You are on page 1of 14
19'UNCU YUZYILA GIRERKEN KONYA MEVLEV1 ASITANESi ILE DEVLET ARASINDAKI ILISKILER Dr. Christoph K, NEUMANN (*) “Hasth Mevlevilik, XVII. yiizytldan itibaren deta bir devlet milessesesidir." (1) Abdiilbaki GOLPINARLTya ait bu’ s6zler, tarihgilerce de kabul edilen bir gérisiin ifadesidir : Mevieviler, daha genel bir seviyede tarikatlar ve tekkeler, daha da genel bir yaklasim ile vakiflar, Osmanii Imparatorlugu'nda devlet ile esgiidimlii hareket ederdi.. Osmanit imparatorlugu'nun her seyden once dini bir devlet oldugunu éne siirenler, bu hususu daha cok hem tekkelerin hem hiikiimetin dini amaclar gitmesine hamletmexe temayill ediyorlar, (2) ama genellikle devlet mekanizmast iginde Gnemli bir yere sahip olan valuflar ile devletin gikar ortaklijna (3) veya hiikametin, tekkelerde kendenden nispeten bagumsyz gelisme sansma sahip olan toplum hayatim denetleme arzusuna (4) dikkat cekenler de var. Ancak teshiste ortak bir tespit mevcuttur : ‘Tekkelerle deviet arasindaki iliski, gencllikle problemi olmayan bir beraberlik olarak tanmlanabiliyor. Sadece kalenderiler gibi marjinal sufiler (5) veya sii cereyanlar (Osmankt saltanatinn siinniligin temsilcisi roliinti kabuliinden sonra) buna bir istisna teskil ediyor. Ote taraftan mevleviler gibi prensip olarak sinn anlayistan cok uzak olmayan tarikatlar ile merkezi devlet arasinda en azindan arada bir ciddi sorunlar meydana geliyordu. Yine GOLPINARLT'nm Mevlina'dan sonra mevlevilik adh kiiabma basvurulursa, bilhassa postnisin el-Hacc Mehmed Ferruh Celebi'nin (6) 1804 senesinde nizam-1 cedide karst yiiriiwigii_muhalefet_dikkat cekicidir. Istanbul hiiktimeti, faaliyetlerinde ssrar eden Mehmed Celebi'yi sonunda Konya'dan uzaklastirmayt emretmisti. (7) GOLPINARLI, seccadenisinin tutumunu daha cok, onu madi (*) Bu makaleyi, onu yazdigim gunlerde doktora tezini bitiren Fikret Yilmaz'a ithaf ediyorum. Tark- ‘gami gézden geciren M. Kemal Adatepe ile Olcay Akyildiz'a can u géntiiden tesekkiir ederim. (1) Abdulbaki GOLPINARLI, Meviana'dan sonra mevievili, istanbul 1983, s. 248. (2) Mesela Mustafa KARA, Din, hayat, sanat acisindan tekkeler ve zaviyeler, (2) Istanbul 1980, s, 165-169, 174-184; Irfan GURBUZ, Osmaniilarda deviet - tekke minasebetleri, Ankara (ta- ‘ihsiz), s, 120: *.., basindan beri, hayatin iginde ve her kademesinde, devletle, elele bir ruh ba- tanlagi arzeden, tekkelert.. (8) Bahaeddin YEDIVILDIZ, Institution du vakf au XVIII si8cle en Turquie - étude socio-historique, Ankara 1985, s, 267-270. (4) Suraiya FAROOHI, Der Bektaschi-Orden in Anotolien (vor spaten flnfzehnten Jahrhundert bis 1826), Wien 1981, s, 92, (5) Ahmet Yagar OCAK, Osmanh Imparatorlugu'nda mayjinal stifiik : Kalenderiler, Ankara 1992, s. 121-137'e gére, Osmanli hukémeti ile kalenderiler arasindaki ihtilaf ézellikle 16'nci yizyilda gid- det kesbetmis. Buna sebebiyet veren, Anadolu'da baslayan sil-safev! propagandanin huruff te- mayillerine sahip olan kalendartlere cazibesi ile Osmanli saltanatinin sunnilestime siyaseti arasindaki tezat imig. Zaten toplumdan dislanmig marjinal suff topluluk, gittike Osmanh sosyal binyesinde yeri olmayanlara barinak olmus, béylece de deviet ile gatisma devamli hale gelmis ve siddet dozu gitgide artmig. Yazar bu saytalarda, bir taraftan Osmanli Imparatorlugu'nu kati doktrinerik ve bir tir gaddarik ile ithamindan, bir taraftan kalenderiligin her tar dizene karsi igsel olarak bas kaldirdigi tezinden bilingli bir gekilde kaginmadia galigmaktadir. (6) Feruh adi daha ok K§S (Konya Seriye Sicillerinde gegiyor : meselé KSS 67, s. 9 (2 Ra, 1211), 68 (3 Ra. 1211). (7) *...mugayir-i riza ve menafii adab-1 tarikat" hareketlerden dolay: meviev! dervislerin bir mev- levihaneden baska birine silrlimesi adetten idi. Celebiyi Konya'dan sonra nemli bagka bir mevievihaneye uzaklastinimasi bu gercevede degerlenditimelidir. Bkz, Nejat GOYUNG, ‘Os- manlt Devietinde mevieviler’, Belleten 55, 213 (1991) s, 361 - 358, burada s, 356-357; BBA- OA, C.EVK 24425 (bana verilmeyen belgenin katalog kaycina gére, belgenin konusu dg der- visin Galata Mevievihanesi'nden Konya Asitanesi'ne nefyidir.) 167 gikarlarim gozetmege sevkeden, yozlasrms -fakat gain mevlevilifinde tipik- kisilifi ile aciklamafa.yelteniyor. (8) Burada sunulan incelemenin hareket noklaso ise, aym postniginin devrine ait, fakat bir kag yil daha eski bir arsiv vesikastdir. S6z konusu belge, Karaman valisi es-Seyyid Ald Ud-Din Pasa'nn 25 Safer 1216 (7. VIL. 1801) tarihli bir raporu. Bu meine gére, "ba’z-1 hagerat makulesi’, ya'ni belgenin dilinde toplumun alt tabakalarindan gelen ve kamu kontroliinden gikmis olan insanlar, Konya Asitanesi postnigini ile ona bagli olan adamlani dldiirmek igin harekete gecmis, onlara hakaret etmis, onlari evlerinde muhasara alta almis ve buna benzer gdsterilerde bulunmustu. Hikamet de, bu olaylan bastumak ve suglular cezalandmak tizere istanbul'dan valiye emir gndermisti. Vali, simdi yazdiina gore, arabuluculuk yaparak catigmay: sona erdirmis. Olaylarm sebebine gelince, kendi selefinin vali Abdullah Pasa'nn gorev siiresi esnasinda Konya'ya miibayaa emri gelmis. Bu emir kargisinda hem zamanki vali, hem celebi efendi birer kit'a tahrirat ile sadr-1 a'zamdan Konyalnin bu miibayaadan muafiyetini rica etmis, sadr-1 a'zam ise" gelebi efendi miibayaa hususuna karigmasun dey tenbih ve te'kidi havi bir kat'a ferman- ligan isdar ve medine-i mezbureye tisyar etmis" ve biitiin bunlar da galiba sehirde giiniin sohbet konusu olmus. O zaman naip olan Mustafa Efendi de geyhin béylece azarlanmasim firsat bilmis ve celebi efendinin yere! niifuzuna ve miidahalesine ma'ruz olmakstzin kendi menfaatlarmmt daha iyi kollayabilmek igin "fukarayt" ona karst ayaklandurmis, Oysa Celebi efendi'den baska kimse Konya‘da reayay1 koruyacak durumda olmadi{indan, ‘0, daha énceki postnisinlerin yapti%i gibi "olvecihle idare ve rii'yet-i imur-1 fukaraya nezaret" etmesine ruhsat veren bir fermanin isdarmt rica eden bir taktirin yazilmasim simdiki vali Ala iid-Din Pasa'dan rica etmig, o da bu mealda burada 6zetlenén raporunu yazmis. (9) Bu anlatumda aciklanmaga mubtac birgok nokta var. Meseld o yillarda Mehmed Ferruh Celebi gercekten halkin tek Koruyucusu ve temsilcisi imigse ve tekalif mahiyetinde bir ddemeden muafiyet isteyen bir takrir_yazmaktan baska bir sey yapmamigsa, ona karst halki ayaklandiran motif ne idi? Biittin sorumlulugu yilkletilen naip Mustafa Efendinin amaclan ne idi? Niye Celebi Efendi halkt kollama yetkisini tespit eden fermam kendi istemiyor da, takriri valiye yazdnyor? Buna benzer bir cok soru sorulabilic. Ustelik bu ayaklanma ile dort sene soraki Mehmed Celebi ile merkezt hiik@met arasindaki anlagmazhk arasinda bir iliski olup olmadia da belli degil. Bu karanbk noktalanin varh{ en azindan kismen, raporun olaylardan oldukca uzun bir sire sonra ve onlara sahit olmayan bir kisi tarafindan kaleme almmastyla izah ir. Ala tid-Din Pasa'nin talyin tarihi evail-i cemazi'l-abir 1215 (20.