You are on page 1of 3

ÇERMİK TARİHİ

Çok eski bir tarihe geçmişe sahip olan Çermik bölgesi, çağımızda anayol kavşaklarından uzakta
kaldığından bağrında sakladığı çok güzel ve sağlam mimari eserlerine rağmen henüz gereği gibi
araştırılmadan durmak
Çermik bölgesi ilk çağlardan günümüze kadar değişik medeniyetlere beşiklik etmiştir. Dünyada ilk
uygarlıkların Mezopotamya (Dicle ve Fırat arasındaki topraklar) bölgesinde ortaya çıktığını
düşünürsek, Çermik’in tarihi daha bir önem kazanmaktadır.
Çermik’in geniş tarihçesi Harput ve Diyarbakır’dan bahseden kaynaklardan daha geniş bir şekilde
incelenebilir. Çünkü batıdan derin ve yol vermez yatakla Fırat’ın Malatya bölgesinden ayırdığı
Çermik bölgesi, tarih boyunca bu iki ana şehre (Harput ve Diyarbakır) hakim olan devletlerin
idaresinde kalmıştır.
Çermik tarihi gelişimi içinde kronolojik olarak şu medeniyetlerin etki alanında kalmıştır.
1-) Hurri Mitanni Dönemi (M.Ö. 3500-1260)
2-) Asurlular Dönemi (M.Ö. 1260-775)
3-) Urartular Dönemi (M.Ö. 775-736)
4-) Asurlular Dönemi (ikinci defa) (M.Ö. 736-653)
5-) İskitler Dönemi (M.Ö. 653-625)
6-) Medler Dönemi (M.Ö. 625-550)
7-) Persler (M.Ö. 530-331)
8-) Büyük İskender (M.Ö. 331-323)
9-) Selevkoslar (M.Ö. 323-85)
10-) Armenia (M.Ö. 85-69)
11-) Arsaklar (M.Ö. 66-M.S. 395)
Arsaklılar Dönemi: Çermik bölgesi, İslamiyet’ten önce Azerbaycan ve Doğu Anadolu’da hüküm
süren Arsaklı Devletinin Alenik eyaletine bağlı bir sancaktır. Bunu 7. asır müellifi Mövses’in
“Armenya Coğrafyası” adlı
Muş Ovasında Khoren denilen bölgede doğup büyüyen ve Arsaklılar dönemindeki düzeni tanıtan
7. asır müellifi Mövses “ Armenya Coğrafyası” adlı kitabında, Siirt’ten Birecik’e ve Çermikten
Cizre’ye kadar olan Yukarı-Dicle Bölgesi ile Fırat Nehri solundaki yerleri içeren alan bölge Alenik
Eyaleti olarak tanımlanmakta ve buradan “ Cermug” adıyla bahsedilmekte ve 7. sancak olduğu
belirtilmektedir.
490-507 yıllarında Yukarı-Dicle ve Fırat Bölgesi’nin en iyi yerli kaynağı ola Süryani Papazi Amidli
Maryesua, “Vakayinamesi’nde” 498 yılı Eylül ayında kopan korkunç yer oynamasını anlatırken
diyor ki:”Yeryüzünde gökten gelen korkunç bir ses duyuldu. Öyle ki, bu gürültüden yeryüzü
temelinden sarsılmış gibi oldu. Her bucaktan (Amid şehrine) tehlike şayiaları ve haberler geldi.
Fırat Irmağı ve Aberne ( Çemik ) sıcak su kaynağında mucizevi bir alamet görülmüştü. Bu
rivayete göre, o gün bu sıcak sular kaynaklarından kurumuşlardı.
12-) Roma Dönemi (395-639)
13-) İslam Devleti Dönemi (639-661): Hz. Ömer döneminde İslam kumandanlarından Hz. İyaz b.
Gunm 639 yılında Diyarbakır bölgesini almıştır.
14-) Emeviler (661-750)
15-) Abbasiler (750-869)
16-) Şeyhoğulları (869-899)
17-) Abbasiler (ikinci defa) (899-930)
18.-) Hamdani (930-978)
19-) Büveyhoğulları (978-984)
20-) Mervanioğluları (984-1085)
21-) Selçuklular (1085-1095): Çermik’in içinde bulunduğu Diyarbakır ve yöresi 1085 yılında
Melikşah’ın komutanlarından Fahrüddevle tarafından Mervan oğullarından alınmıştır.
