Professional Documents
Culture Documents
Engin Çiçekliyurt
Epo Yapı Kimya Değirmen Yolu Sok. No: 12 34752 İçerenköy, İstanbul
Tel: (216) 572 02 55
E-Posta: info@epo.com.tr
Öz
Betonarme yapılarda, yapının zaman içinde birtakım hasarlar görmesi sonucu, onarım
veya yapının performansını arttırmak amacıyla güçlendirme uygulamaları
yapılmaktadır. Bu uygulamalara ülkemizde 1999 depremlerinden sonra daha fazla
ihtiyaç duyulmuş ve geçen 8 yıllık süre içinde yapılan güçlendirmelerde deneyimler
kazanılmıştır. Bu çalışmada T.C. Karayolları na ait 2 adet köprü, 1 adet tünel olası bir
depreme karşı taşıma kapasitelerinin artırılması çalışması sürecinde yapılan
kendiliğinden yerleşen beton (KYB) uygulamaları incelenmiştir. Kendiliğinden yerleşen
betonun tercihinde etkili olan etmenler irdelenmiş ve bu seçimin doğruluğu
tartışılmıştır. Betonun tasarımı sırasında laboratuarda elde edilen işlenebilme (V hunisi
ve yayılma) deneyleri sonuçları ile şantiyede KYB nin kalıba yerleşebilmesi arasındaki
ilişkiler belirlenmiştir. Bunun yanında kendiliğinden yerleşen betonun tasarımı sırasında
elde edilen laboratuar test sonuçları ile şantiyede yapılan işlenebilme deneyi ve basınç
deney sonuçları karşılaştırılarak, kendiliğinden yerleşen betonun en büyük
problemlerinden biri olan beton özelliklerinde oluşan sapmalar irdelenmiştir.
Giriş
1999 yılında ülkemizde meydana gelen depremden sonra özellikle stratejik yapıların
depreme karşı dayanıklılığı tartışılmaya başlanmıştır.
Depreme karşı dayanıklılığı tartışılan ve deprem esnasında en yüksek performansı
göstermesi beklenen yapılar arasında hastaneler, okullar, karakollar, köprüler ve
viyadükler öncelikli olarak yer almaktadır.
417
Türkiye Cumhuriyetinin tüm kurumları gibi T.C. Karayolları da kendi sorumluluk
alanında bulunan stratejik köprü ve viyadüklerin onarımı ve depreme karşı
güçlendirilmesini hedeflemiştir.
T.C.Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü kendi sahasındaki köprü ve viyadükler üzerinde
incelemeler yapmış ve bu yapısal incelemeler sonucunda bazı köprü ve viyadüklerde
betonarme kesitin arttırılması için mantolama yapılmasına ve viyadük kirişleri arasına
deprem takozları konulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu onarım ve güçlendirme çalışmalarında mantolama kesitinin darlığı ve
donatı yoğunluğunun fazla olması nedeniyle konvansiyonel betonla uygulamanın
zorlukları öngörülmüş ve uygulamada Kendiliğinden Yerleşen Beton kullanılması
doğru bulunmuştur.
418
köprü, viyadük veya tünel servis hizmeti vermeye devam edeceğinden beton döküm ve
yerleştirme işlemi çok süratli biçimde yapılmalıdır.
Şekil 1. de Viyadük başlık kirişinde dar alanda betonun PVC boru ile kendi akışında
taşınması gösterilmektedir. Bu noktaya betonun pompa ile ulaşması mümkün değildir,
betonun insan gücüyle taşınması da süreci oldukça fazla uzatacaktır. Bu uygulamada,
KYB’nin tercih edilmesinin en önemli nedeni uygulama sürati ve pratikliğidir.
Şekil 2’de sık donatı içeren taşıyıcı elemana beton dökülmesi gösterilmektedir. Bu
uygulamada en büyük problem donatının sıklığıdır. Burada vibratör kullanmak ve
betonu donatıların arasından aktarma konvaysiyonel betonla mümkün olamadığından
ugulamada KYB tercih edilmiştir.
419
Deneysel Çalışmalar
Güçlendirmesi yapılan elemanın beton sınıfı, güçlendirmede kullanılacak malzemenin
dayanımının belirlenmesinde en önemli etkenlerden birisidir. Her iki betonun elastisite
modüleri, boyutsal stabilitesi, kimyasal, fiziksel ve geçirimlilik özelliklerinin benzer
olması tercih edilmektedir. Bunun yanında onarım ve güçlendirme işlerinde
kullanılacak olan betonda yüksek akışkanlık, kendiliğinden yerleşebilme yeteneği,
ayrışmaya karşı yüksek direnç, düşük kalıp basıncı, erken dayanım, mevcut betona çok
iyi yapışma ve minimum rötre yapma özelikleri aranmaktadır.
Yukarıda verilen kriterler göz önüne alınarak laboratuarda beton tasarımları yapılmış ve
seçilen test yöntemleri ile bu betonların taze ve sertleşmiş özellikleri belirlenmiştir.
Taze betonun akıcılık özeliklerini belirlemek amacıyla V hunisi (Şekil 3) ve çökme
yayılması (Şekil 4) deneyleri yapılmıştır. (Bartos ve diğ., 2002). Bu deneylerde
KYB’nin akma kapasitesi ve yerleşme yetenekleri incelenmiştir. Ayrıca üretilen
KYB’lerden 15’cm lik küp numuneler alınarak kirece doygun 20±2 0C lik su içerisinde
7 ve 28 gün saklandıktan sonra basınç deneyleri uygulanmış ve betonların hedeflenen
basınç dayanımına sahip olup olmadığı belirlenmiştir.
