You are on page 1of 14

‫اشتقاق أسماء الماكن‬ ‫اشتقاق أسماء الصفات اشتقاق أسماء الدوات‬

Sınıf Sınıflık tuz


biber tuzluk güzel güzellik
Kitap Kitaplık biberlik mutlu mutluluk
Yaz Yazlık göz gözlük iyi iyilik
yağmur yağmurluk çocuk çocukluk
zor zorluk
genç gençlik
yaşlı yaşlılık
insan insanlık
kişi kişilik
bakan bakanlık

‫اشتقاق السماء من بعض الفعال‬


open açmak opening açılış
flow akmak flow akış
applaud alkışlamak applause alkış
receive almak buying alış
get-giving almak-vermek shopping alışveriş
understand anlamak understanding anlayış
increase artmak increase artış
look bakmak view bakış
sink batmak set batış
divorce boşanmak divorced boşanmış
find bulmak invention buluş
work çalışmak Work çalış
exit çıkmak exit çıkış
perk dikmek stitch dikiş
touch dokunmak touch dokunuş
return dönmek return dönüş
stop durmak stance duruş
fall düşmek drop düşüş
pass geçmek past geçmiş
come gelmek arrival geliş
go gitmek going gidiş
enter girmek entry giriş
laugh gülmek smile gülüş
berate haşlamak boiled haşlanmış
alight inmek landing iniş
get up kalkmak departure kalkış
stay kalmak I have stayed kalmış
roast kızartmak fried kızarmış
fear korkmak frightened korkmuş
use kullanmak usage kullanış
use kullanmak have used kullanmış
be olmak occurrence oluş
sit oturmak seat oturuş
be cooked pişmek baked pişmiş
sell satmak sales satış
thirst susamak thirsty susamış
fly uçmak flight uçuş
arrive varmak arrival varış
hit vurmak strike vuruş
rain yağmak precipitation yağış
destroy yıkmak decay yıkılış
walk yürümek walk yürüyüş
‫اشتقاق أسماء العداد‬
On yumurtalık bir kutu istiyorum
İki kişilik çadır var mı? Evet var. Kaç günlük?
Dört kişilik masa
Otuz yumurtalık bir kutu
‫امثلة منوعة‬
Bu dairenin aylık kirası ne kadar?
Fenerbahçe Beşiktaş ile dostluk maçı ertelendi.
Sizin çocukluk hayâlınız neydi?
Buralarda kiralık bir ev arıyorum.
Sizce en iyi sözlük hangisi?
Bin liralık bir çek yazdırmak istiyorum.
Yedi günlük bir gezinti.
İki haftalık vize.
Altı- dokuzluk filim.
Bende bir beşlik var.
Eve yeni bir kitaplık alalım.
Biz iki kişilik bir oda kiralamak istiyoruz.

Arapça
Türkçe
İngilizce
İspanyolca

‫أمثلة على اشتقاق اللغات‬

‫اشتقاق أسماء المهن‬


öğretmenlik
kapıcılık
doktorluk
gözlükçülük
mühendislik
şarkıcı
eskici
gözlükçü
işçi
balıkçı
börekçi
kebapçı
gazeteci
boyacı
ekmekçi
‫المهن العلمية‬

‫أسماء المهن الحرة‬


‫اشتقاق أسماء اللغات‬
Arap
Türkiye
İngiliz
İspanyol

Türkçe öğrenelim !
Yunanca biliyor musunuz?
Rusça zor mu?
İstanbul'da Farsça kursu arıyorum.
En iyi İngilizce - Arapça sözlük hangisi?

öğretmen
kapıcı
doktor
gözlükçü
mühendis
şarkı
eski
gözlük

balık
börek
kebap
gazete
boya
ekmek

İstatistikçi
Elçi
Politikacı
Gazeteci
Eczacı
Öğrenci
Matematikçi
Fizikçi
Yargıç
Dil Bilimci
Muhasebeci
Konferansçı
Yönetici
Grafik Tasarımcı
Web Tasarımcı
Yapımcı - Yapıcı
Müverrih - Tarihçi
Naşir – Yayan - Yayımcı

