You are on page 1of 6

İsrail Kavminin Seçilmişliği Üzerine

Bir Araştırma

Doç.Dr. Mehmet KATARa ÖZET Yahudilik milli bir din, bu dinin inanırları olan İsrail oğulları ise Tanrı tarafından seçilmiş
etnik bir topluluk olarak telakki edilmektedir. Oysa bu seçilmişlik ve üstünlük, Müslümanlar
tarafından da dile getirilen, Allah katında değerliliğin takvaya bağlı olduğu şeklindeki bir
a
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi üstünlükten başka bir şey değildir. Nitekim Yahudi kutsal kitabında bu üstünlük ve seçilmişliğin
Dinler Tarihi AD, ANKARA böyle algılanması gerektiğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Ancak zamanla Yahudiliğin, Babil
Sürgününden itibaren içe kapanmaya başlaması ve miladi çağların başlarında milli bir din haline
gelmesi üzerine başlangıçta inanca bağlı olan bu üstünlük anlayışı, İsrail kavminin etnik üstünlüğü
Yazışma Adresi/Correspondence: şeklinde algılanmaya başlanmıştır.
Doç.Dr. Mehmet KATAR
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Anahtar Kelimeler: Seçilmişlik, Seçilmiş Halk, İsrail oğulları, Yahudilik
Dinler Tarihi AD, ANKARA
katar@divinity.ankara.edu.tr
ABSTRACT It is considered that Judaism is a national religion and the believers of this religion are
an ethnically chosen people by God. But this being chosen of Isaelites and their superiority is noth-
ing but, as Muslims expressed, in the sight of God superiority depends on piety which leads de-
servingness. There are some proofs in the Tanakh indicate that being chosen and superiority should
be understood in this context. But as time went by, with the withdrawal of Judaism into itself after
the Exile and transforming into a national religion at the beginning of first millennium the idea of
superiority which was based on faith at the beginning started to be considered as ethnic superior-
ity of Israelites.

Key Words: Chosen People, Chosenness, Israelites, Jews

Journal of Islamic Research 2007;20(4):458-463

ahudilik genel olarak, milli bir din; bu dinin başlıca inanır kitlesini oluştu-
ran İsrail oğulları ise Tanrı tarafından seçilmiş etnik bir topluluk olarak te-
lakki edilmektedir. Bu yanlış algılama, tarihi süreç içerisinde, önce
Yahudi/İsrail toplumda ortaya çıkmış, buradan da, başka bazı yanlış algılamalar gi-
bi Hıristiyan ve Müslüman toplumlarına sirayet etmiştir. Bu yanlış algılama sebe-
biyle Hıristiyanlar, Tanrı’nın İsrail oğullarıyla etnik temele dayalı olarak yapmış
olduğu ahdin(antlaşmanın) İsa’yla birlikte ortadan kalktığına ve Tanrı’nın bu kez,
imanda seçilmiş olanlarla bir ahit yaptığına inanmıştır.1 Benzer bir biçimde Müslü-
manlar da Yahudiliğin sadece İsrail oğullarına ait bir din olduğu şeklindeki yanlış
algılamanın etkisiyle İsrail oğullarının (bir zamanlar) âlemlere üstün kılındığını di-
le getiren Kuran ayetlerini2 belli bir etnik topluluğun, tarihin bir dönemindeki üs-
tünlüğü olarak algılamış, ancak bu üstünlüğün İslam vahyinin ortaya çıkışıyla
Copyright © 2007 by İslâmî Araştırmalar ortadan kalktığını kabul etmişlerdir.3 Peki, Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslü-

458 Journal of Islamic Research 2007;20(4)


İSRAİL KAVMİNİN SEÇİLMİŞLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Mehmet KATAR

