Professional Documents
Culture Documents
Genelgorelilik PDF
Genelgorelilik PDF
Genel
Görelilik
Albert Einstein, özel görelilik kuram›n›n temellerini 1905’te yay›mlad›¤› bir makaleyle atm›flt›.
Geçen ay bu kuram›n dayand›¤› temelleri ve baz› ilginç sonuçlar›n› aktarmaya çal›flm›flt›k. Ku-
ram iki yüzy›l› aflk›n bir süredir kullan›lan Newton’un hareket yasalar›n› de¤ifltirmekle kalm›yor
bunun yan›nda birçok kavramsal yenilik getiriyordu. Bunlardan biri zaman›n mutlak olmad›¤›,
gözlemciden gözlemciye de¤iflti¤iydi. Buna ek olarak zaman, ayr›ca olaylar›n olduklar› yerlere
de ba¤›ml› ç›k›yor, böylece uzay ve zaman› bir bütün olarak de¤erlendirme ihtiyac› ortaya ç›k›-
yordu. Ç›kan bir baflka önemli sonuç da yüzy›l›n en ünlü formülü olan E=mc2, yani enerjinin ay-
n› zamanda bir kütlesi olmas› gerekti¤iydi. Bu nedenle hareket eden cisimlerin sahip olduklar›
kinetik enerjiden dolay› kütleleri art›yordu.
Einstein tüm kuram› iki temel üze- le” olarak adland›rd›¤›m›z özelli¤inin Kütlenin belirdi¤i di¤er yasaysa
rine oturtmufltu. Bunlardan birincisi, iki farkl› do¤a yasas›nda iflin içine gir- Newton’un hareket yasalar›ndan ikin-
›fl›¤›n boflluktaki h›z›n›n evrensel bir mesinden kaynaklan›yor. Cisimlerin cisi. Bir cisme kuvvet uygulayarak cis-
sabit oldu¤uydu. Yap›lan bütün deney- miktar›n› veren ve gramla/kilogramla mi h›zland›r›r, yavafllat›r veya h›z yö-
ler, bu de¤er hareket eden gözlemciler ölçtü¤ümüz büyüklü¤e kütle deniyor. nünü de¤ifltirebilirsiniz. Birim zaman-
taraf›ndan ölçülse bile ayn› sonucun Bu kavram› günlük dilde, bakkalda ve da meydana gelen h›zdaki de¤iflime iv-
bulundu¤unu gösteriyordu. Einste- pazarda “a¤›rl›k” olarak adland›r›yo- me deniyor. ‹kinci yasa ivmenin, kuv-
in’›n dayand›¤› di¤er temel de “göreli- ruz. Her ne kadar günlük dilde böyle vetin kütleye bölünmesiyle elde edile-
lik ilkesi” dedi¤imiz, sabit h›zla hare- kullan›lsa da, bilimsel dilde a¤›rl›k ke- ce¤ini söylüyor. Burada da kütle, kar-
ket eden araçlar içindeki gözlemcile- limesi (afla¤›da belirtece¤imiz gibi) da- fl›m›za bir cismin h›z›n› de¤ifltirmeye
rin, çevrelerindeki olaylar› sanki araç ha farkl› bir anlamda kullan›l›yor. direnci (eylemsizlik) olarak ç›k›yor.
duruyormufl gibi inceleyebileceklerini, Kütlenin belirdi¤i yasalardan birin- Kütle ne kadar büyükse, cismi hareke-
bu durumda bile bütün do¤a yasalar›- cisi Newton’un evrensel kütleçekim ya- te geçirmek için o kadar zorlan›rs›n›z.
n›n ayn› flekilde geçerli oldu¤unu söy- sas›. Bu yasaya göre iki cisim birbirle- Bu nedenle, bu yasada geçen kütleye
lüyordu. Sadece bu iki varsay›m, özel rini kütleleriyle orant›l›, aralar›ndaki de “eylemsizlik kütlesi” diyoruz. Bir
görelilikte elde edilen tüm sonuçlar› uzakl›¤›n da karesiyle ters orant›l› bir masada duran tüy ve çekice ayn› kuv-
üretebilecek güce sahipti. Fakat, da- kuvvetle çeker. Söz konusu cisimler- veti uygularsan›z, çekiç daha az tepki
yand›¤› temeller nedeniyle, kuram sa- den biri Dünya gibi çok büyük bir gök verecektir.
