Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÜNİ
VERSİ
TESİ
SOSYAL Bİ
LİMLER ENSTİ
TÜSÜ
MALİ
YE ANABİ
LİM DALI
MALİHUKUK Bİ
LİM DALI
AVRUPA Bİ Ğİ
RLİ ’NDE GÜMRÜK Bİ ĞİVE TÜRKİ
RLİ YE
UYGULAMASI, TÜRKİ
YE’YE ETKİ
LERİ
AYŞ
EGÜL KAKICI
İ
stanbul, 2006
T.C.
MARMARA ÜNİ
VERSİ
TESİ
SOSYAL Bİ
LİMLER ENSTİ
TÜSÜ
MALİ
YE ANABİ
LİM DALI
MALİHUKUK Bİ
LİM DALI
AVRUPA Bİ Ğİ
RLİ ’NDE GÜMRÜK Bİ ĞİVE TÜRKİ
RLİ YE
UYGULAMASI, TÜRKİ
YE’YE ETKİ
LERİ
AYŞ
EGÜL KAKICI
ş
Danıman: YRD. DOÇ. DR YALÇIN ALGANER
İ
stanbul, 2006
İ
ÇİNDEKİ
LER
Sayfa No.
ÖZET………………………………………………………………………………… I
ABSTRACT…………………………………………………………………………. III
TABLO Lİ
STESİ
…………………………………………………………………… X
KISALTMALAR…………………………………………………………………… XI
Gİ
RİŞ……………………………………………………………………………….. 1
Bİ
RİNCİBÖLÜM
V
İ
KİNCİBÖLÜM
GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N TEORİ
K TEMELİ
, YAPISI
VE TARİ Şİ
HSEL GELİ Mİ
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
VE
GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N TARİ
HÇESİ
VI
nda Gümrük Vergileri İ
3.1.2.2.1. Türkiye ve Topluluk Arası le Eş
Etkili Vergi ve Resimler İ
le Miktar Kı
sı
tlamaları
nın
Kaldı
rı
lmasıve Türkiye’nin OGT’ne Uyumu…...... 35
3.1.2.2.2. Tarı
m Ürünleri………………………………… 36
3.1.2.2.3. Kiş
ilerin, Sermayenin ve Hizmetlerin Serbest
ı
Dolaşmı
……………………………………….. 36
3.1.2.4.1. Ortaklı
k Konseyi Kararı
……………………….. 41
3.1.2.4.1.a. Malları ı
n Serbest Dolaşmı
……….. 43
3.1.2.4.1.b. Teknik Mevzuat Uyumu, Ticarette Teknik
Engellerin Kaldı
rı
lması
………………………… 44
şTicaret Politikası
3.1.2.4.1.c. AB’nin Ortak Dı ’na ve
Tercihli Gümrük Rejimlerine Uyum……………. 45
m ve İ
3.1.2.4.1.d. Tarı şlenmişTarı
m Ürünleri
Ticareti………………………………………….. 48
3.1.2.4.1.e. AB Gümrük Kodu’na Uyum ve İ
dari
İ
şbirliği………………………………………….. 49
3.1.2.4.1.f. Yasaları
n Yakı
nlaş
tırı
lması
………... 50
3.1.2.4.1.g. Kurumsal Hükümler………………. 54
VII
3.1.2.6. AB-Türkiye İ
liş
kilerinde Sonraki Adı
mlar…………….. 61
3.1.3. ğıKurumları
AB-Türkiye Ortaklı ……………………………………… 62
3.1.3.a. Ortaklı
k Konseyi……………………………………………… 62
3.1.3.b. Ortaklı
k Komitesi……………………………………………... 63
3.1.3.e. Ortak İ
stiş
are Komitesi………………………………………… 64
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N TÜRKİ
YE EKONOMİ
SİÜZERİ
NE
GENEL ETKİ
LERİ
VIII
4.7.1. Üyelik Yolundaki Etkileri……………………………………………… 107
4.7.2. Ticarette Teknik Engeller Üzerindeki Etkileri…………………………. 109
4.7.3. Fikri Haklar Üzerindeki Etkileri……………………………………… . 110
SONUÇ…………………………………………………………………………………. 120
KAYNAKÇA…………………………………………………………………………… 127
IX
TABLO Lİ
STESİ
Sayfa No
na Göre İ
Tablo 5: Mal Grupları hracatta Dağı
lı
m…………………………………….. 78
na Göre İ
Tablo 6: Mal Grupları thalatta Dağı
lı
m……………………………………… 79
Tablo 10: Türkiye ile Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerine Doğrudan YabancıYatı
rı
m
Giriş ı
lerinin Karşlaştı
rılması…………………………………………………………….. 90
X
KISALTMALAR
AB Avrupa Birliği
AP Avrupa Parlamentosu
AT Avrupa Topluluğu
BDT Bağı
msı
z Devletler Topluluğu
FSTM Fikri, Sı
nai ve Ticari Mülkiyet
GB Gümrük Birliği
İ
KÖ İ
slam KonferansıÖrgütü
KEİ
T Karadeniz Ekonomik İ
şbirliği Teş
kilatı
XI
LAFTA Latin American Free Trade Area (Latin Amerika Serbest Ticaret Bölgesi)
NAFTA North American Free Trade Area (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi)
OKK Ortaklı
k Konseyi Kararı
YAP Yenileş
tirilmişAkdeniz Programı
XII
Gİ
RİŞ
ş
Bu çalıma 1 Ocak 1996 tarihinde Türkiye ile AB arası
nda gerçekleş
tirilen ve tam
üyelik yolunda bir adı
m olarak nitelenen Gümrük Birliği sürecinin Türkiye ekonomisi
üzerine etkilerinin incelenmesi amacı
yla yapı ş
lmıtı ş
r. Çalı şticaret, doğrudan
mada, dı
yabancısermaye yatı
rı
mları
, mali yardı
mlar, rekabet, üyelik yolundaki iliş
kiler, ticarette
teknik engeller, fikri haklar, kamu gelirleri gibi alanlarda Gümrük Birliği’nin Türkiye
ğıetkiler açı
ekonomisi üzerinde yarattı ş
klanmaya çalıılacaktı
r.
İ
kinci bölüm gümrük birliğinin teorik temeli, yapı
sıve tarihsel geliş
imi üzerinedir.
Bu bölümde, ileri derecede bir iktisadi bütünleş
me hareketi olan Gümrük Birliği
hakkı
ndaki yaygı
n olarak bilinen teorilere yer verilmişve gümrük birliğini oluş
turan
hukuki altyapıaçı ş
klanmıtı
r. Bölümün üçüncü kı
smı
nda ise, Avrupa Birliği içinde Gümrük
Birliği’nin oluş
umu ve geliş
imi incelenmiş
tir.
2
Dördüncü bölümün son kı
smıolan dokuzuncu kı
sı
mda ise Gümrük Birliği’nin Türkiye
siyaseti ve karar alma mekanizmalarıüzerindeki etkilerine kı
saca değ
inilmiş
tir.
Tezin sonuç kı
smı
nda ise, Gümrük Birliği’nin Türkiye ekonomisi üzerindeki
etkileri özetlenmiş
tir.
3
Bİ
RİNCİBÖLÜM
Ekonomik bütünleş
me kavramsal olarak, dinamik ve statik anlam olmak üzere iki
farklış
ekilde incelenebilir. Dinamik anlamda ekonomik bütünleş
me, üye ülkeler arası
ndaki
ekonomik sı
nırları
n aş
amalıolarak kaldı
rı
larak, bütünleş
me öncesi ayrıolan ekonomik
kurumları nda toplanmasış
n daha genişbir çatıaltı eklinde tanı
mlanabilir. Statik anlamda
ise, daha genişbir ekonomiyi oluş
turan milli unsurları
n artı
k ekonomik sı
nırlarla
ayrı p bir bütün olarak hareket etmesidir.1
lmayı
Ekonomik bütünleş
me kavramı
nın iktisat literatüründe kullanı
lmasıpek eski
değildir. Geliş
miş
, geliş
mekte olan ve sosyalist ülkeler açı
sı
ndan değiş ı
ik anlamlar taşyan
ekonomik bütünleş
me kavramıüzerinde iktisatçı
lar farklıtanı ş
mlamalar yapmılardı
r.
İ
ktisatçı
lar bu kavram üzerinde tam bir anlaş ş
maya varamamılarsa da, ş
u üç nokta üzerinde
fikir birliğine gittikleri söylenebilir:2
● Ekonomik bütünleş
me temelde iş
bölümüne dayanı
r,
●Ekonomik bütünleş
menin ileri aş
aması
nda malları
n, hizmetlerin ve/veya üretim
ı
faktörlerinin serbestçe dolaşmıöngörülmektedir,
1
Keith Penkth, “The European Economic Integration”, Second Edition, London and New York: Longman
1994
2
Mircan Yıldız, “Bütünleş
me Biçimleri ve Avrupa Birliği”, www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/butun.htm
(01.02.2005), s. 1.
4
● Ekonomik bütünleş
me, mal ve hizmetlerin ve üretim faktörlerinin kaynağa ve
gideceği bölgeye göre ayrı
calı
klıolmayan uygulama görmesini içerir.
ş
Uzunca bir süre kuramsal düzeyde tartıı meler, İ
lan ekonomik bütünleş kinci
ısonrası
Dünya Savaş nda kuramdan uygulama alanı
na sokulmuş
tur. IMF gibi uluslararası
parasal örgütler ile GATT gibi uluslararasıanlaş
malar, dünya ticaretinde ve ödeme
sistemlerinde aksayan yönleri düzenlerken bu düş
üncelere dayandı
rı ş
lmıtı
r. Bunun yanısı
ra
İ ı
kinci Dünya Savaş’nda zarar gören Avrupa’nı
n yeniden inş
asıiçin oluş
turulan birtakı
m
uluslararasıekonomik kuruluş
lar da uluslararasıekonomik bütünleş
menin ilk örnekleridir.
Dolayı
sıyla denilebilir ki, ekonomik bütünleş ş
me konusundaki kuramsal çalımalar ile ilk
bütünleş
me uygulamalarıarası
nda bir paralellik söz konusudur. Günümüzde farklı
düzeylerde ekonomik bütünleş
me hareketleri gözlenmektedir. Bunlardan en güçlüsü,
bütünleş şolanıve dolayı
me yolunda en çok mesafe almı sı
yla da bütünleş
me ile ilgili
kuramları
n geliş
mesinde en çok katkı
sıolanıkuş
kusuz ki, Avrupa’daki bütünleş
me
hareketidir. Ülkeler arası
nda, sı
nırlıbir takı
m mallar üzerindeki gümrük tarifelerinin
indiriminden ekonomik toplulukları
n kurulması
na kadar pek çok ekonomik birleş
me
ekli söz konusudur.3
hareket ş
3
DELTUR, “AB-Türkiye GB Refah İ çin Birlikte Çalış
ma”, http://www.deltur.cec.eu.int/abrefah.rtf, (Eriş
im
Tarihi: 20 Eylül 2006)
4
Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Ülkeleri Araştırmalar Merkezi, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, Ezgi Kitabevi,
2003, s.11
5
● Ortak Pazar (mal ve hizmetlerin ve faktörlerin serbest dolaş
ımı
, ortak
politikalar),
5
Osman Küçükahmetoğlu, Gümrük Birliği, İ stanbul:2000, s.10
6
DTM, “/Sorular/ Genel/2005”, http://www.dtm.gov.tr/ab/mali/sorunlar (15 Eylül 2006).
6
kurulan 2 üyeli Slovak Cumhuriyeti ve Slovenya Serbest Ticaret Bölgesi buna örnek
gösterilebilir.
Ülkelerin araları
nda ekonomik entegrasyonu sağlamalarıyolunda günümüzde en
sı
k görülen iktisadi birleş
me hareketlerinden biri olan “Gümrük Birliği” en genel ifadeyle;
da ülkenin;7
iki ya da daha fazla sayı
ii. ş
Birlik dııülkelere karş
ıticarette ortak bir dı
ştarife ve ticaret rejimi
uygulamaları
,
7
The European Commission, The Eurostat Yearbook 2004. Publication Office No: KS-CD-04-001-EN-N:
Brussels
7
ğıbir bütünleş
uygulandı me ş ıortak
eklidir. Ortak Pazar ülkeleri üye olmayan ülkelere karş
gümrük tarifesi uygulaması
nıve faktör hareketlerindeki sı
nı nısürdürürler.8
rlamaları
ı
Mal, hizmet ve üretim faktörlerinin serbest dolaşmı
nı ğıOrtak Pazar
n sağlandı
aş
aması
ndan sonra, sı
ra ulusal politikaları
n uyumlaş
tırı
lması
na gelir. Bu politikaları
n bir
kı
smıbirliğe giren ülkelerin yapı
sal sorunları
nıçözecek, bir kı
smımakroekonomik
politikaları
n uyumlaş
tı
rı
lması
nısağlayacak, bir kı
smıda bütün birlik üyeleri tarafı
ndan
alı
nmasıve uygulanmasıgereken hususlarla ilgili olacaktı
r. Ekonomik birlikte, üye
ülkelerin ekonomileri önemli ölçüde bütünleş
miş
tir. Bu nedenle ülkelerin ekonomik
bunalı ı
mlara tek başna çözüm bulma kapasiteleri önemli oranda düş
müş
tür. Ancak üye
ülkeler makroekonomik politikalarla ilgili karar alanları
nıuluslararasıkurumlara terk
lerdir.10
etmemiş Ekonomik birlikte, üye ülkelerin ekonomileri önemli ölçüde
bütünleş
miş
tir. Bu nedenle ülkelerin ekonomik bunalı ı
mlara tek başna çözüm bulma
kapasiteleri önemli oranda düş tür.11
müş
8
Küçükahmetoğ lu, a.g.e., s.10
9
Osman Küçükahmetoğlu, “Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin İ ktisadi Etkileri”, İktisat Dergisi, S:408,
s:34-35.
10
Mike Artis and Norman Lee, “The Economics of The European Union Policy and Analysis”, New
York:Oxford University Press, 1994, s.45
11
http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/ekim99/butun.htm, (Erişim Tarihi: 04.10.2006)
8
Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğ
u (ECOWAS) ve 1967 yı
lı
nda kurulan 3 üyeli Doğu
Afrika Ekonomik Topluluğu (EAEC) verilebilir. 12
Bu aş
amada bir ekonomik birlikten (topluluktan) farklıolarak finansman
piyasası
nda bütünleş
me gerçekleş
tirilecek, maliye, para ve sosyal politikaları
n uyumu ile
ilgili kararlar ve daha da ötesi istikrar iş
levi ulusal düzeyin üstündeki kurumlarca
alı
nacaktı
r. Makroekonomik düzeyde bir bütünleş şolacaktı
me sağlanmı r. Ulusal ekonomik
bağı
msı ğı
zlı n büyük ölçüde kaldı
rı ğıve bir uluslar üstü otoritenin kurulduğu bu en son
ldı
aş
amada, ortak paraya geçilmesi, tek bir Merkez Bankası
’nı
n kurulmasıgündeme gelir.
Ülkelerin bağı
msı
z olarak para arzı
nıarttı
rabilmesi, faiz politikasıizlemesi olanaksı
z hale
gelir. Çünkü artı
k para ve maliye politikalarıile ilgili hedef ve araçlar birleş tir. 13
tirilmiş
12
Rı ,İ
dvan Karluk, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, 5. Baskı stanbul: Beta Yayınları, Haziran 1998, s. 401
13
http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/ekim99/butun.htm, (Eriş im Tarihi: 04.10.2006)
9
TABLO 1.1
1. Serbest Ticaret
Bölgesi
2.Gümrük Birliği
3. Ortak Pazar
4. Ekonomik
Birlik
5. Parasal Birlik
6. Tam Ekonomik
Bütünleş
me
10
İ
KİNCİBÖLÜM
GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N TEORİ
K TEMELİ
, YAPISI
VE
TARİ Şİ
HSEL GELİ Mİ
Gümrük Birliğ
i, “İ
ktisadi bütünleş
me hareketinin bir aş
amasıolan ve birliğe dahil
ülkeler arası ı
nda karşlı
klıolarak gümrük tarifeleri ve benzeri sı
nırlamalarıortadan
kaldı ıortak bir gümrük tarifesinin uygulanması
ran, birlikte yer almayan ülkelere karş nı
me” ş
öngören bir birleş eklinde tanı r.14
mlanı
14
Türkiye Bilimler Akademisi, “Ansiklopedik Ekonomi Sözlüğü- Gümrük Birliği Maddesi”, Dünya
Yayı nları, Mart 1995,
15
Ramazan Kı lıç, “Ekonomik Entegrasyon Teorisi”, Gümrük Birliği Sürecinde Türkiye Dergisi, Temmuz-
Ağustos 1996, s.70
16
Peter Robson, “The Economics of International Integration”, Third Edition, London:Routledge, 1998,
s.123
11
●Önceden belirlenmişbir formüle göre, gümrük gelirlerinin üye ülkeler arası
nda
bölüş
türülmesi,
ş
eklinde tanı ş
mlanmıtı
r.
1965 yı
lı
nda J.Vanek’in kitabı ş
yla gümrük birlikleri teorisi yeni bir yön kazanmıtı
r.
Nihayet Vanek ve Kemp, toplayı
cıbir genel denge çatı
sıaltı
nda gümrük birliklerinin ticaret
hadleri etkisini de analizlere dahil etmiş
ler ve bu birliklerin tüm iktisadi parametreler
dahilinde etkilerini bir arada incelemiş
lerdir.
17
ı
Selahattin Tuncer, “Gümrükler ve Gümrük Vergileri (Teori- Uygulama)”, Yaklaşm Yayı
nları
, Ankara
2001, s.55
18
Ramazan Kı lı
ç, a.g.m., s.71
12
tespit olunan “ortak düzenlemeler” esas alı
nmak suretiyle, birlik üyesi ülkeler tarafı
ndan
milli mevzuatta değiş
iklikler yapı tirilmektedir.19
lmasısuretiyle gerçekleş
ı
Bu hukuki yaklaşmdan beklenen, Gümrük Birliği üyesi devletlerin milli
piyasaları it ş
nda eş artları
n sağlanmasısuretiyle, malları ı
n serbest dolaşmı
nın, mümkün olan
en yüksek ölçüde kapsamlıve sürekli biçimde temin edilmesidir. Eğer, Gümrük Birliği’nin
tarafıolan ülkeler, araları ı
ndaki entegrasyon hareketini Gümrük Birliği’nin ötesine taşmak
amacı
nıgözetiyorlarsa, hukukları
n yakı
nlaş
masıdaha kapsamlıolmakta, daha ileri ölçülere
varmakta, hatta henüz Gümrük Birliği evresinde bile “hukuki uyumlaş
tı
rma” hareketi olma
özelliğ
i gösterebilmektedir.
Avrupa Birliğ
i’nin ası
l amacı
, Batı Avrupa’nı
n siyasi entegrasyonunu
gerçekleş
tirmektedir. Bu ise öncelikle bir gümrük birliği kurulmasıdaha sonra diğer
me biçimlerini kapsayacak ş
bütünleş ekilde geniş ı
letilmesi, yani tüm faktörlerin dolaşmı
nın
serbest hale getirilmesi ile bir ortak pazar oluş
turulması
nıgerektirmiş
tir. Daha da ileri
şpolitika, ortak iç politika ve güvenlik, Avrupa parası
gidilerek ortak dı , Avrupa Birliği
yurttaş
lı
k haklarıvb. alanlarda adı
mlar atı
lmaya baş
lanı ş
lmıtı
r. Yani ülkelerin ulusal
19
Ramazan Uludağ, Gümrük Kanunu’ndaki Değiş im ve AB’ye Uyum Süreci”, İ ş
GEME’den Bakı, Yı
l:4,
S:13, Ocak-Mart 2000.
20
İ
KV, “Avrupa Birliği’nin Ortak Ticaret Politikası
-15 Soruda 15 PolitikasıSerisi, s.6
13
egemenliklerinin bir ölçüde topluluk organları
na devredilmesi ve böylece ekonomik, mali
ve sosyal alanlarda ortak politikalar izlenmesi veya ulusal politikaları
n birbirleriyle
uyumlaş
tı
rı
lmasısöz konusudur. Dolayı
sı
yla tüm bu sürecin ilk ve en önemli adı
mını
n
u söylenebilir.21 Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kuran Roma
gümrük birliği olduğ
Antlaş
ması
, üye ülkeler arası
nda kademeli olarak gümrük birliğine geçiş
i öngörmüş
tür.
Roma Antlaş
ması n, hizmetlerin, ş
, malları ahı
sları
n ve sermayenin serbest
ı
dolaşmı
nı ıve bir takı
n sağlanacağ m konularda üye ülkeler arası
nda ortak politikaları
n
belirleneceği bir Ortak Pazar kurulması
nıöngörmüş
tür. Bu ortak pazar da, bir Gümrük
Birliği eksenine oturtulmuş
tur.
21
Pınar Yörük Kavak, “An Evaluation of Critical Approaches To The Custom Union Between Turkey
and The Europen Union”, Yüksek Lisans Tezi, İ stanbul:2005, s.45
22
http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?pId=3&lang=0&prnId=1&ord=0&fop=1, (Eriş
im Tarihi:
03.10.2006)
14
i. ıuyguladı
Üye ülkelerin birbirlerine karş klarıgümrük vergileri, kota
ş
eklindeki ithal kı
sı
tlamalarıve serbest ticareti güçleş
tiren engellerin
kademeli olarak kaldı
rı
lması
;
ii. ş
Topluluk dıı ı
ndaki ülkelere karş, üye devletlerin milli gümrük tarifeleri
yerine, tek ve ortak bir gümrük tarifesi uygulamalarıve diğer kı
sıtlayı ş
cıdı
ticaret tedbirlerinde de uygulamaları
nıyakı
nlaş
tı ş
rarak, giderek ortak bir dı
ticaret politikasıizlemeleri;
*Altı lar; Avrupa Kömür Çelik Topluluğu’nu kuran, Paris Antlaş ması ’nıimzalayan ülkelerdir. Bu ülkeler
sırasıyla; Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda’dı r.
23
Handan Soğuk, Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisine Etkileri,
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/gumruk-birligi.htm, (01.07.2005), s.20
15
maddelere uygulanacak ortak gümrük tarifeleri Altı
lar arası
nda müzakere edilmek suretiyle
ş
saptanmıtı
r.
ı
Avrupa Topluluğunun temel taşolan Roma Antlaş ’nda, Topluluğun hedefi ş
ması u
ş tir:24
ekilde özetlenmiş
●Taş
ımacı
lı
k, tarı
m gibi belli özel sahalarda ortak politikalar yaratı
lması
,
24
Customs Strategy,
http://europa.eu.int/comm/taxation_customs/customs/policy_issues/customs_strategy/index_en.htm,
(30.09.2006)
25
Kavak, a.g.e., s.62
16
● Ortak Pazarı
n iş
leyebilmesi için milli yasaları
n uyumlaş
tı
rı
lması
,
● İ
şçilerin istihdam imkanları
nın iyileş
tirilmesi ve yaş
am düzeylerinin
yükseltilmesine katkı
da bulunmasıamacı
yla bir Avrupa Sosyal Fonu’nun* kurulması
,
Roma Antlaş
ması
’nı
n 9. maddesinde de sadece gümrük birliğ
inin uygulama
alanı
ndan söz edilmiş
tir. Gümrük Birliğ
i kapsamı
ndaki mallar, birlik içinde serbest
ı
dolaş ı
ma tabidir. Serbest dolaşm durumundaki mallar ise iki türlüdür: Üye ülke çı
kış
lı
ı
mallar üye ülkelerde üretilen ve serbest dolaşmdan hiçbir ş
arta bağlıolmaksı
zın yararlanan
orijinal mallardı
r. Bu mallar, Roma Antlaş
ması
’nda tanı ş
mlanmamı, daha sonra 27 Haziran
1968 tarih ve 802/68 sayı
lıKonsey Tüzüğü’nde 8 grup ürün olarak belirlenmiş
tir. Üçüncü
ülke çı
kış
lımallar ise, Roma Antlaş
ması
’nı
n 10/1’inci maddesinde tanı ş
mlanmıtı
r. Üçüncü
ülke çı
kış
lımalları ı
n AB’de serbest dolaşm içinde bulunabilmesi için topluluk içinde
gümrük birliğinin kurulabilmesi için gerekli üç temel ş
artı
n tamamı
nın gerçekleş
mişolması
gerekmektedir.27
Roma Antlaş
ması
’nı
n Gümrük Birliği hedefi bütün sanayi malları
nda ve tarı
m
ürünlerinin çoğunda 1 Temmuz 1968 tarihi itibariyle gerçekleş
tirilmiş
tir. Gerek Avrupa
Ekonomik Topluluğu, gerek Avrupa Kömür Çelik Topluluğu Antlaş
maları
’nda yer alan
17
Gümrük Birliğ
i’ne iliş
kin hükümler, GATT hükümlerinin öngördüğünden daha ileri
bütünleş
meyi hedeflemektedir.
Antlaş
mada, gümrük birliğinin her biri dörder yı
l sürecek üç aş
amalıbir süreçte
tamamlanmasıöngörülmüş
, ancak bu hedefe 1 Temmuz 1968 tarihinde varı ş
lmıtı
r. Üye
ülkeler arası
ndaki iç gümrüklerin kaldı
rı
lması ıtek bir gümrük
nıüçüncü ülkelere karş
tarifesinin uygulanmaya baş
lanmasıile 1 Temmuz 1968 tarihinde Gümrük Birliği
ş
tamamlanmıtı
r.
28
Ticaret Sapması ş
; Ticaretin normal seyrinin, ülkelerin farklıtarife ya da tarife dııönlemler uygulaması
sebebiyle yön değiştirmesidir. (http://www.celenkgumruk.com.tr/page2.php?page=bulten07131, Eriş im tarihi:
15.09.2006)
18
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
VE
GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N TARİ
HÇESİ
Avrupa Kı
tası
’nda bir birlik oluş
turma fikri 14.yy’dan itibaren tarihçileri,
filozofları
, hukukçularıve siyaset adamları
nıcezbetmiş ısonrası
tir. I. Dünya Savaş nda
Avrupa’da bir birliğin oluş
turulması
na yönelik önemli fikirler üretilmişolması
na rağmen
bunları ı
n olgunlaş ısonrası
p benimsenmesi ancak II.Dünya Savaş nda mümkün olmuş
tur.
Bu sürecin ilk sonucu, siyasi temeli ve insan hakları
nıkoruma, çoğulcu demokrasiyi
sağlama amaçlarıüzerine kurulmuşbir uluslararasıörgüt olan Avrupa Konseyi’nin 1949
yı
lı
nda Strazburg’da kurulmasıolmuş
tur.
