You are on page 1of 140

,

il il

il

'

�tl • • '

.. i
. .

; '...

POLISYE
ROMAN


• •

'

• ' . ,.,

' '
.

.ı' ii ""
,... \

1 }
..

..

.
-

A
.
K A · B'
y :A y 1 N E V ._J

'
'


.
,
•.

'

• •

'

·'

1 ''

ERLE STAN LEY GARDNER


,·.>
'
,. .
'

. '
Çeviren : ...

Ahmet VILDIRIM
1

.. .
r
.,

'
.
Harp er MiND�tJ •
s:r milyoner . . . . . . .

.
• . . . . . . .. . . . . . .. ..

TRAGG •
• Komi ser . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..
.

·
Mi ne rv a M�NDEN
.

• Harper Minden'in m i rasını a l an

kad ı n . . . . ...... ...... . . . . . . .. . . . . . . .... . . .

Herbert KNOX .

• M inervanın avukatı • • • • • • • • • • • •

Henrietta HULL •
• Sekreter . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . '

Jerry NELSON •

Paul Drake'in dedektiflerinden


.

.
'

b ı rı . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Marvin BİLLİNGS •

• Hususi dedel<tif • • • • • • • • • • • • • • • • • •

William CAMAS •
• Si r soygun·cu . . . . . . . . . . . . . .... . . . . .

Dunleavy JASPER •
• Bu d a . . .. . . . .. . . . . .. . . ... . .. . . . ......... .

Everso�ı FLİNT •

Ha � l <ı·m . . .. . . . . . .. .
. . . .
·. . . . . . . · . . . . . .. .

Ham·ilton BURGER : . (!-f amburger) Savcı . . . . . . . . . . . . . . .

1
. . .. .

'

'

Dorrie AM BL ER ..
.•.
Minerva'nın b·enzeri . ............:·�-�)
Savcının y·ard ı mcı s ı
.

· Colton PARMA

• • • • • • • • •
• • • • • • •
• •

Emily DICKSON •
• Pansiyon sahibesi .. .. . . . . . . . . . . . . .

·o elbert COMPTON •
• Dedekt:f, Billings'in ortağ ı • • •

Barlowe DALTON •
• Soyguncuların ortağı .... . . . . . . . . . •

.;ffossie ·HENDON . •

• Bu d� �
. . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . ... . . ... . . . .

lJE ....
Perry MASON
Delta STREET



,

f
.. � . .
,, AKSA VAVINEVI
Bu kitap 1975 yıl ında..
.
.
Akba Yayınevi tara-·
fından Tercüme Po-
lis Roman ları serısı-
• •

. . .

n ı n 109. kitabı olarak:


.
. •

..
. . .
lstan·bul 'da yayınlan-
••

'
. mıstır. '

• .
'

.. .
.

(A K B A) . kel im esir·
• . ..
.

. (KEDI BASI)

monog-
:

'

ramı ve PARALEL.
. Ç İ .Z G İ LER ( Bu cız-·

gi lerin kullandığımız .

ve kullanacağımız sa·-
• •. . .�.

!.
.
.

ga egrı sola egrı düz


. •
v v • v •

' ·:·: ...


'
.

ve d i k ::;; eki 11 eri) Mar-


.

..

kal ar Kanunu hüküm-


..
..
'

leri dairesinde tesc! 1-


......
.


..
. :.'

.
lidir. Aynen veya ben- ·
zetilerek kullan ı la--
'

maz.
..

..
.
(

'

BİR

. .
· Perry Mason'un se�reteri Della Street patronunun

�alışma odasına g i rdi. Avukata hafifçe gülümsedi. •

- Av·ukat bürolarına da ne kadar acayip insanlar ge-


'. liyor.
••

Avukat: «Bu kaçınılmaz,, diye cevap verdi. «A·ma niye


böyle söylüyorsun?»
- Miss Dorrie Ambler diye bir ·kız. Şu anda bekleme
odasında.. Ve sizinle de mutlaka görüşmek istiyor.
- Kaç yaşında? . ·
· · - Yirmi üç, yir m i dört yaşlarında. Oldukça güzel bir
kız. Ve bLt kısa hayatında çok şeyler görmüş bi rine benzi�
yor. .
- Öyle mi? Ama girerken· söylediklerinin se·bebini
·yine açıklamadrn.

7

- Apandisitten ameliyat olmuş. Ve yara yerini siza
göstermek istiyor.
- Ameliyatı yapan doktoru dava etmek için mi?
- Hayır, hiç de d eğ i l ! Yakında k i m olduğu konusun-
da şü pheye düşülmesi muhtemelmiş. Ve o da böyle bir·
durumda kim olduğunu ispat etmek i ç i n yara yerini gös"!'·
termek istiyor . . . Bunu daha doğrusu kim olmadığını gös­
termek için yapıyormuş.
- BLı bir şaka mı? Yoksa her han · g i bir şantaj için ba· ·
hane mi?
' Bir kad ı n ı ı ı gelip çalışma odam.da
' soyunmasına
müsaade edecek deği iim her halde. Sonra . . .
Del la Street avukatın sözünü l<esti :
' . . .

- Bu işi n şahit önünde ·.y apılmasıııı istiyor. Pau· I Dra-


. '

ke'in şahitliği seve seve yapacağını sanıyoruııı ... Çağı ra--


yım mı?
·- - Önce su Miss Am·b ler ile bir kön·u salım da Della�
, '

Sonra ne yapacağımızı düşünürüz.. .


- OııLı bLıraya almadan önce size bir şey söylemek·
istiyoruııı patroıı ...
Avukat merakla sordu: ·

- Neymiş?
- Cantasında bir ta.b anca var.
>

- Nereden bil iyorsun? ·


- Essiz saııtral memuremiz Ge.rtie cantasında bir ta.:.-
, ,�
.

. ban·ca olduğuntı zannediyor. Miss Ambler se·h pan ın üze--


rinde · duran bir mecmuayı al mal< isterl<en çantasını yere

düşürm[ış. Çantanın gürültüyle yere düştüği.' ı nü görünce;


de olduğu yerde sıçramış. Sonra bunu farkeden kimse var
mı diye e ndişeli gözlerle etrafına bakın111 ı ş. Böylece Ger- ­
tie çan-tasındaki ağır şeyin b i r tabanca o l duğuna inanmış:
- Önceden l1aberdar ed i l mis bir insan iki l:abersize··
. . . '

bedel olduğuna göre o genç han ımı bu raya ala b · i l irsin Def.:..
fa.
'' '
"

' ' 8

"
Dorr�e Ambler hakikaten son derece güzel bir kızdı.
:� ri siyah gözleri, kestane rengi saçları güzelliğini b i r kat
' . .

•daha arttırıyordu.
- Ah! Beni kabul etmekle bana ne kadar büyül< bir
:.şeref verdin· i z bay Mason .. .
. - Oturunuz lütfen Miss Ambler. · Yanlış anlamadıy­
·sam s.izin buraya gelmenizin sebebi ·bir teşhis ettirme is­
·teği değil mi? Sizin siz ı0lduğunuzu a ç ı k ve seçik bir şe­
.kilde meydana çıkarmamı istiyorsunuz değ i l mi?
Evet, tam�men.
- Peki, buna sebep nedir?
- Çün·ki beni bir başkasıyla karıştı rmaya uğraştıkla-
-:rın · ı zannediyorum.
Mason Della'ya manalı mana l ı baktı.
- İ steğiniz buysa daha kolay b i r yolLı var: parmak
·izlerin·'. zi aldı rtı rsı n ız.
- Ah! Ama bu şekilde suçlular g i b i olurum!
Gen.ç kadın bu sözleri tiksintiyle söylemişti.
Mason · h ayır manasına başını sallad ı :
- Hiç de ·değil. Parmak izlerinizi Federal So·ruştur­
·ma Bürosuna, yani F. B . 1. ya Suçlu Olmıyanlar servisine
1gönderirs!niz. Bunu normal olarak bütün herkesin yapma­
sı lazım. Çünki böylece yetkil ilere kat'i teş ' h is konusun- . ·
-da çok kolaylıklar sağlanmı ş olur.
- . B u ne kadar zaman al ır?
.

- Parmak izlerinizi çıkartmak ve F. 8; J. a gönder­


·mek m i? Cok kısa zaman · d a ·b i ter .. . .
,

- Ama ben yine de çok uzun stire b i leceğinden kor­


�kuyorum . . . Bu sebeple size· g e l d i m. . . İstiyorumki.. Na.sıl
·söyliyeyim . . . apandisit ameliyat ı m ı n ·b iraktığı yara izini
·görmenizi istiyoru m .
Mason sekreterine tekrar manalı mana l ı baktı.
- Miss Ambler bu isteğinizin hakiki sebe'b ini söyfe-
men·izi rica ediyorum. •

9

.

Genç kadın gayet ciddi bir sesle cevap ver·di· ..


- Made·mki o · kadar istiyorsunuz. .... Beni tekrar gör�
düğühüzde tanıyabileceğinizden emin .misiniz?
- Sanıy·orum, evet.
- Ya siz, M iss Street?
- A·h! Elbette.
- Ama bazı durumlarda insanlar mutlak surette emin·
olmak isterler. Ve b i r şahsın k i m l i ğini bulmak için• yara·
izlerinden faydalanma yoluna gittiklerini bi.liyorum. Benim·
de b i r tane yara izim var . . .
- Ve onu bize göster· m ek istiyorsunuz değil mi?
- Evet. Ama bir basl<asının daha burada hazır bulu!1"-
,

masını i�tiyorum. Çünki duyduğuma göre b i r avukat mü ...


vekk_i line şahitlik edemiyormuş değil mi?
Mason tasdi-k etti:
- Böyle bir yola !başvurmaması. daha uygundur. Eğer­
izin verirseniz Drake Dedektif Ajansı sahibi Paul Drake'·i
'

buraya çağıralım. Onların bürosu benimkinin hemen 'b iti-··


şiğindedir ve çoğu zaman on· l arın yardı· m ına başvururuz.
Avu·kat bunl.arı söyledikten sonra Delta Street'e baktı ..
Dorrie Ambler kısa b i r tereddütten sonra ·k abul etti:
- Bir kadın olmasını tercih ederdim tabii.... Ama
neyse siz nasıl isterseniz bay Mason.
Mason sekreterine dön·dü:
- Paul Drake'e birl<aç dakika buraya gelmesi için b i r·
pusula yazacağım. Delta ·bunu sen götürür verirsin.
Mason bir kağı d ı n üzerine şunları yazdı:

Paul, Dalla sana uzun uzun izah edecektir. Ama ben·


bu kadın büromdan 'çıkar çıkmaz peşine birkaç adamını·­
takmanı istiyorum. Bu takip benden başka bir emir alın...
caya kadar . devam etsin. Ve. sen Della: çantasında taban­
ca olup olmadığın·ı anlamak için bakmanın yolunu bul. \
\

10
'
Ve kağıdı sekreterine ·uzattı. Della hemen koridora
-<açılan kapıda kayboldu. .

Bun·un üzerine Dorrie Ambler güzel bacaklarını birbi-


zrinin üstüne, atıp merakla sordu:
· - Beni çok esrarengiz ·buluyor olmalısı nız, bay Ma-
·.s on?
Avukat kabul etmek zorunda kal d ı .
- Alışıl mışın dışına çıktığınızı söyliyeyim.
- Bakın . . . Nasıl söyliyeyim . . . Beni koruyucu bir kal-
·:ıc an gibi kullanmal arından· korkuyorum.
Avukat gülümsed i :
'

- Çok güzel bir koruyucLt kalkansınız Miss Ambler.


- Güzel . de olsa b i r koruyucu kFllkan olmaya hiç ni-.
'yetim yok ... . .
- Bundan hiç şüphem yok. Ve ben şahsen kötü bir
·duruma düşmek istemiyorum. . . Sekreterime adresinizi,
•.m eden i ha l i nizi vesaire yazdırdınız mı?
.
.
- Evet... Yani tel,efon· santra l inde duran genç hanıma
:yazdırd ı m .
- Aa, evet . . . Gerti e'ye. Nerede oturuyorsunuz?
- Parkhurst Apartmanlarında. 907 nuınaralı · da i rede.
- Evli.bekar, boŞan · m ış, hangisi? ..
- Bekar.

- Sanırım Parkhur .st Apartm anlarının sahibi k i m l i -
··, ğiniz hakkında şahitlik edeb i l i r değil mi?
Genç kad ı n· baş.ını sallıyarak . tasdik . etti .

- Orada P.·e kadar zamandan beri oturuyorsunuz?


- Eh, aşağı yukarı altı ay oluyor . . .
- EhJ,iyetiniz var· mr acaba?
- Evet, tabii.
· · _;.;.·G örebi l i r miyim IOtfen? �

· Dorie· Ambler arama·k için çanta s ı n ı açtı. Ama Perry


';Mason i ç i n i göremedi. Ehliyete baktı ve sordu:

11
..

- Demek ehliyeti beş ay önce a l d ı n ız?


- Evet. Tam da doğu· m günüme rastlamıştı. Şimdt
yaşımın kaç old.u ğunu bi liyorsunuz.
Genç kadın bunları sö y lerken· gülümsemişti.
Avukat yine sordu:
- O sı ratja parmak izlerin·izi almalarına itiraz etme­
mişsiniz galiba? Çünki burada baş parmağ ı n ı z ı n izi var;.
Kal iforniya eyaletinde bu mecburi değil mi?
. - Beni yanlış . anladınız bay. Mason · . Parmak izlerimin:
.

a l ı nmasına itiraz et·miyorum. Hoşuma gitmeyetı şey on.la-·


rın F. B. 1. ya gönderilme s i .
- Ne . o·lursa olsLın lbaş par · m ağınızın eıhliyetteki izr
sizin kat'i olarak teşhis edilmeniz için yeterlidir. ·
Ger:ç kadın e\inde o\mıyarak baş parmağına baktı:
- Oo, siz parmak . izi ·mütehass ı s ı mısınız yok · sa bay·
Mason?
- Hayır. Ama Pau! Drake bu i ş i n _mütehassıs ı d ı r. Ben­
se sadece onları karşılaştırmaktan .a nlarım. Başka yara·
iziniz var mı?
- Hayır, sadece apandisit a·mel iyatımın var. O da­
daha .Y �n i . Bu yüzden akl ı mdan h i ç çıkmıyor ya.
Bu konuşmalardan sonra Della Street yan· ı nda Pauf'
Drake. olduğu halde içeri girdi . . Mason dedektifi rniss·
Ambler'e takd·im etti. Sonra Paul'e dönüp izah etti:
- Durum oldukça anormal Paut. Bu genç . harıım ica-·
\

hında ke·ndisini tam olarak teş·his e,debilecek birini arıyor�


Bunun i çin ken d i s i n i iyice tanımanızı istiyor. Ayrıca çok ·kı- ·

sa müddet önce yaptırdığı apandisit ameliyat ı n ı n yarasınt·


da gösterecek.
Drake gayet ciddi ·bi r şekild e · karşılık verd·i.
- Pekala. , .
.
'.

- . An1a ben siz gel·meden . önce kendisine ehliyetin-


deki ·b aş parmağının izin· i n onu kat'ı ve resmi · b ir şekilde· . .

tanıtabileceğini anlatmıştım . . .

12
Drake tasdik etti:
-Gayet tabii ... Baş parmağ ı n izi teşhis vasıtaların­
dan biridir . . . Ama mademki bu genç hanım i l l e de ısrar
ediyor. . . ·
Dorrie Ambler iştahla· Drake'in sözlerini doğruladı:
- . El bette! Ehliyetimdeki izle baş parmağımda·kini·
karşı laştırmak isterseniz ,işte ikisi de . . . Ama parmakları­
mı mürekkebe bulayacağımı düşü·nmek b i l e beni hasta
. .

ediyor. Ken·d imi yakalanmış bir suçlu san ıyorum . .. Eh l i-


yetteki izi baş parmağıma bakarak karşı laştıramaz mısı­
nız?
Drake cebinden küçük bir pertavsız çıkardı:
- Evet, bu oldLıkça yorucu b i r iş olacak. Eğer müsaa­
de ederseniz . . .
Miss Ambler sinirli s i n irli güldü ve yalvaran bir ses-

le ısrar etti: · •

- H.ayı r, r!ca eder i m ! Mürekkep o· l· m asın ne olur!


Dedektif kabul etmek zorunda kaldı:
- Nasıl isterseniz. Be:-ı sadece çok vakit alacak de-
mistim. '

Paul Drake oldukça dikkatli. bir şekilde bakmaya baş-


l a d ı . UzLın uzun bir baş parmağa bir ehliyetteki ize baktı.
"

Sonra Mason'a dön•üp başını salladı.


- Taniam. Bayan · h akikaten Dorrie Ambler. Ş i m d i o
amel iyat yarasına gelelim.
Genç kadın hemen ayağa kalkt_ ı . Odanı n köş esine gi�­
ti. Bu hareketin i mazur göster·m ek i ç i n pencerelere baktı:
- Pencerelere çok d i kkat ederim!
i·ki pa-rça!ı elbisesinin üst �ısmını çıkardı . Bluzunu bi­
raz yukarı sıyırd ı . Etekliğinin üst !k ı s m ı n d a bir parça teni
göründü. Ama hemen utanarak aşağı i nd i rd i .
Mason yine vazgeçirmeye çalıştı:
- Söyledim size, baş parmağın izi yeterl idir . . . '

' .

16'

,
Genç ·kadın yine sinirli s i n·ir li güldü. Hayır manasına
basını salladı:
'

- Yok, i stiyorum k i siz . . . Bir avukat d a bir doktor gi­


bidir . . . Ve nasıl doktorumun önünde soyunuyorsam ...
Etekliğinin yan taraf ı n daki fermuarı i n d i rdi, etek l i ğ i n
bi_r kıs ·m ın·ı yana yatırdı, bir yandan da bluzunu yukarı sı­
yırdı. Birkaç saniye müddetle ötekilere ipek gibi bir teni
boydan . boya kesmiş kırmızı b i r buruşukluk gösterdi. Son­
ra haşını sal !ayarak aceleyle üzerine çeki düzen verdi. Bir
yandan bu hareketinin sebebini açı k l ı yordu:
- Neden .bilmiyorum ama sanki çırılçıpla· kmışım gibi
kendimi rahats ız hissediyorum!
· Paul Drake teselli etti:
- Üzülmeyin birkaç ay son·ra yaran ı n kırmızılığı ge­
çince artık . ·be l l i bile olmayacaktır.
. Neyse mühim olan bi-
.
zim onu görmemizd i . Ş i m d i baş parmağın izine ilave ola-
rak bu yara iziyle lüzumu halinde sizi kat'! olarak teşhis
edP.bileceğim. ·

. .
- Benim de bütün istediğim buydu zaten.
Miss Ambler mahçup bir şekilde duvara dönüp giyin·
.

meye ·koyul·du. Della Street bundan hemen isti.fade ederek


.

müşterinin· çantasını açtı ve bir an göz attıktan sonra he­


men kapadı. Bunun üzerine Mason'a d·önerek baş ı n ı sal­
lad ı . •

Mason Paul'e döndü.


.
- Demek Paul sen sim di hanımın Dorrie Ambler ol-
,

duğuna kat'ı olarak şahitlik edebileceksin.


Dedektif tasdik etti: .
- Evet, ama neler olup bittiğini öğrenmek isterdi m .
. .

Dorrie Ambler lafa karıstı: •

- Ben de! ' f.ek bildiğim şey bana son· derece benze­
yen birisi olduğu . . . Daha doğru�u beni birisine . benzet­
meye çalıştıkları ve ... olacaklardan korkuyorum!
Mason dayanamayıp sordu.
..

14
.

- Birinin benzeri olmanızı ne şekilde sağladılar?


- Söyliyeyim; üzerimde n e var ne yoksa, çoraplar ve
iç çamaşırları dahil, verd i l e r ve giyme·mi istediler. Ve ve-
, ·rilen birtakım emirlere Lıygun şekilde hareket etmek
mecbu riyetindeyi·m.
Mason yine sordu:
· - Bu elbise veya çamaşırlarda temizleyici veya bo­
.
yacı nın markası var mı?
- Varsa bile daha bakmad ım.
- Bakmak yerinde bir hareket o!Lır. Mutlaka fluore-
san ışığa tutmak icap edecek ama . . .
- Ah! Küçük bir planım var ·bay Mason ve bu mese-
le hakkında sizi yine görmeye gel eceğim . . .
- Neymiş o plan?
Dorrie Ambl e r hayı r manasına başını s a l l adı:
- Söylemiyeceğim, çünki mutlaka ka·bul et·meyecek­
sin·iz. Bu sebeple sizin öğrenmenizi istemiyorum. Ama şu
kadarını söyl iyeyim: on ları niyetlerin i n· n e olduğunu açık­
lamak mecburiyetinde ·b ırakacağım . . .
Birden çantasını eline aldı . . Bir ·yandan da saatine ba-
kıyordu. ·

·
- Ne ·k adar vereceğim bay Mason?
- Sekreterim size on· dolarlı·k bir makbuz yazacak
Miss Ambler. ·
İki kadın odadan dısarı cıktılar. Bunun üzerine Mason
' .

Drake'e döndü :
- Onu d ışarda bekleyen adamın var değil mi? .
- Evet. Hem d e en becerik!ilerinden: Jel'iry Nelson
Ayrıca aşağıda bir ara·b anın için·de başka bir ada· m ım da�
ha ·bekliyor. . . Vay canına, ne güzel kız! Sence neler olup
bitiyor? ·
- Ben de deminden ·beri kendi kendime bunu sorup
duruyorum ya . . .. Bel1 k i bir bosanmayı kolaylastırmak için
'

,

onu bir kadın·a benzetmeye çalışıyor l a rd ı r . Adamlarının


vereceği raporu merakla bekliyorum . .
- Şimdi mutlaka doğru evine gidecektir. . .

• 15
.- Hayır, Paul. Bize bahsettiği . p!ana uygun hareket
edecektir. Cantasında bir tabanca var.

'

Drake bağırmadan. edemedi.


- Ne söylüyorsun Perry?
- Hakikati. Gertie bir tabanca olduğunu hissetmiş.
Della da çantayı açarak öyle olduğunu doğruladı. Bu sıra­
d a .sen lıayran hayran kadına bakıyordun.
- Ne olursa olsun, Perry strip-tiz yapmak isteyen bir
·
·h an ım müşterin olduğunda her zaman beni çağırtabilir­
s i n . . . Sana hizmet etmekten n e kadar memnun olduğumu
.
b i 1 i r si 1'1· !
'
. Del la Street çalışma odas ı n a geri döndü. Mason ona
bakıp sordu:
'

- G i tt ı mi , De 11 a?
- Evet. · '

- Tabancayı gördü.n mü?


·

- Evet doluydu ama kuru s ı k ı kurşunlarla. Tabanca-


nın topu o şekilde duruyordu ki kovanlarda çekirdek ol­
madığı l<o·laylıkla görülliyordu. ·z aten küçük bir s i l ah: 22
kal i brelik.
Drake · uzun bir ıslık öttürdü . Bu arada Mason yine
sordu:
- Ona on dolarl·ık bir makbuz verdin değil . mi?

- Evet, yapılan hizmet karşılığı i ç i n . . Bana yüz dolar
dalıa ödemek istedi , sonra yapacağımız hizmetlerin kapo­
rosu olarak. Ama bunu l<abul etmeye izinli olmadığımı söy­
ledim. Bu mesel eyi önce siz i n l e konuşması lazım olduğu­
nu anlattım. Bana bunun şi·mdilik mühim o· lmadığın·ı söy­
ledi. Saatine baktı ve vaktinin dakikası dakikasına hesaplı
o lduğunu söyleyerek d.ışarı çıktı . . .
Mason düşünceli düşünceli _söylendi:
- Bu hesaplı vaktin içinde işlen·ecek bir cinayet ol­
masa bari. Tabiatıyla kuru sıkı kurşunlarla işleyemez ama
bana öyle geliyor ki Paul adamınız Jer ry Nelson ve yar·­
dımcısının vereceği rapor pek a l ışageldiğimiz bir şey ol-

16
·mayacak. Onlardan haber al ı r al maz ·bana hemen durumu
ibi ld i r.

• •

iKi

Aynı gün öğ'leden. sonra bire doğru, Paul Drake yin·e


'.Perry Mason'un çalışma odas:na gelmişti. Yanında tıknaz,
keskin bak ı s l ı bir adam vard ı . Orıu Mason'a
.
. takdi ·m etti:
- En. iyi adamlarımdan Jerry Nelson. Tel efon·d.a an-
lattıkları o kadar şaşırtıcıydı ki onu alıp sana getirdim.
'.Böylece olanları kendi ağzından d i n leyebileceğiz. ·
Mason adama gülümsedi.
- Oturunuz lütfen . Ve bize olanları anlatı n .
Nelson hemen anlatmaya . ko·y u l d u .
- Paul Drake bir başka arkadaşla biri ikte ben i , sizin
'büronuzdan çıkacak bir kızı takip etmekle vazifelendirdi.
Boyu aşağı yukarı bir metre altmış yedi , saçları kestane
rengindeydi. Üzerinde kahverengi bir döpiyes vard ı , bluzu
·y eş i l d i ve .
·
. .
·

Mason sözünü kesti:


- Eşka l i n i b i l iyoruz, çünki buradan çıktıydı.
Drake cevapladı;
_,. Bi liyorum, biliyorum! Ama her hangi b i r yan·l ış-
Jığa meydan vermemek istiyoruz.
Avukat kabul etti:
- Pekala, devam edin.
--,.. Yardımcım aşağıda arabası ndaydı . Ben d e bir tak-
s i n i n içinde bekliyordum .. Zaten o genç han ı m bizim tak­
siye doğru geldi: Ama saatin açık olduğunu görünce ora­
dan geçen başka bir taksiye işaret etti. Arkadaş ı m i l e bert
1oıiu takibe başladık. Bu arada ben kadın ı n b i n d i ğ i taksi­
·nin plakasını almıştım. Şoförüme on dolar bahşiş vererek
· kad ı n ı n bindiği araban ın rı·e r eye gitti ğ i n i merkezine sora­
:rak öğrenmesini istedim. İ k i daki ka sonra telsiz telefon-
F. : 2 17

••

,
dan cevap geldi: öndeki aynı şi rkete ait araba. hava mey-·
'
danına gidiyormuş. Hakikaten de öndeki taksi hava mey­
dan·ına gitti. Hem de peşinde ·kimse var m ı yok mu diye
bakmaya ICızum bile görmeden . ..
Peki o hanım hava ıııeydanında ne yaptı?
__:...
Bunu soran yine Mason'du.
Jerry Nelson hemen cevap verdi:
- İ lk öııce ·bir saate yakın h:ç bir şey yapmadı. Sankr
birini veya b i r şeyi bekliyordu. Onu göz önünden hiç ka- ·
çırmıyordu· m . Çünki bu normal olduğu kadar da acayip
hareketlerin arkasında mutlaka bir şey var diyordum ken­ '

di kendime. Birden gazete sat ı l an kulübeye doğrLı ko·ştu­


ğunLı gördüm. B i r yandan da bağırıyordu. Bu bir soygun
değildir! Çantasından· bir tabanca çıkarmıştı. Üç kere üst·
üste ateş etti. Bu öylesine J)eklen il medik ve şaşırtıcı bir
şey oldu ki ne yapacağ ı m ı b i l emed i m. . .
Mason yine sözünü kesti:
-:-- Bir · dakika. O hanım, bLı bir soygun değildir! diye:
bağırdı öyle mi?
Nelson tasdik etti:
- Evet. Tamamiyle öyle bağır d ı . Ben onun üç metre
uzağındaydım ve gayet açık b i r şekilde duydum.
- Peki , sonra ne yaptınız? S i l ah ı elinden almak işte­
mediniz · mi?
- Hayır ... Orada bulun·an herke� gibi şaşkınlı :k·tan ol­
duğum yerde donup kalnııştım . . . Ve kimse de ona engel
olmak icin en ufak b i r ha·rekette bul unamadı ... Gene ka-
• •

. dın el inde hep tabanca olduğu halde tuvaletlere koştu!


Gözür.·üzün ön(ine getirebil iyor musunuz? El inde bir ta­
banca bulunan b i r kad ına karşı koymaya çalışmak başka şey
onu -kadınlar tuvaletinde takip etmeye kal kmak başka şey.
Eğer öyle bir harekette bulun saydım içerdeki kadınlar �a­
rafından parça parça e d i l i rd i m . Onların kendi ülkeleri ad-
.
dettikleri yere girmeye kalkmak her babayiğidin harcı de­
ğ i l dir! Bu sebeple olduğum yerde kaldim. Neyseki tuvale-

18 •
.

'


'

··tin bir tek çıkışı vardı. Ve ben· de kap_ıyı gözlemeye baş­


ladım. · . ·
Mason gülümsed i . Merakla sordu:
- Herkes sizin gibi mi yaptı?
- Neyseki hayır. İ ki aynasız l<oşarak geldi. Kapıda
biraz tereddüt ettiler, b i r müddet ne yapmaları lazı.m gei­
'diği ni konuştular ve tuvaletiıı kapı s ı n a doğru ilerlemeye
başladılar. Ama onlar kapıya varmadan kapı açıldı ve bi­
·raz önce elinde tabanca iceri dalan fıstık d ı sarı cı. ktı. Ama
.> • .> •

o kadar sakindi ki gören· sanki içerde makyajını tazele-


di kten sonra c ı kmıs sanı rd ı .
, ' .

- Polis memurları onu hemen yakalamad ı lar mı?


- Onu tanıyamazlardı ki çünki .ateş ederken . orada
!
· yoklardı. Ve her şey olup bittikten sonra gel·m işlerdi. Böy­
lece yana çek i l i p yol verd i ler. Ama birisi ·hemen bağırd ı :
« İşte ol Yakalasaııızal» ve ötekiler de hep b i r ağızdan ayn·ı
şeyi söylediler. B i r yandan parmaklarıyla işaret ediyor­
·ıardı.
- Peki, kadır1 bu durum·d a n e yaptı?
.
_:_ Söylersem . i nanmıyacak sı nrz! Kız şaşkın gözlerle
·etrafa · baktı. Sanki o da neler olup :bittiği ni anlamamıştı.
Polis lerden biri kolundan· tuttu. Bizim hanım önce sasırdı, • •

sonra polislere karşı geldi ve bu ·hareketlerinin se·b ebini


sordu. Hemen etraflarını bir kalabalık çevirdi. Her kafa­
·dan bir ses çıl<ıyordLı. .•

Mason yine sordu:


- Peki ya tabanca?
- Tabanca icerde kalmıs. TLıvalet kab i n lerinden bi-
, .

·rin· deki bir kadın elinde dışarı çıktı. Onu kapının altından
kendisinin bulLınduğu kabine birinin yuvarlamış olduğunu
söyledi. Ve korka korka e l i nde tuttuğu ·tabancayı polislere
verdi. Aynasızlardan biri müşterinize çantas ını aç·mas ını
söyledi. Han · ı m hemen itaat etti. P.o lisler i ç i n i karıştrra­
·madılar ama bir göz atmal< la iktifa etti ler. Sonra tabanca­
yı tutan aynasız elindeki şeye d ikkatle bakmaya başladı .

19
'

Birden yüz,ü nde bir şaşk ı n l ı k ifadesi n i n belird iğini farket-­


tim. O d a arkadaşına dönmüş bağırıyordu. t<-Bu tabanca
kurLı sıkı dolLı be!)) •

- Kaç e! ateş edil mişti?


- Uc .
••

- Peki ya sonra?
- Sonra, birden• müsteriniz kendisini kolundan tutan
. .

aynasıza gül.ü msed i ve: ((Pekala iti raf ediyorum, biraz


neş 'elenmek ve neler olacağ ı n ı görmek isted im.» ded i .
Avukat öğrenmek istedi:
- Ya n i ateş ettiğini kabul etti öyle mi?
- Evet hem de açıkça. Aynasızlar onu arabalarına
· götürdüler. Ben de hemen Paul Drake'e telefon ettim, o
da bana buraya gelip bütün· olanları size anlatmamı söyle­
d i . i şte . . .
Mason saatine baktı :
- Sanırım pek yakında müşterimizden haberler ala-­
cağız çünki mutlaka bir avukata ihtiyacı olacaktır.
Drake tasdik etti: ,

- Evet, açıkça görüldüğü gibi buraya sizin kend i s i n i


müdafaa etmenizi · garantiye almak için gelmişti, gerisi b i r
bahaneydi. Ben de buraya adam ımla ·beraber bu sebep!e ·.
geldim z §ten . .Her şeyden· haberiniz o·lmasını istiyordum.
.
Jerry Nelson lafa karı ştı:
- tşin kötü tarafı bay Mason aynasızlar ismimi ve
adresimi a l d ı l ar. Yardımcım sıvısabilecek kadar za . m an

bulabildi. Ama ben• heme·n onların yanındaydım ve birisi'


beni göstererek bağırd ı . « İ şte bu bay buradaydı! O her.
. şeyi gördü ! » Tüymeye ç a l ışmadım, çünki sonradan husu­
si dedektif olduğumu an· l arlarsa hemen iki hadise arasın­
da bir ·bağ kurabil i rlerdi bu da her şeyi berbat etmek olur-­
,
du. . .
�Jiason adamı ·tesel 1 i ett i :
- Mühi m değil, çok iyi hareket etmişsiniz. Hem son­
.
ra şahitliğe davet edilirseniz kadı n ı n « Bu b i r soygun de-

20
.
ğildir! diye. bağ.ı rd ı ğ ı n ı söyliyebileceksiniz. Bu pek çok
»

şeyi değiştirebilir.
Nelson yüksek sesle söylendi:
- Ani ıyamad ığım bir şey varsa O· da bizim 'hanı·m n i ­
çin çantas ı n ı . açarak gazete satı lan kulübeye gitti, satıcı­
n ı n gözlerinin içine baktı ve ona « Bu bir soygun değildjr! »

diye bağırd ı . Soııra pan, pan, pan ! Ve tuvaletlerde nasıl kay-·


boldt1 acaba? ·
. - Bu blr soygun değildir� diye bağırd ığını yemin al­
tın·da da söyliyebilir misiniz? ·

- Gayet tabii. Ama orada bulunan ötekiler şüphesiz·


bunun tersi oldLığuna yemin etmeye hazırlardır. Çünki ta­
bancayı çekip Bu bir soygun d e ğ i l dir! diye bağırmanın
saçma olduğttna inanıyorlar. .
- Ama sizin şahitliğiniz çok mühim. Hem taban·cası­
n ı n kurLı sıkı dolu o·l·m ası sizin ifadenizi kuvvetlendirecek­
tir. Pol i s l erden bir i n i n tabancan· ı n kuru s ı k ı d:olu olduğunu
söylediğini duydunuz değil mi?
- Evet, buna e m i n i m.
- Öyleyse, size bütün her şey için teşekkür ederim
Nelson. Ş i mdilik size sorabilecek başka bir şey göremi­
yorum.
Dedektif avukatın e l i n i s ıkarken acıkladı:

- Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum, bay Ma- ·


son. Ama size karşı ifade verme!< zorunda kalacağı m içi_n
ç·ok üzgünü · m .
- Neden i l le de karşı ifade vereceğinizi · söylüyorsu­
n·uz? Belki de siz benim en mühim sahitlerimden birisr
olacaksı nız.
Drake durumu adamı- n a acıkladı :

- Mason acay ip işleri çok sever, müşterilerini n ha-


reketlerindeki acayipl i k sanl<i onu sevindirir.
Nelson basını manalı manalı sallad ı :
- Öyleyse arad ı ğ ı n ı · bulmuş sayılır; Tuvaletlerden
· çıktığında o kızı gören olan bitenden habersiz olduğuna
yemln . ederdi. Çünki öylesine sakin, öylesine, rahattı k i . . .

21
'

Drake tecrübesini göstermeye ça l ıştı.


- Kad ınl arın kafası ndan neler geçtiği hiç b e l l i olmaz ..
Ma&on gülümsedi ve düze.itti:
- Bir kadının kafasından· neler geçebileceği asla bi�
:line·mez.

ÜÇ

Paul orake ile adamı jerry Nelson gittikten sonra


Perry Mason'la Della esrarengiz müşterilerinin telefon
·etmesini . beklediler. Ama saat akşamın beşi olduğu halde
ses seda cıkmadı. Bunun üzerin · e avuka.t sekreterine dön-
· .cJü: •
. 1 •

. - Del l a , galiba müşterimiz bizi aramıyacak. . . BCıtün


·bunlardan bir şey anlad ıysam arap . olayım!
Sakın onu sorguya çekiyorlar olmasın . . . Belki de
·telefon etmesine izin vermem islerdir? '

·-Hiç bir şey bil· m iyorum... Radyoyu açıp beş ha-


berlerini dinleyelim. Belki bugün meydanda olan·dan bah­
sederler.. .
. Hakikaten bahsettiler. Dıs haberleri bitirdikten son-
,

·ra spiker mahal il haberlere geçti:


.
Bugün öğleden sonra los Angeles hava meydanın.da�
1<.iler korkulu a1nlar 1 yaşadılar. Bir genç hanım bi ·rden ta·
bancasını çekip Bu bir soygundur! diye bağırdı. Sonra üç
·el ates etti ve hanımlar tuvaletine saklandı. Polisler ice·
'
.

riye girip arama yapmaya hazırlanırken dışarı çıktı. Bir-


-çok şahit tarafından tanınır tan·ı n maz yakalandı. Önce ma·
stım olduğunLı öne sürdüyse de sonra itiraf etmek mec·
buriyetind-e kaldı. Gülümseyerek şaka yapmak istem.iş
·olduğunu söyled·i. 'Polis önce buna inanmak istemedi ama
iki ·şeye dayanarak kabul etmek mecburiyetinde kaldı .

. 22
. .
Birincisi: tabanca hakikaten kuru sıkı doluydu, ikincisi·�:
.
ehliyetine bakılınca isminin Minerva Minden olduğuydu.
Gazetecilerin ccMontrose'un zırzop mirasyedisi>> diye isimı­
ılendirdiği miss Minden birçok kereler polis tarafından
· gözaltına .alınmış. Bunların bazılarının sebepleri: Sadece·
dikkati ·çekmek maksadıyla bir masanın üstündekileri ye.,
re atmak, fazla sür'atli araba kullanmak, alkollü olarak·
araba kullanmak, .vazifeli polis memurlarına karşı gelmek
v.s ... >>
'
<<Genç mirasyedi bu en sonııncu hareketini çok gü....
zel �bir şaka addediyoırsa--da hakim Baldwin aynı fikirde
deği'ldi.
Miss Minden umuma mahsus bir yerde tabanca ile�
, ateş ederek düzeni bozduğu için dört bin (dolar para ce�·
·zasına mahkum edildi. Neye uğradığını şaşırır gibi olduy-·
sa da suçunu Jkabu·I edip hemen cezasını ödeyerek du­
ruşma salonundan ayrıld ı . Yarı·n yine· mahkeme huzuruna'
çıkarak kararı dinleyecek.

Spiker ertesi günkü hava raporunu oku maya başl a� ·


yınca Mason radyoyu kapadı.
Della Street merakla sordu.
_; Patron, Dorrie Ambler'in M inerva M i n den ' i n ben
zeri olduğun·u zan·nediyor musunuz?
- Ne o l u rsa o l s u n hava meydan ında olanlar daha e,, ...
velden . düşü n ü lmüştü. D i ğ e r taraftan ehl iyetteki parma·k
izi . Dorrie Ambler'in baş parmağrn ı n k i n i tutuyordu . Bu d u�·
rumda apandisit ·a·meliyatı n ı n izi · çok· ehemm iyet kazana� ·
b i l ir. · ·.
- Bütün· b u n l a r ı n manası sizce ne olabilir?
"-- Ben h i ç b i r şey anlamadım Del l a . B u n u n l a birlikte
bahse girerim k i . . .