dece sabit h›zlarla hareket eden göz- cismiyse, bu kuvveti a¤›rl›k olarak ad- Galileo ve Newton, hem çekim hem
lemcilerin olaylar› nas›l gördü¤ünü be- land›r›yoruz. Yani yeryüzündeki bir de eylemsizlik kütlelerinin ayn› oldu-
lirleyebiliyordu. Ama bu s›n›rlama ya- cismin a¤›rl›¤›, Dünya’n›n o cisme uy- ¤unu fark etmifller ama bunun anlam›-
k›nda kalkacakt›. gulad›¤› çekme kuvvetiyle ayn›. Bu ay- n› çözmeleri o zaman mümkün olmad›-
Einstein, 1907 y›l›nda özel görelilik n› zamanda o cismi kald›rmak için uy- ¤›ndan olsa gerek, bunu do¤adaki il-
kuram› hakk›nda bir bilimsel dergiye gulamam›z gereken kuvvete eflit. A¤›r- ginç tesadüflerden biri olarak yorumla-
yazd›¤› makalede, yeni bir düflüncesi l›k, cismin bulundu¤u yere ba¤l› ola- m›fllard›. ‹lk defa Einstein, çok daha
oldu¤unu, dayand›¤› “görelilik ilkesi- rak de¤iflebilir (Ay’daki a¤›rl›klar yer- derinlerde yatan bu anlam› fark edi-
nin” çok daha genel bir baflka ilkenin yüzüne göre alt›da bir oran›nda daha yor.
sadece özel bir hali oldu¤unu belirti- azd›r; uzayda a¤›rl›k s›f›rd›r); ama küt-
yor. Bu düflüncenin belirmesini “haya- le, cisimlerin de¤iflmez bir özelli¤idir. Kütle eflitli¤inin sonucu
t›m›n en mutlu an›” sözleriyle nitelen- Kütle burada karfl›m›za cisimlerin
diriyor Einstein. “Denklik ilkesi” ola- ne kadar büyük bir kütleçekim kuvve- E¤er bütün cisimlerin eylemsizlik
rak adland›rd›¤›m›z bu yeni ilke de ti uygulayabilece¤ini belirten bir nice- ve çekim kütleleri eflitse, o zaman bü-
çok say›da yeni sonucu üretebilecek lik olarak karfl›m›za ç›k›yor. Bu ne- tün cisimler, flekilleri ve kimyasal yap›-
potansiyele sahip. 1905 y›l›nda temel- denle bu kütleye “çekim kütlesi” diyo- lar› ne olursa olsun yeryüzünde ayn›
leri at›lan kurama “özel görelilik”, ruz. Dolay›s›yla kütleçekim yasas› ci- flekilde düflerler. Örne¤in, bir çekiç ve
denklik ilkesinden yola ç›karak olufltu- simlerin a¤›rl›¤›n›n kütleleriyle orant›- tüyü b›rakarak düflüfllerini izledi¤imizi
rulan ve tüm matematiksel detaylarla l› oldu¤unu söylüyor. “Bir çekiç bir varsayal›m. Dünya, bu iki cisme kütle-
ancak 1915-16 y›llar›nda tamamlana- tüyden daha a¤›rd›r” örne¤inde oldu- leriyle orant›l› bir kuvvet uyguluyor,
cak yeni kurama da “genel görelilik” ¤u gibi. yani tüye daha az, çekice de daha faz-
ad› veriliyor. Genel görelilik bu defa
Newton’un bir di¤er yasas›n›, evrensel
kütleçekim yasas›n› de¤ifltiriyor. Fa-
kat, sadece de¤ifltirmekle kalmay›p,
tüm kütleçekim olgusunu çok daha
sa¤lam geometrik temellere oturtuyor.
