Professional Documents
Culture Documents
1 PB PDF
1 PB PDF
Canan KOCA
The University of Edinburgh The Moray House School of Education
Physical Education, Sport and Leisure Studies
ÖZET
Spor alanında toplumsal cinsiyet ilişkileri özellikle 1980`lerden sonra spor bilimleri
alanında sıklıkla çalışılan konulardan birisi olmakla birlikte, ülkemiz spor bilimleri alanın-
da yaklasık 10 yıllık bir geçmişi bulunmaktadir. Bu yazının temel amacı, spor kurumu-
nun genel bir toplumsal cinsiyet analizini sunmaya çalışmaktır. Ayrica spor kurumunun
toplumsal cinsiyet bakış acısıyla sorgulanması gerekliliğine dikkat çekerek, Türkiye’de-
ki toplumsal cinsiyet çalışmalarına bir katkı sağlamak da amaçlanmaktadır. Çalışmada
toplumsal cinsiyet yaklaşımı ile spor kurumunun genel bir analizi yapılırken, spor ve top-
lumsal cinsiyet calışmalarında kullanılan bilimsel yaklaşımlar sunulacak ve toplumsal
cinsiyet ve spor etkileşiminde belirleyici olan beden, kadınlık, erkeklik ve cinsellik konu-
ları spor ve beden egitimi ortamında ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: Toplumsal cinsiyet, Spor, Beden eğitimi
81
Koca
82
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
anlayabilmemizde yararlı olabilecek kav- sal sınıf, ırk, yaş ve etnik kategoriler gibi
ramlardan birisi de cinsiyetlerarası asi- önemli kavramlardan biridir ve sporun
metri kavramıdır. Cinsiyetlerarasi asimet- toplumsal analiziyle ilgili yapılan çalışma-
ri, toplumda bir cinsiyetin diğer cinsiyete larda yer alması gereken toplumsal ve
oranla daha değersiz/ayrıcalıksız bir ko- kültürel bir kategoridir (Hall, 1988). Spor
numda yer almasını ifade etmektedir. ortamında toplumsal cinsiyetin görünür-
Cinsiyetlerarası asimetri feminist ide- lüğüne ilişkin çok sayıda çalışma bulun-
olojide kadının ikincilleştirilmesinde ele maktadır. Bu çalışmalarda, spor deneyi-
alınan önemli bir kavramdır. Özellikle ant- minde bedenin ve fiziksel performansın
ropoloji alanındaki toplumsal cinsiyet ça- üst düzeyde önemli olmasının spor orta-
lışmalarında, kadın ve erkek arasındaki mını toplumsal cinsiyet ideolojilerinin ya-
farkın biyoloji tarafından mı kültür tarafın- pılanması ve doğrulanması için güçlü bir
dan mı belirlendiği, farklı kültürlerin kadın ortam haline getirdiği ileri sürülmektedir.
ve erkek kimliklerini nasıl tanımladığı da- Spor ortamında toplumsal cinsiyet
ha çok insanın evrenselliği ve kültürün konulu çalışmalar, sporun toplumsal cin-
özgünlüğü ekseninde tartışılmaktadır. siyet eşitsizliğini kuvvetlendirdiği ve bu
1970’lere kadar bu eksende dönen tartış- yolla Connell (1987)’ın tanımladığı top-
malardan sonra yapılan kültürlerarası ça- lumsal cinsiyet düzenini yeniden ürettiği
lışmaların da etkisiyle cinsiyetler arasın- bir kültürel pratik olduğunu göstermekte-
daki biyolojik farklılıkların toplumsal ta- dir. Toplumsal cinsiyet düzeni, kadınlık ve
nımlarının evrenselliği hakkında bir temel erkeklik tanımları yoluyla erkeğin kadın
oluşturmadığı görüşü benimsenmeye üzerindeki ayrıcalıklı konumunu sağla-
başlanmıştır. Yani biyolojik cinsiyet ile
yan, kadın ve erkek arasında tarihsel ola-
toplumsal cinsiyet arasındaki farkın orta-
rak kurgulanan iktidar ilişkilerini ifade et-
ya konması ile birlikte, “kadın” ve “erkek”
mektedir. Toplumsal cinsiyet düzeni için-
kavramlarının doğal değil kültürel olduğu
de kadının spor deneyimini meşrulaştıran
görüşü kabul görmeye başlamıştır.
ideolojik süreç, kadın ve erkek arasında-
Kadın ve erkek arasındaki toplumsal ki biyolojik fark ve bu farkın yarattığı er-
eşitsizliği sorgulayan bu ve benzeri femi- kek üstünlüğü düşüncesi ile başlar. Cin-
nist çalışmalardaki ortak nokta, eşitsizli- siyetler arası biyolojik farklılık, kadının er-
ğin doğal olmadığı, kültürel bir yapılanma kek üstünlüğü karşısında “öteki” olarak
sürecinin ürünü olduğudur. Bir çok top- tanımlanan toplumsal aşağılık (ikincillik)
lumda cinsiyetlerarası asimetri, aile, top- fikrine dönüşümüne hizmet etmektedir.
