You are on page 1of 24

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MÜZE EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

TÜRKİYEDEKİ ARKEOLOJİ MÜZELERİNDE YAPILAN EĞİTSEL


FAALİYETLER

DÖNEM PROJESİ

DANIŞMAN

PROF. DR. HAYAT ERKANAL

HAZIRLAYAN

TÜLAY ERDOĞAN

ANKARA 2003
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ..........................................................................................................................I

I.BÖLÜM
MÜZE NEDİR?........................................................................................................................................1
MÜZECİLİK NEDİR?...............................................................................................................................2
MÜZE EĞİTİMİ NEDİR?..........................................................................................................................3
MÜZE ÇEŞİTLERİ...................................................................................................................................6

II.BÖLÜM
TÜRKİYEDEKİ ARKEOLOJİ MÜZELERİ VE BU MÜZELERDE YAPILAN EĞİTSEL FAALİYETLER....7
ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ................................................................................................................8
AFYON ARKEOLOJİ MÜZESİ.................................................................................................................8
ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ...................................................................................................8
ANTALYA ARKEOLOJİ MÜZESİ...........................................................................................................11
BANDIRMA ARKEOLOJİ MÜZESİ........................................................................................................11
BODRUM SU ALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ............................................................................................12
BODRUM KALESİ.................................................................................................................................12
BURSA ARKEOLOJİ MÜZESİ...............................................................................................................13
DİYARBAKIR ARKEOLOJİ MÜZESİ.....................................................................................................13
EDİRNE ARKEOLOJİ MÜZESİ.............................................................................................................14
EFES ARKEOLOJİ MÜZESİ................................................................................................................14
ELAZIĞ ARKEOLOJİ MÜZESİ..............................................................................................................15
ERZURUM ARKEOLOJİ MÜZESİ.........................................................................................................15
ESKİŞEHİR ARKEOLOJİ MÜZESİ........................................................................................................15
GAZİANTEP ARKEOLOJİ MÜZESİ.......................................................................................................16
GORDİON ARKEOLOJİ MÜZESİ..........................................................................................................16
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ.........................................................................................................17
İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ.................................................................................................................17
KASTAMONU ARKEOLOJİ MÜZESİ....................................................................................................18
KONYA ARKEOLOJİ MÜZESİ..............................................................................................................18
SAMSUN ARKEOLOJİ MÜZESİ............................................................................................................18
URFA ARKEOLOJİ MÜZESİ.................................................................................................................18
UŞAK ARKEOLOJİ MÜZESİ.................................................................................................................19

III.BÖLÜM
ÖNERİLER............................................................................................................................................20
BİBLİYOGRAFYA. ................................................................................................................................21
ÖNSÖZ

Bu araştırmada, Türkiye’de bulunan arkeoloji müzeleri ve bu müzelerde


yapılan eğitsel faaliyetler araştırılmıştır.
Araştırma, üç bölümden oluşmaktadır. I.bölümde müze, müzecilik, müze
eğitimi ve müze çeşitleri kavramlarının tanımlarına yer verilmiştir.
II. bölümde Türkiye’de bulunan arkeoloji müzeleri hakkında kısa tarihsel
bilgiler verilerek , bu müzelerde yapılan eğitim programlarına yer verilmiştir.
III. bölümde ise öneriler yer almıştır.
Bu alanda araştırma sırasında bana yol gösteren hocam Prof.Dr. Hayat
Erkanal’a , araştırma çalışmalarında yardımlarından yararlandığım Prof. Dr. Bekir
Onur’a , Anadolu Medeniyetleri Müzesi Arkeolog Müze Eğitim Uzmanı Halil
Demirdelen’e, maddi ve manevi desteğini benden esirgemeyen aileme teşekkür
ediyorum.

Tülay Erdoğan
Ankara,2003

I
I. BÖLÜM
MÜZE NEDİR ?
“Müze” kelimesi eski Yunanca’dan alınmış bir kelime olup bilimler tapınağı
anlamına gelmektedir. Bu anlamda ilk müze Hellenistlik devri kültür merkezlerinden
M.Ö. 300 yılında İskenderiye’de I.Ptolemaios zamanında meydana getirilmiştir. Bu
devirde sanata, bilime önem veren okullar bir araya gelerek müzeleri meydana
getiriyordu. Dolayısıyla bu yerlerde bugün olduğu gibi eski çağlara ait sanat eserleri
bulunmazdı. Bu gün bildiğimiz müzelerse insanların fikren gelişmeleri sanat
eserlerine karşı ilgilerin uyanması sonunda meydana gelmiştir. Bilhassa orta çağın
skolastik zihniyetlerinden kurtulan insanlar, daha hızlı ulaşım imkanı veren taşıtlar
sayesinde daha sık seyahat ederek eski dünyanın kültür varlıklarıyla yakından temas
etme imkanı bulmuşlardır.
İlk medeni müze 1683 yılında İngiltere’de Oxford Üniversitesinde
kurulmuştur. Elias Asyhmole’nin koleksiyonlarından faydalanarak kurulan bu müzeye
“ Ashmolel Müzesi “ adı verilmiştir. Bir üniversite bünyesinde kurulan müzeler
XVII.yüzyılda bütün vatandaşların faydalanabileceği birer müessese haline
getirilmiştir.
Önceden sanat eserlerinin toplanıp muhafaza edildiği bir yer olan müzeler bu
gün genel öğretimin , her yaştaki insanların düzenli olarak bilgi aldıkları bir program
dahilinde bilgi aldıkları birer kültür müessesidir. Bu amaca hizmet etmek için
müzeler her zaman koleksiyonlarını artırmakta ve bunları halkın en iyi bir şekilde
istifadesine sunmaktadır. Bu bakımdan müzeler tek bir ifade ile birer kültür
müesseseleridir.
Müze; “Toplumun bilimsel ve kültürel geçmişini yansıtan ve geleceğini
biçimleyecek öğeleri araştıran, toplayan koruyan , sergileyen , belgeleyen, yaşatan
ve yönlendiren yaygın bir eğitim kurumudur” ( Atagök, 1990 ) .
Müzelerin amaç ve görevleri ülkemizde T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan, Müzeler İç Hizmetler Yönetmeliğinde şu
şekilde belirlenmiştir:
“Madde 5- Her müzede, kendi alanı ile ilgili ilmi, eğitim, teknik ve yönetim
hizmetlerini başarı ile uygulamak , yürütmek ve yurt kalkınmasına yardımcı olmak
amacıyla;
a) Mevcut eserlerle, mümkün olduğu ölçüde kronolojik bir sistem içinde ilmi
teşhir yapılır.
b) Depolardaki eserler sağlıklı bir şekilde korunur, depolar ilmi çalışmalara imkan
verecek şekilde düzenlenir.
c) Kadrosunda bulunan uzman elemanları ile taşınır ve taşınmaz kültür
varlıkları üzerinde ilmi araştırmalar yapılır, tanıtılması sağlanır.
d) Müzede ve müze dışında eğitsel eğitici kurslar, konferanslar, geziler
düzenlenir. Çevrenin kültür hayatının geliştirilmesine , kültürel ve turistik
değerlerimizin halka tanıtılmasına , eski eser kaçakçılığı, tahrip ve gizli
kazılarla yurdun milli değerlerini yok edici faaliyetlerin önlenmesine çalışır.
e) 2863 sayılı Kanun kapsamına giren korunması gerekli taşınır kültür
varlıklarının müzelere kazandırılması için gerekli tedbirler alınır.
f) 2863 sayılı Kanun kapsamına giren taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının
korunması ve değerlendirilmesi sağlanır.