Bu yaz›da, bu konulara fazla girme-
den, sadece denklik ilkesini ve bu ilke-
den elde edilebilecek sonuçlardan ba-
z›lar›n› aktaraca¤›z.
Eylemsizlik ve Çekim
Kütleleri
Einstein’›n bahsetti¤i denklik ilkesi
asl›nda çok da yeni de¤il; düflüncenin
temelleri hareket yasalar›n›n do¤du¤u
zamanlara, Galileo ve Newton’a kadar
Gözlemciler, düflen bir asansörde mi yoksa d›fl uzayda m› oldu¤unu anlayamazlar.
uzan›yor. Tüm konu, cisimlerin “küt-
la (çekiç tüyden daha a¤›r). Buna kar- lu ortamlarda da ayn› deney rahatl›kla
fl›l›k bunlar›n ivmesi, a¤›rl›k kuvvetleri- yap›labilir.
nin kütlelerine bölünmesiyle elde edili- Çekiç ve tüy deneyinde dikkat edil-
yor. O halde her iki cismin ivmesi ayn› mesi gereken önemli bir nokta, düflüfl
olmal›. Dolay›s›yla bunlar› ayn› anda boyunca bu iki cisim aras›ndaki uzak-
b›rak›rsan›z, her ikisi de ayn› anda ye- l›¤›n sabit kalmas›. Olay›n anlam›n› da-
re ulafl›r. ha iyi kavramak için, bir asansörün
Böyle bir fleyin yeryüzünde gözle- içinde bir gözlemci ve birçok cisim bu-
nememesinin nedeni, havan›n düflen lundu¤unu, asansörün ipinin koparak
cisimlere uygulad›¤› sürtünme kuvveti. içindekilerle beraber düflmeye bafllad›-
Sürtünme, tüyü çekiçten daha fazla et- ¤›n› düflünelim. Asansör dahil her fley
kiledi¤i için, tüyün yere daha geç ulafl- ayn› ivmeyle düfltü¤ü için, gözlemci
t›¤›n› görüyoruz. Ama Galileo, yapt›¤› içerideki bütün cisimlerin asansöre gö-
analizlerle sürtünmenin fark›na varm›fl re bulunduklar› yerde sabit durdukla-
ve e¤er bu olmasayd› bütün cisimlerin r›n› görecektir. Buna ek olarak, e¤er
ayn› ivmeyle düflece¤ini söylemiflti. Ni- cisimlerden birine bir ilk h›z verilmifl-
tekim, Ay’a yap›lan Apollo uçufllar›n- se, bu defa cisim ayn› h›z›n› koruyarak
dan birinde, ö¤rencilere gösteri maksa- hareketine devam edecektir. K›sacas›,
d›yla bu deney gerçeklefltiriliyor. gözlemcinin sadece asansörü referans
http://vesuvius.jsc.na- alarak ve d›flar›daki Dünya’y› düflün-
sa.gov/er/seh/feather.html adresinde meden yapt›¤› gözlemler, sanki asan-
bu deneyin filmini görebilirsiniz. Böy- sör d›fl uzaydaym›fl izlenimini uyand›-
Serbest düflen bir cisme etkiyen gel git kuvvet-
lece Galileo’nun sav›n› kan›tlamak için racakt›r. (Dünya, Günefl gibi bütün bü-
leri cismi düfley do¤rultuda gererek, yatay düz-
lemde s›k›flt›r›r. Ay’a gitmekten de kurtulmufl olursu- yük gökcisimlerinden uzaktaki yerlere
nuz. Ama, yeryüzünde yüksek vakum- bu yaz›da d›fl uzay diyece¤iz.)