lumsal sınıf ve işgücü piyasalarının sınır-
Kadının spordaki toplumsal gerçekliği
larını aşan pek çok kültürel pratikte üretil-
(ikincil konumu), biyolojik farklılığı besle-
mekte ve yeniden üretilmektedir.
yen sportif etkinliğin algılanma ve değer-
lendirilme biçimi ile yakından ilişkilidir.
Spor ve toplumsal cinsiyet ilişkileri Sportif etkinlik, üst düzey sportif perfor-
Toplumsal cinsiyet kavramı, toplum- mans, üstün fiziksel özellikler, yetenek,
83
Koca
başarı, hırs ve rekorlar ile tanımlandıkça yet rolleri ile kadın ve erkeğin spora katı-
ve spor pratiği bu tanımların dışında ka- lımları ve spor deneyimleri arasında yakın
lanlara kısıtlamalar getirdikçe, biyolojik bir ilişki vardır. Bir çok toplumda olduğu
farklılıklar normalleştirilerek toplumsal gibi, Türk toplumunda da kadının ve er-
ikincilleşmeye dönüşür. Bu dönüşümde keğin toplumsal cinsiyet rollerinin öğre-
belirleyici olan, erkek bedeninin karşısın- nilmesinde, toplumsallaşma sürecinde
da ötekileştirilen kadın bedenine cinsellik büyük rollere sahip olan aile ve okul
yoluyla vurgu yapılması, kadın sporunun önemlidir (Kağıtçıbaşı, 1982). Örneğin,
cinselleştirilmesi ve erkek sporunun atle- sporun toplumsallaşma sürecindeki öne-
tik deneyimin doğal biçimleri olarak var- mine dair, erkek çocuklarının kendi er-
sayılmasıdır. McKinnon (1987) ve Young kekliklerini geliştirebilmeleri için spora
(1979)’a göre erkeğin gücü ve kadının za- katılımlarının aileler tarafından teşvik edil-
yıflığına yönelik biyolojik farklılığa daya- diği, kız çocuklarının ise bedenlerini ko-
nan söylemler ve bu söylemlerin normal- rumaları ve kadınsı özelliklerini kaybet-
leştirilmesi, erkeklik ve kadınlık imgeleri- memeleri için özellikle kuvvet gerektiren
nin bedene özgü bir hale getirilmesi (em- ağır yarışma sporlarından uzak tutulduğu
bodiment) ve kadının bedenini yaralana- ve bu nedenle kızların spora katılımlarının
bilir, hassas bir varlık olarak tanımlanma- erkeklerden daha düşük olduğu ileri sü-
sı -dayanıklılık ve kuvvet gerektiren fizik- rülmektedir.
sel etkinlikleri yapmaktan alıkonulması- Örneğin, Koca (2006)’nın çalışmasın-
yoluyla gerçekleşmektedir. da, farklı toplumsal sınıflardan gelen il-
köğretim öğrencilerinden kendilerini ta-
Sportif etkinliğin değerlendirilme ve
nıtmaları istendiğinde, toplumsal sınıf far-
algılanma biçiminin yanı sıra spor kuru-
kı olmaksızın bütün erkek öğrencilerin
munun bir toplumsal alan olarak nasıl al-
kendilerini yaptıkları/ilgilendikleri sporla
gılandığı ve tanımlandığı da sporun top-
tanımladıkları, sadece lisanslı sporcu
lumsal cinsiyet analizinde önemlidir. Wil-
olan kız öğrencilerin kendilerini sporcu
lis (1992)’e göre spor, görünür olma özel-
kimlikleri ile tanımladıkları gözlenmiştir.
