki itiskinin bu thr Bir kavramsaliastiriimas: en acik anlatimin gu eserlerde buluyor: HAR, Gibb, éReligion and Politics in Christianity Gnd Islam, iginde Islam and Intemational Relations (Londra, 1965): G. E, von Grune- ind Growth of a Cultural Tradition (Londra, 1955); baum, Istam, Essays In the Nature a Medieval Islam (Chicago, 1946) ve, Hollandal: garklyatci Snouck Hurgronje’nin yazi- lan (G. H. Bousguot ve J. Schacht, derl, Selectid Works of ©. ‘Snouck Hurgronje Londra, 1957].). Bu yazarlarin eserlorini temel alan Bir "Dogu Despotizm’i clestiris! icin, bkz, Talal Asad, «Two European Images, of Non-European Rule, icinde Anthropology end the Colonial Encounter, deri. T. Asad (Londra, 1973). (19) islam toplumunun akil-digihginin yanssira, 4nganoiliga_ kars: (anti-himanist) olugu, vo bu toplumda ‘ézgirtik’ ve ‘geligme’nin yoklugunun bir tartigmast fein, bkz. G. E, von-Grunebaum, Modern tstam (Berkeley, 1962). {20} Kurumsal g6ziimteme biciminin bir elostirisi icin, bk, islamogiu ve Keyder, eAgenda for Ottoman History>, (21) ‘Goktig tezieri" icin, bkz, Gibb and Bowen, Islamle Society and the West; Bornard Lewis, The Emergence of Modern Turkey (New York, 1968}; ve Tho Arabs in History (Londra, 1984). Osmank Tarihi ve Diinya Sistemi 17 ta da kiiltuircii yaklagimm belirledigi ‘Dogu despotizmi’ kavrammnin gér- digi ideolojik isglevdir. isam siyaset kuramina atfedilen, kim olursa ol- sun bastaki hikiimdan megru sayan gériig sémirgeci yonetimi (sémirge 6ncesi 'yozlagmis’ yénetimden daha etkili oldugu siirece) megrulastirma- ya yariyordu. Diger bir deyigle deviet ile toplum arasinda herhangi yapisal bir bag olmamasi varsayimindan cikihp, despotik devietin yikiiarak daha insanct (sémiirgeci) bir devietin onun yerini almasinin Isl am toplumunun yagamini tehlikeye digiirmeyecegi gdrisiine varilmaktaydi*. Ondokuzuncu yizyil Sarkiyatoiarinin killtiired ve ‘degigmezlik’ var- sayimlar! 2, Dunya Savagi sonrasi geligmecilik {modernlesmecilik) adi altinda yeniden su yiziine gikmistir®. Geligmecilik yaklagiminin dziinde Weber'in isiam toplumuna iliskin gériisleri yatar*. Kendinden once gelen Marx gibi, Weber de Dogu toplumiarinda alalct kapitalizmin neden. ge- ligmedigi sorusuna yanit cramistr, Bunu yaparken, Islam toplumundaki ahlak, hukuk ve despotizm gibi ideolojik ve siyasal yapilarin ézellikleri jlo acikladig: kentsel ticari sinflarin olugamamishgi Uzerinde durmus- tur. Bu Weberci ‘kiltiirel éz’cillijtin. modernlesme yazininda aldigi bi- gim ‘gelenek’e kargi ‘modernlesme’ ikilemidir. Modernlesmeciler, [slam uygarlig: yerine Ortadogu’da ve Kuzey ‘Afrika’da Osmanti yénetiminin sona ermesi ile ortaya cikan tek tek ulus devietlerini temel céziimleme birimi alarak yola gikmaktadirlar. Ancak bu birimlerin ekonomik ve si- yasal azgelismigligini aciklarken modern (batili) tutumlarin ve kurum- larin gelismesini engelleyen dgelerin islam ‘kiiltirdniin ézelliklerinden kaynaklanan bireysel inanglar ve kurumsal yapilar oldugunu vurgulamak- tadirlar, Séz konusu modern (batil) tutum ve kurumlarin basinda faik-ulu- gal diinya gériisii, girlgimcilik ruhu ve parlamenter demokrasi gelmektedir. Ote yandan modernlegme (batitilagma), geligmenin son agamasi olarak gé- (22) Asad, «Two European Images»; Hollanda’nin Endonezya'dak! sémirgeti roll icin, bkz, J. Waardenburg, L'lslam dans le minoir de l'oceldent; W. F. Wertheim, «Counter Insurgency Research at the Turn of the Century», Sociologische Gids 19 (EyiGl/Aralik 4972), Fas'ta Sorkiyatct arastirma ve Fransiz kolonyalizmi arasindaki yakin iligkinin bir betimlemesi icin, bkz. Edmund Burke, «Tho Image of the Moroccan Stote in French “Bthonological Literature: A New Look ot the Origins of Lyautey'’s berber Policy», isinde Agcbs ‘and Berbers: From Tribe to Nation, derl. £. Geliner ve C. Micdud (Londra, (23) Ortedogu konusunda, moderniesme paradigmasinin ders kitabi; Danio! Passing of the Traditional Soclety (New York, 1958) adh kitabidir, 19. anys Os monh Imporatoriugu konusundo W. R. Polk vo R, L. Chambers, derl, The Beginnings of Modemisation in the Middle East (Chicago, 1968) bu paradigmay: temsi! eden bir ““derlemedir, Ortedogu ve Kuzey Afrika konusunda modernlegme yazinma etegtirel bir Bole ein bkz. Turner; Marx and the End of Orientalism ve ROMES'dek! diger ma- (24) Turner, Marx and the End of Orientalism. 18 Huricihan tnan rilmekte ve bu dizeye erigebilmek icin Dogu modelierinin yeniden bi- cimlenmesi (reform) geregi dile getirilmektedir. Roformlarin gergeklesti- rilmesinde, moderntesmeciler 6zellikle batda yetigmig birokrat ve as- kerlerin énemini vurgulomaktadirlar. Boylece zor kulianiminin yanisira {batida egitilmig yoneticiler ve onlarin batt danigmaniar araciligt ile) Bati’nin miidahalesini, ‘en bliyGk iyilik’ yani ‘modernlegme’ adina meg- rulagtirmaktadirlar, Bu tepeden inme donigim, islam toplumunun tarihi (ya da tarihsizligi) dina yapilmakta, bunun nedeni olarak da burjuvasiz bir toplumun tabandan bir siyasal drgitlenmeyi ya da devrimi bagarami- yacagi ve béylece ne kendi ulusalciligim! ne de parlamenter demokrasi- yi olusturabilecegi gériigii Sne stirllmektedir. Osmani tarihi ve toplumu Uzerinde yiiriirliikte olan kavramlara kar- gi yaygin bir tepki Osmanli imparatorlugu ile Bati'nin tarihsel geligme- lerinin 6zde bir ‘kargithk olugturdugu varsayimini yadsimak olmugtur. Bu varsayimi yadsiyantar, Bat'nin tarihsel deneyiminin, genelde bitin diin- yaya, ézel durumda da Osmanii imparatorlugu'na genellestirilebilecegi kanisindadilar. Bu yénde éne siriilen gérugler birkag fark bicim al- maktadir. Buniardan iki Osmank toplumsal yapisini betimlemekte feoda- lizmin evrensel konumuna yaklagan ortodoks Marksist bakigtir. Bu bakiga gére her toplum kendi gelisme hizinin elverdigi Slide, énceden belir- - lenmig ve feodalizm-kapitalizm-sosyalizm sirasint zleyen bir tarihset ge- lisme cizgisinin tzerinde ilerier, Farkli bdlgelerin dzgil geligme yollarini tekbigimli bir feodalizm kavramina oturtmaya ¢oligan bu yakiagim, mo- dernlegmecilerin diigtiigd tuzaga, yani tarih-disi olmak tuzagina diismek- tedir: Weberci ‘ideaf tip'lerin yerini ‘ideal agama’lar almistir. Skinci eleg- tirel gdrlig ise kapitalizmin geligmesini Islam toplumuna genellestirmektir. Maxime Rodinson’un galigmalarindan® esinlenen bu yaklagim, ticaret ve finans sermayesinin varligi ile tanimianan kapitalist sextériin [slam toplumunun tarih boyunca biitlinlesmis bir parcast oldugunu ve Islamiyet'in bir kiltur sistemi olarak kapitalist geligmeye antitez olamayacagin: gés- terme cabasindadir. Bu Rodinson’cu bakig, Weberci-moderntegmeci pa- radigmaya ve Islam tarihine salt Avrupa’er gozliklerie bakan yaklagima kargt bir tepki olmanin izlerini kuvwvetle tagimaktadir. Dolayistyla bu tep- kisel yaklasim Weberci bakigin kapitalist gelismeye enge! gérdiigi her alanda kapitalist ézellikler aramaya itilmistir. Bu yaklagim kapitalizmi (25) Bu yoklagima Osmant tarihinin ortédoks Marksist yorumlarinda raslanmak- tod. {26} Maxime ‘Rodinson, Islam et Capitalism (Paris, 1966). (27) Omegin bkz. Peter Gran, «Late 18th - carly 19th Contury Egypt; Merchant Capi tatism or Modern Copltalisma, ioinde L’Egypte au 19 &me sidcle: ruptura et confinuité, derl, Robert Mantran (Paris, CNRS'te yayimlanacak). Osmanh Tarihi ve Diinya Sistemi 19 salt sermayenin: (ticaret ve finans) varligi ile tanimlamakta, dolayisiyla kapitalizmi hemen her tir toplumda rastianabilecek tarih-digi bir katego- rive indirgemektedir. Dahasi, ‘isiarn uygarlig’ gibi tarih-digi bir katego- riyi gdziimleme birimi alan bir yéntemi de sorgulamamaktadir, Bdylece Rodinson, isiam tarihi izerinde egemen olan bakig agilarm, ideolojik is- levierini sorgulamadan ve ayni kavramsal diizlemde hareket ederek yadsi- maya caligsmaktadir®. Ozetlersek, Osmanli (Islam) toplumuna yonelik ATUT, ondokuzuncu ydzyil Sarkiyateiligi ve modernlegmecilik gibi yaklagimlarin hepsindeki te- mel sakinca tarih-digt olmalarindan kaynaklanmaktadir, Osmanls impara- torlugu’nun tarihi ézcU (icsel), dolayisiyla degigmeye kapali tarih-digi kavramtarla (cografi, kulture!) agikianmaktadir, Ote yandan topiumsal yapinin birbirine kapali hicrelerden olugtugu varsayim: Osmanh impara- torlugu'nun duragan ve tarihsiz oldugjunu gdéstermekte kullaniimakiadir. Bu durumda tarihsel gelisme ancak pozitif bir deger yargist iligtirilen Bat! miidahalesi ile olanakli kilinmaktadir. Bu kavramsal yapilar-Bati mii- dahalesinden 6nce olsun sonra olsun-Osmanti