You are on page 1of 19

Spor Bilimleri Dergisi

Hacettepe J. of Sport Sciences


2006, 17 (2), 81-99 Davetli Derleme

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ALANINDA


TOPLUMSAL CİNSİYET İLİŞKİLERİ

Canan KOCA
The University of Edinburgh The Moray House School of Education
Physical Education, Sport and Leisure Studies

ÖZET
Spor alanında toplumsal cinsiyet ilişkileri özellikle 1980`lerden sonra spor bilimleri
alanında sıklıkla çalışılan konulardan birisi olmakla birlikte, ülkemiz spor bilimleri alanın-
da yaklasık 10 yıllık bir geçmişi bulunmaktadir. Bu yazının temel amacı, spor kurumu-
nun genel bir toplumsal cinsiyet analizini sunmaya çalışmaktır. Ayrica spor kurumunun
toplumsal cinsiyet bakış acısıyla sorgulanması gerekliliğine dikkat çekerek, Türkiye’de-
ki toplumsal cinsiyet çalışmalarına bir katkı sağlamak da amaçlanmaktadır. Çalışmada
toplumsal cinsiyet yaklaşımı ile spor kurumunun genel bir analizi yapılırken, spor ve top-
lumsal cinsiyet calışmalarında kullanılan bilimsel yaklaşımlar sunulacak ve toplumsal
cinsiyet ve spor etkileşiminde belirleyici olan beden, kadınlık, erkeklik ve cinsellik konu-
ları spor ve beden egitimi ortamında ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: Toplumsal cinsiyet, Spor, Beden eğitimi

GENDER RELATIONS IN PHYSICAL EDUCATION AND SPORT


ABSTRACT
Although gender issues in sport has been studied extensively since 1980s, it has be-
en studying in Turkey for 10 years. The purpose of the present study was to present a
general analysis of gendered aspects of sport instutions by highlihting the need of cri-
ticizing sport by gender perspective. Besides, the second purpose of this study was to
make a contribution to gender studies in Turkey. First there will be an introduction to
some theoretical perspectives, then masculinity, femininity and sexuality which are im-
portant in gender and sport interaction will be discussed within the context of sport and
physical eductaion.
Key Words: Gender, Sport, Physical education

Geliş tarihi : 19.04.2007


Yayına kabul tarihi : 09.05.2007

81
Koca

GİRİŞ Toplumsal cinsiyet çalışmalarında


Spor alanında toplumsal cinsiyet iliş- önemli kavramlar
kileri özellikle 1980`lerden sonra spor bi- Bu yazı kapsamında genel olarak top-
limleri alanında sıklıkla çalışılan konular- lumsal cinsiyet calışmalarında ele alınan
dan birisi olmakla birlikte, ülkemiz spor üç temel kavramdan bahsedilecektir:
bilimleri alanında yaklaşık 10 yıllık bir toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet ro-
geçmişi bulunmaktadır. Yapılan çalışma- lü, toplumsal cinsiyet ilişkileri ve cinsiyet-
larda, kadın ve erkek sporcuların spor lerarası asimetri. Toplumsal cinsiyet kav-
alanında yaşadıkları deneyimlerin farklı ramı kadın ve erkek arasındaki biyolojik
olmasını sadece biyolojik cinsiyete daya- farklılıklardan ziyade kültürel ve psikolojik
lı olarak açıklamanın bize sağlam bir farklılıkları ifade ederken, bu farklılıklara
açıklama vermediği ileri sürülmektedir. dayalı olarak kadından ve erkekten bek-
Bu nedenle gerek yarışma sporlarına ge- lenen toplumsal rol ve sorumluluklar top-
rek rekreatif amaçlı sporlara katılan ka- lumsal cinsiyet rolü kavramı ile tanımlan-
dınların ve erkeklerin farklı spor deneyim- maktadır. Bu bağlamda kadınlık ve er-
lerini açıklama noktasında toplumsal cin- keklik, toplum tarafindan kadına ve erke-
siyet kavramının önemi vurgulanmalıdır. ğe uygun görülen toplumsal cinsiyet rol-
Bu bağlamda bu çalışmanın temel vurgu- lerini ifade etmektedir. Söz konusu “ka-
su, kadın ve erkek sporcuların spor ala- dınlık” ve “erkeklik” tanımları, birbirlerini
dışlayacak biçimde ve birbirleriyle karşıt-
nındaki deneyimlerinin altında yatan ne-
lık içinde oluşturulmaktadır. Bu karşıtlık,
denlerden birisinin toplumsal cinsiyet ol-
bir tarafın diğerine üstün ve egemen ol-
duğudur.
duğu hiyerarşik bir karşıtlıktır. Karsıtlık te-
Bu yazının temel amacı, spor kurumu- melli kadınlık ve erkeklik tanımlarına bak-
nun genel bir toplumsal cinsiyet analizini tığımızda, kadınlığın daha cok duyguları,
sunmaya çalışmaktır. Aynı zamanda spor bedeni, anneliği ve guzelliği temsil ettiği,
kurumunun toplumsal cinsiyet bakış acı- erkekliğin ise aklı, uygarlığı ve kültürü
sıyla sorgulanması gerekliliğine dikkat temsil ettiği görülmektedir.
çekerek, Türkiye’deki toplumsal cinsiyet Toplumsal cinsiyet ilişkileri kavramı ile
çalışmalarına bir katkı sağlamak amaç- anlatılmak istenen tarihsel ve kültürel ola-
lanmaktadır. Çalışmada toplumsal cinsi- rak yapılanan ve egemen söylemler tara-
yet yaklaşımı ile spor kurumunun genel fından biçimlendirilen kadın ve erkek
bir analizi yapılırken spor ve toplumsal davranışları ve bu davranışlar bağlamın-
cinsiyet calışmalarında kullanılan bilimsel da kadın ve erkek arasında kurulan ilişki
yaklaşımlar sunulacak ve toplumsal cin- ve etkileşim biçimleridir. Söylemler, bire-
siyet ve spor etkileşiminde belirleyici olan yin davranışlarını ve eylemlerini biçimlen-
beden, kadınlık, erkeklik ve cinsellik ko- diren güçlü görüşler, inançlar ve tutumlar
nuları spor ve beden egitimi ortamında olarak anlaşılmalıdır. Toplumda toplumsal
ele alınacaktır. cinsiyet ilişkilerinin nasıl biçimlendiğini

82
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

anlayabilmemizde yararlı olabilecek kav- sal sınıf, ırk, yaş ve etnik kategoriler gibi
ramlardan birisi de cinsiyetlerarası asi- önemli kavramlardan biridir ve sporun
metri kavramıdır. Cinsiyetlerarasi asimet- toplumsal analiziyle ilgili yapılan çalışma-
ri, toplumda bir cinsiyetin diğer cinsiyete larda yer alması gereken toplumsal ve
oranla daha değersiz/ayrıcalıksız bir ko- kültürel bir kategoridir (Hall, 1988). Spor
numda yer almasını ifade etmektedir. ortamında toplumsal cinsiyetin görünür-
Cinsiyetlerarası asimetri feminist ide- lüğüne ilişkin çok sayıda çalışma bulun-
olojide kadının ikincilleştirilmesinde ele maktadır. Bu çalışmalarda, spor deneyi-
alınan önemli bir kavramdır. Özellikle ant- minde bedenin ve fiziksel performansın
ropoloji alanındaki toplumsal cinsiyet ça- üst düzeyde önemli olmasının spor orta-
lışmalarında, kadın ve erkek arasındaki mını toplumsal cinsiyet ideolojilerinin ya-
farkın biyoloji tarafından mı kültür tarafın- pılanması ve doğrulanması için güçlü bir
dan mı belirlendiği, farklı kültürlerin kadın ortam haline getirdiği ileri sürülmektedir.
ve erkek kimliklerini nasıl tanımladığı da- Spor ortamında toplumsal cinsiyet
ha çok insanın evrenselliği ve kültürün konulu çalışmalar, sporun toplumsal cin-
özgünlüğü ekseninde tartışılmaktadır. siyet eşitsizliğini kuvvetlendirdiği ve bu
1970’lere kadar bu eksende dönen tartış- yolla Connell (1987)’ın tanımladığı top-
malardan sonra yapılan kültürlerarası ça- lumsal cinsiyet düzenini yeniden ürettiği
lışmaların da etkisiyle cinsiyetler arasın- bir kültürel pratik olduğunu göstermekte-
daki biyolojik farklılıkların toplumsal ta- dir. Toplumsal cinsiyet düzeni, kadınlık ve
nımlarının evrenselliği hakkında bir temel erkeklik tanımları yoluyla erkeğin kadın
oluşturmadığı görüşü benimsenmeye üzerindeki ayrıcalıklı konumunu sağla-
başlanmıştır. Yani biyolojik cinsiyet ile
yan, kadın ve erkek arasında tarihsel ola-
toplumsal cinsiyet arasındaki farkın orta-
rak kurgulanan iktidar ilişkilerini ifade et-
ya konması ile birlikte, “kadın” ve “erkek”
mektedir. Toplumsal cinsiyet düzeni için-
kavramlarının doğal değil kültürel olduğu
de kadının spor deneyimini meşrulaştıran
görüşü kabul görmeye başlamıştır.
ideolojik süreç, kadın ve erkek arasında-
Kadın ve erkek arasındaki toplumsal ki biyolojik fark ve bu farkın yarattığı er-
eşitsizliği sorgulayan bu ve benzeri femi- kek üstünlüğü düşüncesi ile başlar. Cin-
nist çalışmalardaki ortak nokta, eşitsizli- siyetler arası biyolojik farklılık, kadının er-
ğin doğal olmadığı, kültürel bir yapılanma kek üstünlüğü karşısında “öteki” olarak
sürecinin ürünü olduğudur. Bir çok top- tanımlanan toplumsal aşağılık (ikincillik)
lumda cinsiyetlerarası asimetri, aile, top- fikrine dönüşümüne hizmet etmektedir.
lumsal sınıf ve işgücü piyasalarının sınır-
Kadının spordaki toplumsal gerçekliği
larını aşan pek çok kültürel pratikte üretil-
(ikincil konumu), biyolojik farklılığı besle-
mekte ve yeniden üretilmektedir.
yen sportif etkinliğin algılanma ve değer-
lendirilme biçimi ile yakından ilişkilidir.
Spor ve toplumsal cinsiyet ilişkileri Sportif etkinlik, üst düzey sportif perfor-
Toplumsal cinsiyet kavramı, toplum- mans, üstün fiziksel özellikler, yetenek,