manların genel bir doğru olarak kabul ettiği bu anlayış sığındığı Medyen’de kâhin Yetro’nun kızı Tsippora ile
gerçekten doğru mudur? Yani Tanrı, Yahudilik veya evlenmiştir.11 Fakat burada Yusuf ve Musa’nın yabancı-
Musevilik olarak adlandırılan dini geleneği sadece İsra- larla evliliklerinin bir zaruretten kaynaklandığı iddiası
il oğulları topluluğuna göndermiş ve bu topluluğu sırf haklı bir biçimde dile getirilebilir. Çünkü Yusuf ve Mu-
etnik gerekçelerle diğer milletlerden üstün mü kılmış- sa bu evlilikleri yaptıklarında, çevrelerinde onların fark-
tır? Yoksa bu algılama şekli sadece bir yanılgıdan mı iba- lı tercihte bulunmalarına ve İsrail soyundan birer
rettir? Bunun cevabını, etnik ve dinsel seçilmişliğin kadınla evlenmelerine imkân verecek şekilde İsrail kabi-
dayanağı olarak gösterilen Yahudi Kutsal Kitabında bul- lesinden kişiler bulunmamaktaydı.12 Dolayısıyla Yusuf
maya çalışacağız. ve Musa’nın etnik seçilmişliğe önem vermeyerek yaban-
Yahudi Kutsal Kitabında konunun oldukça çelişki- cılarla evlendikleri ve bu nedenle de Tevrat’ta bahsedi-
li bir biçimde yer aldığı ve etnik seçilmişliği çağrıştıran len İsrail oğullarının seçilmişliğinin etnik bir seçilmişlik
ya da doğrudan destekleyen ifadeler yanında tersini ifa- olmadığı, öyle olsaydı bu iki seçkin İsrailînin yabancı ka-
de eden ve bu seçilmişliğin, etnik değil, dinsel temelli dınlarla evlenmeyeceği şeklindeki bir söylemin, sağlam
bir seçilmişlik olduğuna delalet eden ifadeler de bulun- bir kanıt olmayacağını kabul etmemiz gerekmektedir.
maktadır. Bu durumda meseleyi, Yahudiliğin ilk atası Bu durumda, Tevrat ve Kuran’da geçen, İsrail oğullarının
olan Hz. İbrahim’den başlayarak ele almak ve bu iki yak- seçilmişliği meselesinin etnik değil de dinsel bir seçil-
laşımı destekleyen verileri değerlendirmek gerekmekte- mişlik olması gerektiği ile ilgili iddiamıza başka kanıtlar
dir. bulmamız gerekmektedir. Bunun için de İsrail oğulları-
nın bir aile veya kabile olmaktan çok, Musa önderliğin-
İsrail kavminin ilk atası olan Hz. İbrahim, ailesinin deki bir ahit topluluğu olarak tarih sahnesine çıktığı
yaşadığı Harran’ı bırakarak Tanrı’nın ona ve soyuna mi- döneme bakmak daha uygun olacaktır.
ras olarak vereceğini belirttiği Kenan diyarına göç etmiş4
ve buradaki topluluklarla çeşitli ilişkiler içerisinde ol- Yahudi Kutsal Kitabı, Musa’nın peygamberliğinin
muş, dostluklar kurmuştur. Ancak oğlu İshak için eş bul- ilk dönemlerini anlatırken, esas itibarıyla Musa’nın Mı-
ma zamanı gelince, kurmuş olduğu dostluklara rağmen, sır hükümdarıyla (Firavunla) mücadelesi üzerinde odak-
çevre topluluklardan kız almamış; işlerini idare eden lanmakta, bu süreçte Firavun’a karşı gösterilen mucizeler
yaşlı kölesini yanına çağırarak, oğluna Kenanlılardan kız üzerinde durmakta ve sonunda Tanrı’nın, Mısır’da her
almaması ve Harran’a akrabalarının yanına gidip oğlu evden ilk doğmuş olan çocuğu ceza olarak yok etmesi
için bir kız getirmesi hususunda ondan söz almıştır.5 üzerine İsrail oğullarının Mısır’dan çıkmasına izin veril-
diği anlatmaktadır.13 Aynı bağlamda bu çıkış sürecinde
Tevrat’ta Hz. İbrahim’e atfedilen yabancılardan ge- onları yok etmek isteyen Firavun ve ordusunun denizde
lin almama tavrı İshak tarafından da sürdürülmüş ve o, yok olduğu, Musa ve İsrail oğullarının ise güvenli bir bi-
oğullarına yabancılardan kız almamalarını ısrarla söyle- çimde Mısır’dan çıktığı anlatılmaktadır.14 Tevrat, bu çı-
miştir.6 Ancak İshak’ın oğlu Esav, babasının bu isteğini kış esnasında İsrail oğullarının sayısını verdikten sonra
dinlemeyerek yabancı hanımlarla evlenmiştir. Bu durum değişik etnik kökenlerden, karışık çok halkın da onlarla
İshak ve eşini rahatsız etmiştir.7 İshak’ın diğer oğlu olan birlikte Mısır’ı terk ettiğini dile getirmektedir.15 Burada
Yakup ise anne ve babasının bu isteğine uyarak Harran’- geçen “karışık çok halk da onlarla beraber çıktı” ifade-
da yaşayan dayısının iki kızı ve bu kızların cariyele- sinden, Mısır’ı terk ederek Musa ve İsrail oğullarıyla bir-
ri/hizmetçileri ile evlenmiştir.8 Yakup’un bu şekilde likte göç eden bu insanların, İsrail soyundan olmayan,
evlenmiş olduğu bu dört kadından doğan on iki oğlu,9 on ancak Musa’ya iman eden farklı etnik kökenden kimse-
iki İsrail kabilesinin atası olarak kabul edilmiştir. ler olduğu açık bir biçimde anlaşılmaktadır. Bu da Hz.
Yahudiliğin ilk atası olarak kabul edilen Hz. İbra- Musa’nın, başlangıçtan itibaren İsrail oğulları yanında
him ve onun çocukları ile ilgili olarak yukarıda anlattık- diğer etnik kökenlerden insanlara da ilahi mesajı tebliğ
larımız etnik seçilmişlik meselesinin Yahudi Kutsal ettiğini ve Yahudiliğin başlangıçta etnik temelli bir din
Kitabı tarafından onaylandığına bir kanıt olarak yorum- olmadığını, dolayısıyla İsrail kavminin seçilmişliğinin de
lanabilir. Ancak Hz. İbrahim ve oğulları zamanında ya- etnik bir seçilmişliğe değil, dinsel seçilmişliğe delalet et-
bancılardan eş almak olumsuz gibi gösterilmekle birlikte tiğini açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Nitekim bu
sonradan durum değişmiş gözükmektedir. Nitekim Ya- durum ve seçilmişliği nasıl anlamak gerektiği Mısır’dan
kup’un en çok sevdiği oğlu Yusuf, Mısırlı bir kadınla ev- çıkışın üçüncü ayında İsrail oğullarının Sina çölüne ge-
lenmiştir.10 Aynı davranışı yüzyıllar sonra tarih lişi ve Musa’nın burada Tanrı’nın huzuruna çıkması es-
sahnesine çıkan Musa da sergilemiş ve Mısır’dan kaçıp nasında da net bir biçimde dile getirilmekte ve Tanrı