Avukat sözünü ·bitiremed i , calısma


.
,
odasınrn kat ko�·
ridoruna açılan kapısı ürkek ürkek tıklatı l d ı . Mason saa-
t!ne baktı ve devam ett i :
Della saat beşi çeyrek geçtiğine göre bu kapryr

23
.
.
'

.açma. A m a öbür taraftan dolaş ve bu zamansız gelene bü­


<f'Onun saat dört buçlJkta kapan d ı ğ ı n ı hatırlat. Yarın sa­
,bah saat dol<uzdan sonra telefon ederek randevu alabi­
Jeceğ i n i söyle .
. Della Street söylen i l e n i yerine getirdi. Biraz sonra
.odaya tekrar g i rmişti :
- Kapının aral ı ğ ı n dan b i r göz attı m . Gelen Dorrie
.Ambler'miş. Ve hiç b i r şey yapmadan gel�p size b i ld ir­
mek isted i m . Belki saatin geç o l masına rağm.en onun·la
•görüşmek istersiniz d iye düşündüm.
Mason gülümsedi ve koridora ·açılan kapıya g!dip aç­
t ı . Dorrie Ambler ise artı!< beklemekten vazgeçmiş asan­
sörün kap ısına doğru g idiyordu.
- İyi akşamlar, miss Ambler ... . Büro kapalı ve ben
de g it·m eye . hazırlanıyo·r d u m . Ama p e k müh irn b i r şey var­
sa sizin i ç i n ' b i r kaç da·kika daha kalabilirim . . .
- Çok mühim b i r şey için g e l d i m bay Mason.
- Öyleyse buyurun girin. Ve oturun ..
Genç kadın içeri g i r d i , Della'ya b i r selam bile ver- ·
.meden bir koltuğa oturdu.
Mason genç hanıma dönüp sord u :
- Dem e!< siz hakil<atte Montrose'un z ı rzop m i rasye-
<f i s i M i n e rv a M i n d e n 's i n i z . .
.
,

- Kat'iyen ! Yan·ıl ıyorsunuz!


·
Bunları söylerken Mason'un göz l e r i n i ıı içine bakıyor-
du.
1

Mason suçüstü yakalanmış ve inkarda ısrar eden bir


�ocuğun karşısındayıııış .gibi başı n ı salladı. .
- Ben size in·anmıyorum. Bu sa·bah bana geldJğiniz·
ıde çantanızda b i r ta·b anca taş ı d ı ğ ı nızı öğrendim. Ve bu
sebepten peşinize b i r dedektif taktı·m. Siz halkın arasın­
da küçük gösterinizi yaparken o b irkaç adım uzağınız­
·daydı . Miss M i n den ·bu durumda bana gayen·iz i n ne . o ldu­
ğ u n u ve beni ne g i b i b i r i ş e alet etmeye çalıştığınızı söy­
lemenizi istiyorum. . .

Genç kadının gözleri birden büyüdü.

24 1
'

.
.
Çantamda b i r tabanca olduğunu biliyordunuz ve!
beni b i r dedektife tak i p ettirdin·iz dernek?
- Evet.
B u cevap karşısında ·birden haykı r d ı :
·
- Tanrıya şükürler aısu n !
Mason'un şaşl<ı n l ı ktan ağzı açık kaldı. Kadın devam
etti:
:____ Ben Mi nerva M inden değilim. Ben Dorrie Ambler'
i m . Hava meydanın· d a yaptı ğ ı m gösterinin sebebi M i ner­
va Mi nden'in bana yaptırmaya çal ıştı klarını ortaya çı kar- .
maktı ama o benden kurnaz ·cıktı. ,
,

Avukat iyice şaşırmıştı. Merakla sordu.


' - Bunu bana biraz acıklasanız. ,

...:_ Her şey dört gün önce başladı'. Gazetede o l dukça·


d e ğ i ş i k b i r iş için b i r hanım aran·d ı ğ ı n ı b i ld i ren b i r i lan ·
görmüştüm. İlana cevap verd i m . İste k l i l e r i n yirmi i·k i , y i r­
.
m i altı yaşları aras ı n d a , b i r metre altmış yed i santim bo-­

yunda , e l l i beş l<ilo a ğ ı r l ı ğ ı nda olması lazım g e l d i ğ i b i İ­
d i r i l iyordLı. Bin d o l a r ayl ı k vereceklermiş.
Del la Street pötronuna döndü:
- Bu i la n ı hatırlıyorum. Gazetede sadece b i r defa·
ç ı k·mıştı.
Avukat Dorrie Anı b l er'in a n l atacaı<larını merak edi-
yordu:
- Devam e d i n· l ütfen ..
- Verilen adrese gittim . . Hemen söyl_iyey i m tek is-
tekli b e n değ i l d i m . . . Ama o·ldukça acayip b i r seçim d i . .•

B i r otelin bi.itün ·b i r dairesini kiralamıslar. D a i ren i n ho-


!ünde b i r ·kadı n gelenlere ya kırmızı fiş yahut d a b i r siyah:·


fiş veriyordu ve iç.erde i k i kapı vardı; b i r i n i n üstünde Sİ­
YAH, diğerinde KIR·MIZI yazıyordu. Sonradan· l<ırmızı fiş
almıs bir kız ile konustum. Yirmi kadar ·baska kızla birlik·
1 , •
,

te kapısında kırmızı yazılı odada beklemişler. Sonra biri-


si ge!ip işin dolduğLınu b i l d i rmiş.
- Siz siyah · fiş m i a l·mıştınız?
- Evet . . . Ve b u rengi aşağı
yukarı on beş kişiden
'birine veriyorlardı. Kapısında siyah yazılı odada o n on beş
· dakika kadar bekledim. Sonra hole a ç ı lan·ın karş ı s ı n a
rastlıyan duvardaki kapı açıld! ve b i·r adam beni ·b i r üçün­
cü odaya davet etti. Bana personel şefi olduğunu söyle- .
·
di a m a hareketlerinden b i r avukat o l d u ğ u n u a nl a d ı m.
- Avukat olduğunu. nas ı l a n l a d ı n ı z ?
- Geçm i ş i m , ailem vesai r 1hususlar hakkında sordu-
ğu sual !erden·. Sonra ·benden oda n ı n içinde yürü·memi is­
tedi. Ben isteği n i ye.rine getiri rken o da beni seyrediyor­
,d u .
- Size b i rtakım çirkin hareketlerde b u l u n d u mu?
- Beni inceden i n ceye süzdü a m a aklında her han-
·gi kötü b i r düşünce olduğunu sanmıyoru m . Son·ra hafıza�
· m ı. n kuvvetl i . olup olmadığını öğrenmek i sted·i. Suallere
çabucak cevap verebi l iyor muymuşum ve buna benzer
şeyler. Sonra ·bana birden 6 Eylül a k ş a m ı ne yaptınız? di­
ye sordLı.
- Evet?
..:.._ O gün 6 Eylülün üstünden· pek fazla vakit geçme­
· m i ş olduğundan cevap ver.mek i ç in pek fazla düşünme­
d i m . Bir C umaertesi o l m a s ı n a rağmen evdeyd i m , dedim.
· O g ü n yanımda kimin o l d u ğ u n u sordu. Ve ben de ona tek
' başın ayd ı m diye cevap verd i m . Son·ra o gün ziyaretime
gelen o l u p olmadı ğ ı n ı , bana kimsenin telefon edip etme­
· d i ğ i ni sordu. O gCın bana kimsenin g e l me d i ğ i n i telefon da .
etmedi ğ i n i söyleyin. ce telefon· numara·mı a l d ı . Ve işe alı­
· na·b i lece.k istekliler arasında olduğumu söyledi.
'

· Yapaca ğ ı n ı z i ş i n ne olduğunu söyledi m i ?


:....___

- İ ş i n oldukça de.ğ i ş i k o l d u ğ u n u , uzun zaman an·tren-


·m a n yapmam gerekti ğ i n i , ama bu ç a \ ı şrr:alar boyur,·ca pa­
ramın , ödeneceğin i bel i rtmekle iktifa etti. İşin ş i m d i l i k g i z­
· ıı kalmasının uygun ol?cağını açıkladı. Ve ni ha)ret ara sı­
ra çeşitli durumlarda fotoğrafıintn çekileceğ i n i söyledi . . .
· Bunu duyar dLıymaz eğer· ç ı p l a k çekmeye niyetleniyorl ar-

'
sa işten· hemen vazgeçti ğ i m i b i l d i r d i m . Bu konuda bana
teminat verd i . Ve beni çaliştıracak olanların işlerine uy-.
g u n fotoğraf çekmek · isted ikl erini a m a bunun ben im so- ·
yunmamla · ilgi si ol·madığrnı söyledi. Sokakta birden kar-­
ş ı ma birisi ç ı k ı p resmimi çekerse şaşırmamal ı y m ı ş ı m ­
Bunun sık s ı k tel<rar lıyacaklarmış k i fotoğraf m a k i nesi
karşrsrn·cJa tabii tavrımı "!:ak ı n a,bil meliymişi·m . . .
- Evet, y a sonra?
- Bu konLışmadan sonra evime gittim. İ k i saat geç- ·
m i ş geçmemişti k i telefon i le tekrar arad ı lar. İşe alındığı-·
m ı b i l d iriyorlard ı .
�O sırada işsiz m i y d i n i z ?
- Hem · evet hem d e hayır. Kapı kapr dolaşıp ansik- ·
lopedi sa.tarak geçinebileceği m i s a n ı yordu·m. Ama sizi"
temin ederim ki ne kadar dolaş ı rsam dolaşayım ayda b i n
· d o l a r kazanamaz d ı m .
- Peki, o telefon konuşmasın·dan sonra ne yaptınız?'
- Benden istedikleri g i b i iş için nıüracaat ettiğ i m
otele gitti m . Öteki istekl i lerle b i r l i kte topl a n d ı ğ ı m ı z dai­
rede sadece ben i m l e konusan adam kalmıst ı . Bana bu sa-
• •

bah üzerimde b u l u nan el·biseleri verdi ve i si mi n ne oldu-


• •

ğ u n u anlattı. Sonra üzerimi değiştirmem için yandaki oda-­


ya geçmemi isted i . Ben üzer i m i değiştirirken onun bana
sa-rkıntrlık etmeyi deneyece ğ i n i zannetmiştim . . . Ama ya­
n ı l m ı ş ı m . Çünki tam b i r centilmen g i b i hare:ket etti. Oda­
d a uslu uslu ben·im g i y i n i p dönmemi bekled i . Son·ra bana
uzun uzun bakt ı , ıbaş ı n ı sallayarak ta m . istediği giqi .oldu-­
ğ u m u belirtti ve tuvaletimi tama·m l ıyan bir şapka verdi.
Bu , i ş i de bitir.·ce i l k günkü i ş i m i n pek zor o l m ı yacağın ı·
a ç ı k l a d ı . Her şeyden önce elbiselere sa nl<i vücudumun
b i r parças ı y m ı ş gi,bi a l ışmam lazı·m geldi ğ i n i söyledi. Böy­
' .
lece ertesi g ü n sabah saat on birden ör.·ce evden çıkma�
m ı n şart olmadığrnı anlattı. Öğlene doğru Vina Caddesi­
n i n H o l lywood Bulvarını kesti ğ i köşeye g i decek ve elli
defa karşıdan karşıya geçecektim. Sonra istediği·mi yap­
makta ve hatta eve dönmekte serbestti m .
'
27
- Yol u n e taraftan r.·e tarafa geçecektiııiz?
·
Bana b u n u n m ü h i m o l m a d ı ğ ı n ı söyledi. Tek iste­
__:_

. ıd iği trafik laınbalarına muttark . surette uymamdı. Ayrıca


etrafımda fotoğraf maki n e l i b i ri n i görürsem ona h i ç dik­
,kat etme·memi sıkı s ı k ı temb i h l e d i .
- Peki foto·ğrafınız çeki l d l m i ?
- Evet, hem d e b i rkaç kere. B i r adam etrafın resmi-
n i çekiyor görünüyordu a m a daha çok b e n i m resrni·mi çe­
'kiyordu . .
� · Ya el biseler size uyuyor muydu?
I

- Sanl<i ber.·inı ölçülerime yap ı l m ı ş gi·bi.


- Çok m ü h i m b i r tefe.rruat var: elbiseler yeni miy-
, di , yoksa eski m i ?
- Yepyeniydi. Ama ısmarlama yapı ı,m ı ş o l malıyd,ı,
çCııı ki d i k i ş leriıı bazı yerlerinde teyel i p l i kl e ri sökülme­
m i sti.
'

Mason düşünceliydi. Y i n e sordu.:


- Pekala, i l k gi.inkü gezintinizden sonra n e o l d u ?
� Sözünü etti ğ i m i z o . adam b a n·a rehberde :b u l u n m ı­
yan b i r te!efoıı n u m arası vermişti. ·Daha geniş b i l g i ister­
.
sem onu o nLımaradan arayacakt ı m . B e n d e öyle yaptım .:
. Bana h e r şeyln gayet rnüken1mel o l d u ğ u n u v e aynı şekil- ,
d e devam etmemi söyledi. Ve o g ü n ü n geri kalan kısmın...
da isted i ğ i m i yapab i leceğ i m i ekledi.
- Peki, ya sonra?
- Sonra dedektifçi l i k oyna�dı ·m . Biraz . bekledik�eıı
sonra o n u marayı te·krar çevirdiın v e sesimi değiştirerek
Mac'ı istedim. Biraz evve! l n d e bana cevap vereıı adan�
çıktı ve bana numarayı şaşırmış o·l d Lı ğ u m u söyledi. Nu­
·

marayı söyledi m , tabii onunl(in·i . Bana n u marayı :/a n l ı ş


yazmış old u ğ u m u ve o numaranın yan l ı ş o l du ğ u n u . tek­
rarladı. Ben de te· rsini i d d i a ettim. O zaman adam israrım-
,

dan b ı l<. ıp b a ğ ı rd,ı : Burası Bi!Iings ve C·nmpto.n Hırsusi ne..


- dlektiflik Aiansı
.
.
ve oersonelimiz aras;nc!a da Mac d;ve bi-
.

risi yok! Son.·ra gCırCıltCıyle l<apadı. is te d i ğ i·m i ocırenmıs-


.. ...,, .,

. ' .

· tim . Ve · B i l l i ngs - Compton ajansının adresini rehberden


1

28
:buldum. M ü h i nı bir karara vardım. Bu h i kayede:ki esJarı
açıklığa ·kavuşturmak . .
- Soııra ne oldLı?
- Tam ajansın b u l u n duğu b i naya gitmiştimki ·b i r şey
· Oldu ve içine girm 'edim . . .
- N e oldu?
- Tam arabamı b i n a n ı n parkına çekiyordum ki bana
ikiz kardeş g i b i benzeyen birisini gördüm.
- N as ı i ? · ·
- Benzerimi gördüm.
Mason birden haykırd ı :
- N ihayet b '. r şeyler anlamaya başladım. Pek·i' benze-
riniz nas ı l d ı ? .
- Tıpkı benim g i biyd i . Ve o k ı z ı n üstünde benim el-
oiseleri m i n· eşi vard ı . . . Sanki kendimi aynada görmüş ·
g i b i oldu·m. İşte ·böy l e !
·- Peki o h a n ı m n e yapıyordu? '
'

- Garajdan ara·b a s ı n ı çıkartmalarını bekl iyordu. Ben


de araba s ı n ı n çıkması n ı bekledim ve plakas ı n ı n nu·mara­
s ı n ı a l d ı m : WBL 873.
- Peki o arabanın k i m e ait olduğunu araştrrdrn·ız m ı ?
- Evet.
- Ve arabanın M i n erve>- M i n den'e ait olduğunu bul-
..
dunuz değil m i ?
- Evet.
- Ya sonra?
· - Sonra lı !ç b i r şey olmamış g i b i işe devam etmeye
karar verdim . . Ertesi günü kararlaştırıld ı ğ ı g i b i telefon et­
t i m . Ve l;Lı sefer benden Sun·set B u ivar;yla ı_a Brea Bul­
varın ııı köşesinde bir gün önceki yaptı kları m ı n aynısını
ya�ıma·m ı istedi !er.
· . - Bir gün önceki g i b i yine fotoğrafçı var mıydı?

. - Evet vard ı . Hem bu sefer b i r arabanın içindeydi


· ve ben·im geçişlerimi filme alı.yordu. E l l i defa karşıdan
karşıya ÇJeçmeyi tamamlayınca eve g i d i p verilen numara-
..
.
.,� .
'

'

29
.
ya yine telefon ett i m ? Ve tekrar günün geri ·k alan. kısmır:ı-
da isted i ğ i m i yapab ileceğimi h i l d i rdi ler. Ş i m d i a n l ı y o r mu­
sunuz beni koruyucu kalkan olarak kul lanmak istedikle:..
rini nereden·· çıkard ı ğ ı m ı ?
- Evet . . . Herhalde M inerva M i n d e n ' i n b i r a l i biy� i ·h- .
tiyacı var.
- Ben de aynı şeyi . düşündüm. Ben onu nla ikiz� kar­
deş kadar değ i l sem b i l e benzerl i ğ i m i ?: insanları yan·ı ltabi- ·
lecek kadar ileri. Ama siz asıl sonunu din leyi n !
- Sizi d i n i iyorum. ·
-,-- Ertesi sabahki gezinti yerim daha değ işikti: Hol ly- .
wood i l e ·western Bulvarlar ı n ı n
birleştiği köşeden kçırşı­
·
ya geçmek sonra H o l l ywood Bulvarında yüz metre kadar ·
yürümek ve geri dönüp ayn· ı şeyi tekrarlamak. Bu i ş i iki
saat boyunca yapacaktı·m .
Mason kad ı n ı n devam etmes i n i beklemeden sordu:
- Yaptınız mı? .
·
- Sadece b i r kısm ı n ı ·çünki üçüncü veya dördüncü·
yukarı . doğru yürürken
defa H o l l ywood Bulvarından bir
mağazanın önünden geçiyord u m ki küçül< b i r k ı z ı n Annef
İşte o ! diye. b a ğ ı r d ı ğ ı ııı duyd u m .
- Son ra ne o l d u ?
- Mağazanın kapısına b i r kad ı n g e l d i , bana · uzu n ·
uzun baktı ve beni tak·i be ·bas 1 adı . •

- Siz ne yaptı n ı z ? . .
. - Yoluma devam ettim. Ve zannederim fotoğrafçı pe- -
'

ş i mde o kadın· o l duğLı halde resmi.mi çekti. Ama bLından


sonra daha fazla deva·m edemedi m . Korkuya kapılarak
arabama atlad ı ğ ı m g i b i oradan uzaklaştım.
- Bu an lattrklarınız dün m ü oluyordu?
- Evet. M i nerva M i nden'e herhangi b i r şeyden dola-
yı a l : b i olacağıma inancım artmıştı ve bu da beni gittik�
ce endiselendiriyordu.
. Bu sabah telefon e d i n·ce bugün is-
te d i ğ i m i yapma�ta serbest o l duğu·mu söyled iler. Sabah
gazetelerini karıştırı rken M iss M inden'in bugün New'

30
/

York'a geleceği n i okudum. Böylece işin içyüzünü · ortaya


ç ı kartacak b i r p l an yaptım . Size g e l i p apandisit yara izi­
mi ·göstererek her hangi . bir yanlış an·l a ş ı l n:ı a n ı n ö n ü n e
. -
geçtikten sonra kuru s ı k ı d o l u b i r tabancayla hava mey­
· danına gittim. M i nerva M i nd e n ' i n · geldiğini v e tuvaletlere
girdiğini görd ü m . Bunun üzerine taban·camı çekerek Bu
,bir soygun değiıldir! diye bağırd ı m , havaya ü ç e l ateş et­
tim \le scn:ra ben de tuvaletl erin bulunduğu yere g i rd i m .
, .İçerdeki b i r sürü kabinden b i r i n i n kapıs ı n ı n altından· ta�
bancayı yuvarlad ım ve ben de b i r taııesine g i rdim. Sonra
her . şey bekled
. i ğ im g i b i o l d u . M inerva dışarı çıktı etraf-
tak : l er hemen onun etrafııı·ı çevirip ·polise yakalattılar.
- Demek siz onun ateş etmed i ğ i n i iddia edeceğini,
b i r benzerl i ğ i n l<urbanı olduğunu söyliyece ğ i n i ve tuva�
!etlerde bir aramanın yapı l acağı n ı zann·ed iyordunuz? Böy­
'lece tuvaletlerde sizi · bulacaklar ve M i nerva M inden i l e
yüzleştireceklerdi değil m i ?
- İşlerin b u kadar i !eriye gideceğini zannetmiyor-
d u m . Böylece içerde bir müddet b e k l e d i kten sonra ken­
d i l i ğ imden dışarı çıkarak · yüzleştirmenirı· olmasını sağlı­
yacağı m ı hesapl ıyordu·m. Ama onun sort · derece so·ğ ukkan­
l ı b i r şeki l de hareket ederek tabancayla ateş ett i ğ i n i k@·
. · bul edeceğini h i ç beklem iyordunı . . .
�Jlason nıüşterisinin gözlerinin · i ç i n e baktı:
- .Haki katte o ateş etti değ i l m i Dorrie? Ve siz de
son derece iyi hazırlan,mış b i r komediyi bana oynamakta­
s ı n ı z değil m i ?
- Size yem i n ederim bay Mason, ateş eden bendim.
·ve s ize I Gzu·mu hali nde bunu nasıl ispat edeb i l eceğinizi
söyl'.yeyim. Bal<ın, · e_ğer « Bu b i r soygundur! » diye bağır-
. ..

saydı·m tabancam kurLı sıl<ı d o l u olsa b i l e beni soyguna


kalkış maktan suçlaya b i l irlerd i . Bur.·dan· korkarak « Bu bir
· soygLın de.ğildir!>> diye bağırd ı m .
·
«Tabii şahitlerin büyü k kısmı « B u b i r s·oygundurf,.
:diye duyduklarını zaıınediyorlar ama siz o n l a r ı n karşı sor-

31
·.

gusunu. yaparken « B u bir soygun değ .i l d i r ! » diye bağ ı rıp .


bağı rm a d ı ğ ı m ı sorarsanız hatırlıyacaklardır. Aralarında
bazı ları yani ış duyup . duymadıkları konusun·da şüphede­
d l rler ama ortaya çıkıp « O bir soygun değildir! d iye ba-­
ğ ı rmamış m ı yd ı ? » diye kimseye sormaya çek i n i rler. Bu
· sualleriyle gülünç duruma düşeceklerinden ko·r karlar. A·11Ja
siz aralarından b i r tanesiı1e doğruyu söyletirseniz öteki-­
ler de çabucak yola gelecektir.
Mason yine kad ı n ı n gözlerin·in içine baktı:
- Söyleyin bana: sizin yapmak istediğiniz nedir? Be­
n i m n e yapmamı · istiyorsunuz?
- Menfaatlerimi korurnayı
..
üzerinize a l manızı isti-
yorum. Altı Eylülde ne oldu da M i n·erva M inden'e tıpatıp ·
benzeyen birine böyle acayip şeyler · yaptırmak mecburi- ­
yetinde kalıyorlar onu öğrenmenizi istiyorum.
- · sana yine ehl iyetinizi göstermenizde acaba b i r ·
mahzur var m ı ? ·.

- Hayır . . .
Kadı n çantas ı n ı açtı, ehliyeti avukata uzatt ı :
Avukat ehl iyeti a l d ı ktan son·ra rica etti: ·
- Şimdi de bana baş parmağınızı göster.i n.
- Tanrım, ne kadar da şüphecisiniz!
- Ben bir avukatım ve şimd iye kadar da ihtiye.tl ı ol- ·
manın ·hiç zararını görmedim. Mürekkebe �arşı tiksinti
duyduğunuzu bildiğimden baş parmağın kend isiyle karşı­
laştı racağı m . . .
Dorrie Ambler ikilettirnieden· baş parmağ ı n ı avukata
uzattı. Perry Mason çalış·ma masas ının üzerinden aldığı
bir pertavs ızla . ehl iyetteki parmak iziyle baş parmağı kar:. .
ş ı laştırn1aya başladı.
'
Pertavsızı masanın Ü stüne b ı rakı rken 'g enç kad ın sor- -
du.
:- Şimdi içiniz ralıat etti m i ?
Avukat başını sallayarak cevaplad ı .
- Sim di de size yara yeri ni göst erey illJ.
. .

32
- LGzumsuz.
- Pekala. Öyleyse beni ne g i b i bir işe alet etmeye
çalıştı k l a r ı n � bulmaya çalışacak m ı s ı n ı z?
Mason sessizce tasdik etti.
I
- Tabii size çok para veremiyeceğim a·ma yine de . . .
- S i m d i l i k bunu bi r. kenara bırakalım. Bu isi tetkik

.

edeceğim ve tekrar konuşacağız.


- Ah! Bay Mason, b i l seniz ne kadar büyük b i r kor-
·
ku içindeyim!
- Bu kadar korkacak b i r şey göremiyorum.
- Ama su g i b i para akıtan ve . beni kendi işlerine alet
etmek isteyen insan·larla karşı karşıyayım. Sizin de onla­
ra karşı b i r şey yapamayıp engel o l amıyacağınızdan kor­
kuyorurn . . .

'

- Size verilen o telefon nu1maras ı n ı çevi r i p yarın


yapacağınız i ş i sorun baka l ı m . Size verilecek cevabı ben
de dinleyeceğ i m .
Avı kat bLınu söylerken Del la 'ya göz kırpmıştı.
Dorrie Ambler tereddüt için·deydi :
- Ama ben o n l ar ı· yarından önce arayamam ki . . .
- Aına yine de deneye b i l irsiniz. Bu telefondan ara-
yın, santralden geçmeden konuşabil irsiniz.
· .
Gen·ç kadın denileni yaptı ve numa ray ı çevir inesi so-
na erince avukat i kinci kulaklığı alıp dinlemeye başlad ı .
Telefona bir erkek ç ı ktı :
- Evet, a l o ? Hangi nLımarayı arıyorsunuz?
Dorrie . numarayı tekrarladı sonra açıklad ı : .

- Ben Dorrie A·m bler. Yar ı n . yapacaklarım · hakkında


tal in1atı ı1ızı rica ediyorum.
- Yarın i ç i n bir i ş i n·iz yo·k. i sted.iğin izi yapa b i l i rsiniz.
- Pekala! Yine de iş yapmış g·ibi para ödeyecek mi-
siniz?
� Elbette! Bunun için hiç dert edinmey i n ! .

Adam böyle cevap verd ikten sonra telefonu kapadı.

F. : 3 3B·
Genç kad ı n d a ahizeyi yerine koyunca · Mason g ü l ümseye­
rek açıklad ı : :
· ·
- .Ö yleyse her şey yolunda · demektir. Ş i m d i .herkes
ken·di evine gideb i l i r . S i z i n de ·bizim g i b i yapmanızı tavsi­
ye ediyorum miss Ambler.
- Varına kadar m·ühim b i r şey olursa s i z i n a s ı l bula­
·b i leceğ i·m ?
- En i·yi yol Drake Dede·ktif Ajansına telefo·n e d i p
haber b ı rakmak. En geç ·bir saat sonra b a n a haber vere­
b i lecek duru·mdalar ... Ama anl ıyamad ı ğ ı m b i r şey var. _Bu · ·
gece b i r şeyler ol a_b i leceğini neden düşünüyorsunuz?
. .
. - B i l m iyorum . . . Bu benimki o l acağı h i ssetme gibi
b i r şey . . . M in·erva M inden hava meyd a n ı n da o l a n ları mut­
laka a n l a m ı ştır. Zaten h a reket tarzı d a b u n u gösteriyor.
O ş i m d i bütün bu 1hikaye n i n ne olduğunu a n l a d ı ğ ı m ı fakat
esasını b i l·me d i ğ i m i anlamış durumda .. . . Neyse siz b e n i m
müdafaamı üzerinize a l dıktan sonra gön l ü m b i raz daha
rahat . . .
- H i ç en·dişe edecek b i r şey yok tabii.. Evin ize g i d i n .
Ben de b u i ş ha·k kında daha çok şey öğrenmeye çal ışa­
cağım. B i r şey bulur ·bulmaz sizi durumdan haberdar ede-
cegı m .
· V •

- A h ! Çok teşe:kkür ederim bay Mason, çok! San1k i


üzerimden büyük b i r y.ük ·kalkmış g i b i . İ)ri akşamlar! İyi .
aksamlar miss Street!
'

Koridora a ç ı l a n kapı Dorrie'nin arkasından kap a n d ı ğ ı


za·m an Della Street bakışlarıyla ·Mason'u sanki sor{:ıuya
çekmekte i d i .
Avukat sekreterin·i · fazl a bekletmeden fi-krini söyled i :
- Ya ben· yan ı l ıyorum , yahut da M i nerva M i nden iç�
k i l i b i r halde araba kul l anı rken b•ir kaza yaptı , b i ri n i a ğ ı r
'
şeki l de yara l a d ı ve orada n kaçtı . Ve ş i m d i paça s ı n ı kur�­
'

tarm ak i ç i n şahit leri ş a ş ı rtmay a · çal ı şıyDr: Karş ıların a


b i rbirin e benz eyen iki kad ı n ç ı-k artar ak on larda n . kurtu l ma
telas ında . . . Kend isinin ·kat'! olaa k tanın 111as ına enge l o l -

34
mak istiyo·r. Polis Merkezine telefon edip altı Eylül günü
Western ve Hol lywood Bulvarları çevresin·de olan kazalar
· hakkında malumat a l .
Del la Street Mason'un dediğini yaptı, stenoyla bazı
notlar aldı karşı taraftakine teşekkür etti ve konuşmayı
tam amlad ı . Sonra el inde notları avukata yaklaştı:
- Altı Eylül gecesi Horace Emmett adında bir yaya­
ya Hol lywood i l e Westerıı Bulva rlarının . kesiştiği yerde,
çivili yaya geçidin·den geçerken, araba çarpmış. Kalçqsın­
da b i r kırık varmış'. Kazayı yapan araba ise genç bir kadı­
n ı n kullandığı açık renk . b i r Cad i l lac. Kad ı n kaza olunca
arabadan inmiş ama birden fikir değiştirerek arabaya bin­
diği g i b i gazlayıp gitnıiş. İ ç k i l i olduğu her h a l i nden belliy-
'

m ı s.

Mason bas ı n ı salladı.


'

- Pekala, Dell.a. Ş i m d i seıı·i . yemeğe götürüyC'\f'Um.


Yarın Mi nerva Minden i l e temasa geçeriz ve yarın a·kşa­
ma doğru büyük ihtima l l e müşterimiz için güzel b i r taz­
min at a l ı rız. Horace Emmett'in tazminatı da müsterimi- •

zinkinden daha az ol·mıyacaktır tabii . . . .


« Paul'den M i nerva M i ııden'in· çıkacağı ma·h kemeye
Jerry Neison 'u göndermesini isteriz. Davanın netice,sini
öğrenir. Biz de sonr� sevg i l i Paul 'ümüzü Horace Emmett�
i n kurbanı olduğu ka z a hakkında el in·den geldiği kadar
çok malumat toplamakla vazifelend. i r i riz.

DÖRT

Ertesi sabah saat onda avul<atın bürosunun koridora. .

açılan kapısı tıklatıldı. Ç a l ı nmadan a n l a ş ı l d ı ğ ı n a göre ge-


len Paul Drake'ti. Mason sekreterine başıyla l<apıyı açma-
sın·ı isaret etti.
·

'

Dedektif içeri girdi, Dell a'ya gülümsed i :

35
- Günaydın güze l i m . Akşa·m dışarı çı·kıp dansetmek
. seni _ son d e rece güzelleştirmi_ş: gözlerin mehtapta yıka­
nan göll ere benziyor.
D e l l a Street de gülü mseyerek karş ı l rk verd i :
- Size de büronuzda sabahlara kadar kalarak soğu­
muş l<ahve i l e bayatlamış sandöviç y e m e k çok yarıyor.
-konusmalarınız cok romanti k l e s m i s !
, � , '

Drake yüzünü buruşturdu ve Mason'a dön·dü :


- Benden istedi ğ i 11 gibi N e l son'u duruşmaya gön­
derdim . Bana bir ara . te l efon etti; M inerva Minden avu·kat
göndermemiş, ta·m tersine bizzat ken·disi gelmiş. Görün­
düğün·e göre bütün sev.: m l i l iğ i üzerindeym·iş. Jerry biraz­
dan buraya telefon edecek, duruşman ın neticesini öğrenir
öğrenmez arayacağını söylemişti.
Del l a Street dedektife · dönerek sordu:
- M inerva M i nden mirasa ·konarken kendisin·.e hiç
güçlük çıkartılmadı m ı ?
Dedektif gülerek· cevap verd i : ,
- Çıkartılmaz olur mu. Daha da çı kacaktı hatta. İh­
·-
tiyar Harper Minden muazzam bir ' servet bırak·mıstı ama •

orta l ıkta hiç b i r m-i rascısı yoktu. Bu işlerle uğraşan ajans-


lar Minerva Minden·'i bulmasaydı :kimse g e l i p .bir şey iste­
miyece·k gibi görünüyordu. M inerva o s ı ra l a rda bir lo­
kantada yemel< servi si · yapıyormuş. Ve daha o zamanlar
ne yaptığ ı n ı b i lmezin te!<iymiş. Şimdi çok parası olunca
ona zirzop demeye baş l a d ı l ar. Tabii ikisi arasındaki ,fark
sadece parası ·olmasından i l eri geliyor ! '
l\�ason d i kkati cekti:
"

- Peki ama Harper M i nden onun büyükbabası d?ğil-


d i zannedlyorun-ı?
- Hayır. Min·erva Minden ailenin yan kollarından bi­
rinden gelmekte. Zaten m i rası n . büyük kısmı halen bloke
· edilmiş durumda. M i n erva sadece beş altı mi lyon kadar·
c ı k alabi l d i , şimd i l i k kaydıyla tabii.
- Yani eline ne kadar geçti . . .

. 36
- İstediği gibi harcamakta �erbest olduğu beş, altı
.\m i lyon . İ·htiyar o kadar zen g i n·d i k i s�rvetiıı i n g e n i ş l i ğin·i
:kendisi b i l e b i l miyordu. Altın madenleri, petrol kuyuları,
.
'

sayısız gayrımenku l l e ri vard ı .


Telefon çaldı. D e l l a Street g i d i p cevap verd i . Bir süre
.. d i n l ed i kten sonra a·hizen i n ağıza gel en· kısmını e l iyle ka­
patıp sordu :·
- Jerry Nelson. Hanginiz konuşacaksınız?
- Hoparlör'e bağlayın . . . Bu. suretle hepimiz onunla
'konusa·bi 1 i riz.
'

B i r.kaç saniye içinde bağlantı ·kuruldu. M ikr.o�on�n


üç metre . wzağında ·oturmakta olan Paul Drake i l k konu­
-.san oldu .

- Alo·. . Jerry! ·Beni duyuyor musun?


-:- Elbette patron·.
Hoparlörün y·ükselttiği ses odaya doldu.
Drake ·devam etti:
- Kızı gördün m ü ? Bizim müşteriye benziyor m u ?
- Hem de nas ı l ! İ k i s i n i birbi. rine. karıstırmama·k elde
.

-: d eği l ... M i nerva M inden'in b i r k ı z kardeşi yok ·muydu


acaba? '

- Ş i m d i l i k yok görünüyor.
- ·Ah ! Bir dakika, simdi hatırladım ... B i r tanınmama

durum·u olduydu galiba. �Jli nerva Min den· akraba l ı ğ ı n ı zor-


lukla ispat edip m i l yo·n·ları almıştı. Ama a i l e n i n şeceresi
·tam ·olarak tespit edilemediğinden durum açık l ı ğ a kavuş­
turulamamıştı. Dediklerine g'ö re M i nerva M i nden' i n anne­
. s i n i n b i r kız kardeşi varmış. Onun· ölmeclen önce ·b i r ço­
cuğunLın o!duğLı zan nedi 1 iyor.
- Kızların akraba olduğunu mu a n l atmak istiyorsun?
- �Evet , patron. Başka türlü i nsanın i n anası · gelmi- ·
y·o r: Sadece birbirlerin·e benzeseler i y i , görünüşleri, ha­
reketleri her şeyleri ayn ı . Ses tonları aynı d e ğ i l , saçları­
, nın rengi değişik ama, bunların dışında.. Rahmetli Mln­
.. den'in dağıtılmamış m f ra-s ı ndan daha otuz m i lyon olduğu-

'
37·
i ç i n zannederim bay Mason bu ·meselenin üzerinde:
duruyor. Ve size şunu söyliyeyim ki tam üzerine basmış!
- Pekala, ·bunu şimd i l i k kendine sakla anlaş ı l d ı m ı ?,'
Simdi neredesin?
·

• •

- Adalet sarayında. Hakim· bin dolar para cezası,


verdi M i nerva M i nden'e. Ayrıca da uzun b i r naşihat çekti ....
Tekrarı halin·de 1hapse g i rmesinin kaçını lmaz olduğunu�
bi 1 d i rd i .
- Minden'e iyice d i k kat ettin m i ?
- So·ruyor musun Patron! ... ·B aktıkça insanın içi açı"-
l ıyor, dikkat etmez olur muyum!
- Peki, öyleyse mesele yok. Hemen buraya gel.
- Tamam patron.
Della Strett telefonu kapad ı . M i krofonla, hoparlörün,
kapama düğmelerine bastı.
.. Pau l Drake, Mason'a dönüp sordu:
- Sana göre, Perry, bu h ikayen·in arkasında neler-
gizl i ? ·
- Görünüşe göre Minerva M i nden kendi yerine ce- ­
za çektirecek bir benzerini arıyor.
- H o l lywo·od Bulvarın'daki kaza için m i ?
. - Evet. Husu :s i dedektiflik ajans-ı arac ı l ığıyla, yük·­
sek bir ücretle gözl eri· kamaştırarak kendine az çok ben·­
zeyen kızları toplatmış. Seçe seçe en sonunda ona tıpa.. -
tıp benzeyen Dorrie Ambler'i buldul ar. Ona M i nerva Min�
den'in e l b iselerini giydirerek şahitleri ya nıltacakla·r...
Dorrie, Min erva'nın yerine cezalandırı lmasa b i l e birbi rle·­
·
rine son derece benzemeleri sebebiyle şahitler şüpheye..
düsecekler ve bu durum . da suclunun kat'i tesh isini ön-
,
• •• 1

leyecek; böylece M i nerva M i n den cezadan kurtulmuş ola·-­


cak.
- İşin gül ünç tarafı ne b i l iyor musun Perry? M i ner-­
va M i_nden kendi sin·i cezadan kurtarmak için gazetelere:v
ilan ver·mekle mirasın geri kalan kısmını kendisiyle pay0-
laşa b i l ecek bir akrabasını ortaya ç ı karmış olma·sın?.