83
Koca

başarı, hırs ve rekorlar ile tanımlandıkça yet rolleri ile kadın ve erkeğin spora katı-
ve spor pratiği bu tanımların dışında ka- lımları ve spor deneyimleri arasında yakın
lanlara kısıtlamalar getirdikçe, biyolojik bir ilişki vardır. Bir çok toplumda olduğu
farklılıklar normalleştirilerek toplumsal gibi, Türk toplumunda da kadının ve er-
ikincilleşmeye dönüşür. Bu dönüşümde keğin toplumsal cinsiyet rollerinin öğre-
belirleyici olan, erkek bedeninin karşısın- nilmesinde, toplumsallaşma sürecinde
da ötekileştirilen kadın bedenine cinsellik büyük rollere sahip olan aile ve okul
yoluyla vurgu yapılması, kadın sporunun önemlidir (Kağıtçıbaşı, 1982). Örneğin,
cinselleştirilmesi ve erkek sporunun atle- sporun toplumsallaşma sürecindeki öne-
tik deneyimin doğal biçimleri olarak var- mine dair, erkek çocuklarının kendi er-
sayılmasıdır. McKinnon (1987) ve Young kekliklerini geliştirebilmeleri için spora
(1979)’a göre erkeğin gücü ve kadının za- katılımlarının aileler tarafından teşvik edil-
yıflığına yönelik biyolojik farklılığa daya- diği, kız çocuklarının ise bedenlerini ko-
nan söylemler ve bu söylemlerin normal- rumaları ve kadınsı özelliklerini kaybet-
leştirilmesi, erkeklik ve kadınlık imgeleri- memeleri için özellikle kuvvet gerektiren
nin bedene özgü bir hale getirilmesi (em- ağır yarışma sporlarından uzak tutulduğu
bodiment) ve kadının bedenini yaralana- ve bu nedenle kızların spora katılımlarının
bilir, hassas bir varlık olarak tanımlanma- erkeklerden daha düşük olduğu ileri sü-
sı -dayanıklılık ve kuvvet gerektiren fizik- rülmektedir.
sel etkinlikleri yapmaktan alıkonulması- Örneğin, Koca (2006)’nın çalışmasın-
yoluyla gerçekleşmektedir. da, farklı toplumsal sınıflardan gelen il-
köğretim öğrencilerinden kendilerini ta-
Sportif etkinliğin değerlendirilme ve
nıtmaları istendiğinde, toplumsal sınıf far-
algılanma biçiminin yanı sıra spor kuru-
kı olmaksızın bütün erkek öğrencilerin
munun bir toplumsal alan olarak nasıl al-
kendilerini yaptıkları/ilgilendikleri sporla
gılandığı ve tanımlandığı da sporun top-
tanımladıkları, sadece lisanslı sporcu
lumsal cinsiyet analizinde önemlidir. Wil-
olan kız öğrencilerin kendilerini sporcu
lis (1992)’e göre spor, görünür olma özel-
kimlikleri ile tanımladıkları gözlenmiştir.
liği, yaşamın diğer alanlarından (ekono-
Fakat son yıllarda her ne kadar etkinlik
mi, politika, siyaset gibi) ayrı olduğu dü-
tercihleri toplumsal cinsiyet kalıp yargıla-
şüncesi ve sportif etkinliğin göreli gönül-
ra göre belirleniyorsa da, kızların spora
lülüğünden dolayı erkek üstünlüğü ide-
yönlendirilmelerinde bir artış söz konusu-
olojisinin yeniden üretilmesinde önemli dur. Dünya genelinde, kadınlar için yeni
bir toplumsal alandır. olanakların oluşması, kadınlar için yeni
Sporu erkeğin atletik yapısı ile bütün- yasal düzenlemelerin yapılması, kadın
leştirerek erkeğe özgü bir etkinlik olarak hareketinin etkisi ve sağlık ve fiziksel uy-
görme, erkeği toplumda egemen olarak gunluk (fitness) hareketlerinin artması ile
kabul eden ataerkil anlayışın bir ürünüdür birlikte kadınların spora katılımında bir ar-
ve toplumda egemen olan bu anlayışın tış olmuştur. Fakat bu artışın her toplum-
kadına ve erkeğe biçtiği toplumsal cinsi- da ve her kültürde aynı düzeyde olduğu-

84
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

nu, her zaman olumlu deneyimleri bera- 1970’lerden bu yana yeni olanakların
berinde getirdiğini ve bu artışın süreklili- oluşması, kadınlar için yeni yasal düzen-
ğini koruduğunu söylemek biraz zor. lemelerin yapılması, kadın hareketinin et-
Özellikle, Türkiye’de genç kızların ve ka- kisi ve sağlık ve fiziksel uygunluk hare-
dınların spora katılımlarında geçmişe na- ketlerinin artmasıyla birlikte kadınların
zaran bir artış olduğunu gözlemleyebili- spora katılımında bir artış olmuştur (Co-
yorsak da sporu bırakma oranlarının çok akley, 1994). Bütün bu gelişmelerin etki-
yüksek olduğunu da söylemek gerekiyor. siyle, toplumsal cinsiyet rolleri ile spora
Kari Fasting ve Gertrude Pfister’in 1997 katılım arasındaki ilişkiyi inceleyen araş-
yılında Türkiye’de kadınların spora katı- tırmalar yapılmaya başlanmıştır. Çeşitli
lımlarının önündeki engelleri araştırmak spor dallarında yer alan sporcuların top-
amacıyla kadın sporcular ile yapmış ol- lumsal cinsiyet rollerini belirlemek ama-
dukları görüşmelerin sonucunda, kadın- cıyla yapılan bu çalışmaların sonucunda,
ların sporu bırakma oranlarının diğer ül- spora katılımın toplumsal cinsiyet rolleri-
kelere göre yüksek olmasının nedeni ola- nin yapılanmasında önemli bir etken ol-
rak evlenme yaşının çok küçük olması, duğu ve sporcuların büyük bir kısmının
genç annelik, kadınların ev içi sorumlu- androjen (kadınsılık ve erkeksilik puanları
luklarının fazlalığı ve kadınların sporda yüksek) ve erkeksi cinsiyet rollerine sahip
aktifleşmesi ile birlikte baba ve kocanın oldukları bulunmuştur (Chalip, Villiger ve
hayatlarındaki kontrollerinin artması orta- Duignan, 1980; Hall, Durborow ve Pro-
ya çıkmıştır. gen, 1986).
1980’ler ve 1990’ların başında hakim
Spor ve toplumsal cinsiyet analizi olan kategorik yaklaşıma sahip olan bu
yaklaşımlarında kuramsal arka plan çalışmalar, Türkiye’de yansımasını ancak
Spor kurumunun toplumsal cinsiyet 2005’lerde bulabilmiştir (Koca ve Aşçı,
analizinin yapıldığı çalışmaların tarihine 2005; Koca, Aşçı ve Kirazcı, 2004;
baktığımızda kategorik yaklaşımdan iliş- 2005). Örneğin Koca, Aşçı ve Kirazcı
kisel yaklaşıma doğru bir yönelimin oldu- (2005)`nın çalışmalarının sonucunda spo-
ğunu görürüz. ra katılımın bireylerin toplumsal cinsiyet
Kategorik yaklaşımın hakim olduğu rollerinde belirleyici olabildiği ve sporcu-
çalışmalar: Toplumsal cinsiyet kavramı- ların sporcu olmayanlara kıyasla sırasıyla
nın telaffuz edilmeye başlandığı zaman- androjen ve erkeksi toplumsal cinsiyet
larda hakim olan ve zaman zaman biyo- rolü özellikleri taşıdıkları bulunmustur.
lojik belirlenimcilik ile eleştirilen kategorik Liberal yaklaşım: Daha çok liberal
yaklaşım, spora katılım ve performansta- söylemler etrafında şekillenen ikinci yak-
ki cinsiyet farklılıklarına toplumsallaşma laşımda ise spor ortamındaki kaynaklara
süreci ile bir açıklama getirirken bireyleri (yarışma imkanları, antrenörlük konumla-
kadınsı ve erkeksi gibi kategorilerde sınıf- rı, yöneticilik, gelir miktarı vb) ulaşımda
landırmaktadır. kadın ve erkek arasındaki eşitsiz koşullar