Journal of Islamic Research 2007;20(4) 459


Mehmet KATAR İSRAİL KAVMİNİN SEÇİLMİŞLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

şöyle demektedir: “Şimdi eğer gerçekten sözümü dinle- edilebileceklerini ifade ettiği Moab kabilesinden22 gel-
yecek ve ahdimi tutacaksanız, bana bütün kavimlerden mesine rağmen, Yahudi Kutsal Kitabında dindar ve er-
has kavim olacaksınız; çünkü bütün dünya benimdir ve demli bir kadın olarak övülmekte ve onun hikâyesi bu
siz bana kâhinler melekûtu ve mukaddes millet olacak- kitabın bir bölümünü oluşturmaktadır.23
sınız…”16 Bu ifadelerden de açık bir biçimde anlaşılaca- Yukarıda belirildiği gibi Davut’un büyük annesi
ğı gibi Tanrı, Musa vasıtasıyla Mısır’dan çıkan inanırlar (Rut) İsrail soyundan olmadığı gibi onun aldığı hanım-
kitlesi ile bir antlaşma yapmakta ve onları, ancak bu an- ların bir kısmı da İsrailli değildir. Bunun en açık kanıtı,
tlaşmaya uyup kendisinin emirlerine itaat etmeleri kar- Davut’tan sonra tahta geçen oğlu Süleyman’ın da anne-
şılığında, yine kendisine ait olan dünyanın diğer si olan Bat-Şeba’dır.24 Tevrat’a göre Davut’un, başkasıy-
insanlarından daha değerli kabul edeceğini ifade etmek- la (Hitti Uriya ile) evliyken cinsel ilişki kurduğu
tedir. Burada Allah katında değerli oluşun, tıpkı Kuran’- Bat-Şeba büyük bir olasılıkla İsrail soyundan değildi.
daki gibi doğrudan doğruya O’nun emirlerine itaat etme Çünkü onun kocası Hitti Uriya, adından da anlaşılacağı
ve O’nun istediği gibi yaşama şartına bağlandığı açık bir gibi bir Hitti idi; dolayısıyla Uriya’nın karısı Bat-Şeba’-
biçimde görülmektedir.17 nın da bir Hitti olması en yakın ihtimal olarak gözük-
İsrail kavminin seçilmişliğinin, Tanrı’nın istekleri- mektedir. Bu durum Davut’un, Tesniye kitabında
ne itaat şartına bağlı olduğu Tevrat’ın daha başka yerle- kendileriyle anlaşma yapılmayacağı ve yok edileceği be-
rinde de görülmektedir. Nitekim Levililer kitabının 26. lirtilen yedi kabileden biri olan Hitti kabilesinden biri-
babında Tanrı İsrail topluluğuna, kendisinin emirlerini lerinin ülkesinde yaşamasına, hatta kendi ordusuna
tuttukları takdirde onların arasında olacağı ve onları her katılmasına müsaade ettiğini göstermektedir. Ayrıca bu
türlü dünyevi bela, felaket ve olumsuzluktan koruyaca- durum, Hitti Uriya’nın ve muhtemelen daha pek çok
ğı vaadinde bulunmakta; bunu yapmadıkları takdirde de Hitti veya başka kabile mensubunun da Musevi inancı-
onlara sırtını döneceğini ve onları her türlü felaket ve nı benimsediğine ve bunların Tesniye kitabında belirti-
olumsuzluğa maruz bırakacağını açık bir biçimde ifade len emrin aksine tamamen yok edilmeyerek Yahudiliğe
etmektedir.18 Bu açık ve ayrıntılı vaat ve tehdit listesi tü- kabul edildiğine delalet etmektedir.25
müyle Tanrı’nın emirlerine uyma veya uymamaya bağ- Yukarıda verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı gi-
lanmakta, etnik bir seçilmişlik ve üstünlüğe ise en küçük bi Yahudiliğin en büyük kahramanı olarak kabul edilen
bir kanıt dahi bulunmamaktadır. Bu durum Tanrı’nın, Davut’un büyük annesinin ve eşlerinden bir kısmının et-
çoğunluğu İsrail oğullarından oluşan, ancak aralarında nik olarak İsraili soydan olmaması, başlangıçta mesele-
başka etnik kökenden insanların da bulunduğu Musa nin etnik bir perspektiften görülmediğine ve buna bağlı
ümmetini, dinsel bir seçkinler topluluğu olarak gördü- olarak da İsrail toplumunun kendisini üstün bir ırk ve
ğünün ve bu dinsel seçilmişliğin etnik bir seçilmişlik ola- etnik manada seçilmiş bir topluluk olarak telakki etme-
rak anlaşılmaması gerektiğinin açık bir kanıtını diğine delalet etmektedir. Bu durum, Yahudiliğin baş-
oluşturmaktadır.19 langıçta milli bir karakter taşımadığını ve burada
Hz. Musa’nın etrafında toplanan ve çoğunluğunu bahsedilen seçilmişliğin de ilahi teklife uymanın karşılı-
İsrail kabilelerinin oluşturduğu bu inanırlar topluluğu- ğında Allah katındaki bir saygınlık şeklinde anlaşılması
nun, esas itibarıyla imanda seçilmişler topluluğu olduğu gerektiğini göstermektedir. Bu algılama biçimi, devletin
anlayışı, Musa’dan sonraki dönemde, Kenan toprakları- Süleyman’dan sonra M.Ö. 930 yılında ikiye bölünme-
nı ele geçirme sürecinde de devam etmiştir. Bu inanırlar sinden sonra da devam etmiştir. Bu dönemde her iki
topluluğu Yeşu döneminden itibaren Filistin-İsrail coğ- krallıkta da zaman zaman dinden sapmalar yaşanmıştır.
rafyasına tekabül eden toprakları kademeli bir biçimde Bu dinsel yozlaşma sürecinde önce kuzeydeki İsrail dev-
ele geçirmiş ve bu ele geçirilen topraklar, kabileler ara- leti M.Ö. 722 yılında Asurlular tarafından yıkılmış ve
sında paylaşılmıştır. Bu süreçte bu kabileler, özellikle kız bölge halkı Asur topraklarına sürülmüştür.26 Bunların
alıp vermeler suretiyle çevre halklarla karışmıştır. Bu- yerine de Asur yerleşim birimlerinden değişik halklar
nun en açık kanıtı, Yahudilerin en büyük kahramanı getirilerek yerleştirilmiştir.27
olarak kabul edilen Davut’un dedesinin annesi Rut’un, İsrail Devletinin yıkılmasından bir buçuk yüzyıl
İsrail soyundan gelmeyen bir kadın olmasıdır.20 Rut, İs- kadar sonra bu kez Babil Devleti bölgede önemli bir güç
rail soyundan olmamasına, hatta İsraillilerin ensest bir odağı haline gelmiştir. Bunun üzerine geride kalan tek
ilişkinin sonunda meydana gelen bir kabile olarak gördü- Yahudi devleti olan Yahuda, Babil’e vergi vermek zo-
ğü21 ve ancak on nesil sonra Tanrı’nın cemaatine kabul runda kalmıştır.28 Ancak bu devlet, bir süre sonra Ba-

