You are on page 1of 194

İSTANBUL TİCARET ODASI YAYIN NO: 1999-56

TÜRKİYE'DE
İÇME SUYU SEKTÖRÜ,
SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Hazırlayan:
Prof.Dr. Metin YEREBAKAN

İSTANBUL
© Bu eserin tüm telif lıakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir.

İTO'nun ve yazarının ismi kaydedilmek koşuluyla yayından alıntı yapmak


mümkündür. Ancak, İTO'nun yazılı izni olmadan yayının tamamı veya bir
bölümü, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, ticari amaçlarla kullanılamaz.

Bu kitapta öne sürülen fikirler eserin yazarına aittir. İstanbul Ticaret


Odası'nın görüşlerini yansıtmaz.

Eylül 1999

ISBN-975-512-391-1

İTO yayınlan için aynntılı bilgi


Ticari Dokümantasyon Şubesi'nden edinilebilir.

Tel. : (212)511 41 5 0 - 2 2 5 / 3 0 3
Faks : (212) 513 88 27 - 520 10 27
E. Posta : dokümantasyon(S)tr-ito.com

BASKI

LEBİB Y A L K I N Y A Y I M L A R I V E B A S I M İŞLERİ A . Ş .
Tel.: (0212) 279 67 50 - 282 39 00 (Pbx) Faks: |0212) 278 90 64
ONSOZ

Son yıllarda hızla artan çevre kirliliği diğer kaynakları olduğu gibi içme suyu kay­
naklarını da ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Özellikle İstanbul gibi büyük
şehirlerimizde altyapıdaki çeşitli sorunların da etkisiyle artık şehir suyu içilemez
hale gelmiş olduğundan, içme suyu ihtiyacı çeşitli yollardan şehre getirilen taşıma
sularla karşılanmaya çalışılmaktadır.

Sağlıklı içme suyu teminininde ortaya çıkan sorunlar nedeniyle sektöre yeni bir
düzen ve standart getirilmesi amacıyla gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmış ve
kaynağında ambalajlanmayan suyun açık olarak satışı yasaklanmıştır. Ancak
denetimlerin yetersiz olmasından dolayı sözkonusu mevzuatın etkin bir şekilde
uygulanamaması, hala çok sayıda işyerinin ruhsatsız olarak faaliyette bulun­
masına ve gerek ambalajlı gerekse ambalajsız içme suyu satışının büyük ölçüde
denetimsiz ve sağlıksız koşullarda sürdürülmesine neden olmaktadır. Bu alandaki
sağlıksız uygulamalann önlenmesi için denetimin tam olarak sağlanması öncelik­
le gerekmektedir.

Ülkemizdeki içme suyu potansiyeli ve mevcut durumun incelenerek, bu potan­


siyelin ekonomik bir şekilde nasıl değerlendirilebileceği, halkımızın içme suyu
ihtiyacının en sağlıklı ve en ucuz şekilde nasıl karşılanacağı ve içme suyu sek­
törünün beklentilerinin ele alındığı "Türkiye'de İçme Suyu Sektörü, Sorunları ve
Çözüm Önerileri" konulu çalışmayı Odamız adına gerçekleştiren Prof. Dr. Metin
Yerebakan'a teşekkürlerimi sunar, çalışmanın üyelerimize ve diğer ilgililere faydalı
olmasını dilerim.

Prof. Dr. İsmail Özaslan


Genel Sekreter
SUNUŞ

Su hayatın temel bileşeni olduğu halde, insanoğlunun en hor kullandığı bir ihtiyaç
maddesidir. İnsanoğlu yaşama duyduğu saygıyı özünü oluşturan suya duymuyor.
Her yıl, dört milyon çocuğun susuzluktan öldüğü bir dünyada yaşamaktayız. Ge­
lecek yirmi yılda dünya nüfusuna üç milyar yeni insanın ilave olacağı tahmin edil­
mektedir. Başka bir ifade ile, gelecek yirmi yılda içme suyu ihtiyacı bir misli arta­
caktır. Hal böyle iken, su kaynakları hızla azalmakta ve korunması daha da güç bir
hale dönüşmektedir.

Geleceğin, geçmişimizden farklı olacağı muhakkaktır. Dünyamıza her gün ilave


edilen 230.000 yeni nüfus, daha sağlıklı yaşamak isteyecektir. Su kaynaklan ve
kalitesi azalırken, gelişen su ihtiyacı nasıl karşılanacaktır? Mart 2000'de, Ha-
uge'de düzenlenecek Dünya II. Su Forumu, su krizine doğru hızla sürüklenen in­
sanoğlunun, 1973 petrol krizi benzeri şok bir etki ile uyanacağı tahmin edilmekte­
dir. Su problemi, kartopu gibi hızla irileşerek, insanoğlunun hayatını tehdit etmek­
tedir. Su kaynaklan, bundan böyle ekonominin, zenginliğin ve sosyal gelişmelerin
odak noktası olacaktır.

Böylesine önemli bir konuyu araştırma projesine dönüştüren İstanbul Ticaret Oda­
sı, en önemli ulusal dinamiklerimizden birini gün yüzüne çıkarmıştır. Kişi başına
düşen otomobil, TV, çelik, şeker, et ve hububat gibi çeşitli göstergeler, suyun öne­
mini ve etkinliğini tanımlamada yetersiz kalmaktadır. Batmakta olan bir gemide bu­
lunan yolcu için can yeleği ne ise; yaşam için su aynı önemdedir. Su; global krizin
potansiyel kaynaklarından biridir.

Bu çalışma; içme suyu ile ilgili ihtiyaç duyulan bir çok bilgiyi içermektedir. Bu
amaçla; kaynak eser niteliği taşımaktadır. Eseri ortaya çıkaran, İstanbul Ticaret
Odası'na teşekkür ederken, ilgililere yararlı olmasını temenni ederim.

Prof. Dr. Metin Yerebakan


İÇİNDEKİLER
SAYFA
BÖLÜM I
YAŞAMIN TEMEL PARAMETRESİ

1.1. Araştırmanın Amacı 1


1.2. Su: Yaşamın Temel Parametresi 3
1.3. Suyun Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri 5
1.4. Suyun Stratejik Önemi 8

BÖLÜM II
İÇME SULARI
2.1. İçme Sulan 17
2.2. Su İle İlgili Tanımlama ve Sınıflandırmalar 18
2.3. Türkiye'deki Kaynak Suları; Bölgesel Dağılımı ve
Envanter Bilgileri 25
2.4. Dünya 'da ve Türkiye'de Su Kaynakları 28
2.5. Türkiye'deki Kaynak Suyu ve Maden Sularının
Mevcut ve Potansiyel Dağılımları 31

BÖLÜM III
RUHSATLANDIRMA
3.1. Kaynak Suyu Projeleri ve Ruhsatlandırma Prosedürü 53
3.2. Suyun İşlenmesi, Suyun Şişelenmesi, Şişeleme Teknolojileri 56
3.3. Kaynak Suyu Muhafazası 64
3.4. Kaynak Suyu Dağıtımı 65
3.5. Kaynak Suyunun Gözlem ve Raporlanması 68

BÖLÜM IV
İÇME SUYU VE KENTLERİMİZ
4.1. İçme Suyu ve Kentlerimiz .73
4.2. İstanbul 73
4.3. Ankara 86
4.4. İzmir 87
4.5. Bursa 91
4.6. Konya 92
4.7. Adana 95
4.8. Antalya 96
SAYFA
4.9. İçel 97
4.10. İzmit 102
4.11. Samsun 104
4.12. Balıkesir 105
4.13. Kayseri 106
4.14. Denizli 107
4.15. Sivas 107
4.16. Erzurum 108

BÖLÜM V
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
5.1. Su Havzaları Sorunlar ve Korunması 113
5.2. Su İstasyonlarının Ortaya Çıkması ve Yaygınlaşması 116
5.3. Su İstasyonlannın Hijyenik Durumu ve Denetlenmesi 117
5.4. İçme Suyu Sektörünün Durumu 119
5.5. Değerlendirme 122
5.6. Öneriler 126
5.7. Sonuç 130

BÖLÜM VI
YARARLANILAN KAYNAKLAR
6.1. Yararlanılan Kaynaklar 139

BÖLÜM VII
EKLER
7.1. Kaynak Suları İle İlgili Ulusal Mevzuat 149
1. BOLUM

YAŞAMIN
TEMEL PARAMETRESİ

1.1. Araştırmanın Amacı


1.2. Su: Yaşamın Temel Parametresi
1.3. Suyun Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
1.4. Suyun Stratejik Önemi
1.1. ARAŞTIRMANIN AMACI
Su ihtiyacında ve su kullanım alışkanlıklarında zaman içinde büyük değişik­
likler meydana gelmiştir. Bu değişiklikler; hem miktar, hem kalite ve hem de
çeşitlilik bakımından artış şeklinde kendini göstermektedir. Bunun nedenleri
arasında; nüfus artışı, sanayileşme, refah düzeyinin yükselmesi, israf, atmos­
fer ve çevre kirliliğinin artması gibi, ağırlıklı olarak insan faaliyetleriyle ilgili fak­
törler yer almaktadır. Miktar olarak sınırlı olması, yapay yöntemlerle üretileme­
mesi ve kolay kirlenebilir olması yanında, hem toplam hem de kişi başına ta­
lebin artması; suyu önemli bir ticari ve politik malzeme haline getirmiştir.

Su kaynaklarının ülke kalkınmasındaki ulusal ve uluslararası önemi giderek


artmaktadır. Gelecek yüzyılda, su sıkıntısı yaşayan şehir ve ülke sayısında
dramatik artışlar gözlenecektir. Bir ülkenin ulusal su kaynaklarını dilediği şekil­
de kullanabilmesi günümüzde bile tartışmalı bir konu iken; suyun paylaşımı
gelecekte daha ciddi bir sorun oluşturacaktır.

Uluslararası boyutu bir yana, ülkemiz - özellikle de büyük kentler-, giderek


büyüyen bir su sorunu ile karşı karşıya bulunmaktadır. İstanbul, 15 milyona
yaklaşan nüfusuyla dünyanın en büyük kentleri arasında yer almaktadır ve her
yıl yaklaşık 400.000 kişi nüfusa eklenmektedir. Su sorunu da, aynı hızla -hat­
ta daha büyük bir ivmeyle- büyümektedir. Doksanlı yıllara kadar, büyük ölçü­
de şehir şebeke suyu ile karşılanan içme suyu ihtiyacı, çeşitli nedenlerle kar­
şılanamaz duruma gelmiş ve şehir dışından su getirilmesi noktasına gelinmiş­
tir. Ülke genelinde cam ve pet şişelerde sunulan içme suyu yanında; önce İs­
tanbul'da, ardından - a m a çok daha düşük oranlarda- diğer bazı büyük kent­
lerde, "su istasyonları" sektörü doğmuştur.

Sayılarının çok fazla olması ve hızla artması nedeniyle yeterince denetle­


nemeyen bu istasyonlarda satılan sular, yeterli hijyenik koşulları karşılamadık­
ları için, sürekli tartışma konusu olagelmiştir. Nihayet, 18 Nisan 1999 tarihi iti­
bariyle, su istasyonları faaliyetten tümüyle men edilmişlerdir.

Gelinen noktada, içme suyu konusunda bir araştırma yapılmasına gerek


duyulmuştur. Gerçekleştirilen bu çalışmanın amaçları şu şekilde sıralanabilir:

a. İçme suyu sektörünün mevcut durumunu ve sorunlannı saptamak.

Bu amaçla, bir saha araştırması yapılmıştır. İstanbul'da örnekleme ile belir-


lenen su satış yerlerinin yetkililerine anket uygulanmıştır. Veriler bilgisayar or­
tamında değerlendirilmiş ve içme suyu sektörünün mevcut durumu ve sorun­
ları ortaya konmuştur.

b. İçme suyu sektörünün sorunlanna çözümler önermek,

Yukarıda sözü edilen saha araştırması ile belirlenenler yanında çeşitli kay­
naklarda ifade edilen sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir.

c. Ülke genelinde mevcut, işletilmeyen kaynak sularının envanterini çıkar­


mak.

Araştırma ekibinin bir bölümü, yurdun belirlenen bölgelerine dağılmışlar ve


onbeş gün boyunca il ve ilçe düzeyinde bölgeleri gezmişlerdir. Belediyeler,
Köy Hizmetleri Bölge ve îl Müdürlükleri, Orman Bölge ve İl Müdürlükleri, İl
Özel İdareleri, İl Sağlık Müdürlükleri ve İlçe Sağlık Grup Başkanlıkları'ndan ve
yöre halkından, işletilmeyen kaynak suları ile ilgili bilgileri toplamışlardır. Böy­
lece, ülkemizin tespit edilen kaynak suyu envanteri ortaya çıkarılmıştır.

d. Büyük illerde içme suyu ile ilgili durumu saptamak,

Onbeş ilimizde içme suyu durumunu belirlemek için; çeşitli kaynaklar taran­
mış, aynca yukarıda sözü edilen gezici ekiplerce bilgi toplanmıştır. Bu illerde,
bugüne kadar yapılmış olan, halen devam eden ve yapılması planlanan çalış­
malara ilişkin veriler derlenmiştir.

e. Su ile ilgili ulusal standartları derlemek.

Üniversiteler başta olmak üzere, çeşitli kurumların ve kişilerin kütüphanele­


rinde ve internette ayrıntılı bir tarama yapılmış ve çeşitli ulusal standartlara iliş­
kin bilgiler derlenmiştir.

f. Kaynak suyu projelerinin ruhsatlandırma prosedürlerini sunmak.

Çeşitli kaynaklarda dağınık olarak bulunan resmi mevzuat bilgileri, yatırım­


cılara yardımcı olmak amacıyla derlenmiş ve sunulmuştur.

g. Su işleme ve şişeleme teknolojileri konusunda bilgi sunmak.

Bu alanda yatırım yapmayı düşünen girişimciler için ön bilgi olmak üzere,


işleme ve şişeleme teknolojileri ile ilgili bilgiler derlenmiştir.
Sonuç olarak; içme suyu ile ilgili çok çeşitli bilgileri içeren, ancak ayrıntıya
boğmayan ve bu haliyle ciddi bir kaynak eser oluşturan bu çalışma ortaya çık­
mıştır.

1.2. SU: YAŞAMIN TEMEL PARAMETRESİ


Su canlıların tüm içsel tepkimeleri ile doğrudan ilgilidir. Gıda maddelerinin
ve artıklarının çözelti şekline dönüştürülmesi, bunların vücutta kullanılıp atıl­
ması suya bağlıdır. Oksijenin dokulara, dokulardan C02'in akciğerlere taşın­
ması kanın olağan akım hızı ile ilgili olup, bu da suyun varlığına bağlıdır. Ka­
nın yaklaşık % 80'i, gelişen bir embriyonun % 90'ı ve yeni doğan bir buzağı­
nın % 75-80'i sudur. Su miktarı hayvan yaşlandıkça azalmakta ve %50-60'a
kadar düşmektedir. Çoğu yaşlı hayvanların vücutlarındaki su miktarı % 40 ci-
vanndadır. Hayvanlar susuz kaldıkça vücut yağlannın hepsini, proteinlerinin
yarısını yitirmektedirler. O nedenle kurak geçen mevsimlerde ya da yıllarda
ağırlıklarında önemli oranda azalma görülmektedir.

Milyonlarca yıldan bu yana su, yeryüzünün sürekli şekil değiştirmesine yol


açmıştır. Yağışlarla yeryüzüne düşen, akarsularla akıp giden su, heybetli dağ­
ların yok olmasına, geniş vadilerin açılmasına, dik yarların oluşmasına, buz
haline dönüşerek görkemli kayaların parçalanıp ufalanmasına neden olmuş­
tur. İklimi etkileyen su, toprağın oluşup özellik kazanmasından başlayarak,
hangi bitkilerin nerede daha iyi yetiştirilebileceğinin belirlenmesine kadar çe­
şitli olaylarda önemli bir ölçüttür. Hidrolik barajlarda toplanan su elektriğe dö­
nüşerek modern teknolojinin geliştirdiği makinaların, insanlığın hizmetine su­
nulmasına yol açmış, ekmeğin pişirilmesinden, transistorlu radyonun üretilme­
sine kadar tüm üretim evrelerinde yerini almıştır.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de özellikle kurak iklim bölgelerindeki


yerleşim akarsu vadilerinde yoğunlaşmıştır. Deniz kenarlannda bile yerleşim
yoğunluğu tatlı su kaynaklarının çevresinde ya da yakınında gerçekleşmiştir.

Nüfus arttıkça, teknoloji ilerledikçe suyun daha fazla tüketilmesi doğaldır.


Yirminci yüzyılın başlarında, batıda kişi başına su tüketimi günde 15-60 İt.'ye
yükselmiştir. Bir yandan dünya nüfusu hızla artarken diğer yandan otomatik yı­
kayıcılar ve pek çok yeni cihazların kullanılmasıyla su giderek yetmez olmuş-
tur. Tarımda üstün nitelikli bol ürün alınması, sulamada daha fazla suyun kul­
lanılmasını gerektirmiştir.

Toplam suyun yalnızca % 0.027'si içilebilir ve hemen yararlanılabilir durum­


dadır. Suyun % 97'si okyanuslarda bulunmaktadır. Okyanuslar ise 3.6 x 100
km2 alan kaplamakta ve 13 x 108 km^ su içermektedir. Doğada durmaksızın
bir su dönüşümü (çevrimi) vardır. Her yıl okyanuslardan 3.8 x 10^4 ton su bu­
harlaşarak atmosfere karışmaktadır. Aynı sürede göllerde ve ırmaklarda yak­
laşık 0.63 X 10^4 ton su buharlaşmaktadır. Yağışlarla yeryüzüne yılda 3.5 x
10^4 ton (3.5 X 105 km^) su düşmektedir. Kutuplardaki buzullar kapladıkları 1.5
X 107 km^'lik alanla yeryüzünde en büyük tatlı su deposunu oluştururlar. Bu­
zulların erimesi durumunda oluşacak suyun, yeryüzündeki akarsuların 830 yıl
süre ile gereksinimlerini karşılayabileceği hesaplanmıştır.

Bir madde olarak su; kokusuz, renksiz ve tatsızdır. Yapı yönünden durağan
bir bileşik olan su, olağanüstü çözücü özelliğe sahip olup güçlü bir kimyasal
enerji kaynağıdır. Sıcak günlerde ısıyı absorbe eden su, soğuk günlerde ab-
sorbe etmiş olduğu ısıyı çevreye vermektedir. Bu özelliğiyle yeryüzünü kapla­
yan büyük su kitleleri ve atmosferde buhar halindeki su, çevre sıcaklığını ayar-
layıcı rol oynamaktadır.

Su, doğadaki her türlü maddeye etki yapabilecek bir güce sahiptir. Belli bir
zaman içerisinde en sert metallere bile nüfuz ederek, paslanıp parçalanmala­
rına neden olmaktadır. Su, olağanüstü kolay şekil değiştirmektedir. Kimi za­
man aynı göl ya da akarsu kenarında katı, sıvı ve gaz şeklindeki suyu yan ya­
na görmek mümkündür.

Yeryüzünde yüzde yüz arı olarak suyu korumak olanaksızdır. Çünkü su, do­
ğal olarak oluşmuş tüm maddeler için universal bir çözücüdür. Yabancı mad­
delerle temas halindeki su molekülleri maddeyi parçalayıp, aralarına girerek
parçacıkların birleşmesini önlemektedir. Yağışlarla yeryüzüne dönen su içinde
atmosferdeki gazlar çözünmüş şekilde bulunur. Yeryüzünde su çözücülüğünü
sürdürür. Tüm kimyasal elementlerin yaklaşık yansı suda az ya da çok çözün-
mektedir. O nedenle deniz, göl, gölet vb. yerlerde bulunan sular, sulu bir çö­
zelti niteliğindedir. Bunlar içinde deniz suyu çözünmüş maddelerce en zengin
olanıdır.

Suyun buharlaşırken ve yoğunlaşırken eşit olarak aldığı ve verdiği enerji


tüm maddelere oranla daha fazladır. Bu durum güçlü hidrojen bağı nedeniyle
su moleküllerinin birbirinden aynimasının güçlüğünden kaynaklanır. Her 1
gram suyun buharlaşabilmesi için yaklaşık 540 kaloriye gereksim vardır. Eğer
su molekülleri arasındaki hidrojen bağları belirtildiği şekilde güçlü olmasaydı,
kuzey kutbunda su daha düşük sıcaklıkta kaynayacak ve bunun sonucu ola­
rak da dünyadaki önemli su potansiyeli kısa sürede buhar haline dönüşüp yok
olacaktı.

Suyun molekül yapısı bir anda değişse, birbirini izleyen felaketlerle yeryü­
zünde yaşam yok olur. Vücuttaki kan kaynamaya başlar, bitkiler, ağaçlar, ve
tüm canlılar ölür. Yeryüzü tümüyle çöle döner.

1.3. SUYUN FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ


1.3.1. Suyun Fiziksel Özeiiikleri

Su, tatsız, kokusuz bir sıvıdır; ince katman durumunda saydam görünmek­
te, ancak derinliğinin artmasına bağlı olarak yeşilimsi-mavi bir renk almakta­
dır. Fiziksel özelliklerinde çeşitli sapmalar izlenmektedir. Örneğin 4'C'de özgül
kütle bakımından en yüksek değere ulaşır; bu sıcaklıkta suyun özgül kütlesi 1
gr/cm3 'tür.

Su, gaz ya da katı hale kolayca geçen bir bileşiktir; Celsius ölçeğine göre
normal atmosfer basıncı altında (760 mm Cıva basıncı) O'C'de donar,
100°C'de kaynar. Su buharı, havaya göre yoğunluğu 5/8 olan renksiz bir gaz­
dır. Katı su, yani buz heksagonal kristallerden oluşur; su donduğunda hacmi
%10 oranında artar; buzun yoğunluğu 0,92'dir. Çok yüksek basınç altında su­
dan daha yoğun olan buzlar üretilebilmektedir. Suyun özgül ısısı gibi erime ve
buharlaşma gizli ışılan da özellikle çok yüksektir. Bu nedenle suyun varlığı
yeryüzündeki ani sıcaklık değişmelerini engelleyen bir etken olmaktadır.

1.3.1.1. Suyun Rengi

Sudaki renk çözünmüş halde bulunan maddelerin (safsızlıkların) meydana


getirdiği "hakiki renk" (sudaki bulanıklığı oluşturan askıdaki madde giderildik­
ten sonraki renk) olabileceği gibi; sudaki çökebilen veya kolloidal askı madde­
lerinden de ileri gelebilen zahiri rengi (yalnız suyun kendi rengi olmayıp, oriji-
nal numune filtre veya santrifüj edilmeksizin doğrudan doğruya ölçülen renk)
de olabilir. Kısaca renk, doğal metalik iyonlar (demir ve mangan vb.) humus,
turba materyalleri, algler, yabani otlar ve sanayi atıklarından meydana gelebi­
lir.

Sudaki renk mutlaka tehlikeli ve arzu edilmeyen bir husus değildir. Ancak
rengi oluşturan yabancı maddeler üzerinde bazı zararlı mikroorganizmalann
yaşamalarının mümkün olabileceği düşünülerek, renklilik şüphe ile karşılan­
maktadır.

Estetik yönden arzu edilmeyen renkteki suları içenler için su kaynağı gü­
venli olmayabilir. Genelde hakiki renk görünenden azdır. Doğal yüzey suları­
nın rengi pH arttıkça artar. Sudaki renk, tat ve kokuyla da yakından ilgilidir.
Doğal suların rengi organik maddelerden ileri gelir. Karakteristik kırmızı renk­
teki su, hidroksit şeklinde demirin çökmesinden, kırmızı su demir M' nin demir
lir e oksitlenmesinden ileri gelmektedir. Her iki olay mikrobiyolojik kaynaklıdır.

1.3.1.2. Bulanıklık

Bulanıklık, kil, şilt, ince parçalanmış organik maddeler, yosunlar, diatomet-


reler, demir bakterileri ve diğer mikroorganizmaların oluşturduğu haldir. Bula­
nıklık kum gibi askıda olan maddelerden ileri geliyorsa tehlikeli olmayıp çökel­
me ve filtrasyonla giderilebilir. Kil gibi kolloidal maddelerin giderilmesi ise çok
güç olmaktadır. Su içindeki madde, kaynağına göre kabaca inorganik veya or­
ganik olarak sınıflandınlabilir. Organik bileşikler genel olarak kokuya, renge ve
tada neden olurken, bulanıklık meydana getiren maddeler çoğunlukla inorga­
niktir. Bulanıklığın üç bakımdan önemi vardır. Birincisi, su ne kadar sıhhi olur­
sa olsun istenmez, şüpheyle bakılmaktadır. Çünkü askı halindeki maddeler
içinde sağlığa zarar veren mikroplarda bulunabilmektedir. İkincisi, filtre edilme­
sinin zorlaşmasıdır. Bu tür sulardaki maddelerin kimyasal maddelerle çökeltil-
meleri gerekmekte, o da pahalı olmaktadır. Son olarak da, dezenfeksiyonu
zorlaşır. Canlı organizmalar askı halindeki bulanıklık veren maddeler üzerinde
bulunduklarından klorür veya dezenfektan etkisini zorlaştırır. Daha fazla de­
zenfektan harcanır.

1.3.1.3. Tat ve Koku

Suların içinde erimiş halde bulunan maddeler (NaCI2, MgCI2, CaS04 vb)
ve organizmalar (Diatome, Klorofise, Siyanofise, Protozoa, Krustaceler ve Alg­
ler) suda belli bir miktardan fazla bulunursa, sulara özel koku ve tat vermekte­
dir. Bu tat ve kokular çok değişiktir. Sular tuzlu, acı, ekşi, tatta, balıksı, küfüm-
sü, baharatsı, otsu vb. kokuda olabilmektedir.

Sulardaki kokuları oluşturan organizmaların ölçülmesi için her santimetre-


küp için standart bir birim olan (20 mikronun alanı yani 400 mikron) alınmak­
tadır. Bu alan içindeki organizmaların miktarları sayılır. Mikroorganizmaların
miktarına göre çeşitli kokular oluşur. Standart birimde, 500-1000 mikroorga­
nizmanın oluşturduğu kokuyu sadece pek az insan fark edebilmektedir. 1000-
2000 kadar olursa herkes duyabilmektedir. Organizma 2000'den fazla oldu­
ğunda koku iğrenç olmaktadır. İçme suları berrak, tortusuz renksiz olmalı, çü­
rük, yosun, küf, HgS, amonyak, bataklık vb. kokular bulunmamalıdır. Buna su­
yun organoleptik özellikleri de denilmektedir.

Renksiz ve kokusuz bir madde olan suyun lezzetini içerisinde eriyik halin­
de bulunan karbondioksit ve ısısı vermektedir. Suyun içerisindeki karbondiok­
sitin 300 MGK/litreden az olmaması istenir. Suyun fazla bulanık olmasının kir­
lilik göstergesi olarak alınması gerekmektedir. Toplam katı madde miktarının
litrede 500 mg'ı aşmaması gerekmektedir. Suyun pH değeri de önemli bir de­
ğerlendirme faktörüdür. pH ölçümü su değerlendirmesinde basit ve kolay uy­
gulanabilir bir yöntem olarak çok yararlıdır.

Suların bakteriyolojik özelliği sağlık açısından önemlidir. Suların bakteriyo­


lojik standardını korumadan toplum bireylerinin sağlığının güvenceye alınma­
sı mümkün olmamaktadır. Dünyanın bir çok ülkesinde bakteriyolojik kirlilik ne­
denli hastalıklar önemli salgınlara ve can kayıplarına neden olmaktadır. Bebek
ölüm nedenleri arasında su ile bulaşan hastalıklar önemli bir yer tutmaktadır.
Sulara insan ve hayvan, dışkı ve idrarı karışmamalıdır. Ayrıca, suların içerisin­
de insanda hastalık yapıcı hiçbir bakterinin bulunmaması gerekmektedir.

1.3.2. Suyun Kimyasal Özellikleri

Su, doğa şartlarından ısı ve basınca bağlı olarak katı, sıvı ve gaz halinde
bulunan yegane doğal bileşiktir. Buna bağlı olarak yoğunluğu değişmektedir.

Su yüksek bir spesifik ısıya sahiptir. Su, çok sayıda gaz, mineral veya or­
ganik maddeleri içeren doğal bir ortamı oluşturmaktadır. Suyun donmasına
paralel olarak hacmi % 10 civarında artmaktadır. Bu nedenle buzlar suda yüz­
mektedir. Tüm doğal sıvılarda olduğu gibi suyun sıkışırlık derecesi çok düşük­
tür. Suyun yüzey gerilim katsayısı tüm sıvılarınkinden daha fazladır. Suyun bu
özelliği damla ve dalga oluşumunu etkilemektedir. Sıvı haldeki su güneş ışın­
larının az bir bölümünü yansıttığı halde, katı haldeki su büyük bir bölümünü
yansıtmaktadır (%50-70).

1.3.2.1. Suyun pH'ı

Su içindeki hidrojen iyonu konsantrasyonun 10 tabanına göre negatif loga­


ritması pH değeri olarak tanımlanmaktadır. PH = 7 olan sular nötr sular olarak
bilinmektedir. Bunlarda H^ ve OH' iyonları denge halindedir. Bu tür suların asit
ve alkali reaksiyonları yoktur. H^ iyonu konsantrasyonunun artması ile pH'nın
değeri 7'nin altına düşmekte ve su asit karakter kazanmaktadır. OH" iyonu
konsantrasyonunun artması ile pH 7'nin üzerinde değer almakta ve su bazik
karakter taşmaktadır. PH değerleri 0-14 arasında değişmektedir. Genel olarak
yer altı suları pH7'den küçük olan ve asit özelliği taşıyan sulardır. Yüzeysel su­
larda genellikle pH 8' den büyük değer taşıyan bazik sulardır. İçme sularında­
ki pH değeri 6.5-8.5 arasında uygun görülmektedir.

1 A SUYUN STRATEJİK ÖNEMİ


1.4.1. Su Varlığı ve Su Kullanımı

Yeryüzünün % 70'i sularla kaplıdır. Su aynı zamanda en çok kullanılan do­


ğal kaynaktır. Yeryüzü kabuğunda bulunduğu bilinen su miktan 1.38X10"'Ö ton­
dur. Yeryüzündeki suların % 98'i gerek içme, gerekse sulama suyu olarak doğ­
rudan doğruya yararlanılamayan tuzlu sulardır. Su yenilenebilir bir doğal kay­
naktır. Küresel ölçekte tükenmeyen kaynaklar içinde sayılabilirse de bölgesel
ve yerel olarak sonlu bir kaynak durumundadır. Suyun zaman içinde kendini
arıtma özelliği de vardır.

Bir su kaynağının varlığı onun kullanılabilir su kaynağı olarak kabul edilme­


sine yetmemektedir. Kullanılabilir bir su kaynağı; tanımlanabilir bir talebe bağ­
lı olarak belli bir yerde ve belli bir zaman periyodu boyunca yeterli kalite ve
miktarda mevcut olmasına veya bu mevcudiyetinin sağlanmasının imkan da­
hilinde olmasına bağlıdır. Dünyada yaşayan milyarlarca insan içme ve kullan-
ma suyu ihtiyacını karşılamak, sanayi sahaları ve diğer amaçlar için su talep
etmektedir.

Dünya Kaynaklar Enstitüsü, 5.3 milyarlık dünya nüfusunun sadece 3.4 mil­
yarının ortalama 50 It/kişi/gün su alabildiğini, geriye kalan 2 milyar kişinin te­
miz suyu olmaması nedeni ile epidemik hastalıklar, açlık ve ölümle karşı kar­
şıya bulunduğunu bildirmektedir. UNESCO'nun hesaplarına göre her gün su­
suzluğa bağlı olarak 40.000 çocuk ishal, kolera gibi hastalıklardan ölmektedir.

Adı geçen enstitünün verilerine göre doğal temiz su haritalarından bazı ül­
kelerin kişi başına düşen su miktarları aşağıdaki Tablo 1.1.'de gösterilmiştir.

ülke Miktar
(It/kişi/gün)

Kanada 299.7
Rusya 71.0
ABD 27.2
Peru 4.9
Ürdün 0.4
Suudi Arabistan 0.4

Tablo 1.1. Bazı Ülkelerin Kişi Başına Düşen Su Miktarı

Artan nüfusa karşılık kaynakların bilgisizlikten kirletilmesi ve bencilce isra­


fı, kaliteli ve arıtımlı suyun ihtiyaçları karşılamaktan giderek uzaklaşmasına
sebep olmaktadır. Bu nedenle bazı ülkeler atık suları arıtıp tekrar kullanma
yöntemine başvurmaktadır. California Orage County'de kanalizasyon suyu
arıtılıp yer altı suyuna verilmektedir. İsrail ve diğer bazı ülkelerde aynı uygula­
ma yapılmaktadır. Son yıllarda dünyada ileriye dönük kişi başına su ihtiyacı­
nın düşük tutulması eğilimi belirmiştir. Kişi başına konutsal-kamusal-ticari-en-
düstriyel net toplam su ihtiyacı 200-250 İt/gün üst limitini geçmemektedir. Bu
da önlenemeyen % 20-25 civarındaki kayıplar dikkate alındığında kişi başına
günlük su ihtiyacı toplam 250-330 litre değerini vermektedir. 1960 ve 1970'li
yıllarda yapılan proje çalışmalarında ise kişi başına günlük brüt su ihtiyacı top­
lamı 450-500 litre değerindedir. Konutsal kullanım için önlenemeyen kayıplar
dahil önerilen su ihtiyaçları aşağıda Tablo 2.1.'de verilmektedir.
Gelir Gurubu Miktar
(it/l(işi/gün)
En yüksek gelir grupları için 180-230
Yüksek gelir grupları için 160-200
Orta gelir grupları için 140-160
Alt orta gelir gruplar için 125-160
Alt gelir grupları için 70-130
Yoksulluk düzeyi hemen üstü 90
En düşük gelir gruplan 50
Çeşmeli 8-10

Tablo 1.2. Su ihtiyaçları

1.4.2. Su Probleminin Boyutları

Dünyanın bugün yaşadığı su problemi, tek bir nedenle değil coğrafik, eko­
nomik, idari ve stratejik boyutları olan üç ana nedene bağlanmaktadır:

Her şeyden önce bazı bölgelerde iklime bağlı nedenler etkili olmaktadır. Ya­
ğış azalması, sıcaklık artışından kaynaklanan aşırı buharlaşma gibi iklim de­
ğişiklikleri yer altı su tablalarının kuruması ve toprağın kuraklaşması için yeter­
li nedenleri oluşturabilmektedir. Her ne kadar insan faaliyeti lokal olarak mikro
iklimlerde değişime yol açsa da, bazı durumlarda yukarıda sözü edilen mete­
orolojik düzensizlikler insandan bağımsız gelişebilmektedir.

Su probleminin ikinci nedeni yer yüzeyinin ve yeraltının yanlış idaresi şek­


linde ortaya çıkmaktadır. Toprağın aşırı kullanımı, orman kıyımı (kökleri derine
nüfuz eden yapraklı ağaçların kesilip yerine kısa köklü reçineli ağaçların dikil­
mesi), kaliteli toprakların yok olması (verimli tarım arazileri üzerine ev, fabrika
vb. yapıların yapılması), akış ve enfiltrasyonu kolaylaştıran stabilize köy yolla-
nnın asfaltlanması gibi faktörler yer altı su tablalarının beslenme oranını azalt­
maktadır.

Su probleminin üçüncü nedeni kirlilik şeklinde kendini göstermektedir. Bu­


rada özellikle pek çok atık madde kirletici rol oynamaktadır: Sanayi ve tarım
kökenli kimyasal kirleticiler, deterjan gibi ev kökenli kirleticiler, hastane köken­
li atıklann oluşturduğu tıbbi kirleticiler ve şehir ortamı. Aslında suyun doğal
çevrimi başlı başına bir bannma ve temizleme sağlamaktadır. Fakat bugün
dünyanın birçok bölgesinde (İskandinavya'dan Kuzey Amerika'ya kadar) kara­
lardaki yolculuğuna asit yağmurları ile başlayan su, daha sonra yeraltında kim­
yasal olarak aşırı kirlenmiş şehir ve sanayi kökenli atık suların yol açtığı bir
başka kirlenmeye maruz kalmakta ve sonuçta bu doğal sistem bozulmaktadır.

1.4.3. Kalitesiz / Yetersiz Su ve Bazı Sonuçlar

İçilebilir su yeryüzünde dengesiz bir şekilde dağılmaktadır. 1990 yılında, içi­


lebilir su bulamamaktan dolayı büyük kısmı Afrika'da olmak üzere günde
25.000 insan ölmüştür. Her yıl 4,6 milyon çocuk bu nedenden dolayı hayatını
kaybetmektedir. Halen 80 civarında ülke (dünya nüfusunun %40'ı) ölüme yol
açabilen düzeyde bir su problemi yaşamaktadır. İklimsel etkilerin dışındaki ne­
denlere bağlı olarak dünya genelinde 1,7 milyardan fazla insan temiz su bula­
mamaktadır. Temiz su sisteminden yararlanan insan sayısı 1,3 milyar civarın­
dadır. Gelişmekte olan ülkelerde su yoluyla bulaşan hastalıklardan ölen insan
sayısı yılda en az 25 milyondur. Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre hasta­
lıkların % 80'i kalitesiz sulara veya su yokluğundan kaynaklanan temizliğin ol­
mayışına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuz faktörler ise özellikle az
miktardaki suyun çok fazla insan tarafından paylaşılmak durumunda olduğu,
ayrıca su arama ve işleme imkanlarının yetersiz kaldığı ülkelerde görülmekte­
dir. Kanada, Birmanya, Kuzey Avrupa ve ABD'nin doğusu zengin su kaynak­
larına sahipken; çok fazla sayıda ülke kuraklık sıkıntısı çekmektedir. Sözgeli­
mi, ortalama bir Amerikalı yılda 200 m^ su tüketirken bir Ganalı için bu sade­
ce 30 m3 düzeyinde kalmaktadır.

Diğer yandan, 1950'de 2,5 milyar iken 1987'de 5 milyara ulaşan dünya nü­
fusunun bugün % 1.8 civarındaki yıllık artış hızı devam ettiği takdirde, 2030 yı­
lında 11 milyarı bulacağı tahmin edilmektedir. 2025'de Avrupa 1 milyara, Asya
kendisini üçe katlayarak 4.5 milyara. Güney Amerika beş katına çıkarak 800
milyona, nüfus artış hızı dünya ortalamasının çok üstünde olan Afrika ise nü­
fusunu yedi kat artırarak 1.5 milyara ulaşacaktır.

Yirmibirinci yüzyıla doğru yaklaşırken, birçok ülkenin endüstriyel gelişme ile


enerji ve suya olan ihtiyaçları gittikçe büyümektedir. Bunun doğal sonucu ola­
rak da uluslararası ve sınır ötesi akarsu havzalarına sahip olan ülkelerin bu
konuda komşu ülkelere olan güvensizliği de gittikçe artmaktadır. Bütün bu so­
runlar ve çözüm arayışları içinde tatlı su sorunu hayatın devam edebilmesi için
çok gerekli olan beslenme maddeleriyle de ilgili olduğu için çok dikkat çekmek­
tedir. Nüfusun aşırı artması, iklim değişikliği, sera etkisi ve ozon tabakasının
incelmesi, çevre kirlenmesi ve nihayet ortak akarsu havzalarına sahip olan ül­
kelerin su sorunlarını kendi aralarında karşılıklı çıkar ve anlayış içinde çöze-
memeleri sorunları gittikçe arttırmaktadır.

Geçen yüzyıl sonundan günümüze kadar artarak gelen insan ihtiyaçlarının


karşılanması için yerel su kaynakları yetersiz kalınca, yerleşim bölgelerine
başka taraflardan suyun nakli sorunu çıkmıştır. Bunun için bent ve barajlar te­
sis edilmiş; buradan da kanallar, borular ve günümüzde tankerler vasıtası ile
suyun kullanım yerlerine taşınması önem kazanmıştır. İlk zamanlarda nehir
sularının barajlar inşa edilerek depolanması ile başlayan faaliyetlerin ardından
bugün için kullanılması henüz ekonomik ve teknolojik olarak mümkün olmayan
çözümler üretilmiştir.

Bütün bu sorunlar karşısında bazı ülkeler kendi sınırları içinde bulunan su


kaynaklarından en fazla verim ve faydayı elde etmek için çeşitli programlar ge­
liştirerek uygulamaya başlamışlardır. Bunun sonucunda özellikle sınıraşan ne­
hir sularının nasıl kullanılması gerektiği sorunu ortaya çıkmıştır. İşte ülkemiz­
de Fırat, Asi, Çoruh ve Dicle nehirlerinin sınır aşan türde olması sebebi ile ken­
disini hidropolitik konumda bulmuştur.

İçilebilir su miktarının sabit olması artan nüfus ile kişi başına düşen su mik­
tarının azalmasına sebep olmaktadır. Zaten dünyanın bazı bölgeleri nüfusları
için yeterli tatlı suyu bulamamaktadır. Bu bölgelere her yıl yenilerinin ilave edil­
mesi olağan hale gelmektedir. Orta Doğu 'da bulunan 9 ülke yıllık yenilenebi­
lir su kaynaklarının % 100'ünden daha fazlasını kullanmaktadır. Bu ilave suyu
ya dışarıdan ithal ederek, veya yeraltı rezervlerini kullanarak tükenir bir duru­
ma getirerek veya aşırı pahalı olan deniz suyu arıtması yaparak karşılamakta­
dır.

1.4.4. Sınır Aşan Sularla İlgili Sorunlar

Bazı su fakiri ancak petrol veya teknoloji zengini olan ülkeler su ihtiyaçları­
nı arıtma tesisleri kurarak gidermeye çalışmaktadırlar. Ancak uzun vadede kir­
lenmesi ve tuzlanması beklenen denizlerden arıtma yolu ile elde edilecek su
çok pahalıya mal olma yolundadır. Bu durum su ile ilgili bazı belirsizliklerin or­
taya çıkmasına paralel olarak, sınırlı suyun paylaşılmasını gündeme getirrnek-
tedir. Bu durumda dünyanm birçok yerinde ve özellikle kurak veya yarı kurak
alanlarında tatlı su kaynağı rolünü oynayan ve birçok ülke tarafından yararla­
nılan nehir sularının statüsü gündeme gelmek zorunda kalacaktır. Bu durum­
da bazı nehirler kritik önem kazanmaktadır. Bunlar arasında ülkemizi çok ya­
kından ilgilendiren Fırat, Dicle, Asi ve Çoruh nehirleri gibi birden fazla ülkenin
kullandığı nehirler öncelikle gündemde olacaktır.

Dünyada otuzdan fazla ülke kullandığı suyun üçte birinden fazlasını baş­
ka ülkelerden nehirler vasıtası ile gelen tatlı sulardan elde etmektedir. Ülke­
nin nüfus artışı, endüstrileşmesi ve çevre kirliliğinin artması ile sınırlı olan bu
kaynaklara talep artacak ve böylece bazı ülkeler de komşularından nehirle­
rin getirdiği suya daha da fazla bağımlı olmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu­
rada karşılıklı çıkarlara göre anlaşılma yapılamaması hallerinde bazı gergin­
liklerin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

Mineral kaynakları bir yerden başka yere ucuz olarak nakledilebilmesine


rağmen suyun naklinin hem pahalı olması hem de petrol gibi yerine geçebi­
lecek hiçbir şeyin bulunamayacak olması değerini daha da arttırmaktadır. Su
kaynaklarının etkin bir biçimde kullanılmasının işletilmesi yapılarak su fazlası
olan ülkeler ile su eksikliği olan ülkeler arasındaki dengenin tesis edilmesi
imkanına karşılık şimdiye kadar sınırları zorlayacak mertebelere erişilmemiş
olması yüzünden böyle çözümlere gidilememektedir. Bilhassa kurak böl­
gelerde olup da çok hızlı bir şekilde gelişen ülkelerde bu zorlayıcı sınırlara
kısa zamanda erişilebilecektir. Tatlı su yetersizliği dolayısıyla bazı ülkelerin
gelişme hızları yavaşlayacaktır. Birçok durumda, suyun yetersiz olması doğ­
rudan olabilecek çatışmalardan önce ülkenin fakirleşmesine, hayat süresinin
kısalmasına ve iç huzursuzluğa neden olacaktır. Kullanılabilecek suyun şu
veya bu şekilde temin edilmesinin mümkün olmaması halinde ülke içinde ve
öınır ötesi toplu göçler ortaya çıkarak uluslararası tartışmaların doğmasına
buradan da politik kararların alınarak belki de askeri güç kullanılması yön­
lerine gidilebilecektir.
2. BOLUM

İÇME SULARI

2.1. İçme Sulan


2.2. Su İle İlgili Tammlama ve Smıflandırmalar
2.3. Türkiye'de Kaynak Suları; Bölgesel Dağılımı ve
Envanter Bilgileri
2.4. Dünya'da ve Türkiye'de Su Kaynakları
2.5. Türkiye'deki Kaynak Suyu ve Maden Sularının
Mevcut ve Potansiyel Dağılımları
2.1. İÇME SULARI
İçilecek suda aranacak başlıca vasıflar; kokusuz, renksiz ve duru olması­
dır. Sudaki koku H2S (hidrojen sülfür) veya çürüyen organik maddelerden ile­
ri gelmektedir. Kimi yerde suda balık kokusu veya salatalığı andıran bir koku
olmaktadır. Bu koku, orada üreyen bazı yosunlardan kaynaklanmaktadır. Ba­
zı göl ve baraj sulan böyle olabilmektedir. Bunu gidermek için ilkbaharda ve
sonbaharda suya m^ başına 1-3 gr CUSO4 (bakır sülfat) eklenmektedir. Ku­
yuların içerilerine bazen tahta parçaları düşerek bir koku yapar ki, bunun teh­
likesi bulunmamaktadır. Sudaki çözünmüş maddeler, tat üzerine etki yap­
maktadırlar. Klorür ve fosfat içeren sular, çaya ve kahveye kötü tat verirler.
Erimiş tuz miktarı belirli bir konsantrasyonu geçerse, su içilmez olmaktadır.
Acı su adı ile anılan suların çoğu böyledir. Bu arada, sözgelişi kalsiyum iyo­
nu acı, demirli sular ise özellikle çaya mürekkep tadı vermektedir.

İçme suyunun renksiz ve duru olması, görünüş bakımından önemlidir.


Yağmurlardan sonra sulann bulanması sağlığa zararlı değildir. Bu bulanıklık
suda yüzer halde bulunan (süspansiyon) pek ince toprak taneciklerinden ile­
ri gelmektedir. Çözünmüş demirli ve manganezli sular, açıkta durdukları za­
man, sarı bir bulanıklık göstermektedirler. Karbonat sertliği çok olan sular da,
açıkta bulundukları zaman bulanmaktadırlar. Bitki kalıntıları ile humuslu
maddelerin bulunduğu sular ise sanmsı renkte görünür ki, bunlann antılma-
sı gerekmektedir.

