Professional Documents
Culture Documents
Marshall Sahlins Tarihsel Metaforlar Ve Mitsel Gerçeklikler BGST YAyınları
Marshall Sahlins Tarihsel Metaforlar Ve Mitsel Gerçeklikler BGST YAyınları
VE
MİTSEL GERÇEKLİKLER
Sandwich Adaları Krallığı'nın
Erken Dönem Tarihinde Yapı
Marshall Sahlins
bgst Yayınları
bgst Yayınları-59
Düşünce Dizisi-22
Tarihsel Metaforlar ve Mitsel Gerçekl ikler: Sandwich Adaları
Kra l lığı'nın Erken Dönem Tarihinde Yapı
Marshal l Sahlins
"Historical Metaphors and Mythical Real ities: Structure in the
Early H istory of the Sandwich Islands Kingdom"
ASAO Special Publications No. ı , University of Michigan Press,
Ann Arbor (198 1)
Türkçesi: Taylan Doğan
© Marsha l l D. Sahl ins
Birinci Basım
İ stanbul, Ekim 2014
© bgst Yayınları
Marshall Sahlins
bgst Yayınları
Marshall Sahlins: Marshall Sahlins zamanımızın en önemli antropolog
larından birisidir. Halen Chicago Üniversitesi'nde ders vermektedir.
il Ön46:z:
13 ı. B6lüm:Giri4
23 2. B6lüm:Yeniden Üretim
63 3. B6lüm:D6nü�üm
Yapı ve Pratik
1 19 4. B6lüm:Sonuç
Tarihte Yapı
130 Notlar
136 Kaynakça
ÖNSÖZ
Bu çal ışma daha geniş bir araştırma ve yayın projesinin bir ev
resini teşkil ediyor. Projenin tohumları, Okyanusya 'da Sosyal
Antropoloji Kuruluşu'nun Clearwater, Florida'da 23 Şubat 1979'da
düzenlenen yıllık toplantısında benzer bir başlıkla yaptığım onur
sal konuşmayla atıldı. Projenin son aşaması, The Dying God or
the Hi<ltory ob Sandwich l6landö aö Culture [Ölen Tanrı, ya da
Kültür Olarak Sandwich Adaları'nın Tarihi) başlıklı daha kapsamlı
bir çalışma olacak. Bu çalışmanın ilk cildi (toplam üç cilt olması
planlanıyor) yayına hazırlanıyor ve elinizdeki kitapta gerekli gö
rülenden daha fazla belge içeriyor.
EŞSÜREMLİLİK/ARTSÜREMLİLİK. ve DİUSÖZ
Saussure, dil için de aynı şeyin -geçerli olduğunu öne sürer. Ona
göre, göstergenin kavramsal değerini belirleyen, o göstergenin
birlikte var olduğu diğer göstergelerle olan i lişkileridir. Göster
genin yer aldığı (sistemik) ortamda diğer göstergelerle arasındaki
karşıtl ıklar, onun kendi anlamının veya kavramsal değerinin bil
lurlaşmasını sağlar. "Yeşi l"in değeri, onun yanı sıra "mavi"nin var
lığıyla belirlenir ve bunun tersi de geçerlidir. Birçok doğal dilde
olduğu gibi "mavi " olmasaydı, "yeşi l " daha büyük bir kavramsal ve
göndergesel kapsama sahip olurdu. Dolayısıyla, dil ancak bir du
rum olarak kavrandığı, unsurları zamansal açıdan bir eşzamanlılık
düzeni içinde olduğu sürece bir yapı olarak analiz edilebi lir.
salcılığı benzer bir açmazla karşı karşıya bıraktı. Nitekim söz, gös
tergeyi "türdeş olmayan" bir nesne, sadece göstergeler arasındaki
i lişkilerin dışında başka değerlendirmelere tabi bir nesne biçimin
de sunar. Zira dilin konuşmada ifade edilmesi, herkesin bi ldiği gibi
kusurludur ve sonsuz değişkenlik gösterir; konuşanın kendi ya
şamındaki binbir türlü tesadüf tarafından koşullanmıştır. Bu, bir
kez daha, söylemin belirlenmesinin, di lsel bir sistemin terimleri
arasındaki il işkilerin hayli ötesine, farkl ı nitelikteki olgulara. sos
yolojik, psikolojik, hatta fizyolojik olgulara uzandığı anlamına ge
lir. Saussure için dili, söylemdeki bireysel uygulamalarından ayrı
olarak, kolektif boyutu itibariyle oluşturma zorunluluğu buradan
kaynaklanır. Dil ancak konuşanlar topluluğunda mükemmel bir
göstergebilimsel sistem olarak mevcuttur.
Hawai kültüründe mana. kutsal ve manevi bir güç anlamına geliyor. Kavra
mın karmaşık içeriği kitabın devamında daha iyi anlaşılabilir. -ç.n.
BGST 1 Dü�ünce Dizi6i 1 21
Bir noktaya kadar, zor bir iş deği l bu. Zira halihazırdaki yapısalcı
anlayış, pluö ça change. pluö c 'eöt la meme choöe [Ne kadar
değişirse o kadar aynı kal ıyor) tamamen tarihsel bir fikir. Bize,
geçmişin her daim bizimle olduğunu söylüyor. Yapısalcı bir pers
pektiften bakı ldığında, birer yorum ve eylem kipi olarak kültürel
kategorilerin sürekli l iğini keşfetmekten daha kolayı yoktur: meş
hur "longue duree nin [uzun süre) yapıları" (Braudel 1958). Hawai
'
Hawai tarihi genellikle kendini tekrar eder, çünkü bir şey an
cak ikinci defa yaşandığında bir olay olur. İ l kinde ise bir mittir.
Kamehameha'nın Vancouver'a tekl ifi, aslında bir efsaneye gön
dermeydi. Bu öneri, ünlü Paao'nun 1 hikayesinin yeniden sahne
lenmesini içeriyordu. Paao, kuşaklar önce, tıpkı Vancouver gibi,
ufkun ötesindeki görünmeyen topraklardan gelmiş ve yeni bir din
kurmuştu. Hatta yeni dinin yanı sıra, yeni bir egemen şefler soyu
nu da yerleştirmişti. Kamehameha, kendi soyunu buraya dayandı
rıyordu. Mit şöyle devam ediyor:
Paao, ünlü bir çiftçi olan ağabeyi Lonopele'yle kavga ettiği için
anavatanını terk etmek zorunda kal ır. Lonopele, Paao'nun oğ
lunu meyve çalmakla suçladığında, Paao oğlanın midesini açar
ve gerçekte masum olduğunu görür. Öfkelenen Paao kardeşini
terk etmeye karar verir ve bu amaçla kendine bir kano yaptı
rır. Lonopele'nin oğlu, hileyle, kano yapımıyla ilgili tabuları
çiğnemeye sevk edilir ve böylece Paao tarafından, kano işinin
tamamlanması için kurban edilmesi sağlanır. Ardından Paao bazı
adamları ve (bazı versiyonlarda) kuştüylü tanrı Kukailimoku'yla
(Ku-adayı-gasp eden) birlikte denize açılır. Lonopele kanoyu ba
tırmak için "Kona" türü (bir kış fırtınası) fırtınalar çıkartır. Fakat
Paao, denizi durgunlaştırmak için torik (aku) ve orkinos (ope
lu) sürülerini yardıma çağırır. Lonopele tarafından gönderilen
başka tehlikeleri de savuşturan Paao sonunda Hawai Adası'na
ulaşır. Burada bazı meşhur tapınaklar yaptırır. insanların kurban
edildiği ilk tapınaklardır bunlar ve törenleri tanrı Ku (Paao'nun
kuştüylü tanrısı, Ku'nun önemli temsillerinden biridir) yöne
tir. Efsanenin başka bir versiyonunda (Kepelino 1932: 58), Paao
kendinden önce Ada'da var olan rahiplerin hepsini katleder.
