Professional Documents
Culture Documents
Kaynak Sulari
Kaynak Sulari
TÜRKİYE'DE
İÇME SUYU SEKTÖRÜ,
SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Hazırlayan:
Prof.Dr. Metin YEREBAKAN
İSTANBUL
© Bu eserin tüm telif lıakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir.
Eylül 1999
ISBN-975-512-391-1
Tel. : (212)511 41 5 0 - 2 2 5 / 3 0 3
Faks : (212) 513 88 27 - 520 10 27
E. Posta : dokümantasyon(S)tr-ito.com
BASKI
LEBİB Y A L K I N Y A Y I M L A R I V E B A S I M İŞLERİ A . Ş .
Tel.: (0212) 279 67 50 - 282 39 00 (Pbx) Faks: |0212) 278 90 64
ONSOZ
Son yıllarda hızla artan çevre kirliliği diğer kaynakları olduğu gibi içme suyu kay
naklarını da ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Özellikle İstanbul gibi büyük
şehirlerimizde altyapıdaki çeşitli sorunların da etkisiyle artık şehir suyu içilemez
hale gelmiş olduğundan, içme suyu ihtiyacı çeşitli yollardan şehre getirilen taşıma
sularla karşılanmaya çalışılmaktadır.
Sağlıklı içme suyu teminininde ortaya çıkan sorunlar nedeniyle sektöre yeni bir
düzen ve standart getirilmesi amacıyla gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmış ve
kaynağında ambalajlanmayan suyun açık olarak satışı yasaklanmıştır. Ancak
denetimlerin yetersiz olmasından dolayı sözkonusu mevzuatın etkin bir şekilde
uygulanamaması, hala çok sayıda işyerinin ruhsatsız olarak faaliyette bulun
masına ve gerek ambalajlı gerekse ambalajsız içme suyu satışının büyük ölçüde
denetimsiz ve sağlıksız koşullarda sürdürülmesine neden olmaktadır. Bu alandaki
sağlıksız uygulamalann önlenmesi için denetimin tam olarak sağlanması öncelik
le gerekmektedir.
Su hayatın temel bileşeni olduğu halde, insanoğlunun en hor kullandığı bir ihtiyaç
maddesidir. İnsanoğlu yaşama duyduğu saygıyı özünü oluşturan suya duymuyor.
Her yıl, dört milyon çocuğun susuzluktan öldüğü bir dünyada yaşamaktayız. Ge
lecek yirmi yılda dünya nüfusuna üç milyar yeni insanın ilave olacağı tahmin edil
mektedir. Başka bir ifade ile, gelecek yirmi yılda içme suyu ihtiyacı bir misli arta
caktır. Hal böyle iken, su kaynakları hızla azalmakta ve korunması daha da güç bir
hale dönüşmektedir.
Böylesine önemli bir konuyu araştırma projesine dönüştüren İstanbul Ticaret Oda
sı, en önemli ulusal dinamiklerimizden birini gün yüzüne çıkarmıştır. Kişi başına
düşen otomobil, TV, çelik, şeker, et ve hububat gibi çeşitli göstergeler, suyun öne
mini ve etkinliğini tanımlamada yetersiz kalmaktadır. Batmakta olan bir gemide bu
lunan yolcu için can yeleği ne ise; yaşam için su aynı önemdedir. Su; global krizin
potansiyel kaynaklarından biridir.
Bu çalışma; içme suyu ile ilgili ihtiyaç duyulan bir çok bilgiyi içermektedir. Bu
amaçla; kaynak eser niteliği taşımaktadır. Eseri ortaya çıkaran, İstanbul Ticaret
Odası'na teşekkür ederken, ilgililere yararlı olmasını temenni ederim.
BÖLÜM II
İÇME SULARI
2.1. İçme Sulan 17
2.2. Su İle İlgili Tanımlama ve Sınıflandırmalar 18
2.3. Türkiye'deki Kaynak Suları; Bölgesel Dağılımı ve
Envanter Bilgileri 25
2.4. Dünya 'da ve Türkiye'de Su Kaynakları 28
2.5. Türkiye'deki Kaynak Suyu ve Maden Sularının
Mevcut ve Potansiyel Dağılımları 31
BÖLÜM III
RUHSATLANDIRMA
3.1. Kaynak Suyu Projeleri ve Ruhsatlandırma Prosedürü 53
3.2. Suyun İşlenmesi, Suyun Şişelenmesi, Şişeleme Teknolojileri 56
3.3. Kaynak Suyu Muhafazası 64
3.4. Kaynak Suyu Dağıtımı 65
3.5. Kaynak Suyunun Gözlem ve Raporlanması 68
BÖLÜM IV
İÇME SUYU VE KENTLERİMİZ
4.1. İçme Suyu ve Kentlerimiz .73
4.2. İstanbul 73
4.3. Ankara 86
4.4. İzmir 87
4.5. Bursa 91
4.6. Konya 92
4.7. Adana 95
4.8. Antalya 96
SAYFA
4.9. İçel 97
4.10. İzmit 102
4.11. Samsun 104
4.12. Balıkesir 105
4.13. Kayseri 106
4.14. Denizli 107
4.15. Sivas 107
4.16. Erzurum 108
BÖLÜM V
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
5.1. Su Havzaları Sorunlar ve Korunması 113
5.2. Su İstasyonlarının Ortaya Çıkması ve Yaygınlaşması 116
5.3. Su İstasyonlannın Hijyenik Durumu ve Denetlenmesi 117
5.4. İçme Suyu Sektörünün Durumu 119
5.5. Değerlendirme 122
5.6. Öneriler 126
5.7. Sonuç 130
BÖLÜM VI
YARARLANILAN KAYNAKLAR
6.1. Yararlanılan Kaynaklar 139
BÖLÜM VII
EKLER
7.1. Kaynak Suları İle İlgili Ulusal Mevzuat 149
1. BOLUM
YAŞAMIN
TEMEL PARAMETRESİ
Yukarıda sözü edilen saha araştırması ile belirlenenler yanında çeşitli kay
naklarda ifade edilen sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir.
Onbeş ilimizde içme suyu durumunu belirlemek için; çeşitli kaynaklar taran
mış, aynca yukarıda sözü edilen gezici ekiplerce bilgi toplanmıştır. Bu illerde,
bugüne kadar yapılmış olan, halen devam eden ve yapılması planlanan çalış
malara ilişkin veriler derlenmiştir.
Bir madde olarak su; kokusuz, renksiz ve tatsızdır. Yapı yönünden durağan
bir bileşik olan su, olağanüstü çözücü özelliğe sahip olup güçlü bir kimyasal
enerji kaynağıdır. Sıcak günlerde ısıyı absorbe eden su, soğuk günlerde ab-
sorbe etmiş olduğu ısıyı çevreye vermektedir. Bu özelliğiyle yeryüzünü kapla
yan büyük su kitleleri ve atmosferde buhar halindeki su, çevre sıcaklığını ayar-
layıcı rol oynamaktadır.
Su, doğadaki her türlü maddeye etki yapabilecek bir güce sahiptir. Belli bir
zaman içerisinde en sert metallere bile nüfuz ederek, paslanıp parçalanmala
rına neden olmaktadır. Su, olağanüstü kolay şekil değiştirmektedir. Kimi za
man aynı göl ya da akarsu kenarında katı, sıvı ve gaz şeklindeki suyu yan ya
na görmek mümkündür.
Yeryüzünde yüzde yüz arı olarak suyu korumak olanaksızdır. Çünkü su, do
ğal olarak oluşmuş tüm maddeler için universal bir çözücüdür. Yabancı mad
delerle temas halindeki su molekülleri maddeyi parçalayıp, aralarına girerek
parçacıkların birleşmesini önlemektedir. Yağışlarla yeryüzüne dönen su içinde
atmosferdeki gazlar çözünmüş şekilde bulunur. Yeryüzünde su çözücülüğünü
sürdürür. Tüm kimyasal elementlerin yaklaşık yansı suda az ya da çok çözün-
mektedir. O nedenle deniz, göl, gölet vb. yerlerde bulunan sular, sulu bir çö
zelti niteliğindedir. Bunlar içinde deniz suyu çözünmüş maddelerce en zengin
olanıdır.
Suyun molekül yapısı bir anda değişse, birbirini izleyen felaketlerle yeryü
zünde yaşam yok olur. Vücuttaki kan kaynamaya başlar, bitkiler, ağaçlar, ve
tüm canlılar ölür. Yeryüzü tümüyle çöle döner.
Su, tatsız, kokusuz bir sıvıdır; ince katman durumunda saydam görünmek
te, ancak derinliğinin artmasına bağlı olarak yeşilimsi-mavi bir renk almakta
dır. Fiziksel özelliklerinde çeşitli sapmalar izlenmektedir. Örneğin 4'C'de özgül
kütle bakımından en yüksek değere ulaşır; bu sıcaklıkta suyun özgül kütlesi 1
gr/cm3 'tür.
Su, gaz ya da katı hale kolayca geçen bir bileşiktir; Celsius ölçeğine göre
normal atmosfer basıncı altında (760 mm Cıva basıncı) O'C'de donar,
100°C'de kaynar. Su buharı, havaya göre yoğunluğu 5/8 olan renksiz bir gaz
dır. Katı su, yani buz heksagonal kristallerden oluşur; su donduğunda hacmi
%10 oranında artar; buzun yoğunluğu 0,92'dir. Çok yüksek basınç altında su
dan daha yoğun olan buzlar üretilebilmektedir. Suyun özgül ısısı gibi erime ve
buharlaşma gizli ışılan da özellikle çok yüksektir. Bu nedenle suyun varlığı
yeryüzündeki ani sıcaklık değişmelerini engelleyen bir etken olmaktadır.
Sudaki renk mutlaka tehlikeli ve arzu edilmeyen bir husus değildir. Ancak
rengi oluşturan yabancı maddeler üzerinde bazı zararlı mikroorganizmalann
yaşamalarının mümkün olabileceği düşünülerek, renklilik şüphe ile karşılan
maktadır.
Estetik yönden arzu edilmeyen renkteki suları içenler için su kaynağı gü
venli olmayabilir. Genelde hakiki renk görünenden azdır. Doğal yüzey suları
nın rengi pH arttıkça artar. Sudaki renk, tat ve kokuyla da yakından ilgilidir.
Doğal suların rengi organik maddelerden ileri gelir. Karakteristik kırmızı renk
teki su, hidroksit şeklinde demirin çökmesinden, kırmızı su demir M' nin demir
lir e oksitlenmesinden ileri gelmektedir. Her iki olay mikrobiyolojik kaynaklıdır.
1.3.1.2. Bulanıklık
Suların içinde erimiş halde bulunan maddeler (NaCI2, MgCI2, CaS04 vb)
ve organizmalar (Diatome, Klorofise, Siyanofise, Protozoa, Krustaceler ve Alg
ler) suda belli bir miktardan fazla bulunursa, sulara özel koku ve tat vermekte
dir. Bu tat ve kokular çok değişiktir. Sular tuzlu, acı, ekşi, tatta, balıksı, küfüm-
sü, baharatsı, otsu vb. kokuda olabilmektedir.
Renksiz ve kokusuz bir madde olan suyun lezzetini içerisinde eriyik halin
de bulunan karbondioksit ve ısısı vermektedir. Suyun içerisindeki karbondiok
sitin 300 MGK/litreden az olmaması istenir. Suyun fazla bulanık olmasının kir
lilik göstergesi olarak alınması gerekmektedir. Toplam katı madde miktarının
litrede 500 mg'ı aşmaması gerekmektedir. Suyun pH değeri de önemli bir de
ğerlendirme faktörüdür. pH ölçümü su değerlendirmesinde basit ve kolay uy
gulanabilir bir yöntem olarak çok yararlıdır.
Su, doğa şartlarından ısı ve basınca bağlı olarak katı, sıvı ve gaz halinde
bulunan yegane doğal bileşiktir. Buna bağlı olarak yoğunluğu değişmektedir.
Su yüksek bir spesifik ısıya sahiptir. Su, çok sayıda gaz, mineral veya or
ganik maddeleri içeren doğal bir ortamı oluşturmaktadır. Suyun donmasına
paralel olarak hacmi % 10 civarında artmaktadır. Bu nedenle buzlar suda yüz
mektedir. Tüm doğal sıvılarda olduğu gibi suyun sıkışırlık derecesi çok düşük
tür. Suyun yüzey gerilim katsayısı tüm sıvılarınkinden daha fazladır. Suyun bu
özelliği damla ve dalga oluşumunu etkilemektedir. Sıvı haldeki su güneş ışın
larının az bir bölümünü yansıttığı halde, katı haldeki su büyük bir bölümünü
yansıtmaktadır (%50-70).
Dünya Kaynaklar Enstitüsü, 5.3 milyarlık dünya nüfusunun sadece 3.4 mil
yarının ortalama 50 It/kişi/gün su alabildiğini, geriye kalan 2 milyar kişinin te
miz suyu olmaması nedeni ile epidemik hastalıklar, açlık ve ölümle karşı kar
şıya bulunduğunu bildirmektedir. UNESCO'nun hesaplarına göre her gün su
suzluğa bağlı olarak 40.000 çocuk ishal, kolera gibi hastalıklardan ölmektedir.
Adı geçen enstitünün verilerine göre doğal temiz su haritalarından bazı ül
kelerin kişi başına düşen su miktarları aşağıdaki Tablo 1.1.'de gösterilmiştir.
ülke Miktar
(It/kişi/gün)
Kanada 299.7
Rusya 71.0
ABD 27.2
Peru 4.9
Ürdün 0.4
Suudi Arabistan 0.4
Dünyanın bugün yaşadığı su problemi, tek bir nedenle değil coğrafik, eko
nomik, idari ve stratejik boyutları olan üç ana nedene bağlanmaktadır:
Her şeyden önce bazı bölgelerde iklime bağlı nedenler etkili olmaktadır. Ya
ğış azalması, sıcaklık artışından kaynaklanan aşırı buharlaşma gibi iklim de
ğişiklikleri yer altı su tablalarının kuruması ve toprağın kuraklaşması için yeter
li nedenleri oluşturabilmektedir. Her ne kadar insan faaliyeti lokal olarak mikro
iklimlerde değişime yol açsa da, bazı durumlarda yukarıda sözü edilen mete
orolojik düzensizlikler insandan bağımsız gelişebilmektedir.