İçilecek suyun sıcaklığı 7-12'C kadar olmalıdır. 15°C dan sıcak ve


5°C'dan soğuk sular, sağlığı olumsuz etkileyebilmektedir. Serbest CO2Iİ su­
lar tat ve sindirim bakımından tercih edilmektedir. İyi bir içme suyu, litrede en
çok 30 mg nitrat, 30 mg klorür, 60 mg sülfat ihtiva edebilir. Sudaki sülfat, kal­
siyum sülfat halinde ise zararsızdır. Buna karşılık, fazla miktarda magnezyum
sülfat sağlığa zararlı olabilmektedir. Suda çözünmüş kalsiyum ve magnez­
yum tuzlarından ileri gelen özelliğe sertlik denmektedir. Bikarbonatların do­
ğurduğu sertliğe geçici sertlik adı verilmektedir. Çünkü, suyu kaynatmakla gi-
derilebilmekdir. Buna karşılık sülfatlar kaynatılmakla sudan ayrılmamaktadır.
Bundan ötürü, meydana getirdikleri sertliğe kalıcı sertlik denmektedir. Bu iki
sertliğin toplamına da sertlik bütünü adı verilmektedir. Genel olarak, doğal su­
larda kalsiyum tuzları magnezyumdan çok bulunur. Sertlik meydana getiren
tuzların miktarı fazla olduğunda bunlara acı su, az olduğunda tatlı su den-
mektedir.

Bir kaynak suyunun içmeye ve kullanmaya elverişli olabilmesi için iki be­
lirgin özellik aranır. Bu özellikler;

1 . Su, sağlık bakımından saf ve temiz olmalıdır.

2. Yıl boyunca debisinde bir değişme olmamalıdır.

Su kaynağının kullanım yerine yakınlığı da önemli kriterlerden biridir. Bir


kaynağın, sağlık bakımından temizliği hakkında bilgi edinmek için, uzunca
süre aralıklarla bir çok su örnekleri alınarak, kimyasal, fiziksel ve biyolojik
muayenelerden geçirilmektedir. Ayrıca suyun kaynak yerine nerelerden ge­
çerek ulaştığı bu alandaki taşların cinsleri ile tabakalaşma şekilleri araştırıl­
maktadır. Bir takım özelliklerine bakılarak suyun geldiği yer hakkında tahmin­
de bulunulabilmektedir.

a) Bir kaynak suyunun sıcaklığının ve kimyasal bileşiminin değişiklik gös­


termesi ve çıkan su miktarının yağmurlara bağlı olarak kısa süre çoğalması
ve azalması durumunda, suyun derinden gelmediği anlaşılmaktadır.

b) Kaynak suyunun sıcaklığı ve kimyasal bileşimi belirgin değişiklik gös­


termemesi ve yağmurların doğrudan etkisi altında bulunmaması durumunda,
suyun derinden geldiği anlaşılmaktadır. Bunlar, gerçek kaynak suları olarak
kabul edilmektedir.

c) Dağ kaynaklarının suları çok soğuk olmakta, sıcaklıları ve kimyasal bi­


leşimleri pek fazla değişiklik göstermemektedir.

2.2. SU İLE İLGİLİ TANIMLAMA VE SINIFLANDIRMALAR


2.2.1. Tanımlar

Aşağıda araştırma içinde geçen içme ve kullanma suyu ile ilgili tanımlar
ve teknik terimlerin açıklamaları verilmektedir.

2.2.1.1 Doğal Kaynak Suyu

Jeolojik şartları uygun toprak derinliklerinde toplanan ve çıkış noktaların-


dan doğal ve sürekli olarak akan sulardır.

2.2.1.2. Maden Suyu

Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde jeolojik koşullara uygun olarak olu­


şan, şifalı etkileri saptanmış ve litresinden en az 1.000 mg. veya daha fazla
doğal olarak çözülmüş madensel tuz bulunduran, ayrıca belirli oranda doğal
gaz (CO2, HgS) ve radyoaktif yüke sahip olabilen, belli bir nokta veya nokta­
lardan yeryüzüne kendiliğinden ulaşan, sürekli akan veya teknik usullerle
yeryüzüne çıkarılan (sondaj), debisi ve harareti mevsimlere göre değişme­
yen sıcak ve soğuk suları ifade eder.

2.2.1.3. Tıbbi Sular

Doğal olarak 20°C üzerinde sıcaklıkta 1 gramdan fazla çözülmüş mineral


veya doymuşluk derecesinde belirli bir maddeyi taşıyan ve/veya belirli oran­
da doğal gaz (CO2, H2S), radyoaktivite yüklü olarak derin veya yüzeysel kö­
kenli olarak doğal veya yapay kaynaklardan yeryüzüne çıkan maden suları­
dır.

2.2.1.4. Soğuk Maden Suları

Sıcaklığı 20°C'nin altında ve tıbbi suların özelliklerine sahip olan maden


sulandır.

2.2.1.5. Düşük Mineralli-Oligometalik Sular

Mineralden fakir ve diğer özelliklere sahip maden sularıdır.

2.2.1.6. Yapay Maden Suları

Yapay olarak yoğunluğu artırılan maden sulandır.

2.2.1.7. Canlı Su

Maden suyunun yeryüzüne çıktığı kaynakta bulunan flora-fauna denilen


tek hücreli bitki ve hayvan türü organizmalar ile havanın oksijeninin etkisinde
oluşan fizikokimyasal reaksiyonlarla şifa etkinliği kazanan maden sularıdır.

2.2.1.8. Menba Asidiyle Asitlenmiş Su

Maden suyunun tabii olarak ihtiva ettiği CO2 oranını sabit tutabilmek için
başka bir kaynaktan elde edilmiş CO2 ile zenginleştirilmiş maden suyudur.

2.2.1.9. Maden Suyu Sodası

Tabii veya suni açılmış kaynaklardan tabii CO2 basıncıyla fışkıran,C02


oranı litrede 250 mg.dan fazla olan, ayrıca mevzuatta belirtilen esaslar dahi­
linde dışardan CO2 katılarak hazırlanan maden sularıdır.

2.2.1.10. Termal Su

Sıcaklığı 20*'C üstünde olan, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde doğal


olarak birikmiş ısı ile ısınan, diğer sulara nazaran içerisinde daha fazla eri­
miş mineral, tuzlar gazlar ve nadir elementler bulunan, yararlı radyoaktivite
sınırında olabilen, şifa niteliği Sağlık Bakanlığı'nca ve tıbbi araştırmalarla be­
lirlenmiş olan, yer üstüne doğal olarak çıkan veya çeşitli tekniklerle yer altın­
dan çıkarılan sıcak mineralize sulardır.

2.2.1.11. Termal Kaynak

Termal suların doğal olarak yeryüzüne çıktığı noktadır.

2.2.1.12. Termal Kaynak Debisi

Termal kaynaktan çıkan termal suların İt/sn., ton/saat vb. gibi birimler ile
ifade edilen boşalım miktarıdır.

2.2.1.13. Kaptaj

Termal suların doğal olarak veya mekanik yolla yeryüzüne çıkması esna­
sında yeraltı ve yerüstü suları ile karışmaması, kirlenmemesi, debi ve sıcak­
lıkları ile kimyasal bileşimlerinin değişmemesini sağlamak, sudaki gazların
kaçmasını önlemek ve termal suları en iyi şekilde toplamak amacı ile özel
teknikle yapılan toplama havuzu, kuyu, galeri, sondaj kuyusu vb. tesisler ile
bunların karışımından oluşan tesislerdir.

2.2.1.14. Rezervuar Akifer

Yeraltında ısınan termal suların ve/veya jeotermal akışkanların içinde top­


landığı formasyon veya kayalardır.
Yeraltındaki termal suyun; hidrolik sistem, rezervuar basıncı, gazların et­
kisi ile basınçla doğal olarak yeryüzüne fışkırma olayı veya termal suyun ku­
yulardan doğal olarak çıkışı.

2.2.1.16. Debi

Bir akım kesitinde birim zamanda geçen suyun hacmidir.

2.2.1.17. Deşarj

Arıtılmış olsun veya olmasın, atık sulann doğrudan veya dolaylı olarak alı­
cı ortama (sulamadan dönen deşarj sulannın kıyıdan veya uygun mühendis­
lik yapıları kullanılarak sızdırılması hariç) veya sistemli bir şekilde yeraltına
boşaltılmasıdır.

2.2.1.18. Evsel Atık Su

Konutlardan ve okul, hastane, otel gibi küçük işletmelerden kaynaklanan,


insanların günlük normal yaşam faaliyetlerindeki ihtiyaç ve kullanımları ne­
deniyle oluşan atık sulardır.

2.2.1.19. Endüstriyel Atık Su

Endüstri kuruluşlarından, imalathanelerden, atölyelerden, tamir­


hanelerden, küçük sanayi sitelerinden ve organize sanayi bölgelerinden
kaynaklanan her türlü işlem ve yıkama atığı suları, proses suları ile karış­
tırılmadan ayrı olarak işlem görüp uzaklaştırılan kazan veya soğutma su­
larıdır.

2.2.1.20. Baraj Rezervuarı

Bir akarsu üzerinde suyun biriktirilmesi ve kabartılması amacıyla kurulan


tesisler baraj, barajın menbaında bu şekilde oluşturulan hacim ise baraj re­
zervuarı olarak tanımlanır.

2.2.1.21. Havza

Akarsu, göl, baraj rezervuarı veya yer altı suyu haznesi gibi bir su kayna­
ğını besleyen yer altı ve yüzey sulannın toplandığı bölgenin tamamıdır.
Derin deniz deşarjlarında, alıcı ortamlara verilen atık su bulutunun seyrel-
tilebilmesi amacıyla atık su borusunun ucuna eklenen ve çoklu bir jet akımı
sağlayarak seyrelme değerinin öngörülen 40-100 veya daha büyük değerler
almasını ve atık suların alıcı ortama çıkışı sırasındaki akım özelliklerini kont­
rollü bir biçimde sağlayan özel donanım.

2.2.1.23. İçme ve Kullanma Suyu

İnsanların günlük faaliyetlerinde içme, yıkanma, temizlik vb. ihtiyaçları için


kullandıkları, sağlaması gereken özellikleri TS 266 ile belirlenmiş olan bir
toplu su temini sistemi aracılığıyla çok sayıda tüketicinin ortak kullanımına
sunulan sulardır.

2.2.1.24. İçme ve Kullanma Suyu Rezervuarları

İçme ve kullanma suyu temin edilen doğal göller veya bu amaçla oluştu­
ran baraj rezervuarlarıdır.

2.2.1.25. Su Kirliliği

Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik


özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan ve­
ya dolaylı yoldan biyolojik kaynaklardan; insan sağlığında, balıkçılıkta, su ka­
litesinde ve suyun diğer amaçlarla kullanılmasında engelleyici bozulmalar
sağlayacak madde veya enerji atıklarıdır.

2.2.1.26. Yeraltı Suları

Toprak yüzeyinin altında, zemin boşluklarının su ile dolu bulunduğu böl­


gedeki sulardır.

2.2.1.27. Su Toplama Havzası

Göllerde ve rezervuarlarda bu su kaynağını besleyen yeraltı ve yüzeysel


suların toplandığı bölgenin tamamını, bir akarsu parçasında ise belirli bir ke­
siti besleyen bölgenin menba kesimidir.

2.2.1.28. Su Kalitesi Karakteristik Değeri

Ortam kalitesini belirlemek üzere alınan su numunelerinde herhangi bir


parametre için yapılan ölçümlere ait %90 yüzdelik değeridir.
Kullanım araçlannın belirlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın bütün su
kaynaklarının dengeli ve sağlıklı ortamlar olarak muhafazası esasına göre su
kaynaklannın korunmasına ve kullanım planlamasına temel teşkil etmek
üzere, yapılmış veya yapılacak kullanım sınıflarına uygunluk açısından su
kaynaklarından beklenen fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerdir.

2.2.1.30. Seyrelme

Bir alıcı ortama deşarj edilen atık suyun içerdiği bir kirletici parametrenin
atık sudaki konsantrasyonunun deşarj sonucunda alıcı ortamda oluşan fizik­
sel, hidrodinamik olaylar veya çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal reak­
siyonlar sonucunda azalmasını ve atık suyun alıcı ortama deşarj şekli ve alı­
cı ortamın taşıdığı özelliklere bağlı olarak hesaplanabilen bir büyüklüğüdür.

2.2.1.31. Arıtma

Atık suların alıcı ortama verilmesinden önce kirletici özelliklerini ortadan


kaldırmak üzere müsaade edilebilen alıcı ortam parametreleri değerlerine in­
dirgeme işlemidir.

2.2.1.32. İçme Suyu Tesisi

Suyun temin edildiği yer ile tüketime verildiği yer arasında kalan ve suyun
nakli ile depolanmasını sağlayan yapılann bütünüdür.

2.2.1.33. Grup İçme Suyu Tesisi

Birden çok yerleşim birimine içme suyu temin etmek üzere yapılmış içme
suyu tesisidir.

2.2.1.34. Münferit İçme Suyu Tesisi

Bir yerleşim birimine içme suyu temin etmek üzere yapılmış içme suyu te­
sisidir.

2.2.1.35. İsala Hattı

Suyun alındığı kaptajdan terfi merkezi ile depolara kadar olan iletim hattı­
dır.
İsala hattı içerisinde bulunur. Değişik kaynaklardan gelen suyu toplama
tesisleridir.

2.2.1.37. Depo

Şebeke tesislerinden önce suyun biriktirildiği tesislerdir.

2.2.1.38. Şebeke Hattı

Depodan, mesken ve işyerlerindeki musluklara kadar olan iletim ağıdır.

2.2.1.39. IVlenba

Yerüstü sularında, su kaynağının çıkış noktasıdır.

2.2.1.40. l\/lansap

Yerüstü sularının arazi üzerindeki bulunma ve akış seyri bölgesidir.

2.2.2. SINIFLANDIRMALAR
Sular kaynaklarına göre, yüzeysel sular ve yeraltı suları olarak iki gurup­
ta incelenmektedir.
2.2.2.1. Yüzeysel Sular

Akarsu ve baraj rezervuarlarında biriken sular yüzeysel suların kalitesi ço­


ğunlukla düşüktür. Kirli ve mikroplu olması bir yana, süsüpansiyon halindeki
katı maddeler nedeniyle de bulanık olmaktadırlar. Bulanık suyu bekleterek
çökeltmek ve güneşin renk giderici özelliğinden yararlanarak rengini açmak
suretiyle, kalitesi kısmen iyileştirilebilmektedir.

2.2.2.2. Yeraltı Suları

Yeraltı suyu, yerkabuğundaki geçirimli jeolojik ortamın doygun bölgesinde


bulunan ve kıyıları, kaynakları, akarsu, göl ve deniz gibi su kütlerini besleyen
sudur.

Yeraltı sularından yararlanma, insanoğlunun yeryüzünde var oluşu ile


başlamaktadır.
2.3. TÜRKİYE'DE KAYNAK SULARI:
BÖLGESEL DAĞILIM VE ENVANTER BİLGİLERİ
2.3.1. Kaynaklar Hakkında Bilgiler

Jeolojik koşulları uygun toprak derinliklerinde toplanan ve bir çıkış nokta­


sından sürekli olarak kendiliğinden akan sulara kaynak suları denilmektedir.

Bir kaynak, öncelikle debisi, rejimi ve sulann niteliğiyle ayırt edilmektedir.


Termal kaynakların ve rezürjansların dışında kalan doğal ve yapay (artezyen
kuyuları) kaynaklar yeraltı su örtülerinden doğmaktadır. Ayrıca, oluşum hız-
lanyla ya da yağışlann düşmesiyle suyun yeniden ortaya çıkması arasında
geçen zamanla belirlenmektedir. Kaynaklar, birçok etkenin birleşmesi sonu­
cu oluşmaktadır. Yağmurlann dağılımı ve genel durumu, buharlaşma, enge­
benin eğimleri ve jeolojik katmanlaşma biçimi, yüzeysel oluşumlann yapısı,
çeşitli katmanların geçirgenlik derecesi, çatlaklann ya da kırıkların bulunma­
sı, geçirgen katmanın kalınlığı ve genişliği. "Açık havadan örtüye kadar iniş,
sonra da burada yukarı çığıra doğru gidiş ne kadar gecikirse yani geçirgen
kayaçların düşey kanalları ne kadar daralırsa, kayaçlar o kadar kalınlaşır, ör­
tü genişler ve eğimi azalırsa debi de o denli az değişime uğrar". Genellikle
kaynakların rejimi, bir de bunlann geniş bir beslenme ağı varsa, akarsular­
dan çok daha düzenli olmaktadır. Bununla birlikte, sürekli ve kesikli kaynak­
lar da görülmektedir.

İnsan kullanımı bakımından iki ana kaynak türü bulunmaktadır: Yüzey


kaynakları ve derin kaynaklar. Yüzey kaynaklarına sık rastlanır, bunlar olduk­
ça düzensizdir ve kaynağından temin edildikten sonra kirlenir; derin kaynak­
lara çok daha az rastlanır, bunlar daha gürdür, tuz ve kireç oranı yüksek
olanların dışında tüketime, diğerlerinden daha elverişlidir. Artezyen kuyuları­
na kimi kez fışkıran kaynaklar denmektedir.

2.3.2. Kaynak Sularını Artırma ve Kaptaj

Kaynak sularının verimi arttırılabilmekte, yüzeye çıkan suların yeniden di­


be sızması önlenebilmektedir. Bu amaçla; suyun çıkış yeri alçaltılabilir. Bu iş­
leme taban suyunu derleme anlamına gelen "kaptaj" denmektedir. Bundan
başka suyun kaybolabileceği yarık, çatlak ve deliklerin kapatılması da taban
suyunun artırılması bakımından yararlı olmaktadır.
2.3.3. Kaynak Sularında Bulunması Gereken Nitelikler

1. Hiçbir zaman değişmemek üzere daima berrak, tortusuz, kokusuz ve


renksiz olmalıdır.

2. Bu suların doğal olarak ihtiva edebilecekleri kimyasal maddelerin cins


ve miktarları;

Sülfat (SO4) Litrede 20 mg'ı


Klorür (Cl) Litrede 30 mg'ı
Florür (F) Litrede 1 mg'ı
Nitrat (NO3) Litrede 25 mg'ı
Demir (Fe) Litrede 0,3 mg'ı
Mangan (Mn) Litrede 0,1 mg'ı
Bakır (Cu) Litrede 1 mg'ı
Çinko (Zn) Litrede 5 mg'ı

Total organik madde miktarı asit vasatta

(oksijen hesabı ile) Litrede 2 veya 3 mg'ı

geçmeyecek ve nitrit, amonyak, zehirli maddeler bulunmamalı, pH 6,5-8,5


arasında olmalıdır.

3. Bu suların kaynaklarından alınan örneklerin 1 emende 50'den çok ae-


rop bakteri (jeoloz plakında), 100 cm^ de koliform bakteriler ve dışkı ile kir­
lenmeyi gösteren diğer bakteriler (Streptococcus fecalis ve Clostridium welc-
hii gibi) ürememeli ve içinde bulaşma ve kokuşmayı gösterir diğer bakteriler­
le patojen mikroplar ve protozoerler, crustacealar ve alkler (yosun) bulunma­
malıdır.

4. Radyoaktivite kontrolünü gerektiren hallerde radyoaktivite nitelikleri


aşağıdaki sınırları geçmemelidir.

Alfa vericiler, litrede en çok 1 pikokri


Beta vericiler, litrede en çok 10 pikokri

Su aynı zamanda bir çok mikroflora ve mikrofaunaya ortam oluşturmakta­


dır. Suda yaşamakta olan mikroskobik hayvan ve bitkilerin oluşturduğu ya­
şam sistemi sucul yaşam olarak tanımlanmaktadır. Sucul yaşam biyolojik
açıdan ileri derecede önem taşımaktadır. Ancak günümüzde çok az ilgi çek­
mektedir. Günümüzde insanların etkilemediği habitat kalmamış gibidir. Göz­
le görünür habitatların yanında mikroflora ve mikrofaunaların yaşadığı habi-
tatlar da yok edilmekte, nitelik değiştirmekte ya da zarar görmektedir.

Toksik kimyasalların yaşanmaz hale getirmediği tüm su birikintileri mikro­


organizmaların yaşama bölgesidir. Göller, birikintiler, havuzlar, nehirler, de­
nizler kendine özgü sayılamayacak kadar çok habitat oluşturmaktadır.

İnsanlar yapay nemli ve sulu ortamlar da oluşturmaktadır. Göletler, kuş


banyoları, çayırlık alanlardaki göllenmeler, çimlik alanlar evde saksılarda ye­
tiştirilen çiçekler, hatta hayvan ayak izleri, açılan patika ve yollar ilginç nem­
li biyotoplar oluşturmaktadır. Bunların kendilerine özgü mikroorganizmaları
bulunmaktadır. Doğal mikroorganizma habitatlarından farklılık göstermekte­
dir . Bu habitatların hiç birisi diğerine özdeş değildir ve tek bir grup olarak ta­
nımlanamaz.

Bu yapay ortamlar özellikle kapalı ortamlar açısından dikkatli olarak de­


ğerlendirilmelidir. Bunlarla ilgili değerlendirmelerin konutta yaşayanlar açı­
sından önemli etkileri olabilir.

Üretici, tüketici ve bozunmayı sağlayan minicanlılar arasındaki etkileşim


suda biyolojik bir denge kurmaktadır. Bitkiler ve fitoplanktonlar üreticiler olup,
tüketiciler ise hayvanlar ve zooplanktonlardır. Ölü hayvan ve bitkiler bakteri­
lerin yardımı ile bozunurlar. Organik olarak kirlenen bütün suların kendi ken­
dini temizleme özelliği vardır. Ancak aşırı artım sucul yaşamın bütünüyle öl­
mesine neden olabilmektedir.
2.4- DÜNYADA VE TÜRKİYEDE SU KAYNAKLARI
2.4.1. Dünyada Su Kaynakları

Tatlı su, yağış oranına büyük ölçüde bağımlı olduğu için, yeryüzünde son
derece düzensiz bir biçimde dağılmıştır. Tatlı suyun en bol olduğu kıta As­
ya'dır; onu sırasıyla Güney Amerika, Afrika, Kuzey Amerika, Avrupa ve
Avustralya izler. Kullanılmaya elverişli tatlı suyun, su baskınları dönemleri dı­
şında, akarsuların serbestçe taşıdığı suyun üçte birinden biraz az olduğu
(yani yılda 12000 km^) hesaplanmaktadır; buna ayrıca, hazne barajlarla akı­
şı düzenleme çalışmaları sayesinde eklenen 2000 km^'lük bölümü de kat­
mak gerekmektedir. Toplam 14000 km^ bu tatlı suyun, 4000'er km^'ü Asya ve
Güney Amerika'da, 2400 km^'ü Kuzey Amerika'da 1300 km^'ü Avrupa'da,
1000 km3'ü Afrika'da, 500 km^'ü Avustralya'dadır. Kişi başına düşen tatlı su
dağılımıysa, bunun aşağı yukarı tam tersidir; tüketimde birinci sırayı Avust­
ralya alır (kişi başına yılda 27500 m^); onu çok yakından Güney Amerika
(21000 m3), çok geriden de Kuzey Amerika (7500 m3), Afrika (5500 m^), Av­
rupa (2100 m3) ve Asya (2000 m^) izlemektedir. Görüldüğü gibi, en kalaba­
lık ve tatlı su bakımından en zengin bölgeler, aynı zamanda da, kuramsal
olarak kişi başına en az su düşen bölgelerdir. Aslında her kişinin kullanabile­
ceği su hacmi, bu bölgesel eşitsizlikleri ancak bir ölçüde yansıtmaktadır. Bu
hacim, en az gelişmiş on kadar ülkede son derece düşüktür (yılda
1000 m^'ün altında). Bu ortalama değerlerse, yıl boyunca büyük değişiklikler
gösterebilir.
Bazı ülkelerde su kaynakları potansiyeli ve su tüketimi aşağıda Tablo
2.1.'de verilmektedir.

Su KİŞİ Su Tüketim (km3) Kişi Su


Kaynak Potansiyeli Tüketimi
ÜLKE Potansiyeli (1991)
Yıl İçme-
Endüstri Toplam
Tarım
(km3) (m3) Kul. (m3/yıl)

ABD 2.478 9.870 1985 56 215 196 467 1.952


Kanada 2.901 108.505 1986 5 34 3 42 1.752
Bulgaristan 205 22.735 1980 2 5 7 14 1.600
Eski SSCB 2.684 9.232 1980 22 102 229 353 1.306
Mısır 58 1.082 1980 4 3 49 56 1.202
ispanya 111 2.826 1985 4 11 30 45 1.174
Romanya 208 8.898 1980 2 8 15 25 1.144
Portekiz 66 6.423 1980 2 4 5 11 1 052
Japonya 574 4.632 1980 18 36 54 108 923
Hollanda 90 5.981 1985 2 7 5 14 1.023
italya 187 3.244 1980 8 16 34 58 983
Belçika 13 1.268 1980 1 7 1 9 817
Finlandiya 113 22.654 1980 0,80 3 0,20 4 774
Fransa 185 3.268 1985 8 24 8 40 728
Almanya 195 2.455 1983 9 34 7 50 688
Yunanistan 59 5.869 1980 2 2 4 8 721
Tayland 169 2.993 1987 4 3 25 32 599
Türkiye 186 3.000 1997 5,55 4 26 35,55 573
ingiltere 120 2.084 1980 7 20 1 28 507
isviçre 50 7.484 1985 1 2,80 0,20 4 502
Fas 30 1.167 1985 0,70 0,30 10 11 501
Norveç 413 97.062 1980 0,80 2,10 0,10 3 489
Cin 2.800 2 466 1980 52 28 380 460 482
İsveç 180 20 972 1980 1,20 2,40 0,40 4 479
Polonya 56 1.477 1980 3 10 4 17 472
İsrail 2 428 1986 0,50 0,50 1 2 447
Avusturya 92 12.121 1980 1 2,70 0,30 4 417
Çekoslovakya 90 5.736 1980 1,50 4 0,50 6 379
Brezilya 6.950 45.329 1987 15 6 14 35 218
Bangladeş 2.357 19.855 1987 2,80 0,20 20 23 211

Tablo 2.1 .Bazı ülkelerde su kaynakları potansiyeli ve su tüketimi

2.4.2. Türkiye'deki Su Kaynakları


Ülkemiz çeşitli iklim özellikleri taşıyan coğrafi bölgelerle oldukça zengin
toprak ve su kaynaklarına sahiptir. Ülkemizin ortalama yıllık yağış yüksekliği
652.5 mm, buna tekabül eden su potansiyeli 509 x 109 m3, akış 183.2 x 109 m3,
yağış akış oranı % 36, tüketilebilecek yıllık yüzey suyu miktarı 95 x 109
m^'tür. Bugüne kadar tesbit edilen, yararlanılabilecek yıllık toplam yeraltı su­
yu rezervi yaklaşık olarak 9.5 x 109 m^'tür. Halihazırda bu rezervin yaklaşık
4.9 X 109 m^'ü sulama, içme-kullanma ve sanayi suyuna tahsis edilmiştir.
2.4.2.1- Rezerv ve Potansiyel Tahminleri

Başlıca illerimizin Reverv ve potansiyel su tahminleri aşağıda Tablo


2.2.'de verilmektedir.

Tahsis Edilen Su Miktarı (hmsA'ıl)


işletme Sulama Belgeli
Bölge
Bölge Adı Rezervi DSİ ve Toplam
No İçme
(hm3A'ıl) Toprak Kul. ve Sulama Çekilen
Su Koop. Sanayi
1 BURSA 377.72 61.58 254.13 52.45 368.14
2 İZMİR 1036.17 82.45 536.42 127.43 746.30
3 ESKİŞEHİR 894.37 171.64 140.98 25.65 338.27
4 KONYA 1214.20 1120.36 101.87 172.11 1395.1
5 ANKARA 442.90 18.60 223.61 30.12 272.34
6 ADANA 1231.41 144.20 556.67 351.05 1051.9
7 SAMSUN 608.66 99.50 229.60 16.20 345.30
8 ERZURUM 418.50 92.63 142.35 27.26 262.24
9 ELAZIĞ 221.59 84.13 35.20 13.18 132.51
10 DİYARBAKIR 342.67 3.30 104.28 3.90 111.48
11 EDİRNE 342.49 144.00 143.69 8.98 296.70
12 KAYSERİ 534.02 140.39 222.14 29.98 392.55
13 ANTALYA 556.40 54.50 164.85 122.79 342.14
14 İSTANBUL 82.33 123.48 2.83 126.31
15 ŞANLIURFA 1142.42 373.50 37.35 153.12 563.97
17 VAN 191.53 3.40 26.40 29.80
18 İSPARTA 520.29 345.02 175.21 86.20 606.43
19 SİVAS 23.90 9.40 1.92 11.32
20 K.MARAŞ 420.40 148.35 38.90 50.90 238.15
21 AYDIN 741.85 115.50 223.69 45.23 384.42
22 TRABZON 454.91 5.70 99.58 105.28
23 KASTAMONU 53.88 13.69 48.64 6.59 68.92
24 KARS 204.00 35.33 5.29 40.62
25 BALIKESİR 305.23 50.47 154.33 33.54 238.34
TOPLAM 12361.64 3272.91 3828.15 1366.7 8452.5

Tabto 2.2. Türkiye Yeraltı Suyu Potansiyeli ve Kullanım Envanteri


2.5. TÜRKİYEDEKİ KAYNAK SUYU VE MADEN SULARININ
MEVCUT VE POTANSİYEL DAĞILIMLARI
2.5.1. İşletilmekte Olan Kaynak Suları

İşletilmekte olan su kaynakları, bulundukları iller, suyun imal şekli ve ruh­


sat durumları aşağıda Tablo 2.3.'te verilmektedir.

Sıra Kaynak Ruhsat


Bulunduğu İl Suyun İmal Şekli Durumu
No Suyunun Adı

1 Çamlık İZMİR 30cl.Şişe+Galon Geçerli


2 Üçpınar ANKARA Damacana Geçerli
3 Kökez BOLU Şişe+Damacana Geçerli
4 Hamidiye İSTANBUL Şişe+Galon Geçerli
5 Sultan BURSA Şişe+Galon Geçerli
6 Huzur İZMİR Şişe Geçerli
7 Karagöl ANKARA 30 ci. Şişe İptal
8 Yakacık ANKARA 30 cl. Şişe Geçerli
9 İnci ANKARA 30 cl. Şişe İptal
10 Çiftlik ANKARA 30 cl. Şişe Geçerli
11 Altın ANKARA 30 cl. Şişe Geçerli
12 Ayvaz TOKAT 30 cl. Şişe Geçerli
13 Bereket KONYA Şişe+Damacana Geçerli
14 Kestane İSTANBUL Şişe+Galon Geçerli
15 Erikli BURSA Şişe Geçerli
16 Subaşı İSTANBUL Damacana Geçerli
17 Madran AYDIN Şişe Geçerli
18 Çağlayan İZMİR Şişe Geçerli
19 Kemer EDİRNE Şişe Geçerli
20 Horsunlu AYDIN Şişe Geçerli
21 Çataltepe ORDU Şişe Geçerli
22 Taşdelen İSTANBUL Şişe+Galon Geçerli
23 Taşeren İSTANBUL Şişe Geçerli
24 Karakulak İSTANBUL Damacana Geçerli
25 Labranda MUĞLA Şişe Geçerli
26 Kızılcık ÇANAKKALE Şişe Geçerli
Sıra Kaynak Suyunun Ruhsat
Bulunduğu İl Suyun İmal Şekli
No Adı Durumu

27 Sazcılar ORDU Şişe Geçerli


28 Mahmudiye SAKARYA Şişe Geçerli
29 Özkaracalı ELAZIĞ Şişe Geçerli
30 H.G. Kayadelen ANKARA Damacana Geçerli
31 Senbirlik BURDUR Şişe Geçerli
32 Sırmakeş İSTANBUL Şişe+Dam.+Galon Geçerli
33 Erciyes-Aksu KAYSERİ Şişe İptal
34 Topçam AYDIN Şişe Geçerli
35 Salihli MANİSA Şişe Geçerli
36 Başayran ADANA Poşet Geçerli
37 Şaşal İZMİR Şişe+Galon+PVC Geçerli
38 Kavacık ANKARA Şişe+Damacana Geçerli
39 Ünalkale BALIKESİR Şişe+Damacana Geçerli
40 Kocataş İSTANBUL Şişe+0.5lt, 1.5lt, 1 It.Pet Geçerli
41 Başpınar İSTANBUL Şişe+Galon+Damacana Geçerli
42 Şerefiye SAKARYA Şişe Geçerli
Şişe+0.5lt, 1.5lt, 0.3 İt,
43 H.Şekerpınar ADANA 3lt pet ve 2.5 lt-0.33 İt. Geçerli
Pet bar
44 Belkaya UŞAK Şişe Geçerli
45 Mercan İSTANBUL Şişe+Damacana+Galon Geçerli
46 Reşat İSTANBUL Damacana Geçerli
47 Gümüşsüyü BURSA Şişe+Galon Geçerli
48 İvriz KONYA Şişe+Damacana+Poşet Geçerli
49 Emirhan SAMSUN Şişe+3 İt, Cam Gal.+
0.5,1,1.5, 3 İt PVC Şişe Geçerli
50 Kayalık ANKARA Şişe+Damacana Geçerli
51 Kum İSTANBUL Damacana+30 cl.Şişe+
25 c. Poşet Geçerli
52 Gümüşpınar İSTANBUL Damacana Geçerli
53 Mahmutlar ANKARA Damacana Geçerli
54 Ozpınar İSTANBUL Şişe Geçerli
55 Ürgüp NEVŞEHİR Şişe Geçerli
Sıra Kaynak Suyunun Rulısat
Bulunduğu İl Suyun İmal Şekli
No Adı Durumu

56 Şirlan AYDIN Şişe 0.33, 0.5,1.5 İt. PVC Geçerli


57 Baştatlı DENİZLİ Şişe Geçerli
58 Kutsal ANKARA Şişe Geçerli
59 Gökpınar ÇEL Damacana-20 cl. Poşet Geçerli
60 Yeroluk BALIKESİR Damacana Geçerli
61 Türkmen KÜTAHYA 0.33 lt+1.5 İt PVC Geçerli
62 Damla ANKARA Damacana Geçerli
63 Saray ANKARA Damacana Geçerli
64 Birsu AFYON 0.33 İt, 1.5 İt. PVC Geçerli
65 Kuzey İSTANBUL Damacana Geçerli
66 Kemer İSTANBUL 3 İt. Galon Geçerli
67 Ayvatlar BALIKESİR Damacana Geçerli
68 Filiz ANKARA Damacana+Şişe Geçerli
69 Nursu ERZURUM Polietilen Poşet Geçerli
70 Geçek ESKİŞEHİR Damacana+Şişe Geçerli
71 H.Burgaz İSTANBUL Damacana Geçerli
72 Güllüce Ş.URFA Damacana Geçerli
73 Özçamlık YOZGAT Polietilen Poşet İptal
74 Haznedar İSTANBUL Galon Geçerli
75 Dilber ANKARA Damacana+PVC Geçerli
76 Oz-Su İZMİR 30 cl. Cam Şişe Geçerli
77 Karakaya ERZİNCAN Poşet Geçerli
78 Parsu İZMİR 30 cl. Cam Şişe Geçerli
79 Zeybek AYDIN 350 cl., 1.5, 3 İt PVC Geçerli
80 Geyikoluğu HATAY 30 cl. Cam Şişe Geçerli
81 Genç ZONGULDAK 30 cl. Şişe+Damacana Geçerli
82 Güzelpınar İSTANBUL 3 İt. Galon Geçerli
83 Kristal SAKARYA 0.5 İt, 1.5 İt PVC Şişe Geçerli
84 Yeşilkaya KIRIKKALE Damacana Geçerli
85 Sağlık ANKARA 30 cl., 3 İt. Galon Geçerli
86 Köyümsu ANKARA Damacana Geçerli
87 Hasünes HATAY Damacana Geçerli
88 Nural HATAY Poşet+Damacana Geçerli
Sıra Kaynak Suyunun Ruhsat
Bulunduğu İl Suyun İmal Şekil
No Adı Durumu
89 Soğuk-Cey.Pınai• ADANA Poşet Geçerli
90 Özçamlık YOZGAT Poşet Geçerli
91 İpek ANKARA Damacana Geçerli
92 İnci ANKARA Damacana Geçerli
93 Aksu KAYSERİ 30 cl. Sise Geçerli
94 İlham ANKARA Damacana Geçerli
95 Çubuklu İSTANBUL Damacana Geçerli
96 Gümüşekstra BURSA 30 cl. Şişe Geçerli
97 Cansu İZMİR 30 cl. Şişe Geçerli
98 Harmankaya ZONGULDAK 30 cl. Şişe Geçerli
99 Oba KIRIKKALE Damacana Geçerli
100 Elmas BURSA 3 lt.lik Galon Geçerli
101 Çoban ÇORUM 3 İt. Galon + Poşet Geçerli
102 Sansu BURSA Şişeleme Geçerli
103 Gulet BURSA Şişeleme Geçerli
104 Komili TEKİRDAĞ Şişeleme Geçerli
105 Kırlangıç TEKİRDAĞ Şişeleme Geçerli
106 Kombassan ADAPAZARI Şişeleme Geçerli
107 Aytaç ADAPAZARI Şişeleme Geçerli
108 Güçbiriiği İZMİR Şişeleme Geçerli
109 Oruçoğlu AFYON Şişeleme Geçerli
110 Niksar TOKAT Şişeleme Geçerli
111 Ozkaynak İSTANBUL Şişeleme Geçerli
112 Aysu İSTANBUL Şişeleme Geçerli
113 Kardelen İSTANBUL Şişeleme Geçerli
114 Korusu BURSA Şişeleme Geçerli
115 Altınbaş İSTANBUL Şişeleme Geçerli
116 Sahrasu İSTANBUL Şişeleme Geçerli
117 Yıldızsu İSTANBUL Şişeleme Geçerli
118 Evsu STANBUL Şişeleme Geçerli
119 Esensu STANBUL Şişeleme Geçerli
120 Akdağ STANBUL Şişeleme Geçerli
121 Doruksu STANBUL Şişeleme Geçerli
122 Yaşamsu STANBUL Şişeleme Geçerli
Sıra Kaynak Suyunun Ruhsat
Bulunduğu İl Suyun İmal Şekli
No Adı Durumu

123 Sapanca ADAPAZARI Şişeleme Geçerli


124 Florasu ANKARA Şişeleme Geçerli
125 Hünkarsu ADAPAZARI Şişeleme Geçerli
126 Tensu ADAPAZARI Şişeleme Geçerli
127 Özkayışdağı İSTANBUL Şişeleme Geçerli
128 Kaynaksu İSTANBUL Şişeleme Geçerli
129 Şadırvansu İSTANBUL Şişeleme Geçerli
130 Akasya İSTANBUL Şişeleme Geçerli
131 Kovanpmar İSTANBUL Şişeleme Geçerli
132 Hisarsu İSTANBUL Şişeleme Geçerli
133 Soğucak yaylansu ADAPAZARI Şişeleme Geçerli
134 Akpınar İSTANBUL Şişeleme Geçerli
135 Kuzeysu İSTANBUL Şişeleme Geçerli

Tablo 2.3. İşletilmekte Olan Kaynak Suları

2.5.2. Türkiye'de İşletilmekte Olan Maden Suları


İşletilmekte olan maden suları ve bulundukları yerler aşağıda Tablo 2.4.'te
verilmektedir.
Sıra Kaynak Suyunun Adı Bulunduğu İlçe / İl
No

1 Salihli Salilıli. Manisa


2 Sifa Merkez, Burdur
3 Çınar Merkez, Bursa
4 Karakoca Beypazarı, Ankara
5 Ozkaynak Merkez, Bursa
6 Uludağ \/lerkez. Bursa
7 Kınık negöl. Bursa
8 Kızılay hsaniye, Afyonkarahisar
9 Kuzuluk Akyazı, Sakarya
10 Askoop. Kızılcahamam, Ankara
11 Çamlık Kızılcahamam, Ankara
12 Sarıkız Merkez, Manisa
13 Qaldaq Merkez, Giresun
14 Erzincan Merkez, Erzincan
15 Sırma Orhaneli, Bursa
16 Gökova Yatağan, Muğla
17 Kula Sehitlioğlu, Manisa
18 Efe Buldan, Denizli
Tablo 2.4. İşletilmekte Olan Maden Suları Verilmektedir.
2.5.3. Türkiye'deki Potansiyel Kaynak Suları

Yapılan yoğun araştırma sonucu tespit edilen potansiyel kaynak suları


aşağıda Tablo 2.5.'te sunulmaktadır.

Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu
Bulunduğu İl edilebilen
No Adı İl tahmini
debisi
1 Eğner Suyu Eğner Köyü,Alemdag Adana
2 Eğnigözü Suyu Büyük Sofulu Köyü,
Alemdag Adana
3 Obruk Şelalesi Saimbeyli,Alemdağ Adana
4 Hasanbeyli Almanpmarı,Bahçe Adana
5 Ayransuyu Kzılaç Köyü,Bahçe Adana

6 Kadınana Suyu Kışlacık Köyü, Merkez **


Afyon
7 Hüyükdibi Yukarıyenice Köyü,
Dazkırı ***
Afyon

8 Göynücek Pembeli Köyü Amasya


9 Akdağ Kapaklı
Mevkii Suluova Amasya
10 Yeniceköyü Merkez Amasya 15 İt/sn

11 Gödene Kumluca **
Antalya
12 Alakar çıkışı Kumluca ***
Antalya
13 Balıklar Çayı Kumluca Antalya icie-k

14 Kozağaç Kumluca ***


Antalya
15 Kumluca Kumluca **
Antalya
16 Dumluca Kumluca **
Antalya
17 Köşklü Kavak Kumluca **
Antalya
18 Karapınar Serik Antalya **
19 Gebinde Serik *
Antalya
20 Taşağıl Serik **
Antalya
21 Köprülü Kanyon Serik Antalya ****
22 Zene (Aktınkaya) Serik Antalya
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
***
23 Beş Kaynak Serik Antalya
**
24 Geyran Yayalası Akseki Antalya
Sarmaşık Candere Akseki Antalya **
25
**
26 Çukurköv Akseki Antalya
**
27 Geriş Akseki Antalya
28 Bade! Suyu Finike Antalya
29 Aykırçay Suvu Finike Antalya
****
30 Başkoz Suyu Finike Antalya
**
31 Alacadağ Suyu Finike Antalya
32 Ordübek Kaymak
**
Kestiren Finike Antalya
**
33 Taşoluk Suyu Finike Antalya
Antalya **
34 Emez Yayla Suyu Finike
Finike Antalya **
35 Emez Yayla Suyu
36 Belan Yayla suyu Finike Antalya
37 Oluklu Finike Antalya
38 İncir aâacı Finike Antalya
*
39 Kocadere Finike Antalya
*
40 Alacadaâ Suyu Finike Antalya
41 Zengeddar Suyu Finike Antalya
*
42 Kızılcık Finike Antalya
**
43 Kesik Pınar Kemer Antalya
**
44 Yank Pınar Kemer Antalya
45 Göynük Kemer Antalya
46 Oeşmeüstü Kemer Antalya

47 Baknor Kaynak Su Demirkent Köyü,


Gurubu Yusufeli Artvin
48 Hatıla Suyu Merkez Artvin 20 İt/sn
49 Öksüzy atağı Zeytinli, Merkez Artvin
50 Karakaya Tepeköy, Şavşat Artvin
51 Dobila Çavuşlu, Borçka Artvin
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
No Bulunduğu İl
Adı İl tahmini
debisi
52 Büyükçimenlik Pekli, Demirözü Bayburt
53 Tufanoğlu Yedigöze, Merkez Bayburt
54 Yelpınar Demirözü, Merkez Bayburt
55 Yanıkyayla Kıratlı, Merkez Bayburt
56 Mahla Suyu Kılcadır, Merkez Bingöl
57 Kürük Suyu Karlıova İlçesi Bingöl ****
58 Yayladere Kiğı Bingöl ****
59 Celal Kaynağı Merkez Bingöl ****
60 Avzek Suyu Sinek Mevkii, Merkez Bingöl ****
61 Hasanbek Suyu Merkez Bingöl ****
62 Soğukçeşme Merkez Bingöl ****
63 Yado Çeşmesi Merkez Bingöl ****

64 Kardelen Mevkii Çanakkale


65 Kızılcık Mevkii,
Merkez Çanakkale

66 Bayramören Köyü Merkez Çankın


67 Dalkoz Köyü Merkez Çankın
68 Yukarıözlü Sarı kaya Çankın

69 Devane Camii
Kaynağı Merkez ****
Çorum
70 Hıdırlık Kaynağı Merkez Çorum
71 Mahal Kaynağı Merkez Çorum
72 Namal Yolu Kaynağı Merkez Çorum
73 Kadife Kaynağı Sülüklü Bağları Çorum
74 1. Çeşme İbrahim Çayın Çorum
75 2. Çeşme İbrahim Çayın Çorum
76 Hasan Zakir
Taşları Kaynağı Güleryüz Tesisleri Yanı Çorum
// Tutkaliye Tesisleri Merkez Çorum
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adi İl tahmini
debisi
78 Kırmızı Şaşmalı
Kaynağı Merkez Çorum
79 Hasan Baba Suyu Merkez Çorum
80 Kaymakçı Kaynağı Merkez Çorum
81 Yolayrımı Kaynağı Düvenci Köyü Çorum
82 Kaymakçı Köyü Girişi Çorum
83 Sıklık Suyu (Orun) Düvenci Köyü Çorum
84 Çomar Barajı
Çeşmesi Merkez Çorum
85 Dana Deresi
Kaynağı Merkez Çorum
86 Dere İçi Kaynağı Merkez Çorum
87 Şeydim Kaynağı Döiekyanı Çorum
88 Sapağan Kaynağı Altmbağ Köyü Çorum
89 Altınbey Köyü Altınbağ Köyü Çorum
90 Gölüm Yanı Kaynağı Altmbağ Köyü Çorum
91 Çatak Maden Kaynağı Altmbağ Köyü Çorum
92 Büyük Çağan Ortaköy Çorum
93 Küçük Çağan Ortaköy Çorum
94 Karabıyık Çeşmesi Merkez Çorum
95 Kandil Kaya
Kaynağı Merkez Çorum
96 Kolzaren Mevkii Merkez Çorum

97 Ortaacar Honaz Denizli ****

98 Gökpınar Merkez Denizli ****

99 Pınarbaşı Merkez Denizli ****


100 Böceli Kaynakları Merkez Denizli •**
101 Kazakpınarı Merkez Denizli **

102 Halkabaşı Çökelen Dağı Mevkii Denizli ****


103 Höyükpınarı Çökelen Dağı Mevkii Denizli ***
104 Yörükdomları Çökelen Dağı Mevkii Denizli **•

105 Kaynarca 1 Çökelen Dağı Mevkii Denizli ****


Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
106 Kaynarca II Çökelen Dağı Mevkii Denizli ***
107 Söğütpmar Çökelen Dağı Mevkii Denizli **
108 Ağapınarı Çökelen Dağı Mevkii Denizli **
109 Kelkaya Kelkaya Bölgesi Denizli
110 Mehmetçik Pınan Kelkaya Bölgesi Denizli **
111 Çoban Pınarı Kelkaya Bölgesi Denizli
112 Çayırlık Pınan Kelkaya Bölgesi Denizli **
113 Çamurlu Pınar Kelkaya Bölgesi Denizli
114 Kızlar Pınan Kelkaya Bölgesi Denizli

115 Sırmakeş Merkez Erzincan

116 Yeğenağa Palandöken Erzurum


117 Dertliağa Palandöken Erzurum
118 Şeyhler Kaynağı Palandöken Erzurum
119 Hanım Sulan Palandöken Erzurum
120 Kapı kaya Palandöken Erzurum
121 Hınıs Boğazı Palandöken Erzurum
122 Palandöken Etekleri
Kaynakları Merkez Erzurum
123 Dumlu Dağlan Merkez Erzurum
124 Karga Pazarı Dağları Merkez Erzurum

125 Pınarlar Dereli Giresun


126 Çobangöl Doğanyuva,
Şebinkarahisar Giresun

127 Karakaya-I Gökçepınar,Merkez Gümüşhane


128 Karakaya-ll Gökçepınar,Merkez Gümüşhane
129 Soğukpınar Yağlıdere,Şiran Gümüşhane
130 Yukarıkulluca Şiran Gümüşhane
131 Kozluçay Akşehir Yolu Üzeri,
Yalvaç İsparta
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
132 Kocahisar Aksu İsparta
133 Dikilitaş Merkez İsparta
134 Aşağı su Eğridir İsparta
135 Hüyüklü Uluborlu İsparta

136 Gürgüle Islamköy Mevkii İğdır


*
137 Süreyya Çeşmesi Aralık Mevki İğdır
138 Tuzluca Suyu Karacaören İğdır
139 Sarıabdal Tuzluca İğdır
Merkez İğdır *
140 Çarıklı
141 Denizhan suyu Tuzluca İğdır *

142 Karabulak Doğubeyazıt İğdır

*
143 Narlı Köyü Narlı Köyü, Mut İçel
144 Söğüt Ozü Söğütözü Yaylası, Mut İçel
****
145 Kazlar Yaylası Kazlar Yaylası, Mut İçel
****
146 Karaekşi Mut İçel
****
147 Yağlı Yaylası Yağlı Yaylası, Mut İçel
148 Sıraçeşmeler Kozlar Mevkii, Mut İçel
149 Çampınarı Güzlesi Köyü, Mut İçel

150 Akyar Pınarı II Akyar Mevkii, Merkez K.Maraş


151 Kaletlik Beşenli, Merkez K.Maraş
152 Gücük Suyu Beşenli, Merkez K.Maraş
***
153 Alimpınan Bulanık Mevkii, Merkez K.Maraş
154 Karapınar Suyu Büyüksınır Mevkii,
*•*
Merkez K.Maraş
155 Afacan Teknesi Çağırgan Mevkii,
***
Pınan Merkez K.Maraş
•k-k**
156 Soğukpınar Çiğli Mevkii, Merkez K.Maraş
****
157 Kırkboğum Çiğli Mevkii, Merkez K.Maraş
****
158 Çakman Pınarı Çokran Mevkii, Merkez K.Maraş
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
159 Yaylacı k Suyu Çokyaşar Mevkii,
***
Merkez K.Maraş
160 Kırkbüyük Pınarı Çokyaşar Mevkii,
**
Merkez K.Maraş
161 Alibedenli Çukurhisar Mevkii,
****
Merkez K.Maraş
162 Danalıkızılburun Çukurhisar Mevkii,
****
Merkez K.Maraş
163 Çetingöz Suyu Dalihacılı Mevkii,
**•
Merkez K.Maraş
164 Softalar Çayıgözü Dereboğazı Mevkii,
Merkez K.Maraş
165 Kerhan Suyu Dereli Mevkii, Merkez •***
K.Maraş
166 Döngelgözü ***
Döngel Mevkii, Merkez K.Maraş
167 Çatalçam Pınarı **
Elmalar Mevkii, Merkez K.Maraş
168 Alicem Pınarı **
Elmalar Mevkii, Merkez K.Maraş
169 Kmşoğlu Pınan Elmalar Mevkii, Merkez K.Maraş •k-k

170 Akarca Pınarı ***


Gülpınar Mevkii, Merkez K.Maraş
171 Aşmalı Pınan Güzelyurt Mevkii,
***
Merkez K.Maraş
172 Çamdal Suyu Güzelyurt Mevkii,
**
Merkez K.Maraş
173 Tekir Suyu Kayseri Yolu Üzeri
50.km ****
K.Maraş
174 Ceyhan Nehri Çıkışı Merkez *****
K.Maraş

175 Çetinören Eskipazar Karabük *

176 Kapucuşar Köyü Eskipazar Karabük


177 Incedere Yenice Karabük
178 Yalakkuz Pınarı Yalakkuz Köyü *
Karabük
179 Akpınar Suyu Haslı Köyü *
Karabük
180 Hamzalar *
Durmuşlar köyü Karabük
181 Göl çamlığı Pınan Kapıcılar Köyü *
Karabük
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi

182 Keçeli Pınar Adiller Mevkii Karabük
•k
183 Gürlek Pınan Yürecik Karabük
•k
184 Muamlar Yürecik Karabük
185 Bulduk Dere Sapan Mevkii Karabük *

186 Kaparmat Yayla Suyu Kaparmat Mevkii Karabük *

187 Akkaya Akkaya Mevkii Karabük *****

188 Bayındır Bayındır Mevkii Karabük

189 İlgaz Dağı Suyu Çankın Yolu Üzeri Kastamonu


190 Şeyhsu Şeyh Şaban Veli
Türbesi Yanında Kastamonu

191 Osman Korkmaz Hisarönü Mevkii,


****
Kaynağı Ermenek Karaman
192 Maraskoli Mağarası
****
Kaynağı Ermenek Karaman
193 Halil Korkmaz Çölmeklik Mevkii,
****
Kaynağı Ermenek Karaman
194 Ulupınar Mağarası Mevkii,
***
Ermenek Karaman
195 Tekeçatı Yolu Kaynağı Dekeçatı Mevkii,
***
Ermenek Karaman
196 Çamaşırlık Kaynağı Çamlıca Köyü,
*•
Ermenek Karaman
197 Yerköprü Kaynağı Yerköprü, Ermenek Karaman ***

198 Mağara Suyu Kayaönü Köyü,


***
Ermenek Karaman
199 Pınarönü Pınarönü Köyü,
*****
Ermenek Karaman
200 Zeyve Pazarı Zeve Köyü, Ermenek Karaman *****

201 Taşbaşı Taşeli Yaylası Mevkii,


**
Çamlıca Köyü, Ermene Karaman
202 Nadire Değirmeni Nadire Köyü, Ermenek Karaman ***
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
*****
203 Yoğunoluk Çamlıca Köyü, Ermenel^ Karaman
204 Kızılçukur Gökçeseki, Ermenek Karaman ***

205 İğdeli Gökçeseki, Ermenek Karaman *****

206 Hasanpmarı Güllük Mevkii, Ermenek Karaman ***

207 Başpınar Kale Mevkii, Ermenek Karaman yerden kaynar


208 Kozoluğu Ermenek Karaman yerden kaynar
*
209 Kamış Yaylası Ermenek Karaman
***
210 Narlisu Evsin Köyü, Ermenek Karaman
*
211 Sumak Alanı Çamlıca Köyü, Ermenek Karaman
212 Kayaönü Aşağıköy, Ermenek ***
Karaman
213 Yukarıçağlar Yukarıçağlar Köyü,
Mağara Suyu Ermenek Karaman **

214 Ulupmar Çamlıca Köyü, Ermenek Karaman yerden kaynar


215 Delininsu Güneyyurt, Ermenek **
Karaman
****
216 Tekeçatı Mağara Suyu Tekeçatı, Ermenek Karaman
****
217 Tekeçatı Tekeçatı, Ermenek Karaman
****
218 Çimenkuyu Çimenkuyu Köyü Karaman
****
219 Gödetağini Gödet Köyü Karaman
220 Gürlük ****
Taşkale Karaman
***
221 İnce Su Taşkale Karaman
222 Akköprü ****
Yeşildere Karaman
223 Yellibel İhsaniye ****
Karaman
224 Kayapınarı Ihsaniye ****
Karaman
225 Emre Pınan ****
İhsaniye Karaman
****
226 Soğukoluk Güney Mevkii, İhsaniye Karaman
227 Yarıcak ****
Güney Mevkii, İhsaniye Karaman
228 Çakıllı Pınar Güney Mevkii, İhsaniye Karaman ***

229 Çavşak Kalaba Köyü Karaman **


**
230 Böğürgen Kalaba Köyü Karaman
231 Çobanuştuğu Kalaba Köyü Karaman *

232 Kayrak Kalaba Köyü ***


Karaman
233 Soğukpınar ****
Kalaba Köyü Karaman
234 Kafdağı Kalaba Köyü ****
Karaman
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
Karaman **
235 Kiraz Pınarı Bayır Köyü
Bağdat Mevkii, Akçalan Karaman **
236 Sancıoğlu Pınan
237 Çampınan Akçalan Köyü Karaman
Merkez Karaman **
238 Şoförler Çeşmesi

239 Kapuzbaşı Şelalesi Yahyalı Kayseri


240 Güney Şelaleleri Yahyalı Kayseri
241 Hamurlu Suyu Bakırdağ Köyü, Develi Kayseri
242 Tatlisu Mordüs Köyü Kayseri
243 Kızıloğlu Suyu Karaçayır Mevkii,
Hasancık Köyü, Güneşli Kayseri
244 İncesu Baraj Ustü Mevkii Kayseri
245 Selamdede Suyu Samağır Köyü, Bünyan Kayseri
246 Yusuf usta Bağı Yeşilhisar Kayseri
247 Şelale Felahiye Kayseri
248 Büyükgöz Yukarı Mevkii, Bünyan Kayseri
249 Çeşme Soladere Mevkii,
Oğuzlar Köyü, Pazarören Kayseri
250 Gürleyen Taf Köyü, Tomarza Kayseri
251 Yazır Köyü Erkilet Havaalanı Arkası
Mevkii Kayseri

Taşkent Konya ***


252 Sultansuyu
253 Saraysuyu Hatunsaray Konya

254 GAP Merkez Mardin

255 Ecemiş Kaynak Suyu Çamardı Niğde


256 Horoz Kaynak Suyu Ulukışla Niğde

257 Hamamönü Gölköy Ordu


258 Karagöl Yaylası
Merkez Ordu ****
Çambaşı Golyak Suları
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
No Bulunduğu İl
Adı İl tahmini
debisi
259 Beylerce Köyü Ünye Ordu
260 Velibayraktar **
Ünye Ordu
261 Yağbasan Köyü
Karapınar Suyu **
Ünye Ordu
262 Acısu •*
Fatsa Ordu
263 Dizdar Köyü
Kabadirek Pınarı Ünye ****
Ordu
264 Sıraşlı Köyü Çeşmesi **
Ünye Ordu
265 Dumantepe Suyu **
Akkuş Ordu

266 Dörtlük Suyu Zorkun Yaylası Osmaniye


267 Bahorofin Zorkun Osmaniye
268 Koyunmeleden Keldağ Mevkii, Zorkun Osmaniye
269 Büyük Karanlık Dere Çağlayan Mevkii, Zorkun Osmaniye
270 Küçük Karanlık Dere Köreci Mevkii Osmaniye
271 Beypman Mitisin Osmaniye
272 Beydinar Dumanlı Dağı,
Düziçi Mevkii Osmaniye
273 Çevirme Dumanlı Dağı,
Düziçi Mevkii Osmaniye
274 Abdal Pınarı Dumanlı Dağı,
Düziçi Mevkii Osmaniye
275 Meşdağı Dumanlı Dağı,
Düziçi Mevkii Osmaniye
276 Oğulluk Suyu Dumanlı Dağı,
Düziçi Mevkii Osmaniye
2li Çağşak Suyu Dumanlı Dağı,
Düziçi Mevkii Osmaniye
278 Çınar Suyu Kurtlar Köyü, Düziçi Osmaniye
279 Paşapınarı Yarpuz, Düziçi Osmaniye
280 Büyükgöz Yarpuz, Düziçi Osmaniye
281 Horoz Yayları Yarpuz, Düziçi Osmaniye
282 Çardak Yaylası Çardak Köyü Osmaniye
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
•**
283 Kocaoğlu Köyü Havza Samsun
284 Kuşçular Köyü Vezirköprü Samsun
Salıpazan Samsun ***
285 Çağlayan Köyü

*****
286 Beşgözeler Tecer, Ulaş Sivas
287 Fatmana Geminbeli Mevkii,
***
Suşehri Sivas
*•**
288 Ilıca Kaynak Suyu llıcalı, Yıldızeli Sivas
**
289 Şifalı Su Balıklı Çermik, Kangal Sivas
Merkez ***
290 Soğuk Çermik Sivas
***
291 Alimpmar Bolucan Nahiyesi, Zara Sivas
***
292 Akçaağıl Suşehri Sivas
Suşehri Sivas **
293 Balkara
294 Alçıören Gurubu
*****
Kaynak Suları Hafik Sivas
295 Barçin Gurubu
***
Kaynak Sulan Hafik Sivas
***
296 Gökpınar Kaynak Suyu Gürün Sivas
297 Gürpınar Kaynak Gölü Gürün Sivas ****
**
298 Çat Köyü Çat Köyü, Gemerek Sivas
Sızır Kasabası, Gemerek Sivas ****
299 Sızır Kasabası
300 Budaklı Oluk Cennet Deresi Mevkii Sivas

301 Karacadağ Viranşehir Ş.Urfa

*
302 Gürçeşme Niksar Tokat

303 Geçitköy Uğurlu İlçesi Trabzon


304 Kırmızı Süt Çifteköprü, Sürmene Trabzon
305 Göze Beşirli Köyü, Merkez Trabzon
306 Göze Kisarna, Merkez Trabzon
307 Çınarlı Akçaabat, Merkez Trabzon
308 Çapanlı Araklı Trabzon
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adı İl tahmini
debisi
309 Koncuk Sugeldi,Of Trabzon
310 Çukurköy Yomra Trabzon
311 Benimsu Fındıklı, Arsin Trabzon
312 Soğuksu Fındıklı, Arsin Trabzon

313 Kilise Pınarı Akdağ Madeni


Ormanları Mevkii Yozgat
314 Dertli Pınar Çayıralan Mevkii Yozgat
315 Evciler Köyü Çayıralan Merkez Yozgat
316 Kanarpınar Çayıralan Merkez Yozgat
317 Armutalan Çayıralan Merkez Yozgat
318 Günyayla Çayıralan Merkez Yozgat
319 Kartalpınar Günyayla, Çayıralan Yozgat
320 Büyükpınar Günyayla, ÇAyıralan Yozgat
321 Kayapınar Çayıralan Merkez Yozgat
322 Hacetpınarı Yahyasaray Köyü,
Çayıralan Yozgat
323 Budaklı Oluk Cennet Deresi Mevkii Yozgat
324 Gökboğazı Ali Demirci Köyü,
Çayıralan Yozgat
325 İnönü İnönü Köyü, Çayıralan Yozgat
326 Beypmarı Çayıralan Yozgat
327 Totak Boğazı Külekçi Köyü, Çayıralan Yozgat
Not:
:Kol
** : Bacak
*** : Bel
**** : 2 ve 4 insan beli kalınlığında,
***** : Çok fazla
akmaktadır.
Tablo 2.5. Potansiyel Kaynak Suları

Yukarıdaki tablolarda ülke genelinde saptanabilen su kaynaklarına ilişkin mevcut


bilgiler yeralmaktadır. Bu kaynakların yaklaşık yarısının debileri ile ilgili bilgi edinile-
memiştir. Ancak bunlann debilerinin de düşük olmadığı bilinmektedir. Yalnızca, net
bilgi sağlanamamıştır.
Tablodaki kaynakların diğer yarısının tahmini debilerinin yüksek olduğu
dikkati çekmektedir. Tabloda yeralan kaynakların tümü henüz işletilmemekte
olan kaynaklardır. Fizibilite çalışmaları yapılarak, işletilme imkanı araştırıla­
bilir.

2.5.4. Türkiye'deki Potansiyel l\/laden Suları

Aşağıda yoğun bir araştırma sonucu tespit edilmiş Maden Suyu kaynak­
ları Tablo 2.6. 'da verilmektedir.

Sıra Bağlı Olduğu


Kaynak Adı Bulunduğu Mevkii Debisi
No İl

01 Göksögüt Yenişarbademli İsparta 10 İt/sn


02 Narlıgöl Nar Köyü Niğde
03 Ilıca Ilıca K.Maraş 2 İt/sn
04 Karaova Bahçeli Niğde
05 Seyfebeli Merkez Sivas
06 Sıcak Çermik Merkez Sivas
07 Soğuk Çermik Merkez Sivas
08 Kaman Yıldızeli Sivas
09 Acı Su Obruk Köyü Kayseri
10 Kuhçu Köyü Menteşe Mevkii, Erkilet Kayseri
11 Hasanarpa Köyü Erkilet Kayseri

Tablo 2.6. Potansiyel Maden Suyu Kaynakarı

Bu bilgilere dayanılarak ülkemizin su zengini olduğunu söylemek mümkün


değildir. Zira dünya literatürüne göre, ancak kişi başına yıllık su miktarı
10.000m3 olan ülkeler su zengini sayılmaktadır. Oysa ülkemizde bu miktar
3.000 m3 kadardır. Bunun da ancak 1.700 m^'ü kullanılmaktadır. Bu durum­
da Türkiye su zengini değil, tersine su yoksulu olarak nitelenebilir. Doğrusu,
bugün ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilir durumdadır. Ancak, gelecekte, nü­
fus artışı, çevre kirlenmesi ve kuraklıklar gibi nedenlerle gerçekten su yoksu­
lu olabilecektir.
3. BOLUM

RUHSATLANDIRMA

3.1. Kaynak Suyu Projeleri ve Ruhsatlandırma


Prosedürü
3.2. Suyun İşlenmesi, Suyun Şişelenmesi, Şişeleme
Teknolojileri
3.3. Kaynak Suyu Muhafazası
3.4. Kaynak Suyu Dağıtımı
3.5. Kaynak Suyunun Gözlem ve Raporlanması
3.1. KAYNAK SUYU PROJELERİ ve
RUHSATLANDIRMA PROSEDÜRÜ
3.1.1 Satışı Yasak ve İzne Bağlanamayacak Olan Sular

Doğal kaynak suları, içme sulan, maden suları ve tıbbi sularla ilgili Sağlık
Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 'nün 14.04.1999 Tarih ve
4403 Sayılı Doğal Kaynak, Maden ve İçme Suları İle Tıbbi Suların İstishali,
Ambalajlanması ve Satışı adlı yönetmelik hükümlerine göre, her ne surette
olursa olsun,

a) Yönetmelikte belirtilen tanım ve niteliklere uygun olsa dahi. Yönetmelik


hükümlerine göre izin alınmamış suların ambalajlanarak veya herhangi bir ka­
ba doldurularak satılması,

b) Dere, göl, nehir gibi yüzeysel sulann ve kuyu sularının satışı,

c) İzinli suların, izin verilen ambalajlar dışında veya başka firmalara ait am­
balajlara dolumu ve satışı,

yasaktır ve bunlar için izin verilmez.

3.1.2 İzin Alma Mecburiyeti

Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olan suları işletmek isteyenler. Ba­


kanlıktan, önce tesis izni, sonra da işletme izni almak zorundadır.

Yönetmeliğe göre verilen izin, ilgili mevzuat uyarınca diğer kuruluşlardan


izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.

3.1.3 İlk Başvuru, İnceleme ve Analiz

Yönetmelikte belirtilen suları işletmek isteyen gerçek veya tüzel kişiler, kay­
nakta veya çıkış noktasında hiçbir işlem yapmadan, kaynağın veya çıkış nok­
tasının yerini tereddütlere meydan vermeyecek şekilde belirleyen plan veya
kroki ile birlikte valiliğe müracaat ederler.

Başvurunun sağlık müdürlüğüne intikali üzerine, suların kaynağı veya çıkış


noktası, sağlık müdürlüğü elemanları kontrolünde numune alınacak şekle ge­
tirilir. Kurul, kaynağı veya çıkış noktasını mahallinde tetkik eder. Yapılan tetkik­
ler sonucunda, kaynağın veya çıkış noktasının tanımının uygunluğunun tespit
edilmesi halinde, sağlık teşkilatı, tekniğine uygun olarak gerekli numuneleri
alır; debi ve sıcaklık gibi mahallinde yapılması gereken ölçümleri yapar; kap-
tajın yeri ve kaynağın veya çıkış noktasının etrafında bırakılacak koruma ala­
nı mesafesi ve gerekli olan diğer hususlara da yer verilerek kurul ön raporu de­
taylı şekilde hazırlanır.

Alınan numuneler, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı laboratuar­


larında veya Bakanlıkça yeterli ve uygun görülecek laboratuarda analiz ettiri­
lir.

Her türlü analiz ücretlerinin ve Kurul üyelerinin yolluklarının yürürlükteki


mevzuata uygun olarak ödenmesinden su sahibi sorumludur.

3.1.4 İnceleme Kurulu

İnceleme Kurulu; sağlık müdürünün veya görevlendireceği müdür yardım­


cısının başkanlığında, gıda ve çevre kontrol şube müdürü, sağlık ocağı tabibi,
bakteriyoloji ve enfeksiyon hastalıkları veya mikrobiyoloji uzmanı, kimya mü­
hendisi; yok ise gıda mühendisi, jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi, tıbbi tek-
nolog ve çevre sağlığı teknisyeninden oluşur. Gerekli görülür ise ilgili teknik
elemanlar da Kurula dahil edilir.

Kurul üyelerinin görüşleri arasında ihtilaf doğması halinde; Bakanlık, konu


ile ilgili uzmanın görüşünü dikkate alabilir veya yeniden Kurul oluşturabilir.

3.1.5 Projelerin Hazırlanması

Kurulun olumlu ön raporundan sonra işletmeye ait kaynak, kaptaj ve koru­


ma bölgesi, isale hattı, toplama odası, depo, imlahane ve diğer sosyal tesisle­
re ait ünitelerin projeleri işletmeci tarafından aşağıda belirtilen ölçeklerde yet­
kili mühendislere hazırlattınlır:

a) 1/500 ölçekli koruma bölgesini gösterecek biçimde kaynak yeri planko-


teleri,

b) 1/20 ölçekli kaptaj projesi,

c) Kaynağın bağlantılarını, toplama odasını ve maslak gibi üniteleri de gös­


teren 1/2000-1/200 ölçekli isale plan ve profili.
d) Kanalizasyon bulunmayan yerlerde 1/20 ölçekli foseptik projesi ve açık­
lama raporu,

e) Depo kullanılacak ise 1/50 ölçekli depo projesi,

f) Uygulanacak prosese bağlı olarak, işletmede imal edilmesi gereken dö­


nüşsüz ambalajlar için imal yeri ile kirli ve dolu kap bekletme yeri, yıkama, dol­
durma ve kapaklama yeri ve diğer ilgili üniteleri birlikte gösterir 1/50 ölçekli im-
lahane projesi,

g) Makina yerleşimi ile iş akımını gösterir şema,

h) Sosyal tesis ile diğer yardımcı üniteleri gösterir 1/50 ölçekli proje,

3.1.6 Dosya Tanzimi

Tesis izni dört nüsha olarak tanzim edilecek olan dosyada aşağıda belirti­
len bilgi, belge ve projeler bulunur:

a) Dilekçe,

b) Suyun tam analiz raporları,

c) Su ile ilgili Kurul ön raporu,

d) 9 uncu maddede belirtilen projeler ve bütün üniteler ile kaynak koruma


alanını da gösterecek şekilde hazırlanmış genel vaziyet planı,

e) Suyun imla şekli ile ilgili açıklama raporu,

f) Hidrojeolojik inceleme raporu,

g) Alınmış ise ilgili kurumların görüşlerine dair belgeler,

h) Suyun bulunduğu arazinin. Kurulca belirlenen koruma alanını da kapsa­


yacak şekilde tapusu, yer başka gerçek veya tüzel kişiye ait ise noter onaylı
anlaşma örneği, hisseli tapularda diğer hissedarların noter onaylı muvafakati
veya ilgili mahkemeden alınacak karar.

Birinci fıkradaki bilgi, belge ve projelerin asılları ile suretleri tanzim edenler
ve işletmeci tarafından imza ve tasdik edilir.

Hazırlanan dosyalar, sağlık müdürlüğünce incelenir ve uygun görülmesi


halinde, valiliğin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığa gönderilir.
3.1.7 Tesis izni

Bakanlığa intikal eden bilgi, belge ve projeler tetkik edilir ve gerektiğinde


kaynak yerinde incelemede bulunulur. Uygun görülmesi halinde, bu projeler
Bakanlıkça onaylanır ve işletmeye tesis izni verildiği bir yazı ile valiliğe bildiri­
lir. Dosyaların üç nüshası, sağlık müdürlüğünde, ilgili sağlık ocağında ve işlet­
mecide muhafaza edilmek üzere iade edilir.

Su sahipleri veya işletmecileri. Bakanlıktan tesis izni almadan inşa ettikleri


yapılardan dolayı hak talep edemezler.

Verilen tesis izni üç yıl için geçerlidir. Tesisin bu süre içinde inşa edileme­
mesi ve işletme sahibinin Bakanlıktan ek süre talebinde bulunması halinde, bu
süre Bakanlıkça en fazla iki yıl uzatılabilir.

3.1.8 İşletme İzni

Tesis izni alanlar. Bakanlıkça uygun görülen projeleri ve Yönetmelikte iste­


nilen diğer hususları tam olarak yerine getirmek suretiyle bütün tesisleri inşa
ederek tamamladıktan sonra, bir dilekçe ile valiliğe başvurarak işletme izni ta­
lebinde bulunurlar.

Kurulca, tesislerin mahallinde incelenmesi sonucu. Yönetmelik hükümleri­


ne ve projelerine uygunluğunun anlaşılması halinde, kaynaktan ve dolum ye­
rinden su örnekleri alınarak tam kimyevi ve bakteriyolojik analizleri yaptınlır.

Kurul son raporu, analiz raporları ve valiliğin uygun görüşü Bakanlığa inti­
kal ettirilir. Dosyanın tetkikini ve gerektiğinde tesisin mahallinde incelenmesini
müteakiben Bakanlıkça işletme izni verilir. İşletme izni ile ambalaj etiket bilgi­
sinde bu analiz sonuçları esas alınır.

3.2. SUYUN İŞLENMESİ; SUYUN ŞİŞELENMESİ


VE ŞİŞELEME TEKNOLOJİLERİ
3.2.1. İmlahane

İmlahane, aşağıdaki bölümleri kapsar:


a- Dönüşlü cam ve izin verilen diğer kaplara dolum yapmak için;
1) Boş kaplarm depolandığı bölüm,
2) Doluma girecek kapların yıkandığı bölüm,
3) Doldurma ve kapaklama bölümü,
4) Doldurulmuş kapların depolandığı bölüm,

b- İşletmede üretilen dönüşsüz kaplara dolum için;


1) Hammaddelerin depolandığı bölüm,
2) Kapların imal edildiği bölüm,
3) Üretilen kapların temizlendiği bölüm,
4) Doldurma ve kapaklama bölümü,
5) Doldurulmuş kapların depolandığı bölüm,

c- Maden suyu tesisleri için, karbondioksit gazlama yeri ile karbondioksit


depolama yeri.

îmlahanede ayrı bölümlerde uygulanan işlemlerden birden fazlası teknolo­


jik olarak paket şeklinde bir ünitede yapılabiliyor ise bunlar ile ilgili bölümler ay­
rıca aranmaz.

îmlahane tabanı, kir tutmayan ve yıkanabilir bir malzeme ile döşenir ve her
bölüm tabanında kanalizasyona, kanalizasyon bulunmayan yerlerde septik
çukurlara bağlı, sifonlu, ızgaralı tertibat bulunur. Bütün bölümlerin tabanları,
suların çabuk ve kolay akabileceği şekilde sifon tertibatına doğru eğimli olur.

Yapılacak septik çukurlar, hela çukurlarından ayrı olup, suların kirlenmesi­


ne neden olmayacak şekilde ve Lağım Mecrası İnşası Mümkün Olmayan Yer­
lerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmeliğe uygun olarak ayrı bir yerde yapılır.

İmlahane duvarlarının iç yüzeyleri tabandan tavana kadar fayans gibi kolay


temizlenebilir sıhhi malzeme ile döşenir.

İmlahane içindeki bölme duvarları ise fayans kaplı duvar olabileceği gibi,
paslanmaz çelik veya camdan yapılabilir. Bu bölmelerin asgari iki metre yük­
seklikte olması şarttır.

İmlahane, gündüz ışığı alabilecek şekilde inşa edilmiş ve yeterli büyüklük­


te pencere ile donatılmış olarak, daima temiz bulundurulur. Temizlik, sıhhi ve
teknik usullerle yapılır.
imlahane içinde bulundurulan her türlü araç ve gereçler kolay temizlenebi­
lir maddeden yapılmış olacaktır. Temizlik için kullanılan çöp kabı ve diğer te­
mizlik malzemesi suyu kirletmeyecek bir yerde bulundurulur. Genel temizlik,
çalışma saatleri dışında yapılır. Çalışmanın devamlı olduğu hallerde ise çalış­
ma durdurularak yapılır.

İmlahaneye her türlü haşere ve kemiricilerin girmesini önleyecek sıhhi ve


fenni tedbirler alınır. Tesiste, gerektiğinde tekniğine ve usulüne uygun olarak
yetkili personel tarafından ilaçlı mücadele yapılır. İlaçlamada, yetkili makam­
larca izne bağlanmış ürünler kullanılır ve bunlar imlahanede bulundurulamaz.

İmlahanede, personelin şahsi temizliğini yapması, kap, kapak ve benzeri


malzemelerin özel bölümleri dışında depolanması, kedi, köpek, kümes hay­
vanları ile benzerlerinin beslenmesi ve bulundurulması yasaktır.

İzinli işletmede, izinsiz başka bir suyun veya sulu içeceklerin dolumu ya­
saktır.

3.2.2. Sosyal Tesisler

Tesiste, çalışanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yemekhane, so-


yunma-giyinme ve dinlenme yeri, duş, tuvalet, lavabo, gerektiğinde yatakhane
gibi sosyal tesisler, ihtiyaca cevap verecek özellik ve sayıda yapılır. Bu ünite­
lere ait kapılar doğrudan imlahaneye açılamaz.

3.2.3. Su ile Temas Eden Yüzeyler

Kaynaktan doluma kadar su ile temas eden veya etmesi muhtemel olan bü­
tün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alet ve cihazlar,
suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özellikleri haiz mal­
zemeden yapılır.

3.2.4. Kaplar

Suyun dolumunda kullanılacak kapların ebatları Bakanlığın iznine tabidir.


Bu kaplar, suyun niteliğini değiştirmeyecek ve su ile etkilenmeyecek izin alın­
mış bir maddeden yapılır. Ancak, içme suları beş litrelikten küçük hacimli kap­
larda ambalajlanıp satılamaz.

Maden sulan, renkli ve saydam ambalaj içinde satışa çıkanlır. Ambalajda


cam dışmdaki malzemeden yapılmış kaplann kullanılması halinde, bu kapla-
nn sağlık açısından sakıncalı olmadığına, kullanım ve üretimine ilişkin bilgi ve
belgeler Bakanlığa ibraz ettirilerek izne bağlanır.

Suyun dolumunda kullanılan kaplar, geri dönüşlü ve geri dönüşsüz olmak


üzere iki ayrı grupta değerlendirilir;

a) Geri dönüşlü kaplar: En az 70°G sıcaklıktaki su ve suyun temizlik mad­


desi ile tam otomatik olarak el değmeden yıkanabilecek ve ayrıca kullanımı ve
yıkama sonucu herhangi bir deformasyona uğramayacak nitelikte olur. Bu
kapların dedektör ve benzeri sistemle niteliğinin değişmediğinin kontrol edil­
mesi gerekir.

b) Geri dönüşsüz kaplar: Suyun dolumunda, cam dışında malzemeden ya­


pılmış kapların kullanılması halinde, bu kaplar imlahanenin ilgili bölümlerinde
otomatik olarak hammaddeden ve preformdan hareketle imal edilir. Kaplar do­
lumdan önce basınçlı su ve hava ile temizlenir, el değmeden otomatik sistem­
le doluma alınır. Bu kapların cam dışında stoku yapılamaz. Başka yerlerde
imal edilmiş PET ve PVC gibi kaplar dolumda kullanılamaz, geri dönüşsüz
kaplar, kullanılmış malzemeden yapılamaz ve bu kaplar tekrar su dolumunda
kullanılamaz. Ancak, şişe yapımı için hazırlanmış pet preform (tüp halindeki)
malzeme, tam otomatik makinalarla işlenip şişe yapılarak basınçlı su ve hava
ile temizlendikten sonra su doldurulabilir.

3.2.5. Kapaklar

Su kaplarında kullanılacak kapakların aşağıdaki özelliklere sahip olması


şarttır.

a) Kapaklar su ile etkileşmeyen ve insan sağlığına zarar vermeyen plastik


veya metalden yapılır. Yalnızca imlahanede bulunan otomatik kapaklama ma-
kinasında, yırtılmadan veya bozulmadan açılmayacak şekilde kapatılır.

b) Doğal kaynak suyunun bardak şeklindeki kaplara dolumunda, yapıştırı­


cı kullanılmaksızın bardak ağzını tamamen kapatacak şekilde, tekniğine uy­
gun kapaklar kullanılır. Bu kapaklarda, kolay açılabilmesi için açma uzantısı
bulunur. Kapaklar, imlahanede hijyenik şartlarda muhafaza edilir.

Kullanılmış veya bozulmuş kapakların kullanılması yasaktır.


3.2.6. Etiket Bilgileri

Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi, Bakanlıkça
verilen iznin tarih ve sayısı, gün, ay, yıl olarak imal ve son kullanma tarihi, par­
ti, seri numarası Bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, dezenfeksiyon gibi Ba­
kanlığın izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler
yeralır. Suların ad ve özelliklerinin etikette, hangi şekilde yer alacağı ve işaret­
leri Bakanlıkça belirlenir. Suyun cinsi, suyun adının hemen altında okunabile­
cek şekilde yazılır; bu yazı sembollerle kapatılamaz. Etiket üzerinde yer alma­
sı gerekli görülen bilgiler, fırınlanmış veya kabartma veya baskı şeklinde ola­
bileceği gibi kağıt etiket şeklinde de olabilir. Bardak şeklindeki kaplarda etiket
bilgileri kapak üzerine yeralır.

Kağıt etiketin, suyun tüketiciye ulaşıncaya kadar ambalaj üzerinde kalma­


sını sağlayıcı, bozulmasını ve düşmesini önleyici her türlü tedbir işletmeci ta­
rafından alınır.

Suyun adı mutlaka kapak üzerine de yazılır.

Kap, kapak ve etiketlerde tüketiciyi yanıltıcı bilgi ve sembollere yer verile­


mez.

3.2.7. Kapların Yıkanması, Doldurulması ve Kapaklanması

Kapların yıkanması, doldurulması ve kapaklanması, el değmeden otomatik


makina veya otomatik sistemle yapılır. Geri dönüşlü kaplar her seferinde do­
lumdan önce yıkanır. Otomatik yıkama ünitelerinde yıkama işlemi, uygun tek­
noloji ve malzeme ile yapılır.

Yıkama suyunda kullanılan ürünün aktivitesinin devamlılığı sağlanır.

Temizlikte Bakanlıktan izinli ürünler kullanılır. İşlem dosyasında temizleyici


ile ilgili bilgiler yer alır.

Tesisteki yıkama suyu hijyenik yıkamaya imkan vermeyecek derecede kir­


lendiğinde ve her halükarda her gün değiştirilir.

Dönüşlü kapların yıkanmasında, doğal kaynak veya içme suyu kullanılır.


Dolum yerinde her ne surette olursa olsun dolum yapılan ve kapların yıkan­
masında kullanılan sular dışında başka su bulundurmak yasaktır.
3.2.8. Personele Ait Kıyafet ve Sağlık Kontrolleri

İmlahanede çalışan personel, uygun iş elbisesi, lastik çizme, lastik önlük ve


uygun başlık giymek ve dolum makinalannın başında duranlar ağız ve burun­
larına maske takmak zorundadırlar.

İşyerinde çalışan personelin temizliğine dikkat edilir. 1593 sayılı Umumi


Hıfzısıhha Kanunu 'nun 126'ncı maddesi gereğince çalışanlann sağlık kontrol­
leri ve portör muayeneleri yapılarak sağlık karnelerine işlenir. Bu işlemden iş­
veren ve mesul müdür sorumludur.

3.2.9. Üretim Teknolojisi

Gıda maddelerinin saklanmasında bir çok kap türü kullanılabilir. Saklana­


cak gıdaların hacmine göre su kap seçilmektedir. Su şişelemede dört litreye
kadar cam ve plastik kaplama kullanılır. Genellikle atılabilir veya tek kullanım­
lı su muhafaza kapları PET veya PVC esaslıdır. PET kaplar daha yaygın ol­
makla beraber, PVC kaplarda kullanılmaktadır.

Su şişelemede 0,2 litre, 0,33 litre, 0,5 litre, 1 litre, 1.5 litre, 2 litre, 2,5 litre,
3 litre 4 litre (bir galon)luk plastik kaplar tek kullanım amacına yönelik olup kul­
lanıldıktan sonra atılmaktadır. Ancak hacmi ne olursa olsun cam şişeler, yıka­
nıp yeniden kullanılmaktadır. Su şişelemede, bir galona (4 litre) kadar kullanı­
lan kaplar atılabilir kaplar olup yıkanıp yeniden sisteme verilmez. Esasen, bu
kaplar, yıkama işlemine de müsait değildir.

Su şişelemede kullanılan, hacmi bir galondan daha büyük kaplar, kalın ci-
darlı, yüksek mukavemetli polimer malzemelerden imal edilmektedir. Bu
amaçla PVC, PET ve Polikarbonat plastikler kullanılır. Özellikle polikarbonat
plastikleri cam malzemelere ciddi rakip durumundadır. Polikarbonat kaplar
tüm dünyada su şişeleme sektörünün vazgeçilmez malzemesi durumundadır.
Polikarbonat şişelerin mukavemeti yüksek olduğu gibi ultraviole ışınlara daya-
nıklığı oldukça fazladır. Polikarbonat kaplar 100 kullanıma kadar dayanıklıdır.
Su şişelemede en çok üç galon ve beş galonluk polikarbonat şişeler kullanılır.

Bu bölümde şişe üretim teknolojisi, su şartlandırma, dolum ve dezenfekte


etme teknolojileri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Tesiste PET işleme teknolojisi
benimsenmiştir. PET, camsı görüntüsü ve mukavemeti ile tek kullanımlı, atıla­
bilir su şişelerinde en çok tercih edilen polimerdir.
PET granür halinde alındıktan sonra, bir depoya doldurulur. Depodan pre­
form makinalarına nakledilir. Granül hareketi tamamen pnömatik hava taşıma
sistemi ile yapılmaktadır. Projede granür deposu, hava iletim ve dağıtım siste­
mi öngörülmüştür. Ancak, imalata ön-şekilleme ürünü ile başlanacaktır. Altya­
pı tamamlanmasına rağmen, pahalı bir teknoloji olan preform üretim teknolo­
jisine değişik boyutta şişe ve gelişen pazar hacmine bağlı olarak zaman için­
de geçilecektir. Proje tamamen preform PET taslaklarından başlamaktadır.

3.2.10. Şişe Üretim Teknolojisi

PET şişe üretiminde, üretim metodu olarak iki kademeli enjeksiyon-stretch


şişirme ile, ilk olarak enjeksiyon yolu ile preform elde edilir. Elde edilen pre­
form soğutularak daha sonra kullanılmak üzere depolanacağı gibi direkt ola­
rak şişirme makinasına gönderilebilir. Metodun ikinci kademesinde tekrar ısı­
tılarak sıcaklık açısında şartlandırılan preform ayrı bir şişirme makinasında şe­
killendirilir. Üretimin ayrı ve birbirinden bağımsız iki aşamada gerçekleşmesi,
şirketlerin yatırımlarını birinci kademeden veya ikinci kademeden başlatma
şansını vermektedir.

İki kademeli enjeksiyon-stretch sisteminin birçok avantajı vardır.

• Hammadde tasarrufu; daha yüksek oranda oryantasyon olduğu için dü­


şük gramajlı şişe ile hammadde tasarrufu sağlar.

• Düşük oranda fire; şişeleme makinasını genellikle dolum ile başlayan pa­
ketleme ile biten bir hat takip eder. Bu hattaki her duruş 1-2 dakikadan saatle­
re kadar değişebilir. Birinci kademeli metotta her duruş, enjeksiyon makinasın­
da yüksek hammadde israfına sebep olur. İkinci kademede ise, duruşlar her­
hangi bir fireye neden olmaz.

• Yüksek verimlilik ; enjeksiyonun % 95 verimlilikte, şişirmenin de % 95 ve­


rimlilikte çalıştığı varsayımı ile birinci metotta verimlilik otomatik olarak % 90'a
düşer. İkinci metotta ise. verimlilik % 95'dir.

• Yeniliklerin düşük yatırım; birinci metotta şişirme kalıbı sayısı kaçınılmaz


olarak enjeksiyon göz sayısına eşittir. Bu sebeple kalıp yenileme maliyeti, ikin­
ci metoda göre daha yüksektir. İkinci metotta ise, şişirmenin bağımsız çalış­
ması sonucu aynı miktardaki şişeyi daha az sayıdaki kalıpla sağlamak müm­
kündür.
3.2.11. Su Dolum Teknolojileri

Doldurma makinaları dönel tablalı veya sürekli bantlı olmak üzere iki grup­
ta incelenir. En yaygın doldurma ve kaplama istasyonları dönel tabak olanlar­
dır. Su dinlenme tankından dolum istasyonuna iletilir. Doldurma istasyonları,
doldurulacak şişe hacmine göre bant ve konstrüksiyon boyutları değişir. Birçok
doldurma kapama sistemi, birkaç tip şişeye uygun tasarlanır. İşletmenin ihtiya­
cına göre, üretim hattı, şişe boyutuna ayarlanarak, farklı hacimlerin doldurul­
ması sağlanır.

Yüksek kalitede paslanmaz çelikten doldurma ve kapaklama sistemi 120


cc - 4 litre arasında hacmi olan plastik, cam ve metal kapları doldurmak için
kullanılır. Bu cihazlarda sıcak ve soğuk sıvılar işlem görebileceği gibi karbo­
natlı sıvılar da doldurulabilir. Tam bir dolum sisteminde şu üniteler mevcuttur.

• Doldurma ve kapaklama üniteleri.


• Konveyör,
• Kutudan boşaltma masaları,
• Kutudan çıkarma ünitesi,
• Etiketleme ünitesi,
• İstifleme ünitesi,
• Kutu yapma ünitesi.
• Kutu paketleme ünitesi

Dolum sistemleri komple üretim hatları olup, doldurma, kapak kapama, eti­
ketleme, ambalajlama işlemleri ile entegre edilmiştir.

Sistemin sıhhi olması tatlandırılmış su veya meyve suların dolumunu müm­


kün kılar. Bu seri için; değişken hız kontrolü, kapaklama aygıtının otomatik ola­
rak inip kalkması, merkezi yağlama, farklı işlerde kullanılabilen parçalar, ka­
paklama işleminin gözükmemesi, seçeneklerinden biri veya tamamı seçilebi­
lir. Bunlara ilaveten sistemin güvenirliğini arttıracak daha birçok seçme şansı
mevcuttur.

Sistemde, boşaltım masaları ve paketten çıkarıcıları ile kutular ve büyük


hacimli paketler kolaylıkla boşaltılır. Boşaltım masasına plastik çantalar ile ge­
len şişeler çekilir ve şişeler otomatik olarak konveyörlere her seferinde bir sı­
ra olacak şekilde verilir.
Kutudan çıkarma birimi şişeleri otomatik olarak kartondan çıkartır ve dolu­
ma gitmek üzere konveyöre bırakır. Boş kutular kutulama birimine gönderile­
rek doldurulan şişelerin kutulanmasında kullanılır.

3.3. KAYNAK SUYU MUHAFAZASI


3.3.1. Kaynak Koruma Alanı

Kaynak koruma alanı, kurul tarafından kaynağın yeraldığı jeolojik formas­


yon, topografik ve hidrojeolojik şartlar gözönüne alınarak tayin edilir.

Koruma alanı ile ilgili hususlar işin projesinde gösterilir ve gerekçesi ayrın­
tılı olarak Kurul ön raporunda belirtilir.

Koruma alanına insan, hayvan, sel ve diğer suların girmesi önlenerek her
türlü kirlenmeye karşı tedbirler alınır. Bu bölgede suyun niteliğini etkileyecek
faaliyetlere izin verilmez.

3.3.2. Kaptajların Kirlenmeye Karşı Korunması

Kaptaj civarının topografik, jeolojik ve yerleşim durumu gözönünde bulun­


durularak alınacak suyun kirlenmesi önlenir ve kaptaj bir koruma bölgesi içine
alınır.

Koruma alanı arazinin topografik durumu, zeminin geçirimsizliğine ve kap-


tajın cinsine göre saptanır. Tanm yapılmasını, hayvan girmesini ve yerleşimi
engelleyecek şekilde koruma bölgesi çevre hendeği ve çit ile çevrilir.

Koruma bölgesinin dışında kalıp kapte olunan suyun yağış havzası içinde
kalan ve yeterli bir tabii filtrasyon uğramadan kaptaja gelmesi mümkün olun
kuyu, düden ve çukur (gereğinde boya tecrübeleri yapılarak saptanacak) su­
ların uzaklaştırılması sağlanarak kaptaja ulaşması önlenir.

3.3.3. Koruma Bölgesinin Boyut ve Şekli

Pınarlarda : Pınarlarda koruma bölgesi mümkünse daire dilimine benzer


şekilde olur ve kaptaj diliminin takriben merkezinde ve mansap tarafında bu­
lunur. Dilimin simetri ekseninde kaptaj yapısının en uzak noktasından 50-250
m. arasında değişmek üzere topografik durum ve arazinin cinsi ve kirlenme ih-
timaline göre saptanır. Mansaptan kaptajın koruma bölgesi kenarına en az
mesafesi 20 m. olarak tayin edilir.

Kuyularda: Derin kuyularda koruma bölgesi alanı zeminin geçirimsizlik du­


rumuna göre saptanır.

Adi kuyularda koruma bölgesi en az 50 m. yarı çaplı bir daire şeklinde olur
ve kuyu bu dairenin merkezinde bulunur. Kuyu grubu halinde aynı esastan ha­
reket ve grubun tertip tarzı da dikkate alınarak koruma bölgesi her kuyu için
tek tek veya hepsini kapsayacak şekilde tesis edilir.

Dren ve Galerilerde : Koruma bölgesi sınırının, dren veya galeri simetri ek­
seni ve uçlarına 40-100 m. uzaklıkta olması tercih edilir.

3.4. KAYNAK SUYU DAĞITIMI


Şebekenin teşkil ve hesabında aşağıdaki hususlar gözönünde tutulur.

3.4.1. Şebeke Cinsleri ve Kademeleri

Şebekeler kapalı göz sistemine göre ve en kısa yoldan suyu dağıtacak şe­
kilde topografik şartlar da dikkate alınarak şebeke gözleri 20-30 Ha. Iık gözler
halinde tertiplenir. Kapalı göz oluşturulmayan uç sokaklar dal sistemi ile bes­
lenebilir. Ana ve esas borular tüketim bölgelerinin ağırlık merkezlerinden ve
tercihen suyun yer çekimi yönünde akımını mümkün kılacak şekilde yerleşti­
rilir.

Şebekenin katlara ayrılmasının gerekmesi hallerinde alt noktalarda maksi­


mum 80 m. statik basınç olacak şekilde katlar saptanır.