MÜZECİLİK NEDİR ?
Müzecilik ilk olarak müzelerin batıda , soyluların kişisel zevk için çeşitli sanat
eserlerini ya da kumandanların ganimetlerini bir araya toplamaları sonucunda
ortaya çıkmıştır.
Müzeciliğin ilk ortaya çıktığı tarihlerde biriktirme toplama dışında hiçbir amaca
hizmet etmediği görülmektedir. İnsanların kendi evlerinde, tapınaklarda , kiliselerde
toplanan eserlerin zamanla halka sunulmaya başlanması ile müzeciliğin
amaçlarında çok boyutluluğun ilk adımları atılmıştır.
“ Doğa bilimlerinden güzel sanatlara kadar çok geniş bir alana yayılan
koleksiyonculuk çabaları, bugün artık tasnif etme , kataloglama , yerleştirme, tanıtma
ve eğitici işlevlere açık tutma gibi, yalnız müzeciliği ilgilendiren uzmanlık düzeyindeki
bilgilere dönüşmüştür. Bu bilgiler, genellikle geçen yüzyılda hızlanan endüstri
devriminin ortaya çıkardığı yeni uzmanlık alanlarıyla da yakından ilgilidir. Böylece
müzecilik birtakım eşsiz parçaları toplamaktan ibaret olan geleneksel dar ölçülerin
dışına taşmış , yeni ve çağdaş bir müzecilik kavramı, bu yüzyılın başlarından itibaren
ortaya çıkmıştır ”( Özsezgin,1985 ) .
Geleneksel müzecilik daha çok arama, toplama, koruma, bakımını yapma ve
sergileme anlayışıyla sınırlıydı. Buna karşılık çağdaş müzecilik iletişim kurma ve
eğitme işlevlerini vurgulamaktadır. Böylece edilgin bir müzecilik anlayışından etkin ,
dinamik, etkileşimci ve katılımcı bir müzecilik anlayışına geçilmiştir.Temel amacı
müzenin koleksiyonları ile kitlelerin gereksinmeleri ve ilgileri arasında ilişki kurmaktır.
Vurgu nesnelerin üzerinden insanların üzerine kaymıştır. İnsanlara yaşantı olanağı
sunmak önem kazanmıştır (Onur, 2000) .
Çağdaş Müzecilik anlayışının temelinde ise , her tür müzenin kendi konusu
içinde , olabildiğince çok eseri toplayıp, korunmasını sağlamak ve bunları halkın
yararına sunmak amacı vardır. Böylece günümüzde müzeler, tarih, sanat, ve kültür
yuvaları olma çabası içinde bunun gerektirdiği görevleri en iyi biçimde yerine getirme
amacını gütmektedirler.
“ 20. yy ortalarında müzecilikte asıl amaç kültür ve bilimin toplumun tüm
kesimine aktarılması olarak gelişmiş, bu nedenle eğitim, toplama, koruma, inceleme ,
değerlendirme ve sergilemenin önünde yönlendirici etkinlik olarak biçimlenmiştir.
Günümüzde müzeler birer yaygın eğitim kurumu olarak halkı eğitmeyi, kültür ve bilimi
topluma aktarmayı hedefleyerek iletişim ve halkla ilişkileri başlıca yöntemler olarak
kullanmaya yönelmişlerdir. Müze sadece bir bina ve koleksiyon değildir; müze toplar,
fakat bir depo değildir; müze korur, fakat bir buzluk değildir; müze belgeleri oluşturur,
fakat bir kütüphane değildir; müze eğitir, fakat bir okul değildir. Müzeler üstlendikleri
görevleri nedeniyle, birer açık üniversite, her hangi bir ailenin tüm fertlerinin
eğlenerek öğrenebileceği öğrenmenin bir zevk olabileceği kültür merkezidir ”
(Atagök, 1990) .
İlk ortaya çıktığından bu yana toplumsal hareketlilikten etkilenen müzeciliğin
amaç ve görevlerinde değişiklikler olmuştur. Önemli olan , bu değişikliklere çabuk
uyum sağlamak ve böylece çocuklara yetişkinlere , uzmanlara sunulacak bilgi ve
sergilemede günün amacına uygun hareket edebilmektir.

MÜZE EĞİTİMİ NEDİR ?


Halka sunma ( sergileme ) amacı toplanan eserlerin müze binalarında
sergilenmesi ile birlikte çoğalmış ve beraberinde müzelere çeşitli görevler
yüklemiştir. Toplanan bu eserler çoğaldıkça, depolanması, korunması, belgelenmesi
gibi işlerin doğmasına yol açmıştır. Gitgide eserleri sadece sergileme yetmemiş,
bunları halkın beğenisini kazanacak şekilde sunma yolları aranmış , koruma,
belgeleme, depolama gibi işler birer uzmanlık alanı durumuna gelmiştir. Her geçen
gün yeni bir işlev kazanan müzeler sergileme işini eğitim amacı ile de yapmaya
başlamıştır. Eğitimde gerek alanla ilgili uzmana yönelik , gerekse halka yönelik
olarak planlama ve uygulama yoluna gidilmiştir.
Bir müzenin amacı olarak akla gelen en önemli konu eğitimdir. Müzeler,
kendi kadrolarının sürekli araştırmaları ve kendi koleksiyonları üzerinde çalışmaları
olmadan bu amacı gerçekleştiremezler. Öte yandan eğitim amacı koleksiyon için
tek amaç olamaz. Aynı zamanda teşhir edilen eşyanın bir albenisi olması gerekir.
Bu yalnız sanat müzelerinin değil bütün müzelerin başlıca özelliğidir.
Müzeler sürekli çoğalan ve gelişen amaç ve görevler doğrultusunda
çalışmalar yapmaktadırlar. Bu çalışmaları yürütürken, her yeniliği yakalayacak
düzeyde olmasına dikkat edilmeli , müzelerin geleceğe yol gösterici olduğu
unutulmamalıdır. Çünkü müzeler artık sadece geçmiş dönemlere ait eserleri
depolayan ve sergileyen kurumlar değildir; aynı zamanda birer eğitim kurumlarıdır.
Eğitim de bir süreç olduğuna göre; başlangıcı ve sonu yoktur. Müzeler buna uygun
olarak üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmek zorundadırlar. Ancak
müzelerin eğitim kurumu olduğunu belirtmek tek işlevinin bu olduğu anlamına
gelmemektedir. Müzeler bir çok işlevinin yanında bir de eğitim kurumu olma özelliğini
taşımaktadırlar.
Müzelerde ve galerilerde eğitim yapmak, müzenin koleksiyonları ile müze
ziyaretçisinin gereksinmeleri ve ilgileri arasında ilişki kurmaktır. Her grubun ve her
bireyin gereksinmeleri ve ilgileri farklıdır. (Greenhill, 1999)
Müzeler bir yandan konusu gereği topladığı depoladığı, arşivlediği, koruduğu
eserlerle kültür ortamı olma amacını gerçekleştirirken , diğer yandan sergileme vb.
yolla eğitim amacını da gerçekleştirerek bu anlamda bir bütün olma özelliğine
ulaşmaktadır. Böylece, bu amaçları doğrultusunda , müzelerin kültürel ve eğitsel
görevleri şöyle sıralanabilir:
“ 1- Müze bir şeyler öğretmelidir.
2- Müze kişinin yaratıcı güçlerini geliştirmelidir.
3- Müze kişiyi topluma hazırlamalıdır.
4-Müze aynı zamanda boş zamanlarla ilgili faaliyetlerle birleştirilmelidir ”
(Rebetez, 1969) .
Tüm bunların yanında , amaçlarını gerçekleştirebilmek; görevlerini tam
anlamıyla yerine getirebilmek için müzelerde çeşitli faaliyetler yürütülmektedir:
UNESCO ‘nun 1962’de “Müzelerin Eğitimdeki Rolü” hakkında düzenlediği bölge
seminerinde bu faaliyetler şöyle sıralanmıştır;
1- Rehber eşliğinde ziyaretler: Çeşitli eğitim çalışmaları arasında müzeye en
uygun özellik taşıyanı, rehber eşliğinde yapılan ziyarettir. Basit şekli ile, rehber
eşliğindeki ziyaret sadece müze galerilerinde yapılır, fakat daha gelişmiş şekli
ile müzenin diğer kısımlarında da yapılabilir. Bu durumda ziyaret hazırlıkları ile
sonundaki tartışmalar müze dışında yapılır.
2- Diğer iç faaliyetler: Tamamen müze içinde oluşan eğitim çalışmasıyla
karıştırılmaması gereken başka faaliyetler de vardır. Bunlar ayrı konferanslar
ve kurslar ile yaratıcı sanat faaliyetleridir.
3- Müze dışındaki faaliyetler: Müze veya müzenin eğitim servisleri tarafından
gezi ve seyahatler düzenlenebilir. Müzenin türüne göre değişik şekillerde
olan bu geziler eğlendirici ve aynı zamanda eğitici içerikte olabilir.
4- Okullara ve kültür kuruluşlarına ödünç eser verme: Ödünç verilen eserin
çeşidi ve bu eserin korunması için alınan tedbirler müzenin programına göre
değişir. Genellikle diyapozitifler ve filmler ödünç verilebilir ( Rivier, 1962) .
Çağdaş eğitim anlayışı, ezberciliğe tamamen karşıdır. Bunun yerine çocuklarda
hayal gücünün , yaratıcılığın gelişmesini ön planda ele alır. Bu yeteneklere sahip bir
kimse okul yaşamı boyunca bir takım bilgileri ezberleyen bir başkasından daha
verimli olacaktır. Çünkü hayal gücü güçlü, yaratıcılığı gelişmiş bir birey öğrenmeye
daha açıktır ve ezber her zaman unutulmaya mahkumdur. Bu nedenle yaratıcı gücü
gelişmiş , estetik duyguya sahip bireyler yetiştirmek eğitimin başlıca amacı olmuş ve
bu amacını gerçekleştirmek için yararlandığı çeşitli kurumlar arasına müzeleri de
katmıştır. Müzeler estetik duygunun , yaratıcılığın , hayal gücünün gelişmesini
sağlamada ideal kurumlardır.
“Eğitim ortamı eğitsel etkinliklerin meydana geldiği, öğretme öğrenme
süreçlerindeki iletişim ve etkileşimin oluştuğu , personel , araç gereç ,tesis,
organizasyon gibi oluşturduğu çevredir. Eğitim bilimcilere göre öğrenme fiziksel ,
sosyal ve psikolojik yönlerden uygun ve hoş bir çevrede oluşabilir “ (Alkan ,1979) .
Bu açıdan bakıldığında müzeler; kazandırılması düşünülen bilgilerin somut olarak
görüleceği fiziksel; yaşamda yeri olan bir kurum olması ile sosyal; sınıf ortamı
olmadığından çocukların kendilerini rahat hissedecekleri psikolojik bir çevredir.Fiziksel
, sosyal ve psikolojik niteliklerin hepsini üzerinde toplamış bulunan müzeler, ziyaret ve
alan gezileri şeklinde bir eğitim ortamı olarak da nitelendirilebilir.