liği, yaşamın diğer alanlarından (ekono-
Fakat son yıllarda her ne kadar etkinlik
mi, politika, siyaset gibi) ayrı olduğu dü-
tercihleri toplumsal cinsiyet kalıp yargıla-
şüncesi ve sportif etkinliğin göreli gönül-
ra göre belirleniyorsa da, kızların spora
lülüğünden dolayı erkek üstünlüğü ide-
yönlendirilmelerinde bir artış söz konusu-
olojisinin yeniden üretilmesinde önemli dur. Dünya genelinde, kadınlar için yeni
bir toplumsal alandır. olanakların oluşması, kadınlar için yeni
Sporu erkeğin atletik yapısı ile bütün- yasal düzenlemelerin yapılması, kadın
leştirerek erkeğe özgü bir etkinlik olarak hareketinin etkisi ve sağlık ve fiziksel uy-
görme, erkeği toplumda egemen olarak gunluk (fitness) hareketlerinin artması ile
kabul eden ataerkil anlayışın bir ürünüdür birlikte kadınların spora katılımında bir ar-
ve toplumda egemen olan bu anlayışın tış olmuştur. Fakat bu artışın her toplum-
kadına ve erkeğe biçtiği toplumsal cinsi- da ve her kültürde aynı düzeyde olduğu-
84
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
nu, her zaman olumlu deneyimleri bera- 1970’lerden bu yana yeni olanakların
berinde getirdiğini ve bu artışın süreklili- oluşması, kadınlar için yeni yasal düzen-
ğini koruduğunu söylemek biraz zor. lemelerin yapılması, kadın hareketinin et-
Özellikle, Türkiye’de genç kızların ve ka- kisi ve sağlık ve fiziksel uygunluk hare-
dınların spora katılımlarında geçmişe na- ketlerinin artmasıyla birlikte kadınların
zaran bir artış olduğunu gözlemleyebili- spora katılımında bir artış olmuştur (Co-
yorsak da sporu bırakma oranlarının çok akley, 1994). Bütün bu gelişmelerin etki-
yüksek olduğunu da söylemek gerekiyor. siyle, toplumsal cinsiyet rolleri ile spora
Kari Fasting ve Gertrude Pfister’in 1997 katılım arasındaki ilişkiyi inceleyen araş-
yılında Türkiye’de kadınların spora katı- tırmalar yapılmaya başlanmıştır. Çeşitli
lımlarının önündeki engelleri araştırmak spor dallarında yer alan sporcuların top-
amacıyla kadın sporcular ile yapmış ol- lumsal cinsiyet rollerini belirlemek ama-
dukları görüşmelerin sonucunda, kadın- cıyla yapılan bu çalışmaların sonucunda,
ların sporu bırakma oranlarının diğer ül- spora katılımın toplumsal cinsiyet rolleri-
kelere göre yüksek olmasının nedeni ola- nin yapılanmasında önemli bir etken ol-
rak evlenme yaşının çok küçük olması, duğu ve sporcuların büyük bir kısmının
genç annelik, kadınların ev içi sorumlu- androjen (kadınsılık ve erkeksilik puanları
luklarının fazlalığı ve kadınların sporda yüksek) ve erkeksi cinsiyet rollerine sahip
aktifleşmesi ile birlikte baba ve kocanın oldukları bulunmuştur (Chalip, Villiger ve
hayatlarındaki kontrollerinin artması orta- Duignan, 1980; Hall, Durborow ve Pro-
ya çıkmıştır. gen, 1986).
1980’ler ve 1990’ların başında hakim
Spor ve toplumsal cinsiyet analizi olan kategorik yaklaşıma sahip olan bu
yaklaşımlarında kuramsal arka plan çalışmalar, Türkiye’de yansımasını ancak
Spor kurumunun toplumsal cinsiyet 2005’lerde bulabilmiştir (Koca ve Aşçı,
analizinin yapıldığı çalışmaların tarihine 2005; Koca, Aşçı ve Kirazcı, 2004;
baktığımızda kategorik yaklaşımdan iliş- 2005). Örneğin Koca, Aşçı ve Kirazcı
kisel yaklaşıma doğru bir yönelimin oldu- (2005)`nın çalışmalarının sonucunda spo-
ğunu görürüz. ra katılımın bireylerin toplumsal cinsiyet
Kategorik yaklaşımın hakim olduğu rollerinde belirleyici olabildiği ve sporcu-
çalışmalar: Toplumsal cinsiyet kavramı- ların sporcu olmayanlara kıyasla sırasıyla
nın telaffuz edilmeye başlandığı zaman- androjen ve erkeksi toplumsal cinsiyet
larda hakim olan ve zaman zaman biyo- rolü özellikleri taşıdıkları bulunmustur.
lojik belirlenimcilik ile eleştirilen kategorik Liberal yaklaşım: Daha çok liberal
yaklaşım, spora katılım ve performansta- söylemler etrafında şekillenen ikinci yak-
ki cinsiyet farklılıklarına toplumsallaşma laşımda ise spor ortamındaki kaynaklara
süreci ile bir açıklama getirirken bireyleri (yarışma imkanları, antrenörlük konumla-
kadınsı ve erkeksi gibi kategorilerde sınıf- rı, yöneticilik, gelir miktarı vb) ulaşımda
landırmaktadır. kadın ve erkek arasındaki eşitsiz koşullar
85
Koca
86
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
87
Koca
giliz spor sosyoloğu ve feminist araştır- kisinde merkezde duran bir kavramdır.