Aslında Cook, bedensel arzulara kolay teslim olacak türde biri de
ğildi. Gerçi, "zührevi hastalık" bulaştırma tehlikesi olmadığında,
"adamları"nın ahlaki zaaflarını bu şekilde sergi lemelerine itirazı ol
muyordu. Refakatçi Diöcovery gemisinde bulunan Zimmermann'a
göre, Cook asla dinden bahsetmez, gemisinde rahip bulunmasına
izin vermez, Sebt günü kural larına pek uymazdı ve "kadınlarla cin
sel ilişkiye girdiğine dair en ufak bir ipucu" yoktu (Zimmermann,
1 9 30: 99- 100). Öyle görünüyor ki Majestelerinin Donanması'ndaki
bir gemide yalnızca tek bir Otorite olabilirdi. Dolayısıyla yerel ge
lenekte aktarıldığı gibi Hawaili ler gerçekten de tanrı olduğu için
Kaptan Cook'a kutsal kadın şeflerini sunmuş olsalar bile, benzer
bir nedenle Cook'un onu reddettiğinden emin olabiliriz.
kek- kadın ilişkileri ve daha pek çok alanda bir paradigma görevi
görür. Bu tür başlangıçlar ile şimdi arasındaki, soyut kategoriler
ile tarihsel şahsiyetler arasındaki süreklil ik, onları bağlayan ke
sintisiz doğum zinciriyle güvenceye alınır. Sonraki kahramanlar,
orijinal ve türetici kavramların soyağacından gelir ve böylelikle
kavramlar arasındaki il işki leri -kendi özellikleri ve amelleri ola
rak- tarihsel-pragmatik bir kipe taşır. Efsane kahramanları ve ta
rihin başkarakterleri gündelik varoluşun dramatit. pert.onae 'sına
[oyuncularına) kadar, kültürel sınıfların örneklemeleridir (Grey
1956; Best 1923, 1924; White 1 887- 1 890; Taylor 1870; Johansen 1954;
Smith 1974- 1 975; Salmond 1978).
mıyla ifade etmez. Fijili bir yaşlının. birkaç kuşak boyunca atala
rının soyunun yapıp ettiklerini birinci �ahıö zamiriyle anlattığını
duymuştum. johansen de. Percy Smith'in tam da böyle bir duruma
işaret eden bir deneyimini aktarır:
Antropolojiyi geniş ölçüde etkileyen Fransız sosyolog Marcel Mauss kast edi
liyor. -ç.n.
38 1 Tarlluel Metatonar ve Mltael Geıyeldllder 1 Mar6hall Sahlin6
Cook'un 1778'in başlarında Kauai ve Niihau'ya ilk gel işi, Hawaili ler
tarafından hiç kuşkusuz kutsal bir tezahür olarak görüldü. Fakat
o dönemin kaynaklarında Cook'un hemen Lono ile özdeşleşti
rildiğine dair bir işaret yoktur. Yine de Hawaililere göre yüzyı l
lardır yapılan fedakarlık ödül lendirilmişti: Majestelerinin gemisi
Reöolution'a ayak basan ilk Kauai'li -hiç tereddüt etmeden veya
niyetini gizleme gereği duymadan- geminin ölçüm kordonunu
eline alıp götürmeye çalıştı. Britanyalı ların özel mülk hakkında
mırı ldandığı sihirli sözcüklerle durduruldu ve kordonu nereye gö
türdüğünü sandığı soruldu. Yerl i, "sadece tekneme koyacaktım"
dedi (Cook, Beaglehole 1967 içinde, s. 265). Melanezyalı ların daha
sonra bu Pol inezyalı lara i lişkin hayal ettikleri gemi yükü kültü"
çok kısa bir süreliğine gerçekleşmişti : Cook, "el lerinin uzanabi ldiği
her şeyi almaya hakları olduğunu düşünüyorlard ı , · diye yazacaktı
(Cook ve King 1784 cilt 2: 205). Kauai halkı çok geçmeden bu dü
şüncesinden vazgeçirildi. Fakat Hawai geleneğine göre, müjde -
Gemi yükü kültü: Melanezyalı i l kel halkların birçoğu, bereket ve refah dolu
yeni bir çağın geleceğine inanır. i nanca göre bolluk çağı , doğaüstü kaynak
lardan özel bir "yük"ün gel işiyle başlayacak ve bu "yük" değerli mallar içere
cektir. -ç.n.
BGST 1 Dü�ünce DiziM 1 39
teri, 19. yüzyılın başları ile ortaları arası bir döneme, yani gele
neksel dinin lağvedi lmesinden sonraki tarihe uzanır ve yazarların
veya büyüklerinin hatırladıklarına dayanır (Malo 1951; Kamakau,
Fornander 1916-1919 içinde, cilt 6: 3 1 ve devamındaki sayfalar; l ' i
1959; Kepelino 1932, 1977).
Saturnalia, tanrı Satürn onuruna düzenlenen eski bir Roma bayramıdır. Halk
şöleninin yapıldığı bayramda Roma'ya özgü toplumsal normlar tersine çevri
lir. Kumar oynanmasına izin verilir, savaş i lan edilemez, efendiler kölelerine
yemek servisi yapar. �.n.
42 1 Torilı&el Meıatortar ve Mlt&el Geıye/dllder 1 Mar6hall Sahlin6
Bununla birlikte, Lono birkaç gün içinde ritüel bir şekilde ölür.
Makahiki bayramında Lono'yu temsil eden haç figürü sökülür,
sarı lır ve tapınakta gözden uzak bir yerde saklanır; bir sonraki
seneye kadar görünmeyecektir. Ardından Lono'ya ait olduğu dü
şünülen bol miktarda yiyecek gevşek örgülü bir ağda (Maoloha
ağı) toplanır ve ritüel olarak yere saçı lır: yani Lono'nun evinden
aşağıya düşer. Daha sonra, hediye ve sunularla dolu "Lono'nun
kanosu" denilen bir kano Kahiki 'ye gitmesi için denize bırakı lır.
Bunun üzerine, Ku ritüelleri için tapınaklar tekrar art arda açı lır.
Yapı lan törenlerde ağırlıklı olarak kralın törensel çifti veya kendi
tanrısı olan Kahoalii (Kral ın-refakatçisi, insan şekl inde bir tanrı)
öne çıkar5.
puu) yükselen siyasi eğrisi, tekrar Kahiki 'ye dönmek üzere olan
Lono'nun (Cook) inişe geçen seyriyle kesişir. Tam da şefler Ada'yı
ne zaman . terk edeceğini öğrenmek için sabırsızlanırken Cook,
Makahiki döneminin neredeyse tam sonunda ayrılarak takvime
uyar ve onları bu dertten kurtarır. Gelgelel im birkaç gün sonra
ritüel takvimi başka bir nedensellik alanıyla kesişir: Maalesef
Re6olution'ın pruva direği çatlar ve gemiler 11 Şubat'ta tekrar
Kealakekua'ya döner.
Cook yere düşer. Hemen ardından yine bir hançer darbesi alır.
Sonunda toplu olarak gerçekleştirilen ritüel bir cinayettir bu: Yüz
den fazla Hawaili, ölümünde payları olması için yere düşen tanrı
nın üzerine çullanır.
Hawaili lerin bir deyişi vardır: "Her şef iktidara geldiğinde bir fatih
gibi davranır. · Selefini bilfiil öldürmemiş olsa bile onu zehirle
diği varsayı lır; nitekim, yıllar boyunca Ada'ya gelen Avrupalıla
ra da, Kamehameha'nın kendisine yönelik bir hakaretin -ya da
Kamehameha 'nın iddiasına göre, Kaptan Cook'un ölümünün- in
tikamını almak için Kalaniopuu'yu zehirlediği söylenir (Meares
1790: 344). Kamehameha 'nın hikayesi yanl ıştır yanlış olmasına,
fakat aynı zamanda Hawai şeflik teorisinin iki ayrı açıdan karak
teristik bir özelliğidir (tabii, oraya uğrayan Avrupalı lara böy :ç bir
hikaye anlatarak, iyi niyetine dair uyandıracağı izlenim de cabası).
Hocart'ın (1 927) daha genel an lamda doğaüstü güçlere sahip bu
krallar için söylediği gibi, teoriye göre, iktidarın el değiştirmesi
bir zaferin kutlanmasıdır. Ölmüş olan kral , bu mantığa göre, ta
buları ihlal etmiş ve halkı ezmiştir. Halefi, onu katlederek sadece
yerleşik düzeni yeniden tesis etmekle kalmaz, iktidarın "normal
şekilde" el değiştirdiğini iddia etmek üzere bu ölümü kendine mal
eder. işte Kamehameha'nın Kalaniopuu'yu zehirleme hikayesinin
ve Kalaniopuu'nun Kaptan Cook'un kemiklerine yaptığı muamele
nin anlamı budur.
rakibin bedeni, bir domuz gibi açık bir fırının üzerinde alazlanır.
