Professional Documents
Culture Documents
SAĞLIK PLANLAMASI
Talep Tahmini Yöntemler: Yapay sinir ağları-MATLAB gibi yazılımlarla oluşturulan YSA yapıları-ARIMA-üstel tahmin
modelleri-karar ağaçları-mesafeye dayalı tahminler
Sağlık Sistemi Bileşenleri
Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık sistemi temel bileşenleri; Liderlik ve Yönetim -Bilgi Sistemleri - Hizmet Sunumu -
İnsan Kaynakları -Medikal ürünler ve Teknolojiler -Finans
Sistemler açık ve kapalı sistem olmak üzere ikiye ayrılırlar. Çevresiyle ilişki içerisinde olarak alışveriş yapan
sistemlere açık sistem denir. Tam tersi olarak çevresiyle alışveriş içerisinde değilse böyle sistemlere kapalı
sistem denir. her sistem bozulma, tükenme ve ölme eğilimi taşır ancak çevreyle kaynak, bilgi, enerji değişimi
sağlayabilen sistemler buna karşı koyabilirler. Sistemlerin bu ölme eğilimine entropi denir. Açık sistemler
dışarıdan sağladıkları enerji, kaynak ve bilgi gibi değişim unsurları ile bu eğilime meydan okuyarak hayatta
kalmaya çalışırlar. Bu duruma ise negatif entropi denir
Durumsallık (Koşul Bağımlılık) Yaklaşımı Durumsallık yaklaşımına göre işletme için en iyi tek bir yol
yoktur. İşletme çevresindeki değişimlere göre hareket etmelidir.
Durumsallık Yaklaşımına Göre Çevre Sınıflandırmaları
Araştırmacılar Çevre Boyutları
Emery ve Trist İlişkisiz İlişkili
Terrebery Durgun Çalkantılı
Thompson Homojen Heterojen
Child Basit Durgun Çapraşık Değişken
Burns ve Stalker Az Değişken Yüksek Değişken
LawrenceLorsch Dengeli Değişir
Hinings Kestirilebilir Kestirilemez
Yönetim Becerileri : Teknik beceriler, uzmanlıkla beraber gelen becerilerdir. Beşerî beceriler, daha çok insani ilişkiler
üzerine kurulmuş yeteneklerdir. Kavramsal beceriler ise, karmaşık durumları analiz ederek, karar verebilmeyi
gerektirir.
ATATÜRK DÖNEMİ’NDE SAĞLIK POLİTİKALARI VE REFORMLARI (1923-1938) Erken Cumhuriyet Dönemi’nde (1920-
1923) sağlık hizmetleri Kurtuluş Savaşı’nın ağır koşulları altında yürütülmüştür. Bu dönemde sağlık teşkilatı ve
personeli daha çok askerîalana hizmet vermiştir. Dolayısıyla gerçek anlamda sağlık politikası ve planlaması 1923’te
Cumhuriyet kurulduktan sonra başlamıştır.
Osmanlı’dan Devralınan Miras:Osmanlı İmparatorluğu’nda sağlık sistemini yüzyıllar boyunca vakıflar ayakta
tutmuştur. Vakıf sağlık kuruluşları olan darüşşifalar (hastaneler) ve tıp medreseleri ile bu kurumlarda çalışan
hekimler ve müderrisler Osmanlı sağlık sisteminin temel yapı taşlarını oluşturmuştur.