Diğer yandan, 1950'de 2,5 milyar iken 1987'de 5 milyara ulaşan dünya nü
fusunun bugün % 1.8 civarındaki yıllık artış hızı devam ettiği takdirde, 2030 yı
lında 11 milyarı bulacağı tahmin edilmektedir. 2025'de Avrupa 1 milyara, Asya
kendisini üçe katlayarak 4.5 milyara. Güney Amerika beş katına çıkarak 800
milyona, nüfus artış hızı dünya ortalamasının çok üstünde olan Afrika ise nü
fusunu yedi kat artırarak 1.5 milyara ulaşacaktır.
İçilebilir su miktarının sabit olması artan nüfus ile kişi başına düşen su mik
tarının azalmasına sebep olmaktadır. Zaten dünyanın bazı bölgeleri nüfusları
için yeterli tatlı suyu bulamamaktadır. Bu bölgelere her yıl yenilerinin ilave edil
mesi olağan hale gelmektedir. Orta Doğu 'da bulunan 9 ülke yıllık yenilenebi
lir su kaynaklarının % 100'ünden daha fazlasını kullanmaktadır. Bu ilave suyu
ya dışarıdan ithal ederek, veya yeraltı rezervlerini kullanarak tükenir bir duru
ma getirerek veya aşırı pahalı olan deniz suyu arıtması yaparak karşılamakta
dır.
Bazı su fakiri ancak petrol veya teknoloji zengini olan ülkeler su ihtiyaçları
nı arıtma tesisleri kurarak gidermeye çalışmaktadırlar. Ancak uzun vadede kir
lenmesi ve tuzlanması beklenen denizlerden arıtma yolu ile elde edilecek su
çok pahalıya mal olma yolundadır. Bu durum su ile ilgili bazı belirsizliklerin or
taya çıkmasına paralel olarak, sınırlı suyun paylaşılmasını gündeme getirrnek-
tedir. Bu durumda dünyanm birçok yerinde ve özellikle kurak veya yarı kurak
alanlarında tatlı su kaynağı rolünü oynayan ve birçok ülke tarafından yararla
nılan nehir sularının statüsü gündeme gelmek zorunda kalacaktır. Bu durum
da bazı nehirler kritik önem kazanmaktadır. Bunlar arasında ülkemizi çok ya
kından ilgilendiren Fırat, Dicle, Asi ve Çoruh nehirleri gibi birden fazla ülkenin
kullandığı nehirler öncelikle gündemde olacaktır.
Dünyada otuzdan fazla ülke kullandığı suyun üçte birinden fazlasını baş
ka ülkelerden nehirler vasıtası ile gelen tatlı sulardan elde etmektedir. Ülke
nin nüfus artışı, endüstrileşmesi ve çevre kirliliğinin artması ile sınırlı olan bu
kaynaklara talep artacak ve böylece bazı ülkeler de komşularından nehirle
rin getirdiği suya daha da fazla bağımlı olmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu
rada karşılıklı çıkarlara göre anlaşılma yapılamaması hallerinde bazı gergin
liklerin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
İÇME SULARI
Bir kaynak suyunun içmeye ve kullanmaya elverişli olabilmesi için iki be
lirgin özellik aranır. Bu özellikler;
Aşağıda araştırma içinde geçen içme ve kullanma suyu ile ilgili tanımlar
ve teknik terimlerin açıklamaları verilmektedir.
2.2.1.7. Canlı Su
Maden suyunun tabii olarak ihtiva ettiği CO2 oranını sabit tutabilmek için
başka bir kaynaktan elde edilmiş CO2 ile zenginleştirilmiş maden suyudur.
2.2.1.10. Termal Su
Termal kaynaktan çıkan termal suların İt/sn., ton/saat vb. gibi birimler ile
ifade edilen boşalım miktarıdır.
2.2.1.13. Kaptaj
Termal suların doğal olarak veya mekanik yolla yeryüzüne çıkması esna
sında yeraltı ve yerüstü suları ile karışmaması, kirlenmemesi, debi ve sıcak
lıkları ile kimyasal bileşimlerinin değişmemesini sağlamak, sudaki gazların
kaçmasını önlemek ve termal suları en iyi şekilde toplamak amacı ile özel
teknikle yapılan toplama havuzu, kuyu, galeri, sondaj kuyusu vb. tesisler ile
bunların karışımından oluşan tesislerdir.
2.2.1.16. Debi
2.2.1.17. Deşarj
Arıtılmış olsun veya olmasın, atık sulann doğrudan veya dolaylı olarak alı
cı ortama (sulamadan dönen deşarj sulannın kıyıdan veya uygun mühendis
lik yapıları kullanılarak sızdırılması hariç) veya sistemli bir şekilde yeraltına
boşaltılmasıdır.
2.2.1.21. Havza
Akarsu, göl, baraj rezervuarı veya yer altı suyu haznesi gibi bir su kayna
ğını besleyen yer altı ve yüzey sulannın toplandığı bölgenin tamamıdır.
Derin deniz deşarjlarında, alıcı ortamlara verilen atık su bulutunun seyrel-
tilebilmesi amacıyla atık su borusunun ucuna eklenen ve çoklu bir jet akımı
sağlayarak seyrelme değerinin öngörülen 40-100 veya daha büyük değerler
almasını ve atık suların alıcı ortama çıkışı sırasındaki akım özelliklerini kont
rollü bir biçimde sağlayan özel donanım.
İçme ve kullanma suyu temin edilen doğal göller veya bu amaçla oluştu
ran baraj rezervuarlarıdır.
2.2.1.25. Su Kirliliği
2.2.1.30. Seyrelme
Bir alıcı ortama deşarj edilen atık suyun içerdiği bir kirletici parametrenin
atık sudaki konsantrasyonunun deşarj sonucunda alıcı ortamda oluşan fizik
sel, hidrodinamik olaylar veya çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal reak
siyonlar sonucunda azalmasını ve atık suyun alıcı ortama deşarj şekli ve alı
cı ortamın taşıdığı özelliklere bağlı olarak hesaplanabilen bir büyüklüğüdür.
2.2.1.31. Arıtma
Suyun temin edildiği yer ile tüketime verildiği yer arasında kalan ve suyun
nakli ile depolanmasını sağlayan yapılann bütünüdür.
Birden çok yerleşim birimine içme suyu temin etmek üzere yapılmış içme
suyu tesisidir.
Bir yerleşim birimine içme suyu temin etmek üzere yapılmış içme suyu te
sisidir.
Suyun alındığı kaptajdan terfi merkezi ile depolara kadar olan iletim hattı
dır.
İsala hattı içerisinde bulunur. Değişik kaynaklardan gelen suyu toplama
tesisleridir.
2.2.1.37. Depo
2.2.1.39. IVlenba
2.2.1.40. l\/lansap
2.2.2. SINIFLANDIRMALAR
Sular kaynaklarına göre, yüzeysel sular ve yeraltı suları olarak iki gurup
ta incelenmektedir.
2.2.2.1. Yüzeysel Sular
Tatlı su, yağış oranına büyük ölçüde bağımlı olduğu için, yeryüzünde son
derece düzensiz bir biçimde dağılmıştır. Tatlı suyun en bol olduğu kıta As
ya'dır; onu sırasıyla Güney Amerika, Afrika, Kuzey Amerika, Avrupa ve
Avustralya izler. Kullanılmaya elverişli tatlı suyun, su baskınları dönemleri dı
şında, akarsuların serbestçe taşıdığı suyun üçte birinden biraz az olduğu
(yani yılda 12000 km^) hesaplanmaktadır; buna ayrıca, hazne barajlarla akı
şı düzenleme çalışmaları sayesinde eklenen 2000 km^'lük bölümü de kat
mak gerekmektedir. Toplam 14000 km^ bu tatlı suyun, 4000'er km^'ü Asya ve
Güney Amerika'da, 2400 km^'ü Kuzey Amerika'da 1300 km^'ü Avrupa'da,
1000 km3'ü Afrika'da, 500 km^'ü Avustralya'dadır. Kişi başına düşen tatlı su
dağılımıysa, bunun aşağı yukarı tam tersidir; tüketimde birinci sırayı Avust
ralya alır (kişi başına yılda 27500 m^); onu çok yakından Güney Amerika
(21000 m3), çok geriden de Kuzey Amerika (7500 m3), Afrika (5500 m^), Av
rupa (2100 m3) ve Asya (2000 m^) izlemektedir. Görüldüğü gibi, en kalaba
lık ve tatlı su bakımından en zengin bölgeler, aynı zamanda da, kuramsal
olarak kişi başına en az su düşen bölgelerdir. Aslında her kişinin kullanabile
ceği su hacmi, bu bölgesel eşitsizlikleri ancak bir ölçüde yansıtmaktadır. Bu
hacim, en az gelişmiş on kadar ülkede son derece düşüktür (yılda
1000 m^'ün altında). Bu ortalama değerlerse, yıl boyunca büyük değişiklikler
gösterebilir.
Bazı ülkelerde su kaynakları potansiyeli ve su tüketimi aşağıda Tablo
2.1.'de verilmektedir.
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu
Bulunduğu İl edilebilen
No Adı İl tahmini
debisi
1 Eğner Suyu Eğner Köyü,Alemdag Adana
2 Eğnigözü Suyu Büyük Sofulu Köyü,
Alemdag Adana
3 Obruk Şelalesi Saimbeyli,Alemdağ Adana
4 Hasanbeyli Almanpmarı,Bahçe Adana
5 Ayransuyu Kzılaç Köyü,Bahçe Adana
11 Gödene Kumluca **
Antalya
12 Alakar çıkışı Kumluca ***
Antalya
13 Balıklar Çayı Kumluca Antalya icie-k
69 Devane Camii
Kaynağı Merkez ****
Çorum
70 Hıdırlık Kaynağı Merkez Çorum
71 Mahal Kaynağı Merkez Çorum
72 Namal Yolu Kaynağı Merkez Çorum
73 Kadife Kaynağı Sülüklü Bağları Çorum
74 1. Çeşme İbrahim Çayın Çorum
75 2. Çeşme İbrahim Çayın Çorum
76 Hasan Zakir
Taşları Kaynağı Güleryüz Tesisleri Yanı Çorum
// Tutkaliye Tesisleri Merkez Çorum
Tespit
Sıra Kaynak Suyunun Bağlı Olduğu edilebilen
Bulunduğu İl
No Adi İl tahmini
debisi
78 Kırmızı Şaşmalı
Kaynağı Merkez Çorum
79 Hasan Baba Suyu Merkez Çorum
80 Kaymakçı Kaynağı Merkez Çorum
81 Yolayrımı Kaynağı Düvenci Köyü Çorum
82 Kaymakçı Köyü Girişi Çorum
83 Sıklık Suyu (Orun) Düvenci Köyü Çorum
84 Çomar Barajı
Çeşmesi Merkez Çorum
85 Dana Deresi
Kaynağı Merkez Çorum
86 Dere İçi Kaynağı Merkez Çorum
87 Şeydim Kaynağı Döiekyanı Çorum
88 Sapağan Kaynağı Altmbağ Köyü Çorum
89 Altınbey Köyü Altınbağ Köyü Çorum
90 Gölüm Yanı Kaynağı Altmbağ Köyü Çorum
91 Çatak Maden Kaynağı Altmbağ Köyü Çorum
92 Büyük Çağan Ortaköy Çorum
93 Küçük Çağan Ortaköy Çorum
94 Karabıyık Çeşmesi Merkez Çorum
95 Kandil Kaya
Kaynağı Merkez Çorum
96 Kolzaren Mevkii Merkez Çorum
*
143 Narlı Köyü Narlı Köyü, Mut İçel
144 Söğüt Ozü Söğütözü Yaylası, Mut İçel
****
145 Kazlar Yaylası Kazlar Yaylası, Mut İçel
****
146 Karaekşi Mut İçel
****
147 Yağlı Yaylası Yağlı Yaylası, Mut İçel
148 Sıraçeşmeler Kozlar Mevkii, Mut İçel
149 Çampınarı Güzlesi Köyü, Mut İçel
*****
286 Beşgözeler Tecer, Ulaş Sivas
287 Fatmana Geminbeli Mevkii,
***
Suşehri Sivas
*•**
288 Ilıca Kaynak Suyu llıcalı, Yıldızeli Sivas
**
289 Şifalı Su Balıklı Çermik, Kangal Sivas
Merkez ***
290 Soğuk Çermik Sivas
***
291 Alimpmar Bolucan Nahiyesi, Zara Sivas
***
292 Akçaağıl Suşehri Sivas
Suşehri Sivas **
293 Balkara
294 Alçıören Gurubu
*****
Kaynak Suları Hafik Sivas
295 Barçin Gurubu
***
Kaynak Sulan Hafik Sivas
***
296 Gökpınar Kaynak Suyu Gürün Sivas
297 Gürpınar Kaynak Gölü Gürün Sivas ****
**
298 Çat Köyü Çat Köyü, Gemerek Sivas
Sızır Kasabası, Gemerek Sivas ****
299 Sızır Kasabası
300 Budaklı Oluk Cennet Deresi Mevkii Sivas
*
302 Gürçeşme Niksar Tokat
Aşağıda yoğun bir araştırma sonucu tespit edilmiş Maden Suyu kaynak
ları Tablo 2.6. 'da verilmektedir.