85
Koca

ele alınmaktadır. Liberal feminizmin eşit- Türkiye’de spor örgütlenmelerine yö-


lik anlayışı etrafında şekillenen bu tür ça- nelik yapılan çalışmalar çoğunlukla örgüt
lışmalarda hedef, toplumsal cinsiyet eşit- yapısı ve yönetimsel şemalar çerçevesin-
sizliklerinin ortadan kaldırılması ve kadın- de yürütülmekte ve bu çalışmalarda her-
ların kendilerine yüklenen kadınlık kimlik- hangi bir toplumsal cinsiyet yaklaşımına
lerinden kurtulup erkek alanlarında varo- rastlanmamaktadır. Türkiye’de sporla il-
labilmeleridir. Spor kurumunda yer alan gili her türlü uygulamalar Gençlik ve Spor
bir çok alandaki eşitsizliğin, katılım (ku- Genel Müdürlüğü (GSGM) tarafından yü-
lüp, okul takımları, spor merkezleri), ya- rütülmektedir. Toplumsal cinsiyet analiz-
rışma (yerel, ulusal, uluslararası), liderlik lerinde ayrı bir yeri olan liderlik ve karar-
(antrenör, yönetici) veya medya sunumu verme/yöneticilik mekanizmalarında ka-
(haber, tasvir, içerik/metin analizleri) gibi dının konumuna ilişkin olarak Türkiye’ye
kültürel ve tarihsel boyutlarla açığa çıka- dair çok fazla bir bilgi bulunmamaktadır.
rılması bu eşitsizliklerin görünür kılınma- Fakat sporun çatı örgütü olan GSGM’de
sını sağlamaktadır. çalışan kadın sayısı ve onların konumları
1980’lerin başında spor örgütlerinin bu konuda bir fikir edinmemizi sağlayabi-
toplumsal yapısı toplumsal cinsiyet yak- lir. Yönetici pozisyonlarının sadece
laşımı ile incelenmeye başlanmış ve bu %10’unu kadınların oluşturduğu GSGM
örgütlerde kadın ve erkeğin konumlarının merkez teşkilatında memur statüsünde
çok farklı olduğu gözlenmiştir. Örneğin, çalışan kadın personel sayısı (220) top-
spor kurumunda toplumsal cinsiyet eşit- lam personel sayısının (780) yaklaşık üç-
liğinin bir çok erkek açısından -tarafsız ve te biri kadardır. Ayrıca yönetici konumlar-
atama-terfi sistemi ile yürütülmekte oldu- daki (Federasyon başkanı, genel sekre-
ğu, fakat bir çok kadının, kadın olmaların- ter, daire başkanı ve müdür) kadın sayısı
dan dolayı sistematik olarak ayrıcalıksız da yok denecek kadar azdır. GSGM’de
konumda kaldıkları ve özellikle yönetici çalışan kadın yönetici sayısının az olma-
konumlarında çok az yer alabildikleri or- sının nedenlerinin araştırıldığı yakın tarih-
taya çıkmıştır. Kadınların spor kurumla- li bir çalışmada, (Arslan, Koca ve Aşçı,
rındaki ayrıcalıksız konumlarında belirle- 2007) GSGM personelinin kadının çalış-
yici olan faktörler, cinsel taciz, fiziksel yıl- masına yönelik tutumlarının çok olumlu
dırma, iş ve aile sorumluluklarını denge- olmadığı ve özellikle erkek personelin yö-
leme zorunluluğu, resmi olmayan erkek netici kadınlara yönelik tutumlarının kadın
ağları, patronluk, atama, seçme ve iş gö- personele oranla daha olumsuz olduğu
rüşmelerinde eril önyargılar, toplumsal bulunmuştur.
cinsiyet kalıp yargıları, kadın rol modelle- Yapılan spor dallarına göre farklılık
rinin ve kılavuzların yokluğu ve dışlanma gösterse de, kadın ve erkek sporcu sayı-
şeklinde görülmektedir (Acosta ve Car- ları arasındaki fark da belirgindir. Yaklaşık
penter, 2000; Hovden, 2000; Inglis, 1155 lisanslı sporcunun sadece 320 bin
Danylchuk ve Pastore, 2000; Shaw ve kadarını kadın sporcular oluşturmaktadır.
Hoeber, 2003; Shaw ve Slack, 2002). Bu arada, sadece erkeklerin yer aldığı

86
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

amatör ve profesyonel futbolcu sayısının Medyada sporcu kadınların sunumu


200 bin kadar olduğunu da düşündüğü- ile ilgili var olan literatüre son yıllarda Tür-
müzde kadın ve erkek sporcu arasındaki kiye’de yapılan çalışmalar da eklenmiştir
uçurumun daha fazla olduğu ortaya çık- (Bulgu ve Koca, 2006a; 2006b; Öktem,
maktadır. Kadın çalışan kadar kadın 2004). Örneğin, yakın tarihli çalışmaların-
sporcu sayısının da az olması, kültürel da Arslan ve Koca (2006) medyada kadın
olarak kadının konumunun daha düşük sporcuların erkek sporculara oranla çok
değerlendirildiği bir etkinlikten kadınların az yer aldığını ve yapılan haberlerde ka-
göreli dışlanması olarak yorumlanabilir. dın sporcuların toplumsal cinsiyetten ba-
Özellikle üst düzey sporlarda kadın spor- ğımsız sunulmadığını (anne, eş, kız, ka-
cu sayısının az olması, kadının toplumda- dın, heteroseksüellik, cinsellik) ortaya
ki ikincil konumuyla bağlantılı olarak top- koymuşlardır. Bir başka çalışmada Ök-
lumsal desteğin az olması ile de yakın- tem (2004), Süreyya Ayhan’ı konu alan
dan ilintilidir; eğitim kurumlarında genç gazetelerde yapmış olduğu söylem çö-
kızlar ve kadınlar için spor etkinliklerinin zümlemesi sonucunda, basının sporcu
kadını tanımlarken seçtiği ifadelerle spor-
az yer alması, spor örgütlenmelerinde
cu kimlikten önce kadınlık vurgusunu ön
devlet desteğinin ve müsabakalarda eko-
plana çıkardığını, sporda kadın başarısı-
nomik desteğin az olması ve toplumsal
nın sıra dışı bir durum olarak tanımlandı-
cinsiyet rollerinin sınırlamaları gibi.
ğını ve bu şekilde sporda kadını ikincil
Bu yaklaşım içerisinde değerlendirile- konuma sokan yargıları pekiştirdiğini or-
bilecek spor ve toplumsal cinsiyet ilişkisi- taya koymuştur.
nin en görünür olduğu alanlardan birisi de
İlişkisel yaklaşım: Eşitsizliğin önünde-
kitle iletişim araçlarıdır. Farklı feminist
ki engeller, eşitsizliğin tanımlanması ya
yaklaşımlara göre kitle iletişim araçları ile
da eşitsiz koşulların sorgulanmadan bir
toplumsal cinsiyetin inşası arasındaki iliş- problem olarak anlaşılması yoluyla orta-
ki farklı boyutlarda el alınıyor olsa da kitle dan kaldırılamaz ve sonunda iktidar ilişki-
iletişim araçlarının ataerkil değerler siste- lerinin analizine ihtiyaç duyulur. İlişkisel
mi altında farklı kadınlık ve erkeklik tanım- analiz olarak adlandırılan son yaklaşım,
larının ve deneyimlerinin inşasında ve ye- spor pratiklerinin toplumdaki güçlü ko-
niden üretilmesinde önemli bir araç oldu- numda olan grupların ilgi ve ihtiyaçlarına
ğu butun feminist yaklaşımlar tarafından hizmet etmek amacını taşıdığını, tarihsel
kabul edilmektedir. Medya ve spor konu- olarak üretilip, toplumsal ve kültürel ola-
lu çalışmaların sonucunda, kadın sporcu- rak inşa edildiğini ileri sürmektedir. Bu
ların erkek sporculara kıyasla medyada yaklaşıma göre, toplumsal cinsiyet, top-
çok az yer bulabildiği ve var olan haberle- lumsal sınıf ve ırk ilişkilerini içeren top-
rin de toplumsal cinsiyet kalıpyargılarını lumsal ilişkilerin kültürel bir sunumu ola-
içerdiği ortaya çıkmıştır (Bernstein, 2002; rak spor, toplumda egemen olan değer-
Bishop, 2003; Eastman ve Billings, 1999; lerin yeniden üretildiği bir alan olmaktan
Harris ve Clayton, 2002; Pedersen, 2002). öte bir direnme alanıdır. Bu bağlamda, İn-