-29. X. 1800), (10) ya'ni takrir tarihinden neredéyse dokuz ay Once. Sézii edilen ayaklanma esnasinda vali olan Abdullah Pasa ise 1214 (muhtemelen yin ikinci yarisinda) Konya ve Icel Valiligine atanmisu. (11) Demek ki olaylar 1214 yihnda Veya 1215 senesinin ilk aylarinda meydana gelmis. (8) GOLPINARLI, Mevidnd'dan sonra mevlevilik, s. 170-174. Victoria Rowe HOLBROOK, The un- readable shores of love : Turkish modernity and mystic romance, Austin 1994, s. 110, ise Ge- lebinin tutumunu sahsiyetiyle agiklarken, zamanin mevieviliginin degisime agik bir potansiyeli oldugunu da vurguluyor. (9) BBA-OA (Bagbakaniik Devlet Argivi Genel Maduriagd, Osmanli Arsivi Daire Baskantigt), C.DAH (Cevdet Dahiliye), 1565 (25 8. 1216). (10) BBA-OA, MD (Mahimme Defteri) 211, s. 111, no. 477 (EI C, 1215). Mehmed Sureyya, SO (Si- jOsmant yahud tezkire-i mesahir-i osmaniye), c. 2, Istanbul 1311, s. 490'da verilen bilgi in Pasa'nin 1216 senesinde 1216 vezir riltbesine sahip Karaman valisi olmasi ve cemazil- ‘ewel 1217 Sivas'a atanmasi yéniinde. (11) Konya'dan sonraki mansibi Kandiye'ye (bugtin Erdkleion) 1215, ya'ni Konya'daki gorevinden hemen sonra talyin edildi. Mehmed Sureyya, SO, c. 3, Istanbul 1311, s. 394, 168 Ne yazik ki epeyce aramama ramen probleme agiklik getirecek baska belgelere ne istanbul Basbakanlik Arsiviinde ne de Konya'da rastimadim. (12) Tespit edebildigim tek sey, olayin baslamasinda rol oynayan miibayaa ile ilgilidir, "Defter-i bedel,i miibayaa-1 zehayir ve agnam ve saize der ordu-yi hiimayun"a gore, Konya kazast, ézellikle bulgur miibayaasimn bedeli olan 15.341,5 gurusluk vergisini_ uzun yillar boyunca édememis. (13) Burada gercekten bir muzayaka sézkonusu olabilir, ve Zaten tahsil edilemeyecek paralarin affmin hem valt hem de Celebi Efendi tarafindan istonmesi sagiriici sayilmaz, Bu belgenin igeriti deferlenditilirse, sagwticr olan bir unsur géze carpar : Mevlevi seyhinin iistlendifi goztiken toplumsal ve siyast yer. Burada oynadifi rol, sanki halkin deviete (tekAlif talebine, naibin "nefsaniyetine”) karst -fakat devletin smurh onayt ile- temsilcisidir, Oysa, bu ilk bakigin oldukca yaniluct oldugunu zannediyorum. Mehmed Ferruh Celebi'nin bu olaylarda roli, bir ayanmkiyle benzerlikler arzediyor : 0, merkezi hiikiimet ile yerel idare olarak devletin yar resmi ile resmi bir sekilde dayandigt niifuz sahiplérinden birinden baska bir sey degilmis. Ve her ne kadar olayin bir anahtar pozisyonunda bulunan naip hakkmda bilgi bulamadumsa da, onun da yerli ve niifuzin bir aileden geldigi tabmin edilebilir, cinkii halef ve selefleri arasinda boyle kisilere gok rastlamyor. (14) (12) Basbakanlik Arsivinde muhafaza edilen KAD (Karaman Ahkém Defterler)) arasinda déneme ait olan 23 nolu defter, evahir-i safer 1214 ile evail-i rebi G-ahir 1217 arasinda (ya'ni Konu ile ilgili devirde) yazilan hukimler ihtiva etmiyor. Ayn senelere ait olan MUhimme ve Atik Sikayat def- terletinde de olay hakkinda bilgi yok. C.EVK (Cevdet Evkaf) tasnifini de bagansizikla taracim. Konya MMA (Mevidnd Mazesi Arsivi), arastirmmacilara dénem ile ilgili ancak az sayida belge su- nabiliyor, Seriye sicilerine gelince, astlan Konya'dan Ankara Milli Kitliphanesine g6- tiirdimastur, KSS'nin birer fotokopisi ise Konya MMA ve Selguk Universitesi Edebiyat Fakiiltesi kutiphanesince muhafaza ediliyor. Gérebildigim kadan ile normal ig yUkt gok fazia sayilmyan MMA\da, fotokopilerin gekilmesinden bu yana bir kag yil gemesine ragmen cilllerin katafoga kaydediimesine firsat olmamig, Konya sicilleri de arastirmaciya bu sebeple verimiyor. (MMA ile ilgili aynca bkz. : Mehmet ONDER, ‘Konya'da Meviéné Dergahi Merkez Arsivi ve Mev- levihaneler’, Osmanli Aragtirmelant 14 (1994) s, 187-142.) Edebiyat Fakiltesi kitphanesindeki fotokopi serisi ise eksik gérindyor. Turk DUnyast Arastirmatant Vakfi (yay.), Seriye sicile : Ma~ hiyeti, toplu katalogu ve segme hukimler, c. 1, Istanbul 1988, s, 196-199'da bulunan Konya ciller listesinde gésterilen ve 1216-1222 yillarint kapsayan 68-F32 nolu defter, fektilte ki- taphanesinde yok. Bu sebeple ancak 1210-1212 devrine al, varaklan karigik 67-F16 nolu sicil (bir de cok dar bir zaman igarisinde) gézden gecitmekle yelinmek zorunda kaldim. Sézedilen kurumlanin personeline gésterdikleri kolayliklar igin,-ayrica Konya‘da bana en iyi galigma or- tamini hazirlamek igin gerekli temaslan kuran Selguk Universitesinden sayin Dr. Yusuf Kd- gkdagja burada tegekkiirlerimi arzederim. (13) BBA-OA, D.MKF.MBS. (Bab-i Detteri Deftertleri Mevkafat Kalemi, Mdbaya'a Mubasiri) 31832/ 26, s, 18 (29 B (2)1216 - 7 C. 1217; Konya ile ili Steki kayitiar s, 3 ve s. 11'dedir), (14) O yillarda geneliikle niyabet yoluyla idare edilen Konya kazasinin tespit edebildigim kad ve na- ipleri gunlar (tarihler, onlarla ilgili bir belgenin mevcut oldugu giinlerin tarihidir. Tarih talyin gu- nyse, bu ézel belirtiimistir): + Mehmed Tahir (9 Ca. 1205; BBA-OA, C.EVK 16188) + Osmanzade es-Seyyid All (8 L 1208; C.EVK 4253) + @s-Seyyid Mehmed Emin Kadizade (evahiti Ca 1210; KAD 22, s, 41) * Evliya Mehmed Halim (24 M. 1211; C.EVK 2482 - evahir-i Ra. 1211; KAD. 22, s. 136) + Ibrahim(tayin 1 s 1211; KSS 67, s. 66 (niyabeti selefinden galiba hemen teslim alamamis)- evahir-i Ca 1211; KAD 22, s. 151) - 0 sirada Mehmed Melk Efendi arpalik olarak Konya mevioviyetine mutasarnttr. + Kegecizade Mehmed Arif (talyin 1. N 121 1;KSS 67, s. 80 - evasita M 1212; KAD 23, s, 65- evasit.i Ca 1212; KAD 23, s. 103) - Mehmed Mekki Efendi'nin mevleviyeti devam ediyor. + es-Seyyid Mehmed Emin Kadizade (ovasit S. 1212; KAD 23, s. 78) * Hafiz Mehmed Vassaf (R 1212, C.EVK 16455) = 169 Ama tabii ki Celebi Efendi bir a'yan defildi, O, ma‘nevi giiciinii mevleviligin dint ve entellektiicl konumu, maddi kuvvetini ise bu