RUHSATLANDIRMA
Doğal kaynak suları, içme sulan, maden suları ve tıbbi sularla ilgili Sağlık
Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 'nün 14.04.1999 Tarih ve
4403 Sayılı Doğal Kaynak, Maden ve İçme Suları İle Tıbbi Suların İstishali,
Ambalajlanması ve Satışı adlı yönetmelik hükümlerine göre, her ne surette
olursa olsun,
c) İzinli suların, izin verilen ambalajlar dışında veya başka firmalara ait am
balajlara dolumu ve satışı,
Yönetmelikte belirtilen suları işletmek isteyen gerçek veya tüzel kişiler, kay
nakta veya çıkış noktasında hiçbir işlem yapmadan, kaynağın veya çıkış nok
tasının yerini tereddütlere meydan vermeyecek şekilde belirleyen plan veya
kroki ile birlikte valiliğe müracaat ederler.
h) Sosyal tesis ile diğer yardımcı üniteleri gösterir 1/50 ölçekli proje,
Tesis izni dört nüsha olarak tanzim edilecek olan dosyada aşağıda belirti
len bilgi, belge ve projeler bulunur:
a) Dilekçe,
Birinci fıkradaki bilgi, belge ve projelerin asılları ile suretleri tanzim edenler
ve işletmeci tarafından imza ve tasdik edilir.
Verilen tesis izni üç yıl için geçerlidir. Tesisin bu süre içinde inşa edileme
mesi ve işletme sahibinin Bakanlıktan ek süre talebinde bulunması halinde, bu
süre Bakanlıkça en fazla iki yıl uzatılabilir.
Kurul son raporu, analiz raporları ve valiliğin uygun görüşü Bakanlığa inti
kal ettirilir. Dosyanın tetkikini ve gerektiğinde tesisin mahallinde incelenmesini
müteakiben Bakanlıkça işletme izni verilir. İşletme izni ile ambalaj etiket bilgi
sinde bu analiz sonuçları esas alınır.
îmlahane tabanı, kir tutmayan ve yıkanabilir bir malzeme ile döşenir ve her
bölüm tabanında kanalizasyona, kanalizasyon bulunmayan yerlerde septik
çukurlara bağlı, sifonlu, ızgaralı tertibat bulunur. Bütün bölümlerin tabanları,
suların çabuk ve kolay akabileceği şekilde sifon tertibatına doğru eğimli olur.
İmlahane içindeki bölme duvarları ise fayans kaplı duvar olabileceği gibi,
paslanmaz çelik veya camdan yapılabilir. Bu bölmelerin asgari iki metre yük
seklikte olması şarttır.
İzinli işletmede, izinsiz başka bir suyun veya sulu içeceklerin dolumu ya
saktır.
Kaynaktan doluma kadar su ile temas eden veya etmesi muhtemel olan bü
tün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alet ve cihazlar,
suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özellikleri haiz mal
zemeden yapılır.
3.2.4. Kaplar
3.2.5. Kapaklar
Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi, Bakanlıkça
verilen iznin tarih ve sayısı, gün, ay, yıl olarak imal ve son kullanma tarihi, par
ti, seri numarası Bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, dezenfeksiyon gibi Ba
kanlığın izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametreler
yeralır. Suların ad ve özelliklerinin etikette, hangi şekilde yer alacağı ve işaret
leri Bakanlıkça belirlenir. Suyun cinsi, suyun adının hemen altında okunabile
cek şekilde yazılır; bu yazı sembollerle kapatılamaz. Etiket üzerinde yer alma
sı gerekli görülen bilgiler, fırınlanmış veya kabartma veya baskı şeklinde ola
bileceği gibi kağıt etiket şeklinde de olabilir. Bardak şeklindeki kaplarda etiket
bilgileri kapak üzerine yeralır.
Su şişelemede 0,2 litre, 0,33 litre, 0,5 litre, 1 litre, 1.5 litre, 2 litre, 2,5 litre,
3 litre 4 litre (bir galon)luk plastik kaplar tek kullanım amacına yönelik olup kul
lanıldıktan sonra atılmaktadır. Ancak hacmi ne olursa olsun cam şişeler, yıka
nıp yeniden kullanılmaktadır. Su şişelemede, bir galona (4 litre) kadar kullanı
lan kaplar atılabilir kaplar olup yıkanıp yeniden sisteme verilmez. Esasen, bu
kaplar, yıkama işlemine de müsait değildir.
Su şişelemede kullanılan, hacmi bir galondan daha büyük kaplar, kalın ci-
darlı, yüksek mukavemetli polimer malzemelerden imal edilmektedir. Bu
amaçla PVC, PET ve Polikarbonat plastikler kullanılır. Özellikle polikarbonat
plastikleri cam malzemelere ciddi rakip durumundadır. Polikarbonat kaplar
tüm dünyada su şişeleme sektörünün vazgeçilmez malzemesi durumundadır.
Polikarbonat şişelerin mukavemeti yüksek olduğu gibi ultraviole ışınlara daya-
nıklığı oldukça fazladır. Polikarbonat kaplar 100 kullanıma kadar dayanıklıdır.
Su şişelemede en çok üç galon ve beş galonluk polikarbonat şişeler kullanılır.
• Düşük oranda fire; şişeleme makinasını genellikle dolum ile başlayan pa
ketleme ile biten bir hat takip eder. Bu hattaki her duruş 1-2 dakikadan saatle
re kadar değişebilir. Birinci kademeli metotta her duruş, enjeksiyon makinasın
da yüksek hammadde israfına sebep olur. İkinci kademede ise, duruşlar her
hangi bir fireye neden olmaz.
Doldurma makinaları dönel tablalı veya sürekli bantlı olmak üzere iki grup
ta incelenir. En yaygın doldurma ve kaplama istasyonları dönel tabak olanlar
dır. Su dinlenme tankından dolum istasyonuna iletilir. Doldurma istasyonları,
doldurulacak şişe hacmine göre bant ve konstrüksiyon boyutları değişir. Birçok
doldurma kapama sistemi, birkaç tip şişeye uygun tasarlanır. İşletmenin ihtiya
cına göre, üretim hattı, şişe boyutuna ayarlanarak, farklı hacimlerin doldurul
ması sağlanır.
Dolum sistemleri komple üretim hatları olup, doldurma, kapak kapama, eti
ketleme, ambalajlama işlemleri ile entegre edilmiştir.
Koruma alanı ile ilgili hususlar işin projesinde gösterilir ve gerekçesi ayrın
tılı olarak Kurul ön raporunda belirtilir.
Koruma alanına insan, hayvan, sel ve diğer suların girmesi önlenerek her
türlü kirlenmeye karşı tedbirler alınır. Bu bölgede suyun niteliğini etkileyecek
faaliyetlere izin verilmez.
Koruma bölgesinin dışında kalıp kapte olunan suyun yağış havzası içinde
kalan ve yeterli bir tabii filtrasyon uğramadan kaptaja gelmesi mümkün olun
kuyu, düden ve çukur (gereğinde boya tecrübeleri yapılarak saptanacak) su
ların uzaklaştırılması sağlanarak kaptaja ulaşması önlenir.
Adi kuyularda koruma bölgesi en az 50 m. yarı çaplı bir daire şeklinde olur
ve kuyu bu dairenin merkezinde bulunur. Kuyu grubu halinde aynı esastan ha
reket ve grubun tertip tarzı da dikkate alınarak koruma bölgesi her kuyu için
tek tek veya hepsini kapsayacak şekilde tesis edilir.
Dren ve Galerilerde : Koruma bölgesi sınırının, dren veya galeri simetri ek
seni ve uçlarına 40-100 m. uzaklıkta olması tercih edilir.
Şebekeler kapalı göz sistemine göre ve en kısa yoldan suyu dağıtacak şe
kilde topografik şartlar da dikkate alınarak şebeke gözleri 20-30 Ha. Iık gözler
halinde tertiplenir. Kapalı göz oluşturulmayan uç sokaklar dal sistemi ile bes
lenebilir. Ana ve esas borular tüketim bölgelerinin ağırlık merkezlerinden ve
tercihen suyun yer çekimi yönünde akımını mümkün kılacak şekilde yerleşti
rilir.
Özel hallerde, depo yerine flatörlü maslak veya denge bacası kullanılabilir.
İmar planı olan beldelerde şebeke projesi yerleşme bulunan kısımlarda ha
lihazır duruma, imar planı içinde olup yerleşme bulunmayan kısımlarda ise
imar planına göre tertiplenir. Yol istikamet planı, nazım planı olan veya imar
planları yeniden ele alınması gereken beldelerde yukarıdaki hususlara uymak
la birlikte gelecekteki gelişme alanları için uç debiler bırakılır. Zorunlu durum
larda mevcut haritaları olan beldelerde şebeke projesi mevcut duruma göre
yapılır ve gelecekteki gelişme alanları için uç debi bırakılır.
Bu planlarda borular her cadde, sokak ve 20 m.'den uzun olan çıkmaz so
kaklardan geçirilir.
Henüz yerleşim olmayan kısımlarda imar planı yollarından esas ve tali bo
rular geçirilir.
Boruların trafiği az ve boru döşemek için serbest yeri bulunan sokak ve
caddelerden geçirilmesi düşünülmelidir. 20 m. ve daha geniş yollarda ve nüfu
sun yoğun olduğu yerlerde proje özelliği gözönüne alınarak yolun iki tarafına
boru döşenir.
Yeraltına döşenmiş olan mecra, kablo veya boruların genel olarak güzer
gah ve derinlikleri gözönünde tutularak şebeke boruları yerleştirilir. Sokakların
çok dar ve lağımların yenilenmesi imkanı yoksa veya çok masraflı olması ha
linde bu gibi sokaklardan sadece tali borular geçirilir ve gerekirse böyle sokak
lardan içmesuyu borusu geçirilmez.
Şebeke gözünü teşkil eden kapalı çevrelerdeki ölü noktalarda yük kaybı
toplamı farkı gelecekteki nüfusu 50.000'e kadar olan bedellerde en çok 1 met
reden, 5000Vden büyük beldelerde, yenileme ve genişletme projelerinde en
çok 2 m. den fazla olamaz.
İzinli suya ait bütün tesisler ve tesiste uygulanan proses sağlık teşkilatının
denetimine tabidir. İşletme prosesinin tehlike arz eden kritik kontrol noktaları
Bakanlıkça yönerge ile belirlenir ve gerekli tedbirler alınarak kontrolleri yapılır.
Yönetmelik uyarmca ruhsat verilmiş sularm kimyevi, fizik ve bakteriyolojik
niteliklerini kesinlikle ve sürekli olarak kaybettiği, 7 nci maddede belirtilen la-
boratuarlarm raporu ile tevsik edildiğinde, verilen izin geri almır ve tesis kapa
tılır.
Her ne surette olursa olsun, belirli bir isim altında ruhsat almış bir suya baş
ka bir su veya niteliği dışındaki suları kattıkları ve bu işi iki defadan fazla yap
tıkları tespit edilenlerin izinleri geri alınır ve kendilerine aynı su için yeniden
izin verilmez.
3.5.2 Laboratuar
Tesis sahipleri, aykınlık tesbit edilen parti ve seri numaralı suların toplatıp
sağlık teşkilatının denetiminde imha etmekle yükümlüdür.
İÇME SUYU VE
KENTLERİMİZ
Tarih boyunca yeterli ve sağlıklı suya ihtiyaç duyan insan, gerek göçebe ya
şamında gerekse yerleşik düzene geçtikten sonra, çeşitli yolar deneyerek bu
lundukları ortama suyu getirme yoluna gitmişlerdir. Sosyo-kültürel alandaki
değişmeler, sanayinin ilerlemesi, teknolojik gelişmeler ve artan nüfus su kulla
nımını giderek arttırmaktadır. Buna bağlı olarak, sağlıklı su içebilme yolunda
ülkeler, ellerindeki mevcut imkanları en ekonomik yönden değerlendirmekte
dirler.
4.2. İSTANBUL
İstanbul, tarihi, kültürel, ticari ve turistik bakımdan dünyanın en önemli şe
hirlerinden biridir. İstanbul'un nüfusu her yıl ortalama 400.000 kişi artmaktadır.
Bunun en önemli amili, iş temini ve daha iyi yaşama arzusu ile hızlı bir göç ola
yının yaşanmasıdır. İstanbul'un 1955-90 yılları arasındaki ortalama yıllık nüfus
artış hızı % 3.6 olup, aynı hızla 2020 yılı nüfusunun 19 milyonu geçeceği tah
min edilmektedir. Diğer yandan 1945-1990 dönemindeki mevcut artışın ileriki
yıllara uzatılması ile de 2020 yılı nüfusunun 17 milyonu aşacağı görülmekte
dir. Bu durumda 2020 yılı nüfusunun 17 ile 20 milyon arasında olacağı söyle
nebilir.
İstanbul'a sağlıklı içme ve kullanma suyu temini ile İstanbul Büyükşehir Be
lediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Be
lediyesi sınırları içindeki nüfusun ve sanayi tesislerinin su ihtiyacını karşıla
maktadır. İstanbul'un halihazır su kaynaklannın yıllık ortalama ve minimum ve
rimleri toplamı 1996 yılı sonu itibarı ile 770 milyon m^'tür. 1995 yılı evsel ve sa
nayi suyu ihtiyaçları toplamı ise, nüfus 8 milyon ve birim su ihtiyacı 250 İt/gün
için 868 milyon m^ alınabilir. Bu durumda su talebinin karşılanma nispeti % 89
(min % 67) olmaktadır. Dolayısıyla, su talebinin yeterince karşılanabilmesi için
ilave yeni su kaynaklarının bir master plan çerçevesinde zamanında devreye
alınması gerekmektedir.