87
Koca

giliz spor sosyoloğu ve feminist araştır- kisinde merkezde duran bir kavramdır.
macı Jennifer Hargreaves’in çalışmalarıy- Bourdieu ve Ellias için beden, çeşitli top-
la birlikte toplumdaki diğer kültürel pra- lumsal kuvvetlerle birlikte gelişen ve top-
tikler gibi spor pratiğindeki toplumsal lumsal eşitsizliklerin devamı için ayrılmaz
cinsiyet ilişkilerinin kapitalist toplumsal olan bitmemiş bir varlıktır (Shilling, 1993).
ilişkilerin bir parçası olarak nasıl işlediği Bourdieu sadece kültürün beden üzerin-
“hegemoni kuramı” çerçevesinde ince- de yazılmadığını, aynı zamanda kültürün
lenmeye başlanmıştır. üretilmesinde ve yeniden üretilmesinde
Çalışmanın bundan sonraki bölümle- bedenin merkezi bir araç olduğunu söy-
rinde, spora egemenlik ve tabiilik ilişkileri lemiştir. Özellikle yarışma sporlarında be-
için bir alan olarak bakılmaya çalışılacak- den, çeşitli antrenman yöntemleri ve bu-
tır. Bu doğrultuda yazının devamında, na yardımcı programlarla (diyet, ilaç kul-
toplumsal cinsiyete ilişkisel (yaş, toplum- lanımı vb) düzenlenen, fiziksel yeterliğin
sal sınıf, etnisite, bedensel engellilik ve ya da fiziksel mükemmelliğin üst düzey-
cinsellik) bir kavram olarak yaklaşıp ege- de belirleyici olduğu bir yapı olarak ele
men ve ikincil gruplar arasındaki eşitsiz alınmaktadır. Spor bilimleri alanında etki-
ilişkiler, spor pratiğinde bedenin önemi, si çok fazla hissedilen bu biyolojik/bilim-
spor deneyiminde kadın ve erkek bedeni- sel yaklaşım, bedeni optimal performan-
nin belirleyiciliği, cinsellik ve erkeklik ek- sa ulaştırılacak, kondisyon edilecek ve
seninde sunulmaya çalışılacaktır. korunacak bir makine olarak çizmiştir.
Michael Foucault’nun bedenin medi-
kal, bilimsel, cinsel ve sportif söylemler
Kadın bedeni, kadınlık ve spor
yoluyla nasıl inşa edildiğini tartıştığı çalış-
1970 ve 1980’lerde bedenin iktidarın maları bir çok feminist ve spor sosyoloğu
bir alanı olarak ele alındığı ikinci dalga fe- için ön açıcı olmaktadır. Foucault’nun be-
minizmin toplumsal ve politik gündemin- densel üretim teknolojileri kavramı düşü-
de cinsel taciz, ev içi şiddet, pornografi, nüldüğünde, spor da merkezi özelliği di-
medikal uygulamalar ve üreme teknoloji- siplin ve kontrol olan bir kurum olarak ele
leri her zaman yer almıştır. Bedene yapı- alınabilir. Spor, ataerkil kapitalizmin ihti-
lan uygulamaların birincil planda olduğu, yaçları doğrultusunda bedeni biçimlendi-
erkekliğin inşasında önemli bir rol oyna- ren, disipline eden bilgiler ve pratikler
dığı kabul edilen spor ortamında yer alan bütünüdür. Bu bütün içerisinde spor/be-
kadın sporcu bedenleri bu tartışmaların den birlikteliği şu yanılsamayı yaratmak-
nadiren içinde yer almıştır. Spor alanın- tadır: Spor ve beden şeffaftır; politika,
daki toplumsal cinsiyet calışmalarının en kültür ve ekonomiden bağımsızdır. Spor-
önemli katkılarından birisi de spor orta- da önemli olan fiziksel performans ve fi-
mında yer alan kadın bedeninin bu tartış- ziksel güçtür, yani tamamıyla biyoloji ve
maların içinde yer almasını sağlamak ol- fizyolojinin egemenliğindeki bir alan oldu-
muştur. ğu için kültürel politikalar işlememektedir.
Beden, toplumsal cinsiyet ve spor iliş- Fakat, tam da bu özelliği nedeniyle var

88
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

olan farklılıkları normalleştirerek toplum- leri bu yazının kapsamında yer almamak-


sal cinsiyet ideolojilerine en fazla hizmet la birlikte, yeni beden kültürünün spor
eden ideolojik mekanizmalardan biridir kültürü tarafından değil daha çok koz-
spor. Yani, spor ortamı şeffaflık ve ba- metik endüstrisi tarafından şekillendiğini
ğımsızlık söylemi etrafında bu fiziksel söylemek mümkün görünmektedir.
farklılıkların normalleştirilerek kadın ve er-
kek arasındaki farkın eşitsizlik olarak çi-
Heteroseksüellik, eşcinsellik ve spor
zildiği bir alan olarak işlemektedir. Bu ne-
denle, sporda sadece toplumsal cinsiyet Herhangi bir toplumsal kurumdaki
ilişkilerini değil genel anlamıyla iktidar toplumsal cinsiyet iliskilerini cinsel yöne-
ilişkilerini incelemek önemlidir. Fouca- limlerin toplumsal inşasını düşünmeden
ult’nun dediği gibi, toplumdaki asıl politik tartışmak zordur. Rich (1980) “zorunlu
görevimiz, tarafsız ve bağımsız görünen heteroseksüellik” kavramını toplumun
toplumsal kurumların işleyişini eleştir- cinsel yönelimler hakkındaki hegemonik
mektir (Foucault, 1974). değerlerini tanımlamak için kullanmıştır.
Toplumsal cinsiyete uygun olarak kabul
Değişen dünya düzeni, geleneksel ka-
edilen kadınlığın ve erkekliğin zorunlu he-
dın bedenini de değişime zorlamıştır.
teroseksüelliğe göre tanımlanması, bir
Sağlık/güzellik ve spor ilişkisi ve bu iliş-
çok toplumsal kurumda olduğu gibi spor
kiyle beraber serbest zaman etkinlikleri-
kurumunda da kadının ve erkeğin konu-
nin insan hayatına daha fazla girmesi (ya-
munu belirlemektedir.
rışma sporundan ziyade daha çok kitleye
yönelik olan yaşam boyu spor kavramının Heteroseksüellik kavramı, kadınlığın
gündeme gelmesi), yeni bir kadın estetik spor kurumundaki inşasını anlamamıza
anlayışını ortaya çıkarmıştır: Çok yönlü, temel sağlamakta ve genellikle hetero-
güçlü ama estetik kadın bedeni. Kadınla- seksüel kadınlık vurgusu yoğun görünen
rın vücut geliştirmenin popüler bicimleri- kadınların daha erkeksi olarak görünen
ne, aerobik ve egzersiz etkinliklerine katı- kadınlar üzerinde bir ayrıcalığı olmakta-
lımları kadınların beden kültürünü değiş- dır. Heteroseksüel kadınlığa uymama cin-
tirmiştir. Türkiye’de son yıllarda bu yeni siyetçi ve heteroseksist bir ayrım getir-
hareket kültürü altında değerlendirilebile- mekte ve bu ayrımdan kaçmak için spor-
cek yeni fiziksel uygunluk hareketleri cu kadınlar kadınlıklarını vurgulamaya ça-
(step, aerobik, yoga, pilates, fat-burner lışmaktadırlar. Choi (2000) ve Hall (1996)
vb.) popüler olmaya başlamıştır. Özellikle kadın sporcuların kadınlıklarını ya da ka-
orta ve ust sınıf kadınlar arasında popü- dınsı özelliklerini hegemonik kadınlık kav-
lerleşmeye başlayan bu yeni beden kül- ramıyla tartışmaktadırlar. Kadın sporu
türü batıdan, özellikle de Amerika’dan ih- dünyasında, kadın sporcuların kadınlıkla-
raç edilmiştir. Türkiye’de spor kültürünün rının kutlanması ve değer görmesi yoluy-
olmaması, sadece yarışma sporlarına la kadınlık hegemonik olarak işlemekte-
vurgu yapılması ve bu yeni gelişen beden dir. Kadınsı görünmeyen ya da erkeksi
kültürünün kadın bedeni üzerindeki etki- olarak algılanan sporlarda yer alan kadın