9 Mayı
s 1950’de Fransı ş
z Dıiş
leri BakanıRobert Schmann, Eski Milletler
Cemiyeti Genel Sekreteri Jean Monnet’in tasarı
sı
na dayanan ve Birleş
ik Avrupa’nı
n
temellerini atan Schmann Planı
’nıyayı ş
mlamı r. İ
tı ı
kinci Dünya Savaş’ndan sonra Avrupa
ekonomik olarak çökmüşdurumdaydı
. Avrupa’nı
n önderleri, ekonomilerini çöküntüden
ı
kurtarabilmenin ve iki savaşn da temelinde yatan Almanya- Fransa rekabetinin sona
erdirilmesinin çaresi olarak Avrupa bütünleş
mesi fikrini benimsediler. Bu nedenle,
Schmann Planı ş
, Avrupa’da barıı z-Alman dostluğunun ş
n kurulabilmesi için Fransı art
olduğunu ve bu çekirdek etrafı
nda Avrupa’nı
n bütünleş
mesi gerektiği görüş
ünü esas
alı
yordu. Plana göre, yüzyı
llardı
r Avrupa’da süregelen Fransı
z- Alman çekiş
mesini
ortadan kaldı
rmanı
n yolu, yüksek bir otoritenin yönetimi altı
nda, Fransı
z-Alman ortak
kömür ve çelik üretimini sağlamak ve söz konusu örgütü bütün Avrupa ülkelerinin
katı
lı
ma açı
k tutmak idi. Tarihten dersler çı şolan Avrupa liderleri, Birinci Dünya
karmı
19
ısonrasıVersay düzeninin iktidara getirdiği Hitler tecrübesine benzer bir tecrübeyi
Savaş
yaş .29
amak istemiyorlardı
Avrupa Topluluğ
u kurulduktan sonra, ekonomik entegrasyonun sağlanması
ş
yolundaki çalımalar iki önemli alanda yoğunlaş
mış
tır: 31
KuruluşAntlaş
ması
’nca öngörülen ekonomik bütünleş
menin temellerini Gümrük
Birliği Antlaş
masıile atan Avrupa Birliği, Temmuz 1987’de yapı
lan ek düzenlemelerin
ı
şı
ğıaltı
nda, “Tek Bir Avrupa Senedi” (single european act) ile yeni bir döneme girmiş
tir.
Bu dönemim özellikleri, karar alma mekanizması
na ivme kazandı
racak olan oy çokluğu
ilkesinin kabülü, demokratik Avrupa Birliği’nin oluş
turulması yolunda Avrupa
29
Dennis Swann, “European Economic Integration-The Common Market,EU and Beyond”,
England:Edward Elgar Pub. Ltd, 1996, s.67
30
Swann, a.g.e., s.68
* Ücretli çalış ş
nalar ile aile fertleri, serbest çalıanlar ile aile fertleri, AB dış
ından gelen yabancıiş
çiler ve aktif
olmayanları n serbest dolaş ımı
31
http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/AB%20Sayfasi/tekpaz.htm, (Eriş im Tarihi: 20.09.2006)
20
Parlamentosu’nun yetkilerinin arttı
rı
lmasıve yeni politikaları
n belirlenmesidir. Tek Pazar
ş
programıçalımalarıkapsamı
nda, Topluluk sathı
nda malları
n sermayenin, kiş
ilerin ve
hizmetlerin üye ülkeler arası
nda her hangi bir engel olmaksı
zı ı
n serbest dolaşmı
nın
sağlanmasıiçin alı şve “Avrupa Tek Pazarı
nacak tedbir ve düzenlemeler tamamlanmı ”1
Ocak 1993 tarihi itibariyle iş ş
lerlik kazanmı r. 32
tı
1973’de İ
ngiltere, Danimarka ve İ
rlanda, 1981’de Yunanistan, onu takiben
1986’da Portekiz ve İ
spanya’nı
n katı yla 12 üye ülke, Şubat 1992’de Maastricht’te bir
lması
antlaş
ma daha imzaladı
lar ve bunun neticesinde 1993’den itibaren topluluk “Avrupa
Birliği” adıaltı
nda ekonomik, politik ve kültürel bir birleş
meyi baş
lattı
. 1 Ocak 1993’de ise
Ortak Pazar’ı
n oluş
ması
yla, o zaman 12 tane olan üye ülke arası
nda malları
n, sermayenin,
hizmetlerin ve insanları ı
n serbest dolaşmıbaş .33
ladı
32
Erol Manisalı, Türkiye- Avrupa İ lişkilerinde Sessiz Darbe”, 5. Baskı,İ
stanb ul, Derin Yayı
nlafrı
, 2002,
s.56-57
33
Çınar Özen, “ Türkiye- Avrupa Topluluğu Gümrük Birliği ve Tam Üyelik Süreci Üzerine Etkileri”, 1.
Baskı ,İzmir, Ceylan Kitabevi, 2002, s.23
34
Nail Alkan, Fatma Serbest ve Erhan Akdemir, “2004 Avrupa Yı lı
”, Ankara, Ankara Üniv. Basımevi, 2004,
s.1
21
r. 35 AB Gümrük İ
yer almaktadı dareleri Yönetim Kurulu (Directors General of the EU's
ş olduğu Ortak Görev
Customs Administrations) 2005 Temmuz tarihinde yapmı
Açı
klaması nış
’nda (Joint Mission Statement) amaçları uş tir:36
ekilde belirlemiş
Topluluk vatandaş
ları
nın emniyet ve güvenliğinin sağlanması
,
Haksı ş
z ve yasadııticaretin engellenmesi.
Kolayca eriş
ilebilir elektronik gümrük ortamları
nca desteklenen modern iş
yapma yöntemleri ile Avrupa işhayatı
nın rekabet düzeyinin arttı
rı
lması
dır.
şticaret politikalarıve
Topluluk içerisinde Gümrük Birliği düzenlemeleri “dı
bunun iç ekonomiye yansı
yan sonuçları
yla, en önemli ve stratejik düzenlemeler olup, yetki
nda tam bir denge söz konusudur. 37
ve yükümlülük arası
35
http://www.euturkey.org.tr/abportal/defaultcontent.asp?CID=7114&VisitID={1ED3EA89-D428-4EB8-
8432-AA14A4BEF9A2}&Timer=17,218
36
Customs Strategy ,
http://europa.eu.int/comm/taxation_customs/customs/policy_issues/customs_strategy/index_en.htm
(10 Mart 2006).
37
Erol Manisalı , “Türkiye’nin Askersiz İş
gali: Gümrük Birliği-Hayatım Avrupa”, 1. Baskı , Truva
Yayı nları, Eylül, 2006, s. 24
22
gibi Türkiye’nin Avrupa entegrasyonunun bir aş
amasıolarak algı r.38 Bunun
lanmaktadı
yanı
nda, küresel entegrasyonun ekonomik koş
ulları
nı belirleyen DTÖ üyeliği
çerçevesindeki yükümlülüklerinin çok daha kapsamlıve kı
sa sürede yerine getirilmesini de
sağlayacağıbelirtilmektedir.39
Yurtiçi firmaları
n verimliliklerinin ve rekabet düzeylerinin artı
rı
lması
Baş
ka alanlarda daha fazla iş
birliğinin ve bütünleş
menin sağlanması
dır.
23
olabileceğini düş
ünmüş
tür. Türkiye’nin bu endiş
eleri ile ABD’nin Sovyetler Birliği’ni
çevreleme siyasetinin buluş
ması
, Türkiye’nin batıittifakı
nıözellikle askeri kı
smı
nın
parçasıolması
nıkolaylaş
tı ş
rmıtı
r. Batı
lı
laş
ma hareketleri çerçevesinde Türkiye, Birleş
miş
Milletler’in kurucu üyesi olarak rol alı
p daha sonra NATO, Avrupa Konseyi ve OECD’ye
üye olarak katı ş
lmı r.41
tı
Cumhuriyet’in kuruluş
undan beri yüzünü Batı
’ya çeviren Türkiye, Dünya’nı
n en
büyük ekonomik entegrasyonu olma yolunda ilerleyen Avrupa Ekonomi Topluluğu’na
“ortak üye” (associate member) olmak için 31 Temmuz 1959’da baş tur.42
vurmuş
Türkiye- AB iliş
kileri 1970’li yı
lları ı
n başndan 1980’li yı
lları
n ikinci yarı
sı
na
kadar, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayıistikrarsı
z bir geliş
im sergilemiş
, 12 Eylül
1980 askeri darbesinin ardı
ndan iliş
kiler resmen askı
ya alı ş
nmı r. İ
tı liş
kilerin
dondurulması
nın ardı
ndan, Ortaklı
k Konseyi ilk kez 1986 yı
lı
nda toplanabilmiş
tir. Bu
noktada Türkiye, üyelik baş ğı
vurusunda bulunmayıamaçladı nıbelirtmişve 14 Nisan 1987
tarihinde, Ankara Antlaş
ması
’nda öngörülen dönemlerin tamamlanması
nıbeklemeden
üyelik baş
vurusunda bulunmuş
tur. Komisyon, Türkiye’nin bu baş
vuru ile ilgili görüş
ünü 18
Aralı
k 1989’da açı şve kendi içi bütünleş
klamı mesinin tamamlamadan topluluğun yeni bir
üyeyi daha kabul edemeyeceğini belirtmiş
tir. Ayrı
ca, Türkiye’nin, Topluluğa katı
lmaya
ehil olmakla birlikte, ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda geliş
mesi gerektiğini ifade
etmiş
tir. Bu nedenle üyelik müzakerelerinin açı
lmasıiçin bir tarih belirlenmemesi ve
Ortaklı
k Antlaş
masıçerçevesinde iliş
kilerin geliş
tirilmesi önerilmiş
tir. Türkiye, bunun
üzerine üyelik süreci açı
sı turacağıgerçeğinden hareketle, öncelikle
ndan önemli bir oluş
ş
Gümrük Birliği’ni tamamlamayaıhedeflemişve bunun için gerekli çalımalara hı
z
41
Atilla Eralp, “Soğuk Savaş tan Günümüze Türkiye-Avrupa Birliği İ
liş
kileri-Türkiye ve Avrupa”,
Ankara: İ mge Yayı nları
,1997, s.90-91
42
DTM, “AB ve Türkiye”, 5. Baskı , Ankara:2002, s.310
24
vermiş
tir. Bu çerçevede Türkiye, 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 sayı
lıOrtaklı
k Konseyi Kararı
uyarı şve Türkiye-AB Ortaklı
nca, 1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği’ni tamamlamı k
İ
liş
kisi’nin “Son Dönemine”* geçilmiş
tir. Gümrük Birliği’nin tamamlanmasıile birlikte
Türkiye-AB iliş ş
kileri ayrıbir boyut kazanmıtı
r. Zira, Gümrük Birliği Türkiye’nin Avrupa
Birliği ile bütünleş
me hedefine yönelik ortaklı
k iliş
kisinin en önemli aş
amaları
ndan birini
oluş r. 43
turmaktadı
Ankara Antlaş
masıile iliş
kilerin resmiyete dökülmesi ve tam üyeliğe giden
sürecin baş
latı
lması
ndan bu yana gerek tercih edilen ekonomik politikalar, gerekse Türkiye
* Son Dönem, Türkiye – AB iliş kilerinde 1959-1969 arasında yaş anan geliş
meler bölümünde daha detaylı
olarak incelenecektir.
43
http://www.ikv.org.tr/tarihce.php, (Erişim Tarihi: 30. Ağustos 2006).
44
TÜSİ AD, “Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Gümrük Birliği’nin Dı şTicaretimize Etkileri”,
İstanbul: 2003, 1. Baskı , s.27
45
TÜSİ AD, “a.g.e.”, s.28
25
ş
dıı
nda geliş
en uluslararasıekonomik ve sosyal olayları
n Türkiye üzerindeki dinamik
46
etkileri, bu sürecin yavaş
laması
na ve zaman zaman duraklatı
lması
na neden olmuş
tur.
Türkiye-AB iliş
kilerinin 1963’te Ankara Antlaş
masıile baş
latı
lan iliş
kilerde,
na sokulacağı
“Türkiye’nin tek yanlıolarak, sadece yükümlülük altı nıöngören” bir durum
bulunmakta idi. Türkiye 6 Mart 1995’te “yetkisiz bir yükümlülük altı
na” girmektedir.
46
T.C. DışTicaret Müsteş ğı
arlı , “Türkiye’nin Avrupa Birliği ile İ liş
kilerinin Tarihi Geliş
imi, Ankara
Anlaş masıve Katma Protokol”, http://www.dtm.gov.tr/ab/TABgb/1.html (15.05.2005), s.2
47
Ankara Anlaş
ması , Madde 28: www.dtm.gov.tr/ab/ankand.htm. ( 15.04.2006), s.2
26
ş
Türkiye, AB dıı ğıhalde tam üyelerin girdiği
nda olduğu, yani hiçbir yetkisi olmadı
yükümlülük altı
na sokulmuş şticaret
tur. Gümrük Birliği ile Türkiye, AB’nin belirlediği dı
politikaları
na uymakla yükümlü iken AB kurumları
nın ve tam üyelerin ulusal çı
karları
. 48
doğrultusunda belirleyecekleri karar sürecinde ise yetkisiz kalacaktı
Ankara Antlaş
ması
’nı
n 2’nci maddesinde Türkiye ile Avrupa Topluluğu arası
nda
baş
latı
lmasıöngörülen Gümrük Birliği, yine Ankara Antlaş
ması
’nı
n 10’uncu maddesine
göre, Topluluk üyesi Devletlerle Türkiye arası
nda, ithalatta olduğu gibi ihracatta da gümrük
vergileri ve eşetkili vergi ve resimlerin, miktar kı
sı
tlamaları
nın ve eşetkili baş
ka her türlü
tedbirin yasaklanması
nı; Türkiye’nin üçüncü ülkelerle iliş
kilerinde Topluluğun ortak
şticaret konusunda uygulanan sair mevzuata
gümrük tarifesinin kabülünü ve Toplulukça dı
yaklaş
mayıkapsamaktadı
r. Buna göre Ankara Antlaş
ması
’nı
n 10’uncu maddesinde de
belirtildiği ş
ekilde gümrük birliğ ş
i mal alıveriş
lerinin tümünü kapsar. Ayrı
ca, Ankara
Antlaş
ması
’nı
n 28’inci maddesi uyarı
nca, antlaş
manı
n iş
leyiş
i, Topluluğu kuran
Antlaş
madan doğan yükümlülüklerin tümünün Türkiye tarafı
ndan üstlenilebileceğini
lmasıolanağı
gösterdiğinde, akit taraflar, Türkiye’nin Topluluğa katı nıinceleyeceklerdir. 49
Ankara Antlaş
ması
’nı
n 10 uncu maddesinde, Gümrük Birliği’nin tanı
mı;
“Topluluk üyesi devletlerle Türkiye arası
nda, ithalatta olduğu gibi ihracatta gümrük
vergileri ve eşetkili resimlerin ve miktar kı
sı
tlamaları
nın, milli üretime, Antlaş
manı
n
hedeflerine aykı
rıbir koruma sağlamayıgözeten eşetkili baş
ka her türlü tedbirin
yasaklanması
nı; Türkiye’nin üçüncü memleketlerle iliş
kilerinde Topluluğun Ortak Gümrük
48
, “Türkiye’nin Askersiz İ
Manisalı şgali”, s. 26
49
, “Türkiye’nin Askersiz İ
Manisalı şgali”, s.29
50
Rı
dvan Karluk, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, s.391
27
şticaret konusunda uygulanan sair mevzuata
Tarifesi’nin kabulünü ve Toplulukça dı
yaklaş ğı
mayıkapsadı ” ifade edilmektedir.
Bir ortaklı
k antlaş
masıolan Ankara Antlaş
masıile Türkiye ortak üyelik statüsü
elde etmiş
tir. Belirtildiğ
i üzere Ankara Antlaş
ması
’nı
n kı
sa dönemli amacı
, Türkiye ile üye
devletler arası
ndaki ekonomik geliş
miş
lik farkları
nın azaltı
lması
, halklar arası
nda daha
yakı
n iliş
kiler kurulması
dır. Uzun dönemli amacıise Türkiye’nin topluluğa tam üye
olması
nın sağlanması
dır.52
Ankara Antlaş
ması
, Hazı
rlı
k Dönemi, GeçişDönemi ve Son Dönem olmak üzere
Türkiye’yi tam üyeliğe hazı
rlayacak üç ayrıdönem öngörmektedir.
3.1.2.1.1. Hazı
rlı
k Dönemi
Hazı
rlı ı
k Dönemi, isminden de anlaşlacağıüzere, Türk ekonomisini kurulacak
olan gümrük birliğine uygun bir düzeyde geliş
tirme, Topluluğun koş
ulları
na uymaya imkan
verecek bir duruma getirebilme amacı
na yönelikti. Taraflar bu dönemde araları
nda gümrük
birliği kurmak yönünden serbest durumda bulunuyorlardı
. Bu aş
amada Türkiye-AET
iliş
kilerinin geliş
tirilmesi bakı
mından, Türkiye herhangi bir yükümlülük üstlenmemekte
olup, geçişve son dönem boyunca üstleneceğ
i yükümlülükleri yerine getirebilmesi için
Topluluğun yardı tür.53
mıile ekonomisini güçlendirmesi öngörülmüş
51
http://w3.balikesir.edu.tr/~akolbasi/LaHayeadaletdivani.doc, Eriş
im Tarihi: 02.10.2006
52
Ali Bozer, “Türkiye AT İ liş
kiler ve 1992 Tek Pazar ProgramıMarmara Üniversitesi AT Araş tırma
Dergisi”, cilt 1, sayı1-2
53
Mustafa Renksizbulut, “Türkiye- AT Ortaklı kİ kileri”, Ankara: DPT-AT ile İ
liş liş
kiler Baş ğıYayı
kanlı nı
No:1926, s.72
28
Ortaklı
k Antlaş
ması
’nı
n yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, Türkiye’nin Topluluğa
ihraç ettiği dört temel ihraç ürününe (fı
ndı
k, tütün, kuru üzüm ve kuru incir) belirli
kontenjanlar içinde veya kontenjan söz konusu olmaksı
zın gümrük uygulanmasış
eklinde
olmuş
tur. Mali alanda ise Topluluk, Kalkı
nma Planlamamı
zda yer alan ve Antlaş
ma
amaçları
nın gerçekleş
mesine katkı
da bulunacak nitelikteki yatı
rı
m projelerinin
finansmanı
na, Avrupa Yatı
rı
m Bankasıaracığı
lı yla 175 milyon dolarlı
k bir yardı
mla
katkı
da bulunmaya kararlaş
tı ş
rmıtı
r.
Ankara Antlaş
ması
’nı
n 1 Ocak 1964’te yürürlüğe girmesiyle baş
layan ve 10 Ocak
1973 tarihine kadar süren bu dönemde, Türk ekonomisiyle AB ekonomisi arası
ndaki farkı
azaltmak üzere Türkiye’ye tek taraflıtavizler verilmiş
tir. Prensip olarak 5 yı
l sürmesi
54
öngörülen bu dönem 9 yı
l sürmüş
tür. Hazı
rlı
k dönemi Türkiye ve AB açı
sından sorunsuz
bir ş ş
ekilde sonuçlanmıtı
r.
3.1.2.1.2. GeçişDönemi
Hazı
rlı
k döneminin normal süresi sona ermeden önce, Türkiye’nin isteği üzerine
bir sonraki dönemin, yani geçişdöneminin koş
ulları
nı, süre ve sı
raları
nıbelirlemek üzere
Topluluk ile yeniden görüş
melere baş şve görüş
lamı meler sonucunda Türkiye ile AB
arası
nda 1970 yı
lı ş
nda Katma Protokol imzalanmıtı
r. Geçişdönemi, hazı
rlı
k döneminden
ı
farklıolarak Türkiye’nin Topluluk karşsı
ndaki yükümlülüklerinin de yürürlüğe girdiği
dönemdir.
54
Rı
dvan Karluk, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, s.2
29
ı
taraflar karşlı en bir ş
klıve dengeli yükümlülükler esasıüzerinden, gittikçe geliş ekilde
sanayi ürünleri ticaretinde gümrük birliğinin yerleş lerdir.55
mesini üstlenmiş
Bu dönemin baş
lı
ca amacı
, öngörülen süre boyunca, Türkiye ile Topluluk arası
nda
sanayi malları
nıkapsayan bir gümrük birliğ
i gerçekleş
tirmekti. Bunun için de söz konusu
malları
n, aş
amalıbir biçimde gümrük resim ve harçları
nın sı
fı ş
ra indirilmesi, tarife dıı
ndaki
miktar kı
sıtlamaları
nın kaldı
rı
lmasıve Topluluğun ortak gümrük tarifesini uygulaması
gerekiyordu. Tarı ş
msal ürünler, kömür ve çelik, gümrük birliğinin kapsamıdıı
nda
tutuluyordu.
ı
Katma Protokol’e göre geçişdöneminde Türkiye ve Topluluğun birbirlerine karş
ağı
olan ticari ve mali sorumluluklarıaş daki gibidir:
55
Manisalı , “Türkiye-AB İ liş
kilerinde Sessiz Darbe”,s. 79
56
Halil Seyidoğlu, a.g.e., s.291
57
Halil Seyidoğlu, a.g.e., s.292
30
Protokol’ün yürürlüğe girmesiyle, Türkiye’nin 1967 referans yı
lı
ndaki Topluluk ithalatı
nın
tirerek bunu topluluk lehine konsolide etmesi gerekiyordu. 58
yüzde 35’ini serbestleş
●Tarı
msal ürünler alanı
nda tercihli rejim uygulaması
: Tarı
msal ürünler alanı
nda
geçişdöneminde bir gümrük birliğinin kurulmasıöngörülmüşdeğildir. Bunun yerine
topluluk, bazıtarı
m ürünleri konusunda Türkiye’ye “tercihli gümrük tarifeleri”(preferential
customs tariff)59 uygulamayıkabul etmiş
ti.60
● Mali Yardı
mlar: Ortaklı
k Antlaş
ması
’nda topluluğun, sanayileş
me çabaları
na
katkı
da bulunmak ve ülkeyi tam üyeliğe hazı
rlamak üzere Türkiye’ye miktarıve koş
ulları
mlarda bulunmasıöngörülür.61
mali protokollerle belirlenecek yardı
● Ekonomi Politikaları
nın Uyumlaş
tırı
lması
: Katma Protokol uyarı
nca geçiş
döneminde Türkiye’nin ekonomi politikası
nıve yasal mevzuatı
nıtopluluğ
un rekabet ve
vergileme gibi konulardaki mevzuatı
yla uyumlaş
tırmasıgerekir.
Ankara Antlaş
ması
’nı
n 4. maddesi, geçişdönemi sonunda Türkiye- Avrupa
nda bir gümrük birliği kurulacağı
Topluluğu arası nıhükme bağ ş
lamıtı
r. Aynıantlaş
manı
n 5.
layacağı
maddesi ise son dönemin gümrük birliği ile baş nıaçı
kça belirtmektedir.
58
Halil Seyidoğlu, a.g.e., s.293
59
AB’nin tercihli ticaret anlaş malarıveya otonom rejimleri kapsamı nda, tercihli ticaret iliş
kisi içinde
bulunduğu veya Genelleş tirilmişPreferanslar Sistemi çerçevesinde tek taraflıtaviz tanı dı ğıülkelerden yaptı
ğı
ithalatta uyguladığıgümrük vergileri indirimi ya da muafiyetlerdir.
(http://www.ikv.org.tr/sozluk2.php?ID=1201, Eriş im Tarihi: 30.09.2006)
60
Haluk Günuğur, “Ortaklı k Anlaşmalarıve 6 Mart 1995 OKK Toplantı sıIş ı
ğında Gümrük Birliği”,
Ankara: Merkez BankasıYayı nı
, 1995, s.295
61
Haluk Günuğur, a.g.e., s.296
31
Son dönem, 1996’da Gümrük Birliği’nin gerçekleş
tirilmesinden sonraki dönemi
kapsar ve dolayı
sıile gümrük birliğine dayanı
r ve akit tarafları
n ekonomi politikaları
arası birliğinin güçlendirilmesini sağlar.62
ndaki iş
Sanayi mallarıalanı
nda gümrük birliği gerçekleş
tirilmişolduğ
undan bu dönem de,
tarı ı
m ürünlerinin de serbest dolaşmı
nın sağlanması
, Türkiye’de yasal mevzuatı
n ve genel
ekonomi politikaları
nın toplulukla uyumlaş
tı
rı
lması gibi düzenlemelerin yapı
lması
öngörülür. Diğer bir ifade ile son dönemde Türkiye’nin tam üyelik için gerekli hazı
rlı
kları
yapmasıgerekecektir.