19. yüzyıla gelindiğinde vakıfların Evkaf Nezareti (1826) (Vakıflar Bakanlığı) bünyesinde toplanmasından sonra
vakıfların sağlık hizmetlerindeki etkin rolü geri planda kalmıştır. 1913 yılında devletin taşrada görevlendirdiği
memleket tabipleri, yeni kurulan sağlık müdürlüklerinde hükûmet tabipleri adını almıştır. Osmanlı
Dönemi’nde devlet ve vakıflar, toplum sağlığını ilgilendiren ve koruyucu sağlık hizmetleri olan; içme suyu ve
gıda kontrolü, kanalizasyon ve defin işlemleri gibi birçok hizmetlerde bulunmuştur. Hükûmet tabipleri hem
tedavi edici hekimlik hem de koruyucu hekimlik hizmetleri yürütmüşlerdir. Bu dönemde sağlık
organizasyonundaki yeni bir organ da Sıhhiye Meclisleri’dir. Bu meclisler Cumhuriyet Dönemi’nde, Umumi
Hıfzıssıhha Meclisi adını alacaktır. 1960’larda ise Sağlık Kurulları olarak görev yapacaklardır.
Türk Kızılayı: Bu teşkilat, 1868’de Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti adıyla kurulmuş ve
1877’de Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti adını almıştır. Sonrasında Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte 1923’te
Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne, 1935’te ise Türkiye Kızılay Cemiyeti’ne dönüştürülecektir.
**Sağlık organizasyonu açısından Cumhuriyet'in devraldığı sistem ise, yetersiz olan sağlık müdürlüğü ve
hükûmet tabipliği sistemidir.
Cumhuriyet’in İlanı ve Refik Saydam Dönemi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de
kurulmasından kısa bir süre sonra Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı)
mayıs ayında kurulmuştur. Devletin asli görevi olarak kabul edilen sağlık hizmetleri, bakanlık ve yerel
yönetimler (il özel idareleri ve belediyeler) arasında paylaştırılmıştır. Buna göre, bakanlığın esas görevi
koruyucu sağlık hizmetleri sağlık müdürlükleri ve hükûmet tabipleri bu hizmetlerin yerine getirilmesinde
temel iki unsur olmuştur. Tedavi edici sağlık hizmetlerinin (hastane hizmetlerinin) ise, yerel yönetimlerce (il
özel idare ve belediyeler) yürütülmesi planlanmış ve bu karar 1950'lere kadar uygulanmıştır.
Görüldüğü üzere merkezî hükûmet Cumhuriyet’in ilk döneminde, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik vermiş,
hasta tedavi hizmetlerini daha çok yerel yönetimlere bırakmıştır.
BAŞARILAR DİLERİM; BARIŞ ÜNLÜ
BAŞARILAR DİLERİM; BARIŞ ÜNLÜ
Atatürk Dönemi’nin etkin sağlık bakanı Refik Saydam Dönemi’nde (1921-1937), Türkiye’nin sağlık sistemi ve
politikalarının temelleri atılmıştır. Saydam’ın sağlık planları ve uygulamaları günümüze kadar etkisini
sürdürmüştür. Saydamın 1925’te genel anlamda aşağıdaki sağlık politikaları ve planlamaları;
• Devletin sağlık örgütünü genişletmek• Doktor ve sağlık personeli yetiştirmek ve sayısını artırmak• Salgın
hastalıklarla mücadele etmek• Numune hastaneleri açmak• Doğum ve çocuk bakımevi açmak• Sağlık-sosyal
örgütlenmeyi köylere kadar götürmek• Sağlık-sosyal yasalarını yapmak• Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi’ni
kurmak • Hıfzıssıhha Mektebi’nin açılması.
Saydam, koruyucu ve tedavi edici hizmetleri köylere kadar götürebilmek için iki hizmet sunum yöntemi
uygulamıştır. dikey örgütlenme: Sıtma, frengi, trahom, verem gibi hastalıklara karşı altında oluşturulan
organizasyonlardır. yatay örgütlenme; Tedavi hizmetleri için 1924’te açılan Muayene ve Tedavi Evleri
(dispanserler) bu örgütlenme tipine bir örnektir. Ayrıca 1930'da kurulan Etimesgut Numune Dispanseri
diğerlerinden farklı olarak hem koruyucu ve hem de tedavi edici hizmetleri birlikte sunacak şekilde
oluşturulmuştur. Bu birim 1937'den itibaren Sağlık Merkezi adını almıştır. Bu uygulamayla Türkiye’de
günümüzde uygulanan Sağlık Merkezleri Dönemi başlamıştır.