tarikatm lideri olarak toplumsal ve siyast ntifuzu ile Celaliye evkafimn miitevellisi olarak onun sermayesinden aliyordu. sali gecen caida biirtindikleri askeri gorevier yapmadikln halde i hikkOmetin nezdinde saygih ve imtiyazh bir duruma sahipti, Bunu, 18 inci isianbul'd: yyin sonlarina dogru hem Mevlana'nm tirbesi hem de yandaki Selimiye Camii'nin ia'mirine gosterilen ilgi cok giizel bir bigimde belgeliyor. ASITANENIN TA'MIRi VE SANDUKA ORTULERININ YENILENMESI O t'mirata 1199 (1784/5) senesinde Sultan I. Abdiil-Hamid devrinde baslanmis ve mevlevi gelebisine Bozkir Ma‘deni'nden 10,000 kiya kurgun ile 4.500 gurug tahsis edilmisti, Ikisinin yetmedi$i gerekcesiyle; 12.500 kayya kursun daha ve 5.000 gurusluk bir ek 6denek Mevidna asitanesi postnisini tarafindan istenmig ve fazla bekletmeden de devietge 25 safer 1204 (14.X1.1789) tarihinde, yalni aruk II. Selim devrinde, verilmistir. (15) Bir sene sonra Konya naibi Mehmed ‘Tahir Efendi'nin i'lmma gére, ta'mirat, celebinin nezaretinde tamamlanmistit, kendisi de tirbe alan ile camii kesfederek her yerin gayet giizel ve saglam yapildigim gdrmiis. Ta'mirat goren yerler, tirbenin kubbesi, dervig hiicreleri, asitanenin matbaht ve sair kubbeler imis. Ozellikle son nokta dikkat gekicidir. Nuruosmaniye gibi biiyiikee bir cami igin ancak 25.000 kiya kurgun Kullanildigt gz dniinde tutulursa, (16) toplam 22.500 kayyalik kurgun tahsisinin Gnemi daha da belli oluyor. O senelerde Osmankilarin Rusya ve Avusturya'ya karst savastifi da haura getitilirse harp levazimatindan olan bu maddenin bu kadar cdmerice kullantimasi ilgi cekicidir. Naibin ekte verdifi "masarifat defteri" de biitin paralanin harcandigint gosteriyor. (17) Ama dahast var : Ayni suralarda Mehmed Celebi tarafindan canib-i saltanata yazilan bir mektuba gre, daha Once devietge ustlenilmemis fakat ta'mirat + Meviéna Halil Hilmi Efendi (ta'yin 1B 1212; KS 67, 118) - o sirada Istanbul kadist Ham- dullah Efendi Konya arpaligina mutasarnftir. * es-Seyyid Ibrahim (80 M 1217; Yucel OZKAYA, Osmanii Imparatorluguinda yank, Ankara 1977, 8. 296 - 14 § 1218; C.EVK 30427) - bu kisi naip dedil, kadh ii + Sadrosmanzade es-Seyyid AHmed (16 R. 1220, C. EVK 15474), (15) BBA-OA, C,EVK 25829 (25 S 1204 ve KK (Kamil Kepeci) 2873, s. 308-309 (25 S 1204); ayrica daireler arast yazigmalar icin C.EVK 1140 (tarihsiz), 1141 (13 Ra. 1204), 1142 (16/17 Ra 1204), 10889 (21 S. 1204). Aslinda 6.000 gurusluk bir ek édenedi istenmig idiyse de, daha nce 4.000 gurus yerine4.500 gurus génderiimig oldugundan simdi sadece 5.500 gurus tahsis edilmist (16) Pia HOCHHUT, Die Moschee Néruosmaniye in Istanbul : Beitréige zur Baugeschichte nach os- manischen Quellen, Berlin 1986, s. 77. Nuruosmeniye Camiinin kubbesinin cap! 2575 m'dir (a.ge,,s. 134). (17) BBA-OA, C.EVK 16185 (9 Ca-25 § 1205). Sdz konusu belge dort ayn varaktan oluguyor : na- ibin l4mi, masarif defter, Mehmed Celebi'nin mektubu ile Bab-1 Ali'de yapilmig bir hulasa kagidi Mi'mariik tatihi bakimindan belli bir Gneme haiz olan masarif defteri liste olarak gikanimigtir + Bozkir Ma'deni'nden nak olunan on iki bin beg ylz kiyya kurgun nakliyesi gurus 300 * kurgun déken ustdda dcret ° gurug 2231 + kurgun mahalline tefrig eden Ustadin yevmiye ve taamiyesi gurus 600 + hatab yk aded 200 gurus 200 + Kubbe-i Hadra'ya cini adet 800 gurus 200 * Kubbe-i Hadralya ameliye guiug 180, + kafeslere demir eli gurus 8 * cam aded 600 gurug 545 ‘+ rencberiere yevmiye gurug 615 + neccarlara yevmiye gurus 105 * demir kebir ve sagir kurgun givisi gurus 228 170 esnasmda harcanmis 3.505 gurugluk ck mastaflar geyhin ricast tizerine sonradan hiikfimet tarafindan Karsilanmisus. (18) Sultan bununla da yetinmemis : III, Selim, Meviand tiirbesindcki sandukalarin rtiilerini: yenilemesini Snermig ve eskilerin hazine-i himayunda hf olunmak iizere istanbul'a g6nderilmesini emretmisti. Mehmed Celebi ise, ancak Mevléna ve babasmm sanduka pusidelerini génderiyor, 6tekilerin, nakh miiskil goriindiifiinden, 6 zira boyu ve 4 zira eninde (cok kiigiik deBil : agai yukart 2,7 x 4,1 m2) birer parca kesip Istanbul'a yolluyordu, Ortilerin yenilenmesinin mevievi olan III, Selim’ sahsi merakindan Kaynaklandigi distinilebilir, Kesilen kumas paralarmin ihtiram arzusuna cevap verip vermedigi ise bilinmiyor. Saltanat’mn Mevlana dergahina karsi sergiledi{i cSmert tutumu, surf sultan sahsi tercibleriyle acuklamak ise yetersiz, Hiikiimet harcanan paraya bir karsiik beklemig ve bunu “nice nice menafi-i malneviye" olarak tammlamis. Bu baglamda naibin kesif raporunu bititirken Kollandifi ibareler elbette retorik nitelik tagmakla beraber, bu beklentileri iyi ifade ediyor. Daha da ileriye gidilebilir : Bu ifadelerin kalsplagmis olmast, Osmanh devleti tarafindan mevleviyeye Karst beklentilerin ne kadar kok saldiiinm gosteriyor. Naibin yazdiklan goyle : *...bi-inayetullah teala zaman-t hilafet nigan-1 hasenat li-mennanlarinda Meviina'y: Rumi misilli’ zat-1 bahiret il-kerametin mecma-t ervah-1 kudsiyan olan asitane-i mtiniraneleri ve derununda sulcha-yt abidin ve sair cemaat-1 miisliminin salavat-1 mevruze ve enva-1 ibdat ve taata miistagil ve miidavim olduklari Sultan Selim Cami-i Serifi'nin mikemmelen ma'mur ve abadan olmasi kAffe-i iimur-t aliyelerinde tevfikat- ilahiyeye muvaffak ve hususen a'da-y1 din izerine nusret-yab olmaga delalet edece$i asikar ve el-haletu havihi ta'mirat-. mezburenin asat-1 cemilesi sebebiyle ziimre-i dervigan ve cemaat-1 miislimin ve ubad ve zahidin tegvik der dil-i muhalasat-1 mesmun ile zikr olunan cami-i serif ve tirbe-i latifde galebe-i nusret-niam Gn-nasirin ile digman1 din zerine galib ve mansur ve kiiffar-t rihakér miinhezim ve makhur olmak duavat-1 hayriyesine miivazenet olduklart bi'L-iltimas paye-i serir-i vi serir-i alfya arz ve i'm olundi baki..." (19) Sunni bir ortodokslugu vurgulayan bir iislapla burada mevleviyeden istenen, Osmanh Imparatorlugu'na savasta destek ve mesruiyet vermesi idi. Naibin ve Mehmed Ferruh Celebi'nin kendi mektubunda kullandifi ifadeye gore dergih, bu beklentileri + kerpig ve baler(k) gurus 180 + Héresant (!) ve kabl ve atdpi gurus 94 * sillden ve boya ve zamic ve givid gurug 40.5 * asi boyasi gurus 40 * tahta ve hatil ve 62 (?) gurug 150 + neft yagi ve bezir yagi ve tutkal gurus 38 ‘+ makkage! (|) dstaclara yevmiye gurus 40 + Kubbe+i Hadra'nin alemine yaldiz ve ameliye gurug 124 cemien yekdn gurug 5500 (dogrusu 5428) (18) agy. : Karamustatapaga evkati mitevellisi 200 gurus tatar ile géndemig, geri kalani Bozok mutasarnfi Cabbarzade Stileyman Kayseriye sancagj gutran bedeliyesi malindan sagjayacakti. C.EVK 20719 olarak tasnif edilmig ve bana verilmeyen bir iémin Katalog kaydina gore, Mevidna asitanesinde bir kuyunun agmasini da kapsayan bir tamirat Ra 1206'da (29.X.