ı
Birinci geçişdönemi akit taraflar, karşlı
klıve dengeli yükümler esasıüzerinden;
Türkiye ile Birlik arası en ş
nda bir gümrük birliğinin gittikçe geliş ekilde yerleş
mesini,
ğı
ortaklı n iyi geliş
mesini sağlamak için Türkiye’nin ekonomi politikaları
nın topluluk
politikaları
na yaklaş
tırı
lması
nı, bunun içinde gerekli ortak eylemlerin geliş
tirilmesini
sağlar. Bu dönemin süresi, birlikte öngörülebilecek istisnalar saklıkalmak üzere on iki yı
lı
geçemez. Bu istisnalar, gümrük birliğinin makul bir süre içinde kurulup tamamlanması
na
engel olmaz.63
62
Ankara Anlaş
masıMadde:5, www.dtm.gov.tr/ab/ankand.htm (12.04.2005)
63
Ankara Anlaş
masıMadde 4, www.dtm.gov.tr/ab/ankand.htm (10.01.2006)
32
Türkiye ile Avrupa Birliği arası
nda “Ortaklı
k” yaratan Ankara Antlaş
ması
,
Türkiye’nin Birliğe tam üye olma yolunu açmakta, sözü edilen anlaş
manı
n ekini teş
kil eden
nda, “Gümrük Birliği’nin” tesisini öngörmektedir.64
Katma Protokol ise, taraflar arası
Ankara Antlaş
ması
nın aksine, Katma Protokol daha dengeli karakteristik özellikler
barı
ndı
rı
yordu. Protokol gereğince, eş ı
it ağrlı
kta olmasa da, Topluluk ve Türkiye’nin bu
ı
süreçte karşlı
klıyükümlülükleri vardı ı
. Dengeli ve karşlı
klıiliş
kilerin geliş
imi, Gümrük
Birliği’nin güçlendirilmesi, iki taraf arası
ndaki ekonomik politikaları
n entegrasyonu ve
ortak aktivitelerin geliş
tirilmesi Katma Protokol’ün en önemli ilkeleriydi. Protokol,
64
İ
stanbul Ticaret Odası, “Türkiye- AB İlişkileri ve Gümrük Birliği”, Yayı n No:1995-5, Ocak-1996, s.20
65
Beyazı t Balcı, “Avrupa Topluluğu ile Türkiye Arası nda 6 Mart 1995 Tarihinde İ mzalanan 1/95 sayı lı
Ortaklık Konseyi Kararı nda Yer Alan Başlıca Hükümler”, Maliye Dergisi, S.119, Mayı s- Ağustos 1995, s.12
66
Halis Çalış
kan, “AB-Gümrük Birliği”, Vergi Raporu, Yı l 3, S.4, Aralı
k 1994- Ocak 1995, s.30
67
Katma Protokol Madde 1, http://www.dtm.gov.tr/Ab/katmapro.htm,
33
politikaları
n uyumlu hale getirilmesi, sı
nai ürünler için bir gümrük birliği oluş
turulması
,
tarı
m ürünleri için tercihli rejim uygulaması
na geçilmesi, ürünler, iş
gücü, hizmetler ve
sermayenin belirli bir zaman içinde serbestleş
tirilmesi, yabancıyatı
rı
m, yerleş
im hakkı
tanı
nması
, ekonomik politikaları
n koordinasyonu, rekabet ve devlet yardı
mları
, ekonomik
mlar ve ihracat sübvansiyonlarıkonusunda bazıuygulama öngörüleri içeriyordu.68 Bir
yardı
kaç cümleyle Katma Protokol’ün ilkeleri;
i. ı
Karşlı
klıve dengeli yükümlülükler,
ii. Kademeli bir biçimde gümrük birliği oluş
turulması
,
iii. Ekonomik politikalarda daha sı
kıbir birliktelik sağlanması
,
ş
eklinde özetlenebilir.
68
Rıdvan Karluk, “Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye: Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne Götürdü”
Ankara: Turhan Yayı
nları
, 1997, s.29
34
3.1.2.2.1 Türkiye ve Topluluk arası
nda gümrük vergileri ile eşetkili vergi
ve resimler ile miktar kı sı
tlamaları
nın kaldı rı
lması ve
Türkiye’nin OGT’ ne uyumu
Protokol uyarı
nca, Topluluğun geçişdöneminin ilk gününden itibaren Türk sanayi
ıuyguladı
ürünlerine karş ğıbütün miktar kı
sı
tlamaları
nıve eşetkili tedbirleri kaldı
rması
gerekmektedir. Katma Protokol, Avrupa Topluluğu ile Türkiye arası
ndaki gümrük
yükümlülüklerini ve miktar kı
sı
tlamaları
nıortadan kaldı .69
rdı
Antlaş
manı
n ilgili maddeleri gereğince, Avrupa Ekonomik Topluluğu, Katma
Protokol’ün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, bazıpetrol ve tekstil ürünleri hariç olmak
üzere Türkiye’nin ihracatıüzerinde etkiye sahip olan gümrük yükümlülüklerini ve
rmayıkabul etti.70 Türkiye’de aynıiş
ödemeleri kaldı .İ
lemleri belirli bir süreçte yapacaktı lk
indirim, Protokol’ün yürürlüğe girmesiyle birlikte yapı .İ
lacaktı lk indirimden sonra, ikinci
indirim 3 yı
l, üçüncü indirim ise 5 yı
l içerisinde yapı
lacaktı
. Dördüncü ve sonraki
indirimler her yı
l yapı
lmaya devam edilecek ve 12’nci yı
l sonunda son indirim yapı ş
lmı
olacaktı
. Bazıürünler için Türkiye aynıindirimi 12 yı
l yerine 22 yı .71 Söz
l içinde yapacaktı
konusu ürünler için Protokol’ün yürürlüğe girmesiyle birlikte yapı
lacak ilk indirim % 5
oranı
nda olacaktı
. Protokol’ün yürürlüğe girmesinden 3, 6 ve 10 yı
l sonra % 5’lik üç
indirim daha öngörülmüş
tü. 12, 13, 15, 17, 18, 20, 21 ve 22’nci yı
lı
n içinde %5’lik sekiz
indirim bu üç indirimi takip edecekti.
69
Katma Protokol, Maddeler 1–7 ve 21–31, http://www.dtm.gov.tr/Ab/katmapro.htm,
70
Katma Protokol, Ek 1–2,http://www.dtm.gov.tr/Ab/katmapro.htm,
71
Katma Protokol, Ek 3, http://www.dtm.gov.tr/Ab/katmapro.htm,
35
Protokol uyarı ıuyguladı
nca, Birlik Türk sanayi ürünlerine karş ğıbütün miktar
kı
sı
tlamaları
nıve eşetkili tedbirleri kaldı
rmasıgerekmektedir. Miktar kı
sıtlamaları
nın
kaldılmasısonucu doğacak olan yükümlülükler de benzer bir ş
rı ekilde zamana yayı ş
lmıtı
.
Avrupa Topluluğu, Türkiye’nin ihracatı üzerindeki bütün miktar kı
sıtlamaları
nı
kaldı
racaktı
. Diğer taraftan Türkiye, Protokol’ün yürürlüğe girmesinin üzerinden 22 yı
l
geçmeden, Avrupa Topluluğu’ndan ithal edeceği ürünler üzerindeki miktar kı
sıtlamaları
nı
kademeli bir ş
ekilde kaldı
racaktı
.
3.1.2.2.2. Tarı
m Ürünleri
Tarı
m ürünlerindeki yükümlülükler ise Katma Protokol’ün en önemli
kı
sı
mları
ndan birini oluş
turmaktaydı
. Protokol uyarı
nca, Türkiye tarı
m politikaları
nıOrtak
Tarı
m Politikası
’na uyumlu hale getirinceye kadar tarı ı
m ürünlerinin serbest dolaşmı
na izin
verilmeyecekti. Bu zaman zarfı
nda, Topluluk Konseyi Avrupa Topluluğu ile Türkiye
arası
nda tarı
m ürünlerinin ticaretinde tercihli tutumunu gözden geçirecekti. Türkiye tarı
m
ürünlerinin %76’sıaçı
sından tercihli ticaretten fayda sağlarken Topluluk için bu oran
.73
%7’de kaldı
3.1.2.2.3. Kiş ı
ilerin, Sermayenin ve Hizmetlerin Serbest Dolaşmı
72
Katma Protokol, Maddeler 18–20
73
şTicaret Müsteş
T.C. Dı arlığı, “AB ve Türkiye”, 5. Baskı
. Ankara:2002, s.333-334
36
hükümlerle yetinmeyip, aynıserbestiyi sermaye, iş
gücü ve hizmetler açı
sından da
öngörmüş ı
tür. Ancak, söz konusu yaklaşmlar desteklenmeyip, açı
klamalar bağlayı
cılı
ktan
uzak ve geleceğe yönelik dilekler olarak ifade edilmiş
tir.
Bir takı ş
m istisnalar dıı
nda, Avrupa Topluluğ
u Türkiye’nin ihracatıüzerindeki
bütün kı
sıtlamalarıkaldı
rdıve Türkiye’nin ihracıolan ürünlerin Topluluk pazarı
nda serbest
ı
dolaşmı
na izin verdi. Diğer taraftan, Topluluk 1976 ve 1980’de Türk tekstil ürünlerine
kota uyguladı
. Tekstil ürünlerinin Türkiye’nin ihracatı
ndaki payıise %50 idi. Dolayı
sı
yla,
ıciddi bir ticaret kı
söz konusu kota uygulamasıTürkiye’ye karş sı
tlaması
ydı
. Topluluk,
1986’da tamamlanmasıdüş
ünülen iş ı
çilerin serbest dolaşm hakkı
nıkazanmasısürecinde de
üzerine düş
en yükümlülükleri yerine getirmedi. Türkiye de, yükümlülüklerin yerine
getirilmesi konusunda protokole Topluluktan daha sadı
k değ
ildi. 1973’teki ilk ve 1976’daki
ikinci indirimin ardı
ndan Protokol’ün 60’ncımaddesinde söz edilen ve 1978’de yapı
lması
gereken üçüncü indirimi erteledi.
37
3.1.2.3. 1980–1989 Arasıİ kiler (Üyelik İ
liş çin Baş
vuru)
1980- 1989 yı
llarıarası
nda iliş
kiler istenen düzeyde oluş ş
turulamamıtı
r. Bu
durumun en önemli nedenlerinden bir tanesi Dünyanı
n içinde bulunduğu ekonomik
durgunluk, bir diğeri ise Türkiye’de süren siyasi istikrarsı
zlı
k olmuş
tur.
74
Mehmet Ali Birand, “Türkiye’nin Gümrük Birliği Macerası1959-1996”, İ
stanbul: Milliyet Yayı
nları
,
1996, 9. Baskı
, s.1
75
Rı
dvan Karluk, “Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye:Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne Götürdü”, s.
67-73
38
i. Topluluğun, Türkiye’yi Genelleş
tirilmişTercihler Sistemi’ne dahil etmemesi ve
Akdeniz ülkelerine verdiği tamamlayı
cıtavizler nedeniyle, Türkiye’nin Protokol’le
ğıavantajlar dezavantajlara dönüş
kazandı müş
tü.
v. Her geniş
leme Türkiye’nin iş
ini daha da zorlaş
tırmaktaydıve üyelik sürecini zora
sokmaktaydı
.
39
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durum, Komisyon’u hemen katı
lı
m
görüş
melerine baş üncesine itmektedir.”76
lamama düş
ş
Gümrük Birliği için uyum çalımaları1990 yı
llardan itibaren baş ş
lamıtı
r. Sivil
iktidar sonrasıiliş
kilerin tekrar canlanmasıile birlikte iliş
kileri geliş
tirmek amacı
yla 7
Temmuz 1990’da Komisyon tarafı
ndan, “Matutes Paketi” olarak da bilinen bir öneriler seti
kabul edildi. Bu paket:
ii. Mali iş
birliğinin sürdürülmesi ve güçlendirilmesi,
iii. Sı
nai ve teknolojik iş
birliğinin teş
vik edilmesi,
nda Teknik İ
21 Ocak 1992’de, Avrupa Topluluğu ve Türkiye arası şbirliği
Programıimzalandı
. 28 Eylül 1994’te Avrupa Parlamentosu, DEP milletvekillerinin
tutuklanmasıüzerine Avrupa Topluluğu-Türkiye Ortak Parlamentosu’nun aktivitelerini
dondurdu. Ankara Antlaş
ması
’nı
n doğ
al sonucu olarak Gümrük Birliği, bir takı
m
olumsuzluklardan sonra, 6 Mart 1995 tarihinde Brüksel’de yapı
lan Ortaklı
k Konseyi
Toplantı
sı
’nda kesin kurallara bağlanarak 31 Aralı
k 2005 tarihinde resmen yürürlüğe
girmişve Gümrük Birliği süreci Türkiye için baş şoldu. 77
lamı
76
Türkiye’nin Topluluğa Üyelik Baş vurusu Hakkı
nda Komisyon Görüş
ü, Maddeler 10-11
77
AslıGündüz, Muzaffer Dartan ve Diğerleri, “Gümrük Birliği Rehberi”, Ankara: Emlak BankasıEğitim
Müdürlüğü Yayın No: 15, 1996, s.10
40
3.1.2.4.1. Ortaklı
k Konseyi Kararı
1/95 sayı
lıOrtaklı
k Konseyi Kararı
, son döneme iliş
kin olarak tarafları
n
konumları
nıve yükümlülüklerini belirleyen bir hukuki düzenleme niteliğindedir. OKK,
Ankara Antlaş ’nıve Katma Protokol’ü tamamlayan ve Gümrük Birliği’nin ş
ması artları
nı
açı
klayan bir belgedir. Bir baş
ka ifadeyle OKK, Katma Protokol’le tanı
mlanan yasal
düzenlemelerin uygulama belgesi niteliğindeydi.79 OKK, geçişsürecini bitirip, Türkiye’nin
yasal altyapı
sınıAvrupa Birliği’nin ticaret ve rekabet politikaları
yla uyumlu hale getirmesi
için gerekli olan koş
ulları
, takvimi ve yöntemleri belirlemekteydi. 1/95 sayı
lıkararı
n amacı
,
sanayi ürünleri ve iş
lenmiştarı
m ürünleri için serbest hareket imkanısağlamak, ticaret ve
serbest rekabet ortamıiçin eş
it koş
ullar yaratmaktı
.
1/95 sayı
lıOKK, gerek Gümrük Birliğ
i’nin kuruluş
undan, gerek Gümrük
Birliği’nin kuruluş
unu izleyen dönemde, “hukuki uyum” ile ilgili tedbirlerin hangi
alanlarda, ne ş
ekilde ve ne zaman alı ıkonusunda oldukça ayrı
nacağ ntı
lıhükümlere yer
vermiş
tir. 1/95 sayı
lıkarar, Türkiye’nin hangi alanlarda kendi mevzuatı
nı, kararda
belirlenmişbulunan topluluk mevzuatı
na, ne kadar süre içinde, ne ölçüde yakı
nlaşracağı
tı
veya uyum sağlayacağı
nıda açı ş
k biçimde saptamıtı
r.
78
İstanbul Ticaret Odası, “Türkiye AB İ
liş
kileri ve Gümrük Birliği”, s.26
79
Haluk Günuğur, 6 Mart Kararıve Gümrük Birliği, Gümrük Birliği Sürecinde Türkiye, İ
ki Aylı
k Gümrük
Birliği Dergisi, İ
stanbul:1995, s.408
41
ş
anlayıı
n geliş
tirilmesi gibi alanlarda hükümler içermektedir. 1/95 sayı
lıkarar Ankara
Antlaş ’na nazaran daha kapsamlıhükümler içermektedir.80
ması
1/95 sayı
lıOKK, Birliğin malları ı
n serbest dolaş nıtamamlayan İ
mıpolitikası ç
Pazar mevzuatı doğrultusunda hazı ş
rlanmı r.83
tı Bu kapsamda, Avrupa Birliği
müktesabatı
nı şticaret politikalarıile birlikte rekabet mevzuatı
n gümrükler ve dı , teknik
mevzuat, fikri mülkiyet hakları
, devlet yardı
mları
na iliş
kin bölümlerini de içeren 1/95 sayı
lı
karar ile geleneksel anlamdaki bir gümrük birliği iliş
kisinden çok daha ileri bir bütünleş
me
tir.84
çerçevesi belirlenmiş
80
T.C. Dı şTicaret Müsteş arlığı, a.g.e., s.333-334
81
Avrupa Birliği-Türkiye, http://www.die.gov.tr/projects/gümrük/ek.html(08.02.2006)
82
Avrupa Birliği-Türkiye, http://www.die.gov.tr/projects/gümrük/ek.html(01.10.2006)
83
İç Pazar mevzuatı , AB üyesi ülkeler arası ndaki ekonomik faaliyetler ile AB’nin diğer ülkelerle olan dış
ticaretini ayırarak malları n serbest dolaş ımı politikası
nı gümrük vergileri ile eş etkili tedbirlerin
kaldı rılması
nın ötesinde ticaret, sanayi ve rekabet politikalarıile bunları n hukuki altyapılarına ilişkin
düzenlemelerle tamamlayan mevzuattı r.
84
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/degerlendirmeler/html (03.02.2006)
42
1/95 Sayı
lıOKK baş
lı
ca aş daki alanlarda hükümler içermektedir:85
ağı
a) Malları ı
n serbest dolaşmı(taraflar arası
nda gümrük vergisi ve miktar
kı
sı
tlamaları
nın kaldı
rı
lmasıve Ortak Gümrük Tarifesi uyumu),
ı
e) Gümrük Kodu’na uyum ve karşlı
klıidari iş
birliği,
f) Yasaları
n yakı
nlaş
tı
rı
lması(fikri, sı
nai ve ticari mülkiyetin korunması
; Gümrük
Birliği’nin rekabet kuralları
; ticari koruma araçları
; devlet yardı
mları
; kamu alı
mları
),
g) Kurumsal hükümler
3.1.2.4.1.a. Malları ı
n Serbest Dolaşmı
Malları ı
n serbest dolaşmıve ticaret politikasıile ilgili hükümler, tarı
m ürünü
ş
dıı
nda kalan, Türkiye’de ya da Toplulukta üretilen ya da üçüncü ülke kaynaklıolup
ı
serbest dolaşma konulan ürünlere uygulanı
r.
85
www.dtm.gov.tr /ab/OKK95/1-95.htm. (08.02.2006)
43
Gümrük Birliği’nin olmazsa olmaz koş
ulu olarak nitelendirilen bu alandaki
ı
karşlı
klıyükümlülükler 01.01.1996 itibariyle yerine getirilmişbulunmaktadı
r.
AB’de de “malları ı
n serbest dolaşmı
” için ilk adı
m olarak gümrük birliği
gerçekleş
tirilmiş
, ancak zaman içinde sadece bir klasik gümrük birliğ
i tanı
mı
çerçevesindeki tedbirlerin, malları ı
n serbest dolaşmı
nıarzu edilen ekonomik yararı
sağlayacak ölçüde gerçekleş
tirmeye yetmediği görülmüş ş
tür. Bu nedenle ve genişbakı
açı ş
lıbu anlayıla malları ı
n serbest dolaşmı
nın önündeki engellerin de kaldı
rı
lmasıyoluna
gidilmiş
tir. Bunları ı
n başnda da “teknik engeller” gelmektedir. 86 1/95 Sayı
lıOKK’ nda bu
anlamda esas olarak iki önemli unsur öngörülmektedir.87
●Türkiye’
nin bu alandaki Topluluk araçları
nı, bir baş
ka deyiş
le standardizasyon,
ölçüm, kalibraj (ayarlama), kalite, test ve sertifikalandı
rma konuları
ndaki Topluluk
mevzuatı
nı, Karar’ı l içinde benimsemesi,88
n yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yı
●Bu süreç boyunca, herhangi bir anda Türkiye’nin bir mal ile ilgili olarak gerekli
uyum koş
ulları
nıyerine getirmesi halinde, sürenin sonu beklenmeksizin söz konusu malı
n
.89
önündeki teknik engellerin kalkacak olması
AB Mevzuatı
na uyum konusunda 9 Mart 1996 tarihli Resmi Gazete’de yayı
mlanan
şTicarette Standardizasyon Rejimi Kararı8 Nisan 1996’da yürürlüğe girmiş
Dı tir. Yeni
Rejim’de kontrollerin uluslararasıuygulamalara paralel olarak, yalnı
zca can güvenliği,
çevrenin korunması
, ulusal güvenlik gerekleri ve tüketicinin korunmasıkavramları
çerçevesinde yapı
lması
, kalitenin diğer unsurları
nın ise piyasa koş
ulları
na bı
rakı
lması
ş
amaçlanmı r. İ
tı hracatçı
lar açı
sı
ndan avantajlar yaratacak bu hususta, kurumlar arası
86
http://www.kobinet.org.tr/katilimci-kuruluş
lar/vakiflar/IKV-11.HTM (31.12.2005)
87
http://www.kobinet.org.tr/katilimci-kuruluş
lar/vakiflar/IKV-11.HTM (31.12.2005)
88
Rıdvan Karluk, “Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye: GB Ne Getirdi Ne Götürdü”, s.208
89
Rıdvan Karluk, “Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye: GB Ne Getirdi Ne Götürdü”, s.208
44
çekiş
melerin ı
aşlması ve bir an önce sistem değiş
ikliğinin gerçekleş
tirilmesi
gerekmektedir.90
● AB’
nin ithalat, ihracat ve tekstil mevzuatı
na uygun tedbirleri uygulamaya
koyacaktı
r,
● AB’
nin Ortak Ticaret Politikasıkapsamı ıuyguladı
nda üçüncü ülkelere karş ğı
koruma tedbirleri Türkiye tarafı
ndan da uygulanacaktı
r,
●AB’
nin Tercihli Ticaret Politikalarıaynen kabul edilecektir,
●AB’
nin gümrük kanunlarıve Ortak Gümrük Tarifesi aynen kabul edilecek ve
uygulanacaktı
r,
●Türkiye ayrı
ca, Karar’ı
n yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yı ı
l içinde; karşlı
klı
ğıtercihli gümrük rejimine uyum
yarar temelinde, AB’nin üçüncü ülkelere uyguladı
sağlayacaktı
r.
90
http://www.kobinet.org.tr/katilimci-kuruluş
lar/vakiflar/IKV-11.HTM (01.01.2006)
45
trafik bozulmaları
nın önlenmesini ve Avrupa Birliği içerisinde ortak kuralları
n
uygulanması .91
nıamaçlamaktaydı
91
Rıdvan Karluk, Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye:Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne Götürdü, s.195
92
Menş e Şahadetnamesi; ihraç konusu eş yanı
n akit ülke menş eli olduğunu veya gördüğü değiş
iklik ve
işlemler dolayı
sıyla o ülke menş eli sayı
lmasıgerektiğini bildirir belgedir. (Eriş
im Tarihi:
http://www.kobifinans.com.tr/bilgi_merkezi/020804/10170, 25.09.2006)
93
Gümrük Tarifeleri, URL: http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ing/comtec.htm.2006. s.2
94
Rıdvan Karluk,“Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye: Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne Götürdü”. s.40
95
Alıntı16 Ocak 2005’te URL: http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ing/comtec.htm
46
1/95 sayı
lıkarar gereğince Türkiye, kararı
n yürürlüğe girmesini takip eden 5 yı
l
içinde ve kademeli bir ş
ekilde, kendi koş
ulları
nıAB’nin tercihli gümrük sistemi rejimiyle
uyumlu hale getirecekti. Anlaş şpazarları
malar dı n Türk pazarı
na girmesini kolaylaş
tı ğı
rdı
gibi, Türk ihracatçı
ları
nı şpazarlara ulaş
n da dı ımı
nıkolaylaş
tı
rmaktaydı
.
ş
Süreç boyunca, AB’nin tarife oranlarıdıı
nda bir tarife uygulanı
rsa, üçüncü
ülkelerden AB’ye ürün ithal edilirse ve menş
e ülke veya ihraç eden ülke ilkesi gereği
tercihli uygulama kapsamı ı
nda serbest dolaş ı
ma sokulursa, bunun karş ğı
lı nda telafi edici
vergi ödenmesi gerekecekti.
TABLO 3.1
Türkiye’nin OGT Uygulaması
Yı
l 12 yıllı
k liste 22 yıllı
k liste
(%) (%)
1989 - 20
1990 20 20
1991 30 20
1992 40 40
1993 60 50
1994 80 70
1995 90 85
1996 100 100
Kaynak: Rı , İ
dvan Karluk, AB ve Türkiye, 5. Baskı stanbul: Emir Ofset, 1994, s.417
1/95 Sayı
lıOKK’ nı
n 16’ı
ncımaddesinde belirtildiği gibi 2001 yı
lı
na kadar
Topluluğun tercihli ticaret rejimine uyum çerçevesinde Türkiye’nin, AB’nin serbest ticaret
anlaş ğıüçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaş
malarıimzaladı malarımüzakere etmesi
47
gerekmektedir.96 Türkiye, serbest ticaret anlaş
malarıile önemli avantajlar elde etmekle
birlikte, söz konusu ülkelerin Türkiye ile yürütecekleri ticarette AB’nin tanı
mışolduğu
tavizleri tanı
ma yükümlülüğünü üstlenmektedir. Bunun yanısı
ra üçüncü ülkelerle ancak
Gümrük Birliği ile belirlenmiş ortak gümrük tarifesi dahilinde ticari iş
birlikleri
gerçekleş
tirebilmektedir.
ı
Karar’da da öngörüldüğü üzere, karşlı
klıçı
karlar esas alı
narak müzakere edilen
bu anlaş
maları
n öncelikle ülkeler arası
ndaki ticaret hacmini artı
rmasıve ticarete konu olan
malları itlenmesine yol açacağıumulmaktadı
n çeş r. Böylece ticaret sapmalarıönlenebilecek,
yerli üreticilerimiz uygun koş
ullarda ve fark giderici vergi uygulaması
na maruz kalmadan
girdi temin edebilecek ve AB, EFTA, MDAÜ’ler arası
nda uygulanan Pan- Avrupa Menş
e
Kümülasyonu’na 97 Türkiye’nin de katı
labilmesi için gerekli zemin yaratı r.98
şolacaktı
lmı
m ve İ
3.1.2.4.1.d. Tarı şlenmişTarı
m Ürünleri Ticareti
96
http://www.kobinet.org.tr/katilimci-kuruluş lar/vakiflar/IKV-11.HTM (01.01.2006)
97
Pan-Avrupa Menş e Kümülasyonu Sistemi, AB, EFTA üyesi ülkeler ile Macaristan, Çek ve Slovak
Cumhuriyetleri, Romanya, Bulgaristan, Polonya ve Baltı k Devletleri) arası ndaki serbest ticaret anlaş maları
çerçevesinde 1 Ocak 1997 tarihinden beri uygulanmaktadı r. Sistem taraf ülkeler arası ndaki serbest ticaret
anlaş malarını
n menş e kümülasyonu ile birleş tirilerek fiilen bir serbest ticaret alanıtesis edilmesini ve Avrupa
sanayiinin üçüncü ülkeler karş ısında tek bir sanayi olarak hareket etmesini amaçlamaktadı r. Türkiye, Avrupa
Topluluğu, EFTA Ülkeleri, Bulgaristan ve Romanya’dan oluş an Pan Avrupa Menş e Kümülasyon Sistemine
(PAMK) dahil ülkeler, Faroe Adalarıve Akdeniz ülkeleri arası nda aynımenş e kuralları na sahip serbest ticaret
anlaş malarıkapsamı nda yapı lan tercihli ticarette, sisteme taraf ülkeler menş eli girdilerin diğer taraf ülkelerce
serbestçe kullanılması na, üretilen eşyanı n söz konusu ülkelerin tercihli rejiminden yararlanabilmesine ve bu
şekilde mevcut üretim kaynakları nın birleş tirilmesine olanak tanı yan ticaret sistemidir.