Ziyaret ve alan gezileri bilişsel ve özellikle duyusal amaçların


geliştirilmesinde yararlıdırlar. Bu ortamlar aynı zamanda zincirler , kavramlar ve
ilkelerin öğretiminde yararlı biçimde uygulanabilmekte ve özellikle normal
yöntemlerle sunulan materyalin özetlenmesi ve birleştirilmesinde yararlanılmaktadır
( Alkan, 1979) .
Böylece müzelerin, bireydeki bilişsel ve duyusal yönlerin gelişmesine
sağlayacağı katkının dikkate değer bir düzeyde olacağı görülmektedir.

MÜZE ÇEŞİTLERİ
Gerek koleksiyonların içerikleri veya nitelikleri gerekse bağlı oldukları
birimler doğrultusunda müzeler çeşitli gruplara ayrılmıştır. “ Milletlerarası Müzeler
Komitesi (ICOM) tüm müzelerin koleksiyon içeriğine göre , aşağıdaki sıralamayı
yapmıştır:
1- Sanat Tarihi Müzeleri,
2- Modern Sanat Müzeleri,
3- Arkeoloji ve Tarih Müzeleri ,
4- Etnografya ve Folklor Müzeleri,
5- Tabii Tarih Müzeleri,
6- Bölge Müzeleri,
7- İlim ve Fen Müzeleri,
8- İhtisas Müzeleri,
9- Üniversite Müzeleri,
Koleksiyonların içeriğine göre ise müzeleri şöyle sıralayabiliriz:
• Arkeoloji Müzeleri: Arkeolojik zenginlikleri içine alan , binlerce yıllık
tarihin maddi kültür belgelerini sergileyen müzelerdir. Ankara ,
İstanbul, İzmir, Konya, Antalya, Adana, Bursa Arkeoloji Müzelerimiz bu
tür müzelere örnektir.
• Tarih ve Etnografya Müzeleri: Bir ülkenin , yörenin , insan
topluluğunun ya da kurumun gelişimini sistemli olarak inceleme ve
açıklamasını yazılı, görsel ve tarihsel belgelerle kronolojik olarak
koleksiyonlarında toplamış olan müzelerdir.
• Sanat Tarihi, Sanat Müzeleri: 20.yy kadar olan tüm sanat birikimlerini
toplamış olan müzelerdir.
• Bilim ve Endüstri Müzeleri: Doğa ve Fizik bilimlerinin araştırıldığı ve
uygulandığı müzelerdir.
Koleksiyonların dışında müzeler , bulundukları ülkenin yapısı ve bağlı bulundukları
kuruluşlar bakımından da çeşitli gruplara ayrılmaktadırlar: “ Müzeler Amerika’da
olduğu gibi üniversitelere bağlı bulunmakta , Avrupa devletlerinden bazılarında
olduğu gibi Federal şehirlere bağlı olmaktadır. Fakat bunların yanında Belediyelere
bağlı müzeler de vardır ” (Gürçay,1968) .
II. BÖLÜM
TÜRKİYEDEKİ ARKEOLOJİ MÜZELERİ VE BU MÜZELERDE YAPILAN EĞİTSEL
FAALİYETLER
Ülkemizde Kültür Bakanlığı bünyesinde bünyesinde 99 müze bulunmaktadır.
Bunlar arkeoloji ve etnografya ağırlıklı olan müzelerdir. Arkeoloji müzelerimiz:

• Adana Arkeoloji Müzesi


• Afyon Arkeoloji Müzesi
• Anadolu Medeniyetleri Müzesi
• Antalya Arkeoloji Müzesi
• Bandırma Arkeoloji Müzesi
• Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi
• Bursa Arkeoloji Müzesi
• Diyarbakır Arkeoloji Müzesi
• Edirne Arkeoloji Müzesi
• Efes Arkeoloji Müzesi
• Elazığ Arkeoloji Müzesi
• Erzurum Arkeoloji Müzesi
• Eskişehir Arkeoloji Müzesi
• Gaziantep Arkeoloji Müzesi
• Gordion Arkeoloji Müzesi
• İstanbul Arkeoloji Müzesi
• İzmir Arkeoloji Müzesi
• Kastamonu Arkeoloji Müzesi
• Konya Arkeoloji Müzesi
• Kütahya Arkeoloji Müzesi
• Muğla Arkeoloji Müzesi
• Samsun Arkeoloji Müzesi
• Urfa Arkeoloji Müzesi
• Uşak Arkeoloji Müzesi’dir “( T.C. Kültür Bakanlığı, 2002)

ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ :


Adana’nın ve bütün Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği müze,
Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye’nin en
eski 10 müzesinden birisidir. Müzenin Taş eserler salonunda yer alan Augusta
antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş , Magarsus antik kentinden
getirilen insan boyutundaki bronz karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören
eserleridir. Hitit İmparatorluk dönemine ait “ Dağ Kristali Heykelciği “ de çok ilgi
görmektedir.
Müze eğitim programları içinde müze hakkında bilgi veren çeşitli broşürler yer
almaktadır.