- 27.XI.1791) bitiilmis, Bu galigmalar ile burada s6z0 edilen ta'mirat arasindak’ ilishi hakkinda bir sey séylemewje imkén yok. Kezalik 16 N 1190 (29.10.1776) Konya kadist ile 6zellile Bozok sancag mutasarrifi Cabbarzade Mustafa Bed/e emredilen "medine-i Konya'da medfun kutb al- arifin izzet Ul-vasilin Hacc! Bektag (!) kadisse’ sirrehu ilazizin asitane-i aliye ve turbe-i ge- rifeleritnin ta'mirat: hakkinda ma‘lmat yok : bkz. BBA-OA, KK 2531, s. 18. (19) BBA-OA, C.EVK 16185 (9 Ca-25 § 1205), 1m yerine getirmekte gecikmedi, Sultanmn cevresinde yeri olan meshur sair_ve Galata Mevlevihanesi postnisini Seyh Galib'in Konya Mevlevihanesi'nin ta'miri ile sanduka pusidelerinin yenilenmesini ven siirleri de bu gibi beklentilere cevap veriyordu. Galib, yesil cinilerle’Kubbe-i Hadra durumuna getirilmis ttirbenin yenilenmesini ilgili kasidede def'aten IIL. Selim'in devleti yeniden diizenlemesiyle kogut bir duruma getiriyor : Acebdir cok zamandan vehm-i kiilli tari olmusken Muvaffak olmadi tecdide illa sah bi-hemta Selim Han-1 melek-hu padisaha kahraman-niru Hidiv-i sir-bazu sehriyar ma‘delet-pira Cihanin nev-bahart miilk-i dinin ebr-i diir-bari Millikun sahib-esrari cihandar-1 melek sima Esasindan tutup tecdid ii tanzim miilk-i Osman'1 Seraser zahir ii batinda kildi himmetin icra (20) Sanduka pusidelerinin yenilenmesi hakkindaki terci-i bendin tekerriir eden musrat ise syle : Miiceddid oldigi Sultan Selim'in din ti diinyaya ‘Niimayandir bu nev-pusidesinden kabr-1 Monla'ya (21) Devletin maddi yardiminin Oteki yiizii boylece ma‘nevi, fakat iyice somut bir bedel talebi idi. Kendi dergahm ta'mir edemeyen yeya en azindan etmeyen mevleviye boylece deviete bagh ve aym zamanda bagimh bir duruma girmisti. MERKEZi HUKUMETININ PARA YARDIMI Bu bagimlihgt aruran baska unsurlar da vardir. GOLPINARLI 1800 yilinda mevlevi seyh ve dervislere ihsan edilen atiyyeleri tck tek sayryor. (22) Bu gibi devlet hediyeleri miinferit olaylar oldugundan yapisal_ bir bagumlihgi — beraberinde getirmeyebilirdi, Maas baglanmast siz konusu oldugu vakit bu husus elbette defisir. (20) Cem DILGIN, *Seyh Galib'in Mevlevi-hanelerin tamiine iligkin slieri', Osmanli Aragtumalen 14 (1994) s, 28-76, burada s, 70 (misra Bu giirde stinni yaklagim dikkat gekicidir : *Batdn hulk-t azimi ma'ni Kuran stinnetdir* Bu zilluléha léyikdur denise saye-i tuba" (mista 20, s. 71). (21) DILGIN, "Seyh Galibin Mevlevi-hénelerin tamirine iliskin’siifer, s. 73-76. Seyh Gallb, II Selim‘in siyasetini daima destekleyenterdendi. HOLBROOK, The unreadable shores of love, s. 104-112, bu siyast tutumu mutasavvif dinya gérdginin gergevesine oturtuyor. Konu hakkinda Snemli bir makale : George W. GAWRYCH, “Seyh Galib and Selim Ill : Mevievism and the Nizgam-1 Cedid!, Intemational Joumal of Turkish Studies 4, 1 (1987) s, 91-114. (22) GOLPINARLI, Meviéna'dan sonra mevievilik, s, 259. 172 Tek tek ortaya gikan belgeler, Konya Mevlevihanesi‘nin deviet'ten aldig maaslarm tam bir dokimiini yapmaga yetmeyebilir, (23) ancak degisik kalemler halinde ddenen o paralarin Gnemi hakkinda bir fikit vermege yanyor. Degisik vergi kaynaklanndan Mevlevi dergihina ddenen ve senede 3,280.5 gurus gibi yliksekce bir yekin tutan taamiye denilen ddemeye, savas nedeniyle asitanede yasayan dervig sayist aitukca orada gekilen zaruret sebebiyle 500 gurusluk bir zammm yapildigim 5 safer 1214 (9, VIL. 1799) taribli bir vesikdan 6freniyoruz. (24) Harp esnasmda dergiha katilan dervislerin cou muhtemelen ya asker ya da vergi kacagt idi, Demek ki bu zam ile devlet kendi menfaatim zedeleyenlere mikafat getirmis. ‘Taamiye yaninda baska muntazam édemeler de yapildi, Senede 240 gurus tutan ve sem'-i rugan ve tras bahalart adtyla anilan bir tahsisat belgelenebilir. (25) Derghm vefat eden neyzenbasisinin cocuklarina bile dergih degil, deviet bakard1, (26) Zikredilen son ddemeden hari¢ bu gibi tahsisat miinferit dervislere dedi, asitane naminda gelebi efendiye "ber vech-i ocaklik" yapilirdi, Mevlevi dervisler bunun neticesinde ma'nevi kadar maddi olarak da seyhlefine bag kaltyordu; ig diinyast kadar dig diinyast ile iliskileri onun elinden geciyordu. Celebi efendi bdylece deviet-dervis miinasebetinde anahtar pozisyonundaydi. Bu bakimdan en Gnemli gorevi ise, Mevkina Tiirbesi'ne bag vakiflarin mitevelliligi. Celebi efendilere bu tevliyetler, seccadenisin olduklarinda vakiflarin gartlam gereBi ve rutin olarak veriliyordu. (27) Ayrica, imparatorlukta mevlevilikle ilgili bitin gorevierin ve tevliyetlerin tevcihinde de séz sahibi idi, Hikimet bu goreviendirmelerde seccadenisinin dnerisini esas alryordu, Béylece mevlevilerin tarikat ii kariyerlerinde de Konya'daki seyhin nifuzu biyuikti. Oysa prensip olarak cok kuvvetli konumuna ragmen arada bir beklenmeyen miiskilat eksik olmazdi, Sézgelimi Celal id-Din Rumi'nin annesine ait Larende‘deki tiirbeye bagh miitevellilige Mehmed Celebinin aday: ve oranin dnceki seyhinin kardesi 23) Oysa tatih tagimayan, ama Ill. Selinvin ik hOkumdartik yilarinda Kaleme alinmig oldugu belli bir rz, Konya asitanesine yapilacak édemeler olarak ancak bu incelemede de gegen Ug berat ve bir emr:i aif ile belgelenen tamiye ile gem'i rugan ve trag beha ile bina taimiratint zikrediyor : BBA-OA, C.EVK 1140 (tatihsiz) (24) BBA-O, C.EVK 16455 (5 S. 1214 - 24 R. 1215), krg. C.EVK 15474 (16 R 1220). S6z konusu vergi kaynaklan syle : Karaman cizye mali (187.5 gurus), Konya cizyesi mali (846 gurus), Mi- rabiye (?) mukataasi malt (1.247 gurus), Nig cizye malindan zam ile Konya cizyesi malt (1.000 gurus). Son olarak eklenen 500 gurus, sadi-1 a'zam ve serdar ekrem Yusuf Ziya Pasa ta- rafindan, ‘Fransa dzerine" sefere gikmadan Allah'in methametini kazanmak icin, kendisinin mu- tasarnf oldugu ve bu miinasebstle 600 gurusiuk bir zam yapilan Samsal mukataas! malindan &denecekti. Konya'daki mevievilere bu baglamda getirilen, dua ederken ism-i Celal'dan sonra Yusuf Ziya Pagalnin adini zikretmek sartinin da, o zamanki hkametin siyasetini megrulastiran bir unsur tagidigindan hethalde gUphe caiz olmaz. C.EVK 984 (26 Za 1216) gére, 500 gu- rusluk zam 1216 yllinda da Sdenmig ve artik devamh bir mahiyat kazanmisti, Mirabiye mu- kataasindan yapilan édemeleri hakkinda krg. C.EVK 8304 : burada 1.246 gurug olarak gegen bu taamiyenin 1201-1206 arasindaki yillar igin daha énce édendidi, 1207 senesine ait paranin ise 9B 1210 (19.1.1796) tarihii buyuruldu ile dergahin eline gectigibelitiiyor. (25) BBA-OA, C.EVK 9314 (19 R 1177; 1175 senesi); C.EVK 5052 (27 N 1208; 1208 senesi); C.EVK 90427 (12-17 $ 1218 senesi); C.EVK. 5943 (1 $ 1225; 1225 senesi). Bu meblg, Konya cizye malindan saglaniyordu. 