Şebekede çok sayıda kat bulunması halinde katlardaki maksimum statik


basınçların proje şartları da gözönünde tutularak eşit mertebede olmasına im­
kanlar ölçüsünde dikkat edilir. İsalenin depodan ayrılarak şebekeye doğrudan
doğruya bağlanması hidrolik, ekonomik ve topografik şartlarda dikkate alına­
rak yerleştirilir.

Beldenin çok yaygın olması veya mevcut şebekeden yararlanmak amacıy­


la şebeke bölgelere ayrılabilir.
3.4.2. Şebekenin Beslenmesi

Şebekelerin genellikle depolardan beslenmesi gözönüne almır. A bölümün­


deki belirtilen hallerde şebekeler iletim hatlarmdan veya karşı depodan besle­
nebilir.

Komşu depolar birbirleriyle, dağıtım yapmayan borularla (icabında pompaj­


la) birleştirilir.

Özel hallerde, depo yerine flatörlü maslak veya denge bacası kullanılabilir.

3.4.3. Şebekelerde Borularm Tertibi

İmar planı olan beldelerde şebeke projesi yerleşme bulunan kısımlarda ha­
lihazır duruma, imar planı içinde olup yerleşme bulunmayan kısımlarda ise
imar planına göre tertiplenir. Yol istikamet planı, nazım planı olan veya imar
planları yeniden ele alınması gereken beldelerde yukarıdaki hususlara uymak­
la birlikte gelecekteki gelişme alanları için uç debiler bırakılır. Zorunlu durum­
larda mevcut haritaları olan beldelerde şebeke projesi mevcut duruma göre
yapılır ve gelecekteki gelişme alanları için uç debi bırakılır.

Gelişme alanları şehircilik uzmanı ve belediye temsilcisinin katılacağı bir


heyetle ve gerektiğinde imar komisyonu kurularak saptanır. Dağınık şebeke­
lerde 1/5000'lik planda şebeke bölge ve katları 1/2000'lik planlarda da dağıtım
boruları gösterilir. 1/20001ik planın bulunmaması halinde 1/1000 ölçekli harita
ve planlardan yararlanılır.

Kullanılan harita beldenin mevcut durumunu göstermeli, imar planlarının da


en son yapılmış olan değişiklikleri kapsamasına dikkat edilir.

Bu planlarda borular her cadde, sokak ve 20 m.'den uzun olan çıkmaz so­
kaklardan geçirilir.

Yerleşim olan kısımlardaki sokaklar imar planında da aynen bırakılıyorsa


buralardan esas ve tali borular, halihazır sokağın imar planında kaldırılması
veya imar planında yeni yolların açılması halinde buralardan yalnızca tali bo­
rular geçirilir.

Henüz yerleşim olmayan kısımlarda imar planı yollarından esas ve tali bo­
rular geçirilir.
Boruların trafiği az ve boru döşemek için serbest yeri bulunan sokak ve
caddelerden geçirilmesi düşünülmelidir. 20 m. ve daha geniş yollarda ve nüfu­
sun yoğun olduğu yerlerde proje özelliği gözönüne alınarak yolun iki tarafına
boru döşenir.

Yeraltına döşenmiş olan mecra, kablo veya boruların genel olarak güzer­
gah ve derinlikleri gözönünde tutularak şebeke boruları yerleştirilir. Sokakların
çok dar ve lağımların yenilenmesi imkanı yoksa veya çok masraflı olması ha­
linde bu gibi sokaklardan sadece tali borular geçirilir ve gerekirse böyle sokak­
lardan içmesuyu borusu geçirilmez.

İmar planına göre yerleşim bulunmayan kısımlarda içmesuyu boruları ye­


raltı ve yerüstü tesislerinin konumlarını belirten yönetmelik esaslarına göre
yerleştirilir.

Şebekelerde minimum işletme basınçlan müstakbel nüfusu 50.000'e kadar


olan yerlerde 20 m. daha büyük nüfuslarda 30 m. olacaktır. Maksimum statik
basınç her yerde 80 m.'yi aşmamalıdır. Şebekenin topografik durumu gözönü­
ne alınarak, katlarda statik basınçlar en çok 75-80 m. alınır. Şebekenin boşal­
masından doğacak darbelere karşı 10 atülük boru tek tip olarak uygulanır. Ça­
pı 400 mm. den büyük borulardan abone bağlantısı yapılmaz ve ikinci bir da­
ğıtım borusu döşenir.

3.4.4. Şebekelerde Minimum BasmçIar

Şebekedeki minimum basınçlar şebekenin kat adedi, yangın suyunun


doğrudan doğruya şebekeden hortumla alınması imkanı, civarda göl,
nehir, yangın havuzu gibi su rezervleri olması veya beldedeki yangın
söndürme donatımı ve bunların yangın yerine ulaşıp ulaşmayacağı husu­
su, binaların ahşap olmaları, sık veya seyrek konumları gözönünde tutula­
rak belirlenir.

Şebekede münferit yüksek binaların bulunması halinde bunların hidroforla


beslenmesi, depo civarı gibi yüksek ve gelişme beklenmeyen yerlerde gerek­
tiğinde mevcut borulardan yararlanmak üzere minimum işletme basınçları nü­
fusu 50.000'e kadar olan yerlerde 10 metreye, 50.000'in üzerinde 20 metreye
kadar düşünülebilir.
3.4.5. Şebekede Dağıtılması Gereken Su Miktarı ve Hesap Esasları

Şebekede dağıtılacak su miktarı günlük su ihtiyacının 1,5 katına eşit olarak


alınır.

Yukanda belirtildiği gibi kat ve bölgelere ayrılan şebekenin her bölgesine


düşen dağıtılacak su miktarı o bölgenin hektar başına düşen nüfusları gözö­
nünde tutularak bölgenin az, orta ve çok yoğun olmasına göre hesaplanarak
saptanır. Bölgenin muhtelif kısımlanndaki su dağıtımı yapılan sokak, cadde ve
ana caddelerin yoğunluk katsayıları 1, 2, 3 olarak alınıp yol boyları bu kat sa­
yılarla çarpılarak, izafi sokak boyları toplamına oranı şebekenin o bölgesinde
dağıtılacak şebeke metre tül debisi olarak alınır.

Özel debiler işletmenin karakteri ve hangi saatlerde su çektiği gözönünde


tutularak şebeke hesabında dikkate alınır.

Şebeke gözünü teşkil eden kapalı çevrelerdeki ölü noktalarda yük kaybı
toplamı farkı gelecekteki nüfusu 50.000'e kadar olan bedellerde en çok 1 met­
reden, 5000Vden büyük beldelerde, yenileme ve genişletme projelerinde en
çok 2 m. den fazla olamaz.

Boru çapları seçilirken bunların depodan itibaren gittikçe küçülmesine özen


gösterilir ve göz kapamak gayesi ile çap zorlayarak küçültülüp büyütülmez.

Tevsi edilen şebekelerde mevcut borulardan yararlanılır, büyük çaplı boru


sökülerek daha küçük çaplı boru döşenmez.

Köy karakterindeki dağınık mahallerden oluşan beldelerde, civar mahalle­


rin ihtiyacının karşılanması için ayrı ayrı çözümler getirilebilecek olup bu gibi
yerlerde şebeke yapılmasına lüzum görülmediği takdirde günlük ihtiyacın
2/3'ü oranında depolu çeşmelerle dağıtım düşünülür.

3.5. KAYNAK SUYUNUN GÖZLEM VE RAPORLANMASI


3.5.1 Denetim

İzinli suya ait bütün tesisler ve tesiste uygulanan proses sağlık teşkilatının
denetimine tabidir. İşletme prosesinin tehlike arz eden kritik kontrol noktaları
Bakanlıkça yönerge ile belirlenir ve gerekli tedbirler alınarak kontrolleri yapılır.
Yönetmelik uyarmca ruhsat verilmiş sularm kimyevi, fizik ve bakteriyolojik
niteliklerini kesinlikle ve sürekli olarak kaybettiği, 7 nci maddede belirtilen la-
boratuarlarm raporu ile tevsik edildiğinde, verilen izin geri almır ve tesis kapa­
tılır.

Her ne surette olursa olsun, belirli bir isim altında ruhsat almış bir suya baş­
ka bir su veya niteliği dışındaki suları kattıkları ve bu işi iki defadan fazla yap­
tıkları tespit edilenlerin izinleri geri alınır ve kendilerine aynı su için yeniden
izin verilmez.

Su tesisleri senede bir defa Bakanlıkça oluşturulan bir komisyon tarafından


kontrol edilir. Bu kontrol sırasında eksiklikleri görülen veya izin verme sırasın­
da mevcut şartları kaybettiği tespit edilen tesislerin bu eksiklikleri giderilinceye
kadar faaliyeti durdurulur.

Ayrıca tesislerin sağlık teşkilatınca en üz üç aylık aralıklarla genel kontrol­


leri yapılarak bakteriyolojilik ve kimyevi analizler için numune alınır. Alınan nu­
muneler ile ilgili kuruluşlann denetim amacıyla alacağı numuneler 7 nci mad­
dede belirtilen laboratuarlarda analiz ettirilir. Gerekli görülen hallerde de tesis­
lerin kontrolü yapılabilir ve bunlardan numune alınabilir.

3.5.2 Laboratuar

Her işletmede dolumu yapılan suyun günlük analizini yapmak amacıyla, su


analizi yapabilen bir teknisyenin sorumluluğundan, analiz edilecek parametre­
leri Bakanlıkça belirlenecek olan, bir laboratuar bulunur.

Bu laboratuarda günlük analizleri kaydetmek üzere sağlık teşkilatınca mü­


hürlenmiş ve onaylanmış bir defter bulundurulur.

Sağlık teşkilatınca yapılan denetimlerde bu defter incelenir ve sağlık teşki­


latının yaptırmış olduğu analiz sonuçları ile karşılaştırılır.

3.5.3 Uygun Çıkmayan Suların Takibi

Suların 7 nci maddede zikredilen laboratuarlarda yapılan analizlerin bu Yö­


netmelikte öngörülen parametrelerdeki sınırların dışına çıkıldığının görülmesi
halinde, işletme uyarılır. Bir hafta içinde tekrar su numunesi alınır; bu numu­
nenin analizinde de aykırılık bulunması halinde teseisin faaliyeti geçici olarak
1,5 gün süre ile durdurulur ve gerekli tedbirler aldırılır. Bu süre sonunda tekrar
alınan numunenin bu Yönetmeliğe uygun olması halinde üretime izin verilir ve
bir ay süre ile haftalık izlemeye alınır. Dört defa yapılan denetim ve analiz so­
nuçlarının Yönetmeliğe uygun olması halinde, normal izleme periyoduna dö­
nülür.

Tesis sahipleri, aykınlık tesbit edilen parti ve seri numaralı suların toplatıp
sağlık teşkilatının denetiminde imha etmekle yükümlüdür.

Maden sularında nitrit oranı Yönetmelik Ek-2'de gösterilen uyarı değerinde


ise, işletme uyarılır. Sınır değerinin üzerinde ise, işletmenin faaliyeti Yönetme­
likte belirtilen parametrelere uygunluk sağlanıncaya kadar durdurulur.
4. BÖLÜM

İÇME SUYU VE
KENTLERİMİZ

4.1. İçme Suyu ve Kentlerimiz


4.2. İstanbul
4.3. Ankara
4.4. İzmir
4.5. Bursa
4.6. Konya
4.7. Adana
4.8. Antalya
4.9. İçel
4.10. İzmit
4.11. Samsun
4.12. Balıkesir
4.13. Kayseri
4.14. Denizli
4.15. Sivas
4.16. Erzurum
4.1. İÇME SUYU VE KENTLERİMİZ
Çevre kavramını oluşturan üç ana unsur su, hava ve topraktır. Yapılan bir­
çok çalışmadaki amaç bu üçlüdeki ekolojik dengeyi korumaya yöneliktir. Bu
nedenle birçok ülkede bireylerin bilinçlendirilmesi yönünde çalışmalar yapıl­
makta, hatta yasal düzenlemeler ile "koruma" güvence altına alınmaktadır.

Tarih boyunca yeterli ve sağlıklı suya ihtiyaç duyan insan, gerek göçebe ya­
şamında gerekse yerleşik düzene geçtikten sonra, çeşitli yolar deneyerek bu­
lundukları ortama suyu getirme yoluna gitmişlerdir. Sosyo-kültürel alandaki
değişmeler, sanayinin ilerlemesi, teknolojik gelişmeler ve artan nüfus su kulla­
nımını giderek arttırmaktadır. Buna bağlı olarak, sağlıklı su içebilme yolunda
ülkeler, ellerindeki mevcut imkanları en ekonomik yönden değerlendirmekte­
dirler.

Uzun yıllardan beri D.S.Î. uzmanlarınca yapılan hidrojeolojik etüt sonuçla­


rına göre; Türkiye'nin yıllık su rezervi, işletilebilir rezerv olarak yaklaşık 175
milyar m^'tür. Bunun, hemen hemen 9.5 milyar m^ kadarı yeraltı suları, 165.9
milyar m^ kadarı da yerüstü su kaynakları tarafından oluşturulur. Potansiyelin,
henüz yaklaşık %35 kadarı sosyal ve ekonomik hayatın hizmetine sunulabil-
miştir (50-55 milyar m^ kadarı). Hepsi değerlendirilmiş olsa bile, bunun %85 ile
%90'ının (140 ile 150 milyar m^) sanayi ve tarım sektörleri için ayrılması gere­
kir. İçme, pişirme ve temizlik amacıyla kullanılacak %10'luk pay, 15-20 milyar
m^'ü aşmaz. Nüfusumuz, hızla artmaktadır. Örneğin, 2000 yılında 75 milyonu
ve 2010 yılında ise 100 milyonu bulacağı hesaplanmaktadır. O halde. Batı
standartlarında bir toplumsal hayat düzeyine ulaşması gereken Türk toplumu
için bu potansiyel, ileri sürüldüğü kadar fazla değildir. Ancak yeterlidir ve iyi de­
ğerlendirilmelidir.

Bu bölümde büyük kentlerimizde içme suyu ihtiyacı ve arzı yanında içme


suyu ile ilgili olarak yapılmış ve yapılmakta olan çalışmalar hakkında bilgiler
yer almaktadır.

4.2. İSTANBUL
İstanbul, tarihi, kültürel, ticari ve turistik bakımdan dünyanın en önemli şe­
hirlerinden biridir. İstanbul'un nüfusu her yıl ortalama 400.000 kişi artmaktadır.
Bunun en önemli amili, iş temini ve daha iyi yaşama arzusu ile hızlı bir göç ola­
yının yaşanmasıdır. İstanbul'un 1955-90 yılları arasındaki ortalama yıllık nüfus
artış hızı % 3.6 olup, aynı hızla 2020 yılı nüfusunun 19 milyonu geçeceği tah­
min edilmektedir. Diğer yandan 1945-1990 dönemindeki mevcut artışın ileriki
yıllara uzatılması ile de 2020 yılı nüfusunun 17 milyonu aşacağı görülmekte­
dir. Bu durumda 2020 yılı nüfusunun 17 ile 20 milyon arasında olacağı söyle­
nebilir.

İstanbul'a sağlıklı içme ve kullanma suyu temini ile İstanbul Büyükşehir Be­
lediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Be­
lediyesi sınırları içindeki nüfusun ve sanayi tesislerinin su ihtiyacını karşıla­
maktadır. İstanbul'un halihazır su kaynaklannın yıllık ortalama ve minimum ve­
rimleri toplamı 1996 yılı sonu itibarı ile 770 milyon m^'tür. 1995 yılı evsel ve sa­
nayi suyu ihtiyaçları toplamı ise, nüfus 8 milyon ve birim su ihtiyacı 250 İt/gün
için 868 milyon m^ alınabilir. Bu durumda su talebinin karşılanma nispeti % 89
(min % 67) olmaktadır. Dolayısıyla, su talebinin yeterince karşılanabilmesi için
ilave yeni su kaynaklarının bir master plan çerçevesinde zamanında devreye
alınması gerekmektedir.

İstanbul halihazırda nüfusu 10-12 milyon civarında olan bir şehirdir. Nüfus
artış hızı Türkiye ortalamasının takriben iki katıdır. Bu artış göçlerden kaynak­
lanmaktadır. İstanbul, Türkiye'de şehirleşmenin hızlı bir şekilde artması ve bu­
nun yol açtığı sorunlardan etkilenen şehirlerin başında gelmektedir. Bunun en
büyük tesirini hızlı nüfus artışı teşkil etmektedir. İstanbul'a sırf göçlerden dola­
yı her yıl yeni bir şehir ilave olmaktadır. Bu durumda projelendirme için yapı­
lan tahminler, gerçekleşenin çok altında kalmakta ve İstanbul'da içme suyu,
kanalizasyon ve atık suların arıtılması, ulaşım gibi sorunlar çözülmemekte, sü­
rekli askıda kalmış görüntüsü arz etmektedir. Ayrıca İstanbul çok önemli bir sa­
nayi ve ticaret merkezidir. Sanayinin önemli bir kısmını bünyesinde bulundur­
maktadır. Netice olarak İstanbul'a göçler ve sanayinin sağlıksız gelişmesi, çar­
pık kentleşme ve altyapının yetersiz kalmasına sebep olmaktadır.

4.2.1.Şehre Su Temini ve İsale Hatları Tarihçesi

İstanbul M.Ö. 658 yılında, Sarayburnu ve çevresinde küçük bir yerleşim


merkezi olarak kurulmuştur. Asırlar boyunca insanoğlunun yaşadığı en eski
yerleşim merkezlerinden birisi olmuştur. Asya ile Avrupa arasında bir köprü gö-
revi görmesi ve etrafmı çevreleyen denizleri, İstanbul Boğazı ve Haliç gibi ta­
bii limanlara sahip olması önemini daha da artırmıştır. Tarih boyunca askeri ve
ticari yönden çok büyük bir cazibe merkezi olmuştur. Bu sebeplerden, uzak ya
da yakın birçok kavim ve milletin akınlarına maruz kalmış, zaman zaman da
tahrip edilmiştir.

İstanbul, Romalılar 'm hakimiyetine girdikten sonra gelişmeye başlamıştır.


Özellikle 330 yılında İmparator Konstantin'in, şehri Roma İmparatorluğunun
merkezi yapması ve kıymetli eserlerle donatması, bu şehre olan ilgiyi daha da
artırmıştır. 395 yılında İmparatorluğun ikiye bölünmesiyle, Doğu Roma'nın
merkezi haline gelmiştir.

1453'te Fatih Sultan Mehmet'in şehri fethetmesiyle Osmanlı Devleti'nin


başşehri olmuştur. Fatih Sultan Mehmet şehirde birçok cami, imaret ve resmi
binalar inşa etmiştir. Roma İmparatorluğu döneminde yapılan ve harap olan su
yollarını tamir ettirmiş, yenilerini inşa ve ilave etmiştir. Diğer hükümdarlar tara­
fından da sürekli geliştirilen, yeni eserler ilave edilen İstanbul'a özellikle Kanu­
ni zamanında. Mimar Sinan tarafından, eski su tesisleri tamir edildiği gibi, ye­
ni ve büyük su tesisleri de inşa edilmiştir.

1923'e kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi olan İstanbul, Cumhuri­


yet Dönemi'nde de ülkenin en büyük ve en önemli şehri olma vasfını devam
ettirmiştir. Eğitim müesseseleri, kültür eserleri, hastaneleri, turistik tesisleri, sü­
rekli gelişen ticareti ve sanayi kuruluşlarıyla dünyanın önde gelen metropolle­
rinden birisi olmuştur.

4.2.1.1. Roma Dönemi

Tarihi kaynaklardan edinilen bilgilere göre, şehrin kuruluş dönemlerinde su


ihtiyacı yeraltı kaynaklarından sağlanmıştır. Romalılar ve Bizanslılar şehrin
çevresinde çeşitli su bentleri, suyun taşınabilmesi için çeşitli kemerler ve şeh­
rin içinde de su sarnıçları inşa etmişlerdir.

Hadriyen tarafından (117-138) sular dışındaki bir kaynaktan Halic'in kenar


mahallelerine kadar su yolu yaptırıldığı, Valens zamanında (368-378) Halkalı
civarından Bayezit 'e kadar bir su yolu yapıldığı ve bu yol üzerinde Atışalanı
Köyü civarındaki Mazul Kemerleriyle, Bozdoğan (Valens) Kemeri'nin bu mak­
satla inşa edildiği kayıtlarda mevcuttur.
Kağıthane Deresi sularının havuzlarda toplanarak, vadilerden kemerlerle
aşılarak şehre isale edilmesi, imparator Teodoryos (378-395) tarafından Ma-
zul ve Bozdoğan Kemerlerinden geçirilmesiyle üçüncü bir su yolunun yapıldı­
ğı ve yine aynı imparator döneminde Belgrad Ormam'ndan Sultanahmet'e ka­
dar dördüncü bir su yolu yapıldığı bildirilmektedir.

Savaş ve kuraklık gibi durumlarda kullanılmak üzere üstü kapalı veya açık
sarnıçlar inşa edilmiştir.

Günümüze kadar bunlardan sadece Mazul Kemeri ile Bozdoğan Kemeri


gelebilmiştir. Bu Kemerler Türkler tarafından çok iyi restore edilmiş ve yıkıl­
maktan kurtarılmıştır.

4.2.1.2. Osmanlı Dönemi

İstanbul'un fethediimesiyle birlikte Türkler o günün şartları göz önünde tu­


tulduğunda, şaheser sayılabilecek bir su medeniyeti vücuda getirmişlerdir. Ca­
milerde şadırvanlara, mahallelerde çeşmelere sürekli su verilirdi. Fatih Sultan
Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra şehir nüfusu daha da artmış, mevcut su
tesisleri yetmez hale gelmişti. Fatih ilk defa Valens tarafından inşa ettirilen
Marmara Bölgesi'ndeki su tesislerini ıslah ettirmiş, Fatih ve Turunçlu su yolla­
rı adı altında iki su yolu bu şekilde meydana gelmiştir. Daha sonra bir çok hü­
kümdar ve devlet adamı tarafından Halkalı Suları adını alan ve Halkalı Köyü
civarındaki çeşitli kaynaklardan beslenen Marmara Bölgesi Su Tesisleri'ne ye­
ni ilaveler yapılmıştır. Toplam 18 ayrı su yolu ile şehirdeki camilere, imaretle­
re, çeşmelere ve şehir dışındaki kışlalara su akıtılmıştır. Bunlardan bazıları
Fatih Su Yolları, Mihrimah Su Yolları, Ebu's-Suud Su Yolları 'dır.

1544 senesinde bir at yükü su 15 akçeye satıldığı halde, bir işçinin yev­
miyesi 6, ustanın yevmiyesi ise 12 akçeydi. Bu rakamlar su sıkıntısının ne
dereceye ulaştığını göstermektedir. Kanuni, Mimar Sinan'dan bu meselenin
hallini ister. Böylece 1555 senesinde Kırkçeşme Tesisleri'nin inşasına başla­
nır.

Tesislerin projesinin hazırlanmasından sonra 1555'te başlanan inşa çalış­


maları 1563'te tamamlanmış, daha sonra büyük bir sel felaketiyle harap olan
kısımlar tamir edilmiştir. Yapıldığı senelerde bu su şehre geldikten sonra 94
çeşme, 13 hamam, 7 saray, 4 şadırvan dahil 155 muhtelif tesisi beslemiştir.
4.2.1.3. Taksim Suyu Tesisleri

Halic'in kuzeyindeki bölgenin gittikçe kalabalıklaşması üzerine boğazın


batı sahili Beyoğlu, Beşiktaş, Galata ve bilhassa Bahriye tesislerinin bulun­
duğu Kasımpaşa'da su kirliliği baş göstermiştir. Bölgenin suyunu sağlayan
küçük isaleler ile tek çeşmeler ihtiyacı karşılayamaz hale gelmiştir. III. Ah­
met'in son yıllarında Bahçeköy'deki derelerden bu bölgeye su getirilmesi için
girişimde bulunulmuş ise de gerçekleşmesi I. Mahmut (1730-1754) zamanın­
da olmuş ve Hicri 1144 (1731-32) yılında isale hattı tamamlanmıştır. Bahçe-
köydeki Balaban Deresi ile Eskibağlar Deresinin suları toplanıp Bahçeköy
Kemeri ve I. Mahmut Kemeri üzerinden geçirilen ishale hattı içi sırlı künkler-
le yapılmıştır. İsale Hattı Haciosman Bayırı, Ayazağa, Levent, Mecidiyeköy,
Şişli ve Harbiye yoluyla Taksim'deki büyük su deposunda ve oradaki mak-
semde son bulmuş ve maksemden çeşitli yerlere su dağıtılmıştır. Taksim su­
yu tesisleri I. Mahmut tarafından annesi Saliha Sultan namına 1144 (1731-
32) yılında yaptırılmıştır. Debisini çoğaltmak için 1163 (1750) yılında Topuz-
lubent inşa edilmiştir.

4.2.1.4. Üsküdar Suları

Üsküdar İstanbul'un fethinden 101 yıl önce Osmanlıların eline geçmiştir.


Daha önceki devirlerde Üsküdar önemli bir yerleşim yeri olmadığı için büyük
su tesisleri de yapılmamıştır. XVI. yüzyılın ortalarına kadar Üsküdar, ihtiyacı
olan suyu küçük menbalardan sağlamış, ilk büyük isale hattı Kanuni Sultan
Süleyman'ın kızı Mihrimah sultan tarafından yaptırılmıştır. Çeşitli tarihte Üskü­
dar'da yapılan 18 büyük isale hattının yanında 17 tane küçük isale hattı daha
vardır. Üsküdar sularının hemen hemen hepsi Çamlıca tepelerinin eteklerinde­
ki menbalardan gelmektedir.

4.2.1.5. Kadıköy İle Boğazın Anadolu Tarafından Bazı İsaleler Ve Tek


Çeşmeler

Son zamanlarda kadar nüfus yoğunluğu çok az olan bölge sularını küçük
isalelerden ve bazı menbalardan almaktaydı. Anadolu yakasında Kadıköy'de­
ki küçük su isalelerinin arasında en büyüğü Kayışdağı İsalesi'dir. Eskiden be­
ri mevcut olan Vakıf Kayışdağı suyuna sonradan bazı eklemeler yapılarak isa­
le hattına birleştirilmiş, menfadan çıkan su 9 maslakta toplanmıştır. Kayışdağı
suyunun debisi 200 m^/gün ve sertliği 2'dir.
4.2.1.6. Şirketler Dönemi

Şehrin sosyal ve ekonomik gelişmesi ve nüfusunun artması karşısında el­


deki mevcut tesisler yetersiz kalmaya başlamıştı. Sultan Abdülaziz tarafından
1868 yılında Fransız şirketine imtiyaz verilerek Dersaadet Anonim Su Şirketi
(Terkos Şirketi) kurulmuştur. Bu Şirket Cumhuriyet döneminde "İstanbul Türk
Anonim Su Şirketi" adını almıştır. Bu dönemde Terkos Gölü kenarında 1883'de
Terfi Merkezi, 1888'de göl seviyesini yükseltecek bağlama, 1893'te Üsküdar-
Kadıköy Su Şirketi tarafından Elmalı Deresi üzerinde 1. Elmalı Barajı ve 1926
yılında Kağıthane tepelerinde ilk Su Tasfiye Tesisi inşa edilmiştir. 1980'li yılla­
ra gelindiğinde, şehre verilen günlük su miktarı 56-87 bin m3 den 900 bin m3
'e çıkarılmıştır. İstanbul'daki büyük nüfus artışı karşısında bu miktarlardaki su,
ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmış ve yeni bir idarenin kurulması gereği or­
taya çıkmıştır.

4.2.1.7. İstanbul Sular İdaresi Dönemi

Terkos'un imtiyazı 1932 yılında Fransız Şirketinden satın alınmıştır. İşletme


yetkisi, 2226 sayılı kanunla 1933 yılında İstanbul Sular İdaresi'ne (İ.S.İ.) dev-
rolunmuştur. Bu dönemde kaynak temini için yapılan çalışmalar DSİ tarafın­
dan yürütüldü. İstanbul Sular İdaresi dönemi 1981 yılına kadar sürmüştür. Bu
İdare zamanında Kağıthane Tasfiye Tesisi'nin kapasitesi artırılmıştır. İsale hat­
ları, şehir içi terfi istasyonları çoğaltılmış ve buharla çalışan pompalar yerine
elektrikle çalışan pompalar devreye sokulmuştur. 2. Elmalı, Ömerli, Alibeyköy
Barajları, Kağıthane'de iki dekantörle 8 filtre havuzu, Keçesuyu Kemeri civa­
rında 1967 yılında kurulan bir tasfiye tesisi ve Terfi Merkezi de devreye sokul­
muştur.
istanbul'un yakın geçmişteki nüfusları ve hesaplanan çoğalma katsayıları
Tablo 4.1' de verilmektedir.

Yıllar Nüfus Çoğalma Nispeti

1955 1.268.771 2,9


1960 1.466.535 3,5
1965 1.742.978 4,1
1970 2.132.407 3,6
1975 2.547.364 1,7
1980 2.772.708 14,6
1985 5.475.982 3,9
1990 6.620.241 4,9
1997 9.300.000

Toplam 39,2

Tablo 4.1. İstanbul İİi Yıllara Göre Nüfus ve Çoğalma Nispeti

Yukarıdaki nüfus sayılarına İstanbul'a bağlı ilçe merkezleri ile dahildir.

İstanbul'un su ihtiyacının bulunması için kişi başına günde 250 litre kabu­
lüyle evsel su ihtiyaçları hesaplanmıştır. Yıllara göre de sanayinin toplam su
ihtiyaçları belirlenmiş ve bu değerler Tablo 4.2.'de gösterilmiştir.

4.2.2. İçme Suyu ve Kaynakları

4.2.2.1. İçme Suyu

İstanbul nüfusunun 15.000.000'a yaklaştığı ve bir kişinin günlük 1 İt. suya


ihtiyacı olduğu varsayılarak, günlük içme suyu ihtiyacının 15.000.000 İt oldu­
ğu tahmin edilmektedir. Bu ihtiyaç 1992 yılına kadar şehir şebeke suyu ve çe­
şitli ambalajlar içerisinde (33 cc. standart, 300 cc galon, pet ve damacanalar)
sağlanmaktaydı.

1992 yılı ve sonrasında yaşanan su krizi İstanbul'un gündemine açık su is­


tasyonlarını getirmiştir. 1993 yılında 15-20 olan ve belediyelerin kontrolündeki
bu istasyonların sayısı 1995 yılının ilk yarısında 6.000'e ulaşarak İstanbul'da
yeni bir sektör oluşmuştur. Günlük 15.000.000 İt. olduğu tahmin edilen içme
suyu ihtiyacının 1.000.000 litresinin cam ve diğer ambalajlar içerisinde, yakla­
şık 5.000.000 litresinin açık su istasyonlarınca, kalan kısmının ise şebeke su­
yu arıtılarak veya direkt kullanılmasıyla sağlanmaktadır.
Sanayi Su Toplam Su Master Plana
Yıllar Nüfus Evsel Su İhtiyacı
İhtiyacı İhtiyacı Göre Su İhtiyacı
Mil. Mil. Mll.m3/ Mil.mS/
(mil) M3/gün M3/gün M3/gün M3/gün
m3/yıl mS/yıl yıl yıl

1990 6,6 1.650.000 602 126.000 46 1.990.000 648 1.435.204 524

1995 8,4 2.100.000 767 139.000 51 2.239.000 817 2.111.840 771

2000 10,7 2.675.000 976 153.000 56 2.828.000 1.032 2.571.435 939

2010 17,3 4.325.000 1.579 181.000 66 4.506.000 1.645 3.554.956 1.298

2020 23,2 5.800.000 2.117 213.000 78 6.013.000 2.195 4.264.151 1.556

2030 28,3 7.075.000 2.582 249.000 91 7.324.000 2.673 4.811.380 1.756

2040 34,5 8.625.000 3.148 287.000 105 8.912.000 3.253 5.303.516 1.936

Tablo 4.2. İstanbul İli İçme Su İhtiyacı

İstanbul nüfusunun hali hazırda %651 Rumeli, %35'i Anadolu yakasında


yaşamaktadır. Görüldüğü gibi iki taraf arasında nüfus bakımından büyük bir
fark vardır. Ancak Anadolu yakası aradaki farkı kapatma yönünde bir eğilim
göstermektedir. 20-30 yıl sonra nüfusların eşitleneceği tahmin edilmektedir.
Nüfus dağılımı bu şekilde bir gelişme göstermesine rağmen, su kaynaklan da­
ğılımı tersine olup, %65'i Anadolu, geri kalan kısmı ise Rumeli yakasındadır.
Bu durumda Anadolu'dan Rumeli yakasına su isalesi gereği vardır. Bu yüzden
2 adet 1.000 mm çapı boru ile Avrupa yakasına su iletilmektedir. Halihazır kay­
nak sulannın verimleri yılda 600 milyon m^ olup; kurak yıllarda 1990 ve 1994
yıllarında olduğu gibi bu verim 400 milyon m^ civanna düşmektedir.
4.2.2.2. İçme Suyu Kaynakları

İstanbul'un su kaynakları ile ilgili detaylı bilgiler aşağıda Tablo 4.3.'te veril­
mektedir.
Baraj Bölgeleri Baraj Adı

Avrupa Yakası Terkos Alibey B.Çekmece


Drenaj Alanı (km^) 619 180 621
Yıllık Ortalama Havza Yağışı (mm) 750 837 700
Yıllık Ortalama Su Girişi ( milyon m^lyû) 163 54 219
Ortalama Yüzeysel Akış Katsayısı (%) 35 40 50
Rezervuar
Brüt Kapasite (milyon m^) 187 36 182
Ölü Depolama (milyon m^) 42 1 20
Etkin Kapasite (milyon m^) 145 35 162
Tam Dolu Kotu (m) 4,5 26 6,3
Minimum İşletme Kotu (m) -1,00 11 0,8
Tam Dolu Halde Göl Alanı (km^) 31,8 3,8 28,5
Yıllık Su Çekimi
(Emniyetli Verim)( (Milyon m^) 142 36 100

Asya Yakası Ömerli Darlık Elmalı

Drenaj Alanı (km^) 600 207 76


Yıllık Ortalama Havza Yağışı (mm) 880 880 -
Yıllık Ortalama Su Girişi ( milyon m ^ ı l ) 236 108 32
Ortalama Yüzeysel Akış Katsayısı (%) 45 59
Rezervuar
Brüt Kapasite (milyon m^) 357 113 12
Ölü Depolama (milyon m^) 122 6 2
Etkin Kapasite (milyon m^) 235 107 10
Tam Dolu Kotu (m) 62,0 52,0 67,5
Minimum İşletme Kotu (m) 46,0 21,0 37,5
Tam Dolu Halde Göl Alanı (km^) 20,0 5,8 12,1
Yıllık Su Çekimi 220 97 15
(Emniyetli Verim)( (Milyon m^)

Tablo 4.3. İstanbul ili Asya ve Avrupa Yakası Su Kaynakları


İstanbul'da mevcut tesislerin yıllık verimleri Tablo 4.4.'te, planlanan su kay­
nakları ise Tablo 4.5.'de verilmiştir.
Su Kaynağı Hizmete Giriş Verim
Yılı (Milyon m^ / yıl)
Kurak
Yıllık Yıllardaki
Verim Verim
Bentler ve Yeraltı S. 1453-1893 10 10
Elmalı 1 ve II 1893,1950 15 12
Terkos 1883 142 80
Alibeyköy 1972 36 21
Ömerli 1972 220 164
Darlık 1982 97 72
Büyükçekmece 1989 70 45
Yeşilvadi Çevirme Y. 1992 10 6
Istranca 1. Kademe 1995 44 44
Şile Keson Kuyuları 1996 30 30
Istranca 2. Kademe 1997-1998 191 191
Sazlıdere Barajı 1998 55 55
Halihazır Yıllık Ortalama Toplamı 920 730

Tablo 4.4. İstanbul'da Mevcut Tesislerin Yıllık Verimleri

Su Kaynağı Planlanan Yıllık Ortalama Verim


Devreye Giriş (Milyon m^ / yıl)
Yılı Kurak
Istranca 3. ve 4. 2001 130
Kademe
Kirazdere Barajı 2000 97
Yesilcav Reaülatörü 1999 145
Büyükmelen 1 2002 268
Büyükmelen 2 2005 304
Büyükmelen 3 2010 304
Büyükmelen 4 2015 304
Göksu + İznik Projesi 2020 500
Yeşilçay Barajı 2030
Yeşilçay - Sakarya 2035 550
arası dereler
Mevcut Yıllık Ortalama Toplamı 2.695

Tablo 4.5. İstanbul'da Planlanan Su Kaynaklan


1995 yılında İstanbul'un yıllık 1,05 milyar m^ su ihtiyacı bulunmaktaydı. O
yıllardaki mevcut su kaynakları ise 650 milyon m^lük bir talebi karşılayabilmiş-
tir. Bu durumda 450 milyon m^lük bir su açığı tespit edilmiştir.

Yukarıdaki su kaynaklarının yanı sıra aşağıda belirtilen projeler de İstanbul


ilinin potansiyel su kaynakları durumundadır.

a) Su Kayıplarının Azaltılması

Eski şebekelerde borulann çürümüş, bazı yerlerde delik deşik olması açı­
sından büyük su kayıpları söz konusudur. 1994 yılı başında şebekeye verilen
her 100 m^ suyun 52 m^'ü, yani yarısı kaybolmaktaydı. Şebeke kayıplarının sı­
fıra indirilmesi mümkün olmamakla birlikte, % 20-25 gibi makul seviyelere in­
dirilmesi halinde neredeyse Ömerli Barajı'nın yıllık verimine eşdeğerde bir ka­
zanç elde edilmiş olacaktır. Bu ise İstanbul'a verilen gerçek su miktarında ar­
tış demektir.

b) Daha Temiz Suyun Sağlanması

Yeni boru döşenen yerlerde su kalitesinde bir iyileşme görülecektir. Eski bo­
rularda tahribat olduğundan suyun kesilmesiyle boru içine kirli yeraltı suyunun
girmesi ihtimali vardır. Ayrıca şebeke içinde zamanla taşlaşma ve kesit daral­
ması yüzünden su hızının artması ile birlikte boru cidarında çökelen maddeler
suya karışabilmektedir. Bu da suyun kalitesini bozabilmektedir. Bu yüzden es­
kiyen ve kesiti daralan boruların acilen değişmesi gerekmektedir.

c) Daha Bol ve Basınçlı Su Sağlanması

İstanbul'da 100-150 yıl önce boru döşenmiş bölgeler vardır. Bu bölgelerde


o tarihlerde evlerin tek veya iki katlı, bahçeli nizam olması dolayısıyla boru
çapları küçük seçilmişti. Ancak çoğu bahçeli 1-2 katlı evler yerine yüksek kat­
lı binalar kondurulmuştur. Bu durumda küçük çaplı mevcut borular, ihtiyaç du­
yulan miktardaki suyu iletmekte yetersiz kalmaktadır. Ayrıca mevcut borularda
zamanla ortaya çıkan taşlaşma dolayısıyla boru kesiti daralmaktadır. Bu yüz­
den bazı eski borular incelendiğinde borunun tamamen tıkanma noktasına
geldiği, suyun geçeceği iğne deliği kadar bir geçit kaldığı görülmektedir. Bu
yüzden eski borularla yeterli miktar ve basınçta su iletilememektedir. Nitekim
şebekenin yenilendiği yerlerde basınçlı su verilebilmiştir.
d) Arızaların Azalması

Eski şebekelerde boruların eskimiş, dayanıklığını kaybetmiş olması sebe­


biyle, sık sık boru patlak ve arızaları ile karşılaşılmaktadır. Bu ise suyun kay­
bına, sokakların lüzumsuz şekilde kazılmasına, personel ve kaynak israfına
neden olmaktadır. Zira boru patlayınca, müdahale edilinceye kadar su boşa
akmakta, tamiri için büyük masraflar yapılmaktadır.

Ayrıca yeni boru döşenmesi halinde; arızalar da ona paralel olarak azal­
maktadır.

4.2.3. Gerçekleşmekte Olan Projeler

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından gerçekleşmekte olan proje­


ler aşağıda verilmektedir.

4.2.3.1. Istranca Dereleri Projesi

Aşağıda Istranca dereleri projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar


yer almaktadır.

Düzdere; 7 derenin ilkidir. Su miktarı açısından en küçüğüdür. Ama proje­


nin tamamlanma azminin ilk göstergesidir. Bu tesis 1 Nisan 1995'te hizmete
açılmıştır.

Kuzuludere, Düzdere'nin 4 km kadar batısında yer alır ve Yıldız Dereleri'nin


ikinci adımıdır.

Eylül 1994'de dolusavak kazısına. Ocak 1995'de terfi merkezi inşaatına


başlandı. İnşaat bir yl içerisinde tamamlanarak faaliyete geçirilmiştir.

3'üncü dere Büyükdere ise 19 Kasım 1995'te hizmete alınmıştır.

İkinci Kademenin ilk deresi olan Elmalıdere'nin temelinin atılması 21 Ekim


1995'te gerçekleştirilmiştir.

4.2.3.2. Şile Kuyuları

Şile-Darlık Barajı Kuyu Terfi Merkezi ve İsale Hattı Projesi, Şile İlçesi Kum-
baba mevkiinde denize dökülen Türknil Çayı'nm ve belirli bir oranda alınacak
olan yeraltı suyunun İstanbul Darlık Barajı'na aktarılmasını hedeflemektedir.
Bu sebeple 4 adet Kuyu, 4 adet Terfi Merkezi ve 8.4 km'lik İsale Hattı inşa edil­
miştir.

Bu çalışmalarla Darlık Barajı'na yılda 30 milyon m^ su aktarılabilecektir. Ku­


yulardaki su, terfi merkezleri vasıtasıyla Ahmetli Köyü sırtlarındaki 500m3 'lük
denge havuzuna basılarak, buradan da çekimle Darlık Barajı'na isale edilmek­
tedir.

4.2.3.3. Atık Su Toplama ve Uzaklaştırma

İstanbul'da mevcut atık su kanalları ve uzaklaştırma sistemleri ihtiyaçları


karşılayamayacak durumdadır. Yenikapı ve Üsküdar'da Atık su Ön Tasfiye Te­
sisleri mevcut olup, bu tesislere gelen atık su miktarı toplamın ancak % 9'u ci­
varındadır. Geri kalan atık sular düzensiz bir şekilde derelere veya sahillerden
denize akıtılmaktadır. Güney Haliç Kolektörleri ve Tünelleriyle, Fatih ve Eyüp
ilçelerinin bir kısmının atık suları, Yenikapı Ön Tasfiye Tesisleri'nde kaba ve
ince ızgaradan ve havalandırmalı kum tutucudan geçirildikten sonra, Ahırka-
pı'dan Marmara Denizi'nin dip akıntısına verilmektedir.

Aslında su temininde başarılı olabilmek için genelde çevreyi ve özelde ise


su kaynaklarını kirlenmeye karşı korumanın önemi açıktır. Bu anlamda İSKİ,
Ömerli ve Elmalı Havzalan'nm korunması için başlatılan proje çalışmalarını ta­
mamlamış ve 1995 yılında uygulamaya başlamıştır.

Elmalı Barajı'na atık su girişini önlemek maksadıyla Budak Deresi üzerine


1994 yılında inşa edilen atık su terfi merkezi ve terfi hattı ile atık suların hav­
za dışına atılması temin edilmektedir.

Kuzey Haliç Kolektörü ve bağlantıları yapılarak atık suların ön tasfiyeden


geçirildikten sonra Halic'in Kuzey ucunda Baltalimam'na kadar olan kısımda
sahilden yapılan atık su deşarjlarının kesilmesi, Haliç ve Marmara Denizi su
kalitesi üzerinde iyileştirici ciddi etkiler yapacaktır. Zira Danimarka Hidrolik
Enstitüsüne yaptırılmış olan modelleme çalışmaları ile Üniversitelerimizin yap­
tığı araştırmalar, atık suların Boğaz dip akıntısına verilmesi halinde % 90 ora­
nında Karadeniz'in dip kısmına intikal ettiği şeklindedir. Bu değerlendirmeler
ışığında zaman ve kaynak israfına sebep olacak uygulamalardan kaçınarak
çevre kirlenmesi kontrolünde çabuk sonuç verecek, yapılması gerekli ve fay­
dalı olan projeler veya proje birimleri öncelikle uygulamaya konulmaktadır.
4.2.3.4. İçme Suyu Şebeke Yenileme Çalışmaları

Eskiyen borular sebebiyle % 55'lere varan su kayıpları, şebeke yenileme


çalışmaları ile % 40'lara indirilmiştir. Böylece takriben bir Sazlıdere Barajı ka­
dar su, İstanbul'a kazandırılmış olmaktadır. Yenileme çalışması yapılan bölge­
lerde ortalama olarak % 77'lik bir değiştirme çalışması gerçekleşmiştir. Asya
ve Avrupa yakalarında 91 ayrı şantiyede şebeke çalışmaları sürdürülmektedir.

4.3. ANKARA
Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim yeri olan Ankara; 13 Ekim 1923'te
Cumhuriyet 'in ilan edilmesinden iki hafta önce Türkiye'nin başkenti olmuştur.
Uzak ve yakın geçmişinde bir kaç kere başkent olma şansına sahip olan An­
kara, çeşitli Anadolu uygarlıklarına beşiklik etmiştir.

4.3.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Ankara'nın başkent oluşuyla 20-30 bin civarında olan nüfusu hızla artmaya
başlamış ve 1927 yılında 75 bine ulaşmıştır. Mevcut su kaynaklarının ihtiyacı
karşılayamaz duruma geleceğini ve yeterli basınçlı su şebekesi olmadığını
tespit eden Belediye, şehrin su ihtiyacını sağlamak için 1925 yılında çalışma­
lara başlamıştır. Hazırlanan projelere göre Kayaş civarındaki Kusunlar Köyü
çevresinde bir yer altı kaptajı yapılarak 600 mm'lik borularla şehre su getiril­
miştir. Şahande ve Hanım Pınarı mevkilerinde iki tulumba istasyonu, şehrin
yeni yerleşim Kocatepe'de bin metreküplük bir depo, bir kısım şehir şebekesi
ve Çankaya terfi pompa istasyonu kurulmuştur.

Jansen planına göre 1931-1936 yılları arasında İçme Suyu Komisyonu ta­
rafından 160 bin nüfuslu Ankara baz alınarak yapılan çalışmalar nüfusun kısa
zamanda 300 bine ulaşmasıyla yetersiz kalmıştır. Belirli bir program ve yapı­
lanma olmadığından Ankara 1940-1950 yılları arasında su sıkıntısı çekmiştir.

4.3.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

Ankara'da halen 3 milyona yakın nüfus yaşamakta olup, 2025 yılında nüfu­
sun 6.5 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ankara, Başkent ve büyük bir
idari merkez olmasının anı sıra çeşitli büyüklükte sanayi tesislerini de barındır­
maktadır.
Gelecekte, nüfusun % 96 dan fazlası şehir pissu şebekesine bağlanacak­
tır. Ankara'daki evsel ve endüstriyel pissu atıklarının çevresel etkilerinin ince­
lenmesi, yapılması planlanan Atık Su Antma tesisinin hizmet boyutlarının ve
maliyetinin belirlenmesi için fizibilite çalışmalan yapılmıştır.