. .
,)
.
38
,

.
: Paul Drake bunları söylerken telefonun z i l i b i r ·kere
·daha duyuldu. D e l l a Street hemen g i d i p açtı :
- Alo?
Bi raz d i n ledikten son·ra e l iyle ahizenin ağız kısmını
�apatıp Perry Mason'a döndü.
- Dorrie Am·bler!
- Onu da hoparlöre bağla öyleyse, Della.
Della Street isten i l eni yerine getirdikten sonra avu­
: kata her şeyin hç:ızır olduğunu işaret etti. Bun·un üzerine
·Perry Mason cevap verdi:
- Alo, miss Ambler? ..
Genç kad ı n ı n heyecandan titreyen sesi bütün odayı

· kapladı :

. - O h ! Bay Ma·son acele olara·k daireme gelebilir mi-


' Siniz?
- Neden siz buraya gelm iyorsunuz?
- Gele·mem ... Dairemin kapısının bulunduğu koridor-
"da bir adam var. Ve pencereden biraz önce baktığ ı m da
_ _

'b'.r başka adamın da arabamın· yanında beklediğini gör­


düm ...
- Pekala. Bu demektir ki polis izinizi buldu ve si-
-.zi otomobi liniz l e
. . b i r adama ça·rpmak suçuyla sorguya çe-
.

kece·k.
- Ama ben hiç bir kaza , .y apmadı·m kil Ben ..
·: · · - Siz yapmadınız ama 6 Eylül d e bir kaza oldu.
· - Ah! O kazayı ben im üzeri·me yıkmak istiyorlar de ..
· mek? O zen·g in kızın yerine cezayı ben m i · çekeceğ i m ?
.
Mason ona biraz güven vermek istedi:
- Sakin olun, sakin olun. Telefon da konuşu yorsun uz
·ve belki bir üçüncü şahıs bizi d i nl iyordur . Miss Ambler
son derece mühim bir şey buldum ve bu konuda acele
olarak sizi görmeliyim ...
.. · - Ama ben dışarı çı ka·mam k .i ! Bu a:,:iam l a r beni kor­
'kutuvor!

- O adamlar mutlaka polistir. Sadece sizin uyanmış

39
ve giyinmiş bulmak için. bekliyorlardır.. B i raz s.onra geliP,ı
sizi 6 Ey l ü l 'de �ol lywoo·d Bulvarı 'nda olan kaza ha1kkında •.

sorguya ·çekeceklerdir.
- Peki ben onlara ne söylemeliyim?
- Ş i md i l i k hiç b i r şey söylemeyin. Onlara sadec� 5,.
Eyl ü l 'de evinizde olduğunuzu b i l d i rin. Bundan başka h iç.
bi-r şey söylemeyi n . Bu bize oldukça za.man kazandıra-. '

caktır çünki gün ı ş ı ğ ı n·a kavuştu rmamız lazım o l a n b i rta�.


k ı nı şeyler var. Oto·m ob i l in i z nerede? ·
- Apartmanın önünde kaldırı m ı n yanında . .
- Oturduğunuz binada garaj yol< mu?
- Var. H e r dairenin ayrıca bir de garajı var. Am&
benimkinin k i l idine bir şey oldu ve anahtarı mla kapıs ı·nı
bir tCırlü açamıyorum. Ama pek mühi·m değ i l çünki ç·ok
ender olarak garaj ı m ı k u l l a n ı rd'ı m ; hepsi küf kokuyor ve·
ben de arabama bu kokunun sinmesi nden korkuyorum. Z§ ....

ten bütün kirac ı l ar da benim gibi yapıyor . .


- . Sizi n l e mutlaka konuşma . lıyız Miss Ambl e r.. Ba- ·
banız s·u anda hayatta m ı ?
'
.

- Değil. . ·
- Ya anneniz?
- O da öldü.
...
- Ama onları gayet iyi tanıyorsunuz d'e ğil m i ?
- Bunları bana neden soruyorsunuz bay Mason ?
- Aklıma bir şey geldi de onun için ve ·b u şey sizin:·
icin cok mühim . . .
, .

...... Size doğrusLınu söyliyeyim: a i l em hakkında h i ç bir


şey bil miyorum. Ben .. Siz mademki beni111 avuk atımsınız,.
size söyliyeb i l i ri·m: annem beııi yetim'haneye bırakmış ....
Gayrımeşru bir çocukmuşum.
Mason i l e Paul Drake baıl<ıstılar. .
.

Dorrie Ambler d'evariı ediyord u : .


.
- Hep kendi kend ime a i l e·min kim orduğunu soru�
durdum.
'

- Peki hiç bulmaya çafışmadın·ız m ı '!


; .. ,:.. '

40
.
·- Nasıl bulabi l i r d i m k i ?
___:.:· Pekala, d i nleyin.. Evinizde kalın, ·ben ş i m d i g e f i·
·yorum sizinle ç·o·k acel e konuşmalıyım. Paul Drake'i de,
�yan ı mda getiriyorum .. Dede;ktifi, · hatırladınız m ı ?
- Evet, tabii ...
- Adresin·iz ııeydi ?
- Parkhurst Apartmanı , Daire: 907 . .. Hemen gel iyor·
"Sun uz deği 1 m i ? . ·
.
- Evet, evet. Ama ne o lursa olsun sakın dışarı çı.k·
�mayın.
Konusma bu sekilde bitince Della Street telefonu ve

'h o·parlörü kapadı. ·


Perry Mason da. Del la'ya doğru dönmüş talimat veri·


·yordu:
- Jerry Nelson buraya gelir gelmez onu he·men
'Parkhurst Apartmanına gön·derin. Onun müşte'rim i z� . ya­
·:kı ndan görmesini istiyorum; bu ş·ekilde Mi nerva Minden
i l e onu daha iyi ayırdedebil ir: G e l Paul .. Gal iba bu kızca-
·�ğ ı z için küçük bir servet yakal a<lrk! ,
Dedektif gözlerini şaşkın şaşkın açtı :
-:--- - N e küçük serveti ? En azından yirmi ·beş mi lyon
. ilolar! ·

BES •

Drake'in otomobili Parkhurst Apartmanı'nın· önünde


"durmuştu. Dedektif ·etrafa b i r göz gezd i rd i kten sonra avu-
1kata döndü.
- Kimse görünmüyor Perry. N e kaldı·rımda ne de
�arabaların içinde . .
- Öyleyse içeri girel i m ... Dorrie'nin bekled iğini söy­
'.led l ğ i · adamla rı ansızın bastıra l ı m .
- Be·kl eyen· bi:r ·:polis memuruysa başımıza dert aça·
� i liriz.
41
- Nedery? P·o'l i s ka :r tın'ı çıkarıp göstermesi yeter..
Eğer polis deği lse de bana o·rada ne yaptığını a nlatması;
lazım. Gel Paul ! '
Ama dokuzuncu ·katta koridor . bomboştu. 907 numa· ·
ra·l ı dajrenin ·kapısına <:ioğru i ler:�emeden
.

ön·ce avukat
dedektifin kolundan tutara·k fısıldadı:
" .

- Ş i m d i l i k miras meselesinden ba;his yok. Emin o lun··


caya ·k adar bekleye l i m : Bu·raya sadece müşterimin i ş leme•
d i ğ i b i r suçtan dolayı yakalan·m asını önlemeye geldik.
907 numaranın ·kapısının önüne geldiler. Mason se-­
def düğrneye bastı. İçerden ·m elo·d i l i bir zil sesi' yükseldi.
Sessizlik te.krar ortal ı ğ ı ·kap l a d ı , ama kapı açı lmadı. Avu-..
kat 'd üğmeye tekrar b.astı, sonra kapıyı yumrukla·m aya baş-.
ladı. . "·
Ses seda çıkmayınca merakla bağırd ı :
.- B i r yere gitmemesi lazım d ı ! •

Drake b i rden fısıldadı:


- 'İ'ç erden gürültüler geliyor. Sanki ·birisi bir şeyi7
sürükl üyor!
Mason kulağını ·k apıya dayadı ve tekrar yumrukladı ..
Dairenin içinde ağır bir şey yere düştü, döşe·m ede·
gürültü yaptı sonra b i r kadın feryadı duyuldu. Ama sanki ..
birisi kadının ağzın·ı tutmuş gibi ses bir.den kesi l d i .
. Bunun üzerine avukat geri çeki l d i kten sonra ·k apıya·
omu·z attı . Darbenin şiddetiyle k i l it parçalandı. Ama bir­
emniyet zinciri kap ı n ı n açılmasını engelledi. Birkaç san-­
tirnetre l i k ara l ı ktan dai·renin içindeki bir baŞka kapının,
kapand ı ğ ı duyuldu.
Mason i l e Drake bu sefer .kapıyı beraber omuzladi�..
lar. Ve i kisini n · kuvveti birleşin·ce zincirin bir ucu bağlan-....
dığı yerden kurtu ldu. Kapı gürültüyle duvara çarptı.
İki arkadaş kapının ·birden açılmasından dolay ı ·
düşmemeye çalışarak birkaç saniye : kapının eştğin­
de kalakaldılar. Gözlerinin önün·d eki manzarayı şaş·k ın ha-­
kışlarla seyred iyorlard ı .

42
Daire bir oturma odası, bir yatak odası, bir tuval et­
'eanyo ve bir mutfa'ktan müteşek kil·di. Yatak oda s ı n ı n a ç ı k
1kapısından bir komod inin çe·kilmiş gözleri ve b i r çalışma
·masasının tarif edil mez dağınıklığı görülüyordu.
Oturma odasıııın ortasın·da, yerde sırtüstü uzanmış
:bir adam yatıyordu. Ağzı açıkti, hiç kımıldamıyordu .. Mut­
fağa ait olduğu zannedilen ·bir kap ı n ı n ardından gCırültü- ..
ler geliyordu. Ama sadece b i rkaç santimetre aralıyabildi­
ler. Kuvvet almak için geri çeki l i nce kapı tekrar 1ka pandı.
'Böylece kapıyı aç.m ak için harcadıkları gayret boşa gitmiş
'Oldu.
Dedektif birden bağ ırd ı :
- B· i r i s i arkasından· itiyor! Dikkat et ateş edeb i l ir!
- Ne olu rsa olsun! Bu kap ı n ı n ardında bir kadın teh-
·tikede! Ona yardım etmeliyiz!.
Drake onu kenara cekti : ·
-

- Ç ı lg ı n l ı k etme Perry! ·Bu g i bi işlerin nasıl bittik-


"'lerini çok iyi b i l i rim .. Katil mutfağa kıstırı l d ı . . . ısrar et­
·. m e: pol i s çağır .. Ve b i l•hassa bu ·kapının önünde d.urma,
·
'Canını kurtarmaya çal ışan b i r kati l i n kaybedecek bir şe­
·yi yoktur.
Avukat en sonunda dedektife hak vernıek zorunda
'kaldı :
- Peki, Paul ... Ben yerde yatan a .d ama bakarken sen
.
�pol ise telefon et!
Ama Paul Drake telefon·un bulunduğu yeri aramaya
·
· başlayınca avu·kat tekrar kapıyı omuzladı. Kapı bu sefer
·
·d e hafifçe aralandı ve tekrar kapandı.
Bunun üzerine avukat ·bağırdı :
' - Bu kapı n ı n arkasında ·kimse yok Paul . Kapının tok­
·:mağ ı n ı n . altına b i r . yastı kla, · sandalye ko.nmuş olma l ı . . Ba­
ma yardım et!
Bu s ı rada dedektif tel efonu bulup numarayı çev.irrniş­
�i b i l e :
. . - B i r dakika Perry. . Telefon a ç ı l d ı .

43
Dedektif apartmanın adresini ve numarasını verdi o,
bir ö l ü bLılunduğunu, katil veya katil l erin mutfağa sığın�
d ı klarını ve ev sahibes ini reh ine aldıklarını b ildirdi ..
Orake telefonu ·kapatır kapatmaz Mason ·bir sandal�·
yeyi ayakların·dan tutarak havaya kaldırdı, ·başının üzerin­
de çevirip hızland ı rdıktan sonra kapıya doğru b ı raktı. Ka- ·
pının kanadı ortasından parçalandı. Avukat ayakkabısınin.·
topuğuyla kapıdaki d e l i ğ i büyüttü. Ve ancak o zaman mut··
fağın i ç i n i gö reb il ·d i ler. ,
Avukat yanındaki dedektife biraz ön·ce söyledi�lerinin'·
doğru olduğunu _göstermek istedi:
- Kap ı n ı n arkasına itilmiş kocaman b i r mutfak· ma-�
sası var ve bir yatağı da onunla duvar arasına sıkıştır- ·
mıslar ...

Drake avukatın birden ·doğrulup koridora doğru atıl-·


d ı ğ ı n ı gördü ve merakla sordu:
- N e oluyor Perry?
M utfakta b i r servis kapısı var .. Hem de a rd ın a 1ka�­
...;.._

d a r açık.
. Çabucak servis merdivenini b u l d·ular. B i rkaç saniye·
son·ra dairen i n mutfağına servis kapısından giriyorlardı.
·
İki yatak kıstırılmıştı. B i r i masa i.fe kapı a rasına diğe-­
ri yine masa ile -döşemeye bağ l ı çamqşır makines i n i n ara- ·
sı na. Avukat i l e dedektif kapıyı ittikçe s ı kışan ş i lteler yü- ·
zünden kapı hafifçe aralanıyor onlarda kapı n ı n arkasında ·
biri var sanıyorlardı.
Drake yine telefona koştu. Tekrar polisi aradı. \ls Ofl'"'­
lara bulundu'kları daireden en azından b i r adamın kaçtı­
ğ ı n ı ve bunun telsizli pol i s otomobi l lerine ·b i l d i ri lmesini'
istedi. Ve ayrıca adam ı n yanında zorla götürdüğü ·bir ka-·
d ı n ı n· bulunabileceği n i söy l e· d i .
. Ahizeyi yerine ko·y up Mason'un

bulunduğu . tarafa�
döndü . 'le avLıkatın yerde yatan ada.m ı n üzerine eğilmi�
olduğunu gördü.
Daha yaşıyor Pau l !
· -

"

44
"

.
Drake adamın nabzını tuttu ve evet manasına basını '

salladı.
- . Kalbi çol< hafif ·d e olsa atıyor. Hemen· telefonla bir
ambülans çağ ı r a l ı m ... Aaa! Bak ...
Parmağıyla adamın gömleğindeki bir kırmızı l e keyi
işaret ediyordu. Gömleği ç ı karınca meydan3 i l k bakış�a .Jıa...
fif zanned i len b i r yara çıktı.
Mason yaraya bakar bakmaz teşhisini bildird i :
-- 22 kali brel i k bir kurşun yarasına benziyor. Hiç
bir şeye dokunmamaya gayret ede l i m , Pau l . Ve çok ace­
l e . olarak bir ambülaiıs çağ ı ra l ı m .
Hemen bu dedikl erini yaptı!ar. ·Mason· yatak odasına·
doğru giderken düşüncesini açıI< l ad ı :
- En azından iki kişi . o l malılar. Kz.ryoladaki i k i yata·
ğı birden al·mayı düşün·meleri için i k i ·k işi ol maları lazım ..
Hatta üç; çünki aralarından biri de o · s ı rada kızla meşgul
olmalıydı.
Paul Drake Mason'a hak verd i :
'

. - Sesini nasıl kestiklerini ' hatırlıyor musun·? Her şe-


y i n bir anda . olmasına sebep bizim kapıyı ansızın çalma-
-
mızdı mutlaka....
- Kızcağız ·birkaç saniye önce bağırmış o lsaydı., he­
men kapıyı kırardık. Halbuki enayi gibi kapının önünde zi­
l i c a l d ı k durduk! ·
,

Bu konuşmalar sürerken üniforn1al ı bir polis memu­


ru geldi. Ve dört pol i·s arabasının geldiğini b i n·adan çıka­
cak herkesin sorguya çekileceğini bildirdi. Ama ne yazık
ki artık çok geçti.
Ambülansın canhı raş bağırtısı dµyuldu:
Paul Drake : « İşte ambülans da gel iyor» d e d i .
· Bunun üzerine pol is me·muru onlara doğru dön·dü.
- Siz eli nizden geleni yaptınız. Şimdi sizden korido­
ra geçmenizi rica ediyorum. Böylece hem başka parmak
izi bıral<mamış o·llırsunuz, hem de b i l m eyerek herhangi
:
bir d e l i l i ortadan kaldırmazsı n ı z .

45
Avukat i l e dedektif istenileni yerine geti rdiler. Biraz
sor.·ra dai reye b i r sürü polis doldu. Yaralıyı b i r sedyeye
koyup gö·türdüler. En ni hayet Cinayet Masası komiserle4 '

rinden Tragg geldi Onları ·görünce haykırmadan edemedi :


- Sizin bizd eıı yardı·m istediğinizi öğrendim Mason.
Bu b i r yeni l i k çok defa buııun tam tersi oluyordu.
- E l imden geldi kçe polisle iş birliği yapmaya çalı­
ş ı r ı m . Ne yaz ı k ki bazen· rahatsız · edici durumlara düşün­
ce size karsı olmam norm a l d i r .

- Bu olanlar hakkında bize ne gibi bilgiler vere b i l i r-


siniz?
Ne yazık k i pek fazla b i r şey değil.. Bu dairede
oturan kimse bir meseleden dolayı bana başvurmuştu.
Mesleki s ı r olduğundan dolayı meselenin ne olduğunu
söyliyem iyeceğ i m . Ve bu sabah ·bana telefon ederek teh-
l ikede olduğunu ·bi ldirdi. .
- ·S aat kaça ·d oğru size telefon etti?
- · Aşağı yukarı onu yirmi geçiyordu. ·Benden çok
acele olarak dairesine gelmemi istiyordu, çünki dairesinin
.
çevresinde en dişe verici bazı ki·mselerin varlığın·ı sez­
m i s.•

. - Bunun üzerine Paul Drake i l e beraber buraya ko-


şarak muhafızlık · etme·k isted i n i z değil m i ?
- Müşterim polise telefon etmek isteseydi beni ca- •

� ı racağ ına polis çağ ı rı r d ı .


- Bu daire i l e b i r l i kte kiraya ·v erilen b i r garaj var.
G i dip oraya bakmak istiyorum. Ve Drake i l e sizin benimle
b!irl..rkte gel·menizi rica Jediyorum, Çünki sizi gözümün
önünden uzaklaştırmak istemiyorum .
. Mason Tragg'a ba·karak açıklad ı :
- Büyük ihtimalle garajda h i ç b i r şey b u l a m ıyaca·k-
sınız.
"

Kiracının kendi otoınobi l iyle mi kaçı r ı l d ı ğ ı n·ı sanı­


yorsunLız?
· - H i ç bir şey bi lmiyorum.

46


.

- Ama yine de onu kaçırd ı kları düşüncesindesiniz


değil m:i?
- Ken�i 1isteğiyle gitmiş o l a b i l eceğiııi · zannetmiyo...
. .

rum .
Öyleyse size küçük ·bir sürprizim var,
...:.__ Mason.
Buraya gelmeden önce garaja uğramıştım; b i l i n bakalım·
orada n·e buldum?
- Umarım mis Ambler'in cese d i n i değ i l ? .
- Yok yok, bu konuda hiç şüpheniz olmasın. Ama
garajda birkaç günden beri aramadı ·k yer bırakmadığımız:
b i r şeyi bulduk?
- Neyi ?
Açı k . ren k l i , WHW 694 p l a ka l ı , 6 Eyl ü l günü bir

kaza yaptık tan sonra kaç·m ış Cad i l l a c marka b i r otomobi l i


.

arıyorduk.
· - Bu otomob i l i n garajda olduğunu mu söylem ek· is:..
tiyorsunuz yo·ksa? .
- Çok iyi bildiniz azizi m. Bir çamurluğu hafifçe çar­
pılmış bir Cadillac. Farlarından biri kırılmış, üzerin·d� ka-
lan cam ·�ırıklarlı da kaza · yerinde ·b ul<lu·kJ-0rrm ·ızla
aynı · yapıda . Onu size göstereceğim..
·

- Demek haklıymış!
- Kim?
- Müsteri·m. '

· · - Ne bakımdan? .

Simdi l i k size bütün teferruatı acrklamakta serbest


___, . ,

deği l i m Tragg ama şun. u söyliyeb i l irim ·ki garajda bulunan


o otom obil miss Amblerin beni m l e görüştüğü meseleyle

çok yakından i l g i l i .
- işte bu çok güze l ! Müşterin·lze · yardım etmek is­
tiyorsanız başına b i r şey gelmeden polisin onu bul·masına
· yardı m etmel isiniz. Ve bunu ·da bana müsterinizin cekin-
, .

d i ğ i şeyler hakkında daha fazla ·b il ·g i vermekle y.apabil irsi-


nız.
.

.
- Oyle olsun .. Müşterim ne olduğun·u b i lmediği fa-
.

47

\
kat sadece 6 Eylülde cereyan etmiş bir hadiseye karış­
tırılacağından 'korkuyo·rdu.
- Bu konuda araştırmalarda bulunmanız için ·de si­
ze · başvurmuştu değil m i ? ·
- Evet.
- Ve siz de yaptığınız soruşturma neticesi n d e biraz
önce bahsettiğim ·kazayı ö'ğrend iniz değil m i ?
- Evet.
- Kazaya sebep olan otomobilin· müşterinizin gara-
jında bulunduğunu b i l iyor muydunuz?
- Katiyetle hayır! Zaten enıinim ·ki bu bahsi geçen
otomobi l fJ araja b i rkaç dakika önce .bırakı l d ı . . . Bu da müş­
terime karşı oynanan oyunun bölümlerinden bi ri.
Asan·sörle . b i·r polis memuru yukarı çıktı, onların ya­
n ı n a geldi ve Tragg'a b i r kağıt uzattı. Tragg �kağıdı okudu,
katlayıp cebine koyarken Masona döndü:
- Ambü lansla götürdüğümüz ada·m biraz önce ö l müş.
Şu andan itibaren b i r cinayetle karşı karşıyayız.
Mas·on ba şını yukarı kaldırd ı :
- Al lah vere de b i r ikincisi olmasa.
Biraz sonra yan·ı nda avukat ve dedektif olduğu halde
Tragg 907 numara l ı garaj ı n ·kap i s ı n ı n önündeydi ve üze­
rindeki b i r anahtarla kapısını açıyord u .
Tragg Mason i l e Drake'e döndü: .
- Sizden şu andan itibaren ellerin·izi cebiniz·den çı­
karmamanızı rica edlyorum. Sadece bakın. Hiç bir şeye
dokunmay ı n .
· ·

Müfettiş lambayı ya;ktı ve içerdeki krem rengi Ca·


d i l lac'ı gösterdi :
....._ Perry, şu tampona bir göz atın. Evet, sağ tarafına.
Biraz eği lin .. Tamam .. İşte .. Bu örümcek ağını görüyor mu­
sunuz? Ağa düşmüş bir si.'ırü· s i n e k var üsteli·k , ağ tam- ·

pon·la yandaki yağ bi,donu arasına örülmüş. Bunlara da·


yanaral< bu oto·mobilin burada oldukça uzun b i r zamandır
durduğunu söyliyebi 1 iriz.

48

,
'
Avukat hiç cevap vermeyince Tragg devam etti:
- Dorrie Ambler kaçırılmış veya l<aç ırılmamış o l abi­
:ıir, dairesinde bulduğumLtz herifin ölümün·den mes'ul
· .o l ab i l i r veya olm ıyabi l ir, ama· emin olduğumuz bir şey
varsa o da garajında
. . bulunan bu otomobi l i n· çalınmış ve
. b i r kazaya se'bebiyet vermiş olduğudur. Bunu söyledikten
.sonra size bir şey so·racağ ı m : Dorrie Ambler hakkında n e
b i l i yorsunLız?
- Pek fazla bir şey d e ğ i l .
- Ve pek fazla o l m ıyan b : l d i kleriniz de onun söyle ·
· diklerine dayanıyor değil m i ?
- Evet. •

- Pekala. Bu · örümcek ağın·ı size gösterdiğimi k i mse­


ye söylemiyeceğ i m , ama şimdi fotoğrafını çekeceğiz. . .
Savc ı n ı n elinde çok iyi bir d e l i l olacak. Sizin için çok mü-
'him olan bu d e l i l i göstermek istedim· çünki gayet iyi bi­
] iyorum ki siz de bana ço.k mühim b i l g i l e r vereceksiniz.
Tragg· bunları . söylerken garaj ı n kapısını ·kapıyordu.
Avukat nıüfettişin yüzüne bakarak cevap verd i :
- Tragg sizin·le iş birliği yapmaktan baş·ka bir şey
.istemiyoru·m. Ama her şeyden önce biraz düşünm e l iy i m
'hem de bu a·rada bazı şeylerin doğru oiup olmadığını kont­
rol ettirme imkanı bulurum.
- Pel<i istedi.klerinizi yaptıktan sonra bize her şeyi
:anlatacak mısınız?
- Vicdanın11n size açıklamamı emrettiği h e r şeyi
·açı ki ıyacağ ım.
� Pekala .. Vicdanınız pek fazla şey açık)lamanızı
emretmese bile söyliyeceklerin·izle yetinmeye . çalışaca-
gım.

- Sizden bir şey rica edecektim Tragg ....


- Neymiş? .
· - Müsterimi bulur bul maz bana haber vermenizi is._
' . .
tiyorum.
Müşterinizi bulur bulmaz, Mason, onu bir .. cinayet

F. : 4 49
ve bir ·!<aza hakl<ında sorguya çekeceğiz. Eğer isterse bir·
avukata başvurabileceğ i n i ·de b i l d i receğiz. Siz de bil iyor­
sunuz ki onu konusturmak için el im izden geleni yapaca-
,

. ğız . ,
Mason düsünceli düsün·celi cevap verdi.
, '

- Evet, bunu çok iyi bi l iyorum.

'

ALTl'

Tragg yanlarından uzaklasınca Mason


. . Drake'in kula-
ğına eği l d i :
- Acele bürona telefo.n et Pau l ! Bana M i nerva Min-·

den•'i bulısunlar. Onunla polisten önce mutlaka ·konuşma-


l ıy ı m . Belkide hala Adalet Sarayı ndadır.
- Belki oradadır ama ·bence avukatı onun s i m d i l i k
,

gözlerden uzak b i r yere gitmesini sağlamıştır zannediyo-


rum. Minerva M inden'e bin dolar ceza 'bizim b i r paket si-
duydu·klarıma·

gara paramız gibi g e l i r. Onun hakkında


bakı l ı rsa hakimin nasi·hatin·i büyük saygıyla di nledikten
sonra şimdi işin şerefin·e şampanya patlatacak b i r yer ara�
d ı ğ ı muhak:kak.
« Ha l buki hakimler nasi hat verdi·k leri kimselerin · mah-·
kemeden çıkar çı:kmaz şampanya patlattı kları n ı görmeyi •

. sevmezl er. BLınu Min erva' n ı n avukatı çok iyi b i l d i ğ i nden


müşterisin·in buııdan sonra yapacağı z ı rvalıkları düşüne­
re·k onu hemen tenha bir yere götürecektir. Böylece de ·
Minden mahkemeden kurtuluşunu kutlasa b i l e bunu gö­
renler az olacaktır.
- Min erva ben im müşterim olsaydı ben de aynı şe­
kilde hare· ket ederdim, Paul . Ama sen y in e . bürona bir te­
lefon etsen· de durumu anlasak i y i o l u r.
Dedektif, ·büros·una telefon edince d\.Jrumun tahmin et­
tiği· gib i oldı.ığLı anlaşı ldı. M i nerva l\ı1 inden duruşmadan

50

çıkar çıkmaz telefona koşup arkadaşlarını olanları :kutla­


mak için çağırmış ama avLıkatı buna mani olmuş ve ara­
basına attığı gibi bizzat kend isi Montrose'ya götürmüş. Şu
.anda ikisi de o·rada bulun·uyorlarmış,
Mason : «Avu·katı k i m ? » diye sordu.
- Herbert Knox . ·
- İhtiyar Herb m i ? Açıkgözün tekidir. M inerva mira-
·sa konar konmaz islerini Herb'e m i vermisti?
' .

- Kat'i olarak bir şey b i l m iyorum. Ama zannetmiyo-


rum. Hatırladığım kadarıyla b i r çok avukat değiştirdi.
- Ne olt.ırsa olsun . bu dava i ç i n Herbert Knox'tan·
daha iyisini . bulamazdı .. H e r ihti male karşı Montrose'ya
telefon etsek?
- Büyük bir . ihtima l l e nu·mara re·h berde yoktur.
- Minerva M inden'in ·bir sürü telefonu olmalı ve ·b ir
.
'
tanesinin nun1arası da muti .aka rehberde vardır. Tel ef.ona
b i r sekreter cevap verece·ktir ama on·a M inerva'ya i letme­
s i i ç i n . b i r mesaj b ı rakabi l i riz.

· - Min erva M inden'in senin mesajına kulak asacağı­
n ı m ı z-a nnediyorsun?
- Ona göndereceğim haber mutlaka di kkatini çeke­
cektir:
- Pekala Perry.
Dra.ke bunları söyledikten· sonra telefon rehberin i n
sahifelerini .karıştırmaya başlad ı . B i raz arad ıktan sonra
.avukata dönd ü : \,

- Haklıymışsın, rehberde b i r telefon numarası var.


- NtJmarayı söyle de aray ay ı m .
Bağlantı ·k urulunca Mason ço·k tatlı bir ses duy,du:
- ·Burası Minden m a l i kanesi .. Sizin için n e yapabi­
l ir i m ?
- Telefon·da Perry Mason, avukat . . Miss M inden i l e
konuşmak istiyordum.
- Bunun i mkansız . olacağından korkuyorum mister
Mason an1a kendisin� b i r mesaj iletebi l i rim.

/
51

Kendisine şunları söylemenizi rica ediyorum: «Ha-··


va meydanı nda ateş edenin· kim o·l duğunu bil iyoru·m ve·
sizinle bLı · mesel e hal<kında konuşmak istiyorum.»
- İstediğiniz yeri n e getirilecektir. İcabederse Sizi
hangi numara-dan arayab i l i ri m acaba mister Mason?
- Telefonu kapatmadan bekliyeceği m .
- Miss Mi nden'le böylesine çabuk temas kuramam.
Çok özür di lerim.
- Neden? Kendisi orada değil m i ? .

- Ben sizi büronuzd.ari arayacağı·m · Mister ·M ason ..


Tesekkür ederim.
'
.
.

Tatlı ses bunları söyledikt�n sonra telefonun kapan­


d ı ğ ı n ı bel i rten Çinlama duyu ldu.
Bun•un üzerine avLıkat yanında duran dedektife dön-·
dü. '

- Pau l , Herbert Knox Montrose'dan ayrılmadan ön-


,
ce bizim oraya gitme şansımız var. M inerva M i nden ile
konuşmak i m kanını ·btJlursam bu meselede · ·karan l ı k görü­
nen b i r çok noktayı Dorrie Ambler l e h i n e olara'k aydın·lat�·
mak mL'ı mkün olabi l i r. Polise bütün b i l d i'k leri·mi söylemek

istemiyoruıTI .. Ama içimde . öyle bir h i s var . k i ._. . . Neyse,.


gel Patı!. .. Acele etmemiz lazı m !
- Pekala gidelim. Ama :b ahse g i rerim· ki Her. bert
Kno;x · müşterisinin seninle görüş·mesine müsaade etme-
yecektir. .
- İddiaya girme Pau l l Kaybede·bilirsin.
Çalışma saati o·lduğu için yol l ar açıktı ve avukat i l e·
dedektif .çok kısa zamanda gitmek istedi:kleri yere var�
d ı l a r. Montrose'daki malikane cok muhtesem b i r bin·a idi ..
'

• •

Ba·hçe ·k apısından gi·rilip uzun b i r yolda i l erlendikten sonra


·
· esas b(nanın kapıs ı n ı n önün·e g e l i n iyordu. Avu:kat i l e de�
·
dektif mal ikanenin giriş ,kapıs ı n ı n önüne geldi klerinde park
yerin·de b i r düzine -kadar otomobil vardı.
Pau_ I el iyle otomo·bil leri gösterd i :

52 ..
- Bana öyle geliyor k i birçok k i ş i bizim gibi düşünüp'
buraya gelmiş.
- Gazeteci lerd i r mutlaka. Oto·m obil lerden bir tane­
si de insal lah Knox'undur.
'

Mason bunları söyledi kten sonra ·ka p ı n ı n zi !.ini çal­


d ı . Karş ı l arın·a vücut yapısı karş ı l ay ı c ı d an çok muhafıza.
benzeyen b i r adam · ç ı ktı. Adamın soran· bakışları ·k arşısında
avu·kat kendini tan�ttı:
- Ben Perry Mason'um. Ve ço·k mühim b i r iş için
gelmiş bul unuyorum .
. - B i r dal<ika bekleyin.·.
Adam dLıvardaki bir girin·tiye doğru döndü. B i r tele­
fonun ahizesi n i kulağına götürd·ü ve konuşmaya başladı . .
Fakat oyu·k ses geçirmez tertibatlı o lduğundan söyled i k-·
feri duy1.1 lmad ı .
Adam b ir müddet sonra onlardan tarafa dönüp sor- ·
du:
- Yanınızdaki bay k i m d i r ?
- Paul Drake, bir hususi dedektif.
Bu yeni bilgi de . telefonla aktarı l d ı . Sonra karşı layıcr
yine on·lara doğru döndü:
- Bu taraftan lütfen ...
Avukatla . arkadaşı uzun bir holden geçir i l d i kten sonra
bir salona a l ın d ı . Oldukç.a l ü ks döşenmiş olmasına rağ-·
men i l i< bakışta bura s ı n ı n bir bekleme odası olduğu anla-·
ş ı l ıyordu.
Adam oturmaları için yer gösterdikten• sonra kaybol·
du. B i raz sonra ince Lızun boylu c a n l ı ·bakış l ı , e l l i yaş l arın-·
da bir ·ka·dın salo·na girdi ve dosdoğru avukata. doğru i ler­
ledi:
- Günay-dın !\� ister Mason. Bendeniz miss .M i nden'in
sekreteri Henr.ietta H u l l . Bu bay Drake o l m a l ı her halde?·
El sı kışma ve tanışma fas l ı biter bitmez sekreter bir·
koltuğa oturarak söze başl a d ı . . .
- Beni görmek .istiyor.muşsunuz mister Mason?

53
Daha doğrusu M i ss M inden'i görmek istiyordum.
- Sizin durumunuzda olan birçok kişi var. ,
Benim isteğimin yerine geti r i l ·mesine i ·rn kan yok
mu?
- Kat'i olarak imkaıısız M i ster M ason. Bu durum sa­
dece sizin iç in· değ i l . Herkese aynı cevabı veriyorum. Ama
şunu da söylemeliyim ki avukatı Miss M i nden'e sizin·le
bir an görLİŞ·mesini bile yasakladı.
- Ö yleyse ben de avukatıyla görüşürüm.
;

Henrietta Hull basını salladı:


.

- Bunun size bir faydası olacağını zannetmiyorum.


Çünki Mister Kn·ox Mi ss M inden'in deva m l ı avukatı de­
ğildir.
-'- Peki devamlı avukatı kimdir?

- Yoktur. M i ss M i nden avukatlarını durum lara göre
·seçer. Her defas ında duruma en uygun avukatı seçmeye
çal işır. Bugünkü gibi bir meselede . H e rbert Knox tam ara­
·n ı lan vasıfta ·b i r avukattı. Ama sizi k ırma·m a k i ç i n söyle-

·meliyim ki a ğ ı r ceza i l e i l g i l i b i r ·durum olursa başvurula-


·cak avukatlar l istesi nde sizin isminiz birin·ci sırada yer
al ı yo r.· H e r durum için seçilmesi lazım gelen avukatların
listeleri var. M ister Knox'un buqünkü dava i ç i n seç i lmesi
bazı sebeplere dayanmaktadı r. En mühimmi davaya baka­
·cak ha·kim i n ·onun golf arkadaşı olması.
Mason dayan·amıyarak sordu:
- Peki davaya hangi ha·kimin bakacağı n ı nereden bi­
liyorsunuz?
·
Henrietta H u l l bu suali gülümsiyerek geçJştirdi. Ve
'kendisi bir sual sordu:
- M iss M inden i l e b i r mesele hakkında . m ı · konus- . •

mak istiyordunuz?
- Evet. Sizinle a ç ı k kart oynıyacağım. M i ss M i n·den
1<enc:{ine tıpatıp benzeyen birini buldu:
Sekreter kaslarını ·k .a l d ı rar.ak sordu:

- Sahi m i ?
- Sahi.

lf
-

54
'

'
Pek!. Ya sonra?
- Hava meydan ında olanlar bu benierl iğin o·rtaya' ·
·
,
cıkarı l ması icindi. Ama Miss Min·den hücumu çok akı l l ı c a,,
, .

bir seklide savusturdu: ates edenin kendisi olduğunu ka-


· bul etti.
' '
,

- Mister Mason umarım el inizde bu · iddianızı doğru�·


!ayacak b i r d e l i l vard ı r?
- Ben· sizden bu söyledikl eri·mi aynen miss M inden'�.
e ·· i l etmenizi istiyorum. Ken·disine benim zorlu b i r rakip·
olabileceğimi bildirmeyi unutmayın. Ayrıca olanl artD her-
. yanını bilmesem bile · benzeri kadın ı n şu anda tehlikede
bulurıduğunLı söylemeliyim. Miss Minden'in· p l a n ı n ı n böy­
l e teh l i ke l i neticeler doğurabileceğinin farkında olup ol­
madığını ·b i l m iyorum ama durum tamamiyle böyled·ir, P·o lis·
.
.

benden bütün bi ldiğimi açıklamamı istiyor. Ama ben Miss


M i nden'i gazetelerin· baş sahi·f elerine geçirtecek açı kla-­
malardan kaçınmak istiyorum.
Henrietta H u l l gülümsed i .
- Mi ss M i nden reklamdan nefret etmezki!
. .
- Şüphesiz. A·m a reklamdan reklama fark olduğunu ·
da sakın unutmasın. Size dururnu yeteri kadar açıkladı­
ğ ı m ı zannediyorum. Bu size M iss Min·den i l e görüşmemin·
n e kadar lüzunılu olduğunu göstermeye yetiyordur her�­
halde.
Sekreterin cevabı yine de kat'i i d i :
- Kendisiyle ş u anda görüşmeniz imkansızdı r. M i s­
ter Mason. Ama telefonda da söylediğim g i b i mesaj ı n ızr
· kendisine ileteceğim ve ceva·b ı n ı da büronuza telefon ede­
rek b i l d i receğim.
- Ne zaman·?
- Lüzumlu görüşmeler yap ı l d ı ktan daha ·doğrusu ted-
birler a l ı n d ı ktan so·nra.
. .

- Pe·kala ... Yalnız size ş u n u bildireyim k i : trafik ·kai-


delerini çiğnemek başka şey kuru s ı kı doldurulmuş bir
· · tabanc(;l i l e ateş etmek b i r başka şey adam kaçırmak ve


55
'

1:cinayet ise çok başka şeydir. Bunlar insanı elektrikli san·­


;dalyeye ·kadar götCırür.
- Bunıa·rı hatırlattığınız için çok teşekkür ederim
'M ister Mason·. Ama bunlar benim bi l·mediğim· şeyler de­
ğ i l·d i r .
1-l enr.ietta H u l l bunları söyledikten sonra görüşmenin
. .

' bittiğini b i l dirmek için ayağa kalktı. Mason'un gözlerinin


' i ç i ne bakarak e l i n i uzattı, sonra Drake'e döndü.
- Sizinle tan·ıştığıma çol< memnun o ldLım mister
· orake. Size de söyleme! iyim k i ; güvenebileceğimiz bir
J

Dedektif �Ajansına i .htiyacım'ız olduğu takd i rde başvura�


cağ ımız i l k ajans sizinki olacaktır .
.

Dr_ake bir g ü l ümsemeyle cevaplad ı :


·- Çok teşekkür ederim.