Normalde beden kurban taşının üzerinde çürümeye bırakılır. Ama
ölünün bedeninin tapınağın dışına çıkarıldığı ve etin kemiklerden
daha kolay ayrı lması için ateşte kızartıldığı da olur. Her iki durum
da da büyük rakiplerin kemikleri birbirinden ayrı lır ve ritüel giy
silerine takmaları için egemen şefin takipçilerine zafer ganimeti
olarak dağıtılır. Anlaşıldığı kadarıyla, kemiklerin hangi miktarda
ve nasıl dağıtıldığı, iktidarı paylaşma niyetine ve zorunluluğuna
göre değişir. Kurbanın kafatası normalde tanrılara, uzun kemikler
ve alt çene kemiği egemen şefe ayrılır. Bahsettiğimiz dönemdeki
aktarımlara göre Kaptan Cook'un akıbeti de böyle olmuştur. Raki
bi Kalaniopuu tarafından kurban edilerek kutsandıktan sonra be
deninden arta kalanlar kızartı lır ve uzun kemikler kral tarafından
alıkonurken. diğer kemikler daha düşük mevkideki şeflere veri lir
(Samwell 1967: 1215; Cook ve King 1784 cilt 3: 66; Valeri t. y. ).
rum ı Şubat 1779 tarihi için doğru olmasa da, 1793 itibariyle doğru
olacaktı. Cook-Lono tabuyu ihlal etmişti. Olayın yeniden analiz
edilmesi, Hawaililerin Cook'a yaptıklarını meşrulaştırma hedefin
den ibaret değildi. Cook'un o sıradaki konumunu, egemen Hawai
şefinin kutsal koruyucusu -"en önemlisi" demişti rahip- olarak
anlamlandırıyordu. Cook'un kurban edilmesi dolayımıyla Hawaili
en büyük şefin mana'sı Britanyalı olmuştu . Her ne kadar Hawai
ekonomisindeki hakimiyetlerini yitirseler de, Britanyalıların son
raki yıllarda Hawai siyasetindeki rolleri de buna dayanıyordu.
Hawaili lerle Britanyalı ların ilk temasındaki gemi yükü kültü -"vü
cutları hazineyle dolup taşıyor"- Cook'un ölümü nedeniyle farklı
laşmış bir tarzda olsa da devam eder. Hawai Adası ve Kral ı bundan
büyük fayda sağlar. Gemi yükü kültünün bu şekilde süregitmesi,
praköiöin fii l i örgütlenmesini şekillendirir; prakö iöin örgütleni
şinden de Ada'daki yönetim biçiminin tarihsel örgütlenmesi geli
şir. Zira Kamehameha örneğinde, kozmoloji ile ticaret arasındaki
süreklilik sadece mantıksal veya metaforik bir temel kazanmış ol
maz, Kaptan Cook'un öldürülmesiyle metonimik" olarak da gerek
çelendirilebi lir hale gelir. Adaların rakip şefleri arasında Cook'un
öldürülmesinden en çok korkması gereken Kamehameha'dıydı.
Nitekim tarihsel aktarımlar bu korkularını ortaya koyar. Fakat
Cook'un ölümünü nesneleştirme hakkı sadece ona ait olduğun
dan, bu olaydan en büyük kazancı sağlayan da Kamehameha oldu.
Kamehameha'nın, önce mitte, ritüelde ve mübadelede nesneleş
tirilen " İngi l iz bağlantısı", bizzat bu bağlantının kolaylaştırdığı fe
tihten sonra da varlığını sürdürdü ve egemenl iğinin asli kavram
larından birine dönüştü.
yani dinsel kaynakl ı bir siyasi gasp teorisinin Hawai tarihinde son
kez sahneye çıkışı deği ldi. Amerikalı misyonerlerin 1 82o'de Ada'ya
gelişlerinden hemen sonraki yıllarda karşılaştığı zorlukların sebe
bi, en azından kısmen, mitolojik selefleri olabilir. Amerikalı kahu
na "rahiplerin" yeni bir düzenin habercileri olduğu, hem kral ı hem
de krall ığı alaşağı etmek üzere gönderi ldikleri, bu mitol ojik arka
plana bakı ldığında açıkça ortaya çıkıyordu. Özell ikle lngi liz dost
larından aldığı tavsiyeye itimat eden Kral Liholiho, başlangıçta
Amerikalı misyonerlerin topraklarına girmesine ancak kerhen ve
geçici olarak izin verdi. Kısa sürede misyonerler, Kral'ın kendile
rini Adalar'ı ele geçirmek üzere hazırlanan bir Amerikan planının
öncüleri gibi gördüğünü ve korkuya kapı ldığını fark ettiler. Ameri
kan Yerlilerinin akıbeti ve Tahiti li lerin Hıristiyan misyonerler ta
rafından egemenlik altına alındığı söylenti leriyle koşutluklar ku
ruluyordu (A. B. C. F. M. M issionaries 1 821 : 1 14 ve izleyen sayfalar;
Tyreman ve Bennett 1831: 472; Hunnewell 'den El is'e, 20 Ocak 1831;
Hunnewe l l 1 864; Bradley 1968: 1 26). 1 82o'lerde tüccarlar ve mis
yonerlerin günlükleri, Amerikalı ların Hawai yönetimine komplo
kurduğu söylenti leriyle doluydu. Aşağıda bir örneğini görebiliriz:
Şeflerin Avrupalı yaşam tarzını kendi lerine mal ettikleri süreç, be
lirli bir kültürlerarası yapı oyununa ışık tutar. Hawaili lerin simge
sel ölçütü -Avrupal ı ların genel o larak Hawaililerle i l işkisi neyse,
şeflerin de kendi halkıyla i lişkisi odur- Avrupa kültüründe buna
karşı lık gelen ayrımlarla ilişkiye geçti ve bu ayrımları tarihsel ola
rak belirgin hale getirdi. Özgül Avrupa adetleri, nesneler ve dav
ranış tarzları, tarihsel i lgi ve eylemin başlıca alanlarına dönüştü.
Avrupal ı larla Hawaililer arasındaki farklı l ıkların değeri üzerine
temel bir kültürlerarası anlaşmaya varı ldı. Zira yabancılar açısın
dan bu farklı l ıkların "uygarl ık" ile "barbarl ık" arasındaki karşıtlık
anlamına gelmesi gibi, şefler ile halk arasındaki Hawai 'ye özgü
60 1 Tariluel Metatoriar ve Mitael Gerçeldllder 1 Maröhall Sahlinö
benzer ayrım da, kültür ile doğa arasındaki farkı temsil ediyordu.
Tıpkı Britanyalı ların kendilerini Hawaililerden ayrıştırması gibi,
şefler de sıradan Hawai lilerden (maka 'ciinana) yüksek bir kültür
seviyesiyle ayrışıyordu. Benzer şeki lde ruhani evrenden göç etmiş
olan Hawai şefleri de ilk tabuları yerleştirmiş, yani kültürel bir
düzen teşki l eden ayrımlar tesis etmişti. Hawaililer ile yabancı
ların tesadüfen keşfettiği bir başka şey de, doğadan kültüre veya
barbarlıktan uygarlığa geçişin kesin pratik göstergeleri üzerinde
anlaşıyor olmalarıydı.
Yine de, Hawai'ye özgü bildik bir şeyle karşılaşıyoruz burada da,
uzun vadeli bir yapıyla: mana. Belki de mana en temelde, Ha
wai l i lerin görünmez olanı görünür kılma, şeylerin görülmesini
62 1 Tarilı.ıel Metatorlar ve Miıael Gerçeldilder 1 Mar6hall Sahlin6
YAPI VE PRATİK
Kauai 'deki ilk temastan sonra, halktan çok sayıda Hawaili kadın
ısrarla Britanyalı denizci lerle cinsel ilişkiye girmek istemişti . Ka
dınlar, Hawaililer tarafından "genel likle daha üstün bir ırk" olarak
görülen bu varl ıklara kendilerini vermek için can atıyorlardı. Bu
çıkarımın sahibi olan Bay King, başka birçok kişi gibi, kadınların
cinsel il işki kurma isteğine de tanıklık etmişti: Kanolarla gemilere
gelen kadınların davranışları son derece açık bir anlam taşıyordu;
"cinsel il işkinin verebileceği bütün zevklerle bizi memnun etmek
istediklerini" ifade ediyorlardı (King Seyir Defteri: 20 Ocak 1 778).
Denizcilerin Hawaililere "zührevi hastalık" bulaştırmasını önleme
telaşına kapılan Cook, hem ilk hem de ikinci ziyaretinin başında
adamlarına emir vererek, ister gemide isterse karada olsun yerli
kadınlarla her türlü teması yasakladı . Denizciler, subayların gö
zetimi altındayken emirlere itaat ettiler. Subayların ifadeleri ise
şöyleydi : "Kadınlar (güzel sözlerle sonuç alamayınca) bizi canla
rının istediği gibi taciz ediyorlardı" (Riou Seyir Defteri : 28 Kasım
1778). Ancak Hawaili kadınların cazibesi, ısrarı ve Britanyalı deniz
ci lerin de aynı yöndeki eği limleri karşısında (Yüzbaşı Williamson
denizci leri, "bayağı insanlar ! " diye lanetlemişti) Cook'un tabuları
işe yaramadı . Kauai'de "çoğu son derece güzel olan genç kadınlar,
adamlarımızı baştan çıkarıp evlerine götürmek için bütün mari
fetlerini kul landılar. Güzel sözlerinin işe yaramadığını görünce
BGST 1 Dü�ünce Diziöi 1 73
Ah Batının sınırı,
Ah yukarıdaki gökyüzü,
Ah aşagıdaki gökyüzü,
işte hazinen.