Pissu Arıtma Tesisi, özellikle alıcı ortam durumundaki Sakarya nehri ve bu


nehir üzerindeki Sarıyar ve Gökçekaya Barajlarının su kalitesinin iyileştirilme­
si ve içme suyu, balıkçılık rekreasyon ve tanmsal amaçlı kullanım başta olmak
üzere, tüm yönleriyle çevresel koşulların iyileştirilmesini sağlayacaktır.

Ankara için, pissu arıtma kavramı aşağıdaki gibi açıklanabilir:

Meskenler ve Sanayi tesislerinden gelen evsel ve endüstriyel atıklar, ken­


tin yaklaşık 40 km. batısında, Ankara Çayı kenarındaki Arıtma Tesisine gele­
cektir. Yapımı bir kaç aşamada gerçekleştirilecek olan arıtma tesisi, biyolojik
arıtma niteliğinde bir tesis olup, ileriki aşamalarda azot ve fosfor eliminasyonu
da dahil, 2025 yılı hedeflerine uygun genişleme olanağına sahip bir tesis ola­
caktır. Tesis işletmeye girdiğinde, atık su kalitesi değerleri 30 mg/lt. BOD ve 30
mg/lt. askıda katı madde olarak gerçekleşecek şekilde gerçekleşmekte olan
olup, bu değerler atık su deşarjı ile ilgili Türk Mevzuatı'nda öngörülen değerle­
rin altındadır.

4.4. İZMİR
4.4.1 İzmir İçme Suyu ve Kaynalclan

1997 yılı Ağustos ayında Tahtalı Barajı'nm kısmen devreye girmesiyle ön­
ce 450 İt/sn daha sonrada da 1350 İt/sn su alınmaya başlanmış olup şehrin %
92'sine kesintisiz 24 saat su verilmektedir. 1998 yılında Güzelhisar Barajı'ndan
15 milyon metreküp temiz su sağlanmıştır. Tahtalı Barajının devreye girmesin­
den sonra Sankız, Göksu, Menemen Kuyulan dinlendirilecek, İZSU 'nun ener­
ji masrafı azalacak ve daha ucuz su sağlanacaktır. Bugünün değerleriyle Tah­
talı Barajı'nda 122 Milyon, Balçova Barajı'nda ise 6 Milyon metreküp su tutul­
maktadır.
izmir ilinin su kaynakları aşağıda Tablo 4.7.'de verilmektedir.

içme Suyu Kapasitesi


Kaynakları Adedi (lt./sn)

Halkapınar Kaynaklar 20 1289


Menemen Kaynakları 24 950
Çavuşköy Kaynakları 9 280
Pınarbaşı Kaynakları 4 80
Sarıkız Kaynakları 30 1400
Göksu Kaynakları 22 1600
Altındağ Kuyuları 3 45
Balçova Barajı 1 400
Güzelhisar Barajı 1 450
Tahtalı Barajı 1 4000

Tablo 4.7. İzmir İli Su Kaynakları

Şehre 4 ana kaynaktan su sağlanmaktadır. (Kuzey, Güney, Batı ve Şehir İçi


Kaynaklar) Bu kaynaklardan üretilen suyun şehir içerisinde dengeli dağıtımı
59 adet depo, 58 adet pompa istasyonu ve 2500 km. uzunluğundaki ana ve
tali dağıtım hattıyla olmaktadır. Ayrıca içme suyu hatlarının olmadığı gecekon­
du bölgelerinin bazılan ile halkımızın acil içme suyu ihtiyacı tanker filosu ve
halk çeşmeleri ile karşılanmaktadır.

4.4.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

İzmir şehrinin içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının karşılanması için


hazırlanış olan İzmir Büyük İçmesuyu Projesi kapsamında yürütülen çalışma­
lara 1997 yılı bütçesinde sağlanacak imkanlar çerçevesinde devam edilmiştir.
İzmir Büyük İçmesuyu Projesi'nin ana hedefi, şehrin hızla artan nüfusuna pa­
ralel olarak artış gösteren içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının karşı­
lanması için kent çevresindeki kaynakların miktarı ve kenti besleme bölgeleri­
ne bağlı olarak, şehrin yerleşim alanlannda suyun dağıtımının sağlanması
1987-2010 yılları nüfus ihtiyaçlanna göre belli bir program çerçevesinde 4
aşamada çözümlenmesi planlanmıştır. Bu aşamalardan ilki olan Göksu ve Sa-
rıkız Tesisleri'nin yapımı bitirilerek şehre isalesi sağlanmıştır. 1996 yılı sonu iti­
bari ile şehre ortalama verilen su miktarı 7.000 It/sn'dir. İzmir'in topografik ko­
numu itibari ile içme suyu çok miktarda pompa ile dağıtılmakta ve yine çok sa­
yıda su deposu ile dağıtım dengelenmektedir.

Her yıl İzmir ili içme suyunda büyük kayıplar meydana gelmektedir. 1998
yılı içerisinde su kayıplarını önlemek amacıyla SGADA yöntemi ile su kaçak­
larını kontrol altında tutma çalışmalarına hız verilmiştir.

İzmir halkının içme suyu ihtiyacını giderebilmek amacıyla çeşitli özellikler­


de boru hattı üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Aşağıda gerçekleştiril­
mekte olan içme suyu projeleri verilmektedir.

1. Karabağlar - Bozyaka
2. Buca
3. Kale
4. Yeşilyurt
5. Çiğli toplu konut projesi
6. Yamanlar menba suyu kaptaj projeleri
7. Buca içmesuyu proje yapım işi hakediş aşamasında
8. Buca esnaf ve sanatkarlar toplu işleri yapı koop. içmesuyu projesi
9. Bozyaka, Karabağlar eski İzmir içmesuyu projeleri
10. Tahtalı hattından acil su verme projesi
11. Emlak Bankası Mavi Şehir konutları 2. etap projeleri

gerçekleştirilmiş ve İzmir ilinini önemli bir derecede su ihtiyacı kaşrılanır ha­


le gelmiştir.

Halihazırda bir kısmı uygulanmaya başlamış, bir kısmı da planlama safha­


sındaki projelerle İzmir içme suyu hattı uzunluğu 362,3 km daha artacaktır.
Aşağıda Tablo 4.8.'de gerçekleşmekte olan projeler ve uzunlukları verilmekte­
dir.
Sıra İçme Suyu Projeleri Hat
Uzunlukları

1 Konak-.Üçkuyular Arası 42 km.


2 Bozyaka 21 km.
3 Bornova-Mevlana Mahallesi 22 km.
4 Bornova Merkez Muhtelif Mah. 31 km.
5 Buca 222 Sokak 7 km.
6 Çamdibi Bölgesi 26 km.
7 Konak 7 km.
8 Gaziemir 4 km.
9 Balçova 20 km.
10 İciraltı 7 km.
11 Karşıyaka 47 km.
12 Narlıdere 3 km. + 12 km.
13 Güzelbahçe 1 km. + 4 km.
14 Buca 50 km.
15 Karabağlar 8 km.
16 Alsancak - Kahramanlar 3.5 km.
17 Hasan Arape Mahallesi Esendere 8.5 km.
18 Karabağlar-Eskiizmir 16 km.
19 Yeşilyurt 1 km.
20 Gaziemir Merkez İçmesuyu 11 km.
21 Bozyaka Bahar Mahallesi 6 km.
22 Aksoy Mah. Şebeke Tadilatı 2640 km.
23 Eskiizmir Caddesi 531 Sokak 300 m.
24 Narlıdere Sahilevleri Altıevler kesimi 1300 m.
25 Gıda Çarşısı 60 m.
Toplam: 362.300 m.

Tablo 4.8. Gerçekleşmekte Olan Projeler ve Uzunlukları


4.5. BURSA
Bursa ve civarı Marmara iklimi etkisi altındadır .Ortalama sıcaklık 14°C ve
yıllık ortalama yağış 700 mm'dir. Bursa ovası yan kapalı bir havzadır ve her
100 rn- yükseklik artışı için 42,6 rnrn yağış artışı gerçekleşmektedir. Drenaj
sahasındaki yaygın bitki örtüsü, maki cinsi alçak ağaçlar, fundalıklar ve çeşitli
ağaç cinsleridir. Bursa ve çevresi hızla ilerlemekte olan sanayi, sulu ziraat ve
turizm ağırlıklı ekonomiye sahiptir.

4.5.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Bursa ve çevresindeki en önemli akarsu Nilüfer çayıdır. Nilüfer çayı ovayı


kapalı bir havza olmaktan kurtarmaktadır. Nilüfer çayı,Bursa ovasına gelen Ci-
limbozdere, Gökdere, Kaplıkaya deresi, Kelesen deresi. Karayeller deresi ve
diğer küçük derelerin mevsimlik ve daimi akarsularını alarak ovayı terketmek-
tedir. Bursa ovasında bulunan 72,4 km.'lik tahliye kanalları, 140 km.'lik sula­
ma kanal ve kanaletleri de sonuçta sularını Nilüfer çayına terketmektedir.

Bursa ovası ve civarındaki önemli kaynaklar Karapınar, Pınarbaşı kaynak­


larıdır. Ayrıca Bursa'nın güneyinde devamlı boşalan ve Kuzey Doğusunda ise
mevsimlik çok sayıda kaynak yer almaktadır.

Proje sahası çevresinde yer alan su kaynakları önem sırasına göre Nilüfer
Çayı, Bursa Ovası yeraltı suyu, Deliçay, Aksu deresi ve Ulubat Gölü ile Orhane­
li çaylarından ibarettir. Ulubat gölü kirlilik nedenleri ile elden çıkmış durumdadır.

4.5.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

Bursa ili içme ve kullanma suyu gerçekleşmekte olan tesisler aşağıda Tab­
lo 4.9.'da verilmiştir.

PROJE ADI Bulunduğu İl İçme ve Kullanma


Suyu (hm^/yıl)

Gemlik Projesi Bursa 19

Yalova Ayazma Projesi Kocaeli 62

TOPLAM 81

Tablo 4.9. Bursa Gerçekleşmekte Olan Tesisler


Bursa Ovasi'nda işletmeye en elverişli alanlar ova ve Güneyinde Ulu­
dağ'dan inen yan derelerin biriktirdiği alüvyon konileridir. Bu koniler üzerinde
kuyu derinlikleri 100 m civarmdadır ve yaklaşık 50Lt/sn debide su alındığı bi­
linmektedir.

Ovanın ikinci derece işletmeye uygun kısımları Batı ve Doğu kenarlarıdır.

Bursa ovasında yeraltı suyu karakteri içme kullanma ve sulamaya uygun­


dur.

4.6. KONYA
Konya kenti ve proje sahası içinde kalan çevre yerleşimlerde 1997 sayım
sonuçlarına göre 600.000 dolayında insan yaşamaktadır. Son yıllarda gerçek­
leşen kent büyümesi hazırlanan imar planlarının sınırlarını zorlamaktadır. Bu
planlar 1.300.000'e ulaşabilecek bir nüfusun il yerleşimini karşılayabilecektir.
İçme suyu projesinin kademelendirilmesi amacıyla yakın çevre yerleşimlerle
birlikte 2000 yılı nüfusunun 1.000.000 ve 2015 yılı nüfusunun 1.300.000 ola­
cağı kabul edilmektedir.

4.6.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Konya'nın içme ve kullanma suyu üç farklı kaynaktan temin edilmektedir.


Bu kaynaklar yüzey suyu, yeraltı suyu ve pınar ( kaynak su) lardır.

4.6.1.1. Yüzey Suyu (Yerüstü Suları)

Konya'nın içme ve kullanma suyunun bir kısmı Altınapa barajından alınıp


ve bir arıtma sisteminden geçirildikten sonra kullanıma sunulmaktadır. Baraj­
da yeterli su olduğu takdirde yılda 37 Milyon metreküp su, içme ve kullanma
için barajdan temin edilmektedir.

4.6.1.2. Yeraltı Suyu

Şehrin içme ve kullanma suyu ihtiyacının büyük bir kısmı yer altı suyundan
karşılanmaktadır. Bunun için şehrin muhtelif yerlerine açılmış ve halen işletile­
bilir durumda olan 179 adet derin sondaj su kuyusundan sağlanmaktadır. Bu
kuyuların derinlikleri 100-175 m. arasında olup verimleri de bölgelere göre de-
ğişmektedir. Karatay ilçesinde açılan kuyuların ortalama debisi 40 İt/sn , Me­
ram ilçesinde açılan kuyuların ortalama debisi 30 İt/sn ve Selçuklu ilçesinde
açılan kuyulann ortalama debisi ise 26 İt/sn dir. Şehrin güneyinde açılan kuyu­
larda ise bu verim daha da artmakta olup ortalama 60 - 70 İt/sn olmaktadır.
Bunların fiziksel ve kimyasal olarak kaliteleri bölgelere göre farklılık gösterip,
kuyunun açıldığı zemine bağlı olarak ortalama sertlikleri 25-30°FrS'ndedir. Ye­
raltı suyundan alınan bu sular bir kısmı dağıtım depolanna, bir kısmı da doğ­
rudan şebekeye verilerek kullanıma sunulmaktadır. Yeraltından alınan sular
derinlerden alındığı için temiz olup, herhangi bir işleme tabi tutulmamaktadır.
Sadece dezenfeksiyon için klorlama yapılmaktadır. Kuyuların çıkışına kurulan
debiye ayarlı otomatik cihazlarla klorlama yapılmaktadır.

4.6.1.3. Pınar (Kaynak) Suları

Konya'nın içme suyunun bir kısmı da kaynak sularından karşılanmaktadır.


Bu kaynak suları Çayırbağı, Dutlukırı, Mukbil, Beypmarı ve Kırankaya kaynak
sularıdır. Bu kaynakların toplam debisi 150 İt/sn olup mahallere yapılan 533
adet tatlı su çeşmesi olarak adlandınlan çeşmelerden kullanıma verilmekledir.
Bu sular çok kaliteli sular olup kalite yönünden birinci sınıfa girmektedir. Sert­
likleri 16-18°FrS arasındadır. Bu sularda dezenfeksiyon için klorlama işlemine
tabi tutulmaktadır. Bunun dışında herhangi bir işlem yapılmamaktadır.

Temin edilen sular 2.681.409 m. uzunluğundaki bir şebeke ile; 27 adet


98.150 m3 depolama hacmi ve 11 adet pompa istasyonu ile dağıtımı yapılmak­
tadır. Yılda ortalama 60 milyon m^ su üretilmektedir. Konya'nın 2015 yılı he­
deflenerek hazırlanmış bir su projesi olup bu projedeki yapıların bir kısmı biti­
rilmiş diğer kısmı yapılmaktadır.

4.6.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

Konya kenti ve yakın çevre yerleşimlerinin içme, kullanma ve endüstri su­


yu ihtiyaçlarını karşılayacak su temin ve dağıtım sistemlerinin kati projeleri ha­
zırlanmıştır. Projelendirme 2015 yılı hedef alınarak yapılmış 2000 yılına göre
kademelendirilmiştir.

Kent batı yönündeki birkaç pınardan, asırlar boyunca yenilenen ve gelişti­


rilen isale hatlarıyla içme suyu ihtiyacını karşılamıştır. Bunlardan sağlanan su
yılda 2 x 106 m^ dolaylarındadır. Bu sulann yetersiz kalmasıyla 1956 yılında
yeraltı suyu kullanımı başlamıştır. Büyük çoğunluğu doğrudan doğruya şebe­
keye su basan derin kuyulann sayısı 50 dolaylarındadır. 1981 yılında kuyular­
dan alınan su 17 x 106 m^ mertebesindedir. Bunların dışında çeşitli kuruluş
endüstri tesisleri ve kişiler tarafından açılıp kullanılan çok sayıda kuyu bulun­
maktadır.

Dağıtım şebekesi ve depolama artan ihtiyaçlara göre zaman içinde geniş­


letilmiştir. Ancak bu genişleme her hangi bir planlamaya dayalı değildir. Bunun
sonucunda ortaya kontrollü olarak işletilemeyen, ekonomik olmayan daha iyi­
si varken kötü kaliteli su kullanan, sağlık ve yangın yönlerinden emniyetsiz ve
yetersiz bir sistem ortaya çıkmıştır. Kent büyüdükçe sistemin sakıncaları daha
belirgin hale gelmiş ve sonuçta mevcut durumu düzeltecek ve geleceğe yöne­
lik bir projenin hazırlanması yoluna girilmiştir. Bunun ilk adımı DSİ Genel Mü-
dürlüğü'nce hazırlanan Planlama Raporu (1979) olmuş, bunu yine DSİ bünye­
sinde yapılan kaynaklar konusundaki çalışmalar izlemiştir. Bunlann sonucun­
da Altınapa Barajı'ndan 31 x 106 m^/yıl. yeraltı suyundan ise; 100 x 106 m^/yıl
miktanndaki suyun Konya kenti ihtiyaçlarına ayrılabileceği kararlaştırılmış ve
kesin proje aşamasına geçilmiştir.

1998 ve 1999 yılları içerisinde İçme Suyu ile ilgili olarak planlanan diğer ça­
lışmalar aşağıda verilmektedir.

1- Sillekın 25.000 m^'lük gömme su deposu inşaatı: Konya merkezinin bü­


yük bir kısmının su ihtiyacını beslemek için yapılacaktır.

2- Barsana 1 Pompa İstasyonu İnşaatı: Karakaya deposuna ve Barsana 11


deposuna su terfi etmek için yapılacaktır.

3- Hatip seyrantepe 1000 m^'lük gömme su deposu inşaatı: Hatıp'ın üst kı­
sımlarının Gödene ve Pamukçu bölgelerinin su ihtiyacını karşılamak için yapı­
lacaktır.

4- Atıksu Arıtma tesisleri burgulu terfi istasyonu 2. Kademe inşaatı: Mevcut


terfi merkezi yağışlı günlerde atıksuyu arıtmaya yeterli olmadığından projede­
ki 2. Terfi merkezi yapılacaktır.

5- Akyokuş Köyceğiz 200 m^'lük gömme su deposu inşaatı: Köyceğiz ve


Akyokuş 1100 kodunun üzerindeki bölgeleri beslemek için yapılacaktır.
6- Dutlukırı 3000 m^'lük gömme su deposu inşaatı: Bu depo Kırankaya tat­
lı su kaynağı ile Dutlu tatlisularının kullanımının az olduğu zamanlarda, su ka-
vaklamasını önleyerek bu depoda stoklanmasını sağlayıp, tekrar kullanmak
için yapılacaktır.

7- Dedekorkut deposu ile Barsana 1 su deposu arası isale hattı gerçekleş­


tirilecektir.

8- Barsana 1 deposunun kuzey bölgesi 1000-1030 kodu yazır bölgesine


çelik boru temini ve döşeme çalışmaları gerçekleştirilecektir.

9- Karakaya Pompa İstasyonu Karagüney 2 deposu terfi ve isale hattı ya­


pılacaktır.

10- 2. Bölge kuyularının (15 adet) açılması gerçekleştirilecektir.

11- Meram yeniyol tatlı su hattı yenilenecektir.

4,7. ADANA
Yüzeysel su kaynaklarının sınırlı olması ve bu sulardan içme suyu temini­
nin çok pahalı yatırımlar gerektirmesi, yeraltı sularının kullanımını daha cazip
hale getirmiştir. Zengin yeraltı su yataklarına sahip Adana'da, 1,5 milyon nüfu­
sun içme ve kullanma suları, ASKİ 'ye ait 150 adet kuyu ile şahısların ferdi ola­
rak açtıkları kuyulardan sağlanmaktadır.

4.7.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Büyük oranda kuyudan şebekeye verilmektedir. Sadece bir bölgede 5.000


tonluk depo mevcut olup, tüm ilin içme suyu ihtiyacının % 25'ini karşılamakta­
dır.

Mevcut su kaynaklarından 4,5 m^/sn pompa kullanılarak yılda


140.000.000m3 su temin edilmektedir.

Yeraltı su seviyesi 7-8 m olmasına rağmen 40-60 m'den su alınmaktadır.


Kuyularda 40 m'ye kadar koruma kılıfı mevcuttur. Kirli suyun alınmaması için
kılıflı borular kullanılmaktadır.
4.7.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

Mevcut şebeke kullanılır durumdadır. 1.000.000 nüfusa şu an yeterli su ve­


rilmektedir. Maliyet sıkıntısı çekilmekle beraber şebeke ile ilgili olarak yatırım­
lar devam etmektedir.

Adana'ya 40 km mesafede Çatalhan projesi mevcuttur. Yapımı için 3 yıl ön­


görülmektedir. Çatalhan barajı projesi Adana'ya içme suyu sağlamak için ya­
pılmaktadır. Gerçekleştiği takdirde, 11 m^/sn lik bir debi ile yılda 340.000.000
m3 su verilmektir. Buna göre 2040 yılına kadar içme suyu problemi çözülecek­
tir.

4-8. ANTALYA
Antalya'nın nüfusu son 30 yılda 5'e katlanmıştır. Özellikle turizm sezonun­
da bu sayı, kentin ekolojik yapısının kaldıramayacağı düzeylere yükselmekte­
dir. Antalya'nın coğrafik ve hidrojeolojik yapısının, bu yükü daha ne kadar kal­
dıracağına ilişkin bilimsel çalışma ise pek yapılmamaktadır.

4.8.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Antalya ili içme suyu şehrin merkezindeki yaklaşık 40 adet su deposu ve


pompasından karşılanmaktadır. Antalya'da belediye tarafından kurulan ve
özelleştirilen ANTSU kuruluşu belediyenin yükünü azaltmakta ve rahatlatmak­
tadır. ANTSU; belediyenin içme ve kullanma suyu ile ilgili olarak abone işlemi,
su tahsilatı, su bağlama, tali şebeke götürme, su kalitesini koruma vs. gibi iş­
leri belediye adına yapmaktadır.

Karst Dive adını verilen bir projede ülkemizin ve dünyanın önemli dalgıçla­
rı görev almış olup, Kırkgözler'de zorlu bir dalıştan sonra saptanılan dev tatlı
su kaynağı, Antalya'nın 50 yıl sonraki kentsel içme suyu gereksinimini karşıla­
yacak nitelikte olduğu belirlenmiştir.

Antalya'nın yeraltından akan suları birbirleriyle çok bağlantılı olup, bu re­


zerv hareketlerinin izlenmesi, Antalya'nın yapılanmasının bu hareketlere göre
şekillendirilmesi bakımından çok önemli olduğu belirlenmiştir.

Antalya sanayi bölgesi şebekesi ile şehir şebekesi iç içedir. Bu sebeple sa-
nayi bölgesine çek valfli boruların konulması gereklidir.

4.8.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

4.8.2.1. Karst Dlve Projesi

Antalya Kırkgözler Mağarası'na iki yıldır bilimsel amaçlı dalışlar düzenleyen


Türk ve ABD 'li dalgıçlar, dev bir tatlı su kaynağıyla karşılaşmıştır.

Bu yeraltı su hareketlerinin izlenmesinin, nüfusu hızla artan Antalya'nın 50


yıllık altyapı, içme suyu gereksinimi ve kentsel gelişimi açısından büyük önem
taşıdığı belirlenmiştir.

Proje kapsamında sürdürülecek çalışmaların, hem bölgedeki su potansiye­


linin belirlenmesi, hem de kontrolsüz akan yeraltı sularının anlaşılması ve bu
suların Antalya altından akarken ne kadar kirliliğe ulaştığının öğrenilmesi yö­
nünde olacaktır. Araştırmalara göre Antalya altından akan yeraltı sularının
yaklaşık %50'si, kullanılmadan denize aktığı tespit edilmiştir.

4.9. İÇEL
İçel Akdeniz İkliminin hakim olduğu ve bu nedenle de kışların oldukça ılık,
yaz aylarının ise çok sıcak geçtiği bir kenttir.

4.9.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Mersin Köy iken, halk su ihtiyacını Mersin Çayı ve bu çayın arklarından el­
de etmekte idi. 1892 tarihli Adana Vilayet Salnamesi'nde "Sunturas isminde bir
nehir mevcut olup, terazi vasıtasıyla bundan bir hayli su ifraz edilerek kasaba­
dan çarşı ve mahallatı arasında bulunan altı kıta çeşmeye taksim edilmiştir.
Mütebakisi ile yirmibeşbin dönüm arazi İska edilmektedir." denilmektedir. İçme
suları, kireç derecesi binde 30-40'a kadar yükselen kuyu sularından sağlanı­
yordu. Bu sular genellikle 8-10 metre derinlikten tulumba aracılığı ile çıkarıl­
makta idi.

4.9.1.1. Akarsular

İçel ilinde DSİ'nin üzerinde çalışmalar yaptığı önemli akarsular ve yıllık or­
talama akış değerleri aşağıda Tablo 4.10.'da verilmektedir.
Akarsu Adı Akış Değeri
(hm3/yıl)

Göksu 3.900
Berdan 1.300
Anamur (Dragon) 820
Lamas 210
Efrenk 100
Diğerleri 870
Toplam 7.200

Tablo 4.10. Önemli Akarsular ve Yıllık Ortalama Akış Değerleri


4.9.1.2.Yeraltı Suları

İçel ilinde hidrojeolojik etüt çalışmaları sonunda tespit edilen yeraltı suyu
bölgeleri ve yıllık verimleri aşağıdaki Tablo 4.11 .'de verilmektedir.

Yeraltı Suyu Havzaları Yıllık Verimleri


(hm3/yıl)

A. Mersin, Berdan Efrenk Ovaları 57,7


1. Berdan 36
2. Deliçay 12
3. Efrenk 3
4. Mezgitli 0,7
B. Silifke Ovası 10
C. İçel Gilindire Ovaları 5,5
1. Büyük Eceli Ovası 0,5
2. Sipahili Ovası 2
3. Gilindire Ovası 1
4. Gözce Ovası 1
5. Aksaz Ovası 1
D. Anamur Ovası 9,5
1. Sultan Çayı Havzası 6
2. Anamur Çayı Havzası 3,5
E. Bozyazı Ovası 1,5
F. Ovacık - Eğribük Ovaları 1,87
1. Ovacık Ovası 1,17
2. Eğribük Ovası 0,7

Toplam 830

Tablo 4.11. Yeraltı Suyu Bölgeleri ve Yıllık Verimleri

4.9.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

4.9.2.1. Akarsular

Mersin ve Tarsus şehirlerine içme suyu temini için Berdan çayı üzerinde te­
sisler kurulmuştur. Diğer akarsular üzerinde içme suyu amacı dışındaki yatı-
nmlara yönelik çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Başta
Göksu ve Lamas çayı olmak üzere, Berdan dışındaki diğer akarsular potansi­
yel içme suyu kaynakları olarak düşünülebilir.

Şu anda Berdan nehri halen içme suyu kaynağı olarak kullanılan ve gele­
cekte de içme suyu amaçlı yatırımlar için düşünülen en önemli kaynaktır. Bu
kaynak üzerine inşa edilmiş tesisler. Kadıncık I ve Kadıncık II hidroelektrik
santralı, Berdan barajı, içme suyu arıtma tesisleri ve Berdan I. merhale sula­
ma tesisleridir.

Berdan barajı ile birlikte 1984'te ilk ünitesi hizmete giren arıtma tesisleri,
Berdan barajı menbaına 750 m. mesafede 50 m. kotuna inşa edilmiştir. Mer­
sin ve Tarsus şehrinin 2007 yılına kadar içme, kullanma ve endüstri suyu ihti­
yacını karşılayacak kapasitededir. Arıtma tesisinin kapasitesi 260.000 m^ / gün
olup, Mersin ve Tarsus şehirlerine ortalama 2,12 m^ /sn. su sevk etmektedir.
Arıtılan su Dünya Sağlık Teşkilatı Standartlarına uygundur. Sulama, içme su­
yu ve enerji amaçlı olarak geliştirilen, Mersin-Tarsus Projesi planlama aşama­
sında olup, Pamukluk, Tepeköy barajlarıyla Yukarı Kadıncık I ve II hiroelektrik
santralı tesislerinin inşasını önermektedir.

Tarsus ve Mersin ovalarında 14.000 ha saha sulayan bir regülatör ve sula­


ma kanallarından oluşan bir sistemdir. 1940 yılından itibaren işletmeye açıl­
maya başlanarak bir kısım ilavelerle 1965 yılında tamamlanmıştır.

Şu anda yapılan planlama çalışmalarıyla Tarsus ve Mersin şehrinin 2025


yılına kadar olan içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacı için talep ve kaynak
projeksiyonları geliştirilmektedir. O yıllarda ihtiyaç olacak 275-285 hm^ / yıl su­
yun;

142,5 hm3 / yıl 'mm Berdan barajından,

107 hm3 / yıl 'mm planlama çalışmaları devam eden Tepeköy barajından,

26-36 hm3 / yıl 'mm yeraltı suyundan temini düşünülmektedir.

Gelecek yıllarda sulama ve içme suyu amaçlı inşası düşünülen Pamukluk


ve Tepeköy Barajı da Berdan nehrinin bir kolu olan Pamukluk deresi üzerinde
olacaktır.

İçel ilindeki akarsularda yoğun bir kirlenmeye maruz kalmadığı belirlenmiş­


tir. Sanayi bölgesinin Mersin ve Tarsus arasında gelişmiş olması, ilin batı böl-
gelerinde tarım ve turizme dayalı faaliyetlerin yapılması ve yerleşim bölgeleri­
nin akarsuları aşağıda havzalarında ve denize yakın bölgelerde yoğunlaşma­
sı su kirlenmesi yönünden en önemli faktördür.

İçel ilinin yukarıda bahsedilen konumu sebebi ile Berdan Barajı ve yukarı
havzada laboratuarlarda tespit edilmiş bir kirlenme yoktur. Evsel ve endüstri­
yel atıklarla olan kirlenme Tarsus şehri içinden başlayarak mansaba doğru git­
mektedir.

Berdan Barajı ve yukarı havzasının korunması ve gelecekte kirlenme prob­


leminin yaşanmaması için şimdiden koruyucu tedbirler alınmaya başlanmalı­
dır. İçme suyu arıtma tesisi laboratuarlarından elde edilen bilgilere göre 1984
ve 1999 yıllarına ait tahlil değerleri karşılaştırıldığında ham su değerlerinde 15
yılda kayda değer bir değişme olmadığı görülmektedir. Ancak laboratuarda el­
de edilen değerlere yansımasa da baraj gölünün mutlak kısa mesafeli ve orta
mesafeli koruma alanlarında uygun olmayan durumların olduğu görülmektedir.

4.9.2.2. Yeraltı Suları

İçel ilinde, gerek DSİ 'ce ilan edilmiş yeraltı suyu işletme sahalarında ge­
rekse bunların dışında belgeli su kuyularından bazıları liste halinde aşağıda
Tablo 4.12.'de verilmiştir.

Köy İller
ilçe DSİ Kuyu Şahıs Kuyu Hizmetleri Bankası
(Adet) (Adet) (Adet) (Adet)

Anamur 2 -- 12 2
Gülnar 6 8 8 --
Mut 2 -- 7 2
Silifke 31 36 22 8
Erdemli 8 31 6 3
Mersin 65 70 49 7
Tarsus 40 107 60 2
Ara Toplam 154 252 164 24
TOPLAM 594

Tablo 4.12. Belgeli Su Kuyulanndan Bazılan


Yeraltı su kaynakları gerek sulama, gerekse içme suyu olarak cazibe kay­
naklarına göre daha fazla masrafla işletildiğinden sulama ve içme suyu kay­
nağı olarak ikinci planda düşünülmektedir. Nitekim Tarsus ve Mersin Projesi
kapsamında, Mersin ve Tarsus suyunun 2025 yılındaki içme, kullanma ve en­
düstri suyu ihtiyacının tamamının Berdan kaynaklarından karşılanması müm­
kün olmayınca yeraltı suyu kaynaklannın kullanılması düşünülmüştür.

îçel ilinde işletmede bulunan yer altı su sahalarından sadece Efrenk havza­
sındaki (Deliçay ve Mezitli arası) aşırı çekimden dolayı deniz suyu girişimi se­
bebiyle tuzluluk oranı yükselmiş ve 5.10.1977 tarih ve 14.514 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı 'yla yeni kuyu açılması yasaklanmıştır. Diğer havzalarda su kir-
i ve kalitesi yönünden her hangi bir problem bulunmamaktadır.

4.10. İZMİT
Son yıllarda ülkemizde hızla artan nüfusun büyük bir kısmı çeşitli nedenler­
le kırsal ve sanayileşmemiş kesimlerden endüstri bölgelerine göç etmiş bunun
ortaya çıkardığı bilinçsiz ve kontrolsüz kentleşme sonucu bir çok kaynaklar ih­
tiyaca cevap veremeyecek bir duruma gelmiştir. İzmit de nüfusu göç nedeniy­
le hızla artan kentlerimizden birisidir. Yeraltı su potansiyeli kısıtlı olan bu ken­
timizde tatlisu kaynakları ihtiyaca cevap veremeyecek bir duruma gelmiştir.
Bugün Kocaeli'nde fiilen kullanılan su rezervi 62.2 hm^/yıl, işletme rezervi ise
58.1 hm3/yıl olarak hesaplanmaktadır. Bölgede açılan sığ sondaj kuyuları kü­
çük yerler ve kısıtlı sulamalar içindir. Yaz aylarında bunlann bir kısmı kurumak­
tadır.

Ülkemizde, kentleşme ve sanayi tesisleri yeraltı suyu açısından verimli


havzalarda yoğunlaşmıştır. Coğrafi konum, morfolojik özellikler, ulaşım kolay­
lığı, kültürel dengeler, ülke politikası vb. faktörler bu yoğunlaşmayı artıran baş­
lıca etmenlerdir. Güneyde Çukurova, batıda Bursa, İzmit ve Trakya havzaları
bu konunun tipik örnekleridir. Kentleşme ve sanayileşmede planlı yerleşim ve
uygun arazi kullanımını sağlama amacıyla 1970'li yılların başında ilk düzenle­
melere başlanmıştır. Yeraltısuyu havzalarının, tanm alanlarının ve diğer yeral­
tı ve yerüstü kaynaklarının korunması için çeşitli yasalar, yönetmelikler ve ge­
nelgeler bu yıllarda yürürlüğe girmiştir. Ancak geçen 20-25 yıllık süreç içerisin­
de bu kararların uygulanması konusuna çeşitli güçlükler, eksiklikler ve yürüt-
mede bazı sorunlarla karşılaşılmıştır. Ekonomik ve politik nedenlere dayalı bu
sorunlar, yeraltı ve yerüstü kaynaklarca zengin bu tip havzaların verimliliğini
her geçen gün azalmaktadır.

İzmit havzası, İstanbul'a yakınlığı, deniz ve karayolu ulaşım kolaylığı ve di­


ğer coğrafik özellikleri nedeniyle kentleşmenin ve özellikle sanayileşmenin çok
hızla yoğunlaştığı bölgelerimizdendir. Bu ilgi havzadaki doğal kaynakların kul­
lanımını da artırmıştır. Tanm amaçlı kullanılan arazilerin yerine sanayi tesisle­
ri kurulmuş ve bu tesisler üretimin değişik aşamalarında ihtiyaç olan su tüke­
timi hızlanmıştır. Bölgede yüzey suyu rezervleri sınırlıdır. Havzadaki sanayi
kuruluşları ihtiyaçları olan suyu yer altı suyundan sağlamayı tercih etmişlerdir.
Ancak, daha ekonomik ve daha kolay elde edilebildiği düşünülen yer altı suyu
hazada kısıtlı rezerve sahiptir.

İzmit havzasında, sanayi tesisleri İzmit Köseköy arasında E5 karayolu et­


rafında yoğunlaşmıştır. Bu kesimde alüvyal akifer yüzeyden 12-18 m. derinlik­
ten 50-55 m. derinliğe kadar devam eder. Akifer kalınlığı ortalama 35 m. dola­
yındadır. Çevredeki saniye tesisleri yer altı suyu üretimini bu düzeyden sağla­
maktadır. Havzadaki yanal ve düşey geçişler dikkate alınarak DSİ tarafından
yapılan genel değerlendirmede yer altı suyu potansiyelinin 40 milyon m^/yıl
dolayında olduğu hesaplanmıştır. Bu sınırlı rezerv dikkate alınarak, 9 Ağustos
1966 tarih ve 12370 sayılı Resmi Gazete'de 6/6714sayılı kararla, havza yeral­
tı suyu açısından koruma altına alınmış, tahmini emniyetli yeraltı suyu verimi
37 milyon m^/yıl belirlenmiş ve havzada en fazla 130 adet yer altı suyu üretim
kuyusu açılabileceği kaydedilmiştir. Bu tarihlerde Köseköy dolayında yeraltı su
düzeyi yüzeyden 5 m. derinliktedir.

Geçen 30 yıl süreç içerisinde artan kentleşme ve kurulan sanayi tesisleri


yağıştan beslenme alanını azaltmış ve yüzey suyu kontrol yapılarının (kanal,
gölet vb.) inşası ile akıştan beslenme de düşmüştür. Günümüzde yağış ve
akıştan toplam beslenim 35 milyon m^/yıl dolayındadır.

İzmit Havzası yeraltı suyu beslenme miktarları aşağıda Tablo 4.13.'de ve­
rilmektedir.
Beslenme Yıllar
1965 1995

Yağıştan 20 milyon m3/yıl 18 milyon m3/yıl


Akıştan 18 milyon m3/yıl 17 milyon m3/yıl
Toplam 38 milyon m3/yıl 35 milyon m3/yıl

Tablo 4.13. İzmit Havzası Yeraltı Suyu Beslenme Miktarları.

İzmit havzasında aşırı yeraltı suyu üretimi nedeniyle 1965'li yıllarda 37 mil­
yon m^/yıl olan yeraltı suyu emniyetli erimi azalmıştır. Yaklaşık 4 milyon m^/yıl
fazla çekilen yeraltı suyu yakın bir zamanda akiferin tuzlanmasına ve toplam
rezervin tükenmesine neden olacaktır.

4.11. SAMSUN
4.11.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Samsun İlinin iç kesimlerindeki başlıca akarsu havzaları olarak Kızılırmak


nehri havzasının mansap bölümü ile Yeşilırmak ve ana kolları olan Çekerek ır­
mağı, Kelkit ırmağı, Tersakan çayı ve Karakuş çayının havzaları zikredilebilir
Bunlardan Çekerek ve Kelkit ırmakları yağış havzalarının bir bölümü komşu
bölgeler sınırları içinde kalmaktadır Kıyı kesiminde doğudan batıya doğru sı­
rası ile yer alan Melet, Bolaman, Elekçi, Akçay, Terme, Mert, Kürtün, Alaçam,
Kanlıçay ve Ayancık gibi başlıca derelerin havzaları ise tümü ile bölge sınırla­
rı içinde kalmaktadır

4.11.2. Gerçekleşmekte Olan Projeler

1982 yılında, DSİ uygulama ve yatırım programına alınan ve Çakmak Ba-


rajı'nm ihalesiyle inşaatına başlanan proje, şehrin 2015 yılında ulaşacağı tah­
min edilen 1.200.000 nüfusunun ihtiyacına yetecek suyu karşılayacak şekilde
tasarlanmıştır.

En yüksek kapasitede, 3.540 İt/sn suyun modern bir sistemle arıtılarak şeh­
re verileceği bu proje ile ayrıca, yöremizin en büyük sanayi kuruluşları olan
TÜGSAŞ Samsun Gübre Fabrikası'na 300 İt/sn ve Karedeniz Bakır Fabrika-
sı'na da 160 İt/sn arıtılmış su olmak üzere toplam 460 İt/sn su temin edilecek­
tir. Böylece Çakmak Barajı'ndan alınan suyun toplam debisi 4.000 İt/sn olacak­
tır.

Samsun İçme Suyu Projesi 4 ana üniteden oluşmaktadır.

1. Çakmak Barajı İnşaatı,


2. İletim Hattı ve Atakum Ana Depo İnşaatı
3. Su Arıtma Tesisleri İnşaatı
4. Şehir İçi Şebekesi, Depolar ve Terfi Hatları İnşaatı

Samsun Belediyesi, ile DSİ Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol ge­
reği, ilk üç ünitenin yapımı DSİ, dördüncü ünitenin yapımı ise Samsun Beledi­
yesi tarafından gerçekleştirilecektir.

İlk üç ünitenin yapımına 1982 yılında başlanmış olup, bunlardan Çakmak


Barajı Temmuz 1988 tarihinde tamamlanmış, diğer tesislerin yapımına devam
edilmektedir.

Bölge, su ve toprak potansiyeli olarak Türkiye geneline göre oldukça zen­


gin sayılabilecek bir yöreyi temsil etmektedir. Bölgenin yerüstü suyu potansi­
yeli yaklaşık 15,9 milyar m^ yeraltı suyu emniyetli işletme potansiyeli ise 793
milyon m^ dür.

4.12. BALIKESİR
Balıkesir yöresinin su kaynağı, önemli oranda İkizcetepeler barajından sağ­
lanmaktadır. Baraj su kaynağı, baraj yerinde 469.5 km^ lik yağış alan Kille de­
resi ve kollarıdır. Baraj akısından yaklaşık olarak 1 km. menbaında İnkaya kö­
yü civarında kille deresi Kocadere ve Kozdere adı altında iki kola ayrılmakta­
dır.

Sağ sahilden gelen Kocadere kolu 211.1 km^ sol sahilinden gelen Kozde­
re kolu 258.4 km2 lik yağış alanlarına sahiptirler.

DSİ tarafından 1983 yılında tamamlanan planlama raporunda Balıkesir ili


şehir merkezinin içme-kullanma-endüstri suyu ihtiyacı 72 x 106 m^ olarak be­
lirlenmiştir. Ancak 1985 yılında DSİ tarafından belirlenen içme-kullanma-en-
düstri suyu revizyon çalışmasında şehir merkezinin 2020 yılındaki su ihtiyacı
52.93 X 106 m3 olarak hesaplanmıştır. Şu anda şehir merkezinin su ihtiyacı
mevcut yeraltı sularından ve barajdan temin edilmektedir.

Yapılan şehir nüfus etütleri sonuçlarına göre Balıkesir kent merkezinin nü­
fusu hızla artmaktadır. Yapılan tespitlerde kentte kişi başına kullanılan su mik­
tarı 30-80 İt/gün civarındadır. DSİ Bölge Müdürlüğü 'nün hazırladığı planlama
raporunda kentin gelişmesine paralel olarak içme+kullanma+endüstri suyu ih­
tiyaçlarının da giderek artacağı düşüncesinden hareketle kişi başına düşen su
ihtiyacı 200 İt/gün hesaplanmıştır. Ancak daha sonraki yapılan çalışmalarda
daha gerçekçi bir yaklaşımla su ihtiyacı kişi başına 122 İt/gün alınarak 2020
yılında su ihtiyacı 52.93 x 106 m^ olarak hesaplanmıştır. Yapılan çalışmalarda
endüstri için gerekli su ihtiyacının da barajdan sağlanması düşünülmüştür. Ba­
lıkesir ovasındaki mevcut yer altı suyu potansiyeli ile ancak kentin 1990 yılına
kadarki su ihtiyacı karşılanabilmiştir. Hesaplarda, baraj devreye girdikten son­
ra mevcut yeraltı suyunun tamamen devreden çıkarılması öngörülmüş ve böy­
lece şehrin 2020 yılına kadarki su ihtiyacı karşılanmıştır. Ancak işletmede ye­
raltı suyunun tamamı endüstri suyu olarak verilecek ve barajdan içme ve kul­
lanma suyu sağlanacaktır. Böylece İkizcetepeler barajından Balıkesir kent
merkezinin 2028 yılına kadar olan su ihtiyaçları karşılanabilecektir. 2028 yılın­
dan sonraki içme-kullanma-endüstri suyu ihtiyaçları için Üzümlü Barajı devre­
ye girecektir.

4.13. KAYSERİ
İçme suyu yeraltı su kaynaklarından karşılanmaktadır. Kayseri ilinde içme,
kullanma suyu gibi bir su problemi bulunmamaktadır. Sadece su kaybı proble­
mi vardır. Yüzde 60 civarındaki su kaybının yüzde 40'ı camilerde, umumi yer­
lerde, park-bahçeler ile bulvar sulamalarında kullanılmıştır. Kayseri ili içme ve
kullanma suyu şebeke hattı rehabilitasyon merkezi kurulması amacıyla yapı­
lan çalışmalar devam etmektedir. Buna göre eski şebekenin ana arterleri duk-
til borularla değiştirilecektir. Su kaybı çok olan bölgelerin bilgisayarla kontrolü
hedeflenmektedir. Çalışmaları devam eden projenin 2005 yılına kadar bitiril­
mesi hedeflenmektedir.

Atık sular yine aynı su havzasına arıtılmadan verilmektedir. Bunun için (ye-
raltı su seviyesi düşük olduğundan) kirlilik artmaktadır. Bu ise, suyu kaçak kul­
lanan insanlar için bir salgın tehdidi oluşturmaktadır.

Kayseri ili civarında kullanılan yeraltı sulannın sertliği 17-25°FFr derecele­


ri arasında değişmektedir. Bu derece daha önce 7,5-12 arasında iken, zaman
içinde yeraltı suyunun çekilmesiyle sertlik daha da artmıştır.

Erciyes Dağı ve civarının Kayseri yeraltı suyuna etkisi çok fazladır. Erciyes
Dağı eteklerinde doğrudan tabi yeraltı suyu mağaralarına rastlanmaktadır.

4.14. DENİZLİ
Denizli İli Gökpınar su kaynaklarından DSİ su tahsisi yapmaktadır. 1998 yı­
lına kadar 400 m^/ sn iken, 1998 yılında 1.000 m^/sn su verilmektedir.

Su kaçakları %40-50 arasındadır. Rehabilitasyon çalışması mevcut değil­


dir.

İller Bankası tarafından yapılan isale hattı bitmek üzeredir. DSİ tarafından
yapımı devam eden Gökpınar barajı ihtiyaç halinde içme ve kullanma suyu
olarak kullanılacaktır.

9 depodan 4 tanesi kullanılmaktadır. 28 depo ihale edilmiştir. 28 adet pom­


pa ile şehre su verilmektedir.

Şebeke çok eski olduğundan problemler artmaktadır. 1954 ve 1976 yılın­


dan kalan şebeke sistemi halen kullanılmaktadır. Şebekenin tamamen yeni­
lenmesi çalışmaları devam etmektedir.

4.15. SİVAS
Yöre genel olarak engebeli olup, tek ve sıra dağlar ile bu dağlar arasında
açılmış, ovalar ve yüksek düzlüklerden meydana gelmiştir. Sivas'ta yazları sı­
cak ve kurak, kışları soğuk ve az yağışlı geçen karasal iklim egemendir.

Sivas kenti, 250 bine varan nüfusuyla 40.6 km2'lik bir alana yerleşmiştir.
Kentin geleceğinde artan nüfusu ve gelişmesine bağlı olarak, mevcut karışık
kent yerleşim alanıyla birlikte başka kullanım alanlarına da ihtiyaç duyulacağı
açıktır. Başında toplu konut, organize sanayi, çöp depolama, ağaçlandırma ve
dinlenme alanları gelir. Aynı zamanda, kentin su ihtiyacının karşılandığı su
havzalarının korunması da ayrı bir önem taşımaktadır.

Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat, Seyhan ve Ceyhan akarsuları Sivas İli sınırla­


rı içerisinden doğmaktadır. Ülkemizin en uzun ırmağı olan Kızılırmak, Sivas'ın
doğusundaki Kızıldağ 'dan doğmaktadır.