Kütleçekimsel K›z›la
roketin ilk anda duruyor oldu¤unu Roketin ilk anda duruyor oldu¤u- Kayma
varsayabiliriz. ‹flte elde edebilece¤iniz nu ve bu anda odan›n duvarlar›n›n bi- Yatay yönde yol alan ›fl›¤›n yerçeki-
ilk sonuçlardan biri: Ifl›¤›n boflluktaki rinden yatay yönde bir ›fl›k ›fl›n›n›n mi etkisiyle yolundan sapt›¤›n› biliyo-
h›z›, ›fl›k büyük bir gökcisminin yak›- girdi¤ini düflünelim. Ifl›k karfl› duvara ruz. Peki ya yere dik, düfley yönde yol
n›ndan geçiyor olsa bile ayn› evrensel ulaflt›¤›nda, ivmeli roket yukar›ya alan ›fl›¤a ne olur? Normal bir cisim yu-
sabite eflittir. do¤ru bir miktar yol alm›fl olacakt›r. kar› f›rlat›ld›¤›nda yavafllar. Ama, yu-
Bu nedenle ›fl›k daha alt düzeyde bir kar›da da belirtti¤imiz gibi, ›fl›¤›n ya-
noktaya çarpar. O halde cevap evet, vafllamas› söz konusu de¤il. Fakat yine
Yeryüzünde Ifl›k da ›fl›k, kütleçekim etkisi alt›nda yolun- de ›fl›¤›n yerçekiminin varl›¤›ndan etki-
dan sapar. lenmesi gerekmez mi?
Düfler mi? Ifl›k o kadar h›zl› yol al›yor ki, Dün- Nas›l etkilendi¤ini görmek için he-
Yeryüzünde serbest b›rak›lan her ya’n›n çekim etkisi alt›nda yolundan men ivmeli rokete geri dönelim. Roke-
cisim düfler. Peki ya ›fl›k? Ifl›¤›n h›z› sa- sapmas› fark edilemeyecek kadar kü- tin zemininden belli bir frekansta (yani
bit oldu¤u için, h›z›nda bir de¤iflim çük. Sapma ancak Günefl gibi büyük belli bir renkte) ›fl›k sal›nd›¤›n› varsa-
bekleyemeyiz. Ancak, yolundan sapma- kütleli gök cisimleri için ölçülebilir de- yal›m. Yine roketin en baflta duruyor
s›n›, bir do¤ru boyunca ilerleme yerine ¤erlere ulafl›yor. Günefl için bile, sap- oldu¤unu düflünece¤iz. Ifl›k tavana
bir e¤ri çizmesini bekleyebiliriz. Örnek ma aç›s› bir derecenin 2000’de biri ka- ulaflt›¤›nda roket yukar› do¤ru bir mik-
olarak, yatay do¤rultuda bir ›fl›k ›fl›n›n dar. Fakat yine de ölçülebilir. tar h›zlanm›fl olacakt›r. Bu da Doppler
üretildi¤ini varsayal›m. Bundan sonra Bir grup bilimadam›, Einstein’›n bu etkisi dedi¤imiz bir etkinin iflin içine
ne olaca¤›n› belirlemek için hemen iv- öngörüsünü s›namak ve di¤er y›ld›z- girdi¤ini gösterir. Doppler etkisi, hare-
meli rokette ne olaca¤›na bakal›m. lardan gelen ›fl›¤›n Günefl’in yak›n›n- ket halindeki cisimlerce üretilen veya
dan geçerken ne kadar sapt›¤›n› ölç- alg›lanan dalgalar›n frekans›n›n de¤i-
mek için 1919 y›l›ndaki günefl tutul- flebilece¤ini söylüyor. Örne¤in, otoyol
mas›n› bir f›rsat olarak kulland›lar. Ya- kenar›nda durursan›z size do¤ru gelen
p›lan ölçümler, kabaca da olsa, Einste- araçlar›n seslerini (ses de bir dalga tü-
in’›n öngörüsünü destekliyordu. ‹flte rüdür) daha tiz, sizden uzaklaflanlar›n-
Einstein’› bir anda dünya çap›nda po- kini de daha kal›n duyars›n›z. Deneyi-
püler ününe kavuflturan fley bu sonu- mizde, ›fl›k tavana ulaflt›¤›nda rokete
cun aç›klanmas› oldu. Bugün yap›lan göre frekans›n›n azalm›fl olmas›, yani
modern ölçümlerde sapmay› belirle- renginin k›z›la kaym›fl olmas› gerekir.