Afsuncu - Büyücü
Anahtarcı
Araba Tamircisi
Arabacı
Aşçı
Avcı
Ayakkabı Boyacısı
Ayakkabı Tamircisi
Ayakkabıcı
Aynacı
Bakırcı
Balıkçı
Bankacı
Besteci
Bıçakçı
Bilgisayar Satıcısı
Bilgisayar Tamircisi
Biletçi
Boyacı
Bulaşıkçı
Camcı
Çiftçi
Çömlekçi
Çöpçü
Dalgıç
Değirmenci
Demirci
Derici
Dilenci
Dokumacı
Döşemeci
Dövizci - Sarraf
Ekmekçi - Fırıncı
Elektrikçi
Eskici
Emlakçı
Esansçı
Fırıncı - Ekmekçi
Fotoğrafçı
Futbolcu
Gazete Dağıtıcısı
Golfçü
Gözlükçü
Hizmetçi
İmalatçı
İnşaatçı
İşçi - Eleman
İtfaiyeci
Kahveci
Kalaycı
Kamyoncu
Kapıcı
kiracı
Kitapçı- Kitap Satıcı
Kostüm Tasarımcısı
Köfteci
Kömürcü
Kundura Boyacısı
Kunduracı
Kuyumcu – Cevahirci
Lastik Tamircisi
Lastikçi
Maraton Koşucusu
Matbaacı
Motorcu
Nöbetçi
Oduncu
Otelci
Oyuncu
Pastacı
Postacı - Müvezzi
Sanatçı
Satıcı
Saatıçi
Sebzeci
Sepetçi
Sigortacı
Sporcu
Sucu
Su Tesisatçısı
Sütçü
Şapkacı
Şarkıcı
Tamirci
Telefon Operatörü- Telefoncu
Temizlikçi
Temizlikçi Bayan
Tenekeci
Tornacı
Ütücü
Yankesici
yolcu
Yorgancı
‫الصفة والموصوف‬
‫الصفة قد تحذف الموصوف أحيانا فتنوب‬ ‫ ول تتصل بها‬, ‫الصفة ل تجمع‬
‫عندئذ يمكن أن‬, ‫الصفة تسبق الموصوف حالت السم (المفعولية أو الضافة الصفة عن السم الموصوف‬
Yenileri aldım. Mavi evler. Uzun boylu adam.
Güzelleri gördüm. Yorgun çocuklar. Mavi gözlü genç.
Küçükler geldiler. Çalışkan iki öğrenci. Uzun saçlı kız.
Bu insanlar, samimi memurlar(dır).
Bıyıklı adam.
İstanbul’da güzel bahçeler vardır.
Gözlüklü kadın.
Onlar dört genç güzel kız. Kel adam.
Sakallı adam.
Çalışkan Çocuk.
Yeni kitabım.
Mavi ev.
Zengin adam.
Yeni öğretmenim.
Türk bayan öğretmen.
Samimi öğretmen.
Bu kız, başarıl bir kız öğrencidir
Güzel bir kitabın var mı?
Kırmız kalem nerede?
Ali’nin kırmızı arabasını gördüm.
Sizin eski evinize gittim.
‫وكذلك تأتي الصفة على شكل عدد لتصف الموصوف‬
İki elma.
Yirmi kilometre.
Beş düzine Yumurta.
Birinci araba.
Yirmi birinci yüzyıl.
Biraz süt.
Birkaç çocuk.
Her anne.
Birçok insan.
Üç ay.
Yirmi öğrenci.
‫دللت المكنة‬ ‫حالة المفرد للعاقل وغير العاقل للقريب‬
burada Bu
şurada Buna
orada Bunun
Bunu
Bunda
Bundan
Bununla
alarda bir güzel restoran var mı? Bunlar
here a good restaurant around. ‫ للقريب‬- ‫حالة الجمع للعاقل وغير العاقل‬
Bunlar
Bunlara
da yeşil araba var. Bunların
re is a green car over there. Bunları
ada büyük otel var. Bunlarda
re is a big hotel there. Bunlardan
di Bankası nerede? Bunlarla
ere is the Kredi Bank? ‫حالة المفرد للعاقل وغير العاقل للبعيد‬
şu
ere are the shops? şuna
adan saat sekizde çıkalım. şunun
s leave (from) here at 8 o' clock. şunu
şunda
şundan
şunla
‫حالة الجمع للعاقل وغير العاقل للبعيد‬
şunlar
me (right to) here. şunlara
anın burasından kaçalım! şunların
s get away from (of) this building. şunları
şunlarda
s get away from here. şunlardan
şunlarla
ir is beautiful place. ‫حالة المفرد للعاقل وغير العاقل‬
tamı, odamın neresine koydum, acaba? o
ere exactly did I put my bag in my room I wonder? ona
onun
ere is this (exactly)? onu
onda
t there is beautiful. ondan
onunla
‫حالة الجمع‬
anın burasına gel ! onlar
me right here to the building! onlara
konun şurasında bir kuş vardı. onların
re was a bird right on the balcony. onları
manın orasından ilginç sesler geliyordu. onlarda
re are interesting sounds coming out of forest ('s place.) onlardan
akşam nereye gidiyorsun? onlarla
ere are you going (to) this evening?

