You are on page 1of 2

15 Mart 2014 ·

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Tahrir Meydanında polisin kurşunlarına kurban giden Esmaya
Günlerce Tv ekranlarından gözyaşı döken bir Başbakanın, vatandaşına karşı bu derece umursamaz olması
gerçekten çok acı" ifadesini kullandı.

Küçük Berkin, 9 aylık yaşam mücadelesine yenik düştü ve Hakk’a yürüdü. Ailesine, yakınlarına başsağlığı
diliyoruz.

Cenab-ı Hakk, ona rahmet etsin.

Yıllarca bu ülkede bakanlık görevinde bulunmuş Egemen Bağış, masumun ölümüne üzülenlere Twitter
hesabından “nekrofil”yani “ölüsevici”dese de 72 milyon içi ezilerek, gözyaşlarıyla izledi törenini
ekranlardan.

Cenaze akşamı Özel bir TV kanalında konuşan Sayın Topbaş, Gezi’de kamu araçlarının tahrip edildiğinden
bahsediyordu. Bundan anladığımız, iktidara karşı ilk ciddi tepkiye dönüşen Gezi olayları bu cenah
tarafından halen sindirilememiş, halen unutulmamış.

Binlerce vatandaşımızın son yolculuğuna uğurladığı Berkin’in cenaze merasimi, Gezi Parkı’nda
yaşananların vatandaşlar tarafından da unutulmadığını gösterdi. Ölüm haberi sonrasında 52 il ve ilçede
protesto eylemleri düzenlendi. Ancak küçük yavrunun cenazesinde halk galeyana gelmedi, provoke olmadı.

Bu konudaki yazımızı bilinçli bir şekilde cenazeden sonraya erteledik. Zira boyalı basının ve aslında
AKPnin gezi protestolarından sonraki tavrını merak ediyorduk. Gördük ki, değişen hiçbir şey olmamış.

Gezi’de ölenlerin hiç birisi hakkında hayır duada bulunmayan Erdoğan, yine bir Alevi olan Berkin’in ne
komada kaldığı 9 ay boyunca, ne de hayatını kaybettiğinde ağzını açmadı.

Tahrir Meydanı’nda polisin kurşunlarına kurban giden Esmaya günlerce TV ekranlarından gözyaşı döken
bir Başbakan’ın, vatandaşına karşı bu derece umursamaz olması gerçekten çok acı…

Boyalı basın,“Taşkınlıklar yapıldı, öfke sokakları karıştırdı” diye uydursa da, aslında Berkin’in yanında
olanlar bunların hiç birini yapmadılar.

Tam tersine Gezi Parkı etrafı polislerce çevrildi, sıkı güvenlik tedbirleri alındı ama tek bir vatandaş dahi
bunlara müdahale etmedi. Polis ile vatandaş karşı karşıya getirilemedi.

Türk milleti Berkinin cenazesinde Alevi-Sünni kardeş oldu. Annesinin, babasının yanında omuz verdi
küçük Berkinin cenazesine…

Bu tablo, ülkede etnik ayrımcılık üzerinden parçalama hesapları yapanlara ders olmalıdır.

Bu tablo, halkı tarafından diktatörlüğe gittiği iddia edilen Erdoğan’a da ders olmalıdır. Konda’nın, Alevi ve
Sünni vatandaşlar arasında yaptığı bir anket, Gezi olaylarında polisin müdahalesini Alevilerin yüzde 80
oranında yanlış bulduğunu; Gezi olaylarının hak arama özgürlüğü olarak görülme oranının Aleviler
arasında yüzde 93 olduğunu ortaya koydu.

Bu iki konuda da oran Sünniler arasında daha düşük seviyede…

Gezi protestoları, diktatörlüğe giden bir zihniyete karşı tepki olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki yerini
aldı.
Araştırmadan bizim çıkardığımız netice, Alevi kardeşlerimizin otoritenin diktatörlüğe giden yönüne tepki
koymaları ve özünde cumhuriyeti koruma gayretleridir.

Şunu belirtmeliyiz ki, ölümler adaletin temininde çare olmazlar. Ancak sınıf farkını ve mezhepsel ayrımı
ortadan kaldırarak, toplumu birbirine bu kadar yaklaştıran olaylar da göz ardı edilmemelidir.

Berkin’in cenazesinde toplumun sessiz çığlığı vardı. Üniversite hocaları o sırada ders vermediler; ellerinde
ekmeklerle pek çok sivil toplum kuruluşu sel olan kalabalık arasında yerini aldılar.

Türk milleti başa bağlıdır ancak hakkını da yedirtmez.

Berkin hakkında son sözümüz Allah’ın kelamı ve Peygamberin (sav) hadisi olsun: Kim bir mümini kasten
öldürürse, onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve
onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisa Suresi, 4/ 93)

Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslümanın öldürülmesine yardım ederse kıyamet gününde Yüce Allah’ın
huzurunda, alnına ‘Bunun Allah’ın rahmetinden nasibi yoktur diye yazılmış olarak getirilir.” (İbn Mâce,
Diyât 1)

PROF. DR. HAYDAR BAŞ / YENİ MESAJ

You might also like