460 Journal of Islamic Research 2007;20(4)


İSRAİL KAVMİNİN SEÇİLMİŞLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Mehmet KATAR

bil’e vergi vermeyi reddederek baş kaldırınca M.Ö. 587 Yukarıda verilen bu bilgiler ışığında Yahudilerin,
veya 586 yılında Babil orduları tarafından yıkılmış ve İkinci Mabet Döneminde içe kapanmaya ve ulusalcı bir
ülke halkının büyük bir kısmı Babil topraklarına sürgün çizgiyi benimsemeye, dolayısıyla daha önce dinsel an-
edilmiştir.29 Tevrat’ın bundan sonraki anlatımı esas iti- lamda bir seçilmişliği ifade eden seçilmişliği de etnik bir
barıyla güneydeki Yahuda devletinin ve bu devleti oluş- seçilmişlik gibi algılamaya başladıkları anlaşılmaktadır.
turan iki kabilenin, Yahuda ile Benyamin kabilelerinin Bu yanlış algılama, sonraki dönemde hızlanarak devam
Babil’e sürülmesi ve sürgün sonrasındaki gelişmeler üze- etmiş ve siyasi sosyal olayların etkisiyle günden güne pe-
rine odaklanmakta, kuzeydeki İsrail devletinin mensu- kişmiş ve İsa’nın tarih sahnesine çıktığı dönemde zirve-
bu olan on kabilenin ne olduğu üzerinde ise ye erişmiştir. Bu dönemde Yahudiler kendilerinden
durulmamaktadır. olmayan birileriyle aynı mekânı paylaşmanın bile ken-
Kanaatimizce Yahudiliğin milli bir din, buna bağlı dilerini manen kirleteceğine inanmaya başlamıştır. Bu
nedenle onlar, Fısıh Bayramında, kendileri gibi bir Ya-
olarak dinsel manada değerli olmayı ifade eden dinsel se-
hudi olan İsa’yı, dinde bozgunculuk yaptığı gerekçesiy-
çilmişliğin de etnik bir seçilmişlik olarak algılanması sü-
le yargılayıp ölüme mahkûm ettikten sonra, hükmü
reci Babil Sürgünü sonrasında ortaya çıkmaya başlamış
onaylama ve uygulama yetkisini elinde bulunduran Ro-
gözükmektedir.30 Çünkü Sürgün Döneminin hemen ön-
malı valinin huzuruna çıkamamış ve onu dışarıya çağır-
cesinde ve Sürgünün ilk yıllarında yaşamış olan Yerem-
tarak taleplerini dile getirmişlerdir.35 Hatta İsa
ya peygambere atfedilen Yeremya kitabında da Tanrı’nın
döneminde Yahudiler, bu dışlayıcı tavrı sadece Yahudi
sadece Yahudilerin değil, bütün milletlerin Tanrısı ol-
olmayanlara karşı değil, kendileri kadar dindar kabul et-
duğu açık bir biçimde dile getirilmekte ve “Bütün insan-
medikleri Yahudilere karşı da sergilemiş, İsa’yı da bu tür
lığın Tanrısı Rab benim” denilmektedir.31 Yeremya’daki
insanlarla oturup konuştuğu için eleştirmişlerdir.36
bu ifadeden hareketle Yahudilikteki, sadece İsrail oğul-
larını önemseyen ve başkalarıyla ilgilenmeyen Tanrı ta- Yahudilerin yabancılara -ve kendilerinden olsa bi-
savvurunun, en erken Sürgün Döneminin sonlarına le günahkâr gördükleri kimselere- karşı yönelik bu dış-
doğru, hatta sürgünden sonra ve kademeli bir biçimde layıcı tavrı, içinde bulundukları siyasi sosyal şartların
ortaya çıkmaya başladığını düşünmek gerekmektedir. etkisiyle İsa sonrasındaki dönemde artarak devam etmiş
Muhtemelen ilk tohumları Babil Sürgünü döneminin ve bu din, M.S. II. yüzyıldan itibaren neredeyse tama-
sonlarında atılmış olan bu düşünce, Yahudi toplumunun men dışa kapalı bir yapıya dönüşmüştür. Bu dönemden
Sürgünden dönerek Kudüs’ü yeniden inşa etmesi ve kay- itibaren Yahudiliğe ihtida etmek isteyen kimselerin cid-
bolan Tevrat’ı yeniden yazması sürecinde iyice ortaya di bir sınanmadan geçirilmesi ve ancak ondan sonra bu
çıkmıştır. Bunun en açık örneğini Sürgünden dönüş dö- dine kabul edilmesi karara bağlanmıştır.37 Yahudiliğin
neminin en önemli dini lideri olan Kâhin Ezra’nın ifade- dışarıdan yapılacak ihtidalara kapıları adeta tamamen
lerinde görmekteyiz. O, devletin yıkılmasını ve halkın kapatmasına rağmen, bu din yine de sadece etnik bir top-
sürgüne gitmesini, Yahudilerin yabancılarla karışıp kay- luluğun dini olarak görülmemiş ve zaman zaman farklı
naşarak kendi dini değer ve düşüncelerinden kopmala- etnik kökenlerden kişiler veya topluluklar Yahudiliğe
rının bir cezası olarak görmüş; bu nedenle de yabancı geçmiştir. Bunun en güzel kanıtlarından birini de bir
hanımlarla evlenmemeyi emretmiş, evli olanların da Türk topluluğu olan Hazarların M. S. VIII. yüzyılda Ya-
bunları boşayarak göndermelerini söylemiştir.32 Aynı sü- hudiliği benimsemesi oluşturmaktadır.38 Hatta kaynak-
reçte muhtemelen Babil Sürgünü sonrasında ortaya çı- larda, Hazar Türklerinin Yahudiliğe bu gönüllü
kan ve Yahuda halkını ifade etmek için kullanılan katılımının ötesinde, bazı Yahudi topluluklarının Yahu-
Yahudi adı yaygınlaşmıştır. Yahudalılar bu adı kullan- dilerin geleneksel tavrından farklı bir biçimde Yahudili-
mak suretiyle kendilerini sadece yabancılardan değil, ği başka insanlara yaymaya çalıştıkları ve bu suretle
Asur istilası sırasında İsrail topraklarına getirilip yerleş- başka milletlerden Yahudileşen kimselerin olduğu da be-
tirilen ve burada Musevileşen farklı etnik kökendeki Sa- lirtilmektedir. Nitekim İslam’ın ortaya çıktığı dönemde
maryalılardan33 da ayrı tutmaya başlamış, bunlardan Arabistan yarımadasındaki, özellikle de Medine çevre-
uzak durmayı tercih etmişlerdir. Hatta bu dışlayıcı ta- sindeki Yahudi kabilelerinin kendi inançlarını Araplar
vırla onlar, Sürgün sonrasında yeniden inşa etmeye baş- arasında yaymaya çalıştıkları ve yanlarına verilen Arap
ladıkları Süleyman Tapınağının yapımında kendilerinin çocuklarını Yahudileştirdikleri belirtilmektedir.39
de katkı ve paylarının olmasını talep eden Samaryalıla- Yukarıda İsrail oğullarının esas itibarıyla etnik bir
rın yardımcı olma isteklerini de reddetmişlerdir.34 topluluktan çok dinsel bir topluluğu, bunların seçilmiş-

Journal of Islamic Research 2007;20(4) 461


Mehmet KATAR İSRAİL KAVMİNİN SEÇİLMİŞLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