Onu ülkeyi yönetecek adama sun:
Ahupua a sı olan [bir bölgenin yöneticisi! bir kocaya,
' '
Tanrıyla ilişkiye girmek, burada da, karmaşık 'imi haku nun, "bir '
Fakat Hawaili kadınlar için kendi lerini Avrupalı lara vermek görü
nüşte maddi bir teklif olmasa da, lngiliz denizciler bu iyil iğin kar
şıl ığını nasıl ödeyeceklerini biliyorlardı. Kadınların hizmetine he
men maddi bir değer biçti ler. Burada da yine bir konjonktür yapısı
karşımıza çıkıyor: lngi liz denizciler böylelikle i l işkiyi bir "hizmet"
olarak tanımlamışlardı. Cook'un, 7 Aralık 1778'de cinsel yasakları
gevşetmesinden sonra hemen bir karşılıklı değiş-tokuş başladı.
O zaman tesis edilen bu değiş-tokuş tarzı, 19. yüzyı lın ortalarına
kadar Hawaili kadınlar ile Avrupal ı erkekler arasındaki ilişkilere
damgasını vurmayı sürdürdü. Değiş-tokuşun tarafları bu ikisinden
i baret de deği ldi. Kadınların yakın erkek akrabaları onları gemi
lere götürüyor, onların cinsel ticaretinden somut faydalar sağl ı
yordu. Cook'un adamlarıyla kurulan bu türden münasebetlerin
BGST 1 Dü�ünce DiZi6i 1 77
Daha sonra Samwell, ileriki yıllarda Avrupalı ların tuttuğu pek çok
kayıtta tekrarlanan bir yorum yapar (örneğin, Nicol 1 822: n Van
couver 1801 cilt ı: 337): "Burada evli bir erkek karısıyla yatmanıza
izin verdiği gibi, kızıyla veya kız kardeşiyle yatmanıza da ses çıkar
maz; Toi'yi [keseri aldığı sürece ai lesinden kimi seçtiğinizi kesin
l ikle umursamaz" (Beaglehole 1967 içinde, s. 1 1 82).
!arı ayni ödemenin bir kısmını, -bi lezik ve makas gibi- kadınlara
özgü mallar şekl inde istemeye başladılar. Ellis şöyle yazar: " i l k
başta boncuk bileziklere o kadar çok değer biçil iyordu k i , küçük
bir el baltası ve bu bileziklerden biri karşıl ığında bir domuz alını
yordu; bilezik olmadan, üç büyük el baltası verip bir domuz alına
mazdı. Kadınlar, bazı eşyaları elden çıkarıp bu bilezikleri alsınlar
diye devamlı erkeklere baskı yapıyorlardı. Muhakkak en az bir
bi lezik, fiyatın bir kısmını oluşturuyordu" (1782 cilt 2: 1 58). Tıpkı
Vancouver ve daha sonraki seferlere katılanlar gibi (Puget Seyir
Defteri: 2ı şubat ı79J; Manby ı 929 l(ı): ı4). ı786'da Portlock da
benzer bir deneyim yaşadı (ı789: 1 59).
Şiddet veya şiddetin görünür hale gelmesi, şefler ile halk arasında
ki farkl ı laşmanın içeriğinde görülen yegane yeni gelişme deği ldi.
Bütün ada şefliklerinde yöneticiler, dış ticaretteki orantısız ayrıca
l ıklarını güvenceye almak için gittikçe daha sıkı önlemler gel iştir
diler. Bir yandan, sıradan Hawa i li lerin ticaret getirilerinin önemli
bir bölümüne el koydular. Baştan itibaren sıradan Hawaililerin
elde ettiği demir aletler ve silahlar. kıyıya vurmuş hazineye ben
zer şekilde muamele görebiliyordu. Yani bunlar geleneksel olarak
BGST I Dü�ünce Dizi6i I 8 1
Her iki ihlal tipinin de, tabular 1 8 1 9'da nihayet kaldırı l ıncaya ka
dar sürdüğünü göreceğiz. ilk olarak 1 779'da kayda geçen üçüncü
bir ihlal tipi de tabuların kaldırı lmasına kadar varlığını korudu:
halktan erkeklerin, ritüellerle bağlantılı veya şefler tarafından
konulan deniz ya da ticaret üzerindeki yasakları çiğnemesi. Aslın
da, Cook'un Hawai Adaları 'nın etrafını tamamen dolaştığı sırada,
halktan Hawail ilerin Britanyalılarla ticaret için denize açılarak
Makahiki tabularını çiğnediğini düşündüren bazı veri lere sahibiz.
Cook'un seferiyle ilgili Hawai geleneklerinden bu sonucu çıka
rabil iyoruz: O zaman Lono denizde olduğu için, halk da aynısını
yapmakta özgür olduğunu düşünmüştü (Remy ı 86J: ı6-27). Her
durumda, Ocak 1779'da Kealakekua'da halktan erkekler tarafın
dan tabunun gayet aşikar şeki lde çiğnendiğini gösteren bir olay
yaşanır. Egemen şef Kalaniopuu'nun Maui'den gel işine hazırlık
için bir gün önce Körfez'e açı lmak yasaklanır. Tabu ı4 Ocak'ta
uygulamaya konur. Fakat ertesi sabah Britanyalılar, "hem tehdit
hem de vaatlerle Yerli leri yanlarına gelmeye ikna etmeye çalışır
lar" (Cook ve King 1784 cilt J: 16). Yiyecek maddeleri tedarikinin
durması Cook'un mürettebatının hoşuna gitmez ve bu konuda
yaptıkları teşvikler başarılı olur. Buna karşın, domuzlar ve sebze
lerle dolu bazı kanolar denize açılırken bir şef müdahale eder ve
kanoları kıyıya geri dönmeye zorlar (ya da Bay Law'un versiyonu
na göre, kanoları devirmeye çalışır). Bunun üzerine Britanyalı lar
şefin kanosuna saçmayla ateş açar ve şefi oradan uzaklaştırırlar.
Sonra halkın kanoları gelir ve anlaşılan günün geri kalan kısmında
"yiyecekler her zamanki gibi tedarik edi l ir" (Cook ve King 1784, cilt
BGST 1 Dü�ünce Dizi6i 1 89
Bana son derece itici gelen bir şey vardı. Annem bir kadın oldu
ğundan, kadın karakterine büyük kıymet verir ve saygı duyarım.
Sırf gemide bir şef var diye, hepsi hoş ve neşeli olan kadınların
güverteye çıkmasına izin verilmemesi bana ziyadesiyle dokunu
yordu. (1888: 73)
projesi çöktü. Zira burada da pratik koşul ların kendine özgü dina
mikleri olduğu görülecekti: Bu dinamikler, hem maksadı hem de
geleneği boşa çıkaran i lişkilerdi. Hawaililer ile Avrupalılar arasında
gel işen karmaşık mübadele sistemi -konjonktürün yapısı- Hawa
ilileri kendi içlerinde olağandışı bir çatışma ve çelişki içine soktu.
Farklı toplumsal grupların Avrupalı larla kurduğu farklı bağlantılar,
kendi aralarındaki ilişkilere de yeni bir işlevsel içerik kazandırdı.
işte bu, yapısal dönüşümdür. Pratikte edinilen değerler, kategori
ler arasında kurulan yeni ilişkiler biçiminde yapıya yansır.
Pratik düzeyde benzer bir şey, Hawaili lerle Avrupalı ların ilk baş
taki i lişkilerinde meydana geldi. Tanrılara sunulan kurban ticarete
dönüştüğünde, haole, "yabancılar" da insana dönüştü. Yabancılar
sekü lerleşti . Yabancı larla Hawaili lerin arasında etnik bir bölün
me oluştu; en azından Hawaili lerin perspekti finden bakı ldığında,
iki tarafın ilk karşı laşmalarında bulunmayan bir bölünmeydi bu.