420
değişimler olduğu dikkat çekmektedir. Bu sapmalar hazır beton tesisine gelen agrega
özelliklerindeki değişimlere bağlanmıştır. Agrega özelliklerindeki küçük bir değişim
tesisteki geleneksel betonun işlenebilirliğini önemli ölçüde etkilememesine karşın KYB
işlenebilirlik deney sonuçlarında dikkate değer değişimlere neden olmaktadır. Hazır
beton tesisinde agregaların kalitesinin kararlılığı sağlandığında bu sorun ortadan
kalkacaktır. Bazı beton santrallerinde agrega kalitesinin daha kararlı olduğu tespit
edilmiş ve bu santrallerden katkısız karışım transmikserle sahaya kadar taşınmış ve
sahada sadece polikarboksilat esaslı katkı ilave edilerek KYB üretilmiştir.
Agrega özelliklerinde salınımlar olan beton santrallerinin bulunduğu bölgede, bu sorunu
aşmak amacıyla, çimento, ince ve iri agrega, kimyasal toz akışkanlaştırıcı, mineral katkı
ve ayrışmayı düzenleyici katkıdan oluşan kuru karışım fabrikada paketlenerek
kullanıma hazır halde şantiyeye sevkedilmiş ve sahada sadece su ilave edilerek KYB
hazırlanmıştır.
Böylece laboratuar koşulları ile şantiye arasındaki farklılıklar en aza indirilmiştir.
Üretilen betonların bileşimleri Tablo 2. de verilmektedir.
Tablo 3, 4 ve 5 de hazır beton tesisinde kuru karışım olarak üretilen veya fabrikada
paket olarak üretilen betonların laboratuarda tasarım sırasında elde edilen deney
sonuçlarıyla sahada beton dökümü sırasında yapılan deneylerden elde edilen sonuçları
karşılaştırılmaktadır. Paket karışımların sahada elde edilen deney sonuçlarıyla
laboratuar sonuçları karşılaştırıldığında sapmanın oldukça düşük olduğu açıkça
görülmektedir.
Tablo 3. Sağmalcılar Viyadüğü’nde KYB’ye ait deney sonuçları (Hazır Beton Tesisi)
Uygulanan Deney Laboratuarda Sahada Gözlemler
Yapılan Deney Yapılan Deney
Sonucu Sonucu
Basınç Dayanımı 52,0 N/mm2 45,0 N/mm2
V hunisi 6 sn 4 sn Segregasyon yok
Çökme yayılması 66 cm 71 cm Segregasyon yok
Tablo 4. Yenibosna Köprüsü’nde dökülen KYB’ye ait deney sonuçları (Paket Üretim)
Uygulanan Deney Laboratuarda Sahada Gözlemler
Yapılan Deney Yapılan Deney
Sonucu Sonucu
2
Basınç Dayanımı 63,0 N/mm 61,0 N/mm2
V hunisi 5 sn 4 sn Segregasyon yok
Çökme yayılması 68 cm 70 cm Segregasyon yok
421
Tablo 5. İzmit Batı Tüneli’nde dökülen KYB’ye ait deney sonuçları (Hazır Beton Tesis)
Şekil 5,6 ve 7’de sırasıyla hazır beton tesisinde üretilen ve şantiyede katkı eklenen
karışımla fabrikada paket olarak hazırlanan kuru karışımın deney sonuçları
karşılaştırılmaktadır.
70
60
50
Basınç Dayanımı (N/mm
2
)
40
30
20 Torbalı hazır
karışım
10 HB Tesisi
karışımı 1
0
Laboratuvar Şantiye HB Tesisi
karışımı 2
74
72
Çökme yayılması (cm)
70
68
66 Torbalı hazır
karışım
64
HB Tesisi
karışımı 1
62
Laboratuvar Şantiye HB Tesisi
karşımı 2
422
7
.
v hunisi (sn)
4
2 Torbalı hazır
karışım
1 HB Tesisi
karışımı 1
0
Laboratuvar Şantiye HB Tesisi
karışımı 2
35 33
30
. 25
) 20 Basınç Deneyi
20
(% 17
13 Çökme Yayılması
i 15
m
V Hunisi
ş
i
ğ 10 8
e
D 5 4
5 3 3
0
Torbalı hazır Hazır beton Hazır beton
karışım tesisi tesisi
423
şekilden incelendiğinde torbalı karışım ve her iki tesis üretimi için de laboratuar ve
şantiye arasında dikkate değer bir farklılık olduğu göze çarpmaktadır.
424
Şekil 10 Pürüzlendirilmiş kiriş Şekil 11 Donatı ekilmiş kiriş
425
Şekil 13. Paket olarak hazırlanmış KYB ile elevasyon güçlendirmesi
Sonuçlar
Köprü viyadük ve tünellerin depreme karşı güçlendirilmesinde kendiliğinden yerleşen
beton kullanımı teknik performans, ekonomiklik, işçilik hatalarının en aza indirilmesi
ve yapım hızı açısından geleneksel betona göre daha avantajlı çözümler sunmaktadır.
KYB nin en büyük problemi olan laboratuar ve şantiye uyumu ve betonun teknik
özelliklerini tekrarlayabilme özelliği bu çalışmada araştırılmıştır. Çalışma sonucunda
elde edilen verilere dayanılarak genel olarak hammaddenin kararlılığı sağlandığında ve
KYB üretiminde gerekli özen gösterildiğinde bu beton için yeterli tekrarlanabilirliklerin
elde edilebileceği ve kalitenin devamlılığının sağlanabileceği söylenebilir.
Kaynaklar
Bartos, P.J.M, Sonebi, M. and Tamimi, A.K., Workability and Rheology of Fresh
Concrete: Compendium of tests, Report of RILEM Technical Committee, TC 145-
WSM Workability of special Concrete Mixes. , 2002
426