mek için Günefl tutulmas›n› beklemeye Dolay›s›yla yerçekimine ters olarak yu-
gerek yok. Yüksek çözünürlüklü rad- kar› yönde ilerleyen ›fl›¤›n rengi k›z›la
yo antenleri, kuasarlardan gelen radyo kaymal›. Bu etkiye “kütleçekimsel k›z›-
dalgalar›n›n görelilik kuram›na uygun la kayma” deniyor. Deneyi tersten ya-
Foton kutunun taban›na çarpt›¤›nda yüksek bir
flekilde Günefl’in yak›n›ndan geçerken parsak, yani ›fl›¤› yukar›dan afla¤›ya
itme, tavan›na çarpt›¤›nda da düflük bir itme uy-
gular. Aradaki fark, tart›n›n fotonun a¤›rl›¤›n› sapt›¤›n› tespit edebiliyor. gönderirsek, bu defa ›fl›¤›n frekans›n›n
göstermesine yol açar. Ifl›¤›n sapmas› “kütleçekimsel mer- artmas› yani renginin maviye kaymas›
cek” olgusunda da karfl›m›za ç›k›yor. gerekir.
mal›. K›sacas›, üst kattaki saatler iki varda bulunan kütlelerin varl›¤›ndan
kat daha h›zl› çal›fl›yor. dolay› bir do¤ru de¤il; aksine bir e¤ri.
Geçen ay belirtti¤imiz gibi, burada Uzay ve zaman birbirinden ayr›lmaz
saatlerin hangi türde olduklar› (fizik- bir bütün oldu¤undan, bu geometriyi
sel, kimyasal, biyolojik) hiç önemli de- tam olarak tan›mlayabilmek için ikisi-
¤il. Bütün olas› saat türleri geçen za- ne beraber bakmak ve bunlar›n olufl-
man›n ayn› oranda farkl› oldu¤unu turdu¤u dört boyutlu uzay-zaman› in-
gösterecektir. Örne¤in, e¤er ikiz kar- celemek gerekiyor. Denklik ilkesinin
defller do¤duklar›nda bu iki kata yer- kütleçekim olgusu aç›s›ndan önemi-
leflmifller ve buralardan hiç ayr›lmam›fl- nin vurguland›¤› 1907 y›l›ndan itiba-
larsa, alttaki ikiz 30 yafl›na ulaflt›¤›nda ren Einstein ve di¤er birçok biliminsa-
üstteki kardefli 60’›nc› yafl›n› kutluyor n› uzay-zaman›n geometrisini elde et-
olacak. Üsttekinin çabuk yaflland›¤› mek için çal›flmaya bafllad›. Birçok ha-
için üzülmenize gerek yok, çünkü za- tal› bafllang›çtan sonra Einstein, 1915
man›n h›zl› akt›¤›n› fark etmemifl ve ya- y›l›nda bu kuram›n en son biçimini el-
flad›¤› 60 y›l›n her saniyesini hak etti¤i de etmeyi baflard› ve oldukça karmafl›k Zaman› iflin içine katmasa da, ger-
flekilde yaflam›fl olacakt›r. olan kuram› 1916 y›l›nda daha rahat gin bir çarflaf içine b›rak›lan bir cisim
E¤er ifllerinizi yaparken yeterli za- anlafl›labilir terimlerle aç›klayan bir bu olaya çok iyi bir benzetme. Cisim
man›n›z›n olmamas›ndan flikayet edi- makale yay›mlad›. çarflaf› gererek afla¤›ya do¤ru çökme-
yorsan›z, o zaman bir apartman›n en Bu denklemler, kütle ile beraber sine neden oluyor ve normalde düz
üst kat›na tafl›nman›n size di¤erlerin- enerjinin, bulundu¤u bölgedeki uzay- olan çarflafa bir e¤rilik veriyor. E¤er
den biraz daha zaman kazand›raca¤› zaman› e¤di¤i, bu e¤ilmenin de o böl- çarflafa iki cisim konursa, bu defa her
aç›k gibi görünüyor. Ama çabuk heves- geyle s›n›rl› kalmay›p zay›flayarak da- ikisi de çarflaf›n fleklini de¤ifltirir. Bu