AFYON ARKEOLOJİ MÜZESİ:


Müzede il ve çevresinde yer alan 40 kadar höyük ve 20 kadar antik şehirden
derlenen eserler sergilenmektedir. Kalkolitik, Eski Tunç , Hitit, Frig, Roma ve Bizans
dönemine ait kazı çalışmaları sonucu çıkarılan eserler bulunmakta. Bölgenin tipik
eserleri arasında olan “ Kapı Tipi Mezar Stelleri” , pişmiş toprak lahitler ve çeşitli
mimari eserler sergilenmektedir.
Müze eğitim programları çerçevesinde sadece müze hakkında bilgi veren
müze broşürleri yer almaktadır.

ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ:


1921 yılında Ankara Kalesi’nin “Akkale” olarak isimlendirilen burcunda
kurulmuş , 1949 yılına kadar burada görevini sürdürmüştür. 1935 yılında Atatürk’ün
isteği doğrultusunda bir Hitit Müzesi kurulması çalışmaları başlatılmış, Osmanlı
Dönemine ait iki yapının onarılarak müze olarak kullanılmasına karar verilmiş ve
daha sonraki yıllarda Anadolu Medeniyetleri Müzesi adını almıştır. Yontma Taş
Döneminden Osmanlı Dönemi sonuna kadar Anadolu’da yaşamış pek çok uygarlığa
ait eserler sergilenmektedir (www.geocities.com)
Müze eğitim programları çerçevesinde, müze eğitiminin genel amaçlarına
yönelik programlar hazırlanmıştır. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Milli Eğitim
Bakanlığı işbirliği ile hazırlanan hizmet içi eğitim programları çerçevesinde
düzenlenen “ Kültür ve Tabiat Varlıklarımızın Tanıtımı ve Korunması “
seminerlerinde Sosyal Bilgiler Öğretmenlerine yönelik eğitim faaliyetleri
uygulanmaktadır. Ankara’da 1999 yılından itibaren her yıl müzede bu etkinlikler
gerçekleştirilmektedir. 1 Hafta boyunca 60-70 kişilik öğretmen grubuna , müze
uzmanları tarafından çeşitli konularda seminer verilmektedir. Bu seminerler ; Ankara
dışında 2001 yılında Sivas , Gaziantep , Malatya ve Sinop’ta , 2002 yılında ise,
Kayseri ve Nevşehir’de gerçekleştirilmiştir. 2003 yılında ise Çorum’da seminer
düzenlenmiştir. Müze uzmanlarının yanı sıra il müzelerdeki uzmanlarda bu
seminerlerde eğitim görevlisi olarak ders vermektedirler. Seminerlere katılan
öğretmenlere , Kültür ve Tabiat Varlıklarımız, Anadolu Uygarlıkları, Müze Eğitimi,
Kültür Varlıklarının Restorasyonu, Konservasyonu, Sikkeler,Seminer yapılacak ilin
Arkeolojisi ve Müzesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarının korunması ile ilgili mevzuat
konularında bilgi verilmekte ve bu konular ile ilgili tartışmalar açılmaktadır. Ayrıca
çevredeki müzeler ile ören yerlerine de geziler öğretmenlerin yaşadıkları bölgeyi
daha iyi tanımaları ve öğrencilerine yönelik müze-okul işbirliğini kurabilecek
yöntemler üzerinde durmaları sağlanmaktadır.
Müze eğitimi etkinlikleri kapsamında ilk uygulamalar okullardan gelen
konferans taleplerinin gerçekleşmesiyle yapılmıştır. Müze uzmanları tarafından
çeşitli okullarda “ Anadolu Uygarlıkları ile Ankara İlinin Arkeolojisi “ konularında
konferanslar verilmiştir.
Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlköğretim Okulu tarafından
hazırlanan “Anadolu Uygarlıklarına Yolculuk” adındaki projenin Anadolu
Medeniyetleri Müzesi bünyesinde gerçekleştirilmesi sağlanmıştır. 2001 yılının Mart,
Nisan ve Mayıs ayında müzeye gelen 4,5,6 ve 7. sınıflara , her ay değişik bir
uygarlık hakkında uygulamalı dersler müze eğitim uzmanları tarafından verilmiştir.
Müzede ders yapma süresi 1 günde toplam 3 saatlik bir uygulama şeklindedir. Bu
programlar Anadolu Uygarlıklarını öğrenmek , kültürel çeşitliliği anlamak ve
sahiplenmek amacı doğrultusunda Okulun Drama,Resim,Müzik, İş Bilgisi ve Sosyal
Bilimler Öğretmenleri tarafından yapılan işbirliği ile gerçekleştirilmiştir.
Önceden hazırlanan programlar doğrultusunda müzeye her sınıf , her
uygarlık öğrenimi için ayrı ayrı getirilmiştir. Öğrencilerin müze ortamına alışabilmeleri
için müze bahçesinde 10-15 dakika süreli oyunlar oynanmıştır.
Müze içerisine alınan öğrencilere , müzecilik, arkeoloji, kültür gibi terimlerle
ilgili bilgiler verilmiştir. Hemen arkasındanda öğretmenleri tarafından o gün işlenilecek
olan uygarlığa ait bazı eserlerin fotoğrafları dağıtılarak, ilgili vitrinlerde o eserlerin
bulunması ve incelenmesi istenmiştir. Konular anlatılırken o döneme ait kopya eser
kopyalarının kullanılmasına özen gösterilmiştir. Bu anlatımlar 30 dakika sürmüştür.
Daha sora drama öğretmenleri nezaretinde anlatılan uygarlığa ait objelerle ilgili
drama çalışmaları yaptırılmıştır. Drama çalışmaları ile öğrenciler müzedeki objeleri
daha iyi tanıyabilmektedir. Dolayısıyla yaratıcılık boyutları gelişmekte, işbirliği
yapabilme , iletişim becerilerini geliştirme gibi önemli kazanımlar elde etmektedirler.
Öğrenciler çalışmalarına okulda ders saatlerinde devam ederek öyküler yazıp,
resim yaptırılmıştır. Böylece müzede ders yapılması eylemi sistemli ve organize bir
çalışma ile tamamlanmıştır.
2000 yılından itibaren özellikle engelli çocukların eğitim ve öğretimleri
kapsamında sosyal ve kültürel etkinliklere katılımlarını sağlamak amacıyla özel bir
programla, bilgi düzeylerine uygun şekilde müze gezilerini gerçekleştirmeleri
sağlamaktadır. Görme engelli çocuklar için önceden seçilen taklit objelere, müze
bahçesindeki bazı heykel ve kabartmalara dokunmaları sağlanmaktadır.
T.C. Adalet Bakanlığı Ankara Çocuk Islahevi Müdürlüğünde kalan çocukların
kültürel etkinlikleri için genel müze gezintisi düzenlenmektedir. Ayrıca gönüllü
kuruluşlarla yapılan işbirliği ile sokak çocukları ve okuma yazma bilmeyen
kadınlardan oluşan gruplara müzenin genel tarihçesi, arkeoloji ve müzelerin
görevleri konularında bilgi verilmiştir.
Ankara’da çocuk kültürü konusunda çalışmalar yürüten Çatı Çocuk Kültürü
Grubu 2001 yılı Mayıs ayından bu yana Müze Eğitimi konusunda hazırladığı
etkinlikleri müze ile işbirliği yaparak sürdürmektedir. Çatı Çocuk Kültürü Grubu
tarafından Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesindeki çocukların
müzeye getirilmesi ve etkinlik yapmaları sağlanmıştır. Çalışmalarda müzede
sergilenen objeler , arkeolojik dönemler ve uygarlıkların tanıtımı amaçlanmaktadır.
Bu konularda bilgilendirme yapılırken öykülendirme ve yaratıcı drama da
kullanılmıştır. Ayrıca müze salonlarında ve bahçede kil çalışması yapılmakta ,
oyunlar oynanmakta ve öyküler canlandırılmaktadır.
Müze Müzeler Haftası kapsamında geçici sergiler düzenlemektedir. 22 Mayıs
2000 tarihinde müzelerle ilgili şiir yarışmasında derece alan öğrencilere ödüller
verilmiştir.
22 Mayıs 2002 tarihinde TED Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Okulu
Arkeoloji Kulübü , Anadolu Medeniyetleri Müzesi işbirliği ile Müzeler Haftası kutlama
programında yer almıştır. “Uygarlıklar Defilesi” adlı gösteri Anadolu Medeniyetleri
Müzesinde sunulmuştur. Ayrıca müzede yaratıcı drama çalışmaları etkinliklerinde
bulunulmuştur.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi üniversite öğrencilerine de müze gezilerinde ve
araştırma konularında yardımcı olmaktadır. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü bünyesinde Müze Eğitimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisans programı
öğrencilerine 1999-2000 öğretim yılları boyunca. “Arkeoloji Müzeleri “ konulu ders
verilmiştir. 2002 yılında “Çağdaş Müzecilik ve Gelişimi “, 2003 yılında da “
Arkeoloji Müzelerinde Eğitim” konulu dersler verilmektedir.
Halkın müzeden daha çok faydalanabilmesi için de sergileme ortamında bilgi
panoları kullanılmaktadır. Multivizyon , sinevizyon görüntüleri ile bilgi verilmesi de
ilgiyi daha çok artırmaktadır. Öğrenci ve Öğretmenlere yönelik rehber kitapların ve
broşürlerin kullanımı için gerekli hazırlıklar yapılmaktadır. Garaj depoları müze eğitim
atölyeleri haline dönüştürülmüştür.
22. Müzeler Haftası programı dahilinde Müze Haftası Çocuk Şenliği adı
altında etkinlikler düzenlenmiştir. Etkinlik çerçevesinde, kil, origami, drama, müzik,
çalışmaları, öğrencilerin seramik çalışmaları sergisi, ”Müze Evler” fotoğraf sergisi ve
mini konser düzenlenmiştir.
Müzenin eğitsel çalışmaları, rehber , broşür ve takvim gibi basılı eserler ile de
gerçekleştirilmektedir.