1930’da yayınlanan ve birçok maddesi bugün de yürürlükte olan Umumi Hıfzısıhha Kanunu Saydam
Dönemi’nde yapılmış en önemli formel düzenlemedir.
Genel Sağlık Sigortası Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında oluşturulmuştur. Sağlık ocakları yoluyla
yürütülen birinci basamak sağlık hizmetleri (kişiye yönelik koruyucu hizmetler) 2004’te yerini Aile Hekimliği (Aile
Sağlığı Merkezleri) uygulamasına bırakmıştır. Topluma yönelik koruyucu hekimlik hizmetleri ise Toplum Sağlığı
BAŞARILAR DİLERİM; BARIŞ ÜNLÜ
BAŞARILAR DİLERİM; BARIŞ ÜNLÜ
Merkezlerinin sorumluluğuna verilmiştir. 2011’de Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu çatısı altında Kamu Hastaneleri
Birlikleri oluşturulmuştur. Döner sermaye ve performansa dayalı ödeme sistemi yoluyla rekabete dayalı bir
ücretlendirme mekanizması oluşturulmaya çalışılmıştır.
TÜRK SAĞLIK SİSTEMİNİN ve POLİTİKALARININ TEMEL SORUNLARI
-Planlamada ve politika üretiminde diğer sağlık birliklerinin ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerine daha çok yer
verilmelidir .bütünsel değildir.
-Tıp fakültelerinin sayısındaki kontrolsüz artış, insan kaynaklarının yanlış kullanılması, görev tanımlarında oluşan
eksiklikler ve yetersiz denetim, hizmetlerin etkili ve verimli biçimde sunulmasını engelleyen diğer sorunlardır,
-beşeri sermaye sorunu;yeterli miktarda ve nitelikte eğitimli ara elemanın (teknisyen, hemşire vs.) yokluğudur.
- Yıllardır geri planda kalan koruyucu sağlık hizmetlerine son yıllarda Sağlık Bakanlığı daha fazla ağırlık vermektedir.
Ancak koruyucu hizmetlerin tamamını ve tedavi hizmetlerinin de büyük bir kısmını Bakanlığın yüklenmesi devlet
bütçesine önemli maliyetler yüklemektedir.
- düzensiz piyasa görünümündeki bir sistem de sürekli olarak koruyucu değil, tedavi edici hizmetleri ön plana
çıkarmaktadır.
Başarısızlık nedenleri; sağlık yöneticilerinin kanunun gereğine inanmamaları, yeterli doktor ve sağlık personelinin
olmaması, mevcut personelin hizmetin gerektiği şekilde eğitim almamış olması, birimler arası iş birliğinin
kurulamamış olması, yönetim yetersizliği ve ödeneklerin hiçbir zaman yeterli verilmemiş olması şeklinde sıralanabilir.
ayrıca 24 ocak kararları sağlık sistemini çok etkilemiştir.
- 1980’li yıllarda Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda döner sermaye uygulamaları yasalaşmıştır.
-1990 lı yıllarda; “Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından
Karşılanması Hakkında Kanun” ile vatandaşların aylık gelir ve gider paylarının belirlenmesi ve bunlara tedavi hizmeti
verilmesinin başlatılmasıyla birlikte, sigortasız nüfusun sağlık harcamalarının karşılanmasının artırılması konusunda
çok önemli bir gelişme meydana gelmiştir
strateji ve hedefler belirlenmiştir. Fakat uygulamada başarılı olunamamıştır.