22-) İnaloğulları (1095-1142)
23-) Nisanoğulları (1142-1185)
24-) Artuklular (1185-1232): Artuklular Çermik’te bugün de hala ayakta duran Haburman
Köprüsünü , henüz Amid’e hakim olmadan önce yaptırmışlardır. Bu köprü ile Tebriz-Ahlat yolunu,
Çermik-Karacadağ üzerinden Urfa-Halep yoluna bağlamış oluyorlardı.
26-) Anadolu Selçukluları (1240-1302)
27-) Artuklular (ikinci defa) (1302-1394)
28-) Timur (İlhanlılar) (1394-1401)
29-) Karakoyunlular (1401-1420)
30-) Akkoyunlular (1420-1507): (Buldukoğulları-Mirdasi Beyleri Dönemi) :
Osmanlıların fethinden önce Çermik Sançağı ve çevresindeki beylerinin sülalesi Bitlis Beyi Şeref
Han’ın 1597 yılında bitirdiği “Şerefname” adlı eserinde “Buldukoğullarına” dayandığını
belirtmektedir. 1507 yılında Safevilerin bölgeyi işgal etmelerine kadar Çermik yöresi bu beylerin
denetiminde Akkoyunlu devletinin idaresinde kalmıştır.
31-) Safeviler (1507-1516): İran Safevi hükümdarı Şah İsmail 1507 yılında Çermik bölgesine
hakim olmuştur. Safeviler Çermik’te Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’dan kalma “Kanun-i
Hasan Padişah” a itaat ederek bu kanunları yine yürürlükte bırakmışlardır. Çermik beyi Mehmet
Bey, Çermik’in Osmanlı fethi sırasında Çermik için bu kanunlara ek olarak Yavuz Sultan
Selim’den bir “Ocaklık-Temliknamesi” alıp sonradan bunu Kanuni Sultan Sülayman’ada tasdik
etmiştir.
İşte o tarihten itibaren “ Yurtluk-Ocaklık” olmak üzere mülkiyet olarak Buldukoğulları’ndan
Mehmet Bey’in ailesinde kalmıştır. Ancak buradaki Hrıstiyanlardan alınan vergiler Diyarbakır
Divanına ait olup her yıl Diyarbakır hazinesine teslim edilmiştir.
32-) Osmanlılar Dönemi (15 Aralık 1516-1923): Yavuz Sultan Selim ile Safevi hükümdarı Şah
İsmail arasında meydana gelen Çaldıran Savaşında Diyarbakır Safevi valisi Muhammed Han da
ordusuyla birlikte Şah İsmail ordusuna katıldı. Savaşta Şah İsmail’in yenilmesi ve Muhammed
Han’ın ölmesi üzerine bunu fırsat bilen Diyarbakır halkı ayaklandı. Safevi askerleri Diyarbakır’dan
kovuldu. İleri gelenler bölgede tanınan ve sevilen Yavuz Sultan Selim de sevgi ve saygısını
kazanan bilim ve devlet adamı “ Mevlana İdris-i Bitlisi” ye başvurarak Sultan Selim’e bağlanmak
ve Osmanlı birliğine katılmak isteklerini bildirerek bu konuda yardım ve aracılığını bildirdiler.
Bölgede bulunan diğer boy beyleri de bu görüşe katılınca İdris-i Bitlisi durumu Yavuz Sultan
Selim’e iletmiştir.
Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır’ı tekrar ele geçirmek için harekete geçen Şah İsmail’e engel
olmak ve Diyarbakır halkının isteğini yerine getirmek için 10 Eylül 1515 tarihinde Diyarbakır’a
girmiştir. Diyarbakır halkı Osmanlı padişahını ve ordusunu davul zurnalarla, kurbanlar keserek
sevinç gösterileriyle karşılamışlardır. Böylece Diyarbakır savaş yapılmadan Osmanlı birliğine
katılmış oldu. Yavuz Sultan Selim tarafından Bıyıklı Mehmet Paşa Diyarbakır Eyaleti
Beylerbeyliğine getirildi.