89
Koca

sporcular antrenörleri, spor yöneticileri, sal yaklaşımı kadın sporcuların içinde bu-
hakemler, medya, potansiyel sponsorlar lundukları hegemonik kadınlık ya da vur-
ve fanatikler tarafından olumsuz tavırlara gulanan kadınlık ve spor ilişkisini anlama-
maruz kalmakta ve bu yüzden sıklıkla ka- da yardımcı olabilir. Butler’a göre bireyler
dınlıklarını vurgulama çabası içine gir- kendi toplumsal cinsiyetleriyle tutarlı dav-
mektedirler. ranışlar gösterirler fakat bu her zaman gö-
Bir erkek alanı olarak görülen spor or- nüllülük içinde olmaz. Toplumsal cinsiyet
tamında yer alan bir çok kadının, hege- icra edildiğinde (perform) uygun toplum-
monik erkekliğin her türlü özelliklerine sa- sal cinsiyet davranışların kültürel algıları
da yeniden üretilir ve böylelikle toplumsal
hip olan erkek sporcu kimliği altında,
cinsiyet değerleri, normları kültürel ide-
kendi sporcu kimliğini oluştururken ka-
olojiye gömülür. Yani toplumsal cinsiyet
dınlığını ön plana çıkardığını, makyaj yap-
beklentileri hem bilinçli hem de bilinçsiz
tığını, daha kadınsı kıyafetler giydiğini ve
olarak da yeniden üretilmektedir. Spor or-
kadınsı davranışlarda bulunduğunu ve di-
tamındaki kadınlar da kadınlıkla ilgili top-
ğer taraftan toplumda bu tür davranışlar-
lumsal beklentilerin farkındadırlar ve ka-
da bulunmaları beklentisinin var olduğu-
dınlık performansı bilinçli bir eylemdir; bir
nu da söylemek mümkün. Amerika ve
çok kadın kendi kadınlıklarını arttıracak
Kuzey Amerika’da futbol ve buz hokeyi
eylemlere girişirler.
kadın sporcuların kozmetik ürünleri rek-
lamlarına çıkmaları, bazı Avrupa voleybol Heteroseksüel kadınlık ve spor ara-
sındaki güçlü ilişkinin kıyıda bıraktığı ka-
takımlarının gerek kendi reklamlarını ge-
dın sporcuların yaşadığı olumsuz dene-
rek çeşitli firmaların reklamlarını yapmak
yimler bazı uluslararası çalışmalarda or-
amacıyla takvimlerde cinselliği öne çıka-
taya çıkarılmıştır. Bu çalışmalar daha çok
ran pozlar vermeleri, Türk “Bayan” Voley-
kadın boksörler, buz hokeyi oyuncuları ve
bol takımının bazı oyuncularının medya-
güreşçiler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
da kadınlık halleriyle sunulması, halter
Geleneksel erkek sporu olarak görülen
sporuyla ilgilenen kadın sporcuların ha-
bu spor dallarında yer alan kadın sporcu-
ber bültenlerinde “onlar da herhangi bir
lar kendilerinin lezbiyen olarak görüldük-
kadın gibi makyajlı ve ojelilerdi” cümle-
lerini ifade etmektedirler (Young, 1997).
siyle tanıtılmaları bu çabanın en görünür
Erkekler erkekliğin popüler imgelerinden
halleridir. Bu bağlamda, heteroseksüel ve
güç, kuvvet ve bedensel kahramanlığa
kadınsı görünüşün sunulmasının kadın uymadıklarında korkak olarak adlandırılır-
sporcular için bir hayatta kalma ve kabul- ken, kadınlığın normlarına uymayan
lenilme stratejisi olduğu ileri sürulebilir; sporcu kadınlar da lezbiyen ve Erkek Fat-
kadınlar spora kabul edilirler ama hetero- ma olarak adlandırılmaktadırlar. Diğer ta-
seksüelliklerini ve kadınlıklarını koruduk- raftan, normatif kadınlık kalıbına uyma-
ları müddetçe. yan lezbiyen kadın sporcular da hetero-
Butler (1990)’ın toplumsal cinsiyeti seksüel kadınlık referansıyla ayrımcılığa
performans (icra) olarak gördüğü kuram- uğramaktadırlar.

90
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

Dewar (1993) heteroseksüel, beyaz, heteroseksüellik, bastırılmış duygusallık,


orta-sınıf ve bedensel engeli olmayan ka- akılcılık, kadınlar ve diğer erkekler üzerin-
dınların spor deneyimlerinin spor dünya- deki denetim, otorite gibi özellikler goste-
sındaki bütün kadınların deneyimlerinin rilmektedir. Bir çok araştırmacı hegemo-
bir temsili olarak yanlış evrenselleştirildi- nik erkekliğin başarılmasında bedensel
ğini ileri sürerken, kadın deneyimlerinin kahramanlığın gösterilmesinin bir aracı
farklılığının görünür kılınması gerektiğini olarak sporun önemine işaret etmişlerdir
belirtmektedir. Bu bağlamda spor kuru- (Connell, 1987; Gilmore, 1990). Erkekliğin
mundaki heteroseksüel baskınlıkla mü- toplumsal bağlamda anlamlı olabilmesi
cadele etmenin yolu, spordaki lezbiyen için özellikle “fiziksel acılara katlanabilme”
kadınların deneyimlerini görünür hale ge- ve “şeref” olgularıyla pekiştirilmesi önem-
tirmek ve onların kıyısallaştırılmalarını li görünmektedir. Birincisi, belli noktalarda
reddetmektir. Lezbiyenlik ve zorunlu he- acının ritüelleştirilerek erkekliğin yeniden
teroseksüellik spor ve toplumsal cinsiyet üretimlerinin sağlanmasıdır (erkek çocu-
konusunun yüreğinde durmaktadır. Lez- ğunu erginleme ritüelleri, sünnet ettirme,
biyenlerin spor deneyimlerinin araştırıldı- askerlik eğitimi v.b.), şeref olgusu ise tüm
ğı sınırlı sayıdaki çalışmada sporda lezbi- toplum bağlamında rakiplerine karşı hem
yenliğin kapalı bir alan olmasından dolayı kendisini hem de gerektiğinde toplumunu
geleneksel spor ortamlarında yer alan bir savunacağı ahlaki bir değerdir (Gilmore
çok lezbiyenin vurgulanan/hegemonik 1990). Spor erkek çocuklarının erkek
kadınlık tarafından kısıtlandıkları, takım dünyasına ait değerleri, tutumları ve be-
pozisyonları, ilişkiler ve mesleki güvenlik- cerileri öğrenebilecekleri erkekleşme pra-
leri gibi konularda heteroseksist ayrımcı- tiğinin önemli alanlarından biri olarak gö-
lığa maruz kaldıkları belirtilmektedir (Kra- rülmektedir. Kadınlara kapalı olan ya da
ne, 1996). Bu bağlamda ayrı gay ve lez- erkekliğin kurulmasına en fazla hizmet
biyen spor hareketleri, anadamar spor eden alanlardan biri olarak spor kuru-
yapısı içinde bir alt-kültür olarak ortaya munda bazı sporların erkeklik için bir ay-
çıkmaktadır. rıcalığı vardır: Türkiye için futbol, boks,
güreş, halter; Avrupa ve Amerika için bu
sporlara ek olarak beysbol, buz hokeyi ve
Erkeklik, hegemonik erkeklik ve spor
rugbi. Özellikle erkeklerin yoğun olarak
Spor içinde ve spor yoluyla kadının katıldıkları fiziksel teması gerektiren, sal-
ikincilliğini ortaya çıkarmak erkeklik ve dırganlığın ve sakatlığın çok yaşandığı bu
erkeğin analizi ile çok ilintilidir ve eril he- sporlar, Gilmore’un bahsettiği her iki du-
gemonyanın eşitsiz toplumsal cinsiyet rumu da içinde taşımaktadır. Farklı erkek-
ilişkilerini nasıl yeniden ürettiğinin anali- lik biçimleri arasındaki etkileşim, ataerkil
zinde yararlıdır. bir toplumsal düzenin işleyiş biçiminin ay-
Erkekliğin analizinde sıklıkla kullanılan rılmaz bir parçasıdır. Ataerkil düzende, er-
kavramlardan biri olan hegemonik erkek- ken olgunlaşan ve mezamorfik bir beden
liğin göstergeleri olarak fiziksel kuvvet, yapısına sahip olan erkek çocuklarının

91
Koca

özellikle beden ölçüsünün, kaslılığın ve rak spor eğitiminin istenen kişilik özellik-
kuvvetin başarıda belirleyici olduğu fizik- lerinin kazandırıldığı bir alan olarak kabul
sel temas içeren takım sporlarında diğer edildiği için cinsel taciz ve cinsel istis-
erkek çocuklarına karşı belirgin bir ayrıca- mardan uzak, şeffaf bir alan olarak görül-
lıkları olmaktadır. düğü söylenebilir (Benedict, 1997; Ro-
Beden eğitiminde kız öğrencilerin ya- binson, 1997).
şantılarının akademik tartışmalardaki po- Spor ve cinsel taciz/istismar konu-
pülerliğini korumasıyla beraber, erkek öğ- sunda İngiltere’de (Brackenridge, 1994,
rencilerin eğitimine olan ilgi de sporun ve 1997, 1998), Amerika Birleşik Devletle-
beden eğitiminin hegemonik erkekliğin ri’nde (Volkwein, Schnell, Sherwood ve
yeniden üretilmesindeki önemini aydın- Livezey, 1997), Norveç’te (Fasting, Brac-
latmaktadır (Connell, 1983; Hickey, Fitzc- kenridge ve Sundgot-Borgen, 2004), ve
larence ve Mathiews, 1998). Bu çalışma- Kanada’da (Kraucheck ve Ranson, 1999)
larda, bir grup olarak erkeklerin hegemo- çalışmalar yapılmıştır. Toftegaard Nielsen
nik erkeklik ve spor ilişkisinde ayrıcalıklı (1998) tarafından Danimarka’da yapılan
bir konumda olmalarına rağmen, bireysel bir çalışmanın sonucunda, 18 yaş altın-
olarak da bir çok erkeğin beden eğitimin- daki sporculardan % 25’inin antrenörleri
de olumsuz yaşantılar geçirdikleri ortaya tarafından cinsel istismarye maruz kal-
konmaktadır. Geleneksel olarak erkeksi dıkları bulunmuştur. McGregor (1998) ise
kabul edilen beden eğitimi etkinliklerine % 40 ve % 50 Kanadalı sporcunun spor
katılmayı reddeden ve atletik becerisi az ortamında cinsel tacizden cinsel istisma-
olan erkek öğrenciler, diğer erkekler tara- ra uzanan bir dizi istenmeyen olaylarla
fından sıklıkla kıyısallaştırılmaktadırlar karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Bu bağ-
çünkü, spor erkekliğin toplumsal insasın- lamda, spor ortamında cinsel taciz ve
da temel alanlardan biri olarak kabul edil- cinsel istismarın farklı yoğunluk ve biçim-
mektedir. lerde olmakla birlikte, bir çok ülkede ya-
şandığını ileri sürebiliriz. Elde edilen bu
Cinsel taciz ve spor bulgular sonucunda, spor ortamında cin-
Cinsel taciz ve cinsel istismarın, spor sel taciz ve cinsel istismarın farklı yoğun-
bilimleri alanında çok fazla irdelenmemiş luk ve biçimlerde olmakla birlikte, bir çok
konulardan birisi olduğu ileri sürülmekle ülkede yaşandığı görülmektedir..
beraber, özellikle batıda bu konuda yapıl- Spor ortamında yaşanan cinsel taciz
mış çalışmalara rastlamak mümkün ve cinsel istismar konusu, kadın sporcu-
(Brackenridge, 1994, Fasting, Bracken- lar ve antrenörleri arasındaki ilişki bağla-
ridge ve Sundgot-Borgen, 2004; Volkwe- mında da araştırılmıştır ( Cense ve Brac-
in, Schnell, Sherwood ve Livezey, 1997). kenridge, 2001; Toftegaard Nielsen,
Robinson (1997)’e göre spor kültüründe 2001; Tomlinson ve Yorgancı, 1997). Bu
cinsel taciz ve cinsel istismara karşı yük- çalışmalarda, spor ortamında yaşanan
sek bir tolerans vardır. Bunun nedeni ola- cinsel taciz ve cinsel istismarda sporcu-