(www.gumruk.gov.tr/gumruk/dosyaupload/ab/haberler/PAAMK, Eriş im Tarihi: 01.10.2006)
98
Baran Altı nel, “ The Effects of Custom Union With Particular Reference To Selected Aspects of
Turkish Economy, İ stanbul: Yayı nlanmamı şYüksek Lisans Tezi, 2005, s.32
48
geçerlilik kazanacağıhükmü yer almaktadı
r. Bundan dolayıtarı
m ürünleri sı
fı
r gümrükle
ı
serbest dolaşm olanağı
ndan yoksundur.99
1/95 sayı
lıOKK’nda, taraflar arası
ndaki tarı
m ürünleri ticaretinde uygulanmakta
olan tercihli rejimin, aş ı
amalıolarak ve karşlı
klıavantajlar yaratacak biçimde geliş
tirilmesi
hükmü yer almaktadı
r. Ancak Ankara Antlaş
ması
’nı
n imzalanması
ndan OKK’nı
n kabülüne
kadar geçen sure içinde Topluluk tarafı
ndan tanı
nan çeş
itli tavizler sonucunda, AB’ye
yönelik tarı
m ürünleri ihracatı
mızı
n büyük kı
smıgümrük vergisi muafiyetlerinden veya
indirimlerinden yararlanarak gerçekleş
tirilir hale gelmişbulunmaktaydı
.
Bu doğ ıBirliğin
rultuda Türkiye, 1 Ocak 1996 tarihi itibariyle üçüncü ülkelere karş
Ortak Gümrük Tarifesi’ni uygulamaya baş ş
lamıtı
r.
99
Avrupa Ekonomik Danı şma Merkezi, “Türkiye AB İ lişkileri”, Ankara: Profile, 2001, s.36
100
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/degerlendirmeler/html (03.02.2006)
101
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/degerlendirmeler/html (03.02.2006)
49
Gümrük vergileri ile ilgili düzenlemelerin yanısı
ra, Topluluğun gümrük
konusundaki kanun, yönetmelik ve idari tasarrufları
na uyum sağlanması
nıhükme bağlayan
Ortaklı
k Konseyi Kararıile Türkiye, Birliğin Gümrük Kodunun oluş
turan 2913/92 ve
2454/93 sayı
lıiki tüzüğünü kendi mevzuatı
na aktarmayıüstlenmiş
tir. Dört yı
llı
k bir
gecikme sonucunda 5 Şubat 2000 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 4458 sayı
lıGümrük
Kanunu ile Türkiye bu yükümlülüğünü yerine getirmiş
, malları
n menş
ei, gümrük değeri,
Gümrük Birliği alanı
na girişve çı
kış
lar, gümrük iş
lemlerine iliş
kin Topluluk Gümrük
ş
Koduna uyum sağlanmı r.102
tı
3.1.2.4.1.f. Yasaları
n Yakı
nlaş
tırı
lması
●Fikri ve Sı
nai, Mülkiyet Hakları
nın KorunmasıAlanı
nda Uyum
102
Altı
nel, a.g.e., s.45
103
Rıdvan Karluk, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, s.476
50
kanunlara dayanan ve güncelliğini yitiren Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun kapsamı
geniş
letilmişve AB mevzuatı
na yakı
nlaş
tı
rı ş
lmı r.104
tı
Kamu teş
ebbüsleri ve ticari nitelikteki devlet tekellerinin, birlik vatandaş
larıile
Türk vatandaş
larıarası
nda ayrı
m yapmaz hale gelmesi, ticari nitelikteki devlet tekellerinin
yeniden düzenlenmesi, İ
hracatta Gözetim ve Koruma Önlemlerinin Değerlendirme Kurulu
oluş
turularak ithalatta haksı
z rekabetin önlenmesi ve Rekabet Kurulu’nun önlenmesi ve
ş
Rekabet Kurulu’nun kurulmasıgibi çalımalar aracığı
lı yla firmalara eş
it rekabet koş
ulları
sağlanarak tekelleş ş
menin önlenmesi amaçlanmı r.106
tı
104
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/degerlendirmeler/html (03.02.2006)
105
Rıdvan Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, s.477
106
Uyar, a.g.e., s.163
51
makamları
nca geliş
tirilen içtihat hukukunda yer alan ilkelerin Türkiye’de de
uygulanması
nın sağlanmasıöngörülmüş
tür.
Bu konuda atı
lan ilk adı
m, Rekabetin KorunmasıHakkı
ndaki Kanun’un
13.12.1994 tarihinde yayı
nlanması
dır. Yine bu çerçevede değ
erlendirilebilecek
“Tüketicinin KorunmasıHakkı
ndaki Kanun” da 1995 yı
lıiçerisinde yürürlüğe konmuş
bulunmaktadı ş
r. Rekabet Kurulu’nun fiilen çalımaya baş
lamasıçeş
itli sebeplerle 3.11.1997
ş
tarihine sarkmı r.107
tı
• Kamu teş
ebbüsleri ve ticari nitelikteki devlet tekellerinin, AB vatandaş
larıile
Türk vatandaş
larıarası
nda ayrı
m yapmaz hale gelmesi,
• İ
hracatta Gözetim ve Koruma Önlemleri Değerlendirme Kurulu oluş
turularak
ithalatta haksı
z rekabetin önlenmesi,
ş
• Rekabet Kurulu’nun kurulmasıgibi çalımalar aracığ
lııyla firmalara eş
it rekabet
koş
ullarısağlanarak tekelleş
menin önlenmesi.
Yukarı
da sı
ralanan bu düzenlemeler ile alt yapı
sıkurulan daha rekabetçi ortam
Türk menş
eli malları
n sadece AB pazarları nda da rekabet ş
nda değil dünya pazarları ansı
nı
artı
rmaktadı
r.
107
http://www.dtm.gov.tr/ab/rekuyumu.htm (15.05.2006)
108
Gümrük Birliği, http://www.ikv.org.tr/gumrukbirligi.php, (Eriş
im Tarihi:20.09.2006)
52
verebilecektir. Türkiye’nin Topluluk müktesabatı
nıüstlenme sürecinde, Katma Protokol’ün
47’inci maddesi çerçevesinde anti-damping ve anti-sübvansiyon soruş
turmaları
nda erken
uyarısistemi tesis edilecek, soruş
turmaları
n sonuçlandı
rı
lması
nda ise fiyat taahhüdüne
öncelik verilecektir.109 Bu konuda Türkiye, ilgili mevzuatı
, Dünya Ticaret Örgütü’nü kuran
Anlaş
ma ekinde yer alan damping ve sübvansiyona iliş
kin anlaş
malar ve bu konudaki yeni
AB Konsey Tüzüklerini dikkate alarak gözden geçirmişve “İ
hracatta Haksı
z Rekabetin
Önlenmesi” kanun tasarı tir.110
sıTemmuz 1999’da TBMM’den geçmiş
●Devlet Yardı
mları
Karar uyarı ğı
nca, Türkiye AB’nin tekstil ve konfeksiyon sektörüne uyguladı
devlet yardı
mları
na Karar’ı
n yürürlüğe girmesinden önce, diğer yardı
m planları
na ise
yürürlükten itibaren iki yı
l içinde uyum sağlayacaktı
r.
109
http://kobinet.org.tr/hizmetler/katilimci-kuruluslar/vakiflar/IKV-11.htm
110
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/degerlendirmeler/html (03.02.2006)
111
http://kobinet.org.tr/hizmetler/katilimci-kuruluslar/vakiflar/IKV-11.htm
53
●Tekeller ve Kamu Alı
mları
Bu baş
lı
k altı tir:114
nda üç önemli düzenleme getirilmiş
ş
• Bilgi ve görüşalıveriş
i sağ
lamak, Ortaklı
k Konseyi’ne tavsiyelerde bulunmak ve
Gümrük Birliği’nin düzgün iş
leyiş
ini temin etmek üzere bir Gümrük Birliği Ortak Komitesi
oluş
turulmuş
tur.
• Gümrük Birliği’nin iş
leyiş
ini doğrudan ilgilendiren alanlarda mevzuat tespiti ve
değiş
tirilmesi esnası ı
nda karşlı ş
klıdanıma mekanizmasıöngörülmüş
tür.
112
http://kobinet.org.tr/hizmetler/katilimci-kuruluslar/vakiflar/IKV-11.htm
113
http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ing/comtec.htm (20.01.2005)
114
http://kobinet.org.tr/hizmetler/katilimci-kuruluslar/vakiflar/IKV-11.htm
54
3.1.2.4.2. Lüksemburg Zirvesi ve Türkiye için Avrupa Stratejisi
Gümrük Birliği ile ilgili olarak daha tatminkâr bir değerlendirmenin yapı
labilmesi
için, Lüksemburg Zirvesi sonuçlarıkapsamı
nda Komisyon tarafı
ndan hazı
rlanan, “Türkiye
için Avrupa Stratejisi” belgesini değerlendirmek gerekir.
●Topluluğun yaklaş
ımıve İ
zleme Raporu içinde değerlendirilen hizmetler özellikle
bankacı
lı
k, sigorta ve menkul kı
ymet piyasasıgibi mali hizmetler alanı
nıkapsamaktadı
r.
Topluluk bu çerçevede yer alan mevzuatı
n AT müktesabatı
na büyük oranda uygun
n yeterli olacağıgörüş
olduğunu belirtmekte, bazıince ayarları ünü ortaya koymaktadı
r.
Topluluğun ana eğ
ilimi, hizmetlerin serbestleş
tirilmesi için tercihli bir anlaş
manı
n
müzakeresine baş
lanmasınoktası r.116
ndadı
● Ankara Antlaş
masıve Katma Protokol’ün çizdiği doğrultuda tarı
m ürünleri
serbestisinin sağlanabilmesi için, Türkiye’nin Topluluğunkine benzer bir tarı
m politikası
uygulamasıgerektiği vurgulanmaktadı
r.
115
Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 482
116
Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 482
55
3.1.2.4.3. Helsinki Zirvesi
1999 yı
lı
nda gerçekleş
en deprem AB ile Türkiye’yi birbirine daha da yakı
nlaş
tı
rdı
.
2 milyon Euro’luk iki adet insani yardı
m paketine ek olarak, yeniden yapı
landı
rı
lma
amacı
yla 30 milyon Euro’luk yeni bir insani yardı
m paketinin verilmesi konusunda
uzlaş
maya varı
ldı
. 13 Ekim 1999’da yayı
nlanan ikinci düzenli rapordan sonra 10–11 Aralı
k
1999’da yapı
lan Helsinki Zirvesi’nde Türkiye, oybirliği ile Avrupa Birliği’ne aday ülke
olarak kabul ve ilan edilmiş it konumda olacağıaçı
, diğer aday ülkelerle eş k ve kesin bir
tir.118
dille ifade edilmiş
117
Avrupa Komisyonu, tarihinde bir dönüm noktasıniteliği taş ıyan GÜNDEM 2000 (Agenda 2000) paketi
ile, genişletilmişbir topluluk için gerekli kurumların çerçevesini ortaya koyarak, 2006 yı lı
na kadar Birliğin
alacağıyolun genel hatları nıbelirlemiş tir. 15 Temmuz 1997’de Amsterdam Zirvesi’nde kabul edilen
Amsterdam Anlaş masıile Avrupa Birliği’nin yeni geniş leme stratejisi yönünde bir karar alınmışve aynı
zirvede Avrupa Komisyonu, 21. Yüzyı lda AB’nin gündeminde yer alacak tüm sorunlarıele alan ve
geniş leme ile ilgili bir metin olan Gündem 2000’i kabul etmiş tir. Amsterdam Anlaş masısonrası nda kabul
edilen Gündem 2000, kalkı nma, rekabet ve istihdam konuları nı güçlendirmek, temel politikaları
modernleş tirmek ve Birliğin sı nı nıUkrayna, Beyaz Rusya ve Moldova’yıda içine alacak ş
rları ekilde doğu
sınırlarına kadar geniş letmek için ortaya konan bir stratejidir. 24 –25 Mart 1999 tarihlerinde gerçekleştirilen
Berlin Zirvesi’nde Gündem 2000 üzerinde uzlaş maya varı lmı ştı
r. (http://www.canaktan.org/ekonomi/avrupa-
birligi/amsterdam.htm, Eriş im Tarihi: 01.10.2006)
118 www.deltur.cec.eu.int/helsinki-sonuc.html, (Eriş im Tarihi: 02.10.2006)
56
imkanı
na sahip olacaktı
r. Zirve Sonuç Bildirisi ayrı
ca, önceki AB Konseyi kararları
çerçevesinde bir katı
lı ğıhazı
m ortaklı nıöngörmektedir. 119
rlanması
nda;120
Helsinki Zirvesi sonrası
●Malları ı
n serbest dolaşmıalanı
nda; sanayi ürünleri bakı
mından genel durumun
tatmin edici bulunduğ
u, Avrupa standartları
nın kabülü konusunda belirli bir ilerlemenin
kaydedildiği, bununla beraber ticarette teknik engellerin kaldı
rı
lması
na iliş
kin çerçeve
mevzuatı
n henüz kabul edilmemişolması
nın önemli bir eksiklik olduğ ş
u vurgulanmıtı
r.
●Rekabet alanı
nda; anti-tröst (piyasadaki haksı
z ya da tekelci sayı
lan uygulamayı
kı
sı
tlayan yasalar) kaydedilen geliş
melere rağmen henüz uyum sağlanmasıgereken
alanları
n bulunduğu, devlet yardı
mlarıalanı
nda taraflar arası
nda görüş
melere ihtiyaç
ğıayrı
duyulduğu, Komisyon’un TEKEL’in faydalandı calı
klıhaklar konusunda önemli
çekinceleri bulunduğu kaydedilmiş
tir.
● Fikri, Sı
naî ve Ticari Mülkiyet Haklarıkonusunda önemli bir geliş
me
kaydedildiği, ancak ası ı
l önem taşyan hususun kabul edilen düzenlemelerin etkin bir
ş ş
ekilde uygulanmasıolduğu vurgulanmıtı
r.
●Ticaret Politikalarıalanı
nda; Türkiye’nin bu alandaki uyumunun tatmin edici bir
düzeye ulaşğı
tı , Topluluğun tercihli ticaret politikaları
na uyumun hı ğı
zla sağlandı , Gümrük
Birliği’nin baş lıbir ş
arı ekilde hizmetler ve kamu alı
mlarıalanları
na geniş
letilmesinin
Türkiye’yi uluslararasıanlaş
malar bakı
mından Topluluğun pozisyonuna yaklaşracağı
tı
ifade edilmektedir.
119
Sevgi Altınbaş, “The Effects of The Custom Union on Turkish Manufacturing Sectors”,
(Yayı nlanmamı şYüksek Lisans Tezi) İ stanbul:2004, s.51
120
The European Union, “The Commission’s 2004 Regular Report on Turkey’s Progress Towards
Accession”, URL:http://europa.eu.int/comm/enlargement/turkey/index/htm, (Eriş
im Tarihi: 02.10.2006)
57
3.1.2.5. 2000–2004 Arasıİ
liş
kiler (Müzakerelere Baş
langı
ç Tarihi)
Aralı
k 1999’da gerçekleş
tirilen Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin AB’ne
ğı
adaylı nı
n resmi olarak teyidinden sonra, Türkiye- AB iliş
kileri bakı
mından en önemli
kilometre taş
ları
ndan bir tanesi 12–13 Aralı
k 2002 tarihlerinde yapı
lan Kopenhag Zirvesi
olmuş
tur. Kopenhag Zirvesi Sonuç Bildirisi’nde, Aralı
k 2004’de yapı
lacak AB Konseyi
Zirvesi’nde, AB Komisyonu tarafı
ndan hazı
rlanacak rapor ve öneriler temelinde,
ı
Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini karş ğı
ladı na karar verilmesi halinde, katı
lı
m
müzakerelerinin gecikmeksizin baş lacağıöngörülmüş
latı tür. Konsey ayrı
ca Komisyon’un 9
Ekim 2002 tarihli “Geniş ı
lemiş Birliğe Doğru” Strateji Belgesi’ndeki yaklaşmı
nı
benimseyerek Katı
lı ğ
m OrtaklııBelgesi’nin gözden geçirilmesini ve Türkiye’ye yönelik
katı
lı
m öncesi mali yardı şsağlanması
mda önemli bir oranda bir artı nıöngörmüş
tür.
Avrupa Birliğ
i, 4 Aralı ğ
k 2000 tarihinde yaptııtoplantı
da AB komisyonu
tarafı
ndan Türkiye’nin ilk Katı
lı ğıBelgesi’ni122 onaylamı
m Ortaklı ştı
r. Katı
lı ğ
m Ortaklıı
Belgesi, diğ
er adı
yla Türkiye’nin katı
lı
m için yol haritası
, Türkiye’nin hangi konularda
kendi mevzuatı
nıAB müktesebatı
na daha da yakı
nlaş
tırmasıgerektiği ve katı
lı
m süreci
boyunca AB’nin hangi mali çerçeveler kapsamı
nda Türkiye’yi destekleyeceği gibi
konularda öncelikli noktalarıbelirtmekteydi. Diğ
er aday ülkeler gibi Türkiye’nin Katı
lı
m
ğıBelgesi de AB Komisyonu tarafı
Ortaklı ndan hazı
rlanan tek taraflıbir belgedir.
Türkiye’nin Katı
lı ğıBelgesi, İ
m Ortaklı lerleme Raporu, 8. BeşYı
llı
k Kalkı
nma Planıve
kendi ihtiyaçlarıdoğrultusunda oluş
turduğu üyeliğe yönelik öncelikleri yerine getirmek için
atacağısomut adı
mları
n Ulusal Program çerçevesinde ortaya konulmasıgerekmektedir.
Konsey, Mart 2001’de Türkiye’nin Katı
lı ğıBelgesi ve AB’nin Türkiye’ye
m Ortaklı
yapacağımali yardı
ma iliş .123
kin Çerçeve Düzenleme’yi onayladı
121
The European Union, “The Commission’s 2004 Regular Report on Turkey’s Progress Towards
Accession”, URL:http://europa.eu.int/comm/enlargement/turkey/index/htm, (18 Kası m 2005))
122
http://www.ikv.org.tr/turkiye-ab/guncel/kob2003.htm, Eriş
im Tarihi: 01.08.2006)
123
Rıdvan Karluk, a.g.e., s.830
58
Katı
lı ğıBelgesi, Türkiye tarafı
m Ortaklı ndan Avrupa Birliği’ne katı
lı
m yolunda
kaydedilen ilerlemelere iliş
kin Komisyon’un yı
llı
k ilerleme raporunda belirlenen öncelikli
faaliyet alanları
nı, söz konusu önceliklerin gerçekleş
tirilmesine yardı
mcıolacak mali
araçlar ve bu yardı
mı kullanma koş
ulları
nı tek bir çerçeve altı
nda toplamayı
amaçlamaktadı
r. Katı
lı ğ
m Ortaklıı Belgesi, aday ülkelerin katı
lı
m hazı
rlı
kları
nı
desteklemeye yönelik bir siyasi araçlar dizisi platformu oluş
turmaktadı
r. Türkiye’nin,
gözden geçirilmiş Katı
lı ğ
m Ortaklıı Belgesi temelinde, Topluluk müktesebatı
nın
üstlenilmesine iliş
kin gözden geçirilmişbir Ulusal Program hazı
rlamasıbeklenmektedir.
3.1.2.5.2. Katı
lı ğıBelgesi- Diğer Geliş
m Ortaklı meler
Katı
lı ğı
m Ortaklı , 19 Mayı
s 2003’te revize edilerek Konsey tarafı
ndan kabul
edildi. AB Müktesebatı
nın Benimsenmesi İ
çin Ulusal Program da 24 Temmuz 2003’te
revize edildi. Program, Türkiye’nin Katı
lı ğıiçin yapı
m Ortaklı lacaklarıöngörüyor,
ğa iliş
Ortaklı kin önceliklerin uygulama takvimini, insani ve mali kaynaklar açı
sı
ndan
ğı
Ortaklı n muhtemel etkilerini içeriyordu. 5 Kası
m 2003’te Komisyon, Türkiye için altı
ncı
düzenli raporunu yayı
nladı
. Revize edilmiş Katı
lı ğı
m Ortaklı ’ndaki beklentilerin
çoğunluğunun gerçekleş
tiğinden bahsetmekteydi. Diğer taraftan ise, reformları
n
uygulaması
nda eksiklikler olduğuna da belirtmekteydi. 12 Aralı
k 2003’te Brüksel Avrupa
Konseyi, Türkiye’nin reformları
n hı
zlandı
rı
lması
na iliş
kin belirgin ve kararlıtavrı
na
istinaden, Düzenli Raporu ve Komisyon’un önerilerini de dikkate alarak Aralı
k 2004’te
müzakerelerin baş
layabileceği sonucuna vardı
.
59
6 Ekim 2004’te Regular Report’u da göz önünde bulunduran Komisyon, Türkiye
ile müzakerelere baş ı
lama önerisini sundu. Komisyon müzakerelere yaklaşm açı
sı
ndan üç
temele dayanan bir strateji önerdi. Birincisi, Türkiye’deki reform sürecinin devam
ettirilmesi ve desteklemesi konusunda iş
birliğ
inin güçlendirilmesi; ikincisi, Türkiye’nin
katı
lı
mına iliş
kin ortaya çı
kabilecek özellikli sorunları
n müzakereye dahil edilmesi ve son
olarak da AB üye ülkeleri ile Türk vatandaş
ları
nıbir araya getiren güçlü bir siyasi ve
kültürel diyalogun oluş
ması
ydı
. 15 Aralı
k’ta Avrupa Parlamento’sunda Türkiye için
oylama yapı
ldı
. Parlamento’dan, 262 hayı ı
r oyuna karşlı
k 407 evet ile acilen müzakerelere
baş
lanmasıgerektiği kararıçı
ktı
. 16–17 Aralı
k 2004’te Brüksel Avrupa Konseyi’nde,
Türkiye ile gecikme olmadan müzakerelere baş
lanmasıyönünde karar alı
ndı
. Konsey,
Komisyon’dan 3 Ekim 2005’te baş
layacak açışmüzakereleri için görüştaş
lı ımasıamacı
yla
çerçeve bir öneri hazı
rlaması ağı
nıtalep etti. Bu öneri aş daki konular temel alı
narak
hazı :124
rlanacaktı
124
Avrupa Konseyi 2004 Baş
kanlı
k Kararları
, Madde 23, http://www.ikv.org.tr, Eriş
im Tarihi: 18.09.2006.
60
vi. ı
Birlik, karşlı ş
klıanlayııgeliş
tirmek üzere sivil toplumun da dahil edileceği yoğ
un
bir siyasi ve kültürel diyalog içine girecekti.
3.1.2.6. AB-Türkiye İ
liş
kilerinde Sonraki Adı
mlar
ı
Müzakere sürecinin uzun ve karmaşk bir süreç olmasınedeni ile Türkiye ile
müzakerelerin 8 -12 yı in, İ
l sürmesi beklenmektedir. Örneğ spanya ile müzakereler 8 yı
l
Estonya ile ise 7 yı
l boyunca devam etti. Portekiz üyelik için 1956 yı
lı
nda baş
vuru yaptıve
ancak 1986 yı
lı
nda üyeliğe kabul edildi. Türkiye, 80.000 sayfadan fazla AB kuralı
nımilli
hukukunun içine yerleş
tirmek zorunda olduğundan, katı
lı
m hedefine ulaş
mak ancak ortak
hareket edilirse müzakerelerin beklenenden daha önce sonuçlanmasımuhtemel olacaktı
r.
125
Türkiye-AB İ
liş
kileri, http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ABgenisleme/genisleme/html (20.01.2006)
61
ğıKurumları
3.1.3. AB-Türkiye Ortaklı
AB-Türkiye Ortaklı
k kurumları
, bazen siyasi nedenler bazen de iş
çilerin serbest
ı
dolaşmıgibi konular nedeniyle düzenli toplantı
lar gerçekleş
tiremedi. Örneğin, Gümrük
ş
Birliği Ortak Komitesi’nin ayda bir toplanmasıplanlanmıtı
. Komite ise 1996’da sadece 5
defa toplanabildi ve sonraki yı
llarda da bir veya iki defa toplantıgerçekleş
tirildi. Toplantı
zamanları
nda düzensizlik hemen hemen bütün Ortaklı
k Kurumlarıiçin geçerliydi. Söz
konusu düzensizliklerin kurumları
n verimliliğini düş
ürmesi ve dolayı
sı
yla Türkiye’nin
hı
zınıyavaş
latmasıise kaçı
nılmaz oldu.
3.1.3.a. Ortaklı
k Konseyi
Ortaklı
k Konseyi 1963 yı
lı
nda imzalanan Ankara AnTlaş
ması
’nı
n 22. maddesi
ğı
gereğince kuruldu. Ortaklı n ana karar alma organı
dır. Ortaklı
k Konseyi, Türkiye-AB
kilerinin ş
iliş ekillendirilmesi ve yönlendirilmesi bakı
mından en etkin kuruluş
tur. Amacı
,
siyasi, ekonomik ve ticari konularda ortaklı
k rejiminin uygulanmasıve gittikçe geliş
mesini
sağlamaktı
r. Temel sorumluluğu Ankara Antlaş
masıve Katma Protokol’ün hedeflerine
ı
ulaşlması
nısağlayacak kararlar almaktı
r. Komisyon, Üye Ülkeler ve Türkiye’nin
temsilcilerinden oluş
maktadı
r. Baş
kanlı
k taraflar arası
nda 6 ayda bir değ
iştirilmektedir.
Kararlar oybirliği ile alı
nmaktadı
r. Toplantı
lar en az 6 ayda bir bakanlar seviyesinde
yapı
lmaktadı
r. Ek olarak Konsey’in, uyuş
mazlı
kları
n çözümünde önemli görevleri vardı
r.
Anlaş
malarla ilgili her türlü uyuş
mazlı
k Konsey’e getirilmektedir. Konsey’in de
62
uyuş
mazlı
klarıçözüme kavuş
turmasıbeklenmektedir. Konsey, her yı
l Karma Parlamento
Komisyonu’na sunulmak üzere bir etkinlik raporu hazı r.126
rlamaktadı
3.1.3.b. Ortaklı
k Komitesi
Ortaklı
k Komitesi, Ortaklı
k Konseyi’nin 3/64 sayı
lıkararıgereğ
ince oluş
turulmuş
bir kurumdur. Komite, Ortaklı
k Konseyi için gündem hazı
rlar ve Ortaklı
k iliş
kilerinden
doğan teknik problemleri değerlendirir. Komite iki tarafı
n teknisyenlerinden oluş
maktadı
r.