1143 yllindan beri prensipte sabit tutulan bu meblad, ne Konya'nin 98 kayith zimmisini ne de dervisieri rencide etmemek icin ba'zan 200 gurusluk, ba'zen 240 gurus 87 paralik Sdemeleri gerektiren hesap dedigiklklerine ugramisti, Burada séz konusu olan dénemde bu yektn 240 gurus 37 para olarak iglem gérdd. (26) BBA-OA, CE 30819, 18 Za 1213 (23.1V.1799) tarihli buyuruldu. (27) Mehmed Celebinin bayle bir tevliyet almasinin bir 6megi igin bkz. : BBA-OA, C.EVK 17654, 4 Za 1203 (27,VIl.1789) tarihli buyuruldu, 173 olan adamin tevcihi yaptnimadan, elinde gerekli iki beratt olan ye Mevlénd soyundan geldigini iddia eden baska biri Larendeye geldi. Ustelik Mchmed Celebi‘nin bir mektubunda ancak "Siileyman Hiiseyin namiyla bir kimesne” diye siz ettigi bu adamin Gok Kuvvetli bir dayanait var idi : Larende naibi, ondan “sadr- a'zam bedr-i efhem devietlit efendi hazretlerinin miiezzin bagist Siileyman Aga" diye bahsediyor. Bu durumda tevliyetini kaybetmek tehlikesi ile karst kargrya Kalan geyh adayt es-Seyyid Abd ur-Rahman da harekete gecmis. Lfrende mahkemesinde bircok miirafdada problem halledilmeyince, naipten’ ve kaim-i makamdan kendi. talebini destekleyen arzlar almig ve Istanbul'a dogru yola koyulmus. Elinde bir de Mehmed Celebi'nin bir mektubu vardh, ve o burada sart vakif, "amel-i kadim" ve III, Selim'in bir hater hdmayununa dayanarak adaminin iddiast ile kendi “ihale ve tefviz" hakkin sayundu. (28) Eldeki belgede hikkimetin verdifi karar hakkinda bilgi yok, ama Nejat GOYUNC in belirttigi gibi, (29) II. Selim'in bu alanda Celebi Efendinin hakkint tasdik ettigi g6z Oniine alimmrsa, sadr-1 a'zamm miiezzinbagismm baska bir gelir_kaynaga bulmak zorunda kalmig olmast kuvvetle muhtemeldir. Deviet, celebi efendilerin giiciinti béylece korurken, dbiir taraftan onlan denetim aluna almaga caba gisterdi. Séz konusu devirde celebi efendinin tevliyetinde olan vakiflar, hakim iil-belde olan Konya kadist veya naibinin degil, Istanbul'daki dar issaade a§asinm nezaretinde idi, (30) Kadi ve naipler kisa araliklar ile delistirildiginden ve yerel séz. sahipleriyle iyi gecinmek zorunda oldugundan, aynica biiyik bit ma‘nevi otoriteye malik ¢elebi efendi kargisinda muhtemelen, cogu zaman oldukea_gti¢s Kalmus olacaklardir, Bu yazida ilk tartisilan belgede gecen olaylarda da naip Mustafa Efendi biiyiik bir ihtimal ile istedigini elde etmig olmayacak. Dar iis-saade agast ise, saray organizasyonunda Snemli bit mevkie sahip bir g6revli oldugundan ona karst koymak, silahlr’birlikleri olmayan bir gelebi efendi icin uzun va'dede oldukca gtig olacakt. Daha dnce deginilen Mevlina'nm tiirbesi ile yandaki Sclimiye Cami‘‘nin ta'miratlarinm bir arada yirdtiilmesinin kikiinde, dar tis-Saade a§asinmn ikisine nazir olmasinin yattif1 varsayslabilir, Gergekten dar iis-saade a§asimn Kontrol oldukca te'sirli olmusa_benziyor. Mehmed Celebi Selimiye Cami vakfina bah olan bir kéyiin tevliyetini iltizama verdi§inde’ ve kéyliiler onlarayapilan su-i isti'mallarmdan dolay1_topraklarim terketmekten baska careleri kalmiadi{im belirttiklerinde, séz konusu_miitevellilik gelebinin elinden alindi. (31) Bahaeddin YEDIYILDIZ 18 inci yy'da baslayan aki denetimini merkezilestirme cabalarma dikkat cekmislir, (32) S6z ettifi uygulamalart ise, dzellikle selatin evkafina daha biiyik gelir bulma ihtiyacma istinad etmistir. Burada ise, evkaf hazin olarak dar iis-saade agasmin gorevlendirilmesi alunda bir siyast denge arayrsi da hissedilebilir : yerel gig sahibi olan mevlevi seyhinin nifuzuna sim gizmek (28) BBA-OA, C.EVK 12552 (tarihsiz). (28) GOYUNG, *Osmanli Devietinde mevieviler’, s. 355-356, (80) BBA-OA, C.EVK 16240 : ‘yazildi* gerhi bulunan 3 Z 1201 (16.1X.1787) tarihli hUkim mus- veddesinden ; *...dar Us-saadet ig-gerife agasi olub hala Haremeyn-i saltanat evkafi nazin olan Idris Aga divan-1 hdmayunum arz génderib taht! nezaretinde olan evkafdan medine-i Konyalda vaki kutb dl-arifin Hazreti Mevidna kuddise sirrehu'-alé hazretlerinin tarbe-i la- titlerinde merhum ve magfur leh Sultan Selim Han tabe sirrehunun ... evkefinin ..."; C.EVK 12577 : dar Qs-saade agasinin 1 C. 1208 (41.1794) tarihli arzi:*...nezaretimde olan evkafdan Konya'da vaki Hazret-i Mevland kuddise sirrehu'l-alé evkafindan olmak dizere...", (31) BBA-OA, C,EVK 18240 (8 Z. 1201). (32) Art. *“Vakif, IA (Islam ANsiklopecisi), ¢, 13, s, 153-172, burada s. 162-163. 174 gerekiyordu, (33) Bu uygulamaya kosut bir muamele aranirsa, siyasi kontrol saltanatt mesrulasurma, cémertge para harcama ve merkezi denetim unsurlan bit arada mevcut olan Haremeyn-i Serifeyn evkafinda bulunabilir. (34) EVKAF-I CELALIYENIN VERGI MUAFIYETI VE BU MUAFIYETIN SONU Hikiimetin cOmertliiKarstsmda_yukanda kullantlan ."mevleviligin devlete baiumbliii” ibaresi abarh gorinebilir. Mevlevi asitanesi icin ta'mitat icin verilen 10.000 gurus para ve 22.500 kaya kurgun bafist elbette Onemli idi, fakat ta'yin edici oldugunu sdylemek zor. Tarikatin esas maddi dayanagi vakflart idi. Evkaf-a Celdliye denilen bu servete ise devlet ger'an el atamazdi, Dar Us-saade aasinin nezareti de vakén gelirlerini korumaga yOnelik oldugundan devletin vakfa dogrudan bir midahalesi olarale gorillemez, Vakiflarinn dokunulmazhginin devam ettigi miiddet Mevlana dergah belli bir ézerklige sahipti. Evkaf-1 Celaliye “bi'l-ciimle avanz-1 divaniye ve tekalif-i drfiye ve sakkadan muaf" idi ve bu muafiyet 1091 (1680) senesinden beri, sonuncu kez III. Selim‘in ciilisundan sonra 27 Z 1204 'S.IX. 1790) tarihinde olmak izzere def'alarca te'yit edilmisti, (35) bu muafiyeti ise, hiktmetin savaslar, isyanlara karst hareketler ve hizam-1 cedit igin para aradit bir zamanda muhafaza etmek miimkiin olmayacaktu. \de bit miirasele kaydina