macı Jennifer Hargreaves’in çalışmalarıy- Bourdieu ve Ellias için beden, çeşitli top-
la birlikte toplumdaki diğer kültürel pra- lumsal kuvvetlerle birlikte gelişen ve top-
tikler gibi spor pratiğindeki toplumsal lumsal eşitsizliklerin devamı için ayrılmaz
cinsiyet ilişkilerinin kapitalist toplumsal olan bitmemiş bir varlıktır (Shilling, 1993).
ilişkilerin bir parçası olarak nasıl işlediği Bourdieu sadece kültürün beden üzerin-
“hegemoni kuramı” çerçevesinde ince- de yazılmadığını, aynı zamanda kültürün
lenmeye başlanmıştır. üretilmesinde ve yeniden üretilmesinde
Çalışmanın bundan sonraki bölümle- bedenin merkezi bir araç olduğunu söy-
rinde, spora egemenlik ve tabiilik ilişkileri lemiştir. Özellikle yarışma sporlarında be-
için bir alan olarak bakılmaya çalışılacak- den, çeşitli antrenman yöntemleri ve bu-
tır. Bu doğrultuda yazının devamında, na yardımcı programlarla (diyet, ilaç kul-
toplumsal cinsiyete ilişkisel (yaş, toplum- lanımı vb) düzenlenen, fiziksel yeterliğin
sal sınıf, etnisite, bedensel engellilik ve ya da fiziksel mükemmelliğin üst düzey-
cinsellik) bir kavram olarak yaklaşıp ege- de belirleyici olduğu bir yapı olarak ele
men ve ikincil gruplar arasındaki eşitsiz alınmaktadır. Spor bilimleri alanında etki-
ilişkiler, spor pratiğinde bedenin önemi, si çok fazla hissedilen bu biyolojik/bilim-
spor deneyiminde kadın ve erkek bedeni- sel yaklaşım, bedeni optimal performan-
nin belirleyiciliği, cinsellik ve erkeklik ek- sa ulaştırılacak, kondisyon edilecek ve
seninde sunulmaya çalışılacaktır. korunacak bir makine olarak çizmiştir.
Michael Foucault’nun bedenin medi-
kal, bilimsel, cinsel ve sportif söylemler
Kadın bedeni, kadınlık ve spor
yoluyla nasıl inşa edildiğini tartıştığı çalış-
1970 ve 1980’lerde bedenin iktidarın maları bir çok feminist ve spor sosyoloğu
bir alanı olarak ele alındığı ikinci dalga fe- için ön açıcı olmaktadır. Foucault’nun be-
minizmin toplumsal ve politik gündemin- densel üretim teknolojileri kavramı düşü-
de cinsel taciz, ev içi şiddet, pornografi, nüldüğünde, spor da merkezi özelliği di-
medikal uygulamalar ve üreme teknoloji- siplin ve kontrol olan bir kurum olarak ele
leri her zaman yer almıştır. Bedene yapı- alınabilir. Spor, ataerkil kapitalizmin ihti-
lan uygulamaların birincil planda olduğu, yaçları doğrultusunda bedeni biçimlendi-
erkekliğin inşasında önemli bir rol oyna- ren, disipline eden bilgiler ve pratikler
dığı kabul edilen spor ortamında yer alan bütünüdür. Bu bütün içerisinde spor/be-
kadın sporcu bedenleri bu tartışmaların den birlikteliği şu yanılsamayı yaratmak-
nadiren içinde yer almıştır. Spor alanın- tadır: Spor ve beden şeffaftır; politika,
daki toplumsal cinsiyet calışmalarının en kültür ve ekonomiden bağımsızdır. Spor-
önemli katkılarından birisi de spor orta- da önemli olan fiziksel performans ve fi-
mında yer alan kadın bedeninin bu tartış- ziksel güçtür, yani tamamıyla biyoloji ve
maların içinde yer almasını sağlamak ol- fizyolojinin egemenliğindeki bir alan oldu-
muştur. ğu için kültürel politikalar işlememektedir.