92
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

antrenör ilişkisi bir risk faktörü olarak ele (%56.2)`ü seyirciler, erkek takım arkadaş-
alınmaktadır. Brackenridge (1997) antre- ları ve antrenörleri tarafından cinsel taci-
nör-sporcu ilişkisinin kadın sporcular açı- ze uğradıklarını belirtmişlerdir.
sından nasıl bir risk faktörü içerebileceği-
ni şu şekilde açıklamıştır: “sporcunun Beden eğitimi ders ortamında
antrenörün uzmanlığı bağlamında antre- toplumsal cinsiyet ilişkileri
nöre bağımlılığı, başarılı sporcuların spo-
Toplumsal cinsiyet kavramı, okulların
ru bırakmamaları için maruz kaldıkları yo-
varolan toplumsal eşitsizlikteki rollerini
ğun baskı, antrenör ve sporcu ilişkisinin
açığa çıkarmaya çalışan eğitim araştır-
aile ilişkisi olarak görülmesi ve bu ilişkinin
macıları tarafindan toplumsal yeniden
kutsallaştırılması ve eşitsizliğe yönelik
üretim veya kültürel yeniden/üretim süre-
apolitik tutumlar sonucunda spor ortamı
ci içerisinde ele alınmaktadır. Bu bağlam-
cinsel taciz ve istismar için aktif bir alan
da, toplumsal cinsiyetin yeniden üretimi
haline gelmektedir”.
kadın ve erkek arasındaki toplumsal ve
Cinsel taciz ve cinsel istismarın spor- kültürel farklılıkların sürdürülmesine işaret
cunun diğerlerinden izole edildiği (birey- etmektedir. Beden eğitimi alanı, genel
sel sporlar), giyimin ön planda olduğu, eğitim ortamında toplumsal cinsiyetin
geleneksel kadınlığın belirgin olduğu ve üretilmesinde önemli alanlardan biri ola-
erkek egemen örgüt yapılarının hakim ol- rak kabul edilmektedir.
duğu ortamlarda daha yoğun yaşandığı Beden eğitimi ve spor ortamı, okul
ileri sürülmektedir. Örneğin, Fasting ve programlarında yer alan derslerin içinde,
arkadaşları (2004) halteri bireysel, erkek toplumsal cinsiyet farklılıklarını kadın ve
egemen yapının ve erkeklik kültürünün erkek arasındaki biyolojik farklılıklara in-
hakim olduğu bir spor dalı olarak tanım- dirgeyerek normalleştirmenin en fazla ya-
lamışlardır ve bu çalışmalarında erkeksi şandığı alandır (Flintoff 1990; Hargreaves
olarak adlandırılan sporlarda yer alan ka- 1994). Bu bağlamda, beden eğitimi ders
dın sporcuların toplumsal cinsiyetten ba- ortamında bedenin inşasına yönelik yapı-
ğımsız görülen sporlarda yer alan kadın lan araştırmalarda öğrencilerin deneyim-
sporculara kıyasla cinsel taciz ve cinsel lerinin şekillenmesinde toplumsal cinsi-
istismara daha fazla maruz kaldıklarını yetin önemli bir faktör olduğu ve bununla
bulmuşlardır (44% vs. 22%). Ayrıca ya- ilişkili kız ve erkek öğrencilerin farklı be-
zarlar tarafindan başarılı sporcuların (örn, den yaşantılarının bulunduğu ve bu ya-
Dünya Şampiyonaları ya da Olimpiyatlar- şantılarda toplumsal cinsiyetin yeniden
da yarışan) bu bağlamda cinsel taciz ve üretildiği ortaya çıkarılmıştır (Light ve Kirk
cinsel istismara maruz kalma risklerinin 2001; Olafson 2002).
daha yoğun olduğu ileri sürülmektedir. Sporun programda temel içerik alanı
Gündüz ve arkadaşlarının (2002) Tür- olarak kullanılmasıyla beden eğitimindeki
kiye’de yapmış oldukları bir araştırmaya günlük uygulamalar hareket, beden ve
katılan 356 kadın sporcunun 200 toplumsal cinsiyet hakkındaki belirli anla-

93
Koca

maları yeniden üretebilmektedir (Garrett, ki farklılıkları da dikkate alan bir toplum-


2004). Ayrıca bu tür programlarda başarı- sal cinsiyet yaklaşımının genel olarak
nın standartları çoğunlukla erkek öğrenci- okullardaki ve özel olarak da beden eğiti-
lerin başarıları etrafında kurulduğundan, mi derslerindeki karmaşık toplumsal cin-
kızların az becerili, daha az güçlü ve daha siyet ilişkilerinin anlaşılmasında faydalı
az yarışmacı olarak görülmektedir (Scra- olacağını ileri sürmektedirler.
ton, 1995; Wiliams, 1993; Wright, 1996; Feminist postyapısalcı çerçeve bağla-
1997). Bu tür ortamlar, atletik becerisi ve mında beden eğitimi alanında öğrencile-
sportif ilgisi yüksek, yarışmacı öğrencile- rin ve öğretmenlerin öznellikleri ve bu öz-
rin dışında kalan öğrencilerin kıyısallaştı- nelliklerin yapılanması son zamanlarda il-
rılmasına hizmet etmektedir. Örneğin Gar- gi çeken konuların başında gelmektedir
rett (2004) çalışmasında, ideal bedenler (Leahy ve Harrison, 2004; Satina ve
etrafındaki söylemlerin ciddi bir yetersizlik Hultgreen, 2001; Wright, 1998). Örneğin,
ve düşük toplumsal değer duygusunun yakın tarihli çalışmalarında Azzarito ve
gelişmesine hizmet ettiğini ve bu söylem- Solmon (2005) okulların bireylerin fiziksel
lerin içselleştirilmesiyle, bireylerin beden- olarak etkin bir yaşam alışkanlığı kazan-
lerinin göz önünde olabileceği ortamlar- malarında birincil sorumluluğa sahip ol-
dan çekildiklerini gözlemlemiştir. duklarını hatırlatarak, Amerikan spor-te-
Ennis (1999) de beden eğitimi alanın- melli beden eğitimi programını eleştirerek
daki hiç bir programın, kızların yabancı- var olan pratiklerin yeniden kavramlaştı-
laşmasında ve sınırlandırılmasında karma rılması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Fe-
ve çoklu-etkinlikli spor sınıflarındaki ka- minizm ve postyapısalcılığı kuramsal çatı
dar etkili olmadığını belirtirken, bazı araş- olarak kullandıkları çalışmalarında, spor
tırmacılar da bu nedenden dolayı gele- ve beden eğitimi alanında beden etrafın-
neksel spor-temelli beden eğitimi prog- daki tarihsel olarak baskın olan toplumsal
ramlarında reformlar yapılması gerektiği- cinsiyet, ırk ve toplumsal sınıf söylemleri-
ni ileri sürmektedirler (Gorely, Holroyd ve nin yapısını bozarak bu kategorilerin sa-
Kirk, 2003). bit olmayan doğalarını göstermeyi amaç-
Beden eğitimi ve spor alanında top- lamışlardır.
lumsal cinsiyetin analiz edildiği yakın ta- Postyapısalcı feminizm kapsamında
rihli çalışmalarda, postyapısalcı yaklaşı- yapılan beden eğitimi çalışmalarının
mın etkili olmaya başladığını ve toplum- önemli bir bölümünü karma ve tek cinsi-
sal cinsiyet reformu için postyapısalcı bir yetli sınıflar oluşturmaktadır Yakın tarihli
yaklaşımın temel oluşturabileceğini ileri çalışmada (Koca, 2006) kız erkek ayrı be-
süren çalışmaların var olduğunu görmek- den eğitimi dersini tercih eden kız ve er-
teyiz. Postyapısalcı yaklaşımı benimse- kek öğrencilerin sayısının kız erkek birlik-
yen bir çok araştırmacı (Gilbert ve Gil- te beden eğitimi dersini tercih edenlere
bert, 1998; Wright, 1998; 1999) bir grup kıyasla daha fazla olduğunu, fakat beden
olarak kızlar ve erkekler arası farklılıklar eğitimi dersinin kız erkek ayrı ya da kar-
kadar kızlar ve erkeklerin kendi içlerinde- ma yapılmasını tercih edenler arasında