imparatorlugu’nun ‘i¢ dina: migini, tarihsel dénigdmind géztimleyebiimekte yetersiz kalmaktadir, Ba- t’nin kendi gelismesini acikiama kaygisi ile sinirlanmig olan bu sdylem olsa olsa Osmantt imparatorlugu'nun bu gelisme Griintiisiinden neden ve jasil saptigini agiklamaya elvermektedir. Dolayisiyla Osmanit topraklarin- da kapitalizmin neden geligmedigi, liberalizmin neden yegermedigi gibi sorular tartigmalarin ézinii olugturmaktadir. Bu siireg iginde, séz konu- su yaklasimlar, Bati'nin geligmesinin —kargiti olan Dogu ile karsilagtira- tak— esi olmadigini vurgulamak gibi ‘akademik’ bir iglevi yerine getirmok- tedir. Daha da énemlisi gecmiste oldugu gibi, bugiin de, Osmanh im- Paratorlugu'na gore Bati'nin ustinh ideolojisini dile getirmekte ve boylece kasitl ya da kasitsiz Bati ile Osmant imparatorlugu'nun {ya da bazi: Osmanli topraklarindaki giintimiz uluslarinin) karst kargiya kaldigi Qnlarda kurulan Bat hegemonyasini temize gikarmaktadirlar. Gte yan- In Garkiyatgiigin ve modernlesme kuraminin oldugu gibi ATUT’iin de tiricileri, ya Osmanii tarihini evrensel feodalizmin kuramsal parmak- ir arkasinda hapsederek tarihsel dzgiilligini gézardi etmekte. ya apitalizmin veya liberalizmin varolup olmadigi tir ampirik gérlintm- isir tartigmalarin arasinda rakiplerinin ideolojik varsayimiarin: tekrar ektedirler. Iste bu éziinde tarih-digi ve ideolojik dgoleri barindiran ramlar silsilesi ve bu kavramlarin yetersiz elestirileri kargisinda diin- ) “Roger Owen, e"islom ond Copitalism': A Critique of Rodinson», 2 a lism’: (28) ° i Criti \dinson», ROMES, sayi (29) Bkz, dipnot 12. 20 Huricihan Inan genekler olugturmaya caligmaktadi.”, Bunu ya sistemi perspektifi yeni set | diizlemden aynimakta ve yeni cézimle- yaparken de varolan kavramsal me kategorileri ortaya koymaktadir. DUNVA SISTEMI YAKLASIMINDA OSMANLI TARIHi Avrupa ile Osmanti imparatorlugu’nun Wtinct ylzyiidan itibaren Avrupa- mer- ligme sireci ile agiklar. Agikiarken, Diinya sistemi perspektifi Bati farkiilagan geligme silreglerini onal kezli diinya ekonomisinin tarinsel gel gerek Osmanit Ulkesinin azgeligmisliginin gerekse Batt Avrupa’daki kapi- talist geligmenin tarihselligini vurgular. Dolayisiyla artik temel sorun: «Kapitaiizm neden Osmanli_ Imparaioriugu’nda gelismedi?», ya da, «Ne- den bizim gibi olamiyorlar?» bicimind bir kez Avrupa’da gelistikten sonra kiledi?» olarak ortays konmaktadir. Diinya sistemi perspektifi", genelde dinya ekonomisinin ticaret ara- ciligiyla geniglemesi ve artan bir bélgesel uzmaniagma sonucu daha et- kin bir Uretim drgiitlenmesine yol agmast ile diinyanin cesitli yoreierinde ortaya gikan déndgum bigimlerin| incelemektedir, Uzmaniagmanin fark- hlagtigi Ge béige “‘merkez’, dir. Bu bélgelerde ticaretten bdlgelerdeki farklt iggticti' drgitt emek, yari-cevrede ortakoiltk, mek} gelismesi ve farkl giiclerde letler, cevrede zayif devietier) sistemi yaklagimt her pdlgenin gel le degil; «Kapitalist diinya ekonomisi diinyadaki diger bdlgeleri nasil et- kaynaklanan igbélamGniin nitelikleri, ayni leki deviet yapilan (merkezde gigi de coklanmasim: garanti etmekteydi. Bu da, sermayenin merkezde birikm' sine ve cevrenin ‘azgel higbir bdlgeden, dinya tarihinin ayricaliksiz bir pdlgesi olaral siz’ geligmesi ile belirlenen (80) Moderlesme paradigmasini pektitin! toplum .bilimlerinde bit yéntem olarak tariml requiscat in paces; < Concepts for Comparative Analysis*: (Cambridge, 1980). (31) Bu yoktagimin g Future Demise ‘of the Worl ‘yari-gevre’ ve ‘gevre’ olarak adlandirimakta- a ‘lenmelerinin (merkezde serbest dicretl gevrede zor giicliyie pazara yoneltilinis. lie iligkilendiriimektedir. Boylece diinya lismesinin egit kogullarda olugamadign anlamina geliyordu. Ote yandan Uiretim sistemierinde, emegin drgiitlen- mesinde ve deviet yapilarinda ortaya cikan geligme farklihklari, cevreden. merkeze dogru arti deger akigint saglamakta ve sistemdeki kGrlarin en-: Ss ae atinya. imporatorlugu olarak tanimlanmaktadir, Bu biitinde ekonomik ligmigtigine’ yol agiyordu, Dolayisiyla, diinyadaki kendinden ayricaliklt ya da kendinden. k.s6z edilemez. Ustelik farkli bélgelerin ‘esit- dinya kapitalist sistemi bir veri olarak allt: Watlerstain’in elestirisi ve diinya sistemi pors= lamasi icin, bkz. «Modernization: no Riso Gnd Future Demise of the World Capitalist System: ‘4A World System Perspective on the Social Sciences», icinde The Capitalist World Eccnomy: Essays by Immanuel Wallerstel nel formillasyontari icin bkz, Wallerstein, eThe Rise ant ld Capitalist System: Concepts far Comparative Anolysisi Osmank Tarihi ve Diinya Sistemi 21 pre, seaaraenl weve Heari omagiaria Bati'nin Bati-digi bélgelere. yaptigt mia ye: de hayirl’ géztiyle bakilamaz. Buradan hareketle, Ornegin, pate vesmenig ‘opluinsal yapilar, duragan kéylit ekonomileri, kélelogmig ee Ticoor ofan aren a Imparatorluk ticareti ve yerli (Miis- lamar) tdeca ce zayifligi gibi ‘gerilik’ veya ‘ i ik brlikenins ve de toplumu kiskivrak baglayan din ideolotsh oe dane tone! Seerctock otoriter devlet yapilan gibi ondokuzuncu yiizyil yorate, nin golem igi ve bu yazarlarin yirminci yuzyil uzantilarinin stirekli olera i len kesfettigi bu niteliklerin, sanitdii gibi Osmanhi ya da i fom oplumunun igsel Szellikleri olmadig) say! éne siiriiimektedir. Denil nea i oe zeker Batr'nin atkis! ile 6nemli yapisal dedisikliktere ene foplamun ‘déniigmiis* yapilaridir. Bu gértige gére, bédlgelerin oi sats drome waenen atinya kapitalist sistemi bir veri olarak ah-. ib ‘ ‘ bolgenin Bati'nm gelisme modelini ya di ja one orieblimesi olanaksizlagmaktadir. Ustelik Batre ote te Ws olan ve batt kurumlar olarak sdzii edilen gevre yaprlai pera igi bélcenin azgelismigligini yeniden Gretmektedir. pin ies ae moder oe Sistemi perspekditl bdlgelerin diinya ekonomis! fle 2 or i lonemde de ‘tarihsel’ligini vurgul ayaa oe Bélaclerin ic dinamikterini g6z Sntine cimaya ealometted eeeaindan tee cbaimfeme birimi ile Sarkiyatc: ve modernlesme. It bir nitelik kazonmaktadir. Cdziiml iri mH uyoariiy odiyla gecen killtiirel birim degil, kendi ic isbbttint ye os belitoaigt dina Imecrotetotoncn ve yeniden-dagitim makanizmaterini pelirle De nun olusturdugu topiumsal si; i i, bu nedenle, bilegenleri ker ‘ mn ursion hleroca 0 : b indi duraganhéin: yeniden uret: th yap! olarak degil, fakat sinif dinamigi olan ve ic batinage sanio bir an fivaset, terafindon belirlenmektedir.. Diger bir deyisle, merke- ee i oomonormie etkinlikleri (kéyliiligiin tarm ekonomisi, kent- Non ate re) bii nlestivebilmek icin Gretim ve dagitimin yanr sira tanleame Svea stirecini de denetlemektedir. Diinya sistemi yaklagi- aanae wake izmalarint ortaya cikarabilmek icin art: degerin ver- ] cekilmesi ile ticaret ve pazarlarin devletce drgiitlenmesi Osmant i 7 i oom i Importer ‘nun bu tir bir betimlemesi igin, bkz. 1, Wallerstetn, ‘fen Empire andthe C apitalist World Economy: Some Questions for Researchs, econ S 9,8 ) 8. 389-400; 1, Wallerstein, H. Decdel, R. Kasaba, «Os- mperatoiugunun Dunya Ekonomisi ile Bitiniesme Stireci», Toplum ve Bilim‘in "Emiplre ena he We tate and Economy in the Ottoman Empires, igtnde The jorid Economy, deri. Huri Islamoglu - Inan; Huri istomogta lor Keyder, «Osi 197); 40-80, manh Tarihi Nosi! Yozimah: Bir Gneris, Toplum ve Billm 1 22 Huricihan Inan Bu konular toplumdaki sini iligkilerini if} ile arti degeri reten kéyliler arasindaki iliskiyi betimle- konulani iizerinde durmaktadir. yani deviet (ya da art degerl ceken sini arasindaki ligkiyi ve devlet ile ticear sinifi mektedir. Osmanti yapisinin i¢ dinemi sinin ve ic ticaretin oynadigi rol di Kavraminin dziinde, tiiccar sermaye- 1 yatmaktadir®. Ayni (arin olarak top- fanan) vergiler, bu gelirleri elde eden taraflarin yararina kapsami bir kent ve kirset pazarlar agin gerektirmekteydi. $6éz konusu_ taroflar bu pazarlarda ayni vergilerin tamini: yo ‘da bir bdliimiind nakite cevi- riyorlard:. Bu gdriigé gre, ashnda, vergi biciminde el koyulan arti degerin miktart, pazarlanan art! deerin cogunlugunu olusturmakta ve dolayistyla. Imparatorluktaki ticari faaliyeti birinci derecede etkilemek- teydi. Béylece kéylii ekonomisinin pazarla olan iligkisi_ bayik dleiide vergileme mekanizmast ile kurulmaktaydi@. Ote yandan, ticaret serma- yesi de dolaysiz bir bicimde kirsal, ekonomlye niifuz ederek, ekonomi ile toplumun biyik bir bdlimd ‘arasindaki ara bagfantilart olustur- maktaych, Ornegin kirsal pamuklu tretimi tizerine yapilan crastirmatar