Beden, toplumsal cinsiyet ve spor iliş- Fakat, tam da bu özelliği nedeniyle var
88
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
89
Koca
sporcular antrenörleri, spor yöneticileri, sal yaklaşımı kadın sporcuların içinde bu-
hakemler, medya, potansiyel sponsorlar lundukları hegemonik kadınlık ya da vur-
ve fanatikler tarafından olumsuz tavırlara gulanan kadınlık ve spor ilişkisini anlama-
maruz kalmakta ve bu yüzden sıklıkla ka- da yardımcı olabilir. Butler’a göre bireyler
dınlıklarını vurgulama çabası içine gir- kendi toplumsal cinsiyetleriyle tutarlı dav-
mektedirler. ranışlar gösterirler fakat bu her zaman gö-
Bir erkek alanı olarak görülen spor or- nüllülük içinde olmaz. Toplumsal cinsiyet
tamında yer alan bir çok kadının, hege- icra edildiğinde (perform) uygun toplum-
monik erkekliğin her türlü özelliklerine sa- sal cinsiyet davranışların kültürel algıları
da yeniden üretilir ve böylelikle toplumsal
hip olan erkek sporcu kimliği altında,
cinsiyet değerleri, normları kültürel ide-
kendi sporcu kimliğini oluştururken ka-
olojiye gömülür. Yani toplumsal cinsiyet
dınlığını ön plana çıkardığını, makyaj yap-
beklentileri hem bilinçli hem de bilinçsiz
tığını, daha kadınsı kıyafetler giydiğini ve
olarak da yeniden üretilmektedir. Spor or-
kadınsı davranışlarda bulunduğunu ve di-
tamındaki kadınlar da kadınlıkla ilgili top-
ğer taraftan toplumda bu tür davranışlar-
lumsal beklentilerin farkındadırlar ve ka-
da bulunmaları beklentisinin var olduğu-
dınlık performansı bilinçli bir eylemdir; bir
nu da söylemek mümkün. Amerika ve
çok kadın kendi kadınlıklarını arttıracak
Kuzey Amerika’da futbol ve buz hokeyi
eylemlere girişirler.
kadın sporcuların kozmetik ürünleri rek-
lamlarına çıkmaları, bazı Avrupa voleybol Heteroseksüel kadınlık ve spor ara-
sındaki güçlü ilişkinin kıyıda bıraktığı ka-
takımlarının gerek kendi reklamlarını ge-
dın sporcuların yaşadığı olumsuz dene-
rek çeşitli firmaların reklamlarını yapmak
yimler bazı uluslararası çalışmalarda or-
amacıyla takvimlerde cinselliği öne çıka-
taya çıkarılmıştır. Bu çalışmalar daha çok
ran pozlar vermeleri, Türk “Bayan” Voley-
kadın boksörler, buz hokeyi oyuncuları ve
bol takımının bazı oyuncularının medya-
güreşçiler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
da kadınlık halleriyle sunulması, halter
Geleneksel erkek sporu olarak görülen
sporuyla ilgilenen kadın sporcuların ha-
bu spor dallarında yer alan kadın sporcu-
ber bültenlerinde “onlar da herhangi bir
lar kendilerinin lezbiyen olarak görüldük-
kadın gibi makyajlı ve ojelilerdi” cümle-
lerini ifade etmektedirler (Young, 1997).
siyle tanıtılmaları bu çabanın en görünür
Erkekler erkekliğin popüler imgelerinden
halleridir. Bu bağlamda, heteroseksüel ve
güç, kuvvet ve bedensel kahramanlığa
kadınsı görünüşün sunulmasının kadın uymadıklarında korkak olarak adlandırılır-
sporcular için bir hayatta kalma ve kabul- ken, kadınlığın normlarına uymayan
lenilme stratejisi olduğu ileri sürulebilir; sporcu kadınlar da lezbiyen ve Erkek Fat-
kadınlar spora kabul edilirler ama hetero- ma olarak adlandırılmaktadırlar. Diğer ta-
seksüelliklerini ve kadınlıklarını koruduk- raftan, normatif kadınlık kalıbına uyma-
ları müddetçe. yan lezbiyen kadın sporcular da hetero-
Butler (1990)’ın toplumsal cinsiyeti seksüel kadınlık referansıyla ayrımcılığa
performans (icra) olarak gördüğü kuram- uğramaktadırlar.
90
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
91
Koca
özellikle beden ölçüsünün, kaslılığın ve rak spor eğitiminin istenen kişilik özellik-
kuvvetin başarıda belirleyici olduğu fizik- lerinin kazandırıldığı bir alan olarak kabul
sel temas içeren takım sporlarında diğer edildiği için cinsel taciz ve cinsel istis-
erkek çocuklarına karşı belirgin bir ayrıca- mardan uzak, şeffaf bir alan olarak görül-
lıkları olmaktadır. düğü söylenebilir (Benedict, 1997; Ro-
Beden eğitiminde kız öğrencilerin ya- binson, 1997).