İstanbul halihazırda nüfusu 10-12 milyon civarında olan bir şehirdir. Nüfus
artış hızı Türkiye ortalamasının takriben iki katıdır. Bu artış göçlerden kaynak
lanmaktadır. İstanbul, Türkiye'de şehirleşmenin hızlı bir şekilde artması ve bu
nun yol açtığı sorunlardan etkilenen şehirlerin başında gelmektedir. Bunun en
büyük tesirini hızlı nüfus artışı teşkil etmektedir. İstanbul'a sırf göçlerden dola
yı her yıl yeni bir şehir ilave olmaktadır. Bu durumda projelendirme için yapı
lan tahminler, gerçekleşenin çok altında kalmakta ve İstanbul'da içme suyu,
kanalizasyon ve atık suların arıtılması, ulaşım gibi sorunlar çözülmemekte, sü
rekli askıda kalmış görüntüsü arz etmektedir. Ayrıca İstanbul çok önemli bir sa
nayi ve ticaret merkezidir. Sanayinin önemli bir kısmını bünyesinde bulundur
maktadır. Netice olarak İstanbul'a göçler ve sanayinin sağlıksız gelişmesi, çar
pık kentleşme ve altyapının yetersiz kalmasına sebep olmaktadır.
Savaş ve kuraklık gibi durumlarda kullanılmak üzere üstü kapalı veya açık
sarnıçlar inşa edilmiştir.
1544 senesinde bir at yükü su 15 akçeye satıldığı halde, bir işçinin yev
miyesi 6, ustanın yevmiyesi ise 12 akçeydi. Bu rakamlar su sıkıntısının ne
dereceye ulaştığını göstermektedir. Kanuni, Mimar Sinan'dan bu meselenin
hallini ister. Böylece 1555 senesinde Kırkçeşme Tesisleri'nin inşasına başla
nır.
Son zamanlarda kadar nüfus yoğunluğu çok az olan bölge sularını küçük
isalelerden ve bazı menbalardan almaktaydı. Anadolu yakasında Kadıköy'de
ki küçük su isalelerinin arasında en büyüğü Kayışdağı İsalesi'dir. Eskiden be
ri mevcut olan Vakıf Kayışdağı suyuna sonradan bazı eklemeler yapılarak isa
le hattına birleştirilmiş, menfadan çıkan su 9 maslakta toplanmıştır. Kayışdağı
suyunun debisi 200 m^/gün ve sertliği 2'dir.
4.2.1.6. Şirketler Dönemi
Toplam 39,2
İstanbul'un su ihtiyacının bulunması için kişi başına günde 250 litre kabu
lüyle evsel su ihtiyaçları hesaplanmıştır. Yıllara göre de sanayinin toplam su
ihtiyaçları belirlenmiş ve bu değerler Tablo 4.2.'de gösterilmiştir.
2040 34,5 8.625.000 3.148 287.000 105 8.912.000 3.253 5.303.516 1.936
İstanbul'un su kaynakları ile ilgili detaylı bilgiler aşağıda Tablo 4.3.'te veril
mektedir.
Baraj Bölgeleri Baraj Adı
a) Su Kayıplarının Azaltılması
Eski şebekelerde borulann çürümüş, bazı yerlerde delik deşik olması açı
sından büyük su kayıpları söz konusudur. 1994 yılı başında şebekeye verilen
her 100 m^ suyun 52 m^'ü, yani yarısı kaybolmaktaydı. Şebeke kayıplarının sı
fıra indirilmesi mümkün olmamakla birlikte, % 20-25 gibi makul seviyelere in
dirilmesi halinde neredeyse Ömerli Barajı'nın yıllık verimine eşdeğerde bir ka
zanç elde edilmiş olacaktır. Bu ise İstanbul'a verilen gerçek su miktarında ar
tış demektir.
Yeni boru döşenen yerlerde su kalitesinde bir iyileşme görülecektir. Eski bo
rularda tahribat olduğundan suyun kesilmesiyle boru içine kirli yeraltı suyunun
girmesi ihtimali vardır. Ayrıca şebeke içinde zamanla taşlaşma ve kesit daral
ması yüzünden su hızının artması ile birlikte boru cidarında çökelen maddeler
suya karışabilmektedir. Bu da suyun kalitesini bozabilmektedir. Bu yüzden es
kiyen ve kesiti daralan boruların acilen değişmesi gerekmektedir.
Ayrıca yeni boru döşenmesi halinde; arızalar da ona paralel olarak azal
maktadır.
Şile-Darlık Barajı Kuyu Terfi Merkezi ve İsale Hattı Projesi, Şile İlçesi Kum-
baba mevkiinde denize dökülen Türknil Çayı'nm ve belirli bir oranda alınacak
olan yeraltı suyunun İstanbul Darlık Barajı'na aktarılmasını hedeflemektedir.
Bu sebeple 4 adet Kuyu, 4 adet Terfi Merkezi ve 8.4 km'lik İsale Hattı inşa edil
miştir.
4.3. ANKARA
Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim yeri olan Ankara; 13 Ekim 1923'te
Cumhuriyet 'in ilan edilmesinden iki hafta önce Türkiye'nin başkenti olmuştur.
Uzak ve yakın geçmişinde bir kaç kere başkent olma şansına sahip olan An
kara, çeşitli Anadolu uygarlıklarına beşiklik etmiştir.
Ankara'nın başkent oluşuyla 20-30 bin civarında olan nüfusu hızla artmaya
başlamış ve 1927 yılında 75 bine ulaşmıştır. Mevcut su kaynaklarının ihtiyacı
karşılayamaz duruma geleceğini ve yeterli basınçlı su şebekesi olmadığını
tespit eden Belediye, şehrin su ihtiyacını sağlamak için 1925 yılında çalışma
lara başlamıştır. Hazırlanan projelere göre Kayaş civarındaki Kusunlar Köyü
çevresinde bir yer altı kaptajı yapılarak 600 mm'lik borularla şehre su getiril
miştir. Şahande ve Hanım Pınarı mevkilerinde iki tulumba istasyonu, şehrin
yeni yerleşim Kocatepe'de bin metreküplük bir depo, bir kısım şehir şebekesi
ve Çankaya terfi pompa istasyonu kurulmuştur.
Jansen planına göre 1931-1936 yılları arasında İçme Suyu Komisyonu ta
rafından 160 bin nüfuslu Ankara baz alınarak yapılan çalışmalar nüfusun kısa
zamanda 300 bine ulaşmasıyla yetersiz kalmıştır. Belirli bir program ve yapı
lanma olmadığından Ankara 1940-1950 yılları arasında su sıkıntısı çekmiştir.
Ankara'da halen 3 milyona yakın nüfus yaşamakta olup, 2025 yılında nüfu
sun 6.5 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ankara, Başkent ve büyük bir
idari merkez olmasının anı sıra çeşitli büyüklükte sanayi tesislerini de barındır
maktadır.
Gelecekte, nüfusun % 96 dan fazlası şehir pissu şebekesine bağlanacak
tır. Ankara'daki evsel ve endüstriyel pissu atıklarının çevresel etkilerinin ince
lenmesi, yapılması planlanan Atık Su Antma tesisinin hizmet boyutlarının ve
maliyetinin belirlenmesi için fizibilite çalışmalan yapılmıştır.
4.4. İZMİR
4.4.1 İzmir İçme Suyu ve Kaynalclan
1997 yılı Ağustos ayında Tahtalı Barajı'nm kısmen devreye girmesiyle ön
ce 450 İt/sn daha sonrada da 1350 İt/sn su alınmaya başlanmış olup şehrin %
92'sine kesintisiz 24 saat su verilmektedir. 1998 yılında Güzelhisar Barajı'ndan
15 milyon metreküp temiz su sağlanmıştır. Tahtalı Barajının devreye girmesin
den sonra Sankız, Göksu, Menemen Kuyulan dinlendirilecek, İZSU 'nun ener
ji masrafı azalacak ve daha ucuz su sağlanacaktır. Bugünün değerleriyle Tah
talı Barajı'nda 122 Milyon, Balçova Barajı'nda ise 6 Milyon metreküp su tutul
maktadır.
izmir ilinin su kaynakları aşağıda Tablo 4.7.'de verilmektedir.
Her yıl İzmir ili içme suyunda büyük kayıplar meydana gelmektedir. 1998
yılı içerisinde su kayıplarını önlemek amacıyla SGADA yöntemi ile su kaçak
larını kontrol altında tutma çalışmalarına hız verilmiştir.
1. Karabağlar - Bozyaka
2. Buca
3. Kale
4. Yeşilyurt
5. Çiğli toplu konut projesi
6. Yamanlar menba suyu kaptaj projeleri
7. Buca içmesuyu proje yapım işi hakediş aşamasında
8. Buca esnaf ve sanatkarlar toplu işleri yapı koop. içmesuyu projesi
9. Bozyaka, Karabağlar eski İzmir içmesuyu projeleri
10. Tahtalı hattından acil su verme projesi
11. Emlak Bankası Mavi Şehir konutları 2. etap projeleri
Proje sahası çevresinde yer alan su kaynakları önem sırasına göre Nilüfer
Çayı, Bursa Ovası yeraltı suyu, Deliçay, Aksu deresi ve Ulubat Gölü ile Orhane
li çaylarından ibarettir. Ulubat gölü kirlilik nedenleri ile elden çıkmış durumdadır.
Bursa ili içme ve kullanma suyu gerçekleşmekte olan tesisler aşağıda Tab
lo 4.9.'da verilmiştir.
TOPLAM 81
4.6. KONYA
Konya kenti ve proje sahası içinde kalan çevre yerleşimlerde 1997 sayım
sonuçlarına göre 600.000 dolayında insan yaşamaktadır. Son yıllarda gerçek
leşen kent büyümesi hazırlanan imar planlarının sınırlarını zorlamaktadır. Bu
planlar 1.300.000'e ulaşabilecek bir nüfusun il yerleşimini karşılayabilecektir.
İçme suyu projesinin kademelendirilmesi amacıyla yakın çevre yerleşimlerle
birlikte 2000 yılı nüfusunun 1.000.000 ve 2015 yılı nüfusunun 1.300.000 ola
cağı kabul edilmektedir.
Şehrin içme ve kullanma suyu ihtiyacının büyük bir kısmı yer altı suyundan
karşılanmaktadır. Bunun için şehrin muhtelif yerlerine açılmış ve halen işletile
bilir durumda olan 179 adet derin sondaj su kuyusundan sağlanmaktadır. Bu
kuyuların derinlikleri 100-175 m. arasında olup verimleri de bölgelere göre de-
ğişmektedir. Karatay ilçesinde açılan kuyuların ortalama debisi 40 İt/sn , Me
ram ilçesinde açılan kuyuların ortalama debisi 30 İt/sn ve Selçuklu ilçesinde
açılan kuyulann ortalama debisi ise 26 İt/sn dir. Şehrin güneyinde açılan kuyu
larda ise bu verim daha da artmakta olup ortalama 60 - 70 İt/sn olmaktadır.
Bunların fiziksel ve kimyasal olarak kaliteleri bölgelere göre farklılık gösterip,
kuyunun açıldığı zemine bağlı olarak ortalama sertlikleri 25-30°FrS'ndedir. Ye
raltı suyundan alınan bu sular bir kısmı dağıtım depolanna, bir kısmı da doğ
rudan şebekeye verilerek kullanıma sunulmaktadır. Yeraltından alınan sular
derinlerden alındığı için temiz olup, herhangi bir işleme tabi tutulmamaktadır.
Sadece dezenfeksiyon için klorlama yapılmaktadır. Kuyuların çıkışına kurulan
debiye ayarlı otomatik cihazlarla klorlama yapılmaktadır.
1998 ve 1999 yılları içerisinde İçme Suyu ile ilgili olarak planlanan diğer ça
lışmalar aşağıda verilmektedir.
3- Hatip seyrantepe 1000 m^'lük gömme su deposu inşaatı: Hatıp'ın üst kı
sımlarının Gödene ve Pamukçu bölgelerinin su ihtiyacını karşılamak için yapı
lacaktır.
4,7. ADANA
Yüzeysel su kaynaklarının sınırlı olması ve bu sulardan içme suyu temini
nin çok pahalı yatırımlar gerektirmesi, yeraltı sularının kullanımını daha cazip
hale getirmiştir. Zengin yeraltı su yataklarına sahip Adana'da, 1,5 milyon nüfu
sun içme ve kullanma suları, ASKİ 'ye ait 150 adet kuyu ile şahısların ferdi ola
rak açtıkları kuyulardan sağlanmaktadır.
4-8. ANTALYA
Antalya'nın nüfusu son 30 yılda 5'e katlanmıştır. Özellikle turizm sezonun
da bu sayı, kentin ekolojik yapısının kaldıramayacağı düzeylere yükselmekte
dir. Antalya'nın coğrafik ve hidrojeolojik yapısının, bu yükü daha ne kadar kal
dıracağına ilişkin bilimsel çalışma ise pek yapılmamaktadır.
Karst Dive adını verilen bir projede ülkemizin ve dünyanın önemli dalgıçla
rı görev almış olup, Kırkgözler'de zorlu bir dalıştan sonra saptanılan dev tatlı
su kaynağı, Antalya'nın 50 yıl sonraki kentsel içme suyu gereksinimini karşıla
yacak nitelikte olduğu belirlenmiştir.
Antalya sanayi bölgesi şebekesi ile şehir şebekesi iç içedir. Bu sebeple sa-
nayi bölgesine çek valfli boruların konulması gereklidir.
4.9. İÇEL
İçel Akdeniz İkliminin hakim olduğu ve bu nedenle de kışların oldukça ılık,
yaz aylarının ise çok sıcak geçtiği bir kenttir.
Mersin Köy iken, halk su ihtiyacını Mersin Çayı ve bu çayın arklarından el
de etmekte idi. 1892 tarihli Adana Vilayet Salnamesi'nde "Sunturas isminde bir
nehir mevcut olup, terazi vasıtasıyla bundan bir hayli su ifraz edilerek kasaba
dan çarşı ve mahallatı arasında bulunan altı kıta çeşmeye taksim edilmiştir.
Mütebakisi ile yirmibeşbin dönüm arazi İska edilmektedir." denilmektedir. İçme
suları, kireç derecesi binde 30-40'a kadar yükselen kuyu sularından sağlanı
yordu. Bu sular genellikle 8-10 metre derinlikten tulumba aracılığı ile çıkarıl
makta idi.