liği ile ilgili ifadelerin ise etnik değil, dinsel bir seçilmiş- lak bir tavır olarak gerçekleşmemiş ve başka etnik köken-
liği ifade etmesi gerektiğine dair ortaya koyduğumuz ta- den olan insanların Yahudiliğe ilgi duymaları halinde on-
rihsel örneklerin günümüzde devam eden canlı ların bu dine girmelerine müsaade edilmiştir. Ancak bu
temsilcileri de bulunmaktadır. Bu çerçevede 1990’lı yıl- müsaadeye rağmen, Yahudiliğin başlangıçtaki evrensel
larda küçük bir kısmı İsrail’e getirilen, ancak çoğunluğu bir din olma hususundaki çizgisinden epeyce farklı bir
hala Etiyopya’da yaşayan Etiyopya Yahudileri (Falaşa- noktaya kayarak ulusal bir din görünümüne dönüştüğü,
lar) ve yine İsrail’de yaşayan yüz elli – iki yüz bin kadar Yahudilerin çoğunluğu tarafından böyle algılandığı ve bu
Kürt asıllı Yahudi’nin varlığı,40 bütün ulusallaştırma gi- yanlış algılama biçiminin, Yahudi bakış açısının etkisiy-
rişimlerine ve içe kapanmacı çabalara rağmen Yahudili- le Hıristiyanlar tarafından ve kısmen de Müslümanlar ta-
ğin sadece bir ırka ait bir din gibi algılanmaması rafından paylaşıldığı anlaşılmaktadır. Yahudiliğin etnik
gerektiğini, dolayısıyla tarihin bir döneminde bu toplu- bir topluluk olarak algılanmasına bağlı olarak seçilmişlik
luk için kullanılan seçilmişlik ifadesinin de etnik bir se- anlayışı da değişime uğramış ve ilahi mesaja uymanın
çilmişlik olmadığını kanıtlamaktadır. Tanrı katındaki değerliliğini ifade eden seçilmişlik, etnik
Bütün bu kanıtlar Yahudiliğin başlangıçta milli bir bir topluluğun Tanrı katındaki seçilmişliği/değerliliği gi-
din olmadığı ve İsrail oğulları ifadesinin sadece etnik bir bi anlaşılmaya başlanmıştır. Yahudiliğin içe kapanarak
topluluğu değil, bu toplulukla birlikte hareket eden ve ulusal bir din haline gelmesiyle birlikte Yahudiliğin ev-
aynı inancı paylaşan farklı etnik kökenden insanları ifa- rensel yönü unutulmuş ve buna bağlı olarak dinsel seçil-
de ettiği şeklindeki tezimizi desteklemektedir. Bu durum, mişlik de bir ırkın seçilmişliği şeklinde algılanmaya
İsrail oğullarının ya da sonraki dönemde adlandırıldıkla- başlanmıştır. Yahudiler arasında ortaya çıkan bu algıla-
rı şekliyle Yahudilerin, başlangıçta kendi dinlerini belir- ma, yine bu gelenek içerisinde Mesihî bir hareket olarak
li bir etnik topluluğa ait bir inanç gibi görmediklerini, ortaya çıkarak zamanla evrensel bir din haline gelen Hı-
ancak zamanla yaşanan siyasi sosyal hadiselerin etkisiyle ristiyanlığa da sirayet etmiş, ayrıca bu iki dinsel kültürün
içe kapanarak inançlarını milli bir din haline getirdikle- ortak bir unsuru olarak Müslümanların algılama biçimi-
rini göstermektedir. Buna rağmen bu içe kapanma mut- ni de kısmen etkilemiştir.

DİPNOTLAR
1. Bkz. Baki Adam, Yahudilik ve Hıristiyanlık rak getirilmiş, burada zamanla toplumda bir yer 19. Konu bu noktaya gelmişken Kuran’da Hz. Mu-
Açısından Diğer Dinler, İstanbul 2002, 128-129; edinmişti. Onun evlendiği dönemde Mısır’da İs- sa’nın öğretisini takip edenler için “Beni İsrail”