şantılarının akademik tartışmalardaki po- Spor ve cinsel taciz/istismar konu-
pülerliğini korumasıyla beraber, erkek öğ- sunda İngiltere’de (Brackenridge, 1994,
rencilerin eğitimine olan ilgi de sporun ve 1997, 1998), Amerika Birleşik Devletle-
beden eğitiminin hegemonik erkekliğin ri’nde (Volkwein, Schnell, Sherwood ve
yeniden üretilmesindeki önemini aydın- Livezey, 1997), Norveç’te (Fasting, Brac-
latmaktadır (Connell, 1983; Hickey, Fitzc- kenridge ve Sundgot-Borgen, 2004), ve
larence ve Mathiews, 1998). Bu çalışma- Kanada’da (Kraucheck ve Ranson, 1999)
larda, bir grup olarak erkeklerin hegemo- çalışmalar yapılmıştır. Toftegaard Nielsen
nik erkeklik ve spor ilişkisinde ayrıcalıklı (1998) tarafından Danimarka’da yapılan
bir konumda olmalarına rağmen, bireysel bir çalışmanın sonucunda, 18 yaş altın-
olarak da bir çok erkeğin beden eğitimin- daki sporculardan % 25’inin antrenörleri
de olumsuz yaşantılar geçirdikleri ortaya tarafından cinsel istismarye maruz kal-
konmaktadır. Geleneksel olarak erkeksi dıkları bulunmuştur. McGregor (1998) ise
kabul edilen beden eğitimi etkinliklerine % 40 ve % 50 Kanadalı sporcunun spor
katılmayı reddeden ve atletik becerisi az ortamında cinsel tacizden cinsel istisma-
olan erkek öğrenciler, diğer erkekler tara- ra uzanan bir dizi istenmeyen olaylarla
fından sıklıkla kıyısallaştırılmaktadırlar karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Bu bağ-
çünkü, spor erkekliğin toplumsal insasın- lamda, spor ortamında cinsel taciz ve
da temel alanlardan biri olarak kabul edil- cinsel istismarın farklı yoğunluk ve biçim-
mektedir. lerde olmakla birlikte, bir çok ülkede ya-
şandığını ileri sürebiliriz. Elde edilen bu
Cinsel taciz ve spor bulgular sonucunda, spor ortamında cin-
Cinsel taciz ve cinsel istismarın, spor sel taciz ve cinsel istismarın farklı yoğun-
bilimleri alanında çok fazla irdelenmemiş luk ve biçimlerde olmakla birlikte, bir çok
konulardan birisi olduğu ileri sürülmekle ülkede yaşandığı görülmektedir..
beraber, özellikle batıda bu konuda yapıl- Spor ortamında yaşanan cinsel taciz
mış çalışmalara rastlamak mümkün ve cinsel istismar konusu, kadın sporcu-
(Brackenridge, 1994, Fasting, Bracken- lar ve antrenörleri arasındaki ilişki bağla-
ridge ve Sundgot-Borgen, 2004; Volkwe- mında da araştırılmıştır ( Cense ve Brac-
in, Schnell, Sherwood ve Livezey, 1997). kenridge, 2001; Toftegaard Nielsen,
Robinson (1997)’e göre spor kültüründe 2001; Tomlinson ve Yorgancı, 1997). Bu
cinsel taciz ve cinsel istismara karşı yük- çalışmalarda, spor ortamında yaşanan
sek bir tolerans vardır. Bunun nedeni ola- cinsel taciz ve cinsel istismarda sporcu-
92
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
antrenör ilişkisi bir risk faktörü olarak ele (%56.2)`ü seyirciler, erkek takım arkadaş-
alınmaktadır. Brackenridge (1997) antre- ları ve antrenörleri tarafından cinsel taci-
nör-sporcu ilişkisinin kadın sporcular açı- ze uğradıklarını belirtmişlerdir.
sından nasıl bir risk faktörü içerebileceği-
ni şu şekilde açıklamıştır: “sporcunun Beden eğitimi ders ortamında
antrenörün uzmanlığı bağlamında antre- toplumsal cinsiyet ilişkileri
nöre bağımlılığı, başarılı sporcuların spo-
Toplumsal cinsiyet kavramı, okulların
ru bırakmamaları için maruz kaldıkları yo-
varolan toplumsal eşitsizlikteki rollerini
ğun baskı, antrenör ve sporcu ilişkisinin
açığa çıkarmaya çalışan eğitim araştır-
aile ilişkisi olarak görülmesi ve bu ilişkinin
macıları tarafindan toplumsal yeniden
kutsallaştırılması ve eşitsizliğe yönelik
üretim veya kültürel yeniden/üretim süre-
apolitik tutumlar sonucunda spor ortamı
ci içerisinde ele alınmaktadır. Bu bağlam-
cinsel taciz ve istismar için aktif bir alan
da, toplumsal cinsiyetin yeniden üretimi
haline gelmektedir”.
kadın ve erkek arasındaki toplumsal ve
Cinsel taciz ve cinsel istismarın spor- kültürel farklılıkların sürdürülmesine işaret
cunun diğerlerinden izole edildiği (birey- etmektedir. Beden eğitimi alanı, genel
sel sporlar), giyimin ön planda olduğu, eğitim ortamında toplumsal cinsiyetin
geleneksel kadınlığın belirgin olduğu ve üretilmesinde önemli alanlardan biri ola-
erkek egemen örgüt yapılarının hakim ol- rak kabul edilmektedir.