Komite’nin baş
kan ve sekreteri Ortaklı
k Konseyi’nde de uygulanan prosedür ile atanı
r. Bu
alt komiteler AB mevzuatı
nıkapsayan konularıbelli baş
lı
klar altı
nda ele alarak incelemeye
baş ş
lamıtı
r. Komitelerin bir diğer önemi ise gerek AB’den gerek Türkiye’den uzmanları
n
r.127
bir araya gelmesini sağlamaktı
126
http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?lang, (Eriş
im Tarihi: 10.09.2006)
127
http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ankand.htm, (Eriş im Tarihi: 01.10.2006)
128
http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?lang, (Eriş
im Tarihi: 10.09.2006)
63
3.1.3.d. Gümrük Birliği Ortak Komitesi
3.1.3.e. Ortak İ
stiş
are Komitesi
Ortak İ
stiş
are Komitesi Ankara Antlaş
ması
’nı
n 24. maddesine kuruldu. Birlik
Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nden 18 temsilci ve Türkiye’den de esas olarak ekonomik
ve sosyal çı
kar grupları
nın üyeleri olan 18 temsilciden oluş
maktadı
r. Komite’nin amacı
ı
karşlı ş
klıanlayııgeliş
tirmek ve bilgi seviyesini yükseltmektir.
129
http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ankand.htm, (Eriş
im Tarihi: 01.10.2006)
130
Türkiye-AB İlişkileri, URL: http://www.dtm.gov.tr/abigm, (22 Ocak 2005)
64
3.2. Türkiye- Avrupa Birliği Gümrük Birliği’nin Farklı
lı
kları
Diğer taraftan Gümrük Birliği, Türkiye için salt bir ekonomik entegrasyon hareketi
değil, AB’ye tam üyelik yolunda tamamlanmasıgereken bir aş r132. Bu çerçevede,
amadı
Gümrük Birliği Türkiye’nin AB entegrasyonunun olmazsa olmaz bir aş
amasıolarak
algı
lanmaktadı
r. Bu durum da Türkiye-AB Gümrük Birliği’ni diğer ekonomik
entegrasyonlardan ayı
rmaktadı
r.
65
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N TÜRKİ
YE EKONOMİ
SİÜZERİ
NE
GENEL ETKİ
LERİ
133
Hı
dı r Mor (Gümrük Başkontrolörü), “Gümrük Birliği Uygulaması nın Sosyal ve Ekonomik Maliyeti ile
Faydası nın Ekonomik BazıParametreler Işı
ğında Değerlendirilmesi”, DışTicarette Durum, S.48 (Aralı k,
2001), s.101
134
Rı
dvan Karluk, “Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye”, s.201
66
ilgili reform sürecini devam ettirmesi istenmiş
tir. Türk Hükümeti’ne, PKK’ya ve Kürtleri
ş
temsil eden örgütlere, Kürt sorununa siyasi ve barıçı
l bir çözüm bulmalarıiçin çağrı
da
, PKK’dan ş
bulunulmuş iddet kullanmaktan vazgeçmesi talep edilmiş
tir. Türk yetkililerine
de Türkiye’nin toprak bütünlüğü ilkesine sadı
k kalı
narak, Kürt ası
llıvatandaş
ları
n kültürel
kimliklerini ifade edebilmelerine izin verilmesi yolunda bir çağrı
da bulunulmuş
tur. Konsey,
Komisyon, BM ve Kı
brı
s Hükümeti’nden, Ada’nı
n bölünmesine son verecek her türlü
önlemi almalarıve Türk Hükümeti’nden Güvenlik Konseyi’nin bu konudaki kararı
doğrultusunda somut adı tir.135
mlar atmasıistenmiş
135
Manisalı
, a.g.e., s.128
67
Böylece Türkiye, 1995 yı
lısonu itibariyle AB ile sanayi ürünlerinde Gümrük
Birliği’ni gerçekleş
tirmiş
tir. Bunun doğal sonucu olarak da AB, Türk tekstil ve konfeksiyon
ğ
ürünlerine uyguladııkotaları1 Ocak 1996’dan itibaren kaldı
rarak Türkiye’nin AB’nin
ş
Kota Kontrol Sistemi ( SIGL) dıı
na çı
kartı ğı
ldı nıaçı ş
klamıtı
r.
136
http://www.dtm.gov.tr, Eriş
im Tarihi: 02.09.2006)
137
Rıdvan Karluk, , “Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye”, s.205
68
zaman geçmiş ı
tir. Yürürlüğe girdiği 01.01.1996 tarihinden itibaren geçen yaklaşk on yı
lı
aş
kın bir zaman zarfı
nda getirmişolduğu köklü değiş
imler ile Gümrük Birliğ
i, mikro
düzeyde iş
letmeleri, makro düzeyde de genel ekonomik yapı
yıetkilemiş
tir. Bu süreç
zarfı
nda, gümrük birliğinin ortaya çı ğıolumlu ve olumsuz etkileri üzerine sert
kardı
ş
tartımalar yapı şve halen de yapı
lmı lmaktadı
r. Tezin sonraki bölümlerinde Gümrük
Birliği’nin Türkiye Ekonomisi üzerinde ortaya çı ğ
kardııolumlu ve olumsuz etkiler,
ş
ekonomik çerçeve içerisinde ortaya konmaya çalıı
lacaktı
r.
Küreselleş
me olgusu ile birlikte dünyamı
zda bölgesel ekonomik bütünleş
me
hareketleri de söz konusu olmuş
tur. Bunları
n içerisinde de en baş
arı
lı
sıAB’dir. AB
dünyanı
n en büyük ticari pazarları
ndan biri olması
nın yanısı
ra Türkiye’nin en önemli ticari
ortak olma özelliğ ı
ini de taşmaktadı
r. AB alı
m gücü yüksek, 350 milyonu aş
kın nüfusu ve
coğrafi yakı ğı
nlı şticaretinde
yla ülkemiz için en önemli ticari potansiyeldir. AB, Türk dı
çok önemli bir yere sahiptir. AB, dört yüz elli dokuz milyonluk nüfusu ile Çin ve
Hindistan’dan sonra dünyanı
n en kalabalı
k üçüncü toprakları
nıoluş
turmaktadı
r. AB, aynı
zamanda dünyanı
n en büyük ekonomilerden biridir. 2003 yı
lı
nda toplam birlik içi ticaret
ti.138 2002 yı
hacmi 1.800 milyar Euro olarak gerçekleş lı
nda dünya ticaretinin %20’sini
oluş
turarak ABD ile birlikte dünya ticaretinde ilk sı ş
rayıalmı r.139 Türkiye ihracatı
tı nın
yarı
sı
ndan fazlası
nı, ithalatı
nın ise yarı
sı
nıAB ile gerçekleş
tirmektedir. Günümüz itibariyle
Türkiye %1,71’lik payı
yla AB’nin ithal pazarlarıarası
nda 13. sı
rada, ihracat pazarları
nda ise %3,18’lik bir payla ABD, İ
arası sviçre, Japonya ve Polonya’dan sonra 5. sı
rada yer
r.140
almaktadı
şticarette
Gümrük Birliği’nin Türkiye ekonomisine etkileri en somut biçimde dı
kendisini göstermektedir. Türkiye ile AB arası
nda sanayi malları
nı ı
n serbest dolaşmı
138
The European Commission, “Portrait of the European Union”, Luxembourg: Office for Official
Publications of the European Communities, 2004, P:14–22
139
The European Commission, The Eurostat Yearbook 2004, Luxembourg: Office for Official Publications of
the European Communities, 2004, P:163
140
Hüseyin Çeken, GB’nin Dı şTicarete Etkisi, Standard, Sayı514, Ekim 2004, s.60
69
üzerine yapı
landı
rı
lan bir ekonomik bütünleş
me modeli olarak Gümrük Birliği kapsamı
nda
Türkiye’nin, gerek AB gerek üçüncü ülkelerle ticaretinin kurallarıdeğiş tir. 141
miş
141
Ahmet Şahinöz, AB-Türkiye:Ticari İliş
kiler ve Gümrük Birliğ i, İ
şletme ve Finans, Sayı
:219, Haziran
2004, s.37
142
Cem Diş budak, AB ile Müzakere Süreci Baş larken GB’ nin Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkilerinin
Değerlendirilmesi, Gümrük Dergisi, Sayı : 50, Ocak 2005, s.69
70
tarihlerinde yaş
anan krizler sonucu hedeflerinden sapması
yla oluş
an istikrarsı
zlı
k ve
devalüasyon, 2001 yı
lıilk yarı
sı şticaret rakamları
ndaki dı nda belirleyici olmuş
tur. 2002
yı şticareti
lıTürkiye’nin yeni ekonomik programıistikrarlıbir biçimde sürdürmesi de dı
ihracat lehine olumlu yönde etkilemiş
tir. 2003 yı
lı
nda ekonomik programı
n sürdürülmesi
ile enflasyon ve faiz oranları
ndaki düş
üş şticarete
ün maliyetler üzerindeki etkisi ve dı
olumlu yansı
masıda değerlendirmelerde dikkate almamı
z gereken hususlardı
r.
TABLO 4.1
İ
hracat İ
thalat
Yı
llar Toplam AB AB Payı Toplam AB AB Payı
1967 522 234 44,8% 685 334 48,7%
1968 496 226 45,4% 764 393 51,4%
1969 537 267 49,7% 801 393 49,1%
1970 588 294 50,0% 948 427 45,1%
1971 676 329 48,7% 1.171 582 49,7%
1972 885 428 48,4% 1.563 851 54,5%
1973 1.317 652 49,5% 2.086 1.161 55,6%
1974 1.532 761 49,7% 3.778 1.748 46,3%
1975 1.401 645 46,0% 4.739 2.378 50,2%
1976 1.960 1.017 51,9% 5.129 2.412 47,0%
1977 1.753 897 51,1% 5.796 2.559 44,1%
1978 2.288 1.127 49,3% 4.599 1.931 42,0%
1979 2.261 1.132 50,0% 5.069 1.940 %38,3
143
Mehmet Emin Erçakar, “Gümrük Birliği ve Türkiye’nin Dı şTicaretine Etkileri”, İ
ş, Güç Endüstri
İ kileri ve İ
liş nsan KaynaklarıDergisi, Cilt:7 Sayı
:2, Haziran 2005, s. 183.
71
1980 2.910 1.300 44,7% 7.909 2.360 29,8%
1981 4.703 1.564 33,3% 8.933 2.633 29,5%
1982 5.746 1.802 31,4% 8.843 2.566 29,0%
1983 5.728 2.066 36,1% 9.235 2.775 30,1%
1984 7.134 2.781 39,0% 10.757 3.314 30,8%
1985 7.958 3.204 40,3% 11.343 3.895 34,3%
1986 7.457 3.263 43,8% 11.105 4.565 41,1%
1987 10.190 4.868 47,8% 14.158 5.666 40,0%
1988 11.662 5.098 43,7% 14.335 5.895 41,1%
1989 11.624 5.408 46,5% 15.792 6.055 38,3%
1990 12.959 6.906 53,3% 22.302 9.328 41,8%
1991 13.593 7.042 51,8% 21.047 9.221 43,8%
1992 14.719 7.602 51,6% 22.871 10.050 43,9%
1993 15.348 7.376 48,1% 29.429 13.874 47,1%
1994 18.105 8.634 47,7% 23.270 10.915 46,9%
1995 21.636 11.078 51,2% 35.707 16.860 47,2%
1996 23.224 11.548 49.7% 43.626 23.138 53.0%
1997 26.261 12.248 46.6% 48.559 24.870 51.2%
1998 26.974 13.498 50.0% 45.921 24.075 52.4%
1999 26.588 14.333 53.9% 40.692 21.419 52.6%
2000 27.485 14.352 52.2% 54.149 26.388 48.7%
2001 31.342 16.118 51.4% 41.399 18.280 44.2%
2002 36.059 18.458 51.2% 51.553 23.321 45.2%
2003 47.252 24.484 51.8% 69.339 31.695 45.7%
2004 63.167 32.589 51.6% 97.539 42.359 43.4%
2005 73.476 35.872 48.8% 116.774 45.468 38.9%
2006* 46.485 22.842 49.1% 76.879 28.634 37.2%
Kaynak: TÜİ na Göre İ
K, “Ülke Grupları hracat ve İ
thalat İ
statistikleri",
http://www.tuik.gov.tr
(*) Ocak-Temmuz
ş
Tablo 4.1’de, Türkiye’nin Gümrük Birliği tamamlanmadan önce de en önemli dı
ticaret ortağıolan Avrupa Birliği’nin, Gümrük Birliği tamamlandı
ktan sonra da bu
niteliğini koruduğu görülmektedir. Rakamlar, 1967–1995 yı
llarıarası
nda AB’nin toplam
şticaret hacmindeki ortalama %44,0 olan payı
Türk dı nın 1996–2006 döneminde ortalama
%48,2 düzeyine yükseldiğini ortaya koymaktadı
r. 1996 yı
lı
nda Gümrük Birliği’nin
tamamlanmasısonrası
nda ticaretin, Türkiye’nin AB’ye ihracatı ş
nda da sürekli bir artı
kaydedilmesine rağmen ithalat lehine bir dağı
lı
m gösterdiğ
i saptanmaktadı
r. Ancak önceki
yı
llara ait rakamlar incelendiğinde Türkiye’nin AB ile olan ticaretinde 70’li yı
llardan bu
72
şticaret açı
yana artan oranda dı ğıverdiği, dı
şticaret açı
ğını
n Gümrük Birliği’nin
ğıtespit edilmektedir.144 1993–1996
tamamlanmasıile kendini gösteren bir sorun olmadı
yı
llarıarası şticaret açı
nda dı ğıortalama olarak AB’nin lehine 4.854 milyon dolar olarak
gerçekleş şticaret açı
irken, 1996–2005 döneminde dı ğıAB’nin lehine 8.752 milyon dolar
olarak tespit edilmiş
tir.
ı
Yaklaşk verilerle GB uygulaması
nın bir yı
l öncesi olan 1995 yı
lı
nda toplam
ihracatı
mız 22 milyar dolar, toplam ithalatı
mız ise 35 milyar dolar olarak gerçekleş
miş
tir.
GB’ne kesin olarak geçilen 1996 yı
lıitibariyle ise toplam ihracatı
mız 23 milyar dolar,
toplam ithalatı
mız ise 43 milyar dolar olmuş
tur. 1997 yı
lı
nda toplam ihracatı
mız 26 milyar
dolar, toplam ithalatı
mız 48 milyar dolar, 1998 yı
lı
nda ihracatı
mız 26 milyar dolar,
ithalatı
mız 45 milyar dolar, 1999 yı
lı
nda ihracatı
mız 27 milyar dolar, ithalatı
mız 40 milyar
dolar, 2000 yı
lı
nda ihracatı
mız 27 milyar dolar, ithalatı
mız 54 milyar dolar, 2001 yı
lı
nda
ihracatı
mız 31 milyar dolar, ithalatı
mız 41 milyar dolar, 2002 yı
lı
nda ihracatı
mız 36 milyar
dolar, ithalatı
mız 51 milyar dolar ve 2003 yı
lı
nda ihracatı
mız 47 milyar dolar, ithalatı
mız
69 milyar dolar olarak gerçekleş r. 146 Takip eden üç yı
mişbulunmaktadı lda AB’nin toplam
ihracatı
mız içindeki payıçok değiş
me göstermemişve 2006 yı
lı
nın Ocak-Temmuz dönemi
itibariyle AB’ye olan ihracatı
n toplam ihracat içindeki payı%49,1 olarak gerçekleş
miş
tir.
Aynıdönem içinde AB’den ithalatları
n toplam ithalatı
mız içindeki oranıda önceki
yı
llardaki seyrini devam ettirmişve 2006 yı
lı
nın Ocak-Temmuz döneminde AB’den
ithalatları
n toplam ithalatlar içindeki payı%37,2 olarak ölçülmüş
tür.
144
Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisine Etkileri, İ
ktisadi Kalkı ,İ
nma Vakfı stanbul:2004, s.12
145
Cem Diş budak, “a.g.m.,” s.69
146
Mor, “a.g.m.”, s.101
73
Rakamlar, Türkiye’nin AB’ye olan ihracatı
nın, Türkiye’nin genel ihracat
trendinden daha düzenli ve hı ğı
zlıbir biçimde arttı nıgöstermektedir. Diğer yandan,
ithalatlar ekonominin genel koş
ulları
yla iliş mektedir. İ
kili olarak değiş ş
thalat artıımakro
melerden bağı
ekonomik değiş msı
z olarak değerlendirilmemelidir. 1994 yı
lı
nda yaş
anan
ekonomik kriz ve devalüasyonun ardı
ndan Gümrük Birliği ile uyumlu olmayan ekonomi
politikaları
nın uygulanması
, Türk ihraç ürünlerinin fiyat rekabetini etkilemişve ithalat
ı
lehine dağlı ş
mda rol oynamıtı
r. 1997 yı
lı
nda kendini gösteren Asya ve Rusya krizleri ise
ş
Avrupa ekonomilerinde durgunluk yaratmıtı
r. Bu dönemde Türkiye’nin AB’ye ihracatı
nın
önemli bir bölümünü oluş
turan tüketim malları
nın AB’deki fiyat ve gelir hareketlerinden
olumsuz etkilenmesi, Asya krizinin yaş ğıülkelerdeki devalüasyon etkisiyle bu
andı
ülkelerden AB’ye ucuz tekstil, konfeksiyon, otomotiv ve elektronik ürünleri ihracatı
nın
Avrupa piyasası ğırekabet ihracat gelirlerinin düş
nda yarattı ük olması şticaret
na ve dı
ğı
açı nı tur. 147
n yükselmesine sebep olmuş
147
DTM, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, Ankara, Ekim:1999, s.449
148
p Şahin, “7 Yı
Ragı l Önce/7 Yıl Sonra Gümrük Birliği”, Ankara:İ
KV, 2002, s.78
74
Yukarı
da değinilenlerin yanısı
ra AB’ye olan ihracatı şoranı
n artı nın AB’den
şoranı
ithalat artı nı şticaret dengesine iliş
n üzerinde olmasıdı kin olumlu öngörülerde
bulunmayımümkün kı
lmaktadı
r. Gümrük Birliği’nin tamamlanması
nıtakiben on yı
lda
AB’den ithalat %197, AB’ye ihracat ise %311 oranı ş
nda artmı r. İ
tı hracatı
n, ithalatı
n
şgöstermesi, 1996–2002 yı
üzerinde artı llarıarası şticaret açı
nda dı ğını
n aynıdüzeyde
kalmasıve 2000 yı
lı
ndan itibaren önemli oranda düş
mesi sonucunu doğ tur. İ
urmuş hracat
kapasitemizdeki bu hı
zlıgeliş
me, Türkiye ekonomisindeki değ
işimlerin ötesinde sanayideki
yapı
sal geliş
meyle doğrudan iliş
kilidir. AB teknik mevzuatı ş
na uyum çalımaları
nın büyük
oranda tamamlanmasıve AB normları ş
nda üretim anlayıı
nı
n yaygı
nlaş
masıda ihracat
tir. İ
ithalat dengesini olumlu yönde etkilemiş ş
hracat artıı
nda 2000 yı
lı
nda yaş
anan krize
bağlıdevalüasyonun etkisi de açı
ktı
r. Türk Lirası
’nı
n değer kaybetmesi ile iç piyasa,
firmalarıihracata yöneltmiş
, aynısebeple ithalat kapasitesi düş tür.149
müş
149
Handan Soğuk, “Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri”, İ
stanbul:İ
KV,2004, s.14
75
TABLO 4.2
İ
hracat İ
thalat
Yı
l/Ülke
1996 2000 2004 2005 2006* 1996 2000 2004 2005 2006*
AB 12.097 15.085 34.451 38.400 22.842 23.516 27.387 45.443 49.219 28.634
OECD 14.455 19.005 40.518 44.354 28.826 31.115 35.681 56.649 66.106 40.980
KEİ 2.926 2.466 6.778 8.619 738 3.896 6.746 15.368 20.479 14.623
BDT 2.663 1.648 3.961 5.056 3.371 3.074 5.693 12.926 17.252 12.501
İ
KÖ 4.142 3.573 10.214 13.061 7.739 5.587 6.320 10.630 14.459 10.628
EFTA 335 324 666 820 738 1.112 1.155 3.911 4.439 2.588
İ
thalatlarda, 1996–2006 yı nda Karadeniz Ekonomik İ
llarıarası şbirliği Teş
kilatı
,
Bağı z Devletler Topluluğu, İ
msı slami Konferans Örgütü ile EFTA ülkelerinin payı
nın
ğıgörülmektedir. EFTA ülkeleri ise 1996’da %2,5 olan payları
arttı nı2006’da %3,4’e
yükseltmiş
tir.
76
göze çarpan bir düş
üşyaş ş
anmamıtı
r. AB’ye bir yoğunlaş
ma yaş şolsaydı
anmı , bunu
ı
normal karşlamak gerekirdi. Türkiye, AB ile daha iç içe girdikçe, araları
ndaki ticaret de
doğal olarak artacaktı
r. Örneğin, 10 yı
llı
k üyelikten sonra AB’nin Portekiz’in toplam
tur. Aynıdönemde, İ
ticareti içindeki payı%75 olmuş spanya’nı
n AB’ye ihracatı%404,
AB’den ihracatı%505 oranı ş
nda artmı r.150
tı
ı
Tablo 4.2’den de anlaşlacağıüzere, Türkiye’nin, Avrupa Birliği dı
şı
ndaki ülke ve
ülke gruplarıile 1996 yı
lıve bir sonraki yı
lda istisnası şticaretinin
z tüm ülke gruplarıile dı
ğıgörülmektedir. Buna karş
arttı ılı
k 1998 ve 1999 yı
lları şticaret
nda tüm ülke gruplarıile dı
rakamlarıdüş
müş ş
tür. Sonuç olarak, Tablo 4.2 üzerinde Türkiye’nin Avrupa Birliği dıı
nda
ğıdiğer ülke ve ülke gruplarıile dı
ticaret yaptı şticareti incelendiğinde Gümrük Birliği
sonrasıbu ülkelerle gerçekleş
tirdiğ
i ticarette de belirgin bir değ
iş ğıve aynı
iklik olmadı
şgösterdiği görülmektedir. Bu çerçevede Gümrük Birliği’nin
oranlarda istikrarlıbir artı
ğıve Türkiye’nin diğer dı
Avrupa Birliği lehine bir ticaret sapmasıyaratmadı şticaret
pazarları ğıortaya çı
nda bir kayba yol açmadı kmaktadı
r. Gümrük Birliği, bu ülke grupları
ile ticaretin geliş
tirilmesi yönünde bir engel olarak görülmemeli, üçüncü ülkelerle tavizli
ticarete iliş
kin sunduğu açı
lı
mlar iyi değerlendirilmelidir. AB firmaları
nın, yeni ve
şpazarlara sahip bu ülkeleri ticari potansiyel olarak gördüğü dikkate alı
doymamı nmalı
,
Birliğin bu ülkelerle gerçekleş
tireceği ticarette geçişülkesi olmanı
n bir avantaja dönüş
mesi
ş
için çalıı
lmalı
dır.151
150
DTM, “AB ve Türkiye”., s.436
151
Emin Çarı
kçı, “Gümrük Birliğ ?”, İ
i’nin Zararı100 milyar Dolar mı şveren Dergisi, S.9, Haziran 2005,
s.15-17
77
4.1.c. Türkiye’nin AB ile Ticaretinin Sektörel Dağı
lı
mı
TABLO 4.3
na Göre İ
Mal Grupları hracatta Dağı
lı
m (milyon Dolar)
İ
HRACAT
Yatı
rı
m Ara Malı Tüketim Malı
Yı
l
Toplam
Tutar % ş
Değ. Tutar % Değş
. Tutar % ş
Değ.
2004 3.776 11,0 81,8 10.772 31,3 45,0 19.759 57,4 32,4 34.417
2005* 2.397 13.0 39,4 5.787 31,4 15,3 10.193 55,4 12,7 18.414
78
ise 3.528 milyon dolardan 2005 yı
lı
nda 10.772 milyon dolara yükselmiş
tir. Tüketim
ürünlerinin 1995’te %65,3 olan payı2005’in Ocak-Haziran döneminde %55,5’e düş
erken
ihracat tutarı1995 yı
lı
nda 7.232 milyon dolarken 2005 Ocak-Haziran döneminde 10.193
milyon dolara olarak gerçekleş
tirilmiş
tir. Yatı
rı
m ürünlerinin ihracatı ş
ndaki artı, Türk
firmaları
nın yüksek katma değerli ürünler pazarı
nda kalı
cı bir pay edindiğini
göstermektedir.152 Söz konusu dağı
lı
m Gümrük Birliği’nin Türk sanayinde orta vadede
daha belirgin olacak bir iyileş ğı
me yarattı nıortaya koymaktadı
r.