94
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

da farklı öznelliklerin de var olduğunu den eğitimi alanında yapılan çalışmalar,


bulmuştur. Bu bulgu, postyapısalcı femi- erkekliğin inşasında beden eğitimi ders-
nizmin temel savlarından biri olan top- lerinin ve spor etkinliklerinin önemli bir iş-
lumsal gerçekliğin farklı öznelliklerden leve sahip olduğunu, kız öğrencilerin ve
oluştuğu ve bu nedenle farklı öznelliklerin hegemonik erkeklik normlarının dışında
olabileceği düşüncesini doğrulamaktadır. kalan erkek öğrencilerin de sessiz ve gö-
Çağdaş eğitim kuramcıları, karma sı- rünmeyen bedenler olarak var olmaya
nıflarda kızların yaşantılarını anlamamızı çalıştıklarını göstermektedir (Koca ve De-
sağlamak için, toplumsal cinsiyetin ırk ve mirhan, 2003; Koca, 2004a; 2004b; Ko-
toplumsal sınıf ile ilişkili olarak dinamik, ca, 2006).
akıcı bir kategori olarak araştırılmasının
bu eşitsizliklerin anlaşılmasında daha SONUÇ
doğru bir yol olduğunu söylemişlerdir
Sonuç olarak, spor ve toplumsal cin-
(Penney ve Evans, 1997). Bu doğrultuda,
siyet konusu çok farklı eksenlerde tartışı-
araştırmacılar beden eğitimi sınıflarında
labilecek bir konu olarak görünmektedir.
kız ve erkeklerin bedensel etkinlik ilişkile-
Olası boyutlara kısaca değinmek zorun-
rinin karmaşık yapısını anlamada ırk/top-
da kalınan bu yazıda da karşılaşılan çıkan
lumsal sınıf/toplumsal cinsiyet ve yete-
ilk büyük eksiklik (toplumsal cinsiyet ça-
nek etkileşimini içeren güçlü bir kuramsal
lışmalarının başlamasını tetikleyen), sa-
çerçeve kullanmaya başlamışlardır (Az-
dece spor alanında değil yazın alanında
zarito ve Solmon, 2005). Örneğin, bazı
da kadın sporcuların spor ortamındaki ve
araştırmacılar, toplumsal cinsiyet ilişkile-
kız ögrencilerin beden eğitimi ortamında-
rinin dinamik doğasını, erkeklik ve kadın-
ki deneyimlerinin görünmezliğidir. Belki
lığın ırk ve toplumsal sınıf kategorileri ile
spor kurumunun şeffaflığından belki de
kesişen bir bakış açısı ile ele almışlardır
beden/zihin ayrımının keskinliğinden olsa
(Penney ve Evans, 1997; Wright, 1999).
gerek sosyal bilimler alanında (özelde
Son yıllarda beden eğitimi alanında toplumsal cinsiyet çalışmalarında) spor
postyapısalcı feminizm yaklaşımını kulla- konusunun yeterince incelenmemiş ol-
nan araştırmaların artmaya başlamasıyla ması da bu görünmezliği katmerlendir-
birlikte, Türkiye’de beden eğitimi orta- mektedir.
mında toplumsal cinsiyeti bütünlüklü ola-
rak ele alan çalışma sayısı yok denecek
kadar sınırlıdır. Koca ve Demirhan (2006) Yazışma Adresi (Corresponding Address)
farklı toplumsal sınıfları temsil ettiği kabul Dr. Canan KOCA
edilen üç İlköğretim Okulunun bir top- Physical Education, Sport & Leisure Studies
The Moray House School of Education
lumsal alan olarak beden eğitimi ve spor
The University of Edinburgh
alanında, toplumsal cinsiyetin yeniden St Leonard’s Land, Holyrood Road
üretim sürecinin nasıl gerçekleştiğini Edinburgh EH8 8AQ, Scotland, UK
araştırdıkları çalışmaları bu çalışmalara e-posta: ckaritan@education.ed.ac.uk
bir örnektir. Ayrıca, Türkiye’de okul be-

95
Koca

Yazar Notu: Bu yazı, 2006 yılında Toplum ve Brackenridge, C.H. (1997). “He owned me
Bilim dergisinde yayınlanan “Spor ve Top- basically…” Women’s experiences of
lumsal Cinsiyet: Genel Bir Bakış” adlı maka- sexual abuse in sport. Int Rev Soc
lenin geliştirilmiş halidir. Sport, 32(2), 115-130.
Brackenridge, C.H. (1998). Healthy sport for
KAYNAKLAR healthy girls? The role of parents in
preventing sexual abuse. Sport Educ
Acosta, R.V. & Carpenter, L.J. (2000). Wo-
Soc, 3(1), 59-78.
men in intercollegiate sport: A longi-
tudinal study twenty-three year upda- Bulgu, N. & Koca, C. (2006a). Examination of
te 1977-2000. W Sport & P Act J, 9 gender relations regarding media.
(2), 141-144. The 9th International Sports Sciences
Congress, 3-5 November, Muğla,
Arslan, B. & Koca, C. (2006). An examination
Türkiye.
of female-related articles in daily
newspapers with gender perspective. Bulgu, N. & Koca, C. (2006b). Media Covera-
The 9th International Sports Sciences ge of Sexual Harassment in Sport in
Congress, 3-5 November, Muğla, Turkey. 3th European Association for
Türkiye. Sociology of Sport Conference
(EASS). Finland.
Arslan, B., Koca, C. & Asci, F.H. (2007). An
examination of attitudes towards wo- Butler, J. (1990). Gender trouble: feminism
men`s work roles and women mana- and the subversion of identity, Rout-
gers regarding gender roles in Turkish ledge, New York.
sport organisation (Değerlendirmede, Cense, M. & Brackenridge, C.H. (2001).
Sex Roles). Temporal and developmental risk fac-
Azzarito, L. & Solmon, M.A. (2005). A recon- tors for sexual harassment and abuse
ceptualization of physical education: in sport. EUR PE Rev, 7(1), 61-79.
The intersection of race, gender, and Challip, L., Villiger, J. & Duignan, P. (1980).
social class. Sport Educ Soc, 10, 25- Sex role identity in a select sample of
47. women field hockey players. Int J
Benedict, J. (1997). Public heroes, private Sport Psy, 11, 240-248.
felons: Athletes and crimes against Choi, P. Y. L. (2000). Femininity and the
women. Boston: MA: Northeastern physically active woman, Taylor &
University Press. Francis, Berkeley.
Bernstein A. (2002). Is it time for a victory Coakley, J.J. (1994). Sport in society. St. Lo-
lap?: Changes in the media coverage uis, MO: Times Mirror/Mosby College
of women in sport. Int Rev Soc Sport, Publishing.
37, 415-428. Connell, R.W. (1983). Which way is up? es-
Bishop, R. (2003). Mission in action: feature says on sex, class and culture,
coverage of women’s sports in Sydney, Allen & Unwin.
Sports Illustrated. J Sport Soc Issu- Connell, R.W. (1987). Gender and power.
es, 27, 184-194. Stanford University Press, California.
Brackenridge, C.H. (1994). Fair play or fair Dewar, A. (1993). Would all the generic wo-
game? Child sexual abuse in sport men in sport please stand up? Chal-
organizations. Int Rev Soc Sport, 29, lenges facing feminist sport soci-
287-290. ology. Quest, 45, 211-229.