gore bu taksim edildiginde, vakif ahalisinin "vilayete imdad eylemek iizere" 1,500 gurus Sdemesi “asitane-i Mevlandda postnisin Keraetlii faziletli es-Seyyid es-Seyh Mehmed Efendi ma'tifetiyle ve viicuh-1 belde ma'rifetleriyle ...muhall ve miinasib" gériilmis. (36) Bu resmiyet dolu ifadenin arkasindaki gekismeler_ve catigmalart tahmin etmek giig deil. Mahiyeti hakkinda burada bilgi verilmeyen tekélifin paylasilmasi kimseyi memnun etmemis olacak ki, on ay sonra yazalan tic fermana gore Mehmed Celebi Konya halkt ile olan cekismesinden dolayt seitri terk ve "misafireten" Karahisar-i Sahib'e “hicret" etmistir. Dergahin idaresi ise oglu es-Seyyid Hiiseyin'in elinde. (37) Fermanin konusu, menzil masrafi yiziinden "Konya ahalisi" ile mevlevi asitanesi arasinda devam eden anlasmazhk, Belge, es-Seyyid Huseyinin bir arz ve mahzarma cevap niteligi tastyor. Metne gore, es-Seyyid Huseyin, "Kutb-1 daire-i vilayet" olan (83) Dar ds-saade agalan daha gok hanedan dyeleri, saray gevresinden insantar veya gok yksek ritbeli goreviller ile dar ds-saade agalannin kurdugu vakiflara nezaret ederdi. YEDIYILDIZ, In- sitution du vagf, s. 195-200, (84) Suraiya FAROOHI, Herscher ber Mekka : die Geschichte der Pilgerfahrt, Manchen, Zurich 1990, s, 102-162. (85) BBA-OA, KK 2538, v, 24b-26a (27 Z 1204). Bu belge, Celéliye evkafina alt katye ve mahalleleri zikrettgiigin de ilgingtir. Buna gére, Turbe-i Celéliye mahallesi, Hatun Sarayi mahallesinde (na- hiyesinde olacak) Butsa (2), Yenice nam-1 diger Ordu Gazi (?) ve Kovan, Sudure! nahiyesinde Halil Hacei Arab ve Kéyler, Sahra nahiyesinde Mescialil, Vokela (?) Hani, Aganos ve acini oku- may! bagaramadigim bir key, Haburd (?) nahiyesinde Agaclu Avgar, Konya nahiyesinde Kara arslan ma Zemin-i kebir, Said-lli nahiyesinde Gavug ve Yavnagoz (2). KSS 67, 8. 68'e (3 Ra 1211) gére Agaclu Avsar veya Afgar kbyGndn bir diger adi Géreler imig. Konyaldaki asitaneden bagka avariz ve tekdlit muatiyetinden yararlanan mevlevihaneler var idi; 17 Za 1206 (7. Vil. 1792) tarihli bir hkimle Katahya mevievihanesinin vakiflan icin ayn! haklar te'yit ediliyordu : KK 2538, v. 98a (17 Za 1208). (86) KSS 67, s. 9: 2 Ra 1211 (5.1X. 1796). (87) KGS 67, s. 166, 167, 169. Uc benzer bir gekilde baslayan hakilmlerin ilk ikisi gin vermeden muharrem 1212 (26.VI, - 25.VIl.1797) tatihini tagiyor, UgUnctist ise 9 S, 1212 (8.VIl.1797) gu- niinde yazilmistir. oo Mevidna’nin tiirbesi vakfi arazisi eskiden beri avarvz-1 divaniye ve tekalif-i Orfiyeden muaf olmasina ramen, attan tekalifin tevzii sehirde cekisme konusu olunca Konya Kazasina diigen tckélifin aluda biri evkaf-1 Celéliye tarafindan Sdenmesi emredilmig oldugu yaziyor.Aluda besi ise kazanin hanekes reaya ile Obiir vergiden muaf olanlarca yerilecekti, Menzil masraflar: ise bu uygulamadan istisna edildiginden, burada evk Celaliyenin bir sorumlulugu yoktu. $imdi ise "ashab-i garaz" sehirde tiirbenin tekilife hig bir yardunda_bulunmadit yOniinde dedikodular gikarmislar, "evkafa mezktreyi bil-Killiye tekélife idhal etmek sevdasina’ diigmiisler. Arzanm sonunda ise es-seyyid Hseyin bu miidahalenin yasaklanmasim istitham etinis. Ferman bundan sonraki kismunda ise, daha énce vuku bulan cekismeler dvetlenmistir. Buna gOre avartzdan muaf olan vakif mahallelerine bu imtiyazdan yararlanmak tizere birgok insan tasinmis veya orada yeni ev yaparak yerlesmis. Bu Sebeple Sbiir mahailelerde yasayanlarn vergi yuki dayaniimaz olunca ve parasizliktan Konya menzili galisamaz, hale gelince abali celebi efendiden 3,000 gurusluk bir yardim istemisler. Celebi efendi ise bu paray1 vermedi, Konyalilara kizarak gehri terketti. Ahali ise, yeni bir avariz tahririnin yapilmasmn Istanbul'dan rica etti. istanbul'da mevkufat defterlerine miiracat edildiginde, 1168 (1754/5) senesinde biyle bir muharrir ve miibascir ginderildigi anlasild:, O zamanki tabrire gore, Konya kazasinda 97 nefer eviid- siilale ve hademe-i vakif, 167 nefer sadat (seyyitler), 114 nefer yenigeri ve sipah, 165 evlad-i yetim ile 665 nefer reaya-yt vakf meveut ve avarizdan muaf imis. Vergilere tabi olan yerlerden muaf mahalle veya kéylere 195 nefer reaya ise bundan sonra eskiden oturduklan. yerlerin insanlariyla beraber avarwz Odeyecekti. Menzil icin tevzi konusunda anlasmazhk ise bununla bertaraf edilmemig oldugundan vali sarayinda bir meclis yapilmis ve orada Celiliye evkatinm altida bir oraninda menzil masraflarina ortak olmast Karara baglamp hiiccet-i ser'iye haline getirilmistir. Mevkufat defterlerinde bunun hakkinda 0 zamanki Karaman_ valisi Mehmed Pasa ile Konya naibinin tabrirau hakkinda der kenar bulunuyormus; 1171 senesinde gereken evamir-i aliye de gonderilmist. Su sirada menzil mastafinin ise "gayet fahis ve iginde a'yan ve sairenin kati Kili me‘keli oldifa varid olan tahriratdan niimayan olmajla” her senede gercekten Odenecek para miktarim. "marifet-i ser” ile, ya'ni kadinin bir toplanti sonucu yaziimis hiiccetiyle, tespit edilme%i emredilmisti. Ustelik "derebefilerinin" su-i isti'mallarmin 6niinii almak iizere menzil maddesi icin bir mibasir de. gonderilecekti. Menzil islerinin karara bai anmasinda fermani muhatabi olan valinin rolii ise, bir tir hakemlige benziyor : ‘igi olanlarin gériisii almasmdan verilecek para miktarimn belirlemesine, givenilit bir menzilcinin ta'yininden nizama uygun davranmayantan Istanbul'a bildirilmesine kadar bir takim sorimluluklar ona yiklenmisti. (38) Evkaf-a Celdliye'ye gelince, menzi masraflarma aluda bir oranda katkida bulunmast emredildi, Ancak bu katkinin bir ist. simm da tespit edildi_: Menzil imdadiyesi a'zami 10 kiseden fazia olmayacaku, (39) Ikinci bir hkimde 97 Mevlina sillalesi mensuplarindan ve 665 vakifa bag reayadan baska herkesin normal vergi verilmesi buyuruldu. (40) SONUG Bu noktada, GOLPINARLI'nin belirli bir polemigin cercevesinde_yapugr bu yazimn baginda alinuladigim "Mevlevilik, XVI. yiizyildan ilibaren Adeta bir deviet (88) K§S 67, s. 166. Konya menzilinin bir kag ay Sncesinde yetersiz durumu hakkinda bkz. : 6. 176 (Et L 1211/9.-18.1V.1797). . (39) K$S 67, s. 167. (40) K$S 67, s. 169. 