bu faaliyetin pazar ile yakin bir iligkt iginde yorotiidigind gdstermektedir®s. Ustelik tarim ve zanaatlarm bir piitiinlik iginde. yer aldigt kapali kéy birimlerini esas alan gériisin® tersine, kirsal zanaatlar hammadde- nin tliccarca saglandig, firetilen Griindin tiiccarca satin alinarak bilyik pozarlara sevkedildigi bir siparig sistemi icinde orgitlenmektedir. Tiecar sinifi, ayn zamanda, dev! lamoktaydi. Merkezi deviet ve kuru kirsal ve kentsel zanaatkérlar ha da dnemlisi, merkezi devi yetkisi ile belli mallarin Gretilme: zarlara bu moltarm akisint saglamaktaydi. miidahale bicimi vergilendirmek degildi. Deviet, Imparatorluk iginde, mal- Jarin dolasimini diizenlemek icin midahale etmekteydi ki bu da toplum: mlari, gerek tarim ekonomisi gerekse digt alenlarda ve kentlerde olusan pa (a3) fe tlcaretin bu baglamda tartisimosi cin kz. islamodlu ve Keyder, «0: man Tarihi Nas) Yaziimals; Suralya Forogh! vo Hurl islomoditu, ‘and Agricultural Production Trends in Sixteenth Century Anatolian, Review, cilt say: 3 (Kig 1979). s. 401-436. (G4) Huri Istamogtu - fnon, «Paths of Secial-Economle Transformation # Rural Society: Case of North-Central Anatolia in the Sixteenth Century», Ottoman Empire ond the World Economy. {88)Suratya Faroght, «Notes on the Production of Cot and 17th Century Anatolia», Journal of European Economic History, cilt 8, soy: 2 (1978) 36) Cafilar Keyder’in Osmanh kirsal_kesimindek! el zanaatiarin betimlemes!, Bicide, bu kavramsallastirmaya tek Olkelerde Emperyalizmin Yo! Acta 93-106). Tahribaty, Toplum ve Bliim 13 Jet ile toptum arasinda da bir ara badlantiy: sag- igin biiyiik bir pozar olusturmaktayd!. Da-. let, ticaret ve pazarlar tzorindeki denetim. dorbe: vurmugtuc® (Doloyisivian "einer ir , Masitimantarin Bdylece devletin topluma tek: «Crop Patterns in Ottoman. iginde The: ton and Cotton Cloths in 16th abil edlyor («Proto- Endistri Kavram: ve Gove (Bohar. 1981}5 Osmanh Tarihi ve Diinya Sistemi 23, da oldukea karma: i sik bir ticaret ve Srgii igaret otek n pazar drgiitlenmesini: g ae woe Sere ak eune da eklemeliyiz ki, bu yaklagmnn ine 5 arsitlarinin gérisiin’s i - ret sermayesinin veya ticar tigh ya da yokludg any i ri gelismeni ; dealt ancok ban ica in varligi ya da gi morkezi devietin pork ee gtisie Osmanti Sisteminds ey Mtinleone itik denetimi ile ol Bununia birlikte asi cane cote ut nemli nokta aii i i ‘tnci yiizyildan sonra Osman Imparotertugnduneny rote nena rnin “erupa ticaretinin genislemesi ile n én sidir. ‘Osta a i c sir “osm aster oleae Bunun nihai bir bicimde ortadan katk: mos ofan | ireg, ay zamand : poroterlagenenmaen icerilmesi’ sitrecidir”. Bunun ‘anlan os sant pa pon are mere) Pozartan igin hammadde Toten m pe pezertards jar alan bir bélge (cevre) hali Sniti a ose, sarc da Imparateriugun styasal batunligontn ceware vert bitbatentrty Pparatorlugu icinde mallarin akigin! deviet eli Ie eegias yo none i ici ilkenin calgamaz hale gelmesidir, Dacha come oe de ee aveaioannde Osmanli tarim iiriinlerine karst orton ion Sloe certs ‘an fiyat.artisiar! Osmanh ticaret sermayesini bt pa. fst So oun deviet denetiminin digina_ kagabilmesine reven init igbatiind ie nat pearet Sermayesi gitgide Avrupa pozarinin ek. n iuttiniegmistir; i¢ ticar e 0 a i ’ + iret ve ig pa: i 6 deol wade merkezlerden tayi Kentlerino Kayne oe ween onlarin icteki temsilcilerini i tot erie oteki silcilerinin (azinhk tices dict 1, coguniugu Miisliiman olan yerli ticcar Sine yee ae n ticaret alanindan ¢ekil- dinya ekonomisinin gelismesi inlegme n onal- laki ticaret ve pazar yapila- asi! déniistigd sorusuna egilme- esinin Islam ideololisiyle ilgisi olmayip, ile degi Gris legisen yapilarcan 8tiriy olustugu gérilmektedir). Bu durumda diinya fm RAE, lpnot detde yapilan géndermeler. a . dokumaciik alaninds Osmant i ae ie smanii i¢ ticaretinin 17 3a girmesi ve dokuma scnayiinin: gerilemeye boslamasini ropa eszomanl Oldugu Mehmet Geno tarafindan, ‘stm gosterlimoktedir. («A Study of the Feasibility of 39), Misir'da yorli Mas simon ticcar arc einiflann ‘de, «Primitive Accum@lation in Egypt, eee Konusunda, bkz, Alan ) say! 2 (Giz . 8-49; Peter Gran, is Mita | Istamic Roots of Capitalism: Egypt 1760-1840 (Austin, 1979), 24 Huricihan Inan imparatorlugu artik gecerli bir dzimleme birimi olma 6zelligini yitirmek- te, onun yerine pazar mekanizmasinin biitinlestirdigi diinya kapitalist sis- temi gecerli bir inceleme birimi olarak ortaya eikmaktadir. Bu nedenle ye- ni bir tarihsel dénemlendirme (periodization) ortaya atiimaktadir. Buna gére Osmanh Imparatorlugu’nun onaltinc: yiizyildan sonraki tarihi, éncele- ri sirekli gerilorken ondokuzuncu yizyilda ani bir Bat: miidchatesi ite sar- silan bir sire¢ olarak gdrtilmemektedir. Onattine: yiizyl sonrast tarihi, Osmani’nin diinya sistemi tarafindan igeriimesi ya da ‘cevrelesme’sinin dykiisiidir. Diinya sistemi perspektifi iste bu cevrelesmeyle ya da ticaret ve pa- zar yapilarindaki donisiimle itiskii olarak, Osmanii tarim ekonomisi ve toplumunun, zanaatlarin ve deviet yapilarinin déniigimind incelemekte- dir, Ortaya atilan gériige gore Avrupa pazarlan icin mal dretimi, bagunsiz kéylii dreticilerin olugturdugu kirsal ekonomiyi duraganlastirmig ve tica- ri dretim gitgide serflegmig kéylillerin (zor 9) iiyle pazara y6neltilmig emek) ya da sémiiriilen ortakeilarin kullanildig: biyik ciftliklerde gercek- lesmeye baslamistir. Aynt zamanda, govrelesme siireci fabrikalarda Gire-. tilen ucuz Avrupa moliannin Osman pazarini iggal etmes! sonucunda zanaata dayali sanayi yapisinin cdkiisiine de neden olmustur. Ve nihayet, gevrelesme, Osman merkezt devietinin, ekonomik arty degerle ilgili ola rak firetim, dagitim ve el koyma silreclerini denetleme yeteneginden yok- sun kalmost ve ayanlar, derebeyler gibi bu art: degerler étrafinda yont rakipterin'n tiremesi {feodallesme) sonucunda zayiflamas! anlamina gel- mektedir. Bu gelismen’n sonucunda, ondekuzuncu yiizyiida, yeni bir mer- kezi devlet, Tanzimat devleti dogmustur. Tanzimat devieti, Ideolojisinde oldugu gibi kurumlarinda da, diinya ‘devietleraras: sistemine ve diinya. ekonomik streclerine uyumlulugu saglayacak, bu: sistemin bir parcast olarak istevint sirdiirecek bir bicimde Bat: modellerini esas almistir. Ki sacas!. Osmani imparatorlugu'nun bu yeni ‘cevrelesmis’ yaprst, sistemi Ig biitimliginan, politik rasyonalitesinin cokmus oldugu bir yaprych. Bashea Szelligi, zayif bir deviet ile iginde ‘yabancr’ ya da azinlik ticcarlarin: yel aldig: ve Avrupa kapitalist ekonomisi gibi daha bilyik bir birim ite bik tiinlesme eGiliminde olan yapilarin imparatorluk birimi icinde kopuk ve parcalanmig bir gdriiniim icinde olmastydi. DUNYA SISTEM] YAKLASIMININ OSMANLI : 4 TaRIHi ACISINDAN BIR ELEsTirisi : Dinya sistemi perspektifi cevrelesme déniigiimiine tek yanli, ‘@ko: nomist’ bir yaklagim getirdigi icin elestirilmektedir. Bu elestirilere gér diinya sistemi perspektifinde Avrupa'nin ticaret yapisindakl degisiklik= lere cevreds yer alan sosyo-ekonomik ve siyasal dedigiklikleri etkilemi Osmank Tarihi ve Diinya Sistemi 25 olmasindan dolay: birincil derecede 6nem ‘verilmekte, dolayistyia da tek yonlii bir nedensellik s6z konusu olmaktadir™, Daha da kesin bir deyis- le diinya sistemi yaklagim, moderniesme kuraminin kiiltirel Szeiliigting ve bundan dogan tarih-dist bakig agisin: yadsimakta bagarit olmakla birlikte, 6zgiil yerel (bélgesei) tarihleri ve kapitalizm dncesi toplumlardakt sinif tligktlerini agrklamakta basarisiz kalmaktadir*, Bu nedenle gevredeki farkliik gdsteren geligme bicimlerini aciklayamamaktadir. Bunun yerine, dinya kapitalist gelismesine iliskin olarak ortaya koymus oldugu resim- de, cevré, merkezden kaynaklanan yeni kogullart edilgen bir bicimde kabullenmektedir; bdylece tim dénigiim, diinya ekonomik igbéliimtinde cevrenin alacagi yerin (statiniin) gereklerine gére belirlenen bir yapr iginde degerlendirilmektedir. Gte yandan farkl! diinya bélgelerindeki ge- Jigmenin 6zgit bicimlerinin anlagilabilmesi icin devlet, akrabalik iliskileri, din ve hukuk gibi ekonomi-dist yapilarin da géz Sniine alinmasr gerek- mektedir™, Kapitalizm Sncesi toplumlardaki sosyo-ckonomik degigme tize- rine yapiian arastirmalar, bu ekonomi-disi iligkilerin sintf iligkilerinin. yapi- sint belirledigini ve art: degeri cekme olanaklarm: sagladigin: dne sur- mektedir. Dolayisiyla kepitalizm Sncesi toplumlarda tistyapiiarin, ekono- mik dirtiifere karg esneklije sahip bir egemen iligki bicimi