Mason lafa karıstı :•

- Mühim şeyler içiıı aynı d u ru m bana da geçerli ·d��


·ğ i f mi? B i r cinayet davası me�ela ?
Henrietta H u l l sakin bir şeki l d e cevap verd i :
- Evet mesela bir cinayet davası, veya b i r adam
'kaçırma vak'asında ..

VEDi

Perry Mason, öğle yemeğini bile yemeden; cal ısma • •

odasına koridora açı lan arka kapıdan g i rdiğinde sek_reteri


Delle Street onu bekl iyordu.
- Patron bu sabah iki randevunuz vardı. Önce on­
larla öğle yemeğinden sonra görüşebi_l eceğ i n izi söyledim.
Da1ha da geciktiğin·i zi görünce öğle yemeğ i n izi müıhim şah­
siyetlerle yediğinizden geç kaldığınızı ·b i l dirdim .
- Bu g i bi anlarda hemen e n iyi yol ları bulduğundan
dolayı .senin aylığını arttırmal ıyım Della.
En iyi '' yol derken söylediğim yalanları kastediyorsu-

56



nuz galiba. Neyse bahsettiğim i k i kişi bekleme odasında .
sizinle görüşmek için sabırsızlan ıyorlar.
- Mükemmel, teşekkürler. Başka bir şey yok mu?
- Henrietta H u l l adında kendinden gayet emin genç·

bir hanım tanıyor musunuz? M i n·erva M i nden'in sekrete-


rıymış. /
• •

- Pek genç denmez, kendinden emin görünm�ye _ça­


l ışıyor. Ne yaptı?
- Telefon etti. Miss M inden i l e görüşmeniz için elin·
den gelen·i yaptığını fakat görüşemiyeceğinizi bildirmek
istiyormuş. Dorrie Ambler miss M inden'e şan:taj yapma­
.
ya kalktığından bu ya na, peşine hususi dedektif taktır- .
d ı kların·ı b i l m enizin sizin için iyi olacağını zannettiğini d e·

eklemeyi un·Lıtmadı .
Avukat ·haykır-maktan kendini alamad ı :
- Vay canına!
- Jerry Nelson sizinle görüşemeyince size şunu an--
latmamı isted i : Minerva M i nden i l e Dorrie Ambler birbir­
lerine şaşılacak derecede benziyorlarmış ama Jerry Nef- .
so·n onları birbirin·den ayırabi l i rmiş.
- Nasıl ayırabi l ecekmiş?
- Saç renklerinde çok hafif deği ş i k l i k varmış ten-
leri b i r az farkl ıymış. Ama dediğine göre, benzerlikten
habersiz biri n i n. onları birbirine karıst ı rmas ı isten bile d e...
' '

ğ i l m·iş.... ,
Telefon çaldı. Paul Drake konuştu:
- Çok . üzgünüm a·ma Perry sana kötü b i r haberim
var: Montrose'a giderken bizi takip ediy.o rlarmış. Ar�,bam·
da b i r elektronik sinyal vericinin izlertnl buldum. Si nyal-­
ler sayesinde bizi uzaktan takip etti ler.
Haber verdiğin için çok teşekkür ederim
� Paul.
Daha başka şeyler öğrenmeye çalış ... Bana gelince sa­
bahtan beri bekleyen iki kızgın müş.terim var; onlarla
meşgLıl olacağım. Dorrie Ambler'in· geçmişini öğrenmeye·
cal ıs.
, '

I
-:-- Bütün b i l d i ğ i n i polise anlatman gerektiğ i n i un·u-
iuyor musun yoksa Perry?
- Unutmadım. Hatta hiç aklımdan çıkmıyor, ama ön­
,ce biraz ·d üşünmek istiyorum·, şimd i l i k acele görüşmem
lazım olan i ki kisi var. · Onları savdıktan sonra sana tele-

fon edeceğim.
- Pekala Perry! · ·

Mason a=hizeyi yerin·e koy·d uktan sonra sekreterine


<löndü:
- Ben de en sonunda Pau l 'ün reji·m ine uyacağım
Del l a . Bana köşedeki lokanta.d an · i ki sandviç yaptırtır �ı­
·s ı n , b i r de kahve pişirirsen çok iyi olur. Bunları i·ki müş­
ter i n i n arasın·da mideye indiririm; n e yapal ı m onlar .da
b e n i saatlerdir öğle yemeğinde zannediyorlard ı !

Mason son müsterisini savalı birkac daki·ka olmustu


• • •

·ki santral memuresi komiser Tragg'ın telefondan aradığı-


.n ı b i 1 d i rd i .

Avukat a·hizeyi kulağına götürdü.


- Evet, komiser, ben Mason, sizi din·liyo·rum.
- Mason bugün iyi tarafı mdan kalkmışım gal i1ba si-
ze yine b i r iyi l i kte b u l u nacağım.
. - Drake''in otomobi.J ine koydurduğunuz el ek\tro n· i k
s i nyal vericiden başl<a b i r iyi l i k m i yoksa? Hakikaten
bugün ben i şı martıyorsunuz?
- Doğruyu söylemek lazımsa sizi göz önünden· kay­
'betmemek için o:n u koydurtmuştum. Dinleyin, Perry sizin
yeteri kadar . çabuk gelemiyeceğinizden korktuğu.mdan
adamlarımdan birini gönderiyorum. B·iraz sonra sizin ora·
da olacak. Del l a Street i l e birl ikte buraya gelmek IOtfun­
da bufu.nursanız, · size b i r sürprizim var... Siz gel·diğinizde
ben· burada olmasam bile doğrudan doğruya benim oda­
ma g i r '. n : sizi fazla bekletmem .
. Mason anlamamış g i bi sord u :
- Bir sürpriz .mi?

58


- Çok güzel b i r sürpriz hem de.
Avukat ko·nuşmayı kısaca sekreterine anlattı. Bunun:
üzerine Del la Street heyecanla sord u :
- G idiyor muyuz?
- Elbette. Bulunduğumuz durumda · lehi mize olsun
. ·
olmasın her yeni şeyi sevinçle karşı larım. Ama Della sa-
l<ın unutma: arabada hiç b i r şey konuşmıyacaksın, po
!isl eri n · kulağı çok delik olur!
BLı tavsiye çok yersiz ol du. Çünki Tragg'ın gönderdi­
ği şoför sirenini çalıştırarak son süratle merkeze doğru­
lunca ki msede konuşacak hal kalmad ı . Araba polis mer­
kezinin otopa rkında durduğu zaman Del l a Street derin bir
nefes a l d ı . · ·
Şoför gidecekle .ri yolu tarif etti.
- Asan·söre binin. Komiser Tragg'ın cal ısma
, '
odası;
l.i cüncü katta . . .
,

Mason polisin sözünü kesti:


- B i l iyorum bil iyorum.
Asansör memuru onları bekl iyor olmalı ydı ki hemen
Tragg'ın odasının bul un·duğu ·katın düğ·mesine bastı Mason·
sekreterine bu durU mLI göstermek istercesine manal ı ma•
nalı . baktı .
Tragg'ın çal ışma odasına g i r i l meden önceki son yer·
bekleme . odasıydı. Ve içerde b i r memur oturuyordu. On-·
.
!arı görünce başıyla komiserin odasına açı lan kapıyı ısa
-

'

ret ett i :
- G i rin!
Mason sormadan edemed i :
- Tragg içerde m i ?
- G i rebi leceğ inizi söyledi.
Mason· kapıyı açtıktan sonra yana çekilerek Della'ya·
yol verdi. Sel<reteri içeri g i r d i kten sonra kendi·si d e içeri
b i r adım atmıştı ki olduğu yerde kaldı. Neden sonra içeri"
g i rd i ve arkasından kapıyı kapadı.
- Hey Alla.h miss Ambler ben·i oldu·kça . meraklan-

59
'

dırdığınızdan qolayi övü n e b i l i rsiniz! Neler oldu anlatın ba-


2kalım?
Della Street avukatr ceketinden· çekti.
Tragg'ın çalışma ınasa s ı n ı n sol tarafında oturan genç
. k-adın i k i s i n i uzun uzun süzdükten sonra genizden gelen
b i r sesle sord u :
- S i z avukat Perry Mason olmalısınız? Ve ·bu genç
. hanım da sekreteri n iz? ...
Mason hafifçe eği !erek ceva p l ad ı :
- Evet, Miss D-el l a Street.
,

- Ben M i n e rva Minden'im Beni görmeye uğraştınız


bense sizin·le görü· şmek istemiyo·rdu m . Ama istemed iğim
·· ııal d e s i z i n l e görüstürdükleririe göre polisle aranız olduk-
, -.

ça iyi olmalı .
. - Bunu ben· de bil·miyordum, Mi ss :Minden. Ve si­
.
z i n buradQ olabilecep_inizi a k l ı m ı n köşesinden bile geçir­
memiştim. Komiser Tragg sadece benim buraya gelmemi
.
i stem-i şti ve bi z bur.aya geldiği mizde l<endisi bülLtf)masa
· b i le doğrudan· . doğru·ya ·bürosuna g i·rnıe mizi tembihlemiş­
. ti. Üçümüzle birden· görüşmek istediğini zannediyorum.
Min erva Mind en aynı sert . sesle kabul etti.
- Bana da sizin gibi zannetmekten başka yapılacak
. �

bir şey kalmadığını görüyorum.


Mason sekreterine doğru döndü:
_:_ Del l a , bu hanım bizim büromuza gelen hanım mıy-
'
.- d ı ?
Della Street başını salladı:
___: Hayır ... ama sadece bir. kadın· ikisi arasındaki far .. ·

· k ı görebilir.
Bunun üzer�ne avukat Min erva M inden'e baktı:
- Öyleyse ikisi birbirine son derece ben ziyor denıek-
· tir. '

- Evet, bay Mason bunu ben de bil iyorum. Ve b u


benzer l i kten istifadeye çal ışarak bana şantaj yap·mal<· is­
ted i l e r.
,

Ne demek . i stiyorsunuz?
- Dorrie Ambler M i n·den · mirasında ben i m l e esit ,

:haklara sahip olduğunu zannediyor. Bu hal<tan vazgeç­


m e k için benden çok yüksek b i r para istedi. Reddettiğim
zaman da beni bu şekilde hareket ettiğime pişman ola­
- cağım bir duruma düşüreceğ i n i söyledi.
I

- Onu gördünüz . m ü ?
- . Hayır. Onunla telefonda ko·n uştum ve sizden bir
şey sakl amama!< lazımsa, onu hususi dedektiflere takip
-ettiriyorum. , ,

- Ne zamandan beri?
- Bu suale cevap vermemeyi tercih ediyorum mis-
ter Mason.
- Ama bu bana aniatı lan hi kayeye hiç benzemiyor.
- Buna h i ç şüphem yo·k. A k l ı n a , zekasına ve işb i l i r-
. 1 iği ne hayran kaldım. Dorrie Ambler ken·d i sinden çok da­
h a akı l l ı biri tarafından idare e d i l i yor. Ve o şahıs Dorrie
' Ambler'in iddialarını doğru gibi göstermeyi başardı. Dorrie
. Am b l er ' i n , tıpkı ·ben im gibi g i y inerek, beni takip edip
ha'Ja meydanında oynad ı ğ ı o küçük oyun çok iyi planlan·
mıştı. Eğer soğukka n l ı l ı ğ ı m ı korumasaydım ço!< kötü
b i r duruma düşecektim. Neyse k i tuval etten· ç ı ktığımda
herkesin parmaklarıyla beni gösterdi ğ i n i görünce hemen
benzerimin hazırlayabileceği b i r tuzak a k l ı m a geldi ve
:ateş edenin . ben olduğumu kabul ederek duru·mu lehime
çevirmeyi başard ı ıı ı . Dorrie Ambler ise benim polislere
il:iraz edip tuvaletl er:Jn b i r kadın 1polis tarafı ndan aran-
·masını isteyeceğ imi zan·nediyordu. Böylece o içerde bulu·
nacak ve beıızerl iğimiz ortaya çrkacaktı. Vak'a gazetelere
geçecek ve Dorrie Ambler de · rahatça benim akrabam ol­

duğtınu i leri sürebil ecekti. Ama kuru s ı l<ı ateş edenin ben
olduğtımu kabul ederek p l a n l a r ı n ı altüst ettim.
- Ve mahkemeyi de ucLız atlattınız. ,
- Evet, Dorrie Ambler'in her şeyi inceden inceye
d l.işi.)nmüş o·lduğun·u ka.bı1I etm eliyim. Şahitler önceleri bir

61
soygundan bahsetti ler. Ama avukatım . Dorrie'nin « Bu bir
soygLın değildir» diye bağırdığını duyan başka şahitler
de b u l makta gecikmedi. Bu benim l e h i m e çok iyi bir şey·
oldu.
- Miss M i nden sizi n l e a ç ı k sözlü olacağıııı: gazete­
lere size çok benzeyen birisini aradığınıza dair b i r i lan·
verdiııiz m i ?
- Bu kadarını da u·mmazd ım sizden· ·M ister Mason,.
buna nasıl da inanmışsınız! O i l an ı çı kartan v� bir hususi'
dedektiflik ajansı aracı· l ığıyla iş-leri ayarlıyan Dorr�e·
Ambler'den ·başl<ası değ i l d i r .
.

- Ama böyle hareket ederek o dedektif ajansına


ken·disine şantaj yapılabi lecek b i r koz vermiş olmuyo·ı
.

mu?
H i ç ·de değ i l . Ben bu konuda küçük b i r soruş­
turma yaptırttım. Sözü geçen dedektifl ik ajansı h i ç b i r
şeyi ispat edemez. Onlara sadece fotoğraflarla b i rl i kte·
bir talimat veri ldi o kadar. Fotoğraflar i lana cevap vere-­
ceklerin secimi isinde kullanı lacaktı.
, '

- Peki onlar sizin fotoraflarınız m ı y d ı ?


- Hayır, i l k görüşte ben·i m k i l e r zannedilse b i l e be--
n i m değ i l d i l er. Ve işte ·burada Dorrie Ambler çok qüyük
b i r hataya düştü. Benim fotoğraflarımı ele geçiremeyince
· kendi fotoğ raflarını gönderm ek · mecburiyetinde kaldı. Her
ne kadar gazetelerde benim resi m leri .m çıkıyor idi ise d e
o-na lazım olan önden ve yandan çekilmiş res i m lerdi v e
bµnları da bLılmak on.un· için i mkansızd ı . BLı yüzden kendi'
resimlerini göndermeyi tercih etti.
- Bütün bLınlar · ona çok fazlaya malol muştur?
- Şüphes'.z. Bu iş·in finar·smanını kim yaptı b i lmi-
yorum fakat· l_as Vegas tarafında böyle kumarları oyna­
maya hazır b i r sürü insan var. Ve mutlaka öyle zeng i n
biri Dorrie Ambl er'_in bana olan büyük ·b enzerl iğinden ya­
rarlanmaya kalkarak bütün b u oyunu planlamış olacak.
-- 6 Eylü ld·e olan kaza b u plana dahil m i ?

62

'
.
- Kaza bel.ki istenerek yapı Imamıştır .. Bu nokta üze�
:rin·de hiç ·bir f i k i r yürütemem ... Ama şurası gayet a ç ı k ki
Dorrie Ambler'in etrafındakiler pek sağlam ayal<kabı de­
ğ i l ler çünki kazayı yapan · oto·m obil çalınmıştı.
Mason bunu s ertce kars. ı l a d ı :
,
.
- -Halbuki Dorrie kazayı sizin yaptığınızı ve kendi�
..s i n i n · s ı rtına yıkmaya çalıştığınızı zannediyor.
M i nerva · M i n·den ·bir kahkaha attı.
- O! Mister Mason ... Sakın bana bu hikayeye inan­
dığı nızı söylem·eye kalkmayın! Daha önce çok kaza yap­
tığımı ve trafik yasaklarını çiğnediğimi kabul ediyoruıı:ı.
yaptığım kazaların sayıs ! n ı n bir fazla olmasına üzüleceği­
.mi · itiraf ediyorum ama bundan kurtu lmak için· böyle bir
h i kaye uyduracak kadar da deği'I . Hem sonra bana söyler­
m i s i n iz ben nasıl oluyor da çalınmış b i r otomobi l i n d i rek­
siyonunda ·bulunuyordum? ( G e n ç kadı n manalı ·bir şekilde
elir:·i salladı ve devam etti:) Üste l i k Dorrie Ambler'in dai­
resi nde ağır yaralı bulunan Marvin B i l l ings, B i l l ings ve
Compton dedektiflik ajans!na bağlıyd ı. Ve Dorrie Ambler
d e bu ajansa müracaat etmişti. Şimdi B i l l i ngs ölmüş oldu­
ğuna göre, Dorrie Ambler'in al eyhin·e şahit l i k edemez! Kim
seyi suçla·mıyoru m : sadece bir durumu izaha çalışıyorum!
Fazilet timsali geçiıımeye çalışmadı ğımı Allah b i l i yor na­
·s ı l olsa! Hoştıma giden şakaları d·ostlarıma yapmaktan· . k.a­
ç ı n mad ığ.rmı da itiraf ediyorum çünki hayat ·başl<a türlü
· çekil mez oluyor. Ama size şunu söyliyeyim k i hiç kimseyi
öldür·medim ve çalınıııış otomobil kullanmak da adetim de­
· ğ i l d i r.
Maso·n damdan düşer gibi sor·d u :
·� Apandisitten ameliyat oldunuz mu M iss M inden?
. .

- Apandisitten m i ? Hayır. Neden sordunuz?


. - isteğ:m size çok yersiz görün·ecek ama ben arkamı
döns enı de siz karnınızda hiç b i r yara izi olmadığını Miss '

Street'e gösterseniz çok iyi olur. Bu çok m_ ülıim bir mese­


·ı e de.

63
Min erva M i nden y i n e bir kahxaha attı:
- Hay Allah, siz beni n e kadar da utangaç zannedi�­
yorsLınuz. B i k i n i mayo giydiğimde istediğinizden· çok daha
fazlası görün·müyor mu? Madem ki siz çok mühim o l d u­
ğunu söylüyorsunuz ben d e sizin · isted i ğ i niz i yerine ge-.
ti receğ i m .
Hemen ayağa kalktı, eteğ i n i n düğmes i n i açarak, blu- .
zonu kaldırdı ve tam yaranın bulunması lazım gelen ye­
ri gösterd i .
Avukatın bakması üzerine d e dalga geçti:
- Eğer hala bir şüpheniz varsa dokunabilirsini,? de.
Mason'un her hangi bir şekilde cevap vermesine i m-·
kan kalmadan, kapı sertçe a.ç ı l·dı ve komiser Tragg h ı ş ı mla
içeri girdi.
- 1-ley ne oluyor burada? Striptiz mi var yoksa?
- M ister Mason apandisekto·mi olup olmad ı ğ ı m r öğ- ·
renmek istemisti de .

Tragg misafirlerine gülümsed i :


- Anlıyorum ... Sizi beklettiğim için özür d i l e r i m .. Şim,
'

d i hepiniz bir araya geldiğinize göre size bazı sualler sor,


mak istiyorum.
Mi nerva M i nden merakla sord u :
- .H angi konuda?
- Miss M i nden size ·soracağ ı m sualler b i r ci nayet
'
hakkında olacak. Ya l n ı z size p e ş i n e n· söyliyeyi m : Siz şü·p- .
'

h e l i l i stes i n i n en başı nda yer al ıyorsunuz.


- Mademki bir ciııayet söz_ konusu ve s i z d e ben- :
d e n şüphele.niyo·rsunuz , öyleyse komiser sizden avukatı-­
ma başvurmanızı rica edeceğim.
- Peki avukatınız k i m ?
Gen·ç ka·d ı n ı n dudaklarında yavaş yavaş b i r gülümse-­
me belird i ; baş ı n ı yavaşça Perry Mason'a doğru çevirdi:
- Avukatı m : İşte burada. M i ster Mason , zannederim"
sekreterim, eğer ·bana karşı müfıim b i r suçlamada bulunu- ·
.

64
l
: �:. i ;
t

'
1
.,

.
!ursa hizmetine başvurulacak i l k avukatın. siz olduğunu
söylemiştir? .
· Buna en fazla şaşıran Tragg old ·u :
- On·un müdafaa�ını.
üzerine a l d ı n mı Mason? ·

Avukat sert b i r sesle cevap verd i :


- Kat'iyen! · Ben Dorrie Ambler'i temsil ediyoru·m ve
i ki s i n i n menfaatleri tamamiyle birbirine zıttır. Bu se·bepten
istesem b i l e M iss M i n de n ' i n avukat l ı ğ ı n ı yapamanı .
- Hiç de centilmence o l mayan b i r davranış bu M i ster
Masof1'. Ama sizi buna zorlıyacak · da h i ç b i r şey yok çün·ki
Dorrie Ambler' in M i nden m i rasında hak i d d i a etmesinde
hiç bir teh l i ke görmüyorum. Bana gel ince, komiser Tragg'ın
söyled i k l erine inanacak olursam bir cinayet i ş lem·iş ol­
makla suclanmam söz konusu. K i m i öldürmüs olmakla suc-
'
. ' ,

lan ıyorLım ko·m iser?


- l\11arvin B i l l i ngs'i. Ortağı, B i l l i n-gs'in ölmeden önce
sizin hesabınıza çalıştığ ı n ı söyledi. Sizin i·steğ iniz üzeri­
n e Dorrle Ambler'le l< onuşmaya gitm i ş .
- .V e bLından onu öldürduğümü m ü çı karıyorsunuz?
H e r halde onu talimatıma göre hareket etti diye öldürmüş
c· lmalıyım?
· . - Neden öldürdQgl.i nüzCı b i l m iyorum. Ben bu. ra da sizi
sorgLıya çek·mek içir.· b,u lunuyorum.
· - Öyleyse avukatıma başvurmalısınız. Kendisiyle gö­
rüşmedikçe suallerin·ize 'cevap vermiyeceği.m .
Traçıg hiç duymamış gibi sordu:
- Miss Ambler'in dairesinde a ğ ı r yaralı bullJnan Mar­
v i n B i l l i ngs'i tanıyor musunuz?
- Marvin B i ! l i nqs'i hiç görmedim ve o bahsettiği­
niz daireden de hiç ·haberim yok.
- Apartman yör.·eticisi kadın fotoğ raf ı n ızı gösterince
sizi Dorrie Ambler is mi · altında o da'.reyi k i ral ıyan kadın
.
olarak tan ı d ı . Aynı şeki.lde aralarında s i z i n d e bul unduğu­
nuz b i r gurup kadın i çinden · d e sizi tan ı d ı .
Minerva Min den bunu gayet sakin· b i r şel< i l d e karşı­
! adı :
F. : 5 65
,


.

- Benimle beraber Dorrie Ambler' i'.l de bulunduğu


b i r gurubun arasından beni tanısın d a ondan sonra şahit­
l i ğ i n e değer verin.
- Bi 1 iyorum, bil iyorum ... Ben· sadece meseleyi biraz
a yd ı n l ığa kavuşturmaya uğraşıyorum.
- l\ı'lademki hazırlad ı. ğ ı n ız dosya i ç i n ·bir açıklama is­
tiyorsunuz söyliyeyim: ô ·kızın b i r sa htekar, a ;ca·mın mi­
••

rasından istifade etı11eye kal·k an bir maceraperest olduğu­


n a inan ıyorum. Eğer gerçekten Harper M i n,den ile b i r ak­
raba l ığ ı olsaydı btrnu ispat ederek mirastal1' hak a l f\�qk
i ç i n mahkemeye başvurması laz ım·d ı . H a l buki o· bunun YP>-·
. r i n e bana başvurarak para s ı z d ı rm a k istedi ve reddetmem

üzerine de bu dolapları çevirdi. Bunları söyl edikten sonra
'burada y.a pılacak b i r i ş i m kalmadı. Eğer beni tekrar gör-
..

mek istiyorsanız resmen da\ıetiye çıkartırsınız. B i r daha


da ·bana aynı oyıJnu oynamaya kalkmayın m·esel eye b i r çö­
züm yolu bul ·m ak bahanesiyle büronuza davet e·dip Perry
Mason i l e yüzleştirme ancak b i r kere olur.
Avukat bunun altında kalmad ı :
- Bize gelince, M i ss Street ve ben buraya g e l irken

sizin·le görüşeceğimizden haberimiz b i l e yoktu, komiser


her halde sizi bir de bize teshis ettirmek iztemis olacak.

' • 1 •

. - Hadi. had i ! Siz geldiğinizde komiser odada bile de-


ğ i l·d i . Aramızda geçen konuşmaları nası 1 duy�caktı?
Avukat bu cevap üzerine gülümsedi :
- Polis sizin zannetti ğ i n izden çok dalıa fazla akıliı­
d ı r Miss Minden. Bu odada mutlaka , gizli m i krofon l a r var-
,

d ı r. Değil nıi komiser?


Tragg kabul etme!< mecburiyetinde kald ı :
- Elbette! Tamarr;ıiyle haklısınız. Bu odaya g irerken
şaşırıp şaşırmayacağınızı merak ediyo·rdu m . Şimdi Miss
M i n·den i l e Dorrie Ambler arasında büyük ·bir benzerlik ol­
duğuna eminim.
Avukat bu durumu protesto etti :
- Beni ve sekreterimi buraya sadece . b i r teş1h i s için
getirtmenizi kınıyorum· komiser ..

66
- ·B· uraya getirti lmediniz. Koşa koşa kendi isteğ i n iz l e
gel-d in iz. Çünki ·ben sizi gayet iyi tanıyorum ve tuzağı.mı d a
ona göre kurdum.
Min erva M i nden ayağa kalkarak araya girdi:
.. - Polis in· yetki lerinin d ı ş ı na çıkarak sizi buraya getir­
d i ğ i n e inanmış bul unuyo·r um. ·Beni temsil etmeyi kabul et­
menizi isterdim Mister Mason .
Avukat - basın ı sallad ı :

. .

- Bu imkansız. Sizin menfaatl eriniz benim müsterim •

olan Dorrie Amblerinkilerle taban tabana zıt.


Bu sefer ko·miser araya g i r d i :
- Perry Dorrie Ambler i l e aran·ızda geçen konuşmayı
bize anlatm a l ı s ı n ı z. Bunun bizim işimizi ' çok kolaylaştıra­
cağına eminim ... .Hem sonra şu apandisit hikayesi nedir?
Mason'un cevabı kat'ı i d i :
- Çok üzgünüm ama hiç ·bir şey söyliyemem.
Tragg yine de gülüms iyerek kabu l l en,di :
- Pekala bu durumda sizi daha fazla meşgul etmek
için b i r sebep göremiyorum. Sizi götürmek için polis araba­
ları emrinizded i r.
M i nerva Minden e l i n i avukata uzattı:
.

� Çol< sevdim sizi . . Benim avukatım olmayı hakika1


ten istemiyor musunuz?
. - Çok i.izgünüm ama, bu hakikaten el imde olmıyan
b i r şey M iss Minden.
Min erva Minden D e l l a 'ya g ü lümsed i , sonra komiser
Tragg'ı görmezlikten gelerek dışarı ç ı ktı.
Bun·un üzerine avukat komi"sere döndü:
·

Kabul etmek lazım ki bu hareketi niz pek nazikçe


. .

değildi.
- Haklısınız arna Dorrie Ambler i l e Mi nerva Minden
arasındaki benzerl i.kten ben de emin olmalıyırn .
. - Bari si·mdi i k i s i n i n birbirine
'
'
sasılacak derecede
' ,

benzed iğine inan·dın ız m ı ?


Evet ... Sekreterinizin M iss M i nd e n ' i uzun uzun suz·
••

• •
67
düğünü gördüm. Senin ·s öyliyeceğin b i r şey yok m u Della?
- Saç renkleri tamamiyle birbirine ·benzem iyo·r. Mak­
yajı, tırnak cilasın·ın rengi. Kısacası sadece b i r ka-d ı n ı n·
.f ark edebileceği b i r sürü küçük farklar var. Ama benzer..
l i ği n _ böylesini i l k defa 'gördüğümü söyliyebilirim. İ·kisi ara·
sındaki en büyük fark sesleri. Dorrie A m b l e r çabuk ve bu · . ..

rundan konuşuyor.
- Bütün bunlar icin cok tesekkür ederim. Bu sekilde
� " ' '

hareket etmek mecburiyetindeydim Perry, çünki bana ya r -

d ı m etmeyi reddederdiniz. B i r polls otomob i l i si.z i büronu­


za kadar götürecek.

. .
SEKİZ
'

Perry Mason ile Della Street büroya dönerken Paul


Drake'e uğrad ılar. Avukat 'i çeri girer girmez gülümseyerek
açıkladı :
, - B i l i yo·r musun Pau l , M i nerva M i nden i l e görü�mek- .
ten geliyoruz . .
. � En sonunda seninle konuşmayı kabul etti demek?

- Etmed i_ ama komiser Tragg sağ olsun.


- Tragg m ı ?
Mason arkadaşına komiserin kendisine ve M i n·erva
M inden'e yaptığı oyunu anlattı.
-- Della'ya göre aralarında çok küçük farklar·var, ses­
leri ise b i rbirini hiç tutmuyor. Ama benzerl i k yine de ço·k
şaşırtıcı ve büyük ihtimalle de bu bir tesadüf değ i l . D-?rrie
Ambler'i bulursak Harper M i nden'in bir başka mirascısı­
n ı daha bulmuş o lacağı m·ızı tah·mi11 ediyorum? Hatırl ıyor
musun Pau l ? M i nerva'·n ı n b i r teyzesi olduğu söyleniyordu,
herkes hiç çocuğu olmadan öldüğünü zannediyor. M i n er­
va'n ın annesi evlendikten son·ra bir ara kız kardeşini ya­
nına almış. Minerva'nın babası hep !<arısı n ı n yatağ ında

68
'

'yatmamış olabilir. Ve bundan Dorrie Ambler i l e M i n·erva


.Minden arasın,d aki 1benzer l i k çıka b i l i r.
- Peki biz Dorrie'nin imdad ına koştuğumuzda onu ka
-: çırıyorlar: mıydı dersin? Ben bunun üzerinde uzun uzun
�düşündüm, eğer öyle bir şey olduysa kaçıranlar el !erine
·ço k çabuklarmış doğrusu.
- Bunu ben d e çok düşündüm Paur ve Dorrie'yi bi­
· n a·d an ç ı karmam ış olacakları neticesine vardım.
- On·u başka b i r. dairede mi saklıyorlar demek isti�
-yorsun? ·
- Evet, Pau l . BLı n u n l a meşgul o l .. Sekizinci ve onun-
cu katlardaki kiracıların k i m l e r oldLığunu öğren.
- Peki. Ya ta kipler?
- Onları ·boş ver. Aynasızların ·hoşuna gitmeyebi l i r
· ve artık hiç b'i r işimize d e yaramaz.

DOKUZ

Perry Mason ertesi sab·ah bürosuna gittiğinde se1kre-


-teri onu bekliyordu:
- G ü n aydın patron. Gazeteleri ol<udunuz m u ?
- Hayır, daha okumadı·m.

- Baş sahifelerini ·size ayırmışlar.


- Ambler mesele.sinden dolayı m ı ? ·
- Gazeteciler onu 1da Minden i ş i l e alakalı sayıyor-
lar. Haber baş l ı klarını genç ve güzel b i r m i rasyedi du­
·rurken ta nı nmamış bir kızcağıza ayıracak d e ğ i l l e r ya!
.Arşivlerinden oldukça göz alıcı fo·t oğraflar çı karmışlar.
· Bacakları çol< güzel ... değil mi ,patron ?
. Mason sekreterinin uzattığı gazeteye a l ı p ·b aktı:
- Evet oldukca ...
Ayakta., ça� ·ışma masasına yasl a n m ı ş b i r vaziyette,

'başlıklara göz gezdird i . Okumaya daha ra·hat bir şekilde

69
deva·m etmek için koltuğuna oturmaya hazırlanıyordu kit
telefon ç a l d ı . Del l a Street açtı :
Kom i s e r Tragg, patron.
.._:._

Bun·un üzeriııe avukat masasının üzerindeki telefonu .';


actı:
,

- Günaydı n komiser! Çal ışma: odanızdaki m i k rofon-­


lar bir . radyo · i stasyonuna bağ l ı l a r galiba?
- Ben de size bunu izah etmek için telefon ed iyo�
rum. Üstlerime b i r rapor verdim Her halde mesele . gaz�­
telere bu yoldan . intikal etti . Bu işte benim hiç bir suçu·m(
.

yok inanın..
- Öyleyse anıirleriniz basın toplantısı düzenledi ler?·
Komiser kaçamak b i r şekilde cevaplandırd ı :
- Size bunların gazetelere geçmesinde benim hiç:
bir rolüm olmadığını söyl iyebi l i rirn. Hem bütün suç blzd&
d eğ.i l . Çünki. . müşteriniz durumdan gazetelerin lıaberdar ol-
.
duğunu öğre n i r öğrenmez onl ara en·. ufak teferruat� va·
rıncaya kadar · her şeyi anlatmış . . ·
- Müsterim m i ?
'

- Evet: M i nerva M i nden.


- Size daha önce onun benim ·müşterim ol madığını,
söyledim. Benim müşterim Park·hurst Apartmanlar�dan·
kaçırılan Dorrie Ambler'dir. Onun hakkında yeni bir şey ·
· öğrendiniz nıi ? .
- H i ç bir şey öğrenmedik say ı l ır. F.BJ.'ın işe e l koy...
duğunu öğren·d im. Ama ş i m d i l i k yarı· resmi olarak. O n l a�­
r ı n nas ı l hareket ettiğin·i b i l i rs i n : Her türlü bilgiyi toplar­
l a r ama l<imseye
. d e z ı r .n ı k ko·klatmazlar.
- M inerva Mi nden'in davra·n ışı beni şaşırtıyor. Ben,
bu konu . üzerinde onun sessizliği tercih edeceğ i n. i zanna- -
diyordum. l-1a!buki öıı·ümdeki gazetede gördüğüme gö;re
a i lesi hakkındaki bütün her şeyi açıkça anlatmış, öyl esine ·
ki · Dorrie ,l\mbler'in m irastan h a k istemesini normal bul.;.­
mus . •

- Kendinden ba � settirmeyr çol< seven b i r kadın o.�

70
JMason. Neyse ·ben olanları sana an·latmak için telefon et·
.mistim.
• •

- Ço·k teşekkür ederim Tragg. Dorrie Ambler'in aki ..


. b·eti konusunda çok endişelen;iyorum.
- S·izi anlıyorum ve temin ed·erim 1ki onu bu!.mak i ç i n
e l i m izden g e l e n i yapıyoruz. Bir kaç ı r ı l ma veya bi r cina­
:·yetten son·ra kaçma gibl durumların üzerin·d e durmadan
her yerde onu a rıyoruz.
- Onu bulur bulmaz bana . haber verecek ııı i s iniz?
,

Komiser bir an . tereddüt etti:


- Size . haber vereceğim ... Veya size haber verebil­
mesi için e l imden geleni yapacağım.
- Teşekkürler Tragg.
Avukat ahizeyi yerine koyduktan sonra tekrar gaze­
teyi okumaya koyuldu, Biraz . okuduktan sonra başını kal­
d ı rarak sekreterin·e döndü : .

- Sadece gazete c i l ere her seyi anlatmakla

kalsa
.n·eyse, onlara öyle ince noktaları söy l e m i ş ki gazeteci l er
. . bunlardan a k ı l l ıca bir takım neticel e r cıkarmıslar.
- .

- Bütün bunlar Dorrie Am·bler i ç i n n e ·gibi mesele·


!·er doğurur?
- o başkas ı n ı n yerine ceza çekmeıııek istiyordu,
· M i nerva'n·ı n . . .
Avukatın durakladığını gören D e l l a cesaret verd i :
:_ Evet?
'

- Anl ıyor mıJsun Della? Bir kaçı r ı l m a dLırumu ola­


' mıyacağına ve bütüıı 'b un l arın hepsinin ·b i r plan·a dahil
olduğLına kendimi inan·dırmaya çalışıyorum.
- C i nayet d e bu ·plana dahil m i ?
- Hayır, cinayet d eğ i l , Ama geri kalanı i ç i n müşteri-
mizin cesaretli ve zeki bir genç l<adın olduğunu biliyo­
ruz. Gazetelerin M inerva M i nden'e son derece benıeme­
· s i n i yazmaları için pek d e uygun görülmeyecek hare;ket-.
lere girmiş olab i l i r. ·Bize aralarındaki benzerliği Minerva'­
n ı n işlediği bir suçun cezasını çekmemek i ç i n ortaya çı­
'kartmak iste·d iğini söylemişti.

71 .


Della Street başı i l e aynı fikirde olduğunu b e l i rtince':
avukat devam · etti:
- Ama haki kat onun söylediği g i b i olm ıyab i l i r. Mi-·
nerva M inden i l e ken·disi arasındaki benzerliği gazetelere,
aksettirmek istemesi nin sebebi belkide onunla akraba l ı k '.
bağı o lduğunu akla getirmekti . .
-- Bütün bu olanların ona M inden m i rasından hak is� ·
temesinde yardımcı o l a b i l eceğin·i mi zannediyorsurı,JJ z ?
- Şüphesiz, ama maksadı önceleri M i nerva M inden'
i l e para karşı l ı ğ ı nqa anlaşmaktı her halde . · .

- Evet, şüphesiz. .
- Minerva Minden.'in akı l l ı l ı ğ ı sayesinde hava mey--
danı ndaki ateş etme işi Dorrie'nin istediği g i b i netice: ·
vermeyince bir başka yol tutmuş olabi lir.
D e l l a Street saskı n l ı k l a sordu:
' .

- Vay canına! Yoksa o kaçırma vak'as ı n ı n sahte ·,


olduğunu mu zannediyo·rsunuz?
- Bazı şeyler bun·un böyle olduğunu gösteriyor, hem ·
ben de bütün kalbimle öyle olmasını istiyorum. Zaten ·
o bildiğimiz şartlarda ·b·ir veya iki adam ın zorl a bir ka- ­
d ı n ı ·kaçırması çok zor, 'hatta · imkansızd ı , çünki pol i s l e r.
. oraya çok çabuk geldi ler.
- Dorrie'yi bir tabanca veya bıçakla telıdit ederek·.:
sözlerini d i n letmis o l amazlar m ı ?.
.

- Olabilir tabii ... Ama binadan cıkacak kadar



za- -
manları olmadı k i . P o l isler anında yetiştiler. Hem sonra
sokakta · farke,d i l memeleri i m kaıı·sız ... Veya aynı binadaki�
bir .başka daireye götürdüler . . . Ne olursa olsun bütün bun- .
!arın Dorrie tarafından p l a n l a n m ış bir oyun olduğu fik­
rindeıı vazgeçmiyeceğ i m . . . C i nayet hariç tabii. Cinayet ·
, beklennıeyen bir şeydi ve i l k planda bir değişik! 1ğe se,.
hep oldu ...
· Koridora açılan kapı Drak�'e mahsus b i r şeki l.de t ı k­
latı l ı n·ca avukat konuşmasına ara verdi. Del la Street gidip�;

72
:kapıyı açtı ve Paul içeri girerken avukat sabırs ı z l ı k l a sor­
;;du .
- Yen·i bir şey var m ı Pau l ?
- H e r halde gazeteleri okudun. Geriye yeni . . b i r şey
· ;olarak bana binanın kiracıları hakkı nda b i r araştırma yap-
�ma·mı söylerken haklı ol·duğunu b i l d i rmek kalıyor.
Avukat'ın yüzüne bir anda yeni b i r ifade geldi : ·
- Öyle m i ?
- Evet. Dorrie'nin ka çırılm asın·dan b i r gün öııce
' W i l l iam Camas isminde bir ada·m boş daire .olup ol mad1-
· ğ ı n ı öğrenmek · için .binanın· idarecisine 'başvurmuş. Seki,
� · zinci katta boş bir .d aire ol duğu cevabını vermişler. O da
daireyi şöyle b i r gezdikten sonra karısına da göstereceği­
"ni söyleyip üç günlük · kaparo vermiş ve anahtarı a l mış.
· oaire nLımarası 805.
Mason iyice meraklanmıştı:
-· Ya sonra?
- Sonrası falan hepsi · bu kadar çünki aynı şey poli- •

·sin ele aklına gelnıiş. Ve durumu öğrenince. 805 numara-


l ı daireyi bir güzel ara·m ışlar ama i l g i çekici ·bir şey bulup
'bu l madıklarını · b i l miyoruz.
. - O Camas denen· herifi sorguya çekti klerini duy­
··dunuz m u ?
- B i l m iyorum. Camas, Seattl e'da bir adres vermi ş
, .ve ben de oradaki muhabi ri·me kontrol etmesini b i l d i rd i m
.