1990’lı yıllarda genel olarak yürütülen Sağlık Reformu çalışmalarının ana bileşenleri
• Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanarak Genel Sağlık Sigortasının kurulması,
• Birinci basamak sağlık hizmetlerinin aile hekimliği çerçevesinde geliştirilmesi,
• Hastanelerin özerk sağlık işletmelerine dönüştürülmesi,
• Sağlık Bakanlığının koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik veren sağlık hizmetlerini planlayıp denetleyen bir
yapıya kavuşturulmasıdır.
Türkiye’nin GSS kapsamında sağlık hizmetleri finansmanında dört temel kaynak mekanizmasına sahip olduğu
belirtilebilir:
• Çalışan ve işverenlerin ödediği primler, • Vergiler (primini ödeyemeyen kesimlerin primleri, eğitim giderleri,
sermaye yatırımları, GSS katkısı ve koruyucu sağlık hizmetleri gibi) Doğrudan cepten ödemeler (katkı payları,
enformal ödemeler ve sağlık mal ve hizmetleri alımlarında yapılan doğrudan ödemeler) ve • Özel sağlık
sigortası primleri.
Bunlara ek olarak Sağlık harcamalarının finansman kaynakları arasında yurt içinde ve yurt dışında yaşayan T.C.
vatandaşlarının bağış ve yardımları, uluslararası bazı kuruluşların (Dünya Bankası, UNICEF, vb.) yardım ve kredileri de
sayılabilir.
* Sağlık harcamalarına bakıldığında ise GayriSafi Yurtiçi Harcamalar (GSYH) içindeki payı 2013 yılı verilerine göre %
5,40 olarak gerçekleşirken bu oranın 4,20’ lik kısmını kamu sağlık harcamaları oluşturmaktadır. Türkiye sağlık
harcamalarının GSYH içindeki payına göre % 8,9 ortalamaya sahip olan OECD ülkeleri arasında son sırada yer
almaktadır. Satın alma paritesine göre kişi başına düşen sağlık harcaması ise 2013 yılı verilerinde 1.011 ABD Doları ile
ortalaması 3.453 ABD Doları olan OECD ülkelerinin yine son sırasında yer almaktadır.
İnsan Kaynakları; 2002 yılında toplam sağlık çalışan sayısı 378.551 iken bu sayı 2014 yılında 760.322 olarak
gerçekleşmiştir. Bölgeler arasında dengesiz iş gücü dağılımının önüne geçilmesi için 4924 sayılı Kanun’a göre
sözleşmeli personel istihdam edilmektedir.
Bilgi Sistemleri: sağlık hizmetlerinde eş güdüm, sağlık envanterinin oluşturulması, bireyleri tıbbi kayıtlarının
korunması, sevk basamakları esnasında bilgi transferi ve temel sağlık uygulamalarındaki verilerin toplanması
amacıyla birçok proje gerçekleştirilmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen önemli proje ve uygulamalardan
bazıları şunlardır: Sağlık.NET Online, Sağlık Bilişim Ağı (SBA) Projesi, Merkezî Hekim Randevu Sistemi (MHRS), E-Nabız,
Hasta Başvuru Bildirim Sistem, Stratejik İl Faaliyet Uygulaması, Uyuşturucuyla Mücadele, BEYAZKOD, Göçmen Sağlık
Otomasyon, Dış Kalite Değerlendirme, SAMBA (Sigara Alkol ve Madde Bağımlılığı Uygulaması), Engelsiz Sağlık İletişim
Merkezi, Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi (ÇKYS).
İlaç Politikası; Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından Dünya Sağlık Örgütünün önerileri üzerine Akılcı İlaç
Kullanımı Programı yürütülmektedir.