ANTALYA ARKEOLOJİ MÜZESİ :

Müze 13 teşhir salonu , çocuk bölümü ve açık hava galerilerinden oluşmaktadır.


Tamamı yöreye ait olan eserler genellikle kronolojik ve yer yer konularına göre teşhir
edilmektedir. Müzenin girişindeki bir salon çocuk müzesi olarak düzenlenmiş olup ,
ülkemizdeki ilk uygulamadır.
Müze eğitim programları dahilinde, müzenin eğitim atölyesi bölümünde çocuklara
müzeleri, eski eserleri sevdirmek, onlarda ilgi uyandırmak, amacıyla basit eser onarımları
ile seramik heykel, resim gibi konularda eğitsel çalışma olanakları sağlanmakta ve
üretilen eserler sergilenmektedir.Müzenin eğitim broşürleri ve afişleri de bulunmaktadır.

BANDIRMA ARKEOLOJİ MÜZESİ:

Kyzikos antik kenti ve Daskyleion ören yeri buluntularının sergilenmesi amacıyla


Bandırma Müze Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından kurulan ve Kültür Bakanlığı'na
devredilerek yeniden inşa edilen müzede iki teşhir salonu, bir laboratuar, kütüphane ve
konferans salonu bulunmaktadır. Katalogun hazırlandığı tarihte ziyarete açılmamış olan
müzede, Daskyleion'a özgü Anadolu Pers sanatının özelliklerini taşıyan antemionlu ve frig
yazıtlı mezar stelleri, kazılarda çıkarılan Pers etkili pişmiş toprak kaplar ile Kyzikos antik
kendinden ve civardan elde edilen mezar stelleri sergilenmektedir.

Müzede , eğitim çalışmaları kapsamında, laboratuar, kütüphane ve konferans


salonlarında eğitim verilmektedir ( www. discoverturkey.com/bakanlık/b-a-bandırma) .

BODRUM SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ:

BODRUM KALESİ :

Bodrum Kalesi iki liman arasında , üç tarafı denizlerle çevrili kayalık bir yarımada
üzerinde kurulmuştur. En yüksek yeri Fransız Kulesidir. Bu kuleden başka İngiliz , İtalyan
ve Alman Kuleleri ile Yılanlı Kule olmak üzere 4 kule daha vardır.

Müze eğitim programları çerçevesinde; Müze hakkında bilgi veren çeşitli broşürler
ve bir adet kitapçık çıkarılmıştır. Bunlar:

1- Çocuklara hitabeden , müzeyi onların anlayacağı dilde anlatan ve sonunda


onlara müze ile ilgili resimli sorular soran bir broşür.
2- Müzede yer alan sikke ve mücevherat salonu ile ortaçağ salonun da yer
alan eserlerin tanıtıldığı resimli bir broşür.
3- Serçe Limanı Cam Batığı ile ilgili bilgi veren fotokopi şeklinde bir broşür.
4- Alman Kalesi ve Avlusu hakkında bilgi veren resimli broşür.
5- Müzedeki cam eserlere ilişkin bilgi veren resimli broşür.
6- “Amphora” lara (iki kulplu sivri dipli testi) ilişkin bilgi veren resimli broşür.
7- Türk Hamamı ile ilgili bilgi veren resimli broşür.
8- Bodrum Kalesi Zindanına ait broşür.
9- T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğünün çıkarmış olduğu
“Karyalı Prenses” broşürü.
10- Bodrum Turizmi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği tarafından
bastırılan “Yılanlı Kule” broşürü
11- M.S.VII. yüzyıl Doğu Roma Gemisi , Kaptanın Seyir Defteri broşürü.
Broşürler müzeyi ziyarete gelenler için bir eğitim aracı olarak düşünülebilir.
Ancak müze ziyaretçilerinin düzeyi, amacı, ziyaret süresi gibi faktörleri göz önünde
bulundurduğumuzda her zaman yararlı olabileceği de düşünülemez.
Ayrıca Yılanlı Kule’de yaratıcı drama çalışmaları yapılmakta, Bodrum Festivali
şenlikleri de burada düzenlenmektedir. Müze tiyatro oyunlarının oynandığı bir alan
olarak da değerlendirilmektedir. Top Karuganı halen sanat galerisi olarak
kullanılmaktadır. Bu broşürler dışında müze yetkilisinin müzenin yapısı ve eğitim
çalışmalarına ilişkin kaleme aldığı açıklamalar şöyledir: “ Bodrum Sualtı Arkeoloji
Müzesi, Bodrum Kalesi içinde yer almaktadır. Kalenin kulelerinde ve değişik
mekanlarındaki sergi salonları çağdaş müzecilik anlayışı içinde ve yaşamsal bir
biçimde hazırlanmıştır. Müze ziyaretçisi salonları gezerken eser ve insan ilişkisini
kurabilmekte , müze bahçesinde antik çağa kadar inen ağaç ve çiçekle
karşılaşmakta ve çeşitli hayvanlarla birlikte sevgi dolu bir dünyaya girebilmektedir.
Gerektiği zaman müze ziyaretçilerine ve öğrencilere müze uzmanları tarafından
rehberlik yapılmaktadır. Müze salonları ile ilgili broşürler bulunmaktadır. Türkiye
Müzelerinde ilk defa küçük bir kitapçık çocuklara yönelik hazırlanmış ve onlara
sunulmuştur. Bodrum kalesi ve müzenin tanıtıcı kitapları bulunmaktadır.