176 miiessesesidit" tespitinin doSrulugunu yeniden tartigmaya agmani_yarach oldugunu distiniyorum. Bir sey bellidir : Mevland asitanesi devlet ile ig ice idi. Maddi ve ma'nevi boyutta devamh ve kurumsaliasmis bir aligverig s0zkonusudur. Bu bakimdan "devlet milessesesi" ta’biri kullamlp kullamimamast terminolojik ve dtesinde teorik bit sorundur. Bu sorunu irdelemek ise, burada boy gdsteren devletin niteligini daha iyi anlasiimasina da yarayabilir, asitanenin toplumsal roliine de 1sik tutabilir. Burada incelenen ilikide varliim ortaya koyan deviet, kesinlikle ne modem bil- rokratik hukuk devleti, ne de ideal bir sekilde seriata baglt olan sini devlettir, fkisi de beklenemezdi. Son bir kag yildir alevienen tartismada Osmanht Imparatorlugu'nu acik- lamaga yarayabilen iki yaklagim (yeniden) én plana giku. Bir taraftan Weber'vart yo- rumlar Osmanh Imparatorlugu'nu emperyal ve patrimonyal bir dogu devleti olarak ele alirken, (41) Ote taraftan evrenselci olarak nitelendirmek istedigim bir yaklagim genis bir feodalizm kayramindan hareketle Osmanh Imparatorlugu'nu kargilastirmal tarihe ag- maga calsiyor. (42) Burada bu tartigmalan genis bir gekilde ele almak icin maalesef yer miisait degil (ve nihaf bir karara da belki gerck yok : birden fazla model/paradigmanin yanyana mevcut olmasi ve dogru olarak kabul edilen sonuclar iiretmesi pekalé miim- kiindiir), fakat burada incelenen konularda evrenselci yaklagimm daha agiklayie1 ol- dugunu diistintiyorum, Celebi efendinin konumu ele almirsa, onun merkezi hiikdmet ile vergi veren avarizkes reaya olarak gériilen halk arasinda araciik ettigini ve irat top- Jadigim, bu anlamda bir tir aristokratik fonksiyon yerine getirdigini (43) kim inkar ede- bilir? Youkarida deginildi8i gibi Celebi efendi, otoritesini manevi ve toplumsal binyede asitanenin postnigin olmasindan, maddi olarak da evkaf miitevelliliginden altyordu, Bunlara baska bir unsur eklemek zum : Celebi efendinin mensup oldugu aile, ya'ni (41) Halil INALCIK bu g6rligin en Gnemli. savunucusudur, Bu konuda son énemli_ makalesi, “Sultanizm’ Gzerine yorumlar : Max Weberin Osmanli siyasal sistemi tilemesi*, Dund ve Bu- giindyle Toplum ve Ekonomi 7 (1994) s. 5-26 (daha 6nce "Comments on ‘Sultanizm’ : Max Weber's typification of the Ottoman polity’, Princeton Papers in Near Eastem Studies 1 (1992) s. 49-72, The Middle East and the Balkans under the Ottoman Empire : essays on economy and society, bloomington 1993, bali! altinda yayimlanan makalelerin birgogunda bu fikir is- leniyor : "State and ideology under Sultan Suleyman |, s. 70-4; "Village, peasant and empire", s. 187-160 (daha énce kisa bir versiyon olarak *Kéy, kéyld ve imparatortuk’, V. Millellerrasi TUr- kiye Sosyal ve Iktisat Tarihi Kongresi : Tebligler, Istanbul 21-25 Agustos 1989, Ankara 1990, s. 1-11, Bu versiyon sonra INALCIK'in bir segki kitabinda bir daha basildi : Osmanit Imparatorlugu + toplum ve ekonomi Uzerinde argiv caligmalari, incelemeler, Istanbul 1993). Son makalede, AV. CHAYANOVun galismalarina dayanarak imparatorluklann (Roma'd iugum-caput, Os- manit'da gift-hane sistemi olarak adlandinian) kendilerine has bir Gretim tarzinin oldugu éne sil- raldyor (s. 184-155). Agagida deginilecek genig anlamda feodalizmden kendi bagina bir Uretim tarzi olarak ele alinabileck kadar fark kilacak hususiyetin ne oldugu tartigmaya degr. Ayrica bkz, : "The Ottoman succession and ist relation to the Turkish concept of sovereignity', ayn! kitap, s, 37-69 (daha énce ‘Osmaniilarda saltanat veraseti usdlli ve Turk hakimiyet telakkisiyio ilgisi, SBFD (Siyasal Bilgiler Fakaltesi Dergisi) 14 (1959) s. 69-94, olarak yayimlanmistir). Bu- Fada bence ¢ok énemii bir nokta olan Osmanli Imparatorlugu'nun gecirdidi evrelerin ne kadar farklt olduguna dikkat cekiliyor. INALCIK'in terminolojisinde bu dedigim, 1S'inci yy'da Orta Asya anaanelerine bagii bir “ug beyliginden (SBFD, s, 89; "feudal principality" geviri s. 56) emperyal bir ‘saltanata’ (‘sultanate’) gegig olarak meydafa geldi. (42) Rifa'at ‘Ali ABOU-EL-HAJ, Formation of the modem state : The Ottoman Empire sixteenth to eighteenth centuries, Albany N.Y. 1991; Halil BERKTAY, The ‘other’ feudalism : A critique of 20th century Turkish historiography and its particularistion of Ottoman society, yayimlanmamis doktora tezi, Birmingham 1990; Halil BERKTAY, Suraiya FAROOHI (yay), New approaches to state and peasant in Ottoman history, London 1992 (=The Joumal of Peasant Studies 18, 3-4). (43) BERKTAY, "The serch for the peasant in Western and Turkish history/historiography*, FAROOHI, BERKTAY, New approaches, s. 109-184, burada s. 126, 177 F12 Meviand her bakimdan imtiyazh ve miimtaz bir mevkic sahipti. Celebiden cok "sia daha mitevazi a'zalari da bunun faydasimt gorirdi, Hem evkaf-1 Celéliye etrafindan olusmug baska vakiflarm miitevelliligi hem mevleviye vakiflanmin maddi nimetlerinden dokrudan yararlanma yolunda irst bir sekilde vergiden muaf ve reayaliktan ayrt bit yer isgal ediyorlardi, Merkezi deviet ise, muntazam surette berat vererek rollerini tasdik € yordu, (44) Ailenin bu konumuna bir taraftan tarikatin gelenefi ve islam? evkaf hu- kukunun kurallart imkan tanirken, siildlenin Al-i Osman'dan bile eski ve kOKIG bir aile olmasimn cok dnemsiz, olmadfi diisiinilebilir. Yukaridaki ta'mirat ve sanduka tilerinin yenilenme hadiselerinin gdsterdigi gibi Osmanlilar mevievilerden ma'nevi fay- dalar beklerken onlara kendi mestuiyetini tasdik etmek igin ihtiyag duyuyorlardh. Bu tespitlerle kesinlikle Avrupa aristokrasisinden fark olmayan bir Osmanht aristokrasisinden dem vurulmuyor. Osmank Imparatorlugu'nda bir elit smifmdan siz etmek gergekten gok zor, fakat bir gok defisik statilere sahip elitlerden stzedilebilir. (45) Timarh sahipler, kullar, alyanlar, gittikce Onem ve istikrar kazanan biiytik ulema leleri, (46) gayri-miislimlerin elitleri ...Listeye vakiflardan vazife alanlar eklenebilir. Farkh konumlari bu elitler arast gegisler (yenicerilerin timara gikmasi, ulemadan bi gogunun miiltezimlige soyunmast gibi) ve rekabetlerin (timar sisteminin bozulmasi (v.s,) olmadiZt anlamina elbette ki gelmez, Biitiin bu elitlerin ortak karakteri ise, bir ta- raftan devietin verdigi veya tasdik ettigi gorevleri yerine getiritken, Ote taraftan yasal ve yasal olmayan yollardan siradan reayanin tirettigi bir ddeme, vergi veya hizmete el koy- malaridir. Devlet kavram: bu perspektifte ihtigammdan epeyce kaybeder, fakat dinamizm kazamr, Ustelik burada incelenen hadiselerde devletin netede ve neyle'basladiia, nerede bittigi de belli degil. Bu, clitler arast catismalar icin de gecerli, sahus ve yetki arasmdaki pek tanmlanmamis