1794'e gelindiğinde Hawaililer dört Batıl ı ulus ayırt ediyorlardı:
Britanyalı lar. Amerikalı lar, Fransızlar ve İ spanyollar (bkz. Vanco
uver 18 0 1 : cilt 5: 53). Üstelik bunlar ihtilaf yaratabilecek ayrımlardı:
"Deneyime dayanan" ayrımlar diyebiliriz bunlara, fakat genel l ikle
"deneyim" teriminin çağrıştığı "ampirizm"den söz etmiyoruz. Ha
wai l i lerin düzeninde Britanyalılar ayrıcalıklı bir yere sahipti, çün
kü Hawaililer Kaptan Cook'u öldürmüşlerdi. Fakat bu durumda,
kendi yurttaşları da dahil olmak üzere Avrupalı ların maruz kaldığı
insan statüsüne indirgenmekten yalnızca Cook muaf olacaktı.
ı 9 Kasım ı 8 ı 9'da yok olup gitmiş gibi görünür: O gün Kral Liholiho
aleni olarak kadın şeflerle aynı masaya oturup kutsanmış yiyecek
lerden yemişti . A. L. Kroeber bu eylemi, fazla zorlanmış metal lerin
aniden parçalanmasına benzeterek [metal yorgunluğu), "kültürel
yorgunluğun" önemli bir örneği olarak yorumlar (ı948: 403). Keza
Handy de (t. y. ) olayı bir "kültür devrimi" olarak tanımlar. Burada
söylediklerimize bakıldığında, tabi i ki bu türden nitelendirmelerin
uygun olmadığı görülecektir. Tabular, daha Cook'un döneminde
parçalanmaya başlamıştı; sonraki yıl larda bu süreç devam etti ve
ı 8 ı o civarında özellikle Oahu'da güçlendi . Dolayısıyla şefler tabu
ları ı 8 1 9'da nihayet lağvedip tapınak simgelerini alevlere attığın
da, Hawai halkının büyük kısmının da kendi lerine katı lmaya hazır
olduğunu görmüşlerdi. Pek çoğu zaten onlarca yıldır benzer şeyler
yapıyordu'4.
güvenilir kaukau ali'i. yani düşük statüde şefler olurlar. (19. yüz
yıl Hawai 'sinde ünlü bir şahsiyet olan ve kariyerini Hawai Yüksek
Mahkeme yargıcı olarak tamamlayan John Papa l ' i tam da böyle
bir örnektir. Hawai yönetici şeflerinin sülalesiyle arasındaki soy
bağına il işkin tartışmasına bakınız [ J ' i 1959: 19-20).) Kamehameha ,
uzun hükümdarlık dönemi boyunca silahlarına, gemilerine, top
raklarına ve depolarına göz kulak olması için bu gibi düşük sta
tülü şeflerin sayısını epeyce artırdı. Bu onun "halk yanlısı" diye
nitelenen politikasıydı: Görevli leri seçerken yüksek statüyü göz
ardı edip yetenek ve beceriye göre karar verdiği iddia edil iyordu.
Fakat "bel kemiği" kategorisi içinde en dikkat çekici olanları, şefin
mevcut eşlerinin akrabaları, özellikle diğer ada ya da krall ıklar
da yüksek statü sahibi olanlardı. Başlı başına önemli kişiler olan
bu müttefikler, kralın hısmı olarak görevlendirildikleri bölgelerde
genell ikle güçlü adamlar haline geliyordu. Fakat bu bölgelerde
doğrudan kralın halefi olma iddiasında bulunamazlardı. Buralarda
kralın en tehlikeli rakiplerine karşı bir tampon işlevi görüyorlardı.
Bu kişiler tehlikeliydi, çünkü mensup oldukları yerel soy tahtın
varisi olmak için bazı meşru taleplerde bulunmalarını sağl ıyordu.
Kötü hükümdarın küçük erkek kardeşi tarafından devri lmesini an
latan ve sürekl i tekrarlanan efsanevi tema da bazı "meşru" umut
lar beslemelerine yol açıyordu.
işte bu yüzden, egemen şefin evli likle akraba olduğu hısımları ile şef
erkek kardeşleri arasındaki ayrım, geleneksel yönetim biçiminde
öneml i bir değere sahipti. Geleneğe büyük saygı gösteren ve usta
bir siyasetçi olan Kamehameha da, gözde karısı Kaahumanu'nun
akrabalarına itimat etti. Kaahumanu'nun, Maui'nin yönetici so
yuyla önem li bağları vardı; ayrıca, Hawai Adası 'nda önem li mev
kilerde olan kişilerin soyundan geliyordu. Fakat, daha sonra evlat
BGST 1 Dü�ünce Diziöi 1 1 05
"YENİ" DÜZEN
TARİHTE YAPI
ÇIKAR VE DEGER
"Çıkar" [intereöt] sözcüğü, Latincede "bir farklıl ığa yol açar" an
lamına gelen kişisiz bir sözlü ifadeden gelir. insanın bir şeydeki
çıkarı, o şeyin kendisi için yarattığı farkl ılıktır. Bu etimoloji bize
yardımcı olur, çünkü göstergenin kavramsal değerinin Saussure-
1 22 1 Tarllı&el Metatorlar ve Mltael Gerçeklikler 1 Maröhall Sahlinö
Bir kez daha söylemek gerekirse, naif bir faydacılığa düşmeye ge
rek yok. Biliyoruz ki şeflerin ticari mallarla i l işkileri Polinezya'ya
özgü görel i bir anlam şemasından hareketle gelişti: Bu i l işkile
rin altındaki ekonomik rasyonal i te ezel i ve ebedi olmadığı gibi,
Avrupa standartlarına göre özel olarak "ekonomik" bile deği ldi.
Dahası, Hawai tarihi şunu gösteriyor: Göstergelerin öznel olarak
yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmasının yapısal sonuçları
olup olmayacağı (ya da ne ölçüde olacağı), oluşmuş olan kültürün
birçok koşuluna bağl ıdır. Örneğin benzeşim, metafor veya diğer
mecazlarla mantıksal olarak harekete geçirilebilen doğaçlamalar;
bunu yapabilmek için sahip olunan kurumsal özgürlük; aktörün
eylemine yapısal bir ağırlık kazandıran, eyleminin başkaları üze
rinde de az çok etki l i olmasını sağlayan, toplumsal hiyerarşideki
yeri . Hawai şefleri ve tabular örneği , sıradan Hawaililerin tabuları
çiğnemesinin etkileriyle kıyaslandığında, oluşmuş olan kültürde
ayrıcalıklı bir konumda olmanın, bireyin eyleminin sonuçlarını
güçlendirebileceğini gösteriyor. Her ne olursa olsun, eylem yapı
nın içinde başlar ve orada son bulur: Eylem, birer toplumsal var
lık olarak insanların tasarılarında başlar ve ortaya çıkan etki lerin
"
kültürel bir eylemsel-atıl [practico-inertl içinde soğurulmasıyla
son bulur. Buna karşın, başlangıç ile son arasındaki aral ıkta ka
tegoriler işlevsel açıdan yerinden edilebilir, konumsal değerleri
değişebil ir; böylelikle, tanım gereği, yeni bir yapısal düzen oluşur.
lir (bkz. Beckwith 1972). Aynı teorinin klasik bir mitik biçimi, Gill tarafından
Mangaia'nın Tangaroa ve Rongo isimli tanrıları için tasvir edilmiştir. Burada
Tangaroa iktidardan indirilmiş büyük erkek kardeştir; her yıl ekmek ağacının
meyve verişi, Tangaroa'nın dönüşüne işaret eder (Gill 1876).
4 Cook'un Lono olarak tanımlanması ("Orono", "Erono" vs.), 1778'de Cook'un
Kauai'ye ziyaretinin kayıtlarında geçmez. Bununla birlikte, Cook ilk kıyı
ya çıktığında kutsal şeflere özgü şekilde secdeyle karşılanmıştır. King'in
"Orono"yla ilgili dipnotu (Cook ve King 1784 cilt J: not 5) -"Kaptan Cook, Owh
yhee Yerlileri arasında genellikle bu isimle biliniyordu"- çok net bir kanıttır.
Zira "Owhyhee" o dönemde Hawai Adası için kullanılıyordu; adalar grubunun
tamamı ise Britanyalılar tarafından Sandwich Adaları olarak biliniyordu.