BURSA ARKEOLOJİ MÜZESİ:


1904 yılından 1972 yılına kadar Bursa Erkek Lisesi ve Yeşil Medresede
toplanan arkeolojik eserler, Kültür Park içerisinde yaptırılan Arkeoloji müzesine
taşınmış ve modern bir şekilde teşhir tanzimi yapılarak, 1972 yılında ziyarete
açılmıştır. Halen bu binada hizmet vermektedir. Müzede M.Ö.3. binden Bizans
Devri sonralarına kadar olan dönemde Bithynia ve Mysia bölgelerinde bulunmuş
eserler sergilenmektedir.
Müze eğitim programları çerçevesinde müzeyi tanıtıcı müze broşürleri yer
almaktadır.
DİYARBAKIR ARKEOLOJİ MÜZESİ:
1934 yılında Ulu Caminin devamı olan Senceriye Medresesinde ilk müze
açılmıştır. 1985 yılında ise Elazığ caddesi üzerinde bulunan yeni binasına
taşınmıştır. Müzede; Neolitik Çağ’dan itibaren Eski Tunç , Urartu, Asur, Hellenistlik
Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait eserler kronolojik
olarak sergilenmektedir. Çoğunluğu Artuklu döneminden kalma çok sayıda sikke
müzede teşhir edilmektedir.
Müzenin herhangi bir eğitim programı bulunmamaktadır

EDİRNE ARKEOLOJİ MÜZESİ:


1925 yılında Atatürk’ün emriyle Selimiye Camisi avlusu içinde bulunan, 1569-
1575 yılları arasında Selimiye Camisi ile beraber yapılan Mimar Sinan’ın eseri olan
Dar-ül Kurr’a medresesinde açılmıştır.
Müzenin herhangi bir eğitim programı bulunmamaktadır

EFES ARKEOLOJİ MÜZESİ:


Efes Müzesi , okullara , halka eski eser bilincini aşılamak , müzeyi tanıtmak
amacıyla çeşitli eğitim –kültür etkinlikleri düzenlemektedir. Bu etkinlikler; konferans,
uygulamalı anlatım ve oyun (ilçe okullarına yönelik), sergi , yayın , takvimdir.
1- Konferans: Ağırlıklı olarak Arkeoloji kazılar ve yöreye ait buluntular
konusunda çoğunluğu Efes kazılarında çalışan Türk yabancı uzmanlar , Efes
Müzesi Müdürü ve uzmanlar tarafından aylık 2-4 konferanslık programlar
halinde düzenlenmektedir. Bu konferanslar konunun uzmanlarına olduğu
kadar ilçe halkına , öğrencilere ve konuya ilgi duyan kişilere de hitap edecek
düzeyde yapılmaktadır.
2- Uygulamalı anlatım ve oyun : İlçenin ilk ve orta dereceli okullarında
Müzecilik , Arkeoloji, eski eser kaçakçılığı konularında belli aralıklarda
konferanslar düzenlenmektedir. Bu etkinlikler müzenin konferans salonlarında
olduğu gibi , okullarda da verilmektedir. Ayrıca ilçenin ilkokullarına kış
aylarında başlayarak oyunlu Arkeoloji anlatım programları hazırlanmaktadır.
Önce tüm ilkokulların son sınıflarının öğrencilerine müzenin konferans
salonunda slaytlı konferanslar verilmekte , sonra katılan okullar arasında bir
yarışma düzenlenmektedir.
Müze ve Efes’te çeşitli yerlerde bilmece şeklinde çeşitli Arkeolojik sorular
hazırlanmakta , öğrencilerin daha önce ellerine verilmiş olan antik bir tiyatro oyunu müzenin
“Artemis” salonunda oynanmaktadır. Böyle uygulamalı yapılan eğitimin oldukça ilginç
olduğu ve çocukların eğlenirken Arkeolojiyi öğrendikleri savunulmaktadır. Yarışma sonunda
en başarılı okul birinci olmakta ve müze derneğinin sağladığı ufak armağanlar tüm
çocuklara dağıtılmaktadır.

3- 1979 yılından bu yana müzenin bünyesinde yer alan “ Hikmet Gürçay” sanat
galerisinde 15 günlük dönemler halinde çağdaş Türk ve yabancı çoğu
tanınmış sanatçıların eserleri sergilenmektedir.
Böylece müzede ziyaretçilere eski eserlerle birlikte çağdaş eserlerde
tanıtılmaktadır.
4- Efes müzesi ayrıca Yıllık çıkarmakta ve her yıl müzenin derneğince tüm bu
etkinlikleri içeren takvim bastırılmaktadır.
Bu takvimler şöyle düzenlenmiştir: İlk sayfasında müzeye ilişkin kısa bir
bilgi verilmiştir. Daha sonra her aya için ayrı bir yaprak düzenlenmiş; bu yapraklar
üzerine müzeden ören yerlerinden görüntülerin yer aldığı fotoğraflar yerleştirilmiştir.
Her yaprağın üzerinde o aya ait etkinliklerin tarihi, saati, yeri, konferans ve panel için
konuşmacıların kimler olduğu , sergilerin kime ait olduğu hakkında bilgi verilmiştir.

ELAZIĞ ARKEOLOJİ MÜZESİ:


1971 1972 yıllarında Elazığ Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi
kampüsünde 12.700 metrekarelik bir alan müze binası için tahsis edilmiş ve müze
deposu ile idari binaların yapılmasından sonra ,28 Temmuz 1982 yılında müze
ziyarete açılmıştır. Müzede Paeolitik , Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Demir, Hellenistlik,
Roma, Bizans, Selçuklu ,Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda ve çeşitli eserler
sergilenmektedir.
Müzenin herhangi bir eğitim programı bulunmamaktadır

ERZURUM ARKEOLOJİ MÜZESİ:


1994 yılında Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri ve Etnografya
müzesinin açılmasıyla Arkeoloji Müzesine dönüştürülmüştür. Müzede kazılar
Salonu, M.Ö.II.bin Trans Kafkas Kültürü Salonu , Tabiat Tarihi Salonu ve Ermeni
Katliamları Salonu bulunmaktadır.
Müzenin herhangi bir eğitim programı bulunmamaktadır.

ESKİŞEHİR ARKEOLOJİ MÜZESİ:


1945 yılında çevreden derlenen eserlerle Alaaddin Camiinde depo-müze
olarak kurulmuştur. 1966 yılında Kurşunlu Camii Külliyesine 1974 yılında Akarbaşı
semtindeki bugünkü binasına taşınmıştır. Eserler kronolojik bir düzen içinde
müzenin 3 teşhir salonunda ve bahçede sergilenmektedir.
Müze eğitim programları içinde küçük kitapçıklar ya da katlamalı yapraklar
biçiminde tasarlanan broşürler kullanılmaktadır.