Nazmiye Yavuz, Kitabı Mukaddes Açısından rail ailesinden kimse bulunmamaktaydı. Aynı (İsrail oğulları) ve “Yahudi” ifadelerinin kul-
Yahudilik ve Hıristiyanlıkta Seçilmişlik Anlayışı, şekilde Musa da kavminin yaşadığı Mısır’dan lanıldığına ve bu ifadelerin bir etnik topluluktan
(A. Ü. Sos. Bil. Enstitüsü Yayınlanmamış Yük- kaçarak Medyen’e sığınmış ve burada Yet- çok, Hz. Musa’nın getirdiği mesajı kabul eden
sek Lisans Tezi) Ankara 2006, 86. ro’nun kızıyla evlenmiştir. Onun bu evliliği ümmeti tanımladığına dikkat çekmek gerek-
yaptığı dönemde de etrafta İsrail kabilesinden mektedir. Bu isimler Kuran’ın nazil olmasından
2. Bkz. Bakara (2), 47, 122; Maide (5), 20; Ca-
birileri bulunmamaktaydı. önceki dönemde de kullanılmaktaydı ve Kuran,
siye (45), 16.
Musa ümmetini tanımlamak için eskiden beri
3. Ebu’l-A’lâ Mevdûdî, Tefhimu’l- Kur’an, 13. Çıkış, XII. bap.
kullanılan bu isimleri aynen almıştır. Çünkü
Kur’an’ın Anlamı ve Tefsiri, Çev. Muhammed 14. Bkz. Çıkış, XIV. bap. Kuran bir topluluktan bahsederken o topluluk
Han Kayanî, Yusuf Karaca vd., İstanbul 1986, için çevrede yaygın olarak bilinen ve kullanılan
15. Bkz. Çıkış, XII/ 38.
I/ 98. tanımlamayı tercih etmekte, bu manada bir isim
16. Çıkış, XIX/ 5-6.
4. Bkz. Tekvin, XV/ 18-21; XVII/ 8. tashihine gitmemektedir. Bununla birlikte bu din-
17. Bkz. Hucurat (49), 13. lerle ilişkili gösterilen peygamberler söz konusu
5. Bkz. Tekvin, XXIV. bap.
18. Tanrı’nın İsrail oğullarıyla yapmış olduğu bu an- olduğunda insanların kullandığı bu tanımlama-
6. Bkz. Tekvin, XXVIII/ 1-9. ların doğru olmadığına dikkati çekmektedir. Ni-
tlaşmaya rağmen, onların zaman zaman so-
7. Bkz. Tekvin, XXVI/ 34; ayrıca bkz. XVII/ 46. tekim Kuran’da “yoksa siz İbrahim, İshak, Yakup
runlar çıkarmaları ve ayak diremeleri çeşitli
ve torunlarının (esbâtın) Yahudi veya Hıristiyan
8. Bkz. Tekvin, XXIX. bap. cezalarla cezalandırılmış, ancak İsrail oğulları
olduğunu mu söylüyorsunuz? Siz mi yoksa
9. Bkz. Tekvin, XXXV/ 23-26. tamamen yüzüstü bırakılmamıştır. Bu, onların
Allah mı daha iyi bilir” (Bakara, 140) diye eleşti-
davranışlarını düzelterek yanlışı terk etmeleri
10. Tevrat’a göre Yusuf, On şehrinin kâhini Potife- ride bulunularak Ehl-i Kitabın kendileri ve ata-
ve Tanrı’nın yoluna dönmeleri sebebiyle veya
ra’nın kızı Asenat ile evlenmiştir (bkz. Tekvin, ları için kullandıkları “Yahudi”, “Beni İsrail” ve
İsrail oğullarına göre Tanrı’nın onların ataları
XLI/ 45). “Nasara” gibi kavramların özü itibarıyla doğru
İbrahim, İshak ve Yakup’a vaatte bulunmuş ol- olmadığı ve bu dinleri tebliğ eden peygamber-
11. Bkz. Çıkış, II/ 16-22. ması sebebiyle İsrail topluluğuna yönelik özel lerin Müslüman oldukları, bunların getirdiği me-
12. Tevrat’a göre Yusuf kardeşleri tarafından ya- bir müsamahası olarak telakki edilmiştir (bkz. sajın özünün de İslam olduğu ifade edilmektedir
bancılara satılmış ve bu suretle Mısır’a köle ola- Tesniye, IX/ 4 vd). (bkz. Bakara, 131-133).