Tanrıların adanın çevresini dolaşması ve kc'ili 'i töreni hakkındaki bazı dü
şüncelerimin yorumlayıcı bir nitelik arz ettiğini vurgulamam gerek. Kısa tan
rının (akua poko) kralla özdeşleştirildiği düşüncesini geliştirirken, özellikle
John Papa l 'i'e ait (1 959: 75-76) bir gözlemi temel aldım. John Papa I'i, 19.
yüzyıl başlarında Oahu'daki Makahiki törenlerinde, kısa tanrının Kailua ve
Kaneohe'ye yolculuk yaptığını söyler. Buralar Kamehameha'nın kendi top
raklarıydı. Daha erken bir dönemde Hawai Adası'ndaki her bölgenin (moku)
şefine ait tanrı simgelerinin de, benzer şekilde, o bölgede sola ve iç kısma
doğru bir tur atmış olması olasıdır. Kcili 'i törenine gelince. erken tarihsel
zamanlarda Kamehameha'nın bu törenlerde kendisine atılan bütün mızrak
ları başarıyla savuşturmaktan gurur duyduğuna tanıklık edilmiştir. Bu kay
naklara göre, Kamehameha, Makahiki'de ilk mızrağı savuşturmak için kralın
önünden giden uzman mızrak savuşturucusunu da devreden çıkarır (Corney
1 896: 101- 102; Lisiansky 1814: 1 19). Gerek Malo (1951: 1 50) gerekse K. Kamakau
(Fornander 1916-1919 cilt 6: 144) Makahiki'de krala ikinci mızrağın değdiği
ni belirttiği için Kamehameha'nın geleneksel törende bir değişiklik yapmış
olması muhtemeldir. Geleneğe göre kral kıyıya çıktığında ritüel olarak öldü
rülmüş de olsa, krallığı yeniden ele geçirmiş de olsa (ya da her ikisi birden)
bu olasılıklar öne sürdüğümüz genel görüşü etkilemez: Makahiki simgesi ada
nın etrafında tur atarken ülke Lono'nun eline geçer. Nitekim simge sökülür
sökülmez Kral ülkeyi yeniden ele geçirirken, Lono'nun bereketi yeryüzüne
silkelenir ve "Lono'nun kanosu" Kahiki'ye geri gönderilir. Daws (1969a), Ma
kahiki sırasında Ku ile Lono arasında karşıtlık olduğunu tespit eder. Bununla
1 32 1 Tariluel Metatorlar ve Mitael GerçeldUder 1 Mar.ıhall Sahlin.ı
ıo Şener ile halkın ekonomik ilişkilerinde yol açtığı karşıtlığın yanı sıra, ser
vet biriktirme eği liminin Hawai kültürel düzenine özgü bir tepki olduğunu
görmek iç.in benzer ticari koşullar altındaki Kuzeybatı Kıyısı Kızılderili şef
leriyle karşılaştırma yapabil iriz. Nitekim, Hawaililerin iş yaptığı Avrupalı la
rın bazılarıyla bu Kızılderili şeneri de ticaret yapıyordu. Hawai şeneri silah,
giysi ve güzel ev eşyalarını art arda tekellerine alırken, meşhur Kızılderili
mevkidaşlarının -Maquinna, Kow, Cunneah- ticarette asıl önceliği, malların
dağıtımıydı (potlaç); birikim ise bu amaca dönük tali bir aşamadan ibaretti .
ı803'te Maquinna'nın b i r potlaçta 200 misket tüfeği, ı 8 3 metre kumaş, ı o o i ç
gömleği , ı o o ayna v e yedi fıçı barut dağıttığı aktarılmıştır (Fisher ı9n: 18).
Aynı yıl Kamehameha ise, Kauai'nin işgali için kendi denetiminde silah ve
cephane biriktiriyordu.
ıı Hawaililerin Avrupalılara ihtiyaç maddesi sağlaması ve sandalağacı ticare
tinin genel tarihi için şu kaynaklara bakınız: Morgan (1948), Bradley (1968),
Kuykendall (1 954), Howay (ı930; 1930-34) ve Thrum (1905). Şenerin ticareti dü
zenlemek üzere aldıkları özgül önlemler için diğer kaynakların yanı sıra bkz:
Dixon (1789: 96-97, 99, 104-106, 1 1 1), Portlock (1789: 1 54-157); Boit (Günlük: 15
Ekim 1795); Broughton 1 804; Anonim (Solid Men ob Bo6ton), Howay (1937: 26);
Townsend (1888: 61); Cleveland (t. y.), Lisiansky (1814: ıo2-104), Ross (ı849:
36), Franchere (1969: 6o-6ı), Cox (1832: 45, 51), Corney (1896: çeşitli yerlerde),
Hill (1937: 366), Kotzebue (1821 cilt ı: 293, 313-314) ve Wyl l ie (1856).
12 Kamehameha'nın, Vancouver'ın Makahiki tabusunu ihlal etme talebin i yerine
getirmesinin ardından Vancouver, durumun pek farkında olmaksızın şunları
yazar: "Ona bu kararının beni çok mutlu ettiğini, en içten takdirimi kazandı
ğını söyledim; o da bana, dostluğunun zayınadığından kuşkulanmakla ken
disine kabalık ettiğimi, zira dostluğunda en ufak bir sarsılma olmadığını ve
i lerideki davranışlarının bunu göstereceğini söyledi. Fakat kendisinin, ege
menliğindeki topraklarda yerleşik yasaları ve yönettiği ülkenin kurallarını
ihlal edecek son kişi olarak düşündüğünü ekledi" (Vancouver 1801 cilt 5: 9-10).
13 King birkaç sayfa sonra, kendi kişisel günlüğünde de yazdığı gibi, yanlış
bir muz çeşidi yediği için Re6olution gemisinde bir kadının "feci şekilde
dövüldüğü"nden bahseder. Birkaç satır sonra ise günlüğünde "kadınlara kötü
davranıldığına tanık olmadık" der (Beaglehole 1967: 624).
14 1819 "kültür devrimi" hakkında, bu süreci hızlandırmış şu veya bu koşulu vur-
1 34 1 Torllıael Metotortor ııe Mit.el Geryeldllder 1 Mar6hall Sahlin6
gulayan çok sayıda mükemmel analiz yapıldı. Diğerlerinin yanı sıra şunları
sayabilirim: Davenport (1969), Webb (1965), Levin (ı968), Fisher (1970) ve
Daws (1968b: 53-60). Buradaki amacım bunlara başka bir "nedensel" açık
lama eklemek değil; "olayı", tutarlı bir yapısal-tarihsel sürece dahil etmek.
En azından bunun yapılabileceğini göstermek, çünkü burada sürecin yalnızca
bazı boyutları tartışılıyor.
15 Bununla birlikte, orantısızlığın tam boyutunu görebilmek için Hawai
Arşivleri'nde Arazi Komisyonu'nun ı9. yüzyıl ortasındaki belgelerine bakıl
ması gerekir. ilerde yayımlanacak bir çalışmada, 1795- 1848 döneminde çeşitli
şefler arasındaki toprak dağılımına ilişkin belgeler yer alacak.
16 Tabunun lağvedilmesiyle ilgili olayların tasviri için, diğer kaynakların yanı
sıra. bkz. Thurston (1882: 26-28), Dibble (1909: 120 ve izleyen sayfalar). Ale
xander (ı917). Remy (186 1 : 133 ve izleyen sayfalar), R. Freycinet (ı927) ve L.
Freycinet (1978). Yaşlıların verdiği bilgilere dayanarak 1 842'de Lahainaluna
Okulu'nun bir öğrencisinin bu konuda yazdığı Hawai kökenli önemli bir de
ğerlendirme Piskopos Müzesi'nde saklanıyor (Lahainaluna) [Anonim]).
17 Golovnin, tanık olduğu kadarıyla kadınların onlara dayatılan yasakları hiç
bir şekilde çiğnemediğini söylüyor. Buna karşın, yurttaşı Kotzebue iki sene
önce Honolulu limanında bir kadının öldürülmüş bedenini gördüğünü yazar.
Ruslara söylendiğine göre kadın sarhoşken erkeklerin yemek yediği bir eve
girdiği için öldürülmüştü. Fakat kadınların tabuları çiğnemesine ilişkin söy
lentilerin yanı sıra -ki Ruslar ı8 ı6'da benzer başka hadiseler de duymuştu
Kotzebue en azından bir kere. köpek etinden hazırladıkları yemeği yemesi
için "birkaç kadın" tarafından davet edilir. Muhtemelen yemek damak zevki
ne uygun olmadığı için daveti reddeder (Kotzebue ı82ı cilt 2: 202; bkz. aynı
ciltte Chamisso, s. 249-250).
18 Bu geleneğe göre. Hawai Adası'nın taşrası durumundaki Hamakua ile
Waimea bölgelerinin halkı "özgürce yemek yemeğe" ( 'ai noa) direndi.
"Kekuaokalani'nin yolundan gittiler. Mahaki, Kona'dan gelen, özgürce ye
mek yiyen iki kişiyi öldürdüler; kemiklerini Kaawaloa'ya götürdüler ve
Kekuaokalani'ye sundular" (Lahainaluna) [Anonim]).
19 Ü nlü Kuamoo savaşı hakkındaki anlatımlar, Kekuaokalani'nin savaşçı açısın
dan olmasa bile silah açısından çok daha zayıf durumda olduğunu belirtiyor.