4.9.1.1. Akarsular
İçel ilinde DSİ'nin üzerinde çalışmalar yaptığı önemli akarsular ve yıllık or
talama akış değerleri aşağıda Tablo 4.10.'da verilmektedir.
Akarsu Adı Akış Değeri
(hm3/yıl)
Göksu 3.900
Berdan 1.300
Anamur (Dragon) 820
Lamas 210
Efrenk 100
Diğerleri 870
Toplam 7.200
İçel ilinde hidrojeolojik etüt çalışmaları sonunda tespit edilen yeraltı suyu
bölgeleri ve yıllık verimleri aşağıdaki Tablo 4.11 .'de verilmektedir.
Toplam 830
4.9.2.1. Akarsular
Mersin ve Tarsus şehirlerine içme suyu temini için Berdan çayı üzerinde te
sisler kurulmuştur. Diğer akarsular üzerinde içme suyu amacı dışındaki yatı-
nmlara yönelik çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Başta
Göksu ve Lamas çayı olmak üzere, Berdan dışındaki diğer akarsular potansi
yel içme suyu kaynakları olarak düşünülebilir.
Şu anda Berdan nehri halen içme suyu kaynağı olarak kullanılan ve gele
cekte de içme suyu amaçlı yatırımlar için düşünülen en önemli kaynaktır. Bu
kaynak üzerine inşa edilmiş tesisler. Kadıncık I ve Kadıncık II hidroelektrik
santralı, Berdan barajı, içme suyu arıtma tesisleri ve Berdan I. merhale sula
ma tesisleridir.
Berdan barajı ile birlikte 1984'te ilk ünitesi hizmete giren arıtma tesisleri,
Berdan barajı menbaına 750 m. mesafede 50 m. kotuna inşa edilmiştir. Mer
sin ve Tarsus şehrinin 2007 yılına kadar içme, kullanma ve endüstri suyu ihti
yacını karşılayacak kapasitededir. Arıtma tesisinin kapasitesi 260.000 m^ / gün
olup, Mersin ve Tarsus şehirlerine ortalama 2,12 m^ /sn. su sevk etmektedir.
Arıtılan su Dünya Sağlık Teşkilatı Standartlarına uygundur. Sulama, içme su
yu ve enerji amaçlı olarak geliştirilen, Mersin-Tarsus Projesi planlama aşama
sında olup, Pamukluk, Tepeköy barajlarıyla Yukarı Kadıncık I ve II hiroelektrik
santralı tesislerinin inşasını önermektedir.
107 hm3 / yıl 'mm planlama çalışmaları devam eden Tepeköy barajından,
İçel ilinin yukarıda bahsedilen konumu sebebi ile Berdan Barajı ve yukarı
havzada laboratuarlarda tespit edilmiş bir kirlenme yoktur. Evsel ve endüstri
yel atıklarla olan kirlenme Tarsus şehri içinden başlayarak mansaba doğru git
mektedir.
İçel ilinde, gerek DSİ 'ce ilan edilmiş yeraltı suyu işletme sahalarında ge
rekse bunların dışında belgeli su kuyularından bazıları liste halinde aşağıda
Tablo 4.12.'de verilmiştir.
Köy İller
ilçe DSİ Kuyu Şahıs Kuyu Hizmetleri Bankası
(Adet) (Adet) (Adet) (Adet)
Anamur 2 -- 12 2
Gülnar 6 8 8 --
Mut 2 -- 7 2
Silifke 31 36 22 8
Erdemli 8 31 6 3
Mersin 65 70 49 7
Tarsus 40 107 60 2
Ara Toplam 154 252 164 24
TOPLAM 594
îçel ilinde işletmede bulunan yer altı su sahalarından sadece Efrenk havza
sındaki (Deliçay ve Mezitli arası) aşırı çekimden dolayı deniz suyu girişimi se
bebiyle tuzluluk oranı yükselmiş ve 5.10.1977 tarih ve 14.514 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı 'yla yeni kuyu açılması yasaklanmıştır. Diğer havzalarda su kir-
i ve kalitesi yönünden her hangi bir problem bulunmamaktadır.
4.10. İZMİT
Son yıllarda ülkemizde hızla artan nüfusun büyük bir kısmı çeşitli nedenler
le kırsal ve sanayileşmemiş kesimlerden endüstri bölgelerine göç etmiş bunun
ortaya çıkardığı bilinçsiz ve kontrolsüz kentleşme sonucu bir çok kaynaklar ih
tiyaca cevap veremeyecek bir duruma gelmiştir. İzmit de nüfusu göç nedeniy
le hızla artan kentlerimizden birisidir. Yeraltı su potansiyeli kısıtlı olan bu ken
timizde tatlisu kaynakları ihtiyaca cevap veremeyecek bir duruma gelmiştir.
Bugün Kocaeli'nde fiilen kullanılan su rezervi 62.2 hm^/yıl, işletme rezervi ise
58.1 hm3/yıl olarak hesaplanmaktadır. Bölgede açılan sığ sondaj kuyuları kü
çük yerler ve kısıtlı sulamalar içindir. Yaz aylarında bunlann bir kısmı kurumak
tadır.
İzmit Havzası yeraltı suyu beslenme miktarları aşağıda Tablo 4.13.'de ve
rilmektedir.
Beslenme Yıllar
1965 1995
İzmit havzasında aşırı yeraltı suyu üretimi nedeniyle 1965'li yıllarda 37 mil
yon m^/yıl olan yeraltı suyu emniyetli erimi azalmıştır. Yaklaşık 4 milyon m^/yıl
fazla çekilen yeraltı suyu yakın bir zamanda akiferin tuzlanmasına ve toplam
rezervin tükenmesine neden olacaktır.
4.11. SAMSUN
4.11.1. İçme Suyu ve Kaynakları
En yüksek kapasitede, 3.540 İt/sn suyun modern bir sistemle arıtılarak şeh
re verileceği bu proje ile ayrıca, yöremizin en büyük sanayi kuruluşları olan
TÜGSAŞ Samsun Gübre Fabrikası'na 300 İt/sn ve Karedeniz Bakır Fabrika-
sı'na da 160 İt/sn arıtılmış su olmak üzere toplam 460 İt/sn su temin edilecek
tir. Böylece Çakmak Barajı'ndan alınan suyun toplam debisi 4.000 İt/sn olacak
tır.
Samsun Belediyesi, ile DSİ Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol ge
reği, ilk üç ünitenin yapımı DSİ, dördüncü ünitenin yapımı ise Samsun Beledi
yesi tarafından gerçekleştirilecektir.
4.12. BALIKESİR
Balıkesir yöresinin su kaynağı, önemli oranda İkizcetepeler barajından sağ
lanmaktadır. Baraj su kaynağı, baraj yerinde 469.5 km^ lik yağış alan Kille de
resi ve kollarıdır. Baraj akısından yaklaşık olarak 1 km. menbaında İnkaya kö
yü civarında kille deresi Kocadere ve Kozdere adı altında iki kola ayrılmakta
dır.
Sağ sahilden gelen Kocadere kolu 211.1 km^ sol sahilinden gelen Kozde
re kolu 258.4 km2 lik yağış alanlarına sahiptirler.
Yapılan şehir nüfus etütleri sonuçlarına göre Balıkesir kent merkezinin nü
fusu hızla artmaktadır. Yapılan tespitlerde kentte kişi başına kullanılan su mik
tarı 30-80 İt/gün civarındadır. DSİ Bölge Müdürlüğü 'nün hazırladığı planlama
raporunda kentin gelişmesine paralel olarak içme+kullanma+endüstri suyu ih
tiyaçlarının da giderek artacağı düşüncesinden hareketle kişi başına düşen su
ihtiyacı 200 İt/gün hesaplanmıştır. Ancak daha sonraki yapılan çalışmalarda
daha gerçekçi bir yaklaşımla su ihtiyacı kişi başına 122 İt/gün alınarak 2020
yılında su ihtiyacı 52.93 x 106 m^ olarak hesaplanmıştır. Yapılan çalışmalarda
endüstri için gerekli su ihtiyacının da barajdan sağlanması düşünülmüştür. Ba
lıkesir ovasındaki mevcut yer altı suyu potansiyeli ile ancak kentin 1990 yılına
kadarki su ihtiyacı karşılanabilmiştir. Hesaplarda, baraj devreye girdikten son
ra mevcut yeraltı suyunun tamamen devreden çıkarılması öngörülmüş ve böy
lece şehrin 2020 yılına kadarki su ihtiyacı karşılanmıştır. Ancak işletmede ye
raltı suyunun tamamı endüstri suyu olarak verilecek ve barajdan içme ve kul
lanma suyu sağlanacaktır. Böylece İkizcetepeler barajından Balıkesir kent
merkezinin 2028 yılına kadar olan su ihtiyaçları karşılanabilecektir. 2028 yılın
dan sonraki içme-kullanma-endüstri suyu ihtiyaçları için Üzümlü Barajı devre
ye girecektir.
4.13. KAYSERİ
İçme suyu yeraltı su kaynaklarından karşılanmaktadır. Kayseri ilinde içme,
kullanma suyu gibi bir su problemi bulunmamaktadır. Sadece su kaybı proble
mi vardır. Yüzde 60 civarındaki su kaybının yüzde 40'ı camilerde, umumi yer
lerde, park-bahçeler ile bulvar sulamalarında kullanılmıştır. Kayseri ili içme ve
kullanma suyu şebeke hattı rehabilitasyon merkezi kurulması amacıyla yapı
lan çalışmalar devam etmektedir. Buna göre eski şebekenin ana arterleri duk-
til borularla değiştirilecektir. Su kaybı çok olan bölgelerin bilgisayarla kontrolü
hedeflenmektedir. Çalışmaları devam eden projenin 2005 yılına kadar bitiril
mesi hedeflenmektedir.
Atık sular yine aynı su havzasına arıtılmadan verilmektedir. Bunun için (ye-
raltı su seviyesi düşük olduğundan) kirlilik artmaktadır. Bu ise, suyu kaçak kul
lanan insanlar için bir salgın tehdidi oluşturmaktadır.
Erciyes Dağı ve civarının Kayseri yeraltı suyuna etkisi çok fazladır. Erciyes
Dağı eteklerinde doğrudan tabi yeraltı suyu mağaralarına rastlanmaktadır.
4.14. DENİZLİ
Denizli İli Gökpınar su kaynaklarından DSİ su tahsisi yapmaktadır. 1998 yı
lına kadar 400 m^/ sn iken, 1998 yılında 1.000 m^/sn su verilmektedir.
İller Bankası tarafından yapılan isale hattı bitmek üzeredir. DSİ tarafından
yapımı devam eden Gökpınar barajı ihtiyaç halinde içme ve kullanma suyu
olarak kullanılacaktır.
4.15. SİVAS
Yöre genel olarak engebeli olup, tek ve sıra dağlar ile bu dağlar arasında
açılmış, ovalar ve yüksek düzlüklerden meydana gelmiştir. Sivas'ta yazları sı
cak ve kurak, kışları soğuk ve az yağışlı geçen karasal iklim egemendir.
Sivas kenti, 250 bine varan nüfusuyla 40.6 km2'lik bir alana yerleşmiştir.
Kentin geleceğinde artan nüfusu ve gelişmesine bağlı olarak, mevcut karışık
kent yerleşim alanıyla birlikte başka kullanım alanlarına da ihtiyaç duyulacağı
açıktır. Başında toplu konut, organize sanayi, çöp depolama, ağaçlandırma ve
dinlenme alanları gelir. Aynı zamanda, kentin su ihtiyacının karşılandığı su
havzalarının korunması da ayrı bir önem taşımaktadır.
4.16. ERZURUM
4.16.1. İçme Suyu ve Kaynakları
Dadaşköy-Şeyhköy 23 245
Çiftlikköy 18 368
Dadaşkent 5 110
Münferit Kuyu 9 (Genel Şebeke Haricidir)
Tarihi Sular ( Dağ suları) — 100
Toplam 55 823
Buna göre, 1995'te 823 İt/sn. olan su üretiminin, ancak % 30-35'i mesken
lere (ailelere) verilebilmektedir. Bu üretim, 58 bini aşan (58.047) aileye dağıtıl
maktadır.
Bugün Erzurum kentinde su ihtiyacı, %90'a varan bir oranda, yeraltı suları
işletilerek, kuyu suları yoluyla karşılanmaktadır (tarihi kaynak sulannın katkısı,
% 10-12 oranındadır). Yeraltı suları ise, şüphesiz ki doğal hali ile değil, klorla
narak kente isale edilmektedir. Kent suyunun bol olduğu görüşü, gerek yeral
tı ve gerekse yerüstü su rezerv potansiyelinin yüksek oluşu şeklinde anlaşıl
malıdır. Gerçekten de, bugüne kadar yapılan hidrojeolojik etüt sonuçlarına gö
re, Erzurum Ovası'nın Karasu, Daphan ve Dereboğazı- Sakalıkesik ovaları
bölümünün yeraltı su rezervi 64x106 m^/yıl ve yapılması planlanan (Kuzgun
barajı tamamlandı; Çat barajının 1995'te temeli atıldı) 7 adet barajın su rezer
vi ise, 488x106 m^/yıl olarak hesaplanmıştır.
Başka bir ifadeyle, bütün Doğu Anadolu'da olduğu gibi, Erzurum'un yakın
çevresinde de bir su rezervi bolluğu vardır. Ancak, bu rezervden, henüz yete
rince yararlanılmış değildir. Örneğin 1965'te 5500 dolayında (5520 kadar) olan
kentteki mesken su abonesi sayısı, 1995 yılı itibariyle 58 bini aşmıştı (58.047).