·a·ma bana k a l ı rsa o adres uyd·u rmadır.


Bu konuş·ma s ı rasında telefon çalmış ve D e l t a d a g i ­
··dip cevap vermişti. Paul sözünü bitirince e l i y l e işaret et­
�ti:
- Size Paul !
Drake ahizeyi kulağına götürdü:
- A l o , evet?
Birkac' dakika d i n l ed i kten so·nra sord u :
·
- Emin misiniz? Peka l a arastı rmaların·ıza devanı edin .

Ahizeyi yerine bırakırken Mason'a bakarak başını sal-


'"i a·d ı :

73

(
. .

- Tam düşündüğüm gibi. Adres sahteymiş. ·


Avukat üzgündü:
- Yazık. İşte . bütün ümitlerimi y ı kan şey. D orrje'yi�·
zorla kaçıramıyacaklarına dair içimde b i r his vardı. Onu·
götüreb i l meleri için kendisinin gitmek iste·m�,si lazımdı ..
Ama önce ayn·ı binada b i r ,başka daireye götü rmüşler de-.
m e k ... Pau l ! Mutlaka ·bir şeyler yap,m alıyız! Dorrie n·erede-­
olursa olsun bizim y a rd ımına koşmamızı bekl· iyordur!
-· Sakin ol Perry. Düşün b i r sürü aynasız onu arı�
.

yor. Biz de buna .k atı l ı rsak bo ortalığı ·daha fazla karış--


.

tırmaktan başka hiç ·bir işe yaramaz.


- Haki katen onu bulmaya uğraştıklarına emin mi- ·
sin?
- El·bette! Seattle'deki muhabirim Camas'ın verdiğl
sahte adrese gittiğinde onun o herifi sormaya g e l en l -e rln·
üçüncüsü olduğunu söyle·m işler: F.B.İ. ve Seattle polisi ·
ondan önce davranmıslar. •

- Ama Paul· o k ı z şu anda tehl i kede.


-:--- Artık değil Perry. Sana ne kadar katı yüreklice··
b i r düşünce g e l i rse gelsin bı rakta fikrimi açıkl ıyayım: ··
Eğer · Dorrie'nin baş ı n a bir şey gelecekse şimdiye kadar·
çoktan gelmiştir. Ya şu anda ölü veya 1o·n·u öldürfT!ek _iste-­
miyorlar ve · bir fidye ne ·bileyim bir şantaj vasıtası ol arak·
·

kul lanacaklar. İşin deva m ı n ı beklemekten başka yapacak·


b i r şeyimiz yok Perry.
Avukat derin derin içini çekti:
- B i r dereceye kadar olacakları yaratmaya alıŞığı·m.
Şimdi olacakları beklemek çok zor geliyor .. Bütün adamla-­
rını bu işe ayırsan nasıl olur?
--:-- Faturanızın yekununu yükseltmek ve aynasızların:
işini zorlaştırm aktan başka hiç bir işe yaramaz .. Bı raka-­
lım aynasızlar e l l erinden geleni yapsınlar ..
Masö·n 1bir müddet k·onus.madan düsün·celi düsünceı ı�
' ' '

. du rdu sonra boyun eğmekten başka çı kar yol otryıadı ğ ı nt',


. .

' kabul etti :

74

- Pekala, Paul !
Dede,ktif D e l l a ·i l e g·öz göze geldi sonra büronu n b ina­
�nın koridoruna a ç ı l a n kapı s ı n da n çıktı . O gittikten· sonra
:.avukat sekreteri n e birtakım m e l(tup l a r yazdırmaya baş­
'll adı ama ikinci mektubLın ortası n d a durdu:
- Daha fazla uğraşmam ICızumsuz Della .. Devam
'(etm ek i ç i n kafam çok dağ ı n ı k ... Komiser Tragg'ı telefonda
')b u l u p bulamıyacağına baksan çok iyi olacak.
D e l l a Street patron Jn·un
ı durumunu a n l a d ı ğ ı n ı belirten
'sekilde
.
,
bas ı n ı s a l l a d ı ktan sonra telefonu actı. B i rkac sa-
, .� �

'ıi i)ıe . sor.ra a�1izeyi avukata uzattı:


- Tamam konuşab i l i rsiniz patron!
. - A l o ·kom:iser 'ben Ma s·o n . Dorrie Amıbler hakkında
;endişelerim 'g i ttikçe artıyor. Yeni bir şeyler ·buldunuz m u ?
- Oldukça çok şey ' b u l d u k Perry v e buldukl arımız.,
·d a n n,e g i b i neticeler çı:karmamız lazım g e l d i ğ i n i düşünü­
yoruz.
- N e 'hakkında o l d u ğ u n u bana d·a söyliyeb i l i r m i s i n ?
:805 nLımarali daire hakkında m ı yoksa?
Tragg merakla s:o rd u : ·
- 805 'n u m a r a l ı daire m i dedin? Sen bu ·husu sta ne
�biliyorsun? Söyle bana Perry, yoksa bu d a sizin meşhur
-oyunlarınızdan bir tan·esi daha o l ması n ?
- Yok, değil Tragg ! Ben d e bu şeklide düşünmeniz�
;den ve işleri ya r ı m yapmanızdan korkuyorum ya! Size tek­
·,rar söylüyorum, Dorrie Ambler teh l i kede!
-, Ve siz d e Oiıu bu tehlikeden koruyamadı ğ ı nızdan
�dolayı endişel eniyorsunuz değil · m i ? .
- Evet!
- Öyleyse ben sizi rahatlatayım 9 a kurtulun·. Müş-
'teriniz kLırban · d e ğ i l tam tersine suç ortağ ı . 907 n umara�
·;ıı daireden 805'e gitti v e yo lıJn serbest ,o l m a s ı n ı bekler-
·
. 'l<en d e orada kal·d ı . Y o l u n a ç ı k o l d u ğ u n a e·m i n olduktan ·
'.SOn·ra d a oradan tek baş ı n a ve e l i n i kolunu sal laya sal-
1iaya ayrı l d ı . ,
Bütün bunları nereden çıkardınız?

'

. .. . . .. 75
- B i r görgü şahi d i n i n ifadesinden.
Avukat bu sözü duyd·uktan sonra ·b i r müddet hiç ses:;
çıkarmad ı . BLınun üzerin·e · Tragg sordu:
- Eee, Mas'On?
.

- S ı rtımdan a ğ ı r bir yük a l d ı n ı z desem yeridi r !


- Bu d a ne demek ·o luyor? ·
- Hep o kaçırma hikayesinin b i r p l a n o·l d u ğ u n.u dü-·
. şünüp durdum: ·
- Sizin tarafın ızdan hazırlanmış b i r plan o l masın· sa- -
kın?
-: Hayır: Bu seferki polisi olduğu kadar ·b e n i d e ya-·
n ı ltmak icin hazırlan·mıs.
• •

- Aramız·d a kalsın Peı-ry a m a , gittikçe daha da a r- ·


tan b i r şe·k i l de, ben d e s i z i n· ·g i b i düşünmeye başladı ·m ._
Ama bu yine d e yapanı b i l i n meyen ·b i r c i nayetten b i z i kur-­
tarmryor, · iş i n . k.ötüs ü biz pol isler işleyeni b i l in·meye n , c i �­
.
nayetleri h i ç sevmeyiz. O sahte l<aç ı rm a i ş i n i n müşteri­
n i z i n dairesinde b i r ceset bulunması n ı nor·mal h a l e ge­
tirmek. i ç i n düzenlenmiş oldu'ğunu düşünmeye ·başladık.
Bu sual i size de soruyorum Perry: kaçırı i m a n ı n , ci n·ayeti­
müşterin i z i n sırtından atmak i ç i n düze n l e n m i ş b i r plan
olduğunu zannediyor musunuz?
- Samimi olarak söyliyeyim ki Tragg, bu a k l ı m a ge l- ·-

. medi d e ğ i l . Ama eğer ü genç kadın tehli·kedeyse burad·a ·


olacakları beklemek için e l i kolu ·b ağl ı otura m a m . Ama..
buna karş ı l ı k kaçı r ı l m a b i r cinayeti ört bas etme·k i çi n ·
düzenlenmişse oııLı müdafaadan vazgeçeceğ i m gibi sJze
d e bu meseleyi çözmeniz için e l i m d e n g e l e n yard ı m ı ya-·
parım . Gayeıt tab·il k'i şimdi l·ik m·üşteri·m· olduğ·undan bana·
açıkladıkları meslek sırrı . sayı l d ı ğ ı n·d an . . .
- Peki ama seni b i r cinayet ·davası i ç i n tutmadıki ..
·
- Haklısın· Tragg ve seni tem i n ederim k i eğer o
kaç ı r ı l ma b i r cyunsa hiç b i r zaman d a tutamıyacak!
- Öyleyse ·ben• vi'cda n ı n ı n rahatlaması i ç i n ·bir şey·
• söyliyeyim : O sa1hte kaçırma akşa·mı aynı b i n a n ı n altı n cı:

76
katında oturan ·b i r kadın asansörde müşterinizle karşılaş- ·
mış gece olmasına rağmen Dorrie'nin güneş gözlüğü tak:-­
ması kadının dikkatini çekm i ş . Ama ·kadın onun sevg i l i:­
siyle b i r yere e ğ İ e nmeye gitti ğ i n i zannederek mühi mse­
memiş. Kadın Dorrie'yi i l k , defa olarak görmüyormLış. Da�·
ha öncede rastlaştı klarında s e l a m l a ş ı p , k,o nuşurlarmış. Ka­
d ı n ı n küçük ·bi r köpeği varmış; köpek h i ç kimseye kendi­
s i n i .ol<şattırmazmış, a�a Dorrie bunun dışı ndaymış ..
« Halbuki o akşam tanın·mamak i ç i n Dorrie Ambler
asansörün kapısına yakın ,durup s ı rt ı n ı da o 'kad ı n a dön.::.
müş. Ama . köpek g i d i p o n u n baca·k l a r ı n a sürtünüp kuy­
ruğunu oynatmaya başlayınca, Dorrie de hafifçe e ğ i l i p hay­
vanı okşamak mecburiyetin·de kalmış. Hayvan asansör aşa­
ğıya i n i nceye kadar Dorr i e ' n i n e l i n i ya l a m ı ş . Ve aşağıda·
Dorrie kadına b i r te·k k e l i m e söylemeden koşa . koşa g i t-
.
miş. Asansörde·ki kadın k a l d ı r ı m ı n kenarında bekleyen ve
.
içinde b i r erkeğin b u lur.·du ğ u b i r otom o b i l e b i n d i ğ i n i gör-·
müş. A·dam Dorrie arabaya biner binmez gazlamış.
- Dairelerde enteresan parmak ·izlerine rastl a d ı n ı z·
mı?
----;- Hayır, b i r tane b i l e bulamadık. ,Her i k i daire d e
itin'§ i l e baştan aşağı s i l i nmiş sanki.
- B i l l i ngs'irı üzerinde 907 numara l ı dairenin a·nahta­
rı var m ı y d ı ?
- B u n u sana . söylemem lazım Perry, ama n e h isset-
. t i ğ ! n i b i l iyorum. B i l l ings'in ceplerinde h i ç b i r · şey yo ktu ;
· '
ne anahtar, ne sigara, ne b i r kurşun kalem, h i ç b i r şey
.iste!
'

Mason el inde o l m ıyarak g ü l ü msedi : .


- Çok teşek·kürler komiser, bu son· söyle-d ·i k l erin
beni biraz olsun huzura kavuşturdu , hatta b i r oyuna geti­
r i l d i ğ i m fikri ·daha da kuvvet kazan·m ı ş olsa b i l e . S ı rtı·m­
dan ço·k ağır b i r yükü k a l d ı r m ı ş g i b i · o l d u n u z !
- Mademki ·dostuz Perry sana söyliyecek b i r şeyim
daha var: Savcı Hami lton Bu rg er o kaç ı r ı l m a meselesin·i

'
77
sizin plan l.a d ı ğ ı n ıza i n a n m ı ş bulunuyor. Ona gör.e siz or­
ta l ı ğ ı karıştırmak ve cinayetten· sonra müşterin i z bulunsa
b i l e j ü ri n i n gözünü boyamak için bu oyunu t1azırlam ışsı-
. n ız . B u yüzden gözü h i ç bir şeyi görnıüyor ve işi sonuna
kadar götürmeye n i yetl· i , bu sonun n e ·o·lduğunu sana söy­
lemeye lüzum var m ı ·b i l m e m .
- Anl ıyorum. Verd i ğ i n bu b i l giye çok teşekkür ede­
rim korniser. Vuziyeti l e h i m e çevirmeye çalışacağım.
Telefonu kapadıktan sonra sekreterine dön d ü :
- Eee D e l l a , ş i m d i tekrar mektu plar ı yazmaya ko·
y u lab1i l iriz zannediyorum . . Tragg i l e aramızda geçen ko­
nuşmayı ·d i n l e d i n m i ?
- Evet� Umarım o n u lıemen yakalarlar d a hakettiği
� cezayı verirl e r !
·
.
D e l l a buniarı söylerken b i rd e n heyecan·l anm ıştı. Bir-
.

kaç �aniye sonra daha sakin b i r sesle devam etti: ·


� Oyunu kaidelerine göre oynasaydı ve size g e l i p
m i rasta hakkı o l d ıJğunu v e sizin b u n u ortaya ç ı karmanızı
isteseydi m i lyo n l a r ı n· üzerin.e kon m a'sı işten b i l e deği ldi .
.

Halb·u ki ş i m d i b i r c i n ayete karışmış durumda.


'
Mason ayağa kal ktı ve odayı arşınlamaya baş l ad ı . Bir
yandan d a · konuşuyordLı: ·

- · Ben hep o n u n doğrcı söyled i ğ i n i kabul etmeye ça­


l ı ştım ama son i ·k i şey Tragg'ın düşüncelerin·in do·ğru ol­
duğuna beni inand ı rd ı .
- Hangi i k i şey patron ?
- B i rincisi müşteri m i zin gazete lerin dikkat i n i ·M i n e r-
va ·Minden'e son derece ben·zemesine çekmek i ç i n yaptı­
ğ ı p l a n l arı b i l iyöruz. ·

.--,- Peki ya i k i n c i s i ?
·
--:- İkincisi d e : şu köpek. Birbirine ·benzeyen i ns anla-
r ı karıştırmayacak tek varl ı k köpektir. Koku a l m a duygu­
su onu yanı ltmaz. Bu durumda müşteri m i z i n o sahte ka­
ç ı r ı l madan sonra serbest o l d u ğ u n·dan ve istedi ğ i n i yaptı­
ğ ından eminiz. Geriye Dorrie A·mbler'in bizi gayesine var-

78
mak için .bir alet olarak k u l l a n d ı ğ ı n a inanmak ka\ıyo·r. Ama
·
b i r şey onun p l a n ları n ı altüst etti.
- Ne?
- C i nayet. B i 1 1 i ngs k i r l i i ş 1 ere karış·mış bir dedek-
tifti. Onu yakın·dan tanıyan·ı a r eğer fırsatını bulursa müş-

teri l er i n e şaııtaj yapacak tiynette bir adam olduğunu söy-


lüyorlar. ·

- Bundan n e çıkar?
- N e mi çıkar? Dorrie beni b i r a l e t g i b i kul lanmak
istedi ama hadiselerin akışı o n u b i r c i n ayete sürükledi
ve. o da telefon etmek fırsatını bulduğu h a l d e beni a ram·a­
d ı . Bu duruma göre d e ·ben bu işten· e l i m i çekiyorum .. Onun
vermek istediği ka,paroyu almamakla çok iyi yapmışs·ı n
D e l l a . Böylece o apandisit a·m el iyatı i z i meselesinden öte­
ye gidecek b i r hukuki anlaşmamız yok. . B i r köp�·k saye-
. sinde artık daha fazla endişelenmeme lüzum· kalmad ı ğ ı na
göre şu mektupları yazmaya koyulsak n a s ı l o l u r ders i n ?

ON

Della Street bekleme odasının Kapısını kapadı ve b i r


k e l i m e söylemeden Perry Mason'un· çal ışma masa s ı n ı n
önüne kadar g e l d i .
· Avukat baş ı n ı okuduğu şeyden k a l d ı r ı p sordu :
- Ne O·ldu D e l l a ? ·

- Patron bunu size yapmak iste·mezd im ama . .


� N 'e y i ?

- Dorrie Ambler kaybola l ı on g u n oldu v e n i h ayet


onLı akl ı n ızdan zorlukla atıp çal ışmaya b a ş l a m ı ştın·ız.. ,
- Ee ne olmus? '

- Henrietta H u l l sizi görmek i ç i n sabırsızla·nıy·or.


- Benimle n e görüşece k m i ş ?
- Polis Minerva M inden' i tevkif etm i s . Sekreteri onu

79·
neyle suçlayacak:larını . b i l miyor; ona 3adece M i ner:va'yı
b i r c i n·ayet hakkında sorguya çekeceklerini söylemişler.
rJl .as on b a s ı n ı s a l l a d ı :
.

- Ben Dorrie Ambler'i temsil ediyor ...


Birden la fı nı yarıda kesti ve b l r an sessiz d u rd u , son­
r a : « İçeri a l D e l l a . O n t1 n l a konuşmak istiyorum.» dedi.
Selamlaşma fas l ı l<ap a n d ı kta·ıı so·nra Henrietta Ma­
son'un gösterd iği koltuğa otururken söze başlad ı :
� Size daha ön·ce d e dediğim g i b i ; M ister Mason,
m ü h i m d�valarda . basvurulacak avukatlar listesinde birin-
.

ci sırada yer al ıyorsLınuz: Bu sa·bah saat üçte polis g e l i p


M i n e rva'yı götürdü. Sözüm o n a sorguya çekeceklermiş.
O saatten . bu yana n e geri g e l d i n e · de telefon etti.
- Benim ne . yapmamı . istiyorsunuz?
- Yirmi b i n d o l a r l ı k b i r ka,p aroyu kabul etmenizi ve
o n u n nı üdafaas ı n ı üzerinize a l m a n ı z ı .
- Size onu Marvin B i l 1 i n gs ' i n öldürülmesi üzerine
sorgLıy� çekecel<lerini söylediler nı i ? H a n i şu 907 numa­
r a l ı dairede ö l ü bulunan dedektif.:
- Hayır. Sadece M·inerva'ya b i r cin·ayet hakkında
sorulacak sualleri olduğunu söylediler. Bundan · başka hiç
·
b i r şey açıkla madı l a r.
- Saat sa·bahın üçü olduğuna göre buna karşı gel­
medi m i ?
- Hayır. O n u bekliyorlardı her halde. Çünki o saat­
te eve daha yeni g e l iyormuş.
- O n u götürürlerken siz ayakta mıyd ı n ı z ?
- Hayır. Ama g i d e rken bana bir kağ ı t b ı ra k m ı ş ; po-
l islerin b i r soru i ç i n götürdüğün·ü i l k fı rsatta telefo·n ede­
ceğin i , saba·h saat dokuza kadar kendisinden b i r haber
çıkmazsa size g e l i p durumu anlatmamı ve yirmi 'bin do­
l a rl ı k b i r kaparo vererek müdafaasını üzerir.·ize a l d ı rtma­
mı yazıyor.
- O n u n hesabına çek i mzalama yetk i n i z var m ı ?
- Elbette. Bana vekalet verd i .

80
'
Henrietta H u l l gayet sa�zin· b i r sekilde cantası n ı actı
> , ,

ve b i r çek Ç ı kardı .
.

Mason kabul etmek iste m ed i :


- Size dalıa önce de anlatmıstı m ; ben Dorrie Amb-
,

'J er'in avukatı yı·m v e onun menfaatleri M i ss M


. i nd e n ' i n k i l e-
.
re zıt düse·bi 1 ir. · ·

- Dorrie Ambler size g elerek o n u bir başkasıyla ka-


rıştı rmalarının önüne geçm en·izi istedi. Size onu kat'i b i r
şe·k ilde teşh·is edebilecek i m ka n ı sağladı v e fırsat düşer­
s e de siz o apandisit a m e l iyatı i z i n d e n · o n u ·bir ·başka­
·sından ayırd edeceksiniz. Bunun d ış ı n d a o n a başka :b i r şey
. i ç i n söz vernıedin·iz v e müsaad e n i z l e söyliyeyim ki o k.ız
b i r şantaj i ş i n e gi rmekten çekin meyecek bir macera­
p e·restti r. B i ı· zaman gelecek ki onun müşteriniz o l masını
siz de istemiyeceksiniz. ·

. Birden odan ı n koridora a ç ı l a n kapısı tıklatı ldı. Ç a l ı ­


n ı ş şeklinden Paul o·lduğunu a n l ayan avukat ayağa kalktı,
kapıyı ara l a d ı :
- Şimdi meşgulüm P a u l . Biraz bekliyemez m i s i n ?
- Hayır!
Mason bir an tereddüt ettikten sonra boyun eğdi :
- Pekala, g i r ... Misis H u l l 'u daha önceden d e tarı·ı-
yordun .
. -:-- A evet.. Günaydın misis H u ! 1 . . . sizi rahatsız et­
mek istemezdim a m a Mason'a verilecek acele b i r habe­
:rim vardı da.
- Günaydın, M ister Drake; Sizi burada görd ü ğ ü m e
çok memnun oldum. Zaten ben· de birazdan büronuza ge­
lecektim. Daha önce de söylediğim gi·bi aja n s ı n ı z d e d e k�
tife ihtiyacın1ız olduğunda ·başvurulacak yerle r l i stes i n i n
başında geliyordu. Mister Mason'a b i r çek v e r m i ş bulu­
nuyorum ve ayrıca çantamd.a size kaparo olarak veril mek­
üzere i rrızalan·mış iki b i n beş yüz ·dolarlık 'b i r çe.k daha
var.
Avukat kadı n ı n sözün·ü kesti:

F. : 6 81
- l\� isis H u l l bütün b i ld i klerinfz: M i ss M i n d e n ' i bu·
gece yarısı sorguya çekmek iç{n götü·rdü k l eri ve o andan
şimdiye kadar h i ç b i r haber alamad ı ğ ı n ızdan ibaret gal i1ba.
B i r yan l ı ş ı m yo'ksa, o andan soııra n e l e r olup bittiğini öğ·
ren·mek i ç i n polise telefon etm ediniz değ i l m i ? B u n u n l a
b i r l i kte b i r avukatla b i r dedektifi tutabil·ıııe k içiıı yirmi iki'
b i n beş yüz dolar dağıtma:ktas ı nız. · ·
- E.vet.
- Ama biraz önce M i ss ·M i nden'in bıraktığı kağıtta-·
k i ta l i m ata uygun olarak hareket ettiğ i nizi söylemiştiniz�
- Doğru.
- O kağıt y a n ı n ızda. m ı ?
- Evet.
- Görmek isterd i m . ' .

M iss 1-I Lıll b i r an tereddüt etti n i h ayet boyun eğd i :


- O kağı d ı size göste·receğim fakat yaz ı lanların s ı r
. ,
olarak kalmasın·ı rica ed.iyorum.
Mason başın ı salladı . . Drake daha fazla be'k liyemed i :
- Perry s e n i n l e · baş başa konuşmak istiyoruım.
- Söyleyecekleri n i n ·b u dava i l e alakası var m ı ?
,
- Evet.
- Öyleyse D e l l a ve M isis H u l l 'u n önünde ·d e söyli-·
y e·b i 1 irs l n . \

- Pekala, Dorrie Ambler ö l d ü r ü l m ü ş . Cesedini bul­


muşlar. Ve p o l i s o·nun ö l ü münden M i nerva M in·den'i mes'­
·
ul tutmak için e l i nde yete r l i d e l i l olduğunu zannediyor.
Mason ayağa kalktı, kaşları çatılmıştı peııcerenin ·
önüne g i d i p dışarıyı seyretti. ·Bir sü re · cadd€\ien akan· o'to�·
mob' i l l e·re , koşuşan k a l a b_ a l ı ğ a baktı, sonra Henri etta H u l l '�
a döndü:
- Eğer Paul Drake'in bana söylediği doğruysa M i­
nerva M i nden çok kötü b i r durumda b u l u n uyor deme:ktir..
- Farkındayım.
- Miss Ambler'in öldüğünü -b i l iyor muydunuz?
Polisin· onun cese·d in : b u l d u ğ u n u b i liyord u m , evet.

82
- Size a ç ı k b i r şekilde soruyorum: Onu M inerva mı
iöldürdü?
- Kat'iyetle ·hayı r.
Henrietta H u l l bu cevabı b i r a n b i l e tereddüt etme·
.<Jen kendinden gayet e m i n bir ş e k i l de vermişti. ·
- Nasıl bu kadar emin o l a b i l i yorsunuz? On. un hak·
k ı n d a b i l d i klerinizden dolayı m ı ?
- Hayır . Vak'a hakkın·da b i l di k lerimden dolayı. Do-rrie
.
.

'ik·i soyguncu i l e berabe rd i . O n u o i k i herif öldürüp cina·


·yeti Mi nerva'n ı n sırtına yüklemek istiyorlar. M iss Ambler
b i r tuzak hazırlamıştı ama o tuzağa kendisi düştü, Mi·
nerva'nın bunda h i ç b i r suçu yok. Neden sordunuz? Bu
·s i z i n için b i r şeyi değiştirir m i ? .
- Evet. Teorik ol arak her şüph e l i , hakkında mah:ke·
·mece suçlu kararı verilme d i kçe suçsuz kabul ed i l i r. Böyle·
-ce bir avukatla görüşmek hakkına sahiptir, ama bu onun
suçsuzluğunu ispat etmek i ç i n değ i l de her . hangi b i r şe:
·kilde hakk ı n ı n yer1 i l m e s i n i ö n l e m e k i ç i n d i r.
� Demek ·ki M inerva' n ı n b i r avukat tutmaya hakkı
var . ve o da sizin avukatı o·l m a n ı z ı istiyor.
Drake boğazın·ı temizlemek ·ba:hanesiyle Mason'un
d i kkatini çekti ve onun kendisine baktı ğ ı n ı 'görünce_ ba·
s ı n ı salladı .

Bunun üzerine avukat sordu:


- Neden olmasın, P a u l ? Eğer söyleyecek b ' r şeyin
varsa şimdi 5öyle. .
- Nasıl istersen. Polis M inerva M i nden.' i n suclu o l -
, >

duğundan e m i n . Onun aley,hine b i r sürü d e l i 1 b u l m uşlar.


·

- Bunu daha önce söylerıı iştin· .

- Suç ortağı her şeyi itiraf ett i .


Hangi suç ortağı?
- Kendisiyle .beraber Dorrie Amblerin dairesine ge­
len ve Dorrie'yi kaçıran a d a m .
l\�inerva'nın kendisiyle b i r l i kte olduğunu açıkladı
m ı?
- B e n i m anladığım kadarıyla, evet .

83

- Bu i ş i n teferruatı n ı d a b'i liyor ·m usun· Paul ?
- Söyliyeyim, o herifin ismi D u n l eavy Jasper�miş.
Aç ıklamalarına göre M inerva ona çok büyük b i r ·mi·rasa
konduğunu ama Dorrie Am·bl er'in mirasa ortak ol maya n i - ·
yetl e n d i ğ i n i söylemiş. Bu yüzden M i nerva· o n lı· o·rtadan kal ·

d ı rmak için· h e r şeyi yapmaya hazırmış ve Jasper'den ken­


d i s i n e yardım · et·m-esini istemiş. Neticede B i l l ings, Dorrie
Amblere d e ğ i l d e M i nerva'ya şantaj yapmaya kal k m ı ş .
.
Mason vakit geçirmeden sordu:
- M inerva M i nden'•i Dorrie Ambler�i ö l d ü rm e k su­
•.

çundan m ı tevkif etm işler? ·

Drake baş ı n·ı s a l l a d ı :


- Hayır. Onu Marvin B i l l i ngs'i öl·dürmekteıı muhake­
m e edecekler. Beraet eder veya az b i r . cezaya çarptı rı l ı r­
sa ·bu sefer de Dorrie Ambler'i ö l d ü rmekten hfrkim önüne·
.

çıkartacaklar. Ama bu sonuncusu için kat'i d e l i l l eri yok-


muş. B i l l i n g s ' i n öldCırülmesi işine g e l i nce onu çantada kek-·
l ik sayıyorlar. Kendi 1 erin·den öylesine e m i n l e r .
Maso·n b i r karara varmış görü n d ü :
- M i nerva M i nden'i B i l l ings'i öldürmek suçundan
mahkemeye v e rece·klers e müdafaasını üzerime a l ıyorum.
Ama eğer b i r d e Dorrie Ambler'i öldürmekle suçlarlarsa
onun için· h i ç . b i r söz veremem. Düşünmeın l a z ı m gelecekr
Hen ri etta H u l l 'u n beklediği de ·b uydu zaten:
· - İ$te n i h ayet çok doğru b i r karar M inerva ' n ı n şans-·
.
sızlığı tuta;r d a o n u b i r d e Dorrie Am bler'i öldürmekle suç�
!arlarsa o zaman d i le d i ğ i n izi yapmakta serbests i n iz M i s�·
ter Mason.

-:- · Mükemmel. Ş i m d i bana M inerva'nın size yazdı ğ ı


kağıdı gösterir m i s i n i z ?
Henrietta H u l l kağı d ı çantasından çıkarıp avu'kata
uzatt ı . Üzerind.e · sadece birkaç satı r l ı k bi·r yazı vard ı :

· Henny, beni polis müdüriyetine götürüyorlar. Sabah saat ·


dokuzda geri dönmezsem, ·lazım ge.leni yaparsın.•

84

AvLıkat başını kağıttan k a l d ı r ı p H u l l'a baktı:


- Ama burada a ç ı k o l a·ra'k b i r tal imat yokki! M i nervaı
sizden ne bana. basvurmanızı ne d e Paul Drake'in ajansını'
'

tutmanızı istememişki !
- ·M. i nerva l a z ı m g e l e n i yapars ı n ! diye yazmış ya
M ister Mason.
- Bundan an l a d ı ğ ı rn a . göre siz b u · hususta da·ha ön.ı­
ce kararlar a l m ışsınız g a l i b a ?
Henrietta H u l l 'un ceva·b ı acı ktı :

- M i nerva ' n ı n ben·im kendisi için l a z ı m geleni ya- ·

pacağıma tam güveni vardı r, M ister M a s o n .


Drake araya g i rd i :
· - D i n l e Perry, ayn·asızlar kend i lerinden kadar· bu
e m i n olmasalardı h i ç M i n erva M i n d e n ' i gece yarısı · tev­
kif etmeye cesaret e d e b i l i r l e r m i y d i !
Dedektifin araya g i rmesi istenen neticeyi yaratm a d ı .
Tam tersine Mason'un tereddüdü ıbırakıp bir karara var­
mas ına yardım etti . - D e l la'ya d·önd ü :
- D e l l a , M isis H u l l 'a kaparo olarak yirmi b i n dolar
a l d ı ğ ı mıza dair bir makbuz verir m i s i n ?


ON BİR

Hapishanenin mah·kümlarla konuşma odasında otur­


mus o l a n Mason müsterisine baktı:
' '

- M i n erva, bana. her hangi b i r şey a n l atmanızdan


önce size hatırlatmak · mecburiyetinde olduğum bazı şey-­
Jer var: sekreteri niz Henrietta H u l l 'u n yirmi b i n dolarlık
� i r kaparo vermesin·den sonra Marvin B i l l i n gs'i öfdür-·
m .e k l e suçl a n d ı. ğ ı n ı z davada avu·katl ı ğ ı n ızı üzerime a·f.m ış-
tını. Dorrie Anibler'i ö l d ü r m e k l e suçlanac a ğ ı n ı z b i r dava
icin ise .söz · vermemisti m .
. .

- Anl a d ı ğ ı m ka·d arıyla B i l l ings'i ö l d ü r·mek suçuyla·


'

as;
�tevkif e d i l d i m . Ve davamı ·bir an . önce baslatmak i c i n el-
Jerinden gelen gayreti · sarfediyorlar: .
' .

- Halbul<i, bu g i b i durumlarda, zamaı1· kazanmaya


:.ea l ı sı r l a r ...
� ,

- Şüphesiz! Bu herhangi b i r dava d e ğ i l .


- Ben d e öyle düşünmeye baş l a d ı m e n sonunda,
çünki olaı1 l a r ı a:n l a d ı ğ ı m ı zannediyo·rum.
r\1 i ı1erva M i nden bas ı n ı s a l l a d ı :

- H e r şeyi a n l ıyabilmen·iz i ç i n yete r l i b i l g iye · sa-


ll'ip o l d uğunuzu zanııetmiyoru·m.
- Olabf l i r .. : Size b i r sual soracağ ı m : f\� arvin B i l l ings'­
�i ö l d ü rdünüz m ü ?
- Hayır ! •

-'- Şimd i l i k b i l m ek isted i ğ i m tek şey buydu.


M ü k e m m e l ! Ş i m d i size b i r iti rafta b u l unacağım . .

� B i r suçunuzu m u itiraf edeceksiniz?


- Evet, ama ... ·
Masoıı e l iy l e işaret ett i :
·, .
- �J e · hususta olursa o l s u n bana �J i r iti rafta bulun-
. manızı istemiyorum. �

- Zan·nett i ğ i n iz g i b i değ'i l . İşlediği·mi öne sürdükle­


ri cinayetle i l g i l i d e . . .
Mason, rv'linerva ' n ı n sözünü kesti:
- Benim n e düşündüğü m ü · siz nas ı l b i l iyorsunz?
- Ç ü n k i a k l ı n ı z ı n ·köşesinden· b i l e geçirmiyece ğ i n iz

'bir şey d e o n d a n ! Tamamiyle değişik ·bir şey, .ci nayetle


·
'i l g i l i deği l · an1a. . .
- Hayı·r', Minerva, hayır. Durun1u a n l a m a l ı s ı n ız�
biraz önce bana suçla n d ı r ı l d ı ğ ı n ız ci nayeti i ş l e m e d i ğ i n izi
"Söy l e d i n i z . Eğer bana yalan · söylediyseniz. zararını siz
çe'kersi·n i z , çünki m üd�faa1mı s i z i n masumiyeti n i z üze-
·rine kurdum, şi·mdi bana Marvin B i l l i n·gs'· i n ö l d·ürülmesi­
J e i l g i l i her hangi .b i r şey söylerseniz bu mesıe·kı s ı r ·ka­
·b u l e d i l eb i l i r. Bun(;l karş ı l ı k , bana başka b i r suçtan bah�
sederseniz durum değişir. B e n b i r avukat ı m , ama aynı
zamanda d a ' sizin . g i b i b i r vatandaş . . . · B u se·b eple, sizr
müdafaa etmekle vazifeli o·lduğum suçtan başka 'b i r s u ç
itiraf ederseniz b u n u derhal pol ise b i l d i rmel iyi·m, yoksa
s i z i n suç ortağ ı n ı z d u ru·mu n a düşerim. Şimdi bana söy­
lemek isted i ğ i n i z şeyi · neden öğrenmemeyi arzu ladığı­
m ı an·l ıyor musunuz? .
M in e rva b a ş ı n ı · sa l l a d ı :
- Evet, a n l ıyorum . . .
- B u n la r ı söyledikten· sonra g e l e l i m esas mesele-
·
ye p o l i s i n s·izin a l eyhin izde yeterli d e t i l to·plamış ol-­
ması lazım, yoksa sizi tevkif etmeye cesaret edemezler..
Evinize g e l i p sorgLıya . çekerler, a·ç ı klamaları n ı z ı n· doğ-·
ru olLıp o l m a dı ğ ı n ı araşt ı r ı r l ar, sonra g e l i p size ·başka
sualler · sorarlardı. Ve bu böylece sizin suçlu olduğunLı-
za tam kanaat get�ri nceye kadar devam ederd i . B i r anda'
sizi tevkif ettiklerine göre, size karşı son d_erece sağ-
,

lam b i r d e l i l !eri 'Jar demektir. Ve bLı d e l i l i açıkl�drkia-·


r ı n d a sizi şaşırtacak l a r ı n ı um·uyorlar.
· - Bana sordukları sual lerden a n l a d ı ğ ı m kadarıyla
o D u n leavy Jasper den i l en herif onlara beni suçlayan
b i r masal a n l atmı s . ,

- D u n leavy Jasper i l e n e g i b i b i r bağ ınız o l d u ?


- H i ç b i r bağım o l madı k i .
.
.

- O n u görmek fırsat ı n ı buld unuz m u ?


- Zannediyorum · k i evet.
. - Ne zamaıı·?
- Savcı beni sorguya Ç·ekerken, i k i dedektif odaya
bj.r adam getirdi. Adam bana baktı, sonra evet manası­
n a başın ı s a l l a d ı . Bu nLın üzerine adamı hemen d ı ş a rı çı-
kard ılar. ·
.

Mason
. b i r müddet
. düşündükten sonra ayağa kalktı ..
- Sizin müdafaanızı üzerime a l m ayı kabul ediyorum,
M iss M i n·den. Valrnız önce size şu·nu söyfe·meliyirn ki"
şimdiye kadar yarattı ğ ı n ı z z ı rvamirasyedi şöhretiniz si�
z i n a l eyhin ize çalı şacak. Dedikodu gazete l e r i n i n sütunf'a-

87'
:rına geçmek belki hoş şeydir ama b i r i n i öldürm e k l e suç­
.Jand ı ğ ı n ı z s ı rada bu ji.
i riye pek d e i y i b i r tesi r yapmı­
yacaktır.
- Anl ıyorum, M ister Mason. B u bana yapılan ·i l k
nasihat değil ama l1ürriyetime kavuşur kavuşmaz tutma­
:ya n i yetl iyi m . Artık gazetelerin benden bahsetmemesi i ç i n
e l i mden geleni yapacağın:ı. _

- Tevkif e d i l m e n i z i n gazetel erin satı ş ı n ı artt.ı rd!ı ğı­


,nın farkında d e ğ i l s i n i z g a l i ba. Size tam sahifeler ayıra­
caklar ve biz de bundan yararlanarak halka s i z i n hakiki
kara:kter. i n izin ne o l d u ğ u n·u a n l atacağız. Çok iyi k a l p l i
•ço·k ·hassas ve duyguları n ı n esiri olduğu i ç i n yanlış an­
l a ş ı l a n a s l ı n d a ciddi ve i ç i n e kapa n ı k bir geııç h a n ı m ol­
·duğunuzu göstermeye Ç a l ı şacağız.
. .
- ·B e n i m böyle b i r kız oldtı ğ u m a i n a n d ı rmaya m ı ça-
l ışacağız?
· - Evet.
- Yoo, bunu kabul etmiyorum! C inayetle ith a,m edi­
··ı iyorum diye k iş i l i ğ i m i değiştirme yolunu tutam a m . Ma�
·sum o l d uğuıııu ispat etmekle siz vazife l i s i n iz M ister Ma­
·so n . N e clddl ne de i ç i n e kapan ı k b i r i o l m a d ı ğ ı m a göre
"halka öyle görünmeye ç a l ı şama·m!
Mason çantas ı n ı toplarken i ç i n i çekti: ,
- Yapmanızdaıı korktuğum tek şey buydu.
Gene kad ı n ı n cevabı a c ı kt ı :
, .