Amerikalı tüccar William French'in 1 8 18-1819'u kapsayan hesap defterlerinde
BGST j Dü9ünce Dizi6i j 1 35
(HHS Arşivleri; bkz. Alexander 1 904), Kral Kamehameha'nın Mart 1819'da si
lah, barut ve top mermisi satın aldığı ve karşıl ığında 8. ooo dolar borçlandı
ğı belirtil iyor. Mayıs'ta Lihol iho da 34 fıçı barut, 80 misket tüfeği, misket ve
çakmaktaşı satın aldı. iki seneden daha kısa bir süreyi kapsayan bu hesap
lara göre, Kamehameha ile şefleri 6 1 . 000 dolar değerinde sandalağacından
feragat etmişlerdi. Kaahumanu'nun yan-soy kardeşi Boki'nin hesabında ise,
üstlendiği üç ortak borç senedi dahil, toplam borcu 25.078 dolara ulaşmıştı.
Bu senetlerden biri Neo gemisi, biri Kamehameha ve biri de (Billy Pitt) Kalai
moku içindi.
KAYNAKÇA
KISALTMALAR
BM British Museum
A.B.C.F. M . M isyonerler
1821 journal of the Missionaries. MiMionary Herald 17: 1 1 3-ı2ı.
Alexander, W. D.
ı904 Early Trading in Hawaii. HHS Paperö ıı: 22-24.
ı9ı7 Overthrow of the ancient tabu system in the Hawaiian
l slands. HHS. 25th Annual Report: 37-45.
BGST 1 Dü�ünce Dizi6i 1 1 37
Anonim
E:lyazmaöı [f.J. ] Solid Men ob Boöton. Manuscript in the
Bancroft Library, University of California, Berkeley.
Beckwith, Martha
1919 The Hawaiian Romance of Laieikawai, S. N . Haleole.
Bureau ob American i:thnology Report 33: 285-366.
Washington: Government Printing Office.
1 970 Hawaiian Mythology. Honolulu: University of Hawaii
Press.
1972 The Kumulipo: A Hawaiian Creation Chant. Honolulu:
University of Hawaii Press.
Beli. Edward
1 929-1 930 Log of the Chatham. Honolulu Mercury 1 (4): 7-26;
1 (5): 55-69; 1 (6): 76-96; l l (ı): 80-9 1 ; 1 1 (2): 1 1 9- 1 29.
Best, Elsdon
1 923 Maori Personifications. ]oumal ob the Polyneöian
Society 32: 53-69, 103- 1 20.
1 924 Maori Religion and Mythology . Dominion Museum Bul
letin ıo. Wellington: Government Printer.
1 38 1 Tarilı6d Metatortar ve Mtueı Geryeldilder 1 Mar6hall Sahlin6
Bingham, Hiram
1 847 Re1>idence ot Twenty-one Year1> in the Sandwich
16land1>. New York: Praeger. (Reprint of the third, revised
edition of 1855.)
Boit, John R.
t::.y. The Journal of a Voyage Round the Globe [The Union,
Hawaii 17951. Photostat of the second volume in HMCS. (Original
in Massachusetts Historical Society.)
Bourdieu, Pierre
1 977 Outline ot a Theory ot Practice. Translated by Richard
Nice. Cambridge: Cambridge University Press.
Braudel , Fernand
1958 Histoire et sciences sociales: la longue duree. Annale1>:
fconomie1>, Societe1>, Civili1>ation1> IJ: 725-75J.
Campbe l l , Archibald
1819 A Voyage Round the World. New York: Broderick and
Ritter.
Chamberlain, Levi
f.J. Journals 1 -XXIV, ıı November 1 822-23 December 1 84J.
Typescript in Bishop Museum Library.
Cleveland, Richard J .
Tarih yok IT.J. I in the Forecaötle; or. Twenty-bive Jearö a
Sailor. New York: Manhattan Publishing Co.
Colnett, James
r.y. The Journal of James Colnett aboard the Prince o& Waleö
and PrinceM Royal from 16 October 1786 to 7 November 1788.
AH: Cook Collection (copy of original in PRO, Londra).
f.J. Journal of James Colnett of the Argonaut, March 29,
1791 -April 18, 179 1 . AH: Cook Collection (copy of original in PRO,
Londra).
Corney, Peter
1896 Voyageö in the Northem Pacibic. Honolulu: Thrum.
Cox, Ross
1832 Adventureö on the Columbia River. New York: Harper.
ı 40 1 Tariluel Metııtorfar ve Mlhel Gerçeldilder 1 Mar6hall Sahlin6
Davenport. Wi l liam
1 969 The Hawaiian "Cultural Revolution": Some Economic and
Political Considerations. American Anthropologit.t 71: 1 -20.
Daws. Gavan
1 968a Kealakekua Bay Revisited: A Note on the Death of
Captain Cook. ]oumal ob Pacibic Hit.tory m: 2ı -2J.
1968b Shoal ob Time. New York: Macm i l lan.
Dibble. Sheldon
1 909 A Hit.tory ob the Sandwich 16Landö. Honolulu: Thrum .
(A reissue of the 1 843 work.)
Dixon, George
1789 A Voyage Round the World Pefbonned in 1 785. 1 786.
1 78 7. and 1 788. Londra: Goulding.
Dumezil, Georges
1 949 L 'Heritage Indo-europeen d Rome. 4th edition. Paris:
Gallimard.
1970 Archaic Roman Religion. 2 vols. Chicago: University of
Chicago Press.
Edgar, Thomas
t:.y. A Journal of a Voyage undertaken to the South Seas. BM
Add. MS 37528.
Emerson, Nathaniel B.
1915 Pele and Hiiaka: A Myth trom Hawaii. Honolulu:
Honolulu Star Bulletin.
Fischer, ] . L.
1 970 Political Factors in the Overthrow of the Hawaiian
Taboo System. Acta E:thnographica Academiae Scientiarum
Hungaricae 19: 1 6 1 - 1 67.
Fisher, Robin
1 977 Contact and Contlict: Indian-European Relation6 in
Briti6h Columbia, 1 774 - 1 89 0 . Vancouver: University of British
Columbia Press.
Fleurieu, C. P. Claret
1801 A Voyage Round the World Pertormed During theYear6
1 790, 1 79 1 , and 1 792. by Etienne Marchand. Yol . 1. Londra:
Longman and Rees.
Fornander, Abraham
1916-19 Fornander Collection ot Hawaiian Antiquitie6 and
Folklore. Translation edited by Thos. G. Thrum. Memoirs of the
Bernice Pauahi Bishop Museum, Vols. IV-VI.
1 969 An Account ot the Polyneöian Race. (Three volumes in
one.) Rutland and Tokyo: Charles E. Tuttle. (First published in
1878-1 885.)
'
Franchere, Gabriel
1 969 journal ot a Voyage on the Northwe6t Coa6t ot
North America During the year6 1 8 1 1 , 1 8 1 2. 1 8 13, and 1 8 1 4 .
Translated b y Wessie Tipping Lamb. Toronto: The Champlain
Society. (First published 1 820.)
ı 42 1 Tarilı&el Meratorıar ve Mıtael GerpelcUlder 1 Mar6hall Sahlin6
French, William
t.y. Account book, said to be of Will iam French, 1 8 1 8 - 1 8 ı9.
HHS Library.
Gilbert, George
t.y. Journal of George Gilbert (with Cook). BM Add. M S 38530.
Golovnin, V. M.
1 979 Around the World on the Kamchatka. 1 8 17-1819.
Translated by Ella Wiswell. Honolulu: Hawaiian Historical
Society and University of Hawaii Press.
Handy, E. S. Craighill
T. y. Cultural Revolution in Hawaii. Honolulu: l nstitute of
Pacific Relations.
1 923 The Native Culture in the MarqueM6. Bernice P. Bishop
Museum Bul letin 9.
Hill, Samuel
1937 Voyage of the Ophelia. Edited by james W. Snyder, Jr.
The New England Quarterly ıo: 355-380.
Hocart, A. M.
1927 King6hip. Londra: Oxford University Press.
1933 The ProgreM ob Man. Londra: Methuen.
Hunnewell, james
E.Y. Letters and Papers. Hunnewell Col lection: Baker Library,
Harvard University.
1 864 Letter from James Hunnewell. Boston, 24 june ı86J. The
Friend, January 1 864: 5.
l rving, Washington
1 836 A6toria or Anecdote6 ot an Enterpriöe beyond the
Rocky Mountain6. 2 vols. Philadelphia: Carey, Lea and
Blanchard.
!selin, lsaac
r.y. joumal ot a Trading Voyage Around the World, 1 8 05-
1 8 08. New York: Mcllroy and Emmet.