Mevcut şehir şebeke suyunun temini, Tavra Boğazı ve Çayboyu Mahalle-


si'nde açılan kuyulardan sağlanmakta ve pompaj yoluyla 24 saat bu şebeke­
ye su verilmektedir.

4.16. ERZURUM
4.16.1. İçme Suyu ve Kaynakları

Erzurum'un, suları ve havası artık kirlenmektedir. Kentin, yakın ve uzak


çevresi, gerek yeraltı ve gerekse yerüstü su potansiyeli bakımından zengindir.
Yakın çevresinin, sadece yeraltı suyu rezervleri 64x106 m^/yıl ve 7 adet baraj
inşası halinde yerüstü su rezervi ise, 488.xl06 m^/yıl olarak hesaplanmıştır.
Bu yüksek potansiyele rağmen, kentte su yetersizliği sorunu vardır. Üretim
1965'te 250 İt/sn iken 1995'te 823 İt/sn dolayına yükselmiş olup; kent nüfusu
da, 105 binden 280 bine çıkmıştır. İhtiyaç üretimden daha hızlı artmaktadır.
2000 yılında kentin, 1.000 İt/sn suya ihtiyacı olacaktır. Yeraltı sularının maliye­
ti yüksek olduğu için yerüstü sularından karşılanması yoluna gidilecektir.

Erzurum'a su sağlayan kaynaklar, başlıca iki grupta incelenebilir:

a) Kaynak suları (Dağ suları),


b) Yeraltı suları (Kuyu suları).

Bunlardan kaynak suları, aynı zamanda da Erzurum kentinin tarihi içme ve


kullanma suyu kaynaklarıdır. Bu sular, tarihi belgelerde dağ suları diye nitelen­
mekte ve kent yerleşim alanının güney periferisinde, Palandöken Dağları'nın
kuzey aklanları üzerinde, 100'den fazla kaynaktan oluşmaktadırlar. Bu dağla­
rın, su bölümü çizgisi kuzey aklanına düşen yağışlar (daha çok kar yağışları)
tarafından beslenen bu kaynaklar, Osmanlı yönetimi devrinde, künk borularla
kente nakledilmiş ve 66 kadar çeşmeye bağlanarak, kentin içme-kullanma su­
yu karşılanmıştır.

Bugün Erzurum kentinin, su ihtiyacı yeraltı sularından karşılanmaktadır.

Erzurum'a su sağlayan kaynaklar ve debileri aşağıda Tablo 4.14.'de veril­


mektedir.

Havzanın Adı Kuyu Sayısı Toplam Verimi (İt/sn)

Dadaşköy-Şeyhköy 23 245
Çiftlikköy 18 368
Dadaşkent 5 110
Münferit Kuyu 9 (Genel Şebeke Haricidir)
Tarihi Sular ( Dağ suları) — 100
Toplam 55 823

Tablo 4.14. Erzurum'a Su Sağlayan Kaynaklar ve Debileri

Söz konusu su temin kaynaklanndan, 1995 yılı itibariyle sağlanan toplam


su üretimi, 823 İt/sn. olarak hesaplanmaktadır. Geçmiş yıllara göre üretim, dik­
kat çekici bir artış göstermiştir. Ancak, su üretiminin artışı, yanında, kentte su
tüketim parametreleri de dikkat çekici artışlar göstermektedir.

Bugün Erzurum'da, kriz derecesinde bir içme-kullanma suyu sorunu yoktur.


Ancak bunun esas sebebi, yeterli miktarda su üretilip, dağıtımının yapılması
değildir. Belediye yönetiminin üretip kente verdiği su miktarına yakın bir üretim
de, bazı kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından üretilip tüketilmektedir.

Kentin su dağıtım şebekesinin (yaklaşık 600 km.) eski oluşundan kaynak­


lanan su kaçağı toplamı i s e „ % 15-20 oranında tahmin edilmektedir.

Buna göre, 1995'te 823 İt/sn. olan su üretiminin, ancak % 30-35'i mesken­
lere (ailelere) verilebilmektedir. Bu üretim, 58 bini aşan (58.047) aileye dağıtıl­
maktadır.

Toplam üretimin, yaklaşık %35'i meskenlere verilebildiğine göre; bu amaç­


la değerlendirilen su miktarı, 16.6 milyon İt/gün (16.591.680 it/gün) kadar tu­
tar. Bugün kentin nüfusu 250.000 kadar olduğuna göre, kişi başına günlük su
tüketimi, 65- 70 It. kadardır ( 1985'te 42 İt ./gün ). Teorik olmakla birlikte bu li­
mit, öngörülen standart limitin (kişi başına günde 100-150 İt.) çok altında kal­
maktadır. Erzurum'da üretilen suyun, 1,5-2 katı artıniması gerekmektedir.

Bugün Erzurum kentinde su ihtiyacı, %90'a varan bir oranda, yeraltı suları
işletilerek, kuyu suları yoluyla karşılanmaktadır (tarihi kaynak sulannın katkısı,
% 10-12 oranındadır). Yeraltı suları ise, şüphesiz ki doğal hali ile değil, klorla­
narak kente isale edilmektedir. Kent suyunun bol olduğu görüşü, gerek yeral­
tı ve gerekse yerüstü su rezerv potansiyelinin yüksek oluşu şeklinde anlaşıl­
malıdır. Gerçekten de, bugüne kadar yapılan hidrojeolojik etüt sonuçlarına gö­
re, Erzurum Ovası'nın Karasu, Daphan ve Dereboğazı- Sakalıkesik ovaları
bölümünün yeraltı su rezervi 64x106 m^/yıl ve yapılması planlanan (Kuzgun
barajı tamamlandı; Çat barajının 1995'te temeli atıldı) 7 adet barajın su rezer­
vi ise, 488x106 m^/yıl olarak hesaplanmıştır.

Başka bir ifadeyle, bütün Doğu Anadolu'da olduğu gibi, Erzurum'un yakın
çevresinde de bir su rezervi bolluğu vardır. Ancak, bu rezervden, henüz yete­
rince yararlanılmış değildir. Örneğin 1965'te 5500 dolayında (5520 kadar) olan
kentteki mesken su abonesi sayısı, 1995 yılı itibariyle 58 bini aşmıştı (58.047).
Aynı şekilde, 1965'te mesken, ticari iş yeri, resmi kurum ve inşaat sektörü su
abone sayısı, 6.070 kadardı. Oysa, 1995'te bu sayı 64 268'e ulaşmıştı. Yani
30 yıllık artış, yaklaşık 10,5 katını bulmuştu. Buna rağmen 1965-1995 devre­
sindeki su üretim artışı; 250 It./sn.den, 823 It./sn. dolayına çıkarılması suretiy­
le, ancak 3,3 katı çoğaltılabilmiştir. Bu da oransız bir artıştır. Dolayısıyla da,
Erzurum'da ciddi bir su sorunu vardır. Öte yandan bu sorunun bir kriz düzeyi­
ne ulaşmayışı, kentteki bazı büyük özel sektör ve kamu kuruluşlarının kendi
su ihtiyaçlarını, kendilerinin üretip tüketmesi gibi önemli bir katkıdan ileri gelir.
Bu kuruluşlar, Büyükşehir Belediyesi üretimine yakın su üretip, tüketmektedir­
ler. Yaklaşık 750 it/su dolayında olan bu üretimin, % 70'den fazlasını Atatürk
Üniversitesi gerçekleştirmektedir.

Kentin, su ihtiyacının yeraltı sularından sağlanması, su maliyetinin yüksek


oluşu sonucuna yol açmaktadır. Tasarlanan ve inşa durumunda olan barajlar
tamamlandığında, artmakta olan kent su ihtiyacı karşılanacaktır.
5. BÖLÜM

SORUNLAR VE
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

5.1. Su Havzaları: Sorunlar ve Korunması


5.2. Su İstasyonlarının Ortaya Çıkması ve
Yaygınlaşması
5.3. Su İstasyonlarının Hijyenik Durumu ve
Denetlenmesi
5.4. İçme Suyu Sektörünün Durumu
5.5. Değerlendirme
5.6. Öneriler
5.7. Sonuç
5.1. SU HAVZALARI: SORUNLAR VE KORUNMASI
Ülkemizin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin ekonomik ve sos­
yal kalkınma hedefleriyle uyumlu bir biçimde olmak üzere, her türlü kullanım
amacı için korunması, en iyi biçimde kullanımlarının sağlanması, su kirlenme­
sinin önlenmesi amacıyla su kirliliğinin denetimini gündeme getirmektedir. Bu
denetim "Çevre Kanunu", "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği" ve İstanbul için, İs­
tanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün "İçme ve Kullanma
Suyu Temin Edilen ve Edilecek Olan Yüzeysel Su Kaynaklarının Kirlenmeye
Karşı Korunması Hakkındaki Yönetmelik" hükümleri ile güvence altındadır.

Denetim, tek mekan boyutunda değil, havza boyutunda olmalıdır. Su Top­


lama Havzası yönetmelikte, göllerde ve rezervuarlarda su kaynağını besleyen
yeraltı ve yüzeysel suların toplandığı bölgenin tamamı olarak tanımlanmıştır.

Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'nin temel ilkesi, içme ve kullanma suyu re-


zervuarı içinde ve civarında suların kirlenmesine neden olacak faaliyetlerin,
çöp ve moloz gibi atıkların bu tür su kaynaklanna atılmasının, akaryakıt ile ça­
lışan araçların su alanlarında kullanılmasının, özel istisnai durum bağlamında
alınacak izinler dışında ihale yoluyla balık avı yapılmasının, su alma noktası­
na 300 m. 'den daha yakın olan yerlerde, yüzme, balık tutma, avlanma ve pik­
nik yapma gibi kısa süreli kullanım biçimlerine dahi yer verilmesinin yasaklan-
masıdır. Bu sınırlamalar bu alanda, sürekli kullanımlara hiç bir biçimde yer ve­
rilmeyeceğini de belirlemektedir.

İstanbul'a günümüzde su sağlayan depolama tesisleri; Ömerli, Darlık, El­


malı I ve II, Terkos, Büyük Çekmece, Alibeyköy ve Bendler'dir. İlerde su sağ­
layacak olan ve yapımı sürdürülen Istranca Dereleri ile Sazlıdere baraj proje­
leri, Yeşilçay ve Melen sistemidir. Bu havzalar bugün ve gelecekte İstanbul'un
içme ve kullanma suyu gereksinimini karşılayacak kaynaklardır. Oysa bu hav­
zalar, aynı zamanda, İstanbul'da bugün kentsel barınma ve çalışma işlevine
açık, nüfus artışı Türkiye ortalamasının ve İstanbul nüfus artışının üzerinde bir
nüfus artışı ile yerleşme mekanı olarak kullanılmaktadır. İstanbul'da 1985-90
yılları arasındaki % 5.3'lük nüfus artışına karşın, havzalardaki ortalama nüfus
artışı % 19.79 olmuştur. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (1988)'nde hiç bir ya­
pılaşmaya ve faaliyete izin verilmemesine karşı havzalarda yerleşmeler orta­
ya çıkmıştır. Mutlak ve Kısa Koruma mesafesinde yer alan 19 yerleşmenin
toplam havza nüfusu içindeki oranı % 10,13'tür. Havzalardaki toplam 101 yer­
leşmenin 82'si orta ve uzun mesafeli koruma alanlarındadır, bu alanlarda ya­
şayan nüfus havzalarda yaşayanların %89.87'sini oluşturmaktadır. Havzalar­
da yaşayan nüfusun 25 yıl sonra 14.313.350 kişiye ulaşacağı tahmin edilmek­
tedir bu 1990 nüfusunun yaklaşık 3 katıdır. Anılan araştırma projesinde bu yer­
leşmelerin % 78.1'inde tanm, hayvancılık ve ormancılık faaliyetleri, %17.1'in­
de sanayi faaliyetlerinin yer aldığı, sanayi tesislerinin 1663 sayısına ulaşmış
olduğu, % 56.6 oranında olmak üzere 941 adedinin mutlak ve kısa mesafeli
koruma alanında yer aldığı kaydedilmektedir.

Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, kısa ve orta mesafe koruma alanında sa­


nayi kuruluşu ve iskâna asla yer verilmeyeceği, uzun mesafeli koruma alanın­
da yerleşik bulunan mevcut tesislerin dahi bu alandan uzaklaştırılmaları ve
ancak sınırlamalar ile iskâna yer verileceğini hükme bağlarken, tüm bu hü­
kümlerin İstanbul'daki içme suyu ve kullanım suyu sağlanan havzalarda ge­
çerliliğini yitirmiş olması, İstanbul'da plan anlayışının, plana inancın, denetim
kavramının ve sürdürülebilirlik kavramının da yitirilmekte olduğunu göster­
mektedir.

İmar Affı Yasaları ile içme suyu havzalarında yer alan kaçak yapılar da ya-
sallaştırma kapsamına alınırken, yasal olarak konut izni verilen bu alanlarda,
yasanın getirdiği imar ıslah planları ile 4. kata kadar yapılaşma izni verilmesi,
İmar Affı Yasası'ndaki "Su havzalarında imar ıslah planı yapılamaz" şeklinde­
ki açık yasağa rağmen, içme suyu havzalarında da imar ıslah planları ile hek-
tarlarca boş alanın konuta açılması yönetmelik, yasa, planlama, plan, deneti­
min işlerliğini, plan hükümlerine uyulmadığını gösteren durumlardır.

Halen geçerli olan yasal durumun işletilmesi, plan kararlarının uygulanma­


sında izleyici ve denetici yöntemlerin izlenmesi gereklidir.

İçme ve kullanma suyu kaynak ve havzaları "özellikleri ile korunması gerek­


li alanlar olarak", sit alanı ve kapsamı içinde yer almaktadırlar. Bu havzaların
yetki sınırları içinde olduğu Koruma Kurulları, havzaların "korunmalarında et­
kinlik taşıyan korunması zorunlu olan alanlarf'nm koruma kurallarını koyar.

Bugünkü geçerli mevzuat gibi su havzaları, sadece içme ve kullanma su­


yunun kirlenme yönünden kontrolünü getiren tek faktörlü bir yönetmeliğin ge­
nel hükümleri ile yetersiz bir denetim içine bırakılmamalıdır. İçme ve Kullanma
Suyu Havzaları, korunması gerekli bir "Doğal Sit" olarak değerlendirilerek, bu
dönem kullanıcıları ve gelecek kuşaklar için yitirilmeden, tüketilmeden, çevre­
ye duyarlı bir planlama, sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir gelişme ve sür­
dürülebilir planlama yönünde bir değerlendirme ile koruma politikası, koruma
kurullarının görev ve yetki alanı içine alınması ve korunması gerekli bir tabiat
varlığı olarak tescil edilmesi halinde, daha etkili bir sonuca ulaşılabilecektir.

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nde yaptırım yetkisi verilen kurumların net


olarak belirtilememesinin neden olduğu yetki kargaşası vardır.

İstanbul, 1930 yılında çıkanimış olan 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 1984
yılında çıkarılan 3030 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile kent sorunlarının
çözümlenemediği bir yönetim yapısına sahiptir. Bu kanunlarla İstanbul, 2000'li
yıllarda iyice yönetilemez hale gelecektir.

Su toplama havzalarında kurulan sanayi tesislerine göz yumulmamalıdır.

Katma bütçeli kurumlar tarafından su toplama havzalarındaki kaçak yerleş­


melere hizmet götürülmektedir. Örneğin; TEAS tarafından elektrik bağlanmak­
ta veya ilgili belediyeler tarafından yol inşaatlarının yapılarak, otobüs seferleri
hizmete sokulmaktadır. Bunun önüne geçilmelidir.

Havza koruma alanlarında gelişen toplu yerleşim alanlarının "Belde" ilân


edilmesi kaçak yapıları meşrulaştırdığı gibi yenilerinin gelişmesine imkân ha­
zırlamaktadır. Oluşturulan bu belde belediyeleri mücavir alan sınırları içinde
dahi olsalar, kendi planlarını kendileri yapmaktadır. Büyükşehir Belediyesi'nin
yaptırım gücü bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılan nazım planlar, belediye­
nin kontrol edemediği alanlarda geçersiz kalmaktadır.

Nüfusun kontrolsüz bir şekilde artması, planlarda ayrılan iskân alanlarının


yetersiz kalmasına neden olmuştur. Bu alanlann yetersizliği beraberinde, ken­
tin hemen yakınında bulunan su havzalarında kentsel kullanımlara özgü fonk­
siyonları getirmiştir.

Sanayi alanları ve ulaşım akslarının su havzalarının çok yakınında, hatta


kimi yerlerde içerisinde yer alması ile su havzaları bu fonksiyonların etki alanı
içine girmiştir. Bundan dolayı, bu alanlarda, plansız konut alanları ve küçük
endüstri kuruluşları gelişmeye başlamıştır.
Su ile ilgili kapsamlı ve etkili bir yasanın olmaması, mevcut yasa ve yönet-
meliklerdeki karışıklık ve eksiklikler bazı konularda kavram ve yetki karmaşa­
sına sebep olmaktadır.

1996 yılında çalışmalarına başlanan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-


ğı'nın koordinatörlüğünde diğer bakanlık ve kuruluşlann katılımı ile çıkanlma-
sı düşünülen su yasası ile ilgili hiç bir faaliyet görülmemektedir. Bu konudaki
yasa eksikliği biran önce giderilmelidir. Gerek ülke kaynaklannın daha verimli
kullanılmasını sağlamak, gerekse uluslararası platformlarda tartışılan "Türki­
ye'deki göreceli su fazlalığı" ve sınır aşan sulardan daha az kaynak kullanma­
sı gerektiği gibi iddialanna cevap olması bakımından acilen ülke genelinde bir
su kaynakları geliştirme master planının hazırlığına geçilmesi zorunluluğu var­
dır.

5.2. SU İSTASYONLARININ ORTAYA ÇIKMASI VE YAYGIN­


LAŞMASI
İstanbul'da su sıkıntısının yoğun olarak yaşandığı 1992-1994 yıllan arasın­
da şehir şebeke suyunun kalitesi de düşüktü. Bu dönemde, daha önce görül­
memiş olan bir su satışı uygulaması ortaya çıkmış; hızla yaygınlaşan su istas­
yonlarında tüketiciye açık su satışına başlanmıştır. Su istasyonları bir İstanbul
gerçeği olup, kaynak suyu kavramını toplumun bir değeri olarak pekiştirmiştir.
Su istasyonları tüketiciyi musluk suyundan kaynak suyuna yönlendirerek bu
konuda önemli bir misyonu yerine getirmiştir. İstanbul'a kaynak suyu bilincini
yerleştiren bu istasyonlar, belli bir süre göz yumulduktan sonra adeta cezalan­
dırılır gibi kapatılma tehdidi ile karşı karşıya bırakılmıştır.

Bir an önce pazardan pay almak amacıyla, mevzuata uygun olmayan ko­
şullarda birçok su istasyonu açılmıştır. Öyle ki, 1995 yılı ortalarında sayıları
tahminen 6.000'e ulaşmıştır. Apartman girişlerindeki boşluklar dahil, birçok es­
nafın dükkanının kullanılmayan bölümleri su istasyonuna dönüştürülmüştür.
Su istasyonları sayısal arttıkça, kaynak suyu talebi geometrik gelişmiştir.

Bu istasyonlarda satılan içme suyu, kaynaktan tankerlerle istasyonların de­

polarına nakledilmektedir. İstanbul'da satılan suyun % 30'unun bizzat kaynak

tarafından, % 60'ının aracı firmalar tarafından, kalan % 10'unun ise nakliyeci­

ne
ler tarafından veya istasyon sahiplerinin kendi tankerleri ile nakledildiği tespit
edilmiştir. Kaynakların genelde kendi istasyonu bulunmamaktadır.

1995 yılında rekor düzeye ulaşan su istasyonu sayısı, daha sonra sürekli
düşüş göstermiştir. Bunu en önemli nedeni, iyileştirme çalışmaları sonucunda
şehir şebeke suyunun miktarının ve kalitesinin artması; dolayısıyla da, halk ta­
rafından içme suyu olarak kullanılmaya başlanmasıdır. Diğer bir neden de, is­
tasyonların mevzuata uygun olarak tesis edilmemesi yüzünden ruhsat almada
zorluklarla karşılaşılmasıdır.

Şebeke suyunun iyileştirilmesi ve içme suyu sektörünün daralmasıyla; kay­


naklar, satış Iskontolarına ve promosyona yönelmişlerdir. Bazı kaynaklar, iyi
satış yapan istasyonlara bir yıllık anlaşma karşılığında bir aylık suyu parasız
vermişlerdir. Buzdolabı, çamaşır makinası ve otomobil veren veya istasyonun
kirasını ödeyen kaynaklar olmuştur. Bazılan ise, bir yıllık bağlantı karşılığında
istasyonların ruhsat masraflarını karşılamışlardır. Ayrıca, evlere servis sistemi
geliştirilmiş; bu sistemi uygulayan istasyonların satışları artmıştır.

Tüketiciye sunulan suyun fiyatını genelde istasyonlar belirlemektedir. Yal­


nızca bir kaynak, tek fiyat politikası uygulamaktadır. Bu durumda, fiyatlar böl­
gesel farklılıklar göstermektedir. Alım gücünün düşük olduğu semtlerde ise,
çoğunlukla menşei belli olmayan kuyu suları satılmaktadır.

Bazı kaynaklar, debileri yüksek olduğu halde, ruhsat harçlarını yüksek ol­
ması dolayısıyla debilerini düşük göstermektedirler. Hem içme hem de kullan­
ma suyu ruhsatı alarak, her ikisini de satan işletmeler sektörün en problemli
kurumlarıdır. Bunlar İstanbul'a yakın bölgelerdedirler.

Ambalajlama tesisi bulunan kaynaklar, İstanbul halkına daha sağlıklı içme


suyu sunmaktadırlar. Arıtma sistemleri diğerlerine göre daha gelişmiştir. Bir
bütün olarak değerlendirildiğinde; kaynak suyu işletmelerinin en az üçte ikisi
sağlık koşullan bakımından yeterli durumda değildir.

5-3. SU İSTASYONLARININ HİJYENİK DURUMU VE DENET­


LENMESİ
Çoğu istasyonların yeterli hijyenik koşullara sahip olmadığı bilinmektedir.
Yapılan araştırnnalar ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiler, istas­
yonların ancak % 40 kadarının ruhsatlı olduğunu göstermiştir. Ruhsat almış
olan istasyonların da % 20'sinin, ruhsatta ve tabelada belirtilen suyu satma­
dıkları belirlenmiştir. Ruhsat alabilmek için sektördeki büyük firmalarla sözleş­
me yapıp; ruhsatı aldıktan sonra, ucuz ve kaynağı belli olmayan suları satmış­
lardır.

Kaynaktan tankere, tankerden istasyonun deposuna, depodan da müşteri­


nin bidonuna ya da önce istasyondaki bidona ve sonra da eve teslim şeklinde
evdeki bidona aktarılarak suyun tüketiciye ulaştırılması, kontaminasyon riski
çok yüksek olan bir sunum şeklidir; mevzuata da aykırıdır. İstasyonların büyük
bölümünün depo temizliğini ve su analizlerini periyodik olarak yaptırmadıkları
tespit edilmiştir. İl Sağlık Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi de, tüm istas­
yonların düzenli olarak denetlenmesi ve su analizi yapılması konusunda başa­
rılı olamamıştır. Ancak, şikayet durumunda veya ruhsat başvurusu üzerine is­
tasyonlara gidilebilmiştir.

İstasyonların çoğu kendi başlarına analiz için müracaat etmemişlerdir. Bu­


nun yanında, bayisi olan istasyonlann su analizlerini periyodik olarak yapan su
kaynakları da bulunmaktadır. Hatta bir bölümü, kendi laboratuarlarını kurma­
ya başlamışlardır.

Kaynakların bir çoğunda iyi bir arıtma sistemi bulunmamaktadır. Genelde,


kum tutucu basit filtreler kullanılmaktadır. Ozonlama sistemi ise sadece birkaç
firmada bulunmaktadır. İstasyonlarda, arıtma sistemi olarak, genelde büyük
partikül tutucu filtreler ve ultraviole cihazları mevcuttur. Ancak, bu sistemler ya­
sal zorunluluk ve göstermelik olarak konulmaktadır. İstasyonlardaki depo giriş­
lerinde bulunan klorlama cihazlarının hemen hiçbiri kullanılmamaktadır. İstas­
yon sahipleri, klorlanan suyun satılamayacağı görüşündedirler. Depo çıkışla­
rındaki ultraviole cihazları ise sık sık arızalanmakta; ömrünü dolduran UV lam­
baları değiştirilmemekte; bazı istasyonlar ise; fluoresan lambayı UV gibi gös­
tererek sağlık koşulu göz ardı edilmektedir. Bu itibarla, su istasyonlarında su­
yun şartlandırılması bakteri ve virüslerden arındırılması güvenilir konumdan
uzaktır.

Çoğu istasyonlarda, depo temizliği kendi elemanlarınca ve sağlık koşulları­


na uygun olmayan şekillerde yapılmaktadır. Kısmen de olsa, özel temizlik şir-
ketlerine temizlik ve dezenfeksiyon yaptıran istasyonlar vardır. Bunlar, genel­
de satış rakamları yüksek olan istasyonlardır. Bayilerinin depolarını periyodik
olarak temizleyip dezenfekte eden kaynaklar da mevcuttur. Tankerlerin ve bi­
donların temizliği ve dezenfeksiyonu da bir başka önemli sorunu oluşturmak­
tadır.

5.4. İÇME SUYU SEKTÖRÜNÜN DURUMU


İçme suyu sektörünün mevcut durumunu ve sorunlarını saptamak amacıy­
la bir saha araştırması planlanmıştır. Bunun için, bir anket formu hazırlanmış,
ön uygulamadan sonra gerekli düzeltmeler yapılarak son şekli verilmiştir. İs­
tanbul İl Sağlık Müdürlüğü kayıtlarına göre, ruhsatı bulunan 1900 adet su sa­
tış yerinden, örnekleme yapılarak belirlenen 500'üne ulaşılması hedeflenmiş­
tir.

Anketi uygulayacak kişilere önceden eğitim verilmiş; uygulama Nisan


1999'un ilk haftasında gerçekleştirilmiştir. Toplanan anket formları gözden ge­
çirilmiş; 435'ini değerlendirmeye alınması uygun görülmüştür. Veriler bilgisa­
yar ortamına girilmiş ve uygun analizler yapılmıştır.

Çalışmaya dahil edilen 435 su istasyonundan % 68.1'i açık su satışını bı­


rakarak tüp su satışına geçmiş olup; % 14.9' açık su satışına halen devam et­
mektedir. Yüzde 8.5'i her iki şekilde de satış yapmaktadır. Kalan % 8.5'lik ke­
sim ise hiç açık su satmamış olup, sadece tüp su satışı yapmaktadır

Araştırmaya katılanların % 38.3'ü polikarbonat tüpün "iyi" olduğunu ifade


etmiş, % 14.9'u "olumsuz" görüş bildirmişlerdir. Yüzde 38.3'lük bir bölümü ise,
"bilmiyorum" veya "yorum yok" gibi yanıtlar vermişlerdir. Bu durum bilmemek­
ten çok, yeni uygulamayı kabullenememiş olmalarından kaynaklanabilir.

Katılımcıların % 32.0'si, "sebil" de denilen "su dispenserlerinin iyi/ kullanış­


lı olduğunu"; % 6.4'ü "iyi, ancak pahalı olduğunu"; % 4.3'ü "gereksiz olduğu­
nu" ifade etmişlerdir. Bu konuda "herhangi bir fikri olmadığını" söyleyenlerin
oranı (% 57.3) ise, oldukça yüksek bulunmuştur.

"Su dispenseri" satışlannın çok düşük olduğu ve tüp su alanlann, daha ön­
ce kullanmakta oldukları bidonlara kapıda aktarma yapıldığı ifade edilmiştir.
Tüp ve "dispenser" çoğunlukla işyerleri tarafından satın alınmaktadır.

Polikarbonat tüpün "güvenli olup olmadığı" sorusuna, katılımcıların


%40.4'ü "evet" ; % 21.3'ü "bilmiyorum" ya da "yorum yok" yanıtını vermişler­
dir. "Polikarbonat tüpün diğerlerinden pek farklı olmadığını" düşünenlerin ora­
nı ise, % 14.9'dur. "Hayır" diyenlerin oranı % 12.8, "şüpheli" diyenlerinki %
10.6'dır.

Önceden açık su satışı yaparken artık tüp su satışına geçenlerin, önceden


aylık ortalama satış miktan 67.2 ton iken; şimdi 34.0 tona düşmüştür. Bu, ön­
ceki rakamın yaklaşık yarısı kadardır. Baştan beri sadece tüp su satışı yapan­
ların aylık ortalama satışları 20-25 ton civarındadır ve önemli bir değişiklik ol­
mamıştır. Birkaç firmanın 100-250 ve bir firmanın da 1200 ton civanndaki sa­
tış miktarları ortalamaları büyük ölçüde etkilediğinden, değerlendirme dışı bı­
rakılmıştır. Halen eskisi gibi açık su satışına devam edenlerin satış miktarla-
nnda da dikkate değer bir değişiklik olmamıştır (önceden 55.8 ton, şimdi 54.1
ton). Her iki şekilde satış yapanların önceki aylık ortalama satış miktarı 56.3
ton iken, yeni uygulamadan sonra bu miktar 47.5 tona düşmüştür.

Önceden (Nisan 1999 öncesi) 15 bin TL olan açık suyun ortalama litre fiya­
tında, yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte önemli bir değişiklik olmamış­
tır. Aynı şekilde, tüp suyun fiyatında da değişiklik olmamıştır; ortalama litre sa­
tış fiyatı 25 bin TL civarındadır.

"Başka şekillerde sağlıksız su satışı yapılıyor mu?" sorusuna katılımcılann


% 73.0'ü "evet" yanıtını vermişlerdir. "Hayır" diyenlerin oranı sadece %
11.0'dir. Kalan % 16.0 ise "bilmediklerini" söylemişlerdir.

"Başka şekillerde sağlıksız su satışı yapıldığını" söyleyen katılımcılann,


"Sağlıksız su satışının oranı sizce ne kadardır?" sorusuna yanıt olarak verdik­
leri oranlann ortalaması % 41.6'dır. Baştan itibaren sadece tüp su satanlann
verdiği oranların ortalaması % 53.8 ile en yüksek düzeydedir. En düşük orta­
lama oran (% 20.0) ise "her iki şekilde satış yapanlara" aittir. Katılımcıların %
2.0'sinin "kendilerinin de sağlıksız su satışı yaptıklarını" söylemeleri dikkati çe­
ken bir nokta olmuştur.

Cam damacanalarla su satışının hala devam ettiği ifade edilmiştir. Bunun


yanında ve en önemlisi, polikarbonat tüplere sağlıksız kuyu sulannın doldurul-
duğu ve bunların da denetlenmediği iddia edilmiştir.

Ayrıca yeni yasaya göre, polikarbonat tüplerin yıkanması için öngörülen dü­
zeneğin bazı tesislerde bulunmadığı ifade edilmiştir. Dolayısıyla, hem mevcut
ruhsatlı tesislerde eksiklikler bulunmakta ve hijyenik koşullar sağlanamamış
durumdadır; hem de bu tüpler sağlıksız koşullarda sağlıksız su ile doldurulup
satılmaktadır.

"Yeni uygulamadan önce nasıl bir denetim yapılıyordu?" sorusuna katılım-


cılann % 85'i "Sağlık Müdürlüğü ekiplerince aylık olarak numune alındığı ve
analiz sonuçlarının kendilerine bildirildiği" yanıtını vermişlerdir. Yüzde 8.5'i
"numune alınmadığını" söylemişlerdir. Baştan beri tüp su satışı yapanlar ise
"kaynakta denetim yapıldığını" ifade etmişlerdir.

Katılımcıların % 95.0'i "yasanın yürürlüğe girmesinden sonra hiç denetim


yapılmadığını" belirtmişlerdir. Yüzde 5.0'i ise "sadece eski istasyonların iptal
edilip edilmediğinin denetlendiğini" söylemişlerdir.

Su istasyonlan için yapılan yatırımın ortalama bedeli 11.500 $ US olarak


hesaplanmış; bunun yaklaşık 10.000 $ US'lık kısmının kullanılmaz hale geldi­
ği / geleceği ifade edilmiştir.

"Yapılan yatırımların başka bir şekilde değerlendirilmesinin mümkün olup


olmadığı" sorusuna ilgili katılımcılann % 88'i "olumsuz" yanıt vermiştir. Yüzde
7'si "değerlendirme imkanı olabileceğini"; % 5'i ise "henüz bilemediklerini" ifa­
de etmişlerdir.

"Yeni yasa hakkında ayrıntılı bilgisi olduğunu" söyleyenlerin oranı % 4.3'tür.


Yüzde 72.3'ü "açık su satışını yasaklandığını; ayrıntı bilmediklerini" ifade et­
mişlerdir. "Yasa hakkında hiçbir bilgisi olmadığını" söyleyenlerin oranı ise %
23.4 olmuştur.

Baştan beri sadece tüp su satışı yapanların tümü "yeni yasanın kendilerini
olumlu yönde etkilediğini" belirtmişlerdir. Önceden ve / veya halen açık su sa­
tışı yapanların ise tümü "olumsuz etkilendiklerini" ifade etmişlerdir.

Önceden ve / veya halen açık su satışı yapanlardan "yeni yasayı tasvip et­
tiğini" söyleyenlerin oranı sadece % 14'tür. Bunların yarısı tasviplerini "sıkı de­
netim yapılması ve kaçak su girişinin önlenmesi" şartına bağlamışlardır. Geri
kalan % 86'lık kesim "yasayı tasvip etmediklerini" söylemişlerdir. Baştan beri
sadece tüp su satışı yapanların tümü "yeni yasayı tasvip ettiklerini" ifade et­
mişlerdir.

"Ne yapılmalıydı?" sorusuna yeni yasayı tasvip etmeyenlerin % 80'i "önce­


ki uygulamanın devam ettirilmesi, ancak sıkı denetim yapılması gerekirdi" ya­
nıtını vermişlerdir. Yüzde 8'i "her iki uygulamanın da birlikte devam edebilece­
ğini" söylemişlerdir. Yüzde 12'lik bir kesim ise herhangi bir yorum yapmamış­
lardır.

"Bundan sonra nasıl devam edecekleri" sorusuna, araştırmaya katılanların


% 63'ü "tüp su satacakları" yanıtını vermişlerdir. Yüzde 25'i "açık su satışına
son noktaya kadar devam edeceklerini; daha sonra ne yapacaklarına henüz
karar vermediklerini" ifade etmişlerdir. "Tasfiye edeceğini" söyleyenlerin oranı
% 7'dir. Katılımcıların % 5'i i s e " tüp su satışı yanında bir başka iş daha yapa­
cağını" söylemiştir.

5.5. DEĞERLENDİRME
Hava ve su. Yaşamın en temel iki maddesi...Hava ve su; rengi ,şekli, tadı,
dünyanın her yerinde aynı !

Hava, yerkürenin her köşesinde eşit oranlarda dağılmış olarak bulunurken,


su için aynı şeyi söylemek hiç kuşkusuz mümkün değildir. Dünyamızın kimi
yöreleri su potansiyeli bakımından en azından kendine yeter bir tablo sergiler­
ken, kimi yörelerde ise "bir damla suya dahi hasret" deyişini anımsatırcasına
zor dayanılır bir kuraklık yaşanmaktadır.

Su tüm canlılar için gerekli ve vazgeçilmez bir maddedir. Susuz bir hayat
olamayacağı gibi her hücre doku ve organda farklı oranlarda su bulunmakta­
dır. Canlılann vücutlannın büyük bir kısmını su oluşturmaktadır.

Canlı organizmaları oluşturan hücrelerin yaşamaları ve faaliyetlerini sürdü­


rebilmeleri ancak su ile olmaktadır. Yetişkin bir insanın % 60-65'i sudur ve gün­
lük fizyolojik su ihtiyacı yaklaşık 2.5 litredir. Bu fizyolojik ihtiyacın dışında gün­
lük bedensel temizlik, ortamın temizliği gıdalann arındıniması ve hazırlanma­
sı için de su gereklidir, sosyal yaşam içinde insanın bireysel olarak harcadığı
su miktarı toplumsal değerlendirmelerde de bazen kriter olarak yer almakta-
dır. Sanayileşmemiş toplumlarda günlük ihtiyaç ortalama 120 litre iken, en­
düstriyel yönden gelişmiş merkezi yerleşim alanlarında bu rakam 500-600 hat­
ta 1000 litreye kadar çıkabilmektedir.

İnsanların her türlü ihtiyacı için kullanacağı su temiz olmalı ve sağlığı olum­
suz yönde etkileyecek herhangi bir madde içermemelidir.

Yapılan istatistikler sonucunda gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların


önemli bir bölümünün içilen su ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir.

Yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olan su, içerisinde bulunabilen mikroorga­


nizmalar, toksik kimyasal maddeler ve diğer zararlı etkenler ile yaşamı tehdit
edebilir, hastalıklara hatta ölüme yol açabilir. İnsan sağlığı ile direkt ilgili olan
suyun patojen mikroorganizmalar ile kirlenmesi ölümlere yol açabilen salgın
hastalıkların başlıca sebebidir. Sudaki en önemli mikrobiyolojik kirlilik dışkı
kaynaklı olanıdır. Su dışkı ile temas ettiğinde ya da kanalizasyon, su kaynak­
larına ulaştığında, içme suları normal bir dışkıda bol miktarda bulunan koliform
bakterileri, streptokokları, Clostridium perfringens gibi mikroorganizmalarla
kontamine olmaktadır.

Ayrıca su çözücülük özelliği ile bünyesine inorganik tuzlar (arsenik, siyanür,


kurşun, bakır, krom vb.) ve kimyasal atık maddeleri (pestisit, deterjan, radyo­
aktif maddeler vb.) alabilmektedir. Bunlarla zehirlenmelere ve toplu ölümlere
neden olabilmektedir. Su içerisindeki mikrobiyolojik etkenlerle (Salmonella sp,
Shigella sp. Vibrio cholera, Bacillus anthracis. Brucella sp vb.) çeşitli enfeksi­
yon hastalıklarına yol açmaktadır. Yine içerisinde bulunan parazitlerle (Disto-
matose, Schistosomiasise, Taeniasise, Ecinococcose, Cystocercuse, Ascaris,
Trichuse, Amip, Giardiase, Humma, vb.) sindirim sistemi hastalıklarına neden
olabilir. Su ile bulaşan ve yayılan hastalıklar toplumlarda endemik, epidemik
ve pandemik salgınlara yol açabilmektedir.

Ekolojik dengenin kurulmasında çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığının ko­


runmasında suyun önemi büyüktür. Bu nedenle sulann temini ve sunulmasın­
da kontrol ve denetim sürekli yapılmalı ve sağlıklı su kullanımı sağlanmalıdır.
Suların temin ve arz edilmesi sırasında (kaynak, kaptaj, isale hattı, depo, şe­
beke hattı, musluklar.) örnekler alıp incelenmelidir.

Dünya genelinde olduğu gibi, ülkemiz özelinde de, tatlı su kaynaklan mik-
tar olarak değişkenlik göstermezken, bu kaynaklara olan gereksinim, sürekli
biçimde önemli artışlar kaydetmektedir.

Bu durum, tatlı su potansiyelinin değerini, insanlığın yaşamını sürdürebil­


mesi açısından çok daha önemli kılmaktadır.

Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de insanın en temel yaşamsal önem­


deki gereksinim maddelerinden biri olan içme suyu, tatlı-su kaynaklarından
karşılanmaktadır.

Yenilenebilir bir doğal kaynak olan su, küresel ölçekte tükenmeyen doğal
kaynaklar grubu içinde sayılabilirse de, bölgesel olarak veya kalite (kullanıla­
bilir olma) yönünden sonlu bir kaynak durumundadır. Dünya ağırlığının yakla­
şık 800'de birini, yüzölçümünün de dörtte üçünü oluşturan suyun, insan ve bit­
ki yaşam için önemli olan kullanılabilir tatlı su miktarı çok sınırlıdır. Üstelik,
coğrafya ve iklim koşullarına bağlı olarak tatlı su kaynaklarının yeryüzündeki
dağılımı da dengeli değildir.

İnsanların yerleşik düzen arayışında su en belirleyici kaynak olagelmiştir.


İstanbul ve diğer büyük şehirlerimizin büyük bir hız ile nüfusunun odaklandığı
ve denetimin ne yazık ki sağlanamadığı yeni yerleşim merkezleri su kaynak­
ları ile çakışmıştır. Bugüne dek artan nüfusa bağlı olarak plansız yapılaşma­
nın artması, havzaların can damarı olan yeşil alanların azalması sonucunu do­
ğurmuştur.

Su konusu, Ortadoğu'da yakın gelecekte, ulusal ve uluslararası boyutta si­


yasi ilişkilerin en önemli belirleyicilerinden birisi olacaktır.

Siyasal, tarihsel ve hukuksal sonuçlar, su kaynaklarının ülkelerin ortak çı­


karları doğrultusunda birleşerek bir güç oluşturabileceğini ya da çıkarları açı­
sından savaş nedeni olabileceğini göstermektedir.

Yapılan hesaplar kişi başına su potansiyeli düşük olan ülkemizin, onbeş yıl
sonra su sıkıntısı yaşanan ülke konumuna geleceğini göstermektedir.

Kentleşme, 20. yüzyılın özellikle ikinci yarısında hız kazanmış bir olgudur.
Bugün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki kentleşme sanayileşmenin
önünde giderek demografik, ekonomik ve toplumsal olarak, gelişmiş ülkeler­
den farklı bir çizgi sunmaktadır. Bu çizgi kentleşme sürecinde sanayiye para-
lei bir gelişme olmamasmm yanı sıra, çok büyük kentlerin orta ve küçük ölçek­
li kentlere oranla daha hızlı büyümesi ve bazı bölgelere aşırı yönelme ile böl­
gesel dengesizliklerin oluşmasını da kapsamaktadır.

Kentlerimizin sanayi bölgelerindeki şebekelerle, yerleşim mekanlarına ait


şebekeler aynı kaynaktan su almaktadırlar. Bunun çok sakıncalı sonuçları gö­
rülmektedir. Sanayi bölgelerinde, insan sağlığını tehdit edebilecek kimyasal
maddeler üretilmekte ve depolanmaktadır. Bunların içme suyu şebekelerine
karışması durumunda facialar olabilmektedir. Su kesilmesi neticesinde oluşan
negatif basınçla bu maddeler hortum ve borulardan şebeke hattına karışabil­
mektedir. Bu ise şebeke suyundan kullanan her kişinin ölümle karşılaşabilme-
si demektir.

Bunun için sanayi bölgelerinde kullanılmak üzere çelik valflı musluk ve bo­
ru üretimi desteklenmeli ve sanayi bölgelerindeki binalara takılması mevzuat
ile belirlenmelidir.

Şehirlerimizin içme ve kullanma suyu şebekesinde su kayıp ve kaçakları


mevcuttur. Günümüzde su kaynakları bir taraftan evsel ve endüstriyel atık su­
larla kirletilirken diğer taraftan büyük bir zahmet ve masrafla temin edilen su­
lar, kullanıcılara ulaşıncaya kadar zayi olmaktadır.

Dünyada su kaçağının yüzdesi 10-50 arasında değişmektedir. Su dağıtım


sistemlerinde % 15'lik bir kayıp normal karşılanmaktadır. Ülkemizde bazı şe­
hirlerimizde ise su kaçağı % 60 mertebesine çıkmaktadır. İSKİ 'de % 40-45
olarak belirlenen kaçaklar, yapılan boru değişim çalışmaları ile birlikte %25'le-
re indirilmeye çalışılmaktadır. İçme suyu depolarında su kaçağı miktarı depo
inşa malzemesine oldukça bağlıdır.

Bu itibarla;

1- Kullanılmaya hazır suyun miktarı arttınlarak suda kazanç sağlanır.


2- Arıtma tesislerinde ve terfi merkezlerinde enerjide kazanç sağlanarak ta­
sarruf edilir.
3- Su kaynakları optimum şekilde kullanarak su kaynaklarının korunması
sağlanır.
4- Kaçak tespit ekibi, kaçak yerini tam ve doğru olarak belirler. Tamir ekibi­
nin zaman kaybı azalır.
5- Tesislerin rölatif kazançları artar. Dolayısıyla kapasitede kazanç sağlanır.
6- Sayaçlar daha bakımlı hale getirilerek daha sağlıklı sayaç okumaları ya­
pılır.
7- Su sızıntılarının yeraltı tesisatlarına zarar vermesi önlenerek kazalar
azaltılır.
8- Su kaçaklarına dikkat çekilmek suretiyle halk bilinçlendirilir.

Şebeke kanallannın arter ve tali hatlarında daha uzun ömürlü ve dayanıklı


olan ductil boru kullanımı sağlanmalıdır.

5.6. ÖNERİLER
5.6.1. Genel Öneriler
İkinci Dünya Savaşını yaşayan dünyamızda, "barış" önemli bir değer ola­
rak kabul edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan nükleer ortam, so­
ğuk savaş ve bilişim platformu barışı daha da önemli değer olarak ortaya koy­
muştur. Bir çok bilim adamına göre, banşı ancak su, hava ve gıda gibi çevre­
sel sorunlar olumsuz etkileyecektir. Bir görüşe göre de su; Üçüncü Dünya Sa-
vaşı'nın sebebi olacaktır. Böylesine önemli bir konu için, sonsuz sayıda öneri
geliştirilebilir. Bu bölümde, kaynak sularına ait bazı öneriler, İstanbul pencere­
sinden resimlenmiştir.

1- İstanbul halkının, kullandığı içme ve kullanma sulan hakkında bilinçlen­


dirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle ilgili kamu ve sivil toplum örgütlerinin bu
konuda çalışmalarda bulunması gerekmektedir.

2- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin şehre verilen şebeke suyunun daha


da kaliteli hale getirilmesi için çalışmalarının arttırılması gerekmektedir. Dünya
Sağlık teşkilatınca önerilen ve pek çok ülkede uygulanan içme sularına flor ka­
tılması çocukluk çağı koruyucu hekimliğinde diş sağlığı açısından 1. basamak
sağlık hizmeti olarak kabul edilmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağlık
daire başkanlığının Hamidiye Kaynak suyunun kalitesinin zenginleştirilmesi
çalışmaları içinde suya flor katılması örneği şehir şebeke suyuna da uygulan­
malıdır.

3- Baraj ve havzaları mutlak koruma altına alınmalı, suyu kirletecek her tür-
İÜ faaliyet önlenmelidir. Bu amaçla koruma bantları tel örgülerle çevrilerek her
türlü canlının asgari 100 m. suya yaklaşması sınırlandınimalıdır. Her türlü su
kirletme durumu ihbar edecek "su-gözlem" bilimci yetiştirilmelidir.

4- Suyu kirletmekte olan, yapılanmış meskun alanlara semt arıtma, filtras­


yon ve ön şartlandırma yatırımları yapılarak toplama kanalları, kaynağında gü­
venceye alınmalıdır. Dere ıslah ve koruma projeleri geliştirilerek acilen uygu­
lamaya konmalıdır.

5- Yeterli ve kaliteli su için nüfusu hızla artan şehrin ihtiyacını karşılamak ve


tekrar bir su sıkıntısıyla karşılaşmamak için yeni su kaynakları oluşturulması
gerekmektedir. Yetersiz kalan dağıtım şebekesinin yenilenmesi çalışmalarına
hız verilmelidir.