.- N e o l ursa o l s u n , şimdi öğren d i n iz ve buna göre


'hare ket etmek d e size düşüyor.

ON İKİ

'

Hakim Everson Flint . baş l aması i·çin savcıya e l i y l e ·


işaret ett i . Ama baş savcı H a m i lton Burger'in yerine yar­
d ı mcısı Colton Parma. ayağa kalktı. ·
..

;.as
..

� Yüksek Mahkeme'nin· ve sayın jüri azasının mü­


saadele·rile bu davanın zan l ı s ı n ı n Harper M i nden 'in.
muazza·m mirasına ·konduktan sonra teyzes inin evl i l i k dı­
şı Dorrie Ambler a d ı n d a ·bir k ı z ı o·lduğun•u nasıl öğreu:·
d i ğ i n i · ispat etmeye çalışacağız. Burıdan da·ha m ü h i m·mi
Dorrie Ambler ile ken d i s i n i n babala r ı n ı n aynı olduğunu
öğrenmesi. Böylece ·bahsi geçen Dorrie Ambler miras
konusunda z a n l ı i l e aynı haklara sah i p ol maktadır.
« Ş i m d i size zan·l ı n ı n bu durumu n e g i b i şartlar altın-·
d a öğren d i ğ i n i a n l ataca ğ ı m .
�( Geçen Eylül ayı n ı n altıncı g ü n ü akşamı z a n l ı Mont-
rose Country C l u b'de dansediyordu. B i r za·man son·ra,.
büyük ihti m a l l e içkiyi fazla kaçırd ı ğ ı n d a n olacak, zanlı
kendisine e ş l i k eden · erkekle kavga edip, kızg ı n l ık l a ora- ·
dan ayrılmış.
·

<< Ku l ü.bün otomobi l park yerinde WHW 694 plakalı bir·


Cad i l lac varm ış. Kon·tak anahtarları üzerinde ôlduğ·u g i·bi
motörü d e çalışır vazi yetteym i ş . Bu otomobil San Fran­
cisko'dan· ç a l ı nmıştı ama zan l ı n ı n bundan haberi yo·ktu.
Zanlı o kend i n e has a k l ı n a esmelerden b i rine uyarak ara-·
baya atl a d ı ğ ı gibi çekip gitti. Bu g i b i · hareketlerin ken­
d i s i r.·e sağladığı şöhrete d i kkat i n i z i · çekerim.
« Görünüşe göre niyeti evine gitmekti. Ama H o l l y-
wood Bulvarı i l e W.estern AvenLıe'nün kesiş1fiğ i ·köşede
b i r kırmızı ı ş ı ğ ı d i n l emedi ve b i r yayaya çarptı: Arabayr
·
durdurup · aşağıya i n d i . Önce kazazedeye yardım etmek
istediyse de a n i b i r kararla tekrar d i reksiyona geçip son
hızla oradan uzaklastı .
·

,
. .

« Z a n l ı i ç i n d e b u l unduğu b u kötü durumdan· kurtul-


mak i ç i n bir p l � n düşündü . . B i r dedektif ajansına başvur­
d u . .Ve onların arac ı l ı ğ ı yla gazetelere i l a n vererek ken­
d i s i n e mümkün olduğu kadar çok ben·zeyen b i r genç ka­
d. ı n arattırd ı . ,
.

« B u ilana cevap veren b i r sfırü genç h a n ı m arasında


Do·rrie Ambler d e va rdı . Benzerlik öylesine tamdı ki za n-·
l ı , Dorrie Ambler'in teyzesi n i n gayrı m.eşru çocuğu oldu­
ğunu hemen a n l a d ı ..

89·
. « B i z ş i m d i zan·l ı n ı n Dorrie A m b l e r ' i , kaza şa·h itlerini
_yanı ltmak için, Hol lywood Bulvarı i l e Western Avenue�­
n ü n köşesinde b i rçok defalar dolaştı r d ı ğ ı n ı ispat etmeye
.çal ışacağız. Kaza şahitleri Dorrie Ambler'in oralarda do­
laştı ğ ı n ı gördü kten sonra haııgisinin sLıçlu old u ğ u h·usu­
sunda kesin b i r karara varamıyacaklard ı .
«Zanl ı n ı n ken d i n i l<urtarmak i ç i n tasarladığı plan buy­
--d u . Ama zan l ı çok geçmeden Di myat'a pi rinci giderken
evdeki bulgurdan da olduğunu a n l a d ı . Ç ü n ki gazeteler
'böylesine tam b i r: .benzerl i ğ i n b i r akrab a l ı ktan ile ri geldi­
ğ i n i hemen ortaya çıkaracaklardı.
« İşte tam bu sırada z a n l ı D u n l eavy Jasper diye b'iriy-
1e temasa geçti ... :»
Mason araya g i rd i : . .
- B i r d a k i l<a. Sayın· savcının sözünü k.estiğimiz·d en
;•rl o layı çok (jzgünüm a:ma kendisi jüriyi tesir altında b ı rak­
:mak i ç i n başka suçlardan d a bahsetmektedir. Yüksek
Mahkemeden kendisine erıgel o l ma s ı n ı ve jüriye d e bu
'.iddiaları kale a l mamas ı n ı söylemesini istiyoruz.
Parma karşı çıktı :
- Za n l ıyı cinayete teşvik e·den h e r .sLıçu burada an-
1atmaya hakkımız vardır. •

B u n u n· üzerine h a k i m jüriye döndü:


- Zan l ı n ı n işled i ğ i iddia edilen başk·a su ç.l arı ka­
rar ·sırasında d i k·kate a l m ıyacaksınız. Tab:I, zanlı b u S·UÇ­
'.ların neticesi . olarak ci nayeti i ş leme·mişse.
Parma hakime teminat verd i :
- Durum da zaten aynen. böyledir.
- Peka l a , sayın ·s avcı yard ı m c ı s ı . ·D evam· edeb i l ir-
. ..
-s ı nız.
- Bitti sayı l ı r , Sayın 1-l a k i m i m ! D u n l eavy Jasper ça-
l ı n m ış arabanın . i z : n i sürerek zanl ıya kadar ulaştı. Zanlı
·d a Jasperin sabıka l ı olduğunu. öğrenince o n u . kendi i ş i n i
h a l letmesi i ç i n kiralamaya karar ''erd i . Jasper Dorrie
Aınbler'1 kaçırarak o köşedeki kazayı işleyen kadın ola­
rak gösterecekti .

'90


«Zan· l ı n ı n kend i s i n e çok benzeyen bi r i ni bulması · için •

tuttuğu dedektif Marvin B i l l i ngs tasarlanan p l a n ı n farkı-·


· 11a vard ı . Ve top l a d ı ğ ı m ı z d e l i l lere dayanarak açıklıyabili-
·
riz ki zanl ıya şantaj yapmaya kalktı. B u B i l l i n·gs kötü ni­
yetli biri olmasaydı ve M in den·in m i rasından Dorrie Amb-
.
ler'e · düşen paydan hisse ç ı k a rmaya kal km�saydı biz bu..
g ü n bu davaya bakmayacaktık, çünki b i r cinayet o·l mıya­
caktı. B i l lings kara n l ı k ruhlu b:i riyd i , bunu kabul ediyo�
r u m a m a b i r hayat b i r hayattır ve onu sona erdi rmekta
, b i r c i n ayettir. · ·
« N e d lyordu·m ; B i l l i n g s tam Dorie Ambler, dairesin�
den kac ı r ı l ı o avnı aoartmanda·ki b i r baska daireye oötü ..
rülürken·, çıkage l d i , kapıyı çal·d ı . Z i l i duyan zan l ı kapıyı,
açmaya karar verdi, Dorrie Ambler i l e olan benzerl iği nQ­
den istifade ederek geleni ·kan d ı ra ca ğ ı n ı umuyordu.
«Önceleri B i l l i n·gs karş ı s ı n d a k i n i Dorri� Ambler zan­
netti ama, kon·uşma uzayınca onun Dorrie Ambler olma...
d ı ğ ı n ı n farkına vardı. Ve işte o zaman zanlıya şantaj yap­
maya baş l a d ı . Ve zan l ı d a · 22 kalibrelik bir tabanca i l e·
dedektifi öldürdü. B i l l ings'in ·
böylece ö l dürülmesinden
sonra l<a p ı n ı n z i l i yine ç a l ı n·d ı . Bu sefer gelenlerin ş i m­
d i müdafaa avukatı bulunan M i ster Ma�on i l e bir husu­
s i dedektif PaLıl Drake olduğunu ispat edeceğiz.
Savcı yard ı mc ı s ı yeni gelenlerin hangi şartlar altın-­
d a kati l i n mutfağa sal< l a n d ı ğ ı n ı zanr.·ettiklerini anlattı. Ve
şöyle dev§.rn etti: .
- Ayrıca bahtsız .Dorrie Ambler'e, 805 numaralı dai­
reye götürü lmesinden sonra, b i r morfin iğnesinin· yapı1-­
d ı ğ ı n ı ispat edebileceğimize inan ıyoruz ve ..
. ,
l\1ason ayağa kalktı : .
.

- Sayın etmek zorunda kaldı�·


1--l a k i m i n , yine itirc:ız
ğ ı m ı z için çok özür d i l eri ·m . Ama Dorrie Ambler'in bai"
şın a g e l en·ler:n bakı ! makta o l a n dava i l e i l gisi yoktur.
Parma da bLı itiraza karsı cıktı . : , .

- Ama bl1 n l a r za n l ıyı ci nayet işlemeye sevkedel1'


şeylerdir.

9t
- H i ç d e değil . Çünki bahsetti ğ i n i z şey Marvin
B i l li n g s ' i n öldürülmesinden sonra o lmuştur.
Bunun · üzerine hakim itiraz h a k k ı n d a kararını acıkla- •

. d1:
- İ1tl raz ka·b u l e d i l mistir.
• •

Parma istemiye istemiye d e olsa boyun eymek zo­


·run.c:Ja kaldı .
. - N e olursa olsun sayın jüri azası ben size dava­
:yı a n a hatlarıyla anlattım, ş i m d i bundan sonra lıuzurunu­
.z a çıkacak şahitlerin ifadelerine değ_er b i ç eb i l ecek ka­
d a r b i l giye sahipsiniz. Suç ortaklarından b ! r tanesinin iti­
raflarını d i n l eyeceks i n i z . Ve onun ağzından za n l ı n ı n neler
yapmaya karar verd i ğ i n i öğreneceksiniz. Ve ancak ondan
son·ra sizden birinci derecede cinayete karar vermenizi is-
tey·e ceğiz. · Bununla b i ri l i kte s�ze tekrar hatırlatıy�ru m :
�Ke ndi kendinize sormanız gereken tek b i r sual. var (si)z"
!erine kuvvet vermek istercesine işaret parmağı n ı uzat­
t ı : ) ve b u s u a l e cevap vermek ·d e şahitlerin ifadelerini
d i n l e d i kten sonra sizin için pek zor ol mayacak herhal ·d e .
Bu nutuktan sonra Parma i d d i a maka·mı ndaki yerini
.a 1 d ı .

Hakim Flint, Mason'a dön·d ü :


- Şahitlerin d i n lenmesine başlamadan evvel yap-
·!Tiak istediğiniz b i r açıklama v a r m ı ?
- H a y ı r Sayın H a k. i m i m . B u n u n l a b i rDikte Yüksek
· M a h kemen- in jüriye i d d i a makamı n ı n açıklamasında yan­
l ı ş b i r_ yer olduğunu işaret etmes_i n i istiyoru·m.
Hakim anlamamış göründü:
- N'e bakımdan?

'

Mason ayağa kalktı. E l i � i başın,ın üzerine k a l d ı r d ı v e


işaret parmağını tavana doğrulttu:
, - Jüri 'b i r tek şey ·e d e ğ i l d e i·k i şeye karar vermek
·
durumundadır. csağ e l i b a ş ı n ı n üzerinde işaret parmağı .

·y i n e ayn·ı şeklide tavana do·ğ rultu l m u ş , sol e l i n yanına gel�


d i .) Zan l ı n ı r;· suçlu olduğuna, ayrıca da rrıantık! olarak
o n u n suçluluğundan şüphe etmemeye karar vermek zo-

92

,
rundadır. Aksi lıaJ .de zan,l ı ' n ı n suçu işlediği şüpheli gö­
.:rü lürse bu onun beraatine karar verilmesini icap ettirir.
.
H a k i m F l i nt M ason'a te minat verd·i:
- Mahkeme, za·manı g e l i n ce jü riye bu hususu ha·
tı rl atacaktır.
Mason b u n u n üzerine el !erini yavaşça aşağıya indi­
.rerek yeriııe oturdu. Hakim Flint ise b i r ön açıkl amaya lü­
zum .· görmeden iddia maka m ı n ı n açıkl aıııalarııı a çok iyi
b i r cevap verdiği için· hayran hayran ona baktı.
Hakim bu sefer Parıııa'ya doğru döndü:
- İ l k şahidinizi çağırtı n ı z .
- E m i l y Di ·c kson! . \
.
Zarif vücutlu, kırk yaşlarında b i r h a n ı m o-lan . Misis
'Dickson yem in etti, mübaşfr i ıı sorduğu i s m i , adresi, gibi
sual lere cevap verdikten . sonra şahitlere ayrı l a ıı böl·me­
deki yerini a l d ı .
- Parkhurst Residence'ı siz idare ediyorsunuz öyle
.m .ı ?. (

- Evet. .
Aynı b i nada da. oturuyor musunuz?
.

- Evet.
· - Dorrie Aıııbler'i hayattayken tan ı m ı ş mıyd ı nız?
Mason birden ayağa kalkarak araya g i rd i :
- Yül<sek Mahkemeden savc ı n ı n b u g i b i iddialarda
'buiunmas ı n ı n önlenmes i ıı i rica ediyorum. Çünki şu anda
Dorrie Anıbler'in· ö l ü olduğu ispat e d i l m iş d e ğ i l d i r .
Parn1a avukatın bu sözlerine i t i raz ett i :
- Ölmü ş o l d u ğ u n u söylemedim ki !
- Şahide sorduğunuz sualden b u mana ç ı kıyordu;
« Dorrie · Ambler'i hayattayken tan ı m ı ş mıydınız» diye sor·
ıııadınız m ı ?
Hakim Mason'a hak verd i :
- Bende bu fikirdeyim. Ve i d d i a maka·mına bakmakta
o l duğumuz dava i l e i l g isi . b u l u n mayan başka suçlardan
hatırlatıyorum.
ba-hsedeı11iyeceğini Ama b i r . başka suç
·bakmakta olduğumLız davaya sebe·p olan suçun sebebiyse

;
93


• •

.
'

savcr ·bunu açıklıya-bilir. N e var k i bu suç davanın sebebi'


o l a n c i n ayetten kat'i surette önce i ş e n m i ş O·l m a l ı d ı r .
Par·m a sahide döndü:
,
.
'

- Sual i m i geri a l ıyor ve başka ş e k i l d e soruyorum :.


Dorrie . Ambler'i 6 Eylülden . önce tanıyor muydunuz?
- Evet. .

- O n u ne kadar zaman·dan beri :tan ıyordunuz?


- Aşağı yukarı beş altı aydır. 1
,

- Miss Ambler ParkhLırst Resldence'da bir dairede·


oturuyor d e ğ i l m i ?
- Evet, 907 numaralı dairede.
- · Son g ü n l erde 805 numaralı daireyi kiraladınız mı?' ·
- Evet.
- ·Hangi tarihte ve k i m e ?
- 1 1 Eyl ü l d e D unleavy Jasper'e. Ama o tarihte bana·
i s m i n i n W i l l i a m Ca-mas o·lduğunu söylemişti. ·
Bu cevap üzerine Parma h a k i m e d ö n d ü :
- Sah:de davanın· b i r bas·ka böl üm ü hakkında soru�-
• •

lacak bazı suallerim d'aha ola ca!< ama ·ben onu tekrar ca- •

g ı racag ı m .
� �

H a k i m·, Parma'n ı n , isteğ i n i kabul etti:


- Pekala. Müdafaa şahi d i n karşı sorgusuna baslasın . . •

Mason sahide d ö n d ü :

- Bana Dorrie Ambler'i · tarif edebi l i r m i s i n i z ?


- Evet, he·m : de gayet kolayca çünki Dorrie Ambler·
su anda sizin solunuzda oturan ve bu davanın zanlısı o l a n

Miss M i n d e n 'e tıpatıp 'benzeme·ktedir.


- Öyle ıni ! Demek benzerl i k sizin d e d i kkatinizi ·
cekti?
,

- Evet. ÇCınl<i her zaman rastl a n ı r g i b i değ i l !


· - Zanlıyı Dorrie Ambler i l e karıştırmanın · mümkün·
olduğunLı veya bunun ters i n i r.·. olabileceğini zannediyor
musLınuz?
- Bu cok mümkün .
..

- Zanlıyı i l k olarak n e zaman gördünüz?


Polis merkezinde, teşhis ettirmek i ç i n . yap ı l a n b i r

. 94

"

'
<:Iefilede.
- Ve o za·man onu Dorrle Ambler olarak teslıis etti- ,

.niz d e ğ i l m i ?
Parma hemen araya g i rd i :
- İtiraz · ediyorum! Bu durum ·ben·im sorduklarım ara­
.
.s ı nda yer a l m a d ı ğ ı n a gö re karşı sorgunun s ı n ırları dışına
·ç ı k i l m ı ş oluyor!
Ha�<'m sertçe kararını açıkl a d ı :
- İtiraz kabul edi-lmemistir. '

Şahit suali cevaplandı r d ı :


- Evet, o n l a r beni M i nerva M i nd en' i teşhis etmem
için çağırmışlardı. ..

- Onlara M inerva M i nden.'i görmemiş olduğunuzu


·söylemediııiz m i ?
- Söyledim.
·
- B Lın a rağmen 1onlar sizi n · daha önce hiç görme-
d i ğ i n iz b i r kad ı n·ı teşhis etmenizde ısrar etti l e r öyle m i ?
- Dorrie Ambler'e benzeyip .benzemed i ğ i n i söyleme�
m i istiyorla r d ı .
- Ve siz d e d e f i l e s ı rasında benzerliğin· farkına var­
. dınız değil m i ?
- Zannederi·m! Ben onlara hemen şunu söyledim:
·ıcAma bu kars ı n ızdaki Dorrie Ambler'in ta kendis i d i r! ,. Ve
'

onlar da beni i n a n d ı r d ı l a r ki . .
- Onların· sizi neye inandırd ı ğ ı . mühim d e ğ i l . Defile­
ye katı l a n kad ı nlardan b i r tanesini Dorrie Ambler o l arak
teş!ıis ettiniz değil m i ?
- Birinci sefer için evet.
- Aa! Denıek size il<i defa teshis •· etti r d i l e r .
- A n l ı yorsunuz, bana d e d i l e r ki .. Hayır, d o ğ r u , söy-
·ıediklerini size tekrarlamaya hakkım yok .. Neyse, k ısaca­
sı, önce onu Dorrie t... m b l e r olarak teshis
• ettim ve sonra
d a M i n erva M i tıden olarak. '

- Daha :c)nce Minerva M i n d e n ' i h i ç görmemiş of·ma-


-rııza rağmen nıi?
Resm i n i görmüştüm.

95

-
'

- Nerede? .

- Gazeteierde. Zaten her şey d e böyle baş l a d ı . Po-


l i se telefon ederek M i nerva M i nd e n ' i n diye yayı n l a d ı k lar ı
fotoğra f l a r ı n haki katte Dorrie Ambler' i n·k i ler olduğunu
b i l d i rd i m .

- Ve bundan sonra pQlis sizi teşhise davet etti öyl E }

mi?
Evet. .

- Dorrie Ambler o .d aireyi n e zaman tutmuştu?


Mayı s ta.
- Peki o za.man kiralıyanın z a n l ı M inerva M i nden ol-­
m a d ı ğ ı n ı nereden b i l i yo·rsuıı·uz ?
- Çünki o zaman M iss M i n d e n ' i tanımıyordum, on u ·
daha önce h i ç görmemiştim k i .
- Ama polise telefon ederek o n u b i r başkasıyla ka­
rıştırd ı k l a r ı n ı b i l d i rd in i z d e ğ i l m i ?
. .

- Sadece önce l e r i . Son derece büyük b i r benzer l i ğ i n ·

söz konusu olab i leceğ i n i "ôğ.re n d i ğ i m zaman, ·bana gös­


terdikleri kad ı n a daha d i kkatle baktım ve o zaman polise
bana gösterd ikleri kad ı n ı n Miss Ambler'e ço·k ·b enzed i ğ i n i ·
fa·kat ta kendisi o l mad ı ğ ı n ı söy l e d i m . ·

- Peki o sırada bahsi geçen kad ı n ı n yani M iss M i n­


d e n ' i n , sizden daireyi kiralıyan· kadın o l ma d ı ğ ı n a e m i n miy-­
d in i z ?
. \

- Katiyetle . . .
- P o l i s i n size söyled i k l e r i n den dolayı m ı ?
- Hayır. Başka sebeplerden dolay ı . Artık b u n u n ters i ·

olduğ u n a d a i r içl mde h i ç b i r şüphe kalmamıştı.


.

--.: Pekala, teşekkür ederim. Hepsi bu kadar.


Misis Dickson çek i l i r ken, savcı yardımcısı Parma aya­
ğa kalkarak a ç ı k l a d ı : .

Şi·m d i komiser · Tragg'ı birka-ç sual


- i ç i n şahitliğe
davet edeceğim, sadece bir teş h i s i çi n .

. Tragg ilerle d i , yemin etti , yerir.·i a l d ı . Ve Parkh u rs t·


· Res idence'ın 907 ıı umaralı d a i resiııe b i r çağrı üzerin e na�

96 •

,.

s ı l gittiği n i a n l attı. İçerde ö l mekte O· l a n b i r adam bulmuş- ·


tu. Sonra bu adam ı n hususi dedektif M .a rvin B i l l ings oldu­
ğ u anlaşıl mıştı. Adam göğsündeıı· tabanca i l e vurulmuş
ve 1 2 Eylül günü hastahaneye götürül{f.üğü s ı rada ölmüş-
tü. '
Mason'un şahide sorulacak suali o l m a d ı ğ ı n ı b i l d i rme­
si üzerine Delbert Compton'u şahitliğe davet ettiler.
E l 1 i yaş 1 a-rı nda, kısa boyluca bir ada·m olan Compton
şahitlere ayrılan koltuğa oturdu ve ·bütün mahkeme salo­
nuna b i r göz gezd i r d i .
Parma sorgusun·a b a ş l a d ı : ·

- A d ınız D e l b ert Compton ve BiJlings ve Compton'­


u n Hususi Dedektif ajansı e l e m a n l arından.� ı n ı z değ i l m i ?
- Evet.
.

- Siz daha ziyade b( i ro işleriyle uğraşırken B i l lings'�:


te soruşturmaları yCırütüyordu deği l . m i ?
_:_ Evet .
.

Hami !ton Burger birden ayağa kalkt ı :


- Yüksek Mahkemenin müsaadeleriyle şun·u söyle­
mek isteri m : Zanııederi·m yardımcım bu adamın oldukça
zorluk çıkaraıı bir şahit o l d u ğ u n u açıklamaktaıı çekindi.
Bu sebeble mahkemeden kendis;ne hakiki gayesi g i z l i olan
sualler soru l m asına izin veril mes i ni istiyorum. • •

H a k i m i n cevabı acı ktı :


,

- Şimdiye !<adar şahi·d in· söylediğ _i n i z şekilde b i r ce­


vabıyla karşılaşmadık. Sonradan zorluk çıkarırsa o za man .
·
iste ğ i n i zi tel<rarl ı yabi l irsiniz. Devam ediniz, M i ster Parma.
Savcı yardı·m cısı şahide dönere·k sordu: ·
- Eylül ayı içinde zan l ı servisinize başvurdu m u ?
·
- Zannederim, evet .. Ama bizi m l e temas eden sa-
dece o n u n se!<reteri Henrietta H u l l ' d u .
- Sizi ne g i·b i bir i ş l e vazifeler.·d i rd : .
· - B e l i r l i bir tarife uygLın b i r kadın ara n d ı ğ ı na ' dair
gazetelere i l a n vermekle.
Sonra Cortıptcn, savcı yard ımcısının isteği üzerine,

F. : 7 97
'

i l a n a cevap veren b i r l<ızdan en fazla benzeyen_i seçmek


i ç i n· yaptığ ı çalışmaları anlattı.
Compton bitirince Parma hararetle sordu :
- Peki Henrietta H u l l 'a telefon · e d i p fotoğrafı ve­
rilen kad ı n ı n benzerini d e ğ i l onun tıpatıp ayn ı s ı nı buldu­
ğunuzu söyl emediniz m i ?
- Söyledi·m.
- H e nrietta H u l l b u nun· imkansız oldu ğ u cevabını
· vermedi m i ? Ve bunu takiben bayan H u l l 'u n fotoğrafa tı­

patıp benzeyen genç !<ad ı n ı gözleriyle görmesini sağla­


ıııad ı n ı z m ı ?
- Sağ l a d ı rn . ,,

'
· · - Ve bunun üzerine H e n r i etta H u l l sizden bu gen·ç
kad ı n ı n geçm i ş i n i ö·ğ renmenlzi istemedi m i ? .

.- ' 0ted;l • .
emirlerine · uygun ola-
•·::ı
.
- Ve yine Henri etta HLıll 'u n
rak bulduğu nuz genç ·kadın·ı Hol lywood B ulvarı n ı n , Wes­
tern Avenue'yle kesiştiği yerde 6 Eyl ü l de o l a n (bir kazan ı n
şahitlerini yanıltmak ümidiyle dolaştırt·madı n ı z m ı ?
- E . . . Evet. .
'
. . .

- Sahit müdafanın emirlerine amaded i r.


M ason ayağa kalktı:


- Henrietta H u l l 'u n z a n l ı n·ın hesabı n a hareket · etti­
ğ i n i nereden b i l iyordunuz?
- Çünki bana kendisi söyledi.
- Kars ı l ı k l ı konusL!rken m i ? Yo·ksa telefonda m ı ?
.

' .

- Telefonda.
- Daha önce Henri etta .Hul l 'u görmüş müydünüz?
- Hayır, a s l a !
· - Ve ücret faturaların·ızı zanlıya mı gönderiyordu-
nuz?
- Hayır, ücretim peş i n olarak odenmişti.
- N a s ı l. oldu b u ?
- Henrietta H u l l e l d e n b a n a üç b i n bes yüz dolar
göndermişti. Banknot olarak, çe·k deği l .
- Dorrie Ambler'i gör.mek fırsatın ı bLı l a b i l d i n i z mi?

' 98


- Evet; e l b ette, çünki onu ben i ş e aldım.
·- Ve ş i m d i . de - zanlıy ı görüyorsunuz. Aralarında ·b i r
benze r l i k var m ı ?
- Var. H e m de şaşılacak derecede birbirlerine ben-
ziyorlar. ,
Mason ş a h i d i n gözleri n i ıı i ç i n e ba·kt ı :
- Bildiğiniz kadarıyla, Mister Compton, servisinize
başvuran z a n l ı değ i l de Dorrie Am b ler olamaz m ı ?
Şahit şaşkın şaşkı n kendi n· i tuta·mıyarak sordu:
- Nas ı l ?
- Dorrie Ambler M i nd e n· m i rasından payına düşen·i
a l a b i l m e·k için gazetelerin kendisinden bahs�tmesini · isti­
yordu . . Kendisini H e n r : etta H u l l diye tan·ıtarak size telefon
etti ve . .
Par·ma h ı ş ı m g i b i ayağa ka!l<tı : •

- B i r dakika! B i r d a k i k a ! Müöafaa aslı astarı olmı-


yan bir tak ı m faraziyeler yürütmeye 'başlamıştır! Bona kat'·
i olarak itiraz ediyorum!
Mason hakimin kara r ı n ı bekle·medi b i l e . Gülüms iye­ '

rek devam etti:


- Sualimi geri alıyorum. M i ster Compton, Dorrıie
Ambler size telefon ederek kend i n i Henrietta H u l l olarak
tanıtsaydı ve sizi o benzer b u l ma işiyle vazif,elendirseydi
bu duru·mu farketmek i mkanın·ız olur muydu?
Parma haykırarak araya g i rd i :
- İtiraz ediyorum! Şah itten kendi fikri isteniyor, hem
de tamamiyle faraziyeler üzerine kurulmuş b i r hususta!
- İtiraz kabul e d i l m i stir. ·
'

Ama Maso·n jü .riye . henüz tam olarak tesir ettiğ i n e


i n a n mıyordLı. Şahide döndü tekrar:
- Sizinle telefonda konLısa n ı n H e n r i etta H u l l oldu-

ğun·u anl ıya b i l m e n i z için e l � n iz.de h i ç b i r şey yoktu değ i l


mi?

- Hayır, h i c b i r şey.
, .

- Henrietta H u l l 'e siz hic


. telefon ettin i z m i ?
.

.
• 99

- Hayır. Çünki etmememi emretm·işti. Beni tel efondan


arayan hep oydu.
� O n a kat'iyyen telefon etmiyecektiniz değ i l m i ?
- Evet. Çünki e m i rleri böyleyd i .
- Telefonda o emirleri size Do·rrie A m b l e r de vere-
bilirdi baş,ka b i r kadın da, siz onun H e n rietta H u l l olup ol- ·
madığ ı n ı anlamak imkanına sahip deği l d i n iz ki !
- İtiraz ediyorum. Bu sual tamamlyle ş a h i d i n kendi
fikrini açıklamasını istemektedir.
- İtiraz kabul edil·mistir . •

- O telefondaki ses Dorrie .Ambler'e iletmeniz gere-


ken emirleri s .ı �a l ıyor muydu?
- Evet. ·
- Zan l ı yakalanmadan· önce onunla h i ç karşı laşmış
m ıydı n ı z ?
- Hayır, h i ç karşılaşmamıştım.
Bunun üzerine Mason yerine oturyrken karşı sor-
· gunun b itti ğ i n i açık lad ı :
- Sorulacak baş,ka s u a l i m yo·ktur.

H a m i lton Bur·ger ayağa kalkarak hakime döndü :
- Sayın ,Hakimim h i ç şüphe yo-ktur k i ş i m d i gelecek
şahit itirazlara yol açacaktır. Bu şahide . ifade verdire·bi l ­
ınel< için ken·disi ni suçlamıyacağımıza d a i r ·bazı teminat­
lar verdik.
Mason, Burger'in sözünü kesti:
- Bu izahatın jüriıiin önünde verilmemesi gerekir
zannediyorum. itJdia makamı davası n ı kazanmak i ç i n bir
· suçluya suçl_ andırı l m ıyacağtna dair temin·at verdiyse şim-
,
d i kendisini · affettirmeye çalış·mama l ı d ı r!
Hakim Flint araya g i rd i :
-'- Beyler, beyler, şahsiyatı bırakalım. M ister Burger
. siz sadece şahidinizi ç a ğ ı rtın.
Hami lton Burger hafifçe e ğ i lerek isteni le n i yerine ge-
,

tirdi:
Dunl eavy Jasper!

100 I
'

Dunl eavy Jasper otuz yaşlarında bir adamdı. Ömrü bo­


.
. yun•ca hep duvar d i p l erinden yürümüş gibi b i r şekilde i l e r­
.�edi. !
Şah'it· çeşitli formaliteleri yerine getirip şahitl i k ko·l­
·;tuğunda yerin i a l ı nca H a m i lton Burger sorguya geçti:
- Şu anda nerede oturuyorsunuz Dunleavy Jasper?
. - Şehir hapishanesinde.
- Orada hapis mi1s iniz?
:_ Evet.

- Zanlıyı tanıyor musunuz?


- Evet:
- Onu i l k defa ne zaman· gördünüz?
- 1 1 Eylülde. .
- Dorrie Ambler'i hayattayken tanı·mış mıydınız?
Hakim şahidin cevap vermesine fırsat ·bırakmadı:
Size daha . önce Hayattayken kel imesinin lüzumsuz
.,,_.;..

·'Olduğunu söylemiştim. Mister Jasper sual Dorrie Ambler'i


-tanıyor m-u sunuz? şeklindedir. Cevap · verin.
- Evet tanıyorum Sayın· Hakimim.
Burger tekrar so·rÇJuyu e l e aldı :
- Onu ne sekilde ta n ı d ı n ı z ?
. •

- Söyl iyeyim , kaçmamı sağlıyacak arabayı çaldıydı . .


Bu cevap salonda oldukça alaka yarattı ve jürideki l e r
'·b undan sonra tek :b i r ' kel ·i meyi kaçırmamak için öne eğil·
·diler.
Burger soruyordu:
- Kaçmanızı sağ l ayacak araba· nın markası ve plaka·
'S i neyd i ?

- WHW 694 p lakçılı b i r Cadi l lac.


- O ara·ba size mi aitti?
- Hayır. Ortağımla b i rl i kte San Francisco'dan· a ş ı r·
mıstık .

- Kimdi . . . ortağınız? . .
- Barlowe ·oalton adında b i r i �
,

- Bu sözü · geçen otomo·bi l sizden nerede çal ındı?


- Montros·e Co-untry C l u b 'u n parkından.
'•

101
,

- Peki kaçmak için neden o otomobile ihtiyacınız:.


vard ı ?
· - Çüııki ortağ ı rn l a ben kulübün vestiyer: n e g i rere·k:
kürk ınantoları çalıp otomobi l l e de kaçmayı tasarlıyorduk.
. .

- Peki o otomob i l i sizden k i m a s ı rd ı ?


Kulübe dansetmeye · gelen a·ma s a rhoş olarak dan- -
. .
.

settiği herifle kavga eden b i r kadın aşırd ı . · Motörünün ça­


l ıştığ ı n ı görün·ce, içine atladığı gib! çekti gitti.
- Pe·ki s i z ne yaptı nız?
- Tabii ki arabayı aradı k. Onu mutlaka bulmalıydık.
- Neden ? ·
- Çünki torpido gözünde on b i n dolarc ı k kadar kağıt--
para bırakmıştık. ·
- Bu para nereden gel iyor.d u ?
- Santa Maria'da bir banka şubesini soymuştuk. Bü-
tün ganimet on sekiz bin dolardı. On· bini b i r gazeteye·
sarı l ı olarak torpido gözünd·eydi . . Geri kalanını aramızda·
paylaşmıştık. On b i n dolar yüze r l i k banknotlar halindeydi ··
ve numaralarının a l ı n m ı ş olabi leceğ i nden· korkmuştuk. se...

k i z bin dolar ise e l l i dolarlığa kadar çeşiti kupürler halin-


deydi. .
- Evet. Devam edin!
- Dostlar arasında kulağı deli·kler vardır. Onl ardall'·
arad ı ğ ı m ız otomobi l i n bir yayaya çarptıktan sorıra yoluna
devam etmiş oldu ğLınu öğrend!k Sonra « dostlar» arabanın ·
Dorrie Ambler'in garajında olduğunu kulağ ı m ıza fısıl da�
dı lar. Hemen gidi'p baktık pa·pelle r kaybolmuştu. Araba- .
. n ı n izini bulma!< pek kolay. olmam ıştı ama yine de bul­
. "
muştuk. O andan· itibaren Dorrie Ambler'in peşine tak ı l d ı k·
•,'.

ve hic bırakmad ı k .
,

S·avcı ara vermeden sord u :


- Nereye gitti?
. .

Mason hemen ayağa fırlad ı :


- İtiraz; ediyorum. Bunun görülmekte olan dava i l e··
..·>..· i lg i s i yoktur .
Burger hemen cevapl a d ı :
.
.
.
. ';. .
.
. . : . 1

'
..� . .
.
:i
. ,

1 02
. .

'

J
.

·
- Biz de 'birazdan i l g i s i olduğunu ispat edecekti k.
· - İtiraz kabul edil menıiştir. Şa·hi t suale cevap vers in.
- Perry Mason'a daha doğrusu onun bürosuna gitti.
Jüridekiler gitti.kçe artan bir d i· kkatle şahidin sözleri4
1ni dinl erken _ Hami lton Burger sordu:
.

- Ya sonra?
. .

- Sonra hava mey·d anına gitti. Orada zanl ı n ı n tuva·


iletlere gitmesini bekledi ve lıe·m en gazete satı ı·an kulübe·
·ye koştu. Bir yar.·dan, el indeki tabancayı sal l ıyo·r biryan·
r.rlanda bu bir soygun değildir diye bağı rıyordu.
- · Evet: daha sonra?
- B i raz sonra zanlı tu·v aletlerden ç ı ktı. Ve polisler
tarafından yakalandı .. Arkadaşımla ben önce zanlıyı Dorrie
.Ambler zann·ettik. Ama sesindeki değişiklikten durumu an­
ladık. Böylece aynasızlar zanlıyı götürürken biz tuvaletin
· kapısına yakın bir yerde. beklemeye dev&m ettik. Bir müd·
·det sonra Dorrie Ambler'in tuvaletlerden çıktı ğ ı n ı gördük.
·s ı rtına b i r yağmurl u k · geçirmiş, gözlerine de bir gözlük
takmıstı.
.
..

- Siz ne yaptınız? · · - ·
� Evine kadar takip ettik. Sonra, ayn·asızların götür·
<iüğü öteki kadının M inerva· M in·den adında zengin b i r mi·
rasyedi olduğunu öğrendik. Ve ken·di kend imize çok mü­
.
him bir şey keşfetmiş olduğumuzu anladık. Onun teminat·
l a serbest bıra!-:ı lmasını be.kledik ve temasa geçti k.
- Temasa geçtik dediğiniz kimse zan l ı değil m i ?
- Evet. Barlowe Darton ile ben ona telefon etti k , o d a
bize bir kafeteryada randevu , verdi. Orada ona şantaj yap­
maya kalktı k , ne olup bittiğin1i bi!·meden hem· d e , ama o
bizden daha a k ı l l ı çıktı. Ve bize eğer kendisi h a k k ı n d a kö­
·tü bir şey öğrenmişsek bunu gid·ip polise b i l d i rmemizi
söyledi.
- Ya sonra?
--,-- Sonrası · açık. böyle b i r şeyi yapamaz d ı k ,tabii. Kız
1ıemen kim olduğumuzu sezdi ve bize bir tekl ifte bulundu.
Neymiş o teklif?

,
� 03 .
• •

- Bize Dorrie Ambler'i kaçırtmak istedi ğ i n i söyledii.


Ve eğer bu i ş i üzerimize a l ı rsak bize y i r m i beş b i n dolar­
mükafat vereceğini vadetti.
- Size Dorrie Am·bler'i neden ·kaçırtmak ' istediğini,
söyledi m i ? . .
- Ev'et. Bize,. Dorrie Ambler'in· kendisiyle olan ben- .

zerl iğin den istifade etmeye kalktığı n ı , i ş i M i nerva M i n d e n '- ·


i n babasının, baldızıyla yaşadığı gizli aakl a r ı n ı n mahsulü. .
olduğunu i d d i a etmeye kadar vardırdığını anlattı. Yine zan­
..
.
,,

l ıya göre Dorrie Ambler'i bu işte idare eden· bir herif var-·
m ı ş bu adam M i nden'in m i ra s ı n ı n bir kısmına konmaya ni-
yetleniyormuş. �

« Bunun üzerine zanlıya Dorrie Ambler'in bizden on bin. .