Avrupa Birliğinin Sağlık Politikaları Alanında Daha Fazla Rol Üstlenmesinin Sebepleri
1. Üye ülkeler arasında çeşitli alanlarda serbest dolaşımın olması, sağlık alanında da bazı ortak kriterlerin
belirlenmesini zorunlu hâle getirmektedir. 2. Birliğin en temel amaçlarından biri, bütün üye ülke vatandaşlarına
benzer hayat standartları sağlamak ve sağlık hizmetleri sunmaktır.3. Sağlıkla ilgili bazı problemler 4. Hastalık ve
problemlerin önemli ölçüde benzer olması, Birliğe üye toplumların sağlık alanındaki bilgi ve tecrübelerini müşterek
BAŞARILAR DİLERİM; BARIŞ ÜNLÜ
BAŞARILAR DİLERİM; BARIŞ ÜNLÜ
zeminlerde birleştirerek ortak çözümler geliştirmelerini gittikçe daha elzem hâle getirmektedir. 5. Avrupa Birliği’nin siyasi,
sosyal, ekonomik vb. alanlarda aldığı birçok ortak kararların ve uyguladığı ortak politikaların sağlıkla ilgili sonuçları
6. Birlik vatandaşlarının hem hasta, hem de sağlık görevlisi olarak, diğer üye ülkelerdeki sağlık imkânlarından
yararlanma yönündeki talepleri de Birliğin sağlıkla ilgili ortak politikalarında dikkate alması gereken faktörlerden biri
olmuştur. 7. İletişim teknolojilerindeki gelişmeler
ABD’de siyahlara yönelik ayrımcılık noktaları: Sigortadan yararlanmada, bir daire kiralamada, bir araba satın almada,
polis tarafından alıkonulmada, iş bulmada, banka kredisi almada, taksi çağırmada, okuldan uzaklaştırma cezası
almada, kefalet maliyetinde, uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan tutuklanmada ve alınan sağlık hizmetinin kalitesinde.
Dünya Sağlık Örgütü
Dünya Sağlık Örgütü 1948’de Birleşmiş Milletler bünyesinde “bütün insanların en üst düzeyde sağlık
imkânlarına erişimini sağlamak” amacıyla kurulmuş olan bir ihtisas kuruluşudur. Dünya Sağlık Örgütü Anayasası’nda
ifade edilen amaçlardan, sağlık politikalarıyla ilgili olanlar şunlardır:
1. Uluslararası sağlık çalışmalarında yönlendirici ve koordine edici bir otorite olarak hareket etmek,
2. Birleşmiş Milletler, ihtisas kuruluşları, hükûmetler bünyesindeki sağlık yönetimleri, mesleki gruplar ve
uygun görülen başka örgütlerle etkin iş birliği tesis etmek ve sürdürmek,
3. Talep üzerine sağlık hizmetlerini güçlendirmelerinde hükûmetlere yardım etmek,
4. Gerekli görüldüğünde başka ihtisas kuruluşları ile iş birliği hâlinde, gıda, barınma, dinlenme, ekonomik ve
çalışma şartlarını ve çevre sağlığının diğer yönlerini geliştirmek,
5. Uluslararası sağlık meseleleri ile ilgili toplantılar, anlaşmalar ve düzenlemeler önermek ve tavsiyelerde
bulunmak.
BİLGİ SİSTEMİ; Yaşama, öğrenme, deneyim, araştırma ve inceleme gibi yöntemlerle elde edilen zihinsel ürünlere bilgi
denir. BİLGİ SİSTEMİNİN İŞLEVLERİ; Bilgiyi elde etme- Bilgiyi saklama- Bilgiyi işleme- Bilgiyi amaca uygun
değiştirme- Bilgiyi yayma- Planlama, kontrol ve karar desteği için kullanıma hazırlama
Sistem kendi aralarında ilişkili unsurların dışarıdan alınan girdiyi işleyip amaçlara uygun çıktılara evirme süreci olarak
tanımlanabilir. bilgi sistemleri önceden tespit edilen amaçlar için verilerin anlamlı ve kullanılabilir hâle getirilip karar
veren mercilere sunulmasında rol alan birey, program ve yönetsel unsurlardan meydana gelen bir süreçtir.
BAŞARILAR DİLERİM;