GAZİANTEP ARKEOLOJİ MÜZESİ:


Girişteki ince uzun salonda , genellikle geçici veya periyodik olarak değişen
konuları yansıtan sergileme yapılmaktadır. Resim ve karikatür meraklılarını müzeye
çekmek için “ arkeoloji” konulu bir resim sergisi, tıp, eczacılık, kimya, kozmetik
meraklılarına hitap eden “Antik Dönemde Tıp Aletleri” konulu iki vitrin , arkeoloji ve
müzeler dünyasındaki son gelişmeleri içeren “Diğer Müzeler ve Arkeolojik
Çalışmalardan Haberler” başlıklı bir pano ile çevredeki ören yerlerini tanıtan
resimlerin üç adet blok pano yer almaktadır. Yüzyılımızın başlarına ait ülkemizden
ve dünyanın çeşitli şehirlerinden görüntülerin yer aldığı “Kartpostallarla Eskiden
Günümüze” isimli sergi ile eski radyolar, gramofonlar telefon ve yazı makinesi, eski
saatlerle benzeri eşyalar sergilenmekte, izleyicilerin anılarıyla yakın geçmişi
yaşamları ve böylece müzeye yakınlık duymaları amaçlanmaktadır.
Sergi salonunda , ülkemizde ilk kez 60 panoyla izleyiciye sunulan “Roma
Döneminde Bir Şehirde Kuruluş Öyküsü” isimli çizgi-resimlerden oluşan bir sergi yer
almaktadır. Ayrıca Kültür Bakanlığınca yaptırılıp tanıtım amacıyla bir çok ülkeye
gönderilen “Türk Mimarlık Eserleri” ve “Arkeolojik Kültür Varlıklarımız” ile
“Yağmalanan Anadolu” isimli büyük boy fotoğrafların küçültülmüş boydaki
kopyaları da sergilenmektedir. Öte yanda “Atatürk ve Müzeler” isimli Türkçe-
İngilizce yazı ve resimlerden oluşan sergide ayrı bir köşede müzede eğitim
amacıyla ziyaretçilerin ilgisine sunulmaktadır.
Yepyeni mozaik ve heykel salonlarında ; Gaziantep kültürü adıyla
düzenlenecek dört adet büyük salonda , Barok Kültürü , Gaziantep’te yetişen ünlü
kişiler, sözlü, yazılı ve belgelerle modern müzecilik anlayışıyla ziyaretçiye
sunulmaktadır. Müze afiş ve broşürlerle de eğitim yapmaktadır.
GORDİON MÜZESİ:
1963 yılında, günümüzde yassı höyük olarak tanınan 500 nüfusa sahip küçük
bir köyün yanında kuruldu. Müzede krolonojik bir sergileme sunulmakta, her dönem
karakteristik örneklerle temsil edilmektedir.
Müze eğitimi programları çerçevesinde, 1999 yılında 3000 yıllık Frig uygarlığı
anısına konferans ve konser düzenlenmiştir. Kır tiyatrosu yapılmaktadır. Eğitim
amaçlı müzeyi tanıtıcı eğitim yaprakları verilmektedir. Gordion da 2001 yılından
itibaren her yıl 6-7-8 Haziran tarihlerinde Tarım ve Kültür şenlikleri kapsamında
“Gordion Festivali” düzenlenmektedir. Ayrıca müze afiş ve broşürleri de yer
almaktadır.

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ:


İstanbul Arkeoloji müzeleri ; Arkeoloji müzesi, Eski şark eserleri müzesi ve
Çinili köşk müzesi olmak üzere üç müzeden oluşmaktadır.
Müzenin eğitim programları çerçevesinde, müzenin iç ve dış mekanlarına ait
fotoğraflarla süslenmiş bir tanıtım kitapçığında müzeye ilişkin tanıtıcı bilgiler yer
almaktadır.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi dostları ve gönüllü çalışanları tarafından “
yörükler “ başlığı altında boyama kitabı niteliğinde küçük el kitabı (Türkçe ve
İngilizce) hazırlanmıştır. Müze Kütüphanesindeki, kurucu, kuruluş , örgütlenme v.b.
hakkında yayınlarla , rehber, katalog ve monografi niteliğindeki kitaplar, ilk , orta, lise,
üniversite ve yüksek lisans öğrencilerine sunulmaktadır.
Müzenin kuruluşu ve bugüne kadarki gelişmeleri, Müdürlükçe kütüphanede
düzenlenen çeşitli toplantı, konferans, seminer ve sempozyumlar şeklindeki
etkinliklerle gerçekleştirilmektedir. Diğer yandan , ilk, orta ve lise öğrencilerine
kütüphaneden sözlü anlatımla da bilgiler verilmektedir. Bunlar dışında, yaratıcı
drama ile doğrudan ilgili olmasalar da kütüphanece yürütülen başka bir program
bulunmaktadır.

İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ :


İlk arkeoloji müzesi üç senelik eser toplama ve derleme çalışmalarından sonra
1927 yılında Tepecik Semtinde bulunan Ayavukla kilisesinde ziyarete açılmıştır. 1957
yılında kültür pakta ikinci bir arkeoloji müzesi daha hizmete girmiştir. Konakta bahri
baba parkı içinde 5000metre karelik bir alanda yeni ve modern bir müze binası inşa
edilerek 11 Şubat 1984 yılında ziyarete açılmıştır.
Müze eğitim programları çerçevesinde müze kitaplığı, labaratuvarları,
fotoğrafhanesi ve konferans salonu ile her türlü ihtiyaçlara cevap verebilmektedir.
Müze afişleri ve eğitim broşürleri de bulunmaktadır.

KASTAMONU ARKEOLOJİ MÜZESİ:


Bina 1952 yılında Müze Müdürlüğü haline getirilmiştir. Müzede Kastamonu ve
civarından bulunan Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait cam, pişmiş toprak
eserler, heykeller, mezar stelleri sergilenmektedir. Ayrıca teşhirin bir bölümü Atatürk
salonu olarak düzenlenmiş olup, Atatürk’ün 1925 yılında Kastamonu gezisinde
kullandığı çeşitli eşyalar ve fotoğraflar sergilenmektedir.
Müze eğitim programları çerçevesinde çalışma yapılmamıştır.

KONYA ARKEOLOJİ MÜZESİ :


Arkeoloji Müzesi ilk defa 1901 yılında Karma ortaokulunun güney batı
köşesindeki yapıda açılmıştır. 1927 yılında eserler sergilenmek üzere buradan
Mevla’na Müzesine 1953 yılında da İplikçi Camiine taşınmıştır. 1962 yılında ise
bugünkü müze kurularak hizmete sunulmuştur.
Müze neolitik çağdan başlamak üzere, Eski Tunç, Orta Tunç (Asur Ticaret
Kolonileri), Demir (Frig, Urartu), Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans devrine ait
eserler sergilenmektedir.
Müze eğitim programları içinde afiş ve müzeyi tanıtıcı broşürler yer
almaktadır.

SAMSUN ARKEOLOJİ MÜZESİ :


Samsun’da Fuar alanı içinde bulunan Arkeoloji müzesinin inşaatına 1976
yılında başlanmış ve 19 Mayıs 1981 günü ziyarete açılmıştır. Müze orta salon ve
simetrik olarak yapılmış iki yan salondan ibarettir.
Müze eğitim programları içinde müze-okul işbirliği kapsamında resim dersleri yer almaktadır. Ayrıca müze broşürleri de
bulunmaktadır.