Aynı şekilde, 1965'te mesken, ticari iş yeri, resmi kurum ve inşaat sektörü su
abone sayısı, 6.070 kadardı. Oysa, 1995'te bu sayı 64 268'e ulaşmıştı. Yani
30 yıllık artış, yaklaşık 10,5 katını bulmuştu. Buna rağmen 1965-1995 devre
sindeki su üretim artışı; 250 It./sn.den, 823 It./sn. dolayına çıkarılması suretiy
le, ancak 3,3 katı çoğaltılabilmiştir. Bu da oransız bir artıştır. Dolayısıyla da,
Erzurum'da ciddi bir su sorunu vardır. Öte yandan bu sorunun bir kriz düzeyi
ne ulaşmayışı, kentteki bazı büyük özel sektör ve kamu kuruluşlarının kendi
su ihtiyaçlarını, kendilerinin üretip tüketmesi gibi önemli bir katkıdan ileri gelir.
Bu kuruluşlar, Büyükşehir Belediyesi üretimine yakın su üretip, tüketmektedir
ler. Yaklaşık 750 it/su dolayında olan bu üretimin, % 70'den fazlasını Atatürk
Üniversitesi gerçekleştirmektedir.
SORUNLAR VE
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İmar Affı Yasaları ile içme suyu havzalarında yer alan kaçak yapılar da ya-
sallaştırma kapsamına alınırken, yasal olarak konut izni verilen bu alanlarda,
yasanın getirdiği imar ıslah planları ile 4. kata kadar yapılaşma izni verilmesi,
İmar Affı Yasası'ndaki "Su havzalarında imar ıslah planı yapılamaz" şeklinde
ki açık yasağa rağmen, içme suyu havzalarında da imar ıslah planları ile hek-
tarlarca boş alanın konuta açılması yönetmelik, yasa, planlama, plan, deneti
min işlerliğini, plan hükümlerine uyulmadığını gösteren durumlardır.
İstanbul, 1930 yılında çıkanimış olan 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 1984
yılında çıkarılan 3030 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile kent sorunlarının
çözümlenemediği bir yönetim yapısına sahiptir. Bu kanunlarla İstanbul, 2000'li
yıllarda iyice yönetilemez hale gelecektir.
Bir an önce pazardan pay almak amacıyla, mevzuata uygun olmayan ko
şullarda birçok su istasyonu açılmıştır. Öyle ki, 1995 yılı ortalarında sayıları
tahminen 6.000'e ulaşmıştır. Apartman girişlerindeki boşluklar dahil, birçok es
nafın dükkanının kullanılmayan bölümleri su istasyonuna dönüştürülmüştür.
Su istasyonları sayısal arttıkça, kaynak suyu talebi geometrik gelişmiştir.
ne
ler tarafından veya istasyon sahiplerinin kendi tankerleri ile nakledildiği tespit
edilmiştir. Kaynakların genelde kendi istasyonu bulunmamaktadır.
1995 yılında rekor düzeye ulaşan su istasyonu sayısı, daha sonra sürekli
düşüş göstermiştir. Bunu en önemli nedeni, iyileştirme çalışmaları sonucunda
şehir şebeke suyunun miktarının ve kalitesinin artması; dolayısıyla da, halk ta
rafından içme suyu olarak kullanılmaya başlanmasıdır. Diğer bir neden de, is
tasyonların mevzuata uygun olarak tesis edilmemesi yüzünden ruhsat almada
zorluklarla karşılaşılmasıdır.
Bazı kaynaklar, debileri yüksek olduğu halde, ruhsat harçlarını yüksek ol
ması dolayısıyla debilerini düşük göstermektedirler. Hem içme hem de kullan
ma suyu ruhsatı alarak, her ikisini de satan işletmeler sektörün en problemli
kurumlarıdır. Bunlar İstanbul'a yakın bölgelerdedirler.
"Su dispenseri" satışlannın çok düşük olduğu ve tüp su alanlann, daha ön
ce kullanmakta oldukları bidonlara kapıda aktarma yapıldığı ifade edilmiştir.
Tüp ve "dispenser" çoğunlukla işyerleri tarafından satın alınmaktadır.
Önceden (Nisan 1999 öncesi) 15 bin TL olan açık suyun ortalama litre fiya
tında, yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte önemli bir değişiklik olmamış
tır. Aynı şekilde, tüp suyun fiyatında da değişiklik olmamıştır; ortalama litre sa
tış fiyatı 25 bin TL civarındadır.
Ayrıca yeni yasaya göre, polikarbonat tüplerin yıkanması için öngörülen dü
zeneğin bazı tesislerde bulunmadığı ifade edilmiştir. Dolayısıyla, hem mevcut
ruhsatlı tesislerde eksiklikler bulunmakta ve hijyenik koşullar sağlanamamış
durumdadır; hem de bu tüpler sağlıksız koşullarda sağlıksız su ile doldurulup
satılmaktadır.
Baştan beri sadece tüp su satışı yapanların tümü "yeni yasanın kendilerini
olumlu yönde etkilediğini" belirtmişlerdir. Önceden ve / veya halen açık su sa
tışı yapanların ise tümü "olumsuz etkilendiklerini" ifade etmişlerdir.
Önceden ve / veya halen açık su satışı yapanlardan "yeni yasayı tasvip et
tiğini" söyleyenlerin oranı sadece % 14'tür. Bunların yarısı tasviplerini "sıkı de
netim yapılması ve kaçak su girişinin önlenmesi" şartına bağlamışlardır. Geri
kalan % 86'lık kesim "yasayı tasvip etmediklerini" söylemişlerdir. Baştan beri
sadece tüp su satışı yapanların tümü "yeni yasayı tasvip ettiklerini" ifade et
mişlerdir.
5.5. DEĞERLENDİRME
Hava ve su. Yaşamın en temel iki maddesi...Hava ve su; rengi ,şekli, tadı,
dünyanın her yerinde aynı !
Su tüm canlılar için gerekli ve vazgeçilmez bir maddedir. Susuz bir hayat
olamayacağı gibi her hücre doku ve organda farklı oranlarda su bulunmakta
dır. Canlılann vücutlannın büyük bir kısmını su oluşturmaktadır.
İnsanların her türlü ihtiyacı için kullanacağı su temiz olmalı ve sağlığı olum
suz yönde etkileyecek herhangi bir madde içermemelidir.
Dünya genelinde olduğu gibi, ülkemiz özelinde de, tatlı su kaynaklan mik-
tar olarak değişkenlik göstermezken, bu kaynaklara olan gereksinim, sürekli
biçimde önemli artışlar kaydetmektedir.
Yenilenebilir bir doğal kaynak olan su, küresel ölçekte tükenmeyen doğal
kaynaklar grubu içinde sayılabilirse de, bölgesel olarak veya kalite (kullanıla
bilir olma) yönünden sonlu bir kaynak durumundadır. Dünya ağırlığının yakla
şık 800'de birini, yüzölçümünün de dörtte üçünü oluşturan suyun, insan ve bit
ki yaşam için önemli olan kullanılabilir tatlı su miktarı çok sınırlıdır. Üstelik,
coğrafya ve iklim koşullarına bağlı olarak tatlı su kaynaklarının yeryüzündeki
dağılımı da dengeli değildir.
Yapılan hesaplar kişi başına su potansiyeli düşük olan ülkemizin, onbeş yıl
sonra su sıkıntısı yaşanan ülke konumuna geleceğini göstermektedir.
Kentleşme, 20. yüzyılın özellikle ikinci yarısında hız kazanmış bir olgudur.
Bugün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki kentleşme sanayileşmenin
önünde giderek demografik, ekonomik ve toplumsal olarak, gelişmiş ülkeler
den farklı bir çizgi sunmaktadır. Bu çizgi kentleşme sürecinde sanayiye para-
lei bir gelişme olmamasmm yanı sıra, çok büyük kentlerin orta ve küçük ölçek
li kentlere oranla daha hızlı büyümesi ve bazı bölgelere aşırı yönelme ile böl
gesel dengesizliklerin oluşmasını da kapsamaktadır.
Bunun için sanayi bölgelerinde kullanılmak üzere çelik valflı musluk ve bo
ru üretimi desteklenmeli ve sanayi bölgelerindeki binalara takılması mevzuat
ile belirlenmelidir.
Bu itibarla;
5.6. ÖNERİLER
5.6.1. Genel Öneriler
İkinci Dünya Savaşını yaşayan dünyamızda, "barış" önemli bir değer ola
rak kabul edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan nükleer ortam, so
ğuk savaş ve bilişim platformu barışı daha da önemli değer olarak ortaya koy
muştur. Bir çok bilim adamına göre, banşı ancak su, hava ve gıda gibi çevre
sel sorunlar olumsuz etkileyecektir. Bir görüşe göre de su; Üçüncü Dünya Sa-
vaşı'nın sebebi olacaktır. Böylesine önemli bir konu için, sonsuz sayıda öneri
geliştirilebilir. Bu bölümde, kaynak sularına ait bazı öneriler, İstanbul pencere
sinden resimlenmiştir.
3- Baraj ve havzaları mutlak koruma altına alınmalı, suyu kirletecek her tür-
İÜ faaliyet önlenmelidir. Bu amaçla koruma bantları tel örgülerle çevrilerek her
türlü canlının asgari 100 m. suya yaklaşması sınırlandınimalıdır. Her türlü su
kirletme durumu ihbar edecek "su-gözlem" bilimci yetiştirilmelidir.
11- Bugün İstanbul, İzmir, Antalya vb. illerimizde olan su ile ilgili problemler
çok yakında diğer birçok ilde de yaşanacaktır. Bu konuda hizmet eden kurum
ve kuruluşların, (özellikle mahalli idareler), yetki ve sorumluluklarını arttırıcı
düzenlemeler yapılmalıdır.
13- DSİ, İller Bankası, Köy Hizmetleri, Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı
ve en önemlisi. Çevre Bakanlığı'nm konu ile ilgili uzmanları bir araya gelmeli
ve;
hazırlamalıdırlar.
15- Toplumun ve ülkenin önde gelen kişi ve kuruluşları tarafından bir sivil
insiyatif olarak adını, SUKOV Vakfı şeklinde önerdiğimiz, TEMA Vakfı gibi, ulu
sal stratejik değerimizin ilk sırasında yer alan suyun korunması için düşünülen
bir sivil toplum örgütü olacaktır. Vakıf tüm dünyada su gözlem "Water Watch"
işlevini yürütmekte olan vakıflar gibi, topluma suyun korunması ve tasarrufuna
yönelik faaliyetleri yürütmelidir. Topluma su kültürü ve su bilincini aşılayacak
SUKOV Vakfı tarihi bir misyonu yerine getirecektir. Vakıf su kaynaklarını korur
ken, geliştirilmesine yönelik her türlü teknik bilgiler, maddi ve manevi destek
leri de sağlayacaktır.
Ayrıca, bir çok işyerinde tüp su satışına başlanmıştır. Dolayısıyla da, piya
sa iyice daralmıştır. Nitekim, yeni düzenlemeye rağmen açık su satışına de
vam edenlerin satış miktarları pek değişmezken; tüp su satışına geçenlerin
satış miktarları yarıya düşmüştür.
Su istasyonlarının, yeni rakiplerine karşı tek avantajı; ellerinde belli bir müş
teri portföyünün bulunması ve bazılarında dağıtım sisteminin işlemekte olma
sıdır. Ancak, bunlar ciddi ve kalıcı avantajlar olarak görülmemelidir.
2. Açık su sunumunun tüp suya göre, sağlık açısından daha büyük riskler
taşıdığı bir gerçektir. Ancak, asıl problem denetim sonuçlannın olumsuz olma
sından çok; denetimin ya hiç yapılmaması veya düzenli ve etkin olmamasıdır.
Resmi kurumlar üzerlerine düşeni tam ve etkin bir şekilde yerine getirmemek
tedirler.
c. Bir çok tüp su dolum tesisinde, tüpleri yıkamak için öngörülen düzenek bu
lunmamaktadır. Dolayısıyla, hijyenik bakımdan, açık su satışından pek de
farklı olmayan bir durum söz konusudur. Bu da, haksız rekabete yol açmak
tadır.
2. Her iki şekilde yapılan su dolum ve sunumları ile ilgili olarak ayrıntılı stan
dartlar belirlenmelidir.
3. Belirlenen standartlara uyum, periyodik denetimlerle kontrol altmda tutul
malı; uygunsuzluk durumunda etkili yaptınmlar uygulanmalıdır.
5.7. SONUÇ
İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren, her türlü sağlık sorununun odak nok
tasında yer alan nesne sudur. Su ulusların stratejik kaynağı olduğu kadar, bi
reysel hayatın da stratejik kaynağıdır. Memleketimizi bir su zengini sananlar,
gerçeklerin farklı olduğunu göreceklerdir. Su erozyon gibi, ulusal bir sorundur.
Su sorununun tüm ayrıntıları ile belirlenmesi, stratejik bir plan dahilinde ger
çekleştirilmelidir. Su sorunu bir bakıma su kaynakları sorunudur. Orman biter
mi? diye ağaçları kesenler çölü gördükten sonra da yaşamayı başarabilirler.
Ancak, su biter mi diyenlerin, susuz kalacaklarını düşünmek bile korkutucudur.
Plan ve Kroki
Dosya Başvuru
Bilgi Olumsuz
Olumsuz
Rapor
Hazırlama
U Olumlu Olumsuz
U Olumlu Olumsuz
Projelerin
Hazırlanması
ö ö
Dosyanın
Hazırlanması
Dosya Başvuru
J Olumlu Olumsuz
U Olumlu Olumsuz
U Olumlu Olumsuz
Tesis İnşası
Dosyanın
Hazırlanması
Olumlu L Olumsuz
Olumlu L Olumsuz
<aynaktan /Tesisten
( Numune Alma 1 ( Numune Alma 1
V /Kontrol V /Kontrol
Rapor
Hazırlama
Olumlu Olumsuz
Olumlu Olumsuz
Dosya Tetkiki
I
İşletme İzni
Kontroller
Üretim
Belediye SUKOV
Müşteri
Tesisler inşa edilir ve işletme izni için yine kaynak yerinin bulunduğu Valili
ğe başvurulur. Valilik dosyayı İl Sağlık Md.'ne havale eder. İl Sağlık Md. İnce
leme Kurulu uzmanları tarafından tesisler incelenir. Kimyasal ve bakteriyolojik
analizler yapılır. Kurul raporu, analiz sonuçlan Valiliğin uygundur görüşü ile bir
likte bakanlığa intikal ettirilir. Bakanlık uzmanlarınca dosyanın tetkiki ve tesis
lerin yerinde incelenmesinden sonra Bakanlıkça işletme izni verilir.