6- Şişe suyu satan firmalar ve mevcut debileri, ihtiyacı karşılamıyorsa, sek­


töre yatırım özendirilmelidir. Küçük kaynak sahipleri için modüler dolum hatla­
rı özel KOBÎ yatırım kredileri formüle edilmelidir. İstanbul ve yakın civarında
bulunan tüm kaynak suları koruma altına alınarak, uygun olanların şişelenme­
si için KOBÎ Su Proje ve destekleri geliştirilmelidir.

7- İstanbul ve yakın çevresinde şişelemeye müsait kaynak suyunun bulun­


madığı Köy Hizmetleri yetkililerince ifade edilmektedir. Bu konuda Anadolu'da
yatırım yapan firmalar teşvik edilmelidir.

8- Su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi ile ilgili çıkarılması düşünü­


len "Su Yasası" bir an önce çıkarılmalıdır. Bu kanunla tüm sular koruma altına
alınmalıdır. Bu amaçla Çevre Bakanlığı bünyesinde Su Koruma Başkanlığı ku­
rularak gerekli yetkilerle donatılmalıdır.

9- Su satış izni, suyun korunması ve potansiyelinin araştırılması, su stan­


dardının geliştirilmesi tek elden yapılmalıdır. Bu amaçla yurt sathına dağılmış
"su-gözlem" evleri organize edilerek, su kaynaklarımız güvence altına alınma­
lıdır.

10- Su konusunda bütün ülkeyi kapsayan bir master plan hazırlanmalı ve


mevzuat ile desteklenmelidir.

11- Bugün İstanbul, İzmir, Antalya vb. illerimizde olan su ile ilgili problemler
çok yakında diğer birçok ilde de yaşanacaktır. Bu konuda hizmet eden kurum
ve kuruluşların, (özellikle mahalli idareler), yetki ve sorumluluklarını arttırıcı
düzenlemeler yapılmalıdır.

12- Konu ile ilgili AR-GE çalışmaları desteklenmeli ve projeler hazırlanma­


lıdır.

13- DSİ, İller Bankası, Köy Hizmetleri, Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı
ve en önemlisi. Çevre Bakanlığı'nm konu ile ilgili uzmanları bir araya gelmeli
ve;

A- 2000'li yılların master planlarını,


B- Yerüstü sularının envanter çalışmaları,
C- Yerüstü sularının kirlilik envanteri,
D- Su havzaları ve bunların korumasına yönelik yasaları

hazırlamalıdırlar.

14- Su, temel gıda maddelerinden olması nedeniyle halen uygulanmakta


olan %15'lik KDV oranının %1'e çekilmesi, hem kaliteli, hem daha az maliyet­
li hem de ucuz su sağlanabilmesi açısından gerekmektedir.

15- Toplumun ve ülkenin önde gelen kişi ve kuruluşları tarafından bir sivil
insiyatif olarak adını, SUKOV Vakfı şeklinde önerdiğimiz, TEMA Vakfı gibi, ulu­
sal stratejik değerimizin ilk sırasında yer alan suyun korunması için düşünülen
bir sivil toplum örgütü olacaktır. Vakıf tüm dünyada su gözlem "Water Watch"
işlevini yürütmekte olan vakıflar gibi, topluma suyun korunması ve tasarrufuna
yönelik faaliyetleri yürütmelidir. Topluma su kültürü ve su bilincini aşılayacak
SUKOV Vakfı tarihi bir misyonu yerine getirecektir. Vakıf su kaynaklarını korur­
ken, geliştirilmesine yönelik her türlü teknik bilgiler, maddi ve manevi destek­
leri de sağlayacaktır.

5.5.2. Özel Öneriler

Sorunların kökten çözümü, esas olarak, şebeke suyunun iyileştirilmesinden


geçmektedir. Ancak, bunun kısa ve orta vadede gerçekleştirilmesi mümkün
gözükmemektedir. Bu durumda, yapılan saha araştırmasının bulguları da dik­
kate alınarak, sorunlar ve çözüm önerileri şu şekilde ortaya konulabilir:

1. Su istasyonu başına, yapılan yatırımın ortalama tutarı 11.500 Amerikan


Dolarıdır. Açık su satışının yasaklanmasıyla birlikte, bu yatırımın büyük bir kıs-
mı kullanılamaz hale gelmektedir.

Ayrıca, bir çok işyerinde tüp su satışına başlanmıştır. Dolayısıyla da, piya­
sa iyice daralmıştır. Nitekim, yeni düzenlemeye rağmen açık su satışına de­
vam edenlerin satış miktarları pek değişmezken; tüp su satışına geçenlerin
satış miktarları yarıya düşmüştür.

Su istasyonlarının, yeni rakiplerine karşı tek avantajı; ellerinde belli bir müş­
teri portföyünün bulunması ve bazılarında dağıtım sisteminin işlemekte olma­
sıdır. Ancak, bunlar ciddi ve kalıcı avantajlar olarak görülmemelidir.

2. Açık su sunumunun tüp suya göre, sağlık açısından daha büyük riskler
taşıdığı bir gerçektir. Ancak, asıl problem denetim sonuçlannın olumsuz olma­
sından çok; denetimin ya hiç yapılmaması veya düzenli ve etkin olmamasıdır.
Resmi kurumlar üzerlerine düşeni tam ve etkin bir şekilde yerine getirmemek­
tedirler.

Bunun çeşitli sonuçları şu şekilde kendini göstermektedir:

a. Sağlıksız su satışları devam etmektedir. Araştırmaya katılanların % 73'ü


bunu ifade etmişlerdir; satış oranının da % 40'ın üzerinde olduğunu tahmin
etmektedirler. Hatta, kuyu suyunun polikarbonat tüplere doldurularak satıl­
dığı ileri sürülmektedir.

b. Tüp su satanlar, denetim yapılmadığını belirtmişlerdir. İstasyonlarda ise,


öteden beri etkin denetim yapılmadığı bilinmektedir.

c. Bir çok tüp su dolum tesisinde, tüpleri yıkamak için öngörülen düzenek bu­
lunmamaktadır. Dolayısıyla, hijyenik bakımdan, açık su satışından pek de
farklı olmayan bir durum söz konusudur. Bu da, haksız rekabete yol açmak­
tadır.

Bu durumda, su istasyonlarının mağdur olmaması için birtakım düzenleme­


ler yapılması gerekmektedir:

1. Tüp su satışı yanında, su istasyonlarının da faaliyete devam etmesine


izin verilmelidir.

2. Her iki şekilde yapılan su dolum ve sunumları ile ilgili olarak ayrıntılı stan­
dartlar belirlenmelidir.
3. Belirlenen standartlara uyum, periyodik denetimlerle kontrol altmda tutul­
malı; uygunsuzluk durumunda etkili yaptınmlar uygulanmalıdır.

4. Düzenli olarak yapılan bu denetimlerle, açık su satışının sağlık açısın­


dan riskleri kontrol altında tutulamıyorsa; belli bir süre sonra aşamalı bir ge­
çiş programı uygulamaya sokulmalıdır. Bu geçiş programı, su istasyonlanna
yapılan yatırımın amortismanı hesaplanarak geliştirilmelidir.

5.7. SONUÇ
İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren, her türlü sağlık sorununun odak nok­
tasında yer alan nesne sudur. Su ulusların stratejik kaynağı olduğu kadar, bi­
reysel hayatın da stratejik kaynağıdır. Memleketimizi bir su zengini sananlar,
gerçeklerin farklı olduğunu göreceklerdir. Su erozyon gibi, ulusal bir sorundur.
Su sorununun tüm ayrıntıları ile belirlenmesi, stratejik bir plan dahilinde ger­
çekleştirilmelidir. Su sorunu bir bakıma su kaynakları sorunudur. Orman biter
mi? diye ağaçları kesenler çölü gördükten sonra da yaşamayı başarabilirler.
Ancak, su biter mi diyenlerin, susuz kalacaklarını düşünmek bile korkutucudur.

İstanbul gerçeği olarak sunulan su istasyonları şartların doğal bir sonucu


olarak şekillenmiştir. Musluk suyu standardına duyulan güvensizlik, tüketicile­
ri, kaynak sularına yönlendirmiştir. Tüketicilerin, kaynak suyuna yönelişleri ile
doğan çözüm, yerel bir modeli ortaya çıkarmıştır. Bu model önemli bir misyo­
nu yerine getirmiştir. Misyon; tüketicilere kaynak suyu alışkanlığı kazandırma
misyonudur. Su istasyonları misyonunu tamamlamıştır. Yasalarımız, rekabeti
koruma esasına dayalıdır. Bu amaçla, en yüksek yetkiye sahip Rekabet Kuru­
lu gerekli önlemleri almaktadır. Su istasyonlarının bir yasa veya düzenleme ile
kaldırılması rekabet kavramına aykırıdır. Su istasyonlarında kaynak suyu sa­
tışına devam edilmelidir. Bu amaçla, istasyonların bir su kaynağı ile entegre
olmalanna gerek yoktur. Su kaynağı kime ait olursa olsun, tankerle taşınan su,
sağlığa uygunluk garantisi taşımalıdır. Su kaynağına sahip olanlar kendi sula­
rını da satabilirler. Hatta, su istasyonları zinciri geliştirerek kaynaklarını tüketi­
cilere doğrudan ulaştırabilirler. Su istasyonları, su kaynağına sahip olsun ve­
ya olmasın, tankerlerle taşınan kaynak sularını rahatlıkla satabilmelidirler. Bu
amaçla, aşağıda şematize edilen modele işlerlik kazandırmalıdır.
Girişimci, kaynak suyunu tespit eder. Arazi durumunu gösterir, plan ve kro­
kilerle beraber, kaynak suyunun bulunduğu ilin Valilik makamma başvurur. Su
dağıtım sistemlerinin işlerliği ve Valilik, başvuru dosyasını îl Sağlık Md.'ne ha­
vale eder. Girişimci, bu arada kaynak suyu yeri ve etrafını, kontrol yapılabile­
cek şekilde düzenler. İl Sağlık Md. Uzmanları kaynağı yerinde kontrol eder.
Yönetmelikte belirtilen şartlar kapsamında kaynak suyunun analizleri yapılır. İl
Sağlık Md.'nde oluşturulan inceleme kurulu bir ön rapor düzenler. Kurul olum­
lu ya da olumsuz karar verir. Raporun olumsuz olması durumunda, durum va­
lilik makamına bildirilir ve tesisin yapımı için izin verilmez. Raporun olumlu ol­
ması durumunda ise; girişimciye tesisin projelerini yetkili mühendislere hazır­
latması istenir. Su kaynağından ruhsata kadar giden yol Şekil 5.1.'de şemati-
ze edilmiştir. Şekil 5.1. aynı zamanda su işletim ruhsatnamesi için izlenen yo­
lu şematize etmektedir.
Kaynak Suyunun Tespiti

Plan ve Kroki

Dosya Başvuru

Bilgi Olumsuz

Olumsuz

Kaynak Y e r i n i n \ Numune Alma^


Düzenlenmesi / /Kontrol

Rapor
Hazırlama

U Olumlu Olumsuz

U Olumlu Olumsuz

Projelerin
Hazırlanması

ö ö
Dosyanın
Hazırlanması

Dosya Başvuru

J Olumlu Olumsuz

U Olumlu Olumsuz

U Olumlu Olumsuz

Tesis İnşası

Dosyanın
Hazırlanması

Olumlu L Olumsuz

Olumlu L Olumsuz

<aynaktan /Tesisten
( Numune Alma 1 ( Numune Alma 1
V /Kontrol V /Kontrol
Rapor
Hazırlama

Olumlu Olumsuz

Olumlu Olumsuz

Olumsuz I /Sağlık Olumsuz


sBakaniığı

Dosya Tetkiki

I
İşletme İzni
Kontroller
Üretim

Ticari ve Sınai U Tanker Şişeleme


Tesisler
T
Dönüşümlü Tüp Su
Çevre
Bakaniıâı
Dönüşümsüz; PVC, PET
İl Sağlık
Analizler
Md

Belediye SUKOV

Müşteri

Şekil 5 . 1 . Ruhsatlandırma Prosedürü ve Su Satış Sistemi


Hazırlanan dosyalar, îl Sağlık Md.'nce incelenir ve uygun görülmesi halin­
de, Valiliği'nde onayı ile birlikte Sağlık Bakanlığı'na gönderilir. Bakanlığa inti­
kal eden bilgi, belge ve projeler incelenir, tetkik edilir, gerektiğinde uzmanlar
tarafından kaynak yerinde incelemelerde bulunulur. Uygun bulunması halinde
tesisin yapımına izin verilir.

Tesisler inşa edilir ve işletme izni için yine kaynak yerinin bulunduğu Valili­
ğe başvurulur. Valilik dosyayı İl Sağlık Md.'ne havale eder. İl Sağlık Md. İnce­
leme Kurulu uzmanları tarafından tesisler incelenir. Kimyasal ve bakteriyolojik
analizler yapılır. Kurul raporu, analiz sonuçlan Valiliğin uygundur görüşü ile bir­
likte bakanlığa intikal ettirilir. Bakanlık uzmanlarınca dosyanın tetkiki ve tesis­
lerin yerinde incelenmesinden sonra Bakanlıkça işletme izni verilir.

Girişimci işletme izni ile birlikte üretime başlar. Bu aşamaya kadar yapılan
tüm işlemler, gerek tüp su gerekse açık su üretim faaliyetleri için geçerlidir. Bu
aşamadan sonra tesis (imlahane) İl Sağlık Md. Yetkilileri tarafından periyodik
olarak incelenir.

Bir işletme her iki formda da üretim yapabilir. Ruhsatlandırmada bu husus


dikkate alınmalıdır.

Kaynak suyundan su satışı üç türlü olabilir ( Şekil 5.1.). Birincisi suyun şi­
şelenerek satılması işlemidir. Su atılabilir şişelerde 5 litreye kadar değişen ha­
cimlerde şişelenip satılmaktadır. Aynı şekilde geriye dönüşümlü şişelerde de
su satışı yapılabilir. Bu amaçla 11 litre (3 gal.) ve 19 litre (5 gal.)'luk polikarbo­
nat şişeler doldurularak satılmaktadır. Su şişelemede, şişelerin sağlığa uygun­
luğu çok önemlidir. Ancak, genellikle büyük kuruluşlar tarafından gerçekleştiri­
len şişelemede sağlığa uygunluk; dolduran kuruluşun kontrolü ile yeterli görül­
mektedir. Halbuki su; bir ilaç gibi sıkı kontrolü gerektiren en önemli sağlık gir-
disidir. Büyük küçük her kuruluş, suyu ve şişesini sıkı kontrollerden geçirerek,
tüketicisini sağlık yönünden korumalıdır. Yakın tarihte Coca Cola'nın Belçika
ve Fransa'da yaşadığı sorun, tipik bir örnektir. Su aynı zamanda dökme halin­
de konteynerlerle de satılabilir. Bu tür su satışlanna tanker ile su satışı adı ve­
rilir. Birçok büyük endüstriyel ve ticari birimler, kendi alt yapıları kurduklarından
suyu şartlandırabilmektedir. Bu kuruluşlar her türlü hijyen koşullan dar aralık­
larda kontrol altında tutabilmektedir. Sağlık yönünden kontrol altında tutulan
endüstriyel ve ticari birimlere tankerlerle su satışı ABD dahil birçok ülkede fi­
ilen uygulanırken, yurdumuzda yasaklanması, açıklanamaz bir durumdur. Bu
itibarla su kaynağı sahipleri, ticari ve sınai birimlere , tankerlerle rahatça su sa-
tılabilmelidir.

Su istasyonlannda suyun satılabilmesi için; istasyonlann sağlık koşullarına


uygun makina ekipmanlarla donatılmalan gereklidir. Suyun beklemesi bozul­
maması ve kirlenmemesi güvenceye alınmalıdır. Bu amaçla bekleme kapları
veya depoların sağlık koşullarına uygun gıda kalitesinde malzemelerden ya­
pılması sağlanmalıdır.

Suyun doldurma debisine uygun bakteri ve virüs öldürücü kimyasallar ve­


ya donatımlarla şartlandırılması sağlanmalıdır. Bu amaçla suyun; Flor gazı ile
birlikte UV, Ozon, Gümüş nitrat gibi mikrop öldürücü işlemlerden geçirilmesi
güvenceye alınmalıdır. Suyu alan her tüketiciye suyun fiziksel ve kimyasal
analiz sertifikası verilebilmelidir. Bir su istasyonu; sattığı suyun analiz sertifika­
sını verebileceği süre, faaliyetinde serbest olmalıdır.

Belediye; analizin doğruluğu ve güvenirliliği ile analizde kullanılan ölçü-


kontrol gereçlerinin kalibrasyonunu kontrol ederken; kullanılmasını önerdiği­
miz SUKOV bir sivil toplum örgütü olarak, su istasyonlarının donanım ve do­
kümantasyon durumunu inceleyecektir. SUKOV'un özgürce gözlem, inceleme
ve gözetim yapması sağlanmalıdır.

SUKOV; Su Koruma Vakfı olarak, satılan sulann analizi, şartlandırılması ve


uygunluğun korunması hususlarında faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütü
olacaktır.

Bu aşamadan sonraki kontrollerin haberleşme ve ulaşım imkanları çok da­


ha iyi olacağından belediye tarafından yürütülebilmesi uygundur. İlin ana giriş
noktalarında Belediye tarafından kontrol noktaları oluşturulur. Satış noktasına
ulaşmadan önce tüm araçlar kontrolden geçmek zorundadır. Suistimallerin
önüne geçmek bakımından ilçe belediyeleri değil, büyükşehir belediyeleri
kontrollerden sorumlu olmalıdır.

Su istasyonları müşteri istekleri doğrultusunda, kendi tercihleriyle hem tüp


su hem de açık su satabilmelidir. Belediye bünyesinde kurulacak olan su ma­
sası ekipleri tarafından, periyodik kontroller gerçekleştirilir. Tüketici, şikayetini
belediye bünyesindeki su masasının 24 saat açık, ücretsiz telefon hattına bil­
direbilir. Şikayet konusu - 2 4 saat- içinde değerlendirilmek zorundadır. Tüketi­
ci isterse açık su isterse tüp su tercih edebilmelidir.
6. BÖLÜM

YARARLANILAN KAYNAKLAR
6.1. YARARLANILAN KAYNAKLAR

Araştırma sırasında yararlanılan kaynaklar aşağıda verilmektedir.

1 Adak F. "Su Arzı ve Su Kullanımı", Habitat II Kent Zirvesi 3-12 Haziran


1996, İstanbul.
2 Akgiray Ö., Saatçi A.M., "Azalan Debili Filtrasyon", İçme Suyu
Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
3 Akman. M. "Su ve Süt Rezervlerinin Bakteriyolojik Analiz Metotları", 1961,
Ankara.
4 Aral M., "İstanbul Su Kalitesi", Su Kongresi ve Sergisi 97, 19-22 Haziran
1997. İstanbul.
5 Prof. Dr. Avcı İ., Yanık B., "Sınıraşan ve Sınır Oluşturan Su Kaynaklarımız:
Potansiyel Su Talepleri ve Sorunları", Su Kongresi ve Sergisi 97, 19-22
Haziran 1997, İstanbul.
6 Avrupa Topluluğu Komisyonu, "Avrupa Birliği Çevre Direktifleri", 1997,
Brüksel.
7 T C . Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı, Su Ürünleri ve Su Ürünleri
Sanayi, V. Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu,
1985, Ankara.
8 Haritalı İstatistik Bülteni, 1998, Ankara.
9 Çeçen K., "Süleymaniye Su Yollan", İstanbul Teknik Üniversitesi Matbaası,
1986, İstanbul.
10 DSİ VII. Bölge Müdürlüğü, "Samsun İçme Suyu Projesi", Ocak 1991,
Samsun.
11 Bozarslan G., Büyükkamacı N., "Kentsel Atık Sulann Geri Kazanım ve
Yeniden Kullanma Yöntemlerinin İrdelenmesi", İstanbul ve Civan Su
Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul
12 DSİ Genel Müdürlüğü,Haritalı İstatistik Bülteni, 1996, Ankara
13 DSİ Genel Müdürlüğü, İçme Suyu ve Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı,
"İçme Suyu Projeleri Talep ve Kaynak Projeksiyonları ile Ödenek
İhtiyaçları", 1989, Ankara.
14 DSİ Genel Müdürlüğü, Jeoteknik Hizmetler ve Yaraltısuları Dairesi
Başkanlığı, "Türkiye Yeraltı Suları ve Kullanım Envanteri", 1995, Ankara.
15 Doğanay, 1986, s.23 ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi kayıtlarmdan
aimmıştır,
16 Dumlu O., Bozkurtoğlu E., "Kuyularda Su Toplama Alanları ve Kirlenme
Süreleri", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5 Haziran 1997, İstanbul.
17 Efelerli S., Oktaş S., "Sakarya Nehri ve Melen Çaylarının Hamsu Kalite
Kriterlerinin İstanbul İçme Suyu Olarak Kullanılabilirliği ve
Karşılaştırılması", Su Kongresi ve Sergisi 97, 19-22 Haziran 1997, İstan­
bul.
18 EKİCİ (1996) : Sağlık Turizmi ve Türkiye'de Sağlık Turizminin
değerlendirilmesi (basılmamış doktora tezi) İ.Ü. Sosyal Bilimler Ens. İstan­
bul, S.64.
19 Erbaş A.E., "İstanbul Su Havzaları İlgili Yasal Mevzuat ve Kaçak
Yapılaşma", Su Kongresi ve Sergisi 97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
20 Eroğlu V., "İstanbul'un Su Meselesi ve Çözümü", İçme Suyu Sempozyumu
7-10 Ekim 1996, İstanbul.
21 Eroğlu V., "İstanbul'da Atık Su Yönetimi, Büyük Şehirlerde Atık Su Yönetimi
ve Deniz Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu", 18-20 Kasım 1998, İstanbul.
22 Ertuz E., "İstanbul'un Su Havzalarındaki Ekolojik Sorunlar", İstanbul ve
Civarı Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
23 Gökçe R., Civan E., Ergün Ö., "İstanbul Piyasasında Satılan Şişelenmiş
Kaynak Sularının Bazı Mikrobiyolojik, Kimyasal ve Fiziksel Kalite Kriterleri
Yönünden İncelenmesi", İstanbul ve Civarı Su Kaynakları Sempozyumu,
22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
24 Prof. Dr. Güler Ç., "Su Kalitesi", T C . Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 1997, Ankara.
25 Dr. Güngör G., Doç. Dr. Hapçıoğlu B., Prof. Dr. Güray Ö., "İstanbul'un Bazı
Bölgelerinde Bulunan Su İstasyonlarında Satışa Sunulan Sularda Enterik
Bakterilerin Araştırılması", Su Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997,
İstanbul.

26 Güven K., Ünlü S., Okuş E., Doğan E., Eroğlu V., Sarıkaya H., Öztürk İ,.
"İstanbul Boğazı, Marmara ve Karadeniz'de Yapılan Su Kalite İzleme
Çalışmalan: PAH Kirliliği, Büyük Şehirlerde Atık Su Yönetimi ve Deniz
Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu", 18-20 Kasım 1998, İstanbul.
27 Güven K., Ünlü S., Okuş E., Doğan E., Eroğlu V., Sankaya H., Öztürk I,.
"İstanbul Boğazı, Marmara ve Karadeniz'de yapılan Su Kalite İzleme
Çalışmaları: Deterjan Kirliliği, Büyük Şehirlerde Atık Su Yönetimi ve Deniz
Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu", 18-20 Kasım 1998, İstanbul.
28 Doç Dr. Hapçıoğlu B., Doç Dr. Güngör G., Dr. Demir L , Prof.Dr. Güray Ö.,
"İçme Sularında Saptanan Kimyasal ve Bakteriyolojik Kirliliklerin Halk
Sağlığı Açısından Değerlendirilmesi", Su Kongresi ve Sergisi 97, 19-22
Haziran 1997, İstanbul.
29 İller Bankası, "İçme Suyu Tesislerinde Su Getirme ve Dağıtım Hatlan
San'at Yapılarının İşletmeye Açılmadan Evvel Dezenfeksiyonuna Ait
Yönetmelik", 1976, Ankara.
30 İller Bankası, İller Bankasının 65. Yılı, 1997, Ankara.
31 T C . İçel Sağlık Müdürlüğü, İstatistik Yıllığı, 1997.
32 İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi
Başkanlığı, Faaliyet Raporu, 1997, İstanbul.
33 İncekaraA., "SağlıkTurizminde Jeotermal Kaynaklar", İTO, 1996, İstanbul.
34 İstanbul Ticaret Odası, "Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği", Lebib Yayınları,
1998, İstanbul.
35 İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü, Faaliyet Raporu, 1997, İzmir.
36 îzbırak R., "Sular Coğrafyası, Milli Eğitim Basımevi, 1990, İstanbul.
37 Kahraman (1978) Türkiye'de Sağlık Turizmi ; Uzmanlık Tezi, Türkiye
Turizm Bankası A.Ş. Ankara, s.18.
38 Karadavut U., Şener O., Gözübenli H., "Su Kirliliğinin Tarla Tarımı
Açısından Değerendirilmesi", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5 Haziran
1997, İstanbul.
39 Karagöz S; "Karaman Sondaj Kuyu Sularında Total Bakteri, Fokal
Foligrom ve Fokal Streptokokların Üçlü Tüp ve Membran Filtre Yöntemleri
ile Araştınlması" S.Ü Fen Bilimler Y. Lisans Tezi, 1998, Konya.
40 Kavaklı M., Civan Z., "Türkiye'de Su Kullanımı, Atık Sulann Geri Kazanma
ve Yeniden Kullanma Uygulamaları", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5
Haziran 1997, İstanbul.
41 Kayseri Valiliği, îl Çevre Müdürlüğü, Kayseri İli Çevre Durum Raporu,
1999, Kayseri.
42 KerçA., Saatçi A.M., "İçme Sularmda Ozon İhtiyacının Belirlenmesi", İçme
Suyu Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
43 Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi, Faaliyet Raporu, 1997.
44 Prof. Dr. Kor N. "Farklı Kültürlerde Su Kullanımı", Habitat II Kent Zirvesi 3-
12 Haziran 1996, İstanbul.
45 Kuşcuoğlu S., "Suyun İnsan Sağlığındaki Önemi ve İçme Sularının
Mikrobiyal Kalitesi", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5 Haziran 1997, İstan­
bul.
46 Kuzum A.L., Boz B., "GAP'ta DSİ Faaliyetleri", Su Kongresi ve Sergisi 97,
19-22 Haziran 1997, İstanbul.
47 Muslu Y., "Su Getirme ve Kullanılmış Suları Uzaklaştırma Esasları",
Bayındır Basımevi, 1980, İstanbul.
48 Dr. M.A., "Su: Kültürel Zorunluluklar", Habitat II Kent Zirvesi 3-12 Haziran
1996, İstanbul.
49 Yrd. Doç.Dr. Noyan Ö., "Sınır Ötesi Bir Çevre Sorunu Olarak Yerüstü Su
Kirliliği ve Uluslar arası İşbirliğinin Önemi", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-
5 Haziran 1997, İstanbul.
50 Noyan Ö., "Sistem Mantığı İçinde Su: Yönetim-Koruma-Kontrol-Kullanım",
İçme Suyu Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
51 Meyer Ltd, "Diyarbakır Su Şişeleme Projesi Fizibilite Etüdü", Ocak 1997,
İstanbul.
52 Ohon S., Polat Ç., Kıratlı N., Tüfekçi V., "İstanbul Boğazı ve Çevresine Ait
(1996-1998) Su Kalitesi Parametrelerinin Önceki Dönemlere Ait Bulgularla
Karşılaştırmalı Olarak Değerlendirilmesi", Büyük Şehirlerde Atık Su
Yönetimi ve Deniz Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu, 18-20 Kasım 1998,
İstanbul.

53 Prof. Dr. Öziş İ., "Sınır Aşan Sular ve Türkiye", Su Kongresi ve Sergisi 97,
19-22 Haziran 1997, İstanbul.
54 Özocak H., Baş İ.M., "Doğal Varlıklar Ekonomisi ve Muhasebesi Açısından
Su", Su Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997, İstanbul.
55 Öztaş ve İnkaya (1993) "Preliminary Evaluations of Mineral Waters and
Springs in Turkey" Teksir, İst. Teknik. Üniv.
56 Öztürk H., Boysan H., "İstanbul'da Bazı Kaynak Suyu Sistemleri ve Doğal
Uçlaşma Tekniği İle Araştırılması", İstanbul ve Civarı Su Kaynakları
Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
57 Öngür T , "Yeraltı Suyu Akiferlerinin Beslenmesi ve İstanbul'un Yeraltı Suyu
Potansiyeli", İstanbul ve Civarı Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs
1995, İstanbul.
58 Öztürk İ., Eroğlu V., " İstanbul'da Şehir Su Dağıtım Şebekesi İçme Suyu
Kalitesi", İçme Suyu Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
59 Özcan V., "Su Sanitasyonu", DSM Sağlık, Sayı 3, Eylül 1998, Ankara.
60 Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, "İçme ve Kullanma Sularının
Dezenfeksiyonuna Ait Yönetmelik", Başbakanlık Devlet Matbaası, 1967,
Ankara.
61 Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, "Kaynak Sulan Yönetmeliği",
Başbakanlık Basımevi, 1974, Ankara.
62 Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü, Çalışma Raporu, 1996, Samsun.
63 Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü, Çalışma Raporu, 1997, Samsun.
64 Prof.Dr. Suher H., "Sürdürülebilir Planlama Anlayışı İçinde İçme ve
Kullanma Suyu Kaynaklarının Değerlendirilmesi", Su Kongresi ve Sergisi
97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
65 Prof. Dr. Savcı M.E., "Su Kirliliği Kontrolünde Nümerik Yöntemler", Su
Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997, İstanbul.
66 Serpen U., "Kaplıca Sularının ve Bölgelerin Korunması", Su Kongresi ve
Sergisi 97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
67 Dr. Şener H., Dr. Demir S., Dr. Özaydın M., Uğurtay H., "İstanbul'da İçme
Suyu Temininde Su İstasyonlarının ve Denetim Sonuçlarının
Değerlendirilmesi", Su Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997, İstan­
bul.
68 Nizamettin Şentür, "Türkiye'nin Termal Su Potansiyeli", Turizm Dünyası,
Sayı : 42, Mart 1993, s.33.
69 Şimşek M., "Şifalı Sulara Yolculuk", İnkılap Kitabevi, 1994, İstanbul
70 Prof. Dr. Tümerdem Y , İnce N., Bektaş M., Aldemir M., Bektaş M.,
Çölgeçen E., Gültekin N., Aksoy A., Prof. Dr. Ayhan B., "Kır-kent Geçişli
Bölgelerde İçme ve Kullanma Suyu Kaynaklan", Su Kongresi ve Sergisi
97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
71 Topacık D., Demir İ., "Atık Suların Toplanması ve Uzaklaştırılması
Sistemleri ve Bunların Su Havzalarına Uygulanması", İstanbul ve Civan
Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
72 Türksoy M., Küçük î., "İstanbul Su Toplama Havzalannın Kullanımı", İstan­
bul ve Civan Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
73 Türk Standartlan Enstitüsü, "İçme ve Kullanma Sulannın Klorlanması", TS
2512, Nisan 1977, Ankara.
74 Türk Standartları Enstitüsü, "İçme Suları-Kaynak Suları-Dolum Tesisleri-
Genel Kurallar" TS 10386, Ekim 1992, Ankara.
75 Türk Standartları Enstitüsü, "Sular-İçme ve Kullanma Suları", TS 266,
Nisan 1997, Ankara.
76 Türk Standartları Enstitüsü, "Kaynaklar (Membalar)-Terimler ve
Sınıflandırma", TS 8218, Mart 1990, Ankara.
77 Zülfikar B., Aydın Ö.F., Geren N., Şirvancı A., Türker A.F., Öveç F., Taşpolat
i., "İstanbul İçme ve Kullanma Sulannın Değerlendirilmesi", Su Kongresi
ve Sergisi 97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
78 Zülfikar H., Abbasov T , Koksal M., Herdem S., " Suyun ve Teknolojik
Sıvıların Elektromanyetik Alanla Temizlenmesi", İçme Suyu Sempozyumu
7-10 Ekim 1996, İstanbul.
79 1 Eylül 1988 Tarih ve 199916 Sayılı Resmi Gazete, "Maden Sulan
(Mineralli Sular) Yönetmeliği".
80 22 Nisan 1985 Tarih ve 18733 Sayılı Resmi Gazete, "Şehir ve Kasaba
İçmesuyu Projelerinin Hazırlanmasına Ait Yönetmelik".
81 10 Mayıs 1926 Tarih ve 368 Sayılı Resmi Gazete, "Sular Hakkında
Kanun".
82 18 Ekim 1952 Tarih ve 8236 Sayılı Resmi Gazete, "Gıda Maddelerinin ve
Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren
Tüzük".
83 18 Mart 1995 Tarih ve 22231 Sayılı Resmi Gazete, "Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü Köy İçme Suyu Tesisleri Îşletme-Bakım ve Onarım
Yönetmeliği".
84 7 Ocak 1991 Tarih ve 20748 Sayılı Resmi Gazete, " Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliği".
85 04 Eylül 1988 Tarih ve 19919 Sayılı Resmi Gazete, "Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği".
86 22 Nisan 1985 Tarih ve 18733 Sayılı Resmi Gazete, "Şehir ve Kasaba
İçmesuyu Projelerinin Hazırlanmasına Ait Yönetmelik".
87 WEB Sayfaları
• www, sağlık,gov.tr
• www.cevko.gov.tr
• www.awwa. org.
• www.tse.gov.tr.
• www.dpt.gov.tr.
• www.watervision.org
• www.izmirbb.org
• www.tbb.org
• www.aski.org
• www.iski.org
7. BOLUM

EKLER
7.1 KAYNAK SULARI İLE İLGİLİ ULUSAL MEVZUAT
Kaynak suları ile ilgili ulusal mevzuatımız 10.05.1926'da çıkan 831 sayılı
kanun ile oluşmaya başlamıştır. Aşağıda ilgili kanun, kanun hükmünde karar­
name, tüzük, yönetmelik, rehber ve tebliğlerin listesi verilmiştir.

7.1.1. Kanunlar

1. Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı olan Şehirlerde İçme, ve


Endüstri Suyu temini Hakkında Kanun (Kanun no: 1053)
(16.7.1968 gün ve 12951 sayılı RG)
2. Askeri Garnizonların İçme ve Kullanma suyu Temini Hk. Kanun (Kanun
No: 178)
(30.12.1960 gün ve 10694 sayılı RG)
3. Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi...Hk. Kanun (Kanun No: 3030)
(9.7.1984 gün ve 10694 sayılı RG)
4. Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hk. Kanun
(Kanun No: 6200)
(25.12.1953 gün ve 8592 sayılı Resmi Gazete)
5. İl İdaresi Kanunu (Kanun No: 5442)
(18.6.1949 gün ve 7236 sayılı RG)
6. İller Bankası Kanunu (Kanun No: 4759)
(23.6.1945 gün ve 6039 sayılı RG)
7. i Özel İdaresi Kanunu (Kanun No: 3360)
(D. 26.11.1988 gün ve 20001 sayılı RG)
8. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Hak­
kında Kanun (Kanun No: 2560)
(23.11.1981 gün ve 17523 sayılı RG)
9. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun No: 3202 (25.5.1985 gün ve 18761 sayılı RG-D. 19289 RG)
10. Köy İçme Suları Hakkında Kanun No: 7478)
(16.5.1960 gün ve 10506 sayılı RG-D. 18059 RG)
11. Köy Kanunu (Kanun No: 442)
(7.4.1954 gün ve 8659 sayılı RG)
12. Petrol Kanunu (Kanun No: 6326)
(16.3.1954 gün ve 8659 sayılı RG)
13. Sular Hakkında Kanun (Kanun No: 831)
(10.5.1926 gün ve 368 sayılı RG-Değişikllk: Kanun No: 2659)
14. Su Ürünleri Kanunu (Kanun No: 1380)
(4.4.1971 gün ve 13799 sayılı RG?D. 19120 RG)
15. Tarım Reformu Genel müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hk. Kanun
(Kanun No:3155) (5.3.1985 gün ve 18685 sayılı RG)
16. Turizm Teşvik Kanunu (Kanun No: 2634-Değişik kanun No : 3487)
17. Türk Kanunu Medenisi
(Kanun No: 743) (4.4.1926 gün ve 339 sayılı RG-D. 12655 RG)
18. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
(Kanun No: 1593) (6.5.1930 gün ve 1489 sayılı RG-D. 181171 RG)
19. Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hk. Kanun
(17.5.1340 gün ve 70 sayılı RG)
20. Yeraltı Suları Hakkında Kanun
(Kanun No: 167) (23.12.1960 gün ve 10688 sayılı RG?D. 19890 RG)

7.1.2. Kanun Hükmünde Kararname

181. sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında K.H.K.


(14.12.1983 gün ve 18251 sayılı RG)

7.1.3. Tüzükler

1. Gemilerde Yolcuların Sıhhi Emniyeti Hakkında Nizamname


(Karar No : 2/19331) (28.1.1943 gün ve 5316 sayılı RG)
2. Gıda maddeleri ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Husu
si Vasıflarını Gösteren Tüzük (Gıda Maddeleri Tüzüğü) Karar No : 3/15481)
(18.10.1952 gün 8236 sayılı RG)
Değişiklikler karar No : 7/1127, 7/2235, 7/8369, 83/7366
3. Mezarlıklar Hakkında Nizamname
(Karar No : 11410) (9.8.1931 gün ve 1868 sayılı RG)
4. Sular Kanunun Uygulanışını Gösteren tüzük
(Karar No : 7044) (29.8.1928 gün ve 976 sayılı RG)
5. Su Ürünleri Tüzüğü
(Karar no : 7./6719) (27.7.1973 gün ve 14607 sayılı RG)
6. Uluslararası Sağlık Tüzüğü
(Karar No : 7/5578) (25.4.1973 gün ve 14517 sayılı RG)
7. Yeraltı Suları Tüzüğü
(Karar No : 5/1465) (8.8.1961 gün ve 10775 sayılı RG)

7.1.4. Yönetmelikler

1. Bulaşıcı ve Salgın Hastalıklar Çıktığında Alınacak tedbirlere Uyulmama


Halinde Uygulanacak Ceza Yönetmeliği (13.6.1973 gün ve 14563 sayılı RG)

2. Çevre Sağlığı Memurlan Yönetmeliği (14.8.1965 gün ve 12075 sayılı


RG)

3. Gemi ve Deniz Araçlarına Verilecek Cezalarda Suçun Tespiti ve Ceza


Verilmesi Usulleri ile Kullanılacak Makbuzlara Dair Yönetmelik (3.11.1987 gün
ve sayılı RG)

4. İçme Suyu Tesislerinde Su Getirme ve Dağıtım Hatları Sanat Yapıları İş­


letmeye Açılmadan Evvel Dezenfeksiyonuna Ait Yönetmelik

5.186 sayılı İçme ve Kullanma Sulannın Dezenfeksiyonuna Ait Yönetmelik


(16.5.1967 gün ve 12599 sayılı RG-Değişiklik : 12604 RG)

6. Köy İçme Sulan Hakkında Yönetmelik (112.1.1963 gün ve 11306 sayılı

7.1.5. Rehberler

1. 389 sayılı Gıda Maddeleri ve Sulardan Numune Alma rehberi


2. 336 sayılı İçme ve Kullanma Sularının Dezenfeksiyonuna Dair Rehber

7.1.6. Tebliğler

Su kirliliği Kontrol Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodlan Tebliği


(7.1.1991 gün ve 20748 sayılı RG)

7.1.7. Ulusal Mevzuata Göre Denetim

Ulusal mevzuatımızda halka sonulan içme suyunun temini diğer bölümler­


de de görüldüğü gibi, belediye, köy İhtiyar Meclisi, DSİ- İller Bankası gibi bir
çok kurum ve kuruluş arasında dağılmıştır. Denetleyici kuruluşlar arasında
DSİ, Belediyeler bulunmakla birlikte hem 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanu­
nu, hemde 181 sayılı Kanun Hükmünde kararnamenin verdiği yetki ve sorum­
luluklar çerçevesinde suların sağlık açısından denetimi Sağlık Bakanlığına ve­
rilmiştir.
Denetim aşamasmda hem su tesislerinin kontrolü (fiziki kontrol) hem de su­
lardan numuneler almarak laboratuvarlarda analize gönderilir.

Amaç, İnsan sağlığı açısından sakıncalı olup olmadığı, kalitesinin saptan­


ması. Gıda maddeleri Tüzüğü ve TS 266 ya uygunluğunun tesbitidir. Numune
alma şekil ve sıklığı 389 sayılı Gıda maddeleri ve Sulardan Numune Alma
Rehberinde belirtilen usul ve esaslara göre yapılmaktadır.

7.1.8. Mevzuatın Yapılmasını Belirlediği Konular

1. Turizm alanlan ve turizm merkezlerinin su ihtiyaçlannın ilgili kamu kuru­


luşlarınca öncelikle tamamlanması zorunludur. (Turizmi Teşvik Kanunu; 9/a)

2. Kamu menfaati için bir su kaynağının bulunduğu arazi kirlenmeden ko­


runması için istimlak edilebilir. (Türk Kanunu Medenisi: 685)

3. Su kaynakları etrafında koruma mıntıkası teşkil eder. (Umumi Hıfzısıhha


Kanunu; 237)

7.1.9. Mevzuatın Yapılmamasını Belirlediği Konular

1. Petrol arayıcı ve işletmecisi mevcut diğer suların işlemleri için gerekli şe­
kilde tarla açmak ve hayvan bırakmak ve sulamak belediye veya ihtiyar mec­
lisi tarafından yasaklanabilir. (Sular Hakkında Kanun; Ek. Md. 7)

2. Su Ürünleri veya bunlan üretenlerin(yetiştirenlerin) veya kullananlann


sağlığa veyahut üretim vasıtalarına malzeme, teçhizat, alet ve edevatına za­
rar veren maddelerin iç sulara ve denizlerdeki üretim yerlerine veya civarları­
na dökülmesi veya döküleceği şekilde tesisat yapılması yasaktır. (Su Ürünleri
Kanunu; 20)

3. Suyu biriktirmekte olan kaynakları kısmen olsun keserek veya kazı ve in­
şaat yapmak suretiyle kirleterek sahibine veya kullanıcısına zarar verenler taz­
minatla cezalandırılır. (Türk Kanunu Medenisi; 680)

5. Yeraltı sulan kamunun malıdır. Kimse sahiplenemez. (Türk Kanunu Me­


denisi; 679)

6. Su ile geçtiği kesin olan hastalıklardan birinin salgın olduğu yerlerde ge­
nel banyolar ve su temin edilen kuyulann, dere, nehir ve göllerin sulanndan
şüpheli olanların kullanılması yasaktır. (Umumi Hıfzısıhha Kanunu; 79)

7. Su kaynaklarının etrafında tayin edilen ve sınırlandırılan koruma bölge­


leri (himaye mıntıkaları) üzerinde konut yapılması ekilmesi veya diğer herhan­
gi bir şekilde kullanılması yasaktır. (Umumi hıfzısıhha Kanunu; 238)

8. Akarsuların ve çeşmelerin kirlenmesine neden olabilecek tesisat yapıl­


ması önlenir. Fabrika sularının zararları giderilmeden akarsulara dökülmesi
yasaktır. (Umumi Hıfzısıhha Kanunu; 242)

9. Su yollarını kasıtlı olarak tahrip edenler cezalandırılır. (Umuru Belediye­


ye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hk. Kanun; 3)

10. Mezarlıklann içinde kuyu açılamaz (Mezarlıklar Hakkında Nizamname;


14)

7.1.10. Doğal Kaynak, Maden ve İçme Suları ile Tıbbi Suların İstihsali,
Ambalajlanması ve Satışı Hakkında Yönetmelik

BIRINCI BOLUM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, tüketime sunulan doğal kaynak, maden


ve içme suları ile tıbbi suların teknik ve hijyenik şartlara uygun şekilde istihsa­
li, ambalajlanması ve satışı ile ilgili usul ve esaslan düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2 - Bu Yönetmelik, doğal kaynak, maden ve içme suları ile tıbbi su-
lann niteliklerini, hidrojeolojik, fiziki; kimyevi, mikrobiyolojik ve tıbbi özellikleri­
ni, kaptaj, isale, depo, dolum yeri gibi ünitelerinin haiz olacağı teknik ve hijye­
nik şartlar ile izin, ambalajlama,satış ve denetim esaslarını kapsar.

Kaplıca ve içmece suları hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.


Hukuki Dayanak

Madde 3 - Bu Yönetmelik, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu' nun 200-


210 uncu ve 235-242 nci, 560 sayılı Gıdalarm Üretimi, Tüketimi ve denetlen­
mesine Dair Kanun Hükmünde Kararname 'nin 17 nci ve 181 sayılı Sağlık Ba­
kanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43
üncü maddelerine dayanılarak çıkarılmıştır.

Tanımlar

Madde 4 - Bu Yönetmelikte geçen ve bu Yönetmeliğin uygulanması ile il­


gili olan deyimlerden;

a) "Bakanlık": Sağlık Bakanlığı'nı,

b) "Su" :Doğal kaynak, içme ve maden suyu, maden suyu sodası ile tıbbi
sulan,

c) "Doğal kaynak s u y u " : Jeolojik şartları uygun toprak derinliklerinde topla­


nan ve çıkış noktasından doğal ve sürekli olarak kendiliğinden akan ve EK-
1'de nitelikleri taşıyan sulan,

d) "Maden s u y u " : Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şart­


larda doğal olarak oluşan, en az 1000 miligram/litre çözünmüş mineraller
ve/veya eser elementler bulunduran, doğal yapısında karbondioksit ve radyo­
aktif elemente sahip olan, yeryüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usuller
ile çıkarılan, klinik yönden şifalı etkileri Bakanlıkça belirlenmiş olan ve EK-
2'deki nitelikleri taşıyan sıcak veya soğuk yeraltı sularını,

e) "Düşük mineralli-oligometalik sular": Total minerali 1000 miligram/litrenin


altında olmasına rağmen maden suyunun yukanda belirtilen diğer özellikleri­
ne sahip olan suları,

f) "Tıbbi sular": EK-2'de verilen sınır değerinin üzerinde florid veya radyo­
aktif madde içeren, bakanlığın özel izniyle işletilen ve doktor tavsiyesi ile kul­
lanılması gereken sulan,

g) "İçme s u y u " : Jeolojik şartları uygun toprak derinliklerinde toplanan, ye­


raltından Bakanlıkça uygun görülen teknik usullerle çıkarılan; EK-3'deki nite­
likleri taşıyan suları,

h) "Kurul": Suları incelemek üzere her ilde sağlık müdürünün teklifi ve va­
liliğin onayı ile oluşturulan inceleme kurulunu.
ı) "işletme izni" : Su işletmelerine bu Yönetmelik uyannca verilen işletme
belgesini,

i) "Otomatik makina": İmlahanede yer alan ve yıkama, doldurma ve kapak­


lama işlemlerini el değmeden otomatik olarak yapan makinayı,

k) "Otomatik sistem" : İşletmede üretimi yapılan ambalajın temizlenmesi,


dolum ve kapaklama işlemlerini el değmeden otomatik olarak uyum içinde ya­
pan sistemi,

I) "Geri dönüşlü k a p " : Su dolumunda bir defadan fazla kullanılan ve defor­


masyona uğramayan cam ve polikarbonat kapları,

m) "Geri dönüşsüz k a p " : Su dolumunda bir defadan fazla kullanılmayacak


PET, PVC, cam ve benzeri kapları,

n) "Kurul ön raporu": Yönetmelikte belirtilen esas ve usuller doğrultusunda


su kaynağı ile ilgili olarak kurulca hazırlanan ilk raporu,

o) Kurul sor rapor": Bakanlıkça onaylı projelerine ve bu Yönetmelik esas­


larına göre su tesisinin tamamının inşa edilip tamamlandığına dair Kurulca ha­
zırlanan son raporu, ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Suların İzne Bağlanması ile İlgili Hükümler

Satışı Yasak ve İzne Bağlanamayacak Olan sular

Madde 5 - Her ne surette olursa olsun,

a) Bu Yönetmelikte belirtilen tanım ve niteliklere uygun olsa dahi, yönetme­


lik hükümlerine göre izin alınmamış suların ambalajlanarak veya herhangi bir
kaba doldurularak satılması,

b) Dere, göl, nehir gibi yüzeysel sulann ve kuyu sularının satışı,

c) İzinli suların, izin verilen ambalajlar dışında veya başka firmalara ait am­
balajlara dolumu ve satışı,

yasaktır ve bunlar için izin verilmez.


izin Alma Mecburiyeti

Madde 6 - Bu Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olan sulan işletmek


isteyenler, Bakanlıktan, önce tesis izni, sonra da işletme izni almak zorunda­
dır.