duğu ortamlarda daha yoğun yaşandığı Beden eğitimi ve spor ortamı, okul
ileri sürülmektedir. Örneğin, Fasting ve programlarında yer alan derslerin içinde,
arkadaşları (2004) halteri bireysel, erkek toplumsal cinsiyet farklılıklarını kadın ve
egemen yapının ve erkeklik kültürünün erkek arasındaki biyolojik farklılıklara in-
hakim olduğu bir spor dalı olarak tanım- dirgeyerek normalleştirmenin en fazla ya-
lamışlardır ve bu çalışmalarında erkeksi şandığı alandır (Flintoff 1990; Hargreaves
olarak adlandırılan sporlarda yer alan ka- 1994). Bu bağlamda, beden eğitimi ders
dın sporcuların toplumsal cinsiyetten ba- ortamında bedenin inşasına yönelik yapı-
ğımsız görülen sporlarda yer alan kadın lan araştırmalarda öğrencilerin deneyim-
sporculara kıyasla cinsel taciz ve cinsel lerinin şekillenmesinde toplumsal cinsi-
istismara daha fazla maruz kaldıklarını yetin önemli bir faktör olduğu ve bununla
bulmuşlardır (44% vs. 22%). Ayrıca ya- ilişkili kız ve erkek öğrencilerin farklı be-
zarlar tarafindan başarılı sporcuların (örn, den yaşantılarının bulunduğu ve bu ya-
Dünya Şampiyonaları ya da Olimpiyatlar- şantılarda toplumsal cinsiyetin yeniden
da yarışan) bu bağlamda cinsel taciz ve üretildiği ortaya çıkarılmıştır (Light ve Kirk
cinsel istismara maruz kalma risklerinin 2001; Olafson 2002).
daha yoğun olduğu ileri sürülmektedir. Sporun programda temel içerik alanı
Gündüz ve arkadaşlarının (2002) Tür- olarak kullanılmasıyla beden eğitimindeki
kiye’de yapmış oldukları bir araştırmaya günlük uygulamalar hareket, beden ve
katılan 356 kadın sporcunun 200 toplumsal cinsiyet hakkındaki belirli anla-
93
Koca
94
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
95
Koca
Yazar Notu: Bu yazı, 2006 yılında Toplum ve Brackenridge, C.H. (1997). “He owned me
Bilim dergisinde yayınlanan “Spor ve Top- basically…” Women’s experiences of
lumsal Cinsiyet: Genel Bir Bakış” adlı maka- sexual abuse in sport. Int Rev Soc
lenin geliştirilmiş halidir. Sport, 32(2), 115-130.
Brackenridge, C.H. (1998). Healthy sport for
KAYNAKLAR healthy girls? The role of parents in
preventing sexual abuse. Sport Educ
Acosta, R.V. & Carpenter, L.J. (2000). Wo-
Soc, 3(1), 59-78.
men in intercollegiate sport: A longi-
tudinal study twenty-three year upda- Bulgu, N. & Koca, C. (2006a). Examination of
te 1977-2000. W Sport & P Act J, 9 gender relations regarding media.
(2), 141-144. The 9th International Sports Sciences
Congress, 3-5 November, Muğla,
Arslan, B. & Koca, C. (2006). An examination
Türkiye.
of female-related articles in daily
newspapers with gender perspective. Bulgu, N. & Koca, C. (2006b). Media Covera-
The 9th International Sports Sciences ge of Sexual Harassment in Sport in
Congress, 3-5 November, Muğla, Turkey. 3th European Association for
Türkiye. Sociology of Sport Conference
(EASS). Finland.
Arslan, B., Koca, C. & Asci, F.H. (2007). An
examination of attitudes towards wo- Butler, J. (1990). Gender trouble: feminism
men`s work roles and women mana- and the subversion of identity, Rout-
gers regarding gender roles in Turkish ledge, New York.
sport organisation (Değerlendirmede, Cense, M. & Brackenridge, C.H. (2001).
Sex Roles). Temporal and developmental risk fac-
Azzarito, L. & Solmon, M.A. (2005). A recon- tors for sexual harassment and abuse
ceptualization of physical education: in sport. EUR PE Rev, 7(1), 61-79.
The intersection of race, gender, and Challip, L., Villiger, J. & Duignan, P. (1980).
social class. Sport Educ Soc, 10, 25- Sex role identity in a select sample of
47. women field hockey players. Int J
Benedict, J. (1997). Public heroes, private Sport Psy, 11, 240-248.
felons: Athletes and crimes against Choi, P. Y. L. (2000). Femininity and the
women. Boston: MA: Northeastern physically active woman, Taylor &
University Press. Francis, Berkeley.