TABLO 4.4
na Göre İ
Mal Grupları thalatta Dağı
lı
m (milyon USD)
İ
THALAT
Yatı
rım Ara Malı Tüketim Malı
Yı
l
Pay Değş . Pay Değş . Pay Değş . Toplam
Tutar Tutar Tutar
(%) (%) (%) (%) (%) (%)
1996 7.388 31.9 52.9 12.880 55.7 22.2 2.870 12.4 92.5 23.138
1997 7.327 29.5 -0.8 14.009 56.3 8.8 3.535 14.2 23.2 24.870
1998 7.182 29.8 -2.0 13.270 55.1 -5.3 3.622 15.0 2.5 24.075
1999 6.069 28.3 -15.5 11.823 55.2 -10.9 3.525 16.5 -2.7 21.401
2000 7.254 27.4 19.5 14.116 53.3 19.4 5.114 19.3 45.1 26.610
2001 4.317 23.9 -40.5 11.168 61.8 -20.9 2.595 14.4 -49.3 18.280
2002 5.361 23.3 24.2 14.417 62.8 29.1 3.196 13.9 23.2 23.321
2003 6.999 22.3 30.6 19.233 61.3 33.4 5.147 16.4 61.0 31.695
2004 10.672 23.7 52.5 26.819 59.5 39.4 7.613 16.9 47.9 45.434
2005* 5.490 23.6 8,8 14.308 61.5 11,2 3.457 14.9 -9,5 23.356
152
TÜSİ AD, “Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Gümrük Birliği’nin ş Ticaretimize
Dı
Etkileri”,İ
stanbul: Lebib Yalkı
n, 2003, s.87
79
İ
thalat açı
sı
ndan ise, mal grupları
nın dağı
lı
mıtüketim ürünleri lehine bir değiş
im
göstermiş
tir. Yatı
rı
m ürünlerinin ithalat tutarı1995 yı
lı
nda 4.831 milyon dolarken 2004
yı
lı
nda 10.672 milyon dolara yükselmiş
, aynıdönemde AB’den toplam ithalatlar içindeki
payıise 28,7’den %23,7’e düş
müş
tür. Ara malları
n ithalattaki payı
nda da düş
üş
gözlenmiş
tir. Ara malları
n ithalattaki payı1995–2004 arası
nda %62,5’tan %59,0’a
gerilemiş
, ithalat tutarıise 10.539 milyon dolardan 26.819 milyon dolara çı ş
kmıtı
r. Tüketim
malları
nın 1995’te payı%8,8 iken 2004’te oran %16,8’e çı ş
kmı, 2005’in Ocak-Haziran
dönemi itibariyle de %14,8 olmuş
tur. Tüketim malları
nın toplam ithalat tutarıise 1995–
2004 arası
nda %411 oranı
nda artarak, 1.491 milyon dolardan 7.613 milyon dolara
yükselmiş
tir. Türkiye’nin AB’den ithalatları
nda 1996–2004 arası
nda mal grupları
nın
ortalama payları
, yatı
rı
m ürünleri için %26,7 olurken, ara mallar için %57,9 ve tüketim
mallarıiçin %15,4 olmuş
tur. Görüldüğ
ü üzere ekonomiye girdi sağlayan yatı
rı
m ürünleri ve
ara mal ithalatı
nın toplam payıolumlu bir ş
ekilde %84,6 olmuş
tur. Tüketim ürünlerinin
ortalama payıise %15,2’dir. Tüketim mallarıithalatı ştemel olarak düş
ndaki artı ük tüketici
kredileri ve TL’nin değerlenmesinden dolayıartan iç talepten kaynaklanmaktadı
r. AB’den
tüketim mallarıithalatı ş
ndaki artı, Türk tüketicisinin kalite, standartlar ve tüketici hakları
ş
konusunda daha bilinçli hale gelmesini sağlamıtı
r. Yerli üreticiler de aynıseviye, kalite ve
standartlarda üretim yaptı
klarısürece, Türk halkı
nın taleplerine cevap verebilir veya
ürünlerini AB’ye ihraç edebilirler. Diğer bir konu ise, tüketim ürünleri ithalatı ş
ndaki artıın
olumsuz etkilerinin lüks ürünlere uygulanacak yüksek vergilerle dengelenmesi olarak
eklenebilir.153
Yatı
rı
m ve ara malıithalatı
nın tüketim malları
na oranla yüksek paya sahip
olması
nda Türkiye’nin yatı
rı
m mallarıithalatı
nda gümrüklerini 1980’li yı
llardan itibaren
yatı
rı
mıteş
vik kapsamı
nda sı
fı
rlaması
nı ı
n etkisi büyüktür. Buna karşlı
k AB’den ithal
edilen tüketim malları
nda gümrükler, 1996 yı
lı
nda Gümrük Birliği’nin tamamlanmasıile
kaldı
rı ş
lmıtı
r. Tüketim mallarıithalatı
nda 1996 yı ş
lıitibariyle kaydedilen artıın bu
çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrı
ca tüketim malları
nın ithalatı
nı ş
n artıı
nda
153
İ
KV, “a.g.e., s.20
80
1990’lıyı
lları ş
n sonunda finans sektörünün tüketici kredisi stratejisi de rol oynamıtı
r.2000
yı
lı ş
nda görülen yüksek orandaki artıı
n nedeni ise, 2000 yı ıitibariyle uygulamaya
lıbaş
konulan ekonomik istikrar programıneticesinde Türk Lirası
’nı ı
n döviz karşsı
nda değer
kazanmasıve iç talebin artması
yla doğrudan iliş
kisi bulunmaktadı
r.
Tüketim malları
nın ithalattaki payı
nı ş
n artııkı
sa ve orta vadede Türkiye
ekonomisini olumsuz etkileyecek bir geliş
me olmakla birlikte AB’den ithal edilen ürünlerin
Türkiye’de nihai tüketicinin ürün kalite ve standartlarıile tüketici haklarıkonuları
nda
yacağıvurgulanmalı
bilinçlenmesinde etkili olduğu ve bunun üreticiye de yansı dır. Tüketim
mallarıithalatı
nın ekonomiye olumsuz etkilerini dengeleyebilecek bir diğer husus ise lüks
tüketim malları
ndan alı
nan vergilerin yüksek oluş
udur.
TABLO 4.5
AB’YE İ
HRACATLAR
Tarı
m Tekstil Demir ve Çelik 84,85 ve 87. Kı
sı
m Sı
nai Ürünler
Yı
l Toplam
Tutar % Değ Tutar % Değ Tutar % Değ Tutar % Değ Tutar % Değ
1995 1.965 17,7 - 5.353 48,3 - 505 4,6 - 1.239 11,2 - 2.017 18,0 - 11.078
1996 1.616 14,0 -17.7 4.914 42,5 -8.2 420 3,6 -17 1.503 13,0 21.4 3.096 26,8 4.6 11.549
1997 1.791 14,6 10.8 5.146 42,0 4.7 621 5,1 47.9 1.548 12,6 3.0 3.142 25,7 1.5 12.248
1998 1.719 12,7 -4.0 5.690 42,2 10.6 702 5,2 13.0 2.082 15,4 34.5 3.305 24,5 5.2 13.498
1999 1.662 11,6 -3.3 5.619 39,2 -1.2 817 5,7 16.4 2.704 18,8 29.9 3.546 24,7 7.3 14.348
2000 1.354 9,3 -18.5 5.764 39,7 2.6 907 6,3 11.0 2.864 19,7 5.9 3.621 25,0 2.1 14.510
2001 1.489 9,2 10.0 6.046 37,5 4.9 996 6,2 9.8 3.753 23,3 31.0 3.834 23,8 5.9 16.118
2002 1.479 8,0 -0.7 6.947 37,6 14.9 936 5,1 -6.0 4.923 26,7 31.2 4.174 22,6 8.9 18.459
2003 1.830 7,5 23.7 8.750 35,7 26.0 1.433 5,9 53.1 7.097 29,0 44.2 5.374 21,9 28.7 24.484
2004 2.542 7,4 38.9 10.501 30,5 20.0 2.592 7,5 80.9 11.593 33,7 63.4 7.189 20,9 33.8 34.417
2005 * 1.294 7,0 33.3 5.671 30,8 10.2 1.233 6,7 13.4 6.345 34,5 22.4 3.871 21,0 12.5 18.414
Kaynak: Türkiye’nin AB ile Ticaretinin Sektörel Da ğ
ılı
mı, http://www.dtm.gov.tr (19.09.2006)
* Ocak-Haziran
81
Gümrük Birliği rekabet koş
ulları
nın ve pazara katı
lı
m faydaları
nın oluş
umu ile
birlikte, üretim ölçeklerinde ve üretim kompozisyonunda değiş
iklikleri de beraberinde
getirdi. Tablo 4.5, 1995–2005 yı
lları arası
ndaki Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne
ihracatları
nın ve Avrupa Birliği’nden ithalatları
nın sektörel dağı
lı
mınıgöstermektedir.
TABLO 4.6
AB’DEN İ
THALATLAR
Tarı
m Tekstil Demir ve Çelik 84,85 ve 87. Kı
sı
m Sı
nai Ürünler
Yı
l Toplam
Tutar % Değ Tutar % Değ Tutar % Değ Tutar % Değ Tutar % Değ
1995 790 4,7 - 828 4,9 - 1.852 11,0 - 6.617 39,2 - 6.774 40,2 - 16.861
1996 667 2,9 -15,5 1.258 5,4 51,9 2.080 9,0 12,3 10.153 43,9 53,4 8.980 38,8 32,6 23.138
1997 491 2,0 -26,3 1.494 6,0 18,7 1.871 7,5 -10,0 11.749 47,2 15,7 9.265 37,3 3,2 24.870
1998 468 1,9 -4,7 1.355 5,6 -9,3 1.465 6,1 -21,6 11.696 48,6 -0,5 9.091 37,8 -1,9 24.075
1999 469 2,2 0,2 1.252 5,9 -7,6 942 4,4 -35,6 10.426 48,7 -11 8.312 38,8 -8,6 21.401
2000 458 1,7 -2,3 1.334 5,0 6,5 1.331 5,0 41,2 13.693 51,5 31,3 9.794 36,8 17,8 26.610
2001 297 1,6 -35,1 1.219 6,7 -8,6 1.003 5,5 -24,6 7.735 42,3 -43 8.026 43,9 -18 18.280
2002 431 1,8 45,1 1.529 6,6 25,4 1.495 6,4 49,0 9.890 42,4 27,9 9.976 42,8 24,3 23.321
2003 558 1,8 29,4 1.723 5,4 12,6 2.406 7,6 60,9 13.986 44,1 41,4 13.022 41,1 30,5 31.695
2004 636 1,4 13,9 2.048 4,5 18,8 3.034 6,7 26,1 21.958 48,3 57,0 17.758 39,1 36,4 45.434
2005* 348 1,5 13,7 1.017 4,4 7,8 1.795 7,7 23,4 11.065 47,4 3,7 9.131 39,1 6,9 23.356
Kaynak: Türkiye’nin AB ile Ticaretinin Sektörel Da ğ
ılı
mı, http://www.dtm.gov.tr (19.09.2006)
* Ocak-Haziran
82
2005 arası
nda tarı
m ürünlerinin AB’den ithalatlar içindeki oranı%4,7’den %1,5’ye
tir. İ
gerilemiş thalatları
n değeri de 1995 yı
lı
nda 790 milyon dolardan, 2004’te 636 milyon
dolara düş
müş
tür.
83
AB’ye olan ihracatlarda demir ve çelik sektörünün payı1996-2004 arası
nda
ş
%4,6’dan %7,5’e yükseldi. Oranlardaki bu artı, ihracat tutarları
nıda etkiledi ve 1995’te
505 milyon dolar olan ihracat rakamı
, 2004 yı
lı
nda 2.592 milyon dolar olarak gerçekleş
ti.
AKÇT’nun yetkisi dahilinde olan ürünlere iliş
kin Serbest Ticaret Anlaş
ması1996 yı
lı
nda
yürürlüğe girdi. 1996–2004 arası ş
nda AB’ye olan demir ve çelik ihracatı%413 artı
gösterdi. Demir ve çeliğin ithalattaki payıise daha hareketli idi. 1999’da sektörün
ithalattaki payı%11,0’den %4,4’e geriledi ve daha sonra yükselmeye baş
layarak 2004’te
%6,7 oldu. AB’den ithal edilen demir ve çeliğin ithalat tutarlarıda aynıyönde bir harekete
sahipti. 1995–1999 arası
nda ithalat tutarı1.852 milyon dolardan 943 milyon dolara
gerilerken, 2004 yı
lı
nda 3.034 milyon dolara yükseldi.
i ürünlerin dağı
Türkiye’nin AB’ye ihraç ettiğ lı
mıda 84–85 ve 87. bölümlerde
belirtilen demir, çelik ve sı im gösterdi. Sonuçlar ş
nai ürünlerin lehine bir değiş imdiye kadar
tarı
m, tekstil ve giyim sektörü ürünleri lehine geliş
medi. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün
AB’ye ihracatı
mızdaki yüksek payı
nın, diğer Türk sanayi ürünlerinin Gümrük Birliği’nin
ğıilk yı
tamamlandı ı
llarda AB ürünleri karşsı
ndaki düş
ük rekabet düzeyini ortaya koyduğu
da bir gerçektir. Ancak rakamlar yı
llar itibariyle değerlendirildiğinde 1996 yı
lı
nda AB ile
sanayi ürünleri ticaretinde tekstil ürünlerinin payı%42 düzeyindeyken bu oranı
n 2001
yı
lı
nda %37 ve 2004 yı
lı
nda %30 oranı ı
na kadar gerilediği görülmektedir. Buna karşlı
k
özellikle otomotiv sektörü, elektronik sektörü ve makineler gibi ileri teknoloji gerektiren
sektörlerin sanayi ürünleri ihracatı
ndaki payı
nın 1995 yı
lı
nda %11 iken 2002 yı
lı
nda %34’e
84
kadar yükseldiği belirlenmektedir.154 Bu durum, Türkiye’nin ihracatı
nın emek yoğ
un ve
düş
ük teknoloji gerektiren ürünlerden, daha tercih edilir olan sermaye yoğun ve ileri
ğı
teknoloji gerektiren ürünlere kaydı nıgöstermektedir. Söz konusu yapı
sal değiş
im,
yabancıfirmalarca elektronik ve otomobil sektörüne yapı
lan yatı
rı
mlar yoluyla gerçekleş
en
ş
teknik uyum ve kalite artıı şgösteren Ar-Ge faaliyetlerinin bir
na paralel olarak artı
sonucudur. Çünkü yukarı
da değ
inilen geliş
me Gümrük Birliği’nin, Türk firmaları
nın teknik
mevzuat uyumuna paralel olarak teknoloji geliş
tirmeleri ve Ar-Ge faaliyetlerini artı
rmaları
yönünde kı ş
sa sürede harekete geçirici bir etki yaratmıtı
r. Tekstil ve giyim emek yoğ
un,
diğer bir deyiş
le maliyeti yüksek olan sektörlerdir. Buna ek olarak, tekstil ihracatıfiyat
değiş ıson derece hassastı
imlerine karş r. Bu iki etken, Türk tekstil ihracat firmaları
nın
hedefledikleri ihracat seviyesine ulaş
maları
nın zorlaş
tı
rmaktadı
r. Çin ve Asya ülkeleri
nedeniyle, Türk firmalarırekabet gücünü ve dolayı
sıyla pazar payı
nıkaybetmekte, bu
durum da potansiyel ihracat rakamı
nda düş
üşe yol açmaktadı
r. TL’nin değerlenmesi de,
tekstil ve giyim sektörünü engelleyen sebeplerden biri olarak gösterilmektedir.
154
Handan Soğuk, “Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisi Üzerine Genel Etkileri”,
http://www.ikv.org.tr/arastirmalar/degerlendirmeler/gumruk-birligi.htm (12.10.2005)
155
http://www.dyp.org.tr/Ekonomik_ve_Mali_Degerlendirme_Raporlari/Gumruk_Birligi_ve_Etkileri,
(Eriş im tarihi: 01.10.2006)
85
Türkiye, GB sürecinde (ve onu takiben tam üyelik müzakerelerinin baş
latı
lması
beklentisiyle), kalkı
nma hı
zını
n artı
rı
labilmesi için özellikle iki alanda umutlu idi. Birincisi
Türkiye’de yabancıyatı
rı n artacağıbeklentisi, ikincisi AB fonları
mları ndan sağlanacak
yardı . Yunanistan, İ
mlardı spanya ve Portekiz deneyimleri de bu iki kaynağı
n önemini
Türkiye’ye göstermiş
tir. Türkiye aynıkoş
ullar altı ı
nda bugüne kadar tek başna yüklendiği
ş
dıa açı
lma maliyetini düş
ürmüşolacaktı
. Ancak 1996’dan beri devam eden GB sürecinde
ı
bu iki hedefe ulaş ş
lamamı r.156
tı
Türkiye, 2005 yı
lıitibariyle 251 milyar dolarıaş
an gayri safi milli hası
lasıve 70
milyondan fazla nüfusu ile yabancıyatı
rı
mcı
lara büyük ve dinamik bir pazar sunmaktadı
r.
Türkiye nüfusunun ortalama %63’ü 35 yaşaltı
ndadı
r. Türkiye, Asya’yıve Avrupa’yı
birbirine bağ
layan bir köprü niteliğindedir. Yı ş
lda ortalama 280 gün ve günde 9 saat çalıma
ortalaması
yla, Türkiye dünyanı ş
n en çok çalı r.157
an üçüncü ülkesi durumundadı
156
Mustafa Aykaç ve Zeki Parlak, “Tüm Yönleriyle TR-AB İ lişkileri”, İ
stanbul:Elif Kitabevi, 2002, s.128
157
The Custom Union Effects, URL:http://www.yased.org.tr/ab, (22.02.2006)
158
Aykaç ve Parlak, s.128
86
TABLO 4.7
İ
zin Verilen Yabancı
Yı
llar Doğrudan Yabancı Sermayeli Şirket Gerçekleş
en
Yatırım Sayı sı
1980 97 78 35
Kaynak:Hazine Müsteş ğ
arlıı
, http://www.hazine.gov.tr/english/ybs/geneling.htm
(18.09.2006)
*Ocak-Haziran
87
giriş
leri yı şolsa da gerçekleş
llar içinde önemli ölçüde artmı en yabancısermaye giriş
i 2001
yı ş
lıdıı ş
nda beklenen düzeyde olmamıtı
r. Küresel bazda da doğ
rudan yabancıyatı
rı
m
rakamları
nda düş
üştrendi gözlemlenmektedir. Dünya genelinde, 2000 yı
lı
nda 1,1 trilyon
dolarlı
k doğrudan yabancıyatı
rı
m giriş
i ile tarihi bir zirve yakalandı
ktan sonra, 2003
yı
lı
nda rakamı
n 560 milyar dolara gerilediği görülmüş ş
tür. Dünya genelindeki azalı,
Türkiye’ye doğrudan yabancıyatı
rı
m giriş ş
ini de azaltmıtı
r. Bu durum, Gümrük
Birliği’nden sonra doğrudan yabancıyatı
rı
m giriş
inin artmaması
nın sebeplerinden birisidir.
159
Muzaffer Dartan, Turkey-EU Relations With Particular Reference to the Customs Union, Muzaffer
Dartan&Çiğdem Nas (ed.s), The European Union Enlargement Process and Turkey. İ stanbul:Libo, 2002,
s:297
88
hiçbir kı
sıtlama olmaksı
zın mülkiyet edinme hakkıtanı
makta ve yabancıyatı
rı
mcı
ları
n
uluslararasıtahkim hakkı
nıtanı
maktaydı
. Mart 2004’te Yatı
rı ş
m Danı ğıKonseyi’nin
manlı
kurulması
, Türkiye’nin doğ
rudan yabancıyatı
rı
mlar açı
sından çekici bir hale getirilmesine
verilen önemin bir göstergesi niteliğindeydi.
160
İ
KV, “a.g.e., s.20
89
TABLO 4.8
161
Dünya Gazetesi, 21 Şubat 2005, s.10
90
safi milli hası
laya oranı%1’den az olurken, bu oran Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde
%7,9’a kadar çı
kmaktadı
r. Tablo 4.8, AB’nin yeni üyelerinde müzakereler baş
lamadan
önce ve baş
ladı
ktan sonra yararlanı
lan doğrudan yabancıyatı
rı
mları
n gayri safi milli
hası
laya oranı
nıgöstermektedir.
Yukarı
da açı
klanan sebeplerden dolayı
, Gümrük Birliğ
i’nin doğrudan yabancı
yatı
rı ş
mlar üzerinde önemli bir etkisi olmamıtı
r. Ancak, siyasi ve ekonomik arenadaki
güncel geliş
meler, yeni doğrudan yabancıyatı
rı
m mevzuatıve 2006 yı
lı
nda üyelik
müzakerelerinin baş
laması doğrudan yabancı yatı
rı
mlar açı
sından umut verici
geliş
melerdir. Olayları
n son iki yı
lda izledikleri seyri devam ettirmeleri halinde,
Türkiye’nin doğrudan yabancıyatı
rı
mlar konusunda yeni zirvelere tanı
klı
k etmesi
kaçı
nılmaz olacaktı
r.
91
4.3. Gümrük Birliği’nin Kamu Gelirlerine Etkisi
Üyeler arası
nda tarifelerin sı
fı
rlanmasıüye ülkelerin vergi kaybı
nıdoğurur. Yine
ıuygulanan ortak tarife, üye olunmadan önceki tarifeden küçük olursa
üçüncü ülkelere karş
veya bu ülkeden ithalat önemli ölçüde azalı
r ise bu durumda da vergi kaybıortaya çı
kar.
GB öncesi Türkiye’de ithalattan gümrük vergisi ve toplu konut fonu olmak üzere iki tür
vergi alı
nmaktaydı
. GB ile bunları
n ikisi de kaldı
rı
lı ıOGT
rken üçüncü ülkelere karş
uygulanmaya baş ş
lanmıtı
r. Ancak tarı
m ürünleri, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğ
u ve
EURATOM kapsamı
ndaki ürünler bu uygulamanı ş
n dıı
nda kalması
, GB’nin kı
sa dönemde
sadece kamu gelirlerini azaltmasıdeğil, kamu giderlerinin de arttı na neden olabilir. 162
rması
ş
Gümrük gelirlerindeki artıın temel sebebi, Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden
kaynaklanan yükümlülükleri doğrultusunda gümrük idarelerine yönelik yeniden yapı
lanma
ve modernleş
me ş
çalımaları
dı ş ticaret
r. Dı iş
lemlerinde kullanı
lan belgelerin
basitleş
tirilmesi ve tek idari belge olarak Gümrük beyannamesinin kullanı
mına geçilmesi,
bürokratik iş
lemlerin azalması
nda etken olmuş
tur. 1993’de baş
latı
lan Gümrük
modernizasyonu ve otomasyonuna yönelik pilot uygulamalar ise, bürokratik iş
lemlerin yanı
sı
ra gümrük personeli ile gümrükleme giderlerinin de düş
mesine neden olmuş
tur. Proje ile
162
Süleyman UYAR, Gümrük Birligi’nin Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri, DTM Dı şTicaret Dergisi,
Ocak 2001, Sayı: 20 ; s .163.
163
şTicaret Dergisi, s.164
Uyar, Dı
164
AB Kapısında Gümrükler, Dünya Gümrük Günü Etkinlikleri 2001 Edirne Paneli ; T.C. Başbakanlık
Gümrük Müsteş ğıDevlet BakanıMehmet Keçeciler’in konuş
arlı ması; sf .54.
92
gümrük teş
kilatı
nın yeniden düzenlenmesi ve vergi tahsilatı
nın etkinliğinin artı
rı
lması
yla
daha etkili bir gümrük kontrolü sağlamaya yönelik bilgisayar sisteminin geliş
tirilmesi ve
uygulanmasıhedeflenmektedir. Gümrük Teş
kilat Kanunu’nda da bazıdeğiş
iklikleri
ş
gerektiren söz konusu çalımaları
n tamamlanmasıile 2001 yı
lısonu itibariyle Türkiye’deki
tüm gümrük iş
lemlerinin %95’i elektronik ortamda yürütülür hale gelmiş
tir.
165
http://www.atonet.org.tr/turkce/bulten/bulten.php3?sira=274
166
http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/1ekim98/gmrkbrln.htm, (Doç.Dr. Osman Demir, Cumhuriyet Üniv.
İ
kt.İdar.Bil.Fak., Eriş
im Tarihi: 01.09.2006)
93
TABLO 4.9
ı
Tablo 4.9’dan da anlaiş ıüzere, en büyük değiş
lacağ ş
im faiz dııbütçe dengesinde
olmuş ş
tur ve faiz dııbütçe dengesi fazla vermektedir. Buna rağ
men bütçe dengesindeki
açı
k Gümrük Birliğ ş
i sonrası%193 gibi büyük bir oranda artmıtı
r. Bu durum Gümrük
Birliği sonrası şolduğunun bir göstergesidir. Dolayı
nda faiz giderlerinin artmı sıyla bu
noktada Gümrük Birliği'ne girilmesi ile beraber faizler üzerinde yükseltici bir etkinin olup
ğı
olmadı nı
n ve bu etkinin bütçe verileri üzerine yansı
yıp yansı ğı
madı nı
n incelenmesi
r. ASAM’ ı
yerinde olacaktı n analizine göre ise; Gümrük Birliğ
i'ne girilmesinin kamu
bütçesi üzerindeki etkileri iki kanaldan görülmektedir. Bunlardan bir tanesi faizler, diğeri
ı
gümrük vergisi gelirleridir. Bu iki etkinin bütçe üzerindeki toplam maliyeti yaklaşk 68,637
r. 167
milyar USD' dı
Türkiye-AB Mali İ
şbirliği çerçevesinde, Gümrük Birliği öncesi dönemi kapsayan
ı
yaklaşk otuz yı
llı
k dönemde, Mali Protokoller, Tamamlayı
cıProtokol ve Özel Mali
İ
şbirliği kapsamı
nda AB, 78 milyon ECU’sü hibe ve 927 milyon ECU’sü de faizsiz veya
167
Mircan Yıldız Tokatlı şTicaretin Vergilendirilmesi ve Avrupa Birliği”, Akdeniz
oğlu, “Türkiye’de Dı
İ
.İ.B.F Dergisi, Ekim 2005, s.56.
94
düş
ük faizli kredi olmak üzere, Türkiye’ye toplam 1 milyar 5 milyon ECU mali yardı
m
ş
sağlamıtı
r.
İ ş
kinci Mali Protokol, 23.11.1970 tarihinde Katma Protokol ile birlikte imzalanmı
ve 1.1.1973 yı
lı
ndan itibaren yürürlüğe girmiş
tir. 1971-1977 dönemini kapsayan protolle
Türkiye’ye 195 milyon Euro’su Topluluk bütçesinden, 25 milyon Euro’su ise Avrupa
Yatı
rı
m Bankası ş
’ndan (EIB) olmak üzere toplam 220 milyon Euro’luk kredi sağlanmıtı
r.
II. Mali Protokol’ün yürürlük süreci içinde AET’ye en yakı ngiltere, İ
n 3 üyenin (İ rlanda,
Danimarka) de mali yardı
ma katı
lması
nısağlamak amacı
yla, 30.06.1973 tarihinde Ortaklı
k
Antlaş
ması
’nı
n yeni ülkelerce de kabulünü düzenlemek üzere imzalanan Tamamlayı
cı
Protokol’e konulan bir hüküm ile Türkiye’ye 47 milyon Euro tutarı
nda ek kredi verilmesi
kabul edilmiş
tir. Adıgeçen ülkelerden sı
rası
yla 45 Milyon Euro, 1 Milyon Euro, 5 Milyon
Euro’luk yardı ş
m sağlanmı r.168
tı
ş
Üçüncü Mali Protokol, 12.05.1977 tarihinde imzalanmıtı
r. Türkiye tarafı
ndan
8.2.1979 tarih ve 2180 sayı
lıkanunla onaylanabilmiş
, 1.5.1979 tarihinde yürürlüğe
girmiş
tir. Bu protokolün 31.10.1981 tarihine kadar uygulamasıöngörülmüşancak daha
sonra uzatı ş
lmı r.169 Protokol ile, 1979–1982 yı
tı llarıarası
nda 90 milyon Euro’su AYB’den
168
Necla Uğurlu, Avrupa Topluluğu Bölgesel Politikası
, Yapı
sal Fonlar ve Bu Fonlardan Türkiye’nin
Yararlanma Olanakları , Ankara: DPT, 1992, s.56.
169
Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, s.443
95
220 milyon Euro’su ise Topluluk bütçesinden olmak üzere 310 milyon Euro’luk kredi
ş
sağlanmıtı
r. Aralı
k 1982 itibariyle, kredinin 220 milyon Euro’luk bölümü altyapıve kamu
sektörü projelerine 90 milyon Euro’luk kı
smıda özel sektör projelerine tahsis edilmiş
tir.