Bu Yönetmeliğe göre verilen izin, ilgili mevzuatı uyarınca diğer kuruluşlar­


dan izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.

İlk Başvuru, İnceleme ve Analiz

Madde 7 - Bu Yönetmelikte belirtilen suları işletmek isteyen gerçek veya


tüzel kişiler, kaynakta veya çıkış noktasında hiçbir işlem yapmadan, kaynağın
veya çıkış noktasının yerini tereddütlere meydan vermeyecek şekilde belirle­
yen plan veya kroki ile birlikte valiliğe müracaat ederler.

Başvurunun sağlık müdürlüğüne intikali üzerine, suların kaynağı veya çıkış


noktası, sağlık müdürlüğü elemanlan kontrolünde numune alınacak şekle ge­
tirilir. Kurul, kaynağı veya çıkış noktasının mahallinde tetkik eder. Yapılan tet­
kikler sonucunda, kaynağın veya çıkış noktasının tanıtımının uygunluğunun
tespit edilmesi halinde, sağlık teşkilatı, tekniğine uygun olarak gerekli numu­
neleri alır; debi ve sıcaklık gibi mahallinde yapılması gereken ölçümleri yapar;
kaptajın yeri ve kaynağın veya çıkış noktasının etrafında bırakılacak koruma
alanı mesafesi ve gerekli olan diğer hususlara da yer verilerek kurul ön rapo­
ru detaylı şekilde hazırlanır.

Alınan numuneler, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı laboratuar­


larında veya Bakanlıkça yeterli ve uygun görülecek laboratuarda analiz ettiri­
lir.

Her türlü analiz ücretlerinin ve kurul üyelerinin yolluklannın yürürlükteki


mevzuata uygun olarak ödenmesinden su sahibi sorumludur.

İnceleme Kurulu

Madde 8 - İnceleme Kurulu; sağlık müdürünün veya görevlendireceği mü­


dür yardımcısının başkanlığında, gıda ve çevre kontrol şube müdürü, sağlık
ocağı takibi, bakteriyoloji ve enfeksiyon hastalıkları veya mikrobiyoloji uzmanı,
kimya mühendisi yok ise gıda mühendisi, jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi,
tıbbi teknolog ve çevre sağlığı teknisyeninden oluşur. Gerekli görülür ise i
teknik elemanlar da Kurula dahil edilir.

Kurul üyelerinin görüşleri arasmda ihtilaf doğması halinde Bakanlık, konu


ile ilgili uzmanının görüşünü dikkate alabilir veya yeniden kurul oluşturabilir.

Projelerin hazırlanması

Madde 9 - Kurulun olumlu ön raporundan sonra işletmeye ait kaynak, kap­


taj ve koruma bölgesi, isale hattı, toplama odası, depo, imlahane ve diğer sos­
yal tesislere ait ünitelerin projeleri işletmeci tarafından aşağıda belirtilen ölçek­
lerde yetkili mühendislere hazırlattırılır:

a) 1/500 ölçekli koruma bölgesini gösterecek biçimde kaynak yeri planko-


teleri,

b) 1/20 ölçekli kaptaj projesi,

c) Kaynağın bağlantılarını, toplama odasını ve maslak gibi üniteleri de gös­


teren 1/2000-1/200 ölçekli isale plan ve profili,

d) Kanalizasyon bulunmayan yerlerde 1/20 ölçekli fosseptik projesi ve açık­


lama raporu,

c) Depo kullanılacak ise 1/50 ölçekli depo projesi,

f) Uygulanacak prosese bağlı olarak, işletmede imal edilmesi gereken dö­


nüşsüz ambalajlar için imal yeri ile kirli ve dolu kap bekletme yeri, yıkama, dol­
durma ve kapaklama yeri ve diğer ilgili üniteleri birlikte gösterir 1/50 ölçekli im­
lahane projesi,

g) Makina yerleşimi ile iş akımını gösterir şema,

h) Sosyal tesis ile diğer yardımcı üniteleri gösterir 1/50 ölçekli proje,

Dosya Tanzimi

Madde 1 0 - Tesis izni için dört nüsha olarak tanzim edilecek olan dosyada
aşağıda belirtilen bilgi, belge ve projeler bulunur:

a) Dilekçe

b) Suyun tam analiz raporları,


c) Su ile ilgili Kurul ön raporu,

d) 9 uncu maddede belirtilen projeler ve bütün üniteler ile kaynak koruma


alanmı da gösterecek şekilde hazırlanmış genel vaziyet raporu,

f) Hidrojeolojik inceleme raporu,

g) Alınmış ise ilgili kurumların görüşlerine dair belgeler,

h) Suyun bulunduğu arazinin. Kurulca belirlenen koruma alanını da kapsa­


yacak şekilde tapusu, yer başka gerçek veya tüzel kişiye ait ise noter onaylı
anlaşma örneği, hisseli tapularda diğer hissedarların noter onaylı muvafakati
veya ilgili mahkemeden alınacak karar.

Birinci fıkradaki bilgi, belge ve projelerin asılları ile suretleri tanzim edenler
ve işletmeci tarafından imza ve tasdik edilir.

Hazırlanan dosyalar, sağlık müdürlüğünce incelenir ve uygun görülmesi


halinde, valiliğin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığa gönderilir.

Tesis İzni

Madde 11 - Bakanlığa intikal eden bilgi, belge ve projeler tetkik edilir ve ge­
rektiğinde kaynak yerinde incelemede bulunulur. Uygun görülmesi halinde, bu
projeler Bakanlıkça onaylanır ve işletmeye tesis izni verildiği bir yazı ile valili­
ğe bildirilir. Dosyalann üç nüshası, sağlık müdürlüğünde, ilgili sağlık ocağında
ve işletmecide muhafaza edilmek üzere iade edilir.

Su sahipleri veya işletmecileri. Bakanlıktan tesis izni almadan inşa ettikleri


yapılardan dolayı hak talep edemezler.

Verilen tesis izni üç yıl için geçerlidir. Tesisin bu süre içinde inşa edileme­
mesi ve işletme sahibinin Bakanlıktan ek süre talebinde bulunması halinde, bu
süre Bakanlıkça en fazla iki yıl uzatılabilir.

İşletme İzni

Madde 12 - Tesis izni alanlar. Bakanlıkça uygun görülen projeleri ve bu Yö­


netmelikte istenilen diğer hususları tam olarak yerine getirmek suretiyle bütün
tesisleri inşa ederek tamamladıktan sonra, bir dilekçe ile valiliğe başvurarak iş­
letme izni talebinde bulunurlar.
Kurulca tesislerin mahallinde incelenmesi sonucu, Yönetmelik hükümlerine
ve projelerine uygunluğunun anlaşılması halinde, kaynaktan ve dolum yerin­
den su örnekleri alınarak tam kimyevi ve bakteriyolojik analizleri yaptırılır.

Kurul son raporu, analiz raporları ve valiliğin uygun görüşü Bakanlığa inti­
kal ettirilir. Dosyanın tetkikini ve gerektiğinde tesisin mahallinde incelenmesini
müteakiben Bakanlıkça işletme izni verilir. İşletme izni ile ambalaj etiket bilgi­
sinde bu analiz sonuçlan esas alınır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tesislere Ait Hükümler

Kaynak Koruma Alanı

Madde 13 - Kaynak koruma alanı. Kurul tarafından kaynağın yeraldığı je­


olojik formasyon, topografik ve hidrojeolojik şartlar gözönüne alınarak tayin
edilir.

Koruma alanı ile ilgili hususlar işin projesinde gösterilir ve gerekçesi ayrın­
tılı olarak Kurul ön raporunda belirtilir.

Koruma alanına insan, hayvan, sel ve diğer sulann girmesi önlenerek her
türlü kirlenmeye karşı tedbirler alır. Bu bölgede suyun niteliğini etkileyecek fa­
aliyetlere izin verilmez.

Kaptaj

Madde 14 - Suların kaptaja alınması şarttır. Kaptaj, suyun kaynağından


teknik ve sağlıklı şekilde alınarak isaleye hazır duruma getirilip, her türlü kir­
lenmeye mani olacak ve dışardan içine hiçbir şey sızmayacak tarzda inşa edi­
lir, kaynak sularında kaptaj, kaynağın çıkış noktasına yapılır.

Kaptaj, camdan veya suyun niteliğini bozmayacak malzemeden yapılmış


açılır-kapanır şekilde ayrılmış, bir sulann toplandığı oda ve diğeri manevra
odası olmak üzere iki bölümden oluşur.
Kaptajın manevra odasında, suyun isalesi, su kaynağını tamamen ortaya
çıkaracak şekilde tahliyesi, numune alınması, debisinin ölçülmesi, manevra
odasına dökülecek suların boşaltılması için gerekli tertibat yeralır. Ayrıca, her
iki bölümün birlikte veya ayrı ayrı havalandırılması için, suyun dışardan kirlen­
mesini önleyecek şekilde gerekli tertibat yapılır, bu özellikler, toplama odası ile
benzeri yapılarda da gözönünde bulundurulur ve bu gibi ünitelerin tahliye uç­
larına uygun tertibat konur.

Ayrı kaptajda toplanan aynı nitelikteki sular için tek manevra odası yapıla­
bilir.

İsale

Madde 15 - Kaptajda toplanan suyu depoya akıtmak için kurulan isale hat­
tı, suyun fiziki ve kimyevi niteliklerini bozmayacak bir maddeden yapılır.

İsale projesi, isale hattı borusunda daima basınçlı su bulunacak şekilde


tanzim edilir.

su kaptajdan depoya, gerekli sıhhi ve teknik tedbirler alınarak cazibe ile


akıtılır, topografik bakımdan buna imkan olmayan hailede, suyun özelliklerini
bozmayacak nitelikte pompa kullanılarak ve su yükseltilerek isale sağlanabilir.

Depo

Madde 1 6 - Depo, aşağıda belirtilen özellikleri taşır:

a) Depo iz düzeyleri fayans veya suyun niteliğini bozmayacak beyaz renk­


li bir madde ile pürüzsüz olarak kaplanacak, en az iki göz oda ile bir manevra
odasından oluşur.

b) Depo gözlerinin içine girişler manevra odasından yapılır ve depo içine


sabit merdiven konmaz.

c) Depoya giren ve çıkan sudan numune almak ve giren suyun debisini ölç­
mek için gerekli tertibat bulunur.

d) Depo, herhangi bir bina ile bitişik yapılmaz ve çatısı bulunmaz, ancak,
gerekli durumlarda imlahane ile bitişik olabilir.

e) Depo gözlerinin havalandınimasının sağlanması ve dışardan su ve baş-


ka maddelerin girmesinin önlenmesi için uygun bir havalandırma bacası bulu­
nur.

f) Depoya su girişi yapan, depo gözlerine giren ve çıkan borular ve bunla­


rın bu biri ile olan bağlantıları bir şemada gösterilerek, bu şema manevra oda­
sının görülebilir yerine asılır.

İmlahane

Madde 17 - İmlahane, aşağıdaki bölümleri kapsar:

a - Dönüşlü cam ve izin verilen diğer kaplara dolum yapmak için;

1) Boş kapların depolandığı bölüm,

2) Doluma girecek kapların yıkandığı bölüm,

3) Doldurma ve kapaklama bölümü,

4) Doldurulmuş kaplann depolandığı bölüm,

b - İşletmede üretilen dönüşsüz kaplara dolum için;

1) Hammaddelerin depolandığı bölüm,

2) Kaplann imal edildiği bölüm,

3) Üretilen kapların temizlendiği bölüm,

4) Doldurma ve kapaklama bölümü,

5) Doldurulmuş kaplann depolandığı bölüm,

c - Maden suyu tesisleri için, karbondioksit gazlama yeri ile karbondioksit


depolama yeri.

İmlahanede ayn bölümlerde uygulanan işlemlerden birden fazlası teknolo­


jik olarak paket şeklinde bir ünitede yapılabiliyor ise bunlar ile ilgili bölümler ay­
rıca aranmaz.

İmlahane tabanı, kir tutmayan ve yıkanabilir bir malzeme ile döşenir ve her
bölüm tabanında kanalizasyona, kanalizasyon bulunmayan yerlerde septik
çukurlara bağlı, sifonlu, ızgaralı tertibat bulunur, bütün bölümlerin tabanlan,
suların çabuk ve kolay akabileceği şekilde sifon tertibatı da doğru eğimli olur.

Yapılacak septik çukurlar, hela çukurlanndan ayn olup, suların kirlenmesi­


ne neden olmayacak şekilde ve Lağım Mecrası İnşası Mümkün Olmayan Yer­
lerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmeliğe uygun olarak ayrı bir yerde yapılır.

İmlahane duvarlarının iç yüzeyleri tabandan tavana kadar fayans gibi kolay


temizlenebilir sıhhi malzeme ile döşenir.

İmlahane içindeki bölme duvarları ise fayans kaplı duvar olabileceği gibi,
paslanmaz çelik veya camdan yapılabilir. Bu bölmelerin asgari iki metre yük­
seklikte olması şarttır.

İmlahane, gündüz ışığı alabilecek şekilde inşa edilmiş ve yeterli büyüklük­


te pencere ile donatılmış olarak, daima temiz bulundurulur, temizlik, sıhhi ve
teknik usullerle yapılır.

İmlahane içinde bulundurulan her türlü araç ve gereçler kolay temizlenebi­


lir maddeden yapılmış olacaktır. Temizlik için kullanılan çöp kabı ve diğer te­
mizlik malzemesi suyu kirletmeyecek bir yerde bulundurulur. Genel temizlik,
çalışma saatleri dışında yapılır. Çalışmanın devamlı olduğu hallerde ise çalış­
ma durdurularak yapılır.

İmalathaneye her türlü haşere ve kemiricilerin girmesini önleyecek sıhhi ve


fenni tedbirler alınır. Tesiste, gerektiğinde tekniğine ve usulüne uygun olarak
yetkili personel tarafından ilaçlı mücadele yapılır. İlaçlamada, yetkili makam­
larca izne bağlanmış ürünler kullanılır ve bunlar imlahanede bulundurulamaz.

İmlahanede, personelin şahsi temizliğini yapması, kap, kapak ve benzeri


malzemelerin özel bölümleri dışında depolanması, kedi, köpek, kümes hay­
vanları ile benzerlerinin beslenmesi ve bulundurulması yasaktır.

İzinli işletmede, izinsiz başka bir suyun veya sulu içeceklerin dolumu ya­
saktır.

Sosyal Tesisler

madde 18 - Tesiste, çalışanlann sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere, ye­


mekhane, soyunma-giyinme ve dinlenme yeri, duş, tuvalet, lavabo, gerektiğin­
de yatakhane gibi sosyal tesisler, ihtiyaca cevap verecek özellik ve sayıda ya-
pılır. Bu ünitelere ait kapılar doğrudan imlahaneye açılamaz.

Su ile Temas Eden Yüzeyler

Madde 19 - Kaynaktan doluma kadar su ile temas eden veya etmesi muh­
temel olan bütün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alı­
cı ve cihazlar, suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özel­
likleri haiz malzemeden yapılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kaplar, Kapaklar ve Etiketler

Kaplar

Madde 20 - Suyun dolumunda kullanılacak kapların ebatları Bakanlığın iz­


nine tabidir. Bu kaplar, suyun niteliğini değiştirmeyecek ve su ile etkilenmeye­
cek izin alınmış bir maddeden yapılır. Ancak, içme suları beş litrelikten küçük
hacimli kaplarda ambalajlanıp satılamaz.

Maden suları, renkli ve saydam ambalaj içinde satışa çıkarılır. Ambalajda


cam dışındaki malzemeden yapılmış kaplann kullanılması halinde, bu kapla­
nn sağlık açısından sakıncalı olmadığına, kullanım ve üretimine ilişkin bilgi ve
belgeler Bakanlığa ibraz ettirilerek izne bağlanır.

Suyun dolumunda kullanılan kaplar, geri dönüşlü ve geri dönüşsüz olmak


üzere iki ayrı grupta değerlendirilir:

a) Geri dönüşlü kaplar: En az 70°C sıcaklıktaki su ve uygun temizlik mad­


desi ile tam otomatik olarak el değmeden yıkanabilecek ve aynca kullanımı ve
yıkama sonucu herhangi bir deformasyona uğramayacak nitelikte olur. Bu
kapların dedektör ve benzeri sistemle niteliğinin değişmediğinin kontrol edil­
mesi gerekir.

b) Geri dönüşsüz kaplar: Suyun dolumunda, cam dışında malzemeden ya­


pılmış kapların kullanılması halinde, bu kaplar imlahanenin ilgili bölümlerinde
otomatik olarak hammaddeden ve preformdan hareketle imal edilir. Kaplar do-
lumdan önce basınçlı su ve hava ile temizlenir, el değmeden otomatik sistem­
le doluma alınır. Bu kaplann cam dışında stoku yapılamaz. Başka yerlerde
imal edilmiş PET ve PVC gibi kaplar dolumda kullanılamaz, geri dönüşsüz
kaplar, kullanılmış malzemeden yapılamaz ve bu kaplar tekrar su dolumunda
kullanılamaz. Ancak, şişe yapımı için hazırlanmış pet preform (tüp halindeki)
malzeme, tam otomatik makinalarla işlenip şişe yapılarak basınçlı su ve hava
ile temizlendikten sonra su doldurulabilir.

Kapaklar

Madde 21 - Su kaplarında kullanılacak kapakların aşağıdaki özelliklere sa­


hip olması şarttır.

a) Kapaklar su ile etkileşmeyen ve insan sağlığına zarar vermeyen plastik


veya metalden yapılır. Yalnızca imlahaneden bulunan otomatik kapaklama
makinasında, yırtılmadan veya bozulmadan açılmayacak şekilde kapatılır.

b) Doğal kaynak suyunun bardak şeklindeki kaplara dolumunda, yapıştırı­


cı kullanılmaksızın bardak ağzını tamamen kapacak şekilde, tekniğine uygun
kapaklar kullanılır, bu kapaklarda, kolay açılabilmesi için açma uzantısı bulu­
nur. Kapaklar, imlahanede hijyenik şartlarda muhafaza edilir.

Kullanılmış veya bozulmuş kapakların kullanılması yasaktır.

Etiket Bilgileri

Madde 22 - Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi.
Bakanlıkça verilen iznin tarih ve sayısı, gün, ay, yıl olarak imal ve son kullan­
ma tarihi, parti, seri numarası Bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, dezenfeksi-
yon gibi Bakanlığın izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu pa­
rametreler yeralır. Suların ad ve özelliklerinin etikette, hangi şekilde yer alaca­
ğı ve işaretleri bakanlıkça belirlenir, suyun cinsi, suyun adının hemen altında
okunabilecek şekilde yazılır; bu yazı sembollerle kapatılamaz. Etiket üzerinde
yer alması gerekli görülen bilgiler, fınnlanmış veya kabartma veya baskı şek­
linde olabileceği gibi kağıt etiket şeklinde de olabilir. Bardak şeklindeki kaplar­
da etiket bilgileri kapak üzerinde yeralır.

Kağıt etiketin, suyun tüketiciye ulaşıncaya kadar ambalaj üzerinde kalma­


sını sağlayıcı, bozulmasını ve düşmesini önleyici her türlü işletmeci tarafından
alınır.

Suyun adı mutlaka kapak üzerine de yazılır.

Kap, kapak ve etiketlerde tüketiciyi yanıltıcı bilgi ve sembollere yer verile­


mez.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Muhtelif Hükümler

Mesul Müdür

Madde 23 - Su tesislerinde, işletmecinin devamlı olarak işinin başında bu­


lunması asıldır. İşletmecinin devamlı surete bulunmasına imkan olmayan ve
mesul müdür marifetiyle işin yürütülmesi kabul edilen hallerde, mesul müdüre
ait bilgi ve belgeler sağlık müdürlüğüne yazılı olarak bildirilir.

Mesul müdür, su sağlığı ve kalitesi konusunda eğitimli ve deneyimli, sağlık


meslek lisesi veya konu ile ilgili yüksek okul mezunundan olur.

Mesul müdür görevlendirmesi, işletmecinin sorumluluğunu ortadan kaldır­


maz.

Dezenfeksiyon Filtrasyon ve Zorunlu Haller

Madde 24 - Sulara herhangi bir işlem uygulanarak kaynağındaki fiziki ve


kimyevi niteliklerinin değiştirilmemesi esastır. Ancak, sular, zorunlu hallerde
Bakanlığın özel izni ve uygun göreceği usul ve teknikler ile filtrasyon ve diğer
işlemlere tabi tutulabilir.

Zorunlu haller, usul ve tekniklere ilişkin hususlar bakanlıkça çıkarılacak bir


yönerge ile belirlenir.

Dezenfeksiyon, ozonlama, ultraviole ve benzeri metotlar ile yapılabilir. Klor


ve klor bileşikleri ile dezenfeksiyon talebi il hıfzısıhha kurullannda değerlendi­
rilir ve karara bağlanır.
Maden suyunun dezenfeksiyonu sadece ışınlama metodu ile yapılır.

Kapların Yıkanması, Doldurulması ve Kapaklanması

Madde 25 - Kapların yıkanması, doldurulması ve kapaklanması, el değme­


den otomatik makina veya otomatik sistemle yapılır. Geri dönüşlü kaplar her
seferinde dolumdan önce yıkanır. Otomatik yıkama ünitelerinde yıkama işle­
mi, uygun teknoloji ve malzeme ile yapılır.

Yıkama suyunda kullanılan ürünün aktivitesinin devamlılığı sağlanır.

Temizlikte Bakanlıktan izinli ürünler kullanılır. İşlem dosyasında temizleyici


ile ilgili bilgiler yer alır.

tesisteki yıkama suyu hijyenik yıkama imkan vermeyecek derecede kirlen­


diğinde ve her halükarda her gün değiştirilir.

Dönüşlü kapların yıkanmasında, doğal kaynak veya içme suyu kullanılır.

Dolum yerinde her ne surette olursa olsun dolum yapılan ve kapların yıka­
masında kullanılan sular dışında başka su bulundurmak yasaktır.

Personele Ait Kıyafet ve Sağlık Kontrolleri

Madde 26 - İmlahanede çalışan personel, uygun iş elbisesi, lastik çizme,


lastik önlük ve uygun başlık giymek ve dolum makinalannın başında duranlar
ağız ve burunlarına maske takmak zorundadırlar.

İşyerinde çalışan personelin temizliğine dikkat edilir. 1593 sayılı Umumi


Hıfzısıhha Kanununun 126 ncı maddesi gereğince çalışanlann sağlık kontrol­
leri ve portör muayeneleri yapılarak sağlık karnelerine işlenir, bu işlemlerden
işveren ve mesul müdür sorumludur.

İşletmeci Tarafından Yaptırılacak Analizler

Madde 27 - İşletmeciler suyun bakteriyolojik ve kimyevi niteliklerini ve ge­


rektiğinde toksikolojik analizlerini her üç ayda bir, 7 nci madde de belirtilen la­
boratuarlarda analiz ettirmek ve alacakları raporları her yıl için ayrı dosyalar­
da saklamakla mükelleftir, sağlık teşkilatı ve yetkililerince yapılacak kontroller­
de bu raporlar incelenir.
işletmede Bulundurulacak Belgeler

Madde 28 - İşletmede Bakanlıkça verilen işletme izni belgesi, mesul mü­


düre ait fotoğraflı ve valilikçe onaylı belge, yaprakları numaralanmış ve sonu
sağlık müdürlüğünce onaylanmış denetleme defteri, işçilere ait sağlık karnele­
ri ve portör muayeneli raporları bulundurulur.

İznin Geçerliliği, İzin Belgesinin Kayrp veya Tahrip Olması

Madde 29 - İzin, kimin adına ve hangi su için alınmış ise o gerçek veya tü­
zel kişi ve su için geçerlidir. İzin belgesinde belirtilen hususlar esas olup; bu
hususlardan herhangi birinin değişmesi veya işletme izni belgesinin kaybol­
ması, okunamayacak ve yanlış anlamalara sebep olacak şekilde bozulması
halinde, su sahibi veya işletmecisince bir dilekçe ile valiliğe müracaat edilir. Di­
lekçeye değişiklik ile ilgili belge ve bilgiler veya kayıp ilanı verilmiş gazete ve­
ya bozulan izin belgesinin aslı ilave edilir.

Müracaat üzerine Kurulca gerekli inceleme yapılır ve tesis de izin verildiği


şartlarda bir değişiklik olmadığının tespit edilmesi halinde; Kurulca hazırlana­
cak rapor valiliğin konuya ilişkin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığa intikal et­
tirilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme sonucu söz konusu talebin uygun görül­
mesi halinde, gerekli düzeltmeler yapılır veya eski tarih ve sayı ile yeniden izin
belgesi edilir ve gerekli açıklama yapılarak onaylanır.

Tesiste Yapılacak İlave veya Değişiklik

Madde 30 - Yeni kaynak ilave edilmek veya tesiste fizik yapıyı değiştirecek
şekilde tadilat veya ilave yapılmak istenmesi halinde, 11 inci madde doğrultu­
sunda Bakanlıktan izin alınması şarttır.

Yeni kaynak ilave edilmesi suretiyle suyun izninde belirtilen niteliğinin de­
ğişmesi halinde, mevcut izin iptal edilerek yeni tarih ve sayı ile izin belgesi tan­
zim edilir.

İzinli suya ayrı bir imla şekli için yeni bir imlahane kurmak istenmesi halin­
de, bu Yönetmelik hükümleri uyarınca değerlendirmede bulunulur ve uygun
görülmesi halinde, mevcut izin belgesi üzerinde düzeltme yapılır.
ithal ve İhraç İzni

Madde 31 - Bu Yönetmelikte belirtilen hüküm ve kriterlere uygun olan itha­


linde ve ihracmda, bu konulardaki düzenlemelere göre hareket edilir. Ancak,
bu Yönetmelik kapsamı dışındaki sulann ithaline izin verilmez.

Bu Yönetmelik kapsamında olmayan suların ihracı. Bakanlıkça verilecek


belgeler çerçevesinde izne tabidir.

İsim Karışıklığının Önlenmesi

Madde 32 - Su kontrollerinde herhangi bir karışıklığa meydan vermemek


ve tüketicinin yanılmasını veya aldatılmasını önlemek için; ayn işletmelerden
elde edilen sulara aynı isim altında satış izni verilmez.

Tesislerin Dezenfeksiyonu

Madde 33 - Su tesisleri, lüzum görüldükçe mahalli sağlık teşkilatının göze­


timinde dezenfekte ettirilir.

Ambalaj Atıkları

Madde 34 - Su dolumunda kullanılan kap ve kapakların atıkları bağımsız


bir ünitede muhafaza edilir.

Plastik ve benzeri dönüşsüz kaplara dolum yapılan işletmelerde, kullanıl­


mış kapların bulundurulması ve depolanması yasaktır.

Her ne amaçla olursa olsun, imlahanede kullanılmış kapak bulundurula­


maz.

Denetim

Madde 3 5 - İzinli suya ait bütün tesisler ve tesiste uygulanan proses sağlık
teşkilatının denetimine tabidir. İşletme prosesinin tehlike arz eden kritik kont­
rol noktaları Bakanlıkça yönerge ile belirlenir ve gerekli tedbirler alınarak kont­
rolleri yapılır.

Bu Yönetmelik uyarınca ruhsat verilmiş suların kimyevi, fiziki veya bakteri­


yolojik niteliklerini kesinlikle ve sürekli olarak kaybettiği, 7 nci maddede belirti­
len laboratuarların raporu ile tevsik edildiğinde, verilen izin geri alınır ve tesis
kapatılır.

Her ne surette olursa olsun, belirli bir isim altında ruhsat almış bir suya baş­
ka bir su veya niteliği dışındaki suları kattıkları ve bu işi iki defadan fazla yap-
tıklan tespit edilenlerin izinleri geri alınır ve kendilerine aynı su için yeniden
izin verilmez.

Su tesisleri senede bir defa Bakanlıkça oluşturulan bir komisyon tarafından


kontrol edilir. Bu kontrol sırasında eksiklikleri görülen veya izin verme sırasın­
da mevcut şartları kaybettiği tespit edilen tesislerin bu eksiklikleri giderilinceye
kadar faaliyeti durdurulur.

Ayrıca tesislerin sağlık teşkilatınca en az üç aylık aralıklarla genel kontrol­


leri yapılarak bakteriyolojik ve kimyevi analizler için numune alınır. Alınan nu­
muneler ile ilgili kuruluşlann denetim amacıyla alacağı numuneler 7 nci mad­
dede belirtilen laboratuarlarda analiz ettirilir. Gerekli görülen hallerde de tesis­
lerin kontrolü yapılabilir ve bunlardan numune alınabilir.

Laboratuar

Madde 36 - Her işletmede dolumu yapılan suyun günlük analizini yapmak


amacıyla, su analizi yapabilen bir teknisyenin sorumluluğunda, analiz edilecek
parametreleri Bakanlıkça belirlenecek olan, bir laboratuar bulunur.

Bu laboratuarda günlük analizleri kaydetmek üzere sağlık teşkilatınca mü­


hürlenmiş ve onaylanmış bir defter bulundurulur.

Sağlık teşkilatınca yapılan denetimlerde bu defter incelenir ve sağlık teşki­


latının yaptırmış olduğu analiz sonuçlan ile karşılaştınlır.

Uygun Çıkmayan Suların Takibi

Madde 37 - Suların 7 nci maddede zikredilen laboratuarlarda yapılan ana­


lizlerinde bu Yönetmelikte öngörülen parametrelerdeki sınırlann dışına çıkıldı­
ğının görülmesi halinde, işletme uyarılır, bir hafta içinde tekrar su numunesi
alınır; bu numunenin analizinde de aykınlık bulunması halinde tesisin faaliye­
ti geçici olarak 15 gün süre ile durdurulur ve gerekli tedbirler aldırılır. Bu süre
sonunda tekrar alınan numunenin bu Yönetmeliğe uygun olması halinde üre­
time izin verilir ve bir ay süre ile haftalık izlemeye alınır. Dört defa yapılan de­
netim ve analiz sonuçlannın Yönetmeliğe uygun olması halinde, normal izle-
me periyoduna dönülür.

Tesis sahipleri, aykınlık tespit edilen parti ve seri numaralı suların toplatıp
sağlık teşkilatının denetiminde imha etmekle yükümlüdür.

Maden sularında nitrit oranı Ek-2'de gösterilen uyarı değerinde ise, işletme
uyanlır. Sınır değerinin üzerinde ise, işletmenin faaliyeti Yönetmelikte belirtilen
parametrelere uygunluk sağlanıncaya kadar doldurulur.

ALTINCI BÖLÜM
Müeyyideler ve Son Hükümler

Müeyyideler

Madde 38 - Bu Yönetmelik hilafına hareket eden işletmeler ile sahip ve me­


sul müdürleri hakkında; 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenme­
sine dair kanun Hükmünde Kararname ile 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Ka­
nunu hükümleri uygun alır.

Yürürlükten Kaldırılan Hükümler

Madde 39 -17.4.1974 tarih ve 14918 sayılı Resmi Gazete 'de yayımlaman


kaynak Suları Yönetmeliği ile ek ve değişiklikleri, 1.9.1988 tarih ve 19916 sa­
yılı Resmi Gazete 'de yayımlanan Maden Suları (Mineralli Sular) Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 - Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce izin belgesi bu­


lunan veya tesis izni almış olan su işletmecileri, parametreler yönünden mük­
tesep hakları saklı kalmak kaydı ile bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren
bir yıl içerisinde, tesislerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirirler.

Bu Yönetmeliğe uygun olmadığı tespit edilen işletmelere Bakanlıkça en


fazla bir yıl süre verilir. Bu sürenin sonunda Yönetmeliğe uygun hale gelen iş­
letmelerin çalışmalanna izin verilir. Aksi takdirde,bu işletmelerin izinleri Bakan­
lıkça iptal edilir. Bu şekilde izinleri iptal edilenler, birinci fıkrada müktesep hak­
tan faydalanamazlar.
Geçici madde 2 - Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve
Levazımın Hususi Vasıflannı Gösteren tüzüğün 426 ncı maddesine dayanıla­
rak hazırlanan ve "İçme ve Kullanma Sulannın ve Satış Yerlerinin Tabi Olacak-
lan Esaslar"! düzenleyen 22.12.1994 tarih ve 15164 sayılı Genelge uyannca
verilen geçici izinlere göre faaliyet gösteren işletmelerin, bu Yönetmeliğin ya­
yımı tarihinden itibaren en fazla bir yıl içinde faaliyetlerine son verilir.

Yürürlük

Madde 40 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 41 - Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.


EK-1
Doğal Kaynak Sularının Nitelikleri

Doğal kaynak sularında bulunabilecek madde miktarları, aşağıdaki değer­


leri geçmeyecektir.

a) Fiziksel özellikler :
Renk (Pt/Co) olarak 5 Birim
Bulanıklı (SI02) veya Jackson Birimi 2 Birim

b) Kimyasal özellikler:

Litredeki Miktarı (mgr)

Klorür (Cl) - 40
Sülfat (SO) 40
Kalsiyum(C) 100
Magnezyum (Mg) 30
Sodyum (Na) 30
Potasyum (K) 10
Alüminyum (Al) 0.05
PH (6-5) ± 0.5

c) İstenmeyen maddeler:

Litredeki Miktarı (rr

Nitrat (N03) 25
Demir (Fe) 0.05
Mangan (Mn) 0.02
Bakır (Cu) 0.1
Çinko (Zn) 0.1
Florür (m) 1.5
Organik maddeler
için sarf edilen 0 2 miktarı 2
Amonyak (NH3) Bulunmayacaktır
Bor (B) 1
Nitrit (N03) Bulunmayacaktır
Fanotik maddeler 0.00001

d) Zehirli maddeler:

Litredeki Miktarı (mgr)

Arsenik (As) Litrede 0.01


Kadmiyum (Cd) 0.005
Siyanid (Cn) 0.01
Krom (Cr) 0.05
Civa (Hg) 0.001
Nikel (Ni) 0.02
Kurşun (Pb) 0.01
Antimon (Sb) 0.005
Selenyum (Sn) 0.01
Pestisidler ve benzeri maddeler 0.00001
Polisiklik aromatik hidrokarbonlar 0.00001

e) Radyoaktivite miktarı:

Litredeki Miktarı

Alfa vericiler en çok 1 picocurte


Beta vericiler en çok 10 picocurie

f) Mikrobiyolojik özellikler:

1- Jerm sayısı: Kaynağından alınan numunenin 1 mililitresinde


37 oC'de 24 saatte 20
20-22 oC de 72 saatte 50

2- Jerm sayısı piyasa kontrollerinde alınan numunenin 1 mililitresinde


37 oC'da 34 saatte 100
20-22 oC'de 72 saatte 200

3- Bu suların 100 mililitresinde koliform, fekal koliform, E.coli, fekal strepto­


kok, salmonella, P. aeruginosa, patojen stafilokoklar, parazitler, yosunlar ve di­
ğer mikroskopik canlılar ile 50 mililitresinde anaerob sporlu sülfat redükte
eden bakteriler ve 10 litresinde enterovirüsler bulunmayacaktır.
EK-2
Maden Sularının Nitelikleri

a) Genel özellikleri:

Maden suları aşağıda belirtilen genel özellikleri taşımalıdır:

1) Maden sularının debisi, sıcaklığı ve diğer özellikleri kabul edilebilir dal­


galanmalar üzerinde değişiklik göstermemelidir.

2) Suyu karakterize eden çözünmüş minerallerde ±%20, çözünmüş kar­


bondioksit gazında ise ±%50'lik bir değişme tolere edilir.

3) Şişelenmiş doğal maden suyunun yapısı, değişken özellikleri, sıcaklık,


elektrik iletkenliği, içerdiği oksijen ve karbondioksit gazları ve Bakanlığın izni
ile arıtımı uygun görülen demir, mangan ve kükürt miktarları hariç, suyun kay­
nak yerindeki yapısı ile aynı olmalıdır.

4) Doğal maden suyuna her nevi kimyasal maddeler veya suyun yapısında
bulunmayan gazlar ilave edilmemesi esastır. Ancak, maden sularının içinde
bulunan gazların eksiğinin tamamlanması veya miktarının çoğaltılması ama­
cıyla aynı cinsten gaz ilave edilmek istenmesi halinde, suyun doğal yapısını
bozmayacak ve Bakanlığın izin vereceği miktardan fazla olmayacaktır.

5) Maden suyunun doğal yapısında bulunan demir, mangan ve kükürt karı­


şımları Bakanlığın izni ve suyun diğer niteliklerini bozmamak kaydıyla ayrıla­
bilir.

b) Fiziksel özellikleri:

Maden sulannın fiziki özellikleri aşağıdaki gibi olmalıdır:

Renk (Pt/Co) skalası 5 birim


Bulanıklık (Si02) 5 birim
c) Kimyasal özellikleri:

Maden sularının kimyasal parametreleri, aşağıdaki değerleri aşamaz :

Litredeki Miktan (mgr)

Amonyum (NH3) 0.50


Nitrit (N03) 0.02 -0.05
Nitrat {N03) 25
Arsenik (Ar) 0.01
Krom (Cr) 0.05
Kadmiyum (Cd) 0.003
Cıva (Hg) 0.001
Nikel (Ni) 0.02
Kurşun (Pb) 0.01
Anlimon (Sb) 0.005
Selenyum (Se) 0.05
Siyanid (Cn) 0.01
Baryum (Ba) 1
Florür(F) 1.0-2.0
Çinko (Zn) 3
Mangan (Mn) 2
Bakır (Cu) 1
Borat (Bo) 5
Alüminyum (AI3) 0.2
Sülfür(S) 0.05
Organik madde için sarf edilen
oksijen miktarı 5.0
Pestisidler ve benzeri maddeler 0.00001
Polisiklik aromatik hidrokarbonlar 0.00002

Maden suları, 1.0 mg/L'den fazla florür ihtiva ediyorsa "florür ihtiva eder",
2.0 mg/L'den fazla florür ihtiva ediyor ise "0-7 yaş grubundaki çocuklar için uy­
gun değildir" ibaresi şişe etiketine yazılmalıdır.

d) Radyoaktif özellikleri ;

Maden suyunun radyoaktif özellikleri aşağıdaki değerleri geçemez.


Litredeki Miktarı

Alfa vericiler ençok 0.1 Becquerel 2.7 picocuries


Beta vericiler ençok 1 Bacquerel = 27 piccocurlas

e) Mikrobiyolojik özellikleri:

Maden suları nıikrobiyolojik özellikleri bakımından aşağıdaki niteliklere ha­


iz olacaktır.

Kaynaktan alınan numunede;

Koloni sayısı (22'C) 20/mililitre,


(27'C) 5/mililitre,

Şişelenmiş sularda

Koloni sayısı (22'C) 100/mililitre,


(37'C) 20/mililitre.

37'C'de, 250 ml'lik numunede, koliform bakteriler, fakat koliformlar, pse-


udomonas aeruginosa, fekal streptokoklar ise 50 mllik numunede sülfat re-
dükleyen sporlu anceroblar bulunmayacaktır.

Maden sularında total mezofilik aerobik bakteri (total jerm) sayısı, kaynak­
ları alınan numunelerde bir militrede 10'dan fazla, şişelenmiş olarak tüketime
verilen sularda ise bir mililitrede 100'den fazla olmayacaktır. Aynca, bu sular­
da parazitler, protozoerler, crustealar, yosun türleri ve diğer patojen mikro or­
ganizmalar bulunmayacaktır.

İçme sularında bulunabilecek madde miktarları, aşağıda değerleri geçme­


yecektir :
EK-3
İçme Sularının Nitelikleri

İçme sularında bulunabilecek madde miktarlan, aşağıdaki değerleri geç­


meyecektir :

a) Fiziksel özellikler:

1 - Renk (Pt/Co) olarak 10 birim


2 - Bulanıklık (Si02) veya Jackson Birimi 5 birim

b) Kimyasal özellikler:

Litredeki Miktarı (mgr)

Klorür (Cl) 250


Sülfat (S03) 250
Kalsiyum (C) 100
Magnezyum (Mg) 50
Sodyum (Na) 50
Potasyum (K) 12
Alüminyum (Al) 0.2
PH 5.5-8.5

o) İstenmeyen maddeler:

Litredeki Miktaı

Nitrat (N03) 45
Demir (Fe) 0.3
Mangan (Mn) 0.05
Bakır (Cu) 1.5
Çinko (Zn) 3
Florür (F) 1.5
Organik maddeler için sarf edilen
Oksijen miktarı 3.5
Amonyak (NH3) 0.05
Bor(B) 0.3
Nitrit (N03) 0.05
Fenotik maddeler 0.02
d) Zehirli Maddeler:

Litredeki Miktarı (mgr)

Anyonik (An) 0.01


Kadmiyum (Cd) 0.003
Siyanid Cn) 0.01
Krom (Cr) 0.05
Civa (Hg) 0.001
Nikel (Ni) 0.02
Kurşun (Pb) 0.01
Aümon (Sb) 0.006
Selenyum (Se) 0.01
Pestisidler ve benzeri maddeler 0.00001
Polisilik aromatik hidrokarbonlar 0.00002

e) Radyoaktif miktarı:

Litredeki Miktarı (mgr)

Alfa vericiler en çok 1 picocurie


Beta vericiler en çok 10 picocurie

f) Mikrobiyolojik özellikler:

1- Jerm Sayısı : Kaynağından alınan numunenin 1 mililitresinde

37°C'de 24 saatte 20
20-22°C"de 72 saatte 50

2- Jerm sayısı piyasa kontrollerinde alınan numunenin 1 mililitresinde

37°C'de 24 saatte 100


20-22°C'de 72 saatte 200

3- Bu suların 100 mililitresinde koliform, fekal koliform, E.Koli, fekal strep­


tokok, salmonella, pseudomonas aeruginosa, patojen stafilokoklar, parazitler,
yosunlar ve diğer mikroskopik canlılar ile 50 mililitresinde ancerob sporlu sül­
fat redükle eden bakteriler ve 10 litresinde enterovirüsler bulunmayacaktır.
İSTANBUL TİCARET ODASI
1999 YILI YAYIN LİSTESİ (*)

1 Yem ve Gübre Sanayi Sektörü


2 Türkiye'de Balıkçılık ve Su Ürünleri Üretim Potansiyeli
3 Yurtiçi Endüstriyel ve Sektörel Fuarlar Takvimi
4 1999-2000 Calendar of Industrial and Trade Fairs in Turkey
5 Gürcistan Ülke Profili, Mevzuat ve Türk Girişimcileri
6 Yurtdışı İndirimli Oteller Katalogu
7 Yurtiçi İndirimli Oteller Katalogu
8 İndirim Sağlayan Sağlık Kuruluşları Rehberi
9 Sorularla Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkilerinde Euro
10 Ulusal Kuruluşlar Rehberi
11 Başarılı Satış İçin Temel Satıcı Davranışları
12 1998 Yılı İstanbul Küçük Sanayi Kapasitesi Kullanım Araştırması
13 Kuveyt Ülke Etüdü
14 Sorularla Dış Ticarette Standardizasyon l\/levzuatı
15 Tarifeli Uçuşlar Rehberi
16 Yatırım Destekleri Konusunda Soru ve Cevaplar
17 AB Mermer Ürünleri Piyasası Araştırması
18 1998 Yılı Sektörler İtibariyle Ankete Dayalı Ekonomik Durum Analizi
19 Sorularla Yat Turizmi ve Turizm İşletmeciliği El Kitabı
20 Sorularla Turizm Teşvik Mevzuatı El Kitabı
21 Ticaret Sicili Tüzüğü
22 Etiyopya Ülke Etüdü
23 Natural Resources of Turkey (Volume II) Western Regions
24 B.A.E. Ülke Etüdü
25 Sorularla Danimarka Yabancı Sermaye Mevzuatı
26 Sorularla Rusya Federasyonu Yabancı Sermaye Mevzuatı
27 Sorularla Beyaz Rusya Yabancı Sermaye Mevzuatı
28 Sorularla Azerbaycan Yabancı Sermaye Mevzuatı
29 Sorularla Hırvatistan Yabancı Sermaye Mevzuatı
30 Sorularla Romanya Yabancı Sermaye Mevzuatı
31 Sorularla Özbekistan Yabancı Sermaye Mevzuatı
32 Sorularla Bosna Hersek Yabancı Sermaye Mevzuatı
33 Sorularla Macaristan Yabancı Sermaye Mevzuatı
34 Sorularla Almanya Yabancı Sermaye Mevzuatı
35 Sorularla Fransa Yabancı Sermaye Mevzuatı
36 Sorularla Birleşik Krallık Yabancı Sermaye Mevzuatı
37 Sorularla İtalya Yabancı Sermaye Mevzuatı
38 Sorularla Belçika Yabancı Sermaye Mevzuatı
39 Sorularla İsrail Yabancı Sermaye Mevzuatı
40 Sorularla KKTC Yabancı Sermaye Mevzuatı
41 AB'nin Kobilere Uyguladığı Kredi ve Destek Programları
42 Rakamlarla Türkiye Ekonomisi (Türkçe)
43 Turkey in Figures
44 Makedonya Ülke Etüdü
45 İstanbul'un Ekonomik ve Sosyal Göstergeleri
46 Social and Economic Indicators of İstanbul
47 Küreselleşme ve Gümrük Birliği
48 Fildişi Sahili Ülke Etüdü
49 Türk Gıda Mevzuatları Rehberi
50 Karadeniz Limanlarının Bölgesel Ticaretin Gelişmesindeki
Önemi ve İşlevi
51 Katar Ülke Etüdü
52 Türkiye'de Yapıların Yalıtımı ve Yalıtım Sanayiinin Durumu
53 Türk Konfeksiyon Yan Sanayii ve İsrail'e İhracat Olanakları
54 Başarılı İhracatçılar Kitabı OTEX 98
55 Norveç Ülke Etüdü ve Seçilmiş Mal Grupları İtibariyle Pazar Olanakları
56 Türkiye'de İçme Suyu Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri

* Eylül 1999 itibariyle

You might also like