462 Journal of Islamic Research 2007;20(4)


İSRAİL KAVMİNİN SEÇİLMİŞLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Mehmet KATAR

20. Bkz. Rut, IV/ 13-22. kadının kocası Hitti Uriya’yı cepheden getirte- bu anlayış ve diğer toplulukları dışlayıcı yak-
21. Tekvin’de geçen Lut kıssasına göre Tanrı, gü- rek evine, karısının yanına göndertmeye ve laşım, kaybolan Tevrat’ın yeniden yazılması sü-
nahkârlıkları sebebiyle Sodom ve Gomora böylece doğacak olan bebeği ona aitmiş gibi recinde kutsal metne de sokulmuştur.
halkını helak etmiş ve bu felaketten sadece Lut göstermeye çalışmıştır. Ancak Hitti Uriya’nın, 26. Bkz. II. Krallar, XVII/ 5-6; XVIII/ 10-11.
ile iki kızı kurtulmuştur. Bu kızlar, çevrede evle- kendi arkadaşları cephede iken evine gitmeyi
27. II. Krallar, XVII/ 24.
nebilecekleri birilerinin olmaması sebebiyle ba- reddetmesi üzerine, cephe komutanına, onu
savaşın en yoğun yaşandığı yerine sürüp 28. II. Krallar, XXIV/ 1.
balarının soyunun devamını sağlamak için
babalarına şarap içirerek ne yaptığını bilmeye- yalnız bırakmak suretiyle düşman tarafından öl- 29. Bkz. II. Krallar XXIV ve XXIV. baplar; ayrıca
cek kadar sarhoş etmiş ve sırayla onunla bera- dürülmesini sağlama emrini iletmiş ve bu su- bkz. Ali Osman Kurt, Erken Dönem Yahudi Ta-
ber olmuşlardır. Böylece ilk gece büyük kız, retle onu ortadan kaldırtmıştır. Davut, Hitti rihi (Yahudiliğin Mimarı Ezra), İstanbul 2007,
ertesi gece de küçük kız aynı şeyi yaparak ba- Uriya’yı bu şekilde ortadan kaldırdıktan sonra, 32.
basından hamile kalmıştır. Tevrat’a göre bu önceden hamile bıraktığı Bat-Şeba’yı eş olarak 30. Bkz. Kurt, 211.
kızlardan büyüğü bir erkek çocuk dünyaya ge- almış ve kadının bu hamilelikten bir oğlu olmu-
31. Yeremya, XXXII/ 27.
tirerek adını Moab koymuş ve bu çocuk Moab ştur. Ancak Tevrat’a göre Davut’un bu dav-
ranışı Tanrı’yı gücendirmiş ve bunun cezası 32. Ezra, 10/10-11; ayrıca bkz. Kurt, 131-132.
kabilesinin atası olmuştur. Lut’un küçük kız da
aynı şekilde bir oğul doğurmuş ve onun adını olarak bu gayrı meşru ilişkiden doğan çocuk öl- 33. Asurlular, İsrail devletini yıktıktan sonra bölge
Ben-Ammi koymuştur. Bunun da Ammon oğul- müştür. Daha sonra Bat-Şeba meşru eş olarak halkının büyük bir kısmını Asur topraklarına
larının atası olduğu belirtilmektedir (bkz. Tekvin, da bir başka erkek çocuğu, Süleyman’ı doğur- sürmüş, bunların yerine de Babil, Kuta, Avva,
XIX/ 30-38). Kanaatimizce İsrail oğullarının, Mo- muştur (bkz. II. Samuel, XI. ve XII. baplar). Sü- Hamat ve Sefervaim’den insanları getirerek bu
ablıların ve Ammonluların atalarıyla ilgili bu ağır leyman, Davut’un diğer eşlerinden daha önce topraklara yerleştirmiştir. Buralara yerleştirilen
ithamının sebebi, İsrail oğulları ile bu kabileler doğan ve dolayısıyla da tahtın varisi konu- bu insanlar, bir süre sonra Museviliği benimse-
arasındaki, Mısır’dan çıkış dönemine uzanan bir munda bulunan ağabeyleri bulunmasına (bkz. miştir (bkz. II. Krallar, XVII/ 24-41). Ancak, Babil
düşmanlığa dayanmaktadır. Tevrat’a göre İsrail II. Samuel, III/ 2-5) ve bunlar arasında, ordu ile Sürgününden sonra Kudüs ve çevresine geri
oğulları Mısır’dan çıktıktan sonra, yolları üze- devlet ileri gelenlerinin çoğunluğu tarafından dönen Yahuda halkı, bu Musevileri kendileriyle
rinde meskun bulunan bu kabileler tarafından müstakbel kral olarak telakki edilen Adoniya aynı görmemiş ve kendilerini onlardan ayırmak