Girişimci işletme izni ile birlikte üretime başlar. Bu aşamaya kadar yapılan
tüm işlemler, gerek tüp su gerekse açık su üretim faaliyetleri için geçerlidir. Bu
aşamadan sonra tesis (imlahane) İl Sağlık Md. Yetkilileri tarafından periyodik
olarak incelenir.
Kaynak suyundan su satışı üç türlü olabilir ( Şekil 5.1.). Birincisi suyun şi
şelenerek satılması işlemidir. Su atılabilir şişelerde 5 litreye kadar değişen ha
cimlerde şişelenip satılmaktadır. Aynı şekilde geriye dönüşümlü şişelerde de
su satışı yapılabilir. Bu amaçla 11 litre (3 gal.) ve 19 litre (5 gal.)'luk polikarbo
nat şişeler doldurularak satılmaktadır. Su şişelemede, şişelerin sağlığa uygun
luğu çok önemlidir. Ancak, genellikle büyük kuruluşlar tarafından gerçekleştiri
len şişelemede sağlığa uygunluk; dolduran kuruluşun kontrolü ile yeterli görül
mektedir. Halbuki su; bir ilaç gibi sıkı kontrolü gerektiren en önemli sağlık gir-
disidir. Büyük küçük her kuruluş, suyu ve şişesini sıkı kontrollerden geçirerek,
tüketicisini sağlık yönünden korumalıdır. Yakın tarihte Coca Cola'nın Belçika
ve Fransa'da yaşadığı sorun, tipik bir örnektir. Su aynı zamanda dökme halin
de konteynerlerle de satılabilir. Bu tür su satışlanna tanker ile su satışı adı ve
rilir. Birçok büyük endüstriyel ve ticari birimler, kendi alt yapıları kurduklarından
suyu şartlandırabilmektedir. Bu kuruluşlar her türlü hijyen koşullan dar aralık
larda kontrol altında tutabilmektedir. Sağlık yönünden kontrol altında tutulan
endüstriyel ve ticari birimlere tankerlerle su satışı ABD dahil birçok ülkede fi
ilen uygulanırken, yurdumuzda yasaklanması, açıklanamaz bir durumdur. Bu
itibarla su kaynağı sahipleri, ticari ve sınai birimlere , tankerlerle rahatça su sa-
tılabilmelidir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
6.1. YARARLANILAN KAYNAKLAR
26 Güven K., Ünlü S., Okuş E., Doğan E., Eroğlu V., Sarıkaya H., Öztürk İ,.
"İstanbul Boğazı, Marmara ve Karadeniz'de Yapılan Su Kalite İzleme
Çalışmalan: PAH Kirliliği, Büyük Şehirlerde Atık Su Yönetimi ve Deniz
Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu", 18-20 Kasım 1998, İstanbul.
27 Güven K., Ünlü S., Okuş E., Doğan E., Eroğlu V., Sankaya H., Öztürk I,.
"İstanbul Boğazı, Marmara ve Karadeniz'de yapılan Su Kalite İzleme
Çalışmaları: Deterjan Kirliliği, Büyük Şehirlerde Atık Su Yönetimi ve Deniz
Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu", 18-20 Kasım 1998, İstanbul.
28 Doç Dr. Hapçıoğlu B., Doç Dr. Güngör G., Dr. Demir L , Prof.Dr. Güray Ö.,
"İçme Sularında Saptanan Kimyasal ve Bakteriyolojik Kirliliklerin Halk
Sağlığı Açısından Değerlendirilmesi", Su Kongresi ve Sergisi 97, 19-22
Haziran 1997, İstanbul.
29 İller Bankası, "İçme Suyu Tesislerinde Su Getirme ve Dağıtım Hatlan
San'at Yapılarının İşletmeye Açılmadan Evvel Dezenfeksiyonuna Ait
Yönetmelik", 1976, Ankara.
30 İller Bankası, İller Bankasının 65. Yılı, 1997, Ankara.
31 T C . İçel Sağlık Müdürlüğü, İstatistik Yıllığı, 1997.
32 İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi
Başkanlığı, Faaliyet Raporu, 1997, İstanbul.
33 İncekaraA., "SağlıkTurizminde Jeotermal Kaynaklar", İTO, 1996, İstanbul.
34 İstanbul Ticaret Odası, "Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği", Lebib Yayınları,
1998, İstanbul.
35 İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü, Faaliyet Raporu, 1997, İzmir.
36 îzbırak R., "Sular Coğrafyası, Milli Eğitim Basımevi, 1990, İstanbul.
37 Kahraman (1978) Türkiye'de Sağlık Turizmi ; Uzmanlık Tezi, Türkiye
Turizm Bankası A.Ş. Ankara, s.18.
38 Karadavut U., Şener O., Gözübenli H., "Su Kirliliğinin Tarla Tarımı
Açısından Değerendirilmesi", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5 Haziran
1997, İstanbul.
39 Karagöz S; "Karaman Sondaj Kuyu Sularında Total Bakteri, Fokal
Foligrom ve Fokal Streptokokların Üçlü Tüp ve Membran Filtre Yöntemleri
ile Araştınlması" S.Ü Fen Bilimler Y. Lisans Tezi, 1998, Konya.
40 Kavaklı M., Civan Z., "Türkiye'de Su Kullanımı, Atık Sulann Geri Kazanma
ve Yeniden Kullanma Uygulamaları", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5
Haziran 1997, İstanbul.
41 Kayseri Valiliği, îl Çevre Müdürlüğü, Kayseri İli Çevre Durum Raporu,
1999, Kayseri.
42 KerçA., Saatçi A.M., "İçme Sularmda Ozon İhtiyacının Belirlenmesi", İçme
Suyu Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
43 Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi, Faaliyet Raporu, 1997.
44 Prof. Dr. Kor N. "Farklı Kültürlerde Su Kullanımı", Habitat II Kent Zirvesi 3-
12 Haziran 1996, İstanbul.
45 Kuşcuoğlu S., "Suyun İnsan Sağlığındaki Önemi ve İçme Sularının
Mikrobiyal Kalitesi", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-5 Haziran 1997, İstan
bul.
46 Kuzum A.L., Boz B., "GAP'ta DSİ Faaliyetleri", Su Kongresi ve Sergisi 97,
19-22 Haziran 1997, İstanbul.
47 Muslu Y., "Su Getirme ve Kullanılmış Suları Uzaklaştırma Esasları",
Bayındır Basımevi, 1980, İstanbul.
48 Dr. M.A., "Su: Kültürel Zorunluluklar", Habitat II Kent Zirvesi 3-12 Haziran
1996, İstanbul.
49 Yrd. Doç.Dr. Noyan Ö., "Sınır Ötesi Bir Çevre Sorunu Olarak Yerüstü Su
Kirliliği ve Uluslar arası İşbirliğinin Önemi", Su ve Çevre Sempozyumu, 2-
5 Haziran 1997, İstanbul.
50 Noyan Ö., "Sistem Mantığı İçinde Su: Yönetim-Koruma-Kontrol-Kullanım",
İçme Suyu Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
51 Meyer Ltd, "Diyarbakır Su Şişeleme Projesi Fizibilite Etüdü", Ocak 1997,
İstanbul.
52 Ohon S., Polat Ç., Kıratlı N., Tüfekçi V., "İstanbul Boğazı ve Çevresine Ait
(1996-1998) Su Kalitesi Parametrelerinin Önceki Dönemlere Ait Bulgularla
Karşılaştırmalı Olarak Değerlendirilmesi", Büyük Şehirlerde Atık Su
Yönetimi ve Deniz Kirlenmesi Kontrolü Sempozyumu, 18-20 Kasım 1998,
İstanbul.
53 Prof. Dr. Öziş İ., "Sınır Aşan Sular ve Türkiye", Su Kongresi ve Sergisi 97,
19-22 Haziran 1997, İstanbul.
54 Özocak H., Baş İ.M., "Doğal Varlıklar Ekonomisi ve Muhasebesi Açısından
Su", Su Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997, İstanbul.
55 Öztaş ve İnkaya (1993) "Preliminary Evaluations of Mineral Waters and
Springs in Turkey" Teksir, İst. Teknik. Üniv.
56 Öztürk H., Boysan H., "İstanbul'da Bazı Kaynak Suyu Sistemleri ve Doğal
Uçlaşma Tekniği İle Araştırılması", İstanbul ve Civarı Su Kaynakları
Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
57 Öngür T , "Yeraltı Suyu Akiferlerinin Beslenmesi ve İstanbul'un Yeraltı Suyu
Potansiyeli", İstanbul ve Civarı Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs
1995, İstanbul.
58 Öztürk İ., Eroğlu V., " İstanbul'da Şehir Su Dağıtım Şebekesi İçme Suyu
Kalitesi", İçme Suyu Sempozyumu 7-10 Ekim 1996, İstanbul.
59 Özcan V., "Su Sanitasyonu", DSM Sağlık, Sayı 3, Eylül 1998, Ankara.
60 Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, "İçme ve Kullanma Sularının
Dezenfeksiyonuna Ait Yönetmelik", Başbakanlık Devlet Matbaası, 1967,
Ankara.
61 Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, "Kaynak Sulan Yönetmeliği",
Başbakanlık Basımevi, 1974, Ankara.
62 Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü, Çalışma Raporu, 1996, Samsun.
63 Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü, Çalışma Raporu, 1997, Samsun.
64 Prof.Dr. Suher H., "Sürdürülebilir Planlama Anlayışı İçinde İçme ve
Kullanma Suyu Kaynaklarının Değerlendirilmesi", Su Kongresi ve Sergisi
97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
65 Prof. Dr. Savcı M.E., "Su Kirliliği Kontrolünde Nümerik Yöntemler", Su
Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997, İstanbul.
66 Serpen U., "Kaplıca Sularının ve Bölgelerin Korunması", Su Kongresi ve
Sergisi 97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
67 Dr. Şener H., Dr. Demir S., Dr. Özaydın M., Uğurtay H., "İstanbul'da İçme
Suyu Temininde Su İstasyonlarının ve Denetim Sonuçlarının
Değerlendirilmesi", Su Kongresi ve Sergisi 97,19-22 Haziran 1997, İstan
bul.
68 Nizamettin Şentür, "Türkiye'nin Termal Su Potansiyeli", Turizm Dünyası,
Sayı : 42, Mart 1993, s.33.
69 Şimşek M., "Şifalı Sulara Yolculuk", İnkılap Kitabevi, 1994, İstanbul
70 Prof. Dr. Tümerdem Y , İnce N., Bektaş M., Aldemir M., Bektaş M.,
Çölgeçen E., Gültekin N., Aksoy A., Prof. Dr. Ayhan B., "Kır-kent Geçişli
Bölgelerde İçme ve Kullanma Suyu Kaynaklan", Su Kongresi ve Sergisi
97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
71 Topacık D., Demir İ., "Atık Suların Toplanması ve Uzaklaştırılması
Sistemleri ve Bunların Su Havzalarına Uygulanması", İstanbul ve Civan
Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
72 Türksoy M., Küçük î., "İstanbul Su Toplama Havzalannın Kullanımı", İstan
bul ve Civan Su Kaynakları Sempozyumu, 22-25 Mayıs 1995, İstanbul.
73 Türk Standartlan Enstitüsü, "İçme ve Kullanma Sulannın Klorlanması", TS
2512, Nisan 1977, Ankara.
74 Türk Standartları Enstitüsü, "İçme Suları-Kaynak Suları-Dolum Tesisleri-
Genel Kurallar" TS 10386, Ekim 1992, Ankara.
75 Türk Standartları Enstitüsü, "Sular-İçme ve Kullanma Suları", TS 266,
Nisan 1997, Ankara.
76 Türk Standartları Enstitüsü, "Kaynaklar (Membalar)-Terimler ve
Sınıflandırma", TS 8218, Mart 1990, Ankara.
77 Zülfikar B., Aydın Ö.F., Geren N., Şirvancı A., Türker A.F., Öveç F., Taşpolat
i., "İstanbul İçme ve Kullanma Sulannın Değerlendirilmesi", Su Kongresi
ve Sergisi 97, 19-22 Haziran 1997, İstanbul.
78 Zülfikar H., Abbasov T , Koksal M., Herdem S., " Suyun ve Teknolojik
Sıvıların Elektromanyetik Alanla Temizlenmesi", İçme Suyu Sempozyumu
7-10 Ekim 1996, İstanbul.
79 1 Eylül 1988 Tarih ve 199916 Sayılı Resmi Gazete, "Maden Sulan
(Mineralli Sular) Yönetmeliği".
80 22 Nisan 1985 Tarih ve 18733 Sayılı Resmi Gazete, "Şehir ve Kasaba
İçmesuyu Projelerinin Hazırlanmasına Ait Yönetmelik".
81 10 Mayıs 1926 Tarih ve 368 Sayılı Resmi Gazete, "Sular Hakkında
Kanun".
82 18 Ekim 1952 Tarih ve 8236 Sayılı Resmi Gazete, "Gıda Maddelerinin ve
Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren
Tüzük".
83 18 Mart 1995 Tarih ve 22231 Sayılı Resmi Gazete, "Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü Köy İçme Suyu Tesisleri Îşletme-Bakım ve Onarım
Yönetmeliği".
84 7 Ocak 1991 Tarih ve 20748 Sayılı Resmi Gazete, " Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliği Numune Alma ve Analiz Metodları Tebliği".