1980’de, Türkiye’deki zorlu durumdan dolayıTopluluk, temel olarak enerji, sağlı
k, çevre
ve eğitim alanları
ndaki projelerde kullanı
lmak üzere 75 milyon Euro’luk özel bir yardı
m
ş
paketi sağlamıtı
r.
Ortaklı
k Konseyi’nin 30.06.1980 tarihli toplantı
sında Türkiye’ye beşyı
llı
k bir
dönem için Dördüncü Mali Protokol çerçevesinde 600 milyon Euro tutarı
nda mali yardı
m
yapı
lmasıöngörülmüş
tür. Bu tutarı
n 325 milyon Euro’luk bölümü kredi olarak 50 milyon
ı
Euro’luk bölümü karşlı
ksı
z olarak Topluluk bütçesinden, kalan bölüm ise Avrupa Yatı
rı
m
Bankası
’ndan sağlanacaktı
r. Dördüncü Mali Protokol 19.06.1981 yı
lı
nda taraflarca parafe
edilmesine rağmen, Yunanistan’ı
n engellemeleri ile Topluluk organları
nın onayı
ndan
geçmediği için yürürlüğe girememiş
tir. Protokol, 26 Ocak 1989 tarihinde parafe edilmiş
tir.
1980 yı
lı
nda siyasi nedenlerle veto edilerek dondurulan IV. Mali Protokol’den
itibaren Türkiye ile AB arası ş
nda mali protokol imzalanmamıtı
r. Esasen, AB’nin yardı
m
mekanizmasıkapsamı
nda mali protokoller mekanizması
ndan vazgeçip, proje bazı
nda
ş
kredi-hibe sistemine geçmişolmasıda bu durumu yaratmıtı ğı
r. Bu çerçevede, planlandı
ş
ekilde etkin olarak iş
letilemeyen mali iliş
kiler, 1992-1996 döneminde, Yenileş
tirilmiş
Akdeniz Programı(YAP) kapsamı
nda sürdürülmüşolup, Türkiye’ye 339.5 ECU’lük proje
ş
finansmanısağlanmıtı
r.
96
TABLO 4.10
170
Nurettin Bilici, Avrupa Birliği Mali Yardı
mlarıve Türkiye. Ankara; Akçağ
, 1997, s.136
97
teş
vik etmek” olarak belirtilmiş
tir. Dolayı
sı
yla, Topluluk tarafı
ndan destek görmek yerine,
ne yazı
k ki Türkiye, gümrük birliği öncesinde Topluluktan özel bir yakı
nlı
k görmemiş
tir.
Mali yardı
mları
n amacırekabet koş şolan Türk ekonomisini
ullarısağlanmamı
gümrük birliğinin etkilerine hazı
rlamaktı
. Bu çerçevede, gümrük birliği yürürlüğe girmeden
önce, AB ile Türkiye arası
ndaki mali iş
birliği yeniden baş ş
lamıtı
r. 1995 yı
lı
nın ilk
yarı
sı
nda, AB yeni bir mali iş
birliğinin ilkelerini detaylıbiçimde açı . Plan ş
kladı u aş
amaları
öngörüyordu:171
iv. ğıbütün
1996’dan itibaren Türkiye, AB’nin Akdeniz ülkelerine sağladı
mali olanaklardan faydalanacak,
Bu mali iş
birliği Yunanistan’ı
n vetosu nedeniyle asla yürürlüğe girmedi.
171
URL: http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?lang=0&ndx=12&mnID=3&ord=5&subOrd=1(12.05.2006)
98
TABLO 4.11
AB, Türkiye’ye 5 yı
l için sadece 2,272 milyon Euro ayı ş
rmı, üstelik Türkiye’nin
bu tutarı
n tamamı
nıkullanması
na izin vermemiş
tir. Aslı
nda bu mali yardı
mları
n ekonomik
durumla iliş
kili olmasıgerekirken, ne yazı ş
k ki AB tersini yapmıtı
r. Örneğin, 1996 yı
lı
nda
AB’den İ ı
spanya 3 milyar Euro’su karşlı
ksı ş
z olmak üzere 6 milyar Euro almı r. İ
tı spanya,
1981-1996 arası
nda AB’den mali yardı ş
mlar çerçevesinde 44,2 milyar Euro almı r.172 Bu
tı
ülkelerin bu denli yüksek miktarda yardı
m alması
nısadece üye ülkeler olmaları
na
bağlamak yetersiz kalacaktı k bir ş
r. Açı ekilde üye ülkeler lehine siyasi bir eğilim vardı
r.
Türkiye, karar alma mekanizmaları
nda hiçbir otoritesi olmadan Gümrük Birliği’ne
katı
lmayıkabul etmiş
tir ve bunun sonucunda AB ayrı
mcı
lı
k yapmaktadı
r.
172
Onur Öymen, “Türkiye’nin Gücü” İ
stanbul: AD Yayı
ncı
lı
k, 1998, s.200
99
ise Komisyon tarafı
ndan hazı
rlanan raporlarda belirlenmektedir. Türkiye bakı
mından mali
iliş
kiler değerlendirildiğinde ise, 1999’daki Helsinki Avrupa Konseyi’nin ardı
ndan,
Türkiye’ye mali yardı
m programlarıiçin bir katı
lı
m öncesi stratejisi açı
klandı
. Yardı
mlar,
uluslararasıfinans kuruluş
larıile iş
birliği içinde yapı
sal uyumlar için kullanı
lmak üzere
devam edecekti. Ek olarak yardı
mlar, kurumları
n oluş
turulması
, yatı
rı
m ve Türkiye’nin
Topluluk programları
na ve kurumları
na katı
lı
mını
n desteklenmesi konuları
na
yoğunlaş
maya baş
ladı
. 17 Aralı
k 2001’de Topluluk Türkiye’ye katı
lı
m öncesi mali yardı
m
düzenlemesini kabul etmiş
tir. 2002 Strateji Belgesi’nde Topluluk, Türkiye’nin ihtiyaçları
ve kapasitesini de hesaba katarak, toplam yardı
m tutarı
nın artı
rı
labileceğini öngörmüş
tür.
Kopenhag sonuçlarıbu yardı
mları
n 2004’ten itibaren 2000–2006 mali perspektiflerinin
katı
lı
m öncesi harcamalar başğıaltı
lı ş
nda finanse edilebileceğini karara bağlamıtı
r.
Komisyon, 12 Şubat 2003’te bir teklif kabul etti ve Bütçe Otoritesi’ne bu teklifi sundu. Bu
açı
dan, 2004–2006 arası
nda Türkiye’ye katı
lı
m öncesi mali yardı
mlar 1,050 milyon Euro
olacaktı
. Türkiye 2004 yı
lı
nda 250 milyon Euro, 2005 yı
lı
nda 300 milyon Euro ve 2006
yı
lı
nda 500 milyon Euro alacaktı
.
TABLO 4.12
Katı
lı
m Öncesi Stratejisi 2000–2002 - 15 15
Katı
lı
m Öncesi Stratejisi 2000–2002 - 135 135
Katı
lı
m Öncesi Mali
2004–2006 1,050 - 1,050
Yardı
m
100
Tablo 4.12, AB’nin 2000–2006 döneminde Türkiye’ye mali yardı
mları
nı
göstermektedir. 2000-2006 dönemindeki mali yardı
mlar, Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini
yerine getirme çabaları
nın desteklenmesine yöneliktir. Türkiye ekonomisinin iş
leyiş
i ve iç
pazardaki rekabet baskı
sıyla baş
a çı
kma kapasitesinin geliş
tirilmesi, AB üye devletleri ve
aday ülkeler ile sı
nır ötesi iş
birliğinin teş
viki de desteklenen alanlardı
r. Mali yardı
m
öncelikleri, İ na göre belirlenmektedir.173
lerleme Raporlarıve Türkiye’nin ulusal programı
2002 yı
lıiçin belirlenen toplam 200 milyon Euro’yu bulan yardı
m kurumsal yapı
lanma,
miktesabata uyum, ekonomik ve sosyal uyum alanları it olarak dağı
na eş tı ş
lmı r.174
tı
Ekonomik ve sosyal uyum alanı
nda Türkiye’nin AB yapı
sal fonları
ndan yararlanabilir hale
getirilmesi amaçlanmaktadı
r. Bu çerçevede, Türkiye’deki bölgesel dengesizliklerin
giderilmesi ve Türkiye’nin ulusal geliri ile AB ortalamasıarası
ndaki farklığ
lıın azaltı
lması
hedeflenmektedir. GAP Projesi, Doğu Anadolu Kalkı
nma Programısöz konusu amaçla
desteklenen projelerdir. Komisyon, Türkiye için gelecek üç yı
lıkapsayan mali yardı
m
çerçevesinde, 2004-2006 dönemi için toplam 1 milyar 50 Euro’luk yardı
m öngörmektedir;
TABLO 4.13
1963–2006 ArasıAB-Türkiye Mali Yardı
mları(Milyon Euro)
Toplam Tahsis Toplam
Dönem Kredi Bağı
ş
Edilen Kullanı
lan
Katı
lı
m Öncesi
2000–2006 2,970 1,809 4,779 759
Stratejisi
173
Çiğdem Alkaya, “Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne Götürdü”, Ekonomik Forum, Mayı s 2005, Sayı5, s.50
174
“Avrupa Komisyonu Türkiye Deklarasyonu”, http://www.deltur.cec.eu.int/default (07.05.2006)
101
2004 2005 2006 Toplam
Türkiye Katı
lı
m Öncesi
250 300 500 1.050
Mali Yardı
m(Milyon Euro)
ı
Bilindiği gibi, AB bütçesinin en ağrlı
klıharcama kalemleri, Ortak Tarı
m
Politikası
’ndan ve Yapı
sal Politikalardan kaynaklanan harcama kalemlerinden
175
Haluk A. Kabaalioğlu, “A Final Step Before Turkey’s Accession To The European Union”, Marmara
Journal of European Studies, cilt:6, No:1, İ
stanbul.
102
oluş
maktadı
r. Ekonomisi içinde tarı
m sektörünün payıbüyük olan Türkiye’nin AB’ye olası
tam üyeliği durumunda, öncelikle Türk tarı
m sektörünün, Topluluğa Ortak Tarı
m Politikası
üzerinde yaratacağımali etkilerin değerlendirilmesine verilecektir.
176
Bilici, a.g.e., s.55
103
1951’de imzalanan AKÇT Anlaş
masıile baş
ladıve AET’nin kurulması
nısağlayan Roma
Antlaş
masıOcak 1958’de yürürlüğe girdi. Doğ
rudan kömür ve çelik sektörlerine yönelik
olan AKÇT anlaş
masırekabet anlamı
nda iki önemli madde (madde 65 ve 66) içermekteydi.
Söz konusu maddelerin hükümleri Roma Antlaş
ması
’nı
n öngördüğü rekabet koş
ulları
nın da
ş
öncülüğünü yapmı r. 177
tı
Ankara Antlaş
ması
’nı
n 16. maddesi, Roma Antlaş
ması
nda düzenlenen rekabet,
vergi ve mevzuatı
n yakı
nlaş
tı
rı
lması
na iliş
kin hükümlerin ortaklı
k iliş
kisi kapsamı
nda
uygulanabilir olduğunu öngörmüş
tür.
Rekabet alanı
nda en önemli hukuki adı
m ise 1994 yı
lı
nın sonları
nda kabul edilen
4054 sayı
lıRekabetin KorunmasıHakkı
nda Kanun’un kabul edilmesiydi. Söz konusu
kanunun kaynağıgenel anlamda Roma Antlaş
ması
nın 85. ve 86. maddeleridir. Ayrı
ca,
ğıolumlu atmosfer ve 1/95 sayı
Gümrük Birliğinin yarattı lıkarar hükümleri kanunun kabul
ş
edilme sürecinde önemli rol oynamıtı
r.
- Kamu teş
ebbüsleri ve ticari nitelikteki devlet tekellerinin, AB vatandaş
larıile Türk
vatandaş
larıarası
nda ayrı
m yapmaz hale gelmesi,
- İ
hracatta Gözetim ve Koruma Önlemleri Değerlendirme Kurulu oluş
turularak
ithalatta haksı
z rekabetin önlenmesi ve
177
William Molle, “The Economics of Economic Integration”, Third Edition, Aldershot:Ashgate, 1998, s. 68
178
Gümrük Birliği, http://www.ikv.org.tr/gumrukbirligi.php (10 Mart 2006).
104
- ş
Rekabet Kurulu’nun kurulmasıgibi çalımalar aracığı
lı yla firmalara eş
it rekabet
koş
ullarısağlanarak tekelleş
menin önlenmesi
Yukarı
da sı
ralanan bu düzenlemeler ile alt yapı
sıkurulan daha rekabetçi ortam
Türk menş
eli malları
n sadece AB pazarları nda da rekabet ş
nda değil dünya pazarları ansı
nı
artı
rmaktadı
r.
Türkiye’de sanayi üretiminde küçük ölçekten büyük ölçeğe doğru gittikçe, rekabet
gücü artmaktadı
r. Küçük ölçekli iş
letmelerde rekabet üstünlüğ
ü olan sanayi dalları
; taşve
toprağa dayalıbazıürünler ile kimyasal ürünlerdir. Orta ölçekli iş
letmelerin rekabet
üstünlüğü olan sanayi dalları
; elektriksiz makine, taşve toprağa dayalıürünler, petrol
ürünleri, gı
da, içki, tütün ve dokuma’dı
r. Büyük ölçekli iş
letmelerin rekabet üstünlüğü olan
sanayi dallarıise; elektrikli makine, taşve toprağa dayalısanayi, lastik-plastik, orman
ürünleri, kağı
t, bası r.179
m, giyim ve mobilyadı
179
Osman Demir, GB’nin Ilk İ
ki Yı şTicaret Dergisi, Sayı
lıDeğerlendirmesi, Dı :11, Yı
l:3, Ekim 1998.
105
Türkiye’yi de kapsamasınedeniyle, Türk ekonomisinde kapsamlıkurumsal değiş
iklikler
meydana getirecektir. Özellikle rekabet kurallarıile fikri mülkiyet hakları
nın korunması
alanları
ndaki Türk mevzuatı
nın iyileş
tirilmesi sonucunda, Türkiye’de ekonomik
180
faaliyetlerin geliş
ebilmesi için daha uygun mevzuat çerçevesi oluş
acaktı
r.
Türkiye-AB arası
ndaki Gümrük Birliği’nin istihdam açı
sından etkisinin, büyük
oranda sanayi sektöründe görüldüğü söylenebilir. Gümrük Birliği sonrasıTürkiye’nin
Avrupa Birliği’nden gerçekleş
tirdiği ithalatı
n yatı
rı ı
m ve ara mallarılehine olan dağlı
mını
n,
orta vadede sanayinin yapı
sında üretim kalitesini artıcıetki yapacağıortaya koyulmuş
rı tur.
Sanayinin rekabet gücünü olumlu yönde etkileyecek olan bu değ
işim istihdam edilen
iş
gücü oranı
nda da rol oynayacaktı
r. Bu çerçevede Gümrük Birliği sonrası
, rekabet gücü
artan ve ihracat imkanı yakalayan sektörlerde oluş
acak istihdam ihtiyacı
, diğer
sektörlerdeki istihdam kaybı
nın dengelenmesine yardı r. 182
mcıolacaktı
180
Demir, a.g.m., s.25
181
http://www.dyp.org.tr/Ekonomik_ve_Mali_Degerlendirme_Raporlari/IKV_(Handan_Soguk-
Esra_Uyanusta).doc, (Eriş im Tarihi:02.09.2006).
182
YASED, “The New Turkish Investment Environment”, URL:http://www.yased.org.tr/ ,(22.12.2005)
106
oluş
turacaktı
r. Türkiye’ye gelen yabancısermayenin muhtemel etkilerinden birisi de,
ş
istihdam artıı r. 183
olacaktı
Gümrük Birliği birçok alanda ortak hareket etmeyi gerektiren bir yapı
ya sahiptir.
Sadece tarifeler veya gümrük kanunlarıhakkı
nda düzenlemeler değil daha ileri düzeyde
iş
birliği anlaş
malarıgetirmiş
tir. Burada amaç, Türkiye’yi AB’ye daha yakı
n hale
getirmektir. Gümrük Birliği, “Anlaş
ma’nı
n iş
leyiş
i, Topluluğ
u kuran Anlaş
ma’dan doğan
yükümlülüklerin tümünün Türkiye tarafı
ndan üstlenilebileceğini gösterdiğ
inde, Akit
Taraflar, Türkiye’nin Topluluğa katı ı
lma olanağnıinceleyeceklerdir” hükmünü getiren
Ankara Antlaş
ması
’nı ş
n 28. maddesinin önemini tekrar vurgulamıtı
r. Türkiye’nin, karar
alma mekanizmaları ğıbu oluş
na dahil olamadı uma katı
lmayıistemesinin sebeplerinden biri
de, Gümrük Birliği’ni üyeliğ
e giden yolu kolaylaş
tı
ran bir unsur olarak görmesi idi. Sonuç
olarak Türkiye, üyelikten önce gümrük birliğine baş
vuran tek ülke olmuş
tur. Tüm olumsuz
etkileri bir yana, bu durumun olumlu etkileri de olmuş
tur.
Bütün bu yı ş
llar boyunca, Türkiye AB kurumlarıile çalımasıneticesinde büyük
tecrübe kazandı
. Müzakere sürecinin kolaylaş
tı
rı
lmasıaçı
sı
ndan da bu durum önem
ı
taş .İ
maktaydı kinci olarak Türkiye, 1963’ten beri kanunları
nıAB ile uyumlu hale getirmek
ş
için çalımaktadı
r. Bu aslı layacağıbir
nda, Türkiye’nin resmi olarak 3 Ekim 2005’te baş
uyumlaş
tı
rma sürecidir. Dolayı
sıyla, Türkiye AB müktesebatı ş
na uyum çalımaları
na
183
http://www.die.gov.tr/PROJECTS/GUMRUK/gumruk.html, (Eriş
im Tarihi:30.09.2006)
107
sı
fı
rdan baş
lamayacaktı ağı
r. Aş daki konulara iliş
kin uyumlaş
tı ş
rma çalımaları
ndan büyük
ş
çoğunluğu tamamlanmı r:184
tı
i. Bölüm 1: Malları ı
n Serbest Dolaşmı
iv. ğı
Bölüm 23: Tüketici Hak ve Sağlı nı
n Korunması
vi. şİ
Bölüm 26: Dı liş
kiler
184
TÜSİAD, a.g.e., s.73
185
URL:http://www.maoner.com/ab_muzakere_sure.htm, Eriş
im Tarihi: 25 Mart 2005
108
Sonuç olarak, diğer aday ülkelerin aksine Türkiye müzakerelere iki önemli veriyle
baş
layacaktı
r. AB ile iliş
kilerde tecrübe ve müzakereler baş
layana kadar kaydedilmişolan
ilerlemeler nedeniyle, Türkiye müzakere süreci boyunca bu durumdan faydalanabilecektir.
1/95 sayı
lıkararı
n 8. maddesinde “Kararı
n yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yı
l
içinde, Türkiye kendi yasal mevzuatı
nıticaretin teknik engellerinin kaldı
rı
lması
na iliş
kin
Topluluk araçları
na uyumlu hale getirmelidir.” Bu maddeye göre, 2000 yı
lı
nın sonu
itibariyle malları ı
n serbest dolaşmı
nın sağlanmasıkonusunda, kendi mevzuatı
nıAB
müktesebatı
na uyumlu hale getirmiş olmalı
ydı
. Ancak, bu uyumlaş
tırma henüz
ş
tamamlanamamıtı
r. Halen tam uyumlaş
tı
rmayısağlamak amacı
yla yapı
lmasıgereken 500
r.186
direktif bulunmaktadı
186
The Commisison’s 2004 Regular Report on Turkey’s Progress Towards Accession, On The World Wide
Web. URL:http://europa.eu.int/comm/enlargement/turkey/index.htm. s.77 (18.11.2005)
187
1/95 sayı
lıkararı n 8. maddesinin 4. paragrafı“Taraflar, standardizasyon, metroloji ve ölçümleme, kalite,
akreditasyon, test ve onaylama alanları nda araları
ndaki etkin işbirliğinin önemini vurgulamaktadır.”
109
ı
gereksiz prosedürler yabancıüreticilerin karşsı
nda teknik bir engel olarak durmakta ve
onları
n Türkiye pazarı
nda aleyhlerine bir durum oluş
turmaktadı
r.
Akreditasyon alanı
nda ise, 1999 yı
lı
nda Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK)
kuruldu. Bu bağı
msı
z otoritenin amacı
, ürünlerin teknik kanunlara uyumluluğ
unu
değerlendirecek organlarıakredite etmekti. TÜRKAK, 24 organa akreditasyon belgesi
verdi. Ancak, henüz Avrupa Akreditasyon Birliği ile çok taraflıbir anlaş ğı
ma imzalanmadı
için TÜRKAK’ı
n vermiş olduğu belgeler AB’de tanı
nmamaktadı
r. Dolayı
sıyla
değerlendirme yapan kuruluş
ları
n önündeki engellerin kalkmasıve güvenilirliklerinin
artması için TÜRKAK, Avrupa Akreditasyon Birliği ile anlaş
ma imzalaması
gerekmektedir.
Kaydedilen ilerlemeye rağmen, hala kat edilmesi gereken uzun bir yol
bulunmaktadı
r. Korsanlı
k ve sahtecilik ciddi problemler olarak devam etmektedir.
110
UluslararasıFikri Haklar Birliği (IIPA), 2002 yı
lı
nda korsanlı
k nedeniyle uğ
ranı
lan zararı
n
131.5 milyon Dolar olduğunu açı ş
klamıtı
r. 1999 ile 2002 arası
ndaki toplam zarar ise 794.2
milyon Dolardı
r. Rakamlarda düş
üş gözlenmesine rağmen, IIPA halen Türkiye’yi
“dünyanı ndan biri” olarak göstermektedir.188
n en kötü derecedeki korsan kitap piyasaları
Mart 2004’te büyük ş
ehirlerde fikri haklara iliş
kin suçlarla mücadele amaçlıözel polis
teş
kilatlarıoluş
turulmuş
tur.
4.8. GÜMRÜK Bİ Ğİ
RLİ ’Nİ
N Sİ
YASİETKİ
LERİ
188
URL:http://www.iipa.com/rbc/2004/2004SPEC301TURKEY.pdf , Eriş im Tarihi: 12 Mart 2006
189
Sinan Ülgen, Yiannis Zahariadis, The Future of Turkish-EU Trade Relations. Centre for European Studies,
s.21 (Alı ntı25 Mart 2005. URL:http://www.ceps.be)
190
http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/OCAK2001/gumruk.htm, (Eriş im Tarihi: 25.09.2006)
111
Gümrük Birliğ
i ile belirleyen Avrupa Birliği’nin çı
karlarıTürkiye’nin ulusal çı
karları
yla
çeliş
tiğinde Türkiye Avrupa Birliği’ne bağ
lıhareket etmek durumundadı
r. Gümrük Birliği
uygulaması
nın en büyük sakı
ncasıAvrupa Birliği karar alma sürecinde Türkiye’nin
olmaması
dır. Avrupa Birliği kendi ekonomik verilerini ve ihtiyaçları ş
nıdikkate alarak dı
nış
ticaret politikası ekillendirmekte, Türkiye ise söz hakkı
nı ğıbu kararları
n dahi bulunmadı
uygulamak zorunda kalmaktadı
r. Mesela 11 Eylül saldı
rı
sısonrasıAvrupa Birliği , zor
duruma düş
tüğünü düş
ündüğ ğıtekstil kotaları
ü Pakistan’a uyguladı nda Pakistan yararı
na
iyileş
tirmelere gitmiş
tir. Bu durum, Avrupa Birliği piyasası
nda Türkiye aleyhine bir Pazar
ş
daralmasıyaratmı r.191 Yine Türkiye Avrupa Birliği Adalet Divanı
tı ’nı
n Kuzey Kı
brı
s Türk
Cumhuriyeti’ne 1994’de koyduğu ticaret amborgosuna uymak zorundadı
r. Çünkü anlaş
ma
gereği Avrupa Birliği Adalet DivanıKararlarıTürkiye için bağlayı
cıdı
r. Yine Türkiye’nin
Makedonya ile 1998’de yapmak istediği ikili imtiyazlıticaret anlaş
ması
, Avrupa Birliği’nin
Makedonya ile henüz böyle bir anlaş
ması
nı ğ
n bulunmadııgerekçesiyle Brüksel tarafı
ndan
engellenmiş
tir. Bunları ş
n dıı
nda, Türkiye’nin gelecekte üçüncü ülkelerle yapmak isteyeceği
ikili ticaret anlaş
malarıGümrük Birliği sistemini olumsuz etkilediği gerekçesiyle rahatlı
kla
engellenebilecektir. Özellikle 1995 Gümrük Birliği Anlaş
masıile baş
layı
p 1999 Helsinki
Zirvesi ve 2000’de Katı
lı ğıBelgesi ile devam eden süreçte Türkiye’nin ulusal
m Ortaklı
egemenlik ve tam bağı
msı
zlı ş
k konularıtartı tur.192
ma konusu olmuş
Gümrük Birliğ
i Antlaş
masıile Türkiye'nin belirli alanlardaki egemenlik hakları
sı
nı şve sı
rlanmı nırlanan bu alanlardaki egemenlik hakkıAvrupa Topluluğu organları
na
devredilmiş
tir. Gümrük Birliği uygulaması ş ticaretini
na geçilmekle, Türkiye, dı
yönlendirmek bakı
mından kullanmasıgereken en önemli enstürmanlardan tek yanlıolarak
ı
vazgeçmişve önemli oranda bağ ş
mlıpolitikalar izlemek durumunda kalmıtı
r. Türkiye tam
üye olmadan Gümrük Birliği’ne dahil olarak egemenlik hakları
nıAvrupa Birliği’ne
ğıiçin tam üye olan
devretmişve Avrupa Birliği’nin üst karar mercilerinde yer alamadı
191
http://www.turkhaber.org/172.html, Avrupa Birliği’ne Üyelik Süreci ve Türk Milli Siyasetinde Çöküş
e
Doğru
192
http://www.turkab.net/gb/gbrapor01.htm, (Eriş
im tarihi: 20.09.2006)
112
ülkelerin milli menfaatlerine göre yönlendirilen ticari mekanizmanı
n edilgen ögesi
yapı ş
lmıtı
r.
a-) Antlaş
manı
n 4. Maddesi ile Avrupa Birliği ile Türkiye arası
nda ithalat ve
ihracattan alı
nan vergiler kaldı
rı
larak yeni vergiler konulacaktı
r. Yani Türkiye Avrupa
Birliği ile yapacağıithalat ve ihracatta gümrük vergisi koyma egemenliğini terk etmektedir.
b-) Antlaş n 13. ve 14. maddeleri ile, Türkiye üçüncü ülkelerle yapacağı
manı
ticarette, Avrupa Birliği’nin bildireceği Ortak Gümrük Tarifesini uygulayacaktı
r.