iyi karşılanmamış ve kendilerine yardımcı olun- gibi birisi de bulunmasına rağmen, annesinin için “Âm ha Yahuda” (Yahuda Halkı) adını kul-
mamıştır. İsrail oğullarının, göç esnasında bu iki Davut üzerindeki etkinliği sayesinde kral lanmaya başlamıştır (Bkz. Baki Adam, “Yahu-
kabilenin kendilerine karşı sergiledikleri tutum- yapılmıştır (bkz. I. Krallar I. bap). diliğin Hıristiyanlığa ve İslam’a Bakışı”, Ankara
dan dolayı duydukları öfke, sonraki dönemde 25. Tesniye kitabında İsrail toplumuna vaat edilen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
kaybolan Tevrat’ın yeniden yazımına yansımış topraklarda yaşayan Hittileri, Girgaşileri, Amo- (A.Ü.İ.F.D.), Ankara 1997, XXXVII/ 335.
ve Tevrat yazarları bu iki kabilenin atalarının en- rileri, Kenanlıları, Perizzileri, Hivileri ve Yebusi- 34. Bkz. Ezra, IV/1-3.
sest bir ilişkinin ürünü olduklarını söylemek su- leri yok etmeleri emredilmekte; bunlarla 35. Bkz. Yuhanna, XVIII/ 28-32.
retiyle bunlardan intikam almışlardır. İsrailliler, anlaşma yapılmaması, kız alıp vermek suretiyle
36. Bkz. Matta, IX/ 10-13; Markos, II/ 16-17;
aynı kızgınlık ve düşmanlık duygusuyla bu ka- akrabalık tesis edilmemesi istenmekte, buna
Luka, XV/ 1-2.
bilelerin iyiliğini istememe ve bu iki kabilenin riayet edilmemesi halinde dışarıdan gelen bu
mensuplarını on nesil boyunca Tanrı’nın ce- eşlerin İsrail inancını bozacağı ifade edilmek- 37. Adam, A.Ü.İ.F.D., XXXVII/ 340.
maatine kabul etmeme düşüncesini de Tevrat’a tedir (bkz. Tesniye, VII/ 1-5). Tevrat’ın bu em- 38. Adam, A.Ü.İ.F.D., XXXVII/ 341.
sokuşturmuşlardır (bkz. Tesniye, XXIII/ 2-6). rine rağmen, bu kabilelerin tamamen yok 39. Bkz. Muhammed Hamidullah, İslam Peygam-
22. Tesniye, XXIII/ 2-6 edilmediği, onların Musevi inancına alındığı ve beri (Hayatı ve Faaliyeti), Çev. Salih Tuğ, 4.
hatta onlarla en üst düzeyde, Davut gibi kişiler baskı, İstanbul 1980, I/ 601, 629; ayrıca bk.
23. Bkz. Rut kitabı I-IV. baplar.
vasıtasıyla hısımlık tesis edildiği görülmektedir. Ömer Faruk Harman, “Tefsir Geleneğinde Ya-
24. II. Samuel, XII/ 24. Tevrat’a göre Davut bu Kanaatimizce bu durum, başlangıçta Tevrat’ta hudilere Bakış”, Dinler Tarihi Araştırmaları IV
kadını oldukça farklı ve tartışmalı bir şekilde böyle bir emrin olduğuna ve bunun ihlal edil- Müslümanlar ve Diğer Din Mensupları - Müslü-
almıştır. O, bir akşam saatinde bu kadını diğine değil, bu tür dışlayıcı ifadelerin Babil Sür- manların Diğer Din Mensuplarıyla İlişkilerinde
yıkanırken görmüş, adamlarına onun kimliğini günü sonrasında kaybolan Tevrat’ın yeniden Temel Yaklaşımlar, Ankara 2004, 120; Şinasi
sormuş ve onun cephede savaşta olan asker- yazılması sürecinde metne dâhil edildiğine de- Gündüz, “Kur’an Vahyi ve Diğerleri: Zincirin
lerinden Hitti Uriya’nın karısı Bat-Şeba ol- lalet etmektedir. Bu süreçte Yahudiler siyasi ve Son Halkası Olarak İlk Buluşma”, İslamiyât
duğunu öğrenmiştir. Tevrat’a göre Davut, sosyal manadaki çöküşü, dini yozlaşmanın bir Ocak-Mart 2004, C. 7, S.1, 16-17.
kadının evli olduğunu öğrenmesine rağmen, cezası olarak telakki etmeye ve içe kapan-
onunla beraber olmuş ve daha sonra kadının 40. Ahmet Almaz - Pelin Batu, Geçmişten Günü-
manın ilk belirtilerini ortaya koymaya ba-
bebek beklediği haberini iletmesi üzerine müze Yahudilik Tarihi, İstanbul 2007, 249.
şlamıştır. Sürgün sonrası Yahudiliğinde oluşan

Journal of Islamic Research 2007;20(4) 463

You might also like