Osmanlı ordusu Diyarbakır’a girdiği sırada Çermik, Harput gibi bir çok kaleler henüz Safevilerin
elinde bulunuyordu. 1516 da Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Diyarbakır Beylerbeyi
Bıyıklı Mehmet Paşa, Kara Han komutasındaki Safevi ordusunu Koçhisar altında “Dede Kargın”
savaşında mağlup ederek Mardin, Urfa ve Siirt kalelerini Safevilerden almıştır. Bunun üzerine
halk Bıyıklı Mehmet Paşa’ya “Fatih Paşa” ünvanını vermiştir.
Yavuz Sultan Selim Şam’dan Mısır’a doğru yürüdüğü sırada (15 Aralık 1516) Diyarbakır
tarafından gelen ulaklar (haberciler) Yavuz’a “Kale-i Savur ve Kale-i Çermik” in alındığını
müjdelediler.
Hoca Sadeddin ise Çermik Kalesini Kemah’ın ilk Osmanlı hakimi Karaç’ın oğlu Ahmet Bey ile
Mirdasi Beylerinin aldığını bildirmektedir.
Bu bilgilerden Çermik’in Diyarbakır’dan en az 15 ay sonra 1516 Aralık başlarında Kemah
Kalesi’nden gelen kuvvetler tarafından Safeviler’in elinden alındığını öğreniyoruz.
Osmanlıların Hicri 924 (Mi.1518) Mart’ında yazılan ilk “Diyarbakır Eyaleti Tahrir Defteri’nde Şah
Ali Bey’in Mirliva Çermik olduğu, bunun kardeşi Pir Ali Bey’in tımarlı sipahi sayıldığı ve Modanlı
Aşireti’nin göçer olarak bu sancakta bulunduğu yazılıdır. “Kavanin-i Al-i Osman” adlı eserde ise,
“Çermik Diyarbakır Eyaletine bağlı olarak 294.000 akçelik Yurtluk-Ocaklık tarikiyle tasarruf olunan
ekrad sancaklarından biri olarak bahsedilmektedir.
“Memalik-i Osmaniye” ‘nin tarihi ve “Coğrafya Lugatı” adlı eserde de Çermik’in Ergani sancağına
bağlı bir kaza merkezi olduğu, bağlık, bahçelik ve üzümün bol ve çeşitli olduğu belirtilmektedir.
Bundan başka kasabada bir ılıcanın bulunduğu pek çok kimsenin şifa bulmak için buraya geldiği
ve dertlerine şifa buldukları, bu vesile ile büyük bir ticaretin meydana geldiği ve Çermik’te yaklaşık
20.000 kadar nüfusun bulunduğu kaydedilmektedir.
Hicri 1297 (M.1879) yılına ait “Vilayet-i Diyarbekir Salnamesi”’nde Çermik yine bir kasaba
durumundadır. Bu tahrire göre Çermik’te “913 hane, 3 han, 3 dükkan, 1 hamam, 2 kudret
hamamı, 5 rüştiye mektebi, 1 medrese, 4 dink, 2 dink arsası, 1 Ermeni Kilisesi, 1 Protestan
Kilisesi, 12 ahır, 3 samanlık, 2 oda, 15 arsa, 83 çeşme, 1gusülhane, 2 su kuyusu, 3 köprü, 22
bahçe, 2 sebzelik, 30 bostanlık, 915 bağ, 2 boyahane, 4 debbağhane, 3 çömlekhane, 9fırın, 9
kahvehane, 8 değirmen, 1075 tarla, 27 kavakılık, 1 yoncalık, 1 söğütlük, 1meşelik, 3 mera, 2
müslüman kabristanı, 1Ermeni mezarlığı, 1 Yahudi mezarlığı, 4 mahalle ve 3478 icmal-i
meskunat vardır.
Çermik 1883’te Diyarbakır vilayetine bağlı Ergani Sancağı’nın bir kazası olmuştur. O dönemde
Çüngüş nahiyesi ile beraber 119 köyden oluşmakta idi. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Çermik
Diyarbakır iline bağlı bir ilçe haline getirilmiştir.

You might also like