..
doları nasıl aldığıiı ı anlattık. Ve bu parayı geri almak i ste�·
diği·mizi açıklad ı k . O da bu açıklamadan sonra bize tekli- ·
. .

fini yaptı.
- Peki siz bu tekl ife ne cevap verdinizJ
- Bu i ş i n; olabi lec�ğ i n i , ama para konusunda anlaşa- ·
bi l memiz için mik.t arl biraz yükseltmesi lazım geldiğini
söyl·ed ik. En sonunda pazarl ı k e l l i bine kapandı. Elli ·b in
do·lardaı1 baska masraflar icin de bes bin· dolar

l' � ,
• alacaktık..
Bu beş bin dolarla bize karşı .iyi ni yeti i olduğunu göster-
mek istiyordu.
·
- Bu anlaşmadan· sonra ne yaptı nız?
-,- l-teme11 Parkhurst Residence'a telefon ederek bos: .
J

daire olLıp olmadığını öğrenmek istedik. B i r tane varm ı ş ;


:· -- 805 numara. Dorrie A·mbler dol<uzuncu katta otu rduğuna'. .·
göre sekizinci katta,ki bu, daire tam bizim istedi ğimiz gibfy.
di. Bunun üzerine · g i d ip apartman ı n idarecisi r.·i bulduk, dai- ·
reyi gezdik. Karıma danışmak - istediğimi söyleyerek ida­
reciye yüz dolar kaparo verd i m .' Ve gGya San Fran·s isko'da ·
r. ... • . �.· ...
r
hasta babas ı n ı n yanında kalmış olan karıma danışmak i ç i n .
·
"

: . . üç gün mühlet istedim.


Ken d i n izi hangi i s i·m altında tanıtmıştınız?
.- . . .. İsmimin \l\/ i 1 1 iam, Carnas olduğunu söylemiştim . ·
. . '<:
:
,• .
.. :__

..... - Karın·ız geldiğinde daireyi gezdirebi lmeniz i ç i.n size ·


"

:..
"

• : .

anahtar veri i d i m i ?
..
. 1 04

.,..

..
'
'

:-- Veri l d i . Çünki planımızı tatbik edebilmek için anah-


�tara i htiyacı m ı z vard ı . Zan l ı y l a kararlaştı rdığımıza göre o,


1 d u ruşmadan sonra Par·k hurst Residence'a bizim yan ımıza
•gelecekti.. Bize an·lattığına gö re . duruşmadan hemen sonra
· gelmek o n u n için çok kolay olacakmış, çünki avukatı mut­
'
." laka bi'r ·yerlere · gizlenmesini isteyecekmiş. O da Adalet
· sarayından ayrı l ı r ayrılmaz önce peşine takılan olup ol ma-
1dığını kontrol edecek sonra da doğru bizinı yanımıza gele­
cekti. Biz onu Dorrie Ambler'den kurtarırken birisi daireye
•gel irse kapıyı açıp Dorrie Ambler rolü oynayaca·ktı.
. '

- Onu Oorrie Am-bler'den kurtarırken demekle neyi


'.2k asted iyorsunuz?
'

- Önceleri söz konusu olan bir kaçırmaydı, ama sonra·


· 1arı kızı te·mizlemek lazı·m geldiğini anladık.
- Peki n·eler o l d u ?
- Servis kapısını çalarak ·b i r tes l i matta bulunacağımı-
:: zı söyledik. Dorrie kapıyı açar açmaz üzerine atı lıp ağzına
'bir şey tıkadık. Tabanca tehdid·i altında · 805 numaralı dai­
'reye götürüp orada ona bir morfin iğnesi yaptık: Bunun
üzerine zaıı l ı yan·ımıza · gelerek acele etmemizi söyledir
'biz de ona Dorrie Ambler'den geri alacağımız on bin dolar
"" bulunduğunu ha.tırlattık. Böylece hep beraber 907 nu·ma­
·ralı dai re·ye ·çı ktık herşeyi alt üst ettikse de hiç b i r şey
' bu l amadı.k. . . Da.ha do,ğ rusu, ben hiç bir şey bulamad ı m .
'Ü zaman·dan bu zamana hep kendi kendime, acaba J��lton
� Barlowe ben·den habersiz on ·bin doları bulup cebine atarak
'. paylaşmaktan ·kur.tuldu mu iiye sor.uyorum . . .
. - Ama bundan emin değ i l s i niz galiba?
- Değ i l i m . Bi l d iğim tek şey ben i·m ·bir şey bul amadı­
,; ğ ı m. Zanlıya geli nce ·O da ararken 22 kalibre l i k ·b i r taban­
"·Ca bulmus ve Dorrie Am·b ler'e kuru s ı kı dolduru lmus kur-
.

· . '

şunlarla haki kil eri arasında ki farkı göstereceğim diyerek


bu tabancayı a l m ı ştı. Arama·ıarımız r n tam ortasında, kapı
cal ı n d ı . Gelen Marvin Bf llings'di. Za n l ı gidip Billings'i
tbastan savmak ·istedi ama, 'ö teki zanl ı n ı n O·m uzunun üzerin-

1 05

I
"
,

den dai·ren i n dağı·n ı k l ı ğ ı nı g ör.müş olacak k i neler olup bit­


tiğini öğren·mek istedi. Zanl ı on·a b i r · masal anl atmaya ça--
.
! ı ş ı rken o zanl ıyı iterek zorla daireye g i rdi.
- Siz neredeydiniz?
- Yatak odasında.
- B i l l ings sizi gördü m ü ?
- Hayır. Beni . göremezd i . Ben. kapınrn arkasındaydım_
Zanl ı 'ya ne işler çevirme·k istediğinizi an·ladım ! dediğini
duydum. Tabiatıyla Dori e Ambler i l e konuştuğunu zanne-­
d·iyo rdu . . . . '

Ha·m i lton Burger kat'iyetle tarafsız olduğunu göster-· .


meye çabalayarak gayet ,sayg ı l ı b i r şek i l d e şahit'in sözü-­
n·ü kes;t i :
- Onun zannetti kleri bizi i l g i l end irmez. Siz sadece·
duyduklarınızı ve gördü·k l erin·izi anlatın '.
.
- Pekal a ! B i l l ings zanlıya: « He_r şeyi a n l a d ı m , benr
çocuk gibi kandıramazs ınız, m irastan bana d a pay vere-·
ceks i n i z » dedi. . . •

- Devam edin! .
.
- Zanlı da . ona: « Belki çö·cuk değilsi·niz ama, b i r ih-·
tiyar da ' olamıyacaksınız! » decfi . . . Ve. :bir silah sesiyle b i rlik-
'

te yere düşen � i r şeyin .ç ıkar.dı ğ ı gürültüyü . duydum.


--.,. Son·ra .,.ne yaptınız?
- Oturma · odasına kostum ve « Onu öldürdün·üz ! ,. d i- -

y e bağırdım. O da bana « ·E lbette. Y.o ksa hepimizi elind e·


kukla g i bi oynatacaktı. A·m a nasıl olsa beni · suçlamıya�
caklar. Dorrie Am;bfer�i'n dairesi·nde olduğumuza göre bu
ölünl"ın h esa·bını d a ondan so·racaklar» ceva b ı n ı verd i . Ver-
,

d e yatan adamın üzerin·e eğ·i l i p na·bzına baktım , çok hafif.


olarak atıyordu. Bunu zanlıya söyleyince o da bana şu ce�
vabı verdi: «Yaşasa bile bu yaradan kurtulamaz. Kend i sinr
öldürenin · Dorrie Ambler olduğunu söyleyecek kad·ar ya-·
şarsa ne ala. Herkes Dorrie'nin onu ö l d ü rd ü kten· sonra­
kaçtığın·ı zannedecek.» Hakikaten bu d'i.J rumdan çok mem:..
nun görünüyo·rdu .
__: Sonra ne oldu?

106
'•

"

. .

- Sonra yine kapı ç a l ı n d ı. Barlowe i l e iki yatağı acele


tolara·k mutfağa taş ı d ı k ve orada zanlıyla beraber bel<leme­
:ye başl a d ı k .
.- Neden?
.

- Asansörün yolu artık bize kapanmıştı bu sebeple


:servis kapısından kaçma·mız lazımdı. Ama kapıyı çalanla­
'. rın arkadan do·laşıp biz'im kaçış yolumuzu kesmemeleri
'.için onların daireye girmelerini beklemeliydik. Onlar içe­
;riye g i rince bizi mutfakta kıstı rdıklarını zannedeceklerdi •

·ve iki ·yatağı n kapalı tuttuğ u kapıyı açmaya uğraşı rlarken


tb·iz de rahat rahat servis kapı sından 805 numaralı daireye

.
'kaçabilecektik. Ama bu bekl eyi ş zan l ı n ı n· s i n i rlerini bozdu
·ve bağırmaya başladı . Ben de · bunun üzerine ağzın·ı e l i m l e
'kapatmak ZO·runda ·ka l d ı m . Al lahtan hemen sak·i nleşti. Ve
· Perry Mason i l e başka b i r h·e rif dairenin kap ı s ı n ı parçala­
·dıklarrnda biz de a l e l acele 805 n·u mara lı daireye . kaçtık. •

Ama bun·dan sonra 'binaya aynasızlar doldu. Ve ben de ha-


· pı yuttuğumu anla maya başla d ı m . Zanlıya o herifi öldür­
·�ekle bizi çok . kötü ·b ir işe bulaştırdığını söyledik. Bizi bir
yakalarlarsa sonumuzun gaz odası · olduğunu anlattım . Ni­
'

·hayet orta l ı k biraz sakinleşti. Bunun üzerine zan l ı kendi


·elbiselerini çıkarıp yerine Dorrie Ambler'inkileri n·i giydi.
·ve yolun açık olup olmadığına bakmak içiri önden çıkaca­
·
•ğını söyledi. Her şey yolunda giderse arabasını pencerele-

�ri m i zi n baktığı sokağa getirip farlarını birkaç defa yakıp


s·öndürerek i şaret · verecekti: Böylece Dorrie Amo.b leri da
yanı·mıza alarak tehlikesizce arabaya b·inebi l eceğ i m i z i an­
�ıyacaktıl<.
- O sırada Dorrie A:m·bler kendinde miydi?
- Evet. Ama morfinin tesiriyle ne yapt ı ğ ı n ı ·b i lmiyor-
du. Biz de ona efier bizim söylediklerimizi yaparsa başına
�hiç !b:ir şeyin ge·lmiyeceğini söyleyerek kandı rd ı k. He�
zaten karşı koymaya kalksa i d i zan l ı n ı n b i ze b ır�ktığı , 38
kali·brelik taban·ca i l e yola getirmeye çalışacaktık . .
- Zan l ı sizden ayrı l d ı ktan sonra neler o l duğunu b i l i- ,
·yor musunuz?
/

1 07
"

'

- Evet, ertesi günü bana anlattı. Bizden ayrıldıktan::


sonra asansöre bindiğinde köpeğin·i gezd irmeye çıkan
bir kocakarıyla ka·rş!l.aşmış. Kadın onu tanır g i b i hareket­
edince asansörün kapı s ı n ı n önünde durarak arkasını dön··
müş, böylece qe on·unla konuşm�·ktan kurtulmuş. Ama kö..
pek sevi m l i görünmek için gelip onun ·bacaklarına sürtün-­
meye başlamış Dorrie'nin e lbi·selerinden kokusunu tanı-­
.
m ı ş olma l ı . 'Asansör aşağı iner in·mez zan l ı doğru otomobi· ·
f i n·e koşmuş ve kad ı n ı n gitmesini beklemek i ç i n 1binanın1
etrafında b·i r tur atmış . . . Sonra tekrar g e l i p Dorrje'yi aşa.. .
ğı indirmemiz için kararlaştır ı l a n işareti" y aptı.
- Sonra Miss Ambler'le ne oldu?
- Bu konuda Barlowe'un .b ana a n latt ı k l a rını n.a klede··
b i lirim.
- Siz onunla birlikte gitmemiş miy>diniz?
- Hayır. İş bölümü yapmıştık. Ben· yukarda k a l ı p _şos:
numaralı da:rede parmak izi b ı rak·mıya l ı m diye her yeri:
s i l d i m . Dorrie Ambler'in dairesindeyken e l l er i m izde e l d i-­
ven vardı ama yine de kalabilecek izleri s i l iyorduk.
' - Şimdi size bir sual soracağım; fakat evet veya hayır · .
.

olarak cevap vermeniz.i . i�tiyorum. Barlowe Dalton size Dor-­


rie Ambler'in ne o lduğunu söyledi m i .?
·- Evet.
- Bunda·n sonra p·o l i s l e te·m asa geçtiniz m i ?
'

- Evet, komiser Tragg i l�.


- Barlowe Dalton'un· size söylediğini ona · da anl at-­
tınız m ı ? ·B ana ne anlattı ğınızı sakın söylemeyin. Sizden ·'
sadece ona Dalton'un size a n l attığını sö·y leyip söylemedi-­
ği nizi b i l d i rmenizi isti·y orum.
- Söyledim.
Barlo·we Dalton s i m.di nerede?
__.:... '

- Yirmi . Eylülde öldü.


, '

- Nasıl ö l d ü ?
- B!r soygun denemesi sırası. nda bir polis tarafın-dan:.�
vurularak . . .

1 08 . ..
Hami l'ton Burger Perry Mason'a döndü ve hafifçe eğil·
'

di:
- Sahit emrinizdedir.

Minerva Minden Mason'u kolundan çekerek kulağına.


eğildi:
- Hepsi ;baştan· aşağı yalan! Bu herifi ömrümde . gör­
medim. .
Mason anladığını göster·mek için başını salladı ve .an1-
ğa k�lkarak şa·hide yaklaştı . .
:___ Barlowe Dalton'un öldüğünü nereden bil'.iyorsu-
nuz? I

- Ö l dü.ğüııü gördüm. Çunki ö l ü rke.n yanındayd ı m .


- O s ı rada s i l a h l ı mıydınız?
Hami lton Burger hemen araya g·ird i :
- İtiraz ·ediyorum. Bu sualin bakılmakta olan dava
i l e i lg '. s i yoktLır.
Hakiırı i n l<ararı acıktı:

- İtiraz kabul edilmemistir.


. .

Mason sualini tekrarl a d ı :


- O s ı rada s i l a h l ı mıydınız?
- Evet ama o anda attım.
- Polis s i l ah ı b·u ldu m u ?
- Evet. • • • •

·
- ·Bu nerede o l d u ?
- Ac·me Supermarket'te.
- Bunun üzerine m i .hapse atı ldınız?
- Evet. . . .
.. . .

- Peki. Hapse atıldıktan ne kadar zaman sonra polise


zanlı ve Dorrie Ambl er hakkın-da b i l d i kler i nizi . anlattınız?
- Pek geç d e ğ i l . . . _t\nl ıyorsunuz . . . B i l l ings'in ölümün­
den sonra vicdanım pek rahat değ i l d i ve . . .
- Tevkif e.d i l menizden ne kadar zaman sonra polise
b i l d iklerinizi anlattınız?
- i_ . . iki gün· sonra.
- Supermarket'te soygLın yapmayı denerken suç üs-
tü mij y2kalandınız?
- Evet
109


- Dah·a önce hüküm giydiniz rn i ?
- Evet
- Kac defa?
..

- Uc . •

- Hangi suçlardan dolayı?


- SoygLın ve s i l a h l ı h ı rsızlık.
- Müebbet hapse ma·hkCımiyetinizin kaçını l·maz oldu-
ğunu bil iyor muydunuz? .
Hamilton Burger
. yine araya girdi:
- İtiraz ed iyorum , Sayın· Hakimim. Bu sualin dava
i l e ilgisi yoktur.
Mason hemen karş ı l ı ğ ı n ı verdi:
- Sonra soracağım .birkaç sualle ilg isi olduğunu gös­
tereceğim. Ş i m d i l i k şahide tesir edebilece·k sebepleri bul-
maya çalışıyorum. ·
.

Hakim Mason'un yaptıklarını tasdik eder bir şekilde


başı n ı salladıktan so·nra kararını açıklad ı :
- İtiraz ka·bul edi l·memiştir. Şa:h it sual e cevap ver-
sın.

- Evet b i l iyordum.
- Peki adam kaçırma n ı n ölüm cezas ına ·kadar gitti·
ğ i n i b i l iyor muydun·uz?
- Bazı şartlarda cezası n ı n ölüm olduğunu b i l iyordum.
- Zanl ı i l e ·bir cinayetle olduğu kadar ·b i r adam ka·
çırma va�'asında da sLıç ortağı olduğun·uzun farkında mıy­
d i nız?
- E . . . Zannediyorum ki evet. . .

- Pol i s sizi so. rguya çektiğinde çok kötü bir durumda


bulunuyordunuz demek?
- Evet.
- Öyleyse pol ise yardım ederek kendin·ize de pay
ç ı kart·mayı düşl.
i nmediniz m i ?
- Aşağı yukarı, düşündüm.
· -. Komiser Tragg'a çok mühim şeyler ·bi ldiğinizi ama
açıklamak için . bu davada o l d uğ u kadar Supermarket'teki

1 10


soygun için de suçlanmayacağın·ıza d a i r garanti istediğinizi.


,
söylediniz değ i l m i ?
- Aşağı yukarı evet.
- Bildi klerinizi savcıya anlatmadan Ç)nce on·l�rd_9n
suçlanmıyacağınıza dair garanti istedi n i z değil m i ?
- Elbette. ·
- Kısacası vicdanınız s i z i rahat b ı rakmadı değ·il de
b i l d iklerinizle pazarlığa oturmak için o i k i günü geçirdiniz

değ i l m i ?
- İntihar etmeye hiç niyetim yoktu.
- Peki s·ize suçlanmıyacağınıza dair garaJlti verildi
mi?
- Evet . . .
- Hatıralarınızı b i raz tazelemenize yardım edeceğim.
(Mason bunları söylerken şah i d i n gözleri n i n içine ba·kı­
yo1rdu). Size şartlı b i r sö·z verme o l d u m u ? Yani savcı ·ne
anlatacağın·ızı b i lmE?den h i ç b i r söz veremem dedi mi?
Ve eğer anl attı klarınız şu anda ·b a k ı l makta olan davayı ay­
dınlatırsa size suçlan·mıyacağ ı nıza d a i r b i r garanti veril-
.
me d ı mı ?. .
.

Sah i t bunalmıstı, kabul etmek zorunda ka l d ı :


• •

- ·Evet . . . Onun gibi b i r şey.


Mason işaret . parmağını Jasper'e doğru uzatarak de·
vam etti :
- Demek ifadenizin zanlıyı mutlaka ' Cezalandırmaya
götürmesi şartı i l e size suçlanmıya.cağınıza dair garanti ve:
rildi, aksi halde hakkınızda takibat açılaca.k ve müebbet
hapse mahkum olacaktınız d eğ i l · m i ?
Burger itiraz etti:
- B i r dakika, bir dakika! Bu sual tamamen şa·hitten
birtakım faraziyelere dayanarak cevap ve·rm·e s i n i istiyorr
Şahit geleceğinin ne olduğunu b i l e mez! .
Hakim çenesini ovuşturduktan· sonra kararını açıkla-
d1:
- İtiraz bana yerinde görünüyor. Ama müdafaa su­
alini baska
. b i r sekil<le sorabi l i r.
,

111

- Savcı size eğer şahitliğ i n·iz bu davanın neticelen­


mesinde ·bir rol oynıyacaksa kendi suçlarınız i ç i n suçlan­
m ıyacağın·ıza dair garanti verdi m i ?
- Evet.
- Ama ifadenizin ne olduğunu duymadan önce hiç
b i r garanti vermedi değil m i ?
- Vermedi.
- Bu suçlanmama Q?rantis ini alabi imek icin simr!i .> •

burada bakılmakta olan davayı sona erdirebilecek sekilde '

ifade vermeliydin;z d e ğ i l m i ?
- Evet. •

- Bu ifade zanlının mahkum ol;masın·ı sağlıyacak şe-


kilde de olmal ıydı değil m i ?
- Tam olarak. değil . . .
-

- Ama tam olara k , a ç ı k b i r şek i l de söylenmediys� de


konuşmalardan ç ı ka n mana buydu ve siz d e bunu he.ıııen
anlamıştınız değil m i ?. Bu duru·mda siz elıbette zan l ı n ı n ma:h-
.

kOm olmasını istiyorsunuz. Çün·ki i şl ed i ği niz · suçlardan do·


.layı ·m ahkum o· l·mamanız buna bağlı değil m i ?
- Ben haki kati vicda n ı m ı n rahat olmasını sağlamak
i ç i n söyledim
- H a k i kat! (Mason bunu söylerken eliyle ti.ksindiğini
bel i rten b i r· hareket de ya.p.mıştı). Ama tevkif edlimeQ.i kçe
hakikatı söylemeye hiç niyetiniz yoktu değil m i ?
- Hayır, vardı. .
...:._ N iyetiniz vardı belki ama partiyi kay.bettiğ inizj,, an­
l a d ı ğ ı n ızda ·onu· son koz olarak kul lanmaya niyetiniz vard ı . •

O sizin b i r nevi hayat s i gortan ızdı ! Ama sonra.d an e l inizde­


k i · kozun mükemmel b i r şey olmadığını anladınız, onun ·Jşe
yaraması ancak zanlıyı tam b i r mahkumiyete götür.menize
bağlıyd ı , yo·ksa partiyi kaybedecektiniz.
Mason b i rden olduğu yerde döndü ve yerini almak için
yürümeye başladı . Bir yandan nefretle açıklıyordu:
- Şimd i l i k ·bu şa·h�de ihtiyacım yok!
Ham ilton kızg ı n l ı ktan ·kızarmış yüzüyle ayağa kalktı
ve sonraki sahidin in· ismini acı,k l a d ı :
' .

i
112
Ko mise r T ra gg !
Komiser daha önce yemin et·mi ş olduğundan hemen
.:sorgusuna g e ç i l d i ; Burger sordu:
:- l<omiser Dunleavy jasper i l e yaptığ ı n ız b i r konuş­
• :madan sonra otomo.b i l l e Gray's ·well taraflarına g i d i p git�
.m e d i ğ i n iz i söylemenizi istiy·orum.

- Gittim.
· - O taraflarda ne arıyordun·uz?
- Gray's Well taraflarında karayolu bir kum tepesi
<lizisinin yanından geçer. Orada b i r insan·ın bir cesedi te ­

,peni n öbür tarafına indirebileceği b i r yer ar ı yord u m .


__.:_ B u l dunuz m u ?
- Birkaç başarısız denemeden son·ra, birta �,rn izler
'bulduk. Ve izleri takip ederek kazd ı ğ ı m ı z ku·mların içinde
,çürün1Cış diyeb i l eceğim b i r kadın ce s e diyle ·kar şı l a şt ı k.
-. O cesedin kim olduğunu teşhis edebi l d i n i z mi ?
Mason ayağa fırJad ı : :
- İtiraz ediyorum. Bu bakıl makta olan dava i l e tama­
men i lg i sizdir.
aurgerde cevap hazırdı':
- Sayın H a k i m i m ; bu s u a l lerle . b i r ö nc ek i şahidin
ifadesJnin doğruluğunu ispat etm eye u ğ ra şı yo r uz.
'
- İtiraz kabul e d i l memiştir. Bur.·unla b i r l i kte jüri bu
.
redde bakarak b i r önceki ş ahid i n . ifadesinin doğru olduğu
netlcesini ç ı karması n : D�vam edin sayın savcı.
- Komjser Tragg o cesedin üzerinde onu teşhise ya-
·rayacak b i r ş ey buldunlız mu? .

- . Çürümüş olmasına rağmen bütün parmaklarını a l ­


·riehid formik'e batırarak uçların·ın sertleşmes i n i sa ğ l adı k
ve bu sayede de o l dukça iyi parmak izleri elde ettik.
·

- Bas parmakların izlerini de aldınız m ı ?


. .

-: Evet, bütün parmakların . . .


- Şimdi l i k baş p a r·m a k l a r l a i l·q i l e n iyorum. Cesedin
üzerinde teşhisinizde yard ı m c ı olabilecek ·başka b i r şey
buldunuz r.nu ?
- Bulduk. Ceset b i r ·ef çantas ıyla göm·ü fmüştü. Çan-

f. 8 113

tanın içinde de Parkhurst Apartmanların ı n 907 numaralı dai-·


res i n i n krra ödeme makbuzu . ve ayn·ı d a i ren·in anahtarı vard ı .
.

Makbuz Dorrie Ambler adına düzenlenm işti, çanta·da ay-·


rıca aynı isme düzenlenmiş çeşitli makbuzlar vard ı .
- Dorrie Ambler adına düzen l e n m i ş bir otomobil
kullanma ehliyeti de bLıldunuz m u ?
Hayır, çantada bulmadık.
- D i kkat etm enizi rica ediyo·rLırri komiser. Ben size
sadece Dorrie Am·bler adına düzenlen·miş bir ehl·iyet b�lup
bulmadığın ızı sordum.
- Buldum.
- Nerede buldunuz?
- Tevkifi · s ı rasında zanl ı n ı n üzerinde bulundu. Can- •

tas ı n ı n küçü k gözlerinden ·b i r i n i n için·de.


- Ehliyetin üzerine sa,h i b i n i n baş parmağ ı n ı n izi çı-·
kartı l m ı s• m ı ?
- · Evet.
- Netice ne o l d u ?
Mason yine araya girdi.
- İtiraz e.diyorum. Şahit bu nokta üzerinde karara va-·
ramaz. Çür.•ki bu konuda yeterli b i l giye sah·ip değ i l d i r. Par-
111 a k izleri jüriye takdim e d i l i r ve şahit benzer noktaları işa-·
ret edeb i l i r ama buııdan b i r netice c ı karamaz .

-· İtiraz 'kabul e d i l mistir .


Burqer'in cevabı hazı r d ı :


- Bu bizi o ldukca qeciktirecektir.
• ••

Hakim bLına da ceva b ı n ı verd i :


- Böylesine mühim b i r davada zaman
'
unsuru .göz·
önüne a l ınmaz.
Hami lton Burger hafifçe eğilerek haki m i n istediğini'
yapacağın·ı b e l i rtti. Ve jüridekil ere önce Dorri.e Ambler'in
eh·liy.eti nde-ki parmak izinin büyültülmüş fotoğrafını son­
ra da komiser Tra,gg'ın bulduğu cesedin baş parmağ ı n ı n
izinin fotoğrafını verd i . Sonra tekrar Tragg'a dönerek sor:..
du:
....
.

- Kac benzer nokta b u l dunuz komiser?


.

� Altı.
1 14 '
- Bu cetve l i n· yard ı m ı y l a jüriye o noktaları gösterir

misiniz?
Komiser istenifeni yaptı. Bur.ger tekrar sordu·:
- .Bu altı taneden başka bir.birine benzeyen nokta lar
· da .Yok mu?
Var. Ben bu altı tanesi hakkında kesin bir karara
:__

varab i l d i m . Cesedin durumu


. tam bir parmak izi a l ı n.ma­
sına pek . i m kan vermem işti.
- Ölün·ün yaşı hakkında b i r f i k i r sahibi o 1 abi idiniz
m "ı ?
..
- Evet. En fazla yirmi beş yaşında olabi l i r . . . Genç
'bir kadın. •

.

- Cesedin yakınlarında sadece bir el çantası m ı bul-


dunuz?
- Hayır Smith Wesson marka bir tabanca da buldum,
'38 kal i1bre l i k ve imalat numaras ı d a C-48809. Topunda altı
k-ovan vard ı : -Kovanlardan b i ri de boştu. Bu tabanca ile yap·
tığımız b i r deneme atışı neticesinde; maktulün kafa tasın­
dan çı kardığı·mız çekirdeğin üzerindeki izlerin aynısını ta·
şıyan b i r mer·mi çekirdeği elde ettik .
·

Savcı n ı n isteği üzeriııe komiser iki mermi çekirdeğinin


büyütülmüş fotoğraflarını Jüriye arzetti. So·n ra söz müda·


faaya veri l d i .
Mason ayağa kalktı ve komisere yaklaştı:
- Komiser Tragg o kum tepesi n i n d i b i n·de gömülü
bul.d uğunuz ceset Dorrie Ambler'in cesedi miydi?
,.
Evet
vey_a hay ı r olarak cevap vermenizi rica ediyoru·m .
Komiser tereddüt ett i :
- Zannımca . . .
. - Ben im i ç i n mühim olan sizin zannetti·kleriniz değil
bildiğinizdir. O ceset Dorrie Amblere m i aitti yoksa . değil
miyd i ?
B i l miyoru-m . .
·-
'

·- Tam b i r teshise imkan verecek kadar benzer nokta


bulamad ınız m ı ?
- Dorrie A·m bler'e ait olabileceğ i n i zannedecek ka-

115
. .

dar buldum desem daha doğru olur.


-- Yani. kat'i olarak h i ç bir şey söyliyemiyorsunuz:
d eğ i l m i ?
- Evet.
- Açı l< sözlü olalım komiser; Parmak izinden yola
ç ı karsak b i r şahsı tam olarak teşhis etmek ! ç i n en azından
kaç tane benzer n·okta bulmak lazımdır?
- Bazı durumlarda . . .
. - On iki değ i l m i komiser?
·
-

· - Bazı duru·mlarda dokuz veya ona benzer nokta ye-·


terli görülür.
- Ama burada dokuz tane benzer nokta .yok değ i l m i ?·
- 'Yok.
- Altı benzer noktanın i k i parmak izinin aynı oldu-·
ğunu göstermeye yeterli olduğun·u iddia etmiyorsunuz her· .
'

halde?
'
- Altı benzer nokta yeterli değ i l . Ama ayrıca çan- · -

tada Dorrie Ambler adına çeşitli ma·kbuzlar, dairesinin·


anahtarı . . . Üste l i k ölünün yaş ı , boyu ve saçlarının rengi
aynı Dorrie Ambler'in ehl iyetinde yazıldığı gi1b i. Demek
k i bu ceset ço.k . büyük b i r ihtimalle Dorrie Ambler'indir.
- Ama kat'i olarak bun·u söyliyemiyorsunuz değil mi?'
--'- Kat'i olarak söyl iyem e m . Bu 1bir nevi ihtima l l e r he-
.

sabı.
·

- Daha açık b i r şekilde söylersek; siz o cesedin kat'i


olarak Do·r rie Ambler'in olduğuna kani değ i l siniz. Haklı·
m ı .y ım ?
- Evet.
- Teşekkür ederim hepsi bu kadar.
Hami lton Burger ayağa kalkar�k bir şahit daha çağ ırd ı :·
Bu, kızıl saç l ı güzel vücutlu, çok şey görmüş geçirmiş
olduğu her halinden ·bel l i bir genç kadındı. Şahitlere ayrıl an·
bölmede yerini a l ı p , yem i n ettikten sonra savcı sorguya·
baslad ı :
'

'
- Zannederim! B i r gece · aynı hücrede :k aldık.
- Bu sırada onunla Dorrie Am'bler hakkında konus- •

. tunuz m u ?
- Evet.
--- Zanl ı - size Do-rri e Am·bler i l e i l g i l i b i r şey söyledi;·
mi?
- Zan l ı bana Dorrie Am.b ler'i artık kimsenin ·g öremi··
yeceğini söyledi.
- Bunu ne sebeple söyle d i ? ,

- A nlatayı m , 'ben o·n·a Dorrie Ambler'in .Miden'i n·


mirasından pay al masıııdan çekinip çekinmediğini sormuş· ·
!
tum. Bu sualim üzerine gülerek Dorrie ·A mbl er'in ondan ar· ·
tık hiç b i r şey istiyemiyeceği n i söy l e d i .
- Bize bu konuşmanın kum tepeci ğ i n i n d i binde c�···
sedin bulun.masından · önce m i yoksa sonra m ı Qfduğunu
"

söyliyebi l i r misiniz?
- Cesedin kon·usmadan önce -b ulunduğunu zannne··
.
'

diyor_u·m am_a zan! ının bundan haberi yoktu, çünki !bu he·-
nüz gizli tutul1uyordu.
Burger Mason'a döndü:
- Karşı sorgu!
Mason her zaman olduğu g i b i şahide döndü:
.
• - B i r · mahkemeye ç ı ka rılmanız yakın . mı?
- Evet.
- Hangi suçtan?
• - Marihuan·a bulundurmak .
- Zanlıyla yukarda anlattığ ı m ı z konuşma o l d u kta·n· . he-
men sonra . g l d ip savcıya duyduklçır·ı n ızı anlattın ı z d e ğ i l'
mi?
- Biraz sonra, evet.
.

- Peki , savcıyla. nasıl görüşebi l diniz?


- Ertesi günü kendisi ben·i çalışma odasına çağırttı . .
. - Oo·o! .. Yoksa zan l ı y l a aynı hücreye onun ağzındarr
laf almak icin m i konuldunuz?
. -

- Evet aşağı yukarı öyle. \

\ - Peki bu va�ifeyi niçin kabul etmiştin i z ? Yoksa sav-· ·


·
:..�
117

'
'
ıcı başarırsanız bunun mükafatın·ı göreceğinizi m i söyle­
"rnis ti?

- .Hayı r , h i ç de deği l . Tam tersine ba·na h i ç b i r söz


veremiyeceğ i n i çünki bunun ifademin değerini azaltabile­
·
·ceği n i am a kend isinin cömertl iğine güvenmemi söyledi.
Mason· gü lüm·sedi ve jürinin bulunduğu tarafa doğru
nafifçe e ğ i l d i :
- Hepsi b u kadar. .
.
Hami lton Burger kıpkırm ızı kes i l m işti , sesi gayet sert
fÇ 1 ktı :
- Sahit cekileb i l i r.
• •

Bunun üzerine hakim acıklad ı : . -

- Celse tatil edi l mistir. Yarın sabah saat dokuzda


tekrar açıl acaktır. Zan l ı n ı n ·tutukl u l u k hali deva·m etmekte-


·dir. jüridekiler davayı ne aralarında konuşacak ne de yan-
. . .

larında konusulmasına


müsaade edeceklerdir. Zan l ı n·ın
suçluluğu veya masumiyetine d a i r her hangi b i r açıkla mada
'bulunmaktan da · kacınacaklard ı r .

·

Hakim salonu terkederken M i n erv·a M i nden Mason·'un


k' olunu tuttu:
- Mister Mason· size b i r iti rafta b u l unaca ğ ı m .
- Hayır, kat'iyetle hayır.
- Evet, evet. Bir şeyi b i lmeniz lazım . . . Mutlaka . . .
-yoksa mahkum olacağım . . . hem de işlemedi ğ i m b i r cina-
yetten! _

Mason onun göz l � r i n i n içine baktı:


- Şimdi sizden pek a l ı ş ı k o l ı:nadığım b i r şeyi isteye­
ıceğim: ·bana h i ç b i r şey · söylemeyin, anl ıyor musunuz?
'H i ç b i r şey; B i l d i kl er.imden başka .bir şey öğrenmek iste-
miyorum.
.

- Ama, Mister Mason eğer susarsam .ben·i . . . Bütün


·delil lerin aleyhime ol duğunu görm·üyor musunuz? Beni
<einayetten mahkum ·edecekl er ·hem de . . .
Mason o·n un sözünü kesti:
- Sus u n ! Ve bu meseleyi hiç kimseyle k('o nuşma-
I

118
y ı n , h i ç b i r s u a l e cevap vermeyin-. · Artık ağz ı n ı z ı b i l e aç­
.
mayın!
B i r yandan da el iyle genç kadı n ı götür·mek i ç i n bekli­
yen kad ı n polise çıötüre b i l eceğ i n i işaret ediyordu.

" .

..

'

'

f•

'

"

· 1 1�

,
'

'

·-
ONÜÇ

Mason bürosuna döndükten sonra calısma odasında.


·
, .

b i r aşağı b i r yukarı dolaşmaya başladı. D e l l a Street ise


endişeli g·özlerl e on·u seyred iyordu; n ihayet daha fazla da-·
yanamıyarak sordu:
- C a n ı n ı z ı bLı kadar sıkan şeyin ne olduğunu bana
da . söyli·yemez m i s i n iz patron?
- Gayet nazik b i r durumda bulunuyorum D e l l a ! Eğer
söylenmesi ve yapı l ma s ı lazım g e l e n ş�yi l a z ı m olduğu
anda yapmayı başarabilsem her şey yoluna g irecek. Ama­
.
b i r de kozları·mı kötCı oyn·arsam . . .
.
'

Avukat birden olduğu yerde durd u :


, - D e l l a , qana telefonla Paul Drake'i çağır. Ona Santa
Maria'daki baııka soygunu hakkında bütün her şeyi öğren".'
mek istedi ğ i m i söyle . .Ama kat'i surette h e r şeyi. Ne ka..
dar ehemm iyetsiz görünürse görünsün h i ç bir şeyi unut-

1 21'


. .
m a s ı n . B i r · tayyare kiralayıp adamlarından b i r i n·i oraya gön-
-Oersin.
D e l l a sasırmıstı: ·
,

, .
. '

- Bu raporu yarın sabah m ı istiyorsunuz?


- ·Hayır yarın sabah isted i ğ i m· oraya g i d e n adamla ·
konuşmak. G e l i p ·beni Adalet Sarayında b u l s u n . Paul'e
.söyle mas raftan h i ç çekinmesin . . . Ayrıca 5 , 6 ve 7 Eylül
g ü n leri San Fran·cisco i l e Los Aııgeles arasında yap ı lan
·fa i l i meçhLıl ·banka soygunlarının b i ·r l i stesini d e istiyorum.
Buııun i ç i n çeşitli şehirlerin polis m ü d ü riyetlerine telefo·n
etmesi yeterl id i r zannediyorum.
- Ama patron bütün bunlar s i z i n· ne iş..i n i ze yaraya­
·cak? jasper'in tabanca hakkında yaptığı şahi t l i ğ i n Mine rva
·
M inden i l e arasında geçen konuşmaların yalan o·lduğunu

. isbat edemezsiniz k i , üste l i k ku·m tepeciğinde ıbulunmuş


. �b i r ceset var . . .
- A bu mLı? Bu m ü h i m d eğ i l .
Avukat bunları. söylerken e l i n ·i d e m ü h i msemez bir
. s e k i l d e sal la·m ıstı.
' .
D e l l a Street sası rmıstı
.
.
:
'

- Nası l ? 1

- Dorrie Arnbler'in öl dürülmes·i bu davada b i r şey ifa�


·

de etmez yeter k i jüri M i nerva'nın onun 'öl d ü r ü l m e s i n i söy·


l e d i ği n e inan·mış olmasın. B u konuda a k ı l lara b i r parça şüp­
lıe düşürsem yeter. jasper'in şahitliği b i r sabun köpüğü g i b i
dağ ı l ı r gider. M inerva'(l ı n Dorrie Arnbler i l e münakaşa et­
ti ğ i n i ve ss>nra onu öldürdüğünü farzetsek b i l e bunun h i ç
b l r ehem m iyeti yok, çünki fasp.er ifadesinde bundan ba·hs et.
m e d i . B i r nokta üzerinde yalan söyledikten sonra pekala •

M i nerva'n ı n kendisine Do·rrie · Ambler'i ö l d ü rmes i n i e·mret· •


tiğini açıklarken d e yalan söylüyor o·lab i l i r . H � m son·ra


M a rvin B i l l ings meselesinde d e yalan söylüyor olabi l i r.
Del l a Street ·basır.·ı s a l l ad ı :

·_ Jüriyi buna asla inandıramazsın·ız. M· i nerva'y ı suç­


·ı u bulmaktan başka b i r şey yapmıyaca.klar.