lenmeyin, çünkü Dünya üzerinde bu ha uzaklara yay›ld›¤›n› gösteriyor. Bu- e¤rilik ayr›ca cisimlerin birbirlerine
flekilde kazanabilece¤iniz zaman fark na ek olarak, hareket eden herhangi yaklaflmas›na ve sonunda çarp›flmas›-
edemeyece¤iniz kadar küçük. Örne¤in, bir cisim veya ›fl›k uzay-zaman›n e¤ril- na neden olur. Dikkat edilirse burada
10 metre yüksekte yafl›yorsan›z, yerde- di¤i yerlerden geçerken mümkün olan cisimler birbirlerine do¤rudan bir kuv-
kilere göre 1 y›lda kazanaca¤›n›z za- en k›sa yolu izlemeye çal›fl›yor. Do¤al vet uygulam›yor. Her ikisi asl›nda sa-
man saniyenin 30 milyonda biri kadar. olarak da izledikleri yol bir e¤ri. Bu dece çarflafla etkilefliyor ama sonuçta
da, bunlar›n e¤rili¤i yaratan gökcismi sanki birbirlerine çekici bir kuvvet uy-
taraf›ndan çekildi¤i izlenimini uyand›- guluyormufl gibi davran›yorlar. E¤er
Yeni bir Kütleçekim r›yor. ‹flte genel görelilik kütleçekim biz çarflaf›n var oldu¤unu göremez-
olgusunu bu flekilde aç›kl›yor. Dolay›- sek, bu cisimler aras›nda bir kütleçe-
Kuram› s›yla çekim alan›nda bulunan fleyin bir kim kuvveti oldu¤unu sanabiliriz. Küt-
Yukar›daki örnekler sadece denklik madde mi, ›fl›k m› veya do¤as›n› henüz le ve enerji de asl›nda sadece uzay-za-
ilkesinden hareket ederek elde edebile- bilmedi¤imiz baflka bir enerji türü mü manla etkilefliyor; iki kütle veya enerji
ce¤imiz sonuçlardan baz›lar›. Bundan oldu¤unun hiçbir önemi yok. Hepsi aras›ndaki etkileflme de bu ortam sa-
sonras› için görelilik kuram›n›n bir uzay-zaman›n e¤rili¤inden etkilenip yesinde gerçeklefliyor. Bu da sanki
hayli karmafl›k matematiksel formülle- yollar›ndan sapacakt›r. kütleçekim kuvveti diye bir fley varm›fl
rini kullanmak gerekiyor. gibi bir izlenim uyand›r›yor.
Burada bu kuram› kabaca Genel görelilik, New-
ifade etmekle yetinece¤iz. ton’un kütleçekim kuram›n-
Bu sonuçlardan birisi de daki iki kavramsal zorlu¤u
kütleçekim etkisi alt›nda za- ortadan kald›r›yor. Bunlar-
man gibi uzay›n da de¤iflik- dan birisi kuvvetin birbirleri-
lik geçirmesi. Örne¤in, Dün- ne de¤meyen çok uzaktaki
ya’n›n toplam yüzey alan›- cisimlere etkiyebiliyor olma-
n›n yar›çap›ndan hesaplana- s› (halbuki biz dokunmadan
na göre biraz daha küçük kuvvet uygulayam›yoruz).
olmas› gerekiyor. Kütle Newton’dan sonra bu uzun
uzayda düzgün da¤›lmad›¤› süre bir problem olarak gö-
için uzayda ve zamanda rülmüfl, ama kimse doyuru-
meydana gelen bu tip de¤i- cu bir aç›klama getirememifl-
fliklikler de düzgün da¤›lm›fl ti. Ayn› sorun elektrik ve
de¤il. Burada hem uzay›n, manyetik kuvvetler için de
hem de zaman›n karmafl›k söz konusu. Ama bu James
bir geometrisi oldu¤u orta- Clerk Maxwell’in gelifltirdi¤i
ya ç›k›yor. Örne¤in, iki nok- elektromanyetizma kuram›
ta aras›ndaki en k›sa yol, ci- taraf›ndan rahatl›kla aç›kla-