going to the town center.

ere to (exactly) of the town center?


rseniz oraya gidelim.
ou want let's go there.
un ve kızın orada ne yaptı? Sıkıldılar mı?
r son and daughter there, what did they do? Were they bored?
ya trenle gitmek mümkün mü?
possible to take the train there?

edersiniz, buralarda eczane var mı?


use me; is there a pharmacy around here?
mam, burada durun.

met Bey orada mı?

m where will we go?


ağa nereden gidebilirim?
w do I get to the bus stop?
aya sık sık gelir misin?
you come here often?
adan sağa, lütfen.
e a right here, please.
ada bir kitapçı var mı?
here a bookstore here?
ede biliyor musunuz?
you know where?

're really close to Here.


nda buraya dinlemek için geliyorum.
act, I'm coming to relax here.
‫ضمائر الشارة‬ ‫دللت المكنة‬
Şunlara bak. burası nereye? buralara buralardan buraya buradan
Şunların arkadaşları. şurası nerelere? şuralara şuralardan şuraya şuradan
Şunların okulu. orası nerede? oralara oralardan oraya oradan
Şunu al. neresi? nereden?
Şunu istemiyorum. nerelerden?
Şunları al.
Şunlarda kalıyorum. ‫أمثلة على دللت المكنة‬
Dün onlarla sinemaya gittim. Buralarda bir güzel restoran var m
Bunların kitabın okudum. Is there a good restaurant around
Bununla konuştum. Buraya gel !
Şunlarla görüştük. Come (to) here!
Bunun gibi yoktur. Orada yeşil araba var.
There is a green car over there.
Şurada büyük otel var.
Şunun gibi yoktur. There is a big hotel there.
Onun gibi bizde vardır. Kredi Bankası nerede?
Onlarla anlaştık. Where is the Kredi Bank?
Buraya onunla gel. Çarşı nerelerde?
Bunun yerine şunu ver. Where are the shops?
Bunun ölçüsü ne kadar? Buradan saat sekizde çıkalım.
Bu bizim en büyük sevincimiz. Let's leave (from) here at 8 o' clo
Şunu hala almadılar. Neredesin?
Onlarda düzensizlikler var. Where are you?
Ötekini sen yaz. Burası soğuk.
Böylesi görülmemiştir. It is cold right here.
Buranın yazı bir başka olur. Burasına gel !
Kapının şurası kırılmış. Come (right to) here.
O pahalıdır. Binanın burasından kaçalım!
Bu bitmiş. Let's get away from (of) this build
Bunlar yiyorlar. Buradan kaçalım!
O içiyor. Let's get away from here.
Şu çalışkan. İzmir güzel orası.
Şunlar doktordur. Izmir is beautiful place.
Bunları dikkatlice sar. Çantamı, odamın neresine koydu
Bunlar şahsı eşyalarımdır. Where exactly did I put my bag in
Burası neresi?
Where is this (exactly)?
Şurası güzelmiş.
Just there is beautiful.
Orası güzel.
It is nice over there.
Binanın burasına gel !
Come right here to the building!
Balkonun şurasında bir kuş vardı.
There was a bird right on the bal
Ormanın orasından ilginç sesler g
There are interesting sounds com
Bu akşam nereye gidiyorsun?
Where are you going (to) this eve
Merkeze gidiyorum.
I'm going to the town center.
Merkezin neresine?
Where to (exactly) of the town ce
İsterseniz oraya gidelim.
If you want let's go there.
Oğlun ve kızın orada ne yaptı? Sık
Your son and daughter there, wh
Oraya trenle gitmek mümkün mü
Is it possible to take the train the
Buraya uzak mı?
Is it far to there?
Affedersiniz, buralarda eczane va
Excuse me; is there a pharmacy a
Tamam, burada durun.
Okay stop here.
Ahmet Bey orada mı?
Mr.Ahmed there?
Nereden gidelim?
From where will we go?
Durağa nereden gidebilirim?
How do I get to the bus stop?
Buraya sık sık gelir misin?
Do you come here often?
Buradan sağa, lütfen.
Take a right here, please.
Burada bir kitapçı var mı?
Is There a bookstore here?
Nerede biliyor musunuz?
Do you know where?
Buraya çok yakınsın.
You're really close to Here.
Aslında buraya dinlemek için geli
In fact, I'm coming to relax here.

You might also like