Jakobson, Roman
1961 Selected Writtingö 1. The Hague: Mouton.
johansen, ] . Prytz
1954 The Maori and Hiö Religion. Copenhagen: Munksgaard.
Kamakau, Samuel M .
E.y. Na Mo'olelo Hawaii. M s . in the Bishop Museum,
Honolulu.
1 865 The Travels to Noted Places: Demigods and the Ancient
Chiefs from Hawaii to N iihau. Translated by Mary K. Pukui from
Ka Nupepa Kuokoa, 15 june 1 865, HEN i l : 697-700.
1961 Ruling Chietö ot Hawaii. Honolulu: Kamehameha
Schools Press.
1964 Ka Po 'e Kahiko: The People ot Old. Translated by Mary
BGST 1 Dü�ünce Diziöi 1 1 45
Kant, Immanuel
1965 Critique ot Pure ReaöOn. Translated by Norman Kemp
Smith. New York: St. Martin's Press. [Türkçesi: Arı Uöun
fle�tiriöi, çev. Aziz Yardımlı, idea Yayınevi , 2003)
Kekoa, E.
1 865 Birth Rites of Hawaiian Children in Ancient Times.
Translated from Kuokoa (newspaper) by T. Thrum. Bishop
Museum Library: Thrum Collection 2J.
Kelly, Marion
1967 Some Problems with Early Descriptions of Hawaiian
Culture. in Polyneöian Culture Hiötory: fMayö in Honor ot
Kenneth P. fmory, edited by Genevieve A. High land et al.
Honolulu: Bishop Museum Press, Bernice P. Bishop Museum
Special Publication 56.
Kepelino, Z.
1932 Kepelino 'ö Traditionö ot Hawaii. Edited by Martha
Beckwith. Bernice P. Bishop M useum Bulletin 95.
1 977 Kepel ino's "Hawaiian Collection": His Hooiliili Hawaii.
Pepa 1 , 1858. Translated by Bacil F. Kirtley and Esther T.
Mookini. Hawaiian ]oumal ot Hiötory ı ı : 39-68.
Kroeber, A. L.
1 948 Anthropology. Rev. ed. New York: Harcourt, Brace.
Kuykendall, Ralph S.
1968 The Hawaiian Kingdom. Vol. ı: 1 778 - 1 854 . Honolulu:
University of Hawaii Press.
Lahainaluna [Anonimi
E.y. Ka 'ainoa -Free Eating- from Earliest Times until its
Proclamation, 30 January, 1 842; by a student of the Seminary.
Translated by D. Barrere. Lahainaluna Paper 4, Bishop Museum
Library.
Law, John
E.y. journal of John Law, Surgeon (with Cook), 1779. BM Add .
MS 37327.
Levi-Strauss, Claude
1966 The Savage Mind. Chicago: University of Chicago Press.
[Türkçesi: Yaban Dü�ünce. çev. Tahsin Yücel, YKY, 2010)
Lisiansky, Urey
1814 A Voyage Around the World in the Year.s. 1 8 03. 1 8 04.
1 8 05, and 1 80 6 . Londra: Booth.
BGST 1 Dü�ünce Dizi6i 1 1 47
Malo, David
1 95 1 Hawaiian Antiquitieö. Second edition. Translated by
Dr. Nathaniel B. Emerson. Honolulu: Bishop Museum Press.
Manby, Thomas
1 9 2 9 journal of Vancouver's Voyage to the Pacific Ocean.
Honolulu Mercury l(ı): 1 1-1 5; 1(2): 33- 45; 1 (3) : 3 9-55 .
Meares, j ohn
179 0 Voyageö Made in theyearö 1 788 and 1 789, trom China
to the Northwe6t Coa6t ot America. to which are Pretixed an
lntroductory Narrative ot a Voyage Perbormed in 1 78 6. trom
Bengal. in the Ship Nootka. Londra: Logographic Press.
Menzies, Archibald
t.y. Archibald Menzies' journal of Vancouver's Voyage. BM
Add. MS 3264 1 .
1 48 1 Tariluel Metatonar ve Mltael Gnyeldilcler 1 Mar6hall Sahtin6
Morgan, Theodore
1948 Hawaii: A Century ot Economic Change 1 778- 1 8 76.
Cambridge, Mass . : Harvard University Press.
Nicol, John
1822 The Libe and Adventure6 ot ]ohn Nicol. Mariner.
Edinburgh: William Blackwood.
Percy, Walker
1 958 Symbol, Consciousness and lntersubjectivity. The
]oumal ot Philo6ophy 55: 631 -641 .
Portlock, Nathaniel
1789 A Voyage around the World . . . in 1 785. 1 786. 1 78 7.
and 1 788. Londra: Stockdale.
Remy, Jules
1861 Ka Mooolelo Hawaii (Hit.toire Havaiienne). Paris: Clave.
(A French translation and Hawaiian text of the Lahainaluna
Students M o 'o 'olelo of 1 838.)
Reynolds, Stephen
t:.y. journal of Stephen Reynolds, November 1 823-December
1 84J . Microfilm copy, HMCS Library, Honolulu. (Original in
Peabody Museum, Salem.)
Riou, Edward
r.y. A Log of the Proceedings of his Majesty's Sloop
Diöcovery, 1778- 1 779. PRO Adm . 51/ 4529.
Ross, Alexander
1 849 Adventure6 ot the Firt.t Settler6 on the Oregon or
Columbia River. Londra: Smith, Elder.
Sahlins, Marshal l
1977 The State of t h e Art in Social/Cultural Anthropology:
Search for an Object. in Peröpective6 on Anthropology 1 976,
edited by Anthony F. C . Wal lace et al. American Anthropological
Association Special Publication, ıo.
1 979 L'apotheose du captaine Cook. in La tonction
öymbolique, edited by M ichel l zard and Pierre Smith.
Paris:Gallimard.
Salmond, Anne
1978 Te ao tawhito: A Semantic Approach to the Traditional
Maori Cosmos. ]oumal ot the Polyneöian Society 87: 5-28.
J 50 1 Tarilı&el Metatorlar 11e Mluel GeıyeldUder 1 Mar6hall Sahlin6
Saussure, Ferdinand de
1 9 66 Cour6e in General Lingui6tic6. New York: McGraw
H i l l . (First French edition 1 9 15; Engl ish translation by Wade
Baskin.) [Türkçesi: Genel Dilbilim Der6leri, çev. Berke Vardar.
Multilingual Yabancı Dil Yayın ları, 2001]
Shaler, William
1808 journal of a Voyage Between China and the North
western Coast of America Made in 1804 . American Regi6ter 3:
137- 175.
Smith, jean
1 974- 1 975 Tapu Removal in Maori Religion. ]oumal ot the
Polyne6ian Society 83: 9-42; 8 4 : 43 -58; 59-9 6 .
Taylor, Richard
1870 Te ika a Maori or New Zealand and i t6 Inhabitant6.
Second edition. Londra: Macintosh.
Turum, Thomas G.
1 9 05 The Sandalwood Trade of Early Hawaii. Hawaiian
Annual 31 : 43-74 .
1 9 23 More Hawaiian Folk Tale6 . Chicago: McClurg.
Thurston. Lucy G.
1882 Lite and Time6 ot Mr6. Lucy G. Thur6ton. Ann Arbor:
Andrews.
Turnbul l . john
1805 A Voyage Round the World in the Year6 1 8 00. 1 8 0 1 .
1 8 0 2. 1 8 03. a n d 1 8 04 . . . 3 vols. Londra: Richard Phi l lips.
Valeri, Valerio
r.y. Hai Kanaka: le chet Hawaiien et 60n Mcritice.
Cambridge: Cambridge University Press (in press).
Wagner, Roy
1 975 The Invention ot Culture. Englewood Cliffs: Prentice
Hall.
Webb, M . C.
1 9 65 The Abolition of the Taboo System in Hawaii. ]oumal ot
the Polyne6ian Society 74: 2 1-3 9 .
Westervelt. W. D.
1 9 23 Hawaiian HiMorical Legend6. New York: Reve l l .
White, john
1887- 1890 Ancient Hi6tory ot the Maori. Hi6 Mythology and
Tradition6. 6 vols. Wel lington: Government Printer.
Whitman, john B.
€.y. Account of the Sandwich Islands 1 8 13-1 8 15. Microfilm
copy in HMCS of original in Peabody Museum, Salem.
ı 52 1 Tariluel Mttatonar ve Mttael Geryeldllder 1 Maröhatl Sahlinö
Zimmermann, Heinrich
1930 Zimmermann 'ö Captain Cook: An Account ob the
Third Voyage ob Captain Cook around the World. 1 776-
1 780. Translated from the Mannheim edition of 178 1 by Elsa
M ichaelis and Cecil French. Edited by F. W. Howay. Toronto:
Ryerson Press.