'l 22 .

- . Eğer oyunumu ç0k iyi oynarsam hakim o n lardanı
M i nerva M i nd e n ' i n suçsuzluğuna karar verme l e r i n i i steye- .
cektir. ·

- Hakim basit b i r faraziyeye dayanarak jüriden• böy-


l e b i r şeyi isteyemez ki !
·

Mason küçük parmağını uzatt ı : .


- Ben i m l e nesin e · iddiaya girersin D e l l a ?

..

. <.

. ..
. .
·

·�
.. . ..

. . .
:_,. ... . .·
' I ' ' ''
. . .. ;. . .. .. . .

1 23:
·
'• •

'. . .. .
.
·
' .

.. .
. �
. ·;,· . .
� ' ' "
.
. .. .
..

'

.\
'

'

ON DÖRT

Hakim Flint celsenin açıld·ı ğını ;bi l dirince; Hami lton


.
'Bu rger ayağa k a l kt ı :
- Y·ü ksek Mahkemenin müsaadeleriyle iddianame-
ye eklenecel< yen·i :blr d e l i l i m var. C-48809 numaralı 38
,

kalibrelik Smith Wesson marka bir tabancanın M i n e rva -

M .inden'e satıl.dığına dair satış defterinden b i r sahifenin, .


fotoğrafı. Suç d e l i l i o l a ra k dosyaya ka,bul edil mesıin i isti-
yorum. .
�Vlason da fikrini açıklad ı : ,
- Bir itirazım yok.
Bu s ı rada Paul Drake yanıı1·da jerry Nelson olduğu
· h&lde acele acele ;11 ahkeme salonuna gi riyordu. Perry ·Ma
son onları görünce, ·haki·me döndü: . ·

- Yüksek mahkeıne b i r a n i ç i n bana müsaad� bu-


yururlar m ı ?
Hakim başıyla müsaade e d i l d i ğ i n i isaret edince avu-
, ..

'kat hemen iki dedek·tifin yanına gitti.


125

Drake hemen alçak sesle an·Iatmaya , başlad ı :


'
-.

- Nelson, Santa Mari_a 'daki soyg.un·un bütün teferru-


atını öğrenmiş Perry. Hepsi üç kişiymi ş : i k i tanesi banka-·
n ı o içinde soygunu yaparken bir üçüncüsü d ışarda otomo- ·
b i l i n direksiyon·unda bekliyormuş. Görgü şahitleri otop10-
b i l i n plaka nu·maras ını almış lar. H o. l lywood bulvarında ka-·
za yapan Cad i l lac'ı n pl?ka numarası . . .
Mason heyeca nla öte k i n i n sözün·ü ·keserek sordu:
- Direksiyonda bekliyen bir kadın m ı y m ı ş ?
Drake'in yüzün·den şaşırd ığ ı n ı anlamak çok kolaydı :
- Sen nereden b i l iyorsun? Bir kad ı n m ı ş .
- Pekala. Hepsi bu kadar m ı ? ,
- Bakersfield'de bir l i·kör dükkanı soygunu var. BÜ···
yük ihtimal l e aynı çeteni n· · i ş i . Soygundan sonra, bir kadı- ·
nin k u l l andığı açı·k ren·k ·bir Cadillac'la kaçmışlar.
--:- Teşekkürler. Benim bütün öğrenmek istediğim de ·
bunlardı.
Avukat haki m i n önüne g i d erek söz a l d ı :
-:----- Yüksek Mahkemenin müsaadeleriyle savcı şahi­
d i n i davet etmeden komiser Tragg'a parma-k izleri konu- .

sunda sorulacak birkac sualim var. Kendis in·in mah'keme


, -

salonunda bult1nduğunu görd ü m . Vl.i ksek Mahkemeden bu


şahidin karşı sorgusuna devam etmeme müsaade verme· ·
sini istiyorum. ,
Burger hemen itiraz etti:
- İtiraz ediyorum, Sayın Haki mi·m. B i r karşı sorgu­
normal olarak bir tek defada yapı lır, ha·l bukl müdafaa ma­
kamı bunu b i r a l ı ş k a n l ı k haline gelmişcesin·e birkaç . . .
- Buna karar vermek mahkemeye aittir.. Ve hakim
· olar2k IJeıı de m ü dafaa makam ı n ı n müdafaasını hiç bir zor�­
lukla karşılaşmadan yapmas ı n ı istiyorum. Komiser Tragg
şahitlere ayrılan bölmedeki yerini a l s ı n !atfen.
Tragg iste n i l e n i yerin·e geti r i rk·en. Maso·n, · D e l l a St- ·
reet'e bir işaret yaptı. Bunun üzerine genç kadı n yanında
getirmiş olduğu bir projeksiyon makinesini kurmaya koyul-

. �il
.

1 26 .
1
:
.
.

. '
.. :
. . .. .


.

clu. D e l l a ekranı desteği n e asıp makinenin· fişini prize 5ok-


.maya haz ı r l a n ı rken hakim F l i nt merakla sord,u :
- Ne yapıTiaya ııiyetlen iyorsunuz Mister Mason?
- Ekranda b i r parmak izi göstererek ko·m iser Tragg'a
- dalıa ralıat bir şekilde sua l l e rirTii sormak istiyorum Sayın
Ha·kimim.
Hakim baş ıyla uygun bulduğunu işaret edince Mason
·makin·eyi _Ça l ı ştırd ı , ı ş ı ğ ı ayarladıktan sonra açıkladı :
- · Kom iser şimdi zanl2nın baş parmağın ın· izi n i , bu iş
.için k u l l a n ı l a n , ·b i r cam levha üzerine çı kartacağım
Mason M i n erva M i nden'e yaklaştı ve kendine uzatı­
l a n baş parmağı tutup cam levhan·ın üzerine bastırdı, · bu
.
'j ş i yapar ken de h'akiın ve jüriden t a raf,a dönmüş a n l atı-

yordu.
- Sayın 14akimim bu ·hareketi birkaç defa tekrarla­
marn mümk·ü ndür çünki p_ar·ma k izi almak benim ihtisa­
" sı ıiı d a h i l i n e g i rmiyor!
. G i d i p l evhayı projeksiyon makinesine yerleştirdi, bak-
· tı ktan sonra başını s a l l a d ı :
- , Korktuğum başıma g e l d i . . . Yeteri kadar dikkat ·et­
memişim. Tekrar ayn·ı şeyi yapmal ıyım.
Cebinden b i r başka ca·m levha çıkardı ve biraz önceki
'hareketle r i tekrarladı, neticeyi bu sefer uygun buldu:
- Bu sefer mükemme l . Bu parmak izi yeteri kadar
· net değil ıni komi.ser? ·
- Evet.
- Evet böylece solda Dorri. e Ambler'in baş parma�
. .ğ ı n ı n izinin foto�rafı, ortada ölünün baş parmağ ı n ı n izin·iıı
fotoğrafı' \te sağda ötekilerle aynı boyda ekran üzerine dü­
.şQrülmüş bir parmak izi.
t
Hami lton Burger hemen araya g i rdi:
_: ·B i r dakika! Bu üçüncü parmak izi b i r projeksiyon­

'daki hayalden ·başka bir şey değ i l . Dolayısıyle büyütülmüş


·Toto ğ raf olan öteki ikisi gibi orıu da suç d e l i l i olarak kab.ul
··e demeyiz. ·
- Ama bu Lz i bir cam levhadan elde ediyoruz. Lev-

1 27
hayı bir zarfa koyarak dava dosyasına suç deli l ·i o l a rak ko-­
. yabi l irs iniz. ..

- Mademki daha iyisini yapmanın i m kanı yok kabul'


ediyorum. Ama büyütül müş fotoğrafı tercih ederdim.
Hakim d i kkati cekti:
.

- Her şey müdafaanın yapmak isted i ğ i şeye .bağ l ı .


- Şahidin parmak izi konusunda b i l g i s i n i ölçme·k ve�
sadece altı ben·zer nokta üzerine kurulan b i r tan ı m an ı n
zararlarını göstermek istiyo·rum.
Hakim konLışma!arı neticeye bağladı: .
·· � Öyleyse göstermek istediğinizi gösterin, daha son-­
ra ca·m levha dava dosyas ına suç del i l i olarak konulsun.
Bunun üzerine sözü Mason a l d ı :
� Komiser bu üç parmak izi aynı büyüklü·kted i r. Şim­

d i sizdeıı ekrana düsürülen·


. ,
iz i l e sizin tarafınızdan b u l u n
·
-

mLış cesedin baş par·mağ ı n r n i z i n i karşı laştırmanızı istiyo-


·

rum.
- Peki . . . Mesela işte b : r tane . . . Bu i k i yay birbirine
benziyor. İşte bir tane daha; basit ·b i r · kıvrım . . . Özür d i l e­
r i m M i s ter Mason ama bu benzer noktaları isaret etmek

isterd i m , çünki · p rojeksiyon bitin·ce ne olduğunu anl ıya-


.

mıyacagız.
.
v

- Tamamiyle hakl ısınız komiser. Ekranın üzerine ·bir·


beyaz kağıt koyalım . . . Tamam ... . Ş'.·mdi benzer noktaları bir
· kalemle işaretliyebi l i rs ; n iz.
. .
Tragg cebinden bir t[ikenınez kalem çıkard ı , kağ ı d ı n
üzerine birtal<ım işaretler yaptı, parmak izine baktı y ine·
bazı yerleri işaretledi ve beş dakika son·ra neticeyi açık-·
lad ı :
- s · m d i l i k bı.ı ndan başka benzer nokta bulam ıyorum.
- Kac tane ·ben·zer no.kta buldunuz komiser.
- Altı . ,
- Tam tamına Dc·rrie Amb!er'in ehliyetinin üzeri nde
bulunan parmak iziyle bulunan· . cesedin baş parmağ ı n ı n izi

arasındaki benzerlik sayıs ı . Bu ·gösterinin çok . veri m l i ol-..:

1 28

'

.duğurıu zannediyorum komiser: bize bu·lunan cesedin zan·


J�ya ait olduğunu is.pat etm·iş bulun uyorsun·uz!
.
Komiser i k i parmak izi11e yen iden baktı . Sonra tekrar
. şahit . bölmesine geçti .
Ama Mason'un buna ihtiyacı yoktu:
- Soracak başka sua lim · yok.
Burger altta kalmadı : 1

- Bizi·m de yok. Şahit daha önce altı benzer nokta-


,nın �ki parmak izinin· ay!:lı şahsa ait olduğunu ispata yeter- .
ili olmadı ğ ı n ı b i l·d i rmişti.
Hakim fi· krini acıkladı : ·
,

- Öyleyse şahit çekilebilir.


Mason projektörü ·kapadı ve levhayı yerinden çekti.
· 'Bir zarfa koydu ve mü·baş i re uzattı:
. - Zarfın üzerine işaret koyar m ı s ı n ız, sonra her han·
•gi b '. r kar ı ş ı k l ı ğ a maha .1 kalmaz.
Bu sı rada Hami lton BLırger ekranın üzerin·deki kağıda
konmuş işaretlere bakmaktaydı . Bir el hareketi yaparak
·rragg'ı ya·n ı na çağırdı. Kısa b i r görüşmeden sonra Savcı ,
..
'birden hayk ırd ı :
- Komiser, tekrar şahitl i k maka·m ı n a çıkar mısınız? ..
Sayın Hakimim bu . şahide bazı sualler sormak istiyorum
·ve mübaşirin o cam levhayı iade etmesini rica edeceğ im,
·rel<rar projeksiyon makinesin·e takı l s ı n .
r-.Aason milbaşire doğru i l erlerken düşüncesini açık•
ladı :
- Ben bunda itiraz edi lecek b i r taraf göremiyorum . .
Ama savcı sert bir hareketle onun el i n i tuttu:
- Hayır, .hayır, sa·kın dokunmayrn ! B i r el çabukluğu
.olsun istemiyorum ve zarfın ban·a mübaşir. tarafından ve­
'r ilm esini tercih ediyorum!
Hakim buna göz yumm a d ı :
- Bu ma·ksatlı sözlerin i z i n tamamiyle yersiz olduğu­
:nu b i l miyor musunuz sayın savcı?
Burger heyecanına . mani olamıyordu.
- Sayın . Hakimim siz de :biraz sonra ·b unun se·bebin·i

� 9 129
.
göreceksiniz .... Tamam.. . Sayın H a k i mi m · lütfen · komiser
Tragg'ın işaretlediği kağıtla Dorrie Ambler'in parmak izine
bakar ·m ı s ı n ı z ? .. Şahit ekrandaki parmak iziyle ölünün baş
parmağından al ı n·an i z arasında altı benzer no·kta b u l m u ş- .
tu ; · a m a bu altı nokta Dorrie Ambler i l e ö l ünün b·aş par- ·
maklarının izlerindeki ben•zer noktaların tamamiyle aynısı�
·
H a k i m kaşlarını. çattı: .
- Bunu ı>ek anlıyamamış olmaktan korkuyorum . . .
- .A.m·a b�rr a n l a d ı m Sayın Haki·m i m r Ma·kineye konan
levhadaki parmak i z i zan l ı n ı n d e ğ i l d i . Perry Mason izi i k i
'

kere a l m ıştı, birinciye gOya bozuk demi·şti. F ırsattan isti-­


fade ederek zanl ı n ı n parmak i z i n i taşıyan levhanın yerine·
herhanQi b i r fotoğraf h i lesiyle üzerine
'
Dorrie Am.bl e r'i n:·
parmak izleri tespit e d i l m i ş cam levhayı koydu.
- Yoksa b i r su.Çlama m ı b u M i ster B·urger?
.. . . .

- Evet Sayın Ha·kimim ve Mister Masonun üzerinin


aranmasını istiyorum. Hemen ortadan kaldırmadan cebin· ·
d e k i öteki levha e l e geçsin istiyoru m ! B u b i r suçtur, mah­
kemeye haka rettir, · bu . . .
Hakim savc ı n ı n sözün·ü 'kest i :
;

- Lütfen, her şeyi sırasıyla yapa l ı m . Mü.,başir .91 lev- .


hayı tekrar makineye yerleştirin. M i ster Mason, lütfen ol-·
duğunuz yerde k a l ı n. .Mahkeme ·bozuk çıktığ ı n ı söylediğir
n i z ve ş u anda cebinizde bulunan öteki levhayı vermenizi" .
rica . ed·iyor.
Masol1' hemen h a k i m i n isted i ğ i n i yerine getirdi. B u·
arada mübaşir h a k i m i n e m i rleriyle projeksiyon makinesini.
izin ekrandaki işareti i ·kağıtla ayarını yapıyordu. İz tam b i-· .
r'az önceki gi·bi ekranın üzerine düşünce Ha·m i lton Burger ..
Tragg'a döndü: .
- Komiser artık cesedin parmak iziyle i lg i lenmeyin·..
.
Ekrana dü şürülen parmak iz i yl e Öorrie Ambler'inkini kar�-·
sı l.astırın ve bana aralarında ne kadar benzer nokta oldu-
• •

ğunu söyleyin ... İşte on·ları i ş a retle·mek için b i r kırmızı ka--


lem . . . •

. .... , .. ..
· -. .1 ı·· ı , ,!
••

130
. .

.,

'
Tragg kalemi a l d ı ve, kağıdın· üzerinde ·birtakım _çizgi­
l e r yapmaya başladı . ·B,i rkaç d a k i ka sonra mahkemeye dön­
dü: .
- Şimdi l i k .onsekiz benzer nokta buldum Sayın Ha­
kimim. Halbuki on iki benzer nokta b i r tanıma için yeter­
l i d i r. .
Hakim merakla sordu: ·
- ·Bunun manası n ed i r ? .
- Bunun· manası Sayın H a k i m i m projeksiyo·n maki-
nesine yerleştirilen plakta zanl ı n ı n d eğ i l d e Dorrie Amb­
fer'in parmak izi vardı ,demektir.
. .

- .Bundan e·min ·misiniz?


- Tamamiyle Sayın Hakimim.
Hakim Flint bu sefer Mason'a döndü:
\ .
'
- M ister Mason barodan atı lman ıza b i l e yol açabile-
cek çok ağır b i r itham karşısındasınız. Bu j ü r i n i n önünde
cereyan· etmiş bir vak'a olduğuna göre yine aynı jürinin
önünde sizden zanlının parmak izini al ıyorum diye o izi
Dorrie Am,bler'inkiyle nasıl değişti rdi ğ i n i z i anlatmanızı rica
ediyorum.
Avukatın cevabı . $aşırtıcıydı:
- Çok üzgünüm Sayın Ha ki·mim ama bu hususta hiç bir
açıklamada ıbulunamıyacağım.
Hakirrıin kaşları çatı l d ı . Sert bir sesle konuş.maya
basladı:
. .

- Bu durumda, Ma:hkeme ..
- B i r teklifte bylunab i l i r miyim Sayın .Hakim ·i m ?
- Pekala, . n·eym i ş ? .

. . - Sayın H a k i m i·m her hangi 'bir karış ı k l ı ğ ı önl emek .


için komiser Tragg'ın ·bizzat, zan l ı n ı n baş parmağ ı n ı n iz.i­
n i almasını rica ediyorum. Sonra onu d a ekrana düşüre­
rek ölünün· parmak iziyle ka·ç tane benzer nokta olduğu­
nu bulabi l i r. Burada bu i s i c i n k u l l a·nı labilecek bos bir
. � '

cam levha var.


· Hakim Flint tereddüt eder g i b i görününce, Burger ka-,

\
131
bul etti:
- Ben bunun yapı lmasın·a tarafta � ı m .
Bu hakimin karar vermesine $.ebep oldu:
� Pekala söylenildiği giıbi yapı l s ı n .
Mason komisere bir cam levha uzattı. Tragg bunu
a l ı p cebinden çıkardığı .bir pertavsızl a uzun uzun· gözden
geçirdi . So·nra bu [ev.h anın üzerine ·büyük ·bJr itina ile
. zan! ının baş parmağının izini a l d ı , projeksiyon makinesiıı·-
deki levhayı çıkarıp yerine elindekini taktı.
· Mason kendinden gayet e·m i n Tragg'a dön·d ü :
- Şimdi. kom iser Tragg bu izle, ö l e n i n sonra da
Dorrie Ambler'ink-i arasında kaç tane benzer nokta ol�
duğunu araştı rır mısınız?
Komiser projeksiyonu ·a yarladı so·n·ra ekrana yakl aş·
tı ve birden hayk ı r d ı :
•.

- Üstüste. di.i stü !


. '

Hami lton Burger n e old·uğunu . anlı yama·mıştı . :


- Ne üst üste düştü?
- Bu l<ağ ıdın üzerine. tükenmez ile ve kırmızı ka-
l e m l e işaretlediğ·i m benzer l i k noktaları ta·mı ta·m ına ek­
randaki izle Cıst üste gel iyor.
Şa şkı n l ı ktan haykırıma s ı rası Burger'deydi:
, � Ama bu imkansız!


Sah it buna kızd ı : ·
- Kendiniz de bakabi l i rsini z . · Gayet· açık bir şekilde
görülüyor.
Hakim komiser'e dönüp sord u :
- Bunların manası nedir?
-- Hiç b i·r fikrim . yok Sayııı Hakim i m .
Mason hemen a'r aya g i rdi :
'

- Bunun manası Şu Sayın Hakimim: ,b enim ek·rana


duşürdüğürn par·mak izi zan! ı n ı n d ı . Ve bana karşı girişi­
len itham da tamamiyle haksızdı. Bu bir suçtur, ·b u b i r
hakaretti·r ... ·
Hakim kararlı bir sesle Mason'un sözünü kesti:

. '
. .

. '

- Birbirimizi anl aıııaya ça·l ışa·l ı m . Ko·rn.i_şer zan l ı n ı n•


parmak iziyle Dorrie Ambler'in parmak izi arasında on
sekiz benzer nokta olduğundan emin misiniz?
- Evet, Sayın Haki·mim.
. Bu nası . I mümkün olur komiser? B i raz önce ye m i n
a l.tında verd i ğ i n iz ifadede on iki ·benzer noktanın tam bir
tanı·ma için yeterli olduğunu söylemtştiniz Halbuki şimdi
iki ayrı şahsın parmak izleri arasın·da on sekiz benzer nok-
. ta var. Bunu açıklar mısınız?
·
� Sayın Hal<imim anlıyamad ı ğ ı m bir şey var; çün­
ki ·demind en' bu yana izlere baktıkça başka benzer no:kta­
!ar daha buldum!
Hakim mutlal< cevap istiyordu:
- Bundan n e g!·bi bir netice ç ı karta b i l irsiniz?
Mason yi ı1·e cı.ra}'a g i rd i :
- Sayın H a k : m i m , burada iki ş ı k var; ya daktilos­
kopi yani parmak izlerinden tanıma i l m i nden' şüphelenece­
ğiz, yahut da Dorrie A·mbler i l e zanlı tel< bir şahıstan iba­
rettir, bLınu kabul edeceğiz. Bu ikinci durumda Dorrie
Ambler hiç bir zaman var olmadı ve yemin altında şa­
hitl i k yapan Dun·leavy Jasper i k i s i n i yanyana gör·d·üğünde
i k i kadın arasındaki benze·rliğe şaştı ğ ı n ı ifade ederken ya· ·

l2ncı şahitlik yapmıştır, · çl.i n k i ik isi n i yan yana görme�


sine imkan yoktur.
<<Yüksek Mahkeme'ye hatırlatmak isterim k i ; fv1 i ner·
ve Minden i l e Dorrie A·mbler arasında büyük berızer l i k
bulunduğunu söyliyen şahitl erin hiç biri ikisini aynı anda
gördüklerini söylemediler. Onları hiç kimse yanyana
göremedi çünki, parmak . izlerin :n· de is·p at ettıiği
gibl, ikisi bir tek şahıstı .
Birden hakim bağırc�ı :
- l\!öbetçi ler, yakalayın· . şu a·d am ı ! Salonu terketme·
-

sini önleyin!
DLın!eavy Jasper birden salondan çı kma arzusuna ka­
f) ı l m ıştı . Ama gardiyanlar tarafından hemen kıskıvrak
yakaıandı. Bu s ı rada mahkeme salonunda · bu!unan{ardan
b i r uğultudur koptLı.
1 33
Hakim Flint tokmağını defalarca masasına ind irerek
halkı susturmaya çalışıyordu:
- Salondakiler ve jüri yerlerine o�ursun! Celseye on
bes dakika ara verilmistir�
, .

'

;
'
!

.
,

' .

1 34
f

ON BEŞ

•·
Mason, Della ·street ve Paul Drake çalışma odası n d a
·�oplanmlşl ardı .
Dell a, f\(1ason'a dönerek merakla sordu:
- Patron·, bu iki kadının hakikatte aynı kimse ol du-
-ğundan ne zaman şüphelenmeye başladınız?
- M i n erva Minden bize karnında h i ç ·bir yara izi ol-
.
·m adığını gösterd:iği za,m an.
Del la Street Paul Drake'e bakarak onun b i r şey an­
layıp anfıyamadığın·ı öğrenmek istedi, sonra tekrar Ma­
:sori'a döndü :
- Ben pek anlıyamadı m . patron.

1 3 5.


- Anlatayım; M inerva M i nden'e apandisit ameliya.:...
tı olup olmadığını sorduğu·mda, Dorrie Ambler'in bize ya-·
ra yerini göstermek için yaptığı hareketleri aynen tek­
rarladı ve tam yaran·ı n bulunması lazım gelen yeri gös-
.
terdi. Hal.bu k i , a·m e l i yat olmadığına göre, amel iyat iz in i n ·
tam olarak nerede bulunduğunu b i l memesi lazı m d ı . Onun
hareketleri bu mesele hakkında f i k i' r sahi·bi olduğunu gös-­
teriyordu�
Della Street patronuna hak verd i :

--: Evet, bunu anl ıyorum. Peki ama i l k defa geldiğin­


de bize bir amel iyat yarası göstermemiş m i y d i ?
- · Gösterir gibi yapmıştı. l ş ı ğ ı arkas ı n a a l m ı ş ve·
utandığını ö n·e süre_ rek gayet kısa b i r zaman bize yara
izine benzer b i r şey göster·mişti. O iz de tabii p l astel . üze-·
rine boyayla yapı lmıştı. Ama bizim gözümüzü boyam aya·
yetti de arttı b i l e !
Drake dayanamıyarak sord u :
- Peki . ama bunt1 mahkemeye da·ha önce niye söy- ·

lemediniz?
- Çünki eğer söylemiş olsaydım M i nerva M inden'i
. Marvin B i l l ings'i öldürmekle . suç.l ayabi l.i rlerdi. B i l l i ngs,
Flossie Her.·don g i b i , müşterimize ait b i r si la'h i l e öldü- ..
rü lmliştli. Oldukça açı·kgöz biri olan Dunl eavy Jasper ·hi�·
kayenin yarısının yaları olduğunu a·ma M i nerva ' n ı n B i l l·iııgs'i
öldürdüğü · kısm ı n ın doğru o l duğunu iddia ed·ebi l i rdi. O şe­
k i l de hareket etmel iydim ki Dunleavy Jasper'e a ç ı k kapr ·
. kalmam alıyd ı .
Drake itiraz etti:
. - Ama - s i m d i savcı M inerva Minden hakkın·da
" .
meşhur kazayı yaptığından dolayı takibat açacaktır.
- Takibat falan aççı.mıyacak. •

...:_ Neden?

Mason ·bu suale gCılümseyerek cevap· verd i :


'

' . - Çünki daha önce. işlediği trafik suçlarına alt da.) .


valarına bakan haki m i n kars ı s ı n a cıkarak ona bütün her-
• •

. .

136
(

şeyi itiraf edecek ve cezası neyse onu çe.kmeye hazır ol-


duğunu söyliyecek. .
Bu sefer soran D e l l a oldu:
- Ağır bir cezaya çarptı rı lmaz mı patron?
_:..· Zann-etmiyorum. Bana kal ırsa, hakim Montrose'un-
. zırzop mirasye d i s i n i n yaptığı e n son kazanın cezasını az
kalsın idama mahkum o l makla çeke'ceğin,i görerek, bü­
tün· yaptı klarına p i ş man olmuş, verilecek her cezaya razı
bir geııç kad ı n l a karşı karşıya o·lduğunu anl ıyacaktır. Ta­
bii uzun b i r süre için e h l iyetini e l i nden alacak ve kazaya
uğrayana büyük b i r para vermeye ma•hkG·m edecektir ...•

Şunu da açıkça söylemeliyim k i , M inerva birçok defa bü­


tün her şeyi bana itiraf etmek istedi , ama onu ben ön·le-
. · d i m . Onu · c i n·ayet suçundan mu·hakeme e d i l d i ğ i bir dava·
. .
da.
beraat. ettirmeden, bana b i r kaza yaptığ ı n ı ve yaralınlh ·
yard ı rn ı n a koşacağı yerde kaçtığını söyleme·s i n i i stemi-
. yordLJm.
Della Street en çok merak ettiği şeyin· cevabını öğ­
renmek iste d i :
- Ama _neden bizi kandırmaya o kadar çok uğraştı?.
Hava meydan ı nda boşaltılan o kuru-sıkı kurşunların o son­
rakilerin se.b ebi neyd i ?
- Çünki Cad i l l a c ' ı n torpido gözünde bulunan· on bin
doları gördü ve araba n ı n kend i s i bi nmeden önce soygun­
cLı lar tarafından kıJl l a n ı l m ı ş olduğ,unu · a�ladı. Onlar ken­
d i s i n i Dorrie Aıııbler ismi . altında tanıyabil iyorlardı bu
sebeple onl arın . e l i nden ancak Dorrie Ambler'i ortadan
kaldı rmakla kurtu l a b i l i rd i . Böylece gazetelere ila n verd.i,.
kend i s ine en fazla ancak kendisi benzeyebi leceği nden, bu
i lana bizzat kendisi cevap verd i . Sonra hava meydanında­
k i vak'a sebebiyle mahkeme önüne ç ı ktı ktan .sonra bir te­
lefo·n kulübesinden .bana telefon etti ve Parkhurst apart­
manında bulun·duğunu ve evi n i n etrafında dolaşan adam­
lardan korktLığunu b i l d i rd i . Ben hemen oraya koşacak,
müşterimi bulamayınca da şCıphe l i bir ş e k i l de ortadan
kaybol'dLığunu po:ı ise b i l d i rm e k mecburiyetinde kal�cak-

1 37
tım. Çok iyi hazırlanmış bir plandı ve başarıya ulaşabilir·
di ama tam o sırada Jas·p er i l e ötekiler dairede Marvin
B i l l ings'e suçüstü yakalandılar. Ve sonra da olan old·u.
Birden• telefonun . zili çaldı. Del l a . Street cevap xerdi
.

"e patronuna döndü:


.. ,

- Henrietta Hull. Ucretinizin miktarını öğren•m ek is·


tiyorrriuş .
. . - Kendisine ücretimin yüz elli b i n dolar . olduğunu
·ve çekin Kim·sesiz Çocuklara Yardım Cemiyeti adına imza·
lanmasın·ı . istediğim i söyleyin. Her şeyden sonra zırzop
� M inerva Minden'in ·bu kadar ucuza paçayı kurtarmaması
. daha iyi olurdu ya!
Avukat bunları şöylerken gülümsemeden edememiş-
·ti
: .

. .

· -1 38
l

ON ALTI

Celse tekrar açılınca Perry Mason ayağa kalktı,.;. .§"'a­


'-londa çıt ç ı k·mıyordu. Herkes avukatın anlatacaklarını din­
lemeye hazırd ı .
- Yüksek Mahkemenin müsaadeleriyle Dorrie Am·b-
ler'in h i ç ·bir zaman yaşamadı ğ ı ispat e d i l miştir. Ve savcı,
Dunleavy Jasper'den b i r yalancı şahit yaratmıştır. Bu se­
beplerden dolayı Ma.hkemeden jüriye zanlıyı beraat et­
tirmesi n i söylemesini talep ediyorum.
Hakim savcıya dön·dü:
- Sayın savcının bu konuda yapacağı b i r açıklama
· var ·m ı d ı r?
Hami lton Burger ayağa kalktı.' Bunal·mış b i r hali var-
dı:
- Var Sayıiı Haki m i m . Celsenin tati l i s ı rasında Dun­
f eavy Jasper'in yaptığı itiraflardan sonra şun far o·rtaya
cÇI km IŞtl r:
'


139
· " Du n l eavy Jasper·, Barlowe D a l ton ve Flossie Hen...
. don ismi nde bir genç kadından kurulu daha önce çeşitli
suclar i s l e m i s , bir üclü Santa Maria'daki b i r banka n ı n su-
.Jı ' ı I
' �
,

besini soyarak bir Cadil lac'Ja kaçtılar. Bu soygun onl ara on


sekiz b i n dolar kadar para sağlad ı . Gan·i metin bir k ı s m ı n ı ,..
on bin dolar kadarı n ı , bir kağıda sararak Cadi l lac'ın to·r�
pido gözüne sakladılar, sonra üç suç ortağı paranın geri. ·

kalanını aralarında paylaştı lar.


« Daha sonra da Montrose · Country C l ub'e gittiler.
Ora n ı n vestiyerin·de bulunan . kürk mantolarla d iğer kıy­
metli eşyaları çalmayı tasarlıyorlard ı . Flossie Hendon ara­
banın direksiyonunda kalmıştı. Motör . ç a l ı ş ı r vaziyetteydi
ve suç ortakları çaldıl<ları eşya l arla b i r l i kte arabaya biner
b i n·mez har.eket etmeye hazırdı. B u n u n l a b i r l i kte b i r a n
için dans edenleri· seyretmek . üzere arabadan ·uzal<laşa­
bi leceğ i n i zannetti.
« M i nerva r\.� i nden'e geli nce; o , bi rkaç gün önce içkili
vaziyette otomobil kul landığından dolayı mahkum oimus-
. .
,

tu. Bu sebeple tekrarı halinde ehl iyetinin e l i nden a l ı n·ma-


s ı n ı önlemek maksadıyla kend i s i n i n b i r benzerini yarat­
mayı . düşündCı. Dorrie Am·bler i s m i altında Parkhurst
Ap a rtmanlarında bir daire kiraladı, orada ara sıra kalarak
bLı sahte isim ve adres altında bir başka e h l iyet aldı.
«Jasper suç ortaklarıyla Montrose Country Club'e·
geldiğinde o da orada bulunu yordu. O l d u kça içm işti ve
dans arkadaşıyla münakaşa etti , onu orada bırakarak, k·u­
lüpten ç ı ktı,, nıcıJ<sadı bir taksiye bi nerek evin� dönmekti.
.
Ama otopar.kta Flossie Hendon'un b ir an için sahipsiz bı:.
raktığı 6 otomobi l i ktıl lanmaya karar verdi ve d i reksiyona
. �

geç er . geçnıez yolu tuttu.


·

((Yolda Minerva Minden bir yayaya çarptı, b i r an


için yardımına koşup koşmamakta tereddüt etti, n i lıayet
yc-luna devam etrrıeye karar verd i . Da·ha sonra da a k l ı n a
Cadi ı !ac 'ı Parkhurst · Ap artman 1 arı ' n ı n garajına saklamak
qeldi. Arabayı kaza unutuluncaya kadar orada bırakacaktı.
.

Böylece otom obi l in plakası görgü şahitleri tarafından alı n --

1 40
:m ış olsa b i l e b i r zanıan sonra ara1bayı götürüp ıssız bir
yere bırakırken pek büyük b i r tehlikeye g i r·meyecekti.
·
«Ama Montrose . Clu:b'te Flossie Hendon arabanın . ca-
.

.I ı n d ı ğ ı n ı gid·ip Jasper i l e Dalton'a haber verd i . BLınun üze­


rine o·nlar da soygunu yapmaktan vazgeçti ler. Şimdi tek
gayeleri
. Cadi l lac'ı
. bulmak ve banka soygun·unda ele ge-
çirdik leri on b i n doları torpido gözünden almaktı. Miss
M inden'in o günkü. dans arl<adaşı _onu Dorrie . Ambler adı

.altında tanıyordu. Jasper i l e Dalton bu bi lgiden yola çı-
karak otomobil·i Parkhurst A·partma11i ı ' n ı n· garajında bul­
d u lar. Ama o n bin dolar torpido gözünde yoktu. Bunyn üze­
·rine 805. numaralı dairede karargah kurarak on ·bin dolara.
nasıl kavuşaca klarını planlamaya başl a d ı l a r. Ve Flossie
Hendon i l e Jasper ve Dalton 907 n·umaralı daireye g i rerek
. Parayı aramaya koyu ldular. Ve tam O· esııada Marvin B i !-
1ings'e suç üstü yakalandılar. Barlow Dalton dairede, 38
l<a l i brel i k bir başl<a tabancayla b i rl i kte, bulduğu 22 kalib­
rel i k · b i r tabancayla ateş etti Sonra Perry Mason i l e Paul
Drake'in gelişl eri onların, hepi·mizin b i l d i ğ i şekilde, ora­
d a n· kaçmalarına sebep oldu.
· « Bunu takiben, ·gazetel e r i lg i l e n d i kleri mesele hak­
f<ında istedi kleri bilgiyi verd i : Dorrie Ambler veya Miner­
va M inden on ,bin dolari e l e geçirmişti. Bu sırada Flossie
Hendon B i l i ings'i öldürd ü klerinden dolayı dehşet için-
. ·deydi. O an·a kadar yaptı klar_ı soygun ve hırsı zlıklar başka
şeydi ' bir c i n ayet bambaşka şeydi. Böylece o şimdi i k i
erkek suç ortağı için b i r teh l i ke teşkil etmeye başlamış­
tı.
«Jasper'in dedikleriııe göre Flossie Hendon'u araba­
ya bindirip götüren ve Dorrie Ambler'in dairesinde bul­
dukları 38 kalibrel i k tabanca i l e ö l d ü ren Barlowe Dalto·n­
mLış. Ama gayet tabii olarak Barlowe Dalton öldüğünden
Jasper'in her şeyi onun sırtına · yüklemesi muhtemeldir.
Jasper suç orta ğ ı n ı n ölü·münden ve kendisiııin Su1permar­
ket'te yakalanmasından· sonra, sorguya ç e k i lirken polis

141
memurlarından M inden davası hakkında b i r sürü teferruat
. .

öğrendi. O zaman aklına pazarlığa oturmak fi�ri geldi :


eğer kendisine suçlanmıyacağı hususunda garanti veri l i r­
se, soruşturmacılara bu davadan· kurtu l ma larında yardım
edebileceğini söyledi . · 'Flo·s sie Hendon'un cesed i n i n ge­
çen zaman içinde çürüyerek teşhisi i m kansız b i r .hafe
getirece ğ i n i umuyordu.
((Zaten, Bi i l ings'in öldürül düğü :gün, zan·l ı Parkhurst·
Apartmanlarına gelmiş ve işlenen cinayeti öğre n i r öğren­
mez oradan uzaklaşmıştı. Ve böylece de asansörde gö­
rülmüştü. Jasper'i tam bir iti'rafa zorlamak için a ç ı k l a nan•
bu teferruat, şahit l i ğ i n i n son derece akla yakın olmasın­
daki en mühim sebeplerdendi. .
Hami !ton Burger konuşn'ıasına ·bir süre ara verdi, son
ra devam etti:
-.:. Pek isteyerek olmasa b i l e şunu d a açıkla·m a l ıyım
k i : bir cin·ayeti aydınlatmak için bazen her türlü yola baş­
vurma mecburiyetinde kalırız. Bu davada da b·u çareye
başvurarak Jasper'e mah·kemede bütün b i l d i k l erini anla-
.
tırsa suçlandı rıl mayacağına d a i r söz verd i k. Y a l a n söylü-·
yordu ama bizim elimizde onların yalan o lduğunLı , a nlaya­
cak ·hiç b i r şey yoktu. Şimdi onu daha önce işlediği · çe­
şitl i suçlardan dolayı takip etmekle kalmıyacak Marvin
B i l l i ngs i' l e Flossie Hendon'u öldürmekle de suçl-ıyaca-
gız.
v

Bunları söyledikten sonra Hami lton Burger vazifesini


yapmış ve işin fo.rmal ite kısmıııı yardım c ı l arına b ı rakm ı ş
.

biri pozlarında salorı·u terketti.

'

'

142
',
,.

Büyük şehirlerde bütün kitaplarımızı bulabileceğiniz


kitabevleri

ISTANBUL •

� S 1 RKEC1 .. Yeni Zaman kitabe� Ankara Caddesi 1 55


KADI�ÖY - G�nçlik kitabevi . uv-0kkithaKe Caddesi 35


· .
' Kad.ıköy kitabevi Muvatkithane taddesi 8/1 O
· Nezih kitabevi Suadiye' Sioe.ması altı Şaşkınbakkat
ı

Semih Kaçar Jskeled� Kitapçı


GALATA .. Hüseyin Öztürk:1 Karaköy Kadıköy İskelesinde
(J
N lŞ ANTAŞI ... Deniz kitabevi Teşvikiye Cad�esi 164

Kent kitabevi izzetpaşa Sokak No. 2


" Sali� Boyar Valikonağı Caddesi No. 1 07 A
AN KARA - Seçkin kitabevi KocabeyoAlu Pasajı 74 / 80
Yenişehir
,•

Fatih kitabevi Necatibey Caddesi 38 Yenişehir


ADA NA � Yolgeçen kitabevi · Çakmak Caddesi 62
' '
' '


'
- '.

' -

Fiat 1 2,50 Liradır,


"

• •
'

You might also like