oldugu belir- tilmekte ve daha da énemlisi ekonomik etkenlerin —diinya ticaretinin ge- nislemesi de dahil— dretim sistemlerinde, toplumsal tiretim iligkilerinde ve sinif ve iktidar yapilarinda meydana getirdigi degisikliklerin nicelik ve niteligini betirledigi ileri stirtilmektedir**, Osmanti tarihi dzerinde son zamanlarda yapilan arastirmalar, diinya sistemi yaklagiminin tek yanli ve «ekonomist» oldugu yoniindeki elestiri- lere dikkati cekmektedir. Bu aragtirmalar son on yil iginde Immanuel Wallerstein ve Barrington Moore'un®. ortaya atmig olduklart iki etkin,sos- {40) Wollerstein’in yaklagiminin bir olestirisi icin, bkz, Robert Brenner, «The Origins of Capitalist Development: A Critique of Neo-Smithian Marxism», New Left Review, say! 104 (1977), s. 25-93; «The Modem World System by Immanuel Wallers- tein», Peasant Studies, cilt 6, say: 1 (Ocak 1977), s, 2-42, (41) Diinya sistemi perspektifinin, bdlgesel cézlimleme agisindan clestirel bir degerlondirmes! tin bkz. Carol A, Smith, «Regional Analysts in World System Perspoc- tive: A Critique of Three Structural Themes of Uneven Developments, Ekonomik Ant- ropolojl Derneginih Konferansinda sunulan bildiri. indicna Universitesi, Bloomington, indi- ang. 24-29 Nisah 1981. Bildirisini okumama izin’ verdigi icin C. A. Smith'e minnettarim. {42} Anderson, Lineages s. 402-405, (43) Robert Brenner, «Agrarien Class Structures and Economic Development In Pre-industricl Europes, Past and Present, say: 70 (1976), 8, 30-75. aa Barrington Moore Jr., Secial Origins of Dictatorship and Democracy (Boston, 28 Huricihan inan yal bilim yaklesiminin kuramsal olarak biitlinlesmesi gereginin ivediligine igaret etmektedir, Osmanh teplumunun i¢ dinamigine iligkin aragtirmalar, ‘iceriime’ stireci boyunca farkl. dénem ve bdlgelerde, 6zgiil déntisiim riintilerinin yer aldigjimt gdstermektedir. Bu Gruntiiler, her zaman, diinya sistemi perspektifinin genel ifade bicgimlerinde Sngérilen kaliplara uy- mamakta ve her zaman, diinya ekonomisindeki kdylarin encoklonmas! mantig? ile de uyum icinde olmamektadir. Uyumun sagtandigi durumlarda da bunun nedeni distan gelen ekonomik darbelere olan dolayimsiz tepki- fer degil, o bdlgenin tarihselligi icinde dénigmiig olan yapilarn aldigi ézgiil bicimlerdir. Bununia birlikte, farkh bélgelerdeki gelisme bicimterinin Sézgilléginiin vurgulanmasi, bélgesel tarihlere dzgii bir dor gértisliltik, ya da geligsme sirecinin '6z’cii agiklamatarina bir déntis olarak anlagilma- malidir. Vurgulanmasi gereken, icerilme siirecinin iki yénliiligii ve diinya ekonomisi tarafindan etkilenen bir bélgedeki 6zgill yapilarin belli bir cev- relesme déniistimine yo! agmasindak! etkinligidir. Diger bir deyisle, ‘ice- rime’ kavraminin, diinya ekonomik geligmesi ile yerel sinif iliskiferini ve iktidar yapilann! karmasik bir biitiin iginde ele alinmas! gerekmektedir®. Bir sonraki béliimde, bu noktayi, Osmanl tarim ve sanayi déniisiimiine iligkin yapilan aragtirmalarin isigmda aciklamaya calsacagiz. Son zamanlarda, Osmanh tariminda Avrupa pazarlart igin ticari tire- timin arttig: dénem tzerine yapilan arastrmatar, Osman yapilarinin, dzel- likle devletin, tarimdaki déniisamde oynadigi role dikkati cekmektedir. Bu baglamda, arastirmacilar, artan Avrupa talebine bir yanit olarok ‘zor gi- eiyle pazara ydneltilmig emek’ veya ortakei kullanan ticari ciftliklerin ortaya cikmasi savini sorgulomaktadirlar, Ornegin, Sevket Pamuk’un on- dokuzuncu_yidzyildaki Osmanti tarimi Uzerine yaptid! aragtirma,” kiiciik kéylii girigimlerinin 6zellikle Anadolu’da agir bastigini ve digssatim pazar- tart icin yapilan ticari retimin de bu kéylti isletmelerinde gerceklestigini géstermektedir. Ustelik, Pamuk'un aragtirmasi, ayanin giciiniin biiyik Olcekli ticari ciftliklerden kaynaklanmayip, (bir zamantar deviete ait olan) vergi araciligi ile arti degere ef koyabilmek ve pazarlayabilmek yetene: den kaynaklandigini ortaya koymaktadir. Uretim érgtitlenmesi ve iliskile- rinde bir degisme oldugu siirece, bu degigmenin bicimi Anadolu ve Trakya'nin cesitli bélgsierinde tarihsel siirec i¢inde olugan sinif yapilari (45) Bu somut bdigese! cSzimlemeler baglaminda yeni formiilasyoniar icin, bkz Joel Kahn, Minangkabau Sociat Formations (Cambridge, 1980); Katherine Verdery, The Social History of a Transylvanian Village (Yayinlanmamig caligma, 1981), Konunun teo- rik agidan ele alinigt iein bkz, Erle Wolf, Convergence and Differentation in World Co- pitalism {Yayrmlanmamig ¢aligma, 1980). Coro! Smith’e bu son iki referans igin minnettarim. . {48} Sevket Pamuk, sOsmanh Tariminda’ Oretim iligkitert 1840-1913», optim ve Bilim 17 (Bohor 1982): 3-50. Osmanl: Tarihi ve Diinya Sistemi 2 ile belirleniyordu. Bu ¢éziimleme, tarimsal yapilarin artan ticari tiretime gésterdigi tepkilerin bélgesel farklihklarin) vurgulamakta. Ote yandan, Pamuk, bicimsel de olsa bagimsizligim yitirmemig olan devletin toprakta tasarruf hakki olan bagimsiz kéyliéiniin varlgini siirdirmesinde oynadid: rolin tzerinde durmaktadir. Deviet, bunu yapmakla yalnizea kendi mati tabanim korumaga ¢aligmamis, ayn! zamanda kendi otoritesine meydan okuyabilecek toprak sohibi bir sinifin dogmasin: engellemistir. Benzer bir bigimde Orhan Kurmug, Avrupa'nin Osmanli pamuguna artan talebine (bilhassa Amerikan Ic Savagr’ndaki kithk déneminde) ve Ingiltere’nin Batt Anadolu’dan pamuk digalimint artrmak cabalarina kargin ne .tek driine’ dayali bir iretime kaymanin, ne de kéylii Gretiminin Srgitlenmesinde bir degigiklige ynelmenin gériilmedigini ortaya koymaktadir”. Bunu agik- larken Kurmus, Ingiltere’nin disclim yaptig: bélgelerdeki pamuk diretimini ticart ciftliklere kaydirma istegine —ki bu da varolan tarimsal yapry! d6- niigtirecekti— karst Osmanl hikiimetinin ayak stiriidigine dikkati cek- mektedir. Burada énemli olan, hikiimetin digsatima ydnetik tarim tre- timini desteklemekte direndigi bélgenin kdyli retiminin egemen oldugu (dmegin Bati Anadolu) bir bélge olmasidir. Diger yandan Adana gibi da- ha dnce islenmemis ve yerlesimin gérece az oldugu, alanlarda Osmantr hGkiimeti daha isbirlikci bir tavir igindeydi**. (47) Orhan Kurmug, «The Cotton Famine and Its Effects on the Ottoman Empi- ten, iginde The Ottoman Empire and the World Economy. (48) Pamuk, «Osment Tariminda Oretim illgkilerix; Bruce McGowan da, tarim Gretiminin ticarilesmesi ile biyik clftliklerin dogugu ve kéylGierin serflesmesi arasinda nedensel iliski Kuran gdrlish sorguiamektadir («The Middte Danube Cul de Saco, icin- de The Ottoman Empire and the World Economy, «The Study of Land ond Agriculture In the Ottoman Provinces Within the Context of an Expanding World Economy in the 17th ond 48th Centuries», International Journal of Turkish Studies, clit 2, say: 1 (Bohar-Yoz 1981), s. 57-64). 'McGowan'a gére onsekizinel yizyilda Osmanl toprakiorina dahit olan Hirvatistan ve Slovenya’da iftlikler biyiik ticari igletmelere déniigmemis, bunun yerine k6yld alleleri torafindan islenen, yenicoriler ve miltezimierin arty degori ayni vergt olarak toplayip pazorladigi Kuruluglar olorak siiregelmislerdir. Boylece McGowan tarim Griinlerine ofan tolebin ve miltezimligin yayginlagmasinin firetim ala~ nindaki kéyl Srgitlenmesini ortaden Kaldwmadidim gdstermeye calgmaktacir, Talebin geniglemes! le méltezimlerin kéylilerden daha fazia arti deger sizdirmis clabilecegine deJinmekte, ama varolan idar? ve adil yapi iginde kéylitferin daha fozla sémiiriilmesinin k@yld allelerinin topraklarindan atiimasina yo da sertlesmesine yo! aomadigini da ekte- mektedir, Bu goligmenin tersine olarak, McGowan onyedinel ve onsekizine! yizyiflarda Orta Tuna béigesinde, thracat geniglemedigi halde toprak sohipteri ile kéyldter arasin- daki gig micadelesi sonucu yer alen defigikliklerie kéylilerin sertlestigini gdster- moktedir. Benzerl dir biclmde, onoitinc: yizyilda Orte-Kuzey Anadolu bdlgesinin diinya eko- nomisine katilmesindan énceki dénemde, Osmanli tarimindaki ticarilegre ofiillmterint Inceleyen Islamogtu-inan rtan i¢ pazar talebi sonuounda olugan Hoari dretimin kéy- 23 Huricihan Inan Osmanh devletinin yapist ve déniistim bicimleri iizerine yapilan ku- ramsa! aragtirmalar da Osmanti tarimsal dokusunun Szgiilligtine gtk tut- maktadir. Ornegin likey Sunar, bir yandan Osman dovietinin toprak sa- hibi siniftan (ayandan) gdrece ézerkligini, diger yandan da gitgide eko- nomik bagimsizigint artiran ayanin deviete olan siyasal ve hukuksal ba- Gimbligint vurgulamaktadir®. Bu