sinir igin de. Sézgelimi 1209 (1795) valide kethiidast Yusuf Aga ta- rafindan vakfedilen ve bu amacla Selimiye Camiine bitisik inga edilen bir binada ku- rulan 750 kitaphk kiitiphane (47) bir ferdin haysr igin tegebbusii oldugu kadar devlet po- (44) MMA'nde © gagida Hidayetzade olarak bilinen Meviana silélesinin bir dal ile ilgili gok sayida belge bulunuyor (megin 190/5-El $ 1222, 191/6-25 C. 1187, 196/7-26 B 1222, 196/9-2R 1217, 199/4-7 R 1189, 199/8-28 B 1223, 199/9-28 B 1223, 199/10-19 B 1187, 199/11-20 B 1215, 199/13-22 C 1228, 199/14-16 Ra 1200, 199/15-26 M 1215, 200/4-3 Ra 1222, 20/8-14 Ra 4219. Ailenin bilinen en eski mensubu Hidayetzade Dervig Mustafadir. Olu Hafiz Dervig Osman Celebi 1189 (175)'en itibaren birgok yerden meas altyordu. Onun oglu Hafiz Haseyin ite kizi Hadice bint Osman 1188 (1789)'ten sonra, zelikle ise babalannin dltim senesi 1219 (1804)'ten (MMA 200/8) beri vazite sehibi oldular. Mevina Turbesi ile Selimiye Camii etrafinda olugturulan vakif agint tespit etmek ilging bir in- celeme konusu olabilir (bir mek igin BBA-OA, C.EVK 4253 (8 L 1208), bagka birine agagida deginilecek). Tek tek vakifiann mitevellleri arasinda gikar gatigmalarn bir misali igin bkz. C.EVK 2482 (18-24 M 1211), (48) Buna son olarak Iréne BELDICEANU-STEINHERR, FAROOHHI ve BERKTAY'n yayimiadhklant New approaches! tanitan bir yazida 15 inci ve 16 inca yazylllardan s6zederek dikkat gekmisti : Turcica, 26 (1994) s. 385-388, burada s, 387. (46) Madeline C. ZILFI, The politics of piety : Ottoman ulema in post-classical age (1600-1800), Minneapolis 1988, (47) KS 67 bu vakaf hakkinda gok zengin ma!iGmat ihtiva edliyor : kitiphanenin ddzeni aynntil bir gekilde dazenleyen vakfiye s, 19-21, kurulmas! ile ilgili bir ferman s. 22, detayh kitap listesi s. 23 = 51, ddeme defteri s. 52 (1 B 1210), vaktfia ilgili fermanlar s. 53-4, s, 56, Vakfiyenin bagka bir nishasinin tipkibasimt ile kitdphanenin €0'i yillann ortasinda yapilmig bir katalog igin bka, : Konya Yusufatia Kutiphanesi : Tarihge, teskilét ve katalogu, Konya tarihsiz, Aynca Mdjgan CUMBUR, “Yusufaga ‘Kitdphanesi ve katiphane vakfiyesi", Tarih Aragtirmalan Dergisi 1, 1 (1963) s, 203-217; Ismail E. ERUNSAL, Turk katpnhaneleri tarihi Il : Kurulus'tan tanzimat'a kadar Osmanit vakif katdphaneleri, Ankara 1991 (endekse bkz.). = 178 litikasinm bir gerei olarak medrescler igin kaynak kitaplan az olan Konya'ya yapilmis bir yaturum idi. (48) Dogrudan kitiiphane ile ilgisi olmayan Mehmed Celebi'ye de (vak- fiyede gerekcesini bulamadium) vakif mahndan 30 gurus édenmesi (49) ise, Meviana asitanesi seccadenisinin toplumsal roliine ve niifuzuna bir delildir. Yukarida daha gok "merkezi hikiimet" veya "“merkezi devlet'ten séz etmemin se- bebi de burada yatiyor : Biitin erken modem devletler gibi Osmanh Imparatorlugu da kendini toplumdan net olarak farklilasurabilmegi ancak ideolojik seviyede bagardi, Uy- gulamada gok daha bulanik iliskiler her zaman beklenebilir, Bu anlamda ise GOL PINARLTya hak vermek gerekir : mevlevilik tabii ki bir devlet miiessesesiydi, Bu yazida iglenen hadiseler ise bu getgevede ele alinursa yine farkli neticelere va- nilabilir. Gerek mahiyetini tam olarak cézmeje muvaffak olmadiium isyanda, gerek ti. bede devletce yapilan ta'miratta ve dzellikle evkaf-1 Celéliye'nin dar tis-saade agasinm nezareti alta girmesi ile avarz muafiyetini kaybetmesi konularnda devlet merkezinin fiili kontrolti arturma iste$i goriilir. Bu, tesadiif defildir. Devletin ihtiyag gérdigt daha etkin bir ordu projesinin (nizam-1 cedid), toplum yapisim dexistirmege yonelik ol- mamasina ramen, ya'ni nispeten sintrlt olmakla beraber, ne kadar derin mali ve idart degisikliklere, (50) ne kadar bityik siyasi galkanuilara yol agus biliniyor. Burada aym. gelisme sbzkonusudur : gelencksel elitlerden olan Meviand asitanesi ve basindaki celebi ancak belirli bir asamaya kadar devletin daha rasyonel ve etkin bir sekilde vergi kay- naklarna ulasmasina nza gésterebildi, ciinkii cok ileriye varmadan bu gibi yeni dii- zenlemeler onlarin miktesip hakklarim ihial ediyordu. Bu durumda merkezi hiikametin celiskili davramslant da normal sayilabiliyor : Bir taraftan savas zamaninda vergi veya askerlikten kagmis yeni hicrenisinlere taamiye verirken, dbiir tarafta vergiden muaf olanlan ilk nce asil sayisma indirme¥e calisiyor ve sonra muafiyeti kaldiriyordu, Devlet kendi patrimonyal ideoloji ile vaziyetten kay. naklanan gerekligi bazen bocalayarak birlestirmeze calistyorda, Dergah da aym sekilde saltanat sadakaum muhafaza etmek isterken ve hiikimetten gelen paraya ihtiyag du- yarken dbiir tarafta devlet politikasma ters bir duruma diisti, Ancak, asitanenin merkezt héktimetl iliskileri gz Gntinde bulundurulursa, bu gckismenin, devlet mitesseseleri ara- sinda bir ihtilaf olarak telakki edilmesi gerek, Bu tenakuzlar arasinda bir soruya cevap vermek kaldt : kim kazand:? Maa'lesef burada da cok kesin bir cevap yok. Ancak 1804 senesinde nizam-t cedide Kars. yaptlan hareketlerine karin Mehmed Celebi'nin gérevinde kalmast ve asitanesine de do- Kunulmamast Il. Selim‘in sonu ile Karsilasurilusa, uzun bit gecmis ve biyik bir ma‘nevi otoriteye dayanan aristokrauk sildle-i Mevland'nn durumunun en azindan o yil- larda Konya'da pek sarsilamadigs akla yatkandhr. ; ee ‘Yusuf Aga niifuzu ve zenginliginden dolayi meshur id. Il. Selim‘n halline sebep olan Kabake! Mustafa isyanmin sonucunda o da idam edildi. Bkz, Mehmed Streyya, S-O, c. 4, s, 668-669 (hayrati yokdur’ kaydl tabif ki yanlistir), ERUNSAL, Tark Kattiphaneleri tarihi Il, 8, 115; Ahmed Asim, Tarihi Asim, c. 2, s. 42-44 (6ldmQ), s. 65-67 (terekesi)... Ahmed Cevdet, Tarih-i Cevdet : tertib-i cedid, (2) Der-i Seadet 1309, c. 8, s. 194-195, 359-360, Kutdphane bugtin de mevcut ve agiktr, fakat bitin elyazmalan Bélge Yazma Eserler Ki- tOphanesine géturdimils, ancak Osmanlica, Atapca ve Farsga baskilan igeren ve herhangi bir kitap alimi igin kaynagi olmayan binanin giizeligi ile geligen garip bir haldedir, Yusuf Agatnin Ongérdugd dért nefer ‘huffaz.1 kGtib yerinde bir hademe ile bir tek me'mur (ig yaki altinclan y1- kilmadan) gérev basindadi. (48) Bu husus, vakfiyeden de anlasilyor: KSS 67, s, 19. (49) KSS 67, 5. 52. (60) Yavuz CEZAR, Osmanit maliyesinde bunalim ve dediisim dénemi : XVIII. yy.dan tanzimat'a mali tarin, Istanbul 1986, s, 151-207, 179

You might also like