URFA ARKEOLOJİ MÜZESİ :


Topkapı sarayından sonra Türkiye’nin ikinci müzesi, Türkiye’nin en büyük
arkeoloji müzesidir.
Millet Hanını Topkapı Sarayı’ndan sonra Türkiye’nin en büyük müzesine
dönüştürme projesini başlatan Şanlıurfa Valisi Muzaffer Dilek’in açıklamalarına göre,
kazılardan çıkartılan ve tüm Orta-Doğu ile Önasya tarihine ışık tutan binlerce eserin
mevcut müzeye sığmayışı ile valilik şehre Arkeoloji Müzesi kazandırma çalışmaları
içersine girmiştir. Yapılan araştırmada, bu amaca en uygun yapının Türkiye’nin en
büyük hanlarından olan Millet Hanı ve buna bağlı Askeri Kışla yapılarından oluşan
külliyenin olabileceği kararlaştırılmıştır. Mülkiyeti Maliye hazinesine ait olan bu
külliyenin Şanlıurfa İl Özel İdaresinin mali imkanları ile aslına uygun restore edilip
müze olarak kullanılması için adı geçen yerel yönetime tahsisi sağlanmıştır. Böylece,
daha önce Turizm Bakanlığı adına tahsisli 17500 metrekarelik alanı kapsayan bu
tarihi mirasın, daha fazla tahrip olması önlenerek İl Özel İdaresi Restorasyon bürosu
vasıtasıyla, Valilik eş güdümünde, ilk etapta rölöve çalışmalarına başlamıştır.
Tamamlanma aşamasında olan rölöve çalışmalarından sonra Kültür
Bakanlığı’nın ve Rölöve ve Anıtlar Bölge Kurulu’nun da görüşleri doğrultusunda
restorasyon projesinin çizilmesine geçilecektir.
Bu müzede; Arkeolojik eser sergi salonları,depolar, konferans salonu, resim
sergi salonları, kütüphane, kafeterya, restorant gibi modern bir müzede bulunması
gereken tüm unsurlar yer alacaktır. GAP Bölgesindeki arkeolojik kazıların arşiv ve
dokümantasyon merkezine de yer vermesi düşünülen bu müzede ayrıca, Dünyanın
en eski tapınakları olan Nevalı Çori ve Göbekli Tepe Tapınakları orijinaline uygun bir
biçimde yapılarak izleyicilere sunulacaktır.
Millet Hanında gerçekleştirilmesi programlanan müze projesinin
gerçekleştirilmesiyle XVI. Yüzyıl başlarına ait olduğu tahmin edilen ve harap bir
durumda olan tarihi Millet Hanı külliyesi harabelikten kurtarılacak, Avrupa Birliğine
giriş sürecinde ülkemiz önemli bir müzeye kavuşacak ve bu müzeyi gezenler M.Ö.
600.000’lerden bu yana insanlık tarihinin ve bilhassa Önasya ve Orta-Doğu tarihinin
geçirmiş olduğu tüm evreleri izleme fırsatını bulacaklardır. Restorasyonun, yaklaşık 5
yıllık bir süre içerisinde tamamlanabileceği umulmaktadır
(www.discoverturkey.com/bakanlik/b-a-urfa ) .

UŞAK ARKEOLOJİ MÜZESİ :


Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde,1970 yılına kadar Müze Müdürlüğü olarak
hizmet vermiştir. 1966 yılında müze yapma fikri olarak ortaya atılmış aynı yıl müze
sahası kamulaştırılmış, 1967 yılında başlatılan müze inşaatı 1969 yılında bitirilmiş,
1970 yılında teşhir tanzimi tamamlanarak 23 Mayıs 1970 tarihinde Uşak Müze
Müdürlüğü olarak hizmete açılmıştır.
Müze eğitim programları çerçevesinde 1960’lı yılların 2. yarısında Uşak
yakınlarından Amerika’ya kaçırılan ve Kültür Bakanlığının açtığı dava sonucu 1993
yılında ülkemize geri getirilen “ Kamu Hazinesi” olarak adlandırılan Lidya
hazinelerinin bulunduğu müze katalogu yer almaktadır.

III.BÖLÜM
ÖNERİLER
İnsanoğlunun tarih öncesi çağlardan günümüze kadar meydana getirdikleri,
kültür değerine sahip eserlerin toplandığı , korunduğu incelendiği bilimsel olarak
değerlendirildiği, halkın sanat zevkinin yükselmesi ve eğitimi için sergilendiği
kurumlar müzelerdir. Her yaşta , her düzeyde , her grupta , her fikirde insanın
ihtiyaçlarına cevap verebilecek sınırsız okullardır .
Eğer müzelerimiz ciddi anlamda bir eğitim çalışması yapmak istiyorsa, önce
idari yapılarına bir eğitim seksiyonu ilave etmelidirler. Bu eğitim seksiyonu Müze
Müdürünün denetiminde, Genel İdari Yapı içerisindeki Arkeoloji Seksiyonu,
Etnografya seksiyonu ve Nümizmatik seksiyonu ile birlikte koordineli çalışmalıdır. Bu
seksiyonda uzman kişiler görev almalıdır.
Ülkemizde bu araştırmada da yer aldığı üzere, müzelerde yapılan eğitsel
faaliyetler belli başlı müzelerin dışına çıkamamış ve hatta bu müzelerde yeterli
şekilde de yapılamamıştır. Bu doğrultuda müzenin öncelikle, kendi personelini, halkı ,
gençleri ve öğrencileri eğitmesi gerekmektedir.
Müzeler, konferans, sergi, rehberli gezi, yarışma gibi faaliyetleri bir araç olarak
kullanmalıdır. Tabi burada müze, hitap edeceği hedef kitlesini çok iyi belirlemelidir.
Müzeler konusunda halkın eğitiminde ülkemizdeki eserlerin tanıtılmasında
rehber kitapların , broşürlerin teksirlerin büyük etkisi olacaktır. Radyo ve televizyon
aracılığı ile yapılacak programların da müze eğitimindeki etkisi oldukça büyüktür.
Bu tür faaliyetlerin uzaman kişilerce, belirli gün ve zamanda değil sık sık
düzenlenmesi eser tahribatı ve eski eser kaçakçılığı bakımından önemlidir.
Günümüzde her işin başı eğitim olarak tanımlanmaktadır. Eğitimli ve
yetenekli personeli bulunmayan, eğitime önem vermeyen, bilimsel ve teknolojik
gelişmelerden yararlanmayan kurumların ayakta kalmaları , işlevini sürdürmeleri
mümkün değildir.

BİBLİYOGRAFYA
Alkan, Cevat.” Eğitim Ortamları “. Ankara.A.Ü. EBF yayınları. 1979 .
Atagök, Tomur. “Çağdaş Müzeciliğin Anlamı “ . İstanbul. Lami Sanat Dergisi. Cihan
Matbaacılık. 1990 .
Greenhill,Edward. “ Müze Eğitimi “ . (Çev: M.Ö. Evren , E.G.Kapçı) ( Der:B.Onur)
Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara . 1999
Gürçay , Hikmet. “ Müze Çeşitleri “ . İstanbul. Önasya Dergisi. 1968 .
Müzeler İç Yönetmeliği. Ankara. T.C. K. Ve T. Bak. Anıtlar ve Müzeler Gn.
Md.30.04.1990. sayı: pers. ŞB. 040 / - 1578
Onur, Bekir (1999). “ Anadolu Medeniyetleri Müzesi Konferansları “. Ankara. 2000.
Özsezgin, Kaya. “ Çağdaş Müzecilik ve Bazı Öneriler “ . Ankara. T.C. K. Ve T. Bak.
San. Gn. Md. Yay. 1985 .
T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü . “ Türkiye Müzeleri “.
Ankara. 2002 .
Rebetez, Pierre. “ Eğitimde Yaratıcı Melekelerin Geliştirilmesi “ . Ankara . M.E.B.
Talim ve Terbiye Kurulu Araştırma ve Değerlendirme Bürosu . 1967 .
Rivier, G.S. “ Müzelerin Eğitimdeki Rolü “ Hakkında Unesco Bölge Semineri.
İstanbul.1962 .
http:// www.discoverturkey.com/bakanlik/b-a-bandirma.html
http:// www.discoverturkey.com/bakanlik/b-a-urfa .html
http:// www.geocities.com/anadolu-muzesi/muze.html

You might also like