gorge gore ayan ne deviet dzerinde egemenlik kurabiliyor ne de toprak ile emedgi yeterince ‘biitiintestirebiliyor- du. Sunar, aynt zamanda, ondokuzuncu yizyildaki ulusiararas: devietler sisteminin rekabete dayal yapisinin yainizca deviete hareket alant sag: lamakla kalmadigim, ‘eski’ devietin devietlerarasi sistemin bir birimi ola- rak yeniden yaptlanmasini saglayan 4curumsal yeniliklerin devleti ayanlara kargi giiglendirmis oldugunu da éne siirmektedir. Béylece, Osmant dev- let yapisinin cevrelegmesi tiiccar siniflar ile birlegerek toprak sahiplerine kargi varhigini pekistiren bir biirokrasinin dogmasina yo! act. Deviet, ser- best ticaret polltikalan ve yasal ve idari reformlar ile cevrelesmeye yar- dimet olarak bu siireci mesrulastirirken —béylece ticaretten kaynakla- nan art) degerin bir bdliimiine de el koyarken— elde etmis oldugu girci ayana karsi, mali tabanini olusturan bagimsiz kéyliiniin gikart dogrultu- sunda kulland. Sunar’a gére Osman deviet yapisindaki “zaylflamanin’ iste bu dzgiil yonti —ki devieti, diinya ticaretine tiimiyle bagiml: bir top- rak sahibi sinifindan ayiran da bu ydndii— onun siyasal bagjmsr2ligint neden sirdiirebildigini buyiik dlgide agiktamaktadir. Devletin, tarmsal déniisiim sirecini belirleyen roltine igaret eder- ken, ondokuzuncu yiizyilda Misir’'daki gelismelere deginmek isik tutucu olacaktir. Misir’daki tarimsal gelismelere kabaca bir géz atmak bile or- tada Anadolu ve Rumeli’den cok farkli bir cevrelegme bigiminin oldugunu géstermektedir. Burada énemli olan nokta bu farkin Misr ve Osmanh doviet yapilarinin dzelliklerinden kaynaklanmasidir. Alan Richards’in on- dokuzuncu yizyl Misirina iligkin caligmasr = Kavalalt Mehmet Ali Pa- ga’nin. Osmonti imparatorlugu ile baglarint kopardiktan sonra bir ‘diin- ya imparatorlugu’ kurmaya niyetli oldugunu géstermektedir. Ne var ki, la aile ekonomisini cékertmedigine igaret etmektedir, Ticari ciftltkierin neden -gelisme- digini yo do kéylilerin topraklarindan neden cikariimadigin, aorkiarken devietin styasal ve hukuksal yapilari oraciyla kéyld kuruluglorinin bitinitigdnd Korumak ve pazarlanan art: degerl yalnzca toplanan vergilerle simrlamak amacin! giderek tarimsal rine iligkin firetim, dagitim ve ef koyma iglemlerine miidahale etti§ini vurgulamaktadir. (Paths of Social-Economic Transformation in Ottoman Rural Society: Case of North-Central Ano- tolia in the Sixteenth Century», ioinde The Ottoman Empire and the World Economy.) (49) likay Sunar, «State and Economy [n the Ottoman Emplrex, inde The Otto- man Empire and the World Economy, (60) Alon R. Richards, «Primitive Accumulation in Egypt, 1798-18822, Review, cilt 1, say: 2 (Gz 1977), 8. 3-48. Osmanl: Tarihi ve Diinya Sistemi 29 bu diinya imparatorlugu biiyik dlciide digsatim yapan deviet tekellerine dayanmakta ve béylece yasamini siirdirebilmesi de Misir'in diinya pa- zari ile bir pamuk digsatimcisi olarak bitiinlesmesine bag kalmaktaydk. Bu durumda, deviet, Avrupa pazari igin biylk dlcékte pamuk iiretimini olanakh kilmak amactyla tarimdaki Gretim strecine dolaysiz olarak mi- dahate etmekteydi. Sonue olarak, kendi kendine yeterli kéyli ekonomisi gdktii ve koyllindin topraklarina el. koyan, kéylilleri kurulan bilyiik ticari . ciftliklerde zor giictiyle pazara yéneltilen emek veya iicretli emek olarak galistiran yeni bir toprak sahibi sinifi ortaya cikmig oldu. Richards, daha sonra, toprak sahibi sinifinin Hiristiyan tliccarlarla birlegerek deviet aygi- tim ele gegirdigini ve béylece ondokuzuncu yiizyi! Misir tarihinin bu siif icindeki cesitli gruplarin iktidar micadelesine tank oldugunu ne siir- mektedir. Bu gézimlemeden varilabilecek sonuc, gitgide kéylilleri digla- ma pahasina toprak sahibi sinifinin gikarlari ile linlegen Misir devieti- nin —Sunar'in Osmanl devietinde varoldugunu ileri siirdiigi— gdrece ozerklikten yoksun olmasidir. Bu ise, Richards‘a gére, bilyak kirsal kitle- nin géziinde (Hiristiyan tiiccarlarin vergi tahsildari iglevini tistlenmesi de g6z Sniine alinirsa) devietin mesruiyetini yitirmesine yol agmistir. Bu ge- ligme, son agamasinda, ingilizierin sémiirgeci miidahatesine yo! agan kéy- ld isyanicrina sahne olmustur. Buna kargilik, érnegin Osmanli Anadolu- sunda, ondokuzuncu yiizyilda kéyli isyanlarina rastlanmamasi, Osmanii devietinin yabanci veya yerli toprak sahiplerinin ¢ikarlan dogrultusunda bir farsa dontipame direnmig oldugu gértisiind. desteklemektedir. Bu di- renigin temelinde mali nedenter oldugu kadai i han a yortgh covloncbine ju kadar devietin mesruluk kaygisi- . Diinya sistemi perspektifine g6re cevrelesme déniigtimuiniin diger bir yoni de Osmaniidaki zanaata dayah iiretimin gerilemesi ve diinya impa- ratorlugundaki i¢ ticaret dinamiginin duraganlagmasidir. Bu stireg bir yandan tarim Uretiminin gitgide i¢ pazardan uzaklagarak dig pazarlara dogru yénelmesi, diger yandan da sanayi driinlerinin disalim: ile yerli Uretime olan talebin Gdkisii ile ortaya cikmigtir. Onsekizinci ve ondokuzuncu yizyillarda Osmanlt sanayi i arastirmalar, ‘cdkiis'tin zaman iginde yayildigini ve ‘eski’ vavaterin ent - pazar kogullariin dogurdugu duruma karst bir direnis gdsterdigini orta- ya koymaktadir. ingiltere'den yapilan pamukiu disalim konusuna egilen Halil Inalcik, pamuk ipligi diginda, bu drinlerin ondokuzuncu yiizytlin yo- risina kadar Osmanli kitle pazarina giremedigini gdstermektedir. Bunun yerine lonca sisterinin diginda kalan ve ucuz kadin ve gocuk emedjl kulla- nan kirsal sanayinin fiyatlon diisuk tutarak Ingiliz kumastarma karsi ba- 1) Halil dnaicik, «When and How British Cotton G . joods Invaded th a ket», icinde Ottoman Empire and the World Economy. bevant Mar Huricihan Inan 30 i ku sanyla rekabet ettigi gériilmektedir. Diger yandan, | bu oA etan kop. sal sanayilerin, gitgide dretim alaninin Stesindeki biiyik pazer cr on koe masi ve bu biyuk pazarlarin Avrupa digalim Grunleri tara lan oar ame i i bil i in kendi igine kapan - i il ig halindeki bir sanayilesmenin > ih Me aan aertinige bakilirsa, ondokuzuncu ylizyilin ikinci yarisingent Ssmanh irsal toplumu ATUT yaklagimuin «zonaat ve tonne bitiinlig saptamasindaki, manzaraya gitgide daha cok benzemektey i. sie. En Son ‘olarak devietin scnayilegme ile on iano, on a an i i 6 ine bakildiginda, sa‘daki ipekli sanayi Ornegine i a c Seen vrologme dénisimiine katkida bulundugu soytenebil Donal Quoteort ondokuzuncu yizylidaki Avrupa ipekli Sonovinin con aia iy i ipek digsatim: merkezi aber Bursa’nin dnemli bir ham ip nerkezi we ayn! zamanda ‘da buradakt ipekli umes Sn iinellor yoni josie igi rt, Avrup i dir, Bu cergeve icinde, Quataert, ciler yen °- ioler getirorok ipek Gretiminde verimi arurirken, Burso‘dakt bret or ‘itlenmesinde ve toplumsal iligkilerde yer atan degigiklik eri vu oes todir Bu geligmenin arkasinda, devietin gelir toplama iglevini as y Hs ston, Gretimi ve dolayisiyla ipekten alinan vergi serie eae bul i iye Idaresi (DU!) yatmaktaydi. Bu , So oe panee wokinalon ¥ i kK kullanan bayik dlgekli fab- irdeki buhar makinalan ye Ucretli eme! _bayllk lee erator 6rgiitlenmesinden civardaki ortakgitara ve Ket Grenclet® i i ii kteydi. Bura > ireti her agamasina miidahale etmel 8 - tamer goroken next Osmanli devietinin DUI'ne arka gikmasidir. Ozel- ire: fikie Ingilizlerin, deviet yardima olmaksizin Bat Anadolu’daki pamuk tre- _ iS ka timini modernlestirmekteki_ bagarisizliklart po re UTE Ol a ‘daki girigimin basansini act ~ Bununia oe ext ipok sown « i Osmanh devleti icin Gzeliikle dev- 'daki ipek sanayinin gevrelesmesi Osm é i " fet otortesian Misliiman balkin géziinde aldigi bicim agisindan baz so- (62) Donald Quataert, «Silk Production in the 19th Century Bursa», Turcica’da mianacaktir, _ - . m (53) Quataert'in tezinin tersine,- Roger Owen'in ondokuzuncu ydzyil Libran'ng@ ipek ietim! Srgitienmesi Konusundakl Incelomesi, Gretim Brgilenmesinde yo da Trot ilpitrinde.redikat déndgim olmemosinin devst mbaahelesrn vr aa, Aue indeki bir tleari Uretim Srgdtani Q f ortey cr youmoneasir ower sre Libnanin 1861'de Osmenh imparstorugunden oy fiorek dzerkligine kavugmasinin erdindan, bu bélgeye hom ipek Grotimini tora we nem nloral vik etmek icin gelen Avrupa tecarlar: Gretimin kirsal alanda va en teu veiitised! yoptar ve iiskier eercevesinde -yapimosin Sngermaglerde (680-844 Doreminge Labnan Déginde ipek Dokuma Endstrsi: Cevre Topiumlannda Fabrike Ore ‘an Bir Caligma> Toplum w lanaklar ve Siniriamalar Ozerine vy see vernday