85 04 Eylül 1988 Tarih ve 19919 Sayılı Resmi Gazete, "Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği".
86 22 Nisan 1985 Tarih ve 18733 Sayılı Resmi Gazete, "Şehir ve Kasaba
İçmesuyu Projelerinin Hazırlanmasına Ait Yönetmelik".
87 WEB Sayfaları
• www, sağlık,gov.tr
• www.cevko.gov.tr
• www.awwa. org.
• www.tse.gov.tr.
• www.dpt.gov.tr.
• www.watervision.org
• www.izmirbb.org
• www.tbb.org
• www.aski.org
• www.iski.org
7. BOLUM
EKLER
7.1 KAYNAK SULARI İLE İLGİLİ ULUSAL MEVZUAT
Kaynak suları ile ilgili ulusal mevzuatımız 10.05.1926'da çıkan 831 sayılı
kanun ile oluşmaya başlamıştır. Aşağıda ilgili kanun, kanun hükmünde karar
name, tüzük, yönetmelik, rehber ve tebliğlerin listesi verilmiştir.
7.1.1. Kanunlar
7.1.3. Tüzükler
7.1.4. Yönetmelikler
7.1.5. Rehberler
7.1.6. Tebliğler
1. Petrol arayıcı ve işletmecisi mevcut diğer suların işlemleri için gerekli şe
kilde tarla açmak ve hayvan bırakmak ve sulamak belediye veya ihtiyar mec
lisi tarafından yasaklanabilir. (Sular Hakkında Kanun; Ek. Md. 7)
3. Suyu biriktirmekte olan kaynakları kısmen olsun keserek veya kazı ve in
şaat yapmak suretiyle kirleterek sahibine veya kullanıcısına zarar verenler taz
minatla cezalandırılır. (Türk Kanunu Medenisi; 680)
6. Su ile geçtiği kesin olan hastalıklardan birinin salgın olduğu yerlerde ge
nel banyolar ve su temin edilen kuyulann, dere, nehir ve göllerin sulanndan
şüpheli olanların kullanılması yasaktır. (Umumi Hıfzısıhha Kanunu; 79)
7.1.10. Doğal Kaynak, Maden ve İçme Suları ile Tıbbi Suların İstihsali,
Ambalajlanması ve Satışı Hakkında Yönetmelik
BIRINCI BOLUM
Amaç
Tanımlar
b) "Su" :Doğal kaynak, içme ve maden suyu, maden suyu sodası ile tıbbi
sulan,
f) "Tıbbi sular": EK-2'de verilen sınır değerinin üzerinde florid veya radyo
aktif madde içeren, bakanlığın özel izniyle işletilen ve doktor tavsiyesi ile kul
lanılması gereken sulan,
h) "Kurul": Suları incelemek üzere her ilde sağlık müdürünün teklifi ve va
liliğin onayı ile oluşturulan inceleme kurulunu.
ı) "işletme izni" : Su işletmelerine bu Yönetmelik uyannca verilen işletme
belgesini,
İKİNCİ BÖLÜM
Suların İzne Bağlanması ile İlgili Hükümler
c) İzinli suların, izin verilen ambalajlar dışında veya başka firmalara ait am
balajlara dolumu ve satışı,
İnceleme Kurulu
Projelerin hazırlanması
h) Sosyal tesis ile diğer yardımcı üniteleri gösterir 1/50 ölçekli proje,
Dosya Tanzimi
Madde 1 0 - Tesis izni için dört nüsha olarak tanzim edilecek olan dosyada
aşağıda belirtilen bilgi, belge ve projeler bulunur:
a) Dilekçe
Birinci fıkradaki bilgi, belge ve projelerin asılları ile suretleri tanzim edenler
ve işletmeci tarafından imza ve tasdik edilir.
Tesis İzni
Madde 11 - Bakanlığa intikal eden bilgi, belge ve projeler tetkik edilir ve ge
rektiğinde kaynak yerinde incelemede bulunulur. Uygun görülmesi halinde, bu
projeler Bakanlıkça onaylanır ve işletmeye tesis izni verildiği bir yazı ile valili
ğe bildirilir. Dosyalann üç nüshası, sağlık müdürlüğünde, ilgili sağlık ocağında
ve işletmecide muhafaza edilmek üzere iade edilir.
Verilen tesis izni üç yıl için geçerlidir. Tesisin bu süre içinde inşa edileme
mesi ve işletme sahibinin Bakanlıktan ek süre talebinde bulunması halinde, bu
süre Bakanlıkça en fazla iki yıl uzatılabilir.
İşletme İzni
Kurul son raporu, analiz raporları ve valiliğin uygun görüşü Bakanlığa inti
kal ettirilir. Dosyanın tetkikini ve gerektiğinde tesisin mahallinde incelenmesini
müteakiben Bakanlıkça işletme izni verilir. İşletme izni ile ambalaj etiket bilgi
sinde bu analiz sonuçlan esas alınır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tesislere Ait Hükümler
Koruma alanı ile ilgili hususlar işin projesinde gösterilir ve gerekçesi ayrın
tılı olarak Kurul ön raporunda belirtilir.
Koruma alanına insan, hayvan, sel ve diğer sulann girmesi önlenerek her
türlü kirlenmeye karşı tedbirler alır. Bu bölgede suyun niteliğini etkileyecek fa
aliyetlere izin verilmez.
Kaptaj
Ayrı kaptajda toplanan aynı nitelikteki sular için tek manevra odası yapıla
bilir.
İsale
Madde 15 - Kaptajda toplanan suyu depoya akıtmak için kurulan isale hat
tı, suyun fiziki ve kimyevi niteliklerini bozmayacak bir maddeden yapılır.
Depo
c) Depoya giren ve çıkan sudan numune almak ve giren suyun debisini ölç
mek için gerekli tertibat bulunur.
d) Depo, herhangi bir bina ile bitişik yapılmaz ve çatısı bulunmaz, ancak,
gerekli durumlarda imlahane ile bitişik olabilir.
İmlahane
İmlahane tabanı, kir tutmayan ve yıkanabilir bir malzeme ile döşenir ve her
bölüm tabanında kanalizasyona, kanalizasyon bulunmayan yerlerde septik
çukurlara bağlı, sifonlu, ızgaralı tertibat bulunur, bütün bölümlerin tabanlan,
suların çabuk ve kolay akabileceği şekilde sifon tertibatı da doğru eğimli olur.
İmlahane içindeki bölme duvarları ise fayans kaplı duvar olabileceği gibi,
paslanmaz çelik veya camdan yapılabilir. Bu bölmelerin asgari iki metre yük
seklikte olması şarttır.
İzinli işletmede, izinsiz başka bir suyun veya sulu içeceklerin dolumu ya
saktır.
Sosyal Tesisler
Madde 19 - Kaynaktan doluma kadar su ile temas eden veya etmesi muh
temel olan bütün yüzeyler ile yine su ile temas edecek şekilde kullanılacak alı
cı ve cihazlar, suyun niteliğini bozmayacak ve sağlığa zarar vermeyecek özel
likleri haiz malzemeden yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kaplar, Kapaklar ve Etiketler
Kaplar
Kapaklar
Etiket Bilgileri
Madde 22 - Suların etiketinde; suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi.
Bakanlıkça verilen iznin tarih ve sayısı, gün, ay, yıl olarak imal ve son kullan
ma tarihi, parti, seri numarası Bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, dezenfeksi-
yon gibi Bakanlığın izni ile suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu pa
rametreler yeralır. Suların ad ve özelliklerinin etikette, hangi şekilde yer alaca
ğı ve işaretleri bakanlıkça belirlenir, suyun cinsi, suyun adının hemen altında
okunabilecek şekilde yazılır; bu yazı sembollerle kapatılamaz. Etiket üzerinde
yer alması gerekli görülen bilgiler, fınnlanmış veya kabartma veya baskı şek
linde olabileceği gibi kağıt etiket şeklinde de olabilir. Bardak şeklindeki kaplar
da etiket bilgileri kapak üzerinde yeralır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Muhtelif Hükümler
Mesul Müdür
Dolum yerinde her ne surette olursa olsun dolum yapılan ve kapların yıka
masında kullanılan sular dışında başka su bulundurmak yasaktır.
Madde 29 - İzin, kimin adına ve hangi su için alınmış ise o gerçek veya tü
zel kişi ve su için geçerlidir. İzin belgesinde belirtilen hususlar esas olup; bu
hususlardan herhangi birinin değişmesi veya işletme izni belgesinin kaybol
ması, okunamayacak ve yanlış anlamalara sebep olacak şekilde bozulması
halinde, su sahibi veya işletmecisince bir dilekçe ile valiliğe müracaat edilir. Di
lekçeye değişiklik ile ilgili belge ve bilgiler veya kayıp ilanı verilmiş gazete ve
ya bozulan izin belgesinin aslı ilave edilir.
Madde 30 - Yeni kaynak ilave edilmek veya tesiste fizik yapıyı değiştirecek
şekilde tadilat veya ilave yapılmak istenmesi halinde, 11 inci madde doğrultu
sunda Bakanlıktan izin alınması şarttır.
Yeni kaynak ilave edilmesi suretiyle suyun izninde belirtilen niteliğinin de
ğişmesi halinde, mevcut izin iptal edilerek yeni tarih ve sayı ile izin belgesi tan
zim edilir.
İzinli suya ayrı bir imla şekli için yeni bir imlahane kurmak istenmesi halin
de, bu Yönetmelik hükümleri uyarınca değerlendirmede bulunulur ve uygun
görülmesi halinde, mevcut izin belgesi üzerinde düzeltme yapılır.
ithal ve İhraç İzni
Tesislerin Dezenfeksiyonu
Ambalaj Atıkları
Denetim
Madde 3 5 - İzinli suya ait bütün tesisler ve tesiste uygulanan proses sağlık
teşkilatının denetimine tabidir. İşletme prosesinin tehlike arz eden kritik kont
rol noktaları Bakanlıkça yönerge ile belirlenir ve gerekli tedbirler alınarak kont
rolleri yapılır.
Her ne surette olursa olsun, belirli bir isim altında ruhsat almış bir suya baş
ka bir su veya niteliği dışındaki suları kattıkları ve bu işi iki defadan fazla yap-
tıklan tespit edilenlerin izinleri geri alınır ve kendilerine aynı su için yeniden
izin verilmez.
Laboratuar
Tesis sahipleri, aykınlık tespit edilen parti ve seri numaralı suların toplatıp
sağlık teşkilatının denetiminde imha etmekle yükümlüdür.
Maden sularında nitrit oranı Ek-2'de gösterilen uyarı değerinde ise, işletme
uyanlır. Sınır değerinin üzerinde ise, işletmenin faaliyeti Yönetmelikte belirtilen
parametrelere uygunluk sağlanıncaya kadar doldurulur.
ALTINCI BÖLÜM
Müeyyideler ve Son Hükümler
Müeyyideler
Yürürlük
Yürütme
a) Fiziksel özellikler :
Renk (Pt/Co) olarak 5 Birim
Bulanıklı (SI02) veya Jackson Birimi 2 Birim
b) Kimyasal özellikler:
Klorür (Cl) - 40
Sülfat (SO) 40
Kalsiyum(C) 100
Magnezyum (Mg) 30
Sodyum (Na) 30
Potasyum (K) 10
Alüminyum (Al) 0.05
PH (6-5) ± 0.5
c) İstenmeyen maddeler:
Nitrat (N03) 25
Demir (Fe) 0.05
Mangan (Mn) 0.02
Bakır (Cu) 0.1
Çinko (Zn) 0.1
Florür (m) 1.5
Organik maddeler
için sarf edilen 0 2 miktarı 2
Amonyak (NH3) Bulunmayacaktır
Bor (B) 1
Nitrit (N03) Bulunmayacaktır
Fanotik maddeler 0.00001
d) Zehirli maddeler:
e) Radyoaktivite miktarı:
Litredeki Miktarı
f) Mikrobiyolojik özellikler:
a) Genel özellikleri:
4) Doğal maden suyuna her nevi kimyasal maddeler veya suyun yapısında
bulunmayan gazlar ilave edilmemesi esastır. Ancak, maden sularının içinde
bulunan gazların eksiğinin tamamlanması veya miktarının çoğaltılması ama
cıyla aynı cinsten gaz ilave edilmek istenmesi halinde, suyun doğal yapısını
bozmayacak ve Bakanlığın izin vereceği miktardan fazla olmayacaktır.
b) Fiziksel özellikleri:
Maden suları, 1.0 mg/L'den fazla florür ihtiva ediyorsa "florür ihtiva eder",
2.0 mg/L'den fazla florür ihtiva ediyor ise "0-7 yaş grubundaki çocuklar için uy
gun değildir" ibaresi şişe etiketine yazılmalıdır.
d) Radyoaktif özellikleri ;
e) Mikrobiyolojik özellikleri:
Şişelenmiş sularda
Maden sularında total mezofilik aerobik bakteri (total jerm) sayısı, kaynak
ları alınan numunelerde bir militrede 10'dan fazla, şişelenmiş olarak tüketime
verilen sularda ise bir mililitrede 100'den fazla olmayacaktır. Aynca, bu sular
da parazitler, protozoerler, crustealar, yosun türleri ve diğer patojen mikro or
ganizmalar bulunmayacaktır.
a) Fiziksel özellikler:
b) Kimyasal özellikler:
o) İstenmeyen maddeler:
Litredeki Miktaı
Nitrat (N03) 45
Demir (Fe) 0.3
Mangan (Mn) 0.05
Bakır (Cu) 1.5
Çinko (Zn) 3
Florür (F) 1.5
Organik maddeler için sarf edilen
Oksijen miktarı 3.5
Amonyak (NH3) 0.05
Bor(B) 0.3
Nitrit (N03) 0.05
Fenotik maddeler 0.02
d) Zehirli Maddeler:
e) Radyoaktif miktarı:
f) Mikrobiyolojik özellikler:
37°C'de 24 saatte 20
20-22°C"de 72 saatte 50