şpolitikası
Türkiye üçüncü devletlerle olan dı nda Ortak Gümrük Tarifesi süreci
içerisinde belirleyici bir rol üstlenememektedir. Yani, Türkiye Anlaş ğıAvrupa
mayıyaptı
ş
Birliği ve üye devletler dıı ıticarette dahi kendi belirleyeceği
ndaki devletlerle yapacağ
gümrük tarifelerini uygulayamayacak, Topluluğun bildireceği tarifeleri uygulayacaktı
r.
193
Harun Gümrükçü, Küreselleşme ve Türkiye, Avrupa-Türkiye Araş
tırmalar Enstitüsü, Konrad
Adenauer, Hamburg/İstanbul, 2003, s.57.
113
uyarlaması
nısağlamak için yeterli bir süre önce Türkiye'ye bildirilir.” Türkiye bu hükümle
ş
kendi dıı
nda oluş
an bir rejim ile bağ
lanmaktadı
r. Bu durumda, Türkiye, komş
ularıveya
Uzak Doğu devletleri ile yapacağıekonomik anlaş
malarda istediği gibi hareket
edememektedir. Avrupa Birliği’nin serbest ticaret anlaş ğıülkelerle, Türkiye’nin
masıyaptı
de serbest ticaret anlaş
masıyapabilmesi gerekmekle birlikte, Gümrük Birliği’nden dolayı
,
Türk ihracatçı
sıüçüncü ülkelere mal satı
p, onlardan mal alamamaktadı
r. Görüldüğü üzere,
Gümrük Birliği Kararıile sadece AB ile olan iliş
kilerimiz düzenlenmemiş
; Türkiye üçüncü
masıyapma olanağı
ülkelerle serbest ticaret anlaş ş
ndan da mahrum kalmıtı
r. Bu ise
Parlamentonun yetkisini kı
sı r.194
tlayan bir uygulamadı
a-) Anlaş
manı
n 16. maddesiyle; Türkiye 5 yı
l içinde ticaret politikası
nıaş
amalı
olarak Topluluk Ticaret Politikasıile uyumlu hale getirecektir. Mesela, Türkiye sanayi
ağı
rlı m ve turizm ağı
klıbir politika belirlemek istese, Topluluk ise tarı rlı
klıbir politika
belirlerse, Türkiye, Topluluğun politikası
na uymak zorunda kalacaktı
r. 52. ve 64. maddeler
arası
ndaki hükümler de bunu iyice detaylandı
rmaktadı
r.
114
madde ile ulusüstü bir entegrasyona gerekli anayasal değiş
iklikler yapı
lmadan fiilen dahil
olmuş ğıanlaş
tur. Böylece, Meclis’in egemen iradesiyle üçüncü ülkelerle yaptı malar,
niteliği “karar” olarak adlandı
rı
lan bir hükümetlerarasıbelge ile sı
nırlandı
rı
lmaktadı
r.
b-) Yine 16. maddeye göre, Türkiye üçüncü ülkelerle tercihli ticaret anlaş
ması
yapma hakkı
na sahip değildir. Örneğin, Türkiye Kuzey Kı
brı
s Türk Cumhuriyeti veya Orta
Asya Türk Cumhuriyetleri ile tercihli ticaret anlaş
masıyapmak istese, Topluluğun izni
olmadan bunu yapamayacaktı
r. Bu konuda irade kullanamayacaktı
r.
ğıve
c-) Türkiye Avrupa Birliğinin bugüne kadar üçüncü ülkelerle imzaladı
imzalayacağıticaret anlaş
maları
na da uymak zorundadı
r. Bu da yine 16. maddenin getirdiği
bir yükümlülüktür.
ğıve yine
Türkiye kendi iradesi ürünü olmayan Topluluğun önceden imzaladı
kendi iradesi olmayacak olan sonradan imzalayacağıanlaş
malara da uyma yükümlülüğü
altı
na girmiş
tir. Artı
k bu konuda egemenlikten söz etmek mümkün değildir.
115
getirildiğinden, demokratik hukuk devleti ilkesi zedelenmiş
tir. Kararları
n alı
nması
nda
hiçbir ş
ekilde söz ve oy hakkı
nın olmaması
, yasama yetkisinin Topluluk organları
na
devredildiğini göstermektedir. Gümrük Birliği Kararı
, üretim sektöründe ticaret tarifeleri ve
Gönüllü İ
hraç Kı
sı
tlamalarıile ilgili olarak hükümet politikaları
nda da çok ciddi
sı
nırlamalar getirmiş
tir.
şPolitikası
4.8.4. Türkiye’nin Üçüncü Devletlerle Olan Dı na Etkileri
Ayrı ş
ca Türkiye, Avrupa Birliği dıı ı
nda bağmsı şticaret enstrümanları
z olarak dı nı
kullanamamaktadı ş
r. Mesela Avrupa Birliği, Türkiye’ye danımadan Serbest Ticaret
Anlaş
malarıyapabilir ve buna Türkiye’yi uymaya zorlayabilirken Türkiye, Avrupa Birliği
ile Ortak Gümrük Tarifesi uygulamasısebebiyle üçüncü ülkelerle böyle bir anlaş
ma
116
yapamamaktadı
r. Oysa Serbest Ticaret Anlaş ı
malarıiki ülkenin karşlı
klıçı
karıvar ise
yapı
lı
r ve bu husus taraflarca müzakere edilir.
4.8.5. Kı
brı
s Sorunu
195
Prof. Dr. Hüseyin Pazarcıile Söyleş
i , http://www.2023.gen.tr/tamyazi/ocak05_hp.htm , Eriş
im Tarihi: 12
Ocak 2006.
117
Avrupa Birliği Güney Kı
brı
s Rum Yönetimi’ni “Kı
brı
s Cumhuriyeti” olarak içine
şve söz konusu devletin resmi hükümeti olarak da Rum kesimini kabul etmiş
almı tir.
ğ
Avrupa Birliği yaptııKatı
lı
m Antlaş
ması
’nda, Türkiye’nin Güney Kı
brı
s Rum Yönetimi
olarak ifade ettiği birimi Kı
brı
s Cumhuriyeti olarak kabul etmişve Katı
lı
m Antlaş
ması
’na
konulan bir ekle, Güney Kı
brı ğıKuzey
s Rum Yönetimi’nin fiilen denetimi elinde tutamadı
ile ilgili olarak Avrupa Birliği müktesebatı
nın askı
ya alı ğıbelirtilmiş
ndı tir. Avrupa Birliği,
“Kı
brı
s’ı‘Kı
brı
s Cumhuriyeti’ adıaltı
nda Kı
brı
s Rum Yönetimi’nin temsil ettiğini ve
Kı
brı
s Cumhuriyeti’nin hükümeti olarak Kı
brı
s Rum Yönetimi’ni tanı
dığ
ınıKatı
lı
m
Antlaş
ması
’na koyduğu için bu durum bir birincil hukuk (primary law) değerinde nitelik
ş
kazanmıtı
r. Katı
lı
m Antlaş
manı
n içeriği ve Avrupa Birliği içindeki Kı
brı
s Rum
Yönetimi’nin konumu ve Kı
brı
s Cumhuriyeti’nin üye olarak alı şolmasıvesilesiyle
nmı
ma ş
bunun sonucu tanı eklinde ortaya çı
kacaktı
r.
118
çerçevesinde Türkiye'den beklenenlerden birinin de bu konunun çözüme kavuş
turulması
tir.196
olduğunu kaydetmiş
196
http://www.avsam.org/tr/analizler.asp?ID=61 Türkiye’ye Limanları
nıRum Gemilerine Açması
na Yönelik
Baskılar, Sema SEZER, 5 Ağustos 2006
119
SONUÇ
20.yy’da hı
zla geliş
en küreselleş
me eğilimiyle ülkeler, yoğun rekabetten
korunabilmek ve dünya ile bütünleş
me sürecini hı
zlandı
rabilmek amacı
yla çeş
itli
zamanlarda ekonomik bütünleş
me sürecine girmiş
lerdir. Bu süreç içerisinde dünya
ticaretinde önemli değiş
meler gerçekleş
miş şticaret
, artan küresel rekabet içinde ülkeler dı
politikaları
nıyeniden düzenlemiş
lerdir. Bölgesel kutuplaş
manı
n bu derece yoğun olarak
yaş ğıgünümüz dünyası
andı nda, Türkiye’nin geliş ı
imini tek başna sürdürmesi oldukça
zordur ve bu sistemin bir parçasıolarak bir entegrasyona dahil olmak durumundadı
r.
Türkiye’nin AB pazarı
nın yanı ı
başnda olması
, bu blokla 1960’lara dayanan hukuki ve
ekonomik bağları
n bulunması bakı
mından AB entegrasyonu en uygun olanı
dır.
Cumhuriyet’in ilanı
ndan sonra tüm alanlarda yönünü batı
ya çeviren Türkiye, özellikle
ekonomik alanda AB ülkelerinin önemli bir partneri olmuşve bu ülkelerin oluş
turdukları
organizasyonlar içinde yer almak istemiş
tir.
120
Türkiye’nin 1963 yı
lı
nda baş
layan birlik macerası1996 yı
lı
nda Gümrük Birliği’nin kabul
edilmesiyle yeni bir boyut kazandı
.
AB ile oluş
turulan Gümrük Birliği’nin Türkiye için gerekli ve yararlıolup
ğıkonusu uzun yı
olmadı llardı ş
r tartıılmaktadı ıçok sert eleş
r. Gümrük Birliği’ne karş tiriler
yapı ş ve hala yapı
lmı lmaktadı ı
r. Gümrük Birliği karştıgörüş
leriyle tanı
nan Erol
Manisalı
’ya göre, AB ile Türkiye arası ı
ndaki Gümrük Birliği karşlı
klı çı
karlar
dan çok önemli dengesizlikler içermektedir. İ
sağlamamakta; siyasi, ekonomik ve yasal açı ş
dünyası
nın diğer bütün temsilcilerine aykı
rıbir biçimde, ATO Baş
kanıSinan Aygün de,
gümrük birliğine çok sert ş ıçı
ekilde karş ş
kmıtı
r. Aygün, Türkiye’nin AB ile Gümrük
Birliği oluş
turmak yerine serbest ticaret anlaş
masıyapması
nın daha akı ca olacağı
llı nı
savunmuş
tur.
Baş
langı
çta da belirtildiğ
i üzere, sadece tarifelerin ve kotaları
n kaldı
rı
lması
nın
ötesinde bir anlaş
ma olması
ndan dolayıAB ile Gümrük Birliği, benzerlerinden
ayrı r. Sonuç olarak, Gümrük Birliği doğrudan ve dolaylış
lmaktadı ekilde birçok değiş
keni
etkilemektedir. Gümrük Birliği’nin birçok örneği görülmesine rağ
men, katı
lı
mcıülkeleri
olumlu yönde mi yoksa olumsuz yönde mi etkilediği konusunda henüz bir fikir birliği
oluş ş
mamıtı
r. Bu tezde, yaygı
n olarak bilinen veya hakkı
nda yeterli veri olan değiş
kenleri
incelenmiş
tir.
121
şticarette
Gümrük Birliği’nin Türkiye ekonomisine etkileri en somut biçimde dı
kendisini göstermektedir. Türkiye ile AB arası
nda sanayi malları
nı ı
n serbest dolaşmı
üzerine ş
ekillenen bir ekonomik bütünleş
me modeli olarak Gümrük Birliğ
i kapsamı
nda
Türkiye’nin, gerek AB gerek üçüncü ülkelerle ticaretinin kurallarıdeğiş
miş
tir. Gümrük
şticaretine etkileri değerlendirilirken sürecin baş
Birliği’nin Türk dı langı
ç tarihi ve
üstlenilen yükümlülükleri yerine getirmek için Türkiye’nin sahip olduğu zaman avantajı
unutulmamalı
dır. Dikkate alı
nmasıgereken bir diğer husus ise bu sürecin gerek Türkiye
melerden bağı
gerek dünya ekonomisindeki geliş msı namayacağı
z ele alı dır. Gümrük Birliği
şticaretindeki değiş
Türk dı ı
imleri tek başna belirleyen bir süreç değildir. Gümrük
şticarete etkisi AB ile ticaret yapabilmenin ön koş
Birliği’nin dı ulu olan AB teknik
mevzuatı
na uyum düzeyiyle de doğrudan iliş
kilidir. Sürdürülen kapsamlımevzuat uyumu
ş
çalımaları
nın tamamlanmasıve istikrarlıbir siyasi ve ekonomik ortamı
n oluş
masıhalinde
Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden kazanı
mlarıartacaktı
r.
122
gelmeye baş
layacaktı ğı
r. Yabancısermayenin ülkeye çekilmesi ile tasarruf açı nıkapatma,
teknoloji transferi, ihracatıarttı şticaret açı
rarak dı ğınıkapatma, verimliliği yükseltme ve
özellikle de istihdam yaratma gibi önemli sonuçlar doğacaktı
r.
123
ekonomisinin bulunmasıaçı
sından diğer adaylar ile mukayese edildiğinde oldukça ileride
olduğu söylenebilir.
Türkiye, diğer ülkelerin aksine AB’ye tam üye olmadan önce AB ile Gümrük
Birliği’ne girmiş ş
tir. AB ise kendi dıı ğı
nda bir çok ülkeye ve bölgeye Türkiye’ye sağladı
gümrük indirimlerini uygulamaktadı
r. Bu açı
dan bakı ğı
ldı nda bu inidirimlerin Türkiye’ye
124
özel olmadı
kları
, ortak üye statüsünde olmayan ülkelere de tanı ğıgörülmektedir.
ndı
Üstelik, bu ülkelerin Türkiye’nin AB’ne verdiği imtiyazlarıverdikleri söylenemez.
Gümrük Birliği Kararı
’nı
n 16 ve 64. maddeleri, Gümrük Birliğine iliş
kin konularda
Türkiye’nin AB ile uyumlu hale gelmesini ş
art koş
maktadı
r. Fakat Türkiye, AB’nin karar
alma mekanizmaları
nda temsil edilmemektedir. Dolayı
sı
yla, kendi çı
karlarıile ters
düş ğıtek taraflıkararlarıuygulamak zorundadı
mesine rağmen Türkiye, AB’nin aldı r. Bu
durum ise DTÖ toplantı
ları
, AB’nin üçüncü ülkelerle ticaret anlaş
malarıve daha birçok
alanda sorun yaratmaktadı
r. Karar alma mekanizmaları
nda yer alamaması
, Türkiye’nin
Gümrük Birliği ile ilgili kararlarda temsil edilmesini ve etkin olması
nıengellemiş
tir. Eğer
Türkiye karar alma mekanizmaları şolsaydı
nda yer almı , AB ile oluş
turulan Gümrük
Birliği’nin etkileri ş
üphesiz daha iyi olacaktı
.
125
ıve tam üyelik sürecinin bir aş
yolundaki kilometre taş aması
dır ve GB’nin varlı
k sebebi tam
üyeliktir. Bu nedenle de GB konusunda endiş
elerin yaş
anmasıdoğaldı ı
r. AB’nin karşlı
klı
tavizler temelinde kurduğu iliş ş
kileri Türkiye tek taraflıda olsa kurmak zorunda kalmıtı
r.
ğıbir karar mekanizmasısonucu ortaya
Ancak, tüm bunlara ve ülkemizin içinde yer almadı
çı şpolitikalara uyum zorunluluğuna karş
kmı ın Gümrük Birliği sürdürülmektedir. Bunun
nedeni GB iliş
kisinin nihai hedefinin tam üyelik olması
dır. Bu noktada Türkiye açı
sı
ndan
yapı
lmasıgereken, istikrarı
n sağlanamaması
ndan kaynaklanan sorunlar ve yaş
anan krizleri
Gümrük Birliği ile açı
klamak yerine adaylı
k süreci çerçevesinde Ulusal Program’da yeralan
hedeflere en kı
sa sürede ulaş
arak, AB’ye tam üyelik yolunda hı
zla ilerlemek olmalı
dır.
Böylece Gümrük Birliği bu sistematik içerisinde daha farklıbir yer alacak ve tam üyelikle
Gümrük Birliği, Ankara Antlaş
masıile öngörülmüş“üyelik sürecinin son dönemi” olma
iş şolacaktı
levini tamamlamı r.
126
KAYNAKÇA
Kitaplar:
Akdeniz Ülkeleri Araş
tı
rmalar Merkezi. Avrupa Birliği ve Türkiye. Ezgi Kitabevi. 2003.
Altı
nel, Baran. The Effects of Custom Union With Particular Reference To Selected
Aspects of Turkish Economy. İ stanbul: Yayı
nlanmamı şYüksek Lisans Tezi.
2005
Artis and Lee Norman. “The Economics of The European Union Policy and Analysis”.
New York:Oxford University Press.1994. s.45.
ş
Avrupa Ekonomik Danıma Merkezi. Türkiye-AB İ
liş
kileri. Ankara:Profile,2001.
ş
Çalıkan, Halis. AB-Gümrük Birliği. Vergi Raporu. Yı
l 3, Sayı4. Aralı
k 1994- Ocak 1995
127
İ
ktisadi Kalkınma Vakfı . Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri.
İ
stanbul: 2004.
İ
KV, “Avrupa Birliği’nin Ortak Ticaret Politikası
-15 Soruda 15 PolitikasıSerisi, s.6,
İstanbul:2005.
Kabaalioğlu, Haluk A. “A Final Step Before Turkey’s Accession To The European Union”.
Marmara Journal of European Studies. Cilt:6. No:1.İ
stanbul.
Karluk, Rı . İ
dvan. Avrupa Birliği ve Türkiye. 5. Baskı stanbul: Beta Yayı
nları
,
Haziran 1998.
Karluk, Rı .İ
dvan. AB ve Türkiye. 5. Baskı stanbul:Emir Ofset, 1994.
Karluk, Rı .İ
dvan. AB ve Türkiye. 7. Baskı stanbul:Beta Yayı
nevi. 2003.
Karluk, Rı
dvan. Gümrük Birliği Dönemecinde Türkiye:Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne
Götürdü. Ankara:Turhan Yayı
nları
. 1997.
Penkth, Keith. “The European Economic Integration”. Second Edition. London and New
York: Longman 1994.
128
Renksizbulut, Mustafa. Türkiye-AT Ortaklık İ kileri. Ankara: DPT-AT ile İ
liş liş
kiler
Baş ğıYayı
kanlı nı
, No 1926. 2004.
Şahin, Ragı
p. 7 Yı l Sonra Gümrük Birliği. Ankara: İ
l Önce/7 Yı KV Yayı
nları
, 2002.
The European Commission, The Eurostat Yearbook 2004. Publication Office No: KS-CD-
04-001-EN-N: Brussels
TÜSİ şTicaretimize
AD. Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Gümrük Birliği’nin Dı
Etkileri. İ
stanbul: Lebib Yalkı
n Yayı
nları
, 2003.
şTicaret Müsteş
T.C. Dı ğı
arlı . AB ve Türkiye. 5. Baskı
. Ankara 2002.
Ülgen, Sinan ve Yiannis Zahariadis. The Future of Turkish-EU Trade Relations. Centre
for European Studies. s.21 (Eriş im Tarihi: 25 Mart 2005.
URL:http://www.ceps.be)
129
Süreli Yayı
nlar:
Alkaya, Çiğdem. “Gümrük Birliği Ne Getirdi Ne Götürdü”. Ekonomik Forum. Mayı
s
2005. Sayı5. s.50
Balcı
, Beyazı nda 6 Mart 1995 Tarihinde İ
t. Avrupa Topluluğu ile Türkiye Arası mzalanan
1/95 sayı lıOrtaklı
k Konseyi Kararı ’nda Yer Alan Baş lı
ca Hükümler. Maliye
Dergisi. Sayı119. Mayıs-Ağustos 1995.
Baş
lar, Kemal. “Gümrük Birliği 'Anlaş
ması 'nı
n (1/95 sayılıOrtaklık Konseyi Kararı ’nın)
Hukuksal Niteliği”. Ankara Avrupa Çalı şmalarıDergisi. Cilt: 4/1, 2004, s.35.
www.anayasa.gen.tr/gumruk.htm, Erisim Tarihi: 12 Nisan 2006.
Çarı
kçı ?. İ
, Emin. Gümrük Birliği’nin Zararı100 milyar Dolar mı şveren Dergisi. Sayı9.
Haziran 2005.
budak, Cem. AB İ
Diş le Müzakere Süreci Başlarken GB’nin Türkiye Ekonomisi Üzerine
Etkilerinin Değerlendirilmesi. Gümrük Dergisi. Sayı50, Ocak 2005.
şTicaretine Etkileri. İ
Erçakar, Mehmet Emin. Gümrük Birliği ve Türkiye’nin Dı ş, Güç
Endüstri İ kileri ve İ
liş nsan KaynaklarıDergisi. Cilt:7. Sayı
:2. Haziran 2005.
s. 183.
Günuğur, Haluk. 6 Mart Kararıve Gümrük Birliği, Gümrük Birliği Sürecinde Türkiye. İ
ki
Aylık Gümrük Birliği Dergisi. İ
stanbul. 1995.
Mor, Hı
dır. Gümrük Birliğ i Uygulaması
nın Sosyal ve Ekonomik Maliyeti İ
le Faydasını
n
Ekonomik BazıParametreler Iş ığı şTicarette Durum.
nda Değerlendirilmesi. Dı
Aralı k 2001. Sayı48.
Kı
lı
ç, Ramazan. Ekonomik Entegrasyon Teorisi. Gümrük Birliği Sürecinde Türkiye
Dergisi. Temmuz-Ağustos 1996.
130
Şahinöz, Ahmet. AB-Türkiye: Ticari İ kiler ve Gümrük Birliği. İ
liş şletme ve Finans. Sayı
219. Haziran 2004.
Tokatlı
oğlu, Mircan Yı ldı şTicaretin Vergilendirilmesi ve Avrupa Birliği.
z. Türkiye’de Dı
Akdeniz İ .İ.B.F. Dergisi. Ekim 2005. s.56
ı
Tuncer, Selahattin. Gümrükler ve Gümrük Vergileri (Teori ve Uygulama). Yaklaşm
ş
Uyar, Süleyman. Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri. DTM Dı
Ticaret Dergisi. Ocak 2001. Sayı20. s.163
İ
nternet Dökümanları
“Avrupa Komisyonu Türkiye Deklarasyonu” http://www.deltur.cec.eu.int/default Eriş
im
Tarihi: 07.05.2006
131
Ankara Antlaş
masıMadde 28. 2005. http://www.gov.tr/ab/ankand.htm.
Ankara Antlaş
masıMadde 28. 2005. http://www.gov.tr/ab/ankand.htm.
Customs Strategy,
http://europa.eu.int/comm/taxation_customs/customs/policy_issues/customs_strate
gy/index_en.htm, (30.09.2006)
DTM. Yı kİ
llı statistikler. 2006. http://www.dtm.gov.tr/ab.
Dİ
E. Yı kİ
llı statistikler. 2006. http://www.die.gov.tr/mali/ab.
http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/ekim99/butun.htm, (Eriş
im Tarihi:
04.10.2006)
http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?pId=3&lang=0&prnId=1&ord=0&fop=1, (Eriş
im
Tarihi: 03.10.2006)
http://www.canaktan.org/ekonomi/avrupa-birligi/amsterdam.htm, Eriş
im Tarihi:
01.10.2006)
http://www.dyp.org.tr/Ekonomik_ve_Mali_Degerlendirme_Raporlari/Gumruk_Birligi_ve_
Etkileri, (Eriş
im tarihi: 01.10.2006)
http://www.dyp.org.tr/Ekonomik_ve_Mali_Degerlendirme_Raporlari/IKV_(Handan_Sogu
k-Esra_Uyanusta).doc, (Eriş
im Tarihi:02.09.2006)
http://www.die.gov.tr/PROJECTS/GUMRUK/gumruk.html, (Eriş
im Tarihi:30.09.2006)
132
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Antlaş
ması
,
URL:http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ing/comtec.htm. 2006.
Ortaklı
k Konseyi Kararıve Katma Protokol. 2006. www.dtm.gov.tr/ab/OKK95/1-95.htm.
Ortaklı
k Konseyi Kararıve Katma Protokol. 2005. http://www.kobinet.org.tr/katilimci-
kuruluslar/vakiflar/IKV-11.HTM.
ş
T.C. Dıiş ğı
leri Bakanlı . Türkiye-AB İ
liş
kileri, Gümrük Birliği ve Tam Üyelik. 2006.
http://www.mfa.gov.tr.
şTicaret Müsteş
T.C. Dı ğı
arlı . Türkiye’nin Avrupa Birliği ile İ
liiş
kilerinin Tarihi
Geliş imi, Ankara Antlaş
ması ve Katma Protokol. 2006.
http://www.dtm.gov.tr/ab/TABgb/1.html.
The European Commission. Portrait of The European Union. Luxembourg: Office for
Official Publications of The European Communities.
URL:http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ABgenisleme/genisleme/html. 2004
The European Commission. The EurostatYearbook 2004. Luxembourg: Office for Official
Publications of The European Communities.
URL:http://www.foreigntrade.gov.tr/ab/ABgenisleme/genisleme/html. 2004
The Commisison’s 2004 Regular Report on Turkey’s Progress Towards Accession, On The
World Wide Web. URL:http://europa.eu.int/comm/enlargement/turkey/index.htm.
s.77 (18.11.2005)
Türkiye-AB İ
liş
kileri/Genel Değerlendirme. URL:http://www.dtm.gov.tr/abigm. 2006
133
Türkiye’nin AB ile Ticaretinin Sektörel Dağı
lı
mı2006.. http://www.dtm.gov.tr.
URL:http://www.deltur.cec.eu.int/default.asp?lang=0&ndx=12&mnID=3&ord=5&subOrd
=1(12.05.2006)
URL:http://www.maoner.com/ab_muzakere_sure.htm. Eriş
im Tarihi: 25 Mart 2005.
URL:http://www.iipa.com/rbc/2004/2004SPEC301TURKEY.pdf. Eriş
im Tarihi: 12 Mart
2006
(www.gumruk.gov.tr/gumruk/dosyaupload/ab/haberler/PAAMK, Eriş
im Tarihi:
01.10.2006)
Yı
ldı
z, Mircan. Bütünleş me Biçimleri ve Avrupa Birliği Entegrasyon Süreci.
(12.02.2006). http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/butun.htm
134