Tear sermayenin kapitalzmdnees! yapiort muhatoxs eel cues ah u - kuramsal dizeycle tartigiimasi icin bkz. G. Kay, Development (Londra, 1975). Osmanl: Tarihi ve Diinya Sistemi 31 runlar yaratmaktaydi. Bursa'’daki ipek sonayinde durum, pa ticaret sermayesinin veya onlarin temsilcilerinin {azi tuccarlar) iretim stirecine dolaysiz midahale etmesini énleyebilecek bir gorece Ozerkliginin varoldugu tarim alanindan farkhydi, Bursa’daki ipek sanayinde Avrupalilar kadar Ermeniler ve Rumiar da Misliimaniart digla- yarak dretimin her kademesinde egemenligi sagiamisiardi. Bu sanayinin geligme 6ykiisi, kendi mesruluk sorunu ile dinya sistemi tarafindan ‘ rilme’ gerekleri arasinda sikigmig bir Osmanlt devietinin celiskisini agik bir bicimde ortaya sermektedir, Ozetlersek, Osmant: imparatorlugu’nun gevrelesme siirecine dikkat- li bir bakig, ortaya diinya sistemi yaklagiminin genellemelerinden cok daha karmagik bir tablo koymaktadir. S6z konusu genellemelerin en aciz kaldigi alan, son derece celiskili Ozelliklere sahip olan Osmunh deviet ya- pisindaki déniigme siirecidir. Dinya sistemi perspektifi ‘eski’ devletin za- yiflamasma iceritme siirecinin bir sonucu olarak baktigi icin, yalnizca diinya sisteminin caligmasina yardimer ofan deviet aygitlanndaki (ordu, birokrasi, vb.) degigimler uzerinde durmaktadir, Bu agidan bakilinca tim olusgumiar diinya pozarlarindaki dretim faktérlerinin pariz tanimayan bir akig sirecinden kaynaklanmaktadir. Ote yandan Osmanh deviet ya- pisinin ig dinamigi iizerine yapilan caligmaler, bu ic dinamigin ¢evreles- menin dzgill bicimini belirledigini géstermekte ve sik sik diinya sisteminin plirdzstz igslemesini engelloyen celigkilere ve bu geligkilerin yer aldigi dé- ndsim siirecinin karmagikligina igaret etmektedir. Sdz konusu oeligkiler kapitalizm éncesi bir toplumun kapitalizme kargi direnmesini de agan bir nitelige sahiptir. Bu sire iginde, megruiyet temeli sarsiian ve Orgiit- lenme ilkeleri yiktan deviet, egemenlik haklarini siirdirebilmenin kogulla- n ile devietlorards: sistem iginde aimig oldugu roiiin gerekleri arasinda Parcalanan iki bagi bir yapiya déniigmisit*, Osman deviet yapisindaki Zayiflama iste bu baglam iginde ele alinarck kavramsallagtiriimalidir. (64) Donald Quataert («The i ‘man. Workers, 1888-1909» icinde devietin Avru- ik Hiristiyan impact of European Capital on Two Groups of Otto. : The Cttoman Empire and the World Economyy’de bu Geligki slireci ortaya koymakta. Quataert 1888-1908 arasinda Istanbul limanmin yo vm ve yonetiminde dogrudan Avrupa mildahalesinin Geret -orantarim diizenterne Wo. is glictnd rusyonalize, etme talepleriyie timan igcileri arasinda bir ce. Nskiya yo! agtigim bolirtmekte, Diger taraften Quataert Osmaah devietinin, _liman igcitert loncalonnin yabanci sirketlere karsi direnigini destekledigini _géstermek- {edir. Osmanli devieti bunu yaparken icinde bulundugju cok zor Kopullara karsin_siya- Sal bagimsiziigin Korumaya calisiyordu, Daha da énemiisi, ou olju devietin, tebaasinin, _lencalarm. gézinde mosrulugunu koruma cabasi idi, Ashinda, devistin limantar ko- sunda yabanci sirketlerin taleplerini kabul etmesiyle bu megruluk bliyak dloide Soreilmigti. Yine de Osmanhi birokrasisinin sirketlerle olen anlagmalari uygulamokta Izlo, Hat geciktirme politikast, cikardigi zorluklar deviet tle loncalar arasinda bir dayanigma -olduguna iscret etmektedir. Béylece Quataert'in Caligmasi Osmanis inparatorlugunun evrelasme sGrecinde géze carpan iki temel nitelige deginmekte, Bu temel niteliklerin 22 Huricihan tnan Bu cerceve iginde vurguianmasi énem kazanan bir olgu da Osman- ly deviet yapisinin céziimlemesine sinsice sizan ‘Dogu despotizmi’ kav- raminin Kurameal yetersizligidir. “‘Dogu despotizmi’ anlayiginin temelinde siyasa} toplum (deviet) ve sivil toplum kavramiar arasinda bir ayrimin ve bdylece bir celigkinin de olmadigi varsayim: yatmaktadir. Bu varsa- yimdan yola gikildiginda, Avrupa feodalizminin tersine, ‘Dogu despotiz- mi'nde «deviet hergeydir», sivil toplum ise ilkel bir agamadadw ya da yoktur. Ote yandan, dovietin bir baski aract olarak tanimlandigi diigiinii- lurse deviet ile toplum arasindaki itigki, merkezi devietin variigindan ba- gimsiz tampon tabaka ve mekanizmalar olmadan bir deviet egemenligi kurma siirecine indirgenmektedir™. Bu soruna bir bagka baki¢ agis! ise devieti bir baski kurumu olarak gérmek: yerine baski ite “‘hegemonya’nin (ya da muvafakatin) bit inles- tigi bir yapi olarak ele almaktr**, Bu bakigin éziinde deviet giictiniin, baskiy: hem igeren hem de gizleyen bir muvafakat anlayigim gerektirdigi varsayimt yatmaktadir, Séz konusu muvofakat anlayig, deviet gicini mosgrulagtiran ideolojik ve siyasal uygulamalarin etkinligine bagi kalmak- tadir. Bu yaklasim, ayn zamanda, devietten bagimsiz olarak siniflarin ya da gruplarin varligint ‘kabul etmekte ve devlet giiciinii elinde tutan si- nifin kendi oikarint diger gruplarin cikart ile uzlastirmak, farkl grup ¢l- karlars arasinda bir ideolojik birlik yaratmak zorunda oldugu gorasiind one siirmiektedi Bu perspektiften bakilirsa, merkezi burokratlardan olugan Osmanh egemen sinifi tiiccarlar, zanaatkérlar, kéyliller, agiretler ve Osmanh 6nce- si yonetici siniflar gibi toplumdaki farkit gruplarin gikarlarmi uzlagtirabi- fiki Osmanh imparatorlugu'nun dolaysiz sémirgelesme sirecinden gecmemig olmast, Bu olgu birokrasiye, yabanci sermayeye karst sirurli da olsa bir direnme olgnagi verl- yordu. {kinoi nitelik, iki bir hukuk yoprsrydi. Nitekim, Quataert'te bu: dénemde_ ikili bir hukuksal yapmm ortaya oiktigine Igoret etmekte, Bu ikiligin bir boyutunu yabanct sermaye ve deviet arosindak! Wligkileri dizenieyen ulustarcrasi hukuksal gerceve olug- turuyordu, Diger boyut ise, Osmanh dovieti ilo fark toplum kurumiar —bu durumda loncalar— arasindaki iliskileri dizonieyen ‘gelenekso!” hukuktu, Ondokuzuncu yilzyil_ so- nunda Osmanhi deviet} sanki bu iki megruluk yoptst, iki hukuksal cerceve arasing sikigmigti, BU olgu. ise devietin ioto, toplum gozlnde mesrulugunun sorgulanmasina varacak kadar zayiflamasinin bir gésterges! Idi. ° (65) Serif Mardin, «Power, CWll Society and Culture in the Ottoman Empires, Comparative Studies in Society and History, 11(1969): 258-61, (66) Bu Kovromsallastima, biyak dtciide, Gramsci’nin yazilarina dayanmaktadir. Kmonio Gramsci, Selections from the Prison Notebooks, evr. vo dorl, Quintin Hoare ‘and Geoffrey N. Smith (New York, 1980), s. 206.269. Ayrica, bkz. Chantal Mouffe, sHe- gemony and Ideology in Gromscin, icinde Gramsci and Marxist Theory, der, C, Moutfe, (Londra, 1978); s. 168-209; Perry Anderson, «The Antinomies of Antonio Gramsci, NLR. No.100 (November 1974- January 1977), 8. 5-80; Christine Buci-Glucksmann, Gramsei and the State, gevr, David Fernbach (Londra, 1980). Osman: Tarihi ve Ditnya Sistemi 33 jen ‘hegemonyact’ bir sinift, Bununla ‘birlikte bu sinifin ‘hegemonyacr’ ideolojisi Akt odakli bir i¢erige sahipti. Bunlardan iki olan islam’daki seriat hukiimleri toplumsal yasamin Grgiitlenme ilkelerini (ya da ideolojisini) belirlemekteydi. Ornegin aile iliskilerini dizenieyen ilkeler tev, bo. /ganma, miras), vakiflar etrafinda Grgiitlenen kentsel yasam, zonaat \ - calart ve tarikatlar bu alanda Gnemli sayilabilecek dgelerdir. “He emai va. cr ideolojinin ikinci odak noktasi Padisahin Kanunlari vant “Brf burn temelinde hikimranin, teboasinin refahini temin konusundaki corum. lulugu yatmaktaydi*. Orf, toplumdaki egemen sinif ile diger siniflar! 1 arasindaki iligkiteri dizenleyen ilkelerdi. Fakat bu ilkeler uzerindeki o. rig birligi tarikatiar, loncalar ve medreseler gibi Islam ideolojisinin on rafinda Orgiitlsnmig kurumlarin araciligi ile saglanmaktaydi. Bo: lesi bi kavramsatiastirmanin toplumda dikey bir biitiinlesmeyi varsaymanr rok momektedir. Uzerinde durulmast ve belirlenmesi gereken, farkli ikururnta rin, simf ¢izgilerini agarak ¢esitli toplumsal gruplardaki bireylerin a gamlarint nasil bir toplumsal biitiin iginde birlestirebildigidir. * , Bu karmagik ideolojik drgiintin dégiim noktasi ulemaydi. Ulema, is: levi in adli yond acisindan érf kurallarini uygulayarak egemen init i diger_oruplar rasindaki iligkileri_ saglamakia yikiimliyda. Ote yendan vakif idarecisi ya da aile hukukunu uygulayan bi ‘ ele alindiginda toplum igindeki iliskileri sirdivmek ‘ie gorewnar® torn de durmayt gerektiren diger bir husus ise ulemanin ‘hegemonyact’ idealo. iiyi egitim sistemi iginde yasatarak stirdirebilmesidir. O halde, ortaya cr kan resimde ulemay! egemen toplumsal iligkileri_ yeniden tretme: eyo nelik entelektiiel etkinlikleri suirdiiren bir ‘organik aydinlar’ to) ‘lulu olarak gorebiliriz. Ulema, ayn zamanda, ¢ikarlart egemen sinifin oikar. lar ile uzlagmig olan siniflarla (ticcarlar, toprak sahipleri) bitdinlesmis- ti. Bu uzlasmay! sagiayan ideolojik birlik biyiik Slctide ulemanin ental . tel etkinlikleri ile bir varlik kazanmistt”. “vs Cevrelegme siireci deviet giictint mi le esrulastiran bu oldukea karma- gik mekanizmanin yikiligina igaret etmekteydi. Ordu ve idari scademade (87) Bu badlamda, Tatal Asad, islam toplumlarinda yéneten ve yénetilen arasinda- Ki kargitikir- bir uzlagma sirecinden sé: i ere bt s6z edlyor (Asad, «Two Images of Non-European ae momenta ideolojinin bu yéniinin betimlenmesi icin bkz. Halll Inalcik, «Orfe, reer nia of Helam, 2. asim: H. ‘Inalcik, eAdoletnameler», Belgeler, cilt 2, sayt 34 . 