96
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

Eastman, S.T. & Billings, A. C. (1999). Gen- spor branşlarındaki elit bayan spor-
der parity in the Olympics: hyping cuların karşılaştıkları cinsel taciz olay-
women athletes, favouring men ath- larının araştırılması. Spor Araştırmala-
letes, J Sport Soc Issues, 23 (2), 140- rı Dergisi, 6 (1), 95-108.
170. Hall, M.A. (1988). The discourse of gender
Ennis, C.D. (1999). Creating a culturally rele- and sport: from femininity to femi-
vant curriulum for physically disenga- nism. Sociol Sport J, 5, 330-340.
ged girls. Sport Educ Soc, 4, 31-49. Hall, M.A. (1996). Feminism and sporting bo-
Fasting, K. & Pfister, G. (1997). Opportuniti- dies: essays on theory and practice,
es and barriers for sport for women in Human Kinetics.
Turkey: a pilot study, Unpublished Hall, E.G., Durborow, B. & Progen, J.L.
manuscript, Berlin/Oslo. (1986). Self-esteem of female athle-
Fasting, K., Brackenridge, C., & Sundgot- tes and nonathletes relative to sex ro-
Borgen, J. (2004). Prevalence of se- le type and sport type. Sex Roles, 15
xual harassment among Norwegian (7/8), 379-390.
female elite athletes in relation to Hargreaves, J. (1994). Sporting females: cri-
sport type. Int Rev Soc Sport, 39 (4), tical sssues in the history and soci-
373-386. ology of women’s sports, Routledge,
Flintoff, A. (1990). Physical education, equal London.
opportunities and the national curri- Harris, J. & Clayton, B. (2002). Femininity,
culum: Crisis or challenge?. Physical masculinity, physicality and the eng-
Education Review, 13 (2), 85-100. lish tabloid press, Int Rev Soc Sport,
Foucault, M. (1974). The archaeology of 37 (3-4), 397-413.
knowledge, Tavistock, London. Hickey, C., Fitzclarence, L. & Matthews, R.
Garrett, R. (2004). Gendered bodies and (1998). (Eds). Where the boys are:
physical identities, “Body knowledge masculinity, sport and education, Ge-
and conrol. studies in the sociology elong, Deakin University Press.
of physical education and health” Hovden, J. (2000). Short communications
(Ed. J. Evans, B. Davies ve J. gender and leader selection proces-
Wright)’da, Routledge, London and ses in norwegian sporting organizati-
New York, 140-156. on. Int Rev Soc Sport, 35(1), 75–82.
Gilbert, R. & Gilbert, P. (1998). Masculinity Inglis, S., Danylchuk, K.E. & Pastore, D.L.
goes to school. Sydney: Allen and (2000). Multiple realities of women’s
Unwin. work experiences in coaching and
Gilmore, D. (1990). Manhood in the making: athletic management. W Sport & P
cultural concepts of masculinity, Yale Act J, 9 (2), 1-26.
University Press, London. Kağıtçıbaşı, Ç. (1982). Sex roles, family and
Gorely, T, Holroyd R. & Kirk, D. (2003). Mus- community in Turkey, Indiana Univer-
cularity, the habitus and the social sity Turkish Studies 3, Indiana.
construction of gender: towards a Koca, C. (2004a). Boys’ bodies, hegemonic
gender-relevant physical education, masculinity and physical education.
Br J Sociol Educ, 24 (4), 429-448. 9. Avrupa Spor Bilimleri Kongresi,
Gündüz N., Koz M., Fedai T., Sunay H. & Clermont-Ferrand, Fransa.
Ersöz G. (2002). Türkiye’de değişik Koca, C. (2004b). Beden eğitimi dersinde

97
Koca

toplumsal cinsiyet rollerinin yapılandı- Kraucheck, V. & Ranson, G. (1999) Playing


rılması. Kadın Çalışmalarında Disip- by the rules of the game: Women’s
linlerarası Buluşma, Güzel Sanatlar experiences and perceptions of se-
Fakültesi, Yeditepe Üniversitesi, İs- xual harassment in sport. Can Rev
tanbul. Sociol Anthr, 36, 585-600.
Koca, C. (2006). Beden egitimi ve spor orta- Leahy, D. & Harrison, L. (2004). Health and
minda toplumsal ve kulturel yeniden physical education and the producti-
uretim. Yayinlanmamis doktora tezi. on of the ‘at risk self’. In J. Evans, B.
Saglik Bilimleri Enstitusu, Hacettepe Davies & J. Wright (Eds) Body Know-
Universitesi, Ankara. ledge and Control: Studies in the So-
Koca, C., & Aşçı, F. H. (2005). Gender role ciology of Physical Education and
orientation in Turkish female athletes Health. (pp 130-139) London: Rout-
from different types of sport and fe- ledge.
male non-athletes. W Sport & P Act Light, R. & Kirk, D. (2001). High school rugby,
J, 14 (1), 86-94. the body and the reproduction of he-
Koca, C., Aşçı, F.H. & Kirazcı, S. (2004). Ta- gemonic masculinity. Sport Educ
kım ve bireysel sporlarla uğraşan ka- Soc, 5 (2), 163-176.
dın ve erkek sporcuların ve sporcu ol- McGregor, M. (1998). Harassment and abu-
mayanların toplumsal cinsiyet rol eği- se in sport and recreation. Canadian
limi. Gazi Beden Eğitimi ve Spor Bi- Association for Health, Physical Edu-
limleri Dergisi, 9 (2), 3-10. cation, Recreation and Dance, 64, 2,
Koca, C., Aşçı, F.H. & Kirazcı, S. (2005). 4-13.
Gender role orientation in athletes McKinnon, C. (1987). Feminism unmodified:
and non-athletes in patriarchal soci- discourses on life and law, Harvard
eties: a case of Turkey. Sex Roles, 52 University Press, Cambridge.
(3-4), 217-225.
Olafson, L. (2002). I hate phys. ed.: adoles-
Koca, C., & Demirhan, G. (2003). Preliminary
cent girls talk about physical educati-
analysis of middle and high school
on. P Educator, 67-74.
students’ experiences in mixed-sex
physical education classes with body Öktem, M.G. (2004). Sporcu kadının Türk ya-
and gender concerns. 8. Avrupa Spor zılı basınındaki temsili: Süreyya Ay-
Bilimleri Kongresi, Salzburg, Avustur- han örneği, Kadın Çalışmalarında Di-
ya. siplinlerarası Buluşma, Yeditepe Üni-
versitesi, İstanbul.
Koca, C., & Demirhan, G. (2006). The place
of sport and physical activity in Tur- Pedersen, P.M. (2002). Examining equity in
kish young people’s lives and their newspaper photographs: A content
positions within the field of school analysis of the print media photog-
PE. International Association of raphic coverage of interscholastic
Physical Education in Higher Educa- athletics. Int Rev Soc Sport, 37, 3-4,
tion (AIESEP), 5-8 July, Jyvaskyla, 303-318.
Finland. Penney, D. & Evans, J. (1997). Naming the
Krane, V. (1996). Lesbians in sport: towards game: discourse and domination in
acknowledgment, understanding and physical education and sport in Eng-
theory. J Sport Exercise Psy, 18, 237- land and Wales. Eur Phys Educ Rev,
246. 3(1), 21-32.

98
Toplumsal Cinsiyet ve Spor

Rich, A. (1980). Compulsory heterosexuality Willis, P. (1992). Women in sport in ideology”,


and lesbian existence. Signs, 5, 631- Sport, culture and ideology, içinde,
660. der, J. Hargreaves, Routledge & Ke-
Robinson, L. (1997). Crossing the line: Sexu- gan Paul, London.
al harassment and abuse in Canada’s Wright, J. (1996). The construction of comp-
national sport. Toronto: McClelland lementarity in physical education.
and Stewart Inc. Gend Educ, 8, 61-97.
Satina, B. & Hultgren, F. (2001). The absent Wright, J. (1997). The construction of gende-
body of girls made visible: Embodi- red contexts in single sex and coedu-
ment as the focus in education. Stud cational physical education lessons.
Philos Educ, 20, 521-534. Sport Educ Soc, 2, 55-72.
Scraton, S. (1995). Gender and girls’ physi- Wright, J. (1998). Gender, The State and
cal education: Future policy, future Education: Images of The Body. Ge-
directions, Debates and issues in fe- elong, VİC: Deakin Centre for Educa-
minist research and pedagogy (Ed. J. tion and Change Faculty of Educati-
Holland, M. Blair ve S. Sheldon)’da, on, Deakin University.
Multilingual Matters in association Wright, J. (1999). Changing gendered practi-
with The Open University. Adelaide, ces in physical education: Working
Australia. s.90-107. with teachers. Eur Rev Phys Educ,
Shaw, S. & Hoeber, L. (2003). “A strong man 5(3), 181-197.
is direct and a direct women is a Toftegaard Nielsen, J. (1998). Den forbudte
bitch”: Gendered discourses and the- zone [The forbidden zone]. Unpublis-
ir influence on employment roles in hed master’s thesis. Institut for Idraet,
sport organizations. J Sport Manage, Copenhagen, Denmark.
17, 347-375.
Toftegaard Nielsen, J (2001). The forbidden
Shaw, S. & Slack, T. (2002). “It’s been like zone: Intimacy, sexual relations and
that for Donkey’s years”: The const- misconduct in the relationship betwe-
ruction of gender relations and the en coaches and athletes. Int Rev Soc
cultures of sports organizations. Cul- Sport, 36 (2), 165-183.
ture, Sport, Society, 5 (1), 86-106.
Tomlinson, A. & Yorganci, I. (1997). Male co-
Shilling, C. (1993). The body and social the- ach/female athlete relations: Gender
ory, Sage Public, London. and power relations in competitive
Volkwein, K., Schnell, F., Sherwood, D. & Li- sport. J Sport and Social Issues, 21
vezey, A. (1997). Sexual harassment (2), 134-155
in sport: Perceptions and experien- Young, I. (1979). The exclusion of women
ces of American female student-ath- from sport: Conceptual and existenti-
letes. Int Rev Soc Sport, 23 (3), 283- al dimensions. Philosophy in Context,
295. 9, 44-53.
Williams, A. (1993). Who cares about girls? Young, K. (1997). Women, sport and physi-
Equality, physical education and the cality. Int Rev Soc Sport, 32, 297-
primary school child, “Equality, Edu- 305.
cation and Physical Education” (Ed.
J. Evans)’da, Falmer Press, London,
s. 74-89.

99

You might also like