Bernstein A. (2002). Is it time for a victory Coakley, J.J. (1994). Sport in society. St. Lo-
lap?: Changes in the media coverage uis, MO: Times Mirror/Mosby College
of women in sport. Int Rev Soc Sport, Publishing.
37, 415-428. Connell, R.W. (1983). Which way is up? es-
Bishop, R. (2003). Mission in action: feature says on sex, class and culture,
coverage of women’s sports in Sydney, Allen & Unwin.
Sports Illustrated. J Sport Soc Issu- Connell, R.W. (1987). Gender and power.
es, 27, 184-194. Stanford University Press, California.
Brackenridge, C.H. (1994). Fair play or fair Dewar, A. (1993). Would all the generic wo-
game? Child sexual abuse in sport men in sport please stand up? Chal-
organizations. Int Rev Soc Sport, 29, lenges facing feminist sport soci-
287-290. ology. Quest, 45, 211-229.
96
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
Eastman, S.T. & Billings, A. C. (1999). Gen- spor branşlarındaki elit bayan spor-
der parity in the Olympics: hyping cuların karşılaştıkları cinsel taciz olay-
women athletes, favouring men ath- larının araştırılması. Spor Araştırmala-
letes, J Sport Soc Issues, 23 (2), 140- rı Dergisi, 6 (1), 95-108.
170. Hall, M.A. (1988). The discourse of gender
Ennis, C.D. (1999). Creating a culturally rele- and sport: from femininity to femi-
vant curriulum for physically disenga- nism. Sociol Sport J, 5, 330-340.
ged girls. Sport Educ Soc, 4, 31-49. Hall, M.A. (1996). Feminism and sporting bo-
Fasting, K. & Pfister, G. (1997). Opportuniti- dies: essays on theory and practice,
es and barriers for sport for women in Human Kinetics.
Turkey: a pilot study, Unpublished Hall, E.G., Durborow, B. & Progen, J.L.
manuscript, Berlin/Oslo. (1986). Self-esteem of female athle-
Fasting, K., Brackenridge, C., & Sundgot- tes and nonathletes relative to sex ro-
Borgen, J. (2004). Prevalence of se- le type and sport type. Sex Roles, 15
xual harassment among Norwegian (7/8), 379-390.
female elite athletes in relation to Hargreaves, J. (1994). Sporting females: cri-
sport type. Int Rev Soc Sport, 39 (4), tical sssues in the history and soci-
373-386. ology of women’s sports, Routledge,
Flintoff, A. (1990). Physical education, equal London.
opportunities and the national curri- Harris, J. & Clayton, B. (2002). Femininity,
culum: Crisis or challenge?. Physical masculinity, physicality and the eng-
Education Review, 13 (2), 85-100. lish tabloid press, Int Rev Soc Sport,
Foucault, M. (1974). The archaeology of 37 (3-4), 397-413.
knowledge, Tavistock, London. Hickey, C., Fitzclarence, L. & Matthews, R.
Garrett, R. (2004). Gendered bodies and (1998). (Eds). Where the boys are:
physical identities, “Body knowledge masculinity, sport and education, Ge-
and conrol. studies in the sociology elong, Deakin University Press.
of physical education and health” Hovden, J. (2000). Short communications
(Ed. J. Evans, B. Davies ve J. gender and leader selection proces-
Wright)’da, Routledge, London and ses in norwegian sporting organizati-
New York, 140-156. on. Int Rev Soc Sport, 35(1), 75–82.
Gilbert, R. & Gilbert, P. (1998). Masculinity Inglis, S., Danylchuk, K.E. & Pastore, D.L.
goes to school. Sydney: Allen and (2000). Multiple realities of women’s
Unwin. work experiences in coaching and
Gilmore, D. (1990). Manhood in the making: athletic management. W Sport & P
cultural concepts of masculinity, Yale Act J, 9 (2), 1-26.
University Press, London. Kağıtçıbaşı, Ç. (1982). Sex roles, family and
Gorely, T, Holroyd R. & Kirk, D. (2003). Mus- community in Turkey, Indiana Univer-
cularity, the habitus and the social sity Turkish Studies 3, Indiana.
construction of gender: towards a Koca, C. (2004a). Boys’ bodies, hegemonic
gender-relevant physical education, masculinity and physical education.
Br J Sociol Educ, 24 (4), 429-448. 9. Avrupa Spor Bilimleri Kongresi,
Gündüz N., Koz M., Fedai T., Sunay H. & Clermont-Ferrand, Fransa.
Ersöz G. (2002). Türkiye’de değişik Koca, C. (2004b). Beden eğitimi dersinde
97
Koca
98
Toplumsal Cinsiyet ve Spor
99