8. i La 0 (908) 6 48145 giver and Ottoman Low», Archivum Ottemanicum. (3) Onsekizinci yizyil sonlari ve ondoki i 68) z uzuncu yizyil_boyunca, Musi’ kilt’ Gretimindekl rol ve bu roldeki degigmelerin bir incelemesi ion, bia. beter Gran, islamic Roots of Capitalism: Egypt 1760-1840, s, 178-188. one Pater us Huricihan Inan yapilan reformiar gibi merkezilestirme éniemleri dinya pazart ite ekono- mik, biittinlesmenin gereklerini yerine getirirken yeni bir egemen biirokrat sinifin doguguna yo! agiyordu. Bu yeni sinifin kendi gikarlarint toplum- daki diger sinifiarin crkarlars He uzlagtiramamas: ana ozelligiydi. Bunun temel nedeni kendi varlginin gitgide yerli siniflarin gikarlart ite sik sik celigen diinya diizeyindeki lligkilere ve gikarlara bagimli olmasinda yat- maktaydi, Buna bir drnek, merkezi birokratlarm yabanci ticcarlar veya onlarin azinik temsilcileri ile yapmis oldugu ittifaktir. Bu olguya kogut diger bir geligme farkl grupiarin gikarlarint bagdastiran evrenseici diinya gortiginiin (‘hegemonyaci’ ideoloji) yikiimasiydi. Merkezi birokrasinin dinya ekonomisinin calismasina yardimet olacak bir arag olarak stl i yeni rol devlet ve toplum itigkilerini batt ilkeler dogrultusunda giitlomekti®. Ote yandan bu ilkeler padigaha kullarmmn koruyucusu ola- rak bakan eski rgitlenme ilkeleri ile celigmek zorundaydi. Ornegin, mer- kezi deviet yeni reform atiimlarinin uygulama masraflarini kargilayabil- ‘mek icin daha baskie! vergilendirme yollarina bagvuruyordu’, Diger bir deyisle, merkezi biirokrasinin kendini devietlerarasi sistem iginde megru- lastrma kaygilari, kendini Imparatorluk i¢inde megrulastirma kaygilart ile gelisiyordu™. Devleti elinde tutan egemen sinif bu celigklyi ¢ézemedigi durumlarda baski yéntemine bagvurmak zorundaydi. Ondokuzuncu yilz- yil bath yazarlarin agin bir titizlikle gdziemledigi Osmant imparatorlugu’n- daki muvafakatsiz yonetim ya da ‘despotizm'den s6z etmek ancak béyle bir tarihsel degerlendirme cercevesinde gecerli olabilir. Cevrelesmenin dogurdugu Osmant: deviet yaprsindaki ‘zayiflama’ siireci yine aynt tarih- se! degerlendirme “cercevesinde Osmanli egemen sinifinin ‘hegemonya’- ginin yikilmasi ve diger siniflardan yaboncilagmasi olarak goriilebilir. ‘Hegemonya’nin yikiimasinin ya da deviet ile toplum arasindaki si- yasal ve ideolojik baglantiianin kopmasinin bir uzants: da farkd toplum- sal gruplarin Islamiyetin hikiimleri etrafmda érgiitlenen kurumlara ¢e- kilmesidir®, Ozellikle egitimde ve yargi sisteminde Bat kurumiarinin be- nimsenmesi ile islam kurumlarinin, toplumun siyasal otorite konusundaki (60) Tanzimat déneminde yeni yénetsel droitienme tarzlan ve yeni yasclarin bonimsonmesi konusundo, bkz. Lewis, Emergence ot Modern Turkeys Roderic David: son, Reform in the Ottoman Empire, 1856-1876 (Princeton, 1969) dolayisiyla devlet-toplum ligkilerinda meydana gelen (61) Vergileme tarzlarinda ve ‘The Middle East in the World Economy (Now York, degigmeler icin, bkz. Rober Owen, 1981), 8, 59, 202. (62) 4kili yasailiklarin konusunda bkz, dipnot $4, fe ondokuzuncu yizyli boyunea Misiin dinya (63) Onsekizinci ydzy sonlan v Gran, Istamic Roots ve of ckonomisine kotima déneminde tarikatiarin roid icin, bez. Capitalism. ~an i ind Culture in the Ottoman Empiré», Bir kars Snerme ve islam toplumunda Osmanh Tarihi ve Diinya Sistemi 38 gestercigt eae Yavainlagtirabilmes! gitgide zorlasmistir*, Béyle im yani Musliman gruplarin olugturdug lums u lerin yonetim ile aralarindaki iletigi g sup zont dugweler, On igim baglari kopup zayif di i manh Imparatorlugu’nda «sivil toy gu gibt turinater bir ors ; i i plumun yoklugu» gibi tarih- layist yeniden degerlendirmekte yardimet olmaktedir { fenivcist Bir are mango ee yénetilenterin gézinde megrulugunu kaybederken, ayni za- mand Jametlenier de deviet giicind elinde tutan biirokratlarin géziinde mes toplurmun’ hulk cog kaybediyorlardi. Bu yeni birokratlar sinifina , cogunlugu reformlar ile modern topluma kati 1 lovy 1 Kat gerekon geleneksel kitle’'yi temsil etmekteydi. Toplumun buna kar: oon ea isinin bir ige kapanma sureci oldugu séylenebilir. Gevrelesmt af Diinlesmeyen sinilar —ki buntarin en énemiileti zanaatkarlar’ kent min alt tabakalari ve alt tabakadaki bil n nin alt tab kratlardi— - zene kargi direnislerini kopuk birimler hi isa han bey n re dlinde ve Islam ideolojisi rag! altinda sirdiiréyorlard:®. Bu golis i g sitgide sown, \ . golismenin vardigi nokta gitgid maya ¢ekilerek yilziin ideallestirilmis i 2 bugiint ye. i ig bir gecmige ceviren, bugiinii yo- onlay otore gered algilayabilmekten yoksun, katilagmig bir star gérulebilir. Bu anlamiyla ‘gelenekselcilik™. cilerin sandig: gibi toplumun degi: i igi doa & ree oe Gigsmez bir dzelligi degil tersi {i toplumundaki ‘hegemon " é sugu tertool eve _ top ki “hes yaci’ yapinin ¢ékmekte oidugu tarihsel siire- cin bir yan u inuydd. Geienekselcilik’ toplumun yabanci bir dinyaya ker. st kendi kigiligini koruyabilmesi igin olugan bir tepki, bir ifade bicimiydi. Son olarak gelenekselciligin bir yoniine daha deginmek istiyoruz. Re- form dénemi (1880-1876) boyunca devleti inga edenler megrulugu buyiik oil | kaltard 1 Sletide Batt kiiltiiriinde anyorlardi, Bu nedenle séz konusu dénemde, yen! , F H de, birokrat sinifin ‘hegemonyaci’ bir smif olamamasi ile ‘ideolojik irl in Parcalanmasina tanik olundu. Béylece ortaya ikili bir kiltir {ideoloji) ya- pisi ciktl. Bu yopi kendini iki ayri tip entelektiielde yansitti: Medrese’de : egitim géren ‘geleneksel’ entelektieller (ya da ulema) ve yeni deviet 6 i son , oimetin, gndokuzuncu izle ehEzher killiyesi Mehmet Ali Paga’nin actigu v t } hegemonik killtdrin dret’mina: Z Ytisen ulemanin yerini almalar sonucu, gerilemeye baglamigtt. Gran, islamio Hoste ot “Capitalism s. 178-188, (65) Bu yoklugun lehinde bir Gnerme icin, bkz. §. Mardin, «Power, Civil Saciety tint Ist jisir i . ‘ Islam ideolgjisinden alan, popilist gelenek dzerine ilginc gértisler icin, “bia. Asad * «Two. European images of Non-European Rules, p. 110 ve dipaot 17. Ayn zamanda, Asad, ‘si ‘ad, ‘siyasal yagama iligkin bir dogu sinizminin’ yeklugjunu vurgulamakta. (66) ‘G ‘ome ate Gemanilar olarak bilinen bir grup Osmanii aydini, bu tarz bir tepkinin Serif Mardin, The Genesis of Young Ottoman Thought (Princeton, "062) (67) ‘Geleneksollegme’ kavrami icin, bb kz, i is Intellectual: Traditionalism or Historicism (Berkeley 1078. The Gree of the Arob 36 Huricihan Inan len modern birokratlar®. Diger yandan, li. Abdiilhamid ilagmig aydiniarin aleyhine cahgan panisia- finin (ve de geleneksel aydinlarin, yani ulemanin) benimsedigi savunmact tutumu_ yansitmaktadi. anisiamizmin tasidigi savunmaci tutum, islam ideolojisini Imporatorluk icindeki hege- monyacr ideolojiy! geri getirebilecek bir arag ya da céken imparatorlugu Bati digindaki dinyanin géziinde mesrulastirabilecek bir tutamak olarak goérmig, bu nedenie de deviet yapisint geleneksellesme ydniinde zorla- magtir. Nitekim toplum kendini Tanzimat devietinin saldirisindan korumak igin geleneksellesirken {ya da Misliimanlagirken), Abdilhamid'in devicti de Avrupa emperyalizminin tehdidi altinda varhgint stirdirebilmek icin geleneksellegmekteydi. Bu siirec iginde, bir yandan deviet gitgide daha kati ve baskic! bir nitelik alirken diger yandan gevrelegmeye elden gel- digi digtide. direnerek bu ddniigiimd yavaslatmaya galigiyordu. Boyle bir ideolojik direnigin bagarisizliga ugramast yainizea Bat'nin askeri giictin- den kaynaklanmiyordu; belki de bu basarisizhkta asil énemili olan, siya- sal birligi cdken bir toplumda islam ideolojisinin farkli siniflar arasindaki ideolojik birligi saglayamamasiydi. Siyasal birlikteki ¢dkUgin nedeni basi ceken siniflarin’ (brokrasi, ticcarlar) diinya ekonomisi ile bitinlesme- siydi, Kisacasi, ideolojik birlik icin énerilen recete imparatorluktaki farkl ¢ikar gruplarini uzlagtirabilecek bir hegemonya yapisi ile temellendiril- memisti. okullarinda déneminde (1876-1908), batt! mizm akim, Osmanii egemen sini (68) Loik (modem) ve dine! Kultir arasindakd aycimin torihselligi (ya da, ‘govre- setiogme’ baglaminda bir tortigmasi) isin, blz. Gran, isiamic Roots of Capitalism, =. 178-188, Gran, lak kaltUrin gelismesinin hicbir bicimde ‘modemlesme’ ile bir tutula- mayacagini, dinsel kiltarlin de higbir bicimde ‘pozitivizm’ ya da faydacilidin geligmesin’ engellemedigini ne sariyor. Onsekizinci ybzyilda Misir'da yazilmig edebl ve tarinsel ‘rotinlerin ayrintt: bir gézimlemesini yopan Gran dinsel olmayan bir killttirel_sylemin Ginsel s8ylem iginde geligobllecogini gostermektedir. Béylolikie Gran'in tartigmast. din- sel loik ikileminin {kargithmnin) Misi’da Avrupa ekonomik- kultdrel egemenliginin ku- fulmasinin bir sonucu oldugunu ima etmektedir, Bu egomeniigin en gomut géstergelorin- ven birt Mehmet Ali Pasa déneminde aoilan Avrupa ipl okullarin’ medreselerden daha feton.lutulmalan Idi, Bir taraftan yeni okullarin Bats usuld pilimse! geligmeyi_ simge- feaiklan vorsayiinken, eski okullarin (siamiyetin etkist nedoniyle) duragonidh, gericl- {igh simgelediklerine inaniiyordu, Gran bath reformlara yonelik’ Mehmet Ali Pasa dev- fotinin bu inanelar! gercege dontgtirmek icin nasil zora bapvurdugunt vurgutomakta fs. 168); bunun blr kanit olarak da et-Ezher geyfilerinin poziti bilimlere {tip, matomatik) Iiigkin yapitiarinan yayimlanmamasini géstermektedir. (69) Pan-istamizmin bu boglamdaki bir tartismas! cin, wbkz, Edmund Burke, Prelude to the Protectorate in, Morocco: Pre-Colental Protest. and Resistance (Chicago, 1976). s, 154, “ Osmanh Tarihi ve Diinya Sistemi 37 SONUG 6; - megrulsstines meranan devietine ve onun toplumla olan iligkisine, oneye han vonmat donisana ve duinya ekonomik gelisiminin etkisi ile tine iligkin sunmar g gare ya calisti cece See eae mporatorgu tarihine «biitiineii» tir ‘yakiagin Oren r . Boy arih_ anlayisi, yalnizca Osmant i u'nun sae Kopltalist sistemi torafindan igerilmesi ile ddndigerHooret vs oo vevl conn Sosyo-ekonomik etkilerini incelemekle vatinmes: bu ‘cores, nomik yoga alee ona ve ideolojik uygulamalar toplumsal vo oko. no q icinde ayrintilt olarak el dz0 . fuk we bi in ele almalicir, Séz a hea i ote uygulamatara iligkin olarak, deviet gtict atin Seattle ne tor Oatiot ve orf), deviet giiciiniin mesrulugunu saga an age. susleyan mye ercimler ve deviet ile toplum arasinda iki yoniii tli: ff one nt oonrese ve tekke gibi kurumlar dze! bir éneme sahiaty don va ee evinteri fark disiplinierin uzmanlastirma egilimin- ya ft ‘endilerine yéneli I Yani beimesiz bir tarih olarak ele clnmenae Kevaueninden kurtarimal Ikinct olarak, «biitiinciin , __ Kinet olarak, tarih antayig1 Osmanh tari ini en ee onde odaklanmaktadir. Yukarida sézti salise Gerth dott , Zanaat Uretimi ve ticaret tizeri star man oevrolesnecnia et ' Uzerine yapilon arastirmalar Os- § ‘gil bicimini bast ckonomh nin Szgiil bic sta deviet yaptst i ponder pat Gaeterin biiyik dleiide belirledigjine igaret etmektodie. Bie yen an oat rorihse gelismenin, Osmanit tarihinin (ya do tarihsiz! i " aimed a i eolojik bir kargithk olusturan ‘degismezligin’ dz fe elma oa antasilmatidie®, Uzerinde asi! durulmast goreken oe rom aontgttn Szgiil i¢ dinamidi ve cevrelesme siresi boyunca be ” namie nlistirerek yikan mekanizmatardir, Bu baglamda cove 5 remeatin om stoner aon ger lebilen tek yénlii bir dodru iizerinde ior gerekir, Diinya pa: fi . cond leme eki i pazarinin gereksinm - ema Yor alan enigma bicimlerine karst olusan direnis Momeni oat mus yontton 5 mani Imparotorlugu’nun tarihsel stivec iginde ol = veneer Jon Gercevesindle ele alinirsa, bu direnis bicimleri devietin endl te rant kor abe iginde déniismesinin dykiisiinde yatmatited seamen alts ie topluma yabancilasan yeni bir biirokrat tabokanmn olmustur. Bu ise bir ‘tepeden inme devrimeilik’™ onlay (70} Anderson, Linea: a ges, 8. 397-400, Hans-Heinrich Ne ree in the International System in Early Modern Tit Serer anition of Eastern 36 Ba. ‘4 Times», Review, cilt 6, say 1 (Yaz (71) "Yukaridan agagi devrim! 71) "Ye Igusunu sad ve an q ol sadece ie yapitar eden onl sistem ae bitliniesme stirecinin bu to vepuarta, olan ol wile Soe ten ir ‘moderlesme’ yazim tira icin, bkz, Ellen Kay Tomborgor Revok won , Revolution Huricihan Inan 38 7 1 mlesme politikalarr adina devlet ile toplum ard- lernlesme polit 7 ivi m_ kurumiar > - en si eoeoardi manzaraya soyle pir bak “Dogu despotizmi’ anlayiginin orteye ee géze carpmektadir. Ne vor pelt kor i in de nde bu geligmelerin de ote ini cu kategort 6 41 tarihini degigmez, 02 dir, Béylelikle Osmani fo) ud toya cnemeaxiogrmlardan kavramsal bir oo nse ET te ortoya ae «ati tegkinin “yeni” si ove Mo geme! aziimlemede béy! Toithsellik ve Szgul aot scusuz ¢ te ier! On Pla on “yl * Kuwvetlerinin, ‘geleneksel gikan celigkiler! ere dol Ku ye ; seed b i alismaktan daha J bir yo! izlemek mo: aol ioinde cols a ‘ Ta cern ‘ihei Idugu kadar diger sev 10a i zor tarihgilert oldu re an ate 0 i dir, Burada asi! onem! i Fakat béyle bir zor sais garmeyi bilmelidir. i ten ingen oe Oe i degil, bir toplumu gelerinin tarihe! ; 2 a6 serene tarts a on a metoderstmest teen degjerlendirebilmesi igin yardim ew ilmesidir. ag vo gérisierin gun $giging gikabilmesi gina yo! ogrnig ve mee sindaki bagiar kopari J tir. Sézii edilen geligmelerin ort lirsa gercekten de rac ler u resim ite olan benz ¢ oat sisteminin tarihi cercevesi Peru ‘ng Modernisation In Japan, Turkey, Egypt, ard er, «Reval = fro oe Ne ro : Theda Skocpol ve Ellen Kay Trimberg! ‘of Socioloay (New Brunswick, New Jersey, 1076) tlon and World Historical Development 92 (1977-78): 101-114. of Gopltaiems, Berkeley Journal Osmanh: Tarihi ve Diinya Sistemi 39 Summary This is essontially a survey article that deals with different conceptions = of Ottoman history and society. The first part consists of a review of ‘internalist’ or ‘essentialist’ approaches that explain Ottoman historical development (rather non-development) in terms of unchanging, essential ~ features such as Islamic cultural properties and geographical characte- ristics. In this context mention is made of nineteenth century Orientalism, Marxian Asiatic mode of Production, as well as the contemporary liberal de- _ velopment theory (or modernisation literature). What is common to all these approaches, it is argued, is that they are ahistorical and ideological. Tho so- cond part includes a discussion of the world system perspective that oxplains the historical development of the Ottoman empire afier the sixteenth century in terms of its integration into the European world economy. Hence, this approach stresses the external determinants of Ottoman historical - development and places that development in the context of world history. Thirdly, the article in the light of recent research on Ottoman structures- agriculture, industry, state- emphasizes the interaction of the Ottoman internal dynamic and the global economic processes in bringing about the specific historical transformation of the Ottoman ompire. In doing so it seeks to counter’ the one-sided explanations of Ottoman historical development that assign causality or primacy to European economic de- velopment in analysing Ottoman history. What is stressed is the historical specificity of the Ottoman transformation as shaped by its own dominant structures as the empire came under the influence of the world economic forces. It is this specificity that determined not only the the way Ottoman empire became a functional part of the world system but also the modes of its resistance to that system. Finally, the article points to the ‘econo- mistic’ tendency of the world system perspective and sooks to draw attention to the neod for the study of state power and its mechanisms of legitimation, And institutions in the civil society. These, it is argued, were important in determining the specificity